You are on page 1of 85

BALIK ÇĠFTLĠĞĠ VE ARITMA TESĠSĠ ATIK

SULARININ HĠDROPONĠK SĠSTEMLERDE


KIVIRCIK YAPRAKLI SALATANIN VERĠM VE
KALĠTE ÖZELLĠKLERĠ ÜZERĠNE ETKĠLERĠ

BÜġRA AKDOĞAN

Yüksek Lisans Tezi


Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Emin YILMAZ
2014
Her hakkı saklıdır
T.C.
GAZĠOSMANPAġA ÜNĠVERSĠTESĠ
FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
BAHÇE BĠTKĠLERĠ ANABĠLĠM DALI

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

BALIK ÇĠFTLĠĞĠ VE ARITMA TESĠSĠ ATIK SULARININ HĠDROPONĠK


SĠSTEMLERDE KIVIRCIK YAPRAKLI SALATANIN VERĠM VE KALĠTE
ÖZELLĠKLERĠ ÜZERĠNE ETKĠLERĠ

BüĢra AKDOĞAN

Tokat

2014

Her hakkı saklıdır


TEZ BEYANI

Tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak
kurallarına uyulduğunu, baĢkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel
normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, tezin içerdiği yenilik ve sonuçlarının baĢka
bir yerden alınmadığını, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin
herhangi bir kısmının bu Üniversite veya baĢka bir Üniversitedeki baĢka bir tez
çalıĢması olarak sunulmadığını beyan ederim.

BüĢra AKDOĞAN
2014
ÖZET

Yüksek Lisans Tezi

BALIK ÇĠFTLĠĞĠ VE ARITMA TESĠSĠ ATIK SULARININHĠDROPONĠK


SĠSTEMLERDE KIVIRCIK YAPRAKLI SALATANIN VERĠM VEKALĠTE
ÖZELLĠKLERĠ ÜZERĠNE ETKĠLERĠ

BüĢra AKDOĞAN

GaziosmanpaĢa Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı

DanıĢman: Yrd. Doç. Dr. Emin YILMAZ

Isıtmasız cam sera koĢullarında 2014 yılında yürütülen bu çalıĢmanın amacıtopraksız


tarım koĢullarında kıvırcık yapraklı salata yetiĢtiriciliğinde balık çiftliği ve arıtma tesisi atık
sularının hidroponik sistemlerde verim ve kalite özellikleri üzerine etkilerinin araĢtırılmasıdır.
Confeti çeĢidi kullanılan çalıĢmada 20 Mart‟ta dikim yapılmıĢtır.Durgun su kültüründeki
yetiĢtiricilik için boy, en, derinlik ölçüleri sırasıyla 2 m, 75 cm, 20 cm olan yatak havuzlar
kullanılmıĢtır. Akan su kültüründe ise, boy, en ve derinlik ölçüleri sırasıyla 8 m, 20 cm, 10 cm
olan oluklar kullanılmıĢtır. Denemede hasada gelme süresi, toplam bitki ağırlığı, pazarlanabilir
baĢ ağırlığı, baĢ boyu, toplam yaprak sayısı, pazarlanabilir yaprak sayısı, pazarlanabilir verim, C
vitamini, SÇKM, titre edilebilir asitlik, nitrat miktarı, pH, kuru ağırlık ve fizyolojik bozukluklar
incelenmiĢtir.
Denemede en yüksek toplam bitki ağırlığı 592,1 g ile durgun su kültüründe balık çiftliği
suyundan ve 572,4 g ile akan su kültürü balık çiftliği suyundan elde edilmekle birlikte en
yüksek pazarlanabilir baĢ ağırlığı 417,1 g ile akan su kültüründe balık çiftliği suyundan ve 415,1
g ile durgun su kültürü balık çiftliği suyundan elde edilmiĢtir. Dolayısı ile en yüksek
pazarlanabilir verimde akan ve durgun su kültüründe balık çiftliği suyunda görülmüĢtür. Balık
çiftliği suyunun su kültürü sistemlerinde verim artırıcı özelliğe sahip olduğu saptanmıĢtır.

2014, 71 sayfa

Anahtar kelimeler: Topraksız Tarım, Sera, Su Kültürü, Akuaponik, Marul, Atık su

i
ABSTRACT

Master of Thesis

EFFECTS OF FISH FARM AND WASTE WATER TREATMENTS ON YIELD


AND QUALITY CHARACTERISTICS OF CURLY LEAF SALAD IN
HYDROPONIC SYSTEMS

BÜġRA AKDOĞAN

GaziosmanpaĢa University
Graduate School of Natural andAppliedScience
Department of HorticulturalScience

Supervisor: Yrd. Doç. Dr. Emin YILMAZ

The purpose of this study, conducted in 2014, is to examine the effects on yield and
quality of unheated greenhouse conditions, , soilless agricultural conditions in the cultivation of
curly-leaf salad with fish farms and sewage treatment plants in the hydroponic system. In these
studies, a variety of confetti were used and planting was made on 2 March. For breeding in deep
water culture length, respectively, width, depth dimensions of 2 m, 75 cm, 20 cm bed pools are
used. For breeding in NFT system, the length, width and depth dimensions of respectively, 8 m,
20 cm, 10 cm, the grooves are used. Harvest expiration time, total plant weight, marketable
head weight, head size, total leaf number, marketable leaf number, marketable yield, Vitamin C,
Soluble solid matter, titration acidity, nitrate content, pH, dry heavy and physiological disorders
trials were examined.
In the experiment, the highest total plant weight of 592,1 g deep water culture fish farm
water, and 572,4 g NFT system fish farm water obtained from, but the most highly marketable
head weight of 417,1 g with NFT system fish farm water and 415,1 g of deep water culture fish
water was obtained from farm. So, the highest yield of marketable fish farm water flowing and
deep water was observed in culture. Aquaculture fish farm water systems were found to be
productivity-enhancing features.

2014, 71 pages

Keywords: Hydroponics, Greenhouse, WaterCulture, Aquaponic, Lettuce, Wastewater,

ii
TEġEKKÜRLER

Yüksek lisans tezimin planlanmasından sonuçlanmasına kadar olan sürede, gereken


olanak ve yardımı sağlayan bilgi, öneri ve desteğini esirgemeyen, engin fikirleriyle
akademik anlamda yetiĢme ve geliĢmeme katkıda bulunan danıĢman hocam Sayın Yrd.
Doç. Dr. Emin YILMAZ „a teĢekkürlerimi sunarım.

ÇalıĢmamda manevi desteklerini esirgemeyen, tezimin her alanında bana yardımcı olan
ve daima yanımda olan meslektaĢım Hakan EFE‟ye teĢekkür ediyorum.

Ayrıca istatistiki analizlerde katkılarını esirgemeyen Prof. Dr. Naif GEBOLOĞLU‟na


Yrd. Doç. Dr. Sezer ġAHĠN‟e ve Yrd. Doç. Dr. Adem YAĞCI‟ya teĢekkür ediyorum.

Yüksek lisans çalıĢmalarım boyunca, beni her konuda destekleyen, sabrını ve


hoĢgörüsünü benden esirgemeyen, hep yanımda olan ve bundan dolayı kendimi bana
hep Ģanslı hissettiren sevgili babam Adem AKDOĞAN‟a, sevgili annem Nursel
AKDOĞAN‟a, sevgili kardeĢim Berre AKDOĞAN‟a teĢekkürlerimi, sevgi, saygı ve
sonsuz Ģükranlarımı sunarım.

Tez çalıĢmamın ülkemiz tarımına yararlı olması dileğiyle.

BüĢra AKDOĞAN
TOKAT, EYLÜL, 2014

iii
ĠÇĠNDEKĠLER

Sayfa No
ÖZET………………………………………………………………………… i
ABSTRACT……………………………………………………………….. ii
TEġEKKÜR……………………………………………………………….. iii
ĠÇĠNDEKĠLER……………………………………………………………. iv
KISALTMALAR DĠZĠNĠ………………………………………………….. vii
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ……………………………………………………….. viii
ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ……………………………………………………… ix
GRAFĠKLER DĠZĠNĠ……………………………………………………… x
1.GĠRĠġ……………………………………………………………………. 1
2. KAYNAK BĠLDĠRĠġLERĠ…………………………………………….. 7
2.1. Marul ve Kıvırcık Yapraklı Salatalar Hakkında Genel Bilgiler……… 7
2.2. Topraksız Tarım Hakkında Genel Bilgiler……………………………… 9
2.3. Konu ile Ġlgili Literatür Özetleri…………………………………….. 11
3. MATERYAL ve YÖNTEM………………………………………………. 23
3.1. MATERYAL…………………………………………………………. 24
3.1.1. Bitkisel Materyal…………………………………………………….. 24
3.1.2. Yatak Havuz,Oluk Ve Sehpalar……………………………………. 24
3.1.3. Köpük Levha……………………………………………………….. 24
3.1.4. File Saksılar………………………………………………………… 25
3.1.4.1. Perlit……………………………………………………………… 25
3.1.4.2. Kaya Yünü………………………………………………………… 25
3.1.5. Akan Su Kültüründe Sulama Düzeni…………………………………. 26
3.1.6. Durgun Su Kültüründe Havalandırma Sistemi…………………….. 26
3.2. YÖNTEM…………………………………………………………….. 27
3.2.1. Sera Zemini, Yatak Havuz, Oluk ve Sehpaların Hazırlanması……… 27
3.2.2. Besin Çözeltisi Hazırlama…………………………………………… 28
3.2.3. Bitkilerin YetiĢtirilmesi …………………………………………….. 31
3.2.4. Kimyasal Mücadele 32
3. 2. 5. Ġncelenen Özellikler .………………………………….……………. 33

iv
3. 2. 5. 1. Hasada gelme süresi (gün) ……………………………………… 33
3. 2. 5. 2. Toplam Bitki Ağırlığı (g)………………………………………… 33
3. 2. 5. 3. Pazarlanabilir BaĢ Ağırlığı (g)………………………………….. 33
3. 2. 5. 4. BaĢ Boyu (cm) ………………………………………………….. 33
3. 2. 5. 5. Toplam Yaprak Sayısı (adet/bitki)……………………………… 34
3. 2. 5. 6. Pazarlanabilir Yaprak sayısı (adet/bitki)………………………… 34
3. 2. 5. 7. Pazarlanabilir Verim (ton/ha)…………………………………… 34
3. 2. 5. 8. C Vitamini (mg/100g)…………………………………………….. 34
3. 2. 5. 9. Suda Çözünebilir Kuru Madde (SÇKM) (%)……………………. 34
3. 2. 5. 10. Titre Edilebilir Asitlik (%)…………………………………….. 35
3. 2. 5. 11 pH……………………………………………………………….. 35
3. 2. 5. 12. Kuru Ağırlık (%)……………………………………………….. 35
3. 2. 5. 13. Nitrat Ġçeriği (ppm)……………………………………………. 35
3. 2. 5. 14. Fizyolojik Bozukluk……………………………………………. 36
3. 2. 5. 15. Ġstatistiksel Değerlendirme……………………………………… 36
4. BULGULAR VE TARTIġMA…………………………………………… 37
4. 1. Hasada gelme süresi(gün)……………………………………………… 37
4. 2.Toplam Bitki Ağırlığı (g)……………………………………………. 38
4. 3. Pazarlanabilir BaĢ Ağırlığı (g)………………………………………. 40
4. 4. BaĢ Boyu (cm) ………………………………………………………... 42
4. 5. Toplam Yaprak Sayısı (adet/bitki)…………………………………… 43
4. 6. Pazarlanabilir Yaprak sayısı (adet/bitki)……………………………… 45
4. 7. Pazarlanabilir Verim (ton/ha).………………………………………... 47
4. 8. C Vitamini (mg/100g)………………………………………………... 48
4. 9. Suda Çözünebilir Kuru Madde (SÇKM) (%)…………………………. 51
4. 10. Titre Edilebilir Asitlik (%)…………………………………………. 53
4. 11. pH………………………………………………….…………………. 54
4. 12. Kuru Ağırlık (%)……………………………………………………. 56
4. 13. Nitrat Ġçeriği (ppm)…………………………………………………. 58
4. 14. Fizyolojik Bozukluk ………………………………………………… 60
5. SONUÇ…………………………………………………………………… 61
KAYNAKLAR…………………………………………………………… 64

v
ÖZGEÇMĠġ……………………………………………………………. 71

vi
KISALTMALAR DĠZĠNĠ

Kısaltmalar Kısaltmalar
NFT Besin Film Tekniği
EC Elektrik Ġletkenliği
PVC Polivinil Klorür
PPRC Polipropilen Random Kopolimer
MT Metrik Ton
ASK Akan Su Kültürü
DSK Durgun Su Kültürü
AAÇS Atık Su Arıtma Tesisi ÇıkıĢ Suyu
BÇS Balık Çiftliği Suyu
SS Sondaj suyu

vii
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ

Sayfa No
ġekil 3.1. Denemenin yürütüldüğü seradan görünüm……………………….. 22
ġekil 3.2. Denemede hazırlanan besin çözeltisinden görünüm……………… 29
ġekil 4.1. Örneklerin pazarlanabilir baĢ ağırlığının (g) ölçülmesi ………… 40
ġekil 4.2 Örneklerin spektrofotometrede C vitamini içeriklerinin (mg/100g)
ölçülmesi……………………………………………………………………... 49
ġekil 4.3. Örneklerin (%) SÇKM‟sinin ölçülmesi …………………………. 51
ġekil 4.4. Örneklerin kurutulması ve tartılması …………………………… 55
ġekil 4.5. Örneklerin nitrat içeriği (% ) ölçümü …………………………… 58
ġekil 4.6. Örneklerde oluĢan fizyolojik bozukluklardan görünüm ………… 59

viii
ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ

Sayfa No
Çizelge 3.1. Denemede kullanılacak besin çözeltisinin element içeriği (mg/l) 27
Çizelge 3.2. Besin çözeltisini hazırlamada kullanılan kimyasal kaynaklar ve
miktarları…………………………………………………………………….. 28
Çizelge 3.3. Mikro element stok çözeltisi…………………………………… 28
Çizelge 3.4. Sulama sularının kimyasal analizi……………………………… 29
Çizelge 4.1. Muamelelerin hasada gelme süresi, toplam bitki ağırlığı,
pazarlanabilir baĢ ağırlığı ve baĢ boyu üzerine etkisi……………………….... 38
Çizelge 4.2. Muamelelerin pazarlanabilir yaprak sayısı, verim, C vitamini
ve SÇKM üzerine etkisi……………………………………………………… 44
Çizelge 4.3. Muamelelerin ph, titre edilebilir asitlik, kuru ağırlık ve nitrat
içeriği üzerine etkisi………………………………………………………….. 54

ix
GRAFĠKLER DĠZĠNĠ

Sayfa No
Grafik 4.1. Muamelelerin hasada gelme süresi (gün) üzerine etkisi………… 36
Grafik 4.2. Muamelelerin toplam bitki ağırlığı üzerine etkisi……………….. 38
Grafik 4.3. Muamelelerin pazarlanabilir baĢ ağırlığı (g) üzerine etkisi…… 40
Grafik 4.4. Muamelelerin baĢ boyu (cm) üzerine etkisi …………………… 41
Grafik 4.5. Muamelelerin toplam yaprak sayısı (adet/bitki) üzerine etkisi….. 43
Grafik 4.6. Muamelelerin pazarlanabilir yaprak sayısı (adet/bitki) üzerine
etkisi………………………………………………………………………….. 45
Grafik 4.7. Muamelelerin pazarlanabilir verim (ton/ha) üzerine etkisi……… 46
Grafik 4.8. Muamelelerin C vitamini (mg/100g) üzerine etkisi ……………. 48
Grafik 4.9. Muamelelerin SÇKM (%)üzerine etkisi ………………………… 50
Grafik 4.10. Muamelelerin titre edilebilir asitlik (%) üzerine etkisi……… 52
Grafik 4.11. Muamelelerin pH üzerine etkisi……………………………… 54
Grafik 4.12. Muamelelerin kuru ağırlık (%) üzerine etkisi………………… 56
Grafik 4.13. Muamelelerin nitrat içeriği (ppm) üzerine etkisi …………….. 57

x
1. GĠRĠġ

Seralara yapılan yoğun mono kültür uygulamaları sonucunda sera topraklarında


ortaya çıkan sorunları tamamen çözebilmek neredeyse imkânsız hale gelmektedir.

Sera toprağının değiĢtirilmesi, pratik olarak mümkün görülmemektedir. Bunun


yanı sıra sera toprağının kimyasallar ile dezenfekte edilmesi sürdürülebilir tarım için
kabul edilebilir bir yöntem değildir. Toprak dezenfeksiyonunda kullanılan metil
bromidin tüm dünyada yasaklanmıĢ olması bu durumu izah etmektedir. Solarizasyon ile
toprak dezenfeksiyonu ise, hem her yöre için mümkün olmamakta ve hem de kesin
sonuç olmamaktadır.

ĠĢte bütün bu toprak kökenli sorunların yanında, dünya nüfusunun hızla artması,
dünyadaki tarım alanlarının hızla azalması ve dünya gübre üretiminin gelecekte normal
topraklı tarımın gübre gereksinimini karĢılayamayacağı kuĢkusu, bilim adamlarını
topraksız tarım gibi sistemleri araĢtırmaya itmiĢtir.

Sevgican (1999)‟a göre, topraksız tarımı, her türlü tarımsal üretimin durgun
veya akan besin eriyikleri içinde veya eriyiklerle zenginleĢtirilmiĢ katı yetiĢtirme
ortamlarında gerçekleĢtirilmesidir.

Uluslararası Topraksız Tarım Derneği (ISOSC) tarafından yapılan tanımlama


ise; “Sucul olmayan bitkilerin köklerinin besin solüsyonuyla desteklenmiĢ tamamen
inorganik ortamlarda yetiĢtirilmesi” Ģeklindedir.

Üretimin doğrudan besin eriyiklerinde gerçekleĢtirilmesi; su kültürü


(hidroponik), besin eriyikleriyle sulanan perlit, kum, çakıl, kaya yünü, talaĢ gibi
ortamlarda gerçekleĢtirilmesi; katı ortam kültürü olarak adlandırılır. Ancak topraksız
tarım ile hidroponik sözcüklerini eĢ anlamda kullanılan araĢtırıcılar yanında,
hidroponiğin topraksız tarımın ayrı bir Ģekli olduğunu savunan araĢtırıcılar da vardır.

1
Topraksız tarıma; topraksız kültür (soilless culture), besin kültürü (nutriculture)
ve kimyasal kültür (chemical culture) de denilmektedir (Sevgican, 2003; Harris, 1970;
Gül ve ark. 1998).

„Hidroponik‟ terimi, Gericke tarafından, ticari amaçlarla sıvı ortamda bitki


yetiĢtirmenin bütün yöntemlerini tanımlamak amacıyla kullanılmıĢtır (Gericke, 1937).
Gericke, aynı zamanda suda (besin çözeltisinde) ticari bitki yetiĢtiriciliği için ekonomik
olarak uygulanabilir bir metot geliĢtirmek için çalıĢan ilk araĢtırmacıdır

Topraksız kültür; su ve besin çözeltisi kullanılan su kültüründen (besin filmi


tekniği vb.), farklı agregatların (perlit, kaya yünü, kum, torf vb.) kullanıldığı katı ortam
kültürlerine kadar değiĢik yöntemlerin uygulandığı bir yetiĢtiricilik biçimidir. Katı
ortam kültürlerinden olan torba kültürleri, yatay ve dikey torba kültürü olarak da kendi
içinde ikiye ayrılır. Dikey torba kültürü Avrupa‟da geniĢ, Ġtalya ve Ġspanya‟da ise kısıtlı
kullanım alanları bulmuĢ, salata-marul ve çilek yetiĢtiriciliği için oldukça uygun bir
yetiĢtiricilik yöntemidir. Toprağa alternatif olarak kullanılan bütün katı ortam
materyalleri substrat veya agregat olarak adlandırılır. Bütün bu topraksız tarım
yöntemlerinin içinde su kültürü, gerçek „hidroponik‟ tanımına en uygun olandır. NFT
(Nutrient Film Tecnique) yani besin filmi tekniği, bitkilere yeterli su, besin ve oksijeni
sağlamak amacıyla, bitkilerin köklerinden, sığ veya film seklinde besin çözeltisi
geçirilmesi esasına dayanır. Besin filmi tekniği (NFT), 1973 yılında Ġngiltere‟de A.J.
Cooper tarafından geliĢtirilmiĢ ve ticari yetiĢtiriciliğe uygunluğu açısından, geliĢimi çok
hızlı olmuĢtur (Papadopoulos, 1994; Sevgican, 2003).

Besleyici film tekniği olarak türkçeleĢtirilen, ancak dünyada NFT olarak tanınan
tekniğin diğer topraksız tarım tekniklerine göre bazı üstünlükleri vardır. Bu sistemde,
sulama oldukça basitleĢmiĢ, bitkilerin su stresine girmesi ortadan kalkmıĢ, sulamayı
izlemek ve sulama sisteminin bakımı temizlenmesi gibi iĢlemler sorun olmaktan
çıkmıĢtır. Kök bölgesi sıcaklığını istenilen seviyede tutma imkânı olan bu sistemde
besin eriyiği içerisine hastalıkla mücadele ilaçları katılarak hastalık ve zararlılara karĢı
mücadele de kolaylaĢmıĢtır. Diğer taraftan çok az ortam kullanımı ve çok az su ve gübre
kaybı nedeniyle, çevre kirliliği en az düzeye inmektedir (Burrage, S.W., 1999).

2
Dünyadaki ve ülkemizdeki su kaynaklarının miktarı ve kullanım alanları,
insanların bilinçsiz ve yanlıĢ kullanımı, plansız endüstrileĢme, evsel‐endüstriyel ve
kimyasal atıkların doğaya salınımı gibi ciddi sebeplerden ötürü içilebilir ve
kullanılabilir su kaynakları hızla kirlenmektedir. Bu olumsuz durum su ürünleri
sektörüne de yansımıĢ ve su ürünlerinde kullanılan suyun korunması için bazı önlemler
alınmasına gerek duyulmuĢtur. Su ürünleri kanununda da yer alan iĢletmelerin
kapasitelerine göre çökeltme havuzu yapması veya arıtma tesisi kurması bu
önlemlerden bazılarıdır. Bu yasa sayesinde kullanılan suyun doğaya zarar verebilecek
kirleticilerden arındırılması amaçlanmaktadır.

