You are on page 1of 51

BİOKÜTLE

Biokütle Kaynakları

Bitki, insan veya hayvan kökenli organik


maddeler (Gübre, Çöpler vb. )

Orman ürünleri ve tarımsal ürünler,

Orman ürünlerini işleyen fabrika artıkları

Orman yangınlarından geride kalan


yanmış ağaçlar
Biokütle Nedir?

Bütün organik kökenli maddelere biokütle ve


bu maddeler, yenildiğinde, yakıldığında veya
yakıtlara dönüştürüldüğünde ortaya çıkan
enerjiye ise Biokütle enerjisi adı verilir.

Bitkilerin fotosentezi sırasında kimyasal olarak


özellikle selüloz şeklinde depo edilen ve daha sonra
çeşitli şekillerde kullanılabilen bu enerjinin kaynağı
güneştir. Güneş enerjisinin biyokütle
biçimindeki depolanmış enerjiye dönüşümü,
insan yaşamı için esas tır.
Biokütle enerjisi

Klasik
Modern
Fotosentez
Fotosentez, bitkilerde ışık enerjisi kullanılarak organik
bileşiklerin üretilmesidir.

1771 : Joseph Priestley, bitkiler tarafından dışarı verilen


oksijenin hayvanlar tarafından kirletilen havayı temizlediği
fikrini ortaya atmıştır.

1779 : Jan Ingenhousz, havanın temizlenmesinin yeşil bitkiler


tarafından ışıkta yapıldığını açıklamıştır.

1804 : De Saussure fotosentez esnasında eşit hacimde CO2 ve


O2 alış verişi olduğu, buna benzer eşit hacimde bir gaz alış
verişinin solunum esnasında da meydana geldiğini ileri
sürmüştür.
Yirminci yüzyılın başlarında tek hücreli yeşil su yosunlarında
(Chlorella vulgaris) fotosentezle ilgili arıştarmalar Warburg
tarafından yapılmıştır.
• Genel Fotosentez denklemi:
– nCO2 + 2nH2O + Işık enerjisi → (CH2O)n +
nO2 + nH2O
• Ancak Heksoz şekerleri ve nişasta ana ürünler
olduğundan, genelde aşağıdaki spesifik (basit)
denklem fotosentezin ifadesinde kullanılır:
– 6CO2 + 12H2O + Işık enerjisi → C6H12O6 +
6O2 + 6H2O + 673 Kalori
• Havadaki karbondioksit güneş enerjisi
kullanılarak, nişasta ve diğer yüksek enerjili
karbonhidratlara dönüştürülür. Karbon
kullanıldıktan sonra ortaya çıkan oksijen ise
havaya bırakılır. Bitki daha sonra besine ihtiyaç
duyduğunda bu karbonhidratlarda depoladığı
enerjiyi kullanır. Bu bitkilerle beslenen canlılar da
bitkide bulunan karbonhidratlardan enerji
ihtiyaçlarını karşılarlar.
Fotosentez yoluyla enerji kaynağı olan organik
maddeler sentezlenirken tüm canlıların solunumu
için gerekli olan oksijen de atmosfer’e verilir.

Üretilen organik maddelerin yakılması sonucu


ortaya çıkan karbondioksit ise, daha önce bu
maddelerin oluşması sırasında fotosentez yoluyla
atmosferden alınmış olduğundan, biyokütleden
enerji elde edilmesi sırasında çevre, CO2 salımı
açısından korunmuş olacaktır. Görüldüğü gibi
bitkiler yalnız besin kaynağı değil, aynı zamanda
çevre dostu tükenmez enerji kaynaklarıdır.
Bio-Enerji Çevrimi

