You are on page 1of 64

Hikaye anlatma her kültürde vardır

Hepimiz her gün hikaye anlatırız. Yolda başımıza gelenleri, okuduğumuz bir
haberi, hafta sonunda neler yaptığımızı anlatırız.
Neden hikaye anlatırız??????????
1. Toplumu güçlendirmek ve ortak bir inanışı oluşturmak
için
2. Ahlaki değerleri insanlara aşılamak için
3. Doğru tercihler yapılmadığında oluşacak sonuçları
göstermek için
4. Dünyayı anlatmak için. Mesela mevsimlerin nasıl
değiştiğini, doğaüstü olayları açıklamak için ya da güneş
tutulmasını anlatmak için
5. Eğlence için. İnsanları güldürmek ve düşündürmek için
6. Tarihi anlatmak için. Mesela savaşlardaki cesur anları
okuma yazma bilmeyenlere aktarkmak için
7. Şöhret, para ya da tanınmak için.
Mit" sözlük anlamı " Geleneksel olarak yayılan
veya toplumun hayal gücü etkisiyle biçim
değiştiren alegorik bir anlatımı olan halk
hikâyesi, mitos" (tdk.gov.tr)

 Mit (söylence); Çok eskilerde yaşamış milletlerin inandıkları tanrıların, kahramanların,


devlerin ve perilerin hayat hikayelerinden bahseden hikayelerdir.
 Mitler daha çok evrenin yaratılışı ve türeyişi hakkında anlatılan öykülerden oluşur. Bu
daha çok zamanın insanlarının yaratıcıyı anlama, hayatı anlamlandırmaya çalışmaları
sonucu "neden", "nasıl" sorularına cevap arayışlarında oluşmuş.
 Zamanla, sonraki toplumlar tarafından ortaya atılan farklı düşüncelerle farklılık
göstererek ve zenginleşerek günümüze kadar gelen sözlü ürünlerdir.
 Bu aslında milletlerin bir köken arayışıdır. Bu köken arayışının sonucu olarak da ortaya
çıkan bu hikâyeler, en eski dönemlerde kutsal ve gerçek kabul edilirlerdi. Bu kutsallığın
yerini bir süre sonra din, gerçekliğin yerini de bilim almıştır.
• Mitoloji ise; mitleri, doğuşlarını, anlamlarını yorumlayan, inceleyen bilim dalının adıdır.
• Her toplumun kendine özgü bir mitoloji maceraları vardır ve temsil ettiği topluluğun
aynası gibidir.
• Mitolojiler, toplumdan topluma farklılık gösterdiği gibi ortak yanlar da çok
bulunmaktadır.
• Mitolojide geçen öykülerin hepsi hayal ürünü değildir; birçok mitolojide geçen tufan
olayının, yapılan kazı ve araştırmalar sonuçu gerçek olduğu ispatlanmıştır.
• Türklerin mitolojik öğeleri: bozkurt ,ay, yıldız ,su ,ışık ,ateş, ağaç
• Efsane ya da Söylence bir olayı veya kişileri
olağanüstüleştirerek, gerçekte olmuş gibi
yıllarca kuşaktan kuşağa aktarılan öykülerdir.
• Söylence ve Efsanelerde anlatılan kişiler veya
olaylar bazen gerçeküstü olabilir, fakat
çoğunlukla gerçek olaylara ve gerçekten
yaşamış kişilere dayanmaktadır.
• Bu öykülerin çoğu kahramanca işler yapmış
kişiler ile ilgilidir.
• Efsaneler bir yöre ya da halk kültüründe
önemli yer tutmaktadır, bunun yanı sıra
mitoloji ile de yakından ilişkilidir.
King Arthur's Knights Merlin the magician forms a stone, and in it, a
Was Arthur a true, historical figure or only a sword. On this sword, it is written that anyone
hero of legend? This is truly up to each and who can pull it out of the stone will become
every one of us to decide for ourselves.
the new King of England. After many years, the
Arthur represents a man who was the
epitome of good against evil, light against young Arthur, pulls this magical sword out of
darkness, and that eternal, never-ending the stone, and becomes king. Together with
struggle between what is right and that which Merlin, he constructs a round table, where
is wrong only the best knights of England may sit.
http://www.kingarthursknights.com/
Zeus gave Pandora in marriage to the good
hearted Epimetheus (acted as representatives
of mankind with his brother Prometheus)
Zeus gave the newlyweds a gift: a box. it was
locked and It came with a note and a key. The
note said: DO NOT OPEN. 
Pandora was curios and One day, she used the
key to open the box. As she raised the lid, out
flew all the bad things in the world today -
envy, sickness, hate, disease. Pandora slammed
the lid closed, but it was too late.  
Epimetheus heard her weeping. He came
running. Pandora opened the lid to show him it
was empty. Quickly, before she could slam the
lid shut, one tiny bug flew out. He gave
Pandora a big buggy smile in thanks for his
freedom and flew away. That tiny bug was
named Hope.
Ergenekon Destanı