Özellikle tarım ve su ürünleri sektörünü ilgilendiren akuaponik sistemi;


akuakültür ve hidroponik sistemlerin birleĢimi olarak tanımlanır (Sfetcu ve ark., 2008).
Akuaponik‟in ilk örneğinin, Azteklere ait olan Chinampa adlı tarım metodu olduğu
tahmin edilmektedir. Bazı araĢtırmacılara göre ise ilk örneği Mısırlılara aittir (Anonim
2009). Bu metot, Çin ve Tayvan gibi uzak doğu ülkelerinde uzun yıllardan beri, çiftlik
artıklarının besin olarak kullanıldığı su basmıĢ pirinç tarlalarında balık yetiĢtiriciliği
Ģeklinde yapılmaktadır (Anonim 2009a). Batıda ise, New Alchemy Enstitüsü‟nde atık
su yönetiminde bitkisel üretimin kullanılması üzerine yapılan çalıĢmalarla baĢlamıĢtır.
Bu araĢtırmalarda, balık atıklarının bitki üretiminde gübre olması fikrinden yola
çıkılmıĢtır.

Diver (2006) ise Akuaponik‟i Ģu Ģekilde tanımlamaktadır: Kapalı devre


akuakültür ile hidroponik (topraksız tarım veya suda bitki yetiĢtiriciliği) sebze, meyve
ve bitki üretiminin birlikte yapıldığı biyo‐entegre bir gıda üretim sistemidir. Son derece
verimli ve ekolojik olarak da oldukça sağlıklı olan bu sistemde, yem ve balık
dıĢkılarından kaynaklı atıklar nitrat bakterileri tarafından hidroponik bitkilerin
kullanabileceği bir forma dönüĢtürülür. Akuaponikte, toksik atıkları ortamdan
uzaklaĢtırmak için nitrat bakterilerinin doğal bir filtre görevi yapmasının yanı sıra,
geleneksel metotlarla yetiĢtirilen balık ve sebze yetiĢtiriciliğinden daha az su
kullanılmaktadır (Al‐Hafedh et al., 2008). Rakocy ve ark. (1992), bu sistemlerde günlük
su değiĢiminin % 1‐5 arasında olduğunu bildirmektedirler. Ayrıca çevre için potansiyel
bir kirlilik kaynağı olan atık sular bitkilerin ihtiyaç duyduğu azot (N) yönünden zengin

3
olduğundan akuaponik sistemlerde bu suların kullanılması aynı zamanda suyun
kalitesini de artırmaktadır. Böylece ticari bir kazanç elde edilirken sürdürülebilir bir
balıkçılık ve sebze üretimi bir arada sağlanmıĢ olmaktadır (Adler et al., 2000).

Hidroponik; bitkilerin topraksız, besin maddesince zengin sulu bir ortamda


üretilme sistemidir. Hidroponik sistemlerde, besin film tekniği (NFT), yüzer sal, çakıl,
kum, talaĢ, turba, perlit, vermikülit, kaya yünü (asbest) gibi farklı bitki yatakları ile
sulama suyuna enjekte edilen suni besin maddeleri kullanılmaktadır. Kullanılan bu
besin maddeleri genellikle çözünebilirliği yüksek, kalsiyum nitrat gibi, sentetik ticari
gübrelerdir. Bununla birlikte balık hidrosilatı gibi çözülebilir organik gübrelerin
kullanıldığı hidro‐organik yöntem diğer bir uygulama Ģeklidir. Bununla birlikte
hidroponik üretim yönteminde baĢarı, söz konusu bu maddelerin sera Ģartlarında
kontrollü bir Ģekilde verilmesiyle sağlanmaktadır.

Akuaponik sistemler; balık yetiĢtirme tankı, askıda bulunan katı maddeleri


ayırıcı bir bölüm, bir biyofiltre, hidroponik bir bitki yatağı ve atık suların toplandığı bir
depodan oluĢmaktadır (Rakocy ve Hargreaves, 1993).

Akuaponik üzerine ilk makaleler 1970‟li yıllarda yayınlanmaya baĢlanmıĢ olup,


1974 yılında, TheJournal of New Alchemists dergisinin 2. ve 3. sayılarında William
McLarney tarafından “Balık Havuzlarının Verimli Sularıyla Bahçe Bitkilerinin
Sulanması” ve “Balık Havuzlarının Verimli Sularıyla Bahçe Bitkilerinin Sulanması
Üzerine Denemeler” adlı makaleler yayınlanmıĢtır (Anonim 2013b). 1985 yılında ise
Kuzey Karolayna Üniversitesi‟nde domates ve diğer bitki türleri ekilmiĢ olan kum
biyofiltre içinden tilapia havuzlarından gelen atık suyun geçirildiği sistemle bilinen ilk
kapalı devre akuaponik sistem oluĢturulmuĢtur (Anonim 2013b).

Akuaponik sistemlerde kullanılacak hidroponik bitkilerin seçimi balık stoğuna


ve dolayısıyla kültür suyunun besin madde konsantrasyonuna bağlıdır. Örneğin; kıvırcık
yapraklı salata, ıspanak, frenk soğanı, fesleğen, su teresi gibi bitkiler büyümek için hem
daha az besin maddesine ihtiyaç duymakta hemde akuaponik sistemlere daha çabuk
adapte olmaktadırlar. Diğer taraftan domates, dolmalık biber ve hıyar gibi sebzeler daha

4
fazla besin ortamı istediklerinden bunlar için kurulacak akuaponik sistemlerin karıĢık
olması zorunludur (Diver, 2006).

Besin maddeleri hidroponik bitkilere sera Ģartlarında kontrollü bir Ģekilde


verilirken akuaponik üretimde akuakültür suyu ile sağlanır. Balık atıkları, hidroponik
bitkiler için amonyak, nitrat, nitrit, fosfor, potasyum gibi makro besinleri ve demir,
mangan, çinko, bakır gibi mikro besinler açısından zengindir (Diver, 2006). Bununla
birlikte bu besin maddeleri hidroponik bitkiler tarafından hızlı bir Ģekilde
tüketildiğinden akuaponik sistemlerde bu besin madde konsantrasyonları sürekli olarak
kontrol edilmelidir (AlHafedh ve ark., 2008).

Kentsel atık suların uygun stratejilerle yeniden kullanımı ile yerüstü su


kaynaklarının kirlenmesi önlenmiĢ olur. Bu sayede sadece değerli temiz su kaynakları
korunmakla kalmaz aynı zamanda, atık suların içerdiği bitki besin maddeleri bitki
yetiĢtiriciliğinde avantaj sağlar. Atık suların azot ve fosfor içeriği tarımsal gübre
gereksinimini azaltmakta veya tamamen ortadan kaldırmaktadır. Atık suların sulamada
kullanılması ile bitki yetiĢtiriciliği için yararlı olan toprak mikroorganizmalarının
metabolik aktiviteleri artmaktadır (Pescod, 1992; Toze, 2006).

GeliĢmiĢ ülkelerde, özellikle su kaynakları kıt olan bölgelerde, atık sular


arıtıldıktan sonra tarımda ve peyzaj alanlarında kullanılmaktadır. Bazı ülkelerde atık
sular, serbest yüzeyli olarak kilometrelerce uzaklığa kanallarda iletildikten sonra
doğrudan tarım alanlarına verilmektedir (GüneĢ, 2002).

Atık suların tarımda yeniden kullanımı üç yolla mümkün olabilmektedir. Atık


suların arıtılarak planlı bir Ģekilde su dağıtım kanallarına verilmesi (doğrudan kullanım),
atık suların arıtılarak yüzey su kaynaklarına karıĢtırılması ve buradan sulama için
alınması (dolaylı kullanım). Bir diğer yol ise atık suların hiç arıtılmadan deĢarj edildiği
yoldur.

Topraksız tarımda ticari olarak yetiĢtiriciliği yapılabilen türlerden biri de kıvırcık


yapraklı salatalardır. Bu çalıĢma, Tokat‟ta ısıtmasız cam sera koĢullarında topraksız

5
tarımda akan ve durgun su kültürlerinde kıvırcık yapraklı salata yetiĢtiriciliğinde balık
çiftlikleri atık suları ve atık su arıtma tesisinden alınan suların kullanılma olanakları
araĢtırılması amacıyla 2014 yılı Mart-Mayıs ayları içerisinde yürütülmüĢtür.

6
2. KAYNAK BĠLDĠRĠġLERĠ

2.1. Marul ve Kıvırcık Yapraklı Salatalar Hakkında Genel Bilgiler

Serin iklim sebzesi olan, marul tek yıllık sebzeler grubunda yer almakta olup,
bütün yıl boyunca açık ve örtü altı koĢullarında yetiĢtirilebilen salata ve taze yeĢillik
olarak tüketilmektedir.

Marul, dünyada uzun yıllardan beri tarımı yapılan ve severek tüketilen sebze
türleri arasında yer almaktadır. Ancak yakın zamana kadar bu tür içinde çoğunlukla
Lactuca sativa var. longifolia olarak adlandırılan göbekli marul yaygın olarak
yetiĢtirilmekteydi. Daha sonraları L. Sativavar.crispa ve L. sativa var. capitata olarak
adlandırılan kıvırcık yapraklı ve iceberg tipi baĢ salatalar da yetiĢtirilmeye baĢlanmıĢtır
(Alaca, 2000).

Kıvırcık yapraklı baĢ salata ve marulun dahil olduğu Compositae familyası


sebzeleri esas olarak yaprakları, yaprak sapları ve gövdeleri için yetiĢtirilmekte ve taze
veya piĢirilerek tüketilmektedir. Bu familya içinde marul ve kıvırcık yapraklı baĢ
salataların yanında ayrıca enginar ve yer elması yaygın olarak yetiĢtirilen türlerdir
(Günay, 1981).

Romen, Grek ve Slav dillerinde kıvırcık yapraklı baĢ salata ve marulun adının
Latinceden gelen Lactuca oluĢu, bu türün orijininin batı ülkeleri olduğu tezini
kuvvetlendirmektedir (Bayraktar,1970).

Dünya marul üretiminde önemli yeri olan ülkeler ve üretim miktarları


incelendiğinde, Dünya marul üretiminde ilk sırayı Çin 14 milyar MT ile alırken, Çin‟i
3.875.520 MT ile ABD ve 1 milyon 75 bin MT ile Hindistan takip etmektedir. Türkiye
419.066 MT ile 8. sırada yer almaktadır (Anonim 2014).

7
Türkiye‟de önemli kıvırcık salata üretici illerin üretim miktarlarına göre Mersin
ili 25.670 ton ile ilk sırayı almaktadır. Ġkinci sırada ise 18.341 ton ile Samsun
gelmektedir. Tokat ise 10.631 ton ile 5. sırada yer almaktadır (Anonim 2014a).

Salata grubu sebzeler içinde salata ve marul Dünya‟da en çok tüketilen sebzeler
arasındadır. On iki ay pazarlarda, marketlerde satılan salata ve marul tek yıllık serin
iklim sebzesidir. YetiĢme süresi 2-3 ay gibi kısa süreli olan salata ve marul tiplerinde
açıkta ve örtü altında değiĢik mevsimlere uygun olarak ıslah edilmiĢ çeĢitlerle arka
arkaya yılın on iki ayı üretim yapmak mümkün olmuĢtur. Son yıllarda kıvırcık yapraklı
baĢ salata tiplerinin Türkiye‟de üretimi ve yeme alıĢkanlığı salata ve marullara çeĢit
zenginliği katmıĢtır. Marul bitkisi; oldukça derine giden etli kazık köklere ve bunun
etrafına dağılmıĢ bol miktarda saçak köklere sahiptir. Kök sisteminin geliĢimi toprak
yapısı ile doğrudan iliĢkilidir. Kazık kök 1,5-1,8 metreye kadar inebilir. Salata ve
marulun yaprakları renk, Ģekil, irilik, uzunluk, geniĢlilik, düz veya kıvırcık oluĢturması
bakımından çeĢitlere göre farklılık gösterir (Aybak, 2002).

Jackson ve ark, (1999), kıvırcık yapraklı salatalarda optimal bitki geliĢimi için
gündüz 23 °C ve gece 7 °C sıcaklıkların ideal olduğunu belirtirlerken, sıcaklığın 0 °C‟
ye yaklaĢtığında genç bitkilerde zararlanma olmadığını ancak bitki geliĢiminin
yavaĢladığını ve 0 °C ve altındaki sıcaklıklarda dıĢ yaprakların zarar gördüğünü
belirtmektedirler.

Tek yıllık serin iklim sebzesi olan marulun optimum sıcaklık isteği 15-18 °C‟dir.
Marul yaz aylarında yüksek sıcaklığa bağlı olarak hızlı bir Ģekilde çiçeklenme
gösterirken, 0 °C altındaki düĢük sıcaklıklara kısa süre dayanabilmektedir. DüĢük
sıcaklığa dayanıklı olduğu dönem, bitkilerin 6-10 yapraklı olduğu devredir. KıĢlık
çeĢitler düĢük sıcaklığa, 0 °C ile -5 °C arasında 5-10 gün, -10 °C‟de 1-3 gün
dayanmaktadır (Günay, 1981). Bu sebeplerle, marul yetiĢtiriciliği ülkemizde ılıman
yörelerde sonbahar, kıĢ veya erken ilkbahar döneminde yapılmaktadır (EĢiyok ve ark.,
1996).
Thompson ve Kelly (1957 ), Coğrafik bölgelere bağlı olarak aylık ortalama
sıcaklığın 12,7-15,5 °C olduğu serin bölgelerde ilkbahar-yaz-sonbahar-kıĢ dönemlerinde

8
yetiĢtiricilik yapılabileceğini ayrıca tohumların 4-8,5 günde çimlenebildiğini ve tohum
ekiminden hasta kadar geçen sürenin 70-150 gün olduğunu belirtmektedirler.

Sürmeli (1999), BaĢ salatalarda baĢ oluĢumunun sıcaklıkla doğrudan bağlantılı


olduğunu, 21-27 ºC arasında baĢ oluĢmadığını, 16-21 ºC arasında baĢ oluĢumunun
meydana geldiğini, 10-16 ºC‟de baĢ oluĢumunun çok ağır olduğunu vurgulamıĢtır.
Bitkiler arasındaki mesafenin baĢ geliĢimi ve verimi etkilediğini, dar aralıkların baĢ
büyüklüğünü azalttığını, olgunlaĢmanın gecikmesine neden olduğunu ancak birim
alandaki verimi arttırdığını bildirerek, yaprak salata ve yağlı baĢ salata bitkilerinin daha
küçük olduğundan, kıvırcık yapraklı baĢ salatalara göre daha dar aralıklarda
dikilebileceğini, dikimin karık sisteminde ikili sıralar halinde yapılması gerektiğini, sıra
arası 30–35 cm sıra üzeri 10–25 cm mesafe bırakılabileceğini vurgulamıĢtır.

Sevgican (2003), salata yapımında kullanıldığı için bütün bir yıl boyunca taze
olarak tüketilen salata-marulun, birçok çeĢidiyle dünyada en yaygın olarak yetiĢtirilen
sebzelerden olduğunu belirtmiĢtir. Salata-marul grubunun vitamin ve mineral zengini
olduğunu vurgulayarak, %94-95 su içeriğiyle ve %20 kalori değeriyle, iyi bir diyet
sebzesi olduğunu, 100 gramında 1-1,5 g ham protein, 0,2-0,4 g yağ, 1,5-2,5 g
karbonhidrat, 330 I.Ü. vitamin A, 0.08 g vitamin B1, 0.10 mg vitamin B2, 0,2 mg
Niacin, 8 mg vitamin C, 20-25 mg Ca, 40 mg P ve 1,5 mg Fe bulunduğunu bildirmiĢtir.

2.2. Topraksız Tarım Hakkında Genel Bilgiler

Dünyanın değiĢik ülkelerinde, seracılıkta yaygın olarak kullanılan topraksız


yetiĢtiricilik; 17. yüzyıldan günümüze bitki besleme ile ilgili çalıĢmalarda kullanılmıĢ
ve bitki besleme konusundaki bilgilerimizin çoğu su ve kum kültürü denemelerinden
elde edilmiĢtir (Jones, 1983; Winsor ve Schwarz, 1985; Resh, 1991).

Topraksız yetiĢtiricilik ile ilgili ilk denemeler bitki geliĢimini sağlayan


maddeleri ve bitkilerin geliĢimini saptamak üzere 1600‟lü yıllarda yürütülmüĢtür.
Bununla birlikte, topraksız bitki yetiĢtiriciliği bu tarihten çok öncesinde yapılmıĢtır.

9
Babilin Asma Bahçeleri, Aztekler ve Çinlilerin yüzen bahçeleri topraksız yetiĢtiriciliğe
birer örnektir. Mısırlıların milattan birkaç yüzyıl öncesine ait hiyeroglifik kayıtları suda
bitki yetiĢtiriciliğini anlatmaktadır (Resh,1991).

Topraktan kaynaklanan sorunların çözümü için alternatif yöntem olan topraksız


ortamlarda bitki yetiĢtiriciliği konusunda ilk çalıĢmalar 19. yüzyılın ortalarına
dayanmaktadır. Ancak bu konudaki ilk olumlu sonuçlar 1940‟lı yıllarda alınmaya
baĢlamıĢ bitki yetiĢtiriciliğinde kullanılabileceği konusunda umutlar doğmuĢtur.
Yöntemin seralarda kullanılmaya baĢlanması 1950‟li yıllarda hızla yayılma eğilimi
göstermiĢtir (Özgür, M.,1991., Gül, A.,1991).

Seradaki problemlerin en büyüğü sera topraklarının belli aralıklarla


değiĢtirilmesi sorunudur. Sera toprakları yağmursuzluk, sera bitkilerinin ömrünün
uzunluğu, bitki artığı bırakılmaması, mikroorganizma faaliyetlerinin az olması gibi
nedenlerle fazla gübreleme yapmayı gerektiren topraklardır. Bu nedenle daha az gübre
kullanımı gerektiren topraksız kültüre geçiĢ seralarda daha hızlı olmuĢtur (Sevgican,
1990; Genç 1995).

Günümüzde topraksız tarımın seracılıkta hızla yayılmasının en büyük


sebeplerinden birisi toprak kökenli sorunlardır. Topraksız kültür, toprak yorgunluğu,
topraktan kaynaklanan hastalık ve zararlı gibi sorunların olmaması, gübre ve su
iliĢkisini denetleyerek bitki geliĢimini kontrol altına alması, topraktan kaynaklanan
kaliteyi düĢürücü unsurları ortadan kaldırması ve verimi arttırması gibi üstünlüklere
sahiptir (Jones, 1983).

Ayrıca toprak kökenli sorunların yanında, dünya nüfusunun hızla artması,


dünyadaki tarım alanlarının hızla azalması ve dünya gübre üretiminin gelecekte normal
topraklı tarımın gübre gereksinimini karĢılayamayacağı kuĢkusu, bilim adamlarını
topraksız tarım gibi sistemleri araĢtırmaya itmiĢtir.

Seralarda bitkilerin istedikleri iklim koĢulları, onların biyolojik optimumlarına


yaklaĢtığı sürece yetiĢtiricilikte baĢarı artmakta; daha yüksek verim ve kaliteli ürünler

10
elde edilebilmektedir. Sera içerisinde sıcaklık, hava oransal nemi, ıĢıklanma ve havanın
gaz bileĢimi gibi atmosferik koĢulların denetlenmesi dıĢında, bitkilerin kök bölgesindeki
koĢulların kontrol edilmesi büyük oranda topraksız yetiĢtiricilikle (uygun besin çözeltisi
ve substrat kullanımı, kök bölgesi ısıtması, parazit ve hastalıklara karĢı temiz substrat
vb.)sağlanabilmektedir (DaĢgan ve Abak, 1999). Söz konusu kontrollü Ģartların
sağlanması ve ileri yetiĢtirme tekniklerinin kullanılmasıyla elde edilen ürün kalite ve
miktarı arttırılabilir, iç ve dıĢ pazarda yüksek fiyatla alıcı bulunabilir, iĢ gücünden
tasarruf sağlanabilir ve raf ömrü uzun ürünler yetiĢtirilebilir (DaĢgan ve Abak, 1999).

Topraksız ortamda bitki yetiĢtiriciliği, özellikle bahçe bitkileri dalında


geliĢmiĢtir. Daha çok sebze ve süs bitkilerinin üretiminde kullanılmaktadır. Topraksız
kültür veya hidroponik, bitkilerin köklerini destekleyen bir ortam kullanılarak ya da
kullanılmaksızın besin çözeltileriyle yetiĢtirilmesidir (VarıĢ, 1991a). Uluslararası
Topraksız Tarım Derneği (ISOSC) tarafından yapılan tanımlama ise; “Sucul olmayan
bitkilerin köklerinin besin solüsyonuyla desteklenmiĢ tamamen inorganik ortamlarda
yetiĢtirilmesi” Ģeklindedir. Diğer bir tanımında ise; Topraksız tarım, topraksız kültür
besin kültürü ve kimyasal kültürde denilmektedir (Sevgican, 2003, Gül ve ark 1998).

Topraksız kültür iki Ģekilde yapılır; Su kültürü (Hidroponik ) ve Agregat kültürü


olmak üzere 2 Ģekilde yapılmaktadır. Su kültürü; durgun su kültürü, besin filmi tekniği
(NFT) ve aeroponik sistemlerini kapsamaktadır. Ortam kültüründe ise inorganik ve
organik çeĢitli materyaller kullanılmaktadır (Gül, 1991).

2.3. Konu ile Ġlgili Literatür Özetleri

Türkiye‟de topraksız yetiĢtiricilik ile ilgili çalıĢmalara 1980‟li yılların sonlarına


doğru baĢlanmıĢ olup, bu yayınların 2/3‟si, eĢit ağırlıklı olmak üzere, domates ve hıyar
türlerine aittir (Gül ve ark., 2001).

