You are on page 1of 129

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ


TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİ ANABİLİM BALI

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE

AFYON ve HAVALİSİ

C 1 9 1 9- 1 922 ]

Yöneten:Doç.Dr.Ali İhsan Gencer. Hazırlayan:Ahmet Altıntaş

İSTANBUL-I09O
İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ .................................................. .................................................................................. 1

GİRİŞ

mîllî mücadele öncesinde memleketin durumuna genel bîr bakiş .................... m


B1R î NC î BÖLÜM

A.MÎLLÎ MÜCADELENİN BAŞLARINDA AFYON


1-Afyonkarahlsar’m Yunan İşgalinden önceki Durumu
a. İdarî Durumu ........................................................................ 1
b. Siyasî Durumu .................................................................................... 2
2-Afyon’un Jeopolitik önemi
a. Kuvâ-yı Milliye Açısından önemi .................................. 3
b. Yunanlılar Açısından Önemi ........................................................ 3
B.MİLLİ MÜCADELENİN BAŞLARINDA AFYONKARAHİSAR YÖRESİ
1-Kuvâ-yı Milliyenin Kurulma Aşamasında Çelikalay’m Kuruluşu .... 4
a. Çelikalay’m Katıldığı Muharebeler ........................................ 7
b. Çelikalay’m Düzenli Orduya Katılması ................................ 10
2-Kuvâ-yı Milliyenin Kuruluşu
a. Afyon’da Kuruluşu ve Faaliyetleri ...................................... 11
b. Bolvadin’de Kuruluşu ve Faaliyetleri .................................. 16
c. Emirdağ’da Kuruluşu ve Faaliyetleri .................................. 1'8
d. Sandıklı’da Kuruluşu ve Faaliyetleri .................................. 19
3-Kuvâ-yı Milliye Île İlgili Yapılan Toplantılar ................................ 19
İKİNCİ BÖLÜM

A.AFYON ve HAVALİSİNİN YUNANLILAR TARAFINDAN İŞGALİ


1-Afyon’un Birinci İşgali ....................................................................... 23
2-Afyon’un tkinci İşgali ...................................... ........................................ 24

a. Yunanlıların Afyon’da Yaptıkları İdâri Taksimat .......... 24

B.YUNANLILARIN AFYON ve HAVALİSİNDE YAPMIŞ OLDUKLARI ZULÜMLER


1-Afyon ve Merkez Köylerinde Yaptıkları Zulümler ................................ 26
2-Bolvadln ve Köylerinde Yaptıkları Zulümler ................................ 27
3-Sandıklı ve Köylerinde Yaptıkları Zulümler ...................................... 28
4-Emirdağ ve Köylerinde Yaptıkları Zulümler .................................... 29
5-Sincanlı ve Köylerinde Yaptıkları Zulümler ...................................... 30

tJÇtJNCÜ ROLÜM

A.AFYON ve HAVALİSİNDE YAPILAN SAVAŞLAR


1-Afyonkarahisar Muharebesi ............................ 32
2-SandıkİJ Plânı .................................................................................. ;............ 34
B.BÜYÜK TAARRUZDAN ÖNCE TÜRK ve YUNAN ORDULARININ GENEL DURUMU
1-Büyük Taarruzdan önce Batı Cephesinin Silah ve Cephane Durumu .. 41
a. Birinci Ordu’nun Durumu ................................................. ........... 46
b. İkinci Ordu’nun Durumu .............................................................. 49
2-Yunan Ordusu’nun Durumu ................................. 51
C.HAREKÂT ve BÜYÜK TAARRUZ PLANI
1-Büyük Taarruz Planının Hazır Tanışı ........................ 53
2-Büyük Taarruz Tarihinin İlgililere Duyurulması ................. 61
3-0rdumuzun Düşman Mevzilerine Yaklaşması ............................................ 66
D.BÜYÜK TAARRUZ
1-Büyük Taarruz’un Birinci Günü (26.8.1922) ........................................ 67
2-Büyük Taarruz’un İkinci Günü ve Afyon’un Kurtuluşu (27.8.1922)
a. Düşman Cephesinin Yarılması............................................ 71
3 Büyük Taarruz’un Üçüncü Günü (28.8.1922) ............................................ 77
4-Büyük Taarruz’un Dördüncü Günü (29.8.1922) ........................................ 79
E.BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ ..................................................................... . 82
Sonuç .................................................................................................................... 92

Ek 1er
1-T.B.M.M.’de Afyonkarahisar Mebusları ve Çalışmaları ...................... 94
2-Hatırâlarla Afyon ve Havalisinde Milli Mücadele ......... 98
BtBLİYOĞRAFYA ....
ÖNSÖZ

Birinci Dünya Savaşı’na son veren Mondros Ateşkes Andlaşması,


Düvel-i Muazzama’nın Osmanlı İmparator.luğu’nu parçalamayı hedef leyen’’Şark
Meselesi”ni görünürde çözmüştü.Fakat bunun böyle olmadığını Türk Milleti,ken­
disinin de hayat hakkı olduğunu bütün varlığını ortaya koyarak
ispatlayacaktı.Türk Milleti.hayat hakkını yeniden kazanmak İçin,iç ve dış
düşmanlarla zorlu ve şuurlu bir mücadele dönemine girecektİr.Bunu yaparken
dayandığı İki temel güç,cevherinde var olan ancak,düşmanları ve onların
uşaklarının ortadan kaldırmak istedikleri İmanı ve İstiklâle olan
ihtiyacıydı.
Ele aldığımız konu Atatürk’ün "Milli intibah" diye tanımladığı Türk
Milletindeki uyanışın temel dayanaklarından,aziz vatan topraklarından Afyon
ve çevresindeki tezahürleredir.Konumuzu işlerken,olayları kronolojik bir
sırayla ele alıp incelemeye çalıştık.Çalışmamızı mümkün olduğu kadar birinci
elden kaynaklara,başta Nutuk olmak üzere Afyon Yurtiçi Batı Bölge Komutanlığı
Arşivi,Afyon Basını,Genel Kurmay Harb Tarihi Dairesi Arşivi ve Genelkurmay’m
diğer yayınları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Gizli ve Açık Celse
Zabıtları.hatıralar ve diğer telif eserlere dayandık.Bunu yaparken,özelİlkle
blrbirlyle çelişen fikirleri dipnotlarda olduğu gibi belirtmeyi uygun gördük.
Tezimiz üç bölüm ve eklerden oluşmaktadır.Birinci Bölümde;Milll Mücadele’nln
Başlarında Afyonkarahlsar ana başlığı altında,Milli Mücadele başlarken
AfyonkarahI nar’ı çeşitli yönleriyle vermeye çalıştık.ikinci Bölümde;Afyon ve
Havalisi’nin Yunanlılar Tarafından İşgali altında Afyon’un iki defa İşgalini
ve Yunanlıların Afyon ve Havalisi’ndekl mezalimlerini verdik, tiçünçü Bölümde;
ise Afyon ve Çevresi’nde Yapılan Savaşlar başlığı altında Afyon Muharebesi,
Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Savaşları’nı vermeye çalıştık.Ekler Bölümünde
İse,Afyon Mebusları’nın I.Dönem T.B.M.M.’inde verdikleri yasa teklifleriyle
yapmış oldukları konuşmaları ve Hatıralarla Afyon’da Milli Mücadele Dönemi’ni
II
vermeye çalıştık.Bunu yaparken işgalin halk üzerindeki etkisini ve bu arada
işgali,zulümleri bir takım dörtlüklerle,türkülerle dile getirmeyi gözden uzak
tutmadık.Şüphesiz tüm bu çalışmalarımıza rağmen,bu çalışmamızla Milli
Mücadele Dönemi’nde Afyon ve Havalisi’nde cereyan eden olayları eksiksiz bir
şekilde zamanın kısıtlı oluşundan dolayı,ortaya koyabilmiş değiliz.Konu
çeşitli açılardan,daha geniş bir bibimde ele alınabilir.Zira,Milli Mücadele
Dönemi’nde evladı olmakla gurur duyduğum,bu kahraman havali,çeşitli
yönleriyle hareketli bir bölge olmuştur.Bu sebeple konumuz daha bir
çalışmanın konusu olarak ele alınabilir,ve bu alanda daha iyi ederler ortaya
konulabilir.Bizim bu çalışmamız,bundan sonra yapılacak olan bu tip
araştırmalara ışık tutarsa bizi mutlu edecektir.
Beni bu konuda çalışmaya teşvik eden ve çalışmalarımın her
safhasında büyük emeği geçen Tez Danışman Hocam Sayın Doç.Dr.Ali îhsan
Gencer’e en içten teşekkürlerimi sunmayı borç bilirim.

Ahmet Altıntaş

Kadıköy 27 Ağustos 1990


GtRİŞ

MİLLÎ MÜCADELE ÖNCESİNDE MEMLEKETİN

DURUMUNA GENEL BİR BAKIŞ!

OsmanlI Devleti XX.Yüzyılın başlarından Milli Mücadele günlerine bir savaşla)


döneminden çıkarak gelmişti.Devlet yenilgiyle sonuçlanan Trablusgarp(1911-1912) v<
Balkan (1912-1913) savaşlarından önemli Ölçüde toprak kaybına uğrayaral
çıkmıştı.Nihayet,İttifak Devletleri safında katıldığı I.Dünya Savaşı’nda (1914
1918)'de beş yıl süreyle muhtelif cephelerde savaşmak zorunda kalmış.kahramancı
çeşitli cephelerde mücadele etmiş,en güzide varlıklarını bu savaş meydanlarındı
kaybetmişti.Savaşın son yılına gelindiği,savaşan devletlerin barış1 özlemlerinir

arttığı bir sırada A.B.D. Başkanı W.Wilson’un 14 ilkeden oluşan bildirisini


açıklaması (8 Ocak 1918),savaşı kaybetmek üzere olan İttifak Devletlerince ümitlr
karşı tanınıştı.Ancak İtilaf _ Devletleri daha sonra bu ilkelere uymadıkları
gibi.uluslararası andlaşmalara da sadık kalmamışlar,Wilson da ilkelerinden tavizleı
vermiştir.ittifak Devletleri 1918 yılı sonlarına gelindiğinde yenilginin kaçınılma*
olduğunu görmüşler,bu sebeple de ağır şartlar taşıyan ateşkes andlaşmalarını kabul
etmek zorunda kalmışlardı.1tllaf Devletleriyle İlk mütarekeyi Bulgaristan
imzalamıştı,(29 Eylül 1918).Bulgaristan’ın savaştan çekilmesi,OsmanlI Devleti'nin
müttefikleriyle olan kara bağlantısını kesmiş.Trakya ve İstanbul,Balkanlar
üzerinden gelebilecek istilalara açık hale gelmişti.Mllne Ordusu,Bulgaristan'dan
Trakya'ya doğru ilelemekteydi.OsmanlI Devleti'nin-diğer cephelerinde de durum iyi
görünmüyor.Müttefik cephelerinde de yenilgiler sürüyordu.Almanya'nın mütareke
isteğinde bulunmasından bir gün sonra,5 Ekim 1918'de Avusturya ve Osmanlı Devleti
de barış isteğinde bulunmuşlardı(1).Talat Paşa Hükümeti’nln müttefikleriyle de

(1) Fahri Belen,Askeri Siyasi ve Stratejik Yönleriyle,Türk Kurtuluş Savaşı.Ankara

1973,s.8.
IV

I anlaşarak Wilson’a yaptığı müracaat cevapsız kalmış,daha sonraki mütareke


' isteklerine de bir cevap alamamıştı.Zira, İtilaf Devletleri bunun için OsmanlI
1 devleti üzerinde gerekli baskıyı sağlamak üzere,Tırakya’da İlerleyen Milne
Ordusu’nun etkili bir duruma gelmesini,İngiliz Donaması’nın Çanakkale önünde
toplanmasını bekliyorlardı.Sonuçta Talat Paşa Kabinesl’nin İstifasıyla (8 Ekim)
I .yerine geçen Ahmet İzzet Paşa Hükümeti’nin mütareke İçin arabulucu olarak
f görevlendirdiği esir İngiliz Generali Tavshend’ln girişimi olumlu
sonuçlanmış,OsmanlI Devleti İle İtilaf Devletleri arasında Mondros Mütarekesi
imzalanmıştı(30 Ekim 1918).
Mondros Mütarekesi,ttilaf Devletleri’nln savaş sırasında aralarında
imzaladıkları gizli paylaşma andlaşmalarının uygulanmasını kolaylaştıracak bir
L nitelikte hazırlanmıştı.Osmanı Devleti’nin düşmanlarına kayıtsız şartsız teslim
| olduğu anlamına gelen hükümler taşıyordu.Mütareke,Türk Milleti’ne hayat hakkı
| tanıyıp tanımamayı galiplerin insafına bırakmaktaydı.Padişah,şartları ağır

I bulmakla beraber.mütarekeyi İmzalamak mecburiyetinde kalmıştı.Sadrazam Ahmet


izzet paşn.yonlIdlğlmiz için yenenlere çaresiz başeğmek gerektiğini,mütarekenin
• mevcut şartlar içersinde yapılabilecek enlyl mütareke olduğunu,Almanya ile
yapılan mütarekeden daha iyi şartlar taşıdığını göstermeye çalışıyordu(2)
§ .Bununla beraber ileriyi gören vatansever.Devlet-i Ebedmüddet anlayışına

sahip,nizamın devlet otoritesiyle sağlanaçağmda birleşen,dirlik ve düzenin


ancak bununla mümkün olabileceğine inanan aydınlar.mütarekenin bazı maddelerinin
sakladığı tehlikeleri seziyor.bağımsızlığın tehlikeye düştüğünü
görebiliyorlardı.Mustafa Kemal Paşa,mütarekenin yanlış

anlaşılabilecek,aleyhimize yorumlanabilecek açık olmayan maddelerine dikkat


j çekiyor,Ali ihsan Paşa da emrindeki ordunun ağırlıklarının olması kuvvetle
« muhtemel bir Milli Mücadele’nin yapılmasında hayati rol

l (2) Y.Hikmet Bayur.Türk İnkılabı Tarihi,C.III.ks IV,Ankara 1983,s.783.


V
ovnacağndan,Anadolu’nun içlerine taşınmasını tavsiye ediyordu,İstanbul’a,bu
hükümlerin açıklığa kavuşturulmasından önce eldeki kuvvetlerin terhis
edilmemesini,aksi halde düşmanın sonsuz ihtiraslarının engellenemeyeceğini
bildiriyordu.Mondros Mütarekesi içerisinde taşıdığı tüm tehlikelere
rağmen,savaşın sıkıntılarından bıkan ve barışa susayan halk arasında bir
ferahlık yaratmış,ancak bu durum çok kısa sürmüştü.Galipler.mütareke
şartlarını pervasızca çiğniyerek,ülkenin en stratejik ve en zengin
bölgelerinin işgaline girişmişlerdi.Bu durumdan cesaret bulan aznlıklar
da,eskiden beri var olan gizli cemiyetlerine yenilerini de eklemek suretiyle
yıkıcı ve bölücü faaliyetlerini hızlandırmışlar,efendilerine karşı her türlü
melaneti işlemişler,onun Harem-i İsmetine,namusuna,haysiyetine dil uzatarak
akıl almaz ölçüde vahşeti,şenaati boy boy sergilemişlerdi.Bütün bunlar,Türk
Milleti’nin bağrında onulması güç yaralar açmaktaydı.
Devlet,uzun süreli harblerden çıktığı ve varını,yoğunu sonuna kadar
vatanın müdafaası için harcadağından.mali ve İktisadi yönden de çok kötü bir
durumdaydı.Memleketİn tüm yerüstü ve yeraltı kaynaklar;, yabancıların ellerinde
bulunuyor.yabancılar tarafından işletiliyordu.Yine tüm ulaşım ağımız,rıhtım ve
limanlar fenerler aynı güçlerin elindeydi.Su aydınlatma,telefon ve gaz gibi
hertürlü hizmet de onlarca karşılanıyordu.Yıllardır savaşmak zorunda kalan’
Türk Milleti yorgun ve yoksul düşmüş,tüm kaynaklarını tüketmiş
görünüyordu.özellikle Rus istilasına uğrayan doğu illerinin durumu içler
acısıydı.Salgın hastalıklar ve açlık,insanları . kırıp geçiriyordu.însanlar
karınlarını doyurabilmek için tahıl çuvallarından düşen taneleri
toplamaya,hayvan dışkılarındaki arpa tanelerini ayıklamaya,otla beslenmeye
çalışıyor,evi giyeceği olmayanlar çıplaklıklarını gizleyebilmek için
hendeklerde barmyorlardı(3) .Ülke bütünlüğünü korumak şartıyla,kurtuluşu
mutlaka yabancı ve güçlü bir devletin desteğinde arayanların sayısı az
değildi.Bunların bir kısmı İngiliz himayesinden,bir kısmı da Amerikan

mandasından yanaydı.Ayrıca mahalli kurtuluş çarelerini de benimsiyenler

(3).Vakit Gazetesi,16 Temmuz 1919,No.616,28 Eylül 1919,No.684


VI
vardı.Türk Milleti,İçinde bulunduğu bu olumsuz şartlara rağmen,mücadele azmini
yit!rmemişti.Haklarını savunmak için yurdun her köşesinde Müdafaa-i Hukuk

adıyla cemiyetler kurmuştu.Tarihin her döneminde olduğu gibi,bağımsız ve hür


yaşamaktaki kararlığını açıkça ortaya koymuştu.Türk Mllletl’nln gösterdiği bu
yüksek dinamizm,içinden birini önder kabül ederek,19 Mayıs 1919’da Anadolu’ya
ayak basan Mustafa Kemal Paşa’nın kurtuluş meşalesini yakmasında en önemli
inanç kaynağı olmuştu.
El İR INC î BÖLÜM.

A-MİLLİ MÜCADELE’NİN BAŞLARINDA AFYON.

1 Afyonkarahisar'm Yunan İşgalinden önceki Durumu,

a. İdari Durumu.
Afyonkarahlsar’da Mondros Mütarekesi imzalandığında mutasarrıf
olarak Anastas bulunuyordu.Ancak bu mutasarrıf»pasif davranışları yüzünden
azledilmiş yerine Mahmut Mahir Bey tayin edilmiştir.Mahmut Mahir Bey de Milli
Mücadele alyhtarlığı yaptığı ve tnglllzTerden gizli olarak para aldığı
gerekçesiyle,Afyon Kuva-yı Milliye Teşkilatı’nin da gayretleriyle Afyon’dan
uzaklaştırtmış yerine -vekil olarak Kadı Mustafa Hufüsi Efendi tayin
edilmiştir.Kadı Mustafa Hulusi Efendi,Afyon mutasarrıflığı görevini 15 Kasım
1919 tarihinde Ethem (Tunce.1) Bey’e bırakmıştır.Ethem Bey,bu İlk Afyon
mutasarrıflığı görevini 5 Ağustos 1920 tarihine kadar devam ettirmiştir.Daha
sonra İkinci defa Afyonkarahlsar*» tayin edilen Ethem Bey,28 Ocak 1921
tarihinde resmi olarak tekrar görevine başlamış ve 4 Haziran 1921 gününe
kadar Afyon’da kalmıştır(1).Bu tarihden sonra, şehri Yunanlılar
yönetmişlerdir.Afyonkarahlsar ahalisi ise hayatıdan hiçte memnun
değildir.Rüşvetten,yolsuzluktan, ve memurların sorumsuz davranışları yüzünden
şikayetçidir.kısaca Afyon’lu huzurlu değlldlr(2).

(1) .Bedrettin Tuncel,Büyük Zafer ve Afyonkarahlsar.Ankara 1972,s.9.


(2) .Afyon’da yayınlana İkaz Gazetesi,Afyon’un o zamanki durumunu ortaya koyan
makalesinden dolayı kapatılmıştır-Bu makale özet olarak şu şekilde İdi."Bur­
alar ahalisıde tecavüz ve taarruzlardan korunmasını,ırz,can ve mallarının
muhafazasını,ziraatte,sanatta hülâsa her şeyde ilerlememizi düşünecek vali,
mutasarrıf ve kaymakam istemektedirler.Meşrutiyetin İlanından beri Anadolu’ya
gönderilen valiler.mutasarrıflar.kaymakamlar neler yapmışlardır?Bunu İstanbul
hiç tetkik etmedimi?Babıali emin olsunki.hiçml hiç birşey yapmadılar.yaptık-
ları klüp açmak istediklerini mebus seçtirmek ahaliye ağır şeyler yüklemekten
2
b.Siyasi Durumu.
Afyon ve havalisi,30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi’nin
hemen arkasından tngllizler tarafından işgal edilmiştir.İngllizler İzmir
istasyonu ve Hükümet Konağı civarında kuvvet bulundurmuşlar.ahaliye herhangi
bir zulüm yapmamışlardır.Ancak Afyon’da bulunan cephaneleri almak istemeleri
üzerine halk galeyana gelmiştir.
Afyon’un stratejik bir mevkide bulunması Fransızların da bölgeyi
işgal etmelerine neden olmuştur.Fransızlar Afyon İstasyonu çevresine yaklaşık
200 kişilik bir kuvveti 16 Nisan 1919 tarihinde yerleşdlrmlşlördlr(3)
.Italyanlar ise Afyon’u 21 Mayıs 1919*da iki subay ve 262 erden oluşan bir
kuvvetle işgal etmişlerdir(4).Görüldüğü gibi,Afyon ve havalisi stratejik
ehemmiyetinden dolayı üç devlet tarafından işgal etmişlerdir.Bu devletlerin
Afyon'dan çekiliş tarihleri İse farklıdır.Bu devletler arasında en zararsız
olanı Italyanlar olmuştur-

ibaret kaldı.
Müstakil Mutasarrıflık merkezi olan şehrimizi bir saatlik bir
ziyaret sonunda herkes,herşeyl gözleri ile görebilir.20.asırda Anadolu’nun
göbeğinde iki mühim tren hattının birleşme noktasındaki şehrimiz maalesef hiç
terakki eseri,tekâmül ve medeniyet görmemiştir.Her hükümet değiştikçe buranın
da her yer gibi,mutasarrıfı değişiyor.Şehirde ıslahat icrasına,adalet
tesisine ehemmiyet vermiyor-Hülasayı kelâm topraklarımız çiğneniyor
ahalimizin malına namusuna tecavüz ediliyor.yine İstanbul’un gönderdiği
hükümet memurları tembel İlkten,bataatten ve bazen başka şeylerden bir türlü
kurtulamıyor...”.ömer Sami Çoşar,İstiklâl Harbi Gazetesi,15 Ağustos 1919.
(3).0tkan Kocatürk,Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Kronolojisi 1918
1938,Ankara 1988,s.82.
(4).Harb Tarihi Vesikaları Dergisi,sayı 39,Belge 933,Ankara 1967.
'3
2-Afyonkarahisar’ın Jeopolitik önemi.

a.Kuva-yı Milliye Açısından Önemi.


Afyon,Kuva-yı Milliye açısından son derece öneme haiz bir bölgedir.
Bunun nedenleri şöylece özetlenebilir-Afyon bölgesi Yunanlıların son durağı
İ olduğundan istikbâldeki Milli Mücadele bu topraklar üzerinde
| başyayacaktı.Ayrıca Afyon,Ege Bölgesi’ndeki sivil direnişin temel taşlarından
I biri olan Afyon Kongre'slnl gerçekleştirmekle Doğu’da yapılan kongrelerle

F Batı’da yapılan kongrelerin birleşmesini sağlamış iki bölge arasında çıkması


K
ı muhtemel sürtüşmeler bu toplantıyla önlenmiştir.Bu kongreyle tüm müdafaâ-i
? hukuk,redd-i ilhak ve* kuva-yı milliye harekâtı Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nin denetimi altına alınmıştır.Ayrıca Afyon,Afyon-Eskişehj.r,Afyon-
। Kütahya,Afyon-Uşak demiryollarının odak noktası olması hasebiyle silah,cepha
| ne.erzak naklinde son derece önemli rol oynamış,ordumuzun nakliye ihtiyacı
| daha çok bu demiryolları vasıtasıyla sağlanmıştır.Ayrıca Afyon,İzmir-Afyon
n
| * demiryolu hattıyla İstanbul-Bağdat demiryolu hattı Afyon’da birleştiklerin
den bölgeler arası nakliyenin büyük yükünü Afyon çekmiştir(5).
b.Yunanlılar Açısından Önemi.

Yunanlılar Anadolu’yu İşgale,İngillzler tarafından teşvik edilmiş


ler ve onlardan büyük destek görmüşlerdir.Yunanlılar Ege Bölgesi’ni
dolayısıyla onun son kalesi ve durağı konumunda olan Afyon’u da bu nedenle
işgal etmişlerdir.Afyon,Yunanlılar tarafından İki defa İşgal
edilmiştir.Birinci İşgal pek etkili olmayıb saman alevi biçiminde tezahür
etmiş,ikinci İşgal ise yaklaşık sürmüştür.İleri de ayrıntılarıyla ele almaya
çalışacağımız biçimde Türk’ün büyük zaferiyle sonuçlanmıştır.Yukarıda da izah
edilmeye çalışıldığı gibi,Afyon,Yunanlılar açısından son derece stratejik
öneme sahip bir bölgedir»Bunu, kısaca özetleyecek olur isek,bunlar Afyon’un

£5).Abdullah Mahir,Büyük Taarruzda Afyon,İkaz Gazetesi,26 Ağustos 1926


tarihli nüshası.


A
4
yolların birleştiği mevkiide bulunmasıdır.Afyon-îzmir demiryolu hattının
başlangıç noktası Afyon’dur.Bu demiryolu hattına sahip bir Yunan Ordusu iaşe
ve ikmâlini emniyetli ve süratli bir şekilde karşılama İmkânına sahiptir.Ay­
rıca muhtemel bir geri çekilme harekâtında bu demiryolu canlarının
güvencesidir(6).Ayrıca Milli Mücadele’nln kalbi olan Ankara’nın, hemen
yakınında bulunması onunla komşu olmasıdır.Afyon’un bu yönü bilhassa Sakarya
Muharebesi’nde ortaya çıkmış düşman Emirdağ(Azlziye) yolu ile Polatlı
önlerine kadar geldiğinde önemini göstermiştir.Ayrıca Afyon,muhtemel bir
Anadolu harekâtının kilit noktasıdır.Yunanlılar Türk’lüğü Anadolu’dan silmek
sevdasına kapıldıklarından,Anadolu içlerine yapılacak bfr askeri harekâtın
başlangıç noktası Afyon’u gördüklerinden Yunan Ordusu;cephede
yerleşmesi bu duruma göre düzenlenmiştir.Afyon’dan kuzeye Eskişehir’e doğru
uzanan ve 300 kilometreyi bulan geniş cephede,daha az kuvvet
bırakılmıştı.Görüldüğü glbi.Afyonkarahlsar Bölgesi,Yunanlılar tarafından hem
güvenlikleri hem de muhtemel harekâtları açısından son derece öneme haiz bir
bölge olarak mütalâa edilmiş,kaderleri topraklarda bellrlenmiştir(7).

B.MÎLLÎ MÜCADELE’NÎN BAŞLARINDA AFYONKARHİSAR YÖRESİ.


1-Kuva-yı Milliye’nin Kurulma Aşamasında Çelikalay’ın Kuruluşu.

Affyon’da kurulmasına çalışılan milli direniş harekâtının temel


taşlarından birisi hiç şüphesiz Hoca İsmail Şükrü(Çelikalay)’dır(8).Yunanlı

(6) .Şenay Sezen Okay-M.Vedat Okay,Büyük Taarruzda Batı Cephesi Komutanları ve

Şehitleri,Alaş Basımevi,İstanbul 1983,s.18,19,20.


(7) .Aynı eser,s.21.
(8) .Afyon’da milli direnişin öncülerinden ve temel direklerinden birisi de
İsmail şükrü (Çelikalay)Hoca idi.(1872-25 Aralık 1950) tarihleri arasında

yaşayan şükrü Hoca.Tabanoğullan’ndan dava vekili İzzet Efendi’nln


oğludur.ilk tahsilini bitirdikten sonra Afyon Müftüsü Musamcızade Ali Fevzi
Elendi Medresesine devam ederek 1902’de burayı bitirmiştir.Meşrutiyetin
lanından sonra 19U’de Afyon Islah-ı Medar is hesap öğretmeni olmuş, 1914*de
5

ların İzmir’i işgalleri ve arkasından hızla iç Ege’ye doğru ilerlemeleri


karşısında Ankara’ya giden Şükrü Hoca .Yunanlıların Alaşehir’i işgal etmeleri
üzerine Erkân-ı Harbiye Reisi Fevzi İle görüşerek kendisine kırk atla kırk
silah verilirse .Ankara’da kuracağı bir gönüllüler çetesiyle yola
çıkacağını.yollardan toplayacağı silahlı mücahitlerle çetesini büyüterek
gideceğini.Yunanlıları oyalamaya yardımcı olacağını söyler,Fevzi Paşa bu
tekliften pek memnun kalır ve Şükrü Hoca’ya yardım edeceğine söz verir(9).

aynı medresenin müdürlüğüne getirilmiş,Eylül 1915’de Karahlsar-ı Sahip


Medresesi Müderrisliğine atanmıştır.
Mondros Ateşkes Andlaşması imza edildiğinde müderris payeli merkez
vaiz! idi.Yurdumuzun yer yer işgal edilmekte olduğunu Afyon’un da .büyük bir
işgal tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını gören Şükrü Hoca,Karargâhı
Erkmen’de bulunan 23’ünçü Tümen Komutanı ve tecrübeli»vatansever bir asker
olan Yarbay Ömer Lütfl Bey’e başvurarak hemen bir milli müfreze kurulması
konusunda yardım ve destek İstemiş,Ömer Lütfl Bey de kendisine her türlü
yardım ve desteği yapacağına söz vermiş ve sözünde’de durmuştur.Böylece
sonradan Çellkalay adını alacak olan müfreze kurulmuştur.(Niyazi îpllkçioğlu
Afyon’da Milli Mücadele Başlarken Çelikalay’m Kuruluşu,Beldemiz

Dergisi,Afyon Belediyesi Yayınları,Afyon 1984,sayı 6,s.3-4.).


(9) .Fevzi Paşa hatıralarında bu konuyla alakalı olarak şunları
nakletmektedir."Millet Meclisi’nde Ordunun vaziyeti üzerinde hafi celselerde
İzahat taleb edilen takrirler verilmişti.Mustafa Kemal Paşa ve ben Heyet-1
Umumiye’ye İzahat verdik,ordu,baştan sona kadar yeniden tensik
ediliyordu.Bazı mebuslar,askere alınma işlerinin layıkı gibi takip ve intaç
edilmediğinden şikayetçi idiler.Bunlara bir çare bulmamız gerekiyordu.işte bu
müzakerelerin devam ettiği günlerde ziyaretime İsparta mebusu Hafız İbrahim
Efendi ile Afyonkarahlsar mebusu Müderris İsmail Şükrü Efendiler
seldiler.ikisin de daha nizami kuvvetler düşmanın önüne cephe kurmadan teşkil
ettikleri milli müfrezelerin kumandanı olarak tanıyor biliyordum.Bana şunları
6

Nitekim İsmail Şükrü Hoca konuyla ilgili olarak hatıralarında şu şekilde


bahseder."Nekadar silah ve cephane varsa derhal bana teslim edilmesi İçin
takara silah deposuna emir verdiler.depoya gittim.Ne göreyim,14 adet
raartini’clen muaddel,tek ateşli bekçi silahlarından başka silah yok,bunları
aldım.Sayının kırka iblağını istedim.Ankara Kolordu Kumandanı ve Vali Vekili
Nuri Bey’in bunu bulacağını ümit ediyordum.Maâlesef buna imkân olmadığını
söyledi.Resmi makamlardan ümit kesilince Allaha dayanarak bir çare
düşündüm-Hemen birgün içinde bir asker elbisesi diktirdim.Başımdaki sarığı
muhafaza ederek bu asker elbisesini giydim.Hacı Bayram Camisi’nde Cuma Namazı
ından sonra kürsüye çıktım."Ey cemaat-i müslimin dedm.Kapıları kapayınız.

söylediler ."Paşa Hazretler.!.. Eğer lüzum görüyorsanız ve icab ediyorsa.blzler


tensib edeceğiniz mıntıkalarda yine milli alaylar teşkil edelim ve
başlarına geçelim.Bunda mahzur görüyorsanız,üzerinde en çok meşgul olunması
icab eden yerlerde köy köy dolaşarak asker toplayalım ve bunların ahz-ı asker

şubelerine müracaatını temin edelim.."Bu teklif hem meclise itlmad ve huzur


havasını getirecek,hem de müsbet neticeleri mücerreb rehberlikti.Mustafa
Kemal Paşa’ya durumdan bahsettim.Mıntıkalarda şahsiyeti böylesine hizmeti
mümkün kılabilecek mebusların izinli addedilerek intihap beldelerine

gitmeleri,memleketleri işgal altında olanlarında cephelerde maneviyatı


kuvvetlendirecek mevzilerde bulunmaları ve cephe e ordu müftülükleri
ihdası,isimleri ve unutulmaması İcab eden bu iki muhterem din adamının
tekliflerinin muhassalası olmuştur".Cemal Kutay,Milli Mücadele’de öncekiler
ve Sonrakiler,C.II. İstanbul 1963,s.73-74.Afyon’da Milli Kuvvetlerin
kurulması hususunda Ali Fuat Paşa da şunları söylemektedir."Afyon’da Milli
Kuvvetleri teşkil edebilme faaliyetimize lüzum kalmadı,bu şehrimizde İsmail
Şükrü Hoca milli kuvvetlerl(Çeltkalay),tecrübeli kumandan kiyaset ve basireti
ile- yönetmiştir ."bk.Kadir Mısırlıoğlu,Kurtuluş Savaşı’nda Sarıklı
Mücahitler,İstanbul 1972,s.264.v.d.
7

jjiçbirimtz camiiden dışarı çakmışın.Sizinle'görüşecek mühim meseleler var!


"dedim coştum söyledim.Evde duvarlarda asılı duran harb silahlarının boşuna
asılı kalırsa ev sahibiA/ı lanet edeceği)/'anlattım.Memleket ve din tehlikede
kalırsa yedisinden yetmişine kadar bütün müslümanlarm cihatla mükellef
olduğunu anlattım.Mustafa Kemal Paşa'nın teminatını söyledim.Cemaat
ağladı,ben ağladım.Nihayet arkamdaki ilmiye cübbesini çıkararak asker
elbisesiyle başımda sarık olarak kürsüde ayağa kalktım."Ey cemaati müslimin
dedim.İşte ben asker kıyafetine girdim. Cepheye gidiyorum.Memleket ve din
kurtuluncaya kadar cephelerde düşmanla çarpışacağım.Memleketini dinini seven
benimle gelsin’’dedim.. .Herkes sağa sola koştu.0 gün "akşama kadar 700
silah,600 mücahit, .120 at toplanmıştı.Ankara’danayrıldım.Afyon’a gelince
düşmanın Uşağ’a girdiğini duydum,İzzettin Bey’in kumanda ettiği cepheye
giderek bir müdafaa hattı tesis ettim’’(9).İsmail Şükrü hoca, Ankara’dan
getirdiği kuvvetlere Afyon’dan da yeni kuvvetler ekledi, bunları İlipınar
Çayırında eğitti.Çelikalay bu katılmalarla beraber, 4’üncü bölükten
oluşmuştu. I .Bölük Ahmet Bey,II.Bölük Safter Bey III-. Bölük şükrü Bey, IV.
Bölük Nasih Bey komutasında Idi(lO).
a-Çelikalay’ın Katıldığı Muharebeler.

Çelikalay ilk görevini.Uşak Cephesinde almıştır.Uşak Cephesine


İzzettin Bey kumanda etmekteydi. Yonanlılar 29- Ağustos’da topçu ateşiyle
saldırıya başladıklarında Afyon’dan gönderilen 172.Alay henüz Uyak yolunda
bulunuyordu. 23.Tümen Afyondan takviye birlikleri ve Çerkez Ethem kuvvetleri
gelmede bulunduğu mevziileri savunmak zorunda kalmışlardır.Yunan
kuvvetlerinin saldırısına bir kaç saat dayanıldıktan sonra çekilmeye
başlanılmıştır(ll).Bu gelişmeler üzerine 23.Tümen Komutanı İzzettin

(9) .Kadir Mısırlıoğlu, A.g.e., s.265.


(10) .Niyazi îpllkçioğlu,A.g.e.,s.4.
(11) .Genel Kurmay Başkanlığı,Harp Tarihi Dairesi,Türk İstiklal

Harbi,e.11,Ba11 Cephesi,1.kısim,Ankara,1963,s.315.
8
Bey.düzensiz olarak çekilmekte olan kuvvetlerinin Nohut Ovası üzerinden
geçerek Banaz’da toplanmalarını emretmiştir.Kapaklar doğusunda mevzilenmiş
Yunan kuvvetlerinin ateşi altında zorlukla çekilen birlikler 29 Ağustos’ta

Ranaz İstasyonunda toplanabilmişlerdir.Bunlar 69.Alay,176.Alayın bir


kısmı,bir istihkam taburu,Eskişehir Depo Taburu ve dört toplu bir sahra
bataryasıdır.Turnemin diğerblrlikleri Ahatköyü yönünde çekilmişlerdir(12)
.12’inci Kolordu Kumandanı Fahrettin Bey, Uşak’taki bu olumsuz gelişmeler
üzerine Uşağ'a giderken Küçükköy’de düşmanın Uşak’ı i-şgal ettiğini öğrenince
yanında bulunan Aşir Bey ve karargâh bölüğünü de yanına olarak silah ve
cephanelerle beraber doğruca Dumlupınar'a geçmiştir.Aşir Bey Dumlupınar’da
yeni bir savunma mevzisi kurdurmaya başlamıştır.172.Alayın 3.Taburunu götüren
tren ise Banaz’da kalmıştır.Banaz’daki tümen kumandanı İzzettin Bey’le
konuşurak tüm kuvvetleri Dumlupınar’daki Murat Dağı ile Ahır Dağı arasındaki
mevzilere çekmesini eınretmiştir(13).31 Ağustos 1920’de tüm kuvveler
Dumlupmar’a çekilerek, yeni savunma mevzii kurulmaya başlanmıştır.Aşir Bey
de hazırlanan cepheyi İzzet Bey’e teslim etmiştir(14).Fahrettin Bey de büyük
bir panik içinde olan Afyon halkına gerekli yatıştırıcı izahatı vermek durumu
açıklığa kovuşturmak için Afyon’a dönmüştür.Murat Dağı ile Ahır Dağı

arasındaki Dumlupınar mevkiinde yeni savunma mevzileri tutulmuştur.23.Tümen


ikinci kez yeniden kurulmaya başlanmıştır.Şehirdeki moral bozukluğunu
gidermek İçin Afyon'a dönmüş olan Fahrettin Bey,savaş raporunu Garp cephesi
kumandanına yolladıktan sonra,Afyon’un ileri gelenlerinden altmış kişiyi

cepheye,mevzileri göstermeye götürmüştür( 15).Aynı heyet,burada

(12) .Fahrettin Altay,10 yıl Savaş ve Sonrası,İnsel Yayınları,İstanbul


1970,s.266
(13) .Gn.Kur.Başk.Harp Tarihi Dairesi .A.g.e.,s.315.
(14) .Gn.Kur.Başk.Harp Tarihi Dairesi,A.g.e.,s.315.
(15) .Fahrettin Altay,A.g.e.,s.266.
9

incelemelerde bulunmuş vaziyeti tetkik etmiş (16)Eyüp Çamı’ında yapmış


oldukları ziyaretten sonra,trenle cephede Oturak'ta bulunan Hoca Şükrü Bey’in
yanına gitmişlerdir.Daha sonraki gellşmeliri Hoca şükrü Bey şu şekilde
nakletmektedir."Afyon’a gelir gelmez düşman bir taarruz daha yapmış.Uşak’a
I girmişti.Ben o zaman Oturak'da bulunuyordum.Müftü Hüseyin Bey ve bir kısım

ahali yanıma gelerek benden yardım istediler.Acele .cepheye koştum.Uşak


cephesine İzzettin Bey kumanda ediyordu.Silah ve mühimmatsızlık yüzünde
düşman orada galebe gelmişti.Ben hemem o tarafta bir müdafaa hattı tesis
| ________________

| (16).’’.•.Ayfon Heyetinin içinde bulunan Afyort Müftüsü Hüseyin (Bayık)Efendi

| hatıratında şöyle anlatmaktadır.Birgün Kolordu Kumandanı Fahrettin Bey


I memleket ahalesini cepheye davet etti.Biz de askerlere hediye etmek üzere bir
çok ekmek,erzak sandıklarıyla tütün,askerlerin giymesi için bin kadar kepenek
ve bin kadar yemeni hazırlayarak ertesi gün tzmlr İstasyonundan terenle
gitmek üzere istasyona vardırk. Ahali vagonlara yerlelşti .Dumlupmar ’a
| varıldı.Orada evvelce hazırlanan hayvanlarla Eyüp Çamına kadar gidildi.Evvelâ
i zabıtanla görüşüldü,sonra bir de askerimizle görüşmemizi kumandan tavsiye
etti.Burada iki saf halinde duran asker tahminen.ücyüz.dörtyüz neferden
I
? İbaret görünüyordu.Ben kumandana’’Askerln hepsi bu kadar mı"dedim."Evet"
; dedi.Ben ve izzet Bey at üzerinde idik,sonra ben başladım:"Ey kahraman
l evlatLar’Blz sizin ziyaretinize geldik.Sîzlerden çok ve pekçok rica ederiz
। ki,firar etmeyip sebat ediniz.Çünkü firar ederseniz geç kızlarımızı,taze
I Kel inler im İzi.analarınızı.yavrularınızı düşman çiğneyecekdir.Bunların önlemim

mest sîzlerin demir gibi göğüsleri ve çelik gibi kalplerinden bekliyoruz?


