Professional Documents
Culture Documents
100 132,3ohm
Z Q 2 Z Q1 Z 0 RL (6.69)
Z Q1 .Z Q 3 Z Q 2 Z 0 RL 150 Z Q 2 (6.70)
6.31
4 transformatörlerde empedans uydurma Smith abağı yardımıyla
da yapılabilir. Aşağıda bir örnek verilmiştir.
ZL
Çözüm: zL 0,6 j 0,8
Z0
Buna karşı gelen nokta A noktasıdır. Hattın giriş empedansı gerçel
oluncaya kadar kaynağa doğru hareket ederek B noktasına gelelim.
Smith abağında B noktasına gelmek için gerekli olan dönme
0,125 ’dır. Dolayısıyla 4 transformatör hat sonundan 0,125
kadar uzağa yerleştirilmelidir. Bu uzaklık hattın giriş empedansı
Şekil 6.31
Z 0 II 208
zI (d 2 ) zII (d 2 ). 0,58. 1,0
Z0 120
değerine kayacaktır ki bu empedans uyumunun başarılmış olmasıdır.
Örnek 12: 900 MHz ’de çalışan bir sistemde R L 25ohm olan
yükün VSWR, 800 1000 MHz aralığında 1,1’den küçük olacak
şekilde Z 0 50ohm olan hatta uydurulması istenmektedir.
6.32
a) 900 MHz ’de çalışacak şekilde bir 4 transformatör
tasarlayınız. Kablolarda dielektrik havadır.
b) Yüke paralel bağlanacak sonu kısa devre yapılmış 4
uzunluğundaki bir yan sayesinde önceki şıkta tasarlamış
olduğunuz transformatörün bandının genişletilip
genişletilmeyeceğini tartışınız.
Çözüm:
Şekil 6.33
Önce hat sonuna paralel bağlanacak olan yan hattı göz önüne
almayalım. İstenen empedans uyumunu sağlaması için 4 ’lük hattın
karakteristik empedansı;
1
R L jZ 0 I tan 2 f
c 12
Z inI (d ) Z 0 I (6.71)
1
Z 0 I jR L tan 2 f
c 12
olur.
d 4 arayüzünde;
Z (d ) Z 0 II
( ) inI e j (6.72)
4 Z inI (d ) Z 0 II
1
VSWR (6.73)
1
olacaktır. VSWR ’in f ile değişimi aşağıda verilmiştir. Görüldüğü
gibi VSWR frekansa sıkı bir şekilde bağlıdır ve söz konusu olan
800 1000 MHz bandında istenen koşul olan VSWR 1,1 ’i
sağlamaktan çok uzaktır.
Şekil 6.34
6.33
Sorular
6.1. Sayfa 14’de verilen örneği kullanarak duran dalga minimumlarının,
maksimumlarından daha keskin olduğunu gösteriniz. Bunun için
minimum ve maksimum yakınlarında birkaç noktada gerilim
fazörünün genliğini hesaplayıp, gerilimin konum üzerinden
değişimini çiziniz.
6.2. Zayıflatmasız bir hatta duran dalga oranı 3 olarak ölçülmüş olup ilk
minimumun hat sonuna uzaklığı 0,15 ’dır. Yük empedansını
bulunuz.
( Yanıt: 0,66 j1,15 )
6.3. 250 j 50 kompleks sayısının resipsokunu Smith diyagramını
kullanarak bulunuz. Hatanın küçük olması için normalizasyonu nasıl
yapmanız gerektiğini düşününüz. ,
6.4. Dielektrik olarak hava kullanılmış bir iletim hattında hat sonundan
8,75 cm uzaklıkta gerilimin minimumu bulunmuştur. Duran dalga
oranı ise 8dB ’dir. Hattın karakteristik empedansı 50ohm gerçel
olup, hat 800 MHz ’de kullanılmaktadır. Hat hangi empedansla
sonlandırılmıştır?
( Yanıt: 117 j25ohm )
6.5. 25 Smith diyagramında u 0 ekseni (yani j ) ekseni üzerindeki
noktaların empedansının genliğinin bire eşit olduğu noktalar
olduğunu gösteriniz.
