You are on page 1of 43

BEDEN DILININ ADLI

TIPTA KULLANIMI
Arş. Gör. Dr. Eniscan Karaalp
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı
Sunum Planı
◦ Beden Dili nedir?
◦ Evrimsel temeli nedir?
◦ Temel beden dili hareketleri-mimikler-mikro ifadeler nelerdir?
◦ Adli alanda kullanım alanları nereler olabilir?
Amaç
◦ Sözel olmayan iletişim hakkında farkındalık yaratmak
◦ Mahkemeler ve savcılıktan gelen taleplerin yanıtlanmasında ya da bilirkişilik görevi sırasında sözel
olmayan iletişimin verilerinin kullanılıp kullanılamayacağını ya da hangi alanlarda kullanılabileceğini
tartışmaya açmak
Beden Dili
◦ Sözcüklerin kullanılmadığı bir iletişim şekli (Sözel olmayan davranışlar)
Jestler ve mimikler
Dokunuşlar
Kinesis
Postür
Kıyafetler, takılar, dövmeler vb.
Sesler
◦ Evrimsel süreçte gelişen tepkiler (Hareketsizlik-kaçmak-savaşmak)
◦ Sözel olmayan iletişim insanların iletişiminin %60-65’lik kısmını kapsar.
Beden Dili
(Triune Brain Model-Paul Maclean)
◦ Evrimsel süreçte insan beyni 3 temel fonksiyonel bölümden oluşmaktadır.
Sürüngen beyni-beyin sapı (reptilian brain) otomatik işleyen (kan basıncı, vücut sıcaklığı vb.),
hayatta kalma, üreme davranışları ve dürtüler
Limbik sistem duyguların dışa vurumu-davranışa dönüşümü
Neocortex kognitif fonksiyonlar
Her bir sistem birbirinden bağımsız olarak aynı anda aktif iken aynı zamanda birbirine de etki eder.
Limbik Sistem
◦ Donmak
◦ Kaçmak
◦ Savaşmak
Donma tepkisi
◦ Tehlikeli, stresli ya da rahatsız edici duruma karşı limbik sistemin ilk yanıtıdır.
◦ Durumu değerlendirmek için zaman kazandırır.
◦ Vahşi yaşamda hareketsiz nesnelerin avcılar tarafından fark edilmesi güçtür. (Görünürlüğü azaltma)
◦ Azarlanan kişinin hareketsiz durması, nefes tutma, sorgu sırasında failin bacaklarını güvenli bir
pozisyonda sabitlemesi, hırsızlık yapmaya hazırlanan bir kişinin ekstremite hareketlerini sınırlandırması,
başın olabildiğince gövdeye sokularak omuzların arasında gizlenmesi görünürlüğün azaltılmasına
yönelik davranışlara örnektir.
Donma tepkisi
◦ İstismara uğrayan çocuklarda da limbik sistemin
donma tepkisinin sıkça görüldüğü bildirilmektedir.
◦ İstismar uygulayıcısı ile karşılaştığında çocuğun
kolları yana düşerek ekstremite hareketleri kısıtlanır,
göz temasından kaçınır  Görünürlüğünü azaltmak ister
Kaçma tepkisi
◦ Tehlike ya da rahatsızlık veren durum
karşısında donma tepkisi yetersiz kalacak
ise ya da tehlike çok yakın ise limbik sistem
kaçma tepkisini tercih eder.
◦ Tehlikeli ya da rahatsız edici durum bloke edilir ya da araya mesafe koyulur.
◦ Gözleri yummak, gözleri ovmak, yüzü eller ile kapatmak ya da başını çevirmek, geri adım atarak veya
arkasına yaslanarak gövdeyi ilgili nesneden/kişiden geri çekerek aradaki mesafeyi açmak, göğsünü
kapatacak şekilde kucağına bir nesne almak, gövde ile birlikte ya da yalnızca ayaklarını kaçmak istenen
yöne çevirmek
Savaşma tepkisi
◦ Tehlike, stres ya da rahatsız edici durumdan donma tepkisi ile ya da kaçma tepkisi ile kurtulmak
mümkün değilse limbik sistem son çare olarak savaşma tepkisi verir.
◦ Korku öfkeye dönüşerek fiziksel ya da
sözel saldırı gerçekleştirilir.
◦ Dik dik bakış, kişisel alanın ihlali,
vücudu olduğundan iri gösteren duruşlar,
ses tonundaki ve yüksekliğindeki değişim
vb. hareketler saldırgan tepkilerdir.
Bağdaştırıcılar/Yatıştırıcılar
◦ Limbik sistemin tehlike/rahatsızlık verici durum karşısında verdiği tepkiyi genellikle yatıştırıcı
davranışlar takip etmektedir. Bu dokunuşlar ile endorfin salgısı artırılarak rahatlama hissi elde edilir.
◦ Boyna dokunulması
◦ Ağza dokunulması
◦ Alnın ovulması
◦ Yüze dokunulması
◦ Erkeklerde kravat düzeltme hareketi, kadınlarda kıyafet, takı ya da saça dokunulması
◦ Bacak silme hareketi**
Mimikler ve mikro ifadeler
◦ Coğrafya ve kültüre göre değişen pek çok yüz ifadesi olmakla birlikte evrensel olan temel yüz ifadeleri
tespit edilmiştir. (Paul Ekman)
◦ Üzüntü
◦ Kızgınlık-Öfke
◦ Şaşkınlık-Korku
◦ İğrenme-Küçümseme
◦ Keyif

