You are on page 1of 45

JEOTERMAL ENERJİ

Yakup-Baran-Ercan
JEOTERMAL ENERJİ
Jeotermal Nedir?
 Jeotermal kelimesinin Türkçe ’deki karşılığını yer ısısı/ yer enerjisi olarak ifade
edebiliriz.
Bilimsel ve teknik anlamda ise; yerin derinliklerindeki kayaçlar içinde birikmiş
olan ısı enerjisinin akışkanlarca taşınarak rezervuarlarda depolanması ile
oluşmuş sıcak su, buhar ve kuru buhara jeotermal kaynak denilmektedir.

Dünya yer altına doğru


toplam beş tabakadan
oluşmuştur.
Bunlar,
Hava Küre (Atmosfer),
Su Küre (Hidrosfer),
Taş Küre (Litosfer),
Ateş Küre (Pirosfer) ve
Ağır Küre (Barisfer)‘dir.
JEOTERMAL ENERJİ

JEOTERMAL ENERJİ
Jeotermal enerji, yer kabuğunun çeşitli derinliklerinde
birikmiş basınç altındaki çeşitli kimyasallar içeren sıcak su,
buhar ya da gaz hâlindeki ısı enerjisidir. Bu kavram, yerküre
ısısı olarak da tanımlanabilir.
Jeotermal enerji yerkürenin iç ısısıdır. Bu ısı merkezdeki sıcak
bölgeden yeryüzüne doğru yayılır.
Jeotermal kaynakların üç önemli bileşeni vardır:
1. Isı kaynağı,
2. Isıyı yeraltından yüzeye taşıyan akışkan,
3. Suyun dolaşımını sağlamaya yeterli kayaç geçirgenliği.
JEOTERMAL ENERJİ

Türkiye Jeotermal Enerji Potansiyeli ve Arama Çalışmaları


bilindiği gibi jeotermal enerji, yenilenebilir, temiz, ucuz ve
çevre dostu olan yerli bir yeraltı kaynağıdır.
Ülkemiz jeolojik ve coğrafik konumu itibarı ile aktif bir
tektonik kuşak üzerinde yer aldığı için jeotermal açıdan
dünya ülkeleri arasında zengin bir konumdadır.
Ülkemizin her tarafında yayılmış yaklaşık 1.000 adet doğal
çıkış şeklinde değişik sıcaklıklarda jeotermal kaynaklar
mevcuttur.
JEOTERMAL ENERJİ

Ülkemizin jeotermal potansiyeli oldukça yüksek olup, bu


potansiyeli oluşturan alanların,
%78'i Batı Anadolu'da,
%9’u İç Anadolu'da,
%7’si Marmara Bölgesi’nde,
%5'i Doğu Anadolu'da ve %1'i diğer bölgelerde yer almaktadır.
Jeotermal kaynaklarımızın %90'ı düşük ve orta sıcaklıkta olup
doğrudan uygulamalar (ısıtma, termal turizm, çeşitli endüstriyel
uygulamalar vb.) için, %10’ u ise dolaylı uygulamalar (elektrik
enerjisi üretimi) için uygundur.
Jeotermal enerji uygulamalarında ilk elektrik üretimi 1975
yılında 0,5 MW güce sahip Kızıldere Santrali ile başlatılmıştır.
JEOTERMAL ENERJİ
JEOTERMAL ENERJİ
Yeryüzüne yağışla ulaşan suların bir kısmı göl ya da denizlere
taşınırken bir kısmı da gözenekli rezervuarlara ya da fay
hatlarını takip ederek magmaya yakın alanlara iner.
Burada magma etkisiyle ısınıp basınç kazanarak yeryüzüne
tekrar çıkar ve termal suları oluşturur.
Yer merkezine doğru ortalama sıcaklık artışı 30°C/km’dir.
Hipotermal bölgelerde bu sıcaklık 70°C’den yukarıya çıkabilir.

Magma; yeraltında bulunan, ergimiş haldeki kayaçlar.

