You are on page 1of 268

1

TRK MOOL AMANZMNN TASAVVUF SLM TARKATLARI ZERNDEK TESR (*)

slm Tasavvufunun gelimesine tesir eden eitli yabanc tesirler - Hindculuun, ran'n, Yeni Efltunculuun, Hristiyanln tesirleri- daha nce farkl ilim adamlarnca ayrntl olarak incelenmi ve bu konuda birok hipotez ileri srlmt( 1). Biz, bu ksa rislemizde, sadece Trk Mool amanizminin baz slm tarikatlar zerindeki tesirinden sz edeceiz ve bilhassa Sflik tarihinde bugne kadar hemen hemen hi farkna varlmam olan bir hususa dikkat ekeceiz. Vaktiyle, WUNDT, byk filozof sezgisiyle, sfi tarikatlar tarafndan icr edilen baz oyunlarn, slm dnyasna Kuzey Sibiryal Trk boylar araclyla sokulmu olabileceini dnmt(2). lk Trk mutasavvflar hakkndaki eserimizde, Trk tarikatlarnn en eskisi olan Yeseviyye tarikatndaki amanizmin baz arpc izlerini gsterdik(3). imdi baz tarih ve etnografik malmata dayanarak bu meseleyi biraz daha aydnlatmay arzu ediyoruz. Byk sfilerin tasavvuf anlaylarnda amanizmin herhangi bir rolnn olmad kesindir. Ancak bu rol Sflik doktrinlerinin tarihi asndan pek ehemmiyetli olmasa da, sufliin d tarihi asndan ehemmiyetten yoksun olarak telakki edilemez. Bu tesiri, bilhassa Trk muhitlerinde yaylm olan tarikatlar iin, inandrc delillerle ispat edeceiz.

I
Ayrca, sfliin slm dnyas zerindeki tesiri veya daha ziyade slmyetin beynelmilel bir karaktere brnerek(4) ve bu tasavvuf tarikatlarn klna girerek ok sayda lkede kesif olarak yaylmas, yani incelediimiz mesele Trk din tarihi bakmndan hususi bir ehemmiyet arz etmektedir. Trk amanizminin ilk izlerini(5), en eski Trk tarikat olan '',Yeseviyye"de(6) aramak gayet tabidir. Aslen Yesili olan AHMED YESEV isimli bir Turk tarafndan 12. yzylda kurulan bu tarikat, asrlar boyunca Trk boylar arasnda yaad ve iptidai dinlerinin izlerini muhafaza eden ve gebe yaaylarn devam ettiren, Seyhun'un kuzeyindeki Trk boylarnn Mslman olmasnda nemli bir faktr oldu. Pek tabiidir ki Yeseviyye tarikat, bu eski geleneklerden etkilenmi, bunlardan bazlarn kendi bnyesine almak zorunda kalmtr. Yesev dervileri arasnda yaygn olan bir menkbeye gre, yzleri peesiz kadnlarn, erkeklerle beraber, AHMED YESEV"nin zikir toplantlarna katlmas, Kprlzade M.FUAD ev. Y.Do.Dr. Ferhat TAMR Horasan ve Transoksian din limlerinin ve sfilerinin iddetli protestolarna yol amt. Bu menkbeyi nakleden ar muhafazakr NAKBEND dervii, bunu, tam

bilig-1/Bahar96

bir iftira olarak kabul etmesine ramen, bizzat bu menkbenin teekkl, tam tersine bize, tarih bir gerei haber veriyor. phesiz eski Trk ailesinin mderhi bir karakter tamasnn sonucu olarak, kadna hl byk bir nem veriliyordu ve slm'n hkmlerine ramen kadnlar halk toplantlarna katlabiliyorlard(7). Bu det gebe hayatn srdren Trklerde gnmze kadar devam etti ve yzn peeyle rtme deti, balangtan itibaren sadece, slmiyet'in etkisinin dierlerine gre daha ok hissedildii ehirlerde ve kasabalarda yerleti. Bu menkbeden, gebe Trklerin kendilerini slm'a inandran kendi soylarndan sfileri, amanlar(Trke:Kam) gibi dndkleri sonucuna varabiliriz. Onun iin erkekler ve kadnlar din toplantlarda(8) ok rahatlkla hazr bulunuyorlard. Bu toplantlarda amanlarn dualar yerine kendi dillerinde bestelenmi tasavvuf ilhler dinliyorlard. Eski bir Mslman yazar(9), Yeseviyye tarikatna has olan ve zikir-i erre (nakarat zikri) diye adlandrlan zikir tarznn, zellikle Trklerin zevkine cevap verdiini; bu tarz zikirde Kuzey Asya'nn gebe Trk boylarnn amanlara has vecd verici oyunlarndan birok izler bulunduunu syler. Yeseviyye tarikatnn ilk kuruluu hakkndaki bilgilerimizin yetersiz olmas, bizi menkbelere bavurmak zorunda brakyor. Bu menkbeler, eski Trk boylarnn birounda bulunan kz kurban etme detinin bu tarikatta de var olduunu gsteriyor(l0). Yesev menkbelerinde gze arpan bir baka zellik daha vardr. Bu, Yesev velilerinin mucizeleri ile Budist ermilerin mucizeleri arasndaki byk benzeyitir. Mesel, menkbeye gre Ahmed Yesev ve dervileri ku suretine girerek uma melekesine sahip olurlar; biz ayn iddiaya sk sk Bekta menkbelerinde de rastlarz(11). Bu mucizev uua in Trkistan velilerinin menkbelerinde de rastlanlr. Bu anlatlanlarla Hiouen T'Sang tarafndan nakledilen Budist menkbeleri arasnda da bir benzerlik olmas gerekir(12). Bu benzerlik, Trklerin uzun zamandan beri yaad baz blgelerde, mesel Seyhun nehri kylarnda ve Dou Trkistan'da uzun zamandan beri mevcut olan Budizm geleneklerinin bir devam veya Trk evliya menkbeleri iine eski bir Hint folklor temasnn karmasnn sonucu olamaz m? Hoten evresindeki evliya mezarlarndan bir kann eski Budist manastrlar olduunu ileri sren Grenard, hakl olarak eski Trklerdeki atalar kltnn, bu mezarlara saygnn yerine ikame edildiini ilve ediyor(15). Yine ilve edelim ki, Hint

folklorunda rastlanan temalarn bir ka, sz konusu menkbelerin bazlarnda bulunmaktadr: Ahmed Yesev'nin hasmlar, onu hrszlkla sulamak niyetiyle, ldrlm bir kz mutfana brakmlard. Fakat Yesev, hasmlarn kpek haline getirdi ve o ldrlm kz onlara yedirdi(16). teki tesirler gibi Trk amanizminde Budizmin izleri de vardr. Dorudan doruya olmasa da amanizmin vastasyla Hindu dininden gelen tesirlerin Yeseviyye tarikatnda grlmesi ihtimalini gz nnden uzak tutmamak gerekir. Trk sfliinin ilk devreleri hakkndaki bilgilerimiz arttka amanizmin Yeseviyye tarikatndaki izleri, yani eski Trk dininin slamlam kalntlar, bize daha ak olarak grnyor. Mesel, Orta Asya ve eski Anadolu evliya menkbelerinde o kadar ok tekrarlanan mukaddes aalar(17), bu eit izlerden baka bir ey deildir. slm lkeleri iinde batya doru olan Trk gleri 10. yzyldan 14. yzyla kadar srd ve bundan anlalaca zere, Trkler arasndaki slmlama bir ka yzyl boyunca devam etti, bylece amanist tesirler durmadan yenilendi ve amanizm gcn tam anlamyla kaybetmedi(18). Onun iin biz 13. yzylda, Harezmahlarn saraynda, eski Trklerin baz sihr geleneklerinin var olduunu gryoruz(19). II Mool istilsnn slm dnyasnn siyas gelimesi zerindeki tesirleri umumiyetle bilinir. Din tarih asndan, bu istilnn, daha nce bir baka eserimizde(20) akladmz birok neticeleri daha vardr. Biz burada onlar tekrar ele almyoruz. Bizim imdiki maksadmz, bu istilnn ardndan Mool amanizminin baz Mslman tarikatlar zerinde brakm olduu izleri aratrmaktan ibarettir. Yakn-Dou'da, lhanllar anda orduda ve Mool saraynda amanlarn bulunduunu biliyoruz. lhanllarn slmiyeti kabul etmesinden sonra bile amanlar varlklarn srdrmlerdir(21). Bundan yaklak bir yzyl sonra da, slmn esaslarna ok bal ve bu esaslar i politikas iin bir dayanak olarak kullanan Timur'un ordusunda bile hl amanlar vard(22). yle ki Mool amanizmi ile temas halindeki blgelerde bulunan baz tasavvuf tarikatlarda, Mool amanizminin izlerinin mecbur olarak grlmesi gerekir. "Rif'iyye" tarikatnn kurucusu Ahmed'lRif'den bahseden, tannm slm tarihisi Zeheb, bu tesirin varln u mnasebetle aklyor: "Fakat yeleri arasnda iyileri olduu gibi ktleri de vard. Tatarlarn Irak istil ettikleri tarihten itibaren,

bilig-1/Bahar96

Rifler arasnda ne eyh Ahmed'in ne de mritlerinin bilmedikleri ylanlarla oynamak, vahi hayvanlara binmek, atee girmek gibi hokkabaz ve eytan takmnn ileri kendisini gsterdi(23)." Gayet tabiidir ki Irak'ta, Azerbaycan'da, Anadolu'da ve hatta Altnordunun baz merkezlerinde yaylm olan Rif'yye veya eski Ahmediyye tarikat, ynlerinin d grnlerinde Mool amanizminin etkisi altnda kalmt: Gerekten, bir yandan Rif'i dervileri Moollar nezdinde itibar sahibi olmak iin onlarn amanlardan bekledikleri sihirli ve olaanst gsterileri onlara yapmak zorundaydlar; dier taraftan ise, saraylarnda slmiyetin moda olduu kendi rklarndan eflerin ve prenslerin houna gitmek ve bizzat iinde yaadklar slm muhitte itibar kazanmak iin, slm ve zellikle kendilerine uygun olan Sflk maskesini takmak, Mool amanlarnn iine geliyordu(24). Zaten geni gre sahip Mslman sufiler, msamahasz slmiyet anlaynn ok kat kaidelerinden kurtulmulard ve hak mezheplere aykr anlaylara raz olduka, slmiyetin yaylmas maksadyla harcadklar abalar mmkn olduu kadar etkili klmak iin her trl vastadan faydalanmaya alyorlard. Mool hkimiyeti ann umum hususiyetleri tetkik edilirse, Mool hkmdarlarnn gznde, devletin menfaatlerinin ve mill geleneklerin, Mslman olduktan sonra da din endielerden nce geldii fark edilir(25). Ayrca bu devrin her trl din karma msait olduu kolayca anlalacaktr. III 13. yzyln sonunda, lhanllar saraynda byk bir hret sahibi olan BARAK BABA(26), Mool amanizminin Sflik zerindeki etkisinin gzel bir rneidir. Gazan Han'n -daha sonra Olcaytu'nunzerinde byk bir nfuzu olan bu mutasavvf Trk, bu hkmdarn saltanatnda, Gueyln blgesine yaplan uzun seferlerin ncs oldu. Zaten H. 707 ylnda bu blgede ldrld. Bizzat Hac Bekta Vel'nin(27) mritlerinden birisi olan mehur Sar Saltuk'un mridi idi. Sar Saltuk konusunda yeteri kadar geni bilgi vardr. Bununla birlikte, 13. yzyl Trk din tarihinde ok nemli olan bu iki ahsiyetten dieri hakkndaki bilgiler henz eksiktir. Barak Baba konusunda henz hi bir aratrmann yaplmam olmas zcdr, Bununla beraber, bu devir ile ilgili ran ve Msr kaynaklarnda, bu sufi hakknda yeteri kadar

geni bilgi vardr. Ayn zamanda bu sfnin hikmetleri de elinizdedir(28). Bu belgelere dayanarak, ileride bunlar konusunda yaynlamay dndmz bir monografi hazrladk. Onun iin bahsedilen temel kaynaklardan aldmz Barak'n ve mritlerinin gln klklaryla ilgili bilgileri burada zetleyerek, Mool amanizminin tesirlerini bu kyafetler zerinde incelemek istedik. 14. yzyl balarnda Barak, kendisine refakat eden bir grup mridiyle birlikte am'a geldiinde, zerlerindeki acayip elbiseler halk hayrete drd. Haklarnda trkler bestelendi ve onlarn tuhaf resimleri glge tiyatrolarnda gsterildi. Onlarn kyafetleri ile ilgili olan bu bilgilerin gerekliinden ala phe edilemez: "Kkten tra edilmi sakallar, gr byklar vard. ki yanna boynuz taklm, keeden klh giymilerdi. Boyunlarnda kzn ak kemikleri, knal yzler, ucu eri denekler ve ngraklar aslyd. D grnleri ok irkin ve korkuntu. Davullar ve dier1 alglardan meydana gelen bir mzka takmlar vard. Birlikte syledikleri mar, ngrak, kuru kemik ve denek sesleriyle kark bu mziin sesleri o kadar korkun bir grlt karyordu ki, Suriye halk, bizzat eytann bu arklara katldn iddia ediyordu. Bir gn Barak Baba'ya niin byle deiik klkla gezdii soruldu. O da "Fakirlere alay konusu olmak istedim" diye cevap verdi." Anlatlyor ki bu eyh, Gazan Han huzuruna ilk defa geldiinde, nne kzgn bir kaplan salverildi. Fakat bu eyhin bar karsnda yrtc hayvan geri ekildi. Barak, am'a geldii zaman yine vahi bir devekuu ile korkutulmak istendi. Fakat eyh derhal devekuunun zerine atlad ve onun srtnda bir meydan turu yapt. eyhin etkisiyle deve kuunun biraz utuu da naklediliyor. Barak, kendisine verilen paray elinde tutmazd, meydanda datrd. Sevk ve idarelerini dzene koymak gayesiyle, mritlerini bir tekilta balamt ve onlar gzetlemek iin zel bir zabta tekilt vard. Eer tesadfen mritlerinden birisi, ibadetlerden birini yerine getirmezse, ona yirmi denek ceza verir ve ayn gn gne battktan sonra zikir toplants yaplrd. Bununla beraber baz kaynaklar, bu insanlarn Ramazan orucuna riayet etmediklerini ve gnahlarn her eidini ilememek kaygusunu pek duymadklarn belirtiyorlar(29). Deiik kaynaklardan elde ettiimiz bu ksa bilgiler Barak'n ve mritlerinin Mool amanizminden ne derece etkilenmi olduunu gayet gzel gsteriyor. Bu mnasebetleri daha fazla

bilig-1/Bahar96

oaltmak iin, onlar, etnograflar tarafndan amanlar hakknda verilen baz tariflerle mukayese edelim:

I- ki Boynuzlu Balk
amanizm de balk o kadar nemlidir ki, Mslman tarikatlarda kullanlan ok eitli balklar belirten kelime ta kelimesidir. Mslman olan KrgzKazaklarn bakslar, ayn rkn dier fertlerinden hi bir kyafet farkll gstermiyor, balklarn ku tyleri veya baka eylerle ssleme alkanlklar ile tannyorlard Altay amanlarnn balklar ok baka bir tarzda yaplm ve deriler, ku tyleri ve demir paralaryla sslenmitir. Buryat amanlarnda baln yerini demir bir ember alr. Bu emberin ucunda da ular iki yana kvrlan iki demir boynuz vardr(30). Alarski Buryatlar'nda da boynuzlu aman balklar ve bunlar konusunda baz menkbeler vardr (31). Baz kaynaklar BARAK ve mritlerinin klh giymeye dkn olup olmadklarn bildirmiyor. Fakat keeden yaplm kz boynuzlar tadklarn ak bir ekilde sylyorlar(32).

bu kaz tasvirini kullanr ve ona seslenerek, kuun yerine ve kendi adna bizzat kendisinin cevaplandrd sihirli szleri yksek sesle okur(34). Mool fatihine Cengiz unvann veren Mool amannn bir atn zerinde ge km olmas, dier mucizelerinin arasnda saylr (35). Mslman Bakrtlar arasnda kullanlan ve sihre kar formller ihtiva eden sihirli szler kitabnda, aslanlarn srtna binen ve kam yerine ylanlar kullanan Trk evliylarndan bahsedilir. Bekta menkbelerinde ve dierlerinde de ayn cinsten eyler vardr (36).

III- Tra Edilmi Sakallar Uzun Byklar


Eski amanlarn sadece slmlam bir ekli olan Krgz-Kazak bakslarnn dualarnda, uzun bykl evliyalardan bahis vardr (37). Mehur seyahat hikyesinde, ABU DULAF, Bogra isimli Trk boyundan bahsederken, umumiyetle sarkk bykl ve tra edilmi sakall olduklarn syler (38). Bu mukayeseler vastasyla Trk-Mool amanizminin baz slm tarikatleri, zellikle Trk muhitlerinde yaylanlar zerindeki tesirlerini ispat etmi olduumuzu mit ediyoruz. Ayca WUND'un ok gzel tahmin ettii gibi bylesi szmalar kanlmazd. Bu szmann izleri; Kalenderiler, Haydarler, Bektaler, Torlakiler gibi Snnilikten farkl tarikatlarda olduu kadar, bilhassa Krgz-Kazaklar arasnda yaylan tarikatlarda da takip edilebiliyorsa da bu ksa aklamay fazla uzatmamak iin, bunlardan bahsetmeyi bir baka defaya brakmay uygun buluyoruz.

II- Kularn Srtna Binmek


Kuu binek hayvan olarak kullanma ve kaplanlar itaat altna alma olaylar da amanizmle ilgilidir. Mesela Uranda menkbelerinde, baz amanlarn hizmetinde bulunan ruhlar arasnda kularn veya kargalar ve aylar gibi vahi hayvanlarn ruhlar da vardr (33). Ayn ekilde Altay amanlarnn ayinlerinde elbise, balk, bir kaz tasviri ve bir davul bu sihirbazlarn eyalarn tekil eder. aman, szde ge ykselmesinde binek olarak

DPNOTLAR (*) Trk medeniyeti tarihinin btn sahalarnda r ac ve yol gsterici eserler vermi olan Ord. Prof. Dr. M. Fuat Kprlnn din tarihimiz konusundaki nemli incelemelerinden birisi, Franszca olarak yazd INFLUENCE DU CHAMANISME TURCO - MONGOL SUR LES ORDERS MYSTIQUES MUSULMANS isimli 19 sayfalk bir risaledir. Bu risale 1929 ylnda, kendisinin mdrlnde faaliyet gsteren stanbul Darlfnun Trkiyat Enstits tarafndan stanbul'da yaynlanmtr. Kendisinden sonraki birok ilm aratrmaya kaynaklk eden bu deerli incelemeyi Trkiye Trkesine tercme etmekle faydal bir i yaptmza inanyoruz. 1. En iyi tenkid zet, MASSIGONun u eserinde bulunur: Essai sur le origines du Lexique de la mystique musulmane (slm Tasavvufunun teknik kelimelerinin meneleri hakknda bir deneme), Paris 1922, s. 45-80, 1. GOLDZIHER, Le dogme et la loi de l' slam (slm eriati ve Akidi), Paris 1920, s. 111-155, W WUNDT, Vlkerpsychologie, Leipzig, 1908, 3, 425; 6, 431. Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar, stanbul 1919, s. 133, Not: 4. Snouck HURGRONJE. Politique musulmane de la Hodande (Hollanda'nn slm Politikas, Rotterdam 1911, s.70).

2. 3. 4.

bilig-1/Bahar96

5.

Din etnografyada epeyce zamandan beri kullanlan amanizm kelimesi, Yukar Asya boylar arasnda "sihirbaz" manasna gelen "aman" kelimesinden tremitir. Eski Trkede sihirbaz belirtmek iin kullanlan kelime, Mahmud Kagr'nin daha nceden naklettii gibi "kam" kelimesidir (C. BROCKELMAN, Mitteltrkichcr Wortschatz, 143). Her ne kadar Moollar "aman" kelimesini kullanyorlarsa da "bge" kelimesi bu manada daha fazla kullanlmtr. Fakat hususiyle Tunguzlar ve Manular arasnda "aman, saman, sama" kelimeleri kullanlr, "cha-men" kelimesi ince'de kullanlmtr. Balangta aman kelimesinin "budist rahibi" demek olan "samn" veya bir baka ekle gre"sramn" kelimesinden (retildii dnlmt; fakat 1842'de W. SCHOTT ve 1846'da BANZAROW bu teorinin yanlln ortaya koydular. M Paul PELLIOT, sihirbaz manasna gelen "cham-man- aman" kelimesinin 12. yzylda Juenlerin dilinde mevcut olduunu ispat etmi, ancak bu kelimenin etimolojik mnakaasna yanamamtr. Jurnal Manistique, Xle serie, 1913; Tome 1, s. 466-469). E. BLOCHET gre Budizm eski ada Asya'nn kuzey blgelerine kadar yaylm ve bylelikle aman kelimesi Budistlerden alnmtr. Yeteri kadar mspet deliller ileri srmeyen bu gr bugn iin bize, acele edilerek ileri srlm ve rizikolu olarak grnyor (E. BLOCHET, la coquette des Etats nestoriens de l'Asie Centrale par les schiites (Orta Asya Nesturi Devletlerinin iler tarafndan zaptedilmesi), 1926, s.55). B. LAUFER, hakl olarak, amanizmin ok eski devirlere kadar ktn, "aman, saman, kam" kelimelerinin Budistler tarafndan getirildii iddiasnn tamamyla aslsz olduunu (Origine of the word Shaman. Reprinted from Ihe American Anthropolgist [N.S.], vol. 19, No.3, july-september 1917) ortaya koyuyor. (T'oung pao, vol. XVUI, 1917, s.237). Prof. W. BANG, Trke "kam" kelimesi ile "aman, saman" kelimeleri arasndaki ilgiye dair J. NEMETH tarafndan ileri srlm delilleri kabul etmiyor. MARQUART'm bu konudaki fikrini de ispat edilmi olarak grmyor (Hungarischejahrbcher, 1925, Band. V. heft 1, s.55). G. MORADZE (Der Schamanismus bei der siberischen Vlkern, Stuttgart, 1925, s. 1-2) isimli eserinde bu kelimenin Manu ve Mool meneli olduunu aklayarak, yabanc meneli olduunu reddediyor. Bu konuda u esere baknz: SL VAIN LEVI, le "Tokharien B" , langue de Koutcha (Kua Dili), Journal Asiatique, 1913, Xle serie, torn. IL s.370. Bu tarikat hakknda daha ok bilgi iin, baknz: Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar ( I. Blm). Bu blmn notlar dndaki metninin tercmesi: Tll. MENZEL, Krsi Csoma - archivum, B. II, H. 4, s.281310. J.H. MORDTMANN tarafndan Almanca yaplm kk bir zet: Oriental Literatr Zeitung, 1923. Nr.3. CL, HUART tarafndan yaplm Franszca bir tercme: Journal des Savants, N. 1-2, 1922, s. 5-

6.

7.

8. 9.

10.

11.

12. 13.

18.L.BOUVAT tarafndan yaplm bir baka zeti: Revue du Monde Musulmane, 1921, vol. XLIII, s.236282. slmiyetten nceki Trklerde kadnn sosyal mevkii konusunda: W. BARTHOLD, die Historic Bedeutung der Altturkschen inschriften, s. 15. P.Pelliot, T'oung pao, vol. XV, s.235, note 3, 1914. slmiyetten sonra, ehirlerde oturan Trklerde, kadnn sosyal mevkii zayflad ve hemen hemen hrriyeti ortadan kalkt. Kutadgu Bilig yazarnn kadn konusundaki fikri bunu teyid ediyor KPRLZDE M. Fuat, Trk Edebiyat Tarihi, 1926, s. 197). Hlbuki bozkr hayat yaayan Trk airetlerinde, kadn slmiyetten sonra da gemite sahip olduu sosyal mevkii ve hrriyetini muhafaza etti. Dede Korkut Hikyelerinde bunu ak olarak gryoruz. (W.BARTOLD, Kitab- Korkud. I. Borba bogatyrjas angelom smerti. Zapiski vostonago otdelenija imperatorskago russago arxeologiceskago obestva. T. 8, 1893-1994, S.Petersburg, 1894). Bununla beraber kadnlar yzleri rtl olarak Horasanl mehur Sfi Ebu Said Ebu'1-Hayr ( 967-1049)'n toplantlarna katlyorlard. (Esrar't-tevhd fi makmat'-eyh Ebu Sad, yaynlayan ZHUKOWSKt, St. Petersburg 1899, s. 102). Zaten bu devirde Horasan ehirlerinde kadnlar bu slm hkme tam olarak uyuyorlard (a.g.e., s.357). KPRLZDE M.Fnad, les origines du Bektachisme "Bektailiin Kaynaklar" (Beynelmilel Dinler Tarihi Kongresinin Kararlar), ciltli, s.397 (hastadan ayr olarak, sil). KPRLZDE M.F, lk Mutasavvflar, s. 132, not 4. Kk Trkler anda g ve yeri yaratan Tanr'ya atlar, kzler ve koyunlar kurban ettikleri mehurdur (E CHAVANNES, Document sur les Tou-Kiue occidentax (Bat Kk Trkleri Hakknda Dkman), s. 248). POTANIN, bu detin Altay Trklerinde hl devam ettiini sylyor (Oerki severo-zapadnoj Mongolii. Vyjpusk IV. Materialj etno-graficeskije, 1883, 78). Anadolu Bektai menkbelerinde, Yesevlerde de var olan bu detin izlerini buluyoruz. Hacim Sultan Velyetnamesinde 1001 adet kzn kurban edildii zikredilir (R.TSCHUDI, das Vilajet-name des Hadschim Sultan, s.23-68) Mesel tik Mutasavvflar, s.38; R. TSCHUD, das VUajet-name des Hadschim Sultan, s. 17-18; in Trkistannda, mezarlar bu blgede bulunan birok velinin utuuna dair menkbelerin var olduunu biliyoruz. Kua istihale etme ile ilgili ise hibir aklama yoktur. Hususiyle in Trkistan evliyasnn menkbelerinde bu benzerlik daha ak ve daha belirlidir. (F.GRENARD, le Turkestan et le Thibet (Trkistan ve Tibet), 1898, s.240). E. RECNUS, Nouvelle geographie niverselle (Yeni Umum Corafya), VI: L'Asie Russe (Rus Asyas, s.556). Hint folklorunun Trk folkloru zerindeki tesirini ve Trklerin Hint hikyelerinin yaylmasndaki roln anlamak iin, baknz: E. COSQUIN, Etudes

bilig-1/Bahar96

6
folkloriques (Folklor ncelemeleri), 1922; J. MORAVCSIK, Krsi csoma-Archivum 1-2, s. 166. 14. F. GRENARD, le Turkestan et le Thibet (Trkistan ve Tibet), s.241, 15. Bu menkbeyi bir Asya Avrupa hikyesi olan "Sihirbaz ve ra" ve bu hikyenin Siddhi-Kurdaki tercmesi ile mukayese ediniz (E. COSOUIN, Etodes Folkloriques (Folklor ncelemeleri), s.502-503). 16. Trk evliya menkbelerinde bu eit izlerin birok rnekleri vardr, Trk Mool amanizminde, aalara sayg gsterme byk bir yer tutar (Chantapie De La SAUSSAYE, Manuel d'histoire des religions (Dinler Tarihi El Kitab), 4, Bask, s.36), Eski bir Uygur efsanesinde grdmz iki mukaddes aa (Tarih-i Cihng-y Cuveyn, E. J. W. Gibb. Memorial Series XIV, 1. 5.40) bu eski saygnn Maniheizmden etkilenmi bir eklidir. (PALFARIC, les eritures manicheennes (Mani el yazmalar), 1918, II, s.93).Bu konuda baknz; JOS. MARQUART, Cuvain's Bericht ber die Bekehrung der uiguren (Sitzungsber Berl. Akad. 1912, s. 486-502). Bu aalara sayg gsterme inan Trk -Mslman halklar arasnda hl yaamaktadr. 17. Bozkr hayat yaayan Trk airetlerinin Mslman olmas, baz blgelerde, 15. yy.da da devam etti. Nesevfye gre Celleddin Harezmah'n ordusunda bulunan Kangl Trkleri Moollar gibi mrik idiler (O, HOUDAS, Histoire du Sultan Djelal ed-din Mankobirti (Sultan Celleddin Mengberti'nin Tarihi), s, 137). Bu devrin tarihilerinden biri olan KEMALEDDN de Mool taarruzlarndan kaarak nce Anadolu'ya snan daha sonra Suriye'ye gelen kfirler ve Karmatlarn bile yapmadklar kadar ok zulmden kendisini sulu kabul eden Harezmlilerden bahseder. Ayrca tarihi bu kimselerin camilere hi sayg gstermediklerini, onlarn putperestlii hakknda hibir ey sylemeksizin ilve ediyor (E. BLOCFIET, Histoire d'Alep (Halep Tarihi), 1900, s.211-212). Bundan bir asr sonra, bni Batuta Ker ile Kefe arasnda Hristiyan Kpaklara rastlad. (BN BATUTA'nn Trke Tercmesi, cilt I., s359). 15. asr tarihisi BN ARABAH, bu ada Kpak bozkrlarnda hl putperestliin var olduundan bahseder (S. H. MANGER, Kitbu 'acayibi'l-makdr fi ahbr Temr, cilt I. s. 352). M BLOCHET, bunlarn Budist olduklarn aklyor. (E. BLOCHET, la conquete des Etats nestoriens de l'Asie Centrale par les Schiites (Orta Asya Nesturi Devletlerinin iler Tarafndan Zaptedilmei), Paris, 1926, s.61. 18. KPRLZDE M. Fuad, , Une Institution magique chez les anciens Turcs (Eski Trklerde Bir Sihri Messese): Yat Actes du Congres Intern. d'Histoire de rehgions (Beynelmilel Dinler Tarihi Kongresi Vesikalar), 1925, C: II, s. 440-452. 19. KPRLZDE M. Fuad,, I'lslmisme en Anatolie (Anadolu'da slmiyet), s. 70-77; bu mesele iin baknz: R. STROTHMAN, Die Zwlfer-Scha, Leipzig, 1926. Profesr BARTHOLD, Orta Asya Trk Tarihi Hakknda Dersler (stanbul 1927) isimli Trke eserinin birok yerinde bu meseleyi ak bir ekilde izah etti 20. lhanl ordusunda ve saraylarnda, amanlarn dindar Mslmanlar, Hristiyanlar ve budistlerle yan yana yaadklarn tarih vesikalardan reniyoruz. 14. asrn balarnda Altn Ordu devlerini idare eden ZBEK HAN slmiyeti yayabilmek iin, ald kararlara kar koymaya kalkan ok sayda tannm ahsiyeti; birok Uyguru, birok bahi ve sihirbaz ldrtt. W. DE TIESENHAUSEN, Recueil de Materiaux relatifs I'histoire de la Horde d'Or (Altn Ordu Tarihiyle lgili Materyaller), 1884, C: I, s. 173, 185. 21. bni Arabah'a gre (E. BLOCHET, la conquete des Etats nestoriens de l'Asie Centrale (Orta Asya Nestur Devletlerinin Zapt), s. 61). 22. DHAHABnin zet tarihinde, (Kitbu'I-'iber biahbrin min gabr, C: 2, Bayezid Devlet Ktphanesi El Yazmalar Koleksiyonu, N 5015) Hicr 578 ylnn hadiseleri arasnda. Biz bu nemli ksm aynen veriyoruz: ve kad kesura'd-dagalu fhim ve teceddedet lehum ahvlu eytniyye munzu ahzi't-tataru'l-Irak min duhli'n-nirn ve rukbi's-sib've'l-la'ab bi'l-hayyt ve haz l'arrefehu'-eyhu vel ashabuhu fene'uzu billhi mine'eytan. DHAHAB'nin fikrini, hemen, dayanaktan yoksun bir sulama olarak kabul etmemek gerekir; nk mutasavvflara kar olan nefreti ile tannmtr. Btn tarih kaynaklar, bu tarihinin Rifalere atfettii hereyin doru olduunu belirtmekte hakikaten ittifak halindedirler. EFLAK "Seyyid Taceddin ibni Seyyid Ahmed'l Rufanin Konya'ya geliini anlatrken, ylanlar yemek, atee girmek ve dier hokkabazlk hileleri gibi gya mucizeler yapan bu dervilerden knayc bir slpla bahseden yazar Konya halknn bu eit eyleri pek nadir olarak grm olduunu ilve ediyor (Menkbu'l-'rifin, fol, 138; Collection de Manuscrits de la Bibliotheque de 'niversite de Stamboul (stanbul niversite Ktphanesi El Yazmalar Koleksiyonu), No: 838; C HUART tarafndan tercmesi, les Saints des Derviches tourneurs, 1922, tome :II, s. 203-204). BN BATUTA Riflerde bu eit hareketlerin varln teyit eder (ERF PAA tarfindan yaplm Trke tercme, Blm I, s. 197-198). 23. Mool istilsndan sonra yeni Trk airetlerinin ran'a, Mezopotamya'ya, Azerbaycan ve Anadolu'ya geldiklerini; bu blgelerin etnik yapsn etkilediklerini biliyoruz. HAMDULLAH KAZVN, BULA TMURYAN isimli, Kazvin'e gelip yerleen bir Nayman airetini zikrediyor (Trh-i Czde, Gibb Memorial series, XIV, s. 849). Ayrca lrak- Acem'e gelmi ve ziraatle megul olmak iin oraya yerlemi olan baz Mool airetlerinden de bahsediyor (Nzhet'lkulb, Gibb Memorial Series, XXIII, I, s. 66). Yine baz Mool gruplarnn Mzendern blgesine geldiklerinin ve yerli unsurlarla kararak yava yava eriyip gittiklerini de biliyoruz (H.L. RABINO, Mzendern and Asterabad, Gibb Memorial New Scries, 152). Bu Moollarn sadece bir gurubu Afganistan'a yerleti ve dilini muhafaza etti (BARTHOLD, Orta Asya Trk Tarihi Hakknda Dersler, 1927, s. 193). EVLYA ELEB, Kazvin ehri hakknda bilgi verirken, orada uaklarn Moolca

bilig-1/Bahar96

Konutuklarn kaydeder (Seyahatname, cilt IV, s. 366). Bu kayt HAMDULLAH KAZVN'nin szlerini dorulamakta ve Moolcann XVII. asrda tamamyla bu blgelerden ekilmediini gstermektedir. Ancak EVLYA ELEB'nin bu kayd bizzat yaplm ve iyi muhakeme edilmi bir gzlemin neticesi midir yahut bir yazl eserden mi alnmtr? te incelenmesi gereken bir nokta. EVLYA ELEBNN seyahat hikyelerinde byle iktibaslar grmek iin baknz: P. PEILLOT, le pretendu vocabaire Mongol des Kaitaks (Kaynaklarn Farz edilen Moolca Lgati), (Journal Asiatique, 1927, Cilt: CCX, s. 294). Mezopotamya ve Azerbaycan'da yerlemi olan eitli Mool kabileleri arasnda bilhassa Celyirler, Oyratlar ve Sulduzlar zikredilebilir. Mehur Celyirliler Hanedan, Celyir kabilesinden kmtr, Oyratlar XIV asrn balangcna doru, Badat civarna yerlemi bulunuyorlard; biz onlar, XV. asrn banda da ayn yerde buluyoruz (D'OHSSON, Histoire des Mongols (Moollarn Tarihi), 1852, C: IV, s. 731.CL. HUART, HUtorie de Bagdad, 1901, s. 10.11.20). Oyratlar dan dan yaklak on ekiz bin adrlk (veya on bin adrlk) bir kabile GAZAN Han'a kar isyan edip Suriye'ye geti ve Msr Sultan'na snd. Birok deimeye uradktan sonra yerli ahali arasnda eriyip gitti (D'OHSSON, a.g.a. cilt: IV, s. 159-161). Msr'a snmak istedikleri esnada, bu insanlar henz slmiyeti kabul etmemilerdi. Sulduzlar iin, Minorski'nin L'Encyclopedie de L. "Sulduz" maddesine baknz. Bu etnolojik bilgiler, Rifiiye tarikatnn Mslman olmayan Mool kabileleri ile nasl temasa getiini aklamaya yeterlidir. 24. BARTHOLD, Orta Asya Trk Tarihi Hakknda Dersler, s. 159-209. 25. Bu kelimeyi Burak deil Barak eklinde okumak gerekir. Clement HUART tarafndan, Eflk MenkbiNin tercmesinde Kabul edilen "Berrak" ekli (blm II, sayfa 324) tamamen yanltr. "Barak" kelimesi, Eski Trkede "tysz kpek" demektir. Bu konuda bir menkbe de vardr (Dvanii Lgati't-Trk, Cilt: I, s. 315; BROCKELMANN, Mittelrrkischer Wortschatz, s. 31; Radloff, Vrterbuch, IV, 1477). DEDE KORKUT hikyelerinde de bu kelimenin ayn manada kullanldn gryoruz (stanbul basks, s. 62) MNECCM BAInn Yazczade Ali'nin Seluknmesinden bizzat ald bilgilere gre, Sar Saltuk, bir Seluklu ehzadesi olan BARAK Dobruca'ya, kendi yanna davet ederek onu Mslman yapt, halifesi olarak yetitirdi ve daha sonra onu Sultaniyye'ye gnderdi. Ayn kaynaktan yaplm bir nakle gre, SARI SALTUK bu gzde mridini "benim kpeim" manasna gelen ve ona lakap olarak kalan "BARAIM" kelimesiyle ard (Cami'-l-dvel, Bayezid Umum Ktphanesi El yazmalar, No. 5019-5020. YAZICIOLU'nun Seluknmesi, Bibliotheque Nationale, Suppl.turc,No. 737, Topkap Mzesi, REVAN ODASI Ktphanesi El Yazmalar, No. 1390). 26. Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar isimli kitabmda (sayfa; 63-65), Sar Saltuk hakknda Trk kaynaklar tarafndan verilmi olan bilgileri zetledim. E. W.

27.

28.

29. 30.

31.

32.

HASLUCK tarafndan Annual of Biritish School at Athens, XIX, XX'de yaynlanm iki makale, Avrupal seyyahlarn bu konudaki gzlemlerini bir araya toplad. F. BABINGER1'Encyclopedic de I'islam'daki "Sar Saltuk Dede" balkl makalesini yazmak iin bu ettlerden bilhassa faydaland. nceki notta zikredilmi dier kaynaklar Barak konusunda devrin tarih kaynaklarnda pek ok biyografik malmat bulunur. Bu kaynaklarn, detaylar bakmndan zaman zaman birbirleriyle tezat halinde olduunu ifade edelim. Bununla beraber, bu kaynaklarn hepsini ciddi bir tarih tenkidinden geirerek Barak'n ahsiyetini ve politik-din roln tam olarak anlamak mmkndr. "Kelimt- Hazret-i eyh Barak" isimli ve bu eyhin vecizelerini ihtiva eden Trke risle Viyana Ktphanesinde bulunmaktadr (G.FLGEL, Die Arab. Pers. und Trk. Handschrift. der Wiener Hofbib). I, 242). Bu eserin Farsa asl da Trkiye'de baz ktphanelerde bulunmaktadr. Bu zet AYN'nin tarihinden, BN HADJAR'n ElDrer'l-Kmine'sinden; El-Menhel's-sf ve A'ynu'l-'asri'l-vf'den ve benzer dier kaynaklardan alnmtr. Bu kaynaklarn mukayeseli tenkidi ve bunlarla ilgili metinler, bizim SARI SALTUK ve BARAK hakkndaki monografimizde yaynlanacaktr. G.RTOTANIN, Oerki severo-Zpadnoj Mongolii, Vyjpusk IV. Materialyj etnografieskije, S. Petersburg, 1883,54-55. N. ZATOPLJAJEV, ZURUTKAN-ONGON, ZapisW vostno-sibirskago otdela imperatorskago geografieskago obsestvapo geograffi, T. II, vyjpusk 2, Irkutsk, 1890, 9. MAHMUD KGAR "kzma brk" adn verdii bir balk eidinden bahseder (C: I, s. 406. Brockelmann, s. 167). Birisi nde dieri arkada iki kanad olan bu balk ile iki boynuzlu balk arasnda bir mnasebet var mdr? Gaznelilerde, "klh- d-h" ad verilen iki boynuzlu balk sultanlarn ve valilerin hkm sahibi olmalarnn sembol idi. Bu det ilk Seluklu beylerine de onlardan gemiti (KAZIMIRSKI, Menoutcheri, 1887, s. 103). Bu balklar arasnda da mnasebet var mdr? te nemli bir soru; burada onu sormaktan memnunuz. W. ANUTSCHJN'in verdii bilgilere gre (Oerk schamanstwa u jenissejskich ostjakow, fig. 103,104) baz Sibirya amanlannda da ren geyiinin boynuzlaryla sslenmi bala rastlanldn ilve edelim (Publications du Musee d'Anthropologie et d'Ethnographie de I'Academie Imperiale des Sciences de St Petersbourg (Petersburg arlk ilimler Akademisi Antropoloji ve Etnorafya Mzesi Yaynlar): C: II.2, 1914) Mesel AYN'nin tarihinde, A'ynl-'asr'da ve DORN tarafndan yaynlanan metinde, Mohammedan, quell zur Geschichte der sdlich. kstenind. de Kaspischen meeres, IV, s. 150; bundan, balklarn gze grnmeyecek kadar kk olduklar, fakat bariz taraflarnn boynuzlar olduu anlalyor. W. RADLOFF, Proben der volkslitterat. der Trkischen Stamme, IX, s. 283.

bilig-1/Bahar96

8
33. I. VERBITSKIJ, Altajskije inorodtsyj. Sbornik etnografieeskix. Statej i izsledovanij, Moskva 1893,43.avzat's-saf, Bombayneri, C S, s. 20. CVEYN bu amandan bahsederken ge ktndan bahsetmez (Trh-i Cihn-g, C:I, s. 28). 14. yzyln sonlarna doru, zincirlerinden kurtulan bir arslann, gzlerinden yalar dkerek, Anadolu'da byk bir hrete sahip olan Emir Sultan'n trbesine hacca gittii nakledilir (Beli, Gldeste-i Riyz- rfan, s.76). Arslann srtna binme ve ejderlere hkmetme detini BN HAZM gibi alimler tarafndan kendisine sk sk yaplan kuvvetli hcumlara ramen (El-milel ve'n-nahl, C: IV, s. 188), EBUL-HAYR'a isnat edilen kerametler arasnda gryoruz (Esrr'l-tevhd f mkmtu'-eyh Ebu Sad, s. 82, 129, 239). sadece Horasan'da deil ayn zamanda btn slm dnyasnda byk bir ne sahip olan sf EBU SAD 34, A.A.DVAEV, iz oblasti kirgizskix verovanij, Kazan 1899, S.4. 35. F. WUSTENFELD, Jakut's geograf. Worterbnch, Band, III, s 447, (be, gaym, ra, elif, cim) imlasyla yazlan kelimeyi Marquart'in grne uygun olarak "Bogra" eklinde okumay tercih ettik (J. MARQUART, Osteuropische und ostasiatische Streifege, s. 77).

bilig-1/Bahar96

PR- TRKSTAN HOCA AHMED YESEV'DE TASAVVUF DNCES

Yrd. Do. Dr. Rdvan CANIM A.. Kazm Karabekir Eitim Fakltesi

Hoca Ahmed Yesev ismi, bugn dnyann belli bir corafyasnda, lmnn zerinden asrlar gemi olmasna ramen bir bayrak gibi dalgalanmaya devam etmektedir. Orta Asya'da asrlardr maruz kald hain rzgarlara, acmasz frtnalara inanla dayanan bu gzel bayrak, glgesine Anadolu'muzu almay da unutmam. Asrn son eyreinde dnyamzn siyasi arenasnda olup bitenler, bir anda belki de iletiim dediimiz olgunun da tesiriyle deiik kltrleri yz yze getirmi bulunmaktadr. Zaman zaman mensubu bulunduumuz kltrn gemiini aratrma, inan sistemimizi, gelenek ve greneklerimizi ekillendiren, yaama tarzmz ve dnya grmz oluturan, kaybolmaya yz tutmu kltr kaynaklarmz arayp bulma, inceleme ihtiyacn duyuyoruz. Bu kaynaklardan biri de Pir-i Trkistan unvanyla bilinen ve hreti gnmze kadar ulam bulunan Hoca Ahmed Yesev'dir. Ahmed Yesev'yi ve Yesevyye tarikatn sradan bir tasavvuf hareketi olarak dnmek, kanaatimce asrlardr kllenmi bir sosyal realiteyi btn ynleriyle kuatamamaktr. Bundan yedi sekiz asr nce Orta Asya'da ortaya km byle evrensel bir hareketin toplum zerinde yapm olduu tesirleri tahlil edebilmek demek; bir anlamda gnmz kltrnn dokusunu derinlemesine grebilmek demektir. Asrlar sonra kaybolan bir hazinenin bulunmas gibi tekrar btn ilgi ve dikkatlerin Orta Asya'ya evrilmesi, yeniden bir takm inceleme ve aratrmalarn balatlmas son derece anlamldr. slamiyet, daha hicretin ikinci asrnda eski haline gre nemli saylabilecek baz deiiklikler gstermeye balar. Bunun en byk nedenlerinden biri de kukusuz tasavvuf cereyan idi. Suriye'de ilk zaviyeyi kuran Kfe'li Eb Him'den sonra Sfyn- Sevr, Horasan'l Byezd- Bistm, Hallc- Mansur, Cneyd Badd deiik fikirlerle ortaya ktlar. Bunlar izleyen Kueyr, Gazali, Suhreverd, Abdlkdir Geyln, bu alanda kendilerine inanp balanan binlerce insan buldular. Eski ran geleneklerinin en yakn takipilerinden Horasan, slamiyetin kabulnden sonra tasavvufun balca merkezlerinin banda yer alrken, Mavernnehir blgesinin de Mslman oluuyla tasavvuf cereyanna Trkistan yolu grnmt. III. asrda Herat, Niabur, Merv gibi merkezlerin ardndan IV. asrda da Buhara, Semerkand ve Fergana da mutasavvflarla dolmaya balamt. Ahmed Yesev'nin ortaya k devirlerinde ise Trk alemi epey uzun bir zamandan beri tasavvuf fikrine alm, mutasavvflarn menkbe ve kerametleri sadece

bilig-1/Bahar96

10
ehirlerde deil, gebe Trkler arasnda da az ok yaylm idi (1). Hoca Ahmed Yesev, ortaya koyduklar ile yzyllardr "pr" unvanyla anlyor. Benim kanaatime gre bir tasavvuf terimi olan bu tabiri, Trk insan asrlardr ilh ak yolculuunda eriilmesi g bir zirve, rehber ve nder karlnda kullanmtr. Bu terimin bir tarikat eyhi anlam dnda, zellikle Ahmed Yesev iin dnldnde, ok daha evrensel bir boyutu olabilecei gzden uzak tutulmamaldr. Ahmed Yesev'nin Yesi ehrinde irada balad sralarda Trkistan'da, zellikle Yedisu civarnda kuvvetli bir slamlama yannda slam lkelerinin her tarafna yaylan tasavvuf hareketleri de vardr. Medreselerin yannda kurulan tekkeler, tasavvuf cereyannn merkezleri durumundayd. Yine bu yllarda Mavernnehr'i kendi idaresi altnda birletiren Sultan Sencer vefat etmi (1157), Harezmahlar kuvvetli bir slam devleti haline gelmeye balamlard. Bu uygun artlar altnda Ahmed Yesev, Takent ve Srderya yresinde Seyhun'un tesindeki bozkrlarda yaayan gebe Trkler arasnda kuvvetli bir nfuz sahibi olmutu. slam ilimlere vkf olan, Arapa ve Farsa'y da bilen Ahmed Yesev'nin, evresinde toplananlara slmn esaslarn, eriat hkmlerini, tarikatnn db ve erknn retmek amacyla syledii "hikmet'ler ise, bu byk insann madd olduu kadar manev hayatna dair son derece kymetli bilgileri bize kadar ulatrmaktadr. Rivayetlere gre Ahmed Yesev'nin on iki bini kendi yaad evrede, doksan dokuz bini de uzak lkelerde bulunan mridleri ve gelenee uygun olarak hayatta iken tayin ettii pek ok halifesi bulunmaktayd. Mridi eyh Yusuf Hemedn gibi Ahmed Yesev de Hanef Snn bir alimdir. lmi salam, tasavvuf bilgisi de ok glyd. slm dinine ve Hz. Peygamber'in snnetine sk skya bal olan Ahmed Yesev'nin eriat ile tarikat kolayca telif etmesi, Yesevliin Snn Trkler arasnda sratle yaylp yerlemesinin ve daha sonra ortaya kan birok tarikatlara tesir etmesinin balca sebebi olmutur(2). Bu arada yeri gelmiken Ahmed Yesev'nin Hac Bekt- Vel ve Sar Saltuk gibi Anadolu ve Rumeli erenleri ile ilgisinin ise daha ok menkabev olduunu, bu konuda bilinenlerin de sadece Evliya elebi ve tarihi Gelibolulu Mustafa Al'nin naklettiklerinden ibaret olduunu belirtelim. XIII. yzylda Anadolu'da Yesevliin izleri grlmekle beraber bu tarikatn zamanla zellikle

Haydarlik ve Bektlik tarikat ierisinde kaybolup gittiini sylemek mmkndr (3). Bir inan sistemi ve yaama biimi olarak Yesevyye tarikatnn temelinde iki ey bulunmaktayd. Bunlar; "ilim ve hikmet" ile "Hanef fkh'dr. ki kategoride ele alnabilecek bu hususlar; hakikaten ismiyle msemma olan Hoca Ahmed Yesev tarafndan marifet ve eriat isimleri ile "tasavvuf bayra altnda bir araya getirilmitir. Yesevlik; her eyden nce son derece olumsuz artlar iersinde dodu. Manihaizm, Mazdaklik ve Zerdtlk gibi farkl inanlarn youn biimde ilgi grd bir zeminde slm' adyla ortaya kt.(4) Tahmin edilebilecei gibi slam dininin sonraki asrlarda insanlarn her zaman birbirlerine kar gsterilmesini ngrd hogry de pek gremedi. Yesi'liler tarafndan otuz yl sreyle talanan, horlanan, iftiralara maruz kalan hatta bu yzden olu ldrlen(5) gnller sultan bu byk insan Ahmed Yesev, buna ramen mcadelesinden dnmedi. slamiyet'e yeni girmi olan ve byk ounluu okuma yazma bilmeyen gebe Trkler arasnda bu dinin yerlemesi ve yaylmas iin, slam dinini o insanlarn anlayabilecei ekilde ve seviyede anlatmay baarmtr. ok sade bir Trke ile ve Trklerin hi yabancs olmadklar mill iir vezni ile, hece vezni ile "hikmet'lerini yazmtr. Yani, onlara bu yeni dinin inan ve ibadetle ilgili esaslarn kendi dilleri ile anlatmtr. Hoca Ahmed Yesev'nin anlalmasnda ve yzyllarca btn Trklerin gnllerinde taht kurmasnda bu anlatm biiminin ok byk pay vardr. Dier taraftan o, sade deyileri ile slamiyet'i tantr ve yayarken bu dinin iyiyi, gzeli, doruluu, iyi insan olmay, zellikle insanlar her eyden nce insan olduklar iin sevmeyi, insanlara iyilik yapmay ve onlara her bakmdan faydal olmay telkin eden esaslarn anlatmaya nem vermitir (6). Btn tarikatlarda olduu gibi Yesevyye tarikat slikleri iin de uyulmas gereken bir db vard. Ana hatlar itibariyle dier tasavvuf mesleklerinden pek fark olmayan ancak aynntlardaki baz zellikler bakmndan dikkate deer esaslar unlard: Her eyden nce mrid, hi kimseyi eyhinden stn grmemeli, mutlak bir teslimiyet ierisinde olmaldr. Mrid zeki, uyank ve dikkatli olmal, eyhinin btn iaretlerini anlamal, eyhinin btn szlerinden ve ilerinden raz olmaldr. Yine mrid hocasnn kendisine verdii grevleri byk bir arballkla yerine getirmeli, ardan almamal, isteksizlik, geveklik gstermemeli, btn bunlarn eyhinin rzaszlna

bilig-1/Bahar96

11

sebep olabileceini bilmelidir. Mrid, sznde sadk, salam ve gvenilir olmal, hocasnn bykl konusunda hi bir zaman pheye dmemelidir. Mrid, hocasna ait zel birtakm srlar saklamay bilmeli, bunlar olur olmaz yerlerde ifa etmekten iddetle saknmaldr (7). Ahmed Yesev'nin syledii hikmetlerin her biri gerekten btn insanlk iin saadet ve mutluluun srrn tamaktadr. Ahmed Yesevi'ye gre hakiki bir sfinin riyazet ve mcahedeye almas, yeme ime nimetinden, halvet, ehvet ve iretten uzak kalmas lazmdr. Yesevye tarikatnda halvetin zel bir yeri vardr. Halvet esnasnda nefse ve eytana ait hazlar yanp mahvolur (8). Aslnda eriat ile tarikat birbirinden ayr eyler deildir. Kul Hce Ahmed krka girdin kr nefsini Burada alayp ahirette temizle kendini man postu eriattr, tarikat bil esasn Tarikata giren Hak 'tan nasb ald dostlar eriata dayanmayan tarikat btldr, imann postu eriat, ii ve z ise tarikattr. Aslnda bu anlay sadece Yesev hazretlerine mahsus olmayp bu devir sfilerinin ounda bulunmaktadr.(9) Tarikata eriatsz girenlerin eytan gelip imann alr imi bu yolu pirsiz dv klanlar akn olup ara yolda kalr imi Ahmed Yesev hazretleri herkese iyilik eder, hi kimse kendisinde rahatsz olacak bir hal gremezdi. Btn insanlarn dnya ahret saadeti ve rahatlar iin gayret ederdi. Dergah fakir ve yoksullar, yetim ve aresizler iin snak yeriydi. Allah'n rzasn kazanmann yollarnn banda insanlarn rzasn kazanmak gelir. nsan ancak bu ekilde Allah'n yakn dostlarndan olabilir. Nerde grsen gnl krk, merhem ol sen yle mazlum yolda kalsa hemdem ol sen Maher gn derghna mahrem ol sen Ben sen diyen kimselerden getim ite Kfir bile olsa hi kimsenin kalbinin krlmasn istemezdi. Bunun Allah Tely incitmek anlamna geldiini de her zaman sylerdi. eriattan ayrlanlar, hakszlk yapp zulmeden idareciler, sonunda hesap gn ok zor durumda kalacaklardr.

Molla mft bolganlar yatgan fetv birgenler Akn kara klganlar ol tamugga girmiler Rvet alan hkimler haram alp yigenler z parman dileben korkup turup kalmlar "Molla mft olanlar yalan fetva verenler, ak kara klanlar cehenneme girmiler, rvet alan hkimler, haram alp yiyenler, parman dileyip korkup durup kalmlar " Bilindii gibi Kur'n- Kerim'in nemli bir blm peygamber kssalarn ihtiva eder. Eski kavimlerin durumu anlatlarak insanlarn bunlardan ibret almalar istenir. Ayn hatalara dmemeleri hususunda insanlar ikaz edilir. Ahmed Yesev Kur'n' rehber kabul eden bir sf olduu iin hikmetlerinde sk sk bunu dile getirir. Zekeriyy gibi bama bk koysam Eyyp gibi hem tenime kurtlar sakam Ms gibi Tr danda tat klsam Bu i ile ya Rab seni bulur muyum ? Yunus gibi deniz iinde balk olsam Yusuf gibi kuyu iinde vatan tutsam Yakup gibi Yusuf iin ok alasam Bu i ile y Rab seni bulur muyum? Kur'n- Kerim, yce Allah'n yolunda mcadele edenlerin, insanlar iyiye, gzel, doruya aranlarn Allah'a iman edenlerin mkafatlandracan mjdeler. Bu yol ak yoludur, ama etin bir yoldur. Ak deil sevdiine can vermese Kyl deil apa yapp nan vermese Burada alayp ahirette can vermese Yolda kalr Hd ltfunu alan yok Seherde erken kalkp kanlar yut sen Pir-i mugan eteini muhkem tut sen Hakka k olsan eer candan ge sen Candan geen gerek ak ryn olur Bu yol zorluklarla dolu, sonu lme kadar varabilen bir yoldur. Ama yce Allah' seven bunlara katlanr. Ak insan lme gtrebilir ama ak bundan korkmaz. nk mkafat byktr. Hz. brahim bunun en gzel rneidir. Ahmed Yesev bunu da yle dile getirir.

bilig-1/Bahar96

12

Allah diyerek atee girdi Hallullah O atei bostan kld grn Allah Ba eerek alayp dedi ey 'en lillh Fakir miskin atete ne diye hev klsn nsanlar kusurdan uzak deildir. Zaman zaman hata yaparlar, gnah ilerler. Bylece iyiyi ve gzeli emreden yce Allah'n emrine muhalif davranta bulunmu olabilirler. Bundan derhal tevbe etmeleri gerekir. Allah tevbeleri kabul edendir. Cennet mlkn anlayan kullar tevbe klsn Tevbe klp huzuruna yakn olsun Huri, kkler, glman, vildn hizmet klsn Trl trl giydii eref hilat var (10). nsan, Allah'n sevdii bir kul olmak isterse bu yolda zahmet ve sknt ekmeli, birtakm zorluklara katlanmal, nefsini yere vurabilmeli ve her trl fedkrlktan ekinmemelidir. Gece yatmayp uykusunu haram klsa Kalp zikrini sr zikrini tamam klsa Bin bir adn tesbih edip dile alsa Kul ne diye dergahnda ht klsn

Her yerde olduu gibi zlimlerin, yetim hakk yiyenlerin maher gnnde hesaplarnn ok etin olaca kesindir. Zlim olup zulmeden yetim gnln ardan Kara yzl maherde kolunu arkada grdm Tasavvufi remzleri anlamak herkesin harc olmad gibi bunu syleyen Hak klar da ok zahmetler, skntlar ekmilerdir. Bilmediler mollalar Ene 'l-Hakk'n mnsn Kl ehline hl ilmin Hak grmedi mnsip Ana hatlar ile Ahmed Yesev'de tasavvuf dncesini ele aldmz bu almada szlerimizi yine sesi asrlarn tesinden bize kadar ulaan bu byk insann dizeleriyle balayalm. Ey m 'minler tat klp dayanmayn Emnettir aziz cna inanmayn Haram mekruh ylm mala gvenmeyin Mallarn kar adl ylan klar Bu dnyaya bina koyan Krun hani Dv klan Fir'avn ile Hmn hani Vmk Azr Ferhad ir,n Mecnn hani Kalr eylese bir lfzada yeksn kl

DPNOTLAR 1. Fuat KPRL, Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar, Diyanet leri Bakanl Yay. Ankara 1976. s, 14 2. Kemal ERARSLAN, Trkiye Diyanet Vakf . A,. Cilt. 2. s. 160-161 3. Yaar OCAK, "Anadolu Sfliinde Ahmed-i Yesev ve Yesevlik." Trk Dili Aylk Dil Dergisi Hoca Ahmed Yesev zel Says, Say: 504 Aralk 1993, s. 585-586 4. Airbek Kurbanolu MMNOV, "Yesevyye Tarikatnn Douu Hakknda", ev. Aur zdemir. Yedi klim. Sanat Kltr Edebiyat Dergisi. Beinci Cilt. 5, Say: 42 Eyll 1993. s. 10-13. 5. Airbek Kurbanolu MMNOV, a.g.e. s. 12. 6. Reat GEN, "Trklerde Dini Tolerans ve Hoca Ahmed Yesev". Trk Dili Aylk Dil Dergisi. Hoca Ahmed Yesev zel Says. Say:504 Aralk 1993, s. 565-566. 7. Fuat KPRL, Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar. Diyanet leri Bakanl Yay. Ankara l976. s. 98. 8. Fuat KPRL, a.g.e. s. 102-103. 9. Ahmed Yesev. Divan- Hikmetten Semeler. Haz: Kemal Erarslan. Kltr ve Turizm Bakanl Yay. Ankara 1983. s. 37. 10.Hayrani ALTINTA, "Ahmed Yesev Dncesinin Kur'ani Kaynaklar". Trk Dili Aylk Dil Dergisi, Hoca Ahmed Yesev zel Says. Aralk 1993, s. 609.

bilig-1/Bahar96

13

ORTA ASYA TRK EDEB DLNN ANADOLU TRK EDEB DLNE ETKS VE AHMET YESEV

Prof. Dr. Mustafa SEN


Gazi niversitesi Fen - Edebiyat Fakltesi

Dillerin tarihi geliimi, o dille meydana getirilmi yazl eserler araclyla izlenebilir. Edebiyat, bilim ve kltr eserlerinde kullanlan dile de edebi dil adn veriyoruz. Trk toplumu XIII. yzyla kadar tek bir yaz dili, yani tek bir edeb dil kulland. Bu yaz dilinin merkezi balangtan itibaren IX. yzyla kadar tken idi. Daha sonra Tarm havzasndaki Hoo ve Turfan ehirleri merkez oldu. X. ve XI. yzylda Kagar ve Balasagun yeni merkezler olarak ortaya ktlar. Ama bu farkl merkezlere ramen yaz dili yine tekti. XIII. yzylda ise ikinci bir yaz dili dodu. Bunun adna Bat Trkesi diyoruz. X. yzyldan itibaren Mslman olmaya balayan Seyhun boylarnda yaayan Ouz Trkleri, Badat ve evresinin hilafet merkezi olmasnn da etkisiyle Mavernnehir, Horasan ve ran'a doru g etmeye baladlar. Bu g, ran devletinin merkezi otoritesinin yok olmas da ayrca tevik etmitir. 1040'taki Dandanakan savandan sonra ran'a yerletiler. Azerbaycan ve Anadolu'ya doru devam eden yryler, 1071 Malazgirt savandan sonra, zellikle de XIII. yzylda Cengiz'in ortaya kmas, onun ve ocuklarnn Trkistan'da kalm olan aa yukar btn Ouz Trkleri'ni Azerbaycan ve Anadolu'ya srmesi, bu blgeleri artk ebedi Trk vatan haline getirdi. Orta Asya'daki Trk yaz dilinden bu gler yznden uzak den atalarmz, yeni corafyada balangta mevcut olan Farsa ve Arapa'y yaz dili olarak kullandlar. Bylece Trke, Anadolu'da balangta konuma dili, Farsa ve Arapa ise yaz dili olarak kullanld. Seluklu devletinin yklmasndan sonra Anadolu'da ortaya kan Trk beyliklerinin yneticileri, Trke'den baka dil bilmedikleri iin evrelerindeki yazarlarn eserlerini Trke yazmaya tevik ettiler ya da Arapa, Farsa eserleri Trke'ye evirtmeye baladlar. Bu yazarlar, Orta Asya'daki yaz dilini bilmiyorlard. Bunun iindir ki kendileri Anadolu'da konuulan Ouz azn yaz dili haline getirdiler ve buna Osmanlca daha doru bir isimle Bat Trkesi ad verildi(l). Bu yaz dilinin ilk rnekleri XIII. yzylda grlmeye balanm, XV ve XVI. asrlarda ise standart bir grnm kazanmtr. Bylece Orta Asya'da daha nceden mevcut olan Dou Trkesi veya aatayca gibi adlarla anlan yaz dilinin yannda bir ikinci yaz dili, Bat Trkesi veya Osmanlca ortaya kt. Her ne kadar Bat Trkesi, farkl bir corafyada ve Orta Asya'dan binlerce kilometre uzakta geliip serpilmise de sonu olarak bu iki edebi lehe ayn dile ait lehelerdi ve ikincisi, ilkinin

bilig-1/Bahar96

14

bir anlamda takipisi idi. Bu etkileimin ilk rneklerini biz, tasavvuf edebiyat metinlerinde gryoruz. Bilindii gibi ncelikle Orta Asya'da ekillenen Trk tasavvuf dncesi, yetitirdii nemli elemanlarnn bir bln yeni bir Trk yurdu olarak yaplanan Anadolu'ya gnderiyordu. Horasan erenleri olarak adlandrdmz bu nc kuvvetler, Anadolu'nun hem Trklemesi, hem de Mslmanlamas konusunda en byk paya sahip kiilerdir. Mslman Trkler arasnda tasavvuf geliip yayldka bunun edebiyat alanna ynelmesi de tabii idi. nsan mutlak hakikatle yz yze getiren, kainattaki umumi ahengin derin srlarn ruhlara duyuran sufyne ilhamn bu yce ak felsefesi, airler iin mutlaka deerlendirilecek bir konuydu. Bu yzdendir ki Anadolu'da ilk sflerin pek ou kendi dncelerini telkin etmek ve yaymak iin iirler sylemilerdir. Mutasavvf air iin iir, sanat gsterisi deil, mesajn karsndakine iletecek bir vastadr. Dolaysyla karsndaki insanla ayn dili konumal ve sylediklerini kar taraf btnyle anlamaldr. Onun iindir ki bu rnekler hemen daima yaln bir dille ve muhatabnn seviyesine gre ifade edilmitir, ite Ahmet Yesevi'nin Dou Trkesi ile syledii bir iir: Ikng kld eyd mini cmle lem bildi mini Kaygum sinsin tni km minge sin ok kirek sin Talallh zih ma'n sin yarattng cism cn Kullk klsam tni kni minge sin ok kirek sin Kzm adm sini krdm kl knglni singe birdim Unglarm terkin kldm minge sin ok kirek sin Szlesem min lilimde sin kzlesem min kzmde sin Knglmde hem cnmda sin minge sin ok kirek sin Alimlerge kitb kirek sflerge mescid kirek Mecnnlarga leyl kirek minge sin ok kirek sin Umal kirem cevln klan ne hrlarga nazar klam An mun min ne klam minge sin ok kirek sin Hce Ahmed minim atm tni kni yanar otm ki cihnda mdim minge sin ok kirek sin (2) imdi de bu iirin Anadolu'daki tasavvuf iirin nclerinden Yunus Emre'nin (6.1320) dilinde ald ekle bakalm: Akn ald benden beni bana seni gerek seni Ben yanaram dni gni bana seni gerek seni

Ne varlga sevinrem ne yokluga yirinrem Akun ile avunuram bana seni gerek seni Akn klar ldrr ak tenizine taldrur Tecellyile toldurur bana seni gerek seni Akun arbndan iem mecnn olup taga dem Sensin dn gn elencem bana seni gerek seni Sflere sohbet gerek ahlere ahret gerek Mecnnlara Leyl gerek bana seni gerek seni Eer beni ldreler klm ge savuralar Topragum anda agra bana seni gerek seni Yunus durur benm adum gn geldke artar odum ki cihnda maksdum bana seni gerek seni (3) Bu iki iir arasndaki muhteva benzerliinin tesinde, syleyi benzerlii de ilave bir ey eklemeyi gerektirmeyecek kadar aktr. Bunlarn nazire veya ayn iirin Yunus'a mal edilmi olup olmamas meselesini burada tartmyorum. Zira bizim amzdan hangi deerlendirmeyi esas alrsak alalm bu iki rnek, sonuta Orta Asya edebi dilinin Anadolu'daki edebi dile etkisinin bir gstergesi olmaktadr. Dou Trkesi'nin merkezi XIII. yzylda Harezm, XV. yzylda ise Herat ve Semerkand oldu. Bu edebi merkezlerden Anadolu Trk yaz dilini en ok etkileyeni Herat idi. Timurlular devrinde ve onu takib eden dnemlerde dnyann en nde gelen siyaset ve kltr merkezlerinden biri olan Herat(4), yetitirdii bilgin, air, yazar, hattat, musikiinas, mzehhib, mcellid ve minyatr ustalar ile Anadolu'da gelimekte olan kltr hayatn besleyen ana kaynaklardan biri olmutur. br alanlar bir tarafa brakarak konumuz olan edebi dile dnecek olursak, o zaman karmza btn Trk edebiyatnn en byk airi olan Ali ir Nev (10 ubat 1441-3 Ocak 1501) kacaktr. Nev, Trke'nin bugn aatayca olarak adlandrdmz yaz diline kendi adn verdiren ve kaynaklarda bu dilden, Nev Dili, Nev Tarz diye sz ettiren ok byk br sanatkardr. Bu zellii ile dnyada tektir. Onun dnda dnyada hi bir dil, bir airin adyla anlmaz. Bunun tesinde o, Trke'de pek ok trn balatcsdr. Dilimizin ilk hamsesini o yazd. lk Trke uar tezkiresi onun tarafndan kaleme alnd. Aruzla ilgili ilk teorik eser ona aittir. Divanlara isim verme gelenei ve bu eserlere dibace ile balama, ilk kez onda grlr. Onun Anadolu Klsik Trk Edebiyat'na etkisi uar

bilig-1/Bahar96

15

tezkirelerinden balanarak fark edilmi ve bu alanda deerli aratrmalar yaplmtr(5). Bu bilgilerden de yararlanarak ve Ali ir Nev'yi eksen tutarak ben de gazeller, mesneviler ve uar tezkireleri zerinde Orta Asya edebi dilinin Anadolu edebi dili zerindeki etkisinden sz edeceim. Fatih Sultan Mehmed, stanbul'u fethettikten sonra burasn slam dnyasnn her bakmdan merkezi yapmak dncesiyle pek ok sanaty bu ehre davet etmiti. Gelenlerin byk blm de Orta Asya ve ran evresinden idi. Ali Kuu, bunlarn en nde gelenlerinden biridir. Yeni gelenler, kukusuz geldikleri yrenin nde gelen sanat eserlerini de beraberlerinde getiriyorlar, bu farkl yreleri birbirlerine yaklatran kltr elileri olarak grev yapyorlard. Mesela Basr (. 1535), Nev'nin Divan'n Anadolu'ya ilk getiren kiidir(6). Anadolu Trk edebiyatnda ilk uar tezkiresi Seh Bey (.1548) tarafndan kaleme alnmtr (y. 1538). Het-Behit adl bu tezkire, trn, Trk edebiyatndaki ilk rnei olan Meclis'n- nefis'ten (y. 1491) krk alt yl sonra kaleme alnmtr. Seh Bey, eserinin nsznde, Het-Behiti yazarken Cmi'nin (.1492) Baharistan'ndan, Devletah'n (. 1495) Tezkire'sinden ve Meclis'nnefis'ten etkilendiini aka yazar(7). Fakat Het-Behit bunlarn iinde en ok Nev'nin tezkiresinden etkilenmitir. ki eserin sadece tertip tarzna bakmak bile aralarndaki etkilenmeyi kolayca gsterebilir: Meclis'n-nefis meclis ad verilen sekiz blmden meydana gelir. Het-Behit de tabaka ad verilen sekiz blmden meydana gelmitir. Seh Bey, I. Tabakada Kanun Sultan Sleyman'; II. Tabakada iir yazm Osmanl padiah ve ehzadelerini; III. Tabakada iir yazan devlet ileri gelenlerini; IV. Tabakada air bilim adamlarn; V. Tabakada kendisinden nce yaam ve lm airleri; VI. Tabakada ocukluunda tand airleri; VII. Tabakada ada olan airleri; VIII. Tabakada istikbal vadeden gen airleri, yazmtr. Bu tertip tarzyla Nev'nin Meclis'n-nefis adl tezkiresi karlatrlacak olsa Seh'nin byk lde bu eseri rnek ald kolayca grlecektir. Seh, Nev'nin Hseyin Baykara'ya ayrd sekizinci tabakay baa alm ve burada Kanun'yi yazmtr. Nev'de, yedinci blmde yer alan sultan ve ehzadeler, onda ikinci tabakada, onun beinci ravzada zikrettii mirzalar, Seh nc

tabakada anlatr. Bilginleri, Seh de drdnc tabakada anlatmtr. Nev'nin altnc blmde anlatt Horasan dndaki airlere karlk Seh, hayatlarna yetiemedii eski airleri beinci tabakada yazmtr. Meclis'n-nefis'te bir, iki ve nc ravzada anlatlan daha nce lm, yazarla ada ve henz gen airler, Het-Behit'te alt, yedi ve sekizinci tabakalarda anlatlmtr. Seh Bey slp, ekil ve muhteva bakmndan da Herat tezkirelerini rnek almtr. Dibce ve Htime blmleri de Herat ekolnden gelmektedir. Biyografilerde airler hakknda ksa bilgiler verilmi, hayatlar ksaca anlatldktan sonra iirleri ve sanatlar hakknda baz deerlendirmeler yaplm ve bu iirlerden bir ya da birka beyit rnek olarak alnmtr. Bu zellikler de byk lde Nev'nin tarzna benzer. Anadolu'da bu ilk tezkireyi takiben yazlan Latf Tezkiresi'nin (y. 1546) nsznde ve XI. yzyln dier rnei olan Ak elebi'nin (.1571) Meir'-uar'snda (y.1566) Herat tezkirelerinin kendilerine modellik etmelerinden sz edilir. Klasik edebiyatn en ok tercih edilen ekli olan gazel, ayn zamanda tanzir edilmeye en msait ekil olma zelliini de tar. Bu tarzla alakal olarak XV. yzyln nde gelen airlerinden Ahmed Paa (.1496) ile ilgili ilk kez Ak elebi Tezkiresinde zikr edilen, daha sonra da Hasan elebi Tezkiresi ve Knh'l-ahbr'da tekrarlanan bir anekdot anlatlr(8), Rivayete gre Ali ir Nev, Osmanl Sultan II, Bayezid'e otuz tane gazel gndererek bunlara Osmanl airleri tarafndan nazire yazlmasn istemi. Bunun zerine Padiah, Osmanl devletinin onurunu da dnerek bu gazellere devrin en nl airi Ahmed Paa'nn nazire yazmasn istemi. Hasan elebi'ye gre Paa bu gazellere nazire yazdktan sonra "slb- ir hb ve tarz- gftr mergb alm idi. Bu meselenin doru olup olmad aratrmalarca tartlmakla birlikte, ilk dnem kaynaklarnn hadiseye byle bakmalar bile, iki yaz dili arasndaki etkileimi gstermektedir. Riyzi Tezkiresi'nde ise bu anekdota benzemekle birlikte alakay tersine eviren u rivayete yer verilmitir: Mervdr ki Sultan Hseyin Baykara zemnnda diyr- Horasn menba'- ehli- ehl-i irfn ve mene'-i ashb- belagat beyn olup vezirleri olan Mr Ali r Nev bir meclis-i hsl-hsda Drleyletinn ulem v uaras bihterin-i her merzbm olan mlk-i Rmun ulem v uarsna glib olmasn iddi ider. Hazret-i Mahdm ol meclisde hzr bulunup tynet-i Rmiynda olan vfr- ehliyyet ve keml-i kbiliyyel dahi inkr olmaz buyururlar. Bu mukavele

bilig-1/Bahar96

16

esnsnda cnib-i derden bir murakka'-p zhir olup ge-i meclisde mtemessil olur. Ahvlinden sul olndukda Rmdan geldgi zuhr bulur. uar-y Rmun nev-peyd e'arndan istifsr iderler. Shib-tercemenin (Ahmed Paann) bu bir ka beytini okur. Nazm: n-i zlfln miske benzetdm hatsn bilmedm Key pern syledm bu yz karasn bilmedm Kad kymet gamze fet zlf fitne hatt bel Ah kim ben hsninn bunca belsn bilmedm Hazret-i Mahdm bu terne-i dil-kei istima' ittkde bihtiyr ser-gz- raks sem' idp mdde muz sbit old buyururlar(9). Ayn ekilde biraz nce ad anlan Basr, Behit, Bursal Kand (. 1554), At, Ak, Lmi, Zihn, Seyd Ah Reis (.1563), Ceml (.1544), Azm (. 1582), Hfiz- Acem, kr, Nazm (. 1548), Niyz, n, Salh, Ferg, Rkm, Sseni Bey Snn (.1572), h, Subh ve Zyi kaynaklarda Nev'nin tarzn benimsemi airler olarak anlrlar. Bunlardan Ceml, Nev'nin gazellerine batan sona nazire yazmtr(10). Trk Edebiyat'nda ilk Hamse'nin Nev tarafndan yazld daha nce ifade edilmiti.

Anadolu sahasnda Hamse yazan airler bu tarzn ustalar arasnda daima Nev'yi zikr etmilerdir. Mesela Dukaginzde Yahya Bey, hamselerinden biri olan Glen-i Envr adl mesnevisinde Nev'yi yle tantr. Mr Nev gl-i b-hrdur Hamsesi bir nfe-i ttrdur Szleridr 'k odnun sarsar Her biri bahr-i gazeln gevheri Vasfidemem zt- hredmendini Ayn- Acem grmedi mnendini Geri sakl old veli zer gibi Szlerinn kymeti gevher gibi(\ 1) Bu bilgilerden anlaldna gre Anadolu Trk yaz dili zerinde Orta Asya etkisi en ok II. Bayezid (1481-1512), Yavuz Sultan Selim (1512-1520) ve Kanuni Sultan Sleyman (1520-1566) devirlerinde grlmtr. avuolu'nun da ifade ettii gibi sonraki dnemlerde de Anadolu airleri bir heves halinde aatayca iirler yazm olmakla birlikte, XVII. yzyldan itibaren Osmanl airleri Sebk-i Hind cereyanna ilgi gstermeye balamlar ve bunun sonucu olarak da Urf, Sib, evket, Bidil gibi, bu yeni ekoln isimleri moda olmu, klasik dnem ran airleri ile birlikte Nev'de gndemden ekilmitir.

DPNOTLAR

1. Ahmet Bican ERCLASUN, Trk Dnyas zerine Makaleler- ncelemeler, Ankara 1993, s.27,65; Reid Rahmeti ARAT, "Trk Lehe ve iveleri" Trk Dnyas El Kitab, Ankara 1992, s.59. 2. Kemal ERASLAN, Divan- Hikmet, Ankara 1983, s.326; Mjgan CUMBUR, "Yunus Emre'nin Ahmet Yesevi'ye Bir Naziresi" Trk Halk Kltr Aratrmalar, 1991/1, Ankara 1991, s. 1; smail NVER, "Ahmed-i Yesev'nin Anadolu'daki Etkileri" Trk Dili, S.504, (Aralk, 1993), s,326. 3. Faruk Kadri Timurta. Yunus Emre Divan, stanbul 1972, s. 153. 4. slam Ansiklopedisi, C.5/1, s. 440. 5. Fuat Kprl, Trk Dili ve Edebiyat Hakknda Aratrmalar, stanbul 1934, s.257; Osman F. SERTKAYA, "Osmanl airlerinin aatayca iirleri 1", TDED, C.XVII (1970), s. 133; O. F. SERTKAYA, "Osmanl airlerinin aatayca iirleri II", TDED, C.XIX (1971), s. 171; O. F. SERTKAYA "Osmanl airlerinin aatayca iirleri III", TDED, C.XX

6. 7. 8.

9. 10. 11.

(1972), s.181; Mehmed AVUOLU, "Kanun Devrinin Sonuna Kadar Anadolu'da Nev Tesiri zerine Notlar" Atsz Armaan,. stanbul 1976, s.75; Eleazar Bmbaum. "The Ottomans and Chagatay Literature" Central Asiatic Journal C.XX, (1976), S3, s.157. Latf, Tezkiret'-uara. stanbul 1314, s.104 Seh Bey, Het-Behit (Haz. Gnay Kut), Harvard, 1978, s.77. Ak elebi, Meir'-uar (Haz. Meredith Owens) London 1971, 172 a; Hasan elebi, Tezkire (Haz. brahim Kutluk), Ankara 1978, s.135; Al, Knh'l-ahbr, . Ktp. Ty5959, 132 a. Riyazi Tezkiresi, Nurosmaniye Ktp. Nu: 3724,16. Al, Knh'l-ahbr (Haz. Mustafa sen) Ankara 1994, s. 111. Mehmed AVUOLU,a .g.m. s.87.

bilig-1/Bahar96

17

DEDE KORKUT DESTANLARINDAN KANLI KOCA OLI TURALI BOYININ TAHLL

Destan zetle yledir: Kanl Koca, olu Kan Tural'y evlendirmek ister. Kan Tural, evlenecei kzn birtakm yiitlik vasflarn tamasn istemektedir. Ouz'da Ta Ouz'da Kan Tural'nn istedii vasflarda kz bulunamaz. Kanl Koca, yanna pirleri alarak kz arar; Trabzon tekfurunun kz Selcen Hatun, istenilen vasflar tamaktadr. Ancak bu kz alabilmek iin canavar ldrmek gerekmektedir, bunu kim denemi ise baarl olamam, ceza olarak kellesi burca dikilmitir. Kanl Koca durumu Kan Tural'ya olduu gibi aar. Kan Tural gitmeye karar verir; engel olamazlar. 40 yiidi ile Trabzon tekfurunun karsna kan Kan Tural, Allah'n emri ile Selcen Hatun'u almaya geldiini, canavarla da mcadele etmeyi kabul ettiini bildirir. Kan Tural, anadan doma soyundurulur. Selcen Hatun'un da gnl Kan Tural'ya meyyldir. Kan Tural Allah'n inayeti, Peygamber'in himmeti ve 40 yiidinin kopuzla cesaretlendirmesi neticesinde canavar ldrr, kz alr, memleketine doru yola kar. Yolda, kzn Kan Tural'ya verdiine piman olan Tekfurun askerleri ile arpmak zorunda kalrlar. Yaralanan Kan Tural'y Selcen Hatun kurtarr, dman ordusunu tek bana datr. Bu, Kan Tural'nn arna giderse de Selcen Hatun'un stnln, savaln kabul eder. Evlenirler.

I- TPLER a) Kan Tural


Dede Korkut destanlarnda kahramanlar, destan vasflar tarlar. Onlar; alp, cihangir, cilasun Ouz beyleri/beyzadeleridir. Kan Tural da bu tarif erevesindedir. O da yiitliine gman duyulmasn, kendisine yaplm en byk hakaret sayar, yiitlik olarak dnyada yapamayaca hibir eyin olmadna inanr. Bu sebeple seecei ein de en az kendisi kadar yiitlik vasflar tamasn ister: "... men yirmden turmadn ol turm ola, men kara ko atma binmedin ol binmi ola, men kanlu kfir iline varmadn ol varm, mana ba getirmi ola"(l). Yaanlan hayatn bir gerei olan bu istein gereklemesi iin tabii olarak kahramann da kahramanln gstermesi gerekir. Gsterilen kahramanln li bir sosyal faydas bulunmamasna mukabil, kahramann gururu asndan nemi byktr. Bilinmeyen bir mekn ve ilk kez yaplacak olan bir mcadelede kahraman, baz i tereddtler geirse de kahramanln ispat etmek, gururunu kurtarmak zorundadr. Kan Tural'da bu hali aka grmekteyiz:

Do.Dr.M. cal OUZ


Hacettepe niversitesi Edebiyat Fakltesi

bilig-1/Bahar96

18

"... Baba bu szi sen mana dimemek gerek idn, nki didn elbette varsam gerek, bama kahn yzme tohun olmasun"(2). Ya varam ya varmayam Ya gelem ya gelmeyem Ya kara burann gksi altnda kalam Ya buann boynuznda iliem Y kaan aslanun kyranda didilem ......................."(3), ' Grld gibi, Selcen Hatun'u ok zor olduunu Kan Tural kabul etmektedir. Ancak bu noktada Selcan Hatun'u almaktan daha mhim olarak "baa kakn yze tohun" bir i yapmamak fikri ne kmaktadr. Kzna talip olduu bir yal olarak grd tekfura: Tar eteine gin koltuuna sn gelmiem"(4), demekte bir mahsur grmeyen Kan Tural, boa ile mcadele ederken yumruu sayesinde ayakta durabilen boann nnden ekilmeyi -bir oyun, taktik olarak da olsakamak olarak deerlendiren bir tereddt hali yaayacak kadar da gururludur. yle ki dmann bile bakasnn kovmasn, kendisine bir hakaret olarak grr (5).

Saray hayatnn durgunluu ierisinde bir gen kzn ceml gzelliine ak olmas normaldir ve bu bir yerleik medeniyet motifidir. Selcen Hatun saraydan yaylaya kt vakit, gebe hayatna getikten sonra aranlan vasflarn ortaya koyar: Kan Tural'y derin uykusundan uyandrr, dmana ilk o saldrr. Kan Tural'y kurtarr. Bu vasflaryla Selcen Hatun, gebe medeniyetinin ortaya kard bir kadn tipidir (11), Dede Korkut Destanlarndan Bams Beyrek'te, Beyrek de Kan Tural gibi, yiitlik vasflar tayan bir kz istemektedir. Bu bakmdan Ban iek'le ok yartrr, ata biner, greir, hepsinde stn gelir. Ancak Ban iek'in de arad vasflarda olduunu anlar, ondan sonra yzn karp parmana takar(12). Kan Tural ise, Selcen Hatun'un sadece methini duymutur. Gremeden, ok yartrmadan, ata binmeden almaya raz olur. Bunu babann mahedesine inanma olarak deerlendirebiliriz (13). Ayn ekilde kendisiyle evlenilme art olarak ortaya konulan 3 canavarn ldrlp ldrlmemesi de Kan Tural'y grdkten sonra Selcen Hatun'u ilgilendirmemektedir. Bunu, gebeliin vazgeilmez artlarndan birisi olan yiitliin, sarayn emniyetli atmosferinde unutulmasna balayabiliriz. Nitekim, bozkrda dmanla karlanca akllar balarna gelir, birbirlerini yiitlik ynnden denerler(14). Burada yerleik medeniyetin deer yarglarnn yava yava Ouzlar arasnda da kabul grdne yorumlanabilecek unsurlar vardr. Buna yeri geldike temas edeceiz.

b) Selcen Hatun
Selcen Hatun, Kan Turalnn Ouz illerinde bulamad erden er gzeller gzeli bir kzdr: "Sana solna iki kou yay eker-idi.Atd oh yire dmez idi"(6). Selcen Hatun'un gzellii dile getirilirken Kan Tural tarafndan "selvi boylu", "tar azl", "kara kal", "kara sal" olarak tarif edilmektedir(7). Bunun yannda Kan Tural da "ceml ve keml iyesi"dir(8). Destanda yiitlii n plana karlan Selcen Hatun'un, Kan Tural'nn cemalini grnce duyduu hisler, mahhas benzetme unsurlar kullanlarak ok gzel bir ekilde dile getirilir: "... Kz Kkeden bakar idi, tarakl boald, kedisi mavlad, avsl olmu tana gibi aznn suyu akd"(9). Selcan Hatun, Kan Tural'y grnce gnl drmtr. Onun canavar yenip yenmemesi artk bir nem tamamaktadr. Bu motif hikayelerimizde istemedii kimselere varmak istemeyen kzlarn zor artlar ne srmesi motifine benzemektedir. Nitekim, Selcan hatun, hislerini ok ak olarak ifade eder: "Hak Ta'la atamn knline rahmet eylese, kebin kesip meni ol yiide virse, bunun kibi yiit hayf ola ki canavarlar elinde helak ola"(10).

c) Kanl Koca
Kendisi iin de mukadder olan lme yaklatn hisseden ve son vazife olarak olunu evlendirmek isteyen yal bir Ouz beyi olarak karmza kmaktadr. Oluna kz aramas, mal mlk vermek istemesi, Trabzon'a gndermek istememekteki hakl endiesi, mutlu sondaki sevinci ile ok realist bir ekilde tarif edilmekte ve hadiselere kartrlmaktadr. Bu tavrlaryla Kanl Koca, bugnk Anadolu kylsnn hasletlerine sahiptir.

) Kanl Koca'nn Kars


Destann muhtelif yerlerinde "kanck olmu ana" olarak geen, veda anlarnda eli plen bir yal kadndr. Kocas ile olunu karlamaya geldiklerinde gelini Selcen Hatun'u grp olunu gremedii zaman teessrle syledii manzumeyle karmza kmaktadr. "Anam kii kzum kii Ala tan ile yirnden tan geldn

bilig-1/Bahar96

19

Oul tutdurdn-m Gafil ile grkl ban kesdrdn mi Kadn ana bigbaba diy buzlatdun m Sen gelrsin bir bigim grnmez barum yanar Az dilden bir ka kelime haber mana Kara baum kurban olsun gelin sana" Bu manzumede Dirse Han'n hatununun oluna duyduu sevginin tezahr olan manzumedeki iiriyeti bulmak mmkn deildir(15). Ancak, en eski hayat tarznn, klanln bir gerei olan ana-oul yaknlnn, yerleik medeniyetteki ata-erkil yap lehine bozulduunu, iiriyetin, hislerdeki kesafetin azaldn veya normale dndn dnebiliriz(l 6). Ayrca, destann kuruluunda ana-oul ilikisi birinci tema olmadndan iiriyet zayf kalmtr, diye de dnebiliriz.

ancak onlara gvenemeyen Dede Korkut kahramanlar ile dmana hi ehemmiyet vermeyen Ouz Kaan arasnda mhim farklar vardr. Dede Korkut kahramanlar yeni evrede, yeni dinin telkinleri altnda, i karklklar ierisinde tezat ve tereddtlerle doludurlar.

f) Ozan
Destanda ozan karmza iki yerde kmaktadr. Birincisi: "At aya klk, ozan dili evk olur"(l 8) atasz ile, Kan Tural'nn Trabzon'da gerdee girecei vakit ikinci kez karmza: "Ozan gelr yiltime alar"(l 9) cmlesinden kmaktadr Bu iki cmleden, bu destann bir ozan tasnifi olduuna ve dn ve sair elencelere ozanlarn arld hkmne varmaktayz.

d) 40 Yiit
Dede Korkut destanlarnn sk rastlanan motiflerinden olan ve Kan Tural destannda da karmza kan 40 says, Trkler arasnda kutsal olarak bilinmektedir. Bu bakmdan bu sayya kesin rakam gzyle bakamayz. Dier destanlarda da bu izafilik aka ortaya kar. Kadn kahramanlarn 40 nedimesi, erkek kahramanlarn 40 yoldai/yiidi bulunmaktadr. Dirse Han 40 yiidi ile ava kar, onun hatunu 40 nedimesi ile Boa' arar. Daha sonra Dirse Han' kafirlere teslim eden 40 yiit, 40 namert olarak anlr. Bu rnekleri oaltabiliriz. Dede Korkut kahramanlar marurdurlar. Yapmalar gerekeni tek balarna yapmak isterler. Yiitlerin varl daha ok "kalabalk korkudur" atasznde tekrarland ekliyle adeta bir gvencedir. Nitekim, Kan Tural da canavar yenmesi iin 40 yiidinden kendisini cesaretlendirecek eyler sylemelerini ister. Ancak, olaya dorudan mdahale etmelerini istemek aklndan bile gemez. 600 kfirle kavga ederken de 40 yiidi yannda yoktur; Selcen Hatunun mdahalesini de kendisine hakaret sayar(17).

g) Dede Korkut
Destanlardan anlaldna gre Dede Korkut, ozanlarn piri ve bu destanlarn tasnif edicisidir. Destanlarda Dede Korkut kh eski Trk dininin kh slmiyetin bir ulu'su olarak karmza kmaktadr. Kan Tural Boyunda da: "adlk alp boy boylayan soy soylayan"(20). Dede Korkut'un, hikayenin sonunda yapt dua tamamiyle slm bir karakter tamaktadr. Kan Tural, kafir beyleri ile "arap" ier, babas olunu grnce "Allah'a krler olsun" diyerek "attan aygr kestirir, gl gibi kmz sadrr"(21), sonra da Dede Korkut'tan "adlk" isterler. Attan aygr yenip gl gibi kmz iildikten sonra Dede Korkut: "Ecel geldiinde ara imandan ayrmasun. Kadir seni nmerde muhta itmesn, Allah viren mizn zilmesn, a alnnda bi kelime du'a klduk kabul olsun, min diyenler dizar grsn, yigidursun dirdrsin gnahunuz ad grkl Muhammed Mustafa'ya balasun"(22) der. Bu tezad, Dede Korkut Ouzlarnn slamiyeti yeni yeni kabul etmekte olduklar eklinde yorumlayacamz gibi, bu dua blmnn destana ok sonraki anlatmlarla da ilave edildii hkmne de varabiliriz.

e) Trabuzan Tekfuru
Selcen Hatunun babasdr. Kara ayka giymekte ve sarayda oturmaktadr. Kan Tural, boay ldrnce, kzn ona vermek ister. Ancak kardei ve olu dier hayvanlarla da mcadele etmesi gerektiine Tekfuru ikna eder. Kzn Kan Tural'ya nce verir, sonra piman olur, pelerinden 600 atl gnderir. Buradan kfirlerin szne gven olmayacann telkin edilmekte olduu neticesini karabiliriz. Zira, Dede Korkut'ta btn kfirler, nmerttirler. Dmann ruh yapsna ehemmiyet veren

II- MEKN
Dede Korkut destanlarnn hangi mekanda getii konusunda birbirinden farkl fikirler bulunmaktadr. Prof. Dr. Mehmet Kaplan, bu destanlarn "Ouzlarn yeni mekandaki hayatlarn" anlatt fikrindedir(23). Prof. Dr. Fahrettin Krzolu da bu fikri dorular mahiyette almalara sahiptir(24). Prof. Dr. Muharrem Ergin ve Dr. Faruk

bilig-1/Bahar96

20

Smer ise, destanlarn, Ouzlarn Srderya dolaylarndaki hayatlarndan ilham aldn beyan ederler(25). Bunun yannda M. Ergin, Dou Anadolu ve Azerbaycan'da olan yeni meknn destanlara sonradan adapte edildii, ancak bu adaptasyonun baarl olmad fikrini de belirtir(26). Akkoyunlular'n ilk beyi Tur Ali Bey'dir(27) ve olunu Trabzon'dan evlendirdii tarihi kaytlarda gemektedir(28). Destanmzdaki Kan Tural'nn bu beyin destanlam hayatndan izler tad aktr. Ayrca, destanlarda bey hanmlar "hatun" olarak zikredildii halde, gen kzlar ve sair kadnlar isimleriyle anlmaktadr, Banu iek, Ksrca Yenge, Boazca Fatma... isimleriyle anlrken Selcen'e devaml olarak Hatun diye hitap edilmesinde, destann Tur Ali Bey'le olan ilgisini grmeliyiz. Buradan hareketle de mekann bir adaptasyon deil, hadisenin asl cereyan ettii yer olduunu syleyebiliriz. Kanl Koca'nn: Oul sen varaak yrn Tolama tolama yollar olur Atlu batup kamaz anun bal olur Ala ylan skemez anun orman olur Gk ile pehl uran anun kal'as olur"(29). diyerek bahsettii yer, Dou Karadeniz'in sarp, yollar dolambal, sk ormanl Zigana Dalar evresine ok benzemektedir. Bu bakmdan, dier destanlardan bazlarnda aka belli olmayan meknn, bu destanda kaba hatlaryla ortaya ktn grmekteyiz.

III- TABAT
Destanlar incelendiinde grlmektedir ki, Dede Korkut Ouzlar henz yerleik hayata gememiler, aknc zelliklerini ksmen kaybetmiler, deve ve koyun srleri beslemeye balamlardr. Bu durum onlar belli bir merkeze balamakta veya sk sk merkez deitirilse de bu hareketlerin ksa srede neticelendirilmesi zaruri olmaktadr. Akna veya ava giden beylerin geride braktklarn dnmesi gerekmekte, bazen de uzayan av veya alandan sonra ellerini, yurtlarn yerlerinde bulamamaktadrlar(30). Bir geim kayna olarak karmza kan at, koyun ve deve srlerinin bol otlu ak alanlara ihtiyalar vardr. Bu srler iin ormanlk alanlar, bir ok tehlikenin kol gezdii yerlerdir. Kurtlar ve sair vahi hayvanlarn tasallutundan koyun srlerini ancak btn srnn grlebilecei yerlerde korumak mmkndr. Bu yzden Dede Korkut kahramanlar, ayrl imenli yerleri tercih ederler. Aknc insana,

tabiatta hareketini atlarla temin edenlere orman engeldir. Bu hususu Kan Tural destannda ok ak bir ekilde grmek imkanna sahibiz. Kanl Koca olunu Trabzon'a gitmekten vazgeirmek iin "korkun haberler" vermek ister: "Oul sen varacak yirn Ala ylan skemez anun orman olur"(31). Buna karlk Kan Tural: "Ala ylan skemez ormann akmak akup oda ykam"(32) cevabn verir. Buradan, aacn henz bir yerleik medeniyet unsuru olarak Ouzlarn hayatna girmediini syleyebiliriz. Ormann, kerestesinden istifade edilen yer deil de atlarn hareketine engel olan bir yer, bir tuzak olarak karmza kmas, bu fikri dorular mahiyettedir. Dede Korkut kahramanlar dier destanlarda da aka grld gibi aklk alanlardan holanmaktadrlar. Dalar, ormanlar durulacak deil, alacak yerlerdir. Kan Tural Trabzon Tekfuruna yle seslenir: "Kar yatan kara tan amaya gelmiem"(33) 40 yiidi Kan Turaly cesaretlendirmek iin: "Arka Mili Ala Ta Avlayuban kulayuban amadn m"(34) derler. Nitekim, Selcen Hatun'u alan Kan Tural, yedi gn yedi gece hi bir yerde konaklamaz. Ouz'un serhatti olarak bildirilen ve konmaya karar verilen yer yle tarif edilir: "Kan Tural bakt grdi bu kond yirde kug kular, turnalar, turalar, keklikler uarlar. Sovuk sovuk sular ayrlar, imenler..."(35). Ouz kahramanlar, uzaktan gelmekte olan dmann grebilecei, atna binip rahata vuruabilecei ak alanlar tercih eder. Gerdee hazrlanan Kan Tural'nn adr "gk ala, grkl emene"(36) dikilir

IV- HAYAT TARZI


Dede Korkut destanlarnda gze arpan dikkate deer unsurlardan biri de gebe medeniyeti ile yerleik medeniyet arasndaki mcadeledir. Bu mcadeleyi btn destanlarda grmek imkanna sahibiz. Prof. Dr. Mehmet Kaplan'n da Dede Korkut ile ilgili makalelerinde temas ettii gibi(37) Kan Tural, evlenmek istedii kz yle tarif eder:

bilig-1/Bahar96

21

"Men yirmden turmadn ol turm ola. Men kara ko atuma binmedin ol binmi ola, men kanlu kfir iline varmadn ol varm ola, mana ba getrmi ola"(38). Bunun yannda Kan Tural istemedii kz tipini de yle anlatr. "Pes varasn bir cici bici Trkmen kzn alasn nagahandan tayanam zerine dem karnm yrtla"(39). Gebe hayatnn gerektirdii kadn tipinin aka belirtilmesine karlk, Kan Tural'nn Ouzda Ta Ouz'da, arad vasflarda bir kz bulamamasn "kzlarn cicili bicili" olmasn, Ouzlar'n yerleik hayata gemekte olmalarna balayabiliriz. Ayrca, yukarda temas ettiimiz gibi orman yakacak kadar gebe ruhuna sahip Kan Tural'nn, atllarn battklar balklara kumlar demesi(40), yurdunda yiitlik vasflar tayan bir kz bulamamas, medeniyet deitirmekteki buhran ve elikileri ok gzel izah etmektedir. Kanl Koca kz aramaya giderken oluna u tembihte bulunur: "... Oul sen mala becit ol y, men sana aray gideyim"(41). Destanlardan, ger evlerde yaadklarn anladmz Ouzlar'n becit olunacak, ylacak mallarnn bulunmas dikkate deer bir husustur. nk maln yld yerde beklemek, ayrlmamak esastr. Bu da az ok yerleik olmay gerektirir. Bu destanda hayat tarzn belirleyici olarak dikkatimizi eken baz unsurlara da iaret edelim. Ataana saygs byk bir yer igal etmektedir. Akna giden, yurttan ayrlan yiit, mutlaka anasnn babasnn elini pmekte, msaade almaktadr. Evlenmelerde kalnlk vermek arttr. Bir istisnai husus olarak Kan Tural da kalnln canavar ldrmek olduunu gryoruz. enlik/lenlere ozan arlmakta, ak adr dikilmekte, attan aygr, deveden bura, koyundan ko krdrlmaktadr. Dede Korkut destanlarndan Ouzlar'n hayvanclk ve yamaclk ile hayatlarn idame ettirdiklerini anlamamza karlk, bu destandan geimlerinin hayvanclk esasna dayandna hkmolunack iaretler mevcuttur: Kanl Koca oluna "mala becit ol y" der, olunun dnnde "attan aygr, deveden bura, koyundan ko krdrr (42).

tesiri altnda, ruhtan ziyade bedene nem veren bir karakter sergilerler. Kan Tural Trabzon Tekfurunun ikram ettii "al arab"(43) ier; sknt annda "ad grkl Muhammed'e salavat getirir"(44); ziyafet sofrasnda "kmz iip at eti yer"(45); dilei yerine geldii vakit de "iki rekat kr namaz" klar(46). Kan Tural'da grdmz bu eliki, dier Dede Korkut kahramanlarnda da mevcuttur. Gebe medeniyetinden yerleik medeniyete gei mahsl olarak deerlendirilen Dede Korkut destanlarnda madd kuvvet esastr. Ancak, manev kuvvet de artk kendisini hissettirmektedir. ok gl bir vcut yapsna sahip Kan Tural, 3 canavar yenmek iin gene de "Hak Ta'la'nn inayeti"ne (47) muhtatr.

VI- EYA VE ALETLER


Bu destanda, gebe/yerleik atmasnn bariz rneklerini, madd kltr unsurlarnda da grmekteyiz: Kan Tural Trabzon'a geldii zaman "tekfurun adamlar ak adr diktiler, aa koyun krdlar, yidi yllk arap iirdiler"(48). Buna mukabil tekfurun kendisi sarayda taht zerinde, kz Selcen hatun ise kkte oturmaktadr(49). Ouz beylerini ho karlamak isteyen tekfurun onlar ak adrda arlamasn, Ouzlar'n sarayda oturmay beenmedikleri eklinde yorumlayabiliriz. Ouzlar kendi toplantlarnda daima kmz ierler. Bu destanda kafirlerin arap itiklerini, Ouz beylerine de ikram ettiklerini grmekteyiz. arabn elde edilmesi, yedi yl bekletilmesi, uzun sabr isteyen bir itir. Gebenin buna ne zaman ne de tahamml vardr. Ekinci (yerleik) le aknc (gebe) toplum arasndaki yaay farkn kmz ve arap kelimeleri ok iyi sembolize etmektedir kanaatimizce. Savalarda Ouzlar kl, grz gibi yakn dn aletlerini kullanrlarken, kafirler ok-yay tercih etmektedirler. Bunu kafirlerin "temr tonlu" olmalarna balayacamz gibi, Krolu'nun "Delikli demir kt mertlik bozuldu" demesinden hareketle, Ouzlarn uzak d namertlik olarak deerlendirdiklerini de dnebiliriz: Selcen Hatun'un vasflar anlatlrken "sana soluna iki koa yay ektii(50) belirtilir. Ouzlar ise ok Ve yay avda kullanrlar. Dede Korkut'ta ok-yay kullanmak bir yiitlik iareti olmaktan ok, "avda hner gstermek" sz konusu olduu zaman ehemmiyet kazanmaktadr.

V- DNCE SSTEM
Dede Korkut Ouzlar mslmandrlar. Ancak gebe hayatnn ve eski Trk dininin kuvvetli

bilig-1/Bahar96

22

Kopuz, Ouzlarda "ilahi" bir algdr. Ozanlar kadar beyler de kopuz alarlar. Azgn canavarlar karsnda skntya den Kan Tural, yiitlerinden kopuz alp kendisini vmelerini ister. Kopuz sesi, Ouz yiidinin kendine gvenini artrr, cesaretlendirir; azgn boay buza gibi grmesini salar(51). Kfirler saraylarda otururlarken, Ouzlar len/dn zamanlarnda "ak ota/ak adr" dikerler, dier zamanlarda "iv"lerde yaarlar. Buradaki ivin dier destanlardan da hareketle "ger ev" tabirinde de ifde edildii zere tekerlekli/araba zerine kurulmu adr olduu aratrmaclarca kabul edilmektedir(52). Bu arada, pak(53), kay(54), zengi(55) gibi her iki medeniyet dairesinde de grebileceimiz malzemenin elimizdeki destandamevcut olduunu belirtelim.

VII- HAYVANLA MCADELE


Prof. Dr. Mehmet Kaplan Dede Korkut Kitab'nda, slam medeniyeti ile Bizans ve Anadolu'da karlalan yabanc medeniyetlerin tesirlerini gsteren bir ok unsurlar vardr"(56) demektedir. Kan Tural'nm boa, arslan ve bura ile yapt mcadele, bu dikkat noktasndan deerlendirildiinde, bunun Trklere has bir davran olduuna kanaat getirmek glemektedir. Malum destanda Ouz Kaan gergedan, milletini; Boa ise boay, kendisini kurtarmak iin ldrrler Dede

Korkut destanlarndan olan Boa Destan'nda Oguzlar'n Han olan Bayndr, Bura ile boa gretirmektedir. Her naslsa gre alanndan kurtulan boa, Boa'a saldrr(57). Halbuki, Kan Tural destannda ahalinin huzurunda, belli kurallar iinde boumak esastr. Hadise dzenli ve planldr. Kan Tural anadan doma soyundurulmakta ve silahsz olarak hayvanlarla mcadele ettirilmektedir. Bu, Trklerde grlmeyen bir unsur olarak, bugn spanya'da yaplan boa grelerinin, Roma'da gladyatrlerin vahyane kavgalarnn Bizans'a ve Trabzon'a yansm bir ekli olmaldr. Dier Trk destanlarnda rastlanlmayan ve batda sk sk karmza kan bu unsurun Trklere ait olmad aikrdr. Nitekim, hadisenin getii mekann Ouz illerinin dnda olmas da bu fikri dorular mahiyettedir. Bu tahlil denemesinden - dier destanlar da gznne alarak- netice olarak unlar karabiliriz: Dede Korkut destanlarnn anlatld dnemde Oguzlar'n; eski yurtlarndan getirdikleri baz destan paralarn yeni maceralarla birlikte yeni yurtlarna adapte ettiklerini, karlatklar yerleik medeniyetler karsnda bir mddet ekingen davrandklarn, taarruz etmek yerine mdafaa etmeye daha fazla arlk verdiklerini, bunun yannda u veya bu ekilde "kafir"lerle ilikilere giritiklerini, nce garipsedikleri yerleik medeniyete sonralar snmaya baladklarn, mslmanl kabul etmelerine karlk eski Trk dininin ve eski hayat tarznn tesiriyle yar mslman bir hayat yaadklarn syleyebiliriz.

bilig-1/Bahar96

23

DPNOTLAR

* Bu yazdaki grler 1989 ylnda "Trk Destanlar'nn Tahlili" adl Doktora dersinde Prof. Dr. Dursun Yldrm'a seminer almas olarak sunulmutur. 1. Muharrem ERGN, Dede Korkut Kitab I, s. 185. 2. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 186. 3. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 187. 4. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 188. 5. Muharrem ERGPW, a.g.e., s. 189, 195. 6. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 185. 7. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 197. 8. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 188. 9. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 188. 10. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 188. 11. Mehmet Kaplan, Trk Edebiyat zerine Aratrmalar J, s. 41-54. 12. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 116-153. 13. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 186 (Babas, eer hnerin var ise sana yarar kz buldum der). 14. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 193-198. 15. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 88-89. 16. Bu hususta M. Kaplan'm yukarda zikredilen eserine baklabilir. 17. Muharrem ERGN, a.g.e, s. 195. 18. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 186. 19. Muharrem ERGN, a.g.e, s. 193. 20. Muharrem ERGN, a.g. .. s. 198. 21. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 198. 22. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 198. 23. Kaplan, a.g.e, s. 72. 24. Fahrettin Krzolu, Dede Korkut Ouznameleri 1. Kitap, 119 s. (M. ERGN'den naklen) 25. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 52; Dr. Faruk Smer, TFA 2 (30 Ocak 1952) 469. (Dede Korkut'un Teekkl 26. Tarihi ile ilgili dier grler iin M. ERGN'in eserine baklabilir.) 27. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 52 28. Muharrem ERGN, ag.e., s. 56 29. Adnan Sadk Erzi, Akkoyunlu ve Karayonlu Tarihi Hakknda Aratrmalar, TTK BelletenXVIII, 70

(Nisan 1954) 179-221 (M. ERGN'den naklen) (Biz burada E, Rossi'nin fikrini paylayoruz.) 30. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 186. 31. Muharrem ERGN. a.g.e., s. 95-115. (Salur Kazan'n evinin dman tarafndan yamalanmas anlatlr.) 32. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 186. 33. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 187. 34. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 188. 35. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 189. 36. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 193, 37. Muharrem ERGN, a.g.e,, s. 198. 38. Kaplan, a.g.e,, s. 41-54, 39. Muharrem ERGN, a.g.e.( s. 185. 40Muharrem ERGN, a.g.e., s. 185. 41. Mularren ERGN, a.g.e., s. 187. (Burada kum demekten yol yapmay, bataklklar slah etmeyi dnmek gerekir ki, bunlar birer yerleik medeniyet unsurudurlar.) 42. Muharrem ERGN, a.g.e., s.l 85. 43. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 198. 44. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 188. 45. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 189, 191, 192. 46. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 198. 47. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 194. 48. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 193. 49. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 188. 50. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 188. 51. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 185. 52. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 89. 53. Kaplan, a.g.e., s. 70-94. 54. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 190. 55. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 192. 56. Muharrem ERGN, a.g.e., s. 192. 57. Kaplan, a.g.e., s. 72. 58. Ouz Kaan ve Dede Korkut Destanlarndan hareketle, gebe Trkler'de hayvann yeri, nemi ve onlarla mcadele ekil ve esaslar konusunda mhim fikirler ortaya koyan M. Kaplan'n yukarda ad geen eserinin 5569. sayfalarna baklabilir.

bilig-1/Bahar96

24

IK ELEB DVANINDA ATASZ VE DEYMLER

Yrd.Do.Dr. Filiz KILI


Gazi niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi

Gerek ataszleri ve gerekse deyimlerin ortak kltr miras iinde kendine zg yeri ve nemi vardr. XV.-XIX. yzyllar arasnda yaam klasik airlerimiz arasnda bir oklar, ataszleri ve deyimlerden faydalanmlar, bunlar mill varln gl sembolleri olarak ve sylediklerine inandrc bir hava verebilmek isteiyle rahata kullanmlardr(l). Ayrca, mecazlarla ykl Divan iirine, ataszleri ve deyimlerin son derece uygun olmas da ok kullanlmalarna sebep olmutur. XV. asrda Saf mahlasl Cezer Kasm Paa ile balayan iirde atasz ve deyim kullanma gelenei, gerek bu asrda, gerekse XVI. asrda bir ok airde grlr. Bu gelenein edebiyatmzdaki en baarl temsilcisi Necati'dir. Klasik edebiyatmzn byk airlerle doruk noktasna ulat ve en gzel rneklerini verdii XVI. asrda airler, dile son derece hakimdirler, Bu asrda balayan yerlileme cereyan ile birlikte atasz ve deyimler ska kullanlr. Trke'nin ifade imkanlarn, kelimelerin deiik manalarn iyi bilen airler, atasz ve deyimleri kullanrken byk ustalk gsterir, adeta kelimelerle oynarlar. zellikle XVI. asrda Rumeli airlerinde yerli nitelikler gze arpar Divanlardak iirlerin konular genellikle eski konular olup, din, tasavvuf, hikmet, vg, rindlik, ak, tabiat vb.dir. Bu konular ilenirken yaplan benzetmelerde kullanlan mecazlarda, evrenin ve yerli unsurlarn iire oka girdii grlr. Gelenek ve greneklerle ilgili benzetmeler, deyimlerin mecazl anlamlarndan yararlanlarak yaplan sanatlar, evre ile ilgili somut tasvirler vb. gibi(2). Edebiyatmzda zellikle tezkiresiyle tannan air ve yazar Ak elebi'nin divan olduu pek bilinmez. Master tezi olarak hazrladmz bu divanda yer alan iirlerinde ataszleri ve deyimlere sklkla rastlamaklayz. Rumeli'de doup burada yaad iin Rumeli airlerinde grlen btn hususiyetler, onun iirlerinde de mevcuttur. k elebi'nin nazm, nesrinin aksine olduka sade bir dil ve ok tabii bir slup ile yazlmtr. te, bir ok Divan airimizin iirlerinde kullandklar bu atasz ve deyimleri tesbit ve deerlendirme konusunda fazla bir alma yaplmamtr.(3). Yaplanlar da yzeysel olmaktan teye gidememitir. Bunlar deerlendirme bir yana, ele alnan divandaki btn atasz ve deyimler, tesbit bile edilmemitir.

bilig-1/Bahar96

25

Bu yazmzn esas gayesi k elebi'nin iirlerinde kulland atasz ve deyimleri gn na karmaktr. Ancak, Necati, Yahya Bey, Hayal, Usul, Figan, Meal ve Nev' divanlarnda tesbit edilen ataszleri ve deyimleri de vereceiz. Bylece bir yandan hangi ataszleri ve deyimlerin bu airlerimiz tarafndan daha ok kullanldn tesbit ederken, bir yandan da sadece Ak elebi divannda yer alan ataszleri ve deyimleri zikrederek, onun orijinalitesini ortaya koymak istiyoruz.

A- Ataszleri
Ak elebi'nin iirlerinde 27 adet atasz tesbit ettik. Bu ataszlerinin 19 tanesi almamza dahil ettiimiz dier airlerle ilgili olarak yaplan almalarda bulunmamaktadr. Divanda yer alan ataszleri, genellikle bugnk kullana yakn bir ekilde verilmitir. Vezin ve kafiye gerei kelimelerin yerini deitirme, kelime ilave etme veya karma gibi kk deiiklikler yaplmtr. Ataszleri "meseldr", "mehurdur", "dirler", "sylenr" eklinde ifadelerden sonra zikredildigi gibi giri kelimesi verilmeden de sylenmi. Ataszleri, beyit iinde ounlukla ikinci msrada yer almlar. Bylece Ak elebi beyit btnl iinde ilk msrada belirttii durumu ikinci msrada zl bir ekilde ispatlamakta ve iirlerine bir renk katmakta. Ak elebi divannda bulunan ataszleri, tanesi dnda konuyla ilgili gnmzde yazlm kaynaklar da mevcuttur. Bunlar gnmzde unutulmu ataszleri veya kelam- kibardan veciz, hikmetli szler olabilir. Alfabetik olarak k elebi divannda yer alan ataszleri unlardr(4): - Aka Badat rak olmaz. (Aka badat Irak gelmez, Aka Badat rak deil) (G75/6)Necat, Yahya Bey, Nev' - Ba gidince ayak payidar olmaz (Ba gidince ayak durmaz) (G80/2) - Binini gr birini al (K5/36) - Bitmez i olmaz (G43/2) - Bugn yarna koma (Bugnn iini yarna koma, Bugnn iini yarna salma) (G40/4) - Dest ber-bala-y dest (El elden stndr) (G114/6) Yahya Bey, Hayali, Nev' -Devlet kaza yanndadr (K 11/107) Figan, Hayali - Elin att ta yrak gider (Elin att taz uzak der) (G111/2)

-ki ahit ile kale alnr (ki ahit ile hisar alnr) (K14/146, DYA6/6)(5) Yahya Bey -Kartala tir-i sehm-gin kendi perrinden irer (Kartala bir ok demi, yine kendi teleinden) (K11/71) -Kakla a verip sapyla gz karr (Kakla yedirip sapyla gz karr) (K0/21) - Kelin emi olsa bana tokunurd (Kelin dermanmerhemi-olsa bana srer. -Kel ila bilse kendi bana srer) (G19/4) -Kemik atar itine ki ssn arlar (KW)55)YahyaBey - Kiiye kendi ehri Badat'dan yeg gelir (DYA25) - Kuru yannca ya da yanar (K14/2 98) - Kutlu gn, douundan bellidir K10/45) - Mal ssn syletir (Mal sahibini syletir) G3/4, G12/5) - Semer vermeyen draht talanmaz (Meyveli aaca ta atan ok olur) (G84/5) Necati, Yahya Bey, Hayal, Nev'i - Sa olan ba yastk istemez (G77/1) Necat - Sulu senek suda yatar K13/28, G22/2) - Su bulanmaymca turunmz (DYA2/6) - zme gre kararr zm (zm zme baka baka kararr) G45/1) Necati - Yar ykld gn tozar G101/1) - Zehi tasavvur- batl zehi hayal-i muhal (K5/25) Muhtelif kaynaklarda rastlayamadrnz ve unutulmu ataszleri olarak kabul ettiklerimizi unlardr: - Bir aydan bir de bokundan kork *(Bu atasz, yazl kaynaklarda bulunmamakla birlikte Karadeniz blgemizde halk arasnda kullanldna dair szl kaynaklar mevcuttur) (DYA3/12) - Er devleti er ldrr (K3/33) - Er erden peydah olur** (Gnmzde halk arasnda sylenen "erkek adamn erkek evlad olur" tabirini hatrlatyor)

B- Deyimler
Gnmz kaynaklarnda "deyim", dier bir deyile "tabir"in tanm, hemen hemen ayn ekilde yaplmtr(5). Deyimler ounlukla ataszleriyle birlikte ele alnm ve farkl ynlerine dikkat ekilmitir. Ksaca deyim, "genel kural zelliinde olmamakla beraber bir kavram yine klielemi ilgi ekici anlatmla belirtip, ounlukla bilinen anlam dnda bir anlam tayan kelime gruplar''dr, eklinde tarif edilmekte. Kemal Eybolu, "iirde ve Halk Dilinde Ataszleri ve Deyimler" kitabnda deyimi, atasz ile birlikte tarif eder. "Atasz bir

bilig-1/Bahar96

26

fikri savunmada, bir olay, bir davran yorumlamada, yermede kullanlan etken bir dil aracdr; ya tam ya da znesi, yklemi veya tmleci eksik bir nermedir. indeki dnceyi dolayl yoldan benzetme ile syler. Deyim ise atasznden farkl olarak bir nermeyi dile getirmez, bir cmlenin ancak bir parasdr. "Bu tariften sonra yle devam eder: "Bu ayrma gre Trke'de bir ad altnda iki trl deyim vardr. Birincisi, eksiini syleyenin de, dinleyenin de zihninde tamamlad szlerdir ki, bunu meselden ayrmak zordur. Allah bana, ben de sana- Dostlar ehit biz gazi- Tavana ka tazya tut vb. kincisi ise, iki- kelime ile ve o kelimelerin szlk anlam dnda bir seziyi uyarmak, etkilemek amac tayan szlerdir. Bunlar atasz benzerliinden uzak, onunla ilgisiz bir eree dnktr. Ate pahas, cin fikirli, gz yummak, yrei yanmak vb." Baz kaynaklar da deyimlerin ataszlerinden farkl yannn bunlarn bir yarg bildirmemeleridir, demektedirler. Cevdet Yaln, "Aklamal Deyimler Szlnde" atasz ve deyim arasndaki fark yle belirtmektedir: "Deyimi atasznden ayran zellik, deyimlerin genel kural niteliinde bir sz olmamasdr. Bu ynyle deyimler, bir kavram belirtmek iin halkn hayal gcnn yaratt zel bir anlatm kalbdr. -Bakarsan ba bakmazsan da olur atasznde genel bir kural vardr. Oysa -Geti Bor'un pazar sr eeini Nide'yesznde genel kural bulunmamaktadr. Sz konusu ey, sadece baz durumlar veya kiiler iindir, herkes veya her durum iin geerli deildir." Bir ok kaynakta atasz ve deyimin ayrld ynlerin zikredilmesi, ikisinin sk her ne sk birbirine tarifi kartrlmasndandr. Deyimin kadar

Gamzesiyle zlfi ucnda ne gamlar ekdgm Sorsa yre arz derdm igneden iplie dek Cennet-i kuyunla ddrun durur maksdumuz Virmek Allah'un hele bizden nigr istemek Kalb-i dmen bildrr kunda hlis oldugum Zer ayarnda beli seng-i siyah olur mihek Hle sanma mahda hsn ilzam eyleyp Gerdeni tavk nigarun boynna asdt elek Kald zulmetde saun hattun kenar itdi lk ekdi skender emek Hzr'a nasb old yemek Kf- istignay Ak aiyn idup gnl Pea dimez pte-i eflke simurga sinek k elebi'deki deyimler E. Krkolunun deyimler konusunda yapt ve yukarda verdiimiz snflandrmann her ikisine de uymaktadr. 200 kadar deyimin 107 tanesine almamza dahil ettiimiz dier airlerle ilgili olarak yaplan almalarda rastlayamadk. Bunlar unutulmu deyimler olarak kabul ettik. Alfabetik srayla deyimler: AD Ad k- pYA 18/4) (Hayal) AIZ Az a- (G99/4) (Nev') ; Az e- (G64/3) (Nev'); Az eil- (K4/218) (Hayal); Az eri (DYA 18/2); Az suyu ak- / Az suyu (K6/10, K14/300) (Hayal, Meal), Az sulan- / Azn sulandr- (G31/5) (Meal, Nev'); Aznda mercimek slanma- (G22/1) (Yahya Bey) AHD Ahde vefa et-(M6/4) AKIL Akln batan gitmesi (Akl bandan k-) (M2/4) ALT Altnda kalma- (G73/5) A Ana au katlmas (M5/2) AT At sal-(K5/2l,K6/33) AYAK Ayak gtr- (G18/1); Aya altna al (T3/4); Ayan p- / Ayak p- (K14/181); Ayakla-(K5/35) AY

yaplmaktaysa da gene de bu kelime iine neleri dahil edeceimiz kesin olarak tesbit edilememitir. Biz yukarda verdiimiz deyim tarifinden yola karak Ak elebi'nin iirlerini incelediimizde, bunlarn deyimler asndan son derece zengin olduunu grdk. XV. asrda Saf ile balayan iirde deyim kullanma gelenei, Ak elebi'de de aka grlmektedir yle ki, airin u gazelinin beyitleri tamamen deyimlerle rlerek son derece akc ve orjnal bir gazel ortaya kmtr; (G22) emimn aznda uslanmazd geri mercimek Nfe-ve imdi hayal-i haln old merdmek arh agladur beni gark olur hir yauma Bu meseldr dostum suda yatar sulu selek

bilig-1/Bahar96

27

Ayn ondrd (gibi) (K6/2) BAIR Barna bas-(K 1/61) BAHT Baht siyah ol- (DYA 7/6) (Figan) BA Ba at- (G21/13); Ba eme- (G33/2) (Usul, Hayal, Meal, Nev'); Batan ayaa (K4/13); Ba ge er- (DYA 2/3) (Usul, Hayal, Nev'); Ban al(G10/5) (Meal); Ban talara vur(G111 /1,DYA 2/5) BAZU Bazuya kuvvet (K3/18) BEL Belini bk- (K5/29,G 19/2) (Hayal, Meal, Nev') BIAK Bak kemie dayan- (75/4) (Meal) BR Bir ayak zerinde bin ayak (G80/6) BZ Bizden istemesi Allah'tan vermesi (G22/4) BURUN Burnundan getir- (G24/3) (Meal) CAN Can erit- (G36/4, NeV) ; Can u dilden (TBI/ 31) (Meal); Can ver- (G6/1, G31/2, G28/2) (Usul, Meal); Can kulayla dinle- (G24/1, T/5) (Hayal) ; Cana minnet (DYA 31) (Nev') ; Can azna gel(TB2/4-4) (Yahya Bey) ; Cam k- (G9/3) (Meal) ;Can yerine otur- (K3/28, M7/4); Canna de- (G104/5) \ Canna ky- (M2/2, M5/5); Canna layk (G77/5) AN anna ot tk- (Ki3/14) (Hayal) DA Da st bag (G7/5, G83/5) (Yahya Bey, Hayal) DAL Daldan dala kon- (T2/4) DEL Deh gnl (G103/2) (Usul) DEM Dem vur- (K6/3) (Hayal) DERD Derdi tazelen- (Ki 1/98) (Yahya Bey) DER Derisine sma- (K6/6) DK Diki tutma-(DYA 17/2)

DL Dilde niyaz elde piyaz (K4/38); Dili dola(K7/21); Dili yani- (K7/22); Dili olmamas (DYA 5/18) D Di srt- (G99/4) DNYA Dnyadan ge- (K14/115) ER Eri bak-(K13/16) (Nev') EL El ucuyla merhaba di- PYA 20/2) (Usli) \ El uzunluu (K7/27) ; El stnde yeri ol- (K0/49) ; El stnde/zre tut- (K7/13) (Figani, Hayali, Meali, Nev'i); Ele al- (K5/35) (Hayal, Meal, Usul) ; Eli ak ol(K4/36) (Nev') ; Eli er-/ Eh erme- (G4/3) (Meal,Usul) ; Elini al- (K5/29, K6/35, DYA4/21) (Meal, Nev') ELEK Elek as- (G22/6, G97/5) (Yahya Bey) ESEsip savur-(K6/9) EZG Ezgi dz- (M5/7) GAM Gam yeme- (K14/188); Gam ye- (Usul, Meal, Nev') GECE Geceyi gndze kat- (G19/1) (Yahya Bey, Hayal, NeV) GBEK Gbei ..... ile kesil-(G88/l) (Meali) GK Gkte istediini (aradm) yerde bul(G3/3) (Yaya Bey, Nev') GNL Gnl a- (K4/20) (Usul, Nev'); Gnl ver(TB1/111-1) (Usul, Meal, Nev') ; Gnl yk-(G10I/1) (Nev'); Gnl yap- (K4/150) (Yahya Bey) GZ Gz gz et- (K10/33); Gz kulak ol-(G67/2) (Hayal); Gz ucuyla bak- (K 3/16) (Usul, Nev') ; Gzde u- (K14/180) (Hayal) ; Gzden nur dklmesi (K 4/257) ; Gzden gnlden kar-(DYA 3/9); Gze alma (Gl/4) ; Gzle- (TB2/1-6, 2-6, 3-6, 4-6); Gz ak ol- (G39/3, G92/4); Gzne dar et- (K3/13); Gzne yedir- PYA 2/19) ; Gzn a- (DYA 22) (Usul, Meal, Nev') HADD Haddini bil- (DYA 6/7) (Meal) HESAB Hesaba ek- (G26/2) (Nev')

bilig-1/Bahar96

28

HC Hie sat- (G87/1) (Usul) ; Hie say(G113/2) (Usul) BRET bretle bak-(14/45) NE ne basacak yer olmamas (G32/3); neden iplie dek (G22/3) K ki gz zre ol- (DYA 31) ; ki yzl ol(G62/5) (Meal, Usul) LK lie er- (TB2/3-3) lip ekeni olma- (G6/5) NCE nce ele (K14/121) i tamam l- (G30/1) Titenlerden rak (G67/6) T tler gler (DYA .11/5) KAN Kan ala- (Gl 1/3, G44/2, N43/4, TB1/4-5 (Usul, Figan, Hayal, Meal, Nev'); Kan bahas (G2/3); Kan terle-(G75/5) (Nev'); Kan kuru-(KlO/29) (Yahya Bey, Hayal, Nev'); Kanna gr-(M5/5) (Usul, Yahya Bey, Meali) KARA Kara baht (K5/27, KG/36, G74/2, TBI/1-3, TB1/5-4,M1/4) (Usul, Meal, Hayal) ; Kara gnl (K6/36) (Usul, Yahya Bey), Kara yazl (K11/10,G34/4) KATI Kat gnll (K5/28) KESAD Kesarta ver-(G61/2) KIL Kmkrket-(yar-)(K6/14) KIYAMET Kyamet kopa (G 88/5) (Nev') KIYI Ky iz- (G54/5) KOL Kol kanat ol- (G2/4) (Hayal) KR Krlne gzne gir- (DYA 7/2) KT Kt (uursuz) talih (K5/31JB1/1-6) KULAK Kulak as- (G72/4); Kulak ek- (DYA 1/16) (Hayal, Nev'); Kulak kes- (K4/13), Kulaa

aln- (DYA 19/3) (Yahya Bey, Nev') ; Kulaa kurun akmas (G24/1); Kulan ardna tut-(K14/118) (Usul) i Kulana kpe ol- (14/117) ; Kulanda pamuk tkal ol(K 1/27) ; Kulaktan ak ol-(G81/2) KUSUR Kusur benden kerem enden (G87/2) KU Kua can (G2/37) MASRA Masra deliinden ola Msra nazar (K 4/255) MNNET Minnet ek- (G72/7) NAME Name uur-(K2/20) NAMERD Namerde muhta olma- (K3/36, M4/1-5) OD Od ocak ol- (G67/1) ; Oddan gmlek (G44/3) ON Onmadk ba (K4/120) KZ kz gibi bak- (K14/45) Llmeden nce l- (K13/33) (Usul) PAK Pak daman (DYA 30) SAMAN Saman altndan su yrt- (G92/3) SNE Sine a- (DYA 30); Sineye ek- (K 1/63) (Meal) SZ Szn eri ol- (G2/4) SU Su gibi ezber oku- (K6/10) (Nev'); Suya ver(G8/3) (Meal) SRNDRSrndr- (K13/39) TAC Tac havaya at- (K6/12) TAP Tad tuzu (G16/3.G41/2) TA Ta altnda ol- (TB3/4-8) ; Ta bar (K5/28); Tadan kar- (G93/2) TATLI Tatl can (DYA 9/9) TIRNAK Trnana deme-(G28/3) TUZ Tuz ekmek hakk (G20/3) (Hayal)

bilig-1/Bahar96

29

UTAN Utancndan yere ge- (G65/4) (Hayal) VEBAL Vebal boynuna sal- (K6/13, G5/3) (Hayal) VADE Vadesi er- (M6/4) (Nev') YAB YAB Yab yab (G26/5) YABAN Yabana at- (K5/29) (Meal, Nev'); Yabana t-(K 4/21) YAKA Yaka yrt- (K6/6) ; Yakas almadk sz (G98/2) ; Yakay kurtar-Zkurtarama- (K5/24, K6/32), Yakaya dikili ol- (K5/24, K6/32) YAKI Yak eyle-(G71/2) YAN Yan bas-(G51/4) (Meal) YANYanp yakl- (TBl/3-1) (Yahya Bey, Hayal, Meal) YAR Yardan uur- (G8/5) YEL Yel ypk ol- (K6/9) YER Yere ge- (DYA/4) (Yahya Bey, Hayal, Nev'); Yerini tut-/ tutma- (K7/41) ; Yerlere al(G33/4) (Usul, Meal, Nev') YETM Yetmiiki dereden su getir (G3/1) (Figan) YILDIZ yddz barma- (G45/5) (Yahya Bey, Hayal) , Yldz d- (K14/115, K6/2) (Figan, Hayal)

YOL Yol az- (G46/2) Nev') ; Yol vur- ( 3/32) Yolsuz (13/32) (Usul) ; Yolun ak olmas (DYA5/2), Yoluna can ver- (G3I/2) (Usul, Meal); Yoluna kurban ol- (Meal, Usul) YK Ykn tut- (G73/3) (Nev'); Ykn yukar y- (G101/2) (Yahya Bey, Hayal) YREK Yrei kan dol- (K4/42); Yrek oynamas tut- (K3/28, DYA11/5) (Yahya Bey, Nev') YZ Yz aart- (K/3) (Nev') ; Yz bul-/bulma(G72/7) (Figan, Hayal, Nev'); Yz sr- (K 0/33, K14/175, K14/181, G32/2, G44/5, G72/7, DYA30) (Nev'); Yz kara ol- (K14/184, K14/259, DYA9/10); Yz olma- (DYA5/18); Yz suyu dk- (G93/2, M4/3) (Usul, Hayal); Yz yerde ol(DYA2/3) (Usul); Yz yok (DYA5/18); Yzn yere dmesi (G45/2) (Hayal, Yahya Bey), (Eksiini) yzne vur- (G107/3, DYA5/11, 12) (Hayal, Meal, Yahya Bey, Usul, Nev') Yzn dnder- (G62/3) Bu yazda k elebi'nin iirinin bu ynn karlatrmak gayesiyle ele alnan air say son derece snrl olmutur. Gnl isterdi ki, btn Divan airlerimizin divanlar titizlikle taransn ve bu konuda karlatrmal bir alma yaplarak deerlendirme imkan bulunsun. Bu tr almalarda Divan Edebiyat'nda kullanlm ataszleri ve deyimleri tesbit etmekle kalmyoruz. Ayn zamanda atasz ve deyim hazinemizin zenginliini ortaya koyarken yenilerini de tesbit imkann buluyoruz. te yandan Divan iirinin tamamen halk dilinden uzak, halkn anlamad bir dille yazldna dair basmakalp iddialara da bu trden almalar gzel bir cevap olacaktr sanrz.

bilig-1/Bahar96

30
DPNOTLAR

Abdlkadir KARAHAN, "Trabzon'lu Figan'de Ataszleri ve Deyimler" TDED XXIII.(I977-1979) stanbul 1981, s. 165-174 2. Trk Ansiklopedisi "Eski Trk Edebiyat Maddesi", Haz: Hasibe Mazolu, s.l 13. 3. Bu konuda mevcut olan birka alma unlardr; Abdlkadir KARAHAN, a.g.m. Edith AMBROS, The Lyrics of Mel, an Ottoman Poet of The 16 Century Berlin 1982 Mine MENG, "Necati'nin iirinde Ataszlerinin Kullanm" Erdem, C:2 S:4(Ocak 1986) s.47-56. Cemal KURNAZ, "Talcal Yahya Bey Divannda Ataszleri" Trk Kltr Aratrmalar, Yl XVHXXI/1-2(1979-1983) S.195-207. Mustafa SEN. Usul, Hayat, Sanat ve Divan. Atatrk niversitesi, Erzurum 1988 M. Nejat SEFERCOLU, Nev' Divannn Tahlili, Kltr Bak. Yay., Ankara, 1990. 4. Ataszlerinin altndaki harf ve numaralar tezimiz dikkate alnarak verilmitir. Bkz. Filiz Hanerliolu (Kl). Ak elebi Divan. Baslmam Yksek Lisans Tezi. Gazi Oni. Sosyal Bilimler Ens. Ankara 1988 Beyitlerin altndaki harfler iirlerin trn, rakamlar ise srasyla iirin ve beytin numarasn gstermektedir. Ataszlerinin gnmz kaynaklarnda farkl olanlarn parantez iinde gsterdik. Faydalandmz kaynaklar: Asm AKSOY, Ataszleri ve Deyimler, Ankara Oniv. Basmevi. 1965. Blge Azlarnda Ataszleri ve Deyimler. Ankara Univ. Basmevi, 1969.

1.

E. Kemal EYBOLU, 13.yy.dan Gnmze Kaadar iirde ve Halk Dilinde Ataszleri ve Deyimler.st., 1973. Enver Naci GKEN, Ataszleri ve Deyimler. stanbul 1974. Refik TOPKAN, Hi Bir Yerde Yaynlanmam Ataszleri ve Deyimler, Ankara 1979. * DYA: Divanda yer almayan rler.Ak e- leb'nin divan dnda baz kaynaklarda bulduumuz iirleri de tezimize dahil etmitik. Bunlar topladmz ksm DYA eklinde ksalttk. ** Bu atasz yazl kaynaklarda bulunmamakla birlikte Karadeniz blgemizde halk arasnda kullanldna dair szl kaynaklar mevcuttur. 5. Trke Szlk, TDK; Resimli Ansiklopedik Byk Szlk; Meydan Larousse ; Trk Ansiklopedisi; Abdlkadir KARAHAN, a.g.e. Metinde Kullanlan Ksaltmalar A.g.e. Ad Geen Eser Ank Ankara Bak. Bakanlk Haz. Hazrlayan G Gazel K Kaside M Murabba T Terkib berd TB Terci' bend TDK Turk Dil Kurumu n. niversite Yay. :Yaynlar

bilig-1/Bahar96

31

YAHYA KEMAL BEYATLI'NIN ELLK YILLARI VE DER RESM VAZFELER

Trkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasndan sonra, hemen btn kurum ve kurulularda balayan yenileme abalarndan Hariciye Nezareti ve ona bal elilik messesesi de nasibini almtr. Osmanl Devleti'nin, 18. yzyln son eyreinde(1) oluturduu "Osmanl Daimi Elilikleri", 20. yzyln ilk eyreinde byk bir deiim geirir. Bizatihi devletin kendisi de deimitir. mparatorluktan mill devlete geilmi, bir o kadar nemi haiz Trk-slam medeniyeti, yerini Bat medeniyetine terk etmitir. Medeniyetler, bir bakma messeselerdir. Elilik messesesi de yeni medeniyetin gereklerine, bata kanunlarndaki yenilenme(2) ile uyumlandnlmaya allmtr. Biz bu yazmzda Yahya Kemal'in elilik yllar ve dier resmi vazifeleri zerinde durmaya alacaz. "Hazine-i rfandr, airdir, Mni'dir, Mverrihdir." 1912 ylnda Paris'ten stanbul'a gelen gen bir adam, Peyam bamuharriri Ali Kemal tarafndan; "Kari'lerimiz Sleyman Sadi Bey'i tanmazlar. Bu gen bir hazine-i irfandr, airdir, mverrihdir" eklinde tavsiflendiriliyor, ilk yazs ise, "Umarz ki kari'lerimiz bu satrlar, layk olduu en'am- takdire mazhar klarak o refik-i ebabmz byle mesud itigallere ister istemez sevk ederler" temennisiyle takdim ediliyordu(3). Trk okuyucusu, araylarna cazibeli bir mahfilde cevaplar bulabileceine inanarak, on sekiz yanda Paris'e firar edip, yirmi yedi yanda "Eve dnen adam"a, gerek yazlarnda, gerek sohbetlerinde byk alka gsterdi. Yahya Kemal, cumhuriyetin ilk yllarndaki birok elimiz gibi, diplomal bir brokrat deildi. Ancak, kendisini, diplomatik hayata hazrlam, yetitirmi bir ortamn iinde bulmutu. Paris'te "Ecole Libre des Sciences Politiques (Ulum- Siyasiyye Mektebi)"in seksiyon diplomatiine kaydolunmu, bu mektebin be ubesinden biri plan harici siyaset ubesine yazlm ve derslere devam etm(4), kuvvetli bir Franszca ve muhakeme yetenei kazanm olarak stanbul'a dnmt. lk diplomatik vazifesi, 1922 ylnda Birinci Lozan grmeleri mnasebetiyledir. Lozan Heyeti murahhasasnda, Ruen Eref (Onaydn) ile beraber matbuat ve istihbarat ilerini idare etmek zere mavir olarak grevlendirilmitir(5). Oradan, Muazzez Nimet ve Leyl hanmlara yazd bir mektupta, kendisine verilen vazifenin arln zerinde ne denli hissettiini ve ciddiye aldn yle

Nezahat ZCAN
Gazi niversitesi Fen - Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm Aratrma Grevlisi

bilig-1/Bahar96

32
anlatr: "Konferans mzakerelerinin srekli cazibesine tutulduk, o zamandan beri bila fasla dmaen megulz. nsan bu alemin iinden harice pek az bakabiliyor. Bahusus benim meguliyetim daima bir ihtimam ister. Ben de iimde hadd- azami intizam ve sa'y gzetiyorum, ta ki bir air, vatan ilerini lazm olduu gibi gremez denilmesin. Bilirsiniz ki airlere Kemal, dnya kinci ilerinde Lozan hibir kusur affedilmez; Ben bunun aksini isbat etmee alyorum (6). Yahya grmelerine sonra katlmaz. Onun vazifesi Nihat Reat (Belger)'a verilir. Lozan'daki vazifesinden milletvekillii yllar balar(7). 1923'te, 379 oyla liste ba "Anadolu ve Rumeli Mdafaa- Hukuk Cemiyeti ve Halk Frkas namna Urfa Livas"ndan(8) meclise girer. 1925'te Trkiye - Suriye Snr Tahdidi Hey'eti'nde vazifelendirilir. ''Franszlarca yaplan bu mzakerede Payas stasyonu'nun arkasnda alt kilometre arazi ile, Kilis'ten on , Hassa'dan on sekiz Trk kynn anavatana ilhakn temine muvaffak olmutur"(9). yazdm. Fakat, henz bir cevap gelmedi. Zaten yortular da geti"(15). diye yazar. Yahya Kemal, sadece siyasi elilik deil, ayn zamanda kltr eliliini de stlenmitir. Rauf Manyasi, onun Varova'daki tesirini u cmlelerle deerlendiriyor: 'Tertip edilen mteaddit resm-i kabuller esnasnda Polonya'da kendisini o kadar sevdirmi olduunu ok canl delillerle mahede ettik. Laalettayin bir kordiplomatik azas gibi deil, kendilerinden biri imi gibi etrafm alyorlar, musahabesini aryorlard. Hem byk bir fikir adam, hem insan hayretlere gark eden bir hafza kuvveti de inzimam ederek, ender rastlanr kudrette bir tarihi olarak, Trk-Polonya tarihi mnasebetlerini orada bilmeyenlere adeta alam, onlarn takdir, sevgi ve hrmetlerini bihakkn kazanm bulunduu her vesile ile gze arpyordu"(16).

