You are on page 1of 9

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ

TÜRK HALKBİLİMİ

MESLEK KÜLTÜRÜ VE FOLKLORU

SEMA AKBABA
21763709

1
EMLAK KAVRAMININ TANIMI
Emlak diğer bir diğer deyimle taşınmaz gayrimenkulün anımı şu şekildedir:
“Taşınmaz (Gayrimenkul)” sözcüğü, “emlak (taşınmazlar)” sözcüğünün tekilidir. Emlak
(Taşınmazlar), TDK Güncel Türkçe Sözlük'te; “ev, arsa, bahçe vb. taşınamayan malların ortak
adı, taşınmazlar” olarak tanımlanmaktadır. Emlak, Arapça'da “mlk” kökünden gelen “mülk”
sözcüğünün çoğuludur.

GAYRİMENKUL KAVRAMININ TANIMI


“Taşınmaz (Gayrimenkul)”, TDK Güncel Türkçe Sözlük'te; “Ev, tarla vb. taşınamayan varlık”,
Kentbilim Terimleri Sözlüğü'nde; “Toplum yararı amacıyla getirilmiş sınırlamalar dışında,
sahiplerine, bunları diledikleri gibi kullanma hakkı veren toprak ve üzerindeki yapı ya da
yapılar” olarak tanımlanmaktadır.

EMLAK VE GAYRİMENKUL KAVRAMLARININ ARASINDAKİ FARK


Emlak ; toprağa sıkıca bağlı, temeli toprak olan ve taşınamayan varlıklardır. Ev,dükkan,alışveriş
merkezi hepsi birer emlaktır. Gayrimenkul ise emlağıda içine alan hem somut hem soyut
kavramdır.Toprak üzerindeki ve altındakileri kapsar , ayrıca o varlıkların üzerindeki haklarıda
içine alır.

EMLAK SEKTÖRÜNÜN TARİHİ SÜRECİ


GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE EMLAKÇILIK
Hem dünya da hem Türkiye’de, emlak sayısı ve çeşitliliği büyük artışlar gördükten sonra
özellikle de son on yılda emlak alıp satmak veya halk arasındaki tabiri ile emlakçılık veya daha
profesyonel bir meslek olarak gayrimenkul uzmanlığı popülarite olarak büyük bir artış yaşadı.
Ancak bir yatırım olarak ev satın alıp ve yeniden satma uygulaması tahmin ettiğinizden de
uzun bir süredir var.
Şu anki çizgilerine yakın bir tanım ile dünyada gayrimenkule yatırım yapmak deyimi 1800’lü
yılların Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nden yayılmaya başlayan bir kavramdır. Ancak
bir yatırım olarak emlak almak, satmak, kiralamak fikri çok ama çok eskidir.
Yazının icadı sayesinde kayıt tutulması ile beraber arazi için mülkiyet haklarının geliştirilmesi,
ilk “savunabilir mülkiyeti” yarattı ve gayrimenkulde önemli bir ana işaret etti.
Sanayi, eski atalarımız tarafından tasarlanmış olabilir, ancak mali kazanç için bir mülk satma
konusunda, insanın hırsı bu evrimin itici gücüydü.
Gayrimenkul geliştirme ve pazarlama popüler bir gelir yöntemi haline geldi ve orta çağ
boyunca oldukça yaygındı. Mülk sahipliği zenginliğin bir simgesiydi ve varlıklıların varlıklarını
güvence altına almalarının başlıca yollarından biriydi. Yerleşik bir endüstri olarak emlak

2
piyasası gelişti ve Avrupalı sömürgecilerle birlikte Amerika Birleşik Devletleri'ne geldi. Yeni
dünyanın fırsatları ve serbest piyasa sisteminin temeli ile karıştırıldığında, Amerikalı
girişimcilerin endüstriyi para kazanma makinesine dönüştüren ilk tohumları ektiler.

