Professional Documents
Culture Documents
Instagram: sinanyilmazhoca
www.risaleizah.com
1. Ezan ve kâmetin hükmü nedir?
Ezan ve kâmet farz namazlar için (beş vakit namaz ve cuma namazı) sünnet-i müekkededir.
Bu namazlarda ezan ve kâmeti terk etmek mekruhtur. Eğer terk edilirse namazın iadesi
gerekmez.
Bayram namazları, küsûf ve hüsûf namazı (güneş ve ay tutulması namazları), teravih namazı
ve cenaze namazı için ezan ve kâmet getirmek sünnet değildir. Bu namazlar kılınacağı zaman
"es-Selâtü câmiatün" denilir.
Nafile namazlar ve adak namazları için de ezan ve kâmet getirmek sünnet değildir.
(Fethu'l-Kadîr, I, 172, 178, 467; ed-Dürrü'l-Muhtar, I, 356; el-Bedâyi, I, 146; el-Lübab, I, 62-63)
1. Vaktin girmiş olması gerekir. Namaz vakti girmeden önce ezan okumak sahih olmayıp
fakihlerin ittifakıyla haramdır. Eğer vakit girmeden ezan okunursa vakit girdikten sonra ezan
iade edilmelidir.
2. Ezan Arapça olmalıdır. Cemaat için okunan ezan Arapçadan başka bir dille okunmuşsa bu
sahih değildir. Eğer Arapça bilmeyen birisi sadece kendi için Arapça dışında bir dilde ezan
okursa, Şafiîlere göre bu caizdir; Hanefi ve Hanbelilere göre ise mutlak olarak sahih değildir.
Çünkü ezan Kur'an gibi Arapça olarak inmiştir ve indiği şekilde okunmalıdır.
3. Ezan ve kâmetin cemaate duyurulması şarttır. Ezan ve kâmet cemaat içinde okunmuşsa,
cemaatin bir kısmına duyurulması; yalnız ise kendisi duyacak kadar sesli okuması şarttır.
4. Ezan ve kâmetin sözleri arasında tertip olması ve peş peşe okunması şarttır. Tertipsiz ve
peş peşe okunmayan ezan sahihtir fakat mekruhtur. Böyle okunmuş olan ezan ve kâmeti iade
etmek daha faziletlidir.
5. Ezan tek bir kimse tarafından okunmalıdır. Ezanın bir kısmını bir müezzin, diğer kısmını
başka bir müezzin okuyacak olsa bu ezan sahih olmaz.
6. Ezan okuyanın ve kâmet getirenin Müslüman, akıllı ve erkek olması şarttır. Kâfirin, delinin,
mümeyyiz olmayan çocuğun, sarhoşun ve kadının ezan ve kâmeti sahih değildir. Bu
kimselerin ezan okuması tahrimen (harama yakın) mekruhtur.
Ezan okumak ve kâmet getirmek için ergenlik çağına girmiş olmak şart değildir. Temyiz
yaşındaki çocuğun okuduğu ezan ve kâmet sahihtir. Ancak müezzinin ergenlik çağına girmiş
olması müstehaptır. (Temyiz yaşı: Çocuğun söylenenleri eksiksiz anlayıp cevap verebildiği
yaştır.)
7. Ezan okuyan kişi güvenilir olmalıdır. Hanefi mezhebine göre, fasık kişinin ezan okuması
mekruh olup bu ezanın iade edilmesi müstehaptır.
8. Ezan ve kâmet ayakta ve kıbleye doğru okunmalıdır. Oturarak ve kıbleye sırtını dönerek
ezan okumak mekruhtur.
10. Ezan okuyan kişinin kâmeti de üstlenmesi sünnettir. Bununla birlikte, kâmeti başka
birisinin getirmesi de caizdir.
1. Müezzinin sesi gür ve güzel olmalıdır. Müezzinin sesinin gür olmasındaki hikmet, daha
kuvvetli bir tebliğde bulunmak ve işitenin kalbini yumuşatarak ezandaki daveti kabul
etmesini kolaylaştırmaktır.
2. Müezzin ezan okurken sesini yükseltmeli ve mescidin yakınında yüksekçe bir yere
çıkmalıdır. Bunun sebebi daha geniş bir çevrede ezanın duyulmasını sağlamaktır.