"deyince askerlerden birini"-Pekala söylüyorsunuz biz açız,çıplağız,soğuktan

i yaz günü bile duramıyoruz,topumuz,tüfeğimiz,mermimiz yok dedi".Bunun üzerine


l ben dedim kl"Ey koçum,aslanlarım,bizim ricamız sizin burada sebatınızdır.Geri
İ tarafını sîzler hiç hatırınıza getlrmeyin"dedim.Askerlerden söz alınca
I
■ tanlarından ayrıldık."(Kadir Mısırlıoğlu.A.g.e.,s.277.).
i "
I
10

ettim.Az zaman sonra cephe; desilahlı mücâhitlerin adeti bini bulmuştu.Cepheyi


daha Esaslı bir mevkie naklettik.Diğer alaylarda sağda,solda tahaşşüt
ediyordu-Ben alayımla düşmana çokyakın yerlere kadar sokuldum.Çerkez
Ethem’lesağdan irtibat temin etmiştim.
Birgün Ethembeni haberdar etmeksizin düşmanın taarruzuna
davanarak Efendi Köprüsüne kadar geri çekildiğini, mevkiinin tehlikeli
olduğunu, Ali Fuad Paşa Eskişehir’den bildiriyordu.Bununla beraber yirmidört
ı saat mevziinde kaldığım takdirde Ethem’in bıraktığı topların düşman eline
[ ■
| geçmekten kurtulabileceğini bildiriyordu.Düşmanın iki alay tahmin olunan bir
I takviye kuvveti Ethem’in üzerine gelmekte İken bu kuvve?! pusuya düşürerek
I
mağiubettim.Ordu beni takdir ve tebrik etti.(17)Çelik alaydan beş ayordumuza
ı ■
i vakit kazandırılması istendiği halde dokuz ay düşmanı Dumlupınar’da
oyalama s.düzenli ordu gelinceye kadar görevini başarıyla ifa etmişdir.Çelik
alay daha sonra Konya isyanının bastırılmasında diğer milli kuvvetlerle

I
t
birlikte
|
görev almış ve hemen Konya’ya hareket etmişdir.Bu isyanda Çelik
alayın öncü birlikleri asiler tarafından pusuya düşürüldüğünden beşbuçuk saat

süren birçarpışmadan sonra alay ancak geriye çekilebilmiştir.(18)

j b Çelikalay’m Düzenli Orduya Katılması.

Çelikalay, Yarbay Arif Bey*.in kurduğu Karakeçili Milli Müfrezeleri


| tle birlikte düzenle orduya katılıncaya kadar.görevini sürdürmüşdür.Bu
ş alaydaki askerler hiçbir zaman disiplinsizlik örneği sergilememiş,halka zulüm
ve baskı yapmamışlardır.Bu arada Milletimizin haysiyet ve istiklalini
muhafaza ve müdafaa bahsinde, halkın üzerinde nüfuzu kesin olan İsmail şükrü

(17) .Kadir Misirlıoğlu,A.g.e.,s.278; Sebilürreşad,C.2,sayı 46,5.33-34.


(18) .”Bu çatışma da I.Bölük Komutanı Ahmet Bey, asilere esir düşmüş,büyük

işkencelere maruz kalmiş,ancak I.Dünya savaşında maiyetinde çarpışan bir


köylünün yardımıyla kurtulmuştur.".Niyazi îpllkçioğlu, aynı eser,s.5- 6

|
i. • •
11

Hoca’nın rehberlik etmesi düşmanlarımızı cidden şaşırtmıştı.Halifenin kendi


saflarında olduğuna onların kati kanaatleri vardı ve bu beraberliğe çok

güvenmişlerdi(19)•
23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi kurulub Milli Ordu teşkil
edilince İsmail Hoca’nın kumanda ettiği Çeükalay düzenli orduya hemen
intibak etmlş(20),Alay’m kahraman subayları çeşitli biliklerde görev
almışlardır.İsmail şükrü Hoca ise daha sonra ekler kısmında ayrıntılı biçimde
r-le alacağımız hizmetlerini gerçekleştirmek üzere Türkiye Büyük Millet
Meclisine I.devre mebus olarak seçilmiş,faaliyetlerini sürdjirmüştür.
2- Kuva-yı Milİiyenin Kuruluşu.

a Afyon’da Kuruluş ve Faaliyetleri.


Afyon’da kuva-yı Milliye’nin kurulma çabaları, düşmanların mukaddes
topraklarımızı işgalinin hemen akabinde başlamı,tehlikenin vehameti tüm
açıklığıyla ortaya çıktığında ise cemiyet,tam olarak meydana
gelmiştir.Mondros Mütarekesi İmzalanıp,mütareke gereğince Afyon'da
Ingiliz,Fransız ve İtalyan orduları kuvvet bulundumaya başlamışlardır.Bunlar
daha çok istasyon ve civarı ile şimdiki İmaret Camisinin yanında bulunan
hurıo|er do konak IamışInt,I.Dünya Savaşında Harb esirlerinin tutuklu bulunduğu
habishaneyl boşaltmışlar,şimdi de cephanelik olarak kullanılmakta olan Toprak

(19) .Niyazi îplikçioğlu,A.g.e.,s.6~7.


(20) .Konuyla ilgili olarak Ali Fuat Paşa şunları nakletmektedir."-Milli Ordu

teşkil edilince İsmail Hoca’nın kumanda ettiği kuvvetler asla intibaksızlık


göstermedi........ Şunu da itiraf edeyim; Hocaların toplayabildikleri faal
kuvveti hiç bir zaman,hatta istiklal mahkemelerinin takip ettiği izinsiz
ayrılmalara mâni olma, ciddi tedbirlerimize rağmen aşamamıştık.Tanınmış
ulemaya karşı halkdakl hürmen, onları yaşlarına rağmen ellerinde silah at

berinde dağ,bayır didinirken gören halkta,ayrı kalmanın affedilmez vebaline


Atlanabilecek kimse bırakmamişti."Cemal Kutay, Aynı eser s.73-74.
12

Mahsulleri Ofisinin yanında bulunan kayalıklardaki cephane ve silahları


demiryolu İle İstanbul’a ulaştırmak istemişlerdir.Ayrıca bu İşgal kuvvetleri
Afyon halkıyla içiçe asırlardır huzur İçinde yaşayan Ermenilerle İşbirliği
içine girerek şehirde terör havası estirmişler,güya silah aramak bahanesiyle
Türk evlerine girme cesaretini kendilerinde bularak Afyon'lunun milli onur ve
haysiyetini ayaklar altına alma çabalarını sürdür.müşlerdlr(21).
Kuva-yı Mllliye’nin kurulması aşamasında Afyon'un İdari ve sosyal
yapısı kısaca bu şekilde idi.Bayatlı Arif Bey’ln(22) başkanlığında, Salih
Kesri,Hoca İsmail Şükrü(Çelikalay),Haşan Çerçel,23.Fırka Kumandanı Ömer Lütfi
Bey,Hoca Nebil Efendi, Telgraf memurları Hadi ve Ali Beyler Afyon'daki kuva-
yı Milliye teşkilatını kurmuşlardır.Teşkilatın kuruluşu halk arasında sevinç
kaynağı olmuş.Ermeniler de ise endişelerin doğmasına yol açmıştır.Afyon Kuva-
yı Milliye teşkilatı kurulduğunda ilk olarak halkı sükunata çağırmı,vatanın
kurtulacağına dâir herkesi ikna etmeye çaba sarf etmlşdlr.Daha sonra
tngllizlerin Osmanlı Devletinden kalma silah ve cephaneyi alma
temşebbüslerine karşı halkı örgütlemiş, bir gece yaptıkları ani bi baskınla
cephaneleri 23.Fırka’nın bulunduğu Erkmen Tepelerine
nakletmişlerdir.Cephanelerin nakli esnasında aynı zamanda Fırka. Kumandanı ve
Afyon Kuva-yı Milliye Teşkilatının kurucu üyelerinden olan Ömer Lütfi
Bey'în de fevkalede hizmetleri görülmüştür(23).

(21) .Salih Kesri,Acı günlerimizden,Taşpınar,Ç.3,sayı 31,9 Mayıs 1935.8.122.


(22).Afyon Kuva-yı Miliye Reisi Kaymakam .Arif Bey Afyon'un,Bayat Köyünde

doğmuş,Harbiyeden çıktıktansonra mülâzım ve yüzbaşılığını Afyon Redif


Fırkasında geçirmiştir. Gerek Afyon’da görev yaptığı sırada gerekse Bayatlı
olması nedeniyle Afyonlular kendisini çok sevdiklerinden Kuva-yı Mllliye’nin
başına getirmişlerdir.1921’de Kızılcahamamda adamları tarafından
öldürülmüştür.(Salih Kesri,A.g.e.,s.123)
(23) .Afyon Kuva-yı Milliye Teşkilatının önde gelen
13

Afyon Kuva-yı Milliye Teşkilatı hizmetlerini basın aracılığıyla da


sürdürmeye gayret etmiş, daha önce bir kaç kez yayını engellenen İkâz
Gazetesi vasıtasıyla halkı Milli Mücadele konusunda aydınlatmaya gayret
etmiş,mili i şuuru halka vermeye çalışmış,halkın vatanın her zerresinesahip
çıkması gerektiğini defalarca yazmıştır.İkaz Gazetesinin muharlrleri arasında
aynı zamanda Afyon Kuva-yı Milliye Teşkilatının kurucularından olan Salih
Kesri,Hoca Nebil Efendi.Hs’san Çerçel gibi zevat da bulunmuşlardır.Bunlar
bazen kendi isimleriyle bazı zamanlarda ise takma adlarla makaleler
yayınlamışlardır.

Makale yayınlayanlar arasında bilhassa Salih Kesrl(2J^). Bey’İn,

•şahsiyetlerinden olan "Yarbay Ömer Lütfl(Argeşo)1879’da İstanbul’da


doğmuşdur.Bobası Ferik Hüsnü Paşa*dır.2 Şubat 1901’de Harp okulu’nu, 4 Ocak
1904’do de Müntaz Yüzbaşı olarak Harb Akademi’sini bitirdi.Şubat-Aralık
1919’da 23.Tümen komutanı olarak Afyon’da görev yaptı.23 Nisan 1920’de açılan
1.Büyük Millet Meclisi’ne Afyon milletvekili olarak katıldı.1921’de 18.Tümen
komutanı olarak askeri görevini dündü.2 Ekim 1921’de Afyon Milletvekili
olarak tekrar meclise girdi. 10 Ağustos 1923’de askerlikten emekli oldu.ve
1949*da vefat etti".Niyazi tplikçloğlu, Bir Büyüğümüz, Beldeniz
Dergisi,C.2.Sayı 36,Afyon 1986 s.8.
(24) .Afyon’da Kuva-yı Mllltye’nin öncülerinden biri ve yazılarıyla halkı
aydılatan Kesrizade Salih Sıtkı Bey(Salih Kesri)1884’de Afyon’da
doğmuşdur.Dedeleri Saraybosna’dan Afyon’a göç etmişlerdir, tik orta tahsilini

Afyon’da tamamlamış.Mülkiyeyl bitirmiş.I.Dünya Savaşı’na yedek subay olarak


katılmış, bir süre ruslara esir düşerek Beyazdeniz yakınlarındaki Vetluga
esir kampından kaçarak 1919 yılı başlarında Afyon’a dönmüş, Kuva-yı mlllye
To$kilatında görev almış, büyük zaferden sonrada ticaretle uğraşarak yaşamını
sürdürmüş,1941’de Ağabeyi Saffet Bey’in yanında İzmir’de vefat etmiştir.Kabri
^ir'dedir. (Niyazi tplikçloğlu, A.g.e. ,s;30-31.
14

hizmetleri gerçekten halka son derece faydalı olmuş, akıcı, etkili üslubuyla
halkın gönlünde taht kurmuştu.Diğer vatansever zivatda yazılarıyla halkın
bilinçlenmesinde son derece yararlı olmuşlardır.Afyon Kuva-yı Milliye
Teşkilatının basın faaliyetlerinin yanında halka moral vermek İnançlarını
tazelemek, sevk aşılamak hususlarında da son derce faydalı hizmetler de İfa
etmişlerdir.Birgün otuz kırk kadar atlı ile Kaymakam Arif Bey, boynunda
beline kadar bütün göğsü flşenklerle kaplı ve mavzerininin mamlusuna küçük
bir Türk bayrağı llllştlrmiş bir tek Kuva-yı Milliye süvarisinin istasyon
caddesinde’’lise" ve "Dumlupınar metebi binlarında oturan Işfal kıtaatı
önünden meydan okuyarak geçişi.0 zaman görülmüş şeylerin unutulmayacak
olanlarmdandır(25).
Afyon Kuva-yı Miliye Teşkilatının faaliyetleriden biriside o zaman
Milli Mücadeleye karşı olan Rum asıllı Anastas adlı mutasarrıfı Afyon’a
göndermiş,ancak bu şahıs türk halkının kendini benimsemeyib baş kaldırması
neticesinde Afyon’dan alınmış ve bir müddet sonra Mahmut Mahir Bey adında
Uşak ruhlu bir mutasarrıf Afyon’a tayin edilmişti.Bu 'vatan haini mutasarıf
her türlü milli kaynaşmaların,Çelikalay ve Kuva-yı Miliye’nin karşıtı olmuş
elinde geldiği kadar dağıtılmasına çalışmışdır-Ancak Afyon Kuva-yı Milllyesi
tedbirleri zamanımda olarak mutasarrıfın faaliyetleriden haberdar olmu ve
icraatlarını ona göre sürdürmüştür.Mahmut Mahir Bey hareketlerinde o kadar
ileri gitmişti ki telgraflarını İngiliz İşgal karargahından çekmekte(26) ve

(25) .Abdullah Mahir Büyük İstiklâl savaşında Afyon,Taşpınar C.2, sayı 22,19
Ağustos 1934,s.176 177,Salih Kesri A.g.e.,sd.22-123. Bu arada birgün otuz
kırk kadar atlı ile şehire gelen Kaymakam Arif Bey hükümet konağı önüne
gelerek atlarına demir parmaklıklara bağlayarak bakması İçin nöbet bekleyen
Jandarmaya tembih etmişler şehirde dolalşarak nümayiş yapmaları Türklerln
yüzünü güldürdüğü kadar İşgal kuvvetlerini de sindirmiş ve Ermenilerl’de
susturmaya vesile olmuştur.
15

Damat Ferid Hükümetine Afyon’daki Kuva-yı Milliye Hareketiyle alakalı


bilgiler veriyor,ve hükümeti sürekli kışkırtıyordu.Damat Ferit Hükümetinden
emirler ve tedbirler dileniyordu.Bütün zillet ve meskenetiyle bağlı olduğu
jşga! kuvvetler kumandanından Ermeni Murahhasından akıl danışıyordu.Tabiiki
Afyon Kuva-yı mi 11 iyesin in bütün olanlardan haberi vardı.yukarıda geçen
telgraf şifresinin ele geçmesiyle birlikte Erkmen tepelerinde kurdukları
çadırlarda oturan milli kuvvetler birgün Mutasarrıf Mahmut Mahir bey*in evine
Arif Bey’in yaveri olan bir genç gizlice Mecidiye Mahallesindeki telefon
hatlarını keserek iki arkadaşıyla birlikte girmiş ve az sonra Mutasarrıfı da
yanlarına olarak Erkmen yoluna süraa'tle ilerleyen bir fayton vasıtasıyla
uzaklaşmışlardır. Mutasarrıf Erkmen’de biraz dinlendiriltikten sonra Antalya
yolu ile İstanbul’a gönderilmiştir

(26) ."Afyon’daki milli hareket alıp yürümüştü,bu sırada Damat Ferit Hükümeti
Mutasarrıf Mahir’e bir şifre veriyordu.Bu şifrenin tarihi 14.9.335 ve
numarası 2016’dır.Şifre Mutasarrıf Mahlr’e verildiğinden Mutasarrıf Mahir
gereğini yapacaktır.Şifre heyetln(Kuva~yı Milliye) elinde olduğundan Mahir’in
haberi yoktu.Şifreyi,bilhassa mahalli vaziyete ait olması ve milli hareketi
söndürmeğe matuf bulunması ve ehemmiyetli bir tarih vesikası olması İtibarı
ile aynen aşağıya yazıyorum.
Numara 2:B:13 Eylül 335.
"Bu gündiğer telgrafla tebliğ olunduğu gibi Fırka Kumandanı (Ömer Lütfi Bey)
azlolunmuştur.Yerine gelen Eskişehir’de olan zat Ankara Kumandanı tayin
olunan ve elyevm Eskişehir’de bulunan Hamdi Paşa ile hareket
etmiştir.Jandarma Kumandanının hemen Dersaadet’e hareket etmesi Umum Jandarma
Kumandalığından istenmiştir.Ceza reisi İle Müdde-i Umumi keza Adliye Nazın
Beyefendi’ye ifade edilmiştir.Komite efradından Umumi keza Adliye nazırı
Reyefendl’ye ifade edilmitir.Komite efradından oldukları iş’ar olan eşhasın
derdestiyle mümkün ise İcabının icrası ile malûmat itası vesair yapılacak iş
varsa derhal Iş’arı.. -N&’zır Adil, 14.9.35.".Salih Kesri,aynı eser.s.125.
16

Kendisine-Komite efradından oldukları Iş’ar olunan eşhasın dertestiyle mümkün


ise hemem icabının icrası ile malumat itası-diyen makama icabı böyle icra
olunur-diyerek yollanmış ve Afyon Kuva-yı Mllilyesl şifreye fiil İle cevap
yemiştir(27)-
Ertesi gün Kadı Mustafa Hulusi Efendi Mutasarrıf vekili sıfatıyla
ise başlamış bir müddet sonrada Ethem Bey tayin edilmiştir(28).Sonradan tayin
edilen mutasarrıflar Kuva-yı Milliye yanlısı olduklarından milli mücadeleye
yardım etmiler, tüm imkânları vatanın kurtuluşuna hasr etmilerdir.Afyon Kuva-
yı Milliyesi»Afyon Kongresi ve Sivas Kongreleri neticelerinde alman kararlar
doğrultusunda düzenli ordularda görev almışlardır. "*

b Bolvadin’de Kuruluşu ve Faaliyetleri.

Arka, arkaya süren savaşlardan sonra kazalarına dönen


Bolvadin’İller bu kez daha telikeli ve daha yapratıcı bir mücadelenin içine
girmek mecburiyetinde idiler,zira bu mecburiyet doğdukları toprakları düşman
istilasına karşı koruma endişesinden kaynaklanıyordu.Düşmanın heryerde
ilerlediği ırza,namusa şeref ve haysiyete ilişme cüreti gösterdiği haberleri
yayılıyor»kulaktan kulağa nakledilerek büyük bir nefret ve İntikam
potansiyelinin oluşmasına neden oluyordu.tşte bu düşünce ve İntikam ateşiyle

{27).Salih Kesri,A.g.e.,s.125-126.Abdullah mahir, A.g.e.177-178.


(28) . "Ethem Bey 1875 yılında Gümüşhane Torul doğuludur, ilk ve orta
öğrenimini Gümüşhane ve Trabzon’da yapmış.Mülklye’yl' bitirdikten sonra
çeşitli yerlerde vazife yaptıktan sonra (15 Kasım 1919-5 Ağustos 1920

tarihlerinde Afyon’da görev yapmış, sonra ara vemiş ve tekrar 28 Ocak 1921
tarihinde taylnedlllp 1 martl921’de fiilen başlamış 4 Haziran 1921’e kadar
vazifesine devam etmiş. 1 Ekim 1923’ de tekrar Afyon’da vazifeye
başlamıştır."(Bedrettin Tuncel, Büyük Zafer ve Afyonkarahlsar, Ankara 1972
s.8-9)

Abdullah Mahir, Aynı Eser, s.178.


17

yanıp tutuşan Bovandin’li vatanperver gençler de Müftü Hacı Ali Efendl’nin


kurmuş olduğu Kuva-yı Milliye Teşkilatına katılıyorlardı.Müftü Hacı Ali
Efendi'nin liderliğindeki teşkilatı Zabit Habibullah, Emirdağlı.Ahmet Bey
kurmuşlardır.Teşkilatın ia’şe ve diğer ihtiyaçlarını Bolvadin- halkı
karşılıyor»karşılığında hiçbir şey almıyorlardı.Bolvadin Kuva-yı Milliye
Teşkilatının en önemli destekçilerinden ve Bolvadin eşrafından olan Hacı Ata
Bey» Teşkilatın adeta tüm para ihtiyacını karşılamaktaydı.Bolvadin Kuva-yı
Milliye Teşkilatı Afyon Kuva-yı Milliye Teşkilatıyla bağlantılı çalışıyor ve
Kaymakam Bayatlı Arif Bey.zaman zaman Bolvadin’e gelerek teşkilatı denetliyor
gerekli düzenlemeleri yapılordu(29). -

Bolvadin Kuva-yı Milliye Teşkilatı işgal esnasında Afyon Kuva-yı


Milliye Teşkilatıyla koordineli çalışmasına karşın onun izlediği hareket
tarzını izlememiş daha çok pasif direnişi organize etmiştir.Teşkilattan Hacı
Bey,Bolvadin ilk kez 14 Nisan 1921’de işgal edildiğinde Müslümanlı denilen
mıntıkada karargah kurmuş olan Yunan kuvvetleri komutanına giderek tercüman
vasıtasıyla her türlü İhtiyaçlarının karşılanacağını buna karşı halka zülüm
yapılmaması hususunda teminat istemişdir.Anlaşma sağlanmış ve dümşmanın halka
karşı herhangi bir zülümü görülmemiştir.Düşmanın birinci işgali birgün sürmüş
.15 Nisan 1921'de kışlalarını yakarak kasabayı terketmilerdir.ikinci işgal 15
Temmuz 1921'de gerçekleşmişti. Düşman yine Müslümanlı denilen mahalde
karargahını kurmuştur.Kuva-yı Milllye’den Hacı Ata Bey yine İşgal kuvvetleri
komutanıyla görüşerek ihtiyaçlarının karşılanması karşılığında halkın can ve
mal güvenliğinin sağlanması hususunda teminat almıştır.Görüldüğü gibi

(29) . Yurtiçi Batı Bölge Komutanlığı Arşivi,İbrahim Yavuz’la yapılan


röportaj, Bolvadin Kısmı v.d.(Bu Arşiv 1982 senesinde Afyon Yurtiçi Batı
Bölge Komutanlığı görevinde bulunan Tümgeneral Mahmut Boğuşlu tarafından
bölgenin titiz bir şekilde taranması ile oluşan ve yaklaşık 1200 daktilo
sahifesi.nl bulan özel dosyadan faydalanılarak elde edilmiştir ).
18

Bolvadin Kuva-yı Milllyesl sıcak çatışmaya girmemiş paasif direniş ve


asayişin sağlanması husularmda faaliyetlerini sürdürmüştür. Düşman
Bolvadin’de 24 Eylül 1921 günü sabaha karşı çekllmilş,Bolvadin Kuva-yı
Milliyeside düzenli birliklere iltihak etmilerdir. (30)

c-Emirdağ(Aziziye)’da Kuruluşu Ve Faaliyetleri.


Emirdağ’da Kuva-yı Milliye Teşkilatını Yusufbeyzade Abdülkadir
Efendi»kurmuştu.Emirdağ Kuva-yı Milliye Teşkilatının kurulma aşamasında aynı
zamandı Afyon Kuva-yı Milliye Teşkilatının önde geleleriden Hoca İsmail
şükrü(Çellkalay)'nünde faaliyetleri görülmüştür(3İ).Hoca^ismail şükrü Çelik
Alayı ile Emirdağ’a gelerek asayişi sağlamış ve Yusufbeyzade Abdülkadir
Efendiye halkın yardımcı olmasını istemiştir.Yusufbeyzade Abdülkadir
Efendinin yanında Abdil Ağa, Kara Ahmet Efe,Tahir Efe,Çerkez Memet(Başara
Köyünden) Ödemişli İsmail (Elmas Pehlivan).Saatçini Yusuf, Emirdağ Kuva-yı
Milliyesinin kurucularındandır(32).Emirdağ Yunanlılar tarafından 20 Ağustos
1920 tarihinde işgal edilmiştir.Emirdağ Kuva-yı milllyesl Yunanlılara karşı

herhangi bir sıcak çatışma içersine işgal esnasında girmemişlerdir.Emirdağ


Kuva-yı Milliyesine üye olan şahıslarla diğer vatanperver sevat İşgalden
hemen sonra Yunanlılar tarafından tutuklanmış daha sonra bir papazın araya
girmesi ile serbest bırakılmış.lardır(33).Emirdağ Kuva-yı Milliyesinin silahlı
çatışmaları Konya'da baş gösteren İsyanda Çellkalayla birlikte hareket ederek
isyanı bastırmaya glmişler daha sonra diğer kuvvetlerln.de yardımıyla İsyan

(30) .Yurtiçi Batı Bölge komutanlığı Arşivi,İbrahim Yavuz’la yapılan


röpartaj,Bolvadin kısmı ,r
(31) .Yurtiçi Batı bölge Komutanlığı Arşivi,Nuri Keskin’le yapılan
röpartaj,Emirdağ kısmı.
(32) .Aynı yer,Mustafa Sefcgin’le yapılan röpartaj.Emirdağ kısmı v.d.
(33) .Aynı yer, Nuri Keskin’le yapılan röpartaj,Emirdağ Kısmı.
19

bastırılınca Emirdağ’a dönmüşlerdir.Emirdağ Kuva-yı Miliye Teşkilatı daha


sonra emrindeki kuvvetlerle birlikte Süvari Kolordusuna İltihak etmişlerdir.

d-Sandıklı’da Kuruluşu ve Faaliyetleri.

Sandıklıda herhangi bir örgütlü direnlşmenin olduğuna dair bir


ipucu bulamadık,ancak Sandıklı’da yoğun bir haber alma mekanizmasının Süvari
kolordusu Kumandanı Fahrettin Paşa’nın yardımları ve başkanlığı altında
yürütüldüğüne dâir bilgiler mevcuttur.Fahrettin Paşa Ulucamiinin arkasındaki
On numaralı evde bu faaliyetleri organize etmiş Tokuşlar Köy’ünde Haydar Ağa
ve Çakallar Çetesiyle, Düzağaç Köy’ünden ErzincanlI Hacı Mehmet ve Hafız
İbrahim vasıtasıyla v.b. şahıslarla koordineli şekilde çalışarak Ahırdağı
geçltini keşfetmiştir bu geçit Süvari baskınlarımızın en vurucu bir şekide
gerçekleşmesine neden olan stratejinin başlıca amilidir.(35)

3-Kuva-yı Milliye İle İlgili Yapılan Toplantılar.

İşgalin yarattığı tepkilerin yönlendirilerek, bir anlık


direnişe dönüştürülmesi yeterli değildir.Mücadelenin uzun süreli ve güçlü
ha.lo getirilmesi gereklidir .Bu ise, cephede gerekli insan gücünün
sağlanmasından,bunların beslenmesine, silah ve cephane ile teçhiz edilmesine
cephe gerisinde İse düzenin sağlanmasından, mücadele karşısında olanlar
üzerinde susturucu baskının kurulmasına kadar pek çok unsurun örgütlenmesini
gerektirmektedir.Bunlar normal olarak,devlet tarafından yerine getirilecek
vazifelerdir.Devlet mücadelerden yana olmadığına yada mecbur olarak mücadele
dışına itildiğine göre, bu mücadelenin müesseseleşmesi demek devlete karşı,
bu vazifelerin mücadeleri cemiyetlerce üstlenilmesi demek olacaktır.
Bu dönemde”Kongre"lerin, böyle yaygın bir biçim almasının değişik
nedenleri vardır.Bu nedenlerin en önemlisi, hareketlerin hemen hepsinin
Paris’teki Barış Konferansı’nı etkilemek istemesidir. Paris’teki konferansın
deklarasyonu ise,Wilson prensiplerince belirlenmiştir.Paris’teki konferansın

(3$).Fahrettin Altay.Onyıl Savaş ve Sonrası,1912-1922,İnsel


Yayınları,İstanbul 1970.s.332;Ayrıntı İçin.bk.B.B.K.A.SincanlI Kısmı.
20

deklarasyonu ise,kongrelere ümit vaadetmektedir.Kongreler burayı


etkileyebilmek için İleri sürülecek taleplerin,milletler adına yapılması
gerekmektedir-Bunu yapmanın tek yolu ise,bu taleplerl’’Kongre”ler adına ifade

etmektedir.
Başka bir sebebde Mücadele Cemiyetlerinin her milletten yapacakları
talepleri meşru bir tabana oturtabilmek, hem de hâlâ bağlarını koparmamak
•| •
için azami gayret sarfettiği İstanbul Hükmet! üstünde etkili olabilmek
istekleriyle alakalıdır.Bu isteklerin gerçekleşebilmesi ancak bir temsil

I!
temeline olmalarına bağlıdır.Bu nedenlerle de ’’Kongre”uygun bir biçim
sahip
-
olmaktadır-Kongreler toplumsal tabanları konusunda gerçekçidirler.Varolan
■ ' . ■
iktidarı doğrudan inkarının yaratacağı problemler dolayısıyla amaçlarını,
Padişaha ve Halifeye sahip çıkarak, onları kurtarmak amacıyla devletin vazife
ve mesuliyetlerine bir süre için sahip çıkmak biçiminde kurmak durumunda
kalmışlardır.
Anadolu’da toplanan kongrelerin, başlangıçata birbirinde kopuk,
iki sistem oluşturdukları görülmektedir.Birincisi Batı Anadolu Kongreler
sistemidir.Balıkesir»Nazilli ve Alaşehir kongreleriyle aşama aşama
j
genelleşerek tüm Batı Anadolu’yu tesil eder hale gelecektir.İkinci ise,
| Erzurum ve Sivas kongrelerinin oluşturduğu sistemdir. Her ne kadar Sivas
f kongresi, tüm hareketi birleştirmek amacıyla blr’üst kongre olarak toplanmak

i istemişse de, toplanan kongre bu nitelikte olmamıştır.


I Yapılış tarihi sırasına göre incelendiğinde dokuz kongrede önce

f yükselen, sonra kaybolan bir sivil örgütleşme müşahede edilir.Birinci ve


İkinci Balıkesir Kongresi, Birinci Nazilli Kongresi ve Alaşehir Kongresln’de
İ sivil örgüt olma niteliğinin sürekli olarak yükselişi gözlenirken, bu
noktadan sonra üçüncü Balıkesir Kongresi, İkince Nazilli Kongresi,
Dördüncü,Beşinci Balıkesir Kongrelerinde ■ sürekli olarak Ankara’ya karşı
°tonomisini kaybetme gözlenir.Şu süreç Afyon Kongresi ile
| n°ktalanacak,hareket bu kongreyle tüm otonomi tezlerini terk
J bektir. Alaşehir ve Nazilli merkezleri çevresindeki sivil temelli
r 21

harekelerin Ankara’nın denetimine girme sürecinin tamamlanması Afyon


Kongresiyle olmuştur.Mustafa Kemal’in bir T.B.M.M. heyetiyle Uşak’ı
ziyaretinin hemen ertesinde 2 Ağustos 1920 günü Afyon’da Uşak Nazilli
Afyonkarahisar ve Konya Mürdafa-i hukuk Cemiyeti azalarının katıldığı bir
kongre toplanmıştır.Kongreyi Mustafa Kemal Paşa açmıştır.Bu kongreyi Mustafa
Kemal’in anlatımından izleyelim.
"Bundan sonra efendim Afyon karahisarına döndük.Orada da yeni
teşekkül etmekte bulunan bir takım kıtaatı teftiş ettik.Burada tabii onları
söylemiyorum. Halk tarafından fevkâlade istikbal edildik.Tezahüratta
bulundular.Cidden Büyük millet Meclisine karşı hürmetkâr' bulundular.Bundan
sonra cenuba seyahat ettik.Yalnız Afyonkarahisar*ın da diğer hususat ile de

iştigal edildi. Mesela Uşak, Nazilli, Afyonkarahisar, konya müdafaa-i Hukuk


Cemiyetleri azasından bir kongre yapıldı.Bu kongreyi küşat ettik.Levazımat-ı
Umumiye reisi,Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisi ve hazır bllmeclis âzasından
bir kısmı icrayı müzakerat ettiler, bu kongrede tavsiye ettiğimiz ve
blnnetlce talep ettiğimiz husus şu idi.Mudafaa-1 Hukuk Heyeti merkeziyeleri,
son heyet'-i vekile karaiyle rüesayl memurin-i mülkiyenin taht-ı riyasetinde
ve taht-ı emrinde bulunacaklar ve ifa-yı vazife edeceklerdir. Vazifeler de
• müdafaa-i memleket hususunda mes’ul kumandanların kendilerine rica edeceği
hususatı teshil etmek ve bu esasda kendilerinin de kanaatleri tahsil edilmek
f suretiyle kabul edildi. Efendim,heyet-i umumiyesinden de kumandanla temasa
gelmek İçin biz esaslar üzerinde anlalştıktan ve kendilerine kabul
ettirildikten sonra kendilerini terk ettik.

Afyon müftüsü Hüseyin(Bayık) Efendi Hükümet konağının idare


meclisi oldasında yapılan toplantıda,Ankara’nın teklifinin Kuva-yı Mllliyenin.
lağvı olduğunu’’ bu teklif hükümetten verilen bir esirden ibaret olduğu
düşünüldüyse de Hükümeti kuvva-yı Milllyelerin doğurduğu cihetle rüşdünü
İspat edinceye kadar.hükümetin en büyük mülkiye memurları Kuvva-yı Milliye

reisleri olması ve Kuvva-yı Mllliye’nin Hükümete muavenete devam etmesi ve


ş
î suretle bir müddet daha Kuvva-yı Mllliyenin lağvedilmemesl mukabil bi
22

reisleri olması ve Kuvva-yı milliye'nin Hükümete muavenete devam etmesi vebu

suretle bi.r müddet daha Kuvva-yı milliyenin lağvedilmemesi mukabil bir teklif
olarak ileriye sürüldü(36) diyerek anlatmaktadır.
Batı Anadolu direnişinin yerel direniş perspektifinin ağır
basması,Batı Anadolu’nun hemen gerisindeki Bursa,Kütahya,Eskişehir.Afyon
Livalarının mücadele örgütlenmelerinin düzenli ordu kuruluşlarının öncülü
günde ve Heyet-i temsiüyenin denetimi altında oluşmasın! sağlamıştır.Her
Heyeti Merkeziyenin etki alanını gelilştirmesi ve doğya doğru derinlik
kazandırması, bu Heyeti ınerkeziyelerin sivil niteliklerini yitirme süreciyle
birlikte işlemiştir.Afyon kongresinde de bu süreç hızlanmış ve kongre
neticesinde sicil direnişin T.B.M.M.’ne intikali kesinlik kazanmıştır.Bu
yönden Afyon Kongresi, Sivillerin katıldığı son toplantı ve kuva-yı
Villiyenin son sahnelendiği alandır(37).Mustafa kemal Paşa Afyon kongresinde
Alaşehir Kongresinin kararlarını geri aldıracak, en sonunda kuva-yı Milliye
tasfiye olunarak düzenli orduya geçilecetir.
Afyon’da bu gelişmeler özellikle M.M.’nin daha şuurlu bir şekilde
yapılabilmesi kararları alındığı sıralarda Yunanlılar Afyon’u İşgal planları
yapmaktaydı 1 ar.Nitekim kısa bir süre sonra Afyon ve Havalesi Yunanlılar
tarafından işgal edelicektir.

(36) Kadir Mısırlıoğlu, Kurtululs Savaş’ında Sarıklı Mücahitler s.276-277,


(37).ilhan TekeliSelim İlkin,Ege’deki sivil Direnişten kurtuluş Savaşına
seçerken Uşak Heyet-i Merkeziyesl ve İbrahim Bey s.357.
23

İKİNCİ RÖLtİM.

A AFYON VE HAVALİSİ’NÎN YUNANLILAR TARAFINDAN ÎŞGALÎ.

t-Afyon’un Birinci İşgali.

Afyon ilk defa Yunanlılar *ın 1921 senesi ilkbaharı başında


yaptıkları taarruz sırasında,kısa bir zaman için,onlar tarafından işgal
edildi.Bu işgal 28 Mart-7 Nisan 1921 tarihleri arasıdır(l). İşgal Sivrihisar
tarafından başlamış,Çay,Bolvadin,Küçükçobanlar.Kalecik ve Afyon olarak
neticelenmiştir.Düşman bu işgal esnasında halka fazlaca zulüm
yapmamış,yiyecek türünden ihtiyaçlarını karşılamakla yetinmiştir.Yunanlılar
bu işgallerinde karargah olarak Hükümet Konağı ile şimdi lise binası olarak
kullanılan yeri seçmişlerdir. Yunanlıların Afyon’u işgalleri neticesinde
azınlıklar şimdi Cumhuriyet Mahallesi olarak anılan Gavur mahallesindeki
evlerinin camlarına Yunan bayraklarını asmışlar ve şimdi çok küçük bir

ıkalıntısı kalmış olan,kilisede ayin-i şerif icra etmişlerdi(2).Yunanlıların


bu İlk işgali halk arasında büyük üzüntüye neden- olmuş,neticede halk milli
müfrezelere daha candan yardım etme ihtiyacını hissetmlşdir.Yunanlıların bu
işgalleri İkinci İnönü Muharebesi’nde yenilmeleri neticesinde sona
ermiştir.Çünkü Yunanlılar bu savaştan sonra Afyon’daki birliklerinin
desteksiz kalacağını anlamış ve sonuçta bu destekden yoksun kalan kuvvetleri­
nin Afyon’da tutunamayacağmı anlamışlardır .Yunanlıların bu İlk
çekilişlerinde kayda değer bir hadise zuhura gelmemiştir.Geri çekilme Türk
ahalide sevinçle karşılanmış azınlıkları İse yeise sevketmiştir(3)«Türk ahali

(D.Süleyman Hilmi,Kurtuluşumuzun Hikâyesi,Taşpmar Dergisi,C.2 sayı 22.Afyon


19 Ağustos 1934, s.186.
(2).Süleyman Hilmi Bey,.ay in-1 şerifi şu şekilde tasvir etmektedir."Çanların
Çalmışı esnasında hissiyatımın tercümanı yalnızca gözyaşlarimdi.Asırlarca
sinemizde barındırdığımız komşularımızın ordumuzun mahv-ı perişan olması
Maksadıyla yaptıkları dualar nankörlük ve gafletlerinin en güzide
delailiydi".Süleyman Hilmi,aynı eser.s.187.
25

toplayarak birer konuşma yapnuşlardı(5).Konuşmalarda halk sükûnete davet


ed i I m i ş .herkesin işine ‘gücünü gitmesi emredilmiş,muhtar ve İmamlardan
bunların bütün ahaliye duyurulması istenmiştir.Ayrıca bu tebliğlerin camii
ve merkezi evlerin kapılarına asılması istenmiştir.Bu emirlere uymayanların
adalet önünde yargılanacak!arı ifade edilmiştir(6).
Yunanlılar şehrin belli başlı yerlerinde de karkollar kurmuşlardı.
Karakollar üç tane İdi.Bu karakolların birincisi Hanönü Karakolu,İkincisi
Olucak Karakolu,üçünçüsü ise Kadınana Karakolu’dur.Buralarda belli miktarda
Yunan Askeri sözde asayişi sağlamak,kendilerini karşı herhangi bir mukavemet
hareketini bastırmak amacıyla bulunmaktaydı(7).
Bu işgal esnasında Türk ahalinin vaziyeti İse hiçte içaçıcı
olmamıştır.Gerçi Yunanlılar Afyon’u ilk işgallerinde halka zulüm
yapmamışlardı.ancak Afyon halkına Uşak’tan Eskişehir’den ve İşgal edilen
kasaba ve köylerden Yunanlıların nedenli vahşi olduklarına dâir haberler
gelmiş,halk,bunun üzerine işgalden önce derin düşüncelere dalmış,bir kısım
ahali de işgalden hemen önce Akşehir’e hicret etmiş,Sakarya Harbi’nin en
kızıştığı günlerde do Burdur*a gitmişlerdir(8).
(5)-Süleyman Htİmi,aynı eser,s.188.
(6) .Bu tebligatın aslını bulamadık ancak Süleyman Hilmi Bey,tebligatı şu
şekilde özet olarak maddelemiştiri-Herkes işinde gücünde olacaktır.2-Hiç-
kimse hava kararlıktan sonra dışarıya çıkmayacaktır.3-tzin kağıtı olmadan
hiçkimse şehir dışına çıkamayacak,İzin verilen sürede dönecektir.4 Ahali
kısım,kısım muayyen zamanlarda angaryada çalışacakdır.5-Ahalinin arasındaki
ihtilaflar Yunan makamları tarafından çözülecektir.6 Meclis yapmak,mevl11
okutmak,cenaze ve cuma namazlarını kılmak verilecek izne tabidir.7-Ankara
Hükümeti’ne kesinlikle yardım yapıİmayacaktır.Yapanlar zinhar telef
edilecektir.8 Bâlâda zikredilen hususata muhalif olanlar Divan-ı Harbce veya
ölümle tecziye edilecektir—".Süleyman Hilmi,aynı eser,s.189.
(7) .Haşan Çerçel,aynı eser,s.115,116.
(8) .Abdullah Mahir,aynı eser,s.178,179.
26
B.YUNANLILARIN AFYON VE HAVALİSİ’NDE YAPMIŞ OLDUKLARI ZULÜMLER.

1-Afyon ve Merkez Köylerinde Yaptıkları Zulümler.


Yunanlılar Afyon’u İlk işgal ettiklerinde halka zulüm
yapmamışlardır.Ancak ikinci işgallerinde halka zulüm yapmışlardır.Yukarıda

özetini verdiğimiz tebligata uymadıkları gerekçesiyle çok sayıda zulüme


maruz kalmıştır•
Yer Öldürülen Esirdüşen TecavüzeUğr. Gasbedilen Angaryada
kaybolan kız kadın hayv-laşe çiş .insan.

Afyon 120 34 60 34 300 4 -6000,fc.400


2500.k. 33 00.a.
Çıkrık-K. 60 2 — 20
8 2’
Çayırbağ.K. 50 4 22 14 15.1. 6000.b. 35
300.k.
Salar.K. 14 2 14 6 10.1. 550.a. 18
300.k. 150.b.
Değlrmon.A.K.İR 1 2 150.k. 400.b —

Çobanlar.K. 24 11 16 2 600.k. 500.b. 25


Sülmenli.K. 60 12 18 12 800.k. 120.b. -
Deper.K. 40 4 8 3 30.1 300.a. 13
20.k.

Toplam 386 68 146 75 345.1. 7770.b. 511


4680.k. 3850.a.

