Professional Documents
Culture Documents
DENTAL AMALGAMLAR
Gümüş (Ag), bakır (Cu), kalay (Sn) ve çinko (Zn) materyallerinden oluşan tozun cıva(Hg) ile
birleşmesi neticesinde meydana gelen alaşıma amalgam denir.
1830: Newyork’lu diş hekimleri ilk ticari amalgamı kullanmasıyla, diş hekimliğinde rutin
amalgam kullanımı devri başlamıştır.
1895: Black klinikte kullanılabilecek bir amalgam formülü önermiş ve bu formül 70 yıl hiç
değiştirilmeden kalmıştır.
1963: Standart formül 1963 yılında Innes ve Youdelis tarafından tekrar değiştirilmiş ve
yüksek oranda bakır içeren amalgamlar kullanılmaya başlanmıştır.
Amalgamın Avantajları:
Amalgamın Dezavantajları:
■ Estetik değildir.
Endikasyonları:
İçeriği:
Korozyonu önler.
Akışkanlığı azaltır.
Akışkanlığı arttırır.
Dr. Öğr. Üyesi Sevim ATILAN YAVUZ
• Amalgam alaşımı eskiden civanın ve toz halindeki metallerin bir havan içerisinde elle
karıştırılması ile yapılırdı şimdi bu işlem özel olarak üretilmiş makinalarda kapsüller
ile yapılmaktadır.
• Karıştırma işlemi civayı alaşım partikülleri içine dağıtarak kavite içine kondanse
edilebilecek şekilde plastik bir amalgam kütlesi oluşturmasıdır. Bu işleme trituasyon
adı verilmektedir. Triturasyon ve kondensasyon arasında geçen süre uzun olursa ve
amalgam iyi kondanse edilmezse rezidüel cıva seviyesi artar. Fiziksel özellikleri iyi
bir amalgam alaşımı hazırlanması için mümkün olan en az oranda cıva kullanılmalıdır.
Alaşım içinde fazla miktarda cıva bulunması daha fazla gamma-1 ve gamma-2 fazı
oluşmasına neden olur.
• Çok karıştırılmış amalgam kaviteye zor yerleştirilir. Çok karıştırılmış amalgam fazla
karıştırılmaktan dolayı sıcaktır, Çoğunlukla kapsül kenarlarına sıvanmıştır, yüzeyi
donuk renktedir. Sertleşme süresi daha kısadır (amalgam kütlesi ısınmış olduğu için).
Creep oranı artmıştır. Çok karıştırılmış talaş halinde partiküller içeren amalgamlar
basma ve çekme kuvvetlerine karşı daha dayanıklıdır ancak küresel partiküllü
alaşımlarda basma ve çekme kuvvetlerine karşı daha dayanıklılık azalır.
TRİTUASYON (Amalgamasyon)
Kavite içine kondanse edilebilecek şekilde plastik bir amalgam kütlesinin oluşturulması
işlemidir. Alaşım yüzeyinde oluşan oksit film tabakasının uzaklaştırılması ve alaşım
partiküllerinin civa ile ıslanmasının sağlar.
AMALGAMLARIN SINIFLANDIRILMASI
İçeriklerine göre;
-Regüler kesim
-İnce kesim
■ Flow ve creep gibi fiziksel değişiklikler yüksek bakırlı amalgamlarda son derece
düşük düzeyde gerçekleşmektedir.
Çinkonun zararlı etkisi sertleşme öncesi oluşan nem kontaminasyonu ile çinkonun
çinko okside dönüşmesidir.
AMALGAMIN YAPISI
• Reaksiyon ürünleri (Gama 1-2) rezidüel karışımın etrafında bir matriks oluşturur.
• Rezidüel alaşım partikülleri reaksiyon ürünlerine göre daha üstün özelliklere sahiptir.
• Kalayın civa ile birleştiği Gama-2 fazı ise en dayanıksız ve korozyona en fazla
uğrayan fazıdır.
• Gama 2 fazı korozyona çok yatkındır. Bunu Gama 1 ve Gama fazları izler. Gama
2 fazının azaltılması veya tümüyle kaldırılması korozyonun azalması bakımından
önemlidir.
• Sınırlı bir genişleme dolgunun kavite kenarlarına daha iyi adapte olmasını
sağlayacağından büzülmeye göre daha çok arzu edilir.
