You are on page 1of 28

YERBİLİMİ

Ders Notları

Doç.Dr. Şehnaz ŞENER


2020

T.C.
Süleyman Demirel Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi
Jeoloji Mühendisliği Bölümü
YERALTISULARI JEOLOJİSİNİN KONUSU VE GELİŞİMİ

SUYUN ÖNEMİ

Canlılar yaşayabilmek için gerekli suyu yeryüzünden (akarsu, göl, deniz)


veya kayaçların boşluk yada çatlaklarında toplanan sulardan sağlar.
İnsanlar yüzeysularını çeşitli şekillerde biriktirirler ve insan topluluklarına
iletirler. Ancak her yerde akarsu yada göl bulunmadığından dolayı
yeraltısularından yararlanma yoluna gidilmektedir. Bu nedenle özellikle
kurak ve yarı kurak bölgelerde, yeraltısularının aranıp bulunması çok eski
yıllardan beri insanları ilgilendirmektedir. Birçok şehir ve ülke, içme
sularının büyük bir kısmını yeraltısularından sağlarlar.

Londra % 20
ABD %19
Almanya %70
İstanbul %10

Son yıllarda endüstrinin gelişerek fabrikaların artması ve geniş alanlara


yayılması, yüzeysularından faydalanmanın kısıtlanması, şehirler için
gerekli ve temiz suyun daha ucuz bir şekilde yeraltından elde edilmesi,
yeraltısularının daha çok kullanılmasını gerektirmiş, dolayısı ile yeraltısuyu
araştırmalarını arttırmıştır.
HİDROJEOLOJİ VE DİĞER DİSİPLİNLERLE OLAN İLİŞKİSİ

Hidrojeoloji çalışma konusu itibariyle birçok bilim dalıyla yakından ilişkilidir.


Bu temel bilim dallarından bazıları ve hidrojeoloji ile olan ilişkileri aşağıda
açıklanmıştır.

Tablo 1. Hidrojeolojinin diğer disiplinlerle olan ilişkisi


Jeomorfoloji Yeraltısuyu akımının meydana geldiği hazne kayacın
Stratigrafi makroskobik jeolojik özellikleri
Tektonik
Topoğrafya
Mineraloji ve Petrografi Jeolojik ortamın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri
Kimya
Biyoloji
Meteoroloji Dış bir etken
Fizik Akışkanların hareketi
Akışkanlar Mekaniği Akışkanın ve hazne kayaçın özellikleri
Matematik Yeraltısuyu hareketinin matematiksel modellemesi
İstatistik
Bir bölgenin yeraltısularını ve jeolojisini araştıran hidrojeolog;

• Yağış
• Sızma

• Buharlaşma

Yeraltısularını toplayan kayaçların

• Litolojik özellikler
• Yapısal özellikler

• Porozite

• Permeabilite

• Transmisibilite

• Depolama katsayısı

Ayrıntılı olarak araştırır ve bu özellikleri sayısal olarak bulur.

Bu bilgiler yardımıyla herhangi bir bölgenin yeraltısularını tüketmeden ve


akiferlerini kirletmeden en iyi kalitedeki suyun en ekonomik ve etkin şekilde
işletme yolu bulunabilir.
YERALTISULARI JEOLOJİSİNİN ANLAMI VE KONUSU

HİDROJEOLOJİ;

Yerkabuğu içindeki suyun;

•Hareketini
•Fiziksel ve kimyasal özelliklerini

•Çeşitli kayaçlar içinde bulunuş şekillerini ve bunlara etkiyen faktörleri


inceleyen bilim dalıdır.

Bir bölgenin hidrojeolojik etüdü;


•Yeraltısularının araştırılıp bulunması

•Yeraltından alınması

•Miktarının saptanması

•Çıkarılması için yapılması gerekli

•Kuyular

•Sondajlar

•Pompaj

•Hukuki yönlerini
HİDROJEOLOJİK DOLAŞIM VE YERALTISULARININ KÖKENİ

Yeryüzüne düşen yağmur, kar, dolu, kırağı, çiğ v.b. yoluyla


oluşan sular, yağış esnasında daha yere ulaşmadan, arazi
üzerinden akarken ve bitkiler tarafından alınıp bitkilerin yeşil
kısımlarından terleme (transpiration) ile tekrar dışarı çıkar ve
buharlaşır. Bu suyun 'Kısa Hidrolojik Dolaşım' yapması ve
yağışın tekrar atmosfere dönmesi olayıdır.

