Professional Documents
Culture Documents
KÖMÜR
JEOLOJİSİ
JSE4163
Yrd.Doç. Dr. Muharrem Akgül
Kömür Nedir ?
KÖMÜR JEOLOJİSİ
• Enerji Kaynakları ve Kömürün Önemi
• Yakıtlara Genel Bakış
• Kömürler Hakkında Genel Bilgiler
– Kömürlerin fiziksel özellikleri
– Kömürlerin kimyasal özellikleri
• Kömürlerin Sınıflaması
• Turba Oluşumu
• Kömürleşme
• Kömürlerin Yataklanması
• Kömür Petrografisi
• Asfaltit ve Bitümlü Şeyller
• Kömürlerin Aranması ve İşletilmesi
• Kömür İşletmelerinin Çevre Üzerindeki Etkileri
• Dünya ve Türkiye Taşkömürü Yatakları
• Dünya ve Türkiye Linyit Yatakları
Yararlanılacak Bazı Kaynaklar
Yeraltı Kaynakları
Fig. 22.5
Antiklinal Kapanı
Petrol Pompası
Geçirimsiz seyl
Suya doygun
geçirimli rezervuar
kaya
Fay Kapanı
Geçirimsiz seyl
Suya doygun
geçirimli rezervuar
kaya
Gaz Stratigrafik Kapan
kuyusu
Geçirimsiz seyl
Suya doygun
geçirimli rezervuar
kaya
Tuz Domu Kapanı
Gaz
Geçirimsiz seyl
Gaz
Suya doygun
geçirimli rezervuar
Petrol kaya
stimated Worldwide Oil Reserves by Regio
At the End of 2000
Hidrolik Enerji
Karakaya Barajı
Hidrolik Enerji
Nehirler ve akarsular üzerine kurulan baraj
göllerinde biriken suyun mekanik gücüyle
dönen su türbinlerinden ve jeneratörlerden elde
edilen elektrik enerjisidir. 20. yüzyıl boyunca
dünyanın büyük nehirlerinin hemen hepsinde
dev hidroelektrik santrallar kurulmuştur. Son
yıllarda, daha küçük ölçekte santrallar
kurulmaktadır. 20 MW'ın altındaki santrallar
"küçük ölçekli" hidroelektrik enerji santrali
olarak adlandırılmaktadır. Hidroelektrik enerji,
aynı zamanda yenilenebilir bir enerji kaynağıdır.
Jeotermal Enerji
Jeotermal Enerji
Jeotermal enerji, yeryüzünün kabuğunda
bulunan ısıdır. Bu enerjiden, yer yüzeyine
çıkan sıcak sular aracılığıyla yararlanılır. En
eski çağlardan bu yana kullanılan kaplıcalar
jeotermal enerjinin ilk kullanım alanlarıdır.
Jeotermal enerjiden, kaynağın sıcaklığına
bağlı olarak ısıtma uygulamalarında
kullanılabilir ya da elektrik üretiminde
yararlanılır. Elektrik enerjisi üretimi amaçlı
santrallar 20. yüzyılın başlarından itibaren
kurulmaya başlanmıştır.
Hidrotermal
kaynak
su
Nükleer Enerji
Total World Reserves
Fig. 22.7
Fosil dışı
kaynaklar
Kömür
Gaz
Asfaltit ve
Yeni gaz ve
petrol rezervi
Diğerleri
Hidrolik
% 1.6 Gaz
% 17.1
% 17.4
Nükleer
% 16.9
Kömür Petrol
% 39.1 % 7.9
Elektrik Enerjisi İçin
Dünya fosil yakıtları
kullanımı
Petrol % 15
Doğal gaz % 27
Kömür % 58
YAKITLARIN GENEL SINIFLAMASI
• Yeterli miktarda yanıcı organik bileşikler içeren,
doğal olarak veya bazı değişikliklerden sonra
yakacak olarak kullanılabilen kayaçlara “mineral
yakıtlar” denir.
• Kömürler
• Bitümlü Şeyller
• Petroller
Kömür
Karasal
Deniz/göl
Organikler
Karbonlu Sedimanların Sınıflaması
Yakıtlar Arsındaki Kökensel İlişki
• Organik maddenin üretiminde “özümleme”
(fotosentez) ilk ve temel bir olgudur.
