Professional Documents
Culture Documents
imge Kitabevi
Yaymcılık Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.
Konur Sok. No: 3 Kızılay 06650 Ankara
Tel: (312) 419 46 10 - 419 46 11
Faks: (312) 425 29 87
lntemet: www.imge.com.tr
E-Posta: imge@imge.com.tr
Annem Gülsen Erhan ve
Babam Nail Erhan'a
İçindekiler
�
Kısaltınalar ................................................................................ 11
Önsöz ........................................................................................ 13
Giriş........................................................................................... 17
BlRlNCl BÖLÜM
Osmanlı ile Amerikalının Tanışması (1776-1830)
İKİNCİ BÖLÜM
Artan ve Çeşitlenen Osmanlı-Amerikan llişkileri
(1830-1867)
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Doğu Sorunu ve ABD (1867-1917)
B. BALKANLARDAKİ MİLLİYETÇİ
HAREKETLER .............................................................. 280
1. Bulgaristan................................................................ 280
a. Amerikan Misyonerlerinin Bulgar
Milliyetçiliğinin Gelişimine Katkıları .................. 280
b. Bulgar İsyanı ve Amerikalılar.............................. 284
c. ABD'nin Osmanlı-Rus Savaşı'na llgisi ................. 292
ç. Savaş Sonrasındaki Amerikan Faaliyetleri .......... 293
2. Makedonya ve Arnavutluk ....................................... ·294
a. Selanik Yakası ..................................................... 294
b. Stone Yakası. ....................................................... 298
c. Amerikan Misyonerleri ve Arnavutlar ................ 300
C. ERMENİ SORUNU ........................................................ 301
1. ABD'nin Konuya Yaklaşımı ...................................... 302
2. Ermeni Olaylarının Yol Açtığı Gerginlikler ............. 306
a. Washington'un Temkinli Yaklaşımı.................... 306
b. Müdahaleci Eğilimlerin Güç Kazanması............. 309
c. Sultan'ın ABD'den Yararlanma Çabaları.............. 318
ç. llişkilerin Tekrar Gerginleşmesi ......................... 320
d. Tazminat Sorunu ................................................ 325
e. Sorunun Çözülmesi Süreci.................................. 331
Ç. ULUSAL AYAKLANMALAR KONUSUNUN
OSMANLI-ABD İLlŞKİLERİ AÇISINDAN
SONUÇLARI ................................................................ 336
Sonuç....................................................................................... 389
Kaynakça ................................................................................. 399
ABD ile ilişkiler II. Dünya Savaşı sonrası Türk dış politika
sının en önemli konu başlıklarındandır. Truman Doktri
ni1 nin 1947'de ilan edilmesinden ve Türkiye1 niri 19521 de
NATO1 ya girmesinden sonra iki ülke arasında siyasi, eko
nomik ve askeri işbirliği alanlarında önemli mesafeler kay
dedilmiş, Soğuk Savaş sırasında Türkiye1 nin aldığı dış poli
tika kararlarının önemli bir bölümü ABD1 nin doğrudan ya
da dolaylı etkisiyle şekillenmiştir. Günümüzde de Kıbrıs
sorunundan Bakü-Ceyhan boru hattı projesine, Türk
Yunan ilişkilerinden Kuzey Irak bilmecesine kadar Türk dış
politikasının en önemli gündem maddeleri ABD ile ilişkiler
çerçevesinde değerlendirilmektedir.
Türk dış politikasının temel eğilimlerinin belirlenme
sinde böylesine etkili bir unsur olan ABD ile ilişkiler, özel
likle II. Dünya Savaşı1 ndan sonra gelişmiş olmakla birlikte,
bu dönemde ortaya çıkmış değildir. Yine de Türk-Amerikan
ilişkileri üzerinde yapılan incelemelerin çoğu başlangıç ta
rihi olarak l 9451 i alır. Halbuki Milli Mücadele dönemi, Lo-
Türk -Amerihan Jlişhilerinin Tarihsel Kôhenleri
vam etti.
