Professional Documents
Culture Documents
MAĞAZA ATMOSFERİ
Yazarlar
Doç.Dr. Sevil BAYÇU (Ünite 1, 2, 6)
Prof.Dr. Fatma Müge ARSLAN (Ünite 3, 4, 5, 7, 8)
Editör
Prof.Dr. Mine OYMAN
Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir.
“Uzaktan Öğretim” tekniğine uygun olarak hazırlanan bu kitabın bütün hakları saklıdır.
İlgili kuruluştan izin almadan kitabın tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt
veya başka şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz.
Öğretim Tasarımcısı
Dr.Öğr.Üyesi Kadriye Uzun
Kapak Düzeni
Prof.Dr. Halit Turgay Ünalan
Mağaza Atmosferi
E-ISBN
978-975-06-2711-8
İçindekiler
Sunuş ....................................................................................................... ix
Sunuş
Günümüz yoğun rekabet ortamında rakiplerden farklılaşmak ve olumlu bir mağaza
imajı oluşturarak tüketici tercihlerini etkilemek, perakendecilerin varlıklarını sürdürerek
büyümeleri için adeta zorunluluk haline gelmiştir. Aslında rakiplerden farklaşmak ve imaj
oluşturmak, ürünlerin ya da hizmetlerin “nasıl sunulduğu” ile doğrudan bağlantılıdır.
Alışverişlerimizde tercih ettiğimiz mağazaları düşündüğümüzde, tercihlerimizde mağa-
zanın imajının, o mağazada yaratılan atmosferin etkilerini kolaylıkla görebiliriz. Çünkü
günümüzde pazarlamada gelinen nokta, ürünlerin pazarlanmasından öte deneyimlerin
pazarlanmasıdır. Dolayısıyla alışverişin bir deneyim olarak tatminkar bir şekilde sonuç-
lanması ve mağaza imajı ile atmosferinin bu bağlamda yapılandırılması perakendecinin
başarısını etkileyecektir.
Mağaza imajı tüketicilerin mağazayı nasıl algıladığı ve nasıl tanımladığı ile ilgilidir.
Mağaza imajının önemli bir bölümünü mağaza atmosferi oluşturur ki atmosfer de ürünle-
rin nasıl sunulduğuyla ilgilidir. Mağaza atmosferi; tüketicileri mağazaya çekmek ve alışve-
riş ihtiyaçlarını tatmin etmek üzere tasarımlanan tüm fiziksel ve duyusal etki mekanizma-
larının bir bileşimidir. Mağaza binasından vitrinine, ürünlerin teşhirinden dekorasyona
değin pek çok bileşeni vardır. Mağaza Atmosferi kitabı perakendeci kurumların başarı-
sının temel unsurlarından biri olan atmosfer unsurları ve yönetimi konusunda rehberlik
etmeyi amaçlamaktadır.
Mağaza Atmosferi kitabı sekiz üniteden oluşmakta, atmosferin dış ve iç temel unsur-
ları sistematik bir şekilde ele alınmaktadır. İlk ünitede tüketici algılarına yön veren kimlik
ve imaj kavramlarının ışığında mağaza atmosferinin tanımlanması amaçlanmıştır. İkinci
ünitede mağazaya girip girmeme konusunda çok önemli iki belirleyici olan mağazanın
dış tasarımı ve vitrin düzenlemesi konuları ele alınmaktadır. Üçüncü ünitede mağazanın
zemin, tavan, duvar, koridor ve kat düzenlemelerinin tasarımına ilişkin bilgiler verilmek-
tedir. Aynı ünitede mağaza içinde ürünleri sergilerken güdülen amaçlar ve temel ilkeler
ışığında temel sergileme düzenlemelerinin nasıl yapıldığı anlatılmaktadır. Mağaza içinde
ürünlerin sergilenmesinde kullanılabilecek donatılar ile ışık, işaret ve satın alma noktası
malzemeleri dördüncü ünitenin konusunu oluşturmaktadır. Beşinci ünitede ise bir ma-
ğazanın atmosferini değerlendirmemizde oldukça önem taşıyan; koku, tat, dokunma ve
hissetme ile ilgili faktörler ele alınmaktadır. Mağaza içinde dinlediğimiz müziklerin ve
kullanılan renklerin bizleri etkilediği muhakkaktır. Aynı şekilde mağazaya ilişkin algı ve
tutumlarımızda mağazanın çalışanları ve müşterilerine yönelik yaklaşımları önemli rol
oynamaktadır. Taşıdığı bu önemden dolayı altıncı ünitede renkler ve müziğin yanında;
çalışanlar, müşterilerle olan ilişkileri ve iletişim biçimleri üzerinde durulmaktadır. Yedinci
ünitede ise mağazalarda ürünlere tahsis edilecek alanların belirlenmesinin önemi ve temel
alan düzenlemeleri üzerinde durulmaktadır. Modern perakendeci kurumları günümüzün
medyası internetten bağımsız olarak düşünmek imkansız gibi görünüyor. Ancak bu sanal
ortamda oluşturulacak mağazaların da kendisine has özellikleri ve dinamikleri vardır. Bu
nedenle son ünitede sanal mağazalarda atmosfer konusu ele alınmaktadır.
Mağazada oluşturulacak atmosfer mağazanın imajını ve tüketici tercihlerini etkileyeceği
için, mağaza atmosferine ilişkin her düzenleme dikkatle ele alınmalıdır. Bu bağlamda kita-
bınızın geleceğin mağaza yöneticileri olan siz öğrencilerimize faydalı olacağını umuyoruz.
Kitabın oluşturulmasında başta değerli yazarları Sayın Müge Arslan ve Sayın Sevil
Bayçu ile öğretim tasarımcısı Sayın Kadriye Kobak olmak üzere emeği geçen tüm çalışma
arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyor, siz değerli öğrencilerimize de başarılar diliyorum.
Editör
Prof.Dr. Mine OYMA
1
MAĞAZA ATMOSFERİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Kurum kimliği, kurum kültürü ve kurum imajı kavramlarını tanımlayabilecek,
Kurum kimliği, imajı ve mağaza atmosferi arasındaki ilişkiyi ifade edebilecek,
Mağaza atmosferi kavramını tanımlayabilecek,
Mağaza atmosferinin etkilerini değerlendirebilecek bilgi ve becerilere sahip
olacaksınız.
Anahtar Kavramlar
• Kurum kimliği • Mağaza imajı
• Kurum kültürü • Mağaza tasarımı
• Kurum imajı • Atmosferin etkileri
• Mağaza atmosferi • Perakende mağaza stratejisi
İçindekiler
• GİRİŞ
• KURUM KİMLİĞİ KAVRAMI
• KURUM KİMLİĞİ TÜRLERİ
• KURUM KİMLİĞİNİN BİR UNSURU
OLARAK KURUMSAL TASARIM
• KURUM İMAJI
• MAĞAZA İMAJI
Kimlik ve İmajın Işığında Mağaza
Mağaza Atmosferi • MAĞAZA İMAJINDA ATMOSFERİN YERİ
Atmosferi ve Etkileri
• MAĞAZA ATMOSFERİ KAVRAMI VE
ÖNEMİ
• PERAKENDECİ STRATEJİSİ VE MAĞAZA
ATMOSFERİ
• MAĞAZA ATMOSFERİNİN ETKİLERİ
• MAĞAZA ATMOSFERİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ VE DENETİMİ
Kimlik ve İmajın Işığında
Mağaza Atmosferi
ve Etkileri
GİRİŞ
Yöneticiler hayatın her alanında ve herkes için olduğu gibi, kurumlar için de ileti-
şimin son derece önemli olduğuna inanmaktadırlar. Yöneticilerin ortaya koyduğu
hedefler, kararlı yönetsel becerileri ve stratejik iletişim yaklaşımları ile hayata ge-
çirildiğinde olumlu sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Birçok yönetici;
• Kurumunun ve ürünlerinin pazarda rakiplerinin karşısında güçlü olmasını
ve bunun sürekliliğini korumasını,
• Çalışanlarının kurum misyonunu, kültürünü, değerlerini benimsemesini
ve çevresine taşıyabilmesini,
• Tüketicilerin kurumuna, ürünlerine güvenmesini ve yeniden satın alma
düşüncesinin devam etmesini,
• Kamuoyu, hükümet, sivil toplum örgütleri vb. üzerinde kurumun güçlü ol-
masını ve bunu devam ettirmesini,
• Çalışanlarının yaptıkları işleriyle, kurumlarıyla gurur duymasını arzu eder.
Tüm yöneticiler günümüzde yukarıda ifade edilenler gibi birçok isteğe, hedefe
sahiplerdir. Geçmişte kurumların tek amacı vardı; o da sadece üretip satmaktı.
Çünkü rekabet yoktu. Ama günümüzde bu şartlar çok değişti. Gittikçe artan re-
kabet karşısında birçok pazarlama tekniği kullanılmaya başlıyor, reklamlar fark
yaratmaya çalışıyor, halkla ilişkiler faaliyetleri artıyor... Çünkü üretilen ürünler,
sunulan hizmetler, kurumların yapıları ve daha birçok şey birbirine benzemeye
başladı. Tüketicilerin bir kurumu ya da markayı tercih etmeleri için rakiplerden
farklı olan yönlerin ortaya konması gerekiyor. İşte bu nedenlerle artık kurumlar;
binalarını, mağazalarını, çalışanlarının giyimlerini, davranışlarını, kurum renkle-
rini vb. farklılaştırmak zorundadırlar. Kısacası kurumlar kurum kimliğini, imaj-
larını rakiplerinden ayırt edici konuma getirmelidirler.
Tüketimin tüm yaşamı kuşattığı bir noktadayız. Bir mağazaya girdiğimizde
kendimizi tüketimin merkezinde buluruz. Mekânın içindeki kişi, düzenin karşı-
dan seyircisi değil, içinde yaşayan, hisseden varlığı konumundadır. Dekorasyon-
dan, renklere, ürünlerden hizmetlere, çalışanlardan müşterilere, çiçek kokusundan
ışıklandırmaya, binanın dış yapısından, vitrin düzeninden mağaza içindeki müziğe
kadar her şey onun alışveriş ortamında çevresini kuşatır. Böylece mağazanın için-
de yaratılan eşsiz atmosfer sayesinde insan kendisini günlük yaşamdaki gergin-
liklerden, mutsuzluklardan, huzursuzluklardan, stresten uzakta hisseder. İnsanlar
herhangi bir mekânı değerlendirirken, öncelikle kendini saran çevrenin ışığında,
4 Mağaza Atmosferi
türünün değer ve norm sistemi kurum kimliği için bir temel oluşturur. Öyle ki,
kurum nasıl bir kimlik iletmek istiyorsa o kimliğe uygun bir kültür geliştirmelidir.
Eğer kurum iyi bir imaja, kimliğe sahipse, olumlu bir kurum kültürünün varlığın-
dan söz edebiliriz. Aksi durumda ise, katı bürokratik bir kültürün hakim olduğu
durumda kurum kimliği ve imajı da kötü olmaktadır. Beğendiğiniz bir mağazayı
gözünüzün önüne getirdiğinizde, bu beğeninizin altında kurum kültürünün önemli
bir payı olduğunu görebilirsiniz. Örneğin; sizin ürün/hizmet ya da mağaza ile ilgi-
li bir sorununuzu kendi sorunları gibi sahiplenen ve çözüm üretmeye çalışan bir
mağazada mı yoksa ürünü satana değin size güleryüz gösteren, satış sonrasında bir
sorun olduğunda sizi tanımamazlıktan gelen bir mağazada mı olumlu bir kurum
kültürünün varlığından bahsedebiliriz?
Kurum çalışanları, kurum kültürünü, değerleri ve normları ile bir iletişim ara-
cı sayılabilecek kurum kültürü sembolleri aracılığıyla öğrenirler. Bu sembolleri
ise şöyle özetleyebiliriz: Aksiyon/hareket sembolleri (konuşma/dil, ritüeller, sere-
moniler, sembolik davranışlar, ortaklık oluşturan davranışlar), stil/tarz sembolleri
(görünüm, statü sembolleri), ilgi sembolleri (öncüler/örnek alınan kişiler, ürün-
ler, projeler), tarihi semboller (Mitler/mitolojiler, efsaneler, tarih) (Gürgen, 1997,
s.160-165 ve Okay, 1999, s.242-249).
Bir kurumun çalışanları, Aksiyon/Hareket Sembolleri: Bu semboller çalışanlar arasında bir ortaklık
kurumlarının kültürünü: oluşturmada ve bir gruba katılmada etkilidir. Bu sembolün dört öğesinden birisi
değerleri ve normları ile
kurum kültürü sembollerinden dildir. Çalışanlar kurumda kullanılan dili benimsediklerinde (kısaltmalar, selam-
öğrenirler. laşma biçimleri, argo konuşmalar vb.) kendilerini o kurumun bir parçası olarak
görürler. Kurumda sembolik değeri olan, geleneksel olarak biçimlenen ve planla-
nan davranışlar ritüelleri ve seremonileri oluşturur. Örneğin; kurumların kuruluş
yıldönümündeki kutlamalar, kep-cüppe giyme törenleri, kurum toplantıları vb.
Kurumlarda doğrudan işe ve işbirliğine yönelik olarak çalışanların oryantasyonu
için işaretler koymak sembolik davranışlar içerisinde yer alır. Örneğin; kurum
gazetesinde kurum içi olayların açıklanması, kurum içinde yaka kartlarının ta-
şınması, sadece ilk isimle seslenilmesi vb. Son aksiyon/hareket sembolü ortaklık
oluşturan davranışlardır. Kurumlarda düzenlenen gezilerle, ödüllerle, hoş geldin
partileri vb. ile çalışanlar arasında ortaklık ve aidiyet duygusunun desteklenmesi,
güçlendirilmesi ve çalışanların bütünleşmesi amaçlanır.
İlgi Sembolleri: İlgi sembolleri, tüm sembolleri sürekli olarak biçimlendirir-
ken davranışlar için bazı ipuçları verir. İki grupta incelemek mümkündür. Birin-
cisi, kurumda kendilerine özel bir değer verilen kişiler olarak adlandırılan öncü-
lerdir. Bu öncüler, kurucular, öncü kişiler, yönetim kurulu başkanı, tüm yönetici
güçler vb. kişilerden oluşur. İkincisi ise, genellikle çalışanların biçimlendirdiği
semboller olan ürünler ve projelerdir. Başarılı ürünler, yenilikler ve projeler, çalı-
şanların kurum ile bütünleşmelerinde etkilidir.
Tarihsel Semboller: Kurum kültürünün oluşumunda, kurum tarihi ve geç-
mişte yaşanan olaylar çok önemli bir rol oynar. Kurumla ilgili anlatılan efsaneler,
öyküler, anılar, başarılar, kurum üyeleri özellikle kuruma yeni giren bireyler için
kurumsal değerlerin öğrenilmesi açısından önem taşımaktadır.
Stil/Tarz Sembolleri: Tarz sembolleri hem kurum içine yönelik hem de ku-
rum dışına yönelik olarak kurumun önemli karakter özelliklerini daha belirgin
bir şekilde vurgular. Bu sembolün mağaza atmosferinde önemli bir yeri vardır.
Gelin şimdi bu önemin nedenlerini görelim:
etkili olabilir. Örneğin, bir ürünün plastik şişesine bir kulp takıldığında satışlar
reklamsız ve promosyonsuz yükselebilir. Eski ambalaj biçimiyle bu marka; zamanı
geçmiş, ağır ve sıkıcı ev işleriyle özdeşleştirilmiş olabilir. Kulp, ürünü kolay kulla-
nılır ve elverişli hale getirir. Modası geçmiş ve sıradan kimlik yeni ürün tasarımı
ile aniden çok değer kazanır. Bir şişe, ticari bir marka ya da ikon haline gelebilir ve
neredeyse tek başına kimlik yaratabilir. Kurumsal tasarımı oluşturan önemli öğe-
lerden bir diğeri de markadır. Çünkü bireyler, ilk önce marka ile karşılaşmakta
ve bu markanın sundukları ile markayı bir kategoriye sokmaktadırlar. Kuşkusuz
bireyler gibi kurumlarda her şeyden önce iletişime isimleri yani markaları ile geç-
mektedirler. Tabi ki bunu iletişim ve çevre tasarımı izlemektedir.
İletişim Tasarımı
İletişim tasarımı titiz, ancak ciddi ve nesnel olan bir çalışma ile başarıya ulaşır.
Önceden kurum kimliği oluşturulurken ortaya konan kavramların iletişim tasa-
rımı çerçevesinde görselleştirildiği görülür. Aşağıda da okuyacağınız gibi iletişim
tasarımını oluşturan kurum tüm görsel (logo, renk vb.) ve yazılı (tüm evraklar)
iletişim çabaları aracılığı ile hedef kitle tarafından hemen tanınacak, bir farklılık
kazanacaktır. Böylelikle hedef kitle ile iletişim etkinliği artacaktır. Şimdi bir kuru-
mun tüm iletişim araçlarının tasarımını içeren kavramları görelim.
Kurum kimliğinin en önemli öğesi olan, hatta kurum kimliği denince ilk akla
gelen amblemdir. Ancak “Kurum Kimliği=Amblem” şeklinde bir özdeşleşme ile
kurum kimliği sadece ambleme indirgenmektedir. Kuşkusuz amblem, kurum
kimliğinin en önemli öğesidir ama kendisi değildir. Amblem, imza gibi kullanıla-
rak ürün ve hizmetlere değer katan ve zamanla kontrol edilip geliştirilebilen, sabit
bir öğedir. Bir fikrin özünü göstermeye çalışır.
Kuşkusuz amblemin kuruma kimlik kazandırdığı bir gerçektir. Amblem kuru-
mun hedef kitlesi ile iletişim kurmasını sağlayan öğelerden biridir. Aynı zaman-
da şirketin hangi felsefe üzerinde var olduğunu ifade etmede önemli bir araçtır.
Kısacası amblem, logo, hatta kurumun imzası bireylerin ürünü ya da kuruluşu
hatırlamasında önemli bir işleve sahiptir.
İletişim tasarımının önemli diğer öğesi de renklerdir. Renk, kurum ve marka
kimliğine hakim bir unsurdur. Renk iletişim tasarım programı çerçevesinde özel-
likle kurumu rakiplerinden ayırma açısından önemlidir. Ancak kurumsal rengi
seçmek incelik ister. Kurumlar, hedef kitleleri üzerinde yaratmak istedikleri etki
doğrultusunda kendilerine uygun olan rengi seçerler. Çünkü renkler, insanlar
üzerinde oldukça büyük bir duygusal etki yaratmaktadır.
Yazı karakteri de kurumun iletişim tasarımı çerçevesinde kullanacağı araç-
lardan birisidir. Yazı karakterine her yerde rastlarız. Reklamlarda (yazılı veya
TV), ambalajlarda, broşürlerde, davetiyelerde vb. Tıpkı şekiller gibi, yazı karak-
terleri de sonsuz çeşitliliktedir ve sonsuz sayıda imaj yaratabilir. Yazı karakteri,
anlamları olan kelime ve harflere doğrudan bir temsil niteliği kazandırdığı için
iletişim tasarının çok önemli bir birleşimidir. Yazı karakterine belli algıların ya-
ratılması amacıyla şekil verilebilir. Kurumlar, kurumsal tasarım çerçevesinde
tüm basılı malzemelerinde kullandıkları yazı karakterinde de bir bütünlük oluş-
turmalıdır. Çünkü mesajların en iyi şekilde ulaştırılmasında yazı karakterinin
özel bir yeri bulunmaktadır. Seçilen yazı karakteri kolay ayırt edilmenin yanı
sıra rahat okunmalıdır. Tüm iletişim çalışmalarında da sürekli aynı yazı türü
kullanılmalıdır. Aksi takdirde yapı bozulacak, kurum kültürü ile ilgili değerleri
olumsuz etkileyecektir.
10 Mağaza Atmosferi
Kurumsal tasarımın diğer öğeleri gibi önemli bir yeri olan basılı malzemeler
(katalog, tebrik kartı, broşür, basın bülteni, mektup kağıdı, zarf, kullanma talima-
tı, fiyat listesi, el ilanı vb.) kurumla ilgili bilgi ve mesajlar açısından çok önemlidir.
Örneğin, kurum çalışanlarının kartvizitlerinde yer alan kurumun adı, logosu ya
da amblemi kurum tasarımı açısından önem taşır.
Çevre Tasarımı
Kurumlar, hedef kitlelerini diğer tasarımlarda olduğu gibi mimari yapısı, mağaza
dizaynı ve vitrinleri ile cezbederek pazardaki rakiplerinden ayrılmak isterler. Bir
mağazaya girdiğimizde kendimizi tüketimin merkezinde buluruz. Dekorasyon-
dan, renklere, ürünlerden hizmetlere, çalışanlardan müşterilere, kokudan ışığa
kadar her şey çevremizi kuşatır. Kurum, mağazalarının mimarisinde, vitrin dü-
zenlemesinde ortak bir kimlik iletmek istiyorsa, tüm mağazalarında aynı biçimi
hedefleyerek, renklere, vitrin düzenlemesine, çalışanlarda tek tip giyime vb. dik-
kat etmelidir. Başka deyişle, kurumsal tasarım ile kurum kendisini görsel olarak
ifade eder. Öte yandan kurumsal tasarımın yanı sıra kurum iletişimi ve bunları
gerçekleştirecek faaliyetler ile birlikte kurum imajına ulaşabilmek için kurum kül-
türü de bir araç durumundadır.
KURUM İMAJI
Kurum kimliği sunumlarının Bireyler ve kurumlar kimlikleri doğrultusunda kişiliklerini yansıtırlar. Kurum
ilgili gruplar üzerinde yarattığı
algı ya da izlenim “Kurum imajı, ilgili kitlelerin kurum hakkındaki görüş ve düşünceleri yani kurumun al-
İmajı” olarak tanımlanır. gılanış biçimi olmasına karşın, kurum kimliği kuruluşun fiziksel görüntüsü ile
ilgilidir. Kısacası kurum kimliği ve kurum imajının birbirini desteklediği görül-
mektedir. Bütün bunların toplamında ifadesini bulan kurumsal imaj, iç ve dış he-
def kitle üzerinde inandırıcılık ve güven yaratmak ile sürdürmek gibi önemli bir
işlevi de yerine getirmektedir. Hem kuruluş içinde hem de dışında oluşturulacak
imajın tek ve inandırıcı olabilmesi, gerçekle uyum içinde olmasına bağlıdır. Yani
Mevlana’nın dediği gibi “Göründüğün gibi ol, olduğun gibi görün”.
Az önce bahsettiğimiz tüm bu bilgiler ışığında kurum imajını, kurum kimliği
sunumlarının ilgili gruplar üzerinde bıraktığı bütünsel algı olarak tanımlayabiliriz.
Kurum imajı alıcının gözündedir. Kurum, çalışanlarına, iştirakçilerine, müşterileri-
ne kısaca tüm iç ve dış ilgili kitlelerine gönderdiği mesajlarla kendi lehinde bir imaj
oluşturmak ister. Burada önemli olan, mesajların ilgili kitlelerce nasıl algılandığıdır.
Kısacası kurum imajı, bütün alınan mesajlar doğrultusunda kurum hakkında
alıcıda oluşan resimdir. Doğru imajı yaratmak, hiç bitmeyen bir görevdir. Sade-
ce kurum logosunu yaratmak değil, kurumun yaşam biçimini belirlemektir. Her
kuruluşun tıpkı bireyler gibi bir kişiliği vardır. Bu kişilik kamuoyunda iyi-kötü,
olumlu-olumsuz şeklinde değerlendirilebilir. İmaj; çalışanların, tüketicilerin ve
diğer hedef kitleler tarafından kuruluşun farklı yönlerinin algılanması sonucunda
benimsenen görüşlerin toplamından oluşur. Kimlikler, kurum ve marka imajı ya-
ratırlar. Ancak kurum ve marka kimliğinin yanında, pek çok pazarlama ve iletişim
faaliyeti de imaja katkıda bulunur. Bunlardan bazıları, sponsorluk, halkla ilişkiler,
kriz yönetimi ve kurumsal reklamlardır. Bütün bunlar, bir markanın, bir kurumun
hedef kitle tarafından algılanışını etkileyen faktörlerdir. Diğer faaliyetlerin aksine
kimlik ise görsel ve diğer duyusal bileşenleri içerir. Bu noktada kurum kimliği ile
kurum imajı arasında bir fark olduğunu herhalde siz de görüyorsunuz. Kurumun
algılanış biçimi, diğer bir deyişle kişilerin kurum hakkında görüş ve düşünceleri
ile ilgili olan imaja karşın kimlik kurumun fiziksel görüntüsü ile ilgilidir.
1. Ünite - Kimlik ve İmajın Işığında Mağaza Atmosferi ve Etkileri 11
Şekil 1.1
Kurum İmajı Temel
Yaklaşımları
Yukarıda da belirtildiği gibi kurum imajı konusunda farklı yaklaşımlar söz ko- Kurum imajının fonksiyonel
ve duygusal olmak üzere
nusudur. Yukarıdakilere ek olarak bu konu üzerinde çalışan Nguyan ve Leblanc’a iki temel unsuru vardır.
göre kurum imajı, bir kurumun kamuoyunun zihninde bıraktığı kapsamlı izlenim- Fonksiyonel unsur kurumun
somut özellikleriyle, duygusal
dir. Kurum adı, mimarisi, ürün/hizmet çeşitliliği, geleneği, ideolojisi, gibi kurum unsur ise kuruma yönelik
ile ilgili birçok fiziksel ve davranışsal unsuru kapsar. Bu unsurlar hedef kitlelere duygu ve davranışlarla ilgilidir.
çeşitli şekilde yansıtılır ve algılarını şekillendirir. Örneğin, kurumun müşterile-
ri ile etkileşim içinde olan her çalışanın ilettiği kalite ve müşteri yaklaşımı ya da
bir mağazanın atmosferinin oluşturduğu izlenimler gibi. Aslında kurum imajının
fonksiyonel ve duygusal olmak üzere iki önemli unsuru vardır. Fonksiyonel unsur
bir kurum için kolayca ölçülebilir, elle dokunulur/somut özellikleri ifade ederken,
12 Mağaza Atmosferi
duygusal unsur daha çok kuruma karşı duygu ve davranışlarla kendini gösteren
psikolojik boyutlardan oluşur. Bu duyguların büyük bir bölümü kurumla ilgili bi-
reysel deneyimlerden oluşmaktadır. Bu nedenle de kurum imajı kamuoyunun çe-
şitli kurumların; müşterilerine, çalışanlarına, topluma, rakiplere kısacası ilgili tüm
kitlelere yönelik tutumlarını kıyasladığı sürecin bir sonucudur denilebilir (2001,
s.228).
İmajın insanların kafasında nasıl oluşturulacağına dair literatürde değişik
öneriler yer almaktadır. Bu alandaki araştırmacılar kurum imajının bir sürecin
neticesi olduğu konusunda hemfikirdirler. Bu duyusal süreç, kurum ile ilgili akla
gelen fikirlerin, duyguların ve edinilen deneyimlerin imaja dönüşmesiyle oluşur.
Bireyler kurumlar tarafından yaratılan gerçeklere maruz kalırlar ve bilinçli ya da
bilinçsiz olarak kendi tutum ve inanışları ile örtüşenleri seçerler. Bu gerçekler bel-
lekte saklanır ve bir bütün olarak firma algılamalarını oluşturur (a.g.e, s.228).
İmaj Çeşitleri
Kişi ya da kurum ile ilgili istendik görüş ve düşüncelerin oluşturulması çabası
imaj yaratmadır. Medya kurallarına uygun görüntü oluşturulması ile başlayan bu
süreç, davranış ve düşünce biçimi ile tamamlanır. Az önce bahsettiğimiz gibi ku-
rum imajı dışında başka imajlar da vardır. Bristol bu imajları şöyle ifade etmekte-
dir (Aktaran; Peltekoğlu, 2001. s.361-362).
Ürün İmajı; Tüketicilerin belli bir ürün türüne yönelik algılamalarıdır. Ürün
imajı, özellikle pazara yeni bir ürünün tanıtılmasında etkilidir. Ülkemiz pazarına
ilk kez sunulduğunda buzlu çay ürünlerine (Lipton Ice Tea, Nestea gibi marka-
larla) nasıl yaklaştığımızı, onları nasıl algıladığımızı bir düşünün. Kamuoyu tara-
fından pek tanınmayan bir kurumun yeni ürettiği ürün kurumun kendi faaliyet
alanında oldukça iyi bir imaj edinmesine katkı sağlar.
1. Ünite - Kimlik ve İmajın Işığında Mağaza Atmosferi ve Etkileri 13
Marka İmajı; En yaygın imaj türlerinden birisi olan marka imajı, markanın ki-
şiye çağrıştırdığı duygu ve düşüncelerin bütünüdür. Her markanın iyi ya da kötü
bir imajı vardır ve bu imaj tüketici tercihlerinde de önemli bir belirleyici olur.
Marka imajı, doyuma ulaşmış bir pazarda, ürün veya hizmetin diğerlerinden ay-
rılarak ön plana çıkmasında oldukça önem taşır.
En iyi öğeleri kullanarak bir kurum kimliği yaratıldığında, eğer bu sekiz özel-
likten sadece biri olumlu değilse imajın iyi olması da mümkün değildir. Elbette üst
yönetimin stratejik bir planlama aracı olan kurum kimliği, kurumun imajı ve per-
formansını belirleyen tek öğe değildir. Kurumu, rakiplerin davranışları, müşteriler,
kurum çalışanları, kanun, hükümet gibi çevresindeki değişimler de etkilemektedir.
Kaynak: Aktaran;
Okay, A. Kurum
Kimliği. İstanbul:
MediaCat Yayınları.
1999: 254
Bir kurumun ürettiği ürün veya verdiği hizmet imajı nasıl etkilemektedir?
4
1. Ünite - Kimlik ve İmajın Işığında Mağaza Atmosferi ve Etkileri 15
Örgütler ana paydaşları ve paydaş grupları arasında olumlu bir kurum imajı
yaratmak ve bunu sürdürmek için çaba sarf etmektedirler. Şüphesiz bunu yapabil-
meleri için de çevrelerinde oluşan değişiklikleri dikkate almalı ve iyi analiz ederek
kendi kurumlarına uygun bir şekilde uyarlayabilmelidirler. Böylece zamanla stra-
tejik açıdan avantajlı ve olumlu bir kurum kimliği yakalamaları mümkündür. Eğer
bir kurumun imajı ve itibarı kötü ise, iyi bir kurum kimliğine sahip olması küçük
de olsa kimi zaman bir avantaj yaratabilir. Hatta olumlu bir imaja sahip olmasına
karşın olumsuz bir kimliğe sahip örgütlerde, gerçeğin keşfedilmesi her zaman ola-
sı bir tehlikedir. İşte böyle bir durumda, örgütleri değişik açılardan değerlendiren
farklı grup ve bireylerin, farklı algılara (imajlara) sahip olabileceği gerçeği şüphesiz
böyle bir durumu daha da karmaşıklaştıracaktır. Bu söz ettiğimiz grup ve bireyleri
yani paydaşları; tüketiciler, çalışanlar, potansiyel çalışanlar, yatırımcılar, tedarikçiler,
rakipler, medya, yerel yönetim, ulusal yönetim vb. olarak açıklayabiliriz (Balmer,
1998, s.979). Kısacası paydaş, bir kurumun eylemlerinden doğrudan ya da dolaylı
olarak yarar ya da zarar görebilecek, kişi ya da gruplara karşılık gelmektedir.
Bütün bu paydaşlar arasında kuşkusuz müşterilerin çok önemli bir yeri vardır.
Müşterinin, ihtiyaçları, istekleri, kazançları ve ilgileri son derece önemlidir. Bu
doğrultuda empatik bir yaklaşımla kurulacak iletişim ile düşünce birliği ve payla-
şım oluşturulmalıdır. Müşteriler için ödediğinin tam karşılığını almak, tatmin ol-
mak ve satış sonucu memnuniyet duyulması müşteri sadakati ile sonuçlanacaktır
(Odabaşı ve Oyman, 2002, s. 174).
Pazarlama açısından kurum imajı ve itibarının müşteri davranışları üzerindeki
etkisine bakıldığında iyi kurum imajı ve itibarı kurumun satışları ve pazar payını
artırmasına ve müşterilerle uzun dönemli bir ilişki kurulmasına yardımcı olaca-
ğı görülmektedir. Arzulanan bir mağaza imajı tekrar müşteri olma davranışını
etkileyebilir (Nguyan ve Leblanc, 2001, s. 229). Bütün bu anlattıklarımızın yani
kurum kimliğinin, kurum kültürünün, kurum itibarının, kurum imajının mağaza
atmosferi üzerindeki etkisinin önemi yadsınamaz bir gerçektir. Kurum imajının
mağaza atmosferi üzerindeki önemini incelemeden önce mağaza imajının ne ol-
duğunu görelim.
MAĞAZA İMAJI
Mağaza imajı “imajı oluşturan unsurların toplamından çok, unsurlar arasında-
ki etkileşimi temsil eden ve dış faktörlerin etkilerine açık, duygusal içeriğe sahip
ama rasyonel unsurları da barındıran, duyusal ve duygusal unsurların bir kombi-
nasyonu olan” bir kavramdır. Mağaza imajını kimliğe dayalı bir prizma olarak da
görmek mümkündür. Fiziksel, kültürel, bölgesel özellikleri ve müşteri ilişkilerini
kapsayan bu prizma, fonksiyonel ve sembolik unsurları birleştirmektedir. Müşte-
rilerin bu prizmanın her bir yönüne ilişkin çözümlemeleri son derece önemlidir.
Bu somut ve soyut unsurların karşılıklı etkileşimine ve müşterinin önceki bilgi
ve deneyimlerine bağlı olarak, bunları bir bütün halinde yorumlaması mağaza
imajını açıklamada yaygın olarak kabul görmektedir (Smith ve Burns, s. 1996, s.
7). Bir mağazayı değerlendirirken, ona ilişkin izlenimlerimizi oluşturan çeşitli un-
surlardan yararlanırız. Gelin şimdi mağaza imajını oluşturan belli başlı unsurları
sıralayalım ve bir şekil yardımıyla görelim (Berman, 1998, s. 548):
• Kalite, fiyat ve ürün çeşitleri
• Modaya uygunluk, satış elemanları, mağaza dışı düzenlemeler ve reklam
• Müşteri karması, kurumsal olgunluk, ürün tercihleri, rahat bir mekân, alışve-
riş keyfi, tutundurma çabalarının önemi, doğruluk, şeffaflık ve imajın gücü
16 Mağaza Atmosferi
Kaynak: Berman,
B. ve Evans, J.
(1998). Retail
Management A
Strategic Approach.
New Jersey: Prentice
Hall.s. 549.
Şekil 1.3’te de görüleceği gibi bir mağazanın imajı çeşitli unsurlardan oluş-
maktadır. Mağaza imajını oluşturan genel özellikler arasında, mağazanın ne kadar
zamandan beri faaliyet gösterdiği, nasıl bilindiği, hitap ettiği pazarı ve özellikleri,
mağazanın bulunduğu semti ve şehirleri diğer bir deyişle coğrafik alanı yer almak-
tadır. Kapsamlı bir bakış açısıyla sıraladığımız bu unsurlarla mağazalar müşteri-
leri üzerinde bir imaj oluştururlar. Böylelikle müşterilerinin mağazaya olan bağ-
lılığını da etkilemiş olurlar. Bu unsurları belli başlıklar altında toplamak, konuyu
daha anlaşılır kılacaktır. Bu başlıklandırmayı Şekil 1.3 yardımıyla inceleyelim.
Ürün özellikleri ile satılan ürün çeşitleri, kalite, markalar, ürüne ulaşılabilirlik
ve ürüne olan güven kastedilmektedir. (Berman, 1998, s.548). Müşterilerin mağa-
za tercihlerinde en önemli unsurlardan biri ürün bağımlılığıdır. Ancak, mağaza
temizliği, ürüne hızlı ulaşabilme ve hızlı ödeme, kısacası fayda ve zaman baskısına
vurgu yapan her şey alışveriş için önemli faktörlerdir (Birtwistle, Clarke ve Fre-
athy, 1999, s.3). Öte yandan, ürünlerin fiyatları, bu fiyatlarının rakiplerle kıyas-
lanması, indirim oranları, sıklığı, vb. fiyat özelliklerini oluşturmaktadır (Berman,
1998, s. 548). Müşteriler tarafından fiyatın, ürün kalitesinin ve dürüstlüğün ma-
ğaza değerlendirmelerinde önemli faktörler olarak algılandığı ifade edilmektedir
(Birtwistle, Clarke ve Freathy, 1999, s.3).
Fiziksel özellikler ile mağazanın girişi, dış cephesi, vitrini, mağazanın çevresi,
otoyollara olan bağlantısı ve otopark imkanları, mağaza içindeki yer döşemeleri,
ışıklandırma, kullanılan müzik, renkler ve teknoloji, ürünün teşhiri, temizlik vb.
ifade edilmektedir. Bu fiziksel özellikler mağaza atmosferi olarak adlandırılır.
Mağazadaki müşterilerin sayısı, düzeyi ve ödeme biçimleri müşteri özellik-
lerini, mağazada çalışanların sayısı, tarzları, bilgileri ve müşteriye olan davranış
biçimleri, sağlanan kolaylıklar müşteri hizmetleri ve personel özelliklerini oluştur-
maktadır (Berman, 1998, s.548).
Mağaza imajı, mağazanın Mağaza imajı üzerine yapılan çalışmalar, imaj konusunda tüketici motivasyo-
psikolojik ve fiziksel yapısının nunun önemli bir gösterge olduğunu ortaya koymaktadır. Böylece alışverişlerinde-
müşteriler tarafından
algılanma biçimidir ve ki ‘küçük sıkıntılı iş’ baskısını daha katlanılabilir yapan faktörler, müşteri için do-
mağazaya olan bağlılığın ğal ilgi alanları olmuştur. Böyle bir çalışmadan bir sektöre ait bulguların diğer bir
önemli bir belirleyicisidir.
sektör için uygun olamayabileceği sonucuna da varılabilir. Bu nedenle, Davies’in
mağaza imajının büyük olasılıkla her tüketicinin satın alma amacına göre deği-
şen, “durum eksenli” olduğu sonucuna varması da şüphesiz şaşırtıcı değildir. Bu
ilk çalışmaların çoğunun altında yatan ikinci bir gösterge, perakendecilerin ken-
1. Ünite - Kimlik ve İmajın Işığında Mağaza Atmosferi ve Etkileri 17
Kaynak: Berman,
B. and Evans, J.
(1998). Retail
Management A
Strategic Approach.
NewJersey: Prentice
Hall. S. 553.
Şekil 1.4, mağaza atmosferi kavramı ve kapsamı ile ilgili bir fikir vermektedir.
Şekil 1.4’e baktığımızda mağaza atmosferinin iç ve dış unsurları, mağaza tasarımı
ve satış noktası düzenlemelerini içerdiğini görüyoruz. Bu da bize atmosferin daha
mağaza dışından başlayarak içeriye kadar süren, ürün sergileme-teşhir düzenleme-
lerinden teşhir araç-gerecine, ışıklandırmadan dekorasyon malzemelerine kadar
pek çok unsuru içine alan geniş kapsamlı bir kavram olduğunu gösterir. Bu unsur-
lar kitabın diğer ünitelerinde kapsamlı bir şekilde ele alınacağından bu ünitede tek
tek incelenmeyecek, daha çok mağaza atmosferinin etkileri üzerinde durulacaktır.
Çoğu zaman bir tüketicinin bir mağaza ile ilgili ilk izlenimi mağaza dışından
görülebilen ya da hissedilebilen unsurlara bağlıdır; vitrin, mağazanın büyüklü-
ğü, dış görünümü gibi. Mağazanın dış ortamındaki bu unsurlar adeta mağazanın
ambalajı gibidir. Bu unsurlara dayalı olarak, tüketiciler mağaza hakkında değişik
çıkarımlarda bulunabilirler, hatta mağazanın müşterilerine yönelik tutumu ko-
nusunda bir yargıya varabilirler. Geçmiş yıllarda perakendeciler, fiyat teşvikleriy-
le tüketicileri çekmeyi tercih ederek estetik alışveriş deneyiminin önemini yok
sayıyorlardı (Schlosser, 1998, s.345). Ancak artan rekabetçi baskılarla karşılaşan
perakendeciler, bu tür satış tutundurma tekniklerinin tek başına yetersiz kaldığını
anladılar. Perakendeciler çabalarını artık fiyata dayalı promosyonlar sunmak ye-
rine, zevk veren alışveriş deneyimleri yaratmaya yönelttiler. Bu çabaların mağaza
atmosferini geliştirmeye ve mağaza imajını artırmaya yönelik olması artık pera-
kendeciler için bir seçenekten öte, kaçınılmaz bir durum haline geldi.
Üstelik bir ürünün imajını o ürünün satıldığı ortamın da etkilediği artık bi- Mağaza Atmosferi: Bir
mağazanın tüketicileri
liniyor. Örneğin, nasıl ki bir otomobili prestijli bir galeride izlemek statü ve tarz etkileyen mimarisinden
gibi daha çok sosyal kimlik düşüncelerinin ortaya çıkmasını sağlayabilirse, aynı vitrinine, dekorasyonundan
otomobili bir üretim fabrikasında izlemek de emniyet ve performans gibi daha renk ve müziğine değin çeşitli
fiziksel özelliklerin bütünüdür.
faydacı düşüncelerin ortaya çıkmasını sağlayabilir. Öte yandan loş ışıklar veya sert
ışıklar, klasik müzik veya popüler müziklerin çalınması da mağazanın sosyal ima-
jını iletir ve ürün imajını etkiler.
Günümüzde yapılan araştırmalar mağazalardaki tasarımların, dekorların bir
iletişim işlevine sahip olduğunu gösteriyor. Benzer bir biçimde mağazaların da
“kişilikleri” veya sosyal imajları olduğu ve mağaza hakkındaki bu sosyal kimlik
bilgisinin müşterilere mağaza dekoru ile aktarılabileceği ifade ediliyor. Eğer at-
mosfer sosyal kimlik bilgisini iletiyorsa, o zaman sosyal kimlik işlevi insanların
düşüncelerini etkileyecektir. Mağazada oluşturulan atmosfer ürünün faydaları ile
ilgili kapsamlı bilgi verme işlevini üstlenmese de tüketicilerin algılarını etkileye-
bilmektedir. Örneğin prestijli bir şekilde dekore edilmiş bir galerideki bir otomo-
bile ait kalite algılamaları, ikinci el arabaların sergilendiği bir mağazanınkinden
daha yüksek olacaktır. Yine de galerinin hoş atmosferinin araba aküsü, lastikleri
vb. diğer faydacı ürünlerin kalite algılamalarında az etkisi vardır.
Ürün-kalite algılamaları üzerindeki etkilerini incelemek için doğrudan mağa-
za atmosferinin ele alındığı bir araştırmaya göre, prestijli mağaza ortamları, indi-
rimli mağaza ortamlarına nazaran daha yüksek ürün-kalite çıkarımlarına neden
olmaktadır. En azından hediyelik vb. sosyal kimlik ürünleri için böyle bir sonuca
ulaşılmıştır, dolayısıyla diğer ürünlere genelleştirmek doğru olamayabilir. Bu tür
bir uyarı, mağazaya ilişkin algılamaların özellikle ürün türüne göre etkisinin de-
ğişebilmesi nedeniyledir.
Mağaza imajı yaygın bir şekilde mağaza özelliklerinin etkilerine dayalı tüketici
izlenimi olarak tanımlanmaktadır. Bu etkiler bilişsel, duygusal veya her ikisi de ola-
bilir ya da birbirleriyle ilişkili de olabilir. Bu durum aslında sosyal imajı ifade etmek-
20 Mağaza Atmosferi
tedir. Bir mağazanın sosyal imajı, onun fiyat, ulaşım vb. itibariyle uygunluğundan
çok, tarzı veya görünüşünü ile ilgili izlenimlere karşılık gelir. Kuşkusuz bu izlenimin
oluşmasında mağazanın ismi de son derece önemlidir. Mağazanın ismi müşterinin
zihninde oluşan mağazaya ilişkin düşünceler doğrultusunda satın almaları da tem-
sil etmektedir.
Prestijli mağaza atmosferinin, indirimli mağaza atmosferinden daha fazla
olumlu mağaza izlenimine yol açtığını ileri sürülmektedir. Uzmanlar, ürün ve hiz-
met algılamalarının da mağaza atmosferi ve imajı arasındaki ilişkiye arabuluculuk
ettiğine işaret etmektedirler (Aktaran; Schlosser, 1998, s.345-349).
Atmosfer Tasarımı
Perakendeci için stratejik hedefler doğrultusunda ortamın rolü dikkate alınarak be-
lirli bir atmosfer geliştirilebilir. Perakende ortamı oldukça karmaşık ve çok çeşitli
değişkenlerden oluştuğu için tasarım zor bir iştir. Bunun yanında, seçilen bir tasa-
rımı uygulamak da büyük mağaza zincirlerinde zaman alabilmektedir. Öte yandan
22 Mağaza Atmosferi
bir katkı getirmektedir. Çünkü alanla ilgili yapılan hatalar ya da doğrular görülmek-
tedir Dolayısıyla bu araştırma sonuçları dikkate alınarak yapılan atmosfer çalışma-
ları, stratejilerin yeniden gözden geçirilmesini gerektirebilmektedir.
Yapılan bir araştırmada perakende ortamındaki değişiklikler ile satışlar arasın-
da bazı istatistiksel ilişkiler bulunmuştur. Ortamla ilgili çalışmalar; müziği, ürün
teşhirini ve raf boşluğunu, mağaza içi işaretleri, renkleri, pencereleri ve kokuları
içeren çok çeşitli atmosferle ilgili değişkenler üzerine odaklanmıştır. Örneğin; ko-
kuların satışlar üzerindeki etkisi bir mağaza üzerinde yapılan yeni bir çalışmayla
daha ortaya konmuştur. Söz konusu mağazada çevreyi saran turunçgil kokusu
alışveriş yapanların ortalama satın alma miktarlarını yükseltmiştir. Kokunun
alışveriş merkezi ve ürün kalitesi algılamasına olumlu ve önemli miktarda katkı
sağladığı ve akabinde de satışları artırdığı ortaya çıkmıştır. Elbette bu araştırma-
nın verilerini her mağaza için genelleyemeyiz. Çünkü her perakendeci kurumun
sunduğu ürün ve hizmetler ya da mağaza formatı farklı olabilir. Ancak güzel ko-
kuların olumlu etkiler yaratacağı da muhakkaktır.
Bu alanda yapılmış araştırmalar en az iki şeyi vurgulamaktadır. Birincisi, pe-
rakende mağazalarındaki ortamın alışverişe gelenlerin satın alma davranışlarını
çeşitli biçimlerde ve önemli ölçüde etkilediğidir. İkincisi ise, bağlantılı olarak, pe-
rakende ortamındaki birçok unsurdaki küçük değişikliklerin satışlar ve satın alma
davranışları üzerindeki etkisidir.
Bu bulgular, perakende ortamı üzerinde atmosfere ilişkin merkeziyetçi bir
kontrol yaklaşımını da tartışmaya açmaktadır. Çünkü satış elemanları veya ma-
ğaza yöneticileri tarafından mağaza atmosferinde yapılan küçük ve iyi niyetli
değişiklikler mağazanın satış grafiklerini olumlu ya da olumsuz etkileme potan-
siyeline sahiptir (Turley ve Chebat, 2002, s.130). Bir perakende mağazasının at-
mosferi karmaşıktır ve çok sayıda unsur ve tamamlayıcıdan oluşur. Dolayısıyla
tek bir unsurun bile yanlış ya da kötü kullanımı bu karmaşık ortamda tüketicilere
ahenksiz sinyaller gönderecektir ve satın almalar konusunda olumsuz etkilerde
bulunacaktır (Berman, 1998, s.549).
gibi çok çeşitli ve farklı alanlarda eğitilmiş personel tarafından yapılması gereklili-
ğidir. Aynı zincirdeki mağazaların imajlarında ortaya çıkabilecek tutarsızlıklar ve
doğurabileceği sorunlar nedeniyle bu seçenek son yıllarda gittikçe tercih edilirliğini
yitirmektedir.
Öte yandan, bazı mağazalar da karma bir yaklaşımı tercih etmektedirler. Bu
zincirlerde her mağazanın isim tabelaları ve renkleri gibi bazı temel benzerlikleri
vardır. Ancak ihtiyaç olduğunda tasarımda çeşitliliğe ve farklılığa gidilebilmekte-
dir. Bu yaklaşımda, hem tektip hem de merkezi olmayan tasarımların avantajla-
rını birleştirme, dezavantajlarını minimum düzeye indirme çabası vardır. Birçok
zincir mağaza, alışveriş merkezlerindeki mevcut yerlerin boyut ve şekillerindeki
farklılıklar nedeniyle bu seçeneği kullanmaktadırlar. Perakendecilerin çoğu ma-
ğaza yeri belirlerken, alternatifler arasında karşılaştıkları bir mağazanın boyut
ve şekil farklılığı nedeniyle, kimi zaman atmosfer tasarımı temasında aynı anda
genişleme ya da kısıtlama yapma zorunluluğu içinde olduklarını görmüşlerdir.
Uluslararası markalara sahip perakendeciler ise çoğu zaman ışıklandırma ve dış
işaretler gibi atmosfer unsurlarının farklı ülke, eyalet, bölge, şehir ve hatta alışve-
riş merkezlerinde farklı uygulamalara tabi olduğu gerçeğiyle karşılaşmaktadırlar.
Yönetim açısından bakıldığında ise, atmosfer tasarımında mağaza içerisinde
kullanılan unsurların derecesi ve doğası, konusu gereği karmaşıktır ve kurumun
ana hedefleri doğrultusunda yönlendirilmelidir. Perakendecilerin çoğu tamamen
standardize edilmiş mağaza düzenlemelerini tercih edeceklerdir. Ancak farklı
alışveriş merkezlerindeki değişik ebat ve boyuttaki mağazalarla karşılaşınca bu
seçeneğin neredeyse imkansız olduğu sonucuyla yüz yüze geleceklerdir. Kurum-
ların çoğu atmosferlerini ve mağaza tasarımlarını kendileri için mevcut yerlere
uydurmak zorundadırlar. Bu nedenle de planlanmış alışveriş merkezlerinde değil
de kendi yaptıkları serbest yerleşimlerdeki perakendeciler çoğu zaman standart
tasarımlar kullanmaktadırlar. Ancak perakendeciler, belirli atmosfer tasarımları
yaratmada ve sonrasında onu genişletmekte, daraltmakta veya hizmet vermek is-
tedikleri pazarlardaki mevcut yerleşimlere uygun hale getirmekte ustalaşmışlardır.
değişen unsurların, örneğin müzik gibi, tüketicilerin mağaza personeli ile kaynaş-
ma veya etkileşimde bulunmaya yönelik arzularında önemli bir etkisi olduğunu
belirtmektedirler. Yaptıkları araştırmalarında müşteri- satış elemanının kaynaş-
ma, iletişim kurma arzusunun yüksek olmasının, mağaza içinde çalan müziğin
canlılığından bile etkilendiğini ve gerek müşterinin gerekse çalışanın hoşnutlu-
ğunu etkilediğini belirlemişlerdir. Bu çalışmanın bir diğer bulgusu da başarısız
atmosfer düzenlemelerinin ve mağaza ortamlarının, çalışanların müşterilerle ya-
kınlaşma, etkileşime geçme ve etkileme isteklerini azalttığı yönündedir (Aktaran;
Turley ve Chebat, 2002, s.137).
zor bir karardır. Birçok zincir karar vermelerini kolaylaştırmak için kurum içi ko-
miteler oluşturmak yerine, dışarıdan tasarımcılar getirtmekte ve onları doğru tema
oluşturmaları ve atmosfer değişkenleri bulmaları konusunda görevlendirmektedir.
Ancak daha küçük mağaza ve zincirler çoğu kez kendi kararlarını kendileri vermek
zorundadır (Turley ve Chebat, 2002, s.136). Tüm mağazalar ürünlerin teşhirinde
müşterilerin ilgisini çekmek amacıyla mağazanın tümünde veya belirli bölgelerinde
belli bir temaya dayalı düzenlemeler oluşturmaktadır. Örneğin, yeni yıl, bayramlar,
anneler günü, babalar günü, sevgililer günü vb. İşte bu özel günlerin öncesinde hem
vitrinlerde hem de mağaza içlerinde günün önemi doğrultusunda renkler, dekoras-
yon malzemeleri vb. kullanılarak ürünler sergilenir (Aslan, 2004, s.148).
İkinci uygulama aşaması aslında alan içinde “planlama süreci dışında” bir
tasarımı ele almayı gerektirir. Bir tasarım fikrini kağıt üzerinden yani yazılı bir
plandan gerçeğe dönüştürme zaman zaman zorlaşabilmektedir. Mağazanın bo-
yutlarının, ürün-hizmet kapsamının değişmesi, mağazalar zinciriyse tasarımda
her bir mağazaya yerelleşme (yerel koşullara uyum odaklı tasarım) izni verilmesi,
atmosfer tasarım planının uygulanmasını daha da karmaşık hale getirebilmekte-
dir. Yerelleşen bir tasarımı uygulama, yerel koşullara uyum açısından bir avantaj
yaratabilir. Ancak bu düzenlemeler; bütün süreci daha pahalı hale getirme, gere-
ğinden fazla zaman kaybına yol açma, hatta imaj bütünlüğüne zarar verme gibi
riskleri de beraberinde getirebilmektedir.
30 Mağaza Atmosferi
Özet
Kurum kimliği, kurum kültürü ve kurum imajı Mağaza atmosferi kavramını tanımlayabilmek.
1 3
kavramlarını tanımlayabilmek. Mağaza imajında atmosfer son derece önemlidir.
Kurum kimliği, bir kurumun (özel ya da devlete Tüketicilerin bir mağaza hakkında edindikleri
ait, kar amacı güden ya da gütmeyen, şirket ya izlenimler o mağazanın imajını oluşturur. Ma-
da holding) içsel ve dışsal ilgili gruplara kendini ğazanın psikolojik ve fiziksel yapısı müşteriler
anlatan toplam iletişimidir. Söz konusu toplam tarafından algılanma biçimi ve mağazaya olan
iletişimin kurumsal iletişim, kurum çalışanla- bağlılığın önemli bir belirleyicisidir. Bu da ma-
rı, kurum çevresi, kurumun ürün ve hizmetleri ğaza imajını oluşturmaktadır. Buradaki fiziksel
aracılığıyla gerçekleşir. yapı ile ürün kapsamı ve özellikleri, ürün fiyat
Kurum kültürü ve kimliği arasında bir bağlantı düzeyleri, mağazanın iç ve dış düzenlemesi gibi
vardır. Kurum kültürü kurum kimliğinden kay- fiziksel özellikler ifade edilmektedir. Aynı za-
naklanır ve onun bir sonucudur. manda psikolojik yapı ile mağazayı belirli bir
Kurum imajı ise kurum kimliği sunumlarının sosyal statünün simgesi sayma, mağaza müşteri-
ilgili gruplar üzerinde bıraktığı bütünsel algıdır. si olma güdüsü veya bir yere ait olma hissi, ma-
Kurum kültürü, kurum kimliğine göre şekille- ğaza ortamında rahatlık hissi, kendini mağazada
nir. İyi bir imaja, kimliğe sahip olan kurumlarda güvende hissetme veya kandırılmama hissi gibi
olumlu bir kurum kültürü yaşanmaktadır. Ku- psikolojik özellikler anlatılmaya çalışılmıştır.
rum kimliği oluşturmaya yönelik olarak yapılan Mağaza atmosferi bir mağazanın fiziksel özel-
tüm çalışmaların nihai hedefi imaj oluşturmaktır. liklerinin tüketiciler üzerinde yarattığı, estetik,
bilişsel ve duyusal etkiler toplamıdır. Mağazanın
Kurum Kimliği, imajı ve mağaza atmosferi ara- fiziksel özellikleri ise; mağazanın dış görünümü,
2 sındaki ilişkiyi ifade edebilmek. çevresi ya da vitrini gibi dış unsurlardan, ışık-
Kurum kimliğinin en önemli ögelerinden birisi landırma, döşemeler, renkler gibi iç unsurlardan
de kurumsal tasarımdır. Kurumsal tasarım, ku- mağaza tasarımı ile satış noktası düzenlemeleri
ruluşun görünümünün kurum kimliği hedefine ve araçlarından oluşur.
uygun olarak birbirleriyle uyumlu olan, tüm görü- Mağaza atmosferinin etkilerini değerlendirebilmek.