6.6. 7,96 MHz ’de çalışan bir generatörün bağlandığı hat 50ohm ’luk bir
direnç ile buna seri olarak bağlanmış 1H ’lik bir bobinle
sonlandırılmıştır. Z 0 50ohm olduğuna göre yansıma katsayısını
bulunuz. Hat sonu paralel bağlanmış 100ohm ’luk bir direnç ve
200 pF ’lık bir kapasiteyle sonlandırılmış olsaydı, yansıma
katsayısını bulunuz. Yansıma katsayıları Smith abağı kullanarak
bulunacaktır.
Şimdi siz 75 j75ohm ’la sonlandırılmış bir hattın yansıma
katsayısı ile eş yansıma katsayısına sahip olacak şekilde paralel bağlı
elemanlardan oluşan yükün nasıl olması gerektiğini bulunuz.
6.7. 7,96 MHz ’de hat sonu empedansı 1 j1 olan hattın karakteristik
empedansı 50ohm ’dur. c olduğuna göre hattın uzunluğu ne
olmalıdır ki hat yansımasız olsun.
Bu soruyu bir kere de admitans abağını kullanarak çözünüz.
Hattın, uzunluğundan bağımsız olarak, yansımasız olması isteniyorsa,
ne yapılabilir?
6.8. Z L 100 j100ohm ile sonlandırılmış bir hatta bu seri yük yerine
hangi paralel yük yerine hangi paralel yük bağlanmalıdır ki yansıma
katsayısının genliği değişmesin? Birden fazla çözüm var mıdır?
Neden?
25
İleri düzey
6.34
6.9. Z L 25 j100ohm ile sonlandırılmış hattın uzunluğu 0,18m olup,
dalganın frekansı 300 MHz ve faz hızı c ’dir. Hat zayıflatmasızdır.
a) Hat sonundan yansıma katsayısını bulunuz. ( Z 0 50ohm )
b) Hattın giriş empedansı ve admitansını bulunuz.
c) Hat başındaki yansıma katsayısını bulunuz.
d) Yaklaşık olarak gerilim fazörü genliğinin hat boyunca
değerini çiziniz.
e) Duran dalga oranını hesaplayınız.
f) İlk gerilim maksimumu ve minimumunun hat sonuna
uzaklığını hesaplayınız.
( Yanıt: a) 0,82 51 b) 11,8 j 59,6ohm ;
3,2 j16,2mS c) 0,82 79 d) Şekil e) 10 f) d mak 7,1cm ;
d min 32,1cm )
6.10. Bir önceki soruda verilen hatta, yüke seri olarak 10,6 pF
bağlanıyor. Önceki soruda istenen büyüklükleri hesaplayınız.
( Yanıt: L 0,62 83,5 ; Z i 20 j 40ohm )
26
Kaynak 7’den alınmıştır.
27
Kaynak 7’den değiştirilerek alınmıştır.
28
Kaynak 7’den değiştirilerek alınmıştır.
6.35
6.17. 29 Aşağıda verilen düzenekte işaret frekansı 3GHz ’dir. Bu
frekansta empedans uyumunu sağlayacak l y uzunluğunu bulunuz. Hat
üzerinde 2GHz frekansında duran dalga oranını bulunuz.
Şekil
30
6.18. Aşağıda verilen devrede yan hatların karakteristik
empedansları da 50 ohm’dur. Bir sonu kısa, diğeri açık devre olan iki
yan hat aynı noktada hatta paralel bağlanmıştır.
a) Bunların yüke hangi uzaklıkta bağlı olduklarının bir önemi
var mıdır?
b) f 0 , 3 f 0 ve 5 f 0 frekanslarında ana hat üzerinde duran
dalga oranını hesaplayınız.
c) Böyle bir düzenek hangi amaç için kullanılabilir?
Şekil
31
6.19. Aşağıda verilen devrede tüm hatların karakteristik
empedansları 50 ohm’dur. f 800 MHz ’de ana hat üzerinde duran
dalga oranını hesaplayınız.
6.20.32 50 ohm’luk bir iletim hattına giriş empedansı bilinmeyen bir
anten bağlanmıştır. Hat üzerinde duran dalga oranı 3,2 ve dalga boyu
20 cm’dir. Bir gerilim maksimumunun uzaklığı 74 cm olduğuna göre
antenin giriş empedansını hesaplayınız.