Öte yandan ABD, dış politikasını Avrupa etkilerinden
soyutlamayı başararak XIX. yüzyıl boyunca Amerika kıtası,
Karayibler ve Büyük Okyanus1 ta kendisi için bir etki alanı
oluşturmayı başardı. Osmanlı Devleti ise geleneksel Avrupa
güç dengesi . politikalarının elverdiği ölçüde kendi hayat
alanını korumaya çalıştı. ABD Eski Kıta1 nın sorunlarıyla
meşgul olan Avrupa devletlerinin müdahalesinden uzak bir
biçimde güçlenip genişlerken, Osmanlı Devleti tüm bu so
runların ortasında ve Avrupa devletlerinin müdahale liste
sinin en üstünde yer almaktaydı.
Kitap boyunca, bu benzerlikler ve farklılıkların iki
devlet arasındaki ilişkilerin gelişimi üzerine etkileri, olay
ların ve örneklerin yardımıyla anlatılmaya çalışılacaktır.
BlRlNCl BÖLÜM
buldular.
Genç, güçsüz ve deneyimsiz ABD1 nin yöneticileri, kor
sanlıkla geçinen ve Atlas Okyanusu ile Akdeniz1 de seyreden
Amerikan gemilerine saldırarak haraç isteyen bu "devl�t
çiklerle11 ilişkilerini hangi temele oturtmaları gerektiğine
uzun bir süre karar veremediler. ABD1 nin güçsüz olması,
korsanlığa alışmış Garp Ocaklan1 nın işine geliyordu. lngil-
36 Tiırlı -Amerikan Ilişkilerinin Tarihsel Kölıenleri
a. ABD-Fas Ilişkileri
c. Trablusgarp Antlaşması
ç. Tunus Antlaşması
Donanması tamamen yok olan Ömer Paşa, ABD ile bir kez
daha antlaşma masasına oturmaya mecbur kaldı ( Carr,
1966: 254).
Barış ve Dostluk Antlaşması 22 Aralık 1816 (2 Sefer
1232) tarihinde, Konsolos Shaler ve Akdeniz'deki Ameri
kan filosunun komutanı lsaac Chauncey ile Ömer Paşa
arasında imzalandı. Orijinali İngilizce olan 23 maddelik
antlaşmanın birçok maddesi 18 15 antlaşmasının tekrarı
niteliğindeydi. E� önemli fark ise, 23. maddede göze çarp
maktaydı. Buna göre, ABD'nin savaş halinde olduğu bir
devlet tarafından ele geçirilen gemilerin Cezayir'de satıl
masına izin veriliyor, Amerikalılar'ın da istedikleri ganimeti
Cezayir'de serbestçe satabilmeleri hükme bağlanıyordu
(Miller, 1931: 636).
Önce ABD'den yediği darbeyle sarsılan, ardından da
lngiltere'nin müdahalesiyle çok ağır bir yıkıma uğrayan
Cezayir'in ABD ile ilişkileri, bölgenin 1830'da Fransa tara
fından işgal edilmesine kadar, yeni gerginlikler çıkmadan,
bu antlaşma hükümlerine göre yürütüldü.
b. Boğazlar ve Karadeniz
1 . Hazırlık Çalışmaları
i. Hevesli Washington
rülmektedir:
"Osmanlı ya da Türk lmparatorluğu'nda hükümdar,
tebaasının canı ve malı üzerinde mutlak tasarruf yetkisine
sahip olmasına rağmen, yeni bir vergi koyamamaktadır. Bu
durumda, çeşitli eyaletlerin vali ve paşalarına vergi toplama
· yetkisi verilmekte, bu kişiler de merhametsizce vergi top
lamaktadırlar. Bu vergiler devletin değil kişilerin şahsi
menfaatleri için kullanılmaktadır. " (Hamilton, 28 Dec.
1787: 1).
XVIII. yüzyılın sonu ve XIX. yüzyılın başında New
York, Boston, Philadelphia gibi büyük kentlerde uzun süre
sergilenen ve lslamı ve Türkleri konu alan piyeslerde, Os
manlı yöneticileri hor görülmekte, Türklerin işbilmezliği
ne, cinselliğe düşkünlüklerine, bürokrasideki bozulmaya
sık sık vurgu yapılmaktaydı (Allison, 1995: 46-48).