4
lebilen unsurların hedeflenmiş biçimde oluşturul- Mağaza atmosferinin etkilerini tüketiciler, satış-
masını kapsayan bir kavramdır. Kurumsal çizim lar, imaj ve imaj bütünlüğü, çalışanlar, internet
ile kurum kendisini görsel olarak ifade eder ve ku- perakendeciliğinde farklılaşma şeklinde ele al-
rumun hedef kitleleriyle olan iletişiminin etkinliği mak mümkündür. Tüketiciler üzerindeki etki-
artar. Günümüzdeki yoğun iletişim bombardıma- ler; atmosferin tüketicileri mağazaya çekmesi,
nı altında, kurumlarda kendilerini rakiplerinden olumlu duygular beslemesi, sevmesi, sadakat
daha farklı bir konuma getirmek zorundadırlar. göstermesi şeklinde ya da tam tersi olabilir.
Hedef kitlelerini etkilemek, onların gözünde daha İmaja etkisiyle atmosferin tüketicilerde olumlu
ayırt edici bir konuma gelmek için kendi kurum- izlenimler yaratması kastedilir. İmaj bütünlüğü
larına özgü tasarlanmış görsel kimlikler kullan- ise özellikle zincir mağazalarda atmosfer düzen-
maktadırlar. Bunlar da etkili bir mağaza atmosfe- lemelerinde standart bir yaklaşım kullanarak
rinin yaratılmasında son derece önemlidir. şubeler arasında imaj karmaşası yaratılmaması
Kurumların farklılığı sağlamasında mağaza at- amacı güder. Satışlar üzerindeki etki tüketicilerin
mosferi önemli bir yeri vardır. Böyle pozitif bir memnun kaldıkları bir atmosferdeki harcama
kimliğe ulaşmada pek çok kavramın (kurum eğilimlerindeki değişmelere işaret eder. Atmos-
kültürü, kurum vizyonu, kurum felsefesi, kurum ferin etkilediği bir diğer faktör de çalışanlardır.
davranışı vb.) etkisinin yanı sıra mağaza atmosfe- Çalışanların hem işlerine hem de müşterilerine
rinin çok önemli bir yer tuttuğu da bir gerçektir. yönelik yaklaşımlarını, motivasyonunu atmosfer
Öte yandan mağaza imajı, mağazanın psikolojik önemli ölçüde etkilemektedir. Son olarak inter-
ve fiziksel yapısının müşteriler tarafından algı- net perakendeciliğindeki sanal mağaza ortamın-
lanma biçimi ve mağazaya olan bağlılığın önem- da oluşturulacak iyi bir atmosfer tasarımı hem
li bir belirleyicisidir. mağazayı diğerlerinden farklılaştırabilecek hem
de tüketicilerin tercihlerini etkileyebilecektir.
1. Ünite - Kimlik ve İmajın Işığında Mağaza Atmosferi ve Etkileri 31
Kendimizi Sınayalım
1. Bir kurumun (özel ya da devlete ait, kar amacı gü- 6. Aşağıdakilerden hangisi imaj çeşitlerinden biri de-
den ya da gütmeyen, şirket ya da holding) içsel ve dış- ğildir?
sal ilgili gruplara kendini anlatan toplam iletişimine ne a. Marka imajı
denir? b. Yabancı imaj
a. Kurum kimliği c. Ürün imajı
b. Reklam d. Alıcı imajı
c. Propaganda e. İstenen imaj
d. Satış teşviki
e. Yönetim danışmanlığı 7. Aşağıdakilerden hangisi perakende mağaza imajı-
nın unsurlarından biri değildir?
2. Kurum içinde bireylerin nasıl davranması, birbirle- a. Ürün özellikleri
rini nasıl etkilemeleri gerektiğini biçimlendiren, işlerin b. Fiyat özellikleri
nasıl yapıldığını gösteren ortak paylaşılan inançlar, tu- c. Demografik özellikler
tumlar, tahminler ve beklentiler modeline ne denir? d. Müşteri ilişkileri
a. Marka kimliği e. Fiziksel özellikler
b. Kurum kültürü
c. Marka stratejisi 8. Bir mağazanın fiziksel özelliklerinin tüketici üze-
d. Kurum misyonu rinde yarattığı genel estetik ve duygusal etkiye ne ad
e. Kurum vizyonu verilir?
a. Mağaza atmosferi
3. Kuruluşun görünümünün kurum kimliği hedefine b. Reklam
uygun olarak, birbirleriyle uyumlu olan tüm görülebi- c. Halkla ilişkiler
len unsurların hedeflenmiş biçimde oluşturulmasını d. Duyurum
kapsayan kavrama ne denir? e. Propaganda
a. Kurumsal tasarım
b. Marka stratejisi 9. Aşağıdakilerden hangisi mağazanın içinde yer alan
c. Reklam ve atmosferi oluşturan unsurlardan biridir?
d. Propaganda a. Vitrin
e. Kurum kültürü b. Binanın kapladığı alan
c. Otopark
4. Kurum kimliği sunumlarının ilgili gruplar üzerin- d. Ürün
de bıraktığı bütünsel algıya ne ad verilir? e. Mağazanın çevresi
a. Kurum kimliği
b. Kurum kültürü 10. Aşağıdakilerden hangisi stratejik planlamada ele
c. Kurum imajı alınan, mağaza atmosferinin etki ya da sonuçlarından
d. Kriz yönetimi biri değildir?
e. Etkinlik yönetimi a. Satışlar üzerindeki etkiler
b. Tedarikçiler üzerindeki etkiler
5. Aşağıdakilerden hangisi kurum imajı yaklaşımla- c. Çalışanlar üzerindeki etkiler
rından biri olan grafik tasarımının, kurumlar ve danış- d. Mağaza imajı üzerindeki etkiler
manlar tarafından kullanılmasının temel amaçların- e. Tüketici davranışları üzerindeki etkiler
dan biri değildir?
a. Kurumun misyon ve felsefesini ifade etmek
b. Kurumun kültürel değerlerini kapsamak
c. Kurumun iletişim çabalarına destek olmak
d. Görsel kimliği modaya uygun olarak korumak
e. Kurum vizyonunu çizmek
32 Mağaza Atmosferi
Sıra Sizde 4
Herhangi bir kurum kaliteli ürünler üreten, kapsamlı
ve yararlı hizmetler sunan bir kurum olarak algılan-
Sıra Sizde Yanıt Anahtarı mak isteyebilir. Ancak kalitesiz, yetersiz ürün ve hiz-
Sıra Sizde 1 met üretiyorsa, müşterileri tatminini birinci önceliği
Kurum kültürünü oluşturan çeşitli semboller vardır. olarak görmüyorsa, hatta reklamlarında buna rağmen
Kuşkusuz bu semboller kurum içerisinde oldukça “kaliteli ürünler üreten, müşteri odaklı bir kurum”
önemli bir etkiye sahiptir. Bu etkiler şu şekilde sırala- olduğunu iddia ediyorsa müşteride bir imaj karma-
yabiliriz: şası yaratır. Şüphesiz bu durum kurumun genel imajı
• Davranış için güvenlik oluşturulması açısından son derece zararlı olacaktır. Kurumun tüm
• Birbirine ait olma duygusunun ve genel bütünleş- ürünleri ve hedef kitleleri karşısında tutarlı bir kurum
menin geliştirilmesi imajı oluşturulabilmesi için bu durum açıklığa kavuş-
• “Biz” duygusunun desteklenmesi turulması gereken son derece önemli bir konudur.
• Temel değerlerin güçlendirilmesi ve onaylanması
• Bir aidiyet duygusunun oluşturulması Sıra Sizde 5
• Kurum içerisinde güçlü bir beraberliğin oluşturul- Bir mağazaya ilişkin ilk izlenimlerimiz daha o mağazaya
ması girmeden başlar. Mağazanın reklamına, bir arkadaşımı-
• Kurum içerisinde kişiler arasındaki mesafenin en zın mağazada yaşadığı deneyime ilişkin bize söyledik-
aza indirilmesi lerine ya da mağazanın bulunduğu semte, çevresindeki
• Çalışanların daha hızlı uyumu, bütünleşmesi diğer mağazalara, dış görünüşüne ve vitrinine bakarak
• Ortaklık oluşturulması mağaza hakkında kestirimlerde bulunmaya çalışırız.
• Duygusal bütünleşmenin desteklenmesi Eğer bir reklam ya da çevremizden birinin mağaza hak-
1. Ünite - Kimlik ve İmajın Işığında Mağaza Atmosferi ve Etkileri 33
kında bize aktardığı bir şey yoksa ilk izlenimlerimiz Gürgen, H. (1997). Örgütlerde İletişim Kalitesi. İs-
doğrudan mağazanın dışsal unsurlarıyla şekillenir. El- tanbul: Der Yayınları.
bette mağaza belli bir markanın ürünlerini sunuyorsa Işık. M. (1992). “Grafik Kimliği Oluşturmada Kurum-
izlenimlerimiz öncelikle bu markaya dayalı olur. Ancak sal İşlev”. İçinde N. Erdoğan, G. İncirlioğlu ve L.
hiç bir deneyimimizin ya da bilgimizin olmadığı bir Özcivelek (derleyenler), 1. Bilkent Grafik Tasarım
mağazanın önündeysek dış unsurlar tıpkı bir ürünün Semineri Kitapçığı. Ankara: Bilkent. 22-23 Mayıs.
ambalajı gibi bize mağaza hakkında bir şeyler söyler. Körver, Frank and Van Ruler, Betteke. (2003). “The Re-
Aristo’nun dediği gibi “Tüm algılar gözle başlar”. lationship Between Corporate Identity Structures
and Communication Structures”. Journal of Com-
munication Management. Vol: 7-3.
Melewar, T. C. (2001). “Measuring Visual Identity: A
Yararlanılan Kaynaklar Multi-Construct Study”. Corporate Communica-
Argüden, Y. (2003). İtibar Yönetimi, İstanbul: Ar-Ge tions: An International Journal. Volume: 6, No: 1.
Danışmanlık Yayınları, No:4, s.24. Melewar, T. C. ve Jenkins, E. (2002). “Defining the Cor-
Aslan, Müge (2004). Mağazacılıkta Atmosfer. İstan- porate Identity Construct”. Corporate Reputation
bul: Derin Yayınları. Review. Vol: 5, No: 1.
Balmer, J.M.T. (1998). “Corporate Identity and the Ad- Nguyen. M and Leblanc, G. (2001). “Corporate ima-
vent of Corporate Marketing”. Journal of Marke- ge and corporate reputation in customer’s retenti-
ting Management. Vol:14. on decisions in services” Journal of Retailing and
Baker, M. and Balmer, J. M. T. (1997). “Visual Identity: Consumer Services. Vol:8.
Trappings or Substance?”. European Journal of Odabaşı, Y. ve Oyman, M. (2002). Pazarlama İletişimi
Marketing. (31). Yönetimi. İstanbul: MediaCat Yayınları.
Berman, B. and Evans, J. (1998). Retail Management: Okay, A. (1999). Kurum Kimliği. Ankara: MediaCat
A Strategic Approach. New Jersey: Prentice Hall. Yayınları.
Bir, A. A. “Uzun Dönemli Bir Strateji Olarak Kurum- Peltekoğlu, F.B. (2001). Halkla İlişkiler Nedir?. İstan-
sal Kimlik”. Marketing Türkiye Kurumsal Kimlik bul: Beta Yayınları.
Konferansı. İstanbul: 23 Mart 1994. Schlosser, Ann. (1998). “Applying the Functional The-
Birtwistle, Grete. Clarke Jan vd. (1999). “Store image in ory of Attitudes to Understanding the Influence of
the UK Fashion Sector: Consumer versus Retailer Store Atmosphere on Store Inferences”. Journal of
Perceptions” The International Review of Retail, Consumer Pshychology, 7(4).
Distribution and Consumer Research Vol: 9, No: Smith, P. and Burns, D.J. (1996). “Atmospherics and
1, (January). Retail Environments: The Case of the ‘Power Ais-
Capowski, G. S. (1993). “Designing a Corporate Iden- le’”. International Journal of Retail & Distribution
tity”. Management Rewiew. June. Management. Vol: 24. No:1.
Demirci. F. (2000). Perakendecilikte Mağaza Düzen- Turley, L.W. and Chebat J.C. (2002). “Linking Retail
lemesi. İstanbul: Beta Yayınları. Strategy, Atmosferic Design and Shopping Behavi-
Garbet, T. (1988). How to Build a Corporation’s Iden- our”. Journal of Marketing Management, (18).
tity and Project its Image. New York: Lexington Van Riel, C.B.M. and Balmer J.M.T. (1997). “Corporate
Books. Identity: The Concept, its Measurement and Mana-
Gotsi, M. and Wilson, Alan M. (2001). “Corporate Re- gement”. European Jornal of Marketing (31).
putation: Seeking A Definition” Journal of Corpo-
rate Communications. Vol:6, No:1.
Gregory, J. Wrechmann, J. (1993). Marketing Corpo-
rate Image. The Company As Your Number One
Product. Illinois: NTC Business Book.
2
MAĞAZA ATMOSFERİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Mağazanın dış görünümünde ve vitrin düzenlemesinde tasarımın önemini
açıklayabilecek,
Mağazanın dış görünümünde ve vitrin düzenlemesinde temaların önemini
açıklayabilecek,
Mağazanın dış görünümüyle ilgili tüm unsurları açıklayabilecek,
Vitrinin mağaza atmosferinde neden önem taşıdığını belirleyebilecek,
Vitrin düzenlemelerinin tüketicilerin alışveriş kararlarını nasıl etkilediğini
açıklayabilecek,
Vitrin türlerini ve iyi bir vitrinin hangi unsurlara sahip olması gerektiğini açık-
layabilecek bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.
Anahtar Kavramlar
• Tasarım • Kuruluş Yeri
• Tema • Tabela
• Vitrin • Özgünlük
• Bina • Otopark
İçindekiler
• GİRİŞ
• MAĞAZANIN DIŞ GÖRÜNÜMÜNDE VE
VİTRİN DÜZENLEMESİNDE TASARIMIN
ÖNEMİ
Mağazanın Dış Tasarımı ve • MAĞAZA DIŞ GÖRÜNÜMÜNDE VE
Mağaza Atmosferi
Vitrin Düzenlemesi VİTRİN DÜZENLEMESİNDE TEMANIN
ÖNEMİ
• MAĞAZANIN DIŞ GÖRÜNÜMÜYLE
İLGİLİ UNSURLAR
• VİTRİN TASARIMI
Mağazanın Dış Tasarımı ve
Vitrin Düzenlemesi
GİRİŞ
Markaların son derece arttığı, yeni mağazaların ve alışveriş merkezlerinin en ge-
leneksel toplumların tüketim alışkanlıklarını bile değiştirdiği ve kitle iletişiminin
tüm bu süreci yönlendirdiği çağımız bir tüketim çağıdır. Baudrillard (1997), gü-
nümüzde tüketimin, doğal ihtiyaçların ürün ya da hizmet aracılığıyla tatmin edil-
mesi değil, kodlar ve kurallarla düzenlenmiş global ve tutarlı bir göstergeler sis-
temi olarak yorumlanması gerektiğini ifade eder. İhtiyaç ve hazların oluşturduğu
böyle bir sistemde doğal ve biyolojik düzenin yerini, bir toplumsal değerler ve sı-
nıflandırmalar düzeni almıştır. Böyle bir tüketim toplumunda gerçek ihtiyaçlar ile
sahte ihtiyaçlar arasındaki ayrım ortadan kalkmıştır. Bireyler tüketim ürünlerini
satın almanın ve bunları sergilemenin toplumsal bir ayrıcalık ve prestij getirdiği-
ne inanmaktadır. Sonuçta toplumsal bir farklılaşma ihtiyacı ortaya çıkmaktadır.
Tüketiciler tüm mal ve hizmetler sistemini almaya yönlendirilir. Bu süreçte tü-
keticiler, ürünlerin hem kendilerini toplumsal olarak diğerlerinden ayırt ettiğine
hem de tüketim toplumuyla bütünleştirdiklerine inanırlar. Dolayısıyla tüketmek
birey için bir zorunluluğa dönüşmektedir. Ancak böyle bir tüketim ortamında
mağazalar, tüketicileri çekmek ve satın almaya yönlendirmek için farklılaşmak
zorundadırlar. Günümüzün iş dünyasında yöneticiler, ürünlerini pazarlamak ve
rakiplerinden tamamen farklı ve tek olabilmek için etkili bir mağaza atmosferi
yaratmaya çalışmaktadırlar. Mağaza atmosferi oluşturulurken hem mağazanın
içinde hem de dışında birçok faktörün gözden geçirilmesi gereklidir. Kuşkusuz
mağazanın dışı, mimari yapısı, girişi, vitrini tüketiciyi mağazanın içine çeken ve
tüketime yönelten en önemli faktörlerdir. Bu faktörlerin çekici hale gelmesinde
yaratıcı tasarımların önemi incelenmeye değer bir konudur
Louis Vuitton denildiğinde, markayı bilen hemen herkesin aklına çantalar ge-
lir. Artık Louis Vuitton sadece çantalarda değil, mimari ve dekorasyon alanında
da çığır açan buluşlar ve yenilikler de gerçekleştirmektedir. Dünyadaki tüm satış
noktalarında köklü değişim süreci başlatmıştır. Artık sadece vitrinini değiştirmi-
yor, kurduğu ekibiyle birlikte yeni temalar geliştiriyor. Bu çerçevede mağazanın
dış ve iç mimarisini planlıyor.
Bu ekip dünya üzerindeki 339 mağazasını; mimari tema, çevresel faktörler,
kültürel özellikler, müşteri kitlesi, bina yapısı ile markanın ve kurumun kimliği
dikkate alınarak, uyumlu bir bütünlük oluşturacak şekilde tasarlıyor. Louis Vuit-
ton, yeni mimari anlayışıyla tasarladığı mağazalarını, dünyanın önemli ve büyük
şehirlerinde hayata geçirmiştir. Öyle ki bu mağazalar tıpkı bir müze gibi hergün
binlerce ziyaretçi akınına uğramaktadır. Mağazaların birçoğu Louis Vuitton gibi
tüketicilerin dikkatini çekecek güzel bir atmosfer oluşturmak isterler. Bu atmosfe-
ri oluştururken de kimi zaman temalardan yararlanırlar.
Şekil 2.1
Tema Yönetiminin
Şeması
Kaynak: Schmitt,
B. ve Simonson A.
(2000). Pazarlama
Estetiği. İstanbul:
Sistem Yayıncılık.
s. 152.
Şekil 2.1’de ayrıntılı bir şekilde verilen tema yönetiminde, kurumlar ilk olarak
tema seçmek için ayrıntılı bir araştırma yapmak zorundadırlar. Kurumlarda te-
manın bağlı olacağı beş genel özellik vardır: Bunlar, kurumun misyonu, vizyonu,
hedefleri ve stratejileri, kurumun temel yetenekleri, mirası, kurum veya marka kişi-
liği ve değerleri. Yöneticiler, tema yaratımı sürecinde kurum kimliğini yansıtmak
amacıyla bu beş özelliği dikkate almak zorundadırlar. Öte yandan yöneticilerin
tema yaratma sürecinde dikkate almaları gereken diğer konuda müşterilerdir.
Müşterilerin demografik (yaş, cinsiyet, ırk vb.) özellikleri ve psikografik özellikleri
(tutumlar, değerler, kişilik ve yaşam tarzları) doğrultusunda temalar yaratılmalı-
dır. Bunların yanı sıra yöneticiler, rakip kurumların temalarını da dikkate alarak
değerlendirmelidir.
Temaların yaratılmasında birtakım kültürlerden söz edebiliriz. Fiziksel dünya,
felsefi/psikolojik kavramlar, din/politika/tarih, sanat, moda/popüler kültür.
Tema oluşturma sürecinde son aşama ise, kurum ve marka kimliğini yansıta-
cak temaların en iyi şekilde nasıl yansıtılması gerektiğine karar vermektir. Kurum/
marka ismiyle, sembollerle, yazılı metinlerle, slogan/jenerik müziğiyle, kavramlarla,
unsurların birlikte kullanımıyla temalar desteklenir.
7. İsmin grafik dizaynı kolay okunabilir, siyah - beyaz - renkli ve eski çizgile-
rini de devam ettiren bir tonda olmalı.
8. İsim kısa olmalı, bir, iki veya en fazla üç kelimeyle özetlenmeli.
9. Etkili bir grafik tasarımının güçlülüğün belirtisi olduğu unutulmamalı.
10. İfade etmesi kolay olmalı.
11. Kurumun temel faaliyetlerini tanımlayıcı olmalı. Ancak kurumun büyü-
mesine izin verecek yeterlikte esnek olmalı.
12. Akla gelen çağrışımlar müşterilerin zihninde pozitif olmalı.
13. Coğrafik sınırları serbest olmalı.
Mağazanın Girişi
Mağazanın isim tabelası, Mağazaların girişi tıpkı diğer unsurları gibi dikkatle planlanmalıdır. Mağazala-
çarpık kentleşme içerisinde rın cephesi, satış alanının büyüklüğü, müşteri sayısı ve güvenlik konuları dikkate
diğer mağazaların tabelaları,
telefon-elektrik kabloları, alınarak girişlerin sayısı belirlenir (Varinli, 2005 s. 175). Diğer yandan, mağazaya
açık hava reklamları vb. arabalarıyla gelenlerin kullanacağı girişler ve yürüyerek gelenlerin kullanacağı gi-
arasında bile fark edilebilecek,
önünden geçenleri çekebilecek rişler de sayının belirlenmesinde dikkate alınmalıdır. Mağazanın girişi konusu 3.
özellikte olmalıdır. ünitede ele alındığından buraya detaya girilmeyecektir.
Otopark Olanakları
Günümüzde trafikte yaşanılan karmaşa içerisinde insanları çok zor duruma
sokan konulardan birisi de park olanaklarıdır. Tüketiciler için park son derece
önemlidir. Çünkü günümüzde şehirlerin çok büyümesi, yoğun iş temposu içinde
tüketicileri alışveriş tercihlerinde zamandan tasarruf etmeye yönlendirmektedir.
Bunun için de öncelikle araçlarını park edebilmek için park yeri arama aramak
zorunda kalmadan otoparkı olan mağazalara gitme yönünde tercihlerini kullan-
maktadırlar. Perakendecilerin bir kısmı, genellikle bu durumu gözardı etmekte
2. Ünite - Mağazanın Dış Tasarımı ve Vitrin Düzenlemesi 43
VİTRİN TASARIMI
Mağaza atmosferini oluşturan ve tüketicinin mağazaya giriş kararını etkileyen en
önemli unsurlardan biri de vitrinlerdir. Ürünün güzelliği, kalitesi ve fiyatı yanında
satış yapılan mağazanın görüntüsü de son derece önemlidir. Mağazalar müşterile-
rine en iyi, en kaliteli hizmeti sunabilmek ve en iyi şekilde rahat ettirebilmek için
mağazanın atmosferine oldukça önem vermektedirler. Şüphesiz yapılan tüm bu
çabalar müşteriyi daha çok çekebilmek içindir.
Müşteriler bir mağazaya alışveriş için girmeden önce, mağazanın dış mima-
risi ve vitrini onları etkileyebilmelidir. Bunlar müşteriye mağazada neler oldu-
ğuna dair fikir verir. Bir mağazada müşterilerin ilk baktığı yer vitrinlerdir. Son
yıllarda yoğun rekabet nedeniyle mağazanın atmosferi, dekorasyonu, vitrinlerin
tasarımının önemi gittikçe artmaktadır. Bu nedenle vitrinlerin dekorasyonunda
mağazalar bu alanda uzman kişilerle çalışmaktadırlar. Mağazalar, kendi marka-
larına, atmosferlerine, kimliklerine, imajlarına uygun tasarımları vitrinlerinde de
uygulamaktadırlar. Hatta günümüzde vitrin yarışmaları bile düzenlenmektedir.
Vitrinlerin artık günümüzde sadece bilgi vermekle sınırlı kalmadığı başka işlevle-
ri de yerine getirdiği ifade edilmektedir;
• Vitrinler yoldan geçeni cezbetmenin yanı sıra, mağazada ne satıldığının
belirlenmesini de sağlamalıdır.
• Ürünlerden ve hizmetlerden bağımsız bir biçimde ilgiyi satış noktasına
doğru çekebilmelidir.
• Vitrinler, müşteriler üzerinde satın alma açısından bir ön-istek yaratırken, Vitrin yoldan geçen müşterileri
belki bilgi, belki de satın alma için mağazaya girmeye teşvik etmelidir (Çi- cezbederek satın alma
açısından bir ön istek yaratır.
vitçi, 2004, s. 230).
orta bilgi düzeyine sahip tüketicilerin, vitrin teşhirlerinden edindikleri satın alma
bilgilerine dayanan düşük veya yüksek bilgi düzeyine sahip tüketicilere oranla
daha fazla satın alma ihtimalleri vardır.
Tema: İyi, yaratıcı bir tema hatırlanabilir. Bir resmi veya vitrini süslemede
denge ve simetri dikkate alınmak zorundadır. Bir vitrinin odak noktası kuşku-
suz ürün olmalıdır. Diğer unsurlar da kompozisyonu veya temayı tamamlayan
unsurlar olmalıdır (Hamberger, J. 1985, s. 304). Belki de daha ilginci, müşteriler
vitrinlerde kendilerine sunulan farklı uygulamaları birlikte veya bağımsız olarak
değerlendirerek ürün kategorisi ve mağaza hakkında çıkarımlar yaparak bilgisel
ipuçları edinir (Sen, Block ve Chadran, 2002, s. 278). Vitrin düzenlemesinde te-
maların iyi kullanımına örnek olarak Damat&Tween&ADV Mağazasını verebi-
liriz (Resim 2.2). Vitrine kışın kasveti hakim olmuş. Damat&Tween&ADV’nin
vitrin tasarımı kendi görsel düzenleme ve vitrin ekibinin ortak çalışması ile ha-
zırlanmış. Tüm mağazalarında aynı tasarımı kullanmışlar. Sonbahar-kış vitrini,
kış günlerinin puslu, hafif kasvetli günlerini canlandırmak amacıyla hazırlanmış.
Vitrinin fonundaki gökyüzü havası yaratan duvar kağıdı ve karga, ilk göze çar-
pan imgeler arasında. Vitrinde ADV’nin günlük, Tween marjinal tasarımlarına
yer verilmiş. Büyüklüğü yaklaşık 3 metrekare. Aynı zamanda fiyat etiketlerini de
görmek mümkün (Hürriyet Gazetesi, 16.9.2005. s. 4).
Mağazaların vitrin düzenlemesinde tema oluşturulurken de kuşkusuz dikkat
edilmesi gereken bazı kavramlar vardır: Çizgi, Ölçü, Drama, Mizah, Gerçekçilik,
Tekrar, Şok, Çağrışım, Hareket.
Çizgi: Ürünün çerçevesini oluşturan veya onu yönlendiren bazı unsurlar kul-
lanmak gereklidir. Mesela manken grubu çerçevesini oluşturan bir grup sahte
ışınlar kullanılabilir.
Resim 2.2
Damat&Tween&ADV
Mağazası’nın
Sonbahar-Kış Ayına
Uygun Olarak Kasveti
Öne Çıkaran Teması
Ölçü: Ürünü ifade edecek büyük boy veya küçük boy destekler kullanılmalı.
Mesela çocuk mankenlerin yanına farklı boyutlarda pastel boyaları koymak etkiyi
arttıracaktır.
Drama: Tiyatral bir ortam yaratmak ve ürünü bu ortamın merkezine yerleştir-
mek kuşkusuz iyi bir fikirdir.
Mizah: Vitrinde ilginç bir sahne oluşturulabilir. Örneğin, vitrininizi her bir
yerden değişik yükseklikte çantalar taşıyan kollarla doldurulabilirsiniz.
Gerçekçilik: Vitrin gerçek yaşamdan bir kesit sunacak biçimde de süslenebilir.
Örneğin aile bireylerinin oturduğu bir oturma odası gibi.
50 Mağaza Atmosferi
Tekrar: Aynı vitrinde aynı ortamın çok sayıda kopyası yapılabilir. Örneğin aynı
pozda bir sürü manken yerleştirilebilir.
Şok: Hiç beklenmeyen bir şey yapılabilir. Mesela bir küvette oturan çıplak bir
manken müşteriler üzerinde şok etkisi yaratacaktır.
Çağrışım: Vitrini bir tiyatro, dizi, film veya televizyon sahnesinden anımsana-
bilecek bir sahne ile süslemek mümkündür.
Hareket: Mekanik figürler gibi kullanılan unsurlar arasında hareketlilik sağla-
mak monotonluktan kurtarır (Hamberger, J. 1985, s. 304).
Yoğun rekabet ortamında perakendeciler birbirine benzeyen ürünlerini sata-
bilmek için tüketicileri mağazaya girmeye teşvik etmek zorundadırlar. Bunun için
de öncelikle yukarıda da söz edildiği gibi mağazanın dış görünümü, mimarisi ve
vitrin tasarımı ile tüketiciyi cezbedilmelidir. İşte bu ünitede ifade ettiğimiz tüm bu
unsurları dikkate alan perakendecinin tüketiciyi etkilememesi mümkün değildir.
2. Ünite - Mağazanın Dış Tasarımı ve Vitrin Düzenlemesi 51
Özet
Mağazanın dış görünümünde ve vitrin düzenle- Vitrinin mağaza atmosferinde neden önem taşıdı-
1 mesinde tasarımın önemini açıklayabilmek. 4 ğını belirleyebilmek.
Mağaza atmosferinin oluşturulmasında kulla- Müşteriler bir mağazaya alışveriş için girmeden
nılan tasarımlar zaman içerisinde geçerliliğini önce, mağazanın dış mimarisi ve vitrini onları
yitirebilir ya da birbirine benzeyen mağazala- etkileyebilmelidir. Bunlar müşteriye mağazada
rın sayısı artmış olabilir. İşte o zaman kimliğin, neler olduğuna dair fikir verir. Bir mağazada
atmosferin, yeniden içinde yaşanılan zamanın müşterilerin ilk baktığı yer vitrinlerdir.
stiline uygun olarak yenilenmesi gerekir. Böy-
lelikle orijinal bir şekilde yenilenen mağazaların Vitrin düzenlemelerinin tüketicilerin alışveriş ka-
dış görünümü ve vitrinleri müşterilerin hemen 5 rarlarını nasıl etkilediğini açıklayabilmek.
dikkatini çekecek ve müşteriler mağazaya gir- Vitrinler mağazanın imajını, tüketicisine sun-
mek isteyeceklerdir. duğu ürünleri ve hitap ettiği tüketicisinin pro-
filini yansıtan sergileme araçlarıdır. Tüketiciler
Mağazanın dış görünümünde ve vitrin düzenle- bir mağazaya girip alışveriş etme kararını sadece
2 mesinde temaların önemini açıklayabilmek. marka bağımlılığına veya mağazanın dış mima-
Mağaza atmosferi, marka ve kurum kimliği oluştur- risine göre vermezler. Onların bu kararı verme-
mada ve korunmasında kullanılan en güçlü araçlar- sinde vitrinlerin tasarımı önemli bir yer tutar.
dan birisi temalardır. Mağazalar günün, ayın, yılın Çünkü tüketiciler vitrinlere bakarak birçok ko-
(yılbaşı, sevgililer günü, çevre haftası vb.) anlam ve nuda bilgi sahibi olurlar.
önemini dikkate alarak hem mağazanın dış görünü-
münde hem de vitrinlerinde temalar oluştururlar. Vitrin türlerini ve iyi bir vitrinin hangi unsurlara
Dolayısıyla “temalar, çağrışım ve anlam yaratma 6 sahip olması gerektiğini açıklayabilmek.
özelliğine sahiptir” diyebiliriz. Bu özelliği nedeniyle Müşterileri alışverişin başında cezbeden ve ma-
de müşterilerin hafızalarına yerleşir. ğazanın içine çeken vitrinlerin düzenlenmesin-
de bazı seçenekler vardır. Yükseltilmiş vitrinler,
Mağazanın dış görünümüyle ilgili tüm unsurları kutu şeklindeki küçük vitrinler, köşe vitrinler,
3 açıklayabilmek. ada vitrinler, arkası açık vitrinler, arkası kapalı
Mağazanın kurulduğu yer, başarısı için hayati vitrin, arkası yarı kapalı vitrinler. Mağazalar yu-
önem taşımaktadır. Müşterilerin kolaylıkla ulaşa- karıda açıkladığımız vitrin türlerinden hangisini
bileceği mağazaların müşteri sayısı da çok olacaktır. seçerlerse seçsinler, vitrin düzenlemesi yaparlar-
Mağazanın ihtiyacı doğrultusunda büyüklüğü, yük- ken bazı özelliklere dikkat ederlerse son derece
sekliği, genişliği belirlenir. Mağazanın kurulabilece- etkili bir vitrin düzeni yaratırlar. Bu unsurlar,
ği alternatif yerlerin sayı ve özellikleri, araç ve yaya renk, ışık, temadır. Mağazaların vitrin düzen-
trafiğine uygunluğu, satın alma ve kiralama imkan- lemesinde tema oluşturulurken de kuşkusuz
ları, yasal düzenlemelere, maliyetlere, park etme dikkat edilmesi gereken bazı kavramlar vardır:
imkanlarına, mağazayı büyütebilme imkanlarına, Çizgi, Ölçü, Drama, Mizah, Gerçekçilik, Tekrar,
müşteri hizmetlerini yerine getirebilme imkanları- Şok, Çağrışım, Hareket.
na dikkat ederek binanın yükseklik ve genişliğine
karar verilir. Aynı zamanda mağazanın dış cephesi
mağazayı çekici kılmalı ve müşteriyi içeri çekecek
özellikte olmalıdır. Tüketici mağazayı tanırken;
perakendecinin kim olduğunu, isim, logo veya bir
sembol aracılığıyla öğrenir. Bu nedenle mağazanın
ismi kurumsal kimliğin önemli öğelerinden birisi-
dir. Özgün mağazalar her zaman daha çok dikkat
çeker. Otopark imkanları müşterilerin rahat alışve-
riş yapabilmesi için olanak tanır.
52 Mağaza Atmosferi
Kendimizi Sınayalım
1. Çağrışım ve anlam yaratma özelliğiyle müşterilerin 6. Aşağıdakilerden hangisi kurumsal kimliğin öğele-
hafızalarına yerleşen, marka/kurum kimliği ve mağaza rinden biri olan mağaza isimlerinin gruplandırma tür-
atmosferinin oluşturulmasında ve korunmasında kul- lerinden biri değildir?
lanılan en güçlü araca ne ad verilir? a. Ünlü isimleri
a. Tema b. Tanım isimleri
b. Işık c. Birleşim isimleri
c. Promosyon d. Kurucu isimleri
d. Ada vitrin e. Kısaltma isimler
e. Köşe vitrin
7. Aşağıdakilerden hangisi bir mağazanın kaç girişi
2. Aşağıdakilerden hangisi mağazaların kuruluş yeri olacağına ilişkin karar alırken dikkat edilmesi gereken
olarak şehir dışını seçmelerinin yaratacağı üstünlük- unsurlardan biri değildir?
lerden biridir? a. Mağazaların cephesi
a. Reklam maliyetlerinin oldukça yüksek olması b. Satış alanının büyüklüğü
b. Şehir dışında rekabetin zayıf olması c. Kapıların dekoratifliği
c. Başlangıçta tüketiciyi şehir dışındaki mağazala- d. Müşteri sayısı
ra çekmenin zor olması e. Güvenlik
d. Aracı olmayan tüketicilerin bu mağazalara ula-
şımının zor olması 8. Aşağıdakilerden hangisi iyi bir vitrinin unsurların-
e. Kiralık yer bulmanın zor olması dan biri değildir?
a. Renk
3. Mağazaların yerleşim yeri eğer şehir dışındaysa, b. Durağanlık
aşağıdakilerden hangisi tüketicileri mağazaya çekebil- c. Tema
mek için kullanılabilecek satış tutundurma çabaların- d. Işık
dan biri değildir? e. Mizah
a. Fiyat indirimi
b. Hediyeler 9. Tiyatral bir ortam yaratmak ve ürünü bu ortamın
c. Çekilişler merkezine yerleştirmek iyi bir vitrinin unsurlarından
d. Sponsorluklar hangisine karşılık gelir?
e. Kuponlar a. Renk
b. Ölçü
4. Aşağıdakilerden hangisi kuruluş yeri olarak şehir c. Çizgi
merkezini seçen mağazaların zayıf yönlerinden biri de- d. Drama
ğildir? e. Şok
a. Park etme olanakları yetersizdir.
b. Rekabet çok yoğundur. 10. Kaldırım seviyesinden 30-35 cm. yüksekte olan
c. Kiralar genellikle çok yüksektir. vitrinlere ne denir?
d. İstenilen büyüklükte ve caddede yer bulmak a. Yükseltilmiş vitrinler
zordur. b. Köşe vitrinler
e. Ulaşım kolaydır. c. Ada vitrinler
d. Arkası açık vitrinler
5. Aşağıdakilerden hangisi mağazanın yüksekliği ve e. Arkası kapalı vitrinler
genişliğinin belirlenmesinde dikkate alınması gereken
konulardan biri değildir?
a. Araç ve yaya trafiğine uygunluğuna dikkat etmek
b. Satın alma ve kiralama imkanlarına dikkat etmek
c. Yasal düzenlemelere dikkat etmek
d. Toptancıya yakınlığına dikkat etmek
e. Mağazayı büyütebilme imkanlarına dikkat etmek
2. Ünite - Mağazanın Dış Tasarımı ve Vitrin Düzenlemesi 53
Yaşamın İçinden
23.12.2005
EN İYİ 10
4. VETRİNA
Ödüllü vitrinlerin mağazası
1. VAKKO
Kırmızı çam ağacı kuruldu
5. FAİK SÖNMEZ
Mevlüt Akyıldız hazırladı
2. BEYMEN 6. DKNY
Vitrin kütüklerle kaplandı Amerikada’ki ile aynı
3. YKM 7. BOYNER
Kar kaplı oyun parkı Hediyelikler baş köşede
54 Mağaza Atmosferi
9. DAMAT TWEEN
Yılbaşı partisi
10. LEVI’S
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/cuma/3691665.asp
2. Ünite - Mağazanın Dış Tasarımı ve Vitrin Düzenlemesi 55
Yararlanılan ve Başvurulabilecek
Kaynaklar
Arslan, Müge. (2004). Mağazacılıkta Atmosfer. İstan-
bul: Derin Yayınları.
Baudrillard, Jean. (1997). Tüketim Toplumu. İstanbul:
Ayrıntı Yayınları.
Berman, Barry and Evans, Joel (1998). Retail Management
A Strategic Approach. New Jersey: Prentice Hall.
Çivitçi, Şule. (2004). Moda Pazarlama. Ankara: Asil
Yayınları.
Demirci, Fatma. (2000). Perakendecilikte Mağaza
Düzenlemesi. İstanbul: Beta Yayınları.
Garbett, Thomas. (1988). How to Build a Corporation’s
Identity and Project its Image. New York: NY:
Lexingtoon Boks.
Hamberger, Jerome. (1985). “Display is Visual
Merchandising”. Handbook of Sales Promotion. Ed.
Stanley M. Ulanoff, New York: McGraw-Hill.
Ind, Nicholas. (1992). The Corporate Image: Strategies
For Effective Identity Programes. London: Kogan
Page.
Meyer, Warren G.vd. (1988). Retail Marketing for
Employees, Managers and Entepreneurs. 8th Ed.
New York: Greg Division, McGraj-Hill.
Mills, Kennet H., Pail, Judith E. and Moorman, Kay
B. (1995). Applied Visual Merchandising. 3rd Ed.
New Jersey: Prentice Hall.
Sen, Block, Chadran (2002). “Window Displays
and Consumer Shopping Decisions”. Journal of
Retalling and Consumer Services Vol: 9.
Schimitt, Bernd and Simonson, Alex. (2000). Pazar-
lama Estetiği Marka, Kimlik ve İmajın Stratejik
Yönetimi. İstanbul: Sistem Yayıncılık.
Varinli, İnci. (2005). Marketlerde Pazarlama Yöneti-
mi. Ankara: Detay Yayıncılık.
Hürriyet Gazetesi Cuma Eki. 16 Eylül 2005.
3
MAĞAZA ATMOSFERİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Mağaza girişinin nasıl olması gerektiğini açıklayabilecek,
Mağaza zemin, tavan ve duvar düzenlemelerinin nasıl olması gerektiğini açık-
layabilecek,
Koridor düzenlemeleri ve katlararası ulaşımın önemini açıklayabilecek,
Soyunma kabinleri, tuvaletler ve çocuklara yönelik düzenlemeleri tanımlaya-
bilecek,
Ürün sergileme amaçlarını ve dikkate alınması gereken unsurları tartışabilecek,
Temel sergileme ilkelerini, düzenlemelerini ve türlerini sıralayabilecek,
Sergilerin planlanmasında dikkat edilecek unsurların neler olduğunu açıklaya-
bilecek bilgi ve becerilere sahip olacaksınız.
Anahtar Kavramlar
• Mağaza Tasarımı ve Atmosferi • Açık/Kapalı sergi
• Satış/Satış Dışı Alanı • Sergileme ilkeleri/düzenlemeleri
İçindekiler
• GİRİŞ
• MAĞAZA GİRİŞİ
• MAĞAZA ZEMİN, TAVAN VE DUVAR
DÜZENLEMELERİ
• KORİDOR DÜZENLEMELERİ VE
KATLARARASI ULAŞIM
Mağaza İçi Düzenlemeler ve • SOYUNMA KABİNLERİ, TUVALETLER VE
Mağaza Atmosferi
Ürünlerin Sergilenmesi ÇOCUKLARA YÖNELİK DÜZENLEMELER
• SERGİLEME AMAÇLARI
• SERGİLEME UNSURLARI
• SERGİLEME İLKELERİ
• TEMEL SERGİLEME DÜZENLEMELERİ
• TEMEL SERGİLEME TÜRLERİ
• SERGİLERİN PLANLANMASI
Mağaza İçi Düzenlemeler ve
Ürünlerin Sergilenmesi
GİRİŞ
Herhangi bir mağazaya girmeden kişi önce vitrine bakar, sonra mağaza girişine,
mağaza içine ve ürünlerin sergilenme biçimine dikkat eder. Bunlar kendisinde
olumlu duygular uyandırırsa, içeriye girer. Müşteriyi mağazanın içine çeken en
önemli unsurların başında vitrin düzeni ve mağazada sergilenen ürünlerin sergi-
leniş biçimi gelir. Vitrinin cazibesi dışında bizi içeriye çeken, mağazanın rahat bir
girişe sahip olması ve/veya girişte ilgimizi çeken ürünlerin sergileniyor olmasıdır.
Mağaza içi düzenli olmalı ama bu düzen bizi rahatsız edecek derecede aşırıya kaç-
mamalıdır. Mağaza içinde ürünlerin sergileniş biçimi mağaza atmosferini oluştu-
ran önemli unsurlardan biridir. Belirli bir atmosfer çerçevesinde zemin, tavan ve
duvar düzenlemelerinin yapılması mağazayı özel kılar ve ilgimizi çeker. Mağaza-
da geniş koridorlara, giyim mağazalarında soyunma kabinlerine, ihtiyaç duyarız.
Mağazada tuvaletlerin bulunması, çocuklara yönelik oyun alanlarının oluşturul-
ması, özellikle çocuklu müşteriler tarafından mağazanın tercih edilmesini sağlar.
Bu kısımda mağaza girişi, mağaza zemin, tavan ve duvar düzenlemeleri, koridor
ve katlararası düzenlemeler, soyunma kabinleri, tuvaletler ve çocuklara yönelik
düzenlemeler, mağaza içinde ürünlerin sergilenme amaçları, ürün sergilemenin
unsurları, ürün sergilemenin ilkeleri, temel sergileme düzenlemeleri, kısa ve uzun
dönemli sergilerin hazırlanması ve sergilerin planlanması konuları anlatılacaktır.
MAĞAZA GİRİŞİ
Müşteriler mağaza hakkındaki ilk izlenimlerini mağaza girişinden elde ederler.
Bu sebeple mağazanın girişi, sadece insanları dışarda tutmak, müşterilerin içeriye
girmelerini sağlamak veya mağazayı korumak için düzenlenmiş bir yer olarak dü-
şünülmemelidir (Hasty ve Reardon, 1997, s.265). Mağaza girişinin kendine özgü
bir özelliği olmalı ve müşterilere içerisinin ne kadar samimi, rahat, güzel ve hoş
vakit geçirebilecekleri bir yer olduğu hakkında ipucu vermelidir. Mağazanın gi-
rişi, işletmenin yürüttüğü faaliyetlerle ilgili müşteri algıları üzerinde önemli bir
rol oynar (Hoffman ve Bateson, 1997, s.226). Bu sebeple perakendeciler mağaza
girişlerini tüketiciye güvenlik, rahatlık ve kolaylık sağlayacak, aynı zamanda onu
içeriye yönlendirecek şekilde tasarlamalıdırlar (Lewison, 1997, s.267). Mağaza gi-
rişi zarif, şık, mağaza imajıyla, vitrin ve iç tasarımla uyumlu olmalıdır. Mağaza
girişine çok fazla eşya konulmamalı, giriş müşteriyi içeriye çekecek kadar rahat ve
davetkar olmalıdır.
60 Mağaza Atmosferi
Mağaza girişi tüketicilerin Mağazanın girişi dışarıya tam zemin olmalı, herhangi bir basamak içerme-
mağazaya yönelik algılarını
etkiler. Bu nedenle melidir. Ayrıca iyi aydınlatılmalı, kaygan olmayan bir zemine ve kolay açılır veya
perakendeciler mağaza otomatik kapılara sahip olmalı, kalabalık bir ortam sunmamalı ve elinde paket
girişlerini, tüketiciye güvenlik, taşıyan müşterilerin rahatlıkla geçebilecekleri kadar geniş olmalıdır (Lewison,
rahatlık, kolaylık sağlayacak ve
onu içeriye çekebilecek şekilde 1997, s.267). Mağaza girişi planlanırken özürlü müşteriler de göz ardı edilmemeli,
tasarlamalıdır. onların zorlanmayacağı bir tasarıma sahip olmalıdır.
Bazı perakendeciler mağazanın ön cephesinin tümünü giriş olarak kullana-
bilirler (Cox ve Brittain, 2000, s. 205). Böyle bir uygulama genelde alışveriş mer-
kezlerinde tercih edilir ancak bu kadar büyük bir girişin beraberinde artan bir
güvenlik riski getirdiği gözardı edilmemelidir.
Perakendecilerin mağaza girişi Mağaza girişi konusunda verilmesi gereken iki önemli karar, mağazada kaç
konusunda dikkat etmesi
gereken iki kritik karar vardır: adet girişin bulunacağı ve giriş kapılarının nasıl olacağıdır (Berman ve Evans,
Birincisi mağazada kaç adet 2001, s. 605). Mağaza küçük ise tek giriş yeterli olurken, daha büyük mağazalarda,
giriş olacağı, ikincisi ise giriş birden fazla giriş bulunabilir. Mağazada çok fazla miktarda giriş bulunması gü-
kapılarının nasıl olacağıdır.
venlik sorunu yaratabilir.
Giriş kapıları otomatik, döner, çekilen-itilen veya mevsim kontrollü olabi-
lir. Otomatik kapılar, müşterinin hiçbir çaba sarfetmeden mağazaya girmele-
rine olanak tanır. Optik okuyucu sayesinde müşterinin kapıya varması ile kapı
kendiliğinden açılır. Özellikle elinde paket bulunan müşteriler için bu tarz giriş
kolaylık sağlar. Döner kapılar ise otomatik veya manüel olabilir. Otomatik kapı-
lar müşteri gelince kendi kendine çalışırken, manüel olanlarda müşteri kendisi
kapıyı iter. Manüel kapı kullanılması durumunda, kolay açılır olmasına dikkat
edilmeli, hatta mağaza girişine bir görevli konularak ihtiyaç duyan müşterilere
yardımcı olmaları sağlanmalıdır. Mevsim kontrollü kapılar açık giriş olup, ta-
vandan, mevsime bağlı olarak, sıcak veya soğuk havanın üflendiği giriş şeklidir.
Mevsim kontrollü kapılar müşterileri içeri davet eder, kapıda tıkanığı engeller
ve içerinin görünmesini sağlar.
Mağaza girişinin bir başka işlevi de, mağazadaki ısı kaybını mümkün oldu-
ğunca en aza indirmektir. Mevsim kontrollü kapılar buna yardımcı olurken, çift
kapı kullanılması da ısı kaybını asgariye indirir (Demirci, 2000, s.23). Çift kapılar
işlevsel olmakla birlikte fazla yer kaplarlar.
rıyla kaplanmış, mağaza beyaz ve pembe renklerle döşenmiştir. Böylece mağaza Dar mekanlarda zemin, tavan
ve duvarların aynı renk olması,
içinde kullanılan mobilya ve satılan ürünlerle İngiliz tarzı yansıtılmaktadır (Ars- hatta dolaplarda da aynı
lan, 2004, s.92-93). rengin kullanılması mağazayı
Mağaza içi dekorasyonunda renklerin birbiri ile uyum içinde olması sakin olduğundan geniş gösterir.
bir atmosfer yaratır. Duvarlar, zemin, tavan, mobilyalar, demirbaş, aksesuarlar,
ışık, vs. aynı tarz ve renk tonlarında ise mağazada bir bütünlük oluşur. Özellik-
le dar mekanlarda zemin, tavan ve duvarların, hatta mağaza içindeki dolapların
aynı renk olması, mekanı olduğundan geniş gösterir. Koyu renk aksesuar ve de-
mirbaş ağırbaşlı ve boğucu bir atmosfer yarattığından, kullanılmak istendiğinde
duvarların ve zeminin açık renkte olmasına dikkat edilmelidir. Belirli renkler ve
malzemeler kullanıldığında farklı atmosferler yaratılır. Örneğin, limon tonları ve
açık renkli ahşap serinletici bir etki yaratır, sarı renk duvarlar aydınlık bir ortam
yaratır, metal aksesuar ve malzemeler modern bir hava yaratır, beyaz, yavruağ-
zı ve pembe gibi pastel tonlar romantik ve feminen bir ortam oluşturur, açık ve
soğuk renkler mekanı olduğundan geniş gösterir, koyu ve sıcak tonlar mekanı
olduğundan küçük gösterir.
Zemin Düzenlemeleri
Zemin geniş bir alanı kapladığından mağaza atmosferini oluşturan önemli un-
surlardan biridir. Zeminde kullanılan malzeme mağazanın havasını tamamen
değiştirir. Örneğin, kiraz gibi koyu renk parke mağazaya ağır bir hava verirken,
açık renk mermer soğuk bir ortam yaratır, kalın bir halı ise lüks ve sıcak bir or-
tam oluşturur. Zemin mağazayı olduğundan büyük, küçük, aydınlık veya karanlık
gösterebildiğinden, zeminde hangi malzemenin ve renklerin kullanılacağına ka-
rar verilirken dikkat edilmelidir.
Zemin döşemesinde yer kaplaması olarak kullanılabilen malzemelerin bazıları
aşağıda kısaca anlatılmıştır (Ünver, 2005):
• Masif parke. Ahşap malzemenin bir bütün halde kesilip fırınlanması ve iş-
lenerek parke hale getirilmesiyle elde edilir. Yoğun kullanım olmayan alan-
larda çoğunlukla dekoratif amaçlı olarak tercih edilir. Doğal ahşap oldu-
ğundan sağlıklıdır. Kullanılan ağaca bağlı olarak farklı renklerde olabilir.
• Lamine parke. Masif parkenin bir benzeridir. İki veya üç tabaka halinde üst
masif katmanın diğer ağaç tabakalarıyla bir araya getirilip preslenmesiyle
elde edilir. Ahşap masif parkeye nazaran daha dirençli bir malzemedir.
• Laminat parke. Üzerinde koruyucu bir film tabakası bulunan dekor kağı-
dı ve taşıyıcı lif levhanın preslenmesiyle ortaya çıkar. Zor aşınır, temizliği
kolaydır, montajı pratiktir. Kullanımı yoğun olan bölgelerde tercih edilir.
Kayın, akçaağaç ve dişbudak gibi açık renklerin yanısıra kiraz ve maun gibi
kırmızı tonları da bulunur.
• Mozaik. Mermer veya taş parçacıklarının bir arada kullanılmasıyla oluştu-
rulur. Daha çok banyo, mutfak, havuz, bahçe, teras gibi mekanlarda kulla-
nılır. Mekana mistik bir hava verir.
• Mermer. Sert bir yapı malzemesi olduğundan iklim koşullarından ve ısı de-
ğişikliklerinden etkilenmez. Hijyenik ve dayanıklıdır. Klasik tarzda kulla-
nıldığında yarı mat parlak olanlar, modern tarz kullanıldığında ise cilalı ve
parlak olanlar tercih edilir.
• Granit. Kuvars, feldispat ve mika gibi çeşitli minerallerin birleşmesiyle do-
ğal olarak oluşmuş çok sert bir malzemedir. Zengin renk skalası ve sağlam-
lığından dolayı tercih edilir.
62 Mağaza Atmosferi
• Porselen karo. Ana materyali kildir. Seramik karolardan daha dayanıklı ol-
makla birlikte renk seçeneği daha azdır. Dış mekanlarda tercih edilir.
• Seramik karo. Ana materyeli kildir. Porselen karolar kadar sağlam değildir
ancak renk seçeneği fazladır. İç mekanlarda tercih edilir.
• Vinil. Petro kimyasallardan üretilmiş plastik temelli bir malzemedir. PVC
kaplama olarak da bilinir. Ucuzdur ve su geçirmez. Odun ve taş gibi doğal
malzemelerin imitasyonunda kullanılır. Ahşap ve seramiği andıran görü-
nümü sayesinde her türlü dekora uygundur. Çizilmeye, lekelenmeye, aşın-
maya ve diğer günlük kötü kullanımlara karşı dirençli olduğundan ticari
alanlarda sıklıkla kullanılır.
• Linoleum. Doğal malzemeden üretilen ağaç mantarı ve şarap mantarından
üretilir. Doğal bir malzeme olduğundan vinile göre sarı, kırmızı ve yeşil
gibi daha sıcak renkler elde edilebilir. Hijyenik ve anti alerjiktir. Temizliği
kolaydır. Tozu gösterdiği için düz koyu renkleri tavsiye edilmez. Açık renk-
leri hem mekanı daha geniş gösterir hem de bakımı kolaydır.
• Cotto. Terracotto olarak da bilinir. Pişmiş topraktan elde edilir. El yapımı
olarak üretilir. Doğal pişmiş toprak yapısıyla döşendiği ortama gerçek bir
kişilik ve antik bir görünüm kazandırır.
Seçilen yer kaplamasında, mağazanın genel dekorasyonuna uyması kadar ma-
liyeti de önemlidir. Mozaik, porselen karo, cotto, granit, masif parke ve lamine
parke pahalı malzemelerken, vinil, linoleum en ucuz olanlardır. Yer kaplaması
seçilirken müşteri trafiği de gözönünde bulundurulmalı, yoğun trafiğe sahip böl-
gelerde dayanıklı malzemeler tercih edilmelidir. Yer kaplaması malzemesinin türü
ve kalitesi mağazanın imajına katkıda bulunur. Pahalı ve lüks mağazalarda granit,
mermer, masif parke, kalın halı gibi en kaliteli ve pahalı yer kaplama türleri kulla-
nılırken, indirim mağazalarında, beton, düşük kalitede ince halı veya vinil tercih
Yer kaplamasının mağaza edilir. Yer kaplaması ayrıca mağazada yaratılmak istenen atmosfere göre seçilme-
dekorasyonuna uyumu kadar lidir. Örneğin, kayın, akağaç gibi açık renk parke kullanılan mağaza daha geniş
maliyeti de tercihleri etkiler.
görünürken aynı zamanda genç ve havai bir izlenim bırakır. Diğer taraftan kiraz
gibi koyu renk bir parke mağazada ağırbaşlı ve zengin bir hava yaratır. Bu sebeple
pahalı ve lüks mağazalarda yer kaplaması olarak koyu renk parke (veya mermer)
(örneğin, Vakko, Beymen, Paul and Shark), gençlere yönelik mağazalarda (örne-
ğin, Levi’s, Colins, Little Big, Oxxo) ise açık renk parke kullanılması tavsiye edilir.