(9) .
(9).Yukarıda verdiğimiz tablo,Yunanlıların Afyon ve Merkez Köyleri’nde
yapmış oldukları zulümlerin dökümantize edilmiş halidir.Bu tablodaki sayılar
sadece resmi makamlara intikâl eden hadise ve miktarlardır.Yaralı olan
vatandaşlarımızın durumları tarif edilmediğinden sayı olarak ifade etmek
İmkânsızdır.Döğülen ve İşkence gören vatandaşlarımızda bu tabloda yer
almamaktadır.Tüm bunlarda toplam sayıyaintikâl ettirilirse meselenin
vehâmeti net şekilde görülebilir.İşkence örneklerinden birkaç tablo şu
tekilde cereyan etmiştir.Deper Köyü’nde Nazik adında 13 yaşındaki bir kız
Çocuğu Yunanlı askerlere kendini teslim etemediği için 13 yerinden
süngülenmiş ve daha sonra tecavüze uğramaktan kurutulamamıştır.Çıkrık
27

2-Bolvadin ve Köyler i’nde Yaptıkları Zulümler.


Bolvadin İlçesi,ilk defa 14 Nisan 1921’de İşgal edilmiştir.Bu işgal

sırasında halk,can korkusundan ziyade namusunu korumak endişesine düşmüştür.


Düşman,15 Nisan 1921*de ilçeyi terketmiştir.Birinci işgalde kayta değer
önemli bir hadise zuhur etmemiştir.Düşman ikinci defa Bolvadin’i Ağustos
1921’de İşgal etmiştir.tşgal Karahlsar denilen Hamldiye Köyü yolu üzerinden
gerçekleşmiştir.Halbuki daha önce düşmanın demiryolu vasıtasıyla İlçeye
geleceği hesapları yapılarak demiryolu Çay’a nakledllmlştl(10).Düşman
karargahını Müslümanlı dediğimiz mıntıkaya kurmuştu.Daha önce de ifade
edildiği gibi eşraftan Hacı Ata Efendi,düşman karargâhın^ giderek her türlü
ihtiyaçlarının karşılanacağını.halka eziyet edilmemesini istemiştir.Düşman bu
teklife olumlu yaklaşanca Afyon’un diğer yerlerinde yaşanan fecaat
Bolvadin’de ortaya çıkmamıştır.Ancak işgal harmah zamanı gerçekleştiğinden
Yunan kuvvetleri harman yerlerindeki sapları götürmüşlerdir.Bunları miktarı
resmi makamlara intkâl etmemiştir.tşgalin otuzyedinci günü halkın elinde
bulunan tüm büyük ve küçükbaş hayvanları düşman kuvvetlerine teslimi
İstenmiş,aksine hareket edenlerin kurşuna dizilecekler! ifade edilmiştir.Halk
bunun üzerine düşmanın şerrinden çekinerek gözyaşları içinde hayvanlarını
teslim etmişlerdir.Bunların sayıları hakkında da mâlumat yoktur.Düşman
kuvvetleri 24 Eylül 1921 günü sabaha karşı askeri kışlayı yakarak Bolvadin’i
terketmlşlerdlr.Yunanlıların geri çekilmelerinin nedeni Sakarya Muharebesini
kaypetmelerİndendir.Yunanlılar çekilince halk sevinç içinde sokakları
doldurmuş Mümtaz Bey Komutası’ndakl Türk Kuvvetlerl’nl karşılamışlardı.Tümen
daha sonra Karamık ve Karacaören mıntıkasına hareket etmişti. Yun

Köyü’nden İsmail Uğur’un göğsünde çamuru havuz yapıp,kızgın yağ dökmüşlerdir.


Aynı köyden Salih Uysal’ın bütün tırnaklarını sökmüşlerdir.Afyon’da Otpazar
Camisi’ne mahalle sakinlerini doldurarak yakmaya teşebbüs
etmişlerdir.Sülümeni! Köyü’nde bir kadının göğüslerini kesmişler 6 aylık
bebeğini havaya atarak düşen bebeğin altına süngü
koymuşlardır.Çayırbağ(Slbsin) Köyü'nü üç koldan makineli tüfek ateşine
tutarak sokakta bulunan herkesi öldürmüşlerdir ^Ayrıntılı mâlumat İçin
bk.(Yurtiçi Batı Bölge Komutanlığı Arşivi,Afyon ve Merkez Köyleri Kısmı).
28

anlılar,Bolvadin’in köylerinde de zulüm yapmamışlardır.Ancak Karabağ Köyü,


DJşü Kasabası,Büyükkarabağ Kasabası.Karayokuş Köyü,Kemerkaya Köyü.Taşağıl
Köyü.Taşçığıl Köyü.Yörükkaracaören Köyü ve Kurucaova Köyü’nden buğday,arpa,
camız.yumurta,tavuk,inek ve koyun almışlardır(10) .Bunların bir kısmını

halk,korku nedeniyle kendisi vermiştir.


3-Sandıkiı ve Köyleri’nde Yaptıkları Zulümler.

Yunanlılar.Afyon’un işgali sırasında cepheye asker sevk ederlerken


4 Temmuz 1920’de Sandıklı’yı işgal ederek burada 8 gün kalmışlardır.ikinci
işgallerinde 14 Ağustos 1920’de de bir gün kalmışlardır.Yunanlılar
vereceğimiz tabloda da müşahede edilebileceği gibi,daha az zulüm
yapmışlardır.
Yer' âdı öldürül en esir” oTân tecâvüze 'üğTTğâ sp'edı l’en ânğâ r yâda
— _» - --- -
kız kadın hayvan iaşe çalışan,İnsan

Sandıklı.M. 1 - - 1500

Ahurhisar .K_..... ;;__ _ 2 .ö.__ _z________ .—,—.....---- ------------


Akçadere.K. 150.K. -

Akharım.K. 2 1 1 350.K. 1500.A. 150


5.Î.
1

i
-

Akln.K. ___
CI

. ._ _ ___ _____________________ _ _____ _ _ _____


i

i
!

I
!

Alaccaml.K. - 5.Ö. -

Al agöz.K._ ______ _ __ _________ l.A.____ 2______ ________ ___ _


Alamescit.K. - - 2.K. 300.A.

Arızlar.K... t........ -_____ 150. A. -- -------- --- -


Bekte®.K. - — —

Ekinhisar.K. - - - — — _ —

Çiği1tepe.K. - - , 150.A

SölkuriiK. _____ 2.____ _ i_ ,4_ 5.0. _ 2..Ö_____ ___


Toplam_____ 4_____ ____ 1___ 2 4 524 2100 1620

(10).Afyon Yurtiçi Batı Bölge Komutanlığı Arşivi,İbrahim Yavuz’la yapılan


röportaj,Bolvadin Kısmı.
29

Tablodan anlışalacağı üzere Yunanlılar Sandıklı ve Köyleri’nden


daha çok hayvan ve iaşe almışlardır(11).Ancak Sorkun Köyü’nde halka az da
olsa zulüm yapmışlardır.Bu tabloya halkın önemsiz kabül ettiği ve resmi
makamlara çeşitli nedenlerden ötürü intikâl ettirmediği çeşitli hadiselerle
namus olayları ve Yunanlılara verilen ekmek,aş,ilave edilememiştir.Ormanlık
olan Sandıklı Bölgesi’nde Yunanlıların yaktıkları alanlar da bu tabloya dahil
değildir.

4-Emirdağ ve Köyleri’nde Yaptıkları Zulümler.


Yunanlılar Emirdağı’na 25 Ağustos 1920’de öğle üzeri Karacaören
mevkisinden girmişlerdir.Hükümet binasını karargâh yapmışlar,şimdi top sahası
olarak kullanılan yere de ağırlıklarını bırakmışlardır .Yunanlılar iş'galin ilk
günlerinde halka iyi davranmışlar ve hernangi bir zulüm yapmamışlardır.Ancak
tablodan da değerlendirilebileceği gibi,Sinan Paşa,kuvvetlerinin Emirdağı
Yeradı öldürlün esirolan tteSvüa^Mlİt.gaspedilen angaryada
__________________________________ Kız.Jfâdın___ hayvan___________ Isanln ş an

Emirdağii____ 12_______ 4_. 6 4 _5Q.QÛAi12.Qilx_.2.QÛ.QJ.Ax___

Bademll.dii.___~_________3,_.—- - L-- ._fiûûxKx_______hasliyattlj. ------- ------------


Bayat.K. 5 1 500.Ö.3000.K. -

Burunarkaçı.K -
- 40.ö. 40

Kilisli-K-K. . _______ - 1500?k. 1.000. A.


TmehKı 2 4 J00ÖÎ.120.K. 500.A. 20
Yenlkoy-K..__ -_____ __ ■ -------- _l.Qröx______________ ________

Toplam___ 17___ __ 8__ 8 9 13.720 3500 . 60 _


basmaları(12), üzerine Yunan Kuvvetleri halka baskılarını artırmışlar
dır.Emirdağ'da bulunan Rum ve Ermenilerde Yunanlılarla birlikte hareket etmiş
ler ellerini kana bulamışlardır.Silah aramak bahanesiyle Türk evlerine
girmişler akla hayele gelmedik işkenceler yapmışlardır.Azınlıklar arasında

(11) .Yurtiçi Batı Bölge Komutanlığı Arşivi.Sandıklı Kısmı.

(12) .Harp Tarihi Dairesi Arşivi,Dosya no:12-81,Kls.181.Belge,1-16.


30

Türklere yardımcı olanlar da bulunmuştur.Emirdağı’nda Aki adında bir Ermeni


evinin içini Türklerle doldurmuş ve kapısında bizzat nöbet beklemiştir.Emir-
dağı’n tamamen yakılmasını bir Rum papazı engellemiştir(13).

5 SincanlI ve Köyler i’nde Yaptıkları Zulümler.


Sincanlı(Slnanpaşa).Yunanlılar tarafından ilkkez 5 Mayıs 1920’de
işgal edilmiş bu işgal,13 gün sürmüştür.tIk işgalde düşman halka fazlaca bir
zarar vermemiştir.Ancak ikinci defa işgal edişi 12 Ağustos 192O’dâr,bu
tarihten sonra düşman,tabloda da göreceğimiz gibi,zulüm derecesini
artırmıştır.artırmıştır.
------------ -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

YEradı Öldürülen esirolan tecavüze uğr gasp edilen angaryara


___________________ :___________ kız_kadınA_____ hayvan_____ iaşe__çal§.an_ln§an
SincanlI.M. 4 6 2 1800.K. 4000.A. 60
Paş.aJC___ ----------- .---- —---- -—Z— ___ 45xöx______2QQ0.,A._._._ 100______
Akdeğlrmen.K. - - - — 720.K. 8

Akylıeın_..K_'._. ... .. 15 1 _ s 1WJ£.1M. 0.^3.500-A- 14—


Ayvalı.K. 3 4 8 3 300.K. 12O.Ö._15OO.B. 30
Balmahmut-K. ı_______ JZ_____ - —i_ __ 6.Q___ ____
Çayhisar.K. - - - - 300.î.1500.K. 1000.B. -

DyzaâeçxKx__.. _..__ __ .—.2 .— „_1Q.Q______ '


Elvan Pasa.K. — 4 ' 4 12 2000.K.400.Ö. 6000.A. 3.0
Kılınçarslah-K .4 _____ ...5...... ... .18_ JL-A.___ _____ ILY-..____ .. .28........—
Gezler.K. . 10 _____ .. _ıa. 4 _ 1000.K. _ a.y. _ 25
0 bacak.K. _20__ 5 55 _38__ 2000.K.40.ö. ____
Tokuş1ar.K. 5 3 — 15QO.V_ __ HxY-____ _ 3Û_ —

Sarayçık-tKi___ 3_______ ,_4_____ - - 250.K. H.Y 40


Toplam^_______ 65 42 124 80 17.355. 22.000. 525. '
Tabloda görülen rakamlar tam bir vahşettir.SincanlI yaklaşık iki yıl düşman

işgalinde kalmış gerek can ve mal gerekse manevi olarak büyük ölçüde zarar

(13) .Harp Tarihi Dairesi Arşivi,Dosya no:12-81 Kls.181 Belge,18.


31

görmüştür(14).Sinanpaşa Külliyesl’ne Yunanlılar hayvanlarını koymuş­


lar.caminin bir kısmını da ot ve saman doldurmuşlardır.SincanlI halkı genç
kızlarını mümkün olduğu kadar sokaklara çıkarmamaya gayret etmişler.mecbur
kalıncada sırtlarına yastık bağlayarak kamburumsu bir görünütü vermeye
çalışmışlardır.Aynı yöntem Sincanlı’ya bağlı Düzağaç ve Tokuşlar Köyü’nde de
uygulanmıştır.Ayvalı Köyü’nde ise hasat zamanı İşler kadın kılığına girmiş
erkekler tarafından yapılmıştır(15).SincanlI ve Havalisi,savaşın
gerçekleştiği sıcak bölge olması nedeniyle buralarda can ve mal kaybı diğer
yörelere nazaran daha fazla olmuştur.Yunanlılar Büyük Taarruzda yenilerek
kaçarlarken bu bölgedeki bütün ekili alanları yakmaktan geri durmamışlardır.
Genel bir zulüm tablosu çıkarmak' Afyon ve Havalisi için oldukça güç
bir olaydır.Zira,elimizdeki kaynaklar buna yeterli değildir ve düşmanın
kaçarken çok büyük zarar verdiği yöreler olan Kınık,Kuman .Karacaören.Sel-
gisaray,Kınık,Sinirköyü.Savran.Başkimse,Köyleri’nden bilgi toplanamadığı için
sayılar verilememektedir.Bu köylerin hepsi düşmanın kaçış yolları üzerinde
bulunmaktadır.Kaçan düşmanın neler yapabileceği İse,bu tabloları gördükten
sonra kolayca tahmin ediltsbllir.

Yeradı öldürten.esirolan.tecavüze uğr . gasp edilen angarya


---- ----------------------------- ___ MınJjaxyanx____ iaşe.-.____ salaanxinsx_

A f y on _ve_K r___ 386...___ _ 6 8____ 5.025___


___ 2.6____ 11.620.____ 511

Bolvadin _se_xKx—______ t._____ --- Z.---- - ____ MxYx______


——•———————-
Sandıklı ve K. 4 1 2 4 524 2100 1620
Emiddağı ve K. 17______ 8_____ __§___ 9 _.Ux220__ 35xQ.Q_____ —60_______
S i n.c an 11 v e K x_ 6 5.... 42____ 124 80 17.355__ 22x0.00_____ 525______
Toplam.______ 572_______ 119___ 290 148 .36.594xH.Z0.220xKllfi -.26.96. ■ Klslx
Yunanlıların bu zulümlerinden Türk Milleti elbette kurtulacaktı,
bu kurtuluşun safhalarını da üçünçü bölümde vereceğiz.
(14) .Yurtiçi Batı Bölge Komutanlığı Arşivi,Sandıklı Kısmı.
(15) .Ayvalı Köyü’nde Yunusların Osman,kadın kılığına girerek sap kaldırmış ve
kardeşi Veli Altıntaş’ı döven Yunan askerinin kolunu kadın kılığında olduğu
halde kırmış ve tüfeğini almıştır.Bu bilgileri merhum dedem Arif Altıntaş’tan
dinlemiştim,köydeki diğer yaşlı zatlar da bunları doğrulamaktadır.
32
ÜÇtJNÇtJ BÖLÜM
A -AFYON VE HAVALİSİNDE YAPILAN SAVAŞLAR

1 . Af yonk<3 r sıH L sa r Muha r s İ -

23 Eylülde Eskişehir mevziinde' yerleşen Yunan Ordusunun komutanı


Papulas,durumu tehlikeli görüyordu.Papulas.Afyon’da tek başına kalan 4.tümenin
akıbetinden endişeli idi.Eskişehir’deki birlikler çok yorgun olduklarından
Afyon’a derhal kuvvet gönderemedi.Bu durumu dikkate alan Fahrettin Paşa,Afyon’a
baskın yapılmasını teklif etti.O sırada Afyon'daki durum şöyle idi.
Dört alaylı 4.Yunan Tümeni,Afyon etrafında bir mevzî tutuyordu.Bunun
güneyinde 6.Türk Tümeni»doğusunda da Sinan Bey’ln Adana Müfrezesi Vardı.Süvari
kolordusu da Seyitgazi’nin güneydoğusunda bulunuyordu.Eğer 2.Kolordu da

vaktinde yürütülmüş olsaydı»Afyon’daki Yunan Tümeni yokedilebilirdl.


Bu baskının süvari ile hemen yapılması da başarılı olabilirdi.Fahrettin
Paşa,çeşitli nedenlerden ötürü meydana gelen gecikmeler neticesi 26 Eylül’de
hareket edebildi.Taarruz 30 Eylül’de yapılacaktı.Fahrettin Paşa,Seyitgazi’den
iki Yunan tümeninin güneye doğru geldiği hakkında yanlış bir haber alarak
harekâtı durdurdu.Ancak Yunan Komutanı Aziziye’ye doğru yürüyen İkinci Türk
Kolordusun keşif ettikten sonra 1.Kolorduyu Afyon’a göndermeye karar verdi.Bu
sırada Fahrettin Paşa,durumu elverişli görerek Kolordusu ile,30 Eylül’de

Afyon’un kuzeyine doğru ilerlemeye başladı.Fahrettin Paşa,cepheye yazdığı


raporda Kolordusunun Afyon’a yaklaştığını bildirip imzalatıktan sonra,altına
şuyazıyı ekledi,ümidimiz boşa çıktı,çünkü düşman yeni kuvvet getirdi.
Geçen zaman İçinde Yunan Komutanlığı,Afyon Bölgesine 1.Kolorduyu
getirmişti.Burda General Kondilis Komutasında,bir ordu grubu(dört
tümen,biralay)kuruldu.1 Ekim günü Yunanlılar Afyon ovasına hakim olan tepeleri
tepeleri tutarak Güzelim Dağı’nı da ele ğeçirdiler(1).

(l) .Utkan Kocatürk,Atatürk ve Türkiye....... s.291-292.


33
3 Ekim günü 2’inci Türk Kolordusu,emrine 8’inci tümen de verilerek
Bostanlı-Akarçay arasından,30 kilometrelik cepheye,Adana Müfrezesi Afyon'a

6'ıncı Tümen Afyon batısına,taarruza başladılar.Bu sırada kuzeydeki süvari


kolordusu üstün kuvvetin taarruzuna uğramıştı.
Yunalılar cephedende karşı taarruza başladılar.2'inci Kolordu savunmaya
geçerek,? Ekim gününe kadar mevzii savundu.Düşmanın kuzeyden kuşatma yapmasını
önlemek için de l’inci Kolordu Azizlye-Hüsrev Paşa bölgesine getirildi.
f

Kuzeyden iki Yunan tümeninin(5,9’uncu tümenler) Bavurdu istikametinde


ilerlediği haber alınınca durum nazikleşti.Ordu’nun büyük kısmı
uzaktaydı.Aziziye’ye yanaştırılan l’inci Kolordu’nun muharebeye katılması
halinde de kuvvetlerin parça parça muharebeye devam edecekti.Başkomutan,esaslı

bir hazırlıktan sonra taarruzu yenilemeye karar verdi.0 sırada eski ordu
komutanlarından Ali İhsan Paşa Malta’dan Ankara’ya gelmişti.Ali İhsan Paşa,7
Ekim 1921’de Afyon Cephesi Komutanlığına atandı(2).İsmet Paşa’nın teklifi İle
Afyon Cephesi adı l’inci Ordu Komutanlığına çevrildi.Birlikler 7/8 Ekim gecesi
Isçekarahlsar Deresi doğusundaki mevzie alındılar.Yunanlılarda bir savunma
hattı tutmakla yetindiler.
Afyon Muharebesinde harekât baskın halinde yapılamadı.Teredütler.yanyış
haberler yüzünden geçikmeler oldu.İki Kolordunun,yakında ve bir elden

değil,uzaktaki cephe karargâhından İdare edilmesi emirlerin gecikmesine


vekarışıklıklara sebep oldu.2’incl Kolordunun yaptığı taarruzda da ağırlık
merkezi yoktu.Sakarya’dan çekilen Yunan Ordusu’na dinlenmek vekendisinl düzene
koymak fırsatı verllmiştl(3).

(2) .Ali İhsan Sabis.Harb Hatıralarım,Cilt I-V İstanbul 1951. s.214


(3) .Fahri Belen,Askeri Siyasal ve Sosyal Yönleriyle Türk Kurtuluş Savaşı,Ankara
1973, s.365,366,367.
34
2,Sandıklı Plânı.

Sakarya'dan sonra takip harekâtının başnlı olamaması, Afyon’daki


başarısızlık,Türkiye Büyük Millet Meclisl’nde eleştiriye uğradığından hükümet
ve Erkân-ı Harbiye,sonbaharda taarruz ederek pastırma yazında düşmanın moralini
bozmak,Millet Meclisl’nde güveni sağlamak ordunun güveninin artmasının temini
için bir plân hazırlamıştır.Plânın hazırlanmasında askeri ve moral etkisinin
yanında dış devletlerle girişilecek işbirliğine katkı olması da göz önünde
tutulmuştur.Eğer başarılı bir taarruz plânı hazırlanır ve plân başarıya
ulaşırsa ■ Ruslar ve Fransızlarla andlaşma imkânının belirmesi mümkün
olabilecekti.Bu plân ana batlarıyla şu şekilde idi."14/10/1921 tarihli zata
mahsus talimatta tasavvur edilen tahaşşüt karib-ül icradır.Mahrem muhaberatta
dahi ihtisar için bu tahaşşüde(Sad)hareketi denilecektir.İmza Garp Cephesi
Kumandanı i smet

■Birinci Ordu Kumandanlığına


Zata Mahsustur. Garp Cephesi 17/10/1921
1 .Mukarrer olduğu veçhile ordu kısm-ı küllisinin yeni tahaşşüd için pek yakında
Cenuba tahrikine başlanılacaktır;cephane ikmâlinin mübrem olan kısmı hitam
bulmak üzeredir.Tahaşşüd yürüyüşleri esnasında düşmanın setir vazifesini
görecek olan İkinci Kolorduya taarruzla bu hareketimizi Men’e çalışması
muhtemeldir.Ordu kısm-ı küllisinin Sandıklı havalisinde başlayacağı taarruz
hareketi esnasında 2’İnci Kolordunun kendi cephesi istikâmetinde vaki olacak
düşman taarruzlarını muvaffakiyetle defedebilmesi içİn,en nihayet cenahı
Emlrdağı’na kırmak suretiyle bir mıntıka-1 müstâhkeme ihzar ve bunun
tâhklmatına son derece ehemmiyet vermesi İcabeder.îklncl Kolordunun şimal
cenahını Karacadağa istinad edeceği daha vasi ve kuvvetli ihatalara karşı İse
kolordu,müstakllen ittihâz-tedâblre ve Emlrdağına kadar kırmaya mecbur
olacaktır.Bundan mâada İhtiyaten (Emirdağ-Karakol Dağı) İle (Hudan Gölü-Akşehlr

Gölü) arası imtidad-ı hudud müdâfâasının şimdiden keşif ve amele taburları

ahali vasıtasıyla gece gündüz çalışılarak tahkim ettirilmesi elzemdir.


35

2.Ordu kısm-ı küllisinin cenuba nakliyle inkişaf edecek Meydan Muharebesi’nin


(Karacadağ-isçekarahisar-Kalecik Tepesi-Kılınçarslan Beli-Ahurdağı-
Toklusivrisi-Ahat Dağı-Tokuşlar) hatt-ı umumisinde vukuû tahmin edilebilir.Garp
ve Cenuptan bu mevzie giden yolların alelûmum harekât sahasının bu nokta-i
nazardan süratle dikkatli bir surette keşfettirilerek neticesini zat-ı
devletlerinden rica ederim •
3.Düşmanın tahşldatımız esnasında,Çivril’den Dinar istikâmetinde ilerliyerek
(Dinar -Eğirdir) şimendifer hattını tahrip etmem istemesi

muhtemeldir.Binâenaleyh;bu İstikâmetin tahkim ve müdâfâası düşman tahşldatına


göre,5’İnci Kolordunun bir piyade fırkasıyla takviye edilmesi İcab
edecektir.Lüzumu halinde ordu kısm-ı küllisinden bir fırkanın sürâtle emrinize
gönderileceğini arzederim.Saat 1.30 sonrada harekâtın 2590 numarası
yazılmıştır. İmza Garp Cephesi Kumandanı-İsmet (4)•
Bu konuyla alâkalı olarak,19/10/1921 sabahı gelen şifreli bir emir de şu
şekildedir.
Birinci Ordu Kumandanlığına
Zata Mahsustur Garp Cephesi Karargâhından;18/10/1921
Şimaldeki kolordu cephelerindeki piyade kıtaatını şimdiden süvarilerle
tebdil ederek yanlız süvari temasına alıştırmalı,ve kış için ihzaratta
bulunduğu fikrini vermek için mıntıkaları dahilinde şiddetli bir surette inşâat
işleriyle iştigal etmelidirler.Üçüncü Kolordunun dahi mıntıkasında süvari
bırakılarak bütün kolordu ve 17’inci fırka dahi naklolunacaktır.Bu talimat
yanlız kolordu kumandanlarının zatına mahsustur, imza Garp Cephesi Kumandanı-
Ismet (5). Tüm bu plân ve talimatlardan anlaşılacağı üzere Eskişehir-Afyon
hattı doğusundaki Yunan Ordusu,iki kolordu ile cephede tutulacak,Ali thsan Paşa
Komutasındaki l’inci 0rdu(10 piyade,3süvari tümeni) ile (Afyon-Uşak) hattına
doğru taarruz edilecekti

(4) .Ali İhsan Sabis,A.g.e. s.78.


(5) .Ali İhsan Sabis,A.g.e. s.79.
36

Böylece Yunan Ordusu îzmir ulaştırma yollarından ayrılarak kuzeye


atılacaktı.Hükümet,Erkân-ı Harbiye,Garp Cephesi Komutanı taarruzun onbeş gün
içinde yada engeç bir ay içinde yapılmasını istiyorlardı ancak 1. Ordu
Komutanı Ali ihsan Paşa,ordunun gerekli ihtiyaçlarının karşılanamadığını
yiyecek,giyecek,cephanesinin eksik olmasından dolayı başarısızlığa
uğranılacağını ifade ederek taarruza karşı olduğunu şu tahriratla ifade
etmiştir.

Garp Cephesi Kumandanlığına


Acele ve gayet mahremdir. Bolvadin 19/10/1921
1.Elimde kullanacağım silahı yakından tetkik İle kuvvetli ve zayıf noktalarını
iyice vekendi gözümle görerek,nasıl kullanmak lâzım geldiğini 'tayin için
yapmakta olduğum teftişler ve istikşaflar meyanmda dünde 8’incl Fırkanın

tekmil kıtalarını birer birer muayene ettim ve icab edenlerle görüştüm.


2.Bu kıtaları geçen gün gördüklerimden daha düşkün ve sefil
buldum.Bunlar,adeta ellerine çıplak ve kirli bir tüfenk verilmiş bir yığın
fukara halinde idi.Asker esvaplı yüzde beş askere tesadüf edemedim.Köylü
kıyafetler vücutlarını koruyacak bir şekilde olsa yine şükredeceğim,fakat
yarıdan fazlası yırtık palas pareler içinde tamamen mevsimin şiddetine mâruz
ve mahkumdur.Kaput,ancak yüzde beş nisbetinde var.ayakkabıların nısfı gayri
kabili istimalîhatta don gömlek,pamuklu ve çorap gibi bol olması lâzım gelen
şeylerde dahi nısıf derecesinde İhtiyaç vardır.Dörtte bir nisbetinde kasatura
yoktur.Onda dokuzunda matara,çanta,toba,beylik,karavana ve saç,istihkâm
edevatı yoktur.Efradın yarısı fişenkllksizdlr.Hayvanların semer ve moytabiye
ihtiyacı şedittir.Bir çok kıtaatta ağırlık meyanında kağnılar vardır.Çadır
bezi Anka kuşu nevinden ismi işitilir cismi nâmâlum şeydir.Zabıtanın bir kısmı
dahi çadırsızdır.Mülâzım noksanı çoktur.Bazı zabit vekilleri gördümki,hâlâ
köylü kıyafetlndedlr.Kıtaları yüürüterek önümden geçirdim,dururken yine bir
mâna ifade eden bu yığınlar.yürüyüşte bütün kusurlarını gösterdiler.Sorduğum

suallere aldığım cevaplar; bazılar ma yaptırdığım ufak tefek hareketler,tâlim


37

ve terbiye,zapt-ü raptça dahi çok geri olduklarını gösterdi.Bununla beraber


ekserisinde kalb kuvvetine delâlet eden parlak gözler gördüm,fakat bugün
havanın müstasna bir surette iyi olmasına rağmen muayene vaziyetinde açıkta
durmaya tahammül edemiyerek titriyenler çok idi.1318,1319 ve 1328 doğumlu bazı
gönüllüler gördümki.bunların miktarı mâhdut olmakla beraber,her halde
mevcudiyetleri bazı efrad-ı milletteki hamiyetin derecesini gösterir.Fakat
mesela 8'inci Fırkaya teşrin-i evvel iptidasından beri verilmiş binküsür ikmâl
efradından dörtyüzünün firar etmiş olması da şâyan-ı teemmüldür.
3.Görüştüğüm zatlar,tahkim edilmiş ve evvelce mâlum blr^mevzlde.bir düşman
fırkasına karşı bir fırkamızın müdafaa edebileceğini ve fakat taarruz
mevzuubahs olunca bir fırkaya karşı,bol topçu İle mücehhez İki piyade
fırkamıza lüzum olduğunu ileri sürüyorlar.Düşman topçusundan şikayet
çoktur.Tesadüfi muharebede müdafaa için biraz tereddüt gösteriyorlar;gerek bu
husus ve gerek taarruz İçin ileri sürülen mahsurlar topçunun azlığı,tâlim ve
terbiye ve teçhizat fikdam ve zabltan noksanıdır.Zayiatın çoğu düşman topçu
ateşindendir.Hatta bazı arkadaşlar,bir alayla müdafaa edilen müstahzar düşman
mevziine,sırf cepheden taarruz ile iki fırkamızın dahi iş göremediği
kanâatindedlrler.
4.Bugüne kadar tetkikatımdan edinebildiğim kanâata göre evvella bu asker
oldukça hamiyetli veyürekli,fakat cahil ve beceriksizdir.Başlarında hüsn-i

idare edecek zabltan çok eksilmiştir.Uzunca bir müddet tâlim ve terbiye ve


zapt-ü rapt ile iştigal edilmedikçe buhranlı ve müşkil vaziyetlerde taarruzda
muvaffak olamazlar.Diğer cihetten bu husus İki üç ayda İkmâl edilse bile
taarruz için lüzumlu teçhizat olmadıkça devamlı ve müşkil bir taarruz başa
çıkarılamaz.Yürmek için ayakkabısı.havanın şiddetlerine tahammül çamaşır ve
esvabı ve kaputu ve portatif çadırı,su için matarası,fişenk için
fişenkliği,yedek çamaşırı ve ekmeği çantası ve torbası,tahkimat için portatif
edevatı olmazsa nasıl yürüyüp taarruz edebilir ve bu esnada ne yiyip ne
içebillrîNasıl muharebe eder vegeceyl nasıl geçirir ve havanın şiddetlerine
38

mukavemet edebilir?Şimdi köylerde ikâmet edildiği halde her gün soğuktan


mütevellit hastalıklar tezayüd ediyor.0 zaman kıtaatta kaç kişi kalır?
Busebeplerle bu hal ıslah edilmedikçe,şu kış mevsiminde,müşkil
vaziyetlerde,menzil hatlarını değiştirerek büyücek taarruzlar icrasını zararlı
ad ve elimizdeki iyi bir müdafâa aletinin hesapsız taarruz ile
kaybedilmesinden endişe ediyorum.Karşımızdaki düşman ordusu bllasebep İstihfaf
edilmemii.Onun terkettiğl veya etmek üzere olduğu yerleri yavaş,yavaş İşgal
ederizîfakat (Eskişehir-Afyon) hattından kendiliğinden çekileceğe
benzemiyor.Bazı kumandanların bilâ teemmül taarruz ve düşmanın çekileceği veya
çekilmekte olduğu ve bizim askerin düşmandan daha ziyade kışa tahammül
edeceği hakkındaki mütalâalarına maatteessüf iştirâk ediniyorum..Hayalât ve

batıl zanlarla kendimizi iğfale've hükümetin vaziyet-i umumiyeslni tehlikeye


koymaya meydan vermekdoğru değildir.Afyonkarahisar ve bu seferki Çivril
Muharebeleri neticeleri meydandadır.İnönü ve Sakarya Muharebelerinin
tafsilatı,zabıtan ve askerin kabiliyyetini gösteriyor,2’inci Kolordudan bu
defa aldığım zayiat cedveüne göre,dört fırkadan cemân 1700 küsur kişi zayiat
var.927 sandık cephane,3160 adet top mermisi sarfedilmiş ve 700 tüfenk
kaybolmuştur.Dört piyade fırkasıyla üç süvari fırkası düşmanın Akarçay
şimalindeki üç fırkası karşısında iyi bir müdafâa yapamamışlardır.
5 .(Afyonkarahisar-Dumlupınar) hattı cenubundaki düşman mevziileri esasen
dağlık ve metindir.Düşman oldukça kuvvetli tutmuş vetahkim etmektedir,ve bizim
o taraftan birşey yapacağımızı duymuş ve anlamışa benziyor.Cephe kısm-
küllisinin bugünkü şartlara göre.Sandıklı havalisinde toplanarak bu hatta
taarruzda bir muvaffakiyet elde edilemeyeceğini zannediyorum.Bahusus yolların
hali ve nakil vasıtalarının mahdutiyeti bu tarafda geri hidemetını İcraya
mânidir.Büyük kuvvetlerle günlerce devamı muhtemel muharebeye cephane ve ekmek
yetlştirllemeyecektlr.
6 .Yalnız Afyonkarahisar ve civarının ehemmiyetli bir hazırlık ve âzami gayret
ve cüret İle zaptı mümkündür.Fakat ondan sonra düşman bizi oradan atmak için
39

mütamadiyen taarruz edeceğinden. eshab-ı muhtelife tesiriyle elde


tutabileceğimize katiyetle hükmedilemez.İşin iyi cihetlerini ve düşmanın
çekilmesi nimetini münakaşa etmeye hacet yok.Sade Afyon’u işgal etmek için
taarruza karar 'verilirse,bu taarruzda (Afyon-Uşak) demiryolu cenubundaki
düşman mevziilerine ve İslamköyü istikametine şimdiki kuvvetlerle taarruz

edilmekle beraber,taarruz aslının Afyon ile Döğer arsında icrasını ve üçüncü


kolordunun(Kırkkız Dağı-Seyitgazi-Akln--Kırka,hattındaki düşmana karşı taarruz

ederek,asıl taarruzu icraya memur diğer kıtaları temin etmesini münasip


görüyorum.Eğer buna karar verilirse, İkinci»BirincivDördüncü Kolorduların ve
Birinci Süvari Fırkasının nerelerde toplanıp hangi istikâmetlerde ilerlemeleri
muvafık ve mümkün olacağını ayrıca arzederim.Herhalde bu kış iyi hazırlanıp
kabiliyet-i taarruziyemizi her cihetten tezyid ederek bir bahar seferini
dikkate almak hususuna son derece ehemmiyet verilmesi iktiza ettiği
fikrindeyim efendim(6).
İmza:Birlnci Ordu Kumandanı Ali ihsan
Cephede inceleme yapan Başkomutan,Ali İhsan Paşa’nın fikirlerini teyid
eder mahiyette izlenimler edindi,ihtiyaçlarının yarısının blla
tamamlanmadığını görerek taarruzun ilkbahara bırakılması fikrine katıldı.
Taarruzdan vazgeçildikten sonra savunma tertipleri alındı.Akarçay
güneyinde l’inci Ordu (l’inci Kolordu ile 6,8,14’üncü Tümenlerle,Menderes
boyunda -3’üncü Süvari Tümeni ve bir müfreze) bırakılarak,diğer birlikler
kuzeye alındı.Cephede Sakarya ile Akarçay arasında 2’lnci Ordu kurularak
Komutanlığına Yakup Şevki Paşa getirllmlştl.Bu Ordu;2,3,4’üncü Kolordularla
Kâzım (İnanç) Paşa komutasında yeni teşkil edilen iki tümeni! Kolordudan
kurulu idi.

Konuş tertibinde değişiklikler yapılmış İse de sonunda 2’lnci Ordunun


durumu şöyle oldu.3’üncü Kolordu Eskişehir doğusunda,6’inci Kolordu Afyon’un

(6) .Ali İhsan Sabis,A.g.e. s.82-83.


40

doğu ve kuzeyindeki cephede 2*inci Kolordu Bolvadin dolaylarında ihtiyatta


idiler(7).l’inci Ordunun 1'inci Kolordusu Çay-tshaklı Bölgesi’nde,14'üncü
tümen onun güneybatısında ihtiyatta İdiler.Afyon’un güney ve batı cephesinide
s'lncl ve G'ıncı tümenler tutmuştu.Menderes Nehri boyunca da 3'üncü Süvari
Tümeni ve bir müfreze tarafından korunuyordu.Geyve dolaylarında Kocaeli Grubu
vardı(8).5'inci Süvari Kolordusu,Ilgın dolaylarında Batı Cephesi ihtiyatı
idi(9).Bu bilgileri verdikten sonra şimdi,Büyük Taarruzdan önce Türk ve Yunan
Ordularının genel durumuna değinebiliriz.

(7) .Mahmut. Gol oğlu, Cumhur iye te Doğru,Ankara 1971, s.307


(8) .Aynı eser, s.307-308.Geyve dolaylarındaki Kocaeli Grubu ve buradaki Milli

Mücadele hakkında daha genş bilgi için bk.Sabahattin özel,Kocaeli ve Sakarya


tilerinde Milli Mücadele [1919-1922].İstanbul 1987.
(9) .Fahri Belen,A.g.e. s.307-368.
41

B - BÜYÜK TAARUZDAN ÖNCE TÜRK VE YUNAN

ORDULARININ GENEL DURUMU.

1.Büyük Taarruzdan Önce Batı Cephesi’nin Silah ve Cephane Durumu.

Batı Cephesi Komutanlığınca,piyade tümenlerindeki tüfek sayısının 4500


olması emredildi.Fakat.kadroya göre erler tamamlanamadığından ve. hafif makineli
tüfek mevcudu da artığından,tümenler 4500 tüfeğin hepsini erlere veremediler.7»
10-15 kadarını kendi ağırlıklarına bırakmak zorunda . kaldılar(Asıl taarruz
bölgesinde bulunan 11*İnci Tümen 3626,57’inci Tümen 3242 tüfekle taarruza
katılacaklardı). ’
Büyük Taarruzdan önce birliklerin elinde .24 cins olmak üzere 340 top.sekiz
cins olmak ' üzere 882 ağır makineli tüfekidört cins olmak üzere 2100 hafif
makineli tüfek ve 100325 piyade tüfeği vardı.
Bir ikmal kolaylığı sağlayabilmek için,cephe birliklerinin elindeki
çeşitli silahlarm(Osmanlı, Alman,Rus, İngiliz,Manliher .. .gibi)
.standardizasyonuna gidilmiş ve böylece tümenlerde silah birliği sağlanmış
bulunuyordu.Batı Cephesi Orduları’nın kullandığı 24 cins topun cephane ikmali
içinde karşılaşacak güçlük hesaba katılmış ve. alınan tedbirlerle,ileride
. başlayacak muharebelerde önemli aksaklıklara meydan verimemesl
sağlanmıştı.Cephane;tüfek başına 210,hafif makineli tüfek başına 2000,ağır
makineli tüfek başına 5000(2’inci Orduda 6000),hafif top başına 200,ağır top
başına 100 mermi,birlikler üzerinde bulundurulmuştu.Tüfek başına 90,hafif
makineli tüfek başına 1000,ağır makineli tüfek başına 2000(2*incl Orduda 1000)
.hafif top başına 200 ve ağır top başına 300 mermi de Aziziye,özburun,Bolvadin
ve Şuhut’da depolanmıştı(10).

5’inci Süvari Kolordusunun birlikleri üzerinde de tüfek başına 160,hafif


makineli tüfek başına 3000,ağır makineli tüfek başına 7000 fişek dağ topları
başına 400,sahra toplan başına 200 mermi bulunduruldu.Geri teşekküllerde tüfek

(10) .Şenay Sezeri Okay-M.Vedat Okay,Büyük Taarruzda Batı Cephesi Komutanları ve


. Şehitleri,İstanbul 1983, s.51
42

başın» 60 fişek taşınıyordu.


Ayrıca ikinci tertip olarak tüfek başına 100,hafif makineli tüfek başına
3000,ağır makineli tüfek başına 3000,hafif top başına 500,ağır top başına 500
mermi de Konya-Akşehir arasında demlryol istasyonlarında ve Ağzıaçık
depolarında bulundurulmuştu.Büyük Taarruzda bu ikinci tertip cephaneden ikmâl
yapılmasına lüzum kalmamış,ordular batıya doğru ilerledikçe bu tertipde
kademe,kademe ileriye alınmıştır.Mevcut topların hiçbir yedek parçası ve gereci
neyazıkki yoktu.
Batı Cephesi birliklerinde bulunan topların cephanelerinin 1000'er atıma
çıkarılması,bir kadro gereği idi.Buna göre topların cephane eksikliklerinin

tamamlanması için,aşağıdaki miktarlara İhtiyaç vardı.