6 CO2 + 12 H2O
C 6H12O6 + 6 O2 + 6 H2O
Bu enerjinin toplanması
yeşil bitkilerdeki klorofil
maddesi sayesinde
gerçekleşir.
BİTKİ MATERYALİ
% KARBON
KÖMÜR
% KARBON
BİTÜM
% KARBON
TURBA
LİNYİT
TAŞKÖMÜRÜ
KÖMÜRLERİN SINIFLAMASI
- Stratigrafik sınıflama
- Çökelme ortamına göre sınıflama
- Organik madde tipine göre sınıflama
- Genel sınıflama
- Kimyasal sınıflama
- ASTM sınıflaması
- DIN sınıflaması
KÖMÜRLERİN SINIFLAMASI
Stratigrafik Sınıflama
Kömürler jeolojik yaşlarına göre sınıflandırılırlar.
-Turbalar, Kuvaterner
-Linyit ve alt bitümlü kömürler Mesozoyik ve
Tersiyer
-Taşkömürü ve antrasitler; Karbonifer, Permiyen
Genel olarak jeolojik yaş büyüdükçe kömürleşme
derecesi de buna bağlı olarak artmaktadır. Ancak
bu kural, jeolojik anlamda gömülme ve zamanla
ilgili olup istisnaları mevcuttur.
KÖMÜRLERİN SINIFLAMASI
Çökelme Ortamına Göre Sınıflama
Bu sınıflama kömürün çökeldiği ortamın denize göre
olan konumuna dayanır.
-Paralik Kömürler: Bu kömürler deniz kenarlarında,
örneğin alt delta düzlükleri, kıyı ovaları veya lagün
kenarı bataklıklarında depolanır. Yani zaman zaman
deniz suyunun etkisi altında kalmış, deniz bakınına
uğramış ortamlarda oluşurlar. Bu kömürler; genelde
ince, fakat yanal olarak süreklilik sunan seviyeler
şeklinde bulunurlar.
-Limnik Kömürler: Kara içinde tatlı su barındıran
göl kenarı bataklıklarında yada akarsu taşkın
ovasındaki bataklıklarda depolanmış kömürlerdir.
Bu kömürler kalın seviyeler oluşturabilirler.
KÖMÜRLERİN SINIFLAMASI
Organik Madde Tipine Göre Sınıflama
Bu sınıflama kömürün çökeldiği ortamın denize göre
olan konumuna dayanır.
-Hümüik Kömürler: Büyük boy bitkilerin (odunsu
bitkiler) ölümleri sonrasında, yaşadıkları ortamlarda
veya bir miktar taşındıktan sonra gömülmesi sonucu
oluşan kömürlerdir.
-Sapropelitik Kömürler: Deniz göl veya lagünlerde,
belli bir derinliğe sahip su içinde bulunan
fitoplanktonların, alglerin ve de dışarıdan su veya
rüzgar ile taşınarak gelen büyük bitkilere ait
mikroskobik kırıntıların, spor-pollenlerin oksijensiz
ortamda sapropel (organik çamur)çökelmesi ve
kömrleşmesi sonucu oluşur.
Kömürlerin Genel
Sınıflaması
TURBA
LİNYİT
I. Yumuşak Linyit
1. Toprağımsı linyit
2. Şisti linyit
II. Sert Linyit
1. Mat linyit
2. Parlak linyit
TAŞKÖMÜRÜ
ANTRASİT
Kömürlerin Genel Sınıflaması
• Gözeneklilik (Porozite)
• Gaz Emme (Adsorpsiyon)
• Özgül Ağırlık
• Mikro Sertlik
• Yansıtma (Refleksiyon)
ÖZENEKLİLİK
eolojik dönemlerde oluşan kömürler; tamamen masi
mayıp, boyutları birkaç mikron ile birkaç mm arasınd
ğişen boşluklar içerirler. Bu boşluklar değişik şekille
bilir.
Kömürün gözenekliliğinin fazla olması atmosferik
ijenle temas yüzeyini artıracağından depolandığınd
itlenmelere yol açar. Bu nedenle gözenekliliğin tayi
onomi ve emniyet açısından önemlidir. Ayrıca gaz em
pasitesi, buharda-sıvılarda şişme özelliği ve yoğunlu
enekliliğin bir fonksiyonudur.
Gaz Emme
Oda sıcaklığında bir kömür; su, alkol,
benzen ve hegzan gibi sıvıların buharlarını
emerler. Emme olayı, kömürün
gözenekliliği, uçucu madde ve karbon
miktarı ile deney sırasındaki basınç ve
buharın cinsiyle yakından ilgiliidir.