Şekil
6.21. Aşağıda verilen devrede tüm hatlar için Z 0 50ohm ’dur. Ana
hat üzerinde VSWR 1 olacak şekilde yan hatların uzunluklarını
belirleyiniz. Bu koşulu sağlayan başka l1 , l 2 değerleri var mıdır?
Varsa hesaplayınız.
Şekil
6.22. Aşağıda verilen devrede yan hatların karakteristik empedansı
75, ana hattın ise 50ohm’dur. Sonu açık devre bir yan hat kullanarak
empedans uyumu sağlanacaktır. Yan hattın yerini ve uzunluğunu
bulunuz.
(Yanıt: Hattın uzunluğu 0,151 , konumu d 0,071 )
6.23. Karakteristik empedansı 75 ohm olan 2m uzunluğundaki kayıplı
bir hattın sonu kısa devre edildiğinde giriş empedansı
45 j225ohm ’dur. ve sabitlerini bulunuz.
(Yanıt: 0,029 nepar m , 0,2 rad m )
29
Kaynak 7’den değiştirilerek alınmıştır.
30
Kaynak 7, sayfa 235’den alınmıştır.
31
Kaynak 7, sayfa 235’den alınmıştır.
32
Kaynak 7, sayfa 236’dan alınmıştır.
6.36
EK 1 – Fazörler
Doğrusal ve zamandan bağımsız elemanları kapsayan bir devrenin
girişine sinüsaoidal bir işaret uygulandıktan sonra geçici rejim
zayıflayıp ortadan kalkıncaya kadar beklenilirse devredeki tüm akım
ve gerilimlerin frekansı girişe uygulanan kaynağın frekansına eş olan
sinüsoidaller büyüklerdir. Devrede reaktif elemanlar varsa çeşitli
noktalardaki akım ve gerilimler aynı frekansla olmakla birlikte bunlar
arasında faz farkları doğar.
Şüphesiz ki devrelerin girişine sadece sinüsoidal işaretler
uygulamasak da tüm periyodik işaretleri bir dizi sinüsoidal işaretlerin
toplamı olarak ifade edebiliriz. Bu, matematikten tanıdığımız Fourier
serilerine karşılık gelir. Aslında terimlerin sayısı sonsuz ise de çoğu
kere sınırlı sayıda terimi almakla yeterince iyi bir yaklaşıklık elde
edilir. İşaret periyodik olmasa da işareti Fourier serisi yerine Fourier
dönüşümünü kullanarak, yine de sinüsoidal işaretlerin toplamı olarak
ifade etmek olanaklıdır.
İşte fazör kavramı bu olgudan kalkınarak önerilmiştir. Eğer devrenin
(veya sistemin) tek bir frekanstaki sinüsoidal işarete cevabını (nasıl
davranacağını) bulursak benzer cevabı birçok başka tekil frekanslar
için de yaparak, devrenin herhangi bir işarete tepkisinin ne olacağı
hesaplanabilir.
Niçin fazörlere gerek var diye diye soracaksanız yanıt fazörlerle hesap
yapmanın kolay olduğudur. Devrelerdeki farklı noktalardaki akım ve
gerilimler aynı frekansta olmakla birlikte bunların genlikleri farklı
olduğu gibi aralarında faz farkı da olabilir. Dolayısıyla sinüsoidal bir
işaretle uyarılmış bir devrede bir akımı veya gerilimi tanımlamak için
hem genliğini hem de bir referansa göre fazını bilmek gerekir.
Dolayısıyla her büyüklük için iki parametre vermek zorunludur. Bir
kompleks sayı her iki parametreyi birden kapsayabilir ve devredeki
akım ile gerilimlerin gösteriminde kullanılabilir, zira kompleks
sayıların hem genlikleri hem de açıları vardır. İşte gerilim ve
akımların genlik ve fazlarını göstermek için kullanılan kompleks
sayılara fazör adı verilir.
Devrenin herhangi bir elemanından geçen akım;
i (t ) I m cos(t I ) (E1.1)
K1
jI m
Iˆ
Iˆ
I Re
Şekil E1.1: Kompleks düzlemde fazör
Devrenin veya sistemin LTI33 olması halinde, uygulanan işaret
açısal frekanslı sinüsoidal bri işaret olduğuna göre, zaman domeninde
bu fazöre karşı gelen akımı arayalım.