Yalnız başına namaz kılacak kişinin de ezan okurken sesini yükseltmesi sünnettir.
Bir cemaatin namaz kılıp ayrıldıkları yerde tekrar ezan okunacak olsa, bu ezanda sesi
alçaltmak gerekir.
3. Müezzin mescide yakın bir yerde ezan okumalıdır. Çünkü ezan cemaati namaza çağırmadır.
Mescitte cemaat olmak ise daha faziletlidir.
4. Müezzin buluğa ermiş, adaletli, emin, salih ve namaz vakitlerini bilen birisi olmalıdır.
6. Müezzin kör olmamalıdır. Çünkü kör olan kişi vaktin girdiğini bilmez ve çoğu kez yanılır.
Ancak âmâ kişi ezan okursa bu ezan sahihtir.
7. Müezzin birer parmağını kulaklarına sokmalıdır. Zira bu durum sesi yükseltir.
8. Müezzin ezan okurken iki kelime arasında durarak uzatmalı, kâmet getirirken ise iki
kelimeyi birleştirmeli ve hızlıca okumalıdır. Zira ezan orada olmayanlara vakti bildirmek
içindir. Yavaş okumak suretiyle insanlara cemaate katılmaları için zaman tanınır. Kâmet ise
toplanmış bulunan cemaate namazın başladığını bildirmek içindir. Çabuk olmakla da bu
maksat hasıl olur.
9. Müezzin ezan okurken ve kâmet getirirken kıbleye yönelmelidir. Zira ezan ve kâmette
Allah'a karşı bir yakarış vardır. Böyle bir durumda kıbleye dönmek fazilettir.
Şafiî mezhebine göre, minarede hem dönmek hem de ihtiyaç olursa kıbleye sırt çevirmek
caizdir.
11. Ezan bittikten sonra hemen kâmet getirmeyip ezan ile kametin arasını ayırmalıdır. Bu
süre akşam namazında üç kısa ayet okuyacak kadar bir zamandır. Diğer vakitlerde ise
cemaatin gelecekleri kadar bir zamandır.
12. Ezan vakit girdiğinde okunmalıdır. Bu sayede insanlar vaktin girdiğini öğrenirler.
1. Cünüp kimsenin ezan ve kâmeti mekruhtur. Böyle bir kimsenin ezanı ve kâmeti iade edilir.
2. Abdestsiz kimsenin kâmeti mekruhtur. Böyle bir kimsenin kâmeti iade edilir.
3. Delinin, bunağın, aklı yerinde olmayan çocuğun, kadının, fasığın, sarhoşun ezan okuması
mekruhtur.
4. Ezan okurken oturmak ve binek üzerinde ezan okumak mekruhtur. Ancak kişi kendisi için
ezan okuyacaksa oturmasında ve seferî ise binek üzerinde ezan okumasında bir kerahet
yoktur.
5. Ezan okurken kelimeleri değiştirmeye sebep olacak derece uzatmak, kelimelere ilave
etmek veya kelime çıkarmak mekruhtur.
7. Ezan okurken konuşmak mekruhtur. Hatta selam almak bile mekruhtur. Ezan okuyana
selam verilmişse bu selamı ezan bittikten sonra alır. Az bir konuşma mekruhtur ancak ezan
sahihtir. Çok konuşma ise ezanı bozar.
8. Bunlara ilave olarak, bir önceki konuda zikrettiğimiz sünnetlerin terki mekruhtur.
Şu dua da okunabilir:
2. Ezan bitince ezan ile kâmet arasında dua edilmelidir. Bu hususta Peygamberimiz (a.s.m.)
şöyle buyurmuştur:
3. Şafiî ve Hanbeli mezheplerine göre, ezan bittikten sonra hem müezzinin hem de
dinleyenlerin salavat getirmesi sünnettir.
Ezan Arapça okunmalıdır. Arapçadan başka bir dille ezan okunmaz. Cemaat için okunan ezan
Arapçadan başka bir dille okunmuşsa bu sahih değildir.
Eğer Arapça bilmeyen birisi sadece kendi için Arapça dışında bir dilde ezan okursa, Şafiîlere
göre bu caizdir. Hanefi ve Hanbelilere göre ise mutlak olarak sahih değildir. Çünkü ezan
Kur'an gibi Arapça olarak inmiştir ve indiği şekilde okunmalıdır.
