You are on page 1of 27

HACI BAYRAM VELI ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BILIMLER ENSTITUSU

SAGLIK KURUMLARI YONETIMI

YAYIN SÜRECİNDE ETİK DIŞI DAVRANIŞLAR VE ETİK İHLALLERİ

HAZIRLAYAN

SELCUK KARAGUL

2023
İÇİNDEKİLER

Sayfa
ÖZET ............................................................................................................................................ III
ABSTRACT ................................................................................................................................. VI
.
1. 1
GİRİŞ ........................................................................................................................................
2. VERİ SAHTECİLİĞİ VE MANİPÜLASYONU................................................................... 2
2.1. Veri Sahteciliği ve Manipülasyonu Nedir?.......................................................................... 2
2.2. Veri Sahteciliği ve Manipülasyonunun Nedenleri.............................................................. 3
2.3. Veri Sahteciliği ve Manipülasyonunun Sonuçları.............................................................. 4
3. OTURUMLARDA VE HAKEM DEĞERLENDİRMELERİNDE ETİK DIŞI
DAVRANIŞLAR........................................................................................................................... 5
3.1. Hakemlikte Objektiflik 6
Eksikliği..........................................................................................
3.2. Verilerin Kötüye Kullanımı.................................................................................................. 7
3.3. Etik Dışı 8
Geribildirim............................................................................................................
3.4. Sonuçların Çalınması veya 9
Hırsızlık....................................................................................
3.5. Değerlendirme Sürelerini 10
Geciktirme..................................................................................
4. YAZARLIK VE KATKI BELİRSİZLİKLERİ..................................................................... 11
4.1. Yazarlık ve Katkı Belirsizliklerinin Nedenleri.................................................................... 12
4.2. Yazarlık ve Katkı Belirsizliklerinin Sonuçları.................................................................... 13
5. PLAGİYAT............................................................................................................................... 14
5.1. Plagiyat Tespiti Nasıl Yapılır?.............................................................................................. 15
5.2. Plagiyat 16
Sonuçları..................................................................................................................
6. ÇIKAR ÇATIŞMALARI......................................................................................................... 17
6.1. Araştırma Çıkar Çatışmaları .............................................................................................. 18
6.2. Araştırma Çıkar Çatışmalarının Sonuçları ....................................................................... 19
SONUÇ ......................................................................................................................................... 20
KAYNAKÇA ................................................................................................................................ 22

II
ÖZET

Yayın sürecinde etik dışı davranışlar ve etik ihlalleri, akademik yayıncılığın önemli
bir sorunudur. Bu ihlaller, araştırma etiği, yazarlık etiği, hakemlik etiği ve yayın etiği
alanlarında ortaya çıkabilir. Verilerin manipülasyonu, yayın sürecinin geciktirilmesi,
yazarlık belirsizlikleri, çıkar çatışmaları, plagiyat gibi etik dışı davranışlar, bilimsel
yayınların güvenilirliğini ve bütünlüğünü zedeler. Bu durum, akademik itibarın zarar
görmesine ve bilimsel toplumun güvenini sarsmaya neden olur. Etik dışı
davranışların önlenmesi ve etik kurallara uyumun sağlanması, kaliteli ve güvenilir
bilimsel yayınların temin edilmesi için büyük önem taşır. Bu nedenle, yayın
sürecinde etik dışı davranışlara karşı bilinçli olunmalı, etik standartlara uyum
sağlanmalı ve etik komiteler tarafından denetimler gerçekleştirilmelidir.
Anahtar Kelimeler: Yayın, Etik, İhlal, Bilimsel Araştırma.

III
ABSTRACT

Unethical behaviors and ethical violations in the publication process are an important
problem of academic publishing. These violations can occur in the fields of research
ethics, authorship ethics, refereeing ethics and publication ethics. Unethical
behaviors such as manipulation of data, delaying the publication process, authorship
uncertainties, conflicts of interest, and plagiarism damage the reliability and integrity
of scientific publications. This causes damage to academic reputation and
undermines the confidence of the scientific community. Preventing unethical
behaviors and ensuring compliance with ethical rules are of great importance for
providing quality and reliable scientific publications. For this reason, it is necessary
to be aware of unethical behaviors in the publication process, to comply with ethical
standards and to conduct audits by ethics committees.
Keywords: Publication, Ethics, Violation, Scientific Research.

IV
1. GİRİŞ

Yayın sürecinde etik dışı davranışlar ve etik ihlalleri, akademik dünyada güvenilirlik
ve bütünlük açısından büyük önem taşımaktadır. Bu ihlaller, araştırma etiği, yazarlık
etiği, hakemlik etiği ve yayın etiği gibi alanlarda ortaya çıkabilir. Araştırma
verilerinin manipülasyonu, veri sahteciliği, yayın sürecinin geciktirilmesi, yazarlık
belirsizlikleri, çıkar çatışmaları ve plagiyat gibi etik ihlaller, akademik araştırma ve
yayın süreçlerinin güvenilirliğini zedeler. Bu nedenle, etik dışı davranışların
önlenmesi ve etik standartlara uygunluğun sağlanması, bilimsel toplumun ve
akademik yayıncılığın temel bir gerekliliğidir.

Akademik dünyada bilimsel yayınlar, yeni bilgilerin keşfi ve paylaşımı için önemli
bir araçtır. Ancak, bu yayın sürecinde bazı etik dışı davranışlar ve etik ihlaller ortaya
çıkabilmektedir. Bu ihlaller, araştırma etiği, yazarlık etiği, hakemlik etiği ve yayın
etiği gibi alanlarda görülebilir ve araştırmanın bütünlüğü, güvenilirliği ve objektifliği
açısından önemli bir sorun teşkil eder. Verilerin manipülasyonu, yayın sürecinin
geciktirilmesi, yazarlık belirsizlikleri, çıkar çatışmaları, plagiyat gibi etik dışı
davranışlar, bilimsel yayınların kalitesini ve güvenilirliğini olumsuz etkileyerek
akademik itibarı zedeler. Bu nedenle, etik dışı davranışların önlenmesi ve etik
standartlara uyumun sağlanması, bilimsel toplumun ve akademik yayıncılığın temel
bir gerekliliğidir. Bu çalışmada, yayın sürecinde karşılaşılan etik dışı davranışlar ve
etik ihlalleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

1
2. VERİ SAHTECİLİĞİ VE MANİPÜLASYONU

2.1. Veri Sahteciliği ve Manipülasyonu Nedir?

Veri sahteciliği ve manipülasyonu, bilimsel araştırmalarda karşılaşılan bir etik


ihlaldir. Bu durum, araştırmacıların verileri kasıtlı olarak değiştirerek veya uydurarak
sonuçları yanıltıcı bir şekilde sunması anlamına gelir. Veri sahteciliği ve
manipülasyonunun bazı örnekleri şunlardır (Steen, 2011):

• Veri Değiştirme: Araştırmacılar, elde ettikleri verileri istedikleri sonuçlara


ulaşmak için kasıtlı olarak değiştirebilirler. Örneğin, anormal sonuçları çıkarsız
hale getirerek veya istatistiksel analizlerde hatalı işlemler yaparak verileri
manipüle edebilirler.