Mağaza trafiğinin yoğun olduğu alanlarda zemin kaplaması için dayanıklı
malzemeler tercih edilir.
Büyük mağazalarda farklı yer kaplamaları kullanılarak, mağaza içindeki farklı
bölümler birbirinden ayrılabilir. Örneğin, mağazanın erkek reyonunda mermer,
kadın reyonunda ahşap parke veya mobilya ve ev eşyası bölümünde mermer veya
vinil, giysi bölümünde ahşap parke veya halı kullanılabilir. Bölümlü mağazalarda
ana koridorlar mermer, taş veya granit, farklı corner’lar ise ahşap parke veya halı
kaplı olabilir.
Tavan Düzenlemeleri
Tavanlar ilk bakışta müşterinin ilgisini çekmese de, yine de özenle tasarlanma-
lıdır. Pahalı ve lüks mağazalarda tavanda yer alan borular, elektrik kabloları, vs.
asma tavan kullanılarak gizlenir; indirim mağazalarında ise özellikle açıkta bıra-
kılır. Tavanlar, özellikle lüks mağazalarda çok bakımlı olmalı, akmış, kirli, örüm-
cek ağları bağlanmış olmamalıdır.
3. Ünite - Mağaza İçi Düzenlemeler ve Ürünlerin Sergilenmesi 63
Sık gittiğiniz mağazaların tavanlarını hiç incelediniz mi? Hangi tür mağazalarda,
ne tür tavanlar bulunmaktadır? Tavanların mağaza imajına katkısı nedir? Arkadaş- 1
larınızla tartışınız.
Duvar Düzenlemeleri
Mağaza içinde duvarların nasıl olacağı mağaza imajına, teşhir edilen ürünlerin
türüne ve mağazanın hedef kitlesine bağlıdır. Genç bir imaj yansıtılmak isteniyor-
sa, canlı, parlak ve sıcak renkler, ağırbaşlı bir imaj içinse pastel tonlar tercih edilir.
Ayrıca duvarların işlevsel hale getirilmesi önemlidir. Örneğin, parfüm mağazala-
rında ve kitabevlerinde mümkün olduğunca çok çeşit ürün teşhir edilmek isten-
diğinden duvarlar raf alanı olarak kullanılır. Ayakkabı mağazalarında duvarlarda
niş ve raflar kullanılır. Giyim mağazalarında duvarlara askı, raf veya ürünlerin
asıldığı görülür. Üst gelir grubuna hitap eden mağazalarda duvarlar oldukça sade
iken, orta/alt gelir grubuna, gençlere, çocuklara hitap eden mağazalarda duvarlar
yoğun bir şekilde kullanılır.
Duvarların dekorasyonunda duvar kağıdı, plastik boya, saten boya, tahta, ku- Mağazalarda cam pencere
kullanımı, mekanın
maş, aluminyum, vs. seçenekleri bulunur. Yaratılmak istenen imaja, katlanılmak olduğundan daha geniş
istenen maliyete bağlı olarak tercihler yapılır. Pahalı ve lüks mağazalarda en ka- algılanmasına yardımcı olur ve
liteli olan seçenekler, ucuz mağazalarda ise düşük maliyetliler seçilir. Duvarlarda aynı zamanda ışık enerjisinden
tasarruf sağlar.
kullanılan renkler mağazanın boyutunun farklı algılanmasına sebep olur; örne-
ğin, uzun ve dar bir mağazada dipteki duvarlar, yandakilere nazaran daha koyu
renge boyandığında mekanı olduğundan daha geniş gösterir (Tek, 1984, s.127).
Mağazalarda genellikle cam pencere pek kullanılmaz çünkü cam pencerelerde
ürün sergileme olanağı yoktur. Ancak cam pencereler mekanı olduğundan geniş
gösterir, ferahlık yaratır ve içeriye gün ışığı geçirir. Diğer taraftan camlar ısı kay-
bına sebep olduğundan, “ısıcam” olmasına dikkat edilmelidir. Cam, duvar ve yer
döşemesinde de kullanılabilir. “Cam tuğla” kullanılarak ferah ve modern bir or-
tam yaratılabilir, gün ışığından faydalanılmasına sebep olur. Örneğin, “hiç ışıksız
bir bodrum katı, yerin altında ‘bahçeye doğru’ uzanıyorsa, oraya denk gelen kısmı
yukarıdan cam tuğla ile ördüğünüzde; birden o bodrum katını ‘ışıklı bir mekan’
haline getirebilirsiniz” (Cengiz, 2006, s.10).
Duvarlarda ayna kullanılarak iç mekan olduğundan geniş gösterilebilir. Özel-
likle giyim mağazalarında duvarlarda bolca ayna bulunması hem mekanı aydınlık
yapar, hem de müşterilerin soyunma kabinlerine gitmeden belirli ürünleri dene-
melerine olanak sunar.
sürekli arkasından geçmesi durumunda çoğu kadın incelemekte olduğu ürünü bıra-
kıp mağazadan uzaklaşır. Süpermarketlerde koridorlar, en az iki alışveriş arabasının
yanyana geçebileceği genişlikte olmalıdır (Cox ve Brittain, 2000, s.211). Mağazala-
rın, bebek arabalarının geçebileceği genişlikte koridorlara sahip olmaları, özellikle
annelerin, istedikleri her bölgeye ulaşmalarına olanak tanır (Arslan, 2004, s.102).
Çok katlı mağazalarda üst katlara erişim için asansörler, yürüyen merdiven ve/
veya geleneksel merdivenler kullanılabilir. Genellikle prestij mağazalarda asan-
sör veya yürüyen merdivenler tercih edilirken, indirim mağazalarında geleneksel
merdivenlere rastlanır. Yürüyen merdivenlerin en büyük yararı, müşterilere ma-
ğazanın genel bir manzarasını sunmasıdır (Berman ve Evans, 2001, s.609). Yürü-
yen merdivenlerin bulunduğu bölgelere afişlerin asılması, mankenlerin sarkıtıl-
ması, süslemelerin yapılması mağaza atmosferine ve yaratılmak istenen temaya
katkıda bulunur. Bu sebeple yürüyen ve geleneksel merdivenler ölü alanlar olarak
algılanmamalı, tutundurma ve teşhir için birer fırsat olarak görülmelidir.
Yürüyen merdivenler Mağazada kullanılan katlararası ulaşım şekli, mağaza büyüklüğüne ve imajına
müşterilere mağazanın genel
bir manzarasını sunarak, bağlı olarak seçilmelidir. Yürüyen merdiven mağazaya modern bir hava katarken,
hangi bölümlerin olduğu ve geleneksel merdivenler klasik mağaza havası verir. Mağazada dikey taşıma kapasi-
ne tür ürünlerin bulunduğu tesi dörtten fazla asansörün kullanılmasını gerektiriyorsa, asansör yerine yürüyen
konusunda bir fikir verir.
merdiven kullanmak daha avantajlı olur (Tek, 1984, s.128). Yürüyen merdiven
kullanan mağazalarda ayrıca asansör bulundurulmasında fayda vardır çünkü bu
mağazalardaki bazı müşterilerin acelesi olabilir veya sadece tek bir kata çıkmak
isteyebilirler; yaşlılar, hamileler ve yürüyen merdivenlerden korkanlar asansör
kullanmayı tercih edebilirler (Tek, 1997, s.622).
Soyunma Kabinleri
Giyim mağazalarında, soyunma kabinlerinin bulunması büyük bir önem arzeder.
Yapılan araştırmalara göre müşterilere herhangi bir ürünü mağaza içinde deneme
şansı verildiğinde, ürünün satışları yüzde yüz oranında artmaktadır (Underhill,
2002, s.174). Dolayısıyla giyim mağazaları için soyunma kabinleri bir seçenek de-
ğil, bir şarttır.
Soyunma kabininin korunaklı, temiz, bakımlı ve aydınlık olmasına, uygun
bir ışıklandırmaya, kaliteli ve büyük bir aynaya, yeterince geniş bir alana, yeterli
sayıda askıya sahip olmasına ve zemininin soğuk geçirmeyen bir malzemeden
yapılmış olmasına dikkat edilmelidir (Arslan, 2004, s.103-104; Underhill, 2002,
s. 174-175). Mağaza içinde ayrıca, yeterli sayıda soyunma kabininin bulunması,
uzun kuyruklar oluşmasını engeller.
Soyunma kabinleri Soyunma kabininin iyi aydınlatılmış olması ve ışıklandırmanın mümkün ol-
müşterilerin giyim vb.
ürünleri denemelerine olanak duğunca gün ışığına benzemesi gerekir. Aksi takdirde müşteri üzerinde denediği
tanır. Yapılan araştırmalar giysinin rengini, sonradan beğenmeyebilir. Soyunma kabinlerindeki aynalar da
müşterilere herhangi bir ürünü
mağaza içinde deneme şansı hem kabini daha aydınlık yapar, hem de müşterinin denediği giysiyi üzerinde gör-
verilmesinin ürün satışlarını mesine olanak sunar. Kullanılan aynanın kalitesi önemli olup, müşteriyi basık,
artırdığını gösterdiğinden,
soyunma kabinleri özenle yamuk veya şişman göstermemelidir. Alanın müsait olması durumunda, iki yan-
tasarlanmalıdır. da kanatları bulunan aynaların kullanılması veya iki farklı duvara ayna yerleşti-
3. Ünite - Mağaza İçi Düzenlemeler ve Ürünlerin Sergilenmesi 65
rilmesi, müşterinin üzerinde denediği elbiseyi değişik açılardan görmesine imkan Mağaza içindeki alan, satış
alanı ve satış dışı alandan
verir (Hürriyet, 2006, s.10). Soyunma kabinlerinin zemininin soğuk geçirmeyen oluşur. Satış alanı, mağaza
bir malzeme olmasına dikkat edilmeli, ayrıca temiz ve düzgün olmalarına özen içinde doğrudan satışın
gösterilmelidir. yapıldığı alanlardır. Satış
dışı alan ise ofisler, depolar,
Perakendeciler soyunma kabinlerini mağazada kayıp alan olarak görürler çün- tuvaletler vb. satış yapılmayan
kü bu alan satış dışı alandır ve teşhirden yer çalar. Bilindiği gibi mağaza içinde- alanları içerir.
ki alan, satış alanı ve satış dışı alan olarak ikiye ayrılır (Hasty ve Reardon, 1997,
s.269). Satış alanı, mağaza içinde doğrudan satışın yapılabildiği alanken, satış dışı
alan, diğer işlerin yürütüldüğü alandır. Satış dışı alanda ofis, depo, tuvalet, çocuk
oyun alanı, vs. bulunabilir. Giysi denemenin satışlar üzerindeki etkisi düşünüldü-
ğünde, soyunma kabinleri satış dışı alan sayılsa da, çok önemlidirler.
Mağazadaki soyunma kabinlerinin mağaza dekorasyonu ile uyum içinde ol-
ması gerekir. Soyunma kabinleri, mağaza içi kadar şık olduğunda müşteride
olumlu bir intiba oluşur.
Tuvaletler
Mağaza büyükse ve müşterinin mağaza içinde uzunca bir vakit geçirmesi isteni-
yorsa, müşterinin tuvalet ihtiyacına da cevap verilmesi gerekir. Özellikle çocuklu
ebeveynler ve yaşlı müşteriler tuvalet imkanının bulunduğu mağazalardan alış-
veriş etmeyi daha uygun bulurlar.Tuvaletler de soyunma kabinleri gibi mağaza
sahipleri tarafından ihmal edilen bir konudur. Alışveriş merkezlerinde bulunan
mağazalarda tuvalet bulunması beklenmezken, tek mağazalarda tuvaletlerin ol-
ması tavsiye edilir.
Tuvaletler mağaza imajına ve atmosferine uygun bir şekilde dekore edilmeli-
dir. Bazı mağazaların tuvaletleri o kadar şık ve moderndir ki, müşteriler kendile-
rini lüks bir otelde gibi hissederler. Tuvaletler öncelikle temiz ve bakımlı olmalı,
kötü kokmamalıdır. Ayrıca, tuvalet kağıdı, sabun ve kağıt havlu gibi gereksinim-
lere sahip olmalıdır.
SERGİLEME AMAÇLARI
Müşteri mağaza içine girdiyse, artık mağaza içindeki atmosfer ve ürünlerin ser-
gileniş biçimi onu etkisi altına alır. Mağazanın iç tasarımı, dış tasarımı ile uyum
içinde olmalıdır. Perakendecinin temel amacı, maliyetleri minimize edip, satışları
ve müşteri tatminini maksimize etmektir (Cox ve Brittain, 2000, s. 207). Mağaza-
nın iç tasarımı ise bu amaca hizmet etmelidir. Demirbaş ve donatılar, ışıklandır-
ma, soyunma kabinleri, merdivenler, asansörler, koridorlar, ürünlerin sergilenme
şekilleri, vs. tamamen müşteri tatminini en üst düzeye çıkaracak ve onda satın
alma isteği yaratacak biçimde tasarlanmalıdır.
Mağazada ürünlerin Ürün teşhirinin en önemli amaçlarından biri, müşteride satın alma arzusu ya-
sergilenmesinin (teşhirinin)
en önemli amaçlarından biri, ratmaktır. Müşteri teşhir edilmeyen bir ürünü, satın alamaz. Ayrıca ürünler öyle
müşteride satın alma arzusu teşhir edilmelidir ki, hepsi müşteriye çekici ve cazip görünsün. Müşteride satın
yaratmaktır. Bu nedenle alma arzusu yaratabilmek için, müşteriye ürün özellikleri, yararları ve nasıl kulla-
ürünler bu arzuyu yaratacak
şekilde sergilenmelidir. nıldığı gösterilmeli, satışları artacak şekilde teşhir edilmeli, müşteriyi ikna etmeli
ve ürünü satın alması durumunda tatmin olacağı fikri iletilmelidir (Meyer, Har-
ris, Kohns ve StoneIII, 1988, s. 364).
Herhangi bir teşhir, uygun bir yerde bulunmuyorsa ve çekici değilse, etkili ola-
maz (Samson ve Little, 1993, s. 353). Buna ilaveten ürünler, gerçek hayatta kul-
lanıldıkları ortamlarda sergilenirse, müşterileri ikna etmek kolaylaşır. Örneğin,
ankastre fırın, ocak ve bulaşık makinesi, örnek mutfakta diğer mutfak ürünleri ve
aksesuarları ile sergilenirse müşteriye daha cazip gelir.
Araştırma sonuçlarına göre mağazada yer alan özel teşhirler, raftaki diğer
ürünlerin satışını azaltır, fakat teşhir edilen ürünün satışı o kadar artar ki, teş-
hir edilen ürün ile raftaki ürünlerin satışlarının toplamı, raftaki ürünlerin satış
Müşterilerin mağazaya
rakamlarının normal seviyesinin üzerinde olur (Loudon ve Bitta, 1988, s.642).
ilgisini sürekli kılmak için, Bu sebeple mağaza içinde ürün teşhiri, satışları artırması, mağaza içinde hareket
mağaza içi ürün sergilemeleri yaratması ve tüketicinin ilgisini çekmesi nedeniyle büyük önem taşır. Ürünlerin
sık değiştirilmeli, mağazayı
rakiplerinden ayırt edici olmalı teşhir ediliş biçimi, estetik olduğu kadar fonksiyonel de olmalı, mümkün olan en
ve satışta etkinlik yaratmalıdır. az alanda, en yüksek miktarda ürün sergilenmeye çalışılmalıdır.
Ürün teşhirinde kullanılan malzemeler, donatılar ve demirbaş birçok farklı
şekil ve ebatta olabilir. Her teşhir mağazayı rakiplerinden ayırtedecek özelliklere
sahip olmalı ve satışta etkili olmalıdır. Ürün teşhirinde farklı amaçlar güdülse de
temelde her teşhir, müşteride dikkat ve ilgi uyandırmalı, perakendecinin yansıt-
mak istediği imaja uymalı, müşterinin kolaylıkla anlayabileceği basit bir mesaj
sunmalıdır (Ghosh, 1994, s. 537). Ürün teşhirinde gözetilecek amaçlar arasında
(Cox ve Brittain, 2000, s.214-215, Samson ve Little, 1993, s.353):
• müşteri ilgisinin ürüne çekilmesi, böylece mağaza içinde daha fazla araştır-
ma yapma isteğinin sağlanması,
• müşteri ilgisinin belirli ürünler üzerine çekilmesi,
• müşterinin mağaza içinde istediği ürünleri bulması ve incelemesini kolay-
laştırması,
• satış elemanlarına/asistanlarına, ürünleri gösterme ve satışta kolaylık sağ-
laması,
• mağazanın ve işletmenin imajı ve itibarı ile ilgili ipucu verrmesi,
• müşteri trafiğinin tüm mağazaya yönlendirilmesi,
• müşteri ilgisinin yeni ve özel fiyatlar uygulanan ürünler üzerine çekilmesi,
• vitrinlerdeki temanın içeride sürdürülmesi,
• güzel bir atmosferin yaratılması,
3. Ünite - Mağaza İçi Düzenlemeler ve Ürünlerin Sergilenmesi 67
SERGİLEME UNSURLARI
Sergilemede bazı temel unsurlara dikkat edilmesi ve doğru kullanılması, müş-
terilerin ürünlere ve mağazaya olan ilgisini artırır. Sergilemede çizgiler, şekiller,
ebat, dokuma, ağırlıklar ve renkler uygun mağaza atmosferi yaratılacak şekilde
kullanılmalıdır. Bahsedilen unsurlar aşağıda anlatılmıştır.
Çizgiler
Teşhirde düz ve yamuk çizgiler, tüketicinin bakışlarını belirli bir yöne çekmek
ve bazı farklı algılar yaratmak amacıyla kullanılır (Lewison, 1997, s. 285). Etkin
teşhirlerde, genelde bir çizgi türü diğerlerine nazaran daha baskındır (örneğin
kalın çapraz bir çizgi) ancak teşhiri ilginç kılması amacıyla diğer çizgi türleri de
kullanılabilir.
Dikey çizgiler resmi bir hava yaratırken, yamuk çizgiler resmi olmayan ve ser- Ürünlerin sergilenmesinde
best hareket algısı yaratır (Meyer, Harris, Kohns ve StoneIII, 1988, s. 373). Teşhir- dikey çizgiler resmi, yamuk
çizgiler resmi olmayan, çapraz
de farklı bir etki yaratması amacıyla dikey çizgiler ortada, iki yanda veya her yerde çizgiler ise hareketli bir algı
bulunabilir. Dikey çizgilerin aynı hizada bitmesi de gerekmez, bazıları daha üst yaratır.
noktalarda sonlanabilir. Dikey çizgilerin son bulduğu noktalar teşhirde yükseklik
ve orantı algısına yardımcı olur.
Çapraz çizgiler teşhire hareket hissi verir, bakışların iki farklı yöne kaymasına
sebep olur. Çapraz çizgilerle bakışlar sol üst köşeden sağ alt köşeye veya sağ üst
köşeden sol alt köşeye doğru yönlenir. Sol üst köşeden sağ alt köşeye doğru olan
çapraz çizgiler tüketiciye hareket hissi verir ve resmi olmayan sergileme şeklinde
çok etkilidir. Sağ üst köşeden sol alt köşeye doğru uzanan çapraz çizgiler ise, den-
gesizlik hissi yarattığından, nadir kullanılır. Uzman yardımıyla dikkatli kullanıl-
ması tavsiye edilir (Mills, Paul ve Moormann, 1995, s.51).
Yatay çizgiler ise, üzerinde kullanıldıkları yüzeyi daha geniş ancak olduğundan
daha basık gösterir (Mills, Paul ve Moormann, 1995, s.50). Yatay çizgiler dinlenik
olma, yatma veya uyku durumu hissi verir (Samson ve Little, 1993, s.359).
Yamuklar, teşhire hareket katar ve tüketicinin bakışlarını mükemmel bir şekil-
de teşhire yönlendirir. Yuvarlak hatlar ise teşhire feminen bir hava katar (Mills,
Paul ve Moormann, 1995, s.51).
Teşhirde, bahsedilen çizgi türlerinin farklı karışımları kullanılabilir. Örneğin,
aynı çizgi türü sürekli tekrarlanırsa kendini vurgular ve bu en basit uyum şeklidir.
Diğer taraftan, farklı çizgi türleri zıtlık yaratır ve görsel açıdan geçişlere sebep
olur. Yüksek miktarda geçiş olması tüketicinin kafasını karıştırır ve bakışların be-
lirli bir noktada kesilmesine sebep olur (Mills, Paul ve Moormann, 1995, s.51).
Şekiller
Şekil, herhangi bir objenin görsel halidir. Sergilemede kullanılan şekiller arasında
küp, dikdörtgen, daire, üçgen vb. bulunur. Teşhirlerde aynı şekiller birlikte kullanıl-
dığında uyum, farklı şekiller kullanıldığında zıtlık oluşur. Her iki durumda da tüke-
ticinin ilgisi kolaylıkla teşhir alanına çekilir. Örneğin, oval şekilli bir teşhir ünitesinin
üzerinde oval şekilli resim çerçevelerinin sergilenmesi, dikdörtgen bir teşhir üni-
tesinde sergilenmelerine nazaran daha az satar, çünkü aynı şekiller kullanıldığında
bunlar tüketiciye sıkıcı gelir ve dikkatini çekmez (Samson ve Little, 1993, s.359).
68 Mağaza Atmosferi
Küçük objeler büyük teşhir Araştırmalar göstermektedir ki, farklı şekiller insanlarda belirli duyguları or-
ünitelerinin üzerinde
sergilendiğinde gözden taya çıkarır (Hoffman ve Bateson, 1997, s.223-224). Dikey şekiller ve çizgiler sert
kaçabilirken, büyük ve katı olarak algılanır, ortama erkeksi bir hava verir, kuvvet ve sağlamlığı ima
objeler küçük ünitelerde eder. Tüketicinin gözleri yukarı - aşağı hareket edeceği için alan olduğundan daha
sergilendiğinde görüntü
orantısızlığı yaratarak itici geniş görünür. Diğer taraftan yatay şekiller ve çizgiler ortamın huzurlu, rahat ve
gelebilir. dingin olarak algılanmasına sebep olur. Çapraz şekiller ve çizgiler ise aktif olma,
ilerleme ve hareket hisleri uyandırır. Kıvrımlı ve yuvarlak şekiller ve çizgiler orta-
ma feminen bir hava katar ve akışkan bir hareket yaratarak bakışların teşhire veya
departmana yönelmesine sebep olur.
Ebat
Ürünlerin ebatı, sergileniş yeri ve eşyaların seçimini etkiler. Küçük parçalar,
objeler veya ürünler çok büyük teşhir ünitelerinin üzerinde sergilenirse için-
de kaybolur. Teşhirin amacı sergi ünitesini değil, ürünü ön plana çıkarmaktır.
Örneğin, mücevherler büyük bir vitrinde sergilenmek yerine, küçük camekan
kutularda sergilenirse tüketicinin daha fazla dikkatini çeker (Meyer, Harris,
Kohns ve StoneIII, 1988, s. 373). Küçük ebatlı ürünlerin uygun büyüklükteki
teşhir ünitelerinde, tüketicinin göz hizasına yakın bir yükseklikte teşhir edil-
mesi gerekir. Böylece tüketici ürünleri incelerken eğilip, bükülmek zorunda
kalmaz. Diğer taraftan, ufak bir teşhir ünitesinin üzerinde büyük boy bir ürün
sergilendiğinde, her ne kadar ilgi çekse de, çok fazla satmaz (Samson ve Litt-
le, 1993, s.360). Burada orantısızlık olduğundan tüketici rahatsız olur. Farklı
ebattaki ürünler sergilenirken, ürün ebatlarının birbiri ile orantılı olması gere-
kir. Büyük boy ürünlerin yanında sergilenen minik ürünler, olduğundan daha
küçük görünür (Mills, Paul ve Moormann, 1995, s. 52). Ürünlerin sergilendiği
alanın, ürünün gerçek hayatta kullanılacağı alana benzemesi, tüketiciye ürün
boyutu hakkında daha doğru bilgi verir. Örneğin, evine mobilya alacak olan
bir tüketici çok geniş bir “showroom”da beğenerek satın aldığı oturma grubunu
eve getirdiğinde salonuna sığmadığını görebilir. Bazı mobilya perakendecileri,
showroomlarını farklı ebatta, küçük salonlara bölerek tüketicinin mobilyaları
evlerindeymiş gibi incelemelerini sağlar.
Dokuma
Dokuma, tüketicinin dokunma hissine hitap eden bir teşhir unsuru olup, teşhirde
kullanılan ürünlerin ve donatıların yüzeyleri ile ilgilidir. Dokuma duygusu fiziksel
veya görsel olarak uyarılır (Mills, Paul ve Moormann, 1995, s. 52). Örneğin kaşmir
bir kazağın yumuşak, blucinin ise kaba olduğunu kişi ürünü ellemeden hisseder.
Dokumalar iki farklı sınıfa ayrılabilir (Mills, Paul ve Moormann, 1995, s. 52): (i)
ellendiğinde sert veya yumuşak gibi hissedilen materyeller, (ii) ışığı yansıtan veya
emen dokumalar. Sergilemede harmoni (uyum) oluşturulması istendiğinde, benzer
dokuma özelliklerine sahip ürünler bir arada sergilenir. Örneğin, tahta aksesuar-
lar kullanılarak blucin, ekose gömlek ve sert deri çizmeler bir arada sergilenebilir,
böylece “sertlikleri” vurgulanabilir. Benzer bir şekilde, saten, kaşmir, angora, dantel
içeren ürünler bir arada sergilenerek, ürünlerin yumuşaklığı ima edilebilir. Diğer
taraftan, zıtlık oluşturulması amaçlanıyorsa, farklı dokuma özelliklerine sahip farklı
ürünler diğerlerinin arasına yerleştirilir. Örneğin, angora kazakların yer aldığı bir
sergi ünitesine kovboy çizmesi ilave edildiğinde, çizme ön plana çıkar ve derisinin
sağlamlığı dikkat çeker. Harmoni veya zıtlık, sergilenen ürünler ile teşhir malzeme-
leri arasında da oluşturulabilir. Örneğin pürüzsüz ve parlak porselen yemek takım-
3. Ünite - Mağaza İçi Düzenlemeler ve Ürünlerin Sergilenmesi 69
ları genelde sade ve sert görünümlü masa örtülerinin üzerinde sergilenir (Samson
ve Little, 1993, s.360).
Ağırlık
Bir ürünün ağırlığı sahici olabildiği gibi, hayali de olabilir (Samson ve Little, 1993,
s.361). Diğer bir ifadeyle, ürün gerçekten ağırdır veya ağır görünüyordur. Ürün-
lerin ağırlığı, ebat ve renk unsurlarına bağlı olarak tüketici tarafından farklı algı-
lanır. Genelde ürün ne kadar büyük ve koyu renkli ise, o derecede ağır algılanır
ve hemen farkedilir. Ağırlık unsuru da diğerlerinde olduğu gibi, zıtlık oluşturacak
şekilde kullanıldığında daha fazla dikkat çeker. Görsel veya gerçek ağırlık teşhir-
de, müşteri ilgisinin bir üründen diğerine yönlenmesine yardımcı olur (Meyer,
Harris, Kohns ve StoneIII, 1988, s. 373).
Renkler
Renklerin insan psikolojisi üzerindeki etkisi tartışılamaz. Bu sebeple teşhirde
renklerin doğru kullanılması gerekir. Renkler müşterilerin ilgisini tüm diğer fak-
törlerden (fiyat hariç) daha fazla çeker. Sıcak renkler insanlara çekici geldiğinden,
mağazanın girişinde sarı ve kırmızı renklerin kullanılması onları içeriye çeker.
Diğer taraftan, mavi ve yeşil gibi soğuk renkler insanları sakinleştirir; dolayısıy-
la tüketicinin mağaza içinde zaman geçirmesi istenilen bölgelerde bu renklerden
faydalanılmalıdır (Hasty ve Reardon, 1997, s.280).
Kırmızı, sarı ve mavi temel renkler olup, bu renklere kromatik (chromatic)
renkler denir. Bu renklerin yansıtma özellikleri bulunduğundan tonu olduğu söy-
lenir. Akromatik (achromatic) renkler ise nötrdür. Siyah, beyaz ve gri akromatik
renklerdir. Akromatik renkler ışığı ya tamamen yansıtırlar (beyaz) veya tamamen
emerler (siyah). Bu sebeple aslında görsel olarak bir renge sahip değildirler (Mills,
Paul ve Moormann, 1995, s.77).
Renkler tonları açısından, sıcak ve soğuk olmak üzere, ikiye ayrılır. Sıcak renk-
ler kırmızı, sarı ve turuncu iken, soğuk renkler mavi, yeşil ve mordur. Rengin
sıcak veya soğuk olması tüketicide farklı hislerin ortaya çıkmasına sebep olur.
Kırmızı genelde romantizm, heyecan, aşk, cinsellik, tehlike, sıcaklık, mutluluk,
vs. hissi verir. Sarı, gün ışığı ve sıcaklık, turuncu açıklık ve arkadaşlığı ima eder.
Ucuz ve riski düşük ürünlerin sergilendiği ortamda sıcak renklerin kullanılması,
tüketicilerin daha çabuk karar vermelerine sebep olur. Soğuk renkler resmi al-
gılanır. Örneğin, morun çok fazla kullanıldığı ortamlarda tüketicilerin moralle-
rinin bozulabileceği, satış elemanlarının depresyona girebileceği belirtilmektedir
(Hoffman ve Bateson, 1997, s.224). Pahalı ürünlerin bulunduğu ortamlarda soğuk
renklerin kullanılması, tüketicilerin orada daha fazla zaman geçirmelerine sebep
olur ve zaman alarak karar vermelerini sağlar. Doğru kullanıldığında renkler tü-
keticiler üzerinde olumlu etkiler bırakır. Örneğin, klimaların mavi veya yeşil bir
fonda teşhir edilmesi, özellikle sıcak bir günde tüketicide ferahlık hissi yaratır.
Benzer bir şekilde, elektrikli battaniyeler veya kışlık paltolar kırmızı veya turuncu
bir teşhir ünitesinde sergilenirse, buz gibi bir günde bile, tüketicide sıcaklık hissi
uyandırır (Samson ve Little, 1993, s. 361).
Açık renkler kullanıldığında ortam daha büyük, koyu renkler kullanıldığında
ise daha küçük görünür. Ayrıca tüketicinin ilgisi belirli bir yere çekilmek isteni-
yorsa oralarda açık renkler kullanılmalı, örneğin, köşelerde, duvarlarda, teşhir-
lerde, tavanlarda, vs., görmeleri istenmeyen yerler varsa oralarda da koyu renkler
kullanılmalıdır, örneğin, havalandırma borularında, depolarda, vs.
70 Mağaza Atmosferi
Mağazalarda açık renklerin Çok şiddetli renkler, her ne kadar ilgi uyandırsa da, tüketiciyi yorar. Bu sebeple
kullanımı ortamın daha
büyük, koyu renkler kullanımı genellikle çocukların ve gençlerin tercih ettiği mekanlarda ve ürünlerde parlak
ise daha küçük olarak renkler tercih edilirken, orta yaşlı ve yaşlı tüketicilerin bulunacağı ortamlarda
algılanmasına neden olur. pastel renkler kullanılır (Meyer, Harris, Kohns ve StoneIII, 1988, s. 373).
Renkler teşhirde kullanıldığında, aşağıda belirtilen noktalara dikkat edilmeli-
dir (Meyer, Harris, Kohns ve StoneIII, 1988, s. 373-374; Mills, Paul ve Moormann,
1995, s. 80-81):
• Vitrinlerde, girişlerde ve anlık satın almanın gerçekleştiği bölgelerde sıcak
renkler kullanılarak müşteri içeriye çekilmeli ve çabuk karar vermesi sağ-
lanmalıdır.
• Teşhirde vurgulanmak istenen ürün parlak renkte olmalıdır.
• Sarı ve kırmızı çabuk ilgi çeken renkler olduğundan, indirim etiketlerinde
bu renkler tercih edilmelidir.
• Tüketicinin zaman geçirmesi istenen ortamlarda soğuk renkler kullanılma-
lıdır.
• Siyah ve beyaz nötr renklerdir ve teşhirdeki parlak renklerin yumuşatılması
için kahverengi ile birlikte kullanılabilir.
• Teşhirde tek renk kullanımı (monokromatik) tercih edilmelidir (örneğin,
sadece mor rengi ve tonlarını içeren giysiler, aksesuarlar, vs.).
• Teşhirde hangi rengin tercih edileceğine karar verilirken, ürünün veya am-
balajının rengi dikkate alınmalıdır.
• Renk tercihi yapılırken parlak renkler yerine yumuşak renkler seçilmelidir.
• Düşük fiyatlı ürünler genellikle parlak renkler kullanılarak teşhir edilir. Di-
ğer taraftan pahalı ve özellikli ürünler, zarif veya moda olan renkler kulla-
nılarak sergilenir.
• Parlak ve zıt renkler dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır. Çok fazla miktarda
parlak rengin kullanılması ilgi çekse de, tüketiciyi yorar ve onun üründen/
mekandan uzaklaşmasına sebep olabilir.
• Renk ne kadar şiddetliyse, o oranda az kullanılmalıdır.
• Renk ne kadar şiddetliyse, onunla birlikte kullanılan diğer renkler o oranda
yumuşak olmalıdır. İki veya üç parlak renk bir arada kullanılmamalıdır.
• Renkler dengelenmeye çalışılmalıdır.
• Renkli bir ürünün çevresine yeterli bir geçiş alanı ayrılmalıdır. Diğer bir
ifadeyle, parlak bir ürünün odak noktası olması isteniyorsa, ürünün ortaya
çıkabilmesi için etrafı koyu renklerle kuşatılmalıdır.
• Açık tonlar gözleri yormadığından ve teşhir alanını olduğundan derin ve
geniş gösterdiğinden, teşhirde tercih edilmelidir.
• Koyu renkler fonu yakına getirir ve teşhir alanını olduğundan daha küçük
gösterir.
• Ürün vurgulanmak isteniyorsa, fon ile zıtlık oluşturması sağlanmalıdır.
Renklerle yaratılan zıtlık teşhiri ilginç kılar, ancak bu şekilde kullanılacak
renkler uyumsuzluk yaratmamalıdır. Ürün ile fon arasındaki zıtlık ışık ile
de sağlanabilir.
• Küçük aksesuarların teşhirinde fon ile ürün arasında zıtlık oluşturulmalıdır.
• Teşhirde aynı anda iki temel renk kullanılacaksa bunların uyumlu olmasına
dikkat edilmelidir.
• Pastel renklerin çoğu birbiri ile uyumludur.
3. Ünite - Mağaza İçi Düzenlemeler ve Ürünlerin Sergilenmesi 71
ÜRÜNÜN RENGİ SİYAH FON BEYAZ FON BEJ FON KOYU GRİ FON Tablo 3.1
Fonda Kullanılan
SARI Zengin, vurgu Daha sönük Daha sıcak Daha parlak Rengin Ürünün
Algılanmasına Etkisi
Daha koyu, daha Parlak ama daha Daha parlak ama
KIRMIZI Çok daha parlak
saf az şiddetli doygunluk azalır Kaynak: Mills,
Kenneth H., Judith
Daha zengin ve Biraz daha E. Paul ve Kay M.
MAVİ Daha aydınlık Daha parlak
daha koyu aydınlık Moorman (1995).
Applied Visual
Parlaklaştırır, gri Merchandising,
Daha soluk, Değer olarak Sarımsı bir renk
YEŞİL renk kırmızımsı Prentice Hall, ABD,
sivrilmiş daha derin tonuna bürünür
olur s.80.
Daha koyu ve Daha açık ve Daha açık ve
TURUNCU Daha aydınlık
daha kırmızı sarımsı sarımsı
SERGİLEME İLKELERİ
Perakendecinin temel görevi üretilen ürünleri sergileyip, satış yapmaktır. Bu se-
beple mağazada sergileme ve teşhir önemli bir işlevdir. Sergilemenin temel ilke-
leri, vurgu, zıtlık, denge, harmoni, oran ve ritimdir. Tüm bu ilkeler aşağıda anla-
tılmaktadır.
Vurgu
Çekici teşhirlerde bir ilgi merkezi ve vurgu bulunmalıdır. Teşhirde baskın bir
vurgu yoksa, müşterinin bakışları başka yöne kayar, böyle olunca teşhir amacına
ulaşamaz ve istenilen satış mesajı müşteriye iletilemez (Lewison, 1997, s. 287).
Örneğin, siyah gömlekler arasında beyaz veya açık mavi renkli bir gömlek hemen
ilgi çeker. Benzer bir şekilde, beyaz porselenlerin arasında kırmızı servis tabağı
ilgi odağı olur. Teşhirlerde genellikle kâr marjı/stok miktarı yüksek ürünler veya
mağazanın ilginç ürünleri odak noktası yapılır.
Teşhirde sadece tek bir ürüne vurgu yapılması en doğru yaklaşımdır. Birçok
ürüne veya alana aynı anda vurgu yapılması tüketicinin aklını karıştırabilir. Fakat
teşhir alanına farklı birkaç yönden yaklaşılacaksa, teşhirde tali bir odak noktası- Birçok ürüne aynı anda vurgu
yapılması tüketicinin aklını
nın bulunması tüketicinin bakışlarını asıl vurgulanan objeye doğru yönlendirir karıştırabilir. Bu yüzden
(Meyer, Harris, Kohns ve StoneIII, 1988, s. 375). ürünlerin sergilenmesinde
Sergilemede vurgu, müşteri bakışlarının yönü dikkate alındığında, iki yöntem- sadece tek bir ürüne vurgu
yapılması önerilir.
den biriyle yapılabilir (Mills, Paul ve Moormann, 1995, s. 46):
• Vurgu, teşhirin optik merkezinde veya çok yakınında yer alabilir. Optik
merkez, her iki yönün (sağ ve sol) tam ortası ve alt yarının biraz üstüdür.
Bu tür vurguda göz, dengeli bir şekilde vurgu noktasının etrafında dolanır
ve zamanla tüm alanı kapsar.
• Vurgu, teşhirin sol üst köşesine yapılabilir. Bu tür vurgu ile, insanların sol-
dan sağa okuma eğilimlerinin bulunduğundan yola çıkılır ve teşhir alanını
da soldan başlayarak sağa doğru tarayacağı ve tüm teşhiri gözden geçirece-
ği varsayılır.
72 Mağaza Atmosferi
Tüketicinin teşhirde istenilen şekilde göz gezdirmesi için bir başlangıç noktası
bulunmalı ve planlı bir şekilde oraya yerleştirilmelidir. Vurgu noktası aşağıdaki
yöntemler kullanılarak oluşturulabilir (Mills, Paul ve Moormann, 1995, s. 47):
• Renklerle zıtlık oluşturulabilir, örneğin nötr bir fonda kırmızı bir nokta
kullanılabilir.
• Şekillerle zıtlık oluşturulabilir, örneğin yatay ve dikey çizgilerin yer aldığı
bir alanda yuvarlak bir şekil kullanılabilir.
• Dokuma ile zıtlık oluşturulabilir, örneğin kaygan ve sade bir yüzeyde kadife
kullanılabilir veya yansıtıcı olmayan bir fonda (tahta), yansıtıcı özelliği olan
Ürünlerin sergilenmesinde bir metal obje kullanılabilir.
zıtlık kullanımı dikkatle • Teşhirde oldukça iri bir obje kullanılabilir. Sergilendiği ortama orantılı olan
yapılmalıdır. Çok fazla zıtlık
kullanımının tüketicinin bu obje, büyüklüğünden dolayı ilgi çeker, baskınlık sağlar.
zihnini karıştıracağı ve • Işık vasıtasıyla vurgu yapılabilir. Örneğin, giydirilmiş bir mankenin üzerin-
sergileme amacına hizmet
etmeyeceği unutulmamalıdır. deki kravata spot ışık tutularak dikkatler ürün üzerine çekilebilir (Lewison,
1997, s. 287).
• Teşhirde işaretler kullanılarak belirli bir ürüne vurgu yapılabilir (Samson
ve Little, 1993, s. 362).
Zıtlık
Belirli bir teşhirde vurgu, renklerle, şekillerle, çizgilerle, dokuyla veya ışıkla zıt-
lık oluşturularak elde edilebilir (bir önceki kısımda anlatılmıştı). Şekiller, çizgiler,
ışık, renkler v.b. ile zıtlık oluşturulabilir. Örneğin, sert-yumuşak yüzey, siyah-be-
yaz renkler, loş-parlak ışık, düz çizgiler-yamuklar, yuvarlaklar, vs. Vurgusu yapı-
lan obje fona nazaran daha kuvvetli, daha büyük, daha parlak, daha koyu veya
daha açık olabilir (Meyer, Harris, Kohns ve StoneIII, 1988, s. 375). Zıtlık, vurgu
yapmak ve tüketicinin bakışlarını belirli bir noktaya çekmek amacıyla kullanı-
lan bir yöntemdir. Teşhirde zıtlık kullanmak doğru bir yaklaşımdır ancak dikkatli
kullanılması gerekir. Daha önceden de vurgulandığı gibi, çok fazla miktarda zıtlık
oluşturmak doğru değildir çünkü tüketicinin zihnini karıştırır ve teşhirin amacı-
na ulaşmasını engeller. Örneğin sörf tahtaları ile buz patenleri aynı teşhirde kul-
lanıldığında zıtlık oluşur fakat tüketiciler bu teşhire istenilen tepkiyi vermeyebilir
çünkü iki ürün arasındaki bağlantıyı kuramaz (Samson ve Little, 1993, s. 362).
Denge
Sergileme alanının orta Ürün sergilemede denge ile kastedilen, teşhirin orta kısmına hayali bir çizgi çi-
noktasının kenarında kalan zildiğinde, kalan iki kısımdaki şekil, renk ve ürünlerin yerleşiminin birbirine eşit
kısımlarının şekil, renk ve
ürün yerleşim biçimi itibariyle olmasıdır (Mills, Paul ve Moormann, 1995, s. 43). Herhangi bir teşhir hazırlanır-
birbirine eşit olması “denge” ken tüketiciye dengeli görünmesi büyük önem taşır. Dengenin sağlanabilmesi için
olarak tanımlanır.
ürünler simetrik bir biçimde yerleştirilir (Hasty ve Reardon, 1997, s.278).
Teşhirlerde denge, resmi veya resmi olmayan bir şekilde olabilir. Resmi denge,
benzer ürünlerin, merkez noktasından aynı uzaklığa yerleştirilmesidir. Başka bir
ifadeyle, resmi denge, merkez noktasına nazaran renk, şekil, tür, büyüklük gibi
özelliklerde benzerlik olmasıdır (Lewison, 1997, s. 288). Dolayısıyla, ürünlere mer-
kezden bakıldığında, hepsi birbirinin aynada yansıması gibi görünür. Resmi denge
geleneksel, sınırlı ve tutucu bir atmosfer yaratır, aynı zamanda rahat bir görsel de-
neyim sunar. Resmi olmayan denge ise, farklı büyüklüklerdeki ürünlerin, merkez
noktasına nazaran, büyüklüklerine bağlı olarak farklı uzaklıklara yerleştirilmesidir.
Örneğin, diğerinden iki misli büyük olan bir obje, diğer objeye nazaran, merkez
noktasının yarı uzaklığına konulur (Hasty ve Reardon, 1997, s.278). Genellikle res-
3. Ünite - Mağaza İçi Düzenlemeler ve Ürünlerin Sergilenmesi 73
mi olmayan denge daha az huzur verir ve daha zor algılanır ancak resmi dengeye
göre daha hareketlidir, dolayısıyla tüketici tarafından daha ilginç bulunur. Teşhirin
fazla dengesiz olması aklı karıştırabilir ve görsel olarak rahatsızlık verebilir.
Teşhirde denge aşağıda belirtilen şekillerde sağlanabilir (Mills, Paul ve Moor-
mann, 1995, s. 43-44):
• Teşhirin her iki yarısında tamamen aynı ürünler kullanılarak denge sağla-
nır.
• Teşhirin her iki yarısında farklı büyüklükteki ürünlerin kullanılması, fakat
bunların denge sağlanacak biçimde yerleştirilmesi ile denge sağlanır. Örne-
ğin, daha küçük olan ürün öne yerleştirilerek arkada yer alan büyük ürünle
dengelenir.
• Daha parlak renkli ürünler, daha az parlak renkli büyük ürünlerle dengele-
nebilir.
• Küçük ebatlı ürünlerden birkaç tanesi bir araya getirilip, büyük ürünle den-
ge sağlanabilir.
Harmoni
Sergilemede çizgilerin, şekillerin, büyüklüklerin, ağırlıkların, rengin ve doku-
manın hoşa gidecek bir biçimde kullanılmasına harmoni denilir (Meyer, Harris,
Kohns ve StoneIII, 1988, s. 376). Harmoninin etkin bir şekilde kullanılması, teş-
hirde iletilmek istenen mesajın doğru verilmesini ve müşterinin hoşuna gidecek
bir görüntü elde edilmesini sağlar. Harmoni sağlanmaya çalışılırken dikkat edil-
mesi gereken noktalar şunlardır (Mills, Paul ve Moormann, 1995, s. 52):
• Teşhir alanı çok yüksek miktarda şekil kullanılarak boğulmamalıdır,
• Teşhir alanının ürünü muhafaza etmesi ve bir mesaj vermesi gerektiği unu-
tulmamalıdır.
• Sergilemede, birbirine yaklaşan veya birbirinden ayrılan çizgiler kullanıla-
rak derinlik sağlanmalıdır.
• Eğriler düz çizgilerle birlikte kullanılarak etkin hale getirilebilir.
• Tüm parçalara eşit optik ağırlık verilmeli veya tek bir parça diğerlerine bas-
kın olmalı. Örneğin, birkaç kalın dikey çizgi ince yatay çizgilerle kullanıl-
malıdır.
Oran
Oran, sergilemede herhangi bir unsurun diğerine nazaran durumu ile ilgilidir.
Teşhirde yer alan bir ürünün diğerlerine oranı, fonda ve sergide kullanılan mal-
zemelerin ürünlere oranı, algılamayı etkiler. Sergi alanında herhangi bir ürün di-
ğerlerine nazaran çok büyük, çok ağır veya çok küçük olmamalıdır (Mills, Paul ve
Moormann, 1995, s. 34). Diğer bir ifadeyle sergilemede oran, alan (açık alanlara Oran, sergilemede herhangi
nazaran kapalı alanların miktarı), şekil (yuvarlak şekillere nazaran kare şekillerin bir unsurun diğerine nazaran
durumunu gösterir. Örneğin,
sayısı), renk (koyu renklere nazaran açık renklerin tonu), büyüklük (küçük obje- sergilenen ürünlerin birbirine,
lere nazaran büyük objelerin miktarı), dokuma (sert yüzeylere nazaran pürüzsüz ürünlerin sergi malzemesine
ya da sergileme alanına oranı
yüzeylerin miktarı), kalıp (tam beden mankenlere nazaran yarım beden veya be- gibi.
den parçalarının miktarı) ve ışığın (aydınlatılmış alanlara nazaran gölgede kalmış
alanların derecesi) etkili bir şekilde teşhirde kullanılması veya sergi alanına yer-
leştirilmesi ile elde edilir (Lewison, 1997, s. 289). Örneğin, küçük boyutlu ürünler
geniş sergi alanlarında yer alırlarsa kaybolur ve tüketicinin dikkatini çekmezler.
Benzer bir şekilde, büyük ebatlı ürünler küçük ebatlı ünitelerde sergilenirse, oran-
tısız görüneceğinden tüketiciyi rahatsız eder.
74 Mağaza Atmosferi
Ritim
Ritim, bir teşhire bakan bir tüketicinin bakışlarının izlediği yoldur (Lewison,
1997, s. 288). Başka bir ifadeyle ritim, değişik tasarım malzemelerinin belirli bir
düzen izlenerek yerleştirilmesi ile hareket hissinin oluşturulmasıdır (Meyer, Har-
ris, Kohns ve StoneIII, 1988, s. 376). Perakendeciler tüketicilerin teşhirde yer alan
tüm ürünler üzerinde göz gezdirmelerini arzular. Dolayısıyla, başarılı bir teşhir
düzeni doğru bir ritimle elde edilir. Etkili bir ritim, aşağıda bahsedilen temel ser-
gileme düzenlemelerinden (radyasyon, basamak, piramit, zigzag ve tekrar) biri
kullanılarak elde edilebilir.
Ritim, değişik tasarım Ritme ara verilmesi durumunda bakışlar ilk önce oraya odaklanır. Benzer ürün-
malzemelerinin belirli bir
düzen izlenerek yerleştirilmesi lerin arasına renk, şekil, büyüklük, vs. olarak farklı bir ürün yerleştirildiğinde ritme
ile bir hareket hissi ara verilmiş olur. Örneğin, gömleklerin arasına tek bir ceket yerleştirilirse, bakışlar
oluşturmasıdır.
ceketin üzerinde yoğunlaşır. Benzer bir şekilde, sergide yer alan tüm kitaplar yan
yatmışken, biri dikse ritim bozulmuş olur, dikkatler dik kitaba yoğunlaşır.
Ritim, derecelendirme kullanılarak da elde edililir (Meyer, Harris, Kohns ve
StoneIII, 1988, s. 376). Derecelendirmede açık bir renkten, koyu bir renge veya
ufak bir üründen büyük bir ürüne yavaş yavaş geçilir. Örneğin, bir mücevher ma-
ğazasındaki teşhir ünitesine yüzük ve küpeler en öne, bilezik ve kolyeler arkaya,
pahalı saatler ise en arkaya yerleştirilerek tüketicilerin önden arkaya doğru bak-
maları sağlanabilir.
Seçmiş olduğunuz bir mağaza içi teşhirinde vurgu, zıtlık, denge, harmoni, oran ve/
3 veya ritmin kullanılıp kullanılmadığına dikkat edin, kullanıldıysa nasıl kullanılmış
olduğunu düşünüp, arkadaşlarınızla tartışın.
Radyasyon
Radyasyonda ürünler, tüketicinin tüm ilgisi ortadaki ürün üzerinde toplanaca-
ğı şekilde düzenlenir. İlginin belirli bir ürün üzerinde toplanabilmesi için etrafı
önemsiz diğer ürünlerle kuşatılır. Örneğin, çim biçme makinesinin etrafına ilgili
fakat daha ucuz ürünlerin, örneğin sulama hortumu, tırmık, çim tohumu paket-
leri yerleştirilerek odağın çim biçme makinesi olması (Samson ve Little, 1993,
s.355). Benzer bir şekilde ipek bir kravatın, kravat iğneleri ve kol düğmeleriyle
çevrelenmesi radyasyon türü sergilemedir.
Piramit
Ürünler üst üste, en altta daha fazla, yukarıya doğru daha az miktarda dizile-
rek piramit şekli elde edilir. Piramit türü düzenleme süpermarket ve eczaneler,
otomobil aksesuarları, bakım ürünleri ve küçük ev aletleri satan mağazalar tara-
fından tercih edilir. Piramit sergileme düzeninin avantajları arasında, ürünlerin
kolaylıkla inşa edilmesi ve yüksek miktarda ürün sergilenmesine izin vermesidir
(Meyer, Harris, Kohns ve StoneIII, 1988, s. 376). Piramit türü sergileme daha çok
kutulu ürünlerin sergilenmesi için tercih edilir (örneğin, konserve meyve ve seb-
zeler, kuru gıdalar, kutu içecekler, ilaçlar, vs).
3. Ünite - Mağaza İçi Düzenlemeler ve Ürünlerin Sergilenmesi 75
Basamak
Basamakta, ürünler veya sergileme üniteleri basamaklar halinde düzenlenerek
belirli bir ritim oluşturulur. Tüketici, basamağın başından başlayarak yukarıya
doğru her basamaktaki ürünü inceler. Ayakkabılar genellikle bu tür düzenle sergi-
lenir. Basamaklar ürünlerin kendisi, kutuları, raflar, tuğlalar, hatta farklı ebattaki
değişik ürünler kullanılarak oluşturulabilir (Samson ve Little, 1993, s.353).
Zigzag
Ürünler zigzag halinde teşhir edilir. Basamak düzeninden farklı olarak, eşit yük-
seklik aralıkları kullanılmaz. Bu tür düzenlemede genellikle üç veya daha fazla
seviye bulunur ve en üstte yer alan ürün en arkaya yerleştirilir. Zigzag teşhir dü-
zeni bölümlü mağazalar tarafından giysi sergilemekte tercih edilir (Meyer, Harris,
Kohns ve StoneIII, 1988, s. 376). Ayakkabı, kazak, gömlek ve etek sergilemek için
en elverişli düzen türüdür. Farklı boyutlarda, şekillerde, renklerde ve dokuma-
larda olan ürünler zigzag çeklinde teşhir edilirse göze güzel görünür (Samson ve
Little, 1993, s.353).
Şekil 3.1
Temel Sergileme
Düzenlemeleri
Tekrar
Tekrar türü sergileme düzeninde benzer görünümdeki ürünler üstüste, yanyana,
aşağı yukarı aynı düzende yerleştirilir. Selfservis mağazalarında bu tür düzene sık
rastlanılır. Tekrar türü sergileme düzeni müşteri trafiğinin yoğun olduğu bölge-
lerde kullanıldığında, örneğin kasalara yakın yerlerde veya koridorların sonunda,
çok etkili olmaktadır (Samson ve Little, 1993, s.353).
Seçmiş olduğunuz bir mağaza içi teşhirinde hangi tarz sergileme düzenin seçilmiş
olduğuna karar verip, arkadaşlarınızla tartışın. 4
Hangi tür ürünlerin teşhirinde açık sergi, hangilerinde kapalı sergi tercih edilmelidir?
5
Mağaza içinde kullanılan teşhir üniteleri kısa dönemli veya uzun dönemli kul-
lanılabilir. Kısa dönemli teşhir üniteleri, stoktaki ürünler bitince elden çıkarılan Kısa dönemli sergiler,
veya en fazla altı ay kullanılan (Stumpf ve Kavula, 1985, s.153) üniteler olup, genel- genellikle stoklardaki ürünleri
eritmeye yönelik olduğunda
de ucuz ve dayanıksız malzemeden yapılırlar. Sözkonusu üniteler müşteriyi anlık altı ay ya da daha kısa dönemli
satın almaya teşvik etmek için kullanılır. Uzun dönemli teşhir üniteleri, ürünlerin olur. Uzun dönemli sergiler
altı aydan daha uzun sürer
sürekli sergilenmesine müsaade eden ve altı aydan daha uzun süre kullanılan do- ve bu sergilerde ürünlerin
natılardır (Stumpf ve Kavula, 1985, s.157) ve uzun süreli kullanılacağından daha tekrar tekrar sergilenmesine
olanak tanıyan sabit üniteler
pahalı ve dayanıklı malzemelerden yapılırlar. kullanılır.
SERGİLERİN PLANLANMASI
Sergilerin nasıl olacağı, tam olarak hangi amaca hizmet edeceği, hangi ürünlerin
seçileceği, hangi renklerin hakim olacağı, ne tür aksesuarlardan yararlanılacağı,
ışıklandırmanın nasıl olacağı, vs.’nin tümü önceden planlanmalıdır. Sergi etkinli-
ğinin artırılması için planlamada, aşağıda verilen kurallara uyulması tavsiye edilir
(Mills, Paul ve Moormann, 1995, s. 8; Meyer, Harris, Kohns ve StoneIII, 1988,
s.377-378; Samson ve Little, 1993, s.373).