• 2.Yavaş oluşan genleşme(expansiyon): İlk büzülmeden 5-10 dakika sonra yavaş yavaş
bir genişleme başlar. Genişleme 4-6 saat sonra en yüksek derecesine varır ve bir süre
sabit kalır
• 3.Yavaş oluşan büzülme(kontraksiyon): 16-18 saat arasında tekrar bir miktar büzülme
olur.
Dr. Öğr. Üyesi Sevim ATILAN YAVUZ
Akıcılık(Flow)
• İlk 24 saatte amalgam dolgunun uğradığı boyutsal değişiklik akıcılık (flow) diye
adlandırılır.
• Yüksek ısıda daha fazla akıcılık olur ve amalgam dolgunun ağız içindeki akıcılığı oda
ısısına göre daha fazladır.
• 2. Cıva-alaşım oranı akıcılığı etkiler: Fazla civanın çıkarılması akıcılığı azaltır. Cıva
miktarının artması akıcılığı artırır.
Creep (Kayma)
Dayanıklılık
• 1.Karıştırma Süresi:
• 2.Cıva Miktarının Etkisi: Dolgu içindeki civa miktarı arttıkça dayanıklılık azalır.
Küresel partikül içeren amalgamlar ise fazla basınç uygulamadan kaviteye kondanse
edilirler.
• 4.Porozite:
• Cilasız kısım pozitif elektrot, cilalı kısım da negatif elektrot olarak vazife görür ve
tükürük de elektrolit olarak devreyi tamamlar.
• Diş dokusunda amalgama yakın yerde korozyon nedeniyle oluşan koyu renkli siyah
çizgiye amalgam çizgisi denir. Bunu engellemek için kaviteye amalgam kondanse
edilmeden önce kavite verniği uygulanmalıdır.
Amalgamda Korozyon
• Kimyasal korozyon:
• Elektrokimyasal Korozyon:
Amalgamın değişik bölgelerinden anot ve katotların oluşması sonucu tükürük gibi bir
iletkenin teması ile çözünme olayı olmaktadır. Amalgamın her bölgesinde olabilir.
Lokal galvanik korozyon: Tek bir materyal içindeki farklı fazlara bağlı oluşan
elektrokimyasal değişikliklerdir.
Creep
Korozyon
• Amalgam karıştırıldıktan sonra en geç 3-4 dakika içinde kaviteye konmuş olmalıdır.
Aksi halde yenisi yapılmalıdır. Ancak yüksek bakırlı amalgamlarda çalışma süresi
daha kısadır.NEDEN?
• Amalgam 3- 5 mm. gibi ufak parçalar halinde kaviteye konmalıdır. Ufak parçalar,
porozite oluşumunu engeller ve amalgamın kavite duvarlarına kolay adapte olmasını
sağlar.
• Kaviteye ilk defa konan amalgam parçacığı sonrakilere nazaran daha fazla cıva içerir
ve cıva kondensasyon basıncı ile yüzeye çıkar. Bu fazla cıva içeren kısım el aleti
yardımıyla yüzeyden uzaklaştırılır.
Kondensasyon:
• Triturasyon ürünü olan kitlenin kaviteye özel aletler yardımı ile yerleştirilmesi
İşlemine kondensasyon denir.
• Kondensasyonun amacı:
%45-53 arasında olmalıdır. Bu oran değişip civa %54-56 arasında olursa amalgamın
basma çekme ve transvers kuvvetlere dayanıklılığı azalır.
• Karışık Tipte amalgamlarda kondensasyon: Daha düzgün bir amalgam elde edilmek
için daha fazla kondensasyon basıncı uygulamak gerekebilir.
• 1. Porozite azalır
• Amalgamın kaviteye biraz fazlaca yığılması; yüzeye çıkan bu fazla cıvalı kısım
uzaklaştırıldıktan sonra, altta kalan ve normal miktarda cıva içeren dolgu kısmının,
dolguya şekil verilebilecek miktarda kalmasını sağlamak içindir. Bu işlemden sonra
dolguya anatomik formu verilir.
• Dolguya anatomik formu verildikten sonra, yuvarlak uçlu bir fulvarla, basınç
uygulamadan 30 saniye süre ile yapılan işlemdir.
• Cila işleminde yuvarlak bitirme frezleri ve cila diskleri veya sert ve yumuşak lastikleri
kullanılır.
