You are on page 1of 51

RAKAMLARIN VE

SAYILARIN TARİHİ
GELİŞİMİ
Rakamların tarihi gelişimi
 İnsanların,ellerinde var olan nesnelerin azalıp
azalmadığını anlamak için sayma-eşleme benzeri
yollara başvurdukları düşünülmektedir.
 Bu düşüncenin temelini,mağara duvarlarında ve odun
parçalarında bulunan işaretler oluşturur.
Örneğin ,insanlar sürüde bulunan hayvanları saymak
için mağaranın duvarına her hayvan için bir çizgi
çizermiş ya da bir odun parçasının üzerine kesici bir
aletle bir çentik atarmış.
 Böylelikle sürüdeki hayvanların sayısı kayıt altına
alınmış olurdu.
 Daha sonraki günlerde aynı çizgi ya da çeltiklerle
karşılaştırma yaparak sürüde kayıpların olup olmadığını
anlarlardı.
 Bu çizik ya da çeltiklere bugün kullanılan sayıların ilk
biçimi olarak bakmak mümkündür.
ÇELTİK ATMA İŞLEMİ
Eski mısır medeniyetinde rakam
ve sayılar
 Eski mısırlarda sayıları elde etmek için yedi değişik
şekilden yararlanılıyordu.Aşağıdaki tabloda verilen
şekiller yardımıyla da sayılar elde ediliyordu.
 Bu sayılarda 10 tane aynı sembolden olduğunda bir
üst grubun sembolü kullanılırdı.
U UUUUUUUUUU ∂
 Örneğin,llllllllll yerine , yerine
kullanılması gibi.
Aritmetik işlemlerin tarihi gelişimi,başka bir başlık altında
incelendiği halde toplama ile ilgili küçük bir örnek
verelim.
87+34 işlemini yapmak için
UUUUUUUU UUU
llllll ve llll sembollerinin hepsi bir arada
yazılırdı.(Burada birinci sembol grubu 87 yi ikinci sembol grubu ise
34 ü göstermektedir.)
UUUUUUUUUUU
Bu durumda toplam lllllllllll
biçiminde olur.Fakat 10 tane aynı şekil bir üst grubun
U
şekline dönüşeceğinden lllllllllll yerine l ve
∂U
UUUUUUUUUUU
∂ UU
yerine yazılır ve sonuç

l
Bunun biçiminde gösterilirdi.
ise 121 anlamına geldiği açıktır.
Mısır sayıları ile toplama çıkarma yapmak kolaydı, ama çarpma
yapmak çok zordu.Bu sorunu aşmak için Mısırlılar çarpma
işlemlerinde,çiftleme metodunu kullandılar.
Örneğin;13x23 ün sonucunu öğrenmek istiyorsunuz.

13 x 23

1 23
2 46
4 92
8 184
+
13 299
Mısırlıların sayıları kesirleri
hesaplamaya uygun değildi.Bu
yüzden Mısırlılar,her bir birimi
daha küçük birimlere
böldüler.Örneğin;Bir kubit yedi
avuca,bir avuçta dört parmağa
bölünmüştür.
Eski Mezopotamya Medeniyetinde
Rakamlar Ve Sayılar
 Eski mezopotamyalıların çivi yazısının bulunmasından önce
ve çivi yazısının bulunmasından sonra olmak üzere iki farklı sayı
gösterim biçiminin(yani rakamların) kullanıldığı tarihi belgelerden
anlaşılmaktadır.
 Çivi yazısının bulunmasından önce resim yazısı kullanılıyordu.
Bu yazı biçiminde sayıları göstermek için kullanılan semboller
aşağıdaki tablodaki gibiydi:
Örneğin,384 sayısını göstermek için 3 tane büyük çember,1
tane büyük D harfi,2 tane küçük çember ve 4 tane küçük D harfi
yazılırdı.
Burada küçüklük büyüklük sayının içinde göreceli olarak
belirlenirdi.

384 sayısı D DDDD veya D DDDD


biçiminde de gösterilebilir.
İlk gösterimdeki küçük çemberin,ikinci gösterimdeki büyük
çemberlerden bile büyük olduğuna dikkat ediniz.
Ya sadece 10 yazmak isteseydik!!!
Mezopotamyada,çivi yazısının bulunmasıyla beraber Babillerin
situlus adı verilen üçgen prizma biçimindeki tahtalardan
yararlanarak sayıları göstermişlerdir.
Üçgen prizma şeklindeki tahta parçaları yardımıyla kil tabletler
üzerine oluşturulan sembolleri 1, sembolleri ise 10 yerine
kullanılırdı.

