You are on page 1of 109

1

ULUSLARARASI POLTKADA TRK MODELNN YKSEL VE D


Yard. Do. Dr. dris BAL

ZET
"Trk Modeli" terimi, nitelikleri Mslman bir toplumda, laiklik, pazar ekonomisi, Bat ile ibirlii ve yaknlk, ok partili sistem olan Trkiye'de ki hkmet ve gelime modeline iaret etmek zere kullanlmaktadr. Ba t, ABD bata olmak zere, Trk modelini destekleyip Trk cumhuriyetle rine teklif etti. Trkiye'nin blgeyle olan kltrel ve tarih balar, Trk mo delinin laik ve ok partili sistem nitelikleri ve Trkiye'nin ekonomik trans formasyon tecrbesi, Bat'yi Trk modelini desteklemeye tevik etti. Fa kat Bat, iran'n blgedeki etkisinin snrlarn anladktan, Rusya'nn yakn evre (near-abroad) politikasn fark ettikten, Trkiye'nin kendi ierisinde ki Krt ayrlkl gibi problemlerin varlndan ve tm bunlarn tesinde, Sovyetler Birlii'nin dalmas sonras Bat'nn blge ile ilgili hazrlad senaryoda Trk modelinin kendine den rol baaryla oynamasndan dolay Trk modeline desteini sona erdirdi. Trkiye yeni artlara hazrlkl deildi. Fakat, SSCB daldnda, Trk taraf bu sonu ve Trk cumhuriyetlerin ortaya klarn memnuni yetle karlad. Bu tepkiyi blgeyle olan kltrel ve tarihi balar ve Trki ye'nin uluslararas ilikilerdeki pozisyonu byk lde etkiledi. Bat'nn Trk modelini ortaya atmas Trkiye'nin eline yeni aralar verdi; bu geli me, Souk Sava sonras blgede Trkiye'nin stratejik pozisyonunun neminin teyit edilmesi anlamna geliyordu ve Trkiye'ye hem Bat iin hem dnya politikas iin hala nemli olduunu iddia etme imkn verdi. Trk cumhuriyetlerinin Trk modeline ilk tepkileri bu cumhuriyetlerin kl trel evresince byk lde etkilendi ve Trk modeline olumlu tepki verdiler. Fakat, Trkiye'ye ve Trk modeline ilk duygusal tepkiden sonra, Trk cumhuriyetleri daha gereki ve pheci oldular ve her ne kadar Trk modeline ilgileri tamaman sona ermese de, azald.

Anahtar Kelimeler:

Trk Modeli, Bat, Trkiye, Trk Cumhuriyetleri, Iran, Rusya

bilig-14/Yaz '2000

2
GR SSCB'nin 1991 sonunda dalmasn hemen takip eden iki yl ierisinde Trkiye ierisinde ve dnyada politikaclar, medya ve analizciler youn bir ekilde deiik vesilelerle yeni bamsz olmu Trk cumhuriyetleri iin uygun hkmet ve geli me modeli olarak Trk Modelinden bahsettiler. Trk babakan Demirel ile 13 ubat 1992'de Washington'da yaplan bir grmeden sonra Bakan Bush Trkiye'yi "Orta Asya tarafndan taklit edilebilecek demokratik, laik devlet mode li olarak" gsterdi (Rashid, 1994). Benzer bir e kilde Haziran 1992'de madam Catherine Lalumiere, varln Avrupa'nn insan haklar grnn savunuculuuna ve yaylmasna adam bir birim olan Avrupa Konseyi'nin Genel Sekreteri, Orta Asya cumhuriyetlerini ziyaret etti ve "Trki ye'nin Asya'da birok yeni bamsz olmu lke iin geerli bir gelime modeli oluturduunu" ilan etti (Mango, J993). zbek bakan "lkemin Trk yoluna (Modeli) gre ilerleyeceini tm dnyaya ilan ediyorum" derken (Independent, 21 Decemher 1991), zbek muhalefet partisi Erk'in lideri, Mohammed Salih, "Biz Trki halkz ve Trkler hibir zaman fanatik olmadlar, dinin po litikaya karmamas gerektiini ve muhtemel modelin sadece Trkiye olduunu zannediyorum" dedi (Sander, 1994)- SSCB'nin dalmasn taki ben Trkiye ve ran, Orta Asya ve Kafkaslarda oluan (veya olutuu varsaylan) g boluunu dolduracak ve yeni devletlerin politik model ve kimlik araylarnda taklit edilecek, rnek alna cak, rakabet eden iki lke olarak telakki edildiler. Bu yarn ilk gnlerinde Amerika'nn ncl nde Bat (bu terime ABD dahildir) Trkiye'yi destekledi ve Trk modelini ortaya att. Fakat da ha sonra bu desteini kesti. Trk cumhuriyetleri ise Trkiye'yi ve Trk modelini heyecanla kar ladlar fakat daha sonra bu heyecan, beklentiler ve Trk modeline olan ilgi azald. Trkiye acaba bir mucize gerekletirerek ha rika bir model mi gelitirmiti ki bu modelden bahsediliyordu? Oysa, Trkiye'nin sistemi ite ve dta deiik kesimlerce eletiriye tabi tutulup, zm nerileri sunuluyordu. AB ile ilikilerinde bu problemler Trkiye'nin nne engel olarak sr lyordu. Mesela, Barchard (1985), 1985 ylnda Trkiye'nin sisteminde reformlar gerekletirebil mesi iin Iberya modeli, Kore modeli, Meksika modeli, Yeni Osmanlclk, Latin Amerika Mode li ve Marksizm modellerini ortaya atmaktayd. Neden alt yl sonra, 1990'larda Trk modelinin kendisi rnek tekil edecek seviyeye ulamt? Trk modeli ile kastedilen ey neydi? Trkiye'de ki sistemin tamam m idi? Yoksa baz prensiple rin alt m iziliyordu? Bat'nn Trk modelini or taya atmasna neden olan faktrler nelerdi? Niin daha sonra Bat bu modele desteini kesti? Trki ye'nin SSCB'nin sona ermesine ve Trk cumhu riyetlerinin bamsz birimler olarak ortaya k larna tepkisi nasl oldu? Bu tepkiyi etkileyen fak trler nelerdi? Trkiye nasl bir politika retmeye alt? Trk cumhuriyetlerinin Trkiye'ye ve Trk modeline ilk tepkileri nasl oldu ve daha sonra bu tepki deiti mi? Bu makalenin amac, tm bahsi geen sorularn cevaplarn bulmaktr. Fakat konunun kapsam bu makalenin snrlarn ok atndan dolay bulunan cevaplar makale llerine uygun olarak ereve izen, temel iddi alarn ve tartmalarn zerinde duran zet akla malar olacak, somut tarihi olaylar ve uygulamalar yeteri kadar detayl olarak ele alnamayacaktr. Bu sorularn cevab iin Bal (1998) ve Bal (2000) e baklabilir. Bu amaca ulamak iin ncelikle Trk modelinin ne olduu ve nasl gelitii zet lenecektir. kinci olarak, Bat'nn neden Trk modelini ortaya att ve daha sonra desteini kestii zetlenecektir. nc olarak, Trki ye'nin SSCB'nin dalmasna ve Trk cumhuri yetlerinin bamsz birimler olarak ortaya kla rna tepkisinin nasl olduu ve Trkiye'nin nasl bir politika retmeye alt zerinde durulacak tr. Son olarak ise, Trk cumhuriyetlerinin Trki ye'ye ve Trk modeline tepkisi zetlenecektir.

bilig-14/Yaz

'2000

3
TRK MODEL Mango'ya (1993) gre Trk modeli ile genel likle "Trkiye Cumhuriyeti'nin Liberal ak pazar politikalar uygulayarak, Bat ile ibirlii ierisin de, Bat standartlarna ulamay ama edinen laik, demokratik bir model" olduu kastedilmektedir. Israeli (1994), Sovyetler Birlii ykldktan sonra Trk cumhuriyetlerinin Trkiye'ye bir model ola rak baktklarn belirtmektedir. Israeli'ye gre Trkiye etnik ve dil bakmndan onlara (Tajikler hari) yakndr ve Trkiye, Orta Asya Cumhuri yetleri iin hem laik bir slam lkesi olma rnei ni, hem de Bat'yla yakn ibirlii ierisinde geli me rneini oluturmaktadr. Winrow da (Eyll 1992), benzeri argmanlar ileri srmektedir. O n a gre, "mslman nfuslu laik bir devlette, ak pazar ekonomisiyle desteklenen, makul olarak iyi alan liberal demokrasi anlamna gelen Trk ge lime modelinin Sovyetler sonras Trk cumhuri yetleri tarafndan adapte edilmesi gerektiinin ideal olduunu ABD ve dier Bat Avrupa lkele ri kabul etmilerdir". Bir Trk diplomat Trk modelini yle tarif etmektedir, "Trk modeli dnyann ok merkezi bir yerinde nasl bir millet oluturulduunu, bamszln kazanldn ve korunduunu, nasl ada deerler ve demokrasi kurulduunu ve kurumlarn tedrici olarak transformasyonuyla liberal ekonomiye ulaldn aklamaya yarar" (Aybet, 1994) Trk akademis yen Oral Sander (1994) de, Trkiye'yi model ola rak kabul etmektedir ve ona gre, "onlarn Ba t'yla organik ba kurma, politik ve ekonomik modernizasyon iin belli istekleri gz nne aln dnda, ak bir ekilde Kemalizm Trk cumhuri yetler iin fundamentalizmden daha iyi bir model olma durumundadr". Dier taraftan, Akiner (1993) durumu yle yorumlamaktadr; "Aslnda Trkiye ve ran sembol olarak kullanlmaktadr. Mesaj zldnde aslnda sorulan ey udur; Orta Asyallar Islami Fundamentalizm yolunu mu yoksa laiklik yolunu mu takip etmeye niyetlidir ler? Pazar ekonomisine gemeye niyetlimidirler? Bat tr demokratik hkmet eklini kabul et meye mi niyetlidirler?". Yukardaki rneklerde grld zere "Trk Modeli" terimi, Mslman bir toplumda, laiklik, pazar ekonomisi, Bat ile ibirlii ve ok partili sis tem prensiplerinin altn izmek zere bir sembol olarak kullanlmtr. Sovyetlerin dalmasn ta kiben, politikaclar, akademisyenler ve medya Trk modelinden bahsettiklerinde aslnda onlar bu prensiplerin altn iziyorlar ve tm bu prensip leri sisteminde ieren tek Mslman lke olarak Trkiye'ye iaret ediyorlard. Atatrk Trk modelini ilk olarak 1923-1938 tarihleri arasnda ekillendirdi. Devlet laik temel ler zerine kuruldu; saltanat ve halifelik kaldrld ve 1937 ylnda yaplan bir deiiklikle laiklik ve farkl sosyal reformlar 1924 anayasasna eklendi. Atatrk Trkiye'nin ynn Bat'ya evirdi ve Bat'ya yaknlk ve Bat ile ibirlii Trk modeli nin temel niteliklerinden birini tekil etti. kinci Dnya Savandan sonra Sovyet talepleri Trki ye'yi Bat ile somut olarak ibirliine zorlad. Tr kiye NATO'ya dahil oldu ve Trkiye'nin Avrupa Konseyi, OECD gibi Bat kurumlarna yelii ve Avrupa Topluluu ile ilikileri Trkiye'nin Ba t'ya yaknln kuvvetlendirdi. 1946'da Demokrat Parti kuruldu ve 1950 se imlerindeki zaferinden sonra iktidara geldi. Bu nun anlam Cumhuriyet kurulduundan beri de vam eden tek parti ynetiminin sona ermesi de mekti. Halk arasndaki CHP'ye olan memnuni yetsizliin yannda, Bat lkeleri bu deiiklik iin Trkiye'yi tevik etmilerdi (Lewis, 1951). Mese la, Louis ikinci dnya savan takiben ngilte re'nin Trkiye'ye siyasi yapsn daha demokratik bir anayasa ile reforme etmesi iin bask yaptn ileri srd (Louis, 1984). Bu Trk demokrasisi iin bir baaryd ve bu gelimeden sonra ok par tili sistem Trk modelinin nemli zelliklerinden biri haline geldi. Ekonomik sahada ise, 24 Ocak 1980 kararla rndan sonra, ekonomiye liberal ekonomi politi kalar uyguland. Bu gelime ithal ikamesi yoluyla sanayileme stratejisinin sonu oldu. Bunun yerine ak pazar mekanizmas (a free market mechanism) benimsendi, devletin ekonomiye mdaha leleri snrland ve ekonomi d dnyaya ald. Bu politikalarla Trk ekonomisi kapal, tarma daya l, rekabete dayanmayan bir yapdan, pazar orijin li, liberal ve hzla sanayileme ynne transfer

bilig-14/Yaz

'2000

4
edilmi oldu (Togan, 1992; Yaln, 1992a; zal, 1991). Bylece, her ne kadar eksikleri olsa ve transformasyon srece halen devam etse de, Tr kiye'nin 1990'lardaki ekonomik transformasyon daki tecrbesi ve pazar ekonomisi Trk modeli nin dier bir nemli niteliini oluturdu. Her ne kadar Trk modeli yukarda bahsi ge en hususlar basarsa da, bu modelin handikapla r, aksaklklar da vard. 1983'ten beri Trkiye si vil idareciler tarafndan ynetilmekte olsa da, Trk demokrasisi ordu tarafndan kez kesinti ye uratld (1960, 1971 ve 1980'de). Daha da nemlisi, mukayeseli olarak son bir ylda hz azal ma gsterse de, 1984'ten beri Krt ayrlkln dan dolay Trkiye kendi topraklarnda (Gney dou Anadolu'da) ilan edilmemi bir savaa dahil olmu durumdadr. Bu durumun Trkiye ve Trk modelinin kar karya kald en byk problem olduu aktr. nk bu problem Trk modeli nin popler imajn zayflatmaktadr ve Trki ye'ye ynelik Bat'nm ve Trk cumhuriyetlerinin tavrna olumsuz etki yapmaktadr. Uzun dnem de, bu probleme bir zm bulunmadka, Trk ekonomisine zarar vermenin dnda, Trkiye'nin Trk cumhuriyetleriyle ve Bat ile gelecekteki ilikileri asndan problemler oluturaca gibi, Trk ve Krt kkenli vatandalar arasnda srt melere ve huzursuzluklara da yol ama ihtimalin den bahsedilebilir. Dier taraftan her ne kadar imdilik, Alev halkn memnuniyetsizlii Trkiye ve Trk modeli iin somut bir tehlike oluturmasa da, bu durum bir kriz iin potansiyel bir kaynak olarak kabul edilebilir. Alevler Trk modelinden memnun olmayp bu modelde deiiklikler yapl masn talep etmektedirler. Kimliklerinin tann masn ve kltrlerinin devam iin devlet deste i talep etmektedirler (Bal, J998). Tm bu prob lemler Trk modelinin demokratik sivil bir top lum oluturmadaki glklerini gstermektedir. kaslarda ve Orta Asya'da yeni bamsz olmu Mslman Cumhuriyetler iin Trk modelinin ideal bir yol olduunu ilan ettiler (Middle East, July 1992). Bat'nm Trk modelini desteklemesi nin ve bu modeli ortaya atmasnn arkasnda baz sebepler ve varsaymlar vard. lk olarak, SSCB'nin sona ermesiyle, Rus ya'nn eski Sovyet topraklarn kontrol etme iste i ierisinde olmadna ve blgeyi terk ettiine inanldndan dolay Orta Asya'da bir g bolu u olutuu varsayld. Bu boluu kim doldura cakt? Bu balamda Trkiye ve ran'dan rakip gler olarak sz edildi. ran Bat kart ve Islam bir rejimi temsil ederken, dier taraftan, Trkiye demokrasiyi, laiklii, ak pazar ekonomisini ve daha da nemlisi Bat'ya yaknl temsil etmek teydi. Bat tarafndan Trk modeli SSCB'nin so na ermesiyle olutuuna inanlan g boluunun stesinden gelecek nemli bir ara olarak grl d. Bu nedenle, Bat'nm slam korkusu, ran'n corafi, kltrel ve tarihi olarak blgeye yaknl ve Trk cumhuriyetlerinin ran modelini benim seyebilecekleri korkusu, Bat'y Trk modelini desteklemeye gl bir ekilde tevik eden temel sebepti (Malik, 1992; Maria Bennigsen Broxup ile ahsi mlakat ve Jane's Defence Weekly, 18 April 1992). kinci olarak, her ne kadar Bat demokrasileri Trk modelinin kkeni olup, hala Trk modelin den daha gl olsalar da, Bat, Bat modellerini ileri srmek yerine Trk modelini destekledi ve ideal bir yol olarak ortaya att. Orta Asyallarn ounlukla Trk kkenden gelmeleri ve Msl man olmalar gereinin yannda, komnist ylla rn bu halklar zerinde etkisinin snrl olduu ve halkn kltrlerinin ok ciddi biimde deitirilemedii varsayld. Bu nedenle, Trk cumhuriyet lerinde Trkiye'ye ynelik olumlu bir kamuoyu nun olduu varsayld ki bu varsaym aslnda do BATININ TRK MODELNE DESTE Yukarda belirtildii gibi bata ABD olmak zere Bat Trk modelini destekledi ve Trk cum huriyetlerine rnek olmas iin ortaya att. Birok vesile ile Batl ve Amerikan karar vericiler Kaf ruydu (Yaln, 1994; Akyol, 1990; Toker, 1990, Gler, 1990 ve International Herald Tribne, 14 ubat 1990). Dier bir deyimle, Mslman cum huriyetler iin yaknlk duyduklar, ortak kltr leri olan bir lkenin yolunu takip etmenin daha kolay olaca varsayld. Bu nedenle, Bat demok-

bilig-14/Yaz

'2000

5 rasileri yerine, model olarak alternatifler ya Iran ya da Trkiye olacakt (Bal, 1997). Monariden yar diktatr liderlie, oradan da ok partili siste me Trk transformasyon tecrbesi de yeni cum huriyetlerin tecrbelerine en yakn tecrbe olarak grld. nc olarak, SSCB'nin dalmasndan son ra, Trk cumhuriyetleri merkezden kontrol edilen ekonomilerini transfer etme mecburiyetinde ol malarna ramen serbest ticaret tecrbeleri yoktu ve pazar ekonomisinin gerekleri bu cumhuriyet lerde mevcut deildi. Bu nedenle taze bir rnek onlarn transformasyonlar iin faydal olabilirdi. Bu adan, 1980 sonras 24 Ocak kararlarn taki ben Trkiye'nin ekonomik transformasyon tecr besi merkezden kontrol edilen ekonominin pazar ekonomisine transformasyonu konusunda taze ve baarl saylabilecek bir rnekti. Bu nedenle, di er niteliklerinin yannda Trkiye'nin ekonomik transformasyon tecrbesi Bat'y Trk modelini desteklemeye tevik eden bir faktrd. Bunlar Bat'nn Trk modelini desteklemesini belirleyen temel sebeplerdi. Fakat, Bat'nn bu desteini Bat'nn Trk modelinin olgunluunu teyit etmesi olarak yorumlamak zordur. Bunun yerine, Trk modeli genellikle yukarda bahsi ge en prensiplerin (laiklik, pazar ekonomisi, Bat ile ibirlii ve ok partili sistem) simgesi olarak kul lanlmt. Eer bu prensipler Trk cumhuriyetlerince benimsenirse, bunun hem Bat'nn hem de Trkiye'nin karma olaca varsayld. Bat'nn bu ilk varsaymlar snrl bilgiye dayal idi (Hunter, 1992). Orta Asya cumhuriyetlerinin bam szlklarnn ilk yllarndan sonra, Bat'nn blge nin ekonomisiyle, stratejik ve kltrel konulary la ilgili bilgisi artt ve yeni gelimeler oldu. Bunu takiben, Bat ve Amerika ilk varsaymlarn ve politikalarn gzden geirdi ve Trk modeline desteklerini sona erdirdiler. Bat'nn Trk mode line desteinin sona ermesinin ardnda baz nemli sebepler vard. Uk olarak, blgenin gerek koullarn anla dktan sonra, Bat iran'n blgede her ne kadar jeostratejik avantajlar (Ali, J993) olsa da nemli handikaplar da olduunu anlad. ncelikle, Iran Islam bir devlet olsa da, Bat'nn ilk varsaymla rnn aksine iran'n Trk cumhuriyetlerindeki et kisi ok snrl idi. Bunun temel nedeni Snn ve i mslmanlar arasndaki ayrm ve iki mezhep arasnda husumete varan souk ilikilerden kay naklanyordu, iran'n i bir lke olmasna kar lk Azerbaycan hari Trk cumhuriyetlerinin halklarnn ounluu snndir (Hussain, 1992). Azer halk Trk kkenli ve milliyetilik duygula r kuvvetli olduu iin iran'n Azer halk zerin de bile etkisi ok snrldr. Ayn zamanda, iran'n lkesinin kuzeyinde yaayan 20 milyon civarnda Azer kkenli yurtta vardr ve Iran bu halkn Azerbaycan'a sempati duymalarndan ve muhte mel birleme taleplerinden korkmaktadr (hraeli, 1994) Bu makalenin yazar tarafndan gerekle tirilen ahsi bir mlakatta Annaguli Nurmemedov, Ankara'daki Trkmenistan Bykelilii mstear, "Iran fundamentalizmi bize gelemez onlarn halk i, bizim halkmz Snndir. Bizim halkmz onlarn mollalarna gvenmezler" diye rek konuyu zetledi. Ayrca burada belirtilmesi gerekir ki, belki de blgedeki snrlarn anlama nn neticesinde Bat'nn beklentilerinin zddna olarak Iran, rejimini Mslman cumhuriyetlere ihra etme abas ierisine girmedi. Aslnda Iran Bat tarafndan tecrit edildikten sonra ekonomik sahada muhtemel ibirlii olanaklar aryordu (Ahrari, 1994) Bu nedenle iran'n politikas ma cerac olmaktan daha ziyade aklc ve gerekiydi (Herzig, 1995). Bu durum Bat iin bir srpriz ol du. nk, Orta Asya cumhuriyetlerinde Iran modeli tehlikesi Bat'nn Trk modelini kart bir ideoloji olarak blgede ortaya atmasna yol aan temel sebepti. Bu nedenle iran'n aklc politikas yznden Bat'nn Trk modelini desteklemesi nin ardndaki temel sebep yok olmutu. ikinci olarak, SSCB'nin knden sonra, Rusya ilk olarak yerel meselelere ncelik verdi ve bu nedenle Rusya'nn eski Sovyet topraklarnda kontrol tekrar ele alma isteinde olmad varsa yld. ou kesim bu nedenle SSCB'nin sona er mesiyle blgede bir g boluu olutuundan sz etti (Sander, 1994; MEI, 7 February 1992; nan, 1995a). Fakat, zellikle 1993'ten sonra, yakn

bilig-14/Yaz

'2000

6 evre, "near abroad" politikasyla Rusya, eski Sovyet topraklarnda tekrar kontrol ele alma ni yetini aka ilan etti (Bondarevsky and Ferdinand, 1994 and Yaln, 1994) Rusya bu politikasn yolla merulatrmaya alt. Rus ekonomisi dier cumhuriyelere bal olduundan (dier cumhuri yetler de Rusya'ya) Rusya'nn ekonomik sebeple ri vard. Gvenlik sebepleri de Rusya iin nem liydi. nk, Rusya nkleer gc kontrol altnda tutmak istiyordu ve rakip bir gcn eski Sovyet topraklarnda yerlemesini istemiyordu. Rus top raklarnn dnda 25 milyon etnik Rus yaamas onlarn sivil haklarn garanti etmek amacyla Rusya'nn eski Sovyet topraklarn tekrar kontrol etme istei ierisine girmesini tevik ediyordu. Bir baka deyile, etnik Ruslarn yeni cumhuriyetler de bulunmas Rusya'nn yakn evre politikasn merulatrma gayreti asndan iyi bir bahane oluturuyordu. 1994'te, Rusya Trk cumhuriyet leriyle birok anlama imzalad ve blgedeki Rus sleri tekrar ald. Bu gelime blgede drt yeri ne bir nkleer gle ilgilenmek isteyen ve blge de istikrar isteyen ve bunu Rusya'nn salayaca na inanan Bat iin pek de yle vahim bir gelime deildi. Bu nedenle, Trkiye'nin beklentilerinin aksine, Bat, Rusya'nn yakn evre politikasn uygulamasna sanki eski Sovyet topraklarn Rus ya'nn kontrol etmesi onun meru hakkym gibi msaade etti veya en azndan gz yumdu. kisi bir biriyle badamad iin Bat'nn Trk cumhuri yetlerinde Rus politikasna ses karmamas Ba t'nn Trk modeline destei iin olumsuz bir ge limeydi. nc olarak, Trk modelinin ortaya atl mas Bat d politikasnn bir aracyd ve yaklak bir yl sonra Trk cumhuriyetlerinin fundamentalizmi benimsemedikleri, blgede g boluu ol mad, genelde szkonusu cumhuriyetlerde istik rar olduu, tm cumhuriyetlerin pratikte hal problemleri olsa da, Trk modelinin temel pren siplerini memnuniyetle karladklar ak hale geldi. Bu nedenle, Bat politikas asndan, Trk modelini ortaya atmak Trk cumhuriyetlerinin dikkatlerini, ilgilerini Islami Ortadou, zellikle ran yerine Bat'ya ynelterek kendine den rol Genel olarak 1990'larda Trkiye SSCB'nin ani kn beklemiyordu ve bu nedenle yeni duruma hazrlkl deildi (Mtercimler, J993). Fa kat, SSCB daldnda, Trk taraf bu sonu ve Trk cumhuriyetlerinin bamsz birimler olarak ortaya klarn memnuniyetle karlad. Ana dolu Trkleri ile Trk cumhuriyetlerinin halkla rnn ayn kkenden olmas, kltrel ve dil bak mndan balarn bulunmas gerei Trkiye'nin reaksiyonunu byk lde etkiledi. Trkiye'nin souk sava sonras dnemdeki pozisyonu da Trkiye'nin yeni duruma reaksiyo nunu etkiledi. Trkiye'nin 1987 ylndaki tam TRK CUMHURYETLERNN BAIMSIZ OLMALARI VE TRKYE baar ile yerine getirdi. Bunun anlam Trk mo deli kendine deni yaptna gre daha fazla Trk modelini desteklemeye devam etme ihtiya c ortadan kalkmt. Bunun tesinde, Trk mo deline destee devam etmenin yan etkileri de ola bilirdi. rnein, Trkiye'nin baz politikalar ve baz Trk resmi azlarn, politikaclarn demele ri pan-Trkizm'in canlanmas ihtimalini akla ge tiriyordu (Hyman, 1994). Trk modelini daha fazla desteklemek bu eilimi tevik edebilirdi. Bu nedenle Trk modeline destek Trk bir birliin olumasna katkda bulunmamak amacyla de geti. Son olarak, SSCB sona erdikten sonra her ne kadar Trk modeli popler olsa da, Trkiye G neydou Anadolu'da ilan edilmemi bir savan iersindeydi ve hergn birok cana mal oluyordu. Geen zaman ierisinde bu probleme bir zm bulunamamt ve Trk ekonomisi ve Trk d politikas zerinde olumsuz etkileri vard. Buna ilve olarak, Trkiye Alev memnuniyetsizlii eklinde Trk modelinden reform talep eden di er bir cidd problemle yz yze gelmek zereydi. Bu iki problem Trkiye iin ok nem arz etmek te ve Trk politika acendasnm nemli bir yerini igal etmekteydi (ve halen de igal etmektedir). Bu problemlerin de Bat'nn Trk modeline des tei hususunda olumsuz rol oynad sylenebilir.

bilig-14/Yaz

'2000

7
yelik bavurusunun AT tarafndan reddedilmesi, Kbrs ve Krt ayrlkl gibi konularda Trki ye'nin yalnz braklmas, Bat ve dnya politikas iin Trkiye'nin hl nemli olduunu gstere cek yeni argmanlar bulma abalar Trkiye'nin SSCB'nin sona ermesine ve Trk Cumhuriyetle rinin ortaya kma cokulu tepkisinde ok cidd roller oynadlar. Trkiye Trk cumhuriyetlerini Trkiye'nin pozisyonunu uluslararas konularda destekleyebilecek tabi mttefikler olarak kabul etme eiliminde idi. Souk sava dneminde, Ba t gvenlii iin Trkiye Sovyetler Birlii'ne kar siper olarak nemliydi. N A T O yesi olarak, Trkiye komnist blokla (Warova Pakt) ortak snrlarn %37'sini savundu (nan, 1995a) ve N A T O ' d a ikinci byk orduya sahip oldu. Fakat, Sovyetler Birlii'nin sona ermesiyle beraber, Do u ve Bat arasndaki kar karya gelme durumu da ortadan kalkt. deolojik ve asker yarlarla motive edilen eski dmanlklar yeni dostluklarla yer deitirdi. Bu yeni durumun anlam Trki ye'nin Sovyetler Birlii'ne kar siper olarak Bat ve Amerika iin nemli bir ortak olmaktan k m olduuydu (Hunter, 1994). Buna karlk Trk siyas liderlii Trkiye'nin dnya politika snda hala stratejik nemi olan bir yerinin bulunduuna ve Bat iin Trkiye'nin hl nem li olduuna batl gleri ikna etmek istediler. Bu nedenle, Trkiye souk sava sonras durumla il gili olarak yeni bir gndem bulma abas ierisin deydi. Bamsz devletler olarak Orta Asya'daki Mslman cumhuriyetlerin ortaya klar ve zellikle Bat'nn Trk modelini ortaya atmas Trkiye'nin hl Bat iin nemli olduunu gs terecek bir vastay Trkiye'nin eline verdi. Bu nun anlam souk sava sonras blgede Trki ye'nin stratejik konumunun neminin teyit edil mesi anlamna geliyordu. Bu durum, Trkiye'ye Bat iin ve dnya politikas iin hala nemli ol duunu iddia etme imkn salad. Bat'nn Trk modelini ortaya atmasnn Trkiye'ye salad ikinci ara ise, neredeyse Trk toplumunun tm kesimleri bu konuya ilgi gsterseler ve gelimele ri memnuniyetle karlasalar da, genellikle dnya bar iin tehdit olarak grlen Pantrkizm ve Panislmizm ideolojileri sulamalarndan dolay tedirgin ve tereddt ierisindeydiler. Bir taraftan asker olarak hala sper g olan Rusya'y korkut mak istemezken dier taraftan Bat da asla Pantrkizmi ve Panislmizmi memnuniyetle karlamazd. Genelde Trk taraf tereddt ierisinde olup yeni argmanlar bulma abas ierisindey ken, Trk cumhuriyetlerine ynelik politikay formle etmeye abalarken, Bat'nn, zellikle Amerika'nn Trk modelini ortaya atmas, Trk hkmetine ve Trk cumhuriyetleriyle sk ba kurmak isteyen herkese iyi bir frsat verdi. Bu d nce Trk hkmetince ve Trk politikaclarca memnuniyetle karland. nk bu gelime Trk politikasna kapsaml bir ereve bulma proble mine zm nermi oldu. lve olarak, bundan sonra, Rusya'y veya Bat'y korkutmadan ve Pan trkizm ve Panislmizmle sulanmadan Trk cumhuriyetleriyle yakn iliki kurmak kolay hale gelmiti. Trk politikaclar, partiler, aydnlar, medya ve kamuoyu SSCB'nin sona ermesini memnuni yetle karladlar. ahsi bir mlakatta Profesr Aye Ayata'nm belirttii gibi her ne kadar Trk solu ilk bata tereddt ierisinde olsa da, daha sonra onlar da fikirlerini deitirdiler ve gelime leri memnuniyetle karladlar. Fakat, Marksistler ve Krt solu bahsi geen cokulu karlamann d nda kaldlar. Marksistler davalarna bal kald lar ve Sovyet modelinin ktn fakat kom nist ideolojinin ayakta olduunu, in ve Kba Sosyalist lkelerinin ayakta durduklarn ileri sr dler. Dier taraftan, SSCB sona erdikten sonra Krt solu (Krt Marksistleri dahil) tamamen et nik ayrmclk ynne kayd. Trk toplumunun farkl kesimlerinin-partiler, aydmlar-sekinler, medya, kamuoyu- reaksiyonlar birbirlerine etki yaparken, Bat'nn (Batl politikaclarn deme leri ve medya) Trkiye'ye destei Trk toplumu nun tm kesimlerini etkiledi. Trk liderlerinin Trk dnyas hakkndaki cokulu demeleri Trk kamuoyunca cokuyla karland ve bu yzden Trk halk Trk ortak pazar veya Trk cumhuri yetleri topluluunun kurulacana inanmaya balad lar. Dier taraftan, Batnn Trk modelini ortaya at-

bilig-14/Yaz

'2000

8 mas, yerli ve yabanc medyann "yeni Trk dn yas dodu" veya "Trkiye sper g oluyor", gibi yorumlar Trk politikaclarn cokulu demeler vermeye tevik etti. Kamuoyu, kendi payna, Trk hkmetini aktif politikalar uygulamaya, zellikle, Trk politikaclar Azer-Ermen prob leminde aktif admlar atmaya tevik etmenin te sinde, Trk halk bu problemle ilgili olarak aske r mdahale arsnda bulundu. SSCB'nin dalmasndan sonra Trkiye aktif admlar atmaya balad ve Trk cumhuriyetlerini dnyada ilk tanyan lke oldu. Her ne kadar Tr kiye hibir devletle yar ierisinde olmadn bildirse de, Bat'nn kaygs olan ran'n rejimini ihra etme tehlikesi kaygsna ortak oldu, laik ve Bat'ya dnk bir lke olarak ran'n bu amacna ulamasn nlemek istedi. Trk birlii ve Kal knma Ajans (TKA) Trkiye ile Trk Cumhu riyetleri arasndaki ilikileri dzenlemek iin ku ruldu ve Trkiye ve Trk Cumhuriyetlerinin cumhurbakanlar arasndaki ilk zirve Ankara'da Ekim 1992 de yapld ve bu zirveler her yl tekrar lanmaktadr. Her ne kadar Trkiye'nin kaynakla r kstl olsa ve Trkiye'nin i problemleri olsa da, Trkiye bu cumhuriyetlere kredi verdi, tele komnikasyonlarn modernize etmeleri iin yar dmc oldu ve ekonomik reformlar iin tevik et ti. Fakat en nemli gelimeler kltrel ilikiler alannda oldu. Trkiye 1992 ylnda Trk Cum huriyetlerinden 6729 renciyi kabul etti. Eitim alanndaki ibirlii program halen devam etmek tedir (Arslan, 1994). Bu renciler Trk niver sitelerine devam ettiler ve Trkiye ile Trk cum huriyetlerinin gelecekteki ilikileri iin bir kpr olarak kabul edildiler. Trk "Avrasya TV" Trk Trk cumhuriyetlerinin Trk modeline ilk tepkileri bu lkelerin kltrel evresi tarafndan nemli bir ekilde etkilenmitir. ncelikle bu cumhuriyetlerin Trkiye ile etnik balar vardr; Trk cumhuriyetlerinin nfuslarnn ounluu Trk kkendendir. Dil balar vardr; bu cumhu riyetlerin halklar Trkiye Trkesi ile ayn dil ai lesinden dilleri konumaktadrlar. Din balar vardr; Trk cumhuriyetlerin nfuslarnn oun luu slm dinine, zellikle Trkiye'de halkn o unluunun dahil olduu Snn mezhebe balcumhuriyetlerine yayn yapmaya balad, bunu Trkiye kkenli zel televizyonlar izledi. Din ala nnda da Trkiye'nin yardm oldu. Temel olarak Trkiye kendisinin lml slm modelini ihra et mek istiyordu. Trkiye Diyanet leri Bakanl Trk cumhuriyetlerine kitap ve imam gnderdi. Trk cumhuriyetlerinden renciler Trkiye'ye din eitim almak iin geldiler. Bu renciler Tr kiye Diyanet leri Bakanl'nca finanse edilip eitim verildiler. Devletin dnda Trk zel sek TRK CUMHURYETLERNN TEPKS tr eitim sektrnde aktif admlar att. Trk iadamlar herbir cumhuriyette Trk kltrn, lml slm' ve Atatrk ideallerini temsil eden kolejler atlar. Trke'nin ve yerel dillerin ya nnda rencilere ngilizce de retilmekte olup bu kolejler blgesel standartlarn zerinde eitim vermekte olduklarndan dolay Trk cumhuriyet leri tarafndan memnuniyetle karlanmaktadr lar. Dier nemli konu ise Latin alfabesinin Trk Cumhuriyetleri tarafndan kabul edilmesidir. Trkiye, bu alfabenin kabul edilmesinin dnya ile entegre olabilmek ve Trk modelini benimseye bilmek iin ok gerekli olduunu savundu, telkin etti. Marmara niversitesi Trkiyat Aratrmala r Enstits tarafndan 18-20 Kasm 1991 tarihle rinde stanbul'da BDT'ndaki deiik lkelerden ve Trkiye'den 30 kadar ilim adamnn katlmas ile gerekletirilen "Milletleraras ada Trk Alfabeleri Sempozyumu" ortak bir alfabe olutu rulmas teklifini yapmtr. Latin asll alfabenin kabulnn Trk boylarnn birbirini anlamasnda ve kltr birliinin pekitirilmesinde en nemli unsur olduu grne oybirlii ile varlmtr (Devlet, J993). 1993'te Trk cumhuriyetleri La tin alfabesini kabul etmeyi kararlatrdlar. Kaza kistan ve Krgzistan hala Kril alfabesini kullan maya devam etse de bu cumhuriyetler de Latin al fabesine gemeye kararldrlar. Dier taraftan ran Arap alfabesini savundu ve bu teklif hibir Trk cumhuriyeti tarafndan kabul edilmezken Taci kistan bu teklifi 1992'de memnuniyetle karlad.

bilig-14/Yaz

'2000

9 drlar. Her ne kadar Azerbaycan nfusunun te ikisi i olsa da, bu onlarn Trkiye'ye yaklam asndan cidd bir problem oluturmamaktadr. Yukarda szedildii gibi, Azer halknn mill duygularnn gl olmasndan, ran'n kuzeyinde Azer nfusun varlndan ve ran'n Ermeni yan ls politikalarndan dolay ran ile Azerbaycan arasnda yaknlktan ziyade bir derece dmanlk tan bile sz edilebilir. Temel olarak bu kltrel evre nedeniyle, Trk cumhuriyetlerinin halklar Trkiye'ye yaknlk hissetmekteydiler ve bu ne denle onlar Trk modeline olumlu olarak tepki verdiler. Trkiye'ye kar bu hayranlk ve yaknlk cumhuriyetlerin liderlerinde bile mevcuttu ve bu liderler ilk etapta Trk modelini cokuyla karla dlar. Birok vesile ile kendilerine Bat ve Trki ye tarafndan teklif edilen bu modeli takip ede ceklerini sylediler ve geri dnmeyeceklerini, bu modelden vazgemeyeceklerini iddia ettiler. Bu cumhuriyetlerin Trk modeline bata scak tepki vermelerini nemli ekilde etkileyen dier faktr ise, bu cumhuriyetlerin bamszlklarn ilan et tiklerinde byk lde Trkiye'nin gereklerin den habersiz olmalaryd. Sovyet dnemindeki d dnya ile iletiim eksikliinden dolay onlar Tr kiye'nin gl, siyas ve ekonomik olarak m kemmel ve hibir problemi olmayan, ayn zaman da bu cumhuriyetlerin devletlerini kurmalarna yardmc olmaya hazr olduunu var saydlar. Trk cumhuriyetlerinin hepsi Trk modelinin la iklik, pazar ekonomisi, Bat'ya yaknlk ve Bat ile ibirlii ynlerini memnuniyetle karladlar. Fa kat, Trk modelinin ok partili sistem-demokratik yn genelde memnuniyetle karlanmad. zellikle muhalefet hareketlerinin bastrld zbekistan ve Trkmenistan bu hususta nemli rneklerdir. Her ne kadar Kazak rejimi bu iki l ke kadar otoriter olmasa, Kazakistan ve Krgzis tan demokratik reformlarda nde olsa da, Kaza kistan'da Kazak liderliinin etnik Rus aznln gcendirmekten ekindii iin milliyeti partiler tescil edilmediler. Kerimov. Trkmenba Ata trk' rnek alarak tek partili ynetim ve Ata trk'n gl liderliinin hkm srd 1920'lerin Trk modelini takip etmeyi tercih et tiler. Bu liderlerin ikisi de Atatrk'e hayranlkla rn deiik vesilelerle dile getirdiler. Temel ola rak bu sebepten dolay Niyazov, Atatrk (Trkle rin Babas) kelimesinin benzeri olan Trkmenba (Trkmenlerin lideri) ismini ald. Dier taraf tan Krgzistan ve Azerbaycan Trk modelinin demokratik modelini de memnuniyetle karlad lar. Fakat duygusal demelerden ve karlkl ziya retlerden sonra Trk cumhuriyetleri Trkiye'nin gcnn snrlar olduunu ve Trk modelinin Trkiye'de bile mkemmel olarak almadn anladlar. Trk cumhuriyetlerinin liderleri Trki ye'ye geldiklerinde yksek enflasyonla, isizlikle, Gneydou Anadolu'da ayrlk hareketlerle ve Alev halkn Trk devletinden mezhepsel talep leri olduuna ahit oldular. Bamszlklarnn bi rinci ylndan sonra dnyaya byk lde al dklarnda Trk modelinin dier ekonomilerin ne kadar arkasnda kaldn grdler. Bataki varsa ymlarn zddna, Trk modelinin sosyal ve eko nomik bir mucize olmadn, bu yzden Trk ya ama standartlarnn kendileri iin uzun dnem niha ama olamayacan anladlar. Onlarn bek ledikleri kadar Trkiye'de yeterli kapital-para yoktu (Olcott, 1996 ve Akiner, 1993). Bu neden le bu cumhuriyetler Bat'yla yakn iliki kurmak istediler ve Bat'dan kendi lkelerine yatrm yap masn istediler. nk, onlar Bat'nn ve Pasi fik'in gelimi lkelerinin ekonomik yardm yap mak asndan daha iyi pozisyonda olduklarn anladlar. Bat'nn Trk modelini destekleyip ile ri srmekten vazgetiini anladktan sonra Trk cumhuriyetleri Trk modeli hakknda konumak tan vazgetiler. Trk modeline ve Trkiye'ye olan ilgileri mukayeseli olarak azald. lk beklen tilere zt olarak Trk cumhuriyetleri Trkiye'yi bir kpr olarak kullanmak yerine Bat ile ve ABD ile dorudan iliki kurabileceklerini anlad lar. Bat da Trk cumhuriyetleriyle ilikilerinde ok gemeden nc bir tarafa ihtiyac olmad n anlad. Trk modelinin poplaritesini kaybetmesinde Trkiye'nin Azerbaycan'n i politikas ile ilgi lenmesinin nemi kmsenmemelidir. Trki ye'nin Azerbaycan'da muhalefeti (Halk Cephesi ni) desteklemesi ve Elibey'in baars dier Trk

bilig-14/Yaz

'2000

10 cumhuriyetleri liderlerini Trkiye hakknda tereddte sevk edip, Trkiye'den az da olsa souttu ve onlar Rusya'ya yaknlamaya tevik etti. n k, iktidarda olan liderler, muhalefetin Trki ye'den gelecek yardm ile glenerek kendi ikti darlarn tehdit edeceinden ve iktidarlarn kay betmekten korktular. rnein, bununla ilgili z bekistan eitim iin Trkiye'ye gnderdii ren cilerin ounu geri ard. nk zbek liderli i bu rencilerin Trkiye'deki zbek muhalefeti ile temas ierisinde olup toplantlar dzenledii ne inanyordu. Buna ilveten, Trkiye'nin Azer baycan'da muhalefeti desteklemesi fakat sonunda Elibey'i iktidarda tutamamas, Trk Cumhuri yetlerinin liderlerinde (ve genel olarak tm blge ve dnya lkelerinin liderlerinde) Trkiye'nin desteinin veya dmanlnn ok nemli olma d ve blgede Trkiye'nin Rusya'ya kar reka bet edebilecek cesareti ve gc olmad kanaati nin olumasna yol at. Bylece Elibey'in d mesinden sonra Trkiye'nin evvelki gl karde devlet imaj kt ekilde yaraland. Bu sebeplerin tesinde, Trk cumhuriyetleri eski aabeyden (SSCB) henz kurtulmuken yeni bir aabey iste mediler ve Trkiye'nin yeni cumhuriyetler ze rinde bu rol oynamasndan korktular. Trk poli tikaclarn baz cokulu demeleri bu kayglara hz verdi ve sonuta bu durum Trk cumhuriyetleri nin Trkiye'ye ve Trk modeline olan ilgilerinin mukayeseli olarak azalmasna yol at. Bu neden le Trkiye ve Trk modelini ilk duygusal memnu niyetle karlamadan sonra, bu cumhuriyetler da ha gereki ve pheci oldular. Trk modelini ta mamen terk etmeseler de bu modelin yalnz iyi ta raflarn almak istediklerini ve Trkiye'nin m kemmel olmadn sylemeye baladlar. Bu yz den onlarn Trk modeline ilgileri 1992 den son ra azalmaya balad. Trk cumhuriyetlerinin Trk modelinin laik, pazar ekonomisi ve Bat ile ibirlii ynlerini memnuniyetle karlamalarndan dolay Bat'nn bu modeli ileri srerek neredeyse tm amalarna ulat sylenebilir. Demokrasi ile ilgili olarak ise tm cumhuriyetler demokratik ok partili bir sis tem kurmak istediklerini belirttiler. Fakat bazla "Trk Modeli" terimi, nitelikleri Mslman bir toplumda, laiklik, pazar ekonomisi, Bat ile ibirli i ve Bat'ya yaknlk ve ok partili sistem olan Trkiye'deki hkmet ve gelime modeline iaret etmek zere kullanlmaktadr. Bat, ABD bata ol mak zere, Trk modelini destekleyip Trk cum huriyetlerine teklif etti. Trkiye'nin blgeyle olan SONU r, zellikle Trkmenistan ve zbekistan zamana ihtiyalar olduunu ileri srerek demokratik re formlara balamakta isteksiz davrandlar. Aslnda bu cumhuriyetlerde milletleme srecinin ta mamlanmad, siyasetin klan temelinde yaplma ve bylece mill birliin paralanma tehlikesinin olduu gz nne alndnda, reformlar gerek letirmede yava davranmalarnn hakl taraflar da vardr. Cumhuriyetler ran modelini reddetti ler ve Trk cumhuriyetlerinde Bat'nn ticar karlarn zedeleyecek bir istikrarszlk ortaya k mad. Trkiye'nin payna ise, ran' durdurmak is tedii ve yukarda zikredilen prensiplerin savunu culuunu yapt iin belirli bir dereceye kadar baardan sz edilebilir. Fakat, bunlar Trkiye iin ksm baarlard, nk Trkiye'nin daha ge ni beklentileri vard. Trk modeli emsiyesi al tnda politik, kltrel ve ekonomik etkisini geni letmek istiyordu. Kltrel sahada baz baarlar el de etti ve politik olarak Trkiye ve Trk cumhu riyetleri cumhurbakanlar arasndaki zirveleri koordine etmeyi baard. Fakat genel olarak Tr kiye oynamak istedii rol iin hazr deildi, n k ekonomik olarak zayft ve kendisi Bat yatr mn cezbetmeye alyor, Bat'nn sermayesine ve teknolojisine ihtiya duyuyordu. Politik olarak etnik ve din aznlk problemleri ile kar karya idi ve kendi snrlar ierisinde ilan edilmemi bir sava ile meguld. Bu yzden her ne kadar zal'm teebbs olan Ortak Pazar gibi daha id dial projeler baarl olmasa da Trkiye ve Bat tarafndan savunulan neredeyse tm prensipler Trk cumhuriyetlerince byk lde kabul gr d iin Trkiye ksmen baarl olarak kabul edilebilir.