• Bakışlar, sergideki odak noktayı kolaylıkla bulması için, yönlendirilmeli,
• birbiri ile rekabet eden ürünlerin sayısı sınırlı tutulmalı,
• sergide tek bir baskın motif bulunmalı, diğer herşey ikinci planda kalmalı,
• zıtlık ve ritim kullanılarak renklere ve oranlara hayat verilmeli,
• sergide, ürünle bir bağlantısı olan materyel ve donatımlar kullanılmalı,
kendi başına duran ilgisiz materyel ve donatılar kullanılmamalı,
• sergide kullanılan materyel ve donatılar, mevcut alanın büyük bir kısmını
kapsamamalı veya serginin en can alıcı noktasına yerleştirilmemeli,
• satış mesajı ile çelişen veya anlaşılmasını zorlaştıran herşeyden kaçınılmalı,
• mevsime uygun renkler kullanılmalı (örneğin, ilkbaharda pembe, mor, ye-
şil ve beyaz),
• aynı sergide farklı stiller karıştırılmamalı,
• hazırlanmış olan teşhirin, ürünlerin satışını artırıp artırmadığı kontrol
edilmeli,
• teşhir edilen ürünler ve mekan sık sık temizlenmeli, tozu alınmalı,
• rengi solma ihtimali bulunan ürünler (örneğin, giysiler, mobilya, perde,
vs.) sık sık değiştirilmeli,
78 Mağaza Atmosferi
Özet
Mağaza girişinin nasıl olması gerektiğini açıkla- min kaplamasına sahip olmalı ve mağaza içinde
1 mak. yeterli sayıda bulunmalıdır. Büyük mağazalarda
Perakendeciler mağaza girişlerini tüketiciye gü- tuvalet bulundurulmasına dikkat edilmelidir.
venlik, rahatlık ve kolaylık sağlayacak ve onu Tuvaletlerin temiz ve bakımlı olmasına özen
içeriye yönlendirecek şekilde tasarlamalıdırlar. gösterilmelidir. Mağazalarda çocuklara yönelik
Mağaza girişi mağazanın imajına uygun olmalı, düzenlemelerin bulunması ebeveynlerin rahat
basamak içermemeli, çok fazla demirbaş, sepet alışveriş etmelerini sağlar. Bu alanların temiz,
ve ürün içermemelidir. Kapı sayısı ve şekli ma- bakımlı ve korunaklı olması önemlidir. Ayrıca
ğaza içindeki enerji kaybını asgariye indirecek en az bir kişinin gözetiminde olması gerekir.
şekilde tasarlanmalıdır.
Ürün sergileme amaçlarını ve dikkate alınması
Mağaza zemin, tavan ve duvar düzenlemelerinin 5 gereken unsurlarını tartışmak.
2 nasıl olması gerektiğini açıklamak. Ürün sergilemede temel amaç müşteride satın
Mağazanın zemin, tavan ve duvar düzenlemele- alma arzusu yaratmaktır. Sergileme amaçları
ri, yaratılmak istenen atmosfere göre oluşturul- arasında müşterinin ilgisinin ürünlere çekilme-
malıdır. Mağaza içi renklerin birbiri ile uyum si, belirli ürünlerin daha fazla ortaya çıkmasının
içinde olmasına dikkat edilmelidir. Küçük me- sağlanması, müşterinin aradığı ürünü mağaza
kanları geniş göstermek için açık renkler tercih içinde kolaylıkla bulmasının sağlanması, ma-
edilmelidir. Kullanılan malzemenin kalitesi, sti- ğaza imaj ve itibarının pekiştirilmesi, mağaza
li mağaza imajına uymalıdır. Tavanlar temiz ve içinde müşteri trafiğinin yönlendirilmesi, mağa-
bakımlı olmalı, düzensiz bir görüntü sergileme- za içinde hoşa giden bir atmosferin yaratılması,
melidir. Mağaza içinde duvarlar mağaza imajına, müşterinin belirli bölümleri bulmasını kolaylaş-
teşhir edilen ürünlerin türüne ve mağazanın he- tırması ve müşterinin ana ürün ile birlikte ilgili
def kitlesine bağlı tasarlanıp ayrıca teşhir amaçlı başka ürünler satın almasının teşvik edilmesi
kullanılabileceği unutulmamalıdır. bulunur. Sergilemede dikkate alınması gereken
unsurlar: çizgiler, şekiller, ebat, dokuma, ağır-
Koridor düzenlemeleri ve katlararası ulaşımının lıklar ve renklerdir. Bu unsurların uygun bir
3 nasıl olması gerektiğini açıklamak. şekilde kullanılması halinde istenilen mağaza
Mağaza içindeki koridorlar geniş ve ferah ol- atmosferi kolaylıkla yaratılabilir. Çizgiler tüke-
malıdır. Çok katlı mağazalarda üst katlara eri- ticinin ilgisini belirli bir yöne çekmek ve fark-
şim için asansörler, yürüyen merdivenler ve/ lı algılar yaratmak için kullanılır. Sergilemede
veya merdivenler kullanılır. Prestij mağazalarda küp, dikdörtgen, daire, üçgen gibi şekillerden
asansör veya yürüyen merdiven, indirim mağa- sıklıkla faydalanılır ve aynı şekiller birlikte kul-
zalarında ise geleneksel merdiven tercih edilir. lanıldığında uyum sağlanırken, farklı şekiller
Yürüyen merdivenler müşterilere mağazanın ge- kullanıldığında zıtlık oluşturulur. Ebatta, ürün
nel bir manzarasını sunar. Mağazada kullanılan ile etrafında yer alan diğer herşeyin uyum için-
katlararası ulaşım şekli mağaza büyüklüğüne ve de olmasına dikkat edilmelidir. Dokuma teşhir
imajına bağlı olarak seçilir. edilen ürünlerin veya teşhirde yer alan donatıla-
rın yüzeyleri ile ilgilidir ve insanların dokunma
Soyunma kabinleri, tuvaletler ve çocuklara yöne- duyusuna hitap eder. Ürünlerin ağırdır veya ağır
4 lik düzenlemeleri tanımlamak. görünür. Renklerin insan psikolojisi üzerindeki
Soyunma kabinleri, tuvaletler ve çocuklara yö- etkisi fazladır olduğundan, teşhirde özenle seçil-
nelik düzenlemeler dikkatli bir şekilde tasarlan- meli ve dikkatli kullanılmalıdır.
malıdır. Soyunma kabinleri korunaklı, temiz ve
bakımlı, aydınlık olmalı; uygun bir ışıklandır-
maya, kaliteli aynalara, soğuk geçirmeyen bir ze-
80 Mağaza Atmosferi
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi mağaza tasarımı amaçla- 6. Aşağıdakilerden hangisi sergilemenin temel amaç-
rından biri değildir? larından biri değildir?
a. Mağazayı rakiplerinkinden farklılaştırmak a. Müşteride satın alma arzusu yaratmak
b. Mağazayı yeniden konumlandırmak b. Müşterinin ilgisini belirli bir ürüne çekmek
c. Mağazayı olduğundan daha pahalı göstermek c. Müşterinin mağaza içinde aradığı ürünü kolay-
d. Mağazayı marka haline getirmek lıkla bulmasını sağlamak
e. Mağazada belirli bir iş dalına odaklanmak d. Müşteri trafiğini tüm mağazaya yönlendirmek
e. Müşteriler için sosyal ortam yaratmak
2. Aşağıdakilerden hangisi mağaza tasarımı seçimini
etkileyen faktörlerden biri değildir? 7. Aşağıdakilerden hangisi sergileme düzenlemele-
a. Mağazanın konumu rinden “piramit”in bir özelliğidir?
b. Mağazanın hedef kitlesi a. Tüketicinin ilgisi ortada yer alan ürün üzerine
c. Mağazada satılan ürünler çekilir.
d. Mağazanın imajı b. Bakışların belirli bir yöne çekilmesine sebep
e. Dekorasyonda yeni akımlar olur.
c. Yüksek miktarda ürünün sergilenmesine ola-
3. Aşağıdaki malzemelerden hangisi prestij mağaza- nak tanır.
larda (zeminde) yer kaplaması olarak kullanılmamalı- d. Sergide ritim oluşturulmasına sebep olur.
dır? e. Tek tür ürün aynı düzende yanyana yerleştirilir.
a. Vinil
b. Granit 8. Aşağıdakilerden hangisi sergileme düzenlemele-
c. Mermer rinden “radyasyon”un bir özelliğidir?
d. Masif parke a. Tüketicinin ilgisi ortada yer alan ürün üzerine
e. Kalın halı çekilir.
b. Bakışların belirli bir yöne çekilmesine sebep
4. Aşağıdaki donanım ve/veya eşyalardan hangisi so- olur.
yunma kabinlerinde bulundurulmak zorunda değil- c. Yüksek miktarda ürünün sergilenmesine ola-
dir? nak tanır.
a. İyi bir ışıklandırma d. Sergide ritim oluşturulmasına sebep olur.
b. Ayna e. Tek tür ürün aynı düzende yanyana yerleştirilir.
c. Askı
d. Puf 9. Aşağıdakilerden hangisi kısa dönemli sergi ünitele-
e. Isı yalıtımlı zemin ri için doğru değildir?
a. En fazla altı ay kullanılırlar.
5. Aşağıdakilerden hangisi mağazada çocuk oyun b. Pahalı malzemelerden üretilirler.
alanları oluşturmanın temel amacıdır? c. Kolay monte edilirler.
a. Ebeveynlere rahat bir alışveriş ortamı sunmak d. Dayanıksızdırlar.
b. Çocukları eğlendirmek e. Müşterinin hemen ilgisini çekmesi için canlı
c. Çocukların birbirine zarar vermesini engelle- renklerden oluşurlar.
mek
d. Çocukları korumak 10. Aşağıdakilerden hangisi etkin bir teşhirin oluşma-
e. Mağaza atmosferine katkıda bulunmak sında dikkat edilmesi gereken faktörlerden biri değildir?
a. İlgi çekme gücü
b. Temizlik
c. Zamanlama
d. Teknik kalite
e. Maliyet
82 Mağaza Atmosferi
Bodrum’a Yakışan Bir Mağaza Fantazi Şehri: Postmodern Şehirde Haz ve Kâr
Zeki Triko firması 1957 yılında kurulmuş olup, 1960 Alışverişte eğlencenin (shoppertainment) bir şekli pe-
yılında konfeksiyon yapmaya başlamıştır. 1984 yılında rakende ortamında bir tema oluşturularak elde edilen
Türkiye’de mayo sektöründe bir açık olduğunu fark eden “deneyimsel perakendecilik”tir (experiential retailing).
Zeki Triko, mayo üretimine, 2002 yılında ise iç çamaşırı New York’taki Nike Town bahsedilen perakende ti-
üretimine başlamıştır. Firma mayodaki başarısını iç gi- yatrosunu temsil eden iyi bir örnektir. Kasım 1996’da
yime de taşımaktadır. Yeni kolleksiyonuyla birlikte yeni açılmış olan bu mağaza, bir fantazi dünyası yaratır. Bir
mağazalar açmaya devam eden Zeki Triko’nun yeni me- kısmı nostaljik, bir kısmı yüksek teknoloji havasında
kanı ise Bodrum’dadır. Yeni açılan mağaza IPD mimar- olan Nike Town müşterileri şaşırtmaya devam eder.
lığın sahibi Iraz Kutlar tarafından düzenlenmiştir. 300 Mağazada ürünler seksi algılanmakla kalmayıp, atle-
metrekarelik alanda kurulu Zeki Triko’nun 220 metre-
tik giyimin de ötesine geçer ve bir kültürü, bir yaşam
karesi teras, 80 metrekaresi ise kapalı alandır.
tarzını temsil eder. Mağazanın kreatif direktörü, John
Bina tipik Bodrum mimarisinin eski örneklerinden
Hoke III’e göre Nike Town şişe içinde bir gemiye ben-
biridir. Ayrıca Neyzen Tevfik’in yaşadığı ev olması açı-
zeyen bir tasarıma sahiptir. Bahsedilen şişe, 1930 veya
sından tarihi bir önem taşımaktadır. Bu sebeple yerel
1940’larda kullanılan eski stil bir jimnastik salonu şek-
mimariyi korumaya ve binanın özelliklerini bozma-
maya özen gösterilmiştir. Mağazanın dekorasyonunda lindeki tasarım ile elde edilmiştir. Eski görünüm, dış
üç ana unsurdan etkilenilmiş. Bodrum’u simgeleyen duvarlarda yer alan kireçtaşından yapılma bir kemer
beyaz, terastaki begonviller ve mağazanın karşısında ve kumtaşından oluşan bir dış cephe ile elde edilmiştir.
bulunan marina... Ürün çeşitliliği fazla olduğundan, Dış cephede PS 6453 yazılıdır ve bu harf ve rakamlar
kapalı alan yetersiz kalmış ve bazı ürünler bahçe- eskiden boksörlerin yerel devlet okulunda yaptıkları
ye taşınmıştır. Mağazayı daha da özel kılan bir başka antremanlara göndermede bulunmakta, o zamanları
unsursa terasta yer alan Lounge Bar’dır... Müşteriler hatırlatmaktadır. Eski jümnastik salonu havası, yıllan-
alışverişlerini yaparken bir yandan diledikleri içecek- mış tuğlalar, ahşap spor alanı zemin, telli pencereler,
leri yudumlamakta ve bu tarih kokan mekanın keyfine jimnastik saatleri, güreş minderleri ve Long Island’da-
varmaktadırlar. Halatlar, krom borular ve yelken bran- ki bir jimnastik salonundan temin edilmiş otantik
dalar dekorasyondaki diğer unsurlar. Bahçe katında “bleacher”lar kullanılarak yaratılmıştır. Mağazanın
bulunan begonvillerin tonları bina doğramalarında perakende mağaza işlevi oldukça sessiz. İsteyen Nike
kullanılmıştır. Zeki Triko’nun geniş ürün yelpazesi ve Town’dan ürün satınalabilir ama mağazanın var olma
renkliliği de dekorasyonla uyumlu kullanılarak isteni- sebebi marka farkındalığı yaratmaktır.
len atmosfer yaratılmıştır. Bina içinde alt kat zeminde
beyaz epoksi uygulanmış, üst kat ve bahçe zemininde Kaynak: Hannigan, John (1998). Fantasy City: Pleasu-
mevcut ahşap boy parkeler beyaza boyanmıştır. Teşhir re and Profit in the Postmodern Metropolis, Londra ve
üniteleri halat ve krom boru kullanılarak oluşturul- New York: Routledge, s. 90-92 içinde Wrigley, Neil ve
muş, bahçe bölümünde ise gölge yaratmak için yelken Lowe, Michelle (2002). Reading Retail: A Geographi-
brandalar kullanılmıştır. Aynı malzeme bahçe bölü- cal Perspective on Retailing and Consumption Spa-
münde bulunan soyunma kabinlerine de taşınmıştır.
ces, London: Arnold, s.172’den özetlenmiştir.
Bahçe Lounge Bar’ın etrafında dinlenme amaçlı kul-
lanılan koltuklar modern konsepte tezat oluşturacak
şekilde klasik tarzda dizayn edilmiştir. Zeki Triko’nun
dekorasyonunu farklı kılan özellikler ise, mağazanın
tarihi bir binada olması, ürünlerin hem bahçede teşhir
edilmesi hem de dekorasyonu tamamlayıcı bir unsur
olmasıdır. Zeki Triko iç içe girmiş mağaza ve bar kon-
septiyle insanları şaşırtmaktadır.
Sıra Sizde 2
Bu sorudaki amaç, mağazalarda soyunma kabinleri-
ne gerekli önemin verilip verilmediğini anlamanızdır.
Bazı mağazaların soyunma kabinleri beklenilenden
daha bakımsız ve kirli olmakta, bazılarınınki ise çok
şık ve temiz olmaktadır. Şık bir mağazanın bakımsız
bir soyunma kabinine sahip olması müşteride olum-
suz bir intiba yaratırken, vasat bir mağazanın şık bir
84 Mağaza Atmosferi
Yararlanılan ve Başvurulabilecek
Kaynaklar
Arslan, F. Müge (2004). Mağazacılıkta Atmosfer, Tek, Ömer Baybars (1984). Perakende Pazarlama
İstanbul: Derin Yayınları. Yönetimi, İzmir: Üçel Yayımcılık Dağıtımcılık.
Berman, Barry ve Evans, Joel R. (2001). Retail Tek, Ömer Baybars (1997). Pazarlama İlkeleri Global
Management: A Strategic Approach (8. Baskı), Yönetimsel Yaklaşım Türkiye Uygulamaları
Upper Saddle River, New Jersey: Prentice Hall. (Geliştirilmiş 7. Baskı), İzmir: Cem Ofset
Cengiz, Asiye (2005). “Cam ve Mekan...”, Çatımız, Kış, Matbaacılık Sanayi A.Ş.
s.9-11. Underhill, Paco (2002). Alışveriş Bilimi, çeviri: Suat
Cox, Roger ve Brittain, Paul (2000). Retail Soysal, İstanbul: Soysal Yayınları.
Management (4: Baskı), England: Prentice Hall, Ünver, Selmin (2005). “Dosya: Yer Kaplamaları”,
Pearson Education Limited, Financial Times. Maison Française, Eylül, Yıl:10, No:124.
Demirci, Fatma (2000). Perakendecilikte Mağaza Wrigley, Neil ve Lowe, Michelle (2002). Reading
Düzenlemesi, İstanbul: Beta Basım Yayım Dağıtım, Retail: A Geographical Perspective on Retailing
A.Ş. and Consumption Spaces, London: Arnold.
Ghosh, Avijit (1994). Retail Management (2. Baskı),
Dryden Press.
Hasty, Ron ve Reardon, James (1997). Retail
Management (International Edition), USA:
McGraw-Hill, Inc.
Hoffman, K. Douglas ve Bateson, John E. G. (1997).
Essentials of Services Marketing, USA: The
Dryden Press, Harcourt Brace College Publishers.
Lewison, Dale M. (1997). Retailing (6. Baskı), Upper
Saddle River, New Jersey: Prentice Hall.
Loudon, David ve Bitta, Albert J. Della (1988).
Consumer Behavior Concept and Applications
(3. Baskı), USA: McGraw-Hill.
Maison Française (2005). “Aydınlatmada Maksimum
Mimari”, Eylül, Yıl:10, No: 124, s.73.
Meyer, Warren G., Harris, E. Edward, Kohns, Donald P.
ve StoneIII, James R. (1988). Retail Marketing (8.
Baskı), New York: McGraw-Hill, Inc.
Mills, Kenneth H., Paul, Judith E. ve Moormann,
Kay B. (1995). Applied Visual Merchandising,
Englewood Cliffs, New Jersey: Prentice Hall.
Nixon, S. (1996). Hard Looks: Masculinities,
spectatorship and Contemporary Consumption,
London: UCL Press, içinde Wrigley, Neil ve Lowe,
Michelle (2002). Reading Retail: A Geographical
Perspective on Retailing and Consumption
Spaces, London: Arnold, s.215.
Samson, Harland E. ve Little, Wayne G. (1993). Retail
Merchandising (11. Baskı), Cincinnati, Ohio.
Stumpf, Howard ve Kavula, John M. (1985). “Point
of Purchase Advertising”, Handbook of Sales
Promotion, Editor: Stanley M. Ulanoff, New York:
McGraw-Hill Inc.
4
MAĞAZA ATMOSFERİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Donatı türlerinin neler olduğunu ve nasıl kullanılması gerektiğini açıklayabilecek,
Perakendeci türlerine göre hangi donatıların tercih edilmesi gerektiğini değer-
lendirebilecek,
Işıklandırma kaynaklarının ve türlerinin neler olduğunu sıralayabilecek,
Işıklandırma sisteminin nasıl planlanması gerektiğini tartışabilecek,
Mağazalarda işaretlerin ne amaçla ve nasıl kullanıldığını açıklayabilecek,
Satın alma noktası görsel sunum araçlarının neler olduğunu ve nasıl kullanıldı-
ğını açıklayabilecek bilgi ve becerilere sahip olacaksınız.
Anahtar Kavramlar
• Raflar/Askılar • Satın Alma Noktası Görsel
• Camekanlar Sunum Araçları
• Sepetler • Elektronik Raf Etiketleri
• Mankenler • İşaretler
• Standlar/Gondollar • Sesli Panolar
• Işıklandırma Türleri • Zemin İşaretleri
İçindekiler
• GİRİŞ
• MAĞAZALARDA KULLANILAN
DONATI TÜRLERİ
• PERAKENDECİ TÜRLERİNE GÖRE
DONATILARIN KULLANIMI
Mağazalarda Donatılar ve • MAĞAZALARDA IŞIKLANDIRMA
Mağaza Atmosferi • IŞIKLANDIRMA KAYNAKLARI
Işık, İşaret, Satın Alma Noktası
• IŞIKLANDIRMA TÜRLERİ
Malzemelerinin Kullanımı
• IŞIKLANDIRMA SİSTEMİNİN
PLANLANMASI
• MAĞAZALARDA İŞARETLERİN
KULLANIMI
• SATIN ALMA NOKTASI GÖRSEL
SUNUM ARAÇLARI VE TEKNİKLERİ
Mağazalarda Donatılar ve
Işık, İşaret, Satın Alma Noktası
Malzemelerinin Kullanımı
GİRİŞ
Tüketici olarak mağazalarda ürünleri incelemek istediğimizde hem şık bir ortamla
karşılaşmayı bekleriz hem de aradığımız ürünleri kolaylıkla bulabilmeyi bekleriz.
Mağaza içinde genellikle kullanılan donatılara dikkat etmeyiz, ama ürünler ho-
şumuza gidecek şekilde sergilenmişse ve her istediğimizi bir arada bulabiliyorsak
demek ki perakendeci donatı seçiminde hata yapmamıştır. Günümüzde hem iş-
levsel, hem de dekoratif birçok farklı donatı bulabilmek mümkündür. Perakende-
cinin tercihleri, ihtiyaçlar doğrultusunda ve yaratılmak istenen atmosfer ile şekil-
lenir. Mağazalara girdiğimizde hemen farketmesek de bizim üzerimizde önemli
etkisi bulunan ışıklandırma mağazayı samimi veya soğuk olarak değerlendirme-
mize sebep olur. Mağazada ev ortamına yakın bir hava ancak sarı ve nispeten loş
bir ışıklandırma ile elde edilirken, florasan soğuk ve ucuz algılanan bir atmosfer
yaratır, lambaderler ise ortama klas bir hava verir. Işıklandırma hem mağazanın
aydınlatılmasına hem de mağazada farklı atmosferler yaratılmasına sebep olur.
Mağaza içinde belirli bölgelere veya belirli ürünler üzerine ilgi çekilmek için spot
ışıklar veya yoğun ışıklandırma kullanılır. Mağaza içinde yönümüzü bulmak için
işaretlerden yararlanırız. İşaretler sayesinde kasaların, tuvaletlerin ve soyunma
kabinlerinin nerede olduğunu kolayca buluruz. Mağazalarda bulunan satın alma
noktası görsel sunumlar bizleri hiç düşünmediğimiz bazı ürünleri satınalmaya
teşvik ederler. Bu kısımda mağazalarda ürünleri sergilemede kullanılan donatı
türleri ve özellikleri, farklı perakendeci türleri tarafından tercih edilen donatıların
neler olduğu, mağazalarda kullanılan ışıklandırma kaynakları, farklı ışıklandırma
türleri, ışıklandırma sisteminin planlanması, mağazada kullanılan işaretlerin, ma-
ğazada kullanılan satınalma noktası görsel sunum araçları ele alınacaktır.
Ürünlerin nasıl sergileneceği çıkmamalıdır. Donatıların mağaza atmosferine katkısı da unutulmamalıdır. Seçi-
ve ne tür donatıların len donatıların türü, donatılarda kullanılan malzeme, donatıların mağaza içindeki
kullanılacağı konusunda,
perakendecinin pazarlama yerleşim biçimi, vs. mağaza imajıyla uyum içinde olmalıdır.
stratejileri ile ürün ve mağaza Ne tür donatı kullanılırsa kullanılsın, hepsinin temel işlevi: (i) mağaza imajını
türü belirleyici olur.
yansıtmak; (ii) ürünlerin satışına yardımcı olmak; (iii) ürünleri korumak (Meyer,
Harris, Kohns ve StoneIII, 1988, s. 536); (iv) mantıklı bir satış ve kullanım gru-
bu oluşturmak; (v) basit ve iyi düzenlenmiş bir yerleşim yaratmak; (vi) temiz ve
düzgün bir görüntü sunmak ve (vii) çekici ve bilgilendirici bir ortam yaratmaktır
(Lewison, 1997, s.283). Bahsedilen işlevlerden (iv)-(vi) daha çok açık sergilemede
(self servis) kullanılan donatı türleri için geçerlidir. Kullanımı kolay donatılar-
dan faydalanıldığında müşteriler mağaza içinde aradıkları ürünleri daha kolay
bulurlar, böylece alışverişe daha fazla zaman ayırabilirler (Colborne, 1996, s.160).
Donatılar ayrıca estetik olmalı, fiyat etiketleri ve işaretlerin kolaylıkla görülmesini
sağlamalıdırlar.
Genel olarak bakıldığında donatılar (Kent ve Omar, 2003, s.399):
• Mağaza için özel olarak üretilebilirler. Böylece farklı ve ayırtedici bir ortam
yaratılabilir. Rakipler bu donatıları taklit etmekte zorlanırlar. Bazı ürünler
için (örneğin müzik seti veya bilgisayar) özel olarak üretilen camekanlar
gerekebilir.
• İhtiyaca göre uyarlanabilirler. Donatı standart da olsa, farklı ihtiyaçlara göre
uyarlanabilir.
• Modüler olabilirler. Perakendeci standart fakat modüler olan donatıları ra-
hatlıkla kullanır. Diğerlerine nazaran ucuzdur.
Donatılarla ilgili verilmesi gereken kararlardan biri de donatının ne kadar sü-
reliğine kullanılacağıdır. Belirli bir markanın özel tanıtımı yapılacağı zaman kısa
süreli donatılardan yararlanılırken, sürekli satılan ürünler daimi donatılarda ser-
gilenir. Kısa süreli donatılar ucuz ve dayanıksız, sabit ve daimi donatılar dayanıklı
malzemelerden yapılır. Donatıların mağaza imajına uygun stilleri tercih edilmelidir.
Mağazalarda çok sık kullanılan donatılar arasında raflar, raf üniteleri, gondol-
lar, askılar, camekanlar, soğutucular, tezgahlar, indirim sepetleri, masalar bulunur.
Ne tür donatının kullanılacağı ürüne ve tercih edilen sunum şekline bağlıdır (ba-
kınız Tablo 4.1.).
Mağaza içinde sakin ve uyumlu bir atmosferin yaratılabilmesi için aynı veya ben-
zer malzemelerden üretilmiş ve birbirini tamamlayan donatıların kullanılmasında
fayda vardır. İhtiyaçlar doğrultusunda farklı donatılar kullanılabilir fakat kalabalık
bir ortam yaratmamalarına dikkat edilmelidir. Tüketiciler karışık ortamlarda ça-
buk yorulup sıkıldıklarından mağaza içinde düzensizlik yaratacak miktarda fazla
donatı kullanılmamalıdır. Son yıllarda mağazalarda eskiye nazaran daha küçük
4. Ünite - Mağazalarda Donatılar ve Işık, İşaret, Satın Alma Noktası Malzemelerinin Kullanımı 89
Ziyaret etmiş olduğunuz bir mağazayı düşündüğünüzde, hangi tür donatıların kul-
lanılmış olduğunu düşünün. Uygun donatılar seçilmiş mi? Donatıların miktarı faz- 1
la mı? Arkadaşlarınızla tartışınız.
Raflar
Mağaza içinde raflar duvarlara veya kolonlara yerleştirilebilir. Böylece kullanıl- Raflar, mağazada duvarlara
mayan veya ölü alan olarak düşünülen yerler işlevsellik kazanır. Raflar sabit ola- ve kolonlara yerleştirilerek
kullanılır. Böylece mağazada
bildiği gibi, raf üniteleri kullanılarak, portatif de olabilir. Küçük ve portatif türleri kullanılmayan yerlere işlerlik
kullanılarak mağaza içinde istenilen bölgelere taşınabilir. Örneğin, içki ve şaraplar kazandırılır ve ürünlerin teşhir
olanakları artırılır.
için özel raflar üretilebilir; şişeler düz bir şekilde raflara dizilir veya 45 derecelik
eğimli raflar kullanılarak daha göz alıcı bir şekilde teşhir edilebilirler veya pahalı
içkiler için kilitli, camekanlı raflar kullanılabilir.
90 Mağaza Atmosferi
Raf Üniteleri
Raf üniteleri metal aparatlar takılarak duvarlara ve/veya kullanılan donatıya raf,
askı, vs. iliştirilmesine olanak sunan teşhir üniteleridir. Raf üniteleri duvar bo-
yunca monte edilebildiği gibi, gondol tarzı teşhir ünitelerinde de kullanılırlar.
Raf üniteleri çok işlevseldir fakat dayanıksız olup, belirli bir kişiliği yansıtmazlar
(Kent ve Omar, 2003, s.400). Mağazalarda duvar boyunca veya duvarın belirli bir
bölgesini kapsayabilirler. Dolayısıyla raf üniteleri kullanılarak istenilen yere raf
ve/veya askılar yerleştirilebilir. Benzer bir şekilde gondollarda bazı paneller raf
ünitelerinden oluşturularak buralara raflar veya askılar yerleştirilebilir. Farklı raf
üniteleri sayesinde mağaza içinde her türlü ürün sergilenebilir. Örneğin, dört pa-
nelli ve kendi etrafında dönebilen raf ünitelerinde takılar, aksesuarlar, gözlükler,
tebrik kartları, eşarplar, vs. sergilenebilir, kendi etrafında dönen bir sergi sistemi
olduğundan tüketiciler tek bir noktadan ünitede yer alan tüm ürünleri inceleme
olanağına kavuşur; H veya I harfine benzeyen ve mağazalardaki boş alanlarda
kullanılan raf ünitelerinde (gondollarda) ofis araç ve gereçleri, kırtasiye malzeme-
leri, hediyelik eşyalar, giysiler, ayakkabılar, kepler, el çantaları, makyaj ve bakım
malzemeleri, vs. sergilenebilir. Raf ünitelerinde ayarlanabilir rafların ve askıların
kullanılabiliyor olması teşhirde perakendeciye her türlü esnekliği sağlar.
Duvar raf ünitelerinde askılar kullanıldığında bazı noktalara dikkat edilmesin-
de fayda vardır (Mills, Paul ve Moorman, 1995, s.62-65):
• Giysiler (ürünler) tüm duvar boyunca ön yüzleri görünecek şekilde sergile-
necekse, denge sağlanmasına dikkat edilmelidir,
• En çok satan ürünler duvarlarda sergilenerek müşteriler buraya doğru çe-
kilmelidir,
• Duvara asılan giysiler belirli bir kritere göre gruplanmalıdır (örneğin ürün
sınıfı, renk, kol veya giysi boyu, kumaş türü, vb.),
• Duvarlarda iki kat giysi sergileniyorsa üst ve altta sergilenen giysilerde renk
uyumu olmalıdır (örneğin, üstte beyaz kazak, altta kırmızı pantolon, üstte
beyaz gömlek, altta siyah etek, vs.),
• Duvar boyunca askılar kullanılacaksa farklı yüksekliklerde ve farklı boyda-
ki giysiler sergilenmeli, böylece görüntüye “ara” verilmelidir.
Gondollar
Gondollar taşınabilir ve çok büyük olmayan raf üniteleri olup, çoğunun altında
tekerlekler bulunur. Gondollar üzerinde/içinde her türlü ürün sergilenebildiğin-
den ve her yere kolaylıkla taşınabildiğinden çok kullanışlıdırlar. Süpermarketler-
de ve indirim mağazalarında sık kullanılırlar ve üzerlerinde deterjan, şampuan,
kutu yiyecek, konserveler, meşrubat, vs. sergilenebilir. Ev eşyası satan mağazalar-
da ise üzerlerinde ev aksesuarları, havlular, masa örtüleri, süs eşyaları, çerçeveler,
tencereler, bardaklar, tabaklar, vs. sergilenebilir. Giyim mağazalarında ise giysiler
gondollar üzerinde katlanmış ve üst üste konulmuş bir şekilde sergilenir. Her ne
Süpermarketlerde ve indirim kadar dikkat çekici bir sergileme türü olsa da, giysiler katlanmış olduğundan tü-
mağazalarında sıklıkla keticiler tarafından zor incelenirler, hatta giysilerin incelenmesi düz askılardan
kullanılan gondollar, her yere
taşınabilmeleri ve çok çeşitli bile daha zordur (Levy ve Weitz, 2001, s.576). Gondollar sayesinde mağaza içi
ürünün sergilenmesine olanak yerleşim düzeni kolaylıkla değiştirilir. Gondollar tek başlarına kullanılabilir veya
tanımaları nedeniyle mağaza
yerleşim düzeninin kolaylıkla birkaç tanesi bir araya konularak “ada” tarzı bir sergileme elde edilir; sıralar ha-
değiştirilmesini sağlarlar. linde de yerleştirilebilirler (örneğin, süpermarketlerde ve bakım ürünleri satan
mağazalarda) (Meyer, Harris, Kohns ve StoneIII, 1988, s. 371).
4. Ünite - Mağazalarda Donatılar ve Işık, İşaret, Satın Alma Noktası Malzemelerinin Kullanımı 91
Askılar
Askılar duvarlardaki raf ünitelerine monte edilebildiği gibi, bağımsız ünite de
olabilirler. Perakendeciler tarafından birçok farklı askı ünitesi kullanılmaktadır.
En sık kullanılanlar aşağıda anlatılmıştır (Mills, Paul ve Moorman, 1995, s.65-66;
Levy ve Weitz, 2001, s.575-576):
• T şeklinde askılar daha çok belirli ürünleri ön plana çıkarmak amacıyla kul-
lanılırlar. T şeklinde askı ünitesinin kolları düz veya aşağıya doğru eğimli
olabilir.
• Dört yönlü askılar T şeklindeki askılara nazaran daha fazla miktarda ürün
sergilenmesine olanak tanırlar. Bu askı türünün kolları düz bir şekilde öne
doğru uzanabilir veya aşağıya doğru eğimli olabilir. Dört yönlü askıların
önemli bir avantajı, giysilerin ön yüzünün görünmesine izin vermesidir,
ancak yuvarlak ve düz askılara nazaran bakımı biraz daha zordur. Belirli bir
koldaki tüm giysiler aynı veya benzer olmalıdır; aksi takdirde tüketicinin
aklı karışır. Dört yönlü askılar giysileri tümden sergileyebildiği için pahalı
giyim mağazaları tarafından tercih edilir.
• Yuvarlak askılar dört yönlü askılara nazaran daha fazla miktarda ürün ser-
gilenmesine izin verirler. Ürünler renk, boy veya görünüm olarak grup-
lanır. Kolaylıkla yerleri değiştirilebildiğinden giyim mağazaları tarafından
sık kullanılırlar. Tek dezavantajları, giysilerin ön yüzünün görünmesine
imkan tanımamalarıdır.
• Düz askılar duvar veya yerdeki ayaklar tarafından desteklenen uzunca bir
borudan oluşur. Borunun üzerine askılar asılır. Giysiler yandan görünür.
Normal fiyatlardaki ürünler için tercih edilir. Bazen özel indirim ürünleri
de düz askılarda sergilenir. Yüksek miktarda giysinin sergilenmesine izin ve-
rir ancak ürünler yandan görülebildiği için düz askılarda herhangi bir giysi
vurgulanamaz. Bu sebeple genellikle indirim mağazalarında kullanılırlar.
Camekanlar
Camekanlar genelde pahalı ve küçük ebatlı ürünlerin sergilenmesinde kullanılan Camekanlar daha çok pahalı
donatı türüdür. Kapalı sergi (tüketicinin ürünleri ellememesi istendiği sergi türü) ve küçük ebatlı ürünlerin
çalınmasını ya da zarar
ihtiyacında, genelde kilitli olarak kullanılırlar. Tezgahlarda veya ödeme ünitele- görmesini önlemek amacıyla
rinde ön tarafı cam, arka tarafı açık türleri tercih edilir. Müşteri ürünü incele- tercih edilen sergileme
donatılarından biridir.
mek istediğinde satış elemanları bu ürünleri camekandan alarak müşteriye uzatır.
Elektronik malzeme, makyaj ve bakım ürünleri, dizüstü bilgisayarlar, değerli takı
ve mücevher gibi ürünler genellikle camekanlarda sergilenir. Böylece ürünlerin
çalınmaları veya ürünlere bir zarar gelmesi önlenir.
Soğutucular
Donmuş veya soğukta muhafaza edilmesi gereken her türlü gıdanın saklandığı
açık raflar veya dolaplardır. Genellikle süt ürünleri, meşrubat, et, kahvaltılık ürün-
ler, balık, tavuk, donmuş gıda, vs. soğutucularda teşhir edilir. Donmuş gıdaların
yer aldığı dolaplarda ısı diğer soğutuculara nazaran daha düşüktür. Soğutucular
duvar kenarlarında veya mağazanın orta kısımlarda bulunabilir.
İndirim Sepetleri
İndirim sepetleri, içinde birçok ürün barındıran geniş teşhir üniteleridir. Söz ko-
nusu sepetler genellikle sık kullanılan ve çok talep gören ürünlerin indirime girdi-
ği dönemlerde kullanılır. İndirimdeki ürünler bu sepetlere gelişigüzel konur (fazla
92 Mağaza Atmosferi
Masalar
Masalar genellikle giyim, ev eşyası, mutfak eşyası ve ev tekstili satılan mağaza-
larda sık kullanılırlar. Teşhir edilmek istenen ürünler masa üzerine düzgün bir
şekilde sergilenir. Giyim mağazalarında giysiler katlı bir şekilde masa üzerinde
sergilenebilirken, ev eşyaları satan dükkanlarda şık bir sofra olarak veya farklı
ürünler bir arada olacak şekilde sergilenebilir. Masalar mağazanın imajına uygun
bir malzemeden oluşmalıdır. Örneğin açık renk ahşapla donatılmış bir mağazada
kullanılan masalar da açık renk ahşaptan olmalıdır. Şık mağazalarda genellikle
pahalı malzemelerden üretilmiş masalar kullanılır. İndirim mağazalarında ise ge-
nelde masalara pek rastlanmaz.
Standlar
Standlar genelde süpermarketlerde özel bir tanıtım yapıldığında, satın alma nok-
tası teşhir ünitesi olarak kullanılır. Örneğin, yeni bir yoğurt pazara sunulduğunda
mutlaka ayrı bir standda bir hostes (veya host) tarafından tanıtımı yapılır, bilgi
4. Ünite - Mağazalarda Donatılar ve Işık, İşaret, Satın Alma Noktası Malzemelerinin Kullanımı 93
verilir, müşterilere tattırılır ve özel bir fiyatla (promosyon fiyatı) satılır. Benzer bir
şekilde şampuan, hazır çorba, zeytinyağı, sucuk, sosis, vs. tanıtımı yapılır. Stand-
lar kısa süreli teşhir ünitesi olduklarından genellikle karton gibi çok dayanıklı ve
pahalı olmayan bir malzemeden yapılırlar, belirli bir süre kullanılırlar ve daha
sonra kaldırılırlar. Dikkat çekmeleri için canlı renklerde ve göz alıcı şekillerde
olurlar. Standlar genellikle koridor sonlarına yerleştirilir.
Küpler
Küçük pleksiglas küpler mücevherlerin camekanlarda teşhir edilmesi için ideal
donatılardır (Colborne, 1996, s.172). Kısa ahşap küpler ise porselen tabak, küçük
ev aletleri, ayakkabı, yiyecek, vs. sergilemek için kullanılırlar. Küpler birçok dona-
tıdan daha ucuz ve kullanışlıdır. Mağazanın her yerinde kullanılabilirler. Came-
kanlı olabildikleri gibi, açık sergi şeklinde de olabilirler.
Mankenler
Giyim mağazalarında giysi sergilemek amacıyla mankenlerden faydalanılır ve
böylece mağazada moda ve şık giysiler satıldığı izlenimi verilir. Mankenler vasıta-
sıyla giysilerin sergilenmesi mağazada yeni modanın izlendiği atmosferini yaratır
ve farklı parçalar birleştirilerek takımlar oluşturulabilir (Mills, Paul ve Moorman,
1995, s.108). Bu sayede ilgili ürünlerin birlikte satılması (çapraz satış) teşvik edilir.
Müşteriler mankenlerin üzerinde en yeni moda giysileri görmeyi ve mağazada
satışta olan giysilerin sergilenmesini beklerler (Colborne, 1996, s.186).
Mankenler giysi satılmayan mağazalarda da kullanılır. Burada mankenler hem
mağaza atmosferine katkıda bulunur, hem de mağazada ne tür ürünlerin satıl-
dığının ipucunu verir. Örneğin, deri mağazasında mankenin üzerinde deri bir
takım bulunabilir; ayrıca kolunda deri çanta, ayağında deri ayakkabı, ellerinde
deri eldiven yer alabilir.
Bölümlü mağazalarda mankenler üst gelir grubuna hitap eden kaliteli ve moda
ürünlerin sergilenmesine yardımcı olur. Özellikli mağazalarda mankenlerin üze-
rinde ön plana çıkarılmak istenen giysiler (ürünler) sergilenir. İndirim mağazala-
rında ise genellikle mankenlere rastlanmaz.
Mankenlerin üzerinde hangi ürünlerin sergileneceğine karar verilmeden önce
bir tema seçilmelidir (Mills, Paul ve Moorman, 1995, s.108). Daha sonra bu tema-
ya uygun giysiler seçilmelidir. Giysiyi tamamlayacak aksesuarlara da dikkat edil-
melidir. Aksesuar seçimi çok önemlidir çünkü bazen giysinin satılmasını teşvik
eden temel unsurdur.
Mankenler tozu sık alınmalı, manken temiz görünmelidir. Ayrıca manken-
lerin üzerinde sergilenen giysiler sık değiştirilerek tüketicilerin ilgisi çekilmeye
çalışılmalıdır. Anket sonuçlarına göre tüketiciler mağazalara on günde bir tekrar
gelmektedirler. Dolayısıyla her geldiklerinde onlara farklı ürünlerin sergilenmesi
satışları teşvik eder. Mankenlerin arkasında yer alan fonun mevsimlere, özel gün-
lere, dikkat çekilmesi istenen ürünlere (giysilere) uyacak şekilde değiştirilmesi
müşteri üzerinde etkili olur.
Mankenlerin üzerinde teşhir edilen giysiler ve aksesuarlar mankenlere yakın
bölgelerdeki donatılarda bulundurulmalıdır (Colborne, 1996, s.197). Doğru plan-
lanmış bir mağaza içi yerleşim düzeninde müşteri mankenin üzerinde beğenmiş
olduğu giysi ve aksesuarları bir bakışta hemen ve bir arada bulabilmelidir.
Mağazalarda, hedef kitleye uygun mankenler kullanılmalıdır (kadın, erkek, ço-
cuk, bebek, vs.). Mankenler mağaza içinde tema yaratılan bölgelerde, ana koridor-
94 Mağaza Atmosferi
MAĞAZALARDA IŞIKLANDIRMA
Mağazadaki belki de en önemli unsurların başında ışıklandırma gelir. Satın alma
kararlarının büyük bir çoğunluğu görme sonucunda verildiğinden, müşterilerin
ürünleri rahatça görebilmeleri önemlidir. Bu sebeple mağaza içinde gerekli aydın-
latma sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki, müşterinin bakışları otomatik olarak or-
tamdaki en parlak yere (ürüne) odaklanır (Mills, Paul ve Moormann, 1995, s.83).
Işıklandırma doğru kullanıldığında ürünlerin şık ve cazip görünmesine, mağazada
belirli bir atmosferin yaratılmasına, tüketicilerin ve çalışanların morallerini yükselt-
meye, ilgi ve dikkatin belirli bölümler veya ürünler üzerine çekilmesine yardımcı
olur. Işıklandırma, ürünleri ortaya çıkaracak, mağazayı uyandıracak ve renklerde
canlılık yaratacak şekilde planlanmalıdır (Colborne, 1996, s. 128). Örneğin, süper-
96 Mağaza Atmosferi
IŞIKLANDIRMA KAYNAKLARI
Mağazalarda, gün ışığı ve elektrikle sağlanan aydınlatma olmak üzere iki farklı
ışıklandırma kaynağından yararlanılır (Colborne, 1996, s.137). Elektrikle sağla-
nan aydınlatma yetersiz olan gün ışığını tamamlamak ve aydınlatma kalitesini
artırmak için kullanılmalıdır.
Gün Işığı
Gün ışığından faydalanılan mağazalarda sabahın erken saatlerinde, ışık şiddeti
zayıf olduğundan, daha fazla aydınlatma ve daha sıcak bir ortam yaratmak için,
pencerelerden gelen ışığa ek olarak elektrik ampülleri kullanılabilir. Sabahları gün
ışığı kırılgan ve soğuktur, dolayısıyla renkler gri görünür ve daha az şiddetli algı-
lanır. Ayrıca şekiller daha zayıf görünür ve yaratılan gölge fazla zıtlık oluşturmaz.
Sabah ışığı soğuk renkleri daha iyi ortaya çıkarır.
98 Mağaza Atmosferi
Öğlen ışığı daha kuvvetli ve dengeli bir ışıktır. Öğlen ışığı renklerin saf ve yo-
ğun görünmesini sağlar ve zıtlık yaratan şekilleri daha fazla ortaya çıkarır. Akşa-
müzeri ışığı sıcak ve romantiktir ve sıcak renkleri vurgular. Akşam ışığında renk-
ler daha koyu, güçlü ve zengin görünür. Oluşan koyu ve kuvvetli gölgeler şekilleri
vurgular ve dramatik bir ortam yaratır. Gün ışığı aydınlattığı gibi, ısı da verir. Bu
sebeple mağazada yeterli perde, gölgelik, stor, vs. kullanılarak ısı ve aydınlatma
kontrol altına alınmalıdır.
IŞIKLANDIRMA TÜRLERİ
Mağaza içi aydınlatması için değişik birçok donatı ve gereçten yararlanılabilir. Ay-
dınlatma donatılarının bazıları portatif ve taşınabilir özelliklere sahipken, bazıları
sabittir. Aydınlatma gereçleri ayrıca farklı amaçlara göre seçilebilir; kimi zaman de-
koratif olması arzulanırken diğer zamanlarda işlevsellik ön planda tutulabilir. Elekt-
rikle sağlanan aydınlatma sayesinde mağaza içinde belirli bölgeler istenilen şekilde
(daha yoğun veya daha loş) aydınlatılabilir, mağaza içinde istenilen ortam(lar) ya-
ratılabilir. Bazı ışıklandırma türlerinin uzun ömürlü olması, özellikle erişimi zor
Aydınlatma gereçleri kimi olan bölgelerin aydınlatılmasında tercih edilmelerine sebep olur. Diğer ışıklandır-
zaman dekoratif kimi zaman
da işlevsellik amaçlarına ma türleri ise, renk vurgulamada başarısız olmalarına rağmen, belirli bir bölgede
hizmet edecek şekilde seçilir. sıcak ve samimi bir ortam oluşturduklarından mağaza sahipleri tarafından tercih
edilir. Aşağıda mağazalarda kullanılan farklı ışıklandırma türleri anlatılmıştır.
Spot Işıklandırma
Spotlar belirli ve çok sınırlı, küçük bir bölgeye yoğun ışık verilmesini sağlar. Farklı
güçlerde ve farklı türlerde olabilirler. Spotlar elektrik ampülü, yüksek yoğunlukta
ampül, halojen, yüksek/düşük voltajlı, sabit tavana monte edilebilen veya portatif
ayaklı olabilirler (Colborne, 1996, s. 130). Spotlar özellikle belirli ürünler üzerine
dikkat toplanmak istendiğinde tercih edilir. Loş bir ortamda sadece tek bir ürün
üzerine tutularak vurgu yapılabilir. Tavanda yanyana birçok spot kullanıldığında
mağaza ortamı çok aydınlık olur. Spotların önemli bir dezavantajı, özellikle yük-
sek voltajlı olanlar kullanıldığında, yoğun ısı oluşturmalarıdır. Dolayısıyla mağaza
içinde spotlar kullanıldığında uygun bir havalandırmanın sağlanması şarttır. Bazı
Spot ışıklandırma kullanan mağazalarda buna dikkat edilmemektedir, dolayısıyla müşteriler ve çalışanlar sı-
mağazalarda; spotların
özellikle yüksek voltajlı cak ve havasız ortamdan rahatsız olmaktadırlar. Spotlar uygun bir şekilde kulla-
olanlarının yoğun ısı nıldığında mağaza dekorasyonuna önemli katkıda bulunurlar; mağazada belirli
oluşturduğuna ve bunun ürünlerin veya bölümlerin, değişik dekoratif unsurların ortaya çıkarılması spot-
için uygun bir havalandırma
sisteminin olması gerektiğine larla mümkün olmaktadır. Örneğin bitki ve çiçeklerin arkasında spotların yere
dikkat edilmelidir. yerleştirilmesi hem dekoratif bir görüntü oluşturur hem de ortaya çıkan gölgeler
hoş bir ortam yaratır (Colborne, 1996, s. 136).
4. Ünite - Mağazalarda Donatılar ve Işık, İşaret, Satın Alma Noktası Malzemelerinin Kullanımı 99
Renkli Filtreler
Renkli filtreler farklı tonlarda olabilir: temel, ikincil veya ara renkleri bulunur
(Colborne, 1996, s. 130). Renkli filtreler mevcut ampüllere veya spotlara kolaylıkla
monte edilir. Renkler aynı renk filtre ile aydınlatıldığında olduğundan daha canlı
görünür. Örneğin kırmızı filtreler ürünleri daha parlak, zengin ve yoğun gösterir.
Florasan Işıklandırma
Florasan ışıklandırma bir tüpe elektrik enerjisi verilerek içinde bulunan fosforla-
rın parlamasının sağlanmasıdır (Mills, Paul ve Moormann, 1995, s.85). Florasan
ışıklandırma sert bir ışık kaynağı olduğundan mağazanın ucuz olarak algılan-
masına sebep olur. Bu nedenle indirim mağazalarında, depo mağazalarında ve
fabrika satış mağazalarında sıklıkla kullanılır (Kent ve Omar, 2003, s.400-401).
Florasan ışıkların avantajları arasında az ısı üretmeleri ve uzun ömürlü olmaları
sayılabilir. Az ısı üretmeleri küçük mağazalarda kullanılmalarını elverişli hale ge-
tirir ve perakendecinin havalandırma masraflarını azaltır. Montajının ve bakımı-
nın kolay olması da tercih edilme sebeplerindendir.
Florasan ışıklandırmanın dezavantajı ise, yoğun bir ışık verdiğinden, ürünle-
rin gölgesiz olmasına ve dolayısıyla yüzeylerinin düz ve sıkıcı görünmesine sebep
olmasıdır. Florasan ışıklar mavi ve yeşil renkleri ortaya çıkarırken, sıcak renklerin Florasan ışıklandırmanın az
griyimsi görünmesine sebep olur (Colborne, 1996, s. 131). Perakendeciler tara- ısı üretme ve uzun ömürlü
olma avantajlarının yanında
fından çok tercih edilmelerine rağmen, mağaza içini ve ürünleri donuk ve soğuk mağaza içini, ürünleri soğuk
gösterdiğinden, tüketiciler tarafından sevilmeyen bir aydınlatma türüdür. Tüke- ve donuk gösterme gibi
dezavantajları olduğu da
ticiler genelde kendilerini daha rahat hissettikleri sarı veya gün ışığı ile ışıklandı- unutulmamalıdır.
rılmış mağazalara yönelirler. Bu sebeple mağazalarda genel ışıklandırma florasan
ışığıyla sağlanıyor olsa bile farklı ışıklandırma donatılarıyla sarı ışık verilerek or-
tam dengelenmelidir.
Halojen Işıklandırma
Halojen ışıklandırma yoğun ve sert bir aydınlatma sağlar, ancak florasan ışıklan-
dırmadan farklı olarak, renklerin doğru algılanmasına sebep olur (Kent ve Omar,
2003, s.401). Ayrıca az ısınır ve oldukça uzun ömürlüdür. Ürün teşhirlerinin vur-
gulanması için kullanışlı bir ışık türüdür. Halojen ampüller standart ampüllere
nazaran daha az enerji sarf eder; aynı enerji sarfiyatıyla standart ampüllerden %33
oranında daha fazla ışık verirler (Colborne, 1996, s. 132).
Elektrik Ampülleri
Elektrik ampülleri en temel aydınlatma kaynağıdır. Özellikli mağazalarda, butik-
lerde, prestijli mağazalarda yoğun bir şekilde kullanılırlar. Elektrik ampüllerinin
bir dezavantajı yüksek miktarda ısı üretmeleridir. Bu sebeple iyi havalandırılma-
yan mağazalarda boğucu ve sıkıcı bir ortam yaratabilir, hatta yangına sebep olabi-
lirler. Ayrıca pahalı bir aydınlatma seçeneği olduğundan, maliyetlerin önemsen-
diği durumlarda genel mağaza ışıklandırması olarak kullanılmamalıdır.
Gerek büyüklük gerekse güç açısından elektrik ampüllerinin farklı türleri mev-
cuttur. Mağazalarda kullanılan abajur, aplik ve avizelerde elektrik ampülleri kulla-
100 Mağaza Atmosferi
nılır. Bu tür ışıklandırma mağazada sıcak bir ortam yaratır, müşterilerin kendilerini
evlerindeymiş gibi hissetmelerine sebep olur. Abajur, aplik ve avizelerin mobilya
mağazalarında kullanılması müşterilerin ikna olmalarını kolaylaştırır; kafelerde
kullanılması ise müşterilerin orada daha fazla vakit geçirmelerini sağlar. Tavanlarda
kullanılan elektrik ampülleri ilgi çekici bir şekilde yerleştirilirlerse mağazaya farklı
bir hava verirler. Benzer bir şekilde, değişik ve ilginç avizelerin tavanlardan sarkıtıl-
ması mağaza atmosferine katkıda bulunur. Örneğin, modern bir hava yansıtılmak
istenen bir mağazada metal ağırlıklı avizelerin, klasik imaj sunulmak istenen bir
mağazada kristal avizelerin kullanılması mağaza dekorasyonunu tamamlar.
Son yıllarda birçok perakendeciler enerji tasarruflu elektrik ampülleri kulla-
narak ortalama %80 oranında enerji tasarrufu elde ederler. Enerji tasarruflu am-
püllerin sarı ve beyaz ışık seçeneklerinin olması perakendecinin istediği tür ışığı
seçmesini sağlar. Enerji tasarruflu ampüllerin bir dezavantajı, standart ampüle
nazaran daha büyük boy olmaları ve onlar kadar dekoratif görünmemeleridir.
Dolayısıyla her tür abajur ve avizede kullanılamamaktadırlar. Çirkin bir görüntü
arz ettiklerinden, özellikle lüks mağazalarda, görünür bir şekilde kullanılmamala-
rı gerekir; abajur veya aplik içinde gizli kalacaksa kullanılabilir.
Neon Işıklar
Neon ışıklar hemen dikkat çekerler ancak işlevsel olmaktan ziyade dekoratiftirler
(Colborne, 1996, s. 138). Neon ışık az bir aydınlatma sağlar fakat özellikle teşhirde
kullanıldığında tüketici üzerinde yarattığı etki büyüktür. Az aydınlatma sağladığı
için oluşturduğu ısı da azdır. Bu sebeple teşhirlerde ve vitrinlerde rahatlıkla, ürün-
lere zarar vermeyecek şekilde kullanılabilirler. Değişik türde ve renklerde neon
ışıklar mevcuttur.
İşaretler bilgi vermeye, belirli yarar. Mağaza içinde işaretlendirmenin doğru yapılması müşterilere alışverişte
bölgelerin nerede olduğunu kolaylık sağlar, ayrıca mağaza yönetimini kolaylaştırır. İşaretler kullanılarak müş-
tanımlamaya, imaj yaratmaya
ve özel olayları duyurmaya terilere gerekli bilgiler verilebilir böylece satış elemanlarının gereksiz yere meşgul
yardımcı olur. Doğru bir edilmeleri önlenebilir. Mağaza büyüdükçe işaretlere gereksinim daha da artar. Fa-
işaretleme de müşterilerin
alışverişini kolaylaştırır. kat mağaza içinde gereğinden fazla işaret, levha, duyuru, vs. bulunması hem ka-
labalık bir ortam yaratır hem de tüketicinin aklını karıştırır. Müşterinin çok fazla
miktarda bilgiye maruz kalması, hiçbirini okumamasına sebep olur, dolayısıyla
gerekli oranda işaret ve levha kullanılmalıdır.
İşaretler markaya bir anlam ve değer katarlar (Kent ve Omar, 2003, s.388). Lo-
Mağaza içinde gereğinden golar, mağaza isim tabelaları, görsel sunum ve yazılı materyaller ile mağaza imajı
fazla işaret, duyuru, levha pekiştirilir. Bunlar perakendeci için kurum kimliğini yansıtmada kullanılan en
vb. bulunması hem kalabalık
bir ortam yaratır hem de önemli unsurlardır. Mağaza ile ilgili her yerde aynı renklerin, şekillerin, logonun,
tüketicinin aklını karıştırır, resimlerin, grafiklerin, vs. bulunması tüketicinin o mağazayı/markayı hemen ta-
okuma isteğini öldürür.
nımasına sebep olur. Bunun için işaretlendirmede tutarlılık önemlidir, her yerde
aynı renk, grafik, vs. kullanılmalıdır.