Biokütle CO2

Bioenerji
Fotosentez de üretilen organik madde esas
olarak karbonhidrat tır. Eğer bu kuru
madde oksijenle yakılırsa açığa çıkan ısı,
yaklaşık 16 MJ/kg veya 3800kcal/kg
demektir. Biyokütleden ikincil yakıtlar elde
edildiğinde ısıl değerler, örneğin, etanol
için 30 MJ/kg ve biyogaz için 20MJ/kg
olmaktadır. Bilindiği gibi biyokütle önce
mayalanma yoluyla sonra da sıcaklık ve
basınç etkisiyle fosil yakıtlara uzun bir
süreç içerisinde dönüşe bilmektedir.
Biokütle Enerjisinin Avantaj
ve Dezavantajları
Avantajlar
• Hemen her yerde yetiştirilebilmesi
• Üretim ve çevrim teknolojilerinin iyi bilinmesi
• Her ölçekte enerji verimi için uygun olması
• Düşük ışık şiddetlerinin yeterli olması
• Depolana bilir olması
• 5-350C arasında sıcaklık gerektirmesi
• Sosyo-ekonomik gelişmelerde önemli olması
• Çevre kirliliği oluşturmaması
• Sera etkisi oluşturmaması
• Asit yağmurlarına yol açmaması
• Düşük çevrim verimine sahip olması
Dezavantajlar
• Tarım alanları için rekabet oluşturması
• Su içeriğinin fazla olması
Biyokütle Dönüşüm Teknolojileri
Biyokütle Dönüşüm Yakıtlar Uygulama
Yöntemleri Alanları
Orman Havasız Biyogaz Enerji üretimi,
atıkları çürütme ısınma
Tarım atıkları Piroliz Etanol Isınma, ulaşım
araçları
Enerji bitkileri Doğrudan Hidrojen Isınma
yakma
Hayvansal Fermentasyon Metan Ulaşım
atıklar araçları,ısınma
Çöpler Gazlaştırma Metanol Uçaklar
(organik)
Algler Hidroliz Sentetik yağ Roketler

Enerji Biyofotoliz Dizel, odun Ürün kurutma,


ormanları kömürü, briket ısınma, seracılık
Biyokütle Dönüşüm Teknolojileri

Doğrudan Yakma
• Biyokütlenin doğrudan yakılarak enerji üretilmesi, bilinen en
eski yöntem olmasına karşın, son yıllarda verimi yükseltmek
için yeni yakma sistemleri geliştirilmektedir. Özellikle biyokütle
ile çalışan termik santral yapımında akışkan yataklı sistemler
alışılagelmiş yakma sistemlerinin yerlerini almaktadır. Hemen
her türlü biyokütle kaynağını doğrudan yakmak olanaklıdır.
Ancak, nem oranı yükseldikçe elde edilen ısıl değer azdır.
• Yanma, biyokütle içindeki yanabilir maddelerin oksijenle hızlı
kimyasal tepkimesi olarak tanımlanır. Örneğin mısır, ayçiçeği
sapları gibi tarım atıkları içindeki yanabilir maddeler, karbon,
hidrojen ve potasyum gibi bazı metalik elementlerdir. Bu
kimyasal tepkime sonucu ortaya çıkan atık maddeler ise,
karbondioksit, su buharı ve bazı metal oksitlerdir. Bu ısıveren
bir tepkime olup, yakılan kilogram başına yaklaşık 7800,
hidrojen ise, 3500 kilokalori ısı açığa çıkar.
Havasız Çürütme
• Havasız çürütme biyolojik bir işlem olup, oksijensiz ortamda
yaşayabilen mikroorganizmalar tarafından yapılır ve organik
madde+bakteri+su=metan+karbondioksit+hidrojen
sülfür+kararlı gübre+bakteri olarak ifade edilir. Bu işlem ancak
tümüyle oksijensiz bir ortam da gerçekleşebilir. Böyle bir ortamda
işlemi yürüten iki tip bakteriden mezofilik bakteriler 350C,
termofilik olanlar ise 540C dolayında bir sıcaklıkta üretim yaparlar.
Termofilik bakteriler, mezofilik olanlara oranla daha yüksek hızda
metan üretirler. Ancak sıcaklık değişimlerinden daha fazla
etkilenirler.