*** Yalan
Üzüntü
Kızgınlık-Öfke
Şaşkınlık-Korku
İğrenme-Küçümseme
Keyif
Duchenne Smile
◦ Yalanın/aldatmacanın tespiti
◦ Jürinin karar aşaması
◦ Adli görüşmeler
◦ Delil olarak kullanım?
◦ Kişilerin sözel olmayan iletişim yoluyla ilettikleri mesajlar mahkemelerde karar verme sürecinde (yargıç
ya da jüri tarafından) dikkate alınmaktadır.
◦ Öte yandan «sinergoloji» adı altında jestlere yüklenen anlamlar sonucunda hatalı kararlara yol
açabileceği belirtilerek bilimsellikten uzak yöntemler ile bu kararların verilmesi
eleştirilmektedir.
Adli Tıp Pratiğinde;
◦ Hasta-hekim ilişkisinin sağlamlaştırılmasında
◦ İstismar olgularının değerlendirilmesinde
◦ Maluliyet ve ceza ehliyeti dosyalarında hasta muayenesinde (Simülasyon/Temaruz?)
◦ Yalan tespitinin istendiği durumlarda???
Hasta-Hekim İlişkisi
◦ Katılımcı hekimlik modeline göre hasta kendisi ile ilgili kararlara hekim ile işbirliği içerisinde katılım
gösterir. Hekim, hastasına hastalığı ile ilgili bilgileri vererek izlenmesi gereken yol hakkında önerilerde
bulunur. Hastalığı ortaya çıkardığı/çıkaracağı bedensel ve ruhsal sorunları bir bütün olarak ele alır.
Hasta-Hekim İlişkisi
◦ Vekalet Sözleşmesi;
◦ Uygulanacak tedavinin ulusal ve uluslar arası yasal mevzuata aykırı olmaması, meslek etiğine ve deontolojik kurallara
uygun olması şartıyla hasta-hekim arasında «varsayımsal» olarak bir sözleşme olduğu kabul edilir.
◦ Vekalet sözleşmesi gereğince hekim, hastasına sonucu garanti etmemekle birlikte elinden gelenin en iyisini yapma sözü verir.
◦ Sadakat yükümlülüğü
◦ Özen Yükümlülüğü
◦ Sır Saklama Yükümlülüğü
◦ Tedaviyi Sürdürme Yükümlülüğü
◦ Kayıt Tutma Yükümlülüğü

TBK m. 502 ve m. 503


Hasta-Hekim İlişkisi
◦ Eser Sözleşmesi;
◦ Sıklıkla estetik amaçlı operasyonlarda söz konusu olan bu sözleşme tipinde; hekim hastasına tedavi sonucu ortaya
çıkacak sonuçla ilgili vaatte bulunmuş ve sonucu garanti etmiş olur.