Aynı şekilde oluşan suların bir kısmı ise yüzeyde akar ve çeşitli
akarsuları oluşturur. Diğer bir kısmı da yeraltına sızar;
buralarda birikir ve yeraltı sularını oluşturur. Yeraltına sızan bu
sular boşlukları ve çatlakları doldurur; çatlak ve kırıklar
boyunca derinlere kadar gider; ya da bir noktadan kaynak
şeklinde yeryüzüne yeniden çıkar. Bu suretle su daha uzun
yollu 'Büyük Hidrolojik Dolaşım' yapmış olur. Suyun çeşitli
şekillerde yapmış olduğu dolaşımlarına 'Hidrolojik Dolaşım'
ismi verilir. Bu devam eden döngü, güneş kaynaklı ısı enerjisi
ve yerçekimi ile oluşmaktadır.
YERALTI SUYUNUN KÖKENİ

Meteorik sular (Meteoric water): Günümüz hidrolojik döngüsüne katılan


atmosferik kökenli olan sulardır. Yağmur sularının yerkabuğu içerisinde
süzülmesiyle oluşurlar. Günümüz hidrolojik döngüsüne katıldıkları için de bu
tür sular yağmur sularıyla aynı kimyasal bileşime sahiptirler, fakat zamanla
bulundukları ortam ile bir kimyasal dengeye ulaşmaktadırlar. Meteorik sular
hidrojeolojinin ilgi alanındadır. Bunun başlıca sebebi de sığ yeraltı ortamında
bulunmasından kaynaklanmaktadır. Yerkabuğu içinde düşey yada yatay
olarak yer değiştiren bu sulara Canlı su veya Vadoz su da denir.

Konne veya formasyon suları (Connate or formation water):


Sedimanların gözeneklerinde sedimantasyon sırasında hapsolmuş olan konne
sular geçmiş zamanlarda hidrolojik döngünün bir parçası olmuşlardır. Çok
yavaş hareket ettikleri için bulundukları ortamla bir kimyasal dengeye ulaşma
imkanı bulmuşlardır.

Juvenil Sular (Juvenile water): Yerkabuğu’nun derinliklerinden türeyen


sulardır. Bu tür sular günümüz hidrolojik döngünün bir parçası değildir, ancak
bir zamanlar hidrolojik döngüye katılmış olabilirler. Magmadan oluşarak
yeryüzüne ilk defa çıkan sulardır. Magmanın içinde yaklaşık % 5 kadar su
olduğu tahmin edilmektedir.
Magmatik sular juvenil sulara örnek olarak verilebilir. Duraylı oksijen ve hidrojen
izotopları meteorik sular içerisinde %1’den fazla olmayan juvenil sular
bulunduğunu işaret etmektedir.

Fosil Sular (Fossil water): Fosil sular çok eski sular olup yaşları Kuvaterner
dönemine kadar uzanmaktadır. Örneğin, Sahra çölü birkaç bin yıl önce yeraltına
süzülmüş önemli miktarlarda tatlı su içermektedir. Hidrolojik döngünün bir
parçasıdır. Fosil sulara diğer bir örnekte konne sulardır. Genelde tuzludurlar ve
yaşları çökellerin oluşum zamanını göstermektedir. Canlı sular daha derinlere
(20-30 km) erişirse "cansız" ve hareketsiz bir hale gelir. Bunlara Cansız su veya
Derinlik suyu da denir. Petrol yataklarındaki sular bu tür sulardır.

Termal Sular (Thermal water): Yeraltında ısıtılan ve karışık yollar izleyerek


yeryüzeyine ulaşan sıcak kaynak sularıdır. Hidrolojik döngünün bir parçasıdır.

Kozmik su : Evrende gezegen ve meteoritler içinde bulunan sudur. Bunlara


meteoritik sular da denir.
SUYUN YERALTINDA DÜŞEY DAĞILIŞI

Yağışın bir kısmı yer çekiminin etkisiyle toprak altına sızar. Bu sızan sular boşluk ve
çatlaklardan aşağıya doğru iner ve değişik derinliklerde toplanır.

Doymuş Bölge: Yeraltında kayaçların boşluk, fissür, çatlak ve kırıklarında serbest


halde bulunan su ile dolu kısmına doymuş bölge denir.