Kayaçların basınç düşmesi, sıcaklık yükselmesi, 
H2O ilavesi gibi etkenler altında ergimesi sonucu
oluşan silikat hamuru durumundaki eriyiklerdir. 
Yeryüzüne ulaşarak yanardağlardan püsküren
magmaya lav denir.
JEOTERMAL ENERJİ
Jeotermal alanlarda sıcak kayaç ve yüksek yeraltı suyu sıcaklığı normal
alanlara göre daha sığ yerlerde bulunur. Bunun başlıca nedenleri arasında:
• Magmanın kabuğa doğru yükselmesi ve dolayısıyla ısıyı taşıması,
• Kabuğun inceldiği yerlerde yüksek sıcaklık farkı sonucunda oluşan ısı akışı,
• Yeraltı suyunun birkaç kilometre derine inip ısındıktan sonra yüzeye doğru
yükselmesi.
Basınçlı termal sular, yeryüzüne çıkabilmek için yer kabuğunun çatlak ya da
kırıklı noktalarını izler. Depremler sonucunda sular, yeryüzüne çıkmak için
yeni yollar bulur.

İdeal Jeotermal sistemin şematik Gösterim


JEOTERMAL ENERJİ
Jeotermal saha, sistem ve rezervuarı birbirlerinden ayırmak üzere
aşağıdaki tanımlar yapılabilir.
Jeotermal Saha:
Yeryüzünde bir jeotermal etkinliği gösteren coğrafik bir tanımdır.
Eğer yeryüzünde herhangi bir doğal jeotermal çıkış yoksa,
yeraltındaki jeotermal rezervuarın üstündeki alanı tanımlamakta
kullanılır.
Jeotermal Sistem:
Yeraltındaki hidrolik sistemi bütün parçaları ile birlikte (beslenme
alanı, yeryüzüne çıkış noktaları ve yeraltındaki kısımları gibi)
tanımlamakta kullanılır.
Jeotermal Rezervuar:
İşletilmekte olan jeotermal sistemin sıcak ve geçirgen kısmını
tanımlar.
JEOTERMAL ENERJİ
Jeotermal sistemler ve rezervuarlar; rezervuar sıcaklığı, akışkan
entalpisi H, fiziksel durumu, doğası ve jeolojik yerleşimi gibi
özelliklerine göre sınıflandırılırlar.
Örneğin jeotermal rezervuarda 1 km derinlikteki sıcaklığa
bağlı olarak sistemleri iki gruba ayırmak olasıdır.
a) Rezervuar sıcaklığının 150°C' dan düşük olduğu, düşük
sıcaklıklı sistemler:
Bu tür sistemler genelde yeryüzüne ulaşmış doğal sıcak su veya
kaynar çıkışlar gösterirler.
b) Rezervuar sıcaklığının 200°C' dan yüksek olduğu yüksek
sıcaklıklı sistemler:
Bu tür sistemler ise doğal buhar çıkışları (fumeroller),
kaynayan çamur göletleri ile kendini gösterir
JEOTERMAL ENERJİ
Jeotermal sistemlerin fiziksel durumlarına bağlı olarak
sınıflandırılmaları durumunda, üç farklı rezervuar durumu
tanımlanabilir.
Sıvının etken olduğu jeotermal rezervuarlar:
Rezervuardaki basınç koşullarında su sıcaklığının buharlaşma
sıcaklığından daha düşük olduğu rezervuarları tanımlamakta
kullanılır. Rezervuar basıncını sıvı su fazı kontrol etmektedir.
İki fazlı jeotermal rezervuarlar:
Rezervuarda sıvı su ve su buharı birlikte bulunmaktadır ve
rezervuar basıncı ve sıcaklığı suyun buhar basıncı eğrisini izler.
Buharın etken olduğu jeotermal rezervuarlar:
Rezervuar basıncındaki akışkan sıcaklığının suyun buhar basıncı
eğrisi sıcaklığından daha yüksek olması durumunda bu tür
rezervuarlar oluşurlar. Rezervuardaki basıncı su buharı fazı
kontrol etmektedir.
JEOTERMAL ENERJİ
Bir jeotermal rezervuarın fiziksel durumu ve kimyasal özellikleri
zamana bağlı olarak değişiklik gösterebileceği gibi aynı rezervuar
içerisinde de bir noktadan diğerine farklılıklar gösterebilir.
Örneğin sıvının etken olduğu bir rezervuar, üretim sonucu oluşan
basınç düşümünden dolayı, zamanla iki fazlı bir jeotermal
akışkan durumuna dönüşebilir.
Jeotermal enerji, hava kirliliği yaratmayan ve dikkatli
kullanıldığında çevre sorunlarını en aza indirgeme özelliği olan
bir enerji kaynağıdır. Jeotermal enerji kaynağının sürdürülebilir
projelerde kullanılması amaçlanmalıdır.
Projelerin sürdürülebilir olması için jeotermal sistemlerin ve
rezervuarların iyi bilinmesi ve var olan yeraltı özelliklerinin
projelerin avantajına olacak şekilde değerlendirilmesi
gerekmektedir.
JEOTERMAL ENERJİ
Su kaynakları sıcaklıklarına göre aşağıda görüldüğü gibi sınıflandırılmıştır.