İşaretler amacına uygun bir şekilde kullanılmalıdır. Mağaza içinde kullanılan
işaretlerde dikkate alınması gereken unsurlar (Levy ve Weitz, 2001, s.577-578):
• mağaza imajı ile uyum içinde olması,
• müşteriye bilgi vermesi,
• dekor olarak kullanılması,
• yeni ve güncel olması,
• yazılı kısmının sınırlı olması,
• uygun bir punto ve yazı stilinin kullanılması ve
• tiyatro benzeri bir etki yaratmasıdır.
İşaretlerde kullanılan renkler, resimler, logolar, yazı stili, vs. mağaza imajını
pekiştirmelidir. Örneğin, logosu mor olan bir işletme tüm etiketlerinde ve mağaza
içindeki işaretlerde aynı rengi kullanarak bütünlük sağlamalı, böylece tüketicinin
hoşuna gidecek bir atmosfer yaratmalıdır. Kullanılan işaretlerin hedef kitleye uy-
ması da gerekir. Çocuk giysisi etiketlerinde çocuk resimleri veya çizimleri kulla-
nılarak çocukların ilgisi çekilebilir.
İşaretlerin kullanılma amacı tüketiciye bilgi vermek olduğundan, gerekli bil-
gileri içermelerine dikkat edilmelidir. Tüketiciler ürünlerin üzerinde fiyat etiketi
görmek, giysilerde yıkama talimatları bulmak, yiyeceklerde besin değerlerini oku-
mak isterler. Gerekli bilgilerin ürünlerin üzerinde veya mağaza içinde raflarda,
duvarlarda, afişlerde, vs. verilmesi ürünün satışını artırır.
İşaret ve levhalarda yapılan İşaretler kullanılarak mağazada belirli bir atmosferin yaratılmasına yardımcı
önemli hatalardan biri, yazılı olunur. Yaratılmak istenen ortama uygun resimler, posterler, renkler kullanılabilir.
kısmının çok uzun olmasıdır.
Oysa tüketiciyi etkilemek Etiketlerde, afişlerde ve diğer görsel sunum araçlarında tek tip resim, çizim, renk, vs.
ve mesajın çabuk ve doğru ile örneğin, ilkbaharın gelmiş olduğu vurgulanabilir veya indirimler bildirilebilir.
algılanmasını sağlamak için
yazı mümkün olduğunca İşaretler, afişler, panolar, vs. geçerlilikleri bittiğinde kaldırılmalıdır. Uzun bir
kısa tutulmalı, yazıyla süre boyunca kullanılması gereken işaretlerin ise sık sık tozu alınmalı; çizilmiş,
birlikte resim vb. görseller
kullanılmalıdır. kırılmış, dökülmüş, silinmiş olanlar yenileriyle değiştirilmelidir.
Müşteri üzerinde etki bırakılmak ve mesajın doğru algılanması isteniyorsa,
işaretlerde yer alan yazılar mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır. Yazıdan ziyade
veya yazıyla birlikte resimlerin, çizimlerin kullanılması hem daha etkili olur ve
daha fazla ilgi çeker, hem de herkes tarafından daha rahatça anlaşılır.
İşaretlerde kullanılan yazı stili ve punto amacına uygun olmalıdır. Örneğin
önemli bir duyuru büyük ve kalın harflerle yazılmalı, ayrıca “ciddi” bir yazı stili
(Times New Roman gibi) kullanılmalıdır. Seçilen yazı stili ve punto hedef kitleye
4. Ünite - Mağazalarda Donatılar ve Işık, İşaret, Satın Alma Noktası Malzemelerinin Kullanımı 103
uygun olmalıdır. Hedef kitleyi yaşlılar oluşturuyorsa büyük puntolar tercih edilme-
lidir; çocuklar oluşturuyorsa eğlenceli ve yuvarlak stiller seçilmeli, renkli olmasına
dikkat edilmelidir.
Mağaza içinde kullanılacak olan işaretler mağazaya heyecan getirmelidir. Pe-
rakende mağaza bir tiyatro havasında dekore edilirse, tüketiciler için farklı bir
ortam yaratılabilirse, diğer mağazalardan daha fazla ilgi çeker ve tüketiciler ta-
rafından tercih edilir. Mağaza içinde işaretlerin nereye yerleştirileceği yaratacağı
etki açısından önemlidir. Örneğin, mağazada işaretler hemen girişe değil, birkaç
metre öteye konulmalıdır, çünkü tüketiciler mağazaya girdiklerinde ortama anın-
da adapte olamazlar, bir geçiş alanına ihtiyaç duyarlar (Underhill, 2002, s.40).
Önemli duyurular mağaza içi trafiğinin yoğun olduğu bölgelere konulmalıdır.
İşaretlerin bulunduğu bölgeler iyi aydınlatılmış olmalı, özel ilgi çekmesi isteni-
yorsa spotlarla aydınlatılmalıdır. Reyonları, bölgeleri gösteren işaretler mağazayı
gezen müşterinin gözüne çarpacağı yerlerde ve ayrıca reyonun başında yer alma-
lıdır. Soyunma kabinleri ve tuvaletler sık ziyaret edildiğinden, kasalar sık kulla-
nıldığından, bunların yeri mağazanın birçok yerinde işaretlerle gösterilmelidir.
Ziyaret ettiğiniz mağazalarda yeterli miktarda işaret kullanılıyor mu? İşaretler ma-
ğaza içinde doğru yerlerde bulunuyor mu? Arkadaşlarınızla tartışınız. 4
yapılacağı zaman bilgisayardan verilen bir komutla raftaki etiketteki bilgi hemen
değiştirilir hatta tüketicinin dikkatini çekmek için yanıp sönen hale getirilir.
Zemin İşaretleri
Zemin işaretleri (reklamları) daha çok süpermarketlerde kullanılır ve tüketicile- Tuvaletlerde yer alan
rin ilgisini, reyonda belirli bir markanın üzerine çekmek için kullanılır. Örneğin, panolarda genellikle ürün
reklamları yer alır ve hedefin
sucuk ve salamların sergilendiği bölümde zemine bir sucuk markası ismi, logosu sadece kadınlar ve erkekler
ve/veya resmi yapıştırılır. Tüketiciler büyük boy olan bu resmi görerek o markayı olması durumunda hedef
kitleye bire bir mesaj iletme
deneme eğiliminde olurlar. Yeni çıkan ürünler için bu tür tanıtım oldukça etkili- olanağı sağlar.
dir. Süpermarketlerde zemini reklam mecrası olarak kullanan sektörlerin başında
gıda, şarküteri, temizlik ürünleri, kişisel bakım ürünleri, içecek, finans ve iletişim
sektörleri gelir (Marketing Türkiye Outdoor&Sign (b), 2005, s.65).
Sesli Panolar
Sesli panolar, yanından geçen kişiyi algılayan ve yalnızca ona mesaj ileten pano-
lardır (Marketing Türkiye Outdoor & Sign, 2005, s.20). Dolayısıyla pano sürekli
çalışmaz, sadece önüne birisi gelince mesaj iletir. Sesli panolar ilgi çekici oldu-
ğundan tüketiciler mesajı, standart panolara oranla daha fazla görür, duyar ve
algılar. Birebir bir iletişim sağlandığından sesli panoların tüketiciler üzerindeki
etkisi oldukça fazladır.
Televizyonlar
Tüketicilere bilgi vermek veya ürün tanıtımı yapmak amacıyla bazı mağazalarda Televizyon mağaza içindeki
LCD veya Plazma televizyonlar kullanılır. Bunlar, mağazanın daha çağdaş, mo- diğer işaretlere nazaran
tüketicilerin daha çabuk
dern ve üst sınıf olarak algılanmasına sebep olur. Söz konusu televizyonlar hemen dikkatini çektiğinden,
dikkat çektiğinden, mağazada yer alan kampanyaların duyurulmasında tüketici- kampanyaları duyurmada ya
da önemli uyarıları iletmede
ler üzerinde çok etkilidirler. Televizyonlar ayrıca mağazada satılan ürünlerin nasıl oldukça etkilidir.
kullanıldığını göstermek amacıyla da kullanılabilir. Örneğin, televizyon aracılı-
ğıyla, çim biçme makinesinin nasıl kullanıldığı ve makinenin özellikleri tüketici-
lere rahatlıkla gösterilebilir.
Ziyaret ettiğiniz mağazalarda ne tür satın alma noktası görsel sunumlarıyla karşıla-
5 şıyorsunuz? Bunlardan etkileniyor musunuz? Arkadaşlarınızla tartışınız.
4. Ünite - Mağazalarda Donatılar ve Işık, İşaret, Satın Alma Noktası Malzemelerinin Kullanımı 107
Özet
Donatı türlerinin neler olduğunu ve nasıl kulla- gereçleri dekoratif veya işlevsel olma amaçları-
1 nılması gerektiğini açıklamak. na göre seçilebilir. Mağazalarda kullanılabilecek
• Mağazalarda sıklıkla kullanılan donatılar arasında farklı ışıklandırma türleri: spot ışıklar, renkli
raflar, raf üniteleri, gondollar, askılar, camekanlar, filtreler, renkli ampüller veya spotlar, florasan
soğutucular, indirim sepetleri, masalar, tezgahlar ışıklandırma, halojen ışıklandırma, elektrik am-
ve ödeme veya kasa üniteleri, standlar, küpler ve pülleri ve neon ışıklardır. Her bir ışıklandırma
mankenler bulunur. Ne tür donatının kullanılacağı türünün farklı avantaj ve dezavantajları bulunur.
sergilenecek olan ürünün türüne ve tercih edilen Işıklandırma türleri yaratılmak istenen atmosfe-
sunum şekline bağlıdır. Örneğin, değerli ve küçük re ve kullanım amacına göre seçilmelidir.
ürünler hırsızlık olmaması için kapalı ve kilitli
camekanlar veya tezgahlarda sergilenirler. Süper- Işıklandırma sisteminin nasıl planlanması gerek-
market gibi self servis mağazalarda ise açık raflar, 4 tiğini tartışmak.
raf üniteleri, gondollar, masalar, küpler, vs. kulla- • Işıklandırma belirli bir atmosferin yaratılma-
nılarak tüketicinin kendi kendine alışveriş yapması sında etkili olduğundan kullanımı doğru bir
sağlanır. Mağaza içinde sakin ve uyumlu bir at- şekilde planlanmalıdır. Işıklandırma sistemi
mosferin yaratılabilmesi için birbirini tamamlayan planlanırken mağazada kullanılan donatı türle-
donatıların kullanılmasında fayda vardır. ri, mağazada kullanılan lamba türü ve miktarı,
mağazanın uzunluğu, eni ve yüksekliği, duvar-
Perakendeci türlerine göre hangi donatıların ter- ların ve tavanın rengi, mağazada satılan ürünün
2 cih edilmesi gerektiğini değerlendirmek. türü, enerji sarfiyatı ve ve maliyeti göz önünde
• Tam hizmet sunan işletmelerde tezgahlar ve ca- bulundurulmalıdır. Mağazada yüksek miktarda
mekanlar çok sık kullanılır. Tam hizmet sunulan ürün çeşidi sergileniyorsa farklı bölgelerde de-
mağazalarda kapalı sergiye izin veren donatılar ğişik ışıklandırma kullanılmalıdır. Süpermarket,
(örneğin camekanlar, kilitli dolaplar, tezgahlar, hipermarket ve indirim mağazalarında ağırlıklı
vs.) tercih edilir. Self servis mağazalarda açık ser- olarak florasan ışık kullanılırken, butiklerde ve
gi şeklindeki donatılardan yararlanılır. Self servis lüks mağazalarda sarı ışık tercih edilir. Mağaza-
mağazalarda ağırlıklı olarak açık sergiye müsaade larda genel aydınlatmaya ek olarak yerel aydın-
eden donatılar (örneğin, raflar, raf üniteleri, ma- latmadan da yararlanılır. Belirli ürünlerin üzeri-
salar, küpler, dondurucular, vs.) kullanılır. İndi- ne ilgi çekilmek istendiğinde spot ışık kullanılır.
rim mağazalarında ve satış depolarında yüksek
miktarda ürünlerin kutularda sergilenmesine izin Mağazalarda işaretlerin ne amaçla ve nasıl kulla-
veren sağlam donatılar kullanılır. 5 nıldığını açıklamak.
• İşaretler, mağaza içi iletişiminde kelimelerin,
Işıklandırma kaynaklarının ve türlerinin neler ol- sembollerin ve grafiklerin kullanılmasıdır. İşa-
3 duğunu özetlemek. retler talimat vermeye, belirli bölgelerin nerede
• Mağazalarda ışık kaynağı olarak gün ışığı ve olduğunu tanımlanmaya, bilgi vermeye, imaj
elektrikle aydınlatmadan yararlanılır. Penceresi yaratmaya ve özel olayları duyurmaya yarar. İşa-
bulunan mağazalar gün boyunca gün ışığından retler sayesinde müşteriler daha rahat alışveriş
yararlanabilirler fakat ışığın yetersiz olduğu böl- yapar, çalışanlar gereksiz yere meşgul edilmez.
gelerde elektrikle sağlanan aydınlatmadan ya- Mağaza içinde kullanılan işaretlerde dikka-
rarlanmaları gerekir. Çoğu mağaza sadece elekt- te alınması gereken unsurlar: mağaza imajı ile
rikle aydınlatılacak şekilde tasarlanır çünkü bu uyum içinde olması, müşteriye bilgi vermesi,
sayede ışıklandırma tamamen perakendecinin dekor olarak kullanılması, yeni ve güncel olması,
kontrolünde olur. Mağaza içi aydınlatması için yazılı kısmının sınırlı olması, uygun bir punto ve
değişik birçok donatı ve gereçten yararlanıla- yazı stilinin kullanılması ve tiyatro etkisi yarat-
bilir. Aydınlatma donatılarının bazıları portatif masıdır. Mağaza içinde işaretlerin nereye yerleş-
ve taşınabilir, bazıları ise sabittir. Aydınlatma tirildiği yaratacağı etki açısından önemlidir.
108 Mağaza Atmosferi
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi mağazada kullanılan do- 7. Aşağıdaki ifadelerden hangisi ürünlerin aydınlatıl-
natıların sağladığı yararlardan biri değildir? ması için doğru değildir?
a. Mağaza içi trafiğini yönlendirmek a. Porselen, cam eşya ve küçük aksesuarların ay-
b. Mağaza satış alanında ürünlerin stoklanmasını dınlatılması için genel mağaza ışıklandırmasına
önlemek ek olarak spot ışıklar kullanılmalıdır.
c. Mağazadaki farklı bölümleri birbirinden ayırmak b. Mücevher, altın gibi takıların parlak görünme-
d. Mağaza alanını en verimli şekilde kullanmak leri için üzerlerine yoğun ışık tutulmalıdır.
e. Ürünleri en iyi şekilde teşhir etmek c. Erkek giyim eşyası florasan ve sarı ışığın karışı-
mıyla ışıklandırılmalıdır.
2. Aşağıdaki donatı türlerinden hangisinde genelde
d. Kadın giyim eşyası florasan ve halojen ışığın ka-
indirim eşyaları sergilenir?
rışımıyla ışıklandırılmalıdır.
a. Raflar
b. Gondollar e. Halı, döşemelik, vb. ev tekstilinin renklerini ve
c. Sepetler desenlerini vurgulamak için üzerlerine yoğun
d. Masalar ışık tutulmalıdır.
e. Yuvarlak sergi ünitesi
8. Aşağıdakilerden hangisi mağaza içinde ışıklandır-
3. Aşağıdaki donatı türlerinden hangisi kapalı sergiye manın doğru kullanılması sonucunda elde edilen ya-
izin verir? rarlardan biri değildir?
a. Masa a. Ürünlerin şık görünmesine sebep olur.
b. Askı b. Ürünlerin cazip görünmesine sebep olur.
c. Gondol c. Mağazada belirli bir atmosferin yaratılmasına
d. Camekan yardımcı olur.
e. Raf d. Renklerin olduğundan daha donuk görünmesi-
ne sebep olur.
4. Aşağıdaki askı türlerinden hangisinde en yüksek e. Çalışanların moralini yükseltmeye yardımcı olur.
miktarda giysi sergilenebilir?
a. T şeklinde askı
9. Aşağıdakilerden hangisi mağaza içinde kullanılan
b. Dört yönlü askı
işaretlerin sağladığı faydalardan biri değildir?
c. Yuvarlak askı
a. Müşterilere talimat verir.
d. Düz askı
e. Hiçbiri b. Mağaza içinde belirli bölgelerin nerede olduğu-
nu tanımlar.
5. Aşağıdaki mağaza türlerinden hangisinde müşteri- c. Müşterilere bilgi verir.
nin ürünleri rahatlıkla eline alıp incelemesine müsaade d. İmaj yaratmaya yardımcı olur.
etmeyen donatılar kullanılır? e. Çalışanlara işlerini nasıl yapmaları gerektiği ko-
a. Tam hizmet sunan mağaza nusunda yardımcı olur.
b. Süpermarket
c. Hipermarket 10. Aşağıdakilerden hangisi satış noktası görsel sunu-
d. İndirim mağazası mun avantajlarından değildir?
e. Bölümlü mağaza a. Müşterilere mağaza içinde belirli bölümlerin
nerede olduğunu gösterir.
6. Aşağıdakilerden hangisi ışıklandırma sistemi plan- b. Plansız alışverişi teşvik eder.
lanırken dikkate alınması gereken temel faktörlerden c. Markaların hatırlanmasını sağlar.
biri değildir? d. Ürünlerin hatırlanmasını sağlar.
a. Mağazada kullanılan donatı türleri.
e. Tüketicilerin marka değiştirmesine sebep olur.
b. Mağazada sergilenen ürünün miktarı.
c. Mağazanın boyutu.
d. Mağazanın tavan yüksekliği.
e. Duvarların ve tavanın rengi.
110 Mağaza Atmosferi
Yaşamın İçinden
Eğlenceye Hazır Olun! pılan patika, tüketicilere kışın kayak takımlarını, yazın
Yeni ekonominin temel kavramlarından biri olan “en- ise bisikletleri deneme olanağı veriyor. Tüketicilerin
tertainment economy” (eğlence ekonomisi) sadece ayrıca Den Nehri’nde kano ve kayıkları kullanma şans-
eğlence sektöründe değil tüm sektörlerde, özellikle de ları var. REI ayrıca doğa ve macera sporlarıyla uğraşan-
tüketiciye yönelik olanlarda, eğlence unsurunun öne lara her türlü danışmanlığı veriyor. Gezi kitapları, hari-
çıkacağını savunuyor. Turizmden bankacılığa, pera- talardan tutun da, onlara kendilerine özel seyahatlerini
kendecilikten otomotive çok sayıda sektörde “eğlence planlamaları için tüm imkanlar sunuluyor.
içeriği” oluşturma rüzgarı esiyor. “E-faktör” olarak ad-
landırılan eğlence faktörü spor ayakkabı seçiminden, Kaynak: Demirel, Gülşen (1999). Capital, Ağustos, Yıl:
seyahat edilecek havayolu şirketine, gidilecek alışveriş 7, Sayı: 8, s.84-89’dan özetlenmiştir.
merkezine kadar tüketicinin kararlarında önemli bir
rol oynuyor.
Eğlence ekonomisinin yükselişi aynı zamanda medya,
telekomünikasyon, bilişim ve perakende gibi farklı sek- Okuma Parçası
törlerin birbirine yakınlaşmasına sebep oluyor. Medya Perakende Kayıplarını Azaltmak İçin RFID Çözümleri
ve eğlence sektörleri “şov”un ötesinde, “işletme” yanı RFID, içinde minik bir mikroişlemci ve küçük bir rad-
ağır basan şirketler gibi yönetilmeye başlanırken, ge- yo anteni bulunan elektronik etiketlerdir. Radyo dalga-
leneksel sektörlerde de eğlence faktörünün hayati öne- ları yoluyla bilgi alışverişini mümkün kılan bu sistem,
minin anlaşıldığı görülüyor. barkodların yeni teknolojiye uyarlanmış hali olarak
“Entertainmentization” (eğlence ekonomisinin yaygın- düşünülebilir.
laşması) akımına göre, “eğlence” faktörünü ürünlerine Tyco/Sensormatic 24 yıllık tecrübesine dayanarak
ve hizmetlerine entegre eden şirketler önümüzdeki yıl- Radyo Frekansı Tanımı’nı (RFID) elektronik ürün
larda başarıyı yakalarken, bu gelişimin farkına varma- gözetimiyle birleştirerek ürün güvenliği kavramını
yanlar pazardan silineceklerdir. genişletmiştir. SensorID(TM) ile, etiketlerin içine yer-
Eğlence faktörünü ön planda tutan REI mağazasının leştirilen çipler sayesinde, hem ürün üretildiği andan
bu konuda neler yaptığı aşağıda verilmiştir. satıldığı ana kadar takip edilebilmekte, hem de hırsız-
lara karşı koyulabilmektedir. Aynı zamanda stok kont-
REI’nin “Eğlence” Stratejisi rolü sağlanabilmektedir.
Seattle’de kurulu olan REI (Recreational Equipment Sensormatic’in geliştirdiği radyo frekansıyla (RFID)
Inc.) eğlence faktörünü pazarlamada başarıyla kulla- çalışan bu sistemle, üretim veritabanlarında, kalite
nan perakendecilerinden biri. Doğa sporlarıyla uğra- kontrol kayıtlarında, kargo kayıtlarında, barkodlar-
şanlara malzemeler satan REI’nin mağazasında alışve- da ve benzeri yerlerde kaydedilmiş her türlü bilgiye,
riş etmek, doğal bir parkı dolaşmaktan farksız. tedarik zincirinin herhangi bir anında el okuyucusu/
Kocaman bir hangar büyüklüğündeki bu mağazanın yazıcısı sayesinde ulaşılabilir. Üstelik barkod tekno-
girişinde bir kaya tırmanma platformu, ayrıca bir şela- lojisindeki gibi optik tarama olmadığından, ürünle
le bulunuyor. Eğer Gore-Tex montlarının sağlamlığını el ünitesinin karşı karşıya gelmesi gerekmez. Böylece
test etmek istiyorsanız, yağmur odasının çetin koşul- envanter sayım süresi %75 kısalır. Ürünler mal kabul
larıyla tanıştırılıyorsunuz, üstelik bu kadar da değil, bölümüne geldiğinde, paketler açılmadan sayılıp irsali-
beğendiğiniz dağ bisikletini deneme şansınız da var. yeyle karşılaştırılabilir. Ayrıca yanlış yere yerleştirilmiş
Mağazanın içinden başlayıp park alanı etrafında dola- veya yitirilmiş ürünler hızla tespit edilerek rafların boş
nan engebeli bisiklet parkuru bu amaçla inşa edilmiş. kalması, dolayısıyla bayram, yılbaşı gibi mağazanın yo-
REI sadece Seattle’daki mağazasıyla değil, ABD çapına ğun olduğu zamanlarda ürünlerin bulunamaması du-
yayılmış 51 mağazası, katalog satışları ve internetteki rumu da ortadan kalkar. Doğru ürünün doğru zaman-
sitesiyle dört koldan tüketiciyi çekmeye çalışıyor. da ve yerde olması kolaylıkla sağlanır.
Diğer şehirlerdeki mağazalarda da ilginç etkinlikler SensorID(TM), her türlü mağazanın güvenlik ihtiyacı-
yapılıyor. Minnesota’daki yeni mağazanın etrafında ya- nı karşılayacak kapasitede tasarlanmış, en yüksek per-
4. Ünite - Mağazalarda Donatılar ve Işık, İşaret, Satın Alma Noktası Malzemelerinin Kullanımı 111
formanslı elektronik ürün gözetleme sistemleri olan Sıra Sizde 2
UltraMax Sistemleri’nin tümüyle uyumludur. RFID Mağaza içinde mankenlerin üzerinde en cazip, en şık,
sistemleri bugün Avrupa ve Amerika’daki pilot uygu- en güzel giysi ve aksesuarlar sergilenir. Dolayısıyla
lamalarla çok sayıda perakendeci, tedarikçi ve dağıtıcı- bunlar müşterinin ilgisini çeker ve onları sözkonusu
nın gündemindedir. giysi ve aksesuarları incelemeye ve satın almaya teşvik
eder. Bu sebeple genellikle mankenin üzerinde beğen-
Kaynak: Reynolds, George (2004). Perakende Günleri diğimiz giysilerden (veya giysi kombinasyonlarından)
2004 Sunum Özetleri Kitapçığı, İstanbul: Soysal Eği- etkilenip aynısını satın alırız.
tim Danışmanlık, s.34.
Sıra Sizde 3
Mağazalarda genellikle elektrikle aydınlatma gün ışığı-
na nazaran daha fazla kullanılmaktadır. Bunun temel
Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı sebebi, elektrikle aydınlatmanın tamamen peraken-
1. c Ayrıntılı bilgi için “Mağazalarda Kullanılan decinin kontrolünde olması, gün ışığının ise değişken
Donatı Türleri” konusuna bakınız. olmasıdır. Gün ışığı kullanılan mağazalarda doğal bir
2. c Ayrıntılı bilgi için “Mağazalarda Kullanılan ortam yaratılır ancak gün ışığının yetersiz kalması du-
Donatı Türleri” konusuna bakınız. rumunda mağaza elektrik ışığıyla desteklenmelidir.
3. d Ayrıntılı bilgi için “Mağazalarda Kullanılan Elektrik ışığı kullanılan mağazalar gün ışığı kullanan-
Donatı Türleri” konusuna bakınız. lara nazaran daha aydınlık olur. Sarı ışık kullanılması
4. d Ayrıntılı bilgi için “Mağazalarda Kullanılan durumunda doğal bir ortam yaratılırken, beyaz ışık
Donatı Türleri” konusuna bakınız. kullanılması durumunda soğuk ve donuk bir atmosfer
5. a Ayrıntılı bilgi için “Perakendeci Türlerine Göre oluşur, ürünlerdeki mavi tonlar ortaya çıkar.
Donatıların Kullanımı” konusuna bakınız.
6. b Ayrıntılı bilgi için “Işıklandırma Türleri” konu- Sıra Sizde 4
suna bakınız. Bu sorudaki amaç, mağazalarda işaretlere gerekli öne-
7. e Ayrıntılı bilgi için “Mağazalarda Işıklandırma” min verilip verilmediğini anlamanızdır. Bazı mağaza-
konusuna bakınız. larda yetersiz işaretlendirme bulunduğundan tüketici-
8. d Ayrıntılı bilgi için “Mağazalarda Işıklandırma” ler çalışanlara herşeyi sormak zorunda kalırlar, bu da
konusuna bakınız. hem tüketicileri rahatsız eder hem de çalışanları gerek-
9. e Ayrıntılı bilgi için “Mağazalarda İşaretlerin siz yere meşgul eder. Mağaza içinde gerekli ve yeterli
Kullanımı” konusuna bakınız. işaretlendirmenin bulunmasına dikkat edilmelidir.
10. a Ayrıntılı bilgi için “Satınalma Noktası Görsel Su- İşaretlerin müşteriler tarafından okunması ve farkına
num Araçları ve Teknikleri” konusuna bakınız. varılması isteniyorsa, ilgilerini çekecek, gereksinim
duyulacak ve kolaylıkla görülebilecek yerlerde bulun-
malıdır.
Sıra Sizde 5
Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Bu sorudaki amaç mağazalarda kullanılan satın alma
Sıra Sizde 1 noktası görsel sunumların farkına varıp varmadığınız
Bu sorudaki amaç seçtiğiniz mağazada kullanılan fark- ve sizi etkileyip etkilemediğidir. Eğer satın alma nok-
lı donatıların mağazanın şekline, sergilenen ürünlere tası görsel sunumların farkına varmıyorsanız o zaman
ve mağaza atmosferine uyup uymadığını anlamanız. bunlar gerektiği şekilde kullanılmıyor, amacına varmı-
Donatıların uygun olması kadar miktarı da önemli- yor demektir. Normal şartlarda mağazalardaki satın
dir. Çok fazla miktarda donatı kullanıldığında mağaza alma noktası görsel sunumların farkına varıyor olma-
içinde sıkışıklığa sebep olur; bu da müşterileri rahatsız nız ve hatta çoğundan etkilenip bazı ürünleri plansız
eder. Mağaza içinde çok fazla miktarda ürün sergilen- olarak satın almış olmanız gerekir. Amacına ulaşma-
mesi düzensizlik yaratır ve mağazanın ucuz olarak al- yan satın alma noktası görsel sunumlardaki problem-
gılanmasına sebep olur. lerin ne olabileceğini anlamaya çalışınız.
112 Mağaza Atmosferi
Yararlanılan Kaynaklar
Clow, Kenneth E. ve Baack, Donald (2004). Integrated Wells, William; Burnett, John ve Moriarty, Sandra
Advertising, Promotion and Marketing Communi- (2000). Advertising Principles and Practice (5.
cations (2. Baskı), Upper Saddle River, New Jersey: Baskı), Upper Saddle River, New Jersey: Prentice
Pearson Prentice Hall. Hall.
Colborne, Robert (1996). Visual Merchandising: The
Business of Merchandise Presentation, USA: Del-
mar Publishers.
Demirci, Fatma (2000). Perakendecilikte Mağaza Dü-
zenlemesi, İstanbul: Beta Basım Yayım Dağıtım, A.Ş.
Hasty, Ron ve Reardon, James (1997). Retail Manage-
ment (International Edition), USA: McGraw-Hill,
Inc.
Kent, Tony ve Omar, Ogenyi (2003). Retailing, United
Kingdom: Palgrave Macmillan.
Levy ve Weitz (2001). Retailing Management (4. Bas-
kı), International Edition, New York: McGraw-Hill,
Irwin.
Lewison, Dale M. (1997). Retailing (6. Baskı), Upper
Saddle River, New Jersey: Prentice Hall.
Marketing Türkiye Outdoor & Sign (a) (2005). “Başka
Nereye Reklam Alabilirim?”, Kasım, Sayı: 3, s.14-20.
Marketing Türkiye Outdoor & Sign (b) (2005). “Tabu-
ları Yerle Bir Ettik”, Kasım, Sayı: 3, s.64-66.
Meyer, Warren G., Harris, E. Edward, Kohns, Donald P.
ve StoneIII, James R. (1988). Retail Marketing (8.
Baskı), New York: McGraw-Hill, Inc.
Mills, Kenneth H., Paul, Judith E. ve Moormann, Kay
B. (1995). Applied Visual Merchandising, Engle-
wood Cliffs, New Jersey: Prentice Hall.
Odabaşı, Yavuz ve Barış, Gülfidan (2002). Tüketici
Davranışı, İstanbul: MediaCat Yayınları.
Odabaşı, Yavuz ve Oyman, Mine (2002). Pazarlama
İletişimi Yönetimi, İstanbul: MediaCat Yayınları.
Russell, J. Thomas ve Lane, W. Ronald (2002).
Kleppner’s Advertising Procedure (15. Baskı),
Upper Saddle River, New Jersey: Prentice Hall.
Samson, Harland E. ve Little, Wayne G. (1993). Retail
Merchandising (11. Baskı), Cincinnati, Ohio.
Tek, Ömer Baybars (1984). Perakende Pazarlama Yö-
netimi, İzmir: Üçel Yayımcılık Dağıtımcılık.
Underhill, Paco (2002). Alışveriş Bilimi, Çeviri: Suat
Soysal, İstanbul: Soysal Yayınları.
Varley, Rosemary ve Rafiq, Mohammed (2004). Prin-
ciples of Retail Management, New York: Palgrave,
Macmillan.
5
MAĞAZA ATMOSFERİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Koku ile ilgili faktörleri ve tüketicide yarattığı etkileri açıklayabilecek,
Tat ile ilgili faktörleri ve tüketicide yarattığı etkileri açıklayabilecek,
Dokunma ve hissetme ile ilgili faktörleri ve tüketicide yarattığı etkileri açıklaya-
bilecek bilgi ve becerilere sahip olacaksınız.
Anahtar Kavramlar
• Koku duyusu • Gözü kapalı testler
• Placebo etkisi • Dokunma duyusu
• Genel mağaza kokusu • Dokunmada faydacı yaklaşım
• Ürünlerin kokusu • Dokunmada hedonik
• Tat duyusu (hazcı-ototelik) yaklaşım
İçindekiler
• GİRİŞ
• MAĞAZA ATMOSFERİNDE KOKU İLE
Mağaza Atmosferinde Koku, İLGİLİ FAKTÖRLER
Mağaza Atmosferi Tat, Dokunma ve Hissetme • MAĞAZA ATMOSFERİNDE TAT İLE
ile İlgili Faktörler İLGİLİ FAKTÖRLER
• MAĞAZA ATMOSFERİNDE DOKUNMA
VE HİSSETME İLE İLGİLİ FAKTÖRLER
Mağaza Atmosferinde
Koku, Tat, Dokunma ve
Hissetme ile İlgili Faktörler
GİRİŞ
Mağazalarda oluşturulan atmosfer, genellikle tüketiciyi ilk önce görsel açıdan et-
kiler. Halbuki atmosferi oluşturan diğer unsurlar, örneğin koku, tat ve dokunma
hissine hitap eden uyarıcılar da büyük önem taşır. Mağaza kendine özgü bir ko-
kuya sahip olursa, tüketici rakiplere nazaran o mağazayı farklı algılar, hatta bazen
mağazayı kokusundan tanır. Mağazalarda tat duyusuna her zaman hitap edilme-
yebilir. Lokantalar, kafeteryalar, vb. gibi yiyecek üzerine yoğunlaşan mağazalarda
tat önemli bir rol oynarken, bazılarında örneğin, giyim ürünleri satılan mağa-
zalarda tatla ilgili hiçbir uyarıcı bulunmayabilir. Son yıllarda butikler, kitapçılar
vb. yerlerin çoğunda küçük kafeteryalar açılarak bu duyuya da hitap edilmeye
başlanmıştır. Ürünlere dokunabilme olanağı ise fiziksel mağazaların sanal mağa-
zalara karşı en önemli üstünlüğüdür. Tüketici, ürünle ilgili değerlendirme yapar-
ken mutlaka ürüne dokunma ihtiyacı hisseder. Bazı ürünler için bu, son kararı
doğrudan etkiler. Örneğin tüketicinin giysi, havlu, çarşaf, perde, tüylü oyuncak,
vb. gibi ürünlere dokunması engellenirse, ürünü satın almaktan vazgeçebilir. Ma-
ğazaların içindeki ısı ve mağazanın havalandırma sistemi de tüketici davranışında
etkili olan faktörlerdir. Bu ünitede, etkili bir mağaza atmosferi yaratabilmek için,
tüketicilerin, koku, tat, dokunma ve hissetme duyularına nasıl hitab edilebileceği
ve bunun tüketiciler üzerindeki etkileri anlatılacaktır.
Mağaza atmosferinin önemini kavrayan araştırmacılar ve perakendeciler, son Mağaza atmosferinin sadece
birkaç duyuya değil, tüm
yıllarda görsel ve işitsel unsurlar dışında koku, tat ve dokunma duyuları ile de duyulara hitap etmesi,
ilgilenmeye başlamışlardır. Bilindiği gibi mağazalarda yaratılan atmosfer tüketi- atmosferin etkisini daha da
cilerde duyusal olarak belirli etkiler yaratır ve onların davranışlarında şu şekilde artırır
değişikliğe yol açabilir: mağazada keyif alarak ve zevkine vararak alışveriş etmek,
mağaza içinde daha fazla gezinmek ve ürünleri daha uzun süre incelemek, satış
elemanlarıyla istekli bir şekilde konuşmak, önceden planlanandan daha fazla para
harcamak ve mağazayı tekrar ziyaret etmektir (Ghosh, 1994, s. 522).
Tüketici, mağaza içinde yer alan herhangi bir ürünü duyusal olarak değerlen-
dirmeye başlamadan önce mağaza atmosferini algılar. Genel atmosferin yarattığı
olumlu veya olumsuz etkiler tüketicinin ürünlere yaklaşımında etkili olur. Olum-
lu bir ruh haline giren müşteri, ürünü beğenmeye ve satın almaya daha yatkın
hale gelir (Milotic, 2003, s. 179).
Mağazada oluşturulan atmosferin yarattığı bir diğer etki de müşteriyi gerçek
dünyadan koparıp farklı bir boyuta götürmesidir. Uyarıcıların sadece görme du-
116 Mağaza Atmosferi
yusuna değil, diğer tüm duyulara hitap etmesi gerçeklerden kopmayı kolaylaştırır.
Ürünlere dokunmak, onları denemek veya tatmak kişinin duyularına dikkat ver-
mesine sebep olur ve mağaza ortamını daha iyi anlamasını sağlar (Kent ve Omar,
2003, s. 385).
alamamak tehlike de yaratabilir. Özellikle ev içinde yangın, gaz kaçağı, dibi tutan
bir yemek, bozuk bir yemek gibi kokuların uyarıcı olarak algılanması gerektiği
durumlarda algılanamaması ev kazalarına sebep olabilmektedir. Buna ilaveten,
yaşlı bir hedef pazara hitap eden perakendecilerin mağazalarına sıktıkları uyarıcı
kokular da müşterileri tarafından algılanamayabilir. Böyle bir durumda mağaza-
ya kokuları daha yoğun bir şekilde vermek bir çözüm olabilir; fakat bu sefer de
çalışanlar kokunun yoğunluğundan rahatsız olabilirler. Çünkü insanların kokuda
tercih ettikleri belirli bir optimal yoğunluk seviyesi bulunur ve koku hoşa gitse
bile bu seviyenin üzerinde ise rahatsız edici olur.
Koku duyumsanmasının kültürden etkilendiği bilinen bir gerçektir. Diğer bir
ifadeyle kültür, hangi kokuların güzel, hangilerinin tiksindirici olduğunu belirler
(Wilkie, 1995, s. 41). Kimi kültürler tarafından belirli baharat kokuları cazip ve
çekici bulunurken, diğerleri tarafından mide bulandırıcı olarak nitelendirilebilir.
Örneğin, oldukça sade yemek yemeye alışkın Amerikalılara baharatlı ve sarmısak-
lı Uzakdoğu yemekleri bazen tiksindirici gelir. Diğer taraftan, İngilizlerin gül ko-
kusunu sevmeleri gibi Türkler de limon kokusunu severler ve evlerine misafirliğe
gelen konuklarına limon kolonyası ikram ederler (Odabaşı ve Barış, 2002, s. 143).
Kokuların hoşa gidip gitmemesi, güzel bulunup bulunmaması biraz da kişi-
nin geçmiş deneyimleri ile ilgilidir. Kokular belleği hemen yokladığı için eğer kişi
kötü bir deneyim geçirdiğinde belirli bir kokuya maruz kaldıysa, o kokuyu her
duyduğunda olumsuz deneyimi hatırlar ve o kokuyu sevmez. Örneğin, normal
şartlarda çiçek kokusu sevilen bir koku olmasına rağmen kişiye cenazeleri anım-
satıyorsa itici gelebilir. Benzer bir şekilde, puro kokusu çoğu kişi tarafından sevil-
mezken, bazı insanlarda güzel anıları ortaya çıkarttığı için hoşa gidebilir (Ellen ve
Bone, 1998, s. 32).
Kokunun bir başka özelliği ise, cinsiyetler arasında farklı algılanmasıdır. Deney-
ler sonucunda kadınların kokuya daha duyarlı oldukları ortaya çıkmıştır. Belirli bir
ortamda erkekler hiçbir koku algılamazken, kadınlar koku hafif bile olsa algılar. Bu
sebeple kadınların bulunduğu ortamlarda yoğun kokuların kullanılmaması tavsiye
edilir. Cinsiyetler arasında koku tercihleri de fark gösterir; kadınlar genellikle çi-
çek kokularından hoşlanırken, erkekler çam, lavanta ve misk kokularını severler ve
hatta aynı kokuların kadın ve erkek üzerindeki etkisi de farklı olabilir. Örneğin, la-
vanta kokusu kadınlarda sakinleştirici bir etki yaratırken, erkeklerde huzuru azal-
tır ve fiziksel uyarılmayı artırır (Milotic, 2003, s.183). Buna rağmen Calvin Klein
cinsiyetler arasındaki koku tercihlerinin farklı olmasını gözardı ederek bu konuda
bir çığır açmış ve hem kadınlara hemde erkeklere hitap eden (uniseks) parfümler
üretmiştir (Solomon, Bamossy ve Askegaard, 1999, s. 46).
Kokuların mağaza içinde sergilenen ürünlerle uyumlu olması, ürünle ilgili
tüketici değerlendirmelerini olumlu yönde etkiler. Benzer bir şekilde, ortamdaki
koku ile çalınan müziğin de uyumlu olması etkiyi daha da artırır. Tüketici ma-
ğazayı, ürünleri ve mağaza ortamını daha olumlu değerlendirir; ayrıca mağaza-
yı tekrar ziyaret etme isteği daha fazla olur. Örneğin, Spangenberg, Grohmann
ve Sprott tarafından yürütülen bir deneyde, Noel mevsiminde mağazalara çam,
tarçın ve sedir kokusunun yayılmasının ve aynı zamanda Noel şarkılarının çalın-
masının müşterileri anında mağazanın (ve Noel mevsiminin) havasına soktuğu
ve ortamın müşteriler tarafından olumlu algılandığı görülmüştür (2005, s. 1587).
Diğer taraftan yapılan deneye göre, ortamın kokusu ile müzik arasında uyum-
suzluk olması durumunda, tüketicinin bundan hiç etkilenmediği veya olumsuz
etkilendiği belirlenmiştir.
118 Mağaza Atmosferi
Belirli kokuların insanlar üzerinde yarattığı etkilerle ilgili bazı örnekler aşağı-
da verilmiştir:
• Bir ortamda nane ve müge kokusunun bulunması uzun süreli dikkat gerekti-
ren işlerde çalışan kişilerin performansını artırıyor (Dodd ve Toller, 1992),
• limon kokusu hafızayı güçlendiriyor (Hamilton, 2000),
• lavanta, pudra ve misk kokuları insanlar tarafından bebek kokusu olarak
algılanıyor (van der Laan ve Matthews, 2003, s. 52),
• tahtamsı kokular insanlarda yumuşaklık ve sıcaklık hissi uyandırıyor (van
der Laan ve Matthews, 2003, s. 52),
• kağıt okuyup düzeltenlerin bulunduğu bir ortamın nane ve lavanta kokula-
rıyla bezenmesi çalışanların performansını artırıyor (Wilkie, 1995, s. 46),
• lavanta ve yasemin kokularının sıkıldığı bir iş ortamında çalışanlar gevşi-
yor, aynı ortama limon kokusu sıkılınca çalışanların verimi artıyor (Wilkie,
1995, s. 46).
Son yıllarda koku ile ilgili birçok çalışma yürütülmektedir. Bu araştırmalara
göre gelecekteki kokular insanların daha az yemek yemelerine, daha çok çalışma-
larına, daha dikkatli otomobil kullanmalarına ve daha derin uyumalarına sebep
olacaktır (Freedman, 1988, s. 1). Japonya’da Takasago Firması ile Shimizu İnşaat
Firması biraraya gelerek binaların bütünü için koku sistemleri kurmaya başlamış-
lardır. Örneğin, Japon Otoyolu’unda yer alan bir dinlenme tesisinde, yolcuların
dinlenmelerini sağlamak için merkezi bir klima vasıtasıyla ortama sedir kokusu
yayılmaktadır.
Şekil 5.1.’de ortam kokusunun tüketici tepkilerine etkileri ile ilgili model veril-
miştir. Model incelendiğinde ortamın objektif bir kokusu bulunduğu ve kişinin
koku hissi alma duyarlılığına göre bu kokuyu algıladığı görülmektedir. Kişinin
koku tercihleri (sevdiği ve hoşlandığı kokular), demografik özellikleri, geçmiş de-
neyimleri, ortamda bulunan diğer atmosferik ipuçlar (müzik, renkler, ürünlerin
yerleşim düzeni, vs.) ve kokunun ortama uygunluğu kişinin ortamdan hoşlanıp
hoşlanmayacağını belirler. Kişi kokudan hoşlanırsa ortama yanaşır, hoşlanmazsa
ortamdan kaçar. Şekil 5.1.’den de görülebildiği gibi, atmosferin yaratılmasında kul-
lanılan kokularla ilgili deneyimler kişide iki farklı etki bırakır: (a) kokunun kişide
güzel çağrışımlar yaratması (örneğin, kahve ve ekmek kokusu) veya (b) kokunun
tüketiciye daha önceki keyifli alışveriş deneyimini hatırlatması (örneğin, belirli bir
perakendecinin kendine özgü kokusunun kişide o seferki güzel duyguları anım-
satması). Mağazanın genel kokusu, (ambians yaratan koku) tüketicilerin mağazayı
bir bütün olarak algılamalarında faydalandıkları birçok ipucundan biridir. Tüke-
tici mağazada gördüğü ve orada hissettiği her şeyle mağazayı değerlendirir ve ma-
ğaza hakkında belirli bir izlenime sahip olur. Dolayısıyla bir insanın belirli bir or-
tamda bulunan kokudan hoşlanıp hoşlanmaması birçok farklı faktöre bağlıdır. Bu
sebeple perakendeciler mağazalarında belirli bir atmosfer yaratmak istediklerinde
kullanacakları kokuları bu faktörleri göz önünde bulundurarak seçmelidirler.
5. Ünite - Mağaza Atmosferinde Koku, Tat, Dokunma ve Hissetme ile İlgili Faktörler 119
Şekil 5.1
Ortam Kokusunun
Tüketici Davranışı
Üzerine Etkileri
Kaynak: Gulas, C.S. and Bloch, RH, “Right Under Our Noses: Ambient Scent and
Consumer Responses”, Journal of Business Psychology, Vol.10, No:1, 1995, p. 90, içinde
Ward, Philippa; Davies, Barry J. and Kooijman, Dion, “Ambient Smell and the Retail
Environment: Relating Olfaction Research to Consumer Behavior”, Journal of Business
and Management, Vol.9, Issue:3, 2003, p. 292.
Mağaza içinde koku • Mağaza içinde kullanılan koku mağaza tarafından sunulan ürünlerle uyum
kullanırken; kokunun özgün
ve ayırt edici olmasına, içinde olmalıdır. Dolayısıyla bir çikolata dükkanı çikolata gibi kokmalıdır,
sunulan ürünlerle uyumuna ve çiçek gibi değil.
maliyetine dikkat edilmelidir. • Mağaza içinde kullanılacak olan kokunun maliyeti dikkate alınmalıdır. Koku-
nun mağaza içine hangi yöntem kullanılarak yayılacağına ve kokunun nasıl
olacağına karar verilmelidir. Karar verilirken pahalı kokular seçilmemelidir.
Kokuların Sınıflandırılması
Kokular yıllardır sınıflandırılmaya çalışılmaktadır, fakat kokuların tarif edilme-
sinde yaşanan zorluklardan dolayı dünyada genel kabul görmüş bir sınıflama bu-
lunmamaktadır. İnsanlar algıladıkları kokuları tasvir etmekte ve kelimelere dök-
mekte zorlanırlar. Genellikle algılanan kokular dünyada var olan nesnelerle tarif
edilmeye çalışılır. Örneğin, limon kokusu, portakal kokusu, çam kokusu, lavanta
kokusu, çamaşır suyu kokusu, kahve kokusu, gibi... Ayrıca farklı kokuların karışı-
mıyla yeni kokuların elde edilebiliyor olması, kokuların isimlendirilmesini daha
da zorlaştırır (Milotic, 2003, s. 180).
Kokuların farklı sınıflandırmaları ile ilgili bir tablo, Tablo 5.1.’de verilmiştir. Söz
konusu tabloda farklı birlik ve kurumların kokular için belirlemiş oldukları kategori-
lerin isimleri bulunmaktadır. Tablodan da görülebildiği gibi kimi kurumlar on farklı
sınıf belirlemişken, kimileri daha detaya inmiş ve yirmi üç farklı sınıf oluşturmuştur.
Şekil 5.2
Kokuları
Tanımlayan Ortak
Terimler
Kaynak: Milotic, Daniel, “The Impact of Fragrance on Consumer Choice”, Journal of
Consumer Behavior, Vol.3, Issue: 2, December, 2003, s. 183.
tespit edilerek ortadan kaldırılmalı veya sık sık temizliği yapılmalıdır. Diğer taraf-
tan, mağaza içinde güzel kokuların bulunması, satın alınan ürünle doğrudan ilgisi
bulunmasa bile, tüketicide güzel duygular uyandırır. Ancak koku geliştiren uz-
manların ifadesine göre bir mağaza kokması gerektiği şekilde ve hitap ettiği hedef
pazarın beklentilerine göre kokmalıdır (Hoffman ve Bateson, 1997, s. 229, Lewi-
son, 1997, s. 260). Örneğin, hastaneler temiz bir antiseptik kokusuna sahip olmalı,
eski bir hukuk firması belki belirli oranda küf kokmalıdır. Benzer bir şekilde, bir
antika dükkanının toz ve küf kokması (Lewison, 1997, s.260), çiçek satan bir ma-
ğazanın taze çiçek kokularıyla bezenmiş olması, eski kitap satan bir sahafın hafif
tozlu kokması, cafelerin kahve kokması, simit saraylarının taze fırından çıkmış
simit kokması kesinlikle etkiyi artırır.
Bir uyarıcı olarak koku, son yıllarda pazarlamada yoğun bir şekilde kulla-
nılmaya başlanmıştır (Odabaşı ve Oyman, 2001, s.264). Örneğin, bazı seyahat
acentelerinde vitrine güneş kremi kokusu yayılarak insanlarda “tatile çıkma” hissi
uyandırılmaya çalışılıyor; Fransa’daki bazı süpermarketler, sabah saatlerinde tü-
ketimi artırmak için içeriye kahve ve çörek kokusu yayıyorlar. Hazır kahve üretici-
leri satışları artırmak için paketin dışına kahve kokusu koymuşlar ancak beklenen
tepkinin aksine satışlar artacağına azalmış; çünkü müşteriler ya paketin delik ol-
duğunu zannedip satın almaktan vazgeçmişler ya da kahve kokusu o kadar cazip
gelmiş ki dükkanı terk edip en yakın cafe’ye koşmuşlar. Paris’teki bir otomobil
sergisinde ise, 4x4 Toyota’lar tanıtılırken araçlara deniz ve kum kokusu veya ıslak
toprak kokusu verilerek müşterilere, Toyoto’ların her türlü arazide kullanılabil-
diği izlenimi yaratılmaya çalışılmıştır (Devrim, 1999, s. 12). Benzer bir şekilde
Şikago’daki Aventura Ayakkabı Mağazası yöneticileri mağaza içine deri, limon ve
bebek pudrası kokusu karışımı yaydıklarında satışların üç misline fırladığını ifade
etmişlerdir (Levy ve Weitz, 2001, s.581).
Bazı mağaza yöneticilerinin koku kullanarak müşterilerde canlılık ve mutluluk
duygularını harekete geçirmeye çalıştıkları bilinen bir gerçektir (Ghosh, 1994, s.
523). Özellikle ekmek, kahve, çikolata, çiçek ve çam kokusu (Yılbaşı’nda) sık kul-
lanılan kokular arasındadır (Varley ve Rafiq, 2004, s. 170). Fakat burada dikkat
edilmesi gereken önemli bir nokta vardır. Mağazalarda satışları artırmak ve müş-
terileri belirli bir havaya sokmak için yiyecek kokuları verilirken, örneğin mutfak
gereçlerinin satıldığı bölümde yeni pişmiş kek veya ekmek kokusunun verilmesi,
bu kokunun müşterileri acıktırabileceği düşünülmeli ve bu sebeple mağazada bir
cafe, kafeterya veya lokanta bulundurulmalıdır. Aksi takdirde müşteri hızla ma-
ğazayı terk edip karnını doyurmaya gidecektir. Özellikle şehir dışında yer alan
mağazaların bu konuya daha da dikkate alması gerekir.
Bölümlü mağazalar, parfüm reyonunu giriş katında bulundurarak tüketi-
cileri mağazaya çekmeye çalışırlar. Hatta birçoğunda satış elemanları ellerinde
“tester”larla mağaza girişinde bekler ve arzu eden müşterilere bu kokuları sıkar.
Mağazaya girdiği anda hoş kokularla çevrelenen tüketici olumlu bir ruh haline gi-
rer ve orada vakit geçirme eğiliminde olur. Benzer bir şekilde lokantalarda yemek
kokusunun bulunması müşterilerin iştahını açar (Berman ve Evans, 2001, s. 608),
müşteri lokantanın dışında olsa bile onu içeriye çeker.
Süpermarkette fırından gelen taze pişmiş ekmek kokusu, müşterilerde karşı ko-
nulmaz bir satın alma isteği yaratır. Ayrıca onlara ev ortamını hatırlattığından, sü-
permarketi daha samimi ve sıcak olarak algılamalarına ve kendilerini orada daha
rahat hissetmelerine sebep olur. Tüm mağazalar için uygun olan ideal bir koku
veya atmosfer yoktur. Her bir mağaza arzuladığı etkileri yaratmak ve istediği imajı
5. Ünite - Mağaza Atmosferinde Koku, Tat, Dokunma ve Hissetme ile İlgili Faktörler 123
oluşturmak için en doğru uyarıcı bileşimini tespit etmelidir (Ghosh, 1994, s. 524).
Mağazanın belirli bir kokuya sahip olması onu eşsiz kılar, diğerlerinden ayırır
(Skinner, 1994, s. 565). Büyük ölçekli ve çeşitli ürünlerin yer aldığı mağazalarda, ör-
neğin bölümlü mağazalarda, her bir bölümün kendine özgü kokusunun bulunması,
tüketiciyi anında o bölümün havasına sokar. Mesela, genç giyim bölümünün taze Bölümlü mağazalar gibi büyük
ve canlandırıcı bir kokuya sahip olması, orta yaşlılara hitap eden bölümlerin biraz ölçekli ve çeşitli ürünlerin yer
aldığı mağazalarda, her bir
daha ağır bir kokuya sahip olması, bebek reyonunda pudra ve sabun kokularının bölümün kendine özgü bir
hakim olması tüketiciye farklı bir bölüme geldiğini haberdar eder, onun orada daha kokusunun olması tüketicinin
bölüm ayrımını fark etmesine
fazla gezinme ve ürünleri inceleme isteğine sahip olmasına sebep olabilir. ve anında o bölümün havasına
New York’ta iki farklı süpermarkette gerçekleştirilen bir deneyin sonuçları- girmesine yardımcı olur
na göre, limon ve nane kokusu ile bezenmiş olan süpermarketi gezen müşteriler,
koku verilmemiş süpermarkete nazaran mağazayı daha samimi ve arkadaş canlısı,
daha üst sınıf ve diğerinden daha iyi yönetilen bir mağaza olarak algılamışlardır
(Retail Technology Decisions, 2000). Mağaza içinde düzenlenen satış noktası teş-
hirlerinde de koku, tüketici davranışlarını etkiler. Yatak takımlarının teşhiri ile
ilgili bir araştırmada yedi farklı koku karışımı kullanılarak deney yapılıyor. Bu ko-
kular arasında tüketicilerin yatak takımları için en uygun buldukları ve en hoşla-
rına giden müge kokusu oluyor; diğer taraftan, deniz kokusu da hoşlarına gidiyor;
fakat yatak takımlarına uygun bulunmuyor (Fiore, Yuh ve Yoh, 2000, s. 37). Bu
sebeple tüketicilerin ürünlere karşı olumlu tepkiler beslemeleri için satış noktası
teşhirlerinde hem hoşa giden hem de ürünlere uygun olan kokuların kullanılması
gerekir. Bu sayede perakendeciler tarafından arzulanan tüketici tepkileri elde edi-
lebilir ki bunlar satın alma niyeti ve ödemeye razı olunan fiyattır.