Doymamış Bölge: Doymuş bölge üzerinde parçacıkları büyüklük, biçim, tür ve


dizilişlerine göre, değişik oranda gelişen boşluklarda ve tanelerin etrafında yapışık
su toplanan bölgedir (Vadoz Su Bölgesi, Asılı Su Bölgesi, Havalanma Bölgesi).

Yeraltı Su Tablası: Doymamış bölgenin altı ile doymuş bölgenin üstü arasındaki
sınır yüzeyine denir.

Yeraltısuları: Yeraltı suyu tablasının altında bulunan sulara yeraltı suları denir.
Kuyu ve sondajlar ile koşullar uygun oldukça kaynaklarda yeraltı su düzeyinin
alçalıp yükselmeleri, geçiş ve sürekli hareketleri ve suyun akış hızı saptanabilir.
YERALTISUYU SEVİYESİ VE DEĞİŞİMİ

Yeraltısuyu seviyesi (Statik yeraltısuyu seviyesi): Serbest akiferlerde su ile


doymuş bölgenin üst seviyesine denir.

Piezometrik Seviye: Basınçlı akiferlerde yeraltısuyunun yükselebildiği seviyeye


denir.

Her iki seviyede akiferlerin üstündeki atmosfer basıncıyla su napı basıncının


denge yüzeyi olarak düşünülebilir.
Yeraltısuyu seviyesi:

Yeraltısuyu seviye ölçümleri,


yeraltısuyu akımını karakterize
etmek (örneğin, akımın yönü ve
hidrolik eğim miktarı), akiferlerin
hidrolik özelliklerini (K, T, ve S)
belirlemek ve bir bölgedeki
yeraltısuyu kaynaklarının çekiminin
etkilerini değerlendirmek için
gerekli olan önemli bir bilgidir.

•Kontakt elektrodu (Kuyu düdüğü)


• Sonik ölçme yöntemi

• Basınç transduserleri ile ölçme


yöntemi
• Şamandıra-karşı ağırlık kullanarak
mekanik yolla ölçme yöntemleri
ile ölçülür.
YERALTISUYU SEVİYESİNİN DEĞİŞİMİNE ETKİYEN FAKTÖRLER

Doğal olaylar

➢ Yağış
➢ Yüzeysel Akış

➢ Buharlaşma – Terleme

➢ Atmosfer Basıncı

➢ Gel – Git

➢ Deprem

İnsan (yapay) tarafından oluşturulan olaylar

➢ Yeraltından fazla miktarda su çekilmesi (pompaj)


➢ Yeraltına su verilmesi (suni beslenme)

➢ Baraj, gölet vb. yerüstü sularını depolama tesislerinin yapılması.


AKİFERLER VE TÜRLERİ

Jeolojik ortamların yeraltısuyu içerebilme yeteneğini denetleyen bu üç ana


koşula bağlı olarak jeolojik ortamlar yeraltısuları açısından 4 kümede toplanır.

Akifüj; Porozitesi yaklaşık olarak sıfır olan ve su vermeyen geçirimsiz birimlere


denir. Boşluksuz yada içerdiği boşlukları birbiriyle ilişkili olmayan jeolojik
ortamlardır. Yeraltısuyu akımı bulunmadığından dolayı akım bileşenleri yoktur
ve geçirimlilik pratik olarak sıfırdır.

Akiklüd; Geçirimsiz birim bazı durumlarda yeraltısuyunu depolamaya yetecek


kadar poroziteye sahip olabilir, ancak yeraltısuyunu iletemez ve hidrolik olarak
geçirimsiz sınır koşulu oluşturur. Buna akiklüd denir.

Akitard; Çok küçük hidrolik iletkenliğe sahip, kuyu yada kaynaklar


aracılığıyla önemli ölçüde su vermeyen, ancak komşu akiferlerdeki
yeraltısuyunu etkileyen yarı geçirimli olarak ifade edilebilen jeolojik oluşuklara
akitard denir.

Akifer: Jeolojik formasyonların bazı türlerinde, yeraltısuları toplanabilir ve kaynaklarla ya


da pompajlarla bu su alınabilir. Bu tür tabaka veya formasyonlara akifer yada nap denir. Bir
formasyonun ne kadar su verdiği zaman ona akifer denileceği henüz saptanamamıştır.
Kayaçların litoloji, fiziksel ve kimyasal özellikleri tabakalanmaları, tabakaların
ardalanma durumları ve yapı şekilleriyle bu tabakalardaki yeraltısuyunun
hidrodinamik koşullarına göre doğada serbest, asılı ve basınçlı su akiferleri oluşur.
Akiferler genel olarak ;

• Serbest akifer
• Basınçlı akifer

• Sızdıran akifer olmak üzere üç ana gruba ayrılır.