Bitki bileĢenlerini saptamaya yönelik en eski bilimsel çalıĢma 1600 yılında Van
Helmont tarafından gerçekleĢtirilmiĢtir. AraĢtırıcı sadece su ilave ettiği toprak ile dolu

11
bir kapta söğüt yetiĢtirdiği denemenin sonunda, bitki geliĢimi için sadece su gerekli
olduğu sonucuna varmıĢtır.

1699‟da John Woodward farklı tiplerde toprak ilave ederek suda nane yetiĢtirmiĢ
ve en iyi geliĢmenin en fazla miktarda toprak ilave edilen suda gerçekleĢtiğini
bulmuĢtur (Resh,1991).

Kanada‟da 1987 yılında 100 ha alanda, kaya yünü, talaĢ ve NFT‟de,


domates,hıyar ve marul yetiĢtiğini ifade eden Donan (1998)‟ın yanı sıra, 2001 yılında,
2000 ha alanda, kaya yünü ve perlitte, domates, hıyar ve marul yetiĢtiğini belirtmektedir
(RIRDC,2001).

Kobayashi ve ark., (1988) Japonya‟da 1984 yılında 293 ha alanda su kültürü,


kaya yünü ve NFT‟de, domates, taze soğan, marul, kavun ve hıyar yetiĢtiğini ifade
ederken, Ito (1999) ve Donnan (1998), 1999 yılında 1000 ha alanda, NFT, çakıl kültürü
ve kaya yününde, domates, mitsuba, welsh soğanı, çilek, marul, hıyar, gül, karanfil,
krizantem yetiĢtirildiğini belirtmiĢlerdir.

Sullivan ve Garleb (1999), ABD‟de 1999 yılında 400 ha alanda, perlit, çakıl,
kum ve NFT‟de, domates, hıyar ve marul yetiĢtirildiğini ifade etmiĢtir.

Ülkemiz seracılığına uygun topraksız yetiĢtirme sistemlerinin geliĢtirilmesi


üzerinde araĢtırmalar yapan Gül ve ark. (2003), Türkiye‟de mevcut koĢullar ıĢığında
çevre kirliliği de göz önünde bulundurularak, topraksız tarımın kapalı substrat kültürü
Ģeklinde yapılmasının uygun olduğunu bildirmiĢtir.

DaĢgan ve Bozköylü (2006), serada kabak bitkisinin topraksız yetiĢtirme tekniği


ile kimyasal ve organik gübrelerle beslenmesini karĢılaĢtırmıĢtır. Organik yetiĢtirilen
kabaklarda verim %25 daha az ve meyve ağırlığı da %19 daha düĢük bulunmuĢtur.

Ülkemizin birçok yöresinde salata ve marul yetiĢtiriciliği yapılmaktadır.


Vejetasyon süresi kısa olduğundan uygun Ģartlarda iyi bir yetiĢtirme yöntemi

12
uygulandığında üreticiye iyi kazanç sağlayabilecek sebzeler arasında yer almaktadır. Su
ile gübre dengeli ve kontrollü bir Ģekilde verildiğinde, kültürel iĢlemler düzenli olarak
yapıldığında salata ve marullarda kalite ve verim önemli ölçüde artmaktadır.Verim ve
kaliteyi doğrudan etkileyebilen bitkiler arası mesafeler ile ilgili yapılan çalıĢmalarda
birim alanda bulunan bitki sayısı azaldığında ortalama bitki ağırlığının artmasına
karĢın,verimin düĢük olduğu, birim alandaki bitki sayısı arttığında, bitkiler yeterli besin
maddesini topraktan alamadığı için ortalama bitki ağırlığının azaldığı, buna karĢın bitki
sayısına paralel olarak birim alandan elde edilen verimin arttığı bildirmektedir (EĢiyok
ve ark., 1996).

Turhan ve Sevgican (1996), topraksız kültürde 8 farklı ortamın marul


yetiĢtiriciliğine etkisini araĢtırmıĢlardır. YetiĢme ortamları olarak perlit, pomza, talaĢ ve
yerfıstığı kabuğu ve bu ortamların karıĢımlarını kullanmıĢlardır. Yaprak sayısı, baĢ
ağırlığı ve baĢ çapını incelemiĢlerdir. ÇalıĢma sonucunda en iyi sonucu organik
gübreleme ile pomza ortamından elde ettiklerini bildirmektedirler.

Tokat ekolojik koĢullarında, marul ve baĢ salataların Sonbahar-KıĢ yetiĢtiriciliği


üzerine farklı ekim zamanı ve plastik tünellerin etkisinin belirlendiği çalıĢmada, 3 farklı
ekim dönemi ve 3 farklı örtü sistemi ile kontrol olarak açık alan kullanılmıĢtır. 10 Eylül
ekim dönemi ile yüksek plastik tünellerden en yüksek sonuç elde edilmiĢtir. Ayrıca
delikli alçak plastik tünellerden, deliksiz alçak plastik tünellere göre daha iyi sonuç elde
edilmiĢtir (Geboloğlu ve ark., 1998).

Maboko ve Dulpooy (2008), kıĢ döneminde topraksız tarım koĢullarında kıvırcık


yapraklı baĢ salata yetiĢtiriciliği ile ilgili çalıĢmada ortalama verimin 48,2-105,9
ton/ha;ortalama baĢ ağırlığının 301,0-661,6 g; ortalama baĢ çapının 11,4-16,0 cm
arasında değiĢtiğini belirlemiĢlerdir. Scuderi ve ark. (2009), topraksız tarımda kıvırcık
yapraklı baĢ salatada dikim sıklığına bağlı olarak verimin 22-39 ton/ha arasında
değiĢtiğini belirtmektedirler.

Hidroponik; bitkilerin topraksız, besin maddesince zengin sulu bir ortamda


üretilme sistemidir. Hidroponik sistemlerde, besin film tekniği (NFT), yüzer sal, çakıl,

13
kum, talaĢ, turba, perlit, vermikülit, kaya yünü (asbest) gibi farklı bitki yatakları ile
sulama suyuna enjekte edilen suni besin maddeleri kullanılmaktadır. Kullanılan bu
besin maddeleri genellikle çözünebilirliği yüksek, kalsiyum nitrat gibi, sentetik ticari
gübrelerdir. Bununla birlikte balık hidrosilatı gibi çözülebilir organik gübrelerin
kullanıldığı hidro‐organik yöntem diğer bir uygulama Ģeklidir. Bununla birlikte
hidroponik üretim yönteminde baĢarı, söz konusu bu maddelerin sera Ģartlarında
kontrollü bir Ģekilde verilmesiyle sağlanmaktadır.

Kültür balıkçılığı (akuakültür) ve hidroponik uygulamaları çok eski olmasına


rağmen ikisinin kombine edilmesi oldukça yenidir. 1970‟lerde baĢlayan akuaponik
uygulamaları, günümüze kadar farklı dizayn ve sistemlerle hızlı bir Ģekilde geliĢmeye
devam etmiĢtir (Rakocy ve Hargreaves, 1993). Bununla birlikte 1980‟lere kadar
hidroponik ve akuakültürün entegrasyonuna yönelik uygulamalar sınırlı düzeyde
kalmıĢ, 1980‟lerden sonra ise bir takım yeniliklerin bu sisteme dâhil edilmesiyle
akuaponik teknolojisi uygulanabilir bir seviyeye gelmiĢtir (Diver, 2006). Özellikle
1986‟da tilapia kültüründen kaynaklı atık suların kum üzerinde yetiĢtiriciliği yapılan
domates yataklarına kanalize edilmesiyle bilinen ilk kapalı sistem akuaponik
gerçekleĢtirilmiĢtir (McMurtry ve ark., 1993).

Tatlı su akuaponik sistemlerde sebze ve bitki yetiĢtirmek için aeroponik, besin


film tekniği (NFT), kum yatağı, asbest gibi farklı hidroponik bitki yatakları
kullanılmaktadır (Gonzales, 2002). Örneğin, Rakocy ve Nair (1987) yüzen polisitren bir
bitki yatağı, Mc Murty ve ark. (1990) kum yatağı kullanmıĢlardır. Rakocy (1995)‟e göre
akuaponik sistemlerde bitki üretim alanı uygun büyüklükte seçilirse, bitki yatağı olarak
polisitren malzemeden yapılmıĢ yüzer sistemler etkili bir biyofiltrasyon görevi de
üstlenebilmektedir. Ayrıca Lennard ve Leonard (2006), morina balığı ve marulu entegre
ettikleri akuaponik bir sistemde, çakıl, NFT ve yüzer sal sistemi olarak üç farklı
hidroponik bitki yatağı kullanmıĢlar, bunlar içerisinde en etkili bitki yatağının sırasıyla
çakıl, yüzer sal ve NFT olduğunu bildirmiĢlerdir. Kullanılan bu bitki yataklarına göre
hidroponik sitemler NFT kültürü, çakıl kültürü, talaĢ kültürü, kaya yünü kültürü olarak
da adlandırılabilmektedir.

14
ArıtılmıĢ atık sular sulama amacıyla birçok ülkede kullanılmaktadır. Bu
ülkelerden; Meksika, ABD, Ġspanya, Ġtalya, Fransa, Tunus ve Yunanistan gibi ülkeler
kullanım amaçlarına göre arıtılmıĢ atık suların sağlaması gereken kalite ölçütlerini
veren, uygun arıtma yöntemlerini belirten ve sulama amacıyla bu suların nasıl
kullanılması gerektiğini açıklayan rehberler geliĢtirmiĢtir (Blumenthal ve ark., 2000a;
Salgot ve ark., 2001b; US EPA, 2004; Kukul ve ark., 2005). Türkiye‟de tarımsal amaçlı
kullanılacak arıtılmıĢ atık sular için kalite ölçütleri ve teknik sınırlamalar Su Kirliliği
Kontrolü Yönetmeliği Teknik Usuller Tebliği (Resmi Gazete, 1991) ile tanımlanmıĢtır.

ġehir atıklarının dibi delikli torbalarda marul yetiĢtiriciliğinde kullanımı ile ilgili
yapılan bir denemede, atıkların bitkiye zarar vermediği ve en iyi sonucun, besin
çözeltisi verilmiĢ kum, perlit, atık ortamından sağlandığı belirlenmiĢtir (Polyak, 1982).

Wan ve Lim (1984), Malezya‟da sebze yetiĢtiriciliğinde NFT tekniğini gündeme


getirmiĢ; fakat PVC saksılarla yapılan yetiĢtiriciliği daha kolay bir çözüm olarak
görmüĢlerdir. Hıyar, kavun ve domateslerde yapılan çalıĢmalar sonucunda hıyar ve
domateslerde verimin 4 kat arttığı saptanmıĢtır.

ġen ve Sevgican (1997 ), torf+perlit, pomza ve su kültürünün domatesin


kalitesine etkisini incelemiĢler ve C vitamini, suda çözünebilir kuru madde ve meyve
suyunun EC değerlerinin substrat kültüründe, meyve ağırlığı ile meyve suyunun pH
değerinin ise su kültüründen daha yüksek olduğunu belirlemiĢlerdir.

ġen (1997), topraksız kültür Ģekillerinden su kültürü ile ortam kültürünün sera
domates yetiĢtiriciliğinde kaliteye etkilerini incelenmiĢtir. Deneme sonbahar döneminde
cam serada yürütülmüĢtür. Su kültürü yöntemi olarak akan su kültürünün kullanıldığı
çalıĢmada 16 cm çaplı, 6 m uzunluğunda sert PVC borular, ortam kültüründe ise 3:1
oranında torf-perlit karıĢımı ve pomza ile doldurulmuĢ 8 litre hacimli siyah renkli
plastik kovalar kullanılmıĢtır. Gökçe 191 F1 domates çeĢidinin kullanıldığı çalıĢmada,
ortam kültüründe yetiĢtirilen bitkilerden elde edilen meyvelerin kuru madde miktarı ve
meyve suyunda SÇKM, EC ve vitamin C değerleri daha yüksek bulunmuĢtur. Akan su
kültürünün ise meyve ağırlığını arttırdığı belirlenmiĢtir. Birinci sınıf meyve verimi ve

15
meyve suyu pH‟sının akan su kültüründen elde edilen meyvelerde pomzadakilerden
daha yüksek olduğu görülmüĢtür. Torf ve perlitte yetiĢtirilenler aynı değerler
bakımından bu ikisi arasında yer almıĢtır.

Akdeniz ikliminde, ilkbahar ve yaz dönemlerinde, NFT ile yetiĢtirilen kavun


bitkilerinin makro element alımını tahmin etmek için empirik modelleri geliĢtirmek
üzere yürütülen bir çalıĢmada, m2‟ye 2 bitki dikilmiĢ ve su tüketimi günlük olarak
eklenen su miktarı kaydedilerek belirlenmiĢtir. Makro element alımını belirlemek üzere
haftada 1 veya 2 kez çözelti örneği alınarak NO3-N, P, K, Ca ve Mg içeriği
belirlenmiĢtir. Kök ve hava sıcaklığı, oransal nem ve global radyasyonda sürekli
kaydedilmiĢtir. Modeller; çevre faktörleri, bitki yaĢı, su tüketimi ve nitrat ya da
potasyum gibi bir referans iyonun alınım oranına dayandırılmıĢtır. Su tüketim oranının,
gözlenen makro element alınım miktarındaki değiĢikliklerin çoğunu açıklayan bir
değiĢken olduğu bildirilmektedir (Pardossi ve ark.,1995).

Kavun (cvs. Earl‟s Spring, Earl‟s Summer, B-502) bitkilerinin su ve besin


maddesi alımı su kültüründe incelenmiĢtir. Bitki geliĢimi vegetatif dönem, tozlanma ve
meyve tutumu, meyve geliĢimi ve meyve olgunlaĢması olmak üzere 4 döneme
ayrıldığında; su tüketiminin meyve geliĢimi döneminde en yüksek olduğu, bu dönemi
tozlanma ve meyve tutumu ile meyve olgunlaĢması dönemlerinin izlediği, en az su
tüketiminin vegetatif dönemde olduğu bildirilmektedir. Bitkiler tarafından NO3-N, P, K,
Ca ve Mg, sırası ile ilkbahar üretiminde 13.9, 4, 5.3, 7.3 ve 3.9 meq/litre; yaz
üretiminde 15.1, 4, 7.4, 6.6 ve 4.3 meq/litre miktarlarında alındığı saptanmıĢtır. Besin
alınımının tozlanma ve meyve tutumu döneminde en yüksek, vegetatif dönemde en az
olduğu belirlenmiĢtir (Sheen ve Hsu, 1997 ).

Besleyici Film Tekniği (NFT) ve derin akan kültürünün (DFT) kavun


yetiĢtiriciliğine uygunluğu iki farklı çeĢitte ( Tokai R ve Knight ) araĢtırılmıĢ ve Tokai
R çeĢidi için NFT önerilir iken Knight çeĢidinin yetiĢtiriciliğinde derin akan su
kültürünün uygun olduğu sonucuna varılmıĢtır (Ohkubo ve ark., 1997).

16
Hidroponik sistemler için alternatif sebze türleri üzerine yürütülen bir çalıĢmada;
farklı sıklıklarda yetiĢtirilebilen bitkilerin rotasyonunu mümkün kılan PPH hidroponik
sistemi – Plant Plane Hydroponic- ile; kavun, patlıcan, fasülye ve salata yetiĢtirilmiĢtir.
Toplam 7.3-7.8 kg/m2 salata üretilebildiği bildirilmektedir ( Schroder, 1999).

Kapalı hidroponik sistemde kavun yetiĢtiriciliğinde, Fusarium solgunluğu


üzerine titanyumoksit ve antagonistik bakterilerin etkisinin incelendiği çalıĢmada, her
iki uygulamanın da çözeltideki fungus sayısını azalttığı saptanmıĢtır. Antagonistik
bakteri ilavesinde, bitki geliĢiminin önemli ölçüde azaldığı, meyve ağırlığının ise her iki
uygulamada da artıĢ gösterdiği bildirilerek titanyumoksidin çözelti dezenfeksiyonunda
etkili bir Ģekilde kullanılabileceğine dikkat çekilmektedir (Nakabayashi ve ark., 1999).

N.Ercan (2012), çalıĢmada durgun su kültüründe sudaki oksijen miktarını


arttırıcı hava motoru, hava motoru+hava taĢı, ozon jeneratörü olmak üzere 3 farklı
uygulamanın Bohemia ve Delight marul çeĢitlerinin verim ve kaliteleri üzerine etkileri
araĢtırılmıĢtır.ÇalıĢmanın sonucunda; besin solüsyonuna hava motoru+hava taĢı
uygulaması ile oksijen sağladığımızda; bu uygulama diğer uygulamalara göre bitki eni,
bitki kök uzunluğu ve bitki ağırlığı kalite parametreleri ile ilgili olarak daha iyi sonuçlar
göstermiĢtir.

Traka ve ark. (1998), sera domates yetiĢtiriciliğinde topraksız kültürde atık su ile
beslemenin etkilerini inceledikleri bir çalıĢmada, substrat olarak perlit, zeolit ve 1:1
perlit + zeolit karıĢımlarını kullanmıĢlardır. ÇalıĢma sonucunda; substratın çiçek burnu
çürüklüğü çıkıĢ oranını önemli derecede etkilediğini belirlemiĢlerdir. Perlit ortamında
yetiĢtirilen bitkilerin meyvelerinde çiçek burnu çürüklüğü oranı %2.73 iken, perlit +
zeolit karıĢımında bu oran sadece %0.92 olarak saptanmıĢtır.

TUSCĠA Üniversitesi deneysel çiftliğinde yürütülen araĢtırma, akuaponik ve


hidroponik yüzer sistemler üzerinde yetiĢen marul bitkilerinin yaz verimleri
karĢılaĢtırılmıĢtır. Hidroponik sistem besin çözeltisin pH‟sı 5,5 ve EC değeri 1,7
mmhos/cm olarak ayarlanmıĢtır. Akuaponik sistem için farklı balık yoğunlukları altında
ve farklı konsantrasyonlarda besin verilerek yetiĢtiricilik yapılmıĢtır. Balık çeĢidi olarak

17
Tilapia balığı kullanılmıĢ ve 3 adet birbirinden bağımsız 250 lt tanklara
yerleĢtirilmiĢlerdir. Her balık tankı m2‟ye 20 balık gelecek Ģekilde 1,5 m2 yüzer sistemle
kaplanmıĢtır. Ġlk yetiĢtiricilikte, 110 g düĢük yoğunlukta (5 kg/m3) ve 24 g yüksek
yoğunlukta (8 kg/m3) Tilapia yerleĢtirilmiĢ ve EC değerleri sırasıyla 0,4 ve 0,6
mmhos/cm olacak Ģekilde besin elementi eklenmiĢtir. Ġkinci yetiĢtiricilikte ise 168 g
düĢük yoğunlukta (6 kg/m3) ve 90 g yüksek yoğunlukta (20 kg/m3) Tilapia yerleĢtirilmiĢ
ve EC değerleri sırasıyla 0,5 ve 1,0 mmhos/cm olacak Ģekilde besin elementi
eklenmiĢtir. Ġlk yetiĢtiricilikte 2.8 kg/m2 ve 2,7 kg/m2 üretim ile hidroponik yetiĢtiricilik
yüksek yoğunlukta Tilapia içeren akuaponik sistemle benzer sonucu vermiĢtir. DüĢük
yoğunluklu aquaponik sistemden ise 2,3 kg/m2 ürün alınmıĢtır.Ġkinci yetiĢtiricilikte ise
hidroponik ve farklı yoğunluktaki akuaponik sistemler arasında fark bulunamamıĢtır.
Hidroponikte 6 kg/m2 düĢük yoğunluklu akuaponik sistemde 5,6 kg/m2 ve yüksek
yoğunluktaki akuponik sistemde 5,7 kg/m2 verim elde edilmiĢtir.Buna rağmen sudaki
farklı besin elementi konsantrasyonları bitkilerdeki mineral miktarını etkilemiĢtir.
Akuaponik sistemde yetiĢen bitki yapraklarında fosfor noksanlığı görülürken kalsiyum,
potasyum, magnezyum ve sodyum miktarı fazla bulunmuĢtur (E. Pantanella ve ark.,
2012).

Sevgican (2003), besin eriyikleri hazırlanmasında kullanılacak suların birinci ve


ikinci sınıf sulama suyu olması koĢulu bulunduğunu, en idealinin birinci sınıf sulama
sularını kullanmak olduğunu, ikinci sınıf sulama sularının NFT gibi bazı topraksız tarım
Ģekillerinde kullanılamayacağını, üçüncü sınıf suların ise hiçbir topraksız tarım Ģekline
uygun olmadığını belirtmiĢtir. Birinci ve ikinci sınıf sulama sularının, makro ve mikro
elementler açısından maksimum içeriklerinin Ģöyle olmasının istendiğini vurgulamıĢtır;
Azot, fosfor, potasyum, demir, alüminyum 5 ppm, kalsiyum 120 ppm, magnezyum 25
ppm, bor ve çinko 0.5 ppm, manganez ve flor 1 ppm, bakır 0.2 ppm ve molibden 0.02
ppm. BaĢka bir Ģekilde ifade edilirse; 1 litre suda 5 mg N, P, K, Fe, ve Al, 120 mg Ca,
25 mg Mg, 0.5 mg B ve Zn, 1 mg Mn ve F, 0.2 mg Cu ve 0.02 mg Mo olmalıdır.

Eltez, R.Z. (2007), Merdiven Tipi Sistemde Farklı Topraksız Tarım


Tekniklerinin Sera Çilek YetiĢtiriciliğinde Verim ve Kaliteye Etkileri adlı
araĢtırmasından elde edilen sonuçlar göstermiĢtir ki; besleyici film tekniği uygulaması

18
ortam kültüründe kullanılan perlit ve perlit+torf (1:1)(v/v) ortamlarına göre daha iyi
sonuç vermiĢtir. Besleyici film tekniği uygulamasından elde edilen erkenci verim
(6.12.2006-5.1.2007 tarihleri arası) perlit ortamına göre %956.7, perlit+torf (1:1)(v/v)
ortamına göre %1081.9 daha fazla olmuĢtur. Bunda en büyük etken o dönemde sera içi
sıcaklıkların düĢük olmasıdır (sera içi ortalama sıcaklık 10.9 °C civarında olmuĢtur).