bilig-14/Yaz

'2000

11 kltrel ve tarih balar, Trk modelinin laik ve ok partili sistem nitelikleri ve Trkiye'nin ekono mik transformasyon tecrbesi, Bat'y Trk mode lini desteklemeye tevik etti. Fakat Bat, ran'n blgedeki etkisinin snrlarn anladktan, Rus ya'nn yakn evre politikasn fark ettikten, Tr kiye'nin kendi ierisindeki Krt ayrlkl gibi problemlerin varlndan ve tm bunlarn tesin de, Sovyetler Birlii'nin dalmas sonras Bat'nm blge ile ilgili hazrlad senaryoda Trk modeli nin kendine den rol baaryla oynamasndan dolay Trk modeline desteini sona erdirdi. Baka bir deyile, Bat'nm Trk modelini ortaya atmasndaki temel amac bu cumhuriyetlerin ilgisini Orta dou yerine, zellikle ran yerine, Bat'ya ekmek ti ve geen zaman Bat'nm bu amacna ulatn gstermiti. Bu nedenle Bat asndan bir d poli tika arac olan Trk modeli ilevini tamamlam ve artk ona ihtiya kalmamt. Trkiye SSCB'nin ani daln beklemiyor du ve yeni artlara hazrlkl deildi. Fakat, SSCB daldnda, Trk taraf bu sonu ve Trk cumhu riyetlerinin ortaya klarn memnuniyetle kar lad. Bu tepkiyi blgeyle olan kltrel, tarih balar ve Trkiye'nin uluslararas ilikilerdeki po zisyonu byk lde etkiledi, souk sava dne minde Trkiye Bat gvenlii iin Sovyetler Birlii'ne kar siper olarak nemli idi. Fakat Sovyet ler Birlii daldktan sonra Trkiye'nin bu ne mi ortadan kalkmt. Dou bloku ile Bat bloku arasndaki eski dmanlklar yerini yeni dostluk lara brakt iin souk sava sonras yeni durum Trkiye'yi karlarn uluslararas arenada savu nabilmek iin yeni argmanlar ve mttefikler bulma abas ierisine itti. Bu balamda, Trkiye, Trk cumhuriyetlerini uluslararas konularda Trkiye'nin pozisyonunu destekleyebilecek tabi mttefikler olarak grme eilimine girdi. Dier taraftan, Bat'nm Trk modelini ortaya atmas Trkiye'nin eline yeni aralar verdi; bu gelime, souk sava sonras blgede Trkiye'nin stratejik pozisyonunun neminin teyit edilmesi anlamna geliyordu ve Trkiye'ye hem Bat iin hem dnya politikas iin hl nemli olduunu iddia etme imkn verdi. Trk cumhuriyetlerinin Trk modeline ilk tepkileri bu cumhuriyetlerin kltrel evresince byk lde etkilendi ve Trk modeline olumlu tepki verdiler. Fakat, Trkiye'ye ve Trk modeli ne ilk duygusal tepkiyi takiben, dnya ve Trki ye'nin gereklerini rendikten sonra Trk cum huriyetleri daha gereki ve pheci oldular. By lece, Trk modeline ilgileri tamaman sona ermese bile zamanla azald. Her ne kadar baz analizciler ve yorumcular Sovyetlerin dalmas sonrasn Trkiye iin fr satlarn karld dnem olarak kabul etmeye devam etseler de, Trkiye'deki yerel politik art lar ve dnya politikas gerekleri gz nne aln dnda Trkiye'nin liderlik istei gereki ol maktan ok topikti, demek daha objektif bir yo rum saylabilir. Fakat Trkiye i politikasndaki amazlar aabilir, tabi ve beer potansiyellerini gelime ynne kanalize edebilirse byle bir rol oynayabilmek iin gerekli olan n artlar sala m olacaktr.

bilig-14/Yaz

'2000

12 KAYNAKLAR ABRAMOWITZ, Morton I. (Summer 1993), "Dateline Ankara: Turkey After Ozal", Foreign Policy, No.91. AKINER, Shirin (1993), Central Asia: New Arc ofCrisis, Royal United Services Institute for Defence Studies, Whitehall Paper Series, London. AKYOL, Taha (1990), Azerbaycan Sovyetler ve tesi, Burak Yaynevi, stanbul. AL, Amjad S. (1993), "Prospects of Cooperation with Central Asian States", Pakistan Horizon, April. A N N A G U L , Nurmemedov 11 Haziran 1993 (Trkmenistan'n Ankara Elilii Mstea r) , Bu makalenin yazar tarafndan gerek letirilen ahsi mlakat, Ankara, A P O S T O L O U , A (July 1992), "New Players in an old Game", The Middle East, No.213. ARSLAN, Ali. (1994), Trk Cumhuriyetleri ve Trk Topluluklarndan Trkiye'ye Gelen renciler (1992-93), Yay Ofset, istanbul. AYATA, Aye, (14 Mays 1996), Bu makalenin yazar tarafndan gerekletirilen ahsi m lakat, Ankara. AYBET, Glnur (1994), Turkey's Foreign Po licy and Its Implications for the West: A Turkish Perspective, Royal United Services Institute for Defence Studies, Whitehall Pa per Series, London. BAL, dris (1997), "Orta Asya ve Batnn D Po litika Arac Olarak Trk Modeli", Yeni Tr kiye, Vol.3, No.15. BAL, dris (1998), "Trkiye Cumhuriyeti ve Ale vi Halkn Talepleri", Yeni Trkiye, Yl.4, Say.23-24. BAL, dris (1998), Turkey's Relations with the West and the Turkic Republics of the Former Soviet Union: The Rise of the "Tur kish Model" (19914992), Doktora Tezi, Manchester niversitesi, Ortadou al malar Blm, Manchester, ngiltere. BAL, dris (2000), Turkey's Relations with the West and the Turkic Republics of the former Soviet Union: The Rise and fail of the Turkish Model, Ashgate, Aldershot (Bask da). BONDAREVSKY, G. and FERDINAND, Peter (1994), "Russian Foreign Policy and Central Asia", in The New Central Asia and Its Neighbors, edited by Peter Ferdinand, Pinter Publishers, T h e Royal Institute of Internati onal Affairs, London. BROXUP, Maria Bennigsen (Haziran 1995), (Central Asian Survey Dergisinin Editr), Bu makalenin yazar tarafndan gerekle tirilen ahsi mlakat, Londra. DEMREL, Sleyman (1992), "Newly-Emerging Centre", Turkish Review, Winter. DEVLET, Nadir (1993), ada Trkiler, Ek Cilt, Doutan Gnmze Byk slam Ta rihi, a Yaynlar, istanbul. FULLER, G. E. and LESSER; lan O. (1993), Tur key's New Geopolitics, Westview Press, Oxford. GANKOVSKY, Yuri V. (1994), "Russia's Relati ons with the Central Asian States Since the Dissolution of the Soviet Union", in Central Asia: Its Strategic Importance and Future Prospects, edited by Hafeez Malik, Macmillan Press, London. GLER, Halit (1990), Sovyetler Birliindeki Trkler, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar, Ankara. HENZE, B. Paul (1992), Turkey: Toward the Tvventy-First Century, Rand Corporation, Santa Monica. HERZIG, Edmund (1995), Iran and the Former Soviet South, T h e Royal Institute of Inter national Affairs, London. HOSTLER, Warren Charles (1993), The Turks of Central Asia, Praeger, London. HUNTER, Shireen (1992), "The Mslim Repub lics of the Former Soviet Union: Policy Changes for the United States", The Was hington Quarterly, Summer. HUNTER, Shireen (1994), "Azerbaijan: search for identity and new partners", in Nations & Politics in the Soviet Successor States, edi ted by lan Bremmer & Ray Tara, Cambridge University Press, Cambridge.

bilig-14/Yaz

'2000

13 HYMAN, Hyman, A. (1994), Power and Politics in Central Asia's New Republics, Rese arch Institute for the Study of Conflict and Terrorism, London. INDEPENDENT, 21 December 1991. I N T E R N A T I O N A L HERALD TRBNE, 14 February 1990. NAN, Kamran (1995a), Hayr Diyebilen Trki ye, Tima Yaynlar, istanbul. NAN, Kamran (1995b), "D Politika", Yeni Trkiye, V o l . l , N o . 3 . ISRAELI, R. (1994), "Return to the source: the republics of Central Asia and the Middle East", Central Asian Survey, Vol.13, N o . l . JANE'S DEFENCE WEEKLY, 18 April 1992. LEWIS, Bernard (1951), "Recent Developments in Turkey", International Affairs, Vol.27, No.3. L O U G H , John (1993), "Defining Russia's Relations with Neighboring States", RFE/RL Rese arch Report, Vol.2, No.20, 14 May. L O U G H , John (1993), Russia's Influence in the "Near Abroad': Problems and Prospects, Conflict Studies Research center, T h e Royal Military Academy Sandhurst Camberley, Surrey. LOUIS, Roger (1984), T h e British Empire in the Middle East 1945-1951, Arab Nationalism, the United States, and Postvvar Imperialism, Clarendon Press, Oxford. MALK, Mohan J. (1992), "The 'great game' begins", Asia-Pacific Defence Reporter, JuneZAL, Turgut (1991), "President Turgut zal's address at the 'European Studies Centre Global Panel', 9 April 1991", Turkish Review, Vol.5, No.23, Spring. RASHD, Ahmad (1994), Books, London. ROBINS, Philip (1994), "The Middle East and Central Asia", in The New Central Asia and its Neighbours, edited by Peter Ferdinand, Pinter Publishers, London. SANDER, Oral (1994), "Turkey and the Turkic World", No.l. SMOLANSKY, Oles M. (1994),"Turkish and Iranian Policies in Central Asia", in Central Asia: Its Strategic Importance and Future Prospects, edited by Hafeez Malik, Macmillan Press, London. SYLEMEZ, Yksel (1992), "Turkey: Western or Moslem", Turkish Review, Autumn. T O G A N , Subidey (1992), "Piyasa Ekonomisine Gei Sreci ve Trkiye'nin Tecrbeleri", in Trkiye Modeli ve Trk Kkenli Cumhu riyetlerde Eski Sovyet Halklar, Yeni Fo rum A., Ankara. TOKER, Yaln (1992), Byk Uyan, Toker Yaynlar, stanbul. W I N R O W , Gareth M. (1992), "Turkey and Former Soviet Central Asia: National and Ethnic Identity", Central Asian Survey, Vol.ll,No.3. YALIN, Aydn (1992a), "Trk Modeli' Kavra m ve Trkiye'nin ktisadi Kalknmasndaki Baz zellikler", Yeni No.283. YALIN, Aydn (1992), Trkiye Modeli ve Trk Kkenli Cumhuriyetlerle Eski Sovyet Halklar, Yeni Forum Dergisinin 16-19 Ey ll tarihinde dzenledii sempozyuma sunu lan bildiriler, Yeni Forum A.., Ankara. YALIN, Aydn (1994), "Tarih Perspektifinden Orta Asya'nn Gelecei", Avrasya Etdleri, Cilt.l, n o . l , TKA. Forum, Vol.13, Central Asian Survey, Vol.13, The Resurgence of Central Asia: islam or Nationalism?, Zed

July.
M A N G O , Andrew (1993), "The Turkish Mo del", Middle Eastern Studies, Vol.29, No.4. MDDLE EAST, July 1992. MTERCMLER, Erol (1993), Trkiye - Trk Cumhuriyetleri likiler Modeli, Anahtar Kitaplar Yaynevi, istanbul. O L C O T T , Martha Brill (1996), Central Asia's New States, United States Institute of Peace Press, Washington.

bilig-14/Yaz

'2000

RISE AND FALL OF TURKISH MODEL IN INTERNATIONAL POLITICS


Assis. Prof. Dr. dris BAL Police Academy ANKARA

ABSTRACT T h e term "Turkish Model" is used to refer to the model of development and government in Turkey whose characteristics are secularism in a Mslim society, a market economy, closeness and co-operation with the West, and a multiparty system. T h e West, including the U S , supported and promoted the Turkish Model to the Turkish Republics. Turkey's cultural and historical ties with the region, secular and multiparty system characters of Turkish model and Turkey's success in economic transformation encouraged the West to support the Turkish Model. However, limits of Iranian influence in the region, Russian "near-abroad" policy, problems within Turkey such as Kurdish separatism and above ali, the fact that Turkish model had played its part in the game, encouraged the West to reconsider its initial assumptions and then the West declined its support to the Turkish model. Turkey was not ready for the new situation. Hovvever, when the USSR disintegrated in 1991, the Turkish side vvelcomed its end and the creation of the Turkish Republics. Cultural and historical ties with the region and Turkish position in international relations strongly affected this reaction. Western promotion of the Turkish Model provided Turkey with new instruments; it meant a ratification of Turkey's strategic position in the region after the Cold War, enabling Turkey to claim that it was stili important for the West and World politics. T h e initial reactions of the Turkish Republics to the Turkish Model were strongly affected by the cultural environment of these Republics and they reacted positively to the Turkish Model. Hovvever, after the initial emotional vvelcome for Turkey and the Turkish Model, the Turkish Republics then became more realistic and skeptical, and although they have not abandoned the Turkish Model, their interest in the Turkish Model declined.

Key Words:

Turkish Model, The West, Turkey, Turkish republics, Iran, Russia

bilig-14/Yaz

'2000

17

EVRE SORUNLARININ SSTEMLER-ST NTEL VE ORTA ASYA


Dr. Mustafa KMEN
Cumhuriyet niversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi SVAS

ZET
evre ve ona ilikin sorunlar merkezli tartmalar 1960'lardan bu ya na gelimii- gelimekte olan, Doulusu-Batls ve Gneylisi-Kuzeylisiyle btn toplumlarn gndemine yerlemitir. Sanayi toplumunun en be lirgin niteliklerinden biri olan evre sorunlar bugn ortaya k artlar ve niteliklerini de aarak btn toplumlar ve insanlk iin ortak bir negatif dallk olarak karmzda durmaktadr. Sanayi toplumundan bilgi toplumu na doru yol alnan bir srete evre sorunlar sistemler-st ve kmlatif niteliiyle btn insanlk iin bir tehdit ve sorun alan olmaya devam et mektedir. Bu almada, evre sorunlar kapitalist ya da sosyalist gibi sistem ayrmlarnn tesinde tad temel nitelikleriyle ele alnmaktadr. evre sorunlarnn ortaya knda farkl sistemlerin etkileri ve arlklar farkl olsa da sonular ve etkileri itibariyle evre sorunlar sistemler-st bir ni telik tamaktadr. Bu almada evre sorunlarnn bu sistemler-st nitelii Orta Asya rneinde ne karlmaktadr. zellikle Hazar denizi ve Aral gl ze linde evre sorunlarnn sistemler st nitelii ile ilgili sonular vurgulan maktadr. Anahtar Kelimeler:

evre, evre Sorunlar, Siyasal Sistemler, Orta Asya, Hazar Denizi, Aral Gl

bilig-14/Yaz '2000

18 GR nsanolu ile zdelemi bir kavram olan ev renin belirgin ve dikkat ekici bir konuma gelme si daha ok onun sorunlu nitelik almas durumu ile ilgilidir. Sanayi devrimi sonras hzla olumaya balayan sanayi toplumu olma srecinde sorunlu nitelii ile giderek ne kan evre, 1960'larda yaanan gelimelerle yeni boyutlar kazanarak in sanlk gndemine yerlemitir. Doulusu Batls, Gneylisi Kuzeylisi, Sosyalisti Kapitalisti ve geli mii ve de gelimekte olanyla herkesi ilgilendirir bir nitelikte globalleen evre sorunlar bugn de gndemin en banda yer almaktadr ve almaya aday grnmektedir. nsanlarn sonradan oluturduu evrenin do al evreye etkileri ile yapay evrede var olan olumsuzluklar ve her iki evrede de grlen so runlar anlamnda evre sorunlar, kmlatif (biri kimli) niteliiyle sosyal, ekonomik ve kltrel pek ok soruna kaynaklk etmektedir. Yirminci yzyln ikinci yarsnda younlaan ve hzlanan sanayileme- kentleme sreklilii bugn, sosyalist ve kapitalist gibi ideolojik ayrm lar gzetmeksizin nmze bir ok sorun getirmi tir. evre sorunlar bunlarn en nemlilerinden birisi ve en global nitelikte olandr denilebilir. 1990 sonras eski Sovyetler Birliinin yap lanmasnda ve niteliinde ortaya kan deime ve Orta Asya Cumhuriyetlerinin bamszlklar n kazanma srecinde grlmtr ki evre sorun lar yalnzca kapitalist sistemin deil, btn sis temlerin ve insanln sorunudur. zellikle Hazar ve Aral Gl rnei bunun ak bir kantdr. Bu noktada yaplacak ey, sebebi, sorumlusu kim olursa olsun, uluslar aras ibirlii ve kresel baz da bir ortak alma anlay ve bunun uygulama ya konulmasdr. Ancak, bu anlay ve abalar ha yata geirildii oranda ortak geleceimizden umut lu olabiliriz. GENEL OLARAK EVRE VE EVRE SORUNLARI evre ve evre Sorunlar evre sorunlar son yllarn en ok tartlan konularndan ve belki de gnmze dein insan ln karlat en nemli sorunlardan biridir. zellikle 1960'L yllardan sonra boyutlar ve etki leri giderek byyen ve btn insanl tehdit eder bir nitelik kazanan sorunun zm iin ye terli etkinlik ve verimliliin saland sylene mez. nsan etkileyen ve ondan etkilenen her ey olarak ele alabileceimiz evreyi daha somut ola rak, "insan faaliyetleri ve canl varlklar zerinde hemen ya da sre iinde dolayl ya da dolaysz bir etkide bulunabilecek fiziksel, kimyasal, biyolojik ve toplumsal etkenlerin belirli bir zamandaki top lam" (Hamamc vd. 1991) eklinde tanmlayabi liriz. Son otuz-krk ylda gndemimize yerleen evrenin bu ekilde belirgin hale gelmesi ve bil lurlamas daha ok onun sorun olarak ortaya k masyla ilgilidir. Sebebi ve sorumlusu kim olursa olsun btn insanl ayn oranda etkileyen ve hatta btn dnyay tehdit eder bir nitelik kaza nan evre sorunlar, insanln evresine ilk m dahalesiyle balam, fakat sanayi devrimi sonras iktisad-rasyonel insan dncesiyle younlap, kendini hissettirmeye balamtr. Bugn ise gelimii-azgelimii, doulusu-batls ve sosyalisti-kapitalisti ile btn dnyay tehdit eder durumda dr. "nsanln sonradan oluturduu evrenin doal evreye etkileri ile yapay evrede var olan olumsuzluklar ve her iki evrede de grlen so runlar" (Grmez, 1991) anlamnda evre sorunla r, kmlatif niteliiyle sosyal, ekonomik ve kl trel pek ok soruna kaynaklk etmektedir. Dar anlamda hava, toprak, su kirlenmesi ve grlt kirlilii olarak alglanan evre sorunlar, gerekte bunlar oktan am ve bilgiden dn ceye birok konuda yeni kirletme alanlar olutur maktadr. evre sorunlar, gnmzde hemen herkes iin farkl bir ey ifade etmektedir. nk herke sin gerek fiziksel gerekse sosyal evresinde sorun olarak alglad bir durum bulunmaktadr. Hava, deniz, rmak ya da ime suyu kirlilii; zehirli veya zehirsiz atklar; radyasyon ya da radyasyon tehli kesi; ormanszlama, tarma elverili topraklarn erozyona uramas ve bunun sonucu olarak l-

bilig-14/Yaz

'2000

19 leme; yenilenemez doal kaynaklarn tkenme si; ozon tabakasnn delinmesi; doal gzelliklerin ekonomik ya da baka amalarla tahrip edilmesi; kuraklk; asit yamurlar; hayvan ve bitki trleri nin (flora ve fauna) veya doal habitatlarmn or tadan kalkmas (biyolojik eitliliin azalmas) ve kresel snma bunlardan belliballardr. (nder, 1996) Sanayileme-Kentleme Sreklilii ve evre Sorunlar Sanayileme ve kentleme, evre sorunlarnn asl kaynadr ve temelinde de zihniyet ve felsef temellerde meydana gelen deimeler yatmakta dr. nsann doaya hkmetme abas insanlk ta rihi kadar eskidir. Bu noktada dnm noktasn ise mekanik fizie dayanan mekanistik gr orta ya koymutur. Bacon ile birlikte insan ve evre ilikileri bilimsel bir temele oturtulmu, Descartes ile de nemli bir mesafe katedilmitir. nsann doaya kesin egemenliine dayanan bu dnce sisteminin kavramsal erevesi Descartes tarafn dan oluturulurken Isaac Newton ise 20.yzyla kadar uzanan bir bilim anlaynn temel ereve sini ortaya koymutur (Capra, 1989). Mekanistik dnya grnn oluumunda, Rnesans'ta ve sonrasnda ortaya kan teknolojik ve bilimsel ge limeler ve onlarn zerine kurulan felsefi ve me tafizik inan sistemleri nemli rol oynamlardr. evre sorunlarnn felsef-metafizik kkleri ze rinde bu kartezyen anlayn rol olduka nem li bir yere sahiptir. "17. Yzyl, fizik ve siyaset felsefesinde ortaya kan dnceler daha sonraki dnemlerde bat toplumlarnn sanayileme srecinde sahip olduk lar anlaylarda etkili oldu ve kapitalizmin geli me dnemlerinde en az maliyetle en ok kr felsefe si, doann tahribini beraberinde getirdi. Ama tahrip olan sadece doa da deildi. Einstein ve Kuantum fizii ve onunla gelien dnya grleri, Descartes'ci dnya gr ve Nevvton'cu fiziin zelliklerini at. Ancak, Merkantalistlerden Lock'a, Fizyokratlardan A.Smith'e kadar birok dnr, Nevvton'dan et kilenmitir. Bu srete Marx iktisatlar da da hil hakim iktisat anlay, byme erevesinde olutu. Bymeye ynelik iktisat anlay ise s nrl bir evrede birok olumsuzluu ortaya ka racaktr. te gnmz evre sorunlarnn temeli bu anlaya kadar gitmektedir." (Grmez, 1991) Bugnk anlamyla evre sorunlarnn ortaya k sanayileme ile balamtr. Sanayi devrimi doaya egemen olma anlayn beraberinde getir mitir. Kirlenmenin grnmleri ve boyutlar ince lendiinde, evre sorunlarnn sebebi ilk bakta karmza sanayileme olarak kmaktadr. Sanayi leme bata fabrika atklar olmak zere, ormanla rn ve dier doal kaynaklarn yok olmas, bitki rtsnn tahrip olmas, canl nesillerin tken mesi, hava kirlenmesi, su kirlenmesi ve grlt gi bi pek ok konuda evre kirlenmesine sebep ol maktadr. Sanayileme, saylan kirlenmelerle de kalmamakta dolayl olarak da pek ok probleme kaynaklk etmektedir. Byk metropollerin, snr lar kilometreleri bulan genelde engin kentlerin sebebi sanayileme olarak bilinir. Sanayileme,

kentlemenin bu denli hzlanmasnda bal bana bir sorun yaratc olarak da gsterilmektedir. Bi lindii gibi kentlemede dorudan hava kirlilii, yeil alanlarn yanl kullanm, verimli alanlara binalar yaplmas, kat atklarn zararl gazlara d nm, gecekondulama gibi cidd problemler ortaya karmaktadr. (Grmez, 1989) Genel olarak kent saysnn ve kentlerde yaa yan insan saysnn artmas eklinde tanmlayabi leceimiz kentleme, evre sorunlarnn en nem li sebeplerinden biridir ve sanayileme ile etkile im iindedir. nceleri, sanayilemi lkelerde sa nayilemeye paralel olarak hzlanan ve daha son ra btn dnyaya yaylan kentsel byme, evre sorunlarnn nemli bir kaynan oluturmakta dr. zellikle gelimekte olan lkelerde sanayile menin nnde giden kentleme, salksz, dengesiz gibi nitelendirmelere konu olarak evre sorunlar bata olmak zere sosyal, ekonomik ve kltrel pek ok sorunun maktadr. Gerek sanayilemeye dayal, gerekse sanayilekayna olarak karmza k

bilig-14/Yaz

'2000

20 meden bamsz olarak, gelimi ve gelimekte olan lkelerde arlk kazanan kentleme olgusu, evre sorunlarn da hzla n plana karm ve gndemin birinci srasna oturmutur. "Bu ba evre konusunda 1960'larda balayan duyarl lk ve tepkiler artarak devam etmi ve 1972 Stockholm evre Konferans ile ivme kazanm tr. Stockholm Konferans, gelimi-azgelimi, sosyalist-kapitalist ya da benzeri ayrmlar aarak Sovyetler Birlii hari pek ok dnya lkesinin katld ve evre sorunlar konusunda ortaya kan durumun ciddiyetinin ortaya konulduu bir toplant olmutur. En nemli yanlarndan birisi ise evre konusunun kmlatif ve snr tesi kir lenme nitelikleriyle evrenselliinin ya da sistemfizikteki ler-st niteliinin gzler nne serilmesi olmu tur. evre sorunlarnn farkl ekonomik sistemler de farkl nitelikler tayp, tamad konusu faz laca tartlan konulardan biri olmutur. Bu konu da, balca iki gr; evre sorunlar-ekonomik sistemler ilikisini kabul etmeyen ve bu iki olgu nun nemli bir biimde ilikili ve i ie olduunu savunan grlerdir. evre sorunlaryla ekonomik sistemler iliki sini kabul etmeyen grlere gre, evre sorunla r, planl ekonomilerde de liberal ekonomilerde de ayn nemdedir ve ayn nitelikleri tamakta dr. Bu gr savunanlara gre, ekonomik sis temlerin, siyasal rejimlerin evre sorunlar asn dan bir fark bulunmamaktadr. "Nitekim, gerek liberal ve gerekse planl ekonomilerde sorunun varl, bu gr dorulamaktadr. evre sorun lar, farkl gelime ve sanayileme dzeyine, nfus younluuna, farkl corafi ve iklim koullarna sahip lkelerde farkl boyutlar kazanabilmekte; ancak, bu lkelerin ekonomik sistemleri, siyasal rejimleri ve egemen ideolojileri bunda etken ola mamaktadr." (Yavuz vd. 1983). Bu balamda, ay n ekonomik sistem iinde deil, ayn lkede bile farkl boyut ve nitelikte evre sorunlaryla karlalmas.ou lkede kamusal iletmelerin zel iletmelerden daha etkin bir kirletici niteliine sahip olmas, sorunun sistemlerden bamsz bir boyut tadn ortaya koymaktadr. "H.M Enzensberger bile, evre sorunlarnn lamda nc Dnyann byk kentlerindeki evre sorunlar, ancak politik, ekonomik ve sosyal dzlemde eitsizlii ilerletici birok mekanizmala rn arka plan ile balantl olarak ele alnrsa an lalabilir." (Beck, 1990). Yani bu lkeler iin kentlemenin salksz ve dengesiz nitelii daha n planda bulunmaktadr. Bunu, "Byme sreci iinde dnyadaki zengin ve fakir lkeler arasn daki ak mutlak olarak bymektedir" (Lecomber, 1983), eklinde de ifade edebiliriz. Sanayileme-kentleme sreklilii, krlmayla yani Einstein fiziine geile ve mekanistik dnya gr yerine btncl, organik ve ekolojik zellikler tayan Kuantum teorisine adm atlmasyla yakndan ilgilidir. Dnce dn yasndaki bu dnm nce sanayi lkelerinde, ardndan da gelimekte olan lkelerde cirmi ve crm byk sorunlar ortaya karmtr. 1960'lara gelindiinde ise sorunlarn byklne ve et kilerinin boyutuna kout olarak tepkiler billurla maya balamtr. 1960'l yllar, zellikle yenilenemez doal kay naklarn tkenmeye yz tutmasnn, nkleer silah ve atklarn uzun vadeli etkileri dolaysyla imdi yaayanlarn gelecek kuaklara kar sorumluluk larnn ve kaynaklarn kuaklar arasnda adil bllmesinin gerekip gerekmedii gibi dncele rin tartlmaya baland yllardr. Bu balamda Marcuse ve Schumacher gibi dnrler ile Roma Klbnce yaynlanan Ekonomik Bymenin S nrlar adl rapor parametre talar fonksiyonunu grrken, 1972 tarihli Stockholm evre Konfe rans ise evre dncesi iin bir milat, bir ba lang noktas oluturmutur. Ekonomik Byme' nin Snrlar adl rapor doal kaynaklar, nfus, ta rmsal retim, sanayi retimi, ekonomi ve ekoloji arasndaki denge ve evre kirlenmesi gibi konula r ele alrken" ( M . I . T Raporu, Ekonomik Byme' nin Snrlar, 1978) Stockholm Konferansnda ise evre, kalknma ve kirlenme gibi noktalara dik katler ekilmeye allmtr.

EKONOMK SSTEMLER VE EVRE SORUNLARI

bilig-14/Yaz

'2000

21 zmnde, Marx'c bir tutum benimsemesine ramen, kapitalizmin, yani retim aralarnn bi reylerde olduu ekonomik sistemin sorumlu tu tulduu konular arasna evrenin konulamayaca n savunur. Aksi halde, Sovyetler Birlii'nde evre sorununun bulunmamas gerekirdi. Oysa, Pravda ve svestia gazetelerinde sk sk, Don Va disindeki hava kirlenmesinden ve Volga suyunun kirlenmesinden sz edildii grlmektedir. Yine Fransz toplumbilimcisi H. Chombart de Lauwe da, "evreyle ilgili bunalmlar kapitalist lkelere zg deildir. Sosyalizm de yeni yollar aramak zo rundadr", demektedir. Farkl ekonomik ve top lumsal sistemlerin evrenin bozulmas olgusuyla kar karya bulunmalarn, insanbilimci Margaret Mead u szlerle anlatyor; Kapitalizm de, sos yalizm de, komnizm de evreyi korumada ayn lde beceriksizdirler." (Hamamc vd., 1991). Daha ok Sovyetler Birlii'nin dalmas ncesi "te yandan, bu gr savunanlarca, liberal ve planl ekonomilere sahip lkelerde kirlenme nedenleri bakmndan bir fark olmad varsaylsa bile, izlenen evre politikalar asndan baz fark llklar doduu ileri srlmektedir. Yine bu gr sahiplerine gre, liberal ekono mik sistem anlaynda evre ve kent sorunlarna, gelecee dnk planlar erevesinde bir yaklam bulunmamaktadr. Sistemin znde yatan kr motifi, bireysel kayglar toplumsal kayglara s tn klmaktadr. Hemen belirtmek gerekir ki; bu grleri, kla sik ve neo-klasik ekonomi anlaylar arasndaki fark erevesinde deerlendirmek gerekir. Ger ekten de, klasik ekonomi; mal ve hizmet reti mi, datm ve tketimi ile ve/fakat bunlarn ni cel boyutlarna ise gereken arlkta yer verme mitir. Neo-klasik ekonomi anlaynda ise, nite lik unsurunun giderek arlk kazand ve evre kirliliine konu olan hava, su gibi kamusal ve di er yar kamusal mal ve hizmetler ile, zellikle sosyal refah olgusunun daha etkin bir ekilde ele alnd gzlenmitir." (Altu, 1990). Bugn gelinen noktada evre sorunlarnn ekonomik sistemle ilikisinin olup, olmad tar tmasnn bir anlam kalmamtr denilebilir. nk, evre sorunlar sosyalisti-kapitalisti, gelimii-azgelimii, doulusu-batls ile btn dn yay evrensel nitelikler sergileyerek de facto ola rak etkilemektedir. Kirliliin snr tesi ve biri kimli nitelii etkili zmleri gerekli klmaktadr. Bunun ilk art ise her aamada etkili bir katlm dr. "Belirli bir mekndan veya yreden kaynakla nan bir sorun, dier yrelerde yaayanlar da ilgi lendirdii takdirde, alnacak karara katlm sade ce ilk yreyle snrlandrlamaz. Gnmzde n plana kan evre sorunlar bunun ak bir rne idir." (Mahcupyan, 1997). Bu anlamda Toffler'in deyiiyle, daha nce hibir uygarlk bir kenti de il, btn bir gezegeni mahvedecek imknlar ya ratmamtr. Hibir zaman insann a gzll ve savrukluu yznden okyanuslar btnyle ze hirlenmemi, bir hayvan tr bir gecede tmyle yok olmamtr. Hibir zaman yeryz maden ocaklaryla bu denli delik deik edilmemitir. Hi-

durumu ifade eden bu grler, 1990 sonras da lma ortamnda ortaya kan grnm ile ak bir biimde dorulanmtr. Yeni oluan zgrlk ortam Aral glnden Hazar denizine, ernobil'den eitli nkleer denemelere kadar uzanan olduka geni ve rktc bir evre sorunlar ger einin varln gzler nne sermitir. Bu ise evre sorunlarnn en az liberal ekonomiler kadar planl ekonomilerin de sorunu olduunu ya da evre orunlarnn sistemler-st ve evrensel bir olgu olarak karmzda durduunu gstermektedir. evre sorunlar ile ekonomik sistemler arasn da mutlak bir iliki olduunu savunanlar ise, libe ral ekonomiler ile planl ekonomilerde evre so runlarnn nemi ve boyutlarnn farkl olduunu ileri srmektedirler. Yani sorun, ekonomik siste min yaplanmas ve zelliklerine gre farkl nite likler tayabilmektedir. Bu gr savunanlara gre, evre sorunlar daha ok liberal ekonomik sisteme sahip lkeler de ortaya kmaktadr. Bu ise daha ok liberal ekonomilerde tketim olgusunun n planda ol mas ile aklanmaktadr. Ancak, evre sorunlar nn tketim aamasndan daha ok retim aa masnda ortaya kt gz nne alnacak olursa bu deerlendirmenin yeterli bir aklama olmad grlecektir.

bilig-14/Yaz

'2000

22 bir zaman sa spreyleri yeryznn ozon tabakas na bu denli zarar vermemitir. (Toffler, 1996) Schumacher'e gre ise, evreyi zehirleyen veya toplumsal yapy ve insann kendini yozlatran bilimsel ve teknolojik zm yollar ne denli da hice tasarlanm olursa olsun, hibir yararlar yok tur. Ekonomik gcn gittike tek elde younla mas demek olan ve evreyi gittike daha iddetli zorlayan birbirinden byk makinalar ilerleme nin simgesi deillerdir; bilgeliin yadsnmasnn simgesidirler (Schumacher, 1989). ORTA ASYA LKELER VE EVRE SORUNLARI Eski Sovyetler Birlii ve evre Sorunlar evreye baklar yani, insanlarn biyolojik, sosyal ve estetik ihtiyalarn karlamak iin do al evrelerini kendilerine faydal kldklar sre ierisindeki hareket tarzlar ve bu ihtiyalarn realize edilmesini salayacak aralar alglay bi imleri (Ziegler, 1989) ele alnrken ekonomik ve siyasal sistemlerin etkisi yadsnamaz. Her ne ka dar evre sorunlar nitelii ve boyutlaryla bugn sistemler st bir nitelik kazanmsa da yine de 1990 sonras ve ncesi karlatrma ve durum muhasebesi asndan Sovyetler Birliinin sorunlarna deinmekte yarar vardr. Bugn evrecilerin hi dilinden drmedii Biz bu dnyay atalarmzdan miras deil, torunlar' mzdan dn aldk, zdeyii konusunda Orta As yal dostlarmza pek fazla sylenecek sz brakl mam olsa gerek. nk bu karde lkelerdeki evre koruyucular ve biz, bamszlklar ile birlik te evre konusunda aydnlandka tm evresel ykn hangi boyutlara ulam olduunu renme frsat bulduk. Orta Asya lkelerinin devrald miras hi de i ac bir durumda deildi ve bunlarn zarar k sa zamanda giderilecek gibi grnmyordu (Al fan, J995). "Sovyetler Birliinde evreye ilikin en nem li bak asn resmi bak oluturmu ve uygula malar da bu ynde gelimitir. Bu resmi bak a s, yaplan kanunlar ve ynetmeliklerden, dene evre tim altndaki yayn organlarna, st dzey grev liler tarafndan verilen demelerden, yaynlanan uzman yazlarna ve meslek dergi ve kitaplara ka dar geni bir yansma alann kapsamaktadr. Sov yetler Birliinde evreyle ilgili kanunlar genel olarak, belirli bir farkllamay yanstmamaktadr. Sovyet uzmanlarnca kabul edilen grlerin b yk bir oran, st dzey Sovyet karar alclar ara snda evre problemleri ile ilgilenilmesi hakknda cari olan fikir birlii yokluunu yanstmaktadr. st dzey yneticiler, biraz da bunun iin tart maya daha farkl boyutlar katmak konusunda is teklidirler. evreye Sovyet resm baknda, doann ta bi ileyiini yararl hale getirebilmek iin bir d nm veya deiim ihtiyacnn olduu srekli i lenmektedir. Lenin'in 1920'lerdeki, Komnizm, Sovyet gc art tm lkenin elektrifikasyonudur s z, ilk dnem Boleviklerinin modernlemeye olan inancn ortaya koymaktadr. Stalin, 1928 ylnda Birinci Be Yllk Plann yrrle konul masyla, Sovyetler Birliini her ne pahasna olur sa olsun endstriletirmek iin muazzam bir hare ket balatt. Doal evrenin deeri, Sovyetler Bir liini modern bir endstri toplumuna dntrme abalar iinde unutuldu. Stalin'in lmnden bu yana, evre korumaya ilikin Sovyet resm anlaynda temel deiikler olmakla birlikte, evresel kullanm ve korumann temel alglan biimleri zde korunmutur. Bu da esas olarak, 1930'lardaki endstrileme hareketi sresince tesis edilmi olan ekonomik yapnn, Kruev ve Brejnev dnemlerinde de sadece k k deiikliklerle zde aynen korunmu olmas yzndendir. imdi, Stalinist ve Stalin sonras dnemler arasndaki sreklilii ifade eden temel evre baklarndan bazlarn belirlemeyi deneye ceiz. Sovyet resm kltr ve bir lye kadar da Sovyet popler kltr, lkenin muazzam bykl-dnyann altda birini kaplamas, on bir za man kuan iermesi, ok deiik iklim zellik lerini barndrmas ve dierleri- srekli vurgulan maktadr. Sovyetler Birlii'nin doal evresi ze rine herhangi bir tartma, deimez bir biimde,

bilig-14/Yaz

'2000

23 esiz bir refaha ulalmas anlaynn ortaya k masna yol amaktadr. Bu tutumun, ounluu negatif olan birok evre problemleri ile yakn dan ilgili olduu grlmektedir. En bata Sovyet ler Birlii'nin korkun fiziki bykl, doal kaynak bolluu ve eitlilii ile belirlenen zihin sel yap, kaynaklarn kullanm ve kirlenmesine ilikin bir tr gnl rahatl tutumunun ortaya kmasna yol amaktadr. Birok insan iin, Sov yetler Birlii'nin doal kaynaklarnn yakn bir gelecekte cidd biimde tkenebileceine inan mak olduka gtr. Sovyet resm ideolojisi de, doal kaynaklarn tketilemez olmasa da en azn dan uzun dnem iinde yeterli olduu dncesi ni yaygnlatrmaktadr. Sovyet yazarlar, uygun Hazar Denizi nsan-doa ilikisinin gemiine baktmzda ve bunu bir btn olarak ele aldmzda 19. Ve hatta 20. Yzyla kadar karlkl etkileimin olumlu olduunu grrz. Ancak 19 yzyldan iti baren ortaya kan felsef, bilimsel, sosyal, siyasal ve ekonomik yaklamlar, evrenin hep sorunlar balamnda ele alnmasn ortaya kard. nk, bu yaklamlar evrenin bir tr sorunlar komplek si oluuna girdi (in-put) salyordu. "Meydana gelen evresel sorunlar ortadan kaldrp insann doa zerindeki etkisini dzenle mek ve doal kaynaklardan normal bir ekilde is tifade etmek iin kresel bazda, bilimsel aratr malar 70 yl nce gelimi lkelerde balatld. Ancak biz burada zlerek sylemek zorundayz ki, eski Sovyetler Birlii'nde dnya leinde bir sorun olan ekolojik kriz yalnzca kapitalist dnya ya ait olan bir durum olarak nitelendirildi. Bu ta mamen ideolojik bir yaklamd. Komnizmin kuruluu esnasnda eski Sovyet cumhuriyetlerinin doal kaynaklar acmaszca asker-endstriyel kompleksin dnya hkmdarl yznden ya maland. Bunun sonucunda bugn var olan du rum halktan ve uluslar aras toplumdan sakland. Ayrca ekolojik koruma alanndaki uluslar aras aratrma ve belgeler de Sovyet cumhuriyetleri nin halklarndan olduu kadar bilim adamlarn dan da sakland. evre koruma kurulular da y rtme organna bal olduklarndan halka gerek sosyo-ekonomik artlar, yani sosyalizm veri aln dnda bilim ve teknolojinin srekli olarak yeni doal kaynak depolarn kefedecek ekilde yn lendirilebilecei grn ileri srmektedirler. Teknolojik ilerlemeler, mevcut kaynaklarn daha etkin kullanmn salayarak, snrl doal kaynak probleminin stesinden gelebilme imknn yara tacaktr. Bu yaklamn tabi sonucu, insan hayatnn artlarn iyiletirebilmek iin evrenin esasl bir ekilde dntrlmesi gereklilii yolundaki Sov yet n kabulne varmaktadr. Bunun ilk rnekle rinden biri 1930'larn balarndaki byk proje dir; Beyaz Deniz- Baltk Denizi kanal inaat. Yi ne, Sibirya nehirlerinin gneye doru evrilerek kurak Orta Asya topraklarna aktlmas tasars ve halihazr Baykal- Amur anayolu projesi zerin deki son tartmalar, Stalin sonras dnemde do al evrenin byk llerde dnme tabi tu tulmasnn siyasi- psikolojik dinamiklerini gster mektedir. evreye Sovyet baknn anlalmasn da merkezi nemi haiz nokta, zamann dorusal ve ereksel olarak algland bir sre iinde pra tik yaama yn verilmesidir. Bunu tamamlayan nemli bir nokta da kamuoyunun evre kirlilii konusunda bilgi edinmesinin resm sansr uygula malaryla snrlandrlmasdr." (Ziegler, 1989). Eski Sovyetler Birlii'nin evre anlay ile il gili nemli bir nokta da, coraf ve beer genili e paralel olarak, ideolojik yaplanmaya dayanan bir anlayn evre konusunda da kendini arlk l olarak hissettirmesidir. Grcistan'dan Hazar Denizine, Aral Glnden Dakavuz Blgesine, ernobilin de iinde bulunduu Kuban blgesin den dier nkleer deneme alanlarna kadar birok evre sorunu alanna bakldnda, flora ve fauna ya kar giriilen (ecocide) kymlarn geneline gz atldnda grlecektir ki bu alanlar Ruslarn yaad yerler deil, arlkl olarak Sovyetler Birlii'ne bal cumhuriyetler ve zellikle Trk Cumhuriyetleridir. Burada, bu sorunlardan bal ca iki tanesine ya da en az saklanabilen ikisine, Hazar Denizi ve Aral Glndeki evre kirliliine deineceiz.

bilig-14/Yaz

'2000

24 ekolojik durum hakknda bilgi vermeleri nlendi. Bunun sonucunda ekolojik konulardaki cehalet tm Sovyet cumhuriyetlerini olduu gibi Azer baycan' da sard. Ancak son yllarda gerek duru mu gsteren belge ve bilgiler ortaya kt. Bilindi i gibi 86,6 bin kilometre kare yzlm olan 7,5 milyon nfuslu ve nfus younluu 86 olan Azerbaycan, Kafkaslarda subtropik bir iklim kua nda yer almaktadr. Birok tarih, kltrel ve doal zenginlie sahip Azerbaycan'n en nemli doal zenginliklerinden biri de Hazar Denizi'dir." (Panahov, 1994). "Hazar Denizi, 424-300 km2 ile dnyann en byk i gldr. Su dzeyi -26 m'dir ve en derin ksm 1098 m'dir. Su ok az tuzludur. Birok lke nin kys bulunmaktadr; Rusya, Azerbaycan, ran, Trkmenistan, ve Kazakistan. Gl besle yen nehirler, Volga, Kura, Terek, Ural Embe, Atrek ve Gurgan'dr. 80'li yllarn bana kadar Hazar Denizi zengin balk poplasyonu ile ok nl idi. zellikle mer sin balndan elde edilen siyah havyar bir zaman lar Rusya'nn batya d satmnn %90'nm olu turmakta idi: nceleri ylda 650.000 ton mersin bal yakalanmakta iken, 1980'lerde 250.000 to na kadar dmtr. Gnmzde ise bu, ok az bir dzeye kadar inmitir. Hazar Denizi, zellikle kysnda nemli petrol yataklarnn bulunmas nedeniyle petrol endstri si faaliyetleri ile nemli lde kirlenmektedir. En nemli petrol yataklar Baku, Tengiz ve Trk menistan kylardr. Dier kirlilik kaynaklar da artlmadan gle verilen kimya endstrisi atklar ve kentsel atk lardr. Kyda yerleik olan kent ve endstri mer kezlerinden- Baku, Lenkaran, Mohakala, Derbend ve Astrahan, Trkmenba (Krasnovodsk) ve Aktau ile Aktrau- ylda yaklak 300 milyon m3 zehirli atksular kimya ve petrol endstrisi ta rafndan artlmadan gle verilmektedir. Ayrca evredeki tarmsal faaliyetlerle tarmsal kimyasal lar da gl nemli lde kirletmektedir. Yine byk miktarda zararl madde Volga neh ri ile Hazar Denizine tanmaktadr. Volga her yl 367.000 ton organik madde, 13.000 ton petrol ar tklar, 45.000 ton azot ve 20.000 ton fosfor ile Hazar Denizini kirletmektedir. Erozyon, gln kirlenmesinde zellikle son yllarda nemli bir yer almaktadr. Azerbaycan'n orman rts 1940'da %40 iken 1990'da % 9'a dmtr. zellikle Rusya'da Volga nehri zerine yap lan barajlarla Hazar Denizine akan su miktar nemli lde azalmtr. Yaklak olarak % 30 daha az su akmas sonucu 1977'ye kadar su dze yinde d izlenmitir. Ancak bu yldan balaya rak su dzeyi artmaktadr ve gnmzde 2 m ka dar ykselmitir. Bunun sonucu ky kentlerinin ve tarmsal alanlarn bir ksm su altnda kalm tr. 1991'de Astara'da 700 ev su altnda kalmtr. zellikle s kylarn bulunduu Trkmenis tan'da geni alanlar, yerleim ve endstri kurulu lar su altnda kalmakta ve halk baka yere iskn edilmektedir. Su ykselmesi ile Kazakistan'n Tengiz blge si (Dnyadaki en byk petrol rezervi alan oldu u sanlmakta) byk tehlikeler altnda kalmak tadr. Bu alan 1986'da kydan 16 km uzakta iken bugn uzaklk sadece 5 km'ye inmitir. Baz ara trclar Aral Glndeki su azalmasnn Hazar De nizindeki ykselmeye maktadrlar." (Alton, neden olduunu savun 1995).