Fazörler kompleks büyülükler olduğuna göre, zamanı ve frekansı da
kompleks büyüklükler olarak alacak olursak, bu size çok yadırganacak
bir şey olarak gelmeyecektir. Fazörü e jt terimi ile çarparak;
I m sin(t I ) iˆ(t )
Im
Fazör
t I I m cos(t I )
Diyagramı
Şekil E1.2: i (t ) zamana bağlı fazörü açısa frekans ile saat
33
LTI (Lineer Time Invariant) işlemler doğrusaldır. Bu ise girişin n katına çıkarılması halinde çıkışın da n katına
çıkacağı anlamına gelir. Sistemin “invariant” (zamanla değişmeyen) , zamandan bağımsız olması ise giriş t 0
kadar geciktirildiğinde çıkışın da t 0 kadar gecikmesi demektir.
34
Tabii ki, i (t ) sinüs fonksiyonu da olabilirdi. Bu durumda fazörün reel kısmını değil de sanal kısmını almak
gerekirdi. Her iki seçim de olanaklıdır. Fakat işin başında hangisi ile çalışacağınıza karar vermeli ve bir daha
değiştirmemelisiniz.
K1
i (t ) ’nin zaman üzerinden değişimi Şekil E1.3’de verilmiştir.
i (t )
Im
0 I
T
I
Şekil E1.3: i(t) fonksiyonu
Soru: Neden?
Uˆ Z .Iˆ (E1.5)
35
Empedans şeklinde verilir ve Z devrenin empedansı olarak isimlendirilir .
35
Zamana bağlı büyüklüklerle değil de fazörlerle çalışıldığının şüpheye yer vermeyecek şekilde belirgin olduğu
yerlerde fazörleri üzerilerinde “ ”olmamaksızın sadece büyük harflerle gösterme yoluna gidilir. Biz de zaman
zaman bu yolu izleyeceğiz.
K1
dn d n 1 d
a n n u a n 1 n 1 u ... a1 u
dt dt dt
m m 1
(E1.6)
d d d
bm m i bm1 m 1 i ... b1 i bo i
dt dt dt
şeklindedir. Bundan u ,devrenin uçlarındaki gerilim, i ise geçen
akımdır. a i ve bi katsayıları devredeki elemanlarca belirlenirler.
İşlemleri basitleştirmek için;
d
D (E1.7a)
dt
ve buradan;
dn
Dn (E1.7b)
dt n
tanımlarını kullanacak olursak, yukarıdaki denklem;
(a n D n a n 1 D n 1 ... a1 D a 0 )u (t )
(E1.8)
(bm D m bm1 D m 1 ... b1 D b0 )i (t )
şeklinde yazılabilir ki, D’yi bir değişken gibi yorumlayacak olursanız;
A( D)u (t ) B ( D)i(t ) (E1.9)
şekline sokulabilir. Sinüsoidal büyüklüklerle uğraştığımızı varsayarak
bu eşitliği fazörler cinsinden;
A( j )Uˆ B ( j ) Iˆ (E1.12)
elde edilir. Şimdi bu ifadeyi ve empedans için daha önce verilen
tanımı kullanarak;
Uˆ B( j )
Z (E1.13)
Iˆ A( j )
yazacak olursanız, Z ’in ’ya bağlılığı ortaya çıkar. Empedans
tanımı;
Uˆ
Z (E1.14)
Iˆ
şeklinde yazacak olursanız, boyutunun ohm olması gerektiğini ve;
Uˆ u Z z Iˆ I (E1.15)
K1
şeklinde yazacak olursanız, buradan empedans ve açısı için36;
U U Um
Z (E1.16a)
I I Im
Z Z U I (E1.16b)
bağıntılarının geçerli olduğunu görürsünüz. Elemanların tanım
eşitliklerinden kalkınarak R, L ve C’ nin empedansı;
ZR R (E1.17a)
Z L jL (E1.17b)
1
ZC (E1.17c)
j C
olarak bulunur. Bu eki okumaya başladığınıza göre, büyük bir
olasılıkla fazörler konusunda bildiklerinizi tazelemek istiyorsunuz.