• Veri Uydurma: Araştırmacılar, gerçekte hiç elde etmedikleri verileri uydurarak


sonuçları destekleyici gösterebilirler. Bu, araştırmada yer almayan hayali verilerin
kullanılması anlamına gelir.

• Veri Seçiciliği: Araştırmacılar, elde ettikleri veriler arasından sadece sonuçlarını


destekleyen veya istedikleri sonuçları gösteren verileri seçebilirler. Diğer verileri
görmezden gelerek veya belli bir yönde sunarak sonuçları yanıltıcı bir şekilde
gösterebilirler.

Veri sahteciliği ve manipülasyonu, bilimsel araştırmaların güvenilirliğini ve


geçerliliğini ciddi şekilde zedeler. Bilimsel toplum, doğru ve dürüst verilere dayanan
araştırmaların temelinde olduğunu kabul eder. Bu nedenle, veri sahteciliği ve
manipülasyonu etik dışı ve kabul edilemez bir davranış olarak değerlendirilir.
Araştırmacılar, etik ilkelere ve bilimsel dürüstlüğe uymalı, elde edilen verileri doğru
bir şekilde sunmalı ve sonuçları objektif bir şekilde yorumlamalıdır (Fanelli, 2009).

2
2.2. Veri Sahteciliği ve Manipülasyonunun Nedenleri

Veri sahteciliği ve manipülasyonu, bir dizi farklı nedenle ortaya çıkabilir. Bu tür etik
dışı davranışların yaygın nedenlerinden bazıları şunlardır (Steneck, 2006):

• Kariyer ve rekabet baskısı: Araştırmacılar arasındaki rekabet, kariyer ilerlemesi ve


prestij arayışı, veri sahteciliği ve manipülasyonuna neden olabilecek bir etkendir.
İyi sonuçlar elde etme, yayın yapma baskısı veya finansal destek alabilme
amacıyla verilerde manipülasyon yapma isteği ortaya çıkabilir.

• Sonuç beklentisi: Araştırmacıların bazen belirli bir sonuç elde etme beklentisiyle
verilere müdahale etmeleri veya sonuçları etkileyecek şekilde analiz etmeleri söz
konusu olabilir. Bu durum, beklenen sonuçları doğrulamak veya istenen sonuçları
elde etmek amacıyla verilerin manipüle edilmesine yol açabilir.

• Yayın baskısı: Akademik yayınlar, araştırmacılar için önemli bir değerlendirme ve


başarı göstergesi olduğundan, bazen baskı altında hissedilebilirler. Yayın baskısı,
sonuçları olumsuz yönde etkileyebilir ve araştırmacıları verileri manipüle etmeye
veya yanlış sonuçları sunmaya yönlendirebilir.

• Finansal çıkarlar: Araştırma projeleri genellikle mali kaynaklara bağlıdır. Bu


nedenle, finansal çıkarlar ve destek sağlayıcıların beklentileri, araştırmacıların
sonuçları etkilemek veya verileri manipüle etmek istemesine neden olabilir.

• İncelemeye tabi tutulmaktan korkma: Araştırmacılar, çalışmalarının eleştirel bir


gözle incelenmesinden veya sonuçlarının sorgulanmasından çekinebilirler. Bu
nedenle, verileri manipüle ederek veya sahte veriler oluşturarak eleştiri veya
sorgulamalardan kaçınma isteği ortaya çıkabilir.

• Önyargılar ve ideolojik eğilimler: Araştırmacıların kişisel önyargıları, ideolojik


eğilimleri veya araştırma konusundaki tutkuları, verileri manipüle etmelerine veya
sonuçları doğrulayacak şekilde sunmalarına neden olabilir.

3
2.3. Veri Sahteciliği ve Manipülasyonunun Sonuçları

Veri sahteciliği ve manipülasyonu, bilimsel araştırma ve akademik çalışmalar için


ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu tür davranışların potansiyel sonuçları şunlardır
(Fanelli, 2009):

• Bilimsel itibar kaybı: Veri sahteciliği ve manipülasyonu, bilim alanında güveni


sarstığından bilim dünyasında itibar kaybına neden olur. Araştırmacılar arasında
güvenin zedelenmesi, bilim topluluğunun doğru ve güvenilir bilgi üretme
yeteneğini etkileyebilir.

• Bilimsel ilerlemenin engellenmesi: Veri sahteciliği ve manipülasyonu, yanıltıcı


sonuçlar ve veriler üreterek bilimsel ilerlemeyi engelleyebilir. Yanlış veya
manipüle edilmiş verilere dayanan çalışmalar, yanlış sonuçlara ve hatalı
hipotezlere yol açabilir.

• Yanlış tedavi ve uygulamalar: Veri sahteciliği ve manipülasyonu, sağlık alanında


yanlış tedavi ve uygulamalara neden olabilir. Sahte verilere dayalı yanlış sonuçlar,
yanıltıcı tedavi yöntemleri veya ilaçların kullanılmasına yol açabilir, bu da
hastaların sağlığını riske atabilir.

• Finansal kayıplar: Veri sahteciliği ve manipülasyonu, maliyetli araştırma


projelerinin başarısız olmasına veya kaynak israfına neden olabilir. Yanıltıcı
veriler üzerine yapılan yatırımlar veya yanlış sonuçlara dayalı ticari kararlar,
maddi kayıplara yol açabilir.

• Hukuki sonuçlar: Veri sahteciliği ve manipülasyonu, hukuki sonuçları beraberinde


getirebilir. Araştırmacılar, etik dışı davranışlarının sonuçlarıyla yüzleşebilir ve
itibar kaybının yanı sıra yasal sorumluluklarla karşı karşıya kalabilir.

4
3. OTURUMLARDA VE HAKEM DEĞERLENDİRMELERİNDE
ETİK DIŞI DAVRANIŞLAR

Akademik ortamlarda ve hakem değerlendirmelerinde bazen etik dışı davranışlar


sergilenebilir. Bu tür davranışlardan bazıları şunlardır (Fang vd., 2012):

• Hakemlikte objektiflik eksikliği: Hakemlerin tarafsız ve objektif bir şekilde


değerlendirme yapması beklenir. Ancak bazen kişisel ön yargılar, çıkar çatışmaları
veya önyargılar nedeniyle objektiflik eksikliği gösterilebilir. Örneğin,
araştırmacıya veya kuruma olan kişisel bir bağlılık, değerlendirmenin
tarafsızlığını etkileyebilir.

• Verilerin kötüye kullanımı: Hakemler, makaleleri değerlendirirken verilere ve


içeriğe erişim sahibi olurlar. Bu bilgileri kötüye kullanarak, örneğin verileri kendi
çalışmalarında kullanmak veya bilginin ticari değeri üzerinde avantaj sağlamak
gibi amaçlarla kullanabilirler.

• Etik dışı geribildirim: Hakemlerin değerlendirme sürecinde yazarlara veya


çalışmalara karşı etik dışı geribildirimlerde bulunması da bir sorun olabilir.
Kişisel saldırılar, aşağılama veya profesyonel olmayan bir dil kullanımı gibi
davranışlar, araştırmacılara karşı haksızlık yaratır ve değerlendirme sürecinin adil
olmamasına neden olur.