Gül ve ark. (2001), domates yetiĢtiriciliğinde açık ve kapalı sistemlerde substrat


ve su kültürlerini karĢılaĢtırmıĢlardır. Substratlar; perlit ve volkonif tüf. Su kültürü
yöntemi; besin çözeltisi film tekniği ile 45 dakika / sa ve 30 dakika / sa akıĢ
uygulamaları karĢılaĢtırılmıĢtır. Besin çözeltisi film tekniğinde, su kültürü
uygulamasında çözelti sıcaklığının 25 °C„nin üzerine çıkması ile Pythiumspp sorunu
yaĢandığı bildirilerek, ayrıca bu sistem sürekli elektrik enerjisi gerektirmesinden dolayı
ticari boyutta kullanımına bir engel teĢkil ettiği bildirilmiĢtir. Çift ürün domates
yetiĢtiriciliğinde ilkbahar ve sonbahar her iki dönemde de 45 dakika/sa akıĢ uygulaması,
30 dakika/sa uygulamasından daha etkin bulunmuĢtur.

Eltez R.Z. ve Ark. ( 2002), Besleyici Film Tekniğinde (NFT) Sürekli ve Fasılalı
AkıĢın Domates YetiĢtiriciliğinde Verim, Kalite ve Su Tüketimine Etkileri adlı
çalıĢmalarında 9 m uzunlukta ve 30 cm geniĢlikte hazırlanan polyester kanallar
kullanılmıĢ olup, ilk yılda üç domates çeĢidi (Gökçe F1, FA 361 F1 ve 189 F1 ) pomza
tutunma ortamında, sürekli ve fasılalı akıĢ (45 dakika akıĢ/15 dakika boĢluk)‟da
denenmiĢtir. Elde edilen sonuçlar gösteriyor ki 1.yıl fasılalı besin eriyiği akıĢı sürekli
akıĢa göre erkenci verimi arttırmıĢtır. Bu artıĢ hasat sezonunun ilk üç ayında çeĢitlere
göre sırasıyla %106.8, %50.7 ve %14.2 olmuĢtur. Toplam verimde istatistiki önemde
bir artıĢ olmamıĢ ancak, sürekli akıĢ toplam verimi %5.63 oranında arttırmıĢtır. 2.yıl
denemesinde iki farklı besin eriyiği akıĢ programları arasında gerek erkenci ve gerekse
toplam verimde istatistiki önemde bir farklılığa rastlanmamakla beraber 45 /15
uygulamasında %4.39‟luk bir artıĢ elde edilmiĢtir.

Sistemde deneysel amaçlı 30‟dan fazla sebze türü (ıspanak, marul, domates vs.)
yetiĢtirilmektedir (Rakocy ve ark.,1992). Akuaponik sistemlerde kullanılacak
hidroponik bitkilerin seçimi balık stoğuna ve dolayısıyla kültür suyunun besin madde

19
konsantrasyonuna bağlıdır. Örneğin; marul, bitki, ıspanak, frenk soğanı, fesleğen, su
teresi gibi bitkiler büyümek için hem daha az besin maddesine ihtiyaç duymakta hem de
akuaponik sistemlere daha çabuk adapte olmaktadırlar. Diğer taraftan domates,
dolmalık biber ve salatalık gibi sebzeler daha fazla besin ortamı istediklerinden bunlar
için kurulacak akuaponik sistemlerin komplike olması zorunludur (Diver, 2006).

DaĢgan H.Y., 2006 yılında su kültüründe yetiĢtirilen kıvırcık marul bitkisinde mikroalg( Chlorella
vulgaris) uygulamasının etkilerini araĢtırmıĢ ve sonuç olarak su kültüründe algin kullanılarak kontrol
bitkilerine göre besin çözeltisini %20 ve %40 azaltılması baĢarıyla gerçekleĢtirilmiĢtir ve marul üretimi
bu Ģekilde yapılabilmiĢtir. Ayrıca bu durum temiz bir çevre ve doğa için önem arz etmektedir.

Roosta H. (1997), Akuaponik sistemde biber bitkilerine yapraktan farklı demir kaynaklarının
püskürtülmesinin etkilerinin araĢtırıldığı çalıĢmada Sazan balıkları metreküpte 50 balık olacak Ģekilde
yerleĢtirildi ve günde 3 defa %46 protein oranlı pellet yemle beslendi. Bitkiler ayda 2 sefer yapraktan
0,5 gr Fe L -1 FESO4, Fe- EDTA ve Fe-EDDHA ile muamele edildi. En düĢük klorofil miktarı Fe
uygulanmayan bitkilerde görüldü. Sonuçlar gösterdiki yapraktan Fe uygulaması bütün bitkilerin
geliĢimini büyük ölçüde etkiledi. En yüksek vejetatif ve generatif büyüme parametreleri FeSO4
uygulamasında kaydedildi.

Özbay N (2012), çalıĢmasında durgun su kültüründe yetiĢtirilen turĢuluk hıyarda


humik madde uygulamalarının bitki geliĢimi ve verim üzerine etkileri araĢtırılmıĢtır. Bu
amaçla hıyar bitkilerinin yetiĢtirildiği standart besin solüsyonuna 0, 250, 500 ve 750
mg.L-1 dozlarında humik asit + fulvik asit ilave edilmiĢtir. Deneme tesadüf parselleri
deneme desenine göre üç tekerrürlü olarak yürütülmüĢtür. Humik madde
uygulamalarının hıyar bitkilerinin geliĢmesi ve verimi üzerine etkisini saptamak
amacıyla bitkiler üzerinde bitki boyu, gerçek yaprak sayısı, göreceli klorofil içeriği
(SPAD) ve verim değerleri belirlenmiĢtir. AraĢtırmada elde edilen verilerin
çözümlenmesi amacıyla ANOVA testi ve gruplar arasında çıkan anlamlı farklılıklarda
farkın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için LSD testi yapılmıĢtır. AraĢtırma
sonuçlarına göre, bitki baĢına ve m2‟ye düĢen verim humik asit uygulanan bitkilerde
artmıĢ ve en yüksek verim değeri 500 mg L-1 uygulamasından elde edilmiĢtir.

20
AraĢtırma sonuçları humik asitin su kültüründe yetiĢtirilen turĢuluk hıyarlarda bitki
geliĢimi ve verim için baĢarılı bir Ģekilde uygulanabileceğini göstermiĢtir.

Stuart (l948)‟a göre ABD Hava Kuvvetleri 945 yılında II. Dünya ġavaĢı
sırasında Asceııstion adasında 120 m uzunluğunda ve 90 cm geniĢliğinde 245 adet
sebze yetiĢtirme yatağı tesis etmiĢlerdir. Toplam 2700 m2‟lik üretim alanında domates,
turp, marul ve yeĢil biber yetiĢtirmiĢler ve toplam olarak 42.676 kg sebze üretmiĢlerdir.
YetiĢtirilen sebzelerin ortalaması olarak dekardan 17800 kg sebze elde edilmiĢtir. Yine
1943 yılında Ġngiliz Guiana'sının Atkinson sahasında 8,1 dekar yerde kurulan su kültürü
sisteminde sebze yetiĢtirilmiĢ ve buradan dekara 13.500 kg ürün elde edilmiĢtir (Gouch,
1972). Yine 1945‟lerde Japonya'nın Chofu adasında 20 dekar sera içinde 200 dekar tarla
koĢullarında; Otsu Ģehrinde tarla koĢullarında 100 dekar su kültürü sistemi tesis
edilmiĢtir. ABD'nin Kore, Japonya ve Okinawa‟daki silahlı kuvvetleri için bu
tesislerden 1947-1957 yılları arasında tahminen 45.400.000 kg sebze üretildiği
belirtilmektedir (Culbertson ve ark., 1957).

British Colombia'da mevcut seraların yaklaĢık %90'nında bu sistemin kurulmuĢ


olduğu belirtilmektedir (Resh, 1978). Yine ABD'nin Teksas eyaletinde her 10 seradan
9'unda bu sistemle yani su kültürü sistemiyle sebze yetiĢtirildiği belirtilmiĢtir (Meister
1978). Bu rakamlar bu sistemin son yıllarda ne kadar yaygınlaĢmaya baĢladığının en
açık örnekleridir.

Bazı topraksız kültür sistemlerinin sera marul yetiĢtiriciliğinde kullanım


olanaklarının araĢtırıldığı çalıĢmada, sera marul yetiĢtiriciliğinde yatay aeroponik, dikey
aeroponik, yatay torba kültürü ve dikey torba kültürü gibi bazı topraksız tarım
sistemlerinin kullanım olanakları, geleneksel Ģekilde toprakta yapılan yetiĢtiricilik ile
karĢılaĢtırılarak araĢtırılmıĢtır. Yatay aeroponik, yatay torba kültürü ve toprakta m2‟de
25, dikey aeroponik ve dikey torba kültüründe m2‟de 126 marul yetiĢtirilmiĢtir. Besin
eriyiği aeroponik sistemlerinde bitkilere ĢiĢleme baĢlığı ile 7-8 dakikada bir 20 saniye
süre ile torba sistemlerinde ise günde bir kez damlama sulama sistemi ile verilmiĢtir.
Aeroponik sistemlerinde besin eriyiği sirküle edilmiĢ, torba sistemlerinde ise besin
eriyiği bitkilere tek yönlü olarak verilmiĢtir. En yüksek verim dikey aeroponik (28,5

21
kg/m2) sisteminden alınmıĢ, bu sistemi sırasıyla, dikey torba kültürü izlemiĢtir. En
düĢük değer toprakta (6,0 kg/m2) gerçekleĢmiĢtir. Torba kültürü sistemlerine 3035,5
litre, aeroponik sistemlere ise 1100 litre besin eriyiği verilmiĢtir. Torba kültürü
sistemlerinden 1395 litre, aeroponik sistemlerden ise 332 litre besin eriyiği atılmıĢtır
(Kahraman Ö., 1997 ).

Pardossi ve ark. ( 1987 ), NFT „de yetiĢtirilen domateslerin büyüme, besin alımı
ve verimi üzerine besin çözeltisi konsantrasyonlarının (total tuz konsantrasyonu 3,2 g/1
ve 1,8 g/1) etkilerini araĢtırmıĢlar; yüksek besin konsantrasyonu ile meyve verimi ve
toplam mineral besinlerin hareketini arttırmıĢlardır. Büyüme ve mineral alımının, ilk
salkımda meyve tutumundan hasadın baĢlamasına kadar yüksek olduğunu bulmuĢlardır.
Besin alımı zamanla kök etkinliğinin azalması nedeniyle her iki besin çözeltisinde de
düĢmüĢtür. Yapraklarda besin eksiklikleri veya fazlalıkları saptanmamıĢ, buna rağmen
düĢük kalitede meyve elde etmiĢlerdir. Yüksek tuzluluk, yüksek hava sıcaklığı ve düĢük
oransal nem, meyvelerde çiçek burnu çürüklüğünü teĢvik etmiĢtir.

22
3. MATERYAL ve YÖNTEM

Balık çiftliği ve arıtma tesisi atık sularının hidroponik sistemlerde kıvırcık


yapraklı salatanın verim ve kalite özellikleri üzerine etkilerinin araĢtırıldığı bu çalıĢma
2014 yılı Mart-Mayıs ayları içerisinde Tokat Merkez Ġlçede GaziosmanpaĢa
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Uygulama ve AraĢtırma alanında bulunan bir cam serada
yürütülmüĢtür.

Doğu-batı yönünde kurulu olan tek çatılı cam seranın boyutları; 12 x 35 (420
2
m ), yan yüksekliği 2,2 m ve çatı yüksekliği ise 5 m‟dir. Denemenin yürütüldüğü
seradan bir görünüm ġekil 3.1.‟de verilmiĢtir.

Tokat ili Orta Karadeniz Bölgesinde, Karadeniz Bölgesi ile Ġç Anadolu Bölgesi
arasında geçit iklimine sahip olup, 390 51ı, 400 55ı kuzey enlemleri ile 350 27ı, 370 39ı
doğu boylamları arasında yer almaktadır. Ġl merkezi 630 m rakıma sahiptir, ancak
Erbaa ilçesinde rakım 150 m kadar düĢmekte ve YeĢilyurt ilçesinde ise 1200 metreye
kadar çıkmaktadır. Tokat ilinin Kuzeyinde Samsun, Kuzeydoğusunda Ordu, Güney ve
Güneydoğusunda Sivas, Güneybatısında Yozgat ve Batısında Amasya illeri
bulunmaktadır.

ġekil 3.1. Denemenin yürütüldüğü seradan görünüm

23
3.1. MATERYAL

3.1.1. Bitkisel Materyal

AraĢtırmada bitkisel materyal olarak, Confeti çeĢidi kullanılmıĢtır. Bu çeĢit


kıvırcık tip maruldur. Büyük baĢ oluĢturan lezzetli bir çeĢittir. Yaprak rengi normal
yeĢil renktedir. BaĢ ağırlığı ortalama 450 g‟dır. Ġlkbahar yaz ve sonbahar üretiminde
önerilmektedir (Anonim 2014b).

3.1.2. Yatak Havuz, Oluk ve Sehpalar

Denemede durgun su kültürü için boy, en ve derinliği sırasıyla 2 m, 75 cm ve 20


cm olan, paslanmaz krom nikel sacdan imal edilmiĢ toplam 9 adet yatak havuz, akan su
kültürü için ise ölçüleri yine sırasıyla 8 m, 20 cm ve 10 cm olan oluklar kullanılmıĢtır.

Bu yatakların ve olukların altında yerden yüksekliği 60 cm olan demir profilden


imal edilmiĢ sehpalar kullanılmıĢtır.

3.1.3. Köpük Levha

Bitkilerin su üzerinde yüzer konumda durabilmeleri amacıyla 50 adet 2 cm


kalınlığında 60x120 cm ölçülerinde köpük levha kullanılmıĢtır.

24
3.1.4. File Saksılar

Denemede bitkilerin sadece kök kısmının besin çözeltisine temas etmesi ve üst
aksamın köpük levhanın üzerinde kalması için 5 cm çap ve derinliğinde file saksılar
kullanılmıĢtır. Bitki köklerinin ve besin çözeltisinin güneĢ ıĢığından etkilenmemesi için,
file saksıların içi kaya yünü ve perlit ile doldurulmuĢtur.

3.1.4.1. Perlit

Al, Na ve P silikatlarından oluĢmuĢ volkanik bir cam köpüğüdür. Doğada


çıkarılan ve perlit elde edilmesinde kullanılan volkanik kayaçlar öncelikle öğütülür,
sonra 900-1000 °C gibi yüksek sıcaklıklarda tutulur, bu sıcaklıklarda içerdiği suyun
geniĢlemesi sonucu oluĢan silis kürecikleri perliti oluĢturur. Perliti oluĢturan bu silis
küreciklerinin rengi beyazdır, hafif, steril ve nötr karakterdedir (CoĢgun, S., 1998).

Isı iletkenliği çok düĢük olan perlitin tanecikleri elektriksel yük taĢımadığından
su ve besin elementleri bitki kökleri tarafından kolayca alınabilir. Ayrıca kimyasal ve
biyolojik ayrıĢma göstermediğinden yapısı değiĢmez. SıkıĢmadığından köklü çelik ve
fideler perlitten kök kaybına uğramadan kolayca çıkarılabilir (Sevgican, A., 1996).

3.1.4.2. Kaya Yünü

o
Basalt ve kireç taĢı karıĢımının 1600 C ısıtılması ile oluĢturulan sıkıĢtırılmıĢ
liftir. Özellikle Hollanda, Belçika gibi ülkelerde geniĢ Ģekilde kullanılmaktadır
(Kaygısız, H., 1997).

Kimyasal yapısı; %47 SiO2, %14 Al2O3, %1 TiO2, %8 Fe2O3, %16 CaO, %10
MgO, %1 MnO, %2 Na2O, %1 K2O‟dan oluĢur (Sevgican, A., 1999).

25
YapıĢtırıcı ve izotropik lifli bünyesi, yüksek su tutma kapasitesi, gözenekli ve
oksijen zenginliği ile iyi bir kök ortamı oluĢturması, besin eriyiklerini yüksek emme
gücü ve eĢit dağıtması kaya yününün topraksız yetiĢtiricilikte üstün özellikleridir
(Sevgican, A., 1999).

3.1.5. Akan Su Kültüründe Sulama Düzeni

Denemede akan su kültürü sisteminde 3 farklı su kullanıldığı için, 500 litre


hacimli 3 adet çözelti tankı kullanılmıĢtır. Besin çözeltisinin bitkilere dağıtımı ise 20
mm çaplı pprc su boruları ile sağlanmıĢ ve bu amaçla 0,5 beygir gücünde 3 adet
elektromotopomp kullanılmıĢtır. Her parsele eĢit miktarda su gitmesi için 9 adet debi
sabitleyici kullanılmıĢtır. Su değiĢimlerinde tankları boĢaltmak için ise 1 beygir
gücündeki dalgıç pompa kullanılmıĢtır.

3.1.6. Durgun Su Kültüründe Havalandırma Sistemi

Durgun su kültürü sisteminde bitkilerin oksijen ihtiyaçlarını karĢılamak


amacıyla 1 adet 9 çıkıĢlı, 17 watt gücünde, saatte 1500 litre hava çıkıĢlı hava motoru
kullanılmıĢtır. Motordan çıkan havayı yatak havuzlara dağıtmak amacıyla hava hortumu
ve her havuza ikiĢer adet gelecek Ģekilde havataĢı kullanılmıĢtır.

26
3.2. YÖNTEM

Deneme; tesadüf parselleri deneme desenine uygun Ģekilde 3 tekrarlı olarak


düzenlenmiĢtir (DüzgüneĢ ve ark., 1987). Denemede uygulanacak faktörler aĢağıda
belirtilmiĢtir.

1. Su kültürü
1.1. Akan su kültürü
1.2. Durgun su kültürü
2. Su kaynağı
2.1. Balık çiftliği atık suyu
2.2. Atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyu
2.3.Sondaj suyu

3.2.1. Sera Zemini, Yatak Havuz, Oluk ve Sehpaların Hazırlanması

Sera zemini kaba materyallerden temizlenerek toprakla temasın kesilmesi


amacıyla çakıl ile örtülmüĢtür.

Hazır alınan sehpalar antipas ile boyanarak sıra arası 1m olacak Ģekilde üçerli
yerleĢtirilmiĢtir.

Yatak havuzların taban kısımlarına birer delik açılarak manĢon takılmıĢ ve


plastik vana eklenerek su tahliye sistemi oluĢturulmuĢtur. Yatak havuzlar sehpaların
üzerlerine plastik tahliye vanalarını kapanmayacak Ģekilde tek tek yerleĢtirilmiĢtir.

Yatak havuzların ölçülerine uygun köpük levhalar kesilmiĢ ve delikli saksıların


yerleĢtirileceği yerler açılmıĢtır. Ġçerisi kaya yünü ve perlit dolu olan saksılar açılan
yerlere yerleĢtirilmiĢtir.

27
Hava motoru yatak havuzların bulunduğu alanın tam merkezine yerleĢtirilerek
hava hortumu bağlantıları yapılmıĢtır. Hava hortumu yataklara vantuzlarla tutturularak
havuz dıĢına çıkması engellenmiĢtir. Her havuza tek hortum getirilerek T aparatları ile
iki çıkıĢa bölünmüĢ ve uçlarına havataĢları takılmıĢtır.

Her havuza 150 litre besin çözeltisi doldurularak, yatak havuzlar fide dikimine
hazır hale getirilmiĢtir.

3 adet sehpa 1‟er metre ara ile yan yana dizilerek üzerlerine 3 adet oluk eĢit
aralıklar ile yerleĢtirilmiĢtir. Olukların uç kısımlarına besin çözeltisi devir daimi
amacıyla iki adet delik açılarak manĢon takılmıĢtır. Besin çözeltisi giriĢi için yan
yüzeyden delik açılırken besin çözeltisi tahliyesi için oluk tabanından delik açılmıĢtır.

Seranın güney kısmına akan su kültürü sisteminde kullanmak amacıyla 3 adet


500 litrelik çözelti tankları yerleĢtirilmiĢtir. Tankların her birine elektromotopomp
bağlanmıĢ ve besin çözeltisi devir daimi 20mm çaplı pprc borular ile sağlanmıĢtır. Tek
çıkıĢ olarak oluk giriĢine getirilen pprc boru T aparatlar ile 3 çıkıĢa ayrılmıĢ ve her
çıkıĢa debi ayarlı vana bağlanarak eĢit miktarda besin çözeltisi giriĢi sağlanmıĢtır.
Tahliyede ise yine 20 mm çapında pprc borular kullanılarak oluk tabanındaki tahliye
deliğinden çözelti tankına besin çözeltisi dönüĢü gerçekleĢtirilmiĢtir.

Bitkilerin su yüzeyinde durmaları amacıyla oluk ölçülerine uygun kesilmiĢ ve


delikli saksıların sığabileceği delikler açılmıĢ köpük levhalar kullanılmıĢtır. Çözelti
depoları 300‟er litre besin çözeltisi ile doldurularak, oluklar fide dikimine hazır hale
getirilmiĢtir.

3.2.2. Besin Çözeltisi Hazırlama

Denemede kullanılan besin çözeltisi Çizelge 3.1.‟deki gibi hazırlanmıĢtır. Bitki


besin çözeltisinin pH‟ı 5.5-6 aralığında ve EC değeri 1,8-2.2 mmhos/cm aralığında
ayarlanmıĢtır. pH seviyesini düĢürmek için nitrik asit ilave edilmiĢtir. Sulama suyunun

28
Mg içeriği yüksek olduğu için, besin çözeltisine Mg ilavesi yapılmamıĢtır. Besin
çözeltisini hazırlamada kullanılan kimyasal kaynaklar ve miktarları ise Çizelge 3.2.‟de
gösterilmiĢtir.