Bir bütün olarak gayrimenkul, ekonominin iniş çıkışlarına duyarlıdır. 19. Yüzyıl boyunca ve
20. Yüzyılın başlarında, kapitalist ekonomi ve artan nüfusun birleşimi, arazi kullanımının
genişlemesini sıcak bir pazar haline getirdi.
1920'lerin ekonomik refahı, gayrimenkulde, özellikle konutta büyük bir artışa neden oldu,
ancak 1930'ların ortalarında gayrimenkul yatırımlarının öncüsü olan abd’de milyonlarca kişi
işsiz kaldı ve her türden gayrimenkul talebi azaldı. Kısa bir süre sonra yaşanacak, ikinci dünya
savaşı teknolojik yenilik ve yeni inşaat için birikmiş talep patlamasını yarattı.
Büyük buhran ve ıı. Dünya savaşı'nın ardından yasalarla getirilen ipotek istikrarı, savaşı izleyen
banliyö konutlarının muazzam genişlemesine büyük ölçüde yardımcı oldu.
Avrupa ve ABD’de yatırım ortaklığı mevzuatlarının yürürlüğe girmesi, ev alım satımı
sektörünün yeni fenomeninin habercisiydi. 1960'larda yeni bir gelir üretme yolu yaratmak
için gayrimenkulün ve hisse senedine dayalı yatırımın en iyi özelliklerini birleştiren yasalar ile
beraber emlak yatırım sektörü yep yeni bir boyut kazandı.
Bu yasalar, büyük yatırımcıların gayrimenkul projeleri için kaynakları bir araya getirmesini
kolaylaştırdı. Mevzuatlar yıllar içinde değiştirildi ve çok daha büyük bir gayrimenkul
endüstrisine yol açtı ve bildiğiniz gibi, genişleyen endüstriler her zaman yeni pazarlar arar.

Bunun yanında diziler, sinema endüstrisinin arka plandan pazarladığı gayrimenkuller ile
pazar daha da büyüdü. Televizyon programlarının farklılaşması düzinelerce ev geliştirme
programına yol açtı. O zamandan beri, eğlence endüstrisi realite tv'nin cazibesini aldı, onu
gayrimenkul yatırım endüstrisinin popülaritesiyle birleştirdi ve onunla birlikte koştu.
Ev tamiri, ev tadilatı ve kendin yap projelerine dayalı show gösterilerindeki ani artış, son
yıllarda binlerce gayrimenkul yatırımını teşvik ederken, bu kadar yüksek reytingler emlak
profesyonelleri için güçlü bir pazarlama alanı sağlamaya devam ediyor.
Aynı zamanda, 1980'lerin ekonomik durgunluğu, borsa kazançlarını düşük tutma ve ev
hacizlerinin sayısını artırma konusunda çifte etkiye sahipti. ABD’de ve Avrupa’da potansiyel
yenileme için bol miktarda hacizli ev arzı ile, mülk yatırımı için altın fırsatlar ortaya çıktı.
Daha yakın geçmişte, emlak üzerine olan yatırım başarıları ve finansal özgürlük hayalleri
gerçek oldu ve karlı emlak yatırımı, ortalama geliri olan herkes için ulaşılabilir bir hedef oldu.

Bir diğer kaynağa göre ise, Eski Mısır: Mısır'da, Firavunlar döneminde (M.Ö. 3000- M.Ö. 30),
arazi ve mülk alım-satımıyla ilgilenen emlakçılar bulunmaktaydı. Örneğin, papirüslerde ve
duvar kabartmalarında, mülklerin transferiyle ilgili belgeler ve sözleşmeler bulunmuştur.

3
KAYNAK KİŞİ KÜNYESİ
İSİM SOYİSİM : OKAN NAMLIKAYA
YAŞ : 30
MESLEK : UZMAN GAYRİMENKUL DANIŞMANI
MESLEK TECRÜBESİ : 10 YIL

MESLEĞİNİZİN SİZİN İÇİN ANLAMI NEDİR?


Bu meslek benim için çok büyük anlamlar taşımaktadır. Ben sadece meslek veya para
kazanma aracı olarak görmüyorum benim için artık hayatımın bir parçası ve büyük bir parçası.
Bütün hayatımı mesleğime göre yaptığım işe göre ayarlamaktayım. Hayallerime ulaşmamdaki
en büyük etken bu mesleği yapıyor olmam.

MESLEĞİNİZİN ZORLUĞU NEDİR ?


