You are on page 1of 191

A. Z. Kozanolu Trk Korsanlar / 1 BRNC KISIM KORSAN ORU RES - Pruvada dman var!

Bir gk grltsn andran bu ses geminin iinde sanki bir frtna kopard. Yelkenler zerinde bir rzgr esti. Gvertede, kasaralarn stnde, mizana ve tirenkete direklerinde saysz korsan, kum deryalar gibi kaynat. Palabykllar, kesik kollular, tahta bacakllar, kelleleri kaznmlar, tek gzller, tun vcutlarnda yalarndan daha ok yara izi tayan gen leventler abuk, fakat bir aknla kaplmadan, yerlerine getiler. Geminin n kasarasnda, rzgr ve hlyalarla sarslarak yedi telli saz "lir"!1 gsne basp bir duygu ve aknlk kayna gibi kalbinden denize elaleler dken Sinan Reis, denizle gn pt yerde yabanc bir geminin direklerini seince, elindeki saz, frlatp o korkun naray atmt. - Pruvada dman var! Gvertede biriken korsanlarn arasnda, gelen gemiyi seeme-mekten doan bir heyecan balamt. - Allah bilir, gelen Sen Con (Saint-Jean) valyeleridir! - Onlar burada ne arar bre? - Yoksa Cenevizliler mi? 1 Lir, Midilli adasndan kt sylenen bir eit sazdr. 8 / Abdullah Ziya Kozanolu - Nereden geiyoruz, babalk? ki kalp belie oynuyorum, Rodos hakimi ve Sen Con beyi Piyer de Busson'un korsanlan geliyor.2 lerinden birisi, bu sz zerine, uzun bir slk ald: - elebi'nin dedii doru karsa, iki kalp belii yannda ahrete gtrecek, hadi hayrls... Bu grltler, bu akalamalar arasnda ortaya atlan en doru sz bu oldu. Gelenler eer Rodos valyeleri ise, gen gemici doru sylemi saylrd. Trklerin gemileri hem kk, hem de iindekilerin says azd. Zaman getike mor denizin stnde kocaman bir orman gibi byyen saysz direklerden anlalyor ki, yaklaan donanmada en az sekiz on "galer" ve bir o kadar da "kadrga" vard. imdi eller alnlarda, keskin baklar denizin gzleri kamatran sislerini delecek gibi szyor, yaklaan dman gemileri inceden inceye kontrol ediliyordu. Gverteden Kaptan lyas Reis'in sesi geminin iini inletti: - Alesta! "Rodoslu de Busson"un korsanlan geliyor! Kaptana evrilen yzler, kk kardei Hzr' da lyas Reis'in yannda yaln bir kaya, saldrmaya hazr bir aslan gibi takn ve yeleleri kabarm olarak grdler. Hzr, Barbaros Kardeler adiyle denizlerde nam veren Eceova-l bir sipahinin drt olunun en k idi. En by Oru Reis naml bir korsand. shak Midilli adasnda oturuyordu. lyas Reis: - Herkes yerine! dedi. Dman pruvaya alnacak, orsa yaklaacak. Sancaklar indirin! Toplara bakn, at snrna girmeden kimse atelemesin! Ate emrini ben vereceim. Amiral gemisine dirise3 edeceiz! Kaptann emri bitince korsanlar, trnaklaryle palalarn ularn tnlatp keskinliini denediler. Kimi ura kolay olsun diye gmleini 2 O zamanlar Rodos adasn "Saint Jean" valyeleri ellerinde tutuyorlard. Balarna "Grand Maitre" derlerdi. Olayn getii tarihte balan Fransz "Pierre d'Aubusson de la Feuillade" idi. 3 Dirise etmek, bir gemiyi dierine bindirmek. Trk Korsanlar; / 9 syryor, kimi sobrena, tirenkete, mizana direklerine trmanyor, birou da dakikadan dakikaya yaklamakta olan kavgann cokunluundan doan bir zevkle kahkahalarla glyor, birbirlerine Sen Jan valyelerine nasl pala sallayacaklarn anlatmaktan holanyorlard. Gemileri kk, saylar azd. Gelen dman tekneleri denizin stn kara bulut gibi kaplamt. Fakat Rodos valyelerinden kamak hi kimsenin aklndan gemiyordu. Aslan gibi savaacaklar, aslan gibi leceklerdi. Hibir zaman yiitlik anna leke srmeyeceklerdi. Ho altlarndaki bu tekne, rzgr ardna alm olan bu donanma nnde kalamazd da.

Kaptan lyas Reis, dmana kar ll bir yolla gidiyordu. Rodos valyelerinin glgeleri seilmeye balad. Onlarn da saa, sola kotuklar grlyordu. lk top Amiral gemisinden patlad. Fakat Reis'in gemisi Rodoslulan kendi top menziline almak iin yava yava ve kurnazca ilerliyordu. Savan balad ilk anda bir aslan kkreyii gibi patlayan lyas Reis'in emriyle Trk korsanlar ilk topu savurdular. Gkyzn bir uzun duman brd. Kara barutun havay yrtan gmbrtlerine korsanlarn tekbir sesleri karyor, Trk denizcileri szle szle dman gemisine yaklayorlar, zerine atlmak iin sabrszlanyorlard. Duman, ate, kargaalk arasnda korkun bir atrd iitildi. ki gemi birden sarsld. Rampa!... lyas Reis, en nde, elinde parltlar lm saan palasyle dman gemisine atlad. Arkasndan palabykl koyiitler bir bir yet-tiler. Ok, kurun vzltlar, palalarn birbirine arpmasndan kan vahi ve yrtc uultular, gs iman dolu kahramanlarn hanere-lerinden boalan "Allah, Allah!" sesleri birbirine karyor, tyler rperten bu korkun tablo iinde Rodos valyelerinin: - "Sen Jorj, Sen Jorj!" diye haykran sesleri bir bayku ln andryordu. Trk korsanlar bir, Rodoslular bin birdi. lyas Reis'in gemisinin evresini sarmlard. Fakat Trk korsanlar durmadan pala sallyorlar, kol, bacak, kelle uuruyorlard. Bir Trk denizcisi devrilirken karsndaki be Rodosluyu da stne ekiyor, hep birden yere yuvarlanyorlard. lyas Reis, bir aralk, imek gibi kalkp inen palasnn kvlcmlar arasndan evresine baknd. Yerler kan, kesik balar, kopmu 10 / Abdullah Ziya Kozanolu omuzlarla doluydu. Drt bir yanda korku ve aknlktan doan geni bir boluk vard. Kendi gemilerinin forsa ambarndan k kasaraya doru siyah koyu bir duman direk gibi ykseliyordu. Yanyorlard. Gemiler atrdyor, tahtalar bouk sesler kararak ayrlyordu. Kudurmu bir kaplan gibi palasn syrd. Olduu yerde bir kere dnd. valyelerin arasna dald, fakat birdenbire irkildi. Arkasndan iki kreinin arasnda keskin bir hrt ve souk bir demirin acln duydu, sarsld, elbisesi boydan boya yrtlmt. Can yanarak arkasna dnd, fakat bu kez de arkasndan zorlu bir topuz bana indi. Koca kahraman dizlerinin stne ykt. Azndan, burnundan, iki krei arasndan oluk gibi kan akyordu. Gzleri kararrken kulan dolduran uultular arasnda drt bir yann alan Rodoslulan kahkahalarla glmekte olduklarn duydu. lmek bir ey deildi, fakat alaya alnmak gcne gitti. Kalkmak, karsnda glen edepsizin boazna sarlmak istedi. Doruldu, gc yetmiyor, damarlarndaki kann ak arlayor, kafasnn iinde her ey siliniyordu. rkildi: - Allah!... diye bard. lyas Reis'in lm titremeleri karsnda glenler onun yerinden dorulduunu grnce korkularndan gerilediler. Fakat koca korsan ok kan vermiti... lyordu. leceini, hem de bu kahpelerin kahkahalar ve sevin sesleri kulaklarnda nlarken leceini anlad. Son bir gayretle haykrd: - Hzr, yeti! Rampa olan geminin kasarasndan gen bir ses nlad: - Geliyorum, aam! lyas Reis artk son nefesini veriyordu. Bir kere daha titredi, sarsld. Azndan, burnundan boanan kan phtlar arasnda katld kald. Fakat son bir kkreme ile: - cm bu kahpelerde koma, Hzr! diye haykrabildi. lyas Reis'in son nefeste ard kardei Hzr, az ileride baka bir halkann iinde sarl, kkremi bir aslan yavrusu gibi dmanlarnn zerine atlyordu. Drt yann saran emberi grnce delirmi gibi srayarak yanna atlad. lyas Reis'in stne kapard Trk Korsanlar /l ve ayn anda palasna sarlp kardeinin katillerinden almak kaygsyle tekrar ayaa kalkt. Fakat bir anlk zntnn verdii aknlk iinde bo bulunmasndan yararlanarak drt bir yandan evrildiini, kskvrak yakalanm olduunu grd. - Brakn, brakn beni! diye bard. Aamn cn almaya bugn komazsanz, bir gn, ok daha amansz alacam bu c, brakn! Sipahizde Yakup Bey'in olu, nce kahramanca dvp kahramanca len lyas Reis'in; uzaklarda, ta uzak sularda douya, batya nam salan Trk korsanlarnn reisi Baba Oru'un kardei Hzr, civa gibi delikanl, kahpe Rodos valyelerine esir dmt. Fakat bu cinayetin, bu tutukluluun diyetini onlara ileride "Hzr Reis" yahut "Grand Senyr"n Kaptan Paas

Barbaros Hay-reddin ad altnda Avrupa'nn btn Akdeniz kylarn batan baa yakarak faiziyle detecek, bir daha hibir kavgada ehit olanlara acyarak, kendinden geip dmanlarna aman vermeyecekti. HIZIR, ESR OLUP NCE ZAMAN CEZRE'DE KALDI 4 Drt duvarndan pis sular, slak lm kokulan szan bir zindanda Hzr, angaryadan dnp de ban iki elinin iine alarak dnmeye, kendi kendini dinlemeye balad zaman, iinde korkun sesler iitiyor, gznn nnden kanl kavga olaylar geiyor, boazna bir yumruk tkanyor, ldracak gibi oluyordu. Kardei lyas'n cn alamamak onun beynini her gn bir kurt gibi kemiriyordu. Bu souk, lo, ssz zindanda ne kadar kaldn lemiyordu Gnler, geceler bu ezici tutuklu yaayn acsn biraz daha oaltarak akyor, gnden gne bu acyla Hzr'n iindeki alma istekleri birleip byyor, tayordu. O da byk bir korsan olarak, Rodoslularn gemilerini yakacakt. Hzr, bu korkun dnceler ve kesin kararlar iinde, atele, frtnalarla sarslarak vakit geirirken odasnn kaps ald. Drt 4 Tuhfet'l-Kibar f Esfr'l-Bihar (Ktip elebi). 12 / Abdullah Ziya Kozanolu yalnkl korsanla bir valye ieriye girdi. Gelip Hzr'n kollarn yoklad, pazlarn lt, eliyle gsn yumruklad. Demir parmaklkl kk pencerenin nne ekerek kta yzne bakt, sonra arkasna dnerek korsanlara Ltince: - iyidir, domuz gibi salam, bir eyi yok, aln bunu da! diye emir verdi. Hzr, darya karlacan anlamt. Hava, gne, mavi gk altnda geni bir nefes al, yzn ge kaldrarak gsn ka-barta kabarta cierlerini temiz hava ile iirmek... Bunlar Hzr'n oktandr grmedii, bulamad eylerdi. Sevindi. Hi ses karmadan, valyelerin arkasnda, bilmedii bir yere doru yrd. Kfl, tozlu, karanlk merdivenleri kmaya baladlar. Hzr bu merdivenleri bir kere de zindana atlrken grmt. Aydnla kavutular. Kalenin avlusuna gelmilerdi. Burada, kendisi gibi, her biri baka bir zindandan karlm olan otuz-krk kiilik bir kalabalk, yalnkl zindanclarn arasnda beklei-yorlard. Hzr da bunlarn yanna getirildi. Yeni arkadalarnn uzun bir zincirle birbirlerine balanm olduklarn grd. Bu zincirin bir halkasn da Hzr'n koluna taktlar. Sonra bekilerin saklayan krbalan arasnda kalenin avlusundan darya karldlar. Kalenin yklan duvarlarn tamir edeceklerdi. Bu duvarlar Osmanl Padiah Fatih Sultan Mehmet'in 1480 ylnda aday saran ordusu ykmt. imdi Rodoslular yklan duvarlar Trk tutsaklarna onartacaklard. Angarya gnlerce srd. Tutsaklar her sabah zindanlarndan karlp byk zincirlerle birbirlerine balanyor, buraya getirilince ta tamak iin zincirleri zlyor, bekilerin kfr sesleri, krba akrtlar altnda yorgunluktan canlar kncaya kadar altrlyorlar, sonra, gece olunca yeniden zindanlarna braklyorlard. Zindanda iken almyor, yorulmuyordu, fakat buna ramen, Hzr darda parlak gne altnda, temiz hava ile cierlerini doldurarak geen bu gnleri daha ok sevmiti. Gnei, mavi g gryordu. alan kollar ve bacaklar pekleiyordu. Bir gn talan kfesine doldururken arkadalarndan biri yanna yaklat, plak kolunu tuttu, bakt. Trk Korsanlar / 13 Hzr: - Kolumun gcn m lersin? diye sordu. Kolunu kast, iirdi, damarlarn kabartt. Karsndaki glerek cevap verdi: - Ona bakmam, delikanl! Uzat u kolunu hele bir daha yle... u paznn stndeki kiri bir kaldrabilsem, kolundaki dvmeyi okumak isterim. Hzr, bu szler zerine, karsndakine dikkatle bakt. Fakat tanyamad. Bu yabanc ne istiyordu? Hzr'n kolunun stnde bir dvme vard. len kardei lyas Reis'le Akdeniz'in drt bucana nam vermi olan aas, korsanlarn piri Oru Reis'in de kollarnda bu e dvme vard. Babalan entmiti. Bu yabanc, yoksa kendisini tanyor muydu? Hzr bunlar dnrken o, trnayle, kolundaki kiri kazyordu. - Hah, buldum! diye bard. Dvme meydana kmt. Yabanc: - Sen Hzr deil misin? diye ksk ve kaln sesiyle sordu: - Oru Reis'in kardei... Sen Hzr Barbaros'sun!

Hzr, gurbette bir tandkla karlamann uyandrd byk sevin iinde haykrd: - Benim, dedi. Korsan Baba Oru'un kardei Hzr benim. Ya sana kim derler? Yabanc: - Bana eytandven Aydn Reis derler, dedi. Baba Oru'un yoldalarndanm. Senin aan bizim pirimizdir. Seni u kadarck-ken bir kere grmtm. Bym, koca, grbz bir delikanl olmusun. Buraya dtn demek?. kisi de kendilerini kaybetmilerdi. Gzlerinden sevin yalan akarken ellerinden ta kfelerini "gr..." diye atarak birbirlerine sarldlar. Fakat bu srada havada, ylan sl gibi, bir ses iitildi. Bir krba ikisinin ortasnda saklad. 14 / Abdullah Ziya Kozanolu Kendinize gelin! Buras dn evi deil. Gznz patlatrm ha!... Aydn Reis, bir yumrukla ezip suyunu karabilecei sska bekiye yan yan bakt. "Ya sabr!" diye mrldanarak kfesini omuzla-yp uzaklat. Hzr da kendi talarn ykleniyordu. Fakat iinde byk bir sevin domu, gsndeki sknt kalkmt. Aasnn bir yoldayle burada bulumak, kendisi gibi dnen, kendisi gibi duyan, kendisiyle birlikte alacak olan bu gibi ilerde bilenmi biriyle karlamak, ok byk bir kazant. Gnler geiyordu. Hzr'la Aydn Reis birbirlerini uzaktan gryor, fakat kendilerini gzleyen bekileri kukulandrmamak iin Aydn Reis, Hzr'dan uzak duruyordu. Bir akam angaryadan zindana dnte, zincire vurulurken Aydn Reis, bir yolunu bulup Hzr'n yanma dt. Beraber zincire vuruldu. Yolda baka yerlere bakarak, sanki ona sylemiyormu gibi mrldand: - Hazr ol, delikanl! Burada bir kayk tanrm, kendisiyle uzlatk, yarn kaacaz. Hzr'n kalbi gsnn altndan frlayacakm gibi arpt, titredi gzleri yaard: - Hazrm, Reis dedi. Dilerini kenetleyerek sustular. Kollarndaki zincirin arl bileklerini actrken gzlerini yumdular. Buradan kurtulduktan sonra zindanclarndan karacaklar cn tatlln dnmeye baladlar. Tabur sallana sallana, zincirlerini akrdatarak, ar ar ilerliyordu. KURTULU Hzr, o gece, zindanda sabaha kadar uyuyamad. Aas Oru Reis'e Trk korsanlarnn babas deniliyordu. Eer u yolda Aydn Reis sznn eri olur da buradan kabilirlerse, doru aasnn yanna gidecek, beraber korsanlk edecekti. te o zaman ellerinde yllarca tutsak kald Rodos valyelerinin, bu kahpe zindanclarn, aas lyas Reis'in katillerinin tepesinde yldrmlar yadracak, imekler aktracak, kara gnler yaatacakt. Trk Korsanlar / 15 Zindann demir parmaklkl kk penceresinden ieriye szan ilk k, Hzr' kk ta odann iinde sinirli admlarla dolarken buldu. ok sinirli idi. - "Ya kaarken yakalanrsak?" Byle bir ey aklna gelince, "adam sen de," diyerek omuzlarn silkiyordu. Byle kpek gibi yaamaktansa kaarken lmek hayrlyd. Kap ald, her zamanki gibi darya karld.. Avluya gelince baka bir zindandan karlm olan Aydn Reis'i kalabaln iinde gzleriyle arayp buldu. Aydn Reis'in duruundan bir ey anlalmyordu. Koca korsan aptal denilebilecek, kendisinden hibir ey beklenilmeyecek donuk baklaryle bulutlan sayarak sraya giriyordu. Fakat keskin bir gz, onun pek ustaca bir salaklk yaparak adm adm gerilediini, zincire beraber vurulmak iin Hzr'n yaklamasn beklediini anlamakta gecikmezdi. Bekinin kams Aydn Reis'in omzunda saklad: - Sraya gir, aptal, nne bak! Bu srada Hzr da yaklam bulunuyordu. Yan yana ikisini bir zincire baladlar. Tabur yrmeye balad. Aydn Reis gkteki bulutlar saymaktan bkp usanmyordu. Ban havaya kaldrm, anlamsz gzlerle gklere bakyor, fakat mrldanyordu: - Hazr msn, evlt? Bugn kaacaz. Hzr, yreine kadar titreyerek, cevap verdi: - Evet, Reis! Aydn Reis ancak duyulabilecek sesiyle: - yi, dedi. Beni gzden karma. Zincir zldkten sonra aktrmadan peimden gel. O gn leye kadar bir daha bir tek kelime konumadlar. Hzr'n kalbi kabaryor, daha sk arpyordu. Bekledikleri an gittike uzuyor, Aydn Reis, hibir ey yokmu gibi, talan kfesine dolduruyor, kfeyi omzuna ykleyerek gtrp boaltyor, yeniden geliyor, gidiyordu. le-oldu. Datlan yavan ekmeklerle karnlarn doyurdular. Bekiler onlar teker teker sayd. 16 / Abdullah Ziya Kozanolu

Hzr, Aydn Reis'in imdiye kadar neden kamadn anlamakta gecikmedi. Eer kam olsalar, ekmek datlrken le yoklamasnda anlalacak, gndz gzyle pelerine taklacaklard. le yoklamas geti. Tekrar almaya baladlar. Hzr, gzn Aydn Reis'ten ayrmyordu. Bir aralk onun kyda kumun stnde yrrken kaybolduunu grd. Yrei arparak evresine baknd. Bekiler te yanda birbirleriyle akalayorlard. Bir yan alabildiine deniz, te yan alabildiine kumsal olan kydan esirlerin byle gz gre gre kaabilmeleri olacak ey deildi. Hzr, evresine bir kere daha baktktan sonra, ta kfesini olduu yerde usulcack brakt. Yavaa szlerek Aydn Reis'in arkasnda kaybolduu kayala yaklat, dolat. Dalgalann altn oyduklan bu kocaman tan bir kesine kumlar kaldrlarak kk bir maara yaplmt. Aydn Reis buraya sinmiti. Hzr da yanna meldi: - Reis, buraya geldik ama bekiler her yeri grebilecek yksek bir kayann stnde duruyorlar. Nasl kaarz? Aydn Reis, yan gzle ona bakarak glmsedi: - Evlt, biz bu kafay kalyon forsasnda bytmedik. Ne kamas?... Elbette burada oturacaz. stersen, bir de uyku ek. - Anladm, onlar gidince kacaz. - Hah yle! Onlar imdi hava kararrken bizim delikanllar toplayp gtrrler. Biliyorsun ya, akam yoklamas zindana girerken yaplacak. Biz de o zamana kadar, inallah, denize alm oluruz. Benim gemide Cenevizli bir kreki vard. Bir gn bana yalvard, yakard, memleketinde nianls varm, onu ok severmi, kendisini brakmam iin elimi ayam pt. okluk olmaz a-ma, benim de kt bir gnme geldi ite... Biraz da imitim. Adamlarma: "Atn u keratay denize!" dedim. "Yze yze gidebilirse, varsn, karaya ksn, yavuklusuna kavusun." Bunu der demez, herifi cumbadak denize boci ettiler. Ben bunu unutmu gitmitim. Kpolusunun denizde boulduunu sanyordum. Gel zaman git zaman, bu itoullar bir gn bizim gemiye saldrdlar. Bizim gemiler hep kk krlang, kadrga... Onlarnki hep kalyon, bastarda. Palalara el attk ama, bu scaa kar m dayanr? O canm aslan gibi leventlerim hep gzmn nnde teker teker denize Trk Korsanlar / 17 dkldler. Beni de kskvrak yakalayp buraya getirdiler. Kamak iin dokuz doururken bizim Cenevizliyi burada grmeyeyim mi? Meer Rodoslularn gemi tezghlarnda alyormu. Bir gn srasn bulup yanna gittim. "Aman, buradan kurtulmann bir aresi..." dedim. Herif kafasn kad, yakalanrsa bana geleceini dnd tand, fakat gene yrei temiz bir gvurmu, "Aam, dedi. Sen beni nianlma kavuturdun, bu iyiliini unutamam, sana bir sandal vereyim, baka eye karmam, kaabilirsen ka." Herif bana evini de gsterdi. Nah u kumsaln ucunda grdn beyaz badanal kulbe. Hani nnde yelken am krlanglar, filikalar var ya... imdi akam olur da bir kere kapa oraya atarsak kurtulduk gitti demektir. Hzr, bu tatl hayalle kurtulu saatinin gelip atabileceini dnerek titredi. Akama kadar baka bir ey konumadlar. Yalnz Hzr bir defa Aydn Reis'e sordu: - Aam Oru nerededir, nasldr acep? Aydn Reis'in gzleri parlad: - Ya sen bilmez misin? Ona imdi Baba Oru derler... Yavuz babu oldu. Nam yedi denize yayld. imdi gazasn Cezayir sularnda yapar, gemilerini orada dinlendirir.5 Gvur elleri onun adndan tir tir titrer. Cezayir Sultan serhadd-i bahrisini ona bekletir. nk spanyol kfirine ancak onun gc yeter." Hzr'n sevincinden gzleri yaard. Yumruklarn skt, kendisini tutamad, haykrd: - Ya, aam bunca yavuz reis olmu da ben hl byle kaya kovuklarnda san gibi pineklerim. Hele bir Tanr gn gstersin, uradan kaalm, elbette ben bu kahpelerin btn gemilerini birbirine balayp cayr cayr yakar, cm komaz, alrm. Gne ar ar denize gmlmeye balamt. Ufukta durgun sularn st kan krmz bir renk almt. Krba akrtlarn, yoldalarn toplayan bekilerin seslerini iittiler. Son grltler yava yava uzaklat. Grnrlerde kimseler yoktu. 5 Hac Halife (Tuhfet'l-Kibar) sayfa 43. 18 / Abdullah Ziya Kozanolu Aydn Reis:

- Haydi vira! dedi. ki arkada tabanlar kaldrp beyaz kulbeye doru komaya baladlar. Tutsaklar zindana doru ar, sessiz admlarla yrrlerken garip bir ey bekilerden birisinin gzne arpt. Zincirin halkalarndan ikisi bo olarak sallanyordu. Yaklap sordu: - Burada kim vard, ne oldu, zincir yerde srkleniyor? Esirlerin hibiri dieriyle konuturulmuyor, kimse kimseyi tanmyordu ki bu soruya karlk verebilsinler. Beki daha sert, daha yksek sesle, yeniden sordu: - Nerede bunlar? Bekinin yaklap onlarla konumaya baladn gren iki valye ii sezer gibi oldu. - Sayn unlar! diye emir verdi. Saydlar. Say bitince ar bir kfr savurdu: - eytann boynuzu, ikisi eksik... Rodos valyeleri, tutsaklarn adadan kamamalar iin her eyi dnmlerdi. lerinden birisi yakndaki yksek bir kayaya kt. Borusunu drt kere keskin, srekli, grltl ttrd. Bu, aralarnda bilinen bir iaretti. Sesi iiten her valye ada iinde aratrma yapacakt. Aramaya baladlar. Adann drt yanndan boru sesleri geliyor, sesi duyan daha ilerilerdeki arkadalarna boruyla ii bildiriyordu. Drt yan denizle evrili bu kara parasnda hibir tutsak hibir yere kap gidemezdi. Yakalanacaklar, cezalarn bulacaklard. Boru seslerini iiten valyeler olduklar yerden darya kyorlar, aratrmaya balyorlard. Aday kar kar taryorlard. Aydn Reis, iin bu kadar abuk anlalacan ummamt. Boru seslerini iitince can skld. Durdu, drt bir yanlarn, karalar, denizleri, gzleriyle tarad. Kafasn kad: - Vay canna! dedi. Pazarlk uymad, zindana girmeden saydlar. Arkamzdan drt kpek yavrusu geliyor. Trk Korsanlar / i 9 Hzr, e bir sknt iinde, Aydn Reis'in gsterdii yana bakt. Drt karaltnn hzl hzl kendilerine doru yaklamakta olduunu grd: - Vay kahpeler vay, diye sylendi. Aydn Reis, onu kolundan tutup silkti: - Hele u kayalara bir ulaalm, bakalm ne olacak? Tabanlar yala, delikanl! Burada ashnhk skmez. Tavan olmaya bak. imdi artk valyelerin ellerine gemek, en ksa bir zamanda, korkun ikenceler altnda lmek demekti. Bunu Aydn Reis de biliyordu. Alaca karanlkta admlarn sklatrdlar, komaya baladlar. Borularn ttre ttre emberlerini gittike daraltan valyelerle kaaklarn arkalarndan koan bekiler kaybolduklar kayalarn arkasnda birbirleriyle karlatlar. Birisi bard: - te burada kayboldular. - Sen Jorj hakk iin aramzdan bir sinek bile gemedi. - Haydi diyelim ki kaaklar sakland, ya bekiler nerede? - te burada, vay canna!... Hep birden bu son sz syleyen valyenin yanna kotular. aknlk ve korku iinde bardlar: - Ah Sakrabl, eytann pileri!... Drt beki yerde yzkoyun cansz yatyordu. Komular, kaaklara yetimiler, fakat tam tutacaklar srada ldrlmlerdi. valyeler llerin stne eilip kalplerini dinlediler. Drd de artk bir daha geri dnmemek zere yedinci kat ge, Hazreti sa'nn yanna gitmilerdi. Ayaa kalktlar. lerinden biri bard: - Bu katiller cin bile olsalar gene kaamazlar, elbette burada bir yere saklandlar! - Arayalm, bulalm, burunlarn, kulaklarn, azlarn kesip yakalm. - Kaza vurup atete kzartalm. Sadan, soldan, karanlklarn iinden valyeler boru seslerini iitip meydana kyorlar, drt Rodoslunun ls ile karlatka kpniyor, barp aryorlard: 20 / Abdullah Ziya Kozanolu - Yakalar yakalamaz canlarn kartalm! Nefes aldrmamak bu melunlara... - Heriflerdeki gce bak, silhl drt bekiyi yumruklaryle haklamlar. Bir de tutsaklara iyi bakmadmz sylerler. yi baklmayan tutsaklarda byle fil gc olur mu? - Burada da yoklar. Bunlar yer yarlp da yere mi getiler? Drt yan aryorlard. te karlkl iki yandan gelen valyeler,

esirlerin bu kayann arkasna dndklerini grmler, sonra drt beki buraya yetiip girmiti. Bekilerin cesetleri ortada, fakat esirler nerede? Ne ileri, ne geri gidemezlerdi. yleyse ne oldular? Birisi bard: - Sakn denize girmesinler? Kyya yaklatlar, yeni doan ay nn, gm rengi iinde deniz, alabildiine grlyordu. zerinde deil insan glgesi, ufak bir krklk bile yoktu. Bir araf gibi dz ve krksz... valyelerin can sklmaya balad: - Ey, nereye gitti bunlar? te hepimiz kendi gzlerimizle grdk ki buraya girdiler. Hazreti Meryem'e secde eder gibi yzkoyun yatan bu bekiler de anlatyor ki biz doru grdk. Bunlar ge umadlar ya.. - Sakn u fya girmi olmasnlar? Balar sevinle evrildi, fakat sevinle gerilen yzler tekrar bzld. - Haydi oradan, akln m kardn? Kyda kk bir arap fs bata ka yzyordu. O kadar ufakt ki deil iki adam, bir ocuk bile iine samazd. Kendisine, akln m kardn, demelerine sinirlenen valye: - Neden a canm? diye cevap verdi. Biz her yan arayalm da iimizde kurt kalmasn. Ben bu fy ekip iine bakacam. Fakat valyenin fy yakalamak iin izmelerini karp denize girmesine frsat kalmad, o, kendiliinden hafif bir dalga sallan-yle dnd, bu kuruntulu adama iini gsterdi. Bombotu. Bir umuda bile benzemeyen bu son kuruntular da bylece snp gidince, Trk Korsanlar / 21 valyeler zgn ve yorgun admlarla yava yava uzaklamaa baladlar. Birisi: - Kim bilir hangi cehenneme gittiler, dedi. te burada yok, gidip baka yerleri arayalm. - Ama ben gzmle grdm, yahu! Bu herifler eytan mdr yoksa? - Ah bir kere elime geirsem ikembelerini karp kpeklere lenle yedireceim. Derilerinden dmbelek yapp krk gn krk gece alacam. * * * 1 Kydaki f sarsld. Altndaki delie azn koyup nefes alan Aydn Reis'in souktan mosmor kesilmi yz suyun dna zp diye kt. - Vay canna, dedi. Azn fnn deliine dayayp nefes almak amma da zormu. Ne ise... Buna da bin kr.. Ya karada yakalanp da slk san gibi kuyruu ele verseydik?... Herif de u sylediklerini yapmaya kalksayd, incecik derilerimize bakmadan bizi dmbelek yapacaklard. Aydn Reis bunlar sylerken, bir yandan da suyun iinden kyordu. Karada stnden bandan szan sulara bakarak: - Bununla beraber fena.bir dnce deil... Elime geecek ilk valyenin derisinden bir davul yapaym. Bakalm hangi taraf iyi ses verecek? Fnn baka bir deliine azn dayayp nefes alarak denizin dibine melmi olan Hzr da ayaa kalkarak suyun iinden kt: - Onu bilmem, ama, dedi, kazklayp atete yakmak da pek kt deil hani?... Sen fy tam srasnda evirmeseydin hap yutmutuk, Reis! Aydn Reis'in yz burutu: - Herifin aklna f geldi ama bizi iinde sand. Altndan nefes aldmz, bir balk gibi su altnda yzdmz nereden bilecek? Krk sene dnselerdi, gene bunu bulamazlard. Heriflerdeki kafa deil kilise an... 22 / Abd'.lhh Ziya Kozar.olu Sahilde kar karya, elbiselerini skyorlar, sularn aktyorlard. Uzaktan bir boru sesi kulaklarna alnd, hl aranyorlard. Aydn Reis: - Haydi bakalm, palamar zelim, delikanl, dedi. Bu sefer karlarsak, karada iine girecek f bulsak bile, bu soua dayanamayz. Salamuramz karrlar. ki arkada stlerinden sular szarak yola dtler, admlarn sklatrdlar, beyaz eve doru komaya baladlar. Cenevizlinin kendileri iin ayrd sandal evin nnde duruyordu. Aydn Reis, Hzr'la birlikte, iine atlad. Kreklere asld. Hzr, dmene gemiti. Delikanl arkasna yaslanmt. Ay yzne vuruyor, yakkl, soylu erkek yz uzaklarda kararan sulara evrilmi, sanki

kazanlm uralar, dnyaya gelmi, gelecek deniz kaptanlarnn en nlsnn bayra, umutlarla dolu geleceini denizin krklar iinde gryordu. Yaramaz roman kahramanlar gibi il yzl, kzl sert sal ve mavi gzl idi. Bu kk sandal, ileride denizleri titretecek, Akdeniz kylarn batan baa atee vererek bir utan br ucuna kadar nam salp kendi denizi yapacak, yalnz gale ruvayyallere, denizlere deil, tarihlere smayacak kahraman alm, namn ve nn yayacak denizlere doru gtryordu. LEVENT TURGUT Filika adaya yaklanca kmak iin kyda kimsesiz bir yere ektiler. nce Aydn Reis darya atlad. Arkasndan Hzr srad. Uzakta liman gzkyordu. ki arkada tutsak ullaryle limana girmeyi uygun bulmadlar. Aydn Reis elini alnna koyup bakt: - Limanda Rodoslularn iki byk gemileri var, dedi. Ama bizim korsanlarn ufak tefek paralan da gzkyor. Bunlar nasl oldu da byle isimsiz bir adada dalamadan duruyorlar, a da kal?! Hzr, senelerden beri uzak kald Trk gemilerini grmek iin Reis'in gsterdii yere bakt, dald, kald. Gzleri doldu, barnda o snm alev yeniden dalgaland. almak, kklerini kurutana kadar aasnn katillerine acmamak. Trk Korsanlar / 23 Aydn Reis, onun kafasndan geenleri anlamakta glk ekmedi. Hzr, Trk gemilerini gzleriyle iiyor gibiydi. Koca korsan, derin bir gs geirdi. Sonra delikanlnn kolundan tutup onu dald ryadan uyandrd. - Yr bakalm! nce stmze giyecek bir aput bulalm. cn, gemini sonra dnrz. Yrmee baladlar. Yrdke ta evler sklayordu. Karlkl damlarn birbirine dedii dar ve karanlk sokaklara giriyorlard. Aydn Reis san, solunu hesaplayarak yryor: Hzr grmedii, bilmedii bu kasabada Aydn Reis'in gtrd yere gidiyordu. Bir Yahudinin evinde iki yolda giyindiler. ki uak gelip salarn, sakallarn tarad, temizledi. Bellerine kamalar sokup kllar kuannca Aydn Reis akn gzleriyle Hzr'a bakt: - Sen baya yaman bir adamms^, yahu! dedi. Bu elbiselerle yle heybetlisin ki, korkarm, aandan da yavuz bir korsan olacaksn. Tanr alk versin. Hzr, Aydn Reis'in bu szlerine kar sayg ile glmsyordu. Belki o da iindeki korsan aknn kendisini nerelere kadar ykselteceini seziyordu. Ve bir ey olmak istiyordu. ki arkada yrye yrye limana yaklatlar. Denizin stnde Rodos valyelerinin galerleriyle zerlerindeki yeil ay gzken kzl bayrakl kadrgalar yan yana yatyordu. Kyya uzanan meydanda, byk narn altnda ar kovan gibi bir kalabalk kaynayor, kavga oluyormu gibi sesler meydanda ykseliyor, kasabaya yaylyordu. Aydn Reis, admlarn sklatrd. Kalabala yaklatlar. Batan aaya kadar zrhlara brnm, gslerinde mavi drt ha bulunan valyeler, Trk gemicileriyle zorlu bir tartmaya dalmlard. Aydn Reis, Trklerden birine sordu: - Ne oluyor delikanl, kavga m var? Trk gemici, onu batan aaya szdkten sonra: - Biz bu limanda sulanyorduk.6 Rodoslularn galerleri gelip att, aramzda alp verecek bir ey yok. Kavga kmasn diye biz 6 Sulanmak deyimi o devirden kalmtr. Su almak, dinlenmek, gemileri yalamak, elenmek demektir. 24 / Abdullah Ziya Kozanolu tnmadk. Szde korsanlarla Sulanma Kanunu ile bir anlamamz var. Demin de urada u koca narn altnda oturuyorduk. Onlar da gelip karmza oturdular. Bizimle hr karmak istiyor kahpe oullar. Bizden okluklar, ama nasl olsa onlarla baa karz. Hele ayamz karadayken... Gemicinin atlgan szleri, Aydn Reis'in houna gitti: - Evelallah! diye glmsedi, karsndakinin omuzunu okad. Delikanl, szn bitirdi: - Ya... lerinden biri bir aralk yaklap da bizimkilerden birisinin kavuunu bandan alarak alaya balamaz m? Bizimkiler kzd. Anadolu ua bu, alay ettirir mi? Tokad kaldrd gibi herifin yzne aplatverdi. Herifin suratndan ate kt sandk. Srt st yere ykld. Hzr, Aydn Reis'in yanbanda olaylar comu dinliyordu: - Yavuz delikanlym, diye mrldand.

- Elbette, meer tokad yiyen Rodoslularn amiralinin oluy-mu. imdi amiral gelmi, bizim Reis'le vurumak istiyor. "kimiz vurualm bu kadar adamn kanna girmeyelim, yabanc bir adadayz, korsanln sulanma kanununu bozmayalm" diyor. Bu bizim de iimize gelir ama... - Ama da ne?... Reis'iniz ksn. - ksn ama burada yok. O, bizi akta parayla bekliyor. Biz bakasn karalm dedi, amiral de onu beenmedi. - Ya niin beenmez? Kahraman kendisine gvendikten sonra... - Daha ocuk, hem de ne id belirsiz bir levent paras... "Ben kendi ayarmda bir babula dvrm" diyor. narn altndaki meydanda ban mendille sarm, yrtk gmlekli, siyah kuakl, baldr plak, on sekiz on dokuz yalarnda bir ocuk, elinde kamas, avaz avaz baryordu: - Gidi kahpenin olu! Kendisine gveniyorsa meydana gelsin. Elbette o amiral ise ben de bir Trk korsanym. Ne demek beenmem?!... Kim kime denk deilmi? Asl o bana denk deil. Sukur-bas, ylan kuyruu. Trk Korsanlar / 25 Gencin meydan okuyuu, Aydn Reis'in houna gitti: - Yaman delikanl! Kimin nesi acaba? dedi. Arkadalar gencin evresini sarmlar, onu coturuyorlard: - Ya bre Turgut! Doru, kendisine gvenen ortaya gelir. Pala ii bu... Amirale mamirale bakar m? Var ol, Turgut! Yaa Turgut! Atla, vur! Turgut da bir gn amiral olacak elbette. Turgut denilen gen, arkadalarnn alklar ile bsbtn kaba-nyordu. Keskin baklarndan, sivri kamasn sabrszlkla skan kaln pazl kollarndan pek de yle yabana atlacak bir korsan olmad anlalyordu. Denizlerde yllar boyu kavga etmi yzlerce korsann aralarndan bu ocuu semeleri de pek bo olmasa gerekti. Turgut her yerde bulunur, her yerde karlanr erkeklerden deildi. Bu delikanlda gzle grlr, sezilir bir byklk vard. Amiral, grltnn oaldn gjnce, yavaa meydana kmt. Onu dinlemek iin sustular. Ar ar, tane tane sylemeye balad: - Ben nl Rodos Kral Sir Pierre de Bousson'un yeeniyim. Gemimde bayrak, iki fener tarm. Armam altn yaldzldr. Byle siyah kuakl baldrplak bir ocukla vuruamam. Hem ya kk, hem de bir reis bile deil. Turgut bu szlere, bsbtn kprm baryordu: - ocuk diyorsun, ama karnn detiimde azn aacak halin mi kalr sanrsn? Benim de babam belirsiz deil. Ben pi miyim? Ben de daym Durmu Aann yeeniyim. Trk olu Trkm ben! Sen bizim Reis'e nasl kar karsn? O, sizin yz amiralinize bedeldir. Hem bu szleri Ltince sylyordu. Rodoslu: - Ya soylu, denizlerde n salm bir babu karma kar ya adamlarm hep birden zerinize saldrr! diye sz kesti. Ortalkta korkun bir kabarma vard. Kavga balayacakt. Grlt ykseldi. Trkler baryorlardi: - Kpekler ok hrladlar. Haydi ocuklar, ya devlet baa, ya kuzgun .lee... Yaa Turgut Atl u moruun zerine... Haklayalm hepsini... Vur! Davran! 26 / Abdullah Ziya Kozanolu Palalar syrlm, kavuklar tartlm, valyelerin zerine saldracaklar; belki de yenilip hep birden her eyi elden karacaklard. Aydn Reis Hzr'a bakt: - Kendini gstermenin yolu gzkt, dedi. Bu, Tanrnn ii... Nasl, becerebilir misin? Hzr, kan kaynyor, yerinde duramyordu. - Ya sen bilmez misin ki ben Oru Reis'in kardeiyim, dedi. Bu nasl sz? Elbette beceririm. Aydn Reis, kalabal yarp meydana kt: - Durun, susun bakaym! Susmuyorlard. Aydn Reis, kalarn atp haykrd: - Susun diyorum bre! Kapatn enenizi!... Aydn Reis'in sesindeki ton, duruundaki beylik, bata Turgut olmak zere, btn korsanlar susturdu. Grlt sindi. Kaynama durdu. Aydn Reis ar, tok, hor grr bir sesle Rodoslu amirale dnd: - De Busson'un yeeni! Sen kendine denk bir kavgac istiyordun. Elbette burada yle bir reis var. Tanmak ister misin? Adn duyunca korkmaz msn?

Bu sz iitenler byk bir aknlk iinde Aydn Bey'e baktlar. Amiral de armt. Sesine yapma bir arlk ve aldrmazlk vererek sordu: - Sana kim derler? Dvecek adam sen misin? Aydn Reis, cevap vermeden nce, drt bir yana baknd. Ortaya ataca adnn bir glle gibi patlayacan biliyordu. Birdenbire grledi: - Bana eytandven Aydn Reis derler. Sizin diyarlarda Kaa-diyabl diye anlrm. ^ Reis'in ad duyulur duyulmaz byk bir uultu koptu: - Yaa Aydn Reis! Yce Trk korsan... Yaa! Yaasn anl Reisimiz! 7 Franszlar, Aydn Reis'e Kaadiyabl, talyanlar Diyable, spanyollar Diyavolos derlerdi. Trle Korsanlar / 27 Aydn Reis bu sefer de amirale dnd: - Sen kendine denk dv aryordun, deil mi? dedi. Burada yle bir adam bulundu, sznde duruyor musun? Amiral hl yksekten atyordu: - Sen misin? Seninle dvrm. Senin adn ve deerin bize yeter. - Hayr! Benden daha deerli biri var. - Senden de mi deerli? Bu soruyu amiral aknlk iinde sorarken Trk leventleri de byk bir sevin iinde ortaya atlacak adn patlataca korkuyu beklediler. Aydn Reis, sesini ykseltmeden: - Evet, dedi. Baba Oru Barbaros'un kardei Hzr Reis Barbaros. - Nerede? Aydn Reis, Hzr' omuzlarndan ekip ileriye itti: - te burada!... Amiral, Hzr'a baktktan sonra yzn buruturdu... Bu szlere inanmamt: - Baba Oru'un kardei Barbaros bizim zindanlarda tutsaktr. Nereden belli bu gencin bir Barbaros olduu? Hzr, omuzundaki cepkeni syrd att. Geni damarl, iri kasl kolunu svad, amirale gsterdi. Barbaros kardelerin armas olan apraz kl resmi zerine dalanm "Barbaros" kelimesi aka okunuyordu. - Bundan belli, dedi. Ama kavga balarsa klcmdan da belli olur. Ben Hzr Barbaros'um ve sizin zindanlardan kurtuldum. Amiralin adamlaryle birlikte Trk gemicileri de yaklamlard. Barbaros forsunu grr grmez korkun bir grlt kopardlar. Ada alktan, sevinten, kfr seslerinden inim inim inledi. - Vur! ldr! Yaasn Reis! Baba Oru'un kardei, esiz korsan var olsun! Amiral, adamlarna dnd: 28 / Abdullah Ziya Kozanolu - Bu iin sonunda hangimiz lrsek lelim, sizden hi kimse kavgaya tutumayacak. Herkes yemin etsin, dedi. Amiral bu kavgada kendi gitse bile, kavuk hrsz olunu kurtarmak istiyordu. Trkler hep bir azdan "Vallahfyi bastrdlar. - Ben de bakir Meryem'in olu Mesih'in kutsal adna yemin ederim. Sa kalrsam adamlarm alp ekileceim, bir klnza bir ey olmayacak. Trk korsanlar bardlar: - Bu yemini tutamayacaksn, sa kalamazsn, sen gebereceksin? Meydan ald. ki babu birbirlerinin zerine atldlar. elikler havada parlyor, geni tekerlekler iziyor, meydandakilerin gzleri hibir atl karmamak iin drt alyor, fldr fldr dnyor, eliklerin parltsn ok zorlukla izleyebiliyorlard. Bir hoca Trk gemicilerinin arkasndan yere melmi Kur'an- Kerim'den Fatiha suresini okuyor, Rodoslular da Sen Jorj adna bara bara Ltince dualar okuyorlard. Turgut yere melmi, yan gzle kavgay izlerken elinde deli oma gibi oynatmakta olduu kamasnn ucuyle yerdeki kumlara sihirli resimler iziyordu. Bir bycden rendii bu sihirli resimle Hzr'a kavgasnda yardm edecekti. Hzr'la amiralin silhlan atmt. eliklerin arpmasndan kan korkun sesler insann iine rperti veriyor, iki kavgacnn ll, gl vurular ve saldrlar, kendilerini koruyular amiralin de Hzr'n da pek yabana atlacak kavgac olmadklarn gsteriyordu. Hzr'n

saldrlar keskin, kuvvetli, atakt. Fakat tecrbeli amiral de pek ustalkl kar geliyordu. Bir aralk birdenbire, Hzr'n aya kayd, delikanl yere der gibi oldu. Amiral, bundan yararlanarak atld. Seyirciler korku ve aknlk iinde irkildiler. Turgut yakas almadk bir kfr savurarak kamasyle kumsaln stne izdii btn sihirli resimleri bir rpda sildi, att. Hoca, okuduu Fatiha'yi yarda brakt. Sen Jorj'a dua eden valyeler, onlarla alay ederek pa-, paz ls kaldran korsanlar birden sustular. Her ey bitmiti. Hzr, dorulmazsa, lm saylmalyd. Fakat hepsinin korku, aknlk, sevinle alan gzleri nnde Hzr'n palasn alttan ileri doru Trk Korsanlar / 29 uzatt grld. Amiral, bu tuzaa dt, btn hzyle bu palaya sapland, kollar havaya kalkt, olduu yerde bir kere dnd, sonra karnnda Hzr'n palas, srt st yuvarland, katld kald. Hzr ince bir zekya, korkun bir kuvvete, kendi gvenine dayanan bu manevrasna nem vermiyormu, sanki hibir ey olmam gibi belini geriye att, bir silkinite ayaa kalkt, palasn dndrd, amiralin gsnden ekip ald. Tyler rpertici bir hrt iitildi. valyelerin benizleri sapsar olmutu. Hepsi amiralin yerde boylu boyunca yatan ls karsnda tir tir titriyorlar, yaklamay da gze alamyorlard. Turgut, sevincinden, kavuunu havaya atp tutuyordu. - Haa Hzr Reis! diye baryordu. elebiyi alttan yukan yle bir drttn ki kuyruunu kere titrettiini gzmle grdm, vallah ! Kotu, yerinden yeni dorulan Hzr'n elini pt. br korsanlar da evresini sarmlar, sevin gsterileri iinde omzunu svyor, elini pyorlard. Turgut, Hzr'a: - Destur, Reis! dedi. Destur ver de u keratann kafasn kopara-ym. Er meydannda soylu kiiliin, yann ka para ettiini rensin. Hzr, glmseyerek onun enesini okad. Sonra sert bir sesle Rodoslulara haykrd: - Aln amiralinizi, reisiniz De Busson'a gtrn, armaanm olsun. Kendisine syleyin! Yllar doldu, kardeini ldrtt Hzr, zindanlarndan kt. Akllarna koysunlar, byle bilsinler, gemilerini denizlere brakmasnlar. Byk olan Allah'n adna yemin ettim, yoluma den bir tek Sen Jorj valyesine aman vermeyeceim. Gemilerini cayr cayr yakmadan brakmayacam. Rodos adasn onlara zindan edeceim. Akdeniz'de bir tek Rodoslu brakmayacam. Haydi, defolun! Rodoslular armlard. Avanak avanak birbirlerine bakyorlard. Hzr: - Daha durursanz, imdi amiralinize verdiim sz unutup sizi de temizleyeceim! diye grledi. 30 / Abdullah Ziya Kozanolu Rodoslu valyeler, gslerini kaplayan elik zrhlarn kalnl altnda tir tir titrediklerini duydular. Yavaa amirallerini aldlar, ekilip gittiler. Tek kaldklar meydanda Trk korsanlar kavuklarn, havaya frlatyor, horan teperek oynayp ark sylyorlard. HIZIR CN ALIYOR O gece sessiz, uzun blgelerin abuk ve sk kmldanlarndan limanda byk bir i baarld grlyordu. Ka gndr akta yelkenlerini toplam, kasaralarnda belleri palal, balar sarkl leventler dolaan on sekiz oturakl bir gemi demir atm, heybetle bekliyordu. Siyah zerine krmz ayl sancak eken bu geminin Trk korsanlarnn forsunu tadn herkes biliyordu. Fakat hangi reisin? Osmanoullanndan Antalya Valisi ehzade Korkut'un bu korsanlara Akdeniz'de dman gemilerini yama etmek zere Antalya kylarnda sulanmalarna izin verdii, gemilerin bu gece enginlere alaca azdan aza dolayordu. Anadolu Trk uaklar, stanbul'da oturan Rum karlar koynunda bym, Osmanoul-larndan ok kendi arasndan kp yllardr Akdeniz'i titreten bu leventleri tutuyordu. Fatih'in olu Beyazt babas gibi kmam, kardei Cem Sultan' zehirletmi, sakaln daha Trke bile bilmeyen dnme vezirlerin eline vermi, Trk milletinin sevmedii bir padiaht. Ertesi sabah Trk gemilerinin gidiini grmek iin btn Antalyallar kyya toplandlar. Dikili adasndan Rodos valyeleri ar yaral amirallerini alarak gittikten sonra adadaki Trk korsanlarna Aydn Reis, aktaki gemide bekleyen reislerinin kim olduunu sormutu. Turgut, babasn beenen her ocuk gibi vnmt:

- Ona Sinan Reis derler. Senin kadar yavuz bir kahramandr. Hzr, bu ad iitince titredi. Demek yllar nce aasnn gemisinde kahramanlna herkesi k eden Sinan Reis, o korkun" basknda ld sand Sinan Reis sad. Bir filikaya binerek adadan aldlar. Enginde bekleyen gemiye, krlang gibi szlp, dalgalarn stnden aarak vardlar, yanatlar. Sinan Reis, Hzr' sa Trk Korsanlar / 31 ve kurtulmu karsnda bulunca takn bir sevince dt. Sarldlar, kucaklatlar, ptler. Sinan, adada amiralle geen kavgay renince: - Bulunamadma canm skld, amma da yavuz i olmu. Tanrnn yardm ve bize tuttuu bir ktr bu, dedi. Sinan Reis'in gemisi Dikili adasndan Antalya'ya gidecekti. Hzr'la Aydn Reis'i beraber aldlar. Antalya'ya vardlar. Sinan Reisle birlikte ehzade Korkut'un konana gittiler. Korkut, kahramanlar seven, babayiitlikten holanan Fatih Sultan Mehmet'in torunuydu. Hzr'n uralarn dnle-yip onun Baba Oru'un kardei olduunu da rendikten sonra kendisini arlad. Armaanlar verdi. Akdeniz'de korsanlk ederken Anadolu limanlarna snabilmeleri iin ellerine fermanlar verdi. Sinan Reis, eski aasnn kahraman kardeini babu olarak tanm, gemiyi, adamlarn Hzr'n buyruuna vermi, kendisi de yannda canla bala almaya ant imiti. Hzr Reis artk yannda Sinan gibi, Aydn gibi nam da spanya kylarna kadar korku salm babayiitlerle Akdeniz'e alarak korsanlk edecek, yedi dvele n salacakt. ehzade Korkut'un sarayndan kahraman gemilerine gitmek iin kyya inerek bir kaya bindiler. Kk tekne, sular yararak, gemiye doru uzaklat. Hzr Reis, geminin pruvasnda kavuunu karm, bana korsan mendilini sarm, ehzade Korkut'un armaan ettii klca dayanm, kzl cepkeniyle, ava kan bir aslan gibi bacaklarn germi, ayakta duruyordu. Kyda toplanan halk, birbirine sormaktayd: - Kim bu? Bu bahadr kim? Bak, ne korkun bir duruu var? ki sarho, halkn arasnda sendeleye sendeleye yaklayorlard. Birisi halkn gsterdii sandala bakt, sonra yanndakine dnd: - Bak, Kelle karnda! diye bard. Reis perkendeye gidiyor, biz hl palamar zmedik, iskeleyi almadk. Bu halimiz nedir? Halk, bu szler zerine, uzaklaan sandaldaki kahramann korsanlarn -reisi olduunu anlaynca hep birden, barmaya, haykrmaya, alklamaya balad. Arada bazlar hl soruyorlard: 32 / Abdullah Ziya Kozanolu - Ad ne bu reisin, kim bu reis? Sarholardan biri, yere dmemek iin, kollarn terazileyip kendisini kantarlamaya alarak azn arptt: - Kim mi? Vay canna? Kim diye soruyorlar. Onu her budala tanr... Korsan Hzr Reis derler ona... Baba Oru'un kardei Barbaros Hzr... Hzr Reis gemiye gelmiti. boru sesi tt. Gemide ba dndrc bir kouma balad, yelkenler fora edildi, demirler alnd. Yava yava almaya baladlar. Zincirler sakrdyor, halatlar geriliyor, yelkenler iiyor, kabar-yordu. Krekilerin bandaki vardiyan, her krek ekite indirdii ekileri gittike sklatryordu. Enginlere, ta enginlere, uzaklara aldlar. Her gl, girikin insana glen felek, Hzr Reis'e de glyordu. Yoksullarn adna kahpe, kendine gvenen zorlularn byk felek dedikleri ans amansz dmann karsna kard. Uzakta denizin bittii yerde yabanc korsanlarn gemilerinin direkleri belirdi. Hzr Reis, geminin pruvasnda kollarn svamt.8 evresinde ellerinde yataanlar, gzleri sislerde yz korsan bekliyordu. Trkler yz kiiyle gemileri, yedi yz kiiyle Cezayir'i, bin be yz kiiyle Msr', bin kiiyle Macaristan' basyorlard. Byle cesur, bilgili, amansz bir kuvvet otmulard. Hzr Reis sandaki korsana dnd: - Gelenler Rodoslulardr, dedi. imdi yllar geti. Gene byle olmutu. Fakat bugn kartal biziz, tavan onlar. Leventler evresini sarmlar, Hzr Reisin szlerini dinliyorlard. - Gzmz aalm. Hi birine aman vermeyecek, yalnz aam ldrten amirallerini diri diri tutacaksnz. Onu hi biriniz benden nce ldrmesin.

Ressamlarmzn padiahtan ve kaptan paalar ura meydanlarnda ipekli kavuk ve samur krklerle gstermeleri yanltr. Bugn Paris'te Luvr mzesinde Barbaros'un yal boya bir tablosu vardr. Trk Korsanlar / 33 Hzr Reis, bir aralk, gene yanndaki korsana dnd: - Baka Karafak, dedi. Demin sen bir ey syledin. Bir delikanl vard hani.. Turgut... O Antalya'da m kalm? Karsndaki cevap verirken kendini tutamad, gld: - Beli, Reis! Yoldalarla karaya ktmzda Kelle Bekir, Turgut'u bir meyhaneye gtrm. Turgut'u kandrm. "Bu aslan stdr, iersen aslan olursun! deyu delikanlya arap iirmi. Geminin kalkacan, kalk saatinin deitiini, abuk dnmelerini syledim ama akl kafasndan kaan Turgut: "Biz senin kadar bilmiyor muyuz, bizim gzmz kr, kulamz sar, bacamz kt-rm m ki?" dedi. "Sarho olur, kendinizi unutursunuz, gelin bu kt yoldan dnn, beraber gidelim" dedim. Turgut kzd: "Ben bu meyhanedeki btn bu aslan stlerini kafama dker, ykanrm da gene mizana direi gibi dimdik, yalpa vurmadan gelir, gemiye girerim" dedi. Beni kovdular. "" Levent, Turgut'un szlerini anlatrken Hzr Reis'le beraber dier arkadalar glyorlard. Levent: - Sonra bir kere yolda rastladm, dedi. Sallana sallana deniz kenarna doru geliyorlard. "Turgut, gemi neredeyse kalkacak, kurusk top atldn duymadn m, yollarda ne elenirsin?" dedim. "Onu her budala biliyor, senin kadar biz d biliriz!" diye ce- vap verdi ve beni savd, ama gelip gemiye yetiemediler. Hzr Reis, ocuk Turgut'un Kelle Bekir yznden dt a-; kn durumu gznn nne getirdike kahkahalarla glyordu. Reislerinin neesini, gldn gren korsanlar da alaya, elenceye daldlar. Bu kaygszlar sanki birka dakika sonra zorlu bir dmanla arpacaklarn, belki de ilerinden birkann leceini bilmiyor gibiydiler. Hzr Reis sordu: - Lostromolar yerli yerinde mi? Bu glen, oynaan, elenen kalabalk birden sert, yaln bir kaya gibi toplanp grledi: - Lostromolar aleste, Reis! 34 / Abdullah Ziya Kozanolu - Kalambralar, ne yapacanz biliyor musunuz? - Kalambralar dolu, Reis! - Flar azlarna kadar fograjuva9 dolu ve mancnklarn yannda m? - Evet, Reis! - Mizana ve tirenketedeki okular bekler mi? - Beli, Reis! - Cenge dirise ile balayacaz. Gverteye kum dklsn. Yaralanan gazilerin kanlan yerlere bulanp dvenlerin yreine dokunmasn! - yle olacak, Reis! - Hangi arkadamz vurulur, ehit olursa ambara indirilip st rtlsn. - Byle olacak, Reis! - On yzge ayrlsn, k kamaradan denize atlayp Rodoslula-rn galerini dibinden delsinler. - Yaa, Hzr Reis! Bu son buyruu yeni duyuyorlard. Korsanlarn pek keyiflerine gitmiti. Batan yenilenen emirleri artk ezberlemilerdi. Sevinle haykryorlard. Onlar bu ileri bilirlerdi. Fakat Trk komutanlar da Trk askerlerini biliyorlard. Buyruu yeniletmek, yaplp yaplmadn kollamak, yaplmsa yapan vmek gerekti. Trk eri verdii buyruun peinden gelmeyen komutanla kavgaya giremezdi. Hzr Reis: - Baka leventler, dedi. Ben "Alarga" diye barnca bu emri duyan yenilesin. yle ki, emrimle birlikte valyelerin gemisinden syrlm olalm. Hzr, gzlerini onlardan ayrp sulara evirdi. Rodoslularn galeri kendisine bu denizlerde hibir korsan gemisinin yaklaamayacan bilmekten doan bir yerinde vnt ile sular yararak geliyordu. Rodoslular da suyun stnde Hzr'n perkendesini semilerdi. Ak denizde bir av bulduk sevinciyle zerine doru dmen krp saldrdlar.

9 Rum atei; denizde snmez, yanar. Trk Korsanlar / 35 Sinan Reis: - Tannca grecekler, bakalm kim kime saldryor? kinci Barbaros da dodu. Akdeniz'de srtlanlar yaayamaz. Aslan yuvasdr gayri... Hzr, yeni bir kumanda vermemiti. valyelerin galeri rotasn onlarn perkende ortasna evirmi yarp gemeyi tasarlayarak ilerliyordu. Kar yanda ne kamaya, ne de kavgaya, korunmaya benzer bir urama gremiyordu. Felek, Hzr'n karsna, Reis olduktan sonraki bu ilk gazasnda yllarca nce aas lyas Reis'i ldrm olan amirali, u Hzr'n zindanda aklna getirdike krmz suratna btn gcyle zorlu bir tokat indirmek iin tututuu naml, anl amirali karmt. Rodoslu, karsndakinin kim olduunu aklndan bile geirmi-yordu. Bir elini gzlerinin stne koymu, Trk korsanlarnn per-kendelerini gzleriyle taryordu. Yanndaki valye: - Bunlar pek acemi aylaklar, dedi. Ya bizim kim olduumuzu bilmiyorlar yahut, akllarnca, kurnazlk ediyorlar. Fakat byle ufack bir perkendeyle ne kurnazlk edilebilir? Belki de, dvp ge-bermektense tutulup zindanlarda ta tamay ho gryorlar: Bu srada gen leventlerden birisi Sinan Reis'e sordu: - Rodoslular talyan mdrlar, Reis? - Hayr, evlt! - spanyol mudurlar? - Hayr evlt! - Ya nedirler? - Ba bels, Allah'n lanetledii, Mslman dman gvurlardr. - Cenevizli midirler? - Burada her milletten korsan vardr. sa dinindedirler. Sultan Selhattin Eyyb bunlar Kuds ve Beyrut'tan kovana kadar dnya ilerinden el ekip Mslman ldrmekle vnrlerdi. Sonunda bu Rodos adasna sndlar. Korsanlkla geinirler. Frenkler bunlara Sen'Jan valyeleri derler. Aslnda korsan Andelot Gentili talyanlarn, Brenger de Lioncel Provans kfirlerin, Sir William 36 / Abdullah Ziya Kozanolu VVhaston ngilizlerin, Francisco de Carreras spanyollarn, Von Waldner Almanlarn, Don Juan de Barberan Castillilerin badr. Sekiz dilde sekiz millet bu Rodos korsanlardr. Balarna std--zam derler ki imdi Willer de d'isle Adam'dr. Ve cumhuriyetle idare olunurlar. - Bunca kfiri ve adlarn nasl bildin, Reis? - Bizim Rodos'ta yalvalarmz vardr. Rodoslular bizi kmser, gcmz bilmezler. Biz, onlarda bir kpek geberse ve illa dokuz yavru doursa bilir ve sayarz. - Bir Trk milleti bunca sekiz dil konuan korsan milletine kar durur mu, Reis? - Ya sen kar durduklarn grmez misin? Bu Rodoslu korsanlar yeryznden kalkacaksa bunlar elbette Trk korsanlar kaldracaktr. - Hangi kuvvetle? Sinan Reis, Hzr Reis'i gsterdi: - Barbaros kardelerin gc bu sekiz millete yeter de artar bile... Hzr'n kuvvetiyle!... dedi. Bu srada Rodoslular da, artk iyiden iyiye, yaklamlard. Ro-doslularn amirali, perkendelerin n ve k kasaralarnda dolaan mizana ve tirenketedeki balan mendilli erleri seebildi. - Vay, vay! diye kukuland. Bunlar Trk korsanlarym. Amma zorlu dmana attk. Yaman korsanlardr, iyi dayanrlar ve zorlu dvrler. Sonra aralarndaki yolun birdenbire ksalm olduunu grd. Trkler ne dnyorlard? Hibir aknlk veya kavga hazrl yoktu. - Bugn baka bir hava alyorlar, dedi. Niye byle sessiz duruyorlar? Bunlar gren dvmemeye yeminli sanacak. Amiral grnte sessiz olan geminin iindeki kahramanlarn gslerinde kopan frtnay grebilse, korsanlarn dvmemeye deil, kendisini ldrmeye yemin ettiklerini anlard. Hzr, avnn szln kolluyordu. Ksk bir sesle, grltsz, parltsz tek bir emir verdi. Perkende yavaa dnd. Trk Korsanlar / 37 Bir emir daha... Krekler gcrdad, yelkenler saklad, iti, Bir emir daha... Koca amiral, senelerce denizlerde korsanlk edip nam salm Rodoslu deniz kurdu galerinin perkendeyi

ortasndan yarp geeceini sanrken Trk gemisinin ustaca ve abucak bir manevra ile kendi galerine rampa ettiini grverdi. Bu ilk ustalkl manevra Trk kaptannn, kk teknesine gre, ok byk olduunu belirtiyordu. En nde Hzr, arkada Aydn Reis ile Sinan Reis ve yz elli serdengeti galerin ierisine bir trpan gibi girdiler. Senelerden beri biriken lerin acs kollarna o kadar byk bir kuvvet, yreklerine ve kafalarna yle amansz bir alma atei doldurmutu ki saylarnn okluuna, kuvvetlerine, kavga bilgilerine gvenen Rodos valyeleri, yarm saat gemeden, can korkusuyle geminin ambarlarna doru koup saklanmaya can attlar. Bir ksm da mitsiz, akn, keskin palalar altndan kurtulmak gayesiyle kendisini kaldrp,"artk rengi dklen kanlardan kzarmaya balayan denize atyorlard. Rodoslular imdiye kadar byle korkun, birden beliren bir baskn karsnda kalmamlard. Hzr'n ve Hzr' seven korsanlarn gslerinde yllardan beri biriken, bilenen, keskinleen kin, byk dalardan heybet ve azametle yuvarlana yuvarlana gelen, karsna kan yutan, silen, alp gtren bir gibi olmutu. Bir an geldi ki direk diplerinde, kpete kenarlarnda dven birka inat korsandan, yerlere serilip inleyen lm halindeki yarallardan baka meydanda kimseler kalmad. Bu lm dolu boluk iinde Hzr, bir aralk kendisini beynini yakan saldrma hrsndan kurtarp iki yanna baknca, Sinan ve Aydn Reis'lerin amirali, iki eli arkasna kstrlm olarak, srkleye srkleye getirdiklerini grd. Amiral, kendisini, palasndan kan damlayan, st ba yrtk, henz avdan dnm aslan yavrusu gibi, hrn bir kurt gibi korkun Hzr'n karsnda bulunca, titreyerek, ayaklarna kapand, af diledi. Korkaklar merhametsizce avlayan srtlan, cesur aslan karsnda titriyor, af diliyordu. Hzr .da, Aydn Reis de, Sinan Reis de senelerce korsanlk edip kahraman tannm bir adamn lm karsndaki bu alakln 38 / Abdullah Ziya Kozanolu grnce irenip rperdiler. "Hi olmazsa bir erkek gibi lmeliydi" diye dndler. Amiral Hzr'n ayaklann perek yalvaryordu: - ocuklanm yolumu bekler benim, canm bala, sana lnceye kadar kle olaym! Arlmca altn diyet deyeyim! Hzr'n kin ve garaz snmemi, fakat tiksintisi oalmt. Arballn elden brakmyordu. Yava, ama duyanlarn tylerini rpertecek kadar korkun, bouk bir sesle mrldand: - Brakn kollarn! Aydn ve Sinan Reis'ler, amiralin kollarn brakp iki adm geriye ekildiler. Hzr yaklap onun pazlarn tuttu: - Bre kpek, dedi. Sen bu clz kollarnla, dman karsnda alayan, bir karya bile yakmayan bu iren yrekle benim karma nasl ktn? Sen bir valye olamazsn. Sen kendini gl grdn zaman sran, kendinden glsn grnce kuyruk sallayan bir kpeksin! Amiral, bu szlerin kendi azndan ok seneler nce sylendiini bilemedi, inledi: - Bana acyn! Hzr, gzlerinde eski cn alevi yanarak amiralin senelerce nce kendisine sylemi olduu bir sz tekrar kulland: - Sen bu kollarn biraz daha sertletir de yle karmza k! - Anlayamadm, Reis! - Ya adn? Rodos'taki byk korsanlk kazanlar getirenlerin, byk deniz savalar kazananlarn levhasna yazlmad m? Ne yazar orada? Ka sene nce yazldn bu eref levhasna? - Adm altn levhaya ok yazld, Reis! Hangisini sorarsnz? - Ben senin adn oradan belledim, Bergenger! Beni tutsak ettiin gn kazlan yazy sorarm! - Ben sizi bilemedim, Reis! - Aam ldrdn gn de bilememitin. - Bana ac, tandn erefime ac! Trle Korsanlar / 39 - Yok, ismin gene eref levhasna yazlacak, ama bu sefer ldrenler, tutsak getirenler deil, lenler, Hazreti sa'ya kavuanlar arasna yazlacaksn! Sonra arkadalarna dnd: - Byle kpek heriflere acmak gnahtr. Asn unu mizanaya!

Aydn Reis, emri yerine getirmek iin davrand. Amiral, Hzr'n ayaklarna sarlm, brakmyordu: - Bana acyn. htiyarlma acyn, bilemedim sizi! Hzr, gk grltsne benzeyen bir sesle: - Bu adam denize atn, yzebilirse cann kurtarsn, dedi. Sinan Reis, bu emri sanki duymamt. Hzr Reis'in hain dmanna acmasn yersiz buluyordu. Hzr, artk ihtiyar amirale bakmyordu. Buyruunun yerine getirilmediini grnce: - Sinan Reis! Kulaklarn a! Amirali denize at diyorum! diye grledi. Sinan Reis ilerledi. Buradan kurtulduktan sonra yzerek kyy tutacana yemin edebilecei amirali iki eliyle yakalayp havaya kaldrd. Bouk bir lk iitildi. Sonra denizde bir hrt... Sular kpklendi, kart. Amiral dalgalarn arasna gmld gitti. Aydn Reis'ten baka kimse iin iyzn sezememiti. Hzr'n kendi kamarasna doru dnceli, kskn uzaklatn grnce, Aydn Reis, Sinan Reis'e yaklap sordu: - Niin ldrdn? Sinan, bu suali anlayamam gibi, Aydn'n yzne bakt: - Bana Hzr Reis onu denize at dedi, attm. Yzemeyip ldy-se bana ne? - Peki ama niin Reis'in emrini dinlemedin de ldrdkten sonra attn? Sinan Reis, amirali kollan arasnda denize atarken avcunun iinde saklad hanerini Rodoslunun krei arasna saplamt. Yoksul amiral de l onun iin basmt. 40 / Abdullah Ziya Kozanolu Sinan, Aydn Reis'in ii anladn grnce, eliyle omzuna vurdu: - Arkada, dedi. Sen bu kahpenin bizim gemiyi bundan senelerce nce vurup da Reis'in kardeini para para ettikten sonra denize attn grdn m? - Hayr! - yleyse bu herifi niin ldrdm sorma, onu ben bilirim! Ona acyacana bizim Bursal Ali Usta ii gm hanerin de kpein srtnda kaynadna yan! Aydn Reis, Sinan'n yzne aknlk iinde bakyordu. - Hzr yufka yreklidir. Belki acr, ho grr. Fakat ben asla! Bak dinle! Sinan Reis, artk i yapamayacak kadar paralanan, iinde bir tek canl Rodos valyesi kalmayan dman gemisinde bulduklan deerli eyay kendi gemilerine aktaran gazilerin hep bir azdan yank sesle syledikleri trky dinliyordu. Aydn Reis de kulak kabartt: Gz yumup gazaya biz bel balarz, Nice yllar bu denizde alarz, Dmanda cmz komaz, alrz, Bize kara bayrak Barbaroslu derler. TURGUT, RES OLUYOR - Doru syle, Kelle! Gemi mi sallanyor, yoksa bana m yle geliyor? - Korkun bir frtna var, Turgut! Gnlm bulanyor. Ayamn altnda perkendenin kaydn seziyorum. te o kadar... - Bana bak, Kelle! - Syle, bre Turgut! Dinim hakk iin, btn kulam sende. Sen benim canmsn, sen korsanlarn en edepsizi, sen korsanlarn en kabadays, sen... - Kelle, bana vira demir borusu tyor gibi geldi. Biz hl ti-renkedeki yelkeni fora etmedik. Hzr Reis de hl gemiye gelmedi mi nedir? Kulaklarm sar edecek kadar dik kan sesini duyamyorum. Trk Korsanlar) / 41 - Fakat zurna, davul seslerini de mi duymuyorsun? Gemi kalkt. -Kelle!... - Syle dedik ya... Levent Turgut, Kelle Bekir'in kolunu tuttu: -Kelle!... - Syle bre imanm!... Kelle! Kelle! Anladk ne olmu? - Biz imdi neredeyiz biliyor musun, Kelle? - Gemideyiz. - Haydi oradan budala. Biz imdi gemide filan deiliz. - Ya neredeyiz? - Bunu her budala bilir. Biz karadayz, karada. Gemi enginde.. Biz karada, ayamz karada.. Ve sen aslan st iiyoruz diye kandrp domuzun stn iirdin... - St aslan st idi, ama sen ly kardn Turgut. Peki, biz gemide deiliz de bu ayamzn altnda sallanan ne?

- Ayamzn altnda sallanan bir ey yok. Bu serin rzgr yava yava beni ayltyor. Sallanan biziz. Bu srada ayaz km, yerler takr takr donmutu. ki sarhoun durumu kpekleri de ilgilendirdiinden havlayarak evrelerini sardlar. Kelle Bekir, eilip, titreyen elleriyle yeri yoklad. Souk ve kirli talar avulad, donan talar koparamad. Sonra yz sapsar ayaa kalkt: - Allah kahretsin! Ne uursuz memleket, talar balam kpekleri koyuvermiler. Hot! - Kelle n'oluyorsun? - Kalk borusu ttkte gemide bulunmayan levendin cezas neydi, onu dnyorum. Bu sefer Turgut'un yz yeil bir renk ald: - Bunu her budala bilir. Elbette forsada krk gn krek ekilecek, kanun byle... -Oh!... - Btn korsanlarn nnde de krk gn denek yenilecek. 42 / Abdullah Zya Kozanolu -Oh, oh!... - Korkun bir ey bu, Kelle, korkun bir ey... Ben bir daha dnya sarslsa, gemiye dnemem. Sana uyup aslan st, diye domuz st itim, genlik ve bilgisizliime kurban oldum. Krk gn forsada krek ekmek neyse, ama btn arkadalarn nnde krk gn denek yiyip rezil olmak, ge, Kelle! imdi ver u elini. nk dnya gzme krba yedike dnen bir topa gibi gzkyor. Ba aa gezmeyi hi sevmem. Birbirimize dayanalm, u yanda bir han yardr, sahibini tanrm, gidip orada yatalm. Sabaha da Allah kerim... Ya deve, ya deveci... Kelle Bekir'le levent Turgut, birbirine dayanarak, omuzlarnda cepkenleri, yerleri spre spre, arkalarnda pelerini brakmayan a kpekler, hann nne geldiler. Levent Turgut, gemideki yerinden olmutu. Ama hayatta bizi ykacan sandmz yle ktlkler vardr ki, bzi baarya gtrecek iyiliklerin kapsn aar. Turgut, Kelle'yi kolundan ekerek, hann kapsn yumruklad. - Hey, can kasca, kr olasca hanc! in tavuu gibi byle akam ezan okunmadan hannn iine ekilip kapy kapamaya sklmyor musun? Bilmez misin ki biz sokaktayz ve sokak bizden-korkar, kurtulmak ister. Kelle mrldand: - Ve biz de bu kpeklerden kurtulmazsak bizi yerler. Fakat, ne yazk ki, akam ezan bir yana, neredeyse sabah ezan okunacandan, ieriden hibir ses gelmedi. Turgut yeniden kapy yumruklad: - Hey, tepeni eek arlar soksun, uru klkl herif! Benim geldiimi duymuyor musun? Kapy a, yoksa, ben bilirim yapacam... Hancy korkutmak iin atlan bu kurusk szler de para etmeyince. Kelle ile Turgut omuz omuza verdiler, akortsuz, biimsiz bir ark tutturdular. Arada bir de arknn en ackl yerinde, davul alar gibi kapy yumruklamay da unutmuyorlard: te geldik gene ak meydanna, Syleyelim ilk nce hanc hayvanna! Hi bir madik atlmaz Trk korsanlarna, Trk korsanlar kahraman erler. Trk Korsanlar / 43 Ortaya kan grlt bir ly bile mezarndan frlatacak zorlu bir durum alnca, btn komular pencereleri srdler. Hanc da, ister istemez, homurdana homurdana kapya geldi. Onlarnkinden daha korkun daha baskn bir sesle haykrd: - Kimdir o, bre? Buras it ahin m? Kapy ne diye tekmelersiniz? Turgut, kahkahalarla gld: - Gzn iyi a, babalk! Tekmelerimiz sonra karnn demesin. Sanrm, tanyamadn. - Kimsin? - Turgut! - Hangi Turgut? - Kpolusu, u beyaz kpkl mavi sular, deniz olduundan beri yalnz bir Turgut grd, kyamete kadar da gene bir Turgut grm olacak. Bu pis kapy kirli trnakl" ellerinle sen kendin aacak msn, yoksa, kapy bana geirerek, ben mi aaym? Bu szler, hancya, ald saz deitirtti. Kap ardna kadar ald. Krmz burunlu, davul kadar iri karnl hanc, yerlere kadar eilerek, iki korsan ieriye ald. eriye girmeleriyle birlikte, hemen orackta, bir ot yn zerinde Kelle ile Turgut, gelecein, denizleri ve Avrupa'y titretecek olan bu iki naml kahraman dnya, deniz tarihindeki altn yaldzl yerlerinden habersiz, szp kaldlar.

*** - Bu grlt, bu patrt, hele bu amata?... - Bu ne edepsizlik, herkesin uyuyaca bir saatte?... - Bu ne kepazelik?... Turgut, gzlerini outurarak, homurdana homurdana doruldu: - Bre, bu ne grlt?... Sanrsn ki dada ne kadar a akal varsa, elbirliiyle toplanp ulumak iin buraya gelmi. Vay, vay!... Neredeyse kulaklarmzn zar patlayacak. - Hey, delikanllar, kendinize gelin! Burada bunca Mslman milleti sabah uykusuna yatm. Babanzn evinde lm eek postu mu paylayorsunuz? 44 / Abdullah Ziya Kozanolu Fakat bizim Kelle'nin de bu kadar grlty iplemeyip gzn amamasna ne demeli?... Dilek Mustafa denilen korsanla Torlak Memi kar karya gelmiler, ellerinde hanerleri, kan ana gibi kzaran gzleriyle birbirlerini szyorlard. Aralarnda zorlu bir kavga balad. Gen Turgut, artk iyiden iyiye kzmt. Kavuunu tartaklayp kuan dzelterek, bir srayta, ayaa kalkt. Hl kvrld yerde horlaya horlaya ekerleme yapan Kelle Bekir'e ustalkl bir tekme atp uyandrdktan sonra grlty karan kalabala yaklat. Yirmi-otuz kadar korsan toplanm, ellerinde baklar, duman stnde bir az kavgasn bitirmeye alyorlard. Turgut, iyiden iyiye yanat. Korsanlar ikiye ayrlm, durmadan haykryorlard. - Yaa Dilek Mustafa! Reis Dilek Mustafa olacaktr! - Hayr! Dilek Mustafa bu iin ehli deildir, yaasn Torlak Memi! Torlak Memi Reis olacak! Turgut iyi kavramt. Korsanlar len veya herhangi bir olay sonu aralarndan ekilen reislerinin yerine bir yenisini semek istiyorlard. Bu yzden aralarnda kavga balamak zereydi. Fakat byle kabadayca i olur da Turgut alargada durur mu? Hem bu kavga sonunda bir reislik ile gemiyi ele geirmenin yolu da gzkyordu. Kalarn atp haykrd: - Hey, Galata miosu klkl keratalar! Sabahn bu vaktinde, karga pisliini yemeden, barp ararak bunca Mslman uykusunu karmak iin size kim destur verdi? Bu atak, kendini beenmi dik ses btn korsanlarn baklarn aknlk ve kzgnlkla Turgut'a evirtti. "Bu kk, daha ty ts yeni biten ocuk da kim oluyordu acep? Kanna susam!" Turgut, sanki onlarn kzgnlkla kark aknlklarnn nedenini anlayamam gibi, ellerini kuann arasna sokarak sallana sal-lana sorup duruyordu: Trk Korsanlar / 45 - Size sorarm, elebiler, bu ne grlt? Ahrda saman m kapyorsunuz? Bu ne edepsizlik? Kendinizi tavlada m sandnz? Grltnzden uykumuzun katn grmez misiniz? Bu ne saygszlk! Korsanlar yan gzle ona bakp homurdandlar: "- Bu ocuk da kim? "- Bu hacyatmaz klkl herif de nereden kt? "- lmne susam galiba... Srt kanyordur." Turgut, kabaday biimini bozmadan, korsanlarn reis yapmak istedikleri Dilek Mustafa ile Torlak Merni'nin arasna girip enesine bir yumruk akt: - Daha hl patrt edecek mi? Yoksa, kollarm svayp ikinci yumrukta eneni datarak kirli dilerini sana leblebi niyetine yedi-reyim mi? Yalnz bu szler bile, Dilek Mustafa gibi senelerden beri denizde korsanlk etmi, nice bahadr valyeleri temizlemi bir erkei deli etmeye yeterdi. Hem de bunlar yirmi-otuz arkadann iinde, daha yirmi yana basmam bir delikanldan iitiyordu. Korkun gzlerini dndrp Turgut'u szd: - Olan, ya akln kardn, ya beni tanmyorsun? Turgut, bu szlere kahkahalarla gld: - Ge, yiitim, ge! O az sen git de babann lm eeine oku. u ocuklara Reis olacam diye benimle baa kabileceini sanrsan aldanrsn. Sen bizi byle ufack tefecik grp de Karamrsel sepeti mi sandnd? Biz de, evvelallah, senelerden beri u denizde pala sallam, Levent Turgut diye nam almz. Cann seviyorsan, ok sylenmeden, topla kuyruunu... Yoksa, alimallah, bir kere tepem atarsa, biimsiz suratn ikinci yumrukta kertirim. Hem unutma! Sar kirli dilerini de leblebi niyetine yiyeceksin. Bu kabadayca szler, yalnz kuvvet ve cesaretin para ettii o yllarda yzlerce kalbi kendisine balamaya yeterdi. Btn korsanlar imdi, aknlklarna alklarn da ekleyerek, bu cesur

delikanly szyorlard. lk nce onu adam yerine koymazken, imdi Dilek Mustafa da karsndakinin kaln pazl kollarn, birer kartal bakn andran kara -gzlerini semiti. Bu kadar ar szler kullanmaktan korkmayan bu ocuun neye gvendiini kestiremiyor, fakat nereye 46 / Abdullah Ziya Kozanolu gitmek istediini anlyor, zerine atlmaya cesaret edemiyordu. Bu yumurcak Torlak Memi'nin bir adam olabilirdi. Kendisini yormak iin ileri srmlerdi. Fakat Turgut, cin gibi gzleriyle, onun bu ekingenliini sezmiti. Kahkahalarla glp korsanlara dnd: - Yazk be! Siz bu sersemi kendinize reis mi yapacaksnz? Yuf, yuf olsun! Eer kendisine gveniyorsa, ite meydan okuyorum. ksn karma! kmaz, nk disiz kalacak... Kocakardan reis, disiz akaldan da taz olmaz. Sonra Dilek Mustafa'ya dnd: - yle deil mi? dedi. enen szlyor, sevgili dilerimi kaybederim diye korkuyorsun? Dilek Mustafa homurdand; korsanlar haykrdlar: - Evet! Bizim reisimiz her gn kuvvetli olmaldr. Vur! unca kk olanca bu kt szleri syletme! Ya vur, reis ol, ya sa-vul, defol! Korsanlar, hep birden, arkadalarn zorluyorlard. Kavgann n alnamazd. Dilek Mustafa hanerini ekip Turgut'un zerine atld. Fakat evik levent, birdenbire, kendini yere att. Ayaklarn uzatt, Mustafa'ya bir engel att. Dilek Mustafa, nne kan bu etten engele taklp, yzkoyun yere uzanverdi. Birbirlerine sarlp boumaya baladlar. Mustafa, yzlerce korsann iinde, ac kuvveti, zorlu kavgasyle nam salmt. Eer Turgut onu yenerse, btn bu korsanlarn reisi olmak iten bile deildi. Reislik hatr ii deil, deer iiydi. Her ikisinin de zorlu kavgac olduklar grlyordu. Torlak Memi, leventler, hanc, dier konuklar toplanm, evrelenip bolukta braktklar bu iki dvnn ne yapacaklarn bin bir cokunluk ve kuruntu iinde bekliyorlard. Hann penceresine de birok kk apkn trmanm, kim bilir hangi i duygu-suyle sanki onun kazanacan bilmi gibi, Turgut'u alklyorlard: - Vur, aabey, vur! enesine vur da otuz iki diini leblebi niyetine yesin kerata... Vur! Trk Korsanlar / 47 Bu srada her ikisi de ayaa kalkmlar, kesik kesik soluklarla nefes alarak birbirlerini szyorlard. Tekrar atldlar. Dilek Mustafa, birdenbire Turgut'un sa elini bileinden, leblebi olmaya a-day kirli dileriyle kapverdi. Btn kuvvetiyle sryordu. Dilerini geirdi. Koca levent sapsar kesildi, can ok yanmt. Haneri elinden dt. Silhsz kalmt. Korsanlar sevinle haykrdlar. Pencereden kavgay seyreden apknlar, byk bir znt iinde, yere tkrdler. Kelle Bekir gzlerini yumdu. Silhsz kalan Turgut iin lm gelip atmt. Fakat o, birdenbire atld. Dirseiyle, Mustafa'nn hanerli elini, bir vuruta havaya frlatt. Kolunu indirirken, yumruuyle enesine yle bir yklendi ki Mustafa'nn kirli dileri atrtad. Az horoz gagas gibi alverdi. Turgut, onu grtlandan ve paasndan kavrad. nledi. Damarlar imi, morarmt. Pazlar kabard. Bir silkinite, koca korsan havaya kaldrd. Sonra hepsinin aknlk ve alkla alan gzleri nnde, btn gcyle, yere arpt. Bouk bir ses iitildi. Mustafa birka kere titredi, rpnd, parmaklar bzld, azndan birka dii, kpkl kanlarla birlikte, dkld, katld, kald. apknlar slk alp klahlarn havaya frlatarak Turgut'u alkladlar: - Yaa aabey! Var ol!.. Kpolusunu yakapaa edip nasl da yere aldn?! Var ol! - Grdn m reis olacak levendi? Bir dediini iki etmedi. Herifin enesini bir yumrukta datt. Korsanlarn gznde yerde yatan Dilek Mustafa'nn artk hibir deeri yoktu. Bu yeni arkada hepsinden kuvvetli, cesur ve atlgand. Turgut kalarn atp onlara dnd: - Var m iinizde baka reis olmak isteyen? Korsanlarn hibiri bu korkun soruya karlk veremedi. Kelle, Torlak Memi'ye yanat: - Sana soruyor. stersen senin de dilerini yoklasn, diye srtt. 48 / Abdullah Z\ya Kozanolu Torlak, ehl gzleriyle, Kelle'yi szd, sulu sulu srtt. O zaman Turgut kkredi.