bir bozkurdun yardımı ve


korumasıyla Türk soyunun
devamlılığının sağlanması ile
ilgili bir destan.

geçit vermez dağlarla çevrili bir


vadiye yerleşen ve daha sonra
buradan çıkan Göktürklerin
destanıdır
Mit kutsal bir öyküyü anlatır;
 en eski zamanda, “başlangıçtaki” masallara
özgü zamanda olup bitmiş bir olayı anlatır.
 Başlangıç; evrenin ve alemin yaratılışıdır.
 Mitin sınırları: Olay, mekan ve zamandır.
 Mekan, kozmik alem;
 zaman ise kozmik zamandır. Kozmik ise;
İslâm’a göre ruhların yaratıldığı andır.
 Tanrılar ve yarı tanrılar mitin ana
kahramanlarıdır.
 Mit, doğaüstü varlıkların eylemlerinin
öyküsünü oluşturur.
 Bu öykü kesinlikle gerçek ve kutsal olarak
kabul edilir.
 Mit her zaman için yaratılışla ilgilidir.      
1. Mit, kutsal bir anlatıdır.
2. Simgesel ve kutsal bir ağırlığı vardır.
3. İlk insanın dünyayı yaratanlara kendisini anlamlandırmak için sorduğu neden ve
nasıllara, o dönemin şartları içerisinde cevap vermişlerdir.
4. Mitlerin kahramanları ilahlar, ilaheler ve yarı-tanrılardır.
5. Mitlerde zaman ve mekan kozmiktir. Haritada ve bildiğimiz bir zaman diliminde
açıklanamaz, gösterilemez.
6. Mit, her zaman bir yaratılışla ilgilidir. Bir şeyin hayata nasıl geçtiğini ya da bir
davranışın, bir kurumun, bir çalışma biçiminin nasıl yaratıldığını, oluştuğunu anlatır.
7. İnsanlar miti bilmekle, onu çözmekle nesnelerin kökenini de bilir. Burada dıştan
soyut bir bilgi söz konusu değil, yaşanılan bir bilgi söz konusudur.    
8. Mitler, gerçek anlamlarını ancak içinden çıktıkları topluluk içinde bulurlar.
İçerdikleri sembollerin ancak yaşadıkları toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik
yapısında birebir karşılıkları vardır. Sadece o toplum içinde anlaşılırlar. Diğer
toplumlarda sembollerin dili çözülemediğinden dolayı mitin anlamı verdiği mesaj
anlaşılamaz ve mit gerçekdışı bir görünüm verir.
9. Mitin ihtiyar toplumlarda vazgeçilemez bir yeri vardır; inanışları dile getirir. Ahlak
ilkelerini savunur, onları kabul ettirir. Soyut bir kuram ve imgeler göstergesi değil,
ilkel bir dinin ve pratik bilginin gerçek anlamda düzenlenmesidir.
10. 20. asır tarihçileri ve dilbilimcileri mitolojiler ve dinler arasında güçlü
benzerliklerin var olduğuna dikkat çekmektedir.
Mitler üç gruba ayrılır:
1. Tabiat olaylarını, hayvanların kökenini,
töreleri, örf ve adetleri anlatan mitler.
2. Tarihi olayları açıklayıcı nitelikte olan
mitler.
3. Sadece maceraları anlatan, eğlendirici
nitelikte olan mitler.        
Mitlerin kategorileri