"Hazar Denizinin kirlenmesinde balca ne denlerden biri petrol tesisleri, rafinerileri ve kim ya sanayi fabrikalardr. Her yl Hazar Denizine 11,4 milyar m3 kirli atk su aktlmaktadr. Bunun 10,2 milyar m3 ka dar Volga nehrinin sularyla gelir. Kirli atklarn 522 milyon m3 kadar Kura nehri sularyla Haza ra karr. Bu atklarn 497 milyon m3 kadar Er menistan (Kurann kolu Ara) ve Grcistan'n atklardr. Azerbaycan arazisinden ise Hazar De nizinin 3 bin tondan fazla petrol rn, 28 bin ton kanalizasyon at, 74 bin ton slfat, 315 bin ton klorit, 25 bin ton fenol ve asit fenik aktl maktadr. Hazar denizinde 1938'den beri doa ve evre gz ard edilmek suretiyle petrol retilmektedir. Halen Azeri petrolcler Hazardan gnlk debisi 33.000 ton petrol olmak zere 2500 kuyu ilet mektedir. Bu durum Hazar Denizinin devaml kir-

bilig-14/Yaz

'2000

25 lenmesine yol amaktadr. Hazar Denizinin gney ksmnda 700 metre derinlikte bile 1 litre suda 0,4- 6,3 mg petrol tesbit edilmitir. Yem organizmalar (filtratrler), youn ekil de petrol hidrokarbonlar toplayp biriktirirler. Bu yzden Hazar Denizinde canl hayat (biyozenes) srecinde petrolle kirlenme yznden ilk olarak filtratr organizmalar etkilenerek yok olmakta dr. Oysa bunlar balklarn da balca yemidir. Bu durumda av balklar, zehirli toksikatlar yiyorlar veya bunlar ieren dier bitki organizmalar yi yorlar. kinci halde petrol, balklarn dokusunda daha uzun sre kalyor. Yllardr sren petroll kirlenme, Hazar Denizinde canllarn trlerini, saysn ve biyokitlesini deitiriyor." (Panahov, 1995). Ekolojik adan tam bir felkete sahne olan Hazar havzas bugn jeopolitik olarak da bir dei iklie uramtr. Eski Sovyetler Birlii'nin tasfi yesi ile Hazar Denizine kys olan lke says Azerbaycan, ran, Kazakistan, Rusya ve Trkme nistan olmak zere bee kmtr. Bu durum, su sahas ve petrol yataklarnn iletilmesi asndan baz gncel siyasal ve ekonomik sorunlara kay naklk etmektedir. Hazar Denizi bugn uluslar aras ilikilerin odanda yer almaya balamtr. Coraf nitelik ve zellikleriyle bir gl olan Hazar Denizi her eyden nce bu be ky lkesi nin ortak deeri ve sorunudur. Uluslararas hukuk artlar uyarnca deerlerinden yararlanld gibi zellikle evre sorunlar asndan sorumlulukla rn paylald ortaklaa projeler ve giriimlerle felketin nne geilmeye allmaldr. Bylece 1938'den beri kmlatif ekilde byyen evre sorunlar nlenebilir, hi olmazsa artmas engelle nebilir. Aral Gl Rio'da yaplan evre konferansnn sonucun da insanln bir evre buhranyla yzyze olduu ortaya kmtr. Durum ylesine cidddir ki, fel ketten kanmak ve kurtarlabilecekleri kurtar mak iin fazla aba ve madd imknlara ihtiya duyulmaktadr. Eski Sovyetler Birlii lkeleri ve zellikle evre kirlilii asndan nc sray alan Gr cistan Cumhuriyeti ok zor durumdadr. Ar antropojen kirlenme ve ekosistemlerin ar bo zulmas bugn de devam etmektedir.. (LordkipO' nidze, 1995). Eski Sovyetler Birlii lkeleri iinde en dikkat ekici evre sorunlarndan biri de Aral Glnn kar karya bulunduu evre kirliliidir. Aral Gl blgesi adeta bir felket blgesi durumuna gelmitir. Milattan nceki Yunan ve Roma corafyacla r, Aral Gln (skit, Saka) Krfezi olarak anla mlardr. Tarihi sre iinde devaml nemli bir konumda olan Aral Gl zellikle arlk Rusyas dneminde byk nem kazanmtr. Sovyet reji mi ise, Aral Gln arlk Rusyasmdan fazla aratrm, zellikle ekonomik karlar hesaba ka tlarak incelemeye almtr. Aral gl 1942'ye ka dar 2345 km2 sini adalarn oluturduu 66,458 km2 byklnde ve 428 km uzunluunda bir gld. Aral Gl, Srderya ve Amuderya nehirleri sularnn Karakalpakistan'da darya aknts ol mayan kapal havzada birikmesi sonucu olumu tur. Denizden ykseklii 52 m olup ortalama 16 m derinliktedir. Byk lde kirlenmeden nce ok zengin bir balk yaants ile Karakalpakistan nfusunun nemli bir blmn beslemekte idi. lk defa 1930'lu yllarda zbekistan, Kazakis tan ve Trkmenistan bozkrlarn sulamak ve zellikle pamuk yetitirmek zere byk sulama projelerine baland. Fergana vadisini evirme ka nal, Kzl- Ordu su toplama kompleksi gibi proje ler ve Kerkiden aa ksmlarn sulanmas, Karakum kanalnn almas almalaryla Aral Gl n n doal dengesi bozulmu, su ile beslenmesi en gellenmitir. Tahminlere gre bugn Aral Glne ylda yaklak 50 km3 daha az su gelmektedir. Bunun anlam 1970'den bu yana Aral Glnn toplam su kapasitesi olan 1032 km3 den 640 km3'e d mesi, yani suyunun % 60'm kaybetmesidir. G ln su dzeyil2-14 m dm ve Karakalpakistandaki gney kys 90 km kuzeye doru kaymtr. 1960'da yapm biten Muynak'taki balk liman bugn 60 km kydan uzakta kalmtr.

bilig-14/Yaz

'2000

26 Gln nehirlerden gelen taze su ile beslenme sinin nlenmesi sonucu gldeki tuz oran iki ka tndan daha fazla artmtr. Gln kurumas sonu cu akta kalan 2,6 milyon ha gl tabanndan gnde yaklak 200,000 ton kum ve tuz rzgar ile kaldrlp 300 km'lik bir evreye datlmaktadr. Bu kum ve tuz frtnas evredeki tarmsal rnle ri tahrip ettii gibi bu yrede yaayan insanlar ve dier canllar da olumsuz ynde etkilemektedir. Su dzeyindeki dme, blgenin genel ikli minde olumsuz gelimelere neden olmutur. S cakln 2-3 derece artmas ile blgenin maritim (denizel) karakterli iklimi kontinental (karasal) iklime doru kaymtr. Bu genel iklim deiimi gldeki suyun daha fazla buharlamasna ve tuz orannn giderek artmasna, evredeki topraklarn tamamnn fan, 1995). Aral Gl sorunu ve bunun sonucu ortaya kan problemler su kaynaklarndan rasyonel ekil de yaralanlmad iin meydana gelmitir. Suyun kirlilik oran artm, gle akan su miktar nemli lde azalm, antropojen etkenlerle gl felke tin eiine gelmitir. stelik on yllarca uygula nan mono kltr, yani sadece pamua dayal ta rm, evreyi mahvetmitir. Dnya Bankas heyet yeleri blgede incele me yaptktan sonra Aral Blgesindeki durumu doal felket diye nitelendirmilerdir (Mollayev, 1995) . Bu blgede nemli bir doal gzellik ve toy, vez ve flaman gibi ku trlerinin yaam yeri olan Sudoye Gl de Aral Glnn durumuyla do layl olarak ilgilidir. nk, kurumakta olan Aral Glnn Sudoye Gl suyuyla doldurulmas do al dengeyi bozmutur (Koshergenov, 1994) Yine, Dakavuz Blgesi Aral felket blgesi nin bir paras olarak tanmlanmaktadr. Bamsz Trkmenistan Cumhuriyeti bu ekolojik kmazn sona erdirilmesi konusunda kararl davranmakta dr. Bu amala byk bir eitim hamlesi balatl mtr (Mollayev, 1994). Sovyetler Birlii dneminde devaml ekilen ve birtakm boyutlar 1980'lere kadar pek fazla bi linmeyen Aral Gl bugn bir felket blgesi ha SONU evre sorunlar bugn gelimiiyle, gelimek te olanyla, sosyalistiyle kapitalistiyle, doulusuyla batlsyla ve kuzeylisiyle gneylisiyle btn dnyay ve toplumlar tehdit eder bir boyut ta maktadr. Bugn gelinen noktada kmlatif niteliiyle evre sorunlar gndemimizin ilk sralarna otur mutur ve kacaa da benzememektedir. 19. Yz yldan itibaren temelleri atlan felsef ve bilimsel dn tarz ve paradigmas 1960'lara gelindiin de baz istenmeyen sonular dourdu. 1972'de Stockholm evre Konferansyla iyice biUrlaan evre sorunlar, ortaya knda etkisi olsun ol masn btn insanlar ve lkeleri ilgilendirir ve etkiler bir konuma gelmitir. Bu ynyle global bir nitelik tamakta ve ayn zamanda global zmler de beklemektedir. evre sorunlarn hep batl kapitalist lkeletuzlulamasma neden olmutur (Al line gelmitir. Blgenin kirlilik boyutlar asl ola rak Gorbaov dneminde aklk kazanmaya ba lamtr. Bugn blge iklimi gln dzenleme ve etkileme etkisi kaybolduu iin olduka bozuk bir duruma gelmitir. Eski Sovyet Cumhuriyetleri olan bugnn bamsz lkeleri Kazakistan, Trk menistan ve zbekistan, Aral Glnn olumsuz getirilerinden olduka fazla etkilenmektedir. Bugn blgenin kurtarlmas iin birok proje gndeme gelmitir ve bunlarn en nemlilerinden biri Dnya Bankasnn 7 milyon dolarlk kistan Su Kaynaklar Komitesiyle dilmektedir. Yine Aral Gl ile ilgili 28 ubat 1997'de Almat'da Kazakistan, Krgzistan, Trkmenistan, Tacikistan ve zbekistan devlet bakanlar bir toplantya arlm ve gln durumu tartlm tr (New Europe, 1997). Gerek Aral Gl ve evresi gerekse Hazar De nizi ve dier evre sorunlar ile ilgili bu dehet ve rici durum anlalp areler aranmas gzel bir ge lime olmakla beraber en iyi zm, kirlenmenin nlenmesidir. evre sorunlar kmlatif nitelii nedeniyle bunu zorunlu klmaktadr. pilot uygulama projesidir. Bu proje balamnda Kaza ibirliine gi

bilig-14/Yaz

'2000

27 rin eseri olduu sav, baz doru ynleri olsa bile bugn sosyalist lkeler de dahil olmak zere hi bir devlet rgtlenmesini ve ideolojik yaplanma y masum klmamaktadr. Sorunun global nitelii bunu aan sonular dourduu gibi ayn nitelikte yaklamlar da gerekli klmaktadr. Sovyetler Birliinin, 1990 sonras ald yeni durum bu konuda nemli ip ular sunmakta ve zellikle Hazar Denizi ve Aral Gl bata olmak zere evre sorunlarnn sosyalist lkelerde de nasil bir ekolojik felket nitelii alabildiini gzler nne sermektedir. Ancak, bugn nemli olan bu tartmalar deil ortak geleceimiz iin uluslararas ve kresel bazda nelerin yaplabilecei, hangi ortak proje ve ibirlii abalarnn sergilenebileceidir. nk karlalan felketin boyutlar ve snr tesi birikimli nitelii ideolojik yaklamlarn tesinde btncl bir yak lam ve zm gerekli klmaktadr.

KAYNAKLAR A L T A N , Trker (1995),"Tkenmi Bir evresel Miras: Orta Asya'da Snr tesi evre So runlar ve Doal Kaynaklarn Tahribi", Av rasya Ettleri, C.2, S.l, Ankara A L T U , Fevzi (1990), evre Sorunlar, Uluda niversitesi Yayn, Bursa BECK, Jan Mansuelt (1990), evre ve nc Dnya, Endls Yayn, stanbul CAPRA, Fritiof (1989), Bat Dncesinde D nm Noktas, stanbul GRMEZ, Kemal (1991), Trkiye'de evre Po litikalar, Gazi Bro Yayn, Ankara GRMEZ, Kemal (1989), "evre, evre Sorun lar ve evre Politikalar zerine Baz Mla hazalar", Trkiye Gnl, Haziran, Ankara EKONOMK BYMENN SINIRLARI, M.I.T Raporu (ev:Kemal Tosun v.d), Yayn, stanbul, 1978 KOSBERGENOV, Makset R (1994), "Karakalpak zerk Cumhuriyetinde Bugnk evre Sorunlar", Orta Asya ve Karadeniz evre Konferans, T..S.V Yayn, Ankara LECOMBER, Richard (1983), ktisadi Byme ve evre Sorunlar, ( .ev:Hlya ener) Ak Yaynlar, stanbul LORDKPONDZE, Roza (1995), "Grcistandaki Ekolojik Durum", Karadeniz evre Kon ferans, T..S.V Yayn, Ankara MAHCUPYAN, Etyen (1997), deolojiler ve Modernite, Yol Yaynlar, stanbul MOLLAYEV, Timurleng (1994), "nce Eitim", Orta Asya ve Karadeniz evre Konferans, T..S.V Yayn, Ankara MOLLAYEV, T. (1995) "Amuderya ve Aral Gl", Avrasya evre Konferans, T..S.V Yayn, Ankara N E W EUROPE, 1997, Issue No:197, March 2-8 P A N A H O V , S h a h m M. (1994), "Azerbaycan Cumhuriyetindeki Var Olan Ekolojik Durum ve Srdrlebilir Kalknma Sorun lar", Orta Asya ve Karadeniz evre Kon ferans, T..S.V Yayn, Ankara P A N A H O V , S h a h m M. (1995), "Hazar Denizi nin Corafi- Jeopolitik evre Sorunlar", Avrasya evre Konferans, T..S.V Yayn, Ankara S C H U M A C H E R , E. ( 1989), Kk Gzeldir, Cep Yayn, stanbul TOFFLER, Alvn, (1996), nc Dalga, Altn Kitaplar Yayn, stanbul YAVUZ, E; KELE, R. (1982), evre Sorun lar, A . SBF Yayn, Ankara ZEGLER, Charles E. (1989), "evreye Sovyet lerden Baklar", Trkiye Gnl, Haziran, S.3, Ankara

bilig-14/Yaz

'2000

28

THE SUPRA-SYSTEM FEATURE OF ENVIRONMENTAL PROBLEMS AND CENTRAL ASIA

Dr. Mustafa KMEN Cumhuriyet University Faculty of Economics and Administrative Sciences Sivas

ABSTRACT Especially since 1960 environment and environmental problems are on the agenda of the most countries from developed to developing ones, from vvestern to eastern societies. Environmental problems are one of the most important features of industrial society and relate to both capitalistic and socialist systems or countries. This article explores the environment and environmental problems that capitalistic and socialist systems or countries have, especially in terms of the problems and results. This article aims to analyze environmental problems related to Central Asia especially in the example of Caspian Sea and Aral Lake. Environmental problems of the New Turkic Republics have been analyzed according to supra-system feature of environment problems.

Key Words:

Environment, Environmental Problems, Political Systems, Central Asia, Caspian Sea, Aral Lake

bilig-14/Yaz

'2000

31

X V I I . YZYIL OSMANLI AYDINLARINA GRE LMYE TEKLATINDAK ZLMEYE LKN TESPT VE TEKLFLER
Yrd. Do. Dr. Kayhan ATK
Krkkale niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi

ZET
Osmanl imparatorluu XVI. yzyln ikinci yarsndan itibaren bunalml bir devreye girmiti. Bu durum devrin aydnlarnn (devlet adam, ulema) dikkatini ekmi ve areler aramaya balamlardr. Aydnlar hem teorik hem de pratik olarak sultanlara, vezirlere ve ilgili devlet adamlarna lyihalar, siyaset-nmeler sunarak ikaz etmeye almlardr. XVI. asrdan balayan ve XVIII. asra kadar devam eden bu eserler genel olarak, siyas, sosyal, iktisad ve asker problemle ri ortaya koyarak ilgilileri uyarmak ve bu problemleri gidermek iin hazrlanmtr. Osmanl devlet tekiltn oluturan ilmiyye, kalemiyye, seyfiyye denilen sa cayann belki de en nemli ayan ilmiyye tekilt tekil etmektedir. Zira ey hlislm, kadasker, defterdar, nianc, kadlar, mftler, mderrisler, cami g revlileri bu tekilta mensuptu ve bunlarn tamam medreseden mezun oluyor du. Bu sebeple ilmiyye tekiltnn bozulmas, Osmanl imparatorluu iin nem li problemlerin banda gelmektedir. Dolaysyla devletin bunalma dmesinin en nemli sebeplerinden biri, belki de en nemlisi bu tekiltn gerilemesi ve bo zulmasdr. Aydnlarmzn, ilmiyye snfnn gerilemesi ve bu gerileme ile ilgili zm yol larna ilikin tesbit ve teklifler genel olarak u balklarda toplanabilir. Ulema s nfnn rvet almas, ilmiyye mansblarnn ehline verilmemesi, bu snfn hret ve lkse dkn olmas, tamahkr olmas, ekonomik ynden skntya dmele ri, ahlk ve ilm kntye uramalar, eitim ve retimin tamamen kemeke iine girmesi. XVI. yzylda balayan bu problemler XVII. yzyl ve sonrasnda da devam etmitir.

Anahtar Kelimeler:

Ulema, ilmiyye Tekilt, Medrese, Lyiha


bilig-14/Yaz '2000

32
GR Osmanl mparatorluu XVII. yzyla kadar dnyann en kuvvetli devletlerinden biri idi. Os manl toplumu, Anadolu Seluklu devletinin va risleri olan beyliklerin iinde kk bir beylikti. Bu beylik gl, kuvvetli, dinamik bir bnyeye sahipti. te bu zelliklere sahip olan bir ruhla beylik, nne kan bir takm engelleri, sosyal ve siyasal tkanklklar aarak ykselme yolunda hz la ilerlemitir. phesiz bunu, devletin sahip ol duu toprak sistemi, iktisad hayat ve hukuk d zeni sayesinde salamtr. Ancak, XVI. yzyln ikinci yarsndan itiba ren mparatorluk bunalml bir devreye girmiti. Bu dnem Kann'den (1520-1566) itibaren ba lamtr denilebilir. Bu zlme, III. Murad (1574-1595) dneminde kendisini iyice ortaya koymu, III. Mehmed dneminde (1595-1603) devam etmitir. Bu bunalml dnem iin, buhran, dnm veya deiim gibi tabirler kullanlmtr. Ve geri lemeye yz tutan bir mparatorluktaki aksaklklar devrin aydnlar (devlet adam-ulem)mn dikka tini ekmi ve areler aramaya balamlardr. Ay dnlar hem teorik, hem de pratik olarak sultanla ra, vezirlere ve ilgili devlet adamlarna, risaleler, lyihalar, siysetnmeler ve nasihat-nmeler su narak ikaz edilmeye allmtr. Genel olarak III. Selim'e (1789-1807) kadar yazlan lyihalar; her hangi bir sipari zerine yazlmam olmalar ve kann- kadim'in tavizsiz uygulanmas gibi zel liklere sahip iken; III. Selim'den itibaren sunu lanlar ise, bizzat Sultan'm istei zerine kaleme alnmtr. Bu eserlerde ise Bat'y rnek alma is tei aka hissedilmektedir (Uur, 1987; Ycel, 1988; z, 1997; Sava, 1999; Berkes, 1978; Lewis, 1993). XVI. yzylda Osmanl devlet ve toplum yap snda meydana gelen bu bozukluklar tesbit edile rek, areler aranmaya balanmtr. Bu yzylda bu aksaklklar gren ve bunlarn dzeltilmesi iin kafa yoranlarn banda Kanun Sultan Sley man'n veziri Ltfi Paa (1488-1563) gelir. Paa'nm bu konuyla ilgili eseri Asaf-nme'dir (Ltf Paa, 1326; t A, 1970c, VII; Uur, 1982; Vezir Ltf Paa, 1977; Ktkolu, 1991). Yine bu tr deki mellif ve eserlerden birisi de Hasan Kf-i Akhisr'nin Usulu l'Hikem f Nizami'l' Alem adl eseridir (Ipirli, 1981). Osmanl aydnlar ve dev let adamlar eserlerinde, bu problemleri ortaya koyarak, ilgilileri uyarmaya gayret ederken, sul tanlar da fermanlar, adletnmeler gndererek tedbirler almaya balamtr. Fakat bu olumsuz ge lime ilk nce aydnlar tarafndan fark edilmitir. Genel olarak Osmanl Siyset-nmeleriyle il gili geni aratrma Ahmet Uur (Uur, 1987), Osmanl Devlet adamlar tarafndan kaleme al nan lyihalarla ilgili en derli toplu alma da, Mehmet z tarafndan yaplmtr (z, 1997). Ayrca Ali brahim Sava da XVIII. yzyl lyiha lar ile ilgili bir aratrma yapmtr (Sava, 1999). Gerek XVI., gerekse XVII. ve XVIII. yzyl larda Osmanl devlet adam ve aydnlar tarafn dan yazlan, devletin iinde bulunduu bunalm ve zm yollarn arayan siyset-nme, nasihat nme, lyiha tr eserler; genel olarak siys, sos yal, iktisad, asker problemleri ortaya koyarak il gilileri uyarmaya, bu problemleri gidermeye al mtr. Devlet ya da milletlerin bunalmlarnn, aksaklklarnn sebeplerini sadece siys, iktisad ve asker sebepler dikkate alnarak bir deerlen dirmeye gidilmesi baz hatalara, yanl anlamalara yol amakla birlikte, eksik yorumlamalarn yapl masna gidilmesi de kanlmazdr. Tabi olarak siys, iktisad ve asker boyutlar ihmal edilme den, eitim ve kltr yaplarnn da ele alnmasy la yaplan aratrmalar ve ortaya kan sonular daha gereki olacaktr. Osmanl Devlet tekiltn oluturan, ilmiyye, kalemiyye, seyfiyye denilen sacayann belki de en nemli ayan ilmiye tekilat oluturmakta dr. Zira kadlar, mftler, mderrisler, cami g revlileri medreseden mezun olan ilmiye tekilt na mensup idi. Ayrca Vezire denk bir mertebe de olan eyhlislm ve dvan yelerinden kazasker, defterdar ve nianc da ilmiye snfna ait olunca, ilmiye tekiltnn Osmanl mparatorluundaki nemi aka ortaya kmaktadr. te bu sebeple ilmiye tekiltnn bozulmas,

bilig-14/Yaz

'2000

33
Osmanl mparatorluu iin nemli problemlerin banda gelmektedir. Dolaysyla devletin bunal ma dmesinin en nemli sebeplerinden birisi belki de en nemlisi ilmiye tekiltnn gerileme si veya bozulmasdr. Osmanl Devleti kurulu ve ykselme dne minde ulemadan her ynyle faydalanmtr. Ule maya devletin en alt kademesinden en yksek ka demelerine kadar grevler verilmi; devlet idare sinde onlarla istiare edilerek hareket edilmitir. Devletin ulemaya verdii bu nemle birlikte, Yl drm Bayezid (1389-1413) ve II.Murad (14211451) zamannda medreselerde ve ilim hayatnda nemli gelimeler olmutur. Dnyann drt bir yanndan bir ok bilim adam Osmanl Devleti'ne gelmi, dolaysyla byk bir canlanma olmutur. Bilindii zere Fatih Sultan Mehmed (14511481) dnemi her bakmdan olduu gibi ilm a dan da mstesna bir dnemdir. Fatih'ten sonra, zellikle Kanun (1520-1566) dneminden itiba ren devletin btn messeselerinde olduu gibi, medrese ve ilmiye tekiltnda da bozulma ve zlmeler balamtr (tpirli, 1988). Bu tekiltn gerilemesi ve slh ile ilgili bir ok aratrma yaplmtr (Uzunarl, tac, 1976; 1988; Bal' pirli, Majer, 1980; Atay, 1983; zukluklar, ulem-zdegn snfnn douu, ilmiye ye id kanun, talimat ve gelenein inenmesi (Baltac, 1976). Majer makalesinde, XVI.-XVII. yzyllar arasndaki siyaset-nme-lyiha tr eser lere gre ilmiye snfnn durumunu incelemitir. Sonu blmndeki tesbitleri ise yledir: Yazar larn tarihi gerei ortaya koymaktan ziyade poli tik tesirler altnda olduklarn, ilk ulema kritiini Ak Paa-zde'nin yaptn ve o dnem kronik lerinde ulema kritiinin olduunu belirtir. Majer'in ilgin bir tesbiti ise; devletin ferman kar mas hadisenin nemini ortaya koymaktadr. O n a gre risale yazarlar, airler, tarih yazarlar ve fer manlarn olumsuzluklara bu ekilde iddetli reak siyon gstermesi, Osmanl Devletin'de Osmanl halknn kar koyma gcnn mevcut olduunun bir ifadesidir. Ayrca Osmanl Devleti'nde adale te, rvetin kt olduuna, llle, retkenli e inanan insanlarn bulunduunu; bu durumun da Osmanl mparatorluu'nun yaam kabiliyeti iin kt bir iaret olmadn ifade eder. Olum suzluklar zellikle ortaya konmu, risaleler bunun neticesinde ortaya konulmutur. k dnemi nin gerei ise her iki gcn olumlu-olumsuz bit mek bilmeyen dinamik mcadelesi idi. Risale ve fermanlarn slbu, sinyal veren gzlemlere istinad etmektedir. Bu gzlemler siyas anlamda bir endieye dayanmaktadrlar; fakat lldr, mu fassal hakikati arama ve bilimsel aratrmaya da yanmamaktadrlar. nk bunlar huzursuzluun derecesini gsteriyorlar, gerekten fonksiyon icra etmemenin derecesini gstermiyorlar. Politik h kmlerin hakikat derecesini bize gnmz reti yor. Risalelerdeki ifadeleleri kesinlikle o gnk ada hkmler olarak almamal, aratrmadan ve karlatrmadan genelletirmemeliyiz (Majer, J 980). Hseyin Atay da, "Medreselerin Gerile mesi ve Islhat Hareketleri" blmnde, medrese lerin gerilemesini; merkezcilik (Merkeziyet), sal tanat kavgas, padiahn tahta kncaya kadar ge irdii hayat, talebe isyanlar, dil meselesi, dn ve ilm hrriyetin olmamas, ferdiyetilik ve bencillik, gibi sebeplerle genie aklamtr (Atay, J983). Ayrca eserde "Medreselerin Islhn steyenler" ve "Medreselerin Islhat" blmlerinde de bu konu-

1988; Sarkaya, 1997). smail Hakk Uzunarl, ilmiye snfnn slh iin eitli tarihlerde emir ve fermanlardan bahseder. Bunlardan biri, 15 Ekim 1577'de III. Murad (1574-1595) tarafndan vezir-i azama hitaben gnderilen fermandr. Yine III. Mehmed'in (1595-1603) ilmiye slhatna da ir olan kanunu, alimlerden meydana gelen bir he yetin, ilmiye snfnn slh hakknda tesbit ettik leri bir lyihay 1598'de padiaha takdim ederek bunun aynen tatbik edilmesine dair iradesini al mlar ve bu lyiha kanun olarak kazaskerlere bil dirilerek tatbiki emrolunmutur (Uzunarl, 1988). Cahid Baltac da, Osmanl medreselerinde gerileme ve alman tedbirler den bahsederken, il miye tekiltnn bozulmasnn sebeplerini, devle tin dier messeselerindeki bozukluklar ve ilmiye snfnn kendi i huzursuzluklar olarak deerlen dirmitir. Baltac bu sebepleri de yle sralar: N fus kesafeti, devletin dier messeselerindeki bo

bilig-14/Yaz

'2000

34
lar zerinde uzunca durulmutur (Atay, 1983). Bu konuda yazlm makalelerden,Mehmet Ipirli'nin'Osmanl lmiye Meslei Hakknda Gzlem ler'adl makalesi bu sahada yaplm nemli bir almadr (tpirli,l988). Ad geen makalede Ipirli, ilmiye tekila t n n zlmesi ile ilgili olarak melliflerin tek tek belirttii hususlar, genel olarak deerlendire rek ortak noktalarn maddeler halinde belirttii gibi; ok nemli bir husus olan, devletin konuyu ele al hususunda da bir deerlendime yapmtr. Bu konuda XVII.yzyla ait bir fermann ksaca muhtevas verilerek devletin konuya bak orta ya konmutur (tpirli,l988). Yaar Sarkaya ise, "Eitim Reformu Devri ve Medresede Islhat Dnemi" blmlerinde Med reselerin slh ile ilgili geni aklamalarda bu lunmutur (Sarkaya, 1997). Ayrca Osmanl ilm zihniyetinde deime ve zlme ;Osmanl medre selerinin ilm performans zerinde almalar da yaplmtr (Lekesiz,1989;Unan, 1994) Biz bu almamzda, siyset-nme, nasihat nme, lyiha ayrm yapmakszn, XVII. yzylda Osmanl aydn-brokratlarmn yazd eserlere gre, ilmiye tekiltnn gerileme sebepleri ve zm yollarn aratrmaya alacaz. XVI. yzy ln ikinci yarsna kadar devletin messeselerinde genel manada bir aksaklk grlmediinden, ilmi ye snfnn ve medreselerin de gerilemesi sz ko nusu olmamtr. Tabiatyla ilmiye tekiltnda Fatih'ten (1451-1481) Kanun Sultan Sley man'a kadar hibir arza grlmemitir denemez, mutlaka ufak tefek olumsuzluklar olmutur. Fakat problemler, bu dnemde Osmanl toplumu ve devletinin sahip olduu gl, kuvvetli ve dina mik salam bnye sayesinde bertaraf edilmi, her trl engel ve sosyal, siys skntlar giderilerek, hzla ykselme yolunda devam edilmitir. XVI. asrda devlet ve toplumun iine dt bunalm aydm-brokratlar tarafndan fark edile rek areler arandn belirtmitik. Ltfi Paa, Asaf'Time (Ltf Paa, 1326), Hasan Kfi Akhisar, Usl l'Hikem fi Nizami'l Alem (Ipirli, 1981) adl eserleri bunlar arasnda sayabiliriz. Osmanl devlet tekiltnda bozukluklar fark eden ve lyi ha yazan mellifler genellikle bozulmann III. Murad zamannda baladn belirtirler. Fakat daha Kanun devrinde Mevlzadelerin^ kanun d riyet grmelerinden bahsedilirdi (Baltac, 61). Yine III. Murad'dan nce, teden beri Fenr-zdelere mahsus imtiyazn dnda baz ulemya msamahakr davranldma ve yine ulemadan bazlarna kar uygunsuz muamelelere rastlan maktadr. XVI. yzyln ikinci yarsna kadar mnferid olaylar olarak dnlebilen bu davra nlar, Kanun devrinden itibaren yaygnlamaya balad grlmektedir. II. Selim (1566-1574), III. Murad ve III. Mehmed dnemlerinde ise bu tr olaylar oalm ve XVI. asrn sonlarna do ru btn ilmiye tekilt karma kark bir duru ma girmitir (Uzunarl, 1988). ok parlak bir dnemin hemen ardndan gelen XVII. yzyl, so runlarn zmne ilikin, dnce ve tartmala rn younlat bir dnem olmutur. Bu nedenle aydnlar tarafndan kaleme alman risaleler XVI. yzyla nazaran XVII. ve XVIII. yzyllarda daha fazladr. almamzda srasyla, Anonim, Kith'i Mstetb (1620); Koi Be, Risle-i Koi Beg (1631); Anonim, Kithu Meslihi'l'Mslimn ve Menfii'l' Mminin, (1637-1640); Ktip elebi, Dtrl' Amel li-Islhi'l-Halel (1652-1653); Ktip elebi, Mizn'l-Hak fi htiyari'l- Ahakk (1656); Hezarfen Hseyin Efendi, Telhis'l' Beyn fi Kavnm.4 A14 Osman (1675) adl eserler deerlendirmeye aln mtr. Elbette bu risalelerin dnda, genel olarak bo zulmann sebepleri zerinde duran, ulema husu sunda ok fazla malmat bulunmayan veya Os manl kanunlar hakknda bilgi verirken yine ule mdan ok az bahseden baz eserler de vardr. Bunlara, Ayn Ali Efendi'nin Kavnn'i A14 Os' man der HlsaA Me^min-i DefterA Divan ve Risle-i Vazife' horan ve MertihA Bendegri'i AlA Os' mn, Anonim, KavninA Osmanve Rahita'i Asitane^ gibi eserler rnek olarak verilebilir. almamzda, lyiha ve risalelerin yazarlar ve zellikle ulem ile ilgili muhtevalar hakknda genel bilgiler sunduktan sonra, bunlarn topluca bir deerlendirmesini yapmaya alacaz.

bilig-14/Yaz

'2000

35 LAYHA VE RSALELER Kitb- Mstetb, (Ycel, 1988). A n o n i m hareket ettikleri ve adaleti saladklar iin, geni lkeleri fethettikleri, reaya, berya, ulem ve suleh ksaca btn lkenin refah iinde olduklar n belirtir. III. Murad'dan sonra ise hkkm ve vkel-i devletin adaletlerinde kusur ve ilerinde s-i tedbir ve Devlet-i Aliyye ilerinde birok ih maller olmu ve knun-i kadme muhalif davranld iin btn devletin kurumlarnn bozuldu undan bahseder (Ycel, 1988). smi bilinmeyen Osmanl aydn, genel olarak devletin btn m esseselerinin bozulmasn; adaletsizlik, tedbirsiz lik, devlet ilerinde ihmaller, knun- kadme mu halif davranlmas gibi sebeplere balar. Yazara gre, devletin btn kurumlarnda r vet, hediye ad altnda verilir, alnr olmutur. Ulema ve devlet adamlar arasnda sanki gzel bir adet ve meru bir duruma getirilmitir. Hatta do ru drst olan kiilere makam verilmedii gibi, bunlar ie yaramaz kabul ediliyordu. Ulemdan olan bir kad be yz aka ile sitane'de ma'zul olduu halde, ok lks evler ve kkler yaptryor ve hizmetiler tutuyordu. Bunlarn masrafna gnlk bin ake bile yetmiyordu. Bylece bir me muriyete gelene kadar birka bin altn borlan yordu. Daha sonra da hediye adyla rvet ile ka dla tayin oluyorlard. Tabi, kadla tayin ola na kadar, ailesi, maiyeti ve hizmetilerine birka yk aka harcamtr. Mezkr kad, bu iinde, bir buuk, ayet arkasnda gl kiiler varsa en fazla iki yl kalacan bilir ve o kadl ayn sfatla muttasf bir efendiye tevcih ederdi. Bu kadya bir buuk veya iki ylda hem borlarn demesi hem dostlarna hediye ve hem de byklere vadettii hatr saylr hediye iin birka yk ake lzmdr. Ayrca mzul olduktan memuriyete geinceye ka dar, ailesi, maiyeti ve hizmetilerinin geimi iin birka yk ake gerekiyordu. te bu ksa zamanda kad, yani grevde olduu sre zarfnda, bu kadar mal, paray reayadan, yetim malndan, haram ve hell fark etmeden tahsil etmee gayret gsterir di. Vilyet ilerinin dzgn gidip gitmemesine nem vermez, vilyet ister yklsn ister dzelsin onun iin nemli deildir. Bunlarn dnda mr-i mrn ve mr-i liva^ olanlar ile "sen ok aldn ve ben az aldm" diye birbirleriyle kavgalarndan doolan bu eserin mellifinin aadaki ifadelerinden onun devirme yolu ile yetitiini ve saraya dahil olduunu anlyoruz.Bunun dnda ismi ve hayat hakknda herhangi bir bilgiye sahip deiliz: "Ni hayet bu hksr-i b-sadkat zamn- tufliyetten hnedn- Al-i Osman'n perverde-i ni'met ve hidmet gzde-i der-i devletleri olub ve zllu'llah pdiah-i lempenhm nazar- liyeleri ile manzr ve nice hidmet-i aliyyeleri ile mesrur olduum ke'-ems zhr ve mine'1-ems bahir'dir". Yine bu pasajdan, onun ismini dahi zikretmemesinin se bebini ise, hibir karlk beklemeden, devletin iinde bulunduu durumu ve slh hakknda d ndklerini kaleme alan bir aydn olduunu an lyoruz (Ycel, 1988). Kith'i Mstetb, XVII. yzyl balarnda d nemin ihll edilmi nizamlarn ve bozukluklarn kkenlerini tesbit etmi nemli bir kaynaktr. Eser 1620 ylnda telif olunarak II. Osman'a (1618-1623) sunulmutur. Kith'i Mstetb yazar, III. Murad (1574-1595), III. Mehmed (15951603), I. Ahmed (1603-1617) ve II. Osman (1618-1623) devirlerinde yaamtr (Ycel, 1988). Mellif, XVI. asrda yaayp, o dnemdeki aksaklklar grm ve daha sonra XVII. yzylda olgunluk anda bu aksaklklar gidermenin yol larn dnm ve fikir retmitir. Eser, bir giri ile on iki blm ve bir zeylden meydana gelmitir. Yazar toplumdaki dzeni bo zan, aksakla neden olan ve knun- kdim'in bozulmasna yol aan konularn neler olduunu aratrarak, o zamanki devlet tekilt ve toplum dzenini ortaya koymutur. Daha sonra da bu bo zukluklarn nasl giderileceini aratrmtr. Abi olarak, almamzn konusu itibaryla ncelikli olarak bizi en fazla ilgilendiren, eserin ulemann durumu ve bozulmasndan bahseden blmdr. Ayrca dier blmlerde de ulemann durumu ve gerilemesi ile ilgili deerlendirmeler zerinde de duracaz. Mellif, Osman Gazi'den, III. Murad'a kadar devlet yneticilerinin eriat ve kanunlara uygun

bilig-14/Yaz

'2000

36 lay aralarnda dostluk, drstlk de kalmamtr. Eer kadlar gerekten hak ettiini alacak olsalar ancak be bin altun alrlard. Bu da onlarn mas raflarna kesinlikle yetmeyecektir (Ycel, 1988). Yazar burada o gnlerde kadlarn ne kadar gste ri ve lks dkn olduklarn da ortaya koymak tadr. Kadlarn aldklar rvetlerin boyutunu yazar yle belirtir: "yle olsa rey derdmendler bun larn zulm ve ta'addilerinden zorba ve celli olan lara hayr du'lar ider olmulardr ve bu memleket lerde ihtill ve hazineye tenezzl olmad, illa bu hl zre olan hkimlerimizin zulm ve ta'addileri sebebi ile olmutur" (Ycel, 1988). Dolaysyla memleketin bozulmasnn, dzensizliinin sebebi ni, hazinenin boalmasn, hkimlerin zulm dere cesine varan rvetlerinde grmektedir. Yine kadlarn durumu ile ilgi olarak, zamanmzdaki hkimlerin fiillerini ve bid'atlerini, nce ki hakimlerden birisi grse her halde, "bu kavm ne mezheb ve ne millet ve ne hall demlerdir derlerdi" (Ycel, 1988) diyerek hkimlerin her ynyle bozulduunu anlatmak istemitir. Ulemann szlerinin fiillerine uymadn, di er devlet hizmetinde bulunanlarnda doru yol dan uzaklaarak kt yollara saptn da yle be lirtir: "yle olsa f zamnin baz mahallerde kem hve hakkihi er'i erf-i nebevi icra olunma d ve knn-i Al-i Osman gzetilmedii ve ule mnn kavileri fi'illerine mutabk olmad ve s'ir ehl-i mensib tark-i hakk koyub kec tarka gitdiklerine b'is ve bd' ne vehile olmudur" (Ycel, 1988). Ulemann rvet almas ile ilgili olarak yazar; "yle olsa f zamnin yirmi be yldan mteca vizdir ki her sadra gelenler hlf-i knun nice nhemvr ilerinden m'ad rvet alnd hd mu karrer ve muhakkak sabit ve zahirdir ve rvet ise d'im Devlet-i Aliyye'nin temelini kazmak zredir ve her sadra gelenler rvete slik olmala ir vzer ve ulem ve mer ve hkkmlar el-hsl a'lada ve ednda rveti bir mertebeye uy buldurdlar ki bir mselmnm meslihi Allah in grlmek yanlarnda h e m n kfr tabakasna varmdr ve rvet bu vecihle hret bulmala zahir mensib ehline verilmedii bu dahi azharun mine'-ems'dr" (Ycel, 1988). Vezirler, ulem, mera ve hkkm arasnda rvet o kadar yayl m ki, rvet almadan bir kiinin iini yapmak nankrlk olarak telakki edilmeye balanm ve rvet sebebiyle devlet hizmetleri, memuriyetle rin layk olmayan kiilere verilmesi ok aka g zkmektedir. Mbeyn-i hkkam , kadlar ve ulemann tama' ve hamakatlar ile ilgi u ilgin ifadeyi be lirtir: "... Mbeyn-i hkkmda adavet ve kuztda rvet ve cnib-i dmende frsat ve kurbiyyetde olanlar hiynet ve ulemda tama' ve hamakat ve ra'iyyetde zir'at-i bbereket ve kasavet..." (Ycel, 1988). Burada sarayn mbeyn hkimleri arasnda dmanlk, kadlar da rvet ve ilgin olarak ule mda tama' ve hamkatten bahsetmektedir. zm yollar ve bozulmann nlenmesi ile ilgili teklifleri ise yledir: Padiahlar, sadra zamla setii kiilere basiretli, tedarikli olmasn tavsiye etmelidir. Sadrazam kendisine vekil tayin ettiini, vezirine de memlekette, reya'ya zulm yaplmamasn, mir- miran, mr-liva, kuzat ve di er memurlara tenbih ederek kanuna uygun hare ket etmelerini, memuriyetlere atanacak kimsele rin tam olarak aratrlp, lyk olanlarn bildiril mesini ve kimseden bu konuda rvet alnmama sn tenbih etmesi gerektiini bildirir. Memleket teki ihtill ve nizamn bozulmasn, padiahn iyi bir vezr-i azam tayin etmemesine; tayin edilen vezr- zamlarn devleti iyi idare edememelerine, rvet almalarna, kanuna aykr davranmalarna balamtr (Ycel, 1988). Padiahn, memleketin bu durumuna vakf olunca, vezirlerini ve ulemlarn toplayp devle tin bozulmasna sebep olan yedi konuyu onlara sormas, onlardan cevap almas ve ona gre hare ket etmesi gerektiini belirterek yle devam eder: "mdi bu cmle yedi su'lim kim olmudur bunca ef'l-i kabih zuhuru ve knn- kadm bo zulmasna b'is ve bd ne vehile olmudr ve ne sebep ile vki' olmudr ve min ba'd bu cmle ah vlleri gir slb- sabk zre nizm ve intizm buldrmasmn tedbr ve tedrki ve re'y-i sevb ne slb zre grlmesi mnsibdr? Evvel bu

bilig-14/Yaz

'2000

37
cmle cevb vzer kullarmdan taleb olunur ki nlar ve ahvllere vkflardr ve bu makle umur in vzer makamnda vaz' olunmulardr; ba'dehu bi'1-fi'l mansbda ve yhud mansb tasar ruf itmi ulema efendilerinden..." (Ycel, 1988). Burada dikkatimizi eken nokta ise, padiahn bo zulmann sebeplerini ve zm yollarn, nce abi olarak vzeradan, ondan hemen sonra ulem dan sorulmas gerektii zerinde durmasdr. Koi Be, Risle-i Koi Beg (Mehmed Sreyya, 1311-1315, IV; Bursal, 1965; Babinger, 1982; Danman, 1997). Nerede ve hangi tarihte dodu u kesin olarak bilinmeyen Koi Bey'in Griceli olduuna dair baz deliller vardr (Danman, 1997). Babinger, onun Arnavud devirmesi oldu unu belirtiyor (Babinger, 1982). eitli kaynak lardan edinilen bilgiye gre, Koi Bey genliin de Grice'den stanbul'a getirilmi ve Sary- Humyn'a girmitir. Saraya girdii yl ve giri ekli hakknda kesin bilgi yoktur. Koi Bey dorudan doruya padiaha arzalar takdim edebildiine g re, o'nun sarayda ok nemli ve padiahn mahre mi olacak bir konumda olmas gerekir. Koi Bey'in hangi tarihte devirilerek ne ekilde Ende run'a girdiine dir kesin kaynak yoksa da Sultan Ahmed (1603-1617) devrinden, IV. Murad (1623-1640) devrine kadar Enderunda eitli hiz metlerde bulunduu bilinmektedir. zellikle IV. Murad zamannda Has odaya" alnm ve pdiah'm itimadn kazanarak, sr dostu olacak kadar Sultan'm yakn olmutur (Danman, 1997). Koi Bey, Sultan Murad'm vefatndan sonra hkmdar olan Sultan brahim (1640-1648)'in de Mushib' ve sr dostu olmu, bu pdiha da, Sultan Murad'a arzettii gibi risaleler sunmutur. Koi Bey, XVII. asrda yetimi Trklerin Monteskiy's adn almaya hak kazanm, aydn bir ahsiyettir (Lewis, 1993; Gkberk, 1980; Koi Beg, 1997; Babinger, 1982). Osmanl mparatorluu'na uzun yllar hizmet ettikten sonra, Sultan brahim'in son gnlerinde emekliye ayrlm, da ha sonra da Grice'ye gitmitir. Grice'nin Plamet kynde gmldr (Bursal, 1965, III). Koi Bey'in risaleleri tetkik edilince, iyi bir tahsil grd anlalmaktadr. Saray muhitinde, frsatlar deerlendirerek, grn, bilgisini ar trma imkanlarn karmamtr. Koi Bey ok ciddi bir aydndr. IV. Murad ve Sultan bra him'e, sarayn ve devlet idaresi dzeninin bozul duunu, hkmdarn nasl hareket etmesi gerek tiini; aksi takdirde memleketin felkete gidece ini ekinmeden arz etmitir. Bu hareketi de onun dnceli bir aydn olduunu gsteren delil b dir (Babinger, 1982; A, 1970 , VII;Danman, 1997). Koi Bey'in risalesi de dier risaleler gibi dev let dzenindeki bozulmalar ve hal arelerini on yedi blm halinde vermitir. Risalelerin ilk blm IV. Murad'a takdim edilmitir. Koi Bey risalesinin zellikle IV. Mu rad'm icraat zerinde birinci derecede etkili ol duu sylenebilir. Bundan sonra Sultan brahim'e takdim edildii zannedilen risalenin blmleri gelmektedir. Bu risalenin zellii ise daha ziyade retici mahiyettedir. Devlet dzenindeki aksak lklar ve dzeltilmesi konularna fazla yer verilme mitir (Koi Beg, 1997). Bizi yakndan ilgilendi ren blm ise, Gemite Bilginlerin Ne Ahlkta Olup-Hl Mevcut Olan Asrn Bilginlerinin Ne Halde Olduu ve Aralarnda Yrrlkte olan Ka nunun Ne Id Beyan Olunur, adl lmiye teki lt ile ilgili blmdr. Koi Bey bu blme, bilginin, bilginlerin ne mini anlatarak yle girmitir: "imdi mlum-u hmyun ola ki, mbarek eriatn devam bilgi iledir. Bilginin devam, bilginlerledir. O yzden yce atalar zamannda bilgiye ve bilginlere olan hrmet ve ikram hibir devlette olmamtr. On lara olan itibarn meyvesi olarak nice gzel eser ler grmlerdir. Bilginlerin hallerinin dzenli ol mas, din ve devletin en mhim hususlarndandr. Bu srada gayet bozuk karmakark ve halleri pe rian olmutur" (Danman, 1997). Daha ncele ri Osmanl mparatorluunda bilgiye ve bilginlere olan hrmet ve ikram hibir devlette olmamtr, diyerek bilgine ve bilgiye verilen nemi gster mektedir. Ayrca din ve devletin nemli hususla rndan birinin de bilginlerin durumunun iyi ol mas gerektiini bildirmektedir. Fakat imdi ise, bilgi ve bilginlerin durumunun, gayet bozuk, kar k ve perian bir durumda olduklarn aka be lirtmektedir.

