You are on page 1of 7

GIDA (2009) 34 (4): 231-237 Derleme / Review

LAKTOZ KRİSTALLEŞMESİNİN FİZİKOKİMYASI


Atila Yetişemiyen, Safiye Özlem Eren*

Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Süt Teknolojisi Bölümü, Ankara

Geliş tarihi / Received: 30.07.2007


Düzeltilerek geliş tarihi / Received in revised form: 20.05.2009
Kabul tarihi / Accepted: 01.06.2009

Özet
Laktozun kristalleşmesi çeşitli süt ürünlerinin üretiminde ve depolanmasında kritik bir öneme sahiptir.
Gıda ürünlerinin işlenmesi ve depolanması sırasında stabilizasyonun sağlanması açışından laktozun fizik-
sel özellikleri çok önemlidir. Gıdalardaki laktoz ve protein bileşenleri genellikle aşırı higroskobik ve amorf
haldedirler. Bu nedenle sıcaklığın ve su içeriğinin hızla artmasıyla birlikte, zamana bağlı olarak yapıların-
da değişimler meydana gelir. Bu değişimlerin fizikokimyasının belirlenmesi için araştırmalar yapılmaktadır.
Ürünlerde laktozun iki farklı kristal formu (α- ve β- ) ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca amorf laktoz; püskürte-
rek kurutma ve dondurarak kurutmada (liyofilizasyon) olduğu gibi, çözeltinin hızlı kurutulmasıyla veya çö-
zücü suyun uzaklaştırılmasıyla elde edilebilir ve camsı halde bulunur. Kristalleşme, amorf laktozun püskür-
terek veya dondurarak kurutmada ortaya çıkan bir faz geçişi olup kontrol altında olmalıdır. Çünkü katı fa-
zın kristalleştirilmesi, ürünün raf ömrünü etkilemektedir. Bu nedenle laktozu kristalleştirmenin prensiple-
ri ve fizikokimyası çok iyi anlaşılmalı ve süt ürünlerinin işlenmesinde yüksek kalitede stabil ürünlerin üre-
timi için uygulanmalıdır.

Anahtar kelimeler: Laktoz kristalleşmesi, kristalleşmenin fizikokimyası

PHYSICOCHEMISTRY OF LACTOSE CRYSTALLIZATION


Abstract
Crystallization of lactose has a critical importance in production and storage of various dairy products.
Physical properties of lactose are crucial for stabilization of food products during processing and stora-
ge. Lactose and protein components in foods are often in amorphous state, which is excessively hygrosco-
pic. For this reason, with the rapid increase in temperature and water content, time-dependent changes
occur in their structures. Researches are carried out in order to determine the physicochemistry of the-
se changes. Two different crystal form of lactose (α- and β-) can be found in products. Besides, amorpho-
us lactose can be produced from a solution by rapid cooling or removal of solvent water, as in the cases of
spray-drying and freeze-drying (lyophilisation), and it is in glassy form. Crystallization is a phase transiti-
on occurring in spray or freeze-drying of amorphous lactose, and it should be under control as crystalli-
zation of solid phase influences self-life of the product. Therefore, principles and physicochemistry of lac-
tose crystallization should be well understood and applied in dairy processing for production of high qua-
lity and stable products.

Keywords: Lactose crystallization, physicochemistry of crystallization

* Yazışmalardan sorumlu yazar / Corresponding author ;