• Sonuçların çalınması veya hırsızlık: Değerlendirme sürecinde hakemler, henüz


yayınlanmamış çalışmalara erişim sağlarlar. Bu durum, bazı durumlarda
hakemlerin çalışmadan fikir veya sonuç çalmasına yol açabilir. Bu,
araştırmacıların emeğinin çalınması ve fikri mülkiyet haklarının ihlali anlamına
gelir.

• Değerlendirme sürecini geciktirme: Bazı hakemler, çalışmaları kasıtlı olarak uzun


süre değerlendirmeye alarak yayın sürecini geciktirebilirler. Bu, araştırmacıların
çalışmalarının yayınlanmasını engelleyerek avantaj sağlama veya rakiplerini
engelleme amacı taşıyabilir.

Bu davranışlar, hakem değerlendirmeleri sırasında etik dışı olarak kabul edilen


örneklerdir. Bu tür davranışları önlemek için, açık ve şeffaf bir değerlendirme süreci,
çıkar çatışmalarının belirlenmesi ve tarafsızlığın sağlanması önemlidir. Ayrıca, etik
kodlara ve kurallara uyum sağlayan bir değerlendirme kültürünün teşvik edilmesi
gerekmektedir.
5
3.1. Hakemlikte Objektiflik Eksikliği

Hakemlikte objektiflik eksikliği, akademik yayın sürecinde ciddi bir etik sorun
olarak kabul edilir. Hakemlerin tarafsız ve adil bir şekilde çalışmaları
değerlendirmesi beklenirken, bazen objektiflik eksikliği sergilenebilir. Bazı nedenler
ve belirtiler şunlardır (Fanelli, 2009):

o Önyargılar: Hakemlerin kendi akademik veya kişisel önyargıları, değerlendirme


sürecinde tarafsızlığı etkileyebilir. Örneğin, hakemlerin belirli bir araştırma
konusu, yöntem veya kurum hakkında olumsuz ön yargıları olabilir ve bu da
değerlendirmelerini etkileyebilir.

o İlişkiler: Hakemlerin yazarlarla veya çalışmanın yürütüldüğü kurumlarla kişisel


ilişkileri olabilir. Bu ilişkiler, değerlendirme sürecinde tarafsızlığı etkileyebilir.
Örneğin, hakem ve yazar arasında bir rekabet veya işbirliği ilişkisi varsa, bu
durum objektiflik eksikliğine neden olabilir.

o Çıkar çatışmaları: Hakemlerin, yayınlanacak çalışma ile ilgili maddi veya manevi
çıkarları olabilir. Bu çıkar çatışmaları, objektiflikten sapmaya neden olabilir.
Örneğin, hakemlerin finansal bir çıkarları varsa veya çalışma kendi araştırmalarını
veya fikirlerini olumsuz etkileyebilirse, objektiflikleri zedelenebilir.

 Eşit olmayan değerlendirme: Hakemlerin çalışmalara farklı bir ölçüt veya standart
uygulaması, objektiflik eksikliğinin bir belirtisi olabilir. Eşit olmayan veya
tutarsız değerlendirme süreci, objektiflik ilkesine aykırıdır.

 Önyargılı yorumlar: Hakemlerin değerlendirme raporlarında, kişisel veya olumsuz


yorumlarda bulunması veya eleştirileri açık bir şekilde desteklememesi,
objektiflik eksikliğinin göstergesi olabilir.

 İlgisiz eleştiriler: Hakemlerin çalışma ile ilgisi olmayan veya konu dışı
eleştirilerde bulunması, objektiflik eksikliğine işaret edebilir. Konuyu çarpıtmak
veya araştırmayı haksız yere eleştirmek, objektiflik ilkesine aykırıdır.

6
Bu faktörlerin yanı sıra, bazen hakemlerin subjektif tercihleri, kişisel görüşleri veya
yanlış anlamaları da objektiflik eksikliğine yol açabilir. Bu tür durumlar, hakemlerin
dikkatli bir şekilde değerlendirme yapmaları, ön yargılarını fark etmeleri ve
tarafsızlık ilkesini benimsemeleri gerektiğini vurgular. Aynı zamanda, açık ve şeffaf
bir değerlendirme süreci ve çıkar çatışmalarının belirlenmesi de objektiflik
eksikliğini azaltmaya yardımcı olabilir.

3.2. Verilerin Kötüye Kullanımı

Verilerin kötüye kullanımı, bir kişi veya kurumun, topladığı veya erişim sağladığı
verileri yanlış veya haksız amaçlarla kullanmasıdır. Bu durum, veri güvenliği, gizlilik
ve etik konularıyla ilgili önemli bir sorundur. Verilerin kötüye kullanımına örnek
olarak şunlar gösterilebilir (Meho ve Yang, 2007):

• Veri Hırsızlığı: Kişisel veya ticari amaçlarla, başka bir kişinin veya kurumun
verilerini izinsiz olarak ele geçirmek veya çalmak. Bu veriler, kişisel bilgiler,
finansal veriler, tıbbi kayıtlar veya ticari sırlar gibi hassas bilgiler olabilir.

• Veri İhlali: Verilerin yetkisiz erişim veya sızıntı sonucu ele geçirilmesi veya ifşa
edilmesi. Bu, bir sistem güvenlik açığından kaynaklanabilir veya kasıtlı olarak
gerçekleştirilen bir saldırı sonucunda ortaya çıkabilir.

• Veri Manipülasyonu: Verilerin kasıtlı olarak değiştirilmesi veya yanıltıcı bir


şekilde sunulması. Bu, istatistiksel verilerin yanıltıcı bir şekilde sunulması,
araştırma sonuçlarının değiştirilmesi veya finansal raporlarda hile yapılması gibi
durumları içerebilir.

• Veri Ticareti: Verilerin izinsiz olarak satılması veya başka bir şekilde ticari
amaçlarla kullanılması. Bu, kişisel bilgilerin pazarlanması, reklamcılık için veri
madenciliği veya veri tabanı satışları gibi uygulamaları içerebilir.

• Veri İstismarı: Verilerin başka bir kişiyi veya kurumu zarar vermek için
kullanılması. Örneğin, birinin kişisel bilgilerini kullanarak dolandırıcılık yapmak
veya bir kurumun ticari sırlarını ele geçirerek rekabet avantajı elde etmek gibi
durumlar veri istismarı örnekleridir.

7
Verilerin kötüye kullanımı, kişisel mahremiyetin ihlali, güvenlik riskleri, itibar kaybı,
hukuki sorunlar ve ekonomik zararlara yol açabilir. Bu nedenle, verilerin güvenliği,
doğru kullanımı ve etik prensiplere uygunluğu büyük önem taşır. Kurumlar ve
bireyler, verileri korumak, yetkisiz erişimi engellemek ve etik standartlara uygun bir
şekilde kullanmak için gerekli önlemleri almalıdır. Ayrıca, veri güvenliği politikaları,
siber güvenlik önlemleri ve düzenlemeler gibi önlemler de verilerin kötüye
kullanımını önlemek için gereklidir.