bilig-14/Yaz

'2000

38 eyhlislmlk makamnn ok nemli bir makam olduunu, ilmiye snfnn en stn ol duunu belirtir. "Bir kere layk olann fetva ma kamna getikten sonra artk azlolunmazd. n k fetva makam, aziz, erefli ve ilmiye mansblarnn semesidir. O n u n itibar bakasna benze mez" diyerek, eyhlislmlk makamnn nemi ni belirtmitir. eyhlislmlarn, ekinmeden ha kikatleri syleyen, olgun bilgili ve faziletli kiiler olduunu belirtir. Bu zellikteki eyhlislmlarn azlolunmamasm tavsiye eder (Danman, 1997). Daha nceki kadlarn ve mderrislerin, azil den sonra veya emeklilikten sonra, mrlerinin geride kalan ksmn ilim ibadet ve slam pdi hna ve devletine dua ile geirdiklerini belirtir. imdiki ulem snfnda olan, hrete kavuma ve lks hayat srme istei onlarda yoktu. lmiye sn fndan her mevkide olanlar, doruluk ve adaletle i grrler, gittikleri yerde halk korurlard. Emek li olanlar ise, gece gndz ilimle megul olup nice eserler meydana getirmilerdir (Danman, 1997). Yazar zamanndaki ilmiye snfnn hrete kavu ma ve lks hayat srme isteklerini tenkit etmek tedir. hret ve lkse dkn olan ilim adamnn da bilimsel alma yapamayaca ortadadr. Medreselerin ve mderrislerin nizamlarnn bozulduunu uzun uzun aklar. Medreselerdeki gerekli olan eitimin yaplmadn yle ifade eder: "1594 tarihine gelinceye kadar Sahn muidlerinin imdiki mderrisler kadar mevkii ve iti bar vard. Danmend" olup, uzun zaman medre selerde ilim ile megul olmaynca mlazim olun mazd. Ve kimse kimsenin iczetsiz dnmendini alamazd. lim yolu, gayet temiz ve derli toplu idi. O yzden ilerinde chil ve yabanc olmayp, her biri yolu ile geldiinden kad ve mderrislerden hepsi, bilgisi ve dini mkemmel, rz ve vakar sa hibi adam olup, mderris olduu takdirde mba rek ilme, mansib sahibi olduu takdirde din ve devlete dorulukla hizmet edip, halka gayet fay dal olurdu" (Danman, 1997). nceki Sahn muidlerinin imdiki mderrisler kadar mevkii ve iti bar vard, ifadesinden ilm seviyenin ok dt n anlyoruz. Danimendlerin uzun mddet medreselerde ilimle megul olduktan sonra ancak mlzm olabileceini belirtiyor. Mderrislerin ve kadlarn bilgisi ve dini mkemmel, vakar sahibi olduklar zaman, mderris olduu takdirde ilme, mansb sahibi olduu takdirde din ve devlete hiz met edip, halka gayet faydal olacan belirtir. Yazar, hemen hemen btn lyihalarda sz konusu edilen bir hususa iaret ederek "1594 tari hinden beri dzen bozulup, evvelce eyhlislm olan Sunullah Efendi, birka defa yersiz olarak azlolundu, kazaskerler dahi sk sk azlolunmakla ye rine gelenler azil korkusuna dp, devlet byk lerine kar dalkavukluk yapmaa mecbur kald lar. Padiah huzurunda hak sz sylemez oldular. Herkesin hatrn ho etmeye ehemmiyet verir ol dular... Giderek her ie hatr karmakla ve her ie gz yummakla hak sahibi olmayanlara hadden ar mevkiler verilip, eski kanun bozuldu. Kazas kerler dahi az zamanda yersiz olarak azil olunmak la, ilerinde tama' sahibi ve haris olanlar, bulun duu ve frsat nimet bilip, memuriyetlerin ou nu rvet ile ehliyetsizlere verir oldular. Mlazimlikler dahi yolu ile verilmeyip, satlmaa balaya l Voyvoda ve Suba katipleri ve avam tabakasn dan bir oklar be-on bin ake ile mlazim oldu, sonra az zamanda mderris ve kad olup, ilim sa has chillerle doldu" (Koi Beg, 1997) diyerek li yakatsiz kiilere hak etmedikleri mansb ve rtbe verilmesini tenkit etmektedir. Ayrca burada nemli bir hususta, Kazaskerlerin yersiz olarak az ledilmeleri, neticede ok kt hadiselere sebep olmaktadr. Her an azledilme korkusu ile bulun duu mevkii ve frsat deerlendirerek, memuri yetlerin ounu rvet ile ehliyetsizlere vermitir. daredeki bozukluk medreseye de tesir etmitir. Hatta o dereceye ulam ki voyvoda , suba ka tipleri ^ * ve avam tabakasndan bir oklar rvet le mlazim olmulardr. Tabi olarak burada d nlmesi gereken bir husus vardr. 1594 tarihinden nce kazaskerler yersiz olarak azledilmiyordu. Do laysyla onlarda byle bir korku olmad iin rvet vs. yolsuzluklara bavurmuyorlard. Fakat 1594 tarihinden sonra, hem ilmiye snfnn eiti mi, nizam bozulmu, hem de ilmiye snfna gere ken nem verilmedii iin, bozulmalar daha da artmtr.

bilig-14/Yaz

'2000

39 Koi Bey, stanbul'a geldiinde, byk bilgin lerin u anda olduu gibi maiyyet sahibi olmadk larn, ilim adamlarna ok byk hrmet ve ik ram edildiini, dar ktklar zaman gayet sade elbiseler giydiklerini belirtir. Ayrca ilmiye snf nn yksek mevki isteinde olmadn, genellik le ilimle uratklarn belirtir (Danman, 1997). Kadaskerlerin yanl icraatlar ve neticede kadlarn dt ackl durum ise yle ifade edi lir: "Bu asrda diyaneti ve emneti olmayan bir ok kazasker eit eit mlzmlklar yazp, Ruzname-i Hmynu doldurdular. Nicelerine maa zamm verip, bir iki ylda yeni bir mlzm (yz elliye) kardlar. Bu yzden kadlarn halle ri bozulup, aralarnda ihtiyatan fazlalkta oldu undan, bir kad iki yl bekledii halde bir yere t yin edilemez oldu. Fakirlik canlarna yetti. Her biri dilenci derecesine geldi" (Danman, 1997). Dolaysyla kazaskerin yanl icraatlar ve uygula malar, ilmiye snfnn ilim seviyesinin dmesi ne ve ekonomik problemlerine sebep olmutur. Kadlarn dtkleri durumla ilgilenmenin en nemli ey olduunu, onlarn ok hor ve aalk hale geldiklerini, fakirliin canlarna tak ettiini ve her birinin dilenci derecesine geldiini belirtir. Bir subamm, bir harann ikayeti ile mansblarnn alnp azledildiklerini ve halk iinde de itibarlarnn kalmadn dile getirir. Bu problem lerle ilgilenilmeyip, aldr edilmedii zaman d zen ve nizamn elden gideceini ifade eder (Da nman, 1997). Yazar, genel olarak ilmiye snfnn bozulmas nn sebeplerini, medreselerdeki eitim retimin bozulmas, kadaskerlerin mansblar rvetle ver mesi, kadlarn rvet almas, ilmiye snfnn h ret ve lkse dkn olmas, ilmiyeye ait yksek makamlarn unun bunun aracl ile verilmesi gibi sebeplere balamaktadr. Koi Bey, ilmiye snfndaki aksaklklar ve bo zulmalarn sebeplerini bu ekilde izah ettikten sonra, hal areleri zerinde de durmutur. Bu hal areleri ve zm iin tekliflerini ise yle aklar. lmiye'ye ait yksek makamlarn unun bunun aracl ile verilmesinin doru olmadn, en bil gili kimse ona verilmesi gerektii; kad olmann artnn bilgi ve ehliyet olduunu, ya, sene, soy ve sopun nemli olmadn belirtir. nemli olan bilgili ve dil olmasdr. Merdeseler ise ilim re nen, ilm aratrmalar yapan, reten kiilerin yeri olmas gerekir. Mlazimlikle ilgi ise, mlzimliin sk tutulmas gerektiini belirtir. Eer kanundan fazla mlzmlk verilmez ve hak sahibi olanlar dan bakas alnmaz, bilgin ile cahil bir tutulmaz sa, abuk dzene gireceini belirtir. Anonim, Kithu Meslihi'l Mslimn ve Menfiil- Mminin . Mellifin ismi, hayat ve ailesi hakknda herhangi bir bilgiye sahip deiliz. An cak metinden baz pasajlardan edinilen bilgiye dayanarak, onun bir mansb sahibi olduu ortaya kar. Mesela yazar: "Bu kitab te'lif iden kimesne mrnde mlzemet bilmez, gir nasibi haberi yoken gelr yetir. Sehl nesne ile kanat ider, bi-nyetillah" demektedir. Yine "Bu kitab te'lif iden kimesneye bir zamanda bir kise ake virmiler ve buyurmularki bu ake ehzade hazretleritbe serhu- imaretin de fukaraya tevzi' eyle deyu emr olundukta " ifadelerinden onun bir devlet grevlisi olduu anlalmaktadr. Mellifin, eserin eitli ksmlarndan elde edilen bilgiye gre, il miye snfna mensub olabilecei de ileri srlr. Eserin 1637-1640 yllarnda telif edilerek Keman ke Mustafa Paa'ya sunulduu anlalmaktadr (Ycel, 1988). adl eser I. XVII. yzyln ortalarnda kaleme alman, Me slihi'l- Mslimn ve Menfi'il'Mminn brahim (1640-1648) dneminde Osmanl mpa ratorluunun iinde bulunduu bunalmlar ve zm yollarn ortaya koymutur. Osmanl mparatorluundaki bozulan messeselerin ierisinde, l miye snfnn problemlerine detayl olarak eil mesi ve kitabnn birinci babn ilmiye snfna ayrmasndan, yazarn ilmiye snfna mensub ol duunu veya ona gre lmiye snfnn problemle rinin dier problemlerden daha nemli olduu kansna varabiliriz. Mellif dnyann dzenini, bilginlerin varl na dayandrr, onlara gereken ilgi ve saygnn gs terilmesini ister.llmiye snfnn ne durumda ol-

bilig-14/Yaz

'2000

40
duunu u ilgin aklamalaryla ifade eder: "Bu takdirce grelim ki ulemya ne vehile ikram olunmak gerekdr ki kapu kapu gezmiyeler ve be alt yl ma'zul hor ve hakr srnmiyeler, leyi u nehr mutla"larnda olalar; belki haftada ancak iki gn Kadasker efendiye mlzemete varalar. Mukaddema Hakm H mnolu sa iken ve da h nice edn kimesnelerin kapularna nice byk kadlar anun gibilerin kapusuna dah mlzemet iderlerdi ve nicesi fakirlikten kitaplarn satup ka ra cahil olurlard. imdi dhi b'aynihidir" (Ycel, 1988). Ulemnn gece, gndz ilimle urap, aratrma yapmalar iin gerekli imkanlarn veril mesi gerektii belirtilir. Kap kap dolaarak, be alt yl ma'zul kalp srnmelerinin nlenmesi ve geim derdine dmelerinin son derece tehlikeli olduu vurgulanr. Ayrca ulemnn fakirlikten kitaplarn satacak duruma geldiklerini belirtir. Hemen arkasndan bu durumu ortadan kaldr mak iin de u neride bulunur: "Pes bunlara mahll mansb bulman bir aresi budur ki r vet ile mehur olan kadlar gibi ve chil elebi kdilar ki atlar ve libaslar ve hizmetkrlar sipahi lie mnsib ola ve ilminde dah kmil olmaya; bunun gibileri edna ulufe ile blklere ve tmar lara hll hline gre yenieriyi hisara kardkla r gibi bunlar dahi bu vehile karmak buyurulursa hem sair ma'zullere yirler alurdu, hem si pahi t'ifesi dahi ilerinde ehl-i ilm olmala her vehile faidelenrlerdi" (Ycel, 1988). Yazara g re bu nlem alnrsa, ulemnn, alt aydan fazla "ma'zul yrimiyecekleri" kendisinden emin ve e refli olacaklarn, kadla vardklar zaman san cak beyinden, "Padiah kullarndan" korkmaya caklarn, kitaplarn satmayacaklarn, "hak zre icra" ederek, rvet yoluna gitmeyeceklerini ne srmektedir. Yazar tavsiye ve tekliflerine yle devam eder: "Eer bunlara bylece re olmazsa, bunlar yle mbtezel be alt yl ma'zul hor ve hakr, eer ekbir kapusunda, eer edna gezb ve tamm borlu olub, ondan mansb alub bu hl ile kdilma vardkda deme bir kdi hak zre er'i icra idemez. Ma'zulluk korhusundan ne sancak beine muha lefet ideblrler ve ne voyvodalarna ve ne sipa hilere ve ne re'yya muhalefet idebilrler. An cak her kii ile bir mudra zerine dirilb ya za'f- kavi ile hkm iderler ya biz'z-zarr ma'zulluk fe lketinden rvete dah perhiz idemez olurlar. Pes nzm- lem bunlarn ile olcak evel bunlarn ah vllerin tedrk itmek gerek imi ki mslmanlar huzur ideler" (Ycel, 1988). Osmanl mparatorluunda, Ulem snfna mensub olan kadlar lkede hem kaza ve hem de idar ve belediye hizmeti grevlerini yerine getiri yorlard. Bu mnsebetle kadlarn nemli grev leri vard. Bu adan grevlerini tam olarak yapa bilmeleri iin, onlarn hibir madd ve manev problemlerinin olmamas gerekir. Sancak beyine, reayaya, sipahilere azl olmak korkusuyla muhale fet edemedii zaman, grevini hakkyla yapama yacaktr. Uzun yllar ma'zulliyetten dolay, bor land iin hakkyla rvet almadan grevini ye rine getiremeyecektir. Nizam lem'in ancak ule m snf ile olacan ikinci kez tekrar eden yazar, ulemnn durumunu dzeltmedikten sonra, nizam- lemin olmayacan ve mslmanlarn hu zur bulamayacaklarn vurgular. Btn bu dzenlemeleri de vezir-i azamn yap mas gerektiini yle ifade eder: "Bundan vezr-i a'zam hazretlerine ta rz-i kyamet bu deti koduklar in her ehl-i ilm canu gnl ile hayi du'lar ideler idi ve nm- erifleri hod her giz fermu olmazd ve hem bu ehl-i ilm taifesi yenie rilerden artuk shtelikde, garblikde gurbet ek milerdir, tamm derece puhde olmulardr. Asi bunlar sipahilie lyklardr ve hem ir-merd ve killerdir ve limlerdir, her cihetleri ma'murdur, her ne hizmet zerine konulsalar kdirlerdr... Bu takdirce asi sipahilik ehl-i ilm tfesine mnasib imi, Hakk Te'l myesser ide" (Ycel, 1988). Yazar ayrca ilmiye snfna mensub kad, imam ve mezzin gibi din grevlilerinin durumla rna da deinmekte ve bunlarn tiryakilikten g revlerini yapamaz duruma dtklerini yle dile getirmektedir: "ol tiryakilikle mehur olmu benzi saru gegn tiryakiler olur ki suretlerinden tiryakilii belldr. Bunlardan kimisi kddr ve kimisi imm dr ve kimisi mezzindir. Pes bu ta'ifeye ki k-

bilig-14/Yaz

'2000

41 di veya imam veya mezzin olan gegn tiryak ola hi bir vehile bu mekle kimesnelere bu asi cihet ca'iz deldr, sarho bunlardan yek masla hat grr. Lkin gegn tiryak da'im mestdr. Ne sz szdr, ne ahdi ahddr, hibir menfa'ata ya rar taife deiUerdr. Acebdr ki bu tfeye bu kadar ruhsat virilr. Bunun gibilere bu asi mansb virilmese gayri cihet virilse ki zarar ancak kendye dokunsa mslmanlara dokunmasa sevbd. ir san'atlarda tiryakilik ayb olmaz, tiryak sebebi ile stadlklar ziyde olur (Ycel, 1988). Burada yazar ilmiye snfnn hangi iecein tiryakisi olduunu belirtmemi, ancak ilmiye s nfnn (kad-imam-mezzin) tiryakilik sebebiyle grevlerini yerine getirmediklerini belirtmekte dir. Dier lyiha mellifleri tiryakilik konusundan bahsetmemilerdir. Dolaysyla Kith'U Meslh yazarnn, ilmiye snfnn durumuna hakikaten vakf bir kii olduu, kanaatine varabiliriz. Katip elebi, Dstur'l' Amel li hlhi'l' Halel, (A, 1970a, VI; Gkyay, 1988; Bahinger, 1968; Advar, 1982; 1982). Daha ziyade Yurdaydn,

da aniden lmtr ^ (Gkyay, 1968; Bahinger, 1982). 1652-1653 tarihin de, devlet btesinde geli rin az, giderin fazla olmasnn sebeplerini aratr mak ve bte ana are bulmak zere toplanan divana, Katip elebi de katlmtr. Bu vesileyle bir nsz, blm ve bir sonutan meydana ge len risalesini kaleme almtr. nsz de, hkm darn slhat abalar, devletin iinde bulunduu durum ve risalesini yazma sebebini belirtir. I. B lm: Reayann Durumu. II. Blm: Askerin Du rumu. III. Blm: Hazinenin Durumu. Sonu: Devlet yapsnda meydana gelen bozulma; bte a ve askerin okluu bunalmnn zm. Katip elebi, belirgin olarak Ibn Haldun (1332-1406) takipisidir. O, tarih felsefesinin ve sosyolojinin kurucularndan birisi saylan Ibn. Haldun'un tarih felsefesinden byk lde etki lenmitir. Ibn. Haldun gibi, Ktip elebi de top lumlar, doma ve gelime, duraklama, gerileme ve yklma, devrelerinden geirmektedir. O n a g re bu devrelerin ksal ya da uzunluu kiilere ve toplumlara uygulanan tedbirlerin iyi ya da kt olmasna baldr. Katip elebi'ye gre toplumlar da, insanlar gibi kanlmaz sondan, ihtiyarlk ve lmden kurtulamazlar. Fakat yerinde ve zama nnda alnacak iyi tedbirlerle, bu sonu uzatmak ve bu devreleri daha salkl ve daha rahat geirmek mmkndr. O, bu gr ile etkilendii Ibn. Haldun'dan ayrlr. nk, Ibn. Haldun, devlet lerin ykselme, duraklama ve dme devirleri ol duunu belirtirken, bu dnemlerin yalnz kiilerin irade kuvvetleri, ihtiras ve ynelileri ile meyda na gelmediini, dardan ona yaplacak her trl mdahalenin hibir tesiri olmayacana inanr (Can, 1982; Yurdaydn, 1988). Osmanl aydnn her ne kadar eserinin birin ci blmne reayann durumu ile balamsa da, bu blmde ksa bir giriten sonra ilim ve ulem nn nemini uzunca aklayarak ilim ve ulemya verdii deeri ortaya koymutur. Ayrca kitabnn mukaddime ksmnda "Eyann tabiatnn srlar na ermi, nazar ve amel bilginin inceliklerine vakf aratrmaclara gre" ifadeleri, Katip ele bi' nin pozitif ilimlere ne kadar nem verdiinin ve bilimsel tavrnn gstergesidir.

Katip elebi diye anlan Mustafa b. Abdullah, 1609'da stanbul'da domu ve evleri de stan bul'da idi. Babas Enderun'a dahil bir memurdu. ehrin alimleri ve daire arkadalar arasnda Hac Halife diye anlmaktadr. Katip elebi, be alt yama gelince babas ona eitli hocalar tutarak on drt yama kadar ilim tahsil ettirdi. Bundan sonra divan kalemlerinden Anadolu Muhasebesi kalemine katip oldu. eitli seferlere katld. Ka d -zade'nin derslerine devam etti. On yl kadar ordu ile muhtelif seferlerde bulunduktan sonra, kendisini tamamen ilim tahsiline vermek zere stanbul'a dnd. Yaklak 1635-1648 aras eit li mehur hocalardan ilim tahsil etmitir. Melli fimiz hem kendisi bizzat geometri, astronomi, ma tematik gibi pozitif ilimleri renmi, hem de bu ilimlerin hocaln yapmtr. Katip elebi, gei mine yetecek olan, terfi ettirilmedii iin yl memuriyetten ayrlp tekrar ikinci halife olarak atand, memuriyetten ald para ile kanaat ede rek, daha fazlasn istememitir. Teliflerinin ou nu bu son yllarda vcda getirmi ve 1657 yln

bilig-14/Yaz

'2000

42
Yazar, ilmin ve ulemnn ne kadar nemli ol duunu enteresan bir rnekle yle ifade eder: "nsan vcudu, drt unsur tabiatndan olan, drt karmdan meydana gelir. Duygu ve g vastas ile kendini ynetmeyi baarr. Bunun gibi, top lumlar da drt temel esastan mrekkep olup, duy gu ve gce e deerde olan devlet yneticileri ara cl ile nefsin ynetimini ve dizginlerini elinde tutma makamnda olan yce Sultan idaresine bal kalmtr. Drt esas dediimiz, ulema, asker, tccar ve reayadr. Saygn ulema zmresi, beden de en nemli bir unsur olan kana eittir. nsan v cudunun kayna kalptir. Kalp ho bir cevherdir. Olduka nazik yapsndan dolay, bedende hare ket edemeyip kan onu, bedenin en ince noktala rna kadar ulatrr. phesiz, bedenin onunla beslendii gibi, alimler de kalp ayarnda olup, be reket ve bolluun temeli olan ilimle dorudan ya da dolayl olarak donanarak, bedenin organlar derecesinde olan cahilleri ve halk aydnlatr. Be denin kalpten yararland gibi, onlar da, limler den yararlanrlar. Kalbin, bedenin canlln sa lamas gibi, ilim de toplumun devamn salar.... Asker balgam, tccar safra ve yaps sfli ve top rakta olan reaya sevda derecesindedir. Nasl bu drt karm kendi arasnda, kaynap ayrlarak, birbirlerinden yararlanyor ve bylece insan varl saln buluyorsa, bu drt snfn yaradl ge rei, birlikte yaamak zorunda olmas nedeni ile birbirinden yararlanmas da toplum dzenini ve devlet yapsn sala kavuturmutur. Vcut ya psnn bozulmamas, bu drt karmn ll ol masn gerektirir. Eer nicelik ve nitelik bakmn dan biri fonksiyonunu yitirip bozulur veya arlarsa, ya dar atlmas ya da iyiletirilmesi gere kir" (Can, 1982). Katip elebi, o dnemin tp grne gre, insan vcudunun, kan, balgam, safra ve sevda ol mak zere drt karmdan meydana geldiini; toplumlarn da; ulem, asker, tccar ve reaya ola rak drt temel unsurdan meydana geldiini syler. Bunlarn ierisinde, ulem zmresini, bedende en nemli unsur olan kana benzetir. nsan vcudu nun kaynann kalp olduunu ve kalbin kan be denin en ince noktalarna ulatrdn belirtir. Nasl ki kalp, bedenin canlln temin ediyorsa, ilim de toplumun devamlln salar. Beden kalpten yararland gibi, toplumda alimlerden yararlanr. Bu durumda ilim ve ulem snf, top lum iin hayat bir nem tamaktadr. Ayrca ya zar, toplum yapsnn salkl olmas iin ulem, asker, tccar ve reayann uyum iinde olmas ge rektiini vurgular. Grev ismi vermeden, mansblarn ehline ve rilmediini ve rvetle ilgili olarak unlar belir tir: "Bu kntnn bir nedeni de vergilerin kat kat artrlmasdr. En byk neden de, grevlerin ehline verilmesi ve ehil olmayanlarn ve gaddar larn hakkndan gelinmesi gerekirken, btn ma kamlarn yksek fiyat ile satlmas olmutur. Satn alan lanetlikler sratle evvela dedikleri pis para y fazlas ile toplamaya alrken, mecburiyet ba hanesi ile o grev bir bakasna daha satlr, o da gittii zaman halk daha ziyade bask altna alr. Reaya fukaras iki katma karlan ar vergileri deyemezken, zalimlerin bu ekildeki zulmne dayanamayp bunalma girdiine de phe yoktur. Gemite, rvetilik sulamas ile bir oklar iinden karlm ve gzden dmtr. Birok devlet ileri gelenleri de katlolunmuken hl, aklen ve er'an zararl ve ayplanan bu huy, devlet ilerinin dayana olunca, o devlet ve hazinenin halinin ne olacan varn siz dnn" (Can, 1982). Yazar burada her nedense, hangi mansplarn ehline verilmediini, yksek fiyatla satldn ve kimlerin rvet aldn aka belirtmemitir. Halbuki daha nce belirttiimiz gibi, Kith'i Mstetab yazar, Koi Bey ve Kthu Meslihfl' Mslimin ve Menffil' Mminin yazar kadlklarn ehli ne verilmediini, Kadaskerlerin ve kadlarn r vet aldklarn aka belirtmitir. Katip ele bi' nin anlatt problemler, nceki problemlerin aynsdr.Roller tamamen birbirine benzemekte dir, sadece aktrlerin isimleri belirtilmemitir. Btn devlet messeselerinde olduu gibi, tabi atyla kadaskerlik ve kadlk kurumlarnda da ay n aksaklklar kmtr. Ayrca yazarn, "Bir ok devlet ileri gelenleri" ifadesinden de bunu aka anlayabiliriz.

bilig-14/Yaz

'2000

43
Ulemnn ba durumunda olan eyhlislm nemini ise yle belirtmitir: "Daha nce insa nn nefsi, devlette Sultan; akl gc, veziri; idrak gc, eyhlislam temsil ettiini ve dier drt unsurun da toplum tabakalar derecesinde olduk larn anlatmtr" (Can, 1982). Bu sefer de ey hlislm yine ok nemli bir konumda, idrak g cnn temsilcisi mevkiinde nitelendirmitir. Katip elebi, daha nce belirttiimiz, nasl ki beden drt karndan meydana gelmise; toplu mun da drt unsurdan meydana geldii benzetme sini birka defa tekrarlamtr. Yani bedenin sa laml, kuvvetlerin dengelenmesi ve bir birleriyle balantlaryla ayakta duruyorsa, devletin sa laml da bu drt snf halkn denkliiyle olaca n belirtir. Bedenin sal nasl ki bu kuvvetle rin denkliine bal ise, toplum dzeni de, bu halk tabakalarnn denkliine baldr. Geri ikisinde de gerek bir dengenin sz konusu olmadn be lirtir. Fakat bu atmann bir dereceyi amamas n, yapnn bozularak shhate zarar gelmemesini nerir. Ayrca toplumu meydana getiren bu un surlarn, duraklama dnemine kadar salam oldu unu, sonra yava yava gszleerek, tam olarak grevlerini yerine getiremediini de belirtir. Yazar bu eserinde dikkatimizi eken nokta ise udur. Devletin bozulmasnn sebeplerini tesbit ederek ortaya koymas ve tesbitlerle kark, tek lifleri de birlikte bize sunmasdr. Yani toplumu meydana getiren en nemli unsurun ilim ve ule m olduunu belirtmi ve bu unsura gereken ne min verilmesi, dier unsurlarn da hem kendi ara larnda, hem de ulem snf ile aralarndaki m nasebetlerin salkl, uyumlu olmas gerektiini belirtmitir. Katip elebi, Mizn'l Hak Fi thtiyarfl' Ahakk (Gkyay, 1980; Gkyay, 1968; Advar, 1982; Yurdaydn, 1988; Bahinger, 1982; A, 1970a, VI). Katip elebi'nin en son eseri olup, 1656 senesin de kaleme alnmtr. O eserini dnemin iddetli mnakaalarnn konusu olan baz meseleler zerinde, olumlu ve yapc fikirler ileri srerek, bunlarn asl mahiyetlerini ortaya koymu ve anlamsz kavgalar nlemek iin yazmtr. Ka tip elebi, bu eseri iin: "Fakir bundan nce ni celerini doru yol gsterip itidale yneltmek su retiyle taassup bandan kurtarmak iin u kk eseri kaleme aldm" (Gkyay, 1980) diyor. Esasen Mizan'l'Hak, pozitif ilimler ve felsefe nin bir savunucusudur. Ayrca yazar bu ilimlerle dinin uzlatrlmas zerindeki dncelerini bize bildirir. Eserin nsznde o dnemin taassubun dan ikayet eder ve pozitif ilimlerin lzumunu sa vunur, slm aleminde ilim tarihinin ksa bir ze tini verir. nszde yazar o dnemde toplumun iine dt durumu yle ortaya koyar: "Kimi kiiler kendilerini vesveseye dren eytann azdrp yoldan karmas yznden tank gsterme yolu nu brakp bilgisizliinden ve ahmaklndan t r zanlara ve iindeki kukulara kaplarak tann karsna kmak diler, bundan dolay da birka meselede kavgaya ve bo taassup hastalna tutu lur. Gemite olan taassup savalar gibi bu akl szlarn bo uramalarnn da zamanmzda vuru up krmaya yol amasna az kalmt. Bunun iin kavgal meselelerde tank yolunu gstermek iin birka satr karalayarak adna Mizan'l'Hak fi thtiyarfl' Ahakk denildi; ta ki herkes bu kavgann, bu birbirleriyle dmanca uyumazln konusu nedir ve bundan nasl bir sonu alnr, bilsinler de ahmaklk vadilerinden dnp kuru kavgadan vaz gesinler" (Gkyay, 1980). Yukarda belirttiimiz gibi, Mizan'l'Hak po zitif bilimlerin ve felsefenin savunucusudur. Yazar nszde, taassuptan bahsetmi, bunun sebebinin de cahillik olduunu belirtmitir. Giri blmn de ise, ilimlerin tasnifini yaparak konularn ele almtr. Bundan sonra, pozitif ilimle dinin at madn yle ifade eder: "Bundan dolay kimi bilgisizlerin bu iki ilmin dince yasak olduunu sylemeleri bilgisizlikten ve ahmaklktandr. Yok sa gerei arayan bilginlerin ou bunun gerekti i dncesindedirler" (Gkyay, 1980). slam leminde ilim tarihinin ksa bir zetini verdikten sonra, taassup ve felsefe dmanln dan yle bahseder: "Lakin nice bo kafal kimse ler slamln balangcnda bir maslahat iin or taya konan rivayetleri grp, cansz ta gibi -akl larn kullanmadan- salt taklid ile donup kaldlar. Asln sorup dnmeden redd ve nkr eylediler. Felsefe ilimleri diye ktleyip yeri g bilmez ca-

bilig-14/Yaz

'2000

44
hil iken bilgin geindiler. Onlar Allahn gklerde ve yerdeki o muazzam mlk saltanatna, Alla h n yaratt herhangi bir eye, belki ecellerinin yaklam olduuna da bakmadlar tehdidi kulak larna girmedi. Yere ve gklere bakmay kz gibi gz ile bakmak sandlar. Ulu Osmanl devletinin ilk alarndan Sultan Sleyman H a n zamanna gelinceye dek hikmet ile eriat ilimlerini uzlatran gerek aratrclar n almlard. Ebu'1-feth (Fatih) Sultan Mehmed H a n Medris-i Semaniye'yi yaptrp kanuna gre i grlp okutulsun diye vakfiyesinde yazm ve "Haiye-i tecrid" ve "erh-i Mevkf" derslerinin okutulmasn bildir miti. Sonra gelenler bu dersler felsefiyttr diye kaldrp "Hidaye" ve "Ekmel" derslerini okutmay akla uygun grdler. Yalnz bunlarla yetinmek ak la uygun olmad iin ne felsefiyat kald, ne Hi daye kald ne Ekmel. Bununla Osmanl lkesinde ilim pazarna kesat gelip, bunlar okutacak olanla rn kk kurumaya yz tuttu. Kimi kyda kede Dou-Anadolu'da yer yer kanuna gre ders gren rencilerin daha balangta olanlar stanbul'a gelip byk tafra satar oldular" (Gkyay, 1980). Taassup iinde olanlarn akllarn kullanma yp, sadece taklit ile ilerlemediklerini, asln sorup dnmeden redd ve inkar ettiklerini belirtir. Fel sefe ilimlerini ktleyenler ise, cahil olduklar halde bilgin yerine gemilerdir. Fatih Sultan Mehmed (1451-1481) zamannda felsefe ilimleri nin medreselerde okutulduunu, daha sonra ise pozitif ilimlerin kalkarak Islam ilimlerin kald n; sadece Islam ilimleri tahsil etmenin de akla uygun olmad iin, hem felsefe ilimlerinin hem de Islam ilimlerin ortadan kalktn belirtir. Ya ni felsefenin medreseden kaldrlmasyla medrese lerin gerilemesinin baladn ifade eder. Taassub iinde olanlarn ve felsefeye kar olanlara kar izlenecek yol ve zm yollarn da hemen arkasndan vermitir. "Onlar grp kimi kabiliyetli olanlar zamanmzda hikmet renmek istediler. Fakir de yoklama ve ders okutma srasn da istidad olan rencileri, Sokrat'm, Eflatun'u heveslendirdii gibi, varlklarn gereini arat ran bilimi renmeleri iin tevik ettim, bu risa lede de t ve hepsine nasihat olsun diye birka madde alp syledim. Ta ki mutlak ilim adna ola n elden geldiince renmeye alsnlar, elbette bir yerde lzm olur, zarar olmaz. Ktleyip inkr eylemeyeler. Zira bir eyi inkr o nesneden uzak ve yoksul kalmaya yol aar" (Gkyay, 1980). Do udan gelen cahil rencileri grnce, baz kabi liyetli olan renciler hikmet (felsefe) renmek istemiler. Tabi Katip elebi de, onlar yoklama ve ders okutma esnasnda felsefe derslerine sn drmaya, heveslendirmeye alm ve onlara fel sefe dersi okutmutur. Yazar, grld zere fel sefe derslerinin gayretli savunucusu olmu ve bu konuda aba sarfetmitir. Ulemnn mutlaka hendese, riyaziyat bilmesi gerektiini savunan yazar, bu fikrini de yle tu tarl bir hale getirir: Hendese bilen mfti ile hen dese bilmeyen mftinin fetvasn yle aklar. 'Bir kimse boyu ve eni derinlii drt zr bir kuyu kazmak iin birini sekiz akaya tuttu. O da boyu ve eni ve derinlii iki zr olan bir kuyu kazd ve karlnda drt aka istedi. Fetva ettirdiler, hen dese bilmez mfti drt aka hakkdr, dedi. Hen dese bilen mfti hakk bir aka diye fetva verdi, dorusu da budur. nk iki zr kuyu drt zr kuyunun sekizde biridir. cretin de sekizde bir ol mas gerektir' der. Yine ayn ekilde, Hendese bi len kad ile hendese bilmeyen kadnn hkmn yle aklar: "Bir kimse boyu ve eni yz zr ol mak zere bir tarlay bakasna satp teslim edece i zaman boyu ve eni ellier zr iki tarla verdi. Aralarnda uyumazlk kp bir kadya vardlar ki hendese bilmezdi. Haklar budur diye hkmeyledi. Sonra bir hendese bilen kad bulup dinlettiler, yarm hakkdr dedi. Dorusu da budur. Bunlarn asln bilmek isteyen riyaziyat grmeye heves eyleye" (Gkyay, 1980). Hendese ve riyaziyat bilimlerinin nemini, hendese bilen mfti ile hendese bilmeyen mfti; hendese ve riyaziyat bilen kad ile hendese ve ri yaziyat bilmeyen kad rneklerini vererek somut bir ekilde aklamtr. Dolaysyla ulem snf nn (zellikle kadlar ve mftlerin) mutlaka po zitif ilimlerden (en azndan hendese ve riyaziyat) gibi ilimleri bilmesi gerektiini, ayet bilmezse yanl fetva vereceini ve iini tam olarak yapa mayacan ortaya koyar. Yine Tefsir ilminde de, Kuran- Kerim tam ve

bilig-14/Yaz

'2000

45 doru olarak aklanp yorumlanabilmesi iin, astronomi ve kozmografya ilminin bilinmesini; s kender'in bir sz zerine, corafyann okunup incelenmesini gerektiini belirtir. slam hukuku alimlerinin riyaziyat bilmesi gerektiini de ifade edince, Islam ilimlerin tahsil eden her renci nin pozitif ilimleri okumas gerektii ortaya k yor. Katip elebi, Osmanl mparatorluunun o dnemdeki, ilim lemi arasndaki iddetli mna kaalarn konusu olan baz meseleler zerinde olumlu ve yapc fikirler ileri srerek, bunlarn asl mahiyetlerini ortaya koymu ve anlamsz kav galar nlemek iin gayret sarfetmitir. nk zellikle vaizler ile tarikatlarn aras tamamen alm, karlkl tartma merhalesi ortadan kalkm, neredeyse atma kacak duruma gel mitir. Yazar bu iki zmrenin de aralarndaki me seleleri dahi, mmkn mertebe iki taraf da incit meden, doru olanlar syleyerek, halletmeye a lmtr. Yazar tler blmnde de, vaizlere, renci lere, ilmiye snfna nasihatlarda bulunmutur. Herhalde, vaizlerle tarikat camiasnn arasndaki husumet ok ileri safhaya girmi ki ilk nasihati vaizlere yapmtr. Vaizlere verdii tenbih ve nasihatlar ok ilgin ve nemlidir: "Vaiz efendilere yakan ttr. Burada vaaz ve nasihat dabn dan bir kan bildirmek iin bu d veriyo ruz.... Birinci edep budur ki vaaznda ehir halk nn tresine ve detine ve stlahna aykr szler olmya. nk dedikoduya ve karkla yol aar. kinci edep budur ki mslmanlar arasnda uyu mazlk varsa gzellikle ve yumuaklkla, tatl sz le ve gnl alc tlerle onlar uyumaya, birbi rinden nefreti ve birbirlerine dmanlklarn n lemeye yarayacak vaizler ola. Bir yan tutup te yan azarlayarak grlt edilmesin. Bu dmanl n artmasna yol aar" (Gkyay, 1980). lmiye snfna ve renciye ise ok nemli nasihatlarda bulunarak unlar belirtir: "Bu fakir den ders gren talebeye hususi olarak, ve teki ta lebeye umum olarak yarayan ttr. lkin kabi liyetli olan kimseler, ilk bilgileri grdkten son ra... teki konulara geip yolunca uraarak her kesrede vahdet canibinden balamal. Bir konuyu adam-akll piirip tamamlamadan baka konuya gemeye... Ve renimi tamam olmadan kimi mansplara ve ilm vazifelere heves eylemeye. nk kadlk, mftilik, vaizlik, imamlk ve ha tiplik yolunca ilimle uramaya engeldir. Onlarn gerektirdii vazifelerle uramak lzm gelir. renimini tamamladktan sonra da nazariyyatm vahileri unutmasna sebeptir. mdi gerekten ilim isteyen talebe, kazalara uramaya, geim ii ni bir baka yoldan salamaya baka" (Gkyay, 1980). Yazar son nasihatini ilmeye snfna ve ta lebeye yaparak kitabn bitirmitir. Burada dikka timizi eken, kadlk, mftilik, vaizlik, imamlk ve hatiplik yaparak ilim yaplamayacann vurgulanmasdr. Hezarfen Hseyin Efendi, Telhs'l Beyn f Kavnri'i -i Osman (tlgrel, 1998; Bursal, 1965, III). Hseyin Efendi 1600 tarihinde stanky'de domu, ilk renimini memleketinde yaptktan sonra stanbul'a gitmi ve lnceye ka dar orada kalmtr. stanbul'da devaml olarak ilimle uraan ve yabanc bilginlerle de temaslar kuran Hseyin Efendi ayn zamanda byk bir k tphane kurmutu. Ksa bir mddet IV. Mehmed'in tarih hocal grevini ifa etmitir. Yazar, divan hizmetlerinden, Defter Eminlii grevini yapt tahmin edilebilir. nk, Telhis'l'Beyan isimli eseri, XVII. yzyl devlet tekiltna ait bu kadar ak malumat verebilmesi, onun Defter Emini olarak alt kanaatini glendirmekte dir. Tarihi eserlerinin yannda, ahlak, tasavvuf ve devlet tekiltna ait kitaplarnn yan sra, tp sa hasnda da eserler vermitir. Hseyin Efendi, ilk defa bat kaynaklarndan istifade eden ve edindi i malumat eserlerinde kullanan tarihilerdendi. Bu arada, stanbul'a gelen Avrupal limlerin o unu tanrd ki, bunlar arasnda Kont Ferdinand Marsigli, Demetrius Cantemir, Petis de la Crox ve Antoine Galland' sayabiliriz. Yazarn mrn ilm aratrma ile geirdii ve muhtemelen 1679 tarihinde stanbul'da ld belirtilir. (Ilgrel, 1998; Bursal, 1965, III; Bahinger, 1982; TDVlA, XVIII; Yurdaydn, 1988). Hezarfen Hseyin Efendi'nin, tarih ve tekilt tarihine dair iki nemli eseri vardr. Tarihle ilgili eseri olan Tenkh't Tevrih.4 Mlk adl eserini