Çizelge 3.1. Denemede kullanılacak besin çözeltisinin element içeriği (mg/l)

Element N P K Ca Mg Fe Mn Zn B Cu Mo
Doz (mg/l) 230 60 200 250 36* 5 0.5 0.05 0.5 0.03 0.02

(Kaynak: Resh 1991; Kahraman, 1997; Gül ve ark., 2003; Gül ve ark., 2005)

*ilave edilmemiĢtir.

Çizelge 3.2. Besin çözeltisini hazırlamada kullanılan kimyasal kaynaklar ve miktarları

Kimyasal Kaynaklar 150 litre sulama suyuna 300 litre sulama


kullanılacak miktar suyuna kullanılacak
miktar
Potasyum nitrat ( %13 N, %46 78.9 g 157.8 g
K2O=%38,2 K)
Kalsiyum nitrat (%15,5 N, %19 181.5 g 363 g
Ca)
Mono amonyum fosfat ( %12 N, 14.7 g 29.4 g
%61 P2O5)
Sequestrene (%6 Fe) 12.5 g 25 g
MESS (mikro element stok 15 ml 30 ml
solüsyonu)

Mikro element stok çözeltisi Çizelge 3.3.‟de da belirtilen kimyasal maddelerin 1


litre saf suda eritilmesi ile hazırlanmıĢ ve karanlık ortamda muhafaza edilmiĢtir. Sulama
sularının kimyasal analizi Çizelge 3.4.‟de verilmiĢtir.

29
Çizelge 3.3. Mikro element stok çözeltisi

Kimyasal Maddeler Kullanım Miktarları ( g/l )


Mangan Sülfat (MnSO4.H2O) 23,0450
Borik Asit ( H3BO3) 22,5450
Çinko Sülfat ( ZnSO4.7H2O) 22,0770
Bakır Sülfat ( CuSO4.5H2O) 3,9290
Amonyum Molibdat ( NH4)6Mo7O24.4H2O) 0,9196

Çizelge 3.4. Sulama sularının kimyasal analizi

Balık Çiftliği Sondaj Suyu Atık Su Arıtma


Suyu Tesisi ÇıkıĢ
Suyu
Sodyum 1,54 1,54 5,60
Potasyum 0,06 0.04 0,45
Fosfor 0,245 0,043 0,129
Klor 1,20 1,20 2,80
EC (25 OC ) 18 22 33
pH 8,18 7,31 7,63
Bor 0,53 0,41 0,57

Magnezyum 8,30 6,84 7,34

Denemede kullanılan suların kimyasal analizleri T.C. Tarım ve Köy ĠĢleri


Bakanlığı Toprak ve Su Kaynakları AraĢtırma Enstitüsü Tokat Müdürlüğü‟nde
yaptırılarak eksik olan element miktarları kimyasal kullanılarak ilave edilmiĢtir.

30
ġekil 3.2. Denemede hazırlanan besin çözeltisinden görünüm

3.2.3. Bitkilerin YetiĢtirilmesi

Denemede durgun su kültüründe yatak havuzların üç adedine sondaj suyu üç


adedine balık çiftliği atık suyu ve diğer üçüne atık arıtma tesisi çıkıĢ suyu konulmuĢtur.
Atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyu Tokat Atık Su Arıtma Tesisinden su değiĢim
zamanlarında 500 litrelik depo ile taĢınarak temin edilmiĢtir. Balık çiftliği atık suyu ise
GaziosmanpaĢa Üniversitesi bünyesinde bulunan balık çiftliğinden dalgıç pompa ve
yeterli uzunlukta hortum kullanılarak temin edilmiĢtir. Sondaj suyu ise sera içerisindeki
mevcut kaynaktan alınmıĢtır. Arıtma tesisi çıkıĢ suyu ve balık çiftliği atık suyu
içerisinde bulundurdukları tortulardan arındırılmak için PVC filtreden geçirildikten
sonra havuz ve oluklara aktarılmıĢtır.

Denemede hazır olarak temin edilen bütün fideler içi kaya yünü ve perlit dolu
delikli saksılara yerleĢtirilerek dikime hazır hale getirilmiĢtir.

Durgun su kültüründe her bir havuzda sıra üzeri 30 cm ve sıra arası 25 cm


olacak Ģekilde 3 sırada toplam 21 bitki olacak Ģekilde dikim yapılmıĢtır. Durgun su
31
kültüründe toplam yetiĢtirilen bitki sayısı ise 9x21=189 adet olmuĢtur ve m2‟ye
ortalama 5 bitki dikilmiĢtir.

Denemede besin çözeltisine dikimden hasada kadar olan süreçte hava motoru ile
kesintisiz oksijen sağlanmıĢtır. 10 gün aralıkla yatak havuzlardaki su değiĢtirilerek bitki
köklerine taze besin çözeltisi gelmesi sağlanmıĢtır.

Akan su kültürün de 500 litrelik 3 adet çözelti tankının 300„er litresine pH‟ı 5,5-
6 ve EC‟si 1,8-2,2 aralığına getirilen sondaj suyu, balık çiftliği atık suyu ve atık arıtma
tesisi çıkıĢ suyu konulmuĢtur.

Olukların su giriĢ ve tahliye bağlantıları yapılarak, 30 cm aralıklarla delinen


köpük levhalara fideler yerleĢtirilmiĢtir. Her oluğa 21 bitki dikilmiĢtir. Akan su
kültüründeki toplam bitki sayısı ise 9x21=189 adet olmuĢtur ve m2‟ye ortalama 5 bitki
dikilmiĢtir. Pazarlanabilir verim değeri hesaplanırken bu değer baz alınmıĢtır.

Çözelti depolarına bağlanan elektromotopomp 30 gün boyunca 06:00-20:00


saatleri arasında 30 dakika çalıĢıp 15 dakika duracak Ģekilde ve gece 00:00 da 60 dakika
çalıĢacak Ģekilde ayarlanmıĢtır. Daha sonra sera içi sıcaklığının artması ile bu süre
06.00-20.00 saatleri arasında 60 dakika çalıĢıp 15 dakika duracak Ģekilde ve gece 00:00
da 60 dakika çalıĢacak Ģekilde ayarlanmıĢ ve bu çalıĢma periyotları 15 dakika
hassasiyetli zaman saati ile ayarlanmıĢtır.

Hazır olarak temin edilen 378 adet fide akan su ve durgun su kültüründe 20 Mart
2014 tarihinde dikilmiĢtir.

3.2.4. Kimyasal Mücadele

Bitkilerde bir aylık geliĢme sürecinden sonra Pythium spp. fungusu tespit
edilmiĢtir. Bu fungal hastalığa karĢı Maxim ticari isimli preparat kullanılmıĢtır.
Denemenin yürütüldüğü Mart, Nisan ve Mayıs aylarının ortalama güneĢlenme süresinin

32
üst düzeyde olması ve nemin yüksek olmasından dolayı bu hastalığın oluĢmasına neden
olmuĢtur.

3.2.5. Ġncelenen özellikler

Denemede kullanılan suların etkilerini belirlemek için aĢağıdaki ölçüm ve


gözlemler yapılmıĢtır.

3.2.5.1. Hasada gelme süresi (gün)

Dikimden hasada kadar geçen süre hasada gelme süresi olarak kabul edilmiĢtir.

3.2.5.2. Toplam Bitki Ağırlık (g)

Denemede hasat edilen bitkiler kökleri ile birlikte hasat edilmiĢ, kökler akan
suda yıkanarak temizlendikten sonra yaprak aralarında ve yaprak yüzeyinde biriken su
uzaklaĢtırılmıĢ ve bitkiler kökleri ile birlikte tartılmıĢtır.

3.2.5.3. Pazarlanabilir BaĢ Ağırlığı (g)

Hasat edilen bitkiler dıĢ yaprakları ve kökleri uzaklaĢtırıldıktan sonra tartılmıĢ


ve her parsel için ortalama pazarlanabilir baĢ ağırlığı belirlenmiĢtir.

3.2.5.4. BaĢ Boyu (cm)

Hasat edilen bitkinin, kök boğazı ile tepe noktası arasındaki uzunluk, bir cetvel
yardımıyla (± 1 mm) ölçülmüĢtür.

33
3.2.5.5. Toplam Yaprak Sayısı (adet/bitki)

Denemede hasat edilen bitkilerin toplam yaprak sayıları sayılmıĢ ve kayıt


edilmiĢtir.

3.2.5.6. Pazarlanabilir Yaprak sayısı (adet/bitki)

Bitkilerin yenebilir tüm yaprakları teker teker sayılmıĢ ve kaydedilmiĢtir

3.2.5.7. Pazarlanabilir Verim (ton/ha)

Kök boğazından kesilerek hasat edilen bitkilerin; en dıĢtaki sararmıĢ, bozulmuĢ,


çürümüĢ ve çok kartlaĢarak yenilme özelliğini kaybetmiĢ yaprakları koparılmıĢ,
pazarlanabilir hale getirilmiĢ marulların ağırlığı tartılmıĢtır.

3.2.5.8. C Vitamini (mg/100g)

Vitamin C içeriği (mg g taze ağırlık-1), oksalik asit ile stabilize edilmiĢ
örneklerin 2-6 diklorofenlindefenol boya maddesi ile renklendirilmesi esasına göre
spektrofotometrik (VARIAN) yöntemle belirlenmiĢtir (Pearson 1970). Elde edilen
marul suyunda C vitamini analizi, Özdemir ve Dündar (1998)‟a göre spektrofotometrik
yöntemle (UV spektrometrede 520 nm dalga boyunda) gerçekleĢtirilmiĢtir.

3.2.5.9. Suda Çözünebilir Kuru Madde (SÇKM) (%)

Laboratuvara alınan bitki örneklerinin suyu çıkarıldıktan sonra dijital


refraktometrenin prizması üzerine 1-2 damla gelecek Ģekilde damlatılmıĢ ve suda
çözünebilir kuru madde % olarak ifade edilmiĢtir.

34
3.2.5.10. Titre Edilebilir Asitliği (%)

Cemeroğlu (1992)‟na göre suyu çıkarılan bitki örneklerinden 10 ml alınmıĢ ve


0,1 N NaOH çözeltisi ile pH‟sı 8,1 oluncaya kadar titre edilmiĢtir. Titrasyon sonuçları
aĢağıdaki formüle göre sitrik asit cinsinden % olarak hesaplanmıĢtır.

Titrasyon Asitliği (%) = (V.F.E.100)/M


V: Harcanan 0,1-N NaOH miktarı (ml)
F: Titrasyonda kullanılan bazın normalitesi (Çözeltinin normalitesi 0.1 ise F= 1‟dir.)
E: 1 ml 0,1-N NaOH‟in eĢdeğeri asit miktarı (g)
M: Titre edilen örneğin gerçek miktarı (ml veya g)

3.2.5.11. pH

Her parsel için ayrı ayrı alınan bitki örnekleri bir blenderde suyu çıkarılacak
Ģekilde öğütülmüĢ ve elde edilen bitki öz suyunda pH metre yardımı ile ölçüm
yapılmıĢtır.

3.2.5.12. Kuru Ağırlık (%)

Seçilen bitkilerin boyu ve çapı (cm) ölçüldükten sonra,bitkiler parçalanmıĢ ve


yenilebilir özellikteki orta kısımdaki yapraklardan yeter miktarda örnek alınarak yaĢ
ağırlıkları; 65 ºC‟lik etüvde kurulup tartılarak kuru ağırlıkları belirlenmiĢtir. Sonuçlar%
kuru ağırlık olarak verilmiĢtir (Kaçar, 1972).

3.2.5.13. Nitrat Ġçeriği (ppm)

Cataldo ve ark., (1975)‟e göre spektrofotometrik yöntemle yapıldı.Yaprakların


nitrat içeriğinin belirlenmesinde Fresenius ve ark., (1988)‟nin “salisilik asit” yöntemi

35
kullanılmıĢ; hazırlanan örnekler ve standartlar 410 nm‟de spektrofotometrede
okunmuĢtur. Kurve faktörü üzerinden nitrat içerikleri ppm olarak hesaplanmıĢtır.

3.2.5.14. Fizyolojik Bozukluklar

Meydana gelen fizyolojik bozukluklar kaydedilip, fotoğraflar ile


belgelendirilmiĢtir.

3.2.5.15. Ġstatistiksel Değerlendirme

Denemede verilerin elde edilmesi iki ana bölümden oluĢmaktadır. Bunlar sera ve
laboratuvar çalıĢmalarıdır. Laboratuvar çalıĢmaları GaziosmanpaĢa Üniversitesi Ziraat
Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü laboratuvarında yapılmıĢtır.

Denemede elde edilen verilerin değerlendirilmesi ve varyans analizlerinde


(ANOVA) SPSS (Version 12.00; Chicago, IL, USA) istatistik yazılımı kullanılmıĢtır.
Ortalamaların karĢılaĢtırılması Duncan testine göre P ≤ 0,05 düzeyinde yapılmıĢtır

36
4. BULGULAR VE TARTIġMA

4.1. Hasada gelme süresi (gün)

Hasada gelme süresi muamelelere göre değiĢimi Çizelge 4.1.‟de ve Grafik


4.1.‟de verilmiĢtir.

Tohum ekiminden hasada kadar geçen süreler literatürde çeĢide, ekolojik


Ģartlara, yetiĢtirme Ģekli ve zamanına göre farklılık göstermektedir. Bu sürenin
Thompson ve Kelly, (1957)'e göre 70-150 gün, KarataĢ ve ark. (1995)'a göre 106-124
gün arasında değiĢtiği belirtilmektedir. Denemede bitkilerin tamamı 57. günde çeĢit
iriliğine ulaĢtıkları için hasat edilmiĢlerdir. Tohum ekiminden fide dikimine kadar olan
30 günlük süreyi de eklediğimizde literatürdeki değerlerden daha kısa sürede hasat
edildiği görülmektedir. Bu erkencilik topraksız tarımın avantajlarından biridir.

Grafik 4.1. Muamelelerin hasada gelme süresi (gün) üzerine etkisi

Gün

60

40

20 Akan Su K.
Durgun Su K.
Durgun Su K.
0
Akan Su K.
Atık
Atık Arıtma
arıtma Balık Çiftliği Sondaj
Balık Çiftliği
ÇıkıĢ
çıkış Suyu
suyu Suyu Suyu
Şebeke
Suyu
Suyu

37
4.2. Toplam Bitki Ağırlığı (g)

Toplam bitki ağırlığının muamelelere göre değiĢimi Çizelge 4.1.‟de ve Grafik


4.2.‟de gösterilmiĢtir.

Muamelelerin toplam bitki ağırlığı üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05)
önemli bulunmuĢtur. En yüksek değer hem durgun ve hem de akan su kültüründe, balık
tesisi çıkıĢ suyunda yetiĢtirilen bitkilerde sırasıyla 592,1 g ve 572,4 g ile elde edilirken,
en düĢük değer ise 295,3 g ile durgun su kültüründe atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyunda
yetiĢtirilen bitkilerden elde edilmiĢtir. Diğer tüm muameleler ise ara grupta yer almıĢtır.

Muamelelerin toplam bitki ağırlığı üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05)
önemli bulunmuĢtur. Su kaynakları açısından ortalamalara bakıldığında ise, en yüksek
toplam bitki ağırlığı 582,3 g ile balık tesisi çıkıĢ suyundan ve en düĢük toplam bitki
ağırlığı ise 382,9 g ile atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyundan elde edilmiĢtir.

Muamelelerin toplam bitki ağırlığı üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05)
önemli bulunmuĢtur. Hidroponik Ģekilleri arasındaki farka bakıldığında ise, 496,1 g
toplam bitki ağırlığı ile akan su kültürü daha yüksek değer göstermiĢtir. Durgun su
kültüründe ise bu değer 453,1 g seviyesinde kalmıĢtır.

Gül ve ark (2005), topraksız tarımda kıvırcık yapraklı salatalarda bitki


ağırlığının yetiĢtirme ortamı ve yetiĢtirme dönemine bağlı olarak 447,8 g ile 683,7 g
arasında değiĢtiğini; Koudela ve Petrikova (2008) ise bitki ağırlığının çeĢitlere ve
yetiĢtirme dönemlerine bağlı olarak 190-463 g arasında değiĢtiğini belirtmektedirler. Bu
çalıĢmada elde edilen bitki ağırlıkları literatürde belirtilen sınırlar içinde yer almıĢtır.

Balık yetiĢtiriciliğinde kullanılan su besleyici elementler bakımından oldukça


zengindir. Bu suyun hidroponik sistemlere verilmesiyle bitkiler besleyici elementlerden
faydalanırlar (Backyard Aquaponics, 2007). Bu denemede de balık çiftliğinde
yetiĢtirilen bitkilerde toplam bitki ağırlıkları daha yüksek bulunmuĢtur.

38
Atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyunda yetiĢtirilen bitkilerde ise suda bulunan ağır
metallerin (arsenik, kadmiyum, krom, bakır, kurĢun, cıva, çinko vb.) etkisi ve filtreleme
yapılmasına rağmen köklere yapıĢan tortular sebebi ile toplam bitki ağırlıkları düĢük
çıkmıĢtır.

Akan su kültüründe durgun su kültürüne göre toplam bitki ağırlığı daha yüksek
çıkmıĢtır. Akan su kültüründe besin çözeltisinin sürekli sirküle olarak oksijen
kazanması toplam bitki ağırlığının yüksek çıkmasında önemli paya sahip olmuĢtur.

Çizelge 4.1. Muamelelerin Hasada Gelme Süresi, Toplam Bitki Ağırlığı, Pazarlanabilir
BaĢ Ağırlığı ve BaĢ Boyu Üzerine Etkisi

Hasada
Toplam Pazarlanabilir Baş
Gelme
Bitki Ağırlığı Baş Ağırlığı Boyu
Süresi
(g) (g) (cm)
(gün)
Akan Su
Kültürü 57 496,1 a 352,0 a 18,0 b
Durgun
Su
Kültürü 57 453,2 b 306,9 b 19,5 a
LSD 0,05 ÖD 29,1 15,3 1,5
Atık su 57 382,9 c 259,3 c 16,6 c
Balık
Çiftliği
Suyu 57 582,3 a 416,1 a 20,9 a
Sondaj
Suyu 57 458,8 b 313,1 b 18,8 b
LSD 0,05 ÖD 41,9 32,5 1,5
A.S.K. A.A.Ç.S 57 470,4 b 332,7 b 16,4 b
A.S.K. B. Ç.S 57 572,4 a 417,1 a 21,0 a
A.S.K. S.S 57 445,4 b 306,3 b 16,6 b
D.S.K. A.A.Ç.S 57 295,3 c 185,8 c 16,7 b
D.S.K. B. Ç.S 57 592,1 a 415,1 a 20,8 a
D.S.K. S.S 57 472,2 b 319,9 b 21,1 a
LSD 0,05 ÖD 59,2 45,8 2,1

39
Grafik 4.2. Muamelelerin toplam bitki ağırlığı (g) üzerine etkisi

(g)
600

400

200 AKAN K.
DURGUN K
0 DURGUN K
AKAN K.
ATIK SUYU
Atık Arıtma BALIK
Balık Çiftliği Sondaj
Suyu ŞEBEKE
ÇıkıĢ SuyuÇİFTLİĞİ Suyu
SUYU
SUYU

4.3. Pazarlanabilir BaĢ Ağırlığı (g)

Pazarlanabilir baĢ ağırlığının muamelelere göre değiĢimi Çizelge 4.1.‟de ve


Grafik 4.3.‟de gösterilmiĢtir. Örneklerin pazarlanabilir baĢ ağırlığının (g) ölçülmesi ise
ġekil 4.1.„deki gibi yapılarak kaydedilmiĢtir.

Muamelelerin pazarlanabilir baĢ ağırlığının üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤


0,05) önemli bulunmuĢtur. En yüksek değer 417,1 g ile akan su kültüründe balık tesisi
çıkıĢ suyundan ve 415,1 g ile durgun su kültüründe balık tesisi çıkıĢ suyundan elde
edilirken, en düĢük değer ise 185,8 g ile durgun su kültüründe atık su arıtma tesisi çıkıĢ
suyunda yetiĢtirilen bitkilerden elde edilmiĢtir. Diğer tüm muameleler ise ara grupta yer
almıĢtır.

Muamelelerin pazarlanabilir baĢ ağırlığının üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤


0,05) önemli bulunmuĢtur. Su kaynakları açısından ortalamalara bakıldığında ise, en
yüksek pazarlanabilir baĢ ağırlığının 416,1 g ile balık tesisi çıkıĢ suyundan ve en düĢük
pazarlanabilir baĢ ağırlığı ise 259,3 g ile atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyundan elde
edilmiĢtir.

40
Hidroponik Ģekilleri arasındaki farka bakıldığında ise, 352 g pazarlanabilir baĢ
ağırlığı ile akan su kültürü daha yüksek değer göstermiĢtir. Durgun su kültüründe ise bu
değer 306,9 g seviyesinde kalmıĢtır. Muamelelerin pazarlanabilir baĢ ağırlığının üzerine
etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05) önemli bulunmuĢtur.

Koudela ve Petrikova (2008), kıvırcık yapraklı salatalarda baĢ ağırlığının


çeĢitlere ve yetiĢtirme dönemlerine bağlı olarak 190-463 g arasında değiĢtiğini ve farkın
önemli olduğunu; Gül ve ark. (2005), baĢ ağırlığının topraksız tarımda yetiĢtirme
ortamına ve yetiĢtirme mevsimine bağlı olarak 433,0 g ile 683,7 g arasında değiĢtiğini
belirtmektedirler. Bu sonuçlar denemede elde edilen sonuçları desteklenmektedir.