1. Eskatoloji: İnsanın ve dünyanın geleceğini konu edinen mitlerdir. Örneğin:


Tufan, kıyamet mitleri.
2. Kozmogoni: Evrenin nasıl oluştuğunu anlatan mitlerdir.
3. Teogoni: Tanrıların nereden geldiklerini anlatan mitlerdir.
4.  Antropogomi: İnsanların nereden geldiklerini ya da nasıl oluştuklarını
anlatan mitlerdir.
MİT NE DEĞİLDİR?

1. Mitler efsane, folklorik öykü değildir


2. Mit kavramı “yanlış anlama”, “yanlışlık”
anlamlarına gelmemektedir
3. Mitler öykü değildir
4. Mitler sadece antik döneme ait kavramlar
değillerdir. Değişen zamana ve kültüre
göre temalar ve biçimler değişiklik
gösterir.
5. Mitler bireysel yaratılar değillerdir.
Kolektif bir şekilde oluşturulurlar. 
mitoloji adeta içimize işlemiş ve tarihi akışa yön veren olgulardan biri
haline gelmiştir. Bu da bize mitolojinin tarih bilimi açısından ne kadar
da değerli olduğunu göstermektedir.

Popüler ayakkabı markalarından Nike, ismini


Yunan mitolojisindeki zafer tanrısından
alırken, dünyanın birçok yerinde Adalet
Sarayları önünde bulunan gözleri kapalı elinde
terazi tutan heykel, adalet tanrısı Themis’in
tasviridir
avrupa kıtası adını zeus'un sevgilisi olan
'europe'a borçludur.
pegasus kanatlı attır. günümüzde 'pegasus
hava yolları' olarak kullanılır
- 'daphne', zeus'tan kaçarken ağaca dönüşür.
günümüzde biz ona defne diyoruz.
bugün içeceklerde 'nektar' olarak
karşılaştığımız isim, mitolojide tanrıların
ölümsüzlük içkisi anlamına gelir.
 apollon karakteri nasa'nın uzay çalışmalarında
apollo ismini kullanmasına ön ayak olmuştur
 barışın tanrıçası olan athena, müzikte birçok
gruba ismini vermiştir
- atlas karakteri atlasjet hava yolları olarak
kullanır.
- iskandinav mitolojisindeki demir asalı thor,
yunan mitolojisinde zeus ile özdeştir
Mercury:
• Gets its name from Hermes
• Mercury is closest to the sun.
Venus:
• Very bright planet
• Named after the Roman goddess
of love and beauty
Mars:
• Roman god of war (Ares)
• Mars is red planet
Jupiter:
• Roman king of gods (Zeus)
Saturn:
• Roman goddess of harvest
(Demeter)
• The planet is the color of wheat
Neptune:
• Roman god of the sea (Poseidon)
• The planet is blue
Pluto:
• Roman god of the Underworld
• Dark, cold “planet”
The Apollo 16
Architecture
The
Parthenon

The White
House
Battlestar Galactica
ritüel insanların zaman içinde yinelenen ihtiyaçlarını karşılayan bir
şeydir.
Ritüelin başarıya ulaşması için bilgi esastır

Müzik, dans, resim ve heykel ritüellerle ortaya


çıkmıştır.

Müzik, dans, resim ve heykel ritüellerle ortaya


çıkmıştır.

Ritüel sözcüğü Latince “rithus” kökünden gelmekte ve ayin, tören (ceremony) anlamı
taşımaktadır. Antropolojide çoğu zaman belirli aralıklarla yinelenen, dinsel ya da
büyüsel bir nedene göndermede bulunan ve birlikte gerçekleştirilen eylemler olarak
tanımlanırken,psikanalizde,düzenli olarak gerçekleştirilen her biçimsel eylem, bir
ritüel sayılabilir.
Ritüeller,“kenosis” ve “plerosis”
olarak ikiye ayrılmaktadır. 