 sozlemeren@hotmail.com, (+90) 312 479 9373,  (+90) 312 3182219

231
A. Yetişemiyen, S. Ö. Eren

GİRİŞ LAKTOZ ÇEŞİTLERİ


Laktoz, birçok memeli sütünde bulunan temel kar-
bonhidrattır ve yaygın şekilde süt şekeri olarak ad-
α-Laktoz
landırılır (1, 2). Süt, laktozun tek kaynağı olarak bü-
yük bir önem taşımaktadır (3). Laktozun; α-hidrat Konsantre edilmiş çözeltilerde ve peyniraltı suyun-
ve β-anhidrit ya da α- ve β-laktozun karışımı olan da α-laktozun kristalleştirilmesinde, 93.5 ºC’nin al-
“camsı” amorf yapısı mevcuttur (1). α- ve β-laktoz tındaki sıcaklıklarda ve doygunluk noktasında kris-
formları farklı çözünürlüklere sahiptirler. Zamanla tal formu elde edilmektedir. İlave edilen katkılar,
α- formunun β- formuna dönüşümüyle yani muta- özgül kristal yüzeylerini arttırdığından kristallerin
rotasyonla çözünürlük artmaktadır. Laktozun aşı- büyümesini de hızlandırmaktadırlar. Sütün için-
rı doymuş çözelti oluşturabilmesi ve bağlantılı çö- de bulunan ve kristalleşmeyi engelleyici bileşen-
zünemezliği çeşitli süt ürünlerinin (peyniraltı suyu ler ise riboflavin, β-laktoz ve laktoz monofosfattır.
tozu, laktoz gibi) üretiminde önemlidir (3). Amorf α-hidrat vakum altında 100 ºC’nin üzerine kadar
laktoz yarı kararlıdır, yarı kararlı alanda kristalleş- ısıtılırsa higroskobik (kararlı olmayan) form olan
me olmadığından belli koşullarda (laktoz kristal- susuz α-laktoz oluşur (3). Non-higroskobik (karar-
leriyle tohum laktoz oluşturulması) amorf laktoz lı olan) susuz form ise, su buhar basıncı 6-80 cmHg
kristalleştirilir (1, 3). Kristalleşmenin kontrollü ya- arasında olan hava kullanılarak ortamın ısıtılma-
pılabilmesi için laktozun sıcaklık-çözünürlük özel- sıyla hazırlanabilir. Kristalleşmedeki su çok güç-
likleri de bilinmelidir. Laktozun kristalleşmesi bir lü bir şekilde bağlanmış haldedir ve α-hidratın su-
evre geçişi olup, camsı geçiş kontrolünde yapılır ve yunu almak zordur. Bu durum sütün kurumadde
birinci dereceden dağılma kinetiği gösterir. Kon- içeriğinin belirlenmesinde ve süt ürünlerinde bazı
sorunlara neden olabilir (4). α-laktoz monohidrat
santrasyon ve sıcaklığa bağlı olarak sütteki laktoz
kristalinin toplam büyüme hızı kristal yüzeyinin
en az iki evre geçişi gösterir.
% 50-60’ı kadardır ve aktivasyon enerjileri 9.5-13.7
Gıdalarda meydana gelen değişimlerin hızın- kcal/mol olarak hesaplanmıştır. Bu da gelişmenin
da maddelerin hareketliliği önemlidir, camsı geçiş kontrollü dağılımını ifade etmektedir (5).
de bu dağılımı etkilemektedir. Değişime uğrayan
maddeler camsı geçiş sıcaklıklarının altında ve üs-
tünde farklı özellikler gösterirler. Bu nedenle kris- β-Laktoz
talleşme işlemlerinde camsı geçiş özelliklerinin çok Kristalleştirme 93.5 ºC’nin üzerinde olursa β-laktoz
iyi bilinmesi ve kontrol altında olması gerekir. Su formu oluşmaktadır ve kristaller susuzdur. β-laktoz
aktivitesi, amorf materyallerin camsı geçişlerini et- çok higroskobik olmamakla birlikte çabuk eriyebi-
kileyen önemli bir değişkendir. Su içeriğinin farklı- len ve iyi çözünürlük gösteren bir yapıdadır. Oysa
laşması laktoz-su arasındaki hidrojen bağını değiş- α-laktoz kristalleri sert ve bazen oldukça büyük, az
tirdiğinden dalga boyları da değişim göstermekte- higroskobik, yavaş eriyebilir niteliktedir (4).
dir. Kristalleşmeyi etkileyen faktörlerden en çok sı-
caklık üzerine araştırmalar yoğunlaşmıştır. Çeşit-
li kurutma yöntemlerinin kullanılması amorf ma- Amorf Laktoz
teryallerin kristalleşmeleri esnasındaki fiziksel du-
rumlarının ve ısısal davranışlarının farklı olması- Amorf laktoz; püskürterek kurutma ve dondura-
na yol açar. Kristallerin istenen saflık ve boyutlar- rak kurutmada olduğu gibi, çözeltinin hızlı kuru-
da oluşabilmesi için ortamdaki protein ve mineral- tulmasıyla ya da çözücü suyun uzaklaştırılmasıy-
la oluşmakta ve erimiş halden camsı duruma geç-
lerin uzaklaştırılması önerilmektedir.
mektedir (3, 4, 6-8). Bunun anlamı; sertlik, yoğun-
Gıda endüstrisinde laktoz ve laktoz türevlerinin luk ve özgül ısı gibi özellikleri diğer şeker kristalle-
kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte kristalleşme riyle benzer olup, moleküller paketlemede tam bir
sürecini etkileyen her bir faktörün bilinmesi, üre- düzen gösteremezler. Camsı form olarak da bilinen
tim esnasında ve sonrasında sorunlarla karşılaşma- bu form, derişik haldeki çözeltiye su ilavesiyle hız-
mak için kontrollü koşulların sağlanması zorunlu- la seyreltilebilmektedir. Ürün aşırı higroskobik ise
dur. Değişimlerin fizikokimyası da iyice bilinmeli su çekmeye hazırdır (3, 9, 10). Eğer amorf laktozun
ve bu konu ile ilgili çalışmalar yapılmalıdır (3). su içeriği %5 gibi düşük orandaysa kristalizasyon

232
Laktoz Kristalleşmesinin Fizikokimyası

gecikir. Ürün nemli havadan su çeker ve nem içe- arasındaki ilişki Şekil 1’de verilmiştir. Bu lineerlik
riği %8’e ulaştığında α-monohidrat şeklinde kris- Tc (oC) = –143.6 as +77.8 eşitliği ile ifade edilir. Fa-
talize olmaya eğilimlidir (4, 10). Bu koşullar altın- kat çok kuru ve ıslak bölgeleri içeren lineer olma-
da çok küçük laktoz kristalleri meydana gelmekte- yan durumları da kapsayan eşitlik kullanılabilir (1).
dir. Bu durum, püskürterek kurutma ile elde edil-
miş tozlarda sert topakların oluşmasına öncülük
eder ve toz kütlesi katı kek haline dönüşür (4, 11).
Amorf laktozun camsı geçiş sıcaklığının üzerinde-
ki sıcaklıklarda depolanması moleküler hareketlili-
ği arttırırken vizkoziteyi düşürür (11, 12).