"Yabanclar Grmeli"

Sefirle

Konuunca

Trkiye'yi

Yahya Kemal, Paris yllarnn muhasslasm,

Polonya / Varova: 14 Haziran 1926 14 Mart 1929


"Bir erganun ahengi yaylmakta derinden Duydumsa da zevk almadm slav kederinden"

1912'de stanbul'a dndnde etrafnda hemen teekkl eden hayranlar topluluu ile kendi ikliminde almt. Bu ilk sefirlik vazifesinde ise, Trkiye Cumhuriyeti snrlar dnda, hem tarih bilgi ve muhakemesi, hem de diplomatik mnasebetlerde gsterdii titizlikle kendisini ikinci defa ispatlyordu, Yahya Kemal, bir sefirden neler beklendiinin bilincinde olan bir diplomatt. Sefirlik vazifesi ile ilgili u tespitleri nemli olsa gerektir: "Sefir niin istihdam edilir? orada deil. Bir sefir bir milleti temsil eder. Ahlak ve karakterce ileri olmal. Yabanclar sefirle konuunca Trkiye'yi grmeli. Mantalitesini anlamal. Trkiye'nin timsali olmal. Beynelmilel mnasebat mkemmel bilmeli. Byle sefir ecnebi memleketlerde daha da olgunlar (17). Yahya Kemal, Varova'daki bu ilk elilik vazifesinde baz endieleri de yaamaktadr. Bu endielerin temelinde, sanatkar bir mizacn siyasette, diplomaside ne derece baarl olaca veya siyaset ile sanatn birbirini nasl etkileyecei sorular yatmaktadr. Yahya Kemal, Varova'da bulunduu yllarda Napolyon'un Almanya seferi ile ilgili bir kitap okur. Kitapta Napolyon'un XVIII. asr Almanyasnda ediplerin politika ve ynetimden uzak tutulmalarn knad grne yer verilmitir. Napolyon'a gre Almanya, bu davrann bedelini ar bir ekilde demitir. Napolyon'un bu tesbit Yahya Kemal'i bir hayli dndrr. Varova'dan 9 Kasm 1928 tarihinde Fazl Ahmet (Ayka)'e yazd

1926 ylna kadar Yahya Kemal, siyasi ve diplomatik vazifeler iinde yetiir. 14 Haziran 1926 tarihine gelindiinde, kendisine Varova orta elilii(10) verilir(ll). Hem Varova'dan, hem de daha sonra elilik yapt dier ehirlerden dostlarna yazd mektuplarda, srekli olarak vatana duyduu hasretten bahseder. "Gnl, stanbul'un en zl sesiyle dolu" gurbet ve hasret duygular iindedir. Abdlhak inasi (Hisar)'ye Varova'dan yazd mektupta, sakin bir hayat geirdiini (12), vazife dnda devaml okuduunu, bilhassa tarih zerinde durduunu ve stanbul ktphanelerinden ayr olduunu yazar(13). Varova'dan Fazl Ahmet (Ayka)e yazd mektupta ise (8 Aralk 1927), iirle dolu olduunu, iindeki byk birikintileri bir iir mecmuasna dntrmeyi arzuladn belirtir(14). Yahya Kemal, krk iki yanda zerine ald bu vazifede, skntlarn hem san'atkar ekmekte, bir mizaca hem de sahip olmann hayatn diplomatik

gereklerini yerine getirmeye almaktadr. 11 Temmuz I928de Faruk Nafiz'e Varova'dan "...bu Temmuzda stovanya'da yaplan "iir ve Teganni" bayramlar diye fevkalade mill yortulara bizden de itirak istediler. Ben bu teklifleri Maarif Vekaletine

bilig-1/Bahar96

33

mektupta, bu endieleri dile getirir: "Bir milletin mtefekkirleri, onun mukadderatna en ziyade alakadar olan ve en hassas insanlar ise herkesten ziyade onlarn politika iinde yaamalar doru olur. Trabzon mebusu ve sabk Maliye Nazr Hasan Beyin (18) buna muteriz olduunu bilirim, fakat bu bahiste onu dinlememeli. Kendi milletinin mtefekkirleri ile dp kalkan bir rejimin i amirleri, tasviyekar bir murakabe altnda bulunduruluyorlar, demektir. Bu ne kadar hayrl bir eydir. Hemen hepsi havastan ve fikir aleminde yetimi olan u Fransz Cumhuriyetinin ricaline bakyorum da gpta ediyorum "u hayatta hibir ey olmayanlar, bir ey olanlar bilhassa politika iinde grnce hemen talamaya balar. Mesela 'Aman efendim o airdir.' yahut da 'Feylesoftur!' diye hatta "Mhendistir, doktordur!' diye tensik etmeye alrlar deil mi? Nadanlarn bir halet-i ruhiyesi tahlil edilince anlalr ki, politika yani bir milletin mukadderatnn cereyanlar tamamiyle ahsiyetsiz olanlarn elinde bulunmaldr demek istiyorlar. Ben bu nazariyeyi tersine evirerek bir parlamentonun iinde hibir meslee ve meziyete muzaf olmayan bir kimse grnce: 'Bu adam politika ile uraamaz, dar atnz, nk kendisi hibir ey deildir! ...' demek isterdim"(l9) Bu mdafaa cmleleri, yine de kendisi hakknda yaplan tenkitleri engelleyemedi. Siyaset onun meslei deildi. Hayatta byle bir terbiye almamt. Hariciyemizle ne yakndan, ne uzaktan alkal idi'(20) denilerek diplomal sefir olmay tenkit ediliyordu. yla yakn bir sre Varova'daki almalar ve etrafndaki hayranlar, kardei Reat (Beyatl) tarafndan yle anlatlyor: "Halide Edib'in bir yazsnda da belirtildii gibi, o zaman Varova sefareti, ilim adamlarnn adeta mtevali ziyaretgh olmu ve bu sebeple Yahya Kemal, en byk akademik nian almt. Madrid'de de ilim ve saray muhitinde derin bir hrmet halesi iinde yaadn lafla deil, neriyatla ispat mmkndr. Bu arada kendisine msterikler kongresince bir de akademik nian verilmitir(21). Fehmi Nuza da, "Yahya Kemal Beyatl Hariciye Hizmetinde" adl makalesinde Yahya Kemal'in, 14 Haziran 1926 tarihinden 14 Mart 1929 tarihine kadar Varova'da bulunduu 33 ay mddetince dikkatle vazifeleri yerine getirdii, bakanl aydnlatmada kusur etmedii hususlarn dile getirmektedir(22). Yahya Kemal, Varova Orta Eliliinden 14 Mart 1929'da ayrlmtr.

spanya / Madrid: 6 ubat 1929 - 1932


"Zil, al ve gl. Bu bahede raksn btn hz... evk akamnda Endls defa krmz."

Yahya Kemal'in Madrid'deki greve atanma tarihi, 6 ubat 1929(23), greve balama tarihi ise, 29 ubat 1929'dur. Madrid elilii srasnda bir takm geziler yapan(24) Yahya Kemal, elilik vazifesine baladnda, spanya tahtnda Kral XIII. Alfonso vardr. Yahya Kemal Kral Alfonso'nun takdirini kazanr. Yahya Kemal'i av partisine davet eden Kral, onun sohbetlerinden bir hayli etkilenir(25). Yahya Kemal, Madrid'de Kral Alfonso'u kendisine hayran brakr: "Yahya Kemal'in vatann sevmesi, tarihini sevmesi, milli mefahirini sevmesi, yalnz biz Trkleri heyecanlandrmyor, Vatann ok seven, ok zeki, ok zarif spanya Kral XIII. Alfonso'u da heyecanlandnyor.(...) Hariciye Nazrn arp kendisine: "- Ben de byle sefir isterim, bu Trk sefiri gibi spanya sefiri isterim, demesi, byk hadise oluyor. Kral szlerine devamla diyor ki: '-Trk sefirinin btn Trk tarihi bann iinde, vatannn ak da kalbinde. .."(26). 1930 ylnda yol ve otel masraflarn bizzat karlayarak, misafir ettii Vala Nureddin, kltr elilii vazifesini baaryla yerine getiren ev sahibi Yahya Kemal hakknda unlar yazyor." ... gayet iyi tarih bilen Yahya Kemal, spanya tarihinde de derinlemiti. Beni tarihi menkbelerin havas iinde yaatarak Tuleytule ve Escurial atosu dahil- spanya'nn birok yerlerinde gezdirdi. O sralarda memleket bir isyan balangc havasn yayordu" (27). Dostu, eski bykeli Mnir Ertegn'n tavsiyesi zerine yazd spanya hatralarnda, spanya, ehir ehir zellikleri ile tasvir edilmekte, bilhassa mimari doku zerinde yorum ve mukayeseler yaplmaktadr(28). San'atkar mizac ve musikiye olan ilgisinin de tesiriyle Yahya Kemal, ispanya'nn kltr hayat ile yakndan alkadar olmu, spanya'y ky ky gezerek bilgi edinmitir(29). Yahya Kemal, bir medeniyet nianesi olan Madrid'i ok sever: "Uzlete iyi alm insanlara gre Madrid skntl bir ehir olmakla maruftur. Hakikat de byledir. Gen, kan hareketli, elenceye dkn, hareketi seven insanlar burada rahatsz olabilirler. Lakin ben gnden gne daha ziyade mnzeviletiimden, sekiz dokuz asr evvel mutekif ve mnzevilerin divan olduu iin, Araplar tarafndan Mcerrid ismi verilmi olan Madrid'den memnunum"(30).

bilig-1/Bahar96

34 Kemal'de, diplomatik hayatn zor ve etrefil artlar ile air mizacnn attn sarih bir ekilde grmemekle beraber, mektuplarnda, diplomasideki mnasebetlerin tabii olmayndan ikayetlendiini, her frsatta stanbul'a ve dost evresine olan hasretini dile getirdiini grmekteyiz: "Bu akam da bizim hey'et-i murahhasa ilk ziyafetini veriyor. ki saat sonra hepimiz aadayz. Diplomasi aleminin sun'iyyeti iinde iki bendesi saat geireceiz.(...) "Mamafih, hibir iir hayale kapmakszm temin ederim ki bizim Kandilli'deki alemimiz, btn bu alemden kat kat gzel, elenceli ve hotu. Kandilli'nin sular, aalar, dalar gzmde ttyor"(36). spanya'dan yazd bir mektupta da, yine mekann skclndan bahseder: "Heyhat ki insann ruhu ne kadar san'ata mevkuf olsa yine bir mzeye kapanamyor; etrafnda hayat istiyor. Bu itibrla Madrid ok skyor"(37). Varova'dan Sleyman Nazife gnderdii 16 Austos 1924 tarihli mektupta ise(38), "Medeniyetin bin trl klfetlerle vcuda getirmee alt ne'eler"in stanbul'da dostlar ile yapt sohbetleri unutturamadm yazar. ok mamur, medeni, ancak elenceli olmayan yamurlu ve kapal havann hkm srd Varova, da ve deniz ufkundan(39) mahrum oluuyla da Yahya Kemal'e fazla cazip gelmez. air, stanbul hasreti ile dopdolu Tamburi Cemil Bey'i dinler: "Burada mrm masa banda geiyor. ok okuyor ve ok yaz yazyorum.(...) Bazen odamda, gece yarlarna doru, Cemil Bey'in bir taksimini veya perevini fonografa koyuyorum, Boazii ve stanbul havasna giriyorum"(40). Adile Ayda, Dileri arivinde yapt aratrmada, 5 Nisan 1932'de merkezde grevlendirilmek zere Yahya Kemal'e telgraf geldiini, bu telgrafa 20 Nisan'da Paris'e tedavi iin gidecei yazl olan bir telgrafla cevap verilmi olduunu tespit eder. Yahya Kemal, bilindii gibi, 25 Nisan 1932'de mstafi saylmtr. Yahya Kemal'in merkeze arlmasna ramen, Ankara'ya dnmeyip tedavi maksadyla Paris'e gitmesi, farkl ekillerde yorumlanacaktr. Bunlardan biri, alfabe deiiklii meselesinde Atatrk'le Yahya Kemal arasndaki(41) gr ayrlklarna dayandrlmaktadr: "Yahya Kemal, Madrid eliliine tayin edildikten sonra, Atatrk'e veda etmeye gelmiti. Atatrk, kendisine, tasavvur ettii harf inklabndan bahsetmiti. air, 'nasl olur, koskoca Trk ktphanesi, Trk kltr ne olacak?' diye sormu, Atatrk, hi cevap vermemiti. Harf

Madrid eliliini yrtrken, kendisine Lizbon (Portekiz) elilii de verilir: "Aram hkmetle daha dorusu Tevfk Rt ile iyi deildi. Tevfik Rt sk sk Portekiz sefirliini de bana vermek istiyordu. Nihayet itimatnamemi gndermi (byle ara aklna can kurban). K sonunda kalkp Portekiz'de gittim. Lizbon'a varnca: 'aman burada kalma, Estoril'e git' dediler. Vale ile oraya gittim. Gayet lks yeni bir otel yaplmt. Ona indim. Sonra Lizbon'a itimatnamemi vermeye gittim. Hkmdar ok iyi bir insand, stanbul'u ok sevdiini syledi. "Lizbon ok skntl bir yer. Bana stanbul'a benzediini sylemilerdi. Lizbon, ancak stanbul'un Dolapdere'sine benziyor. Estoril de cenup denizine ak olduu iin l gibi scak oluyordu. On gn sonra Madrid'e dndm"(31). Yahya Kemal, Mart 1931'de birdenbire elilii brakarak Paris'e gider(32). Madrid meselesini kardei Reat Beyatl, Paris seyahatine deinmeksizin, Yahya Kemal'in Ankara'da istihdam edilmek zere arldn, Tevfik Rt(33) ile aralarnn iyi olmamasndan dolay Yahya Kemal'in, onun emrinde maiyet katibi gibi almak istemediini, bunu bir izzet-i nefis meselesi addederek sefaretteki vazifesini terk etmek suretiyle braktn anlatmaktadr(34). 1958 ylnda, Birlemi Milletler Genel Kurulu'ndaki delegeler arasnda Adile Ayda da vardr. aya yakn bir sre Altnc Komisyonun almalarna katlan Ayda, dnte Madrid'e urar. Maksad, Yahya Kemal'in Madrid'den Paris'e gidi sebeplerini bulmaktr. Yahya Kemal'in elilik yapt dnemden kalan tek kii olan Bykelilik Kavas Mustafa Topalolu ile grr. Mustafa Efendi, Yahya Kemal'in ok itiini, iince kendisini kaybetmediini ancak, ertesi gnleri rahatsz olarak geirdiini anlatr. Adile Ayda, meseleyi 'bir air alnganlna balamaktadr. 1929-1932 yllar, spanya'da i savan olduu, buna bal olarak karklklarn yaand yllardr. Adile Ayda, Yahya Kemal'in bu kark dnemde gereken titizlii gstermeyerek, Bakanla yeterli malumat veya resmi bir evrak zamannda gndermemi olduu kanaatini tamaktadr(35). Yahya Kemal'in Dileri'nde ald ilk vazife yerlerinden ve Varova'dan yazd mektuplarda, kendisine verilen bu vazifeleri 'air' sfatn aarak yerine getirme abas iinde olduunu ve bu konuda ne kadar titiz davrandn belirtmitik. Sanatkar bir mizacn, brokratik kayt altna girmesi, zaman kullanrken dikkatli davranmas zorunluluu, sanatkar olmayanlara gre daha zordur. Yahya

bilig-1/Bahar96

35

inklab gerekleince, Yahya Kemal, Madrid'den Paris'e gemi, ne vazifesinin bana ne de Trkiye'ye gelmee cesaret edememitir, kendisine teminat verilince de memlekete dnebilmitir"(42). Afet nan'n deindii gibi, alfabe deiiklii meselesinde, Atatrk ile Yahya Kemal arasnda gr farkllklar vardr. Ancak Yahya Kemal'in Paris'e gidi tarihi 1932, harflerin deitirilmesi ise, 1928'dr. Yahya Kemal'in Madrid'den Paris'e gidii ile ilgili bir yazda ise, air, "Karanlkta kar yayor / Sen Madrid kapsndasn / ki plak ocuk gibi yor ayaklarn" dizelerinin airi ile mukayese ediliyor, yurda dnmek iin "Hamdullah Suphi'nin yanna snd" ve Atatrk ile aralarn dzeltmek iin "kendisini balatmasn" istedii yazldr(43). Madrid'den Paris'e gittii 1930'lu yllar, ayn zamanda salnn da bozulmaya balad yllardr Doktoru Prof. Dr. Nihat Reat Belger, Madrid sonras Yahya Kemal'in iinde bulunduu halet-i ruhiyeyi: "... ayn zamanda bir ruhi zdrap iinde kvranyor, zlyor, sklyor ve ne'esini bulamyordu. ok konumuyor, skutu tercih ediyor ve ok dnyordu. Ruhi bir depresyon iinde olduu aikar idi"(44) cmleleriyle tespit ediyor. Bu cmleler, vazife mesuliyetini zerinde hisseden bir insann ruh hali ile ilgili ipular vermektedir. Yahya Kemal, bir mddet Paris'te tedavi grr. Bu srada, Hamdullah Suphi, Bkre'te elilik vazifesindedir. 1933 yl sonlarnda Yahya Kemal, O'nun yanna gelir. Aralk'ta Hamdullah Suphi ile Karadeniz'den stanbul'a, oradan da Ankara'ya gelirler(45). Bu geli, biraz da Hamdullah Suphi'nin srar ve zorlamas ile olur(46). Atatrk, Yahya Kemal'in dn zerine ertesi gece bir davet verir(47). 1934 ylnda, IV.dnem milletvekili olarak meclise giren Yahya Kemal, yl sonunda Tekirda'dan V. dnem milletvekili seilir. 1943 ylna kadar bu vazifesi devam eder. 1943'te bir ara CHP'nin estetik mavirliini yapar. 1932'de mstafi sayld Madrid eliliinden ayrlndan on bir yl sonra, 1943'te emeklilik ilemlerinin yaplmasn ister. 1 Austos 1943'te emeklilik ilemleri neticelenir(48). 1945'te Recep Peker ve smet nn nclnde CHP ikiye ayrlr. Her iki kanat da, Yahya Kemal'i ara seimlerde aday gstermek ister(49). Yahya Kemal, bu teklifleri kabul etmeyince, niversite rencileri aralarnda imza toplamak suretiyle adayl kabul etmesini isterler. 1946 seimlerinde stanbul'da yaplan ksmi seimi byk bir oy ounluu ile kazanr ve bylece stanbul milletvekili

olarak meclise girer. 1946 byk seiminde ise kaybeder.

Pakistan / Karai: 21 ubat 194824 Mart 1949


"Sefaretler ehliyetli adam yetitirmeye yarar " Yahya Kemal, Sermet Sami Uysal'a anlattklarna gre, 1946 seimlerine srarlar neticesinde katlmtr. Kazanamaynca Babakan Recep Peker, onu zahmetlerinden dolay Pakistan'a eli olarak gndermek ister: "Karai Bykelilii'ni bana ok uygun grd. Hasan Saka bana otelde rastlaynca 'Namzetliin uygundur' dedi. O zaman Necmettin Sadak, Hariciye Vekili idi. O da ayn eyi syledi"(50). Adile Ayda, Karai vazifesinin verili hikayesini yle tespit etmektedir: "Halk Partisi dneminin son yllarnda Yahya Kemal'in byk hayran Necmettin Sadak Dileri Bakan olunca, be yldan beri emekli bulunan aire Karai Bykelilii teklif edilmiti. air de teklifi kabul etmi, yeni kurulan Pakistan devletine Trkiye'nin ilk bykelisi olarak gitmiti"(5l). Yahya Kemal, 9 ubat 1948'de Pakistan'a hareket eder(52). 21 ubat'ta da Karai'de vazifesine balar. 1947 ylnda bamszlm kazanan Pakistan'da, Trkiye'nin ilk bykelisi olarak Cumhurbakan Muhammed Ali Cinnah(53) ve btn Pakistan aydnlarndan byk bir alaka grr. TrkPakistan kltr birlii toplantsnda ngiliz, Amerikal aydnlarn da bulunduu sohbetlerde, hem airlii, hem de kltr adaml ile dikkatleri eker ve cazibe merkezi olur(54). Yahya Kemal, Tark Bura'nn deyimiyle 'kltr devliini burada da gstermitir. stanbul nfus kaytlarna, doum tarihi 1300 olarak gsterilen Yahya Kemal, rm-arabi takvim anlamazl neticesi iki yl daha alabilecei halde ya haddinden -iki yl daha erken- emekli edilir(55). Adile Ayda, hem, Yahya Kemal'in Fikir ve iir Dnyas'nda, hem de Byle idiler Yaarlarken'de airin, Pakistan'n ne scak iklimine, ne de siyasi muhitine alabildiini, emekli olmak iin bizzat kendisinin mracaatta bulunduunu yazmaktadr(56). 24 Mart 1949'da Ortaeli payesi ile emekliye ayrlr. Bykelilikten emekli olduu halde alt yz lira zararla "Ortaeli" maa balanmtr(57). Bylece, Yahya Kemal'in yl Varova, yl Madrid, bir yl da Karai olmak zere toplam yedi yllk elilik hayat, 1949'da sona erer.

bilig-1/Bahar96

36

Hikmet Vehbi Eralp, Yahya Kemal'i ne elilik, ne de mebusluun deitirdiini, grev yerleri ve alanlarnn deimesine ramen, dost evresinin ayn kaldn, dostlarna ve evresindeki insanlara baknda ve onlarla ilikilerinde hep ayn kaldm belirtir(58). Yahya Kemal'in elilik yapt yllar, Trkiye Cumhuriyeti'nn her sahada yaplanmaya gittii, ekonomik bakmdan skntl yllardr. air bu skntlarn hariciyeye akseden tarafnn arlm da tamaktadr. Grev yerlerinden yazd mektuplarda yaad bu skntlardan bahsetmektedir(59). "spanya'dan gnderdii tahriratlar dnda yazl eserleri kalmayacak m?"(60) diye soran Peyami Safa, daha sonra Yahya Kemal'in iir telakkisinin devreden geerek teekkl ettiini, bu devrelerden ncsn Avrupa elilikleri sonras olarak deerlendirirdi). Yaygn olan kanaat, Cumhuriyetin ilk yllarnda kaht- ricalden dolay Hariciye tekilatnda, yabanc dil bilenlerin grevlendirildiklerini, bu insanlarn bakaca bir hikmetleri olmad ynndedir. Yahya Kemal, bu kanaati deitirmeye yeter. Mustafa Kemal'in iktidar yllarnda (Tek Adam

olduu yllar) Yahya Kemal rneinde olduu gibi isabetli kararlar ve vazifelendirmeler, daha sonraki bykelilie getiren Atatrk'n, bu tutumuyla toplumumuzu bir 'bilim ve sanat toplumu' olmaya doru ynlendirmek istedii ortada deil mi?"(62). Diplomasz bir sefir olmasna ramen, Paris'te devam ettii dersler, ald ilk siyasi vazifeler iinde hem bilgisini, hem muhakemesini kuran ve zenginletiren Yahya Kemal, sefaret grevinde "airdi, baaramad" dedirtmemek iin azami bir gayret gstermitir. Yahya Kemal'in bir inkraz yaayan Trk genlii iin nasl bir fonksiyon tadn ve yerine getirdiini Hseyin zbay: "Kymet yer ve zevkler krizine dm yeni Trk nesli iin gerekli olan 'aynileme modeli' (idendifikasyon) Yahya Kemal gibi ok manl bir Trk Rnesanss ile gereklemi oldu"(63) eklinde tespit ediyor. Yahya Kemal, her eyden nce kltr adamdr ve Trk kltrne aktr. Elilik yllarn aratrmaya altm bu almada da onun bu yn ileri kt. airlii ise, zaten tartlmayacak kadar ortadadr.

DPNOTLAR 1. Ercment KURAN, Trkiye'nin Batllamas ve Milli Meseleler, Diyanet Vakf Yayn, Ankara, 1994. s. 11-20; Cevdet PERN, Tanzimat Edebiyatnda Fransz Tesiri, stanbul, 1946, s. 19-24; Yirmisekiz elebi Mehmet Efendi'nin Fransa Seyahatnamesi (Haz: Beynun AKYAVA), T.K.A.E, Yayn, Ankara 1993, s. 155. Yasemin GNEN, "III. Selim Dneminde Rusya'da kamet Elilii Ama Niyeti", Tarih ve Toplum Dergisi, Mart 1993. C. 19. S: 111. s. 7-8. 2. Kemal GRGN. Osmanl ve Cumhuriyet Dnemleri Hariciye Tarihimiz (Tekilat ve Protokol) T.T.K. Yayn, II. Bask, Ankara 1994, s.216; Mustafa GRRYILMAZ, Mustafa Kemal Dneminde Hariciye Vekaleti'nin Gelimesi 1919-1938, Erciyes Universitesi Sosyal Bilimler Enstits, Yaynlanmam Doktora tezi, Kayseri 1990, s. 257 ve belgeler. (Yahya Kemal, hariciyeden yetimi olmamasna ramen seilmesinde isabet edilenlerden biridir: "Sanatnn, kendi hakkn tam anlamyla, btnsel olarak kullanabildii dnem, bir tek Cumhuriyet dnemi olmu. Yazar, sanaty, bilim adamn evresine toplayan Atatrk, onlar iin belki bir telif dzenlemesi getirmemi ama, koruyup, kollamak bir yana kurduu cumhuriyeti bu insanlarn eline teslim etmi. Onlar bakanla, milletvekilliine getirmitir.) 3. Sleyman SAD, "Sorbonne'de Bir htilaf Mnasebetiyle", Peyam. 2 Terin-i sani 1329; Yahya KEMAL, yllar Sonra Siyasi ve Edebi Portrelerde Ali Kemal'e en fazla yeri ayrarak bu jeste karlk verecektir. 4. Nihad Sami BANARLI. Yahya Kemal'in Hatralar, stanbul 1960, s. 44. 5. Nihal Read BELGER, Yahya Kemal Enstits Mecmuas, C:l, stanbul 1959, s 17; Rza NUR, Lozan Hatralar, Boazii Yaynlan. stanbul 1991, s. 36-39. 6. Yahya KEMAL, Mektuplar Makaleler, Fetih Cemiyeti, stanbul 1977, s. 105-107 (18 Kanun- Sani 1923 Lozan, Tarihli Mektup). 7. Alemdar YALIN, "Yahya Kemal'in Milletvekillii ve Ankara Gnleri", Doumunun 100. Yldnmnde Yahya Kemal Beyatl Semineri-Bildiriler, Ankara 1985, K. ve T. Bak., Milli Ktphane Yayn-Toplant Bildirileri Dizisi:2, s.145-152. 8. Atatrk'n Tebrik Telgra, Yahya Kemal Enstits Mecmuas, C:3, (Haz: Nermin Suner PEKN- Dr. Muhtar Tevfikolu ), stanbul 1988, s. 193. 9. Nihat Sami BANARLI, Resimli Trk Edebiyat Tarihi, M.E.Bak. Basmevi, stanbul 1987. C:2, s.1172; Reat BEYATLI, Yahya Kemal'in elilik ncesi siyasi

bilig-1/Bahar96

37

10.

11.

12.

13.

14. 15. 16. 17.

18.

vazifelerini yle sralyor: stiklal Harbinin erefle hitan bulmas zerine merhum, Lozan Konferans mavirliine tayin edilmi, daha sonra Trkiye Srbistan sulhunun teatisi iin mebus ve hariciye encmeni azas sfatyla Belgrad'a gnderilmitir. Bu seyahati srasnda eski harb ve kahramanlk sahnelerimiz olan Tamvar, Estergon, Pete ve Tuna havalisini dolam, tetkiklerde bulunmutur. Mebus seildikten sonra Hatay'n bize ilhak mevzuunda vazifelendirilmi, stanbul'da Fransz Bykelisi Msy Sarrout ile mzakereleri hazrladktan sonra, hariciye katiplerinden ahap Bey ile skenderun'a giderek, Fransz heyetiyle mzakere ve temaslarda bulunmu, neticede vatanmza mhim bir miktar arazi kazandrmakta rol ve hizmeti olmutur", "Yahya Kemal'in Hayat", Yahya Kemal Enstits Mecmuas, C:l, stanbul 1959, s. 140. Hariciye Vekaleti'nde elilik snflandrlmas 1930 ylnda, ehirlerin nem derecesine gre yaplmtr. Buna gre Bykelilikler (Berlin, Londra, Moskova, Paris gibi) 1. snf elilikler, (Atina, Bem, Kahire gibi) 2, snf elilikler, (Belgrad, Bkre, Madrid gibi) Maslahatgzarlk, (Brksel, Lahey, Prag gibi) Bakonsolosluklar, (Ba ehbenderlik, Badat, Marsilya, Nev-york gibi) 1. snf konsolosluklar, (ehbenderlik, Baku, Kuds, Kstence gibi) 2. snf konsolosluklar, (ehbenderlik, Gmlcine, Selanik gibi) Konsolos vekillii, (ehbender vekillii, Belgrad, Cenevre, Varna gibi) olarak sralanmaktadr. Varova'da itimatnamenin sunulmas ve dier yazmalar iin baknz: Fehmi Nuza, "Yahya Kemal Beyatl Hariciye Nezaretinde", lmnn Yirmibeinci ylnda Yahya Kemal Beyatl, T.K.A.E, Yayn, Haz.kr ElinMuhtar Tevfikolu-Sadk K. Tural, Ankara 1983. s. 173175. Bu "ok skunlu hayat" edebiyatmza "Kar Musikileri"ni kazandrr. iirin yazl hikayesi; Nihat Sami BANARLI, Yahya Kemal Yaarken, stanbul Fetih Cemiyeti, 2. bask, 1983, s.61-66; Mehmet Kaplan'dan rendiimize gre on ylda tamamlanmtr. Mehmet KAPLAN, "Yahya Kemal iirlerini Ne Zaman ve Ka Ylda Yazd?", Kubbealt Akademi Mecmuas, Y:9, S:l, Ocak 1980, s.24-26. Abdlhak inasi HSAR, Ahmet Haim iiri ve HayatYahya Kemal'e Veda, Varlk Yaynlar, Austos 1969, s. 185. Yahya Kemal, "Varova Mektuplar", Hayat, Y:3, C:5, S 12. 28 Kasm 1928, s.6-7. Yahya Kemal BEYATLI, Mektuplar-Makaleler, . 96-97. Rauf MANYAS, "Birka Hatra-H", Yahya Kemal Enstits Mecmuas-1, stanbul 1959, s. 104-110. Yahya Kemal'in Dnyas, Derleyen: A. Sheyl NVER, Tercman Tarih ve Kltr Yayn, stanbul 1980, s. 120-121. Hasan Hsn Bey, Trabzon Mebusu, 1924-1926 tarihleri arasnda iki defa Maliye Bakanl yapmtr. Lozan'a giden heyette Hasan Hsn Bey de vardr. Yahya Kemal'in bu ilk diplomatik vazifesi srasnda Lozan'da Hasan Hsn Bey'le aralarnda bir mnakaa gemi olabilir diye dnyoruz. Ayrca baknz:

Olaylarla Trk D Politikas, C:l (1919-1973), Haz.Mehmet GLBOL-Cem SAR, Beinci bask, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, 1982, s.52. 19. Yahya KEMAL, "Varova Mektuplar", Hayat, Y:3, C:5, S: 112, 28 Kasm 1928, s. 6. 20. Hakta Sha (GEZGN), Yeni Mecmua, 15.6.1939. 21. Mustafa BAYDAR, Edebiyatlarmz Ne Diyorlar? stanbul 1960, s.49. 22. Fehmi NUZA, lmnn Yirmibeinci Ylnda Yahya Kemal Beyatl, s 174-175. 23. "Senelerimin Bilanosu"nda, "Kt talihle gemi bu hazin senemde Varova'dan Prag'a, oradan Cenevre'ye geldim. Bir gn Lozan'da kaldm, sonra (Bern) da Mnir'de (Mehmet Mnir Ertegn, o srada Washington bykelimizdir, N..) misafir kaldm. Onunla galiba nterlaken'e ve birka civar ehre gittik. Madrid eliliine oradan gittim" cmleleri yazldr. (Banarl, Yahya Kemal'in Hatralar, 1960, s. 131-132), s 132. 24. ,s.l32. 25. Sermet Sami UYSAL, te Gerek Yahya Kemal, nklap ve Aka Kitabevi, stanbul 1972, s.l 15. 26. Mnevver AYALI, ittiklerim-GrdklcrimBildiklerim, Boazii Yaynlar, 1990, s.63-64. 27. Vala Nureddin, "spanya'da Yahya Kemal'in Bir Ay Misafiri Olmutum", Aile, C;2, S:5, lkbahar, 1948, s, 16 (Endls'te Raks iiri de ilk defa bu mecmuada ve ayn sayda yaynlanmtr). 28. Yahya KEMAL, Mektuplar Makaleler, s.3-20. 29 Hilmi YCEBA, Btn Cepheleriyle Yahya Kemal, Hayat, Hatralar, iirleri; Faruk YENER, "Yahya Kemal ve spanyol Mzii", stanbul 1962, s.260-261. 30. Hseyin Avni anda'ya spanya'dan yazd 18 Kanun-i sani 1931 tarihli mektup: "Yahya Kemal'in Kaleminden spanya", Hayat, Y:7, No:317, s.45, C:l 1, s.8-9. 31. Sami UYSAL, te Gerek Yahya Kemal, s.l 13. 32. stanbul Ansiklopedisi'nde "azledildi" denirken (Yahya Kemal Beyatl maddesi, C:5, s.2611, yazan Aysel Z), Yahya KEMAL, "Senelerimin Bilanosu" ve "Kaldm Yerler"de "Madrid eliliinden ekildim" (s.l32) ve "1932'de Madrid azlimden sonra" ifadelerini kullanmaktadr (Nihat Sami BANARLI, Yahya Kemal'in Hatralar). Fehmi Nuza'nn makalesinde ise, konuya deinilmeden Pakistan devresine geilmitir. 33. Tevfik Rt ARAS, 22.11.1924-4.3.1925 ve 26.10.193711.11.1938 tarihleri arasnda iki defa Hariciye vekillii yapmtr. 34. BAYDAR, Edebiyatlarmz Ne Diyorlar?, s. 49. 35. Adile AYDA, Yahya Kemal'in Fikir ve r Dnyas, Hisar Yaynlar, Ankara 1979, s.69-95. 36. Lozan'da Nimet ve Leyla Hanmlara yazd 18 Kanun- sani 1923 tarihli mektup: Mektuplar Makaleler, s. 105. 37. a.ge., s. 5. 38. Zeynep KERMAN, "Yahya Kemal'in Neredilmemi Bir Mektubu ve Vasiyeti", Doumunun 100. Ylnda Yahya Kemal Beyatl, Marmara ni. Yaynlar, stanbul 1948, s. 193-198. 39. Burada airin "Ufuklar" iirini hatrlayalm Kendi Gk Kubbemiz, 6. bask, s.94-95. 40. Zeynep KERMAN, a.g.m., s. 196.

bilig-1/Bahar96

38

41. Atatrk ile Yahya Kemal mnasebeti iin bkz. Saffet rfi BETN, Atatrk nklab ve Ziya Gkalp-Yahya Kemal-Halide Edip Advar, Gven Basmevi, stanbul 1951, s.96; Raufl MANYASt, "Birka Hatra" l, Yahya Kemal Enstits Mecmuas, C:l, 1959, s. 104-107; Afet NAN, Atatrk Hakknda Hatralar ve Belgeler, Bankas Yaynlar, 2, bask, 1968, s.286-289; Nihat Sami BANARLI, Trke'nin Srlar, 2.bask 1975, s.97-98, Cahit TANYOL, Trk Edebiyat'nda Yahya Kemal nceleme ve Anlar. Remzi Kitabevi, stanbul, 1985, s.l89191; Ylmaz ZTUNA. "Atatrk ve Yahya Kemal", Tercman, Y:28, s.9603, 17 Kasm 1988. s.6; Fuat BAYRAMOLU, "Mustafa Kemal Atatrk ve Yahya Kemal Beyatl". Doumunun Yznc Ylnda Yahya Kemal Beyatl, Atatrk K M.Yay., Ankara 1994, .5-37; nder GGN, Edebiyat Dnyas ve Atatrk Atatrk K.M. Yay., Ankara 1995, s. 133-142, 143-155. 42. Akam Gazetesi, "Atatrk ve air". 19.11.1961 (Afet NAN'dan nakil). 43. Mehmet KEMAL, "Yahya Kemal Madrid'den Kayor", Gnaydn Gazetesi, 22 Kasm 1975, s. 1-4. 44. Nihat Reat BELGER, "Yahya Kemal'in Hastal", Yahya Kemal Enstits Mecmuas, C:l, stanbul 1959,s.H8. 45. Nihad Sami BANARLI. Yahya Kemal'in Hatralar, stanbul 1960. s. 133. 46. Hilmi YCEBA, Btn Cepheleriyle Yahya Kemal, stanbul 1962. s.243-245. 47. lmnden Sonra Yahya Kemal Hakknda Yazlanlar ve iirleri, Derleyen: Doan Nail ALTUNCUOLU, 1958, s;78, 48. A AYDA Yahya Kemal'in Fikir veiirDnyas,s.91 49. Nihad Sami BANARLI, Resimli Trk Edebiyat Tarihi, C:2. s. 1172; Sevin KURTA Devrim Meseleleri inde Yl Esasna Gre Yahya Kemal, G..S.B. Ens. Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, 1988, s.482. 50. Sermet Sami UYSAL, te Gerek Yahya Kemal, s153. 51 Adile AYDA, Byle diler Yaarlarken, s.31 38. 52. Yahya Kemal. Pakistan'a yola kn yle anlatr:

"Kararnameyi ertesi gn Vekiller Heyeti'nden kardlar. Fakat be senedir nn'y grmemitim (...) Cemal Yeil Katib-i Umumisi idi. nn bana ankaya'da akam yemei verdi. Hasan Saka, Necmeddin Sadak, Nihat Erim, Fuat Arm orada idiler. nn beni kucaklad. Pakistan'a ait direktiflerini bir kada yazp aldm. Ertesi gn pasaportumu yapp harcrahm verdiler. Daha ertesi gn Gara Fuat Arm, Cemal Yeil vs. geldiler ve 1948'de bylece Pakistan'a gittim. Galiba Mart'ta idi. Trenle Basra'ya, oradan Karai'ye vapurla gittim." Sermet Sami UYSAL, te Gerek Yahya Kemal, s. 154, 53. ALLANA Bir Milletin Yaratcs Cinnah, ev: Ahmet Edip UYSAL, K. T. Bak. Yay., Ankara 1982, s.498. 54. Reat Ekrem KOU, stanbul Ansiklopedisi, "Beyatl, Yahya Kemal" maddesi, C: 5, s.2612. 55- Sermet Sami UYSAL, a.g.e., s. 154, 56. Adile AYDA, Byle diler Yaarlarken, s.31-38 ve Yahya Kemal'in Fikir ve iir Dnyas, s.50. 57. Sami UYSAL, te Gerek Yahya Kemal, s. 154. 58. H.Vehbi ERALP: 1907 Selanik doumlu, Trk felsefe tarihisi. 1958'de Yahya Kemal'i Sevenler Dernei'ni kurdu. Yahya Kemal iin, Yahya Kemal'i Sevenler Dernei Neriyat, No: 1, 1959, s,95. 59. spanya'dan Mnir (Nurettin Ertegun) Bey'e yazd 20 Haziran 1929 tarihli ve Karai'den hsan kr Aksele yazd 26 ubat 1948 tarihli mektuplarda, gerek o lke artlarndan, gerekse de kira bedellerinin gecikmesinden kaynaklanan skntlardan bahsetmektedir. (Mektuplarmakaleler s.3 ve doumunun 100. ylnda Yahya Kemal Beyatl, s, 191), 60. Peyami SAFA, Artist, 24 Eyll 1941. 61. Peyami SAFA Objektif:2, Sanat Edebiyat Tenkit, "Yahya Kemal'in Devresi", kinci Bask, stanbul 1976,5.322-323. 62. Sadk Arslankara, "Sanat Haklan Telif Haklar mdr?". Adam-Sanat, Aralk 1995, S:12I, s.78. 63. Hseyin Z.BAY, "Yahya Kemal'in Misyonu", Tre, "lmnn 25. Ylnda Yahya Kemal zel Says", C:13, S: 150, Kasm 1983, s.20.

bilig-1/Bahar96

39

TAHKYEL ESERLER TAHLL PLNI HAKKINDA BR DENEME

Yrd. Do. Dr. Mehmet NAL

Edeb eserleri incelemek zere teklif edilen tahlil plnlarnn hibiri, sanatnn eserini tam olarak deifre edemez. Tabiat harikalarnn deerlendiricisi olan insan, bir baka tabiat harikas saylmas gereken sanat eseri ile karlat zaman, onu anlamak ve deerlendirmek ihtiyacn yaar. Gne sisteminin esrar gibi veya atom ile kainatn bilinmez ilikisine benzer bir cazibe merkezi tayan sanat eseri, bu hayatn hakikatine tecelligh olan aynalardan biridir. Edeb eseri meydana getiren sanat, eserini hazrlarken yle bir ruh hali yaar ki, edeb metin, okuyucusuna ulatktan sonra, bu ruh hali ile kendi eserini tam olarak tahlil etme imkanna sahip deildir. Sanat eseri gnein domas gibi tabi bir ortamda teekkl eder ve muhatab elinde tamamlanr. Edebiyat incelemecisi, sanatnn mcerret dnyasn yaamaya alr, dikkatlerini eser zerinde toplar ve yeniden kefettii contekslerini ifade etme gayretlerini sistemletirir. Edeb eserin gzellik aray, bu aray srasnda ulalan ufuklar ve eserin muhataba ulatktan sonraki fayda prensibinin tesbit, metin tahlilinin temel yaklam biimlerini oluturur. Edeb eserin temel meselesi. gzellik araydr. Sanatkr, bu aray etrafnda tercih, teklif, telkin veya tebli makamlarna urayarak yeni ufuklar tanmay ve tantmay ister. Gzellik aray ve ulalan yeni ufuklar, estetik endie ile orijinal ifadesini bulduktan sonra sanatkrn mizacna has nanslar ile ebedleir. Estetik arayn ve ulalan yeni ufuklarn tesbiti, sanat eserinin tahlili iin bir zarurettir ama yeterli deildir. Saylamayacak kadar ok arm birimleri ile ekil almay (seilen edeb tr ve teknik unsurlar sayesinde) sanatkarn mizacnda gerekletiren sanat eseri tahlil edilirken, fayda prensibi asndan da deerlendirilmelidir. Eer sanat eseri bir ders malzemesi olarak kullanlacaksa tahlil plnlar ok nemli bir grevi stlenir. Erbabnca bilinmektedir ki sanat eseri ders malzemesi olmak amac ile meydana getirilemez. Sanatn tabiat, buna msait deildir. Bir sanatkrn yaarken nefes almak, insan ve dnyay alglamak, kendini hissetmek gibi hayatnn ok nemli bir paras sayd faaliyetlerden biri de sanat eseri vcuda getirmektir. Meydana getirilen tahlil plnlar ve edeb eserin eitim malzemesi olarak kullanlma ihtiyacyla oluturulan metod ve teknikler, yukardaki faktrleri gz nnde bulundurmaldr.

Gazi niversitesi Fen Ed. Fak. retim yesi

bilig-1/Bahar96

40

Bu bak alarnn bir neticesi olarak sanat eserlerini anlamak ve bunlar Trk genlerinin eitiminde temel ders malzemesi amacyla kullanmak zere 1983'ten beri Prof. Dr. Sadk Tural'n lisans ve lisansst derslerinden derlenen ders notlar ile eitli yaynlarda tartt "tahkiyeli eserleri tahlil" konusunu ele alan yazlar incelendiinde. fayda prensibi asndan kullanlabilecek bir plnn teekkl ettii grlmtr. Prof. Dr. Sadk Tural'n dikkatleriyle oluan tahkiyeli eserleri tahlil plan pek tabidir ki bir teklif hviyetindedir; zira, bir sanat eseri iin tekemml etmi bir tahlil pln sunmak mmkn deildir. Byle bir eyi sylemek sanat eserini snrlandrr. Gnmzde metin incelemesi iin herkesin birletii temel ve standart bir tekniin mevcut olmamas da yukardaki sebeplerle birleince eitli araylara ynelmek gerekti. Bu araylar sonucu, kendimize rnek olarak baz yollar tesbit etmeye altk. Tercih edebildiimiz birinci yol, Mehmet Kaplan'n Hikaye Tahlilleri'nde uygulad tahlil metodudur. Metinden hareket eden ve gerektii zaman "eser-yazar", "eser-sosyal evre" ve "eserdevir" arasndaki ilgiyi deerlendiren bu metoda gre, edeb eser kendi iinde bir btnlk tar. "Bu metodun esas, dikkati edeb metinler zerine yneltmek ve onu oluturan unsurlar, bu unsurlarn ana fikir ve birbirleriyle olan mnasebetlerini incelemekten ibarettir. Bu metod u estetik prensibe dayanr: Her edeb eser kendi iinde organik bir btndr. Onun gzellii de buna dayanr. Mkemmelliyet, eseri oluturan unsurlar arasnda kurulan ahenkten ibarettir. Onu anlamak ve deerlendirmek iin eserin dikkatli bir ekilde incelenmesi gerekir. 'Metin tahlil metodu' edebiyatn gaye ve mahiyetine uygun olan metoddur. Zira edeb eser, ancak kendi iinde organik bir btn haline geldii zaman, gzellik ve mkemmeliyete ular. Bu anlay tarz, teden beri bilinen ve uygulanan eser-yazar, eser-sosyal evre, eser-devir arasndaki mnasebetleri incelemeyi, gayrimeru veya ilim d kalmaz"(l). kinci yol ise, Prof. Dr. Sadk Kemal Tural tarafndan 1983-1994 yllar arasndaki master ve doktora programlarnda verilen ders notlarnn incelenmesi ile oluturulan metoddur. Buna gre "malzemesi dile dayal"(2) bir sanat eserini incelerken u meselelere dikkat etmek gerekir. Dogmatik inceleme, kabuller dnyas, kendi kavrama snrlar iinde bir gelime seyri takip edebilmekten baka tercihlere ak olmayan ideolojik,

nyargl veya buna benzeyen dnya grnn anahtar tabirlerine karlk arayan bir tedkik yapaca iin, almamzda bu yol benimsenmemitir. Objektif inceleme, Mehmet Kaplan tarafndan uygulanan metoddur ki, yukarda bahsedilmitir. Empresyonist (intibac) ve relativist (izafi) inceleme ise, bir metod olarak benimsenmekten daha ok, mnekkidin birikim kaynaklarna dayal, estetik tercihlere imkan veren iki teknik olarak bilinmektedir(3). Hi phesiz insan tarafndan yaplan btn lmelerde hata pay olacaktr(4) ve yzde yz objektif kalabilmek zordur. Bu gerekten hareketle, amacmz, "mmknn snrlar iinde" objektif kalabilmektir. Bir bilgi alan olmaktan karlmak zere aratrmalar yaplan edebiyat sahas iindeki estetik ve fikri tercihleri deerlendirmee gayret etmek ok daha zordur(5). Eser, metodlu phe endiesi tayarak ve aratrmalarn sonunda evre, dnem, ahs, tr ve teknik ile ilgili atflar yaplarak; duygu, dnce, hayal ve davranlarn tadileri dorultusunda incelenebilir. Tahkiyeli ifade, olmu, olmas mmkn, olacak veya olmam, olmas mmkn olmayan olaylar anlatr; olmak fiilinin msbet veya menfi ekilleriyle btn sigalar karlayacak tarzda insan hayalinin ulaabildii yerleri de hesaba katlarak tertip edilmesidir, nsanolu gemiten bu zamana kadar olmuu, olduu gibi anlatmaktan zevk almam, vuku bulan olaylarn bir ksmn karm, olmas mmkn olaylar dnm, bir ksmn eklemi, tarihten aynlm, olaylar deitirmi ve edebiyattaki tahkiyeli ifade meydana gelmitir(6). Tahkiyeli ifadeler, Trk edebiyatnda, masal, efsane, destan, menkbe, hayvan hikayeleri, halk hikayeleri, meddah hikayeleri, latife, anekdot, fkra, nekre, roman, uzun hikaye, ksa hikaye, mini hikaye ve benzeri gibi eitlere aynlr. "Edebi eseri meydana getiren olay veya durumlar ile onlarn dourduu duygu, dnce, hayal ve davranlar, gerek hayattaki benzerlerinden farkldr; yer yer seilmi, ayklanm, yer yer eklenmi, barizletirilmi, iddetlendirilmitir. Gerek alemde olmu/vuk bulmu durum ve olaylar ile onlarn sonucu olan duygu, dn, hayal ve davranlardan farkl bir yeni alem- nazm veya nesiredeb eserde teekkl etmitir. Bu yeni aleme itibarilik tayan alem/ yapntl dnya/rntl alem/ bat dillerindeki ifadesi ile fiktif alem, meydana

bilig-1/Bahar96

41

getirilen zel btnle de fiction/ fiktion (fikn/ fksiyon), rnt, yap deniliyor"(7). Baz aratrclar, fiktif kavram yerine "itibar"(8) kelimesini kullanyorlar; "zerinde yaadmz dnyadan daha yerinde bir ifade ile haric lemden alnan unsurlarla sanatkr tarafndan ina edilen yeni ve muhayyel leme itibar lem; orada cereyan eden olaylara itibar olay; bu olaylara itirak eden insanlara itibar insan; mekana da itibari mekan demek gerekir. (...) Ksacas itibar lem, haric lemin bir dnce sistemi etrafnda sanatkr tarafndan yorumlanmas neticesi vcut bulur"(9). Baz aratrmaclar ise, fiction kelimesini kullanmakla beraber, bu terimin pheyle karlanmasn ima ediyorlar: "Biri olaylara bal, belirli bir yer ve zamana ait, dar manas ile tarihi gerek; dieri ise kavramlara bal, genel mahiyette felsefi gerek. Bu tarife gre, felsefe ve tarih asndan hayallere dayanan edebiyat, bir 'uydurma', (fiction), bir yalandr. Fiction terimi, edebiyata kar eski platonik tepki manasn hala muhafaza etmektedir. (...) Edebiyatn aldatc olduuna dair bu eski ithamn izini tayan fiction kelimesi, romann gerek hayattan daha tabii olduunu ve hayat daha iyi temsil ettiini bilen ciddi romancy zmektedir"(10). Fiction'n szlkte, "roman ve hikaye edebiyat, kurgusal edebiyat; hayal, icat, masal, uydurma hikaye, yalan; (huk.) kolaylk olsun diye hakikat gibi farz olunan ey."(11) manalarna geldii bilinmektedir. Fictive ise, "masal veya hayal kabilinden, hayal, uydurma, sahte"(12) gibi anlamlar ile fiction'a dayal olarak tanmlanr. Bir ksm kaynaklarda ise, fiction: Novel'dan baka zel bir anlam ifade etmez(l3). Prof. Dr. Sadk Tural'n "gereimsi yap" diye ifade ettii tahkiyeli eserleri tahlil plannn alt balklar yledir: I-DI YAPI 1. Bibliyografik Knye 2. Konu 3. Ana Fikir (Tez- Mesaj- Yorum) 4. Ana izgilerle Vak'a (Olaylar rgs) 5. Tahkiyenin Tr 6. Eserin Ad, Tematik Yap ile ilgisi 7. Eser Hakknda Yaplm Yaynlar II- YAPI A- GEREMS YAPIYI HAZIRLAYAN UNSURLAR 11-Bak As:

a.Anlatm Tutumu: . Teklif, telkin, tebli . Tenkit yneltici, zeletiri . Alay edici, parodi, ironi . Tavr koymayc; tasvir, tahlil b.Anlatm ekli (Form) veya anlatcnn kimlii: . fade Edilen ahs Zamiri : (ben), (o) ve dierleri . Anlatcnn Kimlii: Yazar-anlatc, Kahraman -anlatc . Anlatcnn Konumu: Hakim Bak Aszlenimci Bak As vs. 2- Anlatm Teknii: a. Vak'a Tertibi: . Tr: Klasik vak'a, durum, an, kesit . Tertibin Plan: Giri, Gelime, Son . Dmler: Merkez kii ve dierleri ile ilgili dmler. Hl, mzi, gelecek ile ilgili Mekn ile ilgili Ana dm ve ara dmler zlme ve ara dme balan Kontraslar b- Vak'a Takdimi: Diyaloglarca zengin; Mensur iir; Monolog veya hitabet; Destan veya masal; Polisiye; Allegorik, Sosyal tenkit, hiciv; Mektup, gnlk not, seyahat; Hatra; Velyet-nme, menkb-nme, tasavvufi, Dervi eiten; Hayal kurgu; Kurgu bilim ........vb. takdimler. B-GEREMS YAPIYI OLUTURAN UNSURLAR : 1- Figrler: a- nsan, hayvan, bitki, eya ve dier unsurlar NSAN . Psikolojik ahsiyet . Grev Dalm: Kahraman, Yardmc kahraman, figran . Cinsiyet: ocuk, gen, yetikin, orta yal, ihtiyar, gen kz ve kadn, ergen, sakat, hasta, sapmalar,... . Dier Unsurlar: Meslek, Sosyal Stat, Eitim, Kltr, Fizik Unsurlar, Meden Durum,... 2- Zaman: a- Eserin yazld zaman b- Olaylarn zaman (Aksiyon) Zenginlik: Tip, Karakter,

bilig-1/Bahar96

42

Kronolojik, geriye dnl, anlk dn (flashback), kozmik zaman, psikolojik zaman, uur ak (bilin akm)... c- Eserde bahsedilen olaylarn zaman (bahis ve nakiller) - Eserin okunduu zamana etkileri 3- Mekn a- Dar ve geni mekn b- Soyut ve somut mekn (itibri, gerek, gereimsi...) c- Akla, dete, hyale gre meknlar 4- Muhteva: a- Hemen grlebilen ile arka plann takdimi b- Kavramlar, kabuller, tezler, tesbitler, izlenimler, yorumlar: Kltr, dil, edebiyat, tarih, corafya, madd unsurlar, ahlk, Allah, insan, din, vatan, millet, kadn, ak, cinsiyet, evlilik ve aile, sosyal hayat, halk-millet-cemiyet-cemaat, iktisadi gerekler, eitim, idare, politika, brokrasi, ordu, dier lkeler, alegorik kavramlar ve eserlerde seilebilen dier kavramlar... C-GEREMS YAPIYI GELTREN UNSURLAR: 1- Dil ve slp: . Nakil tarz Ses, hece, kelime, kelime gruplar, cmle, paragraf, metin . Dil, lehe, ive, az, aksan . Contekstin oluumu 2- Anlatma ve Gsterme Yollar 3- Metnin klsik edebi metne gre durumu 4- Kelime ve kelime gruplarna bal armlar Bu tahlil plan hakkndaki yorumlarmz yle hlsa edebiliriz: D Yap, eserin ad ile birlikte genel zelliklerinin tantlmasndan ibarettir: Ele alnan romanlarn kitap halindeki ilk basklarndan itibaren bulunabilen btn basklar Bibliyografik Knyede gsterilmelidir. Konu "malzemesi dile dayanan" bir fikir veya sanat eserindeki duygu, dnce, hayal ve davran topluluu olarak kabul edilmitir. Bu kabulden hareketle, "eser ne anlatyor?" sorusuna bir cmle ile cevap aranmasyla meydana getirilecektir. Okuyucuya kabul veya reddettirilmek, iddia veya ispat edilmek, bir fikir halinde ileri srlmek, mesaj olarak sunulmak ve benzeri amalarla ele alnan temel dnce, ana fikir ad altnda yine bir tek cmle ile zetlenebilir. Ana izgilerle Vaka, romandaki olaylarn vuku bulmu yani tamamlanm zellii dikkate alnarak bu ekilde isimlendirilmitir.

Olaylarn ana omurgas veya aksiyonun kaln hatl izgisi bu ksmda belirtilebilir. Bu maddede, "zet" kelimesinden ve kavramndan zellikle uzaklald grlmektedir. Prof. Dr. Sadk Tural'n tahkiyeli eserleri tahlil plannda Bak as iki safhada incelenmitir: Anlatm tutumu, anlatcnn sunma, tenkid, mizah gibi tercihlerden hangisini brizletirerek benimsediini gsterir; ayrca objektif veya subjektif diyebileceimiz bir tavr gelitirilmi ise, bu tavr belirlemekte yardmc olur. ahslar; mekn, zaman gibi fiktif unsurlar; ya takdim, ya tasvir, ya tahlil, ya diyalog ya da aksiyon gibi araclar ile okuyucu karsna gelir. Bu zellikleri belirtebilmek iin, anlatc ile anlatm tutumu, birbirinden ayrlmtr. Anlatcnn Kimlii ya da Anlatm ekli ksmnda ayr bak as belirlenebilir: 1.ahs (ben ekli), 3.ahs (o ekli), 1. ve 3. ahs bir arada (ben ve o ekli). Bu blmdeki maddeleri, anlatc olayn iinde, yazara veya ahslara yakn, bir kahraman; olayn dnda, yazarn kendisi veya farkl bir ahs olup olmamas gibi zelliklere gre, yazar-anlatc, kahraman-anlatc gibi terimlerle ifade etmek tercihe baldr(14). Anlatm Teknii'ndeki Plan ve Dmler, fiktif yapnn birbirini tamamlayan iki temel unsurudur. Plan, takdim ve tarih ile belirlenen iki alt bala ayrlr ki, Takdim Plan vaka ve dmler ile birlikte, Kronolojik Plan, hem bu unsurlar hem de zaman ile birlikte dnlerek yorumlanmtr. Dmler belirlenirken ahslarn durumu (vakann merkez kiisi ile ilgili olarak atlan dmler; nceki ahslara yeni katlan kiilerle ilgili olarak beliren dmler), olaylarn kuruluu, zamann ilenii (halden, maziden ve istikbalden faydalananlar), tahlilin ve tasvirin takdimi (gelitirici, tamamlayc yeni takdim ve tasvir unsurlarna bal ara dmler) gibi teknik zelliklere de dikkat edilirse her tahkiyeli eser iin orijinal bir grafik oluabilir. Fiktif Yapy oluturan unsurlardan biri olarak kabul edilen Figratif Yap, eserin kiilerini inceleyen blmdr. Bu konuda derleyebildiimiz kadaryla birtakm aratrcnn grleri yledir: R. Wellek ve A. Warren, Edebiyat Biliminin Temelleri isimli eserde, okuyucu ile ilk karlama srasnda kiilerin, grnleri ve psikolojileri ile ayrntl hesaba katarak ve genellikle bir paragrafta anlatlarak tantlmalarna statik (sabit); tiyatroda olduu gibi yava yava davranlar ile anlatmaa dinamik (gelien) metod dedikten sonra, romanda uygulanabilirlii tercih

bilig-1/Bahar96

43

edilmesi gereken ikinci metodu yle yorumlar: "Romanda ise bu deiiklik olu halinde gsterilebilir. Yaln (flat) karakter yaratma metodu kullanld zaman (ounlukla sabit karakterler de bu metodun kapsamna girer), karakterin tek bir zellii, onun hakim, veya sosyal bakmdan en gze arpar bir taraf olarak belirtilir Bu bir karikatr veya idealletirilme eklinde de grlebilir.(...) ok ynl karakter (round) yaratma metodunda, dinamik metotta olduu gibi karakterin iyice belirtilmesi iin yer ve zamana ihtiya vardr. Bu metot, yazarn gr asnn nemli bir unsurunu tekil eder ve ilgiyi zerinde toplamak istedii karakterler iin elverildir"(15). Forster'n grleri ise yledir: "... Roman roman yapan, anlatt ykden ok kiilerin dncelerini eyleme dntrmek iin kullanlan yntemdir. Gnlk yaamda byle bir yntem yoktur.(...) D etkenlerin insan yaamndaki payn vurgulayan tarih, alnyazs kavramnn boyunduruu altndadr, oysa romanda alnyazs diye bir ey sz konusu deildir; her ey insan yaratlnn gerekleri stne kurulur. () "Tarihinin grevi, olan yazmak; romancnn grevi yaratmaktr" (16). Forster'a gre, romandaki kiileri, gerek hayattaki insanlardan daha iyi tanrz; nk gerek hayatta insanlarn ne dn-dkleri veya ne hayal ettikleri tam olarak bilinemez; sosyal hayata akseden davranlarnda bir sonu tahmin edilebilse bile tam olarak tesbit edilemez. Oysa sanat, romandaki ahsn btn i dnyasn bize aabilir. Tural'n kabulne gre, bir tahkiyeli eserde, cemiyetin bir paras olarak karmza kan, hareket unsurlarn yklenen, karlkl konumalar veya monologlar hazrlayan, gelitiren; entrik unsurlarn yol acs zcs olan; fikir, his ve hayal unsurlarnn ortaya konulmasna vastalk eden varlklara figr diyoruz. Figrler, insan, hayvan, bitki, eya, madde, soyut deerler vs. olabilirler. nsan esas alan figratif yap, onlarn cemiyet iinde bir zmreyi temsil edip etmediklerine gre; fiziki yaplar ile davran hususiyetleri ile ve daha birok vasflarna gre ele alnabilir. Bylece yorumlanan ahslarn psikolojik zenginliklerine dikkat edilerek isimlendirilmesi, yaygn kabullerden biridir. Tural'n plannda isimlendirme u ekilde yaplmtr: Tip, karakter ve ahsiyet. Tip, eitli sosyal grup, dilim ve birimlerden seilmi bir insann daha ok bir zelliini barizletirerek ve temsil edici noktaya

getirerek, teki hususiyetlerini birinciye gre anlatmak sonunda elde edilir. Bir tahkiyeli eserde tipler, besleyici figrlerdir; bununla beraber kiilerini sadece tiplerden seen eserler de vardr. Genel olarak, tiplerin elikileri dikkate alnmamtr. Tip, bir kere grnse bile, aksiyonu yrtmeye yardmc olur. Karakter, kiinin btn ynleri ile oluturulmu beden ve ruh bir btnlk arzeder; cins, ya, meslek, ilgi, eitim gibi alardan mmessili olduu grubun, kalplarla yaygnlaan genel zelliklerini her zaman tamaz; derinlik, tereddt, eliki, i muhasebe gibi vasflarla ekillenir; uyarclar farkl zelliklerle alglayabilir; birikimlerini eitli sahalara transfer edebilir. ahsiyet ise, karakter olma lsne ulatktan sonra ztlklarn - yok edememekle birlikte bastrmaya alan ve kendisini, iinde bulunduu kltr deerlerinin birikimiyle soyut ve somut tekemml srecine yaklatrmaya gayret eden kahramanlarn iinden kar. ahsiyet kavramnn aranmas plandaki orijinal tekliflerden biridir. Figrle ilgili olarak, ihtiya hissedildike, ahslar, eserdeki grev taksimi (ana kahraman, kahraman, figran), cinsiyet (kadn, erkek, ocuk, ihtiyar, zrl), ya grubu (ocuk, ergen, gen, yetikin, orta yal, ihtiyar), meslekler, eitim seviyesi, medeni hali, va-tandalk, estetik tercih gibi eitli zellikleri ile birlikte de deerlendirilebilir(17). uur Ak (Bilin Akm), mahhas veya mcerret, i dnyadan veya d evreden gelen tesbit edilmi veya edilememi bir uyarc ile insann farknda olmadan, halden geriye doru giderek, yaanm zaman iinde blk-para beliren ve anlk geilerle, devaml bir baka eye akan hatrlamalar trndeki olular eklinde belirir (18). uur Ak ile i monologun, genellikle birbirine karmas ihtimali vardr; hatta Bowling'e gre i monoloun da "sese dklmemi monolog" ile ayrd edilmesi gtr. Bu kavramlar ve roman iindeki etkileri, henz, kesin izgiler ile birbirlerinden ayrlamamlardr. Tahlil plannn Zamanla ilgili ksmnda, vakann getii zaman esas olmak zere, kronolojik kozmik ve psikolojik zaman zellikleri de deerlendirilmitir(l 9). Eserin baslma zaman da Bibliyografik Knye'de verildiinden baka, ihtiya hissedildike, Zaman ile ilgili blmde incelenebilir. Kitabn datm ve okunma zaman ise Edebiyat Sosyolojisini ilgilendiren ayr bir aratrma konusudur(20). Olaylarn getii yerler, Geni Mekan (lke, ehir, kasaba, mahalle, cadde, sokak vb.)ve Dar

bilig-1/Bahar96

44

Mekan (ev, okul, bro, otel, otomobil vb.) adyla ayrnt kazanabilir. Mekann Deerlendirilmesi, bal altnda, tasvir (bazan tahlil) unsurlar ile birlikte, eitli alardan yorumlanarak yazarn gereimsi mekan belirlenebilir. Kavramlar, Kabuller, Tezler, Tesbitler, Yorumlar blmnde, daha ok, eserin fikri adan yorumlanmas nem kazanr. Romanlarla ilgili "mesele", "tez", "'fikir", "mesaj" gibi araylar ifade eden kavramlarn altnda, muhtevaya ait olarak grlen nemli hususlar, bu blmde bir araya gelmektedir. Esere, "ne hakknda anlatyor?", "niin anlatyor?" trnde sualler sorularak cevaplarn aranaca alt balk bu blm olabilir. Muhteva ile ilgili fikri ve bedii tercihlerin, nce farkna varlmasna, sonra da yazarn, Trk fikir ve sanat hayatndaki yeri dikkate alnarak yorumlanmasna aba sarfedildii anda edebi eserin bir kltr unsuru olarak deerlendirilme frsat yakalanr. Gereimsi yapy gelitiren unsurlarn olduu yllar, Yahya Kemal rneinde olduu gibi isabetli kararlar ve vazifelendirmeler, daha sonraki yaygn adyla dil ve slup incelemesi eklinde

gelitii ortadadr. Bu planda dikkati eken nakil tarz ile contex unsurlarnn bir arada verilmesi, ayrca anlatma ve gsterme tekniklerinin son blmde deerlendirilmesidir. Malzemesi kelimeler olan edebi eserlerin kelime ve kelime gruplarndan yola klarak arm asndan yorumlanmas da plann orjinal taraflarndan biri olarak kabul edilebilir, Buraya kadar sylenenleri sonulandrmaya alrsak, fayda prensibi ve ders malzemesi asndan tahkiyeli eserleri deerlendirmek zere tekemml etmi bir tahlil plannn olamayaca grn tekrarlamak zarureti ile kar karya kalrz. Teklif edilen tahlil planlar, incelenecek eserlerin orijinal taraflar ile tashih edildikten sonra uygulanabilir. nk her esere tatbik edebileceimiz bir plan karmak mmkn deildir. Parmak izi gibi, ses tonu gibi olaanst yanlar bulunabilen sanat eserlerini eitli planlarla snrlandrmamak gerekir; ama, metodlu bir inceleme plann ksa vadede faydaya evirebilmek, bu yolda estetii farkederek ulalan ufuklar belirlemek, edebiyat eitimi iin bir mecburiyettir.

bilig-1/Bahar96

45

DPNOTLAR 1. Mehmet KAPLAN, Hikaye Tahlilleri, Dergah Yay., 1st. 1979, s. 7-8. Bu metodun incelenmesinde karlalan baz meseleleri halledebilmek amacyla konuyu, nder GGN tarafndan Seluk niversitesi. Sosyal Bilimler Enstits Doktora programnda "Metin Tahlili" derslerindeki notlardan kardmz esaslar dahilinde pekitirdik; ayrca. erif AKTA. Roman Sanat ve Roman ncelemesine Giri, Birlik Yay., Ank. 1984, s. 144; Bilge ERCLASUN, Servet-i Fnun'da Edebi Tenkid, K. B. Yay., Ank. 1981. s 400, Berna MORAN, Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, Gem Yay.. st. 1981, s.26l. knyeli eserlerden de istilade ettik. 2. kr ELN. Halk Edebiyat Aratrmalar, K.B., Yay., Ank. 1977. s. I. 3. Bilge ERCLASUN. a.g.e., s, 7-34. 4. Niyazi KARASAR, Bilimsel Ara-trma Yntemi, 2.bask,Hacettepe Ta Kit. Ltd. S Ank. 1984, s. 142-164. 5. Sadk TURAL, " Edebiyat Sahasnn limlemesi", Zamann Elinden Tutmak: Edebiyat Nazariyat, Edebi Tenkid rnekleri, tken Yay.. st 1982, s. 18-40. 6. Sadk TURAL, a,g.e., s. 41 -42. 7. Sadk TURAL, "Gerek, Hakikat ve Ede-biyat Eserinde Gerek Kavramlar zerine Bir Deneme", TKAE, brahim Kafesolu'na Armaan'dan Ayr Basm, Ank. ni. Basmevi. Ank. 1985, s. 461-477. 8. itibari gerek olmayan, var saylan (Ferit DEVELOGLU, Osmanlca-Trkce Ansiklopedik Lgat, 3. Bask, Dou Ltd. . Mat.. Ank. 1978, s. 562. 9. erif AKTA, a.g.e., s.14. 10.R.WELLEK - A. WARREN, Edebiyat Biliminin Temelleri, (ev. Prof. Dr. Ahmet Edip UYSAL), Kltr ve Turizm B. Yay., Ank. 1983, s. 291 11. 12 REDHOUSE ngilizce Trke Szlk, Redhouse Yay.Jsl. 1985, s. 358 13. ABRAMS, A Glossary of Literary Terms, Rineharl and Company, Inc.. New York 1960, s. 36 14. Bak As ile ilgili terimler nal AYTR'n, Henry James ve Roman Sanat, (DTCF Yay., Ank, 1977, 155 s.) isimli eseriyle karlatlabilir, ayrca Bak As ile ilgili olarak bkz: EM. FORSTER, Roman Sanat,(ev. nal AYTR), Adam Yay., st. 192,s. 121 ; erif AKTA. a.g.e.,s. 73-74. 15. R. WELLEK - A.WARREN, a.g.e., s. 301 -302 Bu kaynakta grlen "yaln karakter" ifadesi bize "tip"i hatrlatmaktadr; "ok ynl karakter" ifadesi de Tural'n plannda karakter olarak isimlendirilmitir. 16. FORSTER, a.g.e., s. 85-86. Bu kaynakta yazar, kiileri "yalnkat" ve "ok ynl" diye ikiye ayrarak bir nceki ikili tasnifi benimsemi grnr, s. 105-125 17. Faydalandmz kaynaklarn birinde (nder GGN, "atrzade hret Bey-k", Hseyin Rahmi Grpnar'n Romanlar ve Romanlarnda ahslar Kadrosu, Kltr ve Turizm B. Yay., Ank. 1987. s. 9-15) k roman incelenirken saydmz bu zellikler belirtilmi, ayrca hret Bey'in tahkiyedeki mekanlara gre durumu incelenmitir. Biz bu almadan geni lde faydalandk; bunun yannda; Mehmet KAPLAN, Trk Edebiyat zerine Aratrmalar: 3, Tip Tahlilleri, Dergah Yay,st. 1985, 204 s. ; Birol EML, Reat Nuri Gntekin'in Romanlarnda ahslar Dnyas, st. ni. Edebiyat Fak. Yay., st. 1984, nu. 3190 ; smail PARLATIR, "Trk Romannda Tipler: Rakm Efendi" Trk Dili Dergisi, c. XLVIII, nu. 392393. Austos-Eyll 1984. s.326-331gibi incelemelere de mracaat ettik. 18. uur Ak terimi ile ilgili olarak bkz. . E. Lawrence BOWLING, "Bilin Akm Teknii Nedir?" (ev. Murat BELGE), Yeni Dergi, Bilin Akm zel says, nu. 8, Mays 1965, s.10-22; ayn dergide, Robert HUMPHREY, "Bilin Akmnda Kullanlan Aralar", (ev. Aye ILICALI), s.23-27 ; Joseph W. BEACH, "Bilin Akm", (ev. Gken ZEL), s.51-58 ; William FAULKNER, Ses ve fke, (ev. Rasih GRAN), Remzi Kit., st. 1965. s.7-27 : nal AYTR, a.g,e., s. 103-121. 19. Ahmet E. UYSAL, "Edebiyat Asndan Dou ve Bat Mistisizminde Zaman Dncesi", DTCF Dergisi, c. XXII, nu. 1-2, Ocak-Haziran 1964, s.71-99; erif AKTA, a.g.e., s. 103-12. 20 Robert ESCARPIT, Edebiyat Sosyolojisi, (ev. Ali Trkay YAZICI), Remzi Kit., st. 1968. s.63-147; Nurettin azi KSEMHAL, "Edebiyat Sosyolojisine Giri", Sosyoloji dergisi, nu. 19-20, st. 1966, s, 1-37 ; Sadk Kemal TURAL, a.g.e., s. 9-18, 164-171.

bilig-1/Bahar96

46

EBED YAAYACAK MRASLAR (*)

Prof. Dr. Rahmankul BERBBAY Kazakistan Bilim Akademisi Edebiyat Enstits *ev. Gljanat KURMANGALEVA Hill Oytun ARSLAN

Bir halkn tarihini, kaderini ve gemiini tanmak asndan, nesilden nesile miras kalan efsanelerin nemi olduka byktr. Elbette efsaneler tarih kitaplar kadar kesin bilgi vermezler, onlardan gemite yaanm olaylarn zamann ay ve yl olarak tam renmek zordur. Buna ramen efsaneler, ecere ve gerekleri kendine zg bir tarzla anlatan ok deerli belgelerdir. Efsaneler, halkn belli devirler, olaylar ve tarihte yaam byk insanlar hakknda dncelerini ve deerlendirmelerini ierir. Herhangi bir olay efsaneye dntnde, belli bir lde abartlarak anlatlmasnn, szl edebiyatn tipik zelliklerinden olduu bilinir. Hayal katlmadan, defalarca tekrarlanmadan ve halkn ilgisine mazhar olmadan gerek bile glgelenebilir ve sonunda tamamen unutulabilir. Bundan dolay, "hayal gerein ivisidir" denmitir. Ayrca, gemii hakknda yazlm bilgileri pek saklanmam Kazak halk iin, eski devirleri daha iyi tanmakta efsanelerin nemi byktr. nemli olan da efsanelerin eitici ve retici olmas asndan deerini anlamak ve dikkatlice incelemektir. Gerekten de szl edebiyat, asrlarca saklanm srlarn gn na kmasna byk katkda bulunmaktadr. Bir zamanlar halkmzn inan, rf, adet, yaam tarz, hayat ve tabiat anlaylarnn niteliini, szl edebiyat eserleri, zellikle efsaneler ortaya koyabiliyor. Hatta szl edebiyat eserleri sayesinde, halkn yaad mekanlar, karlkl etkileimde bulunduklar lkeler, dostlar ve dmanlar hakknda deerli bilgilere ulaabiliyoruz. Kazak halk arasnda ok mehur olan muhteem efsanelerin bir ksm Korkut ismiyle ilgilidir. Yaad dnemde halknn; byk dehas, akll lideri, gelecei tahmin eden medyum, air, sanat ve Lokman hekimi saylan Korkut'un ismi ve yaptklar bin seneden fazla zamandan beri unutulmam, etkisi azalmadan her yeni nesle aktarlmaktadr. Tarihle uraan ilim adamlar, halkmzn yaadklarn ilmi metotlarla, sistemli olarak aratrdk, diyemezler. Bunun yannda bu asr iinde lp bitenlerin bile sebeplerini ve sonularn inceleyip aratrmadmz ortada. Balangc 7 ve 8. yzyllara uzanan Korkut efsaneleri ise, nemli gerekleri meydana karacak bir yadigrdr. in bir baka iyi taraf, bu efsaneler bir tek Kazaklar arasnda deil, bir kkten geldiimiz Trkmenler, Azeriler ve Trkiye Trkleri arasnda da teden beri ok iyi bilinmektedir. Bu Trk Halklar'nn hepsi Korkut Ata hakkndaki hikayeleri, kendi z miraslar olarak kabul edip, bununla da her zaman gurur duyuyorlar.

bilig-1/Bahar96

47

Demek ki, Korkut efsanelerini Trk Halklar'nn asrlar boyunca manevi ilikilerini salayan ortak bir hazine olarak deerlendirebiliriz. Kazaklar'n efsanelerini syledikleri, ok deer verdikleri Korkut Ata ile Ouzlar'n "Dede Korkut Kitab" diye isimlendirdikleri destann kk ayndr. Fakat bunlarn kaynak noktas bakmndan phe gtrmez benzerlikleri, olaylarn gelimesi sz konusu olduunda devam etmemektedir. Korkut'tan bahsedilirken bu noktalara da deinilmesi gerekir. Korkut'un doumundan balayarak lmne kadar bandan geen olaylarn hikayesinin ilk ekli Kazaklarca daha ok korunmutur. Korkut'un Kazak nshalar, kendine zg biimi asndan dnyada az rastlanan bir olgudur. Korkut'un dnyaya nasl geldiinin tasviri iin, esiz bir hayal gcnn rn olduu sylenebilir. Efsaneye gre Korkut'un babas, Ouz'un Bayat boyundandr, annesi ise Kpak kzdr. Bu, bir zamanlar Kpaklar'la Ouzlar'n Srderya (Seyhun), Karatau blgelerinde komu yaadklarnn ve iliki iinde bulunduklarn bir delilidir. Zamannda ayr bir hret sahibi olan Korkut'u, insanlar "ayr bir can/zgee jan" olarak deerlendirmiler, yle vmlerdir. Annesi Korkut'u karnnda sene tam, doururken dokuz gn sanc ekmi, o zaman dnyay gn gece karanlk basm, kara yamur, iddetli frtna olmu, dnya insanlarn birbirini gremedii korkun bir hale gelmi. Korkut'un doduu yer, Sr ile Karatau arasndaki Karaasman adl bir yermi. Korkun bir durumda doduu iin ocua Korkut ismini vermiler. Korkut dnyaya konuarak gelmi... Bu durum halk arasnda efsane gibi sylenmi, iir olarak yaylm. Bu iirlerin birinde; Qorkit tuwgan kezinde /Korkut doduu zaman, Qaraaspandi suw alan /Karaaspan ' su basm, Qara jerdi qum alan /Kara yeri kum basm, Ol tuwarda el qorqip /O doarken korkan halk, Tuwannan son quvanan /O doduktan sonra sevinmi... satrlarn gryoruz. te byle acayip bir durumda doan Korkut'un bydkten sonra yapt iler de kimseninkine benzemeyen farkl ilerdir. Yirmi yana girdiinde, ryasnda biri ona krk yandan fazla yaamayacaksn demi. te bu olaydan sonra, Korkut dnyann faniliini dnp, lmszln yollarn aramaya balam, devesine binip dnyann her tarafn gezmi. Korkut, her gittii yerde kazlm bir mezar grr, bu kimin mezar diye sorduunda

Korkut'un mezar cevabn alr. Sonunda doduu yere, Srderya boyuna dner, am aacndan bir kopuz yapp, "lmez mr" besteleyip, almtr. Kazaklar'da 'ky atas Korkut'tur' sz bylece ortaya kmtr. nsanlar, Korkut'un baka bir ok kabiliyetleri arasnda, onun kopuz yapp, beste yapt, milletin zntsn ve hayallerini saz diliyle ebedi yaatt iin ayr bir deer vermitir. Korkut, Srderya suyuna hal serip, ky ald zaman onu dnyadaki tm canllar dikkatle ve byk zevkle dinletmi. nsanolunun mrn nasl uzatabileceini bulmak iin lmsz bir yer arayyla dnyay gezen Korkut'un bu esiz hareketi, asrlarca insanlar tarafndan unutulmam, evliya derecesine ykseltilmesine, btn air, sanat, besteci ve kamlarn ulu muallimi saylmasna sebep olmutur. Aradan bu kadar zaman gemi olmasna ramen 'Korkut'un ky (bestesi)' denilen eserlerin unutulmadan, bugne kadar korunmas hayran olunacak bir durumdur. Korkut'la ilgili efsaneleri inceleyip aratran Kazak limi, akademisyen Alkey Marulan, bu eski mirasn bu kadar yaayabilmi olmasn ilm ekilde aklayarak, Korkut mirasnn koruyucularn be gruba ayrmtr; bask sanatlar, kopuzcu besteciler, dnr arkclar/sanatlar, annda/doalama iir syleyen ozanlar ve ecereciler. Eskiden kopuzcu airlerin hepsi insanlarn nnde iir okuduklar zaman, balangcn Korkut'un iirleriyle yaplmas bir gelenee dnmtr. Qaragaydin tbinen Qayrp alan qobizim yekkinin tbinen yirip alan qobizim Jelmayann terisin anaq qilan qobizim Beti ayrdn quyrgn ek qilan qobzm... /am aacnn kknden, /Yontup yaptm kopuzum, /Kavaklarn kknden, /Eip yaptm kopuzum, /Devenin derisinden, /anan yaptm kopuzum /Beli aygrn kuyruundan, /Telini yaptm kopuzum...

gibi satrlar srekli olarak tekrarlanmtr. Bu iirler 'tolgav' trne rnek saylabilir. Son zamanlarda etnograf O. Haymuldin, Korkut'un baz msralarn bulup, bunlar ncekilere ekledi; Tawtekenin myizin Tiyek qilan qobizim Aq tyenin stine Slap alan qobizim Srnd ap tinindi Snap alan qobizim Aq rayn qyannn /Da keisinin boynuzunu, /Eik yaptm kopuzum, /Ak devenin style, /Svazladm kopuzum, /Srrn ap, sesini, /Denediim kopuzum, /Dan zirvesinden ray alp,

bilig-1/Bahar96

48

Quiaq qlan qobzm / Kulak yaptm kopuzum, rtekenin terisin /Da keisini derisini, Sawit qlan qobzm /Zrh yaptm kopuzum, Jahan kezip jurgende /Cihan gezerken, Serik qlan qobzm /Dostum olan kopuzum, zek talan kezimde /Acktm zaman, Talq qlan qobzm /Azk yaptm kopuzum, Tawslganda amalim /Tkendiinde arem, Aql bergen qobizim /t veren kopuzum, Zamanann samn /Zamanlar beste gibi, Ky p tartan qobzm /Sende aldm kopuzum, Sarlannn sanasn /aresiz olduum zamanmda, Sr p tartan qobzm... /aresizliimi paylaan kopuzum... Bu satrlar, Korkut'un besteciliinin yannda air ve sanat olduunu gsteriyor olsa gerek. Tabii iirin szlerinin aradan geen onca asrdan sonra deimemi olmas dnlemez. Eserlerin ilk nshalarnn deiime uramas, baz yerlerinin unutulup, baz yerlerinin ise yenilenip eklenmesi, szl edebiyat miraslarnn ortak kaderidir. Buna ramen Korkut'un szlerinin ruhunun ve mesajlarnn korunmu olmas, dikkate deer ve ho bir olaydr. Yukardaki satrlarn Korkut'a ait olduunu, ondan sonraki baks kopuzcularn bu szleri deerli grp, deitirmeden tekrarlamalarndan anlayabiliriz. stelik Kazaklarn Spra, Asan, Kaztugan, algez ve Buhar gibi ulu destanclarn hepsi, Korkut geleneini devam ettiren sanatlardandr. Halk arasnda Korkut'a ait olduu sylenen bestelerin sadece mzii deil, tarihi ve anlam da bilinmektedir. Bunun sebebi ise, kopuzcularn hepsinin ortak gelenee ballklardr. Kopuzcunun bir besteyi almadan nce, bestenin hikayesini anlatmas eskiden beri devam eden bir gelenektir. Hatta sanatlarn besteleri almadan nce kendisinin bildii iir ve destanlar sayarak, dinleyicilere onlarn iinden seme ansn verme geleneinin de Korkut'tan kalm olabilecei tahmin edilmektedir. Korkut bestelerinin bir ounun kendi isimleriyle bizim devrimize kadar gelmesinin, halknn, ulu aydna duyduu sonsuz saygyla ilgili olduunu dnyoruz. Yzyllar boyunca, halknn Korkut mezarn kaybetmeden onun zerine trbe yapp, ona ilgiyle bakmasnn sebebi de, onu etrafnda grmenin, ona evliya deeri vermesinin bir ifadesidir. Demek ki, Korkut'la ilgili efsane, iir veya bakslk kltrnn ve halkn kaderini etkileyecek anlaml szlerin deitirilmeden, orjinal ekliyle olduu gibi yaylmasna kutsal bir gelenek gibi dikkat edilmitir. Korkut'un "Arstan Bab", "Jelmayann jelisi",

"Tolkn", "Akkun", "Tarl Tana", "Uardn ultra", "Bapay" gibi bestelerinin ojinalliinin korunmasn bununla aklyoruz. Kazakistan topraklarnda, Korkut ad verilen yer ve su isimleri az deildir. Kzl Orda vilayetinin Karmak mntkasnda demir yolu boyundaki istasyonun ismi Korkut'tur. Srderya'nn (Seyhun) bu istasyona yakn kysnda eskiden Korkut'un mezar vard. Maalesef nehrin suyu tap, etrafn tahrip ettii zaman Korkut'un mezar da sular altnda kalmtr. imdi de nehrin suyu Aral Glne ulamadan kullanld iin gl kuruma tehlikesi ile kar karya. Orta Asya halklarnn, Kazaklarn, zbeklerin ve Karakalpaklarn ortak gururu olan zavall Srderya'y susuz brakan, dnyann yaratlndan beri var olan Aral' susatp le dntren totaliter Sovyet ynetimine kar halk tepkisinin olumasnda Korkut Evliya'nn da etkisi olsa gerek. Bugn de Kzlorda vilayeti halknn, eski mezarnn yerine, Korkut'a adayarak ant trbe yaptrdn da belirtmek lazm. Kazaklarn bana aniden gelen bela ne kadar byk olsa da, halkn aziz evliyasna kar byk sevgisini deitirememitir. Korkut'un insanolu iin yapt kahramanlklar ve saysz iyilikleri insanlarn unutmasna imkan yok. Korkut isminin unutulmamasn salayan sebeplerin bazlarn yukarda dile getirdik. Bu arada baz airlerin Korkut'a adayarak yazdklar eserlerinden de bahsetmemiz gerekiyor. Mehur Macan Cumabayul'nn "Korkut", "Koylbay'dn kobz" isimli destanlar da bunlardandr. Macan Cumabayul, ruhu skldnda Korkut'un ruhunun yardm ettiini ve halka hizmet etmeyi Korkut'tan rendiini yle ifade ediyor: Hayatta baka isteim yok Korkut'a ersem Korkut gibi canm gzyayla ykayp Ya dkp vefasz hayatta alayarak Kopuzumu kucaklayp mezara girsem... Korkut hakknda hikayeler ve iirlerin bir baka nemli taraf da Kazak kahramanlar hakkndaki destanlarn olutuu devirler hakknda bilgiler vermesidir. Trkiye ve Azerbaycan Trklerinin "Dede Korkut" kitabnn nc ksm ile "Alpams Batr" destanndaki olaylar da kahraman isimleri de birbirine benziyor. Kazak destanndaki Alpams'la Ouz destanndaki Bams, Glbarn ile Banu iek, Baybri'nin Brbek olarak adlandrlmas, bunlarn kknn ayn olduuna dair phe brakmyor. Akademisyen Alkey Marulan, "Alpams Batr destannda anlatlan efsane ve hikayelerin, Ouzlarla Kpaklarn Srderya boyunda

bilig-1/Bahar96

49

komu olarak yaadklar devirde getii anlalmtr. Bu, destann yaratl tarihinin bin seneden nceye ulatn gsteriyor. Gelecekte Alpams Batr" destannn yaratl tarihini aratrp, onu anacak imkan olursa, sunacamz gvenli belgeler oktur", diyor. Ba kahramanlar ortak olan Kazak efsaneleri ile Trk, Azeri, Trkmen destanlar, bu halklarn karde olduunun ve srekli iliki iinde bulunduklarnn gstergesidir. Ayrca, dili gelenek ve grenekleri yakn halklarn hepsinin ortak, kymetli eserleridir. Halk edebiyats H.Krolu, "Dede Korkut Kitab"nn baz blmlerindeki olaylarn, Ouzlarn Sr boyunda yaadklar zamann hikayesini anlattn dnmtr. Ouz destannn kahramanlar, Bayndr, Karak'n isimleri Karatav taraflarnda hala kullanlan yer isimleridir. lgin bir durum da Kazak ve Ouz destanlarnn yaps ve olaylarn geliiminin benzemesidir. Genel olarak Trk destanlarnda yalanm anne-babann (kar kocann) ocuklarn olmamas, gelecekteki kahramann douundaki acayiplikler, erken bymesi, kahramanlkla evlenmesi ve dman yenip sonunda halkn muradn yerine getirmesi Kazaklarn da, Osmanl Trklerinin de destanlarnda, halk edebiyatlarnda ska karlalan ve srekli tekrarlanan olaylardr. Tarihi devirlerde eitli sebeplerle Trk halklar birbirlerinden uzaklam olsalar da, szl edebiyat mirasnn o eski yaknlnn korunduuna bu kadar iyi rnek bulamayz. Demek ki, Korkut ismi, btn Trk halklarnn manevi birliini salayan, onlarn gemite ayn yerleri ve kaderi paylatn, amalarnn ayn olduunu hatrlatan ve bizim bilmediimiz ok srlar saklayan bir olgudur. Yani, btn Kpak halklar destanlarnn nemli olaylarnn, "Dede Korkut Kitabyla derin balantl olduunu syleyebiliriz. imdi de uzaklk yznden ve asrlarca ilikilerin kopmas sebebiyle Kazak ve Trk dilleri arasnda byk farklar olumutur. Eski devirlerde se, dillerimizin birbirine daha yakn olduunu Dede Korkut kitab kantlamaktadr. Bu destanda, imdiki Ouz dillerinde olmayan, ama Kpak dillerinde kullanlan kelimeler bulunmaktadr. Bu, dillerin uzaklamas ve yaknlamasnn aratrlmasnda ilgin bir rnek olabilir. Zamannn dahi evliyas, btn halkn deer verdii akl hocas Korkut'un doup byd devir hikayelerinin bir tek Kazaklar arasnda korunabilmi olmas dikkat ekici bir noktadr. Kafkasya ile Kk Asya'ya g eden Ouzlarda, Korkut'un biraz

yalanp, halka bilgece zmler bulduu devir bilinmektedir. Bu husus, Korkut Destan'nn ilk kaynaklarnn Sr Derya, Karatav Blgelerinde oluup, devamnn ise Ouzlarn yeni yerletikleri yerlerde tamamlandn gstermektedir. Kazaklar arasnda Korkut hakkndaki efsane ve destanlar bir araya getirip, bylelikle bir zamanlar btn olan destann kaybolan ksmlarn yerine koymak, aratrmaclarn nemli bir grevidir. Ayrca "Korkut Ata"nn btn Trk halklarndaki nshalarn yaynlamak, onlarn i balantlarn incelemek, byk ve zor bir ilmi alma olacaktr. Soyu bir, karde Trk halklarnn dayanmasnn geliip, kopmu ilikilerin tekrar kurulduu bu dnemde, hepimizin ortak byk mirasna gereken deeri vermenin hem ilim asndan hem de ortak deerler asndan byk nemi olduu phesizdir. "Dede Korkut Kitab"nda karlalan "Korkut sylemi" denilen deyimlerin ounluunun, bugne kadar Kazaklar arasnda atasz olarak yaam olmas, kardelik duygularnn kaybolmam izleri gibidir. 'Tarih unutsa da halk unutmaz' sznn anlam budur. Bunun gibi benzerlikler, sadece komu olarak yaadklar devre ait deil, Ouz ve Kpak halklarnn, onlarn iinde Kazaklarn ayn kk ve ayn soydan tremesinden kaynaklandnn kesin kantlardr. Fikrimizi kantlamak iin rnekler verelim, "snen yanmaz, len dirilmez", "eski dman halk olmaz, eski pamuk ip olmaz", "kz anadan grmeyince rnek almaz, oul babadan grmeyince t almaz", "kendinden olmaynca kendinden domayan evlat olmaz", "kulan kuyuya derse, kurbaa kulanda oynar", "kendini beenmii Tanrm da sevmez", "kara eein bana dizgin taksan da tulpar olmaz", "devletli olan ocann kayna olur, devletsiz olan atasnn mezar olur", "yerin en gzel bitkisini geyik bilir", "gece kervann getiini sere bilir", "nerde sulu yer olduunu hayvan bilir", "salar aarm baba, ak stne doyurduysa, ocuk emziren ana, deerli kardein gzeldir; byk evin yanna kurulan adr gzeldir" gibi atasz ve deyimlerin ayn kkten geldii phesizdir. Korkut hakkndaki efsane ve iirlerin anlamn inceleyip nemini kavramann unutulmu manevi zenginlikleri tekrar diriltecei phesizdir. Uzun yllar boyu, kltrel miraslar aratrmann engellenmesi, tarihi renmeye alanlarn "milliyeti", "anti-komnist" diye srgne gnderilmesi, cezalndnlmas halk aptallatrmann yollaryd. Kazak, Trkmen ilim adamlar, yetmi yl iinde Korkut hakknda aratrma ve yazmak bir

bilig-1/Bahar96

50

yana, ismini sylemekten bile ekindiler. Bunun sonucunda Korkut hakknda eski szlerin yazlmasna imkan bulunamad. Ulu Ata hakknda herkesin bilmedii efsaneleri bilen insanlardan altn gibi deerli bir miras tespit edemememiz gerekten ok zc. Son yllarda Korkut'un bestelerini arama, tespit etme ve tantma ileri canlanmtr. nl bilim adam, Trkolog Auelbek Konuratbayev, Dede Korkut Kitab 'nn Trke nshasn Kazakaya evirmitir. Korkut ismine duyulan byk saygnn bir ifadesi de, onun isminin Kzl Orda Pedegoji Enstits'ne verilmesidir. Bunlarn hepsi Kazakistan'da Korkut'u tanma hareketinin daha da canlandn gstermektedir. Genel olarak, btn Trk halklarnn edebiyat, kltr ve sanatndaki ortak ynlerini daha iyi tantmak ve yaymak, gen neslin tarihi, gemii iyi bilmesi, kaybolmu dayanmay gelitirip, kuvvetlendirmesi asndan nemli zmler olabilir.

Bu noktada Kazaklar arasnda "Krolu" eserinin ne kadar tannm ve sevilmi olduu da dikkat ekici bir noktadr. Halklarn ounda Krolu eskiden de sylenirdi. Fakat onlarn iinde bu esere zel bir sayg gsteren halk Kazaklardr dersek yanlm olmayz. Bugne kadar Sr boyunda, Kara Kalpakistan'da "Krolu"nu sadece kendine zg makamyla syleyen sanatlarn olmas destann halk hazinesi haline geldiini gstermektedir... Kazak halk, btn varyant nshalar ile birlikte drt yzden fazla destan yaratmtr. Onlarn en sekinleri, dnyann entellektel birikimine katkda bulunacak zellikte hazinemizdir. Bunlarn en eski, ama hi eskimeyecek olannn Korkut Ata hakkndaki efsaneler olduunu gururla sylemekteyiz. Korkut'un binlerce yl yaam ibret ve tleri, gelecekte de nice nesillere yararl olacak manevi yadigar olarak kalacaktr.

bilig-1/Bahar96

51

ALTAY TRKLERNDE OCUUN DOMASI VE DOUM GN KUTLAMALARINA DAR BAZI NANILAR

brahim DLEK Gazi niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Ar.Gr.

Altay Trklerinin inanna gre tabiattaki bir ok varln (ate, su, aa, da,...) "ee"(iye) denilen ve fiziki olarak insan, umumiyetle de kadn eklinde tasavvur edilen bir sahibi veya koruyucu ruhu vardr. amanist inanca sahip olan Altay Trklerinin bu inannn izlerini Anadolu'da da grmek mmkndr. Mesela Toroslarda yaayan Trkmenler iin "sularn ve dalarn sahipleri daima bir anadr. Zamant ay'nn sar sal, gk gzl kz da bu meyandadr. Senede bir gn delikanl kurban isteyen bu kz, ayn hakiki sahibi yani anasdr (1). Altay Trkleri tarafndan varlna inanlan "ee"lerden en stn olanlarndan bir tanesi "ate eezi"dir. O btn eelerden daha ar olup otuz veya krk bal, altn giyimli, parlak yzl bir kz olarak dnlr. Altay Trkleri ona "ot-one" veya "ks-ene" adn verirler. "Ot eezinin" ailenin bir paras olduuna inanrlar. Bu sebeple gece eve ate istemeye gelen kiiye ate verilmez (2), ocuklarn ve kadnlarn koruyucu tanrs ise Umay'dr. O ak sar sal, ak sar simal ve ak giyimli bir kz olarak tasavvur edilir. Umay kadnlara ocuk doururken yardm eder. ocuk doduktan sonra ise onu kt ruhlardan korur. Umay'n Altay Trkesindeki dier adlar ise unlardr: "May-ene, Payana, Bay-ene"(3), Umay'a verilen bu adlar onun analn ve kutsalln ifade edilecek tarzda seilmitir. Altayllarda bir kadnn doum saati yaklanca adrn tam ortasnda ate yaklan yere bir direk yerletirilerek ona bir urgan balarlar. Bu urgann bir ucu duvara balanp lohusann koltuklar altndan geirilir. Kadn ok zdrap ekmeye balarsa albast yahut alkars denilen kt ruhun lohusaya musallat olduuna hkmederler(4). Alkaras veya albastya dair Anadolu'da da muhtelif inanlar mevcuttur. Altay Trklerinde kadn douraca zaman "btn akrabalar yurt ad verilen adrn iinde toplanr, erkekler darda kalr. Yurtun haricinde bulunan erkeklerin vazifesi, herhalde civardaki fena ruhlar kovmak olsa gerektir, nk kadn ars balar balamaz korkun bir grlt kopararak yurtun etrafnda komaya balar ve tfek patlatrlar. Bu grlt ocuk douncaya kadar devam eder"(5). Doumdan sonra ocuun doduu eve gelen akrabalar ve dier insanlar, anne ve babaya "bu ocuk gerekli mi? gereksiz mi?" diye sorarlar. Eer doan ocuk kz ise gereksiz, erkek ise gerekli cevab verilir. ocuk iin toy yaplmadan nce ocuun gbei kesilir. Den gbek "kulca" ad verilen bir kk torbann iine konularak ocuun beiinin

bilig-1/Bahar96

52
stne aslr. Kulcann asld iplerin bir yanna ak, dier yanna gk renkli kyralar (bezler) balanr. ocuk dounca ise babas, annenin dolaysyla ocuun daha iyi beslenmesi iin ava kar. Bu olaya Altay destanlarnda da rastlanmaktadr. Mesela, "Ak-Tay" destannda Ak-Bk olu olunca u dileklerle ava gider. K Karaz adala Uulma uu ededim Kiyik semizin adala Balamd cuula azraydm (6) Samurun karasn avlayarak Oluma kundak bezi yapaym Geyiin semizini avlayarak ocuumu yala besleyeyim Ayn durum "Ak-abdar Attu Altn Bok" adh Altay destannda da grlr. Bu destanda uzun zamandan beri ocuu olmayan Altn Bk bir erkek ocuu olunca deniz gibi iki, da gibi et yarak bir ziyafet dzenler ve iyi avclar olunun ihtiyalarn temin iin ava karr. Bu blm destanda u ekilde anlatlr. "Azrgan cans uulma uu ededim Kara kitin terez kerek, Ca balama soordratm, Kiyik annn iligi kerek" dedi(7) Besleyeceim tek oluma Kundak bezi yapaym. Kara samurun derisi gerek Kk ocuumun emmesi iin Geyiin ilii gerek" dedi Altay Trkleri ocuk doduktan sonra onu beie koymadan nce evi, kutsal aalardan saylan arnla ttsler ve st* saarlar. Bu arada Umay'a da alk szler sylenir(8). Hatta "yeraltnn elileri" diye adlandrlan kt ruhlarn ocua zarar vermemesi iin u ekilde tedbir alnr. "ocuun anne ve babas uyurken veya evden uzak bir yerde iken akrabalardan birka kii gelerek ocuu kararak yerine yapma bir bebek brakrlar. Bir sre sonra bunun farkna varan anne ve baba ocuumuz ld diye alaarak beie braklan bebei gmerler. Bundan sonra ocuu karan akrabalara iki gtrlerek ocuk geri alnr"(9). Bu yalnzca Krms' (eytan) kandrmak iin oynanan bir oyundur. Ayrca yine kt ruhlardan bilhassa Krms'ten ocuu korumak iin ona bir takm kt adlar taklr. yt-Kulak, Camanuul, Tenek, kan (10) ... Bu ekilde ocua "yeralt elilerinin" yaklaamayaca dnlr. ocuk beie konduktan sonra beie kzl bir bez balanr ve beiin yanna ok, yay, kam, ubuk... braklr(11). Bu hareketin amac, ocuun savunmasz olmadn kt ruhlara gstermektir. Bundan sonra Umay'a unlar sylenir. Kzi camanga krgispe Kni camanga tiydirtpe Gz ktye gsterme Gnl ktye dokundurtma ocua ad olarak ise ya doumdan sonra eve ilk gelen kii ocua bir ad verir. Bu ad veren kiiye de anne ve baba tarafndan eitli hediyeler verilir(12). ocuu grmeye gelen kii eer yakn bir akraba ise elbisesinin dmelerinden bir tanesini skerek ocuun beiine balar(I3). Bu ocuun rahat ve salkl bymesi iin bir dilektir, bu arada akrabalarn getirdii hediyeler mutlaka gm olmaldr, altn hediye kabul edilmez, Getirilen hediyeler ocuun yatann altna braklr. Doan ocuk eer kz ise ona toy yaplmaz. Yalnzca erkek ocuk doduunda toy yaplr. ocuk bykbaba ve bykannenin ilk erkek torunu ise ocuu onlar alr, byttkten sonra ergenlik anda ocuu tekrar anne babaya geri verirler. Altay Trkleri ocuun herhangi bir hastala yakalanmamas iin de anlam iyi olan adlar vermeye dikkat ederler. Mnkley, Solom, Tan-Colmon, Smer... bununla birlikte aile uzun bir zaman sonra bir erkek ocuuna veya ayn ekilde bir kz ocuuna sahip olsa tersine bir durum olarak kzlara erkek, erkeklere de kz ad veriliri (14). Bu tarz ad verme, ocuu nazardan ve er glerden saknmak iin alnan bir tedbir olarak dnlmektedir. ocua verilen baz adlar ise doum yeri ve zamanyla ilgilidir. Ozoloy, Oray, Tuyka, Udaan, Erlei, Ursu, arak,(15)... Bazen de ocua yallar ad verir. Bu durum "Kan Kapkay" adl Altay destannda da gemektedir. Destanda; "Kaan Kara-Bk ava kar. O avda iken olu olur. KaraBk oluna ad vermek iin ziyafet dzenler. "Bu blm destanda yle anlatlr: Kara-Bk aydp turat "Ce menin cans uulum garda Adn adaar toy, corgl ederin" dedi

bilig-1/Bahar96

53 yi hayat yaasn. Glye yenilmez, Boa olsun. Yanaklya syletmez. Tatl dilli olsun. Yz ya yaa(sn) yesi yce olsun! ocua elbise giydirirken ise u alk szler sylenir. Cakaz maylu bolzn, Edegi poktu bolzn. Aldnda edegine bala bassn, Kiyin edegine mal bassn. Eez mnk bolzn!(]8)

...Kara-Bk konutu: "Benim tek olum doduu iin Adn koyarken dn, elence yapalm. "dedi. ...Cuulgan kalk ortodon Bir kargan emegen kp, Kayman bir biik karala, Krp mnayda aydat(16) ... Toplanan halkn iinden Bir yal erkek kp, Koynundan bir kitap karp, Okuyarak, unlar syledi: ...htiyar, kitapta doan ocuun Altay stndeki altm kaann bas ve Erlik-Biy kadar gl olacan isminin ise Kan- Kapkay olduunu okur. Bylece ocua Kan-Kapkay ad verilir. Altay Trkleri toplum hayatlarnda olduu gibi, ocuun hayatnn nemli anlarnda da alk szler sylerler. Mesela ocua ad verilirken sylenen alk szlerden bir tanesi yledir: Cak crm srzin Carngda cktrbas, Bk bolzn. Caaktugaayttirbas, ecen bolsn. Cs ca caa, Cgrk ata min!(17)

Yakas yal olsun, Etei boklu olsun. nce eteine ocuk bassn, Sonra eteine mal bassn. yesi yce olsun! Altay Trklerinde doum gn kutlamalar ise doulan gnn on ikinci ylnn sonunda, on nc yln banda kutlanr.Bundan sonra 25, 37, 49, 61 ve 73. yalar doum gnlerinin kutlanld yalardr.** Bu gnlerde kii temizlenip, ykanr, Temiz yeni elbiseler giyer. Altay Kuday'na, Burkan-Kuday'na kreder. Kii bu gnde elbisesine yeni bir dme*** takar. Bu yeni bir yaa girdiinin iaretidir. Ayrca yeni bir kaseyi azna kadar stle doldurarak, sonuna kadar ier. Yl bitince ise takt yeni dmeyi ve st itii kaseyi oluna veya bir yaknna hediye eder(19).

bilig-1/Bahar96

54

DPNOTLAR 1. . Rza YALGIN, "Su, Aa, Da, Ta Hakknda nanlar", Trk Folklor Aratrmalar, stanbul 1949, s;59 2. S.SURAZAKOV, Altay Folklor, Gorno Altay 1975, s:35 3. K.UKAlNA, E.YAMAYEVA, Altay Alktar, Gorno Altay 1993, s:35 4. Abdlkadir NAN, amanizm, Ankara 1954, S.169 5. W.Radloff, Sibirya'dan 2, ev. Prof Dr. Ahmet Temr, stanbul 1994, .71 6. Altay Baatrlar, Gorno Altay 1959, Cilt:2, s:69 7. Altay Baatrlar, Gorno Alta 1974, cilt 8,s:55 *St, Altay Trklerinin zel gnlerindeki kutlamalarnda nemli bir yere sahiptir. Altayllar tarafndan yeni yl bayram olarak kullanlan "aga Bayram" kutlamalarnda da st salr. (bkz.K. E. Yamayeva UKANA, Altay Alktar, Gorno Altay 1993, s.61) Benzer durum Nogay Trklerinde de grlr. "Nogaylar Nevruz Bayram kutlamalarnda evlerinde yemek yapmazlar; Ky kenarna karak sadece getirdikleri stleri ierler. nekler ve develer salarak evredekilere st datlr. Birbirlerine stle sayg gsterisi yaparlar. Bayram yemeine en yal kiinin duasyla balanr. St alan kii iki eliyle tas tutarak gnee bakar. Der ki; "yere scakln versin, vaktinden nce kavurtmasn,"

8. 9. 10. 11. 12. 13. 14.

15. 16. 17. 18.

19.

diye dua eder. Bir ka st damlasn yere damlatr. Stten biraz ierek evresine datr. (bkz: Yay.Haz. Sadk TURAL , Nevruz, AKM Yay, Ankara 1995, s:235). K. UKANA, E. YAMAYEVA, a.g.e. s.93. S. SURAZAKOV.a.g.e., s: 93: a.g.e, s:44. a.g.e, s:44. a.g.e, s:46. K.UKANA, E. YAMAYEVA, a.g.e s:96. M.A. MUYTUYEVA, T.H.. TUDUNEVA, M.V. EKEYEVA, Altay Kakktm Attan, Gorno Altay 1993, s.8. a.g.e., s. 12. Altay Baatrlar, Gomo Altay 1974, Cilt:8, s. 10-11. K.UKANA, E. YAMAYEVA, a.g.e., s.96, a.g.e., s:97 ** Altay Trklerinden Aronay Betinova'dan aldmz bilgiye gre, inan gereince kii 73 yandan sonra artk baka birinin hayatn yaar. Onun iin bu yatan sonra ya gn kutlanmaz. K.UKANA, E. YAMAYEVA, a.g.e., s.9 *** Elbiseye yeni dme takma adeti Altay Trklerinde yeni yl bayram olarak kutlanlan "aa Bayram" kutlamalarnda da grlr. Bu bayramda elbiseye taklan yeni dme ise yeni bir yla girildiinin iaretidir.

bilig-1/Bahar96

55

ORTA ASYA TRK KLTRNDE ANLIK GELENE

Dr. Ali Abbas INAR Mula niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi ada Trk Leheleri ve Edebiyat Blm

an; din alimi, tarikat by, yol gsterici demektir. Ferid Develiolu ian kelimesinin anlamn "Trkistan'da ve dil havzas Trklerinde 'suf, keramet sahibi, veli manalarnda, ulema ve eyhlere verilen bir nvan" eklinde aklamaktadr(l). Sovyet ncesi dnemde Orta Asya Trk Cumhuriyetleri ve topluluklarnda din ile ilgili kurum ve kurulularn yaplandrlmas, dzenlenmesi, biimlendirilmesi ve ynetimi ianlar tarafndan veya ianlarn yol gstericiliinde gerekletirilmitir. "Trkiye ve Kazak Trklerinde At Kltr" konulu doktara tezime materyal salamak zere Orta Asya'ya gitmeye karar verdiimizde konuyu sayn Namk Kemal Zeybek'e am, yardmlarn istemitik. Sayn Zeybek bize tavsiyede bulunmu, Trk kltr hayat iinde nemli bir yeri olan ianlk geleneinin aratrlmasnn yararl olacan belirtmilerdi. Bu erevede Kazakistan, zbekistan ve Krgzistan'da 4-31 Austos 1995 tarihleri arasnda yaptmz aratrmada bu gelenek hakknda baz tesbitler gerekletirdik. Bu makale yaplan tesbit ve gzlemleri iermektedir. Orta Asya'daki ianlk gelenei Trkiye'deki dedelik (babalk), eyhlik geleneine byk benzerlik gstermektedir. anlar Orta Asya Trk cumhuriyetleri ve topluluklarnda gemi yzyllarda byk ileve sahip olmulardr. Bunlar kendilerine "ak syek" demektedirler. "Ak syek (ak kemik)" ak soy anlamna gelmektedir. anlar, soylarn Trkiye'deki Alevi dedeleri gibi Hz. Muhammed'e, Hz. Ali'ye balamaktadrlar. Bir kiinin "ian" olabilmesinin ilk art "ak syek"ten gelmesi, ikinci art ise din ulemas olmasdr. anlk bir isim deil sfattr. Tasavvuf ehlinin geldii mertebedir. Bunlar iki ktleye ayrlmaktadrlar: Hocalar ve seyitler. anlk soydan, kandan gelir. Ak syekten olmayan birinin an olmas mmkn deildir. Ak syekten gelen bireylerin tmnn ian olmas da mmkn olamamaktadr. ann eriatn kurallarn yerine getirmesi, tarikatn inceliklerini bilmesi ve uygulamas, marifet ehli olmas, dini bilgiler yannda mspet bilimlerden de anlyor olmas beklenir. ann en belirgin zelliklerinden biri de "keramet gstermesi"dir. Keramet sahibi olmayan kiiler ian olamazlar. Belli bir yaa gelen ian, erkek evlatlar arasnda ianlk yapabilecek niteliklere sahip birini kendine halef tayin eder, ld vakit yerine setii evlad ian olur. Kadnlara ianlk grevi verilmez. anlar kendilerini peygamber soyuna dayandrdklarndan "ak syek"ten baka herhangi bir boya kz vermezler. Bu tre yzyllardan beri

bilig-1/Bahar96

56
vereceini vaad eder ve sznde durur. an kydeki davalar, hukuki problemleri zer. zbekistan Bilimler Akademisi retim yesi Do. Dr. Said Alimov'dan yaptmz derlemeye gre ianlar byk sayg grr, onlarn diledikleri kabul edilir. Buna gre kendisinin de doduu yer olan Semerkand, Payazk ilesi, irabat kyne 16.8.1995 tarihinde Karhan merhanolu adnda 77 yalarnda bir ian gelir. an geldiinde kyller onu saygyla karlarlar. Byk blm kendilerini kamlatmak ister. Burada "kam" araclyla temas bys salanr, andaki g ve kudret kam aracl ile vurulan kiilere geeceine inanlr. Kamnn yedi gbekten beri ailede olduu ifade edilmektedir. an ayrca insanlarn srtn elleriyle svazlar, "Bu benim elim deil, Hz. Ali ir-i Hda'nn elidir" der. Deli olduuna inananlarn krk gn "halhane (Halvethane)"de balandklar olmutur. Halkn evliyalara olan muhabbeti, Sovyet dneminde de gizli ekilde, zellikle kylerde srmtr. Gelenei zellikle kadnlarn yrtt anlalmaktadr. Yesevi'nin yeeni olduu sylenen Takent'teki Zengi Ata trbesinde derleme yaptmz Trkmenistan'l zbek Trk' Bibisere Halfa'dan edindiimiz bilgiye gre, yaamakta olduklar Trkmenistan'n Daouz ili Krkylk kasabas'nda bu gelenei gizlice srdrmlerdir. Bibisere Halfa'nn atatan da ian soyundandr. Kasabann nfusunun byk ounluu ianlardan olumaktadr. Kadnlar her aramba gn "Mkilikad" denilen kitab okumakta, salavat getirmektedirler. Ramazan aynda "Mevlid-i Nebi" bir ay boyunca okunmakta, salavat getirilmektedir. Yaplan zikre "cer" denilmektedir. Cer'de Yesevi'nin hikmetleri okunmaktadr. Trkmenistan'da Orta Asya'daki evliya trbelerini ziyaret etmekte olan Bibisere Halfa bakanlndaki bir otobs dolusu kadn, ricamz zerine Takent'teki Zengi Baba trbesinde bir "cer" treni gerekletirdiler. "Cere" giren mritler, birbirinin ellerinden tutarak bir halka oluturuyor, rk halinde duruyor, hep bir azdan devaml olarak "La ilahe illallah'' diyorlar. Halkann ortasnda "halfa (halife)" yer alyor. Buna "bakaruv (balatc)" deniliyor Cer ayakta balyor, dize geliniyor, fakat halka biiminde sryor. Sonra tekrar ayaa kalklp devam ediliyor. Bu srada "bakaruv" Yesevi'nin hikmetlerini dile getiriyor. Dier kadnlar, hikmetler sylerken hep bir azdan "Allah Allah" diyerek kendilerinden geiyorlar. Eller birbirine kenetli olarak bir ne, bir arkaya gidip gelirken zikir yrtlm oluyor.

sregelmektedir. te yandan "ak syek" bir kzn, baka boylardan genlere gnl vermesi de sosyolojik ve psikolojik sebeplerden mmkn olamamtr. Treyi bozan olursa ailesi, akrabalar ve evresi tarafndan dlanm, "dkn" kabul edilmitir. nsanlar yaadktan evrenin sosyal knunlarna riayet etmilerdir. Sovyet sisteminde bu yapda baz deimeler olmu, eskiye nazaran baka boylarla evlilik yapabilme durumu mmkn olabilmitir. Dardan kz alnmasna ise nadiren rastlanr. "Ak syek"in bozulmamas, kannn temiz kalmas iin bu zorunlu grlmektedir. Bu tre ve kurallar sistemi Trkiye'de de Alevi dedeler ve eyhler arasnda Cumhuriyetten nce sk bir kural olarak uygulanmaktayd. Gnmzde ise sanayileme, buna paralel olarak kentleme olgusunun gelimesi, renim durumunun belirgin bir dereceye ykselmesi, feodal yapnn zlmesi sonucu bu yapda byk deimelerin meydana gelmesini hazrlamtr. Bununla birlikte gelenek baz blgelerde eitli biimlerde varln srdrmektedir. anlk gelenei bu anlamda muhafazakar bir yapya sahiptir. anlk soydan geldii iin herhangi bir din aliminin okuyarak ian olmas mmkn deildir. anlar eriatten ziyade, kendilerini tarikat ile ilgili hkmleri dzenlemekle ykml grmektedirler. anlar, eri kurallara da uymaktadr, namaz klmaktadrlar. anlardan imam veya mezzin kabilmektedir. Orta Asya Trk Cumhuriyetleri'nden en ok zbekistan'da rgtl bulunan ianlarn her birinin belirli mritleri olmutur. anlarn herbirine bal ky veya kylerin varlndan sz edilmektedir. Bu mritlerden (mrid-i kamil) doan ocuklar da babalar gibi ayn iana veya onun evlatlarna bal olmaktadrlar. Bu sistem yzyllarca devam etmektedir. an her yl iki defa gelir. "Pata (Fatiha)" verir. Evinin geiminin huzurlu, sofrann bereketli, ev halknn salkl olmalarn diler. Halk, iana, Trkiye'de dedeye verilen "Hak'ullah" gibi hediyeler verir, an geldiinde kendisine koyun ve benzeri hayvanlar kesilir, kendisi en iyi biimde arlanr. ocuktan hasta olanlar, yaamayanlar ocuklarnn sala kavumas iin iana mraacat ederler. Prof. Dr Malik Muradolu'nun bildirdiine gre kz olmayan veya ar hasta olan biri, ocuunun yaamas durumunda baz hallerde onu "nezir klar", yan kznn iyilemesi halinde, onu saaltan iana

bilig-1/Bahar96

57

anlk gelenei Orta Asya Trk dnyasnda en ok zbekistan'da varlk gstermitir. Ruslara kar verilen mcadelelerde ianlarn byk ilevleri, rgtl muhalefetleri olmutur. Gney Kazakistan (imkent, Canbl, Tldkorgan), Orta ve Gney Krgzistan (O, Narn, Talas), Orta ve Dou zbekistan (Fergana, Andican, Namangan, Nurata, Takent, Semerkant, Buhara), Kuzey Trkmenistan (Daouz, arv) blgelerinde "ak syek uruu"nun nfusunun youn olarak bulunduu yerleim alanlar olduu veya gelenein etkili bulunduu anlalmaktadr. Kazakistan'n imkent iline bal Trkistan (Yesi) ehrinde derleme yaptmz Amal Hoca da, soylarnn Hz. Ali'ye dayandn sylemekte, ancak ianl, keramet ehli olmad ve yeterli dini bilgisinin bulunmad gerekesiyle kabul etmemektedir. Amal Hocada soy eceresi bulunmaktadr. Bu ecere, Arap harfli olup Kazak Trkesiyledir. ecere iki ayr zamanda kaleme alnmtr. ecerenin ilk blm 1878 ylnda eitli kaynaklardan yararlanlarak hazrlanmtr. Bu blmde 31 kiinin ad gemektedir. Bu blme dlen notta yle denilmektedir: "31 ata 1878 ylnda kaleme alnarak belgelendirildi. Bundan sonra da Hz. Ali evlatlarnn eceresini slam Dini'nin gelitiricisi byk hocalar yazacaklardr" denilmektedir. ecerenin ikinci blm ise 1907'de yazlmtr Bu blm Hseyin Hoca, Salih Hoca ve Mahdum Hoca ile Gali an tarafndan kaleme alnm ve ecerenin doru olduu ifade edilerek mhrlenmitir. Szkonusu ecere yledir: "Hocalardan Drt Mhr Basp Sendirilgen eceresi: l.Hz. Ali 2.Hz. Hseyin-Hz. Hasan 3.Zeynelabidin 4.Muhammed Bakr 5.Muhammed Sadk 6.an Muhammed Kazm 7.Musa Gali 8.Seyyid Abdullah Abzal 9.Seyyid Ahmet 10.Seyyid Hasan 11.Seyyid Celaleddin 12.Seyyid Kemaleddin 13.Emir Divana 14.Hocam Divana 15.Burhan Hoca 16.Celaleddin 17.Mahtum eyh 18.Mahtum Azar

19.emseddin Hoca 20.Mevlana Muhammed 21.Nasreddin Hoca 22.Seyyid Ahmed Hoca (Trkistan) 23.Emir araf 24.Seyyid Capar (Cafer) Hoca 25.Seyyid Ahmed Veli 26.Seyyid Muhammed Veli 27.Seyyid Hseyin eyh 28.aker eyh 29.Gedey eyh 30.Melle eyh-Kerim eyh 31. an Aziz Hoca 32.Rahman Hoca 33.Gazi Hoca 34.Malik Hoca 35.Badamkul Hoca 36.Bazar Hoca 37.Ezikul Muhammed Hoca 38.Kulbay Hoca 39.Boran Hoca 40.Kalnbat Hoca ecerede 42 ata belirtildikten sonra Kalnbat Hoca'nn ve Cumadullah Hoca'nn adlar verilmektedir. Kendisi ile grtmz Amal Hoca (76 yanda), Kalnbat Hoca'nn torunu, badullah Hoca'nn oludur. te yandan soylarn Hz. Ebu Bekir'e dayandranlar da bulunmaktadr. Bunlar genel olarak "hocalar" tarifesinden olanlardr. Ak syekten gelen ve Trkistan'da yaamakta ve imamlk yapmakta olan Bektre Ibadullayev bunlardan biridir. Bektre Ibadullayev'deki ecere yledir: l.Ebu Bekr- Sddk 2.Arslan Baba 3.mam Cafer 4.Bayazt- Bestami 5. eyh Ebu Hasan 6.Ebu Ali Farsi 7.Hoca Yusuf Hemedani 8.Hoca Arif Rykeri 9.Hoca Nakibendi 10.Mevlana Yakubi arki 11.Hoca Abdullah 12.Mevlana Zahid 13.Mevlana Dervi 14.Hoca mkari 15.Hoca Ban 16.Hoca an Rabbani 17.Hoca Said 18.Mevlana 19.Hoca Musa

bilig-1/Bahar96

58 20.Halife Sddk 21.Halife Hseyin 22.Halife Ebusattar 23.Ebu Salih 24.Muhammed Emin 25.Bek Muhammed Takent'te, Kkelda Medresesinde tantmz ve burada yaamakta olan 70 yandaki Tursun Abidinkocaolu da elinde 34 kiiden oluan bir ecere olduundan sz etmektedir. Prof Dr.Malik Muradolu ile ziyaret ettiimiz bu medresede rencilerin yetimesine ynelik 40 oda (derslik) var. Her odada yaklak 25 kii renim grebiliyor. Austos aynda medresede restorasyon almas yaplmaktayd. Bu almay yine ian soyundan olduunu syleyen kmal kramov koordine etmektedir. Tursun Abidinkocaolu'nun elindeki ecereyi srarmza ramen gremedik. Onun verdii bilgiye gre elindeki ecere u ekilde olumaktadr. l.Hz. Ali 2.mam Hseyin 3.mam Cafer 4.mam Talip 5. Seyit Kemalettin 6.Seyit Cemalettin 7.Musa Hoca ian 8. Nureddin Hoca an 9. Seyit Gazi 10.BasitHan 11. Ahmet Hoca 12.Musa Hoca 13.Abidin Hoca 14.Tursun Hoca (Tursun Abidin Kocaolu)(2). Soylar Hz. Ali'ye dayandran Trkistanl (Kazakistan) halk airi Abdulkarim Manapov ise daha deiik bir ecereden bahsetmektedir. Hz.. Ali (8 veya 10 atadan sonra) Sadr eyh

Hoca Ahmet Yesevi (ocuu yok)

Hz.Fatma (Hz. Ali'nin ei)

Bibi Halife (Hz. Ali'nin ei)

Hz. Zeynelabidn .................. . (Amal Hoca eceresiyle ayn) (aradaki kiileri hatrlamyor)

Manapov, shak Baba (Baba Ata)'ya dayananlara seyitler, Abdlcelili Baba (Horasan Baba)'ya dayananlara "Hocalar" uruundan Bektre badullayev'in tersine Hz. Ali'ye dayandrmaktadr. Burada dikkati eken nokta Yesevi'nin de seyitlerden saylmasdr. Trkiye'deki seyitler de Yesevi'yi "pir"leri kabul etmemektedirler. shak Baba'nn kabri / makam Kazakistan'n imkent linin Sazak lesinde Abdl celil Baba'nn kabri / makam Kzlorda ili Canakorgan ilesinde, Evliya Ata'nn kabri / makam Cambl'dadr. Cambl ilinin eski ad Evliya Ata adn tamaktadr. Manapov, atalarnn Abdlcelil Baba'ya uzandn ifade etmektedir. Orta Asya'da tarih boyunca gl ianlar olmutur. Bunlar halk zerinde byk etkiye sahip olduklar iin mevcut sistemlerinde vazgeilmez unsurlar olarak tarihin birok dneminde nemli ilevlere sahip olmulardr. anlara sadece kyllerin deil, okumularn da ksmen de olsa inandklar anlalmaktadr. Nitekim Bilimler Akademisi Dil Enstits Blm retim yesi Do. Dr. Rezzak Rafiyev de Buhara'da bir iana gittiklerini, kendisinin iana muska yazdrdn, kaynvalidesinin ise efsunlandn ifade etmektedir. anlarn adlarnn sonuna "han" ifadesini komalar gelenektendir: Alihan, zbekhan, Mrathan, Bayramhan, vb. anlar hep olumlu deil, olumsuz olarak da anlmlardr. "ann dedim eeimden ayr kaldm" veya "ann karn betir/ Biri hemie (daima) botur" biimindeki ata szleri buna rnek saylabilir. Ancak bunlar belirleyici olmaktan uzaktr. Orta Asya Trk dnyasnda pek ok ahsiyet evliya mertebesinde deer grmekte, trbeleri huu iinde ziyaret edilmektedir. Bu trbelerden bazlar, kiilerin kabri baka yerde olsa da, makam olarak deer grmektedir. Trbe veya makamlarn en ok bulunduklar yerler ve ziyaret edilenler yle sralanabilir. lke
zbekisan zbekistan zbekistan zbekistan

ehir
Buhara Buhara Buhara Buhara

Trbe/Makam
Mir Kulal Bahaeddin Nakibend Mklkad (Nakibend'in teyzesi)

shak baba Abdlcelilbaba Abdurrahim baba (Baba ata)(Horasan hoca) (Evliya ata)

zbekistan Nurata (Gazgan'da) Hz Ali ah- Merdan zbekistan Nurta (Dumbolat'ta) Hz.Hasan-Hz. Hseyin

bilig-1/Bahar96

59

zbekistan zbekistan zbekistan zbekistan zbekistan zbekistan zbekistan zbekistan Kazakistan Kazakistan Kazakistan

Nurata(Dumbolat'ta) Semerkant Semerkant Semerkant Semerkant Savat Takent Takent Trkistan Otrar Sayrara

Kazakistan Cambl Trkmenistan Daouz Trkmenistan Merv

Muhammed Hanefi UlugBek eyh zinde Emir Timur mam Buhar Yusuf Hemedani Zengi Ata Trbesi. Barak Han Medresesi Hoca Ahmet Yesevi Aslan Baba brahimAta Karasa Ana (Yesevi'nn anne ve babas) Evliya Ata Ak Aydn Pir Sultan Sancar

Yaptmz gzlem, grme ve aratrmalara gre ianlar Trklerin eski dinlerinde belirli bir ileve sahip olan kam, ozan bahsi veya alperen tipinin gnmzdeki temsilcileridir. Bunlar hastalklar saaltmakta, efsun yapmakta, muska yazmakta, her trl problemi zmeye almaktadrlar. Dinsel ve bysel gle dolu olduuna inanlan bu insanlara slamiyet'in tarikat yn daha yakn gelmi, eriattan ziyade tarikat esas almlardr. Dnyaya bak alar da bu ereveden olmaktadr. " Ferit Develiolu, Osmanlca-Trke Ansiklopedik Lgat, Ankara, 1982, Dou Matbaas, s. 560. ' Kaynak kii elindeki ecerenin 34 kiiden olutuunu bildirmesine ramen sadece 15 kiiyi hatrlayabilmektedir.

bilig-1/Bahar96

60

BR ORTA ASYA GELENE KO-KOYUN HEYKEL MEZARTALARI

Mezartalarnn Tarihi nemi


Mezartalar bir milletin meneini, rf ve adetlerini, inanlarn, yayldklar corafya zerindeki kltrel mnasebeti salayan ok nemli birer belge hviyetini tarlar. ayet, mensup olduumuz milletin sanat zevkini, kltr tarihini, inanlarn renmek istiyorsak, mezartalarna sahip kmal ve onlarn gelecek nesillere intikalini salamalyz. Bugn Orta Asya'daki soydalarmzla fiziki bir mnasebet kurmamz tam anlamyla mmkn olmuyorsa da, Anadolu'daki mezartalar ile Orta Asya'daki ve Azerbaycan'daki mezartalarnn ekil ve mahiyet bakmndan hemen hemen ayn olmas, onlarla bizi "kltr kprsnde" buluturmakta, konuup koklatrmakta ve hasret gidermemize vesile olmaktadr. Mezartalar, "kltr tarihimizin" sadece bir halkasdr. Bununla beraber doann, insan elinin ve baz Trk aydnnn "Milli Kltrmzde" yaratt tahribat dikkate alnrsa, ne denli nem tadklar daha iyi anlalr. Bugn dank bir halde bulunan kltrmzn halkalarn bir araya getirmenin ve "Trk kltr zincirini" yeniden tekil etmenin, bu milletin "bekas" asndan ne kadar hayati bir mesele olduu bilinmelidir. Bilhassa, alemin bin bela olup, Trk dnyasnn bana t u gnlerde, "tenhalarda gezip iz belli etmeden" dnya corafyas zerindeki soydalarmzla tarihi, kltrel ve siyasi mnasebetlerimizi gelitirmeli ve bunu bir devlet politikas haline getirmeliyiz. Aksi halde XXI. yy.'n arefesinde husule gelecek olan siyasi gelimelerden yeterince istifade edemiyeeeimiz gibi, ok nemli tarihi bir frsat da karm oluruz. Gene bilinmelidir ki; XX. yy.'n balarnda hapsedilmi olduumuz Anadolu corafyas ile Trk dnyas arasndaki ekonomik, kltrel ve siyasi mnasebetlerimizi gelitirimezsek, bu milletin geleceini karanla itmi oluruz. Son zamanlarda Anadolu'nun birok yerinde olduu gibi, "Ahlat Mezartalar" zerinde de ilmi almalar yapld. Sonuta, Ahlat Mezartalarnn Trk ve slam dnyasnn en byk tarihi mezarl olduu belgelendi (1). Ayrca Ahlat Mezartalarnn, Orta Asya Mezartalarndan "Kltigin" ile "Bilge Kaan" antlar ile takriben ayn sitilleri tadklar akland(2). Bu konuda deerli aratrmaclar tarafndan ilmi konumalar yapld, ilmi makaleler ve eserler yaynland. imdi sormak gerekiyor: Acaba millet olarak ka kii Ahlat Mezartalarnn tad tarihi, kltrel ve sanat deeri hakknda bilgi sahibiyiz. Cevab hi phesiz,

Timur SL Tarih Aratrmacs

bilig-1/Bahar96

61

ok az olacaktr. Bundan daha vahimi, Trk aydn bile bu konuya ilgi duymaktan adeta kanr hale gelmitir. Yzyllardan beri mezartalar, yalnz arkeologlarn, sanat tarihilerinin ilgi alanna girmekle kalmam, edebiyatlarn da aratrma sahasna girmitir. Daha da girecee benzemektedir. Zira, mezartalar defnedilen ahsn kimlii, inanc, mezhebi, meslei, sanat zevkini, geride brakt deerli varlklarn ve toplumdaki mevkisine varncaya kadar birok zellii ihtiva etmektedir. Bu ynyle mezartalar kuru bir ta olmaktan kp adeta konuan bir ta grnm kazanmaktadr. yle inanyoruz ki, mezar antlar, figrleri, motifleri ve tasvirler zerine ilmi ve tarafsz yorumlar yapld mddete, kltrmzn incelikleri, estetik yn btn berraklyla ortaya kacaktr. Yeter ki, sz edilen Anadolu mezarlklarnda geni ve ilmi aratrma yaplsn...