Fransız sahra 4021,Skoda dağ 3000,Kudretli dağ 6965,Rus dağ 4807,ağır
sahra 339,Fransız ağır sahra 1013,Rus havan 3460,150 mm’lik adi obüs,1635
atımkl toplam olarak,25261’1 buluyordu.Bu ihtiyacın gerideki depolardan 15
Ağustosa kadar Ağzıaçık deposuna taşınması ve Batı Cephesl’ne yeniden verilecek
topların ve Fransız piyade fişeklerinin kısa bir zamanda gönderilmesi

Başkomutanlığa arzedildiBunların gerek İç kaynaklarından (özellikle


İstanbul’dan) gerekse dış kaynaklardan(Fransa-Bulgaristan) tedarikine
çalışılmışsa dacepheye ulaştırılmaları zaman alıyordu.
Birliklerde bulunan topların cephanelerinin Avrupa'dan sağlanmasına esasen
İmkân yoktu.İstanbul’daki Başıbüyük ve Zeytinburnu vesair depolarda bol sayıda
top cephanesi vardı.Bu cephanelerin kaçırılmasına hız verilmiş»kısmen olumlu
sonuçlar alınmıştı(11).Sovyet Rusya tarafından da bazı cins top mermisi ve

piyade cephanesi vaadinde bulunmuşsa da bunların cephede ne zaman hazır olacağı


belli değildi.Batı Cephesi Komutanlığı.birliklerin ağır ve hafif makineli
tüfeklerini sayıca artırmaya,avadanlık ve gereçlerinin sağlanmasına

(H).Şenay Sezen Okay-M.Veıdat Okay,Büyük Taarruzda........ s.51


43

çalşilıyordu.Nitekim Fransa’dan getirtilen hafif makineli tüfeklerle


birliklerin bu ihtiyaçları karşılanmış ve İskenderun'a getirilen 8000 ağır
makineli tüfek şerit! PolatlI,Ağzıaçık.Sarayönü depolarında bulunan avdanlık ve
gereçler de kısa bir zamanda bölüklere dağıtılmıştı.Ancak,cepheye gelen
sözkonusu makineli tüfek şeritlerinin kutuları olmadığından.bunlara birliklerce
kutular yaptırıldı.Bu arada Kocaeli Grubu’na da,gereçleriyle birlikte 24 hafif
makineli ■ tüfek gönderi idi.Geriden getirtilenlerle bütün hücum taburlarının
makineli tüfekleri altıya çıkarıldı.
Yeni gelen uçaklara da makineli tüfek konulması .başarılmıştı.Personel
ve subay ikmâli hususları ise,Mondros Mütarekesi’nden sonra,subay miktarı çok
dolgun olan İstanbul’daki birlik ve kurumlardan kıyafet değiştlrirek ve yabancı
vapurlardan faydalanarak büyük bir subay kitlesi.zaman, zaman İnebolu’ya ve
diğer Karadeniz limanlarına çıkarak Milli Ordu’ya katıldılar.Bir kısım subaylar
da karadan İzmit'e gelerek ve diğer bir kısmı küçük deniz araçlarıyla
Karamürsel'e çıkarak Milli Ordu'ya katılıyorlardı(12).Mısır ve Hindistan’daki

f^.-Blr kısım subay arın Anadolu'ya geçmelerini,"Üsküdarlılar arasında


özbekler Dergâhı olarak anılan ve Sultan Tepesi’nin Bülbül Deresi'ne doğru
sarkan yeşil yamacı üzerinde hâla duran özbekler Tekkesi Şeyhi Ata Efendi temin
etmiştir.Fevzi Paşa,Nurettin Paşa,Mehmet Akif,Halide Edip,Adnan (Adıvar)Bey hep
özbekler Tekkesinde misafir edilerek münasip tarzda kaçırılmışlardır.Buradan
kaçırılanlar arasında Celâlettin Arif Bey,Albay İsmet'de vardıt-Cemal
Kutay,Kurtuluşun ve Cumhuriyetin Manevi Mimarları,Diyanet İşleri BAşkanlığı

Yayınlar ı,Ankara 1973,s.30-31)Bu konuyla alakalı olarak Halide Edip


hatıralarında "Bu aralık şeyh de koşarak gelip bizi karşıladı,orada Anadolu’ya
gitmek İsteyen dört mebus vardı.Albay İsmet’de iki gün önce bir kaç subayla
gitmişti...^Halide Edip Adıvar.Türk’ün Ateşle İmtihanı,İstanbul 1987,s.61.Aynı

hususda bk.Razi Yalkin,Rahmetli Şeyh Atâ,Tarih Hâzinesi,sayı;5 İstanbul


1951,s.217-218;Yusuf Ziya Ortaç,İsmet İnönü,İstanbul 1946,s.60 v.d.)
44

kamplarda tutulan esir Türk Subayları’nın,önce hasta ve malul olanları ve daha


sonra sağlamları İngilizler tarafından İstanbul’a getirilmişlerdi.İngilizlerin
bunları İstanbul’a getirmelerindeki amaçları,bunların gelenek bakımından
Padişaha bağlı kalacaklarını tahmin etmeleri,onun hizmetinde çalışacaklarını
sanmaları ve bu surette de sözde Anadolu’da adi bir ayaklanma olarak
niteledikleri ve yaydıkları Milli Hareketi,söndürebilecekler.ini ümit etmeleri
İdi.Fakat bu ümitleri hiç bir zaman gerçekleşmemiş,devamlı olarak başarısızlığa
uğramışlardı.Yurda dönen bu subaylar da,öncekiler gibi,parça parça,denizden ve
karadan Milli Ordu’ya katılmışlardı.Sayısı pekçok olan
•*r esir subayların
İstanbul'a getirilmeleri aralıklı olarak devam etmiş ve İstiklâl Harbi
süresince Milli Ordu’nun subay ve cephane İkmâlinin bir kısmı bu yoldan
temin edilmiştl(13).
Anadolu Muharebeler inde,erlere kıyasla,subay zâyiatı çok olduğu halde
orduya her rütbe ve her sınıftan İhtiyaç olan subaylar.büyük bir çoğunlukla ve
ardı arkası kesilmeden,İstanbul’dan gelenlerle İkmâl edildiğinden,Büyük
Taarruz'dan önce muharebe birliklerinde yeteri kadar subay
bulundurulmuştu.Cephe gerisinde görevli olan subaylar.yaşlı ve raporlu
subaylarla değiştirilmişti.Harp Okulu yerine Ankara'da açılan Subay
Talimgâhı’nda İstanbul Askeri Okullan’ndan kaçarak gelenlerle Anadolu'daki
Askeri Okullar öğrencilerinin eğitimleri sağlandı.Bundan başka Büyük Millet
Meclisi Hükümeti sınırları içindeki yedek subaylar orduya
alınmışlardı.İstanbul’dan ve Yunan işgali altındaki yerlerden de Milli Ordu’ya
katılan yedek subaylar da çoktu.Bir inci Dünya Harbi’nde yetişmiş olan bu
subaylar.büyük hizmetler etmişlerdi.Kuva-yı Milliye devrinde fiilen hizmet

(13) .Subay ve cephanenin İstanbul’dan Anadolu’ya kaçırılmasında


izlenen yol şu şekilde İdi.Nakkaş Karakolu’ndan.özbekler Tekkesine,silah
cephane taşınır.oradan Karakol Cemiyeti’nin fedaileri eliyle Büyük Çamlıca’nın
arkasından dolandırılarak Libadi’deki göz doktoru Esat Paşa’nın çiftliğine
aktarılmak üzere Kısıklı imâmı Nuri Hoca’nın,evine bitişik mezarın içine
saklanır.Oradan Milli Kuvvetler’in Alemdağı’ndakl gizil karargâhına parça
parça iletilirdi.Ahmet Kabaklı,Temellerin Duruşması,Türk Edebiyatı Vakfı
Yayınlan,6,Baskı, İstanbul 1990,s. 102;Hallde Edip Adıvar .Türk’ün Ateşle
İmtihanı,s.26,54.v.d.
45

ederek büyük yararlılıklar gösteren erbaşlar da yedek teğmen rütbesiyle


kullanıldıklarından Ordu’da küçük rütbeli subay sıkıntısı çekilmemişti.
Er ikmâli hususuna gelince,Birinci Cihan Harbi’nde esir düşen erler de
İstanbul’a getirilmişler ve oradan Anadolu’ya memleketlerine
gönderilmlşlrdi.İstanbul'da ve daha önce geliş yollarında İngiliz ve
Padlşahcı’’Nasihat Heyetleri”ile karşılanıp kandırılmaya çalışılan bu erler de
Anadolu’ya . geçince Milli Harekete katılmışlardı.Trakya’nın Yunanlılar
tarafından işgalinde de bir hayli subay ve erimiz Bulgaristan’a
geçmişlerdi.Bunlarda deniz yoluyla Anadolu’ya gelerek Milli Ordu’ya
katılmışlardır.Birinci Cihan Harbi’nde muharebe meydanlarında tecrübe kazanmış
bu er ve erbaşlar,subayları gibi,İstik]âl Muharebelerl’nde de Milli Ordu’nun
temelini teşkil ettiler.meydan muharebelerinin hakiki kahramanlan oldular.
Muharebe dolaysıyla eksilecek erleri yetiştirilmiş erlere tamamlamak
için,cephe gerisinde depo birlikleri teşkil edilmişti.Buna göre l’inci Depo
Alayı Antalya'da,2’inci Depo Alayı Kırşehir'de,3’üncü Depo Alayı
Yozgat’ta,4’üncü Depo Alayı Karaman’da,5’İnci Depo Alayı Aksaray'da,6'inci
Depo Alayı Kastamonu'da,7’İnci Depo Alayı Niğde’de
İdi. 2’ inci, 3’üncü,4'üncü, 5* inci.6-’inci, 7 ’ inci,depo alaylarında 4'üncü
taburlarında teşkiline başlandı.Koçhisar’da bulunan Topço Depo Taburu’nun
subay ve erleriyle,13 Ağustos 1922’de,çoğu yolda olan toplardan dörder
bataryalı iki sahra ve üç bataryalı bir ağır topçu taburlu bir alay,teşkil İne

başlandı(14).İki bölüğüyle ağır makineli tüfek,bir bölüğüyle hafif makineli


tüfek eri yetiştiren makineli tüfek taburu lağvedildi.İki ağır makineli tüfek
bölüğü-kadrosu lle-2’inci Ordu emrine verildi.Bu İki bölüğün kadro dışı kalan
fazlaları ile hafif makineli tüfek yetiştirici bölük erlerinin
hepsi,bir İlklere dağı tılti.Akşehir’dekl istihkâm Depo Taburu
lağvediİdi.Çorum ’dakl Süvari Alayı«Amasya'ya getirilerek Süvari Depo Alayı

(14) .Şenay Sezen Okay-M.Vedat Okay,aynı eser,s.52.


46

oldu.Depo Müfettişliği emrindeki depo alaylarında,2 Ağustos’da,316


doğumlulardan 12324 ve 317’İllerden 9373 er mevcuttu.Bunlardan başka,Depo
Taburları’nda eğitim gören 5324 er İkmâl Taburları’na gönderildi.Bu suretle
depo alaylarında 316’lılardan kurulan ikmâl taburları,23 Ağustos’da çoğu,Çay
ve İshaklı bölgelerine ulaştılar.26 Ağustos sabahı cepheye yanaştırlarak
birliklere taksime hazır,bir duruma getirildiler(15).Bunlar.birinci ikmâl
kademesini teşkil ediyorlardı.Ayrıca,ikinci ikmâl kademesi Adana Bölgesi’ndeki
3t6'lı ve daha yaşlı erlerden teşkil edilerek şevke hazırlandı.İkmâl
taburlarının cepheye gönderilmelerinden sonra depo alaylarındaki boşlukları
doldurmak için,tekmil 317’li erler silah altına alınarak depo alaylarına
verildi.Bu depo birliklerinden başka,Samsun Bölgesl’nde eşklya takibinde
bulunan 10'uncu Tümen’in 46’mcı Alayı da 18 Ağustos 1922’de Ankara'dan trenle
Biçer’e ve oradan karayolu ile Çay’a getirildi.Bu alay,ilk ihtiyaç duyulacak
birliğe dağıtılacak bir durumda l’inci Ordu emrine verildl(35 subay,680 er,577
tüfek,129 hayvan).Ayrıca,bazı birlikleri lağvetmek suretiyle subay ve
erlerinden-ikmâl bakımından-aşağıdaki tarzda faydalanıldı.10’uncu Tümenin
65’tncl Alayı,iki toplu bir dağ bataryası,süvar1 bölüğü,sıhhiye bölüğü,üç
nakliye kolu 23 Ağustos 1922’de Ankara'ya vardılar.Sıra ile Biçer’e oradan da.
karayolu ile Çay’a Batı Cephesi emrine gönderilerek l’inci Ordu birliklerine
dağıtıldılar.Yanlız süvari bölüğü,dağ bataryası.kolları lağvedilmiyerek 2’inci
Ondu emrine verildiler.Samsun Bölgesi’nde 10’uncu Tümen emrinde
53’üncü.71’inci Piyada alayları ile bir hücum taburu kalmıştı(16).

. T * İno.l O rdu * nun Dt.ırumı.1 .

Büyük Taarruzdan önce l’inci Ordu’nun emrinde aşağıdaki kuvvetler


vardır.5’inci Süvari Kolordusu,Büyük Taarruz İçin l’inci Ordu emrine

(15) .Türk İstiklâl Harbi,C.II. 2’inci Kitap,s.289-291.v.d.


(16) .Şenay Sezen Okay-M.Vedat Okay,A.g.e. s.52,53.
47

verilmiştir .Kolordu, 1 Ağustos’da Ilgm’da,22 Ağustos’da Tatar 11’da,24


Ağustos’da İshaklı’dadır(17).

l’inci Süvari Tümeni;lAğustos’da Çakıllar’da 21 Ağustos’da Kundallı’da,21


Ağustos’da Karadilli’de,22 Ağustos’da Komullu’da 23’ünde Seçik’te ve 25
Ağustos’da Çukurca ve Güdübez’dedlr.
2’inci Süvari Tümeni;Tümen Komutanı,Yarbay Ahmet Zeki(Soydemir)dir.Tümen,1
Ağustos’da .ishaklı’da 21 Ağustos’da Deresinek’te,22 Ağustos’da Bulanık’ta 23

Ağustos’da Tatarlı’da,24’ünde Ballıkta ve 25 Ağustos’da Oda ve Susuz’dadır.


14'üncü Süvari Tümeni;Tümen Komutanı,Yarbay Mehmet Suphi(Kula)dır.Tümen,1
Ağustos’da Doğanhisar’da,21 Ağustos’da sabah Yalvaç’ta akşam
Kundallı’da,22’sinde Kar.ıdilli’de,23’ünde Haydarlı’da,24'ünde Mucul-Menteşe
ve 25 Ağustos’da da Kılandıras ve Kınık’tadır.
Kocaeli Grubu;Grubun Karargâhı hep Osmaneli’ndedlr.Grub Komutanı, Albay
Ha 1 it(Karsıalan)dır.Grub daha çok İzmit yöresinde vazife yapmıştır.
18’inci Tümen;Tümen Komutanı,Kur.Yrb Mehmet Hulusl(Conk)dlr.Tümen,1 Ağustos’da
Mekece’dedir.Tümen 26 Ağustos’da Belenalan ve Belibağlı’dan Yunan İlyasca-
Beyce hattına gösteriş taarruzu yapmıştır.27 Ağustos’da Yunan mevzilerindedir.
Mürettep Süvari Tümeni;Tümen Komutanı.Albay Hacı Arif(örgüç)-
dir.Tümen,1Ağustos’da Taraklı’da,22 Ağustos’da Piribeyli'de.23 Ağustos’da
Emirdağ’da ve 24 Ağustos’da Kayı’dadır.önceden de ifade etmiş olduğumuz
gibi,yukarıdaki tümenler l’inci Orduya sonradan verilmiştir.

(17) .Büyük Taarruz’da Ahır Dağlan gizli geçitini Tokuşlarlı Haydar Ağa
vasıtasıyla keşfedip,Taarruzda bu geçitten geçerek düşmanı arkadan kuşatarak
bağlantı yollarını kesen ve bu harekâtıyla zaferde büyük payı olan Fahrettin
Paşa,1880’de Işkodra’da doğmuştur.İsmail ve Hayriye Hanım’m oğludur.Sicil
no:1315-P.1’dir.Büyük Taarruz’da Tümgeneral rütbesiyle görev yapan Fahrettin
Paşa,l’inci Ordu Komutanlığı ve Burdur Milletvekilliği de yapmış,1947’de vefat
etmiştir.Türk istiklâl Muharebesi’nde Süvari Kolordusu namındaki eseri büyük
beğeni toplamıştır(Şenay Sezen Okay-M.Vedat,aynı eser, s.56).Ayrıca Büyük
Taaruza iştirak eden Zabitler hakkında mâlumat için bk.İsmet Görgülü,On Yıllık
Harbin Kadrosu Balkan-Btrinci Dünya ve İstiklâl Harbi.Basılmamış
1912-1922
Doktara Tezi,Marmara Ün.Sos.Bl.Ens.İnk.Tar.İstanbul 1990.
48

I’inci Ordu’nun asıl kuvvetleri,1’inci Kolordu ile Bağımsız


6’ıncı,8’inci,14'üncü Piyade ve 3'üncü Süvari Tümenleri ve bir alaylı Dinar
Müfrezesinden kuruludur.Orduya bağlı bir hücum taburu,iki kıyı koruma
birliğinden ibaret Muğla Bölge Komutanlığı,bir karargâh süvari bölüğü ve bir
muhafız takımı,bir muharebe bölüğü,bir hayvan hastanesi,bir telsiz istasyonu
ve I’inci ve 4’üncü seyyarhastanelerle I’inci Ordu Menzil Bölge Müfettişliği
vardı.Daha önceden de defaetle geçtiği üzere I.Ordu Komutanlığında ilk önce
Ali İhsan Paşa sonra ise Nurettin Paşa bulunmuşlardır(lS).Şimdi I’inci Orduya

bağlı asıl birliklerin Ağustos 1922'deki harekâtlarını' inceleyelim.


I’inci Kolordu;Komutanı Albay İzzettin(Çalışlar)dir.Kolordu,1 Ağustos’da
Ordu yedeği olarak Akharım’dadır.24 Ağustos’da Kömür tepe'de,26 Ağustos'dada
Sakartepeded.tr.

15'inci TümenîTümen Komutanı,Yarbay Naci(Tınaz)dir.Tümen,1 Ağustos’da


Deresinek’te,26 Ağustos’da da ön safhalarda çarpışmıştır.
23’üncü TümenîTümen Komutanı.Yarbay Ömer Halis(Bıyıktay)dlr.Tümen,1 Ağustos’da
Pazarağaç’ta,19’unda Hallaçlar'da ve 23 Ağustos’da da Dadak’tadır.
57’inci Tümen:Tümen Komutanı.Albay Reşat(Çlğlltepe)dır(19).Tümen,1 Ağustos’da
Bulanıkta,19'unda Aydınlı-israil'de 23 Ağustos’da da Sandıklı'nın.
kuzey indodi r.

(18) .I’inci Ordu Komutanı Nurettin Paşa.l Ağustos 1922’de Ali İhsan Paşa'nın
yerine bu göreve atanmıştır.Nurettin Paşa,1873’de Bursa’da doğmuştur.Müşir
İbrahim Paşa’nın oğludur.Sicil no:1309 P.31’dir.Sırasıyla Bulgaristan Hududu
Komutanlığında çaLişmiş,Küçükçekmece Kaymakamlığı,1915’de Irak ve Havalisi
Komutanı,Bağdat Valisi,1918’de İzmir Vali Vekilliği yapmış,bu görevden
uzaklaştırıldıktan sonra da Temmuz 1920’de İstiklâl Harbi’ne katılmıştır. 1932
de vefat, eden Nurettin Paşa,yerli ve yabancı birçok nişanın da sahibidir(Şenay
Sezen Okay-M.Vedat Okay,aynı eser, s.72)

(19) .27 Ağustos’da hedefe ulaşamadığı için intihar etmiştir.Sandıklı’da


gömülüdür.Aynı eser,s.80.
49

Bağımsız 6’inci Tümen'.Tümen Komutanı .Albay Nazmi(Solok)


dir.Tümen,karşısındaki 2’inci ve Toklusivrisi’ndeki,1’inci Yunan Tümenlerini
bağlamıştır.

S'inci Tümen;Tümen Komutanı,Albay Kâzım(Sevüktekinidir.Tümen,1Ağustos’da


Efesultan’dadır.Birlikleri Yunan mevzilerine 150 400 mt’ye sokulmuşlardır.
14’üncü Tümen;Tümen Komutanı.Albay Ethem(Karabudak)dir.Tümen,1 Ağustos’da
Şuhut’dadır.26 Ağustos’da 07,30’da Yunan birinci hattı olan Kırcaslan’dadır.
3’ün.cü Süvari TümenilTümen Komutanı.Yarbay İbrahim(Çolak)dir.Tümen, 1
Ağustos’da Denizli’dedir.26 Ağustos’da da Kabalar’dadır.
4

Dinar Müfreze Komutanlığı;Müfreze Komutanı,Albay Ali Rıza’dır.Müfreze,1


Ağustos’da Tırkazdamları'ndadır.Kısa bir süre sonra Menderes Bölge Komutanlığı
adını alan müfreze Büyük Taarruza bu isimle katılacaktır.

b. T I ’ 1 nc 1 Ordu ’nun Durumu .

IT’inci Ordu,üçer tümeni! 2’inci,3’üncü,4’üncü Kolordu]arla iki tümeni!


G'ıncı Kolordudan kuruludur.Ordunun bir ağır topçu taburu,bir karargâh süvari
bölüğü.bir muhafız takımı,iki ağır makineli tüfek bölüğü,bir muharebe
bölüğü,İki inşaat taburu,bir telsiz İstasyonu,2 seyyar hastahanesi,bir hayvan
hastahanesi ile merkezi Bolvadi’de bulunan 2’inci Ordu Menzil Bölge
Müfettişliği vardı.

II’İnci Ordu'.Komutanı Yakup Şevki Paşa(Subaşı)dır(20) .Karargâhı ve bağlı


birlikleriyle ı Ağustos l)22’de Bolvadin'dedir.26 Ağustos’ta İse Dağ]at'tadır.

2'inci Kolordu;Kolordu Komutanı,Albay Ali Hikmet(Ayerdem)dir.Kolordu,Büyük


Taarruz için l’inci Ordu emrineverllmlştir.Kolordu,1 Ağustos’ta
Emi rdağ'dad.1 r ,20 Ağustos’tan başlayarak, 23 sabahı Yeniköy’de ve 25 Ağustos’ta

(20) .II'inci Ordu Komutanı Yakup Şevki Paşa,1876'da Harput'ta doğmuştur.Mehmet


Bey'in oğludur.Sicil no:1312-P.5'dlr.Balkan Savaşı’nda Lüleburgaz Meydan
Muharebesi'ne katı İdi,1916’da Gallçya'da 15’inci Kolordu Komutanı,1917’de
2’inci Kafkas Kolordu Komutanı oldu.16 Mart 1920’de Malta'ya sürüldü.Oradan
kaçarak 18 Kasım 1921’de 2’lnci Ordu Komutanı olarak atandı.1926’da emekli
oldu ve 1939’da da vefat etti.tiçünçü rütbeden Osmanî,ikinci rütbeden Kılıçlı
Mecidi,İkinci rütbeden Kılıçlı Osman! ve Alman İkinci sınıf Demir Salip
nişanları da vardır.Aynı eser,s.92.
50

Mahmutköy’dedir.
3'üncü Kafkas Tümeni;Tümen Komutanı.Albay M.Kâzım(Orbay)dır.Tümen,1 Ağustos’ta
Gedikevl’nde. 19'unda Diş], i'de ve 23 Ağustos'ta Kumrallı'dadır.
4'üncü Tümen;Tümen Komutanı.Albay Mehmet Sabrl.(Erçetin)dir.Tümen,1 Ağustos’ta
Bayat'ta,23 Ağustos’ta Karacaören’de,24'ünde İsalı-Selevir'de ve 25 Ağustos’ta
Sandıklı’nın kuzeyindedir.
7'inci Tümen;Tümen Komutanı,Albay Naci(Eldeniz)dir.Tümen,1 Ağustos’ta

Akören’de ve 24 Ağustos’ta "Doğanlar'dadır.


3'üncü KolorduîKolordu Komutanı,Albay Şükrü Nalli(Gökberg)dir.Kolordu,1
Ağustos’ta Sivrihisar’dadır.26 Ağustos’ta birinci hatta Yunanla muharebe
temasındadır.1’inci Tümeni yedektedir.
l’inci TümenîTümen Komutanı.Albay Abdurrahman Nafiz(Gürman)dir.Tümen,1
Ağustos’ta Karakaya'da ve 23 Ağustos’ta da Gedikevi ve Beyköy’dedir.
41'inci Tümen;Tümen Komutanı»Kurmay Yarbay Alâattin(Koval)dir.Tümen,1
Ağustos’ta Ablak’ta ve 21’inde Mallıca'dadır.
61'inci TümenîTümen Komutanı.Yarbay Salih(Omurtak)dır.Tümen.1 Ağustos’ta
Çandır’da 21 Ağustos’ta Büyükgömü’de ve 23 Ağustos’ta Mallıca'dadır.
4'üncü KolorduîKoloıdu Komutanı.Albay Kemallettin Sami(Gökçen)dir.Afyon halkı
tarafından çok sevilen bu zat Çolak Sami Paşa .adıyla marufdur(21)
•Kolordu.Büyük Taarruz İçin l’inci Ordu emrine verilmiştir. 1 Ağustos’ta 2'İnci
Ordu yedeği olarak Ağılören’dedir.22 Ağustos’ta Doğanlar'da 23 Ağustos’ta
Efesuİtan’dadır.En kanlı muharebeleri bu kolordu yapmıştır.
5’inci Kafkas TümeniîTümen Komutanı.Yarbay Halit(Akmansu)dir.Tümen,1
Ağustos’ta Dlşli’de 19*unda Karaağaç'ta, 21' inde Kumralı ’da, 22's.tnde
Efesultan’da ve 24 Ağustos’ta Aydın ve İsrail'dedir.

(21) .Büyük Taarruzda gösterdiği kahramanlıklarla Afyonlu’larm kalbinde taht


kurmuş olan Kemallettin Sami Paşa,1884’de Sinop’ta doğdu Abdurrahman Sami
Bey’in oğludur.Sicil no:1321-îs.1’dir.Yanya Kolordu l’inci Şube Müdürü
iken(1912-1913)kolundan yaralandı.Hicaz,Ukrayna Ateşemiliterliği’nde,Kafkas
Ordusu’nda görev aldı.1924’de Berlin Büyük Elçiliği’ne atandı,Sinop
Milletvekilliğide yaptı.Berlin Büyükelçisi iken 15.Nisan 1934’de öldü.Yerli vd
yabancı çeşitli nişanlarında sahibidir(Şenay Sezen Okay-M.Vedat Okay,Büyük
Taarruzda.... s. 111)
11'inci Tümen;Tümen Komutanı»Yarbay Ahmet(Derviş)tir.Tümen,1 Ağustos'ta
Tez'de,20’sinde Deresinekte,21’inde Yeniköy-Karacören'de,22’ sinde Bozlar-
İsalı’da,23'ünde Karlık kuzeyinde ve 24 Ağustos’ta Kocatepe güneyi
Mantar tepe'dedir.
12’inci Tümen;Tümen Komutanı.Albay Osman Nuri(Koptagel)dlr.Tümen, 1 Ağustos’ta
Büyükkarabağ’da,21’inde Bovadin’de,24 Ağustos’ta Karlık.Ağzıkara’dadır.
6'inci KolorduıKolordu Komutanı.Tümgeneral Kâzım(İnanç)dır.Kolordu Karargâhı,1
Ağustos’ta Özburun’da 24 Ağustos’ta Akpınar’dadır.
16’mcı Tümen;Tümen Komutanı.Albay Aşlr(Atlı)dir.Tümen,1 Ağstos’ta

Akpınar’dadır.
17’İnci Tümen;Tümen Komutanı,Albay Hüseyin Nurettin'dir.Tümen,1 Ağustos’ta
Kuruca’dadır.26 Ağustos’ta cephede ve Güzelim Dağı’nın doğu yamaçlarında
başlayan ateş muharebesini gee yansına kadar sürdürmüşdür(22).

2. - Yunan Ordusu’nun Durumu-

Birinci KolorduîKolordu Komutanı.General Trikupis’dir.4 Piyade Tümeni ve


2 Piyade Alayı ile Afyon’un güney ve kuzey mevzilerindedir.

2'lncl KolorduîKolordu Komutanı.General Dlyenls’tir.Kolordu’nun 4 tümeni


vardır.Bunlar Kazuçuran.Eğret.Döğer ve Ablak’da bulunmaktadır.
3'üncü KolorduîKolordu Komutanı .General Sumal is ’ tir .Kolordu'nun 4 tümeni
mevcuttu,bu tümenler ,/ığapınar .Kırgız Dağları.Bilecik ve Akin’de

mevzt.lonmiş terdi.
Süvari TümeniîTümen Komutanı.Albay Kallnski’dir.Tümen Uşak’ta bulunmakta idi Bu
tümeninde,1'İnci,2’inci ve 3’üncü Alayları mevcuttu(23).

Bir sonraki sayfada öngöreceğimiz gibi,Yunan Orduları Başkomutanı General Hacı


anestl’dir.Büyük Taarruzg snasmda her ne kadar yerine General Trikupis

atanmışsa da Trikupis’in eline atanma kararı ulaşmamıştır.Yunan Orduları


Başkomutanlık Karargâhı İzmir’de bulunmakta ve Kurmay BAşkanlığı görevini ise
Valetas yürütmektedir.

(22) .Aynı eser, s.122.


(23) .Celâl Erikan,Komutan Atatürk,Ankara 1964,s.872-873.
52

YUNAN ORDUSU KOLORDULAR TÜMENLER KOMUTANI ALAYLARI

Başkomutan 1.Kolordu 1.Balmahmut Gnl.Francos 4,5 ve 38


general Kh:Afyon 2.Uşak Alb.Gonatas 1,7 ve 34
Hacianesti Komutan 4.Afyon Alb.Dimaras 8,11 ve 35
Gnl.Trikupis 12.Güzelim.D .Alb.Kalidopulosl4,46,41,49
2.Kolordu ö.Kazuçuran Alb.Rokas 33,43 ve 44
Karargâh Kh.Gazlıgöl 7.Eğret Alb.Kurusopulos 22,23,37
İzmir Komutanı 9.Döğer Alb.Gordikas 25,26,340
GnlDiyenis 13.Ablak Alb.Kabalis 2,3,542 ve 32
3.Kolordu 3. Ağapmar Alb.Gerças 6,12,39
Kurmay Başkanı Kh.Eskişehir 10.Kırgız D. Alb.Papanikalao 27,30
Valetas Komutan 11 .Bilecik fiO.Kladas 16,17,45
Gnl.Sumalls 15-Akin 51,52,53,47,57
Süvari Tümeni Uşak Alb.Kalinski 1,2 ve 3,
______ __ —__ __

Yunan Ordusu’nun durumu ve yerleşim merkezleri tabloda görüldüğü


biçimde idi.Bu şekilde Türk ve Yunan Orduları'nm yerlerini ortaya koytuktan
sonra,şimdi de karşılıklı olarak iki ordunun silah ve malzeme güçlerini
sergileyebiliriz
KUVVETLER

Türk Ordusu Yunan Ordusu


.Subay 8.659 6.565
Er 199.238 218.432
Tüfek 100.352 90.000
Hf.Mk.Tüfek 2.025 3.139
Ağır Mk.Tüfek 839 1,280
Top 323 418
Kılıç 5.282 1.280
Uçak 10 50
Kamyon 198 4.036
Oto ve Ambulans 33 1.776 (24)

(24) .Şenay Sezen Okay-M.Vedat Okay,Büyük Taarruzda,,, s.45;Celâl Erikan.aynı


eser, s.873.
53

Mukayeseli tablodan da görülebileceği gibi,Yunan Ordusu gerek personel


ve gerek kara,hava ve teçhizat açısından Türk Ordusu’ndan üstündü.Türk Ordusu
ise iki bakımdan Yunan Ordusu’ndan Üstünlük arzetmekteydi bunlar Süvari ve
Subay yönler indendi.Ayrıca gözten uzak tutmamamız gereken bir husus da Türk
Subaylarının mesleki bilgi ve komutanlık yöleri bakımandan Yunan

meslektaşlarıyla kıyaslanamayacak ölçüde üstün olmalarıydı.Zira,Türk


Subayları.yaklaşık 10 yıl süren savaşlarda pişmişler.mühim mesleki tecrübeler
elde etmişlerdi.Büyük Taarruzda bu mesleki tecrübelerin büyük faydaları
görülmüştür.

C HAREKAT VE BÜYÜK TAARRUZ PLAN 1 -

1.Büyük Taarruz Plânı’nın Hazırlanışı.

Baş Komutan Mustafa Kemal Paşa’nın Büyük Taaruz ile ilgili hazırlıklar için
milletten İstediği fedekârlık yurdun her tarafında yatış halinde büyük bir
istek ve hevesle yerine getiriliyordu.Bütün Millet.Ordusunun bir an önce
düşmanı vatanından kovarak,ona ve haksızlığın önderi olan devletlere bir
ibret dersi vermesini büyük bir güvenle bekliyordu.
, Mustafa Kemal Paşa,İzmit»Adapazarı istikâmetinde bir seyehat

vesilesiyle,16 Haziran 1922'de yola çıkarken,Yunanlılara taarruz etme


kararını vermiş ve bu’ kararından yanlız Genel Kurmay Başkanı Fevzi,Batı
Cephesi Komutanı İsmet ve Milli Savunma Bakanı Kâzım Paşaları haberdar etmiş
bulunuyordu(25).Yola çıkmadan önce Fevzi Paşa İle görüşen ve Sarıköy tren
istasyonuna kadar Kâzım Paşa ile birlikte seyehat eden Mustafa Kemal
Paşa,orada İsmet Paşa’nında katılması ile bir toplantı yapmıştı.Bu toplantı
sonunudadırki.paşalar taarruz hazırlıklarının acele tamamlanması hususunda
bazı kararlara vardılar.Harekât ve Taarruz Plânı İse çok önceden tesbit
edilmiş bulunuyordu(26).Taarruzda ana fikir daha önce I’inci Ordu'nun

(25) .Mustafa Kemal Atatürk,Nutuk,C.II.1920-1927.M.E.B.İstanbul 1982,s.671.


(26).Aynı eser,s.672.
54

hazırladığı’’Sad Harekâtı,,İdi.Buna göre Türk kuvvetlerinin büyük


kısmını"Düşnıan cephesinin bir cenahında ve mümkün olduğu kadar cenah-ı
haricisinde toplayarak bir imha meydan muharebesi,,(27)yapmak olduğu için
Genel Kurmay Başkanlığı Türk Kuvvetleri’nin büyük kısmını."Düşmanın
Afyonkarahisar çeresinde bulunan sağ kanat grubu güneyinde ve Akarçay İle
Dumlupmar hizasına kadar olan sahada,, toplayacak şekilde bir plân
hazırlamıştı(28).Bu plân,"Düşman Ordusu’nu kaçırmak için değil,fakat tutup
boğmak esâsını İhtiva eden bir plândı,,(29),ve yine bu plâna göre Türk
Kuvvetleri’nin çarpacağı hat."Düşmanın en hassas ve mühim,,yeri idi(30).Plân
-w
ve taarruz tarihi o kadar gizli tutuluyordu kİ,cepheyi son teftiş etmek ve
hazırlıkların tam olup olmadığını anlamak Istlyen Gazi Mustafa Kemal Paşa,bu
teftişini bile saklamak lüzumunu duydu ve bu sıralarda Konya’ya kadar gelerek
kendisini görmek istiyen ünlü İngiliz Generali Townshend’le görüşmek İçin
Ankara’dan bir iki gün ayrılacağını bir yazı İle hükümete blldirdl(31).

(27) .Mustafa Kemal Atatürk,aynı eser, s.672.


(28) .Aynı eser,s.672
(29) .Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri,I.Türk înkılap Tarihi Enstitüsü
Yayınlarından,İstanbul 1945, s.242.

(30)-Atatürk Taarruz plânını şu şekilde nitelemektedir."Taarruz plânımızın


esasını da arzedeyim.Düşündüğümüz,ordularımızın kuvay-'l asliyesinl düşman
cephesinin bir cenahında ve mümkün olduğu kadar cenah-ı haricisinde
toplayarak,bir İmha meydan muharebesi yapmaktı.Bunun lçin.kuvay-1
asllyemlzl,düşmanın Afyonkarahisar civarında bulunan sağ cenahı grubu
cenubunda ve Akarçay İle Dumlupmar hizasına kadar olan sahada
toplamaktı.Düşmanın en hassas noktası orası İdi,,Mustafa Kemal Atatürk,aynı
eser, s.671.
(31) .Mustafa Kemal Paşa’nın gideceğini bildiren yazı şudur."Heyet-i Vekile
Riyaset İne,Ben,bir İki gün sonra avdet etmek üzere General Townshend ile
görüşmek için Konya’ya gidiyorum.24 Temmuz,338.M.Kemal,,Harb Tarihi
Vesikaları Dergisi,sayı 59.Ankara 1967,Belge 1354.
55

Bu yazının tarihi 24 Temmuz İdi.Halbuki 0,23 Temmuz’da Ankara’dan


ayrılarak o gün akşamüstü,Batı Cephesi Karargahı’nin bulunduğu Akşehir’e
gelmiş ve İsmet Paşa ile buluştuktan sonra,”Harekât hakkında,Erkân-ı
Harbiyye-i Umumiye Reisi’nin huzuriyle görüşmeyi,.uygun görmüştü(32).24
Temmuz da Konya ya giden ve General Tovmshend ile görüşen Mustafa Kemal
Paşa,27 Temmuz’da Akşehir’e döndü.25 Temmuz’da Fevzi Paşa da Akşehir'e
gelmişti.Bu suretle Mustafa Kemal,Fevzi ve İsmet Paşa’lar,27/28 Temmuz 1922
gecesinde bir toplantı yaptılar,taarruz işini konuştular,ve”Tespit edilmiş
plân mucibince taarruz üzere,15 Ağustos'a kadar bütün hazırlıkların
etmek
■*r
ikmâline çalışmayı,.kararlaştırdılar(33).Ertesi gün yani 28 Temmuz’da
subaylar arasında bir futbol maçı tertiplendi ve bu maçı seyretmek
bahanesiyle,"Ordu Komutanları ile bazı kolordu komutanları Akşehir’e davet
edildiLer,,(34)işte 28/29 Temmuz gecesi.huzurunda toplanan bu komutanlarla
Mustafa Kemal Paşa."Umumi bir tarzda taarruz hakkında müdâvel-l
efkâr,,ettl(35).Ertesi gün Gazi Mustafa Kemal Paşa,Fevzi ve İsmet Paşa’larla

(32) .Mustafa Kemal,aynı eser,s.672.