Kenosis boşalmaya , plerosis ise
doldurmaya yönelik törenlerdir.

• Kenosis’in örnekleri arasında yaşamın


sonu, yas, doğanın ölümü, güz ayları,
perhiz gibi temaları konu alırken,

• Plerosis ise aksine doğanın sevincine,


yeniden doğuşuna ortak olmak, yağmur
yağması, çiftleşme, yaşam yaratma gibi
durumlarda karşımıza çıkıyor. 
Bir çok mit ve ritüel teorisyeni “din” tanımını yapabilmek
için ritüellere başvurmuştur. Onlara göre toplumsal varoluş
içinde gelişen ritüeller dini fikirlerin temellerini
oluşturmuştur. 

Daha sonraları ise bu durumun tersine sosyologlar, toplulukları ve


toplumsal olayların doğasını çözümleyebilmek için ritüel eğilimin
keşfine yönelmişlerdir.

Son dönemde ise antropologlara göre ritüeller, bir kültürün


temelini oluşturan dinamiklerdir.
Mit-Ritüel Halk bilimi Kuramcısı
Lord Ragan, “Mit ve Ritüel” adlı
kitabında bu ilişkiye ışık tutuyor;

“...Mitler, yakın ritüellerle olan ilişkilerinden doğdukları için


birbirlerine benzerler. Ritüel, çoğu zaman ve çoğu yerde dünyanın
en önemli şeyiydi. Müzik, dans, resim ve heykel gibi güzel sanatlar
ritüellerden kaynaklanıyordu. Bütün bunları göz önünde
bulundurduğumuzda ritüellerin dinsel ve kutsal olduklarına
inanmamamız için bir neden yoktur. Aynı süreç ve nedenlerin
tamamı hikâye anlatımı için de geçerlidir”
A.M.Hocart’a göre ise

yaşayan mite, inanılan mite dönüldüğünde, ritüelden ayrı bir


varoluşunun olmadığını görürüz.

Mitin yaşayabilmesi için ritüel içinde tekrarlanmasının gerekliliği


bilinmelidir.

Araştırmalara dayanarak söylenebilir ki, her ritüelin bir zamanlar


ilişkide olduğu bir mit ve her mitin de yarattığı bir ritüel olduğu
varsayılabilir.
Malinowski

mitin hangi fenomeni doğrulamaya hizmet ettiğini


şöyle açıklar;
 
“Dini bir tören, bir seremoni veya
toplumsal/ahlaki bir kuralın haklı gösterilmesi
gerektiğinde, eskinin verili gerçekliğin ve
kutsiyetin salahiyeti söz konusu olduğunda mit
devreye girer. ”
Durkheim
• miti ritüelden daha önemsiz olarak değerlendirir.

• Onun düşüncesine göre dinin merkezinde tanrıya yönelik inanç değil, tanrıyı
deneyimleme bulunur ve bu deneyim, toplumun bireyleri ritüeli
gerçekleştirmek üzere bir araya geldiklerinde ortaya çıkar. 


Durkheim’e göre:
“Esasen dini pratikleri gerçekleştiren herhangi biri çok iyi bilir ki haz, iç
huzuru, sükunet, şevk gibi etkilere olanak tanıyan, ibadetin kendidir. Bu tür
duygusal etkiler inanan kimse için inançlarının deneysel kanıtıdır. İbadeti,
pratikte itaati ifade etme olanağı tanıyan sembollerden oluşmuş bir
sistemden ibaret olarak nitelendirmek yanlış olur; çünkü ibadet, periyodik
olarak bir yaratma süreci içinde bulunan yöntemlerin toplamıdır. ”
Emile Durkheim’in tanımına göre ritüeller
toplumu şekillendiren ve aynı zamanda
toplumun şekillendirdiği sosyal gerçeklerdir.
Bu hareketler bütünü, inanç sisteminin
kodlanmasında, kolektif bilincin
yaratılmasında, ifade edilmesinde ve nesiller
boyu aktarılmasında önemli rol
oynamaktadır. 