bilig-14/Yaz

'2000

46 IV. Mehmet'e (1648-1687) sunmutur. Bu eserini hazrlarken baz zor meseleleri ilim erbabndan Reis'l-Kttb zzeti Efendi'ye danmtr. Daha sonra bu eserini zzeti Efendi'ye arzetmitir. zzeti Efendi, "Tenkih"in ok faydal bir eser olduunu belirterek, Hezarfen Hseyin Efendi'yi Osmanl devlet tekiltna ait yeni bir eser vcda getir mesi iin tevik eder. te Hseyin Efendi, bu te vik ve tavsiyeler zerine, esasl aratrmalara giri mi, tarihleri, devlet dairelerindeki defter ve he saplar tetkik ederek, zellikle kanunnmelerden istifade yoluyla, eserini meydana getirmitir. Bu eserine de Telhs'l Beyan f Kavnri'i I-i Osman adn vermitir (tlgrel, 1998; Yurdaydn, 1988; Bahinger, 1982). Eser, on bab ve birok fasl lardan meydana gelmitir. Adndan da anlald gibi esasen eseri Os manl devlet tekilt ve Osmanl kanunlardr. Fakat yazar, bu arada Osmanl devletinde o srada mevcut knt ve dzensizliklerden bahsetmi tir. Eserin bizim almamz ilgilendiren blm "Der-Beyn- Ulem-y Kiram ve Rsm- Bert Ahkam" adn tayan onuncu blmdr. Yazar, toplumdaki ulemnn ve ilmin nemi ni yle aklar: "Bu zmre-i celile, erkn' erba'ay devletin rkn-i azmi ve eref ve rtbe cihetin den sairlerinin mukaddemi olup, beden-i insanda hlt- mahmd deme mmasil ve sair esnaf dahi ihata mu'dil dmtr. Kalb ki, menb'- rh- hayvanidir. Ve rh- hayvan bir cevher-i latfdir ki, gayet letafetinden bedene bizzat cereyan edemeyp, dem an hmil olur... ve cmle a'za ve civrihe sl ider. L-cerem, beden annla hayat bu lup, mntefi olduu gibi lem-y eri'at- hakikat dahi... etraf- beden makamn da olan mmlere ve avama eridirp... Rh- hayvan kvam ve devm- bedene sebep olduu gibi, ilm dahi kyam ve devm- cem'iyyet ve devlete sehehdir (tlgrel, 1998). Ulem zmresinin, devletin drt temel direi nin en nfuzlu ve ehemmiyetlisi olduunu belir tir. Hseyin Efendi de, Katp elebi gibi o dne min tp grne gre, insan vcudunun, kan, balgam, safra ve sevda olmak zere drt karm dan meydana geldiini; toplumlarn da "erkn- erba'" dan meydana geldiini ve bu drt temel direkten en nemlisi olan 'ulema' mn, eref ve rtbe bakmndan en nde geleni olduunu be lirtmitir. Hseyin Efendi'nin kaynaklarndan bi risinin de Katip elebi olduu bilindiine gre bu benzetmede ondan istifade etmi olabilir. Katip elebi'de akladmz tebihin aynsn burada bulmaktayz. kisi arasndaki fark ise, Katip ele biye gre, toplumu meydana getiren, ulem, as ker, tccar ve reayann uyum ierisinde olmas gerektiini, aksi takdirde toplum ve devlet dze ninin bozulacan belirtir. Hseyin Efendi ise, il min ortadan kalkmasyla, toplumun ayakta dura mayacan ve devam edemeyeceini, devletin de ortadan kalkacan belirtmektedir. Kendi zama nnda ise, ilim ehline rabetin kalmadndan i kayet eder. Osmanl mparatorluunda eyhlislmn en yksek rtbede ve derecede olduunu, sadrazam dan bazen stn, bazen da ayn mertebede oldu unu belirtir. Btn ulemya, Osmanl Devletin de yaplan hrmet ve saygnn, hibir slam dev letinde olmadn vurgular. nceden Osmanl Devletinde kaza ve fetva ilerinin bir lime verildiine iaret ederek Sultan Murad Gazi zamannda Molla Fahrddin'e yk selme teklif edilince "Beyt'l-ml'den hissemiz, kifayet mikdrdr; ziyde hell deildir" diyerek kabul etmediini belirtir. O zaman, bu parann kafi geldiini, sonra devletin zamanla "an u un van byyp, eshab tantana ve drat kullanmak rf ve adet oldu" diyerek ulemnn an ve hre te dknln anlatr. Yazar zamanndaki h ret ve tantanadan ikayet ederken, "Pes, bu asrlar ol zamana kyas olunmaz... Her asrn bir rf ve her rfn bir mktezas olur" diyerek deiik bir gr as ortaya koymutur (tlgrel, 1998). Fatih Sultan Mehmed'in son zamanlarnda, fetva makamna o kadar rabet edilmediini zik rederek, hatta Molla Tusi'nin, Sahn tedrisi ile fet va iini birlikte yaptn belirtir. Yani nceden ulem snfnn lkse ve tantanaya dkn olma dn, hem tedrisat, hem kadlk ve hem de fetva iini birlikte yrttklerini, ayrca fetva makam nn fazla rabet edilen bir makam olmadn ifa de eder. Daha ncede ulem arasnda, mnakaa ve

bilig-14/Yaz

'2000

47
ekimelerin olduuna dair rnekler verdikten sonra, zamannda da bunun devam ettiini yle ifade eder: "lel'an silsile kekei ile halleri diergn ve tertb-i silsile esnasnda kemeke-i erbb tarkden ekseri zr u zebndur" (tlgrel, 1998). Hezarfen, Medrese hocalar ve talebelerinin kemeke ierisinde olduunu, ders iin medrese ye ayda ylda bir gittiklerini, eitli meguliyetler den dolay baz mftilere bir kere ders bile nasip olmadn zikreder. Medrese rencilerinin ve hocalarnn ackl durumunu da yle belirtir: "Fetva itigali arasnda ma'zul mollalar ve mderrisin ve krkdan ma'zller gelp gidp tasaddiden hli olmazlar. Medreseye varup ders din lemek zerlerine lzm iken, kesret-i itigalden ayda ylda bir varmaa elleri demez ve ba'z mf tilere bir kerre ders bile nasib olmaz. Ma'a-zlik tevliyeti kethdalarnda ve cmle hail abd-i evkf-i cami' kendlerden olup, ondan gayri Topha ne'de Kl Ali Paa Cami'i gibi nice evkafn ne zreti merutalardr" (tlgrel, 1998). Yazar, bu bozukluk ve aksaklklarn dzeltil mesi ile ilgili zm yollarn yle aklar: "Padi ahlara lzmdr ki ahynen eyhlislam da'vet edp mushebet eyleye. Bu ahvl-i lemi kendden sul eyleye. "Taradan zulm u fe'addi olur mu, nin beni ikz eylemezsin. eyhlislam, umm- ehl-i Islamn eyhi dimektir. mdi tark den i'vicc zere olanlar nin bana bildirmez sin. Rz- cezada vebali senin boynuna" dey bu na benzer szler sylemek lzmdr" (tlgrel, 1998). Yazar'a gre bizzat padiahn eyhlislm ararak, bu durumu ondan renmeli, tarada olan zulm niin haber vermediinin hesabn sormaldr, diyerek, btn sorumluluu Padiaha ve eyhlislma ykler. Kadlarn grev srelerinin belli olmadn, bazen bir sene veya daha fazla olabildiini belirt tikten sonra, Ebussuud Efendi kazasker oluncaya kadar, derslerden mezuniyet srasna baklmaks zn, herkesin bir yolunu bularak mderris olduu nu rivayet eder. Fakat Ebussuud Efendi (Uzunar~ k, 1983, 11) dersten icazet alp kazaskerlerin da iresinde sra bekliyenler iin bir ruznme tutarak bu ii sraya koymutur (tlgrel, 1998). Mellif zamanndaki, medresenin, ilim alemi nin, ulemnn sosyal, ekonomik ve bilimsel yn n zetle yle ortaya koyar: "Zira zemnede mehdim zmresi riyet olunup nice ehl-i ilm pyiml olup ayakda kalmdr. Zemnede ise okumak yazmak vadileri bi'1-klliyye metruk olmudur. Ekser ulem merdan fark olunmaz. Kadaskerler gayet dindar ve perhizkr ve ehl-i ilm demler gerekdir. Geri ba'zs ehl-i ilm olur. Lkin medyun olduklar in kadasker olduklar gibi kazalar "bey' men-yezid" idb ve "duyn ile kazaya vsl olan adi mi eyleyecekdir". Ehl-i hizmetden hne bana onar on beer aka almaynca hizmet tev zi' eylemez. Harcc ve avrzc kadya murad vericek reaya zerine ykledr. Kad zulme rz ver mese, ehl-i rf ta'addiye kadir olmazlar. Yine fesd, kudat tarafmdandr" (tlgrel, 1998). yle anlalyor ki, yazarn zamann da, hiz metilere sayg gsterilir hale gelmi, ilim adam lar ise ayaklar altna alnm, hibir itibar grme meye balamtr. Medreseler, renciler ve hoca lar tamamen ilimden uzaklamlar, eitim re tim olmad gibi, ilm aratrma ve retimde kal mamtr. Hezarfen, kadaskerler ve kadlarn durumlar n da anlatr: Kadaskerler borlu olduklar iin, greve geldiklerinde kazalar (kadlklar) ak ar trma ile satyorlard. Tabiatyla borlu olarak ka zaya giden kadda adaletle hkmetmeyecek, eit li vesilelerle halktan rvet alacaktr. Burada, bo zulmann sebebi ise kaddr (tlgrel, 1998). Ulem snfnn (kadasker, kad, mderris) s lh ve dzelmesi iin nerdii teklifler ise unlar dr: "Padiahlara lzmdr ki, ulem zmresin mu'azzez ve mkerrem tutalar. Fakir'1-hl olan larna vezaif ve atyay diri buyurmayalar. Ve i lerinden fzl ve kmil Perhizkr muttaki olanla rn mntz blup, mteerri' ve mtteki olanlara irinden ziyde riyet eyleyeler ve mahfice b-garaz demler ile herkesin ahvalini tecesss etdirp ol makalelere czckler gndermekle, hatrn ele alup, ire dahi iyilie tergb hasl ola. Ve mddet-i meddeden ber, ma'zl ve mstahaklara, kimseye danmadan mertebesi olan mansb ile behremed klma". Kadaskerlerle ilgili olarak ise "Kadaskerler gayet dindar ve perhizkr ve ehl-i ilm demler gerekdir... mdi Pdih kadaskerler ahvalini tecesss edp, ba'z kimselere ahynen aka ile kadlk aldrp, ba'dehu kim etmi ise yz-

bilig-14/Yaz

'2000

48 ledirp sezasna gre ceza ey leye. Kadlk ahkam eriyye icras in hl halk maln ne yzden al maa adi dd ile mehur olanlar, vakti geldi dey azl eylemeyp ibka buyuralar. iri dahi an grp iyilie heves ideler.... Cmle ilerden pdi h mesuldr. Ben filana sipari eyledim, demek le hals myesser deildir. Padiah lzm olan iylerini bulup, zlimlerine asla mansb virmemek gerek. Zlimi re'ya zerine taslit eylemek, kurdlar koyun srsne salvermekdir" (tlgrel, 1998). Hezarfen Hseyin Efendiye gre, memlekette Eitim retim tamamen bozulmu ve yok olmu tur. Ulemya itibar edilmemekte ve sayg gsteril memektedir. Sosyal ve iktisad durumlar lks, ih tiam ve baka sebeplerden dolay ok ktye git mitir. Padiahn genel olarak btn ulem snf n nceki itibarl ve saygn durumuna getirmesi gerekir. lerinden layk olanlara, dierlerinden daha fazla sa gstermelidir. Uzun mddet ma'zul ve mstahak olanlara, kimseye danmadan ona grev vermelidir. Kadaskerlerin gayet dindar ve perhizkar ve ehl-i ilim olmas gerekir. Yine padi ah, kadaskerleri aratrp, rvetle kadlk veren leri cezalandrmas gerekir. Yazara gre, padiah btn ilerden mesuldr ve padiahn iyileri bu lup grev vermesi, zalimlere asla grev vermeme si gerekir (tlgrel, 1998). Osmanl aydn, son slh teklifini ise, ren cilere ynelik yapmtr. rencinin derslere muntazam drt gn devam etmesi gerektiini be lirtir. Derslerin tamamn okumadan mlazemete gitmemelidirler. Muteber kitaplar nasl okundu ise, ayn ekilde okunmaldr. Her renci okudu u dersleri temesskne yazmaldr. Yeni hocas temessksz olan talebeyi kabul etmemelidir. Medresede okutulan derslerin tamamn, srasyla okuyup bitirmelidir. Her medresenin mtevelli ve nazrlar zikredilen kanunlara uymalar ve kimse kimseden danimend ayartmamas gerekir (tlg' rel, 1998). Hseyin Efendinin bu tekliflerinden de Eitim retimin tamamen zldn hocasyla, talebesiyle bir kemeke ierisinde bulunduunu anl yoruz. Ona gre bu durum, hocasyla, talebesiyle birlikte dikkat, anlay ve gayretle dzelecektir. Osmanl mparatorluunda en nemli eitim retim kurumu olan medrese, devleti ayakta tu tan temel kurumlardan biriydi. nk devlet te kiltnn ve brokrasinin eitim grm eleman lara ihtiyac vard. zellikle hukukun uygulanma s ve idari grevleri yerine getiren kadlar medre selerden yetiiyor, btn retmen, retim yesi kadrosu buralardan salanyordu. Velhasl koca devletin eitim retim ykn medreseler ta yordu. Medreselerden bugnk anlamda sadece din grevlisi yetimiyordu. eyhlislam, kadasker, kad, mfti, mderris, vaiz, imam, mezzin ve hat ta divann yesi olan Kadasker, Defterdar ve Nianc da genellikle ulem snfndan olurdu. Yani bu durumda Osmanlnn aydn, edebiyat s, sanats, mzisyeni, retim yesi, brokrat byk lde medrese mezunu idi. Buna paralel olarak o dnem yazarlar, Os manl toplumunu eski anlaya gre, drt ayr s nf olarak grmektedirler. lmiye snf ise, aksam erbaa diye nitelendirilen ana direklerin en nemlisi olarak belirtilir. te bu derece nemli bir snfn gerilemesinin, bozulmasnn sebepleri ni ve zm yollarn aratrmak, Osmanl mpa ratorluu asndan hayt nem tamaktadr. Bu almamzda XVII. yzylda Osmanl aydnna gre, ilmiye snfnn ve medresenin bozulmas ve zm yollarn aratrmaya altk. Netice olarak, Kith'i Mstetb yazar hemen hemen btn lyihalarda sz konusu edilen rve tin, devletin btn kurumlarnda hediye ad al tnda verilip alndn, ulem ve devlet adamlar arasnda sanki gzel bir adet ve meru bir duruma getirildiini belirtir. Hatta doru drst olan kii lere makam verilmedii gibi, ie yaramaz kabul edilirdi. Ulem snfnn ok lks bir yaam ieri sinde olduunu, dolaysyla mecburen borland n, mansb alnca da rvet almak mecburiye tinde kald anlatr. Hatta bu rvetler zulm de recesine gelmitir. Liyakatsiz kiilere hak etmedik leri mansb ve rtbe verilmesini de tenkit eder. Ulemnn szlerinin fiillerine uymadn, dolay syla rnek olmadklar iin, dier devlet hizmeSONU

bilig-14/Yaz

'2000

49 tinde bulunanlarnda doru yoldan uzaklaarak bozulduunu zikreder. Kitb- Mstetab'da ilgin olan bir husus ise, "Ulemda tama' ve hamakat" olduunun belirtilmesidir. zm yolu olarak ise, sorumlunun padiah olduunu, padiahn vezirle rini ve ulemy toplayp devletin bozulmasna se bep olan konular sormas ve aratrmas gerekti ine iaret eder. Ayrca padiahn vezirini grev lendirerek, bu aksaklklar gidermesini, ulemya danp istiare ederek zm yollar aramasn tavsiye eder. Koi Bey, lme ve ulemya deer verilmedii ni, bilginin devamnn bilginlerle olduunu atala r zamannda ulemya hrmet ve itibar edildiini belirtir. Ulemnn durumu gayet karmakark ve halleri periandr. Yazar zamanndaki ilmiye sn fnn hret ve lks dkn olmalarn tenkit eder. hret ve lks dkn olanlarn ilm ara trmalar yapamayacan vurgular. Medreselerin ve hocalarnn nizamlarnn bozulduunu, gerekli eitim ve retimin yaplmadn uzun uzun aklar. Kad askerler sk sk azl olunduu iin, ye rine gelenler azil korkusuyla devlet byklerine kar dalkavukluk yapmaya mecbur kalmlardr. Herkesin hatrn ho etmeye nem verir hale gel milerdir. Hak sahibi olmayanlara, mevkiler ve rilmitir. Kad askerlerin ve kadlarn rvet al dklarn uzun uzun rneklerle aklar. zm yo lu olarak, ilmiyye ait makamlarn unun bunun aracl ile ve rvetle verilmemesini, en bilgili ve ehliyetli olana verilmesini teklif eder. Mlzimliin ok sk tutulmasn, fazla verilmedii za man hak sahibi olanlar sknt ekmez, bilgin ile cahil de bir tutulmaz. Kadlarn dtkleri durum la ilgilenmenin en nemli ey olduunu, onlarn ok hor ve aalk hale geldiklerinin altn izer. Bu problemlerle ilgilenilmeyip, aldr edilmedii zaman dzen ve nizamn elden gideceine iaret eder. Kitah'i Meslih yazar, daha nce belirttiimiz gibi eserinin birinci blmn ulemya ayrm tr. Ulemya nem verilmesi gerektiini belirte rek, ulemnn sosyal ve zellikle ekonomik a dan ok kt durumda olduu vurgulanr. Ulem ya gerekli imkanlarn verilmesi, onlar "kapu kapu gezmiyeler ve alt yl ma'zul, hor ve hakr srnmeyeler, leyi nehr mtalaalarnda olalar" diye rek, hakikaten ulemnn ekonomik adan ok zor artlar altnda olduuna iaret edilir. ayet bu skntlar ortadan kalkmazsa, onlarn ilm aratr malarda bulunamayacaklarn, problemleri gideri lince gece gndz aratrma ve incelemeyle me gul olacaklard. lgin olarak, kadlarn, imam ve mezzinlerin tiryakilikten grevlerini yapamaz duruma geldikleri dile getirir. Osmanl mparatorluunda, ulem snfna mensup kadlar, lkede kaza, idari ve belediye hizmetleri grevlerini yerine getiriyordu. Bu m nasebetle kadlarn ok nemli grevleri vard. Bu adan, grevlerini hakkyla yapabilmeleri iin, onlarn hibir maddi ve manevi problemle rinin olmamas gerekir. Aksi takdirde, grevlerini tam olarak yerine getiremeyecekler, neticesi de devlet tekiltnn nemli bir ksm bozulacaktr. Nizam- lemin ancak ulem snf ile olacan, ulemnn durumunu dzeltmeden, nizam- ale min olmayacan ve mslmanlarn huzur bula mayacaklar belirtilir. Katip elebi, Dsturu'l' Amel'de, ilmin ve ulemnn ne kadar nemli olduunu ilgin bir r nekle aklar. O dnemin tp grne gre insan vcudunun kan, balgam, safra ve sevda olmak zere drt karmdan meydana geldiini; toplum larn da, ulem, asker, tccar ve reayadan meyda na geldiini, ulemy bedendeki en nemli kar m olan kana benzetir. Nasl ki kalp ve kan, be denin canlln salyorsa, ulem ve ilimde top lumun devamlln salar. Beden kalpten yarar land gibi toplumda alimlerden yararlanr. Katip elebi de, mansplarn ehline verilme diini, yksek fiyatla satldn genie aklar, fakat her nedense hangi mansblarm ehline veril medii ve kimlerin rvet aldklarn aka isim olarak belirtmez, ekinmi olabilir. Yazar tesbitlerle, teklifleri kark olarak vermitir. Teklif olarak.toplumu meydana getiren en nemli unsur olan ilim ve ulemya nem verilmesini belirtir. Ayrca bu drt unsurun hem kendi aralarndaki, hem de ulem snf ile olan mnasebetlerinin salkl, uyumlu olmasna iaret eder. Aksi takdir de toplumun ve devletin zarar greceini vurgu lar.

bilig-14/Yaz

'2000

50 Katip elebi'nin, Mizon'l' Hakk isimli eseri luklar padiahn dzeltmesini tavsiye eder. Son olarak da medrese hocalarna ve rencilerine y nelik tavsiyelerde bulunmutur. Aydnlarmzn ulem snfnn gerilemesi ve zm yollar ile ilgili tesbit ve teklifler genel ola rak u balklarda toplanabilir. Ulem snfnn (kadaskerler, kadlar) rvet almas; grevlerin ehline verilmemesi; bu snfn hret ve lkse dkn olmas; tamahkar olmalar. Bu benzer problemlerin yannda, farkl tesbitlerde de bulu nulmutur. Kitb- Mstetb yazar, "Ulemda ta ma' ve hamakat" olduunu; Kitab- Meslih yaza r, kitaplarn satacak kadar ekonomik skntda olduklarn ve tiryakilikten kadlarn, imam ve mezzinlerin grevlerini yapamadklarn vurgu larken; Katip elebi, medreselerin bozulmasn pozitif ilimlerin ve felsefenin medreselerden kal drlmasna balam, ulem arasndaki iddetli mnakaalar yapc fikirleriyle ortadan kaldrma ya almtr. almamzda, aydnlarmzn fikirlerinden faydalanarak, XVII. yzylda Osmanl ulem sn fnn bozulmasnn sebeplerine ve zm yollarn tesbit etmeye altk. zetle ulem snfnn b yk bir ksmnn ahlak ve ilm kntde olduu ve liyakatsiz kiilerin i bana getirildii, eitim ve retimin tamamen kemeke iinde olduu ortaya kmtr. Ayrca daha nce hazrladmz "XVI. Yzyl Osmanl Aydnlarna Gre lmiye Tekilatndaki zlmeye likin Tesbit ve Teklifler" adl al ma ile bu almay mukayese ettiimiz zaman unlar grdk. XVII. yzylda da, XVI. yzylda ki gibi bu snfn hret ve lkse dkn olmas, tamahkar olmas; ekonomik skntya dmeleri; ilmiye snfnn ahlak ve ilm kntde olmas; liyakatsiz kiilere grev verilmesi; medreselerde eitim ve retimin tamamen kemeke iine gir mesi gibi hususlar devam etmitir.

ise, medresenin o ada dt taassuba kar ya zlmtr. Fatih Sultan Mehmed zamann pozitif ilimler ve felsefenin medreselerde okutulduunu hatrlatr. Fakat zamannda felsefe ilimleri zararl dr diyerek medreselerden kaldrlmtr. Yazara gre, sadece Islam ilimleri tahsil etmek akla uy gun olmad iin, ne felsefi ilimler, ne de Islam ilimler kalmtr. Yani medreselerin bozulmasnn sebebini pozitif ilimler ve felsefenin medreseler den kaldrlmasna balamaktadr. Yazar bu eserinde, pozitif ilimlerin ve felsefe nin gayretli bir savunucusudur. Eserinin nszn de taassuptan bahsederek, sebebinin de cahillik olduunu belirtir. Ayrca pozitif ilimlerle, dinin atmadn aklar. Ulemnn, zellikle kad, mfti ve mfessirlerin, mutlaka hendese, riyaziyat ve corafya ilmini bilmesi gerektiini savunur. Aydnmzn ok nemli bir zellii ise, Os manl mparatorluunun o dnemdeki, ulem s nf arasndaki iddetli mnakaalarn konusu olan baz meseleler zerinde olumlu ve yapc fi kirler ileri srerek, bunlarn ortaya koymu ve an lamsz kavgalar nlemek iin gayret sarf etmitir. Hezarfen Hseyin Efendi, daha nceki ulema nn kanaatkar olduunu, zamanndakilerin an, hret ve tantanaya nem verdiklerini; nceki ulemnn hem tedris hem de mftilii birlikte y rttn imdi ise bunun ayrld belirtir. Daha nce ulem arasndaki mnakaa ve ekimelerin devam ettiini, hocalarn ve talebelerin eitli meguliyetlerden dolay, ders iin medreseye ayda ylda bir gittiklerini, tam bir kemeke ierisinde bulunduklarn uzun uzun aklar. yle anlalyor ki, ilim ve ulem ayaklar al tna alnm, itibarlar yok olmutu. Hocalar ve renciler tamamen ilimden, eitim ve retim den uzaklamlar; ilm aratrma ve retimde kal mamtr. Yazar, zm yolu olarak, tamamen pa diah ve eyhlislm sorumlu tutar ve bu bozuk

bilig-14/Yaz

'2000

51 AIKLAMALAR Mevl: Ulemann yksek snf hakknda kul lanlan "Molla"nm cem'i de mevl'dir. Mol la gibi mevl tabiri de kullanlrd (Pakaln, 1993,11). Ayn Ali Efendi'nin bu iki eseri ile Katip elebi'nin "Dstr'l -Amel li slahi'l- Halel" ad l eseri birlikte yaynlanmtr: stanbul, 1280. Ayn yaynn tpk basm, M.T. Gkbilgin'in Ayn Ali Efendi'nin iki eseriyle ilgili geni bir aklamay ihtiva eden bir nszle birlikte yaplmtr: stanbul 1979 (tpirli, 1994).
3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

B.k.z., Pakalm, 1993,111. B.k.z., Pakalm, 1993, III. Eser Yaar Ycel tarafndan nce tpk basm olarak yaynlanmtr (Ankara, 1980), daha sonra transkripsiyonu da yaplarak tekrar ne redilmitir. (Ycel, 1988).

^ Ayn Ali Efendi'nin Kavnin-i l-i Osman der Hlsa-i Mezmin-i Defter-i Divan" adl ese ri ve dier risalesi" Risle-i Vazife-horn ve Mertib-i Bendegn- l-i Osman" ile Katip elebi'nin "Dstru'l-Amelli- Islhi'l-Halel" adl eseri birlikte yaynlanmtr: stanbul, 1280. Ayn yaynn tpk basm M.T. Gkbilgin'in geni nszyle birlikte yaplmtr: stanbul, 1979, s. 3-40; Katip elebi, Bozuk luklarn Dzeltilmesinde Tutulacak Yollar (Dstru'l'Amel
15

B.k.z., Pakalm, 1993, II. B.k.z., Pakalm, 1993, II. B.k.z., Pakalm, 1993, II. B.k.z., Pakalm, 1993, I. B.k.z., Pakalm, 1993, II. B.k.z., Pakalm, 1993, II. B.k.z., Pakalm, 1993, I. B.k.z., Pakalm, 1993, III.

li'hlhi'l'Halel),

Haz.

Ali

Can,

Ankara, 1982, Biz de bu neri kullandk. B.k.z., Pakalm, 1993, I

KAYNAKLAR ADIVAR, A. A d n a n (1982), Osmanl Trkle rinde lim, stanbul. ARIK, Feda amil (1997), "Osmanllar'da Kad lk Messesesi", Ankara niversitesi, OTAM, Say: 8, Ankara. ATAY, Hseyin (1983), Osmanllar'da Yksek Din Eitimi (Medrese Programlar-czet nmeler Islahat Hareketleri ), stanbul. AYN AL EFEND (1280), Kavnn-i l-i Os man der Hlsa-i Mezmin-i Defter-i Di van" ve Risle-i Vazife- horan ve Mertib-i Bendegn- l-i Osman, stanbul. BABNGER, Franz (1982), Osmanl Tarih Ya zarlar ve Eserleri, ev. Cokun Uok, An kara. BALTACI, Cahid (1976), XV.-XVI. Asrlarda Osmanl Medreseleri, -Tekilt Tarih-, s tanbul. BERKES, Niyazi (1978), Trkiye'de adala ma, stanbul. BURSALI M T A H R (1965), Osmanl Mellif leri, III. C, stanbul. GKBERK, Macit (1980), Felsefe Tarihi, stan bul. GKYAY, O. Saik (1968), Ktip elebi'den Semeler, stanbul. HEZRFEN HSEYN EFEND (1998), Telhs'l Beyn f Kavnn-i l-i Osman, Haz. Sevim lgrel, Ankara. A (1970 a ), "Ktip elebi" maddesi, (O. Saik Gkyay), slam Ansiklopedisi, C. VI, stanbul. A (1970 b ), "Koi Beg" maddesi, (M. . Uluay), slam Ansiklopedisi, C. VI, stanbul. A;(1970 C ), "Ltfi Paa" maddesi, (M. Tayyib Gkbilgin), slam Ansiklopedisi, C. VII, s tanbul. PRL, Mehmet (1981), "Osmanl lmiye Mes lei Hakknda Gzlemler(XVI-XVII.Asrlar)" Osmanl Aratrmalar-The Journal of Ottoman,VII-VIII,stanbul. PRL, Mehmet (1981), "Hasan Kfi El-Akhisar ve Devlet Dzenine Ait Eseri, "Usl'lHikem Fi Nizm'1-lem", EF, TED, Sa y: 10-11, 1979-1980, stanbul.

bilig-14/Yaz

'2000

52 PRL, Mehmet (1994), "Osmanl Devlet Te kiltna Dair Bir Eser: Kavnin-i Osman ve Rabita-i sitane", EF, TED, Say:4, 1988-1994, stanbul. KATP ELEB (1280), Dstru'1-Amel li Islhi'1-Halel, stanbul. KATP ELEB (1980), Mzn'1-Hak fi htiyar'l Ahakk, Haz. Orhan Saik Gkyay, Ter cman 1001 Temel Eser, stanbul. KATP ELEB (1982), Bozukluklarn Dzeltil mesinde Tutulacak Yollar (Dstru'1-Amel li-Islhi'1-Halel), Haz. Ali Can, Ankara. KO BEG (1997), Rsle-i Koci Beg, Sadeletiren: Zuhuri Danman, stanbul. KTKOLU, Mbahat S. (1991), "Ltfi Paa saf-nmesi, (Yeni Bir Metin Tesisi Dene mesi)", Prof. Dr. Bekir Ktkolu Armaa n, .U.E.F., Tarih Aratrmalar Merkezi, s tanbul. LEKESZ, M. Hulusi (1989), Osmanl lm Zih niyetinde Deime (Teekkl, Gelime, zlme: XV-XVII. Yzyllar), Hacettepe niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Ya ynlanmam Yksek Lisans Tezi, Ankara. LEWS, Bernard (1993), Modern Trkiye'nin Douu, ev. Metin Kratl, Ankara. LTF PAA (1326), saf-nme, stanbul. MAJER, H.G. (1980), "Die Kritik an den Ulema in den Osmanschen Politischen Traktaten Des 16-18. Jahrhun derts", Trkiye'nin Sos yal ve Ekonomik Tarihi (1071-1920), An kara MEHMED SREYYA (1311-1315), Sicill-i Os man, C. IV, stanbul. OZ, Mehmet (1997), Osmanlda "zlme" ve Geleneki Yorumcular, stanbul. PAKALIN, M.Z. (1993); Osmanl Tarih Deyim leri ve Terimleri Szl, 3 O, stanbul. SARIKAYA, Yaar (1997), Medreseler ve Mo dernleme, stanbul. SAVA, Ali brahim (1999), "Lyiha Gelenei inde XVIII. Yzyl Osmanl Islhat Proje lerindeki Tespit ve Teklifler", Bilig, Say: 9 , Ankara. TDVA "Hseyin Efendi, Hezarfen" maddesi, Mcteba lgrel), Trkiye Diyanet Vakf s lam Ansiklopedisi, C. XVIII, stanbul. U U R , Ahmet (1982), "saf-nme-i Vezir Ltfi Paa", slam limler Enstits Dergisi, IV., Ankara. U U R , Ahmet (1987), Osmanl Siyset-Nmeleri, Kayseri. UN A N , Fahri (1994), "Osmanl Medreselerinin lm Performans zerine Baz Dnceler", Trkiye Gnl, Say: 30, Eyll-Ekim. UZUNARILI, smail Hakk (1983), Osmanl Tarihi, C. II, Ankara. UZUNARILI, smail Hakk (1988), Osmanl Devleti'nin lmiye Tekilt, Ankara. VEZR LTF PAA (1977), saf-nme (Devlet Adamlarna tler), Yurdoca Yaynlar. Nu: 1, Ankara. YURDAYDIN, Hseyin Gazi (1988), slam Tari hi Dersleri, Ankara. YCEL, Yaar (1988), Osmanl Devlet Tekilt na Dair Kaynaklar - Kitb- Mstetb - Kitbu Meslihi'l - Mslimn ve Menfii'l M'minin - Hrzu'l - Mlk, Ankara.

bilig-14/Yaz

'2000

53 FINDINGS AND PROPOSALS ON THE CORRUPTION OF THE OTTOMAN ILMIYYE TEKILTI (LEARNED HIERARCHY) BY THE XVIIth CENTURY ULEMA.

A s s i s . Prof. Dr. K a y h a n ATK Krkkale University, Faculty ofArts & Science ABSTRACT By the mid-XVI. century, the Ottoman Empire accessed into crisis situation. This drew the ulema (scholar)- statesman and lmiye Snf (leamed class) attention to find necessary solutions. They warned authorities, among whom comes primarily sultan himself with their written works, lyihas and siyaset-nmes. Beginning with the XVIth century and going on throughout XVIIth and XVIIIth centuries, these reports generally dealt with political, social, economic and military problems of the time and sought to bring definite solutions. Among the three classes, ilmiyye, kalemiyye and seyfiyye, the ilmiyye took the first place, since the leading figures of the state hierarchy came from lmiyye Snf. eyhlislams, kadaskers, defterdars, niancs, kads, mftis and mderrises, being the members of the ilmiyye tekilt executed the most crucial state affairs. For this reason, corruption in the lmiyye Snf probably caused deep effects into the Ottoman Empire. These reports on the corruption of the lmiyye Snf and their solutions generally concerned with the following subjects; bribery, giving offices to unabled man, fondness of the fame and luxury, greedy, economic difficulty, moral and scientific corruption and educational disorder. Those problems, began in the XVIth century, continued through the XVIIth century and after.

Key Words:

Ulema, ilmiyye Tekilt, Medrese, Reports.

bilig-14/Yaz

'2000

55

TRKMEN TRKES AIZLARINDA OLUMLU MDK ZAMAN KULLANIMI


Dr. Melek ERDEM
Ankara niversitesi, Dil ve Tarih'-Corafya Fakltesi

ZET
arlk Rusya's dneminde ilminskiy'in aznlklar Ruslatrma almalar ve 1920'de Rusya Komnist Bolevik Partisinin Trkistan zerindeki oyunlar neticesinde edeb dil haline getirilen Trk lehelerinden biri olan Trkmen Trkesi, azlarndaki imdiki zaman kullanmlar ynnden eitlilik gstermektedir. Trk dnyasnn kuzeydou sahasndan Balkanlara kadar uzanan bir hat zerinde gei sahas konumunda bulunan Trkmen Trkesi azlarnda kullanlan imdiki zaman eklerinin, Kuzeydou Trk leheleri, Kpak grubu Trk leheleri, Gneydou Trk leheleri ve dier Gneybat Trk lehelerinde de grlen kullanmlar olduu dikkati ekmektedir. Bu da birbirinden ok uzak sahalarda olsalar dahi Trk lehelerinin ayrlmaz bir btn ierisinde deerlendirilmeleri gerektiinin bir gstergesidir.

Anahtar Kelimeler:

ekil Bilgisi, E ekil, Trkoloji, Trkmen Trkesi, imdiki Zaman, Trkmen Azlarnda imdiki Zaman

bilig-14/Yaz '2000

56
GR 20. yy. banda tek bir edeb dil sz konusu iken bugn Trk cumhuriyetlerinde konuulan Trk lehelerinin birer edeb dil haline gelmesi, 1920'de Rusya Komnist Bolevik Partisinin Tr kistan'daki vazifeleri ile ilgili kararnn (ki bu ka rar ayn zamanda Trkistan'n blnmesiyle ilgi lidir) 1924'te uygulamaya konulmasyla kesinlik kazanmtr. 1920'lere kadar Trkistan'da tek bir dil sz konusu olmasna ramen 13 Haziran 1920'de Rusya Komnist (Bolevik) Partisi (RK(b)P) Merkez Komitesinin "RK(b)P'nin Tr kistan'daki esas vazifeleri" hakkndaki kararnn ardndan 29 Temmuz 1920'de Trkmen Trkesiyle baslan ilk Trkmen gazetesi olan Trkme nistan gazetesinin 1. says karlmtr (Garryev vd., 1970:233,486). Aslnda bu kararlarla, ar lk Rusyas dneminde, Hristiyan misyoneri N. I. Uminskiy'in Trkleri blerek Ruslatrma pln, Bolevik ihtilalinden sonra Lenin'in talimatla ryla bir hkmet stratejisi haline getirilmitir. Trkmen Trkesi ve azlaryla ilgili olarak 29 Aralk 1859'da N. . Uminskiy'in A. ifner'e yaz d ve daha sonra neredilen mektubunda Yomut ve Esen ili azlar hakknda bilgi vermesi de ayr ca dikkat ekicidir. Arkasndan 1878'de de A. Starevskiy'in Sputnik Russkogo eloveka v Sredney Az'sinde Salr, Sark, Teke, ovdur, Yomut, Ersar, Gklen azlarnn birer lehe ola rak farkllklarndan sz edilmitir. P. imkevi, A . N . Samoylovi, F. E. Kor'la, Trkmen Trkesinin bir dil ve azlarnn da lehe olarak ele alnmas eklinde balayp gelien almalar, 1927'lerde A. P. Potseluyevskiy ile de devam et mitir (Berdiyev vd., 1970:35'41; Amansaryev, 1970-.41-54). Halbuki dier yandan A. Gulmuhammedov Trkmenlerin aslnn Ouzlar oldu unu ve dolaysyla Trk dilinin bu esasta geli mesi gerektiini savunmaktadr. F. Efendizade de bu gre katlmakla beraber, hazr ilenmi ede b dil halindeki Trkiye Trkesi esasnda Trk dilinin geliebileceini savunarak 1925-26 ylla rndaki Tokmak dergisinin muhtelif saylarnda bu ynde grlerini vd., 1979:27-28). belirtmektedir (Cumayev 1934'e kadar Bat Yomut az temelinde iler leyen fakat, zelliklerinin bundan sonra edeb dil hkmnde gelimesi icap ettirilen dil artlarna uygun gelmedii dncesiyle Trkmen Trkesi, 1934'te Trkmenistan Komnist Partisi Merkez Komitesinin dil ile ilgili toplantsndan sonra, Agabat aznn esas alnmas eklindeki kararla aniden edeb dil olarak yn deitirmitir. M. N. Hdrov Trkmen edeb dilinin temelinde, dier azlarn bir karm durumunda olan Agabat a znn olduunu iddia etmitir (Amansaryev, 1970:33-34). Trkmenistan'da 1950'de Prof. Dr. Pigam Azimov, Trkmenistan'daki edeb dilin te melinde Teke veya Yomut azlarnn varln ne srmse de, daha sonra karar deitirerek Trkmen edeb dilinin temelinde Teke az oldu unu ifade etmitir (Amansaryev, 1970:33'teki 2. ve 3. dip not). Neticede, Agabat az edeb dil olarak kabul edilmitir. Agabat'ta da daha ok Teke aznn arl hissedilmektedir. Olumlu imdiki zaman kullanm asndan Yomut ve Teke azlar ayn zellikleri tasalar da Yomut aznn sz varl asndan Trkiye Trkesine daha yakn olduu da gzlenmektedir. C. Amansaryev, Trkmen Dialektologiyas adl eserinde, bugn Trkmenistan'da konuulan azlarn, Trkmen boylarnn yerleimine paralel bir ekilde, coraf olarak snflandrlmas konu sunun daha ok uygulamada ortaya ktn, ko nunun resm olarak belgelere yansmadn, fakat esaslarn H. A. Maakov'un belirledii yle bir tasnif yapmann mmkn olabileceini yazmtr (Amansaryev, 1970:58-59) : 1. Lebap Azlar: Ersar, Sakar, Eski, Hatap, Mukr, Surh, Kra, Arabac, andr, eges, Ba yat, Kpak ve Olam azlar Lebap blgesinde konuulan azlardr. 2. Merkep Azlar : Teke aznn Ahal kolu, Karatal-Alili aznn Alili kolu, Enev, Hasar, Mehinli. 3. Merv Azlar : Teke aznn Merv kolu, Burkaz, Pendi (Sark az), Sarat (Salr az) 4- Sumbar Azlar: Gklen, Nohur, Mre. 5. Kuzeybat Az: Yomut aznn bat kolu.

bilig-14/Yaz

'2000

57 6. Kuzey Azlar : Yomut aznn kuzey kolu (Yomut ve Uak azlar), ovdur, Yemreli, Karatal-Alili aznn Karatal kolu, Dyeci. C. Amansaryev, Trkmen Dialektologiyas adl eserinde, Trkmen azlarnn henz tam ola rak, iyice incelenmemi olmasndan dolay, dil zelliklerine gre bir tasnif yapmann zor olduu nu ifade ederek, eldeki verilere gre, fonetik a dan ancak peltek /s/ ve peltek /z/'nin kullanm na gre azn n ksmnda karlan (apikal) ve azn arka ksmnda karlan (dorsal) olarak ikiye ayrlabileceini belirtmektedir, /s/ ve /z/ sesleri nin azn n ksmnda karld azlar, Trk men Trkesinin edeb dilinde de kullanld zere peltek /s/ ve peltek /z/'nin kullanld az lardr. Teke, Yomut, Gklen, Salr, Sark, Ersar, Karatal, Alili, Yemreli gibi azlar bu gruba girer, /s/ ve /z/ seslerinin azn arka ksmnda karl d azlar ise peltek olmayan /s/ ve /z/'nin kulla nld azlardr. ovdur, Nohur, Enev, Eski, Mukr, Surh, Kra, Arabac, andr, eges, Hatap, Bayat, Dyeci, Kpak gibi azlar bu gruba dahildir (Amansaryev, 1970:59-60). O. ommadov'un Kerkinskaya Gruppa Dialektov Trkmenskogo Yazka adl almasnda (ommadov, 1992:8) ise farkl bir tasnif yaplm tr (Bkz. ekil 1). Trkmen Trkesi ve azlaryla ilgili bu tas nifler daha ok corafyaya ynelik olmalar sebe biyle azlardaki ekl ortaklklar almalarda belirgin olarak karmza kmamaktadr. TRKMEN TRKESNDE OLUMLU MDK ZAMAN KAVRAMI Edeb dille zaten i ie olan Trkmen azlar na bakldnda ses bilgisi ve ekil bilgisi bakmn dan ok byk farkllklar grlmemekte ve mev cut zelliklerin de Trkmen boylarna paralel seyrettii dikkati ekmektedir. Dier Ouz grubu lehelerinde de kendi ilerindeki azlar arasnda byk farkllklar grlmemekte, azlardaki mor folojik zelliklerin dier lehe gruplaryla balan tl olduu da zellikle dikkati ekmektedir. Trk men azlarna bu adan bakldnda zellikle imdiki zamann ifadesinde bir eitlilik gze ar par. Trkmen Trkesi gramerlerinde imdiki za man "hzirki zaman" olarak adlandrlmakta ve "belirgin" (konkret) ve "umum" olmak zere iki ekilde ele alnmaktadr. Umum imdiki zaman Trkmen Trkesinin edeb dilinde [-ya:r,-y:r] ekleriyle kurulmakta ve mn itibariyle bir hare ketin, bir iin sylendii zaman yaplyor olduu nu, henz bitmediini ifade etmektedir. Belirgin (konkret) imdiki zaman ise Trkiye Trkesi gramerlerindeki geni zaman da iine alabilen bir ifade tarzdr. Bir iin o nesneye has bir hare ket olduunu, tabi zellik gsteren bir hareket ol duunu veya det olduu zere tekrarlandn ifa de eder. (Genel Trk dilindeki geni zaman kav ram ise Trkmen Trkesi gramerlerinde "belir siz veya bilinmeyen gelecek zaman" (nmlim gelcek zaman) olarak adlandrlmaktadr) (Azimov, 1960:383; Baskakov, 1970:280-281). denildiinde iin zaman Avtohus Mesel; Avtohus u yerde durya:r. Aman u yer de oturya:r. Cuma yde yatya:r. sylendii srada yapld anlatlr ve

"umum imdiki zaman" (umumi hzirki zaman) olarak adlandrlr. Fakat ayn cmleler; u yerde du:r. Aman u yerde otur. Cuma yde yat:r. eklinde ifade edildiinde o hareketin genel olarak, det olduu zere yapldn gsterir ve zaman "belirgin imdiki zaman" (konkret hzirki zaman) olarak adlandrlr. Bu zaman iin kulla nlan du:r-, otur-, y:r-, yaturkelimeleri (ki bunlar, Trkmen Trkesinde halihazrda uzun nll olarak kullanlmaktadr. Bu rneklerin kk ekilleri iin ayrca bkz. Buran 1999:212), anlatl mak istenen fiile sonra getirilen [-p] zarf fiil ekinden da kullanlarak ekime girebilmektedir.