Bizim mesleğimizin o kadar çok zorluğu var ki… Benim için en büyük zorluğu insanların bize
karşı olan önyargılarıdır. İnsanlar çoğunlukla emlakçıları modern adıyla gayrimenkul
danışmanlarını bir nevi dolandırıcı olarak görmekteler. Hatta dahası bizim her zaman yalan
söylediğimizi, onları (müşterileri) kandırmak istediğimizi, kandıracağımızı düşünürler. İnsanlar
yatırım yapmak için yada elindeki malını, mülkünü satmak için bize başvururlar fakat içten içe
bize asla güvenmezler. Ve biz bunu hep hissederiz. En çok zorlandığımız konu insanların
güvenini kazanmaktır.
Bir diğer en çok bizi zorlayan durum çalıştığımız ilde kendimize belirli bölgeler seçeriz. Bu
bölgelerde ağırlıklı çalışarak uzmanlaşmak isteriz. Fakat biz çoğunlukla Ankara geneli her
bölgeye çalışıyoruz. Bu yüzden Ankaranın her sokağını, her mahallesini, her caddesini, bütün
yolları, bütün kestirme yolları bilmek zorundayız. Bu bazen insan beynini zorlayabiliyor. Çünkü
her semti öğrenmek ve akılda tutabilmek kolay bir durum değil. Bunun yanı sıra satmakta
olduğumuz mülklerin bilgilerini de aklımızda tutmak zorundayız. Kısacası aklımızda çok fazla
bilgi tutmak zorundayız ve bu oldukça zorlayan bir durum.

MESLEĞİNİZ PRESTİJLİ Mİ ?
Bizim için ve evet benim için çok prestijli bir meslek. Ancak şöyle bir durum söz konusu
çevremizdeki insanlara baktığımızda bir kısmı evet bu mesleği prestijli görüyor fakat ciddi bir
kesimde bu işi asla prestijli görmüyor. Özellikle mesleğe başladığım ilk zamanlarda çevremden
çok fazla insanda şu cümleleri duyuyordum ‘ Neden bu işi seçtin , neden bu işi yapıyorsun
okulunu okuyup başka bir meslek sahibi olsan daha iyi olur senin için , bu mesleğin ve bu işin

4
garantisi yok, çok yorulursun bu işte ‘ . Bu cümleleri o kadar çok duyuyordum ki bazen bu
cümleleri duymamak için çevremdeki insanlarla iletişime geçmiyordum.
Eski zamanlarda yani bundan 10 sene öncesine kadar açıkçası bizde çok prestijli
görmüyorduk fakat sonradan bu meslek için üniversitelerde bölüm açıldı. Bu meslek için
insanlar artık üniversitede okuyorlar. Eskiden kaba tabirle kafası az bir şey çalışan adam bu işi
yapıyordu. Fakat artık bu işi yapmak için üniversite okumak ve bu işin belgelerini almak
zorundasınız. Ben ilk başladığımda mesleki yeterlilik belgesi zorunlu değildi ama artık zorunlu
bir hale geldi. Ve bu mesleki yeterlilik belgesini almak kolay değil. Ciddi bir eğitimden ve
sınavdan geçiyorsunuz. Bununda bizim mesleğimize prestıij kattığını düşünüyorum.