3.3. Etik Dışı Geribildirim

Etik dışı geri bildirim, bir kişiye veya kuruluşa verilen geri bildirimlerin, etik ve
profesyonel standartlara uymayan, haksız veya aşağılayıcı bir şekilde iletilmesidir.
Etik dışı geri bildirim, karşılıklı saygıyı ihlal eder, kişiyi incitebilir, motivasyonu
düşürebilir ve ilişkileri olumsuz etkileyebilir. Etik dışı geri bildirimler, aşağıdaki
şekillerde ortaya çıkabilir (Ilies vd., 2005):

• Saldırganlık: Geri bildirim veren kişi, saldırgan, küçümseyici veya aşağılayıcı bir
dil kullanarak karşı tarafa saldırır. Kişiyi hedef alır, kişisel saldırılarda bulunur
veya onu utandıracak şekilde konuşur.

• Yargılama: Geri bildirim veren kişi, kişiyi değerlendirir veya yargılar, ancak bunu
objektif ve yapıcı bir şekilde yapmaz. Önyargılı veya öznel değerlendirmeler
yapar, kişiyi etiketler veya genellemeler yapar.

• İftira: Geri bildirim veren kişi, kasıtlı olarak yanlış veya yanıltıcı bilgiler sunar,
kişiyi suçlar veya itibarını zedeleyecek şekilde yanlış bilgilerle doludur.

• Manipülasyon: Geri bildirim veren kişi, kişiyi yanlış yönlendirmek veya kontrol
etmek amacıyla taktikler kullanır. Gerçekleri çarpıtabilir, duygusal
manipülasyonlar yapabilir veya kişiyi istenilen bir davranışı sergilemeye
zorlayabilir.

• İhmal: Geri bildirim veren kişi, kişiye gerçekçi ve yapıcı geri bildirimler vermek
yerine, önemli sorunları veya iyileştirme alanlarını göz ardı eder veya görmezden
gelir.

8
Etik dışı geri bildirim, olumsuz etkiler yaratır ve iş ilişkilerini zedeler. Yapıcı bir geri
bildirim ortamının sağlanması için, geri bildirim verenlerin objektif, dürüst, saygılı
ve yapıcı bir dil kullanmaları önemlidir. Empati yaparak, kişiyi anlamaya çalışarak
ve olumlu bir yaklaşım sergileyerek etik standartlara uygun geri bildirimler
verilmelidir. Ayrıca, geri bildirim alıcıları da eleştirilere açık olmalı, yapıcı eleştiriyi
kabul etmeli ve gelişime açık bir tutum sergilemelidir.

3.4. Sonuçların Çalınması veya Hırsızlık

Sonuçların çalınması veya hırsızlık, bir araştırma veya çalışmanın sonuçlarının


izinsiz ve haksız yollarla başka bir kişi veya kuruluş tarafından ele geçirilmesi veya
kullanılmasıdır. Bu, bilimsel araştırmalar, akademik çalışmalar, ticari projeler veya
diğer intelektüel mülkiyet alanlarında ortaya çıkabilir. Sonuçların çalınması veya
hırsızlık genellikle aşağıdaki şekillerde gerçekleşebilir (Palacios-Marqués ve
Romero, 2015):

• Veri hırsızlığı: Araştırma verilerinin, örneklerin, analizlerin veya raporların izinsiz


bir şekilde ele geçirilmesi ve başka birinin kullanımına aktarılmasıdır. Bu,
bilgisayar korsanlığı, bilgisayar kırma veya başka yöntemlerle gerçekleştirilebilir.

• İntihal: Başka bir kişinin yazılı veya sözlü çalışmasının, fikirlerinin, ifadelerinin
veya sonuçlarının, izinsiz ve kaynak belirtmeksizin kendi çalışmasında
kullanılmasıdır. İntihal, başkalarının emeğine saygısızlık anlamına gelir ve
akademik veya mesleki etik kuralları ihlal eder.

• Sonuçların manipülasyonu: Sonuçların kasıtlı olarak değiştirilmesi, yanıltıcı bir


şekilde sunulması veya yanıltıcı analizlerle sunulmasıdır. Bu, verilerin tahrif
edilmesi, sonuçlarda yanıltıcı istatistiklerin kullanılması veya sonuçları çarpıtmak
için diğer yöntemlerin kullanılmasıyla gerçekleşebilir.

Sonuçların çalınması veya hırsızlık, akademik dürüstlüğü, bilimsel ilerlemeyi ve fikri


mülkiyet haklarını ihlal eder. Bu tür etik dışı davranışlar, itibar kaybına yol açabilir,
akademik veya mesleki cezalara neden olabilir ve hukuki sorunlara yol açabilir.
Araştırmacılar, akademisyenler ve diğer ilgili kişiler, sonuçların çalınması veya
hırsızlık konusunda dikkatli olmalı, gerekli önlemleri almalı ve etik standartlara
uymalıdır. Ayrıca, etik dışı davranışların tespiti durumunda ilgili mercilere
9
başvurulması ve yasal süreçlerin başlatılması önemlidir.
3.5. Değerlendirme Sürelerini Geciktirme

Değerlendirme sürecini geciktirme, hakemlik veya yayın sürecindeki bir dergide


veya platformda makale veya çalışma değerlendirme sürecinin amacı dışında
uzatılması veya geciktirilmesidir. Bu, bir makalenin hakemler tarafından
incelenmesinin gerektiği süreyi aşarak, sürecin kasıtlı olarak yavaşlatılması veya
engellenmesi şeklinde gerçekleşebilir.

Değerlendirme sürecini geciktirme, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Bu nedenler


(Müller ve Nadler, 2020):

• Hakemlerin ilgisizlik veya ihmali: Hakemlerin değerlendirme sürecine gereken


özeni göstermemesi, makaleleri zamanında inceleme yapmaması veya
değerlendirme raporlarını geciktirmesi durumunda süreç uzayabilir.

• İstismar veya kötü niyetli davranışlar: Bir makalenin yayın sürecini bilerek uzatan
veya engelleyen kötü niyetli bir kişi veya grup olabilir. Bu, rekabet, çıkar
çatışması veya kişisel hedeflerle motive edilen bir davranış olabilir.

• Altyapı veya kaynak eksikliği: Yayın sürecini yöneten derginin altyapı sorunları,
teknik sorunlar veya kaynak eksikliği, değerlendirme sürecinin gecikmesine
neden olabilir. Bu, hakemlerin görevlerini tamamlamaları için gereken
kaynakların yetersizliğinden kaynaklanabilir.

Değerlendirme sürecinin kasıtlı olarak geciktirilmesi, araştırmacılar, yazarlar ve


bilim topluluğu için ciddi sonuçlar doğurabilir. Bunlar:

• Araştırmaların gecikmesi: Değerlendirme sürecinin uzaması, araştırmaların


yayınlanmasında gecikmelere neden olabilir. Bu da bilimsel ilerlemeyi
etkileyebilir ve araştırmaların erişilebilirliğini ve paylaşılabilirliğini sınırlayabilir.

• Bilimsel itibarın zarar görmesi: Uzun değerlendirme süreleri, araştırmacıların


çalışmalarının bilimsel toplulukta değerlendirilmesini ve tanınmasını
engelleyebilir. Bu da araştırmacıların itibarını ve kariyer gelişimini etkileyebilir.