Mesel; Men oka:p ot:rn, i:lp y:rsn, vd. Ancak, Trkmen Trkesinde "umum imdi ki zaman"m "belirgin imdiki zaman"a gre kulla nm daha fazladr. Edeb dilde [-ya:r,-y:r] ekiy le kurulan "umum imdiki zaman" asndan Trkmen azlarndaki kullanmlar, daha eitli dir ve bu kullanmlarn her biri bir dier Trk leh esiyle balantldr. Esasen Trk dilindeki aa yukar btn imdiki zaman ekilleri Trkmen az larnda karmza kabilmektedir. Hatta tek bir azda dahi bir ka kullanma rastlanabilmektedir.

bilig-14/Yaz

'2000

58 Mesel; [-ya:r, -yo:r, Salr -o:r] ve Sark azlarnda yan sra yarov, 1969:11-12). F. E. Kor bu ekillerin yatfiilinden iki nl arasnda /t/ sesinin dmesiyle gelimi olabilecei fikrini ortaya atm, bu fikir Potseluyevskiy tarafndan tenkit edilmi, N. A. Baskakov ve V. V. Reetov tarafndan ise destek grmtr (aryarov, 1969:13). Bu meseleye ait bir dier fikir de 1859'da N. TRKMEN TRKES AIZLARINDA OLUMLU MDK ZAMAN EKLER Trkmen Trkesi azlarnda umum imdi ki zaman iin [-ya:r, -y:r] eklinin yan sra esas itibariyle eklen grup allomorf (=bir ekin e ekilleri) alekt gre 49).: 1. [-ya:,-y:], [-ya,-ye], [-yo:,-yo:r], [-o:,-o:r] 2. [-,-i], [-:,-i:] 3. [-adr, -edir], [-ad, -di], [-adu:r, -edu:r], [-a, -e] 1. [-ya:, -y:], [-o:, -o:r] Bu imdiki zaman ekinin ortaya k hakknda eitli grler ileri srlmtr. F. Meninskiy 1680'de yapt Grammatika Turcica ad l almasnda Trkiye Trkesinde Anadolu azlarnda geliyrr, geliyriyr ekillerine dikka ti ekerek [-yor] imdiki zaman ekinin yri' fiilin den gelitiini ileri srm, bu fikri daha sonra P. M. Melioranskiy ve Houstma tarafndan da des tek grmtr. K. Foy ise Meninskiy'in fikrini da ha da gelitirerek bu imdiki zaman ekini meyda na getiren yardmc fiilin Trk lehelerinde yori'l yoru', yri'/ yr' ve yeri' eklinde 3 varyantnn olduunu belirtmi, Anadolu azlarndaki gl' yorur ve halayorur ekillerinin varlna dikkati ekerek ve [-yor] ekinin yori', yani' yardmc fiil lerinden gelitiine iaret etmi, Meninskiy tara fndan gsterilen n nll yrr eklinin sonra ortaya ktn, Azerbaycan Trkesindeki alr, gelir gibi imdiki zaman ifadelerinin ise dz n ll yeri' fiilinden gelitiini ifade etmitir (Cari' [-ya, -ye]; [-yo:, -yo:r], grlmektedir. Potseluyevskiy de Diadl almasnda Trkmenskogo Yazka 1. Uminskiy tarafndan ortaya atlmtr. Uminskiy, [-yur, -yar] soneklerinin predikat gsterici [-dur] (< dur-) ekinden d > y deiimi ile tremi olduunu iddia etmi, bu fikri F. Mller ve M. Hartman tarafndan da desteklenmi, W. Bang tarafndan da geniletilmitir. Bu fikir, Potselu yevskiy tarafndan ilgi grmse de Azerbaycan Trkesindeki imdiki zaman ekleriyle Anadolu azlarndaki halayorur ve glyorur ekillerini aklayamamasmdan dolay Meninskiy, ve Foy'un grleri daha ok kabul grmtr (aryarov, 1969:14). V. Maksimov da Trkiye Trkesi edeb dil ve Anadolu azlarn incelemi, Karaman azn daki geliyrur veya geliyoru, kyrur veya kyo' ru kullanmlaryla stanbul azndaki geliyor, k yor ekillerine dayanarak ekin bu ekillerden ge litiini belirtmitir (aryarov, 1969:15'teki dip not). A. N. Kononov, N. K. Dimitriyev, A. Samoylovi, B. G. Gafarov, M. Ragimov, E. R. Teniev, J. Deny, B. Atalay, M. Ergin ve daha bir ok dilci de bu gr benimsemitir. M. Ergin, Dede Korkut Kitab II, ndeksGramer adl almasnda Dede Korkut'ta ayr bir imdiki zaman eki olmadn, geni zaman ekli nin eserde yerine gre ayn zamanda imdiki za man iin de kullanldn, [-yor] imdiki zaman ekinin Bat Trkesinde sonradan, yani Eski Anadolu Trkesinden sonra ortaya ktn, bu sebeple de metinde [-yor] ekinin bulunmamas nn tabi olduunu, bununla beraber Dede Kor kut'ta gideyorr, geliyorr, geliyorriken gibi ekil lere de rastlandn belirtmitir (Ergin, 1991:460). M. N. Hdrov da Trkmen Trkesindeki [-ya:r, -y:r] imdiki zaman ekinin XVIII. asr Trk men Trkesi edeb dilinde zellikle Mahtumkulu'nun iirlerinde imdikine gre ok snrl say da kullanldn belirtmitir (Hdrov, 1962:125).

ekillerinin

[-edu:r] eklindeki kullanma da rastlanabilmektedir. Bu sebeple, Trkmen Trkesi azlarnn girift veya birbirleriyle sylemek mmkndr. i ie girmi olduunu

Trkmen azlarn, imdiki zamann ifadesine 3 gruba blmektedir (aryarov, 1969:34,

bilig-14/Yaz

'2000

59 1930'da resmen edeb dil kullanm olarak kabul edilen [-ya:r, -y:r] ekinin sonundaki /r/ se sinin dmesiyle meydana gelen [-ya:,-y:] allomorfunun zellikle konuma dilinde kullanm ol duka yaygndr. [-ya:, -y:] [-ya:, -y:] allomorfu aktif olarak Teke, Salr, Mehin, Arabac, Bat Yomut ve Mre azlarn da kullanlmakla beraber genel olarak konuma dilinde de grlr.
Tekeler, en kalabalk ve en gl T r k m e n boyu dur. Salur Kazan'm ahfadndan geldii, Avar ve Bdz boylarnn kollar olduu eitli kaynaklarda belirtilmi tir. Totam ve Utam Tekelerin iki ana blmdr. Baz kaynaklarda nc byk kollar olarak Yalkam gsterilmektedir. Byk bir kol da Anadolu'da bulunan Teke elidir. Trkmenistan'da Kzlarvat rayonundan ba layp, Baherden, Gktepe, Agabat, Tecen, Merv, Murgap, Sakare, Bayramali ve Trkmenkala rayonlarn iine alan sahada yerlemilerdir (Atanyazov ,1994:200, 267-269; Durdyev vd., 1991; Amansaryev, 1970:54; s lam Ansiklopedisi, Trkmenler mad.). Salr boyu, Salur Ourck ahfadndan gelen Eski bir Ouz boyudur. Yalava, Karaman, ve A n a olmak zere 3 ana blme ayr lr (islam Ansiklopedisi). Bal bana bir T r k m e n bo yudur. Ayn zamanda Sayatl ve Hdrili boylarnn (tay falarnn) teekklnde de yer alrlar. Ersar, Teke, Yo mut, Sark boylarnn Salrlara dayand bilinmektedir (Atanyazov,1994:184.) Genellikle Sarat rayonunda yerlemilerdir (Amansaryev, 1970:55). Mehin az Dahovuz, Kaka rayonunun Mehin obasnda konuulmakta dr. Arabac az da Denev rayonunun ksmen Moskova blmnde, ksmen de Trkmenkala rayonunda konu ulmaktadr (Amansaryev, 1970:55'57). slam Ansiklo pedisi "Trkmenler" maddesinde, Teke Trkmenleri gi bi Yomutlarm da Salur Kazan ahfadndan geldii ve Eymr boyu ile kartklar ifade edilmektedir. eref ve uni olmak zere iki byk blme ayrlrlar. eref blm n n Caferbay, Yelgi, Dyeci, Karadal ve Tatar olmak zere be uruu ve bunlarn her birinin kendi iinde bir ok kolu mevcuttur. u n i blmnn de kendi iinde Atabay, Ak, Daz gibi bir ok uruu ve her bir uruun da yine bir ok kolu vardr. Ebul Gazi Bahadr H a n da Yomutlar dorudan doruya Salr Kazan'dan getirmektedir (Atanyazov, 1994:148.). Yomutlar Tata, Khnergen rayonlarmda, Boldumsaz (Kalinin) rayonunun ksmen Telman ve Boldumsaz (Kalinin) taraflar, Trkmenis tan'n batsnda yer alan Kazanck, Kzletrek, Esenkul, eleken rayonlarmda, Krasnovodsk'a bal Kzlsu ve ekiler'de yerlemilerdir (Amansaryev, 1970:55) Mr e boyu da Karrkala ve Baherden rayonlarnm baz ky lerinde yerlemitir. (Amansaryev, 1970:55).

ksa nll [-ya, y] ekli kullanlmaktadr. Salr aznda da imdiki zaman ekimi esasen Teke a zndaki gibi [-ya:, -y:] ekleriyle yaplr. Bunun yan sra nadiren edeb dildeki gibi [-ya:r, -y:r] ve ayrca [-yo:r] allomorflar da kullanlmakla be raber aly: eklinde olduu gibi [-y:] ekinin kaln sradan nll kelimelere gelebildii de grlr. Umum imdiki zaman ekimi Mehin ve Araba c azlarnda da Teke azndaki gibidir (Berdiyev, 1988:163; Mavyev, 1987:57). Bat Yomut a znda aktif olarak [-ya:, -y:] kullanlmasnn ya n sra [-ya:r, -y:r, -ye] ekilleri de kullanlmak tadr. Bunlardan [-ye] Kazanck, Kzletrek y relerine limelere mahsustur. Bat Yomut aznda [-ya:r], de getirilebilmektedir Atadjanov, 1959:12). (Amansaryev, Mre a diyyamn kelimesinde olduu gibi, ince sradan ke 1970:327-328.;

znda da umum imdiki zaman ekimi Bat Yo mut azndaki gibidir (Berdiyev, 1988:164). (Bkz.

ekil 2).
[-ya, -ye] [-ya, -ye] allomorfu Gklen, Alili (Yazr), K ren, Karatal, Yemreli, Sakar, Ata, Man, dir ve Kuzey Yomut azlarnda belirgindir.
Gklenlerin Kay, Bayndr, Dodurga ve epni gibi eski Ouz boylarnn bir uzants olduu sylenmekte dir. Yengeh, akr, Bedili, Krk, Kay, Gerkes, Ay-Dervi, Bayndr, Karabalkan, Sengri gibi 10 urua ayrlr (islam Ansiklopedisi, Trkmenler mad.). 1925'te G l . Karpov, Gklenleri Kay, Dodurga, H a t a p ve Mukr olmak zere drt ana blme ayrarak imdi bal bana bir boy (tayfa) olduu dnlen Hatap ve Mukr boylarn da buraya dahil etmitir (Atanyazov, 1994:249-250). Gklenler Karrkala rayonunda yerlemilerdir (Amansaryev, 1970:55). Yemreli boyu eski Ouz boylarndan Eymr'n devamdr (islam Ansiklopedisi, Trkmenler mad.). Kazak Bay, Marp, Hdr, Berdihoca, akan, Kumlu, Karaca, Takrdm, Cneyt, Bedes gibi blmlere ve bunlarn her biri de kendi ilerinde urulara ayrlm tr (Atanyazov, 1970:250.). Yemreli boyu da Lenin rayo n u n u n baz obalar ksmen Sakare rayonu ve Baherden'de yerlemitir. (Amansaryev, 1970:55'57). Sakarla rn da eski Ouz boylarndan Kara Evli'nin devam oldu u sylenmektedir (islam Ansiklopedisi, Trkmenler mad.). Alili (Yazr) azn konuanlar Ylanl ve Kaka ra yonlarmda yerlemektedirler. Karatal az, Alili koluy la ayn yerlerde konuulmaktadr. Ata az da Darganata rayonunun, Merv ve Murgap rayonlarnm baz blmle rinde konuulmaktadr (Amansaryev, 1970: 55'57)

Teke aznda imdiki zamann ekimi arlk l olarak [-ya:, -y:] ekleriyle yaplmakta, nadiren

bilig-14/Yaz

'2000

60 Sakar aznda da umum imdiki zaman esa sen [-ya, -ye] ekleriyle kurulmakla beraber, Karamahmut obasnda [-yo:r, -y:r] eklerine de rast lanmaktadr, goyye, goyyer, atye, atyer, aydye, aydyer, ekye, ekyer rneklerinde olduu gibi, [-ye] allomorfunun kaln sradan kelimelere de gelebil dii grlmektedir. Umum imdiki zaman eki mi dir aznda da Sakar azndaki gibidir. Ku zey Yomut aznda genellikle [-ya, -ye, -yo, -y] kullanlrken seyrek olarak da [-yar, -yer, -yor] ek leri grlr. Bu ekler, Boldumsaz (Kalinin) ve Khnergen'teki Yomut azlarnda [-ya, -ye] ile paralel kullanlmaktadr (Amansaryev, 1970: [-o:, -o:r] Bu allomorf man eki Sark aznda belirgin olarak 328-330). Kerki grubu azlarndan Krkyl a znda da umum imdiki zaman ekimi Kuzey Yo mut azndaki gibidir (ommadov, 1991:105). Gklen, Alili, Kren, Sakar, Karatal, Yemreli, Ata, Kuzey Yomut, Krkyl ve dir azla rnda umum imdiki zaman ekimi ayn tiptedir. (Berdiyev, 1988:168-170). (Bkz. ekil 3). Ancak Gklen, Yemreli, Alili ve Karatal azlarnda okluk 1. . ekiminde [-k] ahs eki nin kullanlmas dikkati ekmektedir (Amansa ryev, -ye:] 1970:329). allomorflarnn kullanld bilinmektedir 1994:26-27). Grcistan'daki Trk Azerbaycan Trkesinin Kazak aznda, Gdby ve civar obalarn azlarnda bu eklin n szle biten fiillerde nl uyumuna uyarak [-e:r, -er, -o:r, -or, -:r, -r] eklinde ok varyant l grnlerine, nlyle biten fiillerde ise [-yer, -yor, -yr] eklinde kullanmna rastlanmaktadr. [-yo:, -yo:r] 2. [-,-i], [-:,-i:J Bu allomorf zellikle Ersar ve Olam azla rnda kullanlmaktadr.
Ersar boyu Ouz boylarndan Yazr'm devamdr. Ulutepe, Gne, Kara ve Bekevl olmak zere drt b yk blmden, her blm bir ok urudan ve baz urular da bir ok tireden mteekkildir (islam Ansiklopedi si, Trkmenler mad.; Atanyazov,1994: 256).

allomorfuyla kurulur (Annanurov vd., zer ekiller karmza kmaktadr

1972:155(Glensoy,

159). Bilindii zere Anadolu azlarnda da ben 1988:103-105). Olam aznn konuurlar da Ho cambaz rayonunun baz kylerinde yerlemiler dir. Olam aznda da imdiki zaman ekimi Er sar azndaki gibidir. ovdur aznda da ksmen bu tr bir kullanma rastlanr (Berdiyev, 1988:173). (Bkz. ekil 4). Bugn Ermenistan snrlar iinde kalan Kirovakan'da da [-yo, -y] allomorflar kullanlmakta dr (irliyev, 1962:223-224). (Bkz. ekil 4).

dikkati eker. Sark aznda [-o:, -o:r] imdiki za nszle biten kelimelere gelmektedir (Amansaryev, 1970:330-331). (Bkz. ekil 5).
akrlar gibi Salur-Ourck soyundan geldii syle n e n ve ok eski bir T r k m e n boyu olan Sarklar, Ali ah ve Polat ah olmak zere iki ana blme ayrlrlar. Bunlarn da her biri kendi iinde bir ok urudan mte ekkildir. Sarklar Tatapazar, Yolten rayonlarmda yer lemilerdir Amansaryev, (islam Ansiklopedisi, Trkmenler mad.; 1970:55).

Bartn ve yresi azlarnda da [-ya, -ye, -ya:, (Korkmaz,

azlarnda da hlmiyer, keliyerm, keliyersn e killerinde grld zere [-yer] imdiki zaman eki kullanlmaktadr (Gudiavili, 1949:10; Djanaia, 1955:8) (aryarov, 1969: 32'den).

Baz dilcilerin [-,-i], [-:,-i:] ekillerinin Azer baycan Trkesi edeb dilinde kullanlan [-ir, ir] ekinin sonundaki /r/ sesinin dmesi ile mey dana geldiini, bazlarnn da [-,-i], [-y,-iy] eki nin aslnda zarf fiil gsteren bir ek olduunu ve imdiki zaman grevi de grdn syledikleri ni belirten C. Amansaryev, Trkmen Trkesindeki [-:,-i:], ekinin uzun olma sebebini; zarf fiil eki nin vurguyu kendisinde saklad ve yre- yardm c fiilinden mteekkil yapnn yava yava etkisini

Karabekevl, Hocambaz rayonlar, Kerki rayonunun Hala ve Kerki blmnde yerlemi olan Ersar Trkmenlerinin aznda imdiki za man eki genellikle [-yo:r], seyrek olarak da [-yo:]

bilig-14/Yaz

'2000

61 yitirmesiyle dmesine sebep olduu eklinde 224). [-ey,-iy] allomorflarmn Anadolu'da Erzu rum aznda da kullanldn gryoruz (Gemal' maz, I, 1995:353'357). Dou ve Gneydou Anadolu'nun daha bir ok aznda grlen bu kullanm, bu blge azlarnn Trk azlaryla mektedir. (Bkz. ekil 6). Bulgaristan Gagavuz Trkesinde imdiki za man ekimi, Kumanovvo'da [-e, -ye] ekleriyle ya plmaktadr: gidem, gideyesin, gideye, gideyez, gideyesiniz, gideye(ler), geliyem, geliyen, geliye, geliyez, geliyesiniz, geliye, vd. Brestak'ta da [-yo] ekinin ya n sra [-ye] de kullanlr : griyem, griyesin, g' riye, griyez, gnyesiniz, griyola; gidiyem, gidiyesin, gidiye, gidiyez, gidiyesiniz, gidiyele, vd. (zkan, 1996:148 ; Pokrovskaya, 1964:180). Orta Asya'daki olan balantsn aka gster

aklam, Kuzey Yomut-Uak aznda imdiki za man iin kullanlan zarf fiil eklinin uzun telf fuz edilmesinin bu tr bir fikri akla getirdiini, aslnda [-:,-i:] eklinin [-y, -iy] eklinde anlal mas gerektiini, yani yik' yardmc fiilinin, zarf fiil ekine uzunluk izini brakan /y/ sesinin korun duunu ifade etmitir (Amansaryev, 1954: 148; (aryarov, 1969; 27'den). umum imdiki zamann Ragimov, 1957: 67) rndan Uak aznda

Grld zere zellikle Kuzey Yomut azla bu eklerle kullanmna rastlanmaktadr. Eski a zn konuanlar arasnda da zellikle nlyle biten fiillerde bu tr kullanmlar grlr (Amansaryev, 1970:332-333). zbek Trkesinin Ouz ve Kpak azlarn da da benzer ekillere rastlanmaktadr (Ahdulla,' yev, 1961:167). zbek azlar zerine alan F. Abdullayev, bugn zbek Trkesi ierisinde de erlendirilen Harezm azlarn, fonetik, morfolo jik ve leksik hususiyetlerini gz nne alarak, Kpak ve Ouz olmak zere iki gruba ayrm, ayrca Harezm-Kpak azlarn da kendi ilerin de /c/'leen iveler, /y/'leen iveler, //'leen ive ler (artl olarak) olmak zere 3 grup altnda top lamtr (Abdullayev, J96J.-259-265). F. Abdulla yev, Harezm'in gney ksmlarnda rgen, Hive, Hanka, Hazarasp, Bagat, Yangiarik, Kukupir, abat ve Trkmenistan'n Dahovuz, ksmen de Khnergen ehirlerinde konuulduunu belirt tii Harezm-Ouz azlarn da kendi ilerinde Hive-Urgen ivesi ve Hazarasp-Yangiarik ivesi olmak zere iki gruba ayrmtr (Abdullayev, 1961:267). zbek Trkesinin Harezm-Ouz ve Harezm-Kpak azlarnda zellikle nlyle bi ten fiillerin imdiki zaman ekiminde benzer e killer karmza kmaktadr. Umum imdiki zaman ekimi Azerbaycan Trkesinin Nuha, Zagatala, Gah, Ordubad ve Gney Azerbaycan'n baz azlarnda {-Iy} eki ile kurulmaktadr. Ayrm aznda, Mugan grubu, Or dubad ve Gney Azerbaycan'n baz azlarnda [ey], Ayrm aznda [-ey,-oy,-y], Astrahanpazar, Hnegah, Glmmmdli azlarnda ise [-ay], ekli kullanlmaktadr (irliyev, 1962:223'

3. [-adr, -edir], [-ad, -di], [-adutr, -edutr], [-a, -e] Aslnda Kpak grubuna mahsus olan bu ek lin, [-a, -e] zarf fiil eki ile durmak, turmak yardm c fiilinin birlikte kullanm neticesinde, dur' mak, turmak > {-Dir} > {-Di} eklinde bir gelime gstererek meydana geldii dnlmektedir. Ba z azlarda sadece [-a, -e] ekiyle kurulanlar grlmektedir, [-adr, -edir] ekine XIV.-XV. asr larda zaman eki olarak Nesim'nin, Hatay'nin ve Kiver'nin eserlerinde rastlamak mmkndr. M. irliyev'in de belirtii gibi XV. asrdan son ra bu ekil Azerbaycan Trkesinin edeb dilinde yerini Ouz tipli imdiki zaman eklerine brakarak aradan km, sadece onun ksaltlm ekilleri baz azlarda 1. ve 3. ahslarda [-ad, -di, -adu, -d] ekillerine gemise de 2. ahsta tamamiyle kullanlmaz olmutur. Trkmen Trkesine ait XVIII.-XIX. asr yazma eserlerde de bu eklin kul lanld bilinmektedir (aryarov, 1969:29-30). Bu asrlardaki Trkmen airlerinden Andalip'in el yazmas iirlerinde de bu ekin varl dikkati ekmektedir. Bu imdiki zaman ekli, Trkmen Trkesinin ovdur, Eski, Hatap, Surh, andr, Dyeci, Nohur, Hasar, Enev, Kra, Mukr, eges, Farap az larnda kullanlmaktadr.

bilig-14/Yaz

'2000

62
ovdurlar Eski Ouz boyu avuldurun devamdr. ovdur (avuldur), dir, Abdal, Buruncuk, Bazac, Esenli ve eyh olmak zere 7 blme ayrlr (slam An siklopedisi, Trkmenler mad). ovdurlar, Boldumsaz (Ka imin) rayonunun Kalinin ve ksmen de T e l m a n tarafla r, Krasnovodsk'un kuzeybat taraf ve ksmen de Sayat rayonunda yerlemilerdir. Dyeciler Dahovuz blge sinde yer alan Ylanl rayonunun baz yerlerinde yerle milerdir. andrlar arcev'in Denev rayonunun ks men Moskova blmnde ve Darganata'da yerlemiler dir (Amansaryev, 1970:55-57).

rilir (Amansaryev,

1970:339-340).

Bayatlarnda

bulunduu Denev'in Farap rayonundaki azlarda imdiki zaman ekimi Kra azmdakine benzer (Arazkulyev, 1991:45). ber, nlyle Mukr aznda da esasen zellikle 3. ahslarda Mukr aznda ay Surh ve andr azlarndaki gibi olmakla bera bitenlerde [-:d -:di] ekilleri grlr.

rca [-dra:n, -dir:n] ekilleriyle kurulan bir im diki zaman da vardr. : aldra:ndrn aldra:ndrsn aldra:ndr aldra:ndrs aldra:ndrsnz aldra:ndrlar, vb. Denev rayonunun ksmen Moskova bl mnde konuulan eges aznda da imdiki za man ekimi Mukr azndaki gibidir (omma dov ,1991 -.105-107; Amansaryev, [-yar] ekinin yan sra 1970:340-341). Stavropol Trkmen aznda da imdiki zaman, [-adur] ekiyle de kurul azn maktadr (Krenov, 1962:244-245). Olam nlmaktadr Sark (Berdiyev, 1988:184; 1970:324-335)

ovdur aznda umum imdiki zaman ekimi esasen [-adr, -edir, -ydr] ekleriyle yaplr (Er dem, 1998:158; Masakov, 1949:9-10; Amansar yev, 1970:333). Eski aznda da [-adr, -edir] ek li, seyrek olarak da [-ad, -edi] ekli nszle biten fiillere gelir. Nerezim obasnda yerleen Karayetimlerin aznda [-a ] ve [-adr, -edir] ekleri pa ralel kullanlr (Amansaryev, 1970:337-338). Hatap aznda da Eski azndaki gibi nszle bi tenlere [-adr, -edir], :dir] ekleri nlyle bitenlere [-:dr, kurulur (ommadov, getirilerek

da [-du:r] eklinin yan sra, [-do:r] ekli de kulla aryarov, aznda 1969:31). (Bkz. ekil 7). (Amansaryev, da daha nceden belirtildii zere imdiki zaman, [-o:r, -o:] eklerinin nszle biten kelimelere geti rilerek kurulmasnn yan sra nlyle biten ke limelere [-du:r, -du:] ekleri getirilerek de yaplr. Vurgunun son heceye gelmesiyle balantl ola rak, zarf fiil eki [-a, -e]' nin dmesiyle kalan [-dr, -dir, -dur] ksmndaki nlnn uzamasyla meydana gelen [-du:r, -du:] ekleri, Sark aznda imdiki zaman iin kullanlan esas ekillerin biri sidir. Salr aznda baz yallarn konumasnda da aldu:r, geldu:r ekillerine rastlanmaktadr (aryarov, 1969:31). (Bkz. ekil 7). Benzer ekimler dier Trk lehelerinde de vardr. Azerbaycan azlarnda da imdiki zaman eitlilik gstermektedir, [-ad, -di, -adu, -d] allomorflar ok yaygn olmamakla beraber Guba, Baku, Mrz ve Ali Bayraml blgelerinde kul lanlmakta ve az da olsa, bu ekin [-a durur] ekli ne, Zagatala, G a h ve Guba azlarnda rastlan maktadr (irliyev, 1962:220-232). zbek Trkesinin Harezm-Ouz azlarnda ve imkent-Ouz azlarnda imdiki zaman e kimi de benzer ekildedir. F. A. Abdullayev, Uz-

1991:105-106). Surh aznda da Eski azndaki gibi bir kullanm grlmesinin yan sra, [-yd, -ydi] eki de nlyle biten kelimelere gelebilmek tedir. Surh aznda aluv hara eklinde olduu gi bi seyrek olarak [-a] ekinin kullanmna da rast lanmaktadr. U m u m imdiki zaman ekimi, andr aznda da Surh azmdakine benzer. Farklar ise andr aznda [-ad, -edi] eklinin [-adr, -edir] ekline gre daha pasif kullanlmas dr. er Dyeci aznda [-a] umum imdiki zaman, (Amansaryev, teklik 3..'ta esasen [-adr,-edir] ile kurulur. Di ahslarda eki vardr 1970:335-340). Ksmen Baherden, ksmen Karrkala'da yerleen Nohurlarn aznda umum imdi ki zaman nszle biten kelimelere zellikle 3. a hslarda [-ad, -di] seyrek olarak da [-adr, -dir] ekleri, nlyle biten kelimelere [-ydi ] ekli geti rilerek yaplr (Muhyev, 1959:12.) (Bkz. ekil 7). Hasar aznda da imdiki zaman ekimi Nohur azndaki gibidir. Agabat'ta Enev, Man yerleim merkezleri ve ksmen de Kaka rayo nunda konuulan Enev aznda imdiki zaman [-ade, -de] ekilleriyle yaplmaktadr. Kra a znda nszle biten fiillere [-ad, -di, -ado], nlyle biten fiillere [-yd, -:d, -:du] ekleri geti

bilig-14/Yaz

'2000

63 bek Tilining Uuz Lahcasi adl almasnda Ka zakistan'n imkent yresindeki iveyi de imkent-Ouz ivesi olarak ayrca ele almtr (Ahdul' layev, 1978:53, 95). zbek Trkesinin edeb di linde de ayn trden imdiki zaman ekimi vardr (Kononov, 1960:209). (Bkz. ekil 8). ulm Tatar Trkesinde, Altay ve Hakas Trkelerinde de imdiki zaman bu ekle kuru lur. Tebriz'deki Trk aznda, uva ve Nogay Trkelerinde de imdiki zaman iin [-at, -ad] ekleri kullanlmaktadr imdiki (Serehrenikov ekimi vd., Tuva 1986:156'161). Trkesinde de Trkesinde zaman [-a, -e] ve 3. ahslar iin [-ad, -edi] ekleri kul lanlr (Oralbayeva vd., 1989:104). (Bkz. ekil 9). Grld zere, imdiki zaman kullanm, Trk lehelerinde eitlilik gstererek Trk dn yasnn Kuzeydou sahasndan Anadolu'ya uza nan bir hat izmektedir. Bu hat zerinde bir ge i sahas konumunda olan Trkmen Trkesindeki [-ya:, -ya:], [-ya, -ye], [-yo:, -yo:r], [-o:, -o:r] allomorflar, Trkiye Trkesine uzanrken, [-,-], [-:,-i:] allomorflar Azerbaycan ve Anadolu ile de balant kurmakta, zbek, Kazak, [-adr, -edir], [-ad, -di], [-adu:r, -edu:r] allomorflarnn ise Azerbaycan, Altay ve Tuva Trkeleriyle balants olduka belirginlemektedir.

Trkmen Trkesinin ovdur 1988:410). Kazak ekiminde zaman

azndaki gibidir (Teniev vd., de imdiki

bilig-14/Yaz

'2000

64

bilig-14/Yaz 2000

65

bilig-14/Yaz 2000

66

bilig-14/Yaz 2000

67

bilig-14/Yaz 2000

68

bilig-14/Yaz 2000

69
KISALTMALAR Al. Hat. AB. K. Yom. Alt. Karat. Arab. Kr. Ay. Krk. Az. T. Kr. B. Yom. M. Ba. Meh. an. Muk. egMr. im. O. Nog. ov. Alili az Hatap az Ali Bayraml Kuzey Yomut az Altay Trkesi Karatal az Arabac az Kra az Ayrm az Krkyl az Azerbaycan Trkesi Kren az Bat Yomut az Maraza az Baku az Mehin az andr az Mukr az eges az Mre az imkent-Ouz azlar Nogay Trkesi ovdur az Noh. ul. Tat. Nu. Dy. Ol. En. Far. Sak. G. Az. T. Sal. Gk. St. Trkm. Gu. Sur. Glm. Te. Hak. Trkm. A. Han. vd. Har. O. Yem. Nohur az ulm Tatar Trkesi N u h a az Dyeci az Olam az Enev az Farab az Sakar az Gney Azerbaycan Trkesi S alr az Gklen az Stavropol Trkmen azlar Guba az Surh az Glmmmedli az Teke az Hakas Trkesi Trkmen az Hnegah az ve dierleri Harezm-Ouz azlar Yemreli az

Ozb.T.Ed.D. zbek Trkesi Edeb Dili

bilig-14/Yaz '2000

70
KAYNAKLAR ABDULLAYEV, F. A. (1961), Uzbek Tilining Horazm evalari, Takent, 346 s. ABDULLAYEV, F. A. (1978), Uzbek Tilining Uuz Lahasi, Takent, 141 s. ALTAYEV, S., - AILOVA, G., G C K O V , S., ATAYEV, G., BORCAKOV, A., SAHEDOV A. (1976), Trkmen Dilinin Frazeologik Szli, Agabat, 399 s. AMANSARIYEV, C. (1970), Trkmen Dialektologiyas, Agabat, 380 s. AMANSARIYEV, C. (1954), Trkmen Dilinin Yomut ivesinin Demirgazk Gepleikleri, (Kand. dissert.). AMANSARIYEV, C , A T A M D O V , N., MUHIYEV, H. (1978), Trkmen Dialektologiyasndan Praktikum, Agabat, 177 s. A N N A N U R O V , A., BERDYEV, R., DURDIYEV N., AMIRADOV, K. (1972), Trk men Dilinin Arsan Dialekti, Red.; M. Y. Hamzayev, Agabat, 235 s. ARAZKULIYEV, S. (1991), Trkmen Dilinin Farap Dialekti, Agabat, 171 s.. ARAZKULIYEV, S., ATANIYAZOV, S., BER DYEV, R., SAPAROVA, G. (1977), Trk men Dilinin Gsgaa Dialektologik Szli, Agabat, 215 s. ATADJANOV, M. (1959), Salrskiy Dialekt Turkmenskogo Yazka, Avtoreferat dissertatsii nasoiskaniye uenoy stepeni kandidata filologieskih nauk. Ahabad, 18 s. ATANIYAZOV, S. (1994), ecere (Trkmenifi Nesil Darat), Agabat, 288 s. AZMOV, P., SOPIYEV, G., NNYEV, Y., (1992), Trkmen Dili, Agabat, 400 s. AZMOV, P., HIDIROV, M. N., SOPIYEV, G., AMANSARIYEV, C, SARIYEV, G., IBRAYIMOV, A. (1960), Hzirki Za man Trkmen Dili, Agabat, 552 s. AZMUN, Yusuf (1983), Ana izgileriyle Trk mence Dilbilgisi I.c. (Ses Bilgisi), Ankara, 83 s. A Z M U N , Yusuf (1978), "ran Trkmencesi-bir Yomut az : Arzuv", Journal of Turkish Studies-Trklk Bilgisi Aratrmalar-Volume 2, Center for Middle East Studies of Harvard University, s. 1-46. BASKAKOV, N. A., HAMZAYEV, M. Y., ARIYAROV, B. (1970), Grammatika Turk menskogo Yazka I, Fonetika i Morfologiya, Ahabat, 503 s. BAYLIYEV, Sapar (1992), Trkmen Dilinin DiTarihi Grammatikas, Agabat, 296 s. BERDYEV, R. (1988), Trkmen Dilinin Agabat, 263 s. BERDYEV, R., KRENOV, S., AMIRADOV, K., ARAZKULIYEV S. (1970), Trkmen Dilinin Dialektlerinin 404 s. BURAN, Ahmet (1999), "Trkede kelimelerin eklemesi ve eklerin kkeni", 3. Ululuslararas Trk Dil s.207-214. CHAMBERS, J. K., TRUDGLL, Peter (1980), Dialectology, YEV, Cambridge, . E., ATDAA. (1979), A., GURBANSCUMAYEV, K., ANGULIYEV, N., GARAYEV, HEDOV, M., 304 s. ARIYAROV, B. (1969), Gnorta-Gnbatar Trki Dillerde lik Zamanlar, Agabat, 351 s. ARIYAROV, B. (1978), Trkmen Dilinin Orfoepik Szli, Agabat, 607 s. O M M A D O V , O. (1991), Trkmen Dilinin Kerki Topar Dialektleri, Agabat, 183 s. O M M A D O V , O. (1992), Kerkinskaya Gruppa Dialektov Turkmenskogo Yazka (v arealnoistorieskom aspekte) Aftoreferat dissertatsii na soiskaniye uenoy stepeni dokto ra filologieskih nauk, Ahabad, 38 s. DJANAA, N . N . (1955), Osobennosti reci Turkoyaznogo naseleniya Verhney Tsalki, (Avtoref. kand. dissert.), Tbilisi. DURDIYEV, Marat; KADIROV, hrat (1991), Dnydaki Trkmenler, Agabat, 63 s. ERDEM, Melek (1998), Dede Korkut Trkme nistan Varyantlar, (Baslmam Doktora Tezi), Tez Danman: Prof. Dr. F. Sema Ba rutu znder, Ankara, 826 s. MIRADOV Kurultay 1996, Ankara, Oerki, Agabat, alektlerinde ve Gepleiklerinde ilikler,

Trkmen Edebiyatnn Tarihi IV, Agabat,

bilig-14/Yaz

'2000

71 ERGN, Muharrem (1991), Dede Korkut Kitab II, ndeks-Gramer. 2.b., Ankara, 483 s. GARRIYEV, A. - ROSLYAKOV, A. A., SAPAROV, A., TLYEV, ., ALLADADOV, C., A N N A N U R O V , A. M., MOEV, M., PERMYAK, YY., YAZIKOVA M. (1970), Sovet Trkmenistannn Tarihi 19171937, Agabat, 494 s. GEMALMAZ, Efrasiyap (1995), Erzurum li Azlar (nceleme-Metinler-Szlk ve Di zin), I. c, Ankara, 410 s. GUDAVL, Y. V. (1949), Osobennosti Turetskogo govora naseleniya Tsalkinskogo rayona, (Avtoref. kand. dissert.), Tbilisi. GLENSOY, Tuncer (1988), Ktahya Yresi ve Azlar, Ankara, 257 s. HAMZAYEV, M. Y., ALTAYEV, S., ATAYEV, G., AILOVA, G., MESGUDOV, V., MERETGELDYEV A. (1962) Trk men Dilinin Szli, Agabat, 866 s. HANSER, Oskar (1977), Trkmen Manual, Wien, 290 s. HIDIROV, M. N. (1962), Trkmen Dilinin Ta rdmdan Materyallar, Agabat. HSEYNZAD, M. (1973), Masir Azerbaycan Dili Morfologiya, Bak. slam Ansiklopedisi "Trkmenler" Maddesi. K O N O N O V , A. N. (1960), Grammatika Sovremennogo Uzbekskogo Literaturnogo Yazka, Moskva, 446 s. KORKMAZ, Zeynep; (1994), Bartn ve Yresi Azlar, Ankara, 63 s. KRENOV, Sapar (1962), "Demirgazk Kavkaz (Stavropol) Trkmenlerinin gepleiinde i liklerin ayratmlklar", Trkmenistan SSR Ilmlar Akademiyas Dil Bilimi Institutnn leri Akademiya Nauk Turkmenskoy SSR Trud nstituta Yazkoznaniya IV, Agabat, 1962, s.241-270. LAN YN, Lin (1985), Sala y jizan zhi (Ana izgileriyle Salarca), Beijing (Pekin), Minzu u ban shi. MAAKOV, H. A. (1949), ovdurskiy Dialekt Turkmenskogo Yazka, Avtoreferat dissertatsii na soiskaniye uenoy stepeni kandidata filologieskih nauk, Ahabad, 19 s. MAVIYEV, N. (1987), Trkmen Dilinin Ara bac Dialekti, Agabat, 119 s. MUHYEV, H. (1959), Nohurskiy Turkmenskogo Yazka, Dialekt disAvtoreferat

sertatsii predstavlennoy na soiskaniye ue noy stepeni kandidata filologieskih nauk, Ahabad, 18 s. NARTIYEV, N. (1994), Trkmen Dialektologiyasnn Esaslar, arcev. ORALBAYEVA, N., ESENOV, H., HAYRULLNA S.K. (1989), zucayem Kazahskiy Ya zk, Alma Ata. ZKAN, Nevzat POKROVSKAYA, (1996), Gagavuz L.A. (1964), Trkesi Grameri, Ankara, 349 s. Grammatika Gagauzskogo Yazka Fonetika i Morfologi ya, Moskva, 298 s. RAGMOV, M. . pamyatnikah SEREBRENKOV, (1957), Form brajeniya Azerbaydjanskogo yazka nastoyaih i buduih vremen v pismennh XIV-XVIII vekov. (Kand. Diss.), Moskva.

B. A., GADJIYEVA N. Z.

(1986), Sravnitelno - storieskaya Gram matika Tyurkskih Yazkov, Moskva, 302 s. RLYEV, M. (1962), Azrbaycan Dialekto(1963), Salarskiy Yazk, V. D., BLAGOA. A., POK F. D., LEA. A., logiyasnn Asaslar, Bak, 423 s. TENEV, E. R., Moskva, 56 s. TENEV, E. R. ; ARAKN, VA, G. F., EENOV,

ROVSKAYA, L. A., A N N , VTSKAYA, BASKAKOV, GADJYEVA,

L. S., YOLDAEV,

N.A., KORMUN, .V., N. Z., MUSAYEV, K. M. Morfologiya,

(1988), Sravnitelno-storieskaya Gramma tika Tyurkskih Yazkov, Moskva, 560 s.

bilig-14/Yaz

'2000

72

USE OF AFFIRMATTVE PRESENT TENSE IN THE DIALECTS OF TURKMEN TURKISH


Dr. M e l e k ERDEM Ankara University Research Assistant

ABSTRACT in the era of Czarist Russia as the result of works of Ilminskiy in an effort to russify the minorities and of intrigues of Russian Communist Bolshevik Party ver Turkestan in 1920, use of present continuous tense in the dialects of Trkmen Turkish, which is one of Turkish dialects brought as language of literatre, has shown variety. it is remarkable that affixes of present continuous tense which are used in the dialects of Trkmen Turkish, which is in a position of field of passage on a line extending from the northeast region of Turkish world to the Balkans are such affixes as used in North-east Turkish dialects, Turkish dialects of Kipchak group and South-east Turkish Dialects. Indeed, this fact reveals that Trkmen dialects should be evaluated in an integrity even if they are far distant geographically from each other.

Key Words:

Morphology, Allomorph, Turkology, Trkmen Turkish, Present Continuous Tense, Present Continuous Tense in the Dialects of Trkmen.

bilig-14/Yaz

'2000

75

PAMR KIRGIZ TRKLER AZINDA ASL UZUN NLLER


Yard. Do. Dr. etin PEKACAR
Gazi niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi

ZET
Trkenin Ana Trke devresinde mevcut olup gnmzde en ok Trkmen Trkesinde ve daha az olmak zere Saha Trkesi ve Hala Trkesi gibi lehelerde sistemli olarak korunan, geriye kalan lehelerde hemen hemen tamamen kaybolan asl uzun nller, 19. yzyldan beri eitli aratrmalara ve tartmalara konu olmu, nihayet 1975 ylnda Ta lt Tekin'in Ana Trkede Asl Uzun nller adl eseriyle de kitaplamtr. Trk dili aratrmalarnda ok nemli bir yeri olan, ancak yazl belge leri olmad iin ou zaman dilcilerin dikkatlerinden uzak kalan azlar incelendike asl uzun nller konusunda da yeni veriler elde edilmekte dir. Bu makalede Afganistan'n Pamir blgesinde yaayan ve imdi Tr kiye'ye g etmi bulunan Krgz Trklerinin Azndaki asl uzun nll kelimeler; Trkmen Trkesi, Saha Trkesi, Hala Trkesi ve Krgz Edeb Dilindeki verilerle karlatrmal olarak incelenmektedir. Bu incele me sonucunda Pamir Krgz Trkleri Aznda asl uzun nllerini koruyan kelimelerin bulunduu kesinlik kazanm; ayn zamanda bu kelimeler, anlan lehelerde asl uzun nllerin bulunduu yolundaki iddialara yeni bir katk salamtr.