(33) .Aynı eser,s.672.
(34) .Maç Kolordu Subayları He Batı Cephesi Subayları araasında yapılmış halkın
İlgiyle İzlediği bu maçta,Gazi Mustafa Kemal Paşa ve Fevzi,İsmet,Nurettin,Yakup
Şevki Paşalarla Batı Cephesi Kurmay Başkanı Asım Bey de katılmışlardıCAynntılı
bigi için bk.Akşam Gazetesi,20 Ağustos 1922 tarihli nüshası}
(35) .Bu toplantıda Taarruz Plânı’nin tartışıldığı ve bazı komutanların plâna
karşı oldukları görülür.Plân,1’inci Ordu Komutanı Nurettin Paşa hariç,öteki
komutanlar ve özellikle Yakup Şevki Paşa tarafından uygun bulunmamıştır.çünkü
Paşa,"Taarruzda muvaffakiyet olmaz ise memleketin müdafaası tehlikeye
düşecektir,.demektedir.(Fahrettin Altay,Milli Mücadele Hatıralarım,Hayat
Mecmuası,sayı.20,İstanbul 1959,s.4,5.).Taarruza taraftar olmayanların birisi de
İsmet Paşa’dır.Paşa’ya göre Yunanlılar yıpratılarak yenilmeliydiler.Fakat
mutlaka taarruz edilmek İsteniyorsa o takdirde biraz daha hazırlanmak
gerekirdi.(AH Fuat Cebesoy.Siyasi Hatıralar,C.II,İstanbul 1960.s.47,48.Bu
hazırladığı plâna ve taarruz hakkındakl düşüncelerine uyulmadığını gören ve
bunu,kendisİne karşı olan itimadın azalması gibi telakki eden Fevzi
Paşa,Başkomutana istifasını verdi.Meydana gelen bu durumdan hayrete düşen
Mustafa Kemal Paşa,bu durum karşısında kendisinin de istifaya mecbur kalacağını
söyleyince,İsmet Paşa,"Serbest fikirlerimizi öğrenmek İstemiştiniz biz de
arzettik.Tebligatınız emir ve kumanda şeklini aldığı anda kendi fikirlerimiz
gibi onu bütün kudret ve kuvvetimizle yerine getireceğimizden emin
olabilirsiniz Paşam,.demişti.(Ali Fuat Cebesoy,aynı eser,s.49.);l,ord
Klnross,Atatürk,Bir Milletin Yeniden Doğuşu,çev(Nlhal Yeğlnobalı-Ayhan Tezel)
İstanbul 1966, ş.472.v.dj
birlikte Taarruzun tarz ve teferruatını tesbit ettikten ve 1 Ağustos’ta
Akşehir'e gelmiş olan Milli Savunma Bakanı Kâzım(Özalp)Paşa ile de ilgili
işler üzerinde görüşüp gerekil direktifleri verdikten sonra Ankara'ya dönmüş
ve 4 Ağustos’ta Taarruz kararını hükümete duyurmuştu(36).Bunun üzerine
Hükümet.meseleyi müzakere etmiş,tartışmış ve sonunda Başkomutanlığın Taarruz
kararına,"Bütün avâkıbini nazar-ı dikkate almak suretiyle,,katılmıştı(37).Fak
at Taarruzun hangi gün yapılacağını hâla kimse bilmemekte İdi.Bununla beraber
Batı Cephesi Komutanı jsmet Paşa,6 Ağustos 1922’de gizli olarak ordulara
taarruz hazırlık emrini verdi(38).Ağustos 1922’de verUen bu emir şahsa

(36) .0 gün Kurban Bayramı’nın birinci günü ldi.Heyet-i Vekile toplandı .Gazi
Mustafa Kemal,taarruz plânının askeri ve siyasi sebeplerini açıkladıktan
sonra,"Hükümet olarak herşeyi düşünmemiz ve ona göre tedbir almamız lâzımdır.
Herhangi bir muvaffakiyetsizllk anında,hükümet hezırlıklı olmalı ve
şaşırmamalıdır,,Ali Fuat Cebesoy,aynı eser,s.49;Mustafa Kemal Atatürk,aynı
eser,s.673.
(37) .Bu husustaki Hükümet karan aşağıdadır."İcra Vekilleri
Heyeti.Başkumandanlığın taarruz kararına bütün avâkıbini dikkate almak
suretiyle iştirak eder ve muvaffak olması için çalışır,,Ali Fuat Cebesoy,aynı
eser,s.50.
(38) .Batı Cephesi Komutanı’nm Taarruz hazırlık emri şu şekildedir."1-
Trakya’da geniş hazırlık ve askeri teşkilat yapmakta olan düşmanın yeni
teşkillerini Anadolu’ya getirmeye vakit kalmazdan önce,acele olarak taarruza
geçmekliğimiz bir mecburiyet halinde meydana çıkmaktadır.Cephe
Komutan!ığı,tetkikler ve esaslı düşünceler neticesinde asıl kuvvetlerle
I’inci Ordu mıntıkasında Akarçay’la Ahırdağları arasından taarruz etmek
kararını vermiştir.Taarruzun hedefi:Afyon-Ahır Dağları ve devamından
başlayarak inkişâf edecek genel meydan muharebesi neticesinde düşmanın büyük
kısmını yenerek kuzeye atmaktır.
57

mahsus olarak l’inci ve 2'inci Ordulara yazılmıştı. 8 Ağustos’ta, 2’inci Ordu

2~ l’inci Ordu; daha başlangıçtan itibaren büyük kuvvetlerle İşe girişerek,


4’üncü ve l’inci düşman tümenlerini kesin olarak mağlup edecek ve mevzilerini
zaptedecek surette harekata başlayacaktır. Halen, büyük kısmıyla Banaz-
Susuzköy mıntıkasında bulunan 2’inci Yunan Tümenl’nin ve daha batıdan meydan
muharebesine katılmak üzere doğuya hareket edecek kuvvetlerini ilk devrede
durdurmak lazımdır. 4*iincü ve 5’inci Kolordularla 2’inci Kolordu toplanmanın
muhtelif safhalarında l’inci Ordu emrine verilecektir.1’inci Ordu’nun
hazırlık projesine cepheden yazılan cevap-bir talimat mahiyetinde olduğundan
w
bunun bir sureti 2’İnci Ordu’ya da bilgi için takdim kılınmıştır.
3- 2’İnci Ordu, önce 3’üncü ve 6’inci Kolordularla, l’inci Ordu mıntıkasında
yapılacak ve takriben beş gün devam edecek olan toplanmayı örtecek, sonra
genel taarruz esnasında karşısında mümkün olduğu kadar fazla düşman kuvveti
tesbit edecektir. Bunun için 2’inci Ordu’nun vaktinde ileri mevzilere
yanaşması ve l’inci, Ordu’nun taarruzundan daha evvel ve özellikle düşmanın
Afyon grubunun kuzey kanadına karşı taarruzî faaliyete geçmesi icap
edecektir. Düşman bizim Afyon Güney Mıntıkası’ndaki asli taarruzumuza Porsuk
ile Akarçay arasında doğuya doğru mukabil hareket ile cevap vermeye kalkarsa,
bizim aslî taarruzumuz kesin netice verinceye kadar 2’inci Ordu, birbiri
gerisindeki mevzilerde zaman kazanacak ve bu esnada özellikle l’inci Ordu’nun
sağ kanadını Akarçay kuzey yakınından temin eyleyecektir.
4- l’inci ve 2*inci Orduların toplanması ile taarruz mıntıkasına nasıl
yöneltilecekleri bağlı krokide- 3’de gösterilmiştir.
5- Kocaeli Grubu’na, esasen taarruzî hareketlerle en az karşısındaki 1l’inci
Yunan Tümeni’ni tesbit etmek vazifesi verilmiştir.
6- Son zamana kadar, yani taarruz mıntıkasında toplanmanın bitmesine kadar
maksadımızı düşmandan gizlemek, planımızın esasıdır. Ancak bu suretle zayıf
düşman kkuvvetlerini basarak kuvvetçe ve moralce üstünlükle meydan
muharebesine başlamış oluruz.Bunun için harekete geçinceye kadar, taarruz
58
Komutanlığı İlginç bir takım tedbirler almıştır. 2’inci Ordu Komutanıığı’nm
bu tedbirleri(39) ’ne rağmen yine de etrafta Türklerin bir taarruz harekâtına
girişecekleri söylentileri dolaşıyordu.

maksat ve niyetimizi kendi kıtaatımıza karşı da gizlemek, bütün tedbirleri


yakında başlaması umulan düşman taarruzunu- ileri mevzilerde kabul için
yapılması gerekli tertip şeklinde göstermek lazımdır. Düşmana karşı da’’ bir
düşman taarruzunu beklemekte olduğumuz” probaganda edilmelidir. Maksadımızı
gizlemek için ordular her tedbiri özel dikkatle takip ve tatbik edeceklerdir.
Herhalde şimdiden yapılacak bir tedbir olmak üzere 2’inci Kolordu

birliklerinin Aziziye etrafında toplanması süratle temin olunmalıdır.


7- Ordular, menzil hizmetlerini aldıkları vazifeye göre kendileri
hazırlayarak ikmal edecekler ve cepheye bilgi vereceklerdir, l’inci Ordu’ya
Akşehir menzil vesaiti verilmiştir. Bundan başka 2’inci, 4’üncü Kolordularla
beraber 2’inci Ordu menzilinden 300 ton menzil vesâiti de l’inci Ordu emrine
verilecektir.Birinci derecede erzak ve cephâne depolanmasına, ahali
kollarının tanzim ve teşkiline ehemmiyet verilmelidir. Erzâk nakliyatı İçin
geniş ölçüde ahali vasıtalarından istifade zaruridir.Toplam olarak 300 ton
kabiliyetinde kabul olunan 100 kadar seri kamyon hazırlanarak teşkil
edilmekte olup bitiminde l’inci Ordu’ya verilecektir.
Zâta mahsus olarak l’inci ve 2’lnci Ordulara yazılmıştır.
6 Ağustos 1922 Garp Cephesi Kumandanı İsmet.
Şenay Sezen Okay M.Vedat Okay,Büyük Taarruzda,,,s.45-46; Mustafa Kemal
Atatürk,aynı eser,s.672; Türk İstiklâl Harbi, C-II, ks.6, kitap.II, s.21 v.d.
(39). 2’lncl Ordu Komutanlığı’nın tedbirlerini kapsayan ve bilgi edinilmek
üzere Batı Cephesi Komutanlığı’na gönderilen tahrirat aşağıdadır.
"Garp Cephesi Kumandanlığı’na berâ-yi ma’lûmât
Bolvadin 8 Ağustos 38.
1 Taarruz u aslî mıntıkasındaki tahaşşüdümüzün hitamına kadar maksadımızı

düşmandan gizlemek muvaffakiyetin esasını teşkil edecektir.


59
Nitekim Roma Mümessili Celâleddln Arif Bey, Yunanlıların Ingiliziere
baş vurarak 19 Ağustos’a doğru Türkler’in taarruza geçeceklerini
söylediklerini "Maaven'et-1 maddlye’’de bulunulmasını istediklerini bildiriyor,
bu yüzden bir haftadan beri İngiliz ve Fransız’ların telaş İçinde olduklarını
belirtiyordu(40). çünkü Türk Ordusu, o anda düşmanlar için korkulacak bir

A- Bir düşman taarruzu beklemekte olduğumuz ve taarruz niyetinde


bulunmadığımız probaganda edilmelidir. Bu probaganda bütün zâbitân, efrâd ve
ahaliye kadar neşredilmelidir.
B-...verilecek emir ve alınacak tertibata ve icraata düşman taarruzlarını
ileri mevzilerde karşılamak şekli ve süsü verilecektir.

C- Bu maksatla ilere mevâzi’imizin ilerisindeki ahali, ekinlerinin bir an


evvel toplatılıp kaldırılması teşvik olunacak ve işâa edilecektir.
D- 4’üncü Kolordu,... muhtelif zamanlarda güya düşmanın taarruzuna karşı
müdâfaa eylemek niyet-i zâhiresiyle Şaphane, Kilise, Kayı ve Bardakçı
mıntıkalarını keşf ve tetkik eyleyeceklerdir —
E- 3’üncü, 2’inci ve 6*mcı Kolordular mıntıkalarında ileri mevâzi’den giden
ve düşman tarafından görülebilecek olan yollar tamir olunacaktır.
F- Yukarıda zikrolunan kolorduların ileri emniyet hatları görülecek sûrette
tahkim olunacaktır.
G- İleri mevzilerdeki bazı toplar görülecek surette endaht olunacak, emniyet
hattındaki toplar geceleri en tehlikeli istikâmetlere tesbit edilecektir.
H- Düşman taarruz edecekmiş gibi tedbirler alınacak, tatbikatlar
yapılacaktır.
Bazı geceler, düşmanın gece baskınından şüpheleniyormuş gibi tenvir
fişekleri endaht olunacaktır...Mirlivâ Şevki.’’ 2’inci Ordu'nun almış olduğu
tedbirler hakkında daha fazla malumat için bk.Harp Tarihi Vesikaları Dergisi
sayı:59, Belge 1356, Ankara 1967.
(40).Roma mümessili Celaleddin Arif Bey’in 27 Temmuz 1922 tarihli yazısı
hakkında daha fazla bilgi için bk.Harp Tarihi Vesikaları
Dergisi,sayı:59,Belge:1358.
59
Nitekim Roma Mümessili Celâleddln Arif Bey, Yunanlıların Ingiliziere
baş vurarak 19 Ağustos’a doğru Türkler’in taarruza geçeceklerini
söylediklerini "Maaven‘et-1 maddiye'*de bulunulmasını istediklerini bildiriyor,
bu yüzden bir haftadan beri İngiliz ve Fransız’ların telaş içinde olduklarını
belirtlyordu(40). Çünkü Türk Ordusu, o anda düşmanlar İçin korkulacak bir

A~ Bir düşman taarruzu beklemekte olduğumuz ve taarruz niyetinde


bulunmadığımız probaganda edilmelidir. Bu probaganda bütün zâbitân, efrâd ve
ahaliye kadar neşredilmeiidir.
B-...verilecek emir ve alınacak tertibata ve icraata düşman taarruzlarını
ileri mevzilerde karşılamak şekli ve süsü verilecektir.

C- Bu maksatla ilere mevâzi’imizin ilerisindeki ahali, ekinlerinin bir an


evvel toplatılıp kaldırılması teşvik olunacak ve işâa edilecektir.
D- 4’üncü Kolordu,... muhtelif zamanlarda güya düşmanın taarruzuna karşı
müdâfaa eylemek niyet-i zâhiresiyle Şaphane, Kilise, Kayı ve Bardakçı
mıntıkalarını keşf ve tetkik eyleyeceklerdir...
E- 3’üncü, 2’inci ve 6’mcı Kolordular mıntıkalarında ileri mevâzi’den giden
ve düşman tarafından görülebilecek olan yollar tamir olunacaktır.
F- Yukarıda zikrolunan kolorduların ileri emniyet hatları görülecek surette
tahkim olunacaktır.
G- İleri mevzilerdeki bazı toplar görülecek surette endaht olunacak, emniyet
hattındaki toplar geceleri en tehlikeli istikâmetlere tesbit edilecektir.
H- Düşman taarruz edecekmiş gibi tedbirler alınacak, tatbikatlar
yapılacaktır.
I' Bazı geceler, düşmanın gece baskınından şüpheleniyormuş gibi tenvir
fişekleri endaht olunacaktır...Mirliva Şevki." 2’inci Ordu’nun almış olduğu
tedbirler hakkında daha fazla malumat için bk.Harp Tarihi Vesikaları Dergisi
sayı:59, Belge 1356, Ankara 1967.
(40) .Roma mümessili Celâleddln Arif Bey’in 27 Temmuz 1922 tarihli yazısı
hakkında daha fazla bilgi için bk.Harp Tarihi Vesikaları
Dergisi,sayı:59,Belge:1358.
60

hale gelmiş bulunuyordu(41). İşte Türk Ordusu’nun düşmanı ezebilecek güç ve


kuvvete kavuştuğu bu sıralarda(42) T.B.M.M.Hükümeti, sorunu barışçı yollarla
çözmek için Dahiliye Vekili Fethi (Okyar)’yi Avrupa’ya gönderdi. Fethi Bey
sulh için bütün yetkilerle donatılmıştı(43). 18 Temmuz’da Marsilya’ya varan
ve 23 Temmuz’da Paris'te Poincare İle görüşen Fethi Bey o gün gazetecilere,
"Zaferi kazanabiliriz, fakat kan dökmekten çekiniyoruz."demiştl(44 ). 0, 30
Temmuz’da Londra’ya gitti. Fakat orada ne Balfour ne de Lord Curzon ile
görüşmesi mümkün oldu. Böylece bütün barışçı yollar kapanmıştı. Nitekim,9
Ağustos 1922’de Havas-Revter, "Fethi Bey’in Londra ziyaretinin akim
kaldığını" bildirmlşti(45). Buna rağmen Fethi Bey teşebbüslerinden vaz

(41) . Müdâfâi Hukuk Grubu Reisi Ali Fuat Paşa, 2 Ağustos 1922’de cepheyi
ziyaret ettikten sonra gazetecilere bir demeç vermiş ve "Yakından temasımız
bize ■ şunu anlattı ki, ordumuz dâvâ-i milliyi başarmak İşinde eski
muharebelerden daha şedîd ve daha ulvî fedakarlıklar izhar edecektir. Bu
kanaat-i tâmmeye mazhar olduk. İntizam, zapt-u rapt ve harbe olan kâbiliyet
her türlü takdirin fevkindedir."demişti. Bk. 20 Ağustos 1922 tarihli Akşam
Gazetesi.

(42) . Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Ceridesi, C.23, s.265, Ankara 1959.
(43) . Fethi ” Bey, 3 Temmuz 1922’de Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na bir
dilekçe vererek izin istedi. Bu dilekçede, "Mazeret-i sıhhıyyeme binâen berâ-
yı tedavi Avrupa’ya azimet ihtiyacında bulunduğumdan iki ay müddetle terhisim
hususunda heyet-i celilenin lütfunu istihsale vesatet-i aliyyelerini arz ve
istirham eylerim efendim."denilmekteydi. kJBk. T.B.M.M. Zabıt Ceridesi C.21,
s.242, Ankara 1959; Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri I, s.241)
(44) . Gotthard Jaeschke, Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi, Mondros’tan
Mudanya’ya Kadar(30 Ekim 1918-11 Ekim 1922), s.186, Türk Tarih Kurumu
Basımevi, Ankara 1989.

(45) .Gotthard Jaeschke, Türk Kurtuluş Savaşı ile ilgili İngiliz Belgeleri,
Ankara 1971, s.233 v.d.■
61

geçmeyerek girişimlerini devam ettirdi ancak savaşta barışçı yollarla çözümün


olmayacağına inanan Fethi Bey, hükümete verdiği raporda, "Milli
maksatlarımızın sağlanması ancak askeri faaliyetlerle kâbil olabilecektir,
başka tetkike, başka tefsire mahal yoktur." demek suretiyle kanaatlerini
açıklamıştı(46). Avrupa’daki öteki Türk temsilcilerinin gönderdiği raporlarda
da Fethi Bey’in kanaatlerine uygun bilgiler vardı. Tüm bunlar üzerine artık
tek yol kalıyordu o da Türk Milleti'ni istiklâle kavuşturacak olan Taarruzun
tarihinin belirlenip şahıslara duyurulması, işte Mustafa Kemal Paşa da bunu
yapmıştır.
2. Büyük Taarruz Tarihinin İlgililere Duyurulması.
Yukarıda adı geçen taarruz kararı üzerine, taarruz kararını fiilen
uygulamaya koymak üzere Mustafa Kemal Paşa 17-18 Ağustos gecesi Ankara’dan
ayrılarak(47) otomobille Tuzçölü üzerinden Konya’ya gitti(48). Onun
Ankara’dan ayrıldığını bir kaç kişiden başka bilen yoktu. Onlar da işi çok
gizli tutmuşlar, hatta 21 Ağustos 1922’de Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın
Çankaya’da bir çay partisi tertiplediğini gazeteler ve ajanslarla her yana
duyurmuşlardı. Halbuki Mustafa Kemal Paşa, bu tarihten bir gün önce
Akşehir'de, Batı Cephesi Karargahında İdi. çünkü Konya’ya varır varmaz
postahaneyi kontrol altına aldıran ve kendisinin Konya'da bulunduğunun hiç
bir tarafa bildirilmemeğini sağlayan Mustafa Kemal Paşa, o gün yani 20
Ağustos 1922’de, öğleden sonra saat dörtte, Batı Cephesi Karargahında bulundu
ve aynı gün Batı Cephesi Komutanına, "26 Ağustos 1922 sabahı düşmana taarruz"
edilmesini emrettl(49). 20,21 Ağustos gecesi Batı Cephesi Karargahı’nda Genel

(46) . Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri,I, s. 242.


(47) . Ali Fuat Cebesoy, A.g.e., s.56.
(48) . Mustafa Kemal, A.g.e., C-1I, s.673.
(49) . Mustafa Kemal, A.g.e., C-II, s.673-674.
62

Kurmay Başkanı Fevzi, Batı Cephesi Komutanı İsmet,Birinci Ordu Komutanı


Nureddin ve İkinci Ordu Komutanı Yakup Şevki Paşalar ile bir toplantı yapan

Mustafa Kemal Paşa, harita üzerinde taarfuz hakkında kısa bir bilgi
verdikten sonra, cephe kumandanına o gün vermiş olduğu emri tekrar etti(50).
Başkomutanlık, Genelkurmay Başkanlığı ve Batı Cephesi Komutanlığı
karargahları 24 Ağustos’ta, I’inci Ordu Karargahı’nın bulunduğu Şuhut
Kasabası’na(51), ertesi gün de Kocatepe’nln Cenûb-i Garbisinde çadırlı
ordugaha naklolunmuştu(52). 25 Ağustos akşamından İtibaren Anadolu’nun
dışarı ile bütün muhaberesi kesilmiş, aynı gün I’inci Ordu Komutanlığı
tarafından, 26 Ağustos 1922 sabahı taarruza geçileceği bütün birliklere
bildirilmişti(53). Öte taraftan Mustafa Kemal Paşa, 25-26 Ağustos gecesi ,

(50) . Mustafa Kemal, A.g.e.,C.II, s.674.


(51) . I’inci Ordu Karargahı, 25 Ağustos’ta Mantartepe doğusuna taşındı.
Bk.TÜrk İstiklal Harbi, C.II, ks.6, kitap.II, s.56.
(52) . Mustafa Kemal, Nutuk, C.II, s.674.
(53) . I’inci Ordu Kumandanlığı şu emirleri vermiştir: ”25 Ağustos 1922 günü
23 numaralı ordu emri.
1- Düşmanın Eskişehir, Afyon ve ihtiyat gruplarının şimdiye kadar bilinen
vaziyetinde bir değişiklik olduğuna dair herhangi bir bilgi alınamamıştır.
Afyon mıntıkasında, düşmanın bilinen vaziyeti aşağıdaki gibidir...
2 Blennihllkerim, yarın, 26 Ağustos 1922’de ordumuz düşmana taarruz
edecektir. Kocaeli Grubu, karşısındaki düşmanı tesbit etmek üzere cephe
kumandan!ığınca kararlaştırıldığı gibi taarruz! faaliyette bulunacaktır.
2’inci Ordu’nun 26 Ağustos 1922 günü için asli vazifesi, Afyon doğu
cephesindeki düşman tümenleri ile İhtiyat grubunu taarruz! harekât ile
tesbit ve işgal etmektir.
3- I’inci Ordu karşısındaki düşmanı imha edecek surette taarruz edecektir.
a. b. c...
63

"icra Vekili Heyeti Reisine" ve Adnan Bey’e 26 Ağustos cumartesi günü


taarruzun başlayacağını bildirdi(54). Bu saatlerde Türk birlikleri,bazı
yerlerde düşmana 400 metreye kadar yaklaşmış bulunuyor ve saldırı için
verilecek emri bekliyorlardı.

Türk Ordusu, 25 Ağustos’ta taarruz hazırlıklarını tamamlamıştı(55).

d-Kolordular, topçu hazırlıklarını aşağıdaki saatlerde yapacaklardır.


Saat 4,dakika 30;saat 5,dakika 30 evvelde topçuların hazırlık ve tanzim
ateşi.

e-Piyadeler tanzim ve tahrip ateşleri esnasında düşman siperlerine


atılacaklar ve hücum esnasında hafif toplar İle düşman siperlerindeki
piyadelere baş kaldır tımayacak şekilde ateş edecek, düşman gerilerindeki
muvasala yollarına tevcih edeceklerdir.
4... 10.-.
ı Kolordular saatlerini ordu telefon santralından ayar edeceklerdir.
Birinci Ordu Kumandanı
Nureddin
daha geniş bilgi İçin bk. Türk İstiklal Harbi, C.I1, ks.6, kitap.1, s.323;
Şenay Sezen Okay - M.Vedat Okay, A.g.e., s.71.
(54) . İcra Vekilleri Reisine gönderilen yazı aşağıdadır:
” İcra Vekilleri Reisi Rauf Beyefendiye. Garp Cephesindeki ordularımız
tevfikâl ısubhanlyyeye İstinaden Ağustos’un 26’sı Cumartesi günü düşmana
taarruza başlayacaktır. Rauf ve Adnan Beyefendilere yazılmıştır.
Başkumandan Mustafa Kemal. ’’
Bk. Nimet Arsan, Atatürk'ün Tamim, Telgraf ve Beyânnameleri(1917-1938) C.IV,
s. 446, Ankara 1964.

(55) . 25 Ağustos 1922 saat 12.30’da Batı Cephesi Komutanı taarruz emrini
vermiştir.

"1- Düşmanın genel durumunda 25 Ağustos sabahına kadar bir değişiklik


64

Yunan Ordusunun durumunda mühim bir değişiklik yoktu. Yunan


Başkumandanı’nin karargahı İzmir'de, Türk Başkumandanı’nin karargahı da
cephede bulunuyordu.

Afyon bölgesindeki bütün kuvvetlerin sevk-ü idaresi Kolordu


Kumandanı General Trik/pis’e verilmişti. Trikupis’in dört tümeni!
l’inci Kolordusu, Afyon etrafındaki mevzilerde, 2’inci Kolordu (Döğer-
Eğret) bölgesinde ihtiyatta idi. Ayrıca Uşak doğu ve güney bölgesinde
de bir piyade ve süvari tümeni vardı.
General Trikupis, uçak keşifleri, casusların haberleriyle otuz
bin kişilik Türk kuvvetinin Afyon güney bölgesinde toplandığını
öğrenmişti. Bu bilgiler üzerine 2’lnci Kolordu’nun Eğret’te bulunan 7.
tümenini 25 Ağustos’ta güneye, Balmahmut İstikametinde yürüyüşe
geçirdi.

Afyon güneyinden başlayarak batıda Ahır Dağı’na kadar devam


eden otuz kilometrelik mevzide 4’üncü ve l’inci Yunan tümenleri vardı.
Ahır Dağı’nin onbeş kilometrelik kısmı boş bırakılarak yalnız Toklu
Sivrisi topçu ile takviyeli bir alay tarafından tutulmuştu. Bir alay da
Afyon’da İhtiyatta idi 7’inci Tümen de geldikten sonra Türk taarruzu
üç tümen ve İki müstakil alayla karşılanacaktı. Bu kuvvet geniş bir
cephenin müdafaasına kafi değildi. Alınan yarım tedbirden ve 25-26
gecesi Afyon’da balo verilmesinden General Trikupis’in Türk taarruzunu

2- 26 Ağustos 1922 sabahleyin düşmana genel taarruz icra olunacaktır.


3- l’inci Ordu 26 Ağustos 1922 fecirle Afyon güney ve batısında bulunan
düşman kuvvetlerini yok edecek surette taarruz edecektir...
4- 2’inci Ordu’nun 26 Ağustos 1922 günü için asıl vazifesi Afyon’un
doğu cephesindeki düşmanın, 12’İnci ve 5’inci Tümenleriyle düşman
ihtiyat grubunu taarruz harekatıyla tesbit ve işgal etmektir...^Daha
geniş bilgi İçin bk.Şenay Sezen Okay - M.Vedat Okay, Büyük
Taarruz’da..., s. 46 -47.)
65

büyük bir İhtimal dahilinde görmediği anlaşılmaktadır(56).

2’inci Ordu’muz Porsuk Müfrezesi, ve 41’inci Tümenle


Eskişehir’in doğusunda (Bozdağ-Hamidiye-Seyltgazi) mevziinde bulunan
beş Yunan tümenini taarruzla tesbit edecekti.
2’inci Ordu’muz, karşısındaki kuvvetleri tutmaya muvaffak
olduğu takdirde, güneyden I’inci Ordumuz büyük bir üstünlükle düşman
cephesini yarmaya muvaffak olacaktı. I’inci Ordu’nun taarruz tertibi
şöyle İdi:

a- 4’üncü Kolordu, Afyon’dan Belentepe’ye.kadar Yunan mevziine taarruza


hazırlanmıştı. Afyon güney sırtlan, Kalecik Sivrisi Erkmen
Tepeleri’nde bulunan mevzide 4’üncü Yunan Tümeni vardı.
b- I’inci Kolordumuzda (Belentepe-Tınaztepe-Kılıçarslanbeli-Çlğlltepe)
mevziini tutan I’inci Yunan Tümenine taarruz edecekti.
I’inci ve 4’üncü Kolordularımız dörder tümeni! idiler. Fakat
Yunan tümenleri bizimkilerden üçbln nisbetlnde kuvvetli oldukları için
düşman kuvvetlerine ancak üç misli üstünlük temin edilmişti.
Kolordularımız kendi iç kanatlarında ikişer tümenle ağırlık merkezi
yaptıkları için yarma bölgesinde (Kalecik Sivrisl-Erkmentepe-Belen ve
Tınaztepe) deki üstünlüğümüz düşmanın beş- misline çıkmakta idi.
Trikupls’ln getirdiği 7’incl tümene mukabil de dört tümenimiz ihtiyatta
bulunuyordu.
Yunan cephesini yarmak için kafi bir üstünlük sağlanmış
olmakla beraber (Döğer''hsanlye) bölgesindeki 2’lncl Yunan Kolordusu
yetişmeden evvel cephenin yarılmasının hayatî önemi vardı. Sandıklı
batısında toplanan süüvarl kolordusunu bir an evvel düşman gerilerine
saldırmak suretiyle düşman İhtiyatlarının hareketlerini geciktirmek

(56) . Bilal Şimşir, A.g.e.’den naklen F.0.424/254, P.135136, no:l72,


Bentlek*ten Curzon’a Tel.29.8 1922, no:340.
6*

mümkün olacaktı.

Süvari Kolordusu Kumandanı.yaptığı tetkikler neticesinde Ahır


Dağı'ndan SincanlI Ovasına giden bir patika yol olduğunu öğrendi.Tokuşlar
Köyü’nde Haydar Ağa adındaki vatansever Türk de bu geçidin gündüz bir süvari
birliği İle tutulduğunu ve gece bu kuvvetin geriyi çekildiğini bildirmişti.
Süvarimiz düşman gerilerine saldırmak imkânları ararken alınan bu
kıymetli bilgi ve Fahrettin Paşa’nın da aynı doğrultudaki teklifi üzerine,
süvari kolordusu 25/26 Ağustos gecesi Ahırdağı geçitinden SincanlI Ovasına
geçirildi.Süvari akının büyük bir sürpriz yaptığı kesindir.

3-Ordumuzun Düşman Mevzilerine Yaklaşması.

25 Ağustos akşamı güneş battıktan sonra birlikler hazırlık yapılmış


mevzilere doğru İlerledller.Gece yürüyüşleri tam bir sükunet ve intizam
içinde cereyan ediyordu.Ay hilâl halinde idi.Bu hilâl karşısındaki yıldızla
Türk Sancağını temsil ediyor,bize hafif ..ışığı ile yol gösterirken
hareketlerimizi de gizilyordu.Saat 22.00’ye kadar bütün ttertipler alınarak
hücum çıkış yerlerine yaklaşmak için gereken işlerin yapılmasına başlanıldı.
Kesin netlce(Kalecik,Belen ve Tınaz)tepelerin bulunduğu 12 kilometrelik
sahada alınacaktı(57).Bu itibarla yarma bölgesindeki durumun biraz daha
aydınlatılmasında fayda mülahaza ediyoruz.
Sağdan itibaren 5’lnci kolordu,beşinci tümeniyle(Kalecik Sivrisi 1310
rakımlı Erkmen Tepe) mevzisine 1l’inci Tümeniyle de bunun solundan Dellktaş
istikâmetinde taarruz edecekti.6 kilometre genişliğinde bulunan mevzide
düşmanın bir topçu taburuyla takviyeli bir alayı ve gerisinde de ihtiyatta
diğer bir alayı vardı.l’inci Kolordu’nun 23’üncü Tümeni Belentepeye,15’inci
Tümeni de Tmaztepeye taarruz edeceklerdi .Belen ve Tınaz Tepeleri arasında
1,5 kilometrelik sarp bir vadi vardı.Belen Tepe’nin önü çok dik ve buradaki
düşman mevzlsi bir istinad noktası olarak tâhkim edilmişti-Düşman Belen ve
Tınaz Tepeleri ikişer taburla tutmuştu.Bunların gerisinde bir alay ihtiyat

(57) .İsmet Görgülü,Fahri Belen Anlatıyor.Sesli Belgelerden Türk Kurtuluş


Savaşı,s.112,113.
67

ihtiyatta kuvvetleri vardı.Bu duruma göre tümenlerimizin karşılarına bir alay


kadar düşman kuvveti çıkabilirdi.Tümenlere verilen 2,5-3 kilometrelik taarruz
cepheleri de normaldi-Yunan alayları bizimkilerden kuvvetli olduğu gibi,Yunan
kuvvetleri tahkim edilmiş mevzilerde bulunuyor I ar,arazinin dağlık ve sarp
olması da taarruz harekâtlerini de güçleştiriyordu-

Tahkim edilmiş bir mevzide yapılan taarruzun kuvvetli topçu desteğine


dayanması lâzımdı-Bizim tümenlerde iki dağ ve bir sahra bataryasmdan(12 Top)
ibaret bir topçu taburu.yani yarma bölgesindeki dört tümende de 48 hafif top
bulunuyordu.Fakat Garp Cephesi’nin,I’inci Ordu'nun Birinci ve İkinci
Kolorduların topçu birlikleri de bu bölgeye getirilerek top mevcutu 110 *
olmuştu(58).

normal hesap!ra göre Yunan Cephesi’nin yarılması için 200 topa ihtiyaç
vardı-Fakat topçu kuvveti bizden üstün olan Yunanlılara karşı yarma
bölgesinde dört misli bir topçu üstünlüğü sağlanmıştı-Bu üsütünlüğe
Topçularımızın kudretini de eklemek lâzımdırki,26 Ağustos sabahı bu toplar
piyademize zafer yolunu açarak,top sesleri Yunan Ordusu'nun hezimetini ve

Türk’ün kurtuluşunu müjdelemiştir-

n BÜYÜK TAA R RU7. -

t Büyük Taarruzun Birinci Günii(26.8.1922) -

26 Ağustos 1922 Cumartesi günü sabahı Gazi MUstafa Kemal Paşa,Genel


Kurmay Başkanı Fevzi,Batı Cephesi Komutanı İsmet ve l’inci Ordu Komutanı

Nurettin Paşalarla birlikte savaşı yönetmek üzere Kocatepe’de idi(59)-26


Ağustos sabahı gün doğuşuna bir saat kala,atı ile ağır ağır Gazi.Kocatepe’nin
yumuşak zirvesine doğru ilerledi-Savaşı buradan yönetecekti-Bİr dizi er

(58) .Fahri Belen,aynı eser,s.428.

(59) .Lord Kinross.aynı eser.s-477.


68

( 'ener I er I o yolu aydınI a Iıyor,çope çovte bütün bayırlarda da başka


erler,atlara ve koşum hayvan lar ma, ı şık tutuyorlardı-Mustafa Kemal Paşa,konuş
muyordu-Düşünce lor ine gömülmüşt i i besbelI i.Durmadan doğuya ufka
bakıyordu-Şimdi orada hafif bh kızıl parıltı beLirmiş t i.Anadolu yaylası
üzerine güneş doğuyordu,sonra birden gürül deyen gök gibi,topçu baraj ateşi
başladı ve Yunanlılar uykularınım uyanıl ı I a ı - li i ı çoğu Afyon’da gittikleri
balodan ancak iki saat önce dönmüş Iordi.Tüık Topçusu saat 4.30’da ateşe
başIndı(60).Topçu ateşini Kalecik SIvri s I,Erkmen Teper; i , T ı naz tepe, Bol en
Tepeler üzer Indo yoğunlaştırdı-Çünkü"Afyonkaıah I sar cenubundaki düşman

mevâzi I aslisi başlıca bu noktalarda istinad ediyordu(61)-Mustafa Kemal Paşa


o ilk anda edindiği izlenimleri şöyle ifade etmektedir,"Binâenaleyh;bütün
topçularımız ve ağır topçularımız bu iiç noktayı ateş altına alabilecek mevzi
tere' konmuştur-Topçularımız bu mevzii re gece geldiler ve karanlık içinde
mevzi aldılar ve fecirle beraber bütün dünyanın gözleri açıldığı zaman,ateşe
başladılar.Kemâl i takdirat ve hürmetle buradan zikretmek
isterimki,topçularımızın o gün göstermiş olduğu maharet ve vukuf,bütün dünya
topçuları için,misal olacak mahiyetteydi.Hayat ı asskeriyemde bu kadar
mükemmel bir topçu ve bukadar mükemmel idare edilmiş bir topçu ateşi nadiren
gördüm.Topçular imiz saat 4.30’da endahta başladılar;bilir siniz ki »topçulukta
evvelâ ateş tanzim etmek için,endaht yapıl ir.Yarım saat zarfında bütün cephe

üstünde endaht tanzim edilmiş ve saat beşte yani yarım saat, sonra,bu saydığım
nikat üzerinde şiddetli tesir endahlına başlanmış!ır.Bu mevâzi,çok ve çok
ınüstâhkemdl-Bu mevâziin kıymet i ledafüyesini en son tetkik eden bir İngiliz
Erkân ı Harbi’nin verdiği raporda ,eğer Türkleı,Bu mevâzi! dört,beş ayda
işgal ederlerso.bir günde Iskat ettiklerini iddia edebi 1 iılor.Fakat Türkler,

bu mevâzii iskat etmek için üç dört ay değil,bir günde değil.kendisine yanlız

(60) .Atatürk’ün Söylev Ve Demeçler i,I,s.244.


(61 )-llarb Tarihi Vesikaları Dergisi ,say ı 60.Belge 1367-

(62) .Şenay Sezen Okay M.Veda t Okay,aynı eser,s.20.


69

bir saat kâfi gelmişti"(62).Topçularımızın bütün dünya için örnek olabilecek


bir ustalıkla bu noktaları dövmeye başladığı saatlerde Mustafa Kemal Paşa
İle Fevzi Paşa,taarruzun başladığını ilgililere bildirdiler.Fevzi Paşa’nm

gönderdiği telgraf şöyledir,"Heyet~i Vekile Riyasetine,Müdafâa-i Milliye


Vekâletine.26.8.38.gayet acele ve bizzat açılacaktır.Bu gün 26.8.38’de
alessabah tevfikât-ı Sübhâniye’ye istinâden harekât-ı taarruzlyye’ye ibtidar
edildiğini arzeylerim,Erkân~ı Harbiye-i Umumiyye Reisi Fevzi,,(63).Topçu
ateşinin başlamasından iki saat sonra Birinci Süvari Tümeni Çayhisarı geri
aimıştı(64).On birinci Tümen’in "iki yürüyüş kolunun kofbaşları Tınaztepe
eteklerine yanaşmış bulunuyorlardı(65).Saat 6.4O’da’’Tınaztepe’deki Düşman »
piyâdelerinin siperlerinden geri glttiği"(66).görülüyordu.Saat yedi'de
Tınaz,Toklu Tepelerle Kalecik Sivrisi Türklerin elinde idi.Saat 8.30’da
Kllınçarslan Tepesi alınmış,fakat ulaşılması istenilen hedefler arasında
bulunan Çiğiltepe’ye ancak 200-300 metreye kadar yaklaşılabilmişti(67)

•Çiğiltepe’yi almaya memur edilen 57’inci Tümen Komutanı Albay Reşat,hedefe


varamadığı için intihar etmiş,intihar ettikten biraz sonra da tepe alınmıştı.
Bununla beraber 26 Ağustos’ta alınan sonuçlar çok umut verici idi.
Çünkü düşmanın,uzun zamandan beri tâhkim ettiği bir hat üzerinde bulunan
Kaleciksivrisi,Belentepe ve Tınaztepe gibi üçönemli yer ele geçirilmlş,öte
ki cephelerde deistenilenler gerçekleşmişti(68).Atatürk bu günün
değerlendirmesini şöyle yapmktadır,"İcra Vekiil er i.Heyet-i Reisi Rauf
Beyefendi, 1 .Harekâtımızın mahiyyet.ini düşmandan gizlemek maksadı ile şifre

(62) .Şenay Sezen Okay-M.Vedat Okay,aynı eser,s.20.


(63) .Harb Tarihi Vesikaları Dergisi,sayı 60,Belge 1367.
(64) .Aynı vesika.
(65) .Aynı vesika.
(66) .Aynı vesika.
(67) .Aynı vesika.
(68) .T.B.M.M.Zabıt Ceridesi,C.23,s.268.
70

yazıyorum.
2.Düşmanın bir seneden beri tâhkim ve tel öcüleriyle takviye ettiği mevâziden
Afyon ve cenup cephesinde Kalecisivrisi,Diltepe,Belentepe,Kılınçarslan
cenubundaki tepeler akşamı»zâbitan ve efradımızın cansipârâne hücumlariyle
zaptolunmuştur.Düşmanın her taraftan muharebe meydanına trenle,otomobil ile
vemaşiyen celb ettiği mühim takviye kıtaatıyla muharebe geç vakte kadar
taarruz ve mukabil taarruzlarla bilâ inkita devam etmiştir.Harekât-!
tarruziyye yarın dahi devam edecektir.Başkumandan Mustafa Kemal,(69).Fakat
henüz cephe yarılamamıştı• Bununla beraber, gece gelen haberlerden,
Yunanlılar’ın geri çekilmeye başladıkları ve sabaha karşı da terkettiklerl
mevzilerinin, Türk askerleri tarafından alındığı öğrenildi(70). 27 Ağustos
için yapılacak yeni şeyler vardı.Birlikler yeni aldıkları emir
doğrultusundaki) hedeflere ulaşmak için taarruzlara devam edeceklerdi.

(69) . Nimet Arsan, Atatürk’ün..., s. 446.


(70) .İsmet İnönü,Milli Mücadele,Ulus Gazetesi// Haziran 1968 tarihli nüshası.
(71) .Batı Cephesi Komutanlığı 27 Ağustos 1922 günü ordulara şunları
emretmiştir:”27 Ağustos 1922 günü için taarruza devamla SincanlI Ovasl’na
hakim olmak asli hedefimizdir.
İ-Düşman bu gün (26 Ağustos) l’inci Ordu cephesindeki kuvvetlerini önemli
surette takviye etmiştir.Takviye miktarı henüz tamamiyle anlaşılamamıştır. Bu
cephede muvaffakiyetle başlayan harekat.düşmana karşı taarruzlarına rağmen
akşama kadar devam etmiştir.
2~Ordular,25 Ağustos 1922 tarih ve 93 sayılı Cephe emrindeki görevlerine
devam edeceklerdir.
Ele geçen mevzilerin korunması ve taarruz harekatımızın iyi
hazırlanarak yapılması ilerisi için de birinci derecede önemlidir. 5’inci
Kolordu daha fazla faaliyete getirilmelidir. 3’üncü Kafkas Tümeni Tmaztepe
71
2-Büyük Taarruzun İkinci Günü ve Afyon’un Kurtuluşu (27.8.1922).
a. Düşman Cephesinin Yarılması.

27 Ağustos günü 4’üncü Kolordu Cephesinde Erkmen tepeleri ve I’inci


Kolordu Cephesinde de Tınaztepe, en şiddetli muharebelere sahne olmuşlardı.

Birlikler.evvelce almış oldukları hedeflere ulaşmak için taarruzlarına devam


edecekti. Bu sebeple sabahleyin çok önemli olan 1310 rakımlı Erkmentepe’ye,
4’üncü Kolordu Kumandanı Kemâlettin Paşa’nm huzuru ile gayet mâhirâne bir

taarruz yapılarak tepe işgal olundu(72).İşte bu tepenin alınmasıyladır ki,


cephede Kaleciksivrisi’nden Tınaztepe’ye kadar olan iki kilometrelik bir
gedik açılmış oldu(73). Öteki noktalara karşı taarruzlar«yenilenirken bu
gedikten geçen birlikler, düşman üzerindeki baskılarını arttırdılar.Bu yüzden
Tınaztepe’nin batısındaki mevzi’ler birer birer düştü ve düşman ”Kuvvâ-yi
asliyesinin, büyük tehlike içinde” bulunduğu, Türk komuta heyeti tarafından
sezildi.Onun için Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa,saat 13.30'da I’inci
Ordu’ya verdiği telefon emrinde,1'inci Ordu'ca birliklere verilmiş olan

emirlerin uygun görüldüğünü ve "Düşman kuvâ~yi asiiyyesinin büyük tehlike


içinde" bulunduğunu bildirmiş, tazyikin devamını istemişti(74). I’inci Ordu

gerisine sürülecek,I’inci Kolordu emrine girecek,4’üncü ve 7’inci İhtiyat


Tümenleri şimdilik yerlerinde kalacaklardır.
3-Kocaeli Grubu şimdilik kesin muharebelerden çekinecektir.fşenay Sezen Okay-
M.Vedat Okay, A.g.e., s. 47)
(72) . Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri,I, s.248.
(73) .T.B.M.M. Zabıt Ceridesi, C.23, s.263.
(74) .Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’nm verdiği telefon emri aşağıdadır:
"I’inci Ordu Kumandanı Nureddin Paşa Hazretlerine. Verdiğiniz
emirlerle tamamen mutabık bulunuyoruz. Vaziyet i umumiyenln harita üzerinden
mütalaasından düşman kuvâ-yı asliyesinin büyük tehlike içinde bulunduğunu
görüyoruz. Düşmanın Afyon köşesini tahliye iztırannda olduğuna şüphe yoktur.
72

Komutanına gösterilen güveni de açıklayan bu telefon emrinden sonra.durum


birden bire değişti ve saat 14.00’den sonra düşman kuvvetlerinin karma
karışık bir surette Afyon ve SincanlI Ovası’na döküldükleri görüldü.0 gün
l’inci Ordu Komutanı, kendi birliklerinin saat 20.30’da Afyon'u ele
geçirdiklerini Batı Cephesi Komutanlığı’na bir telgrafla bildirmişti(75).