Kömürleşme derecesi arttıkça emilen
gaz miktarı artmaktadır.
Özgül Ağırlık
• Oksidasyon
• Çözücülerde Erime
• Hidrojenasyon
• Koklaşma
Oksidasyon
Linyit
Yarı-bitumlu kömür
Bitumlu kömür
Antrasit
Grafit
Kömürlerdeki Karbon, Uçucu Madde ve
Su Miktarları
KÖMÜRLERİN KİMYASAL OLARAK
İNCELENMESİ
ANALİZ İÇİN ÖRNEK ALIMI
(a - b) x 100
g (%) =
a
Bu gaz (g) havada kuru kömürdeki su (Kn) ile uçucu madde
toplamına (KUM) eşittir.
g= Kn + KUM KUM= g – Kn olur.
Kok ve Karbon Miktarı
Kok (k) mikarı, havada kuru kömürdeki kül (K kül) ile havada
kuru kömürdeki sabit karbon miktarına eşittir.
k = K kül + sabit C
Buradan,
sabit C = k – K kül
Kuru kömürdeki sabit karbon (kkC), kül (kk kül) ve uçucu
madde (kkUM) numunenin tümünü oluşturduğundan kuru
kömürde sabit karbon miktarı
kkC = 100 – (kk kül + kkUM)
olmaktadır.
Kül Miktarı
KARBON HİDROJEN
Kömür, bir elektrik fırınında, Hidrojen miktarı bulunan sudan
dakikada 250 -300 ml debili bir havada kuru maddedeki su
oksijen akımında 10 dakika miktarı çıkarıldıktan sonra
yakılır. Yakma maddesi olarak aşağıdaki formülle bulunur.
magnezyum perklorat ve sodik
asbest kullanılır.
Absorbsiyona uğrayan CO2 in 11.11 x H2O
miktarından hareket edilerek H (%) =
Deneye giren madde
aşağıdaki formülle bulunur.
27.27 x CO2
C (%) =
Deneye giren madde
Oksijen Miktarı
OKSİJEN
Kömürlerde oksijen tayini yöntemleri şuesaslara dayanmaktadır.
1. Oksidasyon yoluyla
- Katı oksitleyiciler
- Sıvı oksitleyiciler
- Bilinen bir hacimdeki oksijende
yakma
2. Redüksiyon yoluyla
- Hidrojenin redükleyici olarak
kullanılması
- Karbonun redükleyici olarak kullanılması
Kalori Değeri
Tektonik Konum
Flora
• Kömür damarlarının oluşabilmesi için öncelikle
yoğun bitki örtüsü gerekir.
• Jeolojik zaman boyunca değişik bitki türleri
kömür oluşumuna neden olmuşlardır.
• Bilinen en yaşlı kömür, Michigan yöresindeki
antrasitlerdir ve alg ve mantarlardan oluşmuştur.
• Üst Karbanifer taşkömürü oluşumunda önemli bir
periyottur ve gelişmiş karasal bitkiler vardır.
• Mesozoyik ve Tersiyerde bitki örtüsü Karbonifer
ile karşılaştırıldığında daha çeşitli ve daha
belirgindir.
İklim
d) Yosun bataklıkları
Hümid iklimlerde turbalaşma göllerde olmaktadır. Saz
bataklıkları, orman bataklıklarına göre daha fazla su ve
protein, daha az linyin içerir. Gölün tabanında oluşan gitya
(organik çamur), su içinde yüzen bitkilerin ve hayvanların
kalıntılarından oluşur. Gityalardan oluşan kömürlerde
genellikle vitrinit azdır.
Çevre Koşulları
• Turba oluşumu bir dış etki olmadan meydana
gelmişse kömür fasiyesi telmatik veya karasaldır.
• Limnik veya sualtı kömür fasiyesinde çökeller bataklık
göllerinde veya gölcüklerde toplanır.
• Acı-deniz ortamında oluşan kömürler genellikle kül,
kükürt (sülfat iyonları ve aneorobik bakteri), azotça
zengindir ve denizel fosil içerirler. Kömürdeki
vitrinitler yüksek pH ve bakteri aktivitesi nedeni ile
ayrışmışlardır.