Ko/Koyun Heykel Mezartalar


Trklerin tarih boyunca baz hayvanlar nasl bir maharetle evcilletirdiini bilen birok yabanc ilim adam, kendilerini hayretten alkoyamamlardr. Bunlardan bazlar Trklerin, adeta hayvanlarn dilinden anladn ve onlarla gayet kolaylkla anlaabildiklerini, etinden, ynnden en iyi ekilde istifade ettiklerini ve bu ynyle dier milletlerden birok stn vasflarla ayrldklarn ve ayn zamanda "Bozkr Kltrnn" de temsilcisi olduklarn tarafsz bir ekilde ifade etmilerdir. Trkler evcilletirdikleri hayvanlardan bir ksmn totem (ongun) olarak kabul etmi ve bir ksmn da sembolletirmek suretiyle kendi kudret ve kuvvetini dier milletlere duyurmak istemitir. phesiz bu hayvanlardan at ve koyunun "Trk itimai" hayatnda geni ve nemli bir yeri vardr. Hele bunlardan at ve koyunun mezar ant olarak kullanlmas, Trklerde bu iki hayvana verilen nemi bariz bir ekilde ortaya koymaktadr, Konumuz ko/koyun heykel mezartalar olduundan, bunun Trkler'de ne zaman ve nasl ortaya ktn ksaca anlatmakta fayda grmekteyiz. Bugn birok kltrmzn meneini Orta Asya'ya dayandrmak mmkn olduu gibi, ko/koyun mezar antlarn da Orta Asya'ya dayandrmamz mmkn grnmektedir. "Hunlarn asl adnn 'Kun' olduu ve bunun da eski Trke'de koyun/ko anlamna geldii in kaynaklarndan renilmektedir. Ulu bir kavmin ad olan koyun/ko Ouz kiliselerinde ve slamiyetin kabulnden sonra da cami ve mezartalarnda yer

almtr (3). Ahlat'da, Tunceli'de, Erzurum'da, Kars'ta ve Idr'da grlen ko/koyun mezar antlar, bu durumun en canl rnekleridir. Gene eski Trkler'de olduu gibi, yaknlarndan biri len kimseye basal dilemeye gidenler, l sahibine verilmek zere beraberlerinde ko/koyun gtrrlerdi. Bugn Trkmenistan ve Kazakistan'n birletii Manglak blgesinde yaayan Trkmenler bu gelenei devam ettirmekte ve mezarlarna ko balar koymaktadrlar(4). Anadolu'da ise, Dersim/Tunceli'de yaayan Alevi-Zazalar ile(5) Idr'n Karakoyunlu ilesindeki yerli ii Caferi Trkleri'nin, Orta Asya geleneinin bir devam niteliinde mezar ant olarak, len erkekse ko,(6) kadnsa koyun heykeli diktikleri aratrmalarmz neticesinde tespit edilmitir(7) (Res. 1,2). Orta Asya'daki hayvan slbunun douu ise olduka enteresan ve gz kamatracak niteliktedir. "Orta Asya"daki hayvan slbu daha kuzeydeki Minusinks havzasnda kuzeyden aa sarkan geometrik tezyini motifler zerinde iz brakr. Ancak geometrik sslerden baka burada tatan yontulmu hayvan tasvirleri, geyik ve ko bal stunlar da braklmtr..."(8) Bu hayvan slubunun Hunlar da olsun, Gktrkler'de ve dier Trk devletlerinde olsun, ortaya nasl ve ne ekilde kt hususu bugn batl ilim adamlarn en ok uratran bir konu olmutur. Hayvan slbunun bilhassa ko/koyun heykelinin Anadolu'ya tanmas hakknda tarihiler muhtelif grler ileriye srmlerdir. Fakat, hepsinin ittifak etmi gibi grnd bir nokta var, o da: Bu tr mezar antlarnn Karakoyun'lu ve Akkoyun'lu Trkmenlerine ait olduu grdr(9). Sz edilen heykeller daha ziyade XIV nc yy.'n ortalarnda Anadolu'da Mool gcnn krlmas ve iki Trkmen boyunun bu blgede egemenlik kurmasndan sonra yaptklar aktr. Bu boylar ise Karakoyunlular ve Akkoyunlulardr, Karakoyunlular, Erzurum Musul arasnda ve Anadolu'nun dier blgesinde, Akkoyunlular ise Diyarbakr evresinde yaarlard. Anadolu'da grlen ko/koyun heykellerin bu iki Trkmen oymann mezar antlar olduu ve daha sonra bu gelenein devam ettirilerek gnmze kadar geldii ahlalmaktadr(10). "Kuran'da ak ve kesin olmamakla beraber ssl ve dikkat ekici mezarlar ile heykel mahiyetindeki mezarlar ho karlanmamtr. Bu devirlerdeki Trkmenler'de mevcut dini tolerans, Alevilik vb. inanlarn gl mevcudiyeti bu eski gelenei tekrar canlandrmtr. Ayrca bu gelenein

bilig-1/Bahar96

62

tekrar ortaya kmasnda dnemin sosyo-ekonomik artlan da etkili olmutur"(11). Anadolu'nun birok yerinde grlen ko/koyun mezar antlarndan dr ve evresinde de ok sayda mevcuttur. Bu yredeki ko/koyun mezar antlar dikmr geleneinin XIV. ve XV. yy.'da Srmeli ukuru'na(12) (Idr) hakim olan Karakoyunlu ve Akkoyunlu Trkmenler'in( 13) varl ile izah edilebilir. Kars ve Idr yresindeki ko/koyun heykelleri genellikle ayakta yaplm vaziyettedir. Bir kaide zerine oturtulmu olanlarn yannda, kaidesiz olanlar da mevcuttur. (Res. 4, 5). Idr'n Karakoyunlu ilesi ile Hak Mehmet Aaver, Bayat, Pulur ve Taburan kylerindeki mezar antlar ve mezartalar zerine muhtelif figr, motif ilenmitir. Figrl, motifli ve kabartmal olanlarn, olmayanlara gre daha fazla kdemli olduklar, baka bir ifadeyle mezardaki ahsn, soylu, varlkl olmann yannda yiit olduuna da iarettir. Bu tasnifte ko/koyun mezar ant zerine ilenmi figrlerin ve kabartmalarn zelliine gre yaplmtr. Tek bana kitabesz, figrsz, kabartmasz bir ko/koyun heykeli "alperenli", zerinde "saz" figr tayan bir ko ve at heykeli ise, mezardaki ahsn ayn zamanda iyi saz aldna, dolaysyla "ozan" olduuna iaret etmektedir. zerinde "at" figr yaplm bir ko heykelinin, defnedilen ahsn yiit olmasnn yannda iyi bir binici olduunu, yrenin bilir kiilerinden rendik(14). Idr'n Karakoyunlu ilesinde son dnemlerde dikilen bu tr heykellerin "Kurtulu Sava'nde Ermenilerin tecavzlerine kar koyarken ehit denlerin ansna dikildii anlalyor. Anadolu'nun birok yerinde olduu gibi, Kars ve Idr evresinde yer alan mezar antlarna ve mezartalarna ilenmi muhtelif figrler, motifler, kabartmalar ve tasvirler dikkati celbetmektedir. Bu tr mezartalarnn bnyesinde nemli srlar sakl olduunu unutmamak gerekiyor. "Bu srlar nelerdir?" diye bir soru sorulabilir, kanaatimizce, bahsettiimiz ama tam manasyla vakf olamadmz srlar mezartalarna ilenmi olan figrler, motifler, tasvirler ve kabartmalardr. Bu tr mezartalar uzun zaman muamma olma zelliklerini korumulardr. Daha da koruyacaa benzemektedir. Zira, mezartalarna muhtelif figr ilenmesi gelenei, bugn neredeyse terkedilmi durumda olduundan, ayrca bu motifleri yapanlarn ou vefat ettiinden, figrlerin ihtivalarn tam olarak halktan renmemiz mmkn olmayp, herkes kendine gre bir yorumda bulunmaktadr. Buna ramen, yaplan yorumlardan

bir sentez yapp, isabetli fikirlere varmak da mmkn grnmektedir. nsan, Dou ve Gneydou Anadolu'daki mezarlklar yle bir gezip, mezartalar zerine ilenmi eitli figrleri ve mezar ant olarak dikilen "ko/koyun" ve "at" heykellerini grnce, kendini hayretten alkoyamyor ve aklna u soruyu getirmekte de gecikmiyor: Acaba bu figrlerin ilenmesine ve mezar antlarnn yaplmasna neden ihtiya duyulmu? Bu durumu halkn kltr ve inancna balamamz mmkn grnmyorsa da, konuyu yeterince, aydnlatamyaca grndeyiz. Hereyden nce, mezartalarna ilenen figrlerde ve yaplan heykellerde herkes tarafndan bilinmesi istenilen manalar olmaldr. Mezartalarna ilenen motifler, figrler ve tasvirler, len ahsn mesleini belirtmekle kalmayp, hayatta iken ne gibi iler yapan ve geriye neler braktn da gstermektedir. Yaptmz aratrmalar yukardaki gr teyid edecek niteliktedir. Ancak, sz edilen mezartalarna zel bir anlam veremiyeceimiz de bilinmelidir. Bu tr mezartalarna baka bir adan yaklap, farkl yorumlarda bulunan aratrmaclar olabilir. Mezartalarna muhtelif figrler ilenmesinin ve heykeller dikilmesinin sebebini biz iki gr etrafnda younlatrmaya altk.

a. Halka Pratik Bilgi Kazandrmak:


Anadolu'daki mezartalarna muhtelif figrler ilenmesinin ve heykeller yaplmasnn birok nedeni olabilir. Bu sebepler arasnda, okuma-yazma bilmeyenlere ki, bunlar doal olarak mezartalar zerindeki yazlar, kitabeleri okuyamadndan, bunlara len ahsn "menkbeleri" hakknda zet bilgi vermek gerektii dncesi kendiliinden ortaya km olmaldr. "Halka pratik bilgi kazandrmak" diye yorumladmz bu dnce nasl gerekleebilirdi? Bir kere, mezartalarna uzun uzadya yaz yazlmas iin byk talara ihtiya vard. Ayrca bu talarn iilii ayr bir ura gerektirecekti, yle ise, okumayazma bilmeyenlere ve halka zet bilgi vermenin bir tek yolu olabilirdi o da; pratik bir yntem gibi grnen heykeller yapmak ve figrler ilenmekle salanabilirdi. Bu amaca ulalmad da deil, mezartalar zerine heykeller yapldktan ve figrler ilendikten sonra halk, bu tr ekillerin ne anlama geldiklerini rahatlkla anlayabiliyor ve kendilerince yorumda bulunabiliyordu. Gene herkes biliyordu ki, mezarnda

bilig-1/Bahar96

63

"ko/koyun" ve "at" heykeli bulunan kimse merttir, yiittir...

b. Alperenlerin Unutulmasn nlemek:


Mezartalar zerine heykeller yaplmasnn ve figrler ilenmesinin bizce en nemli sebebi budur. Yani; kahraman, mert ve fedakar insanlarn unutulmasn nlemek. Bir devir kahramanlk yapm, dmanla gs gse arpm olan ahslarn menkbeleri dilden dile dolar oldu. Muhtemelen nesil deitike kahraman kiilerin kahve kelerinde, sohbet toplantlarnda zevkle anlatlan ve dinlenen hikayeleri zamanla unutulmaya yz tuttu. Kanaatimizce, bu durum yiit kiileri rahatsz etti ve gn gelip de kendi kahramanlklarnn unutulaca endiesine kapldlar. Buna bir de aileler arasndaki rekabet, yani kendi soyundan olan birinin yiitliini abideletirmek dncesi eklenince "heykelli" , "motifli", "kabartmal" ve "tasvirli" mezartalar ortaya km oldu. Trk halk, vefakar insanlar, toplum iin alm olanlar, yaplan kahramanlklar unutmak istemediinden ve bunu nankrlk kabul ettiinden, devrin teknii ve imkanlar ile bu tr heykeller dikmee ve figrler ilemee balamtr. Bununla da saygyla andklar ahslara olan borlarn demi olduklarna kanaat getirdiler. Bugn dahi yazya geirilmemi, geirilse bile olduka abartlm ahslarn menkbelerinin anlatlmas gelenei, Anadolu'nun birok yerinde olduu gibi; Erzurum, Kars, Ardahan ve Idr yrelerinde devam etmektedir. Menkbeleri en ok anlatlan ahslar arasnda; "Krolu", "Kaak Nebi" ve Hz. Ali'nin Hayber Kalesi'nin fethinde gsterdii kahramanlk bata gelmektedir. Bu durum yreden yreye deimekte; yani yrenin kahramanlar "Krolu" ve "Kaak Nebi'nin" yerini almaktadr(15). Balangta yiitlii sembolize eden mezar ant sadece ko/koyun heykelleri iken, daha sonra "at" heykeli, "kln", "haner", "tfek", "tabanca" gibi motifler de "yiitlii" iaret eder hale gelmitir. Gene balangta dmanla savaarak, kahramanlk gsterenler iin dikilen ka/koyun heykeli daha sonra herkes iin dikilen bir gelenek haline getirilmitir. Bu duruma yol aan sebepler arasnda; phesiz aileler arasndaki kskanlk ve rekabet bata gelmektedir. Kendi ailesinden birini kahramanlk gstermese de kahraman olduu imajn halka vermek isteyenler,

len yaknlar iin "ko/koyun", "at" heykelini yapmlardr. Bununla da kendi ailesinden bir ferdin daima hatrlanmas istenmi olmaldr. Ancak, durum dnldnn aksine bir gelime gstermi; halk, gstermelik iin dikilen heykellere itibar etmemi, gerekte mertliin, ecaatin sembol olan bu tr mezarlarn zerine dikilen heykelleri layk olmad gerekesiyle ykmaa balamtr. Bu ykma hareketi bir sre daha devam etmise de, ekilci mezarlarn oalmas zerine halk, bu durumdan vazgemek zorunda kalmtr. Bugn ise Kars ve Idr yresinde herkes len yakn iin bir "ko/koyun" ve "at" heykeli yapabilmektedir. Artk normal bir hadise gibi karlanan bu durum karsnda halkn, byk ounluunun rahatsz ve ikayeti olduunu bu vesileyle belirtmi olalm. Sras gelmiken bugn yaplan ve gelecekte de yaplmas muhtemel olan ko/koyun heykel mezartalaryla ilgili speklasyonlara cevap olmas asndan bir hususa deinmek istiyorum. teden beri "Trk kltrnn" zenginliini hazmedemeyen baz yerli ve yabanc evreler "ko/koyun" ve "at" heykeleri zerinde kksz iddialar ileriye srmektedirler. ayet, onlara sorarsanz Anadolu'daki "ko/koyun" ve "at" mezar antlar, Ermenilere veya Grclere mahsus olmaldr. "Erzurum Mzesi"nde ha iaretli bir "ko heykeli" ile, "Kars Mzesi"nde yer alan ve zerinde "Ermeni kitabesi" olduu tespit edilen heykellerin yansra Tiflis'te, Erivan'da Hristiyanlara ait "ko/koyun" ve "at" heykellerinin bulunnas(16) ilk bakta bu iddialar geerli klacai grnmndedir. Prof.Dr. Beyhan Karamaaral'nn da belirttii gibi, "Bizans, Ermeni ve Grclerde byle bir gelenek olmadndan, bu tip mezartalar kksz kalmaktadr. Muhtemelen bu mezar talar, "Trk Kltrnn" Ermeni ve Grclere yansmasdr. Ya da bu topluluklar tarafndan Hristiyanlatnlan, fakat kendi inan ve geleneklerini yaatan Trklerin braktklar hatralardr"(17). Bizde bu iddialarn asl olup olmadn renmek iin, Ermenistan ve ran'la snr komusu olmas itibariyle Idr ve evresinde aratrma yapmaya karar verdik. Bylece konuyla ilgili nemli malzemeler bulacamza inanyorduk. Aratrmamza Idr'n en eski yerleim yeri olan ve son yaplan arkeolojik kazlar neticesinde tarih ncesine ait nemli hyklerin(18) bulunduu Karakoyunlu ilesinden baladk. le merkezinde yer alan eski bir mezarlkta ok sayda ko/koyun

bilig-1/Bahar96

64

mezartalar ile kafas kopmu olan ama, at m, deve mi olduu belli olmayan bir mezar antna rastladk. Bilir kiiler kafas kopuk olan heykelin deve olduunu iddia etmekte iseler de, bu konu kesinlik kazanmam olduundan imdilik bir yorumda bulunmak mmkn olmamtr. Karakoyunlu ile mezarlndaki ko/koyun heykelleri yrenin en eski mezartalardr. zerlerindeki kitabelerde yer alan tarihler bu grmz teyid edecek niteliktedir. Gnlerce sz edilen mezarlklarda ve evre kylerde aratrmalarmz geniletip, derinletirmemize ramen bir tek gayr-i mslm mezarna rastlayamadk. Brakn dier delilleri sralamay "Karakoyunlu ile" ad bile tek bana aslsz iddialar geersiz klacak bir belge iken, nasl olup da byle bir grn ortaya atldn anlamak mmkn deildir. Bu yredeki ko/koyun heykellerinin tamamen Karakoyunlu Trkmenlerinden kalma bir gelenek olduunu rahatlkla syleyebiliriz (Resim 4 -5). Ayrca, buna bal olarak Karakoyunlu ilesi ile dier yerleim yerlerinde ko/koyun heykeli dikme geleneinin ''ia'nn Caferi" koluna(19) mensup olanlar tarafndan srdrlmesi, yanl kanaatlere yol amamaldr. Bu durum "Karakoyunlu Trk Devletinin" "'ii'" olmasndan ve yre halknn ounun "Caferi Mezhebini" benimsemelerinden kaynaklanmaktadr. Yoksa, olayn ran Kltr ile bir alakas yoktur. Yre halk da bu uurda olmal ki; son zamanlarda diktikleri ko/koyun heykellerinin nne ayyldz kabartmas ilemekle ve "milli" benliklerini muhafaza ettikleri mesajn vermektedir (Resim). zetle "Caferi Mezhebi"nin resim ve heykel konusunda bir tolerans tammadn,(20) yani hadisenin mezhebi bir karekter tamadn, Anadolu'daki "ko/koyun" heykel mezartalarnn Ermenistan, Grcistan ve ran'la hibir ilgisinin bulunmadn, yre isimleri ve mezartalar teyid etmektedir. Ermenistan, Grcistan ve ran'daki "ko/koyun" ve "at" heykel mezartalarnn ,ise Trk kltrnn bir uzants olmas kuvvetle muhtemeldir. Ko/koyun heykel mezar antlarnn Anadolu'nun dnda bu kadar geni sahalara yaylmas, bilhassa Azerbaycan'daki "ko/koyun" ve "af heykelleri ile Erzurum, Tunceli, Ahlat, Kars ve dr yrelerindeki ko/koyun heykellerinin birok bakmlardan benzerlik anzetmesi tesadfi deildir. Tabiidir ki, ortaalarda "mertlik", "ecaat", at koturmak ve kl oynatmakla snand iin, kiinin

mezar stnde onun hayatnn en parlak sahifesini aksettiren av sahneleri tasvir oIunurdu(21). Bu av sahnelerinin yerini daha sonralar ko/koyun heykeli veya buna benzer motif, figr ve kabartmalarn aldn grmekteyiz. Koa bu kadar nem verilmesinin sebebini anlayabilmemiz iin, onun zelliklerine bir gz atmamz gerekiyor; tatl etiyle, muhtelif levazmat ve giyim maksadyla istifade edilen, emsalsiz derisine ve gzel ynne gre "ko" gemite ulu atalarmz tarafndan bolluk, bereket ve kuvvet semboline evrilmitir(22). Bu gne dek kentlerimizde eper direklerine, eyvan stunlarna bereket ve kuvvet alemeti olarak ko bann aslmas, onun halk arasnda ne kadar geni yayldn gsterir(23). Tesadf deildir ki, halk z kahramanna "Ko Krolu" adn verir(24). Anadolu halknn yerleik olsun, gebe olsun bir trl vazgeemedii bu hayvan acaba gemite Orta Asya'daki atalarmz tarafndan mukaddes saylm; yani bir totem (ongun) karakteri tam mdr? Bu soruya cevap vermek hayli g grnyorsa da, mevcut kaynaklardan ve aratrma eserlerinden hareketle bir fikir beyan etmek mmkndr. Tarihiler her nedense "Koun" gemite Trkler arasnda kutsal sayldn, bu yzden "Koa" bu kadar nem verildiini sylemekten ekinmilerdir. Oysa "Ta ko'' heykellerimizin gemite halk arasnda totem (ongun) karakteri tadna dair malumatlar oktur. Azcrbeycan aratrmacs "Yusuf vezir emenzeminli", "Kzlar bula" adl eserinde; koun kutsal bir hayvan sayldna ve ona Azerbaycanllar tarafndan itaaat edildiini zellikle kaydeder(25), Geldik emeye Sudan meye Aca(26) "Kolara" Ta'zim(27) etmeye(28). Bu ifadeden "Koa" halk tarafndan kurban sunulduu anlalyor. Lakin bugn o bizi gemi manasyla deil, daha ok bugnk hususiyetiyle ilgilendirmelidir. Aksi taktirde yanl kanaatlare varmak mmkndr. Gemite yaplan bu hareketler hi bir zaman halkn bugnk felsefesini yanstmaz(29). Gemite kutsal saylan "Ko" artk gemi karekterlerini tamaktan ok uzak olup, slami dnce ile ayrlk tekil etmeyen bir mana kazanmtr. Ksacas Anadolu Trklerinde imdiki mezarlar slam etkisi altna girmi, eski ekilleri ile artk kullanlmaz olmutur.

bilig-1/Bahar96

65

DPNOTLAR 1. Beyhan KARAMAARALI, Trk Mimari Eserlerinde Ahlat Mezartalar, Ank 1993, . 1,2,3. 2. a.g.e.., s.1,2. 3. Kars l Yll/1967, s. 199. 4. Nejat DYARBEKRL, Hun Sanat, st., 1972, s.94. 5. M.Abdulhaluk AY, "Tunceli Mezartalar ve Trk Kltrndeki Yeri", Trk Kltr Aratrmalar XXIII / 1-2. brahim Kafesolu'nun Hatrasna Armaan, Ank 1985, s. 153. 6. a.g.m. S.153 v.d. 7. Idr'n Cennetabat Kynde l evine ko gnderilmesi gelenei halen devam etmektedir. 8. Rasony LAZLO, Tarihte Trklk, Ank., 1971, s.43. 9. Geni bilgi iin bkz. Abdulhaluk AY, Anadolu'da Trk Damgas..., Ank., 1983. 10. Trk Sanat Tarihi Aratrma ve ncelemeleri (Milli Eitim Basmevi), 1st., 1969, s.202-203. 11. Abdulhaluk AY, Anadolu'da Trk Damgas... Ank,. 1983, s.37. 12. Ar Da kuzeybat eteindeki Idr ovasnn bir dier ad. Ermenice "Surp Mari". (Kutsal Meryem'den bozmadr) Bkz. Bilge UMAR, Trkiye'deki Tarihsel Adlar, st., 1993, S.75L 13. Abdulhaluk AY. s.40. 14. Hac Abbas AKICI, Idr'n Karakoyunlu ilesi sakinlerinden olup, "Kurtulu Sava" gazilerindendir. 15. Erzurum, Kars, Ardahan ve Idr illerimizde aklk gelenei varln devam ettirmekte olup, her yl dzenli olarak "aklar enlii" dzenlenmektedir. Bu enlie katlan aklarn syledikleri trklerin balca temasn, kahramanlk destanlar oluturmaktadr. 1. Beyhan KARAMAARALI, Trk Mimari Eserlerinde Ahlat Mezartalar, Ank., 1993, s.50, 2. a.g.e., s.53. 3. .Kl KKTEN, "1952 Ylnda Yaptm Tarih ncesi Aratrmalar", DTCF Dergisi, C.XI., s. 2, 3, 4, Haz.Eyll 1953, s.202. 4. Trk Milli Btnl ierisinde Dou Anadolu, Bahaddin GEL ve dierleri, st. 1993. 5. Mesele. 2838: Heykeltralk /Nakkalk her ne suretle olursa olsun haramdr. Lakin fotoraf ekmenin mahsuru yoktur. Bkz. Museviyyul KHOYI "Tam lmihal". ev. Hseyin Yeil. st., 1987, S.135. 6. Rasim EFENDYE V, Dalar Danr (Talar Konuuyor), Kenlik-Bak, 1980, s.20. 7. a.g.e., S.2T 8. Idr ve civarnda bahe eperlerine, eyvan stunlarna ve yeni yaplan evlerin kapsnn zerine "ko ba" veya boynuzu asma gelenei halen devam etmektedir. 9. Kars ve Idr ilinde babann ok sevdii oluna "Ko" "Kele" diye hitap ettiine ahit olunmaktadr. 10. Yusuf vezir EMENZEMNL. "Kzlar Bula, Kenlik Baku," 1986. s. 48. 11.Beyaz/Ak 12. Sunmak. 13. Yukardaki drtlk. Rasim Efendiyev'in "Dalar Danr" adl eserinde de yer almaktadr. 14. Mahmut RIVANOLU, Dou Anadolu Airetleri ve Emperyalizm, st. 1978. s. 42.

bilig-1/Bahar96

66

KAZAKLARDA ALE YAPISI

Kazaklar "Ulu Jz, Orta Jz, Kii Jz" olarak byk ana kola ayrlr. Ulu jz: Kanl, ankl, Jalayr, Sirgeli, Sarrsin, akam, aprat, Ist, Oakt, Alban, Suwan, Dulat Boylarndan; Orta jz: Arm, Kerey, Nayman, Kpak, Konrat, Vak Boylarndan; Kii jz: Karakesek, On eki ata Bayul, Jetiru Boylarndan olumaktadr. Bu boylar kendi iinde de blmlere ayrlr. Kazaklarda kendi milletini, kkn, boyunu, soyunu bilmek her bir evladn vazgeilmez bir grevi olarak bilinir. "Ar atam Er Trk biz Kazak halkmz" (Eski atam Er Trk, biz Kazak boyundanz). "Jeti atasn bilmegen, jetimdiktin belgisi" (Yedi atasn bilmemek yetimliin iaretidir). Dolaysyla, Kazaklar tarih boyunca her ne kadar zor dnemler geirse de, kendi soyunu, kkn hi bir zaman unutmamlardr. Boyunu, soyunu bilmek evlilikle de ilgilidir. ok eskiden gelen bir gelenek halen srdrlmektedir. Evlenecek kiiler, yedi kuak iinde olan akrabalar birbirleriyle asla evlenemezler. Bundan dolay da Kazaklarda akraba evliliinden kaynaklanan sakat ocuk doumlarna pek rastlanmaz. Kazak geleneine gre bir adamn yurdu olur: z jurt (kendi yurdu), naa jurt (annenin akraba taraf) ve gayn jurt (karsnn akraba taraf). Bu de yakn akrabalardr. En yakn olan bu akrabalar "aayn", "tuwis", "ilig", "jamaaym", "jekjat", "juraat", "qudandah" gibi terimlerle ifade edilir. Akrabalar, aileyi toplum iinde daha organize hale getiren yan anne, baba ve ocuklar tamamlayc unsurlardandr. Her Kazak ayn ana ve babadan kendisinden nce doan erkee 'aabey", kza 'abla' demesi anne ve babasnn yaknlarna bat toplumlarnda olduu gibi adlaryla deil akrabalk adlaryla hitap etmesi geleneksel zelliklerimizdendir. Kazaklarda akrabalk adlar unlardr: ata (dede), je (babaanne), ke (baba), ee, ana (anne), ata-ana (babaana), aa (aabey), apa, pke (abla), mi (erkek karde), qanndas (kzkarde, aabey kzkardeine sylerken), sinili (kzkarde, abla kzkardeine sylerken), bala (ocuk), ul (olan), qz (kz), nemere (torun), bere (torunun ocuu), pek (torunun torunu), nemene (pein ocuu), naa (annenin akrabalar), naa ata (anne babas), naa apa (anneanne), naa aa (day), naa pke (teyze), jiyen (yeen), jiyenar (yeenin ocuu), degenar (yeenann ocuu), kgenar (degenann ocuu), jrejat (kgenarn ocuu), tuwajat (jrejatn ocuu), jenge (yenge), kelin (gelin), absn (elti), ble (kuzen), quda (erkek dnr), qudagiy (kadn dnr), quda bala (dnrn olu), qudasa

Do. Dr. Zeyne SMAL Ankara niversitesi TMER Konuk retim yesi

bilig-1/Bahar96

67

(.dnrn kz), qayn ata (kaynata), qayin ene (kaynana), qaym aa (byk kayn), qayin biyke (byk baldz), qayin ini (kk kayn), qayin sini (grmce), baldz (baldz), baja (bacanak), kyew (gvey), jezde (enite). Ata (dede): Evlat iin babann babas, halk onlara "aksakal" diye hitap eder. Onlara her zaman bakede yer verip sayg gsterilir. Onlarn nnden izinsiz geilmez. Halk dncesine gre "Awilnda qartn bolsa jazp qoygan hatpen ten" (Kynde yal birisi olursa yazlm hat ile denktir). Ata; toplumun birliini, dirliini salamakta nemli rol olan, toplum iin iyi dileklerde bulunup, onlarn danmanln yapan ulu adamdr. Genler atann tecrbesinden yararlanp, onlarn hayr duasn alrlar. nl kiiler, aydnlara sz verdiinde, onlar kendi sz srasn aksakala verirler. nk byklere sayg; Kazaklarn en gzel geleneklerinden biridir. "Atal sz, batal sz" (Atann sz, hayrl szdr), "Asqar tawda asl kp, atal szde aql kp" (Yksek dalarda deerli ta ok, atann sznde akl ok), Atann sz- aqildin kz (Atann sz- akim gzdr) "Halqtm qartn siylawi- elinin salt srylawi (Halkn byklere sayg gstermesi toplumun geleneine sayg gstermesidir). Bir kye veya bir memlekete gidildii zaman nce oradaki atay ziyaret edip, selam verilmelidir. Ataya olan sevgi ve hrmeti u msradan daha iyi anlarz. ............ Aqsaqaldar- halqimnin kemengeri, Japramn jayqaltgan emenderi. Halgt ntmagga biriktirip, Birlik bolsn arqasan degenderi. je (Babaanne): Babann annesi. Toplumun, boyun, ailenin btnln dnen halk anasdr. je gelenek grenekleri koruyup, gelecek kuaklara onlar reten, genlere mek olan, hayr dualar eden saygn insandr. Evlatlar bykannesinin arzularn, isteklerini mutlaka yerine getirmesi gerekir. Torun iin en mihriban insan bykannedir. Bykannenin ninnisi, yumuack eh, scak gnl, temiz kalbi torun iin byk bir efkattir. Tansn tanmasn insanlar bykanneye selam verip sayg gstermesi gerekir. Bykannenin hayr dualar da tm insan iin tebriktir. Bykannenin ya, tertemiz kalbi, iyilii bize nasip olsun diye halk onlara sevgilerini bildirir. nl air Kadir Mrzaliyev'in "je" hakkndaki iiri bunu ok gzel ifade etmektedir. Asl jem, asr jem asaan, Sanm-sar ormanday samaan.

ke bohp jrgenimdi umtp, li knge erkeleymin men saan. Qulndaymin asr salan anarda, Qozmdaymin oynaqtagan albarda. zin barda qisilmaymin klwge, Jlawga da qslmaymn sen barda. Men zinnen qabildappin sywdi, Men zinnen gabldappn kywdi. Senin jann jregime orawl, Menin janm jawlna tywli. Tura tur tzelgende buzn, Jre tur jalanda ziin. Maan dawlet nege kerek, aq je-aw, zin birge kre almasan qzn?!(l) ke-ee, ata-ana (Baba ve anne): Kendini mre getiren kar-koca insanlar. Her bir olan ve kz anne babasna sonsuz borludur. Evlatlar anne babalarna zel sayg gsterir. Onlara kar gelmez, onlar incitmez, sylediklerini yerine getirir. Baba, ocuun nnde yksek da gibi ycedir. Onlara akl verip, doru yol gsteren, t syleyip, eitim veren insandr. Baba her zaman davranlaryla, szleriyle, tm hareketleriyle ocuklarna rnek olur. Onun zengin i dnyas ocuunu polat gibi berk, evik gibi salam olarak yetitirir. "ke-er, ana jiger, bir yde eki komejer" (Baba; erdir, anne; gtr, bir ailedeki iki dahidir. "Otbasna garap bala sedi, qaragayga qarap tal sedi" (Aileye bakarak ocuk byr, kara aaca bakarak dal byr). "Bala trbiye basman, anbekke bawluw jasnan" (ocuk eitimi batan, almaya altrmak kkten), "Aq jrek ke- qumsuwaq, aq jrek ana- aqbulaq" (Temiz kalpli baba; gne gibidir, temiz kalpli anne; pnar gibidir) gibi szler ocuk eitiminde baba ve annenin grevinin ne kadar nemli olduunu gstermektedir. Halk dncesine gre "keden artiq ormaq joq, keden artiq dana joq, keden artiq dana joq" (Babadan stn huzur yok, babadan stn bilgin yok, babadan stn snak yok). Baba hakkndaki u halk iirine bir gz atalm; ke degen- biyik adamn, ke degen- tregi oy alamn. ke degen- boynda aqqan qan da, Siqqan tegi, ol-negizi, jan da. Ne dese de ke jol bir blek, Qayda jrsen qoltnan turu demep. Naz ke aqilgoy de asqar jan, Barlq urpaq kelerden bastalan

bilig-1/Bahar96

68

Anan qut-bereke r adm, Qanday qimbat sz edi ke degen, ke emes pe srip, mpelegen. kesi bar balalar bolad erke, Aspanda ayd da aper degen. Aqilmenen teren oylap qarasaq, ke degen- aldda parasat. mirini pey mgi izderi, Artnzdan ere bersin bolasaq. Anne ocuklar tarafndan ok sevilen, ok stn tutulan insandr. Annenin ak st kutsaldr. ocuk iin dnyada anneden stn, anneden deerli hi kimse yoktur. Dolaysyla tm ocuklar anneyi ba tac eder. "Anann aldna asqar tawda alasa" (Annenin yannda yksek da bile kk kalr), "Anasna qarap qizin al" (Annesine bak kzn al), "Anann sygen jeri tqa da kymeydi, anann sygen jerine aq ta tiymeydi" (Annenin pt yer atee de yanmaz, annenin pt yere kurun da girmez), "najaraa jaqiraq" (Anne, yaraya ilatr), "Anann alaqani- aq maqta" (Annenin eli en yumuaktr) gibi szler anneye olan sonsuz sevginin ifadesidir. Her bir anne ailenin huzur yaamasn, tm ocan mutluluunu, yurt iinde bar olmasn diler. Kendi ocuklarna 'altnm (altnm), asl jelek jarqnm (yeil yelekli aydnlm), palapanm, botam, qulunim, janm (yavrum, canm), aspanda juldzm (gkteki yldzm), knim (gneim)' diyerek, onlar salkl, uzun mrl olmasn Allah'tan diler. Kendi evlatlar iin cann bile feda eder. Anne hakknda pek ok iirler yazlp, trkler, arklar sylenmitir. Buna da bir rnek verelim: Dnyenin janq kni- anamz, Jariq knnen quwat alan sanamz. Ul bolsaq- anamenen ulmz, Dana bolsaq- anamenen danamz. mirge mna bizdi ala kalgan, Dnye qmbat eken anamenen. Dnye qzq eken jan-jarmen, Dnye ttti eken oy balamenen. Ana deen-mirimni kawsar bula, Ana deen- tiriliktin ulal uwa. Ana degen- tedesi joq ullq, Kz aldmda tula biyik turad! "Balam aman bolsn" dep kz ilmegen. Quwat aldn, anajan, zi neden. Adamdardan jaqslq kte almaymnAna jrek meyirin tsinbegen. Tuwgan ne bir danan, Tuwgan neler alpt! Qadirleyik Anan! Qasterleyik halqt! Seziler r isinen daral. Ana- mir, Ana-baqt, Ana-jrek, Trilikti gumirlq danal. Kazaklar'da anne ve baba en deerli insandr. Toplum babaya "otaas" (aile aas), anneye "jubay", "zayb", "yeti" (hanm) diye hitap eder. Bala (ocuk): Anne ve babadan doan evlatlar. Soy bakmndan oul veya kz. Toplum, ocuklar olan aile mutlu aile diye dnr. ocuklarn anne ve babalar "izbasar" (gelecek), "murager" (miras), "qolqanatim'' (kolum kanadm), "azamatm" (gcm kuvvetim), "kz quwansm" (gzbebeim), "baqtm" (mutluluum), "qzm" (hereyim) diye onlar sever ve onlardan hi bir ey esirgemezler. Kazaklar, babasn, annesini 'pr' yerine koyan bir ulustur. Gelenee gre ocuk soyunu babasndan, dilini anasndan alr. ocuklar hayat boyunca anne ve babasna sevgi, sayg gstererek bakarlar. ocuklarn arasndaki en kk erkek ocuk ise baba ve annesinin yerini alacak olduu iin onlara daha da borludur. Gelenekte yal baba ve anne olunun byk ocuunu, yani byk torununun (kz veya olan farketmez) kendine evlat olarak alp, "kk olum", "kk kzm" diyerek bakp bytr. ocuun baba ve annesi onlara karde gibi davranr. Artk o dedesinin ocuudur. ocuklar ailede, kk yatan itibaren eitilir. Anne ve baba onlara ninni syler, masal anlatr, bilmece sorar, ataszleri retir, biraz byynce onlara elinden ileri yapmaya altrr. Kazaklarda "balan bes jasqa deyin handay kter, on bes jasqa deyin qulday jumsa, on besten ri onmen dosday aqildas" (ocuklara be yana kadar "Hakan" gibi bak, on be yana kadar almaya altr, onbe yandan sonra arkada gibi dan) gibi atasz bulunmaktadr. Erkek ocuun mert, cesur, "Segiz krl, bir srl" (yetenekli, ok ynl) yetitirilmesine byk nem verir. (rnein iyi ata binmek, dombra alp, ark sylemek, gremek, iyi konumak, atmay bilmek, bilgili olmak, ar bal olmak vb.). Erkek ocuu ocak sahibi, evladn, soyun devamcs olarak saylr. Kazaklarda gsterirler. Aile kzn iinde yeri veya bambakadr. evrede Kz byynce toplumu gzelletirir diye kzlarna sayg kzlara, kzkardelerinin yannda barp armazlar, onlar hibir zaman dvmezler. Kzlar eie oturtmazlar, onlar el stnde tutarlar. En gzel giysileri, en gzel

bilig-1/Bahar96

69

ve en iyi koan atlarn kzlarna veya kzkardelerine hediye ederler. Bir boyun evlendirilen kz gen veya yal olmasna bakmadan, o boyun akrabalar ona 'kz" diye hitap ederler. Bykler ise, "kzmz", kkler "ablamz" diyerek zel sayg gsterip, selam verir. Kz evlense de kendi soyadn tar, nk soy demek, bir atadan gelen kimselerin topluluu, slaledir. Ailede kzlarn eitimi de nemli yer almaktadr. Kzlarn ev ilerine altrarak, onlar ilerideki aile hayatna hazrlarlar. Baka bir ocaa gemeden, yani evlenmeden nce kzlarna yemek yapma, diki dikme, ileme, rg rme, vb., ev ve el ilerini retirler. Bunun dnda kzn davran da nemlidir. Konumas, gl, yry, oturuu, kalk, ay koyma gibi hareketleri gzel, kza yakr ekilde olmas gerekir. Kazak kzlar ark syleyebilir, dombra alabilir, iirler okuyabilir ve erkeklerle birlikte atma yapabilir. "Kz kuwuw", (kza yetimek), "Altbaqan (salncak) gibi milli spor oyunlarna katlabilir, Kazak tarihinde bilgin, stn yetenek sahibi ve cesur olan pek ok kadna rastlanr. Eskiden ve yakn gemite nl olan Kazak kadn ve kzlarndan, rnein Kabland Kahramann akll kars Kurtka, besteci ve dombra oyuncusu Dina Murpeyisova, air Sara, 19451949 Dou Trkistan'n bakenti Urumi Bykehir Belediye Bakan Kadiwan bu hanmlardandr. II. Dnya Savanda ehit olan ve Orta Asya Cumhuriyetlerinden kan 'kz kaharman' olarak tarihe geen Manuk Mametova ve Aliya Moldagulova da Kazaklarn gururudur. Gnmzde gemiteki gibi Kazaklar kzlarn ycelterek, onlarla gurur duyuyorlar. Cumhuriyetimizde binlerce bilgin, doktor, sanat, retmen, devlet adam olan kadmlarn isimlerini tm toplum bilir. Kazaklarn kzlarna verdii nemi Trkiye ve yurt dnda yksek retim grmek iin gelen rencilerin yarsnn kz olmasndan daha iyi anlayabilirsiniz. Kazaklar kzlarn, gelenekteki analar, bir sonraki kuaklarn eitimcisi diye dnerek, onlar akll, iyi kalpli, bilgili, kltrl, alkan olarak eitmektedir. Nemere (torun); Bir kimseye gre ocuunun ocuu. Torun, dede ve byk anne iin ok scaktr. ounlukla onlar ilk torunlarn kendileri alp, "kendi ocuumuz" dye bytr. Ozanlar dede ile torun hakknda yle diyor; Ata menen nemere- ayaqtalmas bir destan. Ekewine keregi- aq bolsan nurl aspan, Balannan tatti - deydi nemere,

Maan ak sen mirde tleme Gl syakt alaqanmen ayalap Kn syaqt kteremin tbeme. Bu msralar da dede ile torun arasndaki sevgisini bildirmektedir. bere (torunun ocuu): Yallar iin "bere"nin yeri zeldir. Gelenee gre "bere"nin avucuna su koyarak imek, en byk mutluluktur. berenin ocuu "pek", pekin ocuu "nemene" diye isimlendirilir. Yedi kuak ite (dede, baba, ocuk, torun, bere, pek, nemene) byledir.

Kardeler ve Miras
Kazaklarda en byk ocua "tungm", ondan sonrakilere "ortan", en kk ocuuna "kenjen" derler. Aabeyleri evlendikten anne ve baba, miras da ona devreder, onun ocana "qaraaraq", (yani byk ocak) diye sayg gsterir. Dier kardeleri o ocan her zaman yardmcs olur. Bundan nce anne ve baba ocuklarn evlendirip, onlara yuva kurduktan sonra kendi varlna gre "eni" (hisse) verir. "Eni" ocuklara gerekli mal mlk blp vermek demektir. Bu da miras saylr. Baba ve anne yaarken "eni"sini alan ocuklar, onlar ldkten sonra tekrar miras almazlar. Sadece hatra iin beenilen giyim, kemer gibi kolay eskimeyecek bir eyler alr. Evlendirilen kznn da eni alma hakk vardr. Onun enisi iki trl gerekletirilir. Birincisi evlendii zaman kza anne ve babas durumlarna gre ev eyalarn tamamlar, at, inek, deve gibi byk ba hayvanlar verir, pahal, deerli taklar sunar, ehzler yapar. kincisi, kz evlendikten bir veya bir ka ay getikten sonra, baba ve annesini ziyarete gelir. O zaman babas ve anne eni verir. O kz da sonra tekrar miras talep etmez. Baba ve anne saken kendi eliyle eni veremezse, o zaman sa olan bir yaknlar ocuklar bir araya getirip onlarla grerek eni bler. Eni blmesinde anlamazlk olursa, kyn aksakallar veya sz geen birisi bu ie karr, onlar eninin eit blnmesinde yardmc olup, onlarn birbirleriyle iyi geinmesini salar. Onun iin Kazaklar arasnda miras davas hemen hemen yok gibidir. Aa (Aabey): Bir kimsenin kendinden yaa byk olan erkek kardei Kazaklarda "Ton jagasz bolmaz, el aasz bolmaz. (ton yakasz olmaz, halk aabeysiz olmaz.) Jlw jaga emes, kmegi jok aga emes (scaklk tutmayan yaka saylmaz, yardm etmeyen aabey saylmaz.) "nii bardn tns bar, aas bardn jaas bar " (Kk kardein olursa

bilig-1/Bahar96

70

nefes alrsn, aabeyin olursa yardm alrsn) gibi, ataszleri aabeyin toplumdaki yerini anlatmaktadr. Apa, pke (abla): Bir kimsenin kendinden byk olan kz kardei abla ana ve babasn, tm kardelerini daha da ok dnr, onlara yardmc olmaya alr. Abla hakknda halk trklerinde daha iyi ilenmitir. Apamdays, sen meni pkemdeysi, Jaqin bolp janma ketkendeysi. Bir qarasam, mp-mldir kktemdeysi Ansan awr turad awlma, Aq niyetin amagan bawrna. Mldir bulaq suwnday jan taza, Baqt qana tileydi qawmna. Meyiri mol aqjargn pkelerim, bar nege zimen ap kelemin. Jolma baqit tilep kelesider, Jetelep jekenindey aq kemeni. Kelin jne jege (Gelin ve yenge): Bykler iin gelin, kkler iin yenge. Gelin, kocasnn kardelerinden kayn pederine, kayn biraderine kadar tm akrabalarna sayg gsterir. Onlarn adlarn da dorudan sylemez. Onlara yeniden ad takar. Gelinin yeni ad takmalarn ne kadar zor, ilgin ve gzel bir gelenek olduunu bir rnekle anlatacaz. Eskiden bir adamn ok sayda olu ve akrabas varm. Oullarn adlar da "Bulakbay" (Pnarbay), "Kambay" (Kambay), "Koybay" (obanbay), "Qasqrbay" (Kayrakbay), "Qlbay" (Klbay), "Tezekbay" (Tezekbay)'m. "Klbay" acele ile eve gelirken, pnardan su almaya gelen geline rastlar. "Klbay" gelini grnce; "Gelinim, sen hemen eve haber ver, pnarn br tarafnda kamn bu tarafnda bir koyuna kurt saldrm, Tezekbay bak ile biley ta getirip, koyunu kessin, ben kurdu yakalamaya gidiyorum demi. O zaman gelin eve bakarak; "Ey, rldamann br tarafnda, hrdamann bu tarafnda, melemeye uluma saldrm, abuk keski ile bilemeyi getirip melemeyi kessin, ben kurdu yakalamaya gidiyorum" demi. O zaman gelin eve bakarak, "Ey rldamann br tarafnda, hrdamann bu tarafnda, melemeye uluma saldrm, abuk keski ile bilemeyi getirip melemeyi kessin diyor. "Keskin" diye barm, burada zeki gelin "Pnarbay", "Kambay", "obanbay", "Kurtbay", "Bakbay", "Kayrakbay", "Klbay", "Tezekbay" adlarnn yerine "rldama", "Hrdama", "Meleme", "Uluma", "Keski", "Bileme", "Keskin" diye ifade etmi. Akrabalarn

ismi bulunan bu olay gelin akllca anlatabilmi. Bu eski gelenek Kazak bozkrlarnda hala srmektedir. Gelinin rol ok nemlidir. Gelin iyi ise tm ailenin, akrabalarnn bereketini salayp, en sevilen kii olur. Yenge olarak, kendisinden kk olan kocasnn kardelerine aka yapar, onlarla samimi olur. Onlara ok sayg eder, kendi isimleriyle arlmaz, onlara "sralm" (kpeciim), "abawlm" (guralm), "erke bala" (nazl ocuk), "mirza jigit" (k yiit), "galim bala" (alim ocuk), "boy jetkenim" (gzel kzm), "klim kzim" (gler yzlm) gibi ad takar. Yenge, eskiden kz ve delikanlnn tanmasnda kpr olup, byk grev yapmtr. Onlara ak srrn retmitir. Delikanl bir kz sevdii zaman nce yengesine syler, o da danmanlk yapp, akl verir. Kz ise, annesine sylemedii srrn yengesine aar. Dolaysyla yengenin yeri byktr. Naa: Annenin akraba tarafna "Naa" denir. Onlara Naa ata (anne baba), naa apa (anne anne), naa aa (day), naa pke (teyze) diye hitap edilir. Naa, her zaman yeenini nazlandrp, istediini verir. Yeenleri de naasn sevip, sayg gsterir.

Jiyen (Yeen): Birine gre kzkardeinin ocuu. O anneannesi ve onlarn akrabalarna nazlanabilir. Hem de etkisi vardr. Yeen, naalarndan bir eyler istedii zaman ona vermesi gerekir. Yeen ile naa birbirleriyle ok samimi olur, hi bir zaman birbirini kskanmaz, yeeninin baarsyla gurur duyar. Gelenee gre yeenleri incitmez ve onlar el stnde tutar.
Jiyenar: Yeenin ocuu. O da babas gibi yegenlik geleneini devam ettirir. Onun ocuu "degenar", onun ocuu "kgenar", onun ocuu "jrejat", onun ocuu "tuwajat" diye hitap ederler. Quda (Erkek dnr), qudagiy (kadn dnr): Birisine gre kar kocann babasna "quda", annesine "qudagiy" der. Dnrler ok deerli, hrmetli insan olarak ba kede yer alr. Onlara zel olarak hayvan (koyun, dana, at) kesilir, iyi arlanr. Dnrler bu dnyadan gse de, onun dnrlk ba kuaktan kuaa devam edecektir. Dolaysyla halk "Kyew jz jldq, quda m jldq" (Damat yz yllk, dnr bin yllktr). Kyew (Gvey): Bir kzn ailesinden olan byklere gre kzn kocas, damat. Gvey, karsnn akrabalarna sayg gsterir. Karsnn ablalarna "qayn biyke", kzkardeleri ve erkek

bilig-1/Bahar96

71

kardelerine "baldzm" diye hrmet eder. Kazaklar "Peygamberde gveyine sayg gstermi" diye onlara sayg gsterirler. Kazaklarda akrabalar aras ilikiler ok samimi, uyumludur. Her zaman birbirlerini sayp, birbirlerine yardm eder. Aclarn, sevinlerini kendi arasnda paylar. Kazaklarda aile yaps ve akrabalk balantlar hakknda biz Kazak ataszlerinden daha iyi anlayabiliriz. Anne ve baba hakkndaki ataszler: Ata-anamqadirm, balal bolanda bilersin, Anq dostn qadrn, jolal bolanda bilersi (Anne ve babann kymetini, ocuun olduunda bilirsin. Gerek dostun kymetini, iftira atldnda bilirsin). Ata-anad qurmettese, sen de sonday iygilik kresi (Anne ve babana hrmet edersen, sen de onun gibi iyilik grrsn). Ata-anan aql sayrap jatqan jolmen te, Aqldn aql - sarqlmaytn klmen te (Anne ve babann akl upuzun yol ile denktir, akllnn akl bitmez - tkenmez gl gibi denktir). Ata-balann qoran (Baba, ocuun kalesidir). Ata krgen oq janar, ana krgen ton pier (Baba gren ok yapar, anne gren don bier). Ata-asqar taw, ana-bawrda bulaq, balajoasnda quraq (Baba; yksek da, anne, barndaki pnar, ocuk; yakasndaki kamtr). Ataa ne qlsan, aldna sol keler. (Babana ne yaparsan bana o gelir). Ata-ana otran ydi tbesine qpa (Baba ve annenin oturduu evin damna kma). Ata balaa sn, el erge sn (Baba ocuu snar, halk eri snar). Ata lip bala qalsa, murata jetkeni, Bala lip ata qalsa, orman ketkeni (Baba lp ocuunun kalmas, muradna ulatdr, ocuk lp babasnn kalmas, midinin kaybolduudur). Atadan bala tuwar, atasn joln quwar (Babadan ocuk doar, babasnn yolunu tutar). Atan balas bolma, adamn balas bol (Sadece babann ocuu olma, tm halkn ocuu ol). Atan ekken aa urpaqqa soya (Atann diktii aa evlada glgedir). Atas jaman alann jamandayd, Tuws jamen tuwgann jamandayd (Atas kt olan eini ktler, soyu kt olan akrabasn ktler). Atas juwan qam ustap by bop kelgen, Atas kedey qam astnda iy bol kelgen (Atas zengin olan kam tutarak bey olmutur, atas fakir olan kam altnda kle olmutur).

Atas juwann awzi qars (Atas zenginin sz geer). Atas bar qartaymaydi (Babas olan yalanmaz). Atas jer jrta bilmegennin, balas tuqm sebe bilmes (Atas topra sremeyenin, ocuu tohum ekemez). Atasz y-batasz, anasz y-panasz (Atasz ev, duasz; anasz ev, korunmaszdr). Atasz uld awz lken (Atasz olun az bozuktur). Ataa balann ald joq (Ataya ocuun ayrcal olmaz). Ake-aydn, ana-uya (Baba, aydndr; anne, yuvadr), Ake barda dos tap, at barda jol tap (Baban varken dost bul, atn varken yol bul). Akeni taya tas, eeni taya as (Babann daya tatr, annenin daya atr). Akesi turp ul sylegennen bez, eesi turup qz sylegennen bez (Babas varken olu konumasn, annesi varken kz konumasn). Akesi qurdastn balas qurdas (Babas yat olann ocuu da yattr). Akesi sylamaan kiini balas sylamayd (Babasn saymayan kiiyi ocuu da saymaz) Anaa balan alal joq (Anne ocuunu ayrt etmez). Ana meyrimi iidi jltad, kn meyirimi srtd jltad (Ana mihribanl gnl str, gne mihribanl srtn str). Ana sti bolaa ari as, ri em, el meyiri erge ri k, ari dem (Anne st ocua hem a, hem ila, Halk mihribanl ere hem g, hem moral). Anal balan zi toq, anasz balan kzi toq, (Anneli ocuun z tok, annesiz ocuun gz toktur). Anad mekege arqalap barsada, qarznan qutla almays (Anneni; Mekke'ye kere srtnda gtrsen de borcunu deyemezsin). Anann knili balada, balann kili balada. (Annenin gnl ocukta, ocuun gnl darda). Ana jaqsln awrsa bilersi, qayn jaqsln qdrsa bilersi (Annenin iyiliini hasta olursan bilirsin, kayn iyiliini gezersen bilirsin). Anan sti bal, balan tili bal (Annenin st baldr, ocuun dili de baldr). Anasz mir, sngen kmir (Annesiz mr, snen kmrdr). Anan aldaw aqmaqtn isi, anan qorlaw aywann isi. (Anneyi aldatmak ahman ii, anneyi aalamak hayvann iidir).

bilig-1/Bahar96

72

Anasn emip bala zer (Annesini emerek ocuk byr). Ana-joraa japraq (Anne, yaraya ilatr). Anan sygen jeri otqa da kymeydi, anann sygen jerine oqta tiymeydi (Annenin pt yer atee de yanmaz, annenin pt yerine kurun da demez). ocuk, olan ve kz hakkndaki ataszleri: Balan slaw siredi, qard qlaw siredi (ocuu efkat bytr, kar' ince kar bytr). Balam, balm, balan balas, janm (ocuum balm, ocuumun ocuu canmdr). Balam jaqs bolsn dese etke ayda, Atm jaqs bolsn desen kp bayla (ocuum iyi olsun dersen baka yurda gnder, atm iyi olsun dersen ok bala). Balann jaqss qzq, jaman kyik (ocuun iyisi sevimli, kts beladr). Balann tentek bolgan yinen, jigittin tentek bolan biyinen (ocuun yaramaz olmas aileden, yiidin yaramaz olmas kadndandr). Bala atadan tuwadi, aqil zinen tuwad (ocuk atadan doar, akl kendinden doar). Bala harman lken, aamay nardan lken (ocuk hakandan byk, aamay nardan byktr). Bala estigenin aytad, krgenin isteydi (ocuk iittiini syler, grdn yapar). Bala jugiriwdi, jlwdan yrened (ocuk komay derek renir). Bala boluw parz emes, ke boluw parz (ocuk olmak farz deil, baba olmak farzdr). Balal y bazar, balasz y mazar (ocuklu ev neeli, ocuksuz ev souktur). Bala, balann isi ala (ocuun ii yarm yamalaktr). Bala jasndan umtpayd, taz basndan umtpayd (ocuk kklndekini unutmaz, kel bandakini unutmaz). Atadan bala tuwar, atasn joln quwar (Atadan ocuk doar, atasnn yolunu tutar). Atadan jags ul tuwsa, elini qamn jeydi, Atadan jaman ul tuwsa, elini maln jeydi (Atadan iyi olan doarsa halknn gamn eker, atadan kt olan doarsa halknn maln yer). Atann spes ul, nbes daw dawlayd. (Atann adam olmayacak ocuu, onulmaz davayla urar). keli bala maqtansaq, kesiz bala jasqanaq (Babal ocuk gururlu olur, babasz ocuk ekingen olur),

Uld kzi jawda, qzd kzi bawda (Olann gz dmanda, kzn gz sste olur). Uld ql tzde, qzd ql yde (Olann huyu darda, kzn huyu evde anlalr). Uld uyat kede, qizd uyat eede (Olann namusu babada, kzn namusu annede). Ulsz qatn mekke jarmas (Olu olmayan kadnda smek olmaz). Ul jaqs bolsn dese, ul jaqsimen awldas bol. Qzm jaqs bolsn desen, qz jaqsmen awldas bol (Olum iyi olsun dersen olu iyi olanla komu ol, kzm iyi olsun dersen kz iyi olanla komu ol). Ul jaqsi bolsa, kelinidi qayrar, Qzn jaqs bolsa, kuweyn qayrar (Olun iyi olsa gelinine sahip kar, kzn iyi olsa damadna sahip kar). Ulsz ydi mal qayrlmaz, qizsiz ydi jgi jylmaz (Oulsuz evin hayvan srs toplanmaz, kzsz evin eyas da toplanmaz). sirsen erke perzentti saqalna jabsar (ocuu nazl bytrsen sakalna yapr). Jaqs bala oyla, jaman bala toyla (iyi ocuk dnmeyi sever, kt ocuk oyunu sever). Qz bala kesine juldz, eesine kn (Kz ocuu babas iin yldz, annesi iin gnetir). Qlz qlman kpke jaad (Kz davranlaryla herkese beenilir). Qz qlmen sykimdi, ul adebimen sykimdi. (Kz davranlaryla sevimli, oul terbiyesiyle sevimli olur). Qz tilnbegen qarbizben te (Kz dilinmeyen karpuz gibidir). Qza bergisiz qatn bar (Kza bedel kadn var). Qz minezdi bolsn, ul nerli bolsn (Kz iyi huylu olsun, olu hnerli olsun). Qz bar awild qdr bar (Kz olan kyn hzr olur). Qzd qarta sna, att jigite sna (Kz yal gibi sna, at yiit gibi sna), Qznn balas, baladan ttti anas (Kzmn ocuu, ocuktan tatl annesi). Qzd krki-kiyim (Kzn grkemi giyimdir). Qzd kzi qzlda (Kz ssl eyleri sever). Qzd tama qlday (Kzn itah ok azdr). Qzd mal, qard suw (Kzn mal karn suyu gibidir). Qzd el sekil, eskili koy regen (Kzl ky dedikoducu, keili koyun srs durmaz olur).

bilig-1/Bahar96

73

Qz quninde qzdn bari jaqs, jaman qatn qaydan ad (Kzlk gnnde kzlarn hepsi iyi, fena kadn nereden kar). Jaks qz birew kelse, esik aar, jaman qz birew kelse trge qaar (yi kz birisi geldiinde kapy aar, kt kz birisi geldiinde ba keyi alr). Jaqs qza ak kp, jaqsi asqa qasq kq (yi kza ak ok, iyi aa kak oktur). Bala tarbiye basnan, ebekke bawlaw jasnan (ocuk eitimi bandan, almay retmek kkten). Jaqs jiit at qarz alad, jaman jiit et qarz alad (yi yiit at bor alr, kt yiit et bor alr). Jaqs jiit awrsa, habar alar dos kp, jaman jiit awrsa bar dos da or kep (yi yiit hastalanrsa haber alan dostu ok olur, kt yiit hastalanrsa olan dostu da korkar). Jaqs jiit dos izdeydi, jaman jiit as izdeydi (iyi yiit dost arar, kt yiit a arar) Jags jigit iske umtlar, jaman jigit asga umtlar (yi yiit ie giriir, kr yiit aa giriir) Qzanaqtn gz kuyewsiz qalad (Kskan babann gizi kocasz kalr). Jetim qzd jengesi kp (Yetim kzm yengesi ok olur). eege qarap qz ser, kege qarap ul ser (Anneye bakarak kz byr, Babaya bakarak olan byr). Kadn, hanm ve gelin hakkndaki ataszleri: Qatnsz tw-qate (Kadnsz geim zordur (hatadr)). Qatn jog, bala qaydan tuwad (Kadn olmaynca ocuk nereden doar). Qatn lse, balaa batar, bala lse anaa batar (Kadn lrse ocua zor, ocuk lrse anneye zor). Qatn tirik aytpayd, qas estiydi (Kadn yalan sylemez yanl duyar). Qatnd bastan, balan jastan (Kadn batan, ocuu kkten ele al). yeldin a uzn, al qsqa (Kadnn sa uzun akl ksadr). Qatn sarannn qazan qaynamaz (Hanm cimri olann kazan kaynamaz). Jaqs yel yine kisi kelse jargldap jredi (yi hanm evine birisi geldiinde iyi davranr). Jaqs ayel miridi uzartad, jaman ayel stine tuz artad (yi hanm mrn uzatr, kt hanm stne tuz ykler). Jaqs ayel, iris, jaman ayel urs (yi hanm;

rzk, kt hanm; kavga). Jaqs basn jasrmayd, jaqs yel asn jasrmayd (yi insan bam gizlemez, yi hanm an gizlemez). Jaqs qatn jaman erkekti asray alad, Jaman qatnd jaqs erkek asray almayd (yi kadn kt erkee bakabilir, kt kadn iyi erkee bakamaz). Jaqs qatn jarnnn jagssn asrar, jamann jasrar (yi kadn yarinin iyiliini artrr, eksikliini gizler). Jaqs qatn qartaytpas (yi kadn yalandrmaz). Jaqs qatn zeynet, jaman qatn beynet (yi kadn ziynet, kt kadn zahmettir). Algan jaqsi jigittin arqasan isin odayd, algan jaman jigittin arqasan sni bolmayd (Hanm iyi yiidin her zaman ii yolunda gider, hanm kt yiidin her zaman ii geri dner). Algan jaqs jigittin rs tasar, Algan jaman jigittin tuws qasar (Hanm iyi yiidin rzk artar, Hanm kt yiidin akrabas kaar). Qatn jaman jigittin yi mola, kuyewi jaman qatinn yi qora (Hanm kt yiidin evi mezar, kocas kt kadnnevi ahr). Qatn joq ydi ii srkey, erkei joq ydi srt srkey (Hanm olmayan evin ii gariptir, Kocas olmayan evin d gariptir). Jar jaqs bolsa ydi beyis, jar jaman bolsa yi keyis (Kann iyi olursa evin cennettir, Karn kt olursa evin mezardr). Algan jar jaqs bolsa, uyinen kii ketpes, algan jar jaman bolsa, n dosda aya jetpes (Karn iyi olursa evinden misafir kesilmez, karn kt olursa gerek dostunda gelmez.) Ayeldi jaman dese, ana on iinde (Hanmlar ktlersen annen de onun iindedir). yeldin ki az, aylas kp (Kadnn gc az, hilesi oktur). Erte turan jigitti rs artq, erte turan yeldin birisi artq (Erken kalkan yiidin rzk fazla, erken kalkan hanmn bir ii fazladr). Jaqs erdi iinde altnnan awr sr jatad, jaqs yeldi iinde altn bast ul jatad (yi erin iinde ar sr yatar, yi hanmn iinde altn bal oul yatar). Jaqs kelin, kelin, jaman kelin lim (iyi gelin gelindir, kt gelin lmdr). Jaqs kelin qurdasday bolar, jaqs ul srlasday bolar (iyi gelin arkadan gibi olur, iyi olan srdan gibi olur).

bilig-1/Bahar96

74

Kelin, kelin, kelinbaq, kelmay jatp szin baq (gelin, gelin geline bak, gelmeden nce szne bak) Kelin jaqs bolsa nemeresi tatti (Gelin iyi olursa torunu tatl olur). Kelinni uyatt bolsa, berdi quday, kelini uyatsz bolsa, urd quday (Gelinin namuslu olursa verdi Allah, gelinin namussuz olursa vurdu Allah) Kelinni betin kim burn asa, sol stq (Gelinin yzn kim nce aarsa, o scak grnr).

Dier Akrabalar Hakkndaki Ataszleri:


Aas bard jaas bar, inisi bard tns bar (Aabeyi olann destekisi var, kk kardei vardn nefesi var). Aa adassa, ini iz kesedi (Aabey yolunu arrsa, kardeleri arar). Aa depti bolsa, ini depti. Apa adapte bolsa, sinili depti (Aabey terbiyeli olursa, erkek kardei terbiyeli olur. Ablas terbiyeli olursa, kz kardei terbiyeli olur). Jeti atasn bilmeyen, jitimlitin belgisi (Yedi atasn bilmeyen, yetimliin iaretidir). Jiyen el bolad, mal bolsa , Jelke as bolad, ya bolsa (Yeen akrabadr, mal olursa,Yelke a olur, ya olursa). Atalastan awldas jagn (Uzaktaki akrabadan yakndaki komu iyidir). Aayd altaw bolsa, adam tymeydi, Tuwra jrse lebizin kiymeydi (Akraban ok olursa, kimse dokunmaz, doru i yaparsa, lafn bo kalmaz). Doru i yaparsan, lafn bo kalmaz).

Aayn-tuwann gz als-beris, Qudalgt gz bans-kelis (Akrabann ilikisi al veri, dnrn ilikisi gidi geli). Aaynn gadrn, agn bilmes, jat bilir (Akrabanm kymetini, yakn bilmez, yabanc bilir). Aaynn azar bolsada, benzeri bolmayd. (Akrabann eksiklii olsada, tanmazl olmaz). Quda stine guda bolsa, syek jaarar Awl etine awl konsa, irge jaarar (Dnr stene dnr olursa, akraba oalr, kyn stne ky yerleirse komu oalr). Qudan bergenine syenbe, gudayd bargenine syen (Dnrn vereceine dayanma, Allahn vereceine dayan). Eki ye-oyran Eki syr-ayran (ki hanm bela olur, iki inek ayran olur). Bajana baja krse, bas gyd (Bacana bacanak grrse akalamak ister). Eki ayaktda baja tatuw trt ayagtda bota tatuw (insanlarn iinde bacanak aras iyidir Hayvanlarn iinde botann* aras iyidir). Kyaw-jz jldg, guda-m jldg. (Gvey yz yllktr, dnr bin yllktr). rkim sygeninin gul (Herkes sevenin kuludur). Jaqs kelin- gzday, jaqs kvey-ulday (iyi gelin; kzn gibi, iyi damat; olun gibidir). *bota; Deve yavrusu.

KAYNAKLAR 1. Zeyne SMAL/ Muhittin GNE, Trke Aklamal Kazak Ataszleri,. Engin Yayn, Haziran 1995/ Ankara. 2. B. LMGANOV. E.ABDRAMANOV, Kyew Keltir Qz Toynd Ql, Sanat Yayn 1994/Almat.

3. "Qazagtm Salt Dstrleri men Adep-urptar" 4. Seyit Kenjeahmetov "Ana Dili" Yayn Almat 1994. 5. Zeyne SMAL, Kazaka renme ve Konuma Klavuzu, Ay Basn Yayn Ankara 1993.

bilig-1/Bahar96

75

TRK DNLERNDE "SAI" GELENE, BUNA BALI RTLERPRATKLER

Bir toplulukta kiilerin birbirleriyle olan ilikilerini dzenleyen kanunlar bir yerde yetersiz ve ihtiyaca cevap veremeyecek durumda olabiliyor, Bu durumda karmza rf, adet ve gelenekler kyor. te bu geleneklerden biri de dn adet ve gelenekleridir. Biz bu yazmzda, bu geleneklerin bir halkasn tekil eden gelin grme anndaki ritler, pratikler ve 'sa'dan sz edeceiz. Balangtan bu yana, Trk topluluklar farkl corafyalarda yaamalarna; deiik siyasal, sosyal ve kltrel deimelerle kar karya bulunmalarna ramen zellikle aile messesesi hakkndaki duygu ve dncelerini pek deitirmemilerdir. Bu geleneklerin bir halkasn tekil eden "sa", amanist ve Mslman Trklerin evlenme trenlerinde deiik pratikler halinde karmza kmaktadr. Abdlkadir NAN, "sa (libation)''nn, topluluun her devirde rettii en nemli rnlerden olduunu; avclk devrinde st, kmz ve hayvann yandan; iftilik devrinde dar, buday, pirin ve eitli meyvelerden meydana geldiini belirtmektedir (1). amanist inana gre, btn kainat insanlara faydal ve zararl (iyi ve kt) ruhlarla doludur. Onlarn, hayat ve tabiatta oynadklar roln nemi, Beltirler'in u duasndan kolaylkla anlalyor:

Dr. Hasan KOKSAL Ege niversitesi Trk Dili ve Edebiyat Blm retim Grevlisi

................. Ey, bizzat yaratc olan sizler! Bizi btn tehlikelerden kurtarnTabak biimindeki yzlerimizin ter iinde kalmasna ve dme biimindeki yreklerimizin titremesine msaade etmeyin. Ey, bamzn koruyucusu olanlar,Ey yiyeceimizi bize bahedenler! adrmzn medhalinden k huzmelerini siz szdrrsnz ve adrn duman deliinden gnei bize siz gsterirsiniz"(2). Biz, nce deiik blgelerdeki Trk topluluklar arasnda eitli sebeplere bal olarak uygulanan "sa" geleneklerinden bahsetmek istiyoruz. Yakut Trklerinde, bir delikanl evlenmeye karar verince, kendi soyuna mensup genleri bir araya getirir, byklerin huzurunda "Kam ayini" dzenler, akma gidecek atlarn baland kazklarn dibine tulumlar dolusu kmz koydurur ve Kam da bu kmzlar, atlarn koruyucusu olan tq (dq) ruhuna "sa" eder(3). Ayrca Yakutlar, ilkbaharda yaptklar "sa" bayramna "sah", sonbaharda yaptklar

bilig-1/Bahar96

76

"sa" bayramna "abas sga kt ruhlara sa" adn vermiler ve 9'ar gn sren bu bayramlarda hazrladklar kmz ve kurbanlar "sa (libation)" etmilerdir(4). Altayllar, "yayk kaldrma (yayk garar)" denilen merasimde Yayk (vastac ruh) ad verilen ruha ltuf ve ba temennisiyle, ilkbaharda davarlarn ve ksraklarn ilk salan stlerini bulgurla kartrp lapa (potka) yapar ve "sa (libation)" saarlar(5). Bazen aman ayinleri "Aruu Krmesler (evin ve ailenin koruyucusu)"in tasvirlerine rak ve arap serpmekle balamakta ve bu merasimler bizzat aman veya hut ev sahibi tarafndan yaplmaktadr(6). Altayllarda "ts-tz", Yakutlarda "tangara" Uranhalarda "eren", Mool-Buretlerde "ongon" ad verilen putlar-fetiler, keeden, paavradan, kayn aac kabuundan yapld gibi, hayvan derilerinden de yaplmakta; av, sefer gibi nemli bir ie karken bunlara "sa" salmaktadr(T). Alp Arslan, kznn Halife ile nikahnn kylmasndan sonra, iki yanndaki iki tabaktan kendi eliyle salar samtr(8). Kagarl da, bugn devam eden 'sa'nn Trklerde her devirde yaygn bir adet olduunu, gelin ile gveyin balarna para salmas iinin zel bir yerde toplanlarak yapldn divannda belirtiyor (9). Halife al-Muktedir tarafndan 921de Bulgar Han'na gnderilen eli, Han'n huzuruna girdiinde Han'n adamlar, gm paralar saarlar. Mtenebbi divanndaki bir beyit "sa" adetinin Araplarda da bulunduunu gstermektedir. (A. Z. Velidi Togan, bn Fadlan's Risbericht, metin 20; Exs. s, 159) (10), Bu rneklerden anlalyor ki "sa (libation)", bir dini terim olarak btn Trk boylarnda ortaktr. Hatta ruhlara "sa yapma" dini telakkilerin muayyen bir safhasnda btn dnya kavimlerinde grlm cihanmul bir dettir. Erzurum ve evresinde gelinin gerek kendi hazrlad, gerekse hediye olarak verilen btn eyizi, dn zaman iplere aslr. Kz akrabalar eyizi grmeye gelirken hediye getirmek zorundadr. Buna "sa" denir(11). stanbul dnlerinde de gelin ehir dna gidecekse davetliler salarn, eyiz olan evine gidinceye kadarki zaman iinde getirirler(12). Gnmzde, slam Hukukular'nn kar ktklar "sa" gelenei, ayr bir aileye mensup olan kzn, getirildii ailede ansnn tutmas, ksmetinin almas ve beklediklerine kavumas iin yaplan bir nevi "kansz kurban" ayinidir.

Gelinin, baba evinden alnmasndan mstakbel kocasnn evine getirilmesine kadar uygulanan deiik ritler ve pratikler vardr. imdi bu uygulamalardan bazlarna temas edelim: nceleri gelin almaya gvey gitmezdi, bugn gelini almaya gvey de gitmektedir. Mekann durumuna gre gelin; yaya, at, evge (zel hazrlanm kapal araba), tahtrevan veya taksi ile gveyin evine grlyor. Bu grme durumunda gelinin yznn duvakla rtlmesi, onu d etkilere, zellikle kt nazara kar koruma amacna yneliktir. Hatta kylan nikahta da ritel zellik apaktr. Nikah kyma ilemi Anadolu' da baz blgelerde gelin evden karken, baz blgelerde de gelin, gvey evine girdikten sonra yaplr(13). Her iki halde de, taraflarn temsilcileri ve ahitlerinden baka kimse burada bulunamaz. Bu ilem, evlilii teyit eden dini rittir. Gveyin balanmamas, yani bylenmemesi iin nikah kymnda kt niyetli kiilerin, grubun arasna girmemesine dikkat etmek gerekir. Zira, kskanlk ve dmanlk gibi sebeplerle gveye by yaplabilir(14). zbeklerde mam, nikah kymadan nce gelin ve gveyin ebeveynlerine mihr-i malnn tamam olup olmadn sorar. Olumlu cevap aldktan sonra gveyin zerine dar serpilir ve ine iplikle gveyin zerindeki elbisesi eitli yerlerinden dikilir. Bu merasim srasnda: -Ser bereke bolgn, bay badevlet bolgn, balaakalaringning arzusn krgin... (Bana bereket olsun, zengin ve devletli ol, oluk ocuklarnn arzularn gr) diye dua ederler(15). Trk topluluklarnda gelinin babann evinden alnndan gerdek anna kadarki sre iinde deiik salar datlmaktadr. Bu pratiklerde ama, gelin ve gveyin birlemesine engel olabilecek iyeler/cinler/arvaklar iin bir tedbir almaktr(16). Bylece say saanlar, kazay-belay defettiklerine inandklar gibi, sadan nasibini alanlar da bunun kendilerine uur ve bereket getirecei inancyla onu uzun sre saklarlar. imdi bu sa maddelerine bir gz atalm: Krgz-Kazaklar'da kurt (kurutulmu peynir) ufak rek ve gm para, kmz (atn kuyruk ve yelelerine) (17), Kuman-Kpaklarda (para) (18), Kerkk yresinde (para, eker, lokum, ceviz, y. badem, kuru zm) (19), Azerbaycan'da [noul (eker), sikke (para)] (20), Makedonya'da (buday, arpa, leblebi, para (21), Dobruca'da (kuru yemi, para, yada kzartlm lokma) (22), Erzurum'da (erez, para, elma) (23), Erzincan'da (yemi, para, elma) (24), Kemaliye'de (elma, buday, para) (25),

bilig-1/Bahar96

77

Ar'da (erez, elma) (26), Tunceli, Bingl evresinde (kuru zm, eker, elma) (27), Sivas'ta (erez, para) (28), Nide'de (kuru zm, buday, eker) (29), Boyabat'ta (keke) (30) gibi maddeler dorudan gelinin bandan aa sald gibi, dne katlan halk zerine de salr. Dn alay gelini almaya giderken birtakm engellerle karlarlar. Bu durumda, veren taraf alan taraf daima kskanr. Nitekim, Gaziantep yresinde kz kynn delikanllar, dnrc bana (toy bana) elinde tuttuu yumurtay gstererek, "ya ba deyin ya da yumurtay vurun" derler. Dnrc bann yumurtay krmas uursuzluk getirecei veya kz ve olann balanaca inancyla ba paras denir ve yumurta alnr. Bu yumurta geline verilir ve "gelin dll olsun!" diye barlr (31). Ayn pratiin bir benzerini Giresun'un kylerinde gryoruz. "Aartma" ad verilen bir aacn dalna yaldzl yumurta aslr. Gvey kynden gelen delikanllar yumurtaya nian alrlar. Her delikanlnn be fiek atmaya hakk vardr. Yumurtay kimse vuramad takdirde kz verilmez. Bu durumda, kz babasnn yapt masraflar, erkek taraf dnrleri karlarlar ve kz alrlar. "Aartma"y vuran olursa hi bir ey denmeden kz alabilirler (32). Gelin, baba evinden karlrken kap tutularak veya dn alaynn n kesilerek bahi alnmas, ok yaygn bir pratiktir. Artvin ve Erzurum yresinde gelin alaynn nnde gre tutulur ve bahi alnr. Buna "Ko paras" denir. Dn alaynn gelini almaya gittii yoldan dn, uursuzluk saylr. Bu sebeple deiik yol gzergah izlenir. Nogay Trkleri'nde daha nceden tespit edilen bir yerde gelin kafilesini damat kafilesi karlar. Gvey at veya arabas, gelin arabasnn evresinde tur atar. Gveye "tokz" ad verilen dokuz para eyadan meydana gelen hediye verilir. Bu hediye gveyin atna veya arabasna taklr (33). ldr ve evresinde de gelin gtrlrken "papak atllar" ad verilen bir yar yaplr. lk dereceye girenlere hediyeler verilir ki bu da bir eit "sa" dr (34). Kerkk yresinde, gelin ata bindirilirken ilk ocuu erkek olsun diye terkisine bir erkek ocuk bindirilir(35). Trkmenistan'da gelinin kucana erkek ocuk verilir veya kaynana yorgan iine yatrlarak gelinin nne koyuluyor; bylece gelinin, kaynanas gibi erkek douraca inanc besleniyor (36). Anadolu'nun baz yrelerinde de benzer riti gryoruz. Mesela gelin eve girerken kucana erkek

ocuk verildii gibi, gelin iin hazrlanm yatakta erkek ocuk defa yuvarlandrlyor (37). Gelin grlrken uygulanan eski pratiklerden biri de gelinin bindii atn nne, bazen bir ko getirilmesidir. Gelin, attan eilerek kou bir eliyle atn terkisine kadar kaldrd takdirde ko gelinin, kaldramazsa ko sahibine bahi vermeye mecbur olur (38). Gelin alaynn nne ip germe veya herhangi bir engel kurma gibi pratikleri de gz nne aldmzda, kz alp vermelerde taraflar arasnda sembolik bir savan yapldm sylemek pek de yanl olmaz kansndayz. Bu durum, eski Trk topluluklarndaki "kz karma ve yama suretiyle evlilik"e meruluk veren savalar aklmza getiriyor (39). Kocack'ta (Makedonya) gelin, odasna gtrlrken, nne koyulan kk bir ibrikteki suyu, ii rast gitsin diye sa aya ile dktrrler. Arkasndan, koyun gibi yumuak huylu olsun diye bir koltuuna ekmek, dier koltuuna i sever olsun diye sprge verirler. Sokaklarda gezmesin, evinin kadn olsun, akln bana toplasn diye ban bacann ktna vurdururlar. Gveye de zerine den maddi ve manevi grevlerini tam yapsn diye Kur'an verirler (40). Dobruca'da ihtiyar bir kadn, canl beyaz renkli bir tavuu, ban bir kanadnn altna sokarak, gelinin banda kere dolandrr. Buna "kakma" denir. Bununla gelinin etrafn sard vehmedilen kt ruhlar, cin ve periler kovulmu, eve uursuzluk getirmesin diye kapdan ieri braklmamtr(41). Trkistan'da gelin, olan evinin nne getirilince bir kabn iinde yaklan atein kzleri ikiye blnr, gelin arasndan geer. Bylece gelinin gnahlarnn ve kt huylarnn yok olacana inanlr. Gelin, duva ile otururken yanndaki iki kadn beraberlerinde getirdikleri ayna ve tara gelinin elbisesinin zerine koyarlar. Aynann, gelinin bahtn ak tutaca, temizlik simgesi taran da ruhunu temiz tutaca inanc vardr. Ayrca gelinin yanndaki bir kadnn "gay" diye adlandrlan bir makas ap kapamas, her trl ktln kesilerek gelinden uzaklaaca inanc hakimdir(42). Hafik ve evresinde, gelin eikten ieri admn atarken nne ate serpilir ve d kapnn eiine de ivi aklr(43). nsanlarn atei kutsal saydklar dnemlerden kalan bu ritte, atein insanlar birok ktlklerden koruyaca, gnahlarndan arndraca inanc yatmaktadr (44).

bilig-1/Bahar96

78

Boyabat ve evresinde, gelin evden karlrken kz taraf, kzn sadcna kl, ivi, ekmek, oklava ve anak veriyor. Kl, ocan devamlln; ivi, olann evine akldnda gelinin eve balanmasn; ekmek, bereketin geleceini, oklava, anaa vurulduka gelinin alamakl halinin gizleneceini salamaktadr. Bu ivi akma ritmi Kerkk yresi dnlerinde de gryoruz(45). Gelinin kt huylarndan arnmas, evine bal bir kadn olmas ve bereketi getirmesi iin de deiik ritler uygulanmaktadr: orum ve evresinde, gelin kocasnn evine yaklarken evin damna kan bir ahs elindeki mlei yere atar ve paralar, dier bir ahs bir yumurtay evin kapsna vurur ve krar(46). Diyarbakr ve evresinde gelinin eline verilen su testisinin ve bir yumurtann krlmas, un dolu kpe elinin bastrlmas istenir(47). Nide yresinde gelin, evin eiine konan koyun postu, sacayak, halat zerinden atlar ve elindeki ya kapnn st pervazna srer. Daha sonra geri dnp yerdekileri alr(48). Burdur, Artvin, Afyon ve Sarz blgesinde gelinin ayaklar nnde kurban kesilir. Gelin kesilen bu kurban kan zerinden atlayarak eve gjrer(49). Bazen gelin bu kurban kanna sa baparman bulayarak alnna srer. Bayburt'ta gelin eikten ieri girerken ayann altna koyulan cam barda krar. Gelinin banda ekmek doranr ve bu ekmek krntlar kpeklere yedirilir. Bylece gelin haramdan uzaklatrlm, helal kazanca yneltilmi olur(50). Sarkeili Yrklerinde, geline, kapya ya srdrlr, tabak, anak krdrlr ve kuzu postu inettirilir(51). Erzurum ve Erzincan yrelerinde, kz evinden alnan bardak veya tabak gelinin ayaklar altna koyulur ve krdrlr. Daha sonra mutfaa gtrlr ve tandr ba dolatrlr(52), ubuk ve kyleri evresinde iinde su ve para bulunan testi ile, kuru yemi bulunan bir mendil gvey tarafndan gelinin arabasnn nne atlr. Ayrca hemen orada kaynpeder ve kaynvalide greirler. Kaynpeder grei kaybeder. Bylece kadnn evde sz. geeceine inanlr(53). Sivas ve evresinde gelin attan inip kapya yaklarken, "ayaklar yansn da evinden dar kmasn" diye darya bir kzgn demir atarlar. Sonra geline bir aa kak krdrrlar. Gelin eikten girerken st eie tatllk, geimlilik getirsin diye bal ve ya srdrlr. Bu arada cuma gn dn evine dikilen bayrak indirilir. Bayran srna takl olan soan kim alrsa gvey ona "aclmz ald" diye bahi verir(54). Eskiehir'in baz kylerinde, gelin sundurmaya karlrken kolunun birinin altna Kur'an, dierine de ekmek

koyarlar. "Koltuk ekmei" veya "Gelin ekmei" denilen o ekmek, daha sonra dii armasn diye herkese datlr. Ayrca gelin, odasna kmadan nce kere evin kapsn yalar. Sonra bir ka alp arkaya frlatr. Kan ak veya kapal dmesine gre yorumda bulunur. Kak, kapal dmse, gelin eve kapanacak, ak dmse gelinin nasibi ak olacaktr. O gn orulu olan gelinin azna sokulup karlan eker, konuamayan ocuklara yedirilir(55). Erzurum ve Erzincan evresinde gelin, gvey evinin nne getirilince damda sadcyla bekleyen gvey, birka paraya blnm, fakat paralara aynlmam bir elmay gelinin bana nianlar. Elma gelinin bana deer ve paralanrsa uur saylr. Zira gelin kocasndan korkar ve ona itaatkar olur, sznden kmaz(56). Bu elma motifi Kerkk ve Azerbaycan yrelerinde de yaygndr. Bazen elmann yerini portakal ald da olur(57). Yldzeli'nin kylerinde gveyi evine giren gelini, halaya tutarlar ve ortas delinmi bir yufka ekmeini gelinin kafasna geirirler. Bu durumuyla halayda defa devir yapan gelinin boynundan ekmei alrlar. Bu ekmei orada bulunan evlenme ana gelmi kzlar "bize de nasip ksn" diyerek yerler(58). Benzer gelenek, Zara ve evresinde de grlmektedir: Gelin, gvey evine geldii zaman kaynvalide ile beraber halka eklinde ekmeklerin takld oklavann ucundan tutar ve oynarlar. Bir sre oynadktan sonra ekmekler orada bulunan bekarlara datlr. Bu ekmeklerden yiyenlerin ksmetlerinin alacana inanrlar. Ayrca bekar kzlar, gelinin eteine isimlerini yazar, gelinin salar arasna sprge pleri koyar ve dmlenmi bir gelin telinin dmn geline zdrrler. Bunlar evlenmemi kzlarn(59) ksmetlerinin almas iin uyguladklar liflerdir. Gerede'de gvey evine gelen geline ekmek krdrlr(60). Nimete dnk ritlerin temelinde bereket, ksmet ve zrriyet temini sakldr. Kastamonu ve evresinde, gelinin, gvey evine geliinde, gelinin kaynvalidenin bacaklar arasndan gemesi ve gelinin alnmaya gidildiinde kaynvalidenin elini pmeye gelen gelinin ban kendi eteinin altna sktrp brakmas, ilgin birer rittir(61). Burada gelinin kaynvalideye itaat etmesi, tabi olmas inanlar yatmaktadr. Yukarda szn ettiimiz ritler ve pratikler blgeler arasnda yakn benzerlik arz etmektedir(62). Kars yresinde "sa" gelenei, "ah bezeme" ad verilen deiik bir uygulama olarak yaamaktadr. 65-70 uzunluundaki bir sopaya aa grnm verecek ekilde yedi ya da dokuz dal aklr. Her bir dala er adet meyve ve eker paras aslr. Bu masraflar sadlarca karlanr. "ah

bilig-1/Bahar96

79

bezeme" hem gelin hem de gvey taraflarnca ayr ayr hazrlanr. "Kz ah" gvey tarafndan gelenlere sunulur. Dnrler, bu ah zerindeki yiyecekleri yerken evrede bulunanlara bahi datrlar. "Olan ah", gerdekten nce, olan sadcnn evinden alnr ve gerdek odasna gtrlr. Sadca hem gvey evi armaan verir, hem de gelin kendi el emei rnlerden armaan verir. "Olan ah" zerinde mum yaklarak braklr(63). Nevehir ve yresinde "ah bezeme" ritinin bir benzeri, "Nahl" hazrlamadr(64). u farklaki "Nahl'n dallar zerine yiyecek maddeleri konulmayp eitli meyve taklitleri, renkli kat ve kumalarla sslenmitir. Her folklor rn, muayyen bir zaman ve mekan dahilinde, hayat artlar muayyen bir halk zmresinin psikososyal bir davranndan ibarettir. Bu davran, balangta belli bir objeyi hedef setii halde, zamanla fonksiyonel manasn kaybetmi ve gelenekleerek halk hafza ve alkanlklarnda yaamaya devam etmitir, Trk dnyasnda yakn benzerlik arz eden geleneklerin meneinin eski devirlerdeki amanizm inancnn birer kalntlar olduu tartma kabul etmeyen bir gerektir. Yaplan btn bu rit ve kiiye

"Dars banza" diye karlk veririz. Bu temenni ve pratikler; uur, bereket ve mutluluk beklentileri iindir. Sevinli bir anmz kutlayan karmzdaki dua, amanizm panteonundaki tanrlara yaplan sa (libation) merasimi ile yakndan ilgilidir(65). Bazen aka olarak, bamzn etrafnda evirip birine verdiimiz para davran da aman inancnda nemli bir ayin bakiyesidir(66). nsan topluluu, teknolojinin hibir zaman tamamen boyunduruu altna girmemi, sosyal deimelere tabi olarak rf, adet ve geleneklerini byk oranda terk etmemitir. Baka bir deyile sosyal gelimeler,sosyal deimeler gibi ksa bir zaman iinde meydana gelmedii iin, sz konusu topluluk bu deerlerin byk bir blmn muhafaza edebilmitir. Hem ilkel, hem de medeni topluluklarda grdmz, evlenme anndaki ritlerin tek amac, eleri kt ruhlara kar korumak ve mutluluk temin etmektir. Son zamanlarda hzl kentleme ile birlikte bu szne ettiimiz geleneklerin zayfladna ahit oluyoruz. Bu kltrel deerlerimizin gelecek kuaklara aktarlmas iin, Trkm diyen herkese byk grevler dmektedir.

bilig-1/Bahar96

80
DPNOTLAR 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. Tarihte ve Bugn amanizm, Ankara 1954, s. 167. Sadettin BULU. "amanizm III", Trk Amac, 1 Eyll 1942, Say.3 s.l 30. A.NAN, Makaleler ve ncelemeler I. Ankara 1968, s.344345. A.NAN. amanizm, s. 102. A. NAN, Makaleler, s,415. A.NAN, Makaleler, s.43. A.NAN, amanizm, s.42. Mehmet Altay KYMEN, Byk Seluklu mparatorluu Tarihi, Cilt III, Ankara 1992, s308 Mehmet Altay KYMEN, a.g.e., s.309. 10. A.NAN, amanizm, s. 100. 11: Fikret TRKMEN. "Erzurum'da Dn Gelenekleri" Palandken (Erzurum Kltr ve Dayanma Vakf Yayn Organ). Mart 1988, Say: 1, s.24. 12 Dnden Bugne stanbul Ansiklopedisi, Kltr Bakanl ve Tarih Vakti Yayn, 12 Mart 1944, s.l08-110. 13. Geni bilgi iin baknz: Hamit NE "Eski Dnler", Burdur'dan Damlalar, Folklor (Halkbilim), Uyan Matbaas, zmir 1989. s.44; Zafer lbars, 'Ispatrn Kynde Evlenme Adetleri ve Deimeler", G.. Gazi Eitim Fakltesi Der. 1988, C.4 S.l, s.216; eref BOYRAZ, "Tat Ky ve evresinin Dn Adetlerini" Erciyes Mays 1991, Yl 14, S. 161, s.30; Adnan NCE, "Avanos'ta Eski Dnler", Erciyes Yresi I. Folklor Halk Edebiyat ve Etnografya Sempozyumu, 3-8 Mays 1990. Erciyes . Yay., No. 14, s.290; Nermin ERTENTU, "Trkiye'nin Karadeniz Blgesinde Evlenme Grenekleri ve Trenleri III", Antropoloji Dergisi, DTCF. Yayn 1971-1972, S.6, S.l I: M. Emine CNGZ. "kranl'da (Eskiehir) Evlenme Adetleri". Trk Halk Kltrnden Derlemeler, K.B. Halk Kltrlerini Aratrma ve Gelitirme Genel Mdrl Yay., Ankara 1992,s. 12; Seyhan AKSOY, Rize Yresi Halk Edebiyat ve Folkloru, E.. Ed. Fak. Trk Dili ve Edebiyat Bitirme Tezi, zmir 1991, s.290; Deniz DURAN, Ayvalk Yresi Folkloru ve Halk Edebiyat E.. Ed. Fak. Trk Dili ve Edebiyat Bitirme Tezi, zmir 1993, s.42; Dilek SAIN. Aydn li ine lesi Folklor ve Halk Edebiyat, E.. Ed Fak. Trk Dili ve Edebiyat Bitirme Tezi, zmir 1993, s. 134; Reyhan YAAR, Ovack (ankr) Yresi Folklor ve Halk Edebiyat rnekleri, E.. Ed. Fak. Trk Dili ve Edebiyat Bitirme Tezi. zmir 1993, s. 94. 14. Osman LKER. Aa Maden ve Aa Madenliler (Artvin), Ankara 1992, C 1, s.274; (Nikah annda bir kilidi kilitlemek, bir ban azn yummak, bir iplii dmlemek gibi hareketler yaparak Ben Ahmet'i byle baladm" demekle gvey balanm olur. zerken de "Ben Ahmet'i byle ayorum" demek yeterlidir. ktidarsz erkeklerin mutlaka bal olduklarna inandklar ve eitli muskaclara para kaptrdklar bir gerektir ) 15. Abdulkadir NAN. "zbeklerde Ky Dn". Gkbr, Ankara 1942, say: 1, s. 18 16. Yaar KALAFAT , "Dou Anadolu'da Eski Trk nanlarnn zleri". Ankara, 1990 s.96. 17. Abdulkadir A.NAN, "Krgz-Kazak Dnleri 11", Gkbr. Ankara 1942, say 3 s.17. 18. Mustafa SAFRAN, "Yaadklar Sahalarda Yazlan Lgatlere Gre Kuman-Kpaklrda Siyasi, ktisadi ve Kltrel Yaay", Trk 1993, s.51. 19. Suphi SAAT, "Kerkk Dn Gelenei' III. Milletleraras Trk Folklor Kongresi Bildirileri, Ankara 1987, s.319-328. 20. H. Ali SADRULERAF, Dokuz Eyll niversitesi Hukuk Fakltesi retim Eleman. 21. Tatyana Zezelj Kalcan, "Ustrumca ve Radovi Yresindeki Trk ile Makedon Dnlerinin Temel zellikleri", IV, Milletleraras Trk Halk Kltr Kongresi Bildirileri, Ankara 1992, s. 17 22. Mstecib LKSAL, Dobrca ve Trkler, Trk Kltrn Aratrma Enstits yayn: 64, Ankara 1987, s. 108 23. Fikret TRKMEN, a.g.m... 24 Cumhuriyet'in 50. Ylnda l Yll 1973, s.94. 25. Hamit Zbeyr KOAY, Trkiye'de Trk Dnleri zerine Mukayeseli Bir Malzeme, Maarif Mat. , Ankara 1944, s.5. 26. Bahaeddin GEL - Hakk Dursun YILDIZ - Fahrettin K1RZIOLU - Mehmet ERZ - Bayram KODAMAN -M. Abdlhaluk AY, Trk Milli Btnl inde Dou Anadolu. Trk Kltrn Aratrma Enstits Y. 56, Ankara 1985, s.124. 27. a.g.e,, s.124. 28. eref BOYRAZ, a.g.m., s.30. 29. Ali hsan KOLCU, "Nide Kayrl Kasabas Evlenme Adetleri", Trk Halk Kltrnden Derlemeler 1992, K.B. Halk Kltrlerini Aratrma ve Gelitirme Gn. Md. Y. 170, s.134. 30. Bekir BAOLU, "Boyabat ve evresi Dnleri" Sivas Folkloru, aralk 1976, say:47, s.l 7 31. Uurol BARLAS, "Gaziantep Kent Kltrnn Olumasnda Frat Yresi Trkmen Oymaklarnn Etkisi" Frat Havzas U. Folklor ve Etnografya Sem, Bildiri, Elaz 1987 s.44. 32. Nermin ERDENTU, a.g.m. ,s.5. 33. Mehmet Ali EKREM. "Nogay Trkleri'nde Kz isteme. Sz Kesme ve Dn Gelenekleri", 4. Milletleraras Trk Halk Kltr Kongresi Bildirileri, Cilt 4, Ankara 1992 s.91-95. 34. Ramazan KORKMAZ, "ldr Folklor ve Etnografyas", A.. Edebiyat Fakltesi Mezuniyet tezi, Erzurum 1985. 35. Suphi SAAT, a.g.m, 36. Mevlt ZHAN, "Trkmenistan'daki Dnlerde nanla ilgili Baz Uygulamalar ve Trkiye'dekilerle Benzerlikleri". Trk Dnyas, Eyll 1993, Cilt' 1 Say: 4, s.34. 37. eref BOYRAZ, a.g.m,; Hamit NE, a.g.m.; Ferit DEDEBA, "orum'un Ky Dn" orumlu, 1941, yl: 4, say: 29. s.907; Btn Ynleriyle lemiz ivril. ivril Kaymakaml 1987, s.62; Yaar AKSOY, Yaren

bilig-1/Bahar96

81

Diyar Bizim ankr, Dou Mat. Ankara 1988, s.79. K-ksal GEDK, "Bayburt'a Ait rf ve Adetler". Trk Folkloru, Nisan 1984, yl: 5. say: 87, s.27. 38. Ali KEMAL, Erzincan Resimli Ay Mat, , 1932, s.279; Halis CNOLU, "Erbaa'nn Zidi Kasabasnda Dn Gelenekleri", Sivas Folkloru Eyll 1976, say:44, s. 13;. Nermin ERDENTU, a.g.m, s.5; Uurol BARLAS. a.g.m. s.44. 39. Nermin ERDENTU, a.g.m, s.4. 40. Numan KARTAL, "Kocack (Makedonya)'ta Dn Gelenekleri ve Anadolu'daki zleri". III. Milletleraras Trk Folklor Kongresi Bildirileri, Ankara 1987, .216. 41. Mstecip LKSAL, a.g.e., s. 108. 42. Mevlt ZHAN, a.g.m. 43. Cafer AITEPE, "Hafik'in Hacali Kynde Dn Adetleri" Sivas Folkloru, Temmuz 1974, ayi: 18, s.14. 44. Bekir BAOLU, a.g.m.; smail Hakk ACAR "Dnr Gitme ve Gelin Getirme zerine eitli nanlar ", Sivas folkloru, ubat 1974, say: 13, s.5. 45. Suphi SAAT, a.g.m. 46. Ferit DEDEBA. "orum"un Ky Dn", orumlu, 1941, Yl: 4. say:29, s.906; Mustafa NEY - Yunus Avc - Mehmet Koyan, Btn ynleriyle yeil ubuk, 1988,s,221. 47. Nevin AKKAYA, "Diyarbakr ve Balkesir llerimizde Evlenme Trenlerinin Karlatrlmas", Erciyes, 1988, yl: II, Say: 130, s. 17 48. Ali hsan KOLCU, a.g.m. 49. IsaKAYACAN, Burdur Hatrlamalar, Ankara 1991. s.3; aban SZBLC "Sarz Blgesi Adet Gelenek ve Anonim Edebiyat I", Erciyes, Haziran 1989, Yl: 12, say: 138, s.25; Mevlt YMEZ. "Dilide Dn" Beldemiz (Afyon Belediyesi Blteni), 1992, Yl: 8, say: 27, s.32; Artvinliler Rehberi, Ljvane Ajans, stanbul 1991, s.57. 50. Kksal GEDK, a.g.m. 51.Pmar AYDEMR, Sarkecili Yrklerinin Halk Edebiyat ve Folkloru, E. fi, Ed. Fak. T.D. vs Ed. Bl. Bitirme Tezi, zmir 1992, s.48-49. 52. Fikret TRKMEN, a.g.m.; Abdurrahman KK "Erzincan ve evresindeki Halk nanlarna Toplu Bak", III, Milletleraras Trk Folklor Kongresi Bildirileri, Ankara 1987, s.252, 53. Mustafa NEY-Yunus AVCI-Mehmet KOYAN, Btn Ynleriyle Yeil ubuk. 1988, s.221

54. eref BOYRAZ, a.g.m. 55. Meltem Emine CNGZ. "kranl'da (Eskiehir) Evlenme Adetleri", Trk Halk Kltrnden Derlemeler. Kltr Bakanl Halk Kltrlerini Aratrma ve Gelitirme Genel Md. Yay. Ankara 1992, s. 18. 56. Fikret TRKMEN, a.g.m.; Abdurrahman KK, a.g.m 57. mit TOKATLI, "Kerkk'te Evlenme Adetleri", Milli Folklor, Bahar 1994, Cilt: 3, Yl: 6. say: 2], s.35. 58. eref BOYRAZ, a.g.m. 59. smail Hakk ACAR, a.g.m. 60. Nermin ERDENTU, a.g.m. s.8 61. Nermin ERDENTU, a.g.e. 62. Nihan DEMRASLAN, zmir li Urla lesi Balklova Ky Folklor ve Halk Edebiyat, E, . Ed. Fak. T.D. ve Ed. Bl. Bit. Tezi, zmir 1992, s.98; Osman LKER, a.g.e. s.274; Ali Kemali, a.g.e., s.279; Uurol BARLAS, a.gm. , s.45; Btn Ynleriyle lemiz ivril, a.g.e., s.62; Mustafa ENHO, Akseki ve Aksekililer, stanbul J974, s. 191; Sait UUR, el Folkloru II, Ankara 1944, s. 18. mer OLAKOLU, Trk Halk Bilimi ve Trakya Yresinde Aratrmalar, 1984, 118; Sabri zcan SAN, Gmhane Kltr Aratrmalar ve Yre Azlar, Kltr Bak Yay. 1212, Ankara 1990, s.98; Atilla . ERTRK, Folklorumuz, Anadolu Folklor ve Turizm Dernei Yay. 2, s.l 1-17; Ali DEMRTA, el li Yakn evre ncelemeleri, Ankara 1988, s.64; Nizamettin ZBEK. Erzincan'dan Kemah'tan, Ankara 1982. s. 116; Ragp MEMOLU, "Van Yresinde Toy", Erciyes, Austos 1992, Yl: 15, ayi: 176. s.27. lk NAL, "Ardanu'ta Dn Gelenekleri", Erciyes, Nisan 1992, Yl: 15, Say: 172. s,3l; Cumhur KILIOLU, Her Ynyle Siirt, 1992. 63. A.Esat BOZYT, "Dnlerimizde Bayrak Gelenei", III. Milletleraras Trk Folklor Kongresi Bildirileri, Kaldrma Gelenei", II. Milletleraras Trk Folklor Kongresi Bildirileri, Ankara 1987, s.65-81; Haydar ETNKAYA, "Kars Yresi Terekeme Ky Dnlerinde ah Bezeme ve Kaldrma Gelenei",H. Milletleraras Trk Folklor Kongresi Bildirileri, Ankara 1982, s.92. 64. Adnan NCE, "Nevehir Yresinde Nahl GeleDernei ve Dier Baz llerimizdeki Benzerleri", Frat Havzas II Folklor ve Etnografya Sempozyumu, s. 145-151. 65. A.NAN, Makaleler ve ncelemeler I, s. 191. 66. A.NAN. a.g.e.

bilig-1/Bahar96

82

TRKMEN MONCUGATTILARI

GR

Nevruz bayram, karde Trk halklarnn rf ve adetlerinde olduu gibi, Trkmenlerin de geleneinde tannm bayramlardan biridir. Yeni yl (Yeni Gn) bayram ile dorudan ilgili olarak Trkmen gelin kzlarnn "Moncugatt oyunu" ("Moncuk/Boncuk Atma Oyunu") dikkat ekmektedir, Nevruz bayram, kn doksan gn tamamlanp, topran yava yava snmas, tabiatn canlanp, gzel bir grnm kazanmasyla birlikte insann ruhunun yemlendii vakit kutlanr. Trkmen gelin kzlarnn nevruzdaki bu "Moncuk/Boncuk Atma oyunu"nun balangc eski devirlere kadar uzanmaktadr. Gelin kzlarmz bu bayram yle msralarla karlamlardr: Nevruz geldi, yaz geldi/ Nevruz geldi, yaz geldi, Gara geldi, gaz geldi/ Karga geldi, kaz geldi, Oturan adamlara / Oturan adamlara Bilbilden ovaz geldi / Blblden vz (ses) geldi" Trkmenlerde Nevruz bayram ile dorudan ilgili "Moncuk/Boncuk Atma" oyununun adlandrlmas da dikkat ekicidir. Nevruz gecesi gelin kzlarn her biri kendi boncuu ile belli bir yerde toplanrlar. Herhangi br dilek tutarak kendi boncuklarn su dolu tabaa atarlar. Boncuklar beyaz, mavi, sar, yeil gibi renklerdedir. Sulu tabaa boncuun atl hakknda yle msralar vardr: Balad giz, balad/ Suva moncuk talad/ Gousv yanl okap/ Moral garr halad/ Balad kz, balad, Suya boncuk talad, Trksn yanl okuyuca Maral yal halad.

Prof. Dr. Amangl DURDIYEVA


Trkmenistan Trkmenba Milli Kolyazmalar Enstits FolklorBlm Mdr

Oyuna "Moncugatd" (Boncuk atma) ktalarn ok iyi okuyan, zel nktecilik kabiliyeti olan yal kadnlar da, gen kzlar da, gen delikanllar da katlabilirler. Bu oyunda esasen evlenip baba evine dnen gelinlerin gizli dnceleri, umut ve arzulan dile getirilir. Okunan kta (mani) bittikten sonra, tabaa atlan boncuklar karlr; kimin boncuu karsa, o kta (mani) da ona ait kabul edilir. "Moncugatd"; "moncuk" ("boncuk") ismi ile "atmak" filinin birletirilmesiyle meydana gelmi olup oyunun aleti boncuktur. Boncuk, Trkmen gelin kzlarnn taknd ss eyalarndan birdir. Trl renklerdeki ok gzel boncuklar, ta oyunu iin uygun olup, Trkmen gelin kzlar onlarla kendi gnl arzularn dile getirmilerdir. Trkiye Trkleri,

bilig-1/Bahar96

83

Azerbaycan, zbek Trkleri gibi karde Trk halklarnn geleneklerinde de ok eski devirlerden beri devam edegelen bu oyunda boncuktan baka kpe, yzk, bilezik gibi cisimler de kullanlmtr. Nevruz bayramnda gen delikanllar grup grup olup yeni giysiler giyip sslenerek trl oyunlar oynamlar, trkler sylemiler, kzlar lle sallamlardr. Birbirlerine olan ak duygularn aka sylemeye her zaman imkan bulamayan delikanllarla kzlar, Nevruz bayramnda karlap ilerinde sakladklar srlarn birbirlerine sylerler, birbirlerini seip alrlar. Bu durum, "Boncuk atma" ktalarnda (manilerinde) yle tasvir edilir: Novruz bahardr, Cuvan gl nahahdr, Gz-olan biri-birini, Semeli mahaldr, / / Nevruzun babandr, / Civan gl fidandr, / Kz-olan biri birini, Semenin zamamdr.

ilgili bu milli oyunumuz; hem oyun, hem folklor tarz hkmnde, gelin kzlarn nazik kalplerinden szlerek kan hem ruhi, hem de edebi bir kaynak olup ehemmiyetini yitirmeksizin gnmze geliyor. Onu karde Trk halklarnn milli oyunlar ve folklor tarzlar ile karlatrarak incelemek, bir zarurettir. Geldi yene Novruzlar, eyle kpdr gzlar, Yarn gya bak Yrek-bagrm duzlar. Novruz geldi, yaz geldi, Gara geldi, gaz geldi, Oturan adamlara Bilbilden ovaz geldi. Balad giz, balad, Suva moncuk talad, Gogusn yal okap, Maral garr halad. Novruz bahardr, Cuvan gl nahaldr, Gz-oglan bir-birini, Semeli mahaldr. Depsem sandk alar, Dvmeleri seciler, Novruzfi giceleri, nce bilden guular. Gnortadr, oludr, Gzlar yde baldr, Her yl novrz gicesi, Yar yarma baldr. Kir yuvsa serse nder? Yp ste serse nder? Novruz gni eneler, Gzgoyberse nder? Gelin-gzlar ban, Atal moncu, Yarn gren daknsn, Dadan bilen gnci. kar, Ceren can, moncu. Novruz geldi bu gice, Gzlar atar bice, Kimin bicesi ksa, Bayra horaz-cyce.

Nevruz bayramnda elpek (yufka) yazlp gatlama (bir hamur yemei), pime-boursak (bir hamur yemei) piirilir. Belli evlerde semeni/semene/ kaynatlr. Buna baz diyalektlerde "smelek" de denir. Bu nevruz yemeinin Trkmen gelin kzlarnn "Boncuk atma" ktalarnda (manilerinde) grlmesi de ilgintir: Caynadarlar semeni, / Kaynatrlar semeni, Torba drtn temeni, / Torba drtn ineyi, Bildim, ayralk eken, / Bildim, ayrlk imi, Hemme dertden yaman/ Her dertten yamam. "Semeni" kaynatmak karde Azerbaycan halknn da geleneinde, ayn ekilde "boncuk atma" msralarnda rastlanr. "Boncuk atma" oyununa baz diyalektlerde "svziman salaln" da denir. Gelin kzlarn bu milli Nevruz oyunu, Trkmen folklor iliminde "Moncugatdlar" (boncuk atmalar) tarznda kabul edilir. Bu oyunla ilgili tarz hakknda pek ok alimler ilgilenmiler, makaleler yazlm, antolojiler neredilmitir. Nevruzla ilgili "boncuk atma" oyununa gsterilen alaka, Trkmenistan'n bamszln almasndan ve daimi tarafsz devlet hkmnde kabul edilmesinden sonra ok canland. Cumhurbakanmz Saparmrat Nyazov'un emri ile imdi, her yln 21 Mart, Nevruz Bayram kabul edilerek "boncuk atma" oyunu, pek ok folklor ansamblarnn repertuvar ssne evrildi. Trkmenlerin tarihinden, medeniyetinden belli bir derecede haber veren Nevruz bayram ile

bilig-1/Bahar96

84

Moncuk atn, biz geldik, Biryidi mhman aldk, Yennem eneme aytd, Derdi- belaa galdk. Aam ol ziyada, Bermaler, meni yada, Kovalap yetip bilmen, Ol atl, men pyada, kar, Cennet can, moncug! Kulece donu dzndan, Doymadm gl yznden, Basm git-de, basm gel, Yasa bardm zdan.. Yk stnde hal bar, Gllerini al bar, Gice gelen olan, Gvnni hyal bar. Gi mayal, nerli, Bedevi ganat-perli, Girsem o yar goynuna, Bolsam gerek heserli. Yalm diledim, Drt burun kmledim, Doan gelse bermedim, Yar geldi baladm. Nar iber yar, nar iber, Yok yerinden bar iber, El demedik yalk bilen, Gn demedik gar iber. Akrap geldi hazan bar, Yrek-barm ezen bar, Diyse diysin bendesi, Yokarda bir yazan bar. Sende yar-a, sende yar, El yaln mende yar, Cahan yiit alsa, ki gzm sende yar. Ak telpai deriden, Yrek-barm ereden, Sen bir alr gu bolsa, Akit meni u yerden!

Ak telpei deriden, Sme sim yreden, Grmz donl gratl, Sal, yolu briden. Alma geldi, nar geldi, Kynek bisem dar geldi, Gn gnortan a, apar atl yar geldi. Grmz donun bieyin, stne tee seeym, Atam-enem grmnk, Orn saa gaayn. Tur olan, hurma olan, Boynu burma olan, Srrmz r bolar, Kede durma olan. Tam stnde gk kyze, Yarm gelipdir size, Sovadm al-da gal, z gnderi bize. Gayrada bir dalan bar, inde can alan bar, Gymem sver yar, Gzi yolda galan bar. Glnedir kyneim, Garda akdr bileim, Ayral derdinden, Yankdr-la yreim. Sar ypek szler, Nzik gvnm bozular, Gelcek diyip gelmese, Yrek-barm eziler. Yarn bakal, Gz-gabak kakal, Pnhan yerde duup, Derdimiz ekieli. Okap Zhre-Tahr, Boldm ilin ahr, Yiit, gvnn gam tutma, Men seninki ahr.

Deirmen sti ktel, Gad, yalm gter, Men gtersem duyarlar, D atdan, z gter. Ot yanar k bolar, ymz yanak bolar, Ak keni stnde, Gnde dalak bolar. Dep kp durupdm, Elim yere urupdm, Baarmad ak telpek, Gvnm sana beripdim. Ay aydndr hesipdir, Elim pak kesipdir, Al yaak, yuka dodak, Gr kimlere nesipdir. Aam ol al meni, Heykeline sal meni, Senden zni sysem, Ihlas ursun meni. Ark banda ora, Yarm gitdi Buhara, aya vada berdi, Gelmedi yizi gara. Gara dik saa gurban, Gel, derdime bol derman, kit meni yanna, rtendim seni grmn. Grmz donun gatbar-gat, Birin gey-de, birin sat, z ymze gelmesen, Gormza gelip yat. Gzl gl gnderen yar, Yreim yandran yar, Rakp szne gidip, Bizden yz dnderen yar. eme suvun idim yar, Salam berip gedim yar, Salamm almadn, Menem senden gedim yar.

bilig-1/Bahar96

85

eme basz bolarm? Dybi dasz bolam? Aklsz nadan olan, Giz yoldasz bolann? emani layladlar, Suvun payladlar, Men- sana gelmezdim, Boynma baladlar. Altn gabak atann, Kii yar yar bolmaz, Kiine sandm, yar, Boyuna guvandm, yar, On b yamdan bari, Odna yandm yar. Ak yzm nar-da bolsa, Alkmm gar-da bolsa, Huday mana yazpdr, Ak yz gara mezar, Yanan nara mezar, Adaln toyda grdm, Gu uran sara mezar. ktm nar bana, Grmz donu geyipsi, Telre syenipsi, Men ekyan ah-zar, Sen nme saralpsn. Ay aydndr syt kimin, Arkalm it kimin, Olan kp gelin gitme, Basarlar brit kimin. Sar gavun biipdir, stnden yol dpdir OIan, kp gelip gitme, Ikm saa dpdir. K kci olsaydm, Kci uc olsaydm, Yar sapara gidende, Guagn uc olsaydm. K belent olsaydm, Daragta bent olsaydm, Yar sapara gidende, Cbsnde gant olsaydm.

Depeden indim kale, Tapdm gzl pyala, Ovaldan nianldm, ndi geldim hyala. Ank gra svt, Svt yannda, ibit, Her gz ki bimar bolsa, onun derman yiit. Menin yarm badr, l iinde yadr, l bezenip toy etse, Yarm onun nadr. Menin yarm at apar, Saylanar abray tapar, Bedev atn bezesem, Toylarda ovlak gapar. Huday beni gu etse, Ganatm km etse, Yatsam-tursam dileim, Syenime du etse. Da belent, pei bar, Sayrak bilbil sesi var, Gapdan geen yiit. Sende gln s bar. Ay doar gdiinden, Tanadm diinden, Barp ayd olana, Dnmesin didiinden Yokarda lker, Telpein silker, Cana-can yarm, Gelmae gorkar. Yokarda yldz, Telpei gunduz, Cana-can yarm, Gelmesin gndiz. Her ne gnsi bolsa, Atam-enem boynuna, Atam-enem salmad, Go yiidi goynuna Aar kmen dzdan, Doymadm gl yznden, Her annada gelmesen,

ktm nar bana Garadm gneine, Yarm beren yaln, Cyrettim gzyama. Aa banda durdum, Dybne duzak gurdum, Nadan yarn golunda, Hem aladm hem gldm. Dadan gran horaz, Gizil caylan horaz, Sesie sesim gurban, Yarm oyaran horaz. Brtler da iinde, Keypimiz a iinde, ldrse, yar ldrsin, etdal ba iinde. Alman ayrdlar. ahasn gayrdlar, Syp-saylan gl yarm, Sz bilen ayrdlar. Yk stnde sandm, Sanda syendiim, Yat illerin iinde, Hayp, meni yandm. Ay ayddr syt yal, Geyen geymi it yal. Kn gelmein giyevi, Yencilersi it yal. Ala dadan a yiit, M tmenden ge yiit, Gndiz elin demese, Gice yola d yiit. Yk stnde cayn bar, Sar yadan payn bar, zge gza gz dikme, Munda ga yay bar. Mavut donu n-n, Yakasnda dalm, Bada etdi gelmedi, Yiitleri lan. lerimiz szen yar, Gara barm ezen yar,

bilig-1/Bahar96

86
Rakplara gz edip, Sallancrap gezen yar. Tam stnde tammz, Goadr eyvanmz. Sen ondan k, memundan, Galmasn armanmz. Gzenekde yatan olan, Kynei keten olan, Bir gza ak bolup, Dnyeden ten olan. Gzenekden bakma, olan, Gzn, gan kakma, olan, O giz saa berilmez, Yrecini yakma, olan. Nardan stnde nardan, Taleyim yok u yardan, Sen bir alr gu bolup, kar, bu ah-zardan. Kynek yuvdum sermedim, Yarm gedi grmedim, Kesilmi gzl dilim, "Alla yar" diymedm. Beden yar-a, beden yar, Aklm hayran eden yar, Yarmda yazk yokdur, Aas ereden yar. Klee mavut bidim yar, irin-erbet idim yar, Gn gladm yar, Yazda ayra ddm yar. Enem-atam doydular, Bam gra goydular, Men-a bir boz mayadm, Dirilime soydular. Ekin ekdim dmeden, Bir yar sydm kmeden, Menin gvnm ncalmaz. Doanlar bu nmeden? Lukmandan lukma alan, Canm oda salan, Bararma hovlup, zi zmdan gelen. Gl olan-a, gl olan, Yar grende gl olan, u gicede gelmese, Yar gitdi bil olan! Deryalar balkldr, Dyeler halkldr, Gvnmi avlan yidi, Aya arkldr, Mavut donu bu yana, ap gelimez yana, Srdam boyu grmesem, Boldum dli-divana. Tutan keyi pil yal, Mnen at yel yal, Az, senin adaln, Boyn dil gl yal. Zlpm emala berrnn, Geldim knlni burman, Nme kast bar mende, Goydu canmda arman. Gllerim gunaland, Billerim incelendi, Eden vadamz nedir? Yldzlar gicelendi! lerden gara geldi. Yreim para geldi, Boy boyuma gurban, Derdime re geldi. Vadamz ya yetdi, Yldzlar ya batd, Yiit, nme hovlukd? Dmanlar ya yatd. Dman ukuda galsn, Sararp refiki solsun, Bize kast eden zalm, Yanp, kl bolup galsn. Yar yalnda nar, Bilmen knlnde ne bar, Geler vat gelmedi, Biz bu yerde intizar. Gz alan gizil gl, Olan ki seyrar bilbil, ki ak tapsa, Gyki grmz gl. Alsdan bakal, Yremiz yakal, ndizki derdimizi, Gceler ekieli. Kldgmz seyran bolsun, l grsn, hayran bolsun, Yar yardan ayrann, Klbesi veyran bolsun. Yananda hal olan, Misli dilsiz mal olan, Bir habar bar bizlik, Diyebilmez lal olan. Dalardan alp genci, Daksaydm boyna hnci, Yalk yollan olann, Bolsaydm gz guvanc. Olan kd bandan, Yakd gz dandan, Suvsap bir suv isedi, Grmz yanandan. Yer tapmadm gezere, Sz tapmadm yazara, Barp ayd yarma, Basm gelsin gzere. Garzdan bakar men, Ballar bolup akar men, Sam ille ypei, Dutara dakar men. Beden yar-a, beden yar, Meni Leyli eden yar, Ozal-a beyle daldi, Saa bir vreden bar. Kleede yatan olan, Kynei keten olan, Tur, yar aparddar, Bihabar yatan olan. Elim-yzm yaladm, Yara bilim baladm, Yar gvnmi almasa,

bilig-1/Bahar96

87

Ertir turup agladm. Akrapda uan gular, Irak zeminde glar, Yar bizden kln zp, Gr, nirde kl holar. Akmaya dzde gald, Yki Tvrizde gald, Olan dert apard, Derman gzda gald. irindir-a irindir, Bakca barm irindir, Sa bolsun enem-atam, Syen yarm irindir. Ark boyunda ide, dani gli mayda, Hemmni yar yde, Bizi gara gz kayda. Ak telpei gar yal, Tverekde bar yal, Barp ayd tiz gelsin, Meni gvnm zar yal. Ekin ekdim garaba, Akba bilen arala, Seni olan yarn bar, Orta boyl gara ga. Glnedir kynei, Glden akdr bileim, Yar stne yar gelse, Yarlmazm yreim. Kmiem-, kimiem, rtenmiem, bimiem, Garip atam gvni in, Yat illere dmem. kdm nar bana, Ylk yaydm dana, Elimde bir gl yalk, Gnderdim srdama. Alla meni gu etsin, Ganatm km etsin, Bivepa yalancda, kimizi du etsin. Bilezii getiri,

Ak bilee tri, Canm kp baradr, Sver yara yetiri. Yar garad keden, Boy uzn inceden, Yanma bir don tikdim, Ypek mata paradan. Suva gitdim bildiler, De-dularm geldiler, Ozal-a beyle dldm, Akla saldlar. Arkam berdim aaca, Yar geledir u gice, Sver yar enesi, Goyber olu, u gice. Aylandm ba iinde, Yreim da iinde, ldrse yar ldrsin, etdal ba iinde. At esbab gaydan, Gvsbendi kmden, Adaln toyda grdm, Horcun dol iymiden. Tokurtadan suv ter, Sesi menzile yeter, Yar yarndan ayrlsa, Bolar lmden beter. Baa girene gurban, Gln tirene gurban, Biz- yan grmedik, Yar grene gurban. Ak telpei abatdr, Ik meni gabapdr. ki ak birlese, Ahretde soapdr. Ay ayddr ho gice, Yar guca bo gice, Yarm onda, men munda, Arman ara da gice. Yreimde bir sz bar, Aydp diyme men zar,

onda bolar dnye dar. Alarna, alarn, Yara gvnm balarn, Yar gvnmi almasa, lim diyip alarn. Al tovuk, ala tovuk, Sher gran tavuk, Biz yara nme diydik, Yar yzi bizden sovuk. Ank boyunda guz, Yarm birce szi,, Yiitleri kydrer, Gzlar gara gzi. Baa girdim bar in, Alma bilen nar in, irin canm kl etdim, Bir bevapa yar in. Giz olan topar-topar, Yazda bir-birin tapar, Yarma duabilmn, Haan gzyam kepr. Dadan gar s geler, Badan bar s geler, Sana gurban keler, Sizden yar s geler. ye bardm kovdular, Km gupbam dvdler, Oval saa barcakdm, Arman, satp kovdular. Suv akar daa deer, Kirpii gaa deer, Meni bir nazl yarm, Kavim-gardaa deer. Suv akar kenar bilen, Alma iydim nar bilen, Nene mr sreyin, Ak sakalh "yar" bilen.

Meni berm yat yere,

bilig-1/Bahar96

88

MN SZLK
Trkmenistan Trkesi Anadolu Trkesi Gogu Kouk/ Trk Okap Okuyup Garr Yal Nahal Hikaye Mahal Zaman Guular Kucaklar Gnorta len vakti Yp p Goyserse Koyverirse Nder Ne eder Daknsn Taknsn Bice Bilmece Mihman Misafir Yeem Yengem Aytd Syledi Belaa Belaya Don Gmlek, elbise Dzndan Dizinden Bardm Vardm Gllerini Gllerinin Maya Deve yavrusu Ganat Kanat Perli Kanatl o u Bolsam Olsam Yalgm Boyun mendilimi Burun Yanm kesini Kmledim Gmledim Doan Karde Bermedim Vermedim ber Gnder Bar Meyve incir Bilem ile Gar Kar Bar Var Hazan Sonbahar Tam Dam Kyze Testi Sovgadn Mjdeliini armaan Dalan Bozkr Glgnegir Krmzdr Kyneim Gmleim Ypek pek Gvum Gnlm Yarn Gizli Gz-gabak Gznnde-Gzgze

Trkmenistan Trkesi Anadolu Trkesi Pnhan Duup Okap lin ahn Ahr Gter Ot/Od ymz Kea Depa Durptm Urpdm Telpek Beripdim Pcak Dodak Yuka zgani Sysem Ursun Ark Vada Berdi Yizigara Gara Bol Akit Meni Gatbar-gat ymze Gonmza Rakip Savun Berip Menem Dybi Nadan emani Kigine Guvandm Nar-da Huday Bisrat Menzar Adagln Gizli Duruup Okuyarak Halkn airi Sonra Gtrme Ate Evimiz Kee Tepe Dururdum Vururdum Balk Vermitim Bak Dudak Hokka Bakas Sevsem Vursun Ark Vade Verdi Yzkara Kara Ol Gtr Beni Kat kat Evimize Komumuza Rakip Suyun Verip Ben de Dibi Alak emeni Kck Sevindim Atede Huda, Tanr, Allah Basiret Benzer Adaklk, szln

bilig-1/Bahar96

89

Trkmenistan Trkesi Anadolu Trkesi Gu Uran Agh Galsn Bakcada Dal Telare Name Saralpsn Syt Kimin Kp Brgt Gavun Biiptir Dipdir Ikm Kaga Kci Uc Sapara Guagn Daragta Bent Cbsnde Gant Depeden Kle Tapdm Pyala Ovaldan ndi Grag Svt Biman onu Badr Yagdr Bezenip Toy Nogdr Gyalap Arn apar Tapar Ovlak Gapar Syenime Du Bilbil Gdiginden Ku Vuran Bey Kalsn Bahede Yaral Hava Trk Sylemisin St Gibi ok Kartal Kavun Yetimitir Gemitir Akm Keke Kk Ucu Sefere Kuann Tarakta Para Cebinde eker Tepeden ehir Buldum Kae, kadeh Evvelden imdi Kenar St Hasta unun, onun Saz airidir iyidir Sslenip Dn, enlik Nakdr, ssdr Gzm ile Erken Srer Bulur Olak Kapar Sevdiime D Blbl Gediinden

Trkmenistan Trkesi diginden Ayd Dnmesi Diydiginden Yokarda lker Gorkar Gunduz Gnsi Salmad Go Goynuna Betnam Girenson Durmagn Garadm Beren yretdim Dybine Golunda Ggran Oyanan Alman

Yat
Hayp Syt Yal it Geymin M Bada Lan Mundan ten Algr Ayra Gorga Lukmandan Lukma Zlpm Knlni Nme Goydu Gunaland Billerim lerden Gara Gicelendi Gurban Yan Ukuda

Anadolu Trkesi Ayakkabsndan Syleyin Dnmesin Dediinden Yukarda oban yldz Korkar Kunduz Gnah Brakmad Ko Koynuna Kt kii Girdikten sonra Durmayan Baktm Verdii rttm Dibine Kolunda ten Uyanan, uyandran Elmay Yabanc Hayflanmak St Gibi Elbise Giydiin Bin Vade Avc ku Bundan Gemi Yrtc Ayr Mezara Lokmandan, doktordan la Zlfm Gnln Ne Koydun Goncaland Bellerim Bandan, Kara Gecelendi Kurban Yeni Uykuda

bilig-1/Bahar96

90

Trkmenistan Trkesi Gals Sargarp Gz Bilbil Tapsa Gyeki Dutarma vreden Kynei Tur Bihaber Bilim Gvnmi Glar zp Nirde Akmaya Tvrizde Apard Derman Syen Hemmann Kayda Aralar Alla Ganaln Bivepa Goyber Esbab

Anadolu Trkesi Kalsn Sarlp Kz Blbl Bulusa Gya ki Adeta Dutar, Sazna reten Gmleyi Dur Habersiz Belim, midim Gnlm Klar zlp, Krlp Nerde Akdeve Tebriste Gtrd la -Derman Syleyen Herkesin Nerde Mesafeli dur Allah Kanatn Vefasz Koyver, Brak Esvab, Giysisi

Trkmenistan Hor ymi Bolar Sogap Onda Murda Diymae Yat onda Soner in ye Kovum Telpagi Ereden Algr Gu Akit Snnme Sim Yreden Grmz Bariden apar Terine Grmanka Ogrn Gaayn Agar Kede

Anadolu Trkesi Hur Yemi Olar Sevap Orda Burda Demee Yabanc O zaman Seher in Eve Kavim Baln Eriden Yrtc, Alc Ku Akt, Uur Gysme Gm Dizen Krmz Beriden Sren Entari, Ceket Grmeden Gizli, Urun Kaan Aikar, Aleni Sokakta, Kede

bilig-1/Bahar96

91

SENN YAZIN BENMKNDEN GZEL M?

Prof. Dr. Nihat BOYDA


Gazi niversitesi Gazi Eitim Fakltesi Resim Blm Bakan

slam yazs kendisine "Kalem Gzeli"(l) dedirten bir plastik gzellik ve zenginlik seviyesine ulamasna ramen, okunmak ya da okunabilirlik asndan, tabir yerindeyse, bu kadar ansl olamamtr. Yaznn bu ynnn yani anssz grnmesinin sebebi, onun ok zengin form klavyesiyle ilgili olduu gibi, okuyucunun (znenin) kltr dzeyiyle de ilgilidir. Yaz ister lojik, isterse estetik bir obje olarak ele alnsn, dorusu, yapsnda okunma asndan pek ok zorluk ve problem tar. Bu zorluk yukarda da iaret edildii gibi, ksmen onun anatomisi ve bu anatominin ok zengin eitleriyle de ilgilidir. Hele okuyucunun alana vukufsuzluu da konu olunca, mesele daha da zorlamakta, "her yanl bir naktr" szn geerli klacak yanllklar ortaya kmaktadr. Yaz estetik bir obje olmann ncesinde, zellikle arka yap, anlam olarak akademik almalarda giderek nem kazanmaktadr. slam yazs, dorusu, estetik bir obje olarak zengin ve renkli yorumlara, farkl bak alarna msait bir form zenginliindedir. Bu onun inkar edilemez sanat yndr. Bu yn herkes tarafndan kabul edilmitir ve edilmektedir. Fakat ilmi ya da lojik muhteva asndan baklnca, konu daha snrl olmak zorundadr. Akademik almalar sz konusu olunca, arka yap yorum kabul etmez bir kesinlikle karmza kmaktadr. Bu kesinlik ilmi almalarn gvenirlii asndan vazgeilmez bir husustur. Ne var ki slam yazs, zellikle akademik evrelerde ou zaman grsel bir malzeme olarak ele alnmakta, hakas o da zengin ve renkli yapsyla kendisine yklenilen bu grevi baaryla yerine getirmektedir(2). Bylece giderek yaz izleyicileri oalrken, okuyucu ve hattat says azalmakta, her eyde olduu gibi kolay ucuz yollar tercih edilmektedir. Ayn cmleden olmak zere, baz akademik evrelerde hattatlk, modas gemi ad gereksiz bir ura muamelesi grmekte, ada teknoloji yannda yaznn ve eitiminin gereksizlii bile iddia edilmektedir(3). Ayrca dnya yaz kltrnn en zengin hat mirasna sahip olan lkemizde, gzel yaz, sanat tarihi alanndan dlanmakta, bu yazda okur-yazar olanlar ise neredeyse dekadanlkla sulanmaktadr. Halbuki bat kltrnde slam yazs hala tek bana slam sanat ve kltrnn temsilcisidir. Kur'an- Kerim'in sadrlardan satrlara aktarlmasnda, duygu ve dncenin, ilmin, satrlardan sadrlara tanmasnda slam yazs nemini daima muhafaza edecektir. Onu anlamadan slam kltr ve sanatna vakf olmak ok g grnmektedir. Her nereye yazlrsa yazlsn,

bilig-1/Bahar96

92 hangi yaz trnde olursa olsun, slam yazs okunmak iindir. Bu yzden gene slam kltr iinde sylenen bir sz vardr,

sylyordu. Ama hayatta byle olmamt. Arkada A, o irkin "kaz izine" benzeyen yazsyla mdr olmu, kendisi ise o gzel yazsyla memur olmutu. Bunu bir trl iine sindiremiyordu. Bir gn mdrne hitaben yazlm bir dilekenin kenarna yle bir not ekler(Hel hattuke ahsen min hatt)

Okunabilen yaz vardr. Okunmayan yazya yaz denemez. Yani yaz ile ssleme kartrlmamaldr. Yazya ssleme veya baka bir fonksiyon yklenemez, O, okunmak iindir. Ve okunmaldr da. Bir cmle bir kelime bir yana, bir harf bile islam kltr ve sanat iin anlamldr(4). Yaznn anlamn aratrmadan, sk sk rastland gibi onu ssleme olarak geitirmek, bilimsel adan mazur grlecek bir ihmal deildir. Bu hususta Trk-slam kltrnde Bilirsin ki bilmezsin Bir bilene sormazsn Korkarsn ki sorunca Bilirler ki bilmezsin. eklinde, bilimsel almalarn nasl yrtleceine k tutan ok anlaml iirler de vardr. Gene bu cmleden olmak zere Smblzade Vehbi, okumann nemi konusunda yle sylemektedir: Okumaya yazdan ok say et Ki kalr nakile chil hattt Gnmzde bile baz uzatmal ebcedhanlarn bilmedikleri konuda birbilene sormadan, fikir ileri srdkleri, okuyamadklar yazda loto oynadklar grlmektedir. Bu tr olumsuzluklarla (dolayl da olsa) ilgili anlaml bir hikaye vardr. Gerekten olmu mudur? Bilmiyorum. Olsun ya da olmasn bu hikaye bana ok manidar, biraz da ironik gelir. Gnmzde cereyan eden olaylara bu hikaye ok uygun dmektedir. ki candan, samimi arkada medreseden icazet alrlar. Birisinin ad A tekinin ad ise Z'dir, Arapa gramer kitaplarnda A ile Z adlarna ska rastlanr. Ama o kitaplarda, A, Z'yi srekli dver. Bizim A ile Z ise sylediimiz gibi, dostturlar. Birbirlerini ok severler. Medrese tahsilinden sonra, ''gzel yaz nzkn anahtardr" hadis-i nebevi mealince bir devlet dairesinde i bulurlar. A mdr, Z ise memur olur. Fakat Ann yazs irkin, Z'nin yazs ise gzeldir. Z arkada A'nn mdr olmasna ierler. Medresede retildiine gre, gzel yaz "cemal, kemal ve mal" idi. Ayet, hadis ve kelam- kibarlar da byle

Yani "senin yazn benimkinden gzel mi?" unu demek ister Z, medresede rendiimize gre o makamda sen deil, ben olmalydm. nk benim "yazm" seninkinden daha gzel! Bir ka gn sonra mdr yani A, dilekeye, Z'nin notunun altna, bir cmle derkenar ederek geri gnderir. Yazd cmle baka bir yaz veya yazg ile ilgilidir. yledir, ekledii not: (Hel hazzuke ahsen min hazz)

Yani senin ansn, talihin (yazgn) benimkinden gzel mi? Cevapta ince, zarif, anlaml bir mesaj vardr. Grnte her iki cmle de ayn gibidir. Fakat dikkat edilirse, ikinci cmlede baz noktalarn sola doru birer harf kaydrld ve bylece anlamn da tamamen deitii anlalacaktr. Byk Trk airi Fuzli de ayn imkanlardan yararlanarak yle syler: "Kalem olsun eli ol ktib-i bed tahrrin Ki fesd- rakam surumuzu r eyler, Gh bir harf sktuyla nadiri eyler nar, Gh bir nokta kusruyla gz kr eyler. Bu tr olaylara slam yaz kltrnde ska rastlanr. slam yazsnn hem ifade zenginliini hem de okuma zorluunu anlatan bu sevimli hikayeden alnacak hisse bu gnde geerli deil mi?.. slam yazsnda nokta ve teki tecvid iaretleri, anlalaca gibi okumada ikinci derecede neme haiz elemanlardr. Sonradan ihdas edilmilerdir. Trk-slam kltrnde ve sanatnda bir ok kitabe ve belgeler noktasz ya da tecvid

bilig-1/Bahar96

93

iaretlerinden yoksundur (Mesela, kfi, talik, rika ve siyakat yazlar, zellikle kufiler ve talik yazlar). "Ariflere nme yazarlar bnukt" dizesinin anlamna uygun olarak slam yazs ou zaman noktasz ve tecvid iaretlerinden mahrumdur. Grld gibi noktasz yazmak ve okumak arifliin iareti saylmaktadr. Soyunan yaz belki bir dilber-i brehne'ye benzemekte, fakat okunmas da o derece zorlamaktadr. Sanat tarihi aratrmalarnda, bu tr zorluklar zmlendike, aratrmalar daha da zevkli ve ilgin hale gelir. Bu iddiay okuyamadklar yazlar aratrarak, zaman iinde okuyanlar daha iyi anlarlar. Bu tr aratrmalardan duyulan zevk, alnan tad, bilinmeyeni anlamaya doru atlan bu adm, bilimsel aratrmalarn ayrlmaz bir parasdr. Sanal psikolojisindeki bilgi kuramna yaknl ise, bu tr almalarn psikolojik boyutuna iaret eder. Ayn tecesss, teredddn giderilmesi iin verilen ura, ivi yazsn, hiyeroglif yazlarn da zdrmtr(5). Bir iaret, bir yaz ve bunlarn anlam..., hele aratrmacda bir obsessiv metaphor oluunca! Onu zme merak, istemi, abas insann btn rahatn karr. Problemi zme sreci, bazen sonutan daha zevklidir denebilir. te bu nedenledir ki -eletirmek ya da hata aramak iin deil- sadece tecesss saikiyle elimize geen yaynlardaki yaz malzemelerine bir baka dikkat ederim. Mesela Kltr Bakanl tarafndan yaynlanan Kltr ve Sanat adl dergide yer alan(6) yaynlar, yaz malzemesi asndan ok zengindir. imdi burada yer alan makalelerden sayn Prof. Dr. Gnl ney tarafndan hazrlanan "ran'da Seluklu Mescid-i Cuma'lar"(7) adl aratrmay ele alalm. Grsel yaz malzemesi asndan hayli zengin ve gz alc olan bu yaynda 13 (on ) adet resim yer almaktadr. Bu resimlerin bazlarndaki "yaz malzemesini" alt yazlarnda verilen bilgilere gre gzden geirelim

Sayfa 95'de 9. Resim altnda Kazvin Mescid-i Cuma'snn Kk Mescidi'nden Al ve Tula bezeme adl bilgi yer almaktadr. Bu bilgi hem yetersiz hem de doru deildir. Bu kuak bir ssleme deildir. stteki kuak iekli kf trnde ok zarif bir yazdr. Yaz Kur'an- Kerim, Mzemmil Sresi 20. Ayettir. Okunuu yledir:

Altta kemer kavisi stnde de yer alan yaz ise, gene kf karakterde olup Kur'an- Kerim Bakara suresi 51 ve 52. ayetlerdir. Ayetin okunuu ise yledir:

bilig-1/Bahar96

94 Sayfa 96'da yer alan 12. Resmin altnda ise "Ardistan Mescid-i Cumas'nn Kk Mescidinden Al ve Tula Bezeme" yazs yer almaktadr. Gene yaz malzemesi burada da gz ard edilmektedir. Halbuki yaznn anlam ile yazld mekan arasnda gz ard edilemeyecek bir iliki vardr. Burada yer alan Sls karakterdeki iki yaz kua, bitkisel motif ve rmye benzer ssleme elemanlaryla zemine balanmtr.

Sadaki yaz kua Kur'an- Kerim 25/64-65'inci ayetlerdir ve okunuu yledir: Anlam olarak da Mescid'le yakndan ilgilidir. Soldaki yaz kua ise gene ayn karakterde olup Kur'an- Kerim 25/62'inci ayettir. Ve okunuu yledir: Gene sayfa 96'da grlen, altnda "Glpayayan Mescid-i Cumas'nn Kk Mescidi Mihrabndan Tula Bezeme" bilgisi bulunan son resme gelirsek; bir kere resim ters baslmtr. Resmi anlamak iin malzemeyi ters evirip bakmak gerekmektedir. rgl kfi karakterdeki yaz, ancak o zaman dikkatli ve alana vakf bir aratrmac tarafndan grlebilir. Bilinmedii iin mi yoksa dalgnlkla m ters baslmtr? Anlamak mmkn deildir. Dikkatli bir aratrmac, sslemenin doasn bilen bir insan, malzemenin ssleme olmadn fark edebilir. Bu resimdeki muhteva iki ynden ele alnabilir: 1- Yaz 2- Yaznn yukar uzanan kollarna balanan ve begenler oluturan gemeler. Yuvarlaklar ve onlar bee blen bu motifler zerinde durmak istemiyorum. Be rakam ve begen ekillerinin metafizii de slam kltr iin tabii nemli ve anlaml. Bu nemli malzemeyi ssleme diye geitirmek kemeneyle mar almaya benzemektedir ve pein hkmldr. Buradaki malzeme de tamamen ssleme deildir, nk tek bir motifin tekrar veya sslemeye temel olan zellikler yoktur. O halde nasl okunacaktr. Bizim yaptmz harf ve kelime sluplarn tesbit etmektir. Bu noktada nemli olan problem, yazl ayn olup, noktalarla ayrlan harf ve kelimelerdir. Mesela vav, kaf, fe, ayn, gayn, ha, cim,

Ayn yerde, yukardaki kuan altnda yer alan ve resmi altnda "Ardistan Mescid-i Cuma'snn Kk Mescidi'nden Tula ve Al Bezeme" bilgileri verilen yaz ise iekli kfi karakterde olup, altta besmele grlmektedir. Bu yaz kua gene ayet olup (Besmele yer aldna gre) Kur'an- Kerim 62/9 nolu ayettir. Tamam 11 ayet olan bu surenin ad Cuma Sresi'dir. Anlam olarak Mescid-i Cuma ile tam bir uyum iindedir. Bu ayet mekana anlam vermekte, mekann fonksiyonunu, amacn dile getirmektedir.

bilig-1/Bahar96

95

dal, zel, ra, t, z gibi harfler. Bu harfleri birbirlerinden ayrmak g olduu iin okuma da doal olarak zorlamaktadr. Buna ramen tahmin yoluyla, harflere grevler ykleyerek, kelime aranmasna devam edilebilir. Eer bir kelime bulunuyorsa, yani doru okunursa, metnin tamamn bulmak kolaylar. Mesela, diyelim ki bir ayetin bir kelimesini bulduk; ayetin tamamn Kur'an- Kerim Szckleri'yle tamamlayabiliriz. Buras bir camii olduuna gre, ilk akla gelen, bir ayet olmas ihtimalidir ve byledir de. Yukardaki malzemede, bir getalt iinde en farkl, deiik olan kelime veya para

kelimesidir. Buradan kelimenin kk olan

kelimesini Kur'an- Kerim Lgati'nden aramaya geebiliriz(8). O zaman grlecektir ki kelime Kuran- Kerim'de pek ok ayette gemektedir. Buradaki

ekliyle Bakara Suresinin 2/285-286 ayetleridir. Bu ayetlerin mescidde yer almasnn ayrca deerlendirilmesi gerekmektedir nk ayetin (Amenerresul) anlamyla mimari eleman arasnda, form ve fonksiyon asndan iliki olmaldr ve vardr da... Mihrab alnlna yazlan ve mihrabn ad geen 3/37 numaral ayet gibi.

bahsedilmi, sorumluluklar hafifletilmitir. Yzyllar boyu Amenerresl ayetlerinin camilerimizde okunmas, her hafzn bu ayetleri ezberlemesi ok anlaml grlmektedir. Cami'de bu ayetlerin seilmi olmas, bu bakmdan mutlu bir hadiseyi de hatrlatr. Bilindii gibi merhum Sleyman elebi de bu ayetlerin okunuundan ilham alarak yllar sonra Mevlid adl nl eserini yazmtr. Bu eser inananlar iin vesilet u'nnecatdr. Bu nedenle bu ayetlerin inananlarn gnllerine ve ruhlarna verdii ifa ve huzur yannda, sebep olduu 'mevlid' hdisesi de ebediyyen gnllerimizde yaayacaktr. Grld gibi, sanat tarihi incelemeleri ve bunlardan elde edilecek veriler, kltrmz iin ok deerli sonular ortaya koymaktadr. Bu sonular bir ok alana k tutacak nicelikte ve deerde grlmektedir. Bir yaz malzemesinin anlalmadan, yorumlanmadan ssleme olarak nitelendirilmesi, anlalabilecei gibi, bilimsel aratrmann eksiksizlii olarak ortaya kmaktadr. Bu defa Kltr Bakanl tarafndan hem Trke ve hem de ingilizce olarak hazrlanan "Geleneksel Trk Sanatlar"(9) adl kitapta dikkatimizi eken bir hatadan sz etmek istiyorum. Bu kitabn 15. Sayfasnda Byk Seluklu Sultan Alp Arslan'a ait olduu belirtilen gm bir tepsi resmi yer almaktadr. Resim alt bilgilerine baklrsa, tepsi M.S. 1066 ylna tarihlenmekte ve zerinde Sultan Alp Arslan'n ad yazl bulunmaktadr. Tepsinin br yzn gremediimiz ve ne yazl olduunu da bilemediimiz iin, grnen yzn incelemeye baladk. Tepsinin ortasnda kfi yazy andran bir kuak grlmektedir. Kuak yakndan incelendii zaman dikeylerin, yataylarn, dmlerin ve zarif zfelerin muntazam ritmi kuan, ssleme deil, yaz olduunu gstermektedir. Bu kuak ne sahte yaz ne de sslemedir. Okunmak iin yazlm bir yazdr. Fakat bu haliyle okunmas imkansz grnyor. Yaznn okunamaynn sebebi, yaznn giriftliinden veya hatal yazlmasndan deil, ters baslmasndandr. slam yazsnn okunu ve yazl zelliklerini bilmeyenler iin, bu yanlln rahatsz edici bir yan yok.

Glpayagan Mescid-i Cumas'nn kk mescidi mihrabnda yer alan ve Bakara Suresi'nin son iki ayetini meydana getiren, Amenerresl diye bilinen bu mbarek ayetler, Mirac gecesinde Hz. Muhammed'e vastasz ekilde vahyolunan ayetler olup, endieye kaplan insanlara kolaylklar

bilig-1/Bahar96

96 Ama biraz mrekkep yalam bir yaz merakls, yazy okumak isteyecektir. Nitekim yle oldu ve biz de bu yazy okumak istedik. Alp Arslan adn beyhude aradk durduk. Neden sonra yaplan hatay fark edip, sadan sola yazlp ve ayn istikamette okunan yazy, soldan saa! okumaya altk. Ancak bu abann sonucu, "Es-Sultan" kelimesinin okunmasyla, olumlu bir yn ald. Bu defa Leonardo'nun yazlarn okur gibi, ayna yardmyla yaznn tamamn okuduk(10). Yaznn tamam yle: Sultan Alp Arslan'a verilen lakaplar arasnda, tac'ulmille, es-Sultanu'1-muazzam, ahnh, melik'lslam, addu'd-devle, melik'l-magrip ve'l mark gibi bir ok unvana rastlanmaktadr(11). Alp Arslan'a baz kaynaklarda sadece "es-Sultanu'l-azam" denmesine ramen, yukarda saylan unvanlarla da anlmas ona, es-Sultan addu'd-Din unvannn da verilebileceinin muhtemel olduunu gstermektedir, Ama bizim zerinde durduumuz husus buras deil. Bu nokta daha ok tarihileri ilgilendiriyor. Biz yazya dnelim. Zaman ve mekann yazya olan etkisi, yaznn slubu, kfi yaznn, bir bakma antsal ve resmi yanna iaret etmektedir. Ancak, yukarda iaret edildii gibi Trke ve ngilizce hazrlanan ve bylece yurt dna da ulaabilecei dnlen bylesine nemli ve iddial bir eserde grlen bu hatann telafisi artk mmkn deildir. Sonu olarak slam Yazs'nn sanat tarihi almalarndaki tartmasz nemi, yaznn doru okunmas gibi ilmi bir sorumluluu da birlikte getirmektedir. slam sanatlar btnnde yaznn girmedii alann yok denecek kadar az olduu gz nne alnrsa, yaznn nemi daha da artmaktadr. Dnceyi ve duyguyu tayan yaz, sanat tarihi almalarnn en nemli vastalarndan birisidir.