• Araştırmacıların motivasyon kaybı: Uzun süren değerlendirme süreçleri,


araştırmacıların motivasyonunu ve çalışma isteğini azaltabilir. Araştırmacılar,
çalışmalarının hızlı ve adil bir şekilde değerlendirilmesini beklerler ve gecikmeler
moral bozucu olabilir. 10
4. YAZARLIK VE KATKI BELİRSİZLİKLERİ

Yazarlık ve katkı belirsizlikleri, bir akademik çalışmanın yazarlık atıflarının veya


yazarların katkılarının belirsiz veya yanıltıcı olması durumunu ifade eder. Bu
belirsizlikler, doğru atıfların yapılmaması, yazar sıralamasının adil olmaması veya
yazarların katkılarının eksik veya yanlış bir şekilde tanımlanması gibi durumları
içerir. Aşağıda yaygın olarak karşılaşılan bazı yazarlık ve katkı belirsizliklerinin
örnekleri verilmiştir (Wislar vd., 2011):

• Gizli yazarlık: Bazı durumlarda, bir çalışmaya katkıda bulunan kişilerin yazar
olarak belirtilmediği veya yazar sıralamasında yer almadığı durumlar olabilir. Bu,
çalışmaya önemli katkılarda bulunan kişilerin tanınmamasına ve adil bir şekilde
değerlendirilmemesine neden olabilir.

• İkincil yazarlık: İkincil yazarlık, çalışmaya sınırlı veya önemsiz bir katkısı olan
kişilerin yazar olarak belirtilmesidir. Bu durum, çalışmanın yazar listesini
şişirerek, gerçek katkıları olan kişilerin önemini azaltabilir.

• Öncelik sıralaması: Birden fazla yazarın olduğu çalışmalarda, yazarların


sıralaması genellikle katkı düzeyine göre belirlenir. Ancak bazen yazar sıralaması,
gerçek katkılarına göre değil, hiyerarşi, ünvan veya diğer etkenler tarafından
belirlenebilir. Bu durum adil olmayan bir sıralamaya ve katkıların yanlış bir
şekilde temsil edilmesine neden olabilir.

• Yazar eksikliği veya hatalı atıflar: Bir çalışmada, gerçek katkısı olan bir kişi yazar
olarak belirtilmediğinde veya bir yazarın katkısı yanlış bir şekilde atfedildiğinde
yazar eksikliği veya hatalı atıflar ortaya çıkabilir. Bu, katkıların doğru bir şekilde
belirtilmemesine ve yazarların itibarının veya tanınırlığının etkilenmesine yol
açabilir.

• Misyoner yazarlık: Misyoner yazarlık, bir kişinin çalışmaya herhangi bir katkısı
olmamasına rağmen yazar olarak belirtilmesidir. Bu durum, kişilerin itibarını
artırmak veya çalışmanın güvenilirliğini artırmak amacıyla yapılabilir.

11
4.1. Yazarlık ve Katkı Belirsizliklerinin Nedenleri

Yazarlık ve katkı belirsizliklerinin nedenleri çeşitli faktörlere bağlı olabilir. Yaygın


olarak görülen bazı nedenler şunlardır (Marušić vd., 2011):

• İletişim eksikliği: Araştırmacılar arasında iletişim eksikliği, yazarlık ve katkılar


konusunda belirsizliklere yol açabilir. İletişim eksikliği, araştırma grubu üyeleri
arasında rollerin, sorumlulukların ve beklentilerin net bir şekilde tartışılmamasına
veya belirlenmemesine neden olabilir.

• Özgünlük talepleri: Yazarlık, araştırmaya orijinal fikir ve katkı sağlayan kişilere


verilmelidir. Ancak, bazen araştırmacılar, yazarlık haklarını korumak veya
özgünlüklerini vurgulamak için tartışmalı bir şekilde yazarlık taleplerinde
bulunabilirler.

• Sıralama anlaşmazlıkları: Çoklu yazarlı çalışmalarda yazar sıralaması, birçok


farklı faktöre bağlı olabilir. Katkı düzeyi, kurumsal hiyerarşi, özgünlük veya
disiplin normları gibi etkenler, yazar sıralaması konusunda belirsizliklere yol
açabilir.

• Çıkar çatışmaları: Finansal, kurumsal veya kişisel çıkar çatışmaları, yazarlık ve


katkı belirsizliklerine neden olabilir. Araştırmanın finansal kaynaklarından veya
diğer ilişkilerden etkilenen yazarlar arasında anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir.

• Değerlendirme baskısı: Akademik dünyada yazarlık sayısı ve itibarı, kariyer


gelişimi ve değerlendirmeler için önemli olabilir. Bu durumda, araştırmacılar
yazarlık haklarını ve katkılarını abartabilir veya yanlış bir şekilde raporlayabilir.

• Kurumsal veya disiplin normları: Farklı kurumlar veya disiplinler, yazarlık ve


katkılar konusunda farklı normlara sahip olabilir. Bu da belirsizliklere ve
anlaşmazlıklara neden olabilir. Örneğin, bazı disiplinlerde alfabetik sıralama
kullanılırken, diğerlerinde katkı düzeyine göre sıralama tercih edilebilir.

12
4.2. Yazarlık ve Katkı Belirsizliklerinin Sonuçları

Yazarlık ve katkı belirsizliklerinin bir dizi olumsuz sonucu olabilir. Bu hususta


yaygın sonuçlar şunlardır (Wislar vd., 2011):

• Etik ihlaller: Yazarlık ve katkı belirsizlikleri, araştırma etiği ihlallerine yol


açabilir. Bu, araştırmada çalışanların adil ve doğru bir şekilde tanınmaması,
çalışmalarının doğru bir şekilde temsil edilmemesi veya başkalarının katkılarının
görmezden gelinmesi gibi durumları içerebilir.

• İlişki bozulması: Yazarlık ve katkı belirsizlikleri, araştırma grubu üyeleri arasında


gerilimlere ve ilişkilerin bozulmasına neden olabilir. Anlaşmazlıklar, güvensizlik
ve haksızlık hissi, araştırma ekibi arasında çatışmalara ve olumsuz bir çalışma
ortamına yol açabilir.

• Bilimsel itibar kaybı: Yazarlık ve katkı belirsizlikleri, bilimsel itibarın zarar


görmesine neden olabilir. Yanlış yazar atamaları, hatalı katkı bildirimleri veya
yetersiz bir şekilde tanınmayan katkılar, çalışmanın güvenilirliğini ve kalitesini
sorgulatabilir.

• Haksız kazanç: Yazarlık ve katkı belirsizlikleri, bazı araştırmacıların haksız bir


şekilde akademik veya maddi kazanç elde etmesine yol açabilir. Örneğin, yazarlık
haklarını abartarak veya gereksiz yere kendilerini bir çalışmanın baş yazarı olarak
ilan ederek kişisel çıkarlarını artırabilirler.

• Düşük araştırma kalitesi: Yazarlık ve katkı belirsizlikleri, araştırma kalitesini


olumsuz yönde etkileyebilir. Eksik veya yanlış katkı bildirimleri, verilerin
manipülasyonu veya çalınması gibi durumlar, çalışmanın güvenilirliğini ve
geçerliliğini azaltabilir.