Serbest Akifer: Üzerinde geçirimsiz örtü bulunmayan akiferlere serbest akifer


denir.
Akifer Seviyesi: Serbest akiferin su ile doygun üst yüzeyine denir.
Basınçlı Akifer

İki geçirimsiz tabaka ile sınırlı basınçlı su içeren akifere denir. Basınçlı akiferlerde
su bazen yeryüzüne fışkırır ve akar. Bu tür basınçlı akiferlere fışkıran akifer,
pozitif artezyen, akan artezyen denir. Bunlarda sondajın başlangıç kotu basınçlı
akiferlerin beslenme kotundan aşağıdadır. Bazen de su sondaj kuyusunda
yükselir, fakat yüzeyden akmaz. Buna da yükselen artezyen, negatif artezyen
denir.
Sızdıran Akiferler (Yarı basınçlı akifer)

Akiferlere giren ve akiferlerden alınan su miktarı, son yıllarda birçok yerde


doğruya yakın şekilde ölçülmüş ve bu ölçülerden alınan su miktarının akifere
girenden daha çok olduğu görülmüştür. Bunun üzerine akiferlerin alt yada
üstlerinde bulunan geçirimsiz veya yarı geçirimli tabakaların suları sızdırdıkları
saptanmış ve bu tür akiferlere sızdıran akifer ismi verilmiştir.

ÇEŞİTLİ KAYAÇ AKİFERLERİ

Yeraltına sızan yüzey suları yeraltındaki kayaçların türüne göre ya taneler


arasında, ya erime
boşluklarında yada çatlaklarda toplanırlar.

Yeraltısularının içinde toplandıkları formasyonlara göre:

➢Alüvyon akiferleri
➢Çatlaklı kaya akiferleri

➢Karstik akiferler olmak üzere üç türlü akiferden söz edilir.


YERALTISULARINDAN YARARLANMA
Yeraltısularından ilk yararlanma şekli kaynaklardan yararlanmadır. Daha sonra ilkel
yollarla kuyu ve galeriler kazılarak yeraltısularından yararlanma yollarına
gidilmiştir.

Türkiye’de yeraltısularından yararlanma 1950’den sonra hızla artmıştır.

Yeraltısularından yararlanmak yüzey sularına oranla çok daha pahalı olmasına


rağmen aşağıdaki üstün yönlerinden dolayı yeraltısuları tercih edilmektedir;

- Sıcaklıklarının mevsimlere göre çok az değişmesi


- Renksiz oluşu ve bulanık olmayışı
- Temiz ve kirlenmesinin güç olması
- Kimyasal bileşiminin değişmemesi
KAYNAK
Yeraltısularının yeryüzüne çıktığı noktaya denir. Göze, pınar, menba kaynak anlamına
gelen terimlerdir.

Kaynakların Sınıflandırılması:
- Kontakt kaynağı
- Alüvyon (ebuli) kaynağı
- Tabaka kaynağı
- Karst kaynağı
- Lav kaynağı
- Çatlak kaynağı
- Fay kaynağı
Kuyu; Yeraltısularından yararlanmanın bir diğer şekli kuyulardır.

Kuyular açılırken dikkat edilmesi gereken hususlar

*Akarsu ve kuru derelerin taşkın alanları dışında olmalı


*Kitle hareketleri görülen alanların ve bataklıkların dışında olmalı
*Mezarlık, ahır, foseptik çukur vb. yüzeysel kirletme noktalarından mümkün
olduğunca uzakta olmalı
*Deniz suyunun yeraltısuyuna girmesini önleyecek kadar sahilden uzakta
olmalı
*Daha önce açılmış üretim kuyularının etki alanlarının dışında olmalı
YERALTISULARININ ARAŞTIRILMASI

Çeşitli amaçlarla kullanmayı düşündüğümüz suyun yeraltında;

- hangi derinlik,

- hangi şekilde,

- hangi miktarda

- hangi bileşimde bulunduğunun belirlenmesi ve buna göre en ekonomik


yararlanma yolunun seçilmesi bilimsel bir araştırma konusudur.