Bunu düşmana biran evvel ihsas etmek için şiddetli tazyikin devamı lazımdır.
Bu hususun bütün kumandanların nazar-ı dikkatine va’zedilmesi faydalı
olur.Başkumandan Paşa Hazretleri muharebe meydanının yed-i hakimiyyetinizde
bulunduğundan müsterihtirler...

Garp Cephesi Kumandanı İsmet. *’


Bk. Harb Tarihi Vesikaları Dergisi, sayı 61, Belge 1381.
(75) . l’inci Ordu Komutanı Nureddin Paşa’nın.Batı Cephesi Komutanlığı’na
çektiği telgraf aşağıdadır,"27.8.38. Garp Cephesi Kumandanlığına.Kıtaatımız
biavnillâhi teala.bu gün saat 8.30’da Afyonkarahlsar’ı istirdad ettiği
maruzdur.Birinci Ordu Kumandanı Nurettin,,Bk.Harp Tarihi Vesikaları
Dergisi,sayı 60,Belge 1371.Atatürk İse olayı şu şekilde nakletmektedir,"27
Ağustos günü öğleden sonra saat beşte sekizinci fırkamız muzafferen
Afyonkarahlsar’ına girdif.Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri,I»Ekler,s.48;Şenay
Sezen Okay-M.Vedat Okay ise,"17.30’da 8’inci Tümene bağlı 189’uncu Alay
Afyon’a glrdi’’diye ifade etmişlerdir."Afyon’a giren 189’uncu Alay Komutanı
Albay Mehmet Avni 1879’da İstanbulda doğmuştur.Süleyman Bey’in oğludur.Sicil
no:1316.P.94’tür.Büyük Taarruzda Bihbaşı olmuştur.1931 yılında emekliye
aynlmıştır^Şenay Sezen Okay-M.Vedat Okay,aynı eser,s.84,85^ Afyonkarahlsar’ın
kurtuluşu mahalli basında da geniş yankı yapmıştır.Afyonkarahlsar’da
neşredilen Haber Gazetesi’nden Abdülkadir Efendi,Afyon’un kurtuluşunu şöyle
nitelemektedir.
Alınca müjdeyi tahlisini dedim tarih
(Karahisar’ı)yine aldı kahraman ordu"
1341 Hicri,.Abdülkadir Efendi,Milli
Bayramımız,Zafer Gazetesi,Afyonkarahlsar,3 Eylül 1922.
73

Aynı gün Türk Süvarileri Afyon-izmir Demiryolunu kesmiş ve düşman


kuvvetlerinin arkasına düşmüştü(76).Afyon’lular sevinçten çılgına
dönmüşlerdi.ağlayanlar.hıçkıranlar.askerlerin boynuna sarılanlar pek
çoktu.İhtiyar kadınların askerlere su vermek için gösterdikleri heyecan ile
kazanlarını etli pilavla doldurarak yolun kenarına sıralanan ve ikrâmda
bulunmak isteyenlerin hali ise gerçekten görülmeye değer bir manzaraydı.Toz,

Süleyman Hilmi Bey ise hatıralarını şu şekilde dile getirmektedir."Şuhut


üzerinden bir telgraf gece müjdeyi verdi."Akşama doğru 8’inci Fırkamız
Afyon’a girmiştir, ,Yoya çıktık gece yansına doğru Afyon’a yaklaşıyoruz.Her
arkadaşın kalbi merak ve heyecanla çarpıyor.Acaba Afyon’a ne oldu,onu nasıl
bulacağız.İşte Kızılburunu doloşıyoruz.İşte hastahane.Duman ve yanık
kokulan. Sağımızda yanık evler .Eyvah diyoruz düşman şehri yakmış
olmalı.Bereket versin yalnız bu gördüğümüz Hamidiye Mahallesi ile İstasyon
civarları ve çarşıdan bir kısım yenmiş.Kahraman askerimiz yetişip yangını
bastırmış.Afyon’un içinden Afyon’dan habersiz yürüyoruz.Şeher zifiri
karanlık,ileride Hükümet Meydanı’nda bol ışıklar görünüyor.Harekete hazır
nakiyi kamyonları da sanki bizi karşılıyorlar.Kimseyi rahatsız etmemek için
en yakın bir arkadaşın evine giriyoruz-Sabah yaklaşıyor nerede ise şafak
sökecek güzel Afyon’umuzu dünya gözü ile bir defa daha göreceğiz.Şafakta hep
evlerimize koştuk hamdolsun birşey yok.
Bir rumun işlettiği ve her tarafını maviye boyadığı bir kıraathane
alelacele mavi masa ve duvarlarına birer kırmızı ayyıldız yapılarak açılmış
Zafer Kıraathanesi,işte Afyon’um,,,,’(bk.Süleyman Hilmi,Kurtutuşumuzun
Hikâyesi .Taşpmar Dergisi,C. 11. sayı. 22, s. 184)
(76) .Fahrettin Paşa(Altay).idaresindeki 5’inci Süvari Kolordusu,daha 25/26
Ağustos gecesi Çiğiltepe ile Toklutepeleri arasında ormanlık ve sarp arazide
bulunan patikayı Tokuşlarlı Haydar Ağa ve Düzağaç Köyünden ErzincanlI Mehmet
Çavuş’un da yardımlarıyla geçmiş,bulunan bu yol vasıtasıyla Ahırdağı’nı
aşarak SincanlI Ovası’na girmiştir.Bulunan bu yol düşmanın gerisine
sarkılmasın temin etmiş ve Afyonkarahisar-İzmir Demiryolu’nu
Küçükköy(Yıldırımkemal)’de kesilmesine imkân tanımıştır.Bu geri çevirme
harekatı düşmana olumsuz olarak büyük sürpriz yaptığı gibi,düşmanın
maneviyatını sarsmış,düşman kuvvetlerinin daha geride bir cephede yeniden
düzenli bir savunma cephesi kurmasını engellemiştir.Nitekim bu geri çevirme
harekâtının düşman üzerinde yaptığı panik Yunan Orduları Başkomutanı
tarafından da tüm çarpıcılığı ve kendi açılarından hüzünlü taraflarıyla dile
getirilmlştir^bk.Fahrettin Altay.aynı eser,s.332.yine aynı müelifİn,Milli
Mücadele Hatıralarım,Hayat Mecmuası,sayı 20 ,1959 s.8-12.v.dİ
74

toprak ve ter içinde şehre giren askerler,bir yandan halkın sevgi


gösterilerine katılırken bir yandan da Yunanlılar tarafından ateşlenmiş olan
binaları söndürüyorlardı(77).Sözün kısası bu günkü başarı çok büyük
oldu.Düşmanın mühim kuvvetleri müstâhkem mevkilerinden atıldı.2’inci
Ordu,düşmanı tesblt görevini aksatmadan sürdürmüş.diğer tümenler hedeflerine
varmışlar,düşman cephesi yarılmış,57’inci Tümen’in hedefi olan Çiğiltepe ele
geçmiş,5’inci Süvari Kolordusu,düşman derinliklerinde bir kısım kuvvetleriyle
Balmahmut’a doğru çekilen düşmanı bozguna uğratırken asıl kuvvetleriyle
ihtiyat kolordusu üzerine yönelmişti.1’inci Ordu,aynı gün Ayvalı-Balmahmut
güneyi hattından geçen 2’inci düşman mevzilerine girerek kuzeye doğru ilerle
di.2’inci Ordu ve Kocaeli Grubu da taarruzlarıyla düşmanı mevzilirine tesblt
ettiler.Artık karargâh Afyon’a taşınmış Beldlye Binası’ndan emirlirini
yağdırıyordu(78).Afyonkarahlsar’ın 40 km. ilerisine kadar gldildi(79).Bu
başarılarından dolayı komutanlar birbirlerin tebrik ettiler(80).İki günlük

(77) .Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri,I,s.248.


(78) .Yurtiçi Batı Bölge Komutanlığı,Büyük Taarruz 26-30 Ağustos 1922 Safhası
Harekâtı,basılmamış bir halde olup teksir halindedir.
(79) .Nimet Arsan,aynı eser,s.448.
(80) .27 Ağustos’ta Mustafa Kemal Paşa,Afyonkarahlsar’ın alındığını Türkiye
Büyük Millet Meclisi’ne bildirmiştir.”27.8.338.Türkiye Büyük Millet Meclisi
Riyaset-İ Celilesine.iki günden beri bilâ inkıta devam eden muharebat
neticesinde düşmanın Afyonkarahlsar mevaziini Iskat ve Afyonkarahlsar’imiz
istirdat olunmuştur.Üsera,ağır ve hafif top,mühimmat ve her nevi malzemeden
ganaim çoktur,,,.Başkumandan Mustafa Kemal."Tam metin içln(bk.Şenay Sezen
Okay-M-Vedat Okay,aynı eser,s.15;Nimet Arsan,aynı eser,s.446)27 Ağustos’ta
l’inci Ordu Komutanı da tebrik edilmişti.Tebrik telgrafı şudur."Muvaffakiyet-
i devletlerini kemal-i samimiyetle tebrik ederiz,,,İsmet,Mustafa Kemal,Fevzi
Paşalar".Bu telgrafa Nurettin Paşa,28.8,38’de şu karşılığı
vermiştir."İltifat-ı samilerinden mütehassıl imtlnan ile en hürmetkârâne
teşekküratımı arz ve teval-i muvaffakiyyat-ı fahimânelerini eltâf-ı
samedâniyyeden tazarru eylerim.1’inci Ordu Kumandanı Nurettln’^jk.Harb Tarihi
Vesikaları Dergisi,sayı 60.Belge 1371,1
75

savaşlar sonunda gerçi düşmanın dört beş tümeni yenilmiş bulunuyordu.Fakat


Eskişehir Grubu hala yerinde idi,öteki cephelerdeki kuvvetleri tamamen

duruyordu.Döğer’deki yedek kuvvetlerinin de hepsi kullanılmamıştı.Bu itibarla

düşmanın tekrar sol kanadını Eskişehir’e dayandırarak,Eskişehir-Döğer-Dumlu


pınar hattı üzerinde savunmaya geçmesi mümkündü.Çünkü düşmanın buralarda da
çok kuvvetli mevzileri vardı.Mustafa Kemal Paşa,27 Ağustos’u şu şekilde
nitelediklerini ifade eder(81).Bütün bu muharebeler olurken,süvarilerimizin

£81).Atatürk hadiseleri şöyle ifade etmektedir."27 Ağustos akşamı vaziyeti


şöyle mütalâa ettik:Düşmanın henüz Eskişehir Grubu yerinde idi ve Döğer’deki «
ihtiyat fırkaları henüz tamamen İstimal edilmemişti.Diğer cephedeki düşmanın
kuvvetleri tamamen duruyordu.0 halde burada mağlup ettiğimiz düşmanın
kuvveti dört ilâ beş fırkadan ibaretti.Binaenaleyh;düşman tekrar sol

cenahını Eskişehir’e istinat ettirerek;onun cenubunda Döğer ve daha cenuba

İninizîResulbaba sırtları vardır .Oradan garba gidiniz burada Dumlupmar


mevazii vardırki,düşman bu hat üzerinde çekilen kuvvetleriyle tekrar müdafâa
edebildi.Zaten bu mevaziide daha evvel inşa ve ihzar edilmiş ve tel örgülerle
takviye edilmiş hemen,hemen Afyon şarkında ve cenubundaki tahkimâta müşabih
kuvvetli tahkimât vardı.Onun için en mâkul ve muhtemel olan hareket,düşman
için,bu idi.
Binaenaleyh;düşmanı bu mevzide dahi mağlup etmek için,cenupta
bulunan l’inci Ordu:düşmanı sol cenahından kavrayarak,İzmir’e gitmekten
menedecek surette taarruza devam edecekti.2’inci Ordu:şarktan düşmanı
kavrayarak,şimâle,Kütahya üzerine gitmesine mümanaat edecek surette taarruz
edecekti.Artık ileriye geçmiş olan Süvari Kolordumuzda düşman kuvvetinin
tamamen arkasında icra-i fâaliyet edecekti.0 gece düşündüklerimizi ertesi
günü inâyet-i Hakla ve tamamen düşündüğümüz gibi,noktası noktasına tatbik
etmek müyesser oldu.
Birinci Ordu kıtaatı şimâle hareketinde,düşmana birçok yerlerde
tesadüf etti ve her tesadüf ettiği yerlerde çok kanlı muharebeler cereyan-
76

başarısı gerçekten parmak ısırtıcak şekilde gerçekleşiyordu.Süvari Kolordusu


Komutanı Fahrettin Paşa’nm üstün komutanlık kabileyeti burada tezahür
etmiştir.

etti.Mesela,Balmahmut şimali şarkisinde Köprülü vardır,bir fırkamız,düşmanın


orada bir fırkasını yakaladı.Gayet seri bir hareket neticesinde,düşman
fırkası mağlub edilerek,bütü eslihası ve otomobillerle cerredilir üç ağır
topunu terke icbar edildi ve perişan bir surette Çatkuyusu istikâmetinde
firar etti.Ondan sonra Balmahmut İstasyonu’nda yine bir fırkamız,düşmanın bir
fırkasını yakaladı,muharebe ile mağlup etti.Şimale attı,ondan
sonra;Oğlanmezarı,Başkllise(Başkimse)Kumarı Çiftliği.Akçaşehir,Bakırcık,Taz
lar cenubi garbisi ve Toklusivrisi’nde düşmanla temas hasıl oldu ve
buralarda,ciddi ve mühim muharebeler oldu.(Buralarla ilgili detaylı bilgi
daha sonra verilecektir).fakat bazı düşman fırkalarının mukavemetine
rağmen,nihayet mağlup edilerek şimâle atıldı.Yalnız Toklusivrisi’nde bulunan
düşman mukavemet ve sebat edebiliyordu.
İkinci Ordu dahi verilen cephede garba doğru yürüyüşüne devam
ediyor ve muharebeye temas arıyordu.
Bütün bu muharebat olurken,süvarilerimiz tamamen düşman kıtaatının
gerilerinde olmak üzere,hareket ediyordu.Mesela:01ucak’ta ve Başkilise’de
bazen piyade gibi,ateş muharebesi yaptı ve fakat;ekseriya kılıcını çekti ve
dört nala düşman safları içersine girdi. Arkadaşlar!süvarilerimizin burada
gösterdiği hamaset tasavvurun fevkindedir ve gayr-i kabil-i tasvirdir".Şenay
Sezen Okay-M.Vedat Okay,aynı eser,s.23.Süvarilerimizin Büyük Taarruz ve daha
sonraki savaşlardaki başarılarının en önemli etkenlerinden birisi de hiç
şüphesiz Fahrettin Paşa’dır-Fahrettin Paşa,1880’de İşkodra’da doğdu.İsmail
Bey ile Hayriye Hanım’ın oğludur.Sicil no:1315-P.1’dir.Harp Akademisi’ni
1902’de bitirdi.Büyük Taarruza Tüm General olarak katıldı.13 Eylül 1922’de
Korgeneral oldu.Ordu Müfettişliği ve Komutanlığı görevlerinde bulundu.1926’da
orgeneral,1945’de askeri şura üyesi iken emekli olup 1947’de vefat
etmiştir.T.B.M.M.’de 1920’de Mersin,1923’de İzmir,1946’da Burdur
milletvekilliği de yapmıştır.Çeşitli askeri madalyaları ile birlikte,telif
eserleri de vardır.Türk İstiklâl Muhatebatı’nda Süvari Kolordusu,adlı eseri
pekçok dile çevrilmiştir.Şenay Sezen Okay-M.Vedat Okay,Büyük
Taarruzda........ s. 57 .v.d.
77

3.Büyük Taaruzun Üçünçü Günü,(28.8.1922).


Batı Cephesi’nin direktifine göre 2’inci Ordu kuvvetlerini Kütahya
yolunu kesmek üzere kuzeybatı istkâmetinde ilerletti.28 Ağustos sabahı düşman
artçıları henüz bu ordunun karşısında idiler.Fakat düşmanın gece batıya
çekildiğini ordu kestirememişti.Birinci Ordu’nun verdiği yeni emir

neticesinde,4’üncü Kolordu(Afyon-Boyalı)arasmdaki bölgede,l’inci


Kolordu,(Köprülü güneyl-Kırka)hattında bulunuyordu.23’üncü Tümen,Köprülü
güneyine,3’üncü Tümen Balmahmut,14’üncü Tümen*de Ayvalı yakınlarına kadar
sokulmuşlardı ki.Trukupis’in verdiği emre göre bu mevkilerin,Yunan Kuvvetleri
tarafından işgal edilmeleri lâzımdı.Süvari Kolordusu’da düşman gerisinde
Düzağaç kuzeyindeki bölgeden,gece İlbulak istikâmetinde yürüyordu.23’üncü Tüm
en ile Süvari Kolordusu yeni emri alamadıklarından bu kuvvetlerle düşman
arasında önemli çatışmalar olmuştur.

23’üncü Tümen gece yansından sonra Balmahmut İstasyonu doğusundaki


sırtlara vararak emniyet kuvvetlerini Köprülü güneyindeki sırtlara
sürdü.Afyon-İzmir Demiryolu ki,bu mevkiden geçer.düşmanın bu sırtları tutması
gerekirdi.Sabaha kadar süren keşifler sonunda daha ileride düşmanın
bulunmadığı anlaşılıyordu.Durumu aydınlatmak için 23’üncü Tümen Karargâhı,gün
ağarmadan biraz evvel ileri karakol hattının üzerindeki en yükksek tepelere
geldiği zaman buranın birliklerimiz tarafından tutulmadığı anlaşildi.Gün
ağardığında da Tümen Karargâhı,düşmanateşlne tutuldu.23’üncü Tümen Komutanı
Ömer Halis Bey,Tümen Karargâh subayları ve süvari takımına tepeyi tutturdu.
Gerideki öncü 31’inci Alay Komutanı Binbaşı Rıfat Bey’de tepeye yardıma
geldi.Tümen Komutanı’nın ilk sözü,büyük kısmında batıdan Balmahmut üzerinden
Resulbaba Dağı İstikâmetinden taarruza geçirilmesi oldu.Halbuki bu kuvvet
doğudan harekete geçirilmişti.
Bu hareketler neticesinde baskına uğrayan 4’üncü Yunan Tümeni
toplarını bırakarak ağır zayiat verdikten sonra perişan bir vaziyette
Resulbaba Dağı’na doğru kaçmaya başladı.Trikopis hatıratında bu tümenden 400
78

kişi kaldığını yazmaktadır.İşte bu sırada saat 10.00’da Kolordu emri


geldi.Kuvvetlerin batıya kaydırılmasını öngören bu yeni emre göre,23’üncü
Tümen’in 25 km.batıda Düzağaç Köyü’ne gitmesi isteniyordu.Tümen,Balmahmut
İstasyonu’nda toplanıp buradaki zengin Yunan deposundan yiyecek ihtiyacını da
sağladıktan sonra yeni seçilen hedefe doğru yürüyüşe geçti.28 Ağustos sabahı
süvarilerimizde önemli bir baskın yaptılar.5’inci Süvari Kolordusu,27 Ağustos
akşamı.Küçükköy dolaylarında Afyon’dan Dumlupınar’a ve Uşak’a giden çekilme
yollarını kesmiş bulunuyordu.Kol ordu Komutanı Fahrettin Paşa,burada bir tümen
bırakarak 27/28 Ağustos gecesi,iIbulak Dağı üzerinden Eğret istikâmetinde
ilerlemeye karar verdi.Bu istikâmetten düşmanın 2’inci Kolordusuna baskın
yapmak istiyordu.Neyazıkki,bu iki süvari tümeninden Yarbay Suphi Bey
Komutasındaki 14’üncü Tümen dolambaçlı yollardan,düşman birliklerine
rastlamamak İçin,geldiğinden çok geride kalmıştı.Kurmay Yarbay Zeki Bey’.in

öndeki 2’inci Tümeni de gece karanlığında iki kola ayrılarak;bir alay


Bayramgazi istikâmetinde gitmişti.Bu yüzden iki süvari tümeni ile varılması
gereken Eğret Köyü’ne iki alay ile varılabilmişti.Oysa köyde 2’inci Yunan
Kolordusu’nun hiç muharebeye girmemiş dolgun mevcutlu 9'uncu Tümeni çadırlı
ordugâhta idi.Gün doğarken süvarilerimizin baskınına uğradı.12000 mevcutlu
9’uncu Yunan Tümeni karşısında Türk Kuvvetleri 1.200 atlıdan ibaretti.Bununla
beraber düşman ordugâhında karışıklık yapmış ve zayiat verdirilmişti.Düşman
toparlandıktan sonra da Süvarilerimiz Olucak Köyü istikâmetinde çekilmeye
mecbur oldu(82).

(82).Fahri Belen,Türk Kurtuluş— s.446 449.v.d;İsmet Görgülü,Fahri Belen


Anlatıyor»Sesli Belgelerden Türk Kurtuluş Savaşı,s.122,123.Mustafa Kemal Paşa
ise konuyla alâkalı olarak şunları söylemektedir.”28 Ağustos akşamı biz

vaziyeti şöyle mütalâa ettilcArtık düşmanın bu pek müsait olan mevzide


müdafâadan ziyade,arka yollardan saparak,Dumlupmar mevziine gitmesi veya-
79

Süvari baskınlarında her nekadar parlak zaferler elde edilemedi ise


de düşmana bir hayli zayiat verdirilmiş ve maneviyatı kırılmıştır.

4.Büyiik Tarruzun Dörtüncü Günü,(29.8.1922).

28 Ağustos hareketleriyle iyice sıkışan Yunan Kuvvetleri geri


çekilmeye fırsat bırakılmadan İsmet Paşa’nin,"Düşman aralıksız takip edilerek
muharebeyi mecbur edilecektir*’emrine Uymak zorunda kalmışlardı(83).

hut oradan Uşak mevaziini tutmak istemesi lâzım gelir.Arkadaşlar,burada


düşmanın 4. ,5.,9.,12.,13.,1.,Z’inci fırkaları vardı;yani cem’an yedi fırkası
vardı.Bu,meydan muharebesi esnasında,yalnız birinci,yedinci fırkaları mağlup
bir halde,Dumlupmar garbına geçebilmişlerdi.Diğer beş fırkası bu dediğim

çerçevenin içerisinde kaldı.Dumlupmar’a geçen bu iki fırka,henüz düşmanın


garpta taze bir halde bulunan ikinci fırkası ile birleşti ve bir fırka
oldu.Binaenaleyh;artık yapılacak şey,düşman kuva-yi külüyesini İzmir’e
çekilmekten,şimâle ve hiç bir yere gitmekten menetmek lâzımdı..Bunun
için,verilen emre göre,Birinci Ordu,artık tekmil kıtaatıyla garba teveccüh
edecek,düşmandan evvel Dumlupmar mevaziini tutacak ve garba çekilmek isteyen
düşmana taarruz edecekti.İkinci Ordu,keza,şimalden aynı düşmana taarruz etmek
üzere,ilerleyecek ve süvari fırkaları Murat Dağı ile Kütahya,Gediz şosesi
mıntıkasına toplanacak,düşmanm şimâligarbiye çekilmesine mâni olmak
vazifesine devam edecektl.Döğer istikâmetinde icra-yi faaliyet etmekte olan
süvari fırkamızı söylemiştim.0 da Altıntaş’a celbolundu,diğer cephelerde,Eski
şehir’de vesair yerlerde bütün kıtaat verilen vazifenin ifâsına devam
edeceklerdi.Yani taarruzlarına devam ederek düşman tesblt edileekti...".Şenay
Sezen Okay-M.Vedat Okay,Büyük Taarruzda— s.23-24.
(83).Türk İstiklâl Harbi,C.II-ks.6.kp.II. s.145.
80

29 Ağustos’ta I’inci Ordu,01ucak,Hamurköyü,Çalköyü,Aslıhanlar»üzer­


inden Dumlupınar’a gitmek istlyen beş düşman fırkasına temas etti ve cenuptan
taarruza başladı.Dumlupınar şarkında Kızılca Köy’den Murat Dağları
üzer inde,Hasandede İstikâmetine giden fırkamız da düşmanın Aslıhanlar’a
gelmiş olan iki fırkasına tesadüf etti ve derhal bu iki fırkaya taarruz
etti.Bunun üzerine düşmanın Dumlupınar yolu seddedilmiş oldu.İkinci Ordu da
artık muharebe temasına gelmişti.Ağustos’un 29’uncu günü bu harekâtlarla
geçtl(84).

Garp Cephesi Komutanı,2’inci Ordu Birlikleri(4 Piyade Tümeni) ve


Süvari Kolordusu ile kuzeyden,1’inei Ordu’nun 4’üncü Kolordusu İle de
güneyden Trlkopis Grubunu kuşatmak ve I’inci Kolordu ile de Dumlupınar
mevziine taarruz etmek için gerekli emri verdi.2’lnci Kolordu da ihtiyat
olarak Dumlupınar istikâmetinde yürüyecekti.Bu gün 2’inci Ordu Birlikleri 30

km.yürüyerek Altıntaş ve güneyine vardıkları halde düşmanla temas tesis


edemediler.O civarda bulunan Süvari Kolordusu da çok yorgundu.Ancak bir
tümeni düşmanla temas halinde İdi.Düşman güneyinde bulunan 4’üncü
Kolordu,Dumlupınar’a giden çekilme yolunu kesmek vazifesini almıştı(85).28/29
Ağustos gecesini beş tümenle(Eğret,Çat,01ucak)bölgesinde geçiren General
Trlkopis,tümenler ini saat 3-4 arasında yürüyüşe geçirerek Dumlupınar mevziini
tutmak istiyordu.Fakat en uzakta bulunan ve erken hareket etmesi gereken
13’üncü Tümen emri geç alarak saat 5’de hareket etmişti(86).
Trlkupis’in uzaktaki 13’üncü Tümeni Dumlupınar’a 35 km,en yakında
bulunan 9’uncu Tümen de 25 km. mesafede bulunuyorlardı.Kuzeyde Beşkarış Höy­
ükte bulunan Türk Süvarisi ile güneyde Küçükköy’de bulunan Türk Kuvvetleri
arasında 15 km. bir boşluk vardı kİ,beş Yunan Tümeni bu aralıktan
geçeçekti(87).Yunan Ordusu müşkül durumda idi.Fakat talih ona yardım

(R41.Şenay Sezen. Okay-M.Vedat Okay.aynı eser. s.23-24.


fssl.Aym eser. s.24.
(86) .İsmet Görgülü,aynı eser,s.127.
(87) .Fahri Belen,aynı eser,s.454,455.
ediyordu.(Beşkarış Höyük~Kurtköy)bölgesindeki Süvari Kolordumuz çok
yorgundu.4’üncü Kolordumuzun durumu da kuvvetli bir siklet merkezi ile ricat
hattını kesmeye elverişli değildi.

Trlkupis kuvvetlere güneybatıya doğru istikâmetler verdi


ki,bunlardan bir kısmı Türk Kuvvetleri içnden geçecekti.Diğerlerinin de Türk
Kuvvetleri tarafından önlenmesi mümkündü.Güney kolunu teşkil eden 5’inci ve

12’İnci Tümenlere Akçaşehir ve Arpalı hedefleri,4’üncü ve 9’uncu Tümenlere de


Eyice-Selkisaray(Sergisaray)istikâmeti verilmişti.13’üncü Tümen ve kdlordu
birlikleri ile nakliye kolları Olucak üzerinden batıya doğru gideceklerdi
ki,onların durumları daha müsaitti(88).
Türk Ordusu Başkumandanlığı ise General Trlkupis’in Dumlupmar’daki
General Frangos ile birleşmemesi için gereken direktifi vermişti.Ancak,tat­
bikattaki bazı aksaklıklar yüzünden,Başkumandanın düşman ordusunun imha et­
mek maksadı tahakkuk edememekteydi.Trlkupis’de geç kaldığını biliyordu,yollar
da mühim düşman kuvvetlerine tesadüf edeceğini de takdir ediyordu.0,tümenlere
verdiği emirde şöyle diyordu,(Tümenler düşman taarruzuna uğrarlarsa şiddetli
taarruz ederek yürüyüş hedeflerine varmakta ısrar edeceklerdir.)
Artık Türk Ordusu düşmanla kesin olarak hesaplaşmak istiyordu bunun
4
içinde biraz sonra alt kısımda vereceğimiz Başkomutanlık Meydan Muharabesi’ni
/
gerçekleş!recek ve İmha muharebesinin nasıl olduğunu Yunan Kuvvetlerine
göstercekti.

(88) .Türk İstiklâl Harbi,aynı eser,s.186-187.v.d.


82

E . BAŞKOMUTANI. ! K MEYDAN MUHAKEBESİ.

30 Ağustos’ta Yunanlıların beş tümeni ne Dumlupmar’a ne de


Kütahya’ya doğru gidebilecek durumda idi.Onlar için tek kurtuluş yolu,Murat
Dağı kuzeyindeki Kızıltaş Deresi idi(89).fakat bu derenin aktığı vadide
patikalardan başka yol yoktu,bu sebeple de hareket etme güçlüğü vardı(90)
•Ayrıca Türk Süvari Kolordusu da bu bölgede bulunuyordu.Onun için düşmanın
beş tümeni tamamen sarılmış duruma idi(91).29/30 Ağustos gecesi,Afyon
Belediye Binası’ndaki bir odada İsmet,Fevzi ve Mustafa Kemal Paşalar
toplanmışlardı(92) ve bu toplantı sonucunda Yunan Kuvvetlerini Dumlupmar’da
imha etemeye karar vermişlerdi.Bu karar üzerine,Batı Cephesi Komutanı İsmet
Paşa saat 06.00’da Ordulara emir yaymlamış(93) .Yayınlanan emirler

ı( 89) .Atatürk’ün Söylev Ve Demeçleri,!, s.250.


(90) .Aynı eser,aynı yer.
(91) .Aynı eser,s.251.
(92) .Atatürk 29/30 Ağustos gecesini şöyle anlatmaktadır."29/30 Ağustos gecesi
sabaha karşı Garp Cephesi Harekât Şubesi Müdürü Tevfik Bey,bermutat o saate
kadar muhtelif karargâhlardan ve her tarfdan gelen raporlara göre harita
üzerinde tesbit ve işaret ettiği vazlyet-i umumiye’yi cephe kumandanı İsmet
Paşa’ya göstermiş ve o da "Derhal Paşa’ya göster"emriyle Tevfik Bey’i yanıma
göndermişti.Tevfik Bey’in gösterdiği haritaya baktım.Hemen yataktan
fırladım.Arkadaşlar,haritada gördüğüm şey şu idi ki,ordularımız düşman kuva-
yı mühimmesini şimâlden,cenuptan,garptan ihataya müsait bir vaziyet almış
bulunuyorlardı.Şu halde tasavvur ettiğimiz ve azami netayiç temin edeceğini
ümit eylediğimiz vaziyetler tahakkuk ediyordu.Fevzi Paşa Hazretlerinden,biz­
zat Altıntaş ve cenubundan hareket eden İknici Ordumuzun ve bunun daha
garbında bulunan Süvari Kolordumuzun nezdine giderek tasavvurumuza göre
harekâtı tanzim buyurmasını kendilerinden rica ettim."bk.Şenay Sezen Okay-M.
Vedat Okay,aynı eser, s.31.
(93) .Batı Cephesi Komutanı’nın 30 Ağustos 1922 saat 06.00’da Ordulara
yayınladığı emir aşağıdadır.
"1.Ordulardan alınan bilgilere göre düşman en az iki tümen tahmin olunan bir
kuvveti Kozluca Tepeleri-Hamurköy güneyi Aslıhanlar mıntıkasında güneye cephe
almış olarak l’inci Ordu birlikleriyle muharebe t.emasındadır.Toklusivrisinden
Kaplangı’ya doğru iki tümenimiz düşmanın çekilme yoluna ilerlemektedir.Gen-
83

doğrultusunda kuşatma hareketini kesin bir sonuç ile tamalamış olmak


için,savaşları yakından seyr ve idare etmek üzere,Genel Kurmay Başkanı Fevzi
Paşa,İkinci Ordu Cihetine ve Süvari Kolordusu nezdine,Gazi Mustafa Kemal
Paşa’da Birinci Ordu Karargâhına gitti(94).ilgililere gerekli direktifleri

nellikle kuvvetleri biran önce kaçıp kurtulmaya çalışmaktadır.Cephe Komutan­


lığının tahminine göre düşman için açık görünen Çalköy-Kızıltaş Deresi yolu
her nevi düşman kuvvetleri ve enkazı ile dolu olacaktır.3’üncü Süvari Tümeni
Uşak’ınxbatısında Ulubey civarında demiryolu ulaştırmasını kesmiştir.
2.Orduların Vazifesi:Aslıhhanlar Meydan Muharebesi’nin her iki Ordu
tarafından bütün kuvvetleriyle süratle sonuçlandırİması ve Dumlupmar’ın
süratle düşürülerek düşman çekilme yollarının tamamen kesilmesi ve İzmir
doğrultusunda takibin aralıksız devamı ile kurtulmuş olması umulan dağınık
düşman kollarınında durmaksızın ve dinlenmeksizin harekâta devamları
istenmektedir.

3.Mürettep Süvari Tümeni ile Kütahya’nın işgali ve oradan İnönü’ye


yürütülmesiyle Eskişehir istikâmeti eniyi keşif ve temin edilmiş olur.

5*inci Kolordu’nun,Aslıhanlar Meydan Muharebesi’nin


sonuçlandırılmasından sonra durmaksızın ve dinlenmeksizin Kızıltaş
Deresî’nden Uşak’a yöneltilmesi kararlaştırılmıştır...Batı Cephesi Komutanı
İsmet-"Şenay Sezen Okay-M.Vedat Okay,aynı eser,s.47,48;Türk İstiklâl Harbi,
aynı kitap,s.232.
(94) .Mustafa Kemal Paşa,30 Ağustos günkü olayları şu şekilde nitelemktedir.’’
"Ağustos’un 30’uncu günü bu ihata hareketini kati bir semere ile ikmâl etmiş
olmak için.muharebatı yakından temâşa ve sevk-i idare etmek,muvaffık görüldü.
Bunun üzerine Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisimiz Paşa Hazretleri bizzat,şim-
âle,İkinci Ordu cihetine ve Süvari Kolordusu nezdine gitti.Ben de aynı
zamanda cenupta Birinci Ordu nezdine gittim.Birinci Ordu Karargâhında
vaziyeti icabedenlere izah ettim ve tekmil bütün kıtaatı seri bir taarruza
84

verdikten sonra daha ileride Çalköyü yakınında karargâhı ' kurdu.Burası


düşmanın mevzi almak üzere bulunduğu bir yerdi.30 Ağustos’ta başlayan büyük
savaşı buradan idare eden ve topçuların mümkün olduğu kadar yakndan ve hatta

teşvik ettim ve oradan da 4’üncü Kolordu Kumandanı’nın yanına gittim.Vaziyet


o kadara cazip idi ki daha ileriye kadar gitmekten men-i nefs
edemedim.Çalköyü yakınında bir yere gittim.Burası düşmanın mevzi almak üzere
bulunduğu bir yerdi.Oradan müşahedeme göre;Uşak’a dönen düşman kuvvetleri
doğrudan doğruya Yunan Başkomutanı Trikupis’in taht-ı emrinde olarak,Çalköy
garbında Aydemir-Adatepe-Ağaçköy mevkiilerinin teşkil ettiği bir daire
halinde idi ve arkasını da Kızıllaş Deresine vermiş idi.I’inci Ordu kıtaatıda
bu daireyi şarktan ve cenuptan sarmış bulunuyordu ve süvarilerimize dahi
oradan bu ihata hareketini vücuda getirmiş olan kıtalarla beraber sıkıştırma
ameliyesi emrolundu ve artık hiç bir şeyden içtinaba lüzum kalmamış
idi.Tekmil topçuların mümkün olduğu kadar yakında ve hatta;açık mevziden ateş
etmelerini emrettim ve filhakika öğleden sonra bu düşman ateşten bir daire
içine alınmıştı ve gözlerimle görüyordum ki düşman,şaşkınlık alâimi ihzar

ediyordu.Şimâle,şarka,garba,cenuba başvuruyorlardı.Her taraf ateş ile


kapanmış idi,aynı zamanda piyadelerimiz ateşten sarf-ı nazar
ederek,süngülerini taktı ve biran evvel düşman mevzilerine girmek için
saldırdılar.

Bu son vaziyetten ikibuçuk saat sonra süngülerimiz düşman göğsüne


girmiş ve mesele halledilmiş bulunuyordu.Aynı zamanda gece hulûl ediyordu ve
sanki,zulmet-i leyi pek feci olan bu manzarayı,enzar-ı cihandan saklamak için
şitab ediyordu.Hakikaten arkadaşlar,bu harb cephesini ertesi günü gezdiğim
zaman teessürden men-i nefs edemedim.Bir asker için ve herhangi bir asker
için,bu vaziyet mucib-i teessürdür.Fakat Allah’ın bunlara bunu mukadder etmiş
olmasına göreîburada bu vaziyete girenler asker değiIdir.Bunlar herhalde
caniler ve katillerdir.
85

açık meziden ateş etmelerini emreden Gazi Mustafa Kemal Paşa,Öğleden sonra
düşmanın,ateşten bir çember içine alındığını ve güneye doğru yöneldiğini
görmüştü.

Artık düşmanın beş fırkası,tabii pek çok zayiata duçar olduktan sonra
mütebakisi arz~ı teslimiyete başladı.Bu tesellüm muamelesi birkaç gün devam
etti ve sonunda şuraya buraya başvurup kurtulmak imkânını bulamayan Başkumandan
Trlkupis de bakıyetü’s-süyuf ile teslim olacak adam arıyordu.Bittesadüf
oralarda bir istihkâm mülazımımız vardı.Ona haber göndermiş’*Mülazım Efendi
buyursun’’demiş ve derhal atına binmiş,birkaç neferle beraber dereye inmiş,orada
saff-ı harb nizamında bekleyen ordu bakiyesini görmüştür.Bunlar.derhal
generalleri ve zabitleri ve askerleri ile beraber bu zabitimizi selamladılar ve
arz-ı teslimiyet eylediler.

ArkadaşlarîBu muharebe,bu son safha cereyan ederken;şimâlden Eskişehir,


Seyitgazi tarafından bir düşman fırkasının cenuba doğru gelmekte olduğunu
gördük,bu vaziyet o kadar müheyyiç ve müthiş idi ki;bu fırkanın görülmesi bizi

biraz heveslendirdi ve behemehal gelmesini temenni ettik.Ancak bu fırka


vaziyeti anlamış olacak kİ,cepheyi değiştirdi,gaybubet etti.Sonra anladık ki,bu
fırka Kütahya istikâmetinde gitmişti ve fakat sonra anladık ki oradan Gediz
istikâmetinde teveccüh etmiş çünkü,her tarafta askerlerimize tesadüf

eylemiştir.Askerlerimizin taarruzuna maruz kalmıştır.Biraz orada biraz burada

mağlup olduktan sonra Gediz istikâmetine geldi ve kıtaatımız tarafından


yakalanarak,bertaraf edildi.Bu fırka düşmanın 15’inci fırkası idi.30 Ağustos
günü Toklusivrisi’nde bulunan düşman,oraya taarruz eden kıtaat tarafından
terkedilmiş.Toklusivrisl ve onun civarında ve garbındaki mevâzi elimize
geçmişti.Fakat demin izah ettiğim gibi.düşmanın o civarda bulunan 2’inci
Fırkası garba çekilebilen l’inci ve 7’inci Fırkalarla da birleşerek,tekrar
mukabil taarruza geçmiştir.Orada zayıf bulduğu kıtaatımızı biraz da geri

sürmüştü.Fakat,buradaki kıtaatımız takviye edilerek,ertesi gün bu üç düşman


S6

İşte bundan ikibuçuk saat sonra Türk süngüleri düşmanın göğsüne girmiş ve
mesele halledilmişti.Çünkü bu beş düşman tümeni,pekçok zayiat verdikten sonra
teslim olmuş,kurtulabilenLer ise İzmir doğrultusunda panik halinde kaçmaya
başlamışlardı.

j fırkası tekrar mağlup edildi ve Uşak istikâmetinde atıldı.Eskişehir'de bazı


j ric’at alâimi görünmeğe başladı.
Binaenaleyh;31 Ağustos sabahı vaziyet şöyle mütalâa olundu:düşmanın
burada beş fırkası imha veya esir edildiği gibi.düşmanın mağlup üç fırkası
İzmir Istikâmet-i umumiyesinde ricat ediyor,Eskişehir'deki düşman grubu bir
fırkası ayrılmış olduğu halde,ricat alâimi gösteriyordu.BinaenaleyhiMeydan
Muharebesi hitam bulmuştu.Filhakika,26 Ağustos sabahı başlayan beşgün ve beş
gece devam eden Afyonkarahlsar ve Dumlupmar Meydan Muharebesi hitam bulmuş
ve düşman kuva-yı asliyesi imha edilmişti.Arkadşlar,bu möydan muharebesinin
esna-yi cereyanında topçularımızın;piyadeleremizln,süvarilerimizin,makineli
tüfeklerimizin,tayyarecilerimizin ve her sınıf askerlerimizin gösterdikleri
gayret ve kahramanlık her türlü takdiratın fevkindedir ve bahusus
askerlerimizin Yunan Ordusu'nun kalb ve vicdanına verdiği dehşet haiz-1
| ehemmiyettir.0 havf-ü haşyet ve dehşet buradaki mahv-ü müzmahll olan

İ . kıtaattan başka bütün Yunan Ordusu’na sirayet etmiş bulunuyordu.Müteakip


harekât bunun şahid-i katisi olmuştur....bk.Mustafa Kemal Paşa’nın
4.10.1922'de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Büyük Zafer hakkında konuşması
nda ifade ettiği hususların yanında yine Atatürk’ün zaferden iki yıl sonra
Dumlupmar’da aynı konuları teyid edici sözleri şunlardır.”Bu dar ateş ve
savlet çemberinden bu gün için kurtulabilenler birkaç bin kişilik bakiyetü’s
süyuftan ibaret idi.Fakat onlar da daha büyük Türk çemberi içinden çıkmağa
muvaffak olamıyarak başlarında başkumandanları bulunduğu halde beyaz bayrak
çekmeye mecbur olmuşlardı*
87

Gerçi Yunan Başkomutan!ığı.kendilerini güneyde perişan eden Türk Ordusu’na


yandan taarruz edilmesi için Yunan birliklerine emir verdi,fakat bu emir
uygulanamadı(95).Bu suretle 26 Ağustos sabahı başlayan ve beşgün beş gece
süren meydan muharebesi son bulmuş ve "düşman kuva-yı asliyyesi imha
edilmişti(96).Felaket anlatılamayacak kadar büyüktü,savaşın yapıldığı
bölge,Yunanlılar tarafından terk edilmiş top,tüfek,motorlu araç,araba, eşya
ve gereçlerle dolu idi.Çok sayıda Yunan askeride ölmüş yatıyordu.Artık Yunan
Kuvvetlerinden,İzmir’e kadar savunma görevi almaya elverişli birlik
kalmamıştı(97).işte 30 Ağsutos 1922'de,Aslıhanlar-Çal-İşgören mıntıkasında ve

(95) .D.Ambelas.Yeni Onbinlerin İnişi.çev(E.Çobanoğlu) İstanbul 1943,s.58.