 20 °C ve üzeri Termal sular


 20 °C - 34°C Epitermal sular
 34°C - 40°C Mezotermal sular
 40°C - 50°C Buhar
 100 °C’nin üzerindekiler Hipotermal sular
Su kaynaklarının sıcaklıklara göre sınıflandırılması

Jeotermal enerji, doğal olarak kendiliğinden ortaya çıkabildiği gibi yapılan


sondaj çalışmalarıyla da elde edilebilmektedir.

27
Resim 3.1: Jeotermal enerji kaynağı
JEOTERMAL ENERJİ
JEOTERMAL ENERJİ

Jeotermal Enerjinin Kullanım Şekilleri


Milattan önceki dönemlerde de insanoğlu jeotermal enerjiyi
çanak, çömlek yapımı, banyo, ısıtma ve yemek pişirme aracı
olarak kullanmıştır.
Günümüz de ise bu enerjiden doğrudan ya da dolaylı şekilde
yararlanmak mümkündür.
Dolaylı yöntemde daha çok elektrik elde etmede yararlanılır.
Doğru dan kullanımı ise ısıtma, seracılık ve endüstri alanı için
geçerlidir ki jeotermal enerjiden en ekonomik şekilde yararlanma
yolu da budur.
JEOTERMAL ENERJİ

Jeotermal enerjinin kullanılması için bazı koşulların


oluşması gereklidir.
Fiziksel özellikler ve ısı yeterli ise alana bir kuyu açılarak
çalışma başlatılır.
Jeotermal enerji;
Bugünkü teknoloji ile elektrik üretiminde, ısıtma ve
kurutma işlemlerinde, çeşitli kimyasalların elde edilmesinde
ve tedavi amaçlı kaplıcalar ile turistik tesislerde
kullanılmaktadır.
JEOTERMAL ENERJİ
1. Merkezi Isıtma
Jeotermal enerjinin en yaygın ve doğrudan kullanımı merkezi
ısıtmadır. Merkezi ısıtma günümüz teknolojisinde üç grupta
toplanır.
Bunlar:
 Sıcak sulu ısıtma sistemleri
 Buharlı ısıtma sistemleri
 Kaynar sulu ısıtma sistemleri
Sıcak sulu ısıtma sistemleri 95°C ile gerçekleştirilir. Böylece
tesisata doğrudan (direkt) bağlanabilir.
Yüksek basınçlı buhar sistemleri ise daha geniş alanların
ısıtılması için kullanılmaktadır (fabrika, hastane gibi yapıların
ısıtılması).
Merkezi ısıtma sistemlerinde yer alan bölümler; kuyu başı
pompalama, gaz ayrıştırması ve dozajlama denilebilir.
JEOTERMAL ENERJİ

Su nakil hatları, ısıtma yapılacak yer jeotermal enerji


kaynağından uzaksa enerji toprağa gömülen çelik borularla
aktarılmaktadır.
Bu bölüm, teknik ve ekonomik şartlar uygun olduğunda
mesafe 150–200 km kadar çıkabilmektedir.
Dağıtım şebekesi merkeze gelen enerji, Eşanjör (Isı
Değiştirici) adı verilen araçlarla temiz suya aktarılarak
kullanımı sağlanır.
Düşük sıcaklıklardaki jeotermal akışkanlar ısı pompaları
sayesinde ısıtmacılıkta kullanılır.
Sıcaklık 5°C’ye düştüğünde bile ısı pompaları ile verim
sağlamak mümkündür.
JEOTERMAL ENERJİ