- Yok deil mi? yi, yleyse, ben size reis olmak erefini ltfediyorum. Adm Levent Turgut'tu. imdiden geri Turgut Reistir. Buyruklarmdan tara kann kulaklarn keserim. Kavgadan kaann dilerini skerim. Kavga meydannda kimselere acmadm her budala bilir. Korsanlar, hep birden, bardlar: - Yaasn Turgut Reis! Islklar alnyor, palalar parlyordu. te bylece Levent Turgut, Barbaros leventliinden korsan reisliine bir han kavgasnda kverdi. Fakat btn korsanlar iin bir bayram gn olan bugn, Avrupa'y yllarca tir tir titretecek, Rodos valyelerinin balarna Tanr bels kesilecek olan Dragut'u da kendi bana buyruk denizlere salm oluyordu.10 ORU RES - Bana bak, karga korkulu\, grnrlerde hl bir av yok mu? Geminin mizana anaklnda gzleri ufka taklm, ayakta uyuklayan Kef Kemal silkinerek cevap verdi: - Ne diyorsun, ahba? - Kabahat seni buraya nbeti koyan baba palamutta. Dzta-ban herif! Bir kere anakla ayak bastn m artk avn, ksmetin kkn kuru+ursun. Grnrlerde bir ey yok mu, diyorum, uursuz, ksmetsiz herif! Kef Kemal, o zaman ddeban dedikleri en yaman gzclerinden biriydi. Ahbaya kzd: - Var, diye homurdand. - Ya? Ne var acep? abuk syle, ne var. - Demin bir dii kpek bal azn am, "ille de ahbay isterim!" diye baryordu. "O imdi aybalna gnl verdi, gelmez, var iine git" diyip savdm namussuzu... 10 Avrupallar Turgut Reise Dragut, bazen de Dragon= Ejderha derlerdi. Trk Korsanlar / 49 Mizanann anaklndan Kef Kemal bunlar syledikten sonra, bir kaza olmu gibi, bir atta pabucunu ahnn kafasna drd. Ald karla da hrslanan ahba, pabucu da bana yiyince, iman gvdesiyle anakla kp bu apkn korsana haddini bildirmek isterken, birdenbire, gr bir ses gemiyi nlatt: - Mizanada nbeti kimdirrr! kisi de olduklar yerde, olduklar biimde, zoka yutmu kanal balklar gibi, donup kaldlar. Korsan, yksek sesle cevap verdi: - Benim, Reis! Larendeli Kef Kemal! Ayn gr ses, bu sefer baka birisine buyurdu: - Baloestremo Karakad! Levent Kef Kemal'e krk denek vur! Nbet srasnda ahbayla yarenlik edip pupadan bir av getiini grmedi. Ayrca, vardiyana seksen denek vur! Kef Kemal'i uursuz, ksmetsiz, dalgac olduunu bildii halde, onu av srasnda anakla gzc koydu. Ka kere syledim? Kef Kemal yalnz uraa girerken gzc konacak. Kef Kemal olduu yerden kayd, daha ocuk denecek yata bir levent idi. Reise selm verdi: - Deneki burada yok, Reis! - yleyse git, bul, syle, sopay atsn. Yoksa bu uursuzluunu baka trl gideremezsin. Kef Kemal, soldan geri etti. Hak ettii daya yemee gidiyordu. Fakat birdenbire geri dnd: - Av imdi grdm, Reis! Boruyu ttreyim mi? Geni omuzlu, aslan yapl, kzl sal, posbykl, sert bakl reis otuz be yalarnda kadar gzkyordu. Glmsedi. Kemal'in yanana hatr saylr bir tokat atarak iki adm geri sekmesini saladktan sonra: - Daha duruyorsun, dedi. Daya benden yemi ol, abuk, boruyu ttr! Souk bir boru sesi kere dalgaland. Geminin iinde bir kaynama koptu. Herkes, bir solukta, yerini almaya gidiyordu. ki dakika iinde leventler yerlerini alm bulundular. 50 / Abdullah Ziya Kozanolu Reis ksa, keskin bir sesle grledi: - Vira demir! Gemi demirini byk bir grlt ile alrken Reis yeniden sordu: - Pupadaki dman seildi mi? - Evet Reis! Papa kinci Jlyus'un kendi bandrasn tayan, yolunu beklediimiz kadrgalardan biri. Ardndan bir tane daha gelecek. kisi de bizim krlangcn iki byklnde...

- Ben sana gemilerin bykln deil, bayran sordum. Sorduumdan baka eyleri sralayp durma! Kulaksz gezersin sonra...erisinde ne var bu kadrgalarn? Reis'in yanna yanaan baka bir korsan yksek sesle anlatt. Yaklaan gemilerin iindekini saymakla korsanlarn ura glerini yalam oluyordu. - Bunlarn buradan geeceini nceden renmitik. erisin-dekiler bizi senelerce yaatacak deerde altn, gm, kuma ve deerli kurtulu akesi deyecek esirler. - yleyse, toplann. Bu gemilere rampa edeceim. Bakalm ksmetimiz ne olacak? Korsanlar ap kalmlard. Bir gale ruvayyale ufack ebek diye ad bile alay konusu olan bir krlangcn saldrmak deil ya, dayandn bile imdiye kadar deniz tarihi yazmamt. Bu bir uskumrunun bir balina balna saldrna benziyordu. Reis, korsan Salih Reis'in nne bakp ban kadn grnce: - Salih, gzn patlatrm, buyruumu duymadn m? Rampa edeceiz! diye bard. Salih: - Reis, buyruun ba stne, ama byle bir ura imdiye kadar grlm bir ey midir, sonumuz nice olur? - Ya denizler imdiyecek byle korsanlar ve bylesine bir Salih Reis grm mdr? Reis'in karl ok sertti. Ama iinde yreklerini pekleyen, ven szler vard. Btn korsanlar, Reis'i "Baba" bilirler ve ondan Trk Korsanlar / 51 hem ekinir, hem sayarlard. Ona inanyorlard. Hep birden susup nlerine bakarken Salih: - Anlald, rampa edeceiz, dedi. Aada, benim kamarada bir levham var, oldu olanlar, bari gidip onu getireyim de mizanaya asalm. Btn korsanlar glmeye baladlar. Reis de beraber glyordu. Salih Reis'in levhas n salmt. Bunun stnde dzgn bir talik yaz ile Arapa "Tevekkelt alellah -Allaha dayandk" yazard. Allah'a kalnca, korsanlar, byk bir imanla "Allaha inandk" derler ve yrrlerdi. Savalarda d g kadar i gcn, imann da byk bir nemi vard. Reis, tarihlerde aklaban diye anlan Salih'e dnd: - Salih! - Buyur, Reis! - Levhay diree sonra gene asarsn, imdi daha zorlu bir i var. Git, forsada ne kadar krek varsa, hepsini denize at. Elbette bu leventler, ya lmek, ya kafir gemisini almaktan gayri kar yol olmadn gzleriyle de grmek isterler. - ?!... - Ne duruyorsun? itmedin mi? Krekleri denize at diyorum. Buyruklarm ikide bir yeniletirsen bir ie yaramayan kulaklarn keseceim. Reis'in akas yoktu. Salih, soldan geri, sert admlarla uzaklat. Kulaklarn iki eliyle smsk kapatmt. Az sonra leventler tek kurtulu arac olan kreklerin birer birer denize atldn grdler. Hzr'n aabeyisi Oru Reis, Hristiyanlarn "Barbarose" dedikleri kahraman, yzyllarca sonra Napolean Bonapart'a srgn yeri olacak Elbe adasnda gnlerden beri bu ksmeti bekliyordu. Tanr, karsna byk, zengin bir gemi karmt, ki artk nnden kalmas bile zor olan bu gemiyi ele geirirse, uzun seneler iin korsanlar cesaret ve baars yznden kendisine balayacak, namn ve nn uzak diyarlara gtrecek bir yol salam olacakt. Yalnz bu esiz ura deniz tarihinde bir daha hibir korsann baaramayacan bilemiyordu. 52 / Abdullah Ziya Kozanolu Korsanlar, son krein de denize atlp sularn stnde uzaklatn grnce, kollarn kavuturup gittike yaklaan gale ruvayya-le bakakaldlar. Oru Reis, sol elinin tersiyle byklarn dzeltti. Sonra ar, temkinli bir sesle arkadalarna giriecekleri uran nemini belirtti: - Arkadalar! dedi. Biliyorum, hepiniz erkek yrekli, cesur, benim buyrklarm urunda kavgaya gzlerinizi bile krpmadan girecek Anadolu uaklarsnz. Yurdunuzu brakp bu yabanc denizlere atlrken kellenizi koltuunuza aldnz da biliyorum. Ben de dmann kuvvetli olduunu, hi olmazsa, sizin kadar biliyorum ve gryorum. Bu kavgalar elbette ki her zaman kazanlmayacak, arada bir de biz kaybedeceiz. Ama ben sizin bilmediiniz bir eyi de biliyorum. Dman bizi bu sularda beklemiyor. Karsnda Trk korsanlarn grnce korkusundan iman sarslacak, dayanma gc yklacak... Biz de eer korkmadan, acmadan, geri dnmeden vurursak bu ura kazanm olacaz. Bu kavgann kazanlmas, yeni

anlatmz Tunus Hakimini de artacak. Bizim, eski anlat spanyol ve Portekizli korsanlardan daha zorlu olduumuzu grecek. Bize gvenecek ve bugnden sonra bizimle karlaan her filo gemimize deil bayramza bakp korkacak. Krekleri bunun iin denize attm. Kamak yok. Ya leceiz -ayan yere vurdu- ya u kk ebek yaklaan u bastardaya bayrak indirtecek. Aslanlarm, ylmayacanza ve lnceye kadar vuruacanza yemin ediniz. Bu korkun, kendine gvenen sesin tonu, iman korsanlarn yreini kabartt: - leceiz, dnmeyeceiz, vallahi, billahi! uultusu denizleri sard. aklaban Salih'le arkadalar, gayri mizanaya asacaklar levhay oktan unutmulard. Palalarn birbirine tokuturarak bilemeye abalyorlard. Oru Reis, yaklaan dman gemisinden gzlerini ayrmyordu. Gale ruvayyal yaklatka byyor, o bydke kendi altlarndaki ebek klyordu. Oru Reis, gzleri dman gemisinde, seslendi: Trk Korsanlar / 53 - Salih! - Buyur, Reis! - Kanca personlar gzlerini asnlar, rampa edeceiz. Git, demin sylediin levhay getir, mizanaya as, belki uur getirir. Allah, yardmcmz olsun! *** Papa'nn kendi amiralleri ve valyeleri ile deerli hazinesini tamaktan doan bir gururla ar ar yol alan birinci gale ruvay-yaldeki kahramanlar, imdiye kadar, bu'sularda grnmeyen Trk korsanlarn akllarna bile getirmiyorlard. Uzaktan grdkleri parmak kadar krlang, olsa olsa, bir Arap korsan gemisi olabilirdi. Eer nlerinden kamazsa, bu yoksul tekneyi ezip geeceklerdi. Akdeniz'e mahsus Sirok dedikleri bat yeli de kendilerine yardm ediyordu. Pruvadaki nbetinin bana bir sr valye, subay, yolcu toplanmt. Nbeti: - te nmzde korsanla heves etmi bir kk balk teknesi, diye anlatyordu. Fakat zavalllar o kadar beceriksiz, bilgisiz bir kaptann elindeler ki ne bizi, ne bayramz tanmyorlar bile... nmzden kaabileceklerini sanmyorum. Ne diye bu sulara gelirler? Ne diye ayak altnda dolarlar bu salyangozlar? Gale ruvayyalin kaptan deniz tarihine adnn geeceini aklna bile getirmeyen Paolo Victor, gevrek gevrek gld: - Onlarn bu bilgisizlii olmazsa biz nasl eleniriz?! Akdeniz talyanlarn, Atlas denizi spanyollarndr. Bu yoksul Arap denizcileri de: bizim kreklerimizi ekmek iin Tanr'nn yaratt forsalar... Sonra adamlarna emir verdi: - Orsa alabanda, ektirmenin stne! Tamam! Tam karnnn ortasndan yarp geeceiz. Yanndaki misafirlerine dnd: - stnden geip ikiye ayralm da akllar balarna gelsin keratalarn... rensin sularmzda byle akn kazlar gibi gezmenin ne demek olduunu... Dnyada ne salyangozlar var!? 54 / Abdullah Ziya Kozanolu Gemideki ssl elbiseli, gzellikte, zenginlikte esiz kadnlardan biri kuruntu ve znt iinde sordu: - Kaptan, ya bu teknenin stnden geerken bizim geminin karn yarlr da devrilirsek?... Kaptan, iman gbeini, drt be kere indirip kaldrarak hoplata hoplata gldkten sonra cevap verdi: - Markiz, siz bu manevray burada m deneyeceimizi sanyorsunuz? Ben, deil byle bir krlang, bunun ka misli by olan nice kadrgalar ikiye biip stnden getim. Deil mi Anriko? Kaptann "Anriko" dedii adam, ince, sivri burunlu, zeki bakl, tilkiye benzer bir genti. Herkesin cevap beklediini grnce aalad: - Ne buyurdunuz Paola Victor? diye tekrar sordu. - Sinyorinalar, bizim bu gemiyi ikiye blp blemeyeceimizi soruyor, ne dersin? - Vallahi, karmzdaki gemiyi ikiye blp blemeyeceimizi bilmem, ama herhalde, bu ii uygun bir rzgrda bu ahane gemiyle usta kaptanlar baarrlar. Fakat, belki siz unuttunuz, bir gn karmza bir kpekbal kmt da korkunuzdan dp baylmtnz. Ne yaman balkt o! Kaptan, bu cevap karsnda homurdand: - Haydi oradan zevzek. Kpek de sensin, balk da sen. Sonra, ii akaya vurmak kaygsyle:

- Sen hibir zaman alay etmekten geri kalmaz, yeryznde hi bir ie yaramazsn, dedi. Sen gemiden, kaptandan ne anlarsn? Anriko, kahkahalarla glyordu. Sinyorinalardan biri sordu: - Kaptan, bunlara niin Arap korsan diyorsunuz? Korsanlardan hi korkmaz msnz? Kaptan, Anriko'ya can sklm olmakla beraber, gene gzel Sin-yorinaya tatl ve szgn bir gz iareti yapmaktan kendini alamad: - Sinyorina, bunlar korsan morsan, her ne karn arsysa, unu biliniz ki. mnasebetsiz Anriko'nun gevezeliine metelik vermeyen bizim gale ruvayyal, esen yelin de yardmyle, nnden ekilmeyen u tekneyi imdi iki para edecek. ou gitti, az... Trk Korsanlar / 55 Kaptan szn bitiremeden Anriko, sapsar bir yz, yuvasndan dnen gzleri ile, yerinden frlad: -Aman kaptan, bunlar?!... Kaptan, umursamaz bir dudak kr ile ona dnd: - Kim?.. Cehennem zebanileri mi? Anriko, sesi titreyerek cevap verdi: - Keke zebani olsalar... Ne yazk ki daha korkuncu... Bunlar, Trk korsanlar, bayrak ektiler. Hazreti Mesih bizi korusun. Sarklarn gryorum. Bu sularda yeni trediler, fakat bunlar Tanr belasdr. Saldracaklar. Bayrak ekmeleri bunu belirtir. Kendilerine gveniyorlar. Kaptan, kendisi kadnlarla konuurken dalga geip unuttuu ve artk iyiden iyiye yaklam olan krlangca bakt. Pruvasnda birok sarkl balarn kmldadn, ate buyruunu bekleyen ince uzun namlulu toplarn azlarn gale ruvayyale doru am olduklarn grd. Can sklmt. Trklerin topuluktaki ustalklarn, toplarnn uzun ate glerini biliyordu. Kendi gemisinin ar toplar Trk toplar kadar uza dvemezdi. Kaptan Paolo Victor: - Sinyorinalar, hi ummadmz bir dmanla karlayoruz, dedi. Bunlar Trk korsanlardr. Yani gz koyduklar av ele geirirler, yahut kaptanlarndan en kk erlerine kadar teknelerinin tah-talan stnde can verirler. Asl korkuncu da byle sessiz, grltsz durmalardr. Kendilerine ok gvendikleri iin, nemli bir tuzak kurarlarsa, srtlanlar gibi, byle sessiz ve sinsi dururlar. Kim bilir nasl bir manevrayla bizim gemiye birdenbire rampa edecekler? Kerem edin Sinyorinalar, aaya ambara... Ve herkes silh bana... Gemideki gveni ve iman besleyecek yerde kaptan, bu szleriyle daha uraa balamadan adamlarnn dayanma gcn krm, yok etmiti. Kadnlar, tiz lklar atarak, alayp bararak ambara doru kouyorlard. Kargaalk iinde kaptann sesi iitilmekteydi: - Mar!... Dikkat!... Boci alabanda tiremola!... Ateleri bizi tutmasn, dmeni knn! Ne kadar ar gidersek o kadar iyi manevra yaparz. Silh bana, herkes sancak bordosuna dizilsin, mar! Mar! 56 / Abdullah Z\ya Kozano/u Kamaradan silhn alp kaptann emrini yerine getirmeye koanlar arasndan Anriko'nun, sessiz admlarla, kadnlarn arasndan ambara doru dmen krd Victor'un gzne iliti: - Anriko, nereye? Ben, her erkek silh bana, dedim. - Ah kaptan, dman ok yaman!... Size kurtarc meleklerini gndermesi iin, Mesih'e dua etmeye gidiyorum. - Alak, kayorum, desene! - Azmdan karamadm bu szleri benim adma konutuunuz iin size teekkr ederim, kaptan! Fakat klcm ekip byle bir dmana rezil olmaktansa, namusumla tutuklanmay daha erkeke buluyorum. Size de ben t vereyim: Benim gibi yapnz. Korkudan alayacanza sancak indirip cannz ve gemidekilerin de canlarn kurtarnz. Kaptan, kendisiyle her zaman alay eden Anriko'dan, byle bir sebeple alabilirdi: - u pis korsanlarn iini bitireyim, seni mizana direine, kadife pantolonlu bacandan, kendi elimle asacam! diye bard. Anriko gld: - Onu hibir gn yapamayacaksnz. Birdenbire bir yaylm atei, arkasndan bir atrd ortal sarst, birbirine kartrd. Kaptan Victor, Anriko ile urarken manevray, dmeni unutmu, iki gemi birbirine rampa edivermiti. Kaptan, Anriko'yu brakt. Sersem sersem arkasna dnd. Oru Reis, yrekler titreten: - Allah, Allah! narasn attktan sonra, en nde gale ruvayyalin k kasaras stnde bir glle gibi patlad.

Hemen evresini saran Papa'nn erleri, zorlu ve abuk drt be pala vuruunu grnce, Reis'in yle yanna yaklalmas kolay bir aslan olmadn anladlar. Soluk aldrmadan, Oru Reis'in dman gemisine atladn, gren serdengeti Trk leventleri, hanerleri azlarnda, kollan sval, palalarn sa ellerinde frl frl dndrerek gkten yamur yaar gibi gale ruvayyale dmeye baladlar. Trk Korsanlar / 57 Papa'nn gemicileri, birden, neye uradklarn anlamadlar. Kardan toplar atlacak, uzaktan kavga naralar gelecek, yava yava kzp coulacak, birbirlerine yaklalacak, dman gemisi ortasndan ikiye blnp ezilecek, kendileri de gs gse gelmekten kurtulacaklar sanmlard. Byle tepeden inme silleyi beklemiyorlard. Bununla birlikte, i baa geldikten sonra, aresiz, kar koyup kendilerini korumaktan geri kalmadlar. talyan gemisinin ii kzl ve korkun bir renk almt. arpan kllarn kard tun sesler, gemiyi batan baa saran lm kasrgasnn stnde dolayor, kan gvdeyi gtryordu. Ksa bir zaman iinde kpete titreyen, can ekien, inleyen yaral insanlarla dolmutu. Her gvde bir eme, her gs bir fskiye olmu, kan fkryordu. Papa'nn erlerinin yannda vuruarak gzlerini dnyaya kapayan Trk korsanlar da yatyordu. Gale ruvayyalin kaptan tel ve korkunun verdii sersemlik iinde, bir tek kl sallamadan, yedii ilk palann altndan mizana direinin dibinde kvrlp kalmt. lenler ve yaralananlar geminin darack gvertesi stnde kaldklarndan, deme babayiidin yrei bu kanl, korkun grne dayanamazd. Bir an geldi ki, kendi gemilerinde geziyorlarm gibi ellerini kollarn sallayarak gale ruvayyalin ambarna dalan Trk korsanlar, buradaki deerli hazineyi, paha biil-mesi zor eyalar, konulduu gibi sapasalam toplamaya baladlar. Ambardaki kadnlar arasnda yakalanan Anriko, korsanlara Trk diliyle, reislerini grmek istediini sylemi, yakapaa edilip Oru Reis'in karsna karlmt. Anriko, Reis'in grnne knca, korsanlarn elinden kurtularak yere yatt. Baba yrekli Oru'un ayaklarna kapand, kt aksanl bir Trke ve kendi milletine vergi gsterili el, kol sallamalar arasnda: - Byk kahraman! dedi. Sizin gibi bir Reis'in karsna kmamasn bizim sersem Victor'a yz kere syledim, fakat dinletemedim. Can cehenneme gitti. Kendini beenmiliinin cezasn buldu. Sizin byklnz, sizin gcnz, sizin... Oru Reis, onun szn kesti: - Sen kimsin? 58 / Abdullah Ziya Kozanolu Anriko, ellerini havaya kaldrd: - Anriko kulunuz... Uzun yllar stanbul'da bulundum. Papa'nn balyozu idim. Gzel dilinizi orada rendim. Btn Trk Akdeniz'ini saran adnz annz bilirim, nnzde eilirim. Hizmetinize girmek iin ricacym. Tenezzl eder de ho grrseniz, eref duyarm, mit ederim ki sizin iinize de yararm. nk bunlarn birok ilerini, dalaverelerini hazinelerini sakladklar yerleri, glerini, gszlklerini, her hallerini bilirim. Anriko, olduka temiz bir Trkeyle konuarak Trk korsanlarnn gnln ekmiti. Her sz alttan al, dalkavuklua baylan korsanlar kendisine acndrmt. Oru Reis: - Ayaa kalk, hokkabaz! dedi. Buyruu alr almaz, Reis'i yalanc kartmamak iin bir hacyatmaz gibi, Anriko yerinden frlad. Reis, sert bir ok gibi insann yreini delen keskin baklaryle, onu szd: - Azn ok kalabalk... Bakalm ie yarar baka bir marifetin var m? imdilik cann balyoruz. Ama bir ktln grrsem mavna-krei gibi yass kafan koparrm. Bunu bylece bilesin. Anriko titredi: - Muhammed ak iin vallahi sadk kalacam. Reis'in buyruuna uyarak Anriko'nun kollarn braktlar. Bu srada ikinci gale ruvayyal de, uzaktan grnmt. Oru Reis, birinciyi nasl kendi inan ve grnne gvenerek basp aldysa, ikincisini de basmay o anda aklna koydu. Aklna koyduu eyi de hemen yapt. Kendi gemisi kk bir krlangt. imdi stnde bulunduu galer dedikleri kalyon sapasalam ellerine gemiti. Arkadan gelen dman birincinin bana geleni grnce, uzaktan dve balayarak gzn drt aacakt. Kumanday hemen verdi. Kendi gemilerinde die dokunur, ie yarar ne varsa, gale ruvayyale tadlar. inde canl cansz

hibir ey kalmaynca, kk krlang atee verildi. Trk korsanlar, Reis'in eski gemilerini brakp yeni kalyonuyle Tunus'a dneceini sanyorlard. Uzaktan Trle Korsanlar / 59 yaklaan ikinci galerdekiler, bir korsan gemisini arkadalarnn ele aeirip yaktn sanmlard. Ho, baka ne olabilirdi de?... Ahba, mutfakta ne varsa, yanma yamak ald Anriko'nun srtna yklemi, yeni geminin mutfana yerlemek iin saa sola akn ve takn koup duruyordu. Reis'in kendisini ardn grnce kotu. - Buyur, Reis! aklaban Salih, Baba Oru'un arkasnda duruyordu. Ele geirdikleri kalyon kaptannn cesedi yan balarnda yere serilmi, davul gibi karn havaya dnm yatyoVdu. Baba Oru, Salih'e dnd, cesedi gsterdi. - u herifin elbiselerini soy, ahbaya giydir, dedi. Ahba, bu emri anlamam, aptal aptal bakmyordu. - Af buyrun, Reis, dedi. Ya ben ne kpek oluyorum da siz dururken bu gemiye kaptan oluyorum? Oru Reis kzd: - Eski kaptan da senden hrl bir ey deildi. abuk giyin! Gemiye kaptan oldun. Salih Reis, Oru Reis'in emrine kar duramazd. iman kaptann lsne yaklat. Srmal elbisesini syrd, kard. Oru Reis, ahbaya emretti. - Hele giy bu elbiseleri, bakalm yakacak m? Ahba, gemi kaptanln Reis'in kendisine sadaka ettiini sand. Belki cayar korkusuyle bir solukta eski kaptann elbiselerini srtna geirdi. Birden, kendisini sahicikten gemi kaptan olmu sanarak gemide kollarn kabarta kabarta leventleri kt kt szmeye balad. Aslnda, iman vcuduyle, eski kaptana ok benzemiti: - Ben Oru Reis'e benzemem, faka basmam, gnl hatr bilmem; yiyeceklere n d kimse el srmeyecek, tayn dnda azk, arap armak yasak; gznz patlatrm! diye bar bar banyordu. Oru Reis, ac ac glmsedi, Salih Reis'i ard: - Sen de kadn elbisesi giyersin elbette, dedi. unlar da levent elbisesi.giyer, unlar da bezirgan elbisesi.. Kaptann evresi tamam olsun. 60 / Abdullah Ziya Kozanolu Salih Reis, aknlkla Reis'e bakt. Reis kzd: - Salih, bugn her buyruuma kar durursun, ura yerinde yaptn bu i nedir? Benim emirlerim byle askda m kalr? - Kerem et, Reis aptallatm. - Sen bizim en akllmzdn. - Gayri akl filan kalmad, Reis! Sen beni bile aptallatrdn! - Ura srasnda yerli yersiz konuursun, seni baka bir yarar ie korum. - Nasl olsa imdi buyruuna uyarak kar klna girdik. Elbet imdi de buyurursan gbek atp oynarm. - Ben seni oynatacak yeri bilirim. imdi oyunumuz savatr. Dediklerimi yap. kinci gemi bizi dost sanp yaklasn. Kan dkmeden basp alverelim. Bu sefer Reis'in emri iki ettirilmedi. Bu yeni bulu, atakla, akla smaz uralara baylan korsanlar coturdu. Salih, ambara doru kayd. Esir edilen kadnlardan birini soydu, elbiselerini giyindi. Bu kyafetle gverteye kt zaman korsanlar glmekten krlyorlard. Salih, ahbann koluna girdi. Onu krtarak, cilveleerek kaptan kprsne gtrd. Be on dakika iinde bir tiyatro dekorundan daha abuk ve daha ustalkla, korsanlar gemiyi yeniden Pa-pa'nn patrona gemisine benzettiler. Oynanacak oyun gln olduu kadar korkun; kazanhrsa da bir Trk gemicisini leventlikten sultanla ykseltecek kadar da deerliydi. Gverteler cesetlerden temizlendi. Bo kalan elbiseleri Trk korsanlar giydiler. Gen Reis'in atlganl, yerinde ve hzl grt, hemen ie koyulusu korsanlar ona balyor, coturuyordu. Atee verdikleri eski krlanglar, koyu dumanlar kararak yanyor, suyun stnde canl bir fener gibi dolayordu.-Bu elenceyi grmek hevesi iinde, ikinci gale ruvayyal de hzn artrm, artk iyiden iyiye yaklamt. kinci gale ruvayyal kapitanna gemisiydi. Her iki geminin de komutan ve Papa'nn en deerli amirali "Juan Bosia" bu gemide bulunmaktayd. Bu amiral, yabanc deniz tarihlerine bir krlangca-bayrak indirten ilk ve son filo

komutan olarak geeceini bilemiyordu. Ahba, srmal kaptan elbisesi iinde, yeni yama Anriko'nun Trk Korsanlar / 61 yardmyle, ii idare etmeye alyordu. Kurusk bir top atarak Trk korsanlar ikinci gale ruvayyali selmladlar, o da kendilerine karlk verdi. Gemiler yava yava birbirine yaklatlar. Neredeyse arpacaklard. brlerin hl akllarndan kt bir ey gemiyordu. aklaban Salih, kadn elbiseleri iinde krtyor, ahba srmal elbiseleri iinde burnu havada kabaryor, Anriko Ltince emirler veriyordu. Gemiler birbirine rampa edince, Trk korsanlar hep birden ikinci gale ruvayyale palalarn syrp atladlar. Kendi elbiselerinin eini giyen bu korsanlar Papa'nn erleri birbirine kartryor, fakat korsanlar birbirlerini tandklar iin kime vuracaklarn ok iyi biliyorlard. Koca geminin bayrak indirmesi birka dakika iinde oldu bitti. Gale ruvayyal kan dklmeden alnm, iindekiler batan aaya tutsak edilmiti. Oru Reis'in yurdundan ok uzak denizlerdeki bu kk baars dillere destan oldu. Papa hazretlerinin iki byk ve zengin galerine bir Trk korsan, korku bilmeyen, bilgi ve keskin grnn yardmyle bir krlang stnde bayrak indirtmiti. Bu korsan, artk bir sultand.11 SALH RES AVA IKIYOR Gocuunu omzundan dolayan iri kavuklu, gsterili bir glgenin arkasndan, elleri gsnde bal adam kyya doru ilerliyorlard. Deniz kysna gelince durdular. ndeki ssz ormanlarda dolaan bir aslan gibi iri gvde, arkasna dnd: - Greyim seni, Salih! u ii elbette baarp gelesin, dedi. Biliyorum, bu, bizim ak denizde av beklememize benzemez. Fakat sana gvenirim. Sende bu kurnazlkla bu kahramanlk varken, evelallah, her iin hakkndan gelirsin. Hele yannda byle iki yolda da oldu mu... 11 Bu satrlar okurken sinema senaryosu yazdm aklnzdan gemi olabilir. Bizim tarihlerin sayfalarna geiremedikleri veya haber bile alamadklar bu inanlmaz'olaylar gerekten olmu. spanyol tarihisi Haydo'dan alarak ngiliz deniz tarihi yazar Leon Pool yukardaki satrlar aynen kendi kitabna geirmitir. 62 / Abdullah Z\ya Kozanolu Salih'in yannda Aydn Reis'le Anriko da Reis'in elini pp krlangca sradlar. Yelkenler fora edildi. Leventler kreklere asldlar. Sulan yararak, iki yana beyaz kpkl dalgalar yayarak, ay nn yldzl yakamozlarna onlar da altn klardan dizilmi yeni yapraklar ekleyerek uzaklara doru szldler. Salih Reis, krlangcn bana kurulmu, geminin denizi yararken sat kpklere bakyor, kulana bir mzik sesinden gzel gelen sularn aprtsn dinliyordu: - Syle bakalm, Anriko, yeni hayatn beeniyor musun? dedi. - Soruyor musun, Reis? - Baka elebi, n bizi beenirsin, neye adn deitirmezsin? - Niin Salihiim? Benim admdan sana ne? Diline dolanr? - Sana ne olur mu, yahu? Bunca Mslman ad Ahmet, Mehmet, Hasan, Hseyin de seninki Anriko... Kpek yavrusu arr gibi bir ey... Anrik, Anriko, An... riko... Anriko, homurdanarak sustu. Salih yeniden tazeledi: - Anriko, yahu, gel seni snnet edelim ha? - O ne demek yle? - Yani Mslman yapalm diye bir yerini keselim. - Ya, ille Mslman olacam diye bir yerimi kesmek mi gerek? Bu sevda nereden uyand sende? Din baka, i baka. Sen beni Mslman yapacana, bu ii alnnn akyle baar. Allah'n daha ok gzne girersin. Cenabhak kendi evinde yere yz srenleri belki, fakat kendine gvenenleri yzde yz tutar ve sever. Bu srada, tede birka levent birikmi, birbirlerine masal anlatyorlard. Geminin kpete, nden dalgalar gzleyen Aydn Reis'i grdler, kotular, evresi>; aldlar: - Bize bir eyler anlat, Reis! dediler. Bir kavga, bir pehlivanlk hikyesi... Reis, evresini saran korsanlarn istei karsnda glmsyordu: - yi ama ne anlataym? Kerem ile Asl'y bilmem. Arap zen-gi'yi beceremem. Trk Korsanlar / 63 - Ya Kemal ile Burak Reis'lerin uralarn da bilmez misin? - Evet, Kemal Reis'i anlatsn. - Peki, oturun da anlataym. Hep birden yere bada kurup Reis'in drt yanna dizildiler.

Gemi, btn yelkenleri fora etmi, denizi yararak kulaklarn okayan, tatl akrtlar arasnda szlyor. Deniz; sanki imdi bin bir kahramanlklarn dinledikleri eski sevgili korsann, senelerce stnde gezdirdikten sonra, nasl gsne ekip aldn bir kere de Aydn Reis'in azndan dinlemekle vnyordu. Korsanln hikayesiydi bu. Denizlerde an ve erefle kavga etmek... Deniz sularn kendine kefen diye sarp, er meydannda lmek... KEMAL VE BURAK RESLER Aydn Reis, ubuunun dumanlann savurarak, anlatmaya balad: - yle parmak kadar kk bir ocuktum. O zamanlar Akdeniz'de yzlerce yldr korsanlk eden Larendeli, Antalyal Trk gemilerinde alrdm. Bu deniz kavgalarna, Padiah Bayezit'in, kfirler elinde tutsak bulunan kardei Cem Sultan' brakmalarndan korkmas yznden Osmanl gemileri giremez olmutu. Bir gn duyduk ki, 20 kalyon, 67 mavna, 93 kadrga, 63000 askerle Venedik diyarlarndaki nebaht zerine yrnmesini dilemi. Biz de Anadolu uayz. Osmanl ordusunda bizim deerimizde korsan yok. Bizim Karamanl Burak Reis'ten yardm istediler, katldk kervana... yle birka yz kadar olmutuk. Bu yz geminin iinde sanki birer kule gibi gkleri delen, sular karartan stanbul tersanelerinde yaplm iki "kke" vard. Her birinin uzunluu eh, yetmier zira' vard, genilii de, eh, otuzar zira'.12 Seren direi birka aatan rlmt, kalnl drt zira'dan oktu. anaklk evresinde krk kii otururdu. Bu gemilerin iki kayal vard. Biri kalyon kayal, teki mavna kayal... Her birinin yanlarnda, adet zere, ikier de grme, yani top lombozlar vard. Batarya toplarndan baka yalnz pruvada sekizer tane balyemez topu vard. 12 Zira' = Eskiden kullanlan bir uzunluk ls, 65 santimetre. 64 / Abdullah Ziya Kozanolu Bu srada, toplantya yeni karan ahba szn kesti: - Yahu, Reis, Rodos kalesini anlatrsn gibi... Ahbay kolundan tutup ekerek susturdular, ona da aralarnda bir yer verdiler. Aydn Reis gzlerini yummu, sanki o dmana korku salan "kke"leri hayalinde canlandryordu: - te bu gemilerin sancak frkasna Kemal Reis, iskele frkasna Buras Reis kaptan oldu. Byle naml kahraman Trk korsanlar elinde, hep birden tekbir alarak zurna, nakkare alp yola dtk. nebaht komutan "Zoanumorti" derler, bir Frenkmi. Kendisine "Ya kaleyi verin ya ban!" diye haber gnderildi. Komutan cevap vermi: "Venedik donanmas kande ise gelecek. Eer Ve-nedikten gelen donanmay yenecek kadar gl iseler, kaleyi korumadan kendilerine veririm. lla kendilerinin denizde kaynap gittiini buradan gzlerim! Neyse, bekledik; ama uzun srd. Alk ektik, susuz kaldk. Kendimize yiyecek bulmak iin Navarin'e gitmek zere bir gn fora yelken ettik. Bu srada Venedik donanmas da yz elli para gemiyle, Amiral Antonyo Grimni komutasnda kageldi. Arkasndan Kbrs'tan Amiral Lorendano13 kocaman bir kke ile kt geldi. Bizim gemilerdeki stanbul'dan devirme erlerin ou denizden anlamaz Osmanl yenierileriydi. Bir de Padiah ordusuna, karadan kim duyduysa -yazlp yamaya gelmiti. Bunlar dman bizden okluk grdler. Kavgaya girmek istemediler. Fakat biz, korsanlar takm, bamzda Kemal ile Burak Reis'ler olduka st geleceimize inanyorduk. nce uzaktan pruva ba toplar atld. Uzaktan dvld. Sonunda Sapyanca adas dolaylarnda akn balad. Aydn Reis, dorulmu, ubuunu ekiyordu. Etrafndaki korsanlar, hikyenin en zorlu yerine geldiini anlamlar, nefes bile almyorlard. Aydn Reis devam etti: - Dman, o srada, borda dzenindeydi. Biz de onlara borda dzeni alarak bir sraya dizildik. Bu eski bilinen bir sava dzeni idf. Ortada Kaptan- Derya Ahmet Paa, sa kanatta Kemal Reis, sol 13 Kzl Kadrga'da bu Amiralin oullarnn ve Kbrs'n sonuna okuyacaksnz. Trk Korsanlar / 65 kanatta Burak Reis'in bindii byk kke yelkenlerinin okluu yznden rzgra kaplp hz ald, bizden ayrld, yle bir ileri kt. Bunu grnce, dmann nc takm kolbas Amiral Armeyo, frsat bu frsat deyip bir kke, bir mavna, bir para ile Burak Reis'in evresini sard, zerine ulland. Biz uzaktan, yerimizde titreyerek, olaylar gzlyorduk. Reis, geminin pruvasnda klcn ekmi, gr sesiyle baryor, emir veriyor, koca deniz inim inim inliyor, toplar drt bir yana ate sayordu. Kahraman Reis, dman mavnasyle parasn ra gibi tututurmu, iindekileri denize dkmt. Bir gemi, kendisini saran drt gemiyi haklamt. Bu durumu grnce, Amiral Lorendano kocaman gsterili kkesiyle sava yerine yetiti. Ben, bizim parann yan lombozunda "Acep ne olacak?" diye tir tir titriyordum. Saatlerce

uratktan sonra, uzaktan, top ateiyle Burak Reis'in hakkndan gelemeyeceklerini kfirler de anlaynca, onlar da kkesine rampa ettiler. Bu srada, btn donanma da dmanla uraa girimiti. Sava kztka kzt. Ben, kk ocuk olduum iin, ambarn penceresinden izliyordum. Bizim gemide, yukarda boyuna vuruuyorlar, yaralarndan kanlar szan gazileri aa ambara, benim olduum yere getirip yatryor, stlerine yelken bezi rtyorlard. Deniz savalar kara uralarna benzemez. Yarallar ller gz nnde durursa, her yerden bir kol, bacak paras sarkar, deme babayiidin yrei bunu kaldramaz. Bu yzden, bizdeki kara askerlerinin gzleri ylm, neredeyse kendilerini suya atacak duruma gelmilerdi. Burak Reis'in kkesi stnde aslanca dvtn gryordum. Gzlerim drt almt. Taknlmdan boazm tkanyordu. Gene de bakmaktan kendimi alamyordum. Burak Reis, akla smayacak kadar gzel, zorlu, ustalkl vuruuyordu, fakat gemisi iki yandan da smsk sarlmt. Bir aralk evrelerini saran dmandan baka trl kurtulamayacaklarn anlamlard. Bizimkiler hem iskelelerindeki, hem sancaklarndaki dman gemilerini atee verdiler. Bu kendileri iin de kt sonular verecek bir oyundu. Kendi gemileri de dman gemileriyle birlikte yanabilirdi. Fakat anlalan aresiz kalmlar, "Laka!" Bizimkiler kendilerini balayan kancalar koyverdiler. Yanan gemilerin arasndan syrlp kmak istiyorlard. Fakat gemi birbirine o kadar kenetlenmiti ki, Burak Reis'in gemisi bir trl 66 / Abdullah Ziya Kozanoh kurtulup aradan syrlamad. Tylerimi dikenletiren bir atrt ve "Hurrr!" diye gk grltsn, volkan fkrmasn andran bir ses iittim. Kulaklarm sar oldu sandm. Koyu siyah, kvlcml bir duman hortumu ge doru ykseliyordu. Koca Burak Reis, evresindeki dman gemileriyle birlikte havaya utu. Gkyznde kafa, kol, bacak paralar yanan tahtalarla birlikte denize yamur gibi iniyordu. Tylerim diken diken olmutu. Kendimi kaybetmi gibiydim. Bundan sonra hayatmda ok kanl dvler grdm, lkin bu kadar zldm, bu kadar yandm bilmem. Aydn Reis sustu. Gzleri yaarmt. Kendisini dinleyenler derin ve ac bir cokunluun iine dalmlar, sanki kahraman Burak Reis'in kan ve ate iinde havada utuunu gryorlard. Ahba-, iini ekerek, hafife mrldand: - Allah ahrette yerini cennet eylesin. Yavuz ermi. ki dman Amiralini ldrmek iin kendi canna kyan kahraman... Aydn Reis, elinin tersiyle, gzndeki ya sildikten sonra avularn at. Kahraman korsann ruhuna hep birden bir Fatiha gnderdiler. Anriko bile comu, bir an nce sonunu renmek istiyordu: - Yaman kahramanm, sonra ne oldu, Reis? Aydn Reis, iini ekerek, devam etti: - O yamda hrsmdan elime bir pala geirip yukarya frladm. Bu, benim ilk kavgamd. Bata Kemal Reis olmak zere, btn Trk leventleri grdkleri bu korkun kan ve yangn yamurundan, koca Burak Reis'in arkadalanyle birlikte havaya uuundan kudurmu gibiydiler. Dmana geyik srsne dalan aslanlar gibi saldrdk. Gemilerin yand, gklere duman, kvlcm ve alevlerin savrulduu yere yetitik. Ne are ki Burak Reis, Yenieri Mirlivas Kemal Bey ve Kara Hasan'la be yz dilaver o vartada ehit dmlerdi. Denize den gazileri kayklara aldk. karmak hr-syle denizde ne kadar sa kalm Venedikli varsa, zerlerine saldrarak hepsini kesip doradk. Dmann iki naml amiralini tek bana Burak Reis, can pahasna temizlediinden, dman basz kalmt. Bu srada bir kalyon onlara yardma geliyordu. Onu da basp iindekileri kltan geirdik. Dman iki amiralinin ldn, bizim de zorlu saldrmz grnce dayanamayp, korkusundan Trk Korsanlar / 67 kat. Yenilmez sanlan yz yllk Venedik donanmas ilk kez Trk denizcilerinin nnden o gn kat, arka evirdi, yenildi. te byle- Bu tarih, bizim Akdeniz'de kendimizi gsterip var olduumuzu bildiren ilk baarl savamzn tarihidir. Aydn Reis'in anlattklarn dinlerken hayli yol almlar, amala-nna yaklamlard. Bu, Anriko'nun isteiyle giriilmi bir vurgundu; Baba Oru'a yanaan yeni yolda. Papa'nn galerinden tutsak edilenler arasnda bir zengin dkn ocuunun da bulunduunu, babasnn krallar gibi varlkl olduunu, ocuu ileri srp ykl bir kurtulu paras kopartabileceini anlatmt. Oru Reis, Salih ile Aydn Reis'i ve Anriko'yu bu ile devli klmt. Onlar zengin talyan kontunun olunu krlangcn ambarna kapadktan sonra on be leventle yol kmlar,

Anriko'nun gsterdii kylara gelmilerdi. Anriko, Salih Reis ile izdii plana gre karaya kt. Doruca zengin talyan'n kalesine gitti. ANRKO ALDANIYOR - Evet, senyr, Trk korsanlar sevgili ve sayn olunuzu, btn zntlerime, aclarma ta basarak konumak zorundaym ki, ellerinde bulunduruyorlar. Anriko, nl Dk hazretlerinin karsnda sayg iinde eiliyordu. Sinirlenip kzan, olduu yerde duramayan, sivri sakaln avulayp azna gtren, dileri arasnda ezen Dk, bir sra oday batan baa dolatktan sonra gelip Anriko'nun karsnda durdu: - Bana bak, Anriko! - Buyurun, senyr! - Syle o korsanlara, olumu braksnlar. Ben Venedikliyim. Akdeniz'i kendilerine zindan ederim. Anriko, boynunu bkt: - Ka kere syledim, kaptanlarna yalvardm, fakat bir trl inandramadm. "Hem artk Venediklilerin (Bizim deniz) sz bayatlad" diyorlar. "Akdeniz Trklerin bir gl oldu. Klcna gvenen 68 / Abdullah Ziya Kozanolu denizlere ksn" diyorlar. ok edepsiz eyler, durmadan atp tutuyorlar. - Peki, olum orada kalrsa ne yaparlar? - Hi, efendimiz... Ne yapacaklar?... Sadece gzn oyarlar. - OooohL - Kulaklarn keserler. - Oh, oh! - Dilini koparmak ii en sonra gelir. - Oh, oh, oh! - Ve belki de sonra, gmnzn bulunduu yeri kendisine zorla syletirler. - Olum lr de gene sylemez. - lnce elbet sylemez. Ya lmemek iin syleyiverirse? Dk, odann iinde yeniden gidip geldi: - Peki, be mnasebetsiz.. - Evet, mnasebetsizim, senyr! - Sana deil, a canm, kendime sylyorum. Be mnasebetsiz herif, hi insan, kendi oluna paralarn saklad yerin nerede olduunu bildirir mi?... Ne byk bel! Demek, hazinenin yarsn istiyorlar! - ok zlyorum. Fakat byle, senyr! - Paray beraber mi kazandk ki?... - Haklsnz. Fakat bunlar sz dinler mi? Korsan! - Peki, ama bu bir alaklktr. - Evet, senyr! - Allah bunu cezasz brakmaz. Benim gibi bir fakirin parasn almak bir cinayettir. Yarn, ahrette, cehennemde yanarlar. Bakire Meryem'in nnde onlardan hesap sorarm. - yledir efendimiz. Fakat bunlar Mslman... Zaten, nasl olsa cehennemde yanacaklar iin ahreti, Bakire Meryem'i, yanmay, yaklmay pek o kadar ipledikleri yok. Hazr elimiz demiken dnyada yaayalm. Ahret nasl olsa Hristiyanlarn diyorlar. Trk Korsanlar / 69 - Anriko, aklna bir kurtulu aresi, bir eytanlk gelmiyor mu? - Aman efendimiz, bu herifler, eytann ta kendisi... Hi onlara kar bendenizin eytanl para eder mi?... Reislerinin, amirallerinin ad bile Kaadiyavlos. - Kuvvetle kar koysam, hazinemin evresini askerle koru-sam?.. - Olamaz, senyr! Onlar glerini, cesaretlerini byk Papa hazretlerinin donanmasna kar bile gsterdiler. - Bu adamlar insan deil mi canm? Neden baa kamayalm? Biraz oyalayalm, elbet bir are bulunur... - Fakat efendim, eer bu akam tepeden kla kendilerine ilerinin yolunda olduunu bildirmezsem, gemilerinde bulunan olunuzu kck bacandan seren direine asacaklar. -Ne fecaat!... - yle efendimiz.

- Ne olursa olsun, yaparlar m dersin? - Hi umutlanmayn. - Bir daha syle u szleri. Ne diyorlard? imdi baylacam. Nasl oldu u i, bir daha anlat? - Biz Papa hazretlerinin iki gale ruvayyaliyle Cenevre'den geliyorduk. Herifler o kadar eytan, kurnaz ki, ufack ebek adl tekneleriyle bizim birer yzen kaleye benzeyen gale ruvayyallerimize bayrak indirttiler. - Vay canna?... Sonra?... - Bizi ambara kapattlar. Bu arada olunuz da vard. Hepimizi sorguya ektiler. Olunuz kim olduunu syledi. Meer korsanlar, sizin sakl bir hazineniz olduunu biliyorlarm. Nereden de biliyor keratalar, deil mi? Beni gzm bal olarak getirip bu kyya kardlar. Size haberci geldim. Hazinenizin yarsn bunlara vermezseniz, olunuzu ldrecekler. - Fakat yalan, azizim Anriko, yalan! Bende para, hazine filan yok! - Vallahi, bu szleri kendilerine siz syleyin, efendimiz! Bilmem, onlar nereden biliyorlar? Onlara kim sylemi? 70 / Abdullah Ziya Kozanolu Dk, odann iinde birka kere daha gidip geldi. Gene durdu: - Pekl, Anrikocuum... Onlar bu akam m aracaksn? - Evet senyr, atele... - yleyse ben de akama kadar dnrm. - Siz bilirsiniz. - Peki, ama bu edepsiz ocuk niin bunlann elinden kaamyor? - Nasl kasn efendimiz, nasl kasn?!... Parmak kadar ocuk! Dk, elindeki kk ekile nndeki gm ana vurdu. Bir uak ieriye girdi. - Senyr Anriko'nun karnn doyurup dinlenmesine yardm ediniz. - Teekkr ederim, efendimiz, diyerek Anriko, Dk'n yanndan ayrld. *** Karnn gzel yemeklerle tka basa doyurmu, arada bir ie yllanm nefis Kbrs arabn da devirmi olan Anriko, Dk'n Venedik krfezi kar kylarnda zel atosunun bahesinde iek tarhlar arasnda airane keyif atyordu. Birka kere biraz ykseke tepelere kp enginlere bakt. Aydn ve Salih Reis'lerin krlangc gkle denizin birletii yerde bir karalt halinde dolayordu. Akam olup da baheye^aalarn dallarndan koyu, karanlk, siyah glgeler dmeye balad srada Dk meydana kt: - Aklm yatt, Anriko. - Neye senyr? - Olumu kurtarmaya.. - Hazinenizi vererek mi? - Evet. - Ne felaket?! - Felaket, ama baka yapacak bir ey yok. Yalnz bir artm var. - Nedir, efendimiz? Trk Korsanlar / 71 - nce olumu greyim. Bunun iin korsanlar kyya yaklasnlar. - Yaklamazlar, senyr. Bouna uramayn. - Peki ama, ya olum onlarn elinde tutsak deilse?... - Gzmle grdm, senyr! - Ben de gzmle grmek isterim. Bu hem kolaydr da... Sen imdi atele bildirirsin. Buraya bir sandal gnderirler. Gider, olumu grrz, olur mu? - Bu olur, efendimiz. Dk, sabrszlkla mrldand: - Haydi, abuk ol! Anriko, sevincinden, titriyordu. Bir tala iki ku vurmu olacaklard. Artk btn hazine kendilerinin saylrd. Uaklar bir meale getirdiler. Anriko tepeye kt, kere sallad durdu. ki kere daha sallad, sonra Dk'e dnd: - Bir sual, efendimiz. Eer adamlarnz imdi gelen korsanlar tutmak isterlerse?... - Ey, ne olur? - ok kt bir ey olur.

- Ne gibi? - Gemiciler hemen olunuzu ipe ekerler. - Ben de buraya gelenleri ipe ekerim. - Efendimiz, daha nce de akladm, bu korsanlar, hi tuzaa dmezler. Buraya gnderecekleri birtakm ipsiz sapsz serserilerdir ki hayatlarnn deerini bile bilmezler. Hem sizin byle bir tuzak kurduunuzu anlarlarsa denize atlayp balk gibi yzerek kaarlar da serseriler... - Ya, demek balk gibi yzerler?... - yle, efendimiz, balk gibi yzerler. - Peki., sen zlme, adamlarm onlara bir ey yapmayacaklar. - te geliyorlar, senyr. 72 / Abdullah Ziya Kozanolu Kayk yaklat. Anriko, kayalarn zerinden srayarak kyya indi: - Buyurunuz, senyr! Kayktan gr bir ses geldi: - Ne haber, Anriko? - Senyr oullarn kendi gzleriyle grmek istiyorlar, kaykla gemiye kadar gelecekler. Ayn gr bir ses homurdand: - Gelsin bakalm. Zevrak denilen gemi sandal yanat. Dk, byk bir kolaylkla korsanlarn kayna srad. Kk tekne salland, dzeldi. Enginde duran korsan gemisine doru aldlar. Aydn Reis, Salih Reis sandaldaydlar. Eer Dk, Anriko'nun szlerine kanmayp, gelenleri yakalatsayd, enginde gezen korsan gemisi basz kalacakt. Dk zeki bir adam olsayd, kendisi iin, bunu sezmek de pek g olmazd. Sandaln nnde iki gsterili levent hi kmldamadan oturuyorlard. Bunlarn durularndan ba olduklar belliydi. Zervaktan krlangca kacaklar srada, bu iki kii, ayn zamanda gemiye atlam, korsan gemisindekiler'gelenleri saygyla karlamlard. Dk, gemiye knca, evresine baknd. Hayatnda ilk defa bir Trk korsan gemisine giriyordu. Sanda, solunda dolaan kocaman kavuklu, palabykl, iri csseli, kollar, bacaklar sakat adamlarn grn iine bir rperti verdi. Korktu, iitmi olduu bir sz hatrlad: "Trk korsanlar korkun adamlardr, fakat verdikleri szde dururlar, mertlik gsterirler." Dk de buraya tutsak olarak deil, dnmek zere ve olunu grmek iin gelmiti. Gelirken zevrakta sessiz oturan iki kiiden biri, adamlanna emretti: - Ambardaki tutsa getirin! Biraz sonra Dk, olunu karsnda grd. Atlp boynuna sa-, rlmak istedi. Fakat Aydn Reis: - Rahat dur, ihtiyar, dedi. nce paralan skl, sonra olunu gsnde suyu kncaya kadar skarsn. Trk Korsanlar / 73 Dk, zntl, bitkin ban edi: - Pekl, dnelim. Anriko, sevinle titreyip sordu: - Hazineyi blmeye mi, efendimiz? - Evet. Anriko, gizlice Salih Reis ile Aydn Reis'e gz krpt, sonra Dk'e cevap verdi: - Yola kalm diyorlar, senyr. Krlangtan zevraka indiler. nce" Dk, arkasndan korsanlann babuu olduu belli birka kii, Anriko, kyya doru krek ektiler. Dk, kayn burnunda oturuyordu. Anriko, her trl kurnazln nne gemi olmak iin mrldand: - Efendimiz, baknz, korsanlar ne djyorlar? - Ne diyorlar? - Doru, hazinenizin bulunduu yere yanaalm, diyorlar. Dk hazretlerini kaya aldklar yeri beenmemiler. - Pekl, yleyse saa dnsnler. Dk, bunlar sylerken ban saa evirmi ve iini ekmiti. Anriko da ok zlm gibi iini ekti: - Saa dnelim.

Zevrak saa dnd. atonun duvarlar boyunca kydan gidiyorlard. Sk aal bir koruluun nne gelmilerdi. Dk, Anriko'ya: - Sahile dmen krsnlar, dedi. - Sahile dmen kralm. Anriko, Dk'n bana gelenlerden ok zlm gibi, sesine ackl bir yayvanlk vermiti. Zevrak sahile dmen krd. Ksa bir zaman sonra tekne bir yere arpm gibi sarsld. Kuma oturmulard. Dk: - kalm, dedi. Aydn Reis nde, Dk ile Anriko ortada, dier drt korsan da arkada olmak zere sahile ktlar. Daha aalarn iine girmemilerdi ki nereden frladklar belli olmayan otuz-krk silhl adam 74 / Abdullah Ziya Kozanolu evrelerini sard. lk nce gz aan Salih Reis oldu. Palasn syrp yldrm gibi dnd, haykrd: - Vay akll Anriko vay! Tuuuuh! Bizi stakoz gibi sepete drdn. Salih Reis, hzla atld, palasn sallad. Fakat silhl adamlar kum gibi oalyorlard. Yandan, tepeden, nden, arkadan geliyorlard. Bunlarla baa klamazd. Bo yere ahreti boylamak vard hesapta... Birden dnd, denize atlad. Arkasndan, suya, yamur gibi ok yadrld. Fakat Reis bir daha denizin yzne kmad. Aydn Reis ile drt korsan smsk yakalanmlard. Anriko nce sapsar kesildi, sonra kendisini toplad, durumu ok beenmi gibi: - Ne baar, senyr, ne baar! diye haykrd. Anriko, zoraki bir glmsemeyle, yaclk yapyordu. Fakat Dk glmedi. Adamlarna Anriko'yu gsterdi. - Yakalayn u haini de, dedi. Pek acemi aktrm. Anriko o anda tutuldu. Dk, esirlerine bakt, altsn da szd. Aydn Reis'i artk tanyordu. Onunla Anriko'y gsterdi: - Bu adamla u haini zindana atn! tekilerin de imdi kafalarn koparn! Aydn Reis sapsar kesildi. Dileri arasndan, ayn lisanla: - Arkadalarmz ldrteceksin ama, sonra cmz pek yaman olur! diye tiksinti iinde Dk'n yzne tkrr gibi bard. Dk'n keyfi yerindeydi: - Haydi canm! diye alay etti. Siz onu hametl Papa hazretlerine yutturun. Benim atom Papa hazretlerinin gale ruvayyali deil... Yanma bile yanaamazsnz. unu iyi bilin ki, btn Trk korsanlar hep bir araya gelseler baa kamayacaklar bir Venedikli vardr, ki o da benim. Yok bilmem kk bir kaykla iki gale ruvayyali almlar... Bana skmez. Vurun heriflerin kafalarn! Korsanlar kurtulmak ve kollarn tutanlara saldrmak iin abaladlar, fakat baa kamadlar. Aydn Reis, hrstan kuduruyordu. Haykrd: - Senin de olunu ldrrler! - Elimde sen varsn, bir ey yapamazlar! Trk Korsanlar / 75 - Kaleni topa tutarlar, ta stnde ta brakmazlar! - Bir ey yapamazlar, elimde sen varsn! Sen, onlar iin olumdan hatta tekmil dnya hazinelerinden daha deerlisin. Sana bir fiyat bitim, benim hazinemin iki katn deyecekler ve olumu da brakacaklar. Dk, Aydn Reise bu cevab verdikten sonra, adamlanna dnd: - Daha ne duruyorsunuz? Dk'n adamlarndan birka korsanlarn balarn kavradlar. Baklar havada parlad. Aydn Reis, .kendi ba vuruluyormu gibi, aclar iinde inleyerek diini skt. Yoldalarnn korkun sonlarn grmemek iin gzlerini kapad. Fakat kulaklarnda bouk lklar n n nlad: - cmz bu kahpelerin yannda koma, Reis! Sonra tyler rpertici drt lk... Arkasndan bir hrt, havaya fkran kanlarn sesi... Aydn Reis, gzlerini ap, yoldalarnn yerde rpnan l gvdelerine son bir defa daha bakt, ban evirdi. Dk, bu grdkleri karsnda, hrsndan titriyordu. Anriko oktan baylm, kendinden gemiti. Dk, kendisini toplayarak, adamlarna emir verdi: - Gtrn bu ikisini zindana!... Gznz an, kamasnlar!

Aydn Reis, son bir defa daha arkadalarna bakt. Basz gvdelerinden koyu, phtlam, pelte gibi bir kan szyordu. Bu l vcutlar hl titriyor, sanki ona lerini unutmamasn anlatyordu. Aydn Reis dilerini gcrdatt, gzlerini yumdu, yrd. ey-tandven, bu c Dk'n yanna komazd. ANRKO ALDATIYOR - Ey, Anriko, sen hep byle ahla vahla m mr tketeceksin? r te tamam, o zaman biz de arkadalarmzn yanna gideriz. - Ne yapabiliriz, Reis? Buradan kurtulabilir miyiz? Ne yapabiliriz? , - Elbette kurtuluruz. Ben, Rodos zindanlanndan bile kurtuldum. C 76 / Abdullah Ziya Kozanoh - Ah, Reis, sen bu Dk'n ne koca tilki, ne kurnaz bir sansar oldunu bilmezsin. Bizim buradan lmz kar, dirimiz kmaz. Ben kafam krmayaym da kim krsn? Anriko bunlar syledikten sonra kafasn arpmak iin duvara yaklat. Elleriyle duvar yoklad, sonra bann acyacan dnerek vazgeti. Kendi kendine mrldand: - Tuh! Ben onun ne kadar kurnaz olduunu eskiden de bilmez miydim? Ne dedim de bu akla uydum, onun bu dolmay yutacan sandm? Aldanmaz, o, aldanmaz hi... Yutmad. Aydn Reis, kzarak homurdand: - Sus be! Hep byle zr zr syleneceine, otur da buradan kurtulmaya bir are dn. Bu herifi ben bir atlataym da bak, aldanr m, aldanmaz m, gr! - Olmaz Reis, olmaz! Ah, en sevgili arkadalarmz ld. Salih Reis ld. - Hay enen tutulsun! Susacak msn, herif? Geceleyin Dk'n adamlar tarlalar iinde gezip duruyorlar. Nereden, nasl kaacaz, onu dnelim. - Peki, dnelim Reis! - Dnelim. - Bir ey buldun mu, Reis? - Hayr, sus dedik ya! - Fakat ben buldum... Aydn Reis'in gzleri parlad: - Gizli bir kap m? - Hayr, daha iyisi... - Syle bakalm, - Bizim zindancy kandrmak. Aydn Reis, yzn ekiterek, uzaklat: - Haydi oradan!... Ben de seni akll bir ey sanrdm. Gerekten talya'dan artist kyor, ama akll kmyor. Ne dedik de senin aklna uyup buralara geldik?!.. Trk Korsanlar / 11 - imdi talyan akln grrsn. Bir dinle hele... - Byle ocuka i olur mu? Hi zindanc, efendisine hainlik eder de bizi karr m? - Neye karmasn? - nce, bizi karsa, onun eline bir ey gemeyecek. Cebimizde metelik bile yok... Sonra, biz kanca, efendisi onu yakalayp hesap soracak. Ge, Anriko, ge!... Anlald, senden bir ey kmayacak. Anriko, soukkanllkla sordu: - Sen benim ne dndm biliyor musun? - Hayr! - yleyse niin alay ediyorsun? Bir kere dur bakalm. Ben, zindancy kandralm, dedim; fakat nasl kandracamz syledim mi? Bak nasl kandracaz: nce kendisine, kazanacamz hazineden verilmek zere, on be kese altn ayrdmz syleyeceiz. - Ne hazinesi?.. Rya m gryorsun? Denizlerde tutacamz balklardan pay versen daha salam olur. - Dur, szm kesme. nce on-on be kese verelim diyeceiz, fakat bunu yz keseye kadar karacaz. - Fakat, can cmleden aziz olduundan, ortada bulunmayan bu hazine hesabndan verdiimiz yz kese iin zindanc senin szlerine uymayacak, can yoldam. - Ya sus, sonuna kadar dinle ya da ben susacam. - Peki, dinleyeceim. Syle bakalm, Anriko!

- Zindancya diyeceim ki: "Biz buradan kamayacaz, fakat bizim arkadalarmza bir haber uuracaksn. Artk buralarda dolap canlarn tehlikeye sokmasnlar. Varsn bizi brakp gitsinler." -Oh! - Arkadalara gelince, imdi bizim ne olduumuzu bilmediklerinden, sahilleri kolluyorlardr. Balk gibi denize dalan Salih Reis de lmemitir, yzp kurtulmutur belki... Geminin komutasn ele almtr. - Oh, oh, ne gzel de ryalarn var! 78 / Abdullah Zya Kozanolu - Zindanc gidip Salih Reis'e "Buradan kan!" diye haber verecek. - Bu yeni kuruntularn eskilerini de bastrd. - Salih Reis ii akacak, bizim buradan kaacamz saatte karaya arkadalar karacak. Kalenin askerlerine ummadklar bir dakikada baskn verip olduklar yerde kilitleyeceiz. - Sonra, Anrikom? - Sonras, yalnz kalan Dk hazretlerini kulandan tutup, hazi-neleriyle birlikte, gemiye gtrp yelken aacaz. Aydn Reis, nne bakt. Sustular., sonra: - Anriko, bu i olur, baka yapacak olmadktan sonra... dedi. - Elbette olur. - Eh, haydi yleyse, ilk manevraya bala bakalm. Vira demir! ki tutsak yerlerinden kalktlar. Anriko nemli bir sz sylemeye hazrlanan kilise zangolar gibi bir iki ksrd, testiyi kafasna dikti. nn kavuturdu. Kapy yumruklad: - Hey senyr, biraz zahmet!... Zindanc, kapnn stndeki kk demir parmaklkl pencereden gzkp homurdand: - Ne istiyorsun? - Seni zengin etmek. - Ben efendime ihanet edemem. Bu sz bir daha sylersen... - Ben sana, efendine ihanet et, demedim sevgili dostum. Sadece, seni zengin etmek istediimi syledim. Hem de buna karlk senden hibir ey istemiyorum. Biz nasl olsa leceiz. Bari hazinelerimiz bir insan eline gesin. Zindanc, pencereden kukulu baklarla szd Anriko'ya sordu.- Sen beni nasl zengin edersin, bu kapandn yerden? Evet, Anriko, bu kapatld yerden zindancy nasl zengin edeceini kendisi de renmek istiyordu. Elinden geldii kadar yzne tatllk vermeye alarak mrldand: Trk Korsanlar / 79 - Sana on kese altn vereceim! - On kese mi? - stersen on be olsun. Zindanc, aknlk ve korku arasnda bocalarken, terleyen alnn elinin tersiyle silerek seslendi: - On be mi? - Belki de yirmi... Fakat buna karlk bize kk bir iyilik... Arkadalarmza bizden kk bir kt gtreceksin. nce, efendin bunu, hibir gn duymayacak, sonra da, bu bir nankrlk deildir. nk sen devini yapyor, bizi burada koruyorsun, bizi ka-rmyorsun ki... Bize iyi baktn iin lmeden nce sana ufak bir armaan vermek istedik. - Hazreti Meryem beni korusun, yapamam! - Yirmi be kese altn!.. Zindanc birden coup titremeye balamt. inde para hrsyle korku, birbiriyle arpyordu. -Ya... pa... Yapamam! - Otuz kese... Zindanc dayanamayarak pencereyi kapatt gibi kat. Homurdanarak uzaklatn duydular. Efendisine kr krne boyun emeye alm, ondan izin almadan uyumayan, yemek yemeyen bu adam, otuz kese altn gibi nemli bir paray geri eviriyordu. Fakat korsanlara bir kt paras gtrmekle de, hani, ok bir ey kaybedecek deildi. ok ok, korsanlar, onu hapsederlerdi. Zindanda mr geecek olduktan sonra ha iinde, ha dnda, ne kaybederdi? Bu sra Anriko: - Yutturamadk, diye mrldand. Aydn Reis cevap verdi:

- Yutacak, otuz kese altn bu... Halini grmedin mi? Yoksa ldrr. Bir sre sustular. Sonra, yaklaan bir ayak sesi duydular. 80 / Abdullah Ziya Kozanolu Kapda zindancnn sararm yz gzkt, bouk sesi titredi: - Kda ne yazacaksnz? - Hi... Hayatta fakat lmek zere olduumuzu, vasiyetlerimizi gizli hazinemizin yerini, bize Kur'an- Kerim gndermelerini... - O nedir? - Muhammed'in kitab... ncil gibi bir kitap, okumadan lmek istemiyoruz. - Baka bir ey? - Asla!... Sen de oku, Ltince yazacaz. Aydn Reis, lafa kart: - Nasl yazmayacaz? eyi yazmayacak myz? Anriko, ona dik dik bakt. Sonra zindancya dnp cevap verdi: - Ben biliyorum, baka bir ey yazmayacaz. Bak, sen de oku. Ltince yazacam, oldu mu? Bir de sana para vermelerini yazacaz elbette... - Ka kese verecekler? - Otuz! - Otuz ha? - Eer kd yerine verir, arkadalarmzn da gzne girersen belki de krk olur. Onlar da cabadan on kese verirler. - Krk ha?... Peki, uydum, verin! Zindancnn coan yrei, gerilen sinirleri yznden gzleri bym, sesi garip bir hal almt. Vcudu titriyordu. Bu krk kese ile bu zindan bekiliinden bir soylu kii konana konabilirdi. Sesi heyecanlyd: - abuk yazn! Sonra cebinden kararak uzatt: - te size kt, kalem de getirdim. Anriko, hemen ktla kalemi kapp u satrlar Ltince sralad: "Salih Reis e, o yoksa gemideki baka bir arkadamza... Trk Korsanlar / 81 "Hayattayz. Bu gece idam olacaz. Bu kd size zindancmz getiriyor. Hazinemiz (!) bu mektubu getiren adamn gemiye ayak bast yerdedir. Gznz an. Zindancya otuz kese altn verin. in sonunu getirmek dirayetinize kalmtr, vesselam. Anriko" Zindanc, kd alp bakt. Okuyormu gibi gz gezdirdi: - Hazinenin yeri yazl deil, dedi. Anriko, ac ac gld. Herif okumak bilmiyordu: - Bu satrlar arasnda hazinenin yeri gizli olarak yazl, onlar anlad: - Cevap istemez. Biz onlarn cevabn buradan duyabiliriz. Kd alr almaz, sana paray vereceklerdir. imdi asl iin zorluu, senin onlar bulabilmekliindir. - Kimleri? - Bizim gemideki arkadalarmz... Zindanc gz krpt: - Zor deil. - Niin? Yoksa, nerede olduklarn biliyor musun? - Sade ben deil, herkes biliyor. Onlar, ka gndr aklarda dolayorlar. Geceleri de, zaman zaman, burnumuzun dibine kadar yaklap kaleyi topa tutuyorlar. Geceleyin, bir sandalla gider, yanlarna yaklarm. Yalnz, bana bir parola syleyin. Aydn Reis mrldand: - Oru Reis'in levendi gnderdi dersin, yeter... Haydi, uurlar olsun! Zindanc, koa koa uzaklat. Aydn Reis ile Anriko birbirlerinin yzne baktlar. imdi btn i, kd ve kalenin btn gizli yollarn bilen zindancy ele geirecek olan Salih Reis'in, byk bir kurnazlkla, talyanlar kapana drmesine kalyordu. 82 / Abdullah Ziya Kozanolu SALH RES KALEY ALIYOR Salih Reis, Dk'n adamlarnn oklarndan kurtulmak iin kendisini denize attktan sonra, Anriko'nun hesaplad gibi, suyun altndan yzerek kendi gemilerine kmt. Orada, ii arkadalarna anlatt. Aydn Reis ile yanlarndaki drt korsann pusuya dtn syledi.

Gemideki btn korsanlar, bu haberi iitince, hemen kyya kp kaleye girilerek, arkadalarnn kurtarlmasn istemilerdi. Fakat bu, pek kolay olacak bir ey deildi. Salih Reis, elindeki kozun son olduunu biliyordu. Yanl atlan bir adm hem kendilerini, hem de arkadalarn yok ederdi. Daha onlar karaya ayak basmak istedikleri anda, Dk, oraya asker yacak, nce arkadalarn, sonra da onlar temizleyecekti. Salih Reis, av bekleyen bir sansar gibi, dman uykuda basmak iin gemiyi geceleri sahile yakn dolatryor, arada srada kaleyi topa tutuyordu. Elbette bir eyler olacak, bir rk yer bulacakt. Bir gece, gemi kalenin evresinde dolanrken, vardiyadaki nbetinin sesi iitildi: - Bir sandal yaklayor, Reis! Hey, kimdir o?... Salih Reis, heyecanla pruvaya kotu. Eilip denize bakt. Hafif su rpntlar karan rkek ve akn rotal bir sandaln karanlkta sular yararak yaklat grlyordu. Bekledii "ey!" olmutu. Salih Reis bard: - Dur! Kimsin? Sandaldan yabanc, titrek bir ses Ltince cevap verdi: - Oru Reis'in levendi gnderdi. Salih Reis'in yannda denize uzanm kuruntu iinde kvrlan korsanlar, titrediler. Bu yabanc lkede byk kaptanlarnn adn iitmek onlar artt. Salih Reis de yanndaki arkadalaryle birlikte bu yce ad iitmekle bir tatl rpertinin cokunluunu duydu. Bununla beraber, bu yabancnn urada, biraz ileride, karada tutsak yolda Aydn Reis'ten gelmekte olduu da akla gelen en yakn eydi. - Yakla! diye bard. Trk Korsanlar / 83 Sandal yaklat. Korsanlar, zindancy, geminin gvertesine aldlar. Salih Reis'in karsna diktiler. Zindanc, koynundan Anriko'nun mektubu karp, titreyen elleriyle, Salih Reis'e verdi. Salih Reis, kda gz gezdirdi. Bir boy dnd. Anriko, iki "kk satrn iine birok ey sdrmt. nce bu adamn zindanc olduu yazlyd. Demek ki bu adam, kendisini, arkadalannn kapal bulunduu yere gtrebilirdi. Anriko, iin sonunun getirilmesini istiyordu. Bundan, kalenin eldeki korsanlarla alnabilecei anlam kyordu. Ayn zamanda, byle aklarda dolamaktan baka yaplacak ileri olduu da belirtiliyordu. Salih Reis, ban kaldrd. Kendi ayayle gelen bu ava tatllkla bakt. Anriko ne yazarsa yazsn, Salih Reis bu av beklemekle iyi etmiti. Zindanc gen bir adamd. Yapt iin nemini ve korkun sonucunu biliyormu gibi titriyordu. - Seni kim gnderdi, delikanl? - Zindandaki arkadalarnz... Hem bu kd alr almaz bana otuz kese altn... - Ka kese, ka kese?... -Otuz... -Oh, oh!.. Sonra?... - Bana otuz kese altn vereceinizi ve benim yakam brakacanz sylediler. On kese de siz ayrca vereceksiniz. - Doru sylemiler. Yalnz, adamlarm krk kese altn istif edinceye kadar bekleyeceksin. - Gemideki hazineden verseniz... - Gemideki hazineyi efendin ald. Bir gn m, bir sene mi, on sene mi, ksmetine gre... Yeniden kazanmamz bekleyeceksin. Zindanc, stne inme iniyor sand. Btn gc yklm, gzleri akn ve korku iinde faltalan gibi almt. - Beni aldattlar! Bana, onlarn hazinesinden para vereceksiniz, diye inledi. Salih Reis cevap verdi: 84 / Abdullah Ziya Kozanolu - zlme canm! Biz szmz yerine getireceiz. Arkadalarmz sana otuz kese altn m vereceklerdi? - Evet, namusum zerine yemin ederim ki otuz kese vermeye sz verdiler. - O kadar byk yemine lzum yok. Ben senin namusuna inanyorum. Arkadalarmzn szn yerine getireceiz. Zindancnn gzlerinde yeni umut aydnlklar belirdi. Salih Reis, szn bitirdi: -Yalnz... Yalnz?... - Yanmzda otuz kese deil, bir tek bile altn yok! Efendin hepsini ald.

Zindanc can kaygsna dmt. uradan salkla bir ksa, hani belki ste para vermeyi de gze alacakt. - Ziyan yok, borcunuz olsun. Ben gideyim, diye cevap verdi. - Yooo... Bak, biz bor altnda yaamayz. Biz korsanlkla geiniriz. Allah bin bir bereket versin, kazancmz yolunda gidiyor. Sanrm ki yle yedi-sekiz seneye kadar bu paray biriktirebiliriz. - Ziyan yok efendim, ben beklerim. - Fakat bu paray biriktirip borcumuzu deyinceye kadar seni gemide alkoyacaz, yanmzdan ayrmayacaz. - Ya ocuklarm, ya karm ne olacak? - Ha, bak, ite o olmad. ocuklarn ne ise, ama karn yurdunda brakacaksn. Biz gemiye dii tavuk bile sokmayz. Zindanc sarard, kzard, renkten renge girdi. Senelerce bu gemide korsanlar elinde, uzak diyarlarda dolamak... Karsndan, o-luundan ocuundan uzak... - Lkin, bu benim iyiliime karlk yaplan bir ktlk. Bu, hakszlktr, hakszlktr bu... diye kekeledi. Boulacak gibiydi. Salih Reis hesapl, ll kelimelerle zindancy avutmaya alt: - Peki, sen imdi memleketinden ayrlmamak m istiyorsun? - Evet, et/et... Trk Korsanlar / 85 - Eh, bu da kolay... yleyse bizim borcumuz olan otuz keseyi abuk verebilmekliimiz iin arkadalarn hazinesini bulmamza yardm et. - Nasl? - Hani, senin efendinin gizli bir hazinesi var ya, biz onu elde edeceiz. nk bizim hazineyi de efendin ald, ayn yere saklad. imdi bir klavuz gerek. Sen bizi sahilin nbeti bulunmayan tenha bir kesine kar. Dur, acele etme, byle kafan sallama. Sonra piman olursun. Biz bir kere sahile kalm, sen de arkadalarmzn kapal olduklar yeri bize gsterirsin. Sonra kolay... Nasl, uyutuk mu? Hazinelerine ve canna kavuan arkadalarmz borlarn elbette derler. Zindanc, iinden klmaz bir aa dtn anlamt. Kzgnln saklamaya alan bir sesle cevap verdi: - Hayr, uyuamadk, uyuamayz da... - Niin? - Efendimi aldatamam. Pazarlkta bu yoktu. - Budala! Sana, "Efendini aldat" diyen kim? Sen, yalnz bize yol gstereceksin. - Olmaz! - Eh, pekl... Ne yapalm? Biz, uysal adamlarz, vazgeeriz. Hemen imdi yola kacaz. stersen memleketine, uradan en son bir kere daha bak. Artk yllarca dnmeyiz buralara... Bu szleri iitince, zindancnn akl bandan gitti. Delicesine bir istee uyarak denize atlayp kamak istedi. Fakat ayn saniye iinde, korkun bakl, kaln pazl bir levent, demir gibi elleriyle, zindancnn grtlana yapt: Salih Reis: - Rahat dur, canm, dedi. Keyfine bak. Yorgun gzkyorsun. Denizde ne iin var? Balk msn mbarek adam? Sonra adamlarna dnd: - Atn unu forsaya! Vira demir, gidiyoruz! 86 / Abdullah Ziya Kozanolu Korsanlar, Reis'in emrini yerine getirmek iin atldlar. Yoksulu j srklediler. Zindanc titriyordu: - Durun! diye bard. Salih Reis iaret etti. Korsanlar durdular. Zindanc kekeledi: - Durun, bir ey syleyeceim. - Syle! - Sizi sahile karrm, fakat baka hibir iinize karmam. Buna karlk... - Buna karlk ne istiyorsun? - Sahile kar kmaz, beni babo brakacaksnz. - Hay hay... Eer otuz keseyi almak istemezsen, karaya ayak basar basmaz, bizi brakr gidersin. Yok, paray almak istersen, biz hazineyi ele geirinceye kadar misafirimiz olursun. Bizim szmz szdr.

- Ne vakit kacaksnz? - Orasn sana brakyoruz. stersen, hemen imdi. - Olur... Sahilin, tepesinde orman grnen aas plak u kyy bo braktlar, arkas kayalk ve orman diye... Oradan kabiliriz. - Hay hay.. Yalnz, adamlarmdan iki kii, senin koluna girip tayacaklar. Eer bizi yanl yola gtrecek olursan, seni hemen, orackta, domuz iler gibi ilerler. Zindanc titredi, gvdesinde, rpertiler duydu: - Bana inanabilirsiniz. - Eh, oras yle ama, haberin olsun da ite... Biz de bir ikinci defa kapana dmeyelim. Dnya bu, belki sen de efendine ek-misindir. Salih Reis, zindancya bunlar syledikten sonra, kendi adamlarna dnd: - Gemide yalnz bir kii kalacak. Herkes kl ve fitilli muskalarn14 alp sandallara... Yava yava sahile kacaz. Grlt yok 14 Trk korsanlar, Frenklerin "Mousquet meche" dedikleri tfekler kullanrlard. Trk Korsanlar / 87 sessiz, grltsz... Dk'ten baka kim olursa olsun, nnze gelenin hemen kafasn koparacaksnz. Bu keratalara acmaya gelmez. Dk' sapasalam karmda isterim. Korsanlar, Salih Reis'in szlerini can kulayle dinliyorlard. Reis, en zorlu szn sylemekte olduunu belli eden bir yavalkla, sesini kst: - Bu gece ya hepimiz leceiz ya da arkadalarmz kurtaracaz! stelik, zengin olmamz da caba... Ksa bir zaman iinde, Salih Reis'in emri yerine getirildi. Sandallar denize indirildi. Korsanlar silhlanp hazrlandlar. Elleri yataan-lannda, gzleri havaya uurmak iin yola ktklan zengin kale surla-nnda, gecenin sessizlii iinde sahile doru yol almaya baladlar. Zindanc, Salih Reis ve dier iki aslan leventle birlikte, en ndeki sandaldayd. Onun gsterdii yana yaklald. nce Salih Reis karaya atlad. Arkasndan korsanlar ktlar. - Sandallar karaya balansn! Bana bir korucu brakn! Haydi, yryn! Reis'in emri yerine geldi. Korsanlar, atoya doru yrmeye baladlar. Btn glerini bir yere ymlard. Gemiyi ve sandallar bir kii bekliyordu. Ancak birka adm atmlard ki, yapt iin kalbine verdii acyla sarslmakta olan zindanc yrrken durdu: - Benim iim bitti, artk gideceim, dedi. - Nereye? - Evime... Kyya kar kmaz beni brakmayacak mydnz? Salih Reis kzd, zindancya cevap vermedi. Yanndaki adamlara dnd: - Yrtn unu!.. ki levent, zindancnn kna birer tekme yaptrdlar. Zindanc, durduka tekme yiyeceini anlayarak yrd. Salih Reis sordu: - Askerlerin oturduu kule ne yanda? - Hangi askerlerin? 88 / Abdullah Ziya Kozanolu - Kaledeki askerlerin. - Bilmiyorum. Salih Reis, tekrar leventlerine dnd: - Syletin unu!... ki levent, ellerindeki kamalann keskin ve sivri ucunu zindancnn kaba etine, hatr saylr ekilde, sokarak bu emri yerine getirdiler. Zindanc: - Aman, aman! diye inledi. Arkamdan geliniz. Askerler kulede deil, u orman iindeki aalar arasnda gizli kkte oturuyorlar. Baskndan korkuyorlar. Korsanlar, zindancnn gsterdii yere yrdler. Birka dakika sonra kkn drt bir yan sarld. Btn kaplar kapatld. eride-kiler, sarldklarn anlamlard. Fakat i iten gemiti. Pencereden veya dier herhangi bir keden ban darya karmak isteyen be kiinin kafalarna hemen fitilli muskann kurunlar gmlyordu. Korsanlar, btn delikleri tutmulard. Bu srada kan grlt, yava yava drt bir yana yaylmaya balamt. Dardaki uaklar, sahilde gezen karakol erleri, ne olup bittiini anlamak iin atoya doru kouyorlard.

Az sonra i anlalacak, Dk, dardaki askerlerle birlikte yetiip gelecek ve kanl bir kavga balayacakt. Salih Reis, yeni bir emir verdi: - Herkes aalara... Dallarn arasna saklanacaz. Dk'n askerleri tam ortamza gelince ben "Yallah" diye baracam. O zaman hep birden tfenkleri ateleyecek ve yere atlayp nnze geleni grtlaklayacaksnz. Haydi bakalm, herkes yerine... Bu kapana tktklarmz, artk yalvarsan darya kamazlar. ne girmi ay yavrularna dndler. Birka dakika iinde btn korsanlar aalara trmanmlar, aada, meydanda kimsecikler kalmamt. Dk, adamlaryle birlikte, ormana birka saniyede yetiti. Grltnn ne olduunu anlamaya alyordu. Bir aralk, akn akn evresini aratrrken birden Salih Reis'in sert, hrn, tyler rpertici sesi orman nlatt: Trk Korsanlar / 89 - Yallah! Korkun bir cayrt ile patlayan yaylm atei evreyi barut dumanna bodu. Aalann glgesi altna giren Dk ile adamlar, neye uradklarn anlayamadlar. Tfenk atlarndan kurtulanlar, kafalarna, kollarna, enselerine yapan yataanlarn kavram insanlarn bir anda gkten der gibi aalardan atlayp evrelerini sardn grdler. Salih Reis, gr sesiyle: - Vurun ha! Vurun! Birini diri komayn! Vurun! diye bard. Korsanlar bir azdan tekbir alarak, orman batan baa saran inilti iinde saldrdlar. Venedikliler, sonsuz bir aknlk iinde, dalverdiler. Kimi istavroz karyor, kimi silhn yere atm, karsna kan korsann nnde diz kyordu. Kendini korumaya kalkan tek tk birka-Venedikliyi yere sermek g olmad. Birka dakika sonra Dk'n adamlarndan ayakta kalabilenler de birer birer yakalanarak aalara balanmlard. Venedikliler, gkten yaan bu eytanlarn daha ka tane olduunu bile anlamadan silhlar indirdiler. Salih Reis, Dk'n yanna gl kuvvetli drt levent brakt. Uran en zorlu ksm alm saylrd. Salih Reis, zindancy zorlayarak, arkadalaryle birlikte, Aydn Reis ile Anriko'nun kapatldklar yeri rendi. Zindanc kapy at. Aydn Reis ile Anriko kurtuldular. Anriko, sevincinden ldracakt. Baryor, aryor, nne gelenin boynuna sarlyor, bu ii ancak Salih Reis'in yapabileceini anlatyordu. Aydn Reis, gerilmi kin ve alma arzularn boaltmak istiyormu gibi, takn bir sesle grledi: - Bana bir kl!.. - Ne yapacaksn, Reis? Kavga oktan bitti. - Dk'n askerlerini temizleyeceim! Salih Reis keyfinden kahkahalarla glyordu: - Biz onlan san yavrusu gibi tutup ayr ayr aalara baladk. 90 / Abdullah Ziya Kozanolu Ge kaldn, Reis! Kavga oktan bitti. Aydn Reis, kalarn atm, sordu: - Ya, hl yayorlar m? Elbette beni oraya gtreceksin! Aydn Reis'in emri o kadar kesindi ki Salih Reis tartmaya girmeden bu emre uydu. Zindann kark dehlizlerinde yrmeye baladlar. Yolun ortasnda Salih Reis durdu. Aydn Reis'e: - Seni oraya gtrrz ama, dedi, teki arkadalarmz kurtaramadk. - Hangi arkadalarmz? - Sizinle beraber yakalananlar... - Onlarn ne olduklarn, beni Dk'n yanna gtrnce renirsiniz. D nme bakalm. Salih Reis, teki arkadalarn Dk'n ldrtm olabileceini anlad. Yrei szlad. Fakat korkun homurtularla solumakta olan Aydn Reis'i daha ok zmemek iin gzlerindeki yalan saklad. Ban br yana evirdi. Ormana girdikleri zaman orada beklemekte olan arkadalar sevinle banp armaya baladlar: - Yaasn Aydn Reis! Aydn Reis'in gerilen sinirleri yznden yreinin kabard, byk bir acnn yzn buruturduu grlyordu. Tok, dolgun bir sesle: - Durun ocuklar, dedi. Daha glmenin bayram etmenin sras deil. Dk' getirin! Korsanlar, Dk' yakapaa ettiler, ite kaka Reis'in nne getirdiler. Dk titriyordu:

- Btn hazinelerimi vereceim! Canma kymayn, kpeiniz olaym! diye alamaya balad. Yarsn istemitiniz, hepsini vereceim. - Yerini syle, biz alrz! - Anriko bilir... alayan maarasnda istavroz iaretli ta kapan altndaki yoldan gidilir. Dk, bu szleri kekelerken, enesini hamam naln gibi titretiyordu: Trk Korsanlar / 91 - Canm bana balayn, btn varlm size balayacam. Hazinemde size yllarca yetecek altn var. Ya kymetli eyalanm?... Yakutlanm? Zmrtlerim? Canm bana balayn, hepsini aln! Aydn Reis arbal, erkek sesiyle cevap verdi: - Sana bir ey yapmayacam. Sen de benim canma dokun-mamtn. Fakat, tpk benim yoldalarma yaptn gibi, ben de senin adamlarnn hepsinin kafalarn senin gznn nnde kopartacam. Aydn Reis, yeleleri kabarm bir aslan gibi, bekleen Trk leventlerine dnd: - u keratalarn hepsini tavuk keser gibi teker teker boazlayn! rensinler, bal adam boazlamak neymi?! Buyruk ok korkun ve iren, kan kokan bir buyruktu. Dk, sararmakla beraber, kendi can kurtulduu iin sevindi. Salih Reis ve arkadalar, emir verildii halde, duruyorlard. Aydn Reis, gzlerini at: - Ya emrimi duymadnz m? Hepsinin kafalarn kopann! dedim. Salih Reis: - Bunlar kendilerini koruyamaz yoksullardr. Bizim klcmz bunlara kar nice kalkar? Biz katil mi olduk, Reis? diye mrldand. Aydn Reis, kpkrmz olmutu. indeki almak hnc ile acs birbirine yaryordu. Kafas ilemiyor, kulaklar uulduyor, bu uultunun iinde yrekler paralayc bir ses, elleri, ayaklar balandktan sonra kendilerini koruyamaz, yoksul, aresiz boazlanan arkadalarnn sesi: "- cmz bu kahpelerde koma, Reis!" diye inliyordu. "- cmz al, Reis!" Aydn Reis, zindanda iken, bu iniltiyi hibir zaman unutmamt. Fakat asl imdi kurtulduu, kumanday eline ald ve almak iin bekledii u srada bu sesi daha kuvvetli olarak ta ruhunun iinde yakan, kavuran, ldrtan bir ate halinde duyuyordu: "- cmz al, Reis!" 92 / Abdullah Ziya Kozanolu Aydn Reis titredi, sarard, ban bir aslan yelesi gibi gerdi, dorulttu. Salar, sakallan diken diken olmutu: - Balan kopanlan arkadalarmzn sesi beynimi yakyor! Bu kpekleri yeryznde sa brakrsam, Tann bana lanet eder! Tanr'nn ulu adna ahdettim: Onlarn cn bu kahpelerde brakmayacam. Aydn Reis drt bir yanna ate saan bir volkan gibiydi. Yanndaki levendin elinden palasn alm, Dk'n adamlarn bir rpda temizlemek iin saldrmak zeydi. Kimsede kar koyacak hal kalmamt. O zamana kadar ses karmayan Anriko, birden, cesur ve atak bir hareketle atld: - Reis, bir sz!... Aydn Reis homurdand: - Syle! - Salih Reis arkadalarmzn nasl boazlandklarn grmedii iin bunlarn suundan geebiliyor. Ben hepsini bir uvala tkp denize atmay mertliimize daha ok yaktryorum. Bu kpeklerin kanlaryle ellerimizi kirletmeyelim. Kurtulabilirlerse uvallar delip yze yze karaya ksnlar, cehennem olup gitsinler. Korsanlar, Anriko'nun ortaya koyduu zm yolunu pek beendiler. Hep bir azdan baryorlardi: - Dk hazretleri! Balklarn imparatoru kpekbalklarna bizden selm sylemeyi unutma! Anriko, korsanlarn nne geti; onlar doru alayanl maaraya gtrd. Kedeki istavrozlu ta kapa bulup kaldrdlar. Burada yosunlu bir ta merdiven vard. Merdivenden inerek byke bir ta odaya girdiler. Yan yana konmu sandklar altn, gm, mcevherler, basl yedi devlet paras ile dolu idi. Korsanlarn sevinlerinin sonu yoktu. Bunlarn hepsini, gle oynaya, sandallarla gemilerine gtrdler. Sonra atoya dnp onu da yama ettiler. Her ey bittikten sonra Aydn Reis emir verdi: - Keratann atosuna verin ray, yansn!