Ziyaret ettiğiniz bir mağazanın genel kokusu dikkatinizi çekti mi, sizi herhangi bir
şekilde etkiledi mi, sizi satın almaya teşvik etti mi? Arkadaşlarınızla tartışınız... 1
Ürünlerin Kokusu
Tüketicilerin kokuya olan düşkünlükleri dünyada çok büyük bir endüstrinin ge-
lişmesine sebep olmuştur. Pazarın çok rekabetçi ve pahalı olması üreticileri, ko-
kuyu hayatlarımıza daha fazla nasıl yerleştirebilecekleri konusunda araştırmalar
yapmaya ve yeni alanlar keşfetmeye zorlamıştır (Solomon, Bamossy ve Askega- Günümüzde kokular sadece
ard, 1999, s. 46). Gül ve yasemin gibi çiçek kokuları hâlâ çok popülerken, par- parfümlere özgü olmaktan
çıkmış, diş macunundan
fümlerde kavun-şeftali, portakal, nilüfer, gibi kokular da denenmeye başlamıştır. çamaşır suyuna kadar bir çok
Ayrıca teknolojik ilerlemeler sayesinde eskiden “kokusuz” olan birçok ürün artık üründe tüketici tercihlerini
etkilemek için kullanılır
güzel ve uygun kokulara sahiptir. Birçok üründe ise eskiden tek bir koku seçeneği olmuştur.
bulunurken, artık günümüzde farklı aromalar içerebildiği görülmektedir (Milo-
tic, 2003, s. 180). Örneğin, diş macunu için genel kabul görmüş koku nanedir;
fakat tezgahlarda tropik meyve, tarçın, şekerleme, vb. koku ve tatlarına sahip diş
macunlarına rastlanılmaktadır.
Kokular parfüm dışında birçok farklı ürün kategorisinde de önem kazanmış ve
ayırt edici bir özellik olarak reklamlarda vurgulanmaya başlanmıştır. Özellikle ça-
maşır deterjanı, yumuşatıcı, ev temizliğinde kullanılan temizlik ürünleri, çamaşır
suları, oda spreyleri ve deodorantları, otomobil kokuları, banyo ve duş jelleri, ban-
yo sabunları, şampuan, kokulu kurutulmuş çiçekler ve potpuri sepetleri, kokulu
mumlar, değişik kokulardaki tütsüler, el ve vücut losyonları, vb. kokunun yoğun
olarak kullanıldığı ve lanse edildiği ürünlerdir.
Koku alanındaki son gelişmeler sayesinde kokulu giysiler üretilmeye başlan-
mıştır. Tekstil endüstrisinde “Yeni Çağ” (New Age) kumaşları üretilerek mikro-
124 Mağaza Atmosferi
kapsüllere koku yerleştiriliyor ve bunlar giysilere dikiliyor. Kişi hareket ettikçe söz
konusu mikrokapsüller patlıyor ve etrafa koku yayıyor, dolayısıyla hareket miktarı
artıkça koku yayılımı da artıyor. Ancak mikrokapsüllerin tümü patladığında giy-
sinin kokma özelliği de yok oluyor. Uygulamalar arasında, bir Fransız iç çamaşı-
rı şirketinin dokundukça koku yayan iç çamaşırları satması ve Koreli erkeklerin
lavanta kokusu yayan pantolon takımlar giyerek içki ve sigara kokularını bastır-
maya çalışmaları, bulunmaktadır (Solomon, 2002, s. 48). Ayrıca Türkiye’de Lilies
Mağazaları’nda aloe vera kokusu yayan tişörtler satılmaya başlamıştır. Söz konusu
tişörtler kullanıcının cildini nemlendirip tenini yumuşatıyor ve bu özellikleri 30
yıkamaya kadar muhafaza ediyor (Aşar, 2005, s. 48).
tası, cafe, bakkal, manav, vb.), tüketicinin yediği yiyeceklerin ve içtiği içeceklerin
lezzetli olması, ortamın daha olumlu olarak değerlendirilmesine sebep olur (Ars-
lan, 2004, s. 192) ve hatta tüketicinin oraya bir daha gelip gelmeyeceğini belirler.
Yiyecek dışı ürünler satan mağazalarda da tat duyusuna hitap edilebilir, hatta edil-
melidir.
Mağaza atmosferi yaratılırken tüketicinin tüm duyu organlarına ne kadar hi- Mağaza atmosferinde,
tap edilebilirse, o oranda tüketiciye farklı deneyimler yaşatılabilir ve tüketicinin tüketicilere tüm duyularına
hitap eden deneyimler
orayı daha olumlu algılaması sağlanır. Dolayısıyla, mağazanın temel ürünü yi- yaşatmak mağazaya
yecek olmasa bile tüketicinin tat duyusuna bir şekilde hitap edilebilmesi tüke- ilişkin algılamalarını
etkileyeceğinden, gıda dışı
ticinin mağazayı daha olumlu değerlendirmesine sebep olur, orada daha fazla ürünler sunan mağazalarda da
vakit geçirmesini sağlar ve oraya tekrar geri gelme ihtimalini artırır. Bu nedenle küçük ikramlarla tüketicinin
tat duyusuna hitap edilebilir.
mağazalarda müşterilere yiyecek ve içecek ikram edilmeye çalışılmalıdır. Özellik-
le müşterinin o mekanda uzunca bir süre bulunması gerekiyorsa ikram daha da
önemli hale gelir. Bazı butiklerde ve giyim mağazalarında (örneğin, Mango) ka-
saların bulunduğu yerde şekerleme ve çikolata ikram ediliyor. Benzer bir şekilde
yeni inşa edilen konutların tanıtım bürolarında, genellikle ilk girişte şeker ikram
edilmekte, maketlerin bulunduğu bölmede ise çay, kahve, tuzlu ve tatlı kurabiye
bulundurulmaktadır. Bu davranış hem müşterilerin tüm duyu organlarına hitap
edilmesini sağlamakta, hem de onların kendilerini bir ev ortamında hissetmeleri-
ne, dolayısıyla orayı samimi algılamalarına sebep olmaktadır.
Türklerin genelde misafirperver bir yapıya sahip olmaları onların, mağazala-
rında veya iş ortamında, ikramda bulunmalarını gerektirir. Herhangi bir mağazada
işi uzayacak olan kişiye mutlaka çay, kahve ikramında bulunulur hatta müşterinin
bunları kabul etmemesi mağaza sahibini rahatsız eder. Geleneksel Türk lokantala-
rında da (örneğin, kebapçı veya ev yemekleri satılan yerler) müşteriye hemen ik-
ramda bulunulur, sipariş etmese bile birçok meze, salata, vb. masasına gelir. Pasta-
nelerin de birçoğunda alışveriş yapan müşterilere kasada ödeme yaparken baklava,
çikolata, poğaça, vb. ikram edilir. Tüketici ister istemez bundan etkilenir ve benzer
bir ihtiyaç doğduğunda tekrar aynı mağazaya gitme eğiliminde olur.
Japonya’da gençlerin sağlıklı beslenme arzularına bağlı olarak yeni bir akım
ortaya çıkmış; içeceklerdeki katkı maddelerinden kaçınmak isteyen tüketiciler
için meşrubatların çoğuna su katılmaya başlanmıştır (Solomon, 2002, s. 50). Bu
sebeple meşrubat firmaları şeffaf içecekler yaratmak için araştırmalar yapmaya
başlamışlardır. Coca cola pazara yeni bir buzlu çay sunmuş ve reklamında rol alan
aktörün bu içeceğe bakıp, “Bu çay mı, yoksa su mu?” diye düşüncelere dalmasını
göstermiştir. Türkiye’de de son yıllarda süpermarket raflarında meyve aromalı su
ve maden suyuna rastlanılmaktadır.
Yiyecek üreticileri, ürünlerin olması gerektiği lezzete sahip bulunmaları için
kapsamlı araştırmalar yapmaktadır (Solomon, Bamossy ve Askegaard, 1999, s.
49). Firmalar araştırmalarında, “duyu panelistleri” kullanmakta veya gerçek tüke-
ticilerden yararlanmaktadırlar. Denekler gözü kapalı testlerden geçirilerek benzer
ürünleri lezzet açısından değerlendirirler ve pazara yeni sunulacak bir yiyeceğin
son hali (lezzeti) bu şekilde belirlenir. Bazı durumlarda tüketici tepkilerine bağlı
olarak, farklı pazar bölümleri de oluşturulabilmektedir. Örneğin, bir firma Ver-
nor markalı zencefil gazozunu pazara sunmadan önce tüketicilerle test yapıyor ve
tüketicilerin bu gazozun tadından hiç hoşlanmadıklarını anlıyor. Bunun üzerine,
farklı bir tüketici grubuna yeni bir gazoz türü olarak aynı gazozu tattırdıklarında
olumlu sonuçlar alıyorlar. Tüketiciler zencefil gazozu olarak bu meşrubatı lezzetli
bulmamalarına rağmen yeni bir gazoz türü olarak aynı lezzetten hoşlanıyorlar...!
126 Mağaza Atmosferi
Ziyaret ettiğiniz bir mağazada tatla ilgili unsurlara dikkat ettiniz mi? Tatla ilgili ipuç-
2 ları mağazayı daha farklı algılamanıza sebep oldu mu? Arkadaşlarınızla tartışınız.
Şekil 5.3
Renklerin ve
Etiketlerin
Algılanan Tatla
İlişkisi ve Tüketici
Tercihine Etkileri
Kaynak: Garber Jr., Lawrence L.; Hyatt, Eva M. ve Starr Jr., Richard G., “The Effects of
Food Color on Perceived Flavor”, Journal of Marketing Theory and Practice, Vol.8, Issue:
4, Fall, 2000, s. 62.
Herhangi bir yiyeceği satın alırken ürünü tatma imkanı bulamayan tüketici, Tüketicilerin bir yiyeceğin
tadına ilişkin beklentisi,
görsel unsurlara dayanarak değerlendirmede bulunmaya çalışır. Bu sebeple eti- öncelikle ürünün rengine ve
kette yer alan bilgilerin ve kullanılan rengin tüketici beklentileri ile uyum içinde etiketindeki bilgilere göre
olması gerekir. Böylece tüketici, ürünü “lezzetli” olarak algılar (Garber, Jr., Hyatt şekillenir.
ve Starr, Jr., 2000, s. 63).
Garber, Jr., Hyatt ve Starr, Jr. tarafından yürütülen deneyde aynı şekilde ha-
zırlanan ve aynı lezzete sahip portakal suyu, üç farklı renkte (mor, turuncu ve şef-
faf) hazırlanıp beyaz bardaklarda deneklere sunuluyor. Deneyde yer alanlar mor
meyve suyunu üzüm suyu olarak, turuncu meyve suyunu portakal suyu olarak ve
şeffaf meyve suyunu su veya limonata olarak algılıyor (2000, s. 63)!
Özet
Koku ile ilgili faktörler ve tüketicide yarattığı etki- Dokunma ve hissetme ile ilgili faktörlerin tüketici-
1 leri açıklamak. 3 de yarattığı etkileri açıklamak.
1 Koku duyusu, tüm duyular arasında hislerimiz Tüketiciler ürünle ilgili bir değerlendirme
üzerinde en büyük etkiye sahip olandır. Günü- yaparken, mutlaka ürüne dokunma ihtiyacı his-
müzde birçok perakendeci artık mağazalarında sederler. Ürünü ellerler, sıkıştırırlar, sallarlar ve
özel kokular kullanıyor ve bu sayede tüketiciler böylece ürün hakkında fikir edinmeye çalışırlar.
üzerinde olumlu izlenim bırakmaya çalışıyor. Özellikle, yumuşaklığın ve ürün yüzeyinin ön
Diğer duyu organlarına gelen ipuçları, kişinin planda olduğu ve kişinin teniyle temas içinde
dikkatini vermemesi üzerine bilinç düzeyine bulunan ürünlerde, tüketiciler dokunmadan
ulaşmazken, kokular dikkat verilmese bile insa- satın alma ile ilgili son kararı vermek istemez-
nı etkiliyor. Koku duyusu ayrıca, belleği en iyi ler. Bu sebeple, bu tarz ürünlerin, tüketici tara-
uyaran ve yoklayan histir, dolayısıyla gizli kalmış fından ellenmesine müsaade edilmelidir, hatta
ve unutulmuş anıları bir anda ortaya çıkarabilir. tüketici bu ürünleri ellemeye teşvik edilmelidir.
Kokuların duyumsanması, kültürden etkilendiği Dokunma ihtiyacı her insanda farklıdır. Dokun-
gibi, cinsiyete, yaşa, geçmiş deneyimlere göre, ma ihtiyacı yüksek olan tüketiciler, ilgilendikleri
farklı algılanır. Mağaza atmosferinde kokuların ürünleri elleyemezlerse hayal kırıklığına uğrar-
kullanılması tüketiciyi mağazaya çeker, onların lar, fakat dokunma ihtiyacı düşük olan tüketici-
mağazada geçirdiği süreyi artırır ve genel olarak ler için, ürünün resminin gösterilmesi veya kilit-
mağazayı ve ürünleri olumlu değerlendirmeleri- li bir camekanın içinde ürünü görmeleri yeterli
ne sebep olur. Ayrıca, kokulu ortamda bulunan olabilmektedir. Mağazalardaki havalandırma ve
müşteriler, mağazada olduğundan daha kısa ısı, atmosferi doğrudan etkiler ve tüketicilerin
süre kaldıklarını, koku sıkılmamış ortamlarda mağaza hakkındaki izlenimlerinde önemli bir
ise olduğundan daha uzun süre kalmış oldukla- rol oynar.
rını algılıyorlar. Mağaza içinde özgün, ayırt edici
ve farklı bir koku kullanılmalı; kullanılan koku
mağaza tarafından sunulan ürünlerle uyum
içinde olmalı; ve maliyeti dikkate alınmalıdır.
Araştırmalar kokuların tanınmasında, renklerin
etkili olduğunu göstermektedir.
Kendimizi Sınayalım
1. Mağazalarda yaratılan atmosferle ilgili aşağıdaki 5. I. Parfüme batırılmış polimer çakılların ışık
ifadelerden hangisi yanlıştır? sistemlerine yerleştirilmesi
a. Mağazada yaratılan atmosfer, tüketicilerin dav- II. Havalandırma sistemi
ranışını etkiler. III. Zaman ayarlı koku sistemleri
b. Mağazada yaratılan atmosfer, beş duyu organı- IV. Bilgisayar kontrollü ısıtma veya havalandırma
na hitap etmelidir. sistemleri
c. Mağazada yaratılan atmosferin hoşa gitmemesi, Yukarıdakilerden hangileri mağazalara koku verilme-
tüketiciyi oradan uzaklaştırır. sinde kullanılan yöntemlerdendir?
d. Mağazada yaratılan atmosfer, kişiyi ortamdan a. Yalnız I
koparmamalıdır. b. Yalnız II
e. Mağazada yaratılan atmosferde, mağaza içi dü- c. I ve II
zen etkilidir. d. I, II ve III
e. I, II, III ve IV
2. Koku duyusuyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
yanlıştır? 6. Aşağıdakilerden hangisi, mağazalara koku verilir-
a. Kokular, geçmiş anıların hemen hatırlanmasını ken dikkat edilmesi gereken noktalardan biri değildir?
sağlar. a. Koku, özgün olmalıdır.
b. Kokular, insan hisleri üzerinde etkilidir. b. Koku, ayırtedici olmalıdır.
c. Kişi, ortamda bulunan kokuya dikkat etmezse, c. Koku, mağaza içinde sunulan ürünlerle uyum
kokuyu algılayamaz. içinde olmalıdır.
d. İnsanların koku alma duyusu, yaşlandıkça zayıflar. d. Koku, müşterilerin anılarını canlandırmalıdır.
e. Kokular, cinsiyetler arasında farklı algılanır. e. Kokunun maliyeti dikkate alınmalıdır.
3. Kokuların yarattığı etkiyle ilgili aşağıdaki ifadeler- 7. Tat duyusuyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
den hangisi yanlıştır? yanlıştır?
a. Lavanta ve yasemin kokusu, insanları gevşetir. a. Tat, sadece yiyecek satan mağazalarda, dikkate
b. Çiçek kokusu, insanları uyarır. alınmalıdır.
c. Nane ve lavanta kokusu, çalışanların perfor- b. Şekerleme, çikolata ikram edilen müşteri kendi-
mansını artırır. ni evinde gibi hisseder, ortamı samimi algılar.
d. Tahtamsı kokular, insanlara sıcaklık hissi verir. c. Yiyecek veya içecek ikram edilen mağazalar,
e. Nane kokusu, hafızayı güçlendirir. müşteri tarafından daha olumlu algılanır.
d. Kişi herhangi bir yiyeceğin tadını, beklentileri
4. Ortamda bulunan kokunun tüketici davranışına etki- doğrultusunda algılar.
si ile ilgili aşağıda verilen ifadelerden hangisi doğrudur? e. Tat ile renk arasında kuvvetli bir bağ bulunur.
a. Tüketicinin beğendiği bir koku varsa, mağazada
geçirdiği süre artar. 8. Renk ve tat algısı ile ilgili aşağıda verilen ifadeler-
b. Tüketiciler, mağazalara yayılan kokulardan ra- den hangisi yanlıştır?
hatsız olurlar. a. Kahve koyu kahverengi bir ambalajda sunulur-
c. Kokunun ürüne uyum sağlayıp sağlamadığı, tü- sa çok sert olarak algılanır.
ketici davranışını etkilemez. b. Kahve mavi renkli bir ambalajda sunulursa orta
d. Kokular, sadece lokantalarda kullanıldığında, sert olarak algılanır
tüketicide olumlu etki bırakır. c. Kahve sarı bir ambalajda sunulursa acı ve sert
e. Koku, sadece tüketicinin geçmiş deneyimi ile olarak algılanır
ilgiliyse, onu harekete geçirir. d. Kahve kırmızı bir ambalajda sunulursa zengin
olarak algılanır
e. Tüketici herhangi bir ürünün tadını, ürünün
rengine göre değerlendirir
5. Ünite - Mağaza Atmosferinde Koku, Tat, Dokunma ve Hissetme ile İlgili Faktörler 133
Yaşamın İçinden
9. Dokunma duyusuyla ilgili aşağıdaki ifadelerden Müşteri Mağazasını Nasıl Seçer?
hangisi yanlıştır? Sokağa çıktığınızda size hitap eden veya etmeyen bir-
a. Ürünün en önemli niteliği yumuşaklığı ise, çok mağaza ile karşılaşabilirsiniz. Bir tüketici neden A
ürün mutlaka müşteriye elletilmelidir. mağazasına değil de B mağazasına gitmeyi tercih eder?
b. Tüketici, tenine değen ürünlere, dokunma ihti- Bugünün tüketicileri eskiden olduğu gibi aldıkları ürün-
yacı hisseder. lerden hemen memnun olmuyorlar. Kişisel ihtiyaçlarını
c. Kozmetik ürünler ambalajlarında muhafaza gidermek için gittiği bir mağazada standart çözümlerin
edilmelidir, tüketici bu tür ürünleri satınalır- sunulması, kişisel ihtiyaçların giderilememesi, tüketici-
ken, deneme ihtiyacı hissetmez. lerin mağaza seçimlerinin aynı kalmasına sebep oluyor.
d. Giyim eşyası satan mağazalarda, giysilere do- IBM, Ulusal Perakende Federasyonu (NRF) ile birlikte
Ocak 2005’te gerçekleştirdiği araştırmada, ürün kategori-
kunmaları için müşterilere izin verilmelidir.
lerinden tüketicilerin mağaza seçimlerine, onları nelerin
e. Bazı ürünlerin ambalajında pencereler açılarak,
motive ettiğinden perakendecilerin tüketicilerle nasıl ile-
ürünü tüketicinin ellemesine izin verilir.
tişim kurması gerektiğine kadar detaylı bir rapor sundu.
Araştırma sonuçlarında çıkan en ilginç sonuç ise tüke-
10. Kumaşların algılanması ile ilgili aşağıda verilen
ticilerin neden benzer şekilde aynı davranışları sergile-
ifadelerden hangisi yanlıştır? diğiydi. Araştırma geleneksel kalitatif araştırma mode-
a. Blucin dişi olarak algılanır. linde yapılmadı. Tüketicinin istek ve ihtiyaçlarını daha
b. Yün üst sınıf olarak algılanır. derinlemesine inceleyen yeni araştırma sistemi olan
c. Blucin ağır bir kumaş olarak algılanır. tüketici karar verme süreci (CDP) modeli gerçekleşti.
d. Yün erkek olarak algılanır. Bu sistemde kişinin dış görünüşünden, ürünün fiyat-
e. İpek üst sınıf olarak algılanır. landırmasına, reklam mesajlarından, satış elemanının
satış taktiklerine, ürün kategorilerine kadar tüketicileri
inceleme fırsatı oldu. İncelenen bu özellikler, tüketici-
nin bir mağazayı seçerken karar verme sürecini etki-
liyor. Araştırma sonuçlarına göre, tüketicilerin %49’u
için mağazadan içeri girildiğinde ürünlerin kolay bu-
lunabilmesi mağaza seçiminde etkili olurken, %40’lık
bir oran aynı anda birden fazla ürün kategorisini ince-
leyebildikleri için o mağazayı seçiyor.
Yararlanılan ve Başvurulabilecek
Kaynaklar
Aşar, Ceyda (2005). “Aloe Vera Kokulu Tişörtler”, Cos- Hamilton, R. J. I. (2000). “The Effect of the Essential
mopolitan, Haziran, Sayı: 18, s. 48. Oil of Rosemary and Lemon on Memory Ability
Beckman, T.N. and Davidson, W.R. (1967). Marke- in Eighth Graders”, Humanities and Social Sciences,
ting (8. Baskı), New York: The Ronald Press; Mooy, January, Vol: 61, s. 6A; Milotic, Daniel (2003). “The
Sylvia C. ve Robben, Henry S. J. (2002). “Managing Impact of Fragrance on Consumer Choice”, Journal
Consumers’ Product Evaluations Through Direct of Consumer Behavior, Vol: 3, No: 2, December, s.
Product Experience”, The Journal of Product and 183’ün içinde.
Brand Management, Vol: 11, No: 6/7, Santa Barba- Hoffman, K. Douglas and Bateson, John E. G. (1997).
ra, s. 432’nin içinde. Essentials of Services Marketing, ABD: The
Berman, Barry and Evans, Joel R. (2001). Retail Ma- Dryden Press, Harcourt Brace College Publishers.
nagement: A Strategic Approach (8th Ed), Upper Kent, Tony and Omar, Ogenyi (2003), Retailing. UK:
Saddle River, New Jersey: Prentice Hall. Palgrave MacMillian.
Devrim, Serdar (1999). “Ve Marketing Kokuyu Keşfet- Köz, Nihal (2005). Beş Boyuta Geçiş Dönemi, Capital,
ti”, Hürriyet, 28 Şubat 1999, s. 12 içinde Odabaşı, Y: 13, S:2005/4.
Yavuz ve Oyman, Mine (2001). Pazarlama İletişi- Levy, M. and Weitz, B. (2001). Retailing Manage-
mi Yönetimi, İstanbul: MediaCat Kitapları, Kapital ment (4th Ed.), International Edition, New York:
Medya A.Ş. McGraw-Hill, Irwin.
Dodd, G. and Toller, V. (1992). “Introduction”, Frag- Lewison, Dale M. (1997). Retailing (6th Ed.), Upper-
rance: The Psychology and Biology of Perfume, saddle River, New Jersey: Prentice Hall Inc.
10. Bölüm, Barking, Essex: Elsevier Science Publis- Milotic, Daniel (2003). “The Impact of Fragrance on
hers; Milotic, Daniel (2003). “The Impact of Frag- Consumer Choice”, Journal of Consumer Behavi-
rance on Consumer Choice”, Journal of Consumer or, Vol: 3, No: 2, December.
Behavior, Vol: 3, No: 2, December, p. 183’ün içinde. Mooy, Sylvia C. and Robben, Henry S. J. (2002). “Ma-
Ellen, Pam Scholder and Bone, Paula Fitzgerald (1998). naging Consumers’ Product Evaluations Through
“Does It Matter If It Smells? Olfactory Stimuli as Direct Product Experience”, The Journal of Pro-
Advertising Executional Cues”, Journal of Adverti- duct and Brand Management, Vol: 11, No: 6/7,
sing, Provo: Winter, Vol: 27, No: 4. Santa Barbara.
Fiore, Anne Marie, Yuh, Xinlu and Yoh, Eunah (2000). Nasbaum, N.J. (1999). “Aging and Sensory Senescence”,
“Effects of a Product Display and Environmental Southern Medical Journal, Vol: 92, p. 267-275; Mi-
Fragrancing on Approach Responses and Pleasu- lotic, Daniel (2003). “The Impact of Fragrance on
rable Experiences”, Psychology and Marketing, Consumer Choice”, Journal of Consumer Behavi-
Hoboken: January, Vol: 17, No: 1. or, Vol: 3, No: 2, December, p. 181’in içinde.
Freedman, Alix M. (1988). “Search Is On For Emoti- Odabaşı, Yavuz ve Barış, Gülfidan (2002). Tüketici
on-Eliciting Scents-Critics Liken New Products to Davranışı, İstanbul: Mediacat Yayınları, Kapital
Snake Oil”, Wall Street Journal (Eastern Edition), Medya A.Ş.
New York, ABD, 13 October, p.1. Odabaşı, Yavuz ve Oyman, Mine (2001). Pazarlama
Garber Jr., Lawrance L., Hyatt, Eva M. and Starr Jr. Ric- İletişimi Yönetimi, İstanbul: MediaCat Kitapları,
hard G., (2000) “The Effects of Fobd Color on Per- Kapital Medya A.Ş.
ceived Flavor”, Journal of Marketing Theory and Peck, Joann and Childers, Terry L. (2003a). “To Have
Practice, Vol:8, No:4, Fall. and To Hold: The Influence of Haptic Information
Ghosh, Avijit (1994). Retail Management (2nd Ed), on Product Judgments”, Journal of Marketing, Vol:
Dryden Press. 67, No: 2, April.
Peck, Joann and Childers, Terry L. (2003b). “Individual
Differences in Haptic Information Processing: The
Need for Touch Scale”, Journal of Consumer Rese-
arch, Vol: 30, No: 3, December.
5. Ünite - Mağaza Atmosferinde Koku, Tat, Dokunma ve Hissetme ile İlgili Faktörler 137
Retail Technology Decisions (2000), No: 2, London:
Cornhill Publications içinde Kent, Tony ve Omar,
Ogenyi (2003). Retailing, United Kingdom: Palg-
rave Macmillan.
Schiffman, Leon G. and Kanuk, Leslie Lazar (2004).
Consumer Behavior (8th Ed.), International Edi-
tion, Uppersaddle River, New Jersey: Prentice Hall
Inc.
Skinner, Steven J. (1994). Marketing (2nd Ed), Boston,
ABD: Houghton Mifflin Company.
Solomon, Michael R. (2002). Consumer Behavior:
Buying, Having and Being (5th Ed), International
Edition, Uppersaddle River, New Jersey: Prentice
Hall Inc.
Solomon, M., Bamossy, G. and Askegaard, O. (1999).
Consumer Behavior A European Perspective,
New Jersey: Prentice Hall Inc.
Spangenberg, Eric R., Grohmann, Bianca and Sprott,
David E. (2005). “It’s Beginning to Smell (and So-
und) A Lot Like Christmas: The Interactive Effects
of Ambient Scent and Music in a Retail Setting”, Jo-
urnal of Business Research, Vol: 58.
Spangenberg, Eric R., Crowley, Ayn E. and Henderson,
Pamela W. (1996). “Improving the Store Environ-
ment: Do Olfactory Cues Affect Evaluations and
Behaviors?”, Journal of Marketing, Chicago: April,
Vol: 60, No: 2.
Tanlasa, Burçin T. (2005). Geleceğin Pazarlaması Beş
Duyuda, Bütünleşik Pazarlamada Marketing Tür-
kiye, Kasım, Y:4, S:87.
Tek, Ömer Baybars (1984). Perakende Pazarlama Yö-
netimi, İzmir: Üçel Yayımcılık Dağıtımcılık.
Underhill, Paco (2002). Alışveriş Bilimi, (çeviri: Suat
Soysal), İstanbul: Soysal Yayınları.
van der Laan, Judith ve Matthews, Imogen (2003).
“Out of the Box”, Global Cosmetic Industry, New
York: December, Vol: 171, No: 12.
Varley, Rosemary and Rafiq, Mohammed (2004). Prin-
ciples of Retail Management, New York: Palgrave,
MacMillan.
Wilkie, Maxine (1995). “Scent of a Market”, American
Demographics, Ithaca: August, Vol: 17, No: 8.
6
MAĞAZA ATMOSFERİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Renk kavramını ve etkilerini tanımlayabilecek,
Mağazalarda renk seçimi ve önemini tartışabilecek,
Mağazalarda müziğin kullanımı ve etkilerini açıklayabilecek,
Müziğin hizmet bekleyen müşterilere etkisini tartışabilecek,
Mağazalarda müşteri ilişkileri ve iletişimin önemini açıklayabilecek,
Mağazalarda kalabalıklığı oluşturan unsurları ve kalabalığın etkisini azaltma
stratejilerini tartışabilecek bilgi ve becerilere sahip olacaksınız.
Anahtar Kavramlar
• Renk • Algılanan bekleme süresi
• Ana/Ara renkler • Müşteri ilişkileri yönetimi
• Zıt renkler (MİY)
• Nötr renkler • Kalabalıklık
• Sıcak/soğuk renkler • Beden dili
• Müzik
İçindekiler
• GİRİŞ
• RENK KAVRAMI VE KAPSAMI
• RENKLER VE ETKİLERİ
• MAĞAZALARDA RENK SEÇİMİ VE
ÖNEMİ
Mağazalarda Renk, • MAĞAZALARDA MÜZİĞİN KULLANIMI
Mağaza Atmosferi Müzik Kullanımı ve VE ETKİLERİ
Müşterilerle İletişim • MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ VE İLETİŞİMİN
MAĞAZALAR İÇİN ÖNEMİ
• MAĞAZA PERSONELİNİN MÜŞTERİ
İLİŞKİLERİNDEKİ ÖNEMİ
• MAĞAZA PERSONELİ VE
MÜŞTERİLERLE İLETİŞİM
Mağazalarda Renk, Müzik
Kullanımı ve
Müşterilerle İletişim
GİRİŞ
Son yıllarda her alanda teknolojinin hızla yaygınlaştığı, şehirleşmenin arttığı
bir dünyada yaşıyoruz. Teknoloji ve şehirleşmedeki bu artış, insanlar üzerinde
kimi zaman olumlu kimi zamanda olumsuz bir takım etkiler yaratıyor. İnsanların
bu olumsuz etkiler karşısında rahatlamaya ihtiyacı var. Bu ihtiyacın giderilme-
sinde müziğin, renklerin, kokuların, ışığın, dekorasyonun vb. etkisi tartışılamaz
bir gerçektir. Böyle rahatlatıcı bir atmosferi sadece yaşanılan mekanda yani evde
yaratmak insanları yeterince tatmin etmiyor. Çünkü insanlar yaşamlarını sadece
evlerinde geçirmiyorlar. Ev dışında da çok fazla vakit geçiriyorlar. Gün içerisinde
bankaya, restoranlara, kafeye, hastaneye, alışveriş için çeşitli mağazalara vb. me-
kanlara gidiyorlar. Bu tür mekanlara alışveriş yapmak, yemek yemek gibi ihtiyaç-
larını karşılamak için gitmelerinin yanı sıra yaşadıkları stresten kurtulmak için
de gidebiliyorlar. Gittikleri bu mekanların atmosferi, çalışanların davranışları ne
kadar huzur verirse, o mekana tekrar gitme olasılığı da artmış oluyor. Dolayısıyla
müşteri bağımlılığı gerçekleşmiş oluyor. Bu tür mekanlarda atmosferin oluştu-
rulmasında, hizmetin mükemmel hale getirilmesinde pek çok unsurun yanı sıra
renklere ve müziğe de çok önem veriliyor. Çünkü doğru kullanılan renklerin ve
müziğin insan psikolojisi üzerinde son derece olumlu bir etkisi var.
Yönetimler, mağaza atmosferinde önemli bir yere sahip olan satış elemanla-
rının müşteri ile olan ilişkilerini ve yine mağazaların içerisindeki kalabalıklığın
algılanma biçimlerini de en iyi şekilde yönetmeye çabalıyorlar. Bu yönetimi de
etkili iletişim yöntemlerinden faydalanarak gerçekleştiriyorlar. Bu ünitede renk
ve müzik kavramın mağazalarda doğru bir etki yaratacak şekilde kullanılması için
gerekli olan konular üzerinde durulacaktır. Ayrıca müşteri ilişkileri yönetimi ve
mağazalardaki kalabalıklığın etkileri de açıklanacaktır.
1930 Depresyon renklere yansıdı, renksiz bir dönem başladı. Öyle ki modaya
hakim olan kahverengimsi grinin renk tonları, bu dönemi “Köstebek Çağı” olarak
adlandırılmasına yol açtı.
1940 Ne olabilir ki... Aynen İkinci Dünya Savaşı’nın harp meydanı gibi koyu
griler, kasvetli çamur ve toprak renkleri, koyu ve kiremit kırmızıları hakimdi.
1950 Savaşın bitmesiyle parlak pasteller gün ışığına çıktı. Su mavisi, soluk sarı
ve pembe renk beyaz ve kahverengi eşyalar bile üretildi. Gözde renk ise sarımtırak
açık yeşil renkti.
1960 Renkli televizyonlar, siyah-beyazları solladı. Avokado yeşili ve başak, al-
tın renkleri dünyayı sardı. Sarı ve turuncuları da unutmamak lazım...
1970 Tüketiciler çarpıcı renklere ve ahenksiz desenlere fazla dayanamadılar.
Toprak renkleri sahneye çıktı.
1980 Renk bilincinin yerleştiği dönem olarak adlandırıldı. Sofistike renkler
hakim oldu. Gri, beji kenar atarak yerini sağlamlaştırdı. Açık maviler, leylaklar,
morlar boy sürmeye başladı.
1990 Tüketiciler tam bir renk arayışı içindeydi. Değerli taş renkleri eşyadan,
giysiye her yeri süsledi. Ancak bu döneme damgasını vuran kuşkusuz yeşildi.
90’ların sonuna doğru ise mercanlar, yumuşak sarı tonları belirdi. İnci parlaklığı,
yanardöner, holografik ve metalik efektler renkten daha önemli olmaya başladı
(Demirel, 1999, s. 47)
2000 Bu yıllarda ise peş peşe bir çok ekonomik kriz, doğal afet vb yaşandı,
yaşanıyor. Buna rağmen insanlar yaşamlarının her yerinde bol renkliliği tercih
ederek kısa bir sure için bile olsa rahatllıyorlar.
Renk en önemli görsel iletişim ve sunum unsurlarından biridir. Işığın cisim-
lere çarptıktan sonra yansıyarak gözümüzde bıraktığı etkiye “renk” denir. Renk
kavramı içinde birbirinden farklı dalga boylarına sahip, kendi fiziksel sınırları
içinde farklı tonlara, doygunluklara-şiddete ve değerlere ulaşabilen ışın grupları-
nı tanımlamak gerekir. Bir rengin yansıttığı ışık miktarına göre bir “değeri”, aynı
renk ailesinin değer ve doygunluk açısından ayrılan ancak yakın ilişkileri görülen
derecelenmeye bağlı “tonu”, görsel yoğunluğuna ve saflığına göre de bir “şiddeti”
söz konusudur (Sağocak, 2005, s.78). Başka bir deyişle renkler genellikle üç temel
özellikleriyle açıklanır. Bu özellikler; ton, değer ve şiddet (yoğunluk) olarak sı-
ralanır. Ton, mavi, kırmızı, sarı gibi gerçek rengin kendisine karşılık gelir. Değer
rengin açık ya da koyu olması ile ilgilidir. Rengin yoğunluğu-şiddeti ise rengin
parlak ya da donuk olmasıdır (Hoffman ve Bateson, 1997, s. 224; Mills, Paul ve
Moorman, 1995, s. 76).
Aslında renk, ışık enerjisidir. Bir renk ortamına yürüdüğümüzde ışık enerjisi
alanına gireriz (Meyer, Kohns, vd. 1988. s. 373). Bir çok bilim adamı renklerin in-
sanlar üzerindeki etkileri üzerinde çalışmaktadırlar. İnsanlarda renk duygusunun
oluşması için bir cisimden yansıyan ışığın yanı sıra, gelen ışık karşısında normal
çalışan bir göz ve beyinde kusursuz bir görme merkezi gerekir. Bu bağlamda renk
şu üç sistemde incelenir:
• Psikolojik sistemde renk: Beynimizde uyanan bir duyumdur.
• Fizyolojik sistemde renk: Çeşitli ışık cinslerinin göz retinası üstündeki si-
nirler vasıtasıyla oluşturduğu fizyolojik olaylardır. Sinir sistemlerimizde
renk mevcuttur.
• Fiziksel sistemde renk: Işığın hangi dalga uzunluklarını hangi oranda bu-
lundurduğuna dair, ölçülerle rakamlarla ifade edilebilen değerleridir.
6. Ünite - Mağazalarda Renk, Müzik Kullanımı ve Müşterilerle İletişim 141
RENKLER VE ETKİLERİ
Yapılan araştırmalar her rengin insanlar üzerinde ayrı bir psikolojik etki yaratığı-
nı göstermektedir. Renklerin insanlar üzerinde biyolojik ve duygusal değişiklikle-
re neden olduğu bilinir. Örneğin, kırmızı ışık altında oturursanız kan basıncınız
atar, mavinin altında düşer (Meyer, Kohns, vd. 1988.s. 373). Renkler, insanlar üze-
rinde korku, acı, sıkıntı, neşe ve sakinlik verici özelliklere sahiptir.
Lütfen kalemle aşağıdaki kelimeyi okuduğunuzda aklınıza gelen rengi boşluğa yazın.
1 KAMYON...! “_____________”
Kırmızı: Sıcak renkler grubunda yer alan kırmızı ana renklerden biridir. Kul-
lanıldığı mekanda heyecanlandırıcı, uyarıcı bir etki yaratır, enerji ve gücü ifade
eder (Çellek, 2003). Dinamik ve tahrik edici bir renk olan kırmızı şiddet, nefret ve
işkence gibi duyguları da çağrıştırabilir. Bu özelliği nedeniyle insana huzursuzluk
veren, hırçınlığa iten bir renk olarak da görülür.
Karışımlara göre kırmızının psikolojik etkileri vardır. Her renkte olduğu gibi
kırmızıda da rengin değeri yani açıklığı ya da koyuluğu farklı etkiler yaratabil-
mektedir. Açık kırmızı insanda güven, hakimiyet ve sevgi duygusu uyandırır.
Orta değerdeki kırmızı düzenlilik duygusu yaratır. Kan rengindeki kırmızı ise,
insanın iç tepkisel duygularını açığa çıkarır. Kırmızı turuncuya doğru yaklaştı-
ğında aktifliğini kaybederek donuklaşır. Kırmızı beyazla karışınca ortaya çıkan
pembe ile bir canlılık kazanır. Pembe kadınlık sembolüdür. Yapılan araştırmalar
en çok kırmızı rengin beğenildiğini ama tonları içinde de en sevilen rengin pembe
olduğunu ortaya koymaktadır (Yılmaz, 1999, s. 20- 23). Kadınlar genellikle mavi
tondaki kırmızıyı, erkekler ise sarı tondaki kırmızıyı severler.
Kırmızı kullanıldığı yere göre coşkunluk, canlılık, nefret ve mücadelecilik gibi
duygular uyandırır. Kahve kutusunun etiketi kırmızı ise, zengin bir tada sahipmiş
gibi algılanır (Aktaran; Aslan, 2004, s. 97). Kırmızı aynı zamanda iştahı açan bir
renktir. Bu nedenle gıda firmaları genellikle kırmızı rengi tercih ederler (Coca
Cola, McDonald’s, Nestle, Pizza Hut vb.). Sıcaklık algısı da yaratabilen bir renk
olan kırmızı, bu özelliği nedeniyle kışlık ürünlerde ya da bu ürünlerin sergilendiği
yerlerde sıklıkla kullanılır.
Kırmızı toplumsal simgeler içerisinde oldukça fazla kullanılır. Bazı uluslar bu
rengi yurtseverlik duygularını kamçılayan bir renk olarak kabul ederler. Örneğin,
ülkelerin bayraklarda kırmızıyı kullanmaları gibi. Öte yandan kırmızı toplumsal
hayatta da aşkın ve sevginin sembolüdür.
Sarı: Ana renk grubunda yer alan sarı ikinci sıcak renktir. Bu renk psikolojik
anlamda çılgınca duyguların görüntüsü olarak nitelenir. Araştırmalar sarı rengin,
“ferahlık, sevinç, temizlik, aydınlık, sıcaklık, mutluluk, sağduyu, güzel düşünceler
ve mantığı” çağrıştırdığını belirtmektedir. Kullanıldığı mekânda uyaran, neşelen-
diren, dikkat çeken bir etki yaratmaktadır. Genişlemeyi, iletişimi ifade etmektedir
(Çellek, 2003).
Ancak bazı araştırmalar bu rengin zayıflık, hastalık, fakirlik ve mutsuzluk kav-
İyi ya da kötü renk diye birşey ramlarını da çağrıştırdığını ifade etmektedirler. Öte yandan sarı dışa dönük bir
yoktur. Renklerin içinde renktir (Yılmaz, 1999. s. 27). İzgören ise, sarının geçici bir renk olduğunu belirtir.
bulunulan çevreye göre güzel
veya kötü kullanımı insanların Bu nedenle dünyadaki tüm taksiler sarıdır. Dikkat çeksin ve geçici olduğu bilinsin
zihninde güzel veya çirkin diye. Araba kiralama firmaları da logo ve sembollerinde genellikle sarıyı kullanırlar.
fikirlerin oluşmasına neden
olmaktadır. Sarı renk ile, “Ürün geçici, lütfen geri getirin” demek isterler. (2006, s. 152). Kannerr
ise, gözlerin en hızlı algıladığı renk olan sarının binanın dış cephelerinde kullanıl-
ması durumunda evlerin hemen satıldığını ifade eder (Aktaran; Aslan, 2004, s. 97).
Sarı, zeytuni yeşile bakan bir renk aldığı zaman, korkaklığı ve kıskançlığı ifade
eder. Sarı beyazla karışınca etkisi daha da kuvvetlenir. Sarı gözü biraz rahatsız et-
tiği (canlı bir renk olduğu için göz onu tutmakta zorluk çeker) ve bu etkiden kur-
tulmak için mavinin ya da yeşilin dinlendirici, sakinleştirici özelliklerini aramaya
başlamaktadır. Sarı psikolojik yapısı bozuk olanları pozitif olarak etkiler. Sarı in-
6. Ünite - Mağazalarda Renk, Müzik Kullanımı ve Müşterilerle İletişim 143
Güven veren bir renk olduğu için bankalarda mavi dışında çok kullanılır. Yara-
tıcılığı körükler. Bu nedenle büyük otellerin mutfağında ve bazı restoranlarda aş-
çıların yaratıcılığını arttırmak için mutfak yeşile boyanır. Ama kasaplar kesinlikle
dükkânlarında bu rengi kullanmazlar. Çünkü yeşil vejeteryanlığı temsil etmesinin
yanı sıra doğanın rengini de ifade etmektedir. Aynı zamanda rahatlatıcı ve sakinleşti-
rici bir renk olduğu için hastanelerde de bu renge çok rastlanır (İzgören, 2006, s. 146).
Mor: Mavi ile kırmızının karışımından elde edilir. Bu renkte maceracı, esra-
rengiz bir hava vardır. Melankolik karakterli olan mor, keder ve hüzün ifade ede-
bilir. İnsanlarda karamsarlık etkisi uyandırmasının yanı sıra üzüntü, pişmanlık ve
korkaklık duyguları uyandırabilir. Çünkü nevrotik duyguları açığa çıkarmaktadır.
Bu nedenle de morun kullanılması özen ister. Mağaza ortamında çok yoğun bir
şekilde kullanılırsa tüketicilerin morallerinin bozulabileceği, satış elemanlarının
depresyona girebileceği söylenir (Hoffman ve Bateson, 1997, s. 224).
Mor renginde kırmızının etkisi arttıkça karamsarlığın yerini ciddilik alır. Bu
durum da insan psikolojisinde şiddetin ve nefretin sönmesini ifade eder. Morda
mavinin etkisi artarsa, insan psikolojisinde olumsuz etkiler oluşur. Mordaki ma-
vinin derinlik etkisi ile insan üzerindeki düşündürücülüğü birleşmektedir. Bu da
ateş ile barutun yan yana gelmesidir. Ancak morun tüm bu olumsuz etkileri be-
yazla hafifler. Bu renk mimaride kullanıldığında büyüklük, ihtişam hissi uyandırır
(Yılmaz, 1999, s.33-35).
Turuncu: Sarı ile kırmızının karışımından oluşan turuncu, insan psikolojisini
ısıtan bir renktir. Kırmızı sarıya bir ciddilik, kuvvetlilik, olgunluk ve samimiyet
kazandırır. Turuncu, kahverengiye doğru yaklaştıkça toprak rengine dönmeye
başlar. Bu da dünyevi duyguları uyandırarak, ciddilik, düzgünlük, dayanıklılık ve
metanet sembolü haline gelir. Aynı zamanda insanın iç dünyasında bir pişmanlık
ve hüzün duygusu yaratır. Turuncu sarıya doğru yaklaştıkça ise, yavaş yavaş hır-
çınlaşmaya başlar (Yılmaz, 1999, s. 35-37). Fastfood lokantaları genelde turuncu,
sarı veya kahverengi renklerinde dekorasyonlar kullanmaktadırlar. Bunun neden-
lerini hiç düşündünüz mü? Çünkü biyolojik olarak turuncu sizi acıktırır, sarı ve
kahverengi de duygusal olarak rahatlatır (Meyer, Kohns vd. 1988, s. 373). Dikkat
çekici bir renk olan turuncu bir ürün veya markada kullanılıyorsa, bu ürün herkes
için imajı verilir. Müşteriler o kapıdan içeri rahat girebileceklerini hissederler.
Çeşitli renklerdeki (kırmızı, mavi yeşil, pembe, mor, sarı, siyah, gri vb.) kurabiye
2 kutularını gösterseler ve “Sizce en iyi kurabiyeler hangi kutuda?” diye sorsalar ne
cevap verirdiniz?
İşe girebilmek için iş başvurusu yaptınız ve başvurunuz kabul edildi. Sonuçta görüş-
meye çağrıldınız. Size; “Şirketimiz işe başladığınızda size bir araba verecek, hangi
rengi tercih edersiniz?” diye soruldu. Ne cevap verirdiniz? Siyah, cevabını verirseniz
şirket; hırslı, yükselmeyi isteyen bir eleman geliyor diye düşünür. Lacivert, mavi ve
gri rengi tercih ederseniz, genel anlamıyla istikrarlı, iyi çalışacak disiplinli bir ele-
manın ipucunu verirsiniz. Kırmızı seçmişseniz gezmeyi seven, işten çok aşk düşü-
nen bir elemanla karşılaştıklarını düşünebilirler.
Sıcak renklerdeki parlaklık, aydınlık ve göz alıcı etkiler soğuk renklere oranla
daha fazladır (Yılmaz, 1999, s.49). Örneğin sıcak renklerin göz alıcı etkilerinden
faydalanılarak mekan veya eşya olduğundan daha büyük gösterilebilir. Ancak bu
renkler aşırı kullanılırsa insanda bunalma duygusu uyandırabilir. Öte yandan ma-
ğazaların içinde canlı renkler kullanılması müşterileri harekete geçirip hızlı hare-
ket etmelerini sağlar. Çünkü bu sıcak renkler müşterileri mağazanın içine çekerek
ilgilerini uyandırır.
Merkle renk seçiminde bazı noktalara dikkat edilmesi gerektiğini ifade etmek-
tedir:
• Renkler kurumun/mağazanın özelliklerine göre farklı biçimde yaşanabilir.
Örneğin, mavi rengin Yapı Kredi Bankası’ndaki çağrışımları, Parliament si-
garalarındaki çağrışımlardan farklı olabilir. Çünkü bu renklerin hangi çer-
çevede ve bağlantıda kullanıldığı önemlidir (Aktaran; Okay, 1999, s.147).
• Renkler moda açısından değişikliğe uğramaktadır. Ünitenin başında ifa-
de ettiğimiz gibi renkler yıllara göre değişiklik göstermektedir. Çünkü bir
anda moda (in) olan, kısa bir süre sonra demode (out) olur. Dün çekici
olan, bugün rüküştür. Çünkü moda döngüsel bir süreçtir (Davis, 1997, s.
134). Mağazalar bu süreç içerisinde modası çok çabuk geçmeyecek renkleri
tercih etmeli veya günün modasına uygun biçimde renklerin tonlarını re-
vize edebilmelidir.
• Renkler kültürlere göre farklı anlamlara sahiptir. Örneğin yeşil Brezilya’da
hastalığı çağrıştırırken, Danimarka’da sağlığı ifade etmektedir. Yeşil renk
kültürlere göre farklı anlamları çağrıştırmaktadır. Kuşkusuz global mağa-
zalar böyle renkleri kullanırken son derece dikkatli olmak zorundadırlar.
• Renk seçiminde aşırıya kaçılmadan gözü rahatsız etmeyen renkler seçil-
melidir. Renklerin etkisi kurumun ciddiyetini yansıtan ve sakinleştirici etki
yaratan özelliklere sahip olmalıdır (Aktaran; Okay, 1999, s. 147).
Yöneticiler, mağazaların içinde (duvarlarda, yer karolarında, aksesuarlarda
vb), mağazanın dışında, vitrininde vb. renk seçerlerken uzmanların önerdiği bazı
noktalara dikkat etmelidirler:
• Renk seçimini yalın tutun. Bazı çok ilginç teşhir tek renkli (monokromatik)
tasarımlardan oluşmuştur. Çok fazla renk izleyicinin kafasını karıştırır.
• Ürünün, paketin veya kutunun üstündeki renk ipuçlarına bakın.
• Parlak ve kontrast renkleri kullanırken dikkatli olun. Bir renk ne kadar yo-
ğun olursa kapladığı alan o kadar daralır. Çok fazla parlaklık dikkat çeker
ancak bir süre sonra müşteriyi rahatsız eder.
• Renklerde bir denge kurmaya çalışın. Eğer iki veya daha fazla rengi har-
manlarsanız, etki sizi mutlu eden bir renk armonisine dönüşebilir. Duruma
uygun renkler seçmeye özen gösterin.
• Renkli eşya etrafında yeterli boşluk bırakın. Madeni paraların birbirine
çarpmasını düşünün. Boşluk bir tampon etkisi gösterecek ve ürünün özel-
liğini vurgulayacaktır.
• Işık gölgeleri çok kolay göze çarpar. Teşhir alanını derinleştirirler ve alanı
büyük gösterirler.
• Ürün ve arka plan rengi arasındaki kontrastlığı vurgulayın. Renklerdeki
kontrastlık bir teşhiri daha ilginç kılar. Kontrastlık ışıklandırma ile de ba-
şarılabilir (Meyer, Kohns vd. 1988. s.373).
Sonuç olarak, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi gerçekte iyi ya da kötü renk diye
bir şey yoktur. Renklerin içinde bulunulan çevreye göre güzel veya çirkin kullanımı
bizde fikirlerin oluşmasına neden olmaktadır. Çünkü insanlar yaşamları boyunca
renklerle iç içe yaşarlar. Renkler, insanların dikkatini şekillerden daha fazla çeker.
Bir mağazaya, bir restorana, bir alışveriş merkezine vb. mekanlara girdiğimizde, ilk
birkaç saniye içerisinde o mekanla ilgili bir fikir sahibi oluruz. Bu fikrimizde mağa-
zanın atmosferi, çalışanların davranışları vb. etkilidir. Ancak mağazaya girdiğimiz-
de renkler; ışık, koku, müzik ilk dikkatimizi çeken unsurlar arasındadır. Bir mekanı
ferahlatıcı yapan ya da kasvetli yapan unsur, o mekanda kullanılan renklerdir.
150 Mağaza Atmosferi
Şekil 6.1
Müziğin Mağaza
Ortamına Etkileri
Kaynak:
Herrington, D.,
Capella, L.(1994).
“Practical
Applications of
Music in Service
Settings”. Journal of
Services Marketing.
Vol: 8. No: 3. S. 51.
6. Ünite - Mağazalarda Renk, Müzik Kullanımı ve Müşterilerle İletişim 151
lü bir ruh hali etkileyicisi olduğu konusunda bir uzlaşma vardır. Bu ruh hali etkisi
daha sonra tüketicilerin beklemeye yönelik duygusal tepkilerini de etkiler.
Literatürde müziğin hizmet bekleyen müşterilerin tepkilerine en temel üç et-
kisi tanımlanmaktadır. Bunlar; algılanan bekleme süresi, hizmet ortamının duy-
gusal değerlendirmesi ve beklemeye karşı duygusal tepkidir.
Bütün bu özelliklerin yanı sıra her müziğin insanda aynı etkiyi yaratmayacağı
da önemli bir gerçektir. Örneğin bir süpermarkette alışveriş yaparken duyduğu-
muz hafif müzik, sinir sistemimiz aracılığıyla kalp atış hızımızı, kan basıncımızı,
deri ısımızı düşürürken, komşumuzdan duyulan heavy metal müzik, yine aynı
sistem aracılığıyla tüylerimizi diken diken edebilir. Hatta tansiyonumuzu yüksel-
mesine, derimizin gözeneklerinde ter boşanmasına neden olabilir.
Müziğin tüketiciler üzerindeki buna benzer tüm etkileri dikkate alınarak çalına-
cak müziğin tarzı belirlenmelidir. Kuşkusuz bu tarzın belirlenmesinde hedef kitle-
nin beklentileri, zevklerinin dikkate alınmasının yanı sıra, mağazanın tarzı da son
derece önemlidir. Örneğin, mağaza içinde klasik müziğin çalınması, müşterilerin
mağazanın üst gelir grubuna hitap ettiğini algılamasını sağlar. Öte yandan klasik
müzik, herhangi bir ortamda suç işlenme oranlarının azalmasına neden olmaktadır.
Çalınan müziğin türünün yanı sıra, gün içinde hangi saatlerde hangi tür müzi-
ğin çalınması gerektiği de dikkat edilmesi gereken bir konudur. Böyle bir uygula-
ma özellikle lokanta ve restoranlar için önemlidir. Genellikle sabah saatlerinde ya-
vaş tempolu müzikle müşteriler rahatsız edilmemeye çalışılırlar. Öğle saatlerinde
hızlı tempolu müzikle hareketlendirilirler. Akşam vakti ise orta tempolu müzik-
le yine rahat bir ortam yaratılmaya çalışılır. Gece vakti yüksek tempolu müzikle
müşteriler dinç tutulmaya çalışılır (Aktaran; Aslan, 2004, s. 171). Bütün bunların
yanı sıra çalınan müziğin tekrarına da çok dikkat etmek gerekir. Gün içerisinde
defalarca tekrar edilen müzik özellikle çalışanların performansını olumsuz etkiler.
masını engelliyor. Ayrıca mağazada bulunan camlar ve seramik, ses için sorun
yaratıyor. Bunun yerine sesi emen ahşap ve kumaşlar daha iyi sonuçlar veriyor
(Erdoğan, 2004).
Mağaza atmosferinin tüketicileri etkileyebilmesi için bu ünitede ayrıntılarıyla
anlatılan konulara dikkat etmek gerekir. Çünkü mağazalarda son derece önemli
olan renk ve müziğin kullanımı, ancak bilinçli tasarlanıp uygulanırsa, müşteriler
üzerinde etki yaratabilir. Gelin şimdi yaratıcılığı da dikkate alan güzel uygulanmış
örneklerden birkaçını inceleyelim:
olarak new jazz, house ve rock müziği elektronikle birleştiren türler seçiliyor (Er-
doğan, 2004). Mudo ve Mudo Consept mağazalarında genel olarak yurtdışından
seçilen etnik müzikler çalınıyor. Yazın chill out müzikler tercih edilirken, kışın
Fransız DJ’lerin hazırladığı albümler çalınıyor. Son zamanlarda müşteriler Mudo
mağazalarında Buda Bar müziklerini dinliyorlar (Erdoğan, 2004).
Bu alanda önde gelen isimlerden birisi olan Don Peppers MİY’i şöyle tanımlı-
yor: “... Müşterilerle ilişkileri yönetmek. Eğer müşterilerle ilişkileri yönetiyorsam
bu, bütün kuruluşlardaki farklı müşterilerle ayrı ayrı ilgileniyorum demektir...
İlişki zamanla bir bağlam içine oturur, davranış değişikliğine yol açar. ..Bu da,
tek bir müşteri üzerine kurulu bir kuruluşmuşum gibi davranmam gerektiği an-
lamına gelir” (Aktaran, Solomon, 2003, s. 123). MİY stratejisi, bir kurumun en
iyi müşterilerini benimsemesini, onların ihtiyaç duyduğu şeylerin başında yerini
almasını ve müşterilerin memnuniyetini arttırmasını sağlar.