• Kalsiyumca zengin bataklıklarda oluşan kömürlerde
pH değeri ve bakteri aktivitesi yüksektir. Bu yüzden
bitkiler erken bozuşur, hüminitleşme ve jelleşme
başlar.Bunlar hemen hemen daima limnik özellik
gösterirler.
Beslenme girdisi
• Bir turba bataklığı beslenmesine göre ötrofik ve
oligotrofik bataklıklara ayrılırlar.
• Bir turba bataklığı nemliliğini yer altı suyundan
karşılıyorsa ötrofik,
• Nemliliğini atmosferik yağışlardan karşılıyorsa
oligotrofiktir.
• Turba bataklığı nemliliğini hem yer altı suyu hem
de atmosferik yağışlardan karşılıyorsa bu geçiş
tipine mezotrofik denilmektedir.
ph değeri, Bakteri aktivitesi ve kükürt
• Bir turbanın asidikliğ, bakteriyel yaşamı ve bitki
kalıntılarının yapısal ve kimyasal bozunmalarını
etkiler. Bir turbanın asitlik derecesi; su getirimine
temel kayacın türüne, bitki topluluğuna, O’ ce
beslenmesine ve hümik asit konsantrasyonuna
bağlıdır.
• Çoğu bakteriler, notr-bazik ortamlarda (pH 7-7.5)
yaşarlar. Daha fazla asidik ortamlarda
yaşamazlar. Ancak bazı mantarlar pH değerinin
4’ün altında olduğu ortamlarda da yaşayabilirler.
ph değeri, Bakteri aktivitesi ve kükürt (devam)
Orta Turbalık
Suların ancak geçici olarak kaplayabildiği kozalaklı ağaçlarla
örtülü flora bakımından zengin bölgedir. Üst turbalıktan otsu
bitkiler ve çalılıklar içeren eğimi fazla bir bölümle ayrılır.
Alt Turbalık
Devamlı olarak su altında kalan, bitki örtüsünce fakir, kızıl
ağaçlar ve otsu bitkilerle kaplı kısımlardır. Sazlıkların
kapladığı
bir bölümle göle ulaşmaktadır.
KÖMÜRLEŞME
davranışı
Sulu HNO3ile Kırmızı çözelti Renksiz
kaynatıldığında
Taşkömürü
• Genellikle az veya çok bantlı yapıya
sahiptir. Bu kömürlerin parlaklıkları farklı
bantlara göre değişir. Bu bantlar (füsen)
ele alındığında eli boyar. Taşkömürleri
ocaktan çıkarıldıklarında % 8-10 dan az
nem içerirler. Kalori değeri 7000’ den
fazladır. Karbon içeriği genellikle % 77’
den fazla, uçucu maddeleri ise genellikle
% 42’ den azdır.
Antrasit
• Bu kömürler mat veya demir siyahı
renginden metalik cilaya kadar değişen
özellikleri ile karakteristiktir. Çoğunlukla
antrasitin kalori değeri taşkömüründen
azdır. En sert kömür türü olup sertliği 2.5-
3 arasındadır. Bazı bölgelerden elde edilen
antrasit türleri parlatılarak süs eşyası
yapımında kullanılırlar. Bu kömürlerin nem
miktarları yok denecek kadar azdır.
KÖMÜRLEŞME
Kömürleşmede Basınç, Sıcaklık ve
Zamanın Etkisi
Kömürleşmede basıncın etkisi
• Deltalarda
• Lagünlerde
• Göllerde oluşabilirler
• Kömür Damarlarına komşu kayaçlar
• Kömür damarının hemen altında görülen steril
tabakaya taban üstünde görülene ise tavan denir.
• Taban tabakaları, fosilleşmiş bitki artıkları ve
bazen de tatlı su hayvan kabukları içerir. Tavan
tabakaları, koyu renkli ince tabakalı kiltaşı ve
kumtaşlarından oluşur. Bu kayaç türleri oluşum
sırasındaki havza koşularına göre değişir.
• Kömür damarları genellikle gri-beyaz renkli
formasyonlar arsında görülür. Gri renk humus
oluşumundan, hümik asitli ortamın sedimanlara
kırmızı rengini veren demir bileşiklerini çözerek
ortamdan uzaklaştırmasndan kaynaklanır.
• Kömür Damarlarına komşu kayaçlar
• Hümik asidin,alkali ve demir minerallerini
eriterek taşınmasına neden olması, ateşe
dayanıklı killerin oluşmasına neden olur. Bu
nedenle kömür damarlarının tabanında ateşe
dayanıklı killerin bulunması olağandır.