TBK m. 470 ve m. 471


Hasta-Hekim ilişkisi
◦ Tazminat ile sonuçlanan malpraktis davalarının çoğunlukla olumsuz hasta-hekim ilişkisine ve
güvenin tesis edilememesine bağlı olduğunu belirten çalışmalar bulunmaktadır.
◦ Ayrıca «…tedavi sürecine, hastanın kendi hastalığına, tedavi ortamına ve tedavi ekibine yönelik algı
ve tepkilerinin yanı sıra, tedavi ekibinin hastaya yaklaşımının ve davranış biçiminin de olumlu
katkısı…» olduğu görüşü savunulmaktadır.
İstismar
◦ Cinsel istismar mağduru çocuk ve adölesanların çeşitli nedenlere (suçluluk, korku, utanma duyguları vb.)
bağlı olarak istismar olayını dile getirilemeyebileceği ya da istismar olgusunu sözel olarak ifade
kapasitesinden yoksun olabileceği bildirilmektedir.
◦ Özellikle 0-3 yaş çocuklar kendilerini davranışları
ile ifade etmektedir.
◦ İstismarın semptom ve bulgularının silik ya da
non-spesifik olduğu olgularda sözel olmayan iletişim
verileri cinsel istismar şüphesini destekleyici olabilir.
İstismar
◦ Çocuklarda ve adölesanlarda;
◦ Öfke nöbetleri, yapışkanlık derecesinde ebeveyn düşkünlüğü, güvende olacağı düşünülen ev ya da yurt vb. alanlara
gitmekten çekinme, evden kaçma, içe kapanma ya da sözel olarak imalarda bulunma istismar açısından dikkati
çekmelidir.
Simülasyon-Temaruz
◦ Kişinin belirli bir amaç doğrultusunda kendinde olmayan semptomları taklit etmesi ya da olan
semptomları abartması olarak tanımlanabilir.
◦ DSM-IV’te bir ruhsal bozukluğa bağlanmayan durumlar başlığında ele alınmıştır.

◦ Temaruzu ayırt etmek için hekimin en güçlü araçlarının; temel klinik bilgisi, görüşmelerdeki hüneri ve
deneyimi yanında M-FAST (The Miller Forensic Assessment of Symptoms Test) vb. ölçekler olduğu
bildirilmektedir.
Simülasyon-Temaruz
◦ Primer Kazanç? (haksız tazminat almak, cezaevi ortamından uzaklaşmak, ilaç elde etmek, ceza almamak, görevden kaçmak veya
suç yöneltme)

◦ Ortaya çıkan semptomlar ile nesnel bulguların uyumu?


◦ Tedaviye yanıt?
◦ Antisosyal kişilik bozukluğu tanısı?
◦ Adli değerlendirme için sevk edilmiş?
Simülasyon-Temaruz
◦ Rogers, temaruz oranını şüpheli veya kesin temaruz yaptığı düşünülen sanıklarda %20,8 olarak
belirlemiştir.
◦ Adli psikologlar tarafından değerlendirilen genel psikiyatrik olgularda temaruz oranı %7,4; adli olgular-
da %15,7 olarak saptanmış; aynı çalışmanın devamında temaruz oranı, genel psikiyatrik olgularda %7,8;
adli olgularda %17,4 olarak belirlenmiştir.
◦ McDermott ve Sokolov ise cezaevinden adli psikiyatri servisine yatırılan hükümlülerde temaruz oranının
%66 olduğunu saptamışlardır.
◦ 2003 yılındaki bir araştırmada, temaruz oranı adli olgularda %15-17 olarak saptanmıştır.
Yalan söylemenin tespiti
◦ İlgi: 2019/174447 Esas No ve 18.10.2019 tarihli yazınız.
İlgi sayılı yazınızda Müşteki Tuğçe BAŞBOZKURT’un (T.C.No:50236290782) maruz kaldığı
cinsel saldırı suçu ile ilgili olarak, mağdurun ifadesine güvenilir (yalan söylemi, olayları
kurgulama) olup olmadığı ile maruz kaldığı iddia olunan fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını
algılama ve değerlendirme yeteneğine sahip olup olmadığı, TCK’nın 102/3(a) maddesi
kapsamında ‘beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak’ durumda olup olmadığı,
mağdurun zihinsel engelinin hekim olmayan kişiler tarafından dışarıdan anlaşılıp
anlaşılamayacağının tespit edilerek düzenlenecek raporların Cumhuriyet Başsavcılığınıza
gönderilmesinin istenilmesi üzerine şahsın muayenesi yapılarak dosyası tetkik edilmiştir.
Yalan söylemenin tespiti
◦ Günümüzde yalan söyleminin tespitinde fizyolojik değişikliklerin tespitine dayanan poligraflar ve/veya
çeşitli skorlama sistemleri (CBCA* ve RM**) kullanılmaktadır. (ortalama %70 başarı oranı)
◦ Paul Ekman ve ark. çalışmalarında mikro ifadeler, ses tonundaki değişimler ve duygusal göstergelere
dayanarak yalan ifadeler %80 ‘e yakın oranda saptanabilmiştir.
◦ Bir başka çalışma sözel ve sözel olmayan saptama metotlarının kombine edilmesi ile yalanın doğrudan
%80.82 oranında başarıyla ayırt edilebildiği bildirilmektedir.
Yalan söylemenin tespiti
◦ Yüz Hareketi Kodlama Sistemi (FACS)-Paul Ekman
(1978)
Yüz Hareketi Kodlama Sistemi (FACS), görsel olarak ayırt edilebilir tüm yüz hareketlerini tanımlayan kapsamlı,
anatomik tabanlı bir sistemdir. Yüz ifadelerini, «action unit»(AU'lar) adı verilen kas hareketinin ayrı bileşenlerine
ayırır