Grafik 4.3. Muamelelerin pazarlanabilir baĢ ağırlığı (g) üzerine etkisi

(g)
500
400
300
200
100 AKAN K.
DURGUN K
0 DURGUN K
AKAN K.
ATIK SUYU
Atık Arıtma BALIK
Balık Çiftliği Sondaj
ÇıkıĢ SuyuÇİFTLİĞİ
Suyu ŞEBEKE
Suyu
SUYU
SUYU

41
ġekil 4.1. Örneklerin pazarlanabilir baĢ ağırlığının (g) ölçülmesi

4.4. BaĢ Boyu (cm)

BaĢ boyunun muamelelere göre değiĢimi Çizelge 4.1.‟de ve Grafik 4.4.‟de


gösterilmiĢtir.

Muamelelerin baĢ boyu üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05) önemli
bulunmuĢtur. En yüksek değer sırasıyla 21,1 cm, 21 cm ve 20,8 cm ile durgun su
kültüründe sondaj suyundan, akan ve durgun su kültüründe balık çiftliği suyundan elde
edilirken, en düĢük değer ise sırasıyla 16,4 cm, 16,6 cm ve 16,7 cm ile akan su
kültüründe atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyu ve sondaj suyunda, durgun su kültüründe
arıtma tesisi çıkıĢ suyunda yetiĢtirilen bitkilerden elde edilmiĢtir.

Hidroponik Ģekilleri arasındaki farka bakıldığında ise, 19,5 cm baĢ boyu ile
durgun su kültürü daha yüksek değer göstermiĢtir. Akan su kültüründe ise bu değer 18

42
cm seviyesinde kalmıĢtır. Muamelelerin baĢ boyu üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤
0,05) önemli bulunmuĢtur.

Muamelelerin baĢ boyu üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05) önemli
bulunmuĢtur. Su kaynakları açısından ortalamalara bakıldığında ise, en düĢük baĢ boyu
ise 16,6 cm ile atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyundan elde edilirken, en yüksek baĢ boyu
20,9 cm ile balık tesisi çıkıĢ suyundan elde edilmiĢtir.

Grafik 4.4. Muamelelerin baĢ boyu (cm) üzerine etkisi

30
20
10
DURGUN K AKAN K.
0
AKAN K. DURGUN K
(cm)
ATIK SUYU
Atık Arıtma BALIK
Balık Çiftliği Sondaj
ÇıkıĢ SuyuÇİFTLİĞİ
Suyu ŞEBEKE
Suyu
SUYU SUYU

4.5. Toplam Yaprak Sayısı (adet/bitki)

Toplam yaprak sayısı muamelelere göre değiĢimi Çizelge 4.2.‟de ve Grafik


4.5.‟de gösterilmiĢtir.

Muamelelerin toplam yaprak sayısı üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05)
önemsiz bulunmuĢtur. En yüksek değer 68,3 adet ile akan su kültüründe yetiĢtirilen
balık tesisi çıkıĢ suyundan elde edilirken, en düĢük değer ise 59,4 adet ile durgun su
kültüründe atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyunda yetiĢtirilen bitkilerden elde edilmiĢtir.
Diğer tüm muameleler ise ara grupta yer almıĢtır.

43
Su kaynakları açısından ortalamalara bakıldığında istatistiki olarak (P≤ 0,05)
önemli bulunmuĢtur. En yüksek toplam yaprak sayısı 67,7 ve 65,9 adet ile sırasıyla
balık tesisi çıkıĢ suyu ve sondaj suyundan elde edilirken en düĢük toplam yaprak sayısı
ise 62,2 adet ile atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyundan elde edilmiĢtir.

Hidroponik Ģekilleri arasındaki farka bakıldığında ise, 66,7 adet toplam yaprak
sayısı ile akan su kültürü daha yüksek değer göstermiĢtir. Durgun su kültüründe ise bu
değer 63,8 adet seviyesinde kalmıĢtır ancak bu değerler arasında istatistiki olarak (P≤
0,05) fark bulunmamıĢtır.

Gül ve ark. (2005), topraksız tarım koĢullarında kıvırcık yapraklı baĢ salata
yetiĢtiriciliğinde bitki baĢına düĢen yaprak sayısının yetiĢtirme ortamlarına ve yetiĢtirme
zamanlarına bağlı olarak 25,0 ile 31,7 adet arasında değiĢtiğini belirtmektedirler.
Kıvırcık yapraklı Romanya çeĢitlerinde çalıĢan Boroujerni ve Ansari (2007), yaprak
sayısının çeĢitlere bağlı olarak 58,44 ile 65,06 adet arasında değiĢtiğini
belirtmektedirler. Bu çalıĢmada elde edilen yaprak sayıları literatürde belirtilen sınırlar
arasında yer almıĢtır. Önceki çalıĢmalarda olduğu gibi bu çalıĢmada literatür ile
paralellik göstermiĢtir.

Grafik 4.5. Muamelelerin toplam yaprak sayısı (adet/bitki) üzerine etkisi

(adet)
70
65
60
55 AKAN K.
DURGUN K
50 DURGUN K
AKAN K.
ATIK Balık Çiftliği Sondaj
Atık Arıtma BALIK
SUYU
ÇıkıĢ Suyu ÇİFTLİĞİ
Suyu ŞEBEKE
Suyu
SUYU
SUYU

44
4.6. Pazarlanabilir Yaprak sayısı (adet/bitki)

Pazarlanabilir yaprak sayısı muamelelere göre değiĢimi Çizelge 4.2.‟de ve


Grafik 4.6.‟da gösterilmiĢtir.

Muamelelerin pazarlanabilir yaprak sayısı üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤


0,05) önemli bulunmuĢtur. En yüksek değerler 59,5 adet ile akan su kültüründe atık su
arıtma tesisi çıkıĢ suyundan, 59,3‟er adet ile akan su kültüründe sondaj suyundan ve
durgun su kültüründe balık çiftliği suyundan, 58,4 adet ile akan su kültürü balık çiftliği
suyundan ve 56,2 adet ile durgun su kültürü sondaj suyundan elde edilirken, en düĢük
değer ise 47,2 adet ile durgun su kültüründe atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyunda
yetiĢtirilen bitkilerden elde edilmiĢtir.

Muamelelerin pazarlanabilir yaprak sayısı üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤


0,05) önemsiz bulunmuĢtur. Hidroponik Ģekilleri arasındaki farka bakıldığında ise, 59,0
adet pazarlanabilir yaprak sayısı ile akan su kültürü daha yüksek değer göstermiĢtir.
Durgun su kültüründe ise bu değer 54,2 adet seviyesinde kalmıĢtır. Hidroponik
Ģekillerinin pazarlanabilir yaprak sayısı üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05)
önemsiz bulunmuĢtur.

Muamelelerin pazarlanabilir yaprak sayısı üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤


0,05) önemli bulunmuĢtur. Su kaynakları açısından ortalamalara bakıldığında ise, en
yüksek pazarlanabilir yaprak sayısı 58,9 adet ile balık tesisi çıkıĢ suyundan ve 57,7 adet
ile sondaj suyundan elde edilirken, en düĢük pazarlanabilir yaprak sayısı ise 53,3 adet
ile atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyundan elde edilmiĢtir. Su kaynaklarının pazarlanabilir
yaprak sayısı üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05) önemli bulunmuĢtur.

45
Çizelge 4.2. Muamelelerin Pazarlanabilir Yaprak Sayısı, Verim, C Vitamini ve SÇKM
Üzerine Etkisi

Pazarlanabilir Toplam C
Verim SCKM
Yaprak Sayısı Yaprak Sayısı Vitamini
(ton/ha) (%)
(adet/bitki) (adet/bitki) (mg/100g)
Akan su
kültürü 59,0 66,7 17,60 a 21,0 5,1 b
Durgun
su
kültürü 54,2 63,8 15,34 b 20,5 7,4 a
LSD 0,05 ÖD ÖD 15,4 ÖD 1,7
Atık Su 53,3 b 62,2 b 12,96 c 20,3 6,8
Balık
Çiftliği
Suyu 58,9 a 67,7 a 20,80 a 21,0 5,3
Sondaj
Suyu 57,7 a 65,9 a 15,65 b 20,9 6,6
LSD 0,05 3,3 3,6 32,5 ÖD ÖD
A.S.K. A.A.Ç.S 59,5 a 64,9 16,63 b 21,3 4,7
A.S.K. B.Ç.S 58,4 a 68,3 20,85 a 20,7 4,4
A.S.K. S.S 59,3 a 66,7 15,31 b 20,9 6,2
D.S.K. A.A.Ç.S 47,2 b 59,4 9,29 c 19,3 9,0
D.S.K. B. Ç.S 59,3 a 67,1 20,75 a 21,3 6,2
D.S.K. S.S 56,2 a 65,0 15,99 b 21,0 7,0
LSD 0,05 4,7 ÖD 45,8 ÖD ÖD

Grafik 4.6. Muamelelerin pazarlanabilir yaprak sayısı (adet/bitki) üzerine etkisi

(adet)
60
40
20
DURGUN K AKAN K.
0
AKAN K. DURGUN K
Atık
ATIK ArıtmaBALIK
SUYU Balık Çiftliği Sondaj
ÇıkıĢ Suyu Suyu ŞEBEKESuyu
ÇİFTLİĞİ
SUYU
SUYU

46
4.7. Pazarlanabilir Verim (ton/ha)

Pazarlanabilir verimin muamelelere göre değiĢimi Çizelge 4.2.‟de ve Grafik


4.7.‟de gösterilmiĢtir.

Muamelelerin pazarlanabilir verim üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05)


önemli bulunmuĢtur. En yüksek değer 20,85 ton/ha ile akan su kültüründe balık tesisi
çıkıĢ suyundan ve 20,75 ton/ha ile durgun su kültüründe balık çiftliği suyundan elde
edilirken, en düĢük değer ise 9,29 ton/ha ile durgun su kültüründe atık su arıtma tesisi
çıkıĢ suyunda yetiĢtirilen bitkilerden elde edilmiĢtir. Diğer tüm muameleler ise ara
grupta yer almıĢtır.

Su kaynakları açısından ortalamalara bakıldığında ise, en yüksek pazarlanabilir


verim 20,80 ton/ha ile balık tesisi çıkıĢ suyundan ve en düĢük pazarlanabilir verim ise
12,96 ton/haile atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyundan elde edilmiĢtir. Muamelelerin
pazarlanabilir verim üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05) önemli bulunmuĢtur.

Muamelelerin pazarlanabilir verim üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05)


önemli bulunmuĢtur. Hidroponik Ģekilleri arasındaki farka bakıldığında ise, 17,60
ton/ha pazarlanabilir verim ile akan su kültürü daha yüksek değer göstermiĢtir. Durgun
su kültüründe ise bu değer 15,34 ton/ha seviyesinde kalmıĢtır.

Bitkilerde verim artıĢları özellikle kök ve yaprak sistemlerinin geliĢimi ile


doğrudan iliĢkilidir. Su kültürü, bitkilerin köklerinin geliĢimi için uygun bir ortamdır.
Balık çiftliği atık sularının içerdiği zengin mineraller bitki geliĢimini olumlu yönde
etkilemiĢ ve diğer su kaynaklarına göre daha verimli bulunmuĢtur. Atık su arıtma tesisi
çıkıĢ suyu ise içerdiği ağır metaller (arsenik, kadmiyum, krom, bakır, kurĢun, cıva,
çinko vb.) ve yapıĢkan tortular sebebi ile bitki geliĢimini olumsuz yönde etkileyerek
verimin düĢmesine sebep olmuĢtur. Ayrıca atık suda yetiĢtirilen bitkilerde çeĢitli
fizyolojik bozuklukların görülmesi de verimin düĢmesinde önemli rol oynamıĢtır. Elde
edilen sonuçlar; balık çiftliği suyunun, bitki su ve oksijen gereksinimini en iyi
karĢıladığını bildiren Nır (1982) ve kök bölgesindeki çeĢitli parametrelerin denetlenmesi

47
için çok uygun olduğunu bildiren Peterson (1988)„un görüĢlerini destekler niteliktedir.
Balık çiftliği atık sularının kullanıldığı sistemlerde; bitki kök geliĢiminin çok hızlı ve iyi
olduğu saptanmıĢtır.

Kimyasal içerikleri bakımından, atık suların tarımsal amaçlı kullanımını


kısıtlayan asıl önemli sorun yüksek tuz konsantrasyonu ve içerdiği ağır metal
iyonlarıdır. Çünkü kullanılmakta olan atık suları arıtma yöntemleri ile bu sorunlar
giderilememektedir. Suların içerdiği anyon ve katyonları arıtmak için ters ozmos,
membran filtrasyonu gibi arıtma yöntemleri gerekmektedir ki, bu da sulamada
kullanılacak sular için çok pahalı olup ekonomik değildir.

Grafik 4.7. Muamelelerin pazarlanabilir verim (ton/ha) üzerine etkisi

(ton)
30
20
10 Akan Su K.
Durgun Su K.
0 Durgun Su K.
Akan Su K.
Atık suyu
Atık Arıtma
BalıkBalık
suyuÇiftliği Sondaj
Şebeke
ÇıkıĢ Suyu Suyu Suyu
suyu

4.8. C Vitamini (mg/100g)

Vitamin C içeriği (mg g taze ağırlık-1), oksalik asit ile stabilize edilmiĢ
örneklerin 2-6 diklorofenlindefenol boya maddesi ile renklendirilmesi esasına göre
spektrofotometrik (VARIAN) yöntemle belirlenmiĢtir (Pearson 1970).

Denemede C vitamini 19,3-21,3 mg/100 gram arasında değiĢmiĢtir. C vitamini


muamelelere göre değiĢimi Çizelge 4.2.‟de ve Grafik 4.8.‟de gösterilmiĢtir. Örneklerin

48
spektrofotometrede C vitamini (mg/100g) içeriklerinin ölçülmesi ise ġekil 4.2.‟de
gösterilmiĢtir.

Muamelelerin C vitamini üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05) önemli


bulunmamıĢtır. En yüksek değer 21,3 mg/100 gram ile akan su kültüründe yetiĢtirilen
atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyundan ve durgun su kültüründe yetiĢtirilen balık tesisi çıkıĢ
suyundan elde edilirken; en düĢük değer ise 19,3 mg/100 gram ile durgun su kültüründe
atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyunda yetiĢtirilen bitkilerden elde edilmiĢtir. Diğer tüm
muameleler ise ara grupta yer almıĢtır.

Su kaynakları açısından ortalamalara bakıldığında ise, en düĢük C vitamini 20,3


mg/100 gram ile atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyundan ve en yüksek C vitamini ise 21,0
mg/100 gram ile balık tesisi çıkıĢ suyundan elde edilmiĢtir. Muamelelerin C vitamini
üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05) önemli bulunmamıĢtır.

Hidroponik Ģekilleri arasındaki farka bakıldığında ise, 21,0 mg/100 gram C


vitamini ile akan su kültürü daha yüksek değer göstermiĢtir. Durgun su kültüründe ise
bu değer 20,5 mg/100 gram seviyesinde kalmıĢtır. Muamelelerin C vitamini üzerine
etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05) önemli bulunmamıĢtır.

Kıvırcık yapraklı salatalarda C vitamini miktarının 19-23 mg/100 gram arasında


değiĢtiğini belirten Premuzic ve ark., (2002), C vitamininin çeĢitlere ve yetiĢtirme
koĢullarına bağlı olarak farklılıklar gösterdiğini savunmaktadırlar.Benzer Ģekilde
Koudela ve Petrikova, (2008), kıvırcık yapraklı salata çeĢitlerinin besin element
içerikleri ile verimlerini inceledikleri çalıĢmada, C vitamini içeriğinin çeĢitlere ve
yetiĢtirme dönemlerine bağlı olarak değiĢtiğini, sıcak dönemde C vitamininin serin
dönemlerde yetiĢtiriciliğe göre daha düĢük olduğunu, sıcak dönemde 11,0-13,8 mg/100
g arasında; serin dönemlerde ise 17,9-30,2 mg/100 g arasında gerçekleĢtiğini
belirtmektedirler. AraĢtırıcılara göre baĢ ağırlığının çeĢitlere ve yetiĢtirme dönemlerine
bağlı olarak 190 g - 463 g arasında değiĢtiğini, çeĢitlerin ve yetiĢtirme dönemlerinin
arasındaki verim farklılıklarının önemli olduğu vurgulanmaktadır. Bu denemede

49
uygulamalara göre elde edilen C vitamini içerikleri literatür bildiriĢleri ile uyumluluk
göstermektedirler.

Grafik 4.8. Muamelelerin C vitamini (mg/100g) üzerine etkisi

(mg)
21,5
21
20,5
20
19,5
19 AKAN K.
18,5 DURGUN K DURGUN K
18
AKAN K.
Atık
ATIK Arıtma Balık Çiftliği Sondaj
SUYU
BALIK
ÇıkıĢ Suyu Suyu Suyu
ŞEBEKE
ÇİFTLİĞİ
SUYU
SUYU

ġekil 4.2. Örneklerin spektrofotometrede C vitamini (mg/100g) içeriklerinin ölçülmesi

50
4.9. Suda Çözünebilir Kuru Madde (SÇKM) (%)

Suda çözünebilir kuru madde muamelelere göre değiĢimi Çizelge 4.2.‟de ve


Grafik 4.9.‟da gösterilmiĢtir. Örneklerin SÇKM‟sinin ölçülmesi ise ġekil 4.3.‟de
gösterilmiĢtir.

Muamelelerin suda çözünebilir kuru madde üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤
0,05) önemsiz bulunmuĢtur. En yüksek değer %9 ile durgun su kültüründe atık su
arıtma tesisi çıkıĢ suyundan elde edilirken, en düĢük değer ise %4,4 ile akan su
kültüründe balık tesisi çıkıĢ suyunda yetiĢtirilen bitkilerden elde edilmiĢtir. Diğer tüm
muameleler ise ara grupta yer almıĢtır.

Su kaynakları açısından ortalamalara bakıldığında ise, en yüksek suda


çözünebilir kuru madde %6,8 ile atık su arıtma çıkıĢ suyundan ve en düĢük suda
çözünebilir kuru madde %5,3 ile balık tesisi çıkıĢ suyundan elde edilmiĢtir.
Muamelelerin suda çözünebilir kuru madde üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05)
önemsiz bulunmuĢtur.

Hidroponik Ģekilleri arasındaki farka bakıldığında ise, %7,4 ile durgun su


kültürü daha yüksek değer göstermiĢtir. Akan su kültüründe ise bu değer %5,1
seviyesinde kalmıĢtır. Muamelelerin suda çözünebilir kuru madde üzerine etkisi
istatistiki olarak (P≤ 0,05) önemli bulunmuĢtur.

Kıvırcık yapraklı salatalarda suda çözünebilir kuru madde miktarı yetiĢtirme


Ģekli ve yetiĢtiriciliğin yapıldığı ekolojik faktörlere bağlı olarak farklılıklar
gösterebilmektedir. Polat ve ark (2008), kıvırcık yapraklı salatalarda SÇKM miktarının
konvansiyonel yetiĢtiricilikte %3,4lerde olduğunu belirtmektedirler.

Ancak bu çalıĢmada SÇKM miktarı konvansiyonel yetiĢtiriciliğe göre daha


yüksek çıkmıĢ ancak fark önemsiz bulunmuĢtur. Bu durum deneme koĢulları kullanılan
materyal ve uygulamaların farklı olmasından kaynaklanmaktadır.

51
Grafik 4.9. Muamelelerin SÇKM (%) üzerine etkisi

(%)

10
8
6
4
AKAN K.
2
DURGUN K DURGUN K
0
AKAN K.
ATIK SUYU
Atık Arıtma BALIK
Balık Çiftliği Sondaj
ÇıkıĢ Suyu ÇİFTLİĞİ
Suyu ŞEBEKE
Suyu
SUYU
SUYU

ġekil 4.3. Örneklerin SÇKM‟ sinin ölçülmesi

52
4.10. Titre Edilebilir Asitlik (%)

Titre edilebilir asit içeriği muamelelere göre değiĢimi Çizelge 4.3.‟de ve Grafik
4.10.‟da gösterilmiĢtir.

Muamelelerin titre edilebilir asit içeriği üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05)
önemsiz bulunmuĢtur. En yüksek değer %0,14 ile durgun su kültüründe sondaj
suyundan elde edilirken, en düĢük değer ise %0,09 ile akan su kültüründe atık su arıtma
çıkıĢ suyundan ve sondaj suyunda yetiĢtirilen bitkilerden elde edilmiĢtir. Diğer tüm
muameleler ise ara grupta yer almıĢtır.

Muamelelerin titre edilebilir asit içeriği üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05)
önemli bulunmuĢtur. Su kaynakları açısından ortalamalara bakıldığında ise, en yüksek
titre edilebilir asitlik içeriği %0,12 ile balık tesisi çıkıĢ suyundan ve en düĢük titre
edilebilir asitlik içeriği %0,08 ile atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyundan elde edilmiĢtir.

Hidroponik Ģekilleri arasındaki farka bakıldığında ise, %0,12 ile durgun su


kültürü daha yüksek değer göstermiĢtir. Akan su kültüründe ise bu değer %0,10
seviyesinde kalmıĢtır. Muamelelerin titre edilebilir asit içeriği üzerine etkisi istatistiki
olarak (P≤ 0,05) önemsiz bulunmuĢtur.

Titre edilebilir asit içeriği 1. derecede genetik bir özelliktir ve çeĢitlerine göre
farklılıklar gösterebilmektedir. Zira bu denemede de fark önemli olmamakla beraber
sistemler arasında farklılıklar ortaya çıkmıĢtır. Sera koĢullarında ekolojik farklılıkların
olmaması ve stres koĢullarının oluĢmamıĢ olmasından kaynaklanmaktadır.

53
Grafik 4.10. Muamelelerin titre edilebilir asitlik (%) üzerine etkisi

(%)

0,15

0,1

0,05 AKAN K.
DURGUN K DURGUN K
0
AKAN K.
ATIK
AtıkSUYU
Arıtma BALIK
Balık Çiftliği Sondaj
Suyu ŞEBEKE
ÇıkıĢ SuyuÇİFTLİĞİ Suyu
SUYU
SUYU

4.11. pH

pH içeriği muamelelere göre değiĢimi Çizelge 4.3.‟de ve Grafik 4.11.‟de


gösterilmiĢtir.

