You are on page 1of 2

Baise Moi ve Cinsellik: Öznelliğin Sınırları ve Temsiliyet Problemi – Yüksek Lisans Tez Özeti

University College Cork – MA in Film Studies 2013


Temmuz Süreyya Gürbüz

Bu tezin yazılmasındaki temel motivasyon, kültürel alanda cinsel kimlik temsiliyeti arayışının, cinsiyet
normlarını dayatan iktidar mekanizmasının dışında hareket edemediğinden bahseden post-yapısalcı görüşleri
odağına alan film incelemelerinin az rastlanır olmasından mütevellit bir inceleme yapma isteğidir. Ataerkil
yapının baskıladığı cinsel kimliklerin ve bedenlerin medyada az, yanlış ya da eksik temsil edildiğinden bahseden
feminist politika, film çalışmaları alanında da uzun süredir baskınlığını korumaktadır. Foucault'nun tarihsel
olarak cinselliğin güç ilişkilerinden bağımsız incelenemeyeceğini ortaya çıkarması ve ardından Judith Butler'ın
sabit bir cinsiyet ve cinsel kimlik fikrininin sınırlılığına ve dolayısıyla dışlayıcılığına olan eleştirel vurgusu, ideal
bir temsiliyet politikası arayışı içindeki feminist görüşleri problematize eden bir çerçeve sunmaktadır. Bu
çerçeveden hareketle bu tez, ideal cinsellik ve cinsiyet hakkında yaratılan normları tartışmaya açtığını
savunduğum Baise Moi filmini (Virginie Despentes, Coralie Trinh Thi, 2000) incelemeyi ve filmin radikal
potansiyelinin temsiliyet politiklarından hareketle yapılan eleştirilerde esgeçildiğini vurgulamayı amaçlıyor.

Baise Moi, maskülen iktidar pratiklerini tekrar ve taklit ettiği şeklinde eleştiriliyor. Bunun temel sebebi Baise
Moi'nın, “yanlış” cinsiyet temsilleri sunduğu söylenerek eleştirilmiş ana-akım film türlerinin geleneksel yapısı
içinde incelenmesi gibi görünüyor. Bu türler iki başlıkta toplanıyor: cinsel haz ve cinsiyetli bedenler konusunda
kurgusal bir dünya sunan ana-akım porno filmleri (Baise Moi oldukça uzun “gerçek” seks sahneleri içeriyor) ve
ikili cinsiyet ayrımını pekiştirici alt türleri ve karakterleriyle ana-akım yol filmleri (filmin protagonistleri film
boyu yoldalar). Bu tezde, toplumsal cinsiyet temsillerinin getirdiği sınırlılık ve bahsedilen film türlerinin
geleneksel yapısı arasında bir örtüşme olduğu iddia ediliyor. Filmde bedenlerin ve cinselliklerin sunulma
şekilleri, bahsedilen film türlerinin metodlarından yararlanarak geleneksel fikirlere karşı bir yapı sunuyor.
Dolayısıyla filmin radikalliğinin bu örtüşme noktasında yattığını iddia edebiliyoruz: toplumsal cinsiyeti icra eden
güç ilişkilerine karşı mücadele ihtimali, iktidarın kültürel normlarının çarpıtılmasıyla, iktidarın farklı cinsellikleri
kendi güç sistemi içinde yarattığının altını çizdiğimizde açığa çıkıyor.

Filmdeki mücadele fikrini anlatmak için başvurduğum yol bu tezin büyük bir kısmını oluştuyor: filmin hard-core
pornografi özelliklerini nasıl bir kapsam içinde sunduğunu göstermek. Hard-core pornografiyi tarihsel bir şekilde
derinlemesine inceleyen akademisyen Linda Williams, cinsel hazzın görünür kılınmasına karşı bitmek bilmeyen
bir uğraş olarak ana-akım heteroseksüel pornonun, kontrol-dışı bir cinsellik olarak erkek cinselliğinin, bir türlü
görünür kılamadığı kadın cinselliği hakkındaki kurgusu olduğundan bahseder. Kadın bedeninde yaşanan hazzın
görselleştirilememesinin yarattığı endişe, kadınsal cinsel hazzın erkek bedenindeki boşalma üzerine odaklandığı
bir anlatı yaratılmasına sebep olur. Baise Moi bu noktada, pornonun yarattığı anlatıdan saparak, seks
deneyimlerinin farklılıklarına ve sabit olamayacağına odaklanan bir anlatı sunar. Cinsel hazzı başlayan ve biten
bir kurgu içinde değil, her an yaşanabilen, değişen, kesilen bir kurgu içinde gösterir. Kısaca hard-core pornonun
anlatısını bozma yoluyla kendi cinsellik anlatısını kurar, unutulmaması gereken ise bunu pornodan bağımsız
yapamayacağıdır. Bu kapsamda incelendiğinde, Baise Moi'daki karakterlerin cinsel haz peşinde oluşunun,
ataerkil bir güç icra ederek özgürleşmeye çalışan kadınların kimlik fiyaskosu olarak okunması, filmin pornoyla
kurduğu ilişki sayesinde eleştiriliyor bu tezde. Kadınların temsiliyetine odaklanan benzer eleştiriler, Baise
Moi'nin maskülen kültürle bağdaştırılan ana-akım yol filmleriyle olan ilişkisi yoluyla da yapılıyor: erkek egemen
bir anlatı sinemasının merkezine “kadınlık” enjektesi. Tıpkı hard-core pornoyla arasındaki ilişkide olduğu gibi,
yol filmlerinin konvensiyonlarını da kendi öznel karakterlerini yaratma yolunda kullanan filmin, yol
filmlerindeki maskülenliği kadın kimliğinin kaybı noktasında tekrarladığı görüşünü de çürüten bir yapısı
olduğunu savunuyorum.

Bahsi geçen film türlerinin normatif anlatılarındaki unsurların, farklı cinselliklerin ve öznelliklerin yaratımında
kullanılabileceğini savunan bu tez, kültürel alanda “temsil edilebilir” cinselliklerin (bunlar olumsuz ve negatif
olarak temsil edilme biçimlerini de içeriyor), Gayle Rubin'in “Thinking Sex” (Cinselliği Düşünmek) (1992) adlı
makalesinde ortaya koyduğu batı toplumlarında işleyen cinsel hiyerarşinin dışında bir yerde varolamayacağını,
dolayısıyla temsiliyeti mesele yapmayan, aksine temsiliyet derdini dışlayan bir filmin bu hiyerarşiye karşı
kültürel bir karşı çıkış olarak okunabileceğini ortaya koymaya çalışıyor.

Kaynakça

Baise Moi. Yön. Virginie Despentes ve Carolie Trinh Thi. Pan Europeénne, 2000. Film.

Rubin, Gayle. “Thinking Sex: Notes for a Radical Theory of the Politics of Sexuality.” Pleasure and Danger:
Exploring Female Sexuality.. Ed. Carole S. Vance. London: Pandora Press, 1992. 267-320.

You might also like