Anahtar kelimeler:

Asl Uzun nl, Pamir Krgz Trkleri Az, Krgz Trkesi, Trkmen Trkesi, Saha Trkesi, Hala Trkesi, Az, Lehe

bilig-14/Yaz '2000

76 GR Trkede asl uzun nllerin varl teden beri bilinmektedir. Trkoloj ide sz konusu edilen asl uzun nl terimi ile "herhangi bir ses deime sinin ortaya karmad, Trke kelimelerin kk hecelerinde Ana Trke devrinden beri aslnda var olduu kabul edilen nl uzunluu" (Kork' maz, 1992) anlalmaktadr. Ana Trke ise, u vaa dndaki Trk lehelerinin gelitii, Trkenin yazl kaynaklar bulunamayan devrini ifa de eder. Dolaysyla Trkenin bu devirdeki zel likleri, yeniden kurma (reconstruction) yolu ile or taya konmaya allmaktadr. Asl uzun nller, kelimenin kk hecesinde olabilecei gibi herhan gi baka bir hecesinde de bulunabilir. Bu makale de Pamir Krgz Trkleri Aznda (burada PAK TA olarak ksaltlacaktr), kk hecesinde asl uzun nl bulunan kelimeler incelenecektir. n celeme, Ana Trkedeki asl uzun nlleri sis temli olarak koruduklar anlalan T r k m e n Trkesi, Saha Trkesi ve Hala Trkesi (Te kin, 1975, 1995) verilerle karlatrmal olarak yaplacaktr. Anlan leheler Trkoloji evreleri ne malm olduu iin burada yalnz Pamir Krgz Trkleri ksaca tantlacaktr. Pamir azn konuan Krgz Trkleri, Krgz kavminin Teyit ve Kesek kulundandrlar. Bunla rn ilk yerleim blgeleri Abakan-Minusink vadi si idi. Srekli glerden sonra 18. yzylda bugn k Krgzistan'da yer alan Alay blgesine gelip yerletiler. 19. Yzylda Orta Asya'da doruk nok tasna ulaan karklklar ve Ruslarn buralar i gali zerine Pamir Krgzlar yzyln sonlarnda Pamir blgesine gtler. Pamir blgesi 1895 y lnda Afganistan (ngiltere), Rusya ve in arasn da paylalnca Krgzlar blgenin Afganistan ks mnda kalm oldular. Afganistan'da patlak veren SSCB gdmndeki karklklar ve ihtill zeri ne Pamir Krgzlar 1978'de Pakistan'a iltica etti ler. 1982'de Trkiye Cumhuriyeti'nin kabul ettii pek ok Afganistanl Trk soylu gmen arasnda Pamir Krgzlar da vard. Pamir Krgzlar hlen Van'n Erci ilesi snrlar iinde kendileri iin Trke kelimelerdeki uzun nllerden ilk bahseden Kgarl Mahmut'tan (1985 I, 406410) sonra Trk dilinde asl uzun nller mesele si, ilk olarak Bhtlingk'in Yakuta (Sahaca) gra meriyle (J 848, 1851) ortaya kmtr. Bhtlingk'ten sonra gerek tarih, gerekse ada lehelerdeki asl uzunluklar zerinde amzda yaplan aratrmalar, Tekin'in (1975) eseriyle kitaplaarak sregelmitir. Ercilasun'a gre (J995); yazl belgelerle takip edilebilen tarih seyrine bakld nda, Trkenin mtemadiyen uzun nl tretip bunlar bilhare ksaltt kolayca grlebilmek tedir. Daha ak bir ifade ile, A n a Trke devre sinde bulunduu var saylan asl uzun nllerin de daha eski devirlerde eitli ses olaylar sonucunda teekkl ettikleri sylenebilir. Trkeye baka dillerden giren alnt kelimelerdeki uzun nlle rin yer yer ve deien oranlarda korunmu olmas da dilimizin uzunluklara yatkn olduunun bir ia reti saylabilir. Yaplan aratrmalar neticesinde Trkmen Trkesi, Saha Trkesi ve Hala Trkesi gibi lehelerde A n a Trkedeki asl uzun nllerin sistemli olarak korunduu anlal mtr. teki lehelerde ise, sistemsiz de olsa baz ke limelerde asl uzun nllerin korunduu grlmekte dir. Nitekim Pamir Krgz Trkleri Az adl doktora tezimi hazrlarken bu azdaki baz Trke kelimeler de, teekklleri herhangi bir ses olayna balanama yan uzun nller bulunduunu tespit etmitim. Aslnda Krgzistan'da yazlan Krgz Trkesi gramerlerinde (Kudaybergenov vd. 1980), Krgz GENEL OLARAK T R K DLNDE VE KIRGIZ TRKESNDE ASL U Z U N NLLER kurulan Ulupamir kynde yaamaktadrlar (Pekacar, 1995). Bu makalede incelenen PAKTA kelimeleri, 1983 ve 1984 yllarnda, Pamir Krgz larnn Ulupamir'e yerletirilmeden nce geici olarak ikamet edildikleri Van'n Karagndz k ynde ve Malatya'da, Trk Kltrn Aratrma Enstitsnce dzenlenen ilm seferlerde derlenen metinlerden seilmitir.

bilig-14/Yaz

'2000

77
Trkesinde asl uzun nllerin bulunmadndan bahsedilmekte, bu lehede bol miktarda grlen nl uzunluklarnn Eski Trke devresinde ksa olduklar, bilhare ses deimeleri sonucunda uzunluk kazandklar ifade edilmektedir. Tekin, kitabnn ilk (1975) ve ikinci basksnda (1995) bu lehedeki asl uzunluklara da yer vermi, "Krgzcada sayca nemsiz de olsa, asl uzunluklarn koruyan szler"in olduunu belirterek 15 kelime lik bir listeyi teki lehelerdeki karlklaryla mu kayeseli olarak sunmutur. Tekin'in listesinde u kelimeler yer almaktadr: aar "eek ars, bal ar s", aar- "temizlemek", baar "btn", caa "yay", laan "ahin, doan", taam- "tanmak, bilmek", taarn- "darlmak, gcenmek", oosur- "yellen mek", cuu- "ykamak", uuk "adrn tepe srkla r", bee "ksrak", b, by "zehirli rmcek", krk "krk", ket etmek"). Ad geen tezde incelediim azdaki uzunluk larn asl mi yoksa vurgu tesiriyle veya ses dei meleri sonucunda m teekkl ettiklerini tespit edebilmek maksadyla, iinde getikleri kelimele ri nce Tekin'in listesindeki kelimelerle mukaye se etmi, o listedeki kelimelerden bazlarnn ken di incelememde kullandm metinlerde de uzun nll olduunu grmtm. Dahas, PAKTA'da kk hecesi uzun nll olan kelimelerin says, Tekin'in listesindekinden daha fazlayd. Daha sonra elimdeki malzemeyi Trkmen Trkesindeki karlklaryla mukayese etmi; ounun Trk men Trkesinde de uzun nll olduunu tespit etmitim. Geri PAKTA'daki uzunluklarn bir ksm vurgulu hecededir. Baz kelimelerin ise hem vurgulu hem vurgusuz uzun nll olmak zere iki ekli vardr. Bu tr uzun nllerin ou tam, az bir ksm ise yarm uzunlua sahiptir. O tezimde tam uzunluklar (-) iaretiyle, yarm uzunluklar ise (->) iaretiyle gstermi; kelimeleri, alfabetik srayla; vurgusuz, vurgulu, tam uzun, yarm uzun ekille riyle birlikte, karlarna Tekin'in kitabna ald kelimeleri ve Trkmen Trkesindeki karlkla rn da ekleyerek liste hlinde vermitim. Bu keli melerin Trkmen Trkesindeki karlklar iin PAKTA'da asl uzun nll kelimelerin han gileri olduunu tam bir kesinlikle tespit edebil mek iin sz konusu kelimeleri Saha Trkesi ve Hala Trkesi verilerle de karlatrma yoluna gittim. Bu maksatla nce Sleptsova'nm Sahaca szln (1972) taradm. Halaa veriler iin ise Tekin'in, Doerfer vd.'in Halaa Szlnden (1980) seerek anlan kitabnn ikinci basksna (J995) ilve ettii asl uzun nll kelimeler liste sine ba vurdum. Bu arada, Saha Trkesi ve Ha la Trkesindeki uzunluklarn bazlarnn diftonglu olduunu not etmemiz gerekir. Ayrca yine burada, PAKTA'da tespit ettiim verilerin Krgz edeb dilindeki karlklarn da, uzun nll olup olmamalarna bakmakszn listeme ekliyorum. Krgz edeb dilindeki veriler iin Yudaxin'in sz ln (J965) esas aldm. Bu taramalarmdan el de ettiim verileri aada karlatrmal olarak sunuyorum. Bylece PAKTA'daki asl uzun nl l kelimelerin hangileri olduunun daha kesin olarak anlalacan dnyorum. Aadaki lis tede PAKTA'daki kelimeler alfabetik srayla veri lerek madde ba yaplm, teki kaynaklardaki karlklar yanlarnda verilmitir. kykr- "armak" (<*kkr-), kyml "hareket" (kymkla- "kmldamak, hare YEN KARILATIRMALAR temel olarak Hamzayev vd. (1962, Trkmen Dili' nin Szligi- Bu makalede TDS olarak ksaltlm tr) szln; o szlkte bulunmayan veya bulu nup da uzunluklar gsterilmeyen kelimeler iin Baskakov vd. (1968, Trkmence'Rusa Szlk. Bu makalede TRS olarak ksaltlmtr) ve Arazkuliyev vd. (1977, Trkmen Dilinin Gsgaa Dialektoh' gik Szligi- Bu makalede TDDS olarak ksaltlm tr) szlklerini kullanmtm. Yaptm karla trma sonucunda PAKTA'da kk hecesinde uzun nl bulunan 50 kelimenin 29'unun Trkmen Trkesinde de uzun nll olduunu grm tm. Ancak tezimi hazrlarken bu kelimeleri, asl uzun nlleri nemli lde koruyan ve bu zel likleri yaplan karlatrmalar sonucu anlalm bulunan Saha Trkesi ve Hala Trkesindeki verilerle karlatramadm iin konuyu yeniden ele alma gereini duydum.

bilig-14/Yaz

'2000

78

79

80

81 LSTEYLE L G L N O T L A R 1) P A K T A stunundaki kelimelerde tam uzunluklar normal iki nokta ( : ) iaretiyle, yarm uzunluklar st simgede iki nokta (
:

DEERLENDRME VE SONU Burada sunulan karlatrmal listenin ince lenmesiyle aadaki sonulara varlabilir. 1. PAKTA'da, kk hecesinde uzun nl bulu n a n 29 kelime, Trkmen Trkesindeki karlk laryla uzun nl bakmndan akmakta oldu undan, asl uzun nll olduklar kabul edilebi lir: a: "a"; :k "aa, aabey; yaa byk olan erkee hitap sz"; a:l "n"; 'a:r- "yorulmak"; a r- "armak"; a:t "ad, isim"; a ylan-"dnmek, dolanmak"; a:zk "azk, yiyecek"; ba:kr- "bar mak"; ba:lk "balk"; b:r "hepsi"; ba:y "zengin"; ca: "yay silah"; ca:l "yele"; co:k "yok, hayr"; co:l "yol"; da y "day"; e:r "erkek; koca"; i:di "kap, kap kaak"; kymlda- "hareket etmek"; ku:ru"kurumak"; : ", kin, intikam"; :z "kendi"; s a m , sa:rg "sar"; ta:la-"soymak, yamalamak"; ta:rn-"darlmak, gcenmek"; ta:r"tarmak.yaymak"; to:zu- "tozlanmak"; u: "u". s telik bu kelimelerden bazlar teki lehelerde de uzun nlldr: a: "a": Saha Trkesi ak "a" kelimesin deki ikizleme olay, /a/ nlsnn ksalmas so nucunda meydana gelmi olmaldr. Hala Trk esi a "a" ksa nll; fakat a a u- "ackmak" fi ili diftonglu uzun nlldr. a:l "n": Hal. h a a n l "aln" diftonglu uzun n ll. a : r- "armak": Sah. aas- "amak"; Hal. a a "amak". a:t "ad, isim": Sah. aat "ad, isim"; Hal. a a t "ad, isim". b:r "hepsi": Sah. baar "var"; Hal. v a a r "var"; Krgz T. Ed. Dili baar "hepsi; btn". ba:y "zengin": Sah. baay "zengin". ca: "yay silh": Sah. saa (ox saa) "yay"; Krgz Ed. Dili caa "yay silh". ca:l "yele": Sah. siel "yele"; Hal. ya a l "yele" co:k "yok": Sah. suox "yok"; Hal. yuk "yok". co:l "yol": Sah. suol "yol"; Hal. yul "yol". da : y "day": Sah. taay "day". k u : "kuru", ku:ru- "kurumak": Sah. kuur"kurumak" : ", kin, intikam": Hal. hi e ce- "cenkle mek, gremek".
: : :

) iaretiyle,

vurgulu heceler kesme iaretiyle ( ' ) gsterilmi tir. Trkmen Trkesi kelimelerindeki uzunluklar normal iki nokta ( : ) iaretiyle, dier lehelerdeki uzunluklar alndklar kaynaklardaki gibi gste rilmitir. Trkmen Trkesi stununda yer alan szlk ksaltmalar yukarda izah edilmitir. 2) Tekin (1995) "Yakutada Trkmence ile Karlaan Uzunluklar" bal altnda verdii lis teye, kaynak gstermeksizin "a; alk" olarak an lamlandrd aas kelimesini de almtr; bu keli me Yakutsko'Russkiy Slovar'da "a kalmak, a ol mak; alk ekmek" anlamlarnda; te yandan ay n szlkte aas-tuor kelime grubu "a, ackm" anlamlarndadr. Tabloya aldm "a" anlamn daki ak kelimesindeki nsz ikizlemesinin, as l uzun /a/ nlsnn ksalmas sonucunda mey dana geldii aktr. 3) Tekin (1995) "Yakuta'da Uzunluklar" bal altnda "Ana Trke (uzun) /a/ nls ba z rneklerde //'ya deimitir" diyerek verdii r nekler arasna ur-, ir- fiilini de katm ve bunun anlamn "yorulmak" olarak vermitir, ur- fiilinin Yakutsko'Russkiy Slovar'da verilen anlam "ayr mak; kesmek; paralamak"; ir- fiilininki ise "zayf lamak; yorulmak" eklindedir. 4) a s- "asmak": Bu kelime Divan Lugati'tTrk'te vardr ve Kgarl Mahmut (DLT, I, 173) bunu uzun nll yazmtr. 5) bo:z "beyaz, kr": Bu kelime de Divan Lugati't-Trk'te vardr ve Kgarl Mahmut (DLT, I, 173) bunu da uzun nll yazmtr. 6) Tekin (1995) kaynak gstermeksizin saal "atn yelesinin altndaki ya tabakas" kelimesini vermektedir. 7) saas kelimesinin bu anlamn bana Saha Trkesi ile ilgili almalaryla temayz etmi olan Yard. Do. Dr. Fatih Kiriiolu bildirmi olup Yakutsko'Russkiy Slovar'da bu kelimenin an lam "ya" ve "bahar" eklindedir.
:

bilig-14/Yaz

'2000

82 :z "kendi": Sah. s "merkez, orta; aa z; nehir ortas"; Hal. i z "z, kendi". sam, sa:rg "sar": Sah. sierey "boz, gri"; Hal. sa ru "portakal rengi". ta:rn- "darlmak, gcenmek": Sah. taar "dar"; Hal. ta r "dar"; Krgz Ed. Dili taarn- "darlmak, gcenmek". u "u": Hal. h u "u". 2. Aadaki kelimelerin Trkmen Trkesi karlklar eitli ses olaylarna uradklarn dan ilk bakta asl uzun nll deilmi gibi g rnseler de teki lehelerde yine de uzun nll ekilleriyle karmza kmaktadr; yani bunlar da asl uzun nlldr: ce:- "yemek"; Trkmen, i-, iy- "yemek"; Sah. sie- "yemek". cu:- "ykamak"; Trkmen, yuv- "ykamak"; Sah. suuy- "ykamak"; Sah. suun- "ykanmak"; Krgz Ed. Dili cuu- "ykamak". de:"demek, sylemek"; Trkmen, diy-, di3. Aadaki kelimeler Trkmen Trkesinde ksa nll; fakat teki lehelerde uzun n lldr; dolaysyla bunlar da asl uzun nll ka bul edebiliriz: a:rt- "temizlemek"; Krgz Ed. Dili aar- "te mizlemek". be: "ksrak"; Sah. bie "ksrak"; Krgz Ed. Dili bee "ksrak". a: "sa"; Sah. saas "sa". e:ri- "takip etmek, peinden gitmek"; Krgz Ed. Dili eeri- " takip etmek, peinden gitmek ". tam- "tanmak"; Krgz Ed. Dili taam- "tan mak; itiraf etmek". 4- ha:r "ihtiyar, yal" kelimesinin Trk men Trkesindeki karl olan garr "ihtiyar, yal" kelimesinde nsz ikizlemesi grlmekte dir; bu olay, asl uzun nlnn ksalmas sonucun da meydana gelmi olabilir. Sonu olarak Krgz Trkesinin Pamir aznda tespit ettiim, kk hecesinde uzun nl barndran toplam 50 kelimeden 42'sinin (bo:z "beyaz, kr" kelimesi pheli olmak zere) asl uzun nll olduu ortaya kmaktadr. Asl uzun nll olduu anlalan 42 kelimeden 29'u Trk men Trkesindeki, 19'u Saha Trkesindeki, 14' Hala Trkesindeki, 9'u Krgz Edeb dilin deki ve bu yazda karlatrma iin temel alnmayan lehedeki karlklaryla (bkz. 5. madde) akmaktadr. Geriye kalan 8 kelimede ki uzunluklar ise tartmaya aktr. "demek, sylemek"; Sah. die- "demek".
: u a a e

5. u kelimeler, bu makalede karlatrlan drt lehede ksa nll olmakla birlikte, Tekin'in tespitlerine gre baka Trk lehelerinde uzun nll veya uzunluun kalnts olarak ikiz leme veya tonlulama gibi ses olaylarna maruz kalmlardr: ce ti "7": MK. yetti, yiti; AH yedi, yetti; Vol. Bulg. cieti; Az. yeddi; Yak. sette; uv. si. (Te kin, 1995, 182). i:t "it, kpek": Alt., Kzk., Blk. iyt; M. Uyg. yit; uv. yD (Tekin, 1995, 176); ta mr "kan damar": Uyg. Br. tamar (Tekin, 1995, 174). 6. bo:z "beyaz, kr" kelimesini Kgarl Mahmut uzun nll yazmtr (DLT III, 122, 224; II, 12). Ancak bu kelimenin asl uzun nl l olduunun ispatlanmas ii, baka verilere ihti ya duyurmaktadr. 7. Aadaki kelimelerin dier lehelerdeki karlklar ya yoktur veya uzun nll deildir; bunlardaki uzunluklarn asl olup olmad phe lidir. Belki de bu uzunluklar, vurguya bal arz uzunluklardr: a:gn "su ark"; a : s- "asmak"; a : t"atmak"; ca:rk "aydnlk"; ce:t- "yetmek, ula mak"; e:- "zmek"; e:ki "2"; :t- "gemek".
: :

bilig-14/Yaz

'2000

83 KAYNAKLAR ARAZKULYEV, S., ATANIYAZOV, S., BERDIYEV, R., SAPAROVA (1977), Trkmen Dilinin Gsgaa Dialektologik Szligi, Neriyat, Agabat. BASKAKOV N.A., GARRIYEV, B. A., H A M ZAYEV, MY. (1968), Trkmence-Rusa Szlk, Sovetskaya Entsiklopediya Neriya t, Moskva. BHTLNGK, O t t o (1848, 1851), ber die Sprache der Jakuten, I, II, St. Petersburg. DOERFER, Gerhard und T E Z C A N , Semih (1980), Wrterbuch des Chaladsch (Dialekt von Charrab), Akademiai Kiado, Budapest. ERCLASUN, A h m e t B. (1995), "Trkede Uzun nl", Trk Dil Kurumunda verilen konferans. HAMZAYEV, MY., ALTAYEV, S., ATAYEV, G., AILOVA, G., MESGUDOV, V., MERETGELDIYEV, A. (1962), Trkmen Dili nin Szligi, Trkmenistan SSR ilimler Akademiyasmm Neriyat, Agabat. KGARLI M A H M U T (1985), Divan Lugati't-Trk Tercmesi, Cilt: I, eviren: Be sim AT ALAY, Trk Dil Kurumu Yaynlar: 521, Ankara. Ilm KORKMAZ, Zeynep (1992), Gramer Terimleri Szl, Trk Dil Kurumu Yaynlar: 575, Ankara, ss. 212. KUDAYBERGENOV, S. (Bask Redaktr), T U R S U N O V , A., SIDIKOV, C. (1980), Krgz Adabiy Tilinin Grammatikas, I. B lm, Fonetika cana Morfologiya, Krgz ilim ler Akademiyas Til cana Adabiyat nstitutu, "lim" Basmas, Frunze. PEKACAR, etin (1995), Pamir (Afganistan) Krgz Trkleri Az, Gazi niversitesi Sos yal Bilimler Enstits, ss. 461 (Yaymlanma m doktora tezi). SLEPTSOVA, P. A. (Redaktr) (1972), Yakutsko-Russkiy Slovar', zdateFstvo "Sovetska ya Entsiklopediya", Akademiya Nauk SSSR, Moskva. TEKN, Talt (1975) Ana Trkede Asl Uzun nller, Hacettepe niversitesi Yaynlar: B15, Ankara, ss. 278. TEKN, Talt (1995), Trk Dillerinde Birincil Uzun nller, T. O Kltr Bakanl-Simurg, Trk Dilleri Aratrmalar Dizisi-13, Ankara. YUDAXN, K. Slovar' va. K. (1965), Kirgizsko-Russkiy Szdk), zda (Krgza-Orusa

teFstvo "Sovetskaya Entsiklopediya", Mosk

bilig-14/Yaz

'2000

PRIMARY LONG VOWELS IN THE PAMIR DIALECT OF KYRGYZ TURKISH

A s s i s . Prof. Dr. e t i n PEKACAR Gazi University Faculty ofArts and Sciences

ABSTRACT

T h e primary long vowels which existed in Proto-Turkic period have been preserved systematically in Trkmen Turkish, Yakut and Khalaj, but almost wholly disappeared in the other Turkish dialects. This phenomena has been an original subject in various researches and discussions since 19th century, and finally was researched in a study named A n a Trkede Asl Uzun nller, by T. Tekin in 1975. As local dialects which have a very important position in Turkish studies are researched, some new information about primary long vowels is coming to light. in this study the primary long vowels in the Pamir Dialect of Kyrgyz Turkish are studied comparatively with Trkmen, Yakut, Khalaj and Standart Kyrgyz Turkish. it has obviously become definite that there are words that preserved primary long vowels in the Pamir Dialect of Kyrgyz Turkish. On the other hand, these words are new evidences for the thesis about t h e above mentioned Turkish dialects preserving primary long vowels.

Key words:

Primary long vowel, Pamir Dialect of Kyrgyz Turkish, Kyrgyz Turkish, Trkmen Turkish, Yakut, Khalaj, Dialect, Local dialect

bilig-14/Yaz

'2000

87

DVAN RNDE TURA TAVSFLER

Do. Dr. Ahmet MERMER


Gazi niversitesi, Fen- Edebiyat Fakltesi

ZET
Hayata bakta iki dnyadan sz edilir; biri be duyuyla alglanan dnya, dieri sanatn dnyas. Bu iki dnya asndan Divan edebiyat, di er edebiyatlara gre, daha soyuttur. Divan edebiyat, sanatn dnyasn tercih etmi bir edebiyattr. Divan airleri iin, hner ve marifet n planda dr. Bu edebiyatta hner, eyann veya olayn eitli edebi sanatlarla ad n deitirmek ve onun daha mkemmel, daha gzel, daha heyecan ve rici benzerini bulmaktr. Divan edebiyatnda sanat, eitli tebih unsurla rna yaklamak ve onu ifadeye almaktr. iir sanatnn esprisi, kendi mhiyetinden kaynaklanan her eyi, kendi zellik ve yapsna uygun e kilde kullanp kullanmadna dayanmaktadr. Divan airleri, ayn konuyu ortak benzetmelerle mmkn olduu kadar deiik imajlarla ifade etme ye almlardr. Bu bakmdan divan iiri imajlarla ykldr. iirlerde imaj, ssleyici unsur olduu kadar, fonksiyonel unsurdur da. ite biz de, imajn ssleyici ve fonksiyonel zelliini yanstan tura zeri ne yazlm iirler zerinde durduk. Tura, iirlerde Leit-motif, yani esas unsurdur. Turann ekl zellikleri gz nne alnarak yer yer fermanla birlikte Osmanl hanedannn madd ve manev gc dile getirilmitir. Sz konusu iirlerde ortak zellikler bir bir sraland ve kendi aralarnda mukayese yapld. Osmanl'nn sanat ve ihtiamn gsteren iirler ince lendi.

Anahtar Kelimeler:

Sanatn dnyas, imaj, Divan iiri, Estetik ve Tura

bilig-14/Yaz '2000

88

GR
Hayata bakta iki dnyadan sz edilir; biri be duyuyla alglanan dnya, dieri sanatn dnyas. Bu iki dnya asndan divan edebiyat, dier ede biyatlara gre, daha soyuttur. Bugne kadar divan edebiyat hakknda verilen olumsuz grlerin bir ksm, bu iki dnyay gz nne almamalarndan kaynaklanmtr. Divan edebiyat, sanatn dnya sn tercih etmi bir edebiyattr. Divan airleri iin, hner ve marifet n plandadr. Bu edebiyat ta hner, eyann ya da olayn eitli edeb sanat larla adn deitirmek ve onun daha mkemmel, daha gzel, daha heyecan verici benzerini bul maktr. Divan edebiyatn az ok tanyanlar bilir ler ki, divan airlerinin daima bavurduklar bir takm hayal ve tebih kalplar vardr. Hatta, bu konuda acemi airler glk ekmesin diye ge mite istiare, mecaz ve tebih lgatleri hazrlan mt (Ernsal 1988). te divan edebiyatnda sa nat, bu tebih unsurlarna yaklamak ve onu if deye almaktr. Divan airleri de, bu ortak te bih unsurlarndan yararlanarak kendinden nce veya adalarna kar stnln gstermeye almlardr. iir sanatnn esprisi, kendi mhiyetinden kaynaklanan her eyi, kendi zellik ve yapsna uygun ekilde kullanp kullanmadna dayan maktadr. Divan airleri, ayn konuyu ortak ben zetmelerle mmkn olduu kadar deiik imajlar la ifade etmeye almlardr. Bu bakmdan divan iiri imajlarla ykldr. iirin en nemli unsurla rndan biri olan imaj, Day Lewis'in basit tanmy la "Kelimelerle yaplm bir resimdir" (Lewis 1961,18). Divan airleri, duygu ve dncelerini iirletirirken varlklarn ya da eyalarn d gr nne nem verdikleri kadar, kelimeler arasnda zihinsel bir takm gizli ilikiler de kurmaya aba sarf etmilerdir ( Kaplan 1976,392). Bu dnce mizi dorulayan birka rnek: Nil-i Kadm (.1666): Mestne nuk- suver-i leme hakdk Her birini bir zge tem ile gedik "Dnyadaki varlklarn, hallerin naklarna, resimlerine kendimizden geercesine baktk, her

birini

bir

baka

seyirle

getik"

(pek'

ten,1990,242). Nedim (.1730): Ne bu nev-nak- tirzende Nedm yoksa std'i kalemim hme-i Erjeng midir "Ey Nedim! Bu ssl yeni nak nedir? Yoksa kalemin ustas Erjeng'in kalemi midir?"(Niha<i, 1338,142). Divan airleri, iirlerinde zaman zaman resme temayl gsteren orijinal tablolar da izmilerdir. rnein, Her taraf dan u'le-sz old nihl'i ergavn Baa ate ddi sand eyledi blbl fign "Beyitte baharn gelii anlatlmaktadr. Bir film eridi gibi dnecek olursak, ba nce gayet sakindir, grnt sabit haldedir. Film makinesi altrlnca tabiat birden bire hareketleniyor. Erguvan fidan krmz iekleriyle etrafa klar samaya balyor, ayn anda etraftan orkestra ha linde blbl sesleri ykseliyor" (Kurnaz, 1997,530). iirlerde imaj, ssleyici unsur olduu kadar, fonksiyonel unsurdur da. te, biz de imajn ssle yici v e fonksiyonel zelliini yanstan t u r a zerine yazlm iirleri bu aratrmamza konu edindik. Konuya gemeden nce, sz konusu edecei miz iirlerin daha iyi anlalabilmesi iin, tura nn ksaca tarihsel geliimini ve zelliklerini ver memiz gerekmektedir. Ouz hakanlarnn haki miyet sembol olarak "ok" ve "yay" eklinde ba layan, Osmanl hkmdarlarnn iaret ve imzas olan t u r a , kken itibariyle Trke bir kelime olup Farsa ve Arapa'ya Trke'den gemitir. Hkmdarn mhr ve imzas olan turaya, ran llar n i a n , Araplar d a t e v k v e almet adn vermilerdir. Osmanl padiahlarnn isim leri ve imzalar "ok" ve "yay" eklinden daha ileri dzeyde gelime gstermi, sonra da, yksek bir sanat eseri olarak muhteem turalar ekilmitir (Ali, 1333,53-58; Deny, 1961,18 ; Uzunarl, 1941,101 ; Orgun, 1949,219 ; Turan, 1969,66-

67; Binark, 1969,6-9; Bayramoglu, 1976,17-37 ; Umur, 1980 ,56; Pakaln, 1983,695 ; Ktkolu,

bilig-14/Yaz

'2000

89 1994,71). Osmanl-Trk hattatlarnn bir grafik "Dnya, ak sultannn emrine itaat etti. O n u n hkmne senin kalarn tura ekti " (K k, 1994,383).

aheseri olan tura drt blmden ibarettir: Sere: Turann alt tarafnda bulunan ve padi ah ile babasnn adnn ve "h, hn, el-muzaffer dima" kelimelerinin yazld ksm. Beyze: Turann solunda bulunan ve genellik le "bin ile h a n " kelimelerindeki " n u n " harfinin meydana getirdii iki kavis. Tu : Turann st tarafnda elif harfini and ran dik izgidir. Zlf ya da Zlfe de, tularn yanlarnda flama eklindeki kvrklardr. Kol ya da haner: Beyzelerin devam olan ve "el-muzaffer" kelimesinin zerinden geerek tu rann sama doru parelel bir ekilde uzanan iki izginin kolu, ad (Deny, 5 ; Orgun,1949,219 ; Umur, 1980,25 ; Pakaln, 1994,71). 1983,525-529 ; Kt-

beyitleri birer rnektir. Bu rnekler ve benzerleri dnda birka divanda t u r a zerine kurulu ba z iirlere rastladk. Bunun zerine aatay ve Pek ok Osmanl airlerinin divanlar ile ran airlerinden nde gelenlerinin divanlarn taradk. divan incelemesinden sonra u on yan, XV. yzyl airlerinden iiri bulduk. Nect Bey

Tura konusu ynnden ilk olma zelliini ta (.l509)'in ehzade Mahmud (.1507) iin yaz d "Nian" redifli kaside (Mermer, 208) , XVII. yzyl (.l654)'nin nazm (Ayan, 1997,199Cevr airlerinden

Sultan brahim'in turas iin 1981,138-139) ; Nil-i Kadm

(.l666)'in Sultan IV. Mehmed'in turasn izen Defterdar Ahmed Paa'ya yazd kasde (Alpas TURA TAVSFLER Divan iirinde pek ok divan airi yaanan lan, 1993,127-133), Nb (.l712)'in Vezir Ca'fer Paa ve Halep valisi Abdi Paa'ya yazd iki kaside (Bilkan, 1997,133-135), Edirneli Km (.l724)'nin Sultan II. Ahmed'e yazd kaside (Yazc, 1998,11-12), Neyl (.l673)'nin Mustafa Paa'y vd Mzeyyel gazeli (Erdem, 1992,204-205) ve XVIII. Yzyl airlerinden Seyyid Vehb (.l737)'nin Sultan III. Ahmede yazd kasdedir (Dikmen, 1990,69-72). Bu rnekler Tur-y h ekmee mtak idi gnl Sultri'i akdan sana izn old var ek "Gnl, h turasn ekmee can atard. Ak sultanndan sana izin kt var ek" (Paka' ln,1983,529). Baka airlerde de, genellikle tura, ekil ben zerliinden hareketle "Sevgilinin ka" iin ben zetme unsuru olmutur: Fazl (.l563)'nin, Bert'i zer' nian stinde bir tur'j garrdur O ebru' yi siyeh kim ehre-i tabana yazmlar "O siyah ka parlak yze izmiler, (sanki) al tn ilemeli fermann stnde bir gsterili tura dr (Onay, 1992,169-170). Bak (.1600)'nin, Emrine rm oldlar sultri'i akun kinat Kalarun tevki u tura ekdiler ahkmna den kolayca anlald gibi tura, Osmanl hane danna sunulan rneklerde karmza kan bir motiftir. Gayemiz, bu iirleri, aratrmamzda ayr ayr erh etmek deildir. Turann ekl ve fonksi yonel zellikleri, bu airlerin iirlerinde nasl alg lanm, nasl dile getirilmi olduklarn ve tura nn medhiye iin, bir tebih unsuru olduunu ser gilemektir. Kasde,esas itibariyle vgye dayal bir iir for mudur. Ele aldmz iirler de, birer medhiyedir. Memdhu (vleni) verken ana motif turadr. Bunu iirlerin redif ve balklarndan da, anlamak mmkndr: Nect bey'in kasdesi "Nian" rediflidir. Nb'nin kasdelerinde "Medh-i Tur-y Hkn B- Sityi-i Vezr-i Z-n Ca'fer Paa ..."; "Tavsf-i Tur-y Garr-y A b d Paa" ; Cev r'nin nazmlarmda "Der- Ta'rif-i Tur-y Garr B-Fermn" ... balklar yer almtr. Edirneli Khayatn bir yansmas saylan "nian", "tevki", "ferman" ve "tura" kelimelerine az da olsa birer tebih unsuru olarak beyitlerinde yer vermilerdir. rnein Sbit(.l712) u beytinde " n h ekmesi" ile "tura ekme" arasnda ilgi kurmu tur:

bilig-14/Yaz

'2000

90 m'nin kasdesindeki balk da udur: "Der- Hakk Tur-y Sultn Ahmed". Tura ve Ferman, Nect Bey, Nb'nin kasi deleri ve Cevr'nin nazmlar ile Neyl'nin mzeyyel gazelinde bir btn halinde; Nil-i Kadm ve Seyyid Vehb'nin kasdelerinde n e s i b; Edir neli Km'nin kasdesinde m e d h blmnde tavsif edilmitir. Sanatn dnyas.yani estetik dnya.fizik dn yadan ontolojik bakmndan farkldr. Fizik dn ya gerektir, buna karlk sanat bu anlamda bir gereklik tamaz. Sanat eserinde realite aramayz, onda baka bir deer ararz.yani o iir ya da tablo n u n gzel olup olmadn sorarz, onlarda gzel lik deeri ararz. Deerlendirmeye aldmz air lerin iirlerinde tura , fermann bir almeti, im zas olduu kadar, ekl bakmndan onu tamam layan motifi ve ssdr de: Zahir yzinde ahsene-i ekle m'sadak Ma'n yzinde arh'i melyik'siper nian Nect-21/13 "Tura, ekil bakmndan ekillerin en gzeli nin topland yer, anlam ynnden meleklerin arkasna sakland siperdir." Hahhez tur'y garr'y eh-i vl'nin ResmA nni'i Hazret'i Sultn brahim Han Cevr-XLII/1 "Yce makam sahibi padiahn gsterili tu ras , Hazreti Sultan brahim'in adnn resmi ne gzel". Ne tura ekl-i matbu nda var bir zge keyfiyyet Ki gelmi zlfesinden zlf'i Nhid perian Nail/ 8 "Bu yle bir turadr ki, eklinin gzelliinde ayr bir nitelik vardr ve zlfesinden Nhid'in da nk salar meydana gelmitir". Habbez sret-i tur'y hmyn'sim Tarz'i garr'eser-i hazret'i Ca'fer Paa Nb-8/1 "Padiah turasnn grnm ve Hazreti Ca fer Paa'nm eseri ne gzel" Habbez taze niri'i garr Eser4 hazret'i 'AbdPaa Nb-19/1 " Hazreti Abd Paa'nm eseri ve orijinal, ne gzel bir tura". Niri'i devlet ol tur'y garr'y ferah'bah Ola t zver-i dibce-i her hkm-i sultn Km-8/21 " Devlet nian saylan, gven veren, o gzel tura, Sultann her emrinin ssl nsz olsun". Te'le'llh zih tur'y garr'y cihn'bn Ki hsn-i ihtira''i resmi hayran eyler insan Seyyid Vehb-8/1 "Allah yceliini artrsn, hkmdarn gste rili turas ne gzel! Resminin benzersiz gzellii insan hayran eyler". Padiah ve ehzadelerin ferman nereye ularsa.oras iin kanundu. Ferman, ayn zamanda pa diah ya da ehzadenin gcnn bir nianesi sayl mtr. Divan iirinde sz konusu edilen peygam berler ierisinde Hz. Sleyman'n yz stnde "Allah" kelm yazldr. Bu yzkle Hz. Sley man dnyaya hkmetmitir. Bu inan erevesin de, szn ettiimiz iirlerin bazlarnda airler, tura ile Hz. Sleyman'n yz ve mhr ara snda ilgi kurmulardr: Tebih olmasayd Sleyman yzne Halka musallat olmaz idi bu kadar nian Nect-21/3 "Tura, Hz. Sleyman'n yzne benzetilmeseydi, halk bu kadar emri altna alamazd". Nola badan baa mlk-i cihan eylese teshir Ki tevki'inde var hsiyet-i mhr-i Sleymn Cevr-XLIV/3 "Cihan mlkn batan baa elde etse, al maz. nk onun turasnda Hz. Sleyman'n zel mhr vardr". Ne tura bir mutalsam genc-i ikbl-i ehenh Sezdur virse hkm-i evket-i mhr-i Sleymn Km-8/11 "Ne gzel tura ki, ahlar ahmn bahtnn b yl bir hazinesidir. Hz. Sleyman'n heybetli hkmn karlasa uygundur. Tem itmeyenler resmine baksn da seyr itsn Msahhar'saz'i ins cin olan mhr-i Sleyman' Seyyid Vehb-8/2 "nsan ve cinleri emri altna alan Hz. Sley man'n mhrn grmeyenler senin resmine (turana) baksn da seyretsin". Niri'i chna ins peri mnkd olup d'im Msahhar eyleye mhr-i Sleyman gibi dnyy Neyl- G. 193/9

bilig-14/Yaz

'2000

91 "Makamnn almetine (fermanna) insan ve periler boyun eip Hz. Sleyman'n mhr gibi, daima dnyay hkm altna alsn". Aadaki beyitlerde grlecei gibi, tura ile tavus kuu arasnda ilgi kurulmutur. Divan iirin de ve sz konusu iirlerde tavus kuu, renkli bir manzara gstermesi.kanatlarnm gzellii ve gezip dolamas gibi zelliklerle ele alnmaktadr. Tavu sun bir cennet kuu olduu inanc da, hakimdir: Hindstn alma in dem-be-dem virr Tvs gibi kendzine zb fer nian Nect- 21/22 "Tura, Hindistan' almak iin, tavus kuu gi bi, kendisine zaman zaman ss ve parlaklk ve rir". Lajiverd ile yazlsa san rm-i tvsdur ekseler ahun ile ekli olur zerrin keman Cevr-XLII/5 "(Turan) lacivertle yazlsa tavus kuunun t y san, altn suyuyla yazsalar altndan yaplm kemana benzer". Sevd zll'i eh'perr-i hm'j evc-i isti'l Sefdi d'i reg-i beyzct'i tvs'i cevln Nail- /l 5 "Siyah, ykselmenin en yksek yerindeki devlet kuunun (Hm) en uzun kanadnn gl gesi; beyaz ksm, gezinen tavusunun yumurtas nn kskanma alametidir". Grp perrende tvs'i mlemma' bl per san,' dm Mnakka karnesinden beyze-i turada elvan Nil/18 "Nakl kaleminin ustal ile turann beyzesine ilenmi renkleri, ssleri grp uan parlak renkli bir tavus ve kanat zannettim". Ki yazm bi muhb an tvs'i mrekkeble O dstra mkerrem ol seza-var- cihn'bn Nail- /19 "Kanun ve nizam zre hareket eden ve ciha nn bekisi padiaha lyk olan o vezir, ekinme den bu turay tavus renkli bir mrekkeple yaz m".(Tavus mrekkep, iine konan maddeler dolaysyla l l grnen mrekkebe denir). Rek ider beyzasna beyza-i tvs'i bihit Bend olur zlfesine 'ukde-i zlf'i havra Nb- 18/3 "(Turann ) beyzesi, cennet kuunun yumur tasn kskandrr, ahu gzl gzellerin zlfnn dm, (Turann) zlfesine balanr. (Tura nn beyze denilen iki kavsin iinde kalan beyaz ksmlarn ekil itibariyle yumurtay andrmas gz nne getirilirse, beyit daha iyi anlalr)". Ne tura dihrb zbende bir tvs'i ra'n kim der ta'lm mrgri'i bihite semt-i cevln Km- 8/10 "Ne gzel tura! O gnl alan, ssl ve gzel bir tavus kuu ki, cennet kularna gezinme yerini gsterir". Turann blmlerinden biri de sere'dir. Sere turann sahibi padiah ya da ehzadenin adnn yazl olduu yerdir. airler bu ksm u beyitleriyle dile getirmilerdir: Nak itdi sinesinde iki padiah adn Virse 'aceb mi feth zaferden haber nian Nect- 21/16 "Sinesinde (turann seresinde) iki padiah ad yazld.tura fetih ve zaferden haber verse a lmaz. (ki padiah adndan maksat, ehzadenin ad ile babasnn addr)" Goncesidr znet'efz'y riyz'i saltanat Ol kafes olm hm'y devlete bir iyn Cevr-XLII/3 "Saltanat bahelerinin ssn artran, gonca s olan o kafes, devlet hmsmm yuvas olmu". Ne kafesdr o kafes kim heves-i vasl ile Bi- karr olmadadur evc-i hev zre Hm Pdihun kafes iindeki nmn grsn Kafese girdini mnkir olanlar 'Anka Nb-18/8-9 "O kafes (sere) yle gzel bir kafestir ki, ka vuma isteiyle devlet kuu gn stnde karar sz kalmaktadr. nanmayanlar ( kafirler) padia h n kafes iindeki ismini grsnler de, Anka'nn kafese girdiini anlasnlar". Kafesi ma'bed'i mrgri'i bihit Beyzalar beyza-i mrg- 'Anka Kafesi rh'nmdur ki ider Hsni blbl gibi kalbi eyd Nb-19/4-5

bilig-14/Yaz

'2000

92 "(Turann) kafesi (seresi) cennet kularnn mabedi, beyzeler de, Anka kuunun yumurtasdr. Kafesi(seresi) yol gstericidir. (Onun) gzellii blbl gibi gnl akn eder". Hmdur gyiy gelmi per am zer kafes zre Firz'i krs'i hattnda resm-i nrri'i sultn O krs hod adalet kasr'i 'Anka iyndr Kerem bbki devlet ianesi evket nigndn Seyyid Vehb-8/3-4 "Yaznn (buyruklarn) stnde sultan adnn grn, sanki devlet kuu gelmi,altn kafes s tnde kanat am (gibidir). O krs adalet, An ka kuu'nun yuvas kerem a; devlet yuvasnn heybeti de, yzk kutusudur". Turann gvdesi saylan ve "bin" ile "han" kelimelerindeki " n u n " harfinin meydana getirdii iki kavse beyze dendiini yukarda belirtmitik. airler, baz beyitlerinde beyzelerin gzelliinden, ilenmi renklerden sz etmilerdir: emr ki old eh'per-i hin-i saltanat Bir heyzedr ki gsterr andan eser nian Nect-21/8 "Kl, saltanat ahininin byk kanad, beyze de o saltanat ahininin izidir." BeyzaA beyzs 'ayn'i fth'i pr' ziya Zlfe-i zbs rek-i snbl-i b- cinn Cevr-XLII/2 "Parlak gnein gz beyaz beyzesidir. Ssl zlfesi de, (gzellikte) cennet bann snbln kskandrr". Bu tevki -i hmynda o zerrn'beyze-i zb Sipihr-i devlet'i icllin olm mihr-i rahn Cevr-XLIV/4 "Padiah turasnda o ssl, altndan ekilmi beyze, gl devlet gnn parlak gnei ol mu". Grp perrende tvs'i mlemma hl per san,' dm Mnakka hanesinden beyza-i turada elvan Nail/l 8 "lemeli kaleminin ustalyla turann beyzesine ilenmi renkleri, ssleri grp uan parlak renkli bir tavus ve kanat sandm". Beyzalar devr-i felek gibi metn muhkem Bir biri ire letfetde ekilmi ber'C Nedr ol beyzadaki d'ire-i ruhan Nedr ol zlfedeki n u hani'i mstesna Nb-18/4-5 "Beyzeler felein dn gibi salam, (kavis ler) birbiri iine uygun ve gzellikle ekilmi. O beyzedeki rhn daire, o zlfedeki gzel bklm nedir"? Ne tura beyza-i hemvrnun meftndur Bihzd Ne beyza devrinn cerh old ser'gerdn u hayran Km-8/14 "Ne gzel turalUygun dm beyzene Bih zd ktr. Ne gzel Beyze! Felek senin kavsinin hayran oldu". Biri biri iinde beyzalardan anla kim eflk O turanun olur ser'gete-i mazmuna ferman Bulur onunla fer tb u revnak beyza-i slm der ol beyzadan pervz mrg- hkm-i hkn SeyyidVehb-8/13,16 "Birbiri iine gemi beyzelerden felekleri an la. O senin turan ferman mazmununun hayran oldu. Hakana ait buyruk kuu o beyzeden uar, s lm'n beyzesi ondan k alr". Turann haneresinden de, u beyitlerde bahsedilmitir: k ider sne-i rmn ehl-i nazarun Her biri hanerenn haner-i ser'tzs Nb-18/6 "Hanerenin her biri keskin haer gibi, gr sahiplerinin huzurlu gsn paralar". Hanere her biri hanervr Gamze-i yr gibi mstesna Nb-19/7 "Hanerenin her biri, haner ve sevgilinin gamzesi gibi benzerlerinden stndr". O nzik hanere kim haner ile fark yok kaiea Miyn'i beyzadan ekmidir an dest-i sultan Seyyid Vehb-8/9 "O ince hanerenin hanerle hibir fark yok. Onu, sultann eli beyzenin ortasndan ekmitir". Devlet, saadet, feth gibi mefhumlar ile deniz arasnda ilgi kurulmutur. Bu ilgi vesilesiyle baz beyitlerde tura, gemi ve kaya benzetilmitir: Bd'i murd ile doldur iki bad'bn Old meer sefne-i feth zafer nian Nect-21/10 "ki yelken arzu, istek rzgaryla doludur, san ki tura, fetih ve zafer gemisi oldu".

bilig-14/Yaz

'2000

93 stn ile budur keti-i Nuh Satr'i ferman ana mevc-i derya Nb-19/8 "(Tura) direiyle N u h ' u n gemisidir, deni zin dalgalar da, fermann satrdr". Ne tura bir musanna' ket-i bahr-i saadet kim Zafer dnda gya bd'bn'i ibret elvan Km- 8/12 "Ne gzel tura! Mutluluk denizinin ssl ge misi, zafer ryasnda, sanki renkli ibret yelkeni dir". Ne tura direkli ket-i dery'j devletdir Stunlarla mlhk zlfeler lt'i bi can Seyyid Vehb-8/7 "Ne gzel tura! Devlet denizinin direkli gemisidir, stunlarla bitiik zlfeler cansz aletle ridir". Ayrca, yukarda Nb'nin beytinde de, grl d gibi, baz beyitlerde fermann satrlar deniz dalgalar ile savata saf saf dizilmi askerler olarak telakki edilmitir: G yaki ceng itmee saflar dzer str Bayraklar ile nce alemler eker nian Nect-21/14 "Fermandaki satrlar sanki, savamak iin, (as kerler) saflar dizer; bayraklaryla tura da, (ordu nun) nnde sancaklar tutar". Grinr kasr'i ehn gibi leb-i deryada Mevce-i satr- bert zre bin'y tura Nb-18/14 "Turann ekli, ferman satrlarnn dalgas zerinde, derya kenarndaki sultanlarn kk gi bi grnr". Baz beyitlerde tura ile kozmik, nebat ve harflerle de, benzerlikler kurulmutur: Tevki ne hilli ebh idemez gne Altn kalemler ile ider geri zer'nin Nect-21/26 "Gne, altn kalemlerle altn ilemeli tura yapt halde, yine hilali senin turana benzetemez". Baklsa ftb'i pr'u'a' - burc'i 'izzetdr Leb''leb hme-i zerrin ile ahun kalerri'dn Nail/11 "Baklsa, bu turann, ycelik burcunun par "(Turann) beyaz ksmnda, yani turada ya zl olan Muhammed sznde m i m harfinin gz bebei grnmektedir. Bu haliyle bu gzel gste rili tura, gzellerin gzn andrsa bunda ne var"? ( Tura sls yazsyla yazlrd. Bu yazda m i m harfinin ortas aktr). u beyitte de tura ile sultann adr arasnda ilgi kurulmutur: Ne tugr ol huceste'nni'i sultn stine gya Kurlm bir muazzam etr-i vl'y cihri'bn Km-8/13 "Ne gzel tura! O, sultann uurlu adnn s tne sanki, cihann bekisi olan hkmdarn y ce adr kurulmu". Bunlarn dnda turann ekilii, fermann katlan gibi zellikler de baz beyitlerde sz ko nusu edilmitir: Ban sarar eteine mektb olur varur Bir parma ile ey nice iklm aar nian Nect-21/12 "Ferman, aadan yukar doru drlp mek tup olarak gnderilir ve parmak iaretiyle pek ok lke almr.[ Ferman, k o z a k denilen iki para dan oluan.silindir kaba konur. nce, uzun bii miyle kozak- parmak arasnda ilgi kurulmutur. (Ktkolu, 1994, 161) ] ekerlerdi mukaddem geri kim fermanda tura eh-i mu'ciz' kalem turada icra etti ferman Seyyid Vehb-8/18 "Turay fermanda nce ekerlerdi. Usta kale min nde geleni tura ile ferman geerli kld". Beyaznda nmyn merdm-i mfm-i Muhammeddir N'ola andrsa ol tur'y garr em-i hbn Nil-/10 lak kl bir gnei olduu grlr. O n u yazann altn kalemlii , azna kadar altn kalemlerle dolu . Emrd ekl olmaz idi ey nihl-i lutf Olmasa b- saltanatnda semer nian Nect-21/30 "Ey iyilik, gzellik fidan (ehzade)! Senin saltanatnn bahesinde meyve Olmasa, tura ar mut eklinde olmazd".

bilig-14/Yaz

'2000

94 Divan- Hmyn mensubu olup da, tura e kenlere turake, mensup olmad halde, padia h n arzusuyla ya da kendi arzusuyla tura resme den hattatlara da turanvis denildiini son tu rake smail Hakk Altunbezer (.l946)'in nak linden reniyoruz (Derman, 1982,16'24) Tu ranvis terimini Nb'nin u beytinde grmek mmkndr: Nni'i henehe ta'zminden Olman levha'nvs-i tura Nb-19/11 "ahlar ahmn adna saygsndan tura sayfa sn yazm olmakla..." Ferman kelimesinin tek bana deil, padia ha ya da ehzadeye ait olduunu belirten "Fermn- ln", itibarnn yksek olduunu gste ren "Fermn- cell'1-kadr" gibi terkipler (tamla malar) iinde kullanldn gryoruz (Ktko' lu, 1994,99). Terkip halinde deilse de, Nect, kasidesine "izzet ve sadet'le balamtr: E;y 'izzet sa'det ile mu teber nian Vey nni'i pdih'i cihna makarr nian Nect-21/1 "Ey ululuk.mutlulukla (hkm) geerli olan ve cihan padiahnn adnn yazl olduu fer man"! Necati'nin kasidesinde yer alan t e g a z z 1 , yani konuya uygun bir gazeli ile Neyl'nin m z e y y e l g a z e l inde tura ile sevgilinin ka, gamzesi ve zlf arasnda ilgi kurulmutur: ekdi evirdi kendyi ey sfm-ber nian Mgn kauna benzemek ister meer nian Nect-21/37 "Ey ak sneli (gzel)! Tura kendini ekti evirdi.her halde senin misk gibi siyah kana ben zemek ister". Zlfne benzemek ile kll vch ile E;y dil'rb kenarda olur meer nian Nect-21/42 "Ey gnl alan (sevgili)! Galiba, tura her ba kmdan senin zlfne benzedii iin, (fermann) kenarnda olur". Heme dm- zlfi mek ider tura-y garry Sebak virmi meer Lmiyyesinden ana Tury Neyl-G.193/1 "Zlfnn lam gsterili turay mek eder, meer Tury, ona Lmiyye kasdesinden ders vermi. (Tury-. 1120- nin Lmiyyet'1-Acem adl kasidesi), (Katip elebi, 1972,1537-1538). eker turay menura cemle gamzeden emr eh-i hsnm gzine kesdrr 'uk'i eydy Neyl-G.193/2 "Kl gamzeden cemal( yz gzellii) ferma nna turay eker, gzellik sultanm divane k lar gzne kestirir". Nins tatm turresin levh'i cebin zre Bert'i hsni tevkfa drmi imdi sevday Neyl-G.193/3 "Alnn stne kakln tura gibi datm, imdi gnl, gzellik fermann turaya dr m".