Camsı Geçiş
Gıdaların işlenmesi ve depolanmasında meyda-
na gelen değişimler, fiziksel işlemlerin ve kimya-
sal tepkimelerin bir sonucudur. Değişimlerin hı-
zını etkileyen ana etkenlerden en önemlisi, tepki-
meye giren maddelerin hareketlilikleridir ve bu ha-
÷HNLO/DNWR]XQVXLoHULõLLOHFDPVÕJHoLøVÕFDNOÕõÕ 7F 
reketliliğin kontrolünde gıda bileşenlerinin (lak- DUDVÕQGDNLLOLøNL 
toz, sakkaroz, glukoz, protein, vb.) camsı geçişle-
ri çok önemlidir. Camsı geçiş sıcaklığı (Tc)’nın al- Tc (ºC) as = – 425as 3 + 545as 2 – 355 as +101 (2)
tında veya üstündeki değerlerde aktivasyon ener-
jilerinin farklı olması, dağılacak olacak materya- Kurutma sırasındaki yapısal kümeleşme, gözenek-
lin boyutuna ve matriksdeki yoğunluğuna bağlı- liliği ve yeniden su alma yeteneğini azaltarak ürü-
dır. Dağılım ve viskozite arasındaki ilişkiler açık- nün kalitesini etkilemektedir. Yapıdaki değişiklik-
lanmaya çalışılmaktadır (13). Camsı geçiş sıcaklı- ler camsı geçiş sıcaklığının altında ve üstünde yapı-
ğının üzerinde elde edilmiş grafiklerden viskozite- lan dondurarak kurutma işlemlerinde incelenmiş-
nin sıcaklığa bağlı bir fonksiyon olduğu bulunmuş- tir. Dondurarak kurutmada, buzun süblimleşme-
tur ve Williams-Landel-Ferry (WLF) eşitliği ile ifa- si gözenekler oluşturur, gözeneklerin duvarları yü-
zey kuvveti ve yerçekiminin etkisiyle kümeleşebi-
de edilebilir (1, 11, 14);
lir. Gözeneklerin duvarlarındaki amorf bileşenlerin
derişimleri yüksek ise kümeleşme engellenir ve ge-
Log (η/ηc) = (-C1 (T–Tc)) / (C2 + (T–Tc)); (1) cikir. Dondurarak kurutma sırasında yüzeyler ara-
[C1, C2 sabit; η, T’deki viskozite; ηc, Tc’deki visko- sında herhangi bir kuvvet olmadığından, yüksek
zitedir] derecede dağılma kabiliyeti olan, homojen ve yük-
sek reaksiyon gücüne sahip tozlar üretilebilmek-
WLF eşitliğinden de anlaşılabileceği gibi, mater- tedir (8). Gözeneklerin duvarlarındaki amorf bile-
yal ve Tc arasındaki fark 30 K civarında olduğun- şenlerin derişimleri yüksek ise kümeleşme engelle-
da kristalleşme hızı belirgin olarak artmaktadır ve nir ve gecikir. Camsı geçiş sıcaklığının altında vis-
Tc’nin altında kristalleşme hızı azalmaktadır (15). kozite yüksek olacağından kurutmada kümeleşme
Süttozlarının belli camsı geçiş sıcaklıkları, amorf olmaz. Donmamış suyun varlığı, viskoziteyi düşü-
laktozun su içeriği ve su aktivitesi ile karakterize rür ve kümeleşmeyi hızlandırır (13). Karbonhidrat-
edilmektedir. Camsı katı haldeki örnek hızlıca 50 ların camsı geçiş sıcaklığı moleküler ağırlığın azal-
ºC’nin altına kadar soğutulup, yeniden yüksek sı- masıyla düşmektedir (7, 9, 16).
caklıklara kadar ısıtılırsa, gerçek geçiş sıcaklığı be-
lirlenmiş olur ve bu da laktozun kristalleşmesin-
de yararlı olacaktır. Yapılan araştırmalarda, sade-
Laktoz Kristalleştirilmesi
ce laktoz içeren amorf materyallerin camsı geçiş- Kontrollü boyutlarda saf laktoz kristallerinin bü-
lerinin açıklanmasında su aktivitesi ana değişken yümesine olanak veren kristalleştirme; şeker, süt
olarak kabul edilmiştir (1). Su içeriğinin artmasıyla ve gıda sanayisinde kullanılan saflaştırma ve ayır-
camsı geçiş sıcaklığı düşer (9, 11). Tc ile su içeriği ma teknikleri arasında büyük bir öneme sahiptir