• Yasal sorunlar: Yazarlık ve katkı belirsizlikleri, yasal sorunlara yol açabilir.


Özellikle intihal veya veri sahteciliği gibi durumlar, ciddi hukuki sonuçlara neden
olabilir ve araştırmacıların itibarını ve kariyerini olumsuz yönde etkileyebilir.

13
5. PLAGİYAT

Plagiyat, başka bir kişinin fikirlerini, çalışmalarını, metinlerini, resimlerini, müziğini


veya herhangi bir türden eserini izinsiz olarak kendi eseri gibi sunmak veya
kullanmak anlamına gelir. Plagiyat, başkalarının fikir ve eserlerini çalmak,
kopyalamak veya taklit etmek anlamına gelir ve akademik, sanatsal, yazılı veya diğer
yaratıcı alanlarda ciddi bir etik ihlal olarak kabul edilir. Plagiyat, orijinal yazarın
çalışmasının intihali anlamına gelir ve intihal edilen eser, alıntı yapılan veya taklit
edilen eserden kaynaklanır. Plagiyatın çeşitli şekilleri vardır, bunlar (McCabe vd.,
2001:

Metin Plagiyatı: Başkasının yazılı metnini kelime kelime veya cümle cümle
kopyalamak veya hemen hemen aynı bir şekilde yeniden yazmak.

• İçerik Plagiyatı: Başka bir kişinin yazılı veya görsel içeriğini izinsiz olarak
kullanmak veya yayınlamak.

• İdea Plagiyatı: Başka bir kişinin orijinal fikirlerini izinsiz olarak kullanmak veya
sunmak.

• Kaynak Plagiyatı: Başka bir kişinin kaynaklarını izinsiz olarak kullanmak ve


alıntı yapmadan bu kaynaklardan bilgi almak.

Plagiyatın ciddi sonuçları vardır. Akademik veya profesyonel alanda plagiyat yapan
kişiler, itibar kaybı, hukuki sorunlar, akademik veya mesleki cezalar ve
kariyerlerinde olumsuz etkilerle karşılaşabilirler. Plagiyat, bilgi ve fikirlerin etik
kullanımı ve doğru atıfların yapılması gerektiği akademik ve yaratıcı topluluklarda
güvenin sarsılmasına neden olabilir.

Bu nedenle, herhangi bir çalışma veya eser üretirken, kaynakların doğru bir şekilde
alıntılandığından ve atıfların yapıldığından emin olmak önemlidir. Plagiyatı önlemek
için özgün çalışmalar yapmak, kaynakları doğru şekilde belirtmek ve etik kurallara
uygun davranmak gerekmektedir.

14
5.1. Plagiyat Tespiti Nasıl Yapılır?

Plagiyat tespiti, bir metnin orijinal olup olmadığını veya başka bir kaynaktan alıntı
yapıp yapmadığını belirlemek için yapılan bir süreçtir. Plagiyat tespiti yapmak için
aşağıdaki yöntemler kullanılabilir (Park, 2003):

• Görsel Değerlendirme: Metni gözden geçirerek, metindeki dil, üslup ve içerik


açısından tutarsızlıkları veya farklılıkları aramak. Orijinal ve plagiyat edilmiş
bölümleri karşılaştırarak benzerlikleri tespit etmeye çalışmak.

• Metin Karşılaştırma Araçları: Çeşitli metin karşılaştırma araçları ve yazılımları


kullanmak. Bu araçlar, metni diğer kaynaklarla karşılaştırır ve benzerlikleri veya
alıntıları belirlemek için algoritmalar kullanır.

• İnternet Aramaları: Şüpheli bölümleri kopyalayıp yapıştırarak doğrudan internet


aramaları yapmak. Plagiyat edilen kısımların başka kaynaklarda kullanılıp
kullanılmadığını kontrol etmek.

• Plagiyat Tespit Yazılımları: Özel olarak tasarlanmış plagiyat tespit yazılımlarını


kullanmak. Bu yazılımlar, bir metni çeşitli kaynaklarla karşılaştırır ve
benzerlikleri veya alıntıları tespit eder. Üniversiteler, akademik kurumlar ve
yayınevleri genellikle bu tür yazılımları kullanır.

• Referans Kontrolü: Metindeki referanslar ve kaynaklar üzerinde kontroller


yapmak. Referans gösterilen kaynaklara doğrudan erişmek veya alıntı yapılan
kaynaklardan alıntıların doğruluğunu kontrol etmek.

Plagiyat tespiti yöntemleri arasında herhangi bir kombinasyon kullanılabilir. Önemli


olan, bir metnin orijinal olup olmadığını veya başka bir kaynaktan alıntı yapıp
yapmadığını belirlemek için doğru ve etkili yöntemleri kullanmaktır. Bu, akademik
dünyada ve diğer yazılı çalışmalarda etik standartların korunmasını sağlar.

15
5.2. Plagiyat Sonuçları

Plagiyatın çeşitli sonuçları vardır ve bu sonuçlar genellikle ciddi sonuçlara yol


açabilir. İşte plagiyatın yaygın sonuçlarından bazıları şunlardır (Roig, 2010):

• Akademik ve Mesleki Sonuçlar: Plagiyat yapmak, öğrencilerin eğitim


kurumlarında disiplin cezalarına tabi tutulmalarına ve not düşürülmelerine neden
olabilir. Akademik kurumlar, plagiyatı ciddi bir etik ihlal olarak değerlendirir ve
bu tür davranışlarla mücadele etmek için sıkı politikalar ve prosedürler uygular.
Aynı şekilde, mesleki alanda da plagiyat ciddi sonuçlara yol açabilir ve bir kişinin
itibarını ve kariyerini olumsuz etkileyebilir.

• Hukuki Sonuçlar: Plagiyat, fikri mülkiyet haklarına saygı duymamanın bir


ifadesidir ve bu nedenle hukuki sonuçları olabilir. Orijinal çalışmaların haklarına
tecavüz etmek, telif hakkı ihlali olarak kabul edilir ve yasal yaptırımlara tabi
tutulabilir. Orijinal yazar veya kurum, plagiyat yapan kişi veya kurumlara karşı
yasal işlem başlatabilir.

• İtibar Kaybı: Plagiyatın ortaya çıkması, bir kişinin veya kurumun itibarını ciddi
şekilde zedeler. Orijinal ve etik çalışmaların önemli bir değeri olduğu bilimsel ve
akademik dünyada, plagiyat yapan kişilerin ve kurumların itibarı zedelenir ve
güvenilirlikleri sarsılır.

• Eğitimde ve Araştırmada Kalitenin Düşmesi: Plagiyat, gerçek araştırma ve özgün


düşünceler yerine kopyalama ve alıntı yapma eğilimini teşvik eder. Bu durum
eğitim ve araştırma kalitesinin düşmesine neden olabilir, çünkü orijinal fikirlerin
geliştirilmesi ve yenilikçi çalışmaların yapılması yerine, başkalarının eserlerinin
kopyalanması ve sunulması yaygınlaşabilir.

• Etik İhlali ve Ahlaki Sorunlar: Plagiyat, akademik ve profesyonel etiğe aykırıdır


ve ahlaki sorunlar yaratır. Orijinal çalışmalara saygı duymamak, intihal yapmak
ve başkalarının emeklerini çalmak, toplumun genel ahlaki değerlerine aykırıdır.