MESLEKTEKİ İLK GÜNÜNÜZÜ ANLATINIZ


Bu mesleğe başladığım ilk günü asla unutmuyorum. Bir on sene daha geçse unutmayacağımı
düşünüyorum. Askerden yeni gelmiştim o gün. Ben liseyi yarıda bırakıp okumamıştım. Babam
ise inşaat işi ile ilgilenirdi. O gün babamla tartıştım ve bu işi yapmayacağım deyip çıktım.
Sonra eve doğru giderken cadde üzerinde emlak ofisinin camında eleman aradıklarını
gördüm. Gidip konuşmak istedim. İçeriye gidip konuştum. Emlak ofisinin sahibi ve şuan hala
patronum olan Yunus Bey ile görüştüm. Bana baktı ve dediki çok gençsin bu işte iyi olmak için
biraz yaş almak gerekiyor bende ben kafaya koydum bu işi yaparım dedim. Oda tamam o
zaman şimdi hemen başlayabilirsin dedi. Aslında çok şaşırmıştım bu kadar hızlı kabul edilip işe
hemen başlayacığımı düşünmedim.
Daha sonrasında Yunus Bey beni ofistekilerle tanıştırdı. Ofisteki herkesin yaşı benden
büyüktü. Kalabalıkta bir ofisti on veya on beş çalışan vardı. Herkes bana üstünkörü işi anlatıp
çalışmaya geri döndü. Bende bir bilgim olmadığı için sadece onları izliyor ve dinliyordum. İşi
bir nevi öğrenmeye çalışıyordum ama bu işin izlenerek ve dinleyerek öğrenilebileceğini
düşünmedim. Bu işin içine ne kadar girersen o kadar öğrenirsin. Çok atılgan ve girişken olmak
gerekiyor. Ofisteki arkadaşlar sürekli bir yerlere gidip geliyordu. Sürekli bir hareket
halindeydiler. Ben ilk gün olduğu için ne yapacağımı bilemiyordum. Sonra ilk günüm olduğu
için Yunus Bey bana şoförlüğünü yapmamı teklif etti. Bende kabul ettim. O gün o nereye
gidecekse götürüp getiriyordum yanında duruyordum. Yaptığı görüşmelere bende gitmiş
oldum bu vesileyle işi daha çok anladım. Ama ilk etapta gözüm biraz korkmuştu bu kadar
hareket halinde olmam gereken bir işi yapabilir miyim diye düşündüm. Tüm günüm bu
şekilde geçmişti.

MESLEĞİNİZE İLK BAŞLADIĞINIZDA SİZE ŞAKA YAPILDI MI ?


İLK GÜN ŞAKASI DIŞINDA BAŞKA ŞAKALAR VAR MI ?
Ben ilk mesleğe başladığımda bana şaka yapılmadı. Ben ilk başladığımda işler çok yoğundu
kimsenin aklına iş yapmanın geleceğini düşünmüyorum. Ama tabiki sektörde kendi aramızda
yaptığımız şakalar var. Biz emlak sektöründe diğer emlakçı arkadaşlarla iş konusunda çok sık
paslaşırız. Bu paslaşma sürecinde birbirimize sürekli olarak ‘arada esnaf var’ şakası yaparız.

5
Bu dışarıdan bakıldığında komik olmayabilir. Ama bizim aramızda komik karşılanıyor. Arada
esnaf var demek, başka bir emlakçı arkadaşın bize bu malı söylediği anlamındadır. Buda
kazanacağımız parayı üç kişi şeklinde paylaşmamız gerektiği anlamına gelmektedir.
Emlakçıların en haz etmediği durum kazanacağı parayı çok kişiyle paylaşmaktır. Emlakçılar
arasında yapılan bir diğer şaka sizi aradan çıkardıklarına dair yapılan şakadır. Bunu açıklamak
gerekirse aradan çıkarmak, sizin gönderdiğiniz bir daire var gibi düşünelim tanıdığınız emlakçı
arkadaşınızla bu daireyi paylaştınız sonra onu arayıp sorduğunuzda ben daireyi sattım
tapudayım diye şaka yapılır. Yani seni aradan çıkarıp daire sahibine ulaşıp daireyi sattım
demektir. Buda dışarıdan bakılınca komik gelmeyebilir ama biz emlakçılar kendi aramızda bu
şakalarla çok eğleniyoruz.

MESLEĞİNİZ ŞİMDİ Mİ DAHA İYİ YOKSA ESKİDEN Mİ DAHA İYİYDİ?