233
A. Yetişemiyen, S. Ö. Eren

(17). Kristalleştirme, amorf laktozun püskürterek rı doymuşlukla da değişmektedir (24). Su içeriği-


ve dondurarak kurutulmasında ortaya çıkan bir faz nin sabit tutulduğu kristalleşmede amorf yapı için-
geçişidir (7). Kristalleşme süresince faz kompozis- deki su miktarı artarken, Tc, düşer ve kristalleşme
yonlarında ve morfolojilerindeki değişimin belir- hızlanır (25).
lenmesinde α/(α+β) katı faz oranı kullanılmakta-
Kristalleşmeyi etkileyen faktörlerden, daha çok sı-
dır (18).
caklık üzerinde durulmaktadır. İzotermal Diferan-
Laktozun kristalleştirme yöntemiyle eldesinde te- siyel Taramalı Kalorimetri (Differantial Scanning
mel üç basamak vardır; Calorimetry=DSC) metodu kullanılarak ısıda za-
-Peyniraltı suyunun, protein içeriğine bağlı olarak manla meydana gelen değişimler sabit bir sıcaklık-
koyulaştırılması (toplam kurumadde %50-70 ola- ta izlenebilir. Ayrıca faz değişim ve reaksiyon ısıla-
na kadar çok basamaklı evaporasyon işlemi uygu- rının ölçümünde de kullanılabilir (26). Bu şekilde,
lanır ) farklı sabit sıcaklıklarda izotermal veriler ve farklı
ısıtma hızlarında non-izotermal veriler elde etmek
-Kristalleştirme (kendiliğinden veya tohumlama mümkündür (12, 23). DSC kullanılarak camsı ge-
ile) çiş sıcaklık aralıklarında ısı kapasite değişimi ölçü-
-Santrifüjle kristallerin ayrılması (2, 3, 17). lebilir ve Tc belirlenebilir (11). Laktozun sıcaklık-
çözünürlük grafiği de dikkate alınmalıdır. Lakto-
Kristallerin oluşumu ve saflığı materyalin içerdiği zun yarı kararlı derişimi ve çözünürlüğü arasında-
protein ve minerallerden etkilenmektedir (3, 10).
ki farklılık, yarı kararlı bölge olarak gösterilir ve ke-
Bu nedenle protein ve mineralleri uzaklaştırılmış
sikli tohumlama işlemindeki istenmeyen tohum-
peyniraltı suyu kullanılması önerilmektedir (3, 9).
lanmayı en aza indirecek şekilde soğutma işlemi-
Deproteinize kurutulmuş peyniraltı suyu kristalize
nin kontrolüne izin verilmelidir. Kesikli ve kesik-
laktoz preparatı %97 oranında laktoz içeriğine sa-
siz soğutma kristalizörlerindeki izotermal tohum-
hiptir (17, 19). Peyniraltı suyu proteinlerinin varlığı
lamada α-laktoz monohidratın gelişme hızı ölçül-
toplam kristalleşme hız katsayısında önemli bir de-
müştür (17). Laktoz kristalizasyonu birinci derece-
ğişim yapmasa da, tohumlama yapılmayan kristal-
den dağılma kinetiği göstermektedir ve termodi-
leştirme işleminde kristallerin boyutlarını düşürü-
namik eşitliklerle gösterilebilmektedir (20, 24, 27).
cü etkisi bulunmaktadır (20). Minerallerin uzaklaş-
tırılması evaporatördeki ısı aktarımını arttırmakta- Laktoz kristalleşmesinin kinetiğinde gelişme hızı
dır. Ayrıca tortu oluşumunu azaltır ve toplam ku- G= f (sıcaklık) x n (sürücü kuvvet) olarak gösteri-
rumadde içeriğinin %70-75’e çıkmasına izin verir. lir (17). Yapılan araştırmalar sonucunda herhangi
Toplam kurumadde içeriği fazla olursa viskozite de bir kristalleşme modelinde; hareketliliğin en dü-
artmaktadır. Sonuçta kristallerin ayrılması (santri- şüğe inmesi ve yüksek sıcaklıklarda tohumlama-
fügasyon) ve yıkanması mümkün olmaktadır. Sant- nın yavaşlaması gibi durumlar ortaya çıkabilecek-
rifüj sırasında kristallere su püskürtülerek yapışkan tir (23). Yapılan çalışmalardaki amaçlardan biri de
sıvı uzaklaştırılır. Daha sonra kristaller kurutulabi- en uygun soğutma sıcaklığının, besleme hızının ve
lir (3). Oluşan kristallerin kütleleri refraktometre evaporasyon hız eğilimlerinin belirlenmesidir. Çö-
ile hesaplanabilmektedir (20). zünürlüğün altında kristaller, büyüme yerine erir-
ler. Tohumlamanın başlayabilmesi için belirlen-
Süttozlarında laktoz kristalleşmesi, yüksek bağıl miş eşik tohumlama değerine ulaşmak, işlem bo-
nemin gelişmesiyle ve ısıl uygulamalarla ortaya çı- yunca kristal tohumlarının sayısının sabit kalması-
kabilir (11, 12, 21). Kristalleşme süresince amorf nı sağlamaktadır. Isıtma ve soğutmadaki hedef ise,
laktozdan salıverilen suya bağlı olarak kristalleş- en kısa işlem süresi ile en fazla büyümenin sağlan-
me işleminde su aktivitesi de artacaktır. Suda ka- masıdır. Ayrıca çözünürlük-sıcaklık kontrol edile-
lan amorf bileşenler ise Maillard reaksiyonu gibi
rek kristallerin erimesi önlenmelidir (17).
olayları teşvik etmektedir (1, 22). Laktozun kristal-
leştirilmesinde soğutma ve ısıtma işlemleri ile aşı- Düşük pH değerlerinde, laktoz moleküllerinin kris-
rı doymuşluk oluşturulabilir. Süt sanayisinde lak- tal forma dönüşümlerinin ve mutarotasyon hızı-
toz, peyniraltı suyu permeatının soğukta kristali- nın artması sonucu kristalizasyon hızı artmaktadır
zasyonu ile üretilebilir (23). Laktozun kristalleş- ve kristalleşmenin gelişim hızı kristal yüzey alanı-
me sıcaklığı (Tcr) su içeriğinin ve bağıl nemin art- na olan dağılımla ilgilidir. pH değeri, kristal-yüzey
masıyla düşmektedir (9). Ayrıca optimum Tcr aşı- tepkime hızındaki artışı da etkilemektedir (24).