Jeotermal ısıtmanın maliyeti kömürle ısıtmanın ancak


1/5’ine denk gelmektedir.
Enerji, ısıtmada kullanıldıktan sonra rezervuar kayaçlara
geri gönderilmektedir.
Böylece hem çevre kirliliği oluşmamakta hem de
kendilerini yenilemektedir.
Merkezi ısıtmanın etkin olarak kullanımıyla her binada ayrı
ayrı bulunması gereken kalorifer kazanlarına ve bacalarına
ihtiyaç kalmayacağından bu durum hem maliyet hem de
güvenlik açısından avantaj sağlayacaktır.
Ayrıca hava kirliliğine neden olan bir çok yakıt da bu
şekilde kullanılmamış olacaktır.
JEOTERMAL ENERJİ
Sera Isıtma
Bitkilerin yetiştirilebilmesi için en az 15 °C’ye ihtiyaç vardır.
Kışın bu sıcaklığın sağlanması için ilk olarak kapalı bir ortam
ve bitkilerin fotosentez yapması için de güneşe ihtiyacı vardır.
Bu amaçla metal iskeletin üzerine cam ya da plastik malzeme
kaplanarak seralar oluşturulmuştur.

Resim 3.2: Jeotermal enerji ile bir caddenin ısıtılması


JEOTERMAL ENERJİ
Seraların en etkin şekilde ısıtılabilmesi için büyüklüklerinin en
az 25.000 m2 olması, kış aylarında dış hava ortam sıcaklığının
ise 0 °C’den düşük olmaması gerekir.
Ayrıca jeotermal enerji kaynağının çıkış sıcaklığının 100 °C
olması verim açısından önemlidir.
Ancak ülkemizde 50–60°C’de kullanılan sistemler de
üretilmiştir. Jeotermal kaynak ile seranın uzaklığının 10 km’den
fazla olması durumunda ısı kayıpları oluşabilmektedir.
Mevcut olarak ülkemizde 635 dönümlük alanda sera ısıtması
yapılmaktadır.

Resim 3.3: Sera örneği


JEOTERMAL ENERJİ

Jeotermal Sera Isıtması İle İşletilen Modern Bir Seranın İçerden Görüntüsü
JEOTERMAL ENERJİ

Jeotermal Sera Isıtması İle İşletilen Modern Bir Seranın Dışardan Görüntüsü
JEOTERMAL ENERJİ

Endüstriyel Alanda Kullanımı


Jeotermal enerji, dünyada ve ülkemizde birçok endüstriyel
alanda kullanılmaktadır.
Bu alanlar:
 Yiyeceklerin kurutulmasında ve sterilize edilmesinde,
 Konserve üretiminde,
 Kâğıt ve dokumaların ağartılmasında,
 Şeker, ilaç ve süt fabrikalarında damıtma ve mayalandırma
etkeni olarak,
 Soğutularak içme suyu elde edilmesinde,
 Çamaşırhanelerde yıkama suyu olarak,
 Tropikal bitki üretimi ile balık çiftliklerinde.
JEOTERMAL ENERJİ

Ankara Jeotermal Etüt Çalışmaları, Engin BÜLBÜL vd.


JEOTERMAL ENERJİ

Jeotermal Isı Merkezinden Bir Örnek (İzmir-Balçova)