Ritüelin icrası esnasında katılan bireyler, bu


paylaşımla hem mental, hemde duygusal
anlamda kendilerini bir topluluğun parçası
olarak görmektedirler. 
Kasım Karaman’ın ritüllerin toplumsal etkileri üzerine yapmış olduğu kapsamlı
araştırmadan örneklemek gerekirse ortak belirlenmiş ve kalıplaşmış davranış
biçimleri,eylemler ve olaylar, duygusal tetikleyicilerin de yardımıyla kolektif bir ruh
hali ve ilgi odağı yaratmaktadır.

Bu öğrenilmiş kalıplar bir yandan topluluğun geçmişle bağını güçlendirirken, diğer


yandan da nesillere aktarılması yoluyla gelecek düzenini sağlamaktadır.

Böylece birey boşluk hissinden ve kişisel yabancılaşmalardan uzak tutularak toplum


düzeni ve refahı sağlanmış olur.

Ayrıca ritüellerin bir diğer toplumsal etkisi ise bir topluluğu diğerlerinden ayırmak ve
dışarılamaktır. Bu sayede topluluklar kendi sınırlarını çizmiş olur.
Topluluk ritüelleri yapılma amaçlarına ve dönemlerine göre ayrışırlar.

Geçiş ritüelleri, takvimsel ritüeller ve bunalım ya da kriz ritüelleri kabul görmüş


bir ayrımdır.

Geçiş ritüelleri, her ne kadar topluluk tarafından düzenlense de yapılış amacı


bireyseldir. Doğum, evlilik, ölüm ya da üyeliğe kabul gibi statü değişiklikleri bu
gruba örnektir.

Takvimsel ritüeller ise doğa olaylarının gözlemlenmesi sonucu ortaya çıkan, doğal,
ekonomik ve sosyal etkileşimi anlatan ve grup tarafından düzenlenen ritüellerdir.

Toplulukların bulundukları coğrafyaya ve ekonomik kaynaklarına göre şekillenir.


Tarım toplumlarında bağ bozumu şenlikleri olarak karşımıza çıkarken,
hayvancılık yapan topluluklarda üreme ya da sürüye katılma ritüelleri örnek
verilebilir.

Son olarak kriz ritüelleri, takvime bağlı tekrarı olmayan uygulamalardır. Benzer
durumlarda benzer ritüeller gerçekleştirilir. Anadolu’da halen icra edilen yağmur
duası bir çeşit kriz ritüelidir.
ÖRF VE ADET
Örf, kanun olmadı­ğı halde, belirli bir toplumun
bireyleri ara­sında ortak, halk tarafından Adet ise, bir toplumda
alışkanlık ola­rak uygulanan, bulunulan yer ve öteden beri uygulanagelmiş
durumun şartlarına göre teşekkül eden, akla yazısız, gelenekle nesilden
uygun ve dince iyi kabul edilen davranış kalıp nesi-le geçen, halk arasında
ve ku­rallarıdır. Bir başka deyişle örf, toplumdaki tatbik edilen, iyilik ve kötülük
bireyler için hayatî önemi olan belirli du­ değer hükümlerine göre yapıl­
rumlarda en uygun davranışı belirleyen ku­ ması ve yapılmaması gereken
rallardır. Adam öldürmemek, ırza tecavüz hareketleri belirten
etmemek gibi. örflere aykırı hareket eden ler kurallardır. Resmi
şiddetle cezalandırılırlar. Bunlar çoğu defa bir toplantılarda ko­yu renkli
toplumun kanunlarına kaynaklık ettiklerinden, takım elbise giymek,
sözü edilen cezalar kanun yo­luyla verilir, İslam sabahları kahvaltı yapmak,
hukukunda da örf, hak­kında kesin hüküm
bulunmayan konularda vazgeçilmez bir hukuk
kaynağıdır.
Although some people think we have lost our sense of ritual, modern society makes
use of many rituals to;
1. mark the beginning of significant events;
baby showers,
 grand openings,
ship launchings
2. the ending of life, or ways of life
 funerals,
 bachelor parties,
 happy hours
3. the completion of important tasks or performances;
 graduation ceremonies,
 toasting successful negotiations,
 Applause
4. the transition of one state or time period to another
 birthday parties,
 anniversary celebrations,
 religious ceremonies like baptism/bar mitzvah/confirmation
5. and the making of connections;
 marriage ceremonies,
 church services,
 flirting
Adet geçmişlerimizden kalma sosyal bir
kanundur.
Adet bireysel olmayıp toplumsaldır ve aynı
zamanda atalardan kalmadır
Sembol
 Sembolün Türkçe karşılığı simgedir.
 Sembol sözcüğünün kökeni, eski Mısır
dilindeki “symbolon” sözcüğünün Grekçe’ye
geçmiş hali olan symballein fiilidir;
 “birlikte tartışmak, birlikte birleştirmek, bir
arada toparlayıp bağlamak” anlamlarına
gelir.
 Latince’ de symbolum biçimine
dönüşmüştür.
 Sembol, kimi sözlüklerde “daha soyut bir
şeyi anlatmaya yarayan daha somut şey” ya
da “evrensel yasa, ilke ve prensipleri
açıklayan işaretler” olarak tanımlanır.
Ne Sembol Olabilir