• Aynı şekilde kuvars kumlarındaki demirin
taşınması sonucu yüksek değere sahip cam
kumları meydana gelebilir.
• Kömür yataklarının çökelmesi sırasında komşu
kayaçlarda bulunan feldspatların alterasyonu
sonucu kaolen yatakları oluşabilir.
Delta Ortamları
Delta Ortamları
Yataklanma Karakterlerine göre
Kömür havzaları
-
Sübsidans
• Sübsidans olayı, yerkabuğunun belli bir kısmının
çeşitli etkiler karşısında çökmesidir.
• Organik maddelerin çökelmesinden sonra çökme
hızını değişmesi (artması) ile havza detritik
malzemelerin istilasına uğramaktadır. Deniz
kenarına yakın bölgelerde, çökme nedeniyle deniz
ilerlemeleri olmaktadır. Oluşan transgrasyon
sonucu bitkisel çökelme durmakta ve denizel
sedimantasyon başlamaktadır.
• Çökmenin hızı ve şiddeti litolojiyi tayin etmekte
ve kömür havzasında yukarıda bahsedilen olaylar
yüzlerce defa tekrarlanmaktadır.
Kömürün depolanma şekilleri
Yatay
değişiklikler
R=V.d
REZERV HESAPLAMALARI
• İzopak (eş kalınlık) Yöntemi:
• İzopak haritası herhangi bir formasyonun veya
seviyenin kalınlığındaki yanal değişiklikleri
gösteren haritadır.
• Kömür izopak haritası, sondajlarda kesilen
kömür kalınlıklarının (gerçek kalınlık) harita
üzerine yerleştirilerek konturlanması ile
oluşturulur.
• Kömür seviyesinin hacminin hesaplanmasında
A-A’ kesitinde 1 m kalınlığa sahip kömür
dilimlerinin, yani kesik konilerin her birinin ayrı
ayrı hacimlerinin bulunması ve bulunan
hacimlerin toplanması gerekmektedir.
REZERV HESAPLAMALARI
REZERV HESAPLAMALARI
Rezerv; dilim hacimlerinin toplanması ile
bulunan toplam kömür hacminin yoğunlukla
çarpılması sonucu hesaplanır.
Vtop:V1+V2+…Vn
R=Vtop.d
İzopak yöntemi, fazla miktarda ve düzenli
dağılımlı sondajların bulunduğu sedimanter
havzalarda başarı ile uygulanabilen bir
yöntemdir.
Günümüzde rezerv hesaplamaları, bilgisayar
ortamında yazılımlar kullanılarak çok kısa
sürede yapılabilmektedir.
KÖMÜR MADENCİLİĞİNİN
ÇEVRESEL ETKİLERİ
• Arama safhası
• Açık ocak kömür işletmeciliği
• Yeraltı kömür işletmeciliği
• Kömür yıkama üniteleri
• Kömürün yakılması
Karbon monoksid , CO
C + ½O2 CO
-Hava kirliliği
-Kömür ve küldeki eser elementlerin toprak ve
YAS (yer altı suları) üzerindeki olumsuz etkileri
Kömürlerin yakılması
• Kömürün yakılması sırasında oluşan ve atmosfere
yayılan CO2, CO, SOX, NOX gibi gazlardan CO2 sera
gazıdır. Bu atmosferde sera etkisini artırarak
küresel ısınmaya neden olmaktadır. SO X ve NOX
sera gazı olmasa da atmosferi kirleterek asit
yağmurlarına neden olmaktadır.
• Özellikle Pliyosen yaşlı genç linyitler içinde
bulunan bazı hidrolarbonlar insanlarda birçok
hastalığa neden olmaktadır.
• Yine kömür içerisinde bulunabilen F, As, Se, Hg,
Tl, Cd gibi bazı iz elementler belli bir
konsantrasyondan sonra çeşitli hastalıklara yol
açabilmektedir.
SERA ETKİSİ VE KÜRESEL
ISINMA
• Sera etkisi, yeryüzünün ve bu yüzü ile dokanakta
olan troposferin ısınmasına neden olan bir
olaydır.
• Atmosferden yeryüzüne ulaşan güneş enerjisinin
% 10’u morötesi (UV) ışınlardan; % 40’ı
görülebilir ışınlardan, % 50’si kızılötesi (IR)
ışınlardan oluşmaktadır.