Günümüzde yapay zeka ve makine öğrenmesinde kat edilen yol sayesinde yüz ifadelerinin otomatik saptanması
mümkün hale gelmiş ve her geçen gün daha iyi hale getirilmektedir.
Yalan söylemenin tespiti
◦ Yapılan çalışmalar sözel olamayan iletişim verilerine
dayanarak yalan tespitinin %45-75 arasında
değiştiğini, istihbarat çalışanları gibi bu alanda
deneyimli kişilerde yalanı tespit etme oranı
yükselirken deneyimsiz kişilerde yazı-tura atmaktan
farksız olduğu bildirilmektedir.
Yalan söylemenin tespiti
◦ Kişinin yalan söylediğini ya da doğru söylediğini %100 isabet ile saptayabilen bir yöntem henüz mevcut
değildir.
"There is nothing like Pinocchio’s nose"

◦ Öte yandan daha yoğun emosyenel ve kognitif sürece yol açan «high stake» durumların saptanması daha
olasıdır.
◦ Yalan söyleyen kişide 3 temel duygu ortaya çıkmaktadır;
◦ Korku
◦ Heyecan
◦ Suçluluk
◦ Tüm hareketler bağlamı içinde değerlendirilmelidir!!!
◦ Tek başına bir hareketi değerlendirmektense hareketteki değişime dikkat edilmelidir!!!
◦ Sözel olmayan iletişimin hiçbir öğesi kişinin ne düşündüğünü ya da yalan söyleyip
söylemediğini göstermez!!!
◦ Yalanın tespiti için yapay zeka destekli FACS kullanımı objektif veri sağlamada faydalı
olabilir.
Kaynaklar
◦ Navarro, J., & Karlins, M. (2009). Beden dili. Alfa Yayınları.
◦ Akçay, E. (2020). Sözsüz Sızıntı-I-. İnkılap Kitapevi.
◦ Ekman, P. (2012). Yalan söylediğimi nasıl anladın? Yüz ifadelerinden duyguları ve düşünceleri okumak.
◦ van Ham, K., Hoytema van Konijnenburg, E. M., Brilleslijper‐Kater, S. N., Schepers, A., Daams, J. G., Teeuw, A. H., ... & van der Lee, J. H. (2020). A systematic review of
instruments used to assess nonverbal emotional signs in children during an investigative interview for suspected sexual abuse. Child abuse review, 29(1), 12-26.
◦ Alaggia, R. (2004). Many ways of telling: Expanding conceptualizations of child sexual abuse disclosure. Child abuse & neglect, 28(11), 1213-1227.
◦ Louise Marie Jupe, Vincent Denault. (2019) Science or pseudoscience? A distinction that matters for police officers, lawyers and judges. Psychiatry, Psychology and Law 26:5,
pages 753-765.
◦ Cantürk, G. Hekim-Hasta İlişkisi ve Hakları (2020). Seminer Ders Notları ET: 03.04.2021
◦ Koç, N., (2012). Empatinin Tıbbi Uygulama Hataları(Malpraktis) Üzerindeki Rolü ve Önemi. ET: 03.04.2021
http://denetde.org.tr/wp-content/uploads/2018/03/DENET%C4%B0M-119.pdf#page=59
◦ TAŞCI, B. İ. (2013). Hekim Hasta İlişkisinin Psikolojik Boyutları. Sağlıkta Performans ve Kalite Dergisi, 6(2), 25-36.
◦ Katz, C., Hershkowitz, I., Malloy, L. C., Lamb, M. E., Atabaki, A., & Spindler, S. (2012). Non-verbal behavior of children who disclose or do not disclose child abuse in
investigative interviews. Child abuse & neglect, 36(1), 12-20.
◦ Vrij, A., Edward, K., Roberts, K. P., & Bull, R. (2000). Detecting deceit via analysis of verbal and nonverbal behavior. Journal of Nonverbal behavior, 24(4), 239-263.
◦ Yildiz, M., & Nart, Ö. (2017). Klinik ortamlarda gözden kaçabilen temaruz olguları. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 18(4), 413.
◦ KEYVAN, A., Mehmet Can, G. E. R., ERTÜRK, S. G., & TÜRKCAN, A. (2015). Miller-Belirtilerin Adli Değerlendirme Ölçeği (M-FAST) Türkçe Formu’nun Geçerlik ve
Güvenilirlik Çalışması. Nöropsikyatri Arşivi, 52, 296-302.
Sabrınız için teşekkür ederim…

You might also like