• Havasız çürütme ile gaz ve sıvı yakıt elde edilmesinde, genellikle


hayvan gübresi, özel olarak yetiştirilen bazı bitkilerle, tarım atıkları
kullanılır. Bu yöntemle biyokütleden üretilen gaz yakıtlar arasında
en iyi bilinen ve yaygın olarak kullanılan biyogaz olup, % 55-75
metan gazı ile %25-45 karbondioksit içermektedirler. Biyogazın
ısıl değeri m3 başına yaklaşık 5200 kilokaloridir. Hayvan
gübresinden elde edildiğinde, geriye yine değeri artmış olarak
kalan gübre olmaktadır. Havasız çürütme yönteminde çevrim
işleminin veriminde kullanılan biyokütle kaynağına, sistem
büyüklüğüne, pH değerine ve sıcaklığa bağlı olarak %60 ila %70
arasında değişmektedir.
Fermantasyon : Şekerlerden mikroorganizmalar vasıtasıyla
alkol eldesi
• Biyokütle de, bilindiği üzere değişik oranlarda, hemiselüloz
ve lignin bulunmaktadır. Selüloz enzimatik hidrolizin
arkasından uygulanan, kimyasal hirdoliz, enzimler veya
kimyasal işlemler ile glikozla parçalanabilir. Kimyasal
hidroliz şartları bazen glikozu bozabildiği için, bu işlemin
son derece dikkatle yapılması gerekmektedir. Glikozun
fermantasyonu ile, etanol, aseton, bütanol ve ham petrol
ürünlerinden elde edilen ürünlere eş değer bir çok kimyasal
ürün elde edilebilir. Bu kimyasal ürünler, petrolden
çıkarılan kimyasal ürünler yerine kullanılabilir.
Piroliz
Piroliz, biyokütleden gaz elde etmek için
kullanılan en eski ve basit bir yöntem olup,
oksijensiz ortamda odunun 9000C ye kadar
ısıtılması ile oluşan kimyasal ve fiziksel olaylar
dizisi olarak tanımlanır. Piroliz sonucu, gazlar
katran, organik bileşikler, su ve odun kömürü gibi
maddeler elde edilir. Isıl değerleri yüksek metan
ve hidrojen, elde edilen gazlar arasında yer
alırken, oluşan organik maddelerle petrolden
çıkarılanlara benzer olarak petro-kimyasal adı
verililr. Biyokütleyi çeşitli yakıtlara çevirmek için
kullanılan en iyi yöntemlerden biridir.
Gazlaştırma
Gazlaştırma, karbon içeren biyokütle gibi
katıların yüksek sıcaklıkta bozunması ile
yanabilir gaz elde etme işlemidir. Bu işlem
sırasında denetimli bir şekilde yakıt
hücresine verilen hava ile biyokütle yakılır
ve çıkan ürünler arasında hidrojen, metan
gibi yanabilir gazların yanı sıra karbon
monoksit, karbondioksit ve azot gibi gazlar
da bulunur.
Gazlaştırma

Biyokütle gazlaştırmasının çevreye ciddi bir zararı yoktur.


Biyokütle içindeki kükürt miktarı göz ardı edilebilecek kadar
az dır. Ancak, bu ürün kullanılmadan önce öğütülüp küçük
parçacıklara ayrıldığında, akışkan yataklı sistemi içinde
kullanılmaktadır. Kum ve yatağa beslenecek öğütülmüş
biyokütle karışımı yanma odası içine yukarı doğru verilen
hava akımı ile itilir. Hava akımı bu karışımı kolaylıkla
hareket eden bir akışkan olacak şekilde ayarlar. Biyokütle
parçalarının bir kısmının yakılması ile kumun homojen bir
şekilde 6500C ile 8500C arasında ısınması sağlanır. Bu
kimyasal tepkime sonucu oluşan gaz yukarı doğru çıkarken,
siklon ayrıştırıcı içinden geçilerek istenmeyen parçacıklar ,
katran ve diğer zararlı maddeler elenir. Elde edilen ön ürüne
jenaretör gazı adı verilir. bu gazın birim hacmindeki ısıl
değer 4 ile 11 MJ/m3 (1000-2600 Kcal/m3) arasında
değişmekte olup, doğal gaza göre daha az enerji verirler.
Biyoyakıtlar
Biyoyakıtlar
• BİYOGAZ; organik bazlı atık/artıkların
oksijensiz ortamda (anaeorobik)
fermantasyonu sonucu ortaya çıkan
renksiz - kokusuz, havadan hafif, parlak
mavi bir alevle yanan ve bileþimininde
organik maddelerin bileşimine bağlı olarak
yaklaşık; % 40-70 metan, % 30-60
karbondioksit, % 0-3 hidrojen sülfür ile çok
az miktarda azot ve hidrojen bulunan bir
gaz karışımıdır.
Küspe, dışkı