1. Çocuk doğduğu zaman sağ kulağına ezan okumak ve sol kulağına kâmet getirmek
menduptur.
Ezanı işiten kişinin ezana icabet etmesi vacip, kâmeti tekrar etmesi ise menduptur. Ezana
icabet etmek dil iledir ve müezzinin söylediklerini tekrarlamakla yapılır. Şöyle ki:
– Müezzin ََللاُ ا َ ْكبَ ُر ََللاُ ا َ ْكبَ ُرdeyince, işiten de ا َ ْكبَ ُر َُللا اَ ْكبَ ُر ََللا
ُ َ der. Müezzin bir daha
söyler, işiten de bir daha tekrar eder.
– Müezzin صالَةَّ ى َعلَى ال َّ ( الَ َح ْو َل َوالَ قُ َّوةَ االَّ بGüç ve kuvvet ancak
َّ َحdeyince, işiten اَلل
Allah'ın yardımıyladır.) der. Müezzin bir daha söyler, işiten de bir daha aynı cümleyle icabet
eder.
– Müezzin ََللاُ اَ ْكبَ ُر ََللاُ اَ ْكبَ ُر deyince, işiten ا َ ْكبَ ُر ََُللاُ اَ ْك َب ُر ََللا der.
– Müezzin الَ إ ٰلهَ االَّ هللا deyince, işiten الَ إ ٰلهَ االَّ هللا der.
– Sabah namazında buna ilaveten, müezzin صالَة ُ َخي ٌْر منَ النَّ ْوم
َّ اَل (Namaz uykudan daha
hayırlıdır.) deyince, işiten َصدَ ْقتَ َوبَر ْرت
َ (Doğru ve haklı söyledin.) der.
Ezanı işiten kişinin ezana icabet etmesi vaciptir. Ezana icabet etmek dil iledir ve müezzinin
söylediklerini tekrarlamakla yapılır.
Eğer kişi birden fazla ezan işitecek olursa, birincisine icabet etmesi yeterlidir. Bu icabet işi
ister kişinin kendi mahallesinin mescidi olsun ister başka bir mescitte okunan ezan olsun fark
etmez.
— Ezana icabetin sebebi olan işitme keyfiyeti gerçekleştiği için, bu okunan ezanların hepsine
icabet etmek daha uygun olur kanaatindeyim.
Netice: Kişi bir ezana icabet etmekle vacibi eda etmiş olur. Eğer diğer ezanlara da icabet
ederse, bu daha faziletli ve daha güzeldir.
Ezanı işiten kişinin ezana icabet etmesi vaciptir. Ezana icabet etmek dil iledir ve müezzinin
söylediklerini tekrarlamakla yapılır.
– Hutbe dinleyene
– Tuvalette olana
– Yemek yiyene
Kur'an okurken ezan okunacak olsa, Kur'an okumaya ara verilir ve ezana icabet edilir. Çünkü
ezan kaçar, Kur'an okumak ise kaçmaz.
Ezan okunurken diğer tesbih ve zikirlere de ara vermeli ve ezana icabet edilmelidir.
Hanefi ve Şafiî mezhebine göre, ezanda niyet şart değildir. Niyet edilmeden okunan ezan
sahihtir ve geçerlidir. Ancak ezan okuyanın başka bir niyet taşımaması gerekir.
Mesela bir kimse başkalarına öğretmek kastıyla ezan okusa, bu ezan geçerli olmaz. Çünkü
niyeti ezan okumak değil, ezanı öğretmektir. Bu da ezanı batıl kılar.
Böyle bir niyet olmaksızın ezan okusa -niyet etmese dahi- ezan sahihtir.
Hanefi mezhebine göre, ezan ve kâmette abdest şartı yoktur. Abdestsiz kimsenin okuduğu
ezan sahihtir ve mekruh değildir. Ancak abdestli olmak menduptur.
Cünüp kimsenin ezan ve kâmeti ise tahrimen -harama yakın- mekruhtur. Böyle bir kimsenin
okuduğu ezan ve kâmet iade edilir.
Terci: Ezandaki şehadet kelimelerini açıktan okumadan önce iki kere gizli olarak söylemektir.