234
Laktoz Kristalleşmesinin Fizikokimyası

Depolama boyunca bağıl nemin ve su aktivitesinin


artması laktozun kristalleşme hızını arttırır (10,
11). Kristalleştirme işlemi laktozun camsı geçiş
kontrolünde yapılır (12). Kristalleşme ile dağılım
arasında ilişki olmadığı, viskozitedeki artışın dağı-
lım katsayısını düşürdüğü tespit edilmiştir.

Evre Geçişi ve Sorpsiyon İzotermleri


Gıda bileşenleri (proteinler, karbonhidratlar, lipit-
ler) basınç ve sıcaklık değişimiyle birlikte evre ge-
çişine maruz kalırlar (28). Gıda maddesinin belli
bir sıcaklık ve basınçta nem içeriği ile su aktivitesi
arasındaki ilişki de sorpsiyon izotermleri ile belir-
lenir. Sorpsiyon izotermlerinden gıdaların higros- ÷HNLO  /DNWR] YH VX\XQ ID] JHoLø JUDILõL 6WQ KDO
kop özellikleri yani su bağlama yetenekleri de be- GL\DJUDPÕ  
lirlenmektedir (22). Gıdaların ve şeker içeren bi-
yolojik sistemlerin kararlılıkları onların amorf ev- Evre Geçişi ile Kimyasal Bağlardaki Değişim
relerinin özellikleriyle ilgilidir. Bu sebepten dolayı
laktozun evre geçişinin bilinmesi; değişken sıcak- Dondurarak kurutulmuş laktozun kristalleştiril-
lık, zaman ve nem içeriği altında depolanan ürü- mesindeki ısısal geçişleri FTIR (Fourier Trans-
nün raf ömrünü ve devamlılığını sağlamada yarar- form Infra-Red) Spektroskopi tekniği ile incelen-
lı olacaktır (21). Faz değişimi sonucu ortaya çıkan miştir. Sıcaklığın yükselmesi sonucu moleküler ha-
ısı değişim reaksiyonları 1. dereceden termodina- reketlilikte ve suyun plastikleştirici özelliğinde art-
mik reaksiyonlardır (26). Derişim ve sıcaklığa bağ- ma meydana gelmektedir. Bu arada oksijen ve hid-
lı olarak sütteki laktoz en az iki evre geçişi gösterir. rojen molekülleri (O- ve H+) arasındaki bağlar, hid-
Bunlardan birincisi; aşırı doymuş süt konsantresi- rojen bağlarının zayıflamasıyla daha yüksek dalga
nin içine α-hidrat laktoz kristallerinin tohumlan- boyu gösterecek şekilde değişmektedir. Bu değişim,
masıdır. İkincisi de; β-anhidrit kristallerinin camsı- kristalleşme sıcaklığına ulaşıldığında çok fazladır.
lastiğimsi toz hali içine tohumlanmasıdır. Yani kristalleşme, oldukça etkili hidrojen bağlarının
ağ yapısına izin vermektedir. Sakkaroz 2 tane mo-
Laktoz kristalleşmesi ortaya çıkarken hal diyag-
leküller arası, 5 tane molekül içi H bağı içerirken,
ramları iki durumu açıklayabilir;
β-laktoz 8 H bağı, α-laktoz ise 10 tane H bağı içer-
-Konsantrenin çözünürlük çizgisinin altına ka- mektedir. Kristalleşme entalpisi β-laktoz için 102
dar iyice soğutulması, az çözünür formun (93 J/g iken sakkaroz için bu değer -84 J/g’dır. β-laktoz
ºC’nin altında α-monohidrat, 93 ºC’nin üstünde ise (67 J/g), α-laktoz (112 J/g) ve sakkaroz (61 J/g) kris-
β-anhidro form) kendiliğinden tohumlanmasına tallerinin erime ısıları arasındaki farklılık kristal ya-
olanak sağlar. pılarındaki hidrojen bağlarından kaynaklanmakta-
-Amorf süttozunun, camsı geçiş sıcaklığının üzeri- dır. Tc’de hidrojen bağlarının karakteristik özellik-
ne kadar ısıtılması laktoz kristallerinin tohumlan- lerinde değişim olmamaktadır. Camsı ve lastiğim-
masını teşvik etmektedir. Lastiğimsi bölgede kris- si haller katı kristalden daha fazla kimyasal, potan-
talleşme riski fazladır (28). Laktoz ve suyun evre siyel ve serbest enerjiye sahiptirler. Ayrıca termo-
geçiş grafiği Şekil 2’de gösterilmiştir. Uygun olma- dinamik dengede olmayan kinetik olaylar meydana
yan koşullar altında (40 oC’de birkaç hafta veya 70 gelir. Kristalizasyona doğru, camsı haldeki molekü-
o
C’ye kadar olan sıcaklıklarda birkaç saatlik ısı şok- ler hareketliliğin azalması bağıl kararlılığa öncülük
larına maruz kalarak) depolanan %2,5-4 nem içe- ederken, lastiğimsi hal fiziksel olarak kararlı olama-
rikli tam yağlı süttozları önemli ölçüde ve daima maktadır ve kristalizasyona zorlanmaktadır. Cam-
susuz β-anhidrit kristalleri göstermişlerdir. Ör- sı materyal, camsı geçiş sıcaklık derecesinin üzeri-
neğin, başlangıçta %3,5 nem (aw = 0,24) ve tama- ne kadar ısıtılırsa, lastiğimsi haldeki moleküler ha-
men amorf olan yağlı süttozu 80 oC’de değil ama, reketlilik hızının artması sonucu kristalleşme ola-
90 oC’de 1 saatten daha kısa sürede hafif sarımsı ve yı gerçekleşir (10, 29). Ayrıca Tc üzerindeki sıcaklık
aşırı kristal duruma gelmektedir (1). değerlerinde viskozite düşer ve dağılım artar (10).