JEOTERMAL ENERJİ
Jeotermal Enerjinin Avantajları
 Tükenmeyen bir enerji kaynağıdır.
 Temizdir.
 Çok amaçlı ısıtma uygulamaları için de kullanılabilmektedir
(tarım, konut, sera).
 Rüzgâr, yağmur gibi meteorolojik koşullardan bağımsızdır.
 Hazır enerjidir.
 Diğer yakıt türlerine göre daha ucuzdur.
 Yangın, patlama gibi riskleri yoktur.
 Verimlilik % 95’in üzerindedir.
 Lokal bir enerji kaynağı olduğu, ithali ve ihracı ve
uluslararası bir parası olmadığı için savaş ve uluslararası
problemlere neden olmaz.
JEOTERMAL ENERJİ
Jeotermal Enerjinin Dezavantajları
 Jeotermal enerjinin özelikle santrallerin dezavantajları
da vardır.
 Jeotermal kaynakları geliştirme maliyetleri birçok
faktöre göre değişiklik göstermektedir.
Örneğin, kazının büyük olması güçlü sondaj
makinelerini getirmeyi gerektirebilir.
Ayrıca kayaçların çok sert olması ya da yüksek sıcaklık
gibi durumlarda da maliyet etkilenebilmektedir.
Maliyeti arttıracak bir diğer sebep de çökeltme eğilimi
taşıyan bileşenler ya da karbondioksit ya da hidrojen
sülfür H2S gibi gazlardır.
JEOTERMAL ENERJİ
 Jeotermal kuyular çevrede gürültü kirliliğine yol
açabilir. Kuyularda gürültü 120 DB aşabilir. Bu tür
durumlarda ise gürültü susturucu olarak adlandırılan
atmosferik separatörler kullanılarak 85 DB
düşürülebilir.
 Atık sulardaki bor gibi bazı kimyasallar bitkilere zarar
verebilmektedir.
 Santraller işletilirken yeraltından çekilen su, göçme gibi
tehlikelere sebep olabilmekte bununla birlikte suyun
çekilmesi ya da yeraltına enjekte edilmesi durumunda
deprem oluşumu ihtimali artabilmektedir.
Seperatör, gemi ve endüstriyel tesislerde yağ, yakıt ve diğer sıvıların içindeki
bileşenleri fiziksel yöntemlerle ayıran makinelerdir .
JEOTERMAL ENERJİ
Ülkemizde Jeotermal Enerji Kaynakları
Türkiye jeotermal potansiyeli açısından Avrupa’da birinci,
dünyada yedinci sıradadır. Yapılan araştırmalara göre ülkemizde
600’den fazla sıcak su kaynağı ve 170 adet jeotermal saha olduğu
tespit edilmiştir.
Bu sahaların 11 tanesi elektrik üretimine uygundur. Elektrik
üretimine en uygun sahalar daha çok Batı Anadolu’da yer
almaktadır. Isıtma uygulamasında
Bölge Enerji Potansiyeli (MWt)
Marmara 133,60
Ege 697,27
Karadeniz 20,11
İç Anadolu 159,20
Doğu Anadolu 26,60
Akdeniz 7.00
Güneydoğu Anadolu 1,95
Tablo 3.3: Jeotermal kaynakların bölgelere göre dağılımı
JEOTERMAL ENERJİ
Jeotermal enerji bakımından en zengin bölgeler;
- Ege Bölgesi,
- İç Anadolu ve
- Marmara Bölgesi iken,
En fakir bölgeler;
Güneydoğu Anadolu Bölgesidir.

Ülkemizde ilk keşfedilen jeotermal kaynak, 1968’de Denizli-


Kızıldere’de olmuştur. Bu kaynak ülkenin en önemli jeotermal
potansiyeline sahiptir. Sahada 17 derin sondaj kuyusu açılmış,
200–212 °C’deki sıcaklıktan elektrik üretimi elde etmek amacıyla
santral kurularak çevredeki üç köyün elektrik ihtiyacı
karşılanmıştır.
Kızıldere tesisleri günümüzde 20 MW kapasiteye sahiptir. Bu
sahadan yıllık 12 MW elektrik üretimi yapılmaktadır.
JEOTERMAL ENERJİ
Ülkemizdeki Jeotermal Enerjinin Kullanılma Şekilleri
Ülkemizde geniş yayılıma sahip olan jeotermal kaynaklardan
yararlanılması özellikle son yıllarda daha da artmıştır.
Kullanım alanı daha çok merkezi ısıtmada, kür merkezlerinde,
seracılıkta ve elektrik üretimindedir.
Ülkemiz de jeotermal enerjinin doğrudan kullanım kapasitesi
1229 MWt’tir. Türkiye jeotermal enerjinin doğrudan kullanımında
dünya sıralamasında beşinci ülkedir.
Ülkemizdeki jeotermal kaynakların çoğunluğunun orta ve düşük
sıcaklıkta olması nedeni ile enerjinin değerlendirilmesi doğrudan
yapılmakta bu amaçla daha çok ısıtma amaçlı kullanılmaktadır.
Isıtma uygulamalarında özellikle merkezi ısıtma daha fazladır.
JEOTERMAL ENERJİ

Günümüzde; Gönen, Simav, Kırşehir, Afyon, Kızılcahamam,


Kozaklı, Manisa, Edremit, Balıkesir, Sandıklı ve Balçova gibi
merkezler jeotermal enerji ile ısıtılmaktadır.
Bu merkezlerden Afyon-Sandıklı, ülkenin en uzun su taşıma
hattına sahiptir (8600 m). Afyon-Sandıklı’da 7000 konut,
merkezi ısıtma ile ısıtılmaktadır.