Az sonra korsanlarn gemisi yelken am, vira demir, bu kylardan uzaklarken yanan atonun, tutuan ormann alevleri gkyzn batan baa sarm, denize kzl akisler dryordu. Trk Korsanlar / 93 Gemi yol alrken gr, gl grtlaklarndan fkran trkler dalgalarn prtlarna karyordu: Bu denizlerde yllar var ki gezeriz, Dman rzgrndan sezeriz, Kl, topuz kafasn ezeriz, Bize Karabayrak Trk korsan derler, Tanan bu hazine sradan bir korsan reisi olan Oru Reis'i devrin krallaryle denkletiriyor, zenginlikte onlara eit yapyordu. ANRKO YKSELYOR - Oru Reis cihat yoluna girdi, gaza bayran at, btn Trk leventlerini, Anadolu uaklarn yanna ard. Kendilerine Akdeniz'de ticaret yaptrmayan Rodos kfirlerinden alacaklar, kklerine kibrit suyu ekecekler. - Sultan Bayezit ld; yerine geen Yavuz Sultan Selim, kardei ehzade Korkut Sultan'in adamlardr ve aynca Venedikli ile de hr kmasn diye bizi, Trk Korsanlann Antalya kylarna sokmuyor. - Hangi amirali yeneceiz yle ise? - Bu sefer sava denizde deil... Becaye kalesini spanyollarn elinden almaya gideriz. Konuma kk Cerbe adasnn koyunda demirleyen gemilerden birisinin gvertesinde geiyordu. Hzr Reis'in on sekiz oturakl bir tekneyle denize ald gnden beri sekiz yl gemiti. Bu geen gnler iinde iki karde Hzr ile aas Oru birlemiler, Barbaros Kardeler15 nam altnda doudan batya kadar olan yerleri elde etmek iin uramlard. Tunus sultaniyle bir anlama yapmlard. Bu anlamaya gre, btn Tunus limanlar kendilerine ak bulundurulacak, Frenklerin "Guleta" dedikleri Halkelvaad kalesi kendilerine snak olarak verilecek, buna karlk, Oru ile Hzr'n kazandklar ganimetlerin bete biri Tunus hakimine ait 15 Oru ve Hzr Reis'lere Avrupallar "Barbarossa Kardeler" derlerdi. Ltincede "kzl sakall" demektir. Yunanllar "Varvaros", spanyollar "Barbarojas Franszlar "Barberausse" derler. 94 / Abdullah Ziya Kozanolu olacakt. O devirde her devlet korsanlarn korur, buna karlk, kazanlarndan yzde zerinden bir hisse alrd. Yavuz Sultan Selim Hzr' kardei Korkut'un adam sanarak, yardm etmiyordu. Oru Reis, sahilde Aydn Reis ile Anriko'yu yanlarndaki leventlerle birlikte, Dk'n hazinelerini yamaya gnderdikten sonra kendi de bo durmam, kardei Hzr ile beraber iki gemi donatarak enginlere almt. Bu uralar srasnda birok dman gemisine sancak indirtmiti. Aydn ve Salih Reis'ler, Dk'n deerli hazinesiyle birlikte gelip Cerbe limanna demir attklarnda, adann nnde kendi gemilerinden baka daha dokuz gzel korsan gemisinin yatmakta olduunu grmler, arkadalarnn da kendileri gibi zorlu iler baardklarn anlamlard. Korsanlar, Cerbe limannda pek ok elenmediler. spanyollar Endls Mslmanlarn spanya'dan atmlar, bata Aydn Reis olmak zere Trk Korsanlar spanyol klc altndan kurtardklar bu gmenleri Afrika kylarna tamlard. spanyollar hnlarn alamamlar, onlar da gmenlerin arkasndan Afrika kylarna gemilerdi. sene nce memleketinden kovulan Becaye hakimi, spanyollar elinden kaleyi kurtarabilirse btn limanlar Trk korsanlarna aacana, Barbaros kardeleri sultan tanyacana sz vermiti. Oru Reis, gemisine cephane, ar toplar, yiyecek yklemi, aslan yoldalar, grbz leventleriyle birlikte spanyollarn elinden Becaye kalesini almaya gidiyordu. Gemi bir yandan yol alrken, kylar da gittike bulank bir sis altna gmlr gibi kaybolmaya baladlar. Salih Reis, gvertede yannda duran Anriko'nun omzuna vurdu: - Yrek nasl, hac baba? Kt zanaat, deil mi? Memleketinden uzaksn; yurdunun padiah, sana baba yurdunu, baba denizlerini yasaklam... Sana yabanc ve dman gzyle bakan insanlar. Anriko'nun Salih Reis'e karlk vermesine kalmadan elindeki balk tavas ile, gverteye frlayan kadrgann ahbasn karlarnda grdler. Ahba, Anriko'yu orada grnce, artk hncn alabileceini dnerek sevinmi, koup yanlarna gelmiti. Trk Korsanlar / 95

- Yooo! Artk buna dayanamam. Bu pis gvuru bana yamak diye mi verdiniz, yoksa ambardan san gibi teberi arp size tasn diye mi?... Ahba, Anriko'nun kulana yapmt: - Ulan, senin burada iin ne?... Gemi kaptan msn, yoksa ah- yama m?... Seni gemiye, bana yardm etsin diye mi aldlar, voksa boy gsteresin de benim yemeklerimle gbek yapasn diye mi?... D nme, yoksa Allah bilir seni forsaya attrrm! Anriko, kulann acsndan, kollarn ensesinden yakalanm bir yenge gibi havada ap kaldryor, gzleriyle Salih Reis'ten yardm dileniyordu, Salih Reis de yaklaan Oru Reis'e bakt. Emri o verecekti. Oru Reis gld: - Gene ne oldu, ahba?... Ahba, Reis'in geldiini yeni grmt. Anriko'yu brakp Reisi saygyla selmlad. Oru Reis sordu: - Bu adamn kulana ne diye yaptn? Ahba, nce aalam, susmutu. Bu ikinci soru zerine, kendisini toplad: - Bu adam benim yanma ah yama olarak siz vermediniz mi idi? Kendisinin bir gn mutfaa indiini grmedim. Fakat kilere uramad bir gn de yok. Bu herif ya devinin bana gelsin, ya forsaya aklsn. Bu adam ah olamaz. Sonra Arriko'ya dnd: - Sen syle, kfir! Ah olabilir, benim yerime geebilir misin? Bu sska gvdenle sen ah olup da pilav piirebilir misin? Anriko, sska karnn yumruklad: - Olamam, dedi. Karnm bile bu ii beceremeyeceini anlatyor. Reis, glerek, ahbaya dnd: - Peki, imdi ne olacak? - Kollarn svayp mutfaa insin, bulak ykasn. - yi ama, o, imdi benim khyamdr. Gemilerin btn erzak 'erini, cephanelerini, giderlerini, gelirlerini o sayp hesaplayacak. Ahba olamad, ama iyi khya olacaa benziyor, ne dersin? 96 / Abdullah Ziya Kozanolu Ahba, Reis'in bu sz karsnda sersemledi. Kendi kendine: "Daha u dn gelen gvur mu?" diye sordu. Ahba, Anri-ko'nun baard ileri bilemiyordu. Oru Reis, onun akn akn yzne baktn grnce: - Yani artk o sana deil, sen ona balsn. Khyadan destur almadan harcamalara giremezsin. O, can sklr da barut vermezse gemiler bile top atamaz. Anriko, yeni devini bylece renmi oldu. sa'nn doduu gnden beri 1522 sene gemi. Austos aynn sonundayz. Becaye kalesi nlerine yarm ay bayrakl Trk gemileri birer birer sralanyordu. Btn yelkenlerini amlar, rzgra kanat sallayarak gsterili ve ezici byklkleri ile ileri geliyorlard. Oru Reis ile anlap kendisini kurtarmaya aran ehrin eski hakimi sahilde bin Berberi ile bekliyordu. Korsan gemilerinin deniz stndeki yrek kabartan grn karsnda sevin iinde tekbir aldlar. Yeil bayraklarn sallayarak denizdeki din kardelerini selmladlar, Endls'te spanyollarn elimle paralanmaktan kendilerini bu Trk korsanlar kurtarmt. Gemide Anriko ate gibi kouyor, btn topulara datlan barutu kontrol ediyor, bir yandan da sk sk kulaklarn bkyordu: - dareli kullann! Kale duvarlarnda delik almadan barutu bitirmek yok... Ayazda kalrsnz sonra... Korsanlar kzyorlard: - Hesapla top atlr m? Bu Venediklilerin hepsi bezirgan... Kim koydu bamza? Biz atarz. Tkenirse bize ne? Barutu bulmak sana der. Salih ve Aydn Reis'ler, urata sa ve sol kanadn nnde vu-ruacaklard, harl harl palalarn bilemeye urayorlard. Salih Reis ldayan koca palasn gnee doru tuttu: - Hey gzn sevdiim, dedi. Benim bile sununla vurulacam geliyor... Kz gibi mbarek: Gemiler kalenin nne sralanmlard. Bastardada yalnkl, Oru Reis'in sesi grledi: -Arya!.. Trk Korsanlar / 97 Yelkenler hemen gcrtl seslerle indi. Leventler, ekirge gibi sekerek yelkenleri, ipleri topladlar. Biraz sonra Reis'in ikinci emri iitildi: - Funda!...

Gemiler bir kere sarsldlar. Kuru bir grlt ile zincirler kayd, denize demir atld. Batan, ktan birbirine smsk balanan gemilerde korsanlar sra olmu, Reislerinin azndan kacak nc emri top ve mancnk banda bekliyorlard. Oru Reis, gemisinin gvertesinde tuntan bir heykel gibi ykselmiti. Karsndaki kaleye bakt. spanyollarn kumandan Kont Don Petro Alvaro, askerini kaleye saldr olursa dncesi ile daha nceden rdrd, i kaleye ekmiti. Oru Reis, top bandaki leventlerine: - Kalambura personeli, kalede gedik alacak, ate!... Barut bitinceye kadar atei kesmeyeceksiniz, diye buyurdu... Toplar kaleyi dvmeye balad. Arada bir mancnklarn savurduu Rum atei dolu flar yer yer yangnlar karyordu. Anri-ko'nun bezirgan dncesiyle hareket edilmiyor, baruta kyyorlard. Anriko, Trk korsanlarnn gerek toplarnn, gerek topularnn spanyollardan stnln grd. O gn akama kadar ate kesilmedi. spanyol kalesi stne yaan gllelere gs geriyordu. Ate ertesi gn, bir ertesi gn daha srd. Sonunda kalede bir gedik almt. Alan bu ilk umut kaps karsnda Oru Reis, karaya asker dkt. Tekbir alarak, drt bir yana yldrmlar saarak ilerliyorlard. Trk gemilerine menzili ksa olduundan ate aamayan kaleden imdi gaziler stne glle, ate, ok yayor, duman karartsndan gkyz grnmyordu. Gnlerden beri susan kale imdi kendisini korumak iin sanki ate ve kan kusuyordu. Oru Reis ile arkadalar yryorlard. Baran, haykran, vurulup den sayszd. Kaleye yaklamlard. Yryorlard. Atee, lme bakmadan yryorlard. Birdenbire, korkun bir grlt koptu. Siyah bir duman, yakc bir alev stunu, toz, toprak, kol, bacak, kafa, gvde bir arada havaya kalkt. lklar, iniltiler, kfrler birbirine kart. Bu arada bir ses ykseldi: 98 / Abdullah Ziya Kozanolu - Reis?... Reis ne oldu?... - Reis havaya utu! - Reis!.. Babamz!.. Reis ld, kayboldu! Koca Trk aslan Baba Oru geni bir kan lekesi iinde yere yklmt. Ate ve lm yamuru altnda korsanlar, her zaman nde giden Reislerinin evresine toplanmlar, alap szlanyorlard. Bir trl gzlerine inanamyorlard. Denizlerin eini bir daha grmedii bu cesur, bu korkun, lmn bile korktuu, toplarn, kurunlarn, . baklarn ilemedii Reislerini yere ykacak kuvvete inanamyorlard. Bir mucize oldu. ld sandklar Oru Reis, ayaa kalkverdi. Fakat sol kolu para para olmu, sallanyordu. Yz yemyeildi. Kzl sakallar diken diken olmu, gzleri dnmt. Kendisini toplamaya alyor, yaral bir aslan gibi kkreyen bir sesle inliyordu: - Ne alyorsunuz? Toplann! Hcum durmayacak! Bir pis glleyle yklr mym ben? Yryn, durmayn!... Sesi gittike zayflyordu: - Haydi, ne duruyorsunuz?.. Korsanlar, aralarnda byk bir boluk seziyorlard, zntler iinde birbirlerinin yzne bakyorlard. A2 nce yldrm gibi koup atlayan bu kahramanlar, sanki ta kesilmilerdi. Birdenbire, bu kalabalk yarld: - Aam nerede, aama ne oldu? diye haykran Hzr'n koarak geldii grld. Oru Reis, ald korkun yaraya dayanamayarak baylmt. Hzr, aasn kucana ald. Saldr yarm kalmt. Reis'in hayatn kurtarmak daha nemli bir olayd. Korsanlar, byk bir znt iinde, geri dndler. Oru Reis'i gemiye tadlar. Salih Reis, elinin tersiyle, alnnda biriken ter damlalarn silerek: - Yazk oldu! Reissiz biz bir hiiz, dedi. Aydn Reis: - O, tek kolla da i grecektir. Aslan yaralanmakla aslanlktan kmaz! yle bir devirde yayoruz ki Anadolu, her gn yeni bir canavar salyor bu kahpe Akdeniz'e, diye onu avutmak istedi. Trk Korsanlar / 99 KELLE BEKR ELENYOR - Senyr Dragut! ansn ak, bilein gl, yrein geni, gecelerin cmbl olsun. Fukaraya bir sadaka vermez misin?

Korsan Turgut, kk bir filika ile, erzak almak iin kfir kylarna kmt. Kendisini bu klkta bile tanyan dilenciye durup bir metelik attktan sonra sordu: - Sen beni nereden tanrsn? Ben tebdil gezerim. Dilenci, takla atarak, gelen paray yere drmeden havada kaptktan sonra srtt: - Senyr Dragut'u kim tanmaz, efendim? Aslan kedi postu giymekle tannmaz m? Paksi adasnda hibir gemi var mdr ki Senyr onu yakalayp da ierisindekileri tutsak edip dayak atmam olsun? Dragut'u biz ellerinden tanrz. Dayak yediimiz penelerinden!... Turgut Reis, ellerine bakt, yzn buruturdu: - Peki, ne olacak yani? - Olaca u ki, sayn efendimiz, ite ben kulunuz, daha nce bu gemilerden birisinin ierisinde bulunmak uursuzluuna uradm. Tokatlarnz da yedim, ekmeinizi de... Forsanzda sene krek, sene de ile ektim. Turgut grledi: - Bre donguz! Demek ki sen bizim gemilerden katn, ha? Ya sen bilmez misin ki, ben gemiden diri adam kartmam? Aldm cann geri!.. Dilenci, korkuyla iki adm geriledi; bir istavroz kard: - Hazreti sa adna yemin ederim ki, ben kamadm, bizimkiler beni kurtarmak iin size kurtulu paras dediler. - Diyetini deyecek kadar zengindin de imdi neye dilenirsin bre donguz? - Diyeti'efendimize verince biz de bu hale dtk. Kelle Bekir ile Kurtolu Muslihiddin Turgut'un arkasndan geliyorlard. Turgut seslendi: - Kelle, tut u keratay!... Bizim forsadan kam, yalan syler... 100 / Abdullah Ziya Kozanolu Kelle Bekir, atlp dilenciyi yakalad. Dilenci titriyordu: - Acyn, efendimiz! Kuuk canma acynz! Sonra Kelle Bekir'e dnd: - Beni tanmadnz m? diye sordu. Hani, kimi gnler dertleirdik. Kelle baba? Kelle duraklad: - Ha, tanr gibi oldum. Sen bana gizli bir gm anlatrdn. Dilencinin gzleri parlad, sonra gene eski snk durumunu ald: - Grdnz ya efendimiz, bende yalan yok. Kelle hazretleri de beni tandlar. Gm de hl sakl olduu yerde!... Kelle, dilenciyi grtlandan tutup sarst: - Elbette yerini imdi sylersin. Buraya yakn m? - Yakn, efendimiz. - abuk syle, bre!... - Aman efendimiz, boazm biraz daha yava sknz! Dilencinin yz kzarm, morarm, sararm, renkten renge girmiti. - Syle diyorum! - Syleneceim efendimiz. Yalnz grtlam braknz ki azmdan laf kabilsin! Kelle, dilencinin boazn brakt. Herif, eliyle enesini, boynunu, ensesini outurmaya balad. Sonra: - Buras Paksi adas, bunun kars Antipaksi adas... - Eh, bunu biliyoruz. Bize denizcilik dersi mi vereceksin, don-guz olu?... - te iyi ya, efendim. Paksi adas karsnda Antipaksi adas stnde "Plaka kayalklar" denilen yerde define saklyd. Korsanlar birbirlerine baktlar. Turgut kzd: - Forsa gemiye aklr! Kelle, unu al, laf ksa kes! Serseride define olsa byle dilenir mi? Trk Korsanlar / 101 - Forsada tutsak olan bir arkadam lrken bu srr bana sylemiti, senyr! Bana inanmazsanz Kelle Bekir hazretlerine inannz! - Peki, sen gemiden katktan sonra ne diye gidip o gmy almadn? Deil mi, Kelle? Kelle, Turgut'u inandracak kadar yerinde bir cevap vermedi: - Belki korkmutur, dedi. Dilenci, nceden hazrlanm gibi, gzel bir cevap verdi: - Fakat hazineyi masallardaki ejderhalar gibi hayaletler deil, sizin gibi kal, gzl, silhl bekiler koruyor. Onlar beni pimi patates gibi ezerler.

- Ka kii bu kal, gzl kahramanlar?... - Be! Korsanlar birbirlerine tekrar baktlar. Kelle mrldand: - Gidelim, Reis: Bu szle birlikte dilenciyi dorultup arkasna bir de tekme yerletirmiti: - D nmze!... - Hemen imdi mi? - D nmze diyorum! Fakat onlar bizi kayalara yaklatrmazlar. - ok laf istemez, d nmze! Dilenciyi aralarna alarak deniz kenarna geldiler, filikaya atladlar. Gemileri akta volta vuruyordu. Dilenci de tand: - Bizim, yani sizin gemi uzakta duruyor, dedi. Koca KARA CEHENNEM direinin ucunu be yz milden grsem tanrm. Korsanlar cevap vermediler. Turgut sandalda dmeni tutuyor, Kurtolu ile Kelle Bekir krek ekiyorlard. Antipaksi adasnn kesini kvrldlar. Kayalar gzkt. Adann tepesinde sk aalar deniz kenarlarna doru seyrekleiyor, aalarda dam saman kapl birka ev gzkyordu. Dilenci: - Saa doru gidelim, o kede kimseler dolamaz, dedi. 102 / Abdullah Ziya Kozanolu Filika saa dmen krd. nce Kelle Bekir darya frlad. Arkasndan Turgut ile Kurtolu sradlar. Daha sonra da dilenci korka korka kumlara atlad. Turgut'un can sklyordu: - Ne yana gideceiz? Bu heriften gelecek defineden hayr kmaz ya, diye burnundan soludu... Dilenci ne geti: - Arkamdan gelin. Fakat sakn grlt etmeyin. Turgut ile arkadalar palalarn yarladlar. Dilencinin arkasndan, tedbiri elden brakmadan, yrmeye baladlar. Ormana yaklamlard. Dilenci durdu: - Ben artk yryemem. - Niin? - Siz ne geiniz. te gmnn bulunduu yer... leride ta duvarl bir dam gzkyordu. Turgut, dilenciyi ko-luyle itip ne geti: - Sen ardmzdan gel! Damn kapsna vardlar. Ortalkta nbeti filan yoktu. Turgut, iri kasl omzuyle kapy bir kere tartt. Fakat kap kilitli deildi. Kt diye ardna kadar ald. Turgut ieriye yuvarland. Kurtolu ile Kelle Bekir arkasndan daldlar. Buras karanlk bo bir odayd. Her de birer adm daha attlar. -- Vay canna, diye sylendiler. eride kimseler yok. - Acaba anladk m? Dardan alayl bir ses kahkahalarla cevap verdi: - Senyr Dragut! Yeni evinizde gnl rahatl ile uyuyunuz. Buradan ancak lnz kacaktr! birden arkalarna dndler. Kap byk bir grltyle zerlerine kapanmt. Sradlar. Turgut kapy omuzlad. Korkun bir kfr savurdu: - Bana msn bile demiyor, demirden yaplm. Dilenci, dardan baryordu: Trk Korsanlar / 103 - Senyr Dragut! Uramanz bouna gider. Gzel kollarnza yazktr. Buras size uzun zamanlardan beri hazrlanm bir kapandr. Kapy zorlamayn, aamazsnz. Eh, Allah bilir ama, bizim arkadalar da o zamana kadar yetiseler gerek... Buraya arada bir urayarak yiyecek ve su aldnz bilerek bu kapan hazrladk. Kelle Bekir, yrtc bir sesle bard: - A bre! Sonra karmam! Turgut, hrsndan yumruunu skyordu: - Ah, budala Kelle! Beni dilencilere kepaze ettin! Bu ikinci uursuzluun. Kelle'nin bu ie can sklyordu. Turgut'un szne de bsbtn kzd: - Niin seni kepaze ediyorum? Senin akln neredeydi? Hem her ktln sonu iyi gelir. Birincisinde leventlii karp Reis oldun. Bugn de kapana ksldn... Turgut enelerini kilitledi.

- Fare olacam. Kelle, hrsndan ayan yere vurdu: - Ah, u serseriyi bir kere elime geirsem, ne yapacam ben bilirim! Turgut kzd: - Ne yapacan eline geirdiin gne brak! imdi buradan nasl kurtulacamz dn, sersem herif! te yandan, onlara bu tuza kuran serseri de sara komu, nne geleni yoldan evirmi. Dragut'u yakaladn herkese yaymt. Bir an iinde kiliselerin anlar almaya balad. Turgut'a kar tkenmez bir kin besleyen, ad Yako olan bu serseri kollar zerinde arda gezdirildi. Sarn hakimine bir adam kotu. Dragut'un yakalandn haber verdi. Yako'nun ii iti. Artk btn Avrupa'da onun nam anlacak, ad kiliselerde aziz levhalarna yazlacakt. 104 / Abdullah Ziya Kozanolu mparatorlarn, krallarn, valyelerin kendisine nianlar, armaanlar vereceklerini dnyor, sevincinden kabna samyordu. Aklna koyup zerinde senelerce emek verdii bir i, baaryla sona ermiti. Adada bu haber duyulunca, dkknn kapayan, evinin kapsn vuran sokaa frlad. ehir, batan baa, byk bir sevin iinde alkalanyordu. Her kafadan bir ses kyordu: - Dragut yakaland? Dragut tuzaa dt! - Ne duruyoruz? Hemen gidelim ldrelim! - nce kulaklarn keselim! Kurt, kapana girdi! - Hayr, nce gzlerini oyalm! Gzleri grrse eytan bile kandrr, bizden alr! Gzlerini oyalm! Ksa bir zaman iinde ada halk silhlanm, kylara dolmu, Antipaksi adasndaki tuzaa doru yol alyorlard. Ellerinde trl trl silhlarla Turgut'u paralamaya koanlar, dama yaklanca, aknlktan donup kaldlar. inden kalmaz sandklar damn tepesinde kavuklu Trk korsannn gezindii grlyordu. Yako, zorlu bir kfr savurdu: - Tuh! Bu ite eytann parma var... Bunlar dama nasl ktlar? Yryn, karrsak bir daha ele geiremeyiz. Karrsak Avrupa'ya yazk olur. Karrsak bizim adaya yazk olur. TURGUT KATI MI? Turgut, Kelle Bekir, Kurtolu dama nasl kmlard? Damn st salam kavak aalar deli, stne de saman ve toprak ya-ylyd. Dam iki insan boyunda yksekti. Buraya kapatlan adamn kapy kramayaca, tavana yetiemeyecei iin kaabilmesi imkanszd. Fakat Turgut ile arkadalar gibi korsanlktan yetimi, gemilerin en yksek yerlerine birka dakikada frlayp kmaya alm leventler iin birbirine omuz verip tavana yetimek pek yle alacak bir ey deildi. Kurtolu Muhlis, ayaklarn ap omuz verdi. Turgut, zerine kt. Daha ste de Kelle Bekir frlad. Gllelerin, palalarn yaramad Trk Korsanlar / 105 kellesiyle tavana dayand. Damarlar gerildi. Dayand, kaslar sklat, enesi kabard. Aadan Kurtolu'nun bouk sesi geliyordu: - Aman, gzn seveyim Turgut, yava!... Kaburgalarm birbirine geiyor! Bu srada, yukarda zorlu bir atrt iitildi. Kelle Bekir'in kafas tavan yarp samanlarn arasndan yukarya geti. Dama kt. Sonra ayaklarn tavandaki kavaklara takarak ba aaya salland. nce Kurtolu'nu, sonra da Turgut'u yukarya ekti. Dama knca, Kelle, evresine baknd, mrldand. - Vay canna be, ok yksekmi! Ama ben, suumu affettirdim. imdi sra sizde... Kurtolu, birdenbire, eliyle onlar drtt: - Eyvah! Hap yuttuk! Geliyorlar! Ne de abuk toplandlar? Onlar damda gren ada ahalisi' elleriyle korkun iaretler yaparak bara ara stlerine doru sel gibi geliyordu. Turgut: - Atlayalm! dedi. Elleriyle damn pervazlarn tutarak yere sradlar, komaya baladlar. nde Yako, arkasnda btn ada ahalisi, bara ara geliyordu. Birdenbire, Kelle irkildi: - Vay anam! Turgut durdu: - Ne oldu? -Hi.

Kelle, elini ayana gtrmt. Turgut eilip bakt. Arkadann ayana bir kurun saplanmt: - Ne oldun? - Vuruldun, ha? - Dur, seni omzumuza alalm. Kelle'nin yz sararmt: - Beni brakn! diye inledi. Siz kurtulun, brakn beni! Arkalarndan kurunlar, oklar vzlayp duruyordu. 106 / Abdullah Ziya Kozanolu Turgut ile Kurtolu, Kelle'yi omuzlarna aldlar. Bir kayaln arkasna sindiler. Kurtolu, ban uzatp bakt: - Geliyorlar! dedi. Turgut, kafasn kayordu: - Bir kere de Hzr ile Aydn Reis'i Rodos valyeleri byle sktrmt. Bir fnn altna girip kurtulmular; sonra gelip bize anlattlar. Kurtolu dudan bkt: - Her yerde bir f bulunmaz. Hem f hikyesi artk ekidi. - Baka are yok. Kurtulmak iin byle bir yerde ne yapabiliriz? tlerin iki tanesi be dakikaya kadar buraya gelecekler. Pek ileride kouyorlar. Bu ikisi galiba en edepsizleri... *** Paksi adasnn, sevinle Turgut'u yakalamaya koan ahalisi deniz kenarnda akn ve korkak toplanmlard. Biraz nce kayalklarn arkasndan dndn grdkleri Yako ile arkada, yerde kan iinde, yzkoyun yatyorlard. Turgut ile Kurtolu kaybolmulard. Adann her yann aradlar. Turgut ile Kurtolu bulunamad. Sanki denize girmi, dibinden yryerek gitmilerdi. Kelle Bekir de yaral, bitkin, yerde yatyordu. lerinden biri: - Bu Dragut, eytann kendisidir, diye syleniyordu. Yaral Kelle'yi balayp yanlarna aldlar. lleri de orada brakarak, Turgut'la Kurtolu'nu adann her yerinde aramak hrsyle dolanp durdular, akam ettiler, llerini unuttular. Paksi adas ahalisi ertesi sabah uyandklar vakit, Goya limannn nnde Turgut'un yirmi drt oturakl gemisinin demirlemi olduunu grdler. Seren direinde, korsann krmz beyaz izgiler stnde mavi yarm aylarla ssl sanca dalgalanyordu. Kzd zaman nne gelen memleketi yakp ykan Turgut, bir gn nce ellerinden kap deniz kenarndan kaybolan Turgut, demek karlarnda... Bir Trk Korsanlar / 107 gn nce bayram canlan alan kiliseler, bugn felket canlan almaya balad. Paksi adasnn son gn gelmiti. Bely balarna kendileri armlard. Uyuyan aslan kendi elleriyle uyandrp zerlerine ekmilerdi. Biraz sonra gemiden iki top atld. Glle, ann ortasna dt, iki dkkn yerle bir etti. Bu bir uyarma idi. Herkes biliyordu: Dragut, nasl olsa elinden kaamayacan bildii avyla elenir; nce bir haberci top gnderir; biraz bekler, elenir; sonra vakur, korkun, amansz bir ekilde saldnr, an veya dman gemisini yakard. Gemiden bir filika indi, sahile 'doru yaklat. inde bir tek kii vard. Paksi adas ahalisi, merakla, sahile koutular. Turgut'un safi yakmaktan baka bir dncesi olmalyd. Filikann iinde Turgut'un forsa tutsaklarndan biri vard. Dnceli davranarak, kendi adamlarn gndermemiti. Gelen haberci: - Senyr Dragut bana dedi ki... diye sze balaynca evresini sarm olan ahali, birden hayret ve dehetle sordular: - Dragut gemide mi, sen grdn m? Turgut'un gnderdii forsa, bir gn nce olanlar bilmedii iin, bu sorunun nereye varabileceini anlamad. Aptal aptal bakarak cevap verdi: - Elbette... te geminin n kasarasnda palasna dayanm duran iri kavuklu adam Dragut!... - Dn gemide deil miydi?... - Dn akam, sular kararrken, bir arkadayle yzerek geldi. - Nasl yzer? Biz denizde yzen adam grmedik! - Denizin dibinden yrm?!... Yrrken grdn m? Hi kimse, bu olamaz, diyemiyordu. Artk Dragut'u insan st yle korkun ve baka bir ey sanyorlard ki, isterse, denizin dibinden pekl yryebilirdi de...

Paksi adas ahalisi, bir gn nce kardklar bu korkun korsana baktlar ve inandlar. Gemi yaklam, iindeki glgeler artk seilmeye balamt. Pruvada iri yapl bir kavuklu dimdik duruyordu. 108 / Abdullah 2\ya Kozanolu Etrafnda, bir emriyle adaya atlayp hepsini kltan geirmeye hazr Trk leventleri sralanm, bekliyorlard. - Dragut sana ne dedi? - Burada yaral bir yolda kalm, onu hemen imdi geri gn-dermezseniz, aday topa tutacak. Ta stnde ta brakmayacak. Sonra karaya kp, hepinizi kltan geirecek. te byle dedi... Halkn arasndaki heyecan son dereceyi bulmutu. - Ya bu adam braktmz halde gene bizi topa tutarsa?... diye baryorlard. Gelen forsa, u cevab verdi: - Dragut sznde durur. Yoldan gnderirseniz bir ey yapmaz, ekilip gider. Trk yalan bilmez. Dinlerinde yalan byk gnahtr. - Hayr, vermeyelim. O da bizim kardelerimizi ldrd. Yako ile Yerasime ne oldu? - Vermeyelim! - Nasl vermeyiz? Bizi uurur! Paksi adas ahalisi, hem korkuyor, hem de kabadayla toz kondurmak istemiyordu. Onlar byle deniz kenarnda lafla vakit geirirlerken, gemiden ikinci bir topun patladn, adann byk kilisesine arparak an kulesini uurduunu grdler. Bu sefer baka ahenkte, baka nameler iitilmeye balad: - Aday uuracak! Ne de edepsiz ey!... - Sylediini yapar, ha!... Merhametsizin biridir. - Nereden attk bu Dragut'a. - Ah, hep o melun Yako'nun ii bu... Dragut'u bizden baka tutsak alacak kahraman kalmad myd yeryznde? - Neyse, o da belsn buldu ya.. Geberdi gitti. imek, duman, grlt... nc bir glle, atonun burlarndan birini uuracak! - abuk olun! Neredeydi o dn yakaladmz adam?... - Getirin, abuk! Trk Korsanlar / 109 - Sarn hakimi yaral korsan versin! Halk, sarn hakimine haberci yollad. Yaral Kelle Bekir, filikaya bindirilip, gemisine gnderildi. Turgut'un eli olarak gnderdii forsa da, tabii, mrnn sonuna kadar krek ekmek arzusunda olmadndan, frsat ganimet bildi ve adada kald. Az sonra kurusk bir top savurarak Paksi adas ahalisiyle alay e-den gemi, yava yava, yeni bir ksmet aramak zere, baka ufuklara doru szld. Aday yakmak istememi veya baruta acmt. Kelle Bekir, gemiye kar kmaz, Turgut ile sarma dola olmu, pm, adadan nasl katklarn sormutu. Turgut, ehemmiyetsiz, alelade bir i yapm gibi, gayet tabii bir eda ile anlatt: - Sen cannn acsndan baylmtn. Seni yanmzda gtreme-yeceimizi anladk. Bize tuzak kuran herif, bir arkadayle, karmza kverdi. Kurtolu, byk bir hrsla, serserileri tutup kafalarndan birbirine arpt. Bir rpda canlarn cehenneme yollad. lleri soyduk. Elbiselerini biz giyindik. Kendi elbiselerimizi bellerine balayp ayaklarna birer ta takarak frlattk kayalarn dibinden denize... Sonra, kendimiz de yzkoyun yere yattk. Paksi adas ahalisi yetiip geldii zaman, yerde kan lekeleri iinde yatan bizi ldrlm arkadalar sandlar. Seni alp, baka taraflar da aramak zere, gittiler. Bundan istifadeyle biz de denize atladk, yze yze gemiye geldik. TURGUT'LA HIZIR Hzr Reis'in kadrgas, arkasnda srkledii dman gemilerini ipe dizmi, sular yararak ilerliyordu. Ay yoktu. stelik, gkyzn batan baa koyu bir bulut tabakas kaplamt. Reis, geminin pupasnda, dnceli, kalarn atm, tuntan bir heykel gibi durmaktayd. Kardei Oru'u yatanda hrsndan irpnrken brakp denizlere almt. Salih Reis ile Anriko, geminin k kasarasnda leventleri topla-m', her zamanki gibi, hora tepmekteydiler. Nbetini deitirip

110 / Abdullah Ziya Kozanolu vardiyadan gelen levent, kovaladklar bir av karanlk yznden kardklarn syledi. Salih Reis kzd: - Tuh, dedi. Kim bilir iinde neler vard? Anriko, onu avutmak iin: - Aldrma canm Reisim, dedi. Biz yllarca doyacak ve silsilemizi de doyuracak kadar yklyz. Tanyeri aarmaya balamt. Nbetinin borusu gemiyi inletti. Arkasndan Reis'in kumandasn duydular: - Pupada iki gemi!... Personlar gverteye!... Korsanlann kimseden korktuklar yoktu. Kendi ayayle nlerine gelen yeni av grmek iin itie kaka n kasarann stne yldlar. Hzr Reis, elini alnna koymu bakyordu. anaklktaki dide-ban'a seslendi: - Gelen gemiler seildi mi? - Gelenler Trk korsanlardr, bizimkiler diye seslendi gzc. - Kim, Reisleri kim? Bayraklar gzkyor mu? - Yaklayorlar. - Hey, bakn bize selm topu atyorlar. Hzr Reis: - Biz de selm verelim, dedi. Onlar, herhalde, bizi tanyorlar. Ne yazk, biz onlarn bayran tanmyoruz. Hzr Reis'in korsanlar aralarnda byle konuurlarken, yaklaan teki geminin sereninde krmz beyaz izgili bir bayran stnde mavi aylarn dalgalandn grdler. Hzr Reis, akn ve kuruntulu: - Bu bayrak hangi babuun? diye sordu. Hi kimse bilemiyordu. Herkes birbirinin yzne bakyordu. Anriko, yetiti, onlar zntden kurtard: - Ben tanyorum! - Kim? Kimin? - nl korsan Dragut'un sancadr. - Dragut mu? Bu, bir Trk ad deil... - Nasl deil? Halis Trktr o... Trk Korsanlar / 111 Hzr Reis: - Neyse, dedi. Anlalan, geek adn bilmiyorsun. ' Salih Reis: - Tamam, dedi. te bir kayk indirdiler. Bizim gemiye adam gnderecekler. Bir filika inmi, drt ifte krekle sular yararak geliyordu. inde iri boylu, geni omuzlu, gsterili, gen bir Reis dirseini dizine dayam, kendilerine bakyordu.. Aydn Reis, sevinli ve akn, bard: - Vay canna! Bu gelen, sizin kk Turgut!.. - Turgut, levent Turgut!... Fakat artk kk Turgut deil... Hey, ho geldin Turgut! Merhaba, merhaba!.. Turgut'u ocukluundan tanyanlar barp armaya, uzaktan selamlamaya balamlard. Hzr Reis bile onu unutmamt. Elinde olmayarak, glmsedi. Turgut'un kendinden geip gemiyi kard aklna gelmiti. - Hani u, biz Antalya'dan uraa karken karada kalan Turgut deil mi bu? Ne kadar da bym koca delikanl... Bu srada Turgut neeli, sevinli, taze bir yzle geminin gvertesine doru kendini ekiyordu. Hzr Reis, onu kucaklamak iin kollarn aarken bir yandan da emir verdi: - Salih, levent Turgut'u ay forsaya at!... Uraa giderken Antalya'da gemiyi karmt. Salih gld: - Her bir gn iin on altn verirse forsadan kurtulur. Sonra kahkahalar, alklar... Turgut'un drt yann aldlar. Kahraman korsan, onlara bandan geenleri olduu gibi anlatt: - Mentee sancann Serozlu16 kynde ifti Veli'nin oluyuz amma, Trknde hangi er ifti banda kald ki?... Benim dalarlarmda gemici kan varm demek... Antalya'da biz mi sizi, 16 Bugn adn sinesinden kan olundan alyor: Turgutlu. 112 / Abdullah Zya Kozanolu Trk Korsanlar / 113 yoksa siz mi bizi ektikten sonra, beni sizden ayran Kelle ile beraber, yeniden denizlere almay dndk. Fakat dorusu, sizin yannza gelmeye yzmz yoktu. O ay forsa

cezas yok mu?.. te bu, gzmz yldryordu. Neyse, bir pundunu drp, kendi-. mizi babusuz bir tekneye Reis yaptk. - Hemen ertesi gn m? Turgut'un eski arkadalar aknlk iinde sormulard. Turgut cevap verdi: - Elbette... Bunda alacak ne var? Bunu her budala yapar. Korsanlarn amakta haklan vard. nk onlar o zaman Turgut'u henz gen bir ocuk olarak brakmlard. Bir ocuktan bir gnde bir korsan reisi karmt Turgut. Turgut, bandan geen olaylar anlatt. Hele, Selanik'ten buday ykleyip denize alan iki byk Venedik gemisini Hanya burnu aklarnda zorla ardna balayarak ekip gtrn anlatrken, korsanlar kahkahalarla glyorlard. Hzr Reis, Turgut'un arkasn svad: - Aferin olum Turgut, dedi. Grlyor ki byk bir Reis olmusun. Genlikte yaplan bir yanll abuk ve ustalkla iyilie eviriin ilerisi iin de bizi sevindiriyor. Seninle her Trk gibi, ben de vnyorum. Biz de senden ayrldktan sonra, bamzdan ok eyler geti. Tunus hakimiyle uyutuk. Halkulvaad kalesini bize verdi. K geip gaza zaman geldi. ki gemi donanp Halkulva-ad'dan ktk. Cenevizden buday ykl bir gemi gelirdi. Teklifsiz aldk. Birazdan kale rnei bir kalyon grdk. uha yklemi, bir tacir gemisiymi. Gz atrmayp onu dahi aldk. Tunus'a dnp kazanc bltk. Tunus hakimine bete birini verdik. Gerisini aramzda leip yeniden kfirler yakasna saldrdk. spanya'dan bir para yelken ap gelirken sarlp yedee ektik. inde bir kfir beyi vard. ok uratrd bizi, sonunda forsaya akld. Sonralar Halkulvaad bize dar geldi. Cerbe adasna el koyup yerletik. Bir sre sonra, spanyollar tarafndan memleketinden kovulan Becaye hakimi aamla benim katma gelip yz srd. spanya'y Maribi, yani Batl denilen Araplardan temizleyen kfir kral imdi de Afrika kylarna bir bir el koyuyordu. spanyollar memleketinden kardmzda, liman bize vereceini bildirdi. Drt gemiyle kp Trablus semtindeki Becaye hisarna vardk. Tam bu srada spanya donan-rnas bizi bast. Uraa sarldk. Allah'n yardmyle, sava kazandk. ki gemi alp kalann kardk. Aam Oru Reis, gemilerden birisini topla batrd. Sonradan kaleyi topa tutup bir gedik atk. Saldrya geip ieriye girmek istedik. Kaleden sersem bir glle gelip aamn sol kolunu ald gtrd. aresiz, kolunu kestik. evresinde toplanan korsanlar, Hzr Reis'i znt iinde dinliyorlard. Turgut olaylar dinlerken4 comutu. Gzleri yaard. O da her korsan gibi, denizlerin eini bir daha yetitiremedii cesaret ve kahramanln piri Oru'a kt. - Yce Reis!... Demek, imdi bir kolu kesiktir! Hzr, iini ekerek, nne bakt. Salih Reis: - Oru Reis bir kolunu verdiyse, teki kolu salamdr. Tez vakitte, cn komaz, alr. Aslan kol vermekle akallara meydan m kalr? dedi. Dier korsanlar da coup bartlar: - cmz komamalyz! Vakit gelince, o kaleyi bak nasl yakacaz?! Turgut, Hzr' dald acdan syrmak iin sordu: - Sonra, Reis?... - Aam Tunus'a tmar iin gnderdik. Ben denize aldm. Minorka adasn bastk. Esir ve mal aldk. Korsika amirali, sekiz pare kadrga ile zerimize gelip ura isteyince, kaptan gemisine sarlp aldk. Hayli kavga olup ok ehit verdik. Sonunda, nceden el koyduumuz iki gemiyi de batrarak Tunus'a geldik. Aam Oru Reis, hasta olmakla emekliye ayrlp, yeniden denize aldk. Bir ay gemeden bin sekiz yz tutsak ve yirmi bir pare gemi elde ettik. Tutsaklar alkoyduk. Mallan arkadalarla letik. Baharda bir ar basp bin sekiz yz tutsak aldk ve on iki bin altn hara ke-S'P dndk. Gece fener yakp tek bama giderken drt kfir gemisi ardmza dm, sabah olunca farkna vardk. Dmen evirdik 114 / Abdullah Ziya Kozanolu ve sarlp drdn de aldk. Bunlar uha gemileriymi. Bu gece de imdi senin yakaladn u gemiyi kovalarken karanlkta kaybettik. Ksmet seninmi."17 Turgut glmsedi: - Ksmet gene senindir, Reis! Sana armaan ettim, var, ne istersen yap. Ahba, Anriko'nun kulana eilmi, mrldanyordu: - Ambarn bana verdikten sonra armaan edeydi ben de zengin olurdum. KOLUNU ARAYAN KORSAN Oru Reis'in gemileri, Ceycil (erel) kalesi nnde zincir alp Becaye'ye doru tekrar dmen krdlar. Yol zerindeki erel kalesi, Becaye'nin yolunu, kapyordu. Kaleyi top ateiyle alm,

iindeki yz spanyol'u zincire vurmu, iine levent koyup Becaye'ye doru yrye gemilerdi. Kesik koluyle bastardann pupasnda dolaan Oru Reis'in, bu, alma urayd. Gzlerinde yldrm gibi akan klar, hnc grenler onu, kalenin nnde brakt kolunu geri almaya giden bir aslana benzetirlerdi. Kaleye yaklamlard. Leventler, Reis'in yznn alaca sava tanrlarna vergi kutsal ululuu grmek iin evresini sarmlar, ona hayatta, kavgada, lmde beraber olduklarn anlatmak istiyorlard. Fakat o, kaytsz olarak isteyen gzlerden kard bak-laryle kara tal kale duvarlarn szyor, dileriyle kzl byklarnn tellerini sryordu. Deniz kenarna yananca tpk eski gnlerini andran gk grlts sesiyle, kpeteden denize eilerek bard: - Mayna sara! Yelkenler indirildi, sarld, ikinci emir iitildi: - Hisa! 17 Bu satrlar, Hzr Reis'in Murat elebi-'ye anlatt "Gazavt- Hayreddin Reis" kitabndan aynen alnd. Trk Korsanlar / 115 Krekler kalkt. Sonra denize atld. Oru Reis arkasna dnd: - Funda peremece! Gemiler salland. Demir apa gverteye kt. Byk bir grlt ile denize kayd. Korsanlar, talyan ve spanyol gemicilerinden daha stndler. Krekleri gemiden atmakla da, imdi boalacak olan gemide yalnz kalmalar gereken forsalarn kamalarn nlemi oluyorlard. Reis, tek kalan kolunu kaleye evirip buyurdu: -Ate!... Toplar grledi. Gkleri kaplayap imek, duman arasnda korsanlar tam drt gn drt gece, aralksz, kaleyi dvdler. Drdnc gn Oru Reis, palasn sa eline ald. Kaplan gzleriyle delmek istiyormu gibi kaleyi bir kere daha szdkten sonra arkadalarna dnp son buyruunu verdi: - Bu kere kafam bile kopsa dnmeyeceksiniz! Haydi tekbir alalm ileri!... Kopan kolum, bu kaleyi almaya deer! Karaya kan korsanlar, "Allah, Allah!" diye haykrarak kara kaleye saldrdlar. Kale aslan saldrsna uram domuz al gibi, toza, dumana brnd. Top ateiyle alan deliklerden ieriye daldlar. eride ne kadar spanyol varsa, hepsini, kltan geirdiler. Sava bittii zaman Oru Reis'in kzl salarndan kan ve ter birbirine kararak szarken bir kavga ve sava tanrs gibi, tek koluyle kaldrd bayra kale burcuna batrd grlyordu. evresini byk bir kalabalk sarmt. Her yerde yeneni alklamaya alk yerli Berberi erleri, kulaklar sar eden gulguleli sesleriyle, yeni komutan selmlyorlard. Oru Reis, arkasna dnd. Kendisine yardm eden bu yabanclar honut etmek kaygsyle: - Kalede ne bulursanz alnz, size verdim, dedi. Bu emrin stnden ok gemeden, Araplar, pahada ar, ykte hafif ne buldulursa kaptlar; sokaklara dkldler. Sokaklarda, kavga dv paylatlar. D kale dm, asl i kale hl dayanyordu. Bu duvarlarda daha bir gedik bile almamt. Oru Reis'in adamlar, toplar i kaleye getirdiler. Yeniden bombardmana baladlar. Yirmi gn geti. Leventler, zaman zaman, alan gediklere saldryorlar, ieriye girmeye alyorlard. 116 / Abdullah Ziya Kozanolu Bir gn Khya Anriko, Oru Reis'e kt bir haber verdi: - Barut bitmek zeredir, Reis! Oru Reis, nne bakt. Dnd. Sonra ban kaldrd: - imdi bir beygire atla, yanna krk elli levent al, Tunus hakimine git, barut iste... Bu i ok abuk olmaldr! Oru Reis, buyruunu bitirdikten sonra, Anriko'nun yerinden bile kprdamadn grd. Khyann byle bir zamanda durmas onu artt: - Haydi, bas! Buyruumu duymadn m? - Bundan birka gn nce barutun bitmeye yaklatn grnce, sizden buyruk almadan, Tunus hakimine haber gndermitim, Reis! Oru Reis'in gzleri parldadi: - Aferin Anriko! stne aldn ii zamannda dnm, yapmsn. Demek imdi barut flar yolda...

- Hayr, Reis! Tunus hakimi, bize barut yardm yapamayacan syleyerek ii kesip att. Oru Reis, kendisini tutarak, tekrar nne bakt. Kzl byklarn azna alarak srd: - Kim varsa topla, kavgaya girelim, dedi. Barutsuz da kazanrz elbet!... - Hangi askerle Reis! Berberi erler, d kaleyi yama ettikten sonra, yeter mal ele geirdiler, "i kalede yama edilecek mal yoktur" diye burada durmay yersiz buldular. ekip gitmiler. H'.biri meydanda yok... Oru Reis, yerinden kalkt. Delilie yakn bir kzgnlk iinde, parmaklaryle salarn yolarak baryordu: - Kahpeler, alaklar, korkaklar! Bu kedi ruhlu millet, tutsak olmaktan baka ie yaramaz. Sonra kendi leventlerini dnd. Byle bir tuzaa deceini akl almyordu. Salih Reis, onun bu hali karsnda titreyerek sordu: - Ne yapalm, Reis? Emret! Trk Korsanlar / 117 - Yapacak ey kalm m be adam? Deniz kenarn tutup lnceye kadar vuruacaz! - Hangi kyya ylacaz, Reis? Kyda imdi spanyol gemilerinin karaya dkt on bin kiilik kuvvet, zerimize doru yryor. D kaleyi sarp drdmz Berberilerden haber alm geliyorlar. Oru Reis durdu. Salih, aslann dnen gzlerinden korkarak, yava yava geriledi. Fakat Oru Reis, birden kendine geldi. Korsanlarn kafas, gc o idi. OT ylamazd. Deniz kenarna doru dnd. Bakt, bakt, sonra Anriko'ya dnd: - Olum, abuk Reislere syle! Boru alsnlar. Gemilerimize binip dneceiz. Ksmette bu da varm. Fakat, Anriko, gene duruyordu. Oru Reis sordu: - Ne o?... Neye duruyorsun? - Gemilerimiz yzecek bir halde deil, Reis! Karada biz urarken gemileri bir dere iine sokmutuk. Bir aya yakn zamandr uradayz. Huyunu bilmediimiz sular ekilmi, gemiler karada kalm. Bahar gelmeden yzemezlermi. Oru Reis'in yerinde bir bakas olsayd ldrrd. Bir aa bir yukar gidip geldikten sonra: - Pekl, dedi. Gemilerin hepsine ate verin! Kazandmz mallar ve esirleri aln! Yryerek, iine yedek kuvvet koyduumuz erel hisarna ekileceiz. Tanrnn dilei byleymi. On bin spanyol'un kovalamay gze alamad Trk korsanlar, yarm saat sonra, omuzlarnda kazandklar mallar, en nde bir kolu kopuk Reisleri, Anadolu trkleri syleyerek, sanki hibir ey olmam gibi altm mil uzaktaki erel hisarna doru karadan yrye getiler. Yllardan beri stnde dolap kavga ettikleri gemileri, arkalarnda kendi ralanyle cayr cayr yanarak gkyzn batan baa kzl bir renge boyamt. Sanki bugn gkler de ayn renge boyanarak kzl sakall Barbaros Kardelere umut, gven vermek istiyordu. O, kaybn hibir ekli karsnda ylmyordu. Bir gn elbette kazanacakt. 118 / Abdullah Z\ya Kozanolu TURGUT'A MEKTUP Kurtolu Muslihiddin Reis, Anriko'yu sonunda bir biimine getirip karsna oturtabilmiti. Fakat Anriko, ii ok olduundan, kamak istiyordu. - Brak Allahn seversen, Kurtolu!... Elencenin srasn bilmezsin. imdi iim var. Reis, karnndaki buyruklarnn, daha azndan kmadan yerine getirilmi olduunu grmek ister. - ok drlanma, otur uraya! Sana diyeceim var, zktrver. - Sen kendin yaz. - O zaman okuyabilmeleri iin benim de birlikte gitmem gerek. - Ne yazdracaksn? - Turgut'a mektup... Kurtolu syledi, Anriko yazmaya balad: "Kardeim, can yoldam, ba belm Turgut Reis'e: Anriko "bel" szne parmak bast: - mdi, bu bel szne kzar, yazmam. - Yaz, yahu! - Yazmam dedik ya. sorgu suale gelince "ben sylemedim, Anriko yazd" der, iin iinden syrlrsn. - Pekl, belsz yaz. "Bizden ayrldktan sonra Oru ve Hzr Reis tekrar on para gemi donatp Becaye seferine kmlar. nce yol zerinde Frenklerin Ceycil dedii erel hisarn sarp almlar, iinde

olanlar kesmiler. Arkadan Becaye kalesine varp, kan dkp, top karmlar. Tara kalesini sarp, drdnc gn ele geirmiler. Bundan sonra Oru Gazi dalga geip, kendisiyle kaleyi saran yirmi bin Berberi'ye kale mallarn yama ettirmi. Onlar da kazan mallarn alnca srra kadem basmlar. Bu esnada kfir donanmas gelip hisara asker dknce yoldalarmz kuruda kalan ketilerini18 yz-dremediklerinden, aresiz atee verip karadan Ceycil hisarna gelmiler. Oru Reis handa kalm. Ben Hzr Reis'i Tunus'ta buldum. 18 Gemilerini. Trk Korsanlar, / 119 geis, drt yeni gemi satn almt. Kendi yirmi drt oturak kadrgas da sa ve salim olduundan, birlikte sefere ktk. Ceneviz burnunda buday ykl sekiz para grp, Hzr Reis sancan ekip kendisini tantnca kavgaya girmeyi gze alamayarak aman dileyip gemileri verdiler. Ordan dnp gelirken on iki paraya rast gelip yabanc mal saylmaz diyerek onlar da aldk. Bunlar uha ykl idi. Reis, bunlar benimle Tunus'a gnderip, kendisi, aas Baba Oru'un yanna gitti. imdi ben Tunus'taym. Cmlemiz shhat ve afiyette olup Aydn Reis selm eder..." - Mektubu ksa kestik, Reis. - Niin, daha yazacak ne var? - Haberin yok mu? Oru Reis, Cezayir'i almaya gider... - Yok, deme yahu!... - yleyse bilmi olasn, bunu da ben yazyorum. Anriko, "Aydn Reis selm eder" cmlesini yalad, u satrlar kam kalemini czrdatarak mektuba ekledi: "imdi rendiimize gre, Oru Reis Cezayir'e gitmi. Senin de bildiin gibi spanyollar, Cezayir kalesi karsndaki adack zerinde bulunan kaleye yapp ehir halkn dar limann iine esir edip kapayarak elleri altnda tutarlard. Cezayirliler aresiz kalp onlara senede bir miktar vergi verirlerdi. spanyollarn dil ve eli altnda yaamak canlarna tak edince Oru Reis'e mektup ilettiler, yardma ardlar. Mektup Ceycil'e varp okundukta, Oru Reis gaza kaydna dp, Ceycil hisarna kardei Hzr' koyup Cezayir'e gitti.19 Bunu da yle bilmi olasn. Baki, Aydn Reis selm eder. Anriko Khya selm eder. Btn leventler selm eder. Sen gibi bir kahraman korsana Cenabhaktan zafer dilenirler." "Tahriren f evhir-i ehr-i reb'1-hir sene-i erbain ve isneyn vetes'amie".20 Mektup, denize alan korsanlarla Turgut'a gnderilirken, Cezayir'den "aceledir" kaydyle ve gizli olarak gelen bir buyrukla Anriko Cezayir'e, Oru Reis'in yanna arlyordu. Bylece, Turgut Reis'e bildirdii yeni kavgaya Anriko'nun kendisi de karm oluyordu. 1" Katip elebi'den aynen. 20 Tarihleri Arapa atarlard. 120 / Abdullah Ziya Kozanolu SALH RES - Vay, sen misin Salih? Yaman tilkisin! - Ooo... Ho geldin, benim sevgili sansarm! Anriko ile Salih Reis, Cezayir limannda karlanca, birbirlerine sarldlar. Anriko, merakla sordu: - Reis beni niin buraya aldrd? Salih, gzn krpt: - Gene gzdesin, koca gvur. Yaplacak kurnazca bir i var. Reis tilkileri beenmiyor, tavuklar boacak sansar aryor. Haydi, imdi yryelim. Reis, seni bekler. Sokaklarda yerli Berberiler, kavuklu Trkleri akn ve alklayan baklaryle szyor, durup yol veriyorlard. Anriko, kuruntu iinde sordu: - Buraya hi uramadan m girdiniz? - Pek yle bildiin gibi deil... spanyollar, Endls Mslman-larn spanya adasndan kovduktan sonra arkalarndan buraya gelmiler, liman kapayan bu ada zerindeki kaleyi yapmlar. Sonra ierisine top koymular. Senin anlayacan, limann azn tkamlar. Cezayirlilerin korsanlk etmelerine engel olmular, Halbuki bu mbareklerin bizim gibi korsanlktan baka ekmek kazanacak bir zanaatlar yok. Gemileri byle kumsallar stnde yatmaktan rdke, arda alk alm yrm. Balarna, yakn kabile beylerinden eyh Selim'i getirmiler ama para etmemi. imdi bizim Reis'i ardlar, Sultan yaptlar. - Ne diye? - spanyollar mallarna, rzlarna saldryorlar, rahat vermiyorlar. Hatta camilerde ezan okunsa, topla minarelerini ykyorlarm-Onlar kurtaralm diye... Reis de, bu ar zerine kalkt geldi.

- spanyollar Reis'i grnce ne yaptlar? - Hadlerine mi dm? Kollarmz sallaya sallaya sara girdik. El stnde geziyoruz... Kolay deil baba, Oru Reis'in leventleriyiz! Ardmzda, buday tarlas gibi her gn yeni bir aslan karan, koca Anadolu var. Trk Korsanlar / 121 - Canm, sen laf dolatrdn. Hani, niin beni ardnz syleyecektin. - Patlama! te Reis'in oturduu saray bu... Bak, yaklayoruz. Kapsnda yalnkl iki levent duruyor. Grdn m? Artk Reis'e eskisi gibi, korsan selm akma. Sultan oldu, ama Reis hl baba..- O. aldrmaz. Yalnz biz Sultanmz bilelim, evremize de gsterelim... Biz sayalm ki yabanclar da saysn. Sarayn kapsndan birok kimseler girip kyor, kapnn nnde iki levent gslerini iirmi, nbet bekliyorlar, tandklarna destur veriyorlard. Anriko sordu: - Limanda on alt ektirme vard. inde ne kadar yoldamz var? - On alt bin! - l... gerekirse, Cezayir'in bir bandan girer, br bandan karz. Kapdaki nbetiler, Salih Reis'in geldiini grnce, kalabal dattlar, yol atlar, selm durdular. ki yolda, kalabaln arasndan geip, artk herkesin Cezayir sultan bilip sayd, fakat korsanlarn hl babas olan Oru Reis'in katna ktlar. Reis'in karsnda drt-be yerli Berberi eyh, ellerini birbirine balamlar, secde edip kalkarak yalvaryorlardi: - Yksek ve temiz kalbinize sndk. Kfirin liman azna kurduu kaleyi ancak sizin gibi bir kahraman ykp alabilir. Endls'ten kurtardnz kardelerimiz gibi bizi de kurtarn. Oru Reis, cevap veriyordu: - Biz yapacamz ii biliriz. imdilik, top atan, yol kesen yok... Rahatnza baknz. Elbet saati gelir, kale de alnr. Kabile Reisleri ricalarn tekrarlyorlard: - Hi olmazsa, kalenin komutanna bir haber gnderseydiniz, bundan byle bu yerlerin sizin kanadnz altna sndn bilmi olsa... Oru Reis'in can skld: 122 / Abdullah Zya Kozanolu - Haber gnderdik... Ne dostasna, ne de dmanca, zorlayarak yapacamz konumalarn kendisine kr etmeyeceini bildirdi. Kavga etmek gerek... Elbet bunun da zaman gelir. Kavga gnn brakn, kavgay yapacak olanlar sesin... Oru Reis ayakta idi. Szlerini bitirince arkasn dnd. Bylece, konumasnn bittiini anlatm oluyordu. Berberi beyleri geri geri yryerek kp gittiler. Oru Reis, Anriko'nun geldiini gz ucuyle grmt. Yava, fakat kesin bir sesle buyurdu: - Herkes darya ksn! Odada bulunan yerli Berberiler, eyhlerinin arkasndan teker teker darya ktlar. Oru Reis, Salih ve Anriko kar karya kaldlar. Reis'in arkasndan, altn srma ilemeli, kzl bir cepken, o-nun stnde de bir kaplan gocuu vard. Belindeki kamalar, tabancalar altn ve yakut ilemeliydi. Bir kede bir ressam yerlemi, Reis'in bu klkta resmini yapmaya alyordu. Yoksul ressam bu tablonun 400 yl sonra Paris'te Luvr Mzesi'nin eref salonunu ssleyeceini aklna bile getirmiyordu. - Ho geldin, Anriko! dedi. - Allah mrler versin, kahraman sultanm! - Oturun yle... Salih- ile Anriko, yan yana, bada kurup oturdular. Oru Reis bir sre onlara bakt. Sonra, - Beni ldrmek istiyorlar, dedi. Salih Reis ile Anriko, yldrmla vurulmua dndler. Anriko, bu beklenmedik szden arm, kekelemeye balamt. Salih Reis: - Sana kalkacak el nce bizef arpar Reis! diye bard. Byle bir eyi ancak deliler aklna getirebilir. Oru Reis, ban sallad: - Beni ldrmek istiyorlar. - Hepimiz urunuza can, ba veririz, Reis! Sana vuracak el nasl yaklar?

Trk Korsanlar / 123 - Cannz daha nemli bir kavgada verirsiniz. imdi beni dinleyin! Salih ile Anriko, gzlerini ona diktiler. Reis yreklerine kadar ileyen keskin baklaryle onlar szyordu: - Beni siz kurtaracaksnz, dedi. Ben sizin zeknza ve eytana ta kartacak kadar yaman olan kurnazlnza gveneceim. Bir ie girdik, deniz korsanlndan kara sultanlna dtk. Artk kl elde saldrmayacaklar iin, bir kanck silhla arkadan vuracaklar. Korsan kavgas bitti. Sultanlarn kahpe silhlan iliyor. Siz beni, silhlara kar koruyacaksnz. - Allah mrler versin, Reis! - imdi ikinize de bir daha buraya girmek yok... Klnz deitirip yerlilerin arasna karacaksnz. Her akam bir adamm gelip sizi grecek. Ne yaptnz ona her gn bildireceksiniz. Yapacanz ii syleyeyim: Burada, demin en nde duran sska, kuru bir adam vard. Gemi zincir atar gibi takr takr konuuyordu: - Evet, Reis! - Ona bni Sarralardan Halit derler. Bu herifler, bizi buraya kendilerini kurtarmaya deil, aylkl rgat gibi yanlarnda altrmaya armlar. "Size para verelim, spanyollar kovunuz! Ondan sonra brakn, halk, biz soyup soana evirelim diyorlar. Bilmezler ki bizim tek bir kaptanmz bile, onlardan zengindir. Ahlkszlk bu keratalarda; dedikodu, ktlk bu heriflerde; birbirlerinin canna, malna, rzna gz dikmek bunlarda... Kaleyi canmz pahasna aldktan sonra ellerine verip gideceimizi, yahut bizi kendi ahlkszlklarna altracaklarn sanyorlar. Hep kaleyi bir an nce almamz iin zorluyorlar. Canmz bu uurda yok olacak. - Allah saklasn, Reis! - Neyse, uzun szn ksas... Benim anladm, bu herifler, bana kar bir tuzak kuruyorlar. Amalarna kavuunca, bizi arkadan vuracaklar. Cezayir beyliini tekrar ele alacaklar. Siz bu iin arkasna dp bana haber salacaksnz. Ben ikinizi de bilirim, ikinize de inanrm. Salih'le Anriko, sevinli baklarla, birbirlerine baktlar. 124 / Abdullah Ziya Kozanolu Oru Reis devam etti: - bni Sarra Halit, Develi mahallesi denilen yerde oturur, dedi. te yerini haber veriyorum. Artk gerisi size der... Oru Reis, ayaa kalkmt. Odann iinde bir ileri bir geri yryordu. Bir aralk, aklna yeni bir ey gelmi gibi, durdu: - Ha, unu syleyeyim: ehrin hakimi eyh Salih de bu iin iinde! dedi. Artk konumuyordu. Salih ile Anriko da ayaklanmlard. Darya kmak iin Oru Reis'in iznini bekliyorlard. Odann iinde sinirli admlarla yrmekte olan Oru Reis, birdenbire, Anriko'nun nnde durdu: - Bana bak, elebi! diye bard. Anriko, Reis'in byle sert bir buyruuna alm deildi. ard: - Buyur, Reis! diye kekeledi. Oru Reis, ayn sert davranla sordu: - Senin adn neydi? Anriko, bu soru karsnda, bsbtn ard: - Anriko deil miydi, sultanm? diyebildi. - Bu bir gvur ad... Senin bu ad deitirmen gerek... Kpek arr gibi gln bir adn var, diyorlar. - Emredersiniz, Reis! - Bu i emirle olmaz, kendiliinden yapmalsn. - Ba stne, Reis! - Bizim dinimizi, ahlkmz, adetlerimizi grdn. Sizinkilerin de yaptn gryorsun. Zaten drt dinin de temeli birdir. Yeter ki Allah' tansnlar. - Nasl olur, Reis? Bizim peygamberimiz Hazreti sa, sizinki Muhammed, Yahudilerinki Musa... Adm deitireyim, ama... - Yok, sana zorla slm ol diyen yok. stersen... Bizde her ey istekledir. Sadece unu syleyeyim ki biz, Hazreti sa'y da peygamber olarak tanrz. - Tananz, bize kfir demezsiniz. Trk Korsanlar / 125

_ O sz cahil szdr. Biz Hazreti Meryem'i de biliriz. Kitabmz Kur'an'da Hazreti Meryem iin koca bir sure var, fakat sizin kitapta bizimkiler yazl deildir. - Bunu bilmiyordum. - Aralarnda onlardan baka ad, baka imanla dolarken leventlere sz geiremezsin. Hem Hristiyanlkta ne bulmusun ki?... Grmyor musun? sa'nn mmetleri Katolik, Protestan, Ortodoks diye birbirlerini ldryorlar. - Hazreti sa kan dklmesini; kurban kan bile aktlmasn sevmez. "Sana bir tokat atana br yanan evir" demitir. Hristiyan dini acma dinidir. - Ne diye br yanan evirtiyor? - Dmann iyilikle utandrmak... - Zoru ne? - Dmann iyilikle utandrmak... - Gln bir utandrma yolu... lk tokad atncaya kadar utanmayan elolu, br yanan da evirdiini grrse... Anriko, telland: - Tokat atmaz, dedi. - Evet, belki atmaz, ama srverir. Bak, Hazreti Muhammed ne der! - Sen de ona vur mu, der? - Daha salam... Tokad yemeden nce yanana zrh kapla, dman yaklarken, sen ondan nce davran, tokad yaptr, der. - Peki, bu Araplar sonra neden byle bozuldu yleyse?... - Bir kere bunlar Arap deil. Arapa konuan, sonradan slm olmu Berberiler, Msrllar, Suriyeliler. Arabi da orab da. Ktlklerden milletler deil, Mslmanlk yolunda gideceklerine, peygamberimizin zoruyle girdikleri insanlk yolundan vazgeip tekrar miskinlik yoluna gidenler sorumlu. - Siz Trkler, peygamberinizin yolundasnz ve onu ok seviyorsunuz. 126 / Abdullah Zya Kozanolu - Bir gn bu sevgiden ayrlrsak, biz de gerek dini brakp yo-bazlarsak biz de onlar gibi keriz. Gel sen de bizden ol! Anriko, "Olaym m?" diye gzleriyle Salih Reise sordu. Salih Reis, bu gvuru Mslman etmeyi oktan beri aklndan geiriyordu. Fakat arkadal bozmaktan ekindii iin, damdan der gibi, isteyememiti. Kendisinin uzun zamandan beri yapmak istedii eyin imdi, Oru Reis'in diliyle bir rpda yapldn grnce, sevindi. Oru Reis'i destekledi: - yle ya!... Ben bir sarkl hocadan duydum: Aslnda hep dinler birmi. Sonradan hocalarla papazlar, kendilerine ekmek ksn diye, ayrmlar. Haydi be Anriko, uzun etme... Gel, adn deitir, bir kelime-i ehadet getir de bize karde ol! Anriko, yutkunarak nne bakyordu. Sonunda elini uzatt: - Herkesin iindeki peygamber kim olursa olsun, Allah bir ol-' duktan ve biz de korsanlktan Allah'a kulluk etmeye vakit bulmadktan sonra... Koy ki Mslman olmuum, Hazreti sa bu alveriten pek fazla bir ey kaybetmeyecek, dedi. Adn Sansar Hseyin koydular. * * * Salih'le Anriko, bni Sarra Halit'in evinin arkasn gren bir hana yerlemilerdi. Salih, birka dakika, bni Sarra Halit'in yalnz arka duvarlar gzken evine bakt, sonra: - Baka yapacak i yok, dedi. Bir pundunu kollayp ieriye sallanacaz. Yalnz, bana kalrsa, birka gn diimizi skalm. Evin, yle pencerelerden olsun i blmn, yolunu, merdivenini filan kavrayalm. Sonra bir yanl i yaparz, ki tavan arasnda dolatklarn grdm sanlar bile halimize glerler. - Sen bilirsin, Salih. Tilki, sansardan iyi dnr. Salih kzd: - Ama sansar da boazna bir yapt m zavall pilici, yallah br dnyaya... ki arkada, geceyi erken yatp uyumak suretiyle geirdiler. Anriko, yol yorgunluunu kard Ertesi gn, sabahtan akama kadar Trk Korsanlar / 127 pencerenin kenarnda hurma, fstk yiyerek, bekleip dolaarak vakit geirdiler. Fakat ancak evin orta penceresi nnden bir merdiven getiini renebildiler. Baka hibir ey grnmyor, teki kafesler de almyordu.

Birka gn daha byle fndk, fstk, hurma yemekle geti. Sansar Hseyin ile Salih Reis, mide fesadna uradlar. Sonunda, drdnc gnn akam, sular iyice karardktan sonra, Salih Reis ile Sansar Hseyin, nceden hazrladklar bir ipi odalarnn penceresinden darya sarkttlar. Gece vakti merdivenden inip gze arpmak istemiyorlard. nce Salih Reis, belindeki hanerin yerinde olup olmadn yokladktan sonra, ipe tutunup kayarak aaya indi. Arkasndan Sansar Hseyin salland. ki kafadar, bacaklar yere dedikten sonra, ayaklarnn ucuna basarak yrmeye baladlar. Yerini iyice belledikleri konan bahe kapsnn nne geldiler. Kapy baklaryle ap girdiler. Sabaha kadar orada kaldlar*. Gn doarken konaktan kmlar, Oru Reis'in oturduu sarayn nnde bitivermilerdi. Kapnn nndeki iki nbeti, onlar selmlad. ki arkada ieriye girdiler. Herkes uyuyordu. Sansar, Salih Reis'e sordu: - Uyandralm m? - Reis'i mi? - Elbette... Ahaby deil ya, Reis'i uyandracaz. - Kzmaz m dersin? - Ne diye kzsn? in akaya gelir taraf var m? Yukarya ktlar. Oru Reis'in yatt odann kapsnda iki nbeti daha duruyordu. Salih Reis, kapy itip ieriye girdi. Oru Reis, grlty duymu, yatandan dorulmutu: - Ne haber?... Ne de abuk i bitiriyorsunuz, dedi, tamam m? - Hazreti Muhammed, "nce siz vurun" demiti ya... Sansar Hseyin, bu szleri sylerken, baardklar iten sevin duyduklarn da bildirmi oluyordu. 128 / Abdullah Z\ya Kozanolu Reis, kalkmt. Mein gmlei de arkasna takarak giyinmesini bitirdikten sonra sedire kt: - Neler rendiniz, syleyiniz bakalm? Hazreti Muhammed kimi vurmanz emrediyor? - Aldanmamsnz, Reis! Vurulacak yeri siz de biliyordunuz. Bu cevap, "Evet, sizi ldreceklerdi" anlamna da geliyordu. Reis, karsnda hi kmldamadan duran arkadalanna bakt. Ayn zamanda sa eliyle, kesik kolundan sarkan elbisesinin yenini dzeltti: - Anlatnz yleyse, dedi. Salih Reis anlatt: - Konan iine girip kapdan gzetledik. Odada, Cezayir'de aalk ve beylik edip halk kle diye kullanan Berberi aalarnn hemen yars toplanmt. Ba kede sarn hakimi Salim bni mer vard. Hepsi de bir halka gibi yere bada kurmulard. Sansar ile ben... Salih, sznn bu noktasnda arkadana bakt. "Gryorsunuz ya artk onu Anriko diye armyoruz" demek istiyordu. Sonra devam etti: - Evet, Sansar ile ben, sylenen lakrdlardan hibirini karmadan dinlemeye koyulduk. Hepsi de Reis'imizi kk drmek iin sylenen bu yersiz szleri bir de bizden dinlemekle ne kar? z u ki... Salih sustu. Skld anlalyordu. Biraz nce Oru Reis ayaa kalkm, odann iinde bir aa bir yukar gezinmeye balamt. Salih Reis'in sustuunu grnce sordu: - Neye sustun? - Syleyeceim, Reis, syleyeceim. Evet, iin z u ki, bunlar sizin enayi olduunuzu... Oru Reis kzacak diye bekliyorlard. Fakat Reis gld: - Aferin, ok derin grleri varm! Doru, ben enayiyimdir.^ - Aman, Reis nasl olur? Bunca ileri baaran siz denizlerin kahraman, siz korsanlarn ah, siz Avrupa'y titreten kaptan... Trk Korsanlar / 129 - Her kahraman biraz enayidir, Salih! yi kestirmiler. Sen sklma- sonra daha neymiim?... - te, szde size koltuk vermiler, szlerine kanp gelmi, onlar spanyollara kar korumusunuz. Bu iiniz bitince hemen buradan gitmeli, bu saraylar, bu kaleleri, bu ehri ve spanyollardan alnan hazineleri onlara brakmalymsnz. Bu halk, yalnz onlara hizmet edermi. - Sebep? - Babalarndan onlara kalm bjr hakm bu... "lm hak, miras helal" diyorlar.

- Eh, bana babamdan kuvvet ve cesaretten baka bir ey miras kalmad. arprz, kimin babasnn sz geerse, Cezayir'e o sultan olur. Helal olan miras ben alyor, lm olan hakk onlara brakyorum. - Cumartesi gn buray basacak, bizi gafil avlayp hepimizi ldrecekler. Bu arada, yalnz sizin iin on gnll ayrdlar. Oru Reis, gezinmeyi brakp durdu. Sa eliyle gene sol kolunun yenini dzeltti, dnd ve sordu: - Peki, siz bunu iitince ne dndnz, benim yerimde olsaydnz ne yapardnz? Tabii, enayilii artk brakacaksnz. ki arkada, bu soru karsnda, akn akn birbirlerine baktlar. Sessizlii nce Sansar bozdu: - Hazreti sa'ya gre mi, Hazreti Muhammed'e gre mi, hkm vereceiz! Salih Reis, kalarn att: - Hazreti Muhammed, ldrlmemek iin, ilkin kendisi vururdu. Oru Reis, iki arkadann szlerini dinledikten sonra: - yi, dedi. Karar siz verdiniz. Cezalarn grecekler yleyse... Ben onlardan nce vuracam. - Heriflerin baskn yapacaklar gn hazrlanr, hibir eyden haberimiz yokmu gibi gelmelerini bekleriz. - Olmaz ey deil. 130 / Abdullah Ziya Kozanolu Sansar mrldand: - Aklma bir ey geldi ama Reis! Bilmem, Hazreti Muhammed ne der? - Syle! - Yarn cumadr. - Evet! - Bunlarn hepsi de camida cuma namaznda toplanacaklar. - Evet, sonra?.. - Camiyi sarp hepsini yakalarsak hem masum asker ve kullarn kan dklmemi olur, hem hibiri kaamaz. Asl nden vurmak buna derler. - Gzel dncen var. Aferin Sansar, gzme girdin. avlanmaya gelince, sansar gibi kafan iliyor. Yalnz, haber verin, leventler hazrlansnlar. Her cuma olduu gibi camiye gitsinler. Namaz bitince ben iaret veririm. O zaman hep birden atlrlar, herifleri kskvrak balarlar. Bu iten sonra adamlar bir yoklarz. yle kr krne yzlerce Mslman canna kymak doru deildir. Belki ilerinde bu ite gnah olmayanlar da vardr. Onlar balarz. Cuma geldi. Vakit le oldu. Babadan kalma beyliklerini elden karmamak iin, kendilerini ve beyliklerini iki kere spanyollarn elinden kurtaran Oru gibi bir kahraman ldrerek, sonunda memleketlerini, iindeki kardeleriyle birlikte din dmanlaryle paylamay bile gze alan Berberi beyleri gelip toplandlar. Cami gittike kalabalklat. Bu srada leventler de sanki sofuluklar tutmu gibi, teker teker ieriye geliyor beylerin aralarnda birer ikier bada kurup oturuyorlard. Ayn zamanda, Salih Reis ile artk Mslman olan Sansar Hseyin de eyh Salih'i bir tesadf eseriy-mi gibi, aralarna alp oturdular. Mezzin minareye kt. Ezan okumaya balad. O dakikada, Oru Reis, kapnn nnde grnd. Yannda Aydn Reis ile birka levent vard. Sakin bir halde geip bir keye meldiler. Trk Korsanlar / 131 Cezayir beyleri, ertesi gn yapacaklar basknn ryasna dalalar, gya ok seviyorlarm gibi srtk baklanyle Trklere irin grnmeye alp duruyorlard. Namaz balad. Bir drlt kmadan tamamland. Fakat son rekat klnp saa sola selm verilir verilmez, Oru Reis ayaa kalkt. Byle bir yerde. Allah'n evinde hi duyulmam sert ve yksek bir sesle ksa bir buyruk verdi: - Balayn u keratalar! Cezayirliler, ardan geerken, .Oru Reis'i her zaman tatl, sakin grmeye almlard. Fakat o, imdi birdenbire deimiti. Yznde yeni bir uraa girmek zere dman kadrgalanna atlad zamanki korkun hal belirmiti. Yerli beyler ardlar, sapsan kesildiler. Verilen buyruu ilk kez yerine getiren Sansar Hseyin oldu. Bir an iinde bandaki sar karm, bir ip gibi kullanarak Sa-lim'in zerine atlm kmldamasna bile meydan vermeden, herifi kskvrak balayvermiti.

Oru Reis'in ayaa kalkp, sert bir durula: "Balayn u keratalar!" buyruunu vermesinin zerinden ba dakika gememiti ki, mimlenen beylerin en azllar balanmt. brleri de, kaplar nceden leventler tarafndan tutulmu olan caminin iinde, yarm ay biiminde bada kuran Trk korsanlar arasnda sarlp kalvermilerdi. Leventler, ellerinde yataanlar, kalar atk, baklar donuk, Reis'lerinin: - Vurun! buyruunu bekliyorlard. Fakat Oru Reis, bu buyruu vermedi. Yava yava minbere kt. Ar, oturakl bir sesle: - Ey mslmanlar! diye balad. Bir Tanr evi olan u kutsal yerde yapm olduumuz hareketten dolay, nce Cenabhakk'n kudsiyet ve merhametine snrz. Biz bu olaylarn olmasn hi istemedik. Fakat iinizde bulunan memleket sevgisinden uzak, din kardeliinden habersiz, tek amalar hl yoksul halk ezmek olan bir topluluk, beni ldrmeye karar verdi. 132 / Abdulhh.Ziva Kozaholu uradan buradan, bu suu irkin grdn belirtir, birka m- . rlt iitildi. Fakat Reis'in gr sesi, hibir eyi dinlemeden devam ediyordu: - Bana kar kurulan tuzaklar nasl duydum bilir misiniz? Her eyi gren iki arkadam var. Yanlmayacak kadar ak grl, hi kimseyi de iyi bilmeden sulandrmayacak kadar drst, temiz vicdanl iki arkada. Baz hainler de arkadalarmn kan pahasna, kfirleri buradan kovmam isteyenler, yalvaranlar, yarn beni ldrmek istiyorlar. Benim, Trk korsanlarnn kan pahasna kazandn! bu yurdun bana gemek istiyorlar. Bu olaylar renen ve bana bildiren arkadalarm burada... Kendilerini grmek ister misiniz? Baknz! Baba Oru, Salih ile Sansar' gsteriyordu. Btn baklar iki arkadaa dnd. Onlar utanga iki okul ocuu gibi, gzlerini nlerine dikmiler, kprdamadan duruyorlard. Bata eyh Salih ile bni Sarra olmak zere btn hainler sapsar kesildiler. Korkudan titriyorlard. Oru Reis, szne devam etti: - Size, hepimizi gren ve yaptklarmz kendi terazisinde len Cenabhakk'n huzurunda soruyorum: Bu iki arkadam yalan m sylyorlar? Bu kadar insan arasndan bir kabaday kp "hayr!" diyemedi. Caminin iinde bir t kmyordu. Berberi eyhleri, balarna gelecei dnerek, nlerine bakyorlard. Reis bir dakika hainleri szdkten sonra, ban kaldrd. Grleyen bir sesle devam etti: - Susan sulanandr, derler. yleyse sulularn idam edileceklerini size bildiriyorum. Kaplar anz! nce Salih ile Hseyin ksnlar, sonra ieride bulunanlar kacak. Bunlarn arasnda Salih ile Hseyin'in gsterdikleri adamlarn kafalarn aln! nk bu adamlar dn gece, bugn beni ldrmek iin sz birlii eden alaklardr. lk nce eyh Salim karld; Salih Reis'in kk bir iareti zerine, iri vcutlu bir levent, stne atld, kafasndan tuttu. Kh-cyle bir vuruta, bu sersem kafay gvdesinden ayrd. Bunu, teki hainlerin teker teker cezalarn grmeleri izledi. Trk Korsanlar / 133 ANRKO'NUN KNC VAFTZ Kardinal Eskicin'in byk emekler harcayp meydana getirdii "Giriarmada"21 Amiral Don Diyego d Verra'nn komutas altnda ilerliyordu. spanyollar Oru Reis denilen bir Trk korsannn ufack bir tekneden yalnz bilgi ve cesaretine dayanarak ksa bir zamanda koca bir Cezayir sultanlna ykselmesini ekemiyorlar, bu donanma ile korkun korsann nasl olsa stesinden geleceklerine inanyorlard. Gemi iinde herkes ok sevinli idi. Byk savan kazancn pein kutluyor, erefine iiyor, zplyor oynuyorlard. Donanma imdi, Berberiyye kylarn sancak ynne alm ilerliyordu. 40 para ektirmeleri, 140 para perkendeleri vard. Bu byk filoda uran btn inceliini bildiini sanan zrhlara brnm on be bin spanyol eri bulunuyordu. - Denizde bir sandal var! Btn bu saydmz gemilerden yzlerce ba kpetelere t. Denizde alkana alkana ilerleyen bir sandal grdler. indeki' adam elleriyle, kollaryle kendilerine bir eyler anlatmak istiyordu. spanyollar birbirleriyle az akasna giritiler: - Bu kim olabilir?. - Belki bir melikedir. Bu sava nasl kazanacaimz grmek iin sava yldz Merih'ten dmtr. - Belki de kazaya uram bir Rodos valyesi...