235
A. Yetişemiyen, S. Ö. Eren

Laktozun, evre geçişlerindeki göreceli absorban- tiğimsi halde) sistemlerdir. Camsı geçişin üzerin-
sı ölçülmüştür. Absorbansın oranı karbon atom- de moleküler hareketliliğin ve serbest hacmin art-
ları (C ve C) arasındaki gerilim titreşimleriyle iliş- ması ısı kapasitesinde endotermik değişikliklerle
kilendirilmiştir. Moleküller arasındaki ve molekül sonuçlanmaktadır. Püskürterek kurutulmuş ürün-
içindeki oksijen ve hidrojen (O- ve H+) molekülle- lerde yapışma, dondurarak kurutulmuş ürünlerde
ri diğer hidroksi grupları ile birlikte hidrojen bağ- ise kümeleşme camsı geçiş sıcaklığı ile kontrol edi-
larıyla çevrili olup oksijen ve hidrojen molekülleri lir. Laktoz moleküllerinin düşük molekül ağırlığı-
arasındaki gerilimin değişmesine bağlı olarak dal- na sahip olmaları camsı geçiş civarında daha hare-
ga boyunda görülen farklılıklar hidrojen bağların- ketli olmalarına izin verir ve düşük enerji seviye-
daki değişiklikten kaynaklanmaktadır. Hidrojen lerine hızlıca gelebilirler. Püskürterek kurutmada
bağı içeren hidroksi grupları arasındaki gerilim tit- su hızlıca uzaklaştırıldığından, büzüşmeden kay-
reşimi, hidrojen bağı içermeyenlerden daha düşük naklanan molekül içi etkileşimler ve hidrojen bağ-
dalga boyu gösterirler. Hidrojen bağının bulundu- ları meydana gelir. Püskürterek kurutulmuş ürün-
ğu yapılarda elektron yerleşimlerinin sabit olma- ler sorpsiyonda su molekülleri için daha az hidro-
sından dolayı daha düşük bağ kuvvet sabitesi var- jen bağı yeri içermesine karşın, dondurarak kuru-
dır. Sıcaklığın artmasıyla hidrojen bağları zayıflar, tulmuş ürünlerde bu bölgeler daha fazladır (21).
oksijen ve hidrojen molekülleri arasındaki gerilim
titreşiminin sonucu olarak da dalga boyu yükselir.
Kristalleştirme sonucunda, laktoz kristallerindeki SONUÇ
hidrojen bağlarının yoğunluğu ve gücü artarken O-
Gıda, eczacılık ve diğer endüstri alanlarında lak-
ve H+ moleküllerinin en yüksek absorbsiyon dalga
tozdan faydalanılmaktadır. Hayvan beslenmesinde
boyu azalmaktadır. Kristalleştirme sonrası sıcaklı-
rahatlıkla kullanılan bir madde olduğu gibi, krista-
ğın artması en yüksek absorbsiyon dalga boyunu
lize edilen laktoz, ekmekçilik, pastacılık ve şeker-
arttırmıştır. Su içeriğinin de artması laktoz-su ara-
leme sektörlerinde, çikolatalı içecekler, şuruplar ve
sında hidrojen bağını doğuracağından dalga boyu
diyetetik besinlerin üretiminde önemli bir yer tut-
azalmaktadır (29).
maktadır.
Laktoz, şekerli koyulaştırılmış süt, instant sütto-
Püskürterek ve Dondurarak Kurutulmuş zu, stabilize peyniraltı suyu tozu, dondurma, vb.
Laktoz süt ürünlerinin işlenmesinde kristalleşme ve kris-
talleşmenin prensipleri önemli olup, kontrol altın-
Kurutulmuş gıda bileşenlerinin fiziksel durumları
da tutulmalıdır. Büyük kristaller ürüne kumlu bir