Bu konuda birkaç tane farklı düşüncem var. Şu şekilde anlatmak isterim mesleğimiz bazı
yönlerden şimdi daha iyi bir durumda fakat aynı şekilde bazı yönlerden eskiden daha iyiydi.
Teknoloji yönünden, müşterilere, mal sahiplerine ulaşma yönünden mesleğimiz şimdi çok iyi
durumda. Teknoloji ile herkese ulaşabiliyoruz. Eskiden emlakçılar olarak satılacak daire veya
dükkan bulmak için sokak sokak gezerdik. İnsanlar o zamanlarda sahibinden.com uygulmasını
günümüzdeki kadar aktif kullanmıyordu herkes satmak veya kiralamak istediğine mülküne
afiş asardı. Biz emlakçılarda sokak sokak gezerek bu afişlere bakarak mal sahiplerine ulaşırdık.
Ama şimdi bunu yapmamıza gerek kalmıyor çünkü sahibinden.com uygulaması sayesinde
herkese ulaşabiliyoruz. Bu yönden bakılınca müşterilerimizde artık bize çok daha kolay
ulaşabiliyor. Eskiden müşteriler emlak ofislerini tek tek gezerek aradıkları mülkü
bulabiliyorlardı. Ancak artık evden dahi çıkmadan uygulamaya girerek istedikleri kriterlerdeki
mülkü çok rahat bulabiliyorlar. Bu yönlerden ele alınca mesleğimiz şimdi daha iyi.
Bütün bunların yanında her ne kadar teknoloji işimizi çok iyi bir seviyeye getirmiş olsada
başka yönlerden işimiz eskiden daha iyiydi. Şu an mülk fiyatlarındaki fahiş artışlar işimizi çok
zor duruma getirdi. İnsanlar eskiden bir ailede sadece bir kişi çalışsa dahi kredi çekme
yöntemiyle ev sahibi olabiliyordu. Ancak şu an fiyatların aşırı yüksekliği ve kredi oranlarının
yüksekliği bu durumu imkansız hale getirdi. Eskiden en kötü zamanlarda dahi daire satışı veya
daire kiralaması yapardık. Ancak şimdi işler tamamen durma noktasına gelmiş bir halde.
Birçok meslektaşımız son birkaç ay içerisinde ofislerini kapatarak bu işi bıraktılar. Dairelerin
satış fiyatları ve kiralama fiyatları bu şekilde yüksek kalmaya devam ederse çok daha fazla
meslektaşım bu işi bırakabilir. İş yapmak ve para kazanmak yönünden bakılınca eskiden
mesleğimiz daha iyiydi.

MESLEĞİNİZİN ALTIN ÇAĞI NE ZAMANDI ?


Bizim mesleğimizin altın çağı tam olarak mortgage kredisi yanı konut kredisinin açıldığı
dönemdi. Mortgage kredisinin açılımı ise uzun vadeli konut finansmanıdır. Bu kredi tam
olarak 2007 yılında açıldı. Bu krediden önce konut kredisi olmadığı için emlak sektörü çok
canlı bir halde değildi. Sadece nakit parası olan veya vade, çek, senet karşılığında daire

6
satışları oluyordu. Hatta takas yolu ile daire satışları yapılıyordu. 2007 yılında bu kredi
açıldığında bütün emlak piyasası çok hareketlendi. O günlerde mesleğimiz altın çağını yaşadı.
Birgün içerisinde onbeş tane daire sattığımızı hatırlıyorum.

MESLEK KAZALARINIZ OLDU MU ?


Bu mesleğe ilk başladığım zamanlarda benim çok fazla meslek kazalarım oldu. Daha önce
anlattığım gibi bizim mesleğimizde çok fazla bilgiyi akılda tutmak gerekiyor. Ben bu mesleğe
başladığımda her bilgiyi aklımda tutamıyordum. Müşterilerimi yanlış dairelere çok fazla
götürürdüm. Müşterilerimi gezdirdiğim daireleri de çok karıştırırdım. Müşterim daireyi
beğendikten sonra ofise daire sahibinide çağırıp pazarlık yapıp satış işlemi yaparız. Ben
müşterilerin beğendiği daireleri de karıştırırdım ve başka dairelerin mal sahibini ofise
çağırırdım. Bu kazaları çok fazla yaşadım.
Bizim mesleğimizde yaşanan meslek kazaları genelde anlatılmaz. Çünkü insanların size bakışı
değişir. Örneğin daire sahibini karıştırdığınızı anlatırsanız sizi insanlar ciddiye almaz. Bu
kazaları meslektaşlarımızada anlatmayız çünkü onlarında bize bakışı değişir. Aynı ofiste
olduğumuz arkadaşlarımıza bile çoğu zaman anlatmayız çünkü onun başka işleri olduğunda
elindeki işi bize yönlendirebilir ancak bu kazaları anlatırsanız sizi dikkatsiz bulup işi
yönlendirmez. Bu yüzden eminim başka meslektaşlarımında başına bu kazalar gelmiştir ancak
anlatmazlar.