Es-Sultan adudu'd-Din

bilig-1/Bahar96

97

Dipnotlar
1. Bedrettin YAZIR; Medeniyet Aleminde Yaz ve slam Medeniyetinde Kalem Gzeli, Ankara 1981 2. Mesela, Bkz. Emel YILMAZ; "Hat Sanat", Sanat, Say: 7, Ankara 1995, s. 109-107. 3. Bugn bile bilgisayar teknolojisi bakmndan dev admlarla ilerleyen Japonya"da 15 milyon hattat bulunduu dikkatlerden kamaktadr. 4. Bu konu iin Bkz. MUSTAKMZADE Sleyman Sadeddin; Tuhfe-i Hattatn, stanbul 1928. Kalkaandi; Subhu'l A'a, Kahire 1914. R.Mell MERl; Trk Tezyini Sanatlar, stanbul Gzel Sanatlar Mecmuas Yaynlan: 1973. TAKPRZADE Ahmet Efendi; Mevzat-u'l- Ulm, (ev: Kemaleddin Mehmet Efendi), Dersaadet kdam Matbaas, stanbul 1313. 5 Nihat BOYDA; Ta'Iik Yazya PlastikDeer Asndan Bir Yaklam, M-E.B. Yaynlan; 2532, stanbul 1994, s.68-69. C.W.Ceram; Tanrlar, Mezarlar ve Bilginler (ev: Hayrullah rs), stanbul 1986. 6. Say 5,1977. 7. Gnl NEY; "ran'da Byk Seluklu Mescid-i Cuma'lar" Kltr ve Sanat, Say: 5, Ankara 1977, s. 92-96. 8. Mahmut ANGA; Kur'an- Kerim Lgati, Tima Yaynlar: 18, stanbul 1991. 9. Geleneksel Trk Sanatlar , (Haz. M. zel), stanbul, 1992. 10. Bu aamada bana yardmc olan Kazm Yaar Kopraman'a teekkr ederim. Hi deilse adud Kelimesinde olsun anlatk. 11. . Altan KYMEN; Alp Arslan ve Zaman, Ankara, 1983.S. 10-13.

bilig-1/Bahar96

98

YESEV TRBES VE YAZILARI

Prof.Dr. Mehmet DEMRC


Dokuz Eyll . lahiyat Fakltesi r.yesi

Gzel sanatlar iinde mimarinin tartlmaz bir yeri vardr. Mimari eser gze hitab eder, mahhastr. Asrlarn tesinden intikal eden grsel malzemeyi en kestirme yoldan idrakimize sunar. Duyularmz arasnda "gz"n tartlmaz bir stnl vardr. Bir mimari eserini de boyutlar, ykseklii, henk ve tenasb, ksacas eitli unsurlar ve gzellikleriyle, nce gzmzle alglarz. yle mimari eserler var ki, tek balarna bir ehri temsil ederler. Hoca Ahmet Yesevi Trbesi bunlardan biridir. Eski ad Yesi olan bugnk Trkistan ehri Ahmet Yesevi Trbesi sayesinde nemli bir manevi merkez olma zelliini devam etirmektedir. Tarihte de byleydi. Gelecekte de byle olacaktr. phesiz asl deer Ahmet Yesevi'nin ahsndan gelmektedir. O, Hikmet'leriyle, kurduu Yesevilik tariktiyle, yetitirdii pek ok rencisiyle XII. Yzyldan itibaren hemen btn Trk-slm topluluklarna k tutmaktadr. Ama sekiz asrdan beri eitli tarihi olaylar, istillar, sosyal deimeler sonucu belki de unutulup gidebilirdi. Onun her zaman hatrlanmasnda, devaml ziyaret edilen trbesinin nemli rol inkr edilemez. Zamanmzda yeniden gndeme gelmesinde, yine bu muhteem yapnn tesiri olmutur. Hoca Ahmet Yesevi Uluslararas Trk Kazak niversitesi, sanki Yesevi Trbesi'nin glgesinde kurulmutur. Hlen Rektrlk olarak kullanlan bina ile arkiyat Fakltesi ve bir ksm yurt binalar bu trbeye bakp durmaktadr. Mavi, yeil inilerle ssl zarif kubbelerini her bakta grmek mmkndr. Yapm devam eden yeni niversite kamps de ayn blgenin civarndadr. Yesevi Trbesi'nin merkezlik ettii bu evre, yakn zamanda maddi ve manevi kalknmann gzel bir rneini verecektir. Ahmed Yesevi Trbesi'ni tarihin en mehur cihangir ve savalarndan biri olan Emir Timur yaptrmtr. O sava meydanlarndaki acmaszlna ve gaddarlna ramen, ilme ve sanata dknd, din ve tasavvuf byklerine sayg ve ilgi gsterirdi. Menkbeye gre, vefatndan sonra da kerametleri devam eden Ahmed Yesevi, kendisinden iki asr sonra yaayan Timur'un ryasna girerek Buhara'nn fethini mjdeler. Bu iaret zerine ad geen ehri fetheden Timur, bir kran duygusu ile Ahmet Yesevi'yi ziyaret iin Yesi'ye gelir. Ziyaretten sonra bir trbe yaplmasn emreder. Trbe'ye eklenen mescid, dergh, mutfak ve dier hizmet binalar ile iki ylda muhteem bir Klliye ortaya kar. Emir Timur'a kran borluyuz. Bize Ahmed Yesevi Trbesi'ni, bir sanat ve mimari

bilig-1/Bahar96

99 aheseri olan bu Klliyeyi brakt iin minnet duyuyoruz. Ahmed Yesevi Trbesi, alt yzyln tahribatyla ve son asrlardaki ihmal edilmilikle yklma tehlikesiyle kar karya bulunuyordu. Rus bombardmannn ac hatrasn da duvarlarnda hl saklayan bu muhteem eser, restore edilmeye balanmtr. Btn Trk ve slm leminin ortak hazinesi ve kltr deeri olan bu Klliyenin restorasyonunu, Kazakistan Devleti ile yaplan bir anlama sonucu Trkiye Cumhuriyeti zerine almtr. Baka devletlerin de talip olduu bu zorlu tamirat iini, merhum Cumhurbakan Turgut zal'n giriimiyle, btn masraflaryla birlikte Devletimiz stlenmitir. 1993 ylnda balayan restore faaliyetinde, nce temele inilmi, gevek zeminin salamlamas iin tonlarca beton dolgu yaplmtr. Tulasndan inisine kadar, ok titiz tahlillerle 600 yl nce kullanlan malzemenin zellikleri tespit edilerek, orjinalinin ayns yaplmaya allmaktadr. Bu yazda asl zerinde durmak istediim Ahmed Yesevi Trbesi'nin d yzndeki yazlardr. Bilindii gibi Trk - slm mimarisinde eitli karakterdeki yazlar vazgeilmez bir unsurdur. Metin olarak Kur'an ayetlerinden, Hadislerden ve kelm- kibardan seilen bu hat rnekleri, bulunduklar yere ylesine uyum iinde katlrlar ki, bazen onlar bir ssleme unsuru zannedebilirsiniz. Trkistan'da Ahmed Yesevi niversitesi'nde bulunduum 6 aylk sre iinde Yesevi Trbesi'ni sk sk ziyaret ettim, evresini dolatm. Restorasyon dolaysyla ierisine her zaman girip incelemede bulunmak mmkn olmadndan daha ok d cephesini tedkik ettim. unu hemen belirtmeliyim ki, bozkrda am nadide bir iee veya viraneler ortasnda parlayan kymetli bir mcevhere benzetilebilecek bu eseri, bir ka ksa ziyaretle tanyabilmek mmkn deildir. Yazlardan ilk dikkatimi eken "Kalellah Tebreke ve Tel : Ve ndeh meftihu'l-aybi l ya'lemh ill h" (Yce Allah buyurdu: Gaybn anahtarlar Allah'n yanndadr, onlar ancak O bilir.) diye balayan yet metinleri oldu. Mnsn dnnce insan ister istemez rperten bu ayetler iri sls hatlarla yazlm. Trbenin beden duvarlarnda, korniin hemen alt ksmnda, bat cephesinin sa kesinden balayp, kuzey ve dou cephesinin sonuna kadar bir yaz kua halinde devam etmektedir. Bu uzun metin En 'am Suresinin 59 - 63. yetlerini ihtiva etmektedir. Bu yetlerin anlam yledir:

"59. Gaybn anahtarlar O'nun katndadr, onlar ancak O bilir. Karada ve denizde olan bilir. Den yapra, yerin karanlklarnda olan taneyi, ya kuruyu - ki apak Kitap'tadr - ancak O bilir. 60. Geceleyin sizi l gibi uyutan, gndzn yaptklarnz bilen, mukadder olan hayat sreniz doluncaya kadar gndzleri tekrar kaldran O'dur. Sonra dnnz O'nadr, ilediklerinizi size bildirecektir. 61-62. O, kullar zerinde yegne Hakim'dir, size koruyucular gnderir. Artk birinize lm gelince elilerimiz, bir eksiklik yapmakszn onun cann alrlar, sonra gerek Mevllarna dndrlrler. Haberiniz olsun, hkm O'nundur. O, hesap grenlerin en sr'atlisidir. 63. De ki: Kara ve denizin karanlklarndan sizi kim kurtarr? O'na gizli gizli yalvarr yakarrsnz..." (Sadakallah). epe evre devam eden yaz, 63. yet tamamlanmadan sona eriyor. Merkezi kubbenin sekizgen kasnanda, byk kfi hatla epeevre u szler tekrarlanmaktadr. "el-Inyet lillh, el-Ata lillh" (yilik Allah iindir, ba Allah iindir.) Metinleri kim setiyse, sanki Timur'a veya ar dnya dkn herkese, dolayl yoldan bir ihtarda bulunmak istemi gibidir. Gene merkezi kubbenin kare gvdesinin dou ve bat yzlerinde orta st ksmlarda, nispeten kk sls harflerle u ifade yer alr. "Kale'n-nebiyy aleyhi's-selm: ed-Dny cifetn ve tlibh kilbn." (Peygamber aleyhisselm buyurdu. Dnya bir letir ve onun isteklisi kpeklerdir.) Ahmed Yesevi'nin kabrinin bulunduu blmn stne isabet eden kk kubbenin gvdesinde hal- hazrda epeevre, iri ve nefis bir kfi hatla, deta canlymasna "el-Mlk lillh" (Mlk Allah'ndr, ycelik Allah'ndr) yazlar tekrarlanarak devam etmektedr. Ad geen eyvann sol yan yznde alttan balayp, yukarya karak tepeyi dolap aaya doru devam eden ve sa alt tarafta son bulan dekoratif grnml kfi yazy ise defalarca bakmama ramen, ancak son gnlerde okuyabildim. ok iri, geometrik biimler alm ve eyvann iinde dnerek devam eden bu yazy yakn mesafede durunca skmek mmkn olmuyor. Nihayet bir gn 200 metre kadar uzaktan bakarken zebildim ve byk sevin duydum: "Kale Resulllah: Men arafe nefseh nefseh fe kad arafe Rabbeh." (Resullllah buyurdu: Kendini bilen Rabbini bilir.) Tasavvuf kitaplarnda ska geen ve hadis olarak zikredilen bu ifade, eyvann sonundaki kapnn

bilig-1/Bahar96

100

hemen arkasnda yatmakta olan Hoca Ahmed Yesevi tarafndan da ilham kayna olarak yle deerlendirilmekte idi: Allah deil ey kul Ahmed zng bilgil zng bilmi ilming birle amel klgl Ahmed Yesevi trbesi dou, kuzey ve cephelerinde, ma'kl hatla bir ka kelimelik, baklava dilimlerini andran geometrik istiflerden oluan ve duvarlarn cephelerini tamamen kaplayan yazlar yer almaktadr. Bunlarn bir ou

Allah, Muhammed, Ahmed, Ahad gibi kelimelerden olumaktadr. Ne yazk ki bunlarn tamamn deifre edemedim. u kadarn syleyebilirim: Her ne kadar birbirine benzer grnyorsa da, her cephedeki yaz istifleri baka bakadr, yani ayn kelime gruplardan olumamaktadr. Mimari yapsyla olduu kadar, zerindeki yaz metinleriyle de Allah'n yceliini, azamet ve kudretini syleyip duran; O'nun sevgili Peygamberinin ismiyle ve szleriyle duvarlar ssleyen Ahmed Yesevi Trbesi'nin asl sahibinin himmet ve bereketinin Trklk lemi zerinde daim olmas dileklerimle.

bilig-1/Bahar96

101

YEN DNYA DZEN: BARI VE BRL M, ATIMA VE DZENSZLK M?

Giri
Son yllarda uluslararas politika ok nemli gelimelere sahne oldu. kinci Dnya savandan sonra uluslararas politikay ekillendiren Souk Sava ve bunun zerine ekillenen iki kutuplu dnya dzeni sona ermi, Dou - Bat cephelemesi ortadan kalkm, Sovyetler Birlii dalm, Avrupa Birlii'ne doru yeni admlar atlm, Dou Avrupa ve Balkanlardaki komnist idareler devrilmi ve Ortadou'da son krk yln en ciddi savalarndan biri olan Krfez Sava yaanmtr. Btn bu olaylar Trkiye iin iki adan byk nem arzetmektedir. Birincisi, hemen hemen btn olaylar Trkiye'yi kuatan corafyalar zerinde yaand. nmzdeki yllarda ayn cografyalarn sorunlu blgeler olarak kalmalar da byk ihtimal dahilindedir. kincisi, meydana gelen bu olaylar Trkiye'nin d politikas zerinde nemli etkiler meydana getirmi ve Trkiye'nin milli ve gvenlik karlarn ciddi bir ekilde tehdit etmitir. phesiz son yllarda meydana gelen gelimeler Trkiye asndan ok nemli frsatlar da dourdu. Trkiye, yeni gelimelerle beraber, Balkanlar, Ortadou, Orta Asya ve Kafkasya'da daha byk ve etkili bir rol oynama imkan elde etti ve uzun vadede blgesel bir g olma frsat yakalam oldu. Meydana gelen olaylar daha iyi anlayabilmek iin son yllarda sk sk gndeme gelen ve tartma konusu olan 'Yeni Dnya Dzeni' kavramnn tartlmas ileride yaplacak olan deerlendirmelere k tutacaktr. Bu makalede daha ziyade Yeni Dnya Dzeni kavram zerinde durulacak ve uluslararas politikadaki gelimelerin Trkiye asndan deerlendirilmesi bu almay tamamlayacak olan yeni bir makalenin konusunu tekil edecektir.

Yeni Dnya Dzeni


Yeni Dnya Dzeni uluslararas politikada son yllarda meydana gelen gelimelerle beraber ortaya kan bir kavram, alt izilerek belirtilmeli ki bu kavram zerinde herhangi bir uzlama ve gr birlii mevcut deil. Berlin duvarnn yklmas ve Sovyetler Birlii'nin dalmas dnya g dengesinin de kkl bir ekilde deimesine yol at. Bu gelime birok dnr arasnda farkl yorumlar da beraberinde getirdi. Biroklarna gre yeni dzen, cepheleme ve atmadan ziyade ibirlii ve dayanma zerine kurulacak. Yeni sistemde hakim olan deerler ise Bat deerleri olacak. Yine yeni sistem iki kutupluluktan tek kutuplulua geecek ve bu yeni dnemde ABD dnyadaki tek hakim g olarak belirecek. Baka bir grup dnre gre ise dnyadaki g dengesi deiti, fakat u anda dnyada

Yrd. Do. Dr. Abdlkadir BAHAREK nn niversitesi BF Kamu Ynetimi Blm retim yesi

bilig-1/Bahar96

102

birden fazla gten bahsetmek mmkndr. Yeni g dengesinde Japonya ve Almanya gibi ekonomik olarak gl lkeler de artk birer dnya gc durumundadrlar. Bu iki grn ortak paydas yeni dnemde Batl deerlerin (liberal demokrasi ve Pazar ekonomisi) dnyada hakim deer yarglar olaca varsaymdr. phesiz bu aamada dnyann nasl bir g dengesine doru gittiini kesin olarak ifade etmek mmkn deildir. Kimine gre dnya tek kutuplulua doru giderken, kimine gre ok kutupluluk kanlmazdr. Mesela yllarca iki kutuplu dnya dzenini eletiren inli liderlere gre nmzdeki yllarda dnya g dengesi bir gei sreci yaayacak ve ok kutuplu bir yap ortaya kacaktr (1). Bu iki dnce akmnn yannda nc bir grup ise yeni dnemin etnik, dini ve milliyeti akmlardan kaynaklanan dk dzeyde atmalara sahne olacan, bantan ziyade savan hkm sreceini vurgulamaktadr. Yeni dnemde bu akmlar hem dnya gvenliini ve hem de Batl deerleri tehdit edecektir. Ksacas, dnya yeni dnemde daha ok atmalara sahne olacaktr. Yine inli liderlere gre u anda dnya g dengesinde Bat lehine bir gelime yaanmaktadr. Fakat nmzdeki dnemde iki kutuplu dnya sisteminin bastrd atmalar dnyada hakim zellik olarak ortaya kaeaktr(2). Deiik dnrler tarafndan dnya dzeni farkl anlalmaktadr. Bununla beraber bu konudaki dnceleri iki temel kategoriye ayrmak mmkndr: 1. Yeni dnemin en belirgin zellii demokrasi, pazar ekonomisi, bar ve ibirlii olacaktr, 2. Yeni dnem, yeni atmalar ve yeni istikrarszlklar getirecektir.

Demokrasi ve Pazar Ekonomisi a veya 'Tarihin Sonu'


Bir dnce akmna gre demokrasi ve pazar ekonomisi anlamna gelen yeni dnya dzeni, nihai olarak bar ve ibirlii sonucunu douracaktr. Aaron Wildavsky'ye gre gemiteki amprik deliller de gstermitir ki demokrasiler birbirlerine kar sava amazlar. Eer savasalar bile bu ok az iddeti ihtiva eder (3). Bu dnce dorultusunda Dou -Bat cephelemesinin sona ermesi Avrupa ktasn her zamankinden daha gvenli klmtr (4). ki kutuplu dnya dzeninin gerilemesiyle beraber uluslararas sistem ok kutuplu bir yapya doru gitmektedir. Bu yeni yap ierisinde Almanya, Birleik Avrupa ve Japonya dnya politikasnda yeni kutuplar olarak sahneye kmaktadrlar. Bu gelime

yenidnemde ekonomik gcn askeri gten daha nemli olacan gstermektedir (5). Yine bu dnce akmna gre liberal demokrasi dnyada ban ve istikrar iin temel l olacaktr. Dou Avrupa'deki sistemin iflas, Krfez Sava, komnizmin k ve Sovyetler Birlii'nin dalmas demokrasiyi Yeni Dnya Dzeninin temel arac haline getirmitir. Hi phe yok ki birka yl ncesine kadar kimse Sovyetler Birlii'nin dalacan ve komnizmin Rusya'da keceini tahmin edemezdi. Yine birka yl ncesine kadar Birlemi Milletlerin Kuveyt krizinde olduu gibi kollektif bir ekilde hareket edebilecei akla gelmezdi. Fakat Sovyetler Birlii'nin dalmas ve Irak'n yenilgiye uratlmas, ayn zamanda nc Dnya lkelerinin ABD'ye kar direnme glerini de nemli lde zaafa uratmtr (6). Bu adan bakldnda Yeni Dnya Dzeni hi de yeni bir grnm arzetmemektedir. nk yeni dnem askeri ve ekonomik adan 1945'ten bu yana hakim olan eski dnem ile byk benzerlikler arzetmektedir ve yeni dnem askeri ve siyasi alardan ABD tarafndan ekillendirilecek gibi grnmektedir. Liberal demokrasiye dayal bir dnya sisteminin hakim olaca grnn en hzl savunucularndan biri, 'Tarihin Sonu' makalesini yazan Francis Fukuyama'dr. Fukuyama'ya gre liberalizmin komnizme galip gelmesiyle tarih sona erecektir. nk insanln gelecei iin geerli tek sistem olarak liberalizm kalacaktr. Mesela Fukuyama'ya gre Batnn ve Batl deerlerin zaferi ayn zamanda dier sistemlerin de kn ifade etmektedir.' Fukuyama daha da ileri giderek 'insanln ideolojik evriminin nihai noktas liberal demokrasidir' der (7). Fakat Kurth, Fukuyama'dan farkl dnmektedir ve 'Fukuyama'nn tarihi liberalizmle sona ermektedir, fakat dnya tarihi sona ermeyecektir" demektedir. Kurth'a gre ne komnizm ne de kapitalizm tek balarna gelecei belirleyemeyecek; gelecek byk bir ihtimalle sosyal pazar ve organize kapitalizm tarafndan ekillenecektir. Almanya ve Japonya sosyal pazar ve organize kapitalizm yoluyla dnyadaki lider gler olacaklardr (8). phesiz ki liberalizm komnizme galebe ald ve komnist ideoloji Bat iin bir tehdit olmaktan kt. Fakat bu gelime tek bana Batl deerlerin tek hakim ideoloji olarak kalacaklarnn gstergesi olamaz. Yeni dnemde Bat ve Batl deerlere yeni ideolojilerin meydan okumas beklenmelidir. Mesela baz Batl deerleri reddeden slami hareketler birok slam lkesinde hzl bir

bilig-1/Bahar96

103

gelime gstermekte ve halk tarafndan, Trkiye de dahil olmak zere, youn bir destek bulmaktadrlar(9). Ayn oranda Hint ktasndaki radikal Hind hareketleri de Batya yeni bir meydan okuma olarak alglanabilir. teyandan Sovyetler Birlii'nin dalmasn sadece ideolojiye balamak da yanl olacaktr. Sovyetler'in dalmas, ideolojiden ok ekonomik gerilemenin bir sonucuydu. Paul Kennedy 1988'de yaynlanan kitabnda; Sovyetler'in ekonomik sebeplerden dalacan iddia etmiti. Kennedy'e gre er veya ge ABD de ayn kaderi paylaacaktr (10). Yine Ravendal, sper g ann artk getiini ve dnya sisteminin artk ne ABD ve ne de herhangi bir devlet tarafndan tek bana ekillendirilemeyeceini ileri srmektedir(11). zellikle Sovyetler Birlii'nin dalmas bu dnceyi en azndan bir sper g iin dorulamaktadr. Fakat ABD iin yaplan deerlendirmeler bu lkenin Krfez savandaki rol gz nne alndnda yetersiz kalmaktadr. leri srlen dier bir iddiaya gre; Yeni Dnya Dzeni'nin belirgin bir zellii de dnya gvenliinin kollektif bir yap kazanmaya balamasdr. zellikle Krfez Krizi sonras Irak'a kar oluturulan koalisyon, bunun en somut gstergelerinden biri olmutur. Fakat hemen unu ifade etmek gerekir ki krizin zlmesinde ABD'nin rol ayn zamanda bu lkenin dnyay tek bana ynlendirme emelini ortaya koymakta ve bu lkeyi dnyann ayakta kalan tek sper gc konumuna getirmektedir (12). ABD dnyann tek sper gc mdr? Bu sorunun cevab, meselenin zn oluturmaktadr. Olduka nemli bir yank uyandran makalesinde Gaddis, son yarm yzyldan beri ABD'nin milli gvenliini tehdit edebilecek bir devlet veya devletler koalisyonu mevcut deildir' demektedir(13). Gerekten de Dou Blokunun kmesi ve Sovyetler Birlii'nin dalmasyla beraber ABD, ekonomik ve askeri adan dnyann en byk gc olarak kald. u anda dnyada bar ve gvenlii koruyabilecek gce ve yetenee sahip tek lke ABD grnmektedir phesiz Amerika'nn jandarmalnn getirecei fnansal yk, Krfez Savanda olduu gibi, dier gelimi lkeler paylaacaklardr. Fakat bu tek kutuplu yap ierisinde nc Dnya lkelerinin destek arayacaklar ve yardm isteyebilecekleri bir g mevcut grnmemektedir, Byle olunca ayakta kalan tek sper gcn isteklerini kabul etmek tek kar yol olarak grlecektir.

Yeni atma ve stikrarszlklar Dnemi Yukarda zetlenen grn tam aksine yeni dnemin ykselen milliyeti duygular, etnik atmalar ve dine dayal dnya grlerinin ykselmesi sebeplerinden dolay eskisinden daha ok atma yaratacan sylemek de ayn oranda mmkndr. zellikle 1945'ten beri hakim olan ve Souk Sava tarafndan ekillenen eski greceli sakin ve nispeten atmasz ortam gittike kaybolmaktadr. Yerine dnyann deiik blgelerinde deiik milletler veya milletler grubu arasnda ykselen atmalar ortaya kmaktadr (15). zellikle milliyeti ve dini hareketlerin Bat dnyasn ideolojik ve askeri alardan tehdit etmesi, ihtimal dahilinde grlmektedir (16). Bu grn en belirgin savunucularndan biri olan Schlesinger'e gre 'Yeni Dnya Dzeni g politikas milliyetilie dayal mcadeleler ve etnik anlamazlklar tarafndan ekillenecektir (17). zellikle Trkiye asndan dnldnde Balkanlar, Kafkasya ve Ortadou'daki istikrarszlklar, yeni dnemde bar ve istikrarn hi de kolay olmadn gstermektedir. nmzdeki yllarda Souk Sava dneminin sakin ve tahmin edilebilen gelimeleri bir nostalji olarak aranacaktr. nk iki kutuplu eski dnya dzeni birok sorunu, suni de olsa bastrmaktayd. Buna benzer bir nostalji de Krfez, Sava srasnda yaand ve blgedeki birok halk, Osmanl Devleti'nin zlemini yaad. Eer Osmanl Devleti blgedeki hakim konumunu srdryor olsayd hi phe yok ki Irak bu kadar sorumsuzca davranp Kuveyt'i igal etmeye kalkmazd(18). ki kutuplu eski yap, dnyann eitli blgelerinde ortaya kan birok atmann snrl kalmasn salyordu. Fakat artk bu iki kutuplu yapdan sz etmek mmkn deildir(l9). Mesela, Souk Sava dneminde Balkanlar'daki atmalarn meydana gelmesi olduka zordu. En azndan Bat, eski dnem olsayd, sorunu zmek iin daha byk abalar sarf edecekti(20). Yeni dnemin dier bir atma kaynan ise gelimi lkeler ile gelimekte olan lkeler arasndaki mcadele oluturacaktr. Souk Savan ortadan kalkmasyla Dou - Bat arasnda bir sava ihtimali hemen hemen ortadan kalkm grnmektedir. Fakat bu gelime, Kuzey - Gney sorununa herhangi bir zm getirmemitir. Tam tersine Gney veya gelimekte olan dnya bugn gemie gre daha ok d tehdit ile kar karyadr ve gelimi dnyaya daha ok baml hale gelmitir.

bilig-1/Bahar96

104

Chomsky'nin dedii gibi belki ABD nc Dnya lkelerini dorudan kontrol etmek istemiyor, fakat buradaki btn gelimeleri de inisiyatifi altnda tutmakta kararl grnyor(21).

Sonu
Yukarda verilmeye allan deiik grler de gstermitir ki Yeni Dnya Dzeni beklenenin aksine birok yeni sorunu da beraberinde getirmitir. Yeni dnemde askeri gvenlik hala nemini korumaktadr. Bununla beraber Bat iin Sovyet tehdidi ortadan kalkmtr ve Batnn yeni gvenlik sistemi Rusya'y da kapsayacak ekilde yemden izilmektedir. Fakat nc Dnya lkeleri eskisinden daha ok d etki ve tehditlere aktr. Dnyann birok blgesinin Bat asndan stratejik nemi azald iin, bu blgelerdeki atma ihtimalleri de artmtr. Yeni Dnya Dzeninin iki kutuplu eski yapdan farkl olaca kesindir. Dier taraftan yeni yapnn ne olacan tam olarak tahmin etmek mmkn deildir. Bununla beraber yeni sistemin ok kutuplu olaca sylenebilir. Fakat bu kutuplarn yaps farkllk gsterecektir. Mesela nmzdeki yllarda Rusya askeri sper g olarak kalacaktr. Japonya ve Almanya ekonomik glere, in ve Hindistan demografik glere rnek olarak gsterilebilir. Sadece ABD hem askeri hem de ekonomik adan sper g durumundadr. Dnya barnn geleceini de byk lde g merkezleri arasndaki ilikiler belirleyecektir. Bu ok kutuplu yapy oluturan devletlerin nc Dnya lkelerindeki atmalar nlemek ve ok nemli blgesel krizleri zmek iin ibirliinde bulunmalar arttr. Krfez Savanda bunun gerekleeceine dair

umutlar belirmiti. Fakat Bat iin stratejik nemi az olan krizlerde Batnn ayn duyarll ve ibirliini gstermedii ortaya kmtr. Bu gelime ise Yeni Dnya Dzenine balanan umutlan belki de bandan yok etmi oldu. Bat kendisi iin stratejik nemi olan blgelerde bar ve istikrar salamakta kararl grnmektedir. Bunu salamak iin gerektiinde Irak'a kar sava almtr. Fakat Souk savan sona ermesiyle Bat asndan stratejik nemi azald iin Bosna'da yaanan insanlk dramna adeta seyirci kalnmtr. Yine yeni dnemin hakim karakterinin liberal demokrasi olaca ve Batnn btn dnyada bu dncenin gerektirdii deerleri destekleyecei dncesi bizzat Bat tarafndan yalanlanmaktadr. Haiti'de ve Burma'da Batl devletler antidemokratik ynetimlere kar ak tavr alrlarken, Cezayir ve dier baz lkelerde demokrasiye geii engelleyen hareketleri tevik etmektedirler. Batl Devletlerin, zellikle ABD'nin demokratik olmayan birok devletlerle menfaatleri gerei dostluklarn srdrdkleri bir dnemde liberal demokrasiyi dnyann hakim karakteri yapacaklar ve insan haklarn korumaya alacaklar iddias bu lkelerin bu dncelerindeki ifte standard sergilemektedir. Ayrca gelimi lkelerin dnyada bar ve gvenlik iin mevcut ekonomik dengesizlii giderici politikalar takip etmeleri gerekmektedir. Aksi halde ekonomik krizler birbirine gittike balanan dnyada beklenmedik sorunlar karabilir ve baz lkeler ekonomik kriz yznden dnyann globalleen ekonomik yapsn tehdit eden hareketlerde bulunabilirler. Fakat son verilerin nda gelimi lkelerle gelimekte olan lkeler arasndaki uurumun daha da byd grlmektedir.

bilig-1/Bahar96

105

DPNOTLAR 1. Hwei-Ling HUO, (March 1992), 'Patterns of Behaviour in China's Foreign Policy , The Gulf Crisis and Beyond', Asian Survey, vol. 32, no. 3, s.256. 2. HUO , a.g.e., s.268-269. 3. Aaron WILDAVSKY, ' No War Without Dictatorship No Peace Without Democrasy' . Social Philosophy and Policy, cilt 3. no. 1. 1985. s. 186 4. Richard ULLMAN, 'Enlarging the Zone of Peace', Foreign Policy, no. 80. Gz 1990, s.0l 10. 5. Ken BOOTH, New Thinking About Strategy and International Security, London 1991, Harper Coolins Academic, s.2 ; James KURTH, 'Things to Come : The Shape of the New World Order', The National Interest, no.24. Yaz 1991. s.3. 6. lames KURTH, 'Things to Come , The Shape of the New World Order', The National Interest, no. 24, Yaz 1991, s.3. 7. Francis FUKUYAMA, 'The End of History1, The National Interest, Yaz 1989. s.3-4 8. KURTH, a.g.e.,s.ll. 9. Judith MILLER, The Chalenge of Radical Islam', foreign Affairs, cilt 72, no. 2, 1993, s.43-56 ; Leon T. HADAR, 'What Green Peril?', Foreign Affairs, cilt 72, no.2, 1993, s.27-42; Daniel PIPES ve Patrick CLAWSON, 10. Paul H. NITZE, 'America : An Honest Broker' , Foreign Affairs, cilt 69, no. 2, 1990, s.l 1. 11. BOOTH, a.g.e., s.l 12. Stanley HOFFMAN, 'A New World and Its Troubles', Foreign Affairs, cilt 69, no. 4, 1990, s.l 15. 13. James SCHLESINGER, New Instabilities New Priorities', Foreign Policy, no. 85, 1991-92, s.4. 14. 'Ambitious Iran Troubled Neighbors', Foreign Affairs, cilt.72, no. 1, 1992-93, s. 122-141. 15. Bkz. Paul KENNEDY, The Rise and Fall of the Great Powers, (London 1988), Unwin Hyman. 16. Earl RAVENDAL, 'The Case for Adjustment', Foreign Policy, no. 81, 1990-91, s.4; RAVENDAL, s.7. 17. John Lewis GADDIS, Towards the Post- Cold War World', Foreign Affairs, cilt 70, no. 2, 1991, s.102. 18. Dominique MOISI, 'The International Disorder1, European Affairs, August-September 23. 19. Graham FULLER, 'The Braking of Nations', National Interest; no. 26, 1991-92, s.14 ; J.J. MEARSHEIMER, 'Back to the Future', International Security, cilt 15, no. 1, 1990, s. 31; Robert JERVIS, 'A Usable Past for the Future', Diplomatic History, cilt 16, no 1, 1992, s. 78. 20. Heinz BRAHM, 'The Disintegrating of the Soviet Union and Europe', Aussen Politik, cilt 43, no. 1, 1992, s.53 21. Noam CHOMSKY. 'A View from Below', Diplomatic History, cilt 16, no, 1, 1991, s.87.

bilig-1/Bahar96

106

MARKSZMN ARDINDAN

zellikle, 1980li yllarn ikinci yarsnda Gorbaov ktidaryla hzlanan Marksist ideoloji'den ka, 1989 sonbaharnda komnizmin kyle son bulmutur. Bir zamanlarn gzde ideolojisi artk yok. imdilerde ne Marks' peygamber ilan edenler ne de Marksist deerlerin ateli savunucular kalmad. Hatta, Marksizm'in kalesi durumundaki Rusya'nn bugnk devlet bakan Borris Yeltsin bile, Marks iin; "keke domasayd", Lenin iin "keke yaamasayd" diyor. Btn gelimeler, Marksizm'in knn 20. yy.'n ikinci yarsnn byk olay olarak tarihe geeceini gsteriyor. Ancak, gemite yaplan bir hatay tekrar etmemek i in, Marksizm'in "niin doduu ve niin kt" zerinde ciddi ciddi dnmek gerekir. Bu alma sylenen amaca az ok hizmet edebilmise kendimizi bahtiyar sayabiliriz.

A. MARKSZM DOURAN SEBEPLER


Marksizmi douran sebepler; liberalizm ve kapitalizme tepkiler ile 19. yy'n kendine has zellikleri olmak zere iki balk altnda inclelenecektir,

1- LBERALZM VE KAPTALZME TEPKLER


Hem kapitalizmin hem de marksizmin kayna liberalizmdir (1). Bu sebeple, Marksizmin liberalizme bazen paralel, bazen zt olmas doaldr. Liberalizm, evrenin doal yasalar olduu gibi ekonominin de doal yasalar olduunu ileri srerken; Marksizm, toplumlarn feodalizmden liberalizme, liberalizmden kapitalizme kendiliinden getiini ve kapitalizmden sosyalizme, sosyalizmden de komnizme kendiliinden geeceini savunur. Ayrca, rasyonellik hem liberalizmin, hem de Marksizmin esasdr. Ancak, merkeziyeti ve emeki yaklam ile Marksizm sermayeci ve ferdiyeti kapitalizmle uyumaz. Marksist dnceyi Karl Marks'la balatmak doru olmaz. Zira, Marksist dncenin Marks'tan nce de belli bir geliim sreci vardr. rnein, Simonde De Sismondi (1773-1842), Friedrich List (1789-1846), SaintSimon (1760-1825), Robertus (1803-1875) ve Ferdinand Lassalle (1825-1864) gibi dnrleri bu sre iinde anmak gerekir. Bunlardan Sismondi, List, Simon ve Lassalle retim aralarnn kontroll zel sektrn mlkiyetinde olmasn; Robertus ise, Marks gibi,

Yrd. Do. Dr. Osman Demir Cumhuriyet . kt. ve d. Bil. Fak. retim .

bilig-1/Bahar96

107

retim aralarnn tamamen kamulatrlmasn ister. Yine, bu dnrlerin hepsi, liberalizme retim, blm, tketim ve deer ynnden kardrlar.

a- retim Ynnden Kardrlar


Liberal ekonominin temel felsefesi olan "braknz yapsnlar, braknz gesinler, dnya kendi kendine dner" inanc, tam rekabet piyasasna duyulan gvene dayanr. Tam rekabet piyasas da drt esas zerine kuruludur: 1 - Piyasaya giri ve k serbesttir. 2- rnler homojendir. 3- rnler blnebilir, yani bir tketicinin az veya ok satn almas ya da bir reticinin az veya ok retmesi, piyasa denge fiyatn deitirmez. 4- retici ve tketiciler piyasa hakknda tam bilgiye sahiptirler. Bu drt artn gerekte var olan deil, olmas arzulanan ideal piyasay resmettii aktr. Oysa gerek dnyada btn bunlar gereklemez. Gerek dnyada ayn mal retenler, birbirlerinin kararlar hakknda yeterli bilgiye sahip olamazlar. Her retici rettii maln maliyeti ve o mala ynelik talebe gre fiyat belirler. Dier taraftan ayn mal reten reticilerin rettikleri mallar kesinlikle bir dierinin ayns olamaz. En azndan tketicinin kanaatinde yle deildir. reticiler birbirleri ile anlaarak veya haksz rekabet yoluyla fiyatlar sbjektif bir kararla belirledikleri iin piyasadaki fiyatlar arz talebe eitleyen fiyat olmaktan kar. Sonuta, tam rekabet piyasas almam olur. Liberal ekonomide, talep fazlas nce fiyatlar, sonra retimi artraca iin tehlikeli olmayabilir. Ancak, arz fazlas olduunda reticiler aras rekabet artar ve bir ok retici iflas etmek zorunda kalr. Teknolojik stnle sahip olanlarn rekabet stnlne sahip olaca kesindir. Teknolojik stnle sahip olmak iin de teknolojinin bedeli olan sermayeye sahip olmak gerekir. Bylece, reabet stnl sermaye stnlne dnr. Sermayesi kt olan reticiler iflas edip kapitalistlerin iisi olmaktan kurtulamazlar. Sonuta, ekonomide tam rekabet artlan deil, eksik rekabet artlar geerli olur.

emeki reticilerin katlm ile emek arz emek talebinden byk olur. Bylece, iverenin emekiye daha az cret deyecei yol alr. Peki, dk cretin alt snr yok mudur? Tabii ki vardr ve bu snr emein kendini yeniden retmesine imkan verecek cretin doal seviyesidir. Bu snr Alman ekonomist Ferdinand Lassale tarafndan Tun Kanunu diye adlandrlr. Tun Kanunu, cretlerin doal snr diye adlandrlan bir alt snrda kilitleneceini aklar. cretler bu snrn altna dme ve stne kma ynnde esnek deildir. ayet, cretler doal snrn altna derse iiler kendini besleyemez, evlenmeler azalr. Dolaysyla emek arz azalr ve kapitalistler daha yksek cret demek zorunda kalrlar. Maksimum kara ulama amacna ters dt iin kapitalistlerin iilere doal snrn stnde cret demeleri de zaten beklenemez. Bylece cretler asgari bir seviyede kilitlenir (2). Marksizm'e gre, emein retimden doal cret seviyesinde pay almas adil deildir. nk, bir mala deer kazandran o maln retiminde kullanlan emektir. Buna ramen, liberalizm ve kapitalizm emein hakkn vermezler. Oysa, sosyalizmin ileri aamas olan "komnist toplumda", insanlarla beraber retim gleri de artp, kollektif servet kaynaklar bolluktan tanca, blm ilkesi artk emek deil, ihtiya olacaktr. Bu sonsuz bolluk toplumunda, sadece retim aralarnda deil, tketim mallarnda da mlkiyet ortadan kalkacaktr, Marks'a gre bu halde alma ve blm ilkesi, herkesten yeteneklerine herkese ihtiyalarna gre formlyle belirlenecektir."(3).

c-Tketim Ynnden Kardrlar:


retim sreci sonunda oluan hasladan hakettikleri pay alamayan emekiler, hakettikleri tketimi de yapamazlar. Dier taraftan, kapitalistlerin satnalma gc daha yksek olduu iin lks mallara talep her zaman vardr. Byle olunca retim, dk gelirli kalabalklarn ihtiyacndan ok, talep gc yksek snrl saydaki kapitalistin isteklerini karlamaya ynelir. stelik ekonomi durgunlua girdii zaman, emekiler daha ok sefil olurken, kapitalistler nceki birikimlerini harcarlar. te, Marksizmi retim aralarn kamulatrmaya sevkeden sebeplerden biri de emekilerle kapitalistler arasnda varolan tketim eitsizliidir.

b- Blm Ynnden Kardrlar:


Nfus art, i gc yerine makina ikamesi ve kapitalist reticiler karsnda iflas eden

bilig-1/Bahar96

108

d- Deer Ynnden Kardrlar:


Marks'a gre bir mal deerlendiren tek faktr vardr, o da o mal reten emektir. Buna ramen, mal bedelinin tamam emee denmez. Emee denen sadece onun kendini yeniden retmesine yetecek kadar olandr. Tun Kanunu gerei emein kendini yeniden retmesini salayacak bir cretten daha azn demek kapitalistlerin aleyhinedir. nk, daha az denirse, hem emekiler kendilerini alacak kadar besleyemez, hem de evlenmeler azalaca iin emeki nfus artmaz. O zaman yeter sayda ucuz igc bulmak zorlar. Emek arz azald iin kapitalistler daha ok demek zorunda kalrlar. Marks bir maln deerinin tamamen onu reten emek faktrnce oluturulduunu kabul ettii iin cretlerin az veya ok ykselmesini yeterli bulmaz. Ona gre emein retimden almas gereken pay mal bedelinin tamam olmaldr. Oysa, kapitalist smr bunu engeller. Emee hakettii creti demeyen kapitalistler, mallarn sat fiyat ile emee denen cret arasndaki fark kendileri alr. Bu fark, artk deerdir ve smr byle gerekleir. Btn bu sorunlarn kayna, liberalizm ve kapitalizm olduu iin, zm bu iki sistemin dnda aramak gerekir ki, bu sistem Marksizm'dir.

2-19. YZYILIN ZELLKLER


...Marks'n yaad devir, teknik alanlarda byk ilerlemelerin kaydedildii, insanlarn birok alanda doa glerine hakim olduu, toplumlarn zenginletii bir devirdir. Ne var ki, bu olumlu gelimelerin ksa bir sre sonra kii asndan bir takm olumsuz sonular olduu, alan kitlelerin her geen gn biraz dahayoksullaarak zgrlklerini yitirdikleri grlmtr. Marks bunu eletirerek bir zm getirmeye almtr. Liberal devlet dzeni iinde ar sanayi proletaryasnn domas ile ortaya kan Marksizm, bu an sorunlarn ve elikilerini dile getiren ve onlara bir zm yolu bulan bir dnya gr olarak ortaya kmtr (4). 19.yy'da su, rzgar ve buhar gcyle alan mekanik sistemlerin retimde kullanlmas feodal retim tarzndan kapitalist retim tarzna geii salamtr. Kapitalist retim tarz iilere i szlemesi ve i deitirme gibi bir ksm hukuki haklar kazandrmsa da; istihdam, sosyal gvenlik, kalite, fiyat ve rekabet gibi yeni sorunlar ortaya

kararak iilerin sefaletini daha ok artrmtr. stelik, ekonomiye mdahaleyi reddeden liberalizm ve sermayeci kapitalizmin bu sefaleti nlemesi de mmkn deildir. Bilindii gibi, piyasada her retici rakiplerinden daha gl olmaya alr. Byle olunca, reticiler rekabet stnl salayacak yeni teknolojilere sahip olmak isterler. Tabii, ileri teknolojiye sahip olmann bir maliyeti vardr ve teknolojik gelimenin duraca bir son nokta da yoktur. Emekiler yeni teknoloji satn alacak kadar sermayeye sahip olmadklar iin sermaye youn retim yapan kapitalistlerle rekabet edemezler. Sonunda kapitalist reticiler ya monopolleir ya da rakiplerle anlaarak oligopol olutururlar. Bylece, emekilerin sefaleti daha ok artar. Emeki ve kt sermayeli kapitalist reticilerin iflas bir taraftan rn arzn azaltrken, dier taraftan isizlii artrr. sizlerin, kapitalistlerin iinde olanlarn takdir ettii cretle almaktan baka areleri kalmaz. Kapitalistlerin sermaye youn retime ynelii, nfus art, emeki ve kt sermayeli reticilerin iflas, isizlii, isizlik de iileraras rekabeti artrr. Rekabet, zaten dk olan cretleri daha ok drr. Liberalizme gre, cretler derse kapitalistler makina yerine i gc ikame ederler, maliyetler der, karlar artar ve yeni i alanlar alr. Bylece istihdam art hi kimsenin isiz kalmayaca tam istihdam noktasna kadar srer. Oysa, yeni bir risk olacandan kapitalistler 19.yy'da alana daha az demek ve rnlerin fiyatn artrmak suretiyle kar azamiletirme yolunu semilerdir. Tam istihdam da hayal olmaktan te gitmemitir. Liberalizm "Laissiz faire"e ballm srdrerek ekonomiye mdahaleyi reddettii, kapitalizm sermaye, mlkiyet ve ferdi giriime ncelik tand iin 19..yy'da ii snfnn sefaleti gnden gne artmtr. zm iin yeni sistem araylar hzlanm ve daha sonra bu sistem Marksizm olarak ortaya kmtr. Kapitalist cephede de Keynezyen devrimle birlikte "Liberalizmin grnmez eli" yannda "Devletin grnen eli" ekonomiye girmitir.

B- MARKSST ZM
Marksizm, emein smrsn nlemek iin, liberalizm ve kapitalizmin kabul ettii piyasa ekonomisinden vazgeip, retim aralarnn kamu mlkiyetine devrini ister. retim aralarn kamu mlkiyetine devretmekle emein smrsn ve kendi karlar peinde koan fertlerin toplumsal

bilig-1/Bahar96

109 vardr. te hem toplumsal olaylarn kayna, hem de iktisadi sistemleri deitiren g bu iki snf arasndaki atmadr. Bilindii gibi, feodal toplum dzeninde derebeyler asker gcyle retim aralarna hakim olduklarndan dier insanlar ii olmak zorundaydlar, Zamanla, teknolojik gelimeyle emek youn retimden sermaye youn retime gei salannca, derebeylerin yerini kapitalistler ald. nk, teknolojiye sahip olmann bir bedeli vard ve bu bedeli ancak kapitalistler deyebiliyordu. retimde teknoloji kullanm, hem monopollemeye sebep oluyor, hem emeki snf artryordu. Marks'a gre, artan emekiler bir gn g birlii yaparak kapitalist hakimiyetine son verecek ve proleter diktatrl olan sosyalizme gei salanacakt. Ancak, sosyalizm ulalacak son merhale olmayp deiim snf atmasnn olmad, zgrlklerin snrsz olduu komnizme kadar srecektir. Komnizmin alt safhas olan sosyalizm aamasnda zgrlkler gvenlik altna alnm olacak,... ancak zgrlkler snrsz olmayacaktr... Komnizmin son aamasnda, snfsz bir toplum dzeni iinde tm yozlamalardan arnm olarak insan, doa ve toplum glerine hakim olarak gerek anlamda zgr olabilecektir. Ayn zamanda insanlar arasnda eitlik gerekleecektir. Tm snflar ortadan kalkm olacandan, insanlarn retim aralar karsnda yeri ve durumu ayn olacaktr ki, bu da Marksizm'in
ngrd eitlik ilkesinin gereklemesi olacaktr (5).

karlara zarar vermesini nlemeyi amalar. Marksizm'e gre, ferdi giriim ve mlk edinme hrriyetine dayal piyasa ekonomisi, herkese becerisine gre retim yapma imkan verse bile, herkese ihtiyacna gre tketim yapma imkan vermez. Byle bir imkan ancak, herkesin ihtiyacn aa yukar bilen devlet tarafndan salanabilir. retim aralar kamu mlkiyetine geince; retim, tketim, fiyat ve yatrm kararlar da devlet tarafndan belirlenir. Devletin grevi, halkn mutluluu olaca iin toplum ihtiyalar daha iyi karlanr. Kiilere mlk edinme hrriyeti tannmaynca, herkes kazancn harcar ve kimse servet ymak amacyla bir bakasn smremez. Yine yatrm, retim, datm ve fiyat kararlar bir elden ktndan, retim-tketim, yatrm-tasarruf gibi makro dengeler zorunlu olarak salanr. Doacak bir dengesizlik de fiyat ve cret ayarlamasyla kolayca zlr. Otoriter g, klfet-nimet dengesini zorunlu olarak salarken, gl iletmelerle rekabet edemeyen reticilerin iflasndan doan kaynak israf da nlenmi olur. Marksizm ilk defa 1917'de bir ihtilalle Sovyet Rusya'da uygulama alan buldu ve daha sonra Sovyet Rusya'y evreleyen baz Avrasya lkelerine hzla yayld. Bu lkelerin birou Rusya'nn g merkezi altnda kalarak bamszln bile yitirdi. Rusya Marksist ideoloji ihra eden bir lke haline geldi. Marksizm, nc dnya lkelerini vahi kapitalizmin zulmnden kurtaracak sistem olarak lanse edildii iin pek ok taraftar buldu. Btn bunlara ramen Marksizm ancak 70 yl ayakta kalabildi ve 1989 baharnda gnahyla sevabyla yklp gitti. imdi, nceki Marksist lkeler de kurtuluu kapitalizmde aryor. Bir zamanlar varlklarn kapitalizme duyduklar kine borlu olanlarn imdi onu nasl zmseyecekleri merak konusudur. Yoksa, kapitalizm daha nce tad mikroplar artk tamyor mu? diye dnmeden edemiyoruz.

C- MARKSZMN ELETRS 1- Marksizm Ve Sosyal Gelime


Marks'a gre, canl ve cansz varlklardaki gelimenin kayna elikidir. eliki atmaya, atma zme gtrr. Sosyal olaylar temelde ekonomi kkenli
olduu iin tarih, iktisad olaylarn tarihidir. Toplumda retim faktrlerine sahip "burjuva" ve emeinden baka bir eyi olmayan "proleterya" olmak zere birbirine zt iki snf

Btn bunlar, Marksizm'in gereklemesi mmkn olmayan topik bir toplum hedeflediini gsteriyor. nk, "insanlar fiziki yap, akl, yetenek, eitim, kltr ve beklenti olarak eit olmadklar halde onlara eit artlar vadetmek samadr". Nihayet, snfsz bir toplum vadeden Marksizm, sonunda yle bir devlet snf oluturdu ki, halk artk bu snf tayamayacak kadar ezildi. "Herkesten becerisi kadar, herkese ihtiyac kadar vaadi bir slogan olmaktan te gitmedi". Zira, herkes kendi ihtiyacn kendi belirleyecekse, ihtiyalarn sonsuzluu ve kaynaklarn ktl btn ihtiyalarn karlanmasna engeldir. Eer ihtiyalar devlet tarafndan belirlenecekse, bu belirlemenin btn ihtiyalar kapsad zaten iddia edilemez. htiyalar ksmen karlanacaksa, "herkese ihtiyac kadar" sz bir aldatmacadr. Marksist lkelerde gelirin byk bir ksm askeri harcamalara ve devasallaan devletin cari harcamalarna gittii iin

bilig-1/Bahar96

110

herkese ihtiyac kadar sznn gereklemesi mmkn deildir Marksizmin herkesi, becerisi kadar retime katmas da mmkn deildir. nk, herkes elde ettii kazanla orantl olarak g kullanmak ister. Yani, bir ii alaca crete, bir giriimci elde edecei kra gre fizik, zeka ve gnl gcn kullanr. Onlardan daha fazlasn elde etmenin iki yolu vardr. Birinci yol; herkesin hak ettii kazanc kendisine teslim etmek ki, bunu otoriter bir g deil piyasa artlar belirler. kinci yol; zor kullanmaktr ki, bunu da zulm yetenei hayli gelimi otoriter bir g yapabilir. Nihayet piyasa ekonomisini reddederek birinci seenei batan yok sayan Marksizm, ikinci seenei benimsemek zorunda kalmtr. Tabii, gnll almayla elde edilemeyen verimlilik, bask yoluyla salanmak istenince halkn sisteme kar fkesi artmtr. Sonunda, komnizmin ileri aamasnda ulalaca ileri srlen bolluk ortamna bir trl ulaamam ve Marksizm arkasnda milyonlarca sefil brakarak kp gitmitir.

akla gelir. Aksi halde, komnizmle kyameti birlikte dnme gerei vardr. Dier taraftan termodinamiin ikinci yasas olan entropi tabiattaki doal deiimin Marksizmin kabul ettiinin tersine olduunu syler. Bu yasaya gre, yksek g kaynandan dk g kaynana doru srekli hareket halindedir ve ayn hareket ters ynde olmaz. u halde, tabiattaki deiim zayftan glye, pasiften aktife ve basitten mkemmellie doru olmayp; glden zayfa, aktiften pasife ve mkemmelden basite dorudur. rnein, orman ve fosil bugn dnden daha zayftr. Gbre ve ila kullanmamak kaydyla, topran verimi dnden daha zayftr. Salkl yaanabilir bir evre bugn dnden daha azdr. Yal bir insan bugn dnden daha az gldr. Yksekten akan su alaldka g kaybeder. Baz eyler bugn dnden daha mkemmel olsa bile, her halde bunun sebebi doal deiim deil, insanlar tarafndan yaplan zoraki deiimdir. Bir sre sonra dnyadaki kaynaklarn ihtiyalar karlamayaca, neon gaznn tkenerek Gnein stmayaca ve dnyann l olaca syleniyor. Eer bunlar doruysa, evrendeki gelimenin zayftan glye, pasiften aktife ve basitten mkemmellie doru olduunu sylemek yanltr. Marks'a gre, teknoloji seviyesi toplumun dnce seviyesini belirleyen bir faktrdr. rnein, uak grmeyen biri ua nasl bilecektir? Bilgisayarla alan bir renci daha baarl olabilir. leri teknolojiye sahip bir lkenin insanlar daha bilgili ve daha zeki olabilir. Ancak, kat bir ekilde bilgi teknoloji dzeyini amaz diye srar etmek, ilk uan kendiliinden var olduunu ve geri kalm bir lkenin hibir zaman yoksulluktan kurtulamayacan kabul etmek olur, Tersine, bilgi teknolojiden bamszdr denirse, gelimi lkelere olan eitim akm ve az gelimi lkelerin gelimi lkelere yetimedeki glkleri izah edilemez. u halde, teknoloji ile bilgi arasnda karlkl bir iliki olduunu kabul etmek gerekir. Amerikal ktisat Peter F. Drucker'a gre, 1750'den gnmze kadar bilginin aamas vardr. Birinci aama; bilginin aletlere, srelere ve rnlere uyguland aamadr ki, bu aama sanayi devrimini, snflar savan ve Marksizm'i dourmutur. kinci aama; 1880'den kinci Dnya Sava'na kadar olan sreyi kapsar ki, bu aamada bilgi ilere uygulanarak prodktivite devrimi domutur. Ve bylece iiler, orta snf

2- Marksizm ve lmi Gelime


Marks'a gre, her fikir bir tezdir ve her tez kendi antitezini dourur. Tez ve antitezin atmasndan sentez doar. Sentez, tez ve antitezin ne ayns, ne de onun inkardr. Ulalan her sentez, kendi antitezini douracak bir tez olur. Bylece, elikiden doan atma sayesinde ilmi gelime mtemadiyen devam eder (6). Her maddenin znde eliki vardr. rnein en kk madde olan atomda bile eksi ykl elektronlarn karsnda art ykl protonlar vardr. Maddeler, bnyesinde tad eliki sayesinde dtan bir mdahale olmadan doal deiim halindedirler. "atmadan doan deiim; zayftan glye, pasiften aktife ve basitten mkemmele dorudur." atma bazen yle bir hal alr ki, deiim snrn nceden tahmin etmek zordur. Dnya byle bir deiim sonucu tesadfen var olmutur, yine byle bir tesadf sonucu yok olacaktr. Bir fikrin tez, kar fikrin antitez olduuna, tez ile antitezin atmasndan senteze varlacana fazla itiraz olmayabilir. Ancak, komnizmin varlacak son merhale olarak tanmlanmas bu kabullenmeye ters der. nk, her tez kendi antitezini dourduuna gre, komnizmin kendi antitezini dourmas ve tez antitezin atmasyla da yeni bir sisteme geilmesi gerekir. O zam an Bugn yeni sistem nedir? sorusu

bilig-1/Bahar96

111

burjuvalar haline gelerek snf atmas son bulmu ve Marksizm yklmtr. nc aama ise; bilginin bilgiye uyguland aama olup, kinci Dnya Sava'ndan sonra balar. Bu aamada ynetim devrimi gereklemi, sermaye ve emek bir yana itilerek bilgi retimin tek faktr haline gelmitir (7). Eer, son aamann doruluu kabul edilirse artk ne Kapitalizm ne de Marksizm kalm demektir.

3- Marksizm ve Hayat
nkarc bir sistem olan Marksizm yaratc bir ilah'n varln kabul etmez. Ona gre dnya Gne'teki zt oluumlar sonucu tesadfen olumu ve yine tesadfen yok olacaktr. Dnya gibi, ilk canlnn olumas da tesadfidir. lk canlnn evrimiyle deiik canl trleri ve insan olumutur. Btn bunlarn sebebi, maddenin znde tad eliki, elikinin sebep olduu atma ve atmann dourduu deiimdir. Yukarda sylendii gibi, Marksizm, evrendeki gelimenin zayftan glye, pasiften aktife ve basitten mkemmele doru olduunu kabul eder. rnein, oksijen ile azotun farkl miktarlarda bileimi her seferinde farkl bir madde verir. te cansz maddenin kendi iinde oluan byle bir gelime sonunda canl madde domu canl madde iindeki gelimelerle de bilin, ruh ve vicdan meydana gelmitir (8). Marksizm'in bu gr Hegelci evrim teorisine dayanr. Btn bu abalar, ldkten sonra dirilmenin ve hesap gnnn olmad ilah'sz bir dnya kurarak insan evrenin hakimi yapmak ve ona dnyada sonsuzluu yaatmak iindir. Eer, Marks bugn yaasayd, "te insanlar benim tarif ettiim dnyada yayorlar" der miydi? diye dnr dururum. Bugn insanlar; sesten hzl uuyor, uzayn, yerin ve denizin derinliklerini aratryor, maddenin en kk yap ta olan atomu paralyor, bilgiler ve grntler k hznda akyor, robot adamlar retim yapyor vs. Buna ramen, ayn insanlar; gzle grlmeyecek kadar kk mikroplara yenikler, bir sinek yapmaktan acizler, AIDS, kanser gibi hastalklarn aresi hala bulunmu deil, yalanma ve lm devam ediyor, ekolojik bozulmaya bakarak yaptklarmz dnyay cehenneme evirdi diye hayflanyoruz. yleyse, nerede kald yarnn dnden daha iyi olaca, nerde kald gl ve mkemmele doru ak, nerde kald dnyada sonsuzluu yaama inanc? diye sormadan edemiyoruz.

Marks'a gre, sistemleri deitiren gcn snf atmas olduunu, her sonraki sistemin bir ncekinden daha stn olduunu ve varlacak son merhalenin komnizm olduunu daha nce sylemitik. Oysa Rusya'daki nceki sistemin komnizm olduu kabul edilirse, komnizm sadece 70 yl yaayabilmitir. Zira, 1917 devrimiyle gelen komnist rejim, 1989 ylnda arkasnda sefil lkeler ve insanlar brakarak kp gitti. Bir zamanlar kurtarc gzyle baklan komnizmin zulmnden kurtulan insanlar imdi, daha nce c diye korkutulduklar kapitalizmden medet umuyorlar. Eer bugne kadar komnizm'in hi yaanmad ileri srlrse, Marks'n dedii gibi toplumlarn, sosyalizmden komnizme kendiliinden gemediini hatta sosyalizmden tekrar kapitalizme getiini kabul etmek gerekir.

4- Marksizm ve Din
Marksizm, dinin; ilkel insanlarn Evren ve onun korkun gleri karsnda zaafa kaplmasndan kaynakland klasik inkarcl kabul etmez. nk, Marks btn toplumsal olaylarn, ekonomi amal snf atmasndan kaynaklandna inanr. Byle olunca, din toplumsal bir olay olduu iin, onun varlk sebebi de ekonomi kaynakl snf atmas olmaldr. Marks dinin burjuva tarafndan uydurulmu, kalabalk ynlar uyutan bir afyon olduunu syler. Din; omuzlar elemle arlaanlarn dostudur. Din; iinde ruh kalmam bir dnyann ruhu, dnce ynnden iflas etmi bir dnyann dncesidir. Zira din; insanlar azla yetinmeye, kadere boyun emee ve tevekkle gtrr. Byle olunca, snf atmas ve atmadan kaynaklanan gelime engellenir. Buna meydan vermemek iin dine kar klmaldr. Marksizm'in din hakkndaki eliki ve hatas, belki dier alanlardakinden daha byktr. Zira, tarihi gerekler, dinlerin genellikle ezilen yoksullarn kucanda doduunu gsterir. Eer din, burjuva tarafndan uydurulan fakirler iin bir afyon, bir yutturmaca olsayd, ncelikle zengin evrelerde domas ve burjuvaya haksz kazan salayan bir kurum olmas gerekirdi. Oysa, btn dinler, her zaman hakszln ve hakszlarn karsnda olmutur. rnein, slam dini geldii zaman yoksullarn lehine bir kararla faizi kaldrm, emei kutsal kabul etmi ve zenginden fakire kaynak transferi olan zekat farz saymtr (9). Marksizm, ilahi dinlerin varln izah edemedii gibi, beeri dinlerin varln da izah

bilig-1/Bahar96

112

edemez. Zira, 1993 ylnda ABD'de kendini mehdi ilan eden bir sahte peygamberin doksan kadar mridiyle birlikte, FBI ajanlarna teslim olmama pahasna kendilerini yakmalar ibret vericidir. te Marksizm, ne bunu, ne hal seferlerini, ne de dindar zenginlerin Allah rzasndan baka bir karlk beklemeden servetlerini yoksullara datmasn aklamaktan acizdir.

D- MARKSST METODUN YANLILII


deolojiler yaanan olaylardan ders alarak daha iyi yaanabilir bir dnya kurma abasndadrlar. O nedenle Marks, gemiteki problemlerin zmne ynelik kendi grlerini olutururken, tarihi, merkeziyeti, indirgemeci ve inkarc bir metod semitir. Marks'a gre tarih, toplumlarn ilkellikten feodalizme, feodalizmden kapitalizme kendiliinden getiini; kapitalizmden sosyalizme, sosyalizmden de komnizme kendiliinden geeceini gsterir. Marksizm, toplumsal eitlii bireyci zgrle tercih eder. Ona gre, bireyci zgrlk; toplumsal karlara zarar veren frsatlk, servet, yma ve smry dourur. Marksizm bu olumsuzluklar nlemek iin, retim faktrlerinin zel mlkiyetine son verip onlar otoriter bir g olan devlete teslim eder. imdi, kendi kendimize hata bunun neresinde? diye bir soru sormann zamandr. ncelikle tarih, dier herhangi bir aratrma alan gibi, ilgilendii konunun ancak seilmi baz veheleri ile uraabilir. Tarihin, sosyal organizmann btnn veya bir dnemin btn sosyal olaylarn temsil ettiine inanmak yanltr. Btnclk, geni ve kapsaml gelime rma eklinde bir insanlk tarihi kabul eden sezgisel anlaytan tremektedir. Fakat byle bir tarih yazlamaz. Her yazlm tarih, bu btnsel gelimenin herhangi bir dar vechesinin tarihidir ve hatta bu zel olarak seilmi eksik vechenin de ok eksik bir tarihidir(10). Marks tarihselci bir yaklamla toplumlarn ilkellikten feodaliteye getiini ve bunun sebebinin de snf atmas olduunu syler. Ancak, toplumlarn ilkellikten feodaliteye geiini zenginin icadna balayan Drucker'in hakllk pay hi mi yoktur? Zira, Drucker, zenginin valyeye dik durarak klcn, grzn savurma ve okunu atma imkan verdii iin savamann bir uzmanlk ii haline geldiini ve bylece savan valyeyi besleyecek tarm iilerine gerek duyulmasyla feodal yaama geildiini sylyor(l 1).

Kanaatimce, tarihi; sadece bir snf atmas olarak grmek yerine, insanlarn karsna eitli problemlerin kt ve insanlarn bu problemlere zm arad ok boyutlu bir sre olarak grmek daha dorudur. rnein Newton'a yerekimini kefettiren cisimlerin niin yere doru dtdr. Arshimet'e suyun kaldrma gcn kefettiren, kabn niin suda yzddr. Galile'ye dnyann niin dndn kefettiren gece ve gndzn niin meydana geldiidir. Ayrca enerji kullanmnda odundan kmre, kmrden petrole, petrolden elektrie, nkleer enerjiye ve gne enerjisine geii zorlayan sebep, her halde snf atmas olmayp, enerji yetmezlii, enerji maliyeti ve ekolojik dengenin bozulmasdr. Tarihin, snf atmasndan ok problem zmeye ynelik abalarla dolu olduuna ve teknolojinin toplumsal yapy deitirdiine yle bir rnek daha verebiliriz: "Eski Roma'da kullanlan trmk sabanlar Avrupa'nn daha zengin ve ar toplar zerinde dnecek salamlkta deildi. Altnc yzyln ortalarnda Slav kylleri, tekerlekli ve iki baa sahip, ar yeni bir saban tr kullanmaya baladlar... Bu yeni saban, tarmsal yaamn tm dzenini deitirdi. Ar olduundan sekiz kzlk bir takm ve byk tarlalar gerekiyordu. Bu nedenle iftiler tarmlarn ve tarlalarn birletirmeyi yelediler... Hz kazandrmak iin de kz yerine at komaya baladlar (12). Tarih Marks'n dedii gibi, sadece snf atmas olmayp ok boyutlu deikenlerin karlkl etkileimidir. Bu ok boyutlu deikenler; yaanan problemleri zmeye ynelik abalar, teknolojik yenilikler, icatlar toprak kazanma abalar, din, rk, an, hret... vs'dir. Aksi halde Hal Seferlerini ve tarihin akn deitiren icatlar aklamak mmkn olamaz. Eer, tarihi snf atmas gibi tek bir boyuta indirgeyen Marks hogrlrse, insan davranlarn cinsel igdnn ynlendiridiini ileri sren Sigmund Freud, her eyin en gzel ve en doru matematikle izah edileceini ileri sren Decartes, doann doal yasalar gibi sosyal olaylarn da doal yasalar olduunu syleyen Locke, hatta tmevarmdan baka yntem tanmayan Bacon da hogrlmelidir. Oysa, bugn btn bunlarn ancak ksm dorular olabileceini aka biliyoruz. Deiimi salayan gerekte, saysz mmkn artlar vardr; ve bir trendin hakiki artlarn bulmaya ynelik aratrmamzda bu

bilig-1/Bahar96

113

mmknlkleri inceleyebilmek iin, sz konusu trendin ortadan kalkaca artlan hayalimizde canlandrmaya almamz gerekir. Fakat ite bu, tarihselciliin yapamad eyin ta kendisidir. O, kendi gzde trendine kuvvetle inanr ve bu trendin ortadan kalkaca artlar ona gre dnlemez Diyebiliriz ki, tarihselciliin sefaleti, bir hayalgc sefaletidir... nk, o deimenin artlarnda bir deiiklii hayal edemez (13). Marksizm'in bir baka metod hatas btnselcilikten kaynaklanr. "Zira, btncl planc, gc merkeziletirmenin kolay olduunu zanneder. Birok bireysel kafaya dalm bilgilerin merkeziletirilmesinin imkansz olduu gereini gzden karr. Oysa, merkezi planlamann baars iin btn bu bilgilerin merkeziletirilmesi gerekir. te bunca bireyin kafasnda neler olduunu renemeyince, bireysel farkllklar safd ederek, basitletirme yoluyla inanlar ve kartan basma kalp hale getirmeye ve kontrol etmeye alr... Bu durum dncenin' zgrce aklanmasyla badamaz. En sonunda merkezi planlamann dnceyi yok etmesi gerekecektir ki, bylece merkeziyetilik iddetlendike kaybedilen bilgi de artacaktr"(14). Popper, teorinin deneyden nce geldiine inanr. Ayrca, teorinin test edilebilir ve eletirilebilir olmas gerektiini syler. Bir teorinin rk noktalarn aratrmadan o teoriyi dorulayan olaylar kefetmenin fazlaca nemi yoktur. Zira, eer eletirisel davranmazsak, her zaman bulmak istediklerimizi buluruz. Kendi teorilerimizi dorulayan hususlar arar bulur, onlar iin tehlikeli olan hereyi grmezden geliriz. O zaman tutuculuk yenilie frsat vermez. Evrim ve ilerlemenin ana zemberei, ayaklanmaya tabi olabilecek malzemenin eitliliidir. nsann evrimi szkonusu olduu zaman ise bu, bambaka olabilme ve komusu gibi olmama hrriyeti; ounlua katlmama ve kendi yoluna gidebilme hrriyetidir. nsan haklarnn deil, insan kafalarnn eitlenmesine srklemesi kanlmaz olan merkezi kontrol ilerlemenin sonu demek olacaktr... Bu kadar ihtiyar bir fikri; cretli ve devrimci diye takdim etmek, farkna varlmayan bir tutuculuu ele vermektir (15). Ekonomi tek boyuta indirgenemeyecek kadar karmak bir sistemdir. Bu karmaklk nceden tahmin edilenlerin gereklemesine izin vermez. nk karmak sistemleri, istatistiki adan nemsiz grlen etkenler kontrol eder. Bu durum artk "kelebek etkisi" diye adlandnlyor.

"Kelebek etkisi, Amazon ormanlarnda kanat rpan bir kelebein bir iki hafta ya da bir iki ay sonra Chicago'daki havay ynlendirebileceini gsterir... Ve hibir karmak sistem herhangi bir eyi dsal sayarak bir kenara atamaz. Hava, yani ksa vadeli olgular sz konusu olunca sistem diye bir ey yoktur, yalnz kargaa vardr.., Bu nokta kinci Dnya Savandan sonra uygulanan devlet politikalarnn niin ie yaramadn aklar. Nitekim 1982 Nobel ekonomi dl sahibi G.J. Stigler titiz aratrmalaryla ABD ynetimlerinin yllarca ekonomiyi denetlemek, ynlendirmek ya da dzenlemek iin denedii kurallarn ie yaramadn gstermitir (16). Marksizm'in indirgemeci bir metodla baarl olmas mmkn deildir. Bu sebeple, uygulamadaki Marksizm teoriden daha ktdr. Hakim g olan ynetenler hakimiyetin devam iin her trl zoru mbah grerek halk diledikleri gibi retmeye ve tketmeye mecbur etmilerdir. nsanlarn kafasnda tad dnce hi saylp herkesin merkezi bir dnceye uymas istenmitir. Sonuta, becerisine gre herkesten, ihtiyacna gre herkese sz bir slogan olmadan te gitmemitir. htiyalarn karlanmas ve zgrlklerin yaanmas asndan bir eitlikse asla mmkn olmamtr.

E- MD NE OLACAK?
Marksizm'i, metod yanll ve rakibi kapitalizmin baarlarnn kerttii sylenebilir. nk, tarihselci, merkeziyeti, indirgemeci, ve inkarc metodun yanll gn gibi ortadadr. Kapitalizmin baarlar olarak da; hzl kalknma, teknolojik ilerleme, verimlilik art, snflar aras gelir farkllnn azalmas ile ferdi hak ve zgrlkler saylabilir. Kapitalist lkelerde iiler; i szlemesi, grev, isizlik maa, i seme ve deitirme gibi haklara sahip olduklarndan bugn 19.yy'daki burjuva basksn ayn lde yaamazlar. Oysa, toplumun mutluluunu savunan Marksizm, problemleri zememi, bilakisartrmtr. Bu sebeple imdi, hi bir lke ve hi birkimse Marksist ilkeleri sahiplenmiyor. Btn bunlara ramen, tarihden ders alnmazsa ayn hatalarn hatta daha fazlasnn tekrarlanmayacann garantisi yoktur. Marksizmin knden sonra, nceki marksist lkelerin bugn nasl bir yol izleyecekleri merak konusudur. Marksizm'in bu denli hzl knden duyduu aknl gizlemeyen Samir

bilig-1/Bahar96

114

Amin, bu lkelerin nnde seenek olduunu ileri srer. Birinci seenek; burjuva demokrasisine doru evrilme, ya da ekonominin ynetiminde emekilerin toplumsal iktidarn glendirerek burjuva demokrasisini ama. kinci seenek; saf bir piyasa ekonomisinin kurulmas, ya da demokratik planlama iin piyasa mekanizmalarnn kontroll kullanmn salayacak etkili yntemlerin gelitirilmesi. nc seenek; kontrolsz ve btnyle da alma, ya da kapitalist dnya ile ilikilerin, youn deiim temelinde de kontrol altna alnmas (17). Grld gibi seenekler arasnda merkez planlama yok, ferdi giriim ve mlk edinme hrriyeti reddedilmiyor. Artk, zel sektrn kamu sektrnden daha prodktif olduu, giriim ve mlk edinme hrriyetinin kiileri tevik ettii Marksistlerce de kabul edilmi durumda. imdi bu lkelerin ou BM, AT ve dier uluslararas iktisadi ve siyasi kurululara ye olma abas iindedir. stelik hepside kapitalist lkelerden kredi istiyor, hepsi de kapitalist yatrmclar lkelerine davet ediyorlar. Ancak, Marksizm'in ykl ile hzlanan kapitalizme yneli, kapitalizmin ideal bir sistem olduunu gstermez. Her ne kadar iiler 19.yy'daki kadar smrlmeseler de, Adam Smith'le konulan kapitalist ilkeler deimemitir. A. Smith; "Akam yemeinizi mmkn klan, kasabn, biracnn ve ekmekinin iyilik severlii olmayp, onlarn kendi karna olan dknldr. Onlarn insanlna deil, karlarna sesleniriz ve onlara kendi ihtiyalarmzdan deil, onlarn yararlarndan szederiz. Bir dilenciden baka hi kimse, bakalarnn iyilik severliine gvenmez" (18) der. Keynes; bolluk iinde bir dnyaya kavumak iin daha bir yzyl boyunca kendimizi ve bakalarn iyinin kt, ktnnse iyi olduuna inandrmamz gerektiini; nk, ktnn ie yaradm, iyinin ise ie yaramadm; agzllk, tefecilik ve ihtiyatln bir sre daha tanrlarmz olmaya devam etmesi gerektiini; nk, onlarn bizi ihtiyalar tnelinden karacan ve uzun dnemde de hepimizin leceim syler (19). Drucker; Marksizm'i yeni Adem'i yaratmayp eski Adem'in kt yanlarn glendirmekle sular. Eski Adem'in kt yanlar olarak; rvet, agzllk, nfuz dknl, kskanlk, gvensizlik, zorbalk, susturma, yalan syleme, inkar etme ve almay sayar. insanolu

belki dzelemeyecek kadar ktlemi olabilir. Belki airin dedii gibi; insann yaps onu her zaman arka kapdan girmeye zorlar. Ka kez arka kapdan tutup n kapya savurursanz savurun, o yine arka kapya ynelir. Belki de sevap, iyilik, bencillikten uzaklama gibi kavramlarn bulunmadm, yalnzca bencilliin ve ikiyzlln varolduunu ileri srenler hakldr. Ama bunun tersine tank olmu pek ok kii bulunduunu en karamsar zamanlarmda kendime hatrlatr dururum (20) derken, Smith"in ve Keynes'in tanrlarmz diye tanmladklar kavramlar yerip kartlarn vmektedir. Ancak ahlaki temelleri olmayan kapitalizmin ve onun Ademi'nin saylan hastalklar hala tad kesindir. Drucker; kapitalist bat lkelerinde bugn bir deiimin yaandn, bu deiimle kapitalist tesi diye tanmlad yeni bir topluma geildiini, kapitalist tesi toplumun bilgi toplumu olduunu, bilgi toplumunda retici gcn emek, sermaye ve doa olmayp, verimlilik ve retkenlik olduunu, ulusal devlet kavramnn yklarak baz hkmet ilevlerinin transnasyonelletiini (BM gibi), bazlarnn blgeselletiini (AT gibi), bazlarnn airetletiini ve Irak'n Kuveyt'i igalinde olduu gibi lkelerin terre kar g birlii yaptn sylemektedir (21). Drucker'in tesbitleri, ABD ve batnn gelimi kapitalist lke vatandalar iin doru olabilir. Biz bu konuda fevkalade kukuluyuz. nk, Irak'n Kuveyt'i igaline kar kurulan ittifak Srplar'n Bosna ve Ermenilerin Azerbaycan zulmne kar yllardr kurulamyor. Okyanusta buzullar arasma skan balinalara gsterilen hassasiyet Afrika'da alktan len insanlara kar gsterilemiyor. stelik Nikaragua, Guetamala, Korsika gibi Orta Amerika lkelerinde ABD'nin aktt kann lekesi henz kurumam durumda (Bkz.Noam Chomsky, "ABD Terr", ev.Taha Cevdet, Pnar Yay. stanbul, 1991). Kanaatimce; eer insanlk dayanmac, insan ve doa sevgisi dolu, zayf ve hakldan yana -Drucker'in deyimiyle - yeni Adem'i var edemezse, bilgi toplumu ve kreselleme - Samir Amin'in dedii gibi - Kaos imparatorluu olmaktan te gitmez. BM"i arkasna alarak insani bahanelerle Somali'ye asker karan ABD'nin Somaliye ayak basar basmaz petrol aramaya balamas Kaos mparatorluu'nun g kullanmaya, doal kaynaklan elde tutmuyu ve zayf smrmeye ne ok ok meyilli olduunu aka gsteriyor. Btn

bilig-1/Bahar96

115

bunlara bakarak hala gl olann hakl olduu bir dnyada yaadma inanyorum. Tad olumsuzluklar giderilmedii mddete kapitalizmin karsna her zaman yeni bir ideolojinin kmas beklenmelidir. Hatta, yeni ideolojinin insanla huzur getirmeyen Marksizm gibi bir sistem veya.

O zaman bir papaan gibi unu syler dururuz: ondan daha kt bir sistem olmas da mmkndr. "Geriye veya ileriye! Gidilecek yer bu kadar. Darya veya ieriye, yol dar! Sen kimsin? Benim . Daha fazlasn syleyebilir misin? Sz nesiniz? Byk ocuk. .Dn babam dn, dn babm dn" (22).

DPNOTLAR
1. Glten KAZGAN, ktisadi Dnce veya Politik ktisadn Evrimi, 4. Basm, Bkz. s. 344 ve 345, Remzi Kitabevi, stanbul 1989. Ahmet NSEL, ktisat deolojisinin Eletirisi, Bkz. s. 89 ve devam, Birikim Yay., stanbul 1993. 2. Erol ZEYTNOLU, Genel Ekonomi-I, s. 246 ve 247'den zet, stanbul 1980. 3. Glten KAZGAN, a.g.e., s. 406 4. Ayferi GZE, Liberal, Marksist, Faist ve Sosyal Devlet Sistemleri, s. 8,. . Yay., stanbul 1977. 5. Ayferi GZE, a.g.e., s. 73, 74. 6. Ayferi GZE, a.g.e., s. 52 ve 53'ten zet. 7. Peter F DRUCKER, Kapitalist tesi Toplum_ev. Belks ORAKI,, nklap Kitabevi, stanbul 1994 8. (Bundan sonra a.g.e, olarak verilecek.) S. 33-34. 9. Ayferi GZE, a.g.e., s. 55 ve devam 10. Muhammed Bakr ES-SADR, slam Ekonomi Doktrini, 3. bask,., zet, Hicret Yay., stanbul 1980, s. 97 ve dev. 11. Karl R POPPER,. Tarihselciliin Sefaleti, ev Sabri ORMAN,, nsan Yay., stanbul 1985. s. 116, 12. Peter F DRUCKER, a.g.e., s. 38. 13. Jeremy RIFKIN, Ted. HOWARD, Entropi, Dnyaya Yeni Bir Bak, ev. Hasan OKAY, s. 79-80, Aa Yay.,stanbul 1992. 14. Karl R POPPER, a.g,e., s, 172- 173. 15. Karl R POPPER, a.g.e., s, 126-127. 16. Karl R POPPER, a.g.e, s. 205- 207. 17. Peter F DRUCKER, Yeni Gerekle, .ev. Birtane KARANAK1, 3. Bask, , Bankas Yay., Ankara 1993 s. 168. 18. Samir AMN, Kaos mparatorluu,_Ik SONER, Kaynak Yaynlar, stanbul 1993, s. 74. 19. Vural SAVA, Piyasa Ekonomisi ve Devlet, 2, Bask, Beta Basm Yay., stanbul 1987, s.46. 20. F SCHUMACHER, Kk Gzeldir, ev. Osman DENZTEKN, e Yay., stanbul 1979, s.26,27. 21. Peter DRUCKER, a.g.e., s.24. 22. Peter F DRUCKER, a.g.e, Bkz. s.16 ve devam. 23. John ROBINSON, ktisat Felsefesi, ev. Vural SAVA, stanbul 1984, s.7.

bilig-1/Bahar96

116

BOSNA-HERSEK'TE GVENLMEZ BARI VE DAYTON ANLAMASI SONRASI


Gerek Bar Sreci mi, Geici bir Atekes mi?

Yirminci yzyln son on yllk dnemine girilirken, dnya siyasal konjonktr, byk ve kkl deiikliklere sahne olmutur. 1989'dan itibaren souk savan sona erip, komnist ideolojinin siyasi bir sistem olarak iflas ile Yugoslavya ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birlii km ve Dou Avrupa komnist lkeleri tek tek komnist bloktan ayrlarak yeni rejimlerle idare edilen lkeler haline gelmitir. Bu arada birok eski komnist lke de kendi ilerinde paralanmtr. Bunlardan bazlar olduka sancsz bir ekilde gereklemi, dier bazlar ise Yugoslavyada olduu gibi byk sknt ve olaylara sahne olmutur. kinci Dnya Savandan bu yana geen 50 yl iinde Avrupa'da ortaya kan eitli etnik ve din amal mcadeleler iinde en byk etnik temizleme uygulamalarnn yapld atma ise Yugoslavya'nn paralanmasndan sonra BosnaHersek Cumhuriyetinde yaanmtr. Bosna-Hersek topraklarndaki sava inanlmaz boyutlarda tahribata, insan hayatna ve zdrabna mal olmutur. Bu savata insan haklar tm ile ihlal edilmi, uluslararas kaide ve kurallar inenmitir. Bu almann hazrland gnlerde ise Dayton uzlamas ve Paris Bar Anlamasna imza koyan taraflar, Bosna'da ki Bar yrtme abalar iindedirler. Aksayan uygulamalar dzeltmek amac ile Roma toplantsna katlm ve taahhtlerini birkere daha yenilemek durumunda kalmlardr. Birlemi Milletler Bar Gc askerleri yerine NATO askerleri grevi devralmlardr. Byk d basklar ve olaylarn zorlamas ile gerekleen bu Bar ne kadar kalc olacak, nasl uygulanacak ve ne zamana kadar etkili olabilecektir ? Geici olmann tesine gidebilecek midir? bunlar ancak zaman ve olaylarn geliimi gsterecektir. Dayton uzlamasnn gerek bir zm ve kalc bir durum mu ,yoksa geici bir serap m olduunu da nmzdeki aylarda belli olacaktr.

Gemie Ksa bir bak


Eski Yugoslavya'nn ortasnda yer alan BosnaHersek cumhuriyeti eitli etnik ve din gruplarnn yaad uluslararas bir kiilie sahip bir lke olarak 1992 de bamszln ilan etmitir. Bundan ok ksa bir zaman sonra da lke byk bir karmaa, sava ve ykm srecine girmitir. Topraklar komular tarafndan istila edilmi, halk byk bir etnik temizlemeye tabi
tutulmutur. 1992 Martndan bu yana devam etmekte olan sava, Avrupa ve dier dnya devletlerinin giriimleri ve

Do. Dr. Oya Akgnen Mughisuddin


Bilkent niversitesi Uluslararas likiler Blm retim yesi

bilig-1/Bahar96

117

Birlemi Milletler Tekilatnn bar koruma operasyonlarna ramen durdurulamamtr. Krk drt ay akn bir zamandr Bosna'da sre giden sava ve eitli giriimlerle salanmak istenen bar, sonunda Amerika Birleik Devletlerinin giriimi, srar ve kararl tutumu ile gereklemitir. Amerika'nn Ohio eyaletinde bulunan Dayton ehri yaknnda ki Amerikan Hava Kuvvetlerine ait bir sde yaplan ve hafta sren son derece gergin ve zor mzakere ve pazarlklar sonucunda, 1992'den bu yana savamakta olan taraflar 22 Kasm 1995'te Dayton uzlamasn imzalam ve Paris'te yaplacak olan Bar anlamasna gitmeye raz olmulardr. Elli bir bin yz yirmi dokuz Kilometre kare ve drt buuk milyon nfuslu Bosna-Hersek 6 ubat 1992 de bamszln ilan etmi ve Avrupa'da AGT (eski AGK tekilat) ve Birlemi Milletler Tarafndan bamsz yeni bir devlet olarak tannmtr. Etnik, lisan ve din bakmdan eitlilik arz eden ve adeta bir mozaik grnmnde ki toplumunu da yeni politik yaps iinde aynen muhafaza etmeye alan Bosna-Hersek 'in bu gayretleri baarya ulaamamtr. Komular Srplar ve Hrvatlar, Bosna-Hersek devleti snrlar iinde kendi etnik ve din gruplarnn ounlukta olduu blgeleri ilk defa tevik edip, destekleyerek sonra da bizzat igal ederek bu blgelerde etnik ve dini temizlik hareketlerine balamlardr. Bylece Bosna halk, kendilerini krk drt aydan fazla srecek bir mcadele iinde bulmutur. Bu dnem iinde srekli olarak topraklar klm, nfusu erimi ve tarihi miras sistematik olarak yok edilmitir. Bosna-Hersek devleti bu sre iinde, hem i, hem de d gruplara kar bir yaam ve toprak mcadelesi vermitir. Slovenya ve Hrvatistan gibi bamszln ilan edip kendine yeni bir yol izme isteinin dnda hi bir talebi olmamasna ramen kendisini kanl bir savan iinde bulmu, direnmeye dvmeye veya tamamen yok edilmeyi gze almaya zorlanmtr. Drt yla yakn sren bu savan sonunda Bosna-Hersek, 250 binin stnde l, 2 milyon "un stnde yersiz, yurtsuz gmen ve 100 binin stnde tecavze uram kadn ve kz ve yz binlerce yaral ve psikolojik travmaya uram ocua ramen, geri kalanlar kurtarabilmek iin Dayton toplantsna katlmaya ve Dayton uzlamas ve Paris anlamasna imza koymak zorunda kalmtr. Ksacas, Bosna-Hersek'in kendine zgn etnik, din ve kltr yapsnn Avrupa'nn ortasnda bamsz bir devlet olarak yaamasna, baaryla gelimesine frsat ve imkan verilmemitir. Bosna-

Hersek Cumhuriyeti 1994'te byk bir deiimden geerek, Hrvatistan'la bir Federasyon kurmaya raz olmutur. 1992 ve 1993 yllarnda Hrvatistan'la yapt mcadelelere ramen, bamsz bir devlet olarak kalabilmek ve nfusunun geri kalan ksmn tam bir soykrmndan kurtarabilmek amac ile Hrvatistan'la bir Federasyon iine girmeyi kabul etmitir. Bosna devleti ancak bu artlar altnda hem d dnyadan daha rahat bir ekilde yardm alabilmi, hem de Suplara kar baarl askeri operasyonlarla, kaybetmi olduu topraklardan bazlarn geriye kazanmtr. 1995'in Austosuna gelindiinde, Dnya kamuoyu ve Bosna krizi ile siyasi ve askeri balants olan devletler, 1992'den bu yana devam eden bu lmcl savan durdurulmas iin ok acil baz yeni tedbirlerin gerektiinde fkr birliine ulam ve o zamana kadar yaplan uygulamalarn yalnlarn kabul etmek zorunda kalmlardr. Geen krk drt ay iinde Birlemi Milletler, Avrupa Birlii ve NATO tarafndan uygulanan kriz zm karar ve yntemlerinin yetersizlii kesin olarak anlalm ve Bosna'da kalc sonularn alnabilmesi iin, o zamana kadar uygulanan metodlarn deimesi gereklilii de zorunlu hale gelmitir.

Son Geliimler ve Dnm Noktas


Bosna-Hersek'teki askeri ve siyasi durum, Temmuz ve Austos 1995'ten itibaren deimeye balamtr. Bu genel deiim, bilhassa Srebrenica, Sepa ve Gorajde gibi ounlukta Mslmanlar yaad ve Birlemi Milletlerce "Gvenli Blge" olarak ilan edilen blgelere Bosnal Srplarca gerekletirilen saldrlar sonucunda balamtr. Bu blgelerin ksa srede Mslmanlardan arndrlmas; kadn ve ocuklarn g ettirilmesi ve erkek Bonaklarn ise toplama kamplarna gtrldkten ksa bir sre sonra kayplara karmas dnyann dikkatini bu blgeler stnde toplamtr. Buralardan kamay baaran kurbanlar ve rg tanklarnn Srplarn gerekletirmekte olduklar byk katliam eitli Dnya yardm rgtlerine ve Birlemi Milletler kuvvetlerine aktarmalar zerine Dnya Kamuoyunda ok byk tepkiler olumutur. te, Bosna Krizindeki dnm noktas da bu olaylardan sonra ekillenmeye balamtr(l). Srebrenica ve Zepa'nn dmesi ve tehlikenin Biha kaplarna dayanmas zerine Bosna ve Hrvatistan Cumhurbakanlar lkeleri arasnda bir askeri ibirlii salamak amac ile Temmuz 1995'te

bilig-1/Bahar96

118 Split ehrinde biraraya gelerek bir protokol imzalamlardr. Bu dayanma ve gvencenin salanmasndan sonra her iki tarafta Bosnal Srplara kaybetmi olduklar topraklarndan bazlarn geri almay ve buralar Srplarn kontrolnden kurtarmay baarmlardr. Bosna iinde bu askeri gelimeler olurken, ayn haftalarda buna ezamanl olarak Bat Temas Gurubunu tekil eden be devletin D ileri ve Savunma Bakanlar ile Bosna-Hersekteki Birlemi Milletler (BM) Bar Gc'ne askeri katkda bulunan on bir devletin temsilcileri Londra'da acil bir konferans iin toplanmtr. Srebrenica ve Zepa'nn dt aylardaki askeri geliimler ve Bar gc uygulamalarnda ortaya kan glkler, Birlemi Milletlerle NATO arasnda o zamana kadar kullanlmakta olan "dual key policy" yani "ifte anahtar politikasnn ne kadar hantal bir uygulama olduunu kesinlikle ortaya kartmtr. Yine bu sebeple sava durdurmaya ynelik- birok askeri operasyonun etkisiz hale geldii ve hatta fiyaskoya dnt gr arlk kazanmtr. Balangta, ifte anahtar politikas BM ile NATO glerinin birbirini denetlemesini amalayan ve BM'lere daha ok sz hakk tanyan bir sistem olarak gelitirilmitir. Herhangi bir hava taarruzu veya hava harekatnda her iki grubun hem hedefler, hem de saldrnn sreci ve kapsam konusunda mutabakata varmasn ngrmekteydi. Bu dolayl ve her seferinde pek ok kiinin ayn konuda mutabakatn art koan ve ok yava ileyen bir sistem olan "ifte anahtar politikas" Bosna - Hersek'te o zamana kadar giriilen tm askeri ilemleri iin byk sknt yaratmtr. BM genel sekreteri Butros Gali tarafndan byk bir inatla yrtlen ve her trl olumsuz sonuca ramen deitirilemeyen bu uygulamann artk zamann oktan yitirdii de tartmasz bir gerek olarak ortaya kmtr. Srp saldrganl, Srplarn btn BM'ler kararlarn hie saymalar, insan haklarn ihlal etmeleri ve BM'ler gvenli blgelerini ihlal hatta istila etmeleri karsnda, uluslararas glerin Srplara kar "hatr saydr ve kesin sonu alabilecek bir vuru yapmalarn nleyen ve Srplara gereken cevabn verilmemesine sebep olan" yaptrmlarn bu hantal uygulamann sebep olduu byk ounlukla kabul edilmeye balanmtr. Bu uygulamalarn yetersizlii ve olumsuz etkileri ile BM-NATO ilikisi iindeki ikilemlerin kabulnden sonra meydana gelen sonu veto yetkisinin BM'ler genel sekreterinden alnarak, NATO karar

merkezine devredilmesi olmutur(2). Bu kararn etkileri pek ok alanda kendisini hissettirmi ve derhal nemli kesin sonularn alnmasn salamtr. Yeni ve etkili gelimeler ylece sralanabilir: BM bnyesinde yeni bir evik kuvvet nitesi yaratlarak Bosna'nn merkez ksmnda bulunan Igman da stndeki slere yerletirilmitir. Ayrca, uygulanacak olan tm NATO hava saldrlarnn plan ve uygulama mesuliyetlerinin tamamen NATO merkez kumandanlnn sorumluluuna verilmitir. Bylece, kesin sonularn alnabilecei harekat serbestisine imkan salanmtr. Bu geliimlerin hemen ardndan slam Konferans Tekilat ye devletlerinin Dileri Bakanlar slam lkeleri Temas Grubu'nun sekiz yesi ile birlikte olaanst bir toplant gerekletirerek, bunca aydr Bosna-Hersek'e haksz olarak uygulanmakta olan uluslararas ambargo'yu bundan byle tanmadklarn ilan etmilerdir. Bundan ksa bir sre sonra da Amerikan senatosu pek ok ynleri ile olduka hafifletilmi bir silah ambargosunu artk Bosna-Hersek'e kar uygulamama kararn almtr. Austos aynda ise eski Yugoslavya'da devam etmekte olan savan durdurulmas ve barn salanabilmesi iin yeni bir bar plan teebbs ile bar giriimlerini stlenmitir. Bu aamadan itibaren inisiyatif tamamen Amerikann eline gemi ve Amerikan diplomatlarnn savaan taraflar ve tm temas gurubu yeleriarasnda balatt mekik diplomasisi metodu ile bu yeni bar plannn tantm yaplmtr. Adeta bir gibi birbiri ardndan gelen bu geliimler ve alman kararlar, dnya kamu oyunun deitiinin ve dnya milletlerinin Bosna'daki insanlk d davranlara daha fazla sabr gstermeyeceinin iyi bir gstergesi olmutur. Srp saldrganlnn tolerans llerini fazlas ile am olmas; Srplarn BM askerlerini direklere kelepelemek gibi tutumlardan, BM gvenli blgelerine saldrmaya kadar her trl yasak ve kurallarn inenmesi ve sonrada byk lde bir soykrmn Srebrenica ve Zepa'da gerekletirmesi sonucunda sabr lleri snr duvarna ulamtr. 28 Austosta Saraybosna zerine dzenlenen Srp saldrlar da "barda taran son damla" olmutur. Suplar kendi yaptklar saldrlar Bonaklar stne ykmak iin ok gayret etmilerse de BM'lerin yapt dikkatli incelemeler sonunda Saraybosna'ya yaplan havan topu saldrsnn hi phe gtrmez

bilig-1/Bahar96

119 ekilde Bosnal Srplar tarafndan gerekletirildii ortaya kartlm ve ispatlanmtr. Srplarn gerekletirdii bu Saraybosna pazaryeri bombalamasna karn NATO "Operation Deliberate
Force" yani "htiyati ve Kastl Vuru Operasyonu"

konmutur. Dolaysyla 12 Ekim 1995 tarihinden itibaren de Bosna-Hersek hudutlar iindeki her yerde "ate-kes" etkin bir ekilde uygulanmaya konmutur. in bu aamasnda yeni bir Peace
Implementation Force (PIF) yani Bar Uygulama Gc (BUG) tesis edilmi ve NATO komutas altna

anlamna gelen hava aknlarn balatmtr. Bosna hudutlar ierisinde, daha nceden belirlenen ve Bosnal Srplara ait olan nemli ve stratejik askeri hedeflere seri halinde ve arkas arkasnda hava aknlar dzenlenmitir. Bu aknlar 14 Eyll'e kadar yani yaklak iki hafta boyunca devam etmitir. NATO harekatnn ne derece ciddi ve kararl ve kastl olduunu sonunda fark ve kabul eden Srplar, BM'ler kararlarna uymaya ve ar silahlarn Saraybosna 'nn 20 Km. uzana ekmeye zorlanmlardr. Bu taahhd yerine getireceklerini sz vermeleri ve uygulamaya koymalarndan sonra bombardmanlar durmutur. Eyll aynn ortalarndan itibaren de Amerikan zel temsilcisi, Richard Halbrook tarafndan "incremental step-by-step approach" yani "adm-adm arttrma yaklam" metodu uygulanmaya konmutur. Halbrook tarafndan yrtlen temeslarda ve yaplan her grmede dozu ve kapsam arttrlan konular ve konumalar sonucunda taraflar Cenevre'de bir araya gelerek aralarndaki anlamazlklarn ana noktalarn tespit etmeye raz olmulardr. Yani, en azndan prensipler stnde bir anlamaya varmaya rza gstermilerdir(3).

Dayton Bar Uzlamasnn Gereklemesi


Amerika Birleik Devletleri Bakan Bill Clinton 5 Ekim 1995 tarihinden itibaren geerli olmak zere Bosna'da altm gnlk bir atekes'in baladn Washington'da ilan etmitir. Hemen ertesi gn yani 6 Ekim 1995 gn Roma'da toplanan 12 kiilik yeni bir Eski Yugoslavya Olaylar iin Konsltasyon Grubu bu ate-kes'i teyit etmi ve ilgili mercilere ve dnya kamu oyuna duyurmutur. Bu yeni kurulan Konsltasyon grubu Amerikann uygulamaya koyduu "adm, adm arttrma yaklamnn bir paras ve dolaysyla nceden hesaplanp, planlanm bir uygulama ynteminin gerekli bir safhas olarak gerekletirilmitir. 12 kiilik bu yeni konsltasyon gurubu, yeni bir delegeler gurubu deil de devlet bakanlar seviyesinde bir toplant olarak hazrlanm ve uygulanmtr. Dolaysyla burada verilen szler ve alnan kararlar tamamen enternasyonal nitelikte olup, derhal uygulanmaya

yerletirilmitir. BUG on iki ay iin kurulmu bir kuvvet olup, stlendii grevleri ve hedeflerini gerekletirmek iin 70,000 kiilik bir personel kadrosuna sahiptir. Atekesin tm Bosna'da uygulanmaya balamas ve zel Bar Uygulama gcnn ihdas edilmesinden hemen bir hafta sonra yani 19 Ekim 1995'te o zamana kadar Bosna'da grev yapan zel temsilci Yasushi Akashi ve BM'ler zel arabulucusu Thorvald Stoltenberg ve BM kuvvetleri kumandam general Smith grevlerini devrederek Bosna'dan ayrlmlardr. Bu kiilerin yerlerini ve grevlerini Bosna'daki yeni uygulamalar gerekletirecek yeni takmn yeleri almtr(4). Bosna-Hersek, Hrvatistan ve Srbistan cumhurbakanlar 1 Kasm 1995 tarihinde Amerikann Ohio eyaletinde bulunan Daytonun hemen dnda bulunan Wright-Patterson Hava Kuvvetleri ss'nde toplanmlardr. Bu toplant, Amerika Birleik Devletlerinin daveti zerine ve Amerikann destekleyip ne srd bar artlarn grmek ve drt yla yakndr Bosna'da devam etmekte olan savaa bir son vermek amac ile yaplm olan bir davetti. Dayton da ki toplant tam 21 gn devam etmitir ve bu dnem zarfnda ok zor ve gergin anlar yaanmtr. zellikle, toprak oranlarndaki deiiklikler zerinde byk tartmalar olmu ve uzlama imzadan 48 saat nce adeta iptal noktasna ulamtr. Btn bu glklere ramen Dayton'da ok enteresan baz dier geliimler de yer almtr. Mesela bir ok konuda ilkler baarlmtr. Bunlardan bazlar unlardr. * Atina'da 1993'te bir araya gelen fakat hibir netice alamayan bu cumhurbakan, 1995'in Eyll'ne kadar savatktan sonra ilk defa olarak tekrar bir araya gelmeye raz olmulardr. Bu defa, gerekleen bu toplantdan olumlu bir sonu kmtr. * 1992'den beri devam etmekte olan Bosna savanda, Amerika Birleik Devletleri ilk defa olarak aktif bir rol yklenmeye rza gstermi ve bu konuya esasl bir zm getirmek amac ile ilk defa kesin bir kararllkla bar giriimlerini balatmtr. * Rusya Federasyonu, Bosna'da barn salanmas iin 2000 asker yollamaya raz olmutur. Bar gc iinde alacak olan bu askeri personel ilk defa

bilig-1/Bahar96

120 olarak direkt NATO kumandasnda grev almak zere konulandrlmlardr. Her ne kadar, bunlar daha ok destek kuvvetler grubunda bulunuyorsa da, bu lde bir ibirlii ilk defa olarak gereklemitir. * En nemli "ilk" de, Dayton konumalarnn sonucunda ortaya yrme ve baar ans olan bir plan ve bunu destekleyen prensipler kmtr. 1992'den bu yana yaplan birok giriimler, planlar hibir sonu vermemi veya son derece tarafl olarak yorumlanmtr. Dolaysyla bahsi geen bu almalar boa geirilmi zaman kadar faydasz olmu ve bunlardan hi bir sonu alnamamtr. Zaten pek ou da Bosna'nn artlarna uymayan, gereki olmayan tekliflerdi. lk defa olarak Dayton'da yaplan grmeler bir sonuca balanm ve 21 Kasm 1995 tarihinde Dayton Uzlamas her lider tarafndan parafe edilmitir. Yine burada, her liderden de, Aralk 14'te Paris'te toplanacak olan Bar konumalarna katlma karar ve sz alnmtr. Dayton konumalar srecinde olayn yk Amerikallarca tanmtr. stte sralanan bu "ilk"ler ve daha pek ok olumlu sonu tamamen Amerikan diplomat ve devlet adamlarnn gayretleri sonucunda gerekleebilmitir(5). Bosna halk rahata lke iinde dolaabilecek ve kam olduklar topraklara ve evlere dnebileceklerdir. Sava sulular olarak hkm giymi veya sululuu tespit edilmi olan kimseler herhangi bir askeri veya seimle gelinebilecek grevlere gelemeyeceklerdir. Kesinlikle askeri ve kamu hizmeti grevlerinden yasaklanm olacaklardr. Bu madde zel bir nem tamakta olup, zellikle Bosna Srplarnn lideri Karadzi ve Bosna Srp ordularnn kumandan Mladi'in herhangi bir kamu hizmetinde yer almamasn salamak amac ile Dayton uzlamasna zel olarak yerletirilmitir. Yukarda adlar geen her iki ahsta Lahey Uluslararas Adalet Divannca sava sulusu ilan edilmilerdir.

Toprak Hakimiyeti ile ilgili artlar:


Bu artlar ate-kes ilan edildii tarihte taraflarn elinde bulunan topraklardan bazlarn Dayton uzlamas gerei ellerinden kartmasn ve kar tarafa brakmasn n grmektedir. Bu arada Breko ve Posavina koridorlar, taraflarn kendi blgelerine rahata geebilmelerini salamak amac ile ihdas edilmitir. Gerek Bonak-Hrvat ve gerekse Srp tarafndaki blgelerde aznlklarn oluturduu yerleim birimleri bulunmaktadr. Bunlar adeta dman topraklar ile kuatlm blgeler olarak ta tarif edilebilir. Yani, Srp blgesinde Bonaklar ve BonakHrvat blgesinde de Srplar bulunmaktadr. Dayton mzakereleri srasnda toprak hakimiyeti ile ilgili konular ve zellikle hakimiyet konusundaki teferruat, stnde en ok tartmann yapld konular olmutur. Toplantnn sonuna doru, konumalar adeta kopma noktasna srkleyen hususlar da bunlar olmutur. Hem Bonaklar, hem de Srplar bu uzlama sonucunda kendilerinin hak ettiinden daha az topraklar kabule zorlandklar kans ile hareket etmilerdir. Hrvatlara gelince, onlar Srplara kaybettikleri topraklarn tmn geri almay baardklarndan, bu anlama sayesinde durumlarn pekitirmeyi kendi karlarna ok uygun bulmulardr.

Dayton Uzlamasnn Ana Kavramlar ve ats


Dayton uzlamas, Eyll 1995'te ana prensipleri hazrlanan ve mutabakata var lan Cenevre Anlamas zerinde inaa edilmitir. Uzlamann ana blm mevcuttur. Bunlar, siyasi
artlar, toprak hakimiyetiyle ilgili artlar ve anlamann uygulanmasn dzenleyen artlar olarak

gruplandnlabilir. Siyasi artlar: Bu artlar, Bosna-Hersek'te iki federatif birim yaratmaktadr. Bunlardan birincisi Bosna topraklarnn %51'ini kontrollerinde bulunduran Mslman-Hrvat federasyonu, dieri ise topraklarn %49'u ile Serbsca adndaki Srp cumhuriyeti olmaktadr Her iki federasyon da kendi kltr ve yaplarna uygun gelen komular ile kltrel ve ekonomik ilikiler kurmak hakkna sahip bulunmaktadrlar. Kurulacak bu balar ve ilikiler hi bir art altnda Bosna devletinin toprak btnln ve bamszln tehdit edecek veya deiiklie uratacak ekilde gelimesine izin verilmeyecektir. Bosna devleti, demokratik koullar altnda seilmi merkezi bir hkmete sahip olacaktr. Saraybosna blnmeyecek ve Bosna-Hersek devletinin baehri olarak kalacaktr.

Anlamann Uygulanmasn Dzenleyen artlar


Bu artlar erevesinde kararlar ve prensipleri uygulayacak bir Uluslararas Uygulama Gc ihdas edilmitir. Bu yeni askeri kuvvet NATO'nun komutas altna yerletirilmitir. 1996nn ilk aylarnda bu yeni g , o zamana kadar Bosna'da

bilig-1/Bahar96

121

grevli bulunan Birlemi Milletler Bar Gc (UNPROFOR)'un yerini almak zere Bosnaya gelmi bulunmaktadr. Bu yeni gce tannan yetki ve otorite sahas, UNPROFOR'dan daha genitir. Bu gce tannan yetkiler arasnda mltecilerin yeniden yerlerine yerletirilmeleri, insani yardm getiren kurululara destek yardmnda bulunmak, eitli gruplar arasnda kan ve kacak olan hudut anlamazlklarna zm getirmek, yaplacak olan seimler iin gvenli ortam salamak ve devam ettirmek, serbest seimlerin yaplmasna olanak yaratmak ve sivil halk tehlike ve iddetten korumak gibi ok nemli ve hayati yetki ve grevler tannmtr. Bu yeni g mensuplar, Bosna'da her yere gitmek ve her trl blgede bulunmak hakkna sahiptirler. Sadece karada deil, deniz ve hava alanlarnda, stratejik limanlarda ve gei koridorlar stnde tam otorite ve sz sahibidirler(6).

* Bosna Devletinin askeri gcnn kuvvetlendirilmesi ve blgedeki dier askeri glerle kyaslanabilecek duruma getirilmesi konusunda NATO'nun kesin kararn ve taahhdn salamtr. * Bosna devletine ve Bonaklara ait glere destek verirken Bosnal Srplara ait olan askeri gleri de kontrol altnda tutmak ve onlarn da dierlerinin zararna olacak ekilde kuvvetlenmelerine mani olmak iin gerekli tedbirlerin alnmasna devam edilmesini salamtr.

Eksik ve Yetersiz Olan Taraflar


* Her ne kadar bu uzlama ve onu takip eden anlama Bosna-Hersek'in resmi hudutlarn uluslararas dzeyde korumay salamsa da, atekes zamannda taraflarn elinde kalan topraklar byk lde olduu gibi kabul ve tescil ederek bu durumun bir statko haline gelmesine de sebep olmutur. * Bosna-Hersek'in iinde i politika ve ekimeler sonunda eitli etnik bnyeler arasnda oluan i blnmeyi resmiletirmi ve savatan kurtarlan Bosna'nn biri Mslman ve Hrvatlardan, dieri de Bosna'l Suplardan oluan iki ayr blmle yaamna devam resmilemitir. * Bosna devleti iinde birbirinden ayr iki oluumun varln kabul etmek sureti ile Mslman Bonaklara hayat hakk ve bir toplum olarak bir devlet iinde devam etmek imkan salanmtr. Ortaya kan bu toplum ok daha homojen olmakla beraber, sayca ve topraka ok daha dk bir birim olarak varln srdrmek durumunda braklmtr. Bu durumun ne kadar vahim olduu zellikle 1992'de savan balad zamanla mukayese edildiinde ortaya kmaktadr. * Bonaklarn Hrvatlarla bir birim oluturmalarnn bir dier sonucu da eski Yugoslavya'da ve eski BosnaHersek topraklarnda tamamen bamsz bir Mslman Bonak devletinin kurulmas etkin bir ekilde nlenmi ve Bonaklara yaam hakk ve gvencesi ancak Hristiyan Hrvatlarla bir federasyon yapmalar halinde tannmtr. * Bosna-Hersek'in orijinal yapsnda her grup, yani Bonak, Hrvat ve Srplar birlikte yaamaktaydlar. Bosna bamszln ilan ettii yllarda bu yap ve yaam devam ettirmek istek ve azminde idi. Buna ramen, gsterilen tm tolerans ve esneklie ramen sava ve toprak kavgalar durdurulamam, Bonaklar kendilerine kar giriilen etnik ve dini temizlik gibi a d olaylardan kendilerini ve topraklarn kurtaramamlardr.

Dayton Uzlamasnn Baarlar ve Eksik Taraflar Baarlar:


Uzlamann u veya bu ksmlarndan ziyade, uzlama ve onu takip eden anlamann tmne ve genel erevesine bakldnda Bosna'da gelimekte olan olaylar anlamak ve eitli geliimleri deerlendirmek daha doru bir sonu salayabilir. Alnan sonular ve elde edilen baarlar u gruplamalar iinde deerlendirilebilir: * Her eyden nce drt yla yakndr Bosna'da devam etmekte olan kym ve kanl sava, nihayet durdurulmutur. * Bosna'ya yaplan insani yardmlar ilk defa olarak kesintiye ve engellemeye uramadan gereken yerlere varabilmitir. * Bonaklar ile Hrvatlar arasnda bir uzlama ve ibirlii salayabilmitir. * lk defa olarak Amerika Birleik Devletlerini Bosna olaylarna bu kadar yakndan mdahalesini ve dolaysyla Bosna topraklarnn gvence altna alnmasnda Amerikann da byk lde rol almasn gerekletirmitir. * Yllardr birbirleri ile kyasya bir mcadele iinde olan taraflarn sonunda ilk defa olarak birbirlerine kar biraz daha esnek olmalarn salamtr. * Lahey Yksek Adalet Divannn ilerini layki ile yapabilmesi iin gereken destei vermeyi ngrm ve yllardr adeta "kanunsuzlar diyar" gibi yaayan bu blgeye yeniden hukukun stnlnn ve adaletin getirilmesini salamtr.

bilig-1/Bahar96

122

Sonuta, gerek Hrvatlar ve gerekse Srplar, Bonaklardan ok daha fazla topraa sahip olmulardr. Durum adaletsiz de olsa Mslman Bonaklar sonuta hak ettiklerinden ok daha az topraklarla kifayet etmek durumunda kalmlardr. Ksacas Bonaklar hayatta kalabilmek iin ok ar bir diyet demilerdir. Nitekim, Bosna cumhurbakan Aliya zzetbegovi,Dayton uzlamasn imzalamadan nce Bonaklar olarak ulalan durumu ok etkin ve zl biimde yle tanmlamtr: "Bu adil bir bar olmayabilir ama her ne olursa olsun bu bar, savan devam etmesinden daha adil bir durumdur. inde bulunulan artlar erevesinde de bundan daha iyi bir barn salanmas mmkn deildir"(7). Genel olarak bakldnda, Bosna savandan yenik veya madur olarak kanlarn saysnn hite az olmad grlr. Bunlar da bir ka kategoriye ayrmakta yarar vardr: * Fiziki olarak madur olanlar: Bunlar lenler, yaralananlar, malul olanlar, evsiz -barksz kalanlar olarak sralanabilir. * Ruhen ve aklen madur olanlar: Bu grupta en ok ocuklar bulunmaktadr. Yaanlan vahet, bitmek bilmeyen korku ve lm bu gen dimalarda byk tahribatlara yol amtr. * Manevi deerlerini yitirerek toplumlar madur edenler: Burada kast edilen fiziksel olarak madur edilenlerden te, kendi hrslar ve tatmin olunmaz siyasi alklar ile yz binlerce hatta milyonlarca kiinin ac ekmesine, lmesine veya her eyini yitirmesine sebep olan politikac liderlerdir. * Prestijini kaybeden Uluslararas Organizasyonlar: Bunlar iinde zellikle Birlemi Milletler hem prestijini, hem de gvenilirliini kaybetmi bulunmaktadr. Bunda en byk etken, tekilatn banda bulunan etkisiz ve gerektii gibi doru karar veremeyen bir genel sekreterin, yani Butros Butros Ghali'nin bulunmu olmasyd. Nitekim Dayton uzlamasnda salanan ilk eylerden bir tanesi de Bosna konusunda tm yetkilerin bu genel sekreterden alnm olmasdr.
* Avrupa Devletleri: "kaybedenler" arasnda saylacak gruplardan birisi de drt yla yakndr, eitli ekillerde Bosna krizine mdahale eden, Bar grme turlar dzenleyen, Bar Koruma gcne asker gnderen ama sonra gerektii zaman gereken mdahaleyi yapmay baaramayan Avrupa devletleridir. Bunlardan pek ou "arabuluculuk" faaliyetleri srasnda Bosna'daki geliimleri kendi siyasi karlar dorultusunda ynlendirmeye

almlardr. Sonunda, yaplanlar Dnya kamu oyunca aka anlalm bulunmaktadr.

Dayton Uzlamas: Hakiki zm m, Yoksa Bir Serap m?


Btn bu bahsedilen problemlerin yan sra ortada dier baz problem ve zayf noktalar mevcuttur. Mesela, gerek Bosna'da ve gerekse Srbistan'da ekonomik skntlar had safhalara ulam durumdadr. Bu ekonomik problemlerin stne hzla eilinmez ise bunlar ksa bir gelecekte yeni ve tehlikeli anlamazlklarn ve huzuruzluklarn kayna olabilir. En byk sknt ve huzursuzluk kayna ise genel olarak blge insanlarnn ouna hakim olan adaletin gereklemedii hissi ve bu durum karsnda hi bir ey yapamama durumumda bulunmak ksacas acz ve aresizlik hissidir. Olaylarn geliimi bunca fedakarlktan sonra doru ve hakl olann deil de kuvvetli olann kazandn gstermi ve bu durumda kuvvet, hakk yenmitir. Hukuk ve adalet umutlarn ok gerisinde kalmtr. te bu durum ve bu ruh-hali ileride ok abuk alevlenecek bir ortam adeta kl altna itmi fakat iin-iin yanmaya devam etmesini nleyememitir. Byk bir ihtimalle, ilerki yllarda bu ayn gruplar arasnda ki atmalar bu kaynaktan kuvvet alacaktr.
Bylesine kark bir ortamda, bar artlarnn uygulatlmas ve kararlatrlan zaman takvimi iinde geeklemesini salamak iin grevlendirilen NATO gleri kifayetsizdir. Bu say, ne uygulamaya, ne de denetlemeye yetmemektedir. Bosna iinde ki eitli guruplar kendi ilerinde silahl gvenlik gleri barndrmaya ve kullanmaya devam etmektedir. Bu tip glerin devam gelecekte bitmemi baz hesaplamalarn tamamlanmas veya bitmediine inanlan baz ilerin gerekletirilmesinde kullanlabilecek potansiyel kaynaklardr. st kapal da olsa, Avrupa devletlerinin Amerika Birleik Devletlerinin Bosna'daki baarsna kar duyduklar kskanlk, nmzdeki aylarda normal hayata dn gei dneminde beklenmeyen przler yaratabilecek potansiyeldedir. Bosna'nn yan sra dier blgelere de eitli ekillerde aksedebilecek durumdadr. Balkanlar, yzyllardr Avrupa devletlerinin kendi politik glerini kullandklar, kendi etkilerini hissettirdikleri ve burada ki kk devletleri kullanarak daha kapsaml politik oyunlara giritikleri bir blgedir. Belki de ilk defa blgeden ve hatta Avrupa'dan

bilig-1/Bahar96

123

olmayan, kararl ve yapc bir kuvvetin bu blgede baarl oluu eski Avrupa gleri iin pek de hoa giden bir durum yaratmamaktadr. Adeta kendi arka bahelerinde, kendi glerinin adeta ekilip, kurumaya yz tutuunun bir gstergesi halinde ifadesini bulmaktadr. Dikkatle stnde durulmas gereken dier bir hususta, Bosna krizi dolaysyla Rusya Federasyonun Balkanlarda yeniden ve olduka nemli bir ekilde ilgilenmesi ve oradaki olaylarn iine daha etken bir biimde dahil olmasdr. Tarih boyunca Ruslarn gneydeki Slav soydalar ile yakn iliki ve dayanma kurma abalar hatrlanacak olursa, bu yem gelimelerin Ruslar asndan ne kadar avantajl olduu da ortaya kmaktadr. Balkanlar da halihazrda mevcut en kuvvetli askeri gte Srbistan ve Karadadan meydana gelen Yugoslav Federasyonunun elinde bulunmaktadr. Slavlklarn en ok vurgulayan ve kendilerini en saf gney Slav' kabul eden bu grup, gerek BM Gvenlik Konseyinde ve gerekse Tuna nehri zerinden yasaklara ve uluslararas ambargoya ramen daima Rusya'nn ve Ruslarn yardmn ve desteini alm bulunmaktadr. Bu sebeplerledir ki geliimler incelenirken iin bu boyutlarna da dikkatle bakmak icap etmektedir. Bir taraftan Rus, dier taraftan Yunan desteini alarak tm uluslararas basklara ve BM bar gc kararlarna kar meydan okuyan Srplarn hangi artlar altnda ve ne kadar sre daha anlamalarna sadk kalacaklar dikkatle incelenmesi gereken bir konudur. Balkanlar da ki siyasi dengelerin nasl kurulaca, nasl geliecei ve hangi potansiyel tehlikelerle kar karya olduu, hemen bu dnem iinde ok dikkatle gzlenmesi ve kontrol altna konulmas gereken bir husustur. Dayton uzlamas ve onu takiben Paris'te imzalanan bar anlamas muhakkakki blgede uzun sredir beklenen bar ve skneti getirmeyi baarmtr. Balkanlarn ihtiyac olan huzur ve barta ancak bu ekilde salanabilecektir. Salanan bu sknete ramen, daha imdiden pek ok huzursuzluun tohumlar ve ileride kacak atmalarn alt sebepleri ekillenmeye balamtr. Balkan toplumlarnn toplumsal uurlarnda yaplan hakszlklarn veya adil biimde zlemeyen mcadelelerin hatralar ve brakt izler, gelecek yllarda mhim sorunlar olmak zere kk salp, filizlenmeye balamlardr bile. Bunlar iinde en nemlisi de Bonaklarn uuraltnda ve vicdanlarnn derinliklerinde hala tatminkar olarak cevaplandramadklar byk adaletsizlik ve maduriyet durumudur. Kk ok derinlerde olan bu

hissi durumun dzelmesi ve verdii acnn iyilemesi olduka uzun bir sre gerektirecektir. nk strap ve yarann kayna derin, tedavi metodu ise ok ilememektedir. Uygulamalara gelince, uygulamalar gerekletirmekle ykml olan g, ihtiya duyulandan daha az sayda ve kstl bir konumdadr. Uygulamalar adeta yoku yukar bir aba gerektirmektedir. Belirli grevli bir gurup anlamay icabna gre uygulamaya alrken pek ok dier k ve odaklar da bunun tam tersini yapmak abas iindedirler nk bar bu guruplarn karlarna ters dmektedir. Bunun yan sra birok kii iin kavga etmek, birbirini mahvetmek, karlkl oturup anlamaktan ve uzlama yapmaktan daha zor gelmektedir. Btn bunlara ilaveten, drt yla yakn zamandr birbirleri ile savamakta olan taraflar birbirlerine inanp, gvenmeyi zor bulmaktadrlar. Bu sava yllarnda yaplan insan haklar ihlalleri ve soykrmlar taraflarn kolayca unutabilecei olaylardan deildir. Gelimelerin iyi tarafna baklacak olunursa barn ve huzurun gelmesi ile bu blgeye gelmeye balayacak olan ekonomik yardm paketleri ve desteinin hazr olmasdr. Ekonominin yeniden yaplanmaya balamasyla, ahslarn ve guruplarn gelir dzeyinin artmas ile toplumda huzurun artmas arzu ve mit edilen sonular arasndadr. Umulan, yaam ve huzurun zamanla ideolojik veya topik ekimelerin stne kabilmesi ve zamanla toplum iinde daha etken faktrler haline geebilmesidir. Bu ekonomik geliim faktrnn de tehlikeli bir yn mevcuttur. Bu da ekonomik yaplanma ve kalknmada istenilen eit dalm ve guruplar aras ibirlii salanamazsa ve guruplar kendilerine verilen destein adil olduuna inanmazlarsa, bu sefer ekonomik sebepler guruplar arasnda bir uurum yaratmaya sebep olabilir. Yeni girilen bu bar srecinin bir de kiileri etkileyen yn mevcuttur. Sava srasnda artlarn ok elverisiz ve basklarn youn olmas sebebi ile bastrlan veya o kadar dikkat ekmeyen kiisel ekime ve yarmalar, bu bar dnemi iinde su yzne kmaya ve liderler arasnda kiilik mcadelesini arttrmaya balamtr. Bu durum Hrvatlardan ziyade Bonaklar ve Srplar arasnda daha ok grlmektedir. Bosna'da birlikte yaayan eitli etnik gruplar arasndaki etnik atmalar ve buna sebep olan anlaamazlklar hi bir ekilde zlm deildir. Tam aksine etnik atmalar, bu guruplar

bilig-1/Bahar96

124

arasnda zaten mevcut bulunan dini ayrlklarla da pekitirilmi ve birlikte kuvvetli bir alt akm olarak toplumlara hakim olmaya devam etmektedir. Uygulamada ilk defa ortaya kan przlerden birisi de Mostar ehrinin durumudur. Mostar ehri stndeki anlamazlklar, Hrvat-Bonak ibirlii iin kurulan federasyonu tehlikeye drecek hale getirmitir. Bonaklar bu tarihi ehri bir btn olarak tutmak ve o tarihi Osmanl kprsn yeniden yaptrarak ehri eski kiilii iinde yaatmak istek ve azmini sergilerken, Hrvat guruplar, Hrvat belediye bakannn da yardmyla Mostar'n iki ayr blmden olumasn ve Hrvat ve Mslman Bonaklarn ayr ayr yerleim birimleri iinde yaamalarn tercih ettiklerini ifade etmektedirler. Halbuki Dayton uzlamasna gre Mostar ehri birletirilecek ve eski kiilii iinde yaatlacaktr. u gnlerde Mostar, Hrvatlarla Bonaklar arasnda en byk huzursuzluk kaynaklarndan birisidir. Arazilerin kontrol ve yeni belirlenen i hudutlarn ihlal edilmemesi Bosna uygulama gcnn balca problemleri arasndadr. Bir dieri de bu alanlarda serbeste dolaabilen kiiler arasnda sava sulularn tespit etmek ve yakalanmalarna yardmc olmak konusudur. Sava sulularnn yakalanmas ve Lahey Adalet Divanna sevk edilmesi konusu zaten bar srecini nerede ise mahvolma noktasna kadar srklemitir. Bu sululardan sekiz

tanesini tanyp yakalayan Bosna Hkmeti, onlar Laheye gnderemeden dtan gelen byk basklar sonucunda ve bar srecini kurtarmak iin bir ksmn serbest brakmak durumunda kalmtr. Bu olay, yukarda izah edilen toplum vicdannda derin iz brakan yaralar ve isyandan yaratan faktrler arasnda saylabilecek rneklerdendir. Tabiatiyle, bu ok tehlikeli bir balang da saylabilir. Dayton uzlamasnn ve Paris anlamasnn tm olumlu ve yapc taraflarna ve blgeye getirdii bar srecine ramen, olaylarn tm incelendiinde hakiki bir barn henz uzaktaki bir serap gibi olduunu kabul etmek gerekir. Bylesine uzak grnmesine ramen olayn mit verici baz ynlerinin de olduu muhakkaktr. Bunlar da artk blgede bar ve skunetin salayaca pratik ve gereki karlar grebilecek ve bunlara ihtiya duyabilecek gruplarn tm glklere ramen bar yrtme istek ve abalardr. Bar sreci iinde bar uygulamalar da zamana ve ihtiyalara gre deimek ve esneklik kazanmak zorundadr. Zaman iinde, toplum vicdan ve uurunda ihtiya duyulan eylere de yer verilecek ve onlarn da tatmin edilmesi yoluna gidilecektir. Ancak o zaman gruplar arasnda hakiki anlamda kalc bir bar dnlebilir. Btn bunlarn da gereklemesi iin bu Bar srecinin arkasnda Amerika gibi bir gcn bulunmas, ancak durumun ansn arttrr. Gayretler azimle srdrlrse belki o zaman uzaktaki serap bir gerek haline gelebilir.

DPNOTLAR 1. Keesing's Record of World Events, Austos 1995,s.4068. 2. Keesing's Record of World Events, Austos 1995, s.40689-92. 3. Keesing's, Eyll 1995, s.40735. 4. Keesing's, Ekim 1995, s.40780-82. 5. Facts on File, C.55, No.2869, Kasm 23, 1995, s.865868 6. Turkish Daily News, Kasm 24, 1995,d.A.7; Washington Insight. 7. Sabah, 24 Kasm 1995, s.14 8.Turkish Daily News, Aralk 15 , 1995, s.Al ve A4. 9.Herald Tribune, Aralk 1-2,1995, s.1-6. 10.Keesing's, Kasm 1995, s.40830-32, ll.SWB (Summary of World Broadcast), Kasm 23, 25,27.28 ve 29. 12.Turkish Daily News, Kasm 23, 1995,s.Bl ve B3. 13.Donald FORBES, "Most Have Lost In Former Yugoslavia Crisis", Reuter'den tercme edilen bu makale Turkish Daily News Gazetesinde yaynlanmtr. Kasm 23, 1995, s.B1.

bilig-1/Bahar96

125

ORTADOU'DA SU SORUNLARI VE TRKYE'NN KLEMLER

I. ORTADOU NEDEN BYK G MERKEZLERNN YA DA EMPERYALZMN LG NOKTASINI OLUTURMAKTADIR?


Eskiden pek ve Baharat Yolu zerinde bulunan Ortadou, bugn dnya petrol rezervlerinin te ikisine sahip bir blge olarak, corafi adan da Asya Avrupa ve Afrika ktalarnn kavak noktasnda bulunmaktadr. Kltrel adan Marip lkelerinden (Fas, Tunus, Cezayir) balayan Ortadou, Afganistan'a kadar uzanr. Kafkaslardan balayarak, Kzldeniz ve kysndaki lkeleri iine alr. Msr, Sudan, Libya dahil tm Arap lkelerini iine alarak Pakistan'a kadar uzanr. eitli strateji ve ideolojilerin arpt jeopolitik bir birim oluur. Dnya corafyasnn hibir blgesinde Ortadou'da olduu kadar g mcadelesi olamam, devletler, imparatorluklar ve medeniyetler kurulup yklmamtr(l). ktann kavak noktasnda bulunan Ortadou, 1800'lerden itibaren giderek bir atma alanna dnmtr. nk, Ortadou ktann ve dnya ulam ann odak noktasn oluturmakla kalmayp; srasyla Musevilik, Hristiyanlk ve Mslmanlk gibi evrensel ve tek tanrl dinlerin doum yeri olmutur. Ad geen dinler ve bu dinlere ait mezhepler birbirleriyle srekli mcadeleye girmilerdir. Bu mcadeleyi frsat bilen ve srekli olarak da kkrtan emperyalist gler, blgeyi ve blgede bulunan kaynaklar kontrol altna almak iin blgedeki dengeleri kendi haksz karlar iin dengelemeye alrken, blgenin dengesini daima bozmaktadrlar. Dnya petrol rezervlerinin te ikisine sahip olan Ortadou, bu zellii ile, blge devletlerine ve blgeye hakim glere byk avantaj ve ekonomik stnlkler salayan, buna karlkta zellikle blge lkeleri iin bir ok sorunu da beraberinde getiren bir elikiler diyardr. 20. yzyln bandan beri ve zellikle Osmanl imparatorluunun zorla paralanmasyla ortaya kan ve gnmzde de yaanan Ortadou'daki sorunlar ve mcadeleler, emperyalist glerle Ortadou'daki milletlerin

Do. Dr. Ahmet KOCAOLU Milli Gvenlik Akademisi retim yesi

egemenlik mcadelesinden daha ok, Ortadou' daki kaynaklarn, bilhassa petrol ve doal gaz gibi enerji kaynaklarnn paylalamamasndan kaynaklanmaktadr (2).

bilig-1/Bahar96

126

Nitekim, ABD, jeo-stratejik konumu ve sahip olduu zengin petrol ve doal gaz yataklar dolaysyla, Ortadou'yu ulusal gvenlii ile balantl hale getirmitir. Bakan NXON, "ABD'nin ve tm zgr dnyann Ortadou'daki karlar, bu blgedeki barn herhangi bir lke tarafndan ihlal edilmemesine baldr. Herhangi bir gcn, Ortadou'da hkim duruma gelmek istemesi; blgedeki uyumazlklar ve siyasi gerginlikleri iddetlendirecektir. ABD ve Bat lkelerinin gvenlikleri bundan olumsuz ynde etkilenecektir. Bu nedenle ABD, bir baka gcn Ortadou'da hkim duruma gelmesine rza gstermeyecektir." diyerek, ABD'nin Ortadou'ya ilikin ulusal hedeflerini ak bir ekilde ortaya koymutur(3). ABD'nin bu tehditvri politikalar, buna uygun yol izlemeyen bir ok lider ve hkmetin yolunu tkamtr. 1990'larn son be yllk dnemine girdiimiz bu gnlerde Ortadou'daki hkim faktr, ABD ve onun belirledii politikalardr. Bu hakimiyet tm Ortadou lkelerinde olduu gibi, Trkiye'nin de blgedeki durumunu yakndan etkilemektedir. karlarn, alternatif ve olanaklarn kstlamakta ve harekat alann snrlamaktadr. Bu nedenle, nasl ki Osmanl mparatorluu toprak btnln korumak iin denge politikas uruna, bazen batl glerin bazen de Rusya'nn isteklerini dikkate almak zorunda kalmsa; Trkiye Cumhuriyeti de zellikle souk sava dneminde Sovyet snrlarndan emin olmak ve gvenlik endiesi nedeniyle Batnn ve bilhassa ABD'nin paralelinde bir d politika izlemek zorunda kalmtr(4). Dnyadaki genel durum ve konjonktr yle gstermektedir ki, g dengelerinde byk bir deime olmadka, bundan sonra da Ortadou'daki hakim faktr/baat unsur ABD olacaktr. ABD olmadan Ortadou'daki politikalarn belirlenmesi pek de kolay olmayacaktr. Bilindii gibi sanayilemi ve gl devletlerin stratejik karlar, lkesinden uzakta da olsa ekonomik menfaatlerini ilgilendiren hammadde kaynaklarnn bulunduu blgeleri denetlemeyi ve nfuz blgesinde bulundurmay gerektirir. Bugn, Kafkaslar'da, Orta Asya'da, Balkanlar'da ksacas tm Ortadou'da oynanan oyunun temelinde bu prensip yatmaktadr. Bu, emperyalizmin tarihsel sre iindeki geliimine de uygundur(5), Gnmzde Ortadou, jeo-stratejik konumu, petrol kaynaklar, doalgaz zenginlii, su kaynaklarnn ktl; dini, etnik ve ideolojik

uyumazlklarn doal sonucu olarak srekli blgesel sava ve atmalarn, acmasz ve insafsz terorizmin, silah ve uyuturucu kaaklnn rol oynad bir blge durumundadr. Petrol gelirleriyle dnya silah alm ve satmnn en ok yapld, bu konularda devasa miktarda paralarn dnd ve/veya dndrld bir blge olarak, dnyann en scak odak noktalarnn banda gelmektedir. Ortadou'yu hedef haline getiren stratejik olgularn banda, blgenin jeopolitik ve jeo-stratejik durumu nemli rol oynamaktadr. Asya, Avrupa ve Afrika'y birletiren tm karayollarnn dm noktas, bu blgede olup; ktaya uzanan demiryollar blgeden geer. Ortadou, ktay birletiren havayollarnn kesiim noktasnda bulunur. Dnyadaki tm g merkezlerini ilgilendiren su yollar ve geitleri, Ortadou'dan kontrol edilebilir. Hazar Denizi, Karadeniz, Akdeniz, Kzl Deniz, Basra Krfezi'ni birbirine balayan su yollar ve geitleri bu blgededir. Atlantik'in Hint ve Pasifik Okyanuslar'na balanmas, blgedeki bu yollar ve kanallar zerinden olur. Be deniz evresindeki lkelerin ticareti bu yollar zerinden yaplr. Dnyann en stratejik maddesi olan petrol ve doal gazn ounun bu blgede olmas yannda, Bat pazarlarna en ksa yoldan ak da blgenin kendi zerindeki ve ileride yaplacak pipe-line/boru hatlar ile olmaktadr/olacaktr. Bilindii gibi, jeo-politiin en temel kavram "mekan"dr. Ortadou da, dnya dediimiz mekann merkezinde bir mentee gibidir. Sahip olduu stratejik zellikleri nedeniyle de dnyadaki mevcut g odaklarnn menfaat/zellikle haksz bir kar alandr. Ortadou, sadece corafi konumu nedeniyle deil, zellikle Arap Yarmadas ve evresindeki petrol ve doalgaz nedeniyle stratejik nem kazanmtr. nk, petrol kaynaklarn elinde tutan lkeler, kendi durumlarn glendirirken, rakiplerini de ayn lde zayflam olurlar. Bu nedenle tarihsel sre iinde ngiltere, Fransa, Sovyetler/Rusya ve ABD, Ortadou'nun petrol kaynaklarn kendi kontrollerinde bulunduracak ekilde blgeyi kendi nfuz sahalar iinde tutmaya almlardr. Blgedeki doalgaz kaynaklarnn varl blgenin nemini bir kat daha artrmtr. Gnmzde ve gelecekte petrol ve doalgaz, dnya ekonomisi ve sanayisi iin vazgeilmez derecede

bilig-1/Bahar96

127

nem kazanmtr. Batl lkeler, petrol gereksinimlerinin %60'n bu blgeden karlamtr. Blgedeki lkelerin ou, zellikle petrol ihracats lkeler, sosyal, politik, ekonomik, askeri ve kltrel adan az veya ok ama kademe kademe byk glerin etkisi altndadrlar. Bu etki ve byk devletlerin kar atmasndan kaynaklanan tehlikeli durum, iilerine karma, blclk ve terrizm, su savalar senaryosu gibi yeni yeni uyumazlklar retilerek artrlacak ve yeni boyutlar kazanmaya devam edecektir. Blc faaliyetler ve uyumazlklar tahrik edilerek, blgede etkin duruma gelmek isteyen devletler susturulacak ve nleri kesilecektir. Birinci ve zellikle kinci Dnya Sava'ndan sonra petrol, Ortadou blgesinde blge snrlarn aan, blgedeki devletlerin gerek kendi ilikilerini ve gerekse uluslararas ilikilerini etkileyen ve uluslararas alanda askeri-politk gerilimler, hkmet darbeleri, ihtilaller ve kanl giriimlerin yannda Osmanl mparatorluu'nda olduu gibi lkeleri ve devletleri paralayan bir odak noktas olmutur(6). Sanayilemi lkelerin ve emperyalist glerin vazgeemeyecei sektrlerden biri de silah retimi ve silah ticaretidir. Gnmzdeki silahlanma srecinde dnyann en verimli blgesi Ortadou'dur(7). Silahlandrmann biri ticari ve teki de hakimiyet kurmak gibi iki yn vardr. lkinde kar etmek yada kazanmak temel e iken, ikincisinde silah alanlarn satanlara baml kalmasnn zorunlu bir sonucu olarak, blgede gl lkelerin ya da emperyalist glerin karlarn koruyacak yapnn oluturulmas amalanmaktadr. Bunun sonucu olarak, dnyadaki silah sektr, Ortadou lkelerini srekli olarak silah alma isteminde bulunacak ekilde uyarmakta, lkeleri birbirleriyle, komularyla attrmaktadr. Nitekim 1980'lerden sonra ortaya atlan, srekli yazlp izilen hayali "su savalar" senaryolar retilmektedir(8). Bunun sonucu olarak 1960'lardan sonra Ortadou lkelerinin askeri harcamalar srekli artmaktadr. Blgeyi silahlandrma abalarnn altnda, pazarlk gc oluturma, kendi ideolojisini yaygnlatrma, rakip taraflar silahlanma yarna itme ve sonuta da sava kazanma gibi stnlk giriimleri sergilenmektedir. te yandan da dnya emperyalist sistemini oluturan glerin, baz lkeleri silahlandrp glendirerek, emperyalist politikalarn uygulayacak blgesel dostlar ya da kontrol edilebilir /

ortaklar/partnerler yaratmaya altklar gz ard edilmemelidir(9). Silahlanma, Ortadou'daki uyumazlklarn bu nedeni deil, bir sonucudur. Temel sorun, silahn ve ticaretin bir ekonomik smr arac olarak kullanlmasdr. Ortadou'daki silahlanmay neden olarak grmek, kapitalist sistemin yaratt elikileri ve smr dzenini grmemek olur. Bu nedenle, tm Ortadou'nun bar ve gvenlii, blge lkelerinin ibirlii iinde birleerek, "blgedeki emperyalist smrye son vermekten geer". Ancak, Ortadou'da yle bir yap ve dzen oluturulmutur ki, bunun gereklemesi imkansz derecede zordur. nk, Ortadou'daki siyasi birimleri oluturan devletlerin sadece resimleri deil, tarihsel gemileri, idealleri, beklentileri de ok farkldr. Mutlak monarilerden, ad eyhliklere, demokratik cumhuriyetlere kadar karmak ynetim biimleri yannda, Mslmanlk, Hristiyanlk, ve Musevilik gibi tek tanrl dinlerin birbiriyle mcadelesi yetmezmi gibi, bu dinlerin kendi iindeki mezhep atmalar, Mslmanlk iindeki mezhep ayrm ve srtmeleri emperyalist gler tarafndan kendi karlar iin bir atma vastas olarak kullanlmaktadr( 10). Ortadou blgesinde, su kt ve kaynaklar yetersiz. Bu nedenle Trkiye-Suriye-Irak, Suriye-Israil-rdnFilistin, Msr-Sudan gibi lkeler arasnda gittike nemini arttran bir su sorunu, yakn gelecekte Ortadou blgesinin gndem konularndan en nemlisini tekil edecei zerinde birleilmektedir. nk Ortadou, dnyann su yoksulu blgelerinin banda gelmektedir. Mevcut kaynaklar, hzla artan nfus ve kentleme, artan nfusa yeni i ve a olanaklar bulmak iin ln ve orak arazilerin elverisiz olduu halde tarma almas, bilinszce ve ada teknolojiye aykr bir biimde sulama tekniklerinin kullanlmas yznden gittike daralmaktadr. Bilim adamlar ve teknokratlar, 2000'li yllara girildiinde Ortadou'daki pek ok lkenin 1970'li yllarda sahip olduklar sularn yansna sahip olacaklarn, buna kar su ihtiyacn iki misli artabileceini hesaplamaktadrlar. 1990'da 320 milyon civarnda olduu tahmin edilen Ortadou'daki blge nfusunun 2.8'lik art hzyla 2000'lere girildiinde 420-450 milyon civarnda olaca tahmin edilmektedir. Sadece bu tahminler bile, Ortadou'daki bir su krizinin/su sorununun habercisi olduunu gstermektedir. te aratrmamzn bundan sonraki ksmnda Ortadou'daki su sorununun baz boyutlarn, blgedeki su skntsnn gerekten var

bilig-1/Bahar96

128

olup olmadn, Ortadou su sorunlarnn fiziksel, hukuksal ve siyasal boyutlarn, Frat ve Dicle'nin konumunu ve uluslararas hukuk asndan durumunu yanstmay amaladk.