- Ne kazas canm?... Grmyo musunuz, deniz stliman.. Ka gndr frtna grdn m?... Ortada kavga artklar da yok... - yleyse bir forsa kakndr. - Kat belli, ama denizde ok kalp akln da karmamsa... - Bakalm hangi ulustan? Bu srada sandal, kendisine gsterilen yoldan Amiral gemisine yanam ve iinden sa sakalna kark, paavralara sarlm bir adam km, doruca Amiralin yanna gtrlmt. 21 Gria armada = Byk donanma. 134 / Abdullah Ziya Kozanolu Don Diyego d Verra, evresini saran marur bakl valyelerin ortasnda btn gsteri ve grkemiyle oturuyordu. Karsndaki adamn bir Hristiyan olduunu ilk bakta anlad: - Nereden geliyorsun, Mesih'in kulu? diye sofdu. Bitkin yolcu gzlerini aarak, inler gibi bir sesle cevap verdi: - Trk korsan Barbaros'un forsasndan senyr! Her azdan aknlk ve alkla kark bir ses kt. ap kalmlard. nk bu adam, Barbaros'un forsasndan kamt. Kim bilir ne uralar grm, ne korkun hikyeler duymutu? Amiral karsnda duran adam bir sre szdkten sonra sordu: - Ne zaman tutsak oldun? - Oru Barbaros, Papa kinci Julyus cenaplarnn iki gale ru-vayyalini vurduu zaman ben de bu gemilerin iinde idim. Kitabmzn banda anlattmz bu uratan sonra Oru Reis Hristiyan yurtlarnda o kadar byk bir n kazanmt ki, olay hatrlayan valyeler yabanc yolcuya daha ok sokuldular. - Demek o ura batan sona kadar grdn? - Evet, batan sonuna kadar... - Bu ii bir insan baaramaz. Bir krlang, iki gale ruvayyale nasl sancak indirtir? Bu, bir masala benziyor. - eytanlnn, ayn zamanda korkmazl, gc ve soukkanllnn yardm ile korsan, bu ii baard. - Pki, sen nasl katn? - Yava yava bana inanmaya baladlar. Kendi limanlarndan birine vardk m, beni az ok ba bo brakrlard. Cezayir'e yerletikleri zaman bundan yararlandm. Bir sandal buldum, atlayarak denize aldm. - Peki, imdi Barbaros ne haldedir? - Cezayir'de bulunuyor. Yerli beyleri bir camiye kapatarak cezalandrd gnden beri Cezayir'in, Tunus'un, Fas'n sultandr. Kendi adna para bastrd. Cami yaptrd. - simsiz kk bir korsan ksa zamanda nasl bir sultan olur? Trk Korsanlar / 135 - Trklerde bilen, alan, vuran kazanr. Hi kimseye babasndan bir ey kalmaz. Herkes ansnda, deerinde varsa amacna kavuur. Sultan olur, has olur, dervi olur, dilenci olur. Bunlar da beceremezse kepaze olur, geberir gider. - Senin adn ne? - Anriko. Armadann komutan gzlerini aarak: - Ha, diye mrldand. Aldanmyorsam, Papa cenaplarnn eski yaveri ve stanbul balyozu... Yabanc yolcu, tannm olmaktan skld- Evet efendimiz diye kekeledi. Denizin ortasnda kk bir sandal iinde yalnz bulunan bu yolcu, Anriko, yeni adiyle Sansar Hseyin'di. Amiral, Barbarossa'y yakndan grmek erefini kazanm olan bu kahraman, balyoz eskisini yanna oturur. Bir sefer, bir amiralle denk saylrd. Anriko: - Oru Reis, dedi, donanmanzn tam iki gn sonra sabaha kar Cezayir'e varacan bilmektedir. Bu hesaba gre hazrland. lerini, erlerini dzeltti. Amiral, bu aklamay duyar duymaz korkun bir kfr savurdu: - eytan boynuzu kendi kursan delsin! te bu kt... Biz onu uykuda bastracak, bize casusluk eden bni Haldun'un askeriyle bizim askerimiz arasnda eziverecektik. Anlalyor ki

bu olmayacak. Fakat., kreklere aslarak Barbarossa'nn nne bizi bekledii gnden daha nce varsak... Anszn suyunu karsak... Anriko, bu yeni, kt ura plann (!?) kesinlikle beenmedi. - Aman senyr, siz bu Trkleri bilmiyorsunuz! Eer bir gn sonra balayacak ura bekleyerek uyuduklarn sanyorsanz aldanrsnz. - Peki ne yapalm? Uyumuyorlar, bizi bekliyorlar diye vaz m geelim? 136 / Abdullah Ziya Kozanolu - Bence, Cezayir'e bir gn nce varmak iin uramaktansa, birka gn ge varmak daha iyidir. - O da neden sanki?... Daha iyi toplansnlar diye mi? - Yok, efendimiz, yok... Sizi bekledikleri gnde gremezlerse Trklerin hzlar krlr, hevesleri azalr. Belki de bu uratan vaz getiinizi dnrler, elenceye dalarlar. Aldklar haberin yanl olduunu sanrlar. Siz, Trkleri bilmezsiniz. Hibir ulus bir ie onlar gibi drt elle sarlp balayamaz. Fakat bir iin sonunu da grmediler mi onlar gibi hemen baka ie dmen kran da bulunmaz. Casuslar aldanm sanrlar. - Yani diremezler mi? Kararsz mdrlar? - Tamam, efendimiz! ok iyi buldunuz, kararszdlar. Hemen boanrlar. Krk yllk karlarn bile, canlar sklnca, "bo ol!" der, p diye boarlar. Bu szler Amiralin houna gitti. Kahkahay bast: - Bak bu, doru bir dnce... Bir-iki gn ge kalmaktan bir ey kmaz. Hem dostumuz olan Berberiler de belki gecikmilerdir. Bylece, Trklerin iki ate arasnda kalmalar daha hesapl bir gne rastlayacak. Katolik mezhebinde boanmak olmadna gre biz gevemeyiz. Anriko, spanyol donanmas komutannn bu son dncesini pek beendi: - Evet, Amiral hazretleri, evet... Bu ok doru bir dncedir. Ge gitmekle dostumuz Berberilerin ura yerine yetimelerini de garantiye alm oluruz. Amiral, adamlarna dnd: - Sen de bize anlat bakalm yahu, u Barbarossa denilen korsan nasl adamdr? Bana kalrsa kendini beenmi, kyc, kan dkc bir serseri olacak... - Elbette efendimiz, elbette... Bir Avrupal amiralde bulunan soyluluun kyden yetime bir Trk korsannda bulunacan nasl dnebilirsiniz? yle bir gznzn nne getirin. "Kpkrmz salar... Kavga gelip att m, bu salar ve byklar bir kirpi gibi diken Trk Korsanlar / 137 diken olur... ri bir gvde, her Trk komutannda olduu gibi, bir pehlivan gvde ve gsterii... Adam tuttu mu, tek koluyle havaya kaldrp yere alan bir fil kuvveti... Sol kolunun kesik olmasna karlk, sa eli yataanndan ayrlmaz. yle gzpek, yle atlgan ki, ilk atln hep ondan geldiini grrsnz. Kendisine yetimek, yenilmenin acsn tattrmak kimsenin harc deil... Bir aslan, demeyeceim, fakat bir kaplan nasl koyun srsnn iine girer de tek dii bile kanamadan darya karsa, o da dman gemileri arasna yle dalar, en bell yerlere sokulur. Fakat sonunda kavgadan klna bile ziyan gelmeden ktn grrsnz. Onun iin, denizde frtna, kasrga, souk, a kalmak olaan ilerdendir. Btn bunlar ho grr. Bir limanda iken bile bizim gemileri altst eden frtnalarda o, denizin ortasndadr. Dalgalardan dalgalara srayarak avn arar, bulur, paralar."22 Onun iin zerine atlmaktan korkulacak dman dnyada yoktur. Amiral, kalarn att: - Anriko! Kfir serseriyi, kutsal bir Hristiyan, bir Malta val-yesiymi gibi, gklere karyorsun. - Hayr, efendimiz, grdklerimi sylyorum. Siz de bilirsiniz ki yllarca forsasnda inlemi olan ben, bu tek dmanmza kar kalbimde kapanmaz, derin bir yara tamaktaym. Hi, Muhammed dinindeki bir korsanla Hazreti sa'nn urunda dnya zevklerinden el ekip denizlerde arpan Malta valyesi bir tutulur mu? spanyol amirali, bu "dman" kelimesini duyunca iini ekti: - Evet, dman, hem de ne dman!... Anriko, bu adam, Avrupa kylarnda yaklmadk ar, titremedik bir yrek brakmad. Oru Baba bizi korur dncesiyle, denizlerden bir Hristiyan gemisinin deil, gvercininin bile umasna gz yummuyorlar. Ah! Bu Oru'un lm bizim iin ne byk bayram olacak! Ka yan-da, bari ihtiyar m?

22 Bu satrlarn aslnda, bugnk imparatorluklarn korsanlkla kuran ngilizlerin bir tarihisi yazmtr. ven, dalkavuk bir Trk tarihisi deil, gemici bir ulusun arbal tarihisi Lane Poole. 138 / Abdullah Zya Kozanolu - Ne gezer, efendimiz?... Eceliyle lmesini beklersek, bu Trkler yz yana kadar gen ve din kaldklarndan, yanarz. Mesih bize ltfetmi de kabak gibi cesur yaratlmlar, hepsi de kavga meydanlarnda lr giderler. - Bu da yaknda geberir, yleyse... Anriko, elinde olmayarak, heyecanla yerinden doruldu. Sonra: - Fakat Hzr Barbarossa yi unutuyorsunuz dedi. Bir kr kurunla Oru Barbarossa'y ldrsek, Hzr Barbarossa aabeyinin cn almak iin deniz kylannda bir tek sa Hristiyan brakmayacaktr. Amiral kzd: - Hristiyan! Senin kalbin rm. Bir numaral Barbarossa'y ldren, iki numaraly da ldrecektir. Her eyin bir sras vardr. Anriko, tekrar ban br yana evirerek mrldand: - Haydi Hzr' da ldn grelim, bu sefer Dragut bamza bel kesilecektir. Dragut, Barbarossa Kardeler gibi, soukkanl ve arbal da deildir. Bu isim, hepsinin banda birdenbire, souk bir yelin esmesine yol at. - Evet, evet, Dragut! dediler. Yeni yetien bu levendin, Barbaros kardelerden daha korkun olaca grlyordu. Bu sefer Amiral homurdand: - Ah bu Trkler! Sanki kavga iin, vurumak iin yaratlmlar. Topraklar gya bir srtlan otladr, her gn yeni bir serseri yetitiriyor. Biri lyor, br douyor. Bunlar kavgadan baka elence bilmiyorlar m? Bunlar bu denizleri, bu ura yollarn nereden ve kimden reniyorlar? Anriko, bir dakika iin, kendini tutamayarak sylendi: - Trkler bu srtlanlar ba tac ederler, bir szleriyle can verirler, Amiral hazretleri! Trklerin gznde Oru Barbarossa ile Dragut Reis'ten daha byk, daha kutsal bir kimse yoktur. Bunlar ulusal kahraman sayar, onlarn kutsal buyruklar, onlarn bir iaretleri urunda can vermekle vnrler. Amiral, kukuland. Anriko'ya gzlerini dikti. Fakat senelerce Barbarossa'nn forsasnda krek eken bu Hristiyandan, Papa'nm Trk Korsanlar / 139 bu eskimi stanbul sefirinden kukulanmay doru bulmad. Aslnda Anriko da devirdii am grm, dorultmaya alyordu: - Amiral hazretleri! Trkleri vdm sanmaynz. Grp iittiimi dosdoru anlatmak istedim. Trkler tam spanyollara denk kavga adamdrlar. Bylece, dmanmzn gcn bilip, ona gre vurualm. - Sen, orada geen btn olaylar biliyor musun? - Evet, birounu gzmle grdm. Bir ksmn da grenlerden iittim. - Barbarossa, Cenevizli nl Andrea Dorya'ya yenilmi, doru mu? - Evet, bir kere yle bir ey oldu. Fakat sanrm, Hzr Reis birka gne kadar cn alacaktr. Oru Reis yaralanmt. Tunus'a kolunu tmar etmeye gelmiti. Hzr Barbarossa yalnzd. Fazla olarak, ektirmesiyle bizden topladklar mallan limana sokmakla urayor, bir baskn aklndan bile geirmiyordu. Tam bu srada, Cenevizlilerin yollad Andrea Dorya kageldi. Hzr Reis, gemilerini karaya ekmekte gecikmiti. Andrea Dorya, kalenin nne asker kard. Hzr Barbarossa, kr krne, dnmeden, kazanc perinlemeden atein iine atlmaz. Onda Dragut'un hrsl cesareti, Oru'un lm pahasna bile olsa, elden brakmad kabadayl yoktur. O, korsandan ok, bir krala benzer. Tunus'a ekilmeyi daha uygun buldu. Andrea Dorya da meydan bo bulunca, Barbarossa'nn kydaki gemilerini yakt. Sonra da bu zaferiyle vnl, Cenova'ya dnd. Hzr Reis, bu geri ekiliini aabeyisine duyurmak istemedi. ok kzacan biliyordu. Fakat Barbarossa, naslsa duymu. Yatanda, "yarasnn acsn almaldr!" diye baryordu. Bu arada Hzr gece gndz alt. Yeni bir donanma yapt. Leventlerini artlarn uymad gemilerinin kzakta bulunduu bir alanda atee srm ve ldrtm olsa, yerine levent koyamazd. Siz de bilirsiniz ki bir deniz eri otuz ylda, bir kara eri otuz gnde yetiir. Fakat yanan gemilerin yerine yenileri ok kolay yaplyordu. Sanrm, bu gnlerde,

Andrea Dorya'ya sataacaktr. Allahtan dilerim ki, bizi bu karlamada yaknda bulundurmasn. nk Andrea Dorya'nn sonu, her Hristiyann kalbi dayanamayacak kadar korkun bir ey olacaktr. 140 / Abdullah Ziya Kozanolu Amiral cenaplar, Anriko'nun zntsn azaltmaya alt: - Sen gam ekme! Biz onlar, Andrea Dorya'ya satamaya frsat brakmadan haklayacaz. Ha unutmadan soraym, bir de Franszlar btn donnmalarn Tunus'a gndermiler, ne oldu? Anriko, bu sefer kendini tutamad. Amiralin karsnda elinde olmayarak gld: - Efendimiz, bu saygszlm af buyurunuz, sinirlerime gem vuramadm. Sizlere ne belli deil?... Yeryznde bir kahramanlk olay grld m, Franszlar, bundan kendilerine bir pay karmak isterler ve rastgele ilerinden bir gemici bir limon kay batrsa, btn dnyaya iln ederler. imdi de kendilerinden Barbarossalar Andrea Doryalar, Vasco d Gamalar gibi deniz kahramanlar kabileceini ne sryorlar. te Hzr Barbarossa ile Oru Barba-rossa'nn an ve hretleri Franszlarn kalbini oynatm ki, "u Barbarossa Kardeleri eytann kr yanna getirip bir yenersek kim bilir ka yzyl yedi cihana zafer, diye barrz" dncesine kaplmlar. Bu amala Bizerte limanna otuz galerlik bir donanma gndermiler. Bu suretle asrlarca hayali korsan kahramanlar yaratm olacak, haklarnda destanlar yazacaklard. O srada Kurtolu Muslihidin Reis, yalnz bana orada bulunuyormu. ektirmeleri az olduundan gemileri brakarak kaleye snm. Hikyenin bu noktasnda amiral, yannda bulunan bir kardinale sordu: - Kurtolu Muslihiddin de kimdir? Bu da m yeni bir korsan? Anriko cevap verdi: - Evet, Dragut'un arkadadr. Geenlerde Plaka kayalklarndan drt bir yanlan sarl iken hep birlikte kurtulmulard. Amiralin yanndaki kahramanlardan biri sordu: - Sahi, nasl kamlar acaba? Kendilerinden duydunuz mu? Elbette sihirbaz olduklar sylentisi yalandr. Anriko, olayn i yzn bilmekle beraber, anlatmay uygun grmedi. Sadece: ~ - Hayr, duymadm dedi. Fakat,' yle sanyorum ki, baarlann zeklarna, cesaretlerine, sihirbazlklarna borludurlar. Her ne Trk Korsanlar / 141 ise.-- Biz gelelim hikyemize: Zavall Franszlar, kaleyi almak iin karaya asker karmlar. Fakat Trkler fare gibi kapana kslacak kadar korkak deillerdir. Franszlarn gevedikleri bir saatte yataanlarna sarldklar gibi kaleden darya frlamlar. Kaleden ellerinde yataan, Trklerin frladn grnce, Franszlar soluu gemilerinde almlar. Hatta gemilerinden altsni da limanda brakp kamlar. Bu olaydan ders alsalar, uslansalar ya... Ne gezer?! Bu sefer de Barbarossa'nn iinde bulunduu Halkulvaad kalesini sarmaya kalkmlar. Hzr da Franszlara istedikleri dersi vermi. Sizinkiler tas tara topladklar gibj savuup gitmiler. Amiral: - Yaman adamlar, diye mrldand. Bu Trklerin gz hibir eyden ylmyor. Anriko da: - Evet, Amiral hazretleri! Bunlar iin ura, dv kahvalt gibilerden elenceli bir itir. Kazanrlar, bayram yapmazlar; kaybederler alamazlar, zlmezler. "Artk batrdk, bir daha kalknamazlar!" dersiniz, bir de bakarsnz ki, daha byk gemilerle, daha ok ellerle, daha delicesine tekrar geliyorlar. Acaba Anriko, btn bunlar anlatmakla ne kazanmak, ne yapmak istiyordu. Bunu az sonra anlayacaz. Btn bunlar anlatrken Anriko'nun gz kapaklar yava yava kapanyordu. Amiral, yabancnn yorgun olabileceini dnd: - Siz ok yorgunsunuz. Biz sizi dnemedik, dedi. - Evet Amiralim. zin verirseniz biraz kestireceim. Amiral emretti. Anriko'y, yahut yeni ismiyle Sansar Hseyin'i bir kamaraya gtrdler. Bu srada gemiler Berberiyye kylarna iyice yaklamlar, sular yararak ilerliyorlard. Hava iyiden iyiye kararmt. Sonunda bsbtn gece oldu ve nbetilerden baka, gemilerde bulunan herkes uykuya dald. O zaman spanyol donanmasnn karsndan bir gemi geseydi, Amiral gemisinin kamaralarndan birinin lombozundan ara sra bir ya kendilinin parlayp sndn grr ve birisinin iaret vererek k yoluyle kar yakayla konutuunu anlard. Bu, Anriko idi, Kar yakada gemiden Selen kararlatrlm iaretleri bekleyen akgz de Salih Reis'ti.

142 / Abdullah Ziya Kozanolu BR ERKEK GB DVTLER Oru Reis'in evresinde, yar bellerine kadar plak kollar pazlar hizasndan krmz mendillerle balanm on iki levent, yalnkl, bekliyorlard. Yalnz Trk korsanlar tarihinde deil, dnya korsanlk tarihinde de bugn birbirine valyelikte denk iki ulusun, spanyollarla Trklerin en kanl, en korkun, fakat en anl dvleri olarak geecekti. Reis'in yaras iyi olmu, kolunu sarp korsanlarn bana gemiti. Aada, avluda ateli bir alma vard. Merdivenlerden ard kesilmeden soluk solua inip kan sayszd. Oru Reis'e iki dakikada bir, yeni haberler geliyordu. Krkpara "ektiri" ile yz krk para "barko", hepsi yz seksen gemi, son hzlaryle buraya yaklayorlar. En son gelen, btn eski haberlere u yenisini ekledi: Sansar Hseyin, hile ile yolunu bulup Amiral gemisine girdi. Bu son bildiri, bir mjde yerine geti. evrede byk bir sevin dourdu. Hatta byle zamanlarda arballn elden brakmayan Oru Reis'in bile yz gld. Bu bildiriyi getiren levendi yanna ard: - Syle bakalm bu i nasl oldu? dedi. - Sansar Hseyin bir sandala binip ald. "Barbaroslarn forsasndan katm" diye onlar aldatacakt. Elbette kandrm ki gemiye sandal aldlar. - Peki, haydi sen iine!.. Aradan yarm saat gemeden bir levent daha geldi. Bunun abuk yetimek iin brlerinden daha ok kotuu grlyordu. Bu defa Reis konumadan dayanamayp sordu: - Nereden geliyorsun? - Salih Reisten Kaptan! - Ne dedi? - nce size selm var. Sonra, u szleri syledi: "Sansar Hseyin Amiral gemisine girmi, ba tac etmiler, hatta donanmann hzn bile azalttrm. imdi gemiler buraya iki gn sonra varacak gibi hz kesmi, mizana yelkenlerini siya etmiler. Reis hazr olsun. Ben iki- saat sonra oradaym. Ura balayacak" dedi. Trk Korsanlar / 143 Oru Reis, Salih Reis'in ne demek istediini, hele bu bildiriyi Amiral gemisindeki Sansar Hseyin'den nasl aldn anlamamakla beraber, onun tarihlere "sihirbaz" diye geen aklna gvendiinden hi dnmeden yerinden kalkt. Leventler koup yataan beline taktlar. Sol kolunun boluuna doru sarkan parasn kastlar. Oru Reis gm sapl krbacn sallayarak odadan darya yrd. evresinde yirmi-otuz levent yalnkl gidiyordu. Oru Reis, bu haliyle, ok alml ve korkun bir grnteydi. Sanki kk bir da yerinden kopmu da zerine geliyormu gibi, insann yreini, bu arada bast yeri da titreten bir yry vard. Gr ve kaln sesiyle sordu: - Leventlerim hazr m? - Aleste Reis! - Neredeler? - Cezayir meydanna doru akn ettiler, orada toplanacaklar. - spanya gmenleri bizimle gelecekler mi? - O ii baarmaya Aydn Reis gitti. Gelmekte olan dmann spanyollar olduunu, hemerilerini, bakir kzlarn, ak sal anala-nn bu dmann kucanda brakarak Endls'ten buraya katklarn, kendilerini spanyollarn elinden kurtarp gemileriyle buraya tadn hatrlatp erkekliklerini, insanlklarn ateleyecek, bize yardmlarn salayacakt. Elbette bu ii baarmtr. Tam bu srada avluda dehetli bir grlt oldu. Aydn Reis'in gr sesi dehlizi nlatt: - Savulun!... Ura yoldalarmz, din kardelerimiz Endls gmenleri geliyor! Savulun!23 Bu sesin arkasndan Aydn Reis'in din ve kardelik duygulann'k-riikleyerek ardna takt Endls gmenlerinin gulgulesi geliyordu: - Allah yansur! Sultana Oru! - Felyahya Oru Reis! ^3 Afrika'nn kuzeyinde, hl Endls gmenlerinin torunlar, Trklerin sevgisini tar. Bu satrlarn yazar 1961 ylnda Mekke'de Kabe'yi tavaf ederken Trkiye Cumhuriyetinden baka

kimseye izin verilmediinden ok yalnz kalmtm. Boynum bklmt. Yanma birisi yaklat. Adm ve yurdumu sordu. stanbul deyince, "Ben de Abdullah Merake" diye alayarak boynuma sarld. 144 / Abdullah Ziya Kozanolu Palalar sakrdyor, yataanlar parlyor, Trkler Endls g-menleriyle kucaklayorlard. Endlsller, kendilerini spanyollarn elinden Oru Reis'in kurtardn unutmam, yerli Berberilerle bir-lemeyip, pelerini brakmayan spanyollara kar arpmak zere, Oru Reis'in yanna komulard. Oru Reis, ar ar leventlerin arasnda dolamakta, hepsine ayn ayr t vermekteydi. Zorlu bir at kinemesi duyuldu. Btn korsanlar sevinle bardlar: - Salih Reis geldi! - Yaasn Salih Reis! Onlar iki dman arasnda kalarak kendilerinden birka kere stn kuvvetler arasnda ezilmekten ancak ince zeksyla Salih Reis kurtarabilirdi. Bu yzden Salih atndan alnarak kucaktan kucaa, Oru Reis'in karsna getirildi. Reis, Salih'i tek koluyle barna bast: - Ne haber? Salih, palavray sevmezdi. Btn yaptklarn nemsiz bir ey-. mi gibi anlatt: - Hseyin gece bana iaret verdi. nceden nasl konuacamz prova etmitik. Her k says bir harf yerine geti. spanyollar, en az yarn akam buraya varabilecekler. Hseyin, onlar, Cezayir'e ge varmann daha elverili olacana kandrm. imdi biz hemen buraya yaklatklarn haber aldm eyhin adamlarn, onlar gelmeden, temizleyelim. Bylece, spanyollarla tek bamza kar karya kalrz. spanyollarla Berberi eyhlerinin birleip aralarnda bizi ezmek iin kurduklar planlar suya dt. Salih Reis'in ince zeks, arkada Sansar Hseyin'in kellesini koltuuna alp baard manevra yardmyle, birleik dmanlar ikiye ayrabilmiti. Kardei Hzr, "Sultan Korkut'un adamdr" diye Osmanl Padiah Yavuz Sultan Selim'le aras alnca ban alp yabanc denizlere snmak zorunda kalan, Tunus ve Berbe-riyye kylarnda tek kadrgasyle yllarca dolatktan sonra Cezayir sultanlna kadar ykselen, yalnz Trk tarihine deil, hatta btn cihan tarihine korkmazlk ve kahramanlklarn altn yazlarla Trk Korsanlar / 145 uazdrtacak olan Oru Reis, kzl salar altnda birer ate gibi parlayan gzlerini Salih'e dikti. ki korsan bir sre, byle baktlar. Onlarn gznde ne sultanlk, ne de kazandklar bu hazineler, n; ne aalk, ne paalk... Onlar korsandlar, katksz birer korsan... Gemilerini en korkun havalarda en sarp kayalklarda sektirmeye, ldrmeye, lmeye, korsanl korsanlk olsun diye yapmaya can atan iki heyecan ve macera dkn korsandlar: Tek vndkleri unvan da "Reis" szyd. Onlar, Trk leventlerinin bana babadan miras olarak gememilerdi. Atlganlklar, can yolda olular ve bilgileriyle reis olmulard. Salih, Oru Reis'in gzlerinde grd sevgi ve alk kvlcmlar nnde bir ocuk gibi kpkrmz kesilerek, ban nne edi. Oru Reis, saysz kanl kavgalara onunla birlikte girmi, pala savurmu, kanla yorulmu, kzl kll tek elini onun omzuna kuvvetle vurdu: - Var ol, Salih! Sen bir kaplan kadar cesur, bir tilki kadar kurnazsn, var ol! Yce Tanr, seni mutlu klsn. Sen Trk ilinin en erkek olusun. Yzlerce korsan, reislerinin bu szne katldlar: - Allah, Salih Reis'e alk versin!! Oru Reis, bundan sonra palasna dayanarak leventlerine dnd: - Arkadalar! Birka saat sonra uraa giriyoruz. sterim ki, yoldalarm, dmann sayca bizden stn olmasna aldrmayarak yreklerini geni, kollarn salam tutsunlar. Korsanlar, hep bir azdan bardlar: - Kavgay sen kazanacaksn, Reis! - imdi, beni aldatan, arkadan vurmak isteyen "Telmesan" emiri bni Hamun'un askerleri de ufukta grlecektir. Ayn dinin evltlar olduumuz halde, bir din dmanyle birleecek kadar klen bu hainin cezasn vereceiz! - Kahrolsun! - Byk Allahmz Kur'an Kerim'inde Nisa suresinde "Ey Mslmanlar, siz birbirinizi brakp kfirlere dost oluunuzun hesabn yarn ahrette vereceksiniz" buyurmular. Allah aziman kfirle birleen bu kt insanlarn cezasn yarn ahrete brakmad.

146 / Abdullah Ziya Kozanolu Az sonra verecek. Fakat unu hatrlataym ki, bni Hamun'u yenmekle sava kazanm olmayacaz. Belki terlerimiz soumadan, kanlarmz kurumadan yedi lkenin hkmdan, lkesinde gne batmayan arlken'in ordulanyle atacaz. Bu kavgada bizim tek kuvvetimiz, hepimizin lmeden klcmz elimizden brakmaymzdr. - Kahrolsun spanyollar! - Arkadalar! Biz onlar da yeneceiz. Ben yle istiyorum ki, tek bir yoldam, arlken'in elik zrhlar kuanm kahraman taslaklarn da denize dkmeden palasn knna koymasn! Borular tsn!.. Sancam kalksn! Uraa gidiyoruz!.. Oru Reis'in bayraks, kere ac ac borusunu ttrd. Ay yldzl kzl sancan kaldrd. nlerinde davul, zurna olduu halde korsanlar, beyaz bornozlu Endls gmenleriyle kol kola yry ettiler. Baranlarn, haykranlarn, ark syleyenlerin saysn Allah bilirdi. Grenler, yalnkl ilerleyen bu kalabal ura meydanna deil, bir dn evine gidiyor sanrd. ki ordu karlat vakit korsanlar, bni Hamun'un szlerine kanp llerden gelen Berberilerin krk bin kadar olduunu grdler. Salih Reis'in dman ikiye ayrmakla yenilmesi ok g iki dman yenilir bir hale soktuu daha iyi belli oldu. Fakat kavga etmek iin gzlerinde olmayan bir ey varsa, o da dman sayyd. Tanr, onlar sayp da teslim etmiyordu ya... Kesebildiklerini keserler, kesernediklerini kaard. bni Hamun'un adamlaryle korsanlar ve gmenler arasnda balayan arpma ok srmedi. Oru Reis'i iki ate arasnda brakp yakacaklarn sanarak byk bir gulguleyle il yavrusu gibi daldlar. Korsanlar, kaanlar kovalamak istiyorlard. - abuk, leventleri toplaynz! Geri dneceiz! spanyol ordusu geliyor! diye Oru Reis emir verdi. Kaan dmann ardna dmekle bir ey kazanlmayacakt. Ordu topland. Blk blk zorunlu yryle, zafer meydanndan Cezayir'e doru tekrar geri dnd. Trk Korsanlar / 147 Bu arada Amiral Don Diyego d Verra da gelip atm, btn askerlerini karaya dkm. Cezayir kalesini topa tutuyordu. Kale harap bir halde olduundan, bu atee uzun uzadya dayanamazd, giraz sonra burlarnda spanyol bayraklar sarkmaya balad. spanyollar bu kolay baary grnce, sarlp pmeye, kendi kendilerini kutlamaya koyuldular. Kendi grlerine gre artk Oru Reis Barbarossa denilen korsan, karlarna kmaya cesaret edemeyecekti. Ortada ne korsan vard, ne de adamlar... Amiral, Sansar Hseyin'e sordu: - Senyr Anriko, u sizin yenilmez kahraman acaba nerede? Askeri nerede? Topu nerede, tfei nerede? Hele kendisi nerede? Anriko, Oru Reis'in o dakikada nerede olabileceini kestirebi-liyordu. ki dman birbirinden ayrp teker teker haklamak isteyen Oru Reis, elbette imdi lde Yerberilerle kavga ediyordu. Fakat Berberilerle Trk korsanlar arasnda geen arpma sonunu Anriko kimden ve nereden haber alabilirdi ki, bu ii alay dolu soruya cevap verebilsin? Gvendii bir ie kar atp tutmam olmak iin: - Bilinmez, Amiral hazretleri, bilinmez! Kim bilir nereye gitmi, nereye salanmlardr? diye zayf bir sesle mrldand. Amiral, sa eliyle. Sansar Hseyin'in omzunu okad. - Arkasnda bir sr haydut gezdiren bu serseri, sizin gznz ok yldrm, senyr! Denizlerde kk, gsz, bilgisiz tccar gemicilerin elinde ne bulursa zorbalkla alvermesi, size byk bir korsan karsnda bulunduunuz dncesini vermi. Buna inannz ki, zaman, onun da adn sulara ve tarihe gmecektir. - Bilinmez, Amiralim, bilinmez. Amiral gld: - Haydi senyr Anriko, haydi korkuyu brak da kolumuzu bile sallamadan kazandmz u baarnn adna imeye bak! Dorusu, sizin aklnzla gittiime ok memnunum. Herifleri gafil avlam olduk. Hi byle devlet olur mu? Gzcs yok! Hi byle ordu olur mu? leri karakolu yok! Byle sultan olur mu? Gelen dmandan haberi yok! Bekisi yok, ncs yok, arts yok. 148 / Abdullah Ziya Kozanolu Amiral, bu szlerini, tek bir adamnn burnu kanamadan el koyduu kalenin burcunda, spanyol sancann altnda sylyordu. Askerleri, Baba Oru'un bulunmamasndan yararlanarak ehrin, kalenin her yerine girip kyorlar, Araplar ldryorlar, ne bulurlarsa iiyorlar, ne bulurlarsa yiyorlard. Fakat bir-iki dakika nce dnceli bir halde nne bakmakta olan Sansar Hseyin'in birdenbire gzleri parlad ve elini alnna koyarak ufka baktktan sonra bard:

- Amiral hazretleri, ite geliyorlar! -Kim? - Trklerin nl korsan Oru Barbarossa ve arkadalar geliyorlar! - Nerede, u ufukta grlen karalt m? Sen ldrdn m? - Evet, geliyorlar, onlar.. - Alay m ediyorsun? Tatil iin balara elenceye gitmiler de imdi geri mi dnyorlar yoksa? Biz kaleyi aldk, dostum! Nereye geliyorlar? - Koca bir ordu balara gider mi, Amiralim? Giderse savaa gider. Kavgadan dnyorlar. - Peki, buradan, Oru Reis'in aralarnda ve nerede olduunu grebiliyor musun? Sansar Hseyin, sol elini alnna gtrd. Bir yelpaze gibi tuttu. Sonra sa elinin iaret parman uzatt: - te, Amiral hazretleri! evresinde dalp toplanan bir kalabalk var. Krmz kuakl, siyah poturlu adam... Sol kolu kesik olduu iin elbisesinin yeni, kuana sokulu. Bununla beraber, gznz an! ki kollu bir valyeden daha iyi dvr. - Neler uyduruyorsun? Bu adam, Barbarossa olamaz! - Amiral hazretleri, az sonra gznzle Barbarossa'y grecek, kulaklarnzla sesini duyacaksnz. - Olabilir. Fakat o saate kadar da herif ya kaacak, ya geberip gidecek. Ben, gene kendisiyle tanamayacam. Trk Korsanlar / 149 - Kulunuz da byle olmas iin btn azizlere dua ederim. Fakat inannz. O size gsterdiim adam Barbarossa'dr. Emir vermeye balad. Dikkat ediniz! Oru Reis'in sanda yalnklcyle bir heykel gibi duran biri vardr. Ona da Aydn Reis derler. Fakat biz ona "Kaadiyavola" diyoruz. Yarm saate kadar elbette gemilerinize binmi olmalsnz. Bu frsat karrsanz, gemilerinize girecek yerde denize dkleceinizden korkarm. Amiral, kukulu ve ksk gzlerle Sansar Hseyin'e bakt: - Anlamadm? Ne dediniz? B,u birka yz serseri benim ordumu mu denize dkecek? Hem kaleyi biz alm, iinde otururken... Hseyin, krd potu anlayarak hemen dzeltti: - Doru sylyorsunuz, ama Amiral hazretleri, eer askerleriniz kalenin iinde byle imekle, elenmekle, vurgun vurmakla oyalanacaklarsa o vakit hemen gemilerine bindirmeniz en doru yoldur. Gelen dmandr. Siz toplanmadan o, sizi vurmu olacak. Amiralin kukular dald: - Peki, ne yapalm? - Bunu siz benden daha iyi bilirsiniz. Buradan teye komuta sizde... - Fakat Amiral dnp karar verinceye, dalan, yiyip imeye giden erlerini toplayncaya kadar Oru Reis'in ordusu gelip att. Kale, bir an iinde, dardan sarld, kulaklar sar eden bir grlt vard. Sanki zelzele oluyor, yer yerinden oynuyordu. Baran, aran, alayan, kfr eden sayszd. spanyollar kaleden darya kmaya alyor, Trkler de ieriye girmeye urayorlard. Amiral, kalenin burcunda szde, bu deliler bayramna benzeyen ura ekip eviriyordu. Eninde sonunda kavgay kazanacaklarna inanyordu. u birbiri ardna dizilen zrhl askerlerin karsnda gsleri-barlar ak, baldr plak, balar birer krmz mendille sarl serseri gruhu ne yapabilirdi? Alay ediyormu gibi dudaklarn kvrp Sansar Hseyin'e sordu: - ve ve bitiremediiniz kahramanlar bunlar m? - Evet, Amiral hazretleri! 150 / Abdullah Ziya Kozanolu - Evet, ama ellerinde birer eri kltan baka bir ey bulunmayan bu serseriler, benim ura bilgisini yalam yutmu, demir zrhlara brnm, saylar kendilerinden kat kat ok erlerime kar ne yapabilirler? - Amiral hazretleri! Size u kadarn bildireyim ki, yllardan beri, yalnz bizim olmas gereken denizlerde yzlerce gemimizi batranlar, binlerce adammz ldrenler, ayn klkta bulunan u adamlard. Yalnz gslerinde manda derisinden yelekler, balarnda kllarn yaramayaca sarklar vardr. u ileride grdnz kesik kollu adam Oru Barbarossa, yanndaki Kaadiyavola... spanyollar, Sansar Hseyin'in dudaklarndan dklen bu son kelimeyi iitince, aknlkla mrldandlar: - Kaadiyavola bu mudur?

- Niin ardnz? - Biz onu daha korkun bir adam sanyorduk. Azndan kan damlayan, dileri frlak, krmz burunlu, elmack kemikleri krmz... Sansar Hseyin, ac ac gld: - Az sonra, elinde yataan, saldrd zaman korkun mu, tatl m grrsnz! Sonra birdenbire eildi: - Saldr balad Amiralim! te Oru Barbarossa, yataan elinde, geliyor! Krmz kuakl, kzl sakall... Son defa sylyorum: nne kmak, lme bile bile atlmak demektir. Sanda gene Kaadiyavola... Siyah kua, sar izmeleri var. Solundaki tilkiye benzeyen adama da Korsan Salih Reis derler. Gk rengi klah, beyaz kua var. Uranz mbarek olsun, Amiralim. Oru Reis emir vermi, kavga havas alan davul, zurna, nara sesleri yeri g kaplamt. - Allah! Allah! Allah! naralaryle korsanlar kaleye saldrya kalktlar. Yrylerinde yle korkusuz bir kendine gveni vard ki, bu, kendilerinden ok stn spanyol ordusunu bir anda silip spreceklerine inandklarn anlatyordu. Ar zrhlan iinde kmldamaya alarak sava dzeni almaya uraan sarho valyeler pire gibi srayan, saa-sola yorulmadan, Trk Korsanlar / 151 durmadan, dinlenmeden, ylmadan saldran yzlerce korsan karlarnda, nlerinde, arkalarnda, enselerinde, en dorusu, her yerlerinde hazr buldular. Korsanlar, geni azl yataanlarn havada dndrerek vuruyor ve her vuruta bir valyenin yere ykld grlyordu. Amiral, bulunduu yerden, bu korkun didinmeyi aresiz izlemekten doan bir aknlkla kendinden gemiti. Elinde olmayarak mrldand: "- Oh! Bunlar insan deil, birer lm makinesi!... Anriko'nun Oru Barbarossa diye gsterdii tek kollu korsana baknz, Madrit sokaklarnda meyhaneci kzlarn nnde kahramanlk taslayan valyelerimizden hibirisi yanna yaklaabiliyor mu?" Arkadan birisi mrldand: "- Demin beenmediiniz eytandven'in yzne baknz, Amiral hazretleri! Acaba nl kahramanlarmzdan hangisi bunun karsnda titremeden durabilir? Ona "spanyoldven" deselerdi, belki daha doru bir isim olurdu. "24 Amiral, kzgn ve akn dnd: - Ah, Anriko diye bard... (Artk Anriko'nun bu iteki oyununu sezmiti). Bizi aldatt, tuzaa drd. Tutun unu!... Kskvrak balayn hain herifi! Fakat o bu szleri syler sylemez Anriko savumu, birbirine giren kalabaln arasna karp kaybolmutu. ehresi sapsar olan Amiral homurdand: - Yenildik! Aldatldk! Yazk! abuk boru tsn, gemilere dnelim! Bir kere dn emrini aldktan sonra soluu doru Madrit meyhanelerinde alacak olan bu zrhl yiitler, geri dnp "Cann kurtaran kaptan" dncesiyle gemilerine doru kamaya baladlar. Oru Reis, kale zerindeki spanyol bandrasn krp yerine tekrar Trk bayran batrdktan sonra, yataan elinde arkadala-nyle biriikte, bir zamanlar, Avrupa'nn cesareti dillere destan olan kahramanlarn denize dklnceye kadar kovalad. 24 Bu szler de bir ngiliz tarihisinindir. 152 / Abdullah Ziya Kozanolu ANDREA DORYA Dalgalanan sancaklarn kyda ylan kalabaln kestiremedii gemi, Venedik krfezinde Agusta koyuna demirlemek zere... Bu gemilerin gerek gvertelerinde, gerek lombozlarnda gzken toplardan Hristiyan lkelerle ilgili birer korsan gemisi olduu anlalyordu. Ada ahalisi de, korsanlann kendilerinden ne isteyeceklerini dnerek deniz kenarna ylmlard. Birbirlerine dert yanyorlard. - Bu gelen gemiler elbette korsan gemileridir. - Baka bir ey olamazlar. - Bizden ne isteyebilirler? Trk korsanlar deiller. - Herhalde isteyecekleri bir ey var ki, buraya demirliyorlar. Birdenbire, geni omuzlu, iri gvdeli, ba ve burnu havada bir valyenin kalabal yararak aralarna girdii grld. Keskin ba-klaryle, yaklaan korsan teknelerini szyordu.

Bu yabanc valyenin arkasnda ise, elleriyle mantolarnn altnda birer horoz kuyruu gibi kalkk duran kllarn kavram drt korsan vard. valye, arkasna dnd: - Bunlar hangi korsanlard, Duromega? diye sordu. valyenin Duromega dedii korsan kartal burunlu, patlak gzl, zerinde drt be yataan, kl yaras tayan bir valye i-di. ok saygl bir sesle cevap verdi: - valye Lavalet,25 Cenevizli Andrea Dorya'nn yeni bayra--n tanmyorlar m? valye Lavalet, Duromega'nn cevabn sadece bir: - Ya! diye karlad. Sonra ar ar, Hristiyan lkelerinin bu naml amiralini selmlamak iin, kyya doru yrmeye balad. Bu srada gemilerin sancaklar da iyice sklmt. Halk, nl Ceneviz korsan Dk Andrea Dorya'nn sanacan byk bir sevinle el rparak alklyordu. - Yaasn Andrea Doya! - Yaasn denizlerin byk kahraman! - Yaasn Hristiyanlarn byk kurtarcs! 25 Sen Jan valyeleri Grand Metri (Lavalette). Trk Korsanlar / 153 Evinin kapsn kapayan soluu kyda alyor, tepedeki kaleden ise Kontes Konzega'nn topular yirmi bir pare topla yeni kalelerine konan amirali selmlyorlard. Biraz sonra, halkn kollan arasnda, Andrea Dorya byk sarayn nndeki baheye alnmt. valye Lavalet de kendi nne inanan bir arballk iinde, bir tavrla, Andrea Dorya'ya yaklat. nl deniz kurdu, bu srada ince sivri sakaln kayarak, her yandan yaan alklar toplamakla meguld. Lavalet, arkasna dnp Duromega'ya bir eyler syledi. Duromega ileriye geti ve yksek sesle haykrd: - Sen Jari valyeleri, Grand Metri valye Lavalet, denizlerin kral byk amirali selmlamak erefiyle mutlu ve bahtiyardr. Andrea Dorya, Lavalet'in adn iitince yerinden frlad, kotu, elini skt ve valyenin nl adna yakacak bir sayg gsterii iinde oturduu yere gtrd: - Byk ve kutsal Fransz kahramann selmlamakla biz de ereflenmi oluyoruz. Lavalet gld: - Hzr Barbarossa'y yenen bir kahraman selmlamak, herhalde Lavalet'i selamlamaktan daha byk ereftir. Andrea Dorya, kendisinin, daha nce ksaca anlattmz gibi, Hzr Reis'in apansz bastnp gemilerini yakm olmasndan tr sylenen Lavalet'in bu tatl szlerine sntarak cevap vermek zereydi. - Hzr Barbarossa'y yenen bir kahraman selmlamak, herhalde Lavalet'i selmlamaktan daha byk ereftir. Andrea Dorya, kendisinin, daha nce ksaca anlattmz gibi, zr Reis'i apansz bastrp gemilerini yakm olmasndan tr ylenen Lavalet'in bu tatl szlerine srtarak cevap vermek ze-eydi. Fakat vakit kalmad. Kurusk bir top sesi, adann kylarn inletti. imek gibi bir alev parlad, kayboldu. Btn balar, yersiz ve vakitsiz iitilen bu beklenmedik top sesinin geldii yana dnd. 154 / Abdullah Ziya Kozanolu Adann ak denizleri kaplayan burnundan kvrlarak ieriye iki hafif ektiri giriyordu. te ada ahalisini tatl ryalarndan uyandran bu top, o gemilerden atlmt. Andera Drya homurdand: - Bu da kim? Bu szlerden "Benim burada bulunduumu bildii halde, top atarak buraya gelmeyi gze alabilen hangi saygsz kaptandr?" eklinde bir anlam da kabilirdi. Fakat kadrgalar, sanki Andrea Dorya'nm btn gsterisiyle sahilde "lengerendz- mehabet" duran kalyonlarn grmyormu gibi ilerlemekteydiler. Bu srada, Andrea Dorya'nn kalyonundan yeni gelen gemilere, deniz kanunlarna uyularak sancak ekmeleri iin iaretle emir verilmiti. ektiriler, hemencecik sancaklarn ekiverdiler. Btn azlardan korkun ve aknlkla tek biri isim frlad: -DragutL. - Trk korsan Dragut!...

Gerekten ektiriler ar ar, kendi glerine inanm birer ejderha yavrusu sessizliiyle, dalgalar yararak ilerlerken, Turgut Re-is'iri krmz beyaz zemin zerine mavi aylarla bezenmi sanca mizana direinde dalgalanyor, artk iyiden iyiye yaklaan gemilerin kasaralarnda baldrlar plak, kollan sval, palabykl, belleri yataanl Trk leventlerinin dolat grlyordu. Ve en korkuncu, gemisinin provasnda da aka "KARA CEHENNEM CEZAYR" yazs okunuyordu. Bu grlmemi, iitilmemi bir eydi. Bu Dragut denilen gen Trk korsan ne kadar cesur, artk ve gcne gvenen bir kimse olmalyd ki, Andrea Dorya gibi nl bir deniz kurdunun sancan tayan on kalyonun demirledii limana, babasnn evine giren bir ocuk marklyle kollarn sallayarak bugnn kruvazrleri diyebileceimiz iki kk ektiri stnde giriyordu. Ak denizlerde, daha hzl kap kovalayan ve toplarnn at menzili daha uzun olan bu korsan kruvazrleri ile bir eyler yaplabilirdi. Fakat bir limanda geyiklerin domuzlarla savana benzeyecekti bu kavga. Trk Korsanlar / 155 Andrea Dorya, ac ac glerek, dudaklarn srd: - Ah! Bu ok kt!... Bu san yavrusu, burnunun ucunu gremeyecek kadar ii aztt. Kendisini ne oldu sanyor bu korsan zentisi? Denizler onun dnd kadar bo deil... Lavalet homurdanyordu: - ok mark ve edepsiz... Cezasn vermenin sras geldi, Amiralim! Duromega, tatl bir sesle cevap verdi: - Amiralim; bana kalrsa biz yanl dnyoruz. -Ne gibi?... - Dragut, Amiralin bayran tanmamtr ve tanyamaz. nk Amiral, imdiye kadar, Fransz bayran tard. Ceneviz Dukal hizmetine yeni girdiler. Dragut, bunu bilmez. Bu bayra tanyamaz. Kendine gveni de bu bilgisizliinden douyor. Andrea Dorya, dudaklarn bzerek gld: - Bu iyi oldu, dedi. Gafil avlanacak. Fakat Dragut, ne kadar cesur olursa olsun, acaba tehlikeye kr krne niin atlyordu? Da gibi on kalyona iki ince tekne ile yanamak. Bu, Trk korsanlarna vergi garip bir ura stratejisi usul idi ve delilikle birdi. Birdenbire, kadrgalarn birinden bir filikann indirildii grld. Filika, ardna iki bayrak ekti. ine on be kadar Trk levendi atlad. Krlangtaki amiral sanca inmiti. Duromega mrldand: - Evet, kendisi geliyor. Fakat yannda baka bir reis daha var. Filikaya iki sancak ektiler. Bu tuhaf. Dragut, kyya be-on korsanla kyor. Yaman adam, ei az bulunur, tam korsan! dedi. Filikalar kyya yanat. Halinden, artk iyiden iyiye Turgut Reis olduu anlalan yeil poturlu, siyah kuakl, iri kavuklu, kaplan durulu gen bir bahadr, sahile atlayp sert admlarla, gerileyen halka doru yrd. Bu, korsanlk tarihinde grlm, iitilmi bir ey deildi. Bir korsan reisi, binlerce dman arasna be-on le-vendiyle giriyordu. Fakat halk, adn duysa gn uykusuz kalaca Dragut'u hem yakndan grmek istiyor, hem korkusundan 156 / Abdullah Ziya Kozanolu bylenmi gibi titreyerek geriliyordu. Dragut, ak bir dille haykrd. Ltinceyi bir Venedikli gibi kusursuz konuuyordu: - Selm, delikanllar! Bizim gemilere su lazm! Tez yarp getiriniz de ambarlarmz dolduralm! Sulanacaz! Turgut Reis'in halka seslenirken kulland bu szlerde yle derin bir kendini beenmilik kokusu vard ki, Andrea Dorya, elinde olmayarak, ona doru yrd. Halk, arada etin bir kavga olacan anlad. Bu kavgann sonunu sabrszlkla bekliyor, oluk-o-cuk, kadm-erkek bir sr insan, bu korkun kavgada bulunmann tadn bir lm veya yaralanma pahasna tatmak istiyordu. Biraz aldlar. Turgut'la Andrea Dorya karlat. Bir saniye birbirlerini szdler. Biri yal ve arbal, tecrbeli, br gen ve atlgand. Fakat bu, pek az srd. Sonra Turgut Reis, sanki onun kabarmak isteyen kart bir hindi durumunda kendisine baktn grmyor-mu gibi, yeniden evresini saran halka dnd: - Duymadnz m? Size suyumuz bitti, sulanmaya geldik diyoruz, yoksa beni tanmadnz m? Bu soruyu Andrea Dorya karlad: - Hayr, haydut efendi, halk sizi tanyamad! Kim olduunuzu bildirirseniz renmek erefine kavumu olacaklar!

Bu sefer Turgut geriye dnd. Onu yeni grm, yznde bir ey aryormu gibi gzlerini bzerek bakt. Sonra, ona bakmakla ok alalm gibi, yzn buruturdu, yere tkrd, yeniden kalabala dnd: - Bana yle geliyor ki bu kart senyr, u kendi gibi rm teknelerin sahibi olsa gerek. Ltfen kendisine syleyiniz; bana, Trk Korsan Dragut derler! Top banda bekleyen leventlerim, ilk buyruunda, onun gvendii u tahta paralann havaya uuracak kadar niancdrlar. Edepsizliin, yzszln sras deil!... Su isterim! Gerekte, Turgut'un rk tekne dedii kalyonlar kendi gemilerinin drt kat byklndeydiler. Turgut alay ediyor, edepsizliin dik lsn da kendisi yapyordu. Byle bir yerde fkelenmek gln olurdu. Andrea Dorya da alay etti: Trk Korsanlar / 157 - Ya! Bak hele! Sizin nl kabaday Dragut olduunuzu bilemedikti. Turgut gld: - Senyr bu biimde veya daha dorusu biimsiz konumaya devam arzusunda iseler, benim yerime cevap vermeleri iin, adamlarm ileri sreceim. Fakat urasn bildireyim ki, adamlarm benim gibi centilmen olmadklarndan, senyr hemen urackta, atalarna kavuabilmesini kolaylatrmak iin, cehenneme yollayacaklardr. Konumann gerekten tehlikeli' bir hal aldn gren Turgut'un arkasndaki korkun bakl leventler, ellerini palalarna atmlard. Bu ne byk bir cesaretti ki, says topu topu bir dzine bile tutmayan Trk korsanlar, evrelerini saran yzlerce kiiye ve valyeye meydan okuyorlard. O derece ki, Andrea Dorya, garip bir korkuyla drt yanna bakmak zorunda "kald. Rya grdn sand, kendisinin bir Cezayir limannda olabilecei aklna geldi. Fakat Tur-guf tan sayca ok stn bir durumdaydlar ve liman bir Venedik limanyd. Kendisine gveni tazelendi. Gen bir korsan bu kocam korsan da genletirdi, alaya devam etmeye karar verdi: - Senyr Dragut acaba bir pili gibi doramaya niyet ettii koca adamn kim olduunu kestirebiliyor mu? - Hayr bilmiyor, renmek merakndadr! Andrea Dorya byle bir cevap bekliyordu. Fakat Turgut, u cevab verdi: - Avrupa'nn sska krallarna uaklk eden Andrea Dorya adnda bir serseri bulunduunu iittim. Gemilerdeki yeni sancaklara bakarak onun karsnda bulunduumu sanyorum. Fakat bu sancaklar kendisine yeni bir efendi salamtr, yeni bir kuvvet deil... Korsanln birinci kural ba bo olabilmektedir. Krallara yanaarak gemilere kavuulur, ama korsanlk da yerini uakla bira-' kr.. Ve ben pili deil, nl bir korsandan kart bir horoz karan bir buna dorayacam! Bu cevap, evresindekilere kzgn bir glle etkisi yapt. Hatta belli cesaretine, bahadrlna ve hretinin tersine, Lavalet, elinde olmayarak haykrd: 158 / Abdullah Z\ya Kozanolu - Bu Trk, gerekten bir kahramandr!26 Evet, Turgut, Andrea Dorya gibi bir kavga kurdunun karsna yalnz be-on arkadayle bir dman limannda kmaya cesaret edemezdi. Aslnda bu bir cesaret deil, daha dorusu, Andrea Dorya'nn hretiyle, gcyle aka bir alay, yzne savrulmu bir tokatt. Nitekim, Andrea Dorya da bu kadar valyenin yannda, Turgut'un bir kam gibi yzne frlatt bu irkin szleri yutamad, sapsar kesildi. Alay ediyorum, avlyorum sanrken, karsndaki ince zeks, zarif ve alayl esprileriyle onu nasl maskaraya evirmiti? Onu tanyarak karsna ktn sylyordu. Ah bu kendini beenmi korsan, bu serseriyi ldremezse, alnna mrnn sonuna kadar silemeyecei bir leke srlm olacakt. Kalarn att, dilerini gcrdatt. - l, dedi. Tantmz daha iyi oldu. Arkndakiler kimdir? Onlar da m senin kadar kendini bilmez? Turgut alayl baklarn, en ehresini hl elden brakmyordu. Onu grenler, Andrea Dorya ile kanla sonulanacak bir kavgada deil, dosta bir grmede bulunuyor sanrlard. Turgut, arkasndakileri tantarak cevap verdi: - lkesinde gne batmaz diye vndmz ve klesi bulunduumuz arlken nam bunan elik zrhlar kuanm ordularn denize dken Oru Reis Barbarosa'nn leventlerinden Kaadiyavo-la namiyle andnz Aydn Reis...

Aydn Reis, Frenkvari tanma treninden sklm bir tavrla nne bakp kzard. Btn gzler bu nl korsana evrilmiti. Turgut, arkadalarn tantmaya devam etti: Tilki dediiniz Salih Reis, Amiral Diyego d Verra'ya gzel bir oyun oynayan Sansar Hseyin, hametli Papa'nn eski stanbul elisi Anriko Konini... Bu ekildeki bir tantma srasnda Anriko ile Salih kendilerini tutamayp srttlar, el ele verdiler. 26 Bu szler yabanc tarihlerden alnd. Lavalet, can dman Turgut'u o kadar beenirdi ki, bugn kendi adn tayan Malta limannda Turgut'un ad da yan yana yazldr. Trk Korsanlar / 159 Andrea Dorya homurdand: . - Bitti mi? Bu sefer Turgut, alayc bir tavrla dudan bkt: - nl deniz kurdu Senyr Andrea Dorya cenaplar kendileri de kestirirler ki, bu saydm efendiler, yoksul kulunuzu hesap d tutsak bile yzer adamnz temizleyecek kadar yataanlarna sahip, babasna aman vermez Trk korsanlardr. Bize kar yz ldrmeden gzlerini yummaz. -Ey? - Eyi meyi u ki, efendimiz yerinden kprdamaya kalkarsa, hi birinizin burnunun kanamasn bile istemeyen iyi niyetlerine aldrmadan topunuzu ileyecekler. Korsanlar, Turgut'un bu ac szlerini korkun bir glmsemeyle kabullendiler. valye Lavalet haykrd: - Ah! Bu kpek yavrusu artk ok hrlad. Bu, dorudan doruya bizi hie saymaktr. Yol verin, Amiralim, unun haddini bildireyim! Yoksa Bakir Meryem'in olu yce Mesih'in adna yemin ederim ki, bu kadar Hristiyann iki buuk serseri karsnda ald duruma dayanamayarak klcm atlayacak. Andrea Dorya, Lavalet'i susturdu: - Susunuz, valye! Ben sizi byle gln bir durumu kahkahayla karlar grmek isterdim. nk bunlarn, gln maskaralklarna, kahramanlk taslamalarna kzlmaz, kahkahalarla glnr. te, baknz, ben de glyorum. Andrea Dorya, souk souk glmeye balad: Fakat Turgut da "maskara" szne kzmt. Hemen geriye dnd. Yksek sesle Salih Reis'e seslendi: - Salih Reis! u yoksul, karada gemisiz kalm kart ve emekli amiralin pimi kelle gibi souk souk srtna bak! Sevimli olaym diye kendisini skmasnn tersine, aslnda domuz ikembesinin tersine benzeyen surat, deve dikeni yutmu eek yavrularn akla getirmiyor mu? 160 / Abdullah Ziya Kozanolu Reislerinin bu atak szlerini, korsanlar, o kadar grltl kahkahalarla karladlar ki, Andrea Dorya'nn srtmak isteyen dudaklar buz gibi dondu, kald. Uzun mantosunu karp koluna sard, sap hal klcn syrd. Arkasndan Lavalet ile Duromega ve btn Hristiyanlar kllarna sarldlar. Fakat Turgut da kolunu kaldrp grlemiti: - Davran! Hcum!... Namlar tarihin anl sayfalarnda korku ve sayg ile anlan esiz korsanlar, o anda, nceden yarya kadar syrlm olan yataanlarn ekip bir kere parladlar. Sonra balar ileride, eneleri kilitlenmi, bir ember kurarak ileriye atldlar. Bunlar insan deil, elikten birer bk makinesiydiler. Onlar seyretmek iin skan halk kitlesi, il yavrusu gibi dald. Andrea Dorya ile Lavalet bu korkun korsanlarla birka kere karlam, yataanlarnn parltsn grmlerdi. Fakat brleri hayatlarnda hibir gn grmek deil, akllarndan bile geirmedikleri bu zorlu ve abuk saldr karsnda hemen yldlar. On Trk'n karsnda yalnz Andrea Dorya'nn adamlar ve Lavalet ile Duromega kald. Bu srada denizde imekler gibi alevler parlyor, gk grltsn andran korkun patlamalar kylar inletiyordu. Sanki nceden hesaplanm gibi, bu top seslerine karlk vererek adann burnundan birtakm korsan gemisi, bir zafer donanmasna kathyormu gibi, direkten gverteye sancaklarla ssl bir dizi halinde toplarn ateleyerek, birbiri arkasnda yrye geti. ndeki byk galerde naml Trk korsan Hzr Reis Barbaro-sa'nn sanca dalgalanmaktayd. Kavga birdenbire duruverdi. Turgut, kahkahalarla gld: - Senyr Dorya, sevgili dostunuz Hzr Barbarosa da geliyor, selmlar msnz? Andfea Dorya, kendini korumak iin gerilemekle beraber, byk bir ylgnlkla haykrd: - Mahvolduk! Bu kpein arkadalar geliyor! Lavalet homurdand:

- Asla!... Davrann, kaleye ekilelim! Oraya bir ey yapamazlar! Trk Korsanlar / 161 - Hayr! Adamlarm karaya kyorlar. imdi bu keratalar yakalayp onlarla birlikte ekileceiz. Barbaros'un gemilerini grnce, Andrea Dorya'nn erleri, amirallerine yardm bahanesiyle, hemen karaya kmlard. Fakat bu k, belki de reislerine yardm etmekten ok, adann burnundan dolatn grdkleri says belirsiz Cezayir korsan gemilerinin nnde yemlik olarak kalmak korkusundan ileri geliyordu. Ne olursa olsun, Turgut Reis ile arkadalar bir anda nden ve arkadan sarldlar. eytandven Aydn Reis, sol omzuna Lavalet'ten hatr saylr bir kl tersi yedi. Arkasndan*Anriko, Duromega'nn kafasn yararken Andrea Dorya zorlu bir saldrla Salih'in sol bacan kemiine kadar kesip ykverdi. Turgut'un bir deli gibi atlp haykrmasna, saa sola saldrmasna bakmadan Trk korsanlar, kendilerinden ok stn kuvvetler karsnda kskvrak yakalandlar. Fakat Andrea Dorya'nn bu geici kazantan sevinmesine meydan kalmadan iki top grledi. Bu toplar gya: "- Biz buradayz!" demek istiyorlard. Denizi bir orman gibi kaplayan elli-altm Trk gemisinden iki alev parlad. Sahile bir mermi dt. Birka lk duyuldu. Bu sefer Trkler kurusky brakm, sahici glle atyorlard. Andrea Dorya, kavgann hzyle unuttuu bu yeni dmanlarn karsnda sarsld: - Bunlar da kim? Turgut, kollarn smsk tutan sekiz-dokuz valyeyi peinde srklemek istiyor, atlyor bir yandan da glyordu: - Onlar m, kahraman Dorya? Onlar bizim Reisimiz Hzr Bar-barossa'nn gemileri... Nasl, kendilerine top atarak birer ho geldiniz demek istemez misiniz? Bu kabalnza kzarlarsa on rk teknenizi uururlar. Bu srada denize says belirsiz, her birinin iinde be-on korsan bulunan birok filika indirilmiti. Adaya yaklayorlard. Andrea Dorya o zaman hem korkun, hem de rezaletle bitecek bir kapana kstrlm olduunu anlad. Dragut'un kollarn sallaya sallaya adaya kmasnn nedeni artk meydandayd. Andrea Dorya ile ocuk gibi alay edilmiti. Klcn bir deli gibi avularnda skarak mrldand: - Mahvolduk! 162 / Abdullah Ziya Kozanolu Lavalet, onu kolundan yakalad: - Daha nce de sylediim gibi, hemen kaleye snalm. Kalenin dilber sahibi Kontes Difondi, bizi koruyacaktr. Amiralin gzleri parlad: - Kontes Difondi, Colya Konzega denilen bir dilber deil midir? - Evet, iki yz seksen airimizin gzelliini anlatabilmek iin yllardan beri yzlerce okka mrekkep ve kt harcadklar, tanralar akla getiren dilber buradadr. Andrea Dorya, Lavalet'in elini skt: - Evet, kaleye snalm, dostum, dedi. Hristiyan dnyasnn bu nl kahraman, gzellii btn cihana yaylm talyan dilberinin kalesinde korunmak iin bir are bulacan, belki de Hzr Barbarossa denilen Trk korsann denize dkebileceim dndke gen bir korsan aday gibi, yrei kabaryor-du. Hemen emir verdi. Dorya'nn adamlar, imdi her nedense, kuzu gibi onlarla birlikte gelen Trk korsanlar yanlarnda olduu halde kaleye sndlar. Tepedeki kalenin kaplar kapanrken, Hzr Reis'in kyya ayak basp onlara doru akn ettii grlyordu. Kalenin n avlusunda karglar havada saysz er evreyi sarmt. Andrea Dorya'nn kyya ayak bastn, gelen gemileri, kargaal atosunun mazgallarndan izleyen, gzellii dillerde destan olan dilber Kontes, u birka saat iinde Andrea Dorya ile Dragut arasnda geen konumalardan, karlkl szlerden en ufak kelimesine kadar haber almt. imdi de onlarn kalesine sndklarn gryordu. Ar ar bir boru tt. Kontes konuklarn karlamak iin askerlerin arasndan geerek ilerledi. Andrea Dorya ile Lavalet, yerlere kadar eilerek, Kontes Di-fondi'yi selmladlar. Lavalet, yksek sesle Dorya'y tantt: - Yenilmez amiralimiz ve yz akmz Cenevizli Andrea Dorya... Kontes, tatl ve zarif baklar ile onlar selmlad. Bu baklarn derinliklerinde onlar tanmak ister gibi bir kuruntu da gizleniyordu. Trk Korsanlar / 163

Andrea Dorya, olayn getii bu tarihlerde kavga ve dvlerin trl yorgunluk ve skntlarn eke eke hemen hemen kocam denecek kadar ezilmiti. Arkasnda uzun bir gemii vard. 1468 ylnda Cenova'da domu, genliinde Papa'nn muhafzlar arasnda alm, sonradan zamann modasna uyarak denizcilie gemiti. Az bir zaman iinde nam kazanarak Ceneviz donanmasnn amirali olmutu. Bununla beraber, her seferi mutlak bir zaferle bitmi deildi. 1522'de bir ihtille karm, kendi memleketinde yenilerek Fransa hkmetine snm, klcyle Fransa donanmasna yardm etmi, sonra bu donanmaya dayanarak memleketine dnnce, kendisine sunulan Cenova kralln istememi, babo, serseri hayatna tekrar atlmt. Grlyor ki, Andrea Dorya, tam Hzr Reis'e lyk bir dmand. kisi de deniz kurdu, ikisi de kavgac, ikisi de isim, mevki gibi bo eylere nem vermeyen, uluslarnn gzbebei olan kahramanlard. Lavalet, dnerek, kadn da Amiral'e tantt: - Des d Trato... Des, saylmas adet olan ve saylan bir sr unvann hayretle dinleyen Trk korsanlarna yan gzle bakarak, tekrar glmsedi. Salih Reis, elinde olmayarak, yarasnn acsn unuttu: - Hseyin! Anriko, can skntsyle cevap verdi: - Ne oldu gene? - Bu ne yaman kadn yahu... Melek mi, insan m? Sanki gkten yere bir nur, insan klnda inmi. Ben ok memleket gezdim, byle gzel grmedim. Ulu bir dadan drt bir yanna scak bir rzgr esiyormu gibi, insan yakyor. Dudaklarm kurudu, iim yanyor. Sansar Hseyin, elinde olmayarak, gld: - Daha da btn mrnce yanacana emin ol! Sansar Hseyin haklyd. Des d Trato, "Semavi"27 soyad ile dnyaca tannm "Civanna d Aragon"un kz kardeiydi. 27 Semavi diyerek gklere bal meleklere benzetiyorlar. 164 / Abdullah Ziya Kozanolu I Her iki kz kardein gzelliini anlatabilmek iin, Lavalet'in syledii gibi airler durmadan dinlenmeden her gn stun stun iirler yazyorlard. Lavalet: - Andrea Dorya btn Hristiyan aleminin kendisiyle vnd bir kahramanmzdr. Nitekim, imdi elinde tutsak bulunan u Trk korsanlarnn adlarn saymaklmz bile bu szmzn ne kadar yerinde kullanlm olduunu gsterir. Lavalet, son sz en sona saklayarak, her birini drt-be erin zorla tutabildii korsanlarn isimlerini sayd: - una Salih Reis derler. Papa hazretlerinin gale ruvayyallerini bir ebek stnde ele geiren Oru Barbarosa'nn kesilen sol koludur. Denizlerde gece ve gndz ykseklik almada dnyada ei yoktur. Hocas Piri Reisle birlikte tekmil Akdeniz kylarnn "harita" dedikleri bir eit resmini karmtr. Diledii anda deniz ortasnda nerede bulunduklarn bu haritaya kondurur. Salih Reis, yzn ekitip somurttu. De, korsandan baka bir eit bilgin olan Salih Reis'e yakc gzleriyle bir bakt geti. Reis, erimeye baladn duydu. Sanki gne arpmt. Fakat Lavalet devam ediyordu: - Bu da Sansar Hseyin'dir. br ismi Anriko Konini'dir. Vaktiyle bizim stanbul sefirimizdi. Kurnazlk ve aldatmada eytanlara ders verir. Anriko, hafife gld. - u ncs Kaadiyavola dediimiz Aydn Reis'tir. Don Di-yego d Verra'y btn ordusuyle denize atan korsan... spanya'da bir kyde, kanl ayak izi, korkun hatra olarak, hl saklanyor. Aydn Reis nne bakarak homurdand. Kahramanlnn byle bir yerde ne srlmesini sevmezdi. Lavalet, Fransz iirmecili-iyle devam etti: - Drdncs de sihirbaz dediimiz Sinan Reis'tir. De hazretleri, u grdnz sivri bykl, eytan bakl delikanlya gelince... Lavalet burada, sznn deerini belirtmek isteiyle biraz durdu. Sonra: Trk Korsanlar / 165 - Bu korsana da Dragut derler! dedi. Evet, yalnzca Dragut. Kendisinin deeri iin sz sylemek, gnee 'ay' vmeye benzeyecek. Denizlerin 'gnei bizlerde ise, gecelerini

aydnlatan ay da Trklerdedir. Dragut, sancandaki mavi, yarm aylar gibi, gklerde parlayan bir hilldir. Kontes hazretleri... Des, glmseyerek nam btn Avrupa'da korku iinde anlan nl Trk korsanna bakt: - Demek imdi, btn bunlar tutsamzdr? dedi. - Daha dorusu, Andrea Dorya'nn Des hazretleri... Turgut Reis artk dayanamamt. en, akrak bir kahkaha salvererek, kendi dilleriyle, Fransz valyesine seslendi: - Ne o, kahraman valye? Bizim gibi kk aylar tantarak sizin gibi byk ve parlak gnelerin anana eref ve vnme pay m topluyorsun? stemez, sizin olsun. Biz sizden, nur bile olsa, hibir eyi pazmzn zoru, palamzn hakk olmadan almayz. Parlak klarnz, istemez, sizin olsun. Kalelerinizin tepesinde patladmz gn gne kim, yarm ay kim, o zaman anlalacak. Lavalet kzd. Dorya klcna el att. Fakat Turgut, dnm, soylu bir saray prensi gibi ince, ama eliklemi baklaryle Desi selmlayarak eiliyordu: - De cenaplar. Herhalde, byle naml dnya gnei kahramanlarn bizim gibi yoksul drt buuk yarm ayla, esir aldk diye, vnemeyeceklerini kestirebilirler. valye aka ediyor. Des, ileriye atlmak isteyen Lavalet ile Dorya'y durdurdu. Turgut, onlarn bu kzgnlklann grmyormu gibi, o yana bakmaya bile tenezzl etmeden, dudaklarndan eksilmeyen glmsemesiyle: - Kaplar kapal bu kalede bile bu byk kahramanlar, evremizde iki yz muhafz bulunduruyorlar. Ellerimizi, kollarmz brakmyorlar. Ne bahadrlk? dedi. Andrea Dorya atlmak istedi. Fakat Des, onu durdurarak, Turgut'a cevap verdi: - enyr! Naml deniz kurdu, kahraman Dragut siz misiniz? Turgut, ban bkt: 166 / Abdullah Ziya Kozanolu - Naml, kahraman ve kurt olduumu bilmem, ama Dragut dedikleri deniz delisi benim. - Yako adasn topa tutan, btn Hristiyan gemilerine ate veren, kimseden korkusu olmayan, Dragut da sizsiniz, deil mi? Siz denizlerin ejderhassnz, deil mi? Turgut, gln bir duruma dm gibi, dudaklarn bzd. Can sklmt: - imdi kt bir sz edeceim, dedi. Evet, bu ileri yapan benim, fakat benden stn en az yz Trk korsan var. Bir ben miyim bu ileri baaran? - Pekl... unu biliniz ki, Amiral Andrea Dorya da sizin o yz kahramannz gibi bir kahramana ve kahramanlklara sayg gstermesini bilir. Bununla beraber, sizi elinde tutacak. nk kendilerinin dman bulunuyorsunuz. Bu tutsaklk, sizin nnz hibir vakit kltmez. Yeni efendileriniz size efendilik edebilecek kadar deerli kahramanlardr. - Bu bir ans iidir. Bir gn, belki de yarm saat sonra onlar benim tutsak etmeyeceimi kim syleyebilir? Bu iler bu kadar vnmeye demez. Bu srada, dandan tiz bir slk sesi iitildi. Anriko kulak kabartt. Dierleri, Turgut'un szlerini dinlemeye dalm olduklanndan, sezemediler. Fakat Turgut, bu slk sesini iitmemie benziyordu: - una inanmanz ok isterdim. Sram gelince, ben de onu tutsak edeceim. Fakat hibir gn byle kendimi denizlerin gnei, onlar da bulut arasnda skp kalm kck y^nm aylar gibi grmeyecek, bana yapld gibi evrelerini leventlerle sardktan sonra karma alacak kadar rkmeyeceim. Ele geirdii tutsaktan korkan kii, efendi olamaz. Des gld: - Ya, yle mi? Pekl, bizde sizin kollarnz brakyoruz. Bakalm ne yapabileceksiniz? Sonra dnp valyelere emretti: - Efendilerin kollarn braknz! Trk Korsanlar / di Bu emir derhal yerine getirildi. Des, bilmeyerek byk bir yanllk yapmt. Korsanlar, lm pahasna bile olsa, bir kere daha silhsz ve yaral, etrafa saldrabileceklerdi. Serbest kalan kollarn outurarak, yaralarn stmaya alan korsanlara dnd: - Pekl, serbestsiniz, dedi. Baka bir isteiniz varsa syleyin, onu da yapalm. Turgut, bir kere evresini szd. Sonra ellerini nefesiyle sta-cakm gibi, azna gtrd: - Estafirullah, emir ne demek?.,, dedi. imdi ok sevinliyim, o derecede ki keyfimden slk alacam. Ve valyelerin atlmasna vakit brakmadan, tiz bir korsan sl ttrd. Bu sla cevap olarak, kalenin iinden ve dndan bir sr slk sesi gelmeye balad.

Birka saniye iinde, korsanlarla birlikte kaleye girmi olan on kadar kyl kaplara sradlar. Kapclar birer boha gibi havaya atp, kaplar atr atr krarcasna, ardna kadar atlar. Kzl sanca havada dalgalandran yzlerce korsan, bata Hzr Barbaros olmak zere, yataanlar elde, hemen birka dakika ierisinde avluya doldu. Talih frlda dnm, Turgut'un dedii olmutu. Lavalet, Andrea Dorya, Duromega daha kllarn syrama-mlard ki, Turgut Reis, ele geirdii bir palay havada dndrerek haykrd: - Kimse kmldamasn! Kavga yersiz ve denksiz olur. Yedi yz levent, kalenin nnde yalnkl bekliyor. Silhlarnz knna koyarsanz, hibirinin canna dokunmayz ve ill bir tek sa adam komaz, kaleyi de cayr cayr yakp ykarz! Lavalet ve Dorya, bu szleri hie sayarak, kllarn syrdlar. Fakat Des, gzel gsn gererek, aralarna girdi: - Durunuz diye bard. Fakat Hzr Barbaros, valyelerin dnya gzelinin emriyle durmasna aldrmadan, Dorya'y yakalamay aklna koymu olduu iin ileriye atld. Dilber Des ile gs gse arptlar. lk defa bir kavga meydannda bir korsanla, hem de gelmi gelecek korsanlarn 168 / Abdullah Ziya Kozanolu en zorlusu, en yavuzuyle karlaan Des'in btn vcudu sarsld, rengi sapsar kesildi, baylacak gibi oldu: - Beni ldrecek misiniz, msy? diye baygn bir sesle sordu. Hzr Reis, akn baklarla onu szd: - Sen de kim oluyorsun? Byle gzel kadnlarn yeri buras deil, ssl odalardr. ekilin nmden! u edepsizle grlecek eski bir hesabm var! Onu temizlemeden iim rahat etmez! Akdeniz iki amirale yetmeyecek kadar ufaktr, dedi. - Ben, Des d Trato Difondi'yirn. Sizin amiralinizden, yahut kralnzdan rica ediyorum. Bir dakika beni dinlesin. Bir kadn ldrmek, herhalde, sizin annza da yakmaz. Hzr Reis, glmsedi: - Kadnlara kar byk bir saygmz vardr, iimizde de byk bir sevgi ve sayg tarz, Des hazretleri!... Sizi ldrmek aklmzdan bile gemez. Allah'n yaratt en gzel yaratk olan kadn hi bir Trk ldrmek istemez. Ama arada durmakta ayak direrseniz, adamlarn sizi incitmeden tutar, gtrrler. Kendinizi tantrken bu kadar kalabalk isim saymanza lzum yoktu. Biz, adi bir Hristiyan kylsnden arlken'in zevcesine kadar gzel olmak artiyle her kadna ayn sayg ve sevgiyi gsteririz. imdi, kerem edip, nmden ekiliniz de sizi zorla ekmelerini adamlarma sylemek zorunda kalmayaym. - Mademki kadnlara sayg ile balsnz, sizin kralnzla greceim, anlaacam, diyorum. Neye grmeme engel oluyorsunuz? Hzr tekrar gld: - Ben engel olmuyorum, madam! Fakat siz konumak istemiyorsunuz. - Yanna gtrnz. - Yanndasnz. Des akn titredi: - Nerede? Hzr Reis. kafasn dorulttu. Elini kuann arasna soktu. Bu ahane gzellik, onda garip bir efeliin domasna yol amt. Trk Korsanlar / 169 Buradaki erkeklerin hepsinden daha stn olduunu bir horoz psikolojisi iinde gzel diiye gstermek istedi. Kabard: - Karnzda... Turgut bu tatl, tatl olduu kadar da korkun konumay glmseyerek izliyordu. Sesi hl alayl, araya girdi: - Kerem buyurulursa, Des hazretleri, tantma sras bize geldi. Bizim kitaplarda yle verek, yedi ceddini sayarak tantrma gibi eyler bulunmadndan unuttuk. Af buyurun. Bizde herkes kendi kendini konumas, bilgisi, pazsnn zoruyle yerine ve deerlerine gre tantr. Bizim kralmz yoktur. Bir Reisimiz var. Bazlar ona Sultan der, ama o, gene en byk vnmeyi Reis sznde bulur. O da tpk benim gibi vuruur, benim gibi giyinir, benim gibi konuur. Yani ura meydannda baka korsanlardan ayramazsnz. te buradadr. Adna Hzr Barbaros derler. Oru Barbaros'un kardeidir. Gryorum ki ap kaldnz. Dorusu, sizi hatta yce

Papa hazretlerini Vatikan saraynda titreten Barbaros Kardeleri ben de daha ssl elbiseler iinde, daha atafatl ve bize caka satarken tantmak isterdim, ama ne are ki... Turgut, Andrea Dorya ile Lavalet'i hl alay eden korkun gzleriyle szdkten sonra: - Biz kukla deil, Trk leventleriyiz. Ura meydannda kol ve yrek kuvvetinden baka stnlk tanmayz. Sonra Hzr Reis'e dnd: - Bu kalenin sahibi ve Kontes Difondi diye anlan naml talyan dilberi Des d Trato bu hatundur, Reis! Hzr Reis, nne bakarak mrldand: - Ne istiyorlarsa sylesinler. Des, bir sre dnd ve sonra, yksek sesle, u szleri syledi: - Byk Reis! Seni -kahraman arkadann da syledii gibi-ben de byle uursuz, atafatsz, gsterisiz bir insan, evet, yalnzca bir insan olarak dnememitim. Ben, seni de bizimkiler gibi byklan, sakallar pomatl, ipekli elbiseleri danteleli, klc inci ve elmaslarla kapl bir gsteri merakls sanyordum. imdi grdm, 170 / Abdullah Ziya Kozanoh tandm ve niin her yerde bizi yendiinizi de anladm. Sizin gibi arkadalarndan ayr giyinmeyi gln bulan insanlar bizlerde kimse ba diye tanmaz. Fakat bu, arkadalara caka satan ayr ruhlu balar da, ura meydannda adamlaryle ruh ve gnl birlii kuramadklarndan, tek balarna kalyorlar. O zaman siz de ii birbirine kalpleriyle bal, bir kaptan ayn yemei yiyen insanlarla dolu bir kaykla; ii birbirine yabanc erlerle dolu gale ruvayyalleri ahveriyorsunuz. Siz bir milletin, temiz yrek tayan, birbirine bal ocuklarsnz. Sizin bir kelimelik Barbarosa adnz yannda, benim yzyllar boyu dillerde dolaan drt satrlk soyadmn parltlar pek snk kalr. Nitekim, kald da... Sizin nnzde sayg ile eilirim. Siz kazandnz Reis adn babanzdan miras olarak deil kendi zorunuzla alyorsunuz. Hzr Reis, gzellii dnyaya yaylm olan bu fettan kadnn ince zeks ve durmadan ku dili gibi sakrdayan sesi karsnda daha ok gevememek iin: - Syleyiniz, dedi. Bu uzun szlerinizle nereye varmak istiyorsunuz? Des, ban havaya kaldrd. Gzleri parlad: - Buras benim kalemdir, dedi. -Evet... - Ben ve eimin, size hibir vakit ktlkte bulunduumuzu sanmyorum. - Ey, ne kar bundan? Btn yoksul Endls gmenleri de Engizisyon papazlarna hibir ktlkte bulunmamlard. - Halbuki, u anda, eim burada bulunmuyor. Bilmem, bir kadnn koruduu bir kaleye saldrmay erefinize uygun bulur musunuz? Sonra da ben Engizisyon papaz deil, kahramanlara kahramanl hayran bir kadnm. Hzr Reis, bir dnd. yle bir sr tatl kelimeye aldanp amacndan cayamazd. Fakat, her nedense, iini ekip Andrea Dorya'y gstererek cevap verdi: - Biz bu kepaze, arlatan, az kalabalk efendiyi istiyoruz. Teslim edin, gidelim. Zaten onu yakalamak iin buraya geldik. Bunlar Trk Korsanlar / 171 hep nceden hazrlamtk. Hatta birka bural levendimizi de dn akam sahile kyl kyafetinde karmtk. ayet Andrea Dorya kaleye girerse, bize kapy ieriden aacaklard. - Fakat o, bana snmtr. Teslim etmekliim doru olur mu? Benim iin bu bir erefsizliktir. Dnya gzelinin, misafirlerini Trk korsanlarna teslim etmemesi karsnda, Andrea Don/a ile Lavalet el ele verip birbirlerine baktlar. Hzr'n Andrea Dorya'y burada brakp gidecei dnlemezdi. te yandan, bu iki naml deniz kurdu, can dmanlar olan Hzr' byle bu Kadar yaknlarnda, kendilerinden stn bir durumda grmekle deli gibi oluyorlard. Hzr ban sallad: - Olamaz, Des hazretleri, olamaz! Biz onlar elbette alp gideceiz! eref meselesine gelince, eer bu nl Senyr Andrea Dorya cenaplar, bir kadnn kanatlan altna girmeyi erefine uygun buluyorsa, biz de onu o kadnn elinden zorla almay erefimize uygun gryoruz. Silhlarmz eittir. Bu ite bir leke varsa, o da bize deil, size dm oluyor. Bu konuma, Hzr Reis'in de Turgut gibi laf altnda kalmaz, hazr cevap olduunu gsteriyordu. Zaten drt-be yabanc dil bilen bu nl reislerin bilgileri sadece kuvvet ve cesaret olsayd, elbette kendilerinden sayca, zenginlike ok stn olan dmanlarn her yerde, her durumda yenemezlerdi.

Des sarard, gzleri doldu: - Son sznz bu mu? Hzr Reis, onun gzelliiyle ilgili deilmi gibi, cevap verdi. Bunca dost-dman erkein nnde bir kadnn gzellii karsnda yumuadn belli etmek istemiyordu: - Evet, Des hazretleri ve ayrca oyalanmadan kllarn vermelerini rica edec "iz. Zira adamlarm sabrszlanmaktadrlar. unu da b'ldir-ni olay,n ki, uraa giren Trk korsanlar, bu kavga alannda bir tek sa insan brakmayacaklarndan, kendilerini ne benim reisliim, ne de sizin dnyalara smayan gzelliiniz yollarndan alkoyabilir. Kerem edip kenara ekiliniz. Zira ayak altnda kalp incinmenizden korkulur.. 172 / Abdullah Ziya Kozanolu Des, bir sre dnd, sonra mrldand: - Son bir sz! - Emredin! - Arkadanz Turgut Reis'e gizli birka sz sylemek isterim. Eer bu szme inanarak u kahramanlar brakp gitmeye raz olursa, siz de onlar brakmaya raz olur musunuz? Hzr Reis gld: - Bu olacak bir ey deildir. Bouna oyalanyorsunuz. Aslnda Andrea Dorya'nn bir veya birka dakika daha serbest kalmasndan ne kacak? Eninde sonunda decei yer, gene Trk gemilerinin forsas deil mi? Dorya fke ve umutsuzlukla haykrd: - Des, rica ederim, daha ok alalmaynz! Ben byle sizin bizi kurtarmak iin zldnz grp yaamaktansa lm da- , ha ho bulurum. Braknz, vurualm! Ya onlar, ya biz... Siz aradan ekiliniz! Des ona eliyle susmasn emretti. Lavalet, Dorya'nn koluna yapt ve kulana eildi: - Rica ederim, Amiral kendinize gelin! Her oyunun bir sras vardr. Elbette bir gn biz de onu yakalarz. imdi sadece susunuz. Son yolumuzu kapamaynz. Andrea Dorya, bu mutlu ve kuruntulu dakikay dnerek gzlerini yumdu. Barbaros, onun talyanlara has bir crtlaklkla barmasna aldrmayarak, Turgut'a dnmt. Turgut, dnya gzeline yaklat. Bir sre konutular. Des fazla cokun ve sinirli idi. nce Turgut, eski alayc dudak bkle-riyle ban sallyor, glmsyordu. Sonra Des'in gsterdii bir yere bakt. Uzakta bir adam, aznda bir ddk, put gibi duruyordu. Onu grnce kalar atld. Bir mddet dnd. Sonunda yksek sesle haykrd: - Reis! Hzr Reis, akn ve krgn gzleriyle ona bakt: Trk Korsanlar / 173 - Ne olmu? - Gideceiz Reis! - Ne?... Demek raz oldun!!! - Evet Reis! Gideceiz ve bu Andrea Dorya efendiyi de brakarak... Hzr Reis homurdand: -Asla!!! Des yalvard: - Fakat Reis, raz olacanza daha nce sz vermitiniz. Bu "sz vermitiniz" sz, Barbaros'u dondurdu. Turgut yeniden: - Gideceiz, dedi. Sonra, Hzr'n buyruunu beklemeden haykrd: - Leventler, ura meydannda,- av karsnda bile Turgut'un sznden darya kmazlard. Turgut geldi, Des'in nnde eildi: - Allahasmarladk Des hazretleri! Belki talih bizi gene karlatrr. Des elini uzatt ve glmsedi. - Gle gle kahraman! Allann olu yce Mesih'e yalvarrm ki bu ikinci karlamamz dosta olsun. Turgut diz kp Des'in elini pt. Geri ekildi. Hzr nne bakyordu. Birdenbire silkindi. Andrea Dorya'ya dik dik bakt. Sonra Des'in yanna geldi ve gld. - Ben de ayn szleri sylyorum Des hazretleri! Alahas-marladk. Belki talih bizi gene karlatrr. Hazreti sa'dan rica edelim de ikincisi daha dosta olsun.