MESLEĞİNİZ TOPLUMUN GÖZÜNDE NASIL GÖRÜLÜYOR ?


Bu durum çok değişken bir durum. Toplumun gözünde bizim mesleğimiz her kesim
tarafından çok farklı görülüyor. Bunu şu şekilde açıklayabilirim, bir kesim bizim işimizi çok
önemli ve kıymetli görüyor. Çünkü insanlara mülk sahibi olma konusunda çok yardımcı
oluyoruz. Onlara doğru yatırımı doğru şekilde yaptırıyoruz. Onları ev sahibi yapıyoruz. Başka
bir kesimin gözünde emlakçılar her zaman yalan söyleyen, oturduğu yerden çok para
kazanan, insanları sürekli kandıran şeklinde görülmektedir. Hatta bazı kesim kazandığımız
parayı asla haketmediğimizi düşünmektedir.

MESLEĞİNİZDE BAŞINIZDAN GEÇEN KOMİK KOMİK VEYA İLGİNÇ BİR OLAY VAR MI?
Benim başımdan geçen çok ilginç bir olay var. Birgün telefonum çaldı. Arayan kişi orta
yaşlarda kendisini çok iyi ifade eden bir kadındı. Bana ilanlarımı gördüğünü onun dairelerinin
olduğu bölgede çok iyi çalışmalar yaptığımı söyledi. Bende tabiki çok sevindim ve biz normal
hayatımızda bu şekilde aramalar alırız. Bende çok mutlu olduğumu ve onun dairelerini
satmak için elimden geleni yapacağımı söyledim. Bana yedi tane dairesi olduğunu hepsinin
tek tek açık adreslerini verdi. Bende kiracılarının olup olmadığını sordum hepsinin tek tek
numaralarını da verdi ve onlardan randevu alıp gidip dairelere bakmamı söyledi. Bende onun
söylediği her şeyi not aldım. Kendisiyle konuşmam bitti ve telefonu kapattım. Daha sonra
bana en yakın olan dairenin kiracısını aradım ama bakmadı bende ben yoldayken dönüş yapar

7
diye düşünerek yola çıktım. Düşündüğüm gibide oldu yolda kiracı bana dönüş yaptı. Durumu
anlattığımda bana beni arayan kadının şizofren olduğunu yılda birkaç defa böyle bir durum
yaşadıklarını hatta olayı mahkemeye taşıdıklarını söyledi. Tamam deyip telefonu kapattım
ama şoktaydım. Bizim işimizde çoğu zaman kiracı ev satılsın istemez bu yüzden kiracıya pek
inanamadım. Sonra başka bir kiracıyı aradım oda aynı şekilde konuştu. Bu defa ikna oldum
ama nasıl olabilirdi böyle bir şey nasıl açık adreslerini verebilirdi, nasıl kiracıların telefon
numarasına ulaşabilirdi? Bu olay benim meslekte başıma gelen en ilginç olaydı.

MESLEĞİNİZDE DİLDEN DİLE ANLATILAN BİR OLAY VAR MI?


Bizim mesleğimizde dilden dile genellikle başarı öyküleri anlatılır veya tam tersi başarısızlık
batma öyküleri anlatılır. Ben bu mesleğe girdiğimden beri herkesin anlattığı bizim bir
meslektaşımızın başarı öyküsü. Kendisi bu mesleği yapmadan önce araba tamircisiymiş. Daha
sonra bu mesleği yapmaya karar vermiş ama çoğu insan onu ciddiye dahi almamış. Fakat şu
an sektörün devlerinden biri oldu. Bu meslekte çok başarılı oldu ve Ankara genelinde onu
tanımayan emlakçı yoktur denebilir.

MESLEĞİNİZDE KALIPLAŞMIŞ SÖZLER CÜMLELER VAR MI ?