ABD'de çok sayıda baskısı yapılan, Abbe Constantin
Francis de Chasseboeuf Volney'in "Mısır ve Suriye'ye Seya
hatler" adlı kitabında savunduğu görüşler, Amerikalıların
Türkler hakkındaki fikirlerini uzun süre şekillendirdi:
"... Türkler her şeyi yok ederler. Hiçbir şeyi tamir et
mezler. Türk yönetiminin özü, geçmişin güzelliklerini ha
rabeye çevirmek ve geleceğe ait ümitleri yok etmektir.
Çünkü despotizmin barbarlığı asla yarını düşünmez. Türk
ler yönetim biçimlerini değiştirmeyi düşünmezler. Çünkü
lslam onlara, her şeyin Tanrı'dan geldiği düşüncesini aşıla
mıştır. Despotizm varsa, Tanrı istediği içindir..." (Allison
1995:48).
Öte yandan, XVIII. yüzyılın sonunda ve XIX. yüzyılın
başında Cezayir, Tunus ve Trablusgarp korsanları tarafın
dan kaçırılarak bu limanlarda fidye için hapsedilen Ameri
kalı gemicilerin ABD'deki yakınlarına ve devlet adamlarına
gönderdikleri mektuplarda da, Türkler despot ve uzlaşıl
maz olarak yansıtılmaktaydı (Cathcart, 1955: 314). Özel
likle l 790'dan itibaren, Mağrib sahillerinde tutsak olan bu
102 Tiırlı - Amerilıan Ilişkilerinin Tarilısel Kölıenleri
b. Antlaşmanın Içeriği
3 1 1).
ABD Dışişleri Bakanı Van Buren, 21 Mart 183 l'de Da
vid Porter'a bir mektup yollayarak, lstanbul'a ABD Masla
hatgüzarı olarak tayin edildiğini bildirdi. Porter, 1830 Ant
laşması'nın, Ekim 183l 'de Sultan tarafından onaylanarak
yürürlüğe girmesinden sonra lstanbul'da resmen çalışmaya
başladı. Fakat geleneksel olarak Babıali, maslahatgüzarlığı
diplomatik bir rütbe olarak tanımıyordu. Bu nedenle, gerek
Reis Efendi, gerek diğer Babıali görevlileri, ABD Maslahat
güzarıyla, diğer yabancı devlet temsilcileriyle kurdukların
dan daha soğuk bir ilişki kurdular. Porter'a uygulanan farklı
muamelenin en çarpıcı göstergesi, bir kaç kez Sultan'ın
huzuruna çıkarak Başkan'ın mektubunu sunmak istemesi
ne rağmen buna izin verilmemesiydi (Brown 1842:497).
Yine de Porter, lstanbul'a gelmesinden yaklaşık bir yıl son
ra, bir av partisi sırasında padişah II. Mahmud ile karşılaş
mış, aralarında sıcak bir sohbet cereyan etmiş ve Padişah,
Porter'ın lstanbul'daki cami ve sarayları dolaşmasına izin
vermişti (NARA, M-46, Sep. 17, 1832). Ama bu görüşme
Porter'ın Sultan'ın huzuruna resmen kabul edilmesiyle aynı
değeri taşımıyordu.
lstanbul'daki görevinin ilk yıllarında Porter bir yandan,
Amerikalı gemi mühendisleri Eckford ve Rhodes'un Os
manlı tersanesindeki başarılı çalışmaları sayesinde Sultan
ile sıcak ilişkiler kurmaya çalışırken, bir yandan da defa
larca mektup yolladığı ABD Dışişleri Bakanı'ndan, rütbesi
nin mukim elçi düzeyine yükseltilmesini istemekteydi.
Porter'a göre, ülkesinin Babıali nezdinde daha iyi temsil
edilebilmesinin ve Amerikan çıkarlarının korunabilmesinin
yolu bu düzenlemeden geçmekteydL (NARA, M-46, Jul.
13, 1833).
ABD yönetimi 1830'ların sonundan itibaren, diploma
tik temsilciliklerini yeniden yapılandırma faaliyetleri içine
girdi. Bunun en önemli nedeni, Amerika kıt::ısındaki varlı-
Artan ve Çeşitlenen Osmanlı -Amerilıan 11işkileri (1830 - 1867) 143
2. ABD Konsoloslukları
1 . Konsolosluklar (Şehbenderlikler)
3. Antlaşmanın İçeriği
C. SU.AH TlCARETl
C. HUKUKI SORUNLAR
1 . Yargı Sorunu
a. Sorunun Kaynaklan
2. Tabiiyet Sorunu
a. Sorunun Kaynaklan
1 . Amerikalılar ve Filistin
tir.