(96) .Bu savaştan iki yıl sonra Gazi Mustafa Kemal Paşa,durumu aşağıdaki gibi
niteledi,"Efendiler»ertesi günü bu muharebe meydanını dolaştığım zaman
ordumuzun ihraz ettiği zaferin azameti ve buna mukabil hasım ordusunun duçar
edildiği felaketin dehşeti beni çok mütehassıs etti.O karşıki sırtların
gerilerindeki bütün vadiler.bütün dereler.bütün mahfuz ve mestur yerler

bırakılmış toplarla,otomobillerle ve namütenahi teçhizat ve malzeme ile ve


bütün bu metrukâtın aralarında yığınlar teşkil eden ölülerle,toplanıp
karargâhlarımıza sevk olunmakta bulunan sürü sürü esir kafileleriyle
hakikaten mahşeri andı rıyordu.Alınan esirler arasında kadınlar da vardı.Bu
dar ateş ve savlet çemberinden bu gün için kurtulabilenler birkaç bin kişilik
bakiyetü's süyuftan İbaret idi.Fakat onlar da daha büyük Türk çemberi içinden
çıkmaya muvaffak olamıyaıak başlarında Başkumandanları bulunduğu halde beyaz
bayrak çekmeye mecbur olmuşlardı.
Efendiler.Ağustos’un 31’inci günü takriben zevalde idi ki,yine bu
Çalköyü’nde yıkık bir ivin avlusunda ismet Paşa ve Fevzi Paşa île buluştuk
kırık kağnı arabalarının döşeme ve otlarına ilişerek bundan sonraki tarz-ı
harekâtımız kararlaştırdık ve düşmanı denize dökmeyi tekarrür ettik".Şenay
Sezen Okay-M.Vedat Okay,aynı eser,s.31,32.

(97).Türk İstiklâl Harbi,aynı kitap,s.274.


88

Çalköy şarkında(98).bizzat birinci hatda 1l’inci Fırka nezdinde bulunan


Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın gözetimi altında yapılan bu
savaşa,İsmet Paşa,Başkumandan Muharebesi,adını vermiş ve bunu gereklilere
bildirmişti(99).Mustafa Kemal Paşa da zaferin kazanılmasında büyük paylan
olan Genel Kurmay Başkanı Fevzi Paşa’ya müşirlik rütbesi,İsmet Paşa’ya da
feriklik rütbesi verilmesini sağlamış ve bu durumu kendilerine
duyurmuştu(100).

Ağustos’un 31’inci günü Çalköy’de Mustafa Kemal Paşa,Fevzi ve İsmet


Paşalarla buluşarak,bir öküz arabasının üstünde genel durumu gözden

(98).30 Ağustos’ta Çalköy-İşören-Büyük Aslıhanlar Bölgesinde kesin olarak


yenilmiş olan beş tümenlik düşman kuvveti,31 Ağustos’ta 5’inci Süvari
Kolordusu tarafından Belova gediğinde yeniden büyük kayıplara
uğratıldı.Alınan esirler arasında kadınlar da vardı,bunlar Afyonkarahisar’da
verilen 25/26 Ağustos gecesi düzenlene baloya katılan kadınlardı”.Harb Tarihi
Vesikaları Dergisi,sayı 61,62.Belge 1395,1402,1412.
(99) .İsmet Paşa’nın tahrirat metni şöyledir.”Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük
Meydan Muharebesi’nde düaman ordu-yi aslisinin imha safhasını teşkil eden 30
Ağustos 38,muharebesinde....Aslıhanlar-Çal-işören mıntıkasında ve Çalköy
şarkında bizzat birinci hatda 11’inci Fırka nezdinde bulunan Başkumandan
Mustafa Kemal Paşa Hazıetlerl’nln nezaret-! tahtında cereyan ve netlce-i
katiyeye iktiran eylemiştir.Bu muharebe harbin cereyan-ı umumisini mukaddes
davamız lehine kat’lyyetle tebdil etmiş ve Trlkupis ve Diyenis gibi en büyük
kumandanları başlarında olduğu halde....her taraftan kıtaatımın âgûş-ı

teslimlyyetine atmıştır.Ordularımız için bir hâtıra-i tarihlyye olmak ve


Başkumandanımıza muhabbet ve merbutiyyet ve lâ yete zelzel itimadımıza yeni
bir delil teşkil eylemek üzere mezkur 30 Ağustos 38 muharebesine Başkumandan
Muharebesi namı verilmiştir....3 Eylül 38,tarihinde arzedilmiştlr,İsmet".Tam
metin için bk.Harb Tarihi Vesikaları Dergisi,sayı 62,Belge 1412.
(100) .Aynı eser,Belge 1411.
89

geçirdiler.Çünkü o anda düşmanın beş tümeni imha veya esir edilmiş,üç yenik
tümeni İzmir doğrultusunda kaçmaya ve Eskişehir’deki kuvvetleri de çekilme
belirtileri göstermeye başlamıştı(102).Bunlarla Kocaeli ve Trakya’da bulunan
Yunan kuvvetleri bir araya geldiği takdirde,İzmir’İn doğusundaki sarp arazide
.sekiz on tümeniik bir kuvvet toplanmış olurdu.Onun İçin I’inci ve 2’inci
Ordular asıl kuvvetleriyle ve Süvari Kolordusu da İzmir’e kadar düşmanı
izlemeye memur edildi.Bu kuvvetler.düşmanın durmasına ve yeniden
tertiplenmesine vakit bırakmayacak,düşman ordusuna nerede rastlarsa
orada”Behemehal ve derhal vuracaktı’’,İşte bu sonucu sağlamak için Mustafa
Kemal Paşa.l Eylül’de Türk Orduları’na İlk hedef olarak Akdeniz’i gösteren
ünlü emrini verecektl(102).Aynı gün Türk Milleti’ne de bu büyük Türk

(101) .Mustafa Kemal Paşa,Çalköy’de yaptıkları görüşmeyi şöyle

anlatmaktadır."Efendiler.Ağustos'un 31’inci günü takriben zevalde İdi ki,yine


bu ÇAlköyü’nde yıkık bir evin avlusu İçinde ismet Paşa ve Fevzi Paşa İle
buluştuk.Kırık kağnı arabalarının döşeme ve oklarına ilişerek bundan
sonraki,vaziyeti mütalâa e t. tik.Kazandığımız meydan muharebesinin bütün seferi
hitama erdirebilecek bir azamet ve ehemmiyette olduğunda ittifak ettik.Şimdi
Bursa istikâmetinde çekilen düşman kuvvetlerini mahvetmekle beraber bütün

ordu yİ asil île bllâaram İzmir’e yürüyecektik".Şenay Sezen Okay M.Vedat


Okay,aynı eser,s.32,33.
(102) .Mustafa Kemal Paşa’nm emri şu şekildedir.
"Başkumandanın Türk Ordularına Beyannamesi,,
1.9.1922.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları.
Afyonkarhisar.Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesinde zalim ve mağrur
bir ordunun anasır-ı asliyesinl inanılmayacak kadar az bir zamanda imha eden

büyük ve necip milletimizin fedakârlıklarına lâyık olduğunuzu isbat


ediyorsunuz.Sahibimiz olan büyük Türk Milleti istikbâlinden eminolmaya
90

zaferini bildirmişti(103).Başkomutanın buyruğunu yerine getirmek üzere Türk


Orduları,batıya doğru kaçabilen Yunanlıların peşini biran olsun
bırakmadı.Denize kadar onları hem vurdu,hem kovaladı.

hakiıdır.

Muharabe meydanındaki maharet ve fedekârTıklarınızı yakından


müşahede ve takip ediyorum.Milletimizin hakkınızdaki takdiratma delâlet
etmek vazifesini! mütevaliyen ve mütemadiyen ifa edeceğim.BaşkumandanLığa
teklifatta bulunulmasını cephe kumandanlığına emrettim.Bütün arkadaşlarımın
*
Anadolu’da daha başka meydan muharebeleri verileceğini nazar-ı dikkate alarak
ilerlemesini ve herkesin kuva-yı akliyesinl ve menabl-i celadet ve
hakimiyetini müsabaka ile İbzale devam eylemesini talep ederim.
Ordular!İlk Hedefiniz Akdeniz’dir;İ ler i!
Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi.
Başkumandan.
Mustafa Kemal’’.
Nimet Arsan,aynı eser,s.449.

(103) .Mustafa Kemal Paşa’nın Türk Milleti’ne beyannamesi aşağıdadır.


"Büyük,Asil Türk Milleti,
Garp Cephesi’nde 26 Ağustos 38’den beri başlayan harekât-ı

taarruziyemiz Afyonkarahlsar, Altıntaş,Dumluhmar arasında büyük bir meydan


muharebesi halinde beşgün.beş gece devam etti.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları’nın şecaati,şiddeti,sür’ati


tevfikat-ı sübhanlyeye vesile-i tecelli oldu.Zalim ve mağrur düşman ordusunun
anasır-ı asliyesi akıllara dehşet verecek kat’iyetle imha edildi.
Teşkilat ve teçhizat gibi an’anat ve muzafferiyatı ve ismi
münhasıran milletimizin şuurundan ve ezeli ve ebedi olan İmanından vücut
bulan ordularımızı fedâkârlıklara lâyık olarak size takdim edlyorumîen büyük

kumandanından en genç neferine ordularımızda hâkim olan fikir.milletin


. 91

Türk Orduları hızla ilerliyerek 1 Eylül’de Uşak’ı,2 Eylül’de


Eskişehir’i kur carmışlar,yine 2 Eylül’de,1’inci Yunan Kolordusu Komutanı
General Trlkupis ile 2*inci Yunan Kolordusu Komutanı General Dlyenis ve bir
kısım yüksek rütbeli subayları esir almışlar ve 3 Eylül’de Başkomutanın
huzuruna getirmişlerdi.3 Eylül’de Türk Orduları Emet.Tavşanlı,Eşme,Sındır-

gı ve Blgadiçi kurtarmışlardı(104).4 Eylül’de Bozüyük,Söğüt,Demirci,Kula,


Sarıgöl.Buldan Türk Orduları tarafından kurtarılmışlardı.Ordularımız 5
Eylül’de Nazilli.Simav,Salihli.Ödemiş,Alaşehir.Gördes ve Pazaryerini
kurtarmışlardı(105).6 Eylül’de Balıkesir,? Eylül’de Aydın,8 Eylül’de Manisa,
ve 9 Eylül’de İzmir Ordularımız tarafından kurtanlmıştı(106).

Ordularımız Afyon’dan-tzmir*e kadar uzanan yaklaşık 15 günlük


yorucu mücadeleyi kazanmışlar ve Yunanlıları denizi dökmüşlerdi.Yunanlılar
ise geride sadece yanmış köy,kasaba ve şehirlerle vahşet bırakmışlar binlerce
kadın ve kızın umudlarını yitirmelerine yol açmışlar.bebeleri kundaklarında
katledmişlerdlr.Medeniyet getirmek iddiasıyla geldikleri Anadolu’dan işte bu
vahşet tablosuyla ayrılmışlar.arkalarında kan ve gözyaşı bırakmışlardır(lOT).
Türk Milleti ise,millet olmanın şuuruna yeniden varmış Anadolu’yu ikinci kez
fethederek,tüm dünyaya bitti sanılan gücünü göstermiş mazlum milletlerin
istiklâllerini kazanmalarında örnek olmuştur.

gösterdiği vazife uğrunda şehit olmaktır.Bunu muharebe meydanında yakından


müşahede ederek Büyük Milletimize haber veriyorum.Milletimizin bünyesindeki
kudret ve mefkureyi üçbuçuk sene evvel rüfeka-yı mesa’im ile ifade etmekten
başlıyarak tahammülsüz müşkilat içinde devam eden mücehedatimizin netayic~i
tezahür ediyor.Milletin rey ve iradesine istinad eden her işin neticesi
millet için hayır ve saadet olduğu sabittir.Milletimizin istikbâli emindir ve
nuret-i mevudeyi Ordularımızın istihsal etmesi muhakaktır»Başkumandan Mustafa
Kemal...".Şenay Sezen Okay-M.Vedat Okay,Büyük Taarruzda...,s.16.
(104) .Utkan Kocatürk,Atatürk ve Türkiye.—,s.337.v.d.
(105) .Aynı eser,s.338,339.
(106) .Aynı eser,s.340-342.v.d.
(107) .Konuyla ilgili olarak Yurtiçi Batı Bölge Komutanlığı Arşivi ile
T.B.M.M. Zabıt Ceridesi,C.23,s.108;Harb Tarihi Vesikaları Dergisi,sayı
63.Belge 1428 v.b. kaynaklara bakabilirler.
92

SONUÇ

Bilindiği gibi OsmanlI Devleti,mağlubiyetlerle sonuçlanan Trablusgarp ve

Balkan savaşlarından sonra patlak veren I.Dünya Savaşı’na İttifak Devletleri


safında katılmış,sonuçta savaşı kaybeden ülkeler arasında yer alarak,galip
devletlerle Mondros Ateşkes Andlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştı.İtilaf
Devletleri,sözde barıştan yana olduklarını göstermek amacıyla imzaladıkları
Mondros Ateşkes Andlaşmasını,girişecekler i haksız işgalleri meşrulaştıran bir
belge olarak kullanmışlardı.
Mütareke sonrasında Afyon ve Havalisi tüm Anadolu’nun yaşadığı acıyı
hissetmiş ve işgalin her anını düşmanlarla mücadele içersinde
geçirmiştir.İşgalden önce Çellkalay,İsmail şükrü Hoca ve arkadaşları
tarafından kurulmuş,Uşak cephesinde Yunanlılara Konya’da Kuvâ-yı Milliye
karşıtı hareketlere mücadele vererek ’Çellkalay, adını hakkıyla kazanmıştır.Bu
alay daha sonra Afyon Kuvâ-yı Milliye Teşkilatı’nın temeli olmuş,daha doğrusu
Çellkalay ve Afyon Kuvâ-yı Milliye Teşkilatı İkisi birlikte bir bütün
oluşturmuşlardır.Afyon,ayrıca Ege Bölgesindeki Kuvâ-yı Milliye
Teşkilatlarının,düzenli orduya katılma kararlarının alındığı toplantıya ev
sahipliği de yapmıştır.Bazı kaynaklarda Afyon Kongresi adıyla da zikredilen
toplantıyla,Ğge Bölgesindeki tüm Redd-İ İlhak ve Müdâfa-yı Hukuk Cemiyetleri
Ankara’nın dolayısıyla T.B.M.M’nin gücünü ve otoritesini kabül ederek

hükümranlığı altına girmişlerdir.Bu açıdan da Afyon’da yapılan toplantı,sivil


ve tam organize olmamış direniş teşkilatlarının müesseseleşmeye doğru
attıkları son adım olmuştur.Afyon Kuvâ-yı Milliye Teşkilatı,bazı yerlerde
görülen intibaksızlık hadisesini asla göstermeyerek düzenli ordulara tam
anlamıyla katılmıştır.
Afyon,Milli Mücadele’de düzenli ordularımızın en mühim savaşlarını yapıp
zaferler kazandığı yer olmuştur.Afyon ve Havalisi,İnönü ve Sakarya
Savaşları’nm cüzi kısımlarını toraklarında yaşamıştır.Sakarya Zaferi’nden
93

sonra Yunanlılar Afyon’un bir kısmından kısmen çekilmekle beraber çok büyük
bir kısmında işgallerini sürdürmüşlerdir.Yaklaşık bir yıl süren bu İşgal,Ali

ihsan Paşa ve arkadaşlarınca hazırlanan Sandıklı Plânı,tenline dayanan Fevzi


Paşa ve arkadaşlarının daha da geliştirdiği Büyük Taarruz Plânı’nın uygulamaya
konulmasıyla 27 Ağustos’1922’de sona ermiştir.Afyon ve Havalisi,ordularımızın
Başkumandanlık veya Atatürk’ün Rumzındığı adını verdiği Muharebeyi
kazandıkları toprakların bir kısmını İhtiva etmesi açısından da önemlidir.Bu
savaş,Atatürk’ün nitelemesiyle her safhası düşünülmüş.plânlanmış ve İcrââtı
başarıyla gerçekleştirilmiş en mühim imha muharebelerinden olmuştur.Bu savaş
sayesindedirkl,Yunan Ordusu düzenini kaybetmiş kaniçlci katiller halinde
gerilerinde,yalnızca yanmış yıkılmış yerleşim birimleri,kasıp kavrulmuş arpa
buğday tarlaları,gözü yaşlı analar.gelinler»bacılar.bebeler bırakarak,İzmir*e
doğru kaçmışlardır.Bu savaş Yunanlılar arasında öylesine korkuya neden
olmuşturki,adalarda oturan azınlıklar ve ramlardan cinnet geçirenler
görülmüş,kendilerini denize atanlar müşahede edilmiştir.
Görüldüğü gibi Afyon,Milli Mücadele’nin kazanılmasında hem Kuvâ-yı
Milliye,hem düzenli ordular dönemİnde,önem11 bir rol oynamıştır-Daha öz bir
ifadeyle Afyon ve Havalisi Yunanlıların en son işgal edebildikleri ancak ilk
önce terketmçk mecburiyetinde kaldıkları yer olmuştur.
Özellikle Afyon ve Havalisi’nin Yunanlılar tarafından işgali sırasında
Afyon halkı.acılarını günümüze kadar taşıyan Yunan mezalimini hiç bir zaman
unutmayacaktır.
94

EKLER -

1 . T.B.M.M’İNDE AFYONKARAHİSAR MEBUSLARI VE ÇALIŞMALARI.

T.B.M.M'inde Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Mart 1920 tarihli genelge-


siyle(1)»Afyonkarahisar Mebusu olarak seçilmiş beş üye bulunuyordu.Bunların
23 Nisan 1920 tarihinde mazbataları okunmuş ve kabul olunmuştu.Meclis*te
mazbataları okunup kabul olunan mebuslar,İsınai 1 Şükrü Efendi»Mehmet Şükrü
Bey.Nebll Efendi,Hilmi Efendi»Hulusi Beylerdir.Bu mebuslar Milli Mücadele
döneminde Afyonkarahisar’ı temsil yetki ve sorumluluğunu üzerlerinde
taşımışlardır.Bunlara daha sonra Ömer Lütfi Bey de katılmıştır.
a. İsmail Şükrü Hoca.

Bu mebusun hayatını daha önceki Çellkalay’ın kuruluşu ve faaliyet­


leri kısmında verdiğimizden dolayı,tekrar vemeyeceğiz.Meclisteki
faaliyetlerine gelince kısaca şu şet ilde öezetleyebiliriz.İsmail Şükrü Hoca,
Afyon Mebuslarından Mehmet Şükrü Bey’in Konya isyanı ile ile ilgili olarak
T.B.M.M.’i Başkanlığı’na bir soru önergesi vererek açıklama istemesi
üzerine,bazı şahısların konuşmalarından sonra söz isteyerek mesele hakkındaki

fikirlerini beyan etme ihtiyacını hissetmiştir.Bu fikirler, onun nedenli uzak


ğrüşlü ve olayları en ’ ince detaylarına varıncaya kadar tahlil edebilme
kudretine sahip olduğunu göstermektedir.Şükrü Hoca,Konya'da özel yeni bir
idari yapının teşekkül ettir ilmesini.Karaman ve Akşehir’in bağımsız birer
sancak olmasını ve bu yöreye yetenekli idarecilerin gönderilmesini istiyerek
orada bulunan Paşa’nın (Fahrettin Altay) halkı tam olarak
yönemetemediğini»başarısız kaldığını,suçlu olsun veya olmasın tüm halkın
suçlu muamelesi yapılarak tecziye edildiğini ifade ederek,gerek!i tavsiye­
lerde de bulunmaktan geri kalmamıştır.İsmail Şükrü Hoca,Konya mebusu Vehbi
Efendi ve arkadaşlarınca verilen açık yerlerde kadın oynatılmasının
yasaklanması ile ilgili olarak verilen önergenin de savunucusu olmuş ve
önergenin müzakerelerinde yapıcı tenkitlerde bulunmuştur.İsmail şükrü
Hoca,Mehmet Şükrü Bey’in verdiği bütün teklifleri savunmuştur.Mecliste Afyon

(J).Mustafa Kemal .Atatürk,Aynı eser,C.I.s.421,422.


95

Mebusları içinde en faal olan Mehmet şükrü Bey’in bu teklif ve konuşmaları


İsmail Şükrü Hoca gibi,bir hatiple desteklendiği için büyük güç
kazanmıştır.Örnek olması bakımından onun özet bir konuşmasını vermek
kanâatimizce faydalı- olacaktır.Şükrü Hoca aşağıda vereceğimiz özet
konuşmasını Hıyanet-i Vataniyye Kanunu münasebetiyle yapmıştır.”Bu madde
(kavlen ve fiilen mevıza iradı suretiyle)teklif olunuyor.(asar-ı fesadiyesl
bilfiilmeydana çıkanlar hakkındadır) ,di.ye tasr ih etmek lâzımdır .Mutlak bir
suretle kabül olunursa hiç bir hoca bir camiide.bir kürsüde vaaz
edemez..Çünkü neşr-i din bütün kalkar.doğrusu bu,........ Hürriyet-i fikriye
yokmudur?Hür r lyet-1 içtihad yokmudurYMeşrutiyet ki,hürriyet-i fikriyeyl
veriyor .madem ki söz bendenizde,bu,hürriyet-i flkriyeye dokunuyor .Bunu
alelacele kabül edersek meşrutiyetin bu esaslarını yıkmış oluruz.Esasen
maksad,bilfiil asar-ı fesadiyesl görülen eşhası tedibtir.Yoksa bundan maksad
İnsanın hürriyet-i efkârını tahdid değildir...bunu zannedersem hiç biriniz
kabül etmeyecektir’’.Bu konuşma üzerine kanun teklifi oya sunulmuş ve kabül
edilmiştir(2).
b-Mehmet Şükrü Bey.

Birinci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisl’nde görev yapan Afyon


Mebusları içinde en faal olan mebus Mehmet şükrü Bey’dir.Mehmet şükrü
Bey,Bolvadin doğumlu olup Mebus seçilmeden evvel Avukatlık yapmıştır.Kendisi
birinci dönem mecliste en çok konuşan ve kanun teklifi veren
mebuslardandır.Bunlar arasında hemen akla gelenler;Ahzı asker şubelerinin
lağvı.Anadolu ve Rumeli Müdafaa-yı Hukuk Cemiyet i’nin bademe alacağı şekil
Aşar'm teslise raptı hakkında,Bekir Sami,Hacim Muhittin ve Aşir Bey'lerin
infİşallerlne ve şimdiye kadar bir Dlvan-ı Harbe tevdi edilmemeleri esbabına
dair Dahiliye Vekaleti ile Erkân-ı Harbiye-İ Umumiye Riyaseti’nden istizah
takriri münasebeti ile ilgili,Bu seferberlik müddetine münhasır olmak üzere
hidemat-ı fiiliye,ihtiyatiye ve mustahfaza efradından bedel-i nakti ahzına
dair kanun münasebeti ile ilgili.Hukuk-ı Esasiye ve tahsisat hakkındaki

teklif-i kanun-i münasebetiyle,v.d.kanunlar ve görüşmelerle ilgili olarak


(TF.T.B.M.M.Zabıt Cerideleri,c. I.s. 117.
96

fikirlerini beyan edmiştir.Aşağıda vereceğimiz konuşma azda olsa onun

hakkında bir fikir verecektir.Bu konuşma Bedel--İ Naktl ahzına dair


konuşmalarından özet olarak verilmiştir-Niçin geldiğimi izâh edeceğim
kiîbillrsiniz niçin geldim.Diyorlar ki'.askere giden biz,sizin keselerinizi
dolduran biz,memleketin bütün bar-1 eşkâlini dolduran biz,müdafâa~yı
hukukların tarhetmiş oldukları ağır ve haksız ianeleri veren biz,onların
keselerini dolduran biz,onların evlatları askere gitmiyor.Biz gidiyoruz,bu ne
haksızlıktır,ne adaletsizliktir-Efendiler,dediler ki;Önümüze düşün
mebuslarımız,eşraflarınız memleketin mütehayyizanı,münevveranı hepimiz

gideceğiz.Efendiler,yürütemedik,eşrafı sevkedemedik-O eşraf ki,o zenginler ki


keselerini,bu zavallı halkın,bu milletin,bu köylünün kesesinden dolduran bu
efendiler yörümemiştir.Böyle elim bir inhitata sevkeden bir amil
muzırdar.Bunu kemâl-i samimiyetimle ve teesürle arzediyorum.Diyorlar ki;Niçin
onlar gitmiyor?Felaket umumi ise,menfaat umumi ise,mazarrat ta umumi
olmalıdır.Nimet külfete göredir.Madem ki vatan müşterektir.hepimizin menfaati
vardır»faldesi vardır:hepimiz de bu külfete katlanmalıyız.Diyorlar ki,bu
hususta pek de haklıdırlar.Binaenaleyh biz memleketi muhafaza edebilmek ve
ahaliyi müdafaa-i vatana sevkedeblİmek arzusunda isek,böyle tefrikalar
yapacak,memleketin kuva-yı müdafâasını inhitata uğratacak,zâafa düşürecek
kavanini katiyyen kabül etmemeliyiz.

Bütün memleketin evlâdı;zengini,fakir i,köylüsü ya.n yana cephe-1


harpte bulunursa o vakit bu memleket kurtarılabilir.Onlar geride
kalsınlar,İhtikârı yapsınlar.keselerini doldursunlar.ondan sonra efendim iane
vesaire tarhedildiği zaman köylülerin üzerine yüklensinler.Köylü bir iane
vermek için öküzünü satıyor.Bu defa dalre-1 intihabiyede bir köylüye
sordum,odun satıyordu.Hasılatınız nasıl diye sordum?Ah efendi dedi.hasılatın
hepsi tarlada.Bu günlerde Kuva-yı Milliye bizim köye bin lira yazmış.On tane
çete gelip köyümüzü yakıp yıkıyor.buğdayımızı satacağız,para edmiyor,alan
yok.Hakikaten satılmıyor,bu zulümden kurtumak için işte odun gedirdik
1 98

dedi.Ondan sonra getirip yine satacağız bu işten kurtulacağız.Efendiler bu


memleketin derdidir........ Buna imkân yoktur efendi 1 er.Onlar bunu pekâla hiss­
ediyorlar ve biliyorlar ki bu İş böyle gitmeyecek.işte böyle cepheden kaçıyor
lar sebep budur»avamili budur.Bu esbap ve avami 11 İzale edebilirsek memleketi
kurtarablliriz.Bu esbap ve avamill refedemezsek memleketimiz maalesef.kemâl 1
teesüfle arzediyorum,inhitattan kurtulamayacaktır.Esbap ve avamil
budur...”(3).diyerek görüşlerini İfade etmiştir.

c.Nebll Efendi.
| Birinci dönem Afyonkarahisar Mebuslarından olan Nebil

; Efendi,genellikle Mehmet şükrü Bey’in kanun tekliflerini desteklemekle


{ '• ■*
î yetinmiştir Mecliste önemli bir faaliyet göstermemiştir.

d.Ömer Lütfi Bey.


f 23’üncü Fırka kumandanı olarak Afyon’da görev yapan bu mebus
sonradan Meclise katılmıştır.Daha önceki bölümlerde ifade ettiğimiz
gibi.Afyon’lu değildir.Kendisi Kuva-yı Milliye konusundaki çalışmalırından
dolayı tasvib edilmiş ve Meclise girmiştir.Mecliste önemli bir faaliyeti
t
\ yoktur.Ancak Muhacirin Kanunu’yla alakalı bir kaç konuşma yapmıştır."..Şimdi
Muhacirin idarelerinin lağvına karar verilmiş.belediye yapsın
denmiş.Bendenize öyle geliyorki.bu iş için,tıpkı ciheti asker iyede olduğu
gibi,teşkilat yapmak lâzım-Bunların memleketlerine gidinceye kadar sevk ve

iaşelerinin temin edilmesi lâzımdır.Bu fiilen yapılmadığı zaman onlar


sefalete maruz kalırlar.Dahiliye İşitsin ve yapsın bunlar arasında

yürüyemiyecek olan eşhas vardırîçoçukları kadınları vardır,sonra taşınacak az


] çok eşyaları vardır...”(4).diyerek kürsüden inmiştir.
- e.Hulusi Bey.
Çeşitli nedenlerden dolayı meclisin çoğu oturumlarına
katılmamıştır.Afyon Mebusları içinde en pasif olanıdır.

(3).T.B.M.M.Zabıt Ceridesi,C.III.s.433,434.
(4).Aynı eser,s.364.
9S

2- HATIRALARLA AFYON VE HAVALİSİNDE MİLLİ MÜCADELE.

a- Afyon ve Merkez Köyleri.


Anlatan: Osman Çavdar.
Doğum yeri ve yılı: Erkmen 1320.
26 Ağustos 1922 tarihinde düşman Kocatepe'de bozulmuş top

seslerini duyuyor, sonucu heyecanla bekliyorduk. Bu arada köyümüzün Güneydoğu


yönünden doğru köye yaklaşan bir Türk subayı ile ikisüvari askerinin
geldiğini gördük hepimiz koşarak Türk Subayını köyün dışında karşıladık.
Türk Subayı bize sevinçle gazamız mübarek olsun düşman bozuldu.
Kocatepe’den Afyon ovasına doğru düşman kaçıyor. Birazdan Türk,Afyon

çevresine girecek.
Düşmanın bozulduğunu duyunca, sevinç ve heyecanla subayın
ayaklarına kapanıp öptük. Bu durum karşısında Türk Subayıda gözyaşlarını
tutamayıp ağladı.Köy halkına şöyle dedi.
-"Türk askeri, Allah’ın İzniyle Yunan çopulçusunun yaptıklarını
yanına koymayacak, inşaallah İzmir’de denize dökeceğiz."
27 Ağustos günü Türk askeri Afyon ve çevresinden düşmanı

çıkardı.Yunan askerleri köyede bulunan bütün araç, gereç,yiyecek ve


içeceklerini bırakıp kaçtılar. Türk zabitine, Yunanlıların bırakdıkları
I
ganimetleri ve yapacağımızı sorduk,bize.
’’- Orduya lazım olacak malzemelerin biryere toplayın orduya

teslim edin-Diğer.yiyecek gibi malzemeleri de halka dağıtın dedi.

Anlatan: Haşan Balı


Doğum yeri ve Tarihi: Erkmen köyü 1314
Erkmen Köyümüz Yunanlılar tarafından 13 Temmuz 1921 yılında işgal
edildi .Yunanlılar Afyon ve Çevresinde 1.3 ay 13 gün kaldılar.
Köyümüzün Güneydoğu'sunda Şeytanlıdere ve Küklü Boğazı
mevkiisindebir alay Yunan askeri ölmüş.Kara tepe ve pmarkaya mevkiislnde
99
3000-3500 arasında Yunan askeri ölmüştür.Türk askerlerine ait köyümüzde 4
belirlişehit mezarı vardır. Çimenlik Tepesinde, Şarlak Deresinde, Pınar
üstünde, iki yumru boğazında, köyümüz Kurtuluş Savaşı esnasında 150 hane 800-
850 kişi idi.

İşgal zamamında Yunan askerleri köyde bulunan bütün hayvanları


aldılar.Ayrıca, köyde çalışma "üçüne sahip .olanları, her avdan günde ikişer

kişi olmak üzere kış aylarında altı,yedi ay çalıştırdılar.Zorla mallarımızı


ellerimizden aldılar.Genç kadınlarımızı dışarı çıkarmazdık.Çünkü sarkıntılık
ederlerdi.Köyümüze işgal zamanında keşif kolu olarak Ömer Lütfi Bey
komutasında bir koşif kolu geldi.Duyduğum kumandanlar arasında M.Kemal.,Fevzi
Çakmak,Ali İhsan Papa vardı.27 Ağustos 1922 Tarihinde şafak vakti sıralarında
ateş başladı. Daha sonrada gelen askerlerimizin ayaklarına kapandık ve
öptük,ayran dağıttık dualar ettik.
Anadolu ovasında sarı, başaklar,

Nasırlı eller çıplak bacaklar


Kınası elinde taze gelinler
Buğday tarlasında ekin biçerler,

Bir çift öküzümüzün birisini aldılar.


Öküz yerine kendin koşul dediler,
On ölçek buğday aldım tarladan,
Hani bunun gerisi deye dövdüler,

Boklu Yonan geldi bizi sindirdi


Attan endir ip bizi eşeğe bindirdi.
13 ay 13 gün bize çile çekdirdi.
27 Ağustos 1922’de Küklü boğazına serildi.

Kemâl Paşa derdi, vezirim vezir


Emsalin içinde olmam rezil.
• Biçildi kefenim terkimde hazır,

Vurun arkıdeş vurun Allah aşkına.


100

Anlatan'.Halil İbrahim Aktürk

Doğum yeri ve yılı:Sipsin(Çayırbağı) Köyü,1316


Yonan ilk geldiğinde Sipsln’de 1.2 gün durdu,çekti
gitti.Tekrar yine geldi,köyü yaktı.çevredeki tepeler loplar in t
yerleştirdi.Köyü makineli tüfek ateşine tutdurdu.gece de yakma.yıkmaya
devam etti. Akşam sokağa çıkan çocukları kadınları.erkekler 1 hep
öldürdüler.Sabah olunca biz ölülerimizi mezara hiç yıkamadan bir biri
üstüne koyduk.Tahminen Yunan Sipsin Köyün'de 12 ay kaldı.Sonra Güney’den
Türk toplarının sesleri duyuldu.Kumartay(Köy)’ın karşısındaki Tren
yolunda(Tek Baraka)Tren Yonan’a erzak,giyecek,asker getiriyordu.Türk
Topçusu daha doğrusu mesafe ayarlayıcısı ölçüyü iyi ayarlamış olacak
ki,ilk top sesiyle birlikte tren havaya uçtu.İkinci top mermisi,İzmir
İstasyonu çevresinde Yonanlılar’a ait bir cephaneliğe isabet ettirildi.Bu
cephanelikte havaya uçurulmuş.
Kalecik Tepesinde,kırınızı topraklı yüksek yetde Yonanlıların
esas gücü kuvveti oradaydı-Türkler Kalecik Tepelerine sayısız top mermisi
attılar.Yonanlıları dağıttılar»perişan ettiler.Sipsin Köyüne yakın Ambanaz
Köyü yakınlarında Güzelim Dağları’nda bozguna uğrayınca topları bırakıp
kaçmak zorunda kaldılar.
Anlatan:Osman Akbulut. ।
Doğum yeri ve yılı:Sipsin Köyü,1318.
Yonan Çakırköyü, Erkmen tarafından geldi ve sonra Afyon'a
girdi.Büyük bir çoğunluğu Afyon'da kaldı.Birkısmı Sipsin Köyüne doğru
geldi.Geldiklerinde vakit ikindi ile akşam arasıydı.Bir alayı şimdiki
okulun olduğu yerde durdu,bir alayı Höyük tarafına diğer alayı da köyün
aşağı mahalle tarafına yer leşti.Köylünün biri. Afyon’a giderken Yonanlılar
kendisini çevirmiş,o köylü Yonanlılar'a köylerde Türk çetelerinin olduğunu
söylemiş.Yunanlılar hemem köylere saldırdılar.Köyü üç koldan
kuşattılar.Makineli tüfek ateşine tuttular.Evlerine saklananlar
101

kurtuldu.Sokakta kalanları .öldürdüler.yaraladılar,50 kişi öldü.Ölüleri


yıkayamadan kağnılara koyup mezara götürdük,üst»üste üçer beşer
defnettik.Burhaniye Köyü yakınlarına pervaneli bir Türk uçağını Yonanlılar
düşüdür.Yunan askerleri sevinçle uçağın düştüğü yere doğru koştular.Göya
Mustafa Kemal o uçakta imiş,uçak düştüğüne göre Mustafa Kemal’ide öldü
sanıyorlarmış.
Anlatan:Mehmet oğlu Salih Demirtaş.
Doğum yeri ve yılı:Demlrli Köyü 1320.
Bizler düşmanın köyümüze sık,sık baskın yapması neticesinde
muhacir olarak Çukurkuyu Köyüne gittik orada bir müddet kaldıktan sonra
köyümüze geri döndük,ger i döndüğümüzde köyümüz hemen hemen yok
olmuştu.Tavşantepe yaralı ve şehit Türk askerleri ile Yonan'ın ölüleri
ile doluydu.Biz bir müddet daha köyde kaldık.Yonan Yeşilyayla (Sazak)
.Karacaahmet,Kumar taş gibi köylere karargah kurmuştu.0 zamanlar köyümüzde
İbrahimoğlu Mehmet Çavuş diye birisi vardı.Bu adam Yonanla Türk’lerin
arasında casusluk yapardı. Türk zabitlerinden Yaşar Bey adında pejmürde
bir adam Mehmet Çavuş’un yanına geldi. Mehmet Çavuşun dip bir evi
vardı.Yaşar Bey'le o ve girerler ve yazı yazarlardı.Yaşar Bey Mehmet
Çavuş’un hizmetkârı gibi görünürdü ve Afyon’a birlikte gidip gelirlerdi.
Bir zaman sonra aynı Yaşar Bey gibi pejmürde vaziyette bir adam
mehmet Çavuş’un evine geldi,0 adamın adı da Ali İhsan Paşa idi.Mehmet
Çavuş’la Ali İhsan Paşa, çok tenha yerlerde ve çok gizli
konuşurlardı.Mustafa Kemal diye birisi bu işi boşaracak düşmanı kovacak

diye duyardık.
Paşa ile Mehmet çavuş bir gün Afyon'a kömür
götürdüler .Kumar taş’ta Kostantin diye Yonan’ın başı varmış .Mehmet, Çavuş
casus olarak orada istirahat verir ve Kostantin ile konuşmaya yanına
girer.Paşa ise pejmürde bir vaziyette dombey arabasının başında
beklemektedir.Konuşma bitince camdan Paşa’ya’’dombeyleri koş" diye
102

bağırır»ancak oda dombeyleri ters koşar ve beceremez o da Paya’ya kızar


bağırır ve bir de’ tokat atar. Kostantln Mehmet Çavuş’a neden vuruyorsun
deyince görüyorsunuz deli bir adam başıboş bırakıyorum, yabizimkiler ya
sizinkiler tutup habse kapatıyorlar.yanımda gezdiriyorum iş beceremiyor
deyince, Kostantin,Ali İhsan Paya’ya serbest gezmesi için bir kağıt
veriyor.Paşa,o kağıtla Kaleycik tepelerinde serseri gibi dolaşmış ve köye
dönmüştü.Hiç aklımdan gitmez köye geldiğinde Paşa çok açıkmıştı.Mehmet
Çavuş Paşa’ya ocak gömmesi gömdürdü. Paşa onu tuza banarak yemişdi.bir
akşam köyden ayrıldı gitti, bir daha Paşa’yı görmedik.
Tavşan tepenin dardır yolu
Düşman tuttu sağı solu
Cephanemiz kalmıyor
Yetiş Kemal Paşa kolu

• Ali İhsan Paşa yer altından seslendi,


Kılıcımın kabzası kana paslandı.
Kâfir Yonan,Kemal Paşa’yı duyunca ,
Kaçmasını bilmedi,soğan gibi yaslandı.

b-Bolvadin ve Köyleri.

Anlatan:İbrahim. Yavuz.
Doğum yeri ve yılı:Bolvadin,1318.
. Dörtyıl savaşmeydanlarında çarpışan,terhis edilerek
memleketimiz Bolvadin’e gelen evlatlarımıza aile ocaklarıda acılar
katıyor.Çünkü çoklarının ana ve bobaları ölmüş, bağ ve bahçeleri kurumuş,
hayvancılık kalmamış.Tüm bunlara karşı düşman kuvvetleri pervasızca
ilerliyor.geçtiği yerleri yakıp yıkıyordu.0 yiğit evlatlar Kuva-yı Milliye
teşkilatlarına katılıyorlardıBunlar ileri hatlarda düşmanı engellemeye
çalışıyorlardı.Halkımız da bunların iâşelerini temin ediyordu.Müftü Hacı
Ali Efendi Kuva-yı Milliye Reisliği yapıyor ve iâşelerini temin
ediyordu.Zabit Habibullah.Emirdağlı Ahmet Bey.Bayatlı,Arif Bey’de Kuva-yı
Milliye Birliklerine komutanlık ediyorlardı.Bolvadin ilk kez 14 Nisan
103
1921’de işgal edilmiş,15 Nisan 1921’de ilçeyi terketmişti.Düşmanların
Bolvadin’den çekildiğini haber alan hükümet erkânı Bolvadl’nin moralini
yüksel11 i.Daha sonra Afyon'da yenilen ordumuz Bolvadin'i düşmana
terketti.Düşman Hamidiye Köyüne gidilen yoldan ilçeye girdi.Düşman
karargahını Müsiümanlı dediğimiz mıntıkaya kurmuştu.İİçe eşrafından Hacı
Ata Efendi»düşman komutanına her türlü ihtiyaçlarının karşılanacağını halka
eziyet edilmemesini istedi.Böylece askerlerin kadın ve kızlarımıza
sarkıntılıkları önlendi.İşgalin 37.günü 24 Eylül 1921 günü kışlalarını
yakarak kasabayı terkettiler.Yonan kuvvetleri Sakarya Muharebesi’nde
mağlup olunaca Bolvadin’i terketmişlerdi.Türk Ordusu Taarruza hazırlanırken
İlçemiz mühim bir karagah rolü oynamıştı.Kasım ayı bamşmda Ali İhsan Paşa
ilçemize l’inci Ordu ..karargahını kurdu.Daha sonra Birinci Ordu Çay ilçesine
çekildi.1’inci Ordu’nun Çay’a çekilmesiden sonra İkinci Ordu Karargahını
Bolvadin’de kurdu.Ordu Komutanı da Yakup Şevki Paşa İdi.Bu arada Bolvadin'e
mustafa Kemal,Halide Edip Adıvar ve Ahmet Emin Yalman'da
geldiler.Kemalettin Sani Paşa komutasındaki 4'üncü Kolardu’da karagahını
Ağılönü Şıhlar Mahallesine kurdu.Bolvadin’deki Ordu birliklerinin
yerleştirilmesi ve yetiştirilmesi oldukça muntazam bir şekilde

sürdürülüyordu.Halkımız evlerini orduya terk ediyor.okullar ve camiler


hastahane oluyordu.Bu arada ordu,istihbarat işlerlde muntazam bir şekilde
işliyordu.Yüzbaşı Yaşar adında bir casusumuz Yonan’a hizmet eden birisini

yakaladı.Casus işmdiki Yapı Kredi Bankası’nin bulunduğu meydanda asıldı.Bu


sıralarda Ali İhsan Paşa değiştirilerek yerine Nurettin Paşa getirildi.