Des, bu sefer sihirli gzelliini gsteren iri gzlerini Hzr Reis'e evirdi. Btn vcudu akllara durgunluk veren gzelliiyle oynad, fingirdedi. - mit ederim Reis! Hzr, sadece, uzatlan eli hafife pt. Birka kere daha Dorya'ya bakp uzaklat: 174 / Abdullah Ziya Kozanolu - Gene karlarz, koca kunduz! Fakat bu sefer donanma banda ve denizlerde... Dorya, hrn ve sinirli dileri arasndan mrldand: - Karlarz, koca korsan! Korsanlar, korkun ura klklarndan hi umulmadk kadar ince bel kr ve el oynatlaryle Kontes'i birer birer yerden selmlayp etekleyerek balar havada, gzleri Lavalet ile Dorya'da kaleden ktlar. Az sonra gemiler demir ald ve Dorya'nn ii boalm gemilerini batrmak, yahut esir almak gibi kk bir kazanca da bakmadan, yava yava enginlere doru almaya baladlar. Kaleden ku-rusk yirmi bir pare top patlad. Kontes onlar selmlyordu. Hzr Reis de buyurdu. Gemiler Kontes'in kalesini yz bir pare topla selmladlar. Bu ancak bir kralieye kar yaplabilecek bir tren kural idi. Kale karlk verdi. Sonra, gemiler, btn bayraklar fora ettiler ve barut dumanlan arasnda uzaklap gittiler. Yalnz, bastardann k kasarasnda Reis, gzleri kalede hl dalgn dnrken Turgut'un omuzuna birdenbire vurup mrldadi: - Gzel kadn vesselam. yi ettin, Turgut! Dnyada para ve zorbalkla kaldrlamayacak tek bir ey vardr: kadn kalbi... KANLI DERE Oru Reis, Tlemsen kalesinin burlarna yaslad, kzl sakaly-le evrelenmi, aslan ban dorulttu: - Bu gece bir k yapacaz, dedi. - Peki, reis! - Herkes zn Tanrya balasn, yreini salam tutsun. Kfirlerin hibir eyden kukulandklar yok. nallah, Hakkn yar-dmyle, dman yeneceiz! - nallah, Reis. Oru Reis sa eliyle kesik kolunun yenini toplad. Gzleri denizlerin bitiminde bir sre dnd: - Hzr'dan hi haber geldi mi? Trk Korsanlar / 175 - Hayr, Reis! Daha nce bir kere haber almtk. Haberi aamz shak gnderdi. kinci defa buyurduunuz zere: "Bu asker bunca kfire kar koyamaz, yetmez, tez medet eylesin" diye bir haber daha uurduk. Daha cevap bekleriz. - Belki haberi alamad. - Belki evremizi yarp gelemiyor. - Reis! bni Hamun elimizden kaleyi geri almay aklna koymu, yeniden asker topluyor. - imdi hibir eyden kukulanmyorlar, deil mi? - Evet, Reis, arlken'in buraya gnderdii ordunun komutan bu gece bir tren yapyor. eyhlere, bedevilere datmak iin uvallarla spanyol altn getirmiler. - l! Demek Endls'te Mslmanlardan aldklar altnlar burada kardelerine geri veriyorlar. Bizimkiler hazrlklann bitirsinler. - Bitiriyorlar, Reis! Hepsine somun ve huma arab dattk. Parlatyorlar. Be atmlk da barut bltk. - Saat drtte karma yapacaz. Haydi Kamil, olum, leventleri hazrla! Korsan Glle Kamil, Reis'in nnde saygyla eilerek, kalenin ierisine girdi. Her kede bek bek, balar sanl, kollan bal, yzlerinde henz kapanmam kl yaralar tayan bir avu Trk korsan ateli bir alma ile yataanlann biliyordu. Bir avu korsan, sayca bire kar yz kiiye aylardan beri Cezayir'de dayanyorlard. Kamil, ald emre uyarak, her mangaya ayr ayr anlatt. Artk olaca, baa gelecei beklemekten baka yapacak bir ey ybktu. Gne yava yava batt. Az nce kpkrmz rengiyle, uzaktan grnmeyen bir yangnla kzarm cami kubbesini andran gkler, imdi gm, hznl bir renge brnd. Daha sonra karard, mosmor oldu. Sivri burlar gklere doru ykselen Tlemsen kalesinde sanki herkes uykuya varmt. Duvarlarn stnde bir glge bile kmldamyor, en kk bir ses bile ykselmiyordu. Fakat belli saat gelince, kalenin byk kaplar yava yava ald. Ellerinde baklar,

176 / Abdullah Zya Kozanolu yanlarnda yataanlar korsanlar birer blk halinde darya ktlar. Uzakta kendilerine doru yryen tehlikenin yaklatndan habersiz bulunan arlken ile Hamun'un erlerinin iine saldrdlar. Bir kiiye yz kii dyordu. Bu, tam bir gece baskn oldu. Yataanlar havada bir yarm daire iziyor, tutan kolun btn gcyle yerden kalkmaya uraan dmann kafasna iniyor; ileride karlaan iki klcn kard elik ses, karanlklar deliyor; btn bu grntler her azdan karak birleip bir inilti halinde uuldayan barmalar silip sndryordu. Bu srada kar tepelerin stnden ay yava yava ykseldi. Ovay koyu sar bir renkle yaldzlad. Fakat ok gemeden kavga bitmi, nnde yz doksan, arkasnda yedi yz ceset brakan dman darmadan olmu, Oru da kaleye ekilmiti. Bu olayn kk bir balangc ve bir de sonu vardr. Oru Reis, Cezayir kavgasndan sonra dmanla birleen bni Ha-mun'dan intikam almak iin Tlemsen zerine yrmt. Tlemsen'de Oru ve Aydn Reis'lerin Endls'te spanyollarn elinden kurtarp getirdikleri Mslman gmenler, kurtarclarna kar s-panyollarla birletii iin, bni Hamun'a aslnda dargndlar. Hibir karlk gstermeden kale kaplarn eski kurtarclar Oru Reis'e aarak kaleyi verdiler. Fakat bni Hamun, ii haber alnca, on be bin erle kaleyi kurtarmaya kotu. Bu srada spanyollardan da yardm greceini umuyordu. arlken "Marki d Gomares" adnda birinin komutas altnda bir ordu gnderdii iin Berberi dncesinde aldanmam oldu. Bunun sonunda Oru Reis, rahata girdii kalede, hi aklna gelmezken bir avu kahraman arkadayle birlikte, iki dman arasnda sarlm oldu. Her gn, her gece beklenmedik saatlerde kyor, dmana basknlar yapyor, spanyol askerlerini canlarndan bezdirip yldrmak istiyordu. O derece ki, bni Hamun, spanyol komutanyle szleerek, artk kaleye zorlu ve toplu bir saldr yapmay dnd. Oru, kalenin burlarndan ar ar yaklaan dman ordusunu gzlyordu. Ard kesilmeyen yeni emirler veriyordu: - Herkes burlara!.. Sancan evresine on levent!... kaleye krk yedek cephaneci!. Trk Korsanlar / 177 Korsanlar arasnda en kk bir karklk bile yoktu. Alnan emirler hemen yerine getiriliyordu. Hi kimsenin azndan bir ylgnlk sesi bile kmyordu. Her kalpte bir zafer midi vard. Anadolu'nun yeil portakal iei kokan serin kylarndan kalkp llerin ter ve kan kokan kzgn kumlar zerinde dven bu leventlerin en byk zevkleri kavga etmi, uram, macera heyecann tatm olmakt. Sonunda kaybetmi olsalar bile Oru Reis, umulmadk birok kaybedilmi kavgalar zorla kazanan, her kavgada bir kurtulu yolu bulan korkusuz reisleriydi. Onun her kaybedileni yeniden kazanacana inanyorlard. Bir aralk Oru'un yannda duran kardei shak, birdenbire eilerek ona bakt: - Gzlerin yaard aam, dedi. Oru'un, rzgrlarla kudurup salar aartan denizlerde, derileri gerip yakan kzgn llerde, senelerden beri piip sertleen gzlerinden iki damla ya szm, kzl, krl sakallarndan aaya iniyordu. shak bir daha sordu: - Alyor musun, aam, bu ne itir? Oru, tek koluyle gzlerini sildi ve mrldand: - lyas' ldrdkleri gnden beri ilk defa alyorum!.. - Fakat niin? Hi, bir reis alar m? Niin, ne var? - Kendim iin deil shak! Dndm bu leventlerimdir. Anadolu'nun bin bir kynden kalkp yanmda dvmek iin yurtlarndan aylarca uzak llerde benim bayram altna koan bu ocuklarn kylerinde onlar, kazanlaryle birlikte geriye dnmeleri iin bekleyen, kendilerine muhta ana, baba, karde, nianl gibi yaknlar var. Onlar ise, biraz sonra, yzlerce kere kendilerinden kuvvetli dmanla karlaacaklar. Dman ehre girecek, ne namus brakacak, ne de Endls'ten kurtarp getirdiim yoksul Arap gmenlerini... Ah.. Hzr! Hzr! Nerelerde kald? shak, nne bakarak mrldand: - Kim bilir imdi nerede, hangi dmanla arpmaktadr? Btn bunlar benim gnahm... 178 / Abdullah Ziya Kozanolu - Estafirullah, Reis! Sen ne gnah ilersin ki? - Benim gnahm ok byktr. - Byk adamlarn gnahlar da sevaplar gibi byk olur, Reis! Senin gnahlarnda bile bir kklk olmaz! Allah seninle beraberdir. Yz binlerce Mslman spanyol Engizisyonu elinden

sen kurtarmadn m? zlecek ne var? Onlar buraya getirmesen orada diri diri yakacak ya da dinlerini deitireceklerdi. - Hayr, shak! Midilli adasndan kmayacaktk. - Sen gibi bir reis, uncack Midilli adasna nasl sard? Elbette sen sultan olacaksn! - Sultan olmam iin z kardelerimin bile kan akt. Her gn yeni bir kan grmekten bktm gayri. Bir sultanlk iin bunca dklen kan... - Her byk amacn bir kurban vardr. Kurbansz bayram olmaz! - Ah, bir kere uradan ekilebilsek! Ishak'n cevabn korkun tarrakalarla patlayan grltler kesti. Havaya doru byk bir toz, toprak duman dnd ve ykseldi. Dman, toplaryle kaleyi dvmeye balamt. Yava yava saldrya geiyordu. Her saniye tepelerinde bir glle patlyor, sada solda, nde arkada alev alev ta, kan, insan paralar havaya uuyordu. Bu srada dehetli bir uultu gittike oald ve yaklat. spanyollar bararak kaleye saldryorlard. - Sen Yako! Sen Yako! Buna, Anadolu kylarndan kalkp ksmet aramak iin bu kzgn llere kadar gelenlerin, Endls'te ayn dman klc altndan kurtulabilen Arap gmenlerinin, imdi lm daha erkekesine bir ekilde karlamaya kouan Trk korsanlarnn korkun sada-lar hep birlikte cevap veriyordu: -Allah!... Allah!... Allah!. Az sonra spanyol ve yerli Berberilerle Trk korsanlar gs g-se birbirlerine girdiler. Her an bir pala kalkp iniyor, kalenin maz-gallanna arpa arpa demir zrhl spanyollar yerlere dklyordu. Trk Korsanlar / 179 Fakat, bitmek tkenmek bilmeyen valyeler, bedeviler bir an geldi ki, krlan palalarn frlatp yumruk ve peneleriyle kendilerini koruyan korsanlarn yere den kanl bedenlerine basarak arlken'in ve bni Hamun'un bandralarn kalenin burcuna dikebildiler. Sancaklarnn byle havada dalgalanmas spanyollar gayrete getirdi. Kavgay kazandk sandlar. Binlerce azdan zafer haykrlar ykselmeye, tehditler, kfrler kmaya balad. Kaleye doru bir sel gibi aktlar. Oru Reis, btn bu olup bitenleri bulunduu yerden gryordu. Kendi sancaklarnn bulunmas lzm gelen yerde arlken'in kartall ve salipli.sancan grnce kudurmu gibi haykrd. Tek koluyle palasn kavrad ve grledi: - Savulun!... Leventler ardmdan gelsin! Glle Kamil, Sanca kapp Reis'in ardndan atld. Reis'in kendi bulunduu, gznn grebildii yerlerde dman sanca grmek istemediini biliyordu. Birbirlerine sarma dola olan ve lmden baka hibir eyin kendilerini ayramayaca korsanlar, bir lhzada il yavrusu gibi daldlar. Nam dokuz diyarda dehetle anlan kesik kollu Baba Oru, bir lm kasrgas gibi rzgr, frt-nasyle birlikte kopmu geliyordu. Elinde palas, kzl sakallar diken diken olmu bir halde atld. Bir kere olduu yerde dnd, haykrd, vurdu. Mthi bir lk... Bir daha, bir daha... Reis'in arkasndan "- Allah!.. Allah!.." diye korkun naralar atarak teki naml korsanlar da atldlar. O, tpk geyik srsne dalan bir aslan gibi yard, ykt, kesti. Sonunda, arlken'in Avrupa'nn gc, an, varl dillere destan olan biricik hkmdarnn sancan kavrad, mazgallardan en ykseinin stne kt. Kavuu bir yana frlatmt. Alnndan gzlerine kan damlalar terle birlikte szyordu. Palasn azna ald. Sanca havaya kaldrd. Onun ne yapacan anlayan spanyollar, kudurmu gibi haykrarak, dehetli bir ok ve kurun yamuruyla evresini sardlar. Fakat o, sanca savurup yere arpt, parampara etti, kaleden aaya frlatt att. Sonra dileri arasnda kanl palasyle korkun bir hal alarak, kan, toz, toprak ynlar stnde tuntan bir heykel gibi ac ac gld. 180 / Abdullah Ziya Kozanolu Bu srada Glle Kamil, o sa iken hibir zaman inmeyecek olan sancan Tlemsen'in burlarna dikiyordu. - Yaasn Oru Reis - Allah yansur, Oru Reis! Bir kck adadan bir Trk kyor, Anadolu'dan arkadalar topluyor, yedi yz Trk oluyor, yetmi bin dmana boyun ediriyordu.

Yataannn kayyle oynayarak gzleri derinliklere dalm, szlerini bitirdi: - Biliyor ve duyuyorum ki, burada alt aydr grdmz kafas kopuk, baca kesik, kolu umu yoldalarmz "Nereye?" diye baryor. Evet, "Nereye?... Tek bir kavga iin tek bir kalp halinde burada arptk. Gnlerce a, aylarca susuz kaldk. Fakat teslim olmay, namusumuzu vermeyi dnmedik. Bugn bizim mezarlarmz ineyerek nereye gidiyorsunuz?" Reis sustu... Korsanlar, hep birden haykrdlar: - Asla! Asla teslim olmayacaz! Cenge hazrz! Vurualm! lm bizden korksun, gitmeyeceiz! - Kaleyi vermek bir ey deil. Fakat iin sonunda namusu vermek var. Asla! lnceye kadar cenk var! Gitmeyeceiz! Reis, onlar eliyle susturdu: - yle, arkadalar! Kale ile birlikte namusumuzu da vermi olacaz. Fakat her eyden nce unu da dnelim ki, bugn "lemsen'de dvrken kanl cepkenlerini kefen yapp gmdmz leventlerimizle birlikte, kalede canl olarak da binlerce ihtiyar, kadn, kz, ocuk var. Bunlarn namusu, can, rz, bize bal... Burada lnceye kadar dvelim, ne kar? Zannetmem ki iinizden hibiriniz lmden korksun! Fakat bizim cesetlerimiz zerinden geip ehri zapteden spanyollarn, kaplar bize aan bu biare Endls gmenlerine yapmadklar kalmayacaktr. Korsanlar ardlar: - Ne yapalm? Ne yapalm? Trk Korsanlar / 181 Reis emretti: - Yaplacak tek ey var! Silhlarmz bizde kalmak ve arda brakacamz ahaliye dokunulmamak artyle, spanyollara kaleyi teslim etmek... Bunun acsn onlarda koymaz, tez vakitte geri dner, alrz. Fakat imdilik yapabileceimiz en doru i bu... Korsanlardan birisi bandaki kanl sarglan oynatacak kadar sinirli bir hareketle homurdand: - Ya len arkadalarmz?.. - Onlarn llerini burada brakacaz, fakat ruhlarn kalbimizde gtreceiz. - Ben onlarn "Bu yaptnz i namussuzluktur!" diye bardklarn duyuyorum, Reis! "Ruhlarn kalbimizde gtrmek..." Bu, kuru bir laftr, Reis! Brakalm, bu szleri enayi klar sylesin. Reis, bu szlere kzmad. Bilakis,, gzleri sevinten yaard: - Korsan! Temiz bir yrein ve doru bir szn var... Buray brakmayalm! Burada kalalm! Fakat ne yapabiliriz? Korsanlarn konuamayaca yerde klar konuur ite... - Hi olmazsa mert bir Anadolu ua gibi lebiliriz ya, Reis! - lmekle yoldalarmzn cn alabilir miyiz? Bugn namusla-nn, rzlarn, canlarn bize brakan spanya'dan buraya kardmz bu kadar gnahsz insanlar tekrar kurtarabilir miyiz? Hayr! Gerekirse gene leceiz, fakat bakalarn da ldrterek deil!.. Yalnz bizim leceimiz bir yerde... Yalnz kendi canmz vererek.. Btn leventler, Reislerinin bu yerinde cevab karsnda nlerine bakp sustular. Karar verilmiti. Kale teslim edilecek, intikam sonra alnacakt. Kaplar ar ar ald. Oru Reis, arkasnda yz, gz, kolu, baca kanl sarglarla sanl alt yz korsanla sokaklardan, "her kesini scak bir Trk kanyle suladklan" Tlemsen sokaklanndan geerek llere doru yol tuttu. Hepsinin ii kan alyordu. Korsanlar iin bu, ok ac bir eydi. te u kede brahim Reis, bir glle ile karn deilerek lmt. te u duvarn dibinde levent Ali, on spanyolla kahramanca vuruarak ruhunu teslim etmiti. Bu aacn dibinde olak Hseyin ehit olmutu. 182 / Abdullah Ziya Kozanolu Hepsinin balan nlerine eilmi, Reis'in bir aslan yelesi gibi daima dik duran boynu bile biraz saa bklmt. Gzlerinde slak bir parlay vard. Onu grenler, nerede ise bu iten cayp palasna el atacan dnebilirlerdi. Eini tarihlerin yetitiremedii korsana, kafasiyle grd bu i ar geliyordu. O, tam bir korsand. Bir kt can iin kimselere boyun eemezdi. Ar ar kaleden ktlar. Alt yz korsan, evrelerini kara ormanlar gibi saran Arap ve binlerce stn spanyol kuvvetlerinin at dar bir yoldan balan havada, dudaklar dman kmseyen bir szl iinde aralarndan geerek Cezayir'e doru yol alyorlard. Bu levhada, talihin ne ac ve ne garip bir alay edii gizliydi. te sonunda cesaret, bilgi, zek ve korkusuzluklanyle nam veren Trk korsanlar bir anssz tuzaa dm gidiyorlard.

"- Ne, Oru Reis'i brakmak ha? Asla!" Birdenbire, ileride zelzele gibi bir grlt koptu. Koa koa bir levent, Reis'in yanna geldi. Alnndan aaya doru bir kan szyordu. - Reis! spanyollar bizi evirdiler! Anlalmaz bir eyler sylyorlar. Seni burada alkoymak istiyorlar. Silhlarmza el attlar, vermedik, kavgaya tututuk. Seni vermezsek, bizi gitmeye brak-mayacaklarm. Levent szn bitiremedi. Azndan, burnundan kan boand. Yere kapakland, katld kald. Reis o anda gzleri dnd. Palasn syrp haykrd: - Davrann leventlerim! Aldatldk! Kaleye dnyoruz! Korsanlar, palalarn syrdlar. Hep birden geriye dnp atldlar. nlerine geip kale yolunu kesmek isteyen yoksul spanyollar yardlar. Dman leleri zerinden atlayarak yeniden kaleye girdiler. Kaplar kapadlar. Kaleyi teslim almak iin onlar giderken ieriye girip bu grltde kapanp kalan be yz spanyol'u da o hrsla kltan geirdiler. Trk Korsanlar / 183 Dmanlar, artk son nefesini veren korsanlara saldrmaya eniyorlard. Artk her birinde drt-be kl yaras bulunan bir avu Trk korsan, ate kesilse ancak kaplad yeri yakabilirdi. Gne batm, karanlk, korkun, zntl bir gece basmt. Sabaha kadar akllarna umulmadk bir kurtulu yolu gelmez yahut Hzr Reis, bir hzr gibi yetimezse, lm veya esaretten birini beeneceklerdi. Reis, korsanlar toplad. Yanan mealeler kanl yzlerde korkun klarla oynayor, lmn tadn tatmak zere olan bu insanlarn gzleri birer canavar gz gibi parlyordu. Reis, biraz ykseke bir tan zerine kt. Ar ar, fakat soukkanl bir sesle sze balad: - Arkadalar, leceiz! Korsanlar hep birden bardlar: - lelim, fakat ldreceiz de!... - Evet arkadalar, leceiz! Bugn, artk lm geldi att. Bizim iin imdi tek bir yol var. Ay domadan kaleden gizlice kp kamak! Bunu baarabilirsek ne ala, olmazsa lnceye kadar vuruuruz! Haydi, imdi yola koyulalm, belki baarrz! Vay o zaman elimize geecek dmanlara! Yanan mealeler snd. Korsanlar sessizce hazrlandlar. Eyalarn topladlar. Yava yava, kalenin gizli kaplarndan szlp yola koyuldular. 1518 senesi Mays ay idi. O gece, l rzgr korkun iniltilerle tepelerinde eserken, korsanlar lm yoluna giden kurbanlk kolar gibi, birbirleriyle konumaya bile isteksiz Tlemsen'den uzaklatlar. Tan yeri aaryordu. Sabah balad. Ufukta i ezici bir beyazlk belirdi. Sonra sarard, kzard. te gne, asrlarca saysz kahramanlarn tepesinde ldayan gne, Oru Reis'in de ba zerinde ykselmeye balad. Bu ne yrek paralayc gnd? Korsan kafilesi nlerinde Reisleri, balarna gelecei sanki sezi-yorlarm gibi, sessiz yksek bir kum tepesinden aa iniyorlard. 1 III11 184 / Abdullah Ziya Kozanolu Birdenbire, bir ses ykseldi, atlar kinedi, develer homurdand, palalar sakrdad. - Dman geliyor! Ardmza dtler. bni Hamun'un svarileri ve spanyol valyeleri dolu dizgin geliyorlard. Oru Reis grledi: - Mallarn bir ksmn braknz, arkanza bakmadan yrynz! Reis'in bu ksa vadeli kurtulu aresi ne kadar srebilirdi? Haydi, dman bu mallar paylamak iin biraz oyalansn, fakat sonunda gene onlara yetiecekti ya... Reis, bu kurnazl birka kere tekrarlad. bni Hamun'un svarileri mal hrsyle korsanlar brakp birbirlerine dyorlard. Fakat sonunda atacak mal kalmad. lm, kavga! te geldi o uursuz saat! Bu srada nde gidenlerden birisi bard: - Nehir! Su! Kurtulduk! Reis'in buluu ie yaram, dmanlarn mal taksimiyle geen zaman onlar bir nehre ulatrmt. Evet, kurtulmulard. te nlerinde byk bir kpr... Bu kpry getikten sonra, lamlayp uuruvermek, dmandan kurtulmalarna yetecekti. Fakat kurnaz spanyol kumandan Marki d Gomar kurtulu kprsn grmt. Ba dndrc bir hzla onlara yaklayorlard. Oru, bu tuzaktan kurtulursa, ldrlen leventlerin cn ok korkun bir ekilde alrd.

Oru Reis, palasn syrarak bard: - abuk, daha abuk!... Kurtulacaz! Korsanlar son bir gayretle atldlar. Reis kpry geti. Ah u yaral, topal, sakat olanlar da kpry bir geebilselerdi! Barbaros'un kardei shak baryordu: - Kurtulduk Glle Kamil, sevinle bayra havaya kaldryordu. Her yerden bir gulgule ykseliyordu. Fakat bu sevin uzun srmedi. Birdenbire, kulaklarn korkun birtakm sesler yrtt. spanyollar yetimi arkada kalan sakat arka^ dalaryle kar kyda bouuyorlard. Yakalananlarn canlar szlatan naralar ortal nlatyordu. Her yerden bir lk ykseliyordu. Trk Korsanlar / 185 Zaman zaman ykselen lk ve iniltileri duyan Oru Reis sapsar kesildi: - Eyvah! Yetitiler! Arkadalarmz ldryorlar! diye bard. Hep birden kulak verdiler. br kydaki korsanlar banyorlardi: - Yeti, Reis! lyoruz! - cmz bu kahpelerde koma, Reis! Geri dnme! Sen sa ol! Kzl sakall Oru Reis, birdenbire palasna el att. Onu leventleri, hibir savata bu kadar korkun, bu kadar canl grmemilerdi. Oru Reis, bir aslan gibi kkriiyordu: - Kavga! Kavga! Ah Marki d Gomar, senin karnn demeden palam knna girerse yanarm! leri, korsanlar! Bir kii kalncaya kadar vuruacaz! Geri dnyoruz! shak, koluna yapt: - Bunu yaparsan, Trk korsanlar Akdeniz'de basz kalr! dedi. Geri dnemezsin! Sen kurtuldun! Sen, Trk korsanlarnn babasnn, Reis! Oru bard: - erefsiz kalacaklarna basz kalsnlar! Yaral arkadalarm dman klc altnda brakamam! Bu herifleri ldreceim! Korsanlar, hep birden, palalarn syrp atldlar. - Vur! Vur! leri, Trk korsanlar! Savulun kahpeler! cmz komaz alrz! Korsanlar, kafalar ileride, gzleri dnm, kalar atk, sakallar diken diken olmu, yeniden kpry geip kendilerinden binlerce defa fazla olan dmann arasna birer glle gibi girdiler. Yaral arkadalarn boazlayan spanyollar doradlar. Orada dman komadlar. Fakat bu zaman iinde geriden gelen spanyol ordusu ve bni Hamun'un atllar da yetiti. evreleri spanyollarla sarlverdi. Kprnn ba kesildi. Onlar, iine bile bile atldklar bu cehennemden artk lmden baka hibir kuvvet karamazd. "Arkadalarn sava alannda brakp da kat" dedirtmemek iin geriye dnen Reis, yaral korsanlarn cn aldktan sonra, 186 / Abdullah Ziya Kozanolu zerinde Celalullah ad yazl sanca tayan Glle Kamil ve s-hak'la beraber yedi-sekiz bin spanyolla vuruuyordu. lklar... Fkran kanlarn fsrtlar.. Kvrlarak den gvdeler.. Ve sonunda lmn amansz penesinden kurtulamayan ehitler... Arkadalarnn cn aldlar, fakat kaybedilen bu zaman iinde, dman da btn kuvvetiyle yetiti, kpr yolunu kesti. Havaya frlayan kol, bacak, toz, toprak arasnda, zaman zaman tek kollu, ba ak kzl sakall, mor cepkenli bir insann gnein klaryla ldayan palas grnyor, her yerden bir ah ykseliyordu. Bir an geldi ki, Oru Reis, evresinde be levendinden baka kimsenin kalmadn grd. Btn o sevgili arkadalar, yllardr birlikte Akdeniz'in frtnasna, scana, souuna, birlikte kar koyduu naml Trk leventleri pala, kl, topuz yaralar iinde azlarndan, burunlarndan szan kanlar arasnda vakit vakit titreyerek son nefeslerini veriyorlard. Avrupa'y yllarca titreten, senelerce denizlerde kudurmu dalgalarn zerinde ilerleyen kadrgalarn ucunda pala sallayan o korkun korsanlar, kiminin ba kopmu, kiminin karn deilmi., anayurtlarndan uzak, kzgn llerde yatyorlard. Arada bir, ilerinden biri: - Ya Allah! diye haykryor, palasn kaldrp yreinde tad kahramanlk duygulan coup atlyor; fakat biraz sonra dermansz bir halde yklyor ve artk dorulamyordu. shak, yznden szan kan damlalarn elinin tersiyle silerek Oru'un boynuna sarlp hkrdi: - Aam! Aam! Oru Reis, duyduu acdan yaaran gzlerini gstermemek iin ban baka yana evirdi:

- Ne oluyor, ne oluyor, shak? dedi. Kendine gel! Korsan, kavga alannda lr. shak, gzlerinden'yalar akarak cevap verdi: - Alyorum, aam! Alyorum! Kendi lmme deil, sana alyorum, aam! Byk Trk korsanna, basz kalan Trk leventlerine alyorum!... Trk Korsanlar / 187 Oru Reis, Trk leventlerinin kanlaryle birletikten sonra artk kpkzl bir renkte akan dereye bakt. Sonra ban gklere dikti ve mrldand: - Hzr! Hzr yayor ve bizi gryor! Oru ile shak, bu iki karde, lmn eiinde kk kardeleri Hzr' grr gibi oldular: Hzr kan, toz ve ehit ynlar arasnda, elinde palas, grandi direinde Byk Trk'n28 Kaptan- Derya sancan dalgalandran kadrgasnn pruvasnda sular yararak Avrupa'ya akn ediyordu. Belki de kardelerinin cn almak iin Andrea Dorya gibi yzyln tek'deniz kurtlann Preveze'de nne katm, Ceneviz, spanya, Fransz kylarn cayr cayr yakyor, nnde emir almak iin bekleyen Frenk amirallerini halyordu. Oru Reis ile shak, kardeleri Hzr'n bir gn gerek olacak hayalini bylece grdler. Korsanlar, birer ok veya kurun darbesiyle yere yklyorlard. Oru Reis, kan deryas iinde son dakikalarn yaayan Kamil ve shak'n alnlarn pt. imdi az da kpkzl kana boyanmt. Feryat ve iniltiler arasnda kan kokusu duyan akbabalarn uutuu bu meydanda tek kollu, mor cepkenli, dilerinde alsancak tayan bir kavga aslannn tek bana binlerce dmanla vurutuu grlyordu. Oru, ancak bugn gze alarak o byk, akla smaz savalar kazanmt. Bu cesaret gnei, elbette bir gn byle bir kanl meydanda snecekti. Bu son kavga artk ok srmedi. Sonunda bir mzrak, havada tekerlek izerek utu ve denizlerin esiz leventini, yllarca Avrupa'y titreten yorgun ve yaral Oru Re-is'i, alnndan byk bir yara aarak yere ykt. Bu byk korsan, bir kere olduu yerde sarsld, dizleri zerinde kapakland ve sonra onun lmn korkak ve akn gzleriyle izleyen dmanlarnn zerine atlmak ister gibi bir kere doruldu, inledi ve kkredi: -Allah!... Bu erkek sesi, havalardan kayalara arpp derin yanklar yapt. Bu, onun son korkun naras oldu. 28 Byk Trk diye Kanuni Sultan Sleyman'a derlerdi. 188 / Abdullah Zn/a Kozanolu Korsann lmek zere olduunu sezen spanyol Gariya atld. Onun ban kesmekle tarihe ad geecekti. Fakat bu srasz atl, ona ok pahalya mal oldu. Henz lmemi olan Oru Reis, birdenbire silkindi, palasn savurdu. Gariya, parmaklarn vermek pahasna, Reis'in ban ald. Bir mzraa takp ykseltti. Koca Reis, korkun gzleriyle herkese, her eye hl meydan okuyordu. Oru Reis, Akdeniz'in cokun kucanda yetien byk korsan, artk dnyadan ayrlmt.29 spanyollar, ellerinde olmayarak, bu byk ba karsnda eildiler. Bata Marki d Gomar olduu halde, yzlerce valye, yreklerini yllarca titreten bu byk kahraman dize gelip selmladlar. 29 Baba Oru'un u kahramanln, hayali en geni bir romanc bile kaleme almaya cesaret edemez. Ne tarihte, ne romanlarda byle bir erkek karakteri izilememitir. Tarihlerin yazd en byk kahramanlar bile byle bir durumun karsnda: "Ben gider, askerlerimi toplar gelir, tekrar kardelerimin cn alrm!" der, basar giderdi. Fakat bir baba ruhu tayan Oru arkadalarndan ayrlmaktansa orackta lmeyi kendisi iin daha erefli bulmutur. ngiliz tarihisi Lane Poole'n dedii gibi, "Fakat Korsan, byle zamanlarda arkadalarn brakp kaacak adamlardan deildi. Hi dnmeden o korkun, uursuz, lnetli nehri tekrar geti. Kendini bile bile lm kazannn iine att." Trkler balarnda kendilerini byle bir baba gibi seven ve koruyan bykler olduu zaman ykselmiler, cihana egemen olmular; balarnda sefil ruhlu, kar dkn zalim reisler bulunduka da alalmlar btn an ve ereflerini kaybetmilerdir. Oru'un lm iin yabanc ve yerli tarihlerin yazd birka satr, byk ruhunu rahmetle anmaya vesile olur diye, buraya alyorum: 1- "Afrika'nn kzgn gnei ufukta titrer ve alarken o sonsuz, iaretsiz kum sahralarnn ortasnda, korkun Baba Oru Reis, gs paralanmken lekeleriyle sslenmi olduu halde,

kahraman oullarnn, aslan yoldalarnn arasnda gzlerini kapad, fakat hl orada, hl yayor." 2- "Azim cenkler edip bilahare etba ile kp kendy leker-i kffara vurdu ve ol vartada tevabii ile ehit oldu." (Tuhfet'l-Kibar) 3- "Bu yiitler, yaralar iinde halsiz kalncaya kadar dvtler ve btn bunlarn arasnda Oru Barbarosa'nn, son ana kadar, tek koluyle bir aslan gibi vurutuu ve etrafndakileri yere serdii grlyordu." (Lane Poole, Berberiye Korsanlar Tarihi) 4- "O kanl akamda en son olarak len Oru, uzuna yakn bir boyda, fakat ok salam yapl, tamamen krmz sakal ve sal, gzleri insann yreine ileyecek gibi sert bakl, alicenap, civanmert, haddinden fazla cesur, gzn ateten saknmaz, cmert bir bahadrd." (Morgan, Cezayir Tarihi, sayfa 257). -5- "Oru Bey, kardeleriyle helallat ve biraderi tshak'la beraber ehit oldu." (1518 M./ 924 H.) (Esfr- Bahriye-i Osmaniye, sayfa 370, Mehmet kr). (Gazavt- Hayreddin Reis, sayfa 7). KNC KISIM TRK KORSANLARI HIZIR RES DEVRNDE ORU LD, FAKAT HIZIR YAIYOR Oru ve shak ehit olduktan sonra Hzr yalnz kalmt. Btn Akdeniz korsanlarnn tek Reisi ve ba bulunuyordu. ngiliz Lane Poole'n -Tarihi Avusturyal Hammer'in her Trk byne yapt gibi garazkrane hcumlarna karlksyledii gibi, "Hzr ecaat, cesaret, kahramanlk gibi konularda, kimsenin aklndan geirmedii mkl ileri baarmakta asrnn tek eriydi. Tek bana yzlerce insann arasna palasn syrp hcum etmekte ve kk bir kadrgayla dalar gibi yahut 'te kfiri yakaladm' diyebilecek kadar kavgay kazanm olduuna emin insanlar geri dnp kskvrak yakalamakta ei menendi bulunmaz bir komutand." "O, kazanlacak amacn nemi lsnde kendisini tehlikeye atard. Hibir zaman lzumsuz yere kendisini tehlikeye sokmaz, fakat bir kere darbe vurulacak yeri de seti mi, onun kadar mthi ve yerinde darbeyi de hibir kumandan vuramazd." 1519 senesi Austos'unun 23'nc gn, Cezayir'de byk bir kalabalk toplanmt. Bu hrn kalabalk dalp alyor, her kafadan bir ses kyordu. Korsanlar yatanda bir frtna kopmak zereydi. Yalnz, zaman zaman, davullarn ald, gr sesli tellallarn ba-rdklar duyuluyordu: - Ey ahali! Cezayir ah, Tunus sultan ve btn Akdeniz leventlerinin sahibi Hayreddin Hzr Reis'in size syleyecei szleri dinlemek zere Cami meydanna gidip toplannz! 190 / Abdullah Ziya Kozanolu ' Btn halk Cami meydanna komu, toplanmlard. Acaba Hzr Reis ne syleyecekti? Herkes birbirine soruyordu. Davullar vurulmaya, zurnalar tmeye balad. Tekbir alp yryen yzlerce dalkl levendin nnde mehter takm ar ar ilerliyor, bu kalabaln ortasnda kzl sakall, geni omuzlu, yank yzl Hzr Reis, arkasnda altn srma ilemeli kadifeden al cepkeni, belinde kabzas yakut, prlantalarla ssl palas, yryp geliyordu. emenin nndeki byk tan zerine kt. Hzr, ellerini ipek kuana dayam, bir korsan deil, bir sultan gibi konumak istediini anlatyordu. Bir sre sustu, nne bakt. Sonra birdenbire haykrd: - Sizi burada toplamak zorunda kaldm iin ben de utanyorum! Fakat ne are ki, bugn zerimize gelmekte olan dman bir Hal ordusudur. Ne byk bir zillettir ki, bir slm sultan da onun yolda... Ben, aamn lmnden sonra, gelecek bu dman hesaplayp yol boyundaki kalelere asker koydum. Fakat bu gelen ordu yz yetmi be gemi, yirmi bin spanyol, drt bin de Go-ran'dan aldklar kffar ile beraber zerimize yryor. Eer biz bu kavgann sonunda yeniliriz de dman ehre girerse, btn kadnlarnz kucaktan kucaa sezecek, kzlarnzn namusu mahvolacak, mallarnz yama edilecektir. Ben, sizden bir yardm beklemiyorum. Yardm Allah'tandr! Dmanlarla birlikte olan eski emirinize gidiniz! Sizi korusun. Ben, kendi yoldalarmla birlikte, lnceye veya onlar yeninceye kadar dayanacam! Belki o, sizinle bir kandan olduunu hatrlar da size yardm eder. Ahali byk bir uultu ve grlt arasnda hemen dald. Herkes evlerine kotu. otuunu, ocuunu alan -Hzr Reisin gsterdii temiz kalplilie katlacak kadar kendilerinde kuvvet gremediklerinden- soluu spanyol ordughnda aldlar. Dman Tlem-sen hakimi, bu zavalllara dokunulmamasn spanyol komutanndan rica eyledi. Bylece ayak altnda kalmaktan kurtuldular. ***

Hizr Reis, kalede alt yz levendiyle birlikte yataanlarn syrm, gelecek dman bekliyordu. Btn korsanlar, sanki birka saat sonra sonu lme dayanacak bir kavgaya girmeyeceklermi Trk Korsanlar / 191 gibi sevinli, birbirleriyle akalayor, kimi palasn biliyor, kimi de arkadalaryle gre tutuyordu. Urata kzmak iin Trk, gcn denemekten holanrd. Sonunda burta bekleyen Kelle Bekir bard: - Geliyorlar! Dman geliyor! spanyol ve Araplar, karadan ve denizden gzktler. Gemileri batan aa, renk renk bandralarla donanm, rzgrn altnda uup, szle-krta bir dn alayna gider gibi geliyorlard. Dman gemilerinin karsnda dolaan valyelerin miferleri parlyor, rahipler pruvada kendi askerlerinin kazanlar iin dua okuyorlard. Her ey tamamd. Byk korsan lmt. Yerli halk kandrlmt. Vatandalarndan ok uzak yabanc bir diyarda zerine saldrdklar bu bir avu Trk korsann kim ve ne kurtarabilirdi? Dnyann sonunu andran grlt gittike yaklayordu. Fakat leventler, byle kuru grltye pabu brakacak kadar rk yrekli deildiler. Hepsi palalarn syrm, gzleri Hzr Reis'in verecei emirde, atlmaya hazr birer glle paras gibi duruyorlard. Dmanlaryle kendi saylar arasnda llemeyecek kadar ok fark vard. Onlar alt yz kii, dman ise yirmi bin spanyol ve Cezayir yerlileriyle birlikte yaklak olarak yz bin kii idi.30 Hzr hi konumuyor, sadece keskin baklaryle kyya demir atan da gibi kalyonlar szyordu. Bir filika indi, iine drt spanyol subay bindi. Sahile kyorlard. - Vuraym m Reis, diye sordu mazgal dnda bekleyen tfeki. - Hayr, braknz bakalm ne syleyecekler? Biraz sonra spanyol elileri Hzr Barbaros'un nne getirildi. Koca Reis, atk kalarn indirmeden sordu: - Ne istiyorsunuz? - Kalenin komutan Amiral Barbarossa'y... - Hzr Barbaros benim, syleyin!... 30 Tarihler bu lleri veriyor. 192 / Abdullah Ziya Kozanolu spanyol subaylar azlarn birer kar ap birbirlerinin yzne baktlar. Kendileriyle alay edildiini sanmlard. Hzr Barbarossa byle zrhsz, hazrlksz, elinde prlantal yataan tutan bu sessiz adam myd? Hzr, ka'arn bsbtn att: - Haydi, ne bakyorsunuz? abuk syleyiniz! - Komutanmz Senyr Don Hgo d... - Adnn, unvannn saylmas yersiz ve yararsz. Ne istiyor? - te toplarmz ve askerlerimizi kyya kardk. - ok laf istemez, gryorum! Ne istiyorsunuz? Syleyiniz! spanyollar bu gr ses, sz kesip atan konuma karsnda ardlar. lerinden biri mrldand: - Bu nameyi gnderdi. Kalenin teslimini... -Ne?... - Kalenin teslimini... Hzr Reis, hi cevap vermedi. Fakat teki korsanlar, duyanlarn tylerini rpertecek kadar korkun bir kahkaha koyverdiler. Hzr, Kelle Bekir'e dnd: - Kelle! - Buyur Reis! - u keratalarn kulaklarn kesip ellerindeki mektuba sararak atn darya... Komutanlarna sylesinler. Biz, yataanla girdiimiz yerden ancak kl zoruyle karz. Kale bir sadaka deildir, verilmez, alnr. Kelle Bekir'le drt korsan, birer kaplan gibi atldlar. spanyollar yere yktlar, birer bak vuruuyle kestikleri kulaklarn okunmayacak mektuba sarp ellerine tututurdular. Sonra da klarna birer tekme vurup sahile koyuverdiler. Marur spanyol valyeleri yzlerine vurulan bu amar kahramanlklarna yediremediler, hazrlklar bitmeden kaleye saldrmak gibi ilk yanl adm attlar. Trk Korsanlar / 193 Oru Barbaros'un ehit dtn Hzr pek ge haber almt. Bir gn sarayda otururken aada bir feryat kopmu, kl sesleri ve alamalar duyulmutu. Daha "Neler oluyor?" diye

kimse ayaa kalkmadan Salih Reis bir glle gibi ieriye girmiti. Gs bar alm, gzleri dnmt. Hemen ke minderine ykld. u szleri syleyebildi: - Baba Oru, btn yoldalaryle birlikte, Tlemsen'den karken ehit olmu. itilen haberin dehetinden hibiri ses karamad. Oday korkun bir sessizlik kaplamt. B srada aadan kopan feryatlar gittike yaklat. Kap byk bir grlt ile ykld. Kollarn svam yalnkl yzlerce levent odaya doldu. Hep birden bardlar. - !... !... cmz komayz, Reis! Babamzn cn alalm. Elbette bu dnya yznde yaamak bize haramdr! - Haydi, Reis! Biz daha durmak istemeyiz! Babamzn cn alacaz! Biz de ehit olacaz! Yaadklar srece nice aclar ekmi, nice zorlu savalara ylmadan girip km leventler, hep birlikte hngr hngr alyordu. Fakat Hzr Reis, haberi iitir iitmez donmu kalmt. Gzleri yaarmad. Yalnz kalarnn ve kzl sakallarnn rzgra tutulmu nar yapraklan gibi titredii grlyordu. Yumruklarn skt, yaral bir aslan gibi kkredi. Oday titretti. Hzr Reis ant iiyordu: - Ah! Btn Frengistan' kltan geirsem, btn diyar- kfr yakp yksam gene onlarn kahpecesine ehit ettikleri kardelerimin, yoldalarmn cn alamam! cm almak, akacak kana doymamak; bu, benim artk tek devim oldu. Salih de gzlerinin yan sildi: - Olan oldu, asl imdi biz cmz almaya bakalm! dedi. Bylece, bir Oru Reis'i ldrmekle spanyollar, Trklerle yllar boyu srecek kavgalar karsnda eriyip denizlerdeki esiz yerlerini ngilizlere brakarak denizlerden ve sava tarihinden silinmeye mahkm oldular. Hzr, yemin ettii gnden beri, aasn ldrenlerden almaktan baka bir ey dnemiyordu. Zaman zaman btn Avrupa'nn 194 / Abdullah Ziya Kozanolu bu haberi duyup bayram ettii, yer yer arlarda donanma ve bayram yapld haberi duyuluyor, Oru Reis'in kesik bann byk arlarda dolatmld, katiline asalet nianlar verildii iitiliyordu. O gn toplar grlyor, silhlar atlyor, oklar vzlyor... Baran, kfreden, l ilhileri okuyan rahipler... Boru sesleri... Ate, toz, kan, Oru Reis'in kanl ba sanki o gn yeniden kesilmi gibi bu meydanlarda dolatrlyordu. te bugn de son Barbaros'u ldrmeye gelmilerdi. Korsanlar, Reislerine baktlar. Hibiri de dman byle bulunduklar yerde karlamay, bir korkak gibi yerinde saymay istemiyordu. Oru Reis'in c alnmalyd. Fakat Reis emretmeyince de hibir ey yapamyorlard ki... Hzr Reis, sras gelince vurmakta gecikmezdi. Birdenbire, kudurmu gibi palasn kavrad. Aasnn cn almay aklna koyduu ve ehit Orucu: "cmz alacaksn!" diye bararak meydanda dolatn gryordu sanki. - Allah! diye korkun bir nara att ve arkasndan tekbir alp kouan alt yz levendiyle birlikte, dmann zerine bir yldnm gibi atld. Onlarn gznde hayatn, lmn deeri yoktu. Reis nde koarken geri kalmak Trk levendinin yapaca i deildi. Onlar da atldlar. lmek isteyen alt yz kii, lmek istemeyen binlerce spanyol arasna birer kzgn glle gibi girdiler; drt bir yanlarn, ordunun bakomutannn sancan tayan adr da dahil olmak zere darmadan ettiler. Amiral Don Hgo d Monkava en nde olmak zere, spanyollar ters yzne geri dndler, tabana kuvvet kamaya baladlar. Sonunda Hzr, ayaklar kydaki kumlar yalayan dalgalarn iinde palasna dayanp durdu. Kazan akln almayaca kadar bykt. Btn bu sahte elik zrhlar kuanm kahraman taslaklarn, bir avu Trk korsan korkun bir fire ile denize dkmt. "Kaann anas alamazm" diyerek soluu gemilerde alan spanyollar, Oru Reis'in yanna gndermeye geldikleri Hzr'dan bu acs kemiklerine ileyen ktei yedikten sonra, yurtlarna ne yzle dneceklerini dnyorlard. Trk Korsanlar / 195 Birka kere daha kyya kmay denediler, fakat sonunda, ku-duran bu Trklerin yle kolay kolay yenilir yutulur bir ey olmadklarn anlaynca tas tara toplayp kamak istediler. O gece ei grlmemi zorlu bir frtna koptu. Talihsiz kahramanlarn gemilerini para para edip kaldrd. Kyya att. Sanki denizler ve frtnalar, kucaklarnda yetien Oru'un cnn

alnmasna yardm etmek istediler. Ne gemi kald, ne spanyol... Hzr kovalad, frtna ykt, denizler yuttu. Ve bu sava, bylece bitti. CEZAYR BANYOLLARI Cezayir'de bugn hl kalntlar gzken en karanlk ve korkun yerlerden birisi de Trk korsanlarnn ele geirdikleri esirleri tktklar, yer altnda oyulmu byk hamamlardr. Avrupa'nn her kahramanlklaslayan valyesi, ura merakls bu yeri Kabe gibi bir kere ziyaret etmek zorundayd. Avrupallar, gzlerini yldran bu zindanlara "Barbaros'un banyollar"31 derlerdi. te imdi bu "Banyollar" dan birinin iindeyiz. Duvarlarnda krmz ta paralaryle btn Avrupa lisanlarndan seme yazlar, beyitler, resimler... erisi dnyann son gn gelmi gibi kalabalk... Her kafadan bir ses kyor: - Hazreti Mesih bizi kurtarsn, bnilkuds bizi korusun! Halimiz, sonumuz ne olacak byle? Az yiyecekten, havaszlktan, yoksulluktan iskelet haline gelmi bir spanyol, inler gibi cevap verdi: - Bizim ailelerimiz kurtulu diyeti verecek bir halde... Biz kurtulacaz. Keden birisi atld: - Bo kuruntu... Biz, yaamaktan umudu keselim. - Of! Dndke ldracam. valyelerimiz, donanmalanmz nerede? Ne yapyorlar? Memleketinde gne batmayan arlken, iki . buuk deniz haydudunun haddini bildiremiyor mu? 31 talyan hamamlarna "Banyol" denirdi. Pek skntl ve terletici olduundan "hapishanelere de bu isim verilmitir, derler. Cezayir'de esirler oalnca yer kalmadndan, hamamlara konulduu iin byle sylenirdi, diyenler de var. 196 / Abdullah Z\ya Kozanolu Bir Venedikli ac ac gld: - Neler konuuyorsun, dostum? arlken buraya az m asker, donanma dkt? Fakat balarnda byle ekirdekten yetime Hzr Barbarossa gibi bir korsan reisi bulunursa, elbette bu herifleri ye-nemeyiz. Para iin, kar iin toplanm cretli askerlerle, kendi canlar ve karlar iin arpan bu korsanlar yenilir mi? - Niin? Bunlar parasz m savar? - Hayr! Bunlar paralarn kendileri kazanrlar. Urata ne kazanrlarsa, reislerinden miolarna kadar, aralarnda blrler ve sava, kavga etmi, comu, daha dorusu, yenmi olmak iin yaparlar. Kazanlar da caba... Kavga onlarn sporudur. - Hem bir deil, iki deil... Birisini ldrsek sanki kurtulacak myz? Ya Dragut?.. -DragutL. Btn azlardan bu korsann ad korku ve aknlk iinde dkld. Dragut'u kim yenebilirdi? Bu kstah korsann errinden koca Akdeniz'den bir Hristiyan gemisi geemez olmutu. Uzaktan bir ses ykseldi: - Yeni haberleri biliyor musunuz? Nereden bileceksiniz? Bizimkiler yz yirmi be kalyon, yirmi bin valye ve btn yerli Cezayir halk ile, yalnz alt yz levendiyle kalede bulunan Barbarossa'nn zerine ullanmlar. Btn baklar, bu szleri syleyene dnd. Bir anda evresini sardlar. - Sonra? Sonra? - Demek imdi bizimkiler Cezayir'e de el koydular. Son Barbarossa da ld desenize... - Vay canna!... Demek Barbarossa gafil avland! lk sz syleyen ac ac gld: - Yersiz kuruntulara kaplmayn, senyrler! Syleyeceim eye inanmayacaksnz. nk bizim de Cezayir zindanlarnda kapal olduumuzu unutuyorsunuz. Fakat ne are ki gerek olan bu. Barbarossa, alt yz levendiyle birlikte bizimkileri, rk limon kfesi Trk Korsanlar / 197 gibi, denize dkm. Dnn bir kere, alt-yedi yz korsan, koca bir donanmay durduruyor. Ve bu talihsiz donanmay, birdenbire patlayan bir frtna da kylara arpa arpa paralyor. Etraf korkun bir sessizlik kaplad. Herkes, soylu kiiler, amiraller, valyeler, senyrler, ellerinde esir bulunduklar Barbaros'un kuvvet ve cesaretinin, ansnn ycelii karsnda titriyorlard. Nihayet birisi, ancak u kelimeleri mrldand: - Buradan kurtulmaktan midi keselim. nce biz vurduk, imdi onlar cevap veriyor. Sramza boyun eelim. Uyuyan kurdu uyandrdk.

Bu srada, imdiye kadar hibir ses karmayan bir amiral, yava yava ilerledi, u kelimeleri ortaya att: - Ben bundan sonra olanlar da biliyorum. Barbarossa, bu zaferinden sonra, Tlemsen'e oluHasan' gnderdi ve kaleyi de tekrar geri ald. Oru'u ldrenlerden bir tek spanyol bu kaleden sa kamad. Kalede bin yedi yz asker dindamz vard. Tlem-sen'de len eski reisleri Oru un cn almak iin, Trkler bu bin spanyol'u, "Oru'u hangisi ldrd?" diye sormadan toptan kltan geirdiler. Bunlardan ancak yedi yz kap Tunus'a sndlar. Fakat Barbarossa, oraya da on sekiz ektirme ile ulland. Kaleyi topa tutarak yakp yktktan sonra ieriye girdi. Yardma komu olan on parann er ve donatm ile birlikte beine el koydu, bei g bel kaabildi. Btn azlar birden ald. Ellerinde olmayarak u szler dkld: - Lanet olsun bu korsanlara! Niin Oru'u ldrdk? spanyol soylu kiisi haykrd: - Hayr, senyrler! Asl lanete biz lyz. nk iimizden yazk ki byle bir Barbarossa kmyor. Haddimizi bilecek, gcmz lecek, sonra bunlara vuracaktk. Uyuyan aslann kardeini ldrerek kudurmasna yol atk. Bu da yetmiyormu gibi kesik ban ar ar dolatrdk. Endls sultanlna son veren valye ruhumuz artk tkenmi iken, erlerimiz sava alan yerine, Madrit meyhanelerini kendilerine kavga meydan olarak semiler. Elimizden 198 / Abdullah Ziya Kozanolu kurtulan bu yoksul gmenlerin arkasndan buralara kadar gelmeyecektik. Bir Cenevizli bard: - Dorya, Barbarossa'dan ok yksek bir komutandr, bizi o kurtaracak! Bu srada, birdenbire banyollarn kaplar ald. Zindanclar, krbalarn aklatarak, yzlerce yeni tutsa birer birer ieriye atmaya baladlar. - te yeni bir kavgann lnetli kargalar! Yeni bir yeniliin kara habercileri... Eyvanlar olsun, vay bizim halimize! u yeni den felket habercisi kargalarn haline baknz! Gerekten, her savan sonunda yeni esirler geliyor, zindanda-kiler, olaylar bu yeni esirlerden reniyorlard. ieriye ilk atlan beyaz sivri sakall, ulu grnl bir soylu kii idi. Zindanda yllanm, kkrda pimi esirlerden birisi, merakla bu yeni gelen esire sordu: - Ne vakit esir oldunuz? Kimsiniz? Fakat yabanc soylu kii, bu soruya cevap vermeye tenezzl etmedi. Bu srada, aldan koyun srs boalr gibi, ieriye bir yn tutsak dkld. Yeni esir olan bu beyaz sakall, ulu grnl soylu kiiyi eski esirlere tanttlar: - Batnn tek ve rakipsiz imparatoru hametli arlken hazretlerinin byk amirali Dk Ferdinand cenaplar... MARK d GOMAR Amiral Portundo Cenova'dan demir ald. spanya aklarnda dolatklar duyulan Trk korsanlarn temizlemeye gidiyordu. mparator V. arl, Papa tarafndan dnya imparatorluk taciyle kutlanrken, spanya'dan kt bir haber gelmiti: "Trk korsanlarnn balcalarndan Aydn Reis, nam- dier Kaadiyavola yannda Salih Reis ve Papa'nn eski Kostantiniye elisi Konini bulunduu halde Olivia limanna on drt kalite ile demir Trk Korsanlar / 199 atmt. Kaadiyavola, Salih Reis ve Konini, byk atlganlk ve cesaret sonucu, Endls'e kadar gidip Oru Reis'in lmnden sonra oradan kmay gze alamayan Oru Reis'in katili Marki d Gomar' kaldrmlar. "Marki d Gomar'n Oru Barbarossa'y ldren kuvvetin banda olduu dnlrse, Trklerin Marki'yi niin kardklar anlalabilir. imdiki halde Kaadiyavola, Olivia kylarnda birok kasabay basmakta, Oru Reis'in kesik bayle alay edenlerin balarn kesmekte, evlerini yakmakta, bu kesik balar, Oru Reis'in bann dolatrld meydanlara ahmaktadr. "Endlsl dindalar, Kaadiyavola'dan kendilerini eski memleketlerine gtrmelerini rica ettiklerinden, korsan, iki yz kadar aileyi, binlerce duka altnlar ve deerine paha biilmez mallaryle birlikte gemilerine ald gidiyor. Hametl imparatorumuz donanmasn Trk korsanlarnn zerine yollamak, yollarn kesmeli, Marki d Gomar' kurtarmal, hain Endls slm gmenleri de mallaryle birlikte geri getirilip Engizisyon mahkemelerine verilmelidirler."

mparator bu haberi alnca deli gibi olmutu. Derhal Baamiral Portundo'yu arm, durumu bildirmi, eer Araplarla, karlan Marki'yi ve Endls mallarn korsanlarn ellerinden alabilirse kendisine yz bin duka altn ve ele geirilen mallar armaan edeceini bildirmiti. valye Duromega da Aydn Reis'in hayatna son verecek bu urata bulunabilmek iin kervana katlmt. te imdi Dk gzlerini szp burnunu havaya kaldrarak kendi sekiz byk kalyonunu seyrediyordu. Rzgr da uygun estiinden, az bir zamanda Formentra adasnda, sahillerinde sulanan Aydn Reis ve arkadalarn bastrdlar. zerlerine doru yklp gelen koca donanmay ilk nce bir Endls gmeni grmt. Zavall, ufukta birdenbire da gibi sekiz sava gemisinin belirdiini grnce, hayret ve dehetten ne yapacan arp Aydn Reis'in eline yapt: - Dahilek ya esedullah! dedi. Hazreti Ali akna, bizi kfirlere sa olarak verme, ey Allann aslan, sana sndk! kence eder, derimizi yzer, bizi diri diri yakarlar. Bizi ldr, yle ver! 200 / Abdullah Zya Kozanolu Btn gemideki gmenler alayor, baryor; kadnlar, oluk ocuk korsanlardan kendilerinin spanyollara diri olarak teslim edilmemelerini rica ediyorlard. Salih Reis, birdenbire grledi: - Hele unlara bakn! Teslim olmak, teslim etmek, bunlar ne biim szler? Biz, byle nice da gibi gemiler, nice denizlere smaz donanmalar tandk. Onlar bizi, biz onlar ok iyi tanrz. Durun bakalm, kim kime sancak indirtecek? Bu srada ufku gzleyen Aydn Reis homurdand: - Pazarlk uymad. Gelen gemiler, spanyollarn yeni amirali Portundo'nun, imparatorlar arl' Cenova'ya brakp acele bizim iin dnen donanmasdr.32 Sansar Hseyin, palasn syrd. Dier korsan gemilerinde borular tt. Gemiden gemiye barldi: - Aleste! Filikalar indirin! Reis'in buyruu. Ne kadar gmen varsa deniz kysna karlacak! Gemilerde yalnz Trkler kalacak! Gmenler alayor, korsanlarn sonundan korktuklar iin, deniz kenarndan sonu kendilerinin hayatna mal olacak bu kavgay seyredeceklerini dnyorlard. Onlar da gemilerde kalmak, vurumak istiyorlard. Aydn Reis, istedii gibi manevra yapmak, vuruabilmek, kavgann en zorlu zamannda ylp geveyen acemi yabanclarla bir arada bulunmu olmamak iin, geminin boaltlmasn yeniden emretti. Kadn, erkek, oluk-ocuk birok insann bu arada harcanmasn da istemiyordu. - Filikalar denize! Daha abuk olunuz! Gemilerdeki btn gmenler kylara karlacak! Bu kavga yalnz bizimdir! Biraz sonra Reis'in emri yerine getirilmi btn Endls gmenleri kadn, erkek, oluk-ocuk sahile karlmt. Reis'in ikinci emri bir top gibi grledi: - Orsa alabanda gidilecek! Dman pruvaya alnacak! Vira demir! krklar iledi. Gemilerin demir almalar iin uzun zaman lzmd. Reis'in nc emri ykseldi: 32 Bahriye Korsanlar Tarihi, Lane Poole. Bu ngiliz yazar, Aydn Reis'in ikide bir "Pazarlk uymad" szn diline doladn da anlatr. Trk Korsanlar / 201 - Demirleri denize brakn! abuk olun! Zincirler koparld, demirler denize drld. Reis'in birer atmacaya benzeyen kaliteleri salland. Salih, Sansar Hseyin, Aydn Reis ayr gemilere komuta ediyorlard. Amiral Portundo'nun donanmas artk iyiden iyiye gzkyor, btn bu da gibi gemilerin batan aa elik zrhlar kuanm insanla dolu olduu belli oluyordu. spanyollar, kendi gemi ve insan stnlkleri karsnda, grdkleri hazrln ancak tas tara toplayp kamak iin bir balang olabileceini dnmlerdi. Amiral Portundo, dudaklarnda dman kmseyen bir bzlle valye Duromega'ya dnd: - yle grlyor ki Barbarossa'nn kahramanlar kurtulu yolunu kamakta buldular, dedi. Gemileri bizimkilerden hzl olduklar iin elimizden kurtulacaklar, yazk! Duromega ac ac gld: - Amiral cenaplar acaba karsndaki korsann kim olduunu biliyorlar m? Amiral ard: - Ebette biliyorum. Kaadiyavola deil mi?

- Evet, "eytandven" derler, ama spanyol, Fransz, talyan, daha dorusu, Hristiyan dven desek daha doru olur. - Fakat valye?! Bir amirale hakaret ediyorsunuz. Benim komuta ettiim bir donanma yalnz dayak atar, srasnda eytana bile... - Siz gam ekmeyin, amiralim! Bu yoksul valye de sizin kadar onlara dman... Hatta belki imdi vurumak iin kabna samyor. Fakat u kadar syleyeyim ki, sizin kamak zere dediiniz bu korsanlar, Andrea Dorya gibi bir kahramann kumanda ettii bin askerin arasna kollarn sallaya sallaya girdiler. Koca Dorya da onlarn kendisini tanmadklar iin kaamadklarn sanmt. Bu aldan, kendisine ok pahalya mal oldu. Belli olmuyor, bu deniz uralarnda dayak yiyen kim, dayak atan kim? Amiral, gzlerini hayretle at: - He?.. Ne?.. Fakat sonra?... 202 / Abdullah Ziya Kozanolu Duromega ac ac gld: - Sonras hi... Dragut denilen korsan, bizim misli menendi bulunmaz dediimiz Dorya'y iplemedi bile... Hatta onunla alay bile etti. "Senin burada bulunduunu bildiim iin karaya ktm" dedi. Amiral, yere tkrd: - Yazk! Amiral, yannda bin kii bulunduu halde bu serserilere acyp gitmelerine msaade etti demek?... - Hayr, tam tersine; Dragut, Andrea Dorya ile Lavalet gibi iki deniz kurdunun gitmelerine ltfen msaade etti. O, bize acd. - Nasl olur? bin kii arasndaki iki korkusuz amiral ltuf kabul eder mi? Trklerin saylar ok az demitiniz. - Fakat onlar rk tahtaya basacak kadar budala olmadklarndan, arkalarndan Hzr Barbarossa'nm gemileri geldi att. Binlerce korsan deniz kysna dkt. Bu kavgada ben de vuruldum. Herifler, bizi birer fare gibi enselediler. Barbarossa, olduumuz yerde kprdarsak bizi geberteceini syledi. - Vay canna! Demek Dorya, Barbarossa'ya esir oldu ha? Bunu hi duymamtm. - Hemen hemen.. Fakat kalenin hakimi bulunan Vespasya Kolona'nn gen ve gzel zevcesi Kontes Difondi Culya Konzega Dragut'u ard ve kulana unlar syledi: "Reis! Her ihtimale kar kalenin zindanlarna yzlerce f barut yerletirilmitir, yannda elinde meale tutan bir nbeti vardr. lk emrimde barutlar tututurmak iin bekliyor. te dd aznda tutan silhor; ttrmesiyle emir verilmi olacaktr. Fitili ateleyecek olan adam da yapaca devin bykln bilmeyerek yapacaktr. Bylece, esir olmaktansa, lmeyi ereflerine daha uygun bulacak olan bu kahramanlarla birlikte siz de, biz de, hepimiz havaya uacaz. Bu iki ktan birisini semekte serbestsiniz. Ya gidiniz yahut hep beraber lelim. Fakat gidiinizi, yeryznden bir kahramann daha eksilmesine engel olaca iin, btn kalbimle arzu ediyorum. Bununla beraber, bu kadar naml korsanlarla birlikte semalara umak da pek yabana atlr bir eref deil... Karar sz verin! I" Trk Korsanlar / 203 Amiral, gzlerini krpt: - airane bir lm! ahane gzellii iki yz seksen talyan airine yzlerce kilo mrekkep yalatan Culya Konzega ile birlikte havaya umak! Yahut o zlmesin diye kahraman olarak yaamak iin dmanlarn brakp gitmek ok airane... Peki, ne oldu? Duromega, gemi gnlerin bu ac hatralarna kendisini kaptrm mrldanyordu: - Evet, amiralim, ok airane bir lm olacakt. Fakat deniz kavgalarnda kalbi katlaan kaba korsan Dragut, dilber Des ile birlikte havaya umay airane duygularna pek uygun bulmam olacak ki, bizi bu ereften yoksun klmak iin Barbarossa'y kandrd, tpk kibar bir Fransz soylu kiisi gibi yerlere kadar eilerek. Des'i selmladlar, ekilip gittiler. Bylece, Kontes'in kalbinde Trk korsanlar hl bir kahraman gibi yayor. Bu srada valyenin gz, korsanlarn gemilerine takld: - Fakat, amiralim, ok konutuk. Bak, kayor dediiniz korsanlar bize yaklayorlar. Vaktinde toplanmazsak, cennetin yolunu bize gstermekten ekinmezler. Kerem edip bana bir gemi veriniz, ben de dveceim! Bakalm Trk korsanlar m iyi dvyor, yoksa ben mi?

Amiral, kendi gemilerini hazrlamak iin gerekli emirleri verirken homurdand: - valye, istedii gemiye komuta etmekte serbesttir. Be on dakika sonra Aydn Reis, Sansar Hseyin, Amiral Por-tundo ve valye Duromega gibi her biri tarihe silinmez kahramanlk destanlar brakan drt deniz kurdu deniz tarihinde ok ac ve zc satrlarn yazlmasna yol aacaklarndan habersiz birbirlerinin zerine saldrdlar. Toplar grledi. Birka saniye sonra, kyda alaarak bu sava gzleyen gmenler, denizin barut ve ate dumanlaryle karardn grerek ardlar. Gemiler, barut dumanlan arasnda bir hayal gibi gzkyor, oklar havada uuyor, bayraklar dalgalanyor, zaman zaman gk 204 / Abdullah Ziya Kozanolu grltsn andran korkun grltlerden sonra bir alev hunisi ykseliyor, gklere doru yzlerce adamn kol, bacak ve gvdesi uuyor, sonra gene denize bir yamur gibi dklyordu. Manzara pek korkun ve tyler rperticiydi. Sava hibir sonu vermeden yarm saat kadar bylece srd. valye Duromega, Desin nnde kendisiyle alay eden Trk korsanlarna hak ettikleri cezay vermek istiyordu. Klcn syrd, bir deli gibi haykrd: - Bu geminin kumandan benim! Ben, byle uzaktan kavga edemem! Rampa olacaz, rampa!... Btn spanyollarn, valye'nin bu delice taknl karsnda eski kahramanlk hisleri kabard. Kllarn syrp en yakndaki gemiye rampa oldular. valye Duromega ve arkadalar, korsanlann gemisine atladlar. Fakat Sansar Hseyin bu geminin banda bulunuyordu. Birdenbire palasn syrd, o da br gverteye atlad. O Hzr, Oru Barbaros gibi nam ve cesaretleri asrlarca sayg ile tarih sayfalannda anlan deniz kurtlannn yannda savamt. Dier korsanlar da byle rampa edip savamaya alk olduklanndan arkasndan atldlar. Yzlerce korsan birbirine girdi. Kan, feryat, gz gz grmyordu. Duromega ve arkadalar, sadece adlarn iittikleri korsanlarn kavga meydannda, yle hemencecik yenilir yutulur kimseler olmadklarn anladlar. valyenin kahramanlar yava yava geriliyorlard. Fakat spanyollardan birisi, kanckasna, ne de olsa korsanlkta acemi olan Sansar Hseyin'in arkasndan sokuldu. Birdenbire, klcn Hseyin Reis'in iki krei arasna soktu. Bouk ve tyler rpertici bir feryat ykseldi. Hseyin Reis sarsld, sendeledi, palas elinden dt. Korsanlar onun vurulduunu grnce, korkun naralar atarak saldrdlar ve bardlar: - Reis vuruldu! - Hseyin Reis vuruldu, yryn, cn alalm! Trk Korsanlar / 205 Bir lm makinesi gibi saldrdlar. valye Duromega, geri dnp kaacak kadar tabansz deildi. Kavga devam ediyordu. Bu srada Hseyin'in gemisine Duromega'nn rampa olduunu gren Salih Reis, bir yldrm gibi yetimiti. "- Hseyin Reis vuruldu!" narasn iitince, bir deli gibi atld. Artk her gemiden korkun tekbir sesleri geliyor, hiddet ve kederden kuduran Trk korsanlar, zaten mehur olan saldrlarnn en iddetlisini yapmaya hazrlanyorlard. spanyollar, diki tutturamayacaklarn anlamlard. Hseyin'in vurulmas pek kahpece olmutu. Reis gvertede bulunduu zaman arkasndan yedii mthi bir darbe ile yklmt. Hseyin, darbeyi yedii anda klcna dayand. Fakat muvaffak olamad. Duromega, kendisini bir omuzda itti, birka adam boyu yerden, forsalann33 arasna yuvarland. O, yalnz, "Allahasmarladk, Salih!" diyebilmiti. Sansar Hseyin'in gemisinde forsalarn hepsi spanyol veya talyand. Hseyin'in evvelce Anriko isminde bir Hristiyan iken, sonradan Mslman olduunu, kendilerine birok zararlar dokunduunu biliyorlard. Tepelerinde devam eden kanl savaa hi olmazsa bir Trk korsan reisini paralamak suretiyle olsun katlabilmek iin, yaral ve baygn olan zavall Hseyin'i kucaktan kucaa attlar. ntikamdan kudurmu bir srtlan gibi -elleri zincirlerle bal olduu iin-"her forsa, hrsl azyle, Hseyin'in etinden bir para kopararak diri diri paraladlar".34

Sansar Hseyin'in vurulduunu Aydn Reis de duymutu. Korsanlar, gzbebekleri gibi sevdikleri Hseyin Reis'in ehit olduunu duyunca, palalarn syrarak spanyollarn zerine atldlar. Aydn Reis, Amiral Portundo'nun gemisinde bir karaglle gibi patlad. Gzlerinden ate kyor, hanerin her vuruunda bir spanyol yere yklyordu. Reis, hakikaten Avrupallarn namndan titredikleri bir "Kaadiyavola" olmutu. Palas kalkp indike bir aslan 33 Forsa diye gemilerde krek eken tutsaklara denir. Bu forsalarn ou Trk gemilerinde Hristiyanlardan, Hristiyan gemilerinde de tutsak Trk korsanlarndan toplanrd. 34 Tarihi Abe Verto'dan naklen Kazo Tarihi. 206 / Abdullah Ziya Kozanolu gibi kkreyerek tekbir ald duyuluyordu. Bu heybetli kahramann yanna hibir spanyol yaklamaya cesaret edemiyordu. Aydn Reis, bir kaplan gibi ilerledi. K kasarada etrafn saran yzlerce valyenin arasnda grd manzaradan tyleri rperen Amiral Portundo'yu kavrad, bir haner darbesiyle karnn deti. Sonra kuvvetli kollaryle onu bir glle gibi ba hizasnda kaldrp gverteye kt. Korsanlar, spanyol amiralini kanl elleri stnde tutan Reislerini grnce, sevin lklar ile Reislerini alkladlar. Top sesleri, yarallarn feryatlar, korsanlarn zafer sesleri birbirine karyor, korkun bir uultu denizleri saryordu. Sahilden, birbirlerine sarlarak, bu manzaray gzetleyen Endls gmenleri, gzleri yaararak, Trklere bu cesaret ve kuvveti veren Allaha dua ediyorlard. Bu srada, Salih Reis de, Duromega'nn kamaya hazrlanan gemisine rampa olmutu. Elinde palasn sallayarak bir yldrm gibi, arkasnda yzlerce levendiyle gemiye girdi. Kanl ve korkun bir bouma tekrar balad. Duromega ile Salih Reis, kar karya geldiler. Salih Duromega'y tanmt. Haykrd: - Ey! Koa valye! imdi beni tandn m? Duromega, geminin direine arkasn vererek klcn ileriye uzatt ve ac ac gld: - Evet, soylu bey! Dragut'la birlikte bize bir komedya oynayan palyaolardan biri de sizdiniz. Salih, bu szlere kzacana gld: - l, yleyse, ey hokkabaz aka, kendini koru! imdi de yeni bir lm oyunu greceksin! Hakiki palyaoyu da kanla boyal yznden tekmil korsanlar tanyacak. Salih, palasyle atld. Duromega'nn yzn izdi. Duromega klcn savurdu. Salih'in zerine atlacakt. Fakat korsanlar gemiyi oktan zaptetmiler, direklerden birine trmanmlard. Direin tepesinden Duromega'y gzetliyorlard. Reis bir Trk Korsanlar / 207 daha atld, yoksulun sol yanan da izdi. Duromega, tam Salih Reisin zerine atlaca srada, korsanlardan birisi, flok serenini baltalad. Altm okka arlndaki yelken bezi ve flok sereni Duromega'nn zerine ykld. Zavall valye, gk bile diyemeden, zerine kapan dm tilki yavrusu gibi olduu yere kt. Ayn zamanda drt levent, bir ok gibi yelkenin zerine atladlar ve yznden kanlar akan valyeyi tutup doru forsaya aktlar. Trk korsanlar sekiz byk gemiden yedisini zaptetmilerdi. Geri kalan tek spanyol gemisi, Trklerin keskin eliinin tadn tadan arkadalarnn bana geleni grdkten sonra, "Gemisini kurtaran kaptandr!" diyerek yelkenleri fora edip, hatta mantolarn bile rzgra aarak basz, amiralsiz kamt. Sansar Hseyin'in lmyle neticelenen bu kavga da Trk korsanlarna esiz bir zafer dahp kazandrmt. Fakat buna ramen, korsanlarn hl ileri szlyordu. Hele Salih Reis'in sevgili arkadann lmn dndke, eneleri kilitleniyor, azn bak amyordu. valye Duromega Hseyin'in gemisini de atelediinden, biare Hseyin, paralandktan sonra bir de havaya umutu. Korsanlar gmenleri tekrar gemilere aldlar. Yzlerce tutsak dolu olan yedi byk gemiyi de artlarna takarak, Cezayir limanna yelken atlar. Aydn Reis, hasret kaldklar Cezayir limann daha uzaktan grnce sancaklar havalandrd. Esir aldklar da gibi kalyonlar da dahil olduu halde, baruta acmakszn, kulaklar sar eden bir ku-rusk top at bayramyle limana girdi. Sahilde Trk leventleri ve ahali birikmi, Aydn Reis'in ardna takp getirdii kalyonlar sevin ve gururla seyrediyorlar, koca kahraman alklyorlard.

Cezayir Sultan Hayreddin Reis'in bir korsan oluu, Cezayir limannda her cinsten erkek-kadn, baka memleketlerde eine zor rastlanr deerli insanlarn toplanmasna yol amt. yle erkekler vard ki, bir deve yavrusunu tuttu mu, bir kuzu gibi omuzlar zerinde tayor, bir bardak arap iin bir adam kesiyor, bir gzel kadn 208 / Abdullah Ziya Kozanolu bir dakika sevindirmek iin hazineler veriyorlard. yle kadnlar vard ki, gzellikleriyle hibir forsa zincirinin balayamad korkun korsanlar kendilerine balyor, sonra daha kuvvetlisini grnce, onu brakp brne gidiyorlard. Soylu, dnya gzeli Avrupa kontesleri esir pazarnda iki okka tereyana satlyordu. Ne kadar heyecan seven, macerac, ekiya ruhlu krallar, kral ruhlu eki-yalar, orospu ruhlu kontesler, kontes ruhlu orospular, kiliseden kovulmu veya kiliseyi kovmu katil papazlar varsa buradayd. Cezayir'e dier diyarlardan gp gelen bir adam bin adama, kendi memleketini brakp buraya gelen bir kadn bin cilveli gzele bedeldi. Byk yass talar deli, alak ahniinli dar, karanlk sokaklardan her dilden konuan, evreleri kendisine sadk leventlerle sanl Trk korsan reisleri, drt bir yanlarna korku saan bir kzgn yel gibi geip giderlerdi. Cezayir'de korsan reisi olmak iin ya Trk olmak veya Trk ad ve terbiyesi almak artt. Bu takdirde, her millet ve dinden palasna gvenen Cezayir'e kt. Dnyada gzelliine gvenen ne kadar fettan kadn varsa buraya kaard. Fakat kazan derecesi belli olmazd. nsann damarlarndaki kan kaynatan bu Afrika ehrinde gn olur isterik ve beceriksiz kadnlar ok bollar ve ucuza, bir bardak suya satlrlard; gn gelir tek bir kadn btn Cezayir'in hazineleriyle korsanlar birleseler satn alp doyuramazlard. te Aydn Reis, bir yakut ^cutusu gibi prl prl ldayan, ykanm, boyanm, parlatlm gemileriyle byle bir limana giriyordu. Btn gemiler batan aa bayraklarla donanmt. Durmadan ku-rusk top atyor, burunlar barut kokusuna alk, sahilde biriken arkadalar barut ziyafeti ekiyorlard. Birden, kepenkleri kapal mcevherat, silh, ipekli kuma, kadn ve arap dkknlar nndeki halk dalgaland. - Barbaros Sultan geliyor! diye seslendiler. Hzr Reis, yoldalarn karlamak iin denize iniyordu. Bylece bir gn iin diine kadar altn, gm kakmal silhlarla her yann doldurmutu. evresinde elleri palalarnda krk kadar korsan yryor, Reis'e yol ayorlard. O, Akdeniz'in tek yenilmez aslanyd. 1 Trk Korsanlar / 209 Gemiler, top ateini hi kesmeyerek limana girdiler. Aydn Reis buyurdu. Gemiler, byk bir grlt ile zincirlerini braktlar. Krekler denize atld,35 filikalar indi ve korsanlar iine atladlar. Aydn ve Salih Reis'i gren halk, lgnca gsterilerde bulunuyor, durmadan baryor, havaya fiekler atyorlard. Aydn ve Salih Reisler, leventlerinin omuzlarnda, doru Hzr Barbaros'un grnne ktlar. Hzr, her iki yoldan barna bast. Kazanlan uran byklnden gzleri yaarmt: - Aferin! Gnlm ho ojdu! Huda da sizden honut olsun! Aamn ruhunu sevindirdiniz, cn kfirlere brakmadnz! dedi. Bu szleri syledikten sonra yavaa irkildi ve sordu: - Hseyin nerede ya? Salih ile Aydn Reis, nlerine baktlar. Salih, gzleri yaarm olduu halde, yavaa mrldand: - Cenabhak sa kalanlara mr versin, Reis! Onu da hep gideceimiz yere uurduk. Hzr Reis de nne bakt. Btn balar, kendilerini tutamayp ne eilmiti. Herkes Sansar Hseyin'in en yzn, ince zeksn, gen yata lmn dnyordu. Bu kavga llerinde her gn bir arkadan kabetmeye alk Hzr Reis, kendini toplad, ban dorulttu ve her zamanki gibi elikleti: - Cenabhak hemen cmlemize byle kadrga kasarasnda ehit olmay nasip etsin! dedi. Bir korsan iin en byk eref, kavga meydannda lmektir. Er ge, her korsann ahrete gitmek iin gemek zorunda olduu yol... Ne yazk ki Hzr Barbaros'u bu ehitlik mertebesine erdirecek dmanlar arasndan bir kahraman kamayacak, Hzr Reis yatanda gzlerini kapayacakt. - Reis! spanyollarn yedi byk gemisini ve birok soylu beyini esir aldmz gibi, rahmetli kardeimiz Hseyin'in sayesinde Baba

35- Gemide kalan forsalar nbetilerle anlap veya ldrp gemileri karmasnlar diye krekler denize atlrd. 210 / Abdullah Ziya Kozanolu Oru'un katili Marki d Gomar' da getirdik. valye Duromega da forsadadr. Hzr Reis'in gzleri parlad ve kapda nbet bekleyen levende haykrd: - Olum ko, spanyol balyozunu buraya getir! Levent, bir yldrm gibi kotu ve spanyol balyozunu getirdi. Balyoz memleketinde, kskanlktan deniz haydudu diye anlan bu denizler sultan karsnda sayg ile yerlere kadar eildi. Hzr Reis, kalarn atarak, Salih ile Aydn Reisleri gsterdi: - Bunlar tanyor musunuz? Balyoz, korsanlar szd. Bu sorudan hibir ey anlamamt: - Hayr, senyr, dedi. Hzr, ac ac gld: - Ben sana tantaym: u grdn levende biz Aydn Reis deriz, siz de Kaadiyavola dersiniz. u soldaki levent de Salih Reis'tir. imdi sizin spanya'dan geliyorlar. Biliyor musun ne getirdiler? Balyoz korkun bir kuruntu iinde titredi. Hzr Reis devam etti: - Hkmdann arlken'i, dnya imparatorluu tacn Papa'nn bana koymas iin Cenova'ya braktktan sonra, kendilerini yakalamak iin spanya'ya dnmekte olan nl amiraliniz Portundo'nun yedi gemisini, krk soylu beyinizi, yz valyeyi ve bir o kadar tayfa, Amiral Portundo'nun kafasn, ayn zamanda da aamn katili Marki d Gomar' ve valye Duromega'y getirdiler. Balyoz, gzlerini falta gibi at. Bu kadar byk bir iin on drt kalite ve bir avu korsanla baarlacana inanmyor, bu baary akllara durgunluk verecek kadar byk gryordu. Reis, kolundan tutup, onu taraaya kard: -Bak! Balyoz bakt. ok iyi tand kendi donanmasnn esiz yedi byk galeri, korsanlarn kaliteleri arasnda Trk bayran ekmi yatyordu. Reis, arkrasnda duran levende bir eyler syledi. Leventler, hemen kotu. Balyoz, sapsar kesilmi bir yzle, Reis'e dnd: Trk Korsanlar / 211 - Marki d Gomar, valye Duromega ve Portundo'nun cesetleri iin ne istiyorsunuz, efendimiz? dedi. Hzr Reis, ac ac gld: - Hibir ey, balyoz efendi!... - Biz yz bin altn veriyoruz, Sultanmz. Ortaya atlan altnlarn says korsanlar birdenbire sarst. Yz bin altn hi de sokaa atlr bir para deildi. Fakat Hzr Reis'in gz nne Oru, shak, lyas kardelerinin lm geldi. Btn bu kahramanlar para iin deij, kavga etmi, alm, kazanm, yenmi, yenilmi olmak iin lmlerdi. Salih, sevgili yolda ehit Sansar Hseyin'i dnd, ban sallad: - Asla! Hzr Reis de balyoza cevap verdi: - Olamaz, balyoz efendi, dedi. Asla! Komutanlarnzn ldrdkleri ehitlerimiz lerini para karl sattmz grrlerse, mezarlarndan kanl cepkenleriyle frlayarak gslerinde henz kurumayan kanlanyle karmza karlar ve bizim yzmze tkrrler. Marki d Gomar, aam Oru Reis'e, nce sz verdi; kaleyi vurumadan verecek, canna dokunulmayacakt. Sonra alakas-na yolunu keserek sznde durmayp ldrd. Byle bir namussuzluun glgesine snarak, artk Trklerin baka korsan reisi karamayacaklarn umarak bugne kadar avundu. Beni unuttu. Ben lrsem Aydn Reis'i, Aydn Reis lrse Turgut Reis'i, unuttu. Esirlerimizin derisini yzyor, sinirlerini koparyor, ondan sonra ldryormusunuz. te size son sz: Bir daha aama yaplan alaklk tekrar edilmesin, szle braklan, sonradan kaleden knca yolu kesilip kancka ldrlmesin! Esirlere ikence yaplmasn! Bunu istiyoruz! - Yaplmayacak Sultanm! - Hayr sizin szleriniz azdan knca unutuluyor. Ben de bize yaptnz size, senin gzlerinin nnde yapacam! Git, memleketinde anlat. Ya akllanp insan olurlar, bu Engizisyon ikencelerinden cayarlar; Mslmanlara, Yahudilere, hatta kendi dinlerinden 212 / Abdullah Ziya Kozcmolu

dmanlarna yaptklar gibi bin bir eit ikence ile ldrmezler yahut ben onlarn akllarn balaryle birlikte alrm, onlara ikence nasl olur retirim. imdi yeniden kafan dn de gemilere bak! Balyoz banda diken diken olan salarn elleriyle bastrd. Sahildeki gemilerin btn direklerinde bata Marki d Gomar, Amiral Portunda olmak zere iki yz nl spanyol beyi ve valye Duromega aslmt. Kim bilir Salih ne dnyordu? ADA UURAN KORSANLAR Korsan Sinan Reis, byk bir aknlk ve kzgnlk iinde Hzr Reis'in grnne kp haykrd: - Reis, tez buyur! imdi u kaleyi ykp uuralm! Bugn gene Ulucami'de ezan okunduunu duyunca bizi topa tuttular. Btn korsanlar, kzgn kzgn yerlerinden frladlar: - Evet, bu aday ortadan kaldrmalyz! Bunun yznden gemilerimiz akta demirliyor! Adnz tayan camide ezan okunmuyor! Bu ada bamza bel oldu. Aydn Reis, sze kart: - nce bir kere, kumandanna haber gnderelim. Raz olmazlarsa, yeni dktrdmz toplarla kaleyi ykncaya kadar dveriz. Ertesi gn kalenin komutan Don Marten d Vargos'a haber gnderildi. Barbaros, kalenin artsz urtsuz artk teslimini istiyordu. Fakat Vargos, deniz ortasnda dalar gibi gklere ykselen kalenin alnamayacana inanm bulunduundan, kendini beenmi spanyol kafas ile u karl verdi: - Barbarosa kendisine gveniyorsa, ite kale onun lkesinde... Hi durmadan gelip alsn! Fakat bu szlere sabah alacasnda Barbaros, yeni gtrd toplarn kaleye evirerek karlk verdi. On be gn, geceli gndzl, Cezayir liman azn tkayan kar le top atei altnda sanki kaynad. Kara namlulu koca balyemez toplan her gn durmadan grlyor, azlarndan kan alev paralar kalenin duvarlarn yalyordu. Trk Korsanlar / 213 On be gn sren top ateinden sonra Cezayir'deki btn leventler filikalara bindiler. Davul dmbelek sesleri arasnda tekbir alarak kaleye saldrdlar. Yer, gk titriyor, binlerce korsan kay sele tutulmu aalar gibi kaleye akyordu. Barbaros'tan ilk teslim teklifini alr almaz, komutann spanya'dan istedii imdat kuvveti henz yetiememiti. Bu yzden yaplan sk bir hcum, o gn kaleyi almaya yetti. Korsanlar, spanyollara di biliyorlard. Reis emretti. Korsanlar ve halk koca kaleye saldrdlar. Ta stnde ta brakmayp yktlar. Fakat spanyollar, Barbaros'un "Ponandaljer" dedikleri Cezayir liman azn tkayan Adakale'nin sarlaca haberini alnca, birok valyeler ve cephanelerle dolu dokuz byk gemiyi imdat kuvveti olarak gndermiti. spanyol gemileri, her zamarki pohpohlu gelileriyle, liman aznda gzktler. Fakat kaptanlar yerini pek iyi bildikleri Ponan-daljer'i bir trl bulamyorlard. Gemilerden birisinin kaptan, iaretle, dier kaptanlara sordu: - Galiba yanl bir limana geldik, kale gzkmyor? Dierlerinden iaretle cevap verildi: - Dmen krp dier kylar arayalm. Buras Cezayir deil... Onlarn bu akn durumlar ile alay eden halkn gz nnde limandan kmak iin dmen krdlar. Fakat kaptanlar bsbtn armlard. nk buralarda kaleye benzer bir ey gzkmyordu. Kaptanlar durmadan pusuladan haritaya, haritadan pusulaya kouyorlard ve: "Acaba yanl bir limana m geldik?" diye dnyorlard. Kaptanlarn hakk vard. Koca bir kale gklere uamazd ya? Trklerin birka gn iinde koca kaleyi yerle bir edebilmeleri bir trl akllarna smyordu. Bu srada spanyol gemilerinin akta byle akn akn dolatklarn gren Trk korsanlar kalitelerine atladlar. Hzla szlp spanyollarn dokuz gemisine aborda oldular. Liman azndaki kalenin toplarna snacakirrni gvenerek byle bir saldrya kar toplanmam olan dncesiz dman gafil avladlar. Kanl bir 214 / Abdullah Ziya Kozanolu dvme, zorlu bir kavga oldu. Trk korsanlar her zaman boaz boaza, gs gse dvmeye alk olduklarndan, spanyol gemilerinin hepsi, btn erleriyle, mallaryle, silhlaryle Trk korsanlarnn eline geti. Cezayir banyollar esirlerle tayordu.