1. Bir obje
• Bir sembol, anlatmak
istediği şeyi en kesin, en
2. Resim belirli, en sade, en doğal
şekilde ifade eden işarettir.
3. Yazılı bir kelime • Bir sembolün evrensel
olması demek, içinde
4. Ses evrensel bir ilkeyi, yasayı ya
da prensibi barındırması
5. Sayılar demektir.

6. Dil
Dini Semboller
Matematiksel Semboller
Politik Semboller

Akçaağaç Yaprağı=
Kanada’da çok
görülmesi
Kırmızı Çizgiler=
Pasifik ve Atlantik
Okyanusları
İngiltere
Kırmızı

• Kan, Hayat ve Ölüm


• Enerji
• Şiddet, uygunsuzluk, kurban ve tehlike
• Sıcak
• Tutku
• Şehvet
Yeşil
• Doğurganlık, büyüme ve doğa
• Umut
• Yenilenme
• Haset
• Para
Mavi
• Su
• Gökyüzü
• Dini inanışlar
• Barış, sakinlik, durgunluk ve düzen
• Akıl
• Hüzün ve depresyon
Siyah

• Gece ve karanlık
• Kaos ve boşluk
• Bilinmezlik
• Şeytan
• Melankoli
Beyaz
• Işık
• Saflık, masumluk ve bekaret
• ölümsüzlük
• Gerçek
• Ölüm
• Ayna
Images from:
wikipedia.org/
www.jorymon.com
www.stepheniemeyer.com/
Güneş ve
Işık

• Akıl
• Aydınlanma
• Zafer
• Uyanış
• Doğum
• Kötü zamanların bitimi
Ay
• Hayatın devamı
• Yeniden dirilme
• Devir
• Delilik
Gece ve Karanlık

• Gizem
• Bilinmeyen
• Ölüm
• Şeytan
Su

• Yaratılışın gizemi
• Temizlik
• doğum
• Yeniden doğum (vaftiz)
• Nehirler: yolculuk
• Göller: bilinmeyen
• Deniz\Okyanus: Macera, kendini bulma, tehlike
Daire
• Bütünlük
• birlik
• Zayıf noktanın olmayışı
• Ruh
Gül
Viktorya döneminden itibaren kullanılmaktadır.
War of Roses başlangıç
• Kırmızı= Aşk, Güzellik
• Sarı_ Arkadaşlık
• Pembe= takdir etme ve sempati
• Beyaz= Saflık ve ölüm
• Turuncu= Şehvet
• Mor= ilk görüşte aşk

You might also like