II. ORTADOU BLGESNDE SU KIT VE KAYNAKLAR YETERSZDR


Ortadou'daki su sorununu ele alan almalarn byk ounluu, konunun karmakl ve taraflarn uzlamaz grnen menfaat ve tutumlar karsnda zmszlk ve atma ihtimali erevesinde younlamaktadr. Blgedeki su anlamazlklarnn sava nedeni olabilecei yolundaki yorumlar, zellikle kitle iletiim aralarnda sk sk n plana karlmaktadr. Sz konusu sorunun fiziki, corafi ve teknik-ekonomik boyutlarnn yan sra, siyasi boyutlaryla da son derece nem tayan bir konu niteliinde olduu gz ard edilemez. Blgede su sorununun ortaya kmasna yol aan faktrlerin banda, su kaynaklarnn yetersizlii gelmektedir. Bu yetersizlii, hzl nfus art ve kentleme, orak ve l arazilerinden yeni yeni alanlarn tarma almas, bilinsiz ve ada teknolojiye uygun olmayan sulama tekniklerinin kullanlmas, blge lkeleri arasndaki politik ihtilaflar nedeniyle bu konuda bir ibirlii anlaynn gelitirilememi olmas daha da arttrmaktadr(11). Trkiye ile Suriye ve Irak arasnda 1980lerden sonra giderek iddetini artran bir diplomatik sava yaanmaktadr. Bu savata Irak ve Suriye'nin kulland en nemli silah, dnya ve zellikle Arap kamuoyunu yanl bilgilendirme/disinformation'dr. Irak ve Suriye "suyumuzu bulandrmayn diye sudan bahanelerle bir taraftan sava naralar atarken, te yandan da su bakmndan olduka zengin bir lke olan Trkiye'nin konuya olumlu yaklamayarak Araplar susuz brakt tezi haksz ekilde ilenmektedir. Halbuki Trkiye, Ortadou'daki su sorununu blgeye has, komular aras grmelerle zmlenecek bir mesele olarak deerlendirmektedir. Konunun ne uluslararas alanlara tanmasna, ne de tamamen kendi topraklarndan beslenen Frat ve Dicle sularnn uluslararas sular kapsamna alnmasn istiyor. Bunun yannda Trkiye, kar tarafn haksz ve yanl olarak belirttii gibi blgede su zengini bir lke olmadn, zellikle yaz aylarnda bilhassa bat

blgelerindeki en verimli topraklarn dahi sulanamadn vurgulamaya almaktadr(12). Gerekten Trkiye, Ortadou'daki birok lkeye gre yeralt ve yerst kaynaklan bakmndan ansl bir lke saylrsa da, baz lkelerin ve evrelerin kastl olarak ileri srdkleri gibi yle su bakmndan ok zengin bir lke deildir. Hele hele 21. yzylda Ortadou'nun bir "su imparatoru" olacan kabul etmek tamamen mevcut gereklere aykrdr(13). ncelikle bir lkenin su zenginlii, kii bana yllk su tketimi ile llmektedir(14), 500-2000 metrekp tketim normal, bunun st zengin, alt ise yoksul olarak kabul edilmektedir. Bu kabul, dnyadaki mevcut kaynaklarn durumu dikkate alnarak yaplmaktadr. Aslnda bir lkenin su zengini saylabilmesi iin, kii bana den kullanlabilir su miktarnn 10.000 metrekpten fazla olmas gerekir. Trkiye'nin yllk ortalama su potansiyeli 186 milyar metrekp dzeyindedir. Bu kapasitenin tketim iin kullanlmaya uygun blm 110 milyar metrekptr. Trkiye'nin nfusu 60 milyon olarak kabul edildii anda, kii bana den kullanlabilir yllk su miktarnn 1830 metrekp civarnda olduu ortaya kar( 15). 1990 yl itibariyle, Kanada'da kii bana den su potansiyeli 12000 metrekp, ABD'de 10.000 metrekp, Irak'ta 5500 metrekp, Trkiye'nin Gneydousu'nda 4000 metrekp, Suriye'de 1800 metrekp, Msr'da 1100 metrekp, srail'de 460 metrekp, rdn'de 260 metrekp, olduu belirtilmitir. Sz konusu rakamlar, mutlak kesin rakamlar olmamakla birlikte, bugn dahi Filistin, rdn ve srail'de ciddi bir su sknts olduu, Suriye ve Msr'n durumu u anda kurtarld, Irak ve Trkiye'nin sadece Gneydousu dikkate alnrsa ihtiyatan fazla suyu olduu intiba verilmektedir. Halbuki, Trkiye'de kii bana den kullanlabilir su miktar dikkate alnrsa, ABD ve Kanada gibi zengin lkelerin bete biri kadar u ile yetinmek zorundadr. Trkiye'nin su zengini ve su fazlas olduu yanl izlenimi, su kaynaklarnn henz ihtiyalar lsnde kullanlmamasndan kaynakland aktr. Tketim iin kullanlmaya hazr 110 milyar metrekplk kapasitenin gnmzde yaklak 26 milyar metrekplk ksmnn fiilen kullanlmas, kalan 84 milyar metrekplk ksmnn ihtiya fazlas olmasndan deil, henz bu miktarn ihtiyalarn

bilig-1/Bahar96

129

karlanmasnda kullanamamasndan kaynaklanmaktadr (16). Dnyann baz su zengini lkeleri ile Ortadou lkelerinin bazlarnda 1993 ve 2020 yllarnda kullanlmaya elverili su miktarn dipnotta veriyorum(17). Bu tablonun karlatrlmasndan aka anlalaca gibi, su konusunda durmadan sesini ykselten ve Suriye ile ibirlii yapan Irak'ta kii bana den su miktar Trkiye'de denden ok fazla olduu gibi, Suriye'ninki de Trkiye'den olduka dk bir seviyede deildir. Ksacas ve zetle, Trkiye'nin yle, Ortadou'daki dier lkelerin ihtiyalarn istedikleri biimde karlayacak kadar bol suyu bulunmad aktr. Ortadou lkeleri yeterli suya sahip olmamann yannda mevcut kaynaklardan en rantabl biimde faydalanma konusunda da farkl dndkleri iin, paylama ya da tahsis konusunda da farkl dndkleri iin, paylama konusunda uyumazla dmektedirler. rnek olarak, dokuz lkenin topraklarndan geen N sularnn paylam konusunda Msr, Sudan ve Etopya arasnda da ciddi anlamazlklar mevcuttur. rdn, srail, Filistin, Suriye ve Lbnan iin nemli bir su kayna olan "eria Nehri" fiilen srail'in kontrol altndadr. Balangta nehrin bir yatana sahip olan srail, Golan Tepeleri'ni 1967 savanda igal ederek ve daha sonra Gney Lbnan'da gvenlik blgesi oluturarak eria'nn tm yataklarn ele geirdi. Gazze ve Bat eria'daki sular, yllardan beri kendi ihtiyalar iin blge ihtiyalarn dikkate almadan kullandndan dolay Filistinlileri susuzlua mahkum etmektedir(18). Blgede nemli bir su havzas olan "Frat ve Dicle" nehirlerinden faydalanma konusunda Trkiye, Suriye ve Irak'n ekimeleri srmektedir. Blgedeki su, gelecekte bugn olduundan daha byk boyutlarda karmza sorun olarak kacaktr. nk Suriye ve Irak, GAP dolarak adlandrlan Gneydou Anadolu Projesi iindeki baraj ve sulama tesislerinin tamamlanmasyla ad geen nehir sularn Trkiye'nin kontrol edebilme olanana kavuaca iin, kendilerine yeterli su vermeyeceinden korkmaktadrlar. Ayrca, Trkiye'nin suyu kendilerine kar bir politik ve ekonomik bask arac olarak kullanacan zannetmektedirler. Bundan da olduka tedirgin olmaktalar. Bu tedirginlik esasen birok istikrarszlklar bnyesinde toplam olan Ortadou'daki politik durumu daha ciddi hale getirmekte ve daha ok gerginletirmektedir. Dolaysyla Trkiye, Frat ve

Dicle nehirlerinin sular nedeniyle de Ortadou'da ve dnyada nemli bir ilgi oda haline gelmektedir.

III- ORTADOU'DA SINIRAAN SULARA GENEL BAKI


1. Snraan Sular Konusundaki Uluslararas Normlar Kesinlememitir
Snraan sular/Trans boundry rivers terimi, iki veya daha ok lkenin snrlarn aarak baka lke topraklarndan deniz veya gllere ulaan nehirleri ifade eder. Frat ve Dicle nehirleri mutlak manada snraan sular olup, snr oluturan nehirlerde olduu gibi, uluslararas su kavramna girmez. Geri, Frat ve Dicle nehirlerini uluslararas su kapsamna sokmak isteyen hukukular varsa da sularn kullanma hakk nedeniyle devletlerin egemenlii n plana kar. Snraan sularda zellik udur: nce sular bir devletin lkesinde ve lkenin topraklarnda oluuyor. Bu sular o lkede belirli bir mesafe katederek ve katettii havzann da sularn toplayarak dier lkenin snrlarndan ieri giriyor. O lkede de ayn ilemler devam ederek varsa bir baka lkenin snrlarndan ieri giriyor ve bu ilem byle devam ediyor. Frat Nehri'nde olduu gibi. Frat nce Trkiye'den douyor. Dou ve Gneydou Anadolu'nun sularn da kendine katarak nce Suriye ve daha sonra da Irak topraklarn katederek Basra Krfezi'ne dklr. Bu tip snraan sularda kullanma ve yararlanma hakk sz konusu olunca, uluslararas hukuk, "her devlete kendi lkesinde bulunan sular zerinde mutlak egemenlik hakk" tanmaktadr. Yani iyi niyet ve hakkaniyet llerini gzard etmeden snraan sularda ncelikli kullanma hakk, suyun bulunduu lkeye aittir(19). Fiili durum da byle olmaktadr. Ancak, snraan sularda kullanm belirleyen kapsaml ve balayc uluslararas hukuksal kurallar henz olumamtr, Uygulama ve literatrde ortaya atlm baz prensipler gelecekteki oluumlara k tutabilir. Bunlar: Mutlak hkmranlk/Absolute Sovereignty, mutlak btnlk / Absolute Integrity, karlkl haklar / Correlative Rights ve uluslararas sularn ortak idaresi ilkeleridir(20). Mutlak hkmranlk ilkesi: ok kat bir kural olup, lkesindeki sular bakmndan her lke, dier lkelere verecei suya baklmakszn her trl

bilig-1/Bahar96

130

kullanm hakkna sahiptir. Uluslararas ilikilerde de ok fazla rabet grmemitir. Mutlak btnlk ilkesi: Nehir sularnn doal miktar ve kalitesini deitirecek her trl faaliyet yasaklanmaktadr. Ortadou'daki aa blgelerde bulunan lkeler, Msr, Suriye, Irak, Bangalde gibi lkelerin tutumu buna yakndr. Snrl Blgesel Hkmranlk/Restrieted Teritorial Sovereghty ilkesi ise, snraan sular kullanlrken, devletlerin dier devletlere zarar vermemesini savunmaktadr. Karlkl haklar ilkesine gre: Su kaynandan yararlanabilecek miktar, kaynan verimli bir ekilde kullanlmas ve dier ihtiya sahiplerinin yararlanmas ile snrldr. Ksacas, verimli ortak kullanm esas alnmaktadr. Sularn ortak idaresi ilkesi ise; snraan sularn lkeler arasnda hakkaniyet dahilinde kullanlmasn ngrmektedir. Snraan nehir ve kollarnn havzalar iinde bulunan lkelerin, nehir zerinde ortak bir ynetim kurmalarn destekleyen projeler ve bu projelere tahsis edilmek zere maddi katklarda bulunmalar yolu ile lkeleraras ibirlii tevik edilmektedir. Snraan sularla ilgili dzenleme almalar 1950'lerden sonra balam ve gnmzde de srdrlmektedir. Bu arada Uluslararas Hukuk Enstits'nn, Uluslararas Hukuk Dernei/Intemational Law Association'nin, Uluslararas Hukuk Komisyonu'nun almalarn zikretmek mmkndr(21). Uluslararas Hukuk Demei 1966'da snraan sular konusunda havza sularnn haka/Equitable ve makul/Reasonable bir ekilde kullanlmas gerektiini belirtmitir. Birlemi Milletler Uluslararas Hukuk Komisyonu 1959 ylndan beri bu konu zerinde almaktadr. 1991'de hazrlad bir raporda snraan sular konusunda baz genel prensipler getirmitir. 5, 6 ve 7 maddesinde getirmi olduu lkeler, Trkiye'nin Frat ve Dicle havzalar ile ilgili aamal planna da k tutmutur. ncelikle Komisyon, snraan sularn yle geliigzel paylalacak bir meta olmadn, "haka, makul, akll ve optimum" yarar salayacak biimde kullanlmas gerektiini vurgulamtr. Suyun rasyonel ve israfa yol amayacak ekilde kullanlmas esas kabul edilmitir. Haka, akll ve optimum biimde kullanlrken, gznne alnabilecek ltleri/kriterleri de gstermitir. Bunlar: Blgenin nfusu, iklimi, alternatif su durumu, gelimilik

dzeyi, teknolojik imkanlar, sosyo-ekonomik ihtiyalar karlama durumlar, vs. Ayrca, kyda lkelerin birbirlerine kayda daer zarar/appreciable harm verecek zararlardan kanmalar, karlkl ibirlii erevesinde bilgi alveriinde bulunmalar nerilmitir. Bu neriler, menba taraf dediimiz yukardaki lkelerce benimsenirken, mansab taraf olan aadaki lkelerce benimsenmemektedir. BM Uluslararas Hukuk Komisyonu, aa kyda devletin kazanlm haklar, ya da sularla ilgili taslak metin, devletlerin grne sunulmak zere 1996 Temmuzunda Genel Kurul'a sunulacaktr. Yakn gelecekte, bu konuda bir anlama olmas ihtimali kolay gzkmemekle birlikte, ok zor da deildir. nk, taslak metnin bir ok hkm, bir ok devlet tarafndan kabul grmtr. Dolaysyla, snraan sular konusunda iyi komuluk, nemli zarar vermeme, egemenlik hakknn kullanm gibi temel hkmler zerindeki Devletlerin genel kabulyle anlama hayata geirilebilir.

2. Ortadou'nun Balca Su Kaynaklar ve Havzalar a.Nil Nehri Havzas


Bu havza Trkiye ile yalandan ilgili olmamakla birlikte, Msr'n tutumunu belirleme bakmndan nemlidir. nk Msr Mansab yani aa ky lkesidir. Bu bakmdan Suriye ve Irak'n grleriyle ayn paralelde dnmektedir. Frat ve Dicle sular konusunda da hakl ve haksz olduuna baklmakszn, srekli olarak Suriye ve Irak'n yannda yer almaktadr. Nil Nehri havzasnda Msr, Sudan, Etiyopya ve Uganda ksmen de Kenya gibi lkeler yer almaktadr. Su potansiyeli ve tketimi ynnden Frat ve Dicle'den ok byktr. Nil sularndan en ok sulama ilemini Msr yapmaktadr. Havza sularndan 55.5 milyar metrekp/yl, su bu lkeye tahsis edilmektedir. Nil Nehri'nin reglasyonunu salayan Asuan Baraj 1971 ylnda Sovyetlerin destei ile yaplmtr. Msr, sulamadan dnen 12 milyar metrekp suyu Akdeniz'e aktmaktadr. Dier taraftan El Salam Kanal, Svey Kanal altndan geerek Sina Yarmadas kuzeyinde yaklak 200.000 hektar araziyi sulayacaktr(23).

b. rdn/eria Nehri Havzas

bilig-1/Bahar96

131

rdn Nehri ve onun bir kolu olan Yarmuk Irma Lbnan, Suriye, srail, Filistin ve rdn devletleri iin ok nemlidir. 340 km. uzunluundaki eria, 11.500 kilometrekarelik bir havzaya sahiptir. Yllk su kapasitesi 1.5 milyar metrekp civarndadr. eria'y Suriye ve Lbnan'dan doan Hasbani, Banyasi ile srail'de bulunan Dan kollan besler. eria'nn srekli akan tek kolu ise, Suriye'den kan ve rdn-srail hududunu oluturan Yarmuk'tur. Daha gneyde anayataa kavuan Zana Irma, tamamen rdn topraklan iinde kalr. 1967 Arap-srail Savandan galip kan srail, eria kaynaklannn Araplar tarafndan deitirilmesine izin vermemitir. Gnmzde srail rdn'deki u kaynaklarn byk lde kontrol edebilmektedir. Suriye ise YARMUK rmann menba tarafndaki sularn kullanmaktadr. Ancak, Ortadou'daki en kt kaynaklarn bulunduu bu blge de gelecekte daha ok su ihtiyac ortaya kacaktr. Bu nedenle alternatif kaynaklar bulmak gerekecektir. Nitekim srail, Nil Nehri sularndan yararlanma giriiminde bulunmutur. Ancak, o zaman Msr Devlet Bakan Cemal Abdl Nasr, srail giriimlerinin gereklemesini nlemitir. Ortadou'da sular srekli bir ekime nedeni yaplmayarak, uzlama ve ibirlii iinde kullanlrsa hem blgeye de bar ve hem de istikrar gelir. Nitekim, el Salam Kanal ile Svey Kanal altndan Nil Nehri'nin bir ksm sularn Sina yarmadasnn kuzeyine geirerek buradaki topraklar sulamak isteyen Msr, bu konuda teknik ve ekonomik ibirlii yaparak blge lkelerine ve bu arada srail'e de su verebilir ve satabilir. Bu bir bakma Trkiye'nin nerdii Bar Suyu Projesinin aa taraftan uygulanmasdr.

Yararlanma ynnden Suriye ve Lbnan ayn oranlarda kullanm yapmaktadrlar. Bu konuda herhangi bir anlama da yoktur. Trkiye konuyu gndeme getirdike Suriye, Asi Nehrinin topraklarndan kaynaklandn ve bunu kullanma hakknn kendisine ait olduunu ileri srmektedir. Ayn Suriye ise, Trkiye topraklarndan kaynaklanan Frat Nehri'nden hi hakk olmad halde % 22 orannda su almak iin dnya ve Arap kamuoylarn ayaa kaldrmakla kalmyor, blc rgt PKK'y Trkiye'ye kar bir politik bask vastas olarak kullanmaktadr(24). Asi Nehri zerinde Lbnan iki bent yapmtr. Suriye'de ise bu Nehir zerine Destan ve Makerde barajlar vardr. Ayrca bir de "Cs El Sungur" bendi bulunur(25).

d.Frat ve Dicle Nehirleri Havzas


Diyadin/Ar blgesinden doan MURAT Irma, Elaz'n dousundan gelen KARASU'yu da sularna katarak, daha batdan gelen PER suyu ile birleir. Erzurum ve Erzincan'dan akp gelen KARACASU kolu ile Keban'da birleerek Frat Nehri'ni oluturur. Birecik'ten daha gneyde topraklarmz terkederek Suriye topraklarnda yoluna devam eder. Irak topraklarna girdikten sonra ATTL-ARAP adn alarak BASRA Krfezinde denize ular. Trkiye topraklarnda 1170 km. uzunlukta 1.200.000 kilometrekarelik bir havza oluturan Frat, Suriye ve Irak'taki 1735 kilometrelik uzunlukta 316.700 kilometrekarelik bir havza oluturur. Srasyla Trkiye topraklarndan yaklak 32 milyar metrekp (% 89), Suriye'den 4 milyar metrekp (% 11) su potansiyeli kaynaklanmaktadr. Irak'n ise Frat sularna hi bir katks yoktur. Buna karlk Trkiye toplam debinin % 35'ini kullanmay ngrrken, Suriye % 22'sini, debiye hi bir katks bulunmayan Irak ise % 43'n talep etmektedir(26). Dicle Nehri, Hazar Glnden doar. Cizre nnden Habur suyu kavana kadar 40 m. boyunca Trkiye ile Suriye arasnda snr oluturur. Irak topraklarnda Frat ile birleerek Basra Krfezine dklr. Balca kollar Botan ay, Batmansu, Karpantu ve Byk Zap suyudur. Dicle'nin su potansiyelinin yaklak % 52'si (25.5 milyar metrekp) Trkiye'den, %48'i Irak'tan (23.5 milyar metrekp) elde edilir. Dicle'nin su potansiyeline Suriye'nin katks yoktur(27). Yukarda Frat sularnda olduu gibi yine Suriye ve Irak, Dicle'de de kendi topraklarnda

c. Trkiye'de Hi Hatrlanmayan Havza: Asi Nehri Havzas


Bilindii gibi Asi Nehri, Lbnan topraklarndan doar, Suriye ve Trkiye topraklarndan geerek Akdeniz'e dklr. 248 km.lik nehrin, 40 km.si Lbnan, 120 km.si Suriye, 88 km. si Trk topraklarnda uzanr. Nehrin toplam yllk su kapasitesi 1.2 milyar metrekptr. Nehir sularnn % 92'si Suriye, % 6's Lbnan ve % 2'si Trk topraklarnda oluur. Sularn % 98'ini iki lke kullanrken, Trkiye sadece kendi topraklarndan kaynaklanan miktardan yararlanabilmektedir.

bilig-1/Bahar96

132

yaratlan potansiyelin stnde su kullanmak istemektedirler (Trkiye % 13, Irak % 83 ve Suriye % 4). Dikkat edilirse her iki nehir iin, her iki lke kendi lkelerinde yaratlan potansiyelin ok stnde su kullanmak istemektedirler. Bu nedenle, srekli olarak Frat ve Dicle Nehirleri zerinde yaplan ve yapmna balanan barajlara kar kmaktadrlar(28). Suriye ve Irak, Trkiye'nin Frat ve Dicle zerinde yapm olduu ve yapaca barajlara, kendilerine akacak suyun azalaca gerekesiyle iddetle kar kmaktadrlar. Ayrca, Trkiye'yi Frat ve Dicle Nehirleri'nde memba lkesi olarak suyu azaltmakla sularken; Suriye, Asi Nehrinde hemen hemen suyun tamamn kullanmakta, Trkiye'nin Hatay topraklar iin gerekli suyu brakmamaktadr, in garip yan, Trkiye'nin Hatay topraklarn kendi topraklar sayarak, ad geen Asi Nehrini kendi topraklarndan denize dklyormu gibi kabul etmektedir. Bunun yannda Irak, Frat'tan eksik kalan suyun Dicle'den Frat'a naklini reddederek, Frat'tan da daha fazla su isteminde bulunmaktadr. Bu durum uluslararas hukukta kabul edilen hakkaniyet kurallarna tamamen aykrdr. Ayrca iki lke, Frat nehrinden sulanacak topraklarn ve arazinin geniliini, uluslararas uzmanlk kurulularndan ok farkl beyan etmektedir. Uluslararas tannm su uzmanlar Frat'tan istenen su eksikliinin Dicle suyu ile kapatlmasn, Dicle'den Frat'a su transferi olursa her lkenin de Frat Nehri zerindeki su projelerini gerekletirebileceini mmkn grmektedirler(29). Su skntsnn ortaya kt Frat havzasnda gerek Suriye, gerekse Irak verimli bir ekilde sulanmas muhtemel olmayan nemli miktarda alan iin su talebinde bulunmaktadrlar. Bu durumda Frat Nehrinin yllk kapasitesinin ok zerinde talep ortaya kmaktadr. Trkiye bu su fazlas talebin nereden karlanacan sorunca, "kendilerince beyan edilen ihtiyacn, Trkiye tarafndan sorgulanmadan verilmesini" istemektedirler. Trkiye'nin Frat ve Dicle zerinde bugne kadar ina etmi olduu ve ileride ina edecei barajlar, sadece Trkiye'nin sulama ihtiyalarn karlamayacak, Suriye ve Irak'a dzenli ve istikrarl olarak su salanmasna da hizmet edecektir. nk, Frat Nehri'nin normal aknda, yaz aylarnda akm minimum 100 metrekp/saniyeye kadar debilmektedir. Bahar balangcnda takn halinde 7000 metrekp/saniyeye kadar ykselerek, taknlara, lm ve zararlara neden olabilmektedir.

Halbuki ina edilen barajlar sayesinde Frat sularnn dzenlemesi gereklemi ve bu sayede yaz-k Suriye'de Saniyede 500 metrekp su verilmesi mmkn olmutur. 17 Temmuz 1987 tarihli Trkiye ile Suriye arasnda Ekonomik birlii Protokolnn Blgesel Sularla ilgili 6. Maddesi yledir: "Atatrk Baraj rezervuarnn doldurulmas srasnda Frat sularnn lke arasnda nihai tahsisine kadar, Trk taraf, Trkiye-Suriye snrndan yllk ortalama olarak 500 m3/s'den fazla su brakmay taahht eder. Aylk ak 500 m3/s altna derse farkn mteakip ay kapatlmasn kabul eder"(30). Trkiye, Atatrk Barajnn dolumu esnasnda bile Suriye ve Irak'n zarar grmemesi iin gerekli tm nlemleri almtr(31). Ocak 1990-Eyll. 1991 arasnda Atatrk Barajnda toplanan su miktar 15 milyon m3 dzeyinde kalrken, aa kyda Suriye ve Irak'n ayn dnemde braklan su miktar 27,3 milyon metre kptr. Bu tutum dahil Trkiye'nin iyi niyetini ve komular ile halklarn susuz brakmak istemediini aka gstermektedir. Aksi olsayd, baraj dolmadan aaya su brakmazd. GAP erevesinde yapm ngrlen Keban ve Atatrk Barajlarndan braklan sular denetleyecek olan BRECK Baraj, Atatrk ve Hidroelektrik santrallerinden braklan sular dzenleyerek mansab lkeleri olan Suriye ve Irak brakacaktr. zellikle debinin maksimum zamanlarda dzenlenmesi ve nehir mecrann aa kesimlerindeki ekolojinin korunmasn salayacak olan bu baraja da bu iki lke itiraz etmektedirler. Yapm teknik zorunluluk ve bir dzenleme baraj olan Bilecik Baraj benzerleri, Suriye ve rak'ta da olmasna ramen, srf kar olmak iin itiraz etmektedirler.

e.Suriye ve Irak'n Frat ve Dicle ile lgili Grleri


Irak, binlerce yldan beri Mezopotamya'ya hayat veren Frat ve Dicle sularnn blgede oluan kendi halklar iin "Mktesep Hak" oluturduunu 1.9 milyon hektar taran arazisinin bu nehir sulan ile sulanmas gerektiini savunmaktadr. "Trkiye barajlar ve tesisler ina ederek Irak halkn madur duruma drmektedir" diyen Irak, Frat ve Dicle nehirleri sularnn matematiksel formlle bllmesini istemektedir. Frat nehri sularnn te birini Trkiye'ye brakmak isteyen Irak, saniyede 700 m3'ten aa olmayan suyun Suriye ve kendilerine braklmasn istemektedir.

bilig-1/Bahar96

133

Bunun da adil ve makul bir yaklam olduunu da iddia etmektedir(32). Suriye ise, Frat ve Dicle nehirlerinin sularn uluslararas su sayarak, "Ortak kaynak" niteliinde grmektedir. Bu sebeple ad geen nehirlerin sular havza lkeleri arasnda salt matematiksel formlle paylalmaktadr. Bunun iin her lke iki nehirden ihtiya olan su miktarn ayr ayr bildirmeli, nehirlerin kapasiteleri ayr ayr belirlendikten sonra, kyda lkenin bu nehirlerden almak istedii su miktar nehrin debisinden fazla ise, oransal olarak her bir lkenin talebinden dlerek matematiksel paylam salanmaldr, demektedir. Suriye, Atatrk Barajnn dolumu esnasnda Frat'tan ald sularn azaldn ileri srerek Trkiye'ye bask yapmakla kalmad, Bar Suyu Projesi'ne de kar karak, Trkiye'nin gemiten kaynaklanan liderlik peinde kotuunu ve blge lkelerini su bakmndan kendine baml hale getirerek ekonomik ve siyasi hkmranlk altna almak istediini, Frat'tan istenen suyu vermeyen Trkiye'nin BSP ile Ortadou'ya su satmak istemesini elikili olarak nitelendirmektedir(33). Ayrca Suriye, BM Uluslararas Hukuk Komisyonu'nun almalarn bir an nce tamamlayarak blgedeki suyun paylamnda Uluslararas Adalet Divan gibi kurulularn hakemliinin ilemesini, Frat-Dicle havzas lkeleri arasndaki mzakerelerde uluslararas gzlemcilerin bulunmasn ve paylam engelleyen hareketlerde bulunan lkelere gzlemcilerin grleri erevesinde yaptrmlar uygulanmasn, Frat'tan alaca suyun bir anlama ile belirlenmesini istemektedir(34).

IV. FIRAT-DCLE SULARININ KULLANIMI KONUSUNDA TRKYE'NN GRLER VE TUTUMU


"Tarihi haklar" ve "Kadim haklar" konusundaki Suriye ve zellikle Irak Devleti'nin iddialar, uluslararas ilikilerde fazla itibar grmemektedir ve Trkiye de bunu kabul etmemektedir. Uluslararas Hukuk Komisyonu'na uluslararas su yollan ve snraan sular konusunda 1985 ylndan itibaren raportrlk yapm bulunan Prof. Stephen C. McCAFFREY'in de aka vurgulam olduu gibi, aa kyda bir devletin daha nce bir nehir zerinde projeler tamamlam olmas ve tesisler yapma giriiminde bulunmas,

yukar kyda devletin daha sonra nehir zerinde ayn ilemlere girimesini nlemez(35). Dolaysyla tarihsel haklar konusu olsa olsa hakkaniyet lsnde aa kyda devlete bir tahsis yaplmasnda gz nnde bulundurulabilir. Snraan sular, bllebilir doa kaynak ya da ortak kaynak olarak uluslararas hukuk almalarnda kabul grmedii gibi, Trkiye tarafndan da kabul edilmemektedir. nk, bllebilir kaynak ve bunun doal sonucu olarak ileri srlen "matematiksel blm" fikri, haka kullanm/equitable utilization prensibiyle tamamen elikili bir durum yaratmaktadr.(36) Dolaysyla Suriye ve Irak'n sulanabilir araziler konusunda uluslararas uzmanlarca da gerek d olduu konusunda verdii raporlarda olduu gibi, tm iddialar temelsiz, elikilerle doludur. Bunun nedeni, snraan sular konusu dzenlenirken Trkiye zerinde bask yaparak, uluslararas hukuk kurallarn kendi grleri dorultusunda oluturmaktr. Trkiye ncelikle Frat ve Dicle havzasndaki sularn kullanm gerekletirilirken her lkeyi de tatmin edecek; ulusal, blgesel ve uluslararas platformlarda da kabul edilebilir nitelikte bir uzlamaya dayanmasn arzu etmektedir. Trkiye, uluslararas hukuk almalarnda genel kabul grm, "haka ve akllca" kullanm ilkesine bal kalmakla birlikte, baka doal kaynak ve olanaklar varsa, sularn taksiminde bunlarn da dikkate alnmasn istemektedir. rnein Frat'n eksikliinin Dicle sularndan karlanmas gibi. Ayrca, her lkeye ne kadar su verileceini belirleyerek bilimsel ve objektif kurallarn ve kriterlerin oluturulmasn istemektedir. Bunun iin her lkenin teknik elemanlarndan oluan bir heyetin uygulayabilecei, Suriye ve Irak'n incelemeye dahi almadan reddettikleri " aamal plan" nermitir. Suriye ve Irak'a nerilen "Frat-Dicle Havzas Snraan Akarsularnn Haka, Aklc ve Optimum/Equitable, Rational and Optimum Kullanm in Aamal Plan"la lkeyi de tatmin edecek bir zme ulalmasn amalayan Trkiye, bu aamada su kaynaklarnn, ikinci aamada toprak kaynaklarnn envanterinin karlarak, nc aamada bu envanterlere gre yaplacak, deerlendirme sonucu sularn tahsisini nermektedir(37), Plann teknik ayrntlarna burada girmeyeceiz. Ancak plan, uzlamak iin mevcut durumun objektif ve bilimsel metotlarla tespitini

bilig-1/Bahar96

134

ncelikle zorunlu grmektedir. Her lkenin su ihtiyalarnn bilimsel bir ekilde yaplacak mhendislik almalar sonucunda tespit edilmesi, su israfn nleyecektir. Frat ve Dicle, sadece attlarap'ta birlemekle kalmayp, Irak'taki Tharthar Kanal tarafndan da suni olarak birlemektedir. Bylece, nehirler aras su transferi yolu ile ihtyalarn dengelenmesi de plann iindeki nemli hususlardan biridir. Trkiye yaplacak bilimsel almalar ve ibirlii sonucunda gerek su ihtiyalarnn belirlenmesiyle, haka, rasyonel ve optimum bir kullanmann mmkn olmas yannda, dier doal kaynaklardan da ibirlii sonucunda daha ok yararlanlabileceini ve blge lkeleri ve insanlarnn refah seviyesinin artacam vurgulamaktadr. Dolaysyla, bu gibi ibirlii, Araplar tarafndan haksz olarak srdrlen ve srf Osmanl Devleti'nin mirass olduu iin srdrmekte de kararl grndkleri gvensizlik ortamnn da ortadan kalkmasna yardmc olacaktr.

V. SINIRAAN SULAR KONUSUNDA ULUSLARARASI ALIMALAR


Snraan sulardaki ulam konusu, XIX. yzylda uluslararas kurallara baland halde, ulam d kullanm daha ziyade XX. yzyln bandan itibaren gndeme gelmitir, Snraan sularn ulam d kullanm ile ilgili olarak, uluslararas hukuk kurallarnn temel kaynaklar olan antlamalar, teamller, hukukun genel ilkeleri, mahkeme ve bilimsel itihatlar da hak ve ykmllklerini belirleyen kapsaml ve deimez ilkeler henz olumamtr. Uluslararas Hukuk Dernei'nin balayc zellii olmayan Helsinki Kurallar, tavsiye niteliinde olmakla birlikte, snr aan sular konusunda giriilen almalara k tutar mahiyettedir. Bir hkmet d kurulu olan dernein almalarnda su yollar, uluslararas su toplama havzalar/Intemational Drainage Basins olarak ele alnm ve snr aan havza sularnn haka ve makul paylam ngrlmtr. Birlemi Milletler Uluslararas Hukuk Komisyonu'nun /UHK, uluslararas su yollarnn ulam d amalarla kullanlmasna ilikin 1994 tarihli raporu, bu konuda takip edilmesi gereken ve Dicle-Frat sularn da yakndan ilgilendiren bir almadr.

UHK'nn bu almalar, Trkiye tarafndan Suriye ve Irak'a nerilen yukarda zetle bahsedilen aamal planla da uyum salar niteliktedir. Raporda sularn haka, rasyonel ve optimum kullanlmas ngrlrken, yukar kyda devletin nemli zarar/significant harm vermedike sularn istedii gibi kullanabileceini, ancak nemli zarar vermesi durumunda bile yukar kyda devletin sorumlu tutulabilmesi iin "gerekli ihtimam/zeni" gstermemesi halinde aa kyda devlet kar sorumlu tutulabilecei taslak haline getirilmitir. Bu almalar, aa ve yukar kyda devletlerin sorumluluklarnn belirlenmesi ynnde nemli gelimeler olarak kabul edilmektedir. UHK'nn almalaryla, snraan sulara ilikin bir ereve antlama oluturulmas amalanmaktadr. Bu ereve anlama 1996 ylnda BM Genel Kurulu'na sunularak kabul ve imzaya almaya allacaktr. Eyll ayndaki almalardan sonra bu ereve anlamann kabul edilip yrrle girmesi bile, en iyi tahminle 3-5 yldan nce gerekleemez. Taslak, antlama haline dntkten sonra dahi, snraan su yollar ile ilgili tm uyumazlklar zmede dorudan kullanmakta etkili olamayacaktr. nk, snraan sularla ilgili sorunlardan hibirisi, dieriyle ayn nitelik ve boyutta deildir. Her biri deiik koul ve durumlar yanstan sorunlar iermekte olup, benzer sorunlarda dahi farkl zmlerin istendii snraan sularda bu ereve antlama, ikili ve oklu anlamalar yapan taraflara k tutup yol gsterici olabilir. Uluslararas alanda snraan sular, dnyada eitli lkelerin arasnda uyumazlk konusunu oluturmaktadr. Snraan sular konusunda temel anlamazlk, snraan sularn hangi ltler erevesinde paylalmas gerektii noktasnda younlamaktadr. Ganj nehri zerinde Hindistan ile Bangalde arasndaki uyumazlk, Trkiye'nin Frat-Dicle arasndaki uyumazla paralellik arz etmektedir. Hindistan 1951'de Ganj zerine Farrakka Barajn yapt. O zaman Pakistan bu durumu protesto etti. Hindistan ile Bangalde, 1977'de yaptklar bir anlama ile, kurak mevsimlerde Ganj sularnn %63'nn Bangalde'e verilmesi konusunda mutabk kalmlard. (38) Hindistan, Ganj Nehri sularnn adalet ve hakkaniyet ltleri iinde kullanlmas gerektiini; bunun nfus, toprak ve ihtiyalarn dikkate alnarak yaplacan vurgulamaktadr. Ganj sularnn artrlmas konusunda Brahmaputra nehri ile Ganj arasnda bir kanal inasnn ciddi bir biimde

bilig-1/Bahar96

135

dnleceini belirten Hindistan, haka kullanm dnda lkesinden geen sularn srekli bir tahsisine yanamamaktadr. ABD ile Meksika arasnda Colorado, Tijuana ve Rio Grande Nehirleri dolaysyla kan uyumazlk 1944 'te bir anlamaya ulalmtr. Menba lkesi olan ABD'nin haklar nemli lde korunan anlamayla iki lke arasnda snr yokmu gibi su tahsisi yaplmtr.(39) Meksika ile Guatemala arasnda Usumacinte, Suchiate ve Grijalvz adl nehir nedeniyle; Lesotho Krall ile Gney Afrika Cumhuriyeti arasnda su tahsis nedeniyle ve Gney Afrika Cumhuriyeti ile Swaziland arasnda uyumazlklar vardr. Gney Afrika ile dierleri arasndaki grmeler devam etmektedir (40). Hakl ve makul kullanm, aa kyda devlete nemli lde zarar vermeme ilkesi grmelerde temel kabul edilmektedir.

VI. TRKYE'NN ORTADOU POLTKASINDA DEM VE BARI SUYU POLTKASI


1963'lerden sonra Kbrs olaylar ve Johnson mektubu gibi olumsuz olaylar, Trkiye'nin d politikada iine dt yalnzlk, Trk d politikasnda Ortadou'ya kar bir deiim rzgar estirdi. Trkiye artk Ortadou lkelerinin Bat lkeleri ile olan ilikilerine deil, kendi aralarndaki uyumazlklara da karmayarak tarafsz kalacakt. kincisi, Trkiye, Nato yesi bir lke olarak kendi blgesinde oynad rolde blge lkelerine zarar vermemeye alacakt (41). Souk sava dneminde srarla srdrlen bu geleneksel politika, Trkiye'yi Ortadou'daki atma ortamndan uzak tutmay baarmtr. Ancak, bu geleneksel politikann zellikle GAP'n uygulama alanna konmaya balamasyla, su sorunun Trkiye'nin tahminlerinin de tesinde siyasi bir boyut kazanarak kendisine kar bir Arap cephesinin olumasn nleyemediini grd. Su sorununun ortaya kmasyla kendi ilerindeki ayrlklarn bir daha birlemelerine olanak vermeyeceini zannettii Arap lkelerinin, srf Trkiyeye kar cephe oluturmak iin nasl kolaylkla bir araya gelebildiklerini grd(42). 13 Ocak-12 ubat 1990 tarihleri arasnda Atark Baraj doldurulmaya balandnda Suriye ve Irak, uluslararas platformlarda ikayete baladlar. Bata Msr olmak zere bir ok Arap Devleti, Trkiye'nin karsnda cephe almaya balad. Ne

zaman Frat-Dicle sular konu olsa, Trkiye'nin karsnda bir Arap cephesinin olumas ve Trkiye'yi sulamas kanlmaz hale gelmitir. 1975'te Frat sularnn paylam yznden savan eiine gelen Irak ve Suriye, ran-Irak Savanda iyice dman kardeler haline gelmilerse de, 1990'da Frat'n sularn kendi aralarnda paylamak zere anlanca, Trkiye'yi iyice rahatsz etmeye baladlar. Krfez Sava esnasnda ve sonrasnda Trkiye, blgesinde yeterli inisiyatif kullanamad. Blgedeki ekillenmelerin gerisinde kald. Arap-srail bar grmeleri ve srail-Filistin bar sreci blgedeki gndemi deitirdi. Kuzey Irak'ta ortaya kan Krt sorunu ve PKK terrizmi, Trkiye'nin blgedeki inisiyatifi elden karmasna neden oldu. Trkiye uzun yllardan sonra tekrar Araplarla bir sorunla kar karya geldi. Aslnda sorun Trkiye'nin yanl politikalarndan domad. Bilhassa sorunlar karsnda zamannda ve gereken nitelikte iradesini ortaya koyamamas, komularmz, zellikle Suriye'yi cesaretlendirdi. Trkiye'ye kar terr bir silah olarak kullanan Suriye, bir taraftan Trkiye'nin i istikrann bozarken, te yandan da Trkiye kamuoyunda Trkiye'yi haksz karmaya alan politikalar baaryla uygulanmaya baland. Trkiye'nin gelecekte su sorununu kendi aleyhine ileyen bir mekanizma haline getirmemesi iin, 1980'lerin sonunda Rahmetli Cumhurbakan T. ZAL tarafndan baz teebbslerde bulunulmutur. Bunun en tipik rnei Bar Suyu Projesi/BSP'dir. 1986'da T.ZAL babakanken suyun Ortadou'da bar unsuru olarak kullanlabilecei ilkesinden hareketle, Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin denize dkldkleri noktadan itibaren ina edilecek iki boru hatt ile Arap Yanmadas'ndaki dokuz devlete ime suyu tanmasn ve satlmasn ngren bir projeyi sunmutur(43). Bu projeye bata Suudi Arabistan olmak zere Arap lkeleri, Trkiye'nin "suyun ban tutan lke" olmasn istemedikleri, Trkiye'nin su vastas ile Ortadou'da bir hegemonya kuracandan korktuklar iin kar kmlardr. Trkiye her ne kadar bar suyu ile bir gven ortam yaratmak ve bu yolla bar ve istikrara katkda bulunmak istediini bildirmise de, yaplan tekliflere ideolojik gzlklerle bakan blge devletlerini ikna etmek ve BSP'ni gerekletirmek pek kolay olmayacaktr. Halbuki, bu proje gerekletirilebilseydi veya gerekletirilmeye allsa binlerce m3 su, Trk, Yahudi, Arap, Mslman, Hristiyan olduuna baklmadan insana, hayvana, aaca, iee ve

bilig-1/Bahar96

136

topraa canllk katarak, blgenin hayat damarlarnn canlanmasna yardmc olacakt. Artk su ile siyaset arasndaki iliki, Ortadou'da vazgeilmez bir realite haline geldi. Ortadou'da saduyulu siyasi iradeler ortaya ktka, bar ve istikrarn korunmasnda suyun nemli roller oynayaca, en az su savalar senaryolar kadar n plana kt. Nitekim, srail Babakan . PEREZ, Mart 1994'te verdii bir demete, "Trkiye zengin sularn balklara vermekte, m3'n 45 sent karlnda su almak istiyoruz" derken; srail Cumhurbakan WEIZMAN, "Trkiye ile su konusunda ibirlii yapmak istiyoruz" ve . PEREZ, "Blgedeki su sorunun zmnde Trkiye anahtar lkedir. Parayla doalgaz satn alyoruz, neden suyu satn almayalm?" demilerdir(44). ada bir devlette yneticilerin asli grevi, halklarnn refah ve saln ykseltmek olduu, bunun iin uyumazlklar bytmeden kar tarafla ekonomik, siyas, kltrel, vs. alanlarda ibirlii yapmak gerektii halde, Suriye ve Irak, tam tersi bir hareketle GAP projelerine bilinsizce kar karak bir su sorunu yaratmaktalar. Trkiye'yi Arap Camias'na ikayet ederek, PKK'y destekleyip Trkiye'yi blmeye almaktadrlar. Suriye ve Irak, iki yzl politika izlemeyi brakarak Trkiye'yi blmeye almak yerine, ada diplomasi kurallarn uygulayarak, sorunlar zmeye alsa, su sorunu daha kolaylkla zme kavuacaktr. nk, Trkiye, su konusunda zerine den hukuki ve ahlaki btn grevleri yerine getirmekle yetinmeyip, fiili dmanlk gsteren bu iki lkeye kar an cmert davranmaktan geri kalmamaktadr. Krfez Sava esnasnda btn basklara ramen suyu kesmemitir. GAP ve Atatrk Baraj sayesinde saniyede 500 m3 suyu dzenli olarak vermektedir. Trkiye bu lke insanlarnn ihtiyalarn karlayacak kadar suyu; komuluk, insanlk, hak ve adalet adna brakma mkellefiyeti varsa da; Suriye ve Irak llerini sulamak, onlarn milyonlarca m3 suyu boa aktmasna ve eskimi teknolojilerle suyun hoyrata kullanmalarna sunma mkellefiyeti altnda deildir. stelik Suriye, 1939'da yaplan anlama gereince, Asi Nehrinin sularn eit olarak paylamak mkellefiyeti altnda olmasna ramen, yaz aylarnda Trkiye'ye ou zaman hi su brakmamaktadr(45). VII. TRKYE'DEK SULAR BR SAVAA SEBEP OLABLR M? Dnyadaki lkelerin su ihtiyalar gn getike artmaktadr. Gittike artan nfus ve zellikle hayat standard

aratrma gayretleri, Ortadou'daki su ihtiyacm her gn artrmaktadr. Frat ve Dicle gibi akm rejimleri dzensiz nehirlerin akmlarn baraj lan vastasyla dzenleyerek akmlarn az olduu zamanlarda susuzlua dmemek, ok olduu zamanlarda taknlara mani olmak, bol suyu depolayarak kurak mevsimlerde artk ada yntemlerin banda gelmektedir. Su Ortadou lkelerini ve zellikle Trkiye'yi bir savaa zorlayabilir mi? Buna evet veya hayr eklinde net bir cevap vermek mmkn deildir. nk, Ortadou'daki snraan yukarsnda bulunan lkeler, sularn akm kontrol etmek hakknn kendilerinde olduuna inanrken, askeri ynden gittike glenen veya glenmeye alan aa kyda lkeler buna kar kmaktadrlar. Suyun bir politik silah olarak kullanlp kullanlmayaca ile, bundan etkilenen lkelerin dengeyi salamak iin en etkin yol olarak askeri g kullanmm seip/semeyeceini hi kimse imdiden kestiremez. ada dnyada savan ekonomik adan pratik bir zm olmad da deerlendirilmektedir. Sularn tahsisi ya da paylam ile ilgili olarak, lkelerin kendi istek ve iradelerini kabul ettirmek iin, hedef ya da rakip lkelerdeki barajlar, tneller, boru hatlar, vs. gibi tesislere tahrip ve sabotaj yapmalar, rakip lkede faliyet gsteren terr rgtlerini destekleyerek, onlara kendi lkelerinde barnma ve lojistik destek salayarak alak younlukta atmalarn/Low density conflict srdrlmesi, halen olduu ve zellikle Trkiye'ye kar srdrld gibi gelecekte de yrtlmeye devam edilebilir. Hatta dozaj daha da artrlabilir. Bununla beraber, Ortadou'da su nedeniyle sava gze alabilecek ve savala istek ve iradesini yukar kyda devletlere kabul ettirebilecek sahip lke olarak srail ve Msr dnda baka lke yok gibi gzkmektedir. Aksi davran ncelikle sava gze alan aa kyda devletin ve lkesinin ykmna sebep olabilir. Bilindii gibi Msr'n su sorunu, Nil sular nedeniyle yukar kyda devletler olan Etopya ve Sudan ile, dnyann sekizinci harikas olarak adlandrlan ve yeraltnda ina edilen yapay nehirler nedeniyle de Libya iledir(46). Su nedeniyle Ortadou'da patlak verecek bir sava, petrollerin Batya akm kesintiye uratacaksa, bata ABD olmak zere Batl lkeler

bilig-1/Bahar96

137

buna engel olacaklardr, Eer atmaya engel olmamlarsa, srail-Arap savalarnda ve Krfez krizinde olduu gibi sratle sona erdirilmesi ve blgede istikrarn salanmas temin edilecektir. Batnn ve ABD'nin deimez politikas budur. Ancak, byle bir sava, Trkiye'ye kar olursa, tm Araplarn ortak bir dman karsndaym gibi aralarndaki anlamazlklar bir yana brakarak Trkiye karsnda kenetleneceklerinden hibir Trkn phesi olmamaldr. Yunanistan, Ermenistan belki ran da derhal Araplarn yannda yer alabilir. Trkiye'nin tm komular ile iyi ilikiler iinde olmasna ve sorunlar barl yollardan zmlemek istemesine ramen, Trkiye'nin yaamsal karlar ve topraklan zerinde hak iddiasnda bulunan ve terrizmi Trkiye'ye kar kullanmay alkanlk haline getirmi bulunan komu lkelerin srekli birer potansiyel tehdit oluturduklarn Trkiye gz ard edemez. Trkiye-Suriye arasnda kabilecek su sava senaryolar ve savan etkileri zerinde imdiden fikirler retilmeye balanmtr(47). Suriye ve Irak, Frat ve Dicle nehirleri zerindeki Trkiye'nin egemenlik haklarn grmezlikten gelirken, suyun makul, ll ve optimal kullanmn reddederek, konuyu politik mecraya dkp, sularn matematiksel paylamm ngren tutumlarn srdrmektedirler. Hatrlanaca zere, Krfez Savandan nce Irak, Trkiye'yi savala tehdit etmiti. 1984'ten beri komularmzn zellikle Suriye'nin destekledii PKK saldrlar sonucu, on binden fazla vatandamz ve gvenlik grevlimiz hayatn kaybetmitir. Saysz ky, kasaba, okul, cami, iyeri, ulam vastas, enerji nakil hatlar, TV istasyonlar, demiryollar, trenler ve kprler tahrip edilmitir. PKK saldrlar sonucu halkmzn byk bir ksm ve zellikle Gney Dou'daki halkmz inanlmaz aclara katland. Blge ekonomisi kt. Trkiye kalknmasn ve gelimesini yitirdi. Bunun balca sorumlusu, Frat sularna haksz olarak sahip olmak isteyen ve matematiksel paylam konusundaki isteklerini Trkiye'ye kabule zorlamak iin blc PKK'y kullanarak Trkiye'de rtl bir sava srdren Suriye'dir(48). Maalesef, Trkiye, bu lgn ve terrist devlet Suriye'ye hibir bedel detmemitr. 23 Ocak 1996'da verdii bir nota ile PKK'nn ba calan'n iadesini istemi ve "Suriye PKK'y ve calan' lkesinde ve denetimindeki topraklarda barndrd srece, Trkiye, Suriye'ye kar her
trl nleme bavurma hakkna sahiptir. Trkiye bu hakkn uygun

grd zaman kullanacaktr." demitir. Suriye, bu notay cevaplandrma zahmetine dahi katlanmamtr. Trkiye meru savunma hakkna dayanarak Suriye'nin karlarn hedef alan hibir nleme bavurmamtr. Trkiye, kararlln ortaya koyarak Suriye'nin blc terre olan her trl desteini nlemedike, terrn, komularnda ve zellikle Suriye'deki yuvalar ve kayna kurutulmadka, PKK lideri ve kadrosu Trkiye'ye iade edilmedike, terrn kknn kaznarak Gney Dou'da huzur ve gven ortamnn yaratlmasna imkan yoktur. Yine terr ortadan kalkmadka, Trkiye'nin lke apnda karlat dev boyutlu sosyo-ekonomik sorunlarn zlmesine ve bu arada Gney Dou Anadolu'da terr nedeniyle iyice bozulan sosyo-ekonomik dengenin ve koullarn iyiletirilmesine ve halkmzn gelecee mitle bakmasna imkan yoktur(49). Suriye ve Irak'n terrizmi destekleyerek Trkiye'yi blmeye almalar yetmiyormu gibi, Mart 1996'da Kahire'deki Arap Birlii Dileri Bakanlar Toplantsnda GAP' durdurma ve yabanc irketleri Trkiye'ye vazgemeye aran kstaha bildiriyi yaynlatma baarsn da gstermilerdir(50). 21. yzyln banda blgede ciddi bir su ann kmas, retilen sava senaryolarna hakllk kazandracak niteliktedir. Almanya'nn Die WELT gazetesi, Atatrk Barajnda su tutulmas nedeniyle Suriye ile Trkiye arasnda bagsteren gerginlie varan sayfa ayrarak "Petrol iin deil, su iin Savalacak" balkl yazsnda, suyun 2000'li yllarda Ortadou'yu kan glne evireceini, Trkiye'nin suyu gizli bir silah olarak kullanmak istediini (yanl olarak), GAP'n dnyann en byk projeleri arasnda yer aldn, su sorununun saatli bombaya dntn, Araplarla Yahudiler arasndaki savalarn Filistinlilerin haklar iin deil, su nedeniyle kacam yazmtr(51). Gerekten, ABD'nin gayretleri ile Araplarla srail arasnda bir uzlama salayarak ortam yaratldktan sonra, bu blgedeki atma alanlar, Dou Akdeniz'in dou blgesinden Basra Krfezi blgesine kaymtr. Ancak, su Ortadou'da nemli bir kaynak ve ulusal gcn nemli unsurlarndan biri haline gelmitir. Nitekim, 1967'deki Alt Gn Sava olarak anlan Arap-srail Sava, eria Nehri yznden kmtr. srailli General M. DAYAN, 1974'te, "srail iin su o kadar nemlidir ki, 1967'deki savaa biraz da su kaynaklarn kontrol altna alabilmek iin girdik." Diye aka beyanda bulunmutur(52).

bilig-1/Bahar96

138

Filistin Devleti'nin kurulmasyla blgedeki su ihtiyalar daha ok artacaktr. 9 Eyll 1993'teki mektup teatisi ile srail Babakan RABN ile Filistin devlet Bakan Y. ARAFAT birbirlerini resmen tandlar. 4.5.1994 gn Kahire'de bar antlamas imzaladlar. 26.10.1994'te de srail ile rdn bar antlamas imzalayarak Ortadou'da "Bar Gnleri"ni getirdiler. rdn-srail Antlamasnda, eria ve Yarmuk Nehirleri'nin sularnn paylam konusunda ibirlii yaplacan vurguladlar. Bylece iki dman arasnda sava sebebi saylan su, dostluk yolunda kpr oluturmaya balad. Oysa Kral Hseyin, 1990'da verdii bir demete, "Su hari, hi bir konu bizi srail ile tekrar savaa girmeye zorlayamaz." demiti. Bu, sava sebebi olabilecei gibi saduyulu yaklamla, bar ve refaha giden kanallar da aabilir/aabiliyor. Trkiye, geleneksel bar politikas ve "Yurtta sulh, dnyada sulh" politikas gerei, snraan sular konusunda bar bozucu davranlardan kamaya srekli zen gstermekle birlikte, komularmz tarafndan da srarla srdrlen terrizmi destekleyici davranlar ciddi boyutlara ularsa ve komularmz savatan kanlmaz noktaya kadar "gemi azya alrlarsa", Trkiye'de ki siyasi irade hi bir gce boyun emeden gerekeni yapmaktan kanmayacaktr. Trkiye'nin Bar Suyu Projesi de bu artlar altnda yakn gelecekte gerekleme ihtimali olmayan br neri olarak kalacaktr. Geri Araplar ve srail suyun kendilerine ulamasndan memnun gzkseler de, Trkiye'nin BSP ile blgede baat/hakim duruma gelmesinden korkmaktadrlar. Ayn korku, Kafkasya ve Hazar Blgesi'nden Avrupa'ya tanacak petrol ve doal gaz boru hatlarnn Trkiye zerinden geirilmesinde de grlmtr. Bata Rusya ve ngiltere buna kar kmtr. nk, Trkiye'nin glenmesinden korkulmaktadr(53). Boru hatlarnn, Trkiye'yi enerji potansiyeli asndan baat duruma getireceinden korkmaktadrlar.

VIII. SONU VE TRKYE'NN KLEM


Bir ok istikrarszl bnyesinde toplam olan Ortadou'da, su ktl politik durumu daha ciddi duruma getirmekte ve daha ok gerginletirmektedir. Dolaysyla,
Trkiye ok zengin su kaynaklarna sahipmi gibi gsterilerek, blge

lkelerinin ve dnyann nemli bir ilgi oda haline gelmitir. Ancak, Trkiye su kaynaklar ve zellikle ime ve kullanma suyu kaynaklar bakmndan sanld kadar zengin bir lke deildir. Trkiye'de su tketiminin byk ksm tarmda kullanlmasna ve GAP ile Gneydou Anadolu'nun tarmsal geliimi bir ekonomik ncelik olarak dnlmesine ramen, Trkiye'nin uzun dnemde asl sorunlarndan biri, hzla artan kendi nfusunun su gereksinimlerinin nasl karlanabileceidir. 21. yzyla girerken Trkiye'nin nfusu 70 milyonu aacak ve bunun %60'ndan fazlas ehirlerde yaayacaktr. Su ihtiyac, stanbul, Ankara ve zmir gibi byk metropollerin bir ok kasaba ve kylerde bile hzla artmaktadr. Marmara, Ege ve Akdeniz kylarnda hzla gelien i ve d turizm nedeniyle su gereksinimi gnden gne artmaktadr. Ad geen kent ve blgelerin su ihtiyac, daha uzak blgelerden ve ok byk ve pahal yatrmlardan sonra karlanabilecektir. Bu nedenle, yakn gelecekte Trkiye, suyun bir damlasna muhta lkelerden biri haline gelmek istemiyorsa, milli bir su politikas belirleyerek, corafi avantajlarn kendine salad imdiki su stnln iyi kullanmak ve deerlendirmek zorundadr(54). Trkiye, Ortadou'da genel dengeleri gzetmekle birlikte ncelikle kendi inisiyatifi ile hareket ederek kendi karlarn korumak ve kollamak ynnde hareket etmek zorundadr. srail'e Medusa Torbalar ad verilen byk ve yava hareket edebilen elastik mavnalar kullanarak su satlmas ynnde atlacak bir adm olabilir. srail bu yolla ya da Bar Suyu Projesi'nin hayata geirilebilmesi ile Ortadou'da elde edilebilecek istikram, Avrupa ekonomik karlar zerinde de olumlu etkilerinin olacan dnmektedir. Bu gibi bir gelime, Trkiye'nin AB'ye girme ve Bat'nn bir paras olma hedeflerine yaklamasn salamakla kalmayacak, Ortadou'ya ynelik bar ve gvenlik politikalarn da gereklemesine yardmc olacaktr(55). Kuzey Irak'taki Krt oluumu, Arap-srail bar srecine girilmi olmas bile, Ortadou'daki su sorununu ikinci plana itemedi. Yukarda anlattmz am ve Kahire'de toplanan Arap lkelerinin GAP' durdurmay isteme ynndeki karar bunun ak delilidir. Bar Suyu Projesi'ni neren Trkiye, projenin uygulanabilirliini ve ekonomik olduunu kesin bir raporla ortaya koyamamtr. ABD'nin

bilig-1/Bahar96

139

BROW-ROOT firmasnn yapt alma ve hazrlad rapor, bir n alma niteliindedir. Bu nedenle Trkiye, Seyhan ve Ceyhan Nehirleri'nden verilecek suyun daha sonra kendi ihtiyac iin kullanp kullanmayacan dahi kesin bir ekilde tespit etmeyerek ikilem iine dmektedir. Gelecekte kendi ihtiyalar nedir? Bunun dahi almasn yapmamtr. Kuzey Kbrs'a verilecek suyun ve Antalya blgesindeki ihtiya fazlas sular ve membalarn miktar ve kalitelerine ait fizibilite ve ett raporlar dahi hazrlanmamtr. Su konusunda Trkiye zerinde senaryolar retilirken, Trkiye'nin kendisi, olaylar izlemekle yetiniyor. Ya da gelimelere gre tavr takmyor. Yani olaylarn gerisinde kalyor. Araplar kstrmeyeyim diyerek, srail'in istedii suyu satmak ve pazarlamak iin hareketsiz kalrken, Suriye ve Irak, Frat ve Dicle sular konusunda, Trkiye'nin karsna bir "Arap Lobisi" ile kmak istiyor. Arap Lobisi ya da Arap Cephesi ile kar karya kalan Trkiye'nin, ister istemez srail ile ibirlii yapmas nerilmektedir. Araplar, srail'in parayla istedii suyu satmamza bile kar kmaktadrlar. Nitekim, Suriye Bykelisi, srail'e Ceyhan ve Seyhan Nehirleri'nden ya da Manavgat ay'ndan su satma projesini eletirerek, "Su, sudur. Karadeniz'den bile olsa, Yahudilere satlmamaldr." demitir(56). Suriye ve Irak'n Trkiye ile olan u anlamazlnn arkasnda yatan en nemli neden, gvensizliktir. Bu nedenle Suriye, komularndan, Arap lkelerinden ve uluslararas forumlardan destek salama peindedir. Ortadou'nun dman kardeleri kabul edilen Suriye ile Irak, on alt yldr diplomatik iliki iinde bulunmazken, Frat ve Dicle sular konusunda yeni oyunlar peine dtler ve 1996 ubatndan itibaren Frat ve Dicle zerinde ve Trkiye snrlar iinde baraj projelerine katlan Batl irketlere, kendi lkelerinde i vermeyeceklerini bildirerek tehditte bulundular (57). Saplantl bir biimde Trk dmanl duygusu ile hayali Trk tehdidi paranoyasna kaplan Yunanistan ile Suriye, aralarnda savunma ibirlii anlamas yaparak, Yunan uaklarnn Suriye'de konulanmasna imkan tanmtr. Akll bir komuluk ilikisi yerine, hastalkl ve lgn bir ruh halinin tezahrn gsteren bu iki lke, sadece Trkiye'nin zarar grmesini istedikleri iin, PKK'y desteklemek, terristlere yataklk yapmak, lojistik destek salamaktan balayarak uluslararas platformlarda Trkiye aleyhine her trl lgnl

yapmaktadrlar. nk, bu iki lkenin Trkiye'ye kar olan politikalar, gizlenmeyecek kadar ak bir dmanlk zerine kurulmutur(58). Trkiye, zellikle su konusunda kmaz bir politika iindedir. 1987'de T. ZAL'n imzalad bir protokolle saniyede 500 m3 suyu Suriye'ye brakt yetmiyormu gibi, Asi Nehri'nin sularn Trkiye'ye brakmayan Suriye'ye kar ciddi ve tutarl bir nlem almamtr/alamamtr. Ama ayn Trkiye, Meri Nehri'nden 4 milyon $ karl Bulgaristan'dan su satn almaktadr. Frat ve Dicle'de milyarlarca m3 suyu bedava veren Trkiye, Bulgaristan'a anlalmaz bir biimde devlet politikas ile para demektedir. Kald ki, sulamak iin satn aldmz suyun bedelini, suladmz eltiklerin deerinin karlamad belirtilmektedir. Her ne kadar resmi makamlar bunun aksini belirtmekteyseler de, eltik retici halk, bu terslie dikkati ekmektedir. Resmi makamlara bu ztln sebebi sorulduunda, yetkililer, "Frat sular uluslararas statde, fakat Meri paralel su statsndedir." diyerek, tamamen Trkiye'nin tezlerine aykr bir dil kullanarak yanlgya dmektedirler. Yanlgya dmekle de kalmayp Trk Milleti'ni yanltyorlar (59). Meri'te vanalar amas iin Bulgaristan'a 4 milyon $'n stnde para deyen Trkiye'nin Frat'tan hi bir cret talep etmemesi yannda Asi Nehri'nden kendisine gerekli olan suyu brakmamasna ses bile karmamasnn izahm yapmak mmkn deildir. Uluslararas ilikilerde de d politikada deimez kural, karlkl yarar ve mtekabiliyettir. Trkiye'nin elinde, Bulgaristan'n kendisine kar kullanabilecei kozlardan daha fazlas vardr ve bunu Suriye'ye kar kullanabilir. Ancak, Trkiye'de eksik olan bir ey vardr. Trkiye'nin milli gcne uygun siyasal irade ve kararllnn olmamasdr. Ya da yerinde ve zamannda kullanlmamasdr. Trkiye'yi bunaltmak, kalknmamz ve GAP' nlemek iin PKK ile ibirlii yapan Suriye, Yunanistan'la, ran'la, Irak'la ibirlii yaparak ve hatta Arap lkelerinden bir cephe oluturarak amalarn pekitirmeye almaktadr. Bulgaristan'la Yunanistan MESTA Nehri'nin sular konusunda bir anlamaya varmlardr. Yukar kyda devlet olan Bulgaristan'n devlet bakam, muhalefetin basks zerine anlamay onaylamadan veto etti. Snraan sularda yukar kyda devletin, aadakilere istedikleri kadar su verme zorunluluu yoktur.

bilig-1/Bahar96

140

Uluslararas hukukta da byle bir dzenleme yoktur. Kald ki, uluslararas hukukta olsa bile, uluslararas hukuk, hi bir devletin kendi menfaatlerini kmaza sokacak bir ilem veya eyleme zorlayamaz. Byle bir taleple karlasa bile, bu talebi yerine getirme zorunluluu yoktur. Uluslararas ilikilerde ve d politikada esas olan gl devlet olmak deil, gerektii zaman

mevcut gcn kullanabilme azim ve kararlln gstermektir. Maalesef, bugne kadar Trkiye, su konusunda olduu gibi, PKK konusunda da bata Suriye olmak zere ran, Irak ve Yunanistan'a kar bu kararll gsterememitir. Kararllk gstermek mutlaka savala olmaz (60). Ad geen komularmzdaki mevcut dengesizlik ve elikileri Trkiye'nin atelemesi, bu lkelerin karmas ve mevcut dengelerini sarsmas iin yeterli olacaktr

DPNOTLAR . Msr Krall bata olmak zere, Pers, skender, Roma, Bizans, Seluklu, Abbasi, Emevi ve Osmanl devletleri ve imparatorluklar bu blgede kurulup, bu blgede mcadele etmilerdir. Blgedeki siyasal mcadeleyi kaybeden yklmaktan kurtulamamtr. Bkz. M. ERENDL, ada Ortadou Olaylar, Ankara 1992, s. 25-27. 2. Bu konuda geni bir inceleme iin bkz. A. Mehmet KOCAOLU, Uluslararas likiler Inda ORTADOU: Paralanmak stenen Topraklar ve stismar Edilen nsanlar, Ankara 1995 3. 1991'de Krfez Sava'n yapan Bakan Bustl ve Dileri Bakan J. BAKER de, "Ortadou petrollerinin dost ellerde bulunduu ve gven iinde olacaklarn" vurgulayarak, "Blgede petrol reten lkelerin ABD ile dost olmak zorunda olduu ve ABD ile Bat'ya kar bir tutum ve davran iine giremeyeceklerini" belirterek, ABD'nin deimez Ortadou politikasn bir defa daha teyit etmilerdir. Bu konuda bkz. A. Mehmet KOCAOLU, "Petrol Strateji/ Petrole Dayal Politikalar", Nisan 1995, stanbul: Ortadou, s. 167- 182 ve orada ad geen dou kaynaklar. 4. Bkz. II. ULMAN, "D Politikaya Yn Veren Etkenler"(l923-1968), SBFD, C.23, S..3, Ankara 1.968,s.241-273. 5. Emperyalizm ve felsefesi iin bkz. A. Mehmet KOCAOLU, Uluslararas likiler, Ankara 1993, s.1110. 6. Bkz. H. N. HOWARD, The Partitition of Turkey; A Diplomatic History, 1913-1923, New York, 1966; M. KOCAOLU, Petro-Strateji; H. ULUBAY, mparatorluktan Cumhuriyete Petropolitik, Ankara 1995; L. MOSLEY (ev. H. NAL), Petrol Savalar, stanbul 1975; R. KARADA, Petrol Frtnas, stanbul 1990; D. YERGN (ev. K. TUNCAY), Petrol: Para ve G atmasnn Epik yks, Ankara 1995; GRTL, Kara Altn Kavgas, stanbul 1978. 7. Bkz. M. KOCAOLU, Ortadou, S.202-216 ; Y. G YILDIZ, "Ortadou'da Silahlanma ve Militanizm" Su Sorunu, Trkiye ve Ortadou, stanbul 1993, s.227-239. 8. Maalesef Ortadou'daki her uyumazlk ve atma, blgedeki silah talebini artrm; artan talep, silah tccarlarnca derhal deerlendirerek, lkeler tarafndan, Balkanlarda, Kafkaslarda, ran'da, Irak'ta, srail'de, Lbnan'da ksacas tm Ortadou'da atan gler kendi haksz karlar dorultusunda desteklenmilerdir/ desteklenmektedirler. Silah satmndaki karaborsa mekanizmas da olduka etkin rol oynamaktadr. 19801988 ran-Irak Savanda blgedeki silah sat dnya silah satnn %25'ini gemi ve 27 milyar $lk sat gereklemitir. Bkz. M.H. CAIN, ada Dnyada Uluslararas Gvenlik Stratejileri ve Silahszlanma, Ankara 1995, s.318vd. 9. Nitekim, 1979'daS ovyetler'in Afganistan' igali ile ran Devrimi, ABD'nin gzn aarak petroln Bat pazarlarna akn nlemeye blgedeki ortak/ partnerlerin yetmeyeceini, ABD karlarna yaplacak saldry nleyecek Acil Mdahale ya da Hzl ntikal Kuvvetinin/ Rapid Deployment Force gerekliliini ve kurulmasn da gncelletirmitir. Daha sonra bu g kullanlmtr. Bkz. Y. G. YILDIZ, a.g.m. s. 155-156. 10. Ortadou'daki uyumazlklarda dinsel etkenlerin rol iin bkz. A. M. KOCAOLU, a.g.e. s.217-244 ; S.HUNTINGTON, "Conflict of Sivilization" Foreign Affairs, 1993, no.3 ; .ELEKDA, "Bat Politikasnda Dinsel Boyut" 4 Aralk 1994, Milliyet. 11. Ortadou lkelerinin hemen tamamna yakn ksmnda tarm hala baat sektr olup, alan nfusun byk ksmna istihdam salamaktadr. Blgedeki suyun %80ine yakn ksm da tarm sektrnde sulama iin kullanlmaktadr. Petrol zengini lkelerin pek ou, l ve orak arazilerin byk ksmna tarmsal amal sulama iin byk yatrm yapmlardr. Dolaysyla, blgede suya olan ihtiya giderek azalrken, su kaynaklar da tkenmeye yz tutmaktadr. Bu nedenle, blge

bilig-1/Bahar96

141

lkelerinin ou, su sorunu nedeniyle gelecekte ekonomilerinin ykmna urayaca, alk sorunuyla da karlaacaklar, zayf olan sanayi sektrlerinin de etkilenecei, byyen ekonomik sorunlar nedeniyle blgedeki rejimlerin geleceklerinin tehlikeye girecei endiesine kaplmaktadrlar. Su sorununu, kaynaktan kt lkeler, bir ulusal gvenlik sorunu olarak deerlendirmektedirler. Bkz. M. KOCAOLU, a.g.m. s. 183. 12. Buna karlk Irak ve Suriye, Arap lkelerini de yanma alarak "Hem suyumuz yok, diyorsunuz, hem de Bar Suyu Projesi ile su satmak istiyorsunuz" diyerek kar ataa gemektedirler. Bilindii gibi BSP'ni engelleyenler de bata Suudi Arabistan olmak zere yine kendileridir. BSP iin finansman salamaya yanamadklar gibi, zaman zaman srail'i de yanlarna alarak bir "Kar Su Lobisi" oluturmaya almaktadrlar. Bkz. M.GKN, "Sudan bahane istemiyoruz", Aksiyon Dergisi, 20-26 Mays 1995, Yl:l, S:24, s.8. 13. Nitekim, bu konularda aratrmalar yapan nl ABD mhendislik-mteahhitlik firmas BROWN and ROOT, Ortadou blgelerine ilikin hazrlad bir fizibilite raporunda Trkiye'nin su konusundaki zenginliini olduka abartmtr. Bkz. .BERK. "Gvensizlik Kurban: Ortadou Bar Suyu Projesi", Ayna Dergisi, 1993 Gz says. 14 Bkz. O.TRYAK, Snraan Sular ve Ortadou'da Su Sorunu, lstanbul l994, s.57-59 J.BULLOCH- A.DARWISH (BULLOCH-DARWISH), Water Wars: Comng Conflicts in the Middle East, London 1993, Trkesi: Su Savalar, stanbul 1994, s. 161-176. 15. Bkz.Dileri Bakanlnn "Ortadou'da Su Sorunu", Ekim 1994, Ankara, Kitap, s.4-5. 16. Trkiye'de su konusunda mehur ve maruf bir sz vardr, "su akar, deli bakar". Maalesef, 1960lara kadar akan suya hep bakmz. Bu tarihten sonra Keban, Karakaya, Atatrk Barajlar ve GAP ile sularmz ynlendirmeye ve kontrol altna almaya baladk. te, Ortadou'daki su sorunlar da ortaya kmaya balad. 17. LKELER YILLAR: 1993/2020 ABD/Kanada 10.000 / 8000 m3 Irak 2.110/950 m3 Trkiye 1,830 / 980 m3 Suriye 1.420 /780 m3 srail 300/150 m3 rdn 250 / 90 m3 Filistin 100/40 m3
Bkz. Dileri Bakanl, Ortadou'da Su Sorunu, s.5, tablo 1.

18. Bkz. O.TRYAK, a.g.e. s.60. 19. Bu konudaki bir inceleme iin bkz. H.PAZARCI,"Su Sorunun Hukuksal Boyutlar" Yeni Forum, Eyll 1994, s.46-51. 20. Bu ilkeler iin bkz. N.AKMANDOR, "Su Sorunun Fiziksel Boyutlar" Yeni Forum, Eyll 1994, s.39-40. 21. Bu konuda bkz. N.AKMANDOR, a.g.m s.40-41. 22. Bkz. H. PAZARCI, a.g.m. s.49. 23. Bkz. N.AKMANDOR, a.g.m. s.43. 24. Bu konuda bkz. A. M. KOCAOLU, s.42-43. Avrasya Dosyas, Suriye zel Says, s 83-104; ran zel Says,s.86-110 ve Ermenistan zel Says, s. 109-121. 25. Bkz. NAKMANDOR,a.g.m. s.42-43. 26. Dileri Bakanl, a.g.e. s.6-7. 27. Bkz. DS, Ett ve Plan Dairesi Bakanl, "Frat ve Dicle Nehirleri ile lgili Trkiye-Suriye-Irak Arasndaki Sorunlar" Konulu 1984 tarihli rapor, s.12. 28. Nitekim, Mart 1996'da Arap Birlii Dileri Bakanlarnn Kahire Toplantsnda aldklar kararla Trkiye'nin egemenlik hakkna dahi mdahale etmek istemilerdir. Arap Birlii kararnda, Trkiye'den GAP' durdurmasn istemitir. Arap Birlii'nin bu kararnn arkasnda Irak ve zellikle byk lde Suriye bulunmaktadr. in ilgin yan, Suriye ve Irak srekli olarak yanl bilgiler vererek dnya ve Arap kamuoyunu yanltmaktadr. Bu konuda bkz. A. SRMEN, "u karara bak!" 17.3.1996, Milliyet ; T. AKYOL, "Su ve Teror"19.3.1996, Milliyet. 29. Bkz. John F. KOLARS, "Problem of International River Managment The Case of Euphrates" Middle East Water Forum, Cairo, 7-10 February 1993, s.49 ve oradaki dier bildiriler. 30. Dileri Bakanl a.g.e. s. 16, dn.20. 31. P. J. VESILIND, "Water, the Middle East is Critical Resource" National Geographic, May 1993, s. 50. 32. . TEKEL, "Turkey Seeks Reconciliation for the Water Issue Induced by the Southeastern Project(GAP)" Water Imternational, Volume 15, No. 4, December 1990, s.215. 33. Bkz. Z. Farah Abola DAOUD, "A Rountable Discusion on the Euphrates Water Issues" konulu toplantda sunduu tebli, Arap Research Center, London 19 February 1990. 34. Bkz. Dileri Bakanl a.g.e. s.23-25. 35..Bkz. S.C. McCAFFREY, "The Law of International Courses Some Recent Development and Unanswered Questions" Denver Journal of International Law and Policy, Spring 1991, s.509. 36..Bkz. Dileri Bakanl a.g.e. s.26-27.

bilig-1/Bahar96

142

37. Bkz, Dileri Bakanl a.g.e. s.33-38. 38. Bkz.B.G. VERGHESE-R.RIYER, "Harneesing the Eastern Himalayan Rivers, Regonal Cooperationin Southeast Asia" Center for Policy Research, Konark Publishers PVT. Ltd., New Delhi, 1993,s. 180. 39. Dileri Bakanl a.g.e. s.49-50. 40. Dileri Bakanl a.g.e. s.49-50. 41. H. Pnar BLGN, "Ortadou'da Su Sorunu ve Trk D Politikas" Yank Dergisi, Mart 1996,s. 49-50. 42. 1988'de Babakan Y. AKBULUT'un Badat' ziyareti esnasnda Irak, Irak-Suriye-Trkiye arasnda l bir anlama yaplarak sanayide 700 m3 su garantisi istemitir. Kabul etmeyince, 1984 Gvenlik Protokoln yenilemeyi reddetmitir. 43. Bar Suyu Projesi ile ilgili n fizibilite almalarna 1988 ylnda "Brown and Root Engineering and Construction International" adl ABD firmas ile ilgili kurulularn katks ile gerekletirilmitir. Proje iki boru hattndan oluacakt. Bat hatt olarak anlan birinci gzergah Trkiye'den (Seyhan, slahiye, Kilis), Suriye (Hama, Humus, Halep, am), rdn (Amman), Suudi Arabistan (Yanbu, Medine, Mekke ve Cidde) uzanacakt. 2700 km, 3,5 milyon m3/gn, 8,5 milyar ABD $ maliyetli hatta 1 m3 suyun maliyeti, 0,84 $ gelecekti. Dou hatt denen ikinci gzergah CeyhanKilis, Suriye, rdn, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn ve Katar zerinden Birleik Arap Emirlikleri'ne uzanacakt. 3900 km'lik uzunluktaki hattn kapasitesi 2,5 milyon m3/gn, 12 milyar ABD $ maliyetli ve 1 m3 suyun fiyat 1.07 $a satlacakt. Bkz. Neet AKMANDOR, a.g.m. s.45. 44. Bkz. A. Mehmet KOCAOLU, Ortadou, s. 187. 45. Bkz. Y. NAN, "Snraan Sularn Hukuksal Boyutlar" Prof. Dr. lhan ZTRAK'a Armaan, SBYF, C 49, s. 1-2, Ankara 1994, s. 243-253. 46. Ancak tarihsel dmanlklar, Msr'n Arap liderliine oynamas, srail'in Tevrattan kaynaklanan Byk srail ve Arz- Mev'ud peinde komas; Suriye'nin, Byk Suriye, ran'n geleneksel ii mezhepilii, Irak'taki dengesiz ynetimlerde sk sk depreen Krfez Blgesi'ne hakim olma ve Arap Liderlii hayalleri; Ortadou Blgesi'ni nfuzlar altna almak ya da nfuz dna karmamak kaygs ile Blgede sava kmas menfaatleri icab olduu zaman sava kkrtclna balayan emperyalist glerin oyunu ile birleince; su, Ortadou'da savan gerek sebebi olmasa bile her zaman bahanesini oluturabilir. Bu konuda bkz. A. Mehmet KOCAOLU, a.g.e. s. 189-201 ; BULLOCHDARWISH, a.g.e. 47. Maalesef, Ortadou'da Trkiye'yi kontrol altnda tutmak isteyen Batl baz g ve evreler, bu

konuda hi bir fedakarlktan kanmayacaktr. Birlemi Milletler'in Bat Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu tarafndan hazrlanan bir raporda "Petrol zengini lkelerin petrol tekellerinde tutmalarna nasl izin verilmemise, Trkiye ve srail'in su kaynaklarn tekellerinde tutmalarna izin verilmemelidir" denmitir. Ayrca Batl lkelerin bir ou gibi eitli hkmet d kurulular bu konuda sempozyumlar, seminerler yapmaktan ve kitaplar basmaktan geri kalmamaktadrlar. Bkz. F. MFTOLU, "Ortadou'da Su Meselesi ve Trkiye" 1-8 Kasm 1994, Zaman Gazetesi'ndeki yaz serisi 48. Bkz. . ELEKDA, "Suriye'nin Su Sava ve Gneydou'nun Kaderi" 10 Mart 1996, Milliyet 49. Maalesef, dnyada Suriye, Irak, ran, Libya ve Sudan terrist devlet olarak tanmlanmaktadr. Yine maalesef, bu be devletin komumuz olup, Trkiye'deki terr farkl boyutlarda olsa bile, devlet ncelikle desteklemektedirler. Lojistik destek ve barnma dahil her trl yardm yapmaktadrlar. Gemiten gnmze bakarsak, bata Yunanistan, SSCB/RF ve Ermenistan dahi boyutlar farkl olmakla birlikte bu destei salamaktadrlar, Hatta dostumuz Azerbaycan'da da PKK terristlerinin barndrldna dair eitli yayn organlarnda iddialar yer almaktadr. 50. Bu konuda bkz. T. AKYOL,"Teror ve Su" 19.3.1996, Milliyet ; Al SRMEN, "u Karara Bak", 17.3.1996, Milliyet. 51. Bkz. A. Mehmet KOCAOLU, a.g.e. s. 197. 52. A. Mehmet KOCAOLU, a.g.e. s. 187. 53. Bkz. A. Mehmet KOCAOLU, Petro-Strateji, Harp Akademileri Yaym, stanbul 1996. 54. F. MFTOGLU, "Trkiye'deki Sular Sava Sebebi" 1-8 Kasm 1994 tarihli Zaman Gazetesi.; C ZKDER, "Ortadou lkelerinde Su Sorunu" Yeni Forum Dergisi, Eyll 1994, s. 35. 55. H. Pnar BLGN, "Ortadou'da Su Sorunu" Yank, Mart 1996, s.53. 56. Mehmet KOCAOLU, Uluslararas likiler, s. 493, 57. Bkz. "Suda Yeni Oyun" 17.2.1996, Milliyet. 58. Bkz. A. Mehmet KOCAOLU, "Suriye'nin Ortadou'da kmaz ve Blc Terr rgt PKK'y Trkiye'ye Kar Politik Bask Arac Olarak Kullanmas" Avrasya Dosyas Suriye zel Says, Sonbahar 1995, C.2,S.3,s.83-104. 59. Bkz. A. Mehmet KOCAOLU, a.g.m.; Y. DOAN, "Temiz Sular, Pis Sular" 29,8.1993, Milliyet; N, BA TUR, "Trkiye'nin Su kmaz" 18.10.1993 Milliyet. 60. Bkz. A. Mehmet KOCAOLU, Uluslararas likiler, s.29-63 ; A. Mehmet KOCAOLU, a.g.m., s. 103.

bilig-1/Bahar96

143

PRZREN VE TRK DNYASI

Altay Suroy RECEPOLU Aratrmac-Yazar

Osmanl Rumelisi'nin nemli merkezlerinden olan Prizren, 1389 ylndaki 1. Kosova Meydan Savandan sonra Trk egemenliine geti ve 1555 ylndan 1912 ylna kadar sancakbeylii merkezi idi. Bir ara Rumeli'nin en byk vilayet merkezi de olan Prizren'de Rus, Avusturya, talya, Fransa ve ngiliz konsolosluklar bulundu. I. Kosova meydan savandan sonra Prizren'de Mslman nfusun hzla oaldn 1307 ylnda kurulmu olan "Levia" kilisesinin 1410 ylnda camiye dntrlmesinden(l) ve 1455 ylnda ina edilen, halk arasnda "Krk Cami" olarak bilinen "Namazgh"dan reniyoruz(2). nk Mslman halkn dini ihtiyalarn karlamakta bo kalan, kullanlmaz hale gelen Hristiyan kilisesinin onarlp camiye dntrlmesine gereksinme duymu. Bundan sonra ok sayda cami ve mescit kurulmutur. 1871 ylnda Prizren'de vilayet basmevinin bulunduu ve bu basmevinde "Prizren" adyla Trke ve Srpa dillerinde gazetenin, Trke salnamelerin, tahrir defterlerin ve eitli kitaplarn yaynland biliniyor (3). 8 Eyll 1912 gn Osmanl idaresinin Prizren'den kalkmasyla, Prizren'de ok sayda cami, mescit, tekke, zaviye, trbe, eme, kpr, iki hamam, drt medrese, bir rtiye vs. yapdan baka ok sayda Trk ve Mslman nfusu kald. 1912 ylndan 1951 ylna kadar Trk varl resmen tannmad iin, Trkler ulusal haklardan yoksundu. 1951 ylnda Kosova'da Trk halknn varl tanmmca(4) Trklerin yaad tm kent ve kylerde Trke renim grlen snflar ald. Trk Kltr ve Gzel Sanatlar demekleri kuruldu, Pritine radyosunda Trke yaynlara baland. 1953 ylnda yaplan nfus saynmda tm Yugoslavya'da 254.000 kii kendini Trk bildirirken, Kosova'da 34.538 kii krk bir yl sonra kendini Trk bildirebilmitir(5). Trklerin 1954-1961 yllar arasnda Trkiye'ye g etmeleri yznden ve Trklere ovenlerce uygulanan basklardan dolay 1981 ylnn nfus saymnda Kosova'da 12.513 Trkn var olduu bildirilirken, Prizren'de tm nfusun 134.526 olduu ve bu saydan 8.078 kiinin Trk asll olduu bildirilmitir (6). Bugn Kosovada Trk nfusunun en kalabalk olduu Prizren'de be sekizyllk okulunda 1001 renci, drt meslek lisesinde 327 renci ve Mamua kynn sekiz yllk okulunda 582 renci Trke okumaktadr(7). 1910 Trk rencisine Trke ders veren Trk retmenlerinin says ise

bilig-1/Bahar96

144 130'dur. Dtan mesai olarak ders veren retmenlerin says ise gereksinmelere gre deiir. Srbistan Cumhuriyeti' iinde bulunan Kosova'da yer alan Prizren kenti, Trk asll topluluuyla, yirmi iki tarihi camisiyle, sekiz tarihi tekkesiyle, iki tarihi hamamyla, yzlerce Trk rencisiyle, krk be yl aralksz etkinliini srdren "Doru Yol" Trk Kltr ve Gzel Sanatlar Demei, Trke yayn yapan Prizren radyosu, 17 Eyll 1990 gn kurulan Trk Demokratik Birlii ve 19 Mart 1994 gn kurulan "Rumeli" tiyatro sanatlar dernei ile Trk Dnyas'nn ilgisinde olmas gereken bir yerleim yeridir. Burada Trke, Trk kltr, gelenek ve grenekleri bugn de canldr. Zaten tarih boyunca Prizren sanat fidanl olmutur. Sadece 16. Yzyl tezkirelerine giren Suzi, Nehari, Ak elebi, Sucudi, Sa'yi, em'i, Mmin ve Tecelli gibi airlerin adlar bile bu kentin Osmanl kltr corafyasnda nemli bir yer aldm belirtmeye yeter. (8) Bugn de Prizren'de domu ve yaatmakla olan krkn zerinde yazar, air, besteci, ressam yaamaktadr. Bunun byle oluu sebepsiz, deildir. Kent ve civar her sanatya ilham veren grnme, yemyeil dalarna, eitli zmlerin ve dalbast kirazlarn yetitii, her eit sebzenin retildii bereketli ovasna sahiptir. Bu gzellii; yayla sular, klar lk yazlar serin akan kaynak sular yceltmektedir. Drt yzyllk Sinani, Halveti, Sa'di ve Kadiri tekkeleri olmak zere bugn de seyredenlerin hayranln celbeden Sinan Paa camii, Gazi Mehmet Paa camii, Gazi Mehmet Paa hamam, Gazi Mehmet Paa medresesi ve onlarn geni vakf imkanlaryla alan dier kltr kurumlar, bu kltr ortamnn zeminini tekil etmektedir ve istidat gsterenlerin kolay geliip boy atmasna yardmc olmaktadr. 1529 ylnda Prizren'de doan Ak elebi, nl tezkiresi Meair'uara'da air Nehari'yi u tmcelerle anlatmaya balar: "Mevlidi Rumeli'de Prizren'dir. Kasaba-i mezkre Rumeli'nde menbit-i serv- semen-i marifet olan hkdn ve menba- cy- nazm- nesr olan glistandan olma ele mehur ehr-i hret-yindir, Rivayet ederler ki Prizren'de olan dosa adndan akdem mahlas korlar. Yenice'de doan olan, papa diyecek vakit Farisi syler, Piritine'de olan dosa diviti belinde doar derler. Binaenalzlik Prizren air menba, Yenice Farisi oca, Pristine ktip yatadr"(9). Ad geen airler arasnda Suz, Yavuz Sultan Selim dneminde yaad ve Mihalolu Ali Bey'in Bosna ularndaki savalarn dile getiren onbebin beyitten oluan mesnevisini yazd ki, bu mesnevi, o dnemin savalarndan bilgi veren deerli bir eserdir. Ak elebi ise nl tezkiresi "Meair'-uar"sndan baka bir "Divan", "Sigetvar-nme", "Mecmua-i Skk", "Hadis-i Erbail" adl eserlerini ardna brakt ve 1571/72 ylnda skp'te vefat etti. Bugn skp'te Ak elebi'nin mezar "Gazi Baba" yatr olarak bilinir ve yatrn etrafndaki byk yerleim yeri Gazi Baba Belediyesi adn tamaktadr(lO). Bugn Prizren'de Suzi camisi mevcuttur ve caminin avlusunda Suzi'nin ve kardei air Nehari'nin kabirleri bulunmaktadr. Bu airler gelenei XVI. yzyldan bu yana srmektedir. Prizren'li Ak Fevki (1867-1908) ardna ok sayda deiik trlerde iirler brakt ki Prof. Dr. Nimetullah Hafiz, bu airin iirlerini derleyip, airin hayat yks ile birlikte kitap olarak yaynlad(11). Hac mer Ltf (1891-1929) Prizren'de ilkrenimini ve rtiyeyi okuduktan sonra stanbul'da Fatih medresesinden mezun oldu, Kahire'de "Al-Azhar" niversitesinde drt yl okudu ve Prizren'de Mevlevi tekkesinin eyhi oldu. Ardna ok sayda Trke yazl eser brakt ki, bunlarn bir ka unlardr: "Divan", "Tevhid-i bari", "rad-i talip", "Ashabi Bedr", "Mevizalar", "Manzume-i Mnazire-i rz-u eb", "ktibas", "Hadikatu's-salik", "Baba Hikmet", "Tecelli", "Byk airlerin iirlerinin tahmisi" vs( 12). 1951 ylnda Prizren'de "Doru Yl" Trk Kltr ve Gzel Sanatlar Dernei'nin kurulmasyla Trk yazarlar bir araya gelmek, yarattklar eserleri okumak iin imkan buldu. Onlar iir saatleri dzenleyip kendi iirlerini, yazlarn edebiyat severlere okuma frsatna kavutular. nk o yllarda sadece skp'te yaynlanmakta olan Trke "Birlik" gazetesi ile ibirlii yapmak zordu. skp'te "Sesler" aylk toplum ve sanat dergisinin yaynlanmasyla Prizren yazarlar bu dergiyle ibirliklerini sklatrd ve dergide yazlarn devaml yaynlamaya baladlar. 1969 ylnda Pritine'de Trke "Tan" gazetesinin yayna balamasyla Prizren yazarlar ve airleri gazeteyi ynetti ve gazetenin yayn programna gre Trke kitaplarn yayn yapld. Trke kitaplar skp'te "Birlik" gazetesince de yaynland. Prizren'de edebiyatla uraanlarn saysnn artmasyla Pritine'de "Ku" ocuk dergisi ve "evren" Toplum, bilim ve yazn dergisi yaymna balad. 1971 ylndan balayarak Prizren'de "Doru Yol" Kltr ve Gzel Sanatlar Demeinde alan Edebiyat Kolu ilkin "Doru Yol" adnda, sonra "Esin" bal altnda kltr ve sanat dergisini yaynlamaya balad. Bunu "Filiz" ocuk dergisinin yaynlanmas, "Doru Yol" Derneinin 19511981 tarihesini ieren kitabn ve Prof. Dr.

bilig-1/Bahar96

145

Nimetullah Hafz'n hazrlad "Ak Ferki, hayat ve eserleri" kitabnn yaynlanmas izledi. Prizren'de yaayan Trk yazarlarnn bir ou kendi edebi eserlerini Yugoslavya'nn bir ok dergilerinde yaynlad. Bu yazarlarn eserleri eski Yugoslavya'da yaayan tm uluslarn dillerine evrilip yaynland. Trkiye'de de kitaplar yaynlanan Prizren Trk yazarlarnn says oktur. Yugoslavya'da ada Trk edebiyatn oluturan yazarlar arasnda Prizren yazarlar arasnda nde gelenler unlardr: Durmi Sleina (1916 -), Aziz Bu (1917-1970), Hayrettin Volkan (1923-1990), sa imek (1924 -), Nusret Dio lk (1937 -), Prof. Dr. Nimetullah Hafz (1939 -), Hasan Mercan (1944 -), ecaattin Koka (1945 -), Ahmet viciler (1945 -), skender Muz-Fevzi Tfeki (1948 -), Altay Suroy Recepolu (1949 -), Fikri iko (1949 -), Fahri Mermer (1950 -), A. Rfat Yeeren (1951 -), Mehdilk Cibo (1951 -), Zeynel Beksa (19S2 -), Ethem Baymak (1952 -), Aziz Serbest (1954 -), Osman Baymak (1954 -), Mehmet Bt (1955 -), Ethem Kazaz (1960 -), Raif Krkul (1964 -)(12). Prizren'deki Trk nfusuna gre yazar, air, sanat says tm orantlarn stndedir. Sayca az olan Prizren Trk toplumu kltr etkinliklerini srdrrken yln her gnnde bir kltr olay ile halk yaatmaktadrlar. Tiyatrocular hazrladklar oyunlar sahneye koyarak, ses sanatlar mzikli programlar dzenleyerek, airler iir toplantlar dzenleyerek, ressamlar sergiler aarak, bilim adamlar eitli bilim toplantlarnda bildiri sunarak bu kltr etkinlikleri srmektedir. Tm bu kltr olaylarnn her gn Trke yayn yapan Prizren radyosu izlemektedir ve rportajlar yaynlamaktadr. Trk nfusu faktrnden baka Prizren Osmanl dneminden kalma eserleriyle de Trk Dnyas 'nn bir parasdr. Kentin eski blmn oluturan kent merkezinde bugn de Osmanl ehircilik zellii korunmaktadr. Kentte 24 mahalle vardr. Her mahallede bir cami, en az bir bakkal, bir frn, bir eme, mahalle meydan, binek ta, oturma ta, kimi mahallelerde mektep (ilkokul) binas, berber ve kasap vardr. Mahalle, halkn deyimiyle "boazdan" (sokak) oluur. Mahalleler genellikle cami adlarn tar. Paralanm Yugoslavya'da mahalleler birer Yerel Birliini (yerel ynetim) oluturuyordu. imdi bu mahallelerin dnda yeni semtler kurulmutur ki bu semtler kurulduklar yerin yer adn tamaktadrlar. rnein; Ortaokul, Tuzsuz, Buzagilk, Lakuri, Yaglenia gibi. Yeni kurulan

semtlerde eski mahalleler zelliini yknmektedirler. Prizren'in Trk Dnyas'na ball bugnde kentte varolan kimi eski zanaatlarla srmektedir. Bu zanaatlardan korunanlar unlardr Demirci, ilingirci, kazanc, kalayc, tenekeci, oluku, bileci, mumcu, bak, altnc, kuyumcu, nalbant, saati, terzi, kee kullaba, yorganc, halla, yastk, mafesi, yazmac, adrc, boyac, yapac, oyac, demeci, tabak, izmeci, sara, duvarc, kiremiti, kaldrmc, kumcu, emeci, cerizci, ocak, papuu, kundurac, krk, deirmenci, berber, sofrac, meremeti, doramac, nalnc, ekmeki, a, yourtu, bozac, tatlc, muhallebici, kebap, kfteci, kasap, barsak, breki, simiti, kaymak, helvac, leblebici, kestaneci, peynirci, dondurmac, lokumcu, baklavac, salepi, kadaifi, yac, orbac, bumbara (sucuk), resimci (fotoraf), sprgeci, kmrc, arabac ve hamal. Bunlarn dnda eski zanaatlar da baka bir adla sryor ya da tamamen yok olmutur. Bu mesleklerin bir ou birka meslekle birlikte srmektedir veya bu mesleklerin rnleri beraberce bir dkkanda retilmektedir ve satlmaktadr. Tm bu mesleklerin bugn de geerli olmas yznden Prizren'de 2800'n zerinde kaytl meslek sahibi vardr. Bu sayya henz kaydn yaptrmam olan ve kaytl meslek sahipleri ile birlikte alan esnaf da katarsak, bu say katdaha fazla olur. Bu zanaatlar en ok Trkiye ile gerekleen ticari ilikilerle yaamaktadr. Ad geen zanaatlar iin har, alet Trkiye'den getirtilmektedir. Srbistan ve Karada'a Birlemi Milletlerce uygulanan yaptrmlara Trkiye saygl davranrken, Prizren zanaatlar zanaatlarn srdrmekte zorluk ekmektedirler. Trkiye ve Bulgaristan gmrklerinde uygulanan sk kontrol yznden her hafta 15'in zerinde otobsn sadece Prizren'den stanbul'a seyehat ederken, bu yolculuklar bugn hem otobs says hem yolcu says bakmndan yarya dmtr. Dnyada her bir milletin insan haklar arasnda ana art, dank soydalarn toplamak olduysa da, Prizren Trkleri Trke'yi, Trk Kltr'n ve 400 yllk Trk miras olan tarihi yaplar, gelenek, grenek ve mesleklerin Balkanlar'n bu kesinde korumak ve yaatmak iin Trkiye'den ve Trk Dnyas'ndan da destek bekliyor ve sadece bununla Prizren Trkleri memnun olacaktr. te imdi Trk Dnyas'nn bunu deerlendirmesi gerekiyor.

bilig-1/Bahar96

146
DPNOTLAR 1. Husref REDZC, Pet Potkupolnih simaskih Spomenika Penezi Kr un", 4. "Mustafa Baki", 5. "Dositey Na Kosovu (Kosova'da kubbeli be slam ant), Studeje o Obradovi" ve 6. "Hac mer Ltfi" ilkokulu, 7. "Ramiz ve Boro", 8. "Gani avdarba", 9. "Dimitriye Tuovi" ve 10. slamskoj arhitektertonskoj bastini, Sarayevol983, s.228. "Yovanka Radivoyevi Kia" Meslek liseleri. 2. Hasan KALES: Prizren kao kultumi centar za vreme 8. Divan Edebiyat simler Szl, Do. Dr. Haluk turskog perioda (Trkle, zamannda kltr merkezi olan pekten ve dierleri, Kltr ve Turizm Bakanl Prizren), Gjurmine Albanologjike, 1962, Pristine, s.92. yaynlar, 1988, Ankara. 3. smail ERE, tamparija Kosovskog Vilajeta (Kosova 9. Mustafa SEN, "ada Prizren airleri", Trk Vilayeti'nde basm evi) (1877-1888), Gjurmine Edebiyat Dergisi, Ocak 1984, say 123, stanbul. Albanologjike 1962/1, Pritine. 10. Evliya elebi, Putopis (Seyahatname) eviren, Hazim 4. Kosova-Metohija zerk Blge Meclisi'nin 20 Mart 1951 abanovi RO "Veselin Malea" Sarayevo 1979, s.289. tarihli Trk aznl iin Kosova-Metohija B-de Trke 11. Nimetullah HAFIZ, Ak Ferki, hayat ve eserleri, okullarn almas karar. "Doru Yol" KGSD, 1986, Prizren. 5. Statistiki kalender FNTJ, 1957, Belgrad. s.33 12. Say 2'de a.g.e, 6. Bilten 15, Kosova SB Blge statistik Kurumu, Nisan 13. "Doru Yol" Kltr Gzel Sanatlar Dernei 1951-1981 1982 Pritine. monografi, Prizren, 1981, yaynlayan "Doru Yol" 7. Kasm", 2. "Milo Crnyanski", 3. "Slobodan KGSD, Prizren.

bilig-1/Bahar96

147

TRK DEVLET VE TOPLULUKLARI LE LGL ETM FAALYETLERMZ

Adem UZUN
Ahmet Yesevi niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Aratrma Grevlisi

Trk Cumhuriyetlerinin bamszlklarna kavumalar Trk ve Akraba Topluluklar ile Mslman Topluluklarn yeniden yaplanmalar, bu lkelerle lkemiz arasnda siyasi, kltrel ve ekonomik ilikilerin balatlmasna neden olmutur. Bu lkelerle yaplan anlamalar ve protokoller erevesinde sz edilen Trk Devletlerine ve Topluluklarna eitim-retim alannda ve eitli alanlarda hizmet vermekteyiz. Dili, dini, kltr, tarihi bir olan 200 milyona yakn Trk Dnyas bamsz veya yar bamsz olarak; bu mozaik yap iinde zn bulma, birbirini arama, birbirine ulama ve birbirinden g alma abas iine girmilerdir. Trkiye ise, bu insanlarn umut kaynadr. Bir rengin tonlarn ifade eden bu yap iinde ortak temellerimizden hareketle gl beraberlikler oluturulabilir. Ancak bu oluum, uzun, titiz ve youn bir aba harcamay ve byk fedakarlklarla, bkmadan usanmadan almay gerektirmektedir. 21. yzyla yaklarken dengeleri kkten bozulan ve yeniden yaplanan bir dnya ile kar karyayz. Tarm ve Sanayi Devrimlerinden sonra nc byk devrimi yayoruz ki, bu gemiin deerlerini altst eden Bilgi a'dr. Bu ada bilim o kadar hzl ilerlemektedir ki, insanlara yalnzca o karmak bilgiler ierisinden ihtiyac olanlar semek ve kullanmak dmektedir. Sovyetler Birlii'nin dalndan sonra bamszlklarna kavuan Trk kardelerimize sahip kmak ve onlara yrdkleri bu etin yolda nderlik etmek, bizim en kutsal grevimizdir. Yetmi yllk cendereden km bu kardelerimiz iin dnyaya uyum salamak kolay olmasa gerektir. Avrasya Ortak Pazar'nn kurulmas iin siyasi, kltrel, ekonomik birlik almalar hzlandrlmal, Trk dnyasnn her bir lkesinde; ortak gemiimizin mterek ata ve babalarmzn, asrmzn ilmi-medeni seviyesinin ve 21. yzyldaki mterek kader ve hedeflerimizin farknda olan yeni bir 'nsan Tipi' ina etmek temel vazifemiz olmaldr. Aramzdaki dil, inan kprsn, tarih bilinci, kltr kprsn deerlendirebilmek; kklerimize inerek manevi anlamda btnleebilmek, ve gelecein ileri toplumlar arasnda yerimizi alabilmek iin mutlaka kklerimize inerek, eitim ve kltrmz kaynatrmakla mmkn olabilecektir. Dini bilgilerden ve vecibelerden koparlm, inanlar salam fakat bilgi noksanlar bulunan bu kardelerimize dini ynden gerekli destek Diyanet leri Bakanlmzca verilmektedir.

bilig-1/Bahar96

148 Burada Atatrk'n u sznn ne kadar yerinde olduunu belirtmekte yarar gryorum: "Bugn Sovyetler Birlii, dostumuzdur, komumuzdur, mttefikimizdir. Bu dostlua ihtiyacmz vardr. Fakat yarn ne olacan kimse kestiremez. Tpk Osmanl gibi, tpk Avusturya Macaristan gibi paralanabilir, ufalanabilir. Bugn ellerinde smsk tuttuu milletler avularndan kaabilirler. Dnya yeni bir dengeye ulaabilir. te o zaman Trkiye ne yapacan bilmelidir... Bizim bu dostumuzun idaresinde dili bir, inanc bir, z bir kardelerimiz vardr. Onlara sahip kmaya hazr olmalyz. Hazr olmak yalnz o gn susup beklemek deildir, hazrlanmak lazmdr. Milletler buna nasl hazrlanr? Manevi kprlerini salam tutarak. Dil bir kprdr... inan bir kprdr... tarih bir kprdr..." "... Kklerimize inmeli ve olaylarn bld tarihimizin iinde btnlemeliyiz. Onlarn bize yaklamasn bekleyemeyiz. Bizim onlara yaklamamz gerekli..." (M. K. Atatrk) Ahmet Yesevi Anadolu'yu -Alp erenlerini gndererek- nasl Trkletirdi ve slamlatrd ise; biz de ona olan borcumuzu yerine getirmeliyiz. Anadolu'dan Trkistan'a iman, ahlak, ak, ilim, birlik gtrmeliyiz. Ata yurdumuzda yeni dergahlar kurmalyz. Onlara Ahmet Yesevi'yi, Yunus Emre'yi, Mevlana'y, Ouz Han', Farabi'yi, Atatrk' anlatmalyz. Global bir dnya iinde yerini alabilmek iin, Trk Dnyas da kendi iinde entegre olmaldr. Bilgi toplumuna ulamamz salayacak oluum sreci birlik zerine kuruludur. Trk toplumunun tarih boyunca en nemli zellii hareketliliktir. Bu hareketlilik, Trk topluluklarnda "tre"nin stn deer olarak yerlemesinde etkilidir. Trk boylar sosyal, siyasi ve kltrel yaplarn "tre'"ye ballklar sayesinde korumulardr. Bu hassasiyet hem kii, hem toplum, hem de devlet boyutunda mevcuttur. Onun iindir ki; bu ballk temel alnd takdirde dil, din, kltr, tarih birliinden yararlanarak ; Trk Dnyasnn tek bir btn halinde dnya zerindeki yerini almas salanabilecektir. Trkiye Cumhuriyeti son yllarda bu yolda atlmas gereken admlar atm yaplmas gereken ileri yapmtr. Adriyatik'ten in Seddi'ne hatta Byk Okyanusa kadar Trk varl bir hayal, bir varsaym deil, varolan bir gerektir. Ancak bu gcn entegrasyonu ok kolay olmayacaktr. Entegrasyon birok zorlukla karlaacaktr; ancak bilgiyle, bilimle, emekle, sabrla, tahammlle, hogr ve sevgiyle devam edenler iin prl prl sonular

olacak bir almalar srecidir. Globalleen dnyada entegrasyonunu tamamlam Trk Dnyas'nn etkinlii daha ok olacaktr. ncelikle kltr deerlerimize ynelmeli, kklerimizde bulumal, dallarmz yaknlatrmalyz. Ortak kltr ve milli tarih uurunu Trk Dnyas olarak yakalayabilmemiz iin bir eitim ve kltr birlii seferberlii gerekmektedir. Son zamanlarda ata kltrne, rf ve adetlere ballk, tarihi kahramanlarmza kar minnet ve kran hisleri yava yava zayflamaktadr. anl tarihimizin byk devlet, ilim ve sanat adamlarna kar kaytszlmz gn getike artmaktadr. Eer gelimi bir toplum, yani 21. yzyln bilgi toplumu olmak istiyorsak ncelikle kendi kltrmz, tarihimizi, dinimizi ve dilimizi sahiplenmeliyiz. nsanlk yepyeni bir aa girmitir. Son yllarda, bilgi retiminin olaanst boyutlarda artmas, bilginin teknolojiye uygulanmasnn hzlanmas, bilgi depolama ve kullanma konusunda olaanst imkanlar salayan bilgisayarlarn gelimesi ve uygulanmas, haberleme aralarndaki byk ilerlemelerle bilginin yaygnlama imkanlarnn artmas, yeni an ana unsurlar olduu aklk kazanm ve bilgi a (Bilgi Toplumu) gerei ortaya kmtr. Bilgi Toplumu bilgiyi retebilen, bilgi geliimini teknik ve teknolojiye adapte edip uyarlayan bir toplum olarak, kendini hzla yenileyemeyenlerin asrlarca gerilerde kald bir hza kavumutur. Gnmzde bilgisayarlarn salad kolaylklar nedeniyle, hayatn her alanna youn olarak girdii grlmektedir. Bilgisayar destekli retim, bilgisayarl dizgi, bilgisayarl tasarm, bilgisayarl retim, bilgisayarl tomografi hatta bilgisayarl mzik ve sanat, hayatmzn birer paras olmu vaziyettedir. Gnmzde insanlk tarihinin en nemli ve en kkl ve de neticeleri itibariyle en etkili dnm yaanyor. Bu dnm, dnya dengelerini sarst ve yeni bir dnya oluuyor Bugn, iinde bulunduumuz bilgi ann etkisiyle, insanlk tarihinde akllara durgunluk veren bir teknolojik yenilenme, benzeri grlmemi ekonomik olanaklar ve artc siyasal gelimeler ile kltrel yeniden doular yaanmaktadr. Trk cCumhuriyetleri ile Trk Akraba ve Topluluklar arasnda Ocak 1992 tarihinde balayan resmi temaslarn ardndan, karlkl anlamalarla bu lkelerden Trkiye'ye renciler getirtilmeye balanmtr. Trkiye Cumhuriyeti'nin bu lke ve topluluklara ynelik almalarndan en nemlisi ve

bilig-1/Bahar96

149

yaplan projelerin en by oralarda alan okullar ve Trkiye'ye getirilen rencilerdir. Yani ksaca eitim politikasdr. Takdir edilecei gibi en byk yatrm insana yaplan yatrmdr. Bu tr eitim almalaryla renciler, Trkiye Trkesi'ni ve dier Trk Cumhuriyetleri'nin dillerini renerek hem Trk Dnyas'na faydal hizmetlerde bulunacak, hem de dnya ve blge lkeleri ile bamsz ve eit ilikiler kurulmasnda, zellikle de Trkiye ile kardelik kprlerinin oluturulmasnda en byk grevi yapacaklardr. Bu balamda devlet tekilat, bakanlklar ve ilgili kamu kurumlar YK, TRT, vb. Trk Dnyas ile ilgili doan bu yeni duruma uygun olarak yeni birimlerle donatlm; D leri Bakanl'nda 2 yeni genel mdrlk, 1 bakanlk ve Kltr Bakanlnda 1 genel mdrlk kurulmutur. Milli Eitim Bakanl'nda da ayr bir genel mdrlk kurulmutur. lgili bakanlklarn hepsinde zel grevlendirmelerle birer kk birim tekil edilmitir. Btn bu birimler Trk Dnyas ile ilgili aratrma yapma, planlama ve koordinasyon hizmetlerini yrtmektedir. Baz Babakanlk mavirleri st seviyede koordinasyonla grevlendirilmiler; eitli konularda komiteler ve alt alma gruplar tekil edilmi; aratrma, planlama ve koordinasyon almalar disiplin altna alnmtr. Eitim alannda 1992-1993 Ders Ylnda Trk Cumhuriyetlerinden 3000'i orta retim; 7000'i Yksek retim ( 825 n lisans, 4800 Lisans, 1025 Yksek Lisans, 350 Doktora rencisi)'de olmak zere toplam 10.000 renci eitim iin SYM tarafndan yaplan snavlarla seilmi ve Trkiye'de eitime davet edilmitir. ok nemli dier bir eitim hamlemiz de Kazakistan'n Trkistan ehrinde Hoca Ahmet Yesevi Uluslararas Trk-Kazak niversitesi'nin kurulmasdr. Bir dieri ise Krgzistan'n bakenti Bikek'te Manas niversitesi nin kurulmasdr. Bu ortak niversitelerimiz Trk Dnyasnn kaynamasnda hi kukusuz ok byk misyonlar stlenmitir. Ayrca zbekistan'da Ulu Bek, Trkmenistan'da Sultan Sencer, Azerbaycan'da Fuzuli niversitelerinin kurulmas iin n almalar srdrlmektedir. nce Trk Topluluklar hakknda ksaca bilgi vermek ve Avrasya Dnyas'n tantmak istiyorum.

olduu bir devletler ve halklar topluluunun ad olmutur, Avrupa'da Bosna Hersek ve Arnavutluk'tan Asya'da Moolistan'a kadar uzanan dnya Avrasya Dnyasdr. Merkezinde, Trkiye'nin olduu devletler ve halklar topluluunun ad. Asya'da ve Avrupa'da bamszlna kavumu yada kavuma abasnda olan, yeniden oluum yaayan mozaik yaps arzeden karmak ve kark bir oluum blgesidir. Kapsamnda Azerbaycan,Trkmenistan, zbekistan, Kazakistan, Krgzistan, Tataristan, Bakurdistan, Yakutistan, uvaistan, Tuva, Gomo-Altay, eenngu, Karaay-erkes, Kabartay-Balkar, Adigey, Dastan Cumhuriyetleri, Ahska Trkleri, Krm Trkleri, Gagavuzlar,... Ayrca Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Romanya, ran, Irak, Suriye, Afganistan, Tacikistan, Macaristan, Moolistan, Grcistan,... gibi lkelerdeki Trklerde bu kavramn kapsamna dahil edilmelidir. Tarihimizin ve corafyamzn, amzn bizim nmze getirdii gerek ve byk sorumluluumuz budur. 200 milyona yakn Trk Dnyas... imdi, bamsz Trk Cumhuriyetleri dnda kalan Trk Topluluklar'n grelim.

TRK TOPLULUKLARI Tacikistan Cumhuriyeti


(Rusya Federasyonuna bal) 4 milyon nfusa sahip Tacikistan Cumhuriyeti'nin yzlm 143,100 km2, bakenti Duanbe'dir. Tacikistan'n %58.8'i Tacik, %22.9'u zbek, %2.1'i Tatar, %1.3' Krgz Trk'dr. Tacikistan eski Trkistan'n bir parasdr.

Uygur Trkleri
(Singuang-Uygur Muhtar Blgesi, in Halk Cumhuriyetine bal) Tahmini olarak 8-20 milyon Uygur'un bulunduu tahmin edilen Singuang-Uygur Muhtar Blgesinin yzlm 1.710.000 km2'dir.

Krm Trkleri
(Ukrayna Cumhuriyeti'ne bal bir Muhtar Cumhuriyettir.) Saylarnn 500 bin civarnda olduu tahmin edilen Krm Trkleri 2. Dnya Sava' ndan sonra srgne tabi tutulmulardr.

Gagavuzlar
Nfuslar 200 bin civarnda olan bir Ortodoks Trk topluluudur. ounluu Moldova Cumhuriyeti'nde bir ksm da Romanya'da yaar.

AVRASYA DNYASI
Avrasya eskiden Avrupa ve Asya'y bir kta olarak kabul etmekten doan bir tabirdi. imdi ise yeni bir anlam kazanmtr. Merkezinde Trkiye'nin

Afganistan Trkleri
Afganistan'da Tahmini 2 milyon zbek, 1 milyon Trkmen, 100 bin Krgz ve Kazak, Hazaralar

bilig-1/Bahar96

150

ise (Farsa konuan, ancak Trk asll olduklarna inanan bir topluluktur) 2 milyondur. KIRGIZSTAN'DA AILAN ZEL RETM KURUMLARI (TabloA)

Romanya Trkleri
Romanya'da 150 bin civarnda Trk vardr. Bu nfus Anadolu, Tatar ve Gagavuz Trklerinden oluur.

Makedonya Trkleri
Saylar 150 bin civarndadr. Trkiye'yi yakndan takip eden bir Trk topluluudur.

Ahska Trkleri
Grcistan'n Ahska-Mesket blgesinden 2. Dnya Savandan sonra srgne gnderilmi bir Trk topluluudur. Saylan 200 bin civarndadr.

Trke Yakn Topluluklar (Trkler)


Bonaklar, Makedonlar, Pomaklar, Torve Arnavut, Grcistan'daki Abazalar ve Acaralar ve dier Mslman Grcler een-ngular Trklerle ok yakn balantlar olan topluluklardr. Halen Rusya Federasyonu'na tabi olmayan tek federe devlet een Cumhuriyeti'dir. Nfuslar 1.5 milyon olup %90' een, kalan Ahska Trkleri ve Ruslar'dan oluur.

Trk Cumhuriyetleri ile Trk Akraba ve Topluluklarnda MEB ve zel Kurum ya da Kurulularca Alan OkullarlaTrkiye'ye Gelen renciler ran Trkleri
ran'da Tahmini 10 milyon Azeri, 1 milyon Kagay, 600 bin Afar, 40 bin Kaar, 250 bin ahseven, 800 bin Trkmen bulunmaktadr. 1995-96 retim yl itibariyle, Trkiye'de bulunan Trk kkenli rencilerin toplam says 13152'ye ulamtr. Tablo B'de, bu rencilerle ilgili saysal durum gsterilmektedir. Trkiye'nin eitli illerindeki ortarenim ve yksekrenim kurumlarnda eitimlerini srdren rencilerin, bu byk projenin hayata geirildii gnden bu yana varolan baz problemleri; projenin genel amalarn zedeleyen nemli aksaklklar olarak dikkat ekmektedir. rencilerin kar karya bulunduklar eitli problemler bata eitim durumlarn etkiledii iin, renimleri srasnda eitli aksaklklar kmakta ve hatta kimi renciler renimlerini yarda brakarak lkelerine geri dnmek zorunda kalmaktadrlar. Orta Asya Trk Cumhuriyetleri'nde alan okullarmz ve Trkiye'de okuyan Trk kkenli rencilerimizin karlat problemler ve zm nerilerini daha sonra deerlendireceiz. imdi Trk Cumhuriyetleri ve burada alan okullarmz ile

Irak Trkleri
Irak Trkleri'nin says 2 milyon civarndadr. Trkiye ve Trkle ballk duygular ok yksektir.

Suriye Trkleri
Suriye'de 200 bine yakn Trk yaad tahmin edilmektedir.

Moolistan Trkleri
Moolistan'da 130 bin Kazak Trk yaamaktadr.

Bulgaristan Trkleri
Bulgaristan'da halen 1.5 milyon Trk yaad tahmin edilmektedir.

Yunanistan Trkleri
Yunanistan'n Bat Trakya Blgesi'nde 150 bin civarnda Trk vardr.

bilig-1/Bahar96

151

Trkiye'de okuyan rencilerin mevcut durumunu grelim: rencisi vardr. rencilerin bir ksm yatl bir ksm ise TRK CUMHURYETLERNDE AILAN ETM RETM KURUMLARIMIZ gndzldr. 22 Trk ve 4 Krgz retmeni vardr. Ayrca bu okulda (M.E.Bna bal) 60 renciye Trkiye Trkesi (Tablo 1) kurslar verilmektedir. Kayda deer bir sorunu bulunmamaktadr. Bu okullarda toplam renci 240 civarnda renim grmekte, Trkiyeden gnderilen mdrlerle birlikte toplam 38 retmen grev yapmaktadr. Okullarda Krgz retmenler de grevlidir. (Tablo 3)

Krgzistan
44 milyon nfusa sahip Krgzistan'n yzlm 198.500 km2, bakenti Bikek'tir. Ondokuzuncu yzyl sonlarnda Rus istilasna urad. 1917 devriminden sonra balayan bamszlk mcadeleleri 1929 ylna kadar srd. 1926 ylnda Krgzistan S.S. Cumhuriyeti kuruldu. Demokratik deerler Orta Asya'da sadece Krgzistan'da itibar grmtr. Krgzistan Cumhuriyeti 31 Austos 1991'de bamszln ilan etti. Nfusunun %52.4' Krgz, %21.5'I Rus, %12.9'u zbek, %2.5u Ukraynal, %7'sidedier etnik gruplardan oluur.

B.zel Okullar;
Krgzistan'da merkezi Trkiye'de bulunan Sebat A.'ye ait 11 zel lise bulunmaktadr. Bu okullarn kayda deer soranlar tespit edilememitir. (Tablo A) Ayrca 2 tane de yksek retim kurumu bulunmaktadr. Bu okullarda 1995-1996 yl itibariyle 1750 civarnda renci paral orta renim grmektedir. Ayn retim yl itibariyle retmen says ise 114'tr. (Tablo 5) Ancak Milli Eitim Bakanl verilerine gre; Krgzistan'da zel kurulularca alm olan toplam 10 ortaretim ve 1 niversite bulunmakta; bu okullarda 1294 renci renim grmekte ve 104 retmen grev yapmaktadr. niversitedeki renci says 95, retim yesi says ise 6'dr. (Tablo 6) Ocak 1995 tarihi itibariyle Krgzistan yksek renim kurumlarnda 137 Trk renci bulunmaktadr. Bunlarn rencilikleri MEB'ca tannmtr. Birok niversite arasnda da ibirlii protokolleri imzalanmtr. Frat niversitesi ile

A. Resmi Okullar:
M.E.B.'nn katklaryla 1992-1993 retim ylnda Bikek'te 2 Anadolu Lisesi almtr. 1. Krgz-Trk smail Tarancolu Anadolu Lisesi: Bikek'e 25 km mesafede Tatepe kynde 1992-1993 retim ylnda almtr. renci kapasitesi 120 olup, halen 90 Krgz rencisi vardr. 16 Trk ve 4 Krgz retmenle eitim yaplmaktadr. Okul yatldr. Bina ve yerleim sorunu vardr. Merkeze nakil iin allmaktadr. 2. Krgz-Trk Anadolu Kz Meslek Lisesi: Bikek'te 1992-1993 retim ylnda almtr. renci kapasitesi 150 olup, halen 135

bilig-1/Bahar96

152 Krgzistan limler Akademisi arasnda 1992 ylnda ibirlii protokol imzalanmtr. Ankara niversitesi ile O niversitesi arasnda birincisi 1992 ylnda dar kapsaml, ikincisi 1993 ylnda daha geni kapsaml olmak zere iki ibirlii protokol imzalanmtr. Ayrca Ankara niversitesi ile Krgz Devlet Beeri limler ve Diller Enstits, Dokuz Eyll niversitesi ile Krgzistan Devlet niversitesi arasnda ibirlii protokolleri bulunmaktadr.

B.zel Okullar:
Ayrca, Bakent Eitim, Yayn ve Ticaret Merkezi, geen yllarda am olduu 8 zel liseye ilaveten bu yl da Trkmenistan'n eitli yerlerinde 3 yeni Anadolu Lisesi ile 2 teknik okul, 2 niversite ile birlikte toplam 5 okul amtr. Bu liselerdeki renci says 2163'tr. Cumhurbakan Niyazov'un kararyla alan irket ile ortak kurulan Trkmen-Trk niversitesi, 25 Aralk 1994 tarihinden itibaren yaklak 200 renci ile eitime balamtr. Anlan niversitede dari Bilimler, Eitim ve arkiyat olmak zere toplam faklte bulunmaktadr. (Tablo 5) Ancak yine Milli Eitim Bakanl istatiklerine bakldnda; Trkmenistan'da zel kurum ve kurulularca alan okul says 13, renci says 1731, retmen 109 olarak grnmektedir. Alm olan iki niversitedeki renci says 128, retim yesi says ise 10 olarak grnmektedir. (Tablo 6) Eldeki kaytlara gre, Trkmenistan yksek renim kurumlarnda kendi imkanlaryla eitim gren 33 Trk renci bulunmaktadr.

Trkiye-Krgzistan Manas niversitesi:


1994 ylnda Krgzistan Eitim Bakanl yetkilileri Krgzistan'da bir Trk-Krgz niversitesi kurulmas arzusunu dile getirmiler, M.E.B. ve YK Bakanl, niversitenin almas konusunda olumlu gr bildirmilerdir. YK Bakanl ile Krgzistan retim ve Bilim Bakanl arasnda 20 Mart 1995 tarihinde imzalanan bir niyet protokol ile niversitenin Bikek'te almas kararlatrlm ve gerekli bina tahsisi de yaplmtr. niversitenin almasna ilikin olarak Trk tarafnn hazrlad anlama tasars Krgz tarafna iletilmi olup yant beklenmektedir.

zbekistan
21.3 milyon nfusa sahip zbekistan'n yzlm 447.000 km2, bakenti Takent'tir. Karakalpak Muhtar Cumhuriyeti zbekistan'a baldr. zbekistan 1885-1910 yllar arasnda Rus nfuzuna girmi, ancak ayaklanmalar devam etmitir. 1920'de Rus ordular Takent'e girmilerdir. 1929 ylnda Tacikistan S.S. Cumhuriyetinden ayrlarak zbekistan S.S. Cumhuriyeti kurulmutur. 20 Haziran 1990'da egemenliini, 1 Eyll 1992'de bamszln ilan etmitir. Bamszlm ilk ilan eden lke olmasna ramen, demokratikleme ve reform konusunda ok ciddi mesafeler alnd sylenemez. zbekistan nfusunun %71.4' zbek, %8.3'u Rus; %4.7 Tacik, %4.1 Kazak, %3.3 Tatar, %8. l'i dier etnik gruplardan oluur.

Trkmenistan
4 milyon nfusa sahip Trkmenistan'n yzlm 488.000 km2, bakenti Akabat'tr. 1880 ylnda Ruslar tarafndan igal edilen Trkmenistan'da Trkmenlerin Ruslara kar ayaklanmalar ve 1927'de Cneyol adl komutann yenilmesiyle Sovyet otoritesi yerlemitir. Dier Trk Cumhuriyetlerinde olduu gibi bu lkede de eski devrim yneticileri bamszlktan sonra iktidara talip dier siyasi gruplar bertaraf etmeye ve iktidarlarn tek balarna srdrmeye muvaffak olmulardr. Trkmenistan nfusunun %72 Trkmen, %9.5 Rus, %9'u zbek, %2.5 Kazak, 5 7'si dier etnik gruplardan oluur.

A. Resmi Okullar:
M.E.B.'nca alm olan Anadolu Lisesi statsnde Akabat Trk Lisesi, Akabat Trk lkokulu ve M. Kemal Atatrk Trk-Trkmenistan Lisesi'nde toplam 380 renci, Trkiye Trkesi Eitim Merkezi de 207 renci ile eitim retimini srdrmektedir. (Trkmenistan'da, M. Kemal Atatrk Trk-Trkmenistan Lisesi, 2 okulda 2 Trk snf ve 1 Trkiye Trkesi Eitim retim Merkezi olmak zere 4) Bu okullarda 28 retmen grev yapmaktadr.(Tablo 3)

A. Resmi Okullar:
1992 ylnda iki lke M.E.Bakanlklar arasnda imzalanm olan protokol uyarnca zbekistan'da M.E.B.'nca kurulan 8 lise eitim vermektedir. (zbekistan 'da, 2 Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi, 2 Anadolu Lisesi, 2 Anadolu Ticaret Lisesi, 1 Anadolu Endstri Meslek Lisesi, 1 lkokul ve 1 Trkiye Trkesi Eitim retim Merkezi olmak zere toplam 9) Bu liselerde toplam 1178 renci eitim grmekte, 84 retmen grev yapmaktadr. Trkiye Trkesi Eitim retim Merkezi ise 142 renci ile eitimine devam etmektedir. (Tablo 3)

bilig-1/Bahar96

153

(Rusya Federasyonuna bal) 3.5 milyon B. zel Okullar: nfusa sahip Tataristan'n yzlm 68.000 km2, Bunlarn dnda "Silm" irketi tarafndan bakenti Kazan'dr. Tataristan'da nfusun %48'i alan toplam 20 lise, (19 ortaretim, 1 Trkiye Tatar, %44' Rus'tur. Tataristan dnda 6 milyon Trkesi Eitim retim Merkezi) dil ve bilgisayar civarnda Tatar vardr. merkezi eitim vermektedir. Bu okullarda toplam Bakurdistan Cumhuriyeti 3195 renci eitim grmekte, toplam 173 retmen (Rusya Federasyonuna bal) 3.3 milyon grev yapmaktadr. (Tablo 5) Ayrca iki lke niversiteleri arasnda ok sayda ibirlii protokolleri nfusa sahip Bakurdistan'n yzlm 143.600 km2, bakenti Ufa'dr. Nfusun %24.3' Bakurt, %40' imzalanmtr. ise Rus, kalan Tatar, uva, vs.'dir. Yine burada da M.E.B. verilerine baktmzda zel kurum ve kurulularn am uvaistan Cumhuriyeti olduu okullarn saysn 19, renci saysn 2445, (Rusya Federasyonuna bal) 1.3 milyon Trkiye Trkesi Eitim Merkezi saysn I ve nfusa sahip uvaistan'n yzlm 18.300 km2, Merkezdeki renci saysn 148 olarak grmekteyiz. bakenti eboksar'dr. Nfusun %68'i uvalar, M.E.B. verileri bu okullardaki grevli retmen %24.5 Ruslar'dan oluur. saysn ise 157 olarak vermektedir. (Tablo 6) Yakutistan (Saha Sire) Bunlarn yansra, iki lke niversiteleri Cumhuriyeti (Rusya Federasyonuna bal) 1 arasnda ibirlii protokolleri imzalanmtr. Ege milyon nfusa sahip Yakutistan'n yzlm niversitesi ile Takent Devlet niversitesi, Ankara 3,100.000km2, bakenti Yakut'tur. Nfusun %36.8"i niversitesi ile Takent niversitesi, Akdeniz Yakut (Saha), %50'si Rus, 5.4' Ukraynal, kalan niversitesi ile Takent Devlet ktisat niversitesi, eitli kuzey halklar ve Trk topluluklardr. Ege niversitesi ile Fergana niversitesi, Tuva Cumhuriyeti Dumlupnar niversitesi ile Takent Maliye Enstits (Rusya Federasyonu) 300 bin nfusa sahip arasnda protokoller imzalanmtr. 1994 yl TRK CUMHURYETLERNDE GREVLENDRLEN balarnda, zbek DAREC RETMEN SAYISI ynetiminin, zbek rejim (Tablo 2) muhaliflerinin Trkiye'de eitim gren zbek renciler ile temas halinde olduklar ve rencilerin rejim aleyhtar zihniyetle yetitirilmeleri yolunda aba sarfettikleri gerekesiyle lkemizdeki rencileri peyderpey geri ekmeyi dnd yolunda iaretler belirmitir. Dier taraftan, zbek Diyanet Vakfnca Grevlendirilen retmen Says =10 yetkililer aldklar bir karar uyarnca, Trk Dnyas Aratrmalar Vakfnca Grevlendirilen retmen Says zbekistan'da MEB'ca kurulmu Not: 22.06.1994 Tarihinde tanzim edilmitir. olan liselerde mevcut Trk mdrlerin Tuva'nn yzlm 170.500km2, bakenti Kzl'dr. yannda birer de zbek mdr atamlardr. Bu karara Nfusun %60.5'i Tuva'l, %36.2'si Rus, kalan gre, zbek mdrler ynetiminden, Trk mdrler Ukraynal ve eitli Trk gruplardr.Dini Eski Trk ise eitim programlarnn yrtlmesinden sorumlu dini ve Budizm'dir. olacaklardr.

Gorno-Altay Cumhuriyeti

Rusya Federasyonu'nda Muhtar Cumhuriyetler: Tataristan Cumhuriyeti

(Rusya Federasyonuna bal) 180 bin nfusa sahip Gorno-Altay'n yzlm 92.600 km2,bakenti Gomo-Altay'dr. Nfusun %29.2'si Altayl, %5'i Kazak, %63.2'si Rus'tur.

Karaay-erkes Cumhuriyeti

bilig-1/Bahar96

154

Karaay-erkes Cumhuriyeti
(Rusya Federasyonuna bal) 400 bin nfusa sahip Karaay-erkes Cumhuriyetinin yzlm 14.100 km2, bakenti erkeski'dir. Nfusun %37.5' Karaay, %10'u erkes, %40' Rus'tur.

(uvaistan)
Milli Eitim Bakanlna bal 1 Trkiye Trkesi Eitim retim Merkezi bulunmakta ve burada Kabartay-Balkar'da Trk ocuklarnn eitimiyle grevli 2 retmen grev yapmaktadr. (Tablo 3) Rusya'da kendi hesabna yksek tahsil yapan 1000 dolaynda renci renim grmektedir. Bunun dnda Rusya'da 20 dolaynda zel Trk Lisesi faaliyet gstermektedir. Rusya Federasyonu'nda (Yakutistan, Tuva Hakas, Bakurdistan, uvaistan) zel kurum ve kurulularca alm toplam 9 (8 orta retim-1 yksek retim) okul bulunmaktadr. Tataristan'da da 9 orta retim, 2 yksekretim olmak zere 11 okul vardr. (Tablo 5) M.E.B. verilerine gre; Rusya Federasyonu'nda 4 zel kurum ve kurulularca alm toplam 8 okul vardr ve bunlarn dalm yledir: Bakurdistan'da 4 okuldaki renci says 205, retmen says ise 28'dir. Buryat'ta bulunan tek okulda 5 retmen grevli ve 101 renci ile eitim retim devam etmektedir. uvaistan ve Hakas'ta da 1'er okul bulunmakta, renci ve retmen saylar srasyla, 95 renci, 11 retmen uvaistan'da; 17 renci ve 3 retmen Hakas'ta bulunmaktadr. uvaistanda bulunan Trkiye Trkesi Eitim Merkezinde ise 66 renci vardr. M.E.B. verilerinde yine yukardaki rakamlardan farkl olarak Tataristan'da 11 deil, 9 okul grnmekte ve bu okullarda 826 rencinin eitim grd kaytlardan anlalmaktadr. Grevli retmen says ise 58'dir. Burada bulunan 2 Kurs Merkezinde 92 kursiyer eitim grmektedir. Tuva ve Yakutistan'da da l'er okul vardr. Tuva'da grevli retmen says 5'tir. Burada 77 renci ile eitim

Kabartay-Balkar Cumhuriyeti
(Rusya Federasyonuna bal) 700 bin nfusa sahip Kabartay-Balkar Cumhuriyetinin yzlm 12.500 km2, bakenti Nalik'tir. Kabartaylar ounlukta olup, Balkarlar nfusun %10'unu tekil ederler. Kabartaylar ve Karaaylar Trk dilli Kpaklardr.
1995-1996 RETM YILI TBARYLE M.E.B. BAKANLIINA BALI OLARAK TRK CUMHURYETLER LE TRK VE AKRABA TOPLULUKLARINDA AILAN OKULLARLA TRKYE TRKES ETM RETM MERKEZLERNN RETMEN, RENC VE KURSYERLERN SAYISAL DAILIMI

Tablo 3

Kazakistan'daki niversitelerde Trke retiminde grevli. ** M.E.B.'nn ve Trkiye Diyanet Vakfi ibirlii ile alan, lahiyat ve Pedagoji lisesinde grevli. *** Kabartay-Balkar'da Trk ocuklarnn eitiminde grevli.
Not: 21 Kasm 1995 Tarihi itibariyle

Dastan Cumhuriyeti
Rusya Federasyonuna bal) 1.800 bin nfusa sahip Dastan Cumhuiriyeti'nin yzlm 50.300 km2, bakenti Mahakala'dir. Dastan Cumhuriyetinde 30'dan fazla halk grubu yaar. (Avarlar, Lezgiler, Dargiler vb.) Bunlardan 120.000 civarnda Kumuklar, Nogaylar ve Azeriler Trke konuan topluluklardr.

bilig-1/Bahar96

155

devam etmektedir. Yakutistan'da ise 5 retmen 113 renciye eitim vermektedir(Tablo 6).

Tacikistan
1 Trkiye Trkesi Eitim retim Merkezi'nin dnda M.E.B.'na bal okul yoktur. zel kurum ve kurulularca Tacikistan'n Tursunzade, Korgantepe, Gulab kentlerinde birer ve Duanbe'de biri Ekonomi Lisesi olmak zere iki, toplam 5 Trk Lisesi almtr. (Tacikistan-elale A.. tarafndan) Bu okullarda zel snavla renci kaydedilmekte olup tedrisat Trke, ngilizce, Rusa ve Tacike olarak srdrlmektedir. Bu okullarda toplam 522 renci renim grmekte, 43 Trk retmen ve 26 Tacik retmen grev yapmaktadr. (Tablo 6) Tacikistan'da halen 15 yurttamz niversite eitimi grmekte olup, bu rencilerimizin zel rencilikleri MEB'ca tannmtr.

Krm Tatarlar:
Bahesaray Tamkr kynde alm zel Trk Lisesinde 100 dolaynda renci renim grmektedir. Ayrca Krm'da Diyanet leri Bakanl'na bal 10 Din Grevlimiz bulunmaktadr.

Azerbaycan
1995-1996 RETM YILI TBARYLE TRK CUMHURYETLER LE TRK VE AKRABA TOPLULUKLARINDA VAKIF VE KAMU YARARINA ALIAN KURULULARCA GREVLENDRLEN VE M.E.B. BAKANLIINCA MAALI ZNL SAYILAN

RETMENLERN SAYISAL DAILIMI (Tablo 4)

Nahvan Cumhuriyeti Azerbaycan'a baldr. Azerbaycan 19.yy'da Rus igaline uram, 28 Mays 1918'de bamszln ilan etmi, 28 Nisan 1920'de Ruslar tarafndan tekrar igal edilmitir. 30 Eyll 1991 tarihinde Sovyetler Birliinin dalmasyla yeniden bamszln ilan etmitir. 2.3.1993'ten bu yana Birlemi Milletler yesidir. Dalk Karabada cereyan eden i sava siyasi istikrarszlk, demokrasi ve liberal ekonomiye geme potansiyeli dier Orta Asya Cumhuriyetlerinden daha yksek olmasna ramen, bu oluuma izin vermemektedir. Azerbaycan halknn %82.7'si Azeri Trk, %5.6 Rus, %5.6 Ermeni, %6.2 Ddier etnik gruplardan (Tali, Tat, Lezgi, Krt, vs...) oluur. Azerbaycan, Trkiye ile en ok benzerliklere sahip Trk cumhuriyetidir. Azerbaycan'da binas Sayn Cumhurbakanmz tarafndan eitim retime almak zere hazrlanan, 1 Trk Anadolu Lisesi ve 1 Trkiye Trkesi Eitim retim Merkezi ile birlikte Trk Devletlerindeki M.E.B.'na bal okullarmzn says 14'e, Trkiye Trkesi Eitim retim Merkezleri'nin says da 5'e ulamtr. (Tablo 1) Sz konusu okullarmzda, 21 idareci ve 81 retmen olmak zere, toplam 102 retmen grev yapmaktadr. (Tablo 2) Azerbaycan'daki Bak TrkAnadolu Lisesi'nde 26 grevli retmen, 220 renci; Trkiye Trkesi Eitim retim Merkezi'nde de 35 renci vardr. (Tablo 3) Azerbaycan'da zel kurulularca alan okul says 12 orta retim, 3 yksek retim olmak zere 15'tir. (Tablo 5) M.E.B. verilerinde de bu lkede o-kul says ayn grnmekte, 12 orta retim kurumunda renci says 1414, 3 niversitedeki renci says da 805 olarak belirtilmitir. Okullarda 134 retmen ve 18 retim yesi bulunmaktadr. (Tablo 6)

Kazakistan
17 milyon nfusa sahip Kazakistan'n yzlm 2.717.000 km2, bakenti Almat'dr. Nfus yaps %39.7 Kazak Trk, %37.8 Rus, %5.8 Alman, %5.4 Ukraynal, %2 zbek, %2 Tatar, %11.3' dier topluluklardan oluur. Rus istilas 18.yy.'n ortalarnda balad. Kazak S.S. Cumhuriyeti 1919'da kuruldu. Kazakistan 25 Ekim 1990 gn

Not: 21 Kasm 1995 tarihi itibariyle

7 milyon nfusa sahip Azerbaycan'n yzlm 86.600 km2, bakenti Bak'dr.

bilig-1/Bahar96

156

egemenliini, 16 Kasm bamszln kazanmtr.

1991'de

de

zel Okullar:
M.E.B.'nca alan ilk, orta veya yksek retim kurumu bulunmamaktadr. Kazakistan Eitim Bakanl ile imzalanan Mutabakat zapt gereince Trkiye tarafndan Kazakistan'da 4 okul almas karar altna alnm olmasna ramen, Kazakistan Hkmeti yer gstermediinden bu okullar alamamtr. Mutabakat zaptna gre, program ve kitaplar Kazakistan taraf belirleyecek, binay da Kazakistan taraf temin edecek, donanm ve dier giderler ise Trkiye tarafndan karlanacaktr. Kazak Eitim Bakan Jurinov, ncelikle Almat ve imkent'te uygun iki binay ksa srede tahsis etmeye alacan belirtmitir. Halen szkonusu Mutabakat zapt uyarnca Almat Bykeliliimiz Eitim Mavirlii emrinde iki retmen okutman olarak grevlendirilmitir. Mutabakat zapt uyarnca almas ngrlen Trkiye Trkesi Eitim Merkezi iin Kazakistan taraf yer temnin etmi olup, binada gerekli tadilat ve donanm almalar yaplmaktadr. Kazakistan'da kendi imkanlaryla yksek renim gren 500 civarnda rencimiz bulunmaktadr. Bunlara ilaveten kayt dnda kalan 20 civarnda renci de bulunmaktadr. Ayrca Kazakistan Hkmeti' nden burslu olarak halen 7 rencimiz renimlerini srdrmektedir. Bir Trk zel kuruluunca (elale A..) Kazakistan'da alm bulunan 28 lise ile Trk Dnyas Aratrmalar Vakf tarafndan alan 3 lise ve 2 niversitede birer Trk dili blm faaliyet gstermektedir. Bu okullarda grevli Trk retmen says 328 ve toplam renci says 3748'dir. (Tablo 6)

Ahmet Yesevi niversitesi


Trkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti arasnda 31 Ekim 1992 tarihinde Ankara'da imzalanan T,C. Hkmeti ile K.C. Hkmeti arasnda Trkistan ehrinde Uluslararas Hoca Ahmet Yesevi Trk-Kazak niversitesi Kurulmasna Dair Anlama" TBMM tarafndan onaylanm ve yrrle girmitir. Ahmet Yesevi niversitesi 6 Haziran 1991 ylnda kurulmutur. Uluslararas niversite olmas 1 Mays 1992 ylnda Sayn Sleyman Demirel'in Tr-

bilig-1/Bahar96

157 TRK CUMHURYETLER LE TRK VE AKRABA TOPLULUKLARINDA VAKIF VE KAMU YARARINA ALIAN KURUMLARCA AILAN ZEL OKULLARLA KURS MERKEZLERNN RETMEN, RENC VE KURSYERLERN SAYISAL DAILIMI

niversitenin Kurumlamas
Lisansst eitim ve asistanlk ynetmelii, Akademik ve idari personel atama ve cret ynetmelii, Mtevelli Heyetin alma usl ve esaslar ynetmelii, Harcrah ynetmelii, Mali denetim ynetmelii, hale ynetmelii, eklinde kurumlamtr.

Tekilatlanmas
Ahmet Yesevi niversitesi; drd Trkistan ehrinde, ikisi Kentav ehrinde, yedisi imkent ehrinde olmak zere toplam on faklte ve biri Trkistan'da, drd Kentav'da ve ikisi Tlkbas ehrinde olmak zere drt yksek okuldan meydana gelmektedir. Ayrca Ankara'da Sosyal Bilimler Enstits ve Almat'da Fen Bilimleri Enstits bulunmaktadr.

Trkistan ehrindeki faklte ve yksekokullar


ktisat Fakltesi arkiyat Fakltesi Hukuk Fakltesi Tarih-Filoloji Fakltesi

Kentav ehrindeki faklteler


**21 Kasm 1995 tarihi itibariyle kiye babakan olarak Kazakistan'a yapt gezide kararlatrlmtr. 26 Nisan 1993'te niversite tz ile ilgili Mutabakat Zapt imzalanmtr. 4 Mays 1993'te tzn TBMM'ce kabulnden sonra, Cumhurbakanlnca Mtevelli Heyet Bakan atanmtr. 5 Kasm 1993'te Mtevelli Heyet yelerinin Bakanlar Kurulu kararyla tayinine karar verilmitir. niversitenin Yeni Kalecik (Kampus) inaat iin Kazakistan Cumhuriyeti, Trkistan ehrinde 1.593 hektar arazinin tahsisini yapm ve inaat hzla devam etmektedir. Eyll 1996'da 1300 yatakl yatakhane hizmete alacaktr. Yatakhane Trkistan kentinin de ihtiyacn karlayacak ekilde otel olarak planlanmtr. Tp Fakltesi Ekoloji Fakltesi

imkent ehrin faklteler (Pedagoji Enstits)


Matematik Fakltesi Kimya Biyoloji Fakltesi Tarih Fakltesi Pedagoji Fakltesi Mhendislik Eitim Fakltesi Gzel Sanatlar Fakltesi

Tlkbasdaki yksekokullar

bilig-1/Bahar96

158

Yukar Zirai letme ve Turizm Koleji Tmen Kolej

Almat'daki Enstit
Fen Bilimleri Enstits Sosyal Bilimler Enstits

Ankara'daki Enstit niversitenin retim grevlisi kadrosu


Profesr Doent Yrd. Do. Asistan-okutman Toplam 60 kii 97 kii 46 kii 712 kii 915 kii

niversiteye Trkiye'nin Katks


1993 yl bte kanunu ile 10 milyar lira, 1994 yl bte kanunu ile 130 milyar lira,

1995 yl bte kanunu ile 400 milyar lira denek verilmitir. 1993 yl mali katklar Milli Eitim Bakanlnca tahsis edilerek teknolojik eitim malzemeleri satn alnm ve 1994 yl Mays aynda Mtevelli Heyet Bakanl tarafndan sevki gerekletirilmitir. 1994 ve 1995 yl denekleri de Mtevelli Heyet Bakanl tarafndan tahsil edilerek niversite btesine uygun olarak kullanlmtr. Bunun dnda toplam 149 adet bilgisayar, satn alma ve ba yolu ile temin edilmi bulunan toplam 560 koli kitap gnderilmitir. Bu temel eitim malzemeleri yannda fotokopi makinalarndan video kameralara, souk mhrden spor malzemelerine, Trkiye ve Kazakistan bayraklarndan niversite rozetlerine, ok zellikli copy printerlerden elektronik yaz makinalarna, optik scanerlerden tepegzlere, fotokopi katlarndan muhtelif krtasiye malzemelerine, diploma basklarndan test cevap anahtar basklarna kadar isimleri ve miktarlar buraya yazlamayacak kadar muhtelif malzeme rektrlk talebi ile Trkiye'den temin edilip niversiteye gnderilmitir. Trkiye'den, niversitenin bilgi ilem merkezini gelitirmek, bilgisayar kullanmm yaygnlatrmak, bilgisayarlarn yararl kullanm salamak ve internet sisteminin kurulmas iin almalar yapmak zere bilgisayar konusunda 12 eseri bulunan Uzman Doktor Yaln zkan niversiteye gnderilmitir. Bunun dnda iki profesr, bir doent ve yirmidrt asistan-okutman bilgisayar eitimi iin gnderilmitir.

retim dili Trkiye Trkesi ve Kazak Trkesidir. niversitede, ngilizce, Rusa, her snfta Trkiye Trkesi, Trkiye Tarihi, Kazakistan Trkesi, Kazakistan Tarihi ve Ahmet Yesevi'yi tantma dersleri verilmektedir. niversite'ye bal Hukuk, Ekonomi, arkiyatlahiyat, Dil-Tarih,Tp, Ekoloji, Pedagoji faklteleri faaliyete gemi ve toplam 915 retim Grevlisi, 7250 renci ile eitim retimini srdrmektedir. (60 Profesr, 97 Doent, 46 Yrd. Do., 712 AsistanOkutman). niversite'ye Trkiye'den 27 retim grevlisi gnderilmitir. (2 Profesr, 1 Doent, 24 Asistan- Okutman). niversitemizin Internet ve Bilgi lem Merkezi de bulunmaktadr. Halen niversitemizde Trkiye'den gnderilen 149 adet bilgisayar vardr. Bilgisayarlarn en yksek kapasiteyle kullanlmas iin srekli hizmet ii eitim yaplmaktadr. Ahmet Yesevi niversitesi blgeye TV yayn yapmak iin hazrlklarn tamamlamtr. 1996 yl iinde bu konu gerekleecektir. Eitim kadrosunun Trk Dnyas'ndan gelmesi ve niversite'nin Trk Dnyas'nn ortak bir niversitesi olarak rgtlenmesi ngrlmektedir. Ahmet Yesevi niversitesi Trk Dnyas'nn manevi nderliini stlenme ve Trk Dnyas'n bilgi toplumuna ulatrma yolundadr. 1994-1995 ylnda faaliyete balayan niversiteye ilk yl lkemizden eitli dallarda 100 renci kontenjan tannmtr. Bu kontenjann 50'si kullanlmtr. Trkiye'den gnderilen 165 renci eitli blmlerde okumaktadr. niversitenin toplam 60 milyon dolarlk kampus inaatnn 10 milyon dolarlk blmnn temeli Sayn Cumhurbakanmzn Kazakistan'a ziyareti srasnda atlmtr. Ayrca T.C. ve K.C. niversiteleri arasnda protokoller imzalanmtr. Ankara niversitesi 1991 ylnda Kazakistan Abay Kazak Devlet Pedagoji niversitesi ile, 1992 ylnda Orta Asya Aratrmalar Cemiyeti ile, 1993 ylnda Al-Farabi Devlet niversitesi ve Almat Pedagoji Yabanc Diller niversitesi ile ibirlii protokolleri imzalamtr. niversitemizde ortak Trklk bilinci, Trkiye'ye kar sevgi ve kklere ballk konusunda rencileri bilinli hale getirmek zere u dersler verilmektedir:

Trkiye Trkesi
Btn fakltelerde birinci snf, hazrlk snf olarak deerlendirilmekte ve bir smestri sadece Trkiye Trkesi retilmektedir. Trkiye

bilig-1/Bahar96

159

Trkesi'nin daha kolay retilmesi amacyla bir kitap hazrlanm ve niversiteye gnderilmitir. Halen Trkiye'den grevlendirilen on Trke retmeni ile niversitemizin Trk Dili ve Edebiyat Blm mezunlarndan Trkiye'de yaplan kurslarla da yetitirilerek grevlendirilmi be retmen olmak zere toplam onbe retmen Trkiye Trkesi dersi vermektedir.

Ahmet Yesevi Tan


Btn fakltelerde; slam dinini Ahmet Yesevi Hazretleri ve takipilerinin hizmetlerini anlatan bu ders okutulmaktadr. Burada hogr ve sevgi esaslarna dayal Trk Mslmanl anlatlmaktadr. Halen Trkiye'den grevlendirilmi alt retmen bu dersi okutmaktadr.

Tarih dersi
Ana hatlaryla Trk tarihinin anlatld tarih dersi ile ortak tarih bilinci gelitirilmeye allmaktadr. Trkiye'den gnderilmi olan retmen bu dersi vermektedir. niversitemizde Trkiye'den gnderilmi olan 149 adet bilgisayar bulunmakta, bilgisayarlarn kullanm kapasitesinin artrlmas iin de srekli hizmet ii eitim yaplmaktadr. niversitemizi btn Trk Dnyas'nn Bilgisayar Eitim Merkezi haline getirmek hedefi yolunda allmaktadr. nternete de balanm olan niversitemizin, blgeye TV yayn yapmas iin hazrlklar tamamlanm, bu yl ierisinde bu konu gereklekirilecektir. Yukarda da deinildii zere M.E.B. tararndan alan okullarn says 2 ilkretim, 12 ortaretim ve 5 Trke retim Merkezi olmak zere 19'a ulat. Bu 14 okulda toplam 2001 renci eitim retimini srdrmekte, 5 Trkiye Trkesi Eitim Merkezinde ise 436 renci eitim grmektedir. Okul ve Merkezlerdeki retmen says da 184'tr. (Tablo 3) irket ve Vakflar tarafndan alan okul says ise 1 lkretim, 126 ortaretim, 13 Yksekretim ve 1 Trke renim Merkezi (Merkez) olmak zere 141 oldu. (Tablo 5) Okul alan lkeler arasnda Kazakistan 33 okul ile birinci srada yer alrken, 20 okul ile zbekistan ikinci, 15'er okulla da Azerbaycan ve Tataristan nc srada bulunuyor.

Trk Cumhuriyetlerinde Alan Okullarla ilgili Karlalan Baz Problemler ve zm nerileri

Problem 1. Trk Cumhuriyetlerinde alm olan okullarmzn donatm, eitim aragere, personel, bro malzemeleri, ders kitaplar, retim programlar ile denekleri ve okullarn onarmlar ile ilgili giderlerinin temininde problemlerle karlalmas. zm 1. Trk Cumhuriyetlerindeki okullarmzn donatlmasnda ve eitim aragerelerinin temininde, mesafenin uzak oluu ve karayolu gvenliinin olmay nedeniyle byk glklerle karlalmaktadr. Bu okullarn salkl bir yapya kavuturulmasnda zaruret vardr. Bu okullarmzn rnek bir eitim retim yapabilmesi iin genel bteden, TKA'dan, Fon'dan temin edilecek deneklerle, mmkn olan personel, aragere, donatm, bro malzemeleri, ders kitaplar, retim programlar ile denekleri ve okullarn onarmlar ile ilgili ihtiyalarnn mahallen teminine imkan salanmaldr. Mahallen temini mmkn olmayanlarn da gnderme ilerinde brokratik engeller kaldrlmal ve bu eyalarn cretsiz gnderilmesi salanmaldr. Trk Cumhuriyetlerindeki okullarmzn renci kapasitesi nceden belirlenmeli ve yaplacak teklif gereince kitaplar MEB Yaymlar Dairesi'nce gnderilmelidir. Bu okullarn bal bulunduklar Genel Mdrlklerin, okullar bizzat yerinde grerek ihtiyalarn belirlemeleri uygun olacaktr. Problem 2. Yurt dnda grevli retmenlerimiz iin tesbit edilen 500 ABD dolar maan yetersiz olmas. zm 2. Trk Cumhuriyetlerinde grevlendirilen retmen ve idarecilere ayda 500 ABD Dolar denmektedir. Bu miktarn her yl yeniden tesbit edilecei protokolle belirlenmitir. 1994 mali yl iin retmenlere 1300, darecilere 1500 ABD Dolar denmesi yolunda (Bu lkelerdeki hzl enflasyon ve para birimi deiiklikleri nedeniyle) M.E.Bakanl'nca Maliye Bakanl'na bir teklif sunulmutur. Hizmetin verimli bir ekilde yrtlebilmesi iin bu teklifin gerekletirilmesi ok yerinde olacaktr. Trk Cumhuriyetleri'nde alan okullarmzda, grev yapacak retmenlerimiz ise Talim ve Terbiye Kurulu Bakanl'nca hazrlanan ynergeye uygun olarak seilmelidir. Avrupa'da grevlendirilen retmenlerimiz ayda ortalama 1400 Dolar civarnda cret alrken, Trk Cumhuriyetleri'nde grevlendirdiimiz retmenlere, birinci yl ayda 500 Dolar, bu yl ise 650 Dolar olarak yaplan deme Tasarruf Tedbirlerinden nce de, genellikle ayda br yaplmaktadr. Bu farkl uygulama retmenler

bilig-1/Bahar96

160

arasnda skntlara sebep olmakta ve bu okullarmzn retmen ihtiyac karlanamamaktadr. Oysa ki, Rusya Federasyonu ile Trk Cumhmuriyetleri'nde grev yapan Dileri Bakanl mensuplarndan 8. dereceden bir idari memura ayda 2328, szlemeli olarak alan sekretere 1450, ofr, a ve hizmetiye ise 1200 Dolar cret denmektedir. Bu farkl uygulama ciddi boyutlarda bir huzursuzlua sebep olmaktadr. Bu byk projenin baarya ulaabilmesi, retmen teminindeki glklerin ortadan kaldrlmas, gnderilen retmenlerin lkemize geri dnmemeleri ve okullarmzn kapanmasnn engellenmesi iin, Maliye Bakanl'nn bu retmenlere 1300, yneticilere 1500 Dolar denmesi yolundaki MEB'nin talebine olumlu bakmas veya bu lkelere gnderilen retmenlerin de "Bakanlklararas Ortak Kltr Komisyonu' marifetiyle seilerek cretlerinin buna gre denmesi uygun olacaktr. Problem 3. Trk Cumhuriyetlerinde grevli retmenlerimizin ev bulmakta zorluk ekmeleri. zm 3. Trk Cumhuriyetleri'nde grevlendirilen retmenlerimiz ev bulmakta byk zorluklarla karlamaktadrlar. Grevli retmenlerimize ev temini hususunda mahalli makamlarn yardmc olmalar iin, ilgili lkelerin Bykeliliklerine bu konuda bir yaz yazlmas, bu soruna zm getirebilir. Problem 4. Trk Cumhuriyetlerinde okul aarken gerekli n inceleme ve deerlendirmenin ciddi boyutlarda yaplmad kanaatini tayoruz. Ayrca, bu devletlerde yabanc dilde eitim yapan Anadolu Liselerinin almas, bu projenin amacna ters dmektedir. zm 4. Trk Cumhuriyetleri'nde alan okullarmzn, personel, ara-gere, donanm, bro malzemeleri, ders kitaplar, retim programlar ile denekleri ve okullarn onarmlar ile ilgili ihtiyalar mevcut iken yeni okullar ama yerine Trk Dnyas arasnda, kpr olacak olan gzel dilimizi retmek iin Trkiye Trkesi Eitim retim Merkezlerinin, bu devletlerde yaygnlatrlmas, zaruri durumlarda ise ciddi bir incelemeden sonra, byk kent merkezlerinde, Anadolu Liseleri yerine Trke Eitim veren ve rnek olacak zellikleri tayan liselerin almas dana yerinde olacaktr. nk projenin amac buralarda ngilizce retmek olmamal; bu lkelerde Trk Dilini ve Trk Kltrn tantmak, Trk Dnyasnda ibirliini ve kaynamay salamak,

70 yldr esaret altnda kalan karde lkelere, ihtiyalar olan vasfl insan gcn yetitirmek olmaldr. Trk Cumhuriyetleri'ne ynelik hizmetlerin aksamamas ve titizlikle yerine getirilmesi iin Cumhurbakanl Badanmanl, Babakanlk, YK, TKA ve TMER Bakanlklar ile Dileri, Maliye ve Milli Eitim Bakanlklar arasnda koordineyi salayacak, yetkilerle donatlm bir "Koordinasyon Biriminin kurulmas gerekmektedir.

Trk Cumhuriyetlerinden lkemize Gelen rencilerin Karlatklar Baz Problemler: rencilerin seimi
Ortarenim rencilerinin seimi ilgili devletlerce yaplrken, rencilerin seiminde gerekli artlar aranmamas, Lisans, ykseklisans ve doktora renimi iin gnderilen renciler arasnda YK tarafndan seilmeyen rencilerin bulunmas, rencilerin salk raporu almadan gelmeleri gibi sorunlar ilk aamada karlalanlardr. Bu sorunlarn zmnde, gnderilen renciler arasnda gerekli artlar tamayan ve kontenjan d gelen rencilerin olmamas iin, kontenjan d renci kabul edilmemesi, Lisans, ykseklisans ve doktora rencilerinin kesinlikle YK tarafndan seilenlerden olmas, YK tarafndan seilmeyen rencilerin yksekretim kurumlarna kabul edilmemesi, lkelerinde salk kontrollerinden geirilmeleri ve salk raporlar ile birlikte gelmeleri gerekmektedir.

Okullara yerletirmedeki programszlk


zellikle yksekrenim kurumlarna yerletirme ilemleri yaplrken, lkelerinin ihtiya duyduklar alanlar, rencilerin daha nceki okullar ve istedikleri blmlerin dikkate alnmamas; rencilerin sk sk program deiiklii isteklerinde bulunmalarna neden olmaktadr. Bu durum, rencilerin burs ve harlklarnn denmesinde, yurt ve pansiyonlara yerletirilmelerinde gecikmelere ve maduriyetlere yol at gibi, kimi renciler de renimlerini yanda brakarak lkelerine dnmektedirler.

bilig-1/Bahar96

161

Bu sorun; rencilerin, ncelikli olarak lkelerinin gereklilik duyduu ve istedikleri blmlere imknlar lsnde yerletirilmeleriyle zlebilir. Ancak dier taraftan, renciler bir programa ve okula yerletirildikten sonra ise deiiklik yaplmamasna dikkat edilmelidir.

takip edilmeli, ilgili devletin bykelilikleri ve renci temsilcileriyle ibirlii yaplmaldr.

Evli ve doum yapan bayanlar sorunu


Yksekretim kurumlarna yerletirilen ve yurtlarda kalan evli ve doum yapan bayan renciler, yurt artlarna uygun olmad iin yurtlardan karlmakta ve bu rencilerin nerede ve nasl barndktan bilinmemektedir. Bu renciler iin uygun barnma imkan salanmal veyahut da bu rencilere ihtiyalarn karlayacak uygun deme yaplmaldr. Aksi takdirde, bu durumdaki rencilerin getirilmemesi daha doru olacaktr.

Burs ve harlklarn yetersizlii


rencilerin kar karya bulunduu en byk problem, burs ve harlklarn yetersizliidir. Bu sorunun zm iin, rencilere verilen burs ve harlklarn acilen artrlmas gerekmektedir. rencilerin ilk geldii yl ihtiyalarn karlamaya yeten aylk burslar, bugn iin sadece bir n yemek ihtiyalarn karlar hale gelmitir. Bugn 3.000.000 TL olan aylk bursun yetersizlii, rencileri ek para arama yollarna yneltmekte, bu imkan bulanlar derslerini aksatmakta, bulamayanlar ise skntl bir hayat srmektedir. Dier taraftan, burslarn zamannda rencilere denmemesi de nemli bir problemdir. Bu konuda da gerekli zenin gsterilerek, burslarn zamannda denmesi nemlidir.

Trkiye Trkesini yeterli ekilde konuamamalar


TMER'de bir yl Trkiye Trkesi renen rencilerin, Trkiye Trkelerinin yeterli olmad, bu bakmdan da yerletirildikleri programlarda baarl olamadklar grlmektedir. rencilerin Trkeyi, yerletikleri programlar takip edebilecek seviyede renmeleri iin, TMER'de daha youn ve blmlerine uygun bir programa tabi tutulmalar gereklidir. rencilere, lkelerinde Trkiye Trkesi reterek getirmenin yollar da denenmelidir.

Danmanlk hizmeti verecek kurumlarn azl ve yetersizlii


Eitim kurumlarna ve yurtlara yerletirilen rencilerle dorudan ilgilenecek ve sorunlarna zm arayacak, getirecek kurumlarn yetersizlii. rencilerin baarl olabilmeleri iin yerletirildikleri kurum yneticileri, retmenleri ve renci temsilcileri ile rehberlik merkezleri uzmanlarnca ciddi bir ekilde izlenmesi ve baarszla sebep olan uyumsuzluklarnn telafisi iin gerekli tedbirlerin alnmas gerekmektedir. Bunun yannda, zellikle rencilerin youn olarak bulunduklar okullarda ve yurtlarda, sadece bu rencilere hizmet vermek zere rehberlik merkezleri kurulmaldr. Ayn ekilde, rencilerin youn olarak bulunduklar kentlerde de, bu rehberlik merkezleriyle beraber btn rencileri bir at altnda toplayacak kurumlamalara gidilmeli ve ortak sorunlar ortaya konarak zm aranmaldr.

renci temsilcilerinin stats


rencilerinin sorunlaryla daha yakndan ilgilenmek zere Milli Eitim Bakanl bnyesinde grev yapan Bamsz be Cumhuriyetin renci temsilcilerinin yetersizlii ve lkelerindeki siyas kontrol mekanizmasn Trkiye'ye tama abalarnn yaratt sorunlar. Trkiye'ye gelen rencilerin herhangi bir bask ve siyasi kontrolden uzak okuyabilmeleri iin, bu renciler zerindeki denetimin Trkiye makamlarnca yaplmas daha doru olacaktr. Milli Eitim Bakanl bnyesinde oluturulan renci Temsilciliklerinin de, her lkenin kendi bykelilii bnyesine tanmas mmkndr. Bylece lkeler, kendi rencilerinin sorunlaryla yakndan ilgilenmeye devam edecebilecekler, ancak art niyetli denetimler nispeten engellenmi olacaktr. Dier taraftan, halen uygulamas sren Milli Eitim Bakanl bnyesindeki renci temsilcilikleri, bamsz devletlerle snrl olduu iin, muhtar ve dier Trk Topluluklar ile akraba topluluklardan gelen renciler byle bir hizmetten mahrum kalmaktadrlar.

eitli nedenlerle iliikleri kesilen rencilerle ilgilenilmiyor


Derslerinde baarsz, devamsz ve yurt kurallarna uyum gstermeyen rencilerin TMER'den, yurttan, niversitelerden ve okullardan iliikleri kesilmektedir. Ancak, bu rencilerin nerede kaldklar ve ne yaptklar bilinmemektedir. eitli nedenlerle baarszlklarndan dolay bal bulunduklar eitim kurumlarndan iliikleri kesilen renciler, lkelerine geri gnderilmeleri iin

bilig-1/Bahar96

162

Konuyla ilgili ok ballk ve koordinasyon yetersizlii


Trk Cumhuriyetleri ile Trk ve Akraba Topluluklarndan gelen rencilerle ilgili snrl sorumlu birden fazla kurumun bulunmas ve bunlar arasnda koordinasyonun bulunmamas eitli aksaklklara yol amaktadr. Trk Cumhuriyetlerinde alan okullarda olduu gibi konuyla ilgili kurulular arasnda Cumhurbakanl Badanmanl, Babakanlk, YK, TKA ve TMER Bakanlklar ile Dileri, Maliye ve Milli Eitim Bakanlklar bulunmaktadr. Bu kurumlar arasndaki

koordinasyonun salanmas ve yetki kargaasnn sona erdirilmesi salanmaldr.

Rehber Aile Projesi Yaygnlatrlmal


Bir sredir uygulanan Rehber Aile Projesi, halkmzla rencilerin kaynamasn salamaktadr. rencilerin kendilerini scak bir aile ortamnda hissetmeleri ve eitli sorunlarn bu yolla zmelerini de salayan projenin geniletilerek devam ettirilmesi gereklidir.

KAYNAKLAR 1. M.E.B'nn 1995-1996 Trk Cumhuriyetleri 2. T.C. Milli Eitim Bakanl Yurt D Eitim retim Genel Mdrl'nn hazrlad "Trk Cumhuriyetleri ve Trk Topluluklarna ynelik hazrlam olduu 1993-1994 raporu. 3. T.C. Dileri Bakanl TKA AVRASYA DOSYASI Onbe Gnlk Blteni, Say:44, Kasm 95/1. 4. Trk Cumhuriyetleri ve Trk Topluluklar ile ilgili Dileri Bakanl statistikleri. 5. Bykeliliklerimizin vermi olduu yazl bilgiler.

bilig-1/Bahar96

163

KAMUOYU VE KTLE LETM ARALARI

I. GR
Kamuoyu aratrmalarnn sosyal yaantmzda nem kazanmas ve zellikle siyasi partilerin kitle iletiim aralarn siyasi iletiim arac olarak kefetmeleri sonucu kamuoyu kavram ile kitle iletiim arasndaki iliki ve etkileim tartlmaya baland. Aslnda kamuoyu ve kitle iletiim aralar arasndaki iliki uzun yllardan beri sosyal bilimlerin gndeminde kalmay baaran ender konulardan biridir. Elizabeth Noelle-Neumann'n artk klasikleen "Suskunluk Sarmal" tezini gelitirdii almasyla bir anda sosyal bilimlerin ilgi oda haline gelen konu, gnmzde de gncelliini korumaktadr. Ancak konu ile ilgili ne srlen gr ve kanaatler henz bir noktada bulumu deildir. Uzun sre de uzlama salanacaa benzememektedir. Biz de burada bu yolu denemeye gitmeyeceiz. nk byle bir giriim, konunun bir makalede incelenemeyecek ve bir makaleye sktrlamayacak kadar kapsaml olmas nedeniyle daha batan baarszlkla sonulanacaktr. Bu gerei gz nnde bulundurarak, amacmz ncelikle konuya aklk kazandrmak iin kk bir katk giriimi olarak belirledik.

II. Kamuoyu Kavramnn Anlam ve Kapsam


Kamuoyu, politika bilimcilerinin, sosyologlarn ve sosyal psikologlarn zerinde nemle durduklar konulardan biridir. Kamuoyu kavramndan eskiden beri sz edilmekte ise de; kavramn aka formle edilii 18. yzylda gereklemi ve 19. yzylda sistemli bir biimde incelenmeye balamtr(l). Ancak kamuoyunun kavram olarak tanmlanmasnda bir uzlama salanabildii de sylenemez. yle ki bu kavram aklamas gerekli olan kavramlar listesinin ilk srasnda yer almaktadr. Buna ramen, bir ok filozof, tarihi, siyaset bilimci, sosyolog ve iletiim bilimcisi bu kavramn kendi gr alarna tanmlama giriiminde bulunmutur. Bu nedenle, olduka fazla tanm ile kar karya bulunmaktayz. Bunda ise yaklamlar ve ilgiler nemli rol oynamaktadr. Kamuoyu kavramn tanmlama abalarn genel olarak u iki grupta bir araya toplayabiliriz: (1) Politika bilimi asndan kamuoyu tanm (2) Dier sosyal bilimler asndan kamuoyu tanm

Do. Dr. Orhan GKE


Seluk niversitesi BF retim yesi

bilig-1/Bahar96

164 Politika bilimciler asndan kamuoyu, devletin organnn (Yasama, Yrtme, Yarg) davrann belirleyen ya da kanaat nderleri tarafndan belirlenen ve oluturulan norm olarak aklanmaktadr. Buna karn dier sosyal bilimlerin kamuoyu anlay, bireyin kendisinden hareket ederek kanaatini ve davrann ailesini, alma grubunu, iinde yaad grup ve de btn toplumu kapsayan sosyal grubun kanaat ve davran ile ilikilendirilmektedir(2). Dolaysyla kamuoyu kavram, kiisel ve siyasi adan olmak zere iki deiik ekilde aklanmaya allmakta ya da kullanlmaktadr. Bireyin evresinden etkilendii, ait olduu grup tarafndan biimlendirildii ve ekillendirildigi phe gtrmeyen bir gerektir(3). Grup iindeki bireyi gruba hakim olan kanaat ekillendirip ynlendirmektedir. Bu adan bakldnda "Suskunluk Sarmal" kuramnn varsaym olduka aklayc gzkmektedir. Suskunluk Sarmal kuramna gre, birey iinde bulunduu sosyal evresinden dlanma korkusuyla evresine hakim olan kanaatleri ve davran ekillerini benimsemekte ve bunu kamuda aklamaktadr(4). Bizce konu bu yn ile ele alndnda, kamuoyu kavram yerine sosyal kontrol kavramnn kullanlmas ok daha uygundur. Baka bir ifadeyle, kamuoyu kavram tam anlamyla aklayc olamamaktadr. Tanmla ekli de bunun ak bir gstergesidir. Ayrca kamuoyunu, bu kavram oluturan kamu ve oy elerinin ayr ayr incelenerek bir tanmna ulama giriimi de eletirilmektedr(5). Ayn ekilde, kamuoyunu ynetenler ile ynetilenler arasndaki ilikiye indirgemek de sakncaldr. Her ne kadar kamuoyunun ynetenlerle ilikili olan genel bir sosyal olgu olarak grlmesi gerekirse de, klasik aklama tarz yetersiz kalmaktadr. Habermas'n bu konudaki analizinden hareketle, kamuoyunun klasik anlaynn temelinde u zellikleri gsteren belli bir sosyal farkllamann yatt sylenebilir. Kanaat oluturan sistemler, insanlar insan olarak karlatklar ve birbirlerini kabullendikleri kk, tartan gruplardr(6). Gruplarn i dzeninde atmadan ziyade i birlii nemlidir. Yani bakalarnn, (fikirlerine kar olunan kiilerin) konsenssn kazanma abas n plandadr. Bu tabii ki kk sistemlerde mmkndr. Dost-dman ayrmnn orientasyon kolayl yerine ahengin kurumsallamas gemektedir. Bu i dzenleme bu tr sistemlerin toplumsal durumu olarak kendine has bir farkllama ve blmleme kombinasyonuna uygun dmektedir. Bu gruplar farkllamlardr, nk bu sisteme katlanlar kendilerine has rollere gre davranmamaktadrlar; bunu insanln insan olarak karlamas terimi de aka gstermektedir. Bu gruplar birbirleriyle ilikiliolarak blmlemilerdir. nk bunlar kendi fonksiyonlarna gre deil de, birbirinin ayns olarak olumulardr. Bu zellik "genelin" konu ve bylece sorun olarak olumasna neden olmaktadr. Tartan gruplarn kk ve benzer olmas ve siyasi, ekonomik etkilerin tartma zerine etkilerinin pek fazlaolmay bu gruplarda oluan kanaatlerinin genel kanaat olarak art koulmasn mmkn klmaktayd. Bylece kiiden genel idrake ve dolaysyla kiiden genel iradeye sorunsuz bir geiin olduu ynnde kanaatler domutur. Bu tr kanaatlerin kitle iletiim aralar ile yanstlmalar da bunu tasdikler nitelikte olmutur. Bunun neticesinde tartlanlar kendilerini fonksiyonel farkllaan toplumdan soyutlayarak kendilerini toplum olarak grmeye balamlardr(7). Bu tr idrak anlay ve bylece kamuoyunun iktidar deitirebilen eletirisel kontrol inancnn artk geerli olmadn toplumsal gelime aka gstermektedir. Toplumsal gelime daha derin bir fonksiyonel farkllamay ve alt sistemlerinin olumas ynnde olup, bu farkllamadan kendini soyutlayan gruplarn kendilerini toplum olarak ilan etmeleri artk mmkn gzkmemektedir Fonksiyonel farkllama, sistemlerin birbirinden soyutlanmasna, norm beklentilerinin ve arzu tasarruflarnn daha fazla retilmesine ve bylece tm kalntlar seme zorunluluuna gtrmektedir. Farkllama ve seme tarz kurumsallama ile mmkn olmaktadr. Yani farkllama ve seme tarz karar verme sreleri ile uyum salayan ve kendi yaplarn oluturan sistemler sayesinde gereklemektedir. Dolaysyla bunlar genel iradeyi temsil yeteneini kaybetmektedirler. Toplum da bu sayede, yani yapsal olarak basitlememekte ve teknik sayesinde belirlenmemekte, aksine btn sistemlerin karmaklklaryla zorlanan ve sadece olaylar deil, bakalarnn uyumlarna uyum salamak zorunda kalan sava meydanna benzemektedir. Ksacas, kamuoyu kuram yeniden gzden geirmek zorundadr(8). Kamuoyunun sorunu, kendisiyle ilikilendirilen sistem sorununun yeterince aklanmamasndan kaynaklanmaktadr. Sorunun zm ise bizce siyasi iletiim sreci ile ilikilidir. Bunun geici de olsa doru olduunu varsayarsak, o zaman kamuoyu ile iletiim srecinin ilikilerinin yeniden yorumlanmas gerekmektedir.

bilig-1/Bahar96

165

III. letiim, Siyasi letiim ve Kamuoyu


Hareket noktamz, kamuoyunun siyasi deeri olan bir netice deil, zellikle kamusal iletiimin konu yaps olduu varsaym oluturmaktadr. Baka bir ifadeyle, kamuoyu etki-tepki prensibine gre etkilenmi ve etkilenmeye devam eden etki deil, fonksiyonel anlamda seme kriteri olarak deerlendirilmektedir. Bu balamda kamuoyu iletiim ve siyasi iletiim ile yakndan ilikili olarak karmza kmaktadr. letiimi, sembolik olarak anlamlarn ortak paylalmas olarak tanmladmz zaman(9), iletiimin odak noktasn "anlam" kavram oluturmaktadr. nsanlarn bir arada yaamalar ancak ortak yorumlanan ve anlalan, beklenebilir bir dzen gsteren, iletiim ve eylemler iin yeterli balant noktalar sunan, ortak tecrbeleri bulunduu bir yaam dnyasnda mmkndr(l0). Ortak tecrbeler, bireylerin belli bir durumda neyin mmkn olduu ve neyin mmkn olmad hakkndaki beklentilerini ekillendirmekte, baka bir ifadeyle, karlkl beklenebilirliin erevesini oluturmaktadr. Az nce bahsedilen "anlam" kavram ieriini de buradan almaktadr. Dolaysyla anlam, balant imkanlar, yani neyin ne ile birlikte dnlebileceini ifade etmekte ve yapsal bir stat kazanmaktadr. Bu balamda anlam iletiim zerinden olumakta ve sosyal yaam dzenlemektedir. Dolaysyla iletiimin, anlamn evrenin karmaklnn en aza indirgenmesini salad ve dzenledii, yani neyin beklenebileceine nceden iaret eden, yksek derecede bir seme sreci olduunu syleyebiliriz. Ancak seme, mevcut repertuarlardan (bilgi deposundan) herhangi bir eyi seme ya da onu deil de, baka bir eyi seme ya da onu deil de, baka bir eyi almay ifade etmemektedir. Aksine, seme sreci karlkl etkileim eklinde gerekletirilen her iletiimin temelini oluturan konular dahilinde sylenen ile sylenmeyeni bir arada dnmeyi ifade etmektedir(l1). Bilindii gibi, iletiim konular zerinden gereklemektedir. Bir iletiim srecinin, ortak konularn varln art komadan balamas mmkn deildir. Konular karlkl ayn anlama

atfta bulunmay salarken, ayn zamanda karlkl olarak hedeften sapmay da engellemektedir. Bunu Luhmann'n konu ve kanaat ayrm da aka ortaya koymaktadr. "Konular zerinde konuulabilen ve bunlar hakknda ayn ya da deiik kanaatlere sahip olunabilen anlaml, az veya ok belirsiz ve gelimeye ak anlam kompleksleri olarak tanmlayabiliriz. Hava durumu, komunun yeni otomobili, enflasyon, fiyatlarn art, terr vb. Bu trl konular, karlkl etkileim olarak gerekletirilen her iletiimin yapsal ynn oluturmaktadr. Konular karlkl olarak ayn anlama ynelmeyi salamakta ve karlkl olarak farkl eylerden sz etmeyi engellemektedirler (...). Bylece iletiim ortak bir dilin tesinde anlam tespitinin iki deiik boyutun daha gerekli klmaktadr. Bunlar bir konunun seimi ve bu konu zerine kanaatlerin aklanmas hususlardr. Ancak bu ayrm erevesinde mutabk olan ve mutabk olmayan kanaatler ayrm oluabilir"(12). Genel olarak konu ile kanaatimiz belirlenmez. Struck, bir ve ayn konuda tamamiyle farkl kanaatlerin ne srld durumlar iin bir ok rnek vermektedir(13). Ancak buna ramen baz koullarda konu ve kanaatin btnlemesi ve zdelemesi ile sz konusu olabilir. Byle durumlarda iletiimden ziyade maniplasyon sz konusudur. Maniplasyon ise konu ile kanaat arasnda bir ayrm art komamaktadr. Luhmann'a gre, "Konunun kurumsallamas sonucunda kanaatler moral (ahlak) ile yle btnlemektedir ki bir moralin ifadesi ayn zamanda bu moralin kabullenmesi zorunluluunu da beraberinde getirmektedir. Byle bir durum ile kar karya kalan kii, kendisini yle bir rol beklentisi iinde bulmaktadr ki, kendi kiilii ile belli kanaatlerin btnlemesi sz konusudur. Ayn zamanda yle durumlar olumaktadr ki, bireyin kendi kiiliini zedeleme gcne sahip, kapsaml alglama gcn engelleyen ve rahatn bozabilecek bir bakasnn moral angajman ile kar karyadr"(14). Bu balamda her hangi bir grupta sadece ve sadece bir kanaat kabul grlebilir. Bir konunun sadece ve sadece bir kanaat ile btnlemesi ise ancak sorgusuz bir temel konsenssn uygun olduu kurumsallama srecinin sonucudur. Byle ortamlarda bir konuya atftan bulunmak (kanaatlere) dayanma anlamna gelmektedir.

bilig-1/Bahar96

166

Baz toplumlarda iletiimin moralletirilmesi sz konusu ve toplumun bu ekilde btnlemesi mmkndr. Ancak buna daha ok az gelimi, farkllamann sz konusu olmad toplumlarda rastlanr. Gelimi ve bylece alt sistemlere ayrlm toplumlarda ise entegrasyon ortak bir moral ile mmkn deildir. Dolaysyla bir iletiim moral ile badatrlmas, iletiimin cevapsz braklmas iin bir ara olmaktadr. Buraya kadar sylenenleri zetlemek istersek; karmaklaan sosyal olaylar ve olgular ancak karmak iletiim srelerinde ilenebilirler. Konu ile kanaat arasndaki ayrm, karmaklk iin bu ilenebilirlik potansiyelini artrmaktadr, Bu ayran yaplmakszn iletiim etkileim olarak gerekletirilemedii gibi, karmakln bireyler asndan anlaml bir ekilde (mmkn olan ile mmkn olmayann anlam balants) aza indirgenmesi de salanamaz. Bu husus siyaset iin de geerlidir. Siyasi alanda da baka trl iletiimin gereklemesi mmkn deildir. Siyasi iletiim ise siyasetin kendisi gibi kapsamldr. Nasl siyasetin anlam Ve kapsam asndan snrn belirlemek g ise, ayn ekilde siyasi iletiimin anlam ve kapsamn da belirlemek gtr. Buna ramen siyasi iletiimi sosyal iletiimden ayran tek nokta olarak siyasiler ile semeler arasnda gereklemesini belirtebiliriz. Ancak siyasi iletiimi sadece siyasiler-semen ilikisi belirlememektedir, Siyasi iletiim bunun tesinde mesajlarn nasl iletilmesi gerektii ve semenlere nasl ulalabilecei sorusunu da kapsamaktadr. Dolaysyla iletiim ile siyaset i ie girmi durumdadr(15). Modern demokrasilerde iletiim stratejileri olmakszn siyasi stratejileri dnmek mmkn deildir. Artk siyasi iletiim siyasi karar eyleminin nemli bir unsura haline gelmitir. Politikaclar, srekli kendi ya da siyasi partisinin politikas iin seimlerde oy ounluunu kazanabilme yeteneine sahip olduunu ispat etme basks altndadr. Siyasiler srekli semen oyu iin rekabet halindedirler. Bu rekabetin adn ne koyarsak koyalm, sonuta siyasetiler ve siyasi partiler semenleri ile nasl bir iletiim kuracaklar sorusu ile kar karyadrlar. Bu amala siyasiler ve siyasi partiler kendilerine zg konularn ve bu konular hakknda kanaatlerini ieren bir seim stratejileri gelitirmek zorundadrlar. Dolaysyla siyasi iletiimde, yani semen ile iletiimde de konular olduka nemli bir konuma sahiptirler.

Konular somut iletiim durumlarnda beklentilerin srekli faaliyete geirilmesi in kural grevi grmekteler ve bylece kanaat oluumunu ynlendirmektedirler. Bu nedenle kamuoyu(16) kavram erevesinde ele alnp incelenen siyasi iletiimin ynlendirici fonksiyonu kanaatlerin kendisinden deil, zellikle siyasi iletiimin konularndan olumaktadr. Buradan hareketle, kamuoyunun elikili olmasna ramen klasik sorunu olan etki etme gc de aklanabilir. Kamuoyunun fonksiyonunu kanaatlerin eklinden genel ve tartabilirlii, anlaml ve uzlamac gce sahip oluu, kamusal savunabilirlii vb. deil de, zellikle siyasi iletiimin konularnn eklinden, yani iletiim srecinin yaps olarak uygun olmasndan belirlenebilir. Bu fonksiyon ise, kanaatlerin dorultusunda deil, zellikle zihinleri megul eden, konulara yap kazandrc etkisinin belirsizliinden kaynaklanmaktadr. Bu nedenle sorun bireysel kanaatlerin genelletirilmesi, herkese kabul edilebilir ekle getirilmesi deil, zellikle siyasi iletiim srecinin konusunun toplumun ve siyasi sistemin sz konusu karar ihtiyacna uyarlanabilmesidir(17). Dikkatin kanaatlerden, kanaat oluumunu dzenleyen konular zerine ekilmesi, yeni aratrma sorularna da imkan tanmas asndan nem arz etmektedir. Bak as, kamuoyu ile ilgili aratrmalar, karmak yaps ierisinde balca bamsz deiken olarak gren siyasi sistemi ilikilendirmeye imkan tanmaktadr. Siyasi sistemin karmakl, yani bu sistemde mmkn olabilecek davran ve eylem imkanlarnn says ve eitlilii, kendi konu kapasitesi ile, bir baka deyile, kendi letiim srecinin konusal yapsyla yakndan ilintilidir. Karmaklk konu kapasitesini etkiledii gibi, konu kapasitesi de karmakl etkilemektedir(18). Klasik kamuoyu yaklam bu kavramn bir ok boyutunu kapsamamaktadr. rnein konu ile kanaatin nesnel ve taktik ayrm, konularn zaman ierisinde hareketlilii, konularn sosyal kurumlama ekilleri siyasi sistemin karmaklk derecesine bal olarak deimektedir. Aada bu konulara deinilecektir.

IV. Konu Fonksiyonu ve Kariyeri


Zaman olduka az olduu ve buna paralel olarak dikkat de olduka snrl olduu iin, farkllam sistemler kendilerini ilgilendiren konular alglamak ve ilemek iin belli yntemler gelitirilmektedir. Bu yntemleri Luhmann, "dikkat

bilig-1/Bahar96

167

kurallar (attention rules)" olarak nitelendirmektedir. Bunun yan sra bu kurallardan farkl olarak bir de kararlarn verilmesini ve kararlarn doru olarak nitelendirilmesini salayan "karar kurallarndan (decision rales)" szetmektedir (19). Seim szgeci grevi gren bu dikkat kurallarn atktan sonra ancak rasyonel karar verme aamasna gelinir. Dikkat eken konular ile karar verilen konularn ayn olmas gerekmez. Dolaysyla bir sistemde dikkat dalm sreci karar verme srecinden ayrlmaktadr. Bu ayrmn kendi fonksiyonunu yerine getirmesi isteniyorsa, o zaman farkl kriterlere gre deerlendirmeleri gerekir. Bu ayrm yukardaki konu ve kanaat ayrmna uyguladmz takdirde, dikkat kurallarnn siyasi konularn oluumunu, karar kurallarnn ise kanaat oluumunu ynlendirdiini syleyebiliriz. Bu balamda konularn dorudan kanaatlerin ieriinin tespitini deil de, her eyden nce ve zellikle dikkatin yakalanmasn ya da ynlendirilmesini salamaktadr. Konular, siyasi iletiim srecinde neyin kabul greceini ve cevap beklenebilirliini gstermektedir. Ancak bunlarla ilikili olarak hangi kanaatlerin savunabilecei, hangilerin doru olduu ve hangilerin gndemde kalabilecei sorusu henz aktr. Dolaysyla dikkat uyandrabilme belli bir kanaate ve karara balanma anlamna gelmemektedir. Dikkati ekebilme konunun olumas ve sonuta karar srecini etkileyebilmesi iin gerekli olan ilk aamadr(20). Ayrca bunun kart olarak bir kanaat doru ve anlaml olduu iin siyasi iletiim srecinin konusu olamaz. Bunlar her eyden nce baka kriterlere gre oluturulmu olan dikkat kurallarn amalar gerekir. Bu seme szgeci iletiim srecinden nce gelmektedir. Buradan da yle bir sonu kartabiliriz. Kamuoyuna dayanan bir siyasi sistemde, karar kurallarndan daha ok dikkat kurallar byk bir btnletirici gce sahip olmaktadr. zet olarak sylemek gerekirse; konularn ve kanaatlerin ayrm eklinde siyasi sistemin ynlendirilmesi asndan nemli olmas, bu kavramn ne kadar karmak olduunun da bir ifadesidir. Bu karmaklk siyasi sistemin sistem olarak dier sistemlerden farkllamasnn bir sonucudur. Bu trl farkllama ve alt sistemlerin kendi ierisinde karmaklnn artmas sonucu alt sistemde yapsal deiime de ihtiya artmaktadr. Baka bir ifadeyle, siyasi iletiim srecinde konular

hareket halinde ve deikendir. Ksacas; siyasi iletiimin konularnn farkl kanaatler ve farkl kararlar iin ak olmas gerektii gibi, ihtiyaca gre deitirilebilmelidirler. Tabii ki bu deiim belli bir dzen ierisinde gereklemektedir. nk siyasi konularnda belli bir zgemileri vardr; bunlarnda sosyal yaam gibi belli bir hayat seyri vardr. Demek ki, siyasi konular da nce belli bir doum sreci yaamaktadrlar. Bir konunun siyasi bir konu haline gelebilmesinde, yani konunun konu olarak dikkat ekmesinde ise genelde u faktrler etkin rol oynamaktadr. Hatta bu faktrler bir siyasi sistemin dikkat kurallar olarak da nitelendirilebilirler. Bu kurallar u ekilde nitelendirebiliriz(21).

1-Baz Deerlerin ncelikli ve nemli Olmas:


Toplum tarafndan nemli grlen baz deerlere saldn, ya da bunlarn zedelenme tehlikesiyle kar karya gelmeleri kendiliinden siyasi bir konu oluturmaktadr. rnein, adalet mekanizmasnn bamszlna saldn, toplumsal bar ve huzura saldn (Sper Turnike sunucusunun bir ifadesinin sonular bunun en gzel rneidir), siyasi skandallarn ahlaki boyutlar vb. durumlar burada rnek olarak gsterilebilir. Deerler programlar erevesinde sadece karar kurallar olarak deil de, bunun tesinde baka bir kontekste dikkatin uyandnlmas kural grevini grmektedirler. Bu hususu, meclisin belli takvimine kar konularn zellikle ele alnp incelenmesi rneinde grebiliriz.

2- Kriz ve Kriz Semptomlar:


Kriz beklenmeyen (konu olarak hazrlanmam) sadece belli deerlerin deil, zellikle tm sistemi tehdit eden unsurlardr. Bunlar bir ok deerin fonksiyonunu belirsiz ve zaman basks altnda tehdit ettikleri iin dikkati zerinde younlatrma gcne sahiptirler. Bu nedenle de bunlarn btnletirici gleri vardr. rnek olarak, savalar, atmalar, enflasyon, bir yrtme ya da yarg mensubunun rvet olayna karmas, terr olaylar verilebilir.

3- letiimin Kaynann Stats:


Siyasi liderler veya toplumca tannm kiilerin eylemleri daha kolay dikkat bulmaktadr. nk siyasi olaylar genelde elitlerin kiilikleri ile badatrlarak ilenmektedir. Bu nedenle olaylarda

bilig-1/Bahar96

168

kaynan stats, siyasiler ya da toplumca kabul grm- kiiler ise medyann dikkat kurallarn amalar daha da kolay olmaktadr. Ancak hemen unu hatrlatalm ki, bunlarn kendi kanaatlerinin kabul grecei anlamna gelmemektedir.

4- Siyasi Baar Semptomlar:


Siyasetin Karmak olmas nedeniyle somut baarnn ou zaman uzun srmesi ve yeterli bilgiye sahip olunmamas nedeniyle bir kiiliin ya da bir konunun ifadesi, belli bir konunun olumasnda etkin rol oynamaktadr.

5- Olayn Yenilii:
Srekli ayn ekilde sregelen hususlar pek dikkat ekmemektedirler. Buna karn deiik olan eyler her zaman gze batmakta ve dikkati ekebilmektedirler. rnein, Ana Muhalefet Partisi liderinin uzun zamandan beri erken seim istemesi o kadar allagelmi bir husustur ki, artk kimse bunu siyasi bir konu olarak alglamamaktadr. Ancak mesela Cumhurbakannn darbe ile ilgili bir aklamas kolaylkla dikkatleri ekmitir.

6- Olayn nemi:
Olaylar bir toplumun byk bir ksmm yakndan ilgilendiriyorlar iseler, bunlarn dikkati ekmeleri daha kolay olmaktadr. nk bu tr olaylarn sonular bir toplumun geleceini yakndan ilgilendirmektedirler. Bu ve buna benzer hususlar bir konunun doum srecinde nemli rol oynamaktadrlar. Bu szge fonksiyonu gren kurallar baz konular yeterince g toplamadklar iin aamamakta ve bylece kaybolup gitmektedirler; bazlar ise bu szgeci amaktadrlar.

Kariyerin doruk noktasna ulaan konular zm beklemektedir. Siyasi sistemde bir ok konu ayn anda ileyemeyecei iin, yeni konulara yer aabilmek iin, konular sonulandrmak zorundadr. Bu sonulandrma ou zaman o kadar sratli yaplmaktadr ki, konu ne tem ne de uygun biimde incelenmektedir Konu, sorunu zme kavuturamad m bu durumda konu yeniden ayn aamalardan gemek suretiyle yeniden oluturulmak zorundadr, Sonu olarak unu syleyebiliriz ki, kamuoyu siyasi sistemi ynlendirme fonksiyonunu stlenmekle birlikte, egemenlik srme ve kanaat oluumunu tamamiyle belirlenememekte, ancak mmkn olan imkanlarn snrn izmekte, beklenebilirliin beklentisini belirlemektedir. Dolaysyla siyasi iletiim srecinde karmzdakinin anlay ve kabulne ynelik her rol kamuoyunun konu yapsna uygun dmelidir. Her ne kadar burada kamu kavram siyasi konularn kariyerleri ile edeer grlm ise de, aada buna aklk getirmek iin kamuoyunun nemli esi olan kamu kavram zerine tekrar ynelmek istiyoruz.

V. Kamu Kavram
Buraya kadar ki tartmamzda "kamu" kavram zerinde hemen hemen hi durulmad. Oysa ki kamuoyu kavramnn fonksiyonunun doyurucu bir ekilde aklanabilmesi "kamu" esinin anlam ve kapsamnn akla kavuturulmasn gerekli klmaktadr. Mevcut tanmlar bir deerlendirmeye tabi tutarsak, genelde kamu kavramnn u anlamlarda kullanldn grrz. Bir yandan kamu terimi ile, herkese toplumun btn kesimine ak olan, genel olarak bilinen ve herkes tarafndan kullanlabilen (mitingler vb.) anlamnda, te yandan devlete ait (rnein, kamu binalar ve kamu gc) anlamnda kullanldn grrz(23). Buna karn sosyologlar ve siyaset bilimciler, kamu terimini genel olarak, belli sorun ve olaylar zerinde kollektif tutumlara ya da kanaatlere sahip mesafeli-temasl grup anlamnda kullanmaktadrlar(24). Bu balamda kamu terimi, toplumun en yakn alt sisteminden kaynaklanan rol beklentilerinin ntrletirilmesi ve serbestletirilmesine iaret etmektedir. Bu grlerden hareketle yukardaki dncelerimizi de dikkate alarak -kamu terimini siyasi sistemin kamusal stasyonlarn ntrleme fonksiyonlarnn yerine getirebilecei, yani iletiimlerin ne toplumun siyasi olmayan alt sistemlerince (rnein aile, aratrma gruplar,

7- Srpriz:
Eer beklenmeyen olaylar ya da gelimeler sz konusu ise bunlarn da dikkatleri ekmeleri kolay olmaktadr. nk bu tr olaylarn gelimesi de nceden kestirilememektedir. Konu dikkat kurallarn aarak gndemde kalmay baard m, o Zaman bu konu iletiim srecinin yaps fonksiyonunu stlenmektedir. Bylece kamuoyunun da bir paras olmaktadr. Sadece konunun kendisi deil, artk konu hakknda kanaatler ve kararlar da n plandadr. Dolaysyla konunun destekisi oalmaktadr. Konuyu dile getirmek riziko tamamaktadr(22). nk konu nemli saylacak herkesin azndadr. Bu aamada konu kariyerinin en son basamana ulam demektir. Bu konunun kartlarna artk geciktirme taktikleri uygulama, zaman kazanma, ksmi kabul, eletiri gibi rolleri stlenmekten baka yol ve yntem kalmamaktadr.

bilig-1/Bahar96

169

bankalar, kulpler) ne de siyasi sistem ait alt sistemlerin zelliklerince (rnein, menfaat ve bask gruplar, siyasi partiler vb.) yaplandrld, zellikle kamuoyunun konular tarafndan oluturulan stasyonlar olarak nitelendirebiliriz(25). Bu balamda, kamunun oluumu ile zmlenmesi gereken sorun olduka zor olarak karmza kmaktadr. Sorunun belli bir stasyon sayesinde zmlenmesi sz konusu deildir. nk rol beklentilerinin ntrletirilmesi, kitlelerin bir araya getirilmesi ve bir arada tutulmas, bir ok kimsenin tesadfi olarak bir yerde bulunmas ya da bunlarn temsilcilerinin katlmyla salanmas mmkn deildir. Bu trl stasyon deiiklikleri, eer bunlar kurumsal olarak hazrlanmam iseler, sz konusu ten iletiimlerin herkese ak stasyonlardan kendilerini ekmelerine neden olmaktadr. Bu nedenle esas sorun yine siyasi iletiim srecinin konu yaps ile ilikilidir. Dolaysyla "kamu" tamamiyle, siyasi iletiim konularnn kurumsallatnlmas sorunudur(26). Bu nedenledir ki kamuoyunun fonksiyonu asndan tm siyasi iletiimlerin eriemedii "kamu" belirleyici deil, zellikle kamusal olmayan siyasi iletiimlerin kurumsallam konularla yaplandrlm btn kesim belirleyicidir. Konularn kurumsallamas ile, bu konulara iletiim stasyonlarnda atfta bulunulacann varsaymn ifade etmektedir. Bu varsaym kabullendiimizde, kamu kavramm konularn kabullenebilineceinin beklentisi olarak tammlayabiliriz(27). phesiz kurumsallam konularn sosyal yaamda iletiim imkan atklar ve iletiim kurmay kolaylatrd bir gerektir. rnein, hava, ocuk yetitirme, futbol, tatil, vergi, hayat pahall, trafik vb. kurumsallam konulardr ve bu konular, karmzdaki hakknda pek fazla bilgiye sahip olunmadan da, iletiim imkanlar yaratmaktadr. Ancak konunun kurumsallamasnn iletiimsel ilikilere gtrd ynndeki fonksiyonunu da etkisi asndan zellikle siyasi sistemde pek fazla bytmemek gerekir. Siyasi etkin olan kiilerin, zaman ve ilgileri o kadar kstldr ki, bir konunun kamusal nitelik tamas, yani kurumsallam olmas her zaman iletiimin olumas iin yeterli deildir. Ancak bizim siyasi sistemimizde bu sorun olduka basit bir ekilde zmlenmektedir. Bu ise, sz konusu kiilerin karlkl olarak statlerini bilmeleridir. yle ki, genelde telefon aan ve

alanlarn kimin telefon atn bilmeleri byle bir durumda iletiimin olumasn kolaylatrmaktadr. Dolaysyla siyasi iletiim kiisel ilikileri ve bylece stat tanmalarn gerekli klmaktadr. Bu adan genelde, konularn kabullenilebileceinin beklentisine kar koymak olduka zordur. nk bu beklentiye kar koymak her eyden nce kanaatler zerinde uzlamadan ziyade, bir konu ile ilgili olarak iletiime kar gelmek anlamna gelmektedir. Beklentiye kar gelmek ise, sistem yeliinin koparma denemesi olarak algland iin, bu husus hi bir zaman aka denenmemektedir.

VI. Kamuoyu ve Kitle letiim Aralar


Kamuoyu kavramnn anlamm ve kapsamn belirledikten sonra, imdi de kamuoyu ve kitle iletiim aralar arasndaki iliki sorusuna ynelebiliriz. Klasik kamuoyuu incelemelerinde ve kitle iletiim aralarnn etkilerini aklamak amacyla gelitirilen modellerde, kitle iletiim aralar genelde haber verme fonksiyonunu yerine getirirken kamu kavramnn bu makalede belirlendii ekildeki anlam, kamuoyu ile kitle iletiim aralar arasnda grlmekte ve deerlendirilmektedir. Ancak kamu oyunun olumasna katkda bulunan aralar olarak ok sk bir ilikinin olabileceine ve hatta olduuna iaret etmektedir. Kamuoyu kavramnn anlamn hatrlarsak, kamuoyunda sz konusu olan birinci unsur "konularn kurumsallamas" ve ikinci unsur "konularn kabullenilebileceinin beklentisi "dir. Ksacas kamuoyunda "dikkatin kurumsallamas" sz konusu olmaktadr. Modern, farkllamann sz konusu olduu toplumlarda genelde bu fonksiyonu kitle iletiim aralar, gndemi (agenda) belirlemekte, bir baka ifadeyle; kitle iletiim aralar kanaatleri ve tutumlar deitirmekten ya da glendirmekten ziyade hangi konularn gndeme geleceini ve bylece hangi konularn tartmaya alacana karar vermektedirler(28). Gndeme gelen konular nceden sz edilen "dikkat kurallar"nn engelleyici gcn am ve bylece kurumsallama yolunda ilk aamay gerekletirmi olmaktadrlar. Kitle iletiim aralar sistem olarak dier sistemlerden pek farkl almamaktadr. Nasl dier sistemlerin kendi kendilerine has kodlar mevcutsa, ayn ekilde kitle iletiim aralarnn da kendilerine

bilig-1/Bahar96

170
has ileyi kurallar, yani kodu vardr. Bu ise "aktalite"dir. Kitle iletiim aralar gndeme getirecei konulara aktalite asndan, yani bugn asndan dikkate deer mi, demez mi asndan yaklamaktadr. Aktalite kodunun boyutlar ise, yani bir olay ya da konunun gndeme gelip gelmeyeceini belirleyen ve ynlendiren kriterler ise, yukarda szn ettiimiz dikkat kurallarndan farkl kurallar deildir. Bu, norm eklinde yerlemi olan kurallar(29) ile uyum gsteren olay ve konular kitle iletiim aralar tarafndan alglanmakta ve gndeme getirilmektedir. Dolaysiyle kamuoyunun yapsn oluturan konularn yaplandnlmasnda, yani kurumsallamasnda kitle iletiim aralar belirleyici aratr. Hatta diyebiliriz ki kamuoyunun olumas kitle iletiim aralarna bal ve ilikilidir.

DPNOTLAR 1. Duygu SEZER, Kamu Oyu ve D Politika, Ankara, Sevin 1972; Mnci KAPANI, Politika Bilimlerine Giri. 3. Bask. A.. Hukuk Fakltesi Yaynlar Ankara 1983; Nermin ABADAN, Kamuoyu Ders Notlar, Ankara; SBF, BYYO 1973-1974; Alim erif ONARAN, Kamuoyu El Kitab, stanbul, Filiz 1984. Gerhard SCHMlDTCHEN, Die befragte Natio ber den Einfluss der Meinung-sforchung a die Politic, Frankfurt-Hamburg, 1958, s.2 Elizabeth NoelleNEUMANN, Schweigespirale, ffen-tliche Meinungunse soziale Haut, Mchen-Zurich: Piper 1980, s.18 Mevcut teoriler bir master tezinde kapsaml bir ekilde zetlenmektedir. Bkz. M. Nazan ASLANEL, Kamuoyu ve Kamuoyunun Olumasnda Kitle letiim aralarnn Rol. Konya 1993, (Yaynlanmam Tez). Sulhi DNMEZER, Sosyoloji, 9. Bask. Ankara, Sava 1984; Mustafa ERKAL: Sosyoloji, stanbul idem KAITIBAI, nsan ve nsanlar, 8. Bask. stanbul, Evrim 1988; Amiran KURTKAN, Genel Sosyoloji. stanbul; 1.0. Yaynlar 1976; Orhan TRKDOAN, Deime-Kltr ve Sosyal zlme,. stanbul: Trk Dnyas Aratrmalar 1988. Elizabeth Noelle-NEUMANN, Die Schwei-gespirale. ffentliche Meinung-Unsere Soziale Haut. MnchenZrich: Piper 1980; Noelle-Neumann'n grleri Gke tarafndan Trke'ye aktarlmtr. Bkz. Orhan GKE, letiim Bilimine Giri. Ankara; Turhan 1993, s.114. "Kamu" ve "Oy" ieriklerinin toplamndan hareketle kamuoyu kavramnn yeterince aklanamayacana Habermann iaret etmektedir. Jrgen HABERMAS: Strukturwandel der ffentlichkeit. Untersuc-hngen zu tiner Kategori der brgereichen Gesellschaft. Neuwied 1962, s.278-286 HABERMASS, a.g.e., s.76.

2.

3.

4.

5.

7. Niklas LUHMANN: "ffentliche Meinung". Politische Planting. Aufsatze zur Soziologie von Politik und Verwaltung, Opladen, s.l1. 8. Hareket noktas olarak Alman Sosyal Bilimci ve Sistem Teorisi'nin gelitirilmesinin babas saylan Niklas LUHMANN'n "Kamuoyu" adl makalesinden hareket etmekteyiz. Bkz; Niklas LUHMANN "ffenliche Meinung" a.g.e. s.9-33. 9. Bkz.Orhan GKE, letiim Bilimine Giri, Ankara 1993, s. 46-48 10. Niklas LUHMANN, "Sinn als Grundbegriff der Soziologie"; Jrgen HABERMAS/ Niklas LUHMANN, Sozialtechnologie-Was Leistet die Ssystemforschung Frankfurt/Main, 1971, s.25-100. 11. Bkz. Orhan GKE, a.g.e., s.47-48. 12. Niklas LUHMANN, "ffentliche Meinung", s. 13 13. Gerhard STRUCK, "Zur Theorie Juristischer Topik in der Argumentation" Berlin 1977, s.20; Lutz HUTH; "Argumentation zwischen Fachleuten und Laien"; J. KOPPERSCHMDIT-H. SCHANZE, Argumentation, Mnchen, 1985, s.153-169, 14. Niklas LUHMANN, a.g.m., s. 14 15. Peter RADUNSK, Wahlkampfe. Moderne Wahlkampf fhrung als politische Kommunikation. Mchen-Wien 1980, s. 12. 16. Kamuoyu kavramnn nemli esi olan 'oy' terimi genelde 'kanaat' olarak nitelendirilmektedir. Biz de bu gre katlyoruz. Bkz. M. KAPANI, a.g.e s.147; N.ABADAN, a.g.e., s. 25; D. SEZER, a.g.e., s.5. 17. Niklas LUHMANN, "ffentliche Meinung" s.15 18. Niklas LUHMANN, kologische Kommunikation, 3. Auflage Opladen 1990; Helmut WILKE, Systemteorie. 2 Auflage Stutgart-New York: Fischer 1987. 19. Niklas LUHMANN; "ffentliche Meinung", s. 15. 20. Key'in grleride bu dorultuda Bkz. Vladimir O. KEY, Jr., Public Opinion and American Democracy, New York 1961, s.14. 21. Bu konuda ok fazla sayda amprik aratrma mevcut deildir. Bu konuda Winfried SCHULZ ve LUTZ HUTH'un kitle iletiim sisteminde etkin olan dikkat kurallar zerinde yapm olduklar aratrmalar dorudan bu konuyla ilikili olmasa da burada

bilig-1/Bahar96

171

faydanlabilir. nk genelde siyasi sistemin dikkat kurallar ile kitle iletiim sisteminin dikkat kurallar arasnda bizce bir paralellik mevcuttur. Bkz, Winfried SCHULZ, Die Konstruktion van Reatt in den Nachrichtenmedien, Freiburg-Mnchen 1976; Orhan GKE; Das Bild der Trken in der deutschen Presse-Gissen 1988; Lutz HUTH, Themenbehandlung und Programmprasentation im WDRHrfunk, Linden-Leihgestem 1985; Niklas LUHMANN, "ffenliche Meinung"; Johan GALTUNG/ Man RUGE, "Structuring und Selecting News", Journal of Peace Research, Vol. 2,1965. 22. Burada Noelle NEUMANN ile bir paralellik sz konusu ise de, temelde farkllk vardr. Noelle-NEUMANN kanaat ve davran ekillerinden bahsetmektedir. Oysa biz konuyu esas olarak alyoruz. Bkz. Elizabeth Noelle NEUMANN, Schweigespirale; a.g.e., s.218.

23. Jrgen HABERMAS, Strukturwandendel ffentlichkeit. Untersuchungen zu einer Kategorie der brgerlichen GeseDshaft. 13. Bask. Darmtadt. Newied: Luchterhand 1982, s.l12;Nermin ABADAN; Kamuoyu Ders Notlar A.. SBF, BYYO, (Teksir), Ankara 1973-1974, 24. Bkz. N. ABADAN, a.g.e., s.24; Mnci KAPAN, Politika Bilimlerine Giri, Ankara Bilgi 1987, s 146: A. . ONARAN, Kamuoyu El Kitab. stanbul, Filiz 1984, s.28. 25. LUHMANN, a.g.m., s.21. 26. LUHMANN, a.g.m., s.22. 27. LUHMANN, a.g.m., s.22. 28. Bkz. E. Noelle NEUMANN, a.g.e s.208. 29. Bkz. O. GKE, a.g.m., s.14, W.SCHULZ, a.g.m., s.16.

bilig-1/Bahar96

172

ZET

KARAR DESTEK SSTEMLERNN MAKRO DZEYDE UYGULANMASI: HKMETN EKONOM KARARLARINA YNELK BR SSTEM NERS

Dr. Yaln ZKAN


Hoca Ahmet Yesevi Uluslararas Trk-Kazak niversitesi Bilgi lem Koordinatr

Dnyamz bilgisayarlarn salad ivme ile ok hzl biimde bilgi toplumuna doru gidiyor. Bilgi toplumu ise, her yn ile bir deiime, yeni bir yaplanmaya ve yeni kavramlara bizi gtryor. Ekonomik, sosyal ve kltrel evre bu yeni olguya gre biimleniyor. Hzl gelime ve zorlu rekabetin karsnda, artk geleneksel anlay, yorumlama ve ynetim tarzlarnn geerli olmad grlyor. Hereyden nce, en kk iletmelerden, en byk kurulu olan devlete kadar tm birimlerdeki karar mekanizmalarnn bilgi teknolojilerine dayal bir dnme tabi tutulmas gerektii anlalyor. Bilgi teknolojilerinin yneticilerin karar alma srecinde en verimli biimde nasl kullanlabilecei, bu yaznn konusunu oluturuyor. Bilgi teknolojilerine dayal ynetim biliim sistemleri iinde en gelimi olan Karar Destek Sistemleri (KDS) olarak biliniyor. Bu tr sistemler yneticiye, alaca kararlarda bilgi desteini salamak zere gelitirilir. KDS'leri var olan bilgileri bir ynetim modeline gre ileyerek, yneticiye eylem alternatifleri sunmaktadr. Sistem ynetici yerine karar vermek gibi bir ileve sahip deildir. Sadece, yneticiye alternatifler sunarak, alaca kararn muhtemel sonularn daha olay gereklemeden tahmin edecektir. Alnacak bir kararn muhtemel sonularn nceden grebilmek, kukusuz ynetime byk avantajlar salayabilecektir. Bu sayede yanl bir karar alnmas daha balangta nlenecektir. Karar Destek Sistemleri, yneticilerin karar deneyleri yapabilecei bir laboratuvardr. KDS'leri iletme baznda uygulanabilecei gibi, zellikle ekonomik kararlarn alnmasnda makro seviyede de kullanlabilir. KDS'leri model kullanmna ve gncel verilere dayand iin; ekonomik sistemin her an denetlenmesi ve sistem bir monitr olarak kullanlabilir. Yeni koullara gre, hkmetin kontrol edebilecei deikenler zerinde deiiklikler yaparak davrannn izlenmesi mmkn olacaktr. stelik KDS'lerin saylar zellikleri nedeniyle, ekonomik krizlere kar bir erken uyar sistemi olarak kullanlmas mmkn grlyor. Bu yaz, ekonomi politikalarn deerlendirilmesi amacyla tasarladmz bir KDS'nin ana hatlarn ortaya koymaktadr. KDS'leri bir ynetim bilgi sistemidir. O halde, sistemin esaslarn ortaya koymadan nce, bilginin nemi, bilginin gnmzde kazand olaanst g, bilgiye dayal karar alma, karar alma sreci ve bu sre zerinde bilgisayarlarn roln tartacaz. Yaznn kalan blmlerinde ise

bilig-1/Bahar96

173

KDS'Ierin esaslar zerinde duracaz tasarladmz sistemin ana hatlarn aklayacaz.

ve

1. Giri
Bir iletmede ksa, orta ve uzun vadeli amalara ulamak asndan "bilgi" hayati neme sahip bir olgudur. Ynetim, eitli dnemlerde rnein satlar ve maliyetlere ilikin olarak baz n bilgilere sahip olmak isteyecektir. Ynetim yksek sat fiyatlar, minimum maliyetler ve hizmetlerle kazancn en st seviyeye karmak isteyecektir. Bu tr bir amaca ulaabilmek iin de yeterli bilgi ve kullanabilecei karar alma tekniklerine ihtiya duyacaktr. Pek ok ynetici bilgiyi rekabet gcnn kayna olarak kabul ediyor(l). Bilgi, kiisel amalarla kullananlar iin en nemli e olmann yansra, kurulu ya da rgtlerin karar organlar iin de gerekli bir gereksinimdir. Gerek kamu gerek zel sektrde tm yneticilerin, hedeflere eriebilmek iin belirli temel ynetim grev veya ilevlerini yerine getirmeleri gerekir. zlenen amalar deise de planlama, rgtleme, kadrolama, yrtme, denetim, vb. temel ilevler her ynetici tarafndan yerine getirilir. Herhangi bir iin baars, yrtclerinin sz geen ilevleri ne lde yerine getirdiklerine baldr. Bu ilevlerin gerei biimde yerine getirilebilmesi ise byk oranda yneticilerin bilgi gereksi-nimlerinin karlanma derecesine baldr. Zira her ilev karar almay ierir ve karar sreci doru, zamanl, eksiksiz, z ve yerinde bilgi ile desteklenmelidir. Bir yneticinin sahip olduu bilgiler bu zellikleri tamazsa, ald kararlarn nitelii en azndan bozulacak, o iten beklenen baar salanamayacaktr. Bu adan bakldnda, bilginin bir rekabet arac olma zellii aklk kazanmaktadr(2). letme ynetimi asndan ele alndnda, nitelikli bilgi iyi karar destekleyecektir. yi kararlar ynetsel eylemlerin etkinliini artracak, etkin ynetsel kararlar ise rgt hedeflerine baarl bir biimde ulalmasn salayacaktr. Bylece bilgi, bir rgtn btnln koruyan balayc bir ara grnm kazanacaktr(3). Sanayi toplumunun pozitif biliminde "olmu" olaylarn aklamas yaplrken; bilgi toplumunun biliim teknolojisi ile gelecein ngrs iinde sistematik bilgi retilmektedir(4). Bilgi ve hizmet ilerinin verimliliini artrmak, gelimi lkelerin ekonomik ncelikleri

arasnda olmaldr. Bunu salamay baaran lke hangisi olursa o lke yirmibirinci yzyla da otomatik olarak hakim olacaktr. Bunun anahtar ise bilgi ilerinin verimliliini her dzeyde artrmaktr(5). Bilgi teknolojilerinin en verimli biimde kullanld toplum bilgi toplumdur. Bilgi toplumunun itici gcn ise bilgiyi ileyen bilgisayarlar oluturmaktadr. Nasl ki, sanayi toplumuna geiin motora olma ilevini buharl makineleri stlenmi ise; bilgi toplumuna geii de biliim teknolojisinin temelindeki bigisayarlar gerekletirmitir(6). Ynetim asndan ele alndnda, bilgisayarlara dayal biliim sistemlerinin, bir baka deyile Ynetim Biliim Sistemleri (Management Information Systems)'nin nemli olduunu syleyebiliriz. Ynetim Biliim Sistemleri, yneticilerin iletmelerini verimli biimde ynetebilmeleri iin ortaya atlan bilgisayarlara dayal sistemlerdir. Bilgisayarlara dayal sistemler yardmyla bilginin edinilmesi tek bana yeterli olmayacaktr. Bilgi ancak eyleme dnt-rlrse anlaml olacaktr. O halde, bilginin edinilmesi yansra, bu bilginin amalar dorultusunda en aklc biimde kullanlmas nem tamaktadr. Edinilen bilgiyi eyleme dntrebilmek iin de bilgi teknolojilerinden yararlanmak gerekiyor. Daha dorusu, bilgisayarlar bir karar makinesi olarak da kullanmak sz konusu olmaktadr. zellikle stratejik kararlar alan ynetim organlarna belirsizlik ortamnda bilgi ve tahmin destei salamak zere sistemler gelitirilmitir. Karar Destek Sistemleri (Decision Support Systems) adm alan bu olanaklar yazmzn konusunu oluturuyor. Karar Destek Sistemleri firma baznda uygulanabilecei gibi, makro dzeyde kamu ynetiminde de kullanlabilir. Yazmzn daha balangcnda, Karar Destek Sistemlerini yaps itibariyle dier sistemlerden ayran en nemli unsurunun, karar modellerim kullanabilmesi zellii oluturduunu syleyebiliriz. Bu sistem karar vericiye yardmc olmak zere tasarlanr. Ancak, bu ilemi yerine getirirken mutlaka bir karar modelim kullanmas gerekmektedir. Bu model, ounlukla bir istatistiksel yada matematiksel veya bir yneylem aratrmas modeli olacaktr. Son saydmz zellik nedeniyle, konu yneylem aratrmaclarnn da dikkatini ekmektedir(7).

bilig-1/Bahar96

174

Uygulamada KDS'leri tanmlarken ou kez yanlglara dlmektedir. letmede kulanlmakta olan baz sistemler, ounlukla Ynetim Biliim Sistemleri, KDS uygulamas olarak tantlmaktadr. zellikle tepe yneticilerinin nne sunulan bilgisayar ktlarnn ou bir KDS rn saylmaktadr. Ynetici karar alrken sz edilen rapor yada ktlar kullanyorsa da, bu tr sistemleri KDS olarak saymak olanakszdr. KDS'lerini ktlar itibariyle dier sistemlerden ayran en nemli zelliklerden biri, ynetici ye neyi yapmas gerektiini sylememesidir. Yneticiye, karar senekleri sunarak, bu kararlarn sonular hakknda bilgi verir. Ynetici alaca kararlarn muhtemel sonularn sistemden rendikten sonra, ona gre kararn verecektir. KDS'leri yneticiler iin bir labarotuvardr. Ynetici sistem zerinde gerek olaylarn bir benzeri zerinde deneyler yapacak ve alaca kararlarn muhtemel sonularn nceden grebilecektir(8).

karar alma srecini oluturacaktr. Ynetimin dier fonksiyonlar olan organizasyon ve denetim de karar alma ilemlerini gerektirecektir(11). Karar alma sreci Ynetim Kararlar asndan ele alndnda, sz konusu olguyu Simon'n yapt ve ounlukla kabul gren snflandrmasna gre ortaya koyabiliriz(12). ekil-1: Simon'un karar alma sreci.

2.Karar ve Karar Alma Sreci


Herhangi bir konuda "karar" kelimesinin kullanlmas, mmkn iki veya daha fazla hareket biimi arasndan birinin seimini ifade eder. Eer tek hareket tarz varsa seim yoktur, "karar" teriminin uygulanmas veya "karar alma" ilemi sz konusu olmaz. Durum nceden sonucuyla bilinir, baka zm ekli yoktur; durumun gereklemesi kesindir. Bu tip problemlere olduka az rastlanr. En sk rastlanlan problem eidi hareket biimlerinin birden fazla olma durumudur. Her hareket biiminin seimi farkl farkl sonulara gtrr. Gznne alnan bir olay deiik durumlar altnda gerekleebilir. Bunlarn herbiri iin izlenecek hareket biimi de birden fazla sayda olabilir. Mmkn durumlarn gereklemesi deiik koullarda ve deiik dnemlerde ortaya kar. te bu durumlardan birinin gz nnde tutularak bir hareket biiminin seilmesi bizi "karar alma"ya gtrr(9). letme ynetimi asndan ele alndnda karar alma, amalara ulaabilmek iin var olan tm alternatifler arasndan seim yapma srecidir. Herbert A. Simon'a gre ynetsel karar alma, ynetim sreciyle e anlaml olarak kabul edilebilir(l0). Bu gr kantlamak zere ynetim fonksiyonlarndan biri olan planlama fonksiyonunu gznne alabiliriz. Planlama ileminde ynetici bir dizi karar almak zorunda kalabilir. rnein ne yaplacak? Ne zaman? Nasl? Nerede? Kimin tarafndan? eklindeki kararlar Buna gre karar alma sreci u aamalardan oluur; l)Karar alma durumlarnn belirlenmesi (aratrma), 2)Altematif zm yollarnn aranmas (tasarm), 3)Alternatiflerden birinin seilmesi (seim). ekil-1 szn ettiimiz sreci gsteriyor(13). Bu aamalarn ilk adm aratrmadr. Bu aamay problemin ne olduu, problemle ilgili bilgilerin toplanmas ve evre koullarnn analiz edilmesi oluturmaktadr, ikinci aamada, karar alternatiflerinin gelitirilmesi ve eitli karar modellerinin belirlenmesi gerekmektedir(14). nc aama ise alternatifler arasndan birinin seilmesi olaydr. ekil-I zerinde grld gibi, ikinci ve nc aamalardan tekrar baa dnerek sreci tekrarlamak mmkndr(15).

3. Karar Trleri
Bir iletmede alnan kararlar eitli esaslara dayanarak snflamamz mmkndr. Genel olarak kararlarla ilgili olarak tip snflamadan sz edebiliriz(16). 1)letme organizasyonu iindeki hiyerariye gre snflandrma, 2)zlecek problemin cinsine dayanan snflandrma, 3)Karar alma sreci aamalarnn herbirinin nisbi nemine dayanan snflandrma. Ynetim piramidi gznne alndnda, hiyerariye gre snflandrmann, iletmenin ana

bilig-1/Bahar96

175

ynetim basamana gre yapld anlalr. Sz konusu basamaklar stratejik, taktik ve uygulama basamadr. Doal olarak bu ynetim basamann herbir admnda alnan kararlar da farkl olacaktr. Stratejik kararlar, iletmenin amalar ve kaynaklarnn ynetimine ve stratejik planlamasna ynelik kararlardr. Bu tr kararlarn ana karakteristii, uzun dnemleri ve iletmenin geleceine ynelik ve zellikle yatrmlar kapsamasdr. rnein yeni rn kararlarn bu tr kararlara rnek olarak gsterebiliriz(17). Konu kar asndan gsterilirse, hangi rnlerin retilecei ve pazarlarda satlacana ilikin kararlar almak sz konusu olabilir. Buna faaliyet sahasnn seimi de diyebiliriz. Sonu olarak; stratejik kararlar iletmenin genel amalarn saptama ve amalara ulatracak retim ve faaliyet konulan ile pazar aratrma ve seme ile ilgilidir(18). Taktik veya bir baka deyile ynetsel kararlar iletmenin organizayon yaps iinde kaynaklarn kullanm ve ynetimine ynelik, ounlukla personel ve fnansal arlkl kararlardr. rnein btelenen maliyet ile gerek maliyetler arasndaki farklarn nedenlerini ortaya koymak ve bu sorunun zmne ynelik kararlar taktik kararlar olarak gsterilebilir. letimsel (operasyonel) kararlar ise, letmenin gnlk sorunlaryla ilgili olan ve alt dzey yneticilerin ald kararlar olarak tanmlanr. rnein o gn fabrikada retimin yaplabilmesi iin gereken ilemlere ynelik ve hemen hemen hergn ayni biimde tekrarlanan kararlar, bu snflama iinde saylabilir. letme iindeki hiyerarjiye gre kararlar snflandrlabildii gibi, karlalan problemlerin snflandrmasna dayanarak da karar trleri ele alnabilir. Karar alma srecinden hareket eden snflandrma ise genel hatlaryla Simon'un tanmlamalarna dayanmaktadr(19), Simon'a gre bir iletmede iki ayr karar trne rastlanmaktadr. Bunlar: Programlanabilen ve programlanamayan kararlardr. Programlanabilen kararlar ile, belirli llere dayanarak alnan, sk k tekrar edilen ve "yapsal" gnlk kararlar, programlanamayan kararlarla da sonulan nceden kestirilemeyen ve "yapsal olmayan" kararlar ifade edilmektedir. Ynetim piramidinin st taraflarna doru kldka programlanamayan kararlar artmakta, alt ksmlara

doru programlanabilen kararlar daha ok almmaktadr(20). Programlanabilen trde kararlar alabilmek iin iyi tasarlanm, standart yntemler, belirli alt amalar ve belirgin biimde ortaya konulmu iletiim kanallar olmaldr(21). Karar alma srecinden hareketle yaplan bir dier snflandrma ile kararlar ayn snf altnda ele alnrlar(22) 1) Yapsal kararlar (Structured decisions), 2)Yar yapsal kararlar (Semistructured decisions), 3) Yapsal olmayan kararlar (Unstructured decisions). Yapsal kararlar Simon'un tanmlad programlanabilen kararlara karlk geliyor. zellikle letimsel dzeydeki yneticilerin aldklar kararlar bu snfa sokmak mmkndr. rnein gnlk muhasebe ilemleri ile ilgili kararlar yapsal kararlar arasnda saylabilir. Orta dzey ve st dzey yneticilerin aldklar kararlar iki ayr snfa dahil edilebilir. Bu seviyedeki yneticiler hem yapsal olmayan hem de yar yapsal karar alabilirler. Ancak, ynetsel dzey dediimiz orta kademede ounlukla yar yapsal; stratejik dzey dediimiz kademede ise ounlukla yapsal olmayan kararlar alnr. Buna gre, rnein nakit ynetimi yapsal olmayan bir karar trdr ve ilemsel dzeyde alnr. Sat ve retim kararlar, yapsal olmayan kararlar trne girer ve ounlukla ynetsel dzeyde kararlar alnr. Yeni rn kararlar ise, yapsal olmayan kararlar arasnda saylr ve stratejik dzeyde bu kararlar alnr(23).

4. Sistem ve Model
almamzn konusunu Karar Destek Sistemi oluturmaktadr. O halde, sistemin ne anlama geldiini de ortaya koymak gerekiyor. Aslnda sistem tanm konusunda Literatrde bir birlik bulunmamaktadr. Ancak biz konumuza uyan bir tanm vermek istiyoruz: Sistem, belirlenen amaca ulaabilmek iin insan, kaynak, kavram ve yntemlerin bir araya toplanm biimidir(24). Bir sistem en basit biimiyle, bu sisteme bilgi salayan girdiler ve bu sistemden bilgi reten ktlardan oluur(25). Sistem olarak bir iletme gznne alndnda, girdiler iletmenin amacna uygun ktlar retebilmesi iin gereken hammadde, malzeme ve kaynaklardan oluan unsurlar tanmlar. Bu girdilerin bir ilem sonucunda ktya dnmesi sz konusudur.

bilig-1/Bahar96

176

Sistemin rettii ktlar, sistemin kendi dna sunduu mal ve hizmetlerden oluur. Sistem iinde bu ekilde bir sre ilemesine karlk, sistemin dnda ve bu sistemi srekli biimde etkileyebilen d koullarn varlndan sz edilebilir. D koullar arasnda evre, hkmet, rakipler, mteriler, hava koullan, satclar ve bankalar sayabiliriz(26). Eer sistem olarak hkmeti ele alrsak, i ve d koullarn says ve neminin daha farkl olduu grlecektir. KDS'lerin en nemli unsurlarndan biri olan Model kavramna da bir aklk getirebiliriz. Model scg farkl biimlerde de olsa eitli disiplinlerde hatta gnlk yaamda bile yaygn biimde kullanlmaktadr. Corafyaclar ve mhendisler kk leklerde modeller zerinde almaktadrlar. Yerin toporafik ve dier zelliklerini tayan modelleri ve uak modellerini rnek olarak verebiliriz. Modele alnacak faktrlerin seimi modelin kuruluuyla ilgilidir(27). Sistemin verilen evre koullarnda amacna uygun en iyi davran gsterebilmesi iin uygulanacak eylemleri belirleyen matematiksel modele "karar modeli" ad verilir. Bir karar modeli, verilen koullarda sistemin istenilen davrana nasl getirilebileceini, yneticiye karar deikenlerine vermesi gereken deerleri belirleyerek gsterir(28). Sonu olarak, karar modelleri yneticinin alaca kararlara esas oluturmak zere, iletmenin faaliyetleri arasndaki ilikilerin, koullarn ve evre deikenlerin tanmland olanaklardr(29).

5. Karar Destek Sistemleri


nsan yeteneklerini bilgisayarlarla karlatrrken, insanlarn en nemli stnlkleri arasnda "dnme" ve "karar alma" olgusuna dikkat ekiliyor. Hatta pek ok kii bu zelliklerin bilgisayarlarda hibir zaman olmayacan ileri sryor. Fakat gelimeler byle iddialar rtebilecek nitelikte ortaya kmaktadr. Yapay zeka, uzman sistemler ve Kara Destek Sistemleri konusundaki gelimeler olduka umut verici grnyor(30). Bir iletmede ynetimin bilgi ihtiyalarn karlayan sistemlere genel olarak bilgi sistemleri yada biliim sistemleri (Information Systems) ad veriliyor. Ancak, bu kavramn kapsamn genileterek, bilginin bilgisayarlar araclyla ilenmesi ve iletilmesi fonksiyonlarnn da katlmasyla beraber bu kavram yerine Ynetim Biliim Sistemleri (MIS=Managernent Information Systems) tanm kullanlmaya balanlmtr (31).

Bilgisayarlara dayal ynetim sistemleri arasnda yer alan bir dier sistem Karar Destek Sistemleridir. Karar Destek Sistemleri, bilgisayarlara dayal biliim sistemleri arasnda bir devrim olarak grlmemelidir. Bu sistemler aslnda bilgisayarlarn ve kullanmndaki gelimelerin doal bir sonucu olarak deerlendirilmelidir(32). Karar Destek Sistemleri, yapsal olmayan yada yan yapsal karar verme ilemlerine yardmc olmak zere gelitirilen, veritabanna (database) ve karar modellerine eriimi salayan, bilgisayarlara dayal etkileimli bir sistemdir(33). Kullanc ve bilgisayar arasnda bilgi iletiimi karlkl olarak yaplabiliyorsa, yani kullancnn isteklerine bilgisayar tarafndan hemen cevap Verilebiliyorsa sistem "etkileimli" olarak tanmlanr. Buna gre bir KDS aada belirtilen zelliklere sahip olmaldr: l)Yapsal veya yan yapsal kararlara destek vermelidir, 2)Bir veri tabanna sahip olmaldr, 3)Model tabanna sahip olmaldr, 4)Sistem etkileimli olmaldr. Karar Destek Sistemleri, yapsal olmayan yada yar yapsal karar verme ilemlerine yardmc olmak zere gelitirilen, veritabanna (database) ve karar modellerine eriimi salayan, bilgisayarlara dayal etkileimli bir sistemdir(34). Kullanc ve bilgisayar arasnda bilgi iletiimi karlkl olarak yaplabiliyorsa, yani kullancnn isteklerine bilgisayar tarafndan hemen cevap verilebiliyorsa sistem "etkileimli" olarak tanmlanr. Buna gre bir KDS aada belirtilen zelliklere sahip olmaldr l)Yapsal veya yan yapsal kararlara destek vermelidir, 2)Bir veri tabanna sahip olmaldr, 3)Model tabanna sahip olmaldr, 4)Sistem etkileimli olmaldr.

Gnmzde Karar Destek Sistemleri sadece yar yapsal yada yapsal olmayan kararlara deil,

bilig-1/Bahar96

177

yapsal kararlara da destek verecek biimde geniletilmitir. Bu durumda Karar Destek Sistemlerini, "insan yargs ve bilgisayarlara dayal biliim sistemlerinin daha isabetli kararlar alnmas amacyla btnletirilmesi" olarak da tammlayabiliriz(35). Bir KDS'nin temel bileenlerini ekil-2 zerinde gryoruz.

6. Karar Destek Sistemlerine Olan htiyacn ve Eilimin Nedenleri


Gnmzde zel ve kamu iletmeleri yansra makro seviyede stratejik karar alan kurumlarn ynetiminde Karar Destek Sistemleri kullanlmaldr. Bunun nedenlerini u ekilde sralayabiliriz. a. Yneticiler iin karar alma ortam ok karmak hale gelmitir. Karar alnacak olaylar zerinde etkili olabilecek faktrler artmtr. Artk sadece saduyu ve kiisel ngrlerle olaylar zmlemek mmkn grlmemektedir. ve d koullarda ani deiiklikler ortaya kmakta, bu deiimlere ve kriz belirtilerine gre hemen tavr almak zorlamaktadr. Krizlere kar koruma salamak zere erken uyar sistemlerine ihtiya duyulmaktadr(36). b. Bilgisayar donanm ve yazlmlarnda ok nemli gelimeler ortaya kmtr. Bilgisayar sistemleri hz ve kapasite asndan yeterli bir seviyeye ulam, Internet bata olmak zere uluslararas alar dnyann bilgi kaynaklarn birbirine balayarak, bu imkanlardan yararlananlar avantajl konuma getirmitir. Bylece hem i hemde d kaynaklardan elde edilen veriler KDS iin uygun veritabarlarn hazrlama imkan dourmutur. c. Son yllarda matematik, istatistik, bilgisayar bilimi ve ynetim bilimi konusundaki eitim ileri seviyelere ula-mtr. zellikle olaylar kantitaf adan zmleyen ve modelleme becerisine sahip insan says artmtr(37).

7. Kriz Durumlar ve Erken Uyar Sistemleri


Son dnemlerde "kriz", "buhran" yada "bunalm" kelimelerinin olduka sk kullanlmaya

baladn gryoruz. Aslnda bu kavram, bir kiinin, bir toplumun, bir frmann veya hkmetlerin yaamnda karlat g dnemleri ifade etmektedir. ou kez, krizlerin etki ettii hedeflar iin ldrc etkisi olduu da bilinmektedir. evredeki belirsizlik ve deiiklik durumu, kurumlar srekli olarak beklenmedik tehlike ve frsatlarla kar karya brakmaktadr. Kurumlarn varlm devam ettirebilmeleri, bu tehlikelerden korunmalarna veya frsatlar deerlendirebilmelerine bal kalmaktadr. ster tehlike olsun, ister frsat olsun beklenmeyen ve nceden sezilemeyen olaylar, kurumlan plansz deimeye zorlamakta ve hatta krizlere sevkedebilmektedir(38). Etkili bir ynetimin, krizin sinyallerini alabilecei, baz belirtileri nceden tahmin edilebilecei belirtilmelidir(39). Krizin nedenleri ne olursa olsun iyi bir ynetici krizi tahmin edebilir ve krize kar ynetim yaps hazrlayabilir(40). Krizlerin ounlukla nceden tahmin edilemeyen sosyal, siyasal, ekonomik ve teknolojik deime ve gelimelerin sonucunda olduu kabul ediliyor. Ancak, bunu tm durumlar iin genelletirmek mmkn deildir. zellikle ekonomik krizler aniden ortaya kmaz. ounlukla krizin ortaya kabileceini belirleyen baz iaretler gzlemlenecektir. Bu belirtilerin yakalanmas ve doru biimde deerlendirilmesi, kukusuz krizlerin nlenmesi asndan nem tayor. Bir kurumda kriz durumu ortaya km ise bu takdirde iki ihtimalden sz edilebilir: Bunlardan birincisi, iletme ynetimi d evrede ortaya kan ani deimeleri zamannda alglayamamtr. Dorudan krizin ortasnda kendisim bulmutur. ikincisi ise, krizin gelebileceini farketse bile, zmlemeleri yapamam ve krize kar gerekli nlemleri almamtr. Doal olarak bu tr bir deerlendirme yaparken evredeki kriz dalgalarnn iddetini de gzard etmemek gerekiyor. Krizleri alglamann en nemli unsurunu d evrenin analiz edilmesi ve muhtemel gelimelerin tahmin edilmesi ilemi oluturmaktadr. Bunun iin, iletmenin ait olduu sektrn, lke ve dnya ekonomisinin devaml biimde gzlemlenmesi, analiz edilmesi ve ilikilerin ortaya konulmas gerekmektedir. Bu sre bir kez deil, srekli olarak tekrarlanmaldr. Hereyden nce bu ilikileri ortaya koyan llebilir veriler dzenli, hzl ve srekli biimde salanmaldr. letmenin kendi isel verileri

bilig-1/Bahar96

178

yansra, evreden gelen sinyaller de analiz edilerek yorumlanmaldr. Tahminler ksa, orta ve uzun vadeli olarak gelitirilerek her veri salandnda yenilenmeli, srekli gncel tutulmal ve iletmenin stratejisi buna gre ekillendrilmelidir.

oynayarak krizi nasl atlatabilecei politikalar gelitirecektir(42)

konusunda

8. Hkmetin Ekonomi Kararlarna Ynelik Bir KDS


Bir rgt yapsnn en st kedemesindeki yneticilerin temel grevleri, politika saptama, karar alma ve denetim biiminde sralanabilir. Bir bakma politika saptama da bir karar tr olarak deerlendirilebilir. nk politika kavram, geni adan bakldnda, belli bir amaca ulamak iin karar alnmas ve bu kararn uygulanmas eklinde tanmlanabilir. letme yneticileri sadece kendi firmalar ile ilgili kararlar almalarna karlk, lke ynetimini elinde bulunduranlarn alacaklar kararlar, o lkede yaayan tm kiileri ve kurulutan yakndan ilgilendirecektir. zellikle ynetimin belirli ekonomik amalara ulaabilmek iin kendi ekonomi politikasn uygulayabilmesi ve bu ynde kararlar almas kukusuz byk nem tamaktadr(43), Trkiye'nin ekonomi politikasn belirleyen ve uygulanmasn salayan Hkmet, karmak yapl, ou kez belirsizlikler tayan ve dolaysyla risk unsuruna sahip kararlar almak zorundadr. Bu tr kararlar hergn alnan tekrarl ve programlanabilen trden deildir. Aksine, programlanamayan, yeni ve genellikle bir defaya mahsus kararlardr. Yapsal olmayan bu tr stratejik kararlar lkenin gelecei ile ok yakndan ilgili nemli kararlardr. KDS'lerinin sadece iletme baznda deil, makro seviyede Hkmet kararlar iin de gelitirilebilir. Hkmetin alaca ve zellikle ekonomik kararlara destek salamak zere bir sistem neriyoruz. Bu sistem aada belirtilen fonksiyonlara sahip olacaktr: a. Sistem, en bata Babakan'a ve Bakanlar Kurulu yelerine dorudan destek verebilecek seviyede tasarlanmaldr. b. Sistem, bir Ekonomik Erken Uyar Sistemi olarak kullanlabilmelidir. c. Sistem, kriz durumlarnda abuk karar alma mekanizmas olarak kullanlabilmelidir. d. Sistem, Trkiye ekonomisi zerinde bir monitr grevi yapmal, gelimeleri karlatrmal ve grafiksel ortamda annda yneticiye sunmaldr. e. Sistem, yneticinin ara ynetim kademelerine ihtiya duyulmadan verilere dorudan ulaabilmesini, analiz yapabilmesini ve karar alternatifleri oluturabilmesine imkan salamaldr. f. Sistem hkmetin uygulayaca eko-nomik

ekil-3: KDS'lerinin erken uyan sistemi olarak kullanlmas.

Dardan gelecek bir krizin daha ilk dalgalar hissedilmeye balanmasndan nce, kurumun ynetimini bir savunma kalkan oluturmaya yneltebilmek iin, hereyden nce bir erken uyan sisteminin varl gerekmektedir. Klasik bir erken uyar sistemi, evrenin srekli biimde izlenmesi, verilerin zmlenmesi ve bunlara dayal stratejilerin belirlenmesinden ibarettir. Bu sayede zellikle evredeki hzl deiimlerin daha belirginlemeden yakalanmas, ortaya kan yeni ilikilerin belirlenmesi ve muhtemel deiikliklerin tahmin edilmesi salanabilmektedir(41). Klasik erken uyan sistemlerinin saylan yararlarna ramen, KDS'lerin bu amala kullanlmaya balamasyla yeni bir boyut ve nem kazand grlmektedir. KDS'leri hem krizleri nceden alglama, hem de nleme mekanizmas olarak kullanmak mmkn grlmektedir. KDS'leri veri taban hem kurum ii hem de dndaki verileri gncel biimiyle iermesi, ilikileri modellemesi ve bilgisayarlarn etkileimli biimde kullanlmas nedeniyle, erken uyar sistemi olarak tasarlanmas ve kullanlmas, en uygun yol olmaktadr. stelik, ynetim kontrol edebilecei deikenler zerinde

bilig-1/Bahar96

179

politikalarn makro seviyede ne gibi sonulara neden olabileceini sergilemelidir. Yneticiye byle olsa (What-if) analizleri yapma imkan salamaldr. g. Sistem, bir karar alma laboratuvar gibi ilemelidir. Sistem, karar alcya karar alternatifleri sunmal ve alnacak kararlarn muhtemel sonularn etkileimli olarak hemen sunmaldr. h. Sistem her zaman gncel verilerle almal, yurtii ve yurtd bilgi kaynaklarna dorudan balants olmaldr. . Sistem ok kolay kullanlabilecek biimde tasarlanmaldr. Gerektiinde, dier alt birimlerin sorularna da cevap verecek biimde dzenlenmesi salanmaldr. Yukarda szn ettiimiz Karar Destek Sisteminin kurulabilmesi iin baz teknik unsurlarn varlna ihtiya duyulacaktr. Bu unsurlar aada sralyoruz:

tasarm ve bakm merkezi kurulmaldr. Bu merkezde, istatistiksel talimin yntemleri, ekonometrik modelleme teknikleri ve simlasyon teknikleri konusunda ileri seviyede bilgili ve deneyimli personel istihdam edilmelidir.

8.3. Bilgisayar Donanm ve Yazlm


KDS'leri bilgisayar temelli sistemler olduuna gre, bilgisayar donanm ve yazlmlarna ihtiya duyulacaktr. Bunlar arasnda en nemlisini yazlm ksm oluturmaktadr. Gnmz koullarnda lkemizde bu yazlmlarn gelitirilmesi mmkn grlmektedir. Yazlm hizmetlerini vermek, veritaban sistemini kurmak, iletmek ve programlarn yazlmasn salamak zere yazlm retme ve bakm merkezinin kurulmas gerekmektedir. Bu merkezde de bilgi teknolojileri konusunda ileri seviyede bilgili ve deneyimli personelin grevlendirilmesi gerekli grlmektedir. Hkmetin ekonomik kararlarna des-tek vermek zere tasarladmz sistemin ana hatlarn ekil-4 zerinde gsteriyoruz. ekil-4: Hkmetin ekonomi kararlarna ynelik KDS'nin ana unsurlar.

8.1. Veritaban
Sistemin ayr bir veritaban olacaktr. Veritaban hem Trkiye hem de dardaki veri kaynaklan tarafndan beslenecektir. Yurt iindeki veri kaynaklan arasnda DE, DPT, Ticaret Odalar, Kamu Kurulutan, KT'ler, niversiteler ve dier zel kurulular saylabilir. Yurt d veri kaynaklan ise Birlemi Milletler, Avrupa Topluluu ve Dnya Bankas gibi kurulular yansra, zellikle uluslararas bilgisayar alardr. Internet imkanlarndan geni biimde yararlanlacaktr. lgi duyulan tm lkeler ve sektrlerdeki gelimeler srekli olarak izlenecektir.

8.2. Model taban


Karar Destek Sistemlerinin en nemli unsurlarndan birisi, karar modellerini kullanabilmesidir(44). O halde, sistem iinde bir model taban (model bankas) kurulacaktr. Senaryolar bu modeller kullanlarak oluturulabilecektir. Model tabannda tahmin, istatistiksel, ekonometrik ve simlasyon karar modellerine yer verilecektir. Model tabanndaki modellerin oluturulmas, bakmnn yaplmas, srekli biimde testlerin yaplmas ve gncelletirilmesini salamak zere bir model

9. Sonu
Bilgi an yakalamak zorunda olan lkemizde, bilgisayarlardan ve bilgi teknolojilerinden mmkn olduu kadar fazla biimde yararlanmak gerekiyor. Bilgi teknolojilerine dayal ynetim biimlerinin yaygnlatrlmas sayesinde, gnmzn karmak yapl ve rekabete dayal dnyasna uyum salamamz mmkn olabilecektir.

bilig-1/Bahar96

180

Bilgi teknolojilerine dayal ynetim biimleri lkemizde iletmeler baznda ksmen uygulanmaktadr. Ancak, bunlarn en ileri ekli olan ve bilgisayarlara dayal iletme kararlarnn alnmasna ynelik almalarn, yeterli seviyede olduunu syleyemeyiz. Makro seviyede alnan kararlarn nemi gznne alndnda, ileri bilgi teknolojilerinden lke ynetimini elinde bulunanlarn, mmkn olduunca ok yararlanmas gerektiini syleyebiliriz. Gnmzde bilgisayarlar sadece bilgi salayan deil; karar alternatifleri reten sistemler olarak da kullanlmaktadr. Karar Destek Sistemleri bu tr amalar iin tercih edilmektedir. Karar Destek Sistemleri st ynetimin stratejik seviyede kararlar almasnda nemli bir yere sahiptir. Sz konusu sistemler yneticiye neyi yapmas gerektiini deil,

yapaca herhangi bir eylemin muhtemel sonularnn neler olabileceini alternatifler biiminde sunacaktr. Karar Destek Sistemlerinin tahmin ve analiz yetenei Karr Destek Sistemlerinin saylan zellikleri nedeniyle, makro seviyede karar alnan sayesinde, bir erken uyan sistemi olarak kullanlmas da mmkn grlmektedir. Ynetim birimlerinde kullanlabilir. nerdiimiz sistem ile Trkiye ekonomisinin gzlemlenmesi ve muhtemel krizlere kars bir erken uyan sistemi olarak kulanlmas; bunun da tesinde yeni kararlarn retilmesinde sisteme bir yardmc olarak bavurulmas mmkn grlmektedir. Bu sistem yardmyla st ynetim alaca kararlarn muhtemel sonucunu gncel i ve d verilere dayanarak dorudan kendisi renebilecek; ekonomi politikas deikenleri ile oynayarak, deiik senaryolar bilgisayarn banda ve hi vakit kaybetmeden test edilebilecektir.

bilig-1/Bahar96

181

DPNOTLAR Robert J.THIERAUF. Decision Support Systems for Effective PlanningAnd Control: A Case Study Approch. Prentice- Hall. Inc., Englewood Cliffs. NJ, 1982. s.5. 2. Hayri LGEN, letme Ynetiminde Bilgisayarlar, .. letme Fakltesi Yayn, 1980, s.8. 3. Hayri 1LGEN, a.ge..,s.8. 4. Hsn ERKAN, Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelime, Trkiye Bankas Kltr Yaynlar, 1994, s.96. 5. Peter F. DRUCKER, Gelecek in Ynetim (ev.Fikret CAN), T. Bankas Kltr Yaynlar, 1995, s. 119. 6. Hsn ERKAN, a.g.e., s.73. 7. Yaln ZKAN, Gser DONDURMACI, "Karar Destek Sistemleri Gelitirme Sreci ve Uygulamalar, Eitim Semineri Notlan", TBD 12. Ulusal Biliim Kurultay, 1995, s.3. 8. Yaln ZKAN, Glser DONDURMACI. a.g.n., s.4. 9. Kenan URAL, statistik ve Karar Alma, .. ktisat Fakltesi, 1973, s.4. 10. Herbert SMON, The New Scienc of Management Decision, Herbert & Row, 1960, s.1. 11. Turban, E. Decision Suport and Expert Systems; Managerial Pectives, Macmillan, 1988, s.28. 12. Herbert SMON, a.g.e.. s 1. 13. Elias M. AWAD. Management Information Systems: Conceps, Structure and Applications, The Benjamin/Cummings Publisbing co, Inc., 1988, s.238. 14. Herbert SMON, a.g.e:, s. 1. 15. Elias M. AWAD, a.g.k. s.237-238. 16. M.D.SARR, Karar Sreci ve Biliimin Katks (ev Engin Okyay), .. letme Fakltesi Dergisi, C.3, S.2, Kasm 1974, s.228. 17. Henri C. LUCAS, Information Systems Conceps for Management, McGrow-Hill, 1978, s.21. 18. Erol EREN, letmelerde Stratejik Planlama, L. letme Fakltesi, Yayn No:88, 1979. s.32-33. 19. Herbert SMON. a.g.e.. s.5. 20. Donald W. KROEBER, Watson, HUGH J., Computer Based information Systems: A Management Approach, Macrnillon Publishing co., 1987, s,72. 21. Simon A. HERBERT, a.g.e., s.45-47. 22. Elias M. AWAD, Management information Systems: Conceps, Structure and Applications, The Benjamin/Cummings Publishingco., Inc., 1988, s.238. 1. 23. Henri C LUCAS, Information Systems Conceps for Management, McGrow-Hill, 1978, s.21. 24. Turban, E. Decision Suport and Expert Systems; Managerial Pectives, Macmillan, 1988, s.28. 25. Archibald G., DONALD, Management information Systems, Pergamon Press, 1979, s.39. 26. TURBAN, age., s.29. 27. Doan KARGL, ktisat Biliminde Modellere Giri, .. 1980. s.31-32. 28. mdat KARA, Yneylem Aratrmasnn Yntembilimi, Eskiehir. ktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi, 1979. s.92. 29. Steven C. WHEELWRIGHT, Spayros G. MAKRIDAKIS, Computer-Aided Modelling for Manacers, Addison-Wesiey, 1972, s.7-8. 30. Yaln ZKAN, Yneticinin Yeni Danman: Karar Destek Sistemleri, IBM zm Dergisi, 3. 1992, s.46. 31. Hayri LGEN, a.g.e., s.73-74. 32. Yaln ZKAN, "Karar Destek Sistemleri", Bilgisayar Dergisi, Ekim 1978. 33. W. KEEN, G. R.WAGNER, "DSS: An Executive MindSupport System", Datamation, November, 1979, s.117. 34. Donald W. KROEBER, Watson, HUGH J.. Computer Based information Systems: A Management Approach, Macrnillon Publishing co., 1986 s328 35. Donald W. KROEBER, Watson, HUGH J., Computer Based information Systems: A Management Approach, Macrnillon Publishing co., 1986 s.328. 36. Robert J. THIERAUF, a.g.e., s.78. 37. Yaln ZKAN, Glser DONDURMACI, a.g.n., s.6-9. 38. Donald W. KROEBER. Watson. HUGH J. a.g.e., s.335-336. 39. mer DNER, Stratejik Ynetim ve letme Politikas, Marmara niversitesi, BF, 1991, s.267. 40. mer DNER, a.g.e.. s,267. 41. Melek Vergiliel TZ, Kriz Dneminde letme Ynetimi, Ekim Kitabevi Yaynlan, 1996, s.. 42. Yaln ZKAN, Glser DONDURMACI, a.g.n., s.8-9 43. Yaln ZKAN, Glser DONDURMACI, a.g.n., s.6-9, 44. Yaln ZKAN, "Karar Destek Sistemleri: Trkiye'nin Ekonomi Politikasna Ynelik Bir rnek", Bilgisayar Dergisi. Haziran 1992. s. 94. 45. Yaln ZKAN, "Sistemin Kalbi: Model Taban", Biliim Dergisi, Temmuz 1992, s.4.0:

bilig-1/Bahar96

182
KAYNAKLAR
1. Awad, Elias M., Management Information Systems: Concepts, Structure and Applications, The Banjamin/Cumings Publishing Co., 1988. Diner. mer., Stratejik Ynetim ve letme Politikas, Marmara niversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi, 1991. Donald, Archibald G . Management Information Systems, Pergamon Press, 1979. Drueker, Peter F., Gelecek iin Ynetim, (ev:Fikret car), Trkiye Bankas Kltr Yaynlan, 1995 5. El Sherif. Hsham., ElSawy, Omar A., "Issue-Based Decision Support Systems for the Egyptian Cabinet", MIS Quarterly, December, 1988, p.555. 6. Erkan, Hsn., "Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelime", Trkiye Bankas Kltr Yaynlar, 1994. 7. Gorry, G. D., and Morton, M.S. Scoll., "A Framework For Management Information Systems", Sloan Management Rewiew, 13,1 (Fall 1971). 8. Kara, mdat, "Yneylem Aratrmasnn Yntembilimi", Eskiehir ktisadi ve Ticari limler Akademisi, 1979. 9. Kargl, T. Doan, ktisat Biliminde Modellere Giri, stanbul niversitesi ktisat Fakltesi, 1980. 10. Keen, Peter G.W., Wagner, G.R., "DSS:An Executive MindSupport Systems", Datamation, November, 1979. 11. Keen, Peter G.W., Morton, Michael S. Scott., Decision Support Systems: An Organizational Perspective, Addison-Wesley, 1978. 12. Kroeber, Donald W., Watson, Hugh J., Computer-Based Information Systems: A Management Approach, Macmillan Publishing Co., 1987. 13. Lucas, Henry C, Information Systems Concepts For Management, McGraw-Hill, 1978. 14. zkan, Yaln., "Karar Destek Sistemleri", Bilgisayar Dergisi,Ekim, 1987. 15. zkan, Yaln., "Karar Destek Sistemleri: Trkiye'nin Ekonomi Politikasna Ynelik Bir rnek", Bilgisayar Dergisi, Haziran, 1992. 16. zkan, Yaln.. "Karar Destek Sistemleri: Nedir? Ne Deildir ?". Biliim Dergisi, Nisan, 1992. 17. zkan, Yaln., "Karar Destek Sistemleri Nasl Yaratlr ?", Biliim Dergisi, Mays, 1992 18. zkan, Yaln., "Sistemin Kalbi: Model Tabam", Biliim Dergisi, Temmuz, 1992. 19. zkan, Yaln., "Yneticinin Yeni Danman; Karar Destek Sistemleri", IBM zm Dergisi, 3,1992. 20. zkan, Yaln., "Tekel Mamul Datm Sisteminin Optimizasyonuna Ynelik Bir Karar Destek Sistemi Tasarm", stanbul niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, (Baslmam Doktora Tezi), 1994. 21. zkan, Yaln., Dondurmac, Glser., "Portfy Ynetimi zerine Bir Karar Destek Sistemi", Biliim'95 TBD 12. Ulusal Biliim Kurultay, 1995. 22. zkan, Yaln., Dondurmac, Glser., "Karar Destek Sistemleri Gelitirme Sreci ve Uygulamalar", TBD 12. Ulusal Biliim Kurultay, 1995. 23. Keen, G.R.Wagner, "DSS:An Executive Mind-Support System ", Datamation, November, 1979 24. Sarr, M.D., "Karar Sreci ve Biliimin Katks", (ev:Engin Okyay), stanbul niversitesi letme Fakltesi Dergisi, Cilt 3, Say 1, Kasm 1974, s.228. 25. Simon, Herbert A, The New Science of Mana-gement Decision, Haper&Row, 1960. 26. Sprague, Ralph H., Carlson, Eric, "Building Decision Support Systems", Prentice-Hall, 1986. 27. Sprague, Ralph H., Hugh J. Watson, Decision Support Systems:Putting Theory Into Practice, Prentice-Hall, 1982. 28. Thierauf, Robert J., Decision Support Systems For Effective Planning And Control: A case Study Approach, Prentice-Hall, Inc., Englewood Cliffs, 1982. 29. Turban, E., Decision Support And Expert Systems: Managerial Perspectives, Macmillan Publishing Co., 1988. 30. Tz. Melek Vergiliel., "Kriz Dneminde letme Ynetimi ", Ekin Kitabevi Yaynlar, 1996, s.l. 31. lgen, Hayri., "letme Ynetiminde Bilgisayarlar", stanbul niversitesi letme Fakltesi, 1980. 32. Ural, Kenan., statistik ve Karar Alma, stanbul niversitesi ktisat Fakltesi, 1973. Wheelwright, Steven C Makridakis, Spayros G., "Computer-Aided Modelling For Managers", AddisonWesley, 1972.

2.

3. 4.

bilig-1/Bahar96

183

YNETM VE LDERLK

I-GR
alar boyu insann iinde bulunduu en ufak topluluktan alt kuruma, lkesine ve dnyaya kadar genileyen bir zincirle ynetim, zerinde durulan en nemli konu olmu; kiinin kendini ynetmesinden balayp, bunun, baarsnda ne kadar nemli bir etken olduundan bahsedilmi, bu balamda da eitli ynetim model ve tarzlar gelitirilmitir. Bir lke ekonomisi onu oluturan alt birimlerin toplamndan oluur. Bu alt birimlerin temelinde ise retim faktrleri ve insan vardr. hayatnda bu temel, yneten, ynetilen ve iinde bulunduklar maddi ve psikolojik ortamdr, yani i hayatnn gereidir (Ataay: 17). Ekonomik gelimede balca itici unsur, yalnzca fiziki sermaye yatrmlar olmayp, ayn zamanda insan unsurunun gelitirilmesi abalarn da kapsar. te yandan destekleyici olarak u da sylenebilir ki; sermaye, bilgi ve hizmet ilerinde insann yerine ikame bile edilemez. Bu balamda ada uygarlk dzeyine ulamak, ancak insan deitirmekle mmkndr. Bir kurumun ynetim anlay, genelde tm rgte (kuruma) egemen olmaldr. st ynetimin liderlik, ekip almas, performans gelitirme, rgt gelitirme, insan kaynaklar ynetimi ve yetki devri konularna yaklama, rgtn verimlilii, baars ve ynetsel zaman zerinde ok etkilidir (Trkmen: 68). Ynetim, iletmenin nemli bir fonksiyonudur. Ynetimin bir alt fonksiyonu da yneltmedir. Yneltme, yneticinin, astlarnn faaliyetlerini etkilemesi ve onlara ne yapmalar gerektiini bildirmesiyle ilgili ynetsel bir faaliyettir (Masse: 97). Yneltme, belli bir planlamadan sonra organizasyon yapsnn oluturulmas, belirlenen amalara gre personelin grevlendirilmesi ve bu amalar dorultusunda harekete geirilmesidir. Burada harekete geirilmenin dier bir ad da gdleme (motivasyondur). Bu balamda nemli bir kavram gndeme gelmektedir: Liderlik. imdiye kadar iletmelerin verimliliinde baar ya da baarszlklarnda gz ard edilen bir konu olarak ynetici davranlar ve liderlik, ada toplum ve kurumlarn hzla gelien dnyaya ayak uydurabilme abalarnn bir sonucu olarak tekrar gndeme gelmitir.

Aye ZTEKN

Ahmet Yesevi niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Doktora rencisi

bilig-1/Bahar96

184

IIKAVRAM OLARAK YNETM VE LDERLK A. Ynetsel Dncenin Tarihsel Geliimi inde Ynetimin Anlam
Evrensel bir kavram olarak Ynetim, hemen her bilim dal asndan kendi disiplini erevesinde tanmlana gelmitir. Sidney Webb'in ifadesiyle Ynetim, bugnden topya'ya kadar her toplumsal dzende vazgeilmez ve kalc olarak var olacaktr. Sorun, "ynetici elit kesimin olup olmayaca" deil, "ne tr bir elit kesim olaca"dr (Dale: 7). Ynetim dncesi incelemeleri, Milattan ncelere kadar inmekte, hatta Sokrat'ta kii neyi ynetirse ynetsin, ynetimin insansz olamayaca ve insan nasl yneteceini bilmeyenlerin baarsz olaca eklinde ifade bulmaktadr. Ynetimin ayr bir bilim dal olarak incelenmesi, son yzyln bir rndr. Ure ve Babage'nin 1830'larda yazdklar, ynetim alannn balangc olarak kabul edilmektedir (Can, Tuncer, Ayhan: 133). 19. yy.a gelindiinde Taylor, Gantt, Emerson, Gilbreth, Barth "Bilimsel Ynetim" akmnn ncleri olmulardr. Taylor, felsefesinde, bilimsel ynetimin temelinin bireysel tekniklerde deil, bir iletmenin ynetilmesindeki yeni tutumlarda olduunu sylemitir. Gantt, ii psikolojisi ve retimde moral kavram zerinde durmutur. Ksaca, ynetim ile igc ilikisine arlk vermitir. Fayol'la birlikte rgt ve ynetim olgusu, daha da kapsaml bir biimde incelenmitir. Fayol yneticilerin sahip olmalar gereken nitelik ve yetenekler zerinde grlerini bildirerek ynetim bilimine katkda bulunmutur. 1937'lere gelindiinde Luther Guliek ve Lindahl Urwick bir rgtte iblmnn nemli olduunu ortaya kardn ve egdmn de rgtleme ve dnceleri etkileme yoluyla salanabileceini syledikten sonra ynetimin ilevlerini POSDCORB (Planlama, rgtleme, Kadro Yerletirme, dare Etme, Koordine Etme, Rapor Verme ve Bte Hazrlama) olarak formle etmitir. 1950'lerden sonra Modern Ynetim Kuramlar erevesinde sistem analizine arlk verilmi, sistemin paralar, bunlarn birbirleriyle etkileimleri, sreleri ve sistemin amalar incelenmitir. Bunlara gre, sistemin ilk temel paras birey ile onun rgte getirdii kiilik yapsdr (Trkel: 11). 1990'lar sonrasnn ynetim anlaynda ise en ok sz sahibi Peter Drucker olmutur. Drucker,

amalarna gre ynetim kavramn gelitirip, ynetimde yeni gelimeleri yaym, bilgiyle yeniden yaplanmann nemine deinmitir. Ynetim, rgt amalarnn etkili ve verimli olarak gerekletirilmesi maksadyla, planlama, rgtleme, yrtme, koordinasyon ve kontrol fonksiyonlarna ilikin, kavram, ilke, teori, model ve tekniklerin sistematik ve bilinli bir biimde maharetle uygulanmasyla ilgili faaliyetlerin tmdr (Baransel :8). Ynetim, bir bilim olduu kadaryla disiplinler aras bir yaklam yani yneticilik iinde kullanlabilecek pek ok bilimin teori ve tekniklerini de gerektirir. Bu balamda ynetici ilevini yerine getirirken dier bilim dallarndan da faydalanr. Ekonomi biliminin kendine ura edindii sonsuz insan ihtiyalarnn kstl kaynaklarla karlanmaya allmas sorunu, iletmeler iin de geerlidir. Burada kaynaklarn, igcnn, zamann optimal bir ekilde dalmnn yaplmas ve kullanlmas gerekmektedir. Bu balamda ynetim yeniden tanmlanacak olursa, belirlenen amalara ulamak iin sahip olunan kaynaklarn insan unsuru baz alnarak etkin ve etkili bir ekilde bir araya getirilme srecidir. Bu srecin iinde ynetimin fonksiyonlar olarak sralanan Planlama, rgtleme, Koordinasyon (uyumlatrma), Yneltme ve Denetim bulunmaktadr.

B. Ynetimin Fonksiyonlar inde Liderlik Kavram


letmenin Ynetim fonksiyonu ile Ynlendirme alt fonksiyonu, iletmenin insan boyutuyla ilgilenmektedir. Masse (1983:97) "Ynlendirme"yi yneticinin astlarnn faaliyetlerini etkilemesi ve onlara ne yapmalar gerektiini bildirmesiyle ilgili ynetsel bir faaliyet eklinde tanmlamtr. Ynlendirme etkinlii yalnzca bu tanmla snrl kalrsa, bu yalnzca yneticiyi tanmlar. Oysa rgtlerde belli bir ama iin alanlar ynlendirebilmek, sradan bir ynetici olmann tesinde bir takm zellikleri de gerektirir ki bu da "Liderlik"i tanmlar. Zira Yneticilik ile Liderlik, farkl kavramlardr (Ynetici ve Lider arasndaki ayrm baka bir balk altnda incelenecektir). Gerek byk kurulularn bandaki kimseler, gerek devletin bandaki kimseler, gerekse "baarl pek ok iadam" toplumun lideri gibi grlmeye balanmtr. Oysa liderlerin rnek davranlar sergilemeleri beklenir. Bizim davrandmz gibi davranmaya kalkrlarsa hata etmi olurlar. Bi-

bilig-1/Bahar96

185

zim davranmak zorunda olduumuz gibi davranrlarsa doru yapm olurlar (Drucker : 123). Liderlik konusunda imdiye kadar ok fazla tanm yaplagelmitir, Bu kavram tanmlama giriiminde bulunan kii says kadar liderlik tanm olduu bile sylenir. nk liderlik kavram farkl insan ve kurumlar iin farkl eyler ifade etmektedir. Bu balamda g, otorite, iletme ynetimi, idare, kontrol gibi kavramlarla da kartrlmamaldr. Liderliin ok eskilerden beri yaratlmlar zerinde baskn bir etkinlii vardr. Bu yalnz insanlar deil hayvanlar iin de geerlidir. Miller ve Murphy (1956), Warren ve Maroney (1969)'da belli bir blgede yiyecek iin rekabet eden bir ift maymunu test etmiler ve kat, baskn bir hiyerariyi gzlemlemilerdir. Daha kk hayvanlarn orta veya daha yksek tercihli yiyeceklere gre daha dk olanlar tercih etmede daha baarl olduklarn gzlemlemilerdir (Miller, Murphy, 1956 :249-255). Ayn ekilde Bernstein (1964) aratrmasnda grup iinde baskn olan bir maymunun gruptan ayrlmas halinde dier maymunlarn faaliyetlerinin artt, ayrlan maymun geri dndnde ve eski baskn tavrn tekrar takndnda dierlerinin faaliyetlerinde bir yavalama olduu gzlenmitir (Bass Ve Stogdl:14). Peygamberler, rahipler, reisler, bakanlar ve krallar olarak liderler, Eski ve Yeni Ahid'de, Panishadlar'da (eski Hint din kitaplarnda biri), Yunanistan'da ve Latin Klasiklerinde, skandinav Destanlar'nda grld gibi halklar iin birer model, temsilci ve sembol olarak hizmet etmilerdir, Neden bu kiiler ya da lider konumundaki belirli kiiler dierlerinden farkllk gsterirler? Neden baz liderler (Gandi, Muhammed, Mao gibi) insanlara youn bir gayret ve kendilerini adamayla telkinlerde bulunmulardr? Baz liderler nasl byk imparatorluktan kurmulardr (Julius Caesar, Atilla gibi)? Bununla birlikte neden baz liderler baarlarna ve glerine karn aniden azledilmi veya hal'edilmilerdir (Churchill, Indra Gandhi, ran ah Rza Pehlevi gibi)? Neden baz liderler kendilerini izleyen ve liderleri yolunda yaamlarn kurban etmeyi gze alan kitlelere sahipler ve bazlar da bunlarn zerinde zulmler yapp cinayetler iliyor (Hitler, Stalin gibi)? Nasl baz liderler ok byk bir irkettin bakan tarafndan kovulduktan sonra baka byk bir irketi zor durumdan kurtararak o irketin byk karlar elde etmesini salamtr (Lee Iacocca gibi)? Kimlerin lider olduklar veya liderliin ne olmad konusunda speklasyonlar vardr, olmutur

ve gelecekte de olacaktr. Liderliin ok kesin ve ok genel bir tanm yaplamamakla birlikte, Liderlik, ynetilen grubun byklne ve trne baklmakszn, grubun, kurumun ve bireyin amalar dorultusunda onlar ynlendirmek, bu insanlar etkilemek, aydnlanm ve aydnlatlm niteliklerle hareket etmek sanatdr. Liderlik bir tr sanattr, nk en genel tanmyla sanat, bir ii yaparken en iyiye ulama kaygsn hep iinde tayan kiidir. inlilerin Zen Derslerinden alnan bir kaytta u yazldr ; "Yol bir daa benzer: ne kadar fazla trmanrsanz, o kadar ykselir. Yol yeryzne benzer; ne kadar ileri giderseniz, o kadar teye yaylr. Yzeysel renciler glerini tketir ve durulurlar. Yalnzca aydnlanma iin istek duyanlar Yol'un derinliklerine varabilir." Buradan da anlald gibi her zaman renme ve en iyiye ulama kaygs, her zaman alma ama ok alma, nemli birer unsur liderlik iin. Liderlik iin, olmazsa olmaz dier bir koul da -belki de en nemli koul- topluluu kazanmaktr. Topluluu kazanmann en nemli koulu ise, insanlarn yreklerinin iini okumaktr. Buna en gzel rnek olarak Atatrk verilebilir. Atatrk, halkn iinden yetimi, halkn duygularn ve dncelerini ok iyi analiz edebilmi, halkn nabzn tutabilmi, ksaca halkn yreini okuyabilmi ve bunu her zaman halka ml etmeyi bilmitir. Yine inlilerin Zen Dersleri'nde alnan Huanglong eng'e mektup'ta yle denmektedir (Cleary :49) Yreklerin kazanlmas ya da kaybedilmesi nasl kolay olabilir? Eski dnrler insanolunu bir kaya, yrei suya benzetmilerdi - su kay tayabilir ve ayn zamanda alabora edebilir. Sular kaya uygun davranrsa kayk yzer, sular kaya aykr olursa kayk batar. Bu yzden, bir lider insanlarn yreklerini kazand zaman, topluluk geliir ve insanlarn yreklerini kaybeden bir lider kaybedilir. nsanlarn yreklerini tamamen kazanmak tam bir gelime demektir, tamamen kaybetmekse tam bir red. yi liderler topluluun akln kendi akllar klarlar ve hi bir zaman akllarnn zel nyarglara kaplmasna i-

bilig-1/Bahar96

186

zin vermezler. Topluluun gzlerini ve kulaklarn kendi gzleri ve kulaklar klarlar ve hi bir zaman gzleriyle kulaklarnn tarafl olmasna izin vermezler. Bu yzden sonunda topluluun isteini kavrayabilir ve topluluun duygularn anlayabilirler (Cleary: 66).

C. Liderlik Tanmlar
Liderlik farkl insanlar iin farkl anlamlar tamakta ve kltrden kltre de farkllk gstermektedir. Burada baz kiiler tarafndan yaplm liderlik tanmlarna yer vermek yararl olacaktr: Liderlik, bir kiinin, belirli bir hedef dorultusunda bir grubun faaliyetlerini ynlendirirken ki bireysel davran biimidir (Hemphll& Coons, 1957:7) Liderlik, beklenti ve etkileim iindeki bir yapnn balatlmas ve srdrlmesidir (Stogdll, 1974: 411). Liderlik, deiik yetki dzeylerinde, bir kuruluun amalan dorultusunda alrken bakalarnn hareketlerini ynetme sorumluluu ve ayrcaldr. Bu bir model ya da sistemden olumaz. Hibir rnek ya da sistem, liderin dierlerinin hareketlerini etkilerken karlaaca koullar ve durumu nceden tahmin edip varsaymda bulunamaz. Liderlik ilkelerinin deerlendirilmesi, zel alanlarda baar iin nemli saylan teki yeteneklerin de oturtulaca etkin bir temeldir (Roberts, 1989 :14). Liderlik dnyevi bir zelliktir, romantik deildir, can skcdr. znde liyakat vardr. Liderlik, kendiliinden ne iyidir, ne de arzulanan bir eydir. Liderlik bir aratr. Bundan dolay asl sorun, liderliin hangi amaca ynelik olduudur (Drucker: 128). Liderlik, rgtlenmi bir grubun hedeflenen baar dorultusunda etkilenmesi srecidir (Katz&Kahn, 1978:528). Lider, byk planlarn mucidi ve balatcsdr. Grubun gcn en iyi ekilde kullanan kiiler, toplumun yapsna yn verenler ounlukta olanlar deil, liderlerdir (Bursalolu, 1982 :286) Liderlik, alanlarn baarya zendirildii bir evre ierisinde faaliyette bulunmalarn salayacak ynetsel yeteneklerdir (Tatar, 1992 :66).

D. Liderlik ve Yneticilik Arasndaki Farklar


Liderlik kavram olarak yneticilikle kartrlsa bile hi bir zaman e anlaml kavramlar olmamlardr. Her lider bir anlamda yneticidir, ama her ynetici bir lider deildir. Beklenen, yneticilerin baarl olabilmeleri iin liderlik zelliklerine sahip olmalar ve yle davranmalardr.

Liderler ile yneticilerin eilimleri, misyonlar, gr ve dnceleri, davranlar, rgtsel evreleri ve elde ettikleri sonular birbirinden farkldr. Her eyden nce lider toplumun iinden kar, toplum seer, ynetici tepeden atanr. Liderlik, dier insanlar belirlenmi amalara ulamaya, isteyerek aba gstermeleri iin ikna etme yeteneidir. Bu srete nemli olan davrana ynelmedir. Yneticilik ise, nceden belirlenmi amalarn gerekletirilmesi iin kaynaklarn salanmas, rgtlenmesi, planlanmas ve denetim faaliyetlerinin egdm salanarak yrtlmesidir. Ynetici bu etkinlikleri hiyerarik otoritesini, dier bir deyile yetkisini kullanarak yerine getirebilir. Lider ve Ynetici arasnda kiilik ve karakter yaplar ile davran biimleri bakmndan da farkllklar vardr. Liderler, sosyallik, inisiyatif, gven, poplarite, deerler, iletiim tarzlar, ikna gc, bamszlk gibi zelliklere sahipken, yneticiler sradan kiiler olabilir. Liderlerin belli bir karizmalar vardr. Kiiler aras iletiimlerinde bu zelliklerini kullanrlar. Yneticilerde karizma aranmaz. Liderler misyon ve amalarna ulamada belirgin iaretler gsterirler. Ama yneticiler amalar konusunda daha sessiz ve belirsizdirler. Liderler i heyecann her zaman ilerinde duyarlar ama yneticiler bunu bir grev duygusuyla yaparlar. Yneticiler bir rol oynuyormu gibi davranrlar , liderler kendileri olarak davranrlar. Liderler, daha ok tasarlanm, projelendirilmi hayaller ve ayr ayr belirtilmi dncelerle ilgilenirler, yneticiler daha ok iin kendisiyle ilgilenir. Liderler dncelerini hayal etmekle kalmaz bu dnce ve hayalleri gerekletirmekle kalmaz dier insanlar da sk altrrlar. Yenilikleri uygulamak ve riskleri almaktan geri durmazlar. Yneticilerse daha ok kendilerine verilen grevleri yerine getirirler. Yneticilerin hedefleri, rgtn yapsna derinlemesine oturtulmu pasif hedeflerdir. Yalnzca kurumun gereksinimlerini aratrr, riski gze almaz. Liderler yneticilere gre daha ok deiime msaittirler. Liderler vizyon sahibi kiilerken yneticiler uygulamaya ynelik kiilerdir. letiim, hem yneticiler hem de liderler iin nem tayan bir kavram olmakla birlikte tarzlar farkldr. Ynetici iaretlerle iletiim kurarken , lider aka beyan edilmi mesajlar tercih eder. rnein Ford Motor'da Lee Iaccoca'nn olumsuz deneyimi buna rnek verilebilir. ten kanlmadan nceki son

bilig-1/Bahar96

187

ynetim kurulu toplantsnda nemli kararlar kendisi gz ard edilerek alnmtr, dier iaretler de ona bir baka yerde i aramas gerektiini bildirmitir. Bu tr rneklere her zaman her kurum ya da grubun iinde rastlamak mmkndr. Yneticilerde gl bir ait olma duygular vardr. Kendilerini her zaman bulunduklar grup ya da rgtn bir paras olarak grrler. Liderlerin farkllk duygusu dier bireylerin takdir duygusuyla desteklenmitir.

LDERLK KURAMLARI VE LDER TPLER I. I.Liderlik Kuramlar


Liderlik almalar ve aratrmalar tarihi itibariyle alann metodolojik tercihlerine ve kavram alglay biimine gre farkllk gstermitir. Bununla birlikte 1. Kiisel yaklam 2. Durumsal Yaklam , 3. Etkileim-Beklenti Yaklam eklinde genellenebilir.
Liderlik Kuram ve Aratrmalar Tarihsel Eilimi Dnem ______________________ Yaklam ______________________ Ana Tema 1940'larn sonuna kadar Kiisellik Yaklam Liderlik yetenei doutan getirilir 1940'larn sonundan 1960'larn sonuna kadar Davran Yaklam Etkin liderlik, liderin nasl davranaca ile ilgilenir. 1960 -1980 Durumsallk Yaklam Etkin Liderlik durumdan etkilenir.

ilgili olarak empozelerinden, liderin birimindeki i baars, astlarn yetenekleri, motivasyona ve liderin otoritesine, karar verebilme yetisine kadar durumsal faktrlerin nemini vurgulamaktadr (Yukl: 4). Herhangi bir durum, liderlik niteliklerini ve o duruma uygun lideri saptamada byk bir rol oynar. Lider, etkili liderlik iin alanlarn ihtiyalarn tehis edebilmelidir. Yeni personelin ya da sorumluluk almaya istekli ya da yetenekli olmayanlarn liderin ynlendirmesine ihtiyalar vardr. Personel ii rendikten ya da istekli hale geldikten sonra, eer hala kendi bana i grmeye yetenekli deilse, liderin aklamayla zorlamay birletirmesi gerekir. Ancak alanlar deneyim kazanp zgvenleri arttka lider bir iin sorumluluunu bakasna devredebilir. Bu liderlik yaklam alanlar srekli deerlendirmeyi ve belli bir esneklii gerektirir (Werner :35). Bu kuramn savunucular arasnda E.S. BOGARDUS (Essentials of Social Psychology, 1918), J.SCHNEIDER (The Cultural Situation As A Condition For The Achievement of Fame, 1937), A-J. MURPHY (A Study of The Leadership Process, I941) (ayrntl bilgi iin bkz. R. Stogdill, Leadership Handbook.)