Barbaros, eline geen btn spanyol valyelerini, ezan sesi iittike topa tutup yktklar camilerin tamirinde, Cezayir mendireinin inasnda altrarak yararlanmalarn salad. ARN SAZI Cezayir limannda btn k demirli duran Trk korsanlarnn kaliteleri o bahar gn yalanm, boyanm, yola kmak iin hazrlanmlard. Korsanlarn birer gelin kadar sevimli ve can alc kaliteleri artk mavi bir yakut hazinesi gibi, prl prl parlayan yaldzl, dalgasz denizin koynunda hafif hafif sallanyorlar, gelen baharn tatl-ac maceralarn birer hlya gibi onlara anlatyordu. Kn frtnal, dalgal, souk gnlerini arkada brakmlard. Kalitelerin demirleri alnm, yelkenleri fora edilmiti. Bata ilerleyen gemiden kurusk bir top atld. Deniz kenarnda onlarn Cezayir'den ayrllarn izleyen ahali, hep birden, bu top sesini karladlar. - Uur ola! Huda hayrl ksmetler versin! Hemen gazi olup dnesiniz! Korsanlar da hep bir azdan bardlar: - Hoa kalnz! Tanrya emanet olun! Kaliteler bir kere daha sarsldlar. Forsalar kreklere asld. Bouk bir gcrt, tempolu br tokmak sesi iitilmeye balad. Kaliteler bir ok gibi suyun zerinde kayp ufuklara yol aldlar. Trk korsan gemileri ksmete bal yelkenlerden fazla, bilek gcne bal kree gveniyorlard. Bu yzden gemileri daha nce de sylediimiz gibi bugn kruvazr dediimiz cinsten hzl, fakat uzun menzilli toplar idiler. Sansar Hseyin'in ehit oluundan sonra, Hzr Reis kurnazca yaplacak ilere artk Salih'i gnderiyordu. Salih, bu sefer ok nemli bir ie girmiti. Trk Korsanlar / 215 O, Turgut Reis ile talyan sahillerinde buluacak, senelerce nce bir kere Andrea Dorya'y ellerinden kurtaran Vespasya Kolo-na'nn gen ve gzel kars Culya Konzega'y karacaklard. Ayn zamanda sahillerde de yaklacak, baslacak bir ehir brakmadklarndan, daha ierilere doru gidip kasabalar, atolar basp sebeplenmek istiyorlard. Bu i, biraz fazla cret ve cesarete, ayn zamanda da hile ve zekya balyd. Bu sebepten cret ve cesarette ei bulunmayan Salih Reis, bu ii zerlerine almlard. Evvelce Hzr Reis'in haber gnderdii Turgut Reis, Salih'in kalitelerini on iki gemiyle akta bekliyordu. ki korsan donanmas birbirlerini grr grmez bayrak ekip top atarak selmlatlar. ki donanma birleti, bugnk talya sahillerine doru yol almaya balad... Planlar ok sade idi. Turgut ile Salih Reis yanlarnda iki yz leventle sahile kacaklar, "Fondi" atosunun bulunduu kasabaya gideceklerdi. Korsanlar kasabann darsnda beklerken, Salih ile Turgut birer Venedik kyls klnda kasabaya girecekler, kalenin iini dn kolaan edeceklerdi. Sonra, geceleyin apansz bir baskn yaparak, hakknda iki yz seksen airin satrlarca iir yazd sylenilen dilber desi karacaklard. ki yz korsan seildi. Bunlarn iinde Salih'in vardiyanbas da bulunuyordu. Eer Salih ile Turgut vardiyanbay aralarna almakla daha dorusu, onu yaplacak iten haberdar etmekle balarna aacaklar ii bilselerdi, derhal vazgeerlerdi. Vardiyanba, o akam biraz fazla imiti. Forsada br vardi-yanlarla akalayordu. - Bana bak, Emin, diye yamana seslenmiti. Nereye gittiimizi biliyor musun? - Hayr, Reis! - Biz imdi, gzel bir kfir kars varm, ite onu kaldrmaya gidiyoruz. - Pek mi zorlu bir i? - Hem zorlu, hem de elenceli... Hem atoyu da yama edeceiz. 216 / Abdullah Ziya Kozanolu - ato mu? Gideceimiz yer deniz kenarnda deil mi? - Ne kenar be? Saatlerce yol yryeceiz. Kimden korkumuz var? Bir gn bizim Cezayir'deki yeil sarkl hoca sylemiti. Cenab vaciblvcut btn diyar- kfr "Trk kullarm ba alp ba vursunlar, beylik eylesinler!" diye yaratm. - Reis! Cenabhakkn Trk kullarna byle bir ltufta bulunmak iin kfirleri yarattn bilmem ama, onlar olmasayd, biz alktan ve can skntsndan lrdk. Kime efendilik eder, kiminle kavga ederdik ki acep? Vardiyanlar, belki birka saat byle hibir eyden phelen-meksizin gevezelikte bulundular. Fakat uyuzlar gibi kreinin zerine yatan bir forsa, btn bu szleri duymutu.

Eer vardiyanlar bu forsay tanm olsaydlar, onun yannda byle bir ey konumaktan ekinirlerdi. Bu forsa, valye Duro-mega idi. Fondi kasabasnn otuzu gemeyen evleri ortasnda bir meydanda kk bir kilise ve kilisenin karsndaki kede bir bakkal dkkn vard. Dkknn sahibi toprak bodrumuna be-alt masa koymu, bakkal dkknn bir meyhaneye evirmi, her iki ii bir dkkn ve ayn zamanda raklk eden bir garsonla ekip eviriyordu. O akam da masalar hemen hemen dolmutu. Des Culya Konzega'nn ezel ve gnll klarndan air "Homer Bedendi" sevgili Kontes iin yazd drt yz bin beyitlik uzun bir iir demetini okumak iin kasabaya gelmise de airlerin adndan bile gna getiren Kontes'in huzuruna kamaynca bu ie meyhanedeki sarholara okumakla balamt. Homer, iirine balamt ama, tam btn akyle cotuu, dinleyenlerin balar dnp kendilerinden getii bir srada meyhanenin kaps ald. Uzun boylu, keskin bakl bir soylu kii arkasndaki silhryle birlikte, ieriye girip temiz bir talyanca ile herkese selm verdi. Kyller, hi tanmadklar bu yabanc soylu kiiye sayg gsterip ayaa kalktlar. Yabanc, hepsine, yerlerine oturmalarn ltfen emretti: Trk Korsanlar / 217 - Rahatsz olmaynz, efendiler! Biz, kyl ile bir masada oturmaya almam bir prens deiliz. Biz, senelerden beri, diyar diyar geziyoruz. Sonra meyhanenin sahibine dnd: - Efendilere benim tarafmdan birer kupa arap datnz, diye emretti. Bu cmertlik, bu eli aklk btn kylleri byledi. Hepsi birden masalara tekrar oturdular. air Bedendi, imdilik kendisine esiz gzelliinin yemilerinden bir akal erii bile hediye etmeyen dilber Culya Konzega iin iir okumaktansa, cmert, eli ak hazinesinden araplar ihsan eden soylu senyre bir vme dmenin daha krl bir i olacan dnd ve hemen orackta ayn iirdeki kadn, erkek kelimelerinin yerlerini deitirip drt yz bin beyitlik iir demetini soylu kiiye okumay baard. Senyrn masas etrafnda fr dnen meyhane sahibine uyarak, btn kyller de yava yava senyrn etrafn aldlar. arap datm nfus bana kupay bulmutu. Kibar soylu kii, meyhaneciye sordu: - Eh, dostum, syle bakalm, bizim buradan nereye gideceimizi biliyor musun? Buraya niin geldik? Bu umulmadk iltifat karsnda, zavall meyhaneci, ararak yerlere kadar eildi: - Ne yazk ki senyr! Ben nasl bileyim. Aciz bir bakkalbaym. tii araplarn tesiriyle coan air haykrd: - Bir kupa daha arabna bahse tutuurum ki, senyr cenaplar bu khne kye letafeti, gzelliinin nuru dillerde destan olan dilberimiz Culya Konzega'y yle bir kere olsun, uzaktan bile olsa grmek iin eref verdiler. Yabanc kahkahalarla gld: - Bravo, air efendi! airler ne kadar ahmak olsalar, gene de duygular ile her eyi sezip kestirebiliyorlar. Bahsi kazandnz! Bu sz iiten air, sabrszlkla haykrd: 218 / Abdullah Ziya Kozanolu - Hey, Barba Yorgi! itmiyor musun? Sayn senyr cenaplar bir kupa daha arap iebileceimi stadmz Virjl'e yakr edebi bir cmle arasnda asilletirerek emrettiler. - , dostum! Hepiniz de iiniz! Virjl dostumuz da iebilir. Bu yeni ltuf zerine kyllerden birisi sze kart: - Muhterem senyre, msaadeleri sayesinde bir akl verebilir miyim? - Hay hay, dostum! Bizim de tek ihtiyacmz zaten akl toplamak, - imdi on dakika kadar oluyor. Buraya gelirken Kont Vespas-ya Kolona'nn on drt silhorunu, atl bir arabayla birlikte atoya doru giderlerken grdm. Zannedersem, senyr derhal atoya hareket etmezse, ne yazk ki, dilber desi grebilmek erefinden mahrum kalacaklar. Bu uzun seyahat de boa kacak. Bu szler zerine yabanc birdenbire yerinden frlad ve sap hal klcn toplad: - Oh, oh!! Dorusu bu habere diyecek yok. Yoksa, aylardan beri sren yorgunluumuz boa gidecekti. Sonra, birdenbire, elini kemerine sokup meyhaneciye bir duka altn frlatt ve u szleri syleyerek meyhaneden darya frlad:

- Allahasmarladk, efendiler! Artan parayla da erefime iebilirsiniz. Meyhanedekiler, bir tatl rya gibi grdkleri bu soylu kiinin kim olduunu dnyorlard. air, son arab da bir yudumda ierek mrldand: - Ne eli ak asilzadeymi! Byle asilzadelerin buraya uramasn her zaman can gnlden dilerim. Fakat hayr, bu bir rya idi. Ltufkr pckleriyle btn Roma erkeklerini sarho eden Kralie Mesalin erkek klnda buraya geldi ve bizi, ltfettii araplarla sarho etti. Cahiller! A gzllk edip de smarlad arab ime-seydik, yeniden kadn klna girip gzelliklerini bize ltfedecekti. Midemiz uruna ruhumuzdan mahrum kaldk. Meyhaneden ayrlan asilzade ile silhoru airin erkek klna girmi Mesalin'e benzetmesine ramen, sratle beygirlerini kotururlarken airin Mesalin'i kaln bir sesle silhrne seslendi: - Talihe ne dersin, Salih? ler yolunda... Trk Korsanlar / 219 Silhor cevap verdi: - Ne diyeceim, Turgut? Bundan iyisi can sal. imdi bizim leventleri alrz. - yi ama, bakalm araba hemen Des'i alp dnecek mi? - Dnmelerine ne hacet, Reis? - Ya ne yapacaz? - Onlarn atoya varmalarna daha bir saat var. Kestirme yoldan bizim ocuklar alp nlerine kalm. - Ey, sonra? - Sonras kolay. Herifleri al aa ederiz. Onlarn elbiselerini biz giyeriz, atoya arabac klnda biz gideriz. Des'i alp gtrmeye geldiimizi syleriz. Des gelip de bizi ayr ayr, acaba kocasnn askerleri miyiz, diye koklayacak deil ya. Nerden bilecek Mslman olduumuzu? Des'i arabaya attmz gibi, "Ver elini Cezayir!" deriz. Ondan sonra Allahn seven arkamzdan gelmesin. Turgut Reis, dilber Kralie Mesalin'e hi de yakmayacak sert ve kart sesli bir kahkaha att: - Yaa vallahi, hani bu, kimsenin aklna gelmezdi Salih! Sen, Reis'in gvendii kadar varmsn. Sen, eytann ta kendisisin. Bu szlerden sonra beygirleri kamladlar, iftlikte braktklar leventlerin yanna yetitiler. Turgut haykrd: - abuk, btn iftlik halkn balaynz. Atlar zp arkamdan geliniz. Yayan kalanlara lzum yok. Onlar da kalitelerin balarna dnsnler. Biz, bir-iki saate kadar dneceiz. Reis'in gene zorlu bir i baaracan kestiren korsanlar ahrlara, krlara koup, bulabildikleri atlara atladlar. atonun yolunu tuttular. Yolun kvrld dier yamata on drt atl byk bir arabayla birlikte, atoya doru yol alan silhrler bulunuyordu. Balarnda bir subay vard. Korsanlar, kllarn syrdlar ve birdenbire neye uradklarn anlamayan silhrlerin stne ullanp bir anda hepsinin iini bitirdiler. 220 / Abdullah Ziya Kozanolu Be-on dakika sonra Turgut Reis, subay elbisesini giymi, dier korsanlar da silhrlerin elbiselerini arkalarna geirmilerdi. Salih Reis, apkasn gzlerine kadar geirerek arabacnn yerine atlad. Drt nala atoya doru yollandlar. atonun byk asma kprs indi. nde ba havada, apkasn yana yatrm Turgut Reis olmak zere, arabac yerinde oturan Salih Reis ile birlikte btn korsanlar atonun avlusunu kapladlar. ato kumandan, elbiselerinden ve arabadaki armadan Vespas-ya Kolona'nn adamlar olduu anlalan bu silhrleri byk bir nezaketle karlad. Turgut Reis, tkrklerini yutkunarak, kesik kesik tam bir Venedik beyi edas ile kumandana: - Niin geldiimizi biliyor musunuz, kumandan? diye sordu. Kumandan derhal cevap verdi: - Evet, senyr! Des'i yarn sabah gtrmek iin... - Hayr, kumandan! Dk hazretleri ilk dncelerinden caydlar. Des cenaplar imdi yola kacaklar. Komutan kekeledi: - Fakat Des hazretleri daha hazrlanmamlardr. Byle bir istek kendilerini incitebilir. Turgut, mahmuzlarn akrdatp grledi:

- Kumandan efendi! Ben, sayn Kontes'in deil, Kont hazretlerinin emirlerinde bulunuyorum. devim burada biter! Bundan tesi benim deil, sizin bileceiniz bir i. Kont emreder de Kontes hazretleri nasl dinlemezler? Komutan, bu kesin szler karsnda ellerini outurdu: - Fakat senyr, be dakika istirahat buyurmaz msnz? Des cenaplarna ii arz edelim. Turgut, byklarn burdu: - stirahate lzum yok. Vazife her eyden kutsaldr. Bekliyoruz, komutan efendi! Komutan, koa koa byk atonun koridorlarna girdi, ortadan kayboldu. Trk Korsanlar / 221 Korsanlar iin on asr sren zc, kuruntulu on dakika geti, komutan koa koa geldi: - Senyr, Madam cenaplar sizi bekliyorlar! dedi. Turgut'un, hele muhafzlarn yerine geip Kontes'i kurnazlkla karmay dnen Salih Reis'in aklndan hibir zaman byle bir ey olaca gememiti. Drt diyara yaylm soukkanllna, zorlu cesaretine ramen, Turgut iinin sarardn sezdi. Salih Reis'in gzlerine kendi rkek gzleriyle bakt. Salih Reis byle ilere alkn olduundan, hi kendini bozmad. Turgut'a gzyle "git!" iaretini verdi. Turgut sararmakta haklyd. O, bundan senelerce nce bir gn, Desle on be dakika kadar konutuunu hatrlyor, ayet Des imdi kendisini tanyacak olursa kacak kepazelii dnyordu. Fakat o zamandan beri seneler gemi, Turgut artk ocukluk a n geirmi, hele imdi iri kavuu, kzl cepkeni yerine giydii bu tyl apkayla danteleli mantosu onu bsbtn deitirmiti. Turgut, daha fazla dnmeden atndan yere atlad, klcn bol mantosunun altna yerletirdi. Her kahramanda bulunmayan bir cesaretle, komutann arkasndan tek bana atoya dald. Salih ile arkadalarnn durumu da hani Turgut'unkinden daha parlak deildi. anlalrsa, artk kaplar kapanan, merdivenleri i-nen bu atodan onlar hibir kuvvet ekip karamazd. Komutanla Turgut byk bir merdiveni trmandlar. Merdivenin her iki banda iki zrhl valye nbet bekliyordu. Biraz daha yrdkten sonra byk bir salona girdiler. Bu salonda Des'in oda hizmetilerinin biri karlad. Turgut'un nne derek byk iki kanatl bir kapy ap onu ieriye soktu. Koca korsann hayatnda ilk defa kalbi, kabarm gsne smadan arpyordu. O, nice aknlar grm, nice naml valyelerle dvm, bazen de yalnz bana yzlerce valyenin arasna bir glle gibi kl bile titremeden dald olmutu. Onun nn iiten btn Avrupa titrerdi. Fakat ite imdi Tur-9ut, pusulay arm, titriyordu. Acaba neden? Bunu kendisi de Pek bilemiyordu. Bulunduu oda ok bykt. Yaldzl tavanlar, ssl duvarlar, kadife atlasl perdeleri gz kamatryordu. 222 / Abdullah Ziya Kozanolu Des giyinmi, duvardaki elik aynada salarn dzeltmekteydi. Turgut'un odaya girdiini duyduu halde, tenezzl edip arkasna dnmemiti bile... Yalnz: - Geldiniz mi subay efendi? diye sordu. Turgut Reis, derhal kendini toplad ve apkasn karp yerlere kadar eilerek mrldand: - Evet, Des hazretleri!.. Emirlerinizi almakla eref duyacam! - Kont hazretleri beni hemen istemiler, sebebini biliyor musunuz? Byle acele bir karar deitirmesi niin? - Bilmiyorum. Des hazretleri! Yalnz, yola hemen kmanz emrettiler. - l! Ben de hazrlandm. Derhal gidebiliriz. Bu szle birlikte Kontes geri dnd. Turgut'la gz gze geldiler. Turgut derhal gzlerini kard, fakat bir lhza iin Kontes'in irkildiini grr gibi oldu. Bir kadnn karsnda olduunu unutup eli klcna gitti. Turgut'un yrei arpyordu. Acaba Des onu tanm myd? Fakat Turgut, bu dnceleri kendi kuruntusu sand. Des bu gz atmasn ksa keserek gene aynaya dnm, ban taryordu. Tannm olsa hi byle mi yapard? Tokma vurur, btn si-lhrlerini bana toplar, onu yakalatrd. Bu srada Des sakin bir sesle, Turgut'a tekrar sordu: - Subay efendi, isminizi syler misiniz? Turgut Reis byle g durumlarda hazr cevapt: - Bendeniz Kont hazretlerinin maiyet subaynn amcazdesi-yim, efendimiz. Kendisi rahatsz bulunduundan, Kont'un emirlerini de baka birisine devredemeyeceklerinden bendenizi vekil kldlar. Daima sarayda bulunmadm iin Des hazretleriyle tanmak erefine nail olmamtm. valye Anriko Berlendi...

- Ya! Demek Anriko?... Hem airlere, hem haydutlara yakan ne gzel bir isminiz var. Kontes gene birdenbire geri dnd: Acaba alay m ediyordu? Tanm myd yoksa? Turgut'la gene gz gze geldiler. Turgut, gene Trk Korsanlar / 223 gzlerini hemencecik kard. Des'in gene titrediini grr gibi oldu. Artk olan olmutu. Byle bir kadn karsnda bulunacana ate kusan bir cehennem karsnda bulunmay can gnlden isteyen Turgut, dilberlii cihan kaplayan Des'in gzel gzlerinden kurtulmak iin duvardaki resimleri izlemeye balad. Fakat Kontes'in kendisini szdn seziyor, kalbi tayor, hzl vuruyordu. Koca korsan, durumu yzlerce valyeyle dvmekten daha ar buluyordu. Byle aldatc bir maske altnda i grmek, ona palasn syrp yzlerce valyenin arasna atlmaktan g geliyordu. mrnde ilk defa terliyofdu. Salih'in aklna uyup yapt bu ocuka i onu terletiyor, kendini kendi gznde kltyordu. Salih'in, ilk karlata, hi olmazsa parmaklarn kracakt. Fakat az sonra Des'in, onun gsne baktn sezdi. Turgut da kendi gsne bakt. Birdenbire tylerinin diken diken olduu-nu duydu. Gsnde pelte halinde kurumu byk bir kan lekesi vard. Korsanlar, silhrlerin iini bitirdikten sonra onlar acele soyup elbiselerini temizlemeye bile vakit bulamadan giyinmilerdi. Bu kanl subay elbisesi. Turgut'u yaral gibi gsteriyordu. Subay korsanlarn palasn gsne yemi olduundan elbisesi kan iindeydi. Turgut byk bir el abukluu ile, mantosunun nn kavuturdu. Kontes hi ses karmamt. ok sessiz, zntsz, hazrln bitirmeye alyordu. Birdenbire: - Buyurunuz gidelim, valye! dedi. Turgut kapy at. Des nde, o arkada merdivenleri inmeye baladlar. Herhalde tanmamt. Tanm olsa gelir miydi? Baka bir yoldan gidiyorlard. Birka merdiven indiler. Des, byk bir kapnn nnde durdu. Birdenbire tokma evirerek kapy at. Kapnn almasyle, ierideki yirmi-otuz kadar batan aa silhl erin ayaa kalkmas bir oldu. Turgut, klcna el atmamakla beraber, ipin ucunu karmamaya da alyordu. Des silhrlere bakt. Sonra gzel dudaklarnda ac bir glmseme yeli esti. Turgut'u szd, Turgut, sanki bir ey olmuyormu gibi sessiz, telsz duruyor, izmelerinin parlak ularn seyrediyordu. Eer Des, onu yakalamalar iin bir 224 / Abdullah Ziya Kozanolu emir verirse, burada ok kanl bir dv balayacakt. Turgut, kapy tuttuu iin, pek korkmuyordu. Des kapy kapatt ve Turgut'a dnd: - Bilmem kocamn atosu da buraya m benzer? Grdnz ya, ite bunlar, hep byle iskambil oynayp esnemekle vakit geirirler. Allah saklasn, kaleye biri saldrsa, ktlk dnen bir haydut, bir korsan gizlice girse, kim bilir ne yapacak bu zavall koruyucularm? Turgut'un artk tannmadna iyiden iyiye akl kesmiti: - Des hazretleri, Kont hazretlerinin her bakmdan devlerini ok iyi bilir kimselerin yannda bulunduklarna inanabilirsiniz, dedi. Avluya ktlar. Onlar gren Salih Reis, geni bir nefes ald. Hayvanlarn dizginlerine yapt. Avluda on tfenkli er Des'e son sayglarn sunuyorlard. Komutan klcn syrd. Hepsi birden kllarn kaldrp Des'i selmladlar. Des arabaya doru yrd. Salih, senelerce nce grd Des'i tanmt. Kendi kendine: "- Hl ayn mal, hl ayn gzellik!" diye mrldand. Birka dakika sonra, bu dilber Des'in kendi emirleri altna gireceini dnerek, byklarn burdu. Fakat Des, hi de zemin ve zamana ve soylu kimselerin kurallarna uymad halde, arabacya da sual sormu, yzne dikkatli dikkatli bakmt. Turgut, asl belnn imdi bagsterdiini dnerek klcn yoklad. Atlar zerinde duran leventler de, reislerinin hazrlandn grnce kllarn tarttlar. Fakat Salih Reis byk bir soukkanllkla ve ok tatl bir talyanca ile hemen cevab yaptrd. ; Des in bir an iin vazgemek ister gibi olduunu grdler. Sonra omuzlarn silkti, gld. Ani bir kararla arabaya binip kapsn kapad.

Turgut, sevincini glkle saklayarak klcn syrp komutan selmlad ve arabann nne geti: - Mar! Des, tanm olsa bile, onlarla gelmek istiyordu. Salih Reis, kamsn deme arabacy kskandracak kadar byk bir ustalkla, havada slk aldrarak aklatt. Kprden yldrm Trk Korsanlar / 225 gibi getiler. Artk korsanlar iin, iin yzde doksan bitmiti. Geriye kalan ksm bir hiti. Bu sebepten hepsinin yrei ferahlam, nlerine bir kan olsa bile, i elik ve kuvvet meselesi olduundan, pek aldr ettikleri yoktu. Birka saat btn hzlaryle yol aldlar. Hi konumuyorlard bile... Bu esnada birdenbire, leventlerden birisi atn koturup Turgut Reis'in yanna gelerek kulana bir eyler syledi. Reis, dnceli dnceli, atn durdurdu. Salih de arabay durdurdu. nlerindeki oseden kendilerine doru otuz-krk kadar atl, tozu dumana katm geliyordu. Arabann byle birdenbire durduunu gren Des, pencereden kafasn kard, sert bir sesle sordu: - Ne oluyor, niin durdunuz? Turgut'un can sklmt: - leriden otuz-krk kadar atl geliyor, Des hazretleri! dedi. - Atllar geliyorsa bize ne? - Hi! Ne olur, ne olmaz, diye durduk, Des hazretleri! Belli olmaz, belki dmandr. - Ne demek istiyorsunuz valye? Siz, beni be-on atldan koruyamayacak kadar zavall deilsinizdir herhalde... Kendinizde bu kuvveti gremiyorsanz ne diye yola ktnz? - Fakat gelenlerin saylar belki bizden oktur. Des hazretleri kuvvetle say yenilmez. - Allah Allah! Sizi ben, dman arasna girerken say saymayacak kadar cesur sanmtm. Ne dedim de sizin muhafzlnz kabul ettim? - Dman saymadan kr krne arasna girilir mi? - Girilir! - Adama enayi derler. - Ben, ok eskiden, byle bir enayi tanmak erefine ermitim. Turgut'un gzleri buland. Des'in ne demek istediini anlar gibi olmutu. - Sakn bu enayi ben olmayaym? dedi. 226 / Abdullah Ziya Kozanoh Des'in ehresi birdenbire deiti. Kahkahalarla glerek cevap verdi: - Genken kstah denecek kadar cesur, yalannca korkak denecek kadar ihtiyatkr Dragut! Salih, hayretinden yerinden frlad. Az kalsn, arabadan decekti. Turgut irkildi. Demek Des, kendilerini tanmt. Fakat... Tand halde hangi cesaretle beraber yola kmt? Bu, yle bir sual ki, btn Cezayir bilginleri bir araya gelseler cevap vermekte bir hayli zorluk ekeceklerdi. Des, bu sefer Salih Reis'e dnd. Koca Reis, seyis klnda pek gln bir kyafette kzanp duruyordu. - Salih Reis! dedi. Senyr Dragut bundan senelerce nce Dor-ya, Lavalet gibi kahramanlara binlerce dman arasna girip mey-| dan okurken, aldanmyorsam, siz de kendisiyle beraberdiniz. O gn dman saymaya lzum grmemitiniz. Fakat bugn, gr-l yorum ki, seneler Senyr Dragut'u korkak yapm. Acaba sizde de eski genlik, eski cesaret kalmad m? yleyse, size gvenip yola ktma piman olacam. Ltfen atlarn ban geri evirin! Konama dnelim. Ok yaydan kmt. Salih Reis, Des'in kendilerini iyice tandn anlamt. Des'e cevap verdi: - Des hazretleri, kendileri de pek iyi bilirler ki Senyr Dragut gibi cesur bir kaptan, nceki yzyllarda gelip gemedi, henz de domad ve daha gelecek yzyllarda da domayacaa benzer. Belki u gzken yirmi-otuz atldan yoldam Dragut hibir vakit korkmaz. Aksini dnmek iin, onun yzlerce valyenin arasnda, atonuzda tek bana grnnze ktn, btn leventlerin de reisi bulunduunu unutmamak lazm. Des, sanki kendi dostlar arasndaym gibi gld: - O halde yirmi-otuz atlnn zerimize gelmesinden korkmu-yorsak bu tel ne? Bu sz, Turgut'a aknln unutturdu, eski alayc tavrn taknd: - Tel, sizin yannzda kavga etmek gibi kaba bir harekette bulunmak korkusundan dodu. Korkuyu veren sizin gzelliiniz... Trk Korsanlar / 227

Des onun szn kesti: - Dvnz! Kavga ediniz! u anlatla anlatla bitirilemeyen dvnz hele bir grelim Senyr Dragut! Bakalm btn Avrupa'nn adndan titredii korsan nasl dvyor? Yoksa sylenenler, bo bir sabun kp gibi iirilmi szler mi, ne dersiniz? - Bizim iin dvmek bir ey deil Des cenaplar! Yalnz, sabun kpkleri esiz gzel gzlerinize kamasn da... - Beni hi dnmeyiniz! Eer ben dvten korkmu olsaydm, sizinle beraber gelmezdim. Turgut, elinde olmayarak kekeledi: - Demek bizi tandnz, gene de arkamzdan geldiniz? Des, onun szn kesti: - Tabii deil mi ya!... Ne kadar ge ve zor kavraylsnz? - Benim kavraym, benim zekm bu kadar esiz bir gzellie, bu kadar yksek bir cesarete hibir zaman ulaamaz, Des hazretleri! - Oh! Senyr Dragut! Hayret etmeyiniz. Bu, bir zevk meselesidir. Herhalde siz de grdnz ki, btn cihan kahramanlarnn yakalamak iin rpndklar Dragut'u ben isteseydim, bir saat nce kalenin zindanlarna kapayverirdim. Turgut, gld: - Bu, tecrbe edilmesi lzm gelen bir iti. Des hazretleri! Yalnz u kadar syleyeyim ki, benim byle on be arkadamla sizin kaleniz gibi nice memleketleri zaptettiim de oldu. Fakat bu kaleler iinde sizin gibi gzellii eine rastlanmam bir kontes yoktu. Bugnk sersemliime bu gzellik yol ayor. Bununla beraber, ok konumaya vaktimiz kalmad. Msaadenizle, arabadan inmenizi rica edeceim. nk artk zerimize gelenleri iyice sayabiliyorum. imdi siz, her ne kadar rahat deilse de, u ifte aacn arasna tenezzl buyurunuz. Biz de gzel birer siper buluruz. Bizi tandnz halde bizimle gelmeniz, Trk korsanlar tarihine altn harflerle yazlmaya deer bir eref oldu. Bu erefli gn lyk ojduu ekilde kutlayahm. 228 / Abdullah Zya Kozanolu Des, Dragut'un uzatt eli tutarak arabadan atlad. Korsanlar, hemen arabay devirip aalarn nne yktlar. Bylece, almas zor bir siper meydana geldi. Des, bu aslan karakterli, iri vcutlu, atk kal, gne al, karayaz adamlara her kadnda bulunan kuvvet, cesaret ve hrete kar olan dknln etkisi altnda, merak ve hayranlkla balanmt. Kim bilir, belki de yllarca Avrupa'y titreten kstah, kendini beenmi, bir kaplan gibi yrtc bir kartal gibi insan geni kanatlaryla korumaya hazr bu korsanlara kar kalbinde bir zaaf bile vard. Her ne olursa olsun, tarih, Kontes'in Trk korsanlarnn peinden bile bile gittiini yazmaktan vahi bir zevk duyuyor. Atllar iyiden iyiye yaklamlard. Bunlarn iinde ellerinde balta, pala, sopa bulunan bir sr kyl vard. Turgut, bunlar tand. - Oh, ne l! dedi. Ismarladm araplar etkisini gstermemi olacak ki, aziz dostlarm, bata bakkalba vano olduu halde buraya doru geliyorlar. Kyller gittike yaklayorlard. Vardiyanba birdenbire hayret ve dehetle haykrd: - Vay, neler gryorum Reis! - Neler gryorsun? - Bizim geminin forsasnda iki parmak kalnlnda zincirle bal olan hani o Duromega m nedir, ite o valye bunlarn nnde komuta ediyor. Bak, gryor musun, Reis? Turgut da onu grmt. Kan kokusu almt. Kontes'i, kibarl, nezaketi falan filan hepsini unuttu. irkin bir kfr savurdu. Salih Reis, gemilere dner dnmez, btn vardiyalar forsaya akacan syledi. Fakat kan, imdi aresiz dklecekti. Bu srada valye Duromega'dan bakas olmayan, sa sakalna karm, elinde iri bir kl sallayan st ba yrtk prtk bir adamla krk-elli kadar kyl, yktklar arabann arkasnda yer alan korsanlarn karsna geldiler. valye Duromega, azndan kpkler saarak haykrd: - Teslim olunuz! Trk Korsanlar / 229 Turgut Reis, kahkahalarla gld- Ne o valye? Ayan karada grnce kahraman kesilmisin! Ge, canm! Sen bizim forsada senelerce altn. Hi, bir Trk'n teslim olduunu grdn m? imdi kavga yerindeyiz. Gene brak, elikler konusun? valye, hrsndan kpren azndan tkrkler saarak haykrd:

- Teslim ol, Dragut! imdi atoya haber gitti. Neredeyse atonun muhafzlar da yetieceklerdir! - Daha iyi ya!! Dman ne kadar ok olursa, biz de o kadar kyak cenk ederiz! Bu sefer kyller, Drumega ile beraber haykrdlar: - O halde hepinizi ldreceiz! Turgut daha uzun ve grltl bir kahkaha savurdu: - Vay, vay! Bakkalba ve aziz dostlarm! Beni tanyamadnz deil mi? Hani, ben, size kupalarla arap ikram eden soylu kii deil miyim? - Sen Trk korsan Dragut'sun! Sana lanet olsun! tiimiz araplarn paralan da haramd! Tanr'nn olu Josekri, bizi ve gnahlarmz balasn! - Ooooh! Bak, bak, bu olmad. Nankrlk ediyorsunuz. Bununa beraber, ben ok temiz kalpli bir soylu kiiyim. Daha ok sylerseniz imdi hepinizin kamn deer, ikram ettiim haram araplar boaltrm Bylece, gnahlarnzdan kurtulursunuz! - Hcum! Kyller, atlarndan atlayp korsanlarn zerlerine atldlar. Turgut, kolunu dirseine kadar svad, yeil mantosunu sol eline sard ve Des'e dnd: - Gzel gzlerinize yazk olacak Des hazretleri! Ltfen gzlerinizi kapayn! - Hayr. Fakat yenileceksiniz, Dragut! Sizinle yola kmakla ok yazk ettim. 230 / Abdullah Ziya Kozanolu Turgut, kahkahalarla gld: - Tarih Turgut'un er meydannda ldn belki yazacak, fakat yenildiini hibir gn... Sonra, birdenbire srad. On sekiz yanda bir delikanl gibi, arabann tekerleklerine atlad ve kyllerden birinin bir klta sa omuzunu kopartp att. Tekrar atld. Bir ikinciyi kavrad, savurdu, arabann zerine ykt. imek gibi bir kl parlad. Adamn suratn ikiye blp geti. Salih ve dier leventler de kllaryle geni tekerlekler izerek arabann yanna kimseyi yaklatrmyorlard. Duromega, bu harp bilmez, kavga grmemi, hele Trk korsanlarnn dayan yememi kyllerle bir i gremeyeceini anlamt. Eer hcuma biraz daha devam ederlerse kavga kzacak, en cesur valyeleri bile nlerine katan korsanlar, bu kylleri il yavrusu gibi datacaklard. Kavgaya devam etmek, Turgut'un ekmeine ya srmekti. valye Duromega haykrd: - Braknz! Geri ekiliniz! Kyller, homurdanarak geri ekildiler. Turgut, kahkahalarla glp Des'e dnd: - Grdnz m sizin cesur valyelerinizi, Prenses hazretleri! Sizi memnun etmek pahasna bile olsa, dvmek istemiyorlar. Des, arabann zerinde can ekien kyllere, heyecandan titreyen kalbini bastrarak bakt. Korsanlardan hibirisinin burnu bile kanamad halde, tekerleklerin stnde be yaral veya l yatyordu. O hibir erkei kavgada i banda grememiti. Demek erkei erkek yapan bu atlan, vuran, koan, alnnn terledii anda kzaran gzleriydi. Erkek saraylara deil, krlara yakyordu. ark syler gibi deil, kkrer gibi bard zaman ahane bir ey oluyordu. Erkek, iinin banda baka deer alyordu. Gzlerini hayranlkla Turgut'a evirdi: - yi! Siz, sahiden cesursunuz! Byle bir kavgada bulunmak iin canm verirdim. Trk Korsanlar / 231 Bu srada valye Duromega bard: - Senyr Dragut, ltfen be dakika! - Syleyiniz! Sonra Kontes'e dnd, kadnlara can deil kalp vermek yarar, dedi. Duromega, szn kesti: - Gryorsunuz ki, buradan kamazsnz. Turgut, szn kesen Duromega'ya cevap verdi: - Evet ama, siz de giremezsiniz. - Orasn bilmem, fakat tepeden gelen silhrleri gryor musunuz? Turgut, valyenin gsterdii tepeye bakt. Byk bir kalabalk geliyordu. Korsan, soukkanllkla cevap verdi: - Gelebilirler. Fakat biz de imdi, nce sizin iinizi bitireceiz. kinci kavgay grmek erefi size nasip olmayacak! valye Duromega, ciddi bir sesle u szleri syledi: - Sizden bir ricada bulunacam. - Pek ltuf krsnz, valye. Buyurunuz!

- Des'i brakmak artyle serbeste gidebilirsiniz. - Pek ltuf krsnz, dedim ya... - lle inat ederseniz, bu kyllerle, silhrler gelinceye kadar sizi burada tutarm. Bundan phe etmeyeceinizi dnyorum. - Fakat silhrleri de temizleyeceimizi niin dnmyorsunuz? - Onlar yz yirmi kiidirler! Turgut, omuzlarn silkti: - Ne kar, biz de on be kiiyiz! - Senyr Dragut! Fazla konutuk! Des'i brakp gidiniz! Serbestsiniz! Yoksa, bir-iki dakika sonra her ey bitmi olacak! Ben leceim, fakat siz de... Des, yavaa mrldand: - Yenileceksiniz, Senyr Dragut! Sizi kuvvet deil, talih yenecek. Burada iki itlembik aac arasnda aslarak kyller elinde ldrlecek Dragut'u da tarih yazmaya tenezzl etmez artk. 232 / Abdullah Ziya Kozanolu Turgut, birdenbire doruldu, kolunu indirdi, arkadalanna dnd: - Atlaynz atlaynz! Doru... Ben baka yerde leceim. Bir korsann lmesi lzm gelen yerde... Bu sersem Salih'in arzu ettii gibi itlembik aacna asl olarak deil.. Leventler hep birden atlarna atladlar. Reis, tepeye doru bakarak ac ac mrldand: - valye! yle aln bakalm! Sizin iin sylemiyorum. Sznze inanrm. Fakat kyllerle aka olmaz. Hem yer, hem hyanet ederler. valye ald. Turgut bard: - valye! Arkamzdan kimseyi gndermeyeceinize namusun zerine sz ver! Duromega, klcnn hal kabzasn pt: - Yemin ediyorum! dedi. Turgut, bundan sonra Des'e dnd: - Adiy Des hazretleri! Yakn vakitte gene geliriz. Fakat o zaman Salih'in kafasna deil, palalarmzn eliine gveneceiz! Bir daha iln edeceim ki, hibir Trk korsan, hatta Des Culya bile olsa, bir kadn kaldrmak iin arabac elbisesi giymesin, sonu pek kepaze oluyor. Des, soukkanllkla cevap verdi: - Hayatta mutlu ve erefli yz yl sonra kanl elbiselerinizle er meydanlarnda lmenizi Tanrdan dilerim. - Arzunuz emirdir, Des! Er meydannda leceim. Atn srd. Arasndaki on drt arkadayle birlikte uup gitti. Duromega arkalarndan bakt: - Yaman adamdr. Kavgada aslan, barta efendi, lmde erefli... Sonra Des'e dnd ve muzaffer bir tavrla yerlere kadar eildi: - Kurtuldunuz, Des cenaplar!... Des, souk bir tavrla cevap verdi: - ok mu lzmd, valye? I Trk Korsanlar / 233 SPANYA'DA BR KORSAN spanya kralnn sarayndaki byk toplant u szlerle son buluyordu: - Evet senyrler, kontlar, markiler, generaller, amiraller! Bugn yazk ki Akdeniz'de bir tek gemimiz gezemez oldu. Bizim byk gemilerimiz limanlarmzda kmldayamaz, demirli dururken, askerlerimiz gece gndz sahillerde trampete, boru alp zplar, gece kt kadnlarla kucak kucaa iskambil oynarlarken, Trk korsanlar Akdeniz'de hibir eyden korkmayacak cihann tek hakimi ve sahibi gibi, kpren u deniz zerinde ufack kaliteleriyle dolap duruyorlar. Gn gemez ki bir Hristiyan gemisini yama etmesinler. Gene gn gemez ki bir Hristiyan gemisini yama etmesinler. Gene gn gemez ki, yeni bir zavall dindamz bu Trk korsanlarnn zindanlarna dp, rmesin. te kahramanlar, valyeler, Hristiyan aleminin nl bahadrlar! Size soruyorum: Bu Barbarossa denilen Trk korsannn bu hareketlerine bir son verilmeyecek mi? Etraftan ses kmyordu. Herkes, Barbaros ile baa kmann zorluunu anlyor, bu ii zerine almak istemiyordu. Herkes, Hristiyan aleminin nl kahraman Andrea Dorya'ya bakyordu. Dorya, bu baklarn karsnda tuhaf bir gurur duydu: - Bana Fransa kralnn yirmi kadrgasn da verirseniz bu ii baarrm! dedi. Dorya'ya istedii kadrgalar verildi. Birka gn sonra Fransa hkmetinin yirmi kadrgasyle beraber, byk bir ordu da dzen Dorya, Cezayir'e doru yelken at.

te yandan, Hzr Barbaros da, btn bu olan bitenden gn gnne haberdar oluyordu. Marur Amiral Dorya, Hzr Reis'i arayp bulacana, Hzr Reis onu bulmu, kovalam; Dorya kovalandka kam, ksaca, koca Akdeniz'de ke kapmaca oynamlard. Dorya, Barbaros'u ararken Salih Reis ile Aydn Reis de spanya'da sefere kmlar, birok hazine kaldrmlar, yoksul insanlan ikenceler, eziyetlerle ldren Engizisyon mahkemesi binasn topa 234 / Abdullah Ziya Kozanolu tutmular, sonra da Endls-slm gmenlerini gemilerine alarak spanya sularndan uzaklamlard. Fransa sahillerine doru ilerliyorlard. Tam Fransa'nn ilek Tulon limannn aklarndaki adalar nnden geerken nbeti levent, elini kulaklarna gtrerek haykrd: - Byk bir donanma geliyor! Bu haber her yana yayld. Aydn Reis, geminin direine frlad. Bu srada gemilerde herkes birbirine girmi, eer ksmet olursa gelip atacak kavgay karlamaya hazrlanyordu. Aydn Reis'in en ve gr sesi, birdenbire her yandan duyuldu: - Rahat durunuz! Gelen gemiler, Reisimiz Hzr Barbaros'un gemileridir. Leventlerin hepsinde bir nee ve sevin belirdi. Hep bir azdan arklar sylemeye baladlar. Hzr Reis'in gemileri de nee iinde kaynayordu. Her iki taraftan kurusk toplar atld. Bayram edildi. Aydn ve Salih Reisler, bir filikaya atlayp Hzr Reis'in bulunduu gemiye getiler, ellerine sarlp ptler. Hzr Reis sordu: - Ne yaptnz? Salih gzn krpt: - Anriko hi aldanr m? lmnden nce btn anlattklar doru kt. Sandklar dolusu altn klesi getirdik. Btn spanya sahillerini yaktk. Hzr Reis, Engizisyon mahkemesinin topa tutulmasna ok memnun oldu. Aydn Reis, merakla sordu: - Eh, bakalm, biz anlattk, ya siz ne yaptnz Reis? Hzr Reis, Sinan Reis'e bakt. Koca sihirbaz, kahkahalarla gld: - Hi, ne yapacaz? Kedi-fare oyunu oynadk. Siz spanya'ya giderken, Dorya Fransa hkmetinin donanmasn da span-ya'nnkilere katarak bizi yok etmeye yemin edip yola km. Reis, otuz be gemi donatm, bana da haber salmt. Ben de bizimkileri Trk Korsanlar / 235 topladm. Hep birden yola koyulduk. Bizi Dorya arayacana, biz onu aradk. Dorya bir gn, sabah erkenden, eel kalesine asker karm. Fakat bizim leventler derhal yetitikleri iin pabularn brakarak kam. Bir aralk, bizimkiler, alt yz kadar tutsak almlar. Biz bunu haber alr almaz, hemen eel kalesinin zerine yrdk. Fakat Dorya, oktan kamt. Hemen tutsaklar forsaya aktk. Tutsaklarn arasnda, Dorya'nn bakethdas da bulunuyordu. Dorya'nn Ceneviz'e gideceini syledi Ceneviz'e doru y-o\ aldk. Fakat kimseyi bulamadk. imdi bu adann dibinde demir atmaya geliyorduk. Salih, hayretle sordu: - Hepsi bu kadar m? - Daha ne olsun? - Vay canna! e herifler amma atyorlar ha!!! Dorya spanya kralna yemin etmi, btn Hristiyan gemilerini alm, zerimize yryor denilince, ben de, hi olmazsa, karmza kmaya cesaret edecek sanmtm da "enginiz mbarek olsun!" diyecektim. Hzr grledi: - Onun da sras gelecek, Salih! Sras geldii zaman btn Avrupa'da kardelerimin cn ve bu Dorya'dan cihan amirallii forsunu nasl alacam grecekler! Bu srada gemilerin arasnda garip, garip olduu kadar da nemli bir ey oluyordu. Korsanlar, biraz uzaklarda bir tccar gemisinin getiini grmlerdi. Byle zamanlarda Reis'e sormaya lzum grmediklerinden, birisi derhal zincir brakp peine dt. Tccar gemisi, bir korsan gemisinin arkasndan geldiini grmt. Fakat Tulon limanna yakn bulunduundan, limana snmak iin elinden gelen btn hzyle kamaya balad. Trk korsanlarnn gemilerinin ne kadar abuk gittiini evvelce anlatmtk. Tccar gemisinin fora yelken kamak istediini anlayan Reis, forsaya haykrd. Krekler muntazam aralarla gidip gelmeye balad. Onlar da alakrek geminin peine dtler. Leventler, geminin hz kesilmesin diye, yerlerinden bile kmldamyorlard. Sonunda tccar gemisine yetitiler.

236 / Abdullah Ziya Kozanolu i Korsanlar, geminin ierisindeki adamlarn ensesine binip hepsini denize dktler. Mallarn elden ele verip kendi gemilerine aktardlar. Tulon liman kumandan, t. srada yannda valye Du-romega olduu halde, yalsnn taraas, .da konumaktayd. Bir subay koa koa geldi: - Senyr, amiralim! Bir korsan gemisi gzmzn nnde ykl gelen bir tccar galerini soyuyor... te, baknz! Amiral, fke ve hayretle yerinden frlad. Sahiden, ufukta bir korsan gemisi, o gn gelmesi beklenilen tccar gemisine aborda olmu, harl harl soyup soana eviriyordu. valye Duromega mrldand: - Grlmemi bir kstahla! Tulon kalesi nnde... Amiral kprd: - Fakat bu, dorudan doruya, bizi hie saymaktr! Bu ne cret, bu ne edepsizlik? Gzmzn nnde bir gemi soymak? imdi ben o keratalarn hepsini yakalar, kaza vururum. abuk, tekmil gemiler zincir braksn! Yelkenleri fora etsinler! u haydutlarn haddini bildirelim! Limandaki gemiler, zaten hazrlanmt. Duromega da klcn beline takt. Sahile kotular. Amiral bbrlenerek emretti. Sabahtan akama kadar liman kahvelerinde kumar oynayarak, ark syleyerek vakit geiren gemiciler hi olmazsa bir tek korsan gemisini yakalamak iin hazrlandlar, toplandlar. lerin pek garip ve ayn zamanda gln bir ekilde sona ermesi yazlm olacak ki, Reis ve leventlerin, aborda olduklar gemiyi temizlemeye dalp gitmelerinden yararlanan gemilerden birinin forsalar usulca zincirleri krm, bir filikaya atlayp sahile doru kamlard. Amiral, daha limandan ayrlmadan, bu forsalarla karlat. Forsa kaknlar, hemen amiralin gemisine sradlar. - Nereye gidiyorsunuz, yahu? diye sordular. Delirdiniz mi? Amiral, fkesinden kpryordu: - Nereye ohcak? u korsan teknesini yakalamaya... Keratalar, bizi adam yerine koymayp gzmzn nnde gemi soyuyorlar, yahu! Bu ne kepazelik! Trk Korsanlar / 237 Forsalar ac ac gldler: - Ya bizim nereden geldiimizi, daha dorusu kimin gemisinden katmz neye sormuyorsunuz? Biz, Barbarossa'nn forsasndan katk. u tccar gemisini soyduunu grdnz gemi, Barbarossa'nn donanmasndan bir para. sterseniz buyurun, imdi gidip cenk edin. Donanma, tam kadro, on mil tede... atacak enayi aryorlar. Zavall Amiral, bir uzun "Ya!.." demekle dondu, kald. Duromega, Amiralin omzuna eliyle vurdu: - Azizim, emir ver, gem'rr limana tekrar dnsnler! Hi dnmeden bu karar ver! nk karsndakiler bostan korkuluu deildir, Barbarossa'nn gemileri!... Senin yerinde emin ol, Dorya bile olsa, Barbarossa'nn bu liman aznda bulunduunu duyar duymaz, derhal byksenerik limana dner v? stelik, kurtuldum, diye de sevinir, Allah'a dua ederdi. Yapacak tek akll i budur! Forsalarn ve Duromega'nn syledii gibi, Franszlar amirali, kendi mstahkem sava limannda Barbaros ile karlamaktansa, haddini bilip byksenerek limana dnp tek akll ii yapt ve bununla vnd. Bir Fransz sava limanndan Barbaros donanmasn karlamak iin bile tek bir kahraman36 kamyordu. HIZIR RES STANBUL'DA Hzr Barbaros, o gn btn korsanlar yanna toplamt. Sinan, Aydn, Turgut, Salih Reis'ler, Hasan Kelle, Sencivanolu, teki btn naml korsanlar, Reis'in evresini sarmlard. Hzr Reis, bir sre artk krlamaya balayan kzl sakallarn kartrd. Sonra birdenbire onlara dnd: - stanbul'a gitmek ister misiniz? Sultan Sleyman bir adamn gndermi, "spanya zerine sefer etmek muradmdr, hemen stanbul'a gelesin. Eer yerine brakacak yarar adamn yoksa, haber gnder, ona gre tedbir eyleyeyim" diyor. Bana sorarsanz hemen kalitelerimizi, daha nice esir aldmz gemileri donatp Dersaadet'e 36 Yabanc tarihlerden aynen alnd. I 238 / Abdullah Ziya Kozanolu gidelim, gcmz Osmanoulllarnn glerine ekleyelim. Kfire kar bir cephe alalm.

Korsanlar, onun hibir emrine kar koyamazlard. Hem hepsi de stanbul'a gitmeyi, o gzellii cihan tutan kutlu an grmeyi can gnlden istiyorlard. Reis devam etti: - Biliyorsunuz ki, geen sefer yaptmz gazada birok kfir yakaladk. lerinde yzlerce zengin, naml insan var; bunlar kurtarmak iin imparatorlar yirmi bin altn vermeyi kabul etti. Salih Reis, Hseyin'in lmnden sonra biraz ihtiyatl davranyordu: - Mademki Dersaadet'e gideceiz, dedi, bu kfirlerin burada, gemimizde kalmalar korkuludur. Biz hep birden buradan gidersek, arda bunlardan baka klc zorlu hi kimse kalmayacak. Bu kffann iinde birok edepsizi, lm gze alan var. Bunlar burada brakrsak, geldiimizde ar ahalisi esir, bunlar da, an ele geirmi bulursak amayalm. Bana kalrsa hepsini de gebertelim. Yahut bilginleri dinlemeyip verilen kurtulu paras karsnda serbest braklmasdr. Hem insanlk da budur. Savata ldremedii-mize tutsaklkta dokunmayalm. Hzr Reis: - Paray kabul edip hepsini serbest brakmak fena bir dnce deil. Fakat bilginler buna ayak diriyor. Hem bugn iitiyorum ki, banyollardaki esirlerden biri bir arkadann omzuna binerek yksek pencerelerden birine trmanm, kk bir yerli ocuuna bir duka altnyle birlikte bir kt atm. "Bu kd Becaye komutan- j na gtr." demi. Gzclerimizden biri, ocuk oradan uzaklar ', uzaklamaz, kd elinden alm, bana getirdi. Ben, bu kd okuduktan sonra, sanki hibir eyden haberim yokmu gibi, ocuu Becaye'deki komutana gnderdim. Bu gece esirleri kurtarmaya geleceklerdir. Anlamalar, planlan byle... Korsanlar, bu szler karsnda kprdler. Baran, palasn syran, hadsiz, hesapszd; Hzr Reis, onlar susturdu: Trk Korsanlar / 239 - Yoook!... Hemen kzmaynz. Bu kd yazan Rodos valyelerinden Granol Vilke'nin oludur. Bu gece hepimiz bekleyeceiz. Hem imdat kuvvetini esir alrz, hem de kamak iin kaplar kran esirleri kltan geiririz. Bu kanl ie karmayanlar da fidye karlnda brakrz. Bu fikri korsanlarn hepsi de kabul ettiler. Gece olmutu. Cezayir limanna giren bir gemi, kaplar krp kacak olan tutsaklar almak iin sahile yanayordu. Bu anda onlar gzleyen Salih Reis'in kadrgas birdenbire stlerine hcum etti. Korsanlar gemideki yz yirmi silhoru yakaladlar. Bu srada, patrtdan, arkadalarnn geldiini anlayan banyoldaki tannm kaptanlar da kaplar krp darya uramlard. Fakat be-on adm atmaya vakit bulamadan kskvrak yakalandlar. Banyol esirleri, kendi cezalarn kendileri setikleri iin derhal idam edildiler. Hzr Reis'in artk yapaca bir i kalmamt. O, denizlere smayan donanmasyle, btn Reisleri yanna alp stanbul'a doru yola kt. Hzr Reis, stanbul'a bo gitmek istemiyordu. Sardunya sahillerini, Elbe adasn birok kaleyi bast. Meine boazndan geerken karlarnda on sekiz para dman gemisi belirdi. Byle zamanlarda ate kesilen leventler, hemen gemilere aborda olarak btn iindekileri esir aldlar. Reis'in fazla gemiye ihtiyac yoktu. - Tutsaklar forsaya atnz, gemileri de yaknz! deyip kesti. Korsanlar, hemen Reis'in emirlerini yaptlar, gemileri yaktlar. Hzr Reis, alnan esirleri birer birer sorguya ekmeye balad: - smin nedir? - Civani Andra! - Ne i grrsn? - Gemide subaym! - Andrea Dorya'nn nerede olduunu bilir misin? 240 / Abdullah Ziya Kozanolu - Biz Ceneviz'de iken o, yirmi alt para gemiyle limana gelmiti. -l!... Reis derhal emretti. Donanma, Andrea Dorya'y yakalamak zere tekrar Cenova'ya dmen krd. Fakat Barbaros'un karaya dmen krdn gren Cenevizliler, derhal Amiral Dorya'ya haber gnderdiler. Dorya, Hzr Barbaros ile kendi limannda bile karlamann pek pahalya mal olacan bildii iin, tas tara toplayp soluu Brendizi limannda ald.

Hzr Reis, Dorya'nn katn haber alr almaz, yelkenleri ii-rip alakrek, son hzla peine dt. Fakat Dorya Brendizi limanna saklanabildi. Yalnz iki gemisi yolda kalmt. Korsanlar, bu i-ki gemiye yetiip yakaladlar. Cezayir-Trk korsanlar, stanbul'a doru yol alp ilerlerken, Sultan Sleyman'n spanya'ya doru yol alan Kaptan- Deryas Ahmet Paa da onlar aryordu. ki donanma karlat. Drt iklime sz geiren hkmdarn Kaptan- Deryas Ahmet-Paa, bu naml deniz kurtlarnn nnde saygyla eildi. Toplar grlyor, sancaklar birbiri ard sra inip kyor, zurna ve! davul sesleri korsanlarn syledii gemici arklarna karyordu. ki donanma birleip stanbul'a doru dmen krdlar. Gelibolu'dan geen Cezayir'in bu nl kahramanlar, senelerden beri omuzlarnda tadklar btn o an, hret ve kahramanlk destanlarn birlikte anayurda getiriyorlard. Korsanlarn hepsi d bu zmrt ovalarn, yeil denizlerin, verimli yaylalarn birer evltlarydlar. Baba Oru'un gazasna yardm iin kylerinde nianllarn, evlerinde analarn, tarlada babalarn brakp Cezayir'in kzgn llerine, Akdeniz'in vahi dalgalarna kouan bu yiitler, yllardan sonra an ve erefle anavatana dnyorlard. Korsanlarn hepsi de gemilerinin gvertelerine kmlar, en ssl ipekli elbiselerini giymiler, byklarn burup sakallarn tarayarak Trk Korsanlar / 241 byk bir heyecan ve zevk iinde gzleri yal anavatan seyrediyorlard. stanbul, Hzr'n on sekiz nl levendi ve donanmasyle birlikte geldiini duymu, z kahramanlarn lyk olduu trenle karlamak iin sahillere ylmt. Btn sahiller al, yeil sancaklarla sslenmi, Boazii bir bayram yeri gibi donanmt. Kanuni Sultan Sleyman, Sarayburnu'ndaki kknde, esiz, zaferlerine yeni zaferler, unutulmaz galibiyetler getirecek olan Cezayir sultan Hzr Reis'i bekliyordu. Sahillerden alk, tekbir sesleri kopuyor, gemilerden durmadan savrulan kurusk toplarn sesi ehri inim inim inletiyordu. Barut dumanlar yzlerce minareden ykselen tekbir sedalarna karyor; yer, gk, insanlar, havada uan kular bile devam ediyordu. stanbul, imdiye kadar bu derrece byk, muntazam bir donanma grmemiti. stanbul, imdiye kadar hibir kahramana byle candan bir karlama treni yapmamt. stanbul halk, Cezayir Trk korsanlarn kendinden kopmu bir para sayyordu. Her azdan taktir, sevin nidalar ykseliyor, yetmilik ihtiyarlar. Trk-ann gklere karan bu kahramanlara dualar okuyor; yedi yandaki ocuklar sevinlerinden alyorlard. stanbul, serin rzgryle bu yaz kahramanlar kucaklyordu. Korsanlarn heyecan da stanbul halkndan az deildi. Onlar da bir lgn gibi kasaralarda srayp kouyor, gulguleden uulda-yan sahillere deli gibi haykryor, selm gnderiyorlard. Ard arkas kesilmeyen top sesleri, onlarn bu sevincini pekl gsteriyordu. Donanmann ululuk ve parlakl Padiahn ok houna gitmiti. Gemiler, Galata nlerine gelip demir attlar. Kaptan- Derya Ahmet Paa'nn Sultanahmet Atmeydan'ndaki kkleri, leventlerin konaklamas iin, kaplarn at. O gn Dvn topland. Hzr Reis, on sekiz leveridiyle grne kabul olunacakt. Hzr nde olmak zere Aydn, Salih, Sinan Reis'ler daha birka levent, Reis'in arkasndan geliyorlard. 242 / Abdullah Ziya Kozanolu Padiahn btn vezirleri, bilginleri, asker ve siyas kiileri, bu hretleri dillere destan olan kahramanlar grebilmek iin Dvn'a toplanmt. Hzr Reis, on sekiz levendiyle birlikte, grne girdi. Hepsi de srmal, ipekli, altn, gm dmeli elbiseler giymiler, bellerine al kuaklar sarmlar, kuaklarnn arasna kabzalar prlantah silhlar sokmulard. Etrafta kendilerine dikilen yzlerce hayran baklar, isimlerini ven fsltlar vard. Onlar bu halden sklmlard. Saray usul konuma, usul, erkn gibi eyleri hem bilmiyor, hem holanmyorlard. Salih Reis, souk souk ter dken Aydn Reis'in kulana eildi: - Reis, dedi. Allah bilir, burada bulunacamza valye Lava-let'in karsna kp dvseydik daha iyi olurdu ya, hani... Cezayir Sultan Hzr Reis byle eylere pek aldr etmezdi. Yznde denizlerin, frtnalarn, Cezayir'in yakc gneinin izleri vard. Artk aarmaya balayan kzl sakallar titriyordu. Fakat o, Cihan Sultan'nn saraynda bile kendi bildii Anadolu usul ve terbiyesi zere duruyordu.

O atk ve gr kalar altnda birer kartal bak gibi parlayan deniz rengi gzleriyle btn Dvn szd. Ate gibi parlayp snen baklar, Padiah'n nurlu yzne dikildi. Kendileri iin en byk sayg muamelesi el pmekti. Sert admlarla yrd. Kanuni Sultan Sleyman'n elini pp geri ekildi. teki leventler de kendilerini tatl bir glmsemeyle szen Padiah'n elini pp geri ekildiler. Padiah, onlarn aslan yrekli ylmaz birer bahadr olduklarn bildii iin, ayr ayr iltifat etti. Sz arasnda Cenevizlerin mehur Andrea Dorya'sn sordu. Grnte bulunmasna ramen, Dorya'nn kendilerinden nasl katn bilen Salih Reis, kendisini tutamayp gld. Hzr Reis, Dorya'y Cihan Sultan'nn Dvn'nda byle yaman bir adamm gibi aza almaya tenezzl bile etmiyordu. Aarm sakallarn titreterek, gzlerini dndrerek haykrd. Btn Dvn, Avrupa'nn adiyle vnd Dorya iin, Hzr Reis'in u szleri sylediini iitti: Trk Korsanlar / 243 "- Padiahm! O korkak slak tilkinin de yannzda lkrds olur mu? Cieri iki para etmeyen bu adam, bir kahraman mdr ki, grnnzde sz gesin? Biz denize knca o kaacak delik arar! Emret, o kpei gemileriyle birlikte, bugnden tezi yok, havaya uuraym!" Padiah, Trk leventlerinin bu szlerinden, bu saf ve tok tavrlarndan ok memnun olmutu. Yznde memnunluk izleri vard. - Hzr Reis! Sen bu memleketin, bu dinin hayrl olusun. Senin adn Hayreddin Paa koymakla en doru takdiri yapmlar,37 dedi. Salih Reis, kendisini tutamayarak haykrd: - Yaasn Barbaros Hayreddin Paa! Bir anda btn azlardan "Yaasn!" nidas frlad, koptu, sarayn dna tat, dalgaland, btn stanbul'u kaplad. Hzr Reis, denizlerin biricik ve anl kahraman, korsan ve Cezayir Sultanl hrkalarn srtndan atm, artk "Deryalar Kaptan Barbaros Hayreddin Paa" olmutu. HAYREDDN PAA'NIN LK SEFER Hzr Reis, Cezayir Sultan Hayreddin Bey "Kaptan- Derya Hayreddin Paa" diye anlyordu. Barbaros Hayreddin Paa'nn ilk seferinde seksen drt paralk byk donanmas, talyan sahillerini yakp ykarak ilerliyordu. Bu donanmann iinde nl korsanlar da vard. Salih Reis ve sonradan donanmaya katlan Turgut Reis, bunlarn arasndaydlar. Turgut Reis, bu sefer arasnda bulunan Salih Reis'le beraber, Des d Trato'yu ele geirmek iin yaptklan akn tamamlamak istiyordu. O gn dilber Des'i valye Duromega'ya teslim ederken: "- Ben bir daha geleceim. Fakat bu sefer Salih Reis'in kafasna deil, leventlerin palasna gveneceim" demiti. imdi ilerleyen donanma, Des d Trato'yu karmak u yana, btn talya'y kaldrp gtrecek kadar zorluydu. indeki leventler, hemen karaya sradlar. Hzr Reis'in altna bir at ekildi. Btn bir kara 37 Baz tarihlerin yazd gibi, Hayreddin ad o gn konmad. 244 / Abdullah Ziya Kozanolu ordusu haline gelen korsanlar, gecenin karanlndan yararlanarak, nde Reisleri, ar ar Des'in atosuna doru yrmeye balad. Reis'in iki yannda Turgut ile Salih Reis'ler gidiyorlard. Hafif kar yayordu. Onlar karada, denizde her dve byle Hzr ortada, Turgut ile Salih yanda giderlerdi. Hzr Reis, imdi Kaptan- Derya olmakla beraber, gene en ve alayc bir korsan reisiydi. Kahkahalarla glerek Salih Reis'e soruyordu: - Demek Salih, geen sefer senin kafana gvendiimiz iin dilber Des'i elimizden kardk?!... Salih, homurdand-. - Mademki benim kafam Des'in kamasna sebep olmu, imdi grrz, bakalm sizin klcnz yakalanmasna sebep olabilecek mi? Turgut, sze kart: - Ne o Salih Reis, klcmzdan phe mi ediyorsun? - Hayr, klcmzdan phe ettiim yok, keskin palalarmzla kaleyi zaptetmeye alacaz. Yalnz, Des'i kim alrsa, hak onundur. Bu i biraz da ansa bal... - Cenabhak cmlemize baar versin. - Amin! Salih Reis kzd:

- Alay edersiniz ama, ben tek kazanaym da her eye razym. Ordu, yava yava ilerliyordu. Turgut ile Salih, talyan subay klna girmilerdi. Bu kyafetle atonun nne geldiler. atonun yksek kulesi gzkt. Mazgallardan tek tk hafif klar szyordu. Beklenmedik bir hcum, atodakilerin akllarndan bile gemiyordu. Geri Barbaros'un Kaptan- Derya unvanyle denize ald duyulmutu, fakat kimin aklna gelir ki Barbaros bir gece karadan yryp apansz Dk Konzega'nn atosunu basacak, koca bir Trk donanmasn bu ie koyacak? Trkler, nihayet atonun eteklerini tuttular. Ordu, btn gsterisiyle, ar ar kaplara doru kt. Trkler, palalar ellerinde avluya girer girmez, kalenin iinde bir karklktr koptu. Trk Korsanlar / 245 Birdenbire patlayan silh sesleri, pala akrtlar Reis'in kesik, fakat kesin emirleri, kadnlarn lklar ortal nlatyordu. Kalenin avlusu maher yerine dnmt. Kaplar atrdyor, byk bir grltyle yklyor, kaln enseli, palabykl leventler, krl sakall, korkun yzl korsanlar bir sel gibi kaleden ieriye akyordu. Turgut, elinde palas olduu halde, nne gemek isteyen silh-rleri devirerek sarayn iinde ilerliyor, daha nce geldii iin ok iyi bildii Des'in oda kapsna doru ilerliyordu. "- Dragut! Dragut!" diye baran silhrler, korsann keskin palasndan kamak iin il yavrusu gibi dalyordu. Turgut homurdanyordu: - Bakalm Des cenaplarn bu silhrler elimden kurtarabilecek mi? Neydi o arabac elbisesi kepazelii?... Artk Des'in odasna yaklamt. Des'i imdi apansz yakalayacan, bu marur kadnn imdi ne hale gireceini dnerek bir ocuk gibi seviniyor, byk bir vurgun alm gen bir levent gibi heyecan duyuyordu. Turgut Reis, kapnn nne gelmiti. Kapy hzla itti. Kilitsiz duran kap ardna kadar alnca, Turgut Reis, bir glle gibi ieriye girdi. Arkasndan yenieriler, leventler de odaya doldular. Fakat onlar, Reis'ten evvel bir harekette bulunmayacaklarndan, olduklar yerde durdular. Turgut Reis, tek bana yrd. akn akn evresine bakmyordu. Odalarn btn kaplar ardna kadar akt. Eyalar darmadan olmu, kanepeler devrilmi, birka kymetli vazo krlarak yerlere dklmt. Turgut Reis, bir sre dnd. Buraya kendisinden baka kim girebilirdi? Kontes, onlarn buray basacan kimden haber alabilirdi? Ordu bile kale nne kadar bir ey bilmeden gelmiti. Turgut, btn odalar bir imek hzyle geip yatak odasna geldi. Odaya hzl bir gz gezdirdi. Pencerelerden biri camlar krlm ve ak bulunuyordu. Hemen kudurmu gibi pencereye atld. 246 / Abdullah Ziya Kozanolu Pencerenin kenarlarna balanan uzun ve kaln bir ip... Bununla aaya birisi iniyordu. Eilerek bakt. Kalenin arka ksm olan bu ynde hi ses seda yoktu. Gzleri karanla alnca, kalenin dibinde iki glgenin kmldadn grd. Sonra iki at nalnn talara arpmasndan doan bouk sedalar... Biraz daha dikkat edince, ata binenlerden ikisinin de erkek olduunu seti. Ta ilerideki yoldan ku gibi uan bir atn zerinde de beyaz elbiseli bir kadn grnyordu. Galiz bir kfr savurdu. Hemen pencereden sarkan ipe el att. Fakat birdenbire titredi. Bu yumuak bir kuakt, hem de bir Trk levendinin kua... Bu kua ekip aydnla tuttu. Ac ac gld: - Vay, vay! Salih'in kua!... Hey koca, kart tilki! Benden nce davrandn ha? Fakat merak etme, ardndan ne kadar kosan yetiemezsin!!! Kuu bu sefer hem vcuduyle, hem ruhuyle birlikte kardk. Bizi istese kaar myd? Leventler atldlar: - Pencereden inip artlarndan gidelim mi, Reis? - Hayr, lzum yok! Yetiemezsiniz! Yama edin u kaleyi! Sonra da atee verin bu uursuz yeri!... Benden kaan canm bile olsa, zorla geri getirip nnde can ekimek istemem. Turgut, bu szlerden sonra, homurdana homurdana aaya indi. Kendi kendine anlam zor anlalr kelimeler bulup konuuyordu. Barbaros Hayreddin Paa, kalenin yama ediliini seyrediyor, Turgut ile Salih'in gelmesini, daha dorusu gzellii cihan sarho eden dilber Des'i ayana getirmelerini bekliyordu.

Turgut'un ters bir suratla ayana indiini gren Barbaros, hayretle sordu: - Ne oldu? - Brak, Reis! Kardlar! Salih gibi, her gzel kadn kendi mal sayan bir uursuzu bu ie ne diye kartrdk?! - Hemen ardndan adam yollayalm. - Para etmez! Hem Salih, galiba Turna Nuri ile ardna dm-. Onlar imdi kim bilir nerededirler? Biz gemilere dnelim. Salih'i orada bekleriz. Neredeyse, atonun yandn duyan talyanlar Trk Korsanlar / 247 buraya doru akn edecekler. Gemilerin banda bulunalm. Yersiz, lzumsuz kan dklmesin. Barbaros Hayreddin Paa, emretti. Leventler kaleye son atei verip nlerine kattklar tutsaklar, hazinelerle birlikte, kollarn sallaya sallaya gemilere dndler. Aradan drt gn geti. Salih ile Turna'dan bir haber gelmedi. Koca, korsan Salih talya'nn ierisinde kayp m olmutu? Yoksa, onu ldrmler miydi? Ne olursa olsun, donanmadan nbeti kalan kalite de birka gn sonra Salih Reis i beklemekten usanp ekip gitti. Bir ift gzel gz uruna bir korsan reisi ve levendi dman ilinde kaybolmutu. SALH KAYBOLUYOR Salih Reis'in nasl Turgut'tan nce Des'in odasna ktn, kuayle pencereden inip Turna Nuri ile birlikte Des'in arkasna dtn bilmiyoruz. Salih, her eyde ince dnmeyi kendisine prensip edinmiti. O, byle grlt patrt ile birlikte hcum balar balamaz, Des'in nasl olsa sadk adamlarnn birinin eliyle karlacan kestirmiti. Hibir kadn, zorla kendisinden bir ey alnmasn ho grmezdi. Bu sebepten. Turna Nuri'ye iki atla birlikte sarayn arka ksmnda beklemesini emretti. Salih, Turna'ya lzm gelen plan anlattktan sonra, Turgut Reis gibi her yan krp dkerek yol aacana, pencerelerden birisinden atonun zemin katna girdi. Fakat ne are ki, ok deilse de, biraz ge kalmt. atoda dilber Des'i, nasl olsa bir gn gelecek hcuma kar korumak zere bulunan valye Duromega'y aslnda tembihli bulunan ua daha ilk pitov patlar patlamaz uyandrm ve: "- Trk korsanlar kaleyi bastlar, valye!" diye haber vermiti. Duromega, bu sefer, Turgut'un yle ufak bir kuvvetle gelmeyeceini dnd. Hemen yatandan atlayp pantolonunu giydi. Klcn eline ald. Des'in odasna doru koarken haykrd: 248 / Abdullah Ziya Kozanolu - abuk atm kalenin arka kapsna gtrn! Trkler, gizli kapy bilmezler! abuk olun! Hizmeti, efendisinin verdii emir zerine, frlarken, valye de merdivenleri ikier, er atlayarak Des'in odasna girdi. Des aada olan patrty duymu, yatt yataktan korku ile dorulmutu. Birdenbire, kapsnn zorla bir grlt ile aldn duydu. Soukkanlln bozmadan kapya bakt. valye Duromega, yatak iinde gecelikle yar plak bir vaziyette bulunan Des'i kucaklayp kollar arasna ald. Des akn akn: - Ne oluyorsunuz? Bu creti nereden aldnz? Braknz beni! diye tiksintiyle haykrd. valye Duromega, tell tell cevap verdi: - Pardon, madam! Cretkrlm af buyurunuz! imdi her eyi unutmu bir haldeyim. Trkler kaleyi bastlar. Biraz sonra burada bulunacaklar, kaalm! Kurtulunuz! Sizi zorla alacaklar! Bu "Sizi zorla alacaklar!" sz, Des'in her arzusunu ykt. valye, kucanda Des olduu halde, gizli kapya indi. Orada at hazr buldu. Derhal atn zerine atlayan valye'nin kucanda dekolte bir vaziyette bulunan Des vard. At bir kurun gibi uzaklat. Bu srada Turna Nuri de, Salih Reis'in izdii plan zerine doru ahrlara komu, iki at ekmi, Des'in penceresi altna gelmiti. Uzaktan uzaa kavga eden korsanlann naralarn duyuyordu. Birdenbire, tepeden bir ses iitti, ban kaldrd: - Hey! diye bard. Salih Reis'in sesi karanl yrtt: - Turna, sen misin? - Benim, Reis! - Kimseyi grdn m? Ku yuvadan umu, sersem! Tuma'nn cevap vermesine meydan kalmadan, bir at nal sesi

duyuldu. Arka yoldan, zerinde beyaz bir hayaletle birlikte, bir at . uup gidiyordu. Turna, tfeini dorulttu. Evvelallah, attn vururdu. Trk Korsanlar / 249 Salih Reis, bard: - Sakn ha, Turna! Ate etme, brak! Katka bize yaklar! Sonra, hemen kuan kard. Pencerenin parmaklna balad. Aaya kayd. Bir ku gibi uan atn hafif sarsntsyle, valye'nin kollar arasndaki Des'in yumuak, hararetli vcudundan kan ltif, ba dndrc koku Duromega'nn iini gcklyor, yoksulu sarho ediyordu. Bu vaziyette bir bakas olsa, muhakkak, batan kard. valye, gene kendisini iyi tutuyor, Des'i iki defadr muhakkak bir tutsaklktan kurtardn dnerek, seviniyordu. Belki, diyordu, Des kahramanlm grr de bana acr. valye bir hann nne geldi. Des'i yere indirerek, attan atlad. Dilber kadn, br valyenin byle kollar arasnda rlplak seyahat yapm olmann verdii sinirli bir buhran iinde hrsndan titriyordu. Han sahibi, at nal sesleri zerine, koarak kapy at. valye Duromega, kendi mantosunu Des'in omuzlarna koymutu. Derhal hann bir odasna ktlar. Hanc, oca hemen ateledi. Dikkatli dikkatli yzlerine bakarak: - Affedersiniz, efendim, byle telnzn sebebini anlayabilir miyim? dedi. valye Duromega, bu suale hrsland. Hancy yaka paa kap dar etti. Sonra Des'e dnd. Heyecan ve hrstan kslan sesiyle sordu: - Beni memnun etmeyecek misiniz? ektiklerim yetmez mi? Des armt: - Ne gibi memnunluk istiyorsunuz? - Sizi, Des cenaplar, sizi istiyorum... Sizi en korkun korsanlardan, en yrtc haydutlardan kurtardm. Sizi istiyorum... Des bard: - Fakat valye, siz her korsandan daha hrsz, her hayduttan daha hissizsiniz. Bu kstahlnz, bir gn ok sevdiiniz cannza mal olacaktr. 250 / Abdullah Ziya Kozanolu - Ne olursa olsun, Des! Ben sizi canmdan da fazla seviyorum. Zorla da olsa, sizi alacam. Ben Trk korsanlar gibi, bu ii pek ince tutamam. Zorla benim olacaksnz. valye ile Des konuadursunlar, bizim Salih Reis de Turna ile beraber hann nne gelmi, dayanmt. te yandan valye, hrsndan atlayacak bir hale gelmi, Des'in zerine atlmt. Des, kudurmu valye'nin bu hareketi karsnda yksek bir lk koparm, tam bu srada da oda kaps atrdayarak almt. Salih Reis, Turna'y darda brakarak yklan kapdan ieriye girmiti. valye ile Des, soluyarak birbirlerinden ayrldlar. Her ikisi de kapnn nnde baklarnda amansz bir lm kararnn glgeleri dolaan Salih Reis'in durduunu grmlerdi. valye hrsndan homurdand. Des sevin ve hayretini aka belli eder bir lk att. Fakat ikisi de birisi hrsndan, birisi aknlndan ta gibi donup kalmlard. Karlarnda bulunan korsan, Trklerin en naml, en yrtc Reislerinden biriydi. Hem de kazanacan iyice kestiremedii hibir kavgaya girmeyen cinsinden bir korsan... Oday bir mddet korkun bir sessizlik kaplad. Sonunda Salih Reis soluyarak homurdand: - Gryorum ki, valye, sen forsamzdan katndan beri kalb deimisin. i valyelikten kadn hrszlna dkmsn. Altn alanlarn bileklerini keserler, ben de senin yreini keseceim! Duromega da, byle mnasebetsiz zamanda gkten der gibi gelen Salih Reis'e di biliyordu. Buradan artk, yalnz ikisinden birisi sa kabilirdi. Yedii hakareti hazmedemedi: - imdi valye ile kadn hrszn renirsin, serseri! Sen kadndan, kalpten ne anlarsn kaba herif! - Korsan neyse ama, kaba szm affetmeyeceim! Salih Reis, yataanna el atmaya tenezzl etmedi. Yalnz kollarn kavuturup kapya dayand. valye'nin kudurmu halini gr-myormu gibi devam etti: - Fakat, valye, dorusu, u hale ok memnun oldum. Senin benimle karlamaya cesaret edeceini hi ummuyordum. Bylece, Trk Korsanlar / 251 yoldam Sansar Hseyin'i kahpece ldrdn gnden beri kalbimde sakladm c de karm olacam.

valye, marur bir tavrla, ac ac gld: - Vah, vah! Bu kadar zleceinizi bilseydim, sizi daha nce yoldanza kavutururdum. Salih, kudurmu bir aslan gibi kkredi: - Alak! Sen onu arkasndan vurdun! Fakat dikkat et! Ben, teki korsanlara benzemem! nsan arkasndan vurmaya tenezzl etmem ama, senin gibi kpekleri byle elinde kl grr grmez, bir domuz yavrusu gebertir gibi, duvara mhlamaktan da geri kalmam! Ve asla kancklara arkam dnmem! Salih, bu szlerden sonra Des'e dnd? - Affedersiniz, Des cenaplar, msaade ediniz de u soytarnn iini bitireyim. Bir kadn nnde bu irkin zanaatimizi gstermek istemezdim. Des, marur bir tavrla: - Soytarlkta ikiniz de birbirinizden geri kalmazsnz, birbirinizi yiyiniz! dedi. Salih somurttu. valye homurdand. ki dman birbirlerinin zerine yldrm gibi atldlar. elikler birbirine arpt. valye'nin klc elinden utu. Salih, Duromega'nn omzuna bir kafa vurdu. valye, bir kere sarsld. Barmak istedi, tutunamad. Reis atld. Gzleri yar kapanan Des'i daha fazla zmemek iin, Duromega'yi tuttuu gibi, pencereden aaya yuvarlad. Bir korsan, bir kadn nnde ancak bu kadar temiz, bu kadar kansz, bu kadar abuk dvebilirdi. Salih Reis, valye'nin iini bitirdikten sonra Des'e dnd. Marur kadn, grd kavga karsnda titrememiti bile. Salih Reis'e bakarak gld: - Sizin kazanacanz belliydi. Reis! dedi. Salih cevap verdi: - l, hakkmda byle bir niyet beslemenize teekkr ederim. Fakat niin yenebildiimi de biliyor musunuz? 252 / Abdullah Ziya Kozanolu Des, kalarn att: - Dorusu, sizin gibi kahramanlann pek bo eylerle uraacaklarn ummuyorum. Herhalde, ok byk bir ey kazanm olmak iindi. - Evet, Des hazretleri! ok mhim. Sizi kazanmak, ama herkesten her eyden ayrarak kazanmak iin bu kuvveti harcayabildim. Des, bu sz karsnda, bir sre bir ey diyemeden durdu. Dudaklarnda tatl bir glmseme, bir eyler dinler gibi durdu. - Gemi korsanlnda talihiniz ok kuvvetli, hep kazanyorsunuz. Ne yazk ki, kadn korsanlnda talihsizsiniz. defadr kaybediyorsunuz. - ki, evet! nereden kt? - Nereden kacak? Kocam, atonun yakldn duymu olacak ki, u dakikada hann nnde bulunuyor. Bire kar en aa yz kii.. - Nereden anladnz? - Arabasnn boru sesini iitmiyor musunuz? Salih Reis, sapsar kesildi. Kapya atld. Nuri orada bekliyordu. Nuri grr grmez: - Aman Reis, kapnn nne yz kadar valye geldi, buraya kyorlar! dedi. Salih Reis hrsndan, sinirden sararm, morarmt. Yavaa kendi kendine mrldand: - Hayr, kere kaybedemem! Des gld: - kere kaybeden tam kaybeder. Ben, henz buradaym. Sizi nc kapdan kurtaraym da, bari, drdnc defa buralara gelmekten kurtulun. Salih, bu sze bsbtn kzd: - Ben, bu ii baaracam. Yardmnza muhta olsam bile... Bir kadnn koltuu altna girip lmden kurtulmaya, ancak sizin yannzda biraz daha yaamak iin katlanabilirim. Trk Korsanlar / 253 Salih ile Turna, palalarn syrmlard. Fakat Des, atk ka-laryle nlerine geti: - Hayr, ben sizi kocama yalvararak deil saklayarak kurtaracam. Zannedersem, kr krne bir gurur uruna yz valye elinde lmeyi istemezsiniz, Salih Reis! Haydi, durmaynz, u dolaba giriniz! Belki bu kadn dolab sizi, kadnlarn en zavallsna gtren bir yol olur. Salih Reis ile Turna Nuri Des'in dolabn kaplarn kapama-syla birlikte bir kl akrts ve mthi bir grlt duydular. valyeler odaya girmilerdi. En nde odaya giren Des'in kocas Dk d Fondi, sevinle haykrd: - Aman yarabbi, ne saadet! Des, ok kr, sizi sa ve salim gryorum! - Kurtuldum ama, ok tehlike atlattm, Kont!

Bu srada, oda iindeki konumay dolabn iinden dinleyen Salih Reis ile Turna Nuri, birbirlerinin yzne baktlar. Turna mrldand: - Reis, budalaca bir mantara bastk. Kar kurnazlk etti. Bizi dolaba soktu, dolab delik deik ederek bizi ldrecekler. Salih, yavaa cevap verdi: - Haydi, korkak! O kadn sznde durur. Ben mantara basar mym? Mantara asl Hzr Reis ile Turgut bast. - Onlar da m dolapta? - Hayr! Onlar dolaba girmekten ne anlarlar? Her gn yeni bir gelin bulur, evlenirler. Tpk balk yer gibi tek tarafl zevk duyarlar. Ben bala kendimi tattrdktan sonra karlkl yiyeceiz. - Yani balk da seni mi yiyecek, Reis? Anladmsa Arap olaym! - Sen anlasan da gene Arapsn, Nuri! - Neden, Reis? - nk Kontes gibi bir kadn seni hibir dolaba sokmak istemeyecek. . - Ziyade olsun, hem de sen haklsn, Reis? Bir daha ben de dolaba girmek istemem. 254 / Abdullah Z\ya Kozanolu Sz kesip gene darya kulak verdiler. Des, kocasna u szleri sylyordu: - Dk, ltfen u efendileri darya karnz! Kyafetim ne halde, grmyor musunuz? Dk, yerdeki kanlara bakt: - Kim ld, Des? - Kim lecek? Bir sr serseri peimde... - Fakat niin? - Eer dkler karlarnn yannda bulunmazlarsa, ite byle serserilerin kanlarn odalarnda grrler. Dk, bir eyden phelenmi gibi, evresine baknmaya balad. Salih Reis'i dolapta grrse, Des iin lrn veya rezalet hazrd. Fakat, birdenbire, bir grlt oldu. Dolabn kaps, sanki grlmez bir el tarafndan ald. Salih Reis'omzunda, kollarnda birtakm deerli elbiseler, yere yuvarland. Kontes, hafif bir lk att. Kont, sevinle haykrd: - Grdnz m, Des? Ben size sylememi miydim? Kont ok sevinmiti. nk yerdeki kan ve kavgann sahibi belli olmutu. Kontes, kollarnda ve omuzlarnda dolaptan ald elbiseleri srkleyen bu sefil klkl haydudu odasnda saklamaya tenezzl bile etmezdi. Kont, derhal Salih Reis'i kulandan tutup ayaa kaldrd. Salih Reis hibir hareket gstermiyor, sadece sulu, sakin bir vaziyette nne bakyordu. Kont kalarn atp haykrd: - Aman yarabbi! dedi. talya'da byle miskin, korkak haydutlar da bulunduunu grdke kendi kendimden ireniyorum. Bir talyan haydudu, byle ingene ruhlu olur mu? Kont, bu szlerden sonra, Salih Reis'i batan aa szd: - Yaptn iin biraz cesaret istediini bilmiyor musun? Arkadalarn burada dvrken, sen korkudan dolaplara saklandn, uyuz kpek! Kont, Des'e kuvvet ve hametini gstermek iin Salih Re-is'in yakasndan tutup sarst. Suratna da kuvvetli bir tokat indirdi. Trk Korsanlar / 255 Reis, bir.kere titredi. Gzleri dnd. mrnde ilk defa tokat yiyordu. Fakat Des, ona tatl bir nazarla bakyor, rahat durmasn gzel gzleriyle iaret ediyordu. Salih Reis, bu szgn baygn baklarn karsnda eridi. Elinde olmayarak, tekrar ayn miskin tavrn taknd. Aklna koymutu: Bala kendisini yedirecekti. Dk, yzn buruturdu. Elini, sanki bir eye srm gibi, pantolonuna sildi: - Byle miskin bir adamn kanyle klcm kirletmek istemem! Bu herifi bizim geminin forsasna atsnlar. Hl ayn vaziyette tuntan bir heykel gibi ba nnde, elbiseler kollarnda bekleyen Salih Reis'i iki silhre verdi. Kap dar attrd. Salih Reis, odadan karken, kollarndaki ve omzundaki elbiseleri yavaa yere drmt. "Des'le, belirsiz bir ekilde, gzleriyle selmlat. Gzellii yzyllarca dillere destan olan Des, belki de Salih Reis'e k olmutu. Hzr'n, Turgut'un zorla yapamad ii, belki de Salih Reis, hisleriyle inadyle baarmt.