Yani bir bakıma üçgenin köşesi aşağıyı gösteriyorsa 1,solu


gösteriyorsa 10 sayısı anlaşılırdı.Bu nedenle bu iki şekle Babil
rakamları adını vermek yanlış olmaz.
Babil rakamları ile yazılmış bazı sayı örnekleri;
Toplama işlemini yapmak için her iki sayıyı oluşturan şekil
grupları bir arada yazılır,fakat her 10 tane şekli yerine bir
tane şekli kullanılırdı.

Sayıları göstermede kullanılan en büyük değeri taşıyan sembol


olduğundan, bir sayı içerisinde 10 dan fazla sembolü olsa
da, sembolü yerine başka sembol kullanmak mümkün değil.
 Tarım başlayınca insanlar pazarda alışveriş yapmaya
başladılar. Ne kadar mala sahip olduklarını, ne kadar alıp
ne kadar sattıklarını tam olarak bilmeleri gerekiyordu;
yoksa kandırılabilirlerdi.
 İşte bu yüzden, çiftçiler kayıt tutmaya başladılar. Bunu
yapmak için sopalara veya kemik çentiklerine attılar veya
sicimlere düğümler attılar.Irak’ta nehir kenarlarındaki ıslak
kil yığınlarına işaretler yaptılar.Kil,güneşte sertleştiğinde,
geride kalıcı bir kayıt bırakıyordu.
 Iraklı çiftçiler, bunu yaparak yalnızca yazılı sayıları değil,
aynı zamanda da yazıyı keşfettiler. Bu, medeniyetin
doğuşuydu ve her şey sayılarla başlamıştı.
GREK VE ROMA MEDENİYETLERİNDE
RAKAM VE SAYILAR
 Grek medeniyetinde Romalılar döneminden önce sayılar
uzun süre, sayıları ifade etmekte kullanılan kelimelerin ilk
harfleri yardımıyla gösterilmiştir.
 Bu nedenle birçok birler, onlar ve yüzler basamağı
oluşturulabilmekte ve bu da karışıklıklara neden
olmaktaydı.
 Miladi 500 yılında, 24 harf ile Sami menşeli 3 ek işaret
sayıları oluşturmak için kullanılmaya başlandı. Yani
sayıları yazmak için 27 farklı rakam kullanılıyordu.
 Romalılar döneminde ise Roma Rakamları ya da Romen
Rakamları olarak isimlendirilen, Roma alfabesinde
bulunan yedi harf, sayıları göstermek için kullanılmıştır.

 Bu rakamlarla tüm sayıları gösterebilmek için kurallar ve


sınırlamalar vardır.Sayıları gösterirken
1) I,X ve C simgeleri yan yana 3den fazla kullanılamazdı.

2) V,L,D,M simgeleri yan yana 1 den fazla kullanılamazdı.

3) Büyük değerler ifade eden sembollerin sağındaki küçük


değerli sembollere karşılık gelen değerler toplanırdı.
(XI=10+1)

4) Büyük değerler ifade eden sembollerin solundaki küçük


değerli sembollere karşılık gelen değerler çıkarılırdı.
(IX=10-1)
5) I sadece V ve X den çıkarılabilirdi.

6) X sadece L ve C den çıkarılabilir.

7) C sadece D ve M den çıkarılabilir. (49 için IC olmaz


XLIX olur.)

8) İki büyük değerli harf arasında küçük değerli bir harf


varsa, küçük değerli harf sağındakinden çıkarılır.
 CXL=100+50-10=140 , LIX=50+10-1=59

 Roma rakamlarıyla verilmiş bazı örnekler:


 Ayrıca binleri göstermek için harf veya harflerin üzerine
bir yatay çizgi, milyonları göstermek için de iki yatay çizgi
çizmek gerekiyordu. Bu duruma birkaç örnek verelim:

 Romalılarda sayı yazma sistemlerinin sadece toplama ve


çıkarma işlemine dayalı olduğu görülmektedir.Sıfır ve
basamak kavramı bulunmamaktadır.
 Bu rakamların hem sayıları göstermede hem de aritmetik
işlemleri yapmada kullanışlı olduğunu söylemek zordur.