16
6. ÇIKAR ÇATIŞMALARI

Çıkar çatışmaları, bir kişinin veya kurumun sahip olduğu çıkarlarının, başka bir kişi
veya kurumun çıkarlarıyla çatıştığı durumları ifade eder. Bu çatışmalar, bir bireyin
veya kurumun objektif kararlar vermesini veya adil bir şekilde davranmasını
engelleyebilir. Özellikle sağlık hizmetleri, araştırma, finans, politika ve medya gibi
alanlarda çıkar çatışmaları yaygın olarak görülebilir. Çıkar çatışmaları genel olarak
şu sınıflandırma ile örneklendirilebilmektedir (Bero vd., 2007):

• Finansal Çıkar Çatışmaları: Bir kişi veya kurumun mali çıkarları, doğru kararlar
verme veya objektif bir şekilde hareket etme yeteneğini etkileyebilir. Örneğin, bir
ilaç şirketi çalışanının, kendi şirketinin ilaçlarını öne çıkarmak veya rakip ilaçları
olumsuz şekilde sunmak gibi çıkarları olabilir.

• Araştırma Çıkar Çatışmaları: Araştırmacıların, finansman kaynaklarından veya


bağlı oldukları kurumlardan kaynaklanan çıkarları, araştırma sonuçlarını
etkileyebilir. Bir araştırmacının, sponsor şirketin beklentilerini karşılamak için
sonuçları manipüle etme veya olumsuz sonuçları gizleme gibi bir eğilimi olabilir.

• Politik Çıkar Çatışmaları: Politikacıların, belli bir grup veya özel çıkarları koruma
eğilimleri, adil ve tarafsız kararlar vermelerini engelleyebilir. Politikacıların,
seçim bağışları veya lobi faaliyetleri yoluyla etkilenmeleri ve bu çıkarlara hizmet
etmeleri gibi çıkar çatışmaları ortaya çıkabilir.

• Medya Çıkar Çatışmaları: Medya kuruluşlarının veya gazetecilerin reklam


gelirleri veya sponsorluk anlaşmaları gibi finansal çıkarları, haber raporlarının
veya içeriğin objektifliğini etkileyebilir. Bu durum, doğru ve tarafsız haberler
sunma misyonunu zedeler ve medyanın güvenilirliğini sarsabilir.

Çıkar çatışmaları, dürüstlük, şeffaflık ve etik değerlere aykırıdır. Bu nedenle, birçok


kuruluş ve profesyonel kurum, çıkar çatışmalarını önlemek ve yönetmek için
politikalar ve düzenlemeler uygular. Bu politikalar, etik standartların korunmasını ve
çıkar çatışmalarının olumsuz etkilerinin minimize edilmesini sağlamayı amaçlar.

17
6.1. Araştırma Çıkar Çatışmaları

Araştırma çıkar çatışmaları, araştırma sürecinde yer alan kişi veya kurumların
çıkarlarıyla araştırma sonuçları veya verileri arasında çatışma potansiyeli taşıyan
durumları ifade eder. Bu çatışmalar, araştırma etiği ve bilimsel bütünlük açısından
önemli bir konudur. Araştırma çıkar çatışmalarının bazıları şunlardır (Chimonas ve
Prosser, 2018):

• Finansal Çıkar Çatışmaları: Araştırmayı finanse eden bir kurum veya kişi,
araştırma sonuçlarından maddi çıkar sağlayabilir. Örneğin, ilaç şirketi tarafından
finanse edilen bir araştırmanın sonuçları, ilaç şirketinin ürünlerini olumlu şekilde
gösterebilir.

• Kişisel Çıkar Çatışmaları: Araştırmayı yürüten bir araştırmacının, kendi kişisel


çıkarları veya bağlı olduğu kurumun çıkarları araştırma sonuçlarına etki edebilir.
Araştırmacının kendi itibarını artırmak, kariyer ilerlemesi sağlamak veya
kurumun politikalarını desteklemek gibi çıkarları olabilir.

• Akademik Çıkar Çatışmaları: Araştırmayı yürüten bir akademisyenin, akademik


prestiji, yayın sayısı, alıntılar veya fon sağlama becerisi gibi çıkarları araştırma
sonuçlarına yansıyabilir. Bu durum, araştırmanın tarafsızlığını veya doğruluğunu
etkileyebilir.

• İdeolojik veya Politik Çıkar Çatışmaları: Araştırmacının ideolojik veya politik


görüşleri, araştırma sonuçlarına etki edebilir. Araştırmacının belirli bir politik
veya ideolojik görüşü desteklemek, belirli bir sonucu kanıtlamak veya karşıt
görüşleri zayıflatmak gibi bir eğilimi olabilir.

Araştırma çıkar çatışmaları, araştırmanın doğruluğunu, tarafsızlığını ve


güvenilirliğini tehlikeye atabilir. Bu nedenle, araştırmacılar ve kurumlar, çıkar
çatışmalarının önlenmesi ve yönetilmesi için etik ilkeler ve politikalar uygulamalıdır.
Ayrıca, araştırma sonuçlarının şeffaf bir şekilde sunulması, potansiyel çıkar
çatışmalarının açıklanması ve bağımsızlık ve tarafsızlık prensiplerine uygun
davranılması önemlidir.

18
6.2. Araştırma Çıkar Çatışmalarının Sonuçları

Araştırma çıkar çatışmalarının sonuçları, araştırma sürecinin ve sonuçlarının


güvenilirliğini, doğruluğunu ve tarafsızlığını etkileyebilir. Araştırma çıkar
çatışmalarının olumsuz sonuçlarından bazıları şunlardır (Lexchin vd., 2003):

• Güvenilirliğin Azalması: Araştırmacının veya finansörün çıkarları araştırma


sonuçlarına etki ettiğinde, sonuçların güvenilirliği azalabilir. Verilerin
manipülasyonu, sonuçların yanıltıcı bir şekilde sunulması veya önemli bilgilerin
gizlenmesi gibi durumlar, güvenilirlik konusunda endişeleri artırır.

• Bilimsel Bütünlüğün Zedelenmesi: Araştırma çıkar çatışmaları, bilimsel


bütünlüğü zedeler. Araştırmada tarafsızlık ve objektiflik prensiplerine
uyulmaması, bilimsel süreçte bir bozulmaya neden olur ve araştırma sonuçlarının
geçerliliğini etkileyebilir.

• Sonuçların Yanlış Yorumlanması: Çıkar çatışmaları, araştırma sonuçlarının yanlış


yorumlanmasına yol açabilir. Araştırmacı veya finansörün belli bir sonuca
yönlendirmesi veya sonuçları istenilen bir şekilde sunması, doğru bir
değerlendirme yapılmasını engeller ve yanıltıcı sonuçlara yol açabilir.

• Toplum ve Halk Sağlığına Zarar Verme: Araştırma çıkar çatışmaları, toplum ve


halk sağlığını etkileyebilir. Özellikle ilaç veya sağlık ürünlerinin araştırılması söz
konusu olduğunda, finansörün çıkarları sonuçların yanlış yönlendirilmesine ve
halkın zarar görmesine neden olabilir.