Hanefi ve Hanbeli mezhebine göre, ezanda terci yoktur. Şafiî ve Maliki mezhebine göre ise
terci vardır.
— Ezan on beş kelimeden ibarettir. Ezanda terci yoktur. Nitekim Abdullah b. Zeyd hadisinde
de böyle gelmiştir.
Şafiî ve Maliki mezhebine göre ise ezanın kelimeleri terci ile beraber on dokuzdur. Bu
mezhep imamları görüşlerine Ebu Mahzûre hadisini delil getirip şöyle derler:
— Bu hadiste terci vardır. Yani şehadet kelimeleri iki kere ayrı olarak zikredilmektedir.
(Ebu Mahzûre hadisi için bak: Nasbu'r-Râye, I, 263; Neylü'I-Evtar, II, 43)
(el-Bedâyi, I, 147; Fethu'l-Kadîr, I, 167; ed-Dürrü'l-Muhtar, I, 35; eş-Şerhü's Sağir, 1, 248; el-
Kavânînü'l-Fıkhiyye, 47; Mugni'l-Muhtaç, I, 135)
Ezan okumak ve kâmet getirmek için ergenlik çağına girmiş olmak şart değildir. Temyiz
yaşındaki çocuğun okuduğu ezan ve kâmet sahihtir. Bununla birlikte, ezan ve kâmeti büluğa
ermiş kimsenin okuması daha faziletlidir.
Temyiz yaşı: Çocuğun söylenenleri eksiksiz anlayıp cevap verebildiği yaştır. Bu yaş çocuğa
göre değişir. Yedi yaşında başlar ve büluğa kadar devam eder.
Cünüp kimsenin ezan okuması ve kâmet getirmesi tahrimen -harama yakın- mekruhtur.
Böyle bir kimsenin okuduğu ezan iade edilir.
Hanefi mezhebinde fetva verilen görüşe göre, abdestsiz kimsenin okuduğu ezan mekruh
değildir. Ancak ezan okurken abdestli olmak müstehaptır.
Ezanın bir kısmını bir müezzin, diğer kısmını başka bir müezzin okuyacak olsa, bu ezan sahih
olmaz.
Bir cümlesini bir müezzinin, diğer cümlesini de ikinci bir müezzinin okuması suretiyle iki kişi
tarafından cümleleri nöbetleşe okunan ezan da sahih değildir.
Çünkü ezan bedeni bir ibadettir. Bu sebeple, biri diğerinin okumasına bina edecek şekilde iki
şahsın okuması ile sahih olmaz.
Bir topluluğun ezanı okumada birleşmesi ise -yani ezanı toplu olarak okuması- hepsinin tek
bir ezanı tam olarak okumaları şartıyla sahihtir.
2. Dört mezhebe göre, ezanı okuyan kişinin kâmeti de okuması daha faziletlidir. Bunun
dayanağı şu hadistir: "Ezanı okuyan kâmeti de okur." Bununla birlikte, bir kimsenin ezan
okuyup başka birinin kâmet getirmesi de caizdir.
4. Kâmet ile namaz arasında uzun bir fasılanın bulunmaması şarttır. Kâmetin bitmesinden
sonra imamın iftitah tekbirini alması, -safları düzeltme emri gibi mendup olan bir iş dışında-
herhangi bir iş sebebiyle arada bir fasılanın bulunmaması sünnettir. Eğer arada uzun bir ara
olursa kâmetin yenilenmesi gerekir.
6. İmamın safları düzeltmesi müstehaptır. İmam bunu yapmak için sağ ve sol tarafına yönelir
ve şöyle der: "Saflarınızı düzgün tutun ki Allah size rahmet etsin." Resulullah (a.s.m.) da şöyle
buyurmuştur: "Saflarınızı düzgün tutun. Çünkü safı düzgün tutmak namazı tamamlayan
hususlardandır."
Dört mezhebe göre, ezan okuyan kişinin kâmeti de üstlenmesi sünnettir. Bunun dayanağı şu
hadis-i şeriftir: "Ezanı okuyan kâmeti de okur."
Bununla birlikte, bir kimsenin ezan okuyup başka birinin kâmet getirmesi de caizdir.