Muamelelerin pH içeriği üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05) önemli


bulunmuĢtur. En yüksek değer sırasıyla 6,37 ve 6,32 ile akan su kültüründe sondaj
suyundan ve arıtma tesisi çıkıĢ suyundan elde edilirken, en düĢük değer ise 5,96 ile
durgun su kültüründe sondaj suyunda yetiĢtirilen bitkilerden elde edilmiĢtir. Diğer tüm
muameleler ise ara grupta yer almıĢtır.

Muamelelerin pH içeriği üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05) önemsiz


bulunmuĢtur. Su kaynakları açısından ortalamalara bakıldığında ise, en yüksek pH
içeriği 6,28 ile balık tesisi çıkıĢ suyundan elde edilirken; en düĢük pH içeriği 6,17 ile
sondaj suyundan elde edilmiĢtir.

54
Muamelelerin pH içeriği üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05) önemsiz
bulunmuĢtur. Hidroponik Ģekilleri arasındaki farka bakıldığında ise, 6,32 ile akan su
kültürü daha yüksek değer göstermiĢtir. Durgun su kültüründe ise bu değer 6,10
seviyesinde kalmıĢtır.

Polat ve ark., (1998), kıvırcık yapraklı salatalarda pH miktarının konvansiyonel


yetiĢtiricilikte 6,09-6,39 arasında değiĢtiğini belirtmektedirler. Bu çalıĢmada elde edilen
sonuçlar literatür ile paralellik göstermiĢtir.

Çizelge 4.3. Muamelelerin Ph, Titre Edilebilir Asitlik, Kuru Ağırlık ve Nitrat Ġçeriği
Üzerine Etkisi

Titre
Kuru Nitrat
Edilebilir
pH Ağırlık Ġçeriği
Asitlik
(%) (ppm)
(%)
Akan Su
Kültürü 6,32 0,10 4,93 a 2091,63
Durgun
Su
Kültürü 6,10 0,12 4,79 b 1886,47
LSD 0,05 ÖD ÖD 0,04 ÖD
Atık Su 6,19 0,08 b 4,81 b 1961,98
Balık
Çiftliği
Suyu 6,28 0,12 a 4,92 a 1933,62
Sondaj
Suyu 6,17 0,11 ab 4,85 b 2071,55
LSD 0,05 ÖD 0,03 0,05 ÖD
A.S.K. A.A.Ç.S 6,32 a 0,09 4,86 bc 2237,07
A.S.K. B. Ç.S 6,28 ab 0,12 5,03 a 2051,90
A.S.K. S.S 6,37 a 0,09 4,92 b 1985,93
D.S.K. A.A.Ç.S 6,07 bc 0,08 4,77 d 1686,90
D.S.K. B. Ç.S 6,27 ab 0,13 4,81 cd 1815,33
D.S.K. S.S 5,96 c 0,14 4,80 cd 2157,17
LSD 0,05 0,23 ÖD 0,07 ÖD

55
Grafik 4.11. Muamelelerin pH üzerine etkisi

6,4
6,2
6
5,8 AKAN K.
DURGUN K
5,6 DURGUN K
AKAN K.
AtıkATIK
Arıtma BALIK
Balık Çiftliği Sondaj
SUYUSuyu
ÇıkıĢ Suyu ŞEBEKE
ÇİFTLİĞİ Suyu
SUYU
SUYU

4.12. Kuru Ağırlık (%)

Kuru ağırlık içeriği muamelelere göre değiĢimi Çizelge 4.3.‟de ve Grafik


4.12‟de gösterilmiĢtir. Örneklerin kurutulma ve tartılma iĢlemi ise ġekil 4.4‟de
gösterilmiĢtir.

Muamelelerin kuru ağırlık içeriği üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05)
önemli bulunmuĢtur. En yüksek değer %5,03 ile akan su kültüründe balık tesisi çıkıĢ
suyundan elde edilirken, en düĢük değer ise %4,77 ile durgun su kültüründe atık su
arıtma çıkıĢ suyunda yetiĢtirilen bitkilerden elde edilmiĢtir. Diğer tüm muameleler ise
ara grupta yer almıĢtır.

Su kaynakları açısından ortalamalara bakıldığında ise, en yüksek kuru ağırlık


içeriği %4,92 ile balık tesisi çıkıĢ suyundan elde edilirken; en düĢük kuru ağırlık içeriği
%4,81 ile atık su arıtma çıkıĢ suyundan elde edilmiĢtir. Muamelelerin kuru ağırlık
içeriği üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05) önemli bulunmuĢtur.

Hidroponik Ģekilleri arasındaki farka bakıldığında ise, %4,93 ile akan su kültürü
daha yüksek değer göstermiĢtir. Durgun su kültüründe ise bu değer %4,79 seviyesinde
56
kalmıĢtır. Muamelelerin kuru ağırlık içeriği üzerine etkisi istatistikî olarak (P≤ 0,05)
önemli bulunmuĢtur.

ġekil 4.4. Örneklerin kurutulması ve tartılması

Grafik 4.12. Muamelelerin kuru ağırlık (%) üzerine etkisi

(%)
5,1
5
4,9
4,8
AKAN K.
4,7
DURGUN K DURGUN K
4,6
AKAN K.
ATIK SUYU
Atık Arıtma BALIK
Balık Çiftliği Sondaj
ÇıkıĢ SuyuÇİFTLİĞİ
Suyu ŞEBEKE
Suyu
SUYU
SUYU

57
4.13. Nitrat Ġçeriği (ppm)

Yaprakların nitrat içeriğinin belirlenmesinde Fresenius ve ark., (1988)‟nın


“salisilik asit” yöntemi kullanılmıĢ; hazırlanan örnekler ve standartlar 410 nm‟de
spektrofotometrede okunmuĢtur. Kurve faktörü üzerinden nitrat içerikleri ppm olarak
hesaplanmıĢtır.

Nitrat içeriği muamelelere göre değiĢimi Çizelge 4.3.‟de ve Grafik 4.13.‟de


gösterilmiĢtir. Örneklerin nitrat içeriği (% ) ölçümü ise ġekil 4.5.‟de gösterilmiĢtir.

Muamelelerin nitrat içeriği üzerine etkisi istatistiki olarak (P≤ 0,05) önemsiz
bulunmuĢtur. En yüksek değer 2237,07 ile akan su kültüründe atık su arıtma çıkıĢ
suyundan elde edilirken, en düĢük değer ise 1686,90 ile durgun su kültüründe atık su
arıtma çıkıĢ suyunda yetiĢtirilen bitkilerden elde edilmiĢtir. Diğer tüm muameleler ise
ara grupta yer almıĢtır.

Su kaynakları açısından ortalamalara bakıldığında ise, en yüksek nitrat içeriği


2071,55 ppm ile sondaj suyundan elde edilirken; en düĢük nitrat içeriği 1933,62 ppm ile
balık tesisi çıkıĢ suyundan elde edilmiĢtir. Muamelelerin nitrat içeriği üzerine etkisi
istatistiki olarak (P≤ 0,05) önemsiz bulunmuĢtur.

Hidroponik Ģekilleri arasındaki farka bakıldığında ise, 2091,63 ppm ile akan su
kültürü daha yüksek değer göstermiĢtir. Durgun su kültüründe ise bu değer 1886,47
ppm seviyesinde kalmıĢtır.Muamelelerin nitrat içeriği üzerine etkisi istatistikî olarak
(P≤ 0,05) önemsiz bulunmuĢtur.

Venter (1978)‟e göre marul yapraklarındaki nitrat değeri 282-3520 mg NO3 kg-1
taze ağırlık (ppm) olarak değiĢmektedir (Ceylan ve ark., 2001). Yine Avrupa Birliği
tarafından açık arazide yetiĢtirilen marulun yapraklarındaki maksimum nitrat sınırı
3500-4000 ppm olarak belirlenmiĢtir (Özgen 2009). AraĢtırmada elde edilen değerler
verilen değerlerin çok altında bulunmuĢtur (Duyar 2007). Bu da nitrat içeriğinin üretici,

58
üretim sistemi; bitkilerin farklı organları, gübreleme programı ve yetiĢtirme dönemi gibi
pek çok faktörün etkisi altında olduğunu göstermektedir (Guadagnin ve ark.,2005).

Grafik 4.13. Muamelelerin nitrat içeriği (ppm) üzerine etkisi

(ppm)

3000

2000

1000
AKAN K.
DURGUN K
0 DURGUN K
AKAN K.
ATIKAtık
SUYUArıtmaBALIK
Balık Çiftliği Sondaj
ÇıkıĢ Suyu
ÇİFTLİĞİSuyu Suyu
ŞEBEKE
SUYU
SUYU

ġekil 4.5. Örneklerin nitrat içeriği (% ) ölçümü

59
4.14. Fizyolojik Bozukluklar

Örneklerde oluĢan fizyolojik bozukluklar ise ġekil 4.6.‟da gösterilmiĢtir.


Fizyolojik bozukluklar atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyunda meydana gelmiĢtir. Diğer
muamelelerde herhangi bir fizyolojik bozukluklar görülmemiĢtir. Hidroponik Ģekilleri
arasındaki farka bakıldığında ise fizyolojik bozukluk durgun su kültüründe yetiĢtirilen
bitkilerde daha belirgin düzeyde gözlenmiĢtir. Bunun sebebi ise; durgun su kültüründe
filtreleme iĢleminden geçmesine rağmen bir müddet sonra tortuların olması ve bitkilerin
köklerinin bu tortulardan etkilenmiĢ olmasından dolayı bitki geliĢimini olumsuz yönde
etkileyerek, bitkilerde değiĢik fizyolojik bozukluklar gözlenmiĢ ve buna bağlı olarak
verim ve kalitenin düĢmesinde önemli rol oynamıĢtır. Ayrıca çözünmüĢ oksijen
miktarının da akan su kültürüne göre daha az düzeyde olması bu fizyolojik
bozuklukların daha çok olmasına sebep olmuĢtur.

Özellikle endüstriyel atık suların kanalizasyon sistemine verilmesi durumunda


arsenik, kadmiyum, krom, bakır, kurĢun, cıva, çinko gibi toksik etkiye sahip inorganik
maddeler içerebilirler. Toksik kimyasalların konsantrasyonu insan sağlığını
etkilemeyecek düzeyde olsa bile, bitkiler üzerinde toksik etkide bulunabilirler. Ġnsan
sağlığı yönünden bakıldığında atık suların tarımsal sulamada kullanımında dikkat
edilmesi gereken en önemli kirleticiler patojen mikroorganizmalardır (Pescod, 1992).

ġekil 4.6. Örneklerde oluĢan fizyolojik bozukluklardan görünüm

60
5. SONUÇ

Geleneksel yetiĢtiriciliğe göre topraksız tarımın erkencilik sağladığı bilinmektedir.


Bu çalıĢmada ise, kıvırcık yapraklı salataların 57 günde hasada gelmiĢ olması su
kültürünün agregat kültürüne göre dahada fazla erkencilik sağladığını ortaya
koymaktadır.

Durgun su kültüründe bitkilerin toplam bitki ağrılıklarının balık çiftliği suyunda


sondaj suyuna kıyasla %20,25 yüksek olduğu saptanmıĢtır. Akan su kültüründe
bitkilerin toplam bitki ağrılıklarının balık çiftliği suyunda sondaj suyuna kıyasla %22,18
yüksek olduğu saptanmıĢtır. Hidroponik sistemler arasında ise en yüksek toplam bitki
ağırlığı 496,1 g ile akan su kültüründe görülmüĢtür. Kıvırcık yapraklı salata
yetiĢtiriciliğinde akan su kültüründe yetiĢtiricilik durgun su kültürüne göre daha fazla
umut vermektedir. Denemede kullanılan su kaynakları açısından bakıldığında ise 582,3
g balık çiftliği suyunda en yüksek toplam bitki ağırlığı elde edilmiĢtir.

Akan su kültüründe bitkilerin pazarlanabilir baĢ ağırlığının balık çiftliği suyunda


sondaj suyuna kıyasla %26,56 yüksek olduğu saptanmıĢtır. Durgun su kültüründe
bitkilerin pazarlanabilir baĢ ağırlığının balık çiftliği suyunda sondaj suyuna kıyasla
%22,93 yüksek olduğu saptanmıĢtır. Denemede kullanılan su kaynakları açısından
bakıldığında ise 416,1 g ile balık çiftliği suyunda en yüksek pazarlanabilir baĢ ağırlığı
elde edilmiĢtir. Hidroponik Ģekilleri açısından bakıldığında ise 352,0 g ile en yüksek
değer akan su kültüründe yetiĢtirilen bitkilerde görülmüĢtür.

BaĢ boyu üzerine yapılan incelemede,en yüksek değer sırasıyla 21,1 cm, 21 cm ve
20,8 cm ile durgun su kültüründe sondaj suyundan, akan su kültüründe balık çiftliği
suyundan ve durgun su kültürü balık çiftliği suyundan elde edilmiĢtir. Hidroponik
sistemler karĢılaĢtırıldığında ise 19,5 cm baĢ boyu ile durgun su kültürü daha yüksek
değer göstermiĢtir. Su kaynakları açsından bakıldığında ise; en yüksek baĢ boyu 20,9
cm ile balık tesisi çıkıĢ suyundan elde edilmiĢtir.

61
Muamelelerin toplam yaprak sayısına etkisi istatistiki olarak önemli
bulunmamakla birlikte en fazla yaprak sayısı 68,3 adet ile akan su kültüründe balık
çiftliği suyunda yetiĢtirilen bitkilerden elde edilmiĢtir. Su kaynakları açısından
bakıldığında bitkilerin pazarlanabilir yaprak sayısı arıtma tesisi çıkıĢ suyunda sondaj
suyuna kıyasla %7,63 azalma olduğu saptanmıĢtır.

Denemede pazarlanabilir verim 20,85 ton/ha ile akan su kültüründe balık çiftliği
suyunda ve 20,75 ton/ha ile durgun su kültüründe balık çiftliği suyundan elde edilmiĢtir
ve sondaj suyuna kıyasla sırasıyla, %26,57 ve %22,94 yüksek olduğu saptanmıĢtır. Su
kaynakları açısından bakıldığında en yüksek pazarlanabilir verim 20,80 ton/ha ile balık
çiftliği suyundan elde edilmiĢtir. Hidroponik Ģekillerde ise, en yüksek değer 14,08
ton/ha ile akan su kültüründe görülmüĢtür.

Muamelelerin C vitamini miktarları istatistiki olarak önemli bulunmamıĢtır. En


yüksek değer 21,3 mg/100 gram ile akan su kültüründe yetiĢtirilen atık su arıtma tesisi
çıkıĢ suyundan ve durgun su kültüründe yetiĢtirilen balık tesisi çıkıĢ suyundan elde
edilmiĢtir.

Suda çözünebilir kuru madde miktarlarına bakıldığında en yüksek değer %9 ile


durgun su kültüründe atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyundan elde edilmekle birlikte
muameleler arasında istatistiki bir fark bulunmamıĢtır.

Titre edilebilir asitlik içeriği istatistiki olarak önemsiz bulunmakla beraber en


yüksek değer %0,14 ile durgun su kültüründe sondaj suyundan elde edilmiĢtir.

En yüksek Ph değeri 6,37 ve 6,32 ile sırasıyla, akan su kültüründe sondaj


suyundan ve akan su kültüründe atık su arıtma tesisi çıkıĢ suyundan elde edilmiĢtir. Su
kaynağı ve hidroponik Ģekiller bakımından istatistiki olarak fark bulunmamıĢtır.

Akan su kültüründe bitkilerin kuru ağrılıklarının balık çiftliği suyunda sondaj


suyuna kıyasla %2,19 yüksek olduğu saptanmıĢtır. Denemede kullanılan su kaynakları
açısından bakıldığında ise %4,92 ile balık çiftliği suyunda en yüksek kuru ağırlık elde

62
edilmiĢtir. Hidroponik sistemler arasında ise %4,93 ilen yüksek kuru ağırlık akan su
kültüründe görülmüĢtür.

Muamelelerin nitrat içeriğine etkisi istatistiki olarak önemli bulunmamıĢtır. En


yüksek değer 2237 ppm ile akan su kültüründe yetiĢtirilen atık su arıtma tesisi çıkıĢ
suyundan elde edilmiĢtir.

Atık su tesisi çıkıĢ suyunun EC değerlerinin diğer muamelere oranla daha yüksek
değerde göstermesi ve buna bağlı olarak bitkilerde tuzluluk oranının artmasından dolayı
fizyolojik bozukluklar görülmüĢtür. Na, Cl veSO4 iyonlarının elementlerinin yüksek
olması EC yükselmesine neden olmuĢtur.

Bitkilerde verim artıĢları özellikle kök ve yaprak sistemlerinin geliĢimi ile


doğrudan iliĢkilidir. Su kültürü, bitkilerin köklerinin geliĢimi için uygun bir ortamdır.
Balık çiftliği atık sularının içerdiği zengin mineraller ve fazla oksijen miktarı bitki
geliĢimini olumlu yönde etkilemiĢ ve diğer su kaynaklarına göre daha verimli
bulunmuĢtur.

Yukarıda bahsedilen tüm sonuçlar toplu olarak değerlendirildiğinde, denemede


incelenen hemen hemen tüm özellikler açısından akan su kültüründe durgun su
kültürüne daha üstün değerler elde edilmiĢtir. Buna göre, kıvırcık yapraklı salata
yetiĢtiriciliği için akan su kültürü tavsiye edilebilir. Denemede kullanılan su kaynakları
birbiri ile kıyaslandığında ise balık çiftliği atık suyunun sondaj suyu ve arıtma tesisi
suyuna göre daha iyi sonuçlar verdiği ortadadır. Arıtma tesisinden alınan atık suyun
bitkilerde bazı fizyolojik bozukluklara neden olmasından dolayı bitki yetiĢtiriciliğinde
kullanılabilmesi için daha detaylı iĢlemden geçirilmesi gerektiği söylenebilir. Balık
çiftliği suyu ise topraksız tarım yetiĢtiriciliğinde alternatif su kaynağı olarak
kullanılabilir.

63
KAYNAKLAR

Adler, P.,Harper, J., K. Wade., E.M. Takeda, F., 2000.Economic analysis of an


aquaponic system for the integrated production of rainbow trout and plants.
International Journal of RecirculatingAquaculture1:15–34.
Alaca, B., 2000. Bazı Iceberg Tipi BaĢ Salata (Lactuca sativa L. var. capitata)
ÇeĢitlerinin Verim ve Kalite Üzerine Ekim Zamanlarının Etkisi. Yüksek Lisans
Tezi, s:40, GaziosmanpaĢa Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Tokat,
(YayınlanmamıĢ).
AlHafedh, Y. S., Alam, A., M.S., 2008. Food production and water conservation in a
recirculating aquaponic system in Saudi Arabia at differentratios of fish feed
toplants. Journal of The World AquacultureSociety, 39: 4.
Anonim 2009.http://www.growfish.com. EriĢim tarihi: 04.06.2014
Anonim 2009a. http://www.growseed.org/aquaponics.html
Anonim 2009b. http://www.fadr.msu.ru/rodale/agsieve/txt/vol1/3/art7.html
Anonim 2014. FAO Web sitesi. EriĢim Tarihi: 15.07.2014
Anonim 2014a. TUĠK Web sitesi. EriĢim Tarihi: 15.07.2014.
Anonim 2014b. www.hbsagro.com/confeti EriĢim Tarihi:01.08.2014
Aybak, H.,2002. Salata / Marul YetiĢtiriciliği. Hasat Yayınları, s:39.
Backyard Aquaponics, 2007. Aquaponics magazine for the backyard enthusiast, Issue 1
35s.
Bayraktar, K., 1970. Sebze YetiĢtirme „Kültür Sebzeleri‟. E.Ü.Zir.Fak., Cilt 2, Yayın
No: 169, Ġzmir.
Blumenthal, U.J., Peasey, A., Ruiz, P. G. and Duncan, M. D., 2000a. Guide lines for
Waste water Reuse in Agriculture and Aquaculture: Recommended Revision
Based on New Research Evidence. Water and Environmental Health at London
and Loughborough (WELL) Study, Task No: 68 Part 1, 115 Loughborough
University, UK.
Boroujerdnia, M. ve Ansari, N. A., 2007. Effect of nitrogen fertilizer and cultivar on
Romaine lettuce growth and yield parameters. Middle Eastern and Russian
Journal of Plant Science and Biotechnology 1(2), 47-53.
Burrage, S.W., 1999. Nutrient film technique (NFT) for crop production in the
Mediterranean region. Acta Hort. 491: 301-305.
Cataldo, D. A., Haroon, L. E., Schrader, L.E., Youngs, V. L. (1975). Rapid colorimetric
determination of nitrate in plant issue by nitration of salicylic acid.
Communications in Soil Science and Plant Analysis 6,71–80.
Cemeroğlu, B., 1992. Meyve ve Sebze ĠĢleme Endüstrisinde Temel Analiz Metotları.
Biltav Yayınları, 381s. Ankara.
Ceylan, ġ., Mordoğan, N., YoldaĢ, F., Yağmur, B., 2001.Azotlu gübrelemenin domates
bitkisinde verim,azot birikimi ve besin element içeriği üzerine etkisi. Ege Üniv.
Ziraat Fak., Derg., 2001, 38(2-3): 103-110.
Culbertson, R., T. Nakayama ve M.fliranıatsu, 1957.HydroponicvegetabIeproduction in
Japon-An operation of the U.S. Armyquartermastercrops. Market Growers J. 86:
16-19.