ve ısısal davranışları işlem ve depolamada devamlı-
yapı kazandırdığı için laktozun kristalleştirilmesin-
lığın kontrolü için önemlidir. Püskürterek kurutul-
de olabildiğince küçük kristaller elde edilmeye çalı-
muş amorf laktoz herhangi bir çatlama ya da kıv-
şılmalıdır. Topaklaşma ve kekleşme gibi depolama
rım olmayan pürüzsüz yüzeye sahiptir ve küre şek-
sırasında, nemden kaynaklı kusurların önlenmesi
lindedir. Dondurarak kurutulmuş laktoz ise kırıl-
için de her bir ürüne göre en uygun işlem koşulla-
mış cam parçacıkları şeklinde ve tabaka tabaka ol-
rının belirlenmesi gereklidir. Aksi halde ürünlerin
muş haldedir. Püskürterek kurutulmuş laktozun
yapılarında istenmeyen kusurlar ortaya çıkar ve raf
kristal formu Tomahawk (tabanı konik biçimin-
ömürlerinin kısalmasına yol açar. İşlem ve depo-
de birleşmiş yüzeylerden oluşan, üç boyutlu uzun
lama sırasında ürünlerin kararlılığını sağlamak ve
piramit benzeri yapı) kristal yapısı modeline ben-
kalite kaybı, depolama süresinin azalması ve birta-
zemektedir. Fakat dondurarak kurutulmuş laktoz
kım istenmeyen değişikliklerin oluşumu gibi olum-
kristalleri ise iğne veya çubuk şeklindedirler. Cam-
suzlukların önlenebilmesi için laktoz kristalleşme-
sı geçiş sıcaklık ve kristalleşme sıcaklık (Tcr) de-
sine dikkat edilmelidir.
ğerleri dondurarak kurutmada daha yüksektir. İki
kurutma yöntemi arasındaki farklılıklar, materyal- Kristalleşme sıcaklığı (Tcr) ve camsı geçiş sıcak-
lerin farklı mikroyapıda ve özellikte olmasından lıkları (Tc) kontrol altında tutulması gereken çok
kaynaklanmaktadır. Farklı kurutma yöntemlerinin önemli noktalardır. Bu sıcaklıkları etkileyen faktör-
kullanılması amorf materyallerin partikül büyük- ler kristalleşmenin yavaşlamasına veya hızlanması-
lüklerinin, yapılarının, yüzey alanlarının ve ısısal na neden olacaktır. Bu nedenle kristalleştirmeyi et-
davranışlarının farklı olmasına yol açar. Amorf ma- kileyen faktörler ve değişkenler belirlenmeli ve iş-
teryaller çok viskoz ya da katı benzeri (camsı ve las- lemler sistematik bir düzen içinde uygulanmalıdır.

236
Laktoz Kristalleşmesinin Fizikokimyası

İşlem sırasında ısısal değişikliklerle birlikte mater- rence between material and glass-transition temperatu-
yallerde fiziksel ve kimyasal olaylar ortaya çıkmak- res. Food Res Int, 41(6): 630-636.
tadır. Bu nedenle etmenlerin hepsi bir bütün ola- 16. Noel TR, Ring SG, Whittam MA. 1990. Glass transi-
rak değerlendirilmeli ve istenilen özelliklere sahip tions in low-moisture foods. Trends Food Sci Tech, 1:62.
ürünlerin üretimi yapılmalıdır.
17. Vua TTL, Durhama RJ, Hourigan JA, Sleigh RW.
2005. Dynamic modelling optimisation and control of
lactose crystallisations: Comparison of process alterna-
KAYNAKLAR tives. Sep Purif Technol, In Press.