Tabiki her meslekte olduğu gibi bizim mesleğimizdede bir takım kalıplaşmış sözler ve
cümleler mevcut. Bizim mesleğimizde en çok kullanılan ‘arada esnaf var cümlesi’ , bir iş
yapılacağı zaman yani satış yapılacağı zaman emlakçı arakadaşlarımız ile yapıyorsak mutlaka
‘kardeşim ekmeğimizi yiyelim’ cümlesi vardır. Bu cümle her iki emlakçınında aynı oranda para
kazanması gerektiğini vurguluyor. Satış yapıldıktan sonra ‘havuz yaparak paylaşalım parayı’
cümleside mesleğimizde kalıplaşmış bir cümledir. Havuz yapalım demek bizim sektörümüzde
herkes aldığı komisyonu ortaya koyar ve kaç emlakçı var ise hepimize eşit şekilde paylaşım
yapılır. Daha önce bahsettiğim gibi biz emlakçılar birbirimize mülk paylaşımı yapmaktayız.
Fakat size gelen bir mülkü farklı bir emlakçı daha söyleyebilir. Bu durumda örnek vererek
açıklayayım ‘bana bu mülkü a emlak yazdırdı ‘ deriz. Burada kullandığımız yazdırdı kelimesi o
emlakçının bizimle paylaştığı anlamına gelmektedir.Bunların dışında kalıplaşmış söz ve cümle
bulunmamaktadır.

MESLEĞİNİZDE YAZILI OLMAYAN AMA KURAL OLAN ŞEYLER NEDİR? HERKESİN BİLMESİ
GEREKEN BİR ŞEY VAR MI ?
Evet tabiki var. Biz emlakçılar daha önce söylediğim gibi birbirimiz ile mülk paylaşımları çok
sık yaparız. Ancak yazılı olmayan bir kuralımız vardır ve her emlakçı bu kurala uyar. Size mülkü
ilk önce hangi emlakçı söylediyse o mülkü o emlakçı ile satarsınız. Daha sonrasında mal sahibi
size ulaşsa dahi o emlakçı ile satışı yaparsınız. Bu kural her emlakçı için geçerlidir. Eğer bir
emlakçı bu kurala uymazsa sektörde hemen dilden dile bu anlatılır ve emlakçılar bir daha o
meslektaşımıza paylaşım yapmaz. Bizim için müşteriler yada mülk sahiplerinin düşünceleri ne
kadar önemli ise meslektaşlarımızında düşünceleri aynı derecede önemlidir.

8
MESLEKTAŞLARINIZ İLE BİR ARAYA GELDİĞİNİZ BİR GÜN VAR MI ?
Biz meslektaşlarımızla sıklıkla bir araya geliriz. Bizim mesleğimizde piyasada olmak denilen
bir kavram vardır. Meslektaşlarımızı belirli aralıklarla ziyaret eder ve piyasada olduğumuzu
gösteririz. Onlara yaptığımız işleri anlatırız onlar bize anlatır. Yeni gelen mülkler var ise bunları
birbirimizle paylaşırız. Eğer birlikte bir satış yapmışsak satıştan önceki gün ve satıştan sonraki
günde bir araya geliriz. Satıştan önce tapu programı yapmak için bir araya geliriz. Satıştan
sonra yaptığımız işi kutlamak amacıyla bir araya geliriz.

MESLEK JARGONUNDA NE VARDIR ? SADECE MESLEĞİNİZE ÖZGÜ KELİMELER?


Bizim mesleğimizde bize özgü kelimeler var tabiki. Fakat biz bu kelimelere alıştığımız için
günlük hayatımızdada bu kelimeleri çok sık kullanırız. Bize artık bu kelimeler normalmiş gibi
geldiği için çevreden bir tepki almadıkça bize özgü olduğunu farketmiyoruz. Biz en sık olarak
bize özgü olan şu kelimeleri kullanırız ; Temiz, temizi var, kelepir, kupon, arada esnaf var,
yetkili mal, üzerine koymak, al-sata uygun, al-satlık mal bunlar kendi içimizde kullandığımız
bizim mesleğe özel kelimerlerdir.

MESLEKLE İLGİLİ İNANÇLAR VAR MI ?


Evet biz meslekte bazı dükkanların veya dairelerin uğurlu olduğunu düşünüyoruz. Hatta bazı
semtlerdeki bölgelerin bile uğurlu olduğunu düşünüyoruz. O bölgelerdeki daire ve
dükkanların çok para kazandırdığını ve mutlaka satılacağına inanırız. Bazı dükkan ve dairelerin
de uğursuz olduğunu kim çalışırsa çalışsın satılmayacağını satılsa dahi para kazanılmayacağını
düşünürüz.

You might also like