SONU Osmanllar, sanat eseri nitelikli belge retmi, ndir medeniyete sahiptirler. Osmanllarda ile vin, sanatn ve ihtiamn bir arada grld bel gelerin en bata geleni fermanlar ve onlarn imza s olan turalardr. Bu medeniyetten nasibini alan ve o medeniyete katkda bulunan Divan airleri, bu sanat ve ihtiam yazdklar iirlerde gsterme ye almlardr. Yukardan beri para para deerlendirmeye altmz iirlerde daha ok ortak motiflere arlk verdik. nk, Divan airlerinin dili ve slbu genellikle birbirine benzer. Kasidelerde vurgulanan "adalet, syi, cmertlik ve kahra manlk" gibi, sultanlarn madd ve manev gc n turann ekil ve grntsyle sanatkrne bir biimde dile getirmilerdir. Tura, ele aldmz iirlerin anahtardr. iirlerde daha ok turann estetik yaps arlktadr. Tura ve ferman, bu i irlerde gzlem ve armlar teknii ile ilenmi tir. iirler, hem anlatm teknii ynnden hem de biim-z kaynamas ve ekil btnl asn dan incelendiinde Nect'nin "Nian" redifli kasidesi, dierlerine gre, daha sekindir. Bu kasi de ayn zamanda bu konuda yazlan ilk kasidedir. Dier iirler de yukardaki rneklerden anlalaca gibi, konu itibaryla kayda deerdir.

bilig-14/Yaz

'2000

95 KAYNAKLAR AL, (Miralay Mtekaidi) (1333), "Tur-y H myn" Tarih-i Osmn Mecmuas, 43 (Ni san), 53s.,44(Haziran),109-125 s. ALPASLAN, Ali (1993), "Bir Tura Tavsifi" Trk Dili, 500(Agustos), Ankara, 127-133 s. BAYRAMOLU, Fuat (1976), "Tezhipli ve Padi ah Onayl Fermanlar" Kltr ve Sanat, 2(Haziran), stanbul, 17-37 s. BLKAN, Ali Fuat (1997), (Haz.), Nab Divan,, stanbul.C. 2, 1349 s. BNARK, smet (1969/1970), "Osmanl Padiah larnn Mhr ve Turalar" Onasya Mecmu as, C.5,50,6-9 s. BOYDA, Nihat (1999), "Osmanl Turalarna Eletiri Asndan Bir Bak", Osmanl, C.XI, 76-83 s. DENY, J. "Tura" slam Ansiklopedisi, Milli Ei tim Bakanl Yaynlar, stanbul, C. 12/2,5 s. DERMAN, M. Uur (1982), "Turalarda Estetik" lgi, XVI/33 (Mays), stanbul, 16-24 s. DKMEN, Hamit zi, Ankara. ERDEM, Sadk (1992), (Haz.), Neyl ve Divan, Sleyman Demirel niversitesi Yaynlanma m Doktora Tezi, sparta. ERNSAL, smail E. (1988), "Mu'd'nin Mifthu't-Tebh'i" The Journal of Ottoman Studes, stanbul. PEKTEN, Haluk (1990),(Haz.), Nil-i Kadm Divan, Ankara, 504 s. KAPLAN, Mehmet (1976), "Cenab ehabeddin'in iirlerinde Pitoresk" Trk Edebiyat zerine Aratrmalar, stanbul, C. 1, 578 s. KATP ELEB bul, C. 2. (1972), Kef'z-Znn , stan (1990), (Haz.), Seyyid Vehb ve Divan'nn Tenkidli Metni, Doktora Te KURNAZ, Cemal (1997), "Divan iirinde Resim Temayl" Trkden Gazele, Ankara, 699 s. KK, Sabahattin (1994), (Haz.), Bak Diva n, Ankara, 472 s. KTKOLU, Mbahat S. Belgeleri Dili, stanbul. LEWIS, Day (1961), The Poetic Imaga, London, MERMER, Ahmet (1997), "Nect Bey'in Nian Kasidesi" lm Aratrmalar, 5, stanbul, 199-218 s. N H A D , Halil (1338-1340),(Haz.), Nedim Diva n, kdam Matbaas, stanbul, 374 s. ONAY.Ahmet Talat (1992), Eski Trk Edebiya tnda Mazmunlar, (Haz. Cemal Kurnaz), Ankara,500 s. O R G U N , Zarif (1949), "Turalarda El- Muzaffer Daima Duas ve ah Unvan ehzade Tura lar Mehmed H'nin Tura ve Mhrleri" Trk Tarih Arkeologya ve Etnografya Der gisi, 5, stanbul, 219 s. PAKALIN, Mehmed Zeki (1983), Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl,, stanbul, C.3, 784 s. TARLAN, Ali Nihad (1963), (Haz.), Nect Beg Divan, stanbul, 557 s. T U R A N , Osman (1969), Seluklular Tarihi ve Trk - slm Medeniyeti, stanbul, 478 s. UMUR, Sha (1980), Osmanl Padiah Turala r, stanbul, 56 s. UZUNARILI, smail Hakk (1941), "Tura ve Peneler ile Ferman ve Buyruklara Dair" Bel leten, Ankara, 101 s. YAZICI, Glgn Erien (1998), (Haz.), Edirneli Km ve Divann Tenkidli Metni, Ankara niversitesi Sos. Bil. Enst. Yaynlanmam Doktora Tezi, Ankara. (1994), Osmanl

bilig-14/Yaz

'2000

DESCRIPTIONS OF ROYAL STAMPS IN CLASSICAL OTTOMAN POETRY

A s s o c . Prof. A h m e t MERMER Gazi University Faculty of Science and Letters,

ABSTRACT Two worlds are spoken of in viewing life; one is the world experienced through five senses, the other is the world of arts. in terms of these two worlds, Classical Ottoman Literatre is more abstract than other types of literatre, it is the literatre that preferred the world of arts. For the poets of this literatre, sicili and dexterity are of the utmost importance. in this type of literatre, the sicili is to change the names of things or phenomena by means of various types of metaphor, and to discover more perfect, more beautiful and more exciting aspects of those things and phenomena. The art in Classical Literatre is to approach various metaphoric properties and try to express them. The goal of poetry is to make sure that a metaphor is properly used for the structure and essence of the thing and phenomenon in question. Poets tried to express the same object with similar metaphors using as many various images as possible. in this respect, Classical Poetry abounds in images. Images in poetry are not only ornamental but also functional properties. Therefore, this study investigates poems written about royal stamps reflecting the ornamental and functional properties of images. Royal stamp is "leit- motif, that is the main property in such poems. Besides the formal properties in royal stamps material as well as spiritual power of Ottoman dynasty were occasionally expressed. Common points in poems in question are listed one by one, and comparisons are made among themselves. Classical poets tried to show in their poems the art and magnificence of the Ottomans.

Key Words:

The world of arts, Images, Classical Ottoman Poetry, Aesthetics, Royal Stamps

bilig-14/Yaz

'2000

99

RUMEL ARLERNDE YRESEL KLTR


Halil ELTK
Gazi niversitesi, Gazi Eitim Fakltesi

ZET
Bir edeb eserde, yazar le yazld evre ve dnemin kltr unsurlarn bulmak mmkndr. zellikle Rumeli airlerinin eserleri incelendiinde, Rumeli yresine ait kltr unsurlarnn onlarn iirlerinde dikkati ekecek kadar fazla kullanld grlmektedir. Burada onlarn Rumeli kltrn iirlerine nasl yansttklarn rneklerle gstermek istedik.

Anahtar Kelimeler:

Rumeli, skp, Vardar, Tuna, air, iir, Kltr.

bilig-14/Yaz '2000

100 GIRI Divan airlerinin iledikleri konularla iirleri nin malzemesi temelde benzerlik gsterir. Fakat airlerin bu malzemeyi kullan ekilleri birbirin den farkldr. Her air sevgili iin dkt gz ya n mbalaal bir ekilde anlatabilir; fakat Ba datl air bunu Frat'a benzetirken, Vardar Yeni celi, Tuna'ya benzetir. Dolaysyla airlerin anlat tklar temelde ayn olmakla birlikte, anlatm ek li, tebih ya da edeb sanatlarn kullanm airden aire deiir. Bunun sebebi de airin iinde yeti tii kltr ortamdr. ok geni bir corafyaya yaylan Osmanl Devleti, kendi ierisinde pek ok farkl kltrleri barndrmtr. Belli kltr merkezleri ierisinde yaayan airlerin iirlerinde kullandklar kltr unsurlar benzerlik gsterir. Bu kltr merkezle rinden birisi de Rumeli'dir. Bir zamanlar Anadolu iin kullanlan diyara Rum tabiri, XIV.yy.'dan itibaren Osmanl'nn Avrupa'da yapt fetihlerle birlikte, Trakya'dan Balkanlara kadar olan blgeye isim olur, buralara Rumeli (Rum ili) denilmeye balanr. Bu blgede Evrenosoullar gibi mehur aknclar ve Abdul lah lh gibi tasavvuf byklerinin de gayretle riyle (sen, 1998, 80'86.) ksa zamanda canl bir kltr hayat balar. Bosna, Uskp, Vardar Yeni cesi gibi ehirler, XVI.yy.'da nemli birer edebi yat ve kltr merkezi hline gelir (sen, 1997, s. 70). k elebi'nin Rumeli ehirleri hakknda halk azndan tespit ettii "Prizren'de olan dosa adndan akdem mahlasn korlar. Yenice'de doan o~ lan baha diyecek vakt Fris syler. Pritine'de olan dosa dividi belinde doar. Binen al'Zlik Prizren air menba ve Yenice Fris oca ve Pritine ktip yatadr." (Mesim 'uar, vr. 141a) sz de bu gelimeyi dorulamaktadr. Rumeli airlerinin iirleri incelendiinde, on larn btn airler tarafndan ilenen ortak kltr unsurlar yannda, Rumeli yresine ait kltrel unsurlara iirlerinde daha fazla yer verdikleri g rlr. Bu bakmdan Rumelili airler birbirlerine benzerlik gsterirler. XVI.yy.'da Rumeli'de yetien pek ok air, uRumeli airleri, iirlerinde kendi memleketle ri Uskp, Vardar Yenicesi gibi Rumeli ehirlerin den fazlasyla bahsederek bu ehirleri eitli zel likleriyle vp bu amala ehrengizler yazarlar. i irlerinde, beraber yaadklar Rumeli'deki hristiyanlara, gayr-i mslimlere ait kltrel zelliklere, dier airlere gre daha fazla yer verirler. Onlarn iirlerinde aknclm, Rumeli'de yaplan savala rn izleri grlr. Bu iirler sosyolojik deerlendir meler iin zengin birer belge nitelii tarlar. Burada, Rumeli airlerinin iirlerindeki yre sel kltr zelliklerini, yukarda bahsettiimiz be airin iirleriyle rneklendirmeye altk. Setii miz rneklerin divanlardaki yerini, srasyla air ad; sayfa, iir ve beyit numaras olarak beyitlerin altnda gsterdik. Btn Rumelili airler zerinde byle bir inceleme yapld zaman, bu rneklerin says oaltlp daha baka hususiyetler de tespit edilebilir. Divan airlerinin ou, Bursa, Edirne ve stan bul gibi ehirleri ven iirler yazarlar. Rumeli airRUMEL CORAFYASI ar tezkirelerine girerek kendilerinden vgyle sz ettirirler. Mesih (l. 1512), skpl tshak elebi (l. 1539), Hayret(l 1535), si(l 1538) Hayal Be;y (l. 1557) Rumelili airlerin nemli temsilcilerindendir. Bu airlerden Mesih, Rume li ehirlerinden Pritine'de; Hayret, Usl ve Ha yal Bey ise Vardar Yenice'de domulardr. airler evrelerine duyarsz kalamazlar. Her air iinde yaad ortamn kltrnden etkile nir. iirlerinde de bu kltr unsurlarna dorudan veya dolayl olarak yer verir. Fuat Kprl, Ru meli airlerinin iirlerini deerlendirirken bu noktaya dikkat ekerek yle der: "Bu serbest, rui' dne ak iirlerinde, Hayal, tshak elebi gibi Rume li airlerinde de grdmz hususiyetler vardr: Sa' mimilik, kuvvetli ilham, lubalilik, gurur ve istina, mahall renklere tina..." (Kprl, s. 554-). Ru meli airlerinin iirleri gzden geirildiinde, ma hall renklere tina bata olmak zere, bu zellik lerin onlarn eserlerinde dikkat ekecek kadar faz la olduu grlr.

bilig-14/Yaz

'2000

101 leri, iirlerinde dier ehirlerle birlikte skp, Belgrad, Vardar Yenicesi gibi Rumeli ehirlerine biraz daha fazla yer verirler. Bu ehirlerin gzelle rini, kahraman genlerini ve ve bitiremezler. Bazan da ehir ad vermeden "Rumeli" eklinde ge nel bir ifade kullanrlar. Divan airleri eitli ehirler iin medhiyeler yazarlar. Hayreti, Rumelili olmas nedeniyle aa daki gazelinde ehir ad belirtmeden genel ola rak Rumeli'yi ver. O n a gre Rumeli rem Ba kadar gzeldir, burann airleri ho sesli blbller gibidir. Meclislerde byk mumlar, gen ve gzel skler bulunur. Servi boylu skler kollarn sva yarak meclistekilere hizmet ederler. Burann g zelleri srekli iki iip perek cana can katar lar. Zamann birer feti olan gzeller, bir iki yu dum ikiyle klarn akln alp gnllerini ya malar. Alm gzel gller, blbln gonca gibi kapal olan gnln aar; yani sevgililer glerek yzlerini klara gsterirler. Rumeli'nin neresini seyrederseniz seyredin, her yeri bir "harabat evi"dir. Be bu Rm illeridr bunda suhandnlar olur Bu rem glenidr murg'i ho'elhnlar olur Ahun skfl yaln yzl gzel skler Sohbeti ren ider erri4 ebistnlar olur Sk u sid sgayup nz He sklig ider Be bu yirlerde ne ho serv4 hrmnlar olur Cn katar cana tolu ip pdke mdm Bu da bir ge durur bunda gzel canlar olur Bir iki cura ile akln olurlar kiinn Cn u dil gret ider fet4 devrnlar olur Gonca'Ve blbl4 dil'bestelern gnlin aar ok gler yzl gde gl4 handanlar olur Bir hrbat evidr her bucan seyr itsen Hayreti gibi nice vlih hayranlar olur Hayreti 191/88 Divan airleri baz iirlerinde zamandan ik yet ederler. Kimsenin limlere, airlere deer ver mediini, geim sknts ektiklerini sylerler. Uskpl shak elebi bir beytinde kendisine de er verilmediini syleyip kadrinin bilinmesi iin Rumeli'ye gitmek ister: Del gnlm bana uy gel gidelm Rumiline Kadrimz ola ki fi'l'Cmle birezck biline shak 280/249-1 Mesih, Arap ya da Acem lkesinden stan bul'a gelen airlere daha fazla rabet edildiini syler. Rumelili bir air olarak deerinin bilinme diinden ikyet eder. Mesh gkden insen sana yer yok Yri var gel Arab'dan y Acem'den Mesh 231/177-5; 315/28 Hayret, vatannda kendisine rabet edilmedi inden yaknarak gurbete gitmek ister. Burada va tandan maksat memleketi Vardar m, yoksa baka bir yer mi, tam olarak belli deildir: Kalmad Hayret bize rabet vatanda n Gel tutalum nic'olsa gerek rh'i gurbeti Hayret 396/423-6 shak elebi, Uskpl olduu iin bu ehre ay r bir nem verir. Uskp'n servi boylu, gm tenli dilberleri olduunu, bunlarn gzellikleriyle klar ldrdklerini syler. Btn Rumeli dil berlerini bir yere toplayp onlarla iki imek ister: Kan shak ki ana gsterelm yerlerini skb'n ol gzelm serv-i semenderlerini Bir yere cem' idelm Rumili dilberlerini Mest-i l'ya'kl olalum yakalar k idelm shak 77/3-7 Bir yer var imi dilberi k-i dl olurm shk yri gidelm skb olacakdur shak 146/48-5 Uskp'n genleri melekler kadar gzeldir. Meleklerin gzellii, bu genlerin yannda glge de kalr, onlar kendi gzelliklerini burada sergile yemezler: Gr e shak gr e skbi virmez feleke Meleke yer komad ehrimizn olan shak 302/282-7 shak elebi, bir gzeli verken onun btn skp halkn kendisine kul kle ettiini syler. Burada skp, onun memleketi olmas sebebiyle nemlidir: itdm yine bir gerek kyamet diUrb kopm Sa zencrine dizmi kul itmi cmle skbi shak 308/290-4 shak elebi bir gazelinde Rumeli ehirlerin den Vardar, Karaba ve Akpmar' medheder. Us kpl olmas sebebiyle, bu ehre ayr bir nem ve rir ve buray grmeden lp gidenlere acr: Ah ol kiiye kim gere rzgrn Grmek myesser olmaya skb diyarn shak 328/322-1

bilig-14/Yaz

'2000

102 Divan airleri, gz yan mbala ile denize ve Nil nehrine benzetirler. Hayreti, ok fazla a ladn sylemek iin, gz yan, yan banda akp duran Vardar'a benzetiyor (383/402-5; 391/415-5; 419/458-7). Vardar' u rnekte, nehir ve ehir ad olarak tevriyeli kullanyor. Bu beyti Fuzl sylese, herhalde Frat derdi: Ya gzmn eylemedin lemi derya E;y Hayreti kan alayu Vardar' grem mi Hayreti 419/458-7 Hayreti, sevgilisinin yanndan ayrlmasyla Uskp'n kendisine dar geleceini syler. Vardar nehri kadar ok gzya dktrmemesi iin sevgi liye yalvarr: Hayretfnn bana skp ehrin tar idp Gzleri yan Vardar itme lutf it gitme gel Hayreti 284/245-5 Hayret'nin Belgrad iin yazd mtekerrir murabba eklinde bir ehrengzi vardr (123/33). Bend sonlarnda tekrarlad "Nazrin grmedm yrn bu ehr-i cennet'snun" msrayla burann cennet kadar gzel olduunu, yeryznde benzeri bulunmadn syler. Mesih de bir gazelinde Rumelili olduu iin Saray ve Bosna'y, kahraman genlerinin oklu uyla ver: Gel bugn ehr-i Saray iinde beglik srelm Kim bilr yarn felek kimlerle iret'bz olur Cn u dil murgn nin say d eyledn didm didi Bosna'dur bunda kim anadan togan ehbz olur Mesh 163/71-2-3 RUMEL KLTR Divan iirinde sevgili genellikle idealletirilerek anlatlr. O n u n nemli zelliklerinden birisi klarna kar acmasz, zalim ve ta kalpli olma sdr. O, ayn zamanda put kadar gzeldir. Sevgili bu zellikleriyle puta, kfire benzetilir. Put ve k fir szleri, hristiyanl artrr. Bu sebeple iir lerde hristiyanla ait motiflere yer verilir. Rume lili airlerde bu motifler dier airlere gre daha belirgin bir zellik olarak dikkat eker. Rumeli airlerinden Hayreti, aadaki gaze linde bir hristiyan gzelini tasvir eder. Birine yal varrken "Allah', peygamberi seversen..." eklinde bir ifade kullanlr. Hayreti ise sevgiliye yalvarr ken, onun hristiyan olmas sebebiyle yle sesle niyor: "Ey sevgili, sa'y seversen dudaklarn az ma ver, ha seversen zlflerini boynuma sal. Yan bakn beni ldrmeye kalkt, Mesih yi nini seversen ona engel ol. Mabed olan kiliseyi seversen beni Kabe olan kapndan srp mahrum etme. Ey gnl, Mevl'y seversen o ay yzl pu tu mbud edinip onun ayana d. Ey gnl bun dan sonra gzelliiyle ay gibi olsa bile ehr olan (nazl kz) hercy birini seversen kfir ol. Eer alp gl olmu goncay sorarsan, sevgilinin du daklarn gr; gnl alc serviyi seversen, sevgili nin boyunu seyret. Ey Hayreti, u hristiyan gze lini seversen elbette onun salarnn kfrne, ya ni siyahlna iman getirirsin." Buradaki sa, yin' i Mesih, elipa (ha), deyr ve kilise gibi kelimeler hristiyanla ait terimlerdendir. Gazel yledir: Vir leblerni azuma isa'y seversen Sal zlfni boynuma elpy seversen Kasd itdi mcerred beni ldrmee gamzen He;y di meded yn-i Mesh'y seversen Srme idben Ka'be kapundan beni mahrum ol ma'bed olan deyr kilsy seversen Ma'bdun idin ol sanem-i mh'liky E;y dil yri d payna Mevl'y seversen Mh ise de hsn ile dil kfir olasn Simden gir ehr olan hercy seversen Gr leblerini gonca-i handan sorarsan Seyr it boyn serv-i diVry seversen Elbette sa kfrine mn getrrsin E;y Hayreti ol dilber -i tersy seversen Hayreti 271/222 Hayreti, Rumeli yresindeki hristiyan gzelle rinden bahsettii u beytinde, cihan kilisenin putlarn seyredeli ak rahiplerine mrid olduu nu syler. Dnyay kiliseye, gzelleri de oradaki putlara benzetir: Ruhbri'i ska yine mrd old Hayreti Seyr eyleyeli deyr -i cihnun sanemlerin Hayreti 368/377-5 Mesih de dnyay kilise olarak yorumlad u beytinde, beline balam olduu kua, hristiyanlara mahsus olan znnra benzetir. Bunun kendisine kilisedeki putlar kadar gzel olan bir

bilig-14/Yaz

'2000

103 kendisine kilisedeki putlar kadar gzel olan bir sevgiliden hediye olduunu syler. Buradaki ku ak aslnda aktr. Znnr'i ak hilne kim balad disen Deyr-i cihanda bir sanemim ydigrdur Mesih 146/49-3 Divan airleri sevgilinin yzn bazan Mushaf (Kur'an)'a benzetirler. Mesih bir yerde "Incir'i kullanyor: Cemlnn sagunda hili var Ki san ncil'dr kim btl var Mesih 179/82-1 Hayal, sevgilinin yzn kiliseye, genellikle Hindliye benzetilen benini de frengler giymi bir Rum gzeline benzetiyor: Reva mdur kilisdan karmak bir mselmn Mselmnlar frengiler geyer bir Rm cnn Hayal 305/621-1 airler gln ortasndaki sar tohumlar, ren ginden dolay genellikle altna benzetirler. Mesi h bu tohumlar "filori"ye benzetiyor. Filori, o d nemde Avrupa'da kullanlan bir para eididir. Kendisi Rumelili olduu iin iirinde bu paraya da yer veriyor. Beyitteki istiare ve tehise gre, gon ca zengin bir k, gl de paraya dkn bir gzel dir: Tem kl ki gl mahbbn sayd eyleyeni diy Filori tutup aznda ider geh geh lyn gonca Mesih 254/213-3 Divan iirinde iki mnasebetiyle bazan "kp"ten bahsedilir. Hayret, Rumeli blgesinde iki kab olarak "f"yi grmesi sebebiyle, u bey tinde kp yerine fy kullanyor: Olayd duhterA rez bakire byle mdm ey dil Kucar myd an fu gibi bir kua gevek Hayret 259/202-4 Mesih bir murabbamda "Rumeli dolusu i m e k k e n bahseder: Derelm Edrine'nn gonca-i ho Ahularn Jlel gl gibi ak ol yzi sulularn N idp bunlar ile Rmili tolularn Mest-i l'ya'kl olalum yakalar k idelm Mesih 217/III-2 Rumeli'deki gayr-i mslimleri yakndan tan yan Uskpl Ishak elebi, kfirlerin iki iip mest olunca bahi verdiklerini sylyor: Buse inam eyle hum kullara Bahi eyler olcak kffr mest shak 124/17-5 ehrengiz, bir ehrin gzelleri ve gzellikleri hakknda yazlan manzum eserlerdir. Burada sz konusu ettiimiz Rumelili airlerin, Rumeli ehir leri hakknda yazlm ehrengiz trnde iirleri vardr. imdiki bilgilerimize gre, bu trn ilk r nei, Rumeli airlerinden Mesih'ye aittir. Bu eserlerde daha ok bir ehrin erkekleri anlatlr. Divanlarda erkekleri vmek iin yazlm be yit ve gazelleri, ehrengizin balangc veya etkisi olarak deerlendirmek mmkndr. Rumeli air lerinin bu tr iirlerinde, Rumeli'de yaayan azn lklara mahsus erkek isimlerine de rastlanr. Ishak elebi, iki gazelinde "MihaiP'i ver (335/333; 334). Beyitte geen uaziz" kelimesi, ay n zamanda hristiyan azizlerini de m etmektedir: Geri baddr reh-i k menzili Sevdm azizler dnm yok Mihyili shak 335/334-1 Hayret Divan'nda Mesih (154/34), Eledo (374/388), A/o (331/322) iin yazlm birer gazel vardr. Gazelde Afo'nun ismi, "Afocuum" eklin de redif yaplmtr. Eledo iin yazlan gazel yle dir: E;y ka r'y rahmetm Eledo Az mm-i mahabbetim Eledo Sana dmez yabanda salnma Eledo serv'kmetm Eledo Akna kya kya bakc E;y gzi ka fetm Eledo Bana sensz muhal imi dirlik Tende cn dilde rhatum Eledo Hayreti yi gamun helak itdi Zyir ol br trbetm Eledo Hayret 374/388 Mesih de bir beytinde uhodri meydan" szn hatrlatacak ekilde, uHodiri" ismine yer verir: Serve kim tebih ider cn bu kadd-i dilberi Serv hod bir baldr plak uakdur Hodiri Mesih 315/26 Divan airleri, kasideler bata olmak zere, i irlerinde zaman zaman sava sahnelerine yer ve rirler. Rumeli, Osmanl'nn batdaki snr boyu ol-

bilig-14/Yaz

'2000

104 mas nedeniyle srekli olarak aknclarn mekn olmu, buralarda pek ok savalar yaplmtr. Ru melili airler, iirlerinde Rumeli'de yaplan bu sa valar konu edinirler, bu blgede bulunan aknc ve gazileri ven medhiyeler yazarlar. Hayreti, Rumeli aknclarndan Evrenosoullar (Muhammes 85/9) ile Yahyallar (Murabba 88/10) iin medhiyeler yazmtr. Usl de bir ka sidesinde Evrenosoullarndan Abd Bey'i medheder (66/3). Hayreti, aadaki "gzler" redifli gazelinde, Rumeli aknclarn birer gazi olarak vyor. O n a gre gaziler nefislerine kul olmazlar. Satran tah tasna benzeyen bu dnyada pek ok ah mat et milerdir. Gayret arab iip kendilerinden ge milerdir. Her biri birer arslandr, tilki gibi kurnaz dnyann hilelerine aklanmazlar. Grnte vira neye benzerlerse de hakikatta gnlleri mn ha zinesidir. Atee atlan pervaneler gibi korkusuzca sava meydanna girerler: Anladm hildn mi hi h nelerdr gzler Nefsine kul olmayan ahaneler dr gzler Bu hist'i k iinde dyim at oynadup ahlar mt idici ferznelerdr gzler N idp hurri'hne'i hde gayret badesin Kendden gemi birer mestnelerdr gzler Derri'be'dem bu rbehA dny'y dnun hilesin Anlayup aldanmayan rneledr gzler Oldlar gencneA ma'nya mesken her biri Sureta geri birer vrnelerdr gzler Bezm4 rezm iinde bPperv birer pervnelerdr Hayreti billahi di pes y nelerdr gzler Hayreti 182/75 Divan iirinde rakip, bazen kfire benzetilir. shak elebi, kla rakibin kavgasn leff neir yoluyla Mslman-kfir savama benzetiyor. O n u n bu hayaline, Rumeli'de yaplan savalarn etkili olduu sylenebilir: Yr in ayar ile k kaan ceng eylese Dn in kfir mselmn sanki iderler sava shak 192/116-4 Yamadan bahsedilen bir beyitte, gnl al makla kale fethetmek arasnda ilgi kuruluyor: Astn'efn olup zlfn iaret eylese Nice diller kal'as feth ola bir yama ile shak 271/234-6 Aadaki beyitte, sevgilinin gamzesi ekmei ni tatan karan bir u eri ya da akncdr: karur rzkn tadan bilrz uc eridr Yer bulur kanda ise gamzen ok peykn shak 302/282-5 Hayal de klarn gnln alp esir eden sev giliyi, u illere dil (esir/gnl) almak iin giden bir akncya benzetir: Uc elinin diVveridir cann u serin Geldi dil almaya sanasn bu vilyete Hayl 280/549-3 Sevgilinin beni, kement atarak esir almak iin zlflerin ucunda pusuya yatan bir akncdr. Z lfler, kvrm kvrm ularyla kemende benzetil mitir. Beyitteki udiT kelimesi esir anlamndadr: Zlfn ucnda benn pusudadur dil almaa Vay nice ayyrdur nice kemend'endz olur Mesih 163-71-4 Hayal u beytinde, sevgilinin gamzesini kfir lkesinden gelen bir dil (esir) olduu iin gnl evinde habseder: Annn habs eder peyknn dil ey kemn'ebr Ki ol bir kfir-i bidn elinden geldi bir dildr Hayal 105/47-2 Sevgilinin yan bak, gnl yolunun geidini kesen bir harmdir; gzleri can mlkn kfirler gibi esir almtr. Sevgilinin siyah gzyle kfir arasnda renk bakmndan ilgi kurulmutur. Harm yol kesen haydut ve haram yiyen kimse de mektir. Gitdi dil derbendini kesdi harm gamzesi Gzleri cn mlkin ald yine kfirler gibi Hayret 412/447-2 Hayret, Memi Bl'yi vd bir beytinde, onun yan baknn gnl mlkn yamalayan bir yamac olduunu syler: Gamzelerden taknup tgini mestne gzn Kasd dil mlkini yama m Memi Blcigm Hayret 326/314-3 u beyitte, gzler slm lkesinde din ve ima n yamalayan iki kfir harmye benzetiliyor. Bu benzetmede gzn siyah olmas ile kfir kelimesi nin siyahlk anlam arasnda ilgi vardr. Beyitte Rumeli'deki dmanlarn Osmanl lkesine akn yapmalar sz konusudur:

bilig-14/Yaz

'2000

105 Gzlerim gya iki kfir haramiler durur Dn mn gret eyler kiver-i islmda Hayreti 389/411-4 Gzellerin yzndeki ayva tyleriyle zlfleri, Rum'a yryen haramiye benzetiliyor. Rum keli mesi tevriyeli olarak hem beyaz yz, hem de Ana dolu anlamndadr: Hattun siph'i zulm ile Rm' ayaklad Snhllerin harm olup indi bellere Hayreti 378/394-3 Sevgilinin yzndeki ayva tyleri, Rumili'ne yaylan kfirlere benzetiliyor. Beyitteki Rumili de beyaz yz ve Anadolu veya Rumeli mnsmdadr: Yznde hat grp didi mneccim Koman kfir yayld Rmiline Mesih 265/231-5 Gamze, gnl mlkne gece baskn yapan bir savadr: Sagunla ba koal eksk olmad bir dem Siph'i mlk'i dile gamzenn ebhn shak 312/297-2 Hill, gece baskn yaparak gam lekerini da tan bir akncdr: Hamdlillah kim ebhn eyleyp gam lekerin Dmen-i fk tutd kan ile ahmer hill Mesih 26/3-6 Kn esen sert rzgrlarla soygunculuk yapan haramiler arasnda leff neir yoluyla ilgi kurulu yor: Bd'i dey ah soyup yerden drahtn rmad ol haramilere gibi kim halk soyd krmad Mesih 294/276-1 Divan airleri sevgilinin gamzesini (yan bak n) bazen kl, mzrak ve hanere benzetirler. Hayret, siyah gzleri ve klca benzeyen yan ba kyla, memleketleri yakp ykan, gnl mlkn fetheden bir kfiri sevdiini syler. Her hlde Ru meli'deki bir gzele k olmutur: Yakd ykd dil cn mlkini vrn itdi Memleketler yakc bir gzi kfer sevdm Dil cn mlkini feth itdi klciyle mdm Yine ey Hayret bir h'i diVver sevdm Hayret 330/320-4,5 Rumeli blgesindeki savalarla ilgili olarak, u beyitte "Rum harac"na yer veriliyor: Gr iaret ide engt-i kabuln szme Takna Km haracna beraber htem shak 36/6-44 Sevgili, yan bakyla gnl mlkn yama layan, benleriyle can askerinden ba alan bir akncdr. Ba, Rumeli ve Balkanlar'daki aznlk larn, Osmanl Devleti'ne demek zorunda olduk lar bir vergidir: tder gamzen gnl mlkini trc Alur cn kiverinden benlern bac Hayret 154/32-1 Hayret, kfir-mslman savama yer verdii bir beyitte, kfir rakibi ldrmeyenin gazi olama yacan syler: t gibi ldrmez isen ger rakb-i kfiri Dime h ey Hayret meydnda ben de gziyem Hayret 301/273-5 Sevgilinin kirpikleri slm askerine atlan d man oklardr: Kirpign okn eh toru tutar ancak gzn Var ise kasd yine ol kfirn tslmadur Mesih 171/84-4 Usl, gnei bir klc, bir de ba olan baha dra benzetir: Bir klcm bir bam vardr diye da'v klar Bir bahdr bendene benzer ey server gne Usl 65/2-35 u beyitte k sipahiye benzetiliyor: tshk ne ho benzer imi mh u ncma Mahbb ki ehr ola uak siph shak 339/340-5 shak elebi aadaki beytinde gl ile lleyi kiiletirip lleyi Rum (Anadolu) sultanna ben zetir. Onlarn kzlbalarla savamaya gittiklerini syler. Bu kelimeler arasnda renk bakmndan il gi kurarak Osmanl-ran savalarna iaret eder: Gl ki leker ekdi sahr'y emende lle Rum hdur ki azm itdi kzlba stine shak 275/240-2 Mesih, birka defa timar alp fayda grme dim, diyerek uispen" ve uhsT almak ister. spenc, Osmanl'nn Rumeli'de tarmla uraan Hristiyan teb'adan ald bir vergidir. "Hsl" ise harem aalarnn bir rtbesidir: Ger bu yolda akmazsam hsl Yine ispence irince heyhat Mesih 309/5-4

bilig-14/Yaz

'2000

106 shak elebi, aadaki beyitlerinde sevgiliyi bir sava olarak tasvir eder. Sevgili gzelliiyle, bir ylda iki defa hsl alan sipahi gibi klarn can ve gnllerini alr. Yzndeki siyah ayva ty leri, can almak iin asker sevk eder, casus olan kirpikleri sineye gelip dil (esir) alr. Devr-i hsnnde zulm ile cn u dil alur Bir siph gibi kim ylda iki hsl alur Yine cn kasdna asker eker ol hatt'i siyah Yine css'i mjen sineme geldi dil alur shak 141/40-1,2 Mesih, k anlatt drt beyitlik ktasnda yenierilerden sz eder. Avludaki karlar oraya konan yenierilere, buzlar da mzraa benzetir; kar ile ate tezadndan faydalanarak ate-perestlie yer verir: G ile her havleye yenieri gibi konup Evleri nine buzdan harbe dikdi darb'i dest Mescidi koyup ocak mihrabna yz tutd halk E;y dirg ehl-i slm old hep ateperest Mesih 310/10-2-3 Aadaki beyitte Osmanl askerinin sefer s rasnda gece yer yer ateler yakarak etraf aydn latt belirtiliyor. Hayreti btn gece feleklere kadar uzanan ateli ahlar ekmitir. Osmanl as kerinin yakt ateler, aslnda bu iddetli ahlarn kvlcmlardr: Ahum od feleke irdi firarndan onun Yer yer od old kamu asker-i Osman bu gice Hayreti 388/410-2 Gln rzgrla salnmas Osmanl askerinin solaklarla yrmesine benzetiliyor. Solaklar, ye nierilerin padiah korumakla grevli bir grubu olup ssl elbiseler giyerlerdi. Sultri'i gl de karu eml ile salnur Osmanol niteki yrr sola ile Mesih 251/209-2 Askerler fetih ve zaferleri mehter alarak hal ka duyurup kutlarlar: Nusret feth zafer sana nasb old diy hesker ire vay ki alar arur t nefr Mesih 52/11-16 Hayal Bey de k gn fetih mjdesini duyan halkn ar pazar taze gllerle sslediklerini sy ler: Mjdc'i fethi iidp zeyn-i bzr etdiler Alemi fasl'i itda taze glzr etdiler Hayal 137/140-1 Mesih, Rumeli keklerinin (Bekta dervi leri) atlarna zil taktklarn belirtir: Nleden takd ceresler yanna ol eh'svr Rmili kekleri san atna zil balad Mesih 290/269-6 SONU Buraya kadar verdiimiz rneklerle Rumeli a irlerinde grdmz yresel kltr zeliklerine dikkat ekmek istedik. Rumeli airlerinin iirleri incelendiinde on larn kendi memleketleri olan Rumeli'ye ait kl tr unsurlarna, iirlerinde dikkat ekecek kadar fazla yer verdikleri grlmektedir. rneklerde de grld gibi, Rumeli airleri iledikleri konula rn byk bir ksmn kendi blgelerine ait sosyal hayattan semilerdir. Mesel onlarn iirlerinde sz konusu ettikleri ehir isimlerinin byk bir ounluu, kendi memleketleri olan Uskp, Vardar Yenicesi gibi Rumeli ehirleridir. Rumeli air leri, yerli hristiyan teb'a ile i ie yaadklarndan, dnyay kiliseye, sevgiliyi kilisedeki puta, da ruhbn- akn mridine benzetir; ncil, sa, Mer yem, znnr, aziz gibi hristiyanlkla ilgili motifle re ok fazla yer verirler. Serhadlerde, aknc ocak larnn bulunduu blgelerde yaadklar ve at malar youn olarak hissettikleri iin, savala ilgi li unsurlar eitli benzetmeler iinde oka kulla nrlar. Rumeli airlerinin yetitikleri ortam, ele al dklar konular, anlattklar sosyal hayat, iirlerin de kullandklar motifler, sz sanatlar, hayal dn yas, kelime kadrosu gibi unsurlarn, etrafl bir e kilde incelenip dier Rumeli airlerinin de bu in celemeye katldnda, burada sz konusu ettii miz zelliklerin ne kadar zengin olduu anlala caktr. Bu tr inceleme ve tespitlerin belirli blge a irleri zerinde ayrntl olarak yaplmasna ihtiya vardr. Bu incelemelerin sonucunda her blge a irinin eitli zelliklerle dier blge airlerinden ayrld, dolaysyla divan iirinin batan sona tek dze bir edebiyat olmad grlecektir. Ayn zamanda her aire has olan slp gibi, belirli bl ge ve dnemlere has slplarn olduu da rnek lerle tespit edilebilecektir.

bilig-14/Yaz

'2000

107 KAYNAKLAR IK ELEB (1971), Meir'-uar, (Haz. Meredith Owens), London. ELTK, Halil (1999), "Rumeli airlerinde Reel Sevgili ve Ak Tipi", G Gazi Eitim Fak. Dergisi-Dr. Himmet Biray zel Says, s. 520-34. HAYRET (1981), Dvan (Tenkitli Basm), Haz. Mehmed avuolu-M.Ali Tanyeri, stan bul . Edebiyat Fak. Yay., st. SEN, Mustafa (1998), "Akmclgm Trk Kltr ve Edebiyatna Katklar", Trkiye Gnl , 49 (Ocak-ubat). SEN, Mustafa (1997), "Tezkirelerin Inda Di van Edebiyatna Baklar: Osmanl Kltr Corafyasna Bak", telerden Bir Ses, Aka Yay., Ank. SEN, Mustafa (1990), Usl Divan, Aka Yay., Ank. KPRL, M. Fuat "Trkler (Trk Dili-Edebiyat)", MEB slm Ansiklopedisi, C. XII/2, s. 554. KURNAZ, Ceml (1996), Hayal Bey Diva n'nn Tahlili, MEB Yay., st. MENG, Mine (1995), Mesh Dvn, Atatrk Kltr Merkezi Yay., Ank. SERTOGLU, Midhat (1986), Osmanl Tarih Lgati, Enderun Yay., st. TARLAN, Ali Nihat (1992), Hayal Divan, Aka Yay., Ank. T A T C I , Mustafa (1998), Hayret'nin Din-Tasavvuf Dnyas, Kltr Bakanl Yay., Ank. SKBL SHAK ELEB (1990), Dvan, (Haz. Mehmed avuuolu-M.Ali Tanyeri), Mimar Sinan . Fen-Ed. Fak. Yay., st.

bilig-14/Yaz

'2000

REGIONAL CULTURE IN RUMELIAN POETS


Halil ELTK Gazi University, Gazi Education Faculty

ABSTRACT Literatre is known as a mirror of society. it is possible to find the features of that age and culture. W h e n we examine the poems of Rumelian poets, we can see that there are a lot of these features. in this article the relationship betvveen poet, poem and Rumeli culture are studied.

Key Words:

Rumeli, skp, Vardar, Tuna, Poem, Poet, Culture.

bilig-14/Yaz

'2000

You might also like