1. Vuataz G. 2002. The phase diagram of milk: A new tool 18. Barham AS, Haque MK, Ross YH, Hodnett BK. 2006.
for optimising the drying process. Lait, 82(4): 485- 500. Crystallization of spray-dried lactose/ protein mixtures
in humid air. J Cryst Growth, 295(2): 231-240.
2. Tarakçı Z, Küçüköner E. 2005. Lactose, lactose derives
and applications in food industry. GIDA, 30(4): 261-267. 19. Yılmaz R, Temiz A. 1997. Deproteinize peyniraltı su-
yundan bir etil alkol-su karışım sisteminden yararlana-
3. Fox PF. 1997. Advanced Dairy Chemistry: Lactose, rak peyniraltı suyu kristalize laktozu elde edilmesi. Gıda
Water, Salts and Vitamins. Volume 3, 2nd Edition, Chap-
Mühendisliği III. Ulusal Sempozyumu, Hacettepe Üni-
man& Hall, London, pp. 1-31, 195-197, 324-334.
versitesi Mühendislik Fakültesi. http://eskisite.gidader-
4. Nickerson TA. 1965. Lactose. In Fundamentals of Da- negi.org/dokgoster.asp?dosya=/d10/f240931012.htm
iry Chemistry, BH Webb and AH Johnson (eds), The Avi (Erişim tarihi 17.05.2009).
Publishing Company, Inc., London, pp. 228-246, 780-
787, 806-810. 20. Mimouni A, Schuck P, Bouhallab S. 2005. Kinetics of
lactose crystallization and crystal size as monitored by
5. Dincer TD, Ogden MI, Parkinson GM. 2009. In situ refractometry and laser light scattering: Effect of prote-
investigation of growth rates and growh rate dispersi- ins. Lait, 85:253-260.
on of α-lactose monohydrate crystals. J Cryst Growth,
311(5): 1352-1358. 21. Mazzobrea F, Sotob G, Aguilerab M, Bueraa P. 2001.
Crystallization kinetics of lactose in systems co-lyofilized
6. Haque MK, Ross YH. 2005. Differences in the physi- with trehalose. Analysis by Differential Scanning Calori-
cal state and thermal behavior of sprey-dried and freze- metry. Food Res Int, 34: 903-911.
dried lactose and lactose/ protein mixtures. Innov Food
Sci Emerg Tech, 7(1-2): 62-73. 22. Pala M, Saygı YB. 1983. Su aktivitesi ve gıda işleme-
deki önemi. GIDA, 8(1): 33-39.
7. Ross Y. 1993. Melting and glass transitions of low mo-
lecular weight carbohydrates. Carbohydr Res, 238:39. 23. Kedward CJ, MacNaughtan W, Mitchell JR. 2000.
8. Sadıkoğlu H, Özdemir M. 2003. Dondurarak kurutma Isothermal and non-isothermal crystallisation in amorp-
teknolojisi ve evreleri. GIDA, 28(6): 643-649. hous sucrose and lactose at low moisture contents. Car-
bohydr Res, 329: 423- 430.
9. Jouppila K, Ross YH. 1994. Glass transitions and
crystallization in milk powders. J Dairy Sci, 77:2907- 24. Twieg WC, Nickerson TA. 1968. Kinetics of lactose
2915. crystallization. J Dairy Sci, 51(11):1720-1724.

10. Nasirpour A, Scher J, Linder M, Desobry S. 2006. 25. Ross YR, Karel MA. 2006. Crystallization of amorp-
Modelling of lactose crystallization and color changes in hous lactose. J Food Sci, 57(3): 775-777.
model infant foods. J Dairy Sci, 89(7):2365-2373.
26. Certel M, Ertugay Z. 1992. Mikrokalorimetrinin Hu-
11. Ross YH. 2002. Importance of glass transition and bubat teknolojisinde kullanım imkânları II. Differential
water activity to spray drying and stability of dairy pow- Scanning Calorimetry (DSC)’nin hububat teknolojisinde
ders. Lait, 82: 475-484. kullanımı. GIDA, 17(2): 93-100.
12. Jouppila K, Kansikas J, Roos YH. 1997. Glass transi- 27. Mimouni A, Schuck P, Bouhallab. 2009. Isothermal
tion, water plasticization, and lactose crystallization in batch crystallization of alpha-lactose: A kinetic model
skim milk powder. J Dairy Sci, 80(12):3152-3160. combining mutarotation, nucleation and growth steps.
13. Karel M, Anglea S, Buera P, Karmas R, Levi G, Ross Y. Int Dairy J, 19(3): 129-136.
1994. Stability-related transitions of amorphous foods. 28. Lebail A, Boillereaux L, Davenel A, Hayert M, Lucas
Thermochim Acta, 246: 249- 269. T, Monteau JY. 2003. Phase transition in foods: Effect of
14. Chiou D, Langrish TAG. 2008. A comparison of pressure and methods to assess or control phase transi-
crystallisation approaches in spray drying. J Food Eng, tion. Innov Food Sci Emerg Tech, 4: 15-24.
88(2): 177-185.
29. Ottenhof M-A, MacNaughtan W, Farhat IA. 2003.
15. Langrish TAG. 2008. Assessing the rate of solid- FTIR study of state and phase transitions of low moistu-
phase crystallization for lactose: The effect of the diffe- re sucrose and lactose. Carbohydr Res, 338: 2195-2202.

237

You might also like