Haziran 186l'de boş bulunan elçilik görevine Edward
]oy Morris getirildi. Ağustos'ta Istanbul'a ulaşan Morris,
henüz Sultan Abdülaziz'e itimatnamesini sunmadan Sadra
zam Kıbrıslı Mehmet Paşa ve Hariciye Nazırı Ali Paşa ile
görüşmeler yaparak, Güney'li Elçi Williams'ın gelişmeler
konusunda vermiş olduğunu tahmin ettiği yanlış bilgileri
ortadan kaldırmaya çalıştı. Morris'in bu diplomasisi savaş
boyunca devam ederek, Osmanlı Devleti'nin Güney'e karşı
cephe almasında son derece etkili oldu.
Babıali'nin lç Savaş sırasındaki davranışını etkileyen
ikinci etken Osmanlı devlet adamlarının, lç Savaş'la ortaya
çıkan durumu ülke ekonomisini düzeltme yönünde bir fır
sat olarak görmeleriydi. Çünkü, dünya pamuk üretiminde
önemli bir yer işgal eden ABD'nin Güney eyaletleri savaş
dolayısıyla bu piyasadan çekilmişlerdi. Osmanlı Devleti,
pamuk üretimine elverişli yörelerde üretimi teşvik ederek,
bu ürünün ihracatından küçümsenmeyecek bir gelir elde
edebilirdi. Bu yapılırken Birlik'le ilişkilerin iyi düzeyde de
vam ettirilmesi ve bu alandaki en büyük rakip olan Konfe
derasyon'un başarısını sağlayacak tüm girişimlerin balta
lanması, pamuk ihracatında etkili bir konuma gelebilmek
için önem taşımaktaydı.
Osmanlı Devleti daha 1840'larda, ülkeye Amerikan tipi
pamuk kültürü getirerek, bunun yaygın biçimde kullanı
mını teşvik etmeye çalışmıştı. Bu girişimler sırasında,
ABD'nin ünlü tarım uzmanlarından Dr. Davis ve Dr. Srnith,
Sultan Abdülmecid'in Ayastefanos'taki (Yeşilköy) çiftliğin
de ve ziraat okulunda görevlendirilmişlerdi. Fakat, pamuk
tarımından sorumlu Ermeni memurlarla anlaşmazlığa dü
şen Amerikalı uzmanların ülkeden ayrılmasından sonra,
Amerikan pamuğu üretiminin artırılması çabalan yarım
kalmıştı (Lynch, 1849: 59-61).
18S0'ler boyunca, Mısır'ın pamuk üretiminde büyük
252 Türk - Amerikan Ilişkilerinin Tarihsel Kökenleri
3. İç Savaşın
Osmanlı-ABD llişkileri Açısından Sonuçlan
B. lÇ SAVAŞ SONRASINDA
AMERİKAN DIŞ POLlTlKASI
11
• •
• Görülen o ki, Babıali tazminat ödemeyi reddet
mektedir. Tazminatı zorla almaktan başka bir yol kalma
mıştır. Bunun için Rodos'un işgali veya Girit çevresine
güçlü bir donanma gönderilmesi yeterli olacaktır." (NARA,
M-46, Aug. 17, 1896).
Zaman zaman Avrupa devletleriyle işbirliği yaparken,
bazen de bunlarla çıkar çatışması içine giren ABD, bölgede
bağımsız bir politika izlemeye çalıştı. 1890'lann sonunda
bu politika, Babıali'ye karşı tehdit ve silah kullanma gibi
araçları da içeren emperyalist bir temele oturdu. Londra,
Paris, Berlin, Viyana, Roma ve St. Petersburg gibi Was
hington da, Osmanlı Devleti'nin yolun sonuna geldiğini
görmekteydi. Son paylaşımdan doğrudan bir kazanım sağ
layamayacağına göre, çöküş süreci sırasında karını maksi
mize etmesi en rasyonel politika olacaktı. ABD'nin 1865
sonrasında Osmanlı Dev leti'ne karşı takındığı tavır, bu po
litikanın uygulandığı örneklerle doludur.