• Bu ışınlar yerküresinin dıştan ısınmasını
sağladıkları için, bu gün yeryüzeyinin ortalama
sıcaklığı + 15 0C dir.
SERA ETKİSİ VE KÜRESEL
ISINMA
• Isınan yeryüzü, sıcaklığından dolayı bir radyatör
gibi davranarak, uzaya doğru yalnızca uzun dalga
boylu IR ışınları yayar. Bu ışınlar, atmosferde
bulunan atmosferde bulunan sera gazları
tarafından emilir. Buna bağlı olarak atmosfer
ısınır. Sera gazları da yine bir radyatör gibi her
tarafa IR ışınları yayar. Bu ışınların çok büyük bir
kısmı tekrar yeryüzüne döner, bu yüzey
tarafından emilir ve bu şekilde yeryüzü ikinci kez
ısınır. Bu olay atmosferde doğal ve sürekli olarak
tekrarlanır.
SERA ETKİSİ VE KÜRESEL
ISINMA
• Sera gazının yeryüzünün ısınmasına olan etkisins
‘sera etkisi’ denilmektedir.
• Sera etkisi tarımda geniş uygulama alanı olan
seradaki gibidir.
• Seralarda kullanılan com veya naylon örtü,
güneşten gelen ışınları geçirerek, alttaki toprağın
ısınmasını sağlamakta, ısınan topraktan yayılan
IR ışınları sera camını geçemedikleri için, sera
içinde hapsedilmekte ve seranın ikinci kez
ısınmasına neden olmaktadır.
SERA ETKİSİ VE KÜRESEL
ISINMA
• Sera etkisi milyonlarca yıllardan beri ve insan
faktörüne bağlı olmayan bir olay olup doğal sera etkisi
olarak adlandırılır.
• Ancak sanayi devriminin başlamasından (1750) bu
yana sanayileşme ve dünya nüfusunun artışına paralel
olarak kömür, petrol ve doğalgaz üretimi ve tüketimi
hızla artmış, orman alanları ise küçülmüştür. Bunun
doğal bir sonucu olarak atmosferde CO 2, CH4, N2O gibi
sera gazının miktarı artmıştır. Ayrıca 1930 yılından
sonra sera etkisi çok yüksek olan ve ozon tabakasının
delinmesine neden olan kloroflorokarbon (CFC)
üretilmeye başlanmıştır. İnsan etkisine bağlı olarak
sera gazında artışlar yeryüzünde ısınmalara neden
olmuştur. Bu olaya küresel ısınma denir.
SERA ETKİSİ VE KÜRESEL
ISINMA
SERA GAZLARI
- Su buharı (H2O)
- Karbondioksit (CO2)
- Metan (CH4)
-Azotperoksit (N2O)
- CFC, HFC, PFC, SF8
- Troposfere ait ozon (O3)
İz Elementler
• Kömürde 60’ dan fazla iz element bulunabilmektedir.
Bu elementlerin kosantrasyonları bir ülkeden
diğerine, bir sahadan ötekine, hatta bir damar içinde
alttan üste değişebilmektedir.
• Kömür içinde bulunan ve belli bir değerden sonra
çevreye ve dolayısıyla insan sağlığına olumsuz
etkileri olan 25 iz element aşağıda belirtilmiştir.
• Sb, As, Ba, Be, B, Cd, Cl, Cr, Co, Cu, F, Pb, Hg,
Mn, Mo, Ni, P, Se, Ag, Ta, Th, Sn, V, U, Zn
Hava kirliliği kömürün yanması ile oluşan en büyük problemdir.
Kömür kullanımının çevre
üzerindeki etkisi
Kömürün Yanması ve Hava
Kirliliği
• CO2
• CO
• NOx
• SOx
• Partiküler maddeler
• Eser metaller
• Organik bileşikler
Partiküler Maddeler
Yerdeki kül Havadaki kül
SO4-
radikaller O2, M
1
Including structures made up of 2-5 fused aromatic rings.
• Fosil Yakıt Kaynakları
Dünya Kömür Rezervleri
Dünya Kömür Rezervleri
• Kömür dünyanın en çok bulunana fosil yakıtıdır.
• Tahmin edilen ekonomik (işletilebilen) kömür
rezervleri 1X1012 tondur.