• Araştırmacı ve Kurum İtibarının Zedelenmesi: Çıkar çatışmalarının ortaya


çıkması, araştırmacı veya kurumun itibarını zedeler. Bilimsel toplulukta
güvenilirliği ve tarafsızlığı tartışmalı araştırmalar, araştırmacının ve kurumun
itibarını olumsuz etkileyebilir.

• Araştırmanın Finansmanının Etkilenmesi: Araştırma çıkar çatışmaları, finansman


kaynaklarının etkilenmesine neden olabilir. Çıkar çatışması potansiyeli olan
araştırmalar, finansman kaynaklarının çekilmesi veya yeni kaynakların
bulunmasında zorluklar yaşanmasına yol açabilir.

19
SONUÇ

Sonuç olarak, yayın sürecinde etik dışı davranışlar ve etik ihlalleri, akademik
yayıncılığın ciddi bir sorunudur. Bu ihlaller, araştırma etiği, yazarlık etiği, hakemlik
etiği ve yayın etiği alanlarında ortaya çıkabilmektedir. Verilerin sahteciliği,
manipülasyonu, yazarlık belirsizlikleri, değerlendirme sürelerinin geciktirilmesi,
çıkar çatışmaları, plagiyat gibi etik dışı davranışlar, bilimsel yayınların
güvenilirliğini ve bütünlüğünü zedeler. Bu durum, akademik itibarın zarar görmesine
ve bilimsel toplumun güvenini sarsmaya yol açar.

Etik dışı davranışların önlenmesi ve etik kurallara uyumun sağlanması büyük önem
taşımaktadır. Yayıncılar, araştırmacılar, yazarlar ve hakemler arasında etik
konularında bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı ve etik kuralların vurgulanması
gerekmektedir. Aynı zamanda, yayın sürecinin şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesi
için denetim mekanizmaları güçlendirilmelidir.

Ayrıca yayın sürecinde etik dışı davranışların ve etik ihlallerin önlenmesi, bilimsel
yayınların güvenilirliğini ve bütünlüğünü korumak adına hayati bir öneme sahiptir.
Akademik toplumun ortak çabalarıyla, etik standartlara uyumun sağlanması ve etik
dışı davranışlara karşı sıfır tolerans politikası benimsenmesi gerekmektedir. Bu
şekilde, bilimsel araştırmaların güvenilirliği ve kalitesi artırılabilir, bilimsel toplumun
itibarı korunabilir ve bilim dünyasında adil bir yayın ortamı oluşturulabilir.

Çalışma sonucunda yayın sürecinde etik dışı davranışların ve etik ihlallerinin


önlenmesi için şu öneriler yararlı görülmüştür:

• Araştırmacılar, yazarlar, hakemler ve yayıncılar arasında etik konularında eğitim


ve bilinçlendirme programları düzenlenmelidir.

• Yayın kuruluşları ve akademik kurumlar, etik politikalar ve kurallar


oluşturmalıdır.

• Yayın kuruluşları, etik ihlallerin raporlanması için güvenilir ve erişilebilir bildirim


mekanizmaları sağlamalıdır.

• Hakemlik süreci daha şeffaf ve adil hale getirilmelidir.

20
• Veri sahteciliği ve manipülasyonunu önlemek için araştırmacılar, veri paylaşımı
ve doğrulama prensiplerine uymalıdır.

• Yayın kuruluşları ve akademik kurumlar, etik komiteleri güçlendirerek etik


ihlallerin soruşturulması ve uygun yaptırımların uygulanması konusunda aktif rol
oynamalıdır.

• Yayın kuruluşları ve akademik kurumlar, iyi uygulama ilkelerini teşvik etmeli ve


başarılı örneklerin paylaşılmasını sağlamalıdır.

Bu öneriler, yayın sürecinde etik dışı davranışları önlemek ve etik ihlalleri en aza
indirmek için alınabilecek adımlardır. Tüm paydaşların ortak çabalarıyla, bilimsel
yayınların güvenilirliği ve bütünlüğü korunabilir, etik standartlar yükseltilebilir ve
bilim dünyasında adil bir yayın ortamı oluşturulabilir.

21
KAYNAKÇA

Bero, L., Oostvogel, F., & Bacchetti, P. (2007). Factors associated with findings of
published trials of drug–drug comparisons: why some statins appear more efficacious
than others. PLoS Medicine, 4(6), e184.

Chimonas, S., & Prosser, L. A. (2018). Association of industry payments to


physicians with the prescribing of brand-name statins in Massachusetts. JAMA
Internal Medicine, 178(10), 1359-1367.

Fanelli, D. (2009). How many scientists fabricate and falsify research? A systematic
review and meta-analysis of survey data. PLoS ONE, 4(5), e5738.

Fang, F. C., Steen, R. G., & Casadevall, A. (2012). Misconduct accounts for the
majority of retracted scientific publications. Proceedings of the National Academy of
Sciences, 109(42), 17028-17033.

Ilies, R., Morgeson, F. P., & Nahrgang, J. D. (2005). Authentic leadership and
eudaemonic well-being: Understanding leader–follower outcomes. The Leadership
Quarterly, 16(3), 373-394.

Lexchin, J., Bero, L. A., Djulbegovic, B., & Clark, O. (2003). Pharmaceutical
industry sponsorship and research outcome and quality: systematic review. BMJ,
326(7400), 1167-1170.

Marušić, A., Bošnjak, L., & Jerončić, A. (2011). A systematic review of research on
the meaning, ethics and practices of authorship across scholarly disciplines. PloS
one, 6(9), e23477.

McCabe, D. L., Treviño, L. K., & Butterfield, K. D. (2001). Cheating in academic


institutions: A decade of research. Ethics & Behavior, 11(3), 219-232.

Meho, L. I., & Yang, K. (2007). Impact of data sources on citation counts and
rankings of LIS faculty: Web of Science vs. Scopus and Google Scholar. Journal of
the American Society for Information Science and Technology, 58(13), 2105-2125

22
Müller, R., & Nadler, R. T. (2020). Editorial delays in management journals: A
descriptive analysis and recommendations for authors, reviewers, and editors.
Academy of Management Learning & Education, 19(3), 456-474.

Palacios-Marqués, D., & Romero, S. (2015). Plagiarism and self-plagiarism in


academic publishing: The need for a mindful awareness. Journal of Academic Ethics,
13(4), 387-399.

Park, C. (2003). In other (people's) words: plagiarism by university students—


literature and lessons. Assessment & Evaluation in Higher Education, 28(5), 471-
488.

Roig, M. (2010). Plagiarism and self-plagiarism: What every author should know.
Biochemia Medica, 20(3), 295-300.

Steen, R. G. (2011). Retractions in the scientific literature: Is the incidence of


research fraud increasing? Journal of Medical Ethics, 37(4), 249-253.

Steneck, N. H. (2006). ORI Introduction to the Responsible Conduct of Research. US


Department of Health & Human Services.

Wislar, J. S., Flanagin, A., Fontanarosa, P. B., & DeAngelis, C. D. (2011). Honorary
and ghost authorship in high impact biomedical journals: a cross sectional survey.
BMJ, 343, d6128.

23

You might also like