Karıştırıcı
Sıcak gaz

Su banyosu

Jeneratör
Katı artık

Isıtma
Motor
Kaide Çamur toplama tankı Gaz depolama
BİYOGAZIN KULLANIM ALANLARI
• Biyogaz doğal gaza alternatif bir gaz yakıt
olarak aşağıdaki alanlarda kullanılabilir:
• Doğrudan yakma-Isınma ve ısıtma
• Motor yakıtı olarak
• Türbin yakıtı olarak
• Elektrik eldesi
• Yakıt pili yakıtı olarak
• Doğalgaz içine katkı olarak
• Kimyasalların üretiminde
1 m3 biyogaz = 0,66 lt motorin
= 0,75 lt benzin
= 0,25 m3 propan
= 0,2 m3 bütan
= 0,85 kg kömüre eşittir.
Biyodizel (YAME – Yağ Asidi
Metil Esteri - TS EN 14214
• Dizel motorlarda alternatif bir yakıt olarak
kullanılabilir
• Atık yağlardan ve bitkisel kökenli yağlardan elde
edilebilir
• Düşük emisyon oluşturur
• Yüksek alevlenme noktasına sahiptir, güvenlidir
(>3500C), Emniyetlidir
• Biyolojik olarak parçalanabilir, zehirli değildir
• Biyodizel, trigliserid esterlerden üretilen mono alkil
esterlerdir Yağ asidi
Alkol
YA Gliserin

YA YA
YA Biyodizel

Bitkisel kökenli yağlar


Transesterifikasyon

R1, R2, and R3 yağ asitleridir (aynı veya ayrı) ve yağ tipine bağlıdır.
Yağ asitleri biyodizelin son özelliklerini belirler (Setan sayısı,
bulutlanma noktası vs)
STANDARTLAR
• Biyomotorin saf ve motorin-biyomotorin karışımları
şeklinde yakıt olarak kullanılmaktadır. Bu yakıtlar
aşağıdaki gibi adlandırılmaktadır:
• B5 : % 5 Biyomotorin+ %95 Motorin
• B20 : % 20 Biyomotorin+ %80 Motorin
• B50 : % 50 Biyomotorin+ %50 Motorin
• B100 : %100 Biyomotorin
Sera Gazı Oluşturan Gaz Emisyonları
B100
Elektrik
Dizel hibrid
B20
Etanol 85%
Dizel
LPG
NG
Benzin

0 20 40 60 80 100 120 140 160


A Comparison of Alternative Fuels”, Alternative Fuel Vehicle
Program, 8/13/2001
Bağıl emisyonlar: Dizel ve Biyodizel
B100
B20
Dizel CO2
Metabolizmaya
zarar veren maddeler
n-PAH
PAH
Sülfatlar
**NOx
Partiküler Maddeler
CO
Toplam yanmadan
kalan HC
0 20 40 60 80 100 120
%
Biyodizel Ham maddeleri
Yağlar Alkol
Soya Methanol
Kullanılmış yemeklik yağlar Etanol
Kolza tohumu
Pamuk çekirdeği Katalizör
Ayçiçeği Potasyum hidroksid hydroxide

Mısır Sodyum hidroksid


Büyükbaş hayvanların yağları
Biyodizel kullanımı

• B100: % 100 biyodizel akıt amaçlı


• B20: Dizel yakıta % 20 oranında ilave
edilerek
• B2 or B5: Dizel yakıta % 2 veya % 5
oranında ilave edilerek
Biyodizel Emisyonu

Emisyon B100 B20


Karbon monoksit -48% -12%
Toplam -67% -20%
yanmamış
hidrokarbonlar
Partiküller -55% -18%
Azot oksitler +6% +2%
Enerji Etkinliği
1 BTU değerindeki yakıttan elde edilen
enerji
Net Enerji Kaybı/Kazancı (%)