• Aşırı ısı artışı (>60oC) hem pulpaya hem de rerstorasyona geri dönüşü olmayan
zararlar verebilir.
Dr. Öğr. Üyesi Sevim ATILAN YAVUZ
• İyi polisajlanmış olsa bile aşırı ısı artışından amalgam yüzeyi puslu bir görüntüye
sahip olur.
1. Dolgu yüzeyinde fiziksel homojeniteyi temin etmek ve dolguya estetik bir görünüm
kazandırmak,
■ Hassasiyet ve ağrı
■ Sekonder çürük
Yüksek bakırlı amalgamlar sıkışma direnci dişe benzer olsa da gerilme direnci
düşüktür bundan dolayı kırılmalar görülmektedir.
Uygun derinlik veya genişliğe göre açılmayan amalgam kavitelerinde dolgu kütlesinin
en dar yerinde isthmus kırıkları oluşabilmektedir.
Sekonder çürük;
Dr. Öğr. Üyesi Sevim ATILAN YAVUZ
Yüksek çürük riskine sahip hastalarda genellikle ortaya çıkan bir sorundur.
Duyarlılık ve ağrı;
• Amalgam ve diş arasında ısısal genleşme katsayısının farklılığından dolayı diş ile
restorasyon arasında bir sızıntı meydana gelir.
• Soğuk bir uyaran geldiğinde amalgam dişten daha hızlı bir şekilde büzülmektedir ve
kavite duvarlarından uzaklaşıp ağız sıvılarının bu aralığa girmesine neden olmaktadır.
• Bu sıvı sayesinde amalgamdan kopan korozyon ürünlerinin diş ile amalgam arasında
birikimi ve zamanla da tıkanmasını sağlar.
Civa Toksisistesi
• Parlatılması (polisaj)
• Uzaklaştırılması/sökümü
• Elementel civa yutulduğu zaman %0,01 oranında absorbe olur, geri kalanı ise 10 gün
içinde bağırsaklar yolu ile atılır. Amalgamın içinde bulunan elementel civa
gastrointestinal yolla emilime uğramaz ancak metal, buhara dönüşerek emilebilir.
• Civanın okside olmayan bölümü kan-beyin bariyerini geçerek beyinde birikir. Beyin
yüksek oranda lipid içerdiğinden dolayı civa kolayca elimine edilemez.
Restorasyonların sayısı,
Galvanik akımlara,
Beslenme alışkanlıklarına,
• Beslenme yoluyla (özellikle deniz ürünleri) bedenimize giren cıva miktarı hiç de
azımsanmayacak ölçüdedir. Bu konuda bir örnek verirsek; Dünya Sağlık Örgütü
(WHO) haftada bir deniz ürünleri yendiğinde idrardaki cıva düzeyinin yükseldiğini ve
bu değerin, ağızda 5 adet amalgam restorasyon yüzeyi bulunan bir kişinin maruz
kaldığı cıva miktarından fazla olduğunu açıklamıştır.
Dr. Öğr. Üyesi Sevim ATILAN YAVUZ
• Dışarıdan temiz havanın girmesine izin veren iyi havalandırılmış ortamlarda çalışmalı
• Haftada 40 saat ve günde 8 saat çalışılan ortamlarda kabul edilen eşik değer 50 μg/m 3
dir.
• Amalgamı tutarken dikkat edilmeli cilde değmesine izin vermemeli Direkt kontakt
durumunda ise su ve sabunla temizlik şarttır.
• Ağızdan çıkarılan veya çalışma sonrası geride kalan amalgam artıkları, metalik
olmayan kapalı bir kutu içinde ve su altında toplanmalıdır.
• Eski amalgam çıkarılırken amalgam dolgu, düşük devirli tur ve sulu bir şekilde eğer
mümkünse ekskavatör veya keskin bir sond ile çıkarılmaya çalışılmalıdır.
• Hekim, yardımcı personel ve hasta özel filtreli maske, gözlük, bone takmalı
• Ağız içi sakşın, ağız dışı cerrahi aspiratör ile maksimum aspirasyon sağlanır.
• Civayı tuttuğu söylenen aktif karbon, bentonit kil veya klorella gibi ağır metal
detoksifikasyonunda kullanılan ürünler ile ağız gargarası yapılmalı.
• Ağzın hemen yakınında ortama yayılacak civa partiküllerini vakumlayacak civa filtreli
vakum cihazı kullanılabilir.