Yaz ayları geldi.Taarruzun yakında alacağına dair haberler


fısıltı halinde konuşuluyordu.Fakat gününü kesin olarak bilmiyorduk.Mustafa
Kemal başkanlığında 2’inci ordu karargahında yapılan yüksek derecede bir
toplantıda,Yakup Şevki Paşa,daha noksanların bulunduğunu ve iaşe işinin
İkmâl edilmesini İstemişti.1’inci Ordu Komutanı Nurettin Paşa ise,"Hayır
vakit kaybedilmesin,askerin İaşesi süngüsünün ucundadır."demişti.Mustafa

Kemal’de bu fikri benimsemişti.


104

24 Ağustos 1922 akşam vakti, ilçenizin Zafer Caddesi,diz çökmüş


mangalar halinde Türk askeri birliklerlyledolu idi.Hareket için emir
bekleniyordu.Kemalettin Sami Paşa,Tahtalı Cami’ine gelip ordumuz için
yapılan dualara katıldı.Ogün ordumuz Afyon istikametine hareket etti. Sabah
ezanı, top atışlarıyla başlayan taarruzumuz,Ordumuzun zaferi ile
neticelenirken,Bolvadin’imizde şenlikler yapılıyor ezanlar
okunuyor.meyadanlarda zeybek oyunları oynanıyordu.

C Emirdağ ve Köyleri.

AnladantNuri Keskin
Doğum yeri ve yılı:Emirdağ 13 15.

1335 yılında terhis olarak Emirdağ’a geldim.Emirdağ’da


Yusufbeyzade Abdülkadir Efendi Kuva-yı Milliye Reisi olarak halk tarafından
tayin edilmiş bu sırada herkes başıboş bir halde iken Emirdağ’ına Hacı
şükrü namında bir şahıs geldi.Bu adam az müddet Emirdağ'ında kaldı.Asker
kaçağı ve hırsızlık yapanları yola getirmek için çarşı içerisine idam
sehpası kurdurdu ve herkes teslim olsun diye ilan etti.Hacı Şükrü Bey
Müzaheret askeri namında bir kuvvet teşkil etmek istedi.Bu müzaheret
namında olan askerler gayri muntazam olarak çalıştılar.Daha sonra MŞükrü
Bey Emirdağ’dan ayrıldı.
Kuva-yı Milliye Başkanı Abdil Ağa ise herkes toplayıp birlikler
kurmalarını istiyordu.Zaman,zaman bazı yerlerden gelen Çete kumandanları
buralarda dolaşıyorlardı.Bunun üzerine burada Kara Ahmet Efe de kendi
başına asker toplamaya başladı.Tam bu sıralarda Yonan ordusunun İzmir ve
Bursa’dan Anadolu içlerine doğru ilerledikleri haberlerini
alıyorduk.Alaşehir İzmir taraflarında Arif Bey zaman,zaman Yonan ordusuyla
uğraşıyordu.Öte tarafından ise Çerkez Ethem asker topluyordu.Sonradan Arif
Bey’le arası açıldığından Arif Bey(Bayatlı)Afyon’a geldi.
Bu sırada Konya’da Delibaş isyan etmişdl.Konya'da Kuva-yi Milliye
105

askerine karşı çıkıyordu.Arif Bey,Kara Ahmeti de beraberinde aiarak isyanı


bastırmaya gitti.Bu arada Emirdağ’da teslimolmayan dört kişiyide idam
etmişti.
Tam bu sırada müzaheret askeri olarak asker toplayama
başladılar.Bende asker oldum.Emirdağ’dan 70-80 kişi Afyon’a
sevkedildik.Oradan Eskişehir ve sonra Bozöyük de oturan 24.'üncü Fırka
Hücum Taburu 2.'inci Bölüğüne katıldım, l.ve 11. İnönü Savaşlarına
katıldım-Aziziye'ye(Emirdağ) izini olara geldim.

Aziziye’ye geldiğimin 4.'üncü günü Belen’den Ay cephesinden


gelen Yonan Süvarileri Emirdağ’ın etrafını keş ediyorlardı.Bu oarada mecbur
kaldım.Sivil elbise giyip silahımı saklamaya,hemem arkadan bir Alay Yonan
askeri geldi.Bütün ekmek fırınlarını işfal edip hazırlık yapmaya
başladılar.Arkadan takviyeolarak bölük, bölük Yonan Birlikleri
geliyordu.Bunların gelip geçmeleri 2-3 gün devam ediyordu.Bu arada kendi
kumandanları emir vererek halka karşı kötülük yapılmayacağını ilân
ediyordu.Herkesin içinden gücündenkalmasın diye emirler
veriyorlard.Emirdağ’dan geçen Yonan Birlikleri geldikleri yerlerden koyun
sürülerini toplamış,başında Yonan askerleri, istedikleri yere
sürüyorlardı.Şimdiki topsahası denilen yerde, ağırlık ve askere ait
malzemeleri arabalarıyla dolu duruyordu.Birgün akşam üzeri muntazam bir
piyade fırkası gelerek bir kısmı Hükümet meydanına silah çatarak bir geçe
Emirdağı'nda kaldı.Kuşluk vakti kuvvet hareket etti.Suvermez Hamzahacılı
istikametinde Asar Köyü’ne varırken herkes çarşıda idi.Ben de evde
idim.Düşman telallarla herkes içine baksın diye ilan ettiriyordu.Bunun
üzerine çarşıya çıktım.Bu sırada Sinan Paşa gelerek düşmanın artçı
birliklerine ateş etmeye başladı.Düşman da karşı koyuyordu.Nihayet Adaçalı
tarafından Sinan Paşa ile beraber sokaklara yayıldılar. Denk geldikleri
askerleri vuruyorlardı.Ben elimde silahla onlara kulavuzluk ediyordum.
106

Emirdağı’na Sinan Paşa’nın baskın yaptığını duyan Yonan kuvvetleri


Emirdağ’a geri döndüler. Yonan ölülerini görünce, bunlar, siviller
tarafından öldürülmüş bizde burayı yakacağız elediler .Tellalcı çıkararak eli
silah tutabilecek erkekleri topladılar.Hükümet Konağının arkasındaki
hapishaneye ve avluya doldurdular.Ben ise muntazam biryerde saklandım
bekliyordun, sabaha kadar yakmaya kötü işker.ce yapmaya uğraşıyorlardı .Bir
Rum Papazı bizi kurtardı.
Yunan Kumandanı yakmaktan vazgeçip ileri gelen idarecilerden ve
muhtardan birkaçını alarak götürdü.Sabaha karşı çekilip gitti.Ertesi gün
şehitlerimizi gömdük.Yunan bizi bırakıp Ankara’ya doğru hareket
etti.Sakarya’da yenilerek geri döndü.Bu sırada Kara Ahmet Efe başına asker

toplamaya başladı.İstasyon varıp yazılıyordu.Bizler İse toptan Tahir Efe’ye


varıp yazıldık.Silahımızı aldık birde at temin ettik.150-200 kişi
olduk.Buradan hareket ederek Afyon’a yakın kıyı dağlardan olan 3.’üncü

süvari Fırkası Kumandanı Çolak İbrahim Bey’in emrine girmeye karar


verdik.27’inci Alay 2.’İnci Bölüğe dahil olduk.Fahri Özdilek Alay
yaverlmizdi.Takım Kumandanımız Emirdağ'lı saatçinin Yusuf İdi.Ortaklar-
Urla-Çeşme-İzmir’e vardık.
Anlatan: M ti s t at f at Sezdin

Lakabı:Akıl Gocuğu

Doğum yeri ve yılKSoğukkuyu Köyü, 1314.


Çeşitli yerlerde çarpışıp yaralandıktan sonra Aziziye’ye
geldim.Tez’deki 2’inci Kolordu ll.Fırka Hücum Taburu 2.Bölüğe girdim.Tabur
Komutanı Salih Zeki Bey Bölük Kumandanı Edremitli Nihat Çatallı da
11.Fırkanın 27.Alay Dereköy’de 26.Alay’ın Aziziye’de karargahı vardı.
(Bayatlı)Arif Bey-Abdil Ağa,Çerkez Mehmet(Başara Köyünden)
Ödeınişll ■' İsmail (Elmas Pehlivan) Saatçinin Yusuf .Emirdağ’da Kuva-yı
Milliyeyi kurdular.Kuva-yı Milliye kuvvetleri Afyon’a sevk edildi.Başımızda
107

Kara Ahmet.Çerkez Mehmet ve Elmas Pehlivan vardı.Başımızda Fahrettin Paşa


vardı.
Anlatanlar:Tahir Yurt-Süleyman Baştaş
Doğum Yerleri:Yiğitpınarı Köyü.
Köyümüzde bir inzibat dairesi kurmuşlardı.Burada inzibat
subayları ve askerleri vardı.Köyümüzden ve çevre köylerden,bizim
askerlerden Kurtuluş Savaşı’nda ismi bulunan efeleri yakalayıp buraya
getirirlerdi.Buraya getirilenlerin ifadeleri alınırdı.Bu işlem sopayla
olurdu.Tüfekten falaka yaparlardı.Döğülenlerin üzerlerinden kan
fışkırıncaya kadar düğerlerdi.Zaten ifadeye giren kendisi çıkamazdı. Eli
ayağı tutmaz,her yanı kan olurdu.Sedye ile köyün dış tarafından hapishane
yaptıkları yere taşırlardı.Ayrıca ihtiyarları para ve mal için çok
sıkıştırıp döğüyorlardı.Kesmek için yatırdıkları,yakmaya teşebbüs
ettikleri, gözlerini bağlayarak vurmaya kalkıştıkları komşularımız
vardı.Para ve yiyecek namına bir şey bırakmazlardı.Kadınlardan da özellikle
altın arıyorlardı.Yakın çevremizde Rumlar ve Ermeniler vardı.Bunlar
ticaretle uğraşırlardı.Bu sebeple köyümüzü,malımızı, çevre köyleri ve
etraftaki kişileri çok iyi tanırlardı.Yonan geldikten sonra bunlar
özellikle para ve mal hatta şahsi kin ile bizlere çok eziyet ettiler.Yonan
askerlerinden daha çok bunlardan korkardık.
Anlatan:Mehmet Başak
Doğum Yeri:Yiğit Pınarı Köyü.
Bizim evi Yonanlılar hapishane olarak kullanmışlardı.buraya
getirilenler genellikle, çevre köylerdendi.Milli Mücadeleye adı
karişmiş,evinde silah bulunmuş veya komşularınca evinde silah sakladığı,
Türk Casuslarını evinde barmdırlıkları, yada parası ve sarı lirası olduğu
azınlıklarca ihbar edilmi kişilerdi.Bizim evde(Hapishanede)80-100 ve bazen
daha çok hapis bulunurdu.Bunları Yonanlılar çok dövdüklerinden
yürüyemezlerdi.Yürüyebilenler de ancak dizleri üzerinde hareket
108
edebilirlerdi.
Mahbuslarm burada öldükleri söylenirdi ancak bizi içeriye
sokmazlar ve gistermezlerdi.Allah o günleri bir daha göstermesin ve
azınlıklara güvenmeyin:
d- ihsaniye ve Köyleri

Anlatan:Mehmet Demirdelen
Doğum Yeri ve Yılı:Belce Köyü,1323.
Ben o zamanlar yeni delikanlıydım.Aylardan Mayıs gün
olarak hatırlayamayacağım-Biz,köyün harman yerinde dikiliyorduk.Köyün
güneyinden Armutözü,Tuzla Taşları,Samankıran.Türkmenkolu mevkiinden düşman

gelmekte olduğunu gördük.Düşmanın bir kolu da Dereboğazı İskelesi’ne


gelmiş,bütün köy halkı harman yerinde toplandılar.herkeste bir telaş
vardı.Oradan bir kaç yaşlı büyükçe beyaz bir çarşaf bulup, şimdiki
camininyerinde eski cami vardı.Camiinin minaresine, çıkarak çarşafı manariye
çektiler.Bir hafta kadar düşman o sırtlarda keldi.Yalnız köyü,100-150 kadar
süvari geldi.Köyü şöyle bir gezdiler.Sağlam yapılı evleri tesbit edip
evlere el koydular^Evlerin bazılarına komutanları bazılarına erler,bir
kyaptıılaaşhane, kahvehane,berber,subay lokali,atlar için ahır,kantin
yaptılar.Kurtuluş gününe kadar bize çok eziyet ettiler izin almadan bir
yere gidemezdik.
Kurtuluşumuz 1338 Ağustos’unda oldu.Şafak sökerken top
sesleriyle uyandım.Çok heyecanlıydık.
Önceleri çok sakindiler.Sonraları birden değiştiler.Söyledimya
serbest hareket edemiyorduk.İstedikleri gibi her eve girib istediklerini
alıyorlardı,vermediğin takdirde yediğin dayak yanına kâr kalırdı.Sokakda
genç-ihtlyar kimi tuttularsa’’Zito Venezelos”diye bağırtırlardı.Bağırmayan

olursa dipçikle döverlerdi.İşgal günlerinde kadınlarımıza pek


dokunmazlardı.Bozguna uğrayıp giderlerken çok kadının ırzına tecavüz
ettiler.Hamile kadınları süngülediler.İhtiyarların çoklarının el ve ayak
■ i
i II
109 ''
parmaklarını doğradılar.Çocukları süngüledller.Komutanları ses çıkarmazdı
onların yaptıklarına göz .yumarlardı.
iAnlatan:Hüseyin Kuruağaç
Baba adı:Mehmet
Ana adı:Gezlban
Doğum Yeri ve Yılı:îhsaniye,Basır Köyü,1320.
Köyümüz işgal edildiği zaman 8 hane idi.Şimdi 30
hanedir.Yonanlılar işgal ettikleri zaman köyde enaz 1700 adet koyun ve
keçi,120 adet inek,24 adet öküz,18 adet eşek ve 30 adet at
I
götürdüler.Bunların dışında köy eşrafından Hacı İsmail Bey'den de ayrıca
koca bir sandık dolusu OsmanlI akçesi götürdüler.Ayrica,köyümüzün hepsini,
kadın,kız,çocuk ve yaşlı erkekleri üçay hiç durmadan ikşer kat mevzi
kazdirdilar.su taşıttılar.hayvanlara baktırdılar.Köyümüzün kuzeyinde
bulunan Köroğlu Tepesi ve güneyinde bulunan Erenler ve Kazuçtu Tepelerinde
Ali İhsan Paşa adıyla anılan bir zabit istihbarat faaliyetlerinde bulundu.
Paşa düşman hatları arasına sızarken farkedilir.Yunan askerleri paşayı
kovalarken bizim köye geldi.Köyümüz o zamanlar muhtarlık değildi.Ayazin’e
bağlıydı.Ayazin muhtarı da bizim köydeydi.Ali İhsan Paşa’ya bir korucu
gibi,oğlum ekinlerdeki şu hayvanları çıkar,re duruyor sun.Bak sen getirdin
hemen geri gitmişler.Git çabuk getir diyerek bir tokat attı.Paşa
hayvanları çıkarmaya gitti.Bu durumu gören Yonan kumandanı hiç
şüphelenmeden geri gitti.Yonanlılar işgal sırasında bizlere çok zulüm ve
işkence ettiler.Hele,hele çocuklarımıza ve kadınlarımıza olmadık eziyet ve
muameleler yaptılar.Koçarken Bozhüyük ve Ayazin Köyü’nden birer kadını
zorla götürdüler.Bizlere köle gibi davrandılar.durmadan çalıştırdılar fakat
bizlere yavan ekmek dahi vermediler.Bizim bölgede çokça Ermeni vardı.Bunlar
Yonandan ayrı cephe kurmuşdu.Başlarında bir Yonan zabiti vardı.Bizlere çok
zulüm ettiler.Irz ve namusumuzu klrlettilssr.Allah o günleri bir daha
göstermesin.
110

Anlatan:Battal Çalışır.
Doğum Yeri ve Yılı:İhsanlye Döğer Kasabası,1318.
Baba Ad ı: Metimed.
Köyümüz 1337 yılının Haziran ayında Yonanlılar tarafından işgal
edildi.İşgal tahminen 13 ay kadar sürdü.Sonra 1338 yılındı Ağustos’un
sonlarında kurtarıldı.
Yunanlılar işgal esnasında bize çok eziyet ettiler.Köy yakıldı
Hayvanlar sürüldü.İşgal günlerinde köycek bütün hayvanlarımızı Yonanlılar
karazorla aldılar.Küçük baş olarak 20 sürü(15-20 bin),büyük baş hayvan
olarak 1500-2000 hayvan gitti.Ayrıca dağdan odun getirtmek, hayvanlara
bakmak,mevzi kazdırmak için angarya olarak herkesi çalıştırdılar.Mesela ben
40 kağnı dağdan odun getirdim köyün hemen hepsi benim kadar
çalıştılar.Ayrıca köyümüze Çay’da bulunan Ali İhsan Paşa’nm caşusu Yüzbaşı
Yaşar gelir ve köyün İmamı Kara Hafız’m evinde ■ kalır.ondan da bazı
bilgiler alırdı.Bazı gecelerde mahalle fırınlarındakalırdı.Gündüzleri de
Çatalçeşme’deki harman yerlerine atılan sapların arasında kalır(veya
tarlalardaki sapların) arasında saklanırdı.
Yüzbaşı Yaşar Bey’in Döğer’e geldiğini,Köy imamı Kara Hafız’m
evinde kaldığını.Yonanlılara istihbarat verilir.Yonanlılar köyün imamı Kara
Hafız’ı Yüzbaşı Yaşar Bey’i evinde sakladığı İçin,köyün imamına işkence
ederler.Bir gecede ağzındaki bütün dişlerini insafsızca sökerler ve Afyon
İmaret Camiisine habsederler.Yonan kaçarken Yüzbaşı Yaşar Bey köye gelir ve
kara Hafız’dan muhbiri ister, muhbir daha sonra Afyon’da
asılmıştır.Yonanlılar köyden kaçarlarken bütün eşyalarını yakmışlar
silahlarını, cephaneliklerini tesislerini havaya uçurmuşlardır.15 kadar
Yonan esir alınmış bunlara çuval giydirilmiş değiş tokuşda
gönderilmişlerdir.
Bu olayları 1318 doğumlu Cafer Kılınç,1319 doğumlu Haşan oğlu
Ahmet Mıngır, 1323 doğumlu İsmail Sorgın,1327 doğumlu Mehmet oğlu Ali
111

Önkol'da teyid etmektedirler.Bunların anlattıklarıda yanı mahiyetdedir.

e- Sincarlı ve Köyleri.

Anlatan:Mehmet Kök
Doğum Yeri ve Yılı: Kınık köyü/Sincanlı 1319.
Köyümüz işgal edildiğinde 150 hane kadardı.Bunların bir kısmı
savaş anında göç etti.Milli Mücadele'ye köyden 50 kişi katıldı.Bunlardan
20'ye yakını yakınımızdaki Küçükköy(Yıldırım Kemal) de şehit düştü. Hemem
hemem 10 kişide geri dündü.Düşman köye geldiğinde bize çok eziyet
etti.Köyümüzdenyaklaşık . 200 adet inek, yaklaşık 2000 adet koyun-
keçi,3000tavuk,100 adet at 50-100 kadar da eşek Yunan kuvvetleri tarafından
gasp edilmiştir.Köyhalkından çalışabilen herkesi zorla angaryaya götürüp
çalıştırdılar.Bu çalışma sabahın erken saatlerinde başlayıp yatsı
vakitlerine kadar devam ederdi.Bu çalışmaya herzaman 100’e yakın kişiyi
zorla götürürlerdi.Çalışanlara eziyet ederler.bazen ekmek bile vermezlerdi.
Bunlara istihkam, mühimmat,taşıtma ve siper kazdırma işlerini
yaptırırlardı.
Önemli Savaşlar köyümüzün yakınlarında cerayan etti.Doğusunda
Tmaztepe,Güneyinde Çiğiltepe, Kuzeybatıda Dumlupmar savaşları yapıldı.
Köyümüzün yukarısındaki dağda Türk süvarileri vardı.Bunlar geceleri
yetişkin olanları kılavuz alırlar sabaha kadar keşif yaparlardı. Haatta bir
keresinde beni götürdüler ben de onlara Yonanlıların erzak ve cephane
yerini gösterdim.Ermeniler bize çök eziyet ettiler.Dilimizi, örf ve
adetlerimizi iyi bildikleri için casus olarak çalışırlardı.Tüm kötülükleri
de yaparlardı.Yonanlılar kılavuzluk yaparlardı.Halkı kandırmak içinde
Yonan ideallerini sık sık söylerlerdi.Bunlardan bu millet onlardan çok

çekmiştir.Ordularımızın taarruzu 26 Ağustos’da Tınaz Tepe’de Çiğiltepe’de


başladı.Yonan Orduları akşama doğru bozguna uğradı. 27 Ağustos’da Afyon

kurtuldu. Yonanlılar Dumlupmar’a çekildi .Ordumuzun süvari birlikleri


1 12

bunların önlerini kestiler.30 Ağustos’da yapılan Meydan Muharebesi’ni de


biz kazandık.Yonanlılar İzmir’e kaçtılar yakıp,yıktılar.
Anlatan:Ramazan Kaçmaz
boğum Yeri ve Yılı:Tokuşlar Köyü/Sincaniı,1324.
Köyümüz İşgal edilmemişti,ancak yakınlarımızdaki yerlerin İşgal
olması bizim de hadiselere karışmamıza neden oluyordu.Sakarya Savaşından
sonra SincanlI Kırka Köyünden, Yonan ınantası taraftarı 7 kişi
bulunuyordu.Köyümüzde Yonan mandasını isteyen yoktu. Köyün en hatırı
sayılır kişisi olan Ali Haydar Yörükmezarına çekildi.Oraya bi ev
yaptılar.Süvari komutanı Fahrettin Paşa’nın da müsadesiyle silahlı bir grup
oluşturuldu.Civar köylerden de gruba katliamlarla beraber sayı 4b tane
mavzer oldu.Grup bölgede keşif ve güvelik vazifelerini 25 Ağustos’a kadar
İfa etmişdir.Haydar Ağa,Fahrettin Paşa’nın ordusundan İbrahim
Bey.NizamettinBey Kolsuz Arif Bey ile hergün irtibat sağlar keşif
raporlarını bunların vasıtasıyla Fahrettin Paşa’ya ulaştırırdı.Daha sonra
Haydarağa Köyü'nü Başkimse’ye muhacir yolladı.Kısa zamanda oluşturduğu 45
kişilik grubuyla Balmahmut,Demiryolu,Ayvalı Köyü,Karacaörenden mevkiisinden
Yıldırım Kemal’e aralıklı olarak 45 manzerll ve 75 süvari tam 5 ay bu boş
alanı kolladılar.
Büyük Taarruzdan 20 gün önce Fahri Belen Haydar Ağa'nın yanına
geldi.İkisi Kırka Köyü üzerine keşife. gittiler.Fahri belen Haydar Ağa’nın
eratını çok sevdi,beğendi.Haydar Ağa Bölüğüne ”Çakal Bölüğü" adını
vedi.Haydar Ağa Fahri Belen’e kılavuzluk yaparak ormana ve tepeye vardılar.
Haydar Ağa,Fahri Belen’e Sinanpaşa,Paşaköyü,Kılıçarslan,
Bulca,Balmahmut,Demiryolu,Ayvalı.Başkimse,Yıldırım Kemal,Karacaören,tozlar
gösterek buralar hakkında bilgi vedi. Bulca, Balmahmut,Yıldırım Kemal
arasında her 8 nefer 1 km. aralıkla sıralanmışlar.Ayrıca Karacaören.Tazlar
arasında döşman var.Şu alan boş Paşam diye durumu anlattı.Büyük Taarruzdan
1 13

10 gün önce Denizli'n bir istihbarat Ali Rıza geldi.Haydar Ağa ile günlük
tepelere çıktı,Eğret'deki düşman birliğini izler ve gözlerlerdi.25 Ağustos
günü Haydar Ağa’ya haber geldi. Naydar Ağa önce Güdübez'e oradan
Sandıklı’nın Çay mahallesi No:10'da oturan Fahrettin Altay'ın yanına
varır.Fahrettin Paşa"Ordunun işi gizlidir.Yarın büyük savaş
başlayacak.Senin ovaya top atacağız"demlş ve haritayı

çıkararak"Çayhisar.Kızılyol,Tokuşlar-Çayhisar arası,Aşar tepe,Tokuşlar


korusunun doğu ve kuzeyi hakkında senden bilgi istiyorum"demiş.Haydar
Ağa da Çakal Bölüğü ve Fahri Belen’le birllkte.Derindere,Bulanık
Çay,Kavaklık,Tokuşlar Korusunun küzeyi ve doğusu Tazlar’daki düşmana
karşı, Çayhisar'm Korusu Kırka'dan gelecek Yonan'a karşı.Asartepe'de
toplandılar.Fahri Belen’e raporlarını verdiler.Fahri Belen de raporunu
yazıp, süvari ordusuna gönderiyor ve bilinen netice gerçekleşiyor.Ordumuz
Büyük Taarruz'la dümşmanı kovuyor o zamanlar şunları söylerdik.
Afyon yolu atlılar,
Siper almış bekçileri
Arslan gibi harb ediyor
Türk’ün şanlı askeleri

Ben askerim hayatına


Vakfetmişim vatınıma
Annem babam kardeşlerim
Feda olsun vatanıma

Albayrakta ay-yıldız var


Vatan için canım sızlar
Biz düşmandan kutardık
Sırma saçlı gelin kızlar

Çıktık Afyon Yaylasına


Düştük düşman arkasına
114

. . Duyduk düşman teslim olmuş


Türk Süvari Fırkası’na

Anlatan:Abdullah Acar
Doğum Yeri v.e Yılı:Çayhisar Köyü, 1316.
Yonanlılar köyümüze 1920 Senesinin Haziran ayında geldilergününü
tam olarak hatırlayamıyorum.Geldiklerinde bize çok eziyet,
ettiler.Hayvanlarımızı gasp ettiler.300’e yakın inek ve 1600’e yakın da
koyun aldılar.Ayrıca bize angarya ile mevzi kazdırdılar.Köyümüzün her
tarafı mevzi idi.Bunların hemen hepsini biz kazdık.Kağnılar la levazım ve
cephane v.b.savaş araçları taşıttıLar.Su çektirdiler, taş
kırdırdılar.Savaş zamanı Gazi Paşa’yı çok duyardık bundan başka süvari
kolordusu kumandanı Fahrettin Paşa’yı, Garp Cephesi Kumandanı İsmet
İnönü’yü, Ali İhsan Paşa’yı çok duyardık,o zamanlar bu ve adlarını
hatırlayamadığım buna benzer paşalar için hepimiz hayranlık duyar ve

onlar gibi davranmak isterdik.


Köyümüzün Güney Cephesinden Fahrettin Altay'ın komutasında bir
süvari kolu düşman cephesini yarıp köyümüze geldiler.Köyümüz bu kol
tarafından kurtarılmışdır.Yonanlılar kaçarken kadınlarımıza, kızlarımıza
tecavüz ettiler.onları dövdüler»çekiştiler, köyümüz yakınlarında çok
esir alındı.Bunlar becayiş esnasında gittiler.Onları camiye
doldurmuştuk.Yonanlıların kaçarken bıraktıkları silah cephane
v.b.levazımı ordumuza teslim ettik.Son olarak şunları söylemek İstiyorum
oğlum.Köyümüzün güneyinde bulunan Tokuşlar Köyü’nde düşman
varmış,Yonanlı askerler Türk askerlerine buraya gelin burada ekmek var
dediler.Bizin Türk askerleri de sizde buraya gelin bizde de mermi var
dediler.

Eğer Yonanlılarla tekrar savaşırsak yine seve seve gider


Yonanlılara karşı savaşırım.Onların kadınlarımıza, kızlarımıza

yaptıklarını unutamıyorum.Yonanlılara karşı kinim hala vardır.Onlar


115

AnlatanîM.Mustafa Bayrak.
Doğum yeri ve yılı;Sinanpaşa Köyü(Sincanlr Kazası sonradan olmuşdur.)
1320.

Kazamız o zamanlar köydü.Yaklaşık 100 hane kadardı.0 zamanlar


bize çok ziyan verdiler. Tavukların boynunu koparıp,çiğ çiğ yediklerine şahit
olduk.İnek,koyun gibi hayvanları da istedikleri zaman alıp giderlerdi. Bizi
angarya olarak çalıştırdılar.Büyüklerimizi Sakarya'ya kadar götürmüşlerdir.
Köyümüzün çevresindeki Çiğiltepe mevkisinde mevzi ve istihkâmlar
vardı.Bunların hepsini angarya olarak çalışarak yaptık.Köyümüz de karakolları
vardı.Köy dışına iş görmek için gitmek isteyenler.vesika almak
mecburuyetindeydi.Vesika alan kimse,akşama mutlaka dönmek zorunda idi.Köyde
Yunanlılarla işbirliği yapanlarda vardı.Bunlara "ellik gavuru"
derdik.Zengindiler,işgalci Yunana alkış tuttular her türlü yardımı yaptılar.
Yunanın çekilmesi ise 27 Ağustos 1922’dir.Öğle üzeri Çiğiitepe’den Köye
indiler.Tam cephe olduğu için ırza dokunamadılar ancak yıkıp geçtiler.Harp
hemen burada olduğu için,çok ölen,yaralanan,esir düşen oldu.Kaçıp
gittiler.Biz o günlerde acıdan şu türküleri söylerdik.

26 Ağustos’ta süvariler yürüdü.

Sinanpaşa Ovası’nı kızıl duman bürüdü.

Trene binerken potinim kaydı,


Garip anaların bağrı yandı.
■ Ağlamayın analar bize sefer görüldü,
Kadersiz kardaşlarım ne halde kaldı.
Dostlarım ağladı.düşmanlarım güldü.
Bu sebepden arzu ederim sılayı.

Çentenin ardı astar,


Nerde gelin gördüm»kocası asker.
Asker yavruları»babasını ister,onun için,
Arzu ederim sılayı.
116

An latan:Hal il Dolaykaya.
Doğumyeri ve Yılı:Yıldırımkemâl,1320.
Yunanlılar bize çok eziyet, etti ler .bizim içimizden onların adamalrı
da vardı.Bu hainlerin bize anlatılmayacak kötülükleri oldu.Keçi 1 i]irden
Memiş.Yüylüklü Veysel Yunanlıların hesabına çalıştılar.Köyümüzde Rum asıllı
Dimitri vardı.Ancak kendisi bize çok yardım etti.Köyü yanmaktan kur tardı.Daha
sonra Bilal,Dimitri’yi Eyici Korusu'nda öldürttü.Süvarilerimiz gece bazen tek
kişi olarak köyün ileri gelenleriyle görüşür giderlerdi.Size şunu anlatmak
istiyorum,Akçaşar’dan topları Başkimseye götürdüm,Başkimse'de Yunanlılara
rastladık sökemedik nöbetçilerini öldürdük.Orada ben Başkimse yanıyor
dedim.Yüzbaşı bana inanmıyarak bir tokat al 11.Düşmanın içine girdik sökemedik
geri döndük.Eyice*den geçtik dağa çıktık.Dağdan Başkimse’ye baktık,dağı taşı
düşman dolmuş.Toplar oradan dağa götürüldü.Eyice(halk arasında Ece diye
geçer) Köyü’ne geldim düşmanın olduğunu söyiedim.Düzağaç tarafından dört top
yerleştirdiler.Bunlar düşmana ateş açtılar,Düşman köyden göçmek zorunda
kaldı.Düşman daha sonra Hamur Köyü Dağı'na git ti.Çalköy’den geçti gitti.Ben o
zaman orduya kılavuzluk yaptım.Köyümüz 28 Ağustos 1922’de kurtuldu.0 zaman şu
türküyü yakmıştık.

Sinanpaşa ovasını düşman bürüdü,


Yürü,yürü şanlı ordu,süngü elde bomba belde düşmana doğru,
Her tarafı yakmak için girmiştin yurdumuza,
Afyonum'un dağları mezar oldu ordunuza,
Yürü yürü şanlı ordu,süngü elde bomba belde düşmana doğru.

26 Ağustos’da süvariler yürüdü,


Sinanpaşa ovasını kızıl duman bürüdü.
İki günlük kanlı harpte Yunanlılar kaçtılar,
Mızraklar zafer yolu açtılar.

Bu kısımda verdiğimiz tüm hatıralar daha önceki dipnotlarımızda da ifade


ettiğimiz gibi,Afyon’da 1982’de Tümgeneral Mahmut Boğuştu tarafından
derlenmiştir.Biz sadece bu hatıralar arasında ön bir eleme yapmaya çalıştık.
117
F, İBLİYOGRAFVA

Abdülkadir Efendi.Milli Bayramımız,Zafer Gazetesi,Afyonkarahlsar 3 Eylül 1922


Adıvar.Halide Edip,Türk'ün Ateşle İmtihanı,İstanbul 1987.
Akşam Gazetesi,20 Ağustos’ 1922 Tarihli Nüshası.
Altay,Fahrettin,Milli Mücadele Hatıralarım,Hayat Mecmuası sayı:20,1 stanbu1
1959.
------------- .Ony-ıJ Savaş ve Sonrası 1912-1922,İnsel Yayınlar i, İstanbul 1970.
Ambelas,D.Timeleondos,Yeni Onbinlerin İnişi,Çev.(E.Çobanoğlu),i stanbu1 1943.
Arsan,Nimet,Atatürk’ün Tamim,Telgraf ve Beyannameler i,C.1-IV,1917-1938,Ankara
1964.
Atatürk,Mustafa Kemal,Nutuk,C.I-1TI.Milli Eğitim Basımevi.Ankara 1982.
------------ Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri,C.I.Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü
Yayınları,İstanbul 1946.
Aygen,Mehmet Saadeddln-Hızab, İsmail,OsmanlI Salnameler i’nde Afyonkarahlsar,
Türkeli Yayınları,no:19.Afyon 1987.
Bayur,Yusuf Hikmet,Büyük Zaferin 50.Yıldönümüne Armağan.Ankara 1973.
------- - Türk İnkılap Tarihl.C.IIJ.ks.IV,Ankara 1983.
Belen,Fahri.Askeri Siyasal ve Sosyal Yönleriyle Türk Kurtuluş Savaşı.Başbakan
lık Basımevi.Ankara 1973.
Cebesoy,Ali Fuat,Siyasi Hatıralar,C.J-II.İstanbul 1957-1960.
Coşar,Ömer Sami.Milliyet,İstiklâl Harbi Gazetesi,2.baskı,23 Mayıs 1919.
Çerçel,Hasan,9 Mayıs Önünde,Taşpmar Dergisi,C.III,sayı:31,Afyon 1935.
Erikan,Celal,Komutan Atatürk,Ankara 1964.
Goloğlu,Mahmut,Cumhuriyete Doğru,Ankara 1971.
Görgülü,İsmet,Sesli Belgelerden Türk Kurtuluş Savaşı,Harp Akademileri Yayın
larından,İstanbul 1989.
------------- Onyıllık Harbin Kadrosu 1912-1922,Balkan Birinci Dünya ve İstiklâl
Harbi,Basılmamış Doktora Tezi,Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü İnkılap Tarihi Bölümü,İstanbul 1990.


118
Gündüz,Asım,Hatıralarım,yazan:İhsan Ilgan,Ankara 1967.
Harp Tarihi Dairesi Arşivi(A.T.S.E.),Dosya No:12-81,kls,181.
.......... ........ Dosya No:24,k1 s,610.
-------------- Dosya No:174,kls,99.

Harp Tarihi Vesikaları Dergisi,sayı:39, Ankara 1967.


.......... . sayı:59,Ankara 1967.
.............. sayı:61,Ankara 1967.
__ _ sayı:62,Ankara 1967.
say ı. :63 .Ankara 1967 .
Hilmi,Süleyman,Kurtuluşumuzun Hikâyesi,Taşpınar Dergisi,C.1I.sayı:22,Afyon
19 Ağustos 1934.
İnönü,İsmet.Mil11 Mücadele,Ulus Gazetesi,4-7 Hşziran 1968.
İplikçioğlu,Niyazi»Afyon’da Milli Mücadele Başlarken Çellkalay’ın Kuruluşu,
Beldemiz Dergisi«Afyon Belediyesi Yayınları,say t:V1.Afyon 1984.
------------- gjr Büyüğümüz,Beldemiz Dergisi,C.II.sayı:36,Afyon 1986.
Jaeschke.Gotthard.Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi.Mondros’dan Mudanya’ya
(30 Ekim 1918-11 Ekim 1922),T.T.K.Basımevi.Ankara 1989.
-------------- Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri,Ankara 1971.
Kabaklı,Ahmet,Temeller in Duruşması,Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları,6.Baskı,
İstanbul 1990.
Kesri,Salih,Acı Günlerimizden.Taşpmar Dergisi,C.i i 1.sayı:31.Afyon 9 Mayıs
1935.
- --------- Kuva-yı Milliye,Taşpmar Dergisi ,C. III. sayı :31 .Afyon 9 Mayıs 1935.
Kinross.Lord,Atatürk,Bir Milletin Yeniden Doğuşu,Çev.(Nihal Yeğinobalı-Ayhan
Tezel),İstanbul 1966.
Kocatürk.Utkan,Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Kronolojisi 1918-1938,
T. T. K. Yayınları', Ankar a 1988.
Kutay,Cemal.Kurtuluşun ve Cumhuriyet’in Manevi Mimarları,Diyanet işleri Yayın­

evi, Ankara 1973.


I 19
Kutay,Cemal,Milli Mücadele’de Öncekiler ve Sonrakiler,C.1~II,İstanbul 1963.
Malili.Abdullah,Büyük İstiklâl Savaşı’nda Afyon,Taşpınaı Dergisi,C.I1.sayı:22
Afyon 19 Ağustos 1934.
-------------- Büyük Taarruzda Afyon,İkaz Gazetesi,Afyon 26 Ağustos 1926.
-------------- Milli Müadele Başlarken,Taşpınar Dergisi,C.III.sayı:22,Afyon 1934.
Mısırlıoğlu,Kadir.Kurtuluş Savaşı’nda Sarıklı Mücahitler.Sebil Yayınları,
İstanbul 1972.
Okay,Şenay Sezen-M.Vedat,Büyük Taarruz’da Batı Cephesi Komutanları ve
Şehitleri,İstanbul 1983.
Ortaç,Yusuf Ziya,İsmet İnönü,İstanbul 1946.
Özel .Sabaha 11 in, Kocaeli ve Sakarya İllerinde Milli Mücadele!. 1919-1922], İstan­
bul 1987.
Sabis.Harp Hatıralarım,C.I-V.İstanbul 1951.
Sel ek, Sabahattin, Mil 1.1 Mücadele, Ulusal Kurtuluş Savaşı ,C. I I I, İ s tanbul 1963
1965.
Şimşir .Bilal, İngiliz Belgeleriyle Sakarya'dan İzmir'e .1 921 ■ 1922 ,Mi 11 i yet
Yayınları,İstanbul 1972.
Tansel,Sefahattin,Mondros'dan Mudanya’ya Kadar,C.I-V..Başbakanlık Kültür
Müsteşar 1ığı,Ankara 1973.
Tekeli,İlhan-İlkin,Selim,Ege’deki Sivil Direnişten Kurtuluş Savaşı’na Geçerken
Uşak Heyet-i Merkeziyesi ve İbrahin;(Tahtakıl ıç)Bey,T.T.K.Basımevi,
Ankara 1989.
Tuncel,Bedrettin,Büyük Zafer ve Afyonkarhisar.Ankara 1972.
T.B.M.M.Gizli Celse Zabıtları,C.III.Türkiye İşbankası Yayınları.Ankara 1985.
T.B.M.M.Zabıt Cer idesi,C.I..Ankara 1959.
-------------- c.III.Ankara 1941.
------------- C.XXI..Ankara 1959.
------------ C.XXIII..Ankara 1959.

Türk İstiklâl Harbi.Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı Yayını.

C.II ks.I,Ankara 1963.


120

Türk İstiklâl Harbi.Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı Yayını.


..... C.II,ks.[T,II.kitap,Ankara 1966.
---- --- C. 11 ,ks• VI, .1 .kitap,Ankara 1967.
------- C. 11 ,ks.VI, 1.1 .ki tap, Ankara 1967.

Vakit Gazetesi,16 Temmuz 1919.


_ ______ 28 Eylül 1919.
Ya 1 k i n, Razı., Rahmeti i Şeyh Ata, Tarih Haz inesi , say t: b, i s tanbu i 19bl.
Yurtiçi Batı Bölge Komutanlığı Arşivi.
—İbrahim Yavuzla Yapılan röportaj,Bolvadin Kısmı.
-- - Mustafa Sezgin’le Yapılan röportaj.Emirdağ Kısmı.
-------- Nuri Keskin'ie Yapılan röportaj,Emirdağ Kısmı.
-------- Afyon ve Merkez Köyleri Kısmı.

. ... --Büyük Taarruz 26-30 Ağustos 1922 Safhası Harekâtı,Yayınlanmamış


Teksir halindedir.
------- -Sandıklı Kısmı.
-------- Sjncaniı Kısmı.

You might also like