 Roma Forum meydanındaki hitabet kürsüsünde


2.200.000 sayısını yazmak için 22 adet yüz bini gösteren
harfin oyulduğu görülmektedir.

 Bu da kullanışsızlığının bir başka göstergesidir.


 Roma sayıları Roma İmparatorluğu zamanında Avrupa
da yayıldı.

 Romalılar onluk düzlemde sayıyorlar ve sayıları ifade


etmekte harflerden faydalanıyorlardı.

 Avrupalılar 2000 yıl boyunca sayıları bu şekilde yazdılar.

 Günümüzde Roma sayılarını hala saatlerde, soyluların


isimlerinde (II.Elizabet gibi) ve bazı kitapların
paragraflarında (i),(ii),(iii) görürüz.
HİNT VE TÜRK-İSLAM
MEDENİYETLERİNDE RAKAM VE
SAYILAR
 Hintliler sayı sistemi olarak onluk sistemi kullanıyorlardı.

 Sayıları göstermede ise iki çeşit rakam grubu


kullanmışlardır.

 Bulardan biri özellikle Hint Rakamları adıyla Doğulular


arasında kullanılır.

 Biçimindeki simgelerden oluşur.


 Diğeri ise bir ara Batılılar arasında kullanılan ve Gubar
Rakamları adı verilen,

 Biçimindeki simgelerden oluşmaktadır.

 Fakat nadiren de olsa Doğulular arasında Gubar


Rakamlarının, Batılılar arasında da Hint rakamlarının
kullanıldığı bazı kitaplar mevcuttur.
 Arapça yazılmış eski hesap(hisab) kitaplarının çoğunda
bu iki rakam grubunun Hint Harfleri ya da Hint Rakamları
adıyla birleştirilerek kullanıldığı görülmektedir.

 İslam medeniyeti matematikçilerinden Abdülkadir el-


Sehari el-Şaf-i, el-Muhtasarfi ‘ilm el-Hisab adındaki
kitabının önsözünde “Hint Harflerine Giriş:Bunlar ,…,9
biçiminde dokuz şekildir ve bizim aramızda genellikle bu
rakamlar kullanılır;ama 1,…,9 biçimindeki rakamların
kullanımı daha azdır.”

 Diyerek her iki rakam grubunun da Hint asıllı olduğunu


açıkça belirtmiştir.(Asar-ı Bakiye,Cilt2,Salih Zeki)
 Araplar Hint Rakamlarında önce yedinci yüzyıl sonlarına
doğru alfabelerindeki harflere aşağıdaki tabloda belirtilen
değerleri yükleyerek sayıları oluşturuyorlardı ve bu
rakam sistemine de Cümel Rakamları adı verilmiştir.
 Hint rakamlarının Müslümanlar arasında sekizinci yüzyılın
ortalarında veya sonlarında kullanılmaya başlandığı
anlaşılmaktadır.
 Bu zaman aralığında İslam orduları Hindistan’ı ve kuzey
bölgelerine kadar gitmişlerdir.Bethmann isimli birinin Berlin
Akademisine sunduğu bir raporda da bu durum tespit
edilmiştir.
 Bu raporda İmparator Şarlman’ın saray halkına dokuz
rakam ile sıfırın kullanımına dayalı bazı hesapları anlattığı
belirtilmiştir.
 Şarlman 797 yılında Halife Harun el-Reşid ile elçiler
vasıtasıyla hediyeleşmiş ve bu heyetlerinden bir grubu da
Exel-Chapel şehrinde bir süre alıkoyup Hint rakamları ve
Hint hesabını öğrenmiştir.
 Bu duruma bir belge olarak da Şarlman’ın bu
görüşmelerden sonra Fransa’da kullanılan ölçü sistemini
Arap ölçü sistemi ile değiştirmiş olmasıdır.
 Doğulular arasında kullanılan Hint Rakamları ile batılılar
arasında kullanılan Gabur rakamları arasında sadece
beş,altı,yedi ve sekiz rakamlarının şekilleri bakımından
farklılıklar vardır.
 10 y.y. dan itibaren doğulular iki ile üç sayılarının
şekillerini diğer Hint şekilleriyle değiştirmiş ve sekizinci
yüzyılda itibaren de sıfırı göstermek için bazen bir nokta
da kullanmışlardır. 16.y.y. a kadar rakamlar