C. zellik ve Yetenek Kuram


Bu kuramda liderlerin kiisel katklar vurgulanmaktadr. nceleri liderlik kuramlar, liderlerin baarsnda bitmez tkenmez enerji, ikna gc, esrarengiz ileri grllk, kar konulmaz ikna gc gibi sra d zelliklere sahip olmann katkda bulunduunu belirtmilerdir. 1930 -1940'lar dneminde anlalmas zor olan bu zellikleri kefetmek iin yzlerce alma ve aratrmalar yaplm ancak liderin baarsn garantileyen kesin bir davran bulamamlardr. zellik yaklamna gre lider, insiyatif ve risk almaktan holanrlar, baarya ok fazla gereksinim duyarlar ve bamszlklarna dkndrler. zellik yaklamnn anahtar prensiplerinden birisi, dncelerin dengesidir. Etkin liderler kanlmas mmkn olmayan rol elikilerini uygun bir ekilde dengeye oturtan kiilerdir (YUKL.:12). D. Davran Kuram Davran yaklam lider ve yneticilerin ite gerekte ne yaptklaryla ilgilenir. Yneticilerin zamanlarn nasl geirdikleri, hangi faaliyetlerde odaklandklar nemlidir. Bu yaklamda dier bir aratrma etkin ve etkin olmayan liderler arasndaki

1980'lerden bu yana Yeni liderlik yaklam Liderlerin vizyona ihtiyac (karizmatik liderlik dahil) vardr. Brymann, 1992

A. Kiisel Liderlik Kuram


lk kuramclara gre liderlik kaltmsaldr. Buna gre de gl olanlar yaamlarn srdreceklerdir. Fizyolojik anlamda da lider olarak grlen kiiler dierlerinden farkldr. Grnnn tesinde konumasndaki farkedilirlik, sosyoekonomik saygnlk, tannmlk, anlayllk gibi zellikler bu kuramn liderlik varsaym iindedir. Bu kuramn savunucular iinde F.A. WOODS (The Influence of Monarchs, 1913) ve J. DOWN (Control In Human Societies, 1936), O. TEAD (The Art of Leadrship, 1935) saylabilir. *

B. Durumsal Liderlik Kuram


Bu kurama gre lider, gerilim, deime ve uyarlanma dnemlerinde ortaya kan sorunlar zebilme yeteneine sahip olan kiidir. Bu kuram, astlarn, dier yneticilerin, stlerin ve dardaki kiilerin bir yneticinin zerindeki yneticilik rolyle

bilig-1/Bahar96

188

davran kalplaryla ilgilidir. Liderlik astlarn tatmini ve baars arasndaki yzlerce anket yaplmtr. Burada allan, liderin davrannn astlarn tatminini nasl etkilediidir.

davran ile ilikiyi len belirlenmeye baar ve i

E. e Ynelimlilik ve Bireye Ynelimlilik Kuram


Ohio State ve Michigan niversitelerinin almalar dorultusunda gelitirilmi bir liderlik yaklamdr. Liderlik ie ynelimlilik ve bireye ynelimlilik asndan ele alnmtr. e ynelimli lider grubun biimsel amalarna ulamas iin kendinin ve astlarnn rollerini belirler. Bu tip lider, ilerin zamannda bitmesini ister, performans iin kesin standartlar koyar, bu standartlara uyulmasn bekler , onun iin nemli olan iin tamamlanmasdr. Birey ynelimli lider astlarna arkadaa yaklar, onlara destek verir, grubun istek ve ihtiyalarna nem verir. Karar verirken onlara fikir danr. (YUKL ;75). Aratrmalar sonunda elde edilen genel kan, birey ynelimli liderlerin astlar zerinde daha olumlu etki brakt, onlarn i tatmini ve performanslarn ykselttii eklinde olmaktadr. e ynelimlilikle ilgili olarak Johns, ie ynelimli liderin rol belirsizliini azaltt iin motive edici bir unsur olduunu dolaysyla tatmin saladn savunurken, Valenzi ve Dessler de szkonusu ilikinin zayf olduunu ileri srmektedir. Aslnda ie ynelimlilik ve bireye ynelimlilik ayr ular olarak grlmemelidir. nemli olan ikisinin arasnda denge kurulmasdr (Miniba :60).

F. X - Y Kuram
Douglas McGregor'a gre, her idari karar ve davrann ardnda insann doasyla ve davranlarna ilikin bir takm varsaymlar bulur ve otoriter karar ya da davranlar baz varsaymlardan kaynaklanr. X Kuramnn varsaymlar yle zetlenebilir; 1. Sradan insann doasnda ii sevmeme duygusu yatar ve mmkn olduunca iten kaar. 2. alanlarn bu zelliklerinden dolay, ie onlar zorlamal, denetlemeli, ynlendirmeli ve cezai yaptrmlar uygulamaldr.

3. Sradan insan ynlendirilmeyi yeler, sorumluluktan kaar, hrs azdr ve her eyden ok gvence ister. X kuramnn varsaymlar tm koullar altnda geerliliini koruyamamaktadr ve basit gereksinimler karlandktan sonra, kiiler daha st dzeylerdeki gereksinimler tarafndan gdlenmektedirler. Bu durumda Y Kuram gelitirilmitir. Y Kuramnn varsaymlar ise: 1. te fiziksel ve zihinsel aba sarf edilmesi oyun oynamak ve dinlenmek kadar doaldr. 2. Kii amalara ulamada cezalandrlmadan da baarl olabilir. Kii baland amalar dorultusunda kendi kendini ynlendirecek ve denetleyecektir. 3. Amalara balanmak, baarlmalar durumunda alnacak dllerin bir fonksiyonudur. 4. nsan normal koullar altnda yalnzca kabullenmeyi deil, sorumluluk almay da renir. Sorumluluktan kama, hrsn olmamas ve gvenceye nem verilmesi, kaltmsal bir insan zellii deildir, deneyimlerin sonulardr. 5. rgtsel sorunlarn zmnde, greli olarak yksek derecede hayal gc, beceri ve yaratclk kullanma yetenei, toplumda yaygn olarak bulunmaktadr. 6. ada endstriyel yaam koullarnda sradan insann zihinsel olanaklarnn yalnzca bir blmnden yararlanlmaktadr (Trken:77-78). Ksaca X kuramnda btn nemli kararlar lider tarafndan alnrken ve otokratik, ie ynelimli bir tutum sergilenirken, Y Kuramnda alt dzeydeki alanlar karar alma srecine katlmaktadrlar, liderler daha ok bireye ynelik tutum sergilemektedirler. Burada kiiler rgtlenmeye ve gdlenmeye yatkndrlar. Amalarn gerekletirilmesi iin st ve astlar ibirlii iinde alrlar.

II. LDER TPLER


Tarih boyunca insann ve toplumun var olduu yerde o topluluun ve insann ynetiminden bahsedilmitir. Ynetim insan iin, insanla beraber, insan ynetmeyi ifade eder. Konu dorultusunda liderlik asndan olaya baklrsa, iki kii arasndaki farkl bir kiiden, kitleleri peinden srkleyen bir baka kiiye kadar olayn aslnda deimediini, an-

bilig-1/Bahar96

189

cak boyutun, zamann ve meknn deitii gzlenir. Liderlik, felsefi anlamda bir tr bireysel etiktir. Lider olan kiiler her zaman birer ynetici olmayabilirler, bir devlet adam veya bir topluluun bandaki herhangi seilmi birileri de olmayabilirler. Ama o birileri vardr ki, grup ya da topluluk iinde varlklarn mutlaka hissettirirler. nk bu kiiler, lider zelliini tayan bu kiiler, allm ve genel davran biimlerinin dnda davranabilen, sorumluluk sahibi, alkan, bireysel karlarn toplumsal karlarn gerisinde brakmay becerebilen, halkla birlikte olup halktanlklarn yitirmeyen, Albert Camus'un Veba'sndaki doktor tipinde kiilerdir. Bununla birlikte liderleri tek tipe ve zellie sdrmak da pek mmkn deildir. Liderlik toplumdan topluma, kltrden kltre, zamandan zamana ve en nemlisi bir kurum ya da grubun amalarna gre farkllk gsterir. Bu farkllklar sonucunda farkl liderlik deerleri ve farkl lider tipleri ortaya kmtr. Lider tiplerini yle gruplandrmak mmkndr: 1. Otokratik Liderlik 2. Karizmatik Liderlik 3. Demokratik Liderlik 4. Serbesiyeti Liderlik (Laissez- Faire) 5. Etkin Liderlik

eletiriye kesinlikle ak deildir. Her konuda en dorusunu kendisinin bildiine inanr. Bask yoluyla varln srdrr. Gelecekte kendi yerine hazrlad birileri yoktur. Zaten ekip almasna inanmaz ve yapmaz. Hep liderin tatmini sz konusu olduundan alanlar afakla beraber ie gelir, patron kmadan gidemezler ve kontrol srasnda hep alyormu gibi grnrler. Ama ounlukla verimlilikleri dktr.

B. Karizmatik Liderlik
Bu tip liderler daha ok bunalml dnemlerin yaratt liderlerdir. Arkalarndan kitleleri srklemeyi bilirler. Bu tip liderlerde doutan getirilen, insanst bir takm zelliklerin olduuna inanlr. Bu tip liderlerin kiisel ekicilikleri vardr. Kendisine hep bir kurtarcym gibi baklr. Karizmatik yapya sahip liderler ayn zamanda otokratik liderlerdir. evresindeki kiiler darda kaldklarnda onun szlerine bakarlar. Karizmatik lider, yol gstericidir ancak bu ynlendirme eklinde olmayp yanltcdr. Aslnda karizma, toplumda lider oluturmamann yolu haline gelmitir. nk karizma lideri yanlmaz olduundan emin hale getirir ve deime yeteneini yok eder. Lider liderlii, rtbe ve ayrcalk olarak grr. Karizmatik liderler alrken yanlarnda gl mesai arkadalarnn olmasn istemezler ve genellikle kadro temizliiyle ilgilenirler. Karizmatik liderlie verilebilecek en gzel rnek, Hitler ve Stalindir. Bu liderler ynlendirici olmayp, kitleleri pelerinden srklemelerine karn, insanla ei grlmemi straplar ektirmilerdir. Bu tp liderlerde grlen bir zellik de kendileri ayrlr ayrlmaz veya lr lmez organizasyonlar bozulmaktadr. Stalin ldnde Rusya'da olan durum gibi. Ayn durum irketlerde de sz konusu olabilmektedir,

A. Otokratik Liderlik
Liderin davran ve kararlarn geleneklerin belirledii, ou kere dini otorite eklinde ortaya kan liderlik tipidir. Otokratik liderlikte, lider en son makamdr ve kesinlikle liderin /patronun tatmini nemlidir. Kararlar tek bana alr, denetler, emirler verir, kat bir disiplincidir. Stat dncesindedir. Merhametin insanlar martacana inanr. alanlarna insiyatif vermediinden alanlar arasnda sorumluluu bakalarna yklemek, dedikodu ve iftira yaygndr, grup ie dnk, huzursuz bir yapya sahiptir, Grubun yeleri hep kendisinin yannda, yaknnda olmak ister ve bu ama dorultusunda dierlerini ezmeye, dlamaya alr. Otokratik lider grup yelerini birbirine kontrol ettirir. Bylece herkes lidere bal gibi grnr ama kendi ilerinde rekabet halindedirler. Otokratik lider, standartlara sk skya baldr. Bunlardan en ufak bir sapma lideri kzdrr. Baarszla tahamml yoktur. Kendi otokratln yadsyan veya kendisine hkmetmeye kalkan birilerini en yakn frsatta uzaklatrr. Tartmaya veya

C. Demokratik Liderlik
Hem komuta eden hem de yol gsteren liderleri tanmlayan bir tiplemedir. Onlarda ynetme ve emretme gc aklcdr. Varlklarn srdrmeleri aklclklarn srdrmeleriyle doru orantldr. Astlarna kararlara katlma hakkm verirler. Ynetim erkini astlaryla paylar, yetki devrini gerekletirirler ve eletiriye aktrlar. Sorun ve kararlan tartmaya aar, astlarnn insiyatif sahibi olmalarn ve serbeste iletiim salamalarn isterler. Astlarn yneticilik yeteneklerini gelitirirler. zel imtiyaz ve stat farklarnn hakim olaca kademeli bir grup ya-

bilig-1/Bahar96

190

psnn gelimesine engel olmaya alrlar. Bu tipin dier bir ad da katlmc ve paylamc liderliktir. Demokratik lider, gruba hizmet eder. Grubun hareketlerinin ynn anlayp, gruptan nce o yne hareket eder. Demokratik lider ok ender olarak gruptan stndr. Demokratik liderlik sz konusu olduunda bir sorunu birlikte zmeye alan bir grup insan sz konusudur. Kesinlikle bir ekip almas vardr ve tevik edilir. Bu tip liderlikte i tatminine grup baars ile ulalr.

D. Serbesti Tanyan Liderlik


Laissez -Faire Liderlik de denilir. Astlarn kendi amalarn kendilerinin belirlemelerine ve kendi kararlarn kendilerinin almalarna dayanan bir liderlik tipidir. Lider, kendi roln dier grup yelerininki gibi grr, grup yelerinin bireysel hareket etmelerine izin verir, grubun almalarna karmaz. Kararlar grup alr, lider uygular. Yetki ve erk gruptadr. Grubu ynlendiremez, grup onu ynlendirir.

E. Etkin Liderlik
Btn liderlik tiplerinde zellikler zaman zaman birbirine karmaktadr. Bununla birlikte dier gruplarda olan bir zellikle kiiye lider demek de mmkn deildir. Daha geni kapsaml ve ada liderlik olarak da tanmlanabilen dier bir liderlik tipi de etkin liderliktir. Etkin liderliin temelinde yatan ey, karizma deildir. rnein Dwight Eisenhower, George Marshall ve Harry Truman yalnzca erkinlii olan liderlerdi. Etkin liderliin temeli organizasyonun misyonunu dnmek, bunu tanmlamak ve apak, gzle grlr bir biimde ortaya koymaktr. Lider, ncelikleri, hedefleri, standartlar belirler ve bozulmamasna nezaret eder. Etkin lider, evrenin hakimi olmadnn farkndadr. Bir uzlamay kabul etmeden nce, doru ve arzulanabilir neyse onu dnmtr. Ynlendirici liderin yanltc liderden fark yneldii hedeflerdir. Liderin etkin olup olmadn belirleyen olgu, siyasal, ekonomik, parasal veya insanla ilgili olabilen gerek hayatn snrlamalar erevesinde bir uzlama olutururken, liderin bu sorunlarla misyonu ve hedefleri arasnda ne kadar uyum salad veya bunlardan ne kadar uzaklatdr. kinci art, liderin liderlii rtbe ve ayrcalk deil, sorumluluk olarak grmesidir. Buna rnek II. Dnya Sava srasndaki Genel Kurmay Bakan General Geprge Marshall', Atilla'y ve Atatrk' gstermek mmkndr.

Etkin lider, ok nadiren "ar msamahakar" olur. Fakat iler bozulunca kabahati bakasnn zerine atmaz. Ksaca etkin bir lider nihai sorumluluun bakasnda deil de kendisinde olduunu bildii iin yannda gl mesai arkadalar ve astlar bulunmasndan ekinmez. Aksine onlar cesaretlendirir, tevik eder. Mesai arkadalarnn hatalarnda dolay kendisini sorumlu tuttuundan onlarn zaferlerini kendisine yneltilmi bir tehdit olarak grmedii gibi kendi zaferi olarak kabul eder. Etkin bir lider, liderliin nihai devinin insanlarda dinamizm oluturmak ve insanlarn gr ufkunu geniletmek olduunu bilir. Etkin liderin dier ve nemli bir zellii, gven kazanmak ve tutarl olmaktr. Aksi taktirde kimse liderin peinden gitmez. Liderin davranlar ile beyan ettii inanlar birbirleriyle tutarl, ya da en azndan uyumlu olmak zorundadrnk tutarl olmak zekadan daha nemlidir. Etkin lider, insanlara kurumun/ irketin hedeflerini ve bu hedeflere nasl ulalacan aklamak ve kurum kararlarnn arkasndaki rgtleyici g olmak zorundadr.

III. LDER ZELLKLER


Lider, sradan insanlar ve yneticilerden olan farkn, sahip olduu zelliklere borludur. Bu zellikler lidere ait ve "lider karakteri"nin yap talardr. Liderde bulunmas gereken zellikler zerinde pek ok dnce ileri srlm ve bu konu tartmalara yol amtr. Her ne kadar bir liderde u zellikler bulunur denilemese de liderliin "olmazsa olmaz" zelliklerinden -ki bu zellikler liderleri dier insanlardan ayrdedici olanlardr- bahsedilecektir. Ksaca farkl lider tipleri, liderlik alanlar, liderin inan ve karakteri, zaman ve kurumun farkll farkl zellikler meydana getirse de btn tiplerin sahip olduu ortak zellikler saylacaktr.

A. rade Gc:
Liderin kendisine gven ve evresini etkileme gcnn kayna salam iradesidir. Olaylar aksi ynde gelime gsterdii, korku ve panik havasnn yayld, sradan insanlarn zld zamanlarda, yani bozgun srasnda metin olabilmek, zle kar durabilmek, lider karakterinin gstergesidir. Byle zamanlarda lider, ok hzl ve radikal kararlar almak ve uygulamak zorundadr. etin koullarda toplayc, sevkedici, direnli liderlik sonucu belirleyen en nemli faktrdr.

bilig-1/Bahar96

191

B. Vizyon Sahibi Olmak (Uzak Grllk):


Lider, dan ardn, ufkun tesini, zamann geleceini grebilen kiidir. Bugnk olaylarn yarna neler hazrladn grmek, buna gre imdiden nlemler gelitirmek, yarnlar kurup ina etmek, ihtimallere gre alternatifler retebilmek, liderden beklenen hareketlerdir. Vizyon, normal duyu organmzn dnda ve tesinde bir gr meselesidir. Sezgi, duygu, akl, bilgi gibi kuvvetlerle grmek, adeta zaman koklamak, olaylar en doru ekilde tahmin edebilmek ve ynlendirmek, liderin temel niteliklerinden biridir. Kendisi vizyon sahibi olduu gibi birlikte alt insanlarn ufkunu gelitirmeyi de ister.

olumlu bir etki brakmazlar. Szleri ve davranlar arasnda bir tutarllk ve itenlik vardr. O zaman braktklar etki derin olur. Aksi taktirde braklan etki yzeysel olur. Belli bir sre yceltilen ancak sz ve davranlar arasndaki tutarszlk nedeniyle terk edilen liderler bu nedenle terk edilmilerdir. Liderin doru syledii, verdii sz tutaca, evresindekiler iin adil olduu, hedefini ve ulama yollarn iyi bildii kabul edildikten sonra ok zor koullarda bile ardndan gidilecei dnlebilir. Zaten liderler de kendilerine gvenildiini bilmek isterler.

E. Zaman ve Koullar Doru Deerlendirme:


Her karar ve davran her zaman doru sonular getirmez. Zamanlama, zaman iinde uygulanan hareketi gelitirmek ve baarya ulamaktr. Zamannda yaplmayan bir hareket, byk felaketlere sebep olabilir; ne erken ne de ge, tam zamannda hareket. Tarih, doruyu syleseler bile yanl zamanlamalar yznden zarara uram insanlarla doludur. Zaman doru semek, yeri doru semek, en etkili hareket tarzn semek; sonra da byk bir enerjiyle uygulamak... Baar bu seimde gizlidir. Zamanlama duygusunu gelitirmek iin sihirli bir forml yoktur. nsan bu yetenei deneme yanlma yoluyla, nceden yaplan tahminleri alnan sonularla karlatrarak gelitirir.

C. nsanlar Etkileme -kna Etme Gc:


Lider dier insanlar etkileyip hedefe doru gtrebilen kiidir. Bu etkileme gc, kendisine bal topluluun kabul ettii zelliklerinden kaynaklanr. Ayn zamanda lider olan kii, zgveni fazla olan kiidir. evresindeki insanlar liderin zelliklerini kanaat halinde benimsemilerdir. Lider moral reten ve moral alayan insandr. Ylgnlk ve korkuyu datr. Lider, insanlar her bir ekilde etkileyebilir. Sz ve davranlarndaki kendine zg renkler, ifade biimindeki, bedensel zindelik ve enerjilerindeki farkllk, lideri dier kii ve yneticilerden ayrd eder. Her lider kendine zg, bakalarna benzemeyen zellikleriyle dierlerini etkiler. inlilerin Zen Derslerinden alnan bir kaytta yle yazldr Yal efler olarak hizmet verenler arasnda, aydnlanm erdemle insanlar etkileyenler ve yetkenin gcyle insanlarn itaat etmesini salayanlar vardr. Bu, btn hayvanlarn sevdii anka kuuna ve btn hayvanlarn korktuu azametli kaplan ve kurtlara benzer. Etkilenme ve itaatkar olma sz konusu olduunda hepsi birdir, fakat trleri birbirinden, gkyznn yeryznden olduu kadar farkldr."

F. Kiisel nisiyatif ve Kiisel Sorumluluk:


Lider kendine gvenen insandr. Karar verirken kararnn yakn ve uzak sonularn btn ynleriyle dikkate almaldr. Tam anlamyla inanmad, tatmin olmad durumda, sonucuna gven duymad bir karan vermemeli ; byle bir hareketi balatmamaldr. Bir kez harekete gemeye karar verince, astlar kmaza dmeden, zafer iin herkesi zorlamal ve kesinlikle dn vermemelidir. Lider kendi ekibini ve stlendii ii, engellere karn hedefe gtrebilmek iin urar. Bu arada, kuku ve kayglar duysa da karar verip uygular. Burada btn bilgi ve moral glerini, sezgilerini kullanarak hareket eder ve kritik anlarda inisiyatifini kullanr. Sonuta btn ekibine den sorumluluu astlarna,

D. Gven ve Tutarllk:
Lider, kendisine gvenilen, inanlan kiidir. Szlerine ve hareketlerine hem dostlar hem de dmanlar inanmaldr. nanlr olmayan liderler,

bilig-1/Bahar96

192

kendisini takip edenlere brakmadan stlenmeye iin banda kararldr. nk liderliin rtbe ve ayrcalk deil, sorumluluk olduunu bilir.

G. Koruyuculuk, Ynlendiricilik ve Anlay:


Lider, yol gsteren, astlarn koruyan, kendisine hizmet veren kiilerin ama ve karlarn gzeten ve anlayl olan kiidir. Anlay hi bir zaman snrsz msamahakarlk eklinde deildir. Lider, astlarndan biri kt bir rnek olutursa bile herkesin bir deeri olduunu bilir. Lider, astlara yol gstermeli, onlar yetitirmeli ve almalarndan tr onlar dllendirmelidir. nsan duygular suya benzer, ilkeler ve tavrlar ise bir baraj gibidir. Baraj gl deilse su baraj patlatr. nsan duygular yneltilmiyorsa, yabanc olur ve dknlk gsterir. Dolaysyla bu duygulardan kurtulmak ve kuruntulara son vermek, ktlkleri nlemek ve yanl durdurmak iin lider yol gsterici olmaldr.

H. Topluluun Yreini Okumak ve Adaletli Olmak:


Lider, topluluun eilimlerini, problemlerini, ihtiyalarn, gelime ynn tm genilii ile kendi iinde duyan ve kavrayan kiidir. Bu konuda Atatrk Nutku'nda: "Ben bir milletin vicdannda ve geleceinde sezdiim byk gelime kabiliyetini, bir milli sr gibi vicdanmda tayarak yava yava btn toplumumuza uygulamak mecburiyetinde idim. " (Nutuk, C. 1 :12) diyerek rnek olmutur. Aydnlanm erdeme sahip olanlar, insanlar memnun edenler, aydnlanm erdeme sahip olmayanlar kendilerini memnun ederler. nsanlar memnun edenler byr, kendilerini memnun edenler yok olurlar. Halkla ayn znty ve mutluluu, ayn iyiyi ve kty paylaanlar adildirler. Liderler topluluklaryla ayn isteklere sahip olduklar zaman bilge dnrler diye anlrlar. stekleri topluluun isteklerinden ayrldnda veya bireysel karlar toplumun fayda ve karlarnn nne getiinde onlar da sradan insan haline gelirler.

SONU
Liderlik konusu bu almada drt ayr blmde ele alnm, liderlik kavram aklandktan ve liderlik kuram ve tiplerine yer verildikten sonra rneklerle ve uygulamayla

desteklenmitir. Daha ok liderliin ne olduu, ne olmad, liderlerle ne ekilde karlalabileceinden bahsedilmitir. Liderlik, insanln geliimiyle, siyaset ve toplumbilimin geliimiyle birlikte geliimini ve varln srdrmtr, nsann ynetiminin sz konusu olduu her dnem ve kurumda da varlm srdrecektir. En azndan liderlie ve liderlere ait tartmalar srecektir. Liderlere yaammzn her alannda rastlamak mmkndr. Bu kiiler bizim yneticilerimiz olduu gibi, aile bireylerimizden biri, yol arkadamz, devlet bakanmz da olabilir. yle ki liderlik zelliklerine sahip her hangi biri, ki o biri varln aramzda her zaman kolayca hissettirir, olabilir. yleyse lider kimdir ? Lideri imdiye kadar pek ok kii tanmlaya gelmitir. Lider, zamandan zamana, kurumdan kuruma, kltrden kltre farkl zellikler tayan, en nemli zellii de kurumun ya da ynettii grubun ulamak istedii amalarna gre deiebilen ama her zaman, her kurum ve her amata yine de deimeyen br takm zellikler ve davran biimleri gsterebilen kiidir Lider, zamann, olaylarn, kendi kiisel tutkularnn, bencilliinin stne kabilen, bylece toplumun o gn ve gelecei ile btnleebilen, topluluun eilimlerini, problemlerini, gereksinimlerini, gelime ynn tm genilii ile kendi iinde duyabilen, kavrayabilen kiidir. Lider ok alkan bir kiidir. imdiye kadar karlalan liderler arasnda farkl zelliklere sahip olanlar vardr. Kiiliklerindeki baz olumsuzluklarla kendisini izleyenlere zulmetmi olanlar vardr. Karizmaya sahip olmayanlar da vardr. Ama hepsinin syledii ve rnek olduu ortak zelliklerden biri ok alkan olmaktr. Lider, rgtn /grubun misyonunu dnen, bunu tanmlayan ve ak bir ekilde ortaya koyan kiidir. Lider, liderliin rtbe ve ayrcalk deil bir sorumluluk olduunu bilir ve her davrannda bunu hissettirir. Lider nihai sorumluluun kendisinde olduunu bildii iin ekip almasna izin verir ve evresinde bilen insanlarn olmasndan rahatsz olmaz. Aksine onlar tevik eder. Lider tutarl ve gven verici olandr. Szleriyle davranlar arasnda daima bir uyum vardr. Lider en uza en nceden grebilen kiidir. "En uza grebilen daima en yksekten uan kutur" (Bach, Mart)

bilig-1/Bahar96

193

Lider, etik anlamda zgr olan kiidir. ekingen, korkan ya da bir takm inan ve dncelerin engellemesiyle dier insanlar iin doruyu yapmaktan kendini ve dierlerim alkoyan kii hi bir zaman lideri tanmlamaz. Lider, toplumun her kesimine nasl hitap etmesi gerektiini bilir ve ona gre davranr. inde bulunduu topluluun, kurumun inanlarn, deerlerini, tepkilerini iyi bilir ve bunlara saygldr. rnein bizim toplumumuzda hak ve adalet deerleri, dini deerler kendine mal edilmi llerde nemlidir. Lider, her zaman asl grevinin, amalara ulamak iin insanlar harekete geirmek ve onlarn ufuklarn geniletmek, dier bir deyile vizyon kazandrmak olduunu bilir. Bu zetlenmeye allan zellikler bir anlamda etkin liderlii tanmlad gibi, bizim tarih, kltr ve insan yapmz dikkate alnarak belirlenmitir. Bu durum iletmeler baznda bakldnda da ayndr. yle ki, insanmz, insan olmak olgusuna, yreine deer verilmesine her eyden ok nem verdiinden, sezgileri gl olduundan ve kendine mal ettii bir Mslmanlk anlayndan gven, tutarllk, hogr, bilime hizmet,

kararllk ve ahlakllk deerlerine kar duyarldr. Bu sav pekitirmek iin Edebali Hazretlerinin Damad Osman'a yneticilii srasnda verdii tlerle almay sonulandrmak yararl olacaktr. Ey oul! Beysin... Bundan sonra fke bize, uysallk sana... Gceniklik bize, gnl almak sana... Sulamak bize, katlanmak sana... Acizlik bize, yanlg bize, hogrmek sana... Geimsizlikler, atmalar, uyumsuzluklar, anlamazlklar bize, adalet sana... Kt gz, om az, haksz yorum bize, balama sana... Ey oul! Bundan sonra blmek bize, btnlemek sana... engelik bize, uyarmak, gayretlendirmek, ekillendirmek sana... Ey oul! Sabretmesini bil. Vaktinden nce iek amaz. unu da unutma! nsan yaat ki; Devlet yaasn. Ey oul! Ykn ar, iin etin, gcn kla bal. Allah yardmcn olsun.

bilig-1/Bahar96

194
KAYNAKA 1. David ANDERSAN, Dennis SWEENEY, Thomas WILLIAMS, An Introduction to Management Science, West Publishing Company, U.S.A.,1991. 2. Ismail Durak ATAAY, letmelerde nsangc Verimliliini Etkileyen Faktrler, MESS Seminerler Dizisi :4, Eitim Kitaplar Dizisi, Ankara, 1987. 3. Atilla BARANSEL, ada Ynetim Dncesinin Evrimi, C.l, 1.0. letme Fakltesi Yayn, istanbul, 1979. 4. M. BASS, Ralph STOGDILL, Handbook of Leadership, The Free Press, A Division of McMillen Inc., New York, 1990. 5. Alan BRYMAN, Charisma & Leadership In Organisations, SAGE Publications, LTD., London, 1992. 6. Halil CAN, Doan TUNCER, D,Yaar AYHAN, sletme ve Ynetim, Aslmlar Matbaas, Ankara, 1984. 7. Thomas, CLEARY, Liderlik Sanat, Anahtar Kitaplar, ev.Suer KAYA, stanbul, 1993. 8. Ernest DALE, Ynetim Teorileri Gemi ve Gelecek, teki Yaynevi, Ankara, 1994. 9. Peter DRUCKER, Gelecek in Ynetim, Trkiye Bankas Kltr Yaynlar, ev. Fikret UCAN, Ankara, 1990. 10. Bahattin ERGEZER, Liderlik ve zellikleri, Ocak Yaynlar, Ankara, 1995. 11. Turgay ERGUN, Trk Kamu Ynetiminde nderlik Davran, TODAE, Ankara, 1981. 12. Turgay ERGUN, Ouz ONARAN, "rgt Gelitirme Arac Olarak Ynetim Tarz", Ynetim Psikoloji II, TODAE Yaynlar: 201, Ankara, 1981. 15. Richard FARMER, M.Barry RICHMAND, Management & Organisations, Randon House, New York, 1975. 16. Temel KOEL, letme Yneticilii, .. letme Fakltesi Yayn, stanbul, 1982. 17. Brian LEVY, David WILSON, Strategy & Leadership, Routledge , New York, 1994. 18. L.J.MASSIE, letme Ynetimi, Bayte Yaynclk, ev. . ZALP, Eskiehir, 1983. 19. Jale MNBA, Yabanclama Kavramnn ncelenmesi ve Banka Sektrne Ynelik Aratrma, Yaynlanmam Doktora Tezi, 10. Sosyal Bilimler Enstits letme Fakltesi Davran Bilimleri ABD, istanbul, 1995. 20. smet MUCUK, Modern letmecilik, DER Yaynlar, stanbul, 1987. 21. Wess ROBERTS, Hun mparatoru Atilla'nn Liderlik Srlar, lgi Yaynclk, stanbul, 1989. 22. Tevfik TATAR, M. Mithat NER, letmecilik lkeleri, Gazi Bro Yaynlar, Ankara, 1992. 23. TODAE, Ynetim Psikolojisi II, Sevin Matbaas, No. 201, Ankara, 1981. 24. Asuman TRKEL, letme Yneticilerinin Davranlarna Yn Veren Hakim Kiilik Faktrleri le Ynetsel Davran Arasndaki likiler ve Uygulama, Marmara niversitesi Yaynlar, stanbul, 1992. 25. smail TRKMEN, Ynetsel Zaman ve Yetki Devri Acsndan Ynetimde Verimlilik, MPM Yaynlar, Ankara, 1984. 26. Isabel WERNER, Liderlik ve Ynetim, Amrican Management Association, stanbul, 1993. 27. Abraham ZALEZNIK, The Managerial Mystique, Harper & Raw Publishers, New York, 1989.

bilig-1/Bahar96

195

TRK BOYLARININ FOLKLORUYLA LGL TRKYE'DE YAPILAN ALIMALAR ZERNE

Do, Dr. sa zkan Gazi niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Trk Dili Blm retim yesi

Trklerin yaadklar yurtlarn, tarih devirler iinde siyas ve sosyal sebeplerle birbirinden uzak dmeleri, komu devletler ve topluluklar ile yaptklar temaslar ve din kabulleri, z ve kk bir olmakla beraber, zamanla kltrel birliin farkllamasna ve ksmen de olsa deimesine sebep olmutur. XI. yzyldan itibaren Ortadou'daki Azerbaycan ve Anadolu'da, daha sonra da Balkanlar'da yerleen Trk boylar, ana yurtlarndaki soydalar ile birok alanda iletiimlerini devam ettirme arzusunda olmulardr. Mesela, Ftih Sultan Mehmed dneminde eski Uygur harfleri ata yazs olarak kullanlm; Trkistan'da gelien edeb dil ile XV. yzyla kadar Anadolu'daki Trk irleri zaman zaman iir denemelerinde bulunmular; Karacaolan'n iirleri XVIII. yzylda Mahdum Kulu'ya, Maruf'ye nazire yazdracak derecede ilham kayna olmutur. Karacaolan'n, Rum elinde: "ndim seyran ettim Firengistan' lleri var bizim ile benzemez derken; Ouz neslinden Maruf, "Yolm ddi Kzlba(2) iline lleri bar bizin ile mezemez" eklinde Trkmenistan sahasndan ona karlk vermitir.3 Yzyllar boyunca, gler, savalar, tcirler, limler ve seyyahlar Anadolu Trkleriyle, Trkistan bata olmak zere, dier Trk yurtlarnda yaayan ediplerin, sanatkrlarn birbirleriyle haberlemelerine imkn hazrlamtr. Trkistan Trklerince "Kzlba" kelimesini, savatklar Kalmuk, Solan, Rus ve Fars gibi komu kavimler iin kullanlmtr. (Bkz. Eridinov, Batur, "Traditsion Syucetki Kurulgan Uygur Helk Destanliri Hekkide", Uygur Edebiyetide Traditsiyon ve Novstorluk Meselesig Dair. Almuta 1971, s. 159-160). Yine, Tanzimat dneminde Trkistan'dan gelen Cemaleddin Afgan ve eyh Sleyman Efendi gibi ahsiyetler Trkistan Trkleri'nin kltrleri ve hususen folklorlar ile ilgili muhtelif bilgilere, genel mhiyetteki szlk ve htrat trnden eserler iinde yer vererek, kltrel kprnn kurulmasna yardmc olmulardr. Sultan Abdlaziz dneminde Kagar'a gnderilen subaylar, stanbul'da, Krm'da, Kazan'da ve Takent'te yaynlanan gazeteler, kitaplar; Kazan, Krm ve Azerbaycan'dan stanbul'a gelen ve bilahare yurtlarna dnen gen aydnlar, renciler o gnn imknlar iinde Trk boylarnn birbirini tanmasna bir ok yolla hizmette bulunmulardr.4 Rusya'da 1905 ylnda Duma adl meclisin almas ve arlk rejiminin nfuzunun krlmas ile, ksa sre iin bile olsa bu lkenin boyunduruunda yaayan Trk boylar mill kltrlerini daha serbest aratrmaya ve ifade etmeye baladlar. 1917 ihtilalinden sonra ise, bu durum pek uzun srmedi.

bilig-1/Bahar96

196
tank oldum. Bir iiirde "Dincelmerem gsasm senden alnca" eklinde geen msradaki "huzur bulmak anlamndaki dincelmek sz "dinlemek" eklinde kaydedilmitir. Azer Trkesinin dndaki uzak ivelerden yaplan aktarmalarda durum daha da vahim hle gelmektedir.Telaffuzu ayn olan baz kelimelerin anlamca da bir olduu sanlp fahi yanllar yaplmaktadr . Kuzey ve Dou Trk ive ve Lehelerindeki "byk" anlamndaki "zor/zur" kelimesi, Trkiye Trkesindeki "g, mkl" anlamndaki zor kelimesiyle; yine "rtmek" anlamndaki "yap-/yab-" kelimesi Trkiye Trkesindeki "yapmak" kelimesiyle; "brakmak, bir kenara atmak, kesmek, koparmak" anlamndaki "tala" kelimesi Trkiye Trkesi'ndeki "talamak" kelimesiyle sesde kelimeler olmalarndan dolay anlamca da ayn kabul edilip aktarmalarda ve atflarda yanllklar yaplmaktadr . Ayrca metin zerinde alanlar, anlamn bilmedikleri kelimelerin ounlukla Trkiye Trkesindeki fonetik olarak arm yaptrd en yakn kelimenin anlamn karlk vermektedirler. Tabiatyla aktarlan metinde bir hatann olup olmad konusunda t i t i z l i k gsterilmeyip olduu gibi yaynlanmaktadr Trkmence bir metinde, "ahn grmegey bir kz bard" eklinde yer alan cmledeki, "grmegey" sz "grmeyen" eklinde dnlerek cmle "ahn kr bir kz vard" diye aktarlmtr. Oysa "grmegey" Trkmen Trkesinde "gzellii dillere destan, ok gzel" anlamnda bir sfattr. Yani bu cmle "ahn gzellii dillere destan kz vard eklinde olmalyd." Pek ok yaynda grdmz bu tr y a n l l a r n saysn artrmak mmkndr. Bu durum, aktarmalarda daha titiz olmamz gerektirmektedir Hereyden nce aktarlacak metin ile ilgili olarak u esaslara dikkat edilmelidir. I. Aktarma yaplacak ive ile Trkiye Trkesinin gramerinin, yani ekil ve ses bilgisinin iyi bilinmesi; 2. Trkenin geirdii tarih macerann kaynak metinlere dayanlarak iyi bilinmesi ve bu konuda ainalktan da te bir birikimin, geni bir genel kltrn olmas; 3. Tereddt edilen her kelime iin ilgili ive ile komu ivelerdek izahl szlklerle, deyimler (temsiller) ve terimler szlklerinden yararlanlmas; 4. Aktarmalarda, Trkiye Trkesiyle. dier Trk ivelerindeki telffuzu ayn fakat anlam farkl szlere dikkat edilmesi; 5. Kelime kelime aktarma yerine cmlenin mealinin aktarlmas, kelime iin anlamdan fedkrlkta bulunulmamas gerekmektedir. Trk boylarnn folklorlaryla ilgili yaplan yaynlarda grlen baka bir problem ise, herhangi bir

almalar sadece d dnya ile deil, Trk boylarnn kendi arasnda bile kesildi. Hatta bir ksm aydnlar Trkiye ve hr dnyaya kamann yolunu aradlar. Bunlardan Trkiye'ye gelmek zorunda kalan Ayaz shak, Reid Rahmeti Arat, Abdlkadir nan, Saadet aatay, Zeki Velid Togan, Ahmet Aaolu, Yusuf Akura, Sadri Maksud gibi mtefekkir ve limler Trk boylarnn dili, tarihi, edebiyat ve folkloru zerinde kymetli almalar yapmlar ve lkemizde ilim hayatna pek ok bakmdan katkda bulunmulardr . Btn bu gelimelere paralel olarak 1991 ylndaki siyas gelimelerin de tesiriyle Trk cumhuriyet ve topluluklarna Trkiye'de byk bir alaka domutur. Her alanda uzun seneler boyunca, siyas, iktisad ve coraf sebeplerle birbirinden ayr kalan Trklerin bugn tanp, bilimeleri hatta btnlemeleri tabi karlanmaldr. Dolaysyla Trkiye'de Trk boylarnn edebiyat, folklor ve ksacas kltrleri hakkndaki alma ve yaynlarn saysnda da belirgin bir art grlmeye balanmtr . Bu sevindirici bir durumdur. Bu tr yaynlar, popler yaynlar ve ilm yaynlar olmak zere iki grupta deerlendirebiliriz. Popler yaynlarda fayda prensibinden hareketle folklorik tantm ve kltrel yaknlama gibi amalar n plana karlmaktadr . Akademik yaynlarda ise, Trk kltrnn muhtelif problemlerinin birer tez haline getirilerek irdelenmesi, ilenip sonuca kavuturulma gayesi gdlmelidir. Pek ok folklorcunun yneldii bu alanda metod. ilgili Trk ivesine hkimiyet, ilm disiplin ve hepsinden nemlisi Trk boylarna mensup bilginlerin ilm hukukuna sayg gsterme gibi hususlarda kusurlarmz olduu kanaatindeyim. Ayrca, Trk boylarnn folklorlaryla ilgili malzeme yayn, makale ve kitap aktarma, herhangi bir konuda ilm makale ve kitap yazp yaynlama konularnda bilerek veya bilmeyerek pek ok yanllklarn yapld da bir gerektir . Burada bu tr aksaklklara iaret etmek ve baz teklifler sunmak istiyorum. Esasen kolay bir alan olarak grlen Azer Trkesinden yaplan aktarmalarda bile pek ok hata yaplmaktadr. Buradaki tespitlerimiz ahslara ynelik deildir. Bu yzden eser ve kii ad belirtmeden baz rnekler vermek istiyorum. Mesela, bir kitapta "tizden okumak" mnsna Azer Trkesindeki "zilden okumak sz anlalmam, "trkleri zilden okumak lazmdr" denilmitir. Yine "ziyal bir kiidi" sz, Trkiye Trkesine "Aydn bir insan yerine" Osmanl Trkesindeki, Farsadan geen "ziya" sznn "k" karl dnlerek "Ikl bir adam" eklinde aktarlmtr . imdiye kadar Trk boylar hakkndaki pek ok aratrmada Azer Trkesi de dahil olmak zere Trkiye Trkesi'nde "tula" manasna gelen "kerpi" sznn szlklere bakmak zahmetine katlanlmadan "kerpi" eklinde alndna

bilig-1/Bahar96

197

kitabn veya makalenin zetlenip bana yalan yanl baz bilgiler konularak aratrclarca makale eklinde yaynlanmasdr. zlerek belirtelim ki, bilhassa folklor alannda hangi eser makale, hangisi tebli, hangisi tantmadr, bu, birbirine karm hldedir. alma konusuyla ilgili mmkn olduu lde kaynaklara ulaarak en kk ayrntlar bile fileyip bunlar bir bir deerlendirmek, ne srlen tezlere mesnet gstererek yeni fikirler retmek, belli hkmlere varmak iin, hi bir ile ekmeden yaplan bu tr yanllarla dolu yaynlarn Trk folkloruna bir katkda bulunmayaca aktr. Trk Cumhuriyetlerindeki meslektalarmzca, Trk folklorunun ve folkorcularnn durumu hakknda yanl anlalma ve yorumlara sebep olacak bu tr faaliyetlerden kanmamz gerekir. Ne yazk ki, birok eyde olduu gibi, Trk boylarnn folklorlaryla ilgili yaynlarda da ilm bakmdan seviye dkl ile kar karyayz. Telif haklarna, ilm llere riayet etmeden yaplan almalar, folklorumuza bir hizmet olamayaca gibi, Trk folklorunun genel durumu hakknda da yanl intibalarn uyanmasna sebep olabilir. Bu eserlerin yarna kalmayaca aktr. Nitelikli eserler kalcdr ve Trk folkorunun da buna ihtiyac vardr. Bir dier konu da, Trk boylarnn folkloruyla ilgili geni apl bir tarama, derleme ve yayn almasnn balatlamam ve projelerin hazrlanp hayata geirilememi olmasdr. Folklor atlastan, motif katologlar, destanlardan balayarak her bir anlatm tr iin bir sayfasnda Trkiye Trkesi dier sayfasnda bir ive olmak zere btn ive ve lehelerde "corpus" niteliinde ciltlerle ifade edilecek szl edebiyatla ilgili almalar; mterek edeb ahsiyetlerle ilgili eserler, ortak folklor ders kitaplar ve antolojilerinin hazrlanmas, gnll meslek kurulular ve dernekler arasnda ii birlii gibi konularda en

ksa zamanda almalar balatlmaldr . Trk boylanln el sanatlar ile ilgili mterek albmler; etnorafik eyalar ile ilgili yaynlar; sosyal hayata ait eitli pratik ve talbikatlar (adak, ad verme, by, sihir, tlsm, cad, peri ,dev, dn, fal, kurun dkme, nazar, halk elenceleri, bayram, halk hekimlii, halk baytarl, halk takvimi, hdrellez. Nevruz, halk sanatlar, yamur duas, yama gelenei) gibi pek ok konuda cidd, ilm seviyede almalar yapldn syleyemeyiz. Tek tek ahslarn ilm gayretine ve yeterliine kalm olan bu konularda; ksa, orta ve uzun vdeli planlarn ve alma gruplarnn oluturulmas, Trk boylarndan konuyla ilgili bilim adamlarnn da katlmyla almalara balanlmas bugn iin ge kalnm olsa da, imknsz deildir. Trk devlet ve topluluklarnn gemite yaptklar almalarn bile bugn mterek bir envanterinin ve bibliyografyasnn neredilememi olmas, ilikilerimizin pek arzu ettiimiz ekilde gitmediini gstermektedir. Ayrca, folklor merkezleri arasnda yayn deiimi ve mevcut yaynlarn karlkl olarak folklor ihtisas ktphanelerine kazandrlmas hususunda da daha epeyce yol almamz gerektii anlalmaktadr. Bundan yz otuz yl kadar nce Radloff'un yapt almalarn kalite ve saysna eriememi olmamz da bugnn imknlarna ramen, bir talihsizlik olmutur. imdiye kadar Trk Cumhuriyet ve Trk topluluklarnn yaad lkelerle yaplan kltrel anlamalarda burada iaret ettiimiz meseleler yer alyorsa bir an nce harekete geilmeli; yoksa, maddeler halinde yeni anlama metinlerine konulmaldr. Trk dnyasndaki ilgili kurum ve kurulular ile niversitelerin bu konuda, mmkn olan en ksa srede ibirliine balamalar, mevcudu tespit, gelecek nesillere aktarma ve kltrel birliimiz bakmndan byk nem tamaktadr .

DPNOTLAR l Mjgan CUMBUR, Karacaoolan 2bs., Ankara 1985, s. 325, 326. 2. Trkistan Trklerince "Kzlba" kelimesini, savatklar Kalmuk, Solan, Rus ve Fars gibi komu kavimler iin kullanlmtr (Bkz.Batur ERIDINOV, "Traditsion Syucelki Kurulgan Uygur Helk Destanliri Hekkide", Uygur Edebiyetide Traditsiyon ve Novstorluk Meselestga Dair, Almuta 1971, s. 159-160. 3 sa ZKAN. Yusuf Bey-Ahmet Bey (Bozoglan) Destn, Ankara 1989, s. 52, 284. 3. Krm'dan smail Gaspral, Cafer Seyidahmet Krmer, Kazanl Abbas, Azerbaycan'dan Mirza Fethali Ahundzade gibi muhtelif sebeplerle stanbul'a gelen aydnlarn yan sra, Osmanl sahasndan Kazan ve Dier Trk yurtlarna giden aydnlar da olmutur (bkz. Fatma ZKAN, Abdullah Tukay'n iirleri. Ankara 1994. s. 26).

bilig-1/Bahar96

198

NEVAY ESERLER N YAZILMI BR LGAT:


DER BEYN-l ISTILHT-I EMLAHU'UCAR MEVLN NEVY

Yrd. Do. Dr. Fatma zkan _______________________________________________ Gazi niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, ada Trk Leheleri ve Edebiyatlar Blm retim yesi

aatay Trkesi diye adlandrlan Trkistan mterek edeb dilinin en byk temsilcisi hi phesiz, Ali r Nevy'dir. Nevy, eserleriyle, sadece yaad aa damgasn vurmakla kalmam; tesiri sonraki asrlara uzanm mstesna bir ahsiyettir. O, kendisinden ilham alan saysz muakkibi iin kutlu ve ebed bir kaynaktr. Hakaniye-Karluk yaz dili temelinde teekkl eden Kuzeydou Trkesi, onun eserleriyle ilenip gelimitir . yle ki, aatayca adyla bilinen Trkenin bu tarih dnemi ile, Ali r Nevy ad det zdelemitir. Nevay sadece yazl edebiyatta deil, eserleri ve ahsiyetiyle szl edebiyatta da fkra, efsane ve masal tipi olacak derecede halk tarafndan sevilip benimsenmitir. Nitekim, Nevay'nin merkez tip olarak yer ald fkra, efsane ve masal gibi anonim halk edebiyat trleri, zbekistan'da gnmzde bile szl gelenekte yaamakta ve derlenip yaymlanmaktadr.1 Nevy henz hayattayken, hakknda pek ok kitap yazlm; eserlerinin anlalmasna yar dmc olmak maksadiyle lgatler tertip edilmitir. Mesel, Sultan Hseyin Baykara, "Risle" adn tayan eserini Nevy iin yazmtr. Devleth- Semerkand'nin, "Tezkire-i Devletah 'sinde, Cm'nin pek ok eserinde ve dvnlar iin kaleme ald Dibce'lerde Nevy'den bahisler vardr. Bunlardan baka, Mirhand Muhammed Hvendh, Handmr Gys'ddin Muhammed, Mr Keml'd-din Hseyin b. Mevln ihb'd-din, Sm Mirz, Fahr-i Hert, Zeynettin Vsif ve Zhirettin Babr h'n eserlerinde Nevy ile ilgili ksmlar bulunmaktadr.2 Ali r Nevay'nin eserlerindeki anlalmas zor olan kelime ve deyimleri aklamak amacyla hazrlanan ok sayda lgat mevcuttur. Bu lugtlerin byk ksmnda kelimeler kkleriyle deil, Nevay'nin eserlerinde geen ekliyle yer alm; Nevy'den bol bol rnek verilmitir. Nevy iin yazlan lgatlerin bir ksm, Farsa'dr. Bunlarn balcalar, Tali-i man-i Herat'nin Bedyiu'l-Lugat', Mirz Muhammed Mehdi Han- Esterbd'nin Senglh', Muhammed Hoyi'nin Hulsa-i Abbs'si, Fazlullah Han'n aatayca-Farsa Lgat'i, Fethali Kaar Kazvinli'nn Behcet'l Lugat (Lugat-i Etrakiyye)'i ve eyh Muhammed Slih-i sfahan'nin Et Tamga-y Nsr adl lgatidir. A.K. Borovkov tarafndan Farsa metni ve Rusa tercmesiyle, 1961 ylnda Moskova'da yaymlanan, Bedyi u'l-Lugat, Safevlerin son hkmdr Sultan Hseyin b. Sleyman'n emriyle 1705 ylnda hazrlatlmtr. Lgatin yazar Tali-i Iman-i Herat, eserini, Nevay'nin eserlerinde geen bz kelime ve deyimleri, ran'daki Trklere aklamak iin yazdn belirtir. Farsa olarak kaleme alnan Nevy lgatle-

bilig-1/Bahar96

199

rinin en mhimi, daha sonra pek ok aatayca lgate kaynaklk eden Senglh'tr. Mrz Muhammed MehdHn- Esterbad, Senglh' 1759 veya 1760'ta tamamlam olmaldr. Tam bir nshas Londra'da bulunan eser blmden mteekkildir. Mebni'l-Lga adn tayan ilk blm aataycann gramer ve imlsna ayrlmtr. kinci blm, aatayca-Farsa szlk, nc blm ise, ilvedir. lve blmnde, Nevy'nin manzum eserlerinde ve zellikle, Mahbb'l-Kulb'unda geen Arapa ve Farsa kelimelerle, deyimlere yer verilmitir. Kitabn her blmnde kelimeler ilk hecelerindeki nllere gre "bb"lara ayrlmtr . Muhammed Hoyi'nin Hulsa-i Abbas, Fet-hal Kaar Kazvinli'nin Behet'l-Lgat (Lgat- Et -rkiyye). eyh Muhammed Slih-i sfahn'nin Et-Tamga-y Nsr adl eserleri de, Senglh esas alnarak yazlm olan Farsaaatayca szlklerdendir. Bunlardan Behet'l-Lugat'in yazar Fethali Kaar Kazvinli, Nevy'nin eserleri zerinde uzun yllar alm; yl sreyle Trkmenler arasnda dolamak suretiyle Trkeyi rendikten sonra, eserini vcuda getirmitir. ran hakimi Nasruddin (1849-1896) ah'a takdim edilen szlkte Kazvinli, Nevy'nin eserlerinin yan sra, Mr Haydar, Ltf, Baykara, Benna, Babur, Ubeyd Han ve Fuzul'nin eserlerinden de rneklere yer vermitir. Sz konusu lgatlerden baka, Abuka'dan istifde edilerek hazrlanan Fazlullah Han'n, " aatayca-Farsa Lgat'ini de zikredebiliriz. aatayca ile ilgili aratrma ve incelemele -rin zellikle 1860 ylndan sonra hz kazanmasyla, Avrupa'da da, pek ok gramer ve lgat yaymlanmtr. J. Thury, aatayca hakkndaki, "A Kzep-azsiai Trk Nylev smertetesei" adl eserinde, Vambery'nin yaymlad "Abuka Lgat"n bu konudaki ilk alma olarak kaydeder. Buna karlk Janos Eckmann, Quatremere'nin, aatayca'nn dil ynnden incelenmesiyle megul olan ilk Avrupal Trkolog ve onun yaymlanmam szlnn bu konuda bilinen en eski alma olduunu syler. Quatremere, byk bir aatay szl zerinde alm, ancak, eseri yaymlanamamtr . Daha sonra onun ortaya koyduu malzemeyi J. TH Zenker, "Turkisch-Arabisch-Per -sisches Handworterbuch" balkl eserde deerlendirmitir. aatayca sahasnda alm olan batl ilim adamlar A. Lumley Davids7 ve M. Quatremere gibi isimlerden sonra, anlmaya lyk en mhim Trkolog phesiz, Hermann(Armin) Vambery'dir. Vambery, hem gramer hem de szlk almasyla aatayca alannda eser vermi ilk Avrupal ilim adamdr. aatay Trkesinin tarihi bakmndan byk deer tayan "Abuka" lgati, Pete'de 1862 ylnda onun tarafndan yaymlanr. "Abuka, Csagatajt -

rk Szogyjtemeny (Abuka, aatay Trkesi kelime listesi), Pest 1862" adl szlkte Vambery, aatayca kelimeleri Macarca karlklaryla verir. Yine ayn aratrmacnn 1867 ylnda Leipzig'de yaymlanan ve "agataische Spraclstudien (aatay Dili Aratrmalar) baln tayan eserinin 203 ile 358 sayfalar aras, "aatayca-Almanca-Fransz'ca" lgateye ayrlmtr. Ali ir Nevy'nin lmnden sonra yazlm olan en eski aatay szl Abuka'nn bir baka yazmasn da, V Velyaminov Zernov, 1868 ylnda yaymlar. Bu yayndan iki yl sonra Fransz Trkolog A. Pavet de Courteille'in "Dictionnaire Turc-Orientat'i baslr.9 stanbul'da baslan eyh Sleyman Efendi'nin "Lgati aatay ve Trk-i Osmn", balkl szln10 Ignacz Kunos Almanca tercmesiyle yaymlar.11 aatay szlkleri konusunda deerli aratrmalara 12 imza atm olan Jozsef Thury; Zenker, Budagov, Pavet de Councille ve eyh Sleyman Efendi szlklerinin yanllarla dolu olduu ve ihtiyatla istifde edilmesi grndedir.13 Thury'nin"Behcet'l-Lgat" ve "Abuka" szlkleri ile ilgili yaynlarndan sonra kan A.A. Romaskevi'i, "Novyj agatajsko-Persidskij Slovar" baln tayan aratrmas, yeni bulunmu bir Behcet'l-Lgat nshasn tantmas bakmndan nemlidir. 14 zbekistan'da, bata Nevy olmak zere, Trkistan Klasik Edebiyat Dnemi airlerinin eserleri iin, ilk olarak "Uzbek Klassik Adabiyati n Kiskaa Lgat" adl muhtasar bir szlk hazrlanm ve 1953 ylnda yaymlanmtr. Daha sonra, Parsa emsi ve S. brahimov, balang nitelii tayan bu almadan hareketle, onbe cilt halinde baslan "Ali er Navaiy" klliyatn tarayarak 1972 ylnda yeni bir szlk hazrlamlardr . inde kelimelerin Arap harfli orijinal yazllarnn da yer ald, "Ali er Navoiy Asarlari Lgati" adn tayan bu hacimli eserde, 12500 kelime ve 8000'i akn ibare bulunmaktadr. Daha sonra bu szlk yeniden dzenlenip geniletilerek 1983 ylnda " Ali er Navory Asarlari Tilining izahli Lgati" adyla drt cilt halinde baslmtr .17 Ayrca, zbekistan'da bu tr ilm szlk almalarnn yan sra, her yatan okuyucuya hitap eden popler mahiyette Ali ir Nevayi'nin eserleri iin muhtasar szlkler de yaymlanmtr. 18 aatay szlkleri hakknda verdiimiz bu ksa bilgiden sonra Nevy'nin eserleri iin yazlm muhtasar bir lgat zerinde durmak istiyoruz. Bu lgatin orijinali, Polonya'nn Wroslav niversitesi Ktphanesi'nin, ark yazmalar blmnde S. 69. I. 92 numarada kaytl bulunan el yazmas bir mecmuann iinde yer almaktadr. Sz geen yazma, 1 kapak+44 yapraktan mteekkildir. Ba ksmdaki 1b ile 26a yapraklar arasnda, Kitab- Danstan adl anonim

bilig-1/Bahar96

200
Farsa-Trke bir lgat bulunmaktadr. 27a ile 43b yapraklar aras ise, bu yazmzda tantmaa alacamz Ali ir Nevayi'nin eserleri iin yazlan Der Beyn- lstlht- Emtah'-ucar Mevln Nevy balkl lgate ayrlmtr . 15x11.5 ebadndaki yazmann kd aharl ve parlak beyaz renktedir. Balklar krmz mrekkeple gsterilen Farsa-Trke szlkte, Farsa kelimeler nesih, Trke karlklar ise rika ile yazlmtr. Nevayi Lgati ise, nestalik yazyla kopya edilmitir. Mecmua'nn 1a ve 26b yapraklar botur. Tarih kayd bulunmayan yazmann kadndan XVII. yz ylda istinsah edildii tahmin edilmektedir.19 Nevayi Lgati'nin satr says 6 ile 14 arasnda deimektedir. Deri kapakl yazmada, her sayfa Arap rakamlaryla numaralandrlmtr. aatay Trkesinden, Anadolu Trkesine bir szlk eklinde tertip edilen Nevy Lgati "Der Beyn- stlt- Emlhu'-ucar Mevln Nevyi, Raime-hu'llh c Aleyhi arf-i Elif" ibareleri ile balamaktadr. (arf'l Ya) ile biten szlk ksmndan sonraki bo sayfaya mstensih baz bilgiler ile Ali ir Nevayi'den "kt'a bal altnda beyitler kaydetmitir. Eser, Nevy'nin; "Vir ara ya yaman alda ba oysam ni ta Kim ki yo andn yamanra min yamandn yara" beytiyle tamamlanmaktadr. Ayrca, mstensih, Nevy'nin eserlerindeki imla zellikleri ile ilgili son yapraktaki beyitlerin kenarna "Nevy imlsn anun budur ki, bir kelimeni iri meftu olca bir elif yazlr. cAlmeti fetha mamum olcak bir dal yazlr. cAlamet-i kesre ve kaf ... nun yazlr." ek linde bir kayt dmtr . Sz konusu notun altnda ise, zeri karalanm ve izilmi hlde bulunan yazma ile ilgili tarih kayd ve mstensihin ad olmas muhtemel bir satr yer almaktadr. Nevy'nin iirlerinden kopya edilen beyitler ve lgatte yer alan kelimeler ayn iml ve yaz karakteriyle yazlmtr. Ancak, beyitlerin alt ksmnda ve yapran bo bulunan 18b yznde baz kelimelerin acemice yazl ve harflerin bitime ekilleriyle ilgili altrmalar bulunmaktadr. Bunlardan baka yars yine karalanm Latince bir satr yer almaktadr. Bunlardan hareketle yazmann Trke bilen bir Avrupal tarafndan Osmanl kltr muhitinde yetimi birine kopya ettirildii tahmin edilebilir. inde Kitb- Dnistn adl Anonim FarsaOsmanlca ve Ali ir Nevay'nin eserleri iin aa-taycaOsmanlca iki ayr szln yer ald bu yaz ma ilk defa Alman G. Ricber'in daha sonra ise Polonyal Tadeusz Majda'nn katalounda gsterilmitir.20 Yazmann Vroslav niversitesi ktphanesine nasl ve ne zaman ulat konusunda kataloglarda zel bir bilgi bulunmamaktadr.21 Ancak, II. Dnya Savandan nce bir Alman ehri olan Breslau' (Lehe V roslav)daki niversite ktphanesinde bulunan sz ko nusu yazmalarn temin edildii zel ve resm kolleksiyonlar hakknda kaynaklarda baz bilgiler kaydedilmitir.22 lk defa yayna hazrladmz 17 varak tutarndaki szlkte yer alan kelimeler, Arap alfabesine gre sralanmtr . Yni, "harf-i elif'le balayan sz -lk, "harf'l-ya ile sona ermektedir. Herbir varakta, ortalama 67 satr, her satrda 3 veya 4'er kelime bulunmaktadr. Szlkte, toplam 635 kelime vardr. Karlklar, hemen kelimelerin altna not edilmitir. Kelimeler, uzun uzadya izah edilmemi, ounlukla birer kelimelik aklamada bulunulmutur. Az sayda kelimenin karl bo braklmtr . Bunlar srasyla, "ayuk (2a-7)", "taman (7b6)", "apma (9a-6)", "sorag (11b-4)", "unar (12a-l)", "apa" (14a-2)" kelimeleridir. Bir kelime ise, "yaksz (17b4)" eklin -de karl verilmekle beraber , yazlmamtr. Szlkteki baz kelimelerin karlklar yanl verilmi veya yarm braklmtr . .Mesel, "ulapa ( 13b6)" kelimesinin karl, "kmz ierde" yani "kmz ierken" eklinde eksik kalmtr. Ayrca, "yn (4b-2)" kelimesine, "tuzak", '' al (5a-2)" iin "tereke"; "yal" anlamndaki "pir (5b-3)" kelimesine "dilber"; "itin(10a-2) kelimesine, "gerek"; "alak, aa; hafif sesle sylenen".anlamlarna gelen "pest (6a-4)" iin, "ecel arabn iir -mek"; "hor (l0a-4)" kelimesine "lyk"; "yal" anla -mndaki "pir (5b-3)" iin, "dilber" , "eyerin tahta ksm, kaba, iffetsiz, namussuz" anlamlarna geln "kalta (l3b-5)" kelimesine, "kedi" eklinde karlk ve -rilmitir. Ayn ekilde, "ierde (3a-3)" kelimesinin karl "ierken" olmas gerekirken, "itiini" anlamndaki "idgin" eklinde aklanmtr . zellikle, ekimli kelimelerde buna benzer yanl anlamlandrmalar da yer almaktadr. ncelememize esas aldmz "Der Beyn- Itlt- Emlahu'-ucar Mevln Nevy balkl szlk, aatay Trkesinden, Eski Anadolu Trkesine gre tanzim edilmitir. Yni madde balar aatayca, karlklar Eski Anadolu Trkesiyle verilmitir. Bu bakmdan mezkur szlk, Trkenin iki tarih lehesine k tutmas bakmndan nem tamaktadr. Eserde kelimeler, fiil ve isim tabanlar hlinde yer almakla beraber, isimlerin byk ounluu hal, iyelik ve okluk ekleri alm olarak kaydedilmi -tir. Fiiller ise, eitli zaman kiplerinde ekilmi, sfat-fiil, zarf-fiil ekleri alm ekilleriyle bulunmaktadr a)Ykleme hli eki alm kelimeler: aann "atn" 5a-1. aytann "sylediini" 2a-7. ln "huyunu" 13b-4. b)Ynelme hli eki alm isim ve zamirler: aar "ona" 4b-5.

bilig-1/Bahar96

201
aza "azna" 3b-4. alay yaa "oyana, o tarafa" 5a-5. anga "ona". bizge "bize" 5b-5. bulay yaa "bu yana, bu tarafa" 6b-4. ikevge "ikisine" 1b-2. iligge "iline, memleketine" 3b-5. "gnlme" 14a-6. klmge "bana" 15a-4. maa nitke "neye" 16a,3. nitmege "ne eylemeye" 16a-3. ornia "yerine, makamna" 3b-2 olara "onlara" 4a-2. sanka "sayya" 11a-6 yzge "yze" 17a-1 c)Bulunma hli eki alm olan isimler: allnda "karsnda, nnde" 1b-4 astda "altnda, alt tarafnda" 1b-3. az ada "ksa zamanda" 2a-b "nnde, huzurunda" 3a-7 ileyide "nnde, karsnda" 13a-5 ada "nerede" l3a-2 ayda ornda "yerinde makamnda" 2a-5, 2b 7 otda "ateinde"2b-5 tapuda "ibadetinde" 8a-7 tiginde "karsnda" 8b-7 stide "stnde" 1b-3 ) Ayrlma hli eki alm kelimeler: ileygidin mundn otdn oyrudn tirilgendin tu tumdn yiglik zngzden 2b-4. "bundan" 15a-4 "ateinden" 2b-5 "kardan" 5a-7 "dirildikten" 7a-3 "drt bir yanmdan" 7b-2 "iyilik kendinizden" 17b-3

"8b -5"; "ndemek"5a-2"; ylma "17b-5"; ylama "16b-2"; "yorama "17a-6". g) Sfat fiil eki (-gan) alan kelimeler: alan "2b-7"; aran*4b- "; ap baran "4b-7"; aytan "2a7"; balaan"6a-1"; baran "6a-7"; bolan "5b-3"; alan "9b-4"; anan "9b-2"; istegen "3b-5"; alan" 13a-2"; kelgen "14b-3"; krgen"14b-5"; uran "13a-6"; "lgenlerin "3a-2"; taratan "8b-1"; tayan "8a-1"; tirilgen "7a-3"; tolan "7a-6" uzatan "4a-5"; yaunan "17b-7" h) Zarf-fiil eki alan kelimeler ap 4b-7; aytp 3b-1; banp 6b-1; boup 6a-7; itip 2b-2; aytp 13b-4; muratp -15b-2; tartp 7b-5; tolanp 7a-6; yanp 17a-3.

d) Yn hli eki alm olan kelimeler :


artkar "5a-5"

e)Eitlik hli eki alm olan kelimeler:


aaa eve "ona kadar" 1b-5 "e kadar" 1b-3.

f) Mastar eki alm kelimeler:


anamak "3b-3"; atarma "4b-1"; ama"4b-7"; btmek"5b-7"; anma "9b-2"; apma "9a-6"; arma 9b-6"; lama "9b-7"; "orma "9a-6"; ymek "9b-2"; umma "10a-2"; "egremek"4a-5"; gecigmek"13a-1"; arama "4a-1 "; ibermak"4a-1; isremak "3a-5"; avma "13a-4"; opuma "13b-7"; ozalma "13a-4"; maktama "15b-4"; oyanmak "3b1"; pkelemek "5a-1"; rgenmek"3b-2"; rtemek "3a4"; sandrma "11b-1"; tanma "8a-5"; tutama "8a-5"; "tmek

Grld zere, szlkteki madde balar, ekim eki alm isimler ve ekime girmi fiillerden meydana gelmektedir. Bu durum, devrin szlklk anlayyla aklanabilecei gibi, eserin yazl sebe biyle de ilgilidir. Esasen szlk, Ali ir Nevy'nin eserlerinin anlalmas maksadiyle kaleme alnmtr. Szlkte, alulkur 2a-6; ap baran 4b-7; kele turanda 14b-3; Teri birgey 8b-7; yigilik zzden 17b-3 gibi uzun ibreler, Nevy'nin eserlerinde sz konusu ifadelerin nasl kullanldn gs -termek amacyla madde ba olarak yer alm olabi -lir. Tantmaya altmz szlk, ses bilgisiynnden Trkenin tarih geliimine k tutacak dikkat ekici rneklerini vermesi bakmndan da deer tamaktadr. Hakaniye ve Harezm Trkelerinde, szc d'ye dnen Eski Trkenin kelime ii ve kelime sonu d sesi, NL'deki rneklerde z ye dnr: azruk "baka", 4a-7; zi "Tanr", lb-1;.uzatmak "uyumak", 4a-5; uzkuk" "uyku", 4a-5; zak '.'ayak", 4a-6. Buna karlk, iki rnekte Eski Trkenin d sesi, y'ye dnmtr: keyin "art, son" 14a-6; koy "aa, alak" 13a-6 Szln ses bilgisi bakmndan dikkate deer dier bir zellii de, y-> c-, - deimesinin rneklerini vermesidir: carl "fakir, yoksul" 9b-5; cip "ip" 9b-3; covurt "yourt" 10a-1- cz "yz" 9b-6; alan "yalan" 9b-4; <y "feyat etme, alama" 10a-2; itip "yetip, yetiip" 9b-1; ildem <yildem "tez, abuk" 9b-4; igi <yigi<ey-g<edg "iyi" 9b-3; iyid "yiit" 9a-5. Bu rneklerden Abuka'da ve KB' te de geen "feryat etme, alama" anlamndaki kelimesi, ylamak "alamak" ile lk kelimesinin ayn kkten geldiini gstermektedir. Szlkte, bir ksm Trke kelime olmakla birlikte ou, Arapa ve Farsadan dilimize girmi kelimelere karlk olmak zere tekil edilmi keli me ve kelime gruplar, Trkenin kudretini ve gzel-

bilig-1/Bahar96

202
liini ortaya koyan rneklerdir: ta "at" 7b-4; tapu "ibdet" 8a-7; u ula "eek" 13b-l; r aya "kayk" 13b-7; arau y "zindn" 14a-1; sa ula kelb, kpek 1 2a-2; tan yan "sabah aydnl" 8b-4; yunu "abdest" 17b-4. Szlkte, baz kelimelerin iki ayr fonetik ekli birden yer almaktadr: bala- 6a-1 / bayla-6b-1 "balamak"; carl 9b-5 /yarlu "fakir, yoksul"; yildem 17b-1 / ildam 9b-4 "tez, abuk"; iber-4b2/ yiber- 17a-4 "gnder-, ilet-".
Biz almamzda nce yazmay aynen transkribe ettik. Daha sonra baz szler zerinde notlar ksmnda aklamalarda bulunduk ve anlamlarn da gstererek kelimelerin dizinini yaptk. 5 ornda uyat srk alulkdur ie az ada aytp aytuw aytann ayu 2b 1 aytganda i kni uradm 2 itip imdi itemin 3 ok tn zgeni 4 ola ilgidin olay otda irr otdn olmaymin ulus ornda anda alan ara t ltrr lgenlerin ltrsn ougay ierde irmes imgenr isteben rtemek aylanp lg isrema tmi ze irr eyley otlu : yerinde. : aclet. : mest. : almaludur. : fsk. : tz zamnda. : eydp : diyi. : didgin. : didginde. : ceng gni. : uradm. : gidp ve alup. : imdi. : ideyin. : vakt. : n. : yigregi. : yuvalanr gider ol koaz ki yil ince. : elden. : olurd. : odunda. : gelr ve olur. : odundan. : olmayup, : kabile. : yerinde. : yle ve anclayn. : aldu. : bi-man fi ve arasnda : d. : ldrr. : lmilerin. : dul itdrsin. : ouma. : idgin. : olmaz. : emek eker. : isteyen. : yama. : olanp. : l. : gizlemek. : gynm. : zere. : olur. : eylemezse,eylemezse. : tein.

Der beyn- lstlht- emlabu'-ucar Mevln Nevyi


Rahimehu'llahu aleyhi
c

harf-i elif
zi irenler :bri, celle ve cal. :erenler.

2 iv y o
imes ikevge 3 eve stide astda imi anudik allnda ileyinde aaa ikev ew ivrsa asru isi 2 3 irik ledi lys aytgeli ualp irmen ivrilip isre tr 1

:ev. :ev.
:dilber. :degl. :ikisine. :ine. :stnde. :altnda. :leb. :an gibi. :alnda. :inde. :aa dek. :ikisi. :i. :yuvalasa, :ziyde ve yet. :kuvveti. :tiyar :ledi. :issi. :eytmege. :np. :dermn. :dolap :gizli. :anclayn. 7 4 5

6 7

3a1

2a 1

bilig-1/Bahar96

203

n ileyide itge aytanlar oyanmak obamak 2 rgenmek zge 3 orna azd pke anama iltgi ilikdim aza 5 itige rtenr istegendik 6 isray ass ev ldr 7 tti iz aba ivda 4a 1 rama iki aya orun olar olara oyular l udrum inanc alp erk aa tigr kim irk 5 uzu uzatgan indi egremek 6 uyalur an za ii 7 aru ilenat

: vz. : ide. :idicek : diyenler. : uyanma. : bezemek. : grenmek :ayr :yerine ve arasna. : atd. : pke. : yuvalanma. : iledici. : igildim. : azna. : illere. : yanar. : istedgi gibi. : cem -i dem. : ast. : kii. : yldrmak. : gitti ve geti. : pey. : erdr. c : avret. : at. : kei. :ana. : mam. :anlar. : anlara. : uyanlar. : sm ya n cz. : urundu. : inm kii. : bahdr. : ulu. : aa degin kim. : ka. : uyu. : uyuan. : abaa : bklmek. : utanur. : seyl. : aya. c : avret. : ayru. : ous. 5b 1 5
c c

gtedr 4b 1 alaan alaman atarma 2 iberma re yn 3 imi ayan in pke 4 anday rap anma 5 aran aar oama ayn ink 6 aba ini ata 7 alaa ayl iti ama ap baran 5a 1 aann pkelemek aval ndemek al urma esen aman abz tn uyalmaz uyal avlu araba alay yaa 6 7 artan aytp keleine uol o lfte oyrudn Harf'l-b bayat 2 bat bat biyik

: aabdur. : trc.(1) : mrc. : ardrma. : gndermek. : tat. : uza: lezzeti. : kk birder. : muib-l b-tekellf. : pmek. : ol adar. : esrk. : yorulmak. : yorulan. : oa. : bezemek. : egn. : ketd. : er. : karnda. : baba. : at. : ola. : idi. : gemek. : gep giden. : gedgini. : ama. : d. : armak. : tereke. : ay. : ey ho. : fz. : dilek. : utanmaz. : utan. : maalle. c : araba. : o yaa. : ardnda. : isteyp gelene. : bu adar oldur. : fte. : arudn. :Hd azze ve cell.(b) :tiz tiz ve ziyde ve at at : byk.
c

3b 1

bilig-1/Bahar96

204
birgi bter bardur 3 bolan peyker pir bolur 4 bara bell bolmaay 5 baa bolsam bizge 6 bard burun bolup 7. birdik btmek bilgrr 6a 1 pergle balaan bala biye 2 bitel unan bemen yarlu 3 bre bular bilig 4 bg biligsiz pest bkrenip 5 po pusay 6 bula baye blk berigan basa 7 bolan a baran bolup idi barp iken bayla brk 2 bri boduna : verici. : biter. : vardr. : olan. : ret. : dilber. : olur. : cmle. : bell. : olmasun. : demren. : olsam. : bize. : gitdi. : evvel. : olup. : virdik : bitmek. : bildirir. : ciger pre. : balayan. : olan. : ulun. : iki yaar, : i yaar. : ona? : akr. : urt.(3) : bunlar. c : akl. : akm. : chil. : ecel arbn iirmek, : bklp. : rek. : ayu. : buar. : toa. :kiri, tuncun yanna saran kiri. : arr uma. : besdr. : oldu vat. : varan. : olmu idi. : varm idi. : bala. : deri taye. : urt. : bldrcn. 7 5 4 3 2 7b 1 7 5 3 5 7a 1 2 3 birev bike bike bz burav baravuz 4 bulay yaa alay yaa bir andan kni bitig arf'l-t tilermin til tilep tapmadm tsa tigr tiyge tapar tik tirilgendin timr tirgrgeli tigen 6 tilbe ti tofra tolanp ta trna tirik tapmas tapma tu tumdn tanmas tti tigr tigre tbi toud tigirmen ta tuta tartp tapp tola tire taman telegin tuyu : dilermin. : dil. : dileyp. : aradm ve bulmadm. : dilese. : eridir ve degr. : eriicek. : bulur. : gibi, berber. : dirilikten. : demr, hen. : dirgrmege. : timek. : k ve ride ve dvne : berber. : opra. : olanp.(6) : da. : rna. : diri. : bulmad. : bulma. : drt yanmdan. : bilmez. : ddi. : degin. : dyire. : dibi. : urud. : degirmen. : at. : yolda. : kurp. : bulup. : olu. : derse.
c

: bir. : adnck. : adn. : bez. : buru. : mtevven. : bu yana. : o yana. : yevm-i ek. : kitb.

6b 1

: __
: ahin. : tavu.

bilig-1/Bahar96

205

tye teleken 8a 1 tosu temyiz tostuan tayan 2 talam tanma tananda 3 titreyende tigr tilim turas 4 tiri turu tirmek tiger 5 teyg tnn tutama tata tedusi trlk tuma 7 tom terurusa tapuda taratan

: deve. c : araba. : tosun. : bozu. : adec :aynma ya ni aynan. : aynm. : bilmek. : bildgin. : titreyip ; degre. : k. : dili. : deri. : tevauf. ; devirmek. : tersine. : ferite. : canlu. : ulamak. : ta allu. c : adas. : drl. c : k. : mi. : dama. c : ibdtnda. : dadc. : suyuermek? : durmaz. : muztarib olup. : are. c : za if. : yoruldu. : abaldm. ; diledginde. : ab aydn. : avrulm buday. c : er at. : mecnn. ; dmek. : atlandr : atlan. : bili. : dad. : deve. : aru. : aruda. : vire. cim
c

n apdurd arlap orma ayald apan

; a ve gerek : gnderdi. : arp. : ndrme. : aland. : yalab. : srarn. : srayp. : yitip mas. : leziz. : sarmam. : mekes. : yigit. : san. : au. : ok. : segirtmek. :: m... : segirdip. : ya. : yetmi. : anma. : andu. : ula. : salma. : iz. : ip. : ey. : eyidr. : tz. : yalan. : gereklii. : yalan. : olanuk. : fair. : yai. ::: suc. ; arma. : yz. : fnduk. : ul. : ylma. : t. : op. : yourt. : yr. : eme. : immek. : feryd. : khl.

4 rmaaymin rmap rmaym S k rman ibin 6 iyid an me ekmen 7 orma apma orup citip i itip idi anma 2 anann apar ymek e 3 cip igi

9b 1

8b 1

taal totamas 2 tilmiyp tm tnmagur 3 tavald tald tlaanda 4 ta yar talgan tre 5 tonnu tmek tura tu 6 tuhte tan tatuy tye 7 tigi tiginde Teri birgey 9a 1 arf'l-

igi ikin 4 ildam alan nl 5 alan n carl up 6 ar arma cz etlevik 7 ora lama it 10a1 atlan covurt rt

oura 2 umma emen

bilig-1/Bahar96

206
p krk itin hay arf'l-h aberci or arf'd-dal dik dip imi dav dvbd diy dige arf' - el arf's-sin sizdi sar er savu sin salur soma spard svarp saa sanurmn sanka sevd soral syr siyli spard sana sa selik sandurma sat sual sayalur ssarm say n sald surun svk sydam sk sora sona sefl :.bildi. :.araf. :.sever. :.savut. :.sen. :.saluban. :.soa ve rh- teng. :.di. :.suvarp. :.sana. :.sanurn. :.anduca. :.alm satm, ir. :.sorma. :.sr. :.gzel. :.idi. :.say uy a. :.a. :.nazk. :.tenbh eylemek. :.silh. :.sayru. :.azalur. :.adarm. :.azr ve ann birbirne. :.azald. c :.mu tadil hev. :.urm tan. :.pk yzli. :.mtem. :.gibi. :.der imi. :.ma iyyet. :.ara. :.. :.didginleyin. 4 :.adan btla meyl etmek 5
c

3 4

:.marur, byrek. :.gerek. :. abile.


:.peyamber-i amm takdim, :.lyk.
c

12a1

arf'-n udurven u e is unar 2 arf'-ad a ula

:adrvan
:.dilber :.or. :.kre.

10b1

arr oma okr zlav ana aale ava oyural oyurasan oyra art yr ala ub zaan

:.kelb. :asl- arabide su alamak :.urma ve soa :.kr. :.nekes, :.say. :.bra, :.armaan :.in am. :.buyursan. :.buyur, :.cr a :.sr :.iftlik. :.sz. c :.balaban yigit b-ma r :.erm-r ve ehbz. :.araan.
c c c

3 1 1 a1

12b 1 2 aya 3 4 arf'- astan arf'l-ayn niip aranbi arf'l-f iit arf'z-zad

:.ar avret. :.dlbend. :.enleip :.feryd ve...

11b1

:.__
:.rde :.testi.

5 13a 1 flan mu ikin flanli fe 2 Harf'l-kaf ayda alan almaay 3 ay ayu at uru 4 utulma oyay avmak

:.filan mi ki. :.filanl. : :.emle. : anda. : alan. : almaz. : b-ma na sen. : dkeli ve an. : at. : ur. : urtulma. : oyayn. : ovma.
c

bilig-1/Bahar96

207

ozalma

: muarb olma ve oalma ve abarma ve ovalama ve areket etmek : gne. : ualu. : ninde. : arm. : an. : ara. : oyun. : aaa ve ala. : ir. : oca ve eski.(1) : eek ve atr. : ar doan. : atmaca. : deri taye. : ikence ve : kesb. : salm. : ol. : dnmek. : dnm idi. : tavan. : y. : yun. c : avret. : kedi. : aydn. : at sdi. : ahbz. : avrulmu buday. : mz iende. : egri. : al. : saz almak. : ay. : onu. : ki. : zindn. : -: ok. : yne. : gricek. : sne ve pehl. : getr. : gelmez. : gsterir. : gelmekdelermi.(5) 15b1 4 2 3 15a1 7 azb. 4 3 2 14b1

krgeli kimi kyermin 6 kesengen knglmge keyni krglktr kilmey krgzr krngl kprek keniz kmir kmre kelgende kelgesin kelan a kele turanda kelginni kvenci krki 5 kcemci kiek krgen o k k 6 keltire tura kii kreriken kiyiz geigmek geiw kike gereb gerebci grge grge turad kime krgiz, krset arf'l-lm lo lan la arf'l-mim munda mundn maa mulg mening

: greli. .' gibi. : yanarmn. : kisen. : glme. : ard. : grmeldr. ; gelmedin. : gsterr. : devletl. : orak. : mal. : irkin. : bgr. : geldginde. : gelesin. : geldgi vatin. : geliyorrken. : geldgin. : sz dlg. : ziyneti. : lmlk. : rdek zlfi. : grdgi vat. : uvvet. : ulm. : getriyorrken. : kii. : greyorrken. : kie. : eglenmek. : get. : tank. : gemi. : gemici. : devr, ade. : ade devri sizde tamm old. : gemi. : gster : yalan. : ahin. ; vay, : gibi ve ol adar : bundan. : baa : bunu gibi ve bul ye bmar ma nasna. : benim.
c

uya ayulk ada ra

ayan uyun oy oy

uran 13b1 art o ula aray 2 ru alpak n azgan 3 skanm u aytmak aytp irdi uyan lg lgn 5 atn altak yaruk 6 mz ayran uvut ulapa r 7 opa opumak rk ayak 14a1 onak urt 2 3 aragu y apak Harf'l- kef kp kzng krge 4 korek kitr kilmes krrgzr 5 kilmeng

bilig-1/Bahar96

208
men mandager mirz 2 mulu miyn mkellel muratp 3 mb munday o munday ada 4 muna may man matama 5 nik nitip niteyin nidin 16a1 ni iin Nime Nau ncd 2 nevru nign nik iteli 3 nitmege nitke ne bolsa nitr 16b1 2 arf'l Vav vaya arf'l Ya Yaurun yarutup 3 yitige ylama yalar 4 yasa yamur yalbarur yremes yrr yia 17a 1 yzge Yitgey Yz tmen 2 yan yavud yazup arf'n-nun

: ben. : bezeyiler. : beg. : muhtc. : yund. : murassa. : bunguldayp. :labd mine ve ab. : bu adardr. : bu adar vata. : bu adar. : ya. : bulud. : gmek. : nice. : neyleyip. : nideyin. : neden. : nige. : nesne. : nedendr. : sar ki anla arb ierler. : ceng : dev. : nice ideli. : neylemege. : neye. : ne olsa. : nice. : at
c

yanp yaluz yreme yiberdi yuun ytur yibertmende yal yaman yek

: dnp. : tenh. : ygrmek. : iletdi ve alverdi. : z. : devir. : salvirdkde. : gibi. : yavuz. : eyn. : peymber. :ta br itmek, bir nesne ta br eylemek.
c c

yalawa yorama

yiberme yibergende yibergen so yilili yaru

: salvirme. : salvirdkde. :salvirdkden sora. :eylik. : aydn. aydlkdr. : tz. avrulmu dar unnda yada pimi rek. ipek. gen. Trk demi ya ni kend cinslerinden ayn her kimi var ise. destml. yal sizden. ya ni buyurd. abdest. dirilmek. bulumu. ini yokuu. bert. incinip. dn. uvanm.
c c

17b1

yaru ikn yildem yuvu aa

ypar ya yuvac

3 4 5

yal yiglik zzden yarlad yunu ylma yavum yurta

: gizli. : yap. : iriicek. : alama. : fllar. : bb. :.yamur. :.yalvarur. :.gelmez. :.gelr. :.aa. :.yze. :.erir. :.yz bi. :.dn ve araf. :.yetidi ve yalad. :.yalsa. 7 6

yarl yalnp yan yaunan

BBLYOGRAFYA VE KISALTMALAR Abu.: Atalay, Besim., Abuka Szl , TDK Yay., Ankara 1972 Az.Dil.Azerbaycan Dilinin zahl Lgati., 1966-19.. Bak. BARUTU : Barutu, F. Sema, Muhakeme -t'l-Lugateyn., Ankara (TDK'nda baslyor) BD : ZKAN, sa., Yusuf Bey-Ahmet Bey Bozolan Destan., Ankara 1989.

bilig-1/Bahar96

209

BOROKOV 1961: A.K. Borokov., Bada'i al Lugat, Slovar' Tali' mani geratskogo k soineniyam Aliera Navoi, Moskva 1961 BUDAGOV:Budagov, Lazar., Lugat-Trki Sravnitelny slovar turetsko-tatarskix nareiy I-ll, Sankpeterburg 1869-1871. DDK: ERGN, Muharrem., Dede Korkut Kitab, ndeks, Ankara 1963. DTO: M. Pavet De Courteille., Dictionnaire TurkOriental, Paris 1870. DTS: Nadelyaev. V.M- Nasilov, D.M.-Teni-ev, E. R.- erbak, A.M., Drevnetyurskskiy Slovar, Leningrad 1969. ED: CLAUSON, SR G, An Etymologcial Dictionary of Pre-thirteenth-Century Turkish, Oxford 1972. ERASLAN,K., Al r Nevay Mzm'l evzn(Vezinlerin Terazisi), Ankara 1993. HakRS: Baskakov, N. A.-nkicekova, A., Hakassko-Ruskiyy Slovar, Moskva 1953. KarayRPS: Baskakov, N.A.- Zajaczkowski, ASzapszal. S.M., Karaimsko-russko-polskiy slovar. Moskva 1989. KzkTS: Kazak Trkesi Szl(Ter. H. Oraltay, N. Yce, S. Pnar), stanbul 1984. KrgTS: Abdullayev, E.sayev, D., Krgz Tilinin Tndrm Szdg, Frunze(Bikek) 1969. KB: Arat Reid Rahmeti, Kutadgu Bilig 1 Metin, Ankara 1947; Indeks, (hazrlayanlar: Kemal Eraslan, Osman FSertkaya, Nuri Yce) stanbul 1979. MK: Mahmd Kagar., Divn lgati't trk, Besim Atalay Divan Lgat-it Tercmesi I-III, Endeks, Ankara 1940-1943. MALOV: Malov, S.E., Yazk Yelth Uygu -rav, Alma-ata 1957. ME: Yce, Nuri., Mukaddimet'l-edeb, Ankara 1988.
NL .Der Mevln Nevyi Beyn- lstlht- Emlahu'-u ar
c

208, Helsinki 1991. Seng: Muhammed Mahdi Han, Sanglax A persian Guide to the Turkish Language (Yay. Sir Gerard Clauson) London I960. S: eyh Sleyman Efendiyi Buhar, Lgat-i agatay ve Trk-yi Osman, stanbul 1298. THADS: Trkiye'de Halk Azndan Derleme Szl., 2 bs.TDK I-XII. Yay., Ankara 1993 TLehS: Ercilasun, Ahmet Bican- Aliyev Alaeddin- ayhulov, Almas,-vd., Karlatrmal Trk Leheleri Szl., Ankara 1991. TS: XII asrdan gnmze kadar kitaplar dan toplanm tanklariyle tarama szl 5.c, Ankara 1943-57. Tumaiva : Tumaiva, D.G., Knbat Sibir Tatarlar Tili, Grammatik Oerk hem Szlik, Kazan 1961. TMEN: G. Doerfer, Trkische und mongo -lische Elemente imNeupersischen 1-IV. Wiesbaden 1963-1975. TrkmDS: Trkmen Dilinin Szlgi (Haz M. Ya. Hamzayev) Agabat 1962. TTAS: Tatar Tlinih Alatmal Szligi I-II-III (Haz. . A, Abdullin- G.H. Ahuncanov-S.fi. Vahi-tovaFM. Gazizova- FA. Ganiyev v.d.) Kazan 1993. TaS:Tarama Szl , I-VI. TDK yay. Ankara 1963-72 TS: Trke Szlk, (H.Eren, N., Gzaydn, . Parlatr, T. Tekin, H. Zlfikar), 2 c Yeni Bask Ankara 1988. UygRL: Necip, E. N.. Uygursko-russkiy slo -var. Uygure-ruse luget., Moskva 1968., stanbul 1945. VEWT: Rsnen, M., Versuch eines elymo logischen Wrterbuch des Trksprachen, Helsinki 1969. YUDAHN: Yudahin K.K. Krgz Szl (ev. A.B.Taymas) I-II. Ankara-stanbul 1945-48. Ksaltmalar; Alt. Az. T. Bkz. Balk c. ET. GB. GD. Hks. Har. Kzk. Krg. Karay KB.

OyrRS: Baskakov, N.A.-Toakova, T.M., Oyrotsko-russkiy slovar ', Maskva 1947. zkan, Fatma, "Selcen Ad Hakknda" Trk Dili., Say:524, Austos 1995, s. 907-915. TL; kabirov, S.F likulov.T.A.-braximov, S..-Mmtov, N.M. Marufov, Z.M. Mirtaciyev, M. M, v.d. zbek Tilining zahli Lgati I-II, Moskva 1981. PEKARSKY: Pekarskiy, E.K., Slovar- ya kutskogo yazka., 2 c ST.Pelerburg 1907-1927. RS: Radloff, Wilhelm. Versuch eines Wr terbucfes der Trk Dialecte(Opt slovarya tyurkskih nareiy) I-II-III-IV. Sanki-peterburg 1893-1911. RAMSTEDT-NASKAL 1991: Grsoy, E.Naskali ve H. Halen, Cumucica & Nogaica., MSFOu

: Altay : Azer Trkesi : baknz : Balkar Trkesi : cilt : Eski Trke : Gneybat Trk leheleri : Gneydou Trk leheleri : Hakas Trkesi : Harezm Trkesi : Kazak Trkesi : Krgz Trkesi : Karayim Trkesi : Kuzeybat Trk leheleri.

bilig-1/Bahar96

210 KD Kuzeydou Trk leheleri Lebed Az(RS) Ouz Trkesi zbek Trkesi. Osmanl Trkesi. sayfa Saha Trkesi Sar Uygur Trkesi Uygur Trkesi Trkmen Trkesi Taran Az(RS) Trkiye Trkesi

leb

Ouz zb. Osm. s. Saha Suyg.

Uyg.

Trkm. Tar TT.

NOTLAR:
aba er, erkek, koca. abuka "Avrat erine derler, oy manasna" Abus. s.1; ayrca kr. avuka bu dahi abuka manasna, avrat erine derler ki oy manasnadr Abu.s.29 ; abuka "er, zevc, her", S s.3: ge-ni bilgi iin bkz. ED, s.16. abz < A. hafz. ada Trk Lehelerinde: Tat. abzy "1. zinen ulrak ir tugan; aby, 2. ye yagnnan zin-nen ul ir kii isimine kup eytile", TTAS I s.2. anama yuvarlanmak, debelenmek. anama "glmekten baylmak; debelen-mek, kendinden gemek" S s.16. az az. auz "nehr, dehn, fm, henz douran hayvan verdii sti ", S s. 16. atarmak aramak, kartrmak, aktarmak; aratrmak. atarmak aktarmak, taleb, tecesss, te-fakkud etmek, arayup taramak S s.6. akn sel, akn. akmak fiilinden -n fiilden isim yapma ekiyle tekil edilmi olan bu isim, NL'da sel anlamyla gemektedir. Oysa kelimenin, "1.Kalabalk bir eyin arkas kesilmeyen bir geli durumunda olmas; 2.Dman topraklarn tedirgin etme, yldrma, apul gibi amalarla toplu olarak yaplan baskn" TS. I s.37 gibi manalar da vardr. Kr. galebalk, asker, kef, cereyan yeri S s. 17. azma aktmak. atma cari itmek Abu.s.21; aktmak "atma, c cr itmek, ya azmak, isle-yi dm itmek" S s. 17; ada Trk lehelerinde: Tat. ag -zu "1. agarga yul au, 2. bir savttan ikincisine k-

ir, buatu, salu, 3. nerseni de bulsa syklk stinnen yaki iinnen bir yunelite agp bandk itip cibe-r, hereket ittir...", TTAS. I s.1 8; ayrca bkz. ED s.81 alaan yama, apul, talan. Kelime, aatay szlklerinde, e anlamls olan alaman ile birlikte gemektedir. "alaman/alaan tarac olmu manasnadr ve bi-hanman manasnadr" Abu.s.23 ; "alaman/alaan bi-hanman, yersiz, isiz" S s.18.. alaman yama, apul, talan. "ba bozuk asker, gayr-i muntazam" S s.18. alaa at <ala+a < ala+a. alaa kelimesi S'de " arka " anlamnda gemektedir. Bkz. S s.18. Ancak kelime, fa renk isminden +a ekiyle tretilmi olmaldr. XIII. yz yldan beri Trkiye Trkesiyle yazlm eserlerin taranmasyla Trk Dil Kurumu tarafndan yaymlanan Tarama Szl'nde, "Sert bal, huysuz, haan (at)" karlnda yer almaktadr: "ns ve lfeti baty olan kimesneden kinaye olur. Ve alaa Ve mteassp ata dahi tlak ederler" TaS I, s.88. all kar, n. all "n ve yan manasnadr" Abu.s.24, Ayrca Bkz. Abu'ta aln, aly kelimeleri de ayn anlamda gemektedir.s.23; aln indindi, nezdinde, huzurunda S s.20; all "cinquante, partie an-terieure" DTO. angaa ona kadar, o zamana kadar. "aa dein demekdir" Abu. s.28 ; a kadar, ol vakte kadar S s.22. anga tigr o zamana kadar. "aa dein demekdir" Abus. s.28 andak byle, yle andak anclayn demekdir Abus. s.28 ; "andak ve andag yle, o mertebe, o derece" S s.22 ara ara, esna, sra, "arasnda demekdir" Abu.s.13; "orta, meyan, hengam, esna, mbeyn" S s.7 arma yorulmak. Kelime, Abu'ta "ard yonld; armay yorulmaz, yorulmazn; aral yorulall demekdir; anp yorulup" ekillerinde bulunmaktadr. Abu. s.8; kr. anma "zebn, arn olma", S s.11 art art, arka. "art, ard geid, dar yol, ard, taht; srt, pt arka S s.8. argadal da beli , geit.

bilig-1/Bahar96

211

"da eteklerinde olan alak depelere dirler ve anda olan derelere ve kemin yerlere dirler", Abu s.12; kelimeye S'de "tag beli, gecidi" karlnn yan sra, "bed-haslet, huysuz adam" anlamlar da verilmitir. S s.9; Ayrca bkz. "trudnodos-tupnoe mesto, yavlyayueesya pristaniem razboynikov (ekiya snaklannn bulunduu geilmesi g yer) BL s. 5a (BOROVKOV 1961 :57); argadal "niedrige Hgel an Borgab-hangen", RS. I s. 298 Kr. ada Trk Lehelerinde ve Trkiye Trkesi azlarnda, argdaal, argadall "da beli, geit, boaz" karlyla gemektedir. Bkz. DS I, s.311. asru ziyade, ok. "ok, vafir, ziyade, mebzul" S s.13. ast alt ast "alt demekdr taht manasna", Abu. s. 15 ;ast " alt, zrn, pest", S s.12. amak amak, gemek. NL'de "amak, ap bargan ve akann" ekillerinde geen fiil, Abu.'de /-k/ fiilden fiil yapma ekiyle tretilmi biiminde yer almaktadr: atkt acele ve ztrab eyledi" Abu. s.17, ayan yuva, mesken, ev, aiyan <F. aiyan.

tour, revenir de; resembler; curner a", DTO s.129; aylanmak/aylanmag "gerdiden, m'ellifn-i Rm' aylanmakc r be-ma'n gerdden ve hem devr kerden ve ruc kerden ve mabih uden", Seng. 55v. 9; Ayrca, aylanmak, ada Trk lehelerinde yaygn ekilde yaamaktadr: Krg. aylan- "1. dnmek, deveran etmek, dolamak, 2. dnmek (dnmek, deimek)" YUDAHN s.68; Kzk.'da "1. belirli bir eyin etrafn dolamak, 2, bir durumdan ikinciye gemek, 3. tekerlein dnmesi, duraklamak, gecikmek, yolundan kalmak", KzkTs. s.8; Npg. ay -lan- "obxodif, ob'ezyat", BASKAKOV 1940 s.224; Kum. ailan- "to come, to return, to turn around'*, RAMSTEDTNASKAL 1991 s.69; Tat. eylen "1.z keri tiresinde bunlu; eylene buyna hereket it, 2. bir yaktan ikini yakka bunlu, 3. birer nerse stinde up tgerek yasaw, 4. kaya da bulsa barp, kiri bunlp kaytu, ..6. btinley bakaga eviril, baka helge k, btinley baka krini ts alu...", TTAS. II s.677; Bak. bkz. BakTH. II .s.740 ; Karay, aylan- "fertet'sya, vraat'sya, 2. svoraivat' s dorogi, ". vozvraat'sya, povoraivat' obratno..", KarayRPS. s.53; zb. aylan- "1. z oqi yaki birar narsa tevaragida harakat qilmaq, aylana b'oylap, davra alib yurmaq, 2. sayr qilmaq, tamaa qilib yrmaq, 3. baqa halatga tmaq,..4. birar yerda yaki dairada aralaib yrmaq...", TL I s.33; Uyg. aylan "1. vraat'sya, vertet'sya, krujit'siya, 2. pcorai-vat'sya..." UygRL s.60; Oyr. aylan- "1. vraat'sya, povoraivat'sya, vertet'sya, krujit'sya, 2. ob'ezjat4, obxodit', krugom", OyrRs. s.14; GB Trk leh. Trkm. aylan- "1. prlanmak, tigirlenmek, 2. barlap grp gaytmak, snlamak, 3. belli bir hala vrlmek, 4. ge-zelen etmek", TrkmDS. s.30. ayuk uyank; ay ayuk kelimesinin NL'de karl bo braklmtr. Kr. ayk "hyr manasnadr ve ay didikleri canavardr" Abu, s.36. azruk baka, ayr < adruk. baglamak balamak < baBalamak fiili, NL'de bagamak ve bayla-mak (beylemek) olmak zere iki ekilde gemektedir. bafa ocuk, yavru. bala "ku yavrusuna derler ve syir''hayvant yavrusuna derler", Abu. s. 127; "yavru, ocuk, bee, tfl, veled, sabi", S s.71. bar var. bar "var, mevcut", KB ndeks s.56; bar "var demekdir hest manasna ve bir dahi emr idp

alk tereke? alk kelimesine "tereke" kaynaklarda rastlanamamtr. ata baba,

karlyla

baka

ata "peder, valid, baba; ihtiyar, muhterem adam, seyd, ata ve peder, ata gibi", S s.3. aytmak sylemek. aytb "eydb demekdir" Abu. s.37. ayak anak, kase; kadeh. ayag "kadeh ve pay manasnadr", Abu. s. 36; ayag "kadem, km, pa, kadeh, piyale, kase, nihayet, paye", S s,45. ayan kk karde. Kelime, NL'de, harekeleniinden dolay ayan eklinde okunmaktadr. Eserde ayrca ini ekli de yer almaktadr. Bkz. ini. ayl kay ayl "kolan, ayl" S s.57. aylanmak dolanmak, dnmek; dnmek, benzemek. ayland "doland demekdir ve dndi devr etdi manasnadr ve dndi mabih old benzedi manasna dahi kelr" Abu. s.33; aylanmak "frtola-y dnmek, devretmek, aynalmak, evrilmek, ihata etmek", S s.58; aylanmak "entourer, tourner au-

bilig-1/Bahar96

212

var kit demekdir" Abu. s. 122; "var, mevcud, bud, hest", S s. 67. barca btn. bara, bar "cmlesi demekdir", Abu. s. 123; "cmle, kamu, kffe, umum, hemme, hep", S s.67. barmak varmak, ulamak, vsl olmak barmak "varmak, muhafaza etmek, get-i slk etmek, zhib azm olmak" S s.68. basa yeter, tamam Kr. basa " sonra" KB ndeks s.60. baak baak; demren, okun ucundaki sivri demir. baak "ok demrenine derler", Abu. s. 124; baak "ok demreni, mzrak timr, okun ucundaki sivri timr ki Trkede baak tabir olunurmu", Ta-S. 1 s.419 ; baak "snble, hue, ekin ba , ok" S s.69. bat bat
c

s.137; bilig " ilim, dni, fehm, maharet, dirayet, vukuf, ma lumt, nian, tamga", S s.94; kr. bilig "bilgi, hikmet", KB ndeks s.82. biligsiz bilgisiz, chil, aklsz. Kr. bilig birev biri, birisi <bireg bkz. bireg "biri, birisi", KB ndeks s.91; birev "bir kimesne dimekdir", Abu. s.134. bitig kitap; nebt, bitki. bitik "mektuba dirler ve yerden biten nebat c manasna dahi kelr", Abu, s.130; bitig "yazu, mektup, rik a ve nme; bitmi, hals ve nebt olmu", S s.89; bitig "mektup, pusula, senedt", S s.73; kr. bitig "mektup", KB ndeks s.94; bi -ti, bitik "mektup, yazlm ey", TaS I s.615. biye ksrak. biye "ksrak, mdiyn, bitel, urgac", S s.94. biyik byk <bedk, biyik "byk, cesim, bozorg, ulug, serdr", S s.94; kr. bedk "byk", KB indeks s.68. bdne bldrcn bdene "bldrcn demekdir". Abu. s.143; "bldrcn, b-dne" ", S s.78; ada Trk lehelerinde: Trkm. bedene "bldrcn", TrkmS. s. ; bede-na "kirgavulsimonlar ailesiga mansub avlanadigan, kiik sayraki u" TL s. 94. bg hakm bg "bilgin, akll, hakm, bilge", KB ndeks s.119; bg "akll" MK.I s.428, III s.228,303; bg "bg elig klgyaruk tar sz" mudry pravyaiy, silny, svetly DTS (Manihaika III) s. 116. bre kurt bre " kurt", S s.80; ayrca, bkz. bri bri kurt. bri "kurda dirler ki krk manasna" Abu. s.143. brk . deri takye, deri takke Bkz. brk "balk, klah", KB ndeks s.105 bz bez, pamuklu kuma. bz "gyet youn penbe bezine dirler". Abu. s. 146; kr. bz "bez (pamuktan yaplm kuma)", KB ndeks s.105, bula pnar bula "yerden kaynayub kan bnara derler", Abu. s.151; kr. bula "pnar", KB indeks s.115. burun nce, evvel. burun "evvel demekdir", Abu. s.143; bu c

abuk abuk; ok, kat kat.


c

bat "tez demekdir zud manasna", Abu. s.121; bat " abuk, ser i, zd, tz, acele, ildam"; bat bat "abuk abuk, c c tz tz, acele acele" S s.66. bayat Tanr bayat "Hud manasnadr", Abu. s. 129; bayat "eski, kadm bir Trk aretidir; geceden kalm ta am, ebc mnde, ilm-i msikide bir makam ismidir; nev nagamtnn mlhiktndandr", S s.88; Kr. bayat "kadm (Tanr)". KB ndeks s.66; "Allah'n "Kadm" sfat karl", TaS. I s.465 baylamak balamak <ba- "balamak", KB indeks s.51; ada Trk Lehelerinde beylemek biiminde kullanlmaktadr. belalg bike belal. kadn belalg, belalk "belalu demekdir", Abu. s.127. bike "eri olmayan avrete derler ve dahi ol avrete derler ki dahi veled ketrmem ola", Abu. s.134. bike kadnck bige "duhter demekdir, kz manasna", Abu. s.136; bike "muhtereme hatun, hanm, yim" S s.93. bilgrmek 136. bilig akl, bilgi bilig "bilmek ve idrk manasnadr", Abu. bildirmek bilgrr "belrdr ve belrr demekdir", Abu. s.
c c

bilig-1/Bahar96

213

run "enf; evvel, ibtid" S s.80; kr. burun " nce, ileri", KB ndeks s.116. bkrenmek bklmek bgreyib "iki bklb demekdir", Abu. s.149; bkreymek "inhina etmek, egirilmek, pde olmak, ham olmak", S s.83 btmek bitmek, tkenmek; nebatn bitmesi. ptp "bitb demekdir, tamam olmak manasna", Abu. s. 140; btmek "nbit, peyd olmak, tohum ve ire ba karmak", S s.76. carl fakir, yoksul. <yarl, bkz. ada Trk lehelerinde, carl ve yarl ekillerinde kullanlmaktadr. cip ip. <yip cz yz. Bkz. ada Trk lehelerinde cz kelimesi kullanlmaktadr. ar, akr "sci demekdir", Abu. s.227; ar ve c akr "erb, hamr, bade, mey, arakT, S S.147. akrmak armak armak "barmak, nida etmek, delll olmak, c teganni ve nida etmek, da vet eylemek, fer-yad", S s. 147. anmak sanmak, batrmak, saplamak. <sanapan (yalabk), kaftan, cbbe apan "eski yamalu kaftana dirler hrka manasna", Abus. s.223; apan "don, libs, cme, cbbe, ekmen", S s.144. apmak gndermek, komak, at koturmak; yzmek. apt "segirtti", Abu. s.222; apmak " at srmek, segirtmek, kodurmak, sratle ilg etmek, akn eylemek, c atla komak, nehb gret etmek, kl ile kat ve pare eylemek, imr-zeden ve seyf-keiden", S s.145; kr. ap"yzmek", KB indeks s.127. carlamak armak, arlad "avazla ard demekdir", Abu. s.226; c carlamak "i lan etmek, delll artmak, blend vhaz ile barmak, mndi etmek, car ve muhbir karmak", S s. 139; arlamak "carlamak, keskin ve berrak etmek, armak", S s. 14.6 aykalmak alkalanmak, alkanmak, harekete gelmek; ykanmak. aykald "alkand demekdir", Abu-

ar

sucu

s.232; aykalmak "apalamak, ztrb etmek, debelenmek", S s. 139; aynca bkz. aykamak "ykamak, gusul ve pk etmek, ithr eylemek, temizlenmek, eten, yumak", aykanmak "igtisl ve istihmm etmek, arnmak", S s. 150; aykald "harekete gelmek, zarf iinde sallanmak", S s. 148; aykatmak, aykamak "mettre en mouvement agiter, melanger", DTO s.282; Alt. Leb.Tar. ve aataycada, aykaeklinde gemektedir. RS. Ill 1825-6; Kuzeybat Trk lehelerinden Krgzcada aykal- "alkanmak, sallanmak", YUDAHN, s.256; Kazakada, ayqal- "1. alkalanmak, sallanmak; 2. karar veremeden hereyi merak etmek", KzkTS. s.304; Kumuk Trkesinde, caiqal- "1,to sway" RAMSTEDT-NASKA 1991:s.75; gneydou Trk lehesi Uygurcada, aykal- "1. strad. ot cayqimaq, 2. perevalivat'sya", UygRL, s.389; zbekede, cayqal- "1, cayqamaq, 2. U yan bu yan tebranmaq, lapangla-maq", TL II s.349; Gneybat Trk lehesi, Trk-mencede, aykal"arassalk in iine suv guylup yuvulmak, aykap arassa edilmek", TrkmDS.'s.73. ekmen ok. NL'de bu kelimeye ok karl verilmekle beraber, aatay szlklerinde, farkl anlam verilmitir: ekmen "uzun ekme akra dirler",. Abu. s.229; ekmen " brn, yamurluk, caba, Belh civarnda bir memleket ismidir" S s.152. feryat, alamak. <yg, g "feryad manasnadr ve- mutlak aglamaga dirler", Abu. s.240; g ",'da, yuvarlanan kar kmesi, kam ve pden rme yksek it, feryd ve figan, vz- blend", S s. 162; kr. g "memnuniyetsizlik, yz ekitme", KB ndeks s.125. n gerek, doru n "gerek manasnadr", Abu. s;239; n "sahh, sdk, rst, doru, b-ekk ve b-grtln", S s. 164; kr. n "gerek, doru, sahih", KB ndeks s. 130. rmamak sramak. rmab "sarub ve balayub demekdir", Abu. s.235; rmak "dolanup segirtmek", S s. 142; rmamak c "telff, ihata, isti ab etmek, sarmak", S. s.161. ibin sinek ibin "sivrisinek, zbb, pee", S s. Trk lehelerinde: Tat. ibin "1. iki kanatllar kaybir yugl awrulam taratu bcek, 2. kazkk bana kuylgan rekey-ni (ibinni) berip tirden gybaret ba142; ada otryadnnan kiska gna tayak bilen

bilig-1/Bahar96

214

lalar uyn", TTAS. Ill s. 415. igi iyi, gzel <edg, ada Trk lehelerinde, kelimenin, iygi, izgi ve yigi gibi deiik gelime merhalelerini gsteren rnekleri yaamaktadr. Yayma hazrladmz NL'de yer alan igi kelimesi, edgnn fonetik geliimini ve ->ydeimesini gstermesi bakmndan dikkat ekici rneklerden biridir,

s.248; ummak "suya dalmak ve batmak, suya dalp kmak, dolanp batmak, umumak", S. s. 159. up iyi, gzel; doru. ub "rst ve lyk ve gerek manasna", Abu. s.241. k lezz, lezzetli, tatl k "tatlu demekdir", Abu. s.243; k "lezz, tatlu, rn", S s.155; kr. sig "tatl; iilecek ey, urup", KB ndeks s.411. rmek <yondik gibi yrmek.

idam

tez, abuk

cldam "tez demekdir zd manasna", Abu. s.237; c c ildem "yildem, abuk, seri , acele, itb, bat, tz, zd", S s.143, 164; kaynaklarda, ildem kelimesinin yildem ve cildem ekilleri de bulunmaktadr. ildem kelimesi, il, cil veya yil "yel, rzgr" kelimesine +dem/+dam yapm ekinin getirilmesiyle tekil edilmitir. +dem/+dam isimden isim yapma ekiyle Trkenin trih ve ada lehelerinde baka rnekleri vardr. Mesel, Orta Trke'de erdam "erdem", KB 3 101, AH; birtam "uzun mddet" gibi. ada Trk Lehelerinden Tatar Trkesinde, birdem kelimesi vardr: "1. zara kiliip birgelep bakanla turgan, 2. bans birge, bir k va ktta, derrew", TTS. I, s.151; Kelime, ses zellii bakmnda, oy ve >y deimesinin dikkat ekici misllerindendir. NL'de ve dier aatay szlklerinde ildam kelimesinin yan sra yildem ekli de bulunmaktadr. it d, kenar. it "kenr, taraf, hisr, ireti duvar, perde, hudd- c arz, hiddet ve azap, cin-i cebn" S.s.159; ada Trk lehelerinde: Tat. it '* 1. birer prdmetni knyndag urn, ul kny zi, 2. birer predmet (urman, turak punkt h.b..) knyndag cir, unn, 3. nindiy de bulsa meydan, slik, prostranstvon knyn iklevvi szk...", TTAS. H s.433

dik "kibi demekdir", Abu. s.25.8; dik "tik, dtdr, gibi, misl, o bu, andak", S. s.174 . diy k. diy "k, zemistan, it, serm, gz, tremh", S. s.173. gnngimek kpein havlayarak kamas, gnngb "kelb zrlayp kamaga dirler", Abu. s.301; gnngmak "keskin bir eyi istimm ederek aksrmak ve kpek havlaya havlaya kamak", S s.209. grge kadeh c grge "bir nev i boru ve sumay ismidir", S s.258. rgamak hzl koan at. NL'de rgamak eklinde harekelenen kelime pek ok kaynakta argmak, argumak ve argamak biimlerinde gemektedir. Bkz. argmak "esb-i dunde-i pr-zur", Seng. 37r 13; argmak "yrijy-c, kuvvetl, pr-zur at", S s.9; argmak "cheval rapide, plein de vigueur" DTO s.'14; ada Trk lehelerinde: Kzk. argimaq "atn en iyi cinsi", KzkTS. s.19; Krg. argmak, argama "cins, asil at" YUDAHN s.43; Tat. "argamak" TTAS. I s.66; zb. argumaq at "zatli capqir at", TL s.56; Uyg, ar-umaq "argamak, porodistaya verxovaya load", UygRL s.29; Trkm. argamak "1. da keyii,- 2. be-dev at", TrkmDI. s.48. zak ayak <adak bkz. ED s.45 ibermek gndermek, yollamak. < yiber-< iber- du ber d- iin bkz. ED s.37; d- fiili ve ber- yardmc fiiliyle tekil edilmi, "gndermek, yollamak" anlamndaki bu birleik fiil, bzmeye urayarak iber- veya yiber- eklinde deimitir. ibermek/yibermek ada Trk. lehelerinde yaygn olarak iletilmektedir: Krg. jiber- "1. birn je bir nerseni jnt, birn bir jakka jumoo, 2. koyo ber. jrgz..", KrgTTS. s.209;

ora kul.
om "arkada, refik, e, dost, ift", S. s.141; ada Trk lehelerinde: Tat. ura "1. esirlikke tip kul itilgen kii, 2. Altn Urda unndag hatnnamn politik vassal, ayrm asker balg, 3. XVII-XVIII gasrlarda esirlikke tip krepostnoy itilgen kii", TTAS III s.447 me kak, kepe me "me, kefe, susak, ay kerdn", S. s. 158. ymek salmak. ymek "bertaraf, lagv eylemek", S. s.159. ummak ykanmak um "er idb suya tal demekdir", Abu.

bilig-1/Bahar96

215

zb. ybarmaq "1, narsa yaki kimsani birar taman-ga yaki cayga yollamaq, jnatmaq, 2. kuymaq, ki-ritmaq..", TL s.461; Tat. ciber "bilgili bir unnga birer yum yaki maksat bilen kimni de bulsa uza-tu, 2. kiterge mecbur it, kuwu, 3. nerseni de bulsa, yrak unndag kiige tapru in, kii bilen yaki pota aa uzatu..." TTAS III s. 761. ii kadn, hanm, ece "kadn", KB ndeks s.20G Kr. ii

yz tutulp aydlyan sz", TrkmDS. s.339; Krg. ini "kk erkek karde", YUDAHN s.369; Kzk. ini "ayn anne ve babadan olan karde", KzkTS. s.326; Tat. ini "kii ir tugan"; inike "ini, inim", TTAS. Ill s.575; Alt. iini "sestra", GrAltYa. 1869, s.162; Saha ini, inii "o mujine mladiy", PEKARSKY I s.940. indi kapkacak. Bkz. idi "kadeh, ta, bardak, iki" KB ndeks s. 188 iren eren. iren, irgen "irien demekdir", Abu. s.51 irk takat, g; ihtiyar. irk "ihtiyar manasnadr", Abu. s.48, ivda kadn, hanm. Trkenin deiik trih dnem ve lehelerinde, ev kelimesinden tretilmi kadn, hanm anlamnda kelimeler bulunmaktadr. NL'de yer alan ivdag bunun dikkat ekici bir rneidir. Ayrca, KB'te geen evi ve evlik kelimeleri de kadn anlamna gelmektedir. Bkz. KB ndeks s. 164; Tatar Trke-sindeki e, arkada anlamndaki ipte ile, Hakas Trkesindeki ipi kelimeleri de yine ev szne +ta/+te ve +/+i eklerinin getirilmesiyle tekil edilmitir: Tat. ipte "1.ite, turmta, dnyaga karata h. b. . urtak syfat buludan yaknaygan, dus-lakan kii, 2. revolyutsiyon partiya, iiler kollekti-v len, 3.Sovet cemgyeti len, grajdan.... semyada ir yaki hatn", TTAS I s.404. ivrilmek dolamak, dnmek zi Tann <idi; bkz. ED s.41 kalpak deri takye, balk, kalpak kalpag "Tatarlaru kieden takyesine dirler", Abu. s.314; kalbag "kalpak, klh, brk, kel-le-pu, tilfek", S. s.221; kalpak "coifture de feut-re, coifture de forme tri angulaire, boude de che-veux, DTO s.408;ada Trk lehelerinde: zb. qalpak "1. yupka namatdan ba kiyimi", TL II s.545; SUyg. kalmak "moxnataya (apka)", MALOV 1957 s.51; Krg. kalpak "1. sivri tepeli kee kalpak, klh", YUDAHN s.391; Tat. kalpak "ulayp kitken, tgerek h.b.. formal materiya yaki yun ba; kiyimi, 2. trli formadag kapka, yapk", TTAS. il s.32; Karay, kalpak "apka, teri kalpak", KarayRPS. s.360; Saha. xalpak, xalpax "klh, bonnet'ye benzeyen bir kadn bal", PEKARSKY s.319; bkz. qalpaq TMEN s. 1506. argay doan.

ikev

ikisi

<ikeg ikev "ikisi bile demekdir". Abu. s.64; ikev "ikisi de beraber", S s.55 iley
c

on, huzur.
c c

ileyimde " nmde demekdir", Abu. s.72; iley "adat- atfdr ite ma nasna, huzur, ind, nezd, pi". S s.58; iley "un, kar" DDK. 151. il imdi imes il, el, memleket imdi deil. il "halk manasna kelr", Abu. s.69. imdi "imdi, el-halet hazini, elan, eknun", S s.61. irmes, imes "olmaz demekdir", Abu. s. 50; imes "degil, yok, la, hayr, ni", S s.61. imgenmek emek ekmek, zahmet ekmek Bkz. imgek "zahmet ve meakkat manasna kelr", Abu. s.76; imgek " ta ab, cidd cehd, renc, gayret, ki; ocuklar el ile yrimegin", S s.61. inag sohbet arkada inag, inak "bi-tekellf olan musahibe dirler; nayib ve mukarrib demekdir" Abu. s.80-81; inak "refik, nedim, msahib, m'temin, mstear, mavir, mukarrib, padiah; Trkistan'da byk bir rtbe ismidir, hidiv", S s.62; nak "nak, maiyetteki en inanlr ve gvenilir kimse, bsir maiyet unvan" DDK indeks 162. ini kk erkek karde, ini "kk karndaa dirler", Abu. s.78; ini "biraderi kuek", Seng. 118r. 1 2; ini " kk kanda, birader-i hurd", S s.64; ini "frere cadet", DTO s. 142; ayrca ini iin bkz. ED s. 170; TMEN II s-674; Kktrk, Uygur, Hakaniye, Harezm, Kpak ve Eski Trkiye Trkesi metinlerinde geen ini kelimesi, ada Trk lehelerinde de yaamaktadr: Uyg. azlarnda, ini "mladiy brat", TENEV 1990; s.71; SUyg. eni "mladiy brat", MALOV s.26; Trkm. ini "1. znden ya kii bolan sytde erkek dogan ve dogan oglan, 2. zndenya kii adama
c

aray "bz, doan, kartal, krg, apik,

bilig-1/Bahar96

216
l huy, miz, karakter. l "kyfet, timl, arz, resm, ret, y, evr,
ret" S s.248 mz at stnden yaplan bir eit iki, kmz.

ehbz", S s.217. yal; eski. art "ocam, pr ve itiyr olan; rite asteligi, zit, irkin, kun, ybis, uk, a- add", S s.217; kart "1. uzak yaegen, ulu yategi 2. Bik kptennen sip utra turgan. 3. Kpni kiirgen; uzak ilegen; tecribeli. 4. Ul yategi ir kii. 5. ul yategi hatnnarn z irlerine inde hem alam atav szi. TTAS. s. 62-63. a n, kar. kada "yannda demekdir", Abu. s.312; a "nezd, aru, , huzur, berber, cib, mubil, rber", S s.220 ay ne, hangi, ay "urf- istifhm, kays, hangi, an, aydaki, neredeki", S s.225;Tat. kay " 1. kays, 2. kaybr".TTAS. s. 22. ayu ne, hangi ayu "kangs demekdir", Abu. s.316; ayu "an, hangisi, ays", S s.226

art

aytma dnmek, geri gelmek. aytb "dnb demekdir", Abu. s.318; aytma
"rcc ve avdet etmek, taavvl, dnmek, sznden rcc eylemek, inkr olmak, gir gitmek", S s.225; ada Trk lehelerinde: Tat. kaytu "1. gp kitken, balangan unnga kire kil. 2. bilgili bir unnga tuvar, eybirler h. b. nerseler kil. 3. Tuktalp turgan nersege vanadan tutnu, kabat balav.4. Elekte bulgan helge, tunka kil. 5. Kim.TTAS. II s. 27. azganma kazanmak azganma "kesb ve tahsil kerden", Seng. 273r. 3; azanma " azanma, iktisb etmek, intifac, kr, sd u c c menfa at, temettu ", S s.2219; azanma "acquerir, gagner", DTO s.405; kr. kazgan- "1. (Kom. Kaz. a. Et.) erwerben, 2. (kaz.) sich abmhen; sorgen", RSI. II s.384; Osm., Krm., AzT. kazan- "kazanmak", VEWT s.243; Trkm. gazan- "1. girdeci almak, gazan etmek, 2. belli bir derece etmek, eye bolmak", TrkmDS. s.130; Saha. xasan"nakopiyat (sobirat') dlya sebya, zapasat'..." PEKARSKY III s.3385; ayrca bkz. kazan- ED 683 keniz mal. kenizek "cariye; krk hacir tlla berip yanna hem yz altm kenizek goup ugratdlar" BD. s 167. keyn art, arka. keyn "ard demekdir pes manasna", Abu. s. 344;
c

mz "at ve deve sdi", S s.249; mz "r-i c mdeyn est ki an-r turu kerde be av- mesktt nend c ve anr be- arab lebenl-remeke vnend", Seng. 298v. 26; mz "lait de jument aigri at fermente", DTO s.452; ada Trk lehelerinde: Krg, t kmz " deve stnden kmz", uy kmz "inek stnden yaplan kmz, kefir", KrgS-YU-DAHN s.454; Kzk. qmz "Kmz. Ksrak stnden yaplan mill iki", KTS s.186; Tat. kmz "biye, d-ye yaki yaki kece stinnen mahsus sul bilen atp yasalgan iimlik (kaybir awrularn, meselen, pke awruwn devalaw in de kullanla)", TTAS s.222; Trkiye Trkesinde: kmz "ksrak stnn' mayalanmasyla yaplan, az alkoll, eki, eski bir Trk ikisi", TS s.851, AzDl I 851); Trkm. gmz "baytal sydnden edilyen al" TrkmDS. s.225; zb kmz "at stiden tayyarlanadigen yengil kayf vervi iimlik" TL II s. 579. n ikence, azap kn "cerme ve ikence manasnadr ve zahmet meakkat manasnadr", Abu. s.324; kn "arf, lf; ikence, c azb, meakkat, ss, d-vrl, zamet vermek", S s.249. ngr eri. nr "mucannid, cesr, ecc, zucm, drst", S. s.
250; ada Trk lehelerinde: Tat. kgr "nindiy de bulsa yasslkka karata pumak yasap, birkader knnaytp", TTAS II s.246; zb. ingr "togr izi boylab yonalmagan; egri, iyi." TL, 580; Kzk. kray- "bir tarafna doru eilmek, yumuklamak; 2. Kendi dediinden bakasn kabul etmeden aksilik gstermek" KzkTs. s. 186; Krg. knray- "bir yana irilik " YUDAHN s. 456; Ka-rayT. kngray-, knray-, knhray- "iskrivlyat'sya; bt' sgorblennm, sutulm" KarayRPS s. 380; Trkm. gral- "1. azm urmak, dazarlmak, herrelmek; 2. G-r bolmak, hrszlanmak TRkm DS. 226. ru atmaca ru "atmaca uu, bz, arcay, ahbz, apik, r", S s.245. rak harm, rsz, haydut, yol kesen ra "c'l-ar, rsz, aydd, or, rh-zen", S s.227 kime gemi. kime "kemi demekdir", Abu. s.350; kime

bilig-1/Bahar96

217

"gemi, sefine, flk, zevrak", S s.268.

kiyiz

kee.

den gmldatmak, ellemek, TrkmDS. s.176 kmre .br. kmrek "bgr demekdir, tehi-gh manasna", Abu. s.365, unan <Mo. yandaki at unan " abi esb se sale ", Seng. 291 r 21; unan " cheval de trois ans", DTO s. 387; bkz. RSI. II s. 1542; unan , unan " iki yaar at, tay, tat, dunan dai derler, eger oyup rkb etmege yeste olan ayvan", S s.240 ada Trk lehelerinde: zb. gunan "ikki yaar ayr yaki qo-qar", TL s.667; Uyg. gunan "trexgodovaly (ob ovtse, jerebenok, bke)", UygRL s.566 ; Kzk. qu -n n "iki yan bitiren tay", KzkTS. s.181; Krg. kunan "nc yana basm tay", YUDAHN s.521. hisar. kurgan "hisar ve kal'a manasnadr", Abu. s.328; uran "asin, isr, alca", S s.234 uvut kavrulmu buday. avut "leblebi, hams, nohud, kavrulmu olan arpa ve bugday, bakla, msr", S s.224. kuyan .tavan. kuyan, koyan "pehlu tamarlarna dirler ve tavana dirler ve kasrg'ya dirler." Abu. s.337. kuya gne. koya "mehurdur ki gnee dirler.", Abu. s.337, kemi zlim. kem zalim. KB 816; KB ndeks s.297; ayrca kemci, zalim anlamnda YCE-ME'de " zu lum kld zalim , kcemledi kcemci " eklinde gemektedir. s.71 la vay, pimanlk ve teessf ifadesinde kullanlan nlem. laa " hayf demektir", Abu. s.36; la "dtdr, ah, c eyvh, efss, tahassr makmnda msta meldr", S s.273. lan ahin lan "beyzlu hin, kadm bir Trk airetidir", S. s.273. matama vmek, methetmek. matama "matama, med, sen itmek, ta rif, tavsf etmek, zikr-i ceml, sityi etmek, g-mek", S s.275.
c c

kiz "kee demekdir", Abu. s.348; kiyiz "kigiz, kee, ul", S s.265; z, kiyiz "nemed, kee, ul, yden macml aln fara, kiiz", S s.248, onak konuk, misafir. konag "konak, yani menzil manasnadr ve mihmn manasna dahi kelr ki konuk demekdir", Abu, s.337; ona "ev, ane, muvaaten mihmn, mesfe, c c menzil, merale, onaca yer, br nev ufa dan, bir nev erzen", S s.240 o ift. NL'de "dolu "karl verilen kelimenin asl anlam ift olmaldr. Bkz. ku, ko "pervaneye dirler ve bir dahi meclisde iki tolu kadehe dirler ift manasna", Abu. s.331. koyun. koy "koyuna dirler", Abu. s.339; oy "oyun, anem, amel; emr bran ve mnden; pest, zr, tat", S s.242 koy aa, alak. koy "aaa manasnadr", Abu. s.338. kozgalmak muztarip olmak; oalmak, kabarmak; kovalamak, hareket etmek, ayaklanmak. ozald "bir cemacat bir yerde otururken kalkp talsalar, ol kavm kozgald, dirler", Abu. s.331; kozgalmak "harekete gelmek, cnblenmek, kmldanmak, temevvc ve hur", S s.236; ozalmak "berhemhrden ve berhemzede uden", Seng. 287r 12; kozgalmak "etre melange, mle, trouble, souleve", DTO s.430; ada Trk lehelerinde: Krg. kozgol- "1. hareket etmek, kmldamak", YUDAHN s.495; Kzk. qozgal- "hareket etmek, kprdamak, 2. hadisenin tedkiki, meselenin ele alnmas", KzkTS. s. 169; Karay, kozgal- "1. bt'prive-dennm v dvijenie; dvigat'sya, kaat'sya, atat'sya, kolebat'sya", KarayRPS. s.328; Tat. kuzgalu "1. tik turu haletinnen gu, silkin, hereket ite balaw; k-mildaw, 2. utrgan yaki yatkan unnnan turu yaki turp kit. 3. kreke kteril, irik dawlap kreke gu; ba kter...", TTAS. II s.181; bkz. BakTH. I s.690; zb. kozga"1. yana qayta yz bermaq, sadit bolmaq.., 2. yzaga keltirmaq..; harakatga, coga keltirmaq, 3. yangilamaq, tiklamaq, esga sal-maq..", TL II s.630; Uyg. kozgal- "1. peredbi-gat'sya, sdvigat'sya s mesta, smeat'sya, 'trogat'sya; 2. volnovat'sya, prixodit' v vozbujdennoe sostoyanie; vozmuat'sya", UygRL s.603; Trkm. gozgal - "1. el degrilip yerinden ytgedilmek, yerin-

uran

oy

maab bir cins kaln kuma. maab "aba manasnadr", Abu .s. 371; mb c "bir nev i kaba ve kaln aldr", S. s.275 may ya. neu neden<ne+gu

bilig-1/Bahar96

218
Bkz. "nin demektedir" Abu. s.381; nau, neu "nin, ne hl, ne gne, ne yalg, e ar, arf-i sldr, er", S s.282. nik nasl, nice < ne+e+ok Bkz. "nice ve nin demektir" Abu. 384 oamak benzemek. Bkz. "ohar: Benzer" Abu.s. 94. o vakit; kuvvetlendirme edat Bkz. "nakit manasnadr ve neman manasnadr" Abu.s.104. okumak Abus. s. 104. olga orun ruzgrn nnde yuvarlanan kogaz? yer, makam okumak. Bkz. "okup: Okuyup demekdir, kraat manasna" mege esiniw; urteliw, kynw, BakTH. II s.499. srk mest, sarho. esrk: sarhoa demekdir Abu. s. 15 tmek gitmek, gemek t "ke demekdir. Amma Nevay hazretleri ot lgatini Muhakemet'l-lugateyn'de yle tashih etmiler ki: Ot ki ey-i mahrukdur ve t mrur manas biledr ve uy mukammerge berd ciheti emrdr ve t kelleni otga tutup tkin eritr manasnadr ve ot ki baridn rak hareketdr" , Abu. s.83 tr oy zge .tr, dolay. ev baka. tr karu demekdir. Abu. s.87. y " ev demekdir, hane manasna?, Abu. s.117. kendye demekdir ve gayri manasna dahi kelr ve medh u zemm manasna dahi kelr ki bir kiinin hakknda zgedir dirler. Abu.s.100. puskay kayg, keder, sknt. de ekli geen puhsamak fiilinin Bu kelimenin, anlam benzerlii de dikkate alnrsa, Muhakemet'l-lugateyn'de gmeye uram olabileceini dnmek

"orun, urun : Bu iki lgat makam ve caygah manasnadr. Abu. s.95 oyuk uyank NS'nde kelime, ses zellikleri bakmndan daha eski merhalesi oyuk eklinde gemektedir. Bu bakmdan Abuka gibi aatay Trkesi szlklerinde kelime, ayk eklindedir: "ayk: Huyar manasnadr" Abu. s.36. kte gazap Kr. "Tnd olup gazap etmege dirler ve kngl perian idecek sze dirler" Abu. s. 106. lg l renmek yanmak, yakmak. "lk : mrde manasnadr Abu. s.110 rgenmek rtemek "rgendi: rendi" Abu. s.97. rtenr " yanar dimekdir; yle ki bir nesne tamam yanup eseri kalmamaga dirler" Abu. s.96 Abuka'da ayrca kelimenin, rtengi yanc; rteken yakan; rterge yakmak iin; rtegeli yakal, yakmak iin; rtk yanm. s.97 gibi trevleri gemektedir, rtemek "yakmak, ihrak itmek; kavurmak", S s.29; rtenmek " prendre feu; s'enf-lammer; tre entierement consume", zb. DTO s.54. "l.huddi kydirayatgandek rtamaq

mmkndr. Bkz. puhsad Akn hicr ve firkatde agladgna derler; amma sair aglamak mahallinde istimal olmaz, mcerred ak agladgna derler. Muhakemet'l-lugateyn'de Nevay Hazretleri bu lgati yle tashih idp bu beyti yazmlardr: "Hicr enduhi da puhsap min bile alman nitey /Mey ilacm-dur kopup deyr-i fenaga azm itey." Abu. s. 143. sagnmak sagnmak sanmak, dnmek, zlemek. " Muhakemet'l-lugateyn'de Nevayi

Hazretleri bu lgati manaya tashih etmiler, biri anmak manasna ve biri sdi saglur koyun manasna ve bir dahi ak mesti ve biman haletinde istimkal olundug manaya ki terkib budur; Sagn lafz dik ki bir manas yad klmaga emirdr ve biri stlk koy atdur ve ak mesti ve mecnun ve biman mukabelesinde sagn dise her birige itlak klsa bolur." Abu. s.268; sanma "sayama, l ve meyitin fezilini sayup alama, yd ve htra getr-mek, tasavvur ve ta dat - nevha etmek", S s.180; sand "yd itdi, arz ve vhi eyledi, grmei murd etdi", S s.180 salmak salmak salmak dalmak demekdir ve yrek oynamasna dahi derler ve hareket ve ztrab manasna dahi kelr. Abu.s.268 sala san iftlik say.
c

aitirmaq, kuydirmaq (aiq, or yaki irali taam haqida), 2. alam, iztirab bilan qiynamaq, kuydirmaq", TL II s.515; Uyg. rtan- " 1. goret', za-gorat'siya, 2. perejivat4, stradat", UygRL s.95; Kzk. rten- " "yanmak, yangna tutumak", KzkTS. S.220; Tat. rtew " 1. yri yarstp, birersinde au tudru; kl, mskl it; kutrtu, 2. dial. ut hkimine taprp, yanarga, kyrerge mecbur it", TTAS. Ill s.733; Sib. Tat. rtel "anu", TUMAVA 1961 s.215; beray neBak. rten "kilge awr bukgan

bilig-1/Bahar96

219

san "hesab ve sag manasnadr", Abu.s.272; c c san "yolama, sb, tacdat, sak, para, a, era, i tibr", S s.182 sanamak saymak sanap ihtiraz idp ve tedarik idpdemekdir Abu.s.272; aynca bkz., sanaganlar hesab idp sayanlar demekdir Abu.s.273. san taraf sar taraf manasnadr Abu.s.265; sar "tavif-i etrkden bir able ismidir; postun, krk; cihet, yan, araf, semt", S s. 179. sanr suyun alamas sarkt yudum, iim sarkud mcerred arab keyfiyyetine derler Abus. s.266 savuk kap kaak, anak. aatay lgatlerinde rastlayamadmz bu kelime, savut biiminde ada lehelerde bulunmaktadr Tat. savt "tgile-eile turgan h.b.. nerselemi salp saklavv-yrt eybiri", TTAS II s.612 savga armaan. Kelime, Abus.'da sovgat ve sogat eklinde iki ayr yerde geer, "pike ve armaan ve inama derler; Abus. s. c 273 hil at ve pike ve ihsan itmee dirler Abus. s.290; savat "hediye, pke, tufe, isan, armaan", S s.183; c Sovgat " atyye, ihsan, tuhfe, armaan, peke, ydigr, bergzr, berk-i sebz, tans, tartuk", S s.190 saykalmak azalmak. saygalur saylur harclanur, demekdir Abu.s.275. sakndurmak tenbih etmek, ikaz etmek selik nzik, gzel < silig bkz. ED s.826-827; Et.'de "temiz, saf, dz; iffetli, namuslu" anlamlarna gelen kelime, Ot.'de ve ada Trk lehelerinde, "gzel, iyi, temiz" karlyla ilek ekilde kullanlmaktadr, sl "silik, mav, dzlenmi, memsh, efff, yek-reng. musaff", S s. 199; Tat. slu "iber, mattr", TTAS s.700; Kzk. suluv "gzel, yakkl", kas suluv "hakiki gzel", KzkTS s.247; zb. suluv "gzel, rayl, krkem kz", OTL, s. 84; Uyg. sili "przsz; kaygan dzlk; nazik; bireyi yava ve kibarca gtrmek" UygTL; Hak. sili bkz. HakRS s. 188; aynca bkz. Fatma zkan "Selcen Ad Hakknda" Trk Dili say 524, s. 907-915. sparmak imek, bir dikite imek spgard "smrd, idi demekdir", Abus. s.277; sbarma "zarf- b ve arb-r ber-ser keiden tamm nuiden", Seng. 250r 2; spkarmak

"szerek imek, sormak, yalayup almak, smrerek imek, birden bire hort ekmek", S s.195; bkz. spkarmak, DTO s.364; ada Trk lehelerinde: zb sipqir- " bir tartida imaq, tagi-tgigaa si-mirmaq", TL II, s.54. sydam temiz yzl saydam "an, temiz, sf, pkize, gz a, efff, cill, parla, musayal", S s. 184; sydam "musayal, mcell, eff, musaffa, berrk", S s.196 sor kr
c

sour "hars manasnadr, a kzl demekdir ki sokur kzl deyu isti mal iderler", Abu.s.290; sour "uru, suyu ekilmi olan yer; kr, a ma, gz patlam", S s.191; ada trk lehelerinde: tat. sukr "1. kr tuygsnnan mehrm, kre almy turgan, 2. eylene-tiredegi ilemi kurmewci, helni bilmewci, bik igtibarsz, 3.kii ihtiyarnda bulmagan, uraklkka nigizlengen, stihiyeli (tabigat kleri h.b.), 4. tumalap, kadaklap kuylgan (tereze h. b. tunnda), S.buzk, kurtl, tsiz (iklevik h. b. cimi tunnda), 6. kzsiz, vatk (ine h.b.. tunnda)", TTAS sokmak II s.682 sokak, dar yol; vurmak
c

sokmak, sokmag "taglar iinde ol incecik yola dirler ki ulu yoldan kar aynlur abadanlga kttmez", Abu.s.290; sokmak, sokmag " byk yollarda mna at olan tar yol; rah- bank, teng", S s.191; sokmag "ehemin etroit qui se detaehe des montagnes ou des grandes routes et mene dans des lieux inhabites", DTO s.357; ada Trk lehelerinde: Kzk. sokpak "sokak, patika yol), patika", KzkTS. s.243; Krg. sokmok "patika, kei yolu", Yudahin s.657; Tat. sukmak " kiiler, hayvannar y-rden taptalp yasalgan tar gna yul", TTAS "II s.681. sona erkek rdek suna "rdekin erkeine dirler ki Nevay Hazretleri bu lgati Muhakemet'Hugateyn'de yle tashih etmilerdir ki : Tag Trk rdekning irkegin suna ve tiisin burin dir ve art munga hem at koymazdur", Abu.s.294; sona "urdek-i ner", Seng. 247v. 8; sona "erkek rdek, turna", S s.194; sona "canard male; or trait", DTO s.362; ada Trk lehelerinde: zb. sona "yavvayi yaki hanaki erkak rdak", TL II, s.97; Krg. sono "yeilba rdek", YUDAHN s.659; Kzk. sona "at sinei", KzkTS. s.243.
c

oyural

iyilik etme, nimet verme. < soyurga-l

<soyurga < tsoyurka- bkz, ED

bilig-1/Bahar96

220

860 soyurgal "mal virmek iin ve pike virmek iin ve armagan virmek iin ve ho krmek iin demekdir", Abu. s.295; soyurgal "dyimi isn ve incam, ba ve ikrm", S s.195; soyurgal "isn- dyi-mi-r nmend", Seng. 249v. 2; soyurgal "don, codeau", DTO s.363 Muhakemet'l-lugateyn'de de geen soyurgal kelimesi, soyurgamak fiilinden /-l/ fiilden isim yapma ekiyle tekil edilmitir. Yine, Nevayi'nin ML'de zikrettii, kabal "muhasara, abluka, ihata", kahal "abluka, muhasara", tarkal "kalabal datma, ordunun zlmesi" kelimeleri, bu yolla tretilmi dier rneklerdir. Bkz. F.Sema Barutu zn-der. Muhakemet'llugateyn (TDK'nca baslyor) s.49-50. sungal hasta skel "humma, ateli bir hastalk" THADS. s. 3675. udurven < F. adrvan udrun "adrvan demekdir ki Fariside ebneme dirler", Abu. s.298 .Kelime, Besim atalay'n yayma hazrlad Abu.'ta udrun eklinde yanl okunmutur. unar doan. sungar "sungur dedkleri mra dirler", Abu. s.293; sunar "sonur, doan, asunur, unar, onur dai dinr", S s.193; unar "unar, itelg, r, lan", S s.204. talan kavrulmu buday. talan "yumak, nerm, mlyim, meyve" S. 102. tarkatmak datmak tavatmak yorulmak tavalur "zebn olur ve yonlur demekdir", Abu. s.175; tavatmak "asta ve marz ve bi-dermn, b-hiss ve hareket, rencr ve ntvn, zacif, kesel, derdli", S s. 105. tnmagur zayf, gsz. tinmagur "zaif ve natvn olur demekdir", Abu. s.193; tnmagur "bi-kararlk, taatsizlik, aramsz", S s. 139 tigr dein , -e kadar. tigr "degin demekdir, gayet manasna", Abu. s. 186; tigr "kadar, eli, ta, u, nihayet". S s.135.

tilbe cak, lgn, deli. tilbe "del demekdir" Abu. s.190;tilbe "deli, divane, mecnun, budala, meczub, uride, ey-da", S s.136; bkz. Seng 200a :23.

ti

denk. eit

ting "beraber manasnadr", Abu. s. 192; ti "denk, e, berber, ift, msv, yeksn, muvzene, mertebe, rber, ora". S s. 138. totama durmak. totad "istihkm bold, skin old ve oturud demekdir." Abu. s. 210; totad "istihkm ve berkarar eyleyb demekdir", Abu. s. 197; totamak "totama, salama, bekletmek, ala oymak" S. s. 122; totama "durup dinlenmek, pyidr olma, rm, sabr, taarrr etdirmek, yolundan ala oyma, hayvan durdurma", S s.114; tutoma TL II s.256.

ola dolu.

ola "tolu demekdir, pr manasna", Abu. s.21 2; ola "


olu, vfir, mehn, mebzl,' meml, pr, bisyr", S s.124; tola "mnoga, mnocestvo" UygRL, s.321. tostuan kadeh tostuan "kse, kze, deste, bn- mey, aya, ana, sr, ade, cm", S s.119.

tuta

yolda, e.

tuta "mukabil ve muttasl manasna", Abu. s. 197; tuta "peyveste, merbt, vbeste, bir dzi, bitiik", S s.113. Grld zere, tuta kelimesi, aatay szlklerinde birbirine paralel anlam tamakla beraber, NL'de, e, yolda eklinde, farkl karlk verilmitir. Ancak ada Trk lehelerinde kelimenin buradaki anlamna yakn karlklar verildiini syleyebiliriz.Bkz. Tat, tuta "kiyewge k-magan citken kz", TTAS. Ill s.177.

tye

deve.

tik

gibi, berber
Abu. s.165; tik ve ka'im, merfuc

tek "bedel ve gibi manasnadr", zir, taht, tiz-tab' S s. 134.

dik "adat- ebihdir, gibi, misl, manendi aram,

tive "deve demekdir", Abu. s.194; tive "chameau" DTO, s. 270tive "dive, tr, ebel, camel, tye" S. s. 139; teva "verblyud" DTS. s.557. uramak uramak, rastlamak, karlamak, bulumak. urad "krndi ve bulud ve ho keli demekdir", Abu. s.90; ura- "se rencontrer, se presenter a la vue", DTO, s.48; ada Trk lehelerinde: Tat. uraw "l.barganda, kaya da bulsa hereket itkende, kimge yaki nersege kar bulu, tu-r kil, 2. nindiy de bulsa helge duar bulu, nerse de bulsa kiir, 3.tablu, bulu,4. uku, tikirin, k-zet vaktnda h.b. protsesslarda krin, tablu, ki-lip gu". TTAS II s.486.

bilig-1/Bahar96

221

uyat ayp, utan verici. uyat "erm manasnadr", Abu. s.119; ada Trk lehelerinde: Tat. uyat "1. birer naarlk, gayip i islewni alawdan tugan kli uay-szlanu, kin hisi, 2.bik uaysz, itin", TTAS II s.492. ev . <eg ev "i demekdir", Abu. s.91 Tat ev "cyu san. Ninidi ede bulsa bir tkimde pridmit yaki zat buluvn bildire. TTAS. s.71 6. Yal mendil, havlu, yalk c yalk "bez paras env vardr, mendil, destml, evre, r-y ml, la", S s. 295; yalk " mouchoir, foulard; doux, moelleux; douceur", DTO s.529; yalk "avlu, yalk", ME s.200; yalk "mendil, pekir" TS s.975; ada Trk lehelerinde: Uyg. yaliq "platok, salfetka", UygRL s.775; Trkiye Trkesinde, yalk "byk mendil, evre", TS s. 1578; Trkm. ylk "kplen kelle damak ya baa atmak in ulanlyan drt bur mata", TrkmDS s.834 yalava peygamber. yo/avu "peyamber, reh-nm, mrid, rhber, resl, lavuz, delil, izi, yol bilici", S s.307 yan yan, taraf; dn (emir). yan "taraf manasnadr. Bir yan, bir taraf ve bir yanga demekdir, her yan her tarafa demekdir", Abu. s.391. yarlu fakir, yoksul yarl "pauvre, miserable" DTO s. 523; yar -l "fair, sil, ged, miskin", S s.291; carl "fakir, yosul 'carl bolsan da arl bol' fakir olsan da ahlakl ol" KzkTS, s. 94; card "kedey, carma ar-baluu, baydn karama-kars KrgTS. s.192; yarl " yaev n material mmkinlikleri citerlik bulmagan, fekyr"TTAS III s. 647. ya gen; slak ya "tfl manasnadr", Abu. s.387; ya "ocuk, slak , taze, ter, krpe, rutbetl, nemnk, yal; ek, sirik", S s.294; ada Trk lehelerinde: Bak. ye; Kzk. jas; Krg. ca; zb. ya; Tat. ye; Trkm. y; Uyg. ya; bkz. TLeh.S s.264-265.0

DZN -aaba a. abz a. aar a. anaa. ma Aza a. atara. -ma an a. aza. -dng alaan a. alaman a. alaa a. alay yaa ala. -an a. -uldur allnda alp a. lfte a. aa a. -a a. -tigr kim anda a. anday a. andik ara. -an : er, erkek, koca. : 3b- 7 , 4b-6 : hafz. : 5a-3 : ona. : 4b-5 : yuvarlanmak, debelenmek : 3b-3 : azna. : 3b-4 : kartrmak, aramak. : 4b-1 : sel , akn. : 4a-6 : aktmak. : 3b-3 : yama, apul, talan. : 4b-1 : yama, apul, talan. : 4b-1 : at. : 4b-6 : o yana, o tarafa. : 5a-5 : almak. : 2b-7 : 2a-6 : karsnda, nnde. : 1b-4 : bahdr, yiit. : 4a-4 : fte, iffetsiz, na mussuz kadn; alk. : 5a-7 : ona. : 1b-5 : 4a-4 : byle, yle. : 2b-7 : o kadar, yle. : 4b-4 : onun gibi. : 1b-4 : yorulmak. : 4b-

bilig-1/Bahar96

222
ara a. araba a. artan a. -ar Asru a. ass a. ast a. -da aa. -p baran a. -ann a. -ma yn a. al a. ata a. aval a. avlu a, ayta. -p a. -anlar a. -anda a. -ann a. -gel a. -p keleine a. -uw aya a ayn a. ayan a. ayl a. aylana. -p Ayu a. az ada a ru a. - arasnda. :3a-l :? :5a-5 :art. :5a-5 :ziyade, ok. :2a-1 :alt, alt taraf. :3b-6 :alt. :1b-3 :gemek, amak. :4b-7 :5a-1 :4b-7 :yuva. :4b-2 :tereke? :5a-2 :baba. :4b-6 :d. :5a-1 :mahalle. :5a-4 :sylemek. :2a-7 :3b-1 :2b-1 :2a-7 :2a-3 :5a-6 :2a-7 :anak, kase. :4a-1 :egn. :4b-5 :kk karde. :4b-3 :kay. :4b-7 :dolanmak, dnmek. :3a-4 :-:2a-7 :ksa zamanda. :2a-6 :baka. :4a-7 birb. -dik b. bar b. -dur barb. -d b. -an b. -p iken basa b. baa b. bat bat b. bayat b. baylab. baye b. bel b. -l berian b. bemen b. bike b. bike b. bilgrb. -r biligsiz bilig b. bir andan kni -b: balamak. : 6a-1 : yavru. : 6a-1 : mtevven. : 6b-3 : btn, hep, tama m, hepsi. : 5b-4 : var. : 5b-2 : varmak. : 5b-6 : 6a-7 : 6b-1 :yeter, tamam. : 6a-6 : temren. : 5b-5 : abuk abuk; ok, kat kat. : 5b-1 : Tanr. : 5b-1 : balamak. ; 6b-1 : toka. : 6a-6 : bel. : 5b-4 : harir kuma. : 6a-6 : ona? : 6a-2 : kadn. : 6b-3 : kadnck. : 6b-2 : bildirmek. : 5b-7 : cahil, bilgisiz, aklsz. : 6a-4 : akl, bilgi. : 6a-3 : phe gn. : 6b-4 : vermek. : 5b-7

balab. -an bala b. baravuz b. bara

bilig-1/Bahar96

223
b. -gi birev b. bitel b. bitig b. biye b. biyik b. biz b. bolb. b. b. b. b. b. b. bdne b. bg b. blk b. bre b. bri b. brk b. boz b. bula b. bu b. b. burav b. burun b. bkrenb. btb. b. -ip -er -mek -an -an a -maay -sam -up -up idi -ur -ge : 5b-2 : biri birisi. : 6b-2 : iki yandaki at. : 6a-2 : kitap. : 6b-5 : ksrak. : 6a-1 : byk. : 5b-2 : biz, : 5b-5 : olmak. : 5b-3 : 6a-7 : 5b-4 : 5b-5 : 5b-6 : 6a-7 : 5b-3 : bldrcn. : 6b-2 : hakim. : 6a-3 : kiri. : Ga-6 : kurt, : 6a-3 : kurt. : 6b-2 : deri takye, deri takke. : 6b-1 : bez. : 6b-3 : pnar. : 6a-5 : bu. : 6a-3 : 6b-4 : burgu. : 6b-3 : evvel, nce. : 5b-6 : bklmek. : 6a-4 : bitmek. : 5b-2 ; 5b-7 -cc. cip c. covurt c cz c alan . an. -ann . -ma apan apar . ap. -durd . -ma: arla- -p atlan . ayal. -d ar ar. -ma ekmen
.

carl

: fakir, yoksul.