64
CoĢgun, S., 1998. Adi Porsuk (TaxuxbaccataL.)‟un Çelikle Üretilmesi Üzerine
AraĢtırmalar, T. C. Orman Bakanlığı, Batı Karadeniz Ormancılık AraĢtırma
Enstitüsü Müdürlüğü, Teknik Rapor No: 1, Bolu.
Çelikel, G., 1994. Organik ve Ġnorganik Kökenli Bazı Ortamların Serada Topraksız
YetiĢtiricilikte Kullanılabilirliği Ġle Domates, Biber, Patlıcanda Bitki GeliĢmesi
Verim, Erkencilik ve Kalite Üzerine Etkileri, Doktora Tezi (YayınlanmamıĢ),
Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı,
Adana
DaĢgan, H., Abak, K., 1999. Topraksız Kültür Kavun YetiĢtiriciliğinde Azot ve
Potasyum Düzeyleri ile Farklı Substratların Verim ve Meyve Özellikleri Üzerine
Etkileri. Türkiye III. Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi Bildirileri, 310-314,
Ankara.
DaĢgan, H., A. Bozköylü, 2006. “Comparison of organic and inorganicsynthetic
nutrition of soilless grown squash (Cucurbita pepo)”, ISHSsymposium on
Advances in Soil and Soilless Cultivation under ProtectedEnvironment” to be
held in Agadir Morocco 19-24 February 2006 (baskıda).
DaĢgan, H.., Öztekin, G.B., Engindeniz, S.,Boyacı, H.F., Ersoy, A., Tepe, A. ve Uğur,
A., 2010, Örtü altı YetiĢtiriciliğinin GeliĢimi, ZMO VII. Teknik Kongresi,
Ankara.
Diver, S.,2006.Aquaponics – integration of hydroponicswithaquaculture. Publication
No: IP163. ATTRA, NationalSustainableAgriculture Information Service, 25 pp.
Donnan, R., 1998. Hydroponics around the world. Practical Hydroponics and
Greenhouses. July/August 1998: 18–25, RIRDC Australian Government Rural
Industries Research and Development Corporation.
Duyar, H., (2007).YeĢil Gübrelemenin Serada OrganikSebze Üretimine Etkileri. Ege
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Ġzmir. TÜBĠTAK TOVAG
Proje 105O087, 2008: 1-151.
DüzgüneĢ, O., Kesici, T.,Gürbüz, F., 1987. AraĢtırma ve Deneme Metotları. Ankara
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yay. 1021 Ankara, 381s.
Eltez, R. ve ark., 2002.Besleyici Film Tekniğinde (NFT) Sürekli Ve Fasılalı AkıĢın
Domates YetiĢtiriciliğinde Verim, Kalite ve Su Tüketimine Etkileri.Ege Üniv.
Ziraat Fak. Dergisi 2002, 39(1):17-24.
EĢiyok, D., Özen, ġ. ve Özzambak, E., 1996. Salata Marul ÇeĢitlerinde Dikim
Mesafesinin Verim ve Kaliteye Etkisi Üzerinde Bir AraĢtırma. GAP I. Tarımı
Sempozyumu. s:79-83, ġanlıurfa.
E. Pantanella ve ark., 2012.Aquaponıcs vs. Hydroponıcs: Productıon And Qualıty Of
Lettuce Crop , Ishs Acta Horticulturae 927: Xxvııı International Horticultural
Congress On Science and Horticulture For People (Ihc2010): International
Symposium On Greenhouse 2010 and Soilless Cultivation.
Fresenius W, Quentin K., Schneider W., (1988).Water Analysis. a Practical Quide to
Physicochemical, Chemical and Microbiological Water Examination and
Quality Assurance.Springer Verlag, Berlin. Science 65: 164–169.
Geboloğlu, N., Ece, A. ve Yazgan, A., 1998. Marul ve BaĢ Salataların Sonbahar-KıĢ
YetiĢtiriciliği Üzerine Farklı Ekim Zamanı ve Plastik Tünellerin Etkisi. II. Sebze
Tarımı Sempozyumu, s: 223-232, Tokat.
Genç, M.,1995. Bitki YetiĢtirme ve Plantasyon Tekniği Ders Notu, KTÜ Orman
Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Ders Teksirleri No: 47, Trabzon.

65
Gericke, W.F., 1937. Hydroponics Crop production in liquid culture media. Science 85:
177–178.
Guadagnin S, Rath S., Reyes F., (2005).Evaluation of the nitrate content in leaf
vegetablesproduced through different agricultural systems.Food Additives and
Contaminants 22(12):1203-1208.
Gül, A., 1991. Topraksız Kültür Yöntemiyle Yapılan Sera Domates YetiĢtiriciliğine
Uygun Agregat Seçimi Üzerine AraĢtırmalar, Doktora Tezi (YayınlanmamıĢ),
Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı, Ġzmir.
Gül, A., Tüzel, H., Tuncay, Ö., M.E., Eltez, R.Z. ve Düzyaman E., 1998.Torba kültürü
ile yapılan sera hıyar yetiĢtiriciliğinde açık ve kapalı sistemlerin, bitki geliĢimi,
verim, su ve gübre kullanımına etkileri üzerine araĢtırmalar. TOGTAG–1521
nolu proje.
Gül ve ark.,2001.Comparison of open and closed system on yield, water and nutrient
consumption and their environmental impact. Acta Hort. 554: 221-228.
Gül ve ark., 2003. ”Ülkemiz seracılığına uygun topraksız yetiĢtirme sistemlerinin
geliĢtirilmesi üzerinde araĢtırmalar”. Türkiye IV. Ulusal Bahçe Bitkileri
Kongresi, 416-418.
Gül, A., 2005. Bahçe Bitkileri Tarımında Çevre Dostu Üretim Teknikleri. Meta Basım,
140s, Ġzmir.
Günay, A., 1981. Özel Sebze YetiĢtiriciliği. A. Ü. Ziraat Fak. Bahçe Bitkiler Bölümü,
Cilt; II, 5, Ankara.
GüneĢ, S., 2002. ArıtılmıĢ Atık suyun ve Arıtma Çamurlarının Geri Kazanımı,TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası Yayınları, Ankara, s:180-181.
Goauth, H.G., 1972. Inorganic Plant Nutrition. Dowden Huthinson and Ross.Inc .
Straudsburg, PA, USA; P: 305-332.
Gonzales, J., 2002.Greenwater tank systemsandaquaponics. AquaponicsJournal, 4:9–19.
Ito, T., 1999.The Greenhouse and Hydroponic Industries of Japan In: Proceedings.
International Symposium on Growing Media and Hydroponics, Ontario, Canada
19-26 May 1997,
Jackson, L., Mayberry, K., Laemmlen, F., Koıke, S., 1999. Vegetable Research and
Information Center. Vegetable Production Series.Publication 7215. University of
California, Division of Agriculture and NaturalResuices.USA.
Jones, J.B., 1983.A Guide for the Hydroponic and Soilless Culture Grower. Timber
Press, Beaverton Oregon. pp. 124.
Haris, D., 1970. Hydroponics the gardening without soil. Purnell and Sons Ltd. London.
Kaçar, B., 1972. Bitki ve Toprağın Kimyasal Analizleri. II. Bitki Analizleri. Ankara
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları.
Kahraman,Özgür., 1997.Bazı topraksız kültür sistemlerinin sera marul yetiĢtiriciliğinde
kullanım olanaklarının araĢtırılması.Yüksek Lisans Tezi, Bahçe Bitkileri
Bölümü Ağustos 1997, 47 Sayfa.
KarataĢ, A., Akıncı Ġ.E., Akıncı S., ve Türkmen, Ö., 1995. Açık Arazi ve Yüksek
Tünelde Güz Dönemi YetiĢtiriciliğine ElveriĢli BaĢ Salata ve Marul ÇeĢitlerinin
Belirlenmesi. 2. Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi S, 295-299, 3-6 Ekim Adana.
Kaygısız, H., 1997. Sebzecilik Genel Teknikleri, Özel Uygulamalar, Hasad Yayıncılık,
1997, S, 92-99, Ġstanbul.

66
Kobayashi, K., Monma, Y., Keino, S., Yamada, M., 1988.Financial Results of
Hydroponic Farmings of Vegetables in the Central Japan. Acta Hort. (ISHS)
230:337– 342.
Koudela, M., Petrikova, K., 2008.Nutrients content and yield in selected cultivars ofleaf
lettuce (Lactuca sativa L. var. crispa). Hort. Sci. 35(3): 99–106.
Kukul, Y.S.,Anac, S., Salgot, M., Molina, J., 2005.Developing Standards and
Guidelines for Reuse of Treated Wastewater with Risk Assessment in
Agriculture of Turkey. MED-REUNET II Workshop on Mediterranean
Experiences on Water Reuse. Barcelona, Spain. 12-13May,2005.
Lennard, W.A., Leonard, B.V., 2006. A comparison of three different hydroponic
subsystems (gravel bed, floating and nutrient film technique) in an aquaponic
test system.Aquaculture International, 14.539–550.
McMurtry, M.R., Nelson, P.V., Sanders, D.C., Hodges, L., 1990. Sand culture of
vegetables using recirculating aquaculture effluents. J. of Applied Agricultural
Research 54:280–284.
McMurtry, M.R.,Sanders, D.C., Patterson, R.P., Nash, A., 1993. Yield of tomato
irrigated with recirculating aquaculture water. J. of Productive Agriculture,
6:429–432.
Meister, R.T.,1978. Hydroponic the Answer Amer. Vegetable. Grower and Greenhouse
Grower. Vol. 1 \-16.
Maboko, M., Duplooy, P., 2008. Evaluation of crisp head lettuce cultivars
(LactucasativaL.) for winter production in a soilless production system. African
Journal of Plant Science Vol. 2 (10), pp. 113-117.
N, Ercan., (2012). Durgun su kültüründe yetiĢtirilen marulda bitkinin verim ve kalitesi
üzerine sudaki O2 miktarını arttırıcı uygulamaların etkileri. Yüksek lisans tezi,
Selçuk Üniversitesi, Fen Bil. Enst., Konya.
Nakabayashi, K.,Tanaka, G., Kioka, Y., Wada, H., 1999. Suppression of incidence
Fusarium diseasein melon in water culture using titaniumoxide and antagonistic
bacteria. Journal of Soc. of High Tech. Ġn Agric. 11(1) : 26-31.
Nır, I., 1982. Growing plants in aeroponics growth system. Acta Horticulture No: 126,
448-453.
Nusret, Ö.,2012. Humik Madde Uygulamalarının Durgun Su Kültüründe YetiĢtirilen
TurĢuluk Hıyarda Bitki GeliĢimi ve Verim Üzerine Etkileri, Tr. J. Nature Sci. 1
(2): 58-62, 2012.

Ohkubo, N.,Ohsugi, K., Murakami, H., Mishima H., 1997. Bull of the Exp. Farm Coll.
of Agric. Ehime Univ. No: 18:39-46.
Özbay, N., 2012.Humik Madde Uygulamalarının Durgun Su Kültüründe YetiĢtirilen
TurĢuluk Hıyarda Bitki GeliĢimi ve Verim Üzerine Etkileri. Tr. Doğa ve Fen
Derg. Tr. J. Nature Sci. 1 (2): 58-62, 2012.
Özgen, ġ., 2009.Sebzelerde nitrat birikimi, insan sağlığı açısından önemi ve ihracattaki
yeni düzenlemeler. Hasad Bitkisel Üretim Dergisi239:64-66.
Özgür, M., 1991. Kontrollü KoĢullar Altında Perlit ve Volkanik Tüf Ortamlarında Hıyar
Üretimi Üzerine Bir AraĢtırma, Doktora Tezi (YayınlanmamıĢ), Uludağ
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı, Bursa.

67
Özdemir, E., Dündar, Ö.,1998. Effect of Different Post Harvest Applicationon storage
of Kozan and Valencia Late Oranges XXV.Int.Hort.Con. 2-7August 1998
Brussels. Abstrcts p.378.
Özeren, Ö., 1998. Topraksız Kültür ġekillerinden Su Kültürü Ġle Ortam Kültürünün
Sera Domates YetiĢtiriciliğinde Verime Etkileri, Yüksek Lisans Tezi
(YayınlanmamıĢ), Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Bahçe Bitkileri
Anabilim Dalı, Ġzmir.
Papadopoulos, A. P., 1994. Growing Greenhouse Seedless Cucumbers in Soil and
Soilless Media. Agriculture and Agri Food Canada Pub.No: 1902/E, pp. 126.
Pardossi, A.,Tognoni, F., Bertero, G., 1987.The influence of nutrient solution
concentration on growth, mineral uptake and yield of tomato plants grown in
NFT. Advances in Horticultural Science 1(2) : 55-60.
Pardossi A., Malorgio, F., Tognoni, F., 1995.Control of mineral nutrition in melon
plants grown with NFT. ActaHort. 396: 173-180.
Pearson, D.,1970. The Chemical Analysis of Foods.Chemical Publishing Co Inc, New
York, USA.
Pescod, M.B., 1992. Wastewater Treatment and Use in Agriculture. Irrıgation and
Drainage Paper, No. 47, FAO, Rome. 125 p.
Premuzic, Z., Gárate, A. ve Bonilla, I. 2002. Production of Lettuce Under Different
Fertilisation Treatments, Yield and Quality. Acta Hort. (Ishs) 571: 65-72.
Peterson, l., Krueger, A., 1988.An intermitent aeroponic system, Crop science, Vol:
28, No: 4, 712-713.
Polat, E., Demir, H. ve Onus, A. N., 2008. Comparison of some yield and quality
criteriain organically and conventionally-grown lettuce. African Journal of
Biotechnology Vol. 7 (9), pp. 1235-1239.
Polat, S., Deveci, M., Arın, L. ve ġalk, A., 1998. Sera Buzlu BaĢ Salata Üretiminde
Farklı Malç ve Sıra Üzeri Mesafe Uygulamalarının Verim ve Bitki GeliĢimi
Üzerine Etkisi. 2. Sebze Tarımı s: 252-257, Tokat
Polyak, D., 1981.Possibilities of using town sewages ludge in plant production.
Kerteszeti Egyetem Kozlemenyei 45 (13), 37-45.
Polyak, D., 1982. Possibilities of using towns ewages ludge in plant production. CAB
Abstracts76:321.
Rakocy, J.E.,Nair, A., 1987.Integrating fish culture and vegetable hydroponics:
problems and prospects. Virgin Islands Perspectives, Agriculture Research
Notes, 2:19–23.
Rakocy, J.E.,Losordo, T.M., Masser, M.P., 1992. Recirculating aquaculture tank
production systems: integrating fish and plant culture. SRAC Publication, No.
454. Southern Region Aquaculture Center, Mississippi State University,
Stoneville, Mississippi, USA.
Rakocy, J.E.,Hargreaves, J.A., 1993. Integration of vegetable hydroponics with fish
culture: A review. American Society Of Agricultural Engineers, ST. JOSEPH,
MI (USA). pp. 112‐136.
Rakocy, J.E., 1995. Aquaponics: the integration of fish and vegetables culture in
recirculating system. 101–108 pp in M. C. Palada and C. C. Clarke, editors.
Proceedings of the 30th Annual Meeting of the Caribbean Food Crops Society.
University of Virgin Islands COOP Extension Service, St. Thomas, Virgin
Islands, USA.

68
RaĢit, Z., ELTEZ ve ark,. 2002. Besleyici Film Tekniğinde (NFT) Sürekli ve Fasılalı
AkıĢın Domates YetiĢtiriciliğinde Verim, Kalite ve Su Tüketimine Etkileri, Ege
Üniv. Ziraat Fak. Dergisi 2002, 45 (2): 145-152 ISSN 1018 – 8851.
RaĢit, Z.,ELTEZ., 2007. Merdiven Tipi Sistemde Farklı Topraksız Tarım Tekniklerinin
Sera Çilek YetiĢtiriciliğinde Verim ve Kaliteye Etkileri, Ege Üniv. Ziraat Fak.
Dergisi 2007, 44 (1): 15-27 ISSN 1018-8851.
Resh, H.M., 1978. Hydroponic Food Production. Wood Bridge Prese. California.
Resh, H.M., 1991. Hydroponic Food Production. Wood Bridge Press Publishing
Company. Santa-Barbara, California, pages 462.
Resmi Gazete., 1991. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Teknik Usuller Tebliği, 7 Ocak
1991 tarih ve 20748 sayılı Resmi Gazete.
RIRDC Australian Government Rural Industries Research and Development
Corporation., 2001.Hassal and Associates Pty. Ltd. RIRDC Pub. No: 01/141.
RIRDC Project No HAS-9A.
Roosta, R., Hamid., 1997. Effect of ammonium toxicity on nitrogen metabolism and
elemental profile of cucumber plants. Volume 30, Issue 11,2007, pages: 1933-
1951.
Salgot M. and Angelakis A.N. 2001b. Guidelines and Regulations on Wastewater
Reuse. Pages: 446-465, in Decentralized Sanitation and Reuse. Integrated Envir.
Tech. Series, IWA Publishing, London, UK.
Scuderi, D., Giuffrida, F. ve Noto, G., 2009. Effects of salinity and plant density on
quality of lettuce grown in floating system for fresh-cut. Acta hort. 843:219-226.
Schroder, F.G., 1999. Alternativevegetablesgrown in hydroponicsystems. ActaHort.
481:213-220.
ġen, F., 1998. Topraksız kültür Ģekillerinden su kültürü ile ortam kültürünün sera
domates yetiĢtiriciliğinde kaliteye etkileri. 2. Sebze Tarımı Sempozyumu, 28-30
Eylül, Tokat.
ġen, F., Sevgican, A., 1997.Effect of water and Substrate Culture on Fruit Quality of
tomatoes grown in greenhouse. Poc.of The Int . Symp. On gren house
management for beter yield and quality in mild winter climates 3-5 November
1997. Antalya- Turkey. 349-352.
Sevgican, A., 1990.Neden Topraksız tarım ? I. Seracılık Sempozyumu Kitabı, 395-400,
Ġzmir.
Sevgican, A., 1996. Seracılıkta Yeni YetiĢtirme Teknikleri (Topraksız Tarım), Ġzmir.
Sevgican, A., 1999. Örtü Altı Sebzeciliği (Topraksız Tarım) Cilt.2, Ege Üniversitesi,
Ziraat Fakültesi, Yayın No: 338, Ġzmir.
Sevgican, A., 2003. Örtüaltı Sebzeciliği (Topraksız Tarım ) GeniĢletilmiĢ 2. Basım.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No: 526.
Sfetcu, L., Cristea, V., Oprea, L., 2008. Nutrients dynimic in an aquaponic recirculating
systems for sturgeon and lettuce (Lactuca sativa) production. Lucrari ġtiintifice
Zootehnie Biotehnologii, Vol. 41 (2), TimiĢoara.
Sheen, T.F., Hsu, M.M., 1997.Studies on nutrient uptake by greenhouse musk melon in
hydroponics. Proc. of the 9th Int. Cong on Soilless Culture: 491-503.
Stuart, N.W., 1948. Growing Plants without soil. Sci. Monthly 66: 273·282.
Sullivan, G.H.,Garleb, K.B., 1999. Strategic Planning Key to Future Market Growth
and Economic Sustainability in the Greenhouse Vegetable Industry In:
Proceedings. International Symposium on Growing Media and Hydroponics,
Ontario, Canada 19-26 May 1997, Ed. AP Papadopoulos. Acta Hort. No: 481.

69
Sürmeli, N., 1999. Yaprak, BaĢ Salata Ve Marul YetiĢtiriciliği. TAV Tarımsal
AraĢtırmaları Destekleme ve GeliĢtirme Vakfı Yayın No: 42. Yalova.
Thompson, H.C., Kelly, W. C., 1957. Vegetable Crops, Fifth Edition , Mc Grawhill
Book Comp. Inc. Pp, London. 29: 13-17, 1957.
Thompson, H.C., Maluf, W.R., Leal, N.R., Gomes, L., 1999. Inheritance of bolting
tendency in lettuce Lactuca sativa L. Euphytica 109: 1-7, 1999
Toze, S., 2006. Reuse of Effluent Water Benefits and Risks. J. of Agricultural
Management, 80:147-159.
Turhan, E.,Sevgican, A., 1996.Bir Topraksız Tarım ġekli Olan Saksı Kültüründe Farklı
YetiĢtirme Ortamlarının Sera Marul YetiĢtiriciliğinde Verime Etkisi Üzerine Bir
ÇalıĢma. Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,
Bornova-Ġzmir, 62s.
Traka, M. E., Maloupa, E., Papadopoulus, A., Munoz, C., 1998.Response of
greenhousetomatoestowastewaterfertigation in soillesscultivation. ActaHort.
(ISHS), 458:411-415.
Us , Epa., 2004. Guidelines for Water Reuse US EPA and US Agency for International
Development.EPA/625/R04/108.
Wan, C.K.,Lim, E.S.,1984.Growing vegetable crops in pots. Containing gravel chips by
there circulating flow technique under tropical conditions. 6 th Int. Congress on
Soilless culture. ISOSC 1984, 751-762.
Wien, H.C., 1997. The Physiology of Vegatable Crops. Departmant of Fruit and
Vegatable Science. Cornell Üniversity, USA.
Winsor, G.W., Hurd R.G., Price D., 1985. Nutrient Film Technique. 2nd edition, GCRI,
Littlehampton, 60 pp.
Venter, F., 1978. Untersuchungen uberden nitrat gehaltin gemuse. Der Stickstoff 120:
13-38.
VarıĢ, S,. 1991a. Topraksız kültür ve ülkemiz seralarının dünü bugünü ve yarını. Hasat
Aylık Tarım Dergisi; sayı:75.
Varıs, S., 1991. Sera sebzelerinin perlit doldurulmuĢ torbalarda topraksız
yetiĢtirilmeleri. T.Ü. Ziraat Fakültesi Tekirdağ Yayınları: 128, Derleme No: 10,
pp.15, Tekirdağ.

70
ÖZGEÇMĠġ

KiĢisel Bilgiler

Adı Soyadı: BüĢra AKDOĞAN


Doğum Tarihi ve Yeri: 03.05.1988– Karabük
Medeni Hali: Bekâr
Yabancı Dili: Ġngilizce
Telefon: 0555 855 14 37
e-mail : busra_akdgn@hotmail.com

Eğitim

Derece Eğitim Birimi Mezuniyet tarihi


Lisans GaziosmanpaĢa 2012
Üniversitesi
Lise Mustafa Yazıcı Lisesi 2006
(YDA)
Ortaöğretim Anayasa Ġlköğretim Okulu 2002

71

You might also like