You are on page 1of 2

Bu dönemlerde genç insanların yurt dışına çıkma eğiliminde olduğu

yadsınamaz bir gerçek. Bu durumun birçok sebebi var. Genel olarak


bakıldığında yaşamlarındaki beklentilerinin gerçekleşmemesi onları
hayatları boyunca psikolojik olarak günden güne yıpratıyor. Sonuç
olarak her anlamda sağlıksız bir nesil yetişiyor ve bu durumu fark
edenler çözüm arayışına giriyor. Gençler aslına bakıldığında daha iyi
bir gelecek için yurt dışında yaşamak istiyorlar. Bu duymaya alışık
olduğumuz kelimeler topluluğu altında birçok alt başlık barındırıyor.
Bu sebepler en temelde duygusal ve mantıksal olarak ikiye ayrılabilir.

Mantıksal sebepler tahmin edilebildiği üzere ekonomik sorunlar,


ülkeler arasındaki refah seviyeleri arasındaki büyük farklılıklar,
gelişmişlik farkları ve fırsatların azlığı gibi dezavantajlar üzerine
kurulu. Ülkelerin sosyal devlet politikalarını arttırmaları gerekiyor, bu
politikaların azlığı refah seviyesini büyük ölçüde etkiliyor. Refah
seviyesi gençlerin stres seviyesi ve mental sağlığı üzerinde negatif
olarak çokça etkili bir faktör. Ayrıca gençler yıllarca okulunu
okudukları, uğrunda yıllarca emek verdikleri mesleklerde ve yetkin
oldukları konularda daha çok gelişmek ve bunlarla ilgili yeni
fikirlerini gerçeğe dönüştürmek istiyorlar. Tabi bu durumda yine konu
yaşadıkları ülkeye ve devletlerinin politikalarına geliyor. Teknolojiye,
bilimsel araştırmalara, temel bilim eğitimlerine yeteri kadar bütçe
ayrılmayan ve desteklenmeyen ülkelerde gençler çalışmak istemiyor.
Gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkeler tüm bu konularda çoğunlukla
geride kalmış durumda. Bunun sonucunda çoğu genç yıllarca çalışıp
hayallerinin ve sahip olmak istediklerinin çeyreğine bile
ulaşamamaktansa yeni bir ülkede, yeni bir hayata başlamayı göze
alıyor.

Dışarıdan bakıldığında her ne kadar ilk akla gelen bunlar olsa da


duygusal sebepler yadsınamayacak kadar fazla. Bazıları her şeye
sıfırdan başlamanın onlara iyi geleceğini düşünüyor, yeni bir hayatı ve
yeni bir ülkeyi heyecan verici buluyorlar. Çoğu da yaşadıkları devletin
huzurlu bir siyasi ortamı sağlamada başarısızlığının ve devlet
tarafından onlara verilen önemi hissetmemelerinin payının büyük
olduğunu söylemekteler. Onlar kendilerinin mesleki ve sosyal
gelişimlerine katkı sağlayacak uygulamalar görmek istiyorlar. En
önemlisi mutlu ve kaygısız bir hayat istiyorlar. Tüm bunlar
doğrultusunda her sene binlerce hatta milyonlarca genç doğdukları
ülkeyi, içinde büyüdükleri kültürlerini ve hatta bazen ailelerini geride
bırakıp sonunu bilmedikleri bir yolculuğa çıkıyorlar.

Üstelik göç alan devletler de bu durumdan şikayetçi değil. Gençlerin


yurt dışına gitmesi devletler için sadece bir çeşit istihdam kaynağından
fazlası. Farklı kültürden, binlerce farklı beyin yeni fikirler, gelişim ve
yenilik anlamına geliyor. Neticesinde bu durum dış devletler
tarafından da maddi ve manevi olarak teşvik ediliyor. Gelen gençlere
aylık maddi destekler veriliyor, uyum sağlamak ve kaynaşmak için
etkinlikler tasarlanıyor ve en önemlisi gençlere emeklerinin karşılığını
alacakları garanti ediliyor. Sonuç olarak artık gitmenin kalmaktan çok
daha kolay olduğunu gören gençler her şeyi geride bırakıyor ve bu göç
dalgası artarak her sene devam ediyor.

Özet olarak bir gencin hayali çok para kazanmak da olsa, kariyerinde
yükselmek de istese ya da sadece özgür, mutlu ve normal bir hayat
yaşamak da istese, çalışmak ve yaşamak için yurt dışı seçeneği her
zaman kenarda bekliyor. Maalesef bu acı verici ve bir an önce
hakkında bir şeyler yapılması gereken bir gerçek.

You might also like