II. OSMANLI DEVLETl'NDEKl
ULUSAL AYAKLANMALAR VE ABD
A. GlRlT lSYANl
cağının anlaşılmasıydı.
Üçüncüsü, uzun süredir gündemde olmasına rağmen
bir türlü açılamayan Osmanlı Devleti'nin Washington Elçi
liği'nin, ABD'nin Girit konusundaki tutumunu etkileyebil
mek amacıyla 1867'de açılmasıydı.
Girit olayları sırasında, "Doğu Somnu 11 karşısında iz
leyeceği politikayı oluşturmakta güçlük çeken ABD, bir sü
re Osmanlı Devleti'nin içişlerinden uzak durdu. Fakat 1875
sonundan itibaren Bulgaristan'da yaşanan gelişmeler, bir
kez daha İstanbul ile Washington'u karşı karşıya getirecek
tir.
1. Bulgaristan
a. Amerikan Misyonerlerinin
Bulgar Milliyetçiliğinin Gelişimine Katkıları
2. Makedonya ve Arnavutluk
a. Selanik Vahası
b. Stone Vahası
C. ERMENİ SORUNU
10, 1880).
Ermeni sorunu gelişimine paralel olarak, Amerikan
vatandaşları ve mallarının zarar görmesinin söz konusu ol
maya başlaması, ABD'nin Babıali'ye doğrudan müdahalesini
kaçınılmaz kıldı.
diler.
Dolayısıyla, 188S'ten sonra misyonerlerin açtığı okul
ların bazılarının engellenmesi, bazı Ermeni öğretmen ve
rahiplerin tutuklanması ve Ermenilerin ABD'ye göç etme
lerinin önüne çeşitli engeller çıkarılması, Amerikalı misyo
nerler tarafından, yarım asırlık emeklerinin yok olduğu
şeklinde yorumlandı. Misyonerler, isyan yanlısı Ermenileri
yatıştırarak, Babıali'nin müdahalelerini yumuşatmak ve
böylece dini faaliyetlerine eskisi gibi devam etmek yerine,
Bulgaristan'da yaptıklarının bir benzerini bu bölgede ger
çekleştirebilmek için çalışmaya başladılar. Osmanlı Devle
ti'nde bulunma gerekçelerini bir kenara bırakarak, Ermeni
ulusal davasının başarıya ulaşabilmesi için gerekli ulusla
rarası desteği sağlama görevini üstlendiler.
Bazı misyonerler, meydana gelmesinde etkin rol oyna
dıkları olayların, başta Ermeniler olmak üzere Osmanlı
Devleti'nde yaşayan yüzbinlerce kişi için felaketle sonuç
lanmasının getirdiği suçluluk duygusuyla, kendilerinin pa
yını en aza indirmeye çalışsalar da, genel olarak Ermeni
ulusal kimliğinin oluşumundaki çabalarını inkar etmediler
(Grabill, 1971: 46-47).
Amerikan misyonerlerinin " mesleki deformasyonu"
olarak nitelendirilebilecek bu durum, 1880'lerin sonundan
itibaren Amerikan elçilerinin dikkatini çekti. Elçi Strauss,
Kasım 1888'de, kendi meslekleri ve ülkede bulunma amaç
larıyla uyuşmayan bu tür faaliyetlerde bulunmamaları ko
nusunda misyonerleri uyardı. Strauss aynca, ABD Dışişleri
Bakanı Bayard'a da bir mesaj yollayarak, özellikle Doğu
Anadolu'da bulunan misyonerlerin, kendilerini ilgilendir
meyen siyasi olaylara gereğinden fazla karıştıklarını, bu
durumun can ve mal güvenliklerinin tehlikeye düşmesiyle
sonuçlanabileceğini bildirdi (NARA, M-46, Dec. 22, 1888).