: 9b-5
:ip. : 9b-3 : yourt. : 10a-1 : yz.

: 9b-6
--

: yalan.
: 9b-4

: 9b-5
: sanmak, batrmak, saplamak. : 9b-2 : 9b-1 : yalabk. : :9a-2 : ulak. : :9b-2 :gndermek. : 9a-1 : 9a-G : armak. : 9a-1 : top. : 9b-7 alkanmak, alkalanmak. : 9a-2 : sucu. : 9b-G : armak.

: 9b-6 : ok.
: 9a-5 : khl. : 10a-2 : iz.

emen e
.

-lar -lay yaa

: 9b-2
: fndk. : 9b-6 : feryat. : 10a-2 : yklmak. :9b-7 : san. : 9a-5

etlevik
.

. la. -mak an

bilig-1/Bahar96

224
ldam . n . -l. rma.

: tez, abuk. : 9b-4 : sahih, doru . gerek. : 9a-1 : 9b-4 : sramak. : 9a-3 : 9a-4 : 9a-3 : 9a-3 : ya. : 9b-1 : sinek. : 9a-4 i iyi. : 9b-3 : 9b-3 : bakan? : 12b-1 : d, kenar. : 9b-7 : gerek.? etin, mkl, zor. : 10a-2 : yetmek, yetimek,

k . n
-

: lezz, lezzetli. : 9a-4 : kk olan, kk erkek ocuu. : 9b-5 : yrmek.

r. -t

. . .
i

-maaymin -n -P -ym

: 10a-1
-d: silik, itatsizlik; isyan, gnh. : 10b-2 : demek, sylemek. : 10b-2 : 10b-1 : gibi. : 10b-1 : k. : 10b-2 : kasrga. : 10b-2 -e: bklmek.

dav d. did. -ge d. -p imi dik d. diy d. dvbd d.

. ibin
.

igi . . igit . it . itin . it. -ip idi iyid . or.

ikin

egre-e. -mak erk e. esen aman ev e. eylee, -y

ulamak. : 9b-1 : yiit. ; 9a-5 : seirtmek.

: 4a-5
: ulu, : 4a-4 : iyi ,ho, sa slim. : 5a-3 : kii. : 3b-6 : etmek, eylemek. : 3a-6 -f-

-ma -up citip

; 9a-6 : 9a-6 ::: kul. : 9b-7 : ndrme. : 9a-2 : eme. : 10a-1 : kak, kepe. : 9a-5 : marur, byke. : 10a-2 : salmak. : 9b-2 : ykanmak. : 10a-2 : iyi, gzel. : 9b-5

ora
.

orma
-

oura . me
-

fe t flan f. -l f. mu ikin -garanbi . geigg. -m k geiv g.

: emle. : 13 -1 : filan, flan. : 13a-1 : 13a-1

p krk
-

y.

-mek um.

: feryt. : 12b-4 : elenmek. : 13a-1 : geit. : 14b-7

-ma up
.

bilig-1/Bahar96

225

gereb g. g. -c gorge g. g, ni-ip turad

: gemi. : 15a-1 : 15a-1 : kadeh.

il i. -idin il i. -ige iliki. -dim ilti. -gi imdi . imes i. imgen i. -r ing i. ink i. inanc i. ini i. nd i. iren i; -ler irik .: irk i. irmen i. iri. -mes . i. -r ir(i)n i.-i imi i. isi
I.

: el. : 2b-4 : il, el, memleket. : 3b-5 : eilmek. : 3b-4 : iletmek, ulatrmak. : 3b-4 : imdi. : 2b-2 : deil. : lb-2 : emek ekmek. : 3a-3 : sohbet arkada. : 4b-3 : kethda. : 4b-5 : inm kii. : 4a-3 : karde. : 4bs-6 : kapkacak. : 4a-5 : eren. : 1b-1 : ihtiyar, seme, seilme. : 2a-2 : takat, g. : 4a-4 : dermn. : 2a-3 : ermek, olmak. : 3a-3 : 2b-5, 3a-6 : leb, dudak. : 1b-4 : lezzeti. : 4b-3 : fevti : 2a-1 : cmle lem, herkes. : 3b-6 : gizli. : 2a-4 : 3a-5 : istemek.

: 15a-1
: 15a-1I : aksrmak; havlaya hav laya kamak (kpek iin) : 12b-4 -h: peygamber. : 10a-4 : kabile. : 10a-3 : layk. : 10a-4
-l-

aberci . ay . or .

ldn
.

: yldrmak. : 3b-6 : at. : 4a-1 ; esrk, mest,sar ho. : 4b-4 : issi. : 2a-2 : ayak : 4a-6 -i-

rama
I.

rap
l.

lys
I.

za . -

iberi. -ma ierde i. ie i. ii i. iki


i.

: gndermek. : 4b-2 : ierken. : 3a-3 : fsk. : 2a-6 : kadn, hanm, ece. : 4a-6 : kei. : 4a-1 : ikisi. : 1b-5 : 1b-2 : koku. : 4a-7 : n. : 1b-5 : 3a-7

ikev
I.

l. -gf ilenat i. - iley i. -inde . -ide

sray i, isre i. i. -tak iste-

bilig-1/Bahar96

226
i. -ben i. -gendik i kni i. iti. -emin i. -ge i. -ip i. -i iv i. ivda i. ivrili. -ip ivri. -sa iz i. zi i. : 3a-4 : 3b-5 : sava gn. : 2b-1 : etmek, eylemek. : 2b-2 : 3a-7 : 2b-2 : 4b-7 : ev. : 1b-1 : kadn, hanm. :.3b-7 : dolamak, dnmek. : 2a-4 : evirmek, evirmek. : 2a-1 : iz, iaret. : 3b-7 : Tanr. : lb-1 : -kal -an . -maay alpa . alta . apa arau oy . aray . art . a . -da at atn . av, -ma : kalmak, arta : kalmak. : 13a-2 : 13a-2 : deri takye, deri takke. : 13b-2 : kedi. : 13b-5 : : 14a-2 : zindan. : 14a-1 : doan. : 13b-1 : yal ; eski. : 13b-1 : n, kar. : 13a-5 : kat, sert. : 13a-3 : kadn, hanm. : 13b-5 : kovmak. : 13a-4 . n . r ru . ra . r aya sar. -m kiek k. ay . . -an . -da ayulk . ayran . ayt. ip irdi . -ma ayu aan . kelk. -an a k.-e turanda k. -gende k. -gesin k. -ginni keniz k. kesk. -engen key(i)n k.-i l . . -n mz : ne, hangi. : 13a-3 : 13a-6 : 13a-2 : kaygl, endieli. : 13a-5 : ahbz. : 13b-6 : dnmek, geri : gelmek. : 13b-4 : 13b-3 : hangi. : 13a-3 : kazan. : 13b-2 : gelmek. : 14b-3 : 14b-3 : 14b-2 : 14b-3 : 14b-4 : mal. : 14b-2 : kesmek. : 14a-6 : art, arka, sonra. : 14a-G : huy, miza, karakter. : 13b-4 : 13b-4 : at stnden yaplan : bir eit iki. : 13b-5 : ikence, azap. :.13b-2 : eri. : 13b-6 : atmaca. : 13b-2 : haram, hrsz, hay : dut, yol kesen. : 13a-5 : kayk. : 13b-7 : ksalmak. : 13b-3 : rdek sorgucu. : 14b-5

bilig-1/Bahar96

227
kike kilk. -mes k. -mey k.-me irmi kime k. kimi k. kii k. kitrk. kiyiz k. ona . opa opu. -ma o . o ula . oy . oy. -ay oy . ozal: tan bili. : 14b-7 : gelmek. : 14a-4 : 14b-1 : 14a-5 : gemi. : 15a-2 : gibi. : 14a-5 : kii. : 14b-6 : getirmek. : 14a-4 : kee. : 14b-7 : konuk. : 14a-1 : almak. : 13b-7 : saz almak. ; 13b-7 : ift (dolu) : 13b-3 : eek, katr(ift kulakl) : 13b-1 : koyun. : 13a-6 : koymak. : 13a-4 : aa , alak. : 13a-6 : muztarp olmak; oal mak , kabarmak; kovala mak, hareket etmek : 13a-4 : br. : 14b-2 : ok. : 14a-3 : 14b-1 : grmek. : 14b-6 : 14a-3 : 14a-5 : 14b-5 : 15a-2 : 14a-6 : 14a-4 : ss, gzellik. la l. lan i. k. -i krngl k. krzk. -r kyk. -ermin kzng k. k()l k. -mge krek k. ulapa . unan . uran . urt . uru . utul. uvut . uyan . uya . uyun . kcemci k. k k. k k. kmir k. kvenc k. -i : 14b-4 : devletli, muhteem. : 14b-1 : gstermek. : 14a-4 : yanmak. : 14a-5 : ayna. : 14a-3 : gnl. : 14a-6 : sine , gs, kalp; vcudun yan taraf. : 14a-4 ; kmz ierken.. : 13b-6 : yandaki at. : 6a-2 : hisar. : 13a-6 :k : 14a-1 : kuru. : 13a-3 : kurtulmak. : 13a-4 : kavrulmu buday. : 13b-6 : tavan. : 13b-4 : gne. : 13a-5 : kasrga. : 13a-6 : zlim. : 14b-4 : kuvvet, g. : 14b-5 : zulm. : 14b-5 : irkin. : 14b-2 : gven, gven. : 14b-4 -l: vay. : 1 5a-3 : ahin. : 15a-3

. -ma kmre k. kp k. k. krk. -eriken k. -ge k. -geli k. -gen o k. -giz, k.-set k. -glktr k. -gzr krk

bilig-1/Bahar96

228
lo l. mandager m. man m. mb m. may m. matam. -m k maa m. meni m. min m. mirz m. miyn m. muna m. munday m. ada m, - o munda m. mundn m. mul m. mulu m. muratm. -p mkellel m. : yalan. : 15a-3 -m: benzeyiler. : 15b-1 ; bulut. : 15b-4 :? : 13b-3 : ya. : 1$b-4 : vmek, methetmek. : 15b-4 : bana. : 15a-4 : benim. : 15b-1 : ben. : 15b-1 : be. : 15b1 : orta; meyan, ara,aralk. : 15b-2 : bu kadar, : 15b-4 : bu kadar, bunun gib. : 15b-3 : 15b-3 : gibi , o kadar. : 15a-4 : bundan. : 15a-4 : bunun gibi; kederli, skntl, hasta. : 15a-4 : muhta. : 15b-2 : bunguldamak. : 15b-2 : murassa, ssl. : 15b-2 -n: byk kadeh, peymne. : 16a-1 : ne. : 16a-3 : neden ot 0. o. -da -dn o o. ouo. ola -gay o o. oao. o -ma n. n. n. nitke n. -eyin -ip -mege n. nidin n. nign n. nime n. nit n. nevru ni iin n. nik n. n. iteli nitr : 16a-1 : sava, muharebe. : niye. : 16a-1l : nice, nasl. : 15b-5 : 16a-2 : nice, nasl. : 16a-3 : neden. : 15b-5 : dev. : 16a-2 : nesne, ey. : 16a-1 : ne etmek, ne eylemek. : 15b-5 : 15b-5 : 16a-3 : neye. : 16a-3 -o: dilber. : 1b-2 : benzemek. : 4b-5 : vakit; kuvvetlendir me edat. : 2b-3 : okumak. : 3a-2 : rzgrn nnde yuvarlanan kogaz? : 2b-4 : olmak. -ay -maymin -lar -lara : 2b-4 : 2b-6 :o : 4a-2 : 4a-2 : yer, makam. : 4a-1 : 2a-5, 2b-7 : 3b- 2 : od, ate. : 2b-5 : 2b-5

o.
olo. o.

o.
o. orun o. o. 0.

ncd n. ne n. bolsa neu

-nda -na

bilig-1/Bahar96

229
o. -lu oyano. -ma oyru o. -dn oyu
o. -lar

: 3a-7 : uyanmak. : 3b-1 : kar. : 5a-7 : uyank. : 4a-2 -p. pest

paras. : 6a-1 : ecel arn iirmek al ak, aa; hafif sesle sylenen : 6a-4 : sret, yz, ehre. : 5b-3 : (dilber); yal. : 5b-3 : rek. : 6a-5 : kayg. : 6a-5 -s: sanmak, dnmek, zlemek. : 11a-4 : 11a-4 : silah. : 11b-1 : kpek. : 12a-2 : bra? : 12a-4 : tenbih etmek, ikaz etmek. : 11b-1 : dnme, zleme. : 11a-6 : salmak. : 11a-2 : iftlik. : 12a-6 : say. : 11a-6 : saymak. : 12a-3 : sana. : 11a-4 : taraf. : 11a-1 : suyun alamas. : 12a-2 : yudum, iim. : 12a-5 : kap, anak. : 11a-2 : armaan.

Ppeyker p. pir ppo p. pusay p.

gte o. -dr l. -genlerin . -trsn . -trr lg . pke . . -lemek pke . re . rgen. -mak rte. -mak . -nr srk . t. -mi tr . t. -ti tn . t . y . zge . . -ni

: gazap. : 4a-7 : lmek. : 3a-2 : 3a-2 : 3a-1 : l. : 3a-5 : fke. : 3b-3 : 5a-1 : pmek. : 4b-3 : taht. : 4b-2 : renmek. : 3b-2 : yakmak. : 3a-4 : 3b-5 : mest, sarho. : 2a-5 : gynmek, yanmak. : 3a-5 : dolay, tr. : 2a-4 : gitmek, gemek. : 3b-7 : dilek. : 5a-3 : d : 3a-1 : ev. : 1b-2 : baka. : 3b-2 : 2b-3 -p-

sans. -urmn s. -ka sat s. aula . saale . sandurs.-ma sa s. sals. -ur ala s. san s. -ka anas. saa s. sar s. anr s. art . savu s. ava

pergle

: cierpare, cier

bilig-1/Bahar96

230
. sayals. -ur sayn s. sef s. selik s sevd s. spars. -d ssars. -m svars. sydam s. yr . zaan szlav s. sin s. sivs. siyli s. sezs. sors. -ali sora s. oyural s. oyura. -sa oyra. or . oa . : 12a-4 : azalmak. : 11b-2 : hazr (hzr) ? : 11b-3 : testi. : 17b-5 : nzik, gzel. : 11b-1 : alm-satm. : 11a-5 ; imek. : 11a-6 : aktarmak. : 11b-2 "sulamak, su vermek. : 11b-3 : temiz yzl. : 11b-4 : sr. : 12a-6 : balaban, yiit, kah raman, : 12a-6 : cimri. : 12a-3 : sen. : 11a-2 : sevmek. : 11a-2 : gzel. : 11a-5 : bilmek, sezmek, an lamak. : 11a-1 : sormak. : 11a-5 : soru. : 11b4 : iyilik etme, nimet verme. : 12a-4 : buyurmak, emretmek : 12a-5 : buyurmak. : 12a-5 : kr. : 12a-3 : sokak, dar yol. : 11a-3, 12a-3 ta t. taal t. talat. -m talan t. talt. -d taman t. tant. -anda t. -mak t. -mas tan t. ta yan t. tapskorkusuz. sona s. sk s. ub . sual s. surun s. svk s. : rdek : 11b-5 : mem, yas. : 11b-4 : sz. : 12a-6 : hasta. ; 11b-2 : mutedil, lman hava. : 11b-3 i kurutulmu dan. : 11b-4 -e . is . udurven . unar . u : hrsz. : 12a-1 : kngre. : 12a-1 : adrvan. : 11b-6 : doan. : 12a-1 : neeli, en. hareketlerinde ser best (kadn). : 11b-6 -t: da. : 7a-6 ; suyuermek? : 8b-1 : aynmak. : 8a-2 : kavrulmu buday : 8b-4 : abalmak. : 8b-3

:: 7b-6 : tanmak, bilmek. : 8a-2 : 8a-2 : 7b-2 : tan-bili. : 8b-G : sabah aydnl. : 8b-4 : bulmak.

bilig-1/Bahar96

231
t. -ar t. -p t. -madm t. -ma t. -mas tapu t. -da tartt. -p taratt. -an tastan
t.

: 7a-3 : 7b-5 ; 7a-2 : 7b-l : 7b-1 ibdet : 8a-7 : kurmak, ekmek. : 7b-5 : datmak. : 8b-1 : tlbent. : 12b-3 : at. : 7b-4 : iliii, ilgisi olmak, ait olmak. : 8a-5 : dad. : 8b-6 : yorulmak. : 8b-3 : kaymak. : 8a-1 : ada. : 8a-6 : ahin. : 7b-6 : araba? : 7b-7 : bozma. : 8a-1 : Tanr'nn verdii. : 8b-7 : damak. : 8a-7 : melek. : 8a-5 : damla. : 8b-2 : zayf. : 8b- 2 : can. : 8a-5 : dinlemek. : 8b-3 : dinlemek. : 7a-2 : trnak. tiy. tirig

t.

: 7a-6 : tersine. : 8a-4 : kar. -nde : 8b-7 : 8b-7 : deirmen. : 7b-4 : dire : 7b-3 : dein, -e kadar. : 7b-3 : erimek, yetimek. : 7a-2, 8a-3 : gibi, berber. : 7a-3 : dil. : 7a-1 : k, lgn, deli. : 7a-5 : dilemek, istemek.
-P

tiger
t.

tigi
t. t. t.

tigirmen tigre
t.

tigr
t.

tigr
ttik t. til

ta
t.

tata t. tatuy
t.

t.. tilbe
t.

tavalt. -d tayan
t.

tilet. t.

: 7a-1 : 7a-1 : ok. : 8a-3 : muztarip olmak.

-rmin

tilim
t.

tedu t. -si telegin


t.

tilmet.

-yp

timr
t.

teleken
t.

: 8b-2 : demir. : 7a-4 : derlemek, devir mak, toplamak. 8a-4 7b-6 derletmek, toplatmak.

tirt. t.

temyiz
t..

-mak
-se

Teri birgey
T.

tirgrt. t.

terurusa
t.

-geli

:7a-4 :diri. :7b-1 :dirilmek.

teyg
t. tm t.

tirilt.

-gendin

:7a-3 :derin. :8a-4 :demek, oymak, delmek. :7a-4 :titremek. :8a-3 :erimek, ulamak. :7a-3

tnmaur
t. tn

tiri
t.

tit.

t. -n tlat. -anda trgt. -sa trna

-gen -yende -ge

titret. t.

bilig-1/Bahar96

232
ti t. tofra t. totat, -mas tout. -di tolant -p tola t. tot. -m tonnu t. tostuan t. tosu t. tre t. tuma t. tura tut. tura t. -s turu t. tu tut. -mdn tuta t, tutat. ma tuyu t. tute t. tp t. -i trlk t. tt. -mek t. -ti tye t. : denk, eit. : 7a-5 : toprak. : 7a-5 : durmak. : 8b-1 : vurumak, arpmak. : 7b-4 : dolanmak. : 7a-6 : dolu. : 7b-6 : mek, donmak. : 8a-7 : deli, mecnun, : 8b-5 : kadeh. : 8a-1 : tosun. : 7b-7 : eriat, szl hukuk. : 8b-4 : k. : 8a-6 : katlandrmak. : 8b-5 : dil. : 8a-3 : durma, duru. : 8a-4 : drt bir taraf, drt bir yan. : 7b-2 : yolda, e. : 7b-5 : ulamak. : 8a-5 : tavuk. : 7b-7 : katlanma. : 8b-6 : dip, esas. : 7b-3 : trl. : 8a-6 : dmek. : 8b-5 : 7b-3 : deve. : 7b-7, 8b-6 vaya v. -v: hat, yaz.. : 16b-1 -yurau. -dm udrum u. ulus u. urma u. ualu. uol o u. uyalu. u. u. uya t u. uzatu. u u u. -ev . . le. l . n . nde. -mek st . tn . ze . -ide -di -e : . : 1b-5 : 1b-3 :lemek, paylamak. : 2a-2 : ksm, para,blm. ; 4a-3 : ses, seda. : 3a-7 : armak, seslenmek : 5a-2 : st. : 1b-3 : iin. : 2b-3 : zere. : 3a-6 -an -maz -ur -p - -u: uramak, rastlamak, karlamak, bulumak. : 2b-1 : urundu. : 4a-3 : kabile, : 2b-6 : ay, rmak. : 5a-2 : krlmak. : 2a-3 : ite bu, ite budur. : 5a-6 : utanmak. : 5a-4 : 5a-4 : 4a-6 : ayp, utan verici. : 2a-5 : uyumak. : 4a-5 : uyku. : 4a-5

bilig-1/Bahar96

233
yalk yyaluz y. yalava yyalbary. -ur yalny. p yaman y. yamur y. yan (emir). y. yany. -p y. - yalg y. yarl y. yarlay. -d yarlu y. yaruty. -up yaru y. y. ikin yasa y. ya y. y. -lar yauny. -an yaurun y. yavuy. -d yavuy. -m yaz: mendil, havlu. : 17b-3 : yalnz. : 17a-3 : peygamber. : 17a-6 : yalvarmak. : 16b-3 : incinmek, krlmak. : 17b-6 : yavuz, kt. : 17a-5 : yamur. : 16b-3 : yan, taraf; dn : 17a-2 : dnmek. : 17a-3 : 17b-6 : gibi. : 17a-5 : bert, ferman. : 17b-6 : buyurmak, emretmek : 17b-4 : hakir, fakir. : 6a-2 : yakmak, parlatmak, aydnlatmak. : 16b-1 : aydn, parlak, kl. : 17a-7 ; 17b: temel. : 16b-3 : gen. : 17b-2 : 16b-2 : paralanmak. ufalanmak. : 17b-7 : gizli. : 16b-1 : yetimek, ulamak, yaklamak. : 17a-2 : bulumak. : 17b-5 ; yanlmak. yy. yuvu aa yek y. yy. -lma y. -tur ylay. ma ypar y. yia y. yibery. -di y. -gende y. -gen so y. -me y. -tmende yiglik y.zzden yildem y. yilili y. yity. -gey y. -ige yoray. -ma yrey. -mes y. -me yry. -r yuun y. yunu y. yurta y. yuvac y. -up : 17a-2 ; eytan. : 17a-5 : derlemek, toplamak, biraraya getirmek. : 17b-5 : 17a-4 : alamak. : 16b-2 : ipek. : 17b-2 : aa. : 16b-4 : gndermek, iletmek. : 17a-4 : 17a-6 : 17a-7 : 17a-6 : 17a-5 : iyilik. : 17b-3 : tez, abuk. : 17b-1 : iyilik. : 17a-7 : erimek, ulamak. : 17a-1 : 16b-2 i tabir etmek, yormak. : 17a-6 : gelmek, yrmek. : 16b-4 : 17a-3 : gelmek, yrmek. : 16b-4 : kz. : 17a-4 : abdest. : 17b-4 : ini yoku. ; 17b-5 : yabanc, Trk olmayan. : 17b-2 : kavrulmu dan unuyla hazrlanarak yada kzartlan rek. : 17b-1

bilig-1/Bahar96

234
yz tmen y. yz y. -ge -z: yal kadn. : 12b-2 : btla inanmak : 10b-3

: yz bin. : 17a-1 : yz. : 17a-1 : tarafsz. : 17b-4

aya . i

DPNOTLAR
1. H RAZZOKOV- TMRZAYEV-O.SABROVKMAMOV. zbek Halk Agzaki Poetik icadi. Ta -kent 198Q & 173, 179 2. Agh Sm LEVEND, All ir Neva, Hayat, Sanat ve Kiilii. I. cilt., Trk Dil Kurumu Yayn say: 239, Ankara 1965, s.259. 3. a.g.c. s. 265. 4. Besim ATALAY. Mirz Mehdi Han, Seng-lh, Lgat-i Nevai, stanbul, 1950. T.D.K.s. 5. Agh Sm LEVEND, Ali ir Neva, Hayat, Sanat ve Kiilii. I. cilt, Ankara 1965, s.264. 6. Janos ECKMANN, "aatayca". Tarih Trk iveleri (eviren:Mehmet Akaln)., Ankara 1979, s.230. 7. A Lumley DAVIDS, A Grammar of the Turkish Language., London 1823. 8 .V.V.VeljammovZERNOV, Stovar 'djagataysko tureckij. St. Petersbuig 1868. 9 . Pavet de COURTEILLE Dictionjiaire ttirc-oriental, destine prinripalement a fadliter la lecture d'Aboul-Gzi et de Mir -Ali -Chir-Nevi, Paris 1870. 10. eyh Sleyman Efendi, Lugat- agatay ve Trk-i Osman, stanbul 1298(1882/83). 11 . Ignacz KUNOS. ejx Sleyman Efendi's agatajOsmanisches Worterbuch, Budapest 1902. 12 . Joszef THURY, A "Behdset'l-lugat" czim csagataj szotar (aatayca lgat Belcet'I-Lgat) Budapest 1903; Az "Abuska Lgati" czim agataj szotar(aatay Abuka Lgati), Keleti Szemle V, 2, Budapest 1904, s. 21. 13 .Joszef THURY, emlekezete. Budapest 1934, s. 20-21; Hasan EREN, "aatay Lgatleri Hakknda Notlar". A.. D.T.C.E Dergisi, Ankara 1950. s.145-163. 14. A.A. ROMASKEVI Novy agataysko-persidskiy slovar' Sbornik Mir-Ali-ir. Leningrad 1928 s.83-99. 15. Parsa AMSIYEV-Sabircan IBRAHIMOV, zbek Klassik Edebiyat] n Kikaa Lgat, Takent 1953. 16. Parsa AMSI-Sabircan BRAHIMOV, Navaiy Asar-lari Lgati, Takent 1972, 786 s. 17. Ali er Navaiy Asartari Tilining zahli Lgati I, II, III,IV., Takent 1983-85. 18. V. RAHMANOV, zbek Klassik Adabiyati Asariari Un Kiskaa Lgat, Takent 1983, 200 s.; Batrbek HASANOV, Navaiy Asartari Un Kiskaa Lgat. Takent 1993, 376 s. 19. Tadeusz MAJDA, Katolog Rekopisow Tureckich i Persklch, Warszawa 1967, s.69. G. RICHER Werzeichnis der 20. Orientallischen Handschirften Staats und Universitatsbihllothek Breslau, Leipzig 1933, s.40; Tadeusz MAJDA, Katolog Rekopisow 21 ureckich Perskich. Warszawa 1967, s. 69. 22 Tadeusz MAJDA. a.g.e. s.69. 22. sa ZKAN, "TrkeLatince Bir Nasreddin Hoca Mecmuas", Trk Kltr Aratrmalar, Prof. Dr. kr Elin'e Armaan. Yl:XXIX/l-2. Ankara 1993, s. 272-305

bilig-1/Bahar96

235

bilig-1/Bahar96

236

bilig-1/Bahar96

237

bilig-1/Bahar96

238

bilig-1/Bahar96

239

bilig-1/Bahar96

240

bilig-1/Bahar96

241

bilig-1/Bahar96

242

bilig-1/Bahar96

243

bilig-1/Bahar96

244

HESSE'NN MASALLARI: MOTFLER OTOBYOGRAFK UNSURLAR

1. Masal
1.1. Masal Kavramnn Tanm ve Ksa Tarihesi Masaln ksa ve zl bir tanm Milliyet Edebiyat Ansiklopedisinde yle yaplmaktadr: "Halkn ortak uurunda domu, kulaktan kulaa, kuaktan kuaa aktarlan, getii yer ye zaman bilinmeyen, normal veya olaanst ahs, peri, cin, deve, ejderha gibi yaratklarn meydana getirdii gerek d olaylarn hikye edildii anonim halk edebiyat rnne denir." 1 Bununla birlikte kollektif karakter tayan anonim halk masallarn, yazar belli olan sanat masalndan ayrt etmek zorundayz. Ebedi bir tr olarak masala benzeyen, onunla akraba dier edebi trleri hikaye, efsane, menkbe kssa, fabl ve desten olarak sralayabiliriz. Masallar yazya aktarlmadan nce, masalc ya da meddah denilen kiiler vastasyla, nesilden nesile aktarldklarndan, masal motiflerinde ok eski kltrlerin, dinlerin geleneklerin izlerini bulmak mmkndr. Masal snfna dahil edebileceimiz ilk hikayelerin tarihi M. 13. yzylda Msr'a, eski Yunan efsanelerine ve Hameros'un destanlarna dayanmaktadr. Masal geleneinin orta ve yakn alarda yaygnlamasnda ve Avrupa'ya ulamasnda ise dou ve uzak dou lkeleri byk rol oynamtr. "Binbir Gece Masallarnn" (170417) Arapa'dan Almanca'ya tercmesi ile Almanya ve Fransa'da masallara kar byk bir ilgi uyanr ve bilindii gibi romantizmin ba tac olur masallar. Masala duyulan ilgi, Grimm kardelerin Alman halk masallarn bilimsel bir titizlikle sistematik olarak "Kinder-und Hausmarchen" (1812-15) ad altnda derlemeleriyle, doruk noktasna ular ve bu tarihten sonra saysz masal derlemeleri neredilir. 1.2. Masal Motifleri Motif, genel olarak, ayn ya da farkl eserlerde olduu gibi tekrarlanan ve tipik bir zellik tayan olay rgs, anlatm tutumu ya da imajlar eklinde tanmlanabilir. Btn sanatlarda mevcut olan motif, masal trnde geleneklerde yaayan ve konuyu belirleyen yapsal zelliklerdir. Olay rgs ile imajn anlamsal bants gerilimi ve dolaysyla ilgiyi dorukta tutar. 2 Trk masal motifleri genellikle kaynan halkn sade ve saf dnnden alrlar. Oysa batl masal motiflerinde genelde mitolojik dnce hakimdir ve insan ne kadar mitolojik dnten uzaklarsa, mototiflerin anlamn da o kadar yabanclar ve bylece imaj ile nesne arasndaki bant koptuundan, insan masal motiflerini kendi akl ile yorumlamak durumunda kalr.

Yrd.Do. Dr. eref ATE Gazi niversitesi Eitim Fakltesi Almanca Blm retim yesi

bilig-1/Bahar96

245

2. Hesse'nin Masallarnda Motifler


2.1. Yol ve Yolculuk Motifi Masallarda yol genellikle istikameti belirler, balang ile hedef arasnda bir bant kurar ve semeyi ya da tercih etmeyi zorunlu klar. Yola kan insan, ya yaamnn ya da kaderinin izgisini aramaktadr. Yol boyunca kahraman, snavlardan geer ve genellikle strap eker. Yol boyunca gerek ve hayal i-ie olduundan tuhaf yaratklarla, mucizelerle karlar kahraman ve yol onu hedefine ulatran olaanst bir g konumundadr. Yolculuk zor olsa da, geriye dnmek olmaz, nk varlmak istenen hedef insan cezbeder. Uzun ve zorlu yolun ksaltlmas iin "Wunderbare Nachricht von einem anderen Stern" masalnda kraln elisinin byk bir kuun yardmyla ayn gecede baka bir gezegene gtrl gibi 3 kahramann hizmetine olaanst gler verilir. Masallarda yolun ne kadar olduu bilinmez. Kahraman yolda herhangi bir kimse ile karlarsa, karlalan kiinin mutlaka olayn ak iinde nemli bir vazifesi vardr. Hi kimse ile ylesine karlalmaz. Masallarn bu genel zellii Hesse'nin "Fltentraum" adl masalnda gryoruz. Brigitte ile flt yolda tesadfen karlarlar ve bir sre birlikte yol alrlar. Ancak yollar ayrldktan sonra flt iin bu karlamann ne kadar nemli olduu onun daha sonra gemii hatrlamasyla ortaya kar. 4 Masalda kahraman yollarn ayrld bir noktaya gelirse, her zaman erdem, fazilet, cesaret ve tahamml gerektiren zor yolu seer. "Bu yolu yrmek ne fena! u sevimsiz tatan kaleyi zorlamak, u souk dereden atlamak, u sarp ve ince uuruma karanlkta trmanmak ne fena!" 5 Burada yol imaj, insann dnyay kendisi iin kefetmesi olarak anlalabilir. "O kendi yeteneklerini tanmak, yaantlarn artrmak, ya da yaamnda bozulmu olan dengeyi yeniden tesis etmek ister. Bu istei, yola ilk admn atmakla eyleme dnr Ve bu yolu sebatla takip ederse, belki de hedefine uluabilir."6 Bylece her insann kendisi iin aramas gereken bir yolu olduu sonucunu kartabiliriz. Bulduu yoldan ilerlerken, karsna kan yol gstericilerden ve yardmclardan istifade etmesi gerekecektir. 2.2. Byl Yerler "Masaln getii mekan, bizim yaadmz d kutsal dnyann aksine, byl bir hkmranlktr." 7 Masallarda genellikle byl bir atmosferi olan bu hkmranln belli bal mekanlar gkyz, dnyann derinlikleri, orman, deniz, rmak, ay, dalar vb.'dir. nsan ruhunun derinliklerini a vuran bu trden mekan motifleri, Hesse'nin masallarnda da nemli bir yer tutmaktadr.

Orman Orman ve yeillik, masallarn deimez mekanlarndandr. Hatta baz masallarda, asl olay ormana adm atlmasyla balar ve bylece ormanlar ilerinde gizledikleri srlaryla, sadece anlatmda bir malzeme ve mekan olmaktan te, masaln konusu dahi olabilirler. "Orman, insann bana gelebileceklere kar hazrlkl olduu ve kaderinin gerekleebilmesi iin, maceray byk bir frsat olarak deerlendirdii bir mekandr."8 Masallarda orman, gnlerce yol alnabilen sonsuz bir mekan grnmdedir. "[...] ve erkenden yola koyuldu, gnlerce derelerden, bayrlardan, kara bataklklardan, hi grmedii yosunlu sekilerden, dik uurumlardan dalklara hep o sonsuz ormanda yol ald ve nihayet sonunda mitsiz ve zgn olarak, belki de ormann yaratklarna Tanr vatanlarn terketmelerini yasaklam olabilir diye dnd."9 Bu masalda orman, koruma ve snak temin etmekle birlikte, varlmak istenen gerek hedefin nnde bir engel tekil ediyor ve bu yzden terkedilmesi gerekiyor. "Titreyen orman adamnn nnde, rts kaldrlm "dar" duruyordu.[...] Dnya buradayd ve en yce Tanrs gne ve orman hayatnn uzun utanlacak ryalar geride kalm ve imdiden ruhunda l papazn solgun benzi gibi snyordu."10 Ormandaki asrlk aalar bir snak olmakla birlikte, bazen "Piktors Verwandlungen" masalnda olduu gibi, deiime uram, konuabilen bir yaratk da olabilirler. "Piktor bir aa oldu. Kklerini topraa sald, dallarn ge ykseltti."11 Orman iinde bir ok srr ve bilinmeyeni barndrsa da, imaj olarak iyiyi, snrsz ve deimeyeni canlandrr. "Fakat orman dalardan ovalara uzand, gller ve rmaklar olutu ve yok oldular ve orman yine ne kt Ve yavaa btn lkeyi kaplad. "12 Da Masallarda da da duygu lkesinin bir semboldr ve bilinmeyeni ortaya koyar Dalar tehlike ve esrar ile insanlar kendine eker. Dtan heybetli ve azametli grnen dalar, gemiin tan ve hayatn semboldrler. Ancak, "dalar hayaletlerin yaad bilinsiz nesneler deil, iinde bireysel yaamlarn srekli yenilendii, yaratc hayat kaynaklardr.13 Hesse de da semboln masallarnda bu anlamda ska kullanlr. "Ve dedelerden torunlara aktarlan ve yaatlan ne varsa, hepsi da hakknda bildikleri ve dledikleri idi. [...] ve topraa gneten ve rzgardan ne gelse, hepsi dadan gelirdi. [...] Kukusuz da hereyin balangcndan beri yerinde duruyordu ve

bilig-1/Bahar96

246
sonsuza kadar da yerinde duracaktr."14 Da, bilinaltnda ulalabilecek hedefi simgeler. Daa trmanmak ise, tpk yaammzdaki hedeflerimize ulaabilmemiz iin, kendimizi yenilememize ve abalamamza benzer. Ayn ekilde, Hesse'nin "Der schne Traum" adl masalnda gen Haberland iin, daa kmak dnyay tanmak ve hayatn amacn bulmak anlamna geliyor. "Daha idrak dana eriip, bilge bir kii olduunu farkeder etmez, kendisinin bir i iin grevlendirildiini hissetmiti."15 2.3. Baba Motifi Masal rneklerinde baba tipinin farkl zellikleri ile ortaya ktn grmekteyiz. Masallarda baba tipi, bykbaba, ata, yal bilge kii, retmen, ihtiyar ya da byc olarak simgelenmekle birlikte, baba imajnn artrd zellikler yaratc, ruhani ya da harekete geirici olarak sralanabilir. Hesse"nin masallarnda ise baba tipi, kahramann hayatnda nemli bir yer tutur ve onun destekisi, yol gstericisi ve retmeni konumundadr. "Augustus'un en ok holand ey, yan odadaki babas ile birlikte olmakt; baz akamlar onu odasna arr, karanln sadece mineden kan krmz alev ile aydnland odada, adam yerdeki pos tun zerinde ocuu yanna alr ve onunla birlikte sessiz alevlere bakarak ona uzun uzun hikayeler anlatrd."16 Bu hikayede baba figr, kahramann istediini gerekletiren ve kaderini etkileyen kii olarak canlandrlyor. Bir baka masalda ise, baba tarafndan verien bir hediye onun iyilik severliini ve desteini gstermekte. " < te> babam ve bana kemikten yaplm, kk bir flt verdi " <bunu al ve uzak diyarlarda insanlar bu fltle elendirdiinde, yal baban hatrla>"17 Genellikle baba figr, kahramann darda kald, zmsz olduu durumlarda ortaya kar ve bilgisi ile, tecrbesi ile ona yol gsterir. "Augustus" masalnda olduu gibi "Iris" adl masalda da, babay simgeleyen kk bir adam, kahramana yardm eder. Ancak, baba figr sadece ihtiya duyulduunda ortaya kar ve daha sonra kaybolur. Hesse'nin masallarnda bilim ile zdeleen baba figr de nemli bir yer tutar . 2.4. Anne Motifi Anne figrnn ilk rnei, masallarda olumlu yanstld gibi, olumsuz da olabilir. Anne motifinin bu zellii hakknda Hedwig von Beit unlar yazar: "Anne korkun, karanlk ve imha edici olarak ortaya kabilecei gibi, efkatli, koruyucu, tayc, balayc, hibe edici, gemii bilge kiilii ile koruyucu ve gelecei bilici olarak etki edebilir." 18

Masallarda bykanne, stanne, vaftiz annesi, nine, cad, Tanra, dev anas v.b. olarak yanstlan anne motifi, dourgan zelliinden dolay, genellikle doann balangcn simgeler . Hesse de "Faldum" adl masalnda kklerini arayan da hakknda unlar yazar "Ona da bir zamanlar, her eyin balangcnda olduu gibi, bir anne ninni symememi miydi?" 19 Hesse'nin masallarnda anne motifi genellikle sevimli, gizemli, gzel, seven ve sadece iyilik isteyen bir kimse olarak karmza kar. "'Der schwere Weg" adl masaln sonunda gezgin, sonsuzluk yolundan annesinin kucana derek geyesine ular.20 Yine Iris adl masalda, annesini hatrlamakta glk eken Anselm, kendisini tanmak iin kt yolda annesinin hayalini zihninde canlandrr ve bylece hedefine yaklat ifade edilir. "Yllardan beridir ilk defa cismini ve yzn bu kadar ak seik ve yakndan hissettii annesi, ryalarnda ona sesleniyordu."21 Grld gibi "anne" figr kesin olarak tanndnda kahramann olumlu bir tecrbe kazan -mas, kendisini ve yaad dnyay tanmas mmkn oluyor. 2.5. Cce Motifi Cceler, her eyi bilen, saklanm eyalar -dan haberleri olan ve olaanst gleri bulunan yaratklar olarak bilinir. Kk olduklar halde gl olular, onlar yal, bilge kiilerle zdeletirilir "Kahraman yanllkla ccelerin olduu bir meclise girerse, fazla gze arpmayan bu insanlarn ne denli kuvvetli olduklarnn farkna ilk anda varamaz."22 Hess'nin "Der Zwerg" adl masalnda, cce prensesin refakatcisi rolndedir ve Trk masallarnda olduu gibi, grevi ince mizah anlay ve kvrak zekasyla prensesi elendirmektedir. Prens ortaya ktnda ise, cce iinden olduu gibi, lm cezasna arptrlr.23 2.6. Konuan Nesneler ve Hayvanlar Hesse'nin masallarnda konuan hayvanlar ya da eyalar daima insanlardan daha kurnaz ya da zekidirler "Ein Mensch mit Namen Ziegler" adl masalda konuan hayvanlar hem dnya grleri hem de ifadeleri ile insanlardan daha stn olduklarn gsterir-ler. "Ve imdi her eyi bir hayvan gznden grd iin, soysuzlam, riyakar , yalanc ve btn hayvan trlerinin soytarca bir karm olan hay -vanms yaratklardan olumu irkin bir toplumdan baka bir ey grmyordu."24 Yine "Marchen vom Korbstuhl" adl masalda da sandalye, retici rolndedir. Bildiklerini aktarmaya hevesli grnen sandalye, gen ressamdan daha stndr. "Gesprach mit einem Ofen" adl masalda ise

bilig-1/Bahar96

247

anlatc itirafta bulunur: "Franklin size hayranm. Siz hayatmda grdn en zeki sobasnz."25 Bu masalda insann karmakl karsnda bir nesnenin sadelii vugulanrken, Hesse'nin yukarda deindiimiz masal ile insann evresi ve kendisi ile mnasebetlerini eletirdiini syleyebiliriz. Bu masaln, dier masallardan temel fark slubunda sezilen ak saldrganlk ve eletiri, ksa olmalarna ramen, yerinde ve etkili mizah anlaydr. Ku Masallarda ska karlalan ku motifi, genellikle bir dnceyi ya da hedefi simgeler. Bazen bir arzunun ya da zlemin imaj, bazen de bizzat ruhun kendisi olur. Genellikle ku ya da kanatl yaratk, deimez hakikati ortaya koyar ve iyinin yannda olur. Hesse'nin masallarnda da ku iyilii simgeler, "iris" adl masalda ku, kahraman yeni bir dnyaya gtren nder olarak karmza kmaktadr "Kzlaalardan olumu allkta bir ku tyordu, ender duyulan tatl sesiyle, tpk lm olan iris gibi Onu takip etti, o ise uuyor yere konuyor, tekrar hopluyordu, derenin stnden ormann derinleklerine doru."26 Hildegrund Woeller'e gre yardmsever hayvan motifi, insanlk tarihinin ilk dnemlerindeki insan-hayvan ilikilerine dayanmaktadr. "Bu hatralar, hayvan ile insan ve hayvann ayn evrende, ayn dzlemde yaadklar dnemlerden gelmektedir."27 Bu anlaya gre masallar, geri dnmemizin mmkn olmad bir gemiin izlerini gnmze tamaktadr .

3. Hesse'nin Masallarndan Otobiyografik Unsurlar


Hesse, hayat boyunca masal malzemeleri ile megul olmutur, nk hayal, rya ve gerekst onu her zaman cezp etmitir. Josef Mileck'e gre Hesse, grnen gerekleri byl bir atmosfere dntrmtr. "Onun masallar gizem ve fantazisiyle byleyen, ryann ve sembolizmin gerekstln ortaya koymaktadr."28 Hesse masallarnda iki dnya canlandrr. Biri skc gnlk yaantmz, dieri ise grnen maddi dnyann arkasndaki mkemmel hayat, "Yaamn geici ve snk grntlerinin arkasndaki bu byl hkmranlk, onun iin sadece gerek dnya deil, bunun da tesinde sanatnn ilham kayna ve malzemesi idi."29 Hesse ilk masal "Lulu"yu 1900 ylnda Bern'e tanmadan nce yazar. Daha sonra sanat yaamnda dnm noktas saylabilecek tarzda, estetizme ve ii bo entellektellie kar kt dnemlerde masala yneldii, 1931 ylnda Baden'de bulunan F. Abel'e yazd mektubunda aklar. 30

Hesse, 1919-21 yllar arasnda 11 masal yazar. Daha sonralar da zaman zaman masal yazan Hesse, son masal olan "Vogel"i 1932'de tamamlar Hesse'nin genellikle otobiyografik olarak nitelenen edebi eserleri31 ile masallar mukayese edildiinde, fantastik anlatm tutumu ile yazlm olan masallarn zel yaantlarndan ok az izler tad grlmektedir. 3.1. Sanat Kiiliinin Zorluu Hesse, "Fltentraum" (1913) ve "Der Dichter" (1919) adli masallarnda kendi sanat urann izlerini yanstr. Bu masallarda aray ierisinde olan deneyimsiz gen, bir ustann peindedir ve bu yolda bir ok acya ve zorlua katlanmak zorundadr. Bir yaam boyu devam eden arayn sonunda renci, mkemmel sanatn kendi kiilii ile yorulduu usta olur. Bu masallarda Hesse, kendi bireysel yaantlarn deil, genel olarak sanatlarn abalarn ve yaam ile sanat arasndaki tercihlerini dile getirir. Hesse'nin bu konudaki grleri 1941 ylnda bir dostuna yazd mektupta aka anlalmaktadr "Sanat, sanat iin ne kadar aba sarf eder ve onu ciddiye alrsa, sanattan kastedilen sonu bulma hedefine o kadar yaklar. Buna hayatn bir anlam olduuna inan ya da isterseniz bu hayata bir anlam verme cesareti diyebilirsiniz, ite bu aamaya kadar olan yolun bir ok basama vardr ve bu yol ou zaman dolaktr ve zor gibi grnr, fakat yine de yrmeye deer."32 "Augustus" (1913) adl masalnda, ise Hesse, sanat problematiinden uzaklar ve genel olarak insan ele alr. Bu masalnda Hesse, insan yaamn ocukluk, tesadflere dayal mutluluk ya da can skcl ve mitsizlie d ve kurtulu olarak tasvir eder. nsan yaamnn son bahar olarak nitelenen bu dnemde, ekilen onca skntnn ardndan ocuksu mutlulua yeniden eriilmitir.33 Tpk Augustus gibi Hesse de hayatnda dnyalk olan btn maddi imkanlara sahipti, ancak edebi eserlerinin ounda kaybolan o ocukluk yllarnn cennetine duyulan zlem dile getirilir. nce bu kaybolan cenneti sanatta ya da estetizmde bulmaya alan Hesse, zaman zaman bunun ancak lmle bulunacan da ifade etmitir. Ancak "Augustus" masalnda, Augustus tam hayattan midini kestii srada, daha yaarken kendi i huzurunu ve birliini bulur ve bylece cenneti yaamnda kefeder . 3.2. Masallarnda Sosyal Eletiri Hesse'nin 1915 ylnda yazd "Merkwrdiye Nachricht von einem anderen Stern" ve "Faldum" masallar, sosyal eletiri ynnden en sert eletirileri ierir. Birinci masalda Hesse, iki gezegen tasvir eder. Gezegenlerin birinde bar ve sevgi hkm srerken, dierinde savalar ve katliamlar vardr.

bilig-1/Bahar96

248

"Faldum" adl masalda toplumu oluturan insanlar ya sahip olmadklar eyleri elde etmenin hrsna kaplmlardr ya da olduklarndan farkl grnrler . "Der Europaer" (1918) adl masalda ise Avrupa'nn teknolojik gelimelerle imha edilii ve bu anlamsz savatan dolay insanlarn kaybolmas eletirilir.34 Hesse'ye gre dnyann ideal olmas ya da ideal olmamas yaanlan zamana baldr . Hesse bu grn "Die Stadt" ve "Das Reich" adl masallarnda ilemitir . Dnyann gzel oluu da irkin oluu da daimi deildir, geicidir ve deikendir. Hesse yaad dnemin krizlerinden etkilenerek, teknolojik gelimelere ve ilerlemeye kar hep mesafeli durmutur, hatta eletirmitir O (akl sahibi bir insan), bugn insanlarn ncekilerden daha iyi ate edebildiklerini ve daha hzl seyahat edebildiklerini grr, fakat bu ilerlemenin binlerce gerilemeye mal olduunu grmesi ona msaade edilmez ve o da grmek istemez. Gnmz insannn baz teknik kaabiliyetleri daha iyi gelimi olduundan, onun Konfiyus'tan, Sokrates'ten ya da sa'dan daha gelimi ve ileri olduunu zanneder."35 3.3 Psikanaliz ile Uras Hesse'nin psikanaliz ile urasnn izlerini zellikle iirlerinde ve masallarnda bulmak daha kolaydr. Ruhun ilk olarak psikanalitik yntemlerle tedavi edilmesi ve psikanalistlerin yazlar Hesse'nin kendini tanmas iin, bir yntem bulmasna neden olmutur. Hesse'nin ufkunu aan ve bilincini artran bu yeni yntem, zellikle insann ruhsal problemlerinin ve bilinaltndaki bilinmeyen arzularnn zmlenebildii masallarda kendini gstermeye balad. Georg W. Field, Hesse'nin masallar hakknda u yorumu yapar: "Bu sanat tr, airin eserlerinde rnesanstan beri Alman edebiyatnn tmnde eine rastlanmayan bir orjinallie sahiptur."36 Bu balamda "Der schwere Weg" adl masal, kendi ruh tedavisinin, mitik tarzda ifade edilii eklinde yorumlanabilir. Bu masalda, kendi iine dnmenin zorluu, ve nder olarak tarif edilen kii ile olan mnasebetleri ifade edilir. Masalda kahraman yoluna devam etmek zorunda olduu gibi, Hesse de hayatnda kendini tanmak iin aratrmak zorundayd. Masallarnda insanlarn gizli kalm arzularn ve korkularn aa vurmak isteyii olarak yorumlan abilir. 3.4. Fantezi Dolu Bir Dnya "Piktors Verwandlungen" (1922) adl hikayede, Piktor sanatsal bir fantezi dnyasna girer. Bir aaca dnmek isteyen Piktor. sadece kendisinin deimediini anlar ve mutlu olamaz. Ancak sevdii kzn kendinden bir para olmasyla bir btn olur ve bylece sonsuz oluumun bir ekirdei olurlar. Bu masalda yalnzl ve kaderine raz olmay simgeleyen aa sembol, Hesse'ye benzetilebilir.

Hesse, son masal olan "Vogel" de, eine rastlanmayan, fakat devaml olarak gzlerden uzak duran ve bylece snrl insann tand ve grd bir ku semboln iler. Bilindii gibi Hesse de, bazen toplumdan uzaklar ve yalnz yaard. Bu masalnda da kuun, aslnda Hesse ile okuyucular ve eletirmenleri arasndaki ilikiyi simgelediini syleyebiliriz. 3.5. Hayatm Masal Son olarak "Die Kindheit des Zauberers" adl masal zerinde durmak istiyorum. zellikle bu masalda Hesse'nin kendi yaantlarndan byk izler bulmak mmkn. Hesse'nin kendi ifadelerine gre de bu masal onun hayat hikayesini anlatr: "O zamanlar kendileriyle problemlerim olan arkadalarma, masalms havada ve yan alayl tarzda yaantlarmdan kesitler sunarak, yaamm hakknda bir genel kanaatleri olsun istedim."37 Kendi genliini gzeli etirerek anlatt bu masalda, byl ocukluk tecrbeleri ile bilinli olarak renilen gerekler arasndaki uurumun almas sorununu dile getirir. En byk ocukluk dn Hesse yle ifade eder: "En ok sihirbaz olmak isterdim. Bu benim en iten, en derinden istediim bir arzumdu, zira gerek denen ve o zamanlar byklerin samalklaryla zde grdm ve zaman zaman korktuum, bazen alaya aldm gereklerden duyduum rahatszlk beni ok erkenden onu deitirmeye, bylemeye, fenalatrmaya yneltti."38

4. Son Szler
Hermann Hesse'nin masallar, her ne kadar dier eserleri kadar otobiyografik izler tamasa da, onun dnya grn ve dncelerini yanstmaktadr Hesse'nin eserlerini tanyanlar, sadece masal olarak adlandrlan eserlerinde deil. Demian, Klingsor, Siddharta, Steppenwolf, Narziss und Goldmund, Morgenlandfahrt ve Glasperlenspiel gibi bir ok eserinde, Hesse'nin adeta bir sanat masal yazar olduunu mahade etmilerdir. Kurt Weibel, Hesse'nin btn eserlerinin romantik sanatn bir rn olan masal motifleri ile ssl olduunu belirtir. "Sanatnn fragmanlarndaki masal karanl, zerine yemin ettii duygu dnyamz fethediyor ve o karanlkta insan. Tann'nn sonsuz evrenine eriiyor."39 Hesse'nin eserleri bu anlamda deerlendirildiinde, daha byk bir anlam kazanacaktr ve her bir eserinin byl masal dnyasnn bir paras olduklar anlalacaktr. Masallarnda belirgin olarak ortaya kan mitik, fantastik, ve ocuksu motiflir, aslnda Hesse'nin btn eserlerinde mevcuttur ve onun hayat boyunca zlemini ektii kuru gereklikten uzaklap, ocukluunun byl atmosferine yaklamasn

bilig-1/Bahar96

249

Dipnotlar yanstr. 1. Milliyet Edebiyat Ansiklopedisi, 1991. 2. Bkz. Daemmrich, Horst S. ve Ingrid: Wiederholte Spiegelungen, Themen und Motive in der Literatr. Bern ve Mlinchen : Francke I978,s. 15 3. Hesse, Hermann: Die Mrchen. Frankfurt: Suhrkamp 1975, s.112. 4. a.g.e., s.61 5. a.g.e.. "Der schwere Weg", s. 144 6. Die Welt im Marchen. Hrsg. v. Jrgen Jannig u. Hein Gehrts im Auftrag der Europ. Mrchengesellschaft. Kassel: Roth 1984, Cilt 7, s.37. 7. Beit, Hedwig von: Symbolik des Marchens. Bern: A. Francke Verlag 1952, s.21 8. Die Welt im Mrchen. Hrsg. v. Jrgen Jannig und Heino Gehrts im Auftrag der Europ. Mrchengesellschaft. Kassel: Roth 1984, Cilt 7, s.49. 9. Hesse: Die Mrchen. "Der Waldmensch". s. 104 10. a.g.e., s 105 11a.g.e., "PiktorsVerwandlungen", s.208. 12.a.g.e.,"DieStadt",s.47 13. Beit, Hedwig von: Symbolik des Marchens. Bern: A Francke Verlag 1952, s.52. 14. Hesse; Die Mrchen, "Faldum", s.139. 15. a.g.e., "DcrschneTram", s.57. 16. a.g.e., "Augustus", s.73. 17. a.g.e. "Flotentraum", s.61 18. Beit. Hedwig von: Symbolik des Marchens Bern: A. Francke Verlag 1952, s.173 19. Hesse: Die Mrchen. "Faldum", s.143 20. Bkz. Der schwere Weg", s. 149 21. Hesse: Die Mrchen. "Iris", s.201 22. Beit, Hedwig von: Symbolik des Marchens. Bern: A Francke Verlag 1952, s.363. 23. Hesse: Die Mrchen. "Der Zwerg", s.7 24. a.g,e., "Ein Mensch mil Namen Ziegler', s.41 25. a.g.e., "Gesprch miteinem Ofen", s.205.
26. a.g.e., "Iris", s.202.

27. Esteri, Amika u, Solms, Wilhelm u.a.Tiere und Tiergestaltige im Mrchen. Regensburg: Rth 1991, s.151. 28. Mileck, Josef: Hermann Hesse. Dichter, Suclier, Bekenner Biographic Mnchen: Suhrkamp 1987, s.136 29. a.g.e., s.118 30. Hesse, Hermann: Ausgewahlte Briefe. Frankfurt am.: Suhrkamp 1974,s.59. 31.Bkz. Ayta, Grsel: ada Alman Edebiyat, Ankara 1990, s.67 32. Hesse, Hermann: Ausgewahlte Briefe. Frankfurt aM.: Suhrkamp 1974. s. 196. 33. Bkz. Hesse: Mrchen, "Augustus", s.68. 34. a.g.e., "Der Europaer", s. 163. 35. Hesse, Hermann: Lektre fr Minuten. Hrsg. v. Volker Michels. Frankfurt a.M.: Suhrkanp 19781, s. 112. 36. Schneider, Christian Immo: Hermann Hesse. Munchen: C.H. Beck Verlag 1991, s.66. 37. Hesse. Hermann: Der Zauberer. Hrsg.v. Bemhard Zeller. Marbach a. Neckar: Marbacher Schriften 14, 1977, s.86. 38. Hesse. Hermann: Lektre fr Minuten. Hrsg.v. Volker Michels. Frankfurt a.M.: Suhrkamp 1971, s.141. 39. Weibel, Kurt Dr.: Hermann Hesse und die Deutsche Romantik. Winterthur: P.G Keller 1954,, s.132.

Ayta, Grsel: ada Alman Edebiyat. Ankara: Kltr Bak. Yay. 1990 Beit, Hedwig von: Symbolik des Marchens. Bern: A Francke AG Verlag 1952. Daemmrich. Horst S. u. Ingrid: Wiederholte Spiegelungen. Themen und Motive in der Literatr. Bern u. Mnchen: Francke Verlag 1978. Esteri Arnika u. Solms Wilhelm u.a.: Tiere und Tiergestaltige im Mrchen. Regensburg: Rth 1991. Hesse, Hermann: Ausgewahlte Briefe, Frankfurt a.M.: Suhrkamp 1974. Hesse, Hermann: Der Zauberer. Faksimile derHandschrift. Hrsg.v. Bemhard Zeller. Marbach a. Neckar: Marbacher Schriflen 1977. Hesse. Hermann: Die Marchen. Frankfurt a.M.: Suhrkamp 1975.

Kaynaka Hesse, Hermann: Iris. Ausgewahlte Marchen. Berlin: Suhrkamp 1973. Hesse, Hermann: Lektre fr Minuten. Gedanken zu seinen Bchem und Briefen. Hrsg,v. Volker Michels. Frankfurt a.M.: Suhrkamp 1971. Jannig, Jrgen u. Heino Gehrts: Die Welt im Mrchen. Hrsg. im Auftrag der Euro paischen Mrchengisillschaft, Kassel: Rth 1984, Bd. 7. Mileck, Joseph: Hermann Hesse, Dichter, Sucher, Bekenner. Biographie. Mnchen: Suhrkamp 1987. Schneider, Christian Immo: Hermann Hesse. Mnchen. C.H. Beck Verlag 1991. Weibel, Kurt Dr. Hermann Hesse Und die deutsche Romantik Winterthur: PG.Keller 1954.

bilig-1/Bahar96

250

STANBUL'DA BUHARALI BR NAK EYH: SEYYD EMR BUHAR VE TRKE RLER

Prof. Dr. Cemal Kurnaz - Yrd. Do. Dr. Mustafa Tat Gazi niversitesi Eitim Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm retim yeleri

Tarihte, Orta Asya ile Anadolu kltr corafyalar arasndaki yakn ilikinin en dikkate deer rneklerini tasavvuf alannda grmekteyiz. Anadolu'nun slmlamasnda nemli yeri bulunan kolonizatr dervilerden balayarak(l), sonraki yzyllarda da Orta Asya'dan gelerek Osmanl lkesinde faaliyet gsteren mutasavvflara rastlanmaktadr(2). XV.-XV1. yy.larda Buhara'dan stanbul'a gelip faaliyet gsteren Emir Buhar isimli mutasavvf da bu rnekler arasndadr. Bizim yazmzda sz konusu edeceimiz Emir Buhar (1445-1516)'den baka ayn isimli iki kii daha bulunmaktadr. Birisi, Lemezt'da Snbl Efendi'nin bir kerameti dolaysyla zikredilmektedir "...Dervileri arasnda Emir Buhar adl bir dervii vard. eyh'in vefatna yakn o Vefat etti. eyh, kendisini ok sevdiinden, Emir'i bizim mezarmzn ayak ucuna defnediniz diyerek, tayin ettii kendi mezar yerinin ayak ucuna defnedildi. Nakledildiine gre, bu zt bugn de eyh'in ayak ucunda yatmaktadr"(3). Snbl Efendi 936/1529-30 yllarnda vefat ettiine gre, burada sz konusu edilen Emir Buhar de bu tarihlerde vefat etmi olmaldr. Emir Buharden yetmi sene sonra vefat eden, ayn isimde bir Nak eyhi daha vardr O da Buhara'dan stanbul'a gelmi, Unkapan civarnda yerlemi, burada 994/1568 ylnda vefat etmitir Sultan III. Murat kabrinin zerine bir trbe yaptrmtr. Kendi adyla anlan bir de tekkesi bulunmaktadr(4). Yazmza konu olan Emir Ahmed-i Buhar, tahminen 849/1445 ylnda Buhara'da domutur. Doum yerine nisbetle Buhar, Hz. Peygamber'in soyundan olmas sebebiyle de Seyyid, Emir veya Hseyn nisbeleriyle anlr. Alt olu, bir kz olduu sanlmaktadr. Emir Buhar'nin hayatyla ilgili eitli kaynaklarda muhtasar bilgi bulunmakla birlikte(5), bunlar daha ok mridi Lmi elebi'nin Nefehal Tercemesi(6) ile Abdurrezzak b. Abdu'l-Caniyy'l-Eyybnin yazm olduu Hz Menkabe-i Emir Buhr(7) adl muhtasar menkbnmeye dayanr. Emir Buhar, Nakibendiyye silsilesinde nemli br yeri olan eyh Mahmd Encr el-Fanev"nin(8) torunudur. Genliinde Buhara'da eitli ilimler tahsil etti. Bu srada eyh Hce Ubeydullah- Ahrar'a intisap etti. Bir yandan seyyid, dier yandan byk bir eyhin torunu olmas, ayrca seyr sulktaki kabiliyeti gibi zellikleri dolaysyla Ubeydullah- Ahrr'n iltifatlarna mazhar oldu. Bu srada Anadolu'dan Semerkand'a gelip Ubeydullah'a intisap eden Simavl Abdullah- lh ile tant. Abdullah- lh seyr u slkunu tamamlayp Anadolu'ya dnecei zaman Emir Buharnin de birlikte gitmesi ve onun sohbet halkasna girmesi emredildi.

bilig-1/Bahar96

251

Lmi elebi, bu hadiseyi yle nakleder "Hazret-i Hoca (Ubeydullah- Ahrar) kendilerine ileri derecede ta'zm, icll, ikram ve tevecchte bulunduu iin devaml huzursuz olurlard. Bir gn Hazret-i Hoca zr dileyip yle buyurdular. Size nasl ikram ve tevecchte bulunmayalm ki, sizi her grdmde iki ulu ahn yceliini mahede etmekteyiz: Birincisi Hz. Peygamberin nesli oluunuz, dieri ise Hoca Mahmud Fanev'nin dedeniz oluu. Ahmed Buhar bu tevecch ve iltifattan kap Hz. eyh lh ile Anadolu'ya yneldiler"(9) Abdrrezzak Efendi ise, Buhar'nin Ubeydullah- Ahrar'dan mezun olduktan sonra bizzat onun emriyle lh'ye tbi olup Anadolu'ya geldiini syler(10). Evini, maln terk edip evldn da Buhara'da brakan Buhar, aslen Ktahya/Simavl olan Abdullah- lh'yle beraber Simav'a dner(11). Lmi'nin bizzat kendisinden duyduu bilgilere gre bir sene Simav'da kalan Buhar, eyhinin izniyle hacca gitmi, bu mnasebetle bir mddet Kuds'te, bir yla yakn da Mekke'de ikamet eylemitir. Lmi, onun hacla ilgili hatralarn yle anlatr; "Hz. Emir mridlerin mchedelerinde kusur ve geveklik grnce yle demiti: Mekke'de bulunduum sralarda kendi kendime yle sz vermi ve nezretmitim: Her gn yedi kere tavaf ve yedi kere sa'y edeceim. Dolaysyla krk dokuz tavaf ve krk dokuz sa'y etmi olacam. Geceleri Harem-i Mekke'ye kar gh ayakta durur, gh otururdum. Bazan da tavaf ederdim. Bir an yatp uyumazdm. Halbuki kendilerinin bnyeleri de zayft. Yine birgn yle buyurdular: Kuds'te bulunduum zamanlarda Kuds'n imam bizi sevdii iin Kuds medreselerinin birinde bize bir oda verdiler, orada kaldm. Medrese grevlisi bize ila ekmek getirdi ve 'bu odann tayndr' dedi. Ben vakf ekmei yemeyi kabul etmedim ve: htiyacm yok, gerekmez, dedim. Kayyim: Al da bakasna ver, nk "zengindir" diye seni bu odadan atarlar. Senin olsun dedim. Daha sonra hatrma yle bir ey geldi: Yaz yazma gibi bir iimiz olsa da ondan gnde bir ake alp geimimi temin etsem. Hemen arabn biri ieri girdi ve Efendimiz, yaz yazmay bilir misin dedi. Ben: Evet dedim. Bir kitap gstererek Bu kadar yazabilirsen yaz, bunun her kdna gnde bir ake, dilediin kadar yaz dedi. Kabul ettim. Kalem, divit ve kt getirdi. Orada olduum mddete gnde bir kt yazp, aldm bir akeyi nafaka edinerek kimseden sadaka almaz, hocalar gibi geinirdim. Hac yolculuu iin izin aldklar zaman Hz.

eyh kendilerine on ake yol harl vermitir. Ayrca ahrlarnda bulunan merkeb ve attan hangisini istersen onu da al, demiti. Onlar da merkebi alm, akam namazn eyhle ed edip klar sofrasndan bir ekmek alp koynuna koymu ve yola kmt. On akeden baka harlklar yoktu. Yannda bir Mushaf ve bir Mesnev vard. Tecrd ve tevekkl zerine yolculuuna devam etmilerdi. Yolculuk esnasnda mushaf aldrmlar. Mesnev'yi ise bir kiinin srar zerine iki yz akeye hediye etmiler, kimseden hediye ve sadaka kabul etmemilerdi. Ancak bir kimseden bir erefiye alma duru mu olmu o da Hoca Hazretleri iin adanm erefiye, idi. ok srar edilince onu almlard. "Hi sknt grmedik" diye de ilve ederlerdi"(12). Buhar, hac grevinden soma bir sre daha Mekke'de bulunmu, daha sonra eyhi Abdullah- lhnin Simavl hac adaylaryla haber gnderip geri gelmesini istemesi zerine tekrar Simav'a dnm, burada alt yl daha kalmtr. Bu yllara ait hatralarn Abdrrezzak Efendi'den takip edelim: "eyh lh Hazretleri, Seyyid Ahmed Buhar Hazretlerine gayet ta'zm iderlerdi. Ve eyh lh Hazretleri cnib-i yeminlerini Seyyid Ahmed Buhar Hazretlerine mahss idp ulemdan ve fuzaldan kimesneyi rif-i billah eyh Seyyid Ahmed Buhar Hazretlerinin zerlerine takdm itmezlerdi. Ve rif-i billah eyh lh Hazretlerinden nakl olunmutur ki, Seyyid Ahmed Buharyi bize alt yl salt- fecryi yats abdesti ile immet eyledi. Pes Seyyid Ahme'd Buhar Hazretlerine nevmlerinde sul eylediklerinde buyurdular ki, ba'de'l-irk eyhin katrn ve merkebin srp tadan odun gtrdm. Zuhru vaktinde mukaddem ta iine tavarlar otlamaa salverdiimde ol saatde bir aaca tayanup bir lahza hb eylerdim"(13). Lmi elebi, Buhar'nin bu yllarna ait hatralarn bizzat kendisinden ve Muslihiddin Halfe'den dinlemitir: "yle anlatyorlar: Hz. eyh ile Simav'da olduumuz zamanlarda be vakit namazda bize imamlk grevini vermilerdi. Hz. eyhin bir merkeb ve katr vard. Gne doduktan sonra her gn onlar srp le vaktine kadar dadan odun gtrrdm. le namazn kldktan sonra srlecek ift varsa ift srerdim. Orak vaktinde orak bierdim. Dier zamanlarda srtmda al rp gtrrdm. Hz. eyhin ba ve bahesi duvarna bend ederdim. kindi namazn kldktan sonra ise eyhin huzuruna varrdm. Merhum Uzun Muslihiddin Halife anlatyor: Bizzat Hz. eyh'ten duydum, yle diyordu: Emir Buhar alt yl bize Simav'da yats abdestiyle sabah namaz kldrdlar. Muslihiddin Halife diyor: Bunun zerine Emir Hazretlerine ne zaman uyurdunuz, dedim. yle dediler: Odun kesmek iin daa gittiim zaman kuluk vaktinde davarlar otlamalar iin bir mddet

bilig-1/Bahar96

252
iin salverdim. O anda bir aaca yaslanp uyurdum."(14) Buharnin eyhi olan Abdullah- lh, zel -likle devlet ricalinin de tevecchlerine mazhar olmu ve hatta defalarca stanbul'a davet edilmitir (15). Ancak Onun bu davete erken zamanlarda icabet edip etmediini kesin olarak tesbit edemiyoruz. Bu yllarda dervii Buhar'nin kalbine stanbul'a gitmek ve oradaki meayh ziyaret etmek arzusu der. Bu talebini lhye bildirir. eyh hazretleri izin verir ve gittiinde oradaki ahvle dir mektup yazmasn ister. Buhari nihayet Simav'dan ayrlr. stanbul'da ilk olarak devrin nl mridlerinden eyh Vefa Hazretlerinin (16) derghna gider ve burada onunla tanr: "stanbul'a gittim, gurbet eli. Ne ben kimseyi tanyorum ne de kimse beni. eyh Vefa hazretlerinin makamn sordum ve camilerine vardm. Bir kede ikindi namazn kldm. eyh Vef hazretleri mihrab iindeki kapy aarak geldiler ve imamlk yaptlar. Namazdan sonra dervilerle megul oldular. Ben de bir yere oturup uzaktan eyhe bakyordum. Bam kaldrp eyhin tarafna her baktmda eyh de balarn kaldrp bana bakard. Evrad tamam olunca, eyh'e varp musfaha etmeye niyetlenerek yerimden kalktm. eyh de yerlerinden kalkp bana doru geldiler. Beni barlarna bastlar, Bir mddet hi konumadan sessizce oturdum. Daha sonra dervilere yle dediler. Kendileri misafirlerimizdir, ona baknz. Daha sonra gittiler. O gece vkada yle grdm: Caminin bir kesinde bir mum yanmaktadr. Fakat ok deildir. Benim de elimde bir mum var, bu mumu o eradan yakmak istiyorum. eran yanna gittim, mumu yakmak iin uzattm zaman era yok oldu. Yerime oturdum. eran eskisi gibi yandn grdm. Hulsa ayn durum defa tekrar edildi. Sonra eyhle musahabe edip izin aldm ve gittim. Hesab ettim tam gn orada kalmm "(17). Emir Buhar, stanbul'a geliinden ksa bir zaman sonra emr edildii zere eyhi Abdullah- lhye bir mektup yazar. Kendinin ve tand eyh -lerin hlini Farsa bir beyitle anlatr. "Buyurdular ki hlimi bildirip oradan Hazret-i eyh'e mektup yazdm, i illerin dahi hline u beyitle iaret ettim (18): Burada gnl rahat o kimsedir ki,yrin eteine yapm, bir keye ekilmitir (19). Mektubu alan Abdullah- lh, beyti okuyunca Simav'dan ayrlmaktan vazgeer, Daha uzun seneler burada ikamet eder. Nihayet eyh lh de mrnn sonlarna doru stanbul'a gelir. Emir Buharye hilfet verir. Evrenoszde Ahmed Bey'in davetiyle Vardar Yenicesi'ne gider ve burada vefat eder (H.896/M. 1490)(20). Hi phesiz Nakibendiyye tarikati, Anadolu'ya Abdullah- lh ile girmi, Bayezd- Velnin davetiyle Emir Buharnin stanbul'a gnderilmesi neticesinde de stanbul'da geliip yaylmtr. Buhar 1477 ylnda hilfet alarak irada baladna gre(21), Nakliin yayl stanbul'da yaklak olarak bu tarihlere rastlamaktadr. Hseyin Vassaf Bey de, "stanbul'da ilk defa olarak Nakibend derghn tesis ve in eden Ahmed Buhar hazretlerinin Erikap dahilinde Ayvansary stnde mescid ve zaviyeyi ina eylemitir. Burada ird- ibd ile megl olmutur." diyerek bu hususu dorular(22). Emir Buhar, Fatih Cmisi'nin batsndaki bugn kendi adyla anlan sokakta bulunan evde irad faaliyetlerini srdrrken taliplerinin artmas zerine, II. Bayezid tarafndan bu binaya ek olarak yeni hcreler yaptrlm ve bu mekn tekkeye dntrlmtr. Sonralar mensuplar oalan Buhar, Ayvansaray ve Edirnekap semtlerinde birer halife tayin edip iki yeni tekke daha amtr(23). Merkez tekkenin ve daha sonra alan tekkelerin eyh (post-ni n ve tekke-ni n)'lerinin tarih srasna gre birer listesi Mecma- Teky yazar Zkir kr Efendi tarafndan verilmitir 1- Fatih Sultan Mehmed Han Cami-i erifi kurbnde Hz. Hoca Emir Ahmed Buhar Tekkesi eyhleri (24) 2- Edirnekapusu hricinde Hz. Emir Buhar Tekkesi eyhleri(25) 3- Emir Buhar Tekkesi eyhleri der-kurb-i Ayvansary(26) Buhar 922 /1516 tarihinde vefat etmitir. Trbesi halen Fatih Camii'nin batsnda kendi adyla anlan camiin yannda yol zerindedir(27). Vefatna, Bursa Kaplca Medresesi mderrisi iken grevinden ayrlarak Buhar'ye balanan Hzr Bey elebi (l. 1517) u tarih manzumesini sylemitir: Mkil imi firkati eyhin be-gyet h eyh Kanda gitdi bilmezin ol mazhar- Allah eyh Bu firk u hasrete bu hecre v bu hlete Gnlme didm ki ki di trh didi vh eyh (28) Lmi elebi de bir tarih manzumesi sylemitir ki, bu manzumenin son beyti ayn zamanda trbenin kitabesi olarak hakkedilmitir; Kan ol ems-i hakkat sye-i lutf- lh Kutb- ird- tarkat mrid-i gerdn-penh u'le salmd Buhr'dan doup Rm stine Mefhar- l-i ab idi v mlk-i dne h Kod endim gibi ashbn dolund meh-sfat Gaym-i gamdan old lbd hre-i lem siyah

bilig-1/Bahar96

253

Cn dimn nki bu sevd buhr kaplad Dil didi trh ey Seyyid Buhar h vh (29) Lami'nin ifadesine gre, lmnden az nce, dervilerine "Takva ve birlik halinde olunuz." diye vasiyet etmitir(30). Damad Mahmud Celebi'nin anlattna gre. lmnden sonra baz kerametleri zuhur etmitin "Efendi Hazretleri vefat edince mbarek cesetlerini bir adr iinde ykamtk. Bir dervi su dkyordu. Bir dervi de mendille devaml benim terimi siliyordu. Hayadan tere boulmutum. O esnada yaayan bir kii gibi defa gzlerini ap baktlar. Kabre indirip toprak zerine koyduum zaman, hemen kendileri kbleden yana sa taraflarna dndler. Hazr olan hafzlar gayr ihtiyar salavat getirmeye baladlar(31)". Yine Mahmud elebi anlatyor. "Mbarek mezarlarnn yannda bir defne aac vard. O aacn kesilmemesini drt defa vasiyet etmilerdi. Bu vasiyete bakp galiba zeri rtlmesin demek istiyor demitim. Zamanla dostlar, zerini rtmek, trbe yapmak istediklerinde aacn kesilmesi gerekti. Benimle mvere ettiler. Zahiren izin vermedim ama, ben gittikten sonra bildiiniz gibi yapnz dedim. Gittikten sonra o aac kesmiler, etraf duvar yapp zerini rtmler. Mbarek kabirleri rhtm zerinde ve tatan idi. O aa yeniden km bymt. Taptaze ve yemyeil uzayp gider. Gayet gzel. Ne gne dokunur, ne de hava"(32). Lmi, Emir Buhar'nin usul ve terbiye tarznn u esaslara dayandn bildiriyor "Azmete dayanan amel, sreti terk, haf zikre devam, sohbet, uzlet, az konumak, az yemek, geceleri ihy etmek, gndzleri oru tutmak, bidatten uzak durmak, snnete balanmak, Hakk'a ynelmek, dnyadan kalb rabtay kesmek"(33). Emir Buhar'nin eyhi Abdullah- ilh, vahdet-i vcuda inanan Melm-me rep bir mutasavvftr. eyh Bedreddin'in Vridt'n ilk erh eden kii odur. Hacca giderken yanna Mushaf ile birlikte Mevln'nn Mesnevi'sini almas da dikkate deer. Onun btn eserlerinde, zellikle Meslek't-Tlibn ve'l-Vslin ve Zd'l-Mtakn'inde vahdet-i vcudla ilgili kavramlar aklad grlr. O ve onun takipileri, Mevln ve bni Arabi'nin eserleriyle yaygnlk kazanan vahdet-i vcud grnn Anadolu ve zellikle Rumeli'de yaylmasnda nemli rol oynamlardr. His ve duyua dayal Horasan tasavvuf mektebinin gerei olarak eserlerinde iir unsuru da yer almaktadr(34). Halifelerinden birisi olan Emir Buhar de eyhinin vahdet-i vcud grn benimsemi, dncelerini aktarmada iir unsurundan da yararlanmtr, Onun aada ilk defa yaymlanacak olan iirleri bu hususu gstermektedir.

Eserleri: 1. Risle f't-tasavvuf (Sleymaniye Ktb. Halet Ef. No: 300/2, Lala smail Ef. No: 213/2; HAC. No: 40665; stanbul n. Merkez Ktb. TY. 7221). 2. Mevln'nn iirlerine yazd erhler Emir Buhar, Mevln'nn baz iir ve beyitlerine Farsa erhler yazmtr. Bunlar, ktphanelerde eitli isimleraltnda kaydedilmitir. (Sleymaniye Ktb. No: KAR. 66750; Hac Mahmud Ef. No: 40662, 40663, 40664; Hsrev Paa, No. 56445; BE. 12926; Millet Ktb. Ali Emiri, No: 6458; stanbul n. Merkez Ktb. No: 7222, 7223, 7779; Nurosmaniye Ktb. No. 1737; Bayezid Devlet Ktb. No. 10073. 3. Farsa Divane: Millet Ktb. Ali Emiri, No. 13061. Vassaf Bey, Emir Buhar'nin "Hakyk- sfiyeden bis pek ok manzumeleri vardr." diyerek Farsa iki beytini zikreder. Fakat Farsa divan veya divaneden bahsetmez. 4. Trke Divane; Bu eserden ilk olarak sz eden Hseyin Vassaf'tr(35). Ancak, aada grlecei zere, Sleymaniye Ktbhanesi (Atf Ef. No; 1398)'nde kaytl olan bu iirler, bir divane meydana getirmeyecek kadar azdr. Emir Buhar'nin Trke iirleri: Emir Buhar'nin Trke iirleri, yukarda belirtildii gibi, Sleymaniye Ktb.. Atf Ef. No: 1398 numarada bulunan Halvet-Snbllere ait bir mecmuat'r-resil iindedir. Buhar'ye ait iirlerin bugne kadar deerlendirilmemesinin sebebi, bu yazmann Snbllerle ilgili zannedilmesinden olabilir. u hususu da belirtelim ki, Lemezt'ta ad geen Snbl dervii Emir Buhar'nin air olup olmad belli deildir. Ve bu iirler Snbl derviinin olamaz. Zr iirler incelendiinde grlecei gibi, Emir Buhar, Nak olduunu birka yerde syler. Kanaatimizce mecmuay yazan kii, ad geen Buhar'yi Snbl dervii sanm olmaldr. iirlerin yer ald mecmuada u risaleler mevcuttur 1- Hz Risle-i Hz. eyh Snbl Ef. (yk. 1b16a). Bu risale, saflerin devran hakknda Trke bir eserdir. 2- Hz. Musa (A.S.)'nn mnacaatyla ilgili bir rivayet (yk. 16b). 3- Hz Silsile-nme-i Manzme-i Adl Ef. (yk. 17b-18b). Bu manzum silsile-nmede Snbl meayhnn listesi verilmektedir. 4- Silsile-nme-i Halvetiyye (yk. 19b-25a). Mensur Arapa bir risaledir: 4- Min Kelm- Emr Efendi-Buhar (RA.) (yk. 25b-37b). Makalemizin konusu tekil eden Emir

bilig-1/Bahar96

254
Buhar'ye ait iirler sz konusu yapraklar arasnda bulunmaktadr. 5- Min Kelm- eyh Muhammed Efendi (yk. 37b-38b). Emir Buhar'nin iirlerinden sonra kaydedilen eyh Muhammed Efendi'ye ait tane daha iir bulunmaktadr. Mridi mahlasl bu iirler, Emir Buhar'nin slbuna ok yakn olmakla birlikte, Mrid'nin kimliini tespit edemediimizden bu zatn ve iirlerinin Emir Buhar ile ilgisi hakknda birey syleyemiyoruz. 6- ems-i Tebriz ve Yahya Efendilere ait dokuz beyt (yk. 39a). Mecmuada Emir Buhar'ye ait 31 gazel, 3 murabba, 14 nazm, 8 mfred ve 1 adet mesnevi (bkz. 57. iir) bulunmaktadr. iirlerini eski Anadolu Trkesi ile yazan Buhar'nin bu iveyi ne zaman rendiini tespit etmek mmkn deildir eyhi Abdullah- lhnin Buhara'ya gidip Anadolu'ya Emir Buhar ile birlikte dnd dikkate alnrsa, o devirde Buhara ile Anadolu'da yetien sf ve ediplerin birbirleriyle yakn mnasebette olduklar sylenebilir. Buna gre Buhar, Anadolu ivesini daha Buhara'da iken renmi; tesirinde kald Yunus'u ve Yunus tarznda ilhler yazan Anadolu sflerini okumu olmaldr. Yahut o, bu iirleri Anadolu'ya geldikten ok sonralar Abdullah- lhden irad olduktan sonra kaleme alm olabilir. Emir Buhar, iirlerinde Buhar mahlasn kullanmaktadr. Baz iirleri ise mahlasszdr. iirlerinin birkanda gerek tarikat Nakibendlik'ten ve gerekse mridinden vgyle bahseder (Mesel bkz. 2,3., 34. iir). u beyitlerde de eyhinden sz etmekte ve "Y lh" hitabn tevriyeli kullanmaktadr. Einden zge kanda varaym Seni koyup y kime yalvaraym Y lh sen esirge beni kim Bir zaf ciz breyim 26/1-2 iirlerinden anlald kadaryla dnyadan el etek ekmi, kendini tamamen uzlete ve Allah akna adam bir mizaca sahip olan air, kendisi iin ska kulland "dvne" sfatyla cezbeli kimliini aka belirtir (bkz. 4/1, 5/1, 6/1). Buhar, iirlerinde Yunus Emre'den etkilendii aka grlr. Bu etki ifade kalplarnda ve syleyilerde olduu gibi, tebih ve mecaz sisteminde de belirgindir. ki airi birka rnek vererek karlatralm: Yunus: Hemn bu bre Yunus akla inym(36) Emir Buhar: Gnl hod ol nigr ile ezelden inym (9/1)

Yunus: y bizimle yr olup dosta giden gelsn ber Yok eyleyp kendzn cn terkiden gelsn ber (37) Emir Buhar: Cur'a- tevhdi n iden gelsn ber Kendzn mest serho eyleyen gelsn ber (11/1) Yunus: Ikun ald benden beni Bana seni gerek seni Ben yanaram dn gni Bana seni gerek seni (38) Buhar: lkun bana hd yeter Gayr neme gerek benm Ol hem gam- d yeter Gayr neme gerek benm (34/1) imdi de Emir Buhar'nin kulland baz tebih ve mecaz unsurlarndan rnekler verelim. Mesel o, k iin pervane, dvne, merdne, mestne, sergerdn, hayran, blbl, kul ve benzeri tebih ve sfatlar kullanr(39). Ona gre k, can ve cihan terk etmi, ddr iin can ve ba oynatm, Hak yolunda bir meydan eri, ak ile can dima zinde olan lmsz bir kii; ak saraynn serveri olmu bir ahsiyettir (40). air, ak iin de mey, glzr, saray, bel, elence, mrid, sermaye, arap, pir gibi benzetmeler kullanr. Mridin yana vahdetin tecell ettii bir em', mrid, manev tasarrufuyla sultan ve yine mridin szleri de. cr'a-i tevhiddir. Dier taraftan mrid, ak meclisinin sksi olarak nitelendirilir Dnya kesrettir, masivadr, har (diken)dr. Oras, gnl verilecek, elenilecek yer deildir. k ne dnyaya ne de cinna heves eder. Heves itmez ol cinna O da bir hevdur ey dost Bu cihna bakmaz ol kim Sana indur ey dost 14/4-5 n amac, vahdet deryasna dalmaktr "Mn" ise bir genc (hazine)tir. klk bu mn haznesine ulamaktr. Buhar'nin iirlerini umum olarak deerlendirdiimizde, onun, biraz rind ve hatta melm merepli bir vahdet-i vcutu olduunu syleyebiliriz: Buhar'ye gre sfnin gayesi "rz-y Hak'tr, dnya murad deildir" (9/5, 23/1). u beyitlerde onun vahdet ehli bir sf olduunu gryoruz: Bezm-i fenaya varsa girmee himmetn Terk it vcdum bu benlik yiri degl (8/4) Beden halkla kesretde gnl Hakkla vahdetde

bilig-1/Bahar96

255

Mdm olmak bu hletde aceb zge safym (9/4) Nihayet u denebilir ki, Buhar iirlerinde ortaya koyduu fikirlerle zhd ve takvaya dayal gnmz Nak anlaynn tersine, tarikat anlayn muhabbete, daim zikre, aka, melmete ve vahdet-i vcuda dayandrmaktadr. Tark- k tuyduk melmetlikimi Bu yolda nm gzetmek hatym bildk 19/5 Buhar bu iirleri muhakkak bir cezbe ile sylemitir. Asl gayesi kanaatimizce iir yazmak olmad gibi (bkz. 29/10, 31/4), bir sanat gstermek de deildir: Ko i'r Buhar ham ol ham Yol uzakdur uzak yarak gr yarak 31/4 y Buhar beyti ko dim tevecch Hakk'a kl i'r dimekden gelen zevk safdan vz gel 32/5

Byle olmakla birlikte Buhar, yazm olduu iirleriyle bilhassa kendi mntesibi olan air merepli dervilerini etkilemitir. Bunlarn banda gelen Lmi elebi, eyhi Buhar'nin: Kld bir yre beni eyd gnl Hnmnum eyledi yama gnl Kimse itmedi bana ill gnl Hey gnl eyd gnl rsv gnl bendiyle balayan murabbana nazire yazmtr. "Hey gnl eyd gnl rsv gnl", "Hey gnl dn gnl bn gnl" mtekerrir msralaryla yazlan murabbalar, anda Melih, Fatih Sultan Mehmed (Avn) ve Ahmet Paa gibi airlerin nazireleri ile yaygnlk kazanan "Vay gnl vay bu gnl vay gnl eyvay gnl" mtekerrir msral murabbalarn hatrlatmaktadr(41).

TRKE RLER EMR BUHAR'NN


yk. 25 b Min Kelm- Emir Efendi Buhar Rahmetu'llahi aleyh 1 Filatn Filtn Filtn Filn Bir ulu dergh- Hak'dan intisbum var benm Hak bilr kim oradan ok feth-i bbum var benm Gtrr gzden hicb zulmetin tliblern Nr virr leme bir ftbum var benm hiretde nesneden gam yimezem dostlar Dnye'de anun gibi l-cenbum var benm Arzu eyler cn u dil hdmetinde olma Ol sebebdendr ki gyet ztrbum var benm Cmle evrkum dirp drdm bu ilmn defterin imdi harfi nak yok bir ho kitbum var benm 2 Filtn Filtn Filn Bir azze istindum var benm Ana gayet i'timdum var benm Topraa klsa nazar altun ider ok u denl i'tikdum var benm Hak bilr kim greli b-ihtiyr Cn u dilden inkydum var benm Ben cinn u hr ile aldanmazam Dah zge bir murdum var benm Uymazam kun yolnda zhide Baka re'y-i ictihdum var benm 3 Mefiln Mefiln Mefiln Mefiln yk. 26 a Tark-i Hakk'un a'ls tark-i Nakbenddr Tark-i Nakbendnn reisi Mr Efendi'dr Msellem elimle illerde anun yol v hlidr Kalan te'sr-i dillerde anun nush u pendidr u denl zahir btn olubdur Hoca'nun nakdi Grenler bir nazar an diyeler kim o kendidr Aceb h-y vahdr gnl kimseye sayd olmaz ikr iden hemn an senlin cezbn kemendidr Demidr imdiden gini nazar klsan Buhr'ye Ki ol b-re olandan tapunun derdmendidr 4 Mefiln Mefiln Mefiln Mefiln Ben ol dvneyem ki kodum elden nm u nmus An grdm gzmden kd anun gayr kamus N'iderem hr u rdvn bana an gerek an Anunla olcak birdr bana cennetle tamus Gerek gamdur gerek d gnl reng almaz anlardan Bana d v gam yeter hemn ol dost kaygus yk. 26 b Dirg hb u gafletde gerdn nzenn mri Bir iki gn uyan br nie bir gaflet uyhus Gnl virmez Buhar bu cihnun ml u mlkine Yiter bir lokma bir hrka anun me'kl melbs 5

bilig-1/Bahar96

256

Filtn Filtlin Failn Halk iinde geri bir dvneyz Hakk'a bili halkdan bgneyz Tuymuz dvnelin kadrini Sanmanuz kim bir dah uslanayuz em'-i ruhsrun grp cn atmuz Dostlar pervneyz biryneyz Hamdl'illah genc-i ma'n bizde var Sret geri ki vrneyz Hakk'a virdk biz Buhr gnlmz Hi ola m gaynla aldanayuz
6

dem didkleri sn ile deri del Bezm-i fenya varsa girmee himmettin Terk it vcdum bu benlik yeri del Bil iy sary- kda serverlik isteyen Serler fid gerek ki bu ser serseri del 9 Mefln Mefln Mefln Mefln Bel-y k- yr ile cnum mbtelym Gnl hod ol nigr ile ezelden inym Hev-y dostdan zge ne sevd varise ey dil Huda hakkyin anlar hebym hebym Murd- nefs yolnda gnl yel gibi yelerken Hev-y ska yeltenmek abes bd- hevym Beden halkla kesretde gnl Hakk'la vahdetde Mdm olmak bu hletde aceb zge safym Rz-y Hakk'la dny muradn cem' kasd itmek Hatarlu yol imi gayet sakn iy dil hayym
10

Mef'l Mefl Mefl Feln Hak yoluna dil virene dvne mi dirler yk. 27 a Dvneyimi tutalum ustana m dirler Bu halk benm hlmi bilsem neye tanlar Ik iini tuyan kii katlana m dirler ol sne ki k ile harb ola kon olsun Ma'mr asl oldur ana vrne mi dirler Ikunda u kim bala cn terkini urmaz klar iinde ana merdne mi dirler Ikun meyin ol kimse ki geh koya geh ie Bu bezm-i safda ana mestne mi dirler 7 Filtn Filtn Filtn Filn Aklum aldun dn gn derdnle ser-gerdnnam N'ola ger hayrnsam y Rab senn hayrnnam Hr- dnydan kup glzr- ka gireli Giceler t subha dek blbl gibi nlnnam Cn ba oynayu yolunda ddr isterem Sanma zhidler gibi ben k- rdvnnam Kimi dny kul bu halkun kimi cennet kul yk. 27 b Bilmi olun dostlar ben annam benannam y Buhr sana ol devlet yiter kim diye dost Sen benlim kemter kulumsun ben senn sultnnam 8 Mef'l Filt Mefl Filn Kang kimesne cmle cihandan beri del Merdn- rh iinde l meydn eri del unlar ki kunla del cnlar zinde Hakk budur ki anlar lidr diri del T'atda sanma kendimi gnl n yabanda

Mefln Mefln Mefln Mefln Neme gerek benm bilsem bu halkun kuru gavgs Bana yitmez mi lemde hemn ol dost sevdas yk. 28 a Gnl virenler ol aha yz uranlar bu dergha Ne baksn izzile cha yiter anlara Mevls Bu yolda sen makm menzil hi idinmeyesin iy dil Ne menzilde olursan bil anun var dahi a'ls Bakanlar ry- dildra ne meyl itsn bu glzra ki lemde anlara yiter hsnn tems Visle irmee iy cn tutalum olmaya imkn Gnlden ka m bir n senn vaslun tems 11 Filtn Filtn Filtn Filn Cr'a-i tevhdi n eyleyen gelsn beril Kend'zini mest serho eyleyen gelsn beri Hak cemlinden gnl gzini bir n rmayup Hak'dan ayrun ferm eyleyen gelsn beril Zikr bahrine talup mstarak u hayran olup Kendyi b-akl u b-h eyleyen gelsn ber Her nefesde srrile yz bin mhct eyleyp Zahirin halk ire hm eyleyen gelsn beril Byle bizden dyim mestne szler iidp evkla deryaya bin c eyleyen gelsn beril
12

Feiltn (Filtn) Mefiln feiln (Fa'ln)

bilig-1/Bahar96

257

yk. 28 b Demler olur ki pdih oluram Seyr-i eflkde klh oluram Nurlar samak isterem gy Gkler stinde mihr mh oluram Cmle lem gzmde pce degl San ki ben bu cihn h oluram Gh olur kim zell hor u hakr Ayak altnda hk-i rh oluram Bir nefes gfil olcak Hak'dan Badan ayaa hep gnh oluram 13 Mefln Mefln Feln Ne kaygu ana kim yn sen oldun Ne gam ana ki gam-hn sen oldun Zih varlk ki yoklkda komsun Zih yoklk k'anun van sen oldun Kamunun yn var kiarun lk ki lemdeki yn sen oldun Zih devlet sa'det anlara kim Cihnda hsl- kn sen oldun Buhr gnlini ka virelden Gice v gndz efkr sen oldun
14

Toptolu evkla meyhnelern Na'ra urup yakalar k iden Saga gelmeye dvnelern inna ne kadar remz itsen Zerresin tuymaya bgnelern Gnlmi kla vrn itdgm Toludur gencile vrnelern em'-i ruhsr grp cn atuban Bl u perden gee pervnelerim Bahr-i kunda gark olmayanun Eline gire mi dr-dnelern 16 Filtn Filtn Filtn Filn Dost yolna dil u cn nisr itsem gerek Cmle bu varum bir gn tr-mr itsem gerek yk. 29 b Buncadan sakladuum cn u gnl esrrn Kalmayup sabrum cihna ikr itsem gerek Kesret-i esbb ile n ki yol varmazimi Cmlesini tadup fakr ihtiyr itsem gerek Gurbetimi dostum n bu yolun sermyesi Uzlet idp ben dahi terk-i diyr itsem gerek Gitdi sabrum ba auk dvneyem imden gir Nie rzum gzleyp namus u r itsem gerek 17 Mef'l Mefln Mef'l Mefln Bu cn komaynca ol cn ele mi girer Ya deme bel ile cnn ele mi girer Vaslun heves idenler derdni kabul itsn Derd olmaycak dilde derman ele mi girer n ana gnl virdn ge iki cihndan sen Ol yri ne sanursn ele mi girer Ik old mihmn kl ana fid cnun Bir dahi anun gibi mihmn ele mi girer yk. 30 a Var benliini terk it kulluk yoln tut kim Kul olmaycak iy dil sultn ele mi girer 18 Mefln Mefln Feln Ne efkr ki bu Hak'dan msivdur Huda hakkiyn anlar hep hevdur Bu dnyya nice gnl viresn Gnl kim anunile indur Aceb bilsem nesine aldanurlar

Mtefiln Feln Bu cihan fendur iy dost Kat b-bekdur iy dost yk. 29 a Ola dil sentinle dyim Nie ho safdur iy dost ol mr ki sensz olur Kamus hebdur iy dost Heves itmez ol cinna O da bir hevdur iy dost Bu cihna bakmaz ol kim Sana indur iy dost Ne ola at umarsak Imz hatdur iy dost Dil cn tek kabl it Yoluna fiddur iy dost Nazar it Buhri'ye kim Kat mbteldur iy dost 15 Feiltn Feiltn Feiln Pr midr kla humhnelern

bilig-1/Bahar96

258

Sular kim bu cihna mbteldur Cinn u hri klar yannda Huda hakkyn iy zhid hevdur Safdur her ne kim eydrse Hak'dan Eer derd ise de ayn- devdur Huda'dan gayrsn sevdi idinme Hatdur iy gnl gayet hatdur Baun gavgdadur sultn isen de Huzur anun kim lemde geddur Ne gam sana Buhr n efi'n ki lem emri Mustaf'dur 19 Mefiln Feiltn Mefiln Feiln (Fa'ln) Cihan didkleri dr- fenyum bildk Saf v zevk anun b-bekym bildk Tapundan zge ne sevda ki ola lemde Abes hevlarm hep hebym bildk Bu gnlmz kamudan uzlet itdgi mdm 0 hod bir zge ile inym bildk Visl-i Ka'besi yolnda gam buriyyeleri Kamus Merve hakyin Safym bildk Tark- k tuyduk melmetlikimi Bu yolda nm gzetmek hatym bildk 20 Filtn Filtn Filtn Filn yk. 30 b Ehl-i dny bu fen mlkine marr olmasun Hey den ol b-reler igende mesrur olmasun ol gnl bil ki Hak kyla vrn olmaya Ol harb olas ko hergiz ma'mr olmasun Her gren her iiden Mecnn diy ta'ne urur Bu cihanda kimse hi kla mehur olmasun Aks-i ruhsrun grp heme pertev salalar Dyim bu hne-i dil nice pr-nr olmasun Her ne cevrn varise rzyam eyle dostum sitnundan Buhr tek hemn dr olmasun 21 Filtn Filtn Fltn Filn Fri zde iken bend-i dildr oldum Dek dururken ne aceb bend giriftr oldum u nevalar ki yelerdm kamu yeller ile Gzlermden kamus kd v b-zr oldum Ik irelden bana bu iki cihan old harm Bilnz dostlar ben k- ddr oldum

Neng nmn saklayanlarda k olmazm Irz u nms kodum elden b-r oldum Cmle lem bana ayr ola gam yimezem Hamdlillah hele ben kun ile yr oldum 22 Mefln Mefiln Mefln Mefiln yk. 31 a Bu klk mdur ey dil mahabbet byle mi olur An cndan sevenlerde ya hlel byle mi olur Hevyile heves hln cihn fikridr egln Pern cmle ahvln ibdet byle mi olur n tl-i emel fikri gnlden kd Hak zikri Hi utanmaz msn Hak'dan fergat byle mi olur Dridn zikr-i Mevl'ya giril taldun bu dnyya Hak'a tlib olanlarda hakkat byle mi olur gnl Hakk' zikr eyler ya anda msiv neyler Aceb sen nice sliksin tarkat byle mi olur n y gaflet uyhus yahod bu dnye kaygus Kam r u kan gayret ya himmet byle mi olur Bu halk ire adun sf kardun cubbe-i sf Kan zhd kan takv ya t'at byle mi olur 23 Filtn Filtn Filn Hak rzsdur bizm maksdumuz Andan artuk yok durur ma'bdumuz Biz aceb tcirlerz dnyda kim Satmuz ma'dma hep mevcdumuz yk. 31 b Hak bilr ki her neye klsak nazar Andan zge yok durur mehdumuz Nr- kla dutuduk yle ki T ebed yanar gnlde odumuz mz dyim Hak'a kulluk durur Andan artuk yok durur ma'bdumuz 24 Feiltn (Filtn) Mefiln Feiln (Fa'ln) N'ola artarsa dn gn hum Ansuzn ska urad rhum Gitdi nms u nm u izzet ch Grnz bana n'itdi ol hum Ar u Krs'ye bakmaz asl Dil evidr benm nazar-ghum Terk U yoklk huznn anlayal Bana ch old izzile chum Bu firka Buhr sabr idemez Ol garbi esirge Allh'um

bilig-1/Bahar96

259
Badan ayaa bel olan gnl Cnuma zikr-i safa olan gnl Ruhuma fikr-i gd olan gnl Ngehn dolanuban ydda Dil-rbsndan cd olan gnl Syle bu gurbetde ahvln nedr Hey szi derde dev olan gnl pe saymayup cihnun beligin htiyr ile ged olan gnl Ik yolnda giden tliblere zi toz ttiy olan gnl Yd olursa cmle lemden ne gam Anunla in olan gnl 29 Filtn Filtn Filn Kld bir yre beni eyd gnl Hnmnam eyledi yama gnl Kimse itmedi bana ill gnl Hey gnl eyd gnl rsv gnl Gh zhidsin geh mestnesin Gh kil geh kat dvnesin re yokdur sana ki uslanasn Hey gnl eyd gnl rsv gnl Bir nigra bizi meftn eyledn Kanlar alatdun ciger hn eyledn Adumuz halk ire Mecnn eyle Hey gnl eyd gnl rsv gnl evkla lemlere toldun yine Dek dururken bilmezem n'oldun yine Varsa sen ka tu oldun yine Hey gnl eyd gnl rsv gnl Yile virdn bu hevda varumuz Yire aldun namus ile rumuz leme kef eyledn esrrumuz Hey gnl eyd gnl rsv gnl yk. 33 a Eyledin bizi melmet illere Hrmen-i nms sadun yillere Oluban dvne ddn dillere Hey gnl eyd gnl rsv gnl Ik- yre bizi mihmn eyledn mz efgn u nln eyledn Hlmz dillerde destn eyledn Hey gnl eyd gnl rsv gnl e-i sabn yire aldun giril Ik sazn ele aldm giril leme vzlar saldun gir

25 Filtn Filtn Filn Gh olup halvet ister gnlmz Halkdan hep uzlet ister gnlmz Her kimi grsek hemn vah gibi

Kaup andan vahet ister gnlmz


Gh olup hal kla idp ihtilal Kesret ire vahdet ister gnlmz Gh k u gh evk u gh zevk Gh derd mihnet ister gnlmz Ber-karr olmaz imi ahvl-i k Drl drl hlet ister gnlmz 26 Filtn Filtn Filn Einden zge kanda varaym Seni koyup y kime yalvaraym yk. 32 a Y ilh sen esirge beni kim Bir zaf ciz U b-reyim Bir yana nefsm eker bir yana k Bu aralkda kat vreyim y dirg nefs elinden gnlmi Bilimez ki nicesi kurtaraym Sana dutdum yzmi y Rabben Seni koyup y kime yalvaraym 27 Filtn Filtn Filtn Filn T ezelden cna kun yle te'sr eyledi Ben za'fi dah yiit olmadn pr eyledi Bu ykuk gnlm yine bir gence tu olm gibi Kim hayln dyim ol vrnede yir eyledi Hkm-i Hak'dur einden byle dr iden beni Sanma bu breyi sa'yinde taksr eyledi Bir nefes senden cd olmak muhl idi bana re ne n Hak ezelde byle takdr eyledi Hamdlillah bu'd- sun yoluna mni' degl Koma dyim elden ol telkini kim pr eyledi Nakibendiyye edsnda bugn bir sikke kor Nak- yri her diln levhinde tasvr eyledi Ko Buhr daim tedbir kazaya vir rz Var m bir tedbr kim takdri tayr eyledi 28 Filtn Filtn Filn yk.32 b Gel beril hey mbtel olan gnl

bilig-1/Bahar96

260
Hey gnl eydi gnl rsv gnl Nieye dek bu hevyile heves imdiden gir uan vakt old pes Bu nigrun esrge bir nefes Hey gnl eyd gnl rsv gnl i'iri elfz ko kesb eyle hl Ehl-i hl ol nice bir bu kl u kl Kldeki didi sana byle kal Hey gnl eyd gnl rsv gnl Hakk'a megl ol yiter lf eylegil Msivdan vz gel sf eylegil Byle m'olur tlib insaf eylegil Hey gnl eyd gnl rsv gnl 30 Filtn Filtn Filn Himmetni eyleyp al gnl Hak cemlin eyledi sevd gnl Bu cihna bakmad asl gnl Hey gnl dn gnl bn gnl Gaflet ire kalmayup adun gzn Msivdan cmle kesdn kendzn Hak Ta'l'dan yana tutdun yzn Hey gnl dn gnl bn gnl nk grmedn beksn lemn Hep kodun zevk u safsn lemn yk.33 b Vay ne ho tuydun fensn lemn Hey gnl dn gnl bn gnl Nr- Hak'dan eyleyp kuhl- basar Gayr- Hakk'a klmadun kat' nazar Gir aslundan yana itdn gzer Hey gnl dn gnl bn gnl Dn U gn Hak yolna sa'y eyledn Her hevdan nefsni nehy eyledn Akla uydun ne ho re'y eyledn Hey gnl dn gnl bn gnl 31 Feln Feln Feln Fel Gzn a gzn cmle eyaya bak Ki yok nesne ill zuhrt- Hak Gel ier gir Hakk' isterisen Yabanda arama deldr rak u kim nr- Hak'dan nasbi ola Bu szn yeter ana ders U sebak Ko i'ri Buhr ham ol ham Yol uzakdur uzak yarak gr yarak Eer slikisen kan ya taleb Eer vslsan nedr bu kalak 32 Filtn Filtn Filtn Filn Cennete itme heves zhid hevdan vz gel Merd isen ol tlib-i Hak msivdan vz gel Hak'dan artuk gnlne her ne gelrse nefy kl Gayr fikri ko abes mlihulydan vz gel Her amelde Hak rzsn gzle ancak gayr ko yk 34 a n ihlsla kl irk riydan vz gel Hak yolnda ihtilt- halk rar nkim seni Cmlesinden uzlet it hep indan vz gel y Buhr beyti ko dim tevecch Hakk'a kl i'r dimekden gelen zevk safdan vz gel 33 Mstefiltn Mstef' iltn Gzden gtr n sen ol nikb Neyler ara yirde ten hicb Nefsn zulmu gt'rlr hep n toa mahabbet fitb Frkat oddur asl cehennem Gsterme bize sen ol azb Bilmez rai k zhid-i huk Sk beri sun sen ol arb H ki Buh ola mahrm n sanadur anun intisb 34 Mstef' iln Mstef' iln Ikun bana hd yeter Gayr neme gerek benlim Ol hem gam- d yeter Gayr neme gerek benm Sanman kermet isterem Y drl hlet isterem Ben kam zt isterem Gayr neme gerek benlim Ikun olal'dan myemz Gklere ddi syemz Vaslun durur ser-myemz Gayri neme gerek benm yk. 34 b kd gzmden bu cihn Birdr bana ass ziyn Ik old elencem hemn Gayr neme gerek benm Ikun bana yol gsterr Gh sa u gh sol gsterr Ton yol ol gsterr Gayn neme gerek benm

bilig-1/Bahar96

261

Ikun bana mrid yeter kla cn sana yiter Anunla her ba biter Gayr neme gerek benm Ikun didm pr imi eyh'-yh ol mr imi n ikisi de bir imi Gayr neme gerek benlim 35 Mefln Mefln Feln Dil cn gzini cnndan rma nni sonun asl kayrma Nazar kl sende yosa bu hlet Nakbendiyye'nn yolna girme 36 Mefln Mefln Feln Alal'dan ber hocandan sebak Giriftr- Hak'am giriftr- Hak Benm hlmi bilmek isterisen Ferset gziyile yzme bak 33 Filtn Filtn Filn Bu yoln kim her kii dadn tuya Cmle vann terk idp elden koya ka gzinden anun iki cihn Her ii koyup hemn ka uya 38 Mefln Mefln Feln yk. 35 a Gnlden zikr fikrn rma y Rab Bize bir gayr sevd virme y Rab Gerekmez bize ne dny ne ukb Hemn senden bizi rma y Rab 39 Filtn Filtn Filtn Filn Y Rab ol gn ola meylm sana yarar kul olam Drp derghuna kapunda ben makbl olam Fikrnile dyimm mstarak u hayrn olup Her nefesde cn u dilden zikrne megl olam 40 Filtn Filtn Filtn Filn k olan rmaya cnn cemlinden gzin k oldur kim neye baksa gre cnn yzin N itilip kun meyini ol kadar mest ola kim Semeye esriklinden gicesiyle gndzin 41 Mefln Mefln Feln

Gnl virdke gr ol msivya Sakn meyi itme ayruk msivya Yiter sevd i zhid-i cinn Nie bir yiltenrsin bu hevya 42 Filtn Filtn Filn yk. 35 b zge sevdlarda gedi mrmz Kun gavglarda gedi mrmz rzu-y mansb u sevd-y ch Bu temennlarda gedi mrmz 43 Mefln Mefln Feln Cihn iinde oldur merd-i kmil Ki Hakdan bir nefes olmaya gfil aklla eritmez bu kemle Kod akl v ka uyd kil 44 Mef' l Filtn Mef' l Filtn Say it ki Hak yolna olmaya nesne mni' Ser-mye eldeyiken mrm klma zyi' Arz itseler d kevni bakma yzine asl Yrmden ayrugla zinhr olma kni' 45 Merln Mefln Feln Tark- k gyet mkil ancak Bu yolda istikmet mkil ancak Vel fi'1-cmle hlet tuymamken Kun zhde kanat mkil ancak 46 Feiltn Mefiln Feiln (Fa'ln) Bu gnl kat b-karr ancak i her lahza h u zr ancak Yzme bir nazar bakan ider Bunun iinde derdi var ancak 47 Filtn Filtn Filn Gh unudup gh ana k degl Ik da'vasnda ol sdk degl Gzn a k'anun gibi ma'kdan Gfil olmak bir nefes lyk degl 48 Mefln Mefln Feln yk. 36 a Bana ansuz olan seyri gerekmez Dilmde gaynnun zikri gerekmez Gnlde msiv fikri gerekmez Bana Tann gerek gayr gerekmez 49

bilig-1/Bahar96

262

Feiltn Feiltn Feiltn Feiln Sen sana yr olgr kimse sana yr olmaz Senden ayrug sana yr- vefdr olmaz 50 Filtn Filtn Filn Derd-i mdur myesi klarun Ikdur ser-myesi klarun 51 Filtn Filtn Filtn Filn Sen bilrsin senden zge kimse h olmaz bana Dostum hi senden artuk kimse pdih olmaz bana 52 Mefln Mefln Feln Acebdr kun hli acebdr Ki ii v gci anca talebdr emen kim glenin zeyn itdi dpdz Felek bkdi belin urd yire yz Dkeldr tada lle alm Yrei kan Ferhd'un salm Sakn aldanma arhun gerdiine Gnl balama anun bir iine Gler geri cihn halkun yzine Vel toprak saar hir gzine ki gn kime yr olsa bu lem inci gn evin gr tolu mtem Eer d olur ise kii bir gn Nie gnler olur gyetde mahzn Sana meyl eyledke arh- gaddr Sen an sanma gerek hlesi var Ki dker dnesini avlamaa Hals it kuca canm girme aa yk. 37 a Sana ekker diy sund semdr Veflar sanduun cevr sitemdr Geh olur gsterr b- hayt Ki isen katre bulursn memt Eer sultn iderse seni tahta Giril eyler yataun iki tahta Hmdan ki yceldr kaddn amm' Ecel ehbzna eydr ki koma Bu dny dndur gyet dendr Fakr oldur ki bunda ol gandr Meer kim sordlar Nh Neb'den Ki ne grdn bu dny-y demden Bu denl lem ire mr srdn Nice bildn cihn nice grdn Didi bir ev durur iki kapul Bel v mihnet ile ii tol Birinden girdm kdum birinden Anun hazzn almam hi birinden Pes imdi i bu sz gerekdr iy dost Nazar eyle nazar gkekdr iy dost Bunun bal bel v ehdi semdr Zeri zehr simi cevr sitemdr Kamu zevkinde bir gam old mdgam Vcdnda adem dde mtem

53
Feiltn Feiltn Fa'ln Ne aceb derde uladun iy dil Ne aceb bende toladun iy dil 54 Filtn Filtn Filtn Filn Zikr-i Mevldur heme pesi klarun Fikr-i Hakdur dyim endesi klarm 55 Filtn Filtn Filn yk. 36 b Hamdlillah yok durur sevdlarum Eksili balad hep gavglarum 56 Filtn Filtn Filn Hak rzsdur bizm maksdumuz Andan artuk yok durur ma'bdumuz 57 Mefln Mefln Feln Cihn bir menzil-i ibretdr iy dost Makm- hayret hasretdr iy dost Kimn gneldi yzine zamne Ki virmedi bahrn hazne Kat gaddre v mekkredr bu Kat kattle v gaddredr bu Felek kime yidrse bir kauk bal Kitasla irr zehr-i kattl Nedenl lle kim var ta iinde Kamusnun komdur d iinde Ne gl kim bitdi glzr arasnda Dikilsn her biri br arasnda

bilig-1/Bahar96

263

Insdur gn dnndur nr Srndur rr u mldur mr Devsdurdev genc renci rahmet Ki y u ndur lezzt zillet Bakarsan ger fen gziyle tahta Grrsin kim hemn bir kun tahta Mnsib geri kim zahirde fhir Vel zilletdr ol dny v hir Ne denl artuk olursa revcun Bile artar yannca ihtiycun

yk- 37 b u kim aldand ch- izzet ile Dridi mansba bin rabet ile Sen an sanma kim ho lemi var Hezr endesi yz bin gam var Ne mansb kim anunla izzet artar Hakkatde bel v mihnet artar Mderrislik kamu derd beldur Kaz hod cnib-i Hak'dan kazdur

DPNOTLAR

1. mer Ltfi Barkan, "Kolonizatr Trk Dervileri", Vakflar Dergisi, C.II, st 1942, s, 279-384. 2. Orta Asya tasavvuf evreleriyle Anadolu'nun ilgisini gsteren bir alma iin bkz. Thierry Zarcone, "Historic et Groyances des derviches Turkestanais et Indiens istanbul", Anatolia Modema, II, Paris 1991. 3. Mahmud Cemleddin el-Hulv, Lemezt- Hulviyye ez Lemezt- Ulviyye, Haz. M. Serhan Tay, 1st. 1993, s. 452. 4. "Emir Buhar Tekkesi", stanbul Ansiklopedisi, C. IX, s. 5087; "Ahmedu'l-Buhar Efendi ve Ahmed'l-Buhar Tekkesi", stanbul Kltr ve Sanat Ansiklopedisi, C.1, 1st. 1982, s. 485-486; M. BahaTanman, "Emir Buhar Tekkesi", Dnden Bugne stanbul Ansiklopedisi, C.III, 1st. 1994, s 167-168; M. BahaTanman, "Emir Buhar Tekkesi", TDV. slm Ansiklopedisi, C.VIII, st. 1995, s. 128-129. 5. Mesel bkz. Takprzde smeddin Ahmed, eakik'n-Nu'mniye f Ulemi'd-devleti'l-Osmniye, Haz. Ahmet Subhi Frat, 1st. 1985, s. 358-361; Mehmed Mecd, Hadik'ekik, Haz. Abdlkadir zcan, 1st. 1989, s. 362, 365; Harrzde Kemleddin, Tbyn Vesili'l-Hakik f Beyn Selsili't-Tarik, C. III, Sleymaniye Ktb. Fatih, No: 432, yk. 195-205; emseddin Smi, Kamus'l-A'lm, C. II, 1st 1306, s. 1041; Mehmed Sreyya, Sicill-i Osman. C. 1, 1st. 1308, s. 195; Evliyalar Ansiklopedisi, Trkiye Gazetesi Yayn, C. VI, 1st. 1992, s. 16-24; Mustafa Kara, "Ahmet Buhari", Gemiten Gnmze Allah Dostlar, C.VIII, 1st. 1995, s. 26-27. 6. Molla Cami, Nefehatu'1-ns-Evliy Menkbeleri, Tercme ve erh. Lami elebi, Haz. Sleyman UIudaMustafa Kara, st.1995, s. 579-585. 7. AbdrrezzakEfendi, Hz Menkabe-i Emir Buhari, Sleymaniye Ktb. , Esad Ef. Bl. No. 3622, vr. 123a vd. 8. Bu ztn Nak silsilesindeki yeri iin bkz Silsile-i Tarkat-i Nakibendiyye, Ankara Milli Ktb. Yz. A. 2163; Seyyid Ahmed Hsamddin, Zbdet'i-Mertib,

Tabask, 1341, s. 65-69. 9. Nefehat Tercmesi, s. 579. 10. Abdrrezzak Efendi, a.g,e., yk. 123 a. 11. Nefehat Tercmesi, s. 579; Hseyin Vassaf, Sefine-i Evliy-y Ebrr, Cilt II, Sleymaniye Ktb., Yazma Balar Bl. No. 2305, s. 31. 12. Nefehat Tercmesi, s. 580-581. 13. Abdrrezzak Efendi, a.g.e., yk. 123 b. 14. Nefehat Tercmesi, s. 580. 15. Bu daveti yapan devlet adamnn, Fatih Sultan Mehmed veya II. Bayezd olduu tartmaldr . Bkz. Mustafa Kara, "Molla lh'ye Dair", Osmanl Aratrmalar, VII-VIII, st, 1988, s. 366.; A yn yazar, Bursa'da Tarikatler ve Tekkeler, (I), Bursa 1990, s. 148 16. Nefehat Tercmesi, s. 582; Hseyin Vassaf, a.g.e., s. 32; ayrca eyh Vefa hakknda bkz. Abdlkadir Erdoan, eyh Vefa Hayat ve Eserleri, 1st. 1941, s. 30. 17. Nefehat Tercmesi, s. 582-83. 18. Beytin asl udur: Z'in miyn htr- sde kes rst ki o Dmen-i yr girift est U kinr dred 19. Nefehat Tercmesi, s. 583. 20. Kara, Bursa'da Tarikatlar ve Tekkeler, I, s. 150. 21. bkz. Abdullah- lh, Zd'l-Mtakn, Sleymaniye Ktp, brahim Ef. Bl. No. 420, vr. 66a. 22.Hseyin Vassaf, a.g.e., s. 31. 23. Reat Ekrem Kou, "Emir Buhar el-eyh Ahmed Nakibend", stanbul Ansiklopedisi, C. IX, s. 5085; H. Gktrk, "Emir Buhar Tekkesi ve Mescidi", stanbul Ansiklopedisi, C. IX, s. 5087-5089; stanbul Kltr ve Sanat Ansiklopedisi, 1st. 1983, C. III, s. 16271628; M. BahaTanman, "Emir Buhar Tekkesi", TDV. slm Ansiklopedisi, C. VIII, 1st. 1995, s. 126-128; Mustafa zdamar, Dersadet Derghlar, 1st. 1994, s. 44, 86, 103, 109; Zkir kr, Mecmua-i Teky, Haz. M. Serhan Tay-Klaus Kreiser, Berlin 1980, s. 54, 64-68; Turgut Kut, "stanbul Hnkhlan Meyh", Journal of Turkish Studies (Abdlbaki Glpnarl Hatra

bilig-1/Bahar96

264
Says), Volume: XIX, Harvard University, 1995, s. 53-54, 64-66. Kut, a.g.m., s. 65-70. Kut, a.g.e., s. 53-54. Kut, a.g.e., s, 64. Bkz. 21. not, Nefehat Tercmesi, s. 584; Kasm Kufral, "Molla lah ve Kendisinden Sonraki Nakibendiyye Muhiti", Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, st 1949, C.III, a 136. 29. Nefehat Tercmesi, s. 585; Kufral, a.g.m., s. 136. H. Gktrk, a.g.m., s. 5086. Bu tarih manzumelerinin dnda Emir Buhari hakknda Lmi elebi'nin gazel eklinde 28 medhiyesi (H. Bilen Burmaolu, Bursal Lami elebi Divan'ndan Semeler, Ank. 1989, s. 2) ve Molla Murad'n da bir medhiyesi bulunmaktadr (Molla Murad Divan, st. 1290; zdamar, a.g.e., s 109), 30. Nefehat Tercmesi, s 584. 31. Nefehat Tercmesi, s. 583-584. 24. 25. 26. 27. 28. 32. Nefehat Tercmesi, s. 584. 33. Nefehat Tercmesi, s. 582. 34. Mustafa Kara, "Molla ilhyi Dair", Osmanl Aratrmalar, C. VII-VIII. st 1988, s. 381; Yunus Nadi zelik, Abdullah lh ve Mesleku't-Talibn ve'l-Vsln, (Gazi n. Sos. Bil. Enst. Yksek Lisans Tezi), Ank. 1990. 35. 36. 37. 38. Hseyin Vassaf, a.g.e., s. 33, Mustafa Tat, Yunus Emre Divan, Ankara, 1990, s. 133. Mustafa Tat, a.g.e s. 293. Mustafa Tat, a.g.e., s. 373. Mustafa Tat, Yunus Emre Divan-nceleme I, Ank. 1990. 40. Burmaolu, a.g.e., s. 78-80. 41. Nihad Smi Banarl, Resimli Trk Edebiyat Tarihi, C I, 1st. 1971, s. 467.

39. Bu benzetmeleri Yunusla karlatrmak iin bkz.

BBLYOGRAFYA
Abdullah- lh, Zd'l-Mtakn. Sleymaniye Ktp, brahim Ef. Bl. No. 420. Abdrrezzak Efendi, Hz Menkabe-i Emir Buhari, Sleymaniye Ktb., Esad Ef Bl. No. 3622. "Ahmed'l-Buhar Efendi ve Ahmed'l-Buhar Tekkesi", stanbul Kltr ve Sanat Ansiklopedisi, C. I, st. 1982. Banarl, Nihad Smi, Resimli Trk Edebiyat Tarihi, C. l,st 1971. Barkan, mer Ltfi, "Kolonizatr Trk Dervileri", Vakflar Dergisi, C.II, st 1942. Burmaolu, H. Bilen, Bursal Lami elebi Divan'ndan Semeler, Ank. 1989 "Emir Buhar Tekkesi", stanbul Ansiklopedisi, C. IX. Erdoan, Abdulkadir, eyh Vefa Hayat ve Eserleri, st 1941, Evliyalar Ansiklopedisi, Trkiye Gazetesi Yayn, C. VI, st. 1992. Gktrk, Hilmi, "Emir Buhar Tekkesi ve Mescidi", stanbul Ansiklopedisi, C. IX. Harrzde Kemleddin, Tbyn Vesili'l-Hakik f Beyni Selsili't-Tarik, C. III, Sleymaniye Ktb. Fatih, No: 432. Hseyin Vassaf, Sefne-i Evliy-y Ebrr, Cilt II, Sleymaniye Ktb., Yazma Balar Bl. No. 2305. stanbul Kltr ve Sanat Ansiklopedisi, st 1983, C. III. Kara, Mustafa, "Ahmet Buhari", Gemiten Gnmze Allah Dostlar, C. VIII, st. 1995. Kara, Mustafa, Bursa'da Tarikatler ve Tekkeler, (I), Bursa 1990, s. 148 Kara, Mustafa, "Molla lh'ye Dair", Osmanl Aratrmalar, C VII-VIII, st 1988. Kou, Reat Ekrem, "Emir Buhar el-eyh Ahmed Nakibend". stanbul Ansiklopedisi, C. IX. Kstendilli Sleyman eyhi, Bahru'l-Velye, AlmanyaBerlin Devlet Ktb., No. 1683, yk. 104a. ' Kufral, Kasm, "Molla lh ve Kendisinden Sonraki Nakibendiyye Muhiti", Trk Dili ve. Edebiyat Dergisi, C.III, st 1949. Kut, Turgut, "stanbul Hnkhlar Meyh", Joumal of Turkish Studies (Abdlbaki Glpraarl Hatra Says), Volume: XIX, Harvard University, 1995 Mahmud Cemleddin el-Hulv, Lemezt- Hulviyye ez Lemezt- Ulviyye, Haz. M. Serhan Tay, st. 1993. Mehmed Mecd, Hadik'-ekik, Haz. Abdulkadir zcan, st. 1989. Mehmed Sreyya, Sicill-i Osman, C. I, st. 1308. Molla Cami. Nefehat'l-ns-Evlty Menkbeleri, Tercme ve erh, Lamii elebi, Haz. Sleyman Uluda-Mustafa Kara, st.1995. Molla Murad Divan, st 1290. Nasrullah Efendi, Veliler Babuu ah- Nakibend, st. 1976. zelik, Yunus Nadi, Abdullah lh ve Meslek't-Tlibn ve'l-Vsln, (Gazi n. Sos. Bil. Enst. Yksek Lisans Tezi), Ank. 1990. zdamar, Mustafa, Dersadet Derghlar, st. 1994. Seyyid Ahmed Hsamddin, Zbdet'l-

bilig-1/Bahar96

265

Mertib, Tabask, 1341. Silsile-i Tarkat-i Nakibendiyye, Ankara Milli Ktb. Yz. A. 2163. emseddin Smi, Kamus'l-A'lm, C. II, st. 1306. Tanman, M. Baha, "Emir Buhar Tekkesi", TDV. slm Ansiklopedisi, C. VIII, st 1995. Tanman, M. Baha,"Emir Buhari Tekkesi", Dnden Bugne stanbul Ansiklopedisi, C. III, st. 1994. Takprzde smeddin Ahmed, e-

akik'n-Nu'mniye f Ulerni'd-devleti'l-Osmniye, Haz. Ahmet Subhi Frat, st. 1985. Tatc, Mustafa, Yunus Emre Divan II, Ankara, 1990. Tatc, Mustafa,Yunus Emre Divan-nceleme 1, Ank. 1990. Zkir kr, Mecmua- Teky, Haz. M, Serhan TayKlaus Kreiser, Berlin 1980. Zareone, Thierry, "Historie et Croyances des derviches Turkestanais et lndiens stanbul", Anatolia Moderna, 11, Paris 1991.

bilig-1/Bahar96

Dergi Yayn ilkeleri


Dergiye gnderilen yazlarn baka bir yerde yaynlanm veya yaynlanmak zere gnderilmi ya da daha nce kongrede tebli ve zeti sunulmu almalar olmas durumunda, belirtilmek koulu ile, Yayn Kurulu tarafndan uygun grlmesi halinde yaynlanabilir. Gnderilen yazlar standart daktilo kadnn bir yzne iki satr aralkl olarak daktilo ile yazlmal ve sayfann iki yanndan 3'er cm. boluk braklmaldr. Yazlarn diskette verilmesi tercih edilir. Elde yazlm yazlar kabul edilmez. Gnderilen yazlar mmknse latin harfleriyle ve Trkiye Trkesiyle yazlmaldr. Deiik alfabe ve dillerde (Kiril, Arapa, Farsa vb.) gnderilen yazlar latin harflerine ve Yaz Kurulu gerekli grrse Trkiye Trkesine aktarlacaktr. ekil, fotoraf, grafik, izim ve emalarn tm numaralandrlarak yazda yeri geldike belirtilmelidir. Ayrca makale yazarnn ad, ekil numaras, bal, varsa alt yazs yazlarak ayr bir zarf iinde gnderilmelidir. Yaz kurulu btn yazlarn redaksiyonunu ve gerek grdnde yazdaki fikrin btnln bozmamak kaydyla ksaltlmasn yapabilir. Dergi yayn ilkelerine uygun gnderilmeyen yazlar Yayn Kurulu'nca dikkate alnmayacaktr. Dergide yaynlanacak her makalenin yazarna telif creti denir ve ayrca 2 adet cretsiz dergi gnderilir. Gnderilen yazlar yaynlansn veya yaynlanmasn yazarlarna geri Verilmez. Dergide yaynlanan yazlardaki grlerin sorumluluu yazarlarna aittir. Yaz ve fotoraflar- kaynak gsterilerek alnt yaplabilir.

bilig-1/Bahar96

RESM 1: Yer IDIR /Aver Ky nnde At kabartmal ko heykeli.

RESM 2: Yer: IDIR/ Karakoyunlu lesinde yer alan ve kadnlarn ansna dikilen koyun heykeli

RESM 3: Yer : IDIR/ Karakoyunlu lesinde yer alan ve kadnlarn ansna dikilen koyun heykeli

bilig-1/Bahar96

RESM 4: Yer : IDIR/ Karakoyunlu (koyun heykeli)

RESM 5: Yer : IDIR/ Karakoyunlu (koyun heykeli)

RESM 6: Yer : IDIR/ Melekli Beldesi. zerinde Ay yldzl kabartma bulunan bu heykel, yre halknn etnik kimlii hakknda bilgi vermektedir.

bilig-1/Bahar96

You might also like