Öyleyse zahmete katlanıp yukarıdaki ifadeleri kendinizin elde etmesi
akıllıca olacaktır. Şekil E1.4’te bu elemanların akım, gerilim fazörleri
gösterilmiştir.
jI m jI m ileri jI m
U U geri I
I I
Re Re Re
U I
a)Direnç b)Endüktivite U
U m RI m U m LI m
c)Kapasite
R,L,C
1
akım-gerilim U I U I 90 Um I
C m
fazörleri
U I 90
Şekil E1.4: R, L ve C için akm gerilim fazörleri
Şekilden görüldüğü gibi direncin uçlarındaki gerilim ile içinden
geçmekte olan akım aynı fazdadır, dolayısıyla akım maksimum
olduğunda gerilim de maksimumdur. Buna karşın bobin ve
kondansatörde akım ve gerilim aunı fazda olmayıp aralarında 90 faz
farkı vardır. Şekil E1.5’de bir bobinin içinden geçmekte olan akımla
uçlarındaki gerilimin zamanla değişimi gösterilmiştir.
36
Û ’nın genliği zaman zaman U , Iˆ ’nin genliği ise I ile gösterilecektir. Dolayısıyla U m 2U ,
I m 2 I ’dir.
K1
U,I
I
U I I U
t
U
Şekil E1.5: Bobin uçlarındaki gerilim ve içinden geçen akımın değişimi
Gerilim ve akım ifadelerini;
u ( t ) U m . cos( t U ) (E1.18a)
i ( t ) I m . cos( t I ) (E1.18b)
K1
Z ( j ) R ( ) jX ( ) (E1.21)
Direnç
Reaktans yazılabilir ki burada R direnç (resistans), X ise reaktans olarak
isimlendirilir.
K1
Yukarıdaki tanım herhangi bir i (t ) fonksiyonu için geçerlidir ve
akımın sinüsoidal olma zorunluluğu yoktur. Benzer şekilde gerilim
için de efektif değer tanımlanır. Akımın (veya gerilimin) sinüsoidal
olması durumunda
T 2
1 1
I eff i ( t ) dt I cos 2 ( t ) dt
2 2
2
m
T 0 0 (E1.29)
2
1 2 I
I t dt m 0 , 707 I m
2
cos 2
2
m
0 T 2
(E1.34)
biçimine sokacak olursak ilginç bir yoruma olanak verir. Gerilimin bu
ifadesindeki ilk terim, gerilimin akımla aynı fazda ikinci terim ise
90 faz farkı olan bileşenine karşı gelir. İkinci terim “in phase
quadrature” bileşeni adı ile de bilinir. u (t ) ’nin biri akımla aynı fazda,
37
Bazı kaynaklarda fazörler, 2 olmaksızın tanımlanır. Yani fazörün genliği olarak efektif değer değilde tepe
değeri alınır.
K1
diğeri akımla 90 faz farkı olan iki bileşenine ayrılması şekil E1.6’da
verilen fazör diyagramından da kolayca görülür. Siz de bu
diyagramdan hareketle (E1.34) ifadesini çıkarın.
jI m
Û Iˆ
U m sin U m cos
Re
I
Şekil E1.6: Û fazörünün akıma paralel ve dik bileşenlerine ayrılması
Gerilimin bu bileşenleri cinsinden güç;
p ( t ) U m I m cos cos 2 ( t I ) (E1.35)
U m I m sin sin( t I ) cos( t I )
38 1
cos 2
(1 cos 2 x ) ve sin 2 x 2 sin x cos x özdeşliklerinden yardımıyla işlemler yapılmıştır.
x
2
39
Biz burada sadece akım ve gerilim aynı frekansta olduğu özel durum için güç hesabı yaptık. Eğer farklı
frekansta akım ve gerilim bileşenleri varsa güç hesabı çok daha karmaşıklaşır ve yorumu da dikkatli olmayı
gerektirir.
K1
seferinde tekrarlamanıza gerek yok. Ayrıca fazörleri kullanacak
olursanız formülleri hatırlamaya da gerek kalmaz. Sorunun çözümü;
S Uˆ . Iˆ * (E1.39)
ile tanımlanan kompleks güç büyüklüğünde yatar. Fazörlerin bilinen
ifadelerini kullanarak;
Um Im
S e j u e j I
2 2
1 1
U m I m cos( u ı ) j U m I m sin( u ı )
2 2
1 1
U m I m cos( ) j U m I m sin( )
2 2
(E1.40)
ve burada (E1.36a) ve (E1.36b) eşitlikleriyle verilen tanımları göz
önüne alarak;
S P jQ (E1.41)
bulunur. S , görünür güç olarak isimlendirilir ve diğer güç
tanımlarıyla karıştırılması önlemek için VA birimi ile birlikte
Görünür kullanılır.
Güç Böylece fazörleri kullanırsanız, entegrallere gerek kalmadan görünür,
aktif ve reaktif güç bileşenleri kolayca hesaplanır.
Reaktif güç bir iş yapmayan güç olmakla birlikte güç üreteçlerinin
daha büyük boyutlandırılmalarına ve enerji iletim hatlarında
kayıpların artmasına neden olduğu için istenmeyen güç bileşenidir. Bu
nedenle enerji üreticileri ve dağıtıcıları, maliyetlerini düşürmek
amacıyla kullanıcılardan reaktif güç çekmelerini ister ve bu güç bir iş
yapmasa da bu güç için de ücret talep ederler. Fakat kullanıcının yükü,
işin gereği olarak reaktif ise bu güç bileşeni kaçınılmaz olarak ortaya
çıkar. Şekil E1.7a da akım, gerilim ve görünür güç fazörleri
gösterilmiştir.
jI m
Û Iˆ
jQ Ŝ
P Re
Şekil E1.7a: Akım, gerilim ve görünür güç fazörleri
1
S UmIm Q
2
(VAR )
(VA)
Z P (W )
Şekil E1.7b: Görünür güç ve bileşenleri
Şekil E1.7b’den görüldüğü gibi;
K1
P P (E1.42)
cos
S P Q2
2
Zg ZL
U g
U g
generatör gerilimi, Z g ise generatörün iç direnci (empedansı)dır.
Z L , generatör uçlarına bağlı yükü göstermektedir. Şüphesiz ki
generatör ile yük arasında yine bir empedansa karşı gelen iletim hattı
varsa da bunun seri gelen empedansı Z g veya Z L ’e katılarak şekil
E1.8’de verilmiş olduğu gibi sadeleştirilebilir.
Z g ve Z L ’i gerçel ve sanal parçalarına ayırmak istersek;
Z g R g jX g Z g g (E1.43a)
Z L R L jX L Z L L (E1.43b)
K1
2
I m2 1 U gm R L
PL RL
2 2 R g R L 2 X g X L
2
1
2
U gm Z g cos g
g L L g g L
2 Z cos Z cos 2 Z sin Z sin
g L 2
(E1.45)
olur.
Yüke aktarılan gücün maksimum olması istendiğinde, öncelikle hangi
parametrelerin seçilebilir olduğunu belirlemek gerekir. Önce generatör
parametrelerinin sabit olduğunu ve sadece X L ’in değiştirilebilir
olduğunu varsayalım. (E1.45) eşitliğinden hemen görüldüğü gibi
X g X L (E1.46)
R L R g2 X g X L
2
(E1.47)
olarak bulunur.
Hem R L hem de X L istenildiği gibi seçilebilirse;
X 0 X L (E1.48a)
R0 R L (E1.48b)
koşulları birlikte sağlanmalıdır. Bu koşul sağlandığında kaynağın bir
yüke aktarabileceği en büyük güce ulaşılmış olur.
Bu;
Z L Z g* (E1.49)
olması demektir.
Pratikte zaman zaman Z L değiştirilebilirse de L sabit kalmalıdır. Bu
dPL
durumda 0 eşitliğinden yüke aktarılan gücü maksimum
dZ L
yapacak olan Z L için;
Z L Zi (E1.50)
K1
gücün yarısı kaynakta diğer yarısı ise yükte harcanacaktır. kW veya
MW’lar söz konusu olduğunda buna izin verilmeyeceği açıktır.
K1
Kaynakça
1. J. F. White; High frequency techniques, Wiles Interscience, 2004.
2. J. D. Kraus; Electomagnetics, McGraw – Hill International
Editions, 4. Baskı, 1992.
3. D. M. Pozar, Microwave Engineering, John Wiley & Sons, Inc, 2.
Baskı, 1998.
4. W. H. Hayt, Jr. ; J. A. Buck; Engineering Electomagnetics,
McGraw – Hill, 6. Baskı, 2000.
5. C. T. A. Johnk; Engineering Electomagnetic Field and Waves.
6. R. A. Chipman; Theory and Problems of Transmission Lines,
Schaum’s Outline Series, McGraw – Hill, 1968.
K1