Türkiye’de Denizli, Kütahya ve İzmir-Aliağa merkezlerinde


jeotermal enerji kaynaklarından konut ısıtmasının yanında
elektrik üretimi de gerçekleşmektedir.
JEOTERMAL ENERJİ
Ülkemizde jeotermal enerjinin kaplıca olarak kullanımı da
oldukça gelişmiştir.
Özellikle Balçova, Kızılcahamam, Afyon, Oruçoğlu, Gediz,
Havza, Ayder, Yalova, Gönen merkezleri önemli termal
tesislerindendir.
Ülkemizde jeotermal enerjinin seracılıkta kullanımı yine
kaynaklara yakın bölgelerde gerçekleşmektedir.
Örneğin; Denizli, Kütahya, Simav, Afyon, Kırşehir, Gönen,
Erzincan, Şanlıurfa’daki seralarda jeotermal enerji ısıtma
amacıyla etkin olarak kullanılmaktadır.
Jeotermal enerjinin bu kullanım alanlarının dışında
Kızıldere’de 120ton karbondioksit (CO2) üretimi, Gönen’de deri
tabaklama, yine Kızıldere’de yün ağartma amacıyla da
kaynaklardan yararlanılmaktadır.
JEOTERMAL ENERJİ

Türkiyenin en büyük jeotermal enerji santralleri


1- Efeler Jeotermal Enerji Santrali , Aydın ilinde bulunuyor
toplam kurulu gücü 115MW’tır.
2- Zorlu Enerji Kızıldere 2 Jeotermal Santrali, Denizli ilinde
bulunuyor ve toplam kurulu gücü 80MW’tır.
3- Pamukören Jeotermal Santrali, Aydın ilinde bulunuyor
ve toplam kurulu gücü 68MW’tır.
4- Galip Hoca Germencik Jeotermal Santrali, Aydın ilinde
bulunuyor ve toplam kurulu gücü 48MW’tır.
5- Alaşehir Jeotermal Santrali, Manisa ilinde bulunuyor ve
toplam kurulu gücü 45MW’tır
JEOTERMAL ENERJİ

Yenilenebilir enerji kaynakları arasında önemli bir yer tutan


jeotermal enerji ülkemizde çok daha fazla yaygınlaşmalı.
Tamamen bedava ve sürdürülebilir enerji olan bu kaynak,
eğer yeteri kadar verimli kullanılırsa, ülkemizde enerjide
dışa bağımlılığın önüne geçilebilir.
Artık doğalgaz ile elektrik üretimine bir son verilmeli ve
ülkemizdeki yerli kaynaklar ile enerji ihtiyacı karşılanmalı.
JEOTERMAL ENERJİ
JEOTERMAL ENERJİ

Manisa Alaşehir Mak-14 Kuyusu Üretim Görüntüleri


JEOTERMAL ENERJİ
Jeotermal enerji, fosil kategorisinde bir enerji kaynağı olmasa
da fosil yakıtlar gibi dünya üzerinde homojen bir şekilde
dağılmamıştır.
Amerika kıtası, Orta Amerika ülkeleri, Anodulu'da Ege
Bölgesi ve Avrupa'da İtalya jeotermal enerji santrallerinin en
fazla bulunduğu coğrafyalardır.
Ülkelere göre jeotermal enerji santrali kurulu güçlerine
bakıldığında ABD açık ara farkla liderliğini korurken ABD'yi,
Filipinler, Endonezya ve son dönemlerde birçok yeni JES'in
devreye girdiği Türkiye takip etmektedir.
Bu 4 ülke Jeotemal enerjide 1 GW kurulu güç barajını aşan ülkelerdir.
JEOTERMAL ENERJİ

Dünyada jeotermal enerji kurulu gücü 2018 yılı sonu


verilerine göre 14.9 GW düzeyindedir.
Jeotermal enerjiden elektrik üretiminde ilk beş ülke;
ABD, Filipinler, Endonezya, Türkiye ve Yeni Zelanda
şeklindedir.
Elektrik dışı kullanım ise 70.000 MWt’ı aşmış olup
dünyada doğrudan kullanım uygulamalarındaki ilk 5 ülke
ise ABD, Çin, İsveç, Belarus ve Norveç’tir.
JEOTERMAL ENERJİ
TEŞEKKÜR EDERİZ

You might also like