 Biçiminde kullanılmış, 16.y.y. da ise rakamların şekli


 19.yy ın başlarında Gubar harflerinin Batıya
Doğululardan beçmiş olması Avrupa’da önemli bir
meslek haline gelmiştir. Bu konuda yapılan
incelemelerden elde edilen sonuç:
 “Arapların Gubar rakamları dedikleri bu rakam
şekillerini, diğerleri gibi Hint’ten alarak fethettikleri
memleketlerde ve bu arada Endülüs kıtasında yaymış ve
genelleştirmiş olmalarından, sonradan II. Sylvester
adıyla papa olan Gerbert’in, gençliğinde İşbiliyye ve
Kurkuba’da eğitim görmesi ve bu münasebetle Hint
rakamlarından ve kullanılış biçimlerinden haberdar
olmasıyla, söz konusu rakamları Miladi onbirinci yy
sonlarına doğru Batı Hristiyan milletleri arasına aktarmış
bulunmasından” ibarettir.
 16. yy ortalarına kadar Latinler arasında kullanılan Arap
rakamlarının gerek meydana çıkması,gerek yayılması
hakkında Avrupalı bilim tarihçilerinin gözünde geçerli
olan genel görüş bu merkezdeydi.
 Esasen İngiliz matematikçi Wallis tarafından öne
sürülmüş olan bu görüş ilk defa 1658 yılında Isaac
Vassius ve 1727 de de astronomi tarihi yazarı Weidlwe
tarafında itraza uğramıştır.
 Isaac Vassius’un bu itirazı dönemin bilginleri arasında ve
bunlarda birisi olan Fransız akademisi üyelerinden
Huet’nin zihninde o kadar gelişti ki Huet bu dokuz
rakamın Yunan alfabesindeki ilk dokuz harften ibaret
olduğunu ve fakat tanınmayacak derecede şekil
değiştirmiş olduğunu iddia etmekteydi.
 Bu tartışmanın ortaya çıkmasının sebebi olarak 16yy
başlarında Romada yaşamış Boetius isimli bir filozofun
Ars Geometriae adıyla yazmış olduğu bir geometri
kitabının birinci makalesi sonunda yer alan bazı
paragraflardı.
 Vassius bu paragraflardan çıkan sonuç olarak Arap
rakamlarının gerçek mucidinin Eski Pisagorcular
olduğunu iddia ediyordu.
 Weidler bu konuda daha da ileri giderek söz konusu
rakamların Araplardan çok önce Latinler arasında
bilindiğini ve kullanıldığını dolayısıylada söz konusu
rakamların mucitlerinin eski Yunanlılar(Grekler) olduğunu
hükmetmiştir.
 Bu iddialara neden olan Boetius’un Altdorf Üniversitesi
Kütüphanesinde korunan kitabın bir nüshasında birinci
makalenin sonunda yer alan paragrafta kullanılan

Biçimindeki dokuz işaretti. Fakat yapılan araştırmalarda bu


işaretlerin ve makalenin sonunda yer alan paragrafın kitabın
bulunan diğer iki nüshasında yer almadığı görülmüştür. Bu
nüshalardan biri bugün Trinity Colleye kütüphanesinde
muhafaza edilmektedir.
MAYA SAYILARI
 Maya uygarlığı M.S. 250-900 yılları arasında Amerika
kıtasında yer almıştır.
 Mayaların sayıları oluştururken beş ve yirmiyi ön plânda
tutmuşlardır. Sayı sistemi olarak onluk değil yirmilik
sistemi kullanıyorlardı. Muhtemelen sadece el
parmaklarından değil ayak parmaklarından da ilham
alarak bu sistemi tercih etmiş olabilirler.
 Mayaların sayı sistemi Mısırlıların sayı sisteminden daha
kullanışlıdır. Sayıları ise fasulye, kakao çekirdeği, sopa
ve deniz kabuklarına benziyordu.
 Bu benzeme abaküs tipi bir araç olarak bu nesneleri
kullanıyor olabileceklerinin ipuçlarını vermektedir.
maya sayı sembolleri
MAYA UYGARLIĞINA AİT BAZI KALINTILAR

Anıt Tapınaktan sarayın görünüşü


Avlu
Corbel Kemeri

You might also like