250

200

150

100

50

Gasoline Diesel Ethanol Biodiesel


-50
Bizyodizelle çalışan motor
performansı

• Güç kaybı söz


konusu değil
• Yüksek parlama
noktası 260º F
Dizel için 117º F
• Dizele göre yüksek
setan sayısı
Biyoetanol
Etanol yakıt olarak değişik kullanım
yerlerinde değerlendirilebilir. Yapılan
çalışmalar sonucu, etanolün petrol ile
çalışan araç motorlarında herhangi bir
katkı maddesine gerek kalmadan başarılı
bir şekilde kullanılabileceği ve motorlarda
etanolün kullanılmasıyla açığa çıkan
zararlı hidrokarbon ve CO2 gaz
emisyonunun önemli oranda düştüğü
belirtilmiştir.
Bioetanol buğday sapı, mısır, patates, şeker
pancarı gibi tarım ürünü olan biyokütlelerden
üretilen bir üründür. Bu yüzden bu tür tarım
ürünlerinin çokça yetiştirildiği Brezilya, ABD gibi
ülkeler biyoetanol üretiminde liderdir. Benzin ile
kullanıldığında oktan sayısını artırır, CO ve
hidrokarbonlar gibi zararlı gazların emisyonlarını
azaltarak tam yanma sağlar. Yüksek oktan
sayısına sahip olması içten patlamalı motorlarda
kullanılması için bir avantajdır. Araçlar için petrol
ürünlerinin yerine kullanılabilen bir yakıttır.
Biyoetanol buhar ile etilenin kimyasal reaksiyonu
sonucu üretilmesine rağmen genellikle şekerin
fermantasyonu ile üretilir.
Fermentasyon Ünitesi
• Bu ünitede, fermantasyon metoduyla,
kullanılan mayalar ile asit ilavesi yapılarak
sakarozu, glikoz ve fruktoza parçalanması
sağlanır. pH 4,5 - 5 arasında tutulursa;
Sakaroz, glikoz ve fruktoza parçalanır. Bu
olaya inversiyon denir.
• Glikoz ve fruktoz, maya tarafından parçalanarak,
etanol ve CO2'e dönüştürülür. Reaksiyon
ekzotermik olduğundan her 1 kg alkol için, 1200
kjoule enerji açığa çıkar.
• Fermantör sıcaklığını yükselten bu olay, maya
aktivitesini düşürdüğü hatta mayanın ölümüne
neden olduğu için, mayşe bir eşanjörden
geçirilerek, sıcaklığı 32OC - 34OC arasında
tutulur.
• mayşe :fermantasyonu tamamlanmış fermantör
melasına denir
• Fermantasyon esnasında meydana gelen CO2
çok az miktarda alkol taşıyacağı için, atmosfere
atılmadan önce, bir CO2 yıkayıcısından geçirilir,
yıkantı şartlara bağlı olarak, ya fermantöre verilir
veya besi suyu tankına verilir.
• Fermantörde, alkol oluştuktan sonra
destilasyona çekilmeden önce, seperatörden
geçirilerek mayası ayrılır ve fermentere geri
gönderilir. Ara kapta toplanan, mayasız alkollü
mayşe bir pompa yardımıyla destilasyon
kolonuna gönderilir.
Destilasyon Ünitesi
• Bu ünitede, destilasyon kolonları bulunur.
Mayşe kolonuna % hacim değeri düşük
olan alkolle beslenen sıvının % hacim
oranı yükseltilerek, fraksiyonlu
destilasyonla, ham ve saf alkol dereceleri
yükseltilerek soğutulduktan sonra günlük
depolarda stoklanır. Daha sonra
rektifikasyon kolonuna gönderilir.
Destilasyon Ünitesi
Rektifikasyon(Susuzlaştırma) ve
Ayrıştırma Ünitesi
Rektifikasyon kolonuna gelen, hacimce % 96-
96,3'lük alkol besleme platosu sıcaklığı olan,
76-78OC’ye soğutulmak için otomatik bir
soğutucudan geçirilerek kolona verilir. Kolonun
taban sıcaklığı, endirekt buharla sağlanır ve 80-
82OC'de tutulur. Saatte yaklaşık 700-800 kg
buhar harcanır. 960C’de olan alkol biraz
kaynatılarak, uçucu ve kötü kokulu maddeleri
uzaklaştırılma işlemi yapılır.
Şeker üretim yöntemleri

- Konsantre asit hidroliz işlemi


- Seyreltik asit hidroliz işlemi
- Enzimatik hidroliz işlemi
Biyoetanolün Avantajları

• Yerli, yenilenebilir bir yakıt kaynağıdır.