Strauss'un uyarıları, misyonerlere frenleyici bir etki
yapmadı. Aksine, Elçi'nin kendilerine destek olmayacağını
308 Türk - Amerikan 11işkilerinin Tarihsel Kökenleri
d. Tavninat Sorunu
A. AL1YAHLARDAN6
ÖNCE ABD'NlN YAHUDlLER'E BAKIŞI
san 1917 tarih ve 2422 sayılı nota ile, [ABD] Hükümeti1 nin,
Almanya İmparatorluğu ile savaş halinde olduğunu bildir
miştir. Ekselanslarına, bu imparatorluğun bir müttefiki
olan Osmanlı Hükümeti1 nin, bugündeıı itibaren ABD Hü
kümeti1 yle diplomatik ilişkilerini kesmek zorunda kaldığını
bildirmekten onur duyarım. 11 (Armaoğlu, 1991: 19).
Notanın verilmesinden sonra Babıali Washington1daki,
ABD de İstanbul1 daki elçiliklerini kapattılar. Osmaniı .ve
Amerikan diplomatları ülkelerine döndüler. Fakat, ABD
İsveç Elçiliği yoluyla Osmanlı Devleti1ndeki Amerikan va
tandaşlarının haklarını korumaya devam etti. Amerikan
misyonerleri, fahri diplomatlar olarak çalışmaya başladılar
(DeNovo, 1963: 106). Bu arada, müttefikleri ABD1 nin Os
manlı Devleti1ne savaş açmasını istedilerse de, Amerikan
vatandaşlarının ve çıkarlarının zarar görmesini istemeyen
ABD bundan ısrarla kaçındı (Trask, 1971: 22).
18311 de Porter1ın maslahatgüzar olarak İstanbul1a atan
masından beri kesintisiz devam eden Osmanlı-ABD diplo
matik ilişkileri, böylece sona ermiş oldu. Fakat bu durum
fazla uzun sürmeyecek, 19231 te Cunıhuriyet1 in ilan edil
mesinden sonra, Türkiye ile ABD arasındaki diplomatik
ilişkilerin başlatılması için iki tarafın da istekli davranması
üzerine, 10 yıllık bir aradan sonra, 19271de yeni bir ABD
büyükelçisi Türk topraklarına eş zamanlı olarak da bir Türk
büyükelçisi Amerikan topraklarına adım atacaktır.
Sonuç
�
ARŞİV KAYNAKLARI
Defterler:
RESMI YAYINLAR
KITAP VE MAKALELER
York, 1969.
STUART, Graham, American Diplomatic and Cansular Prac
tice,,Appleton-Century & Co., New York, 1936.
ŞENTÜRK, Hüdai, Osmanlı Devleti'nde Bulgar Meselesi
(1850-1875), Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1992.
THAYER, Lucius E., "The Capitulations of the ' Ottoman
Empire and the Question of Their Abrogation as it Af
fects the USA", American Joıi.mal of Intemational
• Law,
XVII, ss. 207-217, 1923.
TRASK, Roger, "The Terrible Turk and Turkish-American
Relations", The Historian, XXXIII, Kasım 1970.
--, The U.S. Response to Turkish Nationalism and Re
form 1914-1939, University of Minnesota Press, Min
neapolis, 197 4.
TUKlN, Cemal, Osmanlı Imparatorluğu Döneminde Boğazlar
Meselesi, 10 Edebiyat Fakültesi Yayınlan, İstanbul,
1947.
TUNCER, Hüner, "Eski" ve "Yeni " Diplomasi, Dış Politika
Enstitüsü, Ankara, 1991.
TURGAY, A. Üner, "Ottoman-American Trade During the
Nineteenth · century", Osmanlı Araştırmalan, III, ss.
189-246, 1 982.
ÜLMAN, Haluk, Türk-Amerikan Dipl(!matik Münasebetleri
(1939-1947), AÜ SBF, Ankara, 1961.
WALTER, Wright, American Relations with Turkey to 1831,
Yayınlanmamış Doktora Tezi, Princeton University,
1928.
WHEELER, Everett P., The Duty of the United States of
America to American Citizens in Turkey , Fleming H.
Revell Company, New York, 1896.
WHEELOCK, Phiyllis Dekay, "Henry Eckford(l 775-1832),
An American Shipbuilder", The American Neptune, VII,
1, ss. 177-195, 1947.
WHITE, George E., Bir Amerikan Misyonerinin Merztfon
416 Türk - Amerikan llişlıilerinin Tarihsel Köhenleri
EK-2
ISTANBUL'DA GÖREV YAPAN ABD ELÇILERI
* Maslahatgüzar
Dizin