Müşteri İlişkileri Yönetimi; müşterileri bulmak, kazanmak ve elde tutmak için
yapılan çalışmaların tümü olarak tanımlanabilir. MİY felsefesini başarıyla uygu-
layan kurumlar, müşterilerine rahat iş yapma kanalları yaratmakta, bu sayede her
bir müşterinin firmaya kattığı “değeri” artırabilmektedir.
Müşteri ilişkileri yönetimi, firmanın büyüklüğüne ve içinde bulunduğu sek-
töre bakılmaksızın tüm firmaların şu ya da bu şekilde uygulamaya çalıştığı bir
modeldir. Bir firma için temel amaç para kazanmak ve bu geliri sürekli hale geti-
rebilmektir. Sürekli gelir ise ya sürekli yeni müşteriler elde etmekten ya da mev-
cut müşterileri elde tutmaktan geçmektedir. İşte MİY bu noktada çok önemlidir;
çünkü MİY in temelinde müşteri analizleri yaparak onları bölümlere ayırma, kârlı
/ kârsız müşteri ayrımını yapabilme ve müşteri sadakatini oluşturabilme yatmak-
tadır.
MİY bir kültürdür ve bu kültürün firmaya yerleşmesi zaman alacaktır. Eskiden
mahalle bakkalının uyguladığı sistem aslında müşteri ilişkileri yönetiminin teme-
lini oluşturmaktadır. Mahalle bakkalı, müşterilerini bire bir tanır, onların hatırını
sorar ve hatta ihtiyaçlarını tahmin ederek onlara hatırlatır, böylelikle sadık müşte-
ri portföyü oluştururdu. Bugün ise binlerce müşterisi ve yüzlerce çalışanı olan bir
firmada müşteri ilişkilerini etkin biçimde yönetmek kolay olmamaktadır. Müşte-
rilerle satış personeli arasında iyi ilişkiler kurulsa bile, bu ilişki bireysel boyutta
kalmakta ve o satış personeli firmadan ayrıldığında çalışanla birlikte müşteriye ait
bilgiler de firmadan kopmaktadır.
Müşteriler bir mağazaya girdiklerinde kuşkusuz mükemmel bir hizmet bekler-
ler. Müşterinin aldığı hizmet, beklentilerine uymuyorsa ve onu tatmin etmiyorsa
kötü hizmet olarak değerlendirir. Bunun aksine müşteri aldığı hizmetten mem-
nunsa mağazadan olumlu duygularla ayrılıyorsa bu iyi hizmettir. Mağazacılıkta
mükemmel müşteri hizmeti verebilmek için dikkat edilmesi gereken önemli bazı
ilkeler vardır. Gelin şimdi bu ilkeleri görelim:
• Her müşteri farklı bir birey olarak görülmeli: Müşteriler birbirinden fark-
lıdır. Müşterilerin bu farklılıklarını; beklentileri, yaşları, kişilik yapıları,
giyim tarzları, zevkleri, yaşam biçimleri, cinsiyetleri, maddi durumları,
kültürel yapıları vb. olarak ifade edebiliriz. Bu nedenle farklılıkları iyi kav-
rayarak her müşteriye belirli koşullar ölçüsünde farklı hizmet verilmelidir.
• Her konuda yaratıcı olmalı: Her müşteriye kurumun prensipleri doğrultu-
sunda farklı davranabilme becerisini göstermek yaratıcı hizmettir. Çünkü
müşteriler ezberlenmiş cümlelerle satış yapan satıcı istemiyorlar. Yaratıcı in-
sanlar; problemlere farklı çözümler bulurlar, yaratıcılığı öğrenebilirler, yapı-
lan her şeyi sürekli geliştirme becerisi gösterirler, dünyaya ve olaylara olumlu
bakarlar, problemlere karşı daha hassastırlar ve esnek olmayı başarabilirler.
• Dinamik olmalı: Dinamizm müşteriler üzerinde pozitif etki yaratır. Alışveriş
bir dinamizm işidir ve müşteriler kendilerine mutluluk veren, heyecanlandıran
bir ortama gereksinim duyarlar. Bu nedenle müşteriler karşılarında hayattan
158 Mağaza Atmosferi
bezmiş bir yüz ifadesiyle, ağır ağır hareket eden, cansız bir şekilde davranan
satış elemanı istemezler.
• Müşterinin beklentisinin ötesinde hizmet verilmeli: Müşterilerin istekle-
rini karşılamanın yanı sıra beklenenden daha fazlasını vermek aslında hiç
de zor değildir. Örneğin; elleri dolu müşteriye taksi çağırmak, elindekileri
taşımasında yardımcı olmak, adres sorana kroki çizmek, istenilenden fazla
çeşit göstermek vb.
• Hizmet satışa yönelik olmalı: Bir satış elemanının hedefi, müşteri mağazaya
girdiğinde, ona ürün satmak olmalıdır. Şüphesiz bunu yaparken müşteriyi
zorlamadan ve rahat bir alışveriş ortamı yaratarak gerçekleştirmek gerekir.
• Müşteri inisiyatifi kendisinde hissetmeli: Müşteriyi olabildiğince rahat ettir-
mek gerekir. Bilinçli satış teknikleri kullanarak müşteriye satın alma kararını
verdirtmeli. İnisiyatif her ne kadar satıcıda olsa da müşteri, ürünü üzerin-
de baskı olmadan aldığını hissetmelidir. Şüphesiz bu durum iyi satıcılığın
önemli bir özelliğidir (Soysal, 1998, s. 46-55). İyi müşteri ilişkisi kurmak için
müşteriyi mağazada karşılarken bazı konulara önem vermek gerekir.
dir. Hem çalışanların görünüş ve davranışlarına yön vermek hem de iyi müşteri
ilişkileri geliştirmek için; farklı müşteri tiplerinin neler olduğunu buna göre nasıl
davranılması gerektiğini bilmek yararlı olacaktır.
Mağazaya gelen her müşteri birbirinden her açıdan farklıdır. Müşterilerin bu
farklılıkları davranışlarına yansımaktadır. Gelin şimdi müşterileri davranışları
yönünden inceleyelim:
• Nazik Tip: Terbiyeli, kibar ve kültürlü olan bu müşteri tipi mantığa ve ger-
çeğe uygun her teklifi kabul eder. Bu tip müşterilerle iletişime geçerken ko-
nuya derhal geçilebilir. Bilinçli, gerçekçi ifadeler kullanılabilir. Satış perso-
neli tarafından istenilen bir müşteri tipidir.
• Kavgacı Tip: Kavga çıkarmaktan hoşlanır ve her şeyi eleştirir. Hatta bu ta-
vırlarıyla personeli hakaret etmeye bile tahrik edebilirler. Kavgacı tipler za-
man zaman işi fiziksel şiddet uygulamaya kadar götürebilir. Bu tip müşteri-
lerle tartışmaya girmekten ve tahriklerden kaçınmak doğru bir davranıştır.
• İhtiraslı Tip: Aşırı tutkuları nedeniyle dürüstlük sınırını aşabilirler. Genel-
likle zeki ve atılgan olan bu tipler, hak etmediği şeyleri bile elde etmek iste-
yebilirler. Bu tip müşterilerle iletişim kurarken fikirlerine saygılı olunmalı
ve ölçülü iltifat edilmelidir.
• Şaşkın Tip: Kültür düzeyi düşük olan bu tip anlama yeteneğinden de yok-
sundur. Bu tiplere sakin bir şekilde ürünün/hizmetin tüm özelliklerini çok
açık olarak anlatmak gerekir.
• Tartışmacı Tip: Bu tipler hem çok aksidirler hem de tartışmayı çok sever-
ler. Her zaman kendisinin haklı olduğuna inanır. Kavgacı tipler gibi fizik-
sel şiddet kullanmaz, sadece tartışırlar. Bu müşterilerin hoşuna gidebilecek
davranışlarla ve tartışmadan kaçınarak iletişim kurmak gerekir.
• Ketum Tip: Az konuşurlar. Kişisel özelliklerinin, sorunlarının başkaları ta-
rafından bilinmesini istemezler ve bu nedenle de fazla ayrıntıya girmezler.
Sempatik ve samimi bir davranış biçimiyle bu müşteriye yaklaşılır. Sohbet
etmeye ve konuşmaya teşvik edilir.
• Şüpheci Tip: İçinde devamlı şüphe olduğu için güvensizdir. Güvendiği ki-
şilerden kolay kolay vazgeçemez. Bu tip müşterilerle iletişimde, sadece tek
bir personele güven duymasının yeterli olmayacağı, bu güveni tüm perso-
nel için duyması gerektiğini anlatacak olumlu bir davranış izlemek gerekir.
• Telaşlı Tip: Telaşlı tipler sabırsızdır. İşlerinin hemen halledilmesini ister.
Bu tip müşterilerle iletişimde sakin ve anlayışlı davranılır.
• Çekingen Tip: Sıkılgan oldukları için topluluklara girmekten, çevresi ile
ilişki kurmaktan kaçınırlar. Çok zor karar verirler. Satış elemanının yüzü
asıksa ona yaklaşmaktan kaçınır. Bu tiplerle iletişimde sabırlı olmalı ve dü-
şünmesi için zaman tanınmalıdır.
• Akıl Hastası Olan Tip: Genellikle ilk iletişimde akıl hastası oldukları an-
laşılmaz. Saçma teklifler ve öneriler sunarlar. Mağaza içinde düzeni boza-
bilirler. Bu tiplerle iletişimde zıtlaşmak ve onlara karşı şiddet kullanmak
kesinlikle doğru değildir.
• Sarhoş Tip: Müşterilerin bazıları, alkolü sevdikleri için gün içinde de iç-
mekten kaçınmazlar. Alkollü olan müşterinin analiz yeteneği yoktur. Bu tip
müşterilerle zıtlaşmaktan kaçınmalı ve alışverişin başka bir zamana erte-
lenmesi için tatlı bir dille ikna edilmeli.
162 Mağaza Atmosferi
Özet
Renk kavramını ve etkilerini tanımlayabilmek. hizmet ortamında müzik çalma gerçekten bek-
1 Renk, ışığın cisimlere çarptıktan sonra yansıya- lenen zaman diliminin daha çok algılanmasına
rak gözümüzde bıraktığı etkiye denir. Her renk neden olabilir.
insanlar üzerinde ayrı bir psikolojik etki yaratır.
Renklerin insanlar üzerinde biyolojik ve duygu- Mağazalarda müşteri ilişkileri ve iletişimin öne-
sal değişikliklere neden olduğu bilinir. Renkler, 5 mini açıklayabilecek,
insanlar üzerinde korku, acı, sıkıntı, neşe ve sa- Müşteri ilişkileri yönetimi de (MIY) mağazalar
kinlik verici özelliklere sahiptir. için önemli bir kavramdır. MIY kurumun çalı-
şanları ile müşterilerin bir bütün olduğu müşteri
Mağazalarda renk seçimi ve önemini tartışabilmek. odaklı yönetim felsefesi ve stratejisidir. Mağaza-
2
Renklerin insan psikolojisi üzerindeki etkileri cılıkta mükemmel müşteri hizmeti verebilmek
perakendecilerin her zaman dikkatini çekmek- için dikkat edilmesi gereken önemli bazı ilkeler
tedir. Çünkü renkler mağazanın içine giren vardır: Her müşteri farklı bir birey olarak görül-
müşteriyi çeşitli ruh hallerine sokmaktadır. meli. Her konuda yaratıcı olmalı. Dinamik ol-
Renkler insanlar üzerinde pozitif ya da negatif malı. Müşterinin beklentisinin ötesinde hizmet
etki yaratırlar. verilmeli. Hizmet satışa yönelik olmalı. Müşteri
inisiyatifi kendisinde hissetmeli. Müşterilerin ilk
Mağazalarda müziğin kullanımı ve etkilerini karşılanmasında, ilk izlenimin oluşmasında ma-
3 açıklayabilmek. ğazanın atmosferinin ve satış elemanlarının etki-
Renklerin yanı sıra mağazalarda müziğin kullanı- si vardır. Çalışanlar saç, tırnak ve vücut temizliği-
mı da, müşterilere hem ortamı hem de alışverişi ne önem vermelidir. Temiz, ütülü ve mümkünse
sevdiren hatta kolaylaştıran, zevkli ve eğlenceli mağazanın markasını taşıyan giysiler giymelidir.
hale getiren unsurlardan biridir. Mağazalarda ça- Nefeslerini kötü kokutabilecek yiyeceklerden
lınan müzik ile müşterilerin davranışları etkilenir. uzak durmalıdırlar. İletişimde beden dilinin öne-
Müşterilerde olumlu davranışlar ortaya çıkabili- mini kavrayarak, göz teması, yüz ifadesi, baş hare-
yorsa, bu durum mağazanın iyi ve etkili bir atmos- ketleri, jestler ve duruşlarına dikkat etmelidirler.
fer yarattığının bir göstergesi olarak görülebilir. Müşterilerle göz teması kurmak, gülümsemek,
Müzik müşterilerde belirli tepkilerin oluşmasına dik durmak vb. noktalara dikkat edilmelidir. Çok
neden olur. Müşterilerin yürüme temposundan hızlı ve yüksek sesler konuşmadan kaçınılmalı-
bekleme sırasında yaşadıkları strese ve hatta har- dır. Öncelikle müşteriyi güler yüzle karşılamak
camalarına kadar çok çeşitli etkilere sahip olan gerekli. Aynı zamanda mağazanın içerisindeki
müzik; müşteriler gibi çalışanları da etkilemekte- düzene, atmosfere dikkat etmek gerekir. Müşteri-
dir. Çalışanların iş tatmini, motivasyonları, müş- ye ismi ile hitap emek, yakınlık ve ilgi göstermek
terilerle iletişim istekliliği ve iletişim yaklaşımı müşteriler arasında ayrım yapmadan objektif ve
müzikten önemli ölçüde etkilenmektedir. sempatik davranmak müşteri ilişkileri açısından
oldukça önemlidir. Müşterilerin inançlarına say-
Müziğin hizmet bekleyen müşterilere etkisini tar- gı gösterilmeli. Müşterilerin ihtiyaçlarını, beklen-
4 tışabilmek. tilerini, isteklerini öğrenebilmek ve sorunlarını
Mağazalarda müşteriler birçok alanda hizmet al- çözebilmek için müşteriyi çok dikkatli dinlemek
mak için beklemektedirler. Müşteriler bekleme gerekir. Ürünün/hizmetin özelliklerini çok iyi
zamanlarını müzik olmayan ortamlara oranla bilmek ve bu özellikleri müşteriyi ikna edecek
daha kısa olarak algılarlar. Bu algılama nedeniy- biçimde anlatabilme kabiliyetine sahip olan satış
le, müziğin bekleme üzerindeki olumsuz etkileri elemanları kuşkusuz “iyi” satış elemanı olarak
azalttığı öne sürülmektedir. Müşteriler, çalan mü- niteleneceklerdir. Her müşteri önemlidir prensi-
ziği ne kadar çok severlerse, o mekânda kaldıkları biyle hareket eden satış elemanları hatalı olduk-
süreyi de o kadar uzun algılayabilmektedirler. Bu larında da hatalarını kabullenerek gerektiğinde
bulguya göre herhangi bir bekleme durumunda müşteriden özür dilemeyi bilmelidir.
6. Ünite - Mağazalarda Renk, Müzik Kullanımı ve Müşterilerle İletişim 167
Mağazalarda kalabalıklığı oluşturan unsurları ve
6 kalabalığın etkisini azaltma stratejilerini tartışa-
bilecek bilgi ve becerilere sahip olacaksınız.
Kalabalık, bir kişinin hareket alanı yönünde-
ki talebi arzı aştığında ortaya çıkan psikolojik
baskının ifade ediliş biçimidir. Kalabalıklığı
oluşturan unsurlar şöyle ifade edebilir: Fiziksel
unsurlar, ürün yerleştirmeleri, diğer müşteriler,
çalışanlar. Bu konuda iki temel strateji vardır.
Bunlardan ilki işletme yönetimi, ikincisi ise al-
gılama yönetimidir. İşletme yönetimi, mağaza
ortamının ve/veya işletme sürecinin değiştiri-
lerek kalabalığın azaltılmaya çalışılmasıdır. Algı
yönetimi ise, müşterilerin kalabalık algısını de-
ğiştirmeye yönelik uygulamalardır.
168 Mağaza Atmosferi
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi hem ana hem de sıcak 6. Kurumun çalışanları ile müşterilerin bir bütün ol-
renklerden biridir? duğu müşteri odaklı yönetim felsefesi ve stratejisine ne
a. Gri ad verilir?
b. Turuncu a. Müşteri ilişkileri yönetimi
c. Mavi b. Kurum imajı
d. Yeşil c. Tasarım
e. Kırmızı d. Medya ile ilişkiler
e. Entegre iletişim
2. Aşağıdakilerden hangisi yeşil rengin özelliklerin-
den değildir? 7. Aşağıdakilerden hangisi mağazacılıkta mükemmel
a. Yeşil güven verir. müşteri hizmeti verebilmek için dikkat edilmesi gere-
b. Yeşil yapılarda iç huzuru sağlar. ken ilkelerden biri değildir?
c. Yeşil büyük yüzeyler üzerinde kullanıldığında a. Dinamik olmalı
endişe, korku hissi yaratır. b. Her konuda yaratıcı olmalı
d. Yeşil insan psikolojisinde ferahlığın çağrışımla- c. Müşterinin beklentisinin ötesinde hizmet veril-
rını uyandırır. meli
e. Yeşil yapılarda serinlik etkisi uyandırır. d. Müşteri inisiyatifi kendisinde hissetmemeli;
e. Hizmet satışa yönelik olmalı
3. Aşağıdakilerden hangisi soğuk renklerden biridir?
a. Mavi 8. Aşağıdakilerden hangisi müşteri tiplerinden biri
b. Sarı değildir?
c. Kırmızı a. Rüşvetçi ve bahşişçi tip
d. Turuncu b. Telaşlı tip
e. Turuncunun tonları c. Bilgiç tip
d. Şüpheci tip
4. İnsanlara sesler aracılığıyla kendini ifade etme ola- e. Çekingen tip
nağı veren sanata ne ad verilir?
a. Renk 9. Bir kişinin hareket alanı yönündeki talebi arzı aştı-
b. Müzik ğında ortaya çıkan psikolojik baskının ifade ediliş biçi-
c. Kontrastlık mine ne ad verilir?
d. Tasarım a. Kurum kişiliği
e. Dekorasyon b. Kalabalık
c. Kurum felsefesi
5. I. Yer d. Uyaran
II. Fonksiyon e. Kaçınma
III. İşaret/Sembol
IV. Çevreyi Saran Koşullar 10. Aşağıdakilerden hangisi mağazada kalabalığı oluş-
Yukarıdakilerden hangisi hizmet ortamının boyutları turan unsurlardan biri değildir?
arasında yer alır? a. Fiziksel unsurlar
a. Yalnız I b. Ürün yerleştirmeleri
b. Yalnız II c. Diğer müşteriler
c. I ve II d. Çalışanlar
d. II, III ve IV e. Tedarikçiler
e. I, II, III ve IV
6. Ünite - Mağazalarda Renk, Müzik Kullanımı ve Müşterilerle İletişim 169
Kaynak: http://blog.milliyet.com.tr/satis-elemaninin-
ozellikleri/Blog/?BlogNo=164177
170 Mağaza Atmosferi
Yararlanılan Kaynaklar
Arslan, M. (2004). Mağazacılıkta Atmosfer, İstanbul: Torlak, Ö. ve Özmen, M. (2003). “Alışveriş Ortamının
Derin Yayınları. Kalabalıklığı, Zaman Baskısı ve Alışverişten Du-
Baltaş, Z. Ve Baltaş, A. (1992). Bedenin Dili. İstanbul: yulan Tatmin”. Pİ Dergisi. Yıl: 4. Sayı: 4. S: 28.
Remzi Kitabevi. Uzoğlu, S. (1999). Kurumsal Kimlik ve Anlambilim
Davis, F. (1997). Moda, Kültür ve Kimlik. (Çev: Öz- Çerçevesinde Vakko Örneği. Eskişehir: Ana-
den Arıkan). İstanbul: Yapı Kredi Kültür Sanat dolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ya-
Yayınları. yımlanmamış Doktora Tezi.
Demirel, G. (1999). “Ekonomideki Canlılık Moda Yılmaz, Ümit. (1999). Renk Psikolojisi. Eskişehir:
Rengi Belirliyor.” Capital Aylık Ekonomi Der- Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
gisi. Şubat. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
Gronstedt, A. (2000). Müşteri Yüzyılı. İstanbul: Medi- Tuna, Banu (2004). “İnsan Bir Mağazadan Arkasına
aCat Yayınları. Bakmadan Neden Kaçar?”, http://www.hurri-
Gürgen, H. (1997). Örgütlerde İletişim Kalitesi. İs- yetim.com.tr/yazarlar/yazar/0,,authorid-103@
tanbul: Der Yayınları. sid-433
Gürsoy, G. (1994). Bankacılıkta Halkla İlişkiler. An- http://lebs.luckyeye.com/icsayfa_ihtiyaclariniz.
kara: Eğitim Müdürlüğü Yayınları 2. aspx?SectionId=13
Herrington, D., Capella, L.(1994). “Practical Applica- “Retailers and music”, Chain Store Age, January 2004
tions of Music in Service Settings”. Journal of (www.chainstoreage.com)
Services Marketing. Vol: 8. No: 3. Çellek, T. (2003). “Renk”,
Hoffman, K. Douglas and Bateson, John E. (1997). http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=253
Essential of Service Marketing. USA: The Erdoğan, E. (2004). “Alışveriş Yaparken House ve Elekt-
Dryden Press. ronik Müzik Dinliyoruz” http://www.hurriye-
Hui, M., Dube, L. and Chebat, J. (1997). “The Impact of tim.com.tr/haber/0,,sid~5@nvid~358655,00.asp
Music on Cosumers’ Reactions to Waiting for
Services”. Journal of Retailing. Volume: 73 (1).
İzgören, Ahmet Şerif. (2006). Dikkat Vücudunuz Ko-
nuşuyor. İstanbul: Elma Yayınevi.
Kıran, Ayşe. (1995). “Rimbaud’un Şiir Renkleri” Ana-
dolu Sanat. Eylül. Sayı: 4.
Meyer, Warren G. vd. (1988). Retail Marketing for
Employees, Managers and Entepreneurs. 8th
Ed. New York: Greg Division, McGraw-Hill.
Mills, Kennet H., Paul, Judith E. and Moormen, Kay
B. (1995). Applied Visual Merchandising.
3rdEd. New Jersey: Prentice Hall.
Okay. Ayla (1999). Kurum Kimliği. İstanbul: Media-
Cat Yayınları.
Sağocak, M.D. (2005). “Ergonomik Tasarımda Renk”,
Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi,
Vol:6, No:1, Haziran.
Solomon, Michael. (2003). Tüketici Kralığının Fethi
Markalar Diyarında Pazarlama Stratejileri.
İstanbul: MediaCat Yayınları.
Soysal, S. (1998). Mağazacılık Mükemmel Müşteri
Hizmeti ve Etkili Satış Teknikleri. İstanbul:
Remzi Kitabevi.
7
MAĞAZA ATMOSFERİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Mağaza içi yerleşim düzeni amaçlarını saptayabilecek,
Temel alan düzenlemelerinin nelerden oluştuğunu açıklayabilecek,
Mağaza içi düzenlemelerinde etkili olan faktörleri belirleyebilecek,
Bölüm içinde ürünlerin nasıl düzenlenmesi gerektiğini uygulayabilecek,
Mağaza içi düzeni nasıl değerlendirilmesi gerektiğini açıklayabilecek bilgi ve
becerilere sahip olacaksınız.
Anahtar Kavramlar
• Izgara düzeni • Ürün alanı
• Serbest düzen • Personel alanı
• Butik düzeni • Müşteri alanı
• Yarış pisti düzeni • Planogram
• Satış alanı
İçindekiler
• GİRİŞ
• MAĞAZA İÇİ YERLEŞİM DÜZENİNİN
ÖNEMİ VE AMAÇLARI
• TEMEL ALAN DÜZENLEMELERİ
• MAĞAZA İÇİ YERLEŞİM
Mağaza Atmosferi Mağaza İçi Yerleşim Düzeni DÜZENLEMELERİNDE ETKİLİ
FAKTÖRLER
• BÖLÜM İÇİNDE ÜRÜNLERİN
DÜZENLENMESİ
• MAĞAZA İÇİ YERLEŞİM DÜZENİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
Mağaza İçi Yerleşim Düzeni
GİRİŞ
Mağaza içinde ürünlerin, demirbaşın ve donatıların yerleşim düzeni, hem müş-
teriyi mağazaya çekmesi hem de satışları artırması açısından önem arz eder. Ma-
ğaza içi yerleşim düzeni mağaza atmosferinin oluşmasında etkili olan önemli bir
unsurdur. Rahat bir ortam yaratılmak istenildiğinde yanlış bir yerleşim düzeninin
kullanılması tüketiciyi huzura kavuşturmaktan ziyade daha gergin bir ruh haline
sokabilir. Bunun tam tersi bir durumla da karşılaşılabilir. Müşteri, örneğin, bir
bankada resmi ve ciddi bir ortam beklerken, fazla rahat bir yerleşim düzeni ile
karşılaşırsa oraya olan güveni sarsılabilir. Bu sebeple, mağaza içi yerleşim düze-
ninin nasıl olacağına karar verilirken mağazanın nasıl bir imaj sunmaya çalıştığı
gözetilmelidir. Aksi takdirde, beklentilerle sunulan çakışır ve müşterinin aklı ka-
rışabilir. Durumdan rahatsız olan müşteri başka mağazalara yönelir. Bu bölümde
mağaza içi yerleşim düzeninde alan dağılımının önemi ve amaçları, temel alan
düzenlemeleri, alan düzenlemelerinde etkili faktörler ve mağaza içi yerleşim dü-
zeninin değerlendirilmesi anlatılacaktır.
farklı bir ışıklandırma ile, özel ürün sunum ve teşhir şekilleri ile müşteriler ölü
alanlara çekilebilir.
174 Mağaza Atmosferi
Müşterileri satın almaya teşvik etmenin bir yolu, seçilen mağaza içi yerleşim
düzeni ile müşteri trafiğini mağaza içinde belirli alanlara yönlendirmektir. Bu
sayede müşterilerin belirli bölümleri ziyaret etmesi sağlanır. Örneğin, Toys “R”
Us mağazaları tarafından kullanılan mağaza düzeninde müşteriler, ucuz ve anlık
ürünlerin arasından geçmeden, büyük ve pahalı ürünlere ulaşamamaktadırlar.
Dolayısıyla, balonların ve parti malzemelerinin arasından çocuğuyla birlikte yü-
rüyen bir ebeveynin bir şeyler satın almadan mağazayı terk etmesi oldukça zordur
(Levy ve Weitz, 2001, s.558).
Müşterilerin mağaza içinde hareket etmelerine yardımcı olan bir diğer unsur
da, çeşit sunmaktır. Mağaza içinde bol çeşitle karşılaşan müşteri, tüm irili ufak-
lı ürünleri incelemek, karıştırmak ister. Böylece mağaza içinde uzun bir süre
oyalanır. Müşterinin mağaza içinde geçirdiği süre artıkça, satın alma ihtimali
de artar. Mağaza içinin tek düze olmamasına da özen gösterilmelidir. Katlar ve
rampalar çeşit yaratır. Zeminin düzgün olmasını gerektiren durumlarda, teşhir
için yükseltiler kullanılarak monoton bir sunumdan kaçınılabilir (Levy ve We-
itz, 2001, 558).
Perakendecinin temel amacı, mümkün olan en küçük alanda en yüksek mik-
tarda ürünü sergileyebilmektir. Fakat bunu yaparken tüketiciyi de ürün çeşidi ve
fazlalığıyla boğmamak gerekir. Dolayısıyla, oluşturulan mağaza içi yerleşim dü-
zeni, hem müşteri istek ve ihtiyaçlarını karşılamalı, hem de mağazanın kâr elde
etmesine yardımcı olmalıdır. Birçok büyük perakende işletmesinde müşteri dav-
ranışlarını analiz eden özel bir bölüm bulunur ve söz konusu bölüm, mağaza içi
ve bölümlerin düzeni ile ilgili planlar yapar (Samson ve Little, 1993, s. 457). Bu
sayede mağaza kullanım alanı en etkin şekilde değerlendirilir.
Mağaza içi yerleşim düzeni, müşteri ile ürün arasındaki duyusal ve dokunsal
ilişkiyi oluşturmada kolaylık sağlayabilir (Kent ve Omar, 2003, s. 393). Özellikle
giyim mağazalarında mağaza içi yerleşim düzeni mevsimsel değişimlere uyum
sağlayacak esneklikte olmalıdır. Yiyecek gibi daha istikrarlı sektörlerde ise raf ve
koridor düzeni ile kasaların yer aldığı bölümlerin ferah olması büyük önem taşır.
Outlet mağazalarında ise mağaza içi yerleşim düzeni, genişlemeye olanak sağla-
yacak şekilde planlanmalıdır.
Mağazadaki mevcut kullanım alanını en üst düzeye çıkarabilmek için izlenebi-
lecek yollar aşağıda verilmiştir (Cox ve Brittain, 2000, s.208):
• Satış faaliyetlerine en az, stoklama ve satış dışı işlevlere ayrılan yer kadar bir
toplam alan tahsis edilmelidir.
• En değerli alışveriş bölgelerinde yer alan satış dışı faaliyetler, kiranın düşük
olduğu diğer alanlara kaydırılmalıdır.
• Satış alanı olarak kullanılmasına karar verilen bölgede satış dışı işlevlerin
tümü kaldırılmalıdır.
• Dikey ve yatay alanlardan yararlanılmalıdır; ancak bu düzen mağaza imajı-
na zarar verilmemelidir.
• Yetersiz donatılar modern, açık (self servis olanağı sunan) ve yüksek mik-
tarda satış olanağı sunan parçalarla değiştirilmelidir.
• Satış alanlarında metrekare başına satışlar ve kârlılık hesaplanmalı ve bazı
bölümlerin yeri, gerek duyulması durumunda değiştirilmelidir. Örneğin,
palto, mayo gibi bazı ürünlerin yeri, mevsim dönümlerinde değiştirilmeli
veya tamamen kaldırılmalıdır. Bazı bölümlerin kârsız hale gelmesi duru-
munda onlara ayrılan alan küçültülmeli veya tamamen yok edilmelidir; kâr
oranları yükselen bölümlere ayrılan alan artırılmalıdır.
7. Ünite - Mağaza İçi Yerleşim Düzeni 175
mağazanın arka taraflarına erişebilme imkanı sunar (Kent ve Omar, 2003, s. 394).
Izgara düzeninde kasalar genellikle mağaza çıkış ve girişine yakın bölgelerde yer
alır. Raf ve duvar ünitelerinin yerleri ve aralıkları ile oynanarak, müşteri trafiğinin
akış yönü değiştirilebilir.
Izgara düzeninde katı bir düzen mevcuttur ve teşhir alanlarının büyüklüğü
ve şekli, koridorların uzunluğu ve eni, tüm mağaza içinde oldukça homojendir
(Lewison, 1997, s.278). Perakendeciler çeşit yaratma amacıyla farklılıklar oluş-
tursalar da, ızgara düzeni kullanıldığında resmi ve katı düzen kaçınılmazdır. Bazı
mağazalar bu düzenin tek düzeliğine hareket getirmek için “balık sırtı” düzeni
kullanabilmektedirler. Örneğin, Woolworth mağazaları tarafından kullanılan ba-
lık sırtı düzeni, ızgara düzeninin raf ünitelerinin belirli bir açıyla yerleştirilmesiyle
oluşturulur (Varley ve Rafiq, 2004, s.174). Balık sırtı düzeni ızgara düzeniyle kar-
şılaştırıldığında biraz yer kaybına sebep olduğu görülür.
Izgara düzeninin bazı avantajları bulunur (Lewison, 1997, s.278, s.281):
• Diğer mağaza içi yerleşim düzeni türlerine nazaran mağaza alanı kullanı-
mında en verimli olanıdır.
• Açık ve belirgin koridorlar sayesinde alışverişi kolaylaştırır.
• Temiz ve düzenli (verimli) bir mağaza atmosferi yaratır.
• İyi organize edilmiş bir ortam yaratarak rutin, planlı ve self servis alışverişi
kolaylaştırır ve müşterilerin ürünleri kendi kendilerine rahatlıkla seçmele-
rine olanak sunar.
• Stoklama, etiketleme ve temizlik-bakım işlemlerini kolaylaştırdığı için ve-
rimli bir işletim olanağı sunar. Ayrıca envanter ve güvenlik kontrolü ile il-
gili problemleri azaltır.
• Mantıklı bir düzendir (Varley ve Rafiq, 2004, s.174).
• Yüksek miktarda ve çeşitte ürünün sergilenmesine olanak tanır (Varley ve
Rafiq, 2004, s.174).
Izgara düzeninin sözü edilen avantajlarının yanında bazı dezavantajları da
vardır. Izgara düzeninin dezavantajları şöyle sıralanabilir (Lewison, 1997, s.281):
• Izgara düzeni steril (aşırı düzenli) bir mağaza atmosferi yaratır. Bu sebeple
beğenmeli ve özellikli ürünler satan perakendeciler için uygun bir düzen
değildir.
• Oldukça standart ve katı bir düzendir, dolayısıyla ilginç bir ürün teşhiri
oluşturulamaz (Varley ve Rafiq, 2004, s.174).
• Bazı uzmanlara göre ızgara düzeninin fazla düzenli olması müşteriyi hız-
lı alışveriş yapmaya zorlar ve dolayısıyla anlık satın almadan uzaklaştırır
(Ghosh, 1994, s.525).
Serbest Düzen
Izgara düzenine nazaran serbest düzen, sistematiği daha düşük olan ve farklı şe-
kilde birçok donatının kullanılabileceği bir düzen türüdür (Varley ve Rafiq, 2004,
s.174). Müşterilerin mağaza içinde rahatça gezinebilmelerine olanak sunar. Bu se-
beple serbest düzen, samimi bir atmosfer oluşmasına sebep olur (Berman ve Evans,
2001, s.613). Oldukça esnek bir düzen olmasına rağmen bazen, özellikle mağaza-
nın büyük olması durumunda, yüksek miktarda ürün sergilendiğinde müşterinin
kendisini içerde “kayıp” hissetmesine yol açabilir. Bu sebeple büyük mağazalarda
7. Ünite - Mağaza İçi Yerleşim Düzeni 177
Şekil 7.1
Mağaza İçi Yerleşim
Düzeni Türleri:
Izgara Düzeni ve
Serbest Düzen
Kaynak: Varley,
Rosemary ve Rafiq,
Mohammed (2004).
Principles of Retail
Management, New
York: Palgrave,
Macmillan s.175’ten
uyarlanmıştır.
Butik Düzeni
Perakendecinin elindeki ürünün çeşit ve miktarı sınırlı olduğu zaman veya yük- Mağaza temel alan
sek oranda kişisel satış gerektiren durumlarda, müşteri ürünlerle çevrelenir ve bu düzenlemelerinde serbest
düzen daha çok özellikli
düzene butik düzen denilir (Varley ve Rafiq, 2004, s.174). Butik düzen aslında ana mağazalar, bölümlü
mağazada birçok başka küçük mağaza varmış hissi verir. Her bir köşe (küçük ma- mağazalar ve butikler
tarafından tercih edilir.
ğaza) belirli bir markaya/üreticiye/stiliste aittir ve genellikle belirli bir hayat tarzını
178 Mağaza Atmosferi
benimseyen tüketici bölümüne yönelik olur (Ghosh, 1994, s. 527). Butik düzende
değişik teşhirler ve donatılar kullanılarak belirli bir tema etrafında ürünler yerleşti-
rilebilir ve böylece farklı ve ilginç bir atmosfer yaratılır (Lewison, 1997, s. 281). Bu-
tik düzenin avantaj ve dezavantajları serbest düzeninki ile hemen hemen aynıdır.
Şekil 7.2
Mağaza İçi Yerleşim
Düzeni Türleri:
Butik Düzen ve
Yarış Pisti Düzeni
Kaynak: Varley,
Rosemary ve Rafiq,
Mohammed (2004).
Principles of Retail
Management, New
York: Palgrave,
Macmillan,
s.175’ten
uyarlanmıştır.
Mağazadaki alanın değeri, Mağazadaki alanın değeri, satış alanında metrekare başına satış hacmi olarak
satış alanında metrekare
başına satış hacmi olarak ifade ifade edilir. Mağaza içi yerleşim düzeninin, metrekare başına satış miktarıyla doğ-
edilir. rudan ilişkisi vardır (Meyer, Harris, Kohns ve StoneIII, 1988, s. 533). Satış mik-
tarları hem tüm mağaza için hesaplanır, hem de her bir bölüm için hesaplanır.
Mağazacılıkta maliyetler artıkça, bu tür hesapların yapılması daha da önem ka-
zanmaya başlamıştır. Her bir perakendecinin amacı, metrekare başına verimliliği
artırmaktır. Diğer bir ifadeyle, mağaza içinde bulunan alanın mümkün olduğunca
kârlı olmasına çalışılmaktadır. Bunun hesabı da aşağıda verilen formülle yapıl-
maktadır. Bu sayede her metrekare başına elde edilen kâr hesaplanabilmektedir.
Örneğin, bir mağazadaki belirli bir ürün grubundan bir ay içinde elde edilen
brüt kârın T4000 olduğu düşünülürse ve bu ürün hattının satışı mağaza içinde 200
metrekarelik bir alanda yapılıyorsa, bu ürün grubunun bir ay içinde metrekare
başına getirdiği kâr:
T4000
Metrekare başına kâr= = T20 dir.
200 metrekare
Mağazanın verimli olması için, Mağazanın verimli olması için, mağazadaki tüm bölgelerin değeri tespit edil-
mağazadaki tüm bölgelerin
değeri tespit edilmeli ve meli ve mağaza en fazla kâr getirecek şekilde düzenlenmelidir. Örneğin, depolar
mağaza en fazla kâr getirecek ve yönetim ofisleri gibi satış dışı alanlar mağaza içinde en değersiz bölgelerde yer
şekilde düzenlenmelidir. almalıdır (mağazanın arkası, en üst kat, vs.) (Samson ve Little, 1993, s. 457). En
fazla kâr marjına sahip ürünler ise, en değerli alanlarda sergilenmelidir.
Aşağıda mağaza içi yerleşim düzeni ile ilgili, metrekare başına satışları artırabile-
cek, bazı genel kurallar verilmiştir (Meyer, Harris, Kohns ve StoneIII, 1988, s. 533):
• Mümkün olan en az alana, kalabalık bir görüntü yaratmayacak şekilde, en
fazla miktarda ürün yerleştirilmelidir.
• Mağazanın ve ürünlerin izin verdiği oranda self servis düzen kullanıl-
malıdır.
• Bölümde ilgili ürünler birbirine yakın, mağaza içinde de ilgili bölümler bir-
birine yakın yerlerde konumlandırılarak çapraz satış teşvik edilmelidir.
• Anlık ürünler, mağaza girişine yakın ve trafiği yüksek olan koridorlara yer-
leştirilmelidir. Müşteri tarafından sık alınan kolayda ürünler yoğun trafi-
ğin olduğu bölgelere, beğenmeli ürünler ise müşteri tarafından incelenmek
isteneceğinden, girişlerden ve yoğun trafiği olan bölgelerden uzak yerlere
yerleştirilmelidir.
7. Ünite - Mağaza İçi Yerleşim Düzeni 181
Şekil 7.3
Mağaza Alanının
Değeri
Kaynak: Samson,
Harland E. ve
Little, Wayne G.
(1993). Retail
Merchandising (11.
Baskı), Cincinnati,
Ohio, s.457’den
uyarlanmıştır.
teri alanı ise müşterinin alışveriş ruh haline katkıda bulunan yerlerdir. Örneğin,
kitabevlerinde oturma ve okuma alanlarının oluşturulması, giyim mağazaların-
da müşterilerin dinlenebilecekleri oturma köşelerinin bulunması, soyunma ka-
binleri, tuvaletler, kafe ve lokantalar, asansör ve yürüyen merdivenler, çocuklar
için oyun alanları veya kreş, otopark alanları ve geniş koridorlar doğrudan satış
için kullanılmaz; ama müşterinin o mağazayı tercih etmesinde etkili olur.
Mağazada ürün teşhirine Mağazada ürün teşhirine ne kadar çok yer ayrılırsa, satış yapma ihtimali o ka-
ayrılan alanın büyüklüğünün
satışları artırma olasılığı dar artar. Bu sebeple mağaza sahipleri alan tahsisi yaparken satış alanlarını müm-
nedeniyle, perakendeciler kün olduğunca büyük, satış yapılmayan alanları ise mümkün olduğunca küçük
satış alanını büyük tutmaya, tutmaya çalışırlar. Fakat satış dışı alanlarda sunulan hizmetler ve kolaylıklar da
satış dışı alanları küçültmeye
çalışırlar. Ancak satış dışı müşteriler ve çalışanlar tarafından ihtiyaç duyulan işlevleri barındırır. Dolayısıy-
alanlar da müşteri ve çalışan la, doğru planlama yapılarak satışa ve satış dışı işlevlere gerek duyulduğu oranda
tatminini etkilemektedir.
alan tahsis edilmelidir.
Belirli bir bölüme veya ürün grubuna ne kadar alan tahsis edilmesi gerektiğini
belirlemek için bazı yöntemler kullanılır. Söz konusu yöntemler arasında en sık
kullanılanlar: geçmiş satış rakamlarına göre alan tahsisi, brüt kâr marjına göre
alan tahsisi, sektör ortalamalarına göre alan tahsisi ve stratejik amaçlara göre alan
tahsisidir (Hasty ve Reardon, 1997, S.270-271). Alan tahsisinde kullanılan bir di-
ğer yöntem de model stok yöntemidir (Ghosh, 1994, s. 532-533).
Şekil 7.4
Alan Tahsisinde
Alternatifler
Kaynak: Varley,
Rosemary ve Rafiq,
Mohammed (2004).
Principles of Retail
Management, New
York: Palgrave,
Macmillan, s.179.
Kârı yüksek satışları düşük Şekil 7.4’ten de anlaşılabileceği gibi, kârlılık ve satış rakamlarına göre dört
olan ürünlere yani kâr
oluşturuculara, mağaza farklı durum oluşabilir. Her bir durumda farklı bir yol izlenmelidir. En arzu edilen
içinde en değerli alan tahsis durum ürün kârının ve satış hacminin yüksek olmasıdır (Yıldız Temsilciler). Böy-
edilmelidir. Ancak alanın çok le bir durumda mağaza sahibi bu ürünlere hem geniş bir alan tahsis etmeli, hem
geniş olması gerekli değildir.
de mağazanın en değerli alanlarını ayırmalıdır. Kârın yüksek, satışların düşük ol-
duğu durumlarda (Kâr Oluşturucular), ürünlere mağaza içinde en değerli alan
tahsis edilmelidir fakat satış rakamları düşük olduğu için alanın çok geniş olma-
sına gerek yoktur. Kârın düşük, satışların düşük olduğu durumlarda (Yeri Ziyan
Edenler), ürün grubu hem satmamakta, hem de kâr bırakmamaktadır. Onun için
en iyi çözüm söz konusu ürün grubunu elden çıkarmak, mağaza içinde herhan-
gi bir alan tahsis etmemektir. Kârın düşük, satışların yüksek olduğu durumlarda
(Trafik Oluşturanlar), ürün grubu her ne kadar yüksek bir kâr bırakmasa da satış
hacmi yüksektir, dolayısıyla müşteriler tarafından talep edilmektedir. Bu sebeple
bu grupta yer alan ürünler müşteriyi mağazaya çekmek için kullanılmalıdır (ör-
neğin, mağaza girişine yakın yerlerde sergilenebilirler).
Ürünün Türü
Mağaza içinde satılan ürünlerin türü, nerelerde sergilenmeleri gerektiğini ve dola-
yısıyla mağaza içi yerleşim düzenini doğrudan etkiler. Ürünler bilindiği gibi dört
sınıfa ayrılırlar: kolayda ürünler, beğenmeli ürünler, özellikli ürünler ve aranma-
yan ürünler.
Kolayda ürünler, satın almak için tüketicinin çok fazla çaba sarf etmediği, sa-
tın alma kararını kolayca verdiği ve genellikle birim değeri düşük ürünlerdir. Ör-
neğin, ciklet, bisküvi, vb. Tüketicilerin bazen kolayda ürünlerde marka tercihleri
bulunsa bile, çoğu zaman markalara bağlılıkları olmaz. Dolayısıyla gittikleri ma-
ğazada hangi markaları bulurlarsa onlar arasından seçim yaparlar. Bu sebeple, ko-
layda ürünlerin satılabilmesi için mümkün olan her noktada sunulmaları gerekir.
Mağaza içinde de tüketici trafiğinin en yoğun olduğu ve en fazla görünen yerlerde
7. Ünite - Mağaza İçi Yerleşim Düzeni 185
turulmalıdır. Örneğin, koridorlar, müşteriler ürün incelerken başka müşterilerin Müşteri, mağaza içinde
kendisini ne kadar rahat
kendisine çarpmayacağı şekilde, geniş tutulmalıdır. Benzer bir şekilde, gereksiz hissederse, o kadar uzun
bankolar ve raflar mağazadan kaldırılmalıdır. Üst katlara veya alt katlara müşteri- süre orada kalır ve satın
lerin gitmesi arzulanıyorsa mağaza içinde, geniş ve yorucu olmayan merdivenler- alma ihtimali o oranda
artar. Bu sebeple mağaza içi
den, asansörlerden veya yürüyen merdivenlerden yararlanılmalıdır. yerleşim düzeni müşterinin
Son yıllarda mağazaların arka bölümlerinde bulunan depo alanları küçültül- mağaza içinde rahat hareket
etmesini sağlayacak şekilde
mekte ve satış alanına ilave edilmektedir. Böylece mağaza sahibi ürünleri depoda oluşturulmalıdır.
muhafaza edeceğine, raflarda, askılarda sergilemeyi tercih etmektedir. Ayrıca bö-
lümlü mağazalarda da, farklı bölümlerde yer alan ürün çeşitleri azaltılmakta ve
bu sayede müşterilere daha geniş koridorlar ve boş alanlar sunulmaktadır (Meyer,
Harris, Kohns ve StoneIII, 1988, s. 534).
Mevsimsel İhtiyaçlar
Bazı mağazalarda belirli mevsim dönemlerinde ürün teşhiri için çok fazla ala-
na ihtiyaç duyulur. Örneğin, Ramazan ayında süpermarketlerde sucuk, pastırma,
kuru kayısı, kuru üzüm, fındık, güllaç, vb. ürünlere talep artığından, mağaza için-
de daha geniş alanlarda teşhir edilirler. Benzer bir şekilde bölümlü mağazalarda
yaz aylarında mayolara ve deniz ile ilgili aksesuarlara geniş alanlar ayrılır. Yılbaşı
yaklaşırken mağazaların büyük bir kısmı hediyelik eşyalara ayrılır.
Mevsimlerden etkilenen bölümlerin bazıları, oyuncak, bahçe gereçleri ve
kartpostallardır. Söz konusu bölümler yılın belirli zamanlarında büyüyüp, belirli
zamanlarında küçüldüklerinden, bu duruma hazırlıklı olunmalıdır (Hasty ve Re-
ardon, 1997, S.277). Mevsimsel ürünler yan yana bölümlerde veya aynı bölümde
biri kaldırılıp, diğeri konularak, sergilenebilir. Örneğin, kışın paltoların sergilen-
diği bölümde yazın mayolar sergilenebilir.
len alan iki misline çıkarılırsa satışları, ek raf alanı tahsis edilmeyen yeni ürünlerin
satışlarına nazaran, %85-%160 oranında daha fazla olmaktadır (Loudon ve Bitta,
1988, s.643). Ayrıca hızlı tüketim mallarının satışları raf alanı değişikliklerinden,
satışı yavaş olan tüketim mallarına nazaran daha fazla etkilenmektedir.
İnsanlar sağ ellerini daha çok kullandıklarından, mağaza içinde herhangi bir İnsanlar sağ ellerini daha çok
engelle karşılaştıklarında otomatik olarak sağa doğru yönelirler. Bu sebeple ma- kullandıklarından, mağaza
içinde herhangi bir engelle
ğaza içinde sağ tarafta yer alan ürünler daha çok satış yapar. Bu eğilim mağaza karşılaştıklarında otomatik
içindeki müşteri trafiğinin ters saat yönüne doğru akmasına sebep olur (Hasty ve olarak sağa doğru yönelirler.
Bu sebeple mağaza içinde sağ
Reardon, 1997, s.274). tarafta yer alan ürünler daha
Ürünlerin rafta tam olarak nerelere yerleştirilmesi gerektiğini anlayabilmek çok satış yapar.
için perakendeciler planogram kullanırlar. Planogram mağaza içindeki alanın,
satış, ürünler, personel, müşteriler ve hatta ürün grupları için, görsel gösteri-
midir (Berman ve Evans, 2001, s.611). Diğer bir ifadeyle, bir planogram belirli
bir bölümde her bir kalem ürüne ne kadar yer tahsis edileceği ve nerede yer
alacağını gösteren detaylı bir şematik plandır (Ghosh, 1994, s.536). Dolayısıyla
planogram mağaza içinde ürünlerin, müşterilerin, personelin, vb. nerelerde bu-
lunacağını gösterir. Planogram elle çizilebildiği gibi, bilgisayar programı (Pro/
space veya Intactix) yardımıyla da oluşturulabilir. Hatta bazı bilgisayar prog-
ramlarında tüketici sanal bir mağazaya girerek raflardan istediği ürünleri se-
çebilmektedir (Levy ve Weitz, 2001, s.570). Böylece araştırma yapan şirket tam
olarak hangi rafa hangi ürünleri nasıl yerleştirirse daha iyi satış yapabileceğini
görebilmektedir.
Planogramın tasarlanmasında etkili olan faktörler: brüt kâr marjı, ürün Planogram, mağaza içinde
ve/veya belirli bir bölümde
kârlılığı ve her bir kalem ürünün satılabilirliğidir (Ghosh, 1994, s.536). Kârı yük- her bir ürüne ne kadar yer
sek olan ürünler en göz alıcı yerlere yerleştirilerek satışları artırılmaya çalışılır. ayrılacağını, nerelerde yer
alacağını gösteren şematik
Planogram ile aynı ürünün farklı ebatlarının hangi raflara yerleştirilmesi gerektiği bir plandır ve günümüzde
de planlanır. Aynı ürünün küçük ebatları üst raflara yerleştirilirken, büyük boylar bilgisayar programları
yardımıyla oluşturulmaktadır.
en alt raflara yerleştirilir. Ürünler tüketici istek ve tercihlerine göre gruplanma-
lıdır. Raf yerleşiminde önemli bir diğer unsur da, görsel olarak seçilmiş olan raf
düzeninin tüketiciye hitap etmesi gerektiğidir.
Sizce neden yeni ürünlerin pazara sunuluşunda, yeterli raf alanı ayrıldığında satış-
ları da artmaktadır? 6
Özet
Mağaza içi yerleşim düzeni amaçlarını saptamak. Mağaza içi düzenlemelerinde etkili olan faktörleri
1
Etkin bir mağaza içi yerleşim düzeni müşterile- 3 belirlemek.
ri satın almaya teşvik etmeli, mağazadaki sınırlı Mağaza içi yerleşim düzeninin seçiminde etkili
kullanım alanının en iyi şekilde değerlendiril- olan bazı faktörler vardır. Söz konusu faktörler:
mesini sağlamalı, müşteri istek ve ihtiyaçlarını mağazadaki alanın değeri, mağaza içi müşteri
karşılamalı ve işletmenin finansal amaçlarını trafiği, yer kullanımı ve düzeni, ürünün türü,
yerine getirmelidir. Mağaza içi yerleşim düzeni tamamlayıcı ürünlerin mağaza içindeki yeri ve
ayrıca müşterilerin mağazadaki tüm ürünleri ürünlerin gruplandırılması, satışlarda koridor
görmesini sağlamalı; normalde ziyaret etmeye- etkinliğinin artırılması, mevsimsel ihtiyaçlar,
ceği bölgelere onu yönlendirmelidir. Mağaza içi mağaza düzeni ile ilgili kaynaklardan ve danış-
yerleşim düzeni mağazanın imajını pekiştirmeli, manlardan elde edilen fikirlerdir.
mağazada belirli bir atmosferin yaratılmasına
yardımcı olmalıdır. Hırsızlığın önlenmeye çalı- Bölüm içinde ürünlerin nasıl düzenlenmesi gerek-
şılması için mağaza içi yerleşim düzeninin dik- 4 tiğini uygulamak.
katli tasarlanması gerekir. Bölüm içinde ürünler düzenlenirken daha faz-
la satan ve daha fazla kâr eden ürünlere bölüm
Temel alan düzenlemelerinin nelerden oluştuğu- içindeki en değerli yerler tahsis edilir ayrıca,
2 nu açıklamak. müşteri trafiği, alan değeri ve ürünlerin uyumu
Mağaza içi yerleşim düzeni tasarımında, ma- dikkate alınır. İlgili ürünler birlikte sergilenir.
ğazadaki müşteri trafiğine göre, üç temel tür Süpermarketlerde en değerli yerler göz hizasın-
bulunur: ızgara düzeni, serbest düzen ve butik daki raflar ve rafların veya koridorların sonla-
düzeni. Bazı yazarlar yarış pisti düzeninden de rıdır. Mağaza içinde herhangi bir engelle kar-
bahsederler. Izgara düzeninde, teşhir edilecek şılaşan müşteriler otomatik olarak sağa doğru
ürünler birbiri ardına yerleştirilen raflarda su- yönelirler. Bu sebeple mağaza içinde sağ tarafta
nulur; tüm raflar ve teşhir üniteleri aynı düzen- yer alan ürünler daha çok satış yapar, dolayısıyla
dedir ve birbirine paraleldir. Süpermarketler sağ taraf mağazanın değerli alanı olarak görülür.
tarafından tercih edilen bir düzendir. Serbest
düzen müşterilerin mağaza içinde rahatça ge- Mağaza içi düzenin nasıl değerlendirilmesi gerek-
zinebilmelerine olanak sunan ve samimi bir 5 tiğini açıklamak.
atmosfer oluşmasına sebep olan bir düzen türü- Mağaza içi yerleşim düzeni sık sık değerlen-
dür. Bölümlü mağazalar, özellikli mağazalar ve dirilmeli, kârlılık hesapları yapılmalı, mağaza
butikler tarafından sıklıkla kullanılan bir düzen içindeki müşteri trafiği izlenmeli ve buna bağlı
türüdür. Perakendecinin elindeki ürünün mik- olarak gerekli değişiklikler yapılmalıdır. Değer-
tarı ve çeşidi sınırlı olduğu zaman veya yüksek lendirmede dikkate alınan unsurlar: alanın ve-
oranda kişisel satış gerektiren durumlarda müş- rimliliği, ürünlerin renk, stil boyut, fiyat özellik-
terin ürünlerle çevrelendiği düzen türüne butik lerine göre yerleştirilmesi, anlık ürünlerin talep
düzen denilir. Yarış pisti düzeni mağaza içinde gören bölgelere yerleştirilmesi, promosyondaki
aynı bir yarış pistinde olduğu gibi belirli bir ro- ürünlerin özel bölgelerde teşhir edilmesi, farklı
tada hareket edilmesine olanak sağlar. kategorilerin yerini gösteren yeterli işaret levha-
larnın bulunması, teşhirde hem ulusal hem özel
markaların vurgulanması ve hizmet alanlarının
açık bir şekilde tanımlanmasıdır.
192 Mağaza Atmosferi
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi mağaza içi yerleşim düzeni 6. Aşağıdakilerden hangisi mağaza içi yerleşim düze-
amaçlarından biri değildir? ninin seçiminde etkili olan faktörlerden biri değildir?
a. Müşteriyi mağaza içinde satın almaya teşvik etmek a. Mağaza alanının değeri
b. Mağaza alanının en etkin şekilde kullanılması- b. Mağazadaki donatıların miktarı
nı sağlamak c. Mevsimsel ihtiyaçlar
c. Müşteriyi normal şartlarda mağazada ziyaret d. Tamamlayıcı ürünlerin mağaza içindeki konu-
etmeyeceği bölgelere yönlendirmek mu
d. Mağaza içinde müşteri trafiğini engellemek e. Mağaza içi müşteri trafiği
e. Müşterilere mağaza içinde çeşit sunmak
7. Aşağıdakilerden hangisi mağazada mevcut bulunan
2. Aşağıdakilerden hangisi mağazanın mevcut kulla- alanlardan biri değildir?
nım alanını en üst seviyeye çıkarmaya yarayan yollar-
a. Eğlence alanı
dan biri değildir?
b. Satış alanı
a. Satış dışı faaliyetlere, satışa ayrılan alandan
c. Ürün alanı
daha fazla yer tahsis edilmelidir.
d. Personel alanı
b. Dikey ve yatay alanlar kullanılmalıdır.
e. Müşteri alanı
c. Yetersiz donatılar satışları artıracak yeni donatı-
larla değiştirilmelidir.
d. Metrekare başına yeterince kâr etmeyen bölüm- 8. Aşağıdakilerden hangisi alan tahsisi miktarını belir-
ler küçültülmeli veya tamamen kaldırılmalıdır. lemede kullanılan yöntemlerden biri değildir?
e. Satış alanında yer alan satış dışı faaliyetlerin a. Geçmiş satış rakamlarına göre alan tahsisi
tümü kaldırılmalıdır. b. Brüt kâr marjına göre alan tahsisi
c. Sektör ortalamalarına göre alan tahsisi
3. Aşağıdakilerden hangisi müşteri trafiğine bağlı ma- d. Ürün miktarına göre alan tahsisi
ğaza içi yerleşim türlerinden biri değildir? e. Stratejik amaçlara göre alan tahsisi
a. Izgara düzeni
b. Halka düzeni 9. Aşağıdakilerden hangisi ürün gruplamada kullanı-
c. Serbest düzen lan yöntemlerden biri değildir?
d. Butik düzeni a. Fonksiyonel gruplama
e. Yarış pisti düzeni b. Satıcılara göre gruplama
c. Yaşam tarzına göre gruplama
4. Aşağıdakilerden hangisi ızgara düzeninin avantajla- d. Teşhire göre gruplama
rından biri değildir? e. Yöneticilere göre gruplama
a. En verimli düzen türüdür.
b. Alışverişi kolaylaştıran bir düzendir. 10. Perakendecilere ürünlerin raflarda tam olarak ne-
c. Temiz ve düzenli bir mağaza atmosferi yaratır. relere yerleştirilmesi gerektiğini gösteren şematik pla-
d. Verimli bir işletim olanağı sunar. na ne ad verilir?
e. Sınırlı sayıda ürünün sergilenmesine olanak tanır.
a. Mağaza krokisi
b. Planogram
5. Aşağıdakilerden hangisi serbest düzenin avantajla-
c. Mağaza haritası
rından biri değildir?
d. Spacegram
a. Müşterilerin rahatça mağazayı dolaşmalarına
e. Ticari plan
olanak sunar.
b. Esnek bir düzendir.
c. İşletim maliyetleri düşüktür.
d. İstenilen bölümlerin rahatlıkla büyütülüp kü-
çültülmesine olanak sunar,
e. Müşterinin tüm mağazayı rahatlıkla görmesine
olanak tanır.
7. Ünite - Mağaza İçi Yerleşim Düzeni 193
Kaynak: Zorlu, Şule (2004). Perakende Günleri 2004 Kaynak: Cengiz Bilgin, Demet (2005). Hürriyet Eko-
Sunum Özetleri Kitapçığı, İstanbul: Soysal Eğitim nomi, Pazartesi, 28 Kasım, s.15’ten özetlenmiştir.
Danışmanlık, s.23’ten özetlenmiştir.
194 Mağaza Atmosferi
Yararlanılan ve Başvurulabilecek
Kaynaklar
Berman, Barry and Evans, Joel R. (2001). Retail
Management: A Strategic Approach (8th Ed.),
Upper Saddle River, New Jersey: Prentice Hall.
Cahan, Linda (2004). “Modern Feng Shui ve Perakende”,
Perakende Günleri 2004 Sunum Özetleri
Kitapçığı, İstanbul: Soysal Eğitim Danışmanlık.
Cox, Roger and Brittain, Paul (2000). Retail
Management (4th Ed.), England: Prentice Hall,
Pearson Education Limited, Financial Times.
Ghosh, Avijit (1994). Retail Management (2nd Ed.),
Dryden Press.
Hasty, Ron and Reardon, James (1997). Retail
Management (International Edition), USA:
McGrawHill, Inc.
Hoffman, K. Douglas and Bateson, John E. G. (1997).
Essentials of Services Marketing, USA: The
Dryden Press, Harcourt Brace College Publishers.
Kent, Tony and Omar, Ogenyi (2003). Retailing,
United Kingdom: Palgrave Macmillan.
Levy, Michael ve Weitz, Barton A. (2001). Retailing
Management (4th Ed.), International Edition, New
York: McGrawHill, Irwin.
Lewison, Dale M. (1997). Retailing (6th Ed.), Upper
Saddle River, New Jersey: Prentice Hall.
Loudon, David and Bitta, Albert J. Della (1988).
Consumer Behavior Concept and Applications
(3rd Ed.), USA: McGrawHill.
Meyer, Warren G., Harris, E. Edward, Kohns, Donald
P. and StoneIII, James R. (1988). Retail Marketing
(8th Ed.), New York: McGrawHill, Inc.
Mills, Kenneth H., Paul, Judith E. and Moormann,
Kay B. (1995). Applied Visual Merchandising,
Englewood Cliffs, New Jersey: Prentice Hall.
Samson, Harland E. and Little, Wayne G. (1993).
Retail Merchandising (11th Ed.), Cincinnati, Ohio:
South-Western Pub. Co.
Stumpf, Howard and Kavula, John M. (1985). “Point
of Purchase Advertising”, Handbook of Sales
Promotion, Editor: Stanley M. Ulanoff, New York:
McGrawHill Inc.
Varley, Rosemary and Rafiq, Mohammed (2004).
Principles of Retail Management, New York:
Palgrave, Macmillan.
8
MAĞAZA ATMOSFERİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Sanal mağazalarda yaratılan atmosferin tüketici davranışını nasıl etkileyebile-
ceğini açıklayabilecek,
Sanal mağazalarda hangi mağaza düzeni türlerinin kullanıldığını tartışabilecek,
Sanal mağazalarda tasarımın ve dekorasyonun nasıl olması gerektiğini açıkla-
yabilecek,
Sanal mağazalarda görsel sunumun nasıl yapılması gerektiğini açıklayabilecek
bilgi birikimine sahip olacaksınız.
Anahtar Kavramlar
• Sanal mağaza • Sanal mağazada serbest düzen
• Webmosfer • Sanal mağazada butik/yarış
• E-tatmin pisti düzeni
• Uyarıcı-organizma-tepki modeli • Sanal mağaza önü
• Televarlık • Sanal mağazada iç tasarım
• Sanal mağazada ızgara düzeni • Sanal mağazada ödeme noktası
İçindekiler
• GİRİŞ
• SANAL MAĞAZALARDA YARATILAN
ATMOSFERİN TÜKETİCİ DAVRANIŞI
ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Mağaza Atmosferi Sanal Mağazalarda Atmosfer • SANAL MAĞAZALARDA MAĞAZA
DÜZENİ
• SANAL MAĞAZALARDA TASARIM VE
DEKORASYON
• SANAL MAĞAZALARDA GÖRSEL
SUNUM
Sanal Mağazalarda Atmosfer
GİRİŞ
Bilgisayarın hayatımıza girmesiyle birlikte birçok davranış, iş süreci, alışveriş etme
biçimi, bilgi arama, vb. değişti. İnternet sayesinde bilgiye erişim kolaylaştığı gibi
alışveriş imkanları da arttı. Tüketicilerin büyük bir kısmı güvenlik kaygısıyla hâlâ
internet üzerinden alışveriş yapmaya çekinse bile, yakın bir zamanda bu sorun
çözülerek çevrimiçi satın almada patlama yaşanacaktır. Günümüzde perakende-
cilerin tümü İnternet üzerinden satış yapmamaktadır; fakat çoğunun en azından
bir İnternet sitesi mevcuttur. internet üzerinden alışveriş yapan tüketicilerin oranı
arttıkça alışveriş sitelerinin, aynı fiziksel mağazalarda olduğu gibi, farklı bir or-
tam yaratmaları şart olacaktır. Yaratılan sanal mağazalarda fiziksel mağazalarda
kullanılan renklerin, temaların, duyuruların, ürünlerin, vb., kullanılması tüketici
zihninde bir bütünlük sağlar, mağaza imajını pekiştirir. Sanal mağazalarda ya-
ratılan atmosfer, tüketicilerin tercihlerini etkiler, onların sitede daha uzun vakit
geçirmelerine sebep olur. Dolayısıyla internet üzerinden (ve/veya fiziksel mağaza-
dan) alışveriş yapma olasılıklarını artırır. Bu kısımda sanal mağazalarda yaratılan
atmosferin tüketici davranışına etkileri, sanal mağazalarda mağaza düzeni, sanal
mağazalarda dekorasyon ve sanal mağazalarda görsel sunumlar ele alınacaktır.
satış yapan sitelerin artması ile birlikte her bir sitenin farklılık yaratması ve tercih
edilir olması önem kazanmaya başlamıştır. Yapılan bir araştırmanın sonuçlarına
göre, bir işletmenin ürünlerini cazip bulan ve sitesini “yenilikçi”, “keyifli”, “kişisel”
veya “kullanışlı” olarak değerlendiren deneklerin yüzde 45’i söz konusu çevrimiçi
mağazadan alışveriş yapmaya niyetli olduklarını belirtmişlerdir (White ve Man-
ning, 1998, s. 418). Dolayısıyla geleneksel mağazalarda tüketici davranışı üzerinde
büyük etkisi bulunan mağaza atmosferinin, sanal mağazalar için de geçerli olduğu
ortadadır.
İnternet kullanımının İnternet kullanımının gün geçtikçe yaygınlaşması tüketicilere yeni ve alter-
yaygınlaşması, zamanı natif bir alışveriş kanalı sunmaktadır. Özellikle zamanı kısıtlı olan ve geleneksel
kısıtlı olduğu için fiziksel
mağazalardan alışveriş yapma mağazalardan alışveriş yapmaya fırsat bulamayan tüketiciler için İnternet büyük
fırsatı olmayan tüketicilere, kolaylık sağlar. Bu sebeple son yıllarda sanal mağazalardan alışveriş yapmak yay-
yeni bir alışveriş kanalı olarak
çeşitli kolaylıklar sunmaktadır. gın hale gelmeye başlamıştır.
Yakın bir gelecekte sanal mağazalar arasındaki rekabet iyice artacağından, aynı
fiziksel mağazalarda olduğu gibi, sanal mağazalarda da tüketicilere cazip gelen
ortamların yaratılması kaçınılmaz olacaktır. Site tasarımlarına ve özellikle site at-
mosferine gerekli dikkatin verilmesi bir zorunluluk haline gelecektir. Sanal ma-
ğazalarda yaratılan atmosfer tüketici davranışını etkiler. Tüketici sanal mağazada
kendisini ne kadar iyi hisseder, ne kadar kolay bilgi toplar, ne kadar rahat dolaşır
ve ne kadar farklı bir deneyim yaşarsa, sitede kalma ve gezinme isteği o oranda ar-
tar. Bu nedenle sanal mağazalarda uygun ve hoşa giden atmosferlerin yaratılması
tüketicide olumlu tepkiler yaratır.
Tüketici sanal mağazada Sitede sunulan bilgiler etkili ise, kullanıcılar siteyle daha fazla ilgilenirler.
kendisini ne kadar iyi hisseder, Benzer bir şekilde site kolay kullanılabiliyorsa, gezinmede fazla problem yarat-
kolay bilgi toplar, rahat dolaşır
ve ne kadar farklı bir deneyim mıyorsa, arama motoruna sahipse, kullanıcılar siteyi incelemek için daha fazla
yaşarsa, sitede kalma ve çaba sarfederler ve site ile ilgili olumlu hisler beslerler. Bunun tam tersi de ola-
gezinme isteği o oranda artar.
bilir: site ne kadar kafa karıştırıcı ve rahatsız edici ise, kullanıcı site ile o kadar
az ilgilenir ve siteden kaçma ve siteyi terk etme eğilimi o oranda artar (Richard,
2005, s.1938-1639).
Web sitesi atmosferi Web sitesi atmosferini (webmosfer) oluşturan unsurlardan bazıları: sitenin
“webmosfer” olarak da bilinir.
Webmosfer; sitenin yapısı, kullanışlı olması, sitenin yapısı, sitenin görünümü, başka sitelere bağlantılar (link-
kullanışlılığı, görünümü, ler) ve arama motorudur. Söz konusu unsurların tüketici davranışı üzerindeki
linkleri ve arama motoru gibi etkilerini ise; tüketicinin siteyi yeniden ziyaret etme ve sitede gezinme isteğinin
unsurlardan oluşur.
artması, site ziyareti deneyiminin olumlu olması, öğrenme miktarının artması ve
kendini İnternet ortamına yoğunlaştırması şeklinde sıralayabiliriz (Dailey, 1999,
s.225). Dolayısıyla, sitenin kullanımı kolaysa ve yapısı kullanıcının hoşuna gidi-
yorsa; site çekici, ilgili ve kopmayan bağlantılara sahip, çabuk ve doğru arama
sonuçları sunuyorsa, kullanıcıda olumlu hisler ortaya çıkarır. Benzer bir şekilde
sitede yaratılan atmosfer kullanıcının siteden ne kadar keyif almasına ve siteye ne
kadar olumlu hisler beslemesine sebep oluyorsa, kullanıcının siteyi tekrar ziya-
ret etme, sitede gezinmekle geçirdiği sürenin artma, sitede gezinme deneyiminin
olumlu olma ve kullanıcının daha fazla öğrenme olasılıkları da artar.
İyi bir webmosfer, site Kullanıcıların siteye karşı tutumlarını olumlu hale getiren bir diğer unsur ise
ziyaretçisinin siteden keyif kullanıcının sitede gezinirken kontrolün kendisinde olma oranıdır (Dailey, 2002,
almasına, siteye olumlu
duygular beslemesine neden s.202). Tüketicinin sitede gezinirken kontrolün kendisinde olması, tüketicinin eriş-
olur. Bu da ziyaretçinin siteyi mek istediği bilgilere, istediği anda, ve istediği sırayla kendi inisiyatifinde erişme-
tekrar ziyaret etme, sitede
daha fazla zaman geçirme sidir. Sitede “önceki sayfa”, “sonraki sayfa” gibi bağlantıların bulunması kullanıcıyı
ve daha fazla bilgilenme sitede belirli bir şekilde gezinmeye zorlar ve bu zorlama artıkça kullanıcıda olum-
olasılığını artırır.
suz hisler oluşmaya başlar. Kullanıcı, sitede ne kadar belirli bir şekilde davranmaya
8. Ünite - Sanal Mağazalarda Atmosfer 199
zorlanırsa o oranda siteden uzaklaşır, siteyi tekrar ziyaret etmez ve site hakkında
olumsuz bir tutuma sahip olur.
İnternette gezinen kullanıcılarda tatmin yaratan unsurlar (e-tatmin unsurları)
önem sırasına göre şöyle sıralanabilir (Szymanski ve Hise, 2000, s. 309):
• kolaylık,
• site tasarımı,
• finansal güvenlik,
• ürün sunumu ve ürünle ilgili bilgilerdir
İnternet kullanıcısı rahat gezinebildiği, istediği bilgilere hemen ulaşabildiği,
çok fazla çaba sarfetmeden alışveriş yapabildiği sitelerde gezindikçe tatmin duy-
gusu artar. Ayrıca site tasarımının ilgi çekici, eğlendirici, merak uyandırıcı olması
kullanıcının siteden zevk almasına, dolayısıyla orada daha fazla süre gezinmesine
sebep olur. İyi bir site tasarımından kastedilen, iyi organize edilmiş (karmaşık
olmayan) ve basit arama özellikleri bulunan bir site yapısına sahip olmaktır.
Diğer bir ifadeyle, kalabalık olmayan (yalın) sayfalar, basit arama planları ve İyi bir site tasarımıyla; sitenin
hızlı sunum sayesinde kullanıcıya alışveriş zamanı ve çabası açısından tasarruf kalabalık ve karmaşık olmayan
sayfalara, basit arama
sağlanmasıdır. İnternet ortamında tüketiciler için belki de en çekince yaratan özelliklerine ve hızlı sunuma
konulardan biri güvenlik, özellikle de finansal güvenliktir. Bu ortamda yapılan sahip olması, yani kullanıcının
alışveriş zaman ve çabasını en
alışverişlerde kredi kartı kullanıldığında, kredi kartının arkasındaki bankanın ve aza indirmesi vurgulanır.
alışveriş sitesinin gerekli güvenlik önlemlerini alması, tüketicilerin çekincelerini
ortadan kaldırabilecektir. İnternet kullanıcıların dikkat ettiği bir başka nokta ise,
sitede sunulan ürün çeşidinin fazla olması ve kişiye özel ürünlerin bulunmasıdır.
Örneğin, tüketici fiziksel bir kitabevine gittiğinde yaklaşık 150.000 adet kitaba
ulaşırken, İnternet üzerinden (Amazon.com) milyonlarca kitaba erişebilmekte-
dir, dolayısıyla tam olarak kendi ihtiyaçlarına uyan kitabı bulabilmektedir. Bu da
tüketici tatminini üst seviyeye çıkarır.
Sanal mağazalar kendilerine özgü özellikleri nedeniyle, geleneksel yani fiziksel Sanal mağazalarda
bir mağaza ortamına dayalı mağazalardan farklıdırlar. Geleneksel mağazalarda at- yaratılan atmosfer, fiziksel
mağazalardan farklı olarak
mosfer yaratılırken, tüketicilerin beş duyusuna hitap edilerek ortamda daha uzun beş duyuya değil, sadece iki
süre kalmaları sağlanır ve bu sayede satın almaları teşvik edilir. Sanal mağazalarda duyuya, yani görme ve işitme
duyusuna hitap eder.
yaratılan atmosfer de tüketicinin sitede geçirdiği süreyi etkiler, dolayısıyla satın
alma ihtimalini artırır. Ancak burada amaç kullanıcıya sadece ürünü satın aldır-
mak değil, ürün ve işletme ile ilgili bilgi vererek onun fiziksel mağazayla (mevcut-
sa) ilgili algılarını da olumlu hale getirmektir. İşletmenin bir web sitesine sahip
olması tüketicinin perakendeciye daha fazla güven duymasını sağlar, mağazanın
varlığını (algısal olarak) “resmi” hale getirir. Diğer bir ifadeyle, müşteri bir işlet-
menin ve/veya mağazanın bir internet sitesine sahip olduğunu keşfettiği zaman,
işletmeyi daha önemli ve ciddi algılayabilmektedir.
Sanal mağazalarda yaratılan atmosferde, fiziksel mağazalardan farklı olarak beş
duyuya değil, sadece iki duyuya - görme ve işitme - hitap edilebilmektedir. Son
yıllarda yapılan araştırmalarla internet üzerinden kokunun da iletilmesine çalışıl-
maktadır; dolayısıyla yakın bir gelecekte internet üzerinden üç duyuya hitap et-
mek mümkün olacaktır. İnternet ortamında alışverişin en önemli kısıtlarından biri
tüketicilerin satın almadan önce ürünlere dokunma ve ürünleri deneme şansına
sahip olamamalarıdır. Ancak farklı uygulamalar sayesinde bu kısıtlar dolaylı bir
şekilde aşılabilmektedir. Örneğin, Fransa’da Le Printemps mağazalarından inter-
net ortamında alışveriş yapmak isteyen tüketiciler, mağazadaki satış elemanları ile
çevrimiçinde iletişim olanağına sahiptirler. Söz konusu satış elemanları hafif diz
üstü bilgisayarlar, video kameralar ve telsiz bağlantısı sayesinde internet üzerinden
200 Mağaza Atmosferi
Davis ise 2001 yılında Donovan ve Rossiter’ın geliştirmiş olduğu mağaza atmos-
ferinin tüketici davranışı üzerine etkileri ile ilgili modeli webmosferin tüketici
davranışları üzerindeki etkilere uyarlamışlardır. Sanal mağazada atmosferle ilgili
sunulan ipuçları (örneğin, renkler, grafikler, mağaza içi (site) düzeni, tasarım) tü-
keticiye perakendeci hakkında bilgi verir (örneğin, perakendecinin türü ve kalite-
si, perakendecinin hedef pazarı) ve sitede gezinen tüketicinin alışveriş davranışını
etkiler (Eroglu, Machleit ve Davis, 2003, s.141).
Şekil 8.1’de Eroglu, Machleit ve Davis (2003) tarafından geliştirilen sanal ma-
ğaza atmosferine tüketicilerin tepkisi ile ilgili model verilmiştir. Modele göre çev-
rimiçi ipuçları tüketicide tepkisel ve bilişsel içsel durumlar yaratır ve tüketicinin
bu durumu onun yanaşma veya kaçınma davranışlarına sebep olur. Model incele-
necek olursa, “uyarıcı” bölümünde internet sitesindeki çevresel ipuçları iki farklı
türdedir: yüksek iş amaçlı veya düşük iş amaçlı ipuçları. Yüksek iş amaçlı ipuçları,
tüketicinin alışveriş eylemini kolaylaştıran ve alışverişi tamamlamasına yardımcı
olan her türlü site bilgisini (sözel veya resim) içerir. Düşük iş amaçlı ipuçları ise
görece olarak alışveriş eyleminin tamamlanması ile ilgili olmayan site bilgileridir.
Yüksek iş amaçlı ipuçlarına örnek olarak; ürünün fiyatı, satış şartları, teslimat ve
iade politikaları, ürünün resimleri, sitede gezinmeyi kolaylaştıran unsurlar (örne-
ğin, site haritası) verilebilir. Yüksek iş amaçlı ipuçlarının amacı, tüketiciye satın
almada (ve alışverişte) kolaylık sağlamaktır; dolayısıyla “faydacı tüketim” tatmin
edilmeye çalışılır. Düşük iş amaçlı ipuçları ise; renkler, hatlar, fon desenleri, yazı
türleri ve şekilleri, animasyon, müzik ve diğer sesler, eğlence (oyunlar, yarışma-
lar), ürüne ait olmayan resimler (sitede dekorasyon amaçlı yer alır), Web sayacı,
site ödülleri ve unvanlardan oluşur. Söz konusu ipuçları hedonik (hazcı) alışverişi
ve deneyim pazarlamasını tetikler. Geleneksel (fiziksel) mağazaların İnternet site-
lerinde düşük iş amaçlı ipuçları kullanılarak, tüketiciye fiziksel mağazada yaşanan
deneyimler ve duygular hatırlatılmaya çalışılabilir. İpuçları ilgilenim ve atmosfere
tepki ile birleşerek tüketicide tepkisel veya bilişsel içsel durum yaratır. Bunun so-
nucunda ise tüketici, sanal mağazaya doğru yanaşma veya sanal mağazadan ka-
çınma tepkisi verir.
Şekil 8.1
Herhangi bir sanal mağazayı ziyaret ettiniz mi? Ziyaret ettiyseniz, bu sanal mağaza-
1 daki uyarıcılar nelerdi, bu uyarıcıları nasıl algıladınız ve sizde nasıl bir tepki uyan-
dırdı? Arkadaşlarınızla tartışınız...
diği bir tür değildir. Ayrıca, her sitenin düzeni farklıdır; fiziksel mağazalardaki gibi
sadece birkaç düzen türü bulunmamaktadır. Dolayısıyla her bir site tüketici için
yeni bir macera demektir. Bu sebeple, internet üzerinden alışveriş yapan tüketici-
lerin karmaşaya, düzensizliğe ve yeni “mağaza içi düzen türlerine” karşı daha tole-
ranslı olmaları gerekir (Childers, Carr, Peck ve Carson, 2001, s. 516). Aksi takdirde
sitenin düzensizliği tüketicide hayal kırıklığı ve zihin karışıklığı yaratabilir ve onu
sanal mağazadan uzaklaştırabilir.
Yine de birçok perakendecinin web sitesinde belirli bir düzenleme formülü- Mağaza düzeninin resmi bir
nün uygulandığı söylenebilir. Genellikle ana sayfada işletme ile ilgili bilgiler su- yapıda olması (ızgara düzeni)
veya rahat olması (serbest
nulur, daha sonra perakendecinin sunduğu ürün kategorileri bu bilgileri izler ve düzen) tüketici algılarını farklı
kategorilerden biri seçilerek ürünlerin küçük birer resmine ulaşılır; bu resimler bir şekilde etkiler.
tıklanarak daha detaylı bir inceleme gerçekleştirilebilir ve son olarak sipariş işle-
me ile ilgili sayfalara ulaşılır (Varley ve Rafiq, 2004, s. 170). Oldukça standart olan
bu düzene kullanıcı hemen alışır ve aradığını hemen bulur. Kolaylık sağlayan bu
sitelerin dezavantajı, siteler arasında farklılık yaratmanın zor olmasıdır.
Mağaza düzeninin resmi bir yapıda olması (ızgara düzeni) veya rahat olması
(serbest düzen) tüketici algılarını farklı bir şekilde etkiler. Izgara düzeninde ol-
dukça resmi bir yapı bulunduğundan tüketici yüksek miktardaki ürünü birara-
da, düzenli bir şekilde bulur fakat belirli koridorlara/reyonlara girmek ve mağaza
içinde belirli bir rotayı izlemek zorunda kalır. Serbest düzende ise mağaza ortamı
rahattır, tüketici istediği şekilde mağaza içinde gezinir, istediği ve ilgisini çeken
ürünleri hemen görür ve o bölgeye rahatlıkla gider. Dolayısıyla ızgara düzeninde-
ki bir mağaza ister istemez resmi ve soğuk bir atmosfer yaratırken, serbest düzen-
deki bir mağaza daha sıcak ve samimi bir ortama sahiptir.
Farklı internet siteleri her ne kadar benzersiz ve birbirinden farklı olsa da yine
de fiziksel mağazalarda kullanılan mağaza içi yerleşim türlerine benzer site dü-
zenine rastlamak mümkündür. Farklı mağaza içi düzen türleri 7. Ünite’de detaylı
olarak anlatılmıştır. Burada fiziksel mağazalardaki mağaza içi düzen türleri hatır-
latıldıktan sonra internet sitelerindeki düzen türleri anlatılacaktır.
Izgara düzeninde mağazada birbiri peşisıra uzun raflar, koridorlar oluştura-
cak şekilde yerleştirilir. Birbiri ile ilişkili ürünler aynı koridorda/reyonda yer alır.
Böylece müşteriler ilgili reyonları ziyaret ederek satın almak istedikleri ürünleri
mağaza içinde rahatlıkla bulurlar. Süpermarketler, oyuncak mağazaları, bakım
ürünleri satan mağazalar, vb. ızgara düzenini kullanarak mümkün olan en yüksek
miktarda ürünü sergiler. Izgara düzeni her ne kadar estetik görünmese de planlı
alışveriş yapan tüketiciler için oldukça kullanışlıdır ve marketi tanıyan müşteriye
alışverişte zaman tasarrufu sağlar.
Serbest düzende mağazadaki demirbaş ve ürünler, müşterilerin mağaza için-
de rahatlıkla ve istedikleri şekilde gezinmelerine izin verecek şekilde yerleştirilir.
Izgara düzeninde olduğu gibi müşteriler belirli bir şekilde hareket etmeye zorlan-
madıkları için serbest düzende çekici demirbaş ve sergileme üniteleri kullanılır ve
müşterilerin ilgisi belirli bölgelere ve ürünlere çekilmeye çalışılır. Böylece müşteri
mağaza içinde hoşuna giden bölgelere doğru yönelir. Serbest düzende ürünler ve
sergileme üniteleri genellikle müşterinin tüm mağaza içini görebileceği şekilde ve
yükseklikte düzenlenir. Müşteri mağaza içinde istediği gibi gezebildiği için kendi-
sini evinde gibi hisseder ve mağazayı sıcak ve samimi bulur. Serbest düzen daha
çok butikler tarafından tercih edilen bir mağaza içi yerleşim türüdür.
Butik düzen müşterinin mağaza içinde ürünlerle çevrelendiği mağaza içi yer-
leşim türüdür. Genellikle bölümlü mağazalar tarafından tercih edilir. Bölümlü ma-
204 Mağaza Atmosferi
ğazalarda tek bir büyük mağazanın içinde farklı küçük mağazalar varmış gibi bir
düzen oluşturulur. Her bir markanın/üreticinin belirli bir “corner”ı (butiği) bulunur
ve her biri yansıtılmak istenen imaja ve ortama bağlı olarak farklı dekore edilir. Bu-
tik düzen aslında serbest düzenin bir uzantısıdır. Serbest düzende olduğu gibi butik
düzende de müşteri mağaza içinde istediği gibi hareket eder, ilgisini çeken bölümle-
re yönelir ve kendisini samimi bir ortam içinde bulur.
Yarış pisti düzeni ise, mağaza içinde belirli “ana yollar” (temel koridorlar) ya-
ratılarak müşterilerin mağaza içinde belirli bir rotayı izlemelerini zorunlu kılan bir
mağaza içi düzen türüdür. Yarış pisti düzeni uygulanarak müşterinin mağazanın her
yerini gezmesi sağlanır. Ana koridorların arasında genellikle serbest ve/veya butik
düzen kullanılır. Müşteri ana koridorda yürürken ilgisini çeken “butiklere” yönelir
ve oradaki ürünleri inceler. Yarış pisti düzeni anlık satın almayı teşvik eder (Levy ve
Weitz, 2001, s.560). Yeni ürünler ve müşterinin ilgisini çekeceğine inanılan ürünler
ana koridora yakın bölgelere yerleştirilir ve bu sayede müşteriler belirli butiklere
çekilir. Bölümlü mağazalar tarafından tercih edilen bir mağaza içi düzen türüdür.
Mağaza içi düzen türleri karşılaştırılacak olursa, farklı düzen türleri tarafından
sağlanan avantajlar şu şekilde özetlenebilir (Vrechopoulos, O’Keefe, Doukidis ve
Siomkos, 2004, s.15-16):
• Izgara düzeni rutin ve planlı alışverişi kolaylaştırır.
• Serbest düzen tüketicilerin mağaza içinde geçirdikleri süreyi artırır ve ra-
hat (kolay) hareket edilen bir düzen türüdür.
• Yarış pisti ve butik düzeni farklı, ilgi çekici ve eğlendirici bir düzen türüdür.
Sanal mağazalarda kullanılan site düzeni geleneksel mağazalarda kullanılan
mağaza içi yerleşim düzenine benzetilebilir ve söz konusu farklı düzenler tüketici-
lerde benzer etkiler yaratırlar. Sanal mağazanın site düzeni ne kadar yalın ve kolay
kullanılır nitelikte ise, müşteri internet üzerinden alışveriş yaparken o kadar rahat
eder. Sitenin düzeni karmaşıklaştıkça tüketicinin de ilgisi artar ve sitede geçirdiği
süre uzar. Ancak burada ince bir nokta vardır. Site belirli oranda karmaşık olursa
bu müşterinin hoşuna gider, ona gizemli gelir ve belirli bölümleri incelemesi için
onda merak uyandırır (aynı serbest düzende olduğu gibi) ancak sitede gezinmek
zorlaştıkça tüketici huzursuz olmaya ve hayal kırıklığına uğramaya başlar. Sitenin
kullanımı çok zor ise, tüketici bu siteyi tekrar ziyaret etmekten kaçınır, rakip iş-
letmelerin sitelerine yönelir. Bu sebeple sanal mağaza düzeni ilgi çekici ve merak
uyandıracak şekilde tasarlanmalı ama aşırı karmaşıklıktan kaçınılmalıdır.
Sanal mağazalarda Sanal mağazalarda kullanılan “mağaza içi yerleşim düzeni”nin özellikleri aşa-
kullanılan site düzeni, fiziksel ğıda verilmiştir (Vrechopoulos, O’Keefe, Doukidis ve Siomkos, 2004, s.18):
mağazalarda kullanılan
mağaza içi yerleşim düzenine • Izgara düzeni: Izgara düzenindeki bir sanal mağazayı ziyaret eden müş-
benzetilebilir. teriler satın almak istedikleri ürünlere ulaşabilmek için sitede belirli bir
hiyerarşik yapıda gezinirler (örneğin, ürün sınıfı---ürün alt sınıfı---nihai
ürün). Bölümlü mağazanın sitesinden siyah bir kazak satın almak isteyen
bir bayan müşteri sitede önce giysi, sonra bayan giyim, sonra kazaklar bö-
lümünde, son olarak renk seçenekleri sayfalarında gezinir.
• Serbest düzen: Serbest düzen kullanılan bir sitede müşteri, istediği ürüne
hemen ulaşır. Ürüne ulaşmak için müşteri ya sanal mağazada yer alan ara-
ma motorundan faydalanır ya da her sayfada daimi olarak yer alan ürünün
üzerini tıklar.
• Yarış pisti düzeni: Yarış pisti düzeni kullanılan sanal mağazalarda müşteri-
ler istedikleri ürüne ulaşabilmek için sitede belirli bir rotayı izlemeye zorla-
nırlar. Her bir sayfaya iki “koridor” konur ve müşterinin bu koridorlardan
birini seçerek bir sonraki sayfaya geçmesi sağlanır.
8. Ünite - Sanal Mağazalarda Atmosfer 205
Ziyaret ettiğiniz bir sanal mağazada, hangi tür mağaza düzeninin kullanılmış ol-
duğunu hatırlamaya çalışın. Söz konusu mağaza düzeni hoşunuza gitti mi? Sizde 2
tekrar aynı siteyi ziyaret etme isteği uyandırdı mı?
Sanal mağazalardan alışveriş yapıp herhangi bir ürün satın aldınız mı? Ürün satın
3 aldıysanız ödemeyi nasıl gerçekleştirdiniz? Güvenlik kaygılarınız oldu mu? Arka-
daşlarınızla tartışınız.
Sık ziyaret ettiğiniz sanal mağazalar var mı? Varsa, görsel sunum ve satış noktası
teşhir malzemeleri açısından bu siteyi değerlendirin. Cazip mi, değil mi? Sitede du- 4
yurular mevcut mu? Resimler, renkler, animasyonlar kullanılarak özel günlere özgü
atmosfer yaratılıyor mu?
210 Mağaza Atmosferi
Özet
Sanal mağazalarda yaratılan atmosferin tüketici daha detaylı bir inceleme gerçekleştirilebilir
1 davranışını nasıl etkilediğini açıklamak. ve son olarak sipariş işleme ile ilgili sayfalara
Sanal mağazalarda oluşturulan atmosfere web- ulaşılır. Farklı düzen türleri uygulanıyor olsa
mosfer denilir. Webmosferin mağaza atmosfe- bile, sanal mağazalarda kullanılan düzen fizik-
rinden en önemli farkı, beş duyu yerine sadece sel mağazalarda kullanılana benzetilebilir. Do-
iki duyuya (görme ve işitme) hitap edebilmesi- layısıyla sanal mağazalarda da ızgara, serbest,
dir. Geleneksel mağazalarda olduğu gibi sanal yarış pisti ve butik düzenden bahsedilebilir.
mağazalarda da yaratılan atmosfer tüketici dav- Izgara düzenindeki bir sanal mağazayı ziyaret
ranışı üzerinde etkilidir. Web sitesinde yaratılan eden müşteriler satın almak istedikleri ürünle-
atmosferin hoşa gitmesi durumunda kullanıcı re ulaşabilmek için sitede belirli bir hiyerarşik
sitede daha fazla vakit geçirmek isteyecek, si- yapıda gezinirler. Serbest düzen kullanılan bir
tede vaktin nasıl geçtiğini anlamayacak, sitede sitede müşteri istediği ürüne hemen ulaşır. Ürü-
gezinmekten zevk alacak (dolayısıyla mümkün ne ulaşmak için müşteri ya sanal mağazada yer
olduğunca fazla miktarda ürün inceleyecek) ve alan arama motorundan faydalanır ya da her
siteyi tekrar ziyaret etme ihtiyacı hissedecektir. sayfada daimi olarak yer alan ürünün üzerini
Webmosferi oluşturan unsurların başlıcaları: tıklar. Yarış pisti düzeni kullanılan sanal mağa-
sitenin kullanışlılığı, sitenin yapısı, sitenin gö- zalarda müşteriler istedikleri ürüne ulaşabilmek
rünümü, başka sitelere bağlantılar (linkler) ve için sitede belirli bir rotayı izlemeye zorlanırlar.
arama motorudur. Sanal mağaza atmosferine Her bir sayfaya iki “koridor” konur ve müşteri-
tüketici tepkisinin nasıl olduğu uyarıcı-organiz- nin bu koridorlardan birini seçerek bir sonraki
ma-tepki modeli uyarlanarak açıklanabilir. Söz sayfaya geçmesi sağlanır.
konusu modele göre, sanal mağazalarda atmos-
fer ile ilgili ipuçları bulunur, tüketici bu uya- Sanal mağazalarda tasarım ve dekorasyonun na-
rıcılara duygusal bir tepki verir (hoşlanır veya 3 sıl olması gerektiğini açıklamak.
hoşlanmaz) ve bunun sonucunda siteye yanaşır Fiziksel mağazada olduğu gibi, sanal mağazada
veya siteden kaçınır. da müşteriye rahat gelen bir ortamın yaratıl-
ması ve kullanışlı bir düzenin kurulması, müş-
Sanal mağazalarda hangi mağaza düzeni türleri- teriye alışveriş yapmakta kolaylık sağlar. Sanal
2 nin kullanıldığını tartışmak. mağazalarda mağaza önü, genel olarak mağaza
Geleneksel mağazalarda sadece birkaç mağaza içi tasarımı, mağaza içi düzeni, görsel sunum-
içi düzeni bulunurken, internet sitelerinde tü- lar ve ödeme noktaları bulunur. Sanal mağaza
keticinin alışkın olmadığı farklı türlerde düzene önü web sitesinin ana sayfasıdır. Genel olarak
rastlanılabilir. Bu sebeple kullanıcılar “karma- mağaza içi tasarımı mağaza ortamını yaratır.
şaya” karşı çok duyarlı olmamalıdır, aksi tak- Kullanılan renkler, “demirbaş”, müzik (ses), “ko-
dirde sitede gezinmekten hoşlanmayıp, siteden ridor genişliği” sanal mağaza atmosferini etkile-
kaçacaktır. Yine de birçok perakendecinin web yen unsurların bazılarıdır. Sanal mağazalardaki
sitesi düzeninde belirli bir formülün uygulandı- ödeme noktası geleneksel mağazadakilere naza-
ğı söylenebilir. Genellikle ana sayfada işletme ile ran biraz daha karmaşıktır. Sanal mağazalarda
ilgili bilgiler sunulur, daha sonra perakendeci- ödeme farklı şekillerde gerçekleştirilebilir: kredi
nin sunduğu ürün kategorileri bu bilgileri izler kartıyla, elektronik kredi kartları ile, elektronik
ve kategorilerden biri seçilerek ürünlerin küçük para ile, elektronik çeklerle veya açık hesaplarla
birer resmine ulaşılır. Bu resimler tıklanarak ödeme yapılabilir.
8. Ünite - Sanal Mağazalarda Atmosfer 211
Kendimizi Sınayalım
1. Sanal mağazada yaratılan atmosfer için aşağıdaki 6. Sanal mağazalarda yaratılan atmosferin, tüketici
ifadelerden hangisi yanlıştır? davranışına etkisi ile ilgili model için aşağıdaki ifade-
a. Sanal mağazada yaratılan atmosfere webmosfer lerden hangisi yanlıştır?
denir. a. Düşük iş amaçlı unsurlar arasında renkler, şe-
b. Sanal mağazada yaratılan atmosfer beş duyu or- killer, animasyonlar, vb. sayılabilir.
ganına hitap eder. b. Uyarıcı, organizma ve tepki olarak üç ana un-
c. Sanal mağazada yaratılan atmosfer tüketici dav- surdan oluşur.
ranışını etkiler. c. İpuçları düşük veya yüksek iş amaçlıdır.
d. Sanal mağazada yaratılan atmosferde görsel su- d. Tüketicinin tepkisi yanaşma veya kaçınma şek-
num etkilidir. linde olur.
e. Sanal mağazada yaratılan atmosferde “mağaza e. İlgilenim ve atmosfere tepki bireyi etkiler.
içi” düzeni etkilidir.
7. Fiziksel mağaza içi düzen türleri için aşağıdaki ifa-
2. Web siteleri için aşağıdaki ifadelerden hangisi delerden hangisi yanlıştır?
yanlıştır? a. Yarış pisti düzeni ilgi çekicidir.
a. Kullanıcılar kullanım kolaylığına önem verirler. b. Yarış pisti düzeni eğlendiricidir.
b. Sitenin bilgi verici olması tercih sebebidir. c. Serbest düzende rahat hareket edilir.
c. Sitede arama motoru bulunması tercih sebebidir. d. Izgara düzeni planlı alışverişte kolaylık sağlar.
d. Sitenin karmaşık olması ilgiyi artırır. e. Izgara düzeni kullanıldığında tüketicinin mağa-
e. Sitede gezinmenin kolay olması tercih sebebidir. za içinde geçirdiği süre artar.
3. Aşağıdaki ifadelerden hangisi webmosferin etkile- 8. Aşağıdaki sanal mağaza içi düzen türlerinden han-
rinden biri değildir? gisinde tüketici aradığı ürünü kolaylıkla bulur?
a. Kullanıcıyı İnternet ortamından koparır. a. Izgara düzeni
b. Sitede gezinme isteğini artırır. b. Serbest düzen
c. Yarış pisti düzeni
c. Site ziyaret deneyiminin olumlu olmasına sebep
d. Butik düzen
olur.
e. Temalı düzen
d. Kullanıcının öğrenme miktarını artırır.
e. Siteyi yeniden ziyaret etme isteği uyandırır.
9. Aşağıdaki sanal mağaza içi düzen türlerinden han-
gisinde tüketici aradığı ürüne ulaşabilmek için hiyerar-
4. Aşağıdakilerden hangisi e-tatmin yaratan unsur-
şik bir yapıda gezinir?
lardan biri değildir?
a. Izgara düzeni
a. Kolaylık
b. Serbest düzen
b. Finansal güvenlik
c. Yarış pisti düzeni
c. Site tasarımı
d. Butik düzen
d. Ürünle ilgili bilgi
e. Temalı düzen
e. Ürünlerin fiyatı
10. Aşağıdakilerden hangisi sanal mağaza önünde dik-
5. Aşağıdakilerden hangisi sanal mağazaları fiziksel
kat edilmesi gereken unsurlardan biri değildir?
mağazalardan ayıran unsurlardan biri değildir? a. Mağaza ismi dikkat çekecek şekilde ortaya çık-
a. Alışveriş maliyeti malıdır.
b. Uzaklık b. Davetkar olmalıdır.
c. Ödeme kolaylığı c. Mağazaya giriş kolay olmalıdır.
d. Çevresel uyarıcıları kontrol etme derecesi d. Mağazada satılan tüm ürünlerin resmine yer
e. İnsanlarla ilişkinin düzeyi verilmelidir.
e. Perakendecinin adres ve telefon numarasına yer
verilmelidir.
8. Ünite - Sanal Mağazalarda Atmosfer 213
Yaşamın İçinden
İnteraktif Mecra: Büyüyen Ama Olgun Olamayan dolar olması bekleniyor. Online reklamların, reklam
Mecra bütçelerinden aldığı pay sadece 0.6-0.8 civarındadır.
İnternet mecrası son yıllarda önemli bir gelişme için- Bu oran İngiltere’de yüzde 7’ye ulaşmış, hatta açıkhava
dedir. Rakamlar bu gelişmenin devam edeceğini de ve radyo gibi mecraları geride bırakmış durumdadır.
gösteriyor. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen hâlâ in- Amerika’da ise yüzde 8’lerde bulunuyor.
ternet mecrasının kullanımı istenen seviyeye ulaşama- Online mecranın pazar payının artırılabilmesi için
mış ve reklam harcamaları, pazarlama bütçelerinden öncelikle internet kullanıcı sayısının artırılması gere-
yeterli payı alamamış durumdadır. kiyor. Burada devlete iş düşüyor. Devletin bir online
İnternet mecrasının reklam için henüz istenildiği kadar strateji oluşturarak bağlantı maliyetlerini düşürmesi
kullanılmamasının temel nedeni, Türkiye’de internet gerekiyor. ADSL’nin giderek yaygınlaşması, daha ya-
kullanıcı sayısının az olmasıdır. 2000 yılında 2 milyon ratıcı ve daha özellikli çalışmaların yapılmasına ve in-
olan internet kullanıcı sayısı günümüzde 10.5 milyo- ternetteki başarı hikayelerinin artmasına, dolayısıyla
na ulaşmış olmasına rağmen, penetrasyon açısından reklamverenlerin internete daha sıcak yaklaşmalarına
bakıldığında (yüzde 14) bu rakam düşük bulunuyor. sebep olacak. Reklamverenlere ayrıca internet mecra-
Dünyadaki gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında, penet- sının gücünün anlatılması gerekiyor.
rasyon oranı Amerika’da yüzde 70, Avrupa’da yüzde Türkiye’de internet mecrasını ana mecra olarak medya
48, İskandinav ülkelerinde ise yüzde 75 tir. Fakat ra- planlarına dahil eden sektörler arasında iletişim, tele-
kamlara bakıldığında Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük komünikasyon, finans ve otomotiv bulunmakta. İn-
sekizinci internet nüfusuna sahip olduğu görülmekte, terneti keşfetmiş olan işletmeler diğer mecralara göre
hatta Ortadoğu ülkeleri ile karşılaştırma yapıldığında yapılan yatırımdaki farklı geri dönüşü gördüler. Bugün
Türkiye en büyük internet nüfusuna sahiptir. 2000’den otomobil satın alma kararı neredeyse internette veri-
2005’e kadar ki süre içinde Türkiye’deki kullanıcı sa- liyor. Otomobil satınalacakların yüzde 65’i internette
yısının yüzde 411 gibi yüksek bir orana sahip olduğu edindiği bilgi sayesinde ne marka otomobil alacağına
görülüyor. Almanya’da bu oran yüzde 92.9, İngiltere’de karar veriyor. Gıda, içecek, ev temizlik ürünleri, beyaz
yüzde 145, İsveç’te ise yüzde 68. Bu rakamlar Türki- eşya markaları internet mecrasını hâlen yeterince keş-
ye’deki potansiyelin ne kadar büyük olduğunu gözler fetmiş değiller.
önüne seriyor. Sonuç olarak internet mecrasının gelişmesi için her-
Aslında bu potansiyeli tüm dünya görmüş olduğun- kesin üzerine görev düşüyor. Reklamverenin mecraya
dan, pazara Google, MSN gibi işletmeler girip yatırım biraz daha ilgiyle yaklaşması, bilgi sınırlarını genişlet-
yapıyor; Bill Gates Türkiye’ye gelip “İlk Bilgisayarım” mesi, kreatif ajansların internette daha yaratıcı olmaya
kampanyasını duyuruyor. Böylece genç nüfusun kal- çalışmaları, medya planlamacıların daha yönlendirici
binde ve beyninde yer edinilmeye çalışılıyor. Pazar olmaları gerekiyor.
payları, tüm bu gelişmelere rağmen reklamverenlerin
bu potansiyeli henüz görmemiş olduklarını işaret edi- Kaynak: Online Pazarlama ve Reklamcılık (Bütünle-
yor. Online reklam pazarı 3 milyon dolardan 15-17 şik Pazarlamada Marketing Türkiye’nin bir eki,15 Ni-
milyon dolara ulaştı. 2006’da bu rakamın 22 milyon san 2006, Yıl:4, Sayı:98), ss.6-12’den özetlenmiştir.
214 Mağaza Atmosferi
Okuma Parçası
İnternet: Uluslararası Pazarlamada Yeni Konular ternet sayesinde dünyanın her yerindeki müşteri-
İnternet, uluslararası pazarlama için gelenekselden lere ulaşmak çok kolay ve ucuzdur. Bundan dolayı
daha farklı bir çevre sunduğundan beraberinde farklı uluslararası reklam maliyetleri azalacaktır. Ayrıca
bir yaklaşımı da getirir. Uluslararası pazarlama strate- çevrimiçinde farklı tutundurma tekniklerinin kulla-
jilerinde belirli değişiklik ve uyarlamaların yapılması nılabilmesi işletmelere yeni olanaklar sağlamaktadır.
sonucunda elektronik ortama uyum sağlanabilir. İnter- Örneğin, arama motorlarında veya rehberlerde site
netin uluslararası pazarlama karmasına etkileri aşağıda isminin yer alması tüketicileri işletmenin sitesine
tartışılacaktır. kolayca yönlendirir. İnternetin olumsuz bir etkisi
Ürün: İyi bir pazarlama planının özünde, müşteri ihti- ise, işletmenin sahip olduğu küresel marka ve kurum
yaçlarını tatmin etmek için yeni veya yenilenmiş ürün- imajının yönetilmesini zorlaştırmasıdır. Bazı ürünler
lerin tasarlanması, bu ürünlerin kısa bir zaman içinde farklı ülkelerde farklı marka isimleri altında yer al-
pazara sunulması ve tüketiciye ulaştırılması ve satış dığından, işletmelerin yerel sitelerinde farklı format,
sonrası desteğin sağlanması yatar. İnternet bu sürecin içerik, mesaj ve imaj kullanılabilmekte, bu da küresel
her aşamasında iyileştirme sağlayabilir. Diğer bir ifa- tüketicilerin aklını karıştırabilmektedir.
deyle, müşteri istek ve ihtiyaçları daha çabuk tespit edi- Dağıtım: İnternet, nihai tüketiciler ile üreticiler ara-
lebilir, bu bilgiler doğrultusunda çok daha kolay tasarım sında doğrudan bir bağlantı oluşmasını sağladığından,
yapılır, müşteriye ürün hemen ulaştırılabilir ve müşteri geleneksel aracıların (örneğin, distribütör, acenta)
hizmetleri daha etkin bir şekilde sunulabilir. Ayrıca, uluslararası pazarlamadaki önemini azaltacak, rolü-
ürün daha rahat bir şekilde kişiye özel hale getirilebilir nü değiştirecektir. Artık aracıların fiziksel dağıtımla
ve ürün testleri çabuklaştırılabilir. İnternetin ürün kar- ilgilenmeleri beklenmeyecek, onun yerine üretici için
ması üzerindeki olumsuz etkisi ise, ürün yaşam dönem- bilgi toplama, elde edilen bilgileri birleştirmesi, yo-
lerinin daha da kısalmasına sebep olmasıdır. rumlaması ve/veya ayıklaması istenecektir. İşletmenin
Fiyat: İnternetin uluslararası fiyatlama stratejileri üze- de dağıtım stratejilerinde belirli yetenekler kazanması
rindeki etkisi ise, sınırlar arasında fiyatların standart gerekecektir, örneğin, 24 saat sipariş alma, müşteri so-
hale gelmesine sebep olmasıdır. En azından, farklı ül- rularını anında yanıtlama, yasal uzmanlık ve uluslara-
keler arasındaki fiyat farkları azalacaktır. İnternet sa- rası taşıma hizmeti sunma gibi.
yesinde rakip birçok ürünü her açıdan karşılaştırma Sonuçta, internet üzerinden pazarlama geleneksel pa-
imkanı bulan tüketicilerin pazarlık gücü artacaktır. zarlamadan daha farklı olduğundan, pazarlama kar-
Uluslararası pazarlamada kur oranları önemli bir ko- masının her bir elemanında gerekli uyarlamaların ya-
nudur ve tüketiciler kur oranlarını kolaylıkla hesapla- pılması ve farklı bir yaklaşımla uluslararası pazarlama
ma beklentisi içinde olurlar. Bu sebeple internet üze- faaliyetlerinin yürütülmesi gerektiği ortadadır.
rinden uluslararası pazarlama faaliyetlerinde bulunan
işletmeler, sitelerinde kur oranlarını hesaplayan sitelere Kaynak: Eid, Riyad ve Trueman, Myfanwy (2002).
bağlantı sağlamalıdır. “The Internet: New International Marketing Issues”,
Tutundurma: İnternet, müşterilerle interaktif bir Management Research News, Vol: 25, No: 12, p. 54-
bağlantı kurulmasına izin verir. Buna ilaveten, in- 68’den özetlenmiştir.
8. Ünite - Sanal Mağazalarda Atmosfer 215
Yararlanılan ve Başvurulabilecek
Kaynaklar
Arslan, F. Müge (2004). Mağazacılıkta Atmosfer, Koernig, Stephen, K. (2003). “E-Scapes: The Electronic
İstanbul: Derin Yayınları, No: 56. Physical Environment and Service Tangibility”,
Berman, Barry and Evans, Joel R. (2001). Retail Psychology and Marketing, Vol: 20, No: 2,
Management: A Strategic Approach. (8th Ed.), February.
Upper Saddle River, New Jersey: Prentice Hall. Levy, M. and Weitz B. (2001). Retailing Management
Blackwell, Roger D., Miniard, Paul W. and Engel, James (4th Ed.), International Edition, New York:
F. (2001). Consumer Behavior (9th Ed), ABD: Ohio. McGraw-Hill, Irwin.
Buys, Michael and Brown, Irwin (2004). “Customer Odabaşı, Yavuz ve Barış, Gülfidan (2002). Tüketici
Satisfaction with Internet Banking Web Sites: Davranışı, İstanbul: Mediacat Yayınları, Kapital
An Empirical Test and Validation of a Measuring Medya A.Ş.
Instrument”, Proceedings of SAICSIT. Richard, Marie-Odile (2005). “Modeling The Impact
Childers, Terry L., Carr, Christopher L., Peck, Joann of the Internet Atmospherics on Surfer Behavior”,
and Carson, Stephen (2001). “Hedonic and Journal of Business Research, Vol: 58.
Utilitarian Motivations for Online Retail Shopping Sautter, Pookie, Hyman, Michael R. and Lukosius,
Behavior”, Journal of Retailing, Vol: 77. Vaidotas (2004). “E-Tail Atmospherics: A Critique
Dailey, Lynn C. (1999). “Designing The World We Surf of the Literature and Model Extension”, Journal of
In: A Conceptual Model of Web Atmospherics”, Electronic Commerce Research, Vol: 5, No: 1.
American Marketing Association Conference Szymanski, David M. and Hise, Richard T. (2000).
Proceedings, Vol. 10, Chicago. “E-Satisfaction: An Initial Examination”, Journal of
Dailey, Lynn C. (2002). “Consumers’ Responses to Retailing, Vol: 76, No: 3.
Navigational Atmospherics On The Web: An Varley, Rosemary and Rafiq, Mohammed (2004).
Empirical Test”, American Marketing Association Principles of Retail Management, New York:
Conference Proceedings, Vol. 13, Chicago. Palgrave, MacMillan.
Donovan, R. J. and Rossiter, J.R. (1982). “Store Vrechopoulos, Adam P.; O’Keefe, Robert M.; Doukidis,
Atmosphere: An Environmental Psychology Georgios I. and Siomkos, George J. (2004). “Virtual
Approach”, Journal of Retailing, No: 58. Store Layout: An Experimental Comparison in the
Eroglu, Sevgin; Machleit, Karen A. and Davis, Lenita Context of Grocery Retail”, Journal of Retailing,
M. (2003). “Empirical Testing of a Model of Online Vol: 80, No: 1.
Store Atmospherics and Shopper Responses”, Wang, Liz; Baker, Julie and Wagner, Judy A. (2002).
Psychology & Marketing, Vol: 20, No: 2, February. “The Role of Atmospherics on E-Tailing”, American
Evanschitzky, Heiner; Iyer, Gopalkrishnan R.; Hesse, Marketing Association Proceedings, Chicago,
Josef and Ahlert, Dieter (2004). “E-Satisfaction: A Vol: 13.
Re-Examination”, Journal of Retailing, Vol: 80. White, Gregory K. and Manning, Barbara J. (1998).
Fink, Dieter and Laupase, Ricky (2000). “Perceptions “Commercial www Site Appeal: How Does It Affect
of Web Site Design Characteristics: A Malaysian/ Online Food and Drink Consumers’ Purchasing
Australian Comparison”, Internet Research, Vol: Behavior?”, British Food Journal, Vol: 100, No: 9.
10, No: 1.
Kırcova, İbrahim (2002). İnternette Pazarlama (2.
Baskı), İstanbul: Beta Yayım Dağıtım A.Ş.