Turna Nuri, dolabn iinde szp sabahlamt. Sabah olup da karn guruldamaya balaynca, yavaa bulunduu yerden kt. Karn al, ona her tehlikeyi unutturmutu. Des'in odasnn kaps aralkt. eride kimse yoktu. Sabah kahvalts olarak hazrlanm bir tepsi ortadaki yaldzl masann stnde duruyordu. Turna, bir srayta masann yanna vard. Yiyecekleri attrmaya balad. Fakat birdenbire, kapnn tokma dnd. Srad. Perdenin arkasna kendisini dar att. Des ieriye girmiti. Bir bakta vaziyeti sezdi. Odaya gz gezdirdi. Perdenin altndan srtan Turna'nn izmelerini grd. Rengi sarard. Masann zerindeki ba kapt. Turna, olduu yerden, btn bu hareketleri gryordu. 256 / Abdullah Ziya Kozanolu in tehlikeli bir yola dkldn grnce, nce burnunu, sonra da suratn meydana kard. Elini burnunun stne koyup Des'e susma iareti vererek, Trke: - Aman kokana, cann seveyim, beni ele verme, mahvolurum! dedi. Biz yabanc deiliz hani, Salih Reis'in levendiyiz, akraba saylrz. Des'in az hayretle ald. Gzleri her nedense, sevinle parlad. Turna Nuri'yi tanmt. Dilber Des, Turna'nn bir nefeste toparlayp syledii bu szlerden Salih Reis kelimesinden baka hibir ey anlamamt. Fakat Turna'nn komik tavnndan, ellerinin garip hareketlerinden ne sylemek istedii bir dereceye kad.r seziliyordu. Des, Turna'nn talyanca bilmediini de sezdi. Fakat onunla anlamak istiyordu. Byk bir defterle kalem bulup eline ald. Turna buna bakyor, ne yapacan dnerek merak ediyordu. Des, defteri onun nne koydu. Birka dakika iinde bir gemi forsas iinde krek eken Salih Reis'in resmini izip Turna'ya gsterdi. aretle "Anladn m?" diye sordu. Turna, sol gzn krpt: - Anlamasna anladk ama kokana, gel gr ki, bu izgi diliyle ben sana cevap veremem! Sen, gel bu dilden vazge de baka trl anlaalm. Ku dili konualm. Ben, nakka deilim. Fakat Des, ondan cevap bekliyordu. Nitekim bir-iki saatin iinde hemen hemen btn defteri resimle doldurarak Turna'ya meramn anlatt.38 Des'in Turna'ya anlattklar yle toplanabilir: "Salih Reis'i Des'in kocas Kont yakalad. Limanda bulunan gemilerde forsaya aktlar. Des, Salih Reis'i kahramanlndan, cesaretinden ve mertliinden dolay kurtarmak istiyor. Bunun iin Salih Reis'in arkadann Des'e yardm etmesi lzm. imdi Turna Nuri, Des'in subaylar gibi, bir elbise giyecek. Des'le birlikte bir arabaya atlayp limana girecekler. Des gemileri, bu. arada 38 Bu resim defteri, bugn hl Cenova da "Dorya Saray" adiyle anlan binada sakldr. Bu defterin iinde Salih Reis'in deiik pozda resimleri, btn maceras izilmitir. Trk Korsanlar / 257 forsalar da grebilir. Salih Reis'i grnce szde acyarak, ona bir okka ekmek vermek iin Turna'ya emir verecek. Turna, teki forsalara verdii ekmein bir benzerini, fakat iinde bir ee ve bir bak bulunann Salih Reise verecek. Salih, geceleyin zincirlerini eeleyerek denize atlayacak. Fakat Turna ile Des, kendisini sandalla geminin yaknlarnda bekleyecekler, Salih Reis'i forsadan kurtaracaklar." Turna Nuri, ban kayp Des'e anlatabileceine pek de iman olmamakla beraber, elleriyle, omuzlaryle iaret ederek u suali sordu: - Bunlarn hepsi iyi ama, Madam, ben sizin, bizim Reis'i kurtarmak iin kendinizi neden bu kadar byk tehlikeye attnz anlayamadm. Yani bir mandepsiye basmayalm? Des, Turna'nn sormak istedii eyi anlamt. Fakat hi cevap vermedi. Onun yzne, atnacak bir zavall gibi bakt. BALIKLARIN YED KORSAN Arball ve gzellii dillere destan olan dilber Des, Salih Reis'i yakalatp limandaki bir geminin forsasna aktrmt. Forsadaki esirlerin ou Trkt. Bu yeni arkada grnce, hep birden alaya tuttular: - Ho geldin, arkada! - kseye ne zaman tutuldun? - Kollarna pazlarna baklrsa, bizim iimizi olduka hafifletecee benzer. Daha pek krpe... - Cann m sklyor? Aldrma be! Yaknda sen de alrsn, eer mn vefa ederse... Bu arada, forsalardan biri, Salih Reis'i tanr gibi oldu. Reis'in bu kadar tatl akalara hi aldrmamas, atk bir ehreyle hep ayaklarna balanan zincire bakmas duruundaki arlk bir Reislik kudret ve olgunluunu gsteriyordu. Yanndaki arkadann kulana eilip yavaa

fsldad. Salih Reis, hangi ul altnda olursa olsun, duruundaki soyluluuyle kendini belli ediyordu. - Bu yeni gelen kimdir, biliyor musun? 258 / Abdullah Ziya Kozanolu - Hayr, bilmiyorum. Birisine mi benzettin yoksa? - Benzetmek filan deil. Ta kendisi.. Salih Reis.. Sihirbaz Reis.. - Yok canm! - Dikkatli bak! zerindeki u pis talyan elbiselerini soy, sakaln, san tra et, temizle. Eline palasn ver, bana kavuunu koy. Nasl? Hele iyi bak. O deil mi? - Vay canna be! Dur bakaym! - Hey, nereye uzanyorsun, yahu? - Boynuna sarlacam Reisin! - Sakn ha! Deli misin be adam? Reis'i valyeler tanm olsalar etlerini koparr, para para ederlerdi. Otur oturduun yerde. Tandn hi belli etme. Forsadaki korsanlar sayg, sevin ve hayretle Salih Reis'e bakarak konumalarn kestiler. Salih Reis, byk bir keder iinde nne bakyor, kendisi iin sylenenlere kaytsz kalyordu. Bana gelen bu ie zlyor, "Acaba Turgut ile Hzr Reis'e uyup avladm kadnlar bir balk gibi yememekle hata m ettim?" diyordu. * * * Salih Reis forsaya atlal drt gn olmutu. Bu drt gn iinde gemi, demir att yerden ayrlmad. Forsadaki biareler, birka gndr dinlenmenin neesi iinde glp akalayorlard. Onlar iin bundan byk nimet olamazd. Yrmeyen gemi... Bir sabah, forsalar, henz kreklerinin zerinde uyurlarken bavardiyan, elinde krbac, tell bir tavrla forsaya girdi. Elindeki krbac aklatarak bard: - Toplann, miskin miskin durmayn! Hametl Des hazretleri sizi ziyaret edecek! Kimse gzn kaldrp bakmayacak! Ses, yalvarma, ikyet, konuma yasak! Forsadakilerin hepsi toplandlar. Senelerden beri forsay, pek ok dklerin, hatta krallarn bile acaba nasl bir yer diye, merak ederek gelip gezdii olmutu. Fakat bir desin tek bana geldii grlm bir ey deildi: Trk Korsanlar / 259 Salih Reis, sapsar kesilmiti. i anlayamamakla beraber, heyecandan midesi burkuluyor, kalbi lesine vuruyordu ki, eliyle bas-trmasa boulacakt. Silhrler, merdivenlere dizildiler. Herkes sayg ile eildi. Arkasnda, kucanda byk bir sepet tayan geni apkal uayle dilber Des gzkt. Mehur dilberin gzkmesiyle beraber, yllardan beri bir kadn yz grmeyen forsalarn gzleri hayret ve sevinle ald. Hafif dirsek vurularyle birbirlerini drtyorlard. Fakat ses yoktu. Yalnz gz ucuyle dikiz... Des btn forsalar ayr ayr szyor, arkasndaki gsterili ua da forsalara henz frndan km somunlar uzatyordu. Forsalar, somunlar kaparak itahl itahl yiyorlard. Artk insanlklar, gururlar kalmamt. Tam Salih Reisin nne geldikleri zaman, Des, arkasna dnd. aretli ekmei seti. Reis'e uzatt. D-es'in gzleri parlyordu. Ekmei eline verirken, hl ban kaldrmayan Salih Reisin eline hzla vurdu. Des'in gzellikte esiz gzleri Salih Reis'in sert baklaryle karlanca, Des hafife glerek ban yere edi: - Cesaret, ve mit! Salih Reis, gzlerini sihirli, yrek yakan baklardan saklayabilmek iin ban evirmek istedi. Bu sefer ekmek sepetini tayan geni kenarl apkasn bir ibi gibi kulaklarna kadar indirmi uakla gz gze geldiler. Uak, birer eytan bakn andran gzlerini yuvasnda fldr fldr dndrp Salih Reis'e srtyordu. Salih Reis, uan boynuna sarlmamak iin kendisini g tuttu. Uak, kendi levendi Turna Nuri idi. Bu srada, forsalardan biri dayanamad. Trke olarak yann-dakine fsldad: - Vay canna! u kefereye bak! Bizim levent Nuri'ye nasl da benziyor? Herif Trke bilseydi, annesinin Turna'nn babasn tanyp tanmadn sorardk. Bu fslt, btn forsalar arasnda dolat. Vardiyann krbac yoksul Turna'yi byle zor bir suale cevap vermek zorundan kurtard. O, koyu bir talyan gibi souk, hareketsiz duruyor, azn kaytsz

260 / Abdullah Zya Kozanolu bir tavrla kulaklarna kadar ayrarak srtyordu. Sanki, forsa, o-nun iin hayatnda hi grmedii yabanc bir yer, ay ini, tilki yuvas gibi merakla seyredilecek bir eydi. Des, son defa Salih Reis'e tatl nazarlaryle baktktan sonra ayn alml alml yryle gemiden kp gitti. Salih Reis, Des gemiden uzaklatktan sonra yerine ekildi. Arkadalarna uyarak ekmei ikiye blp hemen yiyecekti. Fakat eytana bile klah ters giydirecek kadar zeki, kurnaz, hayalperest olan Salih Reis'in kafasnda imek gibi bir dnce, birdenbire parlad. Ekmein iinde bir kt, yahut bir eyin sakl bulunabileceini mit etti. Des'in buraya gelmesinde elbette bir anlam vard. Ekmei yavaa aaya doru saklayp ikiye bld. inde bir demir eesi, bir bak ve bir kt bulunuyordu. Salih Reis, kd at. Des'in kendi el yazsyle sralanm Ltince satrlar okudu: "Byk kahraman!" "Hayatn iki defa kurtardn kimse, karlk olarak, sana bir iyilik edebilmek iin urayor. Bu ee ile bu gece zincirlerini kopar, denize atla! Biz seni sandalla geminin sancak tarafnda bekleyeceiz." Salih Reis sevin heyecan iinde gzlerini yumdu. Hayatnda hibir gn bu kadar sevindiini, bal bana tarihlerde byk bir kahramanlk destan olarak yazlacak zaferlerinde bile bu kadar gurur duyduunu hatrlamyordu. O, Hzr'lardan, Turgut'lardan daha byk bir hazineye sahip olmak zereydi. Bir kadn, dnya hazineleriyle ayn deerde bir kadn; hayranlarna, unvanlarna, hazinelerine nem vermeden, yalnz onun iin kap geliyordu. Salih Reis bir korsan gibi, esir bir kadna deil; Mecnun gibi bir Leyla'ya kavuuyordu. Fakat bu kendi ayayle gelen Leyla'ya kavumak iin de, geceleyin uyuyan korsanlar uyandmadan, ayan balayan zincirleri koparp kaabilmek artt. Gerek bir ak yalnz cesaret, zek ve sebat ile elde edilebiliyordu. Sanki talih o gece kendisine olmadk bir ltuf yapt. Btn forsalar erkenden uyuyakaldlar. Bu, grlm bir ey deildi. Salih Reis byk bir sabrla, zincirlerini eelemeye balad. Darda deniz gittike kpryor, byk bir frtnann kopmak zere olduunu Trk Korsanlar / 261 iln ediyordu. Bu skntl ve yorucu i, belki birka saat srd. Fakat bu geceki birka saat, Reis'e seneler kadar uzun geldi. Ona kuvvet veren tek ey, Des'in bir korsan ruhuyle her eyi brakp frtnal bir gecede bir sandalla kendisini karmaya gelmesiydi. Eenin bouk gcrtsna ramen, hibir forsa uyanmyor, hatta ufak bir hareket bile yapmyordu. Nihayet bu yorucu i bitti. Reis bileklerini, ayaklarn ksan zincirleri kesti. Yavaa doruldu. Etrafa kulak verdi. Bu forsalann hepsi senelerce evvel Reis'ie birlikte cenk etmi yiitlerdi. Hepsine, yardm edememekten doan hznl, fakat tatl baklarla bakt. Sonra, onlar burada braktndan dolay mahzun, kalbi ezik, lombozu at, ayaklann darya uzatt. Hava kararm, etraf korkun bir karanlk sarmt. Reis, tam denize atlayaca srada, arkasndan Trke sylenen u szleri iitti: - Uurlar ola, Reis! , liklerine kadar titredi. Hi ummad bu ses, karanlklar iinde uyuyan forsalann arasndan geliyordu. Forsalar Reis'in katn duyurmamak iin hi ses karmamlar, kprdanmamlar, erkenden uyku taklidi yapmlard. Salih Reis, ban geriye evirdi: - Eyvallah, arkadalar! nallah yaknda gelir, sizi de kurtarrm. Allah kuvvet versin! Hep bir azdan, fslt halinde: - Arkadalara selm, Reis! dediler. Bu szlerden sonra Reis, kendisini denize brakt. Birka kula att. Karanlklar iinde yaklaan sandal grd. Des, Turnann idare ettii bir sandalla onu bekliyordu. Salih, sandaln kenarn tuttuu gibi iine atlad. Bu kuvvetli ekile az kalsn, sandal devrilecek, Des ile Turna denize dkleceklerdi. Hemen elbiselerini deitirdiler. Turna Nuri, sevincinden hngr hngr alyordu. Artk serseri bir korsan olan Des kendinden gemi, kahramanln, ince ruhunu ka kere grp beendii Salih Reis'in nasrl ellerini kendi zarif elleri arasna alm, stmaya alyordu. 262 / Abdullah Z\ya Kozanolu Reis, ryada bile grse inanamayaca, yllardan beri kurduu hayalin gerek olan mutluluu iinde titremekteydi. Des merakla sordu:

- yor musunuz? Reis, ban nne eerek cevap verdi: - Hayr! Bir sre sustular. Des tekrar sordu: - imdi arkadalarnz sizi kim bilir ne kadar merak ederler? - Herhalde ldm dnmlerdir. Fakat imdi kurtulmu saylrm. ki- gne varmaz, yoldalarma kavuurum. - yi ama, oraya nasl gideceksiniz? - te bu sandal var ya! Des, gzlerini hayretle at: - Nasl, bu ufak tahta parasyle Akdeniz'i mi aacaksnz? - Des hazretleri! Biz, ilk gemicilie baladmz zaman alt-mzdaki kaliteler, krlanglar sizin bu ufack dediiniz tahta parasndan pek byk eyler deildi. Bir sre gene sustular. kisi de ne konuacaklarn armlard. Des ne olacakt imdi? uh bir tavrla, birdenbire sordu: - Beni de bu sandalla m karmay dnyorsunuz yoksa? Salih Reis, zntl bir durula iini ekti: - Hayr! Kalbinizi alamadktan sonra sizi karmz, ka para eder? Gale ruvayyaller, bastardalar, ordularla bile sizi karamad-lar, Des! Des nne bakt. ehresi ltif bir surette kzarmt. Hafife kekeledi: - Belki sandal karr. Bir kere denesen. Reis, heyecanla titredi. Donuk ve solgun ehresi kzard: - Bu kadar zengin, gzel, nazik, gen soylu kiilerin, amirallerin ufak bir glmsemenize kavumak iin btn hazinelerini, hayatlarn feda ettikleri sizin gibi naml, esiz dilberin bir korsana gnln, kalbini aldrdm, bir ufak ocua bile syleseler, kahkahalarla gler, Des! Hi siz bu sandala lyk msnz? Bu kudu-ran denize, bu yoksullua nasl dayanrsnz? Trk Korsanlar / 263 Des'in gzleri yaard. ri iki inci tanesi yanaklarndan aaya yuvarland. Koca Reis, bu damlayan gzyalarn grnce, bir lgn gibi atld. Kuvvetli kollaryle Des'i kendine doru ekip barna bast. Bu onun en byk, en erefli engiydi. Tarihin iki naml simas, byk korsan Salih Reis ile cihann zerine titredii dilber Des, birbirlerine sarldlar. Peloponez, sparta, Maraton, Kosova, Ni-bolu ve stanbul'un fethi gibi deerli bir cengi, Salih Reis tek bana, ordusuz, askersiz kazanmt. Des korsann kendisini saran kuvvetli kollar arasnda kendinden gemiti. Hafif fakat tatl bir sesle mrldand: - Beni kar! Beni al! Beni gtr! Ben, artk yalnz senin oldum! Bu saraylar, bu pomatl, perukal, dantel elbiseli krallar istemiyorum. , Turna Nuri dayanamad. Trke: - Reis, alesta! Balk seni yiyecek! Kendini sk tut! diye haykrd. Des, hayretle sordu: - Ne demek istedi? Salih Reis gld: - Bir desin kendi arzusuyle her eyi brakp bu sandala gelmesinin, Hazreti sa'nn cenneti brakp yeryzne inmesiyle bir olduunu syledi. Bu gn kutluyor. Des kzard: - Bunca sz iki kelimeye nasl sdrd? Ben Tanr mym? Tvbe, bu nasl sz? Salih Reis gld: - Korsanlarn iki Tanrs vardr. Siz, benim yeryzndeki Tanrmsnz. Sonra Turna Nuri'ye dnd: - Nuri! Balk bizi yemeden, kreklere asl, kaalm! Turna Nuri, sevinle bard: - Vira demir! Alesta vardiya! Gale ruvayyal, hazineleri trtklad, stanbul'a geliyor. 264 / Abdullah Ziya Kozanoh Kreklere asld. Altn yaldzl, kendine has mor renkli Akdeniz'i bir ok gibi yararak, arkasnda nurdan bir iz brakarak enginlere ald. Salih Reis ile Des, sandalda snmak iin birbirlerine sarlmlard. Bu srada Turna Nuri, krekleri btn kuvvetiyle denizde iletirken, yank yank Karacaolan trkleri sylyor, rzgr hafif hafif esiyor, sandal stanbul'a doru ilerliyordu. KSE YAHYA'NIN HLES

Hali'teki byk deniz kzaklarnn zerinde Sultan Sleyman'n yaplmasn emrettii yz elli byk geminin kaburgalar ykseliyordu. Padiahn sk emirlerine ramen, yz elli gemiden ancak ikisi bitmiti. Sahildeki meyhanelerden birisinde yenierilerle birlikte kafay ttsleyen Sadrazam brahim Paa'nn kethdas Kse Yahya, oradakileri fitilliyordu: - Yenieriyiz, Padiahn has askeriyiz, dey drlanr durursunuz. Bir de baknz u Kaptan- Derya Barbaros Hayreddin Paa'nn yaptklarna... Gayri has asker leventler oldu. Anadolu ua korsanlar, devirmelere yer vermez gayri... Bakn neler yapyorlar? Her gn yeni bir zaferi kulaklarn dolduran Barbaros'un yeni bir cenk haberini duyacaklarn sanarak yenieriler, Kse Yahya'ya dndler: - Ne o Kse? Ne haber? Biz de devlete, millete az yararlk m ettik? Atalarmzn nallarnn srt yerlerde bir ku bile umaz! Ta Badat'tan Kzlelma'ya dek klcmzn erliine dayanarak gitmedik mi? Kse Yahya, yenierileri kzdrmak istemezdi: - Yok, aslanlarm, szm bahadrlnza leke srmek iin deildi! Yok mu ya, Kaptan Paa da ok yavuz i grr, dedim. Ltfi Paa'nn Tersne-i mire'ye geliinden sonra, Hayreddin Paa dman memleketlerine aknlar etmi, hesapsz tutsak ve hazine getirmiti. Kse Yahya, bunlar anlattktan sonra, yenierilerden biri hiddetle yumruunu masaya vurdu: - Baka hele! Daha neler bakalm? Trk Korsanlar / 265 Kse Yahya gld: - Daha bitmedi. Paa, bu ilerden sonra on drt gn iinde kaleyi zapt ile on bir bin tutsak alm. Sair mal ve bahi de bu l-deymi. Btn ald esir ve hazineyi stanbul'a getirdi. Zt- asi-lnenin iltifatn ald! Siz ne dersiniz? Yenieriler byklarn burdular: - Ne diyeceiz? Hemen Hud-y Mutlak zerimizden eksik etmesin Kaptan Paa'mz deriz. Bu srada Deryalar Kaptan Barbaros Paa'nn adam Sinan elebi meyhaneden ieriye girdi. Kse Yahya, onu grmyormu gibi, szne devam etti: - Son ilerden haberiniz var m? Yenieriler, Kse'nin evresine toplandlar: - Aman Kse, daha ne var? Sen bugn neler saydn dktn, azmz ak kald. - Neler olacak? Padiah hazretleri yz elli para gemi sipari etmi. Barbaros Hayreddin Paa denize kncaya kadar bunlarn bitirilmesini emreylemi. Diliyor ki, donanmas daha grnr grnmez kimselerde kar koymaya cesaret kalmasn. - Ey! Biz bunu biliyoruz. te gemiler hazrlanyor, ama sanrz biraz ge kalm. Henz ikisinin kr tamam. - Evet ama, Akdeniz'den gelen haberler fena. Andrea Dorya krk gemiyle Girit'e gelmi, Salih Reis'in yolunu bekliyormu. -Ne? Ne?... Sinan elebi bir srayta yerinden kalkp Kse Yahya'nn grtlana sarld. Kse evvela sarard, morard, sonra mrldand: - Aman elebi, bu ettiin nedir? - u sylediin bir kere daha azndan kar m? ' - Yalan sylemiyorum, elebi! Dorya nam kfir, Salih Reis'i nlemek iin Girit'e gelmi. - Bre ft! Neye bu haberi Kaptan Paa'ya bildiremezsin? - Fakat bunu taze duydum. 266 / Abdullah Ziya Kozanolu Sinan elebi, bu yeni haberi yetitirmek iin Kse'yi brakp Kaptan Paa'nn konana kotu. Bu srada Kse de ttn kesesini, ubuunu alm, meyhaneden kyordu. Gayri ii bitmiti. Fakat mmkn olsayd da kendi kendisine syledii u szler duyulsayd, salam boazn ipten kurtaramazd: "- Doruluun para etmedii yerde hile gerekir. te smarlanan gemiler bitmedi dey Sadrazam Paamz Padiah'n hmndan kurtarmak iin Kaptan Paa, eksik gemiyle, denize byle karlr!" diye syleniyordu. "Gayri kendi arkadan kurtarmak kaygsna dt, bizimle uraamaz."

Kaptan- Derya Barbaros Hayreddin Paa, konanda sinirli admlarla dolayordu. Sinan elebi'den yolda, en eski arkada Salih Reisin Dorya ya yakalanmak zere olduunu duymutu. Korsan, Kaptan Paa da olsa, eninde sonunda gene korsand. Baryor, vezirlerin yaptklar hareketin namussuzluk, szden dnmek gibi adi bir hareket olduunu sylyordu: - Mademki cihan padiah emretmiti, ne dey yz elli parack gemi hazrlanmad? Gayri bu memlekette gayret de kalmam, namus da kalmam! diye baryordu. Sonu haraptr bu devletin! Arkada Salih Reis'i Dorya ile yalnz bana, kar karya brakmaya gnl raz olmadndan, derhal zorla bitirilen krk para gemiyi donatt. Tedariki yarmken yola kt. 945 senesi Muharreminin dokuzuncu gn krk gemi, bin yenieri ile stanbul'dan Girit'e doru yol alyordu. Koca Kaptan Paa eski yolda bir Trk korsann dman nnde yalnz brakmamak iin Osmanl donanmasnn yapmn yanda brakp yola kmt. #** - Vay sen misin koca tilki? Naslsn, ne yapyorsun? Turna Nuri cevap verdi: - yiyiz Reis! Tam imdi zekmz, klcmz iletecek bir yer bulduk. - imdi Turgut ile berabersin galiba. Trk Korsanlar / 267 - Evet, Reis! Geri sizin yannzda ok honuttuk, ama siz artk hkmet askeri oldunuz; izinsiz, destursuz iemez, yiyemezsiniz. Biz hl korsanz. Bizim Turgut Reis: "Dnyada babo olmak kadar tatl ey yoktur" diyor. Rzgr bir, biz iki... Esintiye, kesintiye, akntya balyz. Turgut Paa, Dorya'y aramaya gndermiti. Zenta adasnda krk kadar gemi grdk. Dorya'y byk bir donanmayla Akdeniz'de geziyor derler. Doru mu, Reis? Seni avlar m dersin? Turna ile konuan Salih Reis'ti. izmelerinin ucuna bakarak homurdand: - Papa Pol, Venedik, Geneviz, Malta ve spanya donanmalarn birletirip Dorya'nn emrine vermi. Hepsi de Hzr Reisten, imdi Trklerin Kaptan- Deryas olduu iin, istedii kadar gemi ve askeri elinde bulundurduundan, Avrupallardan aasnn cn almaya usanmad, diye korkuyorlar. - Barbaros, hl onlardan aasnn cn alamad m, Reis? - O baka i, Reis, lnceye kadar btn Avrupa'y yakmaya o gn yemin etmiti. "Btn kfir diyarn yaksam, Oru'un intikam alnamaz." demiti. cn ls yoktur. - Dorya, Preveze'yi almak iin karaya asker dkm. Fakat Kaptan Paa'nn geldiini duyunca kam diyorlar. Doru mu, Reis? - Dorya, zaten hayatnda bir kere bile karmza kmaya cesaret edememitir. Belki dorudur. O, Barbaros isminden umac grm bir ocuk gibi korkar, kaacak delik arar. - Fakat Reis, Dorya'nn alt yz para gibi byk bir donanmayla denize aldn sylyorlar. Bizimki ise, hepimizi toplasa-lar, yz yirmi para etmez. Bu, ok byk bir eksiklik deil mi? - Hayr, Turna! Bizim reisimiz Hzr Reistir. Biz yz, onlar bin olsa bile ne kar? Dorya'nn altm bin askeri olduunu da sylyorlar ama gene bize skmez. Bunu Dorya da bilir. - Ne diyorsun, Reis? Bunca gemi ve asker denizde bir kere gzkrlerse, byk bir orman gibi, denizi karartrlar. Salih Reis haykrd: - Haydi oradan sersem! Dndn orman ite gzkt. N'olacak? 268 / Abdullah Ziya Kozanolu Hep birden ufuklara baktlar. Akta kuvvet ve kalabalna gvenerek ilerleyen Dorya'nn donanmas gklere set ekiyor, yryen bir ada paras gibi ykselip geliyordu. Bu srada Kaptan Paa gemisinden kere arka arkaya ten bir boru sesi iitildi. Kaptan Paa, Reisleri aryordu. Salih Reis, srad, filikasna atlad. Salih Reis'in arkasndan Turgut Reis, onun arkasndan Seyit Ali Reis, Hurrem Bey, Alaiye beyi Mustafa Bey, Kaptan Paa'nn gemisine ktlar. Btn Trk korsanlar Reis'in emrindeydiler. Btn naml Trk korsanlar bu byk sava yz aklyle bitirmek, Oru'un cn alp Akdeniz'de yabanc korsan brakmamak kararndaydlar. Hzr Reis, kamarasnda kollarn svam, elleri kuann kenarndan frlayan palasna dayal, kzl kalarn atm dnyordu.

Onlar, dakikalarca, konumadan szd. Hepsi de gelmiler mi? diye baknd. Sonra birdenbire sordu: - Ne yapalm dersiniz tedbir nedir? Reisler, nasl cevap vereceklerini armlard. Turgut, Salih, Seyit Ali Reis gibi deniz kurdu cevap vermeye lzum grmediler. Onlar, Hzr Reis'in her diyecei, her yapaca szn, iin deerini biliyorlard. Reis ne sylerse o olacakt. Keyif iin bile olsa... Kald ki Hzr Reis cesur bir korsandan ok, kurnaz bir amiraldi. Alaiye beyi Mustafa Bey ksrd: - Paa hazretleri! Serbeste danmaya destur var m? Eski korsan, yeni Kaptan Paa grledi: - Elbette, beyim! Laf olsun diye sormuyorum ya... Dncelerinizi bilmek isterdim, ne dersiniz? - Vallahi Kaptan Paa bizden daha iyi bilir ama, yalnz dmann u denizleri karartan alt yz donanmasn grnce, daha ne ve niin konuulur, bilmiyorum. Boaz'dan taraya kmaklmz doru deildir. Tersaneden yaplp gelecek yz on gemiyi bekleyelim. Boaz' tutup kendimizi korumaktan baka are yok! nmzdeki bahara tedarikimiz tamam olur. O zaman da dman bizimle arpmaz, kaar. Bugn dman, az s ve yanlar topla tutulmu bu Boaz'a girip bize sataamaz. Trk Korsanlar / 269 Alaiye beyinin bu szlerini Sayda beyi Ali Bey de beenmiti: - En doru tedbir budur! dedi. Tara kmak doru deildir. Dman ok kuvvetlidir. Eksik gemilerimizi bekleyelim. Hzr Reis mrldand: - Byle mi istersiniz? - Evet, paa! - yleyse, ben sizi memlekette bey deil, gemimde forsa diye bile kullanamam! Urata dman saylmaz! Yrek, bilek, istek kuvvetine baklr! Beyler sapsar kesildiler. Korsanlar, Reis'in kzdn anlamlar, nlerine bakyorlard. Reis, Dorya'ya, her ne pahasna olursa olsun, saldracakt. Oru Reis'in atei Hzr Reis'in yreinde bugn parlamt. Preveze nnde Osmanl mparatorluu kaptan samur krkn atm, Oru Reis'in ^kardei korsan Hzr Reis'in kzl cepkenini giyivermiti. Kan kokusu alan kaplan gibi, nne kimseler geemezdi gayri. Bu dman, onun karsna, daha ok kuvvetli olduu zamanlar zaten kmazd. Senelerden beri denizlerin tek hakimi olan koca Hzr, Byk Trk'n kaptan paas olduunu unutuverdi. O, artk bir korsand: - Bana bakn, bana bakn! diye haykrd. Ben, onlarda byle alt yz gemi daha olsa, gene Boazii'nde tavan gibi kapal duramam! Biz, bu keratalarn nice kalyonlarn, nice kadrgalarn, grdk. Siz onlarn okluuna bakmaynz! Evvelallah, bizim leventler bir kere tekbir alp yataanlarn yalarlarsa, hepsi de yelkenleri fora edip kaacak delik ararlar. Onlarda Trk'n karsna kacak cesaret nerede? Bakn, grn, nasl kaacaklar? Keke cengi kabullenmeseler de hepsini yaksak! Karmza kmaya, yllar boyu, ancak bugn cesaret ettiler! Beyler, hiddetten dudaklarn srmakla beraber, Kaptan Paa'ya bir ey sylemeyeceklerinden, balarn nlerine ediler ve: - Paamz bizden daha iyi bilir, dediler. Barbaros, yle bir dnd. Sonra, ar ar btn planlarn syledi: - Dman, geceleyin Boaz'dan girebilir. Boaz'a gemilerden top karp azn kapayn. Btn donanmay frkaya ayrdm. 270 / Abdullah Ziya Kozanolu Merkezde ben, sa yanda Salih Reis, sol yanda Seyit Ali Reis olmak zere blme ayrldk. Bir de gerimizde yedek bulunacaktr ki, buna da Turgut Reisi kumandan eyledim. nce, herkes vazifesini iyi anlamaldr. Btn gemilerin direkleri aa olacaktr. Bizim gemilerimiz ufak krekte gider. Dmann att yal paavralarn bu direkleri tututurmas, leventleri tela drmese bile yenierileri yldrmas akla yakndr. Bunun iin her geminin direkleri, aa... Sonra, hibir gemi k sancaklamasn. Btn Reisler benim emrime bakacaklardr. Ben, engin alaca ekle gre, kumanda vereceim. Herkes cenge balarken tuttuu yeri sonuna kadar brakmayacaktr. Turgut Reis Dorya'nn donanmasn ura kztktan sonra dolanp vuracaktr. Biz de hep birden dman ikiye blmeye alacaz. Biz dman ayramazsak, Turgut Reis bu ii, arkadan bize yardm ederek baaracaktr. Hcum balar balamaz, pruva toplar hep birden durmadan atee balayacak. Sylediklerim yaplrsa, toplarmzn uzun menziline, askerimizin gcne, imanna, esiz cesaretlerine emin bulunduumdan...

- Evelallah, Reis! Bu srada Murat Reis, Kaptan Paa'nn nne gelip sayg ile etek pt: - Paam, spanyollar gelmiler, liman nnde top atp haarlk ediyorlar. Hzr Reis, kkredi: - abuk, Turgut gemilerini al! u edepsizlerin haddini bildir! Turgut Reis, yerinden frlad. Biraz sonra limandan kp spanyollarn zerine yrd. spanyol gemileri, Turgut'un sancan grnce, dmen krp arkadalarnn yanna yollandlar. Turgut'la uraa tutuup henz balamayan u byk kavgada ilk yemlik o-lacak kadar tecrbesiz deillerdi, spanyollar. Aradan iki gn geti. Bu srada, Kaptan- Derya Barbaros Hayreddin Paa, btn gemileri gezmi, leventlerine t vermiti. Sanki Trk korsanlar, yzyllar boyu anlacak, kutlanacak bayramlarna hazrlandklarn biliyormu gibi, sevin ve nee iinde alkalanyorlard. Bir gn geldi ki, Dorya'nn gemileri teye beriye saldrmaya baladlar. Hzr Reis, btn donanmaya: Trk Korsanlar / 271 - Vira demir! diye haykrd. Leventlere mehter aldrarak, tekbir sedalar aldrarak spanyollarn zerine yrdler. Gemiler sancaklar zmler, toplarn ateleyerek ilerliyorlard. spanyollar, onlarn bu kadar abuk toplanp byle az bir kuvvetle zerlerine hcum edeceklerini hi beklemediklerinden, dank bir halde, demir almakszn akta duruyorlard. Reis, denize alnca, hemen emir verdi. Yz yirmi iki para donanma yarm ay eklinde sava dzeni aldktan sonra, bir ok gibi dmann zerine atld. Kaptan Paa'nn nceden emrettii gibi, top menziline girer girmez, btn gemiler pruvalarndaki topu birden atelediler. Alevler parlad, zorlu bir grlt ile birlikte, dmann zerine ate yamuru yamaya balad. Kendilerini koruyamaz sandklar Trklerin saldrya kalk, dman artt. Sanki Salih Reis'in nce sylediini teslim ettirmek istermi gibi, Dorya'nn gemileri Trklerin kafalarnn kzdn anlar anlamaz, hemen yelken ap, mantolarn bile rzgra yelken diye verip soluu Patras limannda aldlar. Bu, cidden pek gln ve ackl bir haldi. Bir saat nce liman azna gidip: "Haydi, k-sanza, grelim!" demek ister gibi hoplayp boy gsterdikten sonra, Barbaros kar kmaz yelkenleri ap kamak herhalde onlara has bir kahramanlkt. Dorya, Barbaros ile ne pahasna olursa olsun, nerede olursa olsun, ka misli kuvvetle olursa olsun, boy lmek istemiyordu. Dman yakalayp haddini bildirmek isteyen korsanlar reisi Barbaros, hrsndan bouluyordu. Fakat hava kararm, dman ardndan kovalamak glemiti. "Dibeban" denilen gzcler direkler zerinde dman g setiklerini, yalnz Dorya'nn ncirbur-nu'na doru ekildiini bildirmilerdi. Reis, emir verdi, donanma demir att. O geceyi ak denizde geirdiler. Geceleyin gzlerine uyku girmeyen Hzr Reis birdenbire srad.. Gemilere demir almalarn emretti. afakla beraber dmann belki de katn umduu ncir limanna doru yol ald. Kaptan- Derya'nn gemileri birden kan bir frtnaya tutuldular. Frtna ok zorlu olduu iin kara askerlerinin evki krld. Fakat biraz sonra 272 / Abdullah Ziya Kozanolu alan hava denizi sakinletirdi. Dman, sabah karanlnda kendisini bastracak olan bu kurtlarn elinden gayri kurtulamazd. Gemiler, Hzr Reis'in nce emrettii gibi, gene hill eklinde dmana Preveze'de saldrya getiler. Dorya, rzgrn kesildiini grr grmez, Trklerin korkun uran yakndan tandndan, bana gelecek sonu kefetti. Fakat i iten gemiti, ura kanlmaz bir hal almt. Yz yirmi iki para Trk donanmas, alt yz para dman korkutmu, peinden gece dememi, frtna dememi, kovalamt. afak vakti de menzile girer girmez atee balamt. Fakat dman kadrgalarnn ar toplarnn at mesafesi ksa olduundan, onlarn attklar denize dyor, uzun menzilli hafif Trk toplar ara uzakl koruyarak, dman Trk korsanlarnn alay eden kahkahalar arasnda evire evire kalbura eviriyorlard. Amiral Gondolmiyero'nun byk gemisi, Trklere yaklamak iin sava safndan ayrlp Trk gemilerinin zerine doru yrd. Maksad, yaklap ar toplarnn kuvvetiyle Barbaros'un hill eklindeki sava nizamn bozmakt. Fakat Trkler bir kere menzil iine girmiler, attklar

glleleri istedikleri yere yaptryorlard. Zavall Venedik kalyonunun on dakikada armasn, dmenini, yelkenlerini darmadan ettiler. Amiral Gondolmiyero, hemen geri dnd. Barbaros, btn toplarn Dorya'nn donanmasna kar ateleyip spanyollarn birinci sava hattn darmadan etmeyi baard. Yalnz bu top at bile Trklerin niin kendilerinden stn kuvvetleri yendiini, korsann niin kendisine gvendiini Alaiye beyi ve padiah askerine anlatmt. Trk korsanlarnn toplar daha uzun menzilli ve daha abuktu. Trk topular, yllar boyu, yzlerce urata pimi erlerdi. Dman atyor, denize dyor; Trkler atyor, hedefi ykyorlard. Artk ngilizler denizlere kncaya kadar spanyol ve talyan donanmas Akdeniz'de, Kzldeniz'de, Hint denizinde Trklere yenilmeye mahkmdu. Dorya, bu hesapl Trk atei karsnda teki kalyonlarn tamamen mahvolmaktan kurtarmak iin, ikinci sava hattndaki gemilerine hareket emrini verdi. Fakat Barbaros bu manevray grm, btn toplan Dorya'nn hareket etmek isteyen gemileri Trk Korsanlar / 273 zerine evirmi, ara menzili korumutu. Gkten yamur gibi yaan bu korkun ate, glle saana altnda gemiler tekrar birinci sava hattnn arkasna kamak istediler. Dorya, Turgut Reis'i hesap d tutmutu. Koca deniz kurdu, Dorya'nn birinci sava hattnn arkasn boaltp aray kapamak istediini grr grmez, hemen kalyonlarn arkasna saldrd, boluu doldurdu. Turgut Reis, dman iki ate arasnda brakmak iin korkun, fakat byk cret isteyen bir manevra ile zor duruma sokmutu. Arr tk deniz stnde top, alev ve dbmandan gz gz grmez bir hal almt. Trk gemilerinin ustal aradaki say farkn kapatyordu. Dorya, bu vaziyette, biraz nce Turgut'un kendisine oynad oyunu Barbaros'a oynamak, yani Trk gemilerinin arasna girip onlar iki ate arasnda brakmak istedi. Hzr Reis, Dorya'nn ocuka manevrasn grmeyecek kadar gafil olmadndan, Dorya'nn her manevras karsna yeni bir manevrayla dikilip onun btn hareketlerini daha balamadan durduruyordu. Saatlerce sren ate, dmann alt yz gemisini darmadn etmiti. Zavall valyeler artk kamay bile becerecek halde deillerdi. valyeler, hele Dorya, Trklerin bir gemiye borda olduktan, kancay taktktan sonra ayrlmayacaklarn bildikleri iin, bu korkun saat gelmeden kamann yolunu aratryorlard. Hzr Reis, bu korkuyu sezdi. Dmann ortasna saldrd, yard, arka tarafna geti. Artk o byk armada, Turgut Reis'in ayrd bir, Hzr Reis'in ayrd iki, ki bylece paraya ayrlm bulunuyordu. Dmana saldrmaya nce korsan Barbaros cesaret etmiti. Dman e blmeye de ayn adam, fakat bu sefer Amiral, Deryalar Kaptan Barbaros Hayreddin Paa olarak hazrlanmt. Bu parlak, tarihlere smaz tabiyesiyle39 Nelson'lara, Rodney'lere, gelecekteki ngiliz amirallerine deniz sava dersini ve rneini Kaptan Paa esiz dehasyle hazrlyordu. Dman tarafndan kimse, Dorya'nn emirlerini anlayamaz olmutu. Herkes can kaygsna dt iin kaacak yol aryordu. Hava kararm olduundan karanlktan 39 Sava usl ve taktii. 274 / Abdullah Ziya Kozanolu yararlanarak kaan bu Avrupa donanmasn idare eden Dorya da nceden kestirdii hezimet karsnda san yolarak, eline ald iki glle ile ban dverek gemisinin fenerlerini sndrp ortadan yok oldu. Dorya kaarken Hzr Barbaros'un ateinden kurtulamayan yz krk sekiz para gemi cayr cayr yanyor, yenierilere gecenin karanlklar arasnda bir donanma ziyafeti veriyordu. Artk Trk milleti, yzyllar boyu, bu esiz zaferi donanmalarla her yldnmnde kutlayacakt. Zaman zaman denizin dibini boylayan yank spanyol, talyan, Fransz gemileri korkun tarrakalarla atrdyor, Trk gemilerinden leventlerin en ve gr sesi duyuluyordu. Yank bir Anadolu trks bu ackl manzaraya ili bir ezgi ve elem vesilesi oluyordu. Bu byk deniz ura da Kaptan- Derya Barbaros Hayred-din Paa'nn zaferiyle tarih sayfalarna geti. Trk korsanlar, denizlerin hakimi olduklarn, cesaret, bilgi ve stnlkleri alt yze kar yz yirmi iki ile btn cihana Preveze'de anlatm oldular. Akdeniz'e artk yzyllar boyu, yalnz bir millet egemen kalacakt: Trk Milleti... ASLAN BELK, FAKAT KAPLAN KAFESE GRMEZ! Korsika sahillerinden Kavli ile Lianza arasndaki Cirallata palangasnda nbet bekleyen asker, birdenbire irkildi, borusunu ac ac kere ttrd. Bu, bir tehlike iaretiydi.

Boru sesini iiten askerler, bir rpda kotular. Hisarn komutan mazgala geldi. Toplar atee hazrland. Limann burnundan on paradan ibaret bir donanma koya giriyordu. Nbeti subay, koa koa, hisar kumandannn nne gitti, sayg ile eildi: - Palangann btn toplan hazrland, ate emrinizi bekliyorlar, senyr! Hisar kumandan, alnnda biriken terleri silmeye alrken homurdand: Trk Korsanlar / 275 - Hayr! Sakn ate etmeyiniz! Gelen donanmaya, hatta ufak bir dmanlk eseri bile gsterilmeyecektir. Drt sepet yemi, iki kz, elli uval un gnderiniz. Subay, komutann bu emri karsnda donakald. ldrmt. Onun bu aknln gren komutan ac ac gld: - Koca aptal! Gelen donanmann sancaklarn grmyor musun? Merak edip baktn m? - Hazreti Mesih, bizi korusun! Dikkat etmedim, senyr! - yleyse ben sana syleyeyim! Gelen kaliteler, Trk korsan Dragut'undur. Buraya her zaman ya dinlenmek, ya av beklemek iin gelir. Uyuyan aslana dokunmaynz. O da, biz de geinip gidiyoruz. Limana doru ilerleyen gemiler, naml Trk korsan Turgut Reis'in gemileriydi. Koca korsan, kendisi arzu etmezse, bunu bann selmeti bilip komutann, gemilerine atee balamayacan biliyordu. Artk Akdeniz'de bir ikinci Dorya olup esmay zerine sratmak istemiyordu. Ve Turgut, bu komutan ok beenmiti. Korsikallarn gz nnde pervaszca demir atan Turgut Reis'in gemileri dmanlardan korkmadklarn anlatmak ister gibi, onla-nn gz nnde yatmaktan vahi bir zevk duyuyorlard. Kydaki palanga denilen kalenin siyah namlulu toplar altnda korkusuz, usansz yerletiler. Temizlik balad. Gne henz douyordu. Korsanlar gemilerin iinde kouyorlar, palalarn bileyip gverteleri akr akr ykyorlard. Gne ufukta yava yava ykselirken koca korsan Turgut Reis, gemisinin i kasarasndan gverteye kt. Arkasnda kollarn kavuturmu ile levent dolayordu. Geminin sancak tarafna geldi. Kpeteye dayand. atk kalar, alayc fakat keskin baklaryle ufku, gemilerini, sonra kendilerine ufak bir saldrda bile bulunmaya cesaret edemeyen Cerallata palangasnn toplarn szd. Bir levent, koa koa ipek bir seccade getirip gverteye serdi. Turgut, seccadeye diz kerek yerleti. Gr sesiyle, elindeki Kur'an- Ke-rim'i okumaya balad. Aradan on be dakika gemiti ki, bir boru tt. Arkasndan bir daha tt. Trampete ald. 276 / Abdullah Ziya Kozanolu Leventler, gvertede tell tell koumaya baladlar. Direkte nbet bekleyen bir korsan, geminin gvertesine kayd. Koa koa Reisin nne gelip haykrd: - Liman aznda dman var Reis! Turgut, byle zamanlarda tela decek kadar yreksiz, acemi deildi. Onun ansna bile byk iman vard. Kur'an- Kerim'i kapad, pt, bana koydu, ayaa kalkt. ki- dman gemisi, limann kesini dnerek kendilerine doru ilerliyordu. Ceneviz bandrasn tayan, batan aa filama-larla sslenmi bu gemileri grnce, Turgut Reis, ac ac gld: - l! Ayayle gelen nimet buna derler. Reis, krkn arkasndan att. Bir srayta n kasarann stne frlad. Byle zentili, ssl gemilerin onun nnden geip de ii boaltlmadan braklmas tarihin yazabildii tek olay olurdu. Turgut Reis'in gr sesi btn gemilerden iitildi: - Demirleri suya atnz! Reis, demir alacak kadar vakit olmadndan, demirleri suya braktryordu. Reis'in ikinci keskin emri duyuldu: - Vardiyanlar, forsalar yerine balayn!40 alakrek ileri! Fakat ne are ki, Reis'in bu emrini leventler daha yerine getirmeye vakit bulamadan iki kk kalitenin arkasndan limana dnen byk kalyonlardan birkann daha birden belirdiini grdler. imdi karlarna da gibi elli-altm kalyon gelmi, limann azn kapam, ar ar ilerliyordu. Reis, hayatnda ilk defa gafil avlanyordu. Kendilerinden alt-yedi kat byk bir donanma tarafndan darack bir limanda baslmt. Btn korsanlar verecei emri djymak zere Reis'e dndler.

Reis, bu ite kurtulu olmadn bir bakta sezdi. Fakat tehlike ne kadar byk olursa olsun, Turgut, o nispette kabarmak gibi Allah vergisi bir cesarete sahipti. Turgut Reis, sakalnn tellerini dileriyle srd. Yznde ufak bir buruukluk hasl olmutu. Omuzlarn silkti, kafasn dorulttu, grledi: 40 Ura srasnda isyan etmesinler diye, Hristiyan krekileri ayaklarndan balamak bir gelenekti. Trk Korsanlar / 277 - Alesta! Btn yelkenleri anz! Leventler top bana! nceliklerini, su zerindeki hzlarn, tarihlerin ve ve bitiremedii kalitelerin krekleri, vardiyanlarn dakikada yz yirmi kere vurulan tokmaklarna uymak iin atrdad. Sular yardlar. Bir ok gibi limann azn kapamak zere olan donanmann stne atldlar. Alevler parlad, toplar grledi. Yirmi yedi oturakl byk spanyol ve Ceneviz kadrgas ksa zamanda ar toplarn on hafif ve zarif kalite zerine ymlard. Rzgr da dmana yar olmu, kadrgalar, yelkenleri fora etmi, sahile doru Trkleri itiyorlard. Bu talihsiz uran tek midi yenilmez diye tannan Turgut Reis'in korkun emirleri ve verecei karard. Fakat Turgut Reis, o yaman ve esiz deniz kurdu kararn vermiti. Bu ateten, bu rzgrdan kurtulu yoktu. Korsanlar, tekbir sesleri ^ykselterek, korkun naralar atarak Cenevizlilerin gemileri stne atldlar. Onlar da, artk nasl olsa, kendileri iin kurtulu olmadn anlamlard. lmek, fakat bir Trk korsan gibi lmek lzm geldiini dnyorlard. Daha uygun uralarda bile dvleri, grenlerin yreini titreten bu korkun korsanlar, imdi lm karsnda bsbtn korkun bir ate kesilmilerdi. Bu srada, bir saat nce onlar misafir gibi karlayan, yiyecek, selmlar gnderen kale komutan da btn toplarn Turgut'un gemilerine arkadan evirmi, atee balamt. Reis, iki ate arasnda kalmt. Fakat vurumaktan ylmyordu. Turgut'un korkun naralarn duyan leventler kuduruyor, daha byk bir direni ve cesaretle vuruyor, kryorlard. Reislerinin sesi onlar iin tek kuvvetti. Ura saatlerce srd. Arada bir, pruvasndan belki yirminci mermiyi yiyen bir kalite yanarak kyor, iindeki yaral, l le-ventleriyle birlikte havaya uuyordu. Denize kol, bacak, kafa, kemik, kan yayordu. Son korsan gemisi de sulara gmlrken, Turgut'un gemisini sancak ve iskeleden rampa edip saran iki byk dman kadrgasndan batan aa zrhlara brnm yzlerce valye gverteye atladlar. Son dv, son nefesini veren bir aslann titremesi gibi 278 / Abdullah Ziya Kozanolu Turgut'un kalitesinde oldu. Korsanlar, bir kii kalncaya kadar vurutular. Denizde, karada yenilmez diye anlan Turgut yakaland. Amiral kalyonunun gvertesine gtrld. Btn dier gemilerdeki valyeler, amiraller Turgut'un tutsak bulunduu amiral gemisine kotular. Nam Avrupa'y titreten, cesareti bahadrl tarihlerin yzlerce sayfasn dolduran bu insanln en stn Trk levendini, korsanln rneini grmek, hem de bir tutsak halinde grmek, herhalde karlacak frsat deildi. Donanmann amirali, Andrea Dorya'nn yeeni gen Janetin Dorya idi. mparator arlken Turgut'un her gn yeni bir ar yaktn, yeni bir kalyonu bastn duymaktan bkm, usanm; Hristiyanlk aleminin en naml, en becerikli amirali Dorya'y ararak Dra-gut denilen bu deniz eytann l veya diri ne pahasna olursa olsun, Akdeniz'den uzaklatrlmasn emretmiti. Andrea Dorya, zorlu bir donanma toplad. Fakat her nedense, kumandasn kendisi alaca yerde yeeni Janetin Dorya'ya verdi. Belki de talihine gvenemiyordu. Turgut'un karsna kp onu bsbtn kudurtmay doru bulmuyordu. Her ne olursa olsun, Turgut, bu adsz amiralin geliini haber alamam, gafil avlanmt. te Turgut, imdi Janetin Dorya'nn tutsa bulunuyordu. Talih, gen ve tecrbesiz olan Janetin Dorya'ya, Turgut gibi zamann en nl deniz kurdunu esir ettirmiti. Janetin Dorya, bu parlak, umulmadk kazanc yudum yudum tatmak istiyordu. Btn valyelerin, subaylarn gvertede toplanmalarn emretti. Kendisi de byk bir kahramana yakacak kadar kibirli bir hal ile giyinip kuandktan sonra yaldzl tahta kuruldu: - Dragut'u buraya getirsinler! diye buyruk verdi. Turgut eli aya zincirli. Janetin Dorya'nn nne getirildi. Koca korsan, nne karld adama akn akn bakyor, bana geleni bir trl

kavrayamyordu. O, kendisini tutsak edenin Andrea Dorya olduunu sanarak, byle kendisinden habersiz bir donanma kuruluuna, apansz bastrlma hayran olmutu. Hi olmazsa byle bir kahramann karsnda kendisinden kat kat fazla Trk Korsanlar / 279 bir kuvvete tutsak olduunu dnerek avunuyordu. Fakat Janetin Dorya ile karlap da bu tysz gencin btn kibiriyle yaldzl tahta kurulup kendisine: - Yakla bakalm, koca korsan! demesi izzetinefsine ar geldi. Birdenbire, bir deli gibi kprd, kabard, elinde olmayarak haykrd. Karsndakinin yzne tkrd: "- Tuh! Yazklar olsun! Ben byle bir olana m tutsak oldum?" Bu ar sz, bir kam gibi, Janetin Dorya'nn yzne arpt. Turgut'un alayc, ac szl olduunu herkes bilirdi. Fakat byle tutsak durumunda ar bir kelime syleyeceini kimseler beklemiyordu. Janetin Dorya, yerinden frlad. Ar bir kfr savurdu. Yzlerce valye ile evresi sarl olan Turgut'un zerine atld. Fakat koca korsann da kahramanlk damarlar kabarmt. Janetin Dorya'nn kendisine vurmak zere kalkan elini bir kafa vuruuyle yukar frlatt. Zincirli elinin btn gcyle omuzlaryle birlikte, Dorya'ya yklendi. Byle bir karlk beklemeyen ocuk amiral, arka st yere serildi. Bu cesaret, bu cret pek byk bir eydi. ecaate, bahadrla hayran olan spanyol valyeleri kendilerini tutamadlar. Bu yaman dmanlarn, gzleriyle olsun, alkladlar. Ellerindeki tutsan deerini imdi daha iyi anlamlard. Janetin Dorya, bu ar hakarete kar klcn syrd. Fakat, birdenbire, onu ldrmekten ekindi. Onu ldrmek demek, Trk korsanlarna kar gzel bir silh elden karmak demekti. Oru Reis'i ldrmek, spanyollara pek pahalya mal olmutu. Turgut Reis, dve dve kavuu boynuna gemi, deerli cepkeni para para olmu, gzleri dnm, az hiddetten kpk iinde kalm olduu ve bitkin bir halde, zorla gtrlp forsaya akld. Birka saat nce saylar binleri aan leventlere emir veren, adiyle cihan titreten korsan, imdi adi bir vardiyann tokmak vurmalarna uymaya alarak kam, tekme indirileri arasnda "olan" dedii ocuk amiral Janetin Dorya'nn gemisinde krek ekmeye mahkmdu. 280 / Abdullah Ziya Kozanolu Vardiyan gittike sklaan, hz kazanan tokman tun sahana vuruyordu. - Bir, iki; bir, iki! Sahilden, koca korsan Turgut'u tutsak eden Janetin Dorya'nn erefine alnan anlarn, havaya uurulan fieklerin sedalar gklere ykselirken, Turgut, soysuz bir vardiyann emriyle, krekleri denize daldrp karyordu. Koca korsan, yaratlndaki tavrn burada bile elden brakmyordu. Reis, keskin baklarn bilinmez ufuklara dikmi, vardiyann tokmak vurularyle, kreini tempo tutturmutu: - Bir, iki; bir, iki! Onu artk Andrea Dorya'nn bastardasna akmlard. Vardiyann sesi gittike yavalad, durdu. Gemi demir atyordu. Limana gelmilerdi. On sekiz saat aralksz ektikleri krek yorgunluunu unutabilmek iin, kreklerin stnde uykuya vardlar. Bu anda byk bir grlt oldu. Gemiciler yukarda tell tell kouuyor, gverteyi akr akr sular dkerek ykyorlard. Mehur Sen Jan valyeleri Grant Metri Lavalet, Andrea Dor-ya'y, daha dorusu, Turgut'u grmeye geliyordu. Birka saat sonra boru tt. On iki ifte krein ektii bir filika, valye'yi amiral gemisine yanatrd. Btn subaylar gvertede selm duruyorlard. Dorya, Lavalet'i karlad ve o anda kahkahalarla glmeye balad: - Dragut'u grmeye geldiniz, deil mi valye? Lavalet heyecandan, renkten renge girerek gld: - Evet dostum! Aslnda seni ziyaret etmi olmakla da memnunum. Byle bir erefin beni buraya getireceine de eminim. Fakat ben de bir zamanlar Dragut'un gemisinde krek ektiimi dndke, imdi o marur korsann beni grnce ne yapacan dnyorum.41 41 valye Lavalet, Turgut Reise tutsak olup senelerce forsasnda krek ekmiti. Btn bir korsanlk tarihini bu sayfalara sktrmak imkan bulunmadndan, yaynlanm olan Ulu Ali Reis, Seyit Ali Reis, Trk Korsanlar Afrika'da ve Sencivanolu adl kitaplarmz okumanz tavsiye ederiz. Trk Korsanlar / 281

- Herhalde hiddetinden kprecektir. Zavall dostum, gerekten senin ondan alnacak ok cn vard. - Evet! Dilber Des Civani Konzega'nn nnde bizimle az m alay etmiti?! Dorya kalarn att. Lavalet, bu szyle Dorya'ya, Turgut'un senelerce nce dilber Prensesin nnde kendisini nasl hie saym olduunu hatrlatyordu. Fakat ne olursa olsun, Turgut imdi esirdi. Ve o zamanlar bir kral esirle bir gemi yama esir arasnda krek ekerek pazlarnda gzken kuvvetten baka hibir eyin deeri yoktu. Bu sebepten omuzlarn silkti: - ok mu merak ediyorsunuz? - Sabrszlktan yerimde duramyorum. ok memnun olacam. - Brak canm gemii! imdi artk korsan Dragut yok, bir forsa var. Gel sana onu gstereyim! Dorya nde, Lavalet arkada merdivenlerden inerek forsalarn bulunduu yere girdiler. Yan balkonlardaki vardiyanlar, derhal amiralleri selmladlar. rlplak krekler zerinde baygn forsalar, byle iki nemli amiralin kendilerini ziyarete geldiinden habersiz, ml ml uyuyorlard. Bazen ilerinden biri oturduu yerden sryor, arkasn kayor, sonra tekrar homurdanarak br tarafa dnp uyuyordu. Hepsi de bulunduklar dar yerde ayaklarn bile uzatmaktan mahrumdular. Bavardiyan, marur bir tavrla, valye Lavalet'e yaklap bir krein zerine dayanm uyuyan Turgut Reis'i gsterdi: - Senyr hazretleri, cretimi af buyurunuz, bu forsa, mehur Trk korsan Dragut'tur! Lavalet, hafife gld. Turgut'un yanna geldi. Koca korsan, sanki kendi gemisinin kamarasnda uyuyormu gibi, geni gsn iirerek yal krek zerinde tatl tatl homurdanmaktayd. Lavalet, senelerce nce, elini siyah kua arasna sokarak kendisiyle alay eden koca korsan Turgut Reis'i tanmt. Sa sakal aarm olmakla beraber, tpk bir aslan yelesi gibi kvrak, kabark, marur bir ba vard. 282 / Abdullah Ziya Kozanolu Lavalet, yavaa Turgut Reis'in omzuna dokundu ve haykrd: - Senyr Dragut hayrl ryalar grsnler! Naslsnz bakalm? Turgut Reis, hibir hayret ve aknlk gstermedi. Yavaa ban kaldrp esnedi. Lavalet'e dik dik bakt. Sonra ban sallad. Gzleri valye Lavalet'in yannda bulunan Dorya'ya takld. Nihayet tekrar Lavalet'e dnd. Eski alayc haliyle zincirlerinin msaadesi nispetinde ayaa kalkt. Glerek selm verdi. - ok iyiyim, valye Lavalet, ok iyiyim! Sizin gibi bir kahramann byle yoksul bir esiri ziyaret ltfunda bulunmas bizim iin ne saadet, ne byk eref! Sizleri grmekle daha iyi oldum. "Ne yazk ki, misafirlik kaidelerini zerre kadar bilmeyen bu geminin sahipleri,42 yoksulun ziyaretine gelen erefli misafirlerine takdim etmek iin yanmzda bir sandalye bulunmasna bile msaade etmiyorlar. Bizlere eref verdiniz." Lavalet, onun bu alaynn farknda deilmi gibi srtt. Turgut Reis'i bu halde grmek, onu bir ocuk gibi sevindirmiti: - Ey Senyr Dragut! Bu ie ne dersiniz? Kadrgann ba kasarasndan forsann dar kamarasna inmek... Fakat ne yapalm ki bu, deniz kavgalarnn deiiklik kabul etmez bir kanunudur. Turgut Reis, kahkahalarla gld: - Fakat valye siz hi talih deiiklii denilen eyi bilmiyor musunuz?4^ Bizim gemilerdeki leventler, ele geirdikleri sizin sap hal kllarnzdan birer frldak yapar, sonra bunu dndrrler. Ucu kimin nne gelirse o kazanr. Bu i de bir talih neticesidir. Bir gn siz, bir gn ben, bir gn de bakas... Korkmayalm bu bir devrandr, dner durur. Bu akbet belki bir gn Dorya'nn bana gelir. Asl mesele burada. Halbuki Allah'n miskin kullar bizler hibir ey bilmiyoruz. Lavalet, Turgut'un ac szlerini, hazrcevapln biliyordu. Bylece Lavalet'e, Dorya'ya ta atm; Lavalet'in senelerce nce kendi elinde tutsak olduunu, Dorya'nn da yenildiini hatrlatmt. 42 Turgut Reis, bu szleriyle Andrea Dorya yi kastediyordu. 43 Bu konuma aynen yle gemiti: " Senyr Dragut! Vsanza de guerra!' "-Of Mudanze de fortuna." Trk Korsanlar / 283 Lavalet, daha baka sz sylemeyi uygun bulmayarak, Turgut'a veda etti: - Msaadenizle, Senyr Dragut!!

- Gle gle, valye! Ee, dosta ok selm... Bak, valye unutuyordum. Bizim yoldalara rast gelirsen, benim kurtulu param niin gndermediklerini sor. Ben, yalnz nankrleri affetmem. Barbaros'a rastlarsan, burada olduumu tlat. Belki hl korsanl brakmamtr. Gelir, beni kurtarr. Turgut Reis'in bu szne Andrea Dorya cevap verdi: - Bu sylediiniz bo laftr; korsan! Arkadalarnz size karlk istediimiz kadar fidye-i necat vereceklerini, hatta btn Hristiyan tutsaklarn serbest brakacaklarn ka kere bize bildirdiler. Hatta Trk Padiah Sultan Sleyman bile, balyozu vastasyle, bunu hkmetimizden rica etti. Fakat kabul etmedik ve etmeyeceiz de... Btn Cezayir esirferiyle, hazineleriyle bize verilse, gene sizi deimeyiz. Turgut, Dorya'nn bu szlerine karlk vermedi. Sadece, tekrar kreinin zerine yatarken, valye Lavalet'e haykrd: - Neyse, dostum! te, gryorsun ki, burada doru drst iki ift laf etmek bile imknsz. Bu kadar yaman bir deerim olduunu bilmiyordum. Mademki byle seviliyor ve aranyorum, yleyse forsadaki krek ekme vazifemden istifa ediyorum. Gene amiral olacam. nallah baka bir zaman gemilerimizin zerinde serbeste konuur, anlarz. Burada insana lzumundan fazla deer veriyorlar. Grant Senyrler, papalar, imparatorlar, amiraller benimle megul... Padiahlar, papalar bir sr kibar serseri... Beni, alrsn almazsn diye, hediyelik cariyelere benzetmiler. Ben, sizin gibi dv kurtlaryle kavga etmeyi, emin olunuz, bu efendilerle bir masada yemek yemeye tercih ederim. Turgut Reis'in bu szlerinden sonra onlar ktlar. Reis, yannda uyuklar gibi duran krek mahkf aunun kulana eildi. Vardi-yaniar yerlerine ekilince, belki kar saattir anlatmaya balad sznn sonunu tamamlad. Kendisi ~ dinleyen, arkadalar tarafndan kurtulu paras verilen bir AraiJ korsanyd. Birka gne kadar forsadan zlp serbest hayat" kavuacak olan bu korsan, Turgut'un sylediklerini uyku tak'f y< parak dinliyordu: 284 / Abdullah Ziya Kozanolu - Buradan kurtulur kurtulmaz, sylediim gibi, doru byk Trk Hkmdar Sultan Sleyman'n memleketi olan stanbul'a gidersin. imdi, "Kaptan- Derya Barbaros Hayreddin Paa" diye anlan bizim eski Hzr Reis'i grrsn. Bir ey yazamyorum. Buradan karken zerini arayacaklardr. Ona u szlerimi aynen syle: "Turgut senin ellerini pyor. Ka zamandr Dorya nam kahpenin gemisinde forsadr. Barbaros'un bir gzkmesi, kffarn elinden kurtulmaklma yeter. Salih Reis'e, Sinan Reis'e, btn leventlere selm." Turgut Reis, szn bitirdikten sonra, vardiyann tokma tun sahana arpt. Forsalar tekrar kreklere asldlar. Gemi, durduu yerden kmldad. Sonra denizi yararak ilerledi. *** 1543 yl Nisannn sisli bir sabah. Gne, ak denizlerin stnde, Trk mavisi semada henz ykselmi, ortalk gecenin korkun karanlndan syrlyor. Cenova limanndaki gemiler kampana almakta, sebze kayklar byk bir grlt ile gidip gelmekte, Avrupa'nn bu byk sarnn halk daha yeni uyanmakta. Fakat cierlerine Akdeniz sabahnn saf havasn doldurmak iin deniz kenarna inen Cenova'llar, akta byk bir donanmann demirlemi olduunu hayret ve dehetle grdler. - Barbaros gelmi! - Barbaros'un sanca, diye birbirlerine giren halk alyor, szlyor, herkes birbirine Barbaros ne isterse verilmesini, sarn topa tutturulmamas lzm geldiini sylyor, haykryorlard. - Evet, btn artlarna razyz. Fazla dnmeye ne lzum var? ehri topa tutmamas artiyle, btn istediklerini kabul ediyoruz. Halk byle birbiriyle konuma ve tartmada bulunurken, sarn byk hakimi halkn ortasnda yksek bir yere kt ve yksek sesle bard: - Barbarossa'ya derhal bir balyoz gnderiyoruz! Ahali, bu fikri ok parlak bulup haykrd: - Bravo! Bravo! Trk Korsanlar / 285 O, devam etti: - Balyoz, Barbarossa'ya bu kymetli ve yeryznde yz binlerce erefli ve yeraltnda milyonlarca kutsal Hristiyan barndran sarn topa tutulmamasna karlk, kaytsz artsz, ne isterse mal, para her eyi vermeye, her eyi kabul etmeye hazr bulunduumuzu bildirecektir. Ahali, bu kltc karar byk bir evkle karlad:

- Muvafk, muvafk! Derhal balyoz gitsin! Donanmann kaptan gemisinde, kimseden pervas olmayan, bir iaretiyle btn Avrupa arlarm batan baa yakmak gcne sahip bulunan Barbaros'un sanca dalgalanyordu. Sahile bir filika indi. Doru Kaptan- Derya bastardasna yanat. Hzr Reis'in Kaptan- Derya kkne alnd. Bu nl ve yaman adamn karsnda bulunmann verdii korku ile yerlere kadar eilerek ve nceden ald talimata uyarak Kaptan Paa'nn ayaklarn pp bir dizini yere koyarak geriye ekildi. Barbaros, balyozla konumaya tenezzl etmiti. O, hemen hemen btn Avrupa lisanlarn biliyordu. Osmanl tarihlerinin bir korsan, yahut eski Kaptan Paa deyip getikleri bu byk adamlar, o hreti, o zaferi senelerin verdii sonsuz alma, tecrbe, bilgi sayesinde kazanmlard. Hzr Reis, daha dorusu Barbaros Hayreddin Paa, balyoza bir topu andran gr sesiyle ne istediini sordu. Balyoz, ellerini outurarak konutu: - Selm, denizlerin yce hakimi Barbarossa! Size btn Cenova halknn ve yoksul Senatomuzun selm ve ricalarn getiriyorum! Merhamet ve ulvv cenabnza snarak sizden an, kutsal kilise ve mezarlklarn topa tutmamaklnz istiyor; ocuklara, kadnlara, ihtiyarlara acmanz rica ediyorlar! - Ya! Pekl, sonra? - Bu ricalarna karlk her ne isterseniz, hatta btn mal ve servetlerini vermeyi, her emrinizi derhal yerine getirmeyi taahht ediyorlar. Byk ve asil Barbarossa! Binlerce kadn, ocuk alaa-rak sizden bunu rica ediyor. 286 / Abdullah Ziya Kozanolu - l, balyoz efendi, l! Fakat nl amiraliniz Dorya cenaplar benim geldiimi duyduu halde, her ne kadar sancan gemisinden indirmi, sabahleyin ekmeyi unutmu ise de, gene ben kendilerinin ehirde bulunduklarn zannediyorum. - Evet, senyr! Amiral Dorya ardadr. Kendilerine bir emriniz mi var? Reis, birdenbire ayaa kalkt. Etrafndaki Reisler, leventler derhal toplandlar. Reis bara bara u szleri syledi: - te, balyoz efendi, emrimi sylyorum, dinleyiniz-. Paranz, malnz sizin olsun. imdi yarm saate kadar, Andrea Dorya'nn forsasnda krek eken yoldam Turgut Reis serbest braklacaktr! Yarm saate kadar Turgut'u bastardann gvertesinde gremezsem, sm-i Cellullah namna yemin ederim ki, Cenova an da dhil olduu halde, btn talya sahillerini yakacam! Tarih, bir daha bir Cenova an grmeyecektir! Bunlar syle, derhal Turgut'u gndersinler, vesselam! Balyoz, bu kadar ucuz kurtulduklarn grnce, sevinle geriledi. Tekrar tekrar etek pt. Reis in huzurundan kt. Ahali, sabrszlkla, balyozun gelmesini bekliyordu. Balyoz, karaya ayak basar basmaz, ahali tarafndan meydana kadar sanki uuruldu. Barbaros'un emri derhal azdan aza yayld. Btn halk seviniyor, baryordu. Koca bir imparatorluun donanmas -yz binlerce lira masraf etmi, bir tek forsay kurtarmaya gelmiti. Koa koa Dorya'nn konana hcum ettiler. Dorya meseleyi duymu, kendinden gemi, odasnda kudurmu srtlan gibi her eyi krp geiriyordu: - lrm de Dragut'u brakmam! Halk: - Dorya! Dragut'u brak! Dragut'u serbest brak, Dorya! diye barmaya balaynca, halkn sesine boyun edi. Derhal konandan kt. Baran halkn arasndan geerek amiral gemisine gitmeye mecbur kald. Turgut, bu srada darda olup bitenlerden habersiz, kreinin zerinde uyumaktayd. Turgut Reis, grlty iitince, gzlerini hafife at. Yannda Dorya'yi grd. Fakat, tanmam gibi, ban tekrar br tarafa evirdi. Trk Korsanlar / 287 Dorya, bu kmsemenin farkna varmt. Fakat imdi byle eyleri dnecek zaman deildi. Sahildeki ahali vaktin getiini, yarm saatlik mhletin biteceini, Barbaros'un neredeyse an topa tutacan syleyerek baryor, Turgut'un derhal forsadan karlmasn istiyordu. Andrea Dorya donuk bir sesle, Turgut Reis'e seslendi: - Senyr Dragut! Grlty iitiyor musunuz? Turgut, hayretle ban sallad: - Hangi grlty?

- Sahilde halkn haykrlarn... Turgut Reis'in bir anda aklna imek gibi korkun bir ihtimal geldi, rengi sarard. Fakat sonra gene eski donuk ehresini taknd. Korsan, byle ok frtnalar grmt. Cevap verdi: - Benim ldrlmemi m istiyorlar? Dorya ac ac gld: - Hayr, tersine! Derhal serbest braklmanz... - Acayip? - Acayip! Fakat ne yazk ki bu bir gerek. - Sebep? - Sebep basit: Arkadanz Barbarossa, Grant Senyr'n iki yz gemisiyle, toplarn sara evirmi, sizi bekliyor. Her ne kadar hislerini gizleyecek kadar salam ve soukkanl olursa olsun, senedir forsada inleyen Turgut'un, bu szleri iitince, gezleri parlad. Birdenbire yerinden frlayp haykrd: - Ailah ekber! Hamdolsun Huda'ya ki, bana bu gnleri gsterdi. Bu szlerden sonra alayc bir tavrla Dorya'ya dnd. Sert bakl gzlerini Dorya'nn artk ihtiyarlktan feri kam snk gzlerine dikerek ellerini uzatt alay etti: - Ltfen zincirlerimi zer misiniz, senyr? Dorya, irkin bir kfr savurmakla beraber, bavardiyana emretti: - znz! 288 / Abdullah Ziya Kozanolu Dier forsalarn sevin gzyalar arasnda, Turgut'un zincirleri zld. Koca korsan, eski palangalarn bir tekmede akrdatarak yere att. Sonra ellerini birbirine arparak gerindi. Tpk senelerce nce Dorya'nn gemisine elinde pala atlad gibi, merdivenlere srad, gverteye kt. Sis yava yava dalmt, deniz prl prl ldyordu. Birka kere geni kll gsn iirerek nefes ald, yumruklarn skt. Evvela sahilde toplanan halk, sonra Kaptan- Derya Barbaros Hay-reddin Paa'nn gemilerini szd ve ac ac gld. Andrea Dorya da gverteye kmt. Korsan filikaya atlarken haykrd: - Allahasmarladk, Dorya! Yaknda grrz! Bu seferki geliimden korkunuz! plak omuzlarna bir manto attlar. Bu iltifata da teekkr etti, gld. Filikaya atlarken krekiye haykrd: "- abuk, daha abuk! Hi forsada almama benzersin." Bu srada, sahilde biriken ahali, kurtulmas iin koca bir memleketin ayaa kaldrld ve nam ebediyen tarihlerde kalacak olan mehur korsan birbirlerine gsteriyorlard: - te Dragut! Dragut gidiyor! - Ne yaman adamdr, u Dragut! Dorya bunu serbest brakmakla bana byk iler at. Bu srada, Turgut'un kendi gemilerine doru geldiini gren Barbaros, birdenbire emretti. Birka saat nce an topa tutmak iin evrilen siyah namlulu toplardan beyaz barutlar ateleniyordu. Bunlar, nl korsan Turgut'u selmlamak iin atlan kurusk selm toplaryd. Yzlerce top, hep birden, denizin nl ejderhasn selmlyordu.Trkler bir dman limannda, kendi Reislerini selmlamak gibi cret ve cesaretin en byn gsteriyorlard. Bu ne byk bir ycelik ve eref nianesiydi. Barbaros, galerinin gvertesinde Turgut'u bekliyordu. Turgut Reis, eski evikliiyle galerin gvertesine atlad. Gvertede bekleyen Barbaros'un boynuna sarld. Trk Korsanlar / 289 Oru'un ehit olduu gn bile alamayan Barbaros'un gzleri yaarmt. ki byk deniz kurdu, birbirlerini barlarna bastlar. Bu srada iki yz gemi btn toplaryle ate ediyor, Turgut'un krmz beyaz zemin zerine gk mavisi hilalli bandras bastardann arka direine ekilirken davullar alnyor, zurnalar tyordu. Korsanlar, hep birden bir azdan bararak arklar sylyor, kendileri iin bir bayram, dmanlar iin bir felket balangc olan bu gn alklyorlard. Arkadaln, vefann bir rnei gibi, koca Barbaros Hayreddin Paa, Turgut'un elinden tuttu. Btn leventlere doru dnd. Titrek bir sesle u szleri syledi: "- Bu gn bize gsteren Huda'ya bin kr! Ben lrsem, sancan Akdeniz'de an ve erefle dalgalandracak esiz kaptan Turgut'tur. Turgut benden yksek bir kaptandr."

Turgut, kendisinden yirmi ya byk olan ve imdi denizin zerinde dolaa dolaa sa, sakal aaran, yznden nice nl, anl uralarn birer derin izi bulunan Barbaros'un elini pp bana koydu. Turgut'a tarihin en byk amirali, "O, benden stndr" diyordu. Bu srada yelkenler alyor, gemiler engin denizin zerinde sekiyorlard. Sahilde biriken ahaliden biri, yanndakine u szleri sylyordu: - Yazk be, gidiyorlar. imdi kim bilir hangi arlan yakacak, hangi krala zafer, hangi imparatora felket sunacaktr? Bir arkada kurtarmak iin iki yz kalyonu pelerine takp buraya kadar geldiler. HIZIR RES'N LM Barbaros Hayreddin Paa namyle Hzr Reis'in Preveze'de kazand sava her bakmdan nemli, akllara durgunluk verici bir zaferdi. Btn Avrupa'daki byk devletlerin birleik donanmas, Barbaros'un nnden kamt. Bu zaferden sonra Fransa kral Fransuva, stanbul'a bir eli gnderip spanya kralyle aralarnda "Azim husumet ve ktal mukarrer olduunu bildirerek Donanma-y Hmyn'un Fransa'ya 290 / Abdullah Ziya Kozanolu muavenet etmesini" rica eyledi. Gemilerin toplanarak Fransa'ya yardma gidilmesi iin Fermn Pdiah sadr oldu. Hayreddin Paa, yz gemi hazrlayarak deryaya kt ve Fransa sahillerine doru yrd... Barbaros Hayreddin, byklk ve parlaklk saan donanmasy-le Fransa'nn Marsilya limanna gelip demir att. Franszlar, cihann en byk, en naml kaptann nasl karlayacaklarn armlard. Btn Marsilya sahilleri byk Trk'n ay-yldzl al sancak-laryle sslenmiti. Hatta Fransz sava ve tccar gemilerinde bile Trk sanca dalgalanyordu. Deryalarn en byk kaptan limanda dururken, denizcilerin adetine gre hangi milletin olursa olsun, her gemi byk kaptann bandrasn ekmeye mecburdu. Kaptan- Derya'nn gemisinde Salih Reis, Sinan Reis, Turgut Reis gibi byk deniz kurdu bulunuyordu. Her biri bir kral kadar deerli olan bu Reisler, Marsilya limanna eref veriyorlard. Barbaros, Fransa'ya gelirken, italyan sahillerinde bulunan Giyo kalesini yakp ykm, kalenin iinde bulunan kale sahibinin on sekiz yandaki dilber kzn da tutsak alm ve kendisiyle evlenmek ltfunu esirgememiti. Roma'nn iskelesi olan Ciyotekya'y da bombardman edip ahalisini korku ierisinde brakan Hzr Reis 1543 yl Temmuzunda Liyon krfezine vsl olmutu. Fransa amirali Dk Venkiyen Fransuva d Burbon, byk Trk kaptanna lyk bir karlama treni hazrlamt. O gn yzlerce Fransz gemicisi Trk gemilerine gelip leventlerle dost olmulard. O tarihlerde Marsilya limannn nndeki dalgakranlar henz yaplmamt. ehir, gene sa taraftayd. Rhtma knca bizim eski Galata'y hatrlatan dar, pis sokaklardaki meyhanelerin arasndan geilir, ondan sonra asl sara girilirdi. Btn Fransz gemicileri, sabahtan akama kadar bu rhtm meyhanelerinde iip kumar oynar, adi kadnlarla dans eder, sabaha kar, bulut gibi sarho olduklar halde, gemilerine dnerlerdi. Fransa'da gemici ve arap birbirinden ayrlmaz iki unsur saylrd. Tabii, gemici sarho olunca da sokaklarda kadn arard. Trk Korsanlar / 291 Hayatlarnda Reis'in tok ve sert bir sesle verdii emirlerden, engin, dalgal denizlerden, kl, pala, toptan baka bir ey grmeyen Trk korsanlar, Fransz gemicilerinin bu hayatlarna am kalmlard. Trk donanmas, btn byklk ve parlaklyle, gnlerden beri Marsilya limannda yatyordu. Gemilerin kasaralarnda iri kavuklu, palabykl Trk leventleri dolayordu. Korsan gemilerinde yzlerce Hristiyan forsa, krek ekmek zere, zincire vurulmu bulunuyordu. Trklerin iskambil oynayp, kan oynatp, trampete alarak limanda pineklemek adetleri deildi. Onlar, deniz frtnadan gklere ksa bile, gene kadrgalarna atladklar gibi ksmet peinde yelken aarlard. Gnlerden beri gemileriyle Marsilya limannda bekleyen leventlerin canlan sklmt. Fransa kralnn kararsz ve korkak bulunmasna, bir trl hcum karar verilmemesine Trkler ierliyor, yava yava sabrszlk belirtileri gsteriyorlard. Fransuva, arlken'e hcum etmek cesaretini gsteremiyordu.

Barbaros, Salih ve Sinan Reis'leri spanya ve talya sahillerini vurmaya gnderdiinden, ufak tefek kavgalarda leventler bir dereceye kadar palalarn silmekteydiler. Nihayet, Trklerin mutlaka cenk etmek istediklerini anlayan Fransuva, arlken'in kendi elinden zorla ald Nis sarnn bombardman edilmesini buyurdu. Andrea Dorya, arlken'in amirali bulunduu ve kendi efendisinin memleketinin topa tutulacan bildii halde, meydana kmamay mnasip grmt. Bir kere say stnlne aldanp Preve-ze'de dt hataya bir daha dmek istemiyordu. Ho artk say, gemi, manevra, silh gibi her stnlk de Trklere gemi bulunuyordu. Artk, tam yl sonra ayn iki ve kadn dalgasnda kendilerini kaybedinceye kadar Cezayir'i Trkler idare edeceklerdi. "': Marsilya limanndan ayrlan Trk donanmasyle Fransz donanmas arasnda pek ak Bir fark vard: Fransz gemicileri ba bo, avare, amirallerinin emirlerini yerine getiremeyecek derecede berbat bir haldeydiler. Trk gemileri, Reis'in bir emriyle, derhal nizama girip birer sln gibi deniz zerinde kaymakta, istedikleri zaman, 292 / Abdullah Ziya Kozanolu pruva nizamndan borda nizamna gemekte, saylar ka tane olursa olsun, deniz zerinde pergelle izilmi gibi ayn rotayla gitmekteydiler. Donanma Nis liman azna gelir gelmez, bombardman balad. Yzlerce geminin hep birden yadrd glleler ehri batan baa yakmt. Fakat daha yan yolda Fransz gemilerinin ate kesmeye baladklar grld. nce ate mesafesi ald. Sonunda hep birden sustular. Bu, Hzr Reis'in kann beynine karmaya yetecek bir eydi. Hemen emretti: - Tutun u Frenk amirali olacak kpei! imdi buraya getirin! Onlarn iini biz mi greceiz? Kaptan Paa'nn emri o dakika yerine getirilmek gerekti. ki levent, hemen bir filikaya atlayp amirali almaya kotular. Koca amiral, Fransa kralnn akrabas olmasna ramen, bana gelecek akbeti sezmi gibi korkudan titremekteydi. Ba nde, elleri gsnde Kaptan Paa'nn huzuruna karlnca, Paa grledi. - Bre kpek! Donanman ne diye ate kesti? Biz sava edelim, siz seyir mi edesiniz diye geldik bu meret ehre? Amiral kekeledi: - Barutumuz bitti, senyr! - Ne oldu, ne oldu? - Barutumuz bitti. - Tuu!... Yazklar olsun! Bana gsterdiin yzlerce barut fsnn yars botu demek?!. - Hepsi de doluydu, senyr! - Sen elbette benimle alay edersin! Bunca barutu ne zaman yaktnz? - Fakat o flarda barut yoktu, senyr! - Ya ne vard? - arap! - arap m? Ya! Amiral efendi; gzn a, kulan bana ver! Gemisine barut fs yerine arap fs dolduran donanma her zaman Trk Korsanlar / 293 yenilmeye, kendi milletinden baka olan bir hkmdarn kanad altna snmaya mahkumdur! Ben byle rk ark gemilerle, bozuk dzen askerle yoldalk etmeye utanyorum! Askerlerinizin akl fikri Marsilya'da braktklar kadnlar, araplar ve kumar masalarnda... Bu i byle yrmez! Gznz an! Her zaman bir Grant Senyr size donanmasn gnderip yardm etmez! Haydi bakalm, bas!"44 Amiral sapsar kesilmiti. Tok szl korsan, amirali tahkir etmiti. Amiral, bu hareketi kolayca hazmedememiti. Fakat denizlerin hakimi, tek kahraman bulunan Barbaros'a sz sylemek hem byle kzgn bir zamanda ona karlk vermek derhal yere yatrlp temiz bir dayak yemekle biterdi. Zavall amiral, yutkuna yutkuna ekilip gitti. Bu sefer, Barbaros'un son seferi oldu. Koca deniz kurdunun artk seneleri gelmiti. Nis sarnn bombardman bitince, Kaptan- Derya Barbaros Hayreddin Paa, talya sahillerini yakp ykt. Gemileri Fransa'dan aldklar hediyeler, ganimetlerle ykl olarak stanbul'a dnd. Bu byk zaferden bir-iki yl sonrayd. Denizlerin senelerce Hzr Reis, Barbaros unvanyle biricik hakimi, heybetli kaptan Barbaros Hayreddin Paa, on sekiz yandaki gen karsnn dizleri zerinde son nefesini veriyordu.