Bu gün gelişmiş ülkelerde bile çatal çubuk yöntemiyle yeraltısuyu arayanlar ve


bulunabileceğine inananlar vardır. Ancak istatistikler bilimsel hiçbir dayanağı
olmayan bu ilkel yöntemlerin başarısız olduklarını göstermiştir.
Hidrojeolojik Etüd

Her ülkede ülkenin çeşitli özellikleri göz önünde tutularak hazırlanmış


‘Hidrojeoloik Etüd’ normları bulunmaktadır. Türkiye’de hidrojeolojik
etütlerin çoğu Devlet Su İşleri Yeraltısuları Dairesi tarafından
yapılmaktadır. Bunlar ön ve detaylı hidrojeolojik etüdler olarak
yapılmaktadır.
1. Ön Hidrojeolojik Etüdler;
1 / 100.000 ölçekli yüzey jeolojisi, su noktaları, ileriki çalışmalar için
program ve tavsiyeler yapılır.

2. Detaylı Hidrojeolojik Etüdler;


1 / 25.000 ölçekli haritalara su noktaları kodlandırılır, su seviyeleri,
verimler, akiferin geometrisini tespit amacıyla jeofizik araştırmalar, ilave
sondajlar, su verim deneyleri, su analizleri yapılır.
Bir hidrojeolojik etüd raporu genel olarak şu kısımları ve ekleri kapsamaktadır:

ÖZET
1. Amaç
5. Hidrojeoloji
2. Giriş
5.1. Su noksanları
1.1. Önceki Çalışmalar
5.1.1. Akarsular
1.2. Çalışma yöntemleri
5.1.2. Kaynaklar
3. Coğrafya
5.1.3. Sığ kuyular
3.1. Etüd sahasının yeri ve yüzölçümü
5.1.4. Sondaj kuyuları
3.2. İklim
5.2. Yeraltısuyu taşıyan tabakaların
3.3. Ekonomik gelişme hidrolojik özellikleri
4. Jeoloji 5.3. Yeraltısuyu bilançosu
4.1. Jeolojik formasyonlar 4.4. Yıllık emniyetli verim
4.1.1. Tortul kayaçlar 5.5. Yeraltısuyu işletmesine elverişli
olanlar
4.1.2. Mağmatik kayaçlar
6. Su kimyası
4.1.3. Metamorfik kayaçlar
7. Öneriler
4.2. Tektonik ve Paleocoğrafya
Bibliyografya
4.3. Yeraltı jeolojisi
Rapor ekleri
4.3.1. Yeraltısuyu taşıyan
formasyonlar (yayılımı,
derinliği, dağılımı)
RAPOR EKLERİ:

1. Lokasyon ve indeks haritası,

2. Coğrafya haritası (Küçük ölçekli olabilir),

3. Hidrojeoloji haritası (Litoloji haritası) Jeoloji ve hidrolojiyi bir arada gösterir


esas haritadır.

4. a ) Hidrojeoloji ile ilgili su kot ve statik seviye haritası, basınç haritası,

b ) Akifer tavan ve taban yapı kontur haritaları, izopak haritası,

5. Jeolojik kesitler,

6. Su kalitesi haritası,

7. Su seviye değişimleri,

8. Elek analizi,

9. Su verim deneyi değerlendirme grafikleri,


Bölgesel Hidrojeolojik Etüd: Birkaç km2’den 100-200 km2 alanlara kadar
yayılan yeraltısuyu araştırmalarına denir. Bu daha ziyade köy, kasaba ve
yerleşim merkezleri ile endüstri kuruluşlarının su ihtiyaçlarının karşılanması
amacına yöneliktir.

Hidrojeolojik Havza Etüdü: Ova, havza veya daha geniş bir bölgede, bazen
binlerce km2 lik alanlarda yapılan yeraltısuyu araştırmalarına denir.

Her iki türdeki araştırmada amaç yeraltısuyunu bulmak ve ondan yararlanma


olanaklarını saptamaktır.

Yeraltısuyu Araştırmaları;

- Jeolojik araştırmalar,

- Hidrolojik araştırmalar,

- Jeofizik araştırmalar olmak üzere üç ayrı özellikte araştırmalar yapılır ve


bunlardan elde edilen veriler birleştirilerek sonuca varılır.
DERS SONU…..

You might also like