Dört mezhebe göre, ezan okuyan kişinin kâmeti de üstlenmesi sünnettir. Bununla birlikte, bir
kimsenin ezan okuyup başka birinin kâmet getirmesi de sahihtir.
Kâmeti müezzinin, cemaatten birinin veya imamın getirmesi caizdir. Namazı kıldıracak
imamın aynı zamanda kâmet getirmesinde bir sakınca yoktur.
Eğer ezanı da imam okumuşsa, ezan ile kâmeti aynı kişinin üstlenmesiyle sünnet de yerine
gelmiş olur. Ezanı bir başkası okumuşsa sünnet terk edilmiş olur. Ancak kâmet her hâlükârda
sahihtir ve geçerlidir.
(el-Fetâvâ’l-Hindiyye, I, 63-64)
Hanefi mezhebine göre, cemaatin ayağa kalkmasının en faziletli vakti ي َعلَى ْالفَالَح
َّ َح
cümlesidir. Kâmet getirilirken ي َعلَى ْالفَالَح
َّ َح dendiğinde cemaat ayağa kalkmalıdır.
Bununla birlikte, cemaatin namaza başlama tekbirinin imamın tekbirine yakın olması da
ْ ي َعلَى
sünnettir. Eğer kişi caminin arkasında oturmuş olur ve الفَالَح َّ َحcümlesiyle ayağa
kalktığında imamın tekbirine yetişemeyecek olursa, daha önce de ayağa kalkabilir. Bu biraz
da caminin büyüklüğüne, saf düzenini almaya ve namaza imamla birlikte başlamaya göre
düşünülmelidir.
22. Kaza namazı kılacak olan ezan okuyup kâmet getirir mi?
Kaza namazı kılacak kişinin ezan okuması ve kâmet getirmesi güzeldir. Ezansız ve kâmetsiz
kılınan kaza namazı sahih olsa da faziletli olan ezanla ve kâmetle kılmaktır. Çünkü kaza
namazı hazırdaki bir namaz yerindedir.
Eğer bir kimse bir kaç tane kaza namazı kılacak olursa, birincisi için ezan ve kâmette bulunur;
bundan sonrakiler için ise serbesttir. Dilerse her namaz için ezan ve kâmet getirir, dilerse
getirmez. Her namaz için ezan ve kâmette bulunması daha iyidir. Çünkü diğer sünnetlerde
olduğu gibi, namazın ezanı konusunda sünnet olan husus kazası için de sünnettir.
Eğer her namaz için ezan okumak ve kâmet getirmek zor gelirse, birinci namazdan sonra
sadece kâmet ile yetinir.
23. Tek başına namaz kılacak olan ezan okuyup kâmet getirir mi?
Hanefi mezhebine göre, şehirde tek bir ezan yeterlidir. Ezanı işitenlerin tek başlarına namaz
kılarken sadece kâmet ile yetinmeleri caizdir. Ancak sadece ezan ile yetinmek mekruhtur.
Bununla birlikte, tek başına namaz kılan kimsenin cemaate benzemek niyetiyle ezan okuyup
kâmet getirmesi daha faziletlidir.
24. Camide tek başına namaz kılan ezan okuyup kâmet getirir mi?
Tek başına namaz kılacak bir kimse, düzenli olarak cemaatle beş vakit namaz kılınan bir cami
veya mescide girdiği zaman, dilerse ezan okuyup kâmet getirir, dilerse ikisini de terk eder.
Böyle bir kimsenin ezansız ve kâmetsiz olarak namazını kılması caizdir.
Düzenli olarak beş vakit namazın kılınmadığı mescitlere gelince, bu mescitlerde ezan
okuyarak ve kâmet getirerek namaz kılmak daha faziletlidir. Böyle mescitlerde sadece
kâmetle de yetinilebilir.
25. Mekke ve Medine'de gece ezan okunuyor. Bunun dinde bir yeri var mıdır?
Hanefi mezhebine göre, fecir vaktinden önce ezan okumak caiz değildir.
Hanefilerin dışında kalan cumhura göre ise -Hanefilerden İmam Ebû Yusuf da bu görüştedir-
gecenin en son altıda birini teşkil eden seher vaktinde ezan okumak menduptur. Fecirden
sonra bu ezan sünnet olarak iade edilir. Yani sabah namazı için ayrıca ezan okunur.