• Petrol için dışa bağımlılığı azaltır.
• Temiz bir yakıt kaynağıdır.
• Düşük maliyet ile yakıt oktan sayısını artırır.
• Genelde bütün araçlarda kullanılabilir.
• Üretimi ve muhafaza edilmesi kolaydır.
• Biyoyakıtlar fosil yakıtlardan % 40-80 daha az
sera gazı yayar.
• Asit yağmurunu azaltır.
• Daha az su kirliliği oluşturur.
• Daha az atık oluşturur.
Biyoetanolün Motorlarda
Kullanımı
Benzinli motorlarda hacimsel olarak % 7-10
konsantrasyonunda etanol ile benzinin
karıştırılması Kuzey Amerika'da yaygın bir
uygulama olarak kendini göstermektedir.
1970'den beri üretilen araçlara yakıt karışımı
%10 etanolü (E10) tam olarak uymaktadır. Bütün
üreticiler E10 karışımının kullanılmasını
onaylamakta ve taşıtlarını bu yakıt için garanti
etmektedirler. Düşük seviyedeki etanol
karışımlarının kullanılması ile motor karakteristik
değerlerinde kayda değer bir değişiklik
olmamaktadır.
• Biyoetanol için özel üretilmiş araçlarda biyoetanol, % 85
etanol- % 15 benzin (E85) karışım oranına kadar, yüksek
karışım oranlarında kullanılabilir. E85 araçlar, otomobil
üreticilerinin bu ürünü test etmeleri nedeniyle sınırlı
sayıda üretilmektedir. Bu araçlar % 100 etanol veya %
85 sınırına kadar her oranda etanol-benzin karışımlı
olarak çalıştırılabilmektedir. Bu nedenle bu taşıtlar esnek
yakıtlı taşıtlar olarak adlandırılır. E85 yakıtının
kullanımının yaygınlaşmasını engelleyen etmenlerden
biri özel dağıtım ekipmanlarına ihtiyaç olmasıdır.
Saab to Launch 9-5 BioPower Flex-Fuel

Ford Focus Flexu-Fuel


• Diesel motorlarda biyoetanol kullanımı benzinli araçlarda
olduğu gibi düşük oranlarda etanol-diesel yakıt karışımı
motorda modifikasyon yapılmadan kullanılabilir. Bu yakıt
günümüzde Diesohol (% 15 hidrat etanol, % 84,5 diesel
yakıtı ve % 0,5 katkı maddesi) olarak adlandırılmaktadır.
Bununla birlikte yüksek seviyede etanol içeren yakıtlar
diesel motorların çalışmasında özel teknik zorluklar
gösterir. Bunlardan biri yüksek sevideki etanolun, yakıt
karışımının kendi kedine tutuşmasını zorlaştırmasıdır.
Diesel motorlarda yüksek seviyede etanol karışımı
kullanabilmek için ya alkolün tutuşma kabiliyetini arttıran
(setan sayısını artırıcı) katkı maddesi kullanılmalı ya da
motor üzerinde değişiklik yapılmalıdır.
• Tam çevrimde bir litre %100 benzin yerine E10
yakıtı kullanıldığında eğer etanol tahıldan
üretilmişse sera etkisi yapan gaz emisyonu % 3-
4, şayet etanol selülozdan üretilmişse gaz
emisyonu %6-8 düşürebilir. %100 benzin yerine
E85 yakıtı kullanımı net emisyonları %75'e kadar
düşürebilir. Biyoetanol ve benzin
kombinasyonlarındaki uçucu organik bileşiklerin
duman üretimindeki tüm artış sonuçları saf
etanol ve saf benzinle karşılaştırılmış, bunun
sonucunda, düşük uçuculuğa sahip olan etanol-
benzin karışımı üretilebileceği belirtilmiştir.

You might also like