Ba ucunda ailesi sessiz, hkrksz gzya dkmekteydi. Hzr Reis evinde, karsnn dizinde lmek felketine urayan ilk ve son korsan oldu. Hzr Reis, yatt yerde hafife kprdand. Yanna yaklatlar: - Bam dorultunuz, lyorum! Kfirlere mjdeler olsun, lyorum! Bam dorultun! Son nefesimde gemilerimi, sevgili leventlerimi, sancam greyim! 44 Hzr Reis'in bu szleri tarihe gemitir. Ne yazk ki, o zamanlar bizim deniz savanda bu kadar ilerlememize ve Franszlar byle tahkir etmemize ramen, bugn Franszlar yzlerce korsan kahraman yaratmlar, yz binlerce kitap yazmlar, Turgut Reis'in menkbelerini kendilerine mal etmilerdir. Kahramanlarna sayg gstermesini bilmeyenler, kahraman yaratamazlar. 294 / Abdullah Z\ya Kozanolu Hzr Reis'in kars, artr* Lamamen pamuk gibi beyaz olan heybetli sakall erkeinin aslan ban iki eliyle tutup kaldrd. Bir zamanlar elinde palasyle kadrgasnn kasarasnda grnd gibi, yzlerce elik zrhl valyeyi titreten, gr sesiyle: "Vira demir!" diye bard zaman denizleri inleten Barbaros'un kuvveti, imdi ban bile kaldrmaya yetmiyor, sesi ancak iitilecek kadar hafif ve kuvvetsiz kyordu. Beikta nnde, dalgalanan denizin hafif sallantlaryle inip kalkan gemilerine bakt. Zaman zaman denizlerin kudurmu, korkun frtnalar zerinde sektirdii bu yce, anl donanma ite imdi btn heybet ve hametiyle gzlerinin nnde isiz, gsz, rakipsiz yatyordu. Bastardasnn grandi direinde kendi sevgili sanca dalgalanyor, kasaralarda sevgili leventleri gle oynaya ark syleyerek konuuyordu. Reis'in gzlerinden iki ya damlas dkld. Hafif bir sesle mrldand: - Beni oraya gmsnler! Beni gemilerimin nne gmsnler! sterim ki, dalgalar her gn tabutumun kenarna arpsn. Ruhum Akdeniz'in dalgalaryle gdalansn. Sancam tabutumun zerine koysunlar! Arkadalarma selm. Turgut'a selm, Salih'e, Aydn'a selm!... Gemilerimizin dman yldran hretini eksiltmesinler. Kfirler her zaman onlarn nnde yalnz kamay dnsnler! Gemilerimin stnde ehit olmak isterdim. Tanr, bana bunu nasip etmedi. Bunda benim de suum var... Allahasmarladk! Hzr Reis, denizlerin byk, anl kahraman gzlerini kendi kendine kapyordu. Birka defa titredi. Ketime-i eriadet getirdi. Azna Zemzem suyu akttlar. Sonra derin ve uzun bir nefes ald. Bir sessizlik... Hzr Reis, Barbaros Hayreddin Paa, yeryznde kendisini ldrecek dman kalmadndan kendi eceliyle lmt. Reislerinin ldn bilmeyen leventler, sahilde hazin sesleriyle ark sylyor, sanki Reislerinin mbarek ruhunu selmlyorlard: Nice yllar bu denizde gideriz. Dman biz rzgrndan sezeriz, Glle, topuz kafasn ezeriz. Bize Barbaros Hayreddin/i derler. NC KISIM TRK KORSANLARI TURGUT RES DEVRNDE BRAHM BERAT Gece Mehdiye kalesinin mor gklere, kara glgeler atan sekiz I burcundan denize bakan drt yksek kulenin en ucundakinde bir alev parlad. Geni sulann zerindeki sar bir ylan gibi kayd. De-jnizde hafif glgeler kmldad. Kreklerin suya girivermesinden doan zayf bir hrt iitildi. Koyu lacivert renkli deniz dalgaland. Bir araf gibi yrtld. Turgut Reis'in kalitesi Mehdiye'ye doru szld. Hzr Barbaros'un bu yalanc dnyadan ayrlndan sonra denizlerde Trk leventlerinin namn, hretini, haklarn koruyacak tek insan Turgut Reis, tabiatndaki serazatln, kimseye minnet etmemek gibi temiz dncesinin yznden devrin Cihan Padia-h'nn Kaptan- Derya'lna o kadar nem vermiyor, Kaptan- Derya Turgut Paa unvannn kendi Turgut Reis nam yannda pek snk kaldna inanyordu. O, korsanlara pazsnn kuvveti, almasnn zoruyle Reis olmutu. Bu reislii bir sultanlkla bile deimeye raz deildi. Btn kalitelerin gvertelerinde bulunan leventler ufak bir grlt dahi karmyor, hatta nefes aldklar bile iitilmiyordu. Onlar Reis'ten, emri nceden almlard. Konumak, bulunduu yerde kprdamak, tellanmak yasakt. imdi herkes kendisinin reisiydi. Turgut Reis, arka kasarada, adamlaryle hafif bir sesle konuuyordu: 296 / Abdullah Ziya Kozanolu - Birka saat sonra Mehdiye bizim olacaktr. Hzr Barbaros'un lmnden sonra bize, kendi kendimizi korumaklmz iin byle dmanlar tarafndan alnmas, yaklalmas g bir kale

lzmd. Kfirler beni de Akdeniz'in sular zerinden uzaklatrmak iin elbette ellerinden gelen her areye bavuracaklar. Levent Sencivanolu gs geirip gld: - Sana kimseler bir ey yapamayacak, Reis! Turgut, yava yava cevap verdi: - yle, Sencivanolu! Bana ve size bir ey yapamayacaklar. Fakat Dorya uursuzunun sonu gelmeyen hcumlarndan ucuz kurtulmak iin byle bir kaleyi elimizde bulundurursak, sktka buraya girdi mi, bir daha ardmzdan btn Avrupa ayaa kalksa, gene bizi yerimizden kmldatamaz. Biz deryaya almken hazinemizi, yarallarmz, tutsaklarmz bu kale korur. Turgut'un amcaolu Hisar Reis, ilve etti: - Mehdiye o kadar salam bir kaya zerine bina edilmitir ki, Arap korsanlar bu sarn sayesinde, bundan yzlerce sene nce, btn Avrupa sahillerini yaktktan sonra kap buraya saklandklarndan, kendilerine kimseler bir ey yapamam. Kelle Bekir, sze kart: - Eer brahim Berat denilen Arabolu olmasayd biz de bu ii baaramazdk. Turgut Reis, sakaln svazlad: - Fakat ocuklar, bununla beraber, gzmz daima drt amalyz. Bakn, size bir olay anlataym: Bundan senelerce nce, Mehdiye'ye ufack bir tekneyle yanatm. Lzum olduka, i limanda birka gn yatp gemilerimi yalayaym diyerek Araplara bir anlama teklif ettim. Araplar, paray grnce, hemen raz oldular. Bylece ilk adm attk. Aradan birka ay geti. Bir sefer daha yaptm. Bir gn arda gezerken, bu brahim Berat, koluma yapt ve: "- Denizin tek kahraman, acaba fakirhaneyi bu akam ziyaretle ereflendirirler mi?" diye sordu. Benim de maksadm zaten ann aalaryle anlamak olduundan, herifin bu davetini ho buldum. Beni evine misafir eden brahim Berat, Mehdiye'nin drt Trk Korsanlar / 297 yuvarlak kulesinden birinin muhafzyd. Bu adamn dehetli zengin olduu da rivayet ediliyordu. Fakat ben, onun szlerinden, elindeki paraya doymayan bir adam olduunu sezdim. Bu para dknn satn almak bizim iin kolay bir i oldu. Reis, szn burasnda, kasarasnn penceresinden kafasn uzatp darya bakt. Artk iyiden iyiye sahile yaklamlard. Gemiler, yava yava, kulelerin denize attklar koyu siyah glgelerin iine giriyorlard. Turgut Reis, szne devam etti: - Yemek srasnda sz benim amama lzum kalmadan brahim Berat dizime vurdu' "- Kim bilir siz ne kadar zenginsinizdir, Reis!" dedi. "- Eh, namerde muhta olmayacak kadar!" dedim. "-Yok, yok alakgnlllk gstermeyiniz! Sizin her sene bir devletin hazinesinden fazla ve daha kymetli ganimetler ele geirdiinizi btn cihan biliyor." "- Aldanyorlar! Kazancmz ok ise de yaptmz i de o nispette tehlikeli ve zordur" dedim. brahim Berat, bir sre seyrek sakaln kayarak dnd. Sonra yan gzle bana bakt. ehresi zor ve kurnazca bir ey dndn anlatyordu. Sonunda hafife srtt: "- Siz ok kazanyorsunuz, Reis, ok kazanyorsunuz!" "- Belki!" dedim. "- Ortak olalm" diye teklif etti. "- Efendim?" diye sordum. "- Kazancna ortak olalm, diyorum." "- Hay hay, Mslman, niin olmayalm?" dedim. Benim byle derhal raz oluum, brahim'in ok houna gitti. "- ok temiz kalpli ve saf bir bahadrsn Reis!" dedi. "- Bunun nemi yok ama, dedim, bizim ortakln daha salam ve esasl olmas iin beni kendinize vatanda yapmalsnz." "- Ne gibi?" "- Bunda anlamayacak ne var? Ben de bir Mehdiyeli gibi istediim zaman bu kaleye girip kabilmeliyim. Gemilerimi limana balayp saklayabilme-li, burada tamir edebilmeliyim." brahim Berat'n gzleri dnd: "- Fakat bunun imkan yok!" dedi. "- Sebep?" "- Sen btn Avrupa'nn Hristiyanlk aleminin gzlerini yldrm, sahillerinde yakmadk bir tek ky brakmam bir adamsn!" "- Ne kar bundan?" "Avrupallar, senin Mehdiye'yi ele geirdiini, daha dorusu bizim seninle beraber olduumuzu duyarlarsa, bize garaz olurlar ve belki de btn Avrupa buraya akn eder!" "- Niin?" "- nk, sen bizim vatandamz olunca, Avrupa'ya buradan saldracak, yakp yktktan sonra hemen Mehdiye'ye dnp saklanacaksn." brahim 298 / Abdullah Ziya Kozanolu Berat'n damarn artk anlamtm. Elini tutup sktm: "- Brak, Huda'y seversen u kt dnceleri, brak kardeim. Sanki Avrupallar buraya hcum ederlerse ne kar? Bu kaleyi zor ele geirirler. Benim leventlerim armut toplamyor ya... Hem, sonra, siz bilirsiniz. Bir Avrupal buray almak istemi olsa, alabileceine akl kesse, benim saklanmam bekler mi? Benim

kazancm yolundadr. Sizinle birlemeye hibir mecburiyetim yok dedim. Teklif senden gelmiti!" brahim Berat'n tapt bir ey vard: O da para... Reis devam ediyordu: - brahim Berat, Mehdiye'nin mukadderatn idare eden mecliste benim arzumu sylemi. yelerin hepsi birden, "Olamaz!" demiler. Hristiyanlarn bana dman olduklarn, buna karlk benim de onlara garaz olduumu, bu yzden spanya, Venedik, Fransa, Ceneviz donanmalarnn sarn nnde belireceini syleyerek bu dileimi kabul etmemiler. brahim Berat, onlarn bu kararna ok kzm. Bu gece ann kapsn bize aacak. Bu sara zorla vatanda olacaz. te, baknz! aret veriliyor. Bu, ilerin yolunda gittiini bildiren iaretler... Gemiler, artk, sahile iyiden iyiye yaklamlard. Hatta bazlar ufak sarsntlarla kumsala oturuyor, leventler yavaa kyya atlayp brahim Berat'n aaca kapnn nnde ylyorlard. Ulu Ali Reis, Hisar Reis, Kelle Bekir, Sencivanolu bata olduu halde, Turgut Reis de kumsala atlayp kapnn nne doru yrd. Korsanlar, Reislerine hrmetle eilip yol atlar. Kulenin bu kaps ufack ve ba emeden girmenin imkan olmayacak kadar alak bir kapyd. Reis klcyle kapya dokundu. Kap, hafife gcrdad, ald. brahim Berat'n sararm, kl rengi haline gelmi ehresi grnd. Elinde bir meale tutuyordu. Leventler, teker teker ieriye alndlar. lk nce brahim Berat'n kulesi zerine Turgut Reis'in sanca ekildi. Arkasndan srayla btn kuleleri sessizce bastlar. Muhafzlar, hi ummadklar bir anda, karlarna kan eli palal korkun korsanlar grnce, derhal teslim olmaktan baka are bulamadlar. ri glgeler, Mehdiye sokaklarnda durmadan kouyor, sonra her keyi gr bykl, eli sopal, baldr plak bir levent tutuyordu. Trk Korsanlar / 299 brahim'in onlara kapy at andan sonra daha yarm saat gememiti ki, btn kale burlan ve sokak balan Trk korsanlar tarafndan tutulmutu. Artk yava yava afak atyor, ufuk beyazlanmaya balyordu. mam efendi de abdestini alm sopasna dayanarak camiye gidiyordu. Birdenbire, ke banda prl prl parlayan bir palann burnunun dibinde belirdiini grnce hayret ve korkudan olduu yerde yklp kald. Fakat hoca efendiyi, kolundan tuttuklar gibi, dt yerden kaldrdlar, minarenin tepesine kardlar. mam efendi, ilk defa olarak, ba ucunda Trk sanca dalgalanr, Trk palalar parlarken Mehdiye'de Turgut Reis adna sabah ezan okudu. Namaz klmak iin camiye gitmek zere evlerinden kanlar, hayret ve korku ile, sarn Trkler tarafndan zaptedilmi olduunu grdler. Her trl "kar koyma faydaszd. Birka ay nce hemeriliini kabul etmedikleri Turgut'un imdi zorla efendiliini kabul edip sabah namazn birlikte kldlar. Ertesi sabah, Turgut Reis Mehdiye'deki iini bitirdii iin amca-olu Hisar Reis'i kaleye muhafz brakarak lnceye kadar kendileriyle dvecei Avrupallarn, bu yeni zaferini nasl karlayacaklarn kendi yzlerinden okuyabilmek iin demir alp zerinde yllardan beri kalitelerini sektirdii sonsuz mavi denizlere doru almaya karar verdi. Turgut Reis, arkadalanyle sarlp pt. Sahilde muhafz kalan korsanlar, hep birden hayknyor, kalelerden toplar atlyor, Akdeniz'de yzyllarca an ve erefle anlan bahadm selametliyorlard. Turgut Reis, Hisar'n kulana eildi: - brahim Berat'a dikkat et, olum! Hisar Reis, armt: - Niin, Reis? Kaleyi bize teslim eden o deil midir? Bizim burada ondan baka dostumuz var m? . - Olum sen yanl ve kt dnyorsun. Bu adam, para alp kardelerini ve vatann bize satt. u halde, bizim verebildiimizden 300 / Abdullah Ziya Kozanolu iki mangr fazla verecek her serseriye de bizi satmak iin hi dnmeyecektir. Sen beni dinle. Kaleye, kaleden ziyade de brahim Berat'a gz kulak ol! Haydi, Allahasmarladk! - Gle gle, Reis! Sen hi merak etme! *** Toplar grlyor, oklar havada vzldyor, balar kanl sarglarla sarl yzlerce levent, surlarn zerinden sadan sola, soldan saa kouyorlar.

Denize bakan mazgallarn zerinde Hisar Reis, tuntan bir heykel gibi duruyor, durmadan emirler vererek korsanlarn sava karsndaki akn tellarn dzene koyuyordu. O gece, sabahtan beri kaleleri dven toplarn barut dumanlar gkyzn kapladndan, yldzlar artk gzkmyordu. Zifiri bir karanlk her taraf kaplam, insann genzini yakan bir barut kokusu siyah kuleler stne kmt. Zaman zaman bir top grlyor, bir imek grnp kayboluyor, sonra korkun bir patlama iitiliyordu. Yzlerce Avrupa sarndan binlerce valye, sava asker gemilerine binmi, Turgut'un bir kartal yuvasna evirdii Mehdiye'yi almak iin kalkp buraya gelmiti. Hisar Reis, kalenin sekiz kulesinin denize en yakn olanndan drt bir yan kolluyor, Turgut Reis'in kendisine emnet ettii yuvay lm pahasna, korumak istiyordu. Hafif arpntlarla sakrdayan denizde, birer kk da gibi, gkyzne glgeler atan ispanyol, talyan ve Fransz, yani Turgut'un kteini tadan btn kefere donanmas yatyordu. Korsanlar, birdenbire titrediler. Denizi yararak, gecenin karanlklar iinde ilerleyen iki kk glge, hisara doru yaklayordu. Bunlar ne olabilirdi? Her kafadan bir ses kyordu: - Kk birer kayk! - Hayr, yunusbalklar! - Hayr, bunlar insandr! valyeler, denizden iki casus gnderiyorlar. Gzmz aalm! - Fakat bizim greceimizi bilmiyorlar m? Bu yabanc gece ziyaretilerini merakla seyreden leventler, onlarn ayaklarnn yere dediini, yrye yrye sahile ktklarn Trk Korsanlar / 301 grdler. Bu iki yabanc adam, birer kere silkindiler. Sonra ellerini kulaklarna gtrerek haykrdlar: - Hey, Hisar Reis! Bu keskin ses, kayalardan kayalara arpt. Gecenin karanlklar iinde bouk yanklar yaratarak uzaklat. Kayalardan kayalara arpan sesle korsanlar, hayret ve sevinten kendilerini unuttular. Bu gelenler, arkadalaryd. Hisar Reis haykrd: - Arkadalar, siz kimlersiniz? Ho geldiniz! Gr ve tnlayc bir ses cevap verdi. kan seda, gene kayalardan kayalara arpt, denizin kpkl dalgalar zerinde sektirerek uzaklat: - Ben, Sencivanolu.45 kinci seda yanklad: _, - Ben, Kelle Bekir! Bu iki isim, korsanlar deli etmiti. Turgut Reis'in yannda bulunan Sencivanolu ile Kelle Bekir'in byle yzerek dman gemileri arasndan kaleye kadar gelebilmeleri, Reis'in, Mehdiye'nin evresini saran binlerce Hristiyan gemilerini hie sayarak onlarn gz nnde sahile yaklatn ortaya koyuyordu. Yzlerce korsan, hep birden haykrdlar: - Yaa, Sencivanolu! - Yaa, Kelle Bekir! Sencivanolu ile Kelle'nin yzerek byk bir gayret, ustalk ve cesaretle kaleye kadar gelebilmeleri akln alaca bir ey deildi. imdi Mehdiye kalesinde leventler, ahali, hatta Araplar hep bir azdan baryorlard: - Yaa, Sencivanolu! - Yaa, Kelle! Var olunuz! - Yaasn Turgut Reis! Bu korkun tyler rpertici sedalar kayalardan kayalara arpyor, korkun bir patlama ve uultu halinde valyelerin zerlerine, salipli sancaklar dalgalanan adrlarna ulayordu. 45 Sencivanolu, Afrika ilerine ilk giren beyaz insan ve naml Trk korsandr. 302 / Abdullah Ziya Kozanolu Yeni ve ani bir hcuma uradklann sanan valyeler adrlann-dan frlyor, kimi klcn, kimi silhn arayarak tela dyorlard. * * Turgut Reis'in Mehdiye'yi ele geirmesi btn Avrupa'y ayaa kaldrmt. Mehdiyelilerin hakl olarak korktuklar balarna gelmiti. Hristiyanlar, zaten, sanki Allah tarafndan gnderilmi bir bel gibi, korsan reisinin, imdi elinde Mehdiye gibi Avrupa sahilleri karsnda zapt imknsz bir kale bulunduka asla

kendisiyle baa kamayacaklarn biliyorlard. Vakit geirmeye gelmezdi. Daha Turgut tamamyle, Mehdiye'ye yerlemeye vakit bulamadan, onu oradan srp atmak lzm geliyordu. Bu sebepten, Hristiyanlk aleminin nl ve marur hkmdar, lkesinde gne batmaz diye tannan arlken, yaklamakta olan felket ve beldan kendilerini kurtarabilmek iin Napoli dukasnn olu Don Garsiya d Toledo'nun Sen Jan valyeleri, tekmil sava donanmasnn amiralleri bakanlnda bir sava meclisi kurdular. Byk bir donanmann esasn hazrladlar. Mehdiye'ye casuslar gnderdiler. Bir sabah erkenden, bir ordunun byle abuk hazrlanacan, bir Ehlisalip donanmasnn geleceini beklemeyen Turgut Reis'in cephane, erzak almak iin Mehdiye kalesine dneceini zannettiklerinden, kale nne demir attlar. Turgut'un bu tuzaktan haberi olmayacak, gelip erzak alaym derken alanna decek zannediyorlard. Fakat koca Turgut, byle bir aa dmek yle dursun, onlarn Mehdiye'ye saldramayacaklann bile kestirmi, yelkenleri at gibi, Mehdiye'de btn gemileri kendisini bekleyen Venedik sahillerini, Avrupallarn Mehdiye'ye yapacaklar hcuma peinen bir karlk olmak zere, topa tutup yama etmeye balamt. Bu srada Mehdiye'de ok korkun kavgalar oluyordu. Kaledeki leventler, valyelerin adeta bir Ehlisalip ordusu tekil ederek gelip evrelerini sarmak istediklerini grnce, kapal durmay yiitliklerine yediremediklerinden, palalarn ektikleri gibi, dmann zerine atlmlard. Trk Korsanlar / 303 arpma ok kanl oldu. Dman o kadar fazlayd ki, sonunda korsanlar yava yava gerilemek zorunda kaldlar. Fakat bu ekili o kadar ani olmutu ki, sarn kaplarn kapamaya vakit bulamadklarndan, valyeler de onlarla beraber sara girdiler. Trkler i kaleye kapanp kendilerini savunmaya baladlar. valyeler kendilerini i kalenin nnde bulunca, yaln kayalara kprerek arpan, fakat gszln hissedip gerileyen dalgalar gibi, iddet ve direni nnde gerilediler. Leventlerin kaleyi kolay kolay teslim etmeyecekleri anlalyordu. Dorya, kim bilir hangi dnceye kaplarak, leventlere iki eli gnderdi: "- Kalenin dayanmadan teslim olmasn emrediyorum!" diyor ve arkasndan ilve ediyordu: "- Bu takdirde hepinizin hayat balanacaktr. Aksi halde, cmlenizi aman vermeden ldreceim." Azrail'in bile Tanr'dan emir almadan kendiliinden sylemeye sklaca bu byk szler, leventleri kahkahalarla gldrd. Leventlerden biri atld. ri pazl kollaryle, valyeleri enselerinden tutup ters yzne dndrd. Arkalarna birer tekme yap-tnp kaleden darya frlatt: - toullar! Bu kale bize babamzdan miras kalmad ya... Kaleyi alrken palamza srlen kanlann lekesi hl kpkrmz duruyor! Haydi, defolunuz! Pek cretli saydklar bu cevap, btn Hristiyanlar kurtarmaya yetti. Gemilerin toplarn karaya karp kaleyi ateten bir ember iine aldlar. Ate, barut dumanlar kaleyi sard. Yer, gk inliyor, talar, kayalar havaya frlyordu. Kalenin birok yerinde iri iri gedikler almt. valyeler, bu gediklere trmandlar. Fakat burlarn zerinde ellerinde pala, balta, yar bellerine kadar plak Trk leventleri bekliyorlard. valyeler, birdenbire, gkten yamur gibi ta, kzgn zift ve ate paralan yadn grdler. Trkler, bu zorlu dayanmalarnda son levent kalana kadar ayak direyeceklerine birbirlerini inandrmak istermi gibi durmadan tekbir alyor, ellerinde yataanlar ate, kan denizi iinde burlarn zerinde bir kaplan gibi srayarak, atlarak dvyorlard. Barut, ate ynlar arasnda dven korsanlarn iinde kalenin ihtiyar babuu Yazanolu Koca Seyfi Reis de bulunuyordu. 304 / Abdullah Ziya Kozanolu Seyfi Reis, eski devirlerde Kemal Reislere, Piri Reislere leventlik etmi, cesaret ve kuvvetine btn korsanlarn hayran olduu kocam bir kahramand. ki eliyle iri bir satr kavram, spanyol toplarnn at gediin bana gemi, durmadan dvyor, evresine kimseyi yaklatrmyordu. Drt bir yannda talar vzldamakta, oklar, kurunlar havay yarp slk kararak gemekteydi. Dvn en heyecanl bir srasnda, Yazanolu, elini alnna gtrd. akaklarndan aaya ince bir kan szyordu. evresinde vzldayan oklardan birisi gelip kafatasna gmlmt. Koca korsan, olduu yerde bir kere dnd. Parmaklan gevedi. Kanl silh elinden dt. Saatlerden beri ayaklarnn dibine serdii valyelerin zerine yld, kald. Kalenin bu koca reisi ehit olmutu.

Korsanlar, pek sevdikleri ihtiyar reislerinin zerine kapandlar. zntden ne yapacaklarn armlard. Reis'in ld haberi derhal btn burlara yaylm, ura brakan, vazifesini unutan leventler, son deminde yannda bulunmak iin, ona doru kouyorlard. Bu kargaalk, d kalenin ele gemesine sebep oldu. Fakat bu kk d kalenin zapt iin bile gzden karlan insan adedi, Hristiyanlarn gzn hayli yldrmt. MEHDYE'DE TURGUT Sicilya dukas Don Juan, imparatorun emrettii asker ve mhimmat hazrlamt. Fakat ne are ki, bu sralarda Turgut'un ak denizlerde dolat Mehdiye'de bekleyen Dorya'ya yardma giden gemileri nleyip atee verdii, Sicilya sahillerini gn ar topa tuttuu syleniyordu. Turgut ile ak denizde -kendi donanmasnn okluuna ramen- karlamay Don Juan istemiyor, aslan ininden gemekten-se dere iinde arkasndan vurmay daha uygun buluyordu. Turgut'u sindirmek, akllarnca yenip ldrmek, vcudunu yeryznden kaldrmak iin toplanan, bu kahraman donanma ve ordu, onun karsna, en aa kuvvetinin on be misli olmaynca kmaya cesaret edemiyorlard. Dorya, imdat kuvvetinin mektebe mubassrsz gidemeyen ocuklar gibi, szde kendisine yardm iin bir trl gelemediini Trk Korsanlar / 305 grnce, kfrler ederek Mehdiye nn brakp Palermo'ya kahraman (!?) Dk almaya gitti. Kahramanlar, birleip byk bir kuvvet olduktan sonra, kalkp Drepato'ya gittiler. Burada da Napoli dukasnn olu gen Dk Garsiya d Toledo otuz sava, on nakliye gemisi ve hatr saylr derecede zorlu bir askerle onlar bekliyordu. Kiliselerde anlar alnyor, binlerce Hristiyan, mabetlerine kapanp Turgut'a kar kacak ordu ve donanmalarnn galip gelebilmesi iin Bakir Meryem'in olundan Tanr yannda efaatte bulunmasn rica ediyorlard. Fakat stanbul'daki Trk milleti, tek bana btn Avrupa'y titreten naml kahraman Turgut Reis'in yapt, yapaca ilerden hibir haber alamyor, Trk tarihileri saray vmekten Turgut'tan bahsetmeye sra bulamyorlard. Padiah denilen biarenin gzlerini riyakar hareketleriyle boyayan Rus dnmesi kars, dalkavuk ve dnmelerden kurulmu saray gruhu, bu byk Trk kahramann, Avrupa'nn birlemi koca bir Ehlisalip ordu ve donanmasiyle kar karya ve yalnz brakyordu. Turgut Reis, yabanc bir memlekette, yabanc bir ehirde spanya, Almanya, talya donanmalaryle tek bana arpacakt. Altndaki zayf birka kalite ile denizlerde koca donanmalara kafa tutan Turgut'a yardm etmek kimselerin aklndan gemiyor du. Ne kadar yazk ki, btn cihan bir zamanlar titreten Trk korsanlarnn dayak attklar, hie saydklar amiral ve valyeler bugn de tek bana kalan Turgut'a meydan okuyorlard.46 46 Turgut, o koca ulu kahraman, bizden gnlerce uzak sahillerde, kendisine bsbtn yabanc illerde bakmsz, tozlu bir mezarda yatyor. "Barbaros" diye hrmetle andmz Koca Hzr Reis'in mezarn otlar sarm, dam kermi, pis ve karanlk bakkal dkknlar arasnda kalm, iinde kimin yattn bugr, belki Beikta'taki Trk yavrularndan yzde doksan dokuzu bilmiyor. Eer mmkn olsa da Avrupa Hzr yahut bir Turgut Reis yetitirebilseydi bugn cnun adna destanlar bestelenir, mezarlar bir ziyaretgh olur ve mezarlarnn etrafnda parklar alp heykeller dikilirdi; kemikleri Cezayir'den stanbul'a nakiclu-nurdu. (Bu satrlar 1929 senesinde kitabn ilk basksnda yazld. Bugn Hzr Reis'in kabri kurtuldu, etraf park yapld, heykeli dikildi. Turgut Reis srasn bekliyor. Kalbim, gzlerimin grebildii bu vefakrlktan minnettar. klm hl - Cezayir'de yatan kimsesiz ve yalnz kalan Turgut Reis'te). A. Z. Kozanulu, 1948 306 / Abdullah Zya Kozanolu te bu koca Ehlisalip ordusu gelip Mehdiye'nin nlerinde tekrar karargh kurdu. valyeler hemen harekete geip, sanki yeniden bir kale yaplyormu gibi, ordughlarnn etrafnda siperler kazp derin hendekler atlar. Toplarn azlan Mehdiye'ye evrildi. Yeniden korkun bir ate ve glle yamuru yamaya balad. Hisar Reis, Seyfi Reis'in ehit oluundan sonra, sadan nc kalede etrafnda leventler, kalarn atm, Dorya'nn hazrlklann gzetliyordu.

Mehdiyeliler, gelen Ehlisalip ordusunun okluunu ve dehetini grm, zaten aransa yreklerinde azck bile bulunmayan kahramanlk ve dindalk hisleri de sfra inmiti. Onlar, Trkleri kendi dindalar olmalarna ramen, her nedense, Hristiyanlardan daha yakn grmezlerdi. Hatr saylr bir kalabalk toplanm haykryor, baryor, kalenin kfirlere teslim edilmesini istiyorlard. Balarna gelecei nceden sezmilerdi. lmektense, kle olarak yaamay daha tatl buluyorlard. Bu kalabalk, byk bir patrt kararak, Hisar Reis'in bulunduu kalenin nne kadar gelip dayand: - Kaleyi teslim edelim! - Dayatmak faydaszdr! - Kaleyi teslim edelim! Bu aalk feryatlar Hisar Reis'in kulana kadar gitmiti. Reis'in damarlarnda kaynayan Trk kan, birdenbire tututu. Kalar atlm, gzleri dnm bir halde, palasn syrd gibi, kulenin kapsn ap baran yerlilerin arasna dald. Onun byle ininden uram bir aslan gsteriliiyle yalnkl aralarna girdiini gren Araplar, kurdu grnce sinen akal yavrular gibi, derhal sustular. O byk grlt patrt bir anda sindi. Reis'in bir imek gibi parlayan gzlerini grmemek iin, kafalarn nlerine ediler. Fakat hl ufak tefek homurtular, mnltlar iitiliyordu. Reis, birdenbire, palasn havada dndrp kkredi: - Kaleyi teslim etmek gibi alakl kim bir kere daha tekrar ederse, sm-i Cell namna yemin ederim ki, kafasn hi acmadan Trk Korsanlar / 307 ben koparacam. Bize Trk levendi derler. Ben, byle cieri iki para bile etmeyen dinsiz kefere gruhuna kale deil, ufack bir tekne bile vermem! Susun! Yoksa, kulaklarm byle feryatlar iitmeye alk olmadndan, yedi yandan yetmi yana kadar cmlenizin birer tavuk gibi kafasn kopartr, kendi elimle ehri cayr cayr yakarm! Yazklar olsun sizin gibi erkeklere ki, dmann karsnda ellerine kllarn alp kendilerini savunmalarn emreden kutsal ve mbarek dinimizi, kahraman Peygamberimizin emrini dinleyecek yerde, birer kanck kpek gibi, teslim olalm diye uluyor, feryat ediyorsunuz! Kalede bin yedi yz levendim ve alt yz svarim var. Bu kuvvet daha byle binlerce dmana kar kaleyi koruyabilir. "Haydi, bizimle beraber dvecek kadar salam yrekli olmadnza gre, hi olmazsa uluyarak kulaklarmz artmaktan vazgeiniz, alak herifler! Kaleyi teslim edince Hristiyanlarn size acyacaklarn zannediyorsanz aldanyorsunuz. Sizin iin tek kurtulu yolu, imdi dmann zerine evrilmi olan siyah namlulu toplarmzn atelenmek zere bulunan fitilleridir. "47 Hisar Reis, bu heyecanl nutkunu bitirir bitirmez, leventlerine dnd, bir top gibi grledi: - Svariler atlara! Dmana hcum edeceiz! Kendi okluklarna gvenen valyelerle beraber u biareler de grsnler ki, Trkler her yerde, her ekilde, her zaman kendilerini koruyacak cesarete sahiptirler. Hisar Reis'in heyecanl nutkuna eklenen bu emri istedii etkiyi yaratt. O, Oru, Hzr, Turgut gibi deniz kurtlarnn arasnda bym, bir orduyu zafere ulatrmak iin ne lzm geldiini hemen kestiren yaman bir kaptand. nce nutuk ile leventlerine, ahaliye mhim bir manev kuvvet alyor, sonra yerli ahalinin mevcudu iki bini gemeyen leventlerine yardm etmesinin deerini bildiinden, onlar da heyecana getirip cenge sokmak iin hcum emrini veriyordu. Reis'in emrini duyar duymaz, yoldalar ve kaleyi kurtarmak iin ehit oluncaya kadar vurumaya yeminli alt yz atl, birer 47 Hisar Reis'in bu uzun szleri yabanc tarihlerden alnmtr. 308 / Abdullah Ziya Kozanolu cehennem az gibi alan kale kaplarndan atlarn ahlandrarak dman stne atldlar. Napoli dukas Dk d Toledo'nun olu Don Garsiya daha henz gen ve kahramanln ok deerli bulunduu o srada, an ve hrete susam toy bir delikanlyd. Trklerin kendilerine hcum ettiklerini grnce, kendi soylu valyelerinden toplanm bir svari blyle kar kt. arpma pek zorlu ve sava kahramanl bakmndan grlecek bir ey olmutu. Trklerin, levent usul, yar bellerinden yukars plak, balarnda sivri bir klah, ellerinde ise sadece bir yataan vard. Buna karlk, valyeler batan aaya zrhlara brnmler, ar ve sivri

kllarn ancak iki elleriyle yerinden kmldatabiliyorlard. Onlar daha kafalarn bile dndrmeye vakit bulamadan, leventler sadan, soldan durmadan, yorulmadan srayp ense kklerine palalarnn tersini yaptryorlard. "Karsnda bir saniye nce grd levendi haklamak iin klcna sarlan valye, ayn saniye iinde korsann bir pire gibi srayp gsne bindiini, kendisini grtlandan tuttuu gibi al aa ettiini gryordu." valyelerin hali pek berbatt. Kaledeki korsanlar tarafndan byk bir zevk ve nee ile seyredilen bu krdv Dorya ve Sicil-" ya dukas Don Garsiya'nn payn alm olmasna memnun olmakla beraber, bu ac, mevsimsiz yeniliinin kendi sonlar iin de iyi olmayacan dnerek hep birden yardmna kotular. Bu kadar byk bir ordu ile alt yz svarinin dvmesi olacak i deildi. Zaten Hristiyanlarn aznn pay da serilmi olduu iin svarilerin ekilmesi lzmd. Bunu takdir eden gen Hisar Reis, drt yz fedai ile beraber, svarilerin yardmna kotu. valyeler bu yeni gelen taze kuvvetle urarken, btn svariler, Reis'ten aldklar emre uyarak, kaleyi brakp civardaki ormanlara doru ekildiler. Bu srada Hisar Reis'le leventleri de yava yava tekrar kaleye ekildiler. Yerliler, Trklerin bu ecaat ve kahramanlklar karsnda yava yava korsanlara snmaya balamlard. Fakat bu srada Trk Korsanlar / 309 Hisar Reis'in unuttuu bir ey vard ki, o da brahim Berat'ti. brahim Berat gibi para ve servet olanlarn gznde altndan baka hibir eyin deeri yoktu. Hisar Reis, Turgut Reis'in tembihini bu kargaalk arasnda unutmutu. te btn bu ana-baba gnnde de brahim Berat, yalnz para dnyordu. Bu dncenin verecei sonucu saklayp kale deliklerinden ieriye szan valyelere dnelim: valyeler, nn bo bulduklar baz deliklerden ieriye girerken birbirlerine soruyorlard: - Acaba Trkler niin buraya asker koymadlar? - Kim bilir? Belki de korkudan kamlardr. Her ne olursa olsun, bu bo kale burlar holarna gittiinden apkalarn havaya atarak gle oynaya gediklerden ieriye girdiler. Fakat ite o zaman ok kanl ve korkun bir ey oldu. Kendi topla-ryle alan byk gedikle asl kalenin arasnda byk bir hendek vard. Arkadan gelenler, ndekilerin niin durduklarn kestireme-diklerinden, yrmeye devam ettiler. tekiler de bara ara istemeyerek teker teker bu hendekleri doldurdular. Bu hengmeden zaten onlarn ne yapacaklarn gzetleyen leventler, derhal valyelerin enselerine bindiler. Feryatlar, kfrler arasnda valyeler kltan geiriliyordu. Geri kalanlar da arkadalarnn bu hezimeti karsnda derhal gemilerine atlayp geldikleri yoldan kamay dnyorlard. Fakat yaman bir deniz haydudu olan Maltal valye D la Sangel bu fikirde deildi. O, byle kendilerinden ok az olan leventlerin nnden kamay valyelik haysiyet ve mesleine yediremiyordu. Leventlerin keskin palasndan hi kimse kurtulamamt. Btn kalenin gediine giren valyelerin kafas koparlmt. Bu son tuzak ve zafer, korsanlarn neesini yerine getirmiti. ;i Leventler sarn byk meydannda toplanmlar, davul, zurna alarak bu yeni zaferlerini kutluyorlard. Bu srada, leventler arasnda, birdenbire bir haber yayld: Turgut Reis gizlice gelmi... I 310 / Abdullah Ziya Kozanolu Herkes, artk dmanlarnn bsbtn yenileceine inanmt. nk Turgut Reis'i "Yenilmez!" diye tanmlard. Turgut'un Mehdiye'ye geldii syleniyordu. Kendisine bu haberi getirenlerin karsnda valye D la Sangel, uzun bir slk ald: - imdi anlald!.. Btn baklar valye'ye dnmt. valye devam etti: - imdi anlald. Bu kurt yavrularnn ikide bir inden darya urayp zerimize hcum etmelerinin, ark sylemelerinin, cesur ve neeli olmalarnn sebebi imdi anlald. Dragut, ormandadr! Bu sz, top gibi patlamt: - Dragut, ormandadr!

Bu haber, tekmil orduya yayld. Dk, ac ac gld. Bu pheyi, bu korkun pheyi silmek istiyordu: - Azizim valye! Siz de artk bu deniz kpeini pek yaman, akllara, hayallere smaz bir ey zannediyorsunuz. Buraya burnumuzun dibine kadar gizlice gelmek, ha?!.. Ne cesaret? Hangi yoldan ve niin? valye, derhal cevap verdi: - Fakat, Dk hazretleri, herhalde orman taramak, Dragut gerekten ormanda ise, vaktiyle tedbir almak gerekir. Dragut ormanda deilse bir ey kaybetmi olmayz. Fakat bize yardm eden Araplarn iddias bu ki, Dragut ormandadr, gizlice gelmitir. Belki bile bile tehlikeye atlmaktan zevk alyor. Bu szler, yerinde bulundu. Derhal valyeler topland. Komutay Dk D Vega almt. valyeler, silhrler, askerler, orman taramak zere, drt koldan yola ktlar. Gerek buydu. Turgut Reis, ormandaki terk edilmi Elmehdi kknn iinden Hristiyanlarn ordusunu ka gndr gzetliyordu. Onlarn byk bir tel ve heyecanla hazrlanp ormana doru yrdklerini grnce, buraya saklandnn duyulduunu nasl olsa yakalanacan anlad. Kurduu plan bozulmutu. Turgut Reis, gizlice ormana girmi, an ilk kuran ve adn Mehdiye koyan El-mehdi'nin bo kkne yerlemiti. Yaklamakta olan Sen Ceymis Trk Korsanlar / 311 Yortusu'nda Hristiyanlarn bayram edeceklerini; o gn kendisi ormandan, Hisar Reis kaleden hcum ederlerse, iki ate arasnda baskna urayan spanyollarn denize dkleceini dnmt. Fakat dman, yortu gelmeden bu haberi alm bulunuyordu. Turgut Reis'in gr sesi orman inletti: - Silh bana! Dman yaklar yaklamaz, palalar syrp ilerini bitireceiz! Korsanlar, birka dakika sonra, aalar arasnda pusuya yatmlard. Byle bir tehlikeyi akllarndan bile geirmeyen Hristiyanlar, ormana girip ilerlediler. Bu srada Turgut Reis'in korkun naras ortal inletti. Bir yaylm ateinden sonra palalarn syran leventler, tekbir alp Hristiyanlarn zerine atldlar. Trklerin korkun naralarn iiten, geni azl yataanlarn gren Dk D Vega'nn zaten ormana dalm askerleri il yavrusu gibi daldlar ve birbirlerini kaybedip katlar. Fakat valye D la Sangel'in komuta ettii Sen Jan valyeleri namyla tannm Maltallar, senelerden beri savalarda pimi, hayatlarn Hristiyan dinine adam, gzlerini ateten saknmaz korsanlard. Derhal, geri ekilmeye balayan Hristiyan kahramanlarnn nne getiler, savunmaya baladlar. arpma, deme kahramanlarnn diki tutturamayaca kadar kanl ve amansz oldu. Yerlerde kolsuz, bacaksz cesetler rpnyor, drt-be silhor urada burada grtlak grtlaa vuruuyordu. Turgut Reis, elinde yatan, ak sakallar diken diken olmu, gzleri dnm bir vaziyette valyelerin ortasnda bir aslan gibi atlayp srayarak ura kztryordu. Turgut Reis'in n safta boutuu bir kavgada leventlerin, birer ate kesildiklerinden, karlarnda kimseler dayanamazd. valyeler, hayatlarnda byle bir ura grmediklerinden, hazr Maltallar korsanlarla urarken, kamak gibi bir kolaylk bulduklar iin, soluu siperlerde aldlar. 312 / Abdullah Ziya Kozanolu Tabii, Reisleri Dk D Vega en nde kayordu. Fakat ordughta da vaziyet ormandakinden aa deildi. Hisar Reis, Turgut Reis'e hcum etmek zere, valyelerin ormana doru gittiklerini, karargh ksmen boalttklarn grnce, plann meydana ktn anlad. Derhal kaleden darya urayp kararghta yalnz kalan Don Garsiya'nn zerine ulland. Biare Garsiya, ahretin yolunu tutmu olacakt. Fakat Turgut Reis'in karsnda kaan Dk D Vega gelip Garsiya'nn imdadna yetitiinden, Hisar Reis, bir korkan dierinin imdadna yetimesi gibi garip bir talihsizlik yznden, iki ate arasnda kalmamak iin kaleye ekildi. valyelerle kumandanlar, Avrupa'ya, memleketlerine kamaya can atyorlard. Korkun kayp vermilerdi. Yalnz gen, an ve hrete pek hrsl bulunan Don Garsiya, babas Napoli dknn sarayna byle Turgut'un karsnda yenik olmu, ba nde dnmeyi bir trl kahramanlna yediremiyordu. Dkn sarayndaki dilber gen kzlarn, prenslerin arasna: "Dragut'u yenemedik, ne yapalm; o, bizden daha kahraman!" diye klm ve hakarete

uram olarak dnmektense, lmeyi dahi ye buluyordu. Bu sebepten, Avrupa'ya dnme teklifini kabul etmedi. adrnn nne kp, kandrmak midiyle, askerlerine t verdi: - Avrupa'ya dnmek mi? Asla. Milyonlarca dindamzn gzleri zerimize dikilmi olduu, harap lkemizin kiliselerinde bizim zaferimiz iin dua edildii byle bir zamanda Avrupa'ya eli bo dnmek bir alaklktr! Ne ayp, ne fena!.. Yeryznde Trklerden, bu korsanlardan baka kahraman kalmadn kendi hareketlerimizle btn dnyaya iln etmeye sklmyor musunuz? te kahraman ve cesur olan Sen Jan valyeleri, ite usta birer silhor olan talyanlar, spanyollar, Franszlar!... Niin geri ekiliyoruz, kimden korkuyoruz? Szn burasnda, silhrlerden birisi, mrldanmaktan kendini alamad: - Senin babann bile srtnda palasnn izi bulunan Dra-gut'tan!.. Trk Korsanlar / 313 Garsiya, bu szleri iitmemi gibi, devam ediyordu: - Dinimizin btn azizleri, mbarek kiileri Mesih'in yollayaca melekler bize yardm edeceklerdir. Bu szler, kahraman silhrlerin arasnda byk bir kahkaha kopmasna yol at: - Oh, oh! imiz meleklerin, azizlerin gklerden inerek bize yardmna kaldysa, ite imdi ura kazandk, gitti. Korkuyoruz, bu sefer de Mesih'in yedinci kat gkten yollayaca meleklerin ayaklar altnda kalp inenmeyelim!... Bu szleri syleyen st bozuk silhrler, kahkahalarla glerek, Don Garsiya ile eleniyorlard. Gen kahramann nutku, silhrlerin zerinde ters bir etki yapmt. Bata kumandanlar olmak zere, btn askerler, meleklerin yardmna ihtiya duyulacak kadar halsiz dmeden nce buradan kirii krp savumay en kar yol buluyorlard. Don Garsiya, szlerini yarda kesmek zorunda kald. Dn iin ufak tefek eya denkleri balanrken bir subay koa koa Don Garsiya'nn adrna girdi. Halindeki tuhaflktan nemli bir haber getirdii anlalyordu. Btn kahramanlar ayaa kalktlar. Subay, Don Garsiya'ya yaklat: - Senyr! imdi bir adam geldi. Kaleden gizlice kam. Bizi sara sokacak bir geit bildiini sylyor. Don Garsiya, heyecanla haykrd: - Nerede? Neredeymi bu geit? - Bunu yalnz size syleyebilirmi! - ar gelsin! Haydi, herkes darya ksn! adr boalrken, brahim Berat, bana geirdii kefiyesini gzlerine kadar indirmi olduu halde ieriye girdi. Sinsi sinsi, hi-lekr gzleriyle adrn iini szd ve kendisine iyice gven verdikten sonra bada kurup yere kt. Her bedevi gibi, altna kar korkun bir dknl vard. Korsanlk edemeyeceine gre de bu paray casuslukla, ihanetle kazanyordu. - Ben, dedi. Dragut'un ormanda saklandn size gizlice bildiren hayrannz ve dostunuzum. Sayemde baskndan kurtuldunuz. 314 / Abdullah Ziya Kozanolu - Senin kim olduunu sylemene lzum yok! Derhal, bizi sara nasl sokabileceini bildir! brahim Berat, bu tel ve heyecann sanki farknda deilmi gibi, homurdand: - Sizinle tanmyoruz. Benim bir iaretimin sizi ehre sokabileceini herhalde imdi aklnz kesiyor. Fakat hizmetlerimin karln greceimi de hele bir kere benim aklm kessin! - Ne gibi karlk? - Her halde takdir edersiniz ki, size kalenin nasl zaptolunaca-n, valyelerinizin mavi gzlerinin hatn iin retmeyeceim! Turgut'un ormanda gizlendiini de bugn bana inanmanz iin, bir kuvvet gsterisi olsun, diye bildirmitim. Don Garsiya sabrszlanyordu: - Be adam, ne syleyeceksin, ne diyeceksin abuk syle! Terbiyeni de bozma! -jaleye nasl girileceini gstereceim! Herhalde, sizin Turgut karsnda bozulmanzdansa, benim terbiyemi bozmam daha mnasebetli bir i olur. - Syle, ne istiyorsun? eneni kes! - Altn istiyorum! - Altn m, ne yapmak iin? - Vereceiniz altnlar benim olacana gre, ne yapacamdan size ne? Tut ki kumar oynayacam. Karnma zrh, karlarma bilezik, atlarma zengi yapacam, sana ne?

Don Garsiya, para iin vatann, milletini, dindan satan bu kstah, terbiyesiz adamdan irenmiti. Fakat kendi kurtuluu bu adamn elindeydi. Bu iren ve terbiyesiz adamn karsnda gnl bulanmt. Bir ey de syleyemedi. Yalnz ona ne kadar para istediini sordu: - Pekl, iste bakalm! Ne kadar isteyeceksin? - Yz bin duka altn! - Ne? Ne? - Yz bin duka altn dedim! Trk Korsanlar / 315 - Sen ldrdn m? Bu paray ne yapabilirsin ki? - ldrmadma emin olabilirsiniz. Fakat siz ne vermek istiyordunuz? Sanki bu ordu yz bin dukadan aa masrafla geri dner mi? O da, Turgut'un palasndan sa kalabilirlerse... - Haydi, lgn adam! Yz bin altnla oyun mu oynuyorsun? On bin altn btn mrnce yesen bitiremezsin. - Yemek niyetinde olmadm bildirmitim. - Szn bil, be adam! Bir valyenin karsnda bulunduunu unutma! Bu, ne terbiyesizce konuma byle?!... brahim Berat, bu sze pikin bir tavrla omuzlarn silkti: - Yz binlerce valyenin yz binlerce can harcayp alamad bir kaleyi size teslim edene on bin altn gibi bir dilenciye verilmesi lzm gelen bir sadakadan bahsetmeniz lgnlktan baka bir ey deil de ben ldrmm?!.. ovalue. asl korkudan siz ldrmsnz da haberiniz yok! - Sen imdi tatllkla raz oluyor musun? - Ne demek istiyorsun? - Yani u paray beenip eneni ayor musun? - Ne olacakm? - Biz adam zorla syletmesini de biliriz! brahim Berat, bu cevaba kar o kadar grltl" ve uzun bir kahkaha kopard ki, zavall Don Garsiya, buz gibi dondu kald. - Bu szlerinize kuyruu kopuk kpekler bile gler, Dk! Huzurunuzda yaptm bu terbiyesizlikten dolay bndenizi rpazur grnz! Bu kadar basit dnceli olduunuza, daha dorusu, benim bu gibi eyleri dnp dnmeyeceimi pein kestirememenize ayorum! Siz, bana bir ey yapamazsnz! nk bugn kaleye girebilmek iin kahraman silhrleriniz benim yardmmdan baka bir eye gvenemezler! Bana bir ey yapamazsnz! kence, zehir, lm beni korkutamaz! Ben, lmden korkr. am! Dk, dileri arasndan irkin bir kfr savurdu. brahim haklyd. imdi brahim Berat'n yaamas, sz syleyebilmesi, brahim Berattan ziyade, Don Garsiya iin lzmd. Garsiya: 316 / Abdullah Z\ya Kozanolu - Olacak bir ey iste! diye homurdand. brahim Berat, derhal cevap verdi: - Syledim, senyr! Bizde sz bir, Allah bir! Yz bin, yz bin duka altn... mparatorunuzun resmi de stnde olacak. - Pekl, otuz bin olsun! - Rica ederim, Dk hazretleri, artrmanz zihninizde yapnz. Yz bine geldiiniz zaman bana haber veriniz. nk byle mhim ve ciddi ilerde soan, salata satan bezirgan gibi pazarlk etmeyi sevmem! Don Garsiya, hiddet ve asabiyetle sylendi: - Pekl, yz bin duka altn! Kabul ediyoruz! Fakat bizi aldat-msan, kendini yok bil. *** brahim Berat'in gsterdii yere gemiler dayand. Top ateiyle bu zayf duvarlar bir anda yktlar. Sandallara dolup karaya asker dktler. Fakat Trkler de gelmi, bu alan gediin bana dikilmilerdi. Hibir silhor, yuvasnn banda penesini hazrlayp bekleyen aslan andran Trklerin zerine hcum etmeye cesaret edemiyordu. Fakat Sen Jan valyelerinin en mehur ve kahramanlyla tannm kumandanlarndan Ciyo, Sen Jan tarikatn kutsal sancan kapt. Klcn syrp, denizden yryerek yklan kale gediine hcum etti. Arkasndan binlerce Malta valyesi de yry edince, dier silhrlere de cesaret geldiinden, hep birden gedie saldrdlar. Hisar Reis kale drt bir taraftan sktrld iin, bu gediin bana ancak iki- yz levent koyabilmiti. Karlarnda says binleri aan, batan aa elik zrhlara brnm dman

askeri kum gibi kaynyor, len eskilerin yerine sandallar yenilerini getiriyordu. arpma ok korkun ve kanl oldu. Trk leventleri, btn Avrupa dman tarihlerinin birleerek itiraf ettikleri gibi, Turgut Reis'in kendilerine emanet ettii kaleyi kanlarnn en son damlasn aktmadan vermezlerdi. Bu sebepten, Trk Korsanlar / 317 balarnda birer beyaz mendil, kollan dirseklerine kadar ak bir avu bahadr, elik zrhlar kuanm renk renk mantolu bu binlerce dmana gediin zerinde bir kar yer bile vermeden, amansz, mthi bir cesaret ve kudretle dvtler. Gediin n taraf valyelerin cesetleriyle dolmutu. Arkadan gelenler, henz can ekien arkadalarnn zerine basp cenk etmeye mecbur kalyorlard. Feryatlar, kfrler, "Sen Jorj! Sen Jorj!" nidalar, "Allahek-ber!" diye tekbir alan Trk kahramanlarnn korkun naralarna karyordu. valye Ciyo, elinde sancayle gediin banda dier arkadalarn tevik etmekte ve durmadan kl sallamaktayd. imdiye kadar gedie sokulan btn valyeler ld halce, bu Ciyo denilen valyenin kendilerine meydan okur gibi ortada sipsivri durarak dier valyeleri cenge armas, Hisar Reis'in arna gitmiti. Birdenbire, palasn havada dndrd, mthi bir nara savurdu: - Bre kahpenin olu! Karmzda dikilir, sancak tutarsn! Sen bizi azlk grdn de kafa tutarsn! Vay seni yaatan tohuma! Cann Azraile, diye gedikten frlad. elik zrhl valyeleri yard, krd, geirdi. Avrupa'nn btn ehirlerinde kahramanl, yiitlii dillere destan olan mehur kumandan Ciyo'ya doru saldrd. Kanl elik havada bir kere parlad. Sonra imek gibi indi. Silhorun kafasn syrp omuzu zerinden kolunu yard, geti. Uzun bir kan stunu fkrd. Da gibi valye, olduu yerde dnd, yere kapakland. Palay yer yemez, can cehenneme gitmiti. Bu srada dman arasnda tek kalan Hisar Reis'in de evresini yzlerce silhor sarm bulundu. Fakat onun korku bilmez atlganlndan, demir gibi bileinden rkyor, fazla yaklamaya cesaret edemiyorlard. Bu Trk leventlerinin kalarn atp atlarak yle bir cenk edileri vard ki, en cesur kavgaclar bile karlarnda titrer, tyleri diken diken olurdu. valyeler, bu on be-yirmi levendin yalnkl koruduu gedikten ieriye giremeyeceklerini, Ciyo'nun da lmnden sonra artk 318 / Abdullah Ziya Kozanolu iyiden iyiye kestirmilerdi. Fakat geri dnmek de artk imknszd. Byle bir panik balarsa, Trkler hep birden pelerine der, onlar son nefeslerine kadar denize dkerlerdi. Ciyo'nun elinden den sanca valye Kopye almt. Sancan hl havada dalgalanmasna bsbtn sinirlenen Hisar Reis, valye Kopye'nin de krn itmam zereydi ki, byk ve hi mit edilmedik bir felket daha gelip att. Hisar Reis'in alan gediin nnde Akdeniz'in en zorlu kor-sanlaryle kavga etmesinden yararlanarak valye Dgeran, dier taraftan baka bir gedik daha amt. Bu yeni alan gedikten valyeler rahata, kimseye duyurmadan ieriye girdiler. Bereket versin Hisar Reis, bu srada valyenin peine dmt. valyeler, saatlerden beri yzlerce yoldalarn ldren bu bir avu eli, yz kan iinde, uramaktan halsiz kalm biareleri iki taraftan sktrp bir kii kalmayncaya kadar ehit ettiler. valyeler, alan iki gedikten ieriye girdiler. Bandralarn kaleye ektiler. Btn Hristiyanlar, bu mitsiz durum zerine, Trklerin artk teslim olacaklarn zannediyorlard. Zaten korsanlarn birou ehit edilmiti. Fakat elinde pala, bileinde kuvvet bulduka dmana teslimi zl sayan bu bir avu kahraman hl sokak balarnda -be kii olarak toplanm, vuruuyorlar, bir taraftan bir evin kesini siper alan drt levent hl yzlerce valye ile dvyor, dier tarafta arkasn duvara dayanm tek bacakl bir korsan, gs bar ak bir durumda, karsndaki on zrhl valye ile urayordu. valyeler sara gireli be-alt saat olduu halde, Trklerin sonunu alamamlard. Nihayet... Son levent de kanl topraklarn zerine ykld. Kelime-i ahadet getirdi... Titredi, ld...

Trk Korsanlar / 319 Btn leventler en son erlerine kadar ldrlmlerdi. Yalnz Hisar Reis'i kprdayamayacak kadar bitkin, yerinden yaral olduu halde dmanlar kendisini tandklar iin tutsak alp Maltal-larn kadrgalarnda forsaya aktlar. Kale alnmt. te binlerce valye, silhor, kumandan lmt. Bir hayli para da akp gitmiti. Byk Sava Meclisi kurulmutu. Artk kavga bitmiti. Gururuna paha biilemeyen hrsl Don Garsiya ayaa kalkt. Yutkuna yutkuna u szleri syledi: - Kaleyi almakla kazandmz zaferin bykln anlatmaya aciz lisanm yetmez. Kaleyi elimizde bulundurmakla Trk korsanlarnn denizdeki stnlne son vermi oluyoruz. Fakat bu deerli kalenin muhafzlar da omuzlarna nemli ve byk bir yk alm olacaklardr. Aciz dnceme kalrsa, sayn Sicilya dukas, Mehdiye kalesini korumak.. Szn burasnda Sicilya dukas, heyecandan sapsar kesilmi bir durumda yerinden frlad: - Hayr, olamaz! Bu kaleyi korumak, maalesef itiraf ediyorum, benim askerlerimin harc deildir. Bana kalrsa, btn Hristiyan aleminin cesur ve sava bir ksm olan Sen Jan valyelerine bu kaleyi teslim edelim! Onlar muhafaza... Malta valyelerinin komutan Balif d la Sangel de Dk'ten aa kalmayan bir heyecan ve tella yerinden frlad: - Hayr, olmaz! Asla olmaz! Rica ederim Dk hazretleri, bizimle alay ediyorsunuz herhalde... Kahraman Sicilyallarn korumaya cesaret edemedikleri bir kaleyi biz nasl koruruz? Evet, biz belki cesuruz, belki de kahraman.. Fakat hibir gn kahramanlmz bir lgnlk derecesinde deildir. Biz. deli deiliz. - Bunda ben bir delilik grmyorum, sayn valye! - Evet, grmyorsunuz. nk korku gznz karartm. Bizi koltuklayarak atlatacanz sanyorsunuz. Kalenin dtn Dragut duymutur. Neredeyse kp gelir. Onun imdi bir volkan gibi taacak olan kzgnl, hrs karsnda bu kale iinde kim durabilir? Hayr, biz bu ite youz! Maalesef sylyorum, biz bu ii yapamayz! 320 / Abdullah Ziya Kozanolu Belki imdi Dragut, derhal Grant Senyr'e bu ac haberi uurmutur. Malta'y kuatmak zere yola kmlardr. Hazrlanalm, kendi yuvamz korumaya gidelim! Dk, alnndan akan souk terleri elinin tersiyle sildi: - Pekl! Ne demek istiyorsunuz yani? imdi bu kadar zorluk ve fedakrlkla zaptettiimiz bu kaleyi tekrar Dragut'a ltfedip biz memleketimize mi dnelim? - Hayr! Bu nasl teklif? - O halde?... Ne yapalm, canm?!... - Dragut'un bir daha buraya saklanmamas iin ehri, kaleyi yakalm, ykalm! Bu, en uygun bir are idi. Gnlerce alp surlarn ve kalenin kaln duvarlarnn altna byk lamlar ald. Bu maaralara barut dolduruldu. Ada uarken kaza olmasn diye, donanma aa ekildi. Btn yerli ahali kltan geirildi. Hazrlanan fitillere ate veren Maltallar, sandallarla donanmaya yetitiler. imdi bata Amiral Dorya, Don Garsiya, Balif d la Sangel olmak zere binlerce Hristiyan, gemilerin kpetelerine dayanm heyecan ve merakla, Mehdiye'nin birer dev gibi semaya ykselen burlarna bakyorlard. Buras Mehdiye, korsan Dragut'un son yuvas idi. Birdenbire, gzleri kamatran yksek bir alev volkan fkrd. Ate, duman stunlar havaya doru utu. Korkun bir patlama denizi batan baa inletti. Deniz, sanki kasrgaya uram gibi kprd, kabard. Gemiler sallanyordu. *** valyeler korkudan titrerken, kucandaki yzlerce ehit Trk leventleriyle birlikte, koca Mehdiye nin havaya utuunu, tekrar yamur gibi denize dkldn grdler. Turgut Reis bu hali duymu, sakaln koparacakm gibi svazlayarak, kolunu Malta'ya doru sallayarak haykrmt: - Ah valyeler! Bundan sonra intikammdan korkunuz! Bu iin sebebi sizsiniz! Sizi kendi yuvanzda yakacam! Trk Korsanlar / 321 TURGUT, TEKRAR YAKALANIYOR

mparator V. arl'n taht salonunda, tannm Amiral Andrea Dorya da bulunduu halde, byk bir kalabalk toplanm, hararetli hararetli mnakaa, daha dorusu kavga ediyorlard. Her kafadan bir ses kyordu. Barann, arann says belirsizdi. valyeler kllarn syryor, byk, delicesine bir hrsla yerlere arpyorlard. Btn bu grltlere, kzgnla sebep Turgut Reis'ti. Grant Senyr, yani Kanuni Sultan Sleyman bana buyruk, kimseye boyun emeyen, kendisinden baka efendi tanmayan Turgut'u, dik kafallna ramen, beenip alklamaktan kendini alamazd. mparator arl'a bir mektup gnderip; "Resm ordunuzla Mehdiye sarn yakmsnz. Sebebinin ne olduunu derhal bildirin, vesselam!" diye aklama yapmas isteinde bulunup ortal bsbtn tela drrken, hiddet ve gazab tepesine kan koca kahraman Turgut Reis, kadrgasna atlayp palasn syrarak denize almt. Btn Avrupa sahilleri, onun elinden, feryad gklere karyorlard. Akdeniz sahilleri, sanki bir aslan merasna dnmt. Gn gemiyordu ki yeniden yaklan, ahalisi forsaya atlan, yama edilen bir ehirden haber gelmesin. Halk, derin bir korku iinde, Dragut denilen cehennemi korsana kar kin ve intikam arzularyle yanp tutuyordu. Sanki bunlar yetmiyormu gibi, stanbul'da Barbaros'a yaplan gz kamatrc anma treninin bir ei hazrlanyor, imdiye kadar misli grlmemi byk bir donanmann Hali tersanesinde yapmna baland bildiriliyordu. Bu, dorudan doruya Grant Senyr ile arlken'in aralarnda imzalanm bulunan bar bozmalar demekti. Byle bir hal, btn Avrupa aleminin, ehirlerinin Trk ordusunun ayaklar altnda inenmesi demekti. . Halbuki, Turgut Reis, bir kere yakalanrsa, aralanndaki ban yrtc peneleriyle paralamaya uraan, sanki Oru Gazi'nin, lyas, 322 / Abdullah Ziya Kozanolu shak Reis'lerin ve valyeler tarafndan ehit edilen btn Trk leventlerinin cn almak iin balarna bir semav kbus kesilen bu nl korsan, bir kere ele geerse... Burada mparator arlken, heyecann gizlemeyerek haykryordu: - te o zaman, ey Grant Senyr! Senin btn mitlerin mahvolacak! Dragut denilen serserinin elimize gemesi, senin btn cesaret ve mitlerini mahvedecek! : V Dorya, bu nefis hayalin karsnda sevinle gzlerini yumup homurdanyordu: - Ah Dragut! Seni, bu sefer forsamdan hibir kuvvet kurtaramayacak! Meer ki Barbaros Kardeler mezarlarndan kalkabile... Gerekten de byle idi. Turgut, bundan senelerce nce Korsika sahillerinde yakaland gibi, bir kere daha tutulursa, Barbaros Kardelerin lm, hemen hemen btn Trk korsanlarnn da stanbul'daki padiaha ksp yava yava denizlerden ekilmi bulunduklar u devirde, Turgut Reis'i kimseler kurtaramazd. Bu sebepten, Barbaros Hayrettin Paa'nn hayata gzlerini yumduu tarihten tam drt sene sonra, yani 1550 senesinde And-rea Dorya seksen para gemisiyle Turgut Reis'i yakalayp artk bu Trk korsanlan iine tamamyle son vermek zere denize ald. *** Mevsim ilkbaharn balangc, koca Turgut, bu mevsimde dman donanmalarnn denize kacan mit bile etmediinden, Cebre adasndaki koyda gemilerini karaya ekmi, leventler her tarafta parti parti adr kurmu, kuzu kzartp nara atarak, davul alarak eleniyorlard. Dorya, Turgut'u tamamen kprdanamaya-cak bir halde yakalayacakt. Denizleri orman gibi kaplayan byk donanma gelip Cebre limannn azna demirlerken, leventler gzleri dnm, hayret ve dehetle reislerine koup haykrdlar: - Aman Reis, mahvolduk! Dorya, seksen para ile, bulut gibi ufukta gzkt. Gelip limann azna demir att! Trk Korsanlan / 323 Btn leventler, Reis'in evresinde toplandlar. Onun ince zeks, amak bilmez dncesiyle meseleyi kavrayp verecei karar sabrszlkla bekliyorlard. Reis'in her iin stesinden geleceine iman etmilerdi. Turgut Reis, yava yava ayaa kalkt. Bir eli ka-masyle oynarken dieriyle sert krl sakallarn tarad, gsn iirdi. Sanki yle bir bahar gezintisine kyormu gibi ar ar yryerek Dorya'nn gemilerini grebilecei bir tepeye kt. Bir sre onlar szd, dnd.

Herkes, Reis'in azndan kacak szleri bekliyor, omuzlaryle birbirlerini drtp sabrszlanyorlard. lerinden biri, elinde olmayarak, azyle slk alarak haykrd: - Hey gzn sevdiim talih! te bamza gelen bu ie ne denilir? Birer kk kayabal gibi aa tutulduk. Topumuz birden Dorya'ya yem olacaz. Yuf dsun! Fakat levent, szn bitiremedi. Korku ve aknlkla geri ekildi. Reis'in gzleri akmak ta gibi kvlcmlar sayordu: "- Asla! Dorya, bir ikinci defa, beni eline geiremez! Kollarm, forsann sonu gelmeyen azapl ikencelerinin arsn hl ekiyor! Buradan kurtulacaz. Hem bu, yle bir kurtulu olacak ki, buna asrlarca btn cihan glecek! Dorya'ya glecek!" Reis'in tepesi atm, sanki zmir'in kylerinde sokaklarda ocuklarla kavga ettii gnlerine dnmt. Durmadan, yakas almadk kfrler sallyordu. Korsanlar, mitle titrediler. Barbaros'un, "Benden yksek ve ileridir!" dedii Turgut, yle harikalar yaratm, yle akllara durgunluk veren iler icat etmiti ki onu, "kurtulacam!" dedii yerde eytanlar bile tutamaz, drt bir yanna ate yaksalar, yarar geerdi. Turgut Reis, asrlardan beri, denizlerin eini grmedii, bir daha gremeyecei bir kumandand. Gltekin kadar kahraman, bir Yldrm kadar cesur, bir Timurlenk kadar cenki, bir Cengiz kadar kurnazd. Turgut Reis, yapaca iin byklk ve tuhafln be on dakika kadar dnd. Alayc, ince dudaklar yukarya doru kvrlyor, 324 / Abdullah Ziya Kozanolu keskin, iinden zek taan gzlerinde kmseme kvlcmlar parlyordu. Dorya, mmkn olsayd da bu baklar grebilseydi, yzlerce geminin ortasnda, binlerce valyenin arasnda bulunmasna ramen, iliklerine kadar titrer, Turgut'un yeni bir tokadn yiyeceini anlard. Reis, nce u emri verdi: - Leventler yerlerine! Sudaki gemiler alsn! Limann aznda misafirlik kaidesine uymayarak byk bir terbiyesizlik ve yzszlkle, ta burnumuzun dibine kadar sokulup demirleyen u rk tekneleri aa atmak iin topa tutsunlar! Reis'in emri, be-on dakika iinde, Trk korsanlarna has eviklik ve hzla, derhal yerine getirildi. Suda bulunan drt-be kalite krekleri zd, limann azna doru utu. Dorya'nm donanmas zerine iddetli bir borda atei at. valyeler, Turgut'un bu haline kahkahalarla glyorlard. Dorya o kadar fazla glyordu ki, eliyle kasklarn tutmaya mecbur kalyor, durmadan eilip kalkyordu: - Aman yarabbi! Bu, aklma hi gelmezdi. Turgut, bizi topa tutuyor! Bu korsan ya aptallat, yahut byklmzn parlts nnde akln kard! Bu szlerden sonra, dudaklarndaki glmsemesi silinmeden emretti: - Gemileri, Dragut'un top atei yetiemeyecek kadar aa alnz. Bo yere kan dklmesin! Koca tilki, nasl olsa kafeste.. Gemiler derhal demir alp, limann azndan biraz uzaklatlar. Gene limana hibir gemi, hatta ufak bir kayk bile kendileri grmeden giremeyecek kadar yakn bulunuyorlard. Koca tilkinin kaliteleri, Dorya'nn gemilerini topa tutup liman azndan almaya mecbur ettii gece, adada ba dndrc hzl ve garip bir alma balad. Reis'in emriyle limann aznda o gece hemen btn forsalarn, leventlerin, kaptanlarn, ada halknn el birliiyle yaptklar byk istihkmlarn ierisine gemilerin uzun menzilli toplan tand. Sabah I Trk Korsanlar / 325 olur olmaz, ikinci bir ate balad. Toplar, bu sefer sahilden ate pskryorlard. Dorya onun bu haline de kahkahalarla gld: - Aman yarabbi! Korsan saptt! Ne yapacan ard! Bir gecede yapt, urat u koca istihkmlar, acaba bizi biraz daha akta bekletmekten baka ne ie yarayabilir? Artk Trk korsanlarnda i yok! Ne akl kalm, ne bilgi... Dorya, bu szlerden sonra, evresine dnp Rodos valyelerine ders veriyordu: - Bu, onun son titremesidir. Elimizden onu hibir ey, hatta eytan bile kurtaramaz! valyelerden biri, ac ac gld ve sonra ayn ac name ile homurdand:

- Yalnz Barbarossa kurtarr! Dorya, kahkahalarla gld: - Maalesef dostum! O zamanki Barbaros Kardeler korkusu artk mevcut deil... Belki artk onlarn kemikleri bile rmtr. Meer ki Barbarossa Kardeler kefenlerine brnp mezarlarndan kalkarak Dragut'a yardm edecek kadar byk bir mucize doabilsin! Turgut, bu sefer de her yandan yakalanmt. Acaba Barbaros Kardeler, artk yalnz namlar kalan bu deniz kahramanlar kefenlerine brnp gelecek miydi? Belki de bu mucizeyi Turgut kendi kendine gsterecek, Barbaros Kardeleri bulunduklar hayal ve ruh aleminden karp yeryzne getirmek gibi yersiz bir azaptan kurtaracakt. Turgut'un sahile yeni kurduu istihkmlarn ateinden korumak iin Dorya, gemilerini biraz daha aa ald. Byle olmakla beraber, limann azndan onlar grmeden bir ku bile uamazd. Bu srada tepeye Reis'in adr kurulmu, zerine de bayra ekilmiti. ki- gnde bir istihkmlardan tek tk top atlyor-, szde akta bekleyen gemileri korkutuyordu. Sonra bu top seslerinden de eser kalmad. Sanki limanda o nl, ele avuca smayan Dragut ve Trk korsanlar bulunmuyordu. Limana garip bir lm sessizlii kmt. Fakat Dorya, mmkn olsayd da limann iini grseydi, 326 / Abdullah Ziya Kozanolu orada yerlilerle birlikte binlerce forsa ve levendin birlemesinden doan byk bir kalabaln esrarengiz bir ile uratklarn, gece gndz altklarn sezebilseydi, korkudan duda patlard. Turgut'un limann azna kurduu istihkmlar, gemilerin kolayca ieriye girmesine kar belki bir zorluktu, fakat Turgut da darya kamazd. Dorya; arlken'e, Malta Grant Metri'ne ve Fransa'ya haber salmt. mdat kuvveti ve byk toplar gelir gelmez, yeni yaplan istihkmlar burunlar bile kanamadan ykacak, liman iindekilerle birlikte alacakt. Adann btn evresi yoklanm, Turgut'un kendi bekledikleri boazdan baka kaacak bir yeri olmad anlalmt. borya, Turgut'un limanda sakin ve sessiz oturduunu sandndan, limann azndaki derinlikleri lmek istiyordu. ok yaknda bir taraftan karadan istihkmlara hcum olunurken, Dorya da denizden byk gemilerle hcum edecekti. Yalnz bu byk gemilerin karaya oturmasndan korkuyordu. kiilik kalite, drt gn, Dorya'nm da almasndan kuvvet alarak liman azna kazk ve iaret aktlar. Liman iindeki esrarl iini bitirmek iin almakla beraber, koca korsan, Dorya'y da gzden uzaklatrmyordu. Dorya'nm bu ateli almasna iin iin glyordu. O, Amiralin maksadn anlamt. Fakat derinliklerin kazklanmas ii bitip de iaretler konulduu zaman, uzaklaan Cenevizlilerin diktikleri kazklann zerine doru kalitesiyle bir yldrm gibi saldrd. Btn kazklan, gemicilerin gnlerden beri bin zorlukla aktklan iaretleri kendi eliyle krd, geirdi. Dorya emir vermi, Turgut'un kalitesine ate ve top yadrmlard. Fakat koca korsan, hi istifini bozmadan, ayn kahraman haliyle sanki bu ateler, glleler, havada uuan kurunlar kendisini selmlayan bir donanma elencesiymi gibi soukkanllkla iini bitirmi, tekrar limana dnmt. Qr,.,~ ku cretkrlna ve byk zaferden kendilerine bir eref hissesi aumak iin bekleen valyeler, pomatl, dantel elbiseli kontlar ok kzmlard. Yalnz Dorya, hl kahkahalarla glyor, alay ediyordu: Trk Korsanlar / 327 - Zavall Dragut! Ne gln hallere dyor! u yapt ocuka kahramanlklara baknz! Ben, birka kadrgay kuma oturtmakla onu karr mym acaba? Btn Avrupa ehirleri ayaa kalkmt. Eer Hazreti sa ncil'de yazld gibi, tekrar yeryzne inmeye niyet edip de Cebre adasn sese, Avrupa ancak bu kadar sevinir ve ancak bu kadar kalabalk oraya gitmeye can atard. Yer yer tellallar kyor, ellerindeki borular ttre ttre sokak sokak dolayorlard. Dorya'nm btn cihana sald u haberi, her Hristiyann kulana bara bara zorla sokuyorlard: "- Hametlu imparatorumuz V. arlken'in emir ve arzusuyle Ceneviz dukas ve btn Hristiyan aleminin amirali bulunan ben Andrea Dorya, cihana bildiririm ki, senelerden beri sahillerimizi yakp ykan, lkelerimizi atee salan Dragut nam Trk korsann btn gemileri ve

arkadalaryle birlikte Cerbe adasnda esir aldm. Bu parlak trende bulunmak zere btn Hristiyanlar Cebre adasna davet etmekle eref duyuyorum." Sokaklarda tellallar bu haberi okuyup bitirirken dehetli bir alk tufan kopuyor, apkalarn atp tutanlarn, baran ve haykranlarn, birbirlerinin boynuna sarlp apur upur penlerin says hesapsz bulunuyordu. Kiliselerin anlar byk uultularla inliyordu. Kendilerine bu mesut gn gsteren Hazreti Meryem'e dua iin kouan halk kaplarda birbirlerini iniyor, meyhaneler adam almyor, ocuklar avaz avaz arklar sylyorlar, okullar, i yerleri tatil yapyorlard. Bu, byk bir bayramd. Zengin Hristiyanlar, dkler, kontlar, valyeler, kraln gzne girmek isteyenler, btn Hristiyan sahillerindeki gemileri kiralamlar, akn akn, grup grup yanlarnda, Dragut'u yakalayan kahraman Andrea Dorya'ya ve subaylarna sunulmak zere deerli hediyeler, gzel kzlar, Cerbe'ye doru sel gibi akyorlard. 328 / Abdullah Zya Kozanolu Andera Dorya ile beraberindeki amiraller, dkler, kontlar Avrupa'ya uurulan haberin zerinden gnler getii halde, hl hibir taraftan bir iz gremeyince, bu alkaszla mana veremediler. Ne oluyordu acaba? Dorya da imdat kuvvetinin, hele Dragut'un nasl yakalandn grmek zere gelecek olanlann bu kadar ge kalmalanna hibir mana veremiyordu. Acaba Avrupa daha nemli bir ile mi urayordu? spanya'dan, Malta'dan, Cenova'dan, Fransa'dan gelecek olan binlerce seyirci acaba nerede kalmlard? Mevsimsiz bir frtna m kmt? Salgn bir hastalk m gelip atmt? Dragut'un istihkmlarn tepesinde kurduu adr zerindeki sanca hl dalgalanyordu. Byle olmakla beraber, Korsandan da hibir hareket gzkmyordu. Belki artk o da kurtulu yolunu uyumakta bulmutu. Bekleye bekleye sabrszlanan valyeler, homurdanmaya balamlard ki ufukta siyah bir karalt gzkt. Bu haber derhal btn gemilere yayld. Dorya, derhal emretti. Gelen gemileri zel trenle karlamak iin toplar grldemeye, sancaklar ekilmeye balad. Teknecik, artk iyiden iyiye yaklamt. Fakat arkasndan hibir gemi gzkmyordu. Dorya, daha fazla sabredemeyeceini anlad. Merak ve telndan yerinde duramyordu. Kendisini akn ve gln bir halde gryordu. Hemen bir filikaya atlayp gemiyi karlad. Bu, bir Maltz kalitesi idi. Dorya etrafnda nl amiraller, dkler olduu halde geminin gvertesine frlayp kaptann yanna kotu. Hrsndan, kalnlaan bouk bir sesle bard: - Ben haber gndereli ka gn oluyor, senyr! Hani imdat kuvvetler? Niin tek banza geliyorsunuz? Maltz amirali boynunu bkm, yamurda kalm slak kedi yavrusu gibi pis pis dnyordu. Dorya ve valyeler irkildiler: - Yoksa imdat kuvvetleriyle gelen misafirler bir kazaya m uradlar? Bir frtna, bir tayfun filan?... 1 Trk Korsanlar / 329 - Maalesef. Amiralim, bundan da fena... - Bundan da fena m?.. Sakn imdat kuvveti gndermekten vazgemi olmasnlar? Adam sen de, ne kar? Ben de mparator hazretlerinin gnderecei imdat kuvvetini beklerim. Nasl olsa, deniz tilkisi tuzakta.. Maltz kaptan, tekrar tekrar iini ekti. Artk alaan gzleriyle yan yan onlara bakt: - Amiral hazretleri! Maalesef fena olan kavadis, gelen imdat kuvvetlerine ait deil... - O halde, mparator bir kazaya urad, aman yarabbi! - Hayr, Mesih'e hamdolsun, imparatorumuz turp gibi sapasalam. - Yoksa valye Lavalet mi vefat etti? - Hayr maalesef... Pardon, yani o da yayor. - Grant Senyr, ordularn Viyana'ya m soktu? - Hayr, o da stanbul'da istirahatte... Andrea Dorya, hrsndan kuduruyordu. Ayan yere vurdu. Az kprmt: - Peki be adam, ben keramet sahibi miyim? Sylesene ne oldu? diye haykrd.

- Brakmadnz ki syleyeyim! Syleyeceim sz, Dragut'a ait. - Kaptan! Ya sen konumasn bilmiyorsun, ya ben senin sylediklerini anlamyorum. Dragut'a ait ne gibi felketli bir haber olabilir ki? Topal tilki u limanda yatyor. - u dakikada Dragut, btn gemileriyle beraber, Akdeniz'i altst edip buraya gelmekte olan binlerce gemiyi, iindeki hazinelerle beraber, teker teker avlamakla megul... Deminden beri yzleri buruan, sararan Dorya ve valyeler, geni bir nefes alp kaptann bu szleri zerine kahkahalarla glmeye baladlar: - Biz de bir ey syleyeceksin sanmtk. Sen biraz akln karmsn dostum. Korkulu rya filan m grdn yoksa, ne oldu? 330 / Abdullah Ziya Kozanolu Hiddet sras bu sefer kaptana gelmiti: - Ruhulkuds adna yemin ederim ki sylediklerim, bir eksiksiz, dorudur. u dakikada Dragut btn Avrupa sahillerini yakmakta ve kendisinin nasl yakalandn seyretmek iin yola kanlar teker teker yakalayp forsasna akmaktadr. Biz Sicilya'dan kalktk, buraya geliyorduk. Yolda Dragut bizi nledi. Kamak istedik. Benden baka hibir gemi kurtulamad. Bildiiniz gibi, ylanlara parmak srtacak ekilde suyun yznden kayan kalitesiyle btn gemilerimizi teker teker avlad. Ben, yakam g syrdm! - Bu, olacak ey deildir. Barbarossa Kardelerin dirildiklerini syleseydiniz inanrdm. Fakat byle bir eye inanamam. Dragut'u biz u limana kapattk. Btn gemileriyle birlikte kapattk. Sizin buraya geldiinizden bile haberi olmadan, biare yoksul, u grdn limanda yatyor. Siz, herhalde, baka bir Trk korsanna rast geldiniz, yeniliinizi \e\n\ iin Dragut bizi kovalad diyorsunuz! Kaptan, hiddetten kpkrmz kesilmiti: - Amiralim, dikkat ediniz! Bir Malta valyesine hakaret ediliyor. Ben aldanmyorum ve aklanmadm. Grdm korsan, ta-mamiyle Dragut'tur. Sanca, kalitesiyle Dragut. Hatta, u kulaklarmla, onun kendisine mahsus olan kavga narasn bile iittim. Onun sesi, hl kulaklarmda almyor. Dragut veya Dragon,47 her ne halt ise, ta kendisi. Hem ejderha ok nazik ve efendi.. Bu sefer hazineleri ve esirleri alyor, gemileri yakyor, lm yok.. - Ka gemisi vard? - On iki. Bu, olmayacak bir eydi. Dorya armt. Gerekten Dra-gut'un Cerbe koyunda on iki kalitesi vard. Dorya, birdenbire, elini kafasna vurdu: - Yazk, hi akl edemedik! Bu, Turgut'un bir oyunudur! Koca tilki, bizi aldatacan sand. Yalnz bilmiyor ki ben, ondan daha eski bir kurdum. Ne yaptn anladnz m? imdilik kimse bir ey anlayamamt. Etrafndaki valyeler, Dorya'nn bu szn srtarak karladlar. Hayretle baktlar. "Bir 47 Dragon, ejderhaya derler. Trk Korsanlar / 331 ey anlamadk" demek kimin haddine?.. Dorya kahkahalarla glerek devam etti: - mkn yok, anlayamazsnz. Ben syleyeyim: Korsan, Anadolu'daki arkadalarna haber gnderdi. Onlar da tpk onunkiler gibi on iki kalite ile onun bayran ekip denize aldlar. Biz bunu duyunca, onu aramak iin derhal denize alacaz. O da, o zaman rahata buradan kp gidecek. Fakat ben, byle dalaverelere kaplacak kadar enayi deilim. Yama yok! Demir alnz, limana hcum ediyoruz. imdi gerei greceksiniz. Korsan bizim bu halimize adrndan glp duruyor. Dorya'nn dedii gibi, Turgut onlarn bu hallerine gerekten glp duruyordu, ama ne are ki adrnda deil, cayr cayr yakt Hristiyan gemileri karsnda ubuunu ierek... Gemiler demir ald. Dorya baa geti. Sinirden kslan sesiyle emirler veriyordu: - Dikkat! imdi ate edecekler, dikkat! Toplar bize doru evriliyor! Kaliteler u kayalklarda sakl... Herkes heyecan iinde, Dragut kendilerine ate etti, ediyor diye avunarak sahile yaklatlar. Hibir savata, hibir donanma bugn Dorya'nn ettii kadar dmann kendisine saldrmas iin dua etmemitir. Fakat istihkmlardan deil top parlts, insan glgesi bile gzkmyordu. Turgut'un cenk etmeye niyeti yoktu. Asl bu sessizlik de Dorya'y ileden karyordu. Sahile yaklatlar. Biri bir ihtiyatla ktlar. Fakat garip deil mi? Turgut, hl ate etmiyordu. Limana baktlar. Deil on iki kalite, tek bir sandal bile grnmyordu. Dragon, hl ate pskrmyordu.

"Dorya, gzlerini outurdu. Sklmasa, rya grdne inanacakt.48 Binlerce levent, on iki kalite nereye gitmilerdi? Sanki Trkler esrarl bir kuvvetin yardmyle yeri yarp iine saklanmlard. Onlarn bu saflk ve yenilileriyle alay eder gibi, Turgut Re-is'in bayra da rzgra uymu, bo adrn zerinde hl dalgalanp duruyordu. 48 Cezayir Korsanlar Tarihi, Morgan. 332 / Abdullah Ziya Kozanolu Yenilgi pek mthi ve ard. valyelerin, hele Andrea Dor-ya'nn enelerini bak amyordu. Kendini tutamayp sendeledi. Btn kan damarlarndan ekildi. Bulunduu yerde salland, zerine mthi bir fenalk gelmiti. Alnndan souk ter damlalar pr pr akyordu. Eer Turgut'la kar karya cenk edip onun yataanyle lseydi, can ekiirken gene bu kadar ac, bu kadar ezici bir azap ve strap duymazd. Bu, btn Hristiyanlk alemine, hele deniz tarihine kar ne ac bir yeniliti! Preveze savanda iki donanma karlam, biri yenmi, biri yenilmiti. Fakat burada iki zek, iki ruh, iki amiral arpm, birisi brnden ok ince ve stn olduunu ispat etmiti. Turgut'un alayc, trtlayc kahkahalar kulaklarnda n n tyordu. Tevil edilecek sz, yaplacak hibir i yoktu. Btn eref ve haysiyeti, kazand hret, dmann ac bir oyunuyle mahvolmutu. Bir deste iskambil kad gibi, btn mitleri, Dragut'un bu fiskesiyle darmadan oluvermiti. Bu srada sahilden bir sandaln yaklatn grdler. Sandaln iinde bir adam durmadan beyaz bir bayrak sallyordu. Hemen gemiye aldlar. Bu, Cerbe eyhi idi. Sanki felketi daha iyi sslemek iin bir de Arap lzmd. Amiralin ayaklarna kapanyor, alyor, szlyor, her trl tekliflerini yerine getirmeye hazr bulunduunu sylyordu. Fakat btn bunlar Dorya'y bsbtn kltmekten baka ie yaramyordu. Yerinden frlad. eyhin yakasna yapt: - Syle! abuk syle! Dragut nerede? Dragut nereye gitti? Diye haykrd. eyh, grtlan Dorya'nn elinden zor kurtard. Kpkrmz kesildi. kinci bir suale meydan vermeden eliyle uzak, pek uzak ufuklar gsterdi: "- Turgut gitti! Btn gemileri, arkadalar, toplar ve hazinesiyle oktan gitti." dedi. Ve bu szler, deniz tarihine geti. Trk Korsanlar / 333 Dorya, bir lgn gibi karaya srad zaman, Turgut'un btn sihir ve kerameti meydana kt. Turgut Reis, koca Akdeniz'in altn stne getirmi, on alt yandan beri bir ku gibi hafif olan kalitesiyle Akdeniz'in her tarafn kar kar lm, bimiti. Bu sebepten, adann arka tarafndan ortasna doru bir dere yata bulunduunu biliyordu. Fakat bu dere, kendi bulunduklan yerden drt be mil uzakta bir tepecik nnde birdenbire kayboluyordu. Dorya'nn dedii gibi, kurnaz bir tilki olan Turgut Reis, bu dere yatandan yararlanmaya karar verdi. Zaten Turgut iin, nasl olsa, ufak bir kalitesini adann arkasna atp gemileri brakp kamak kabildi. Fakat koca kahraman bu zilleti, arkadalarn, gemilerini brakp kamay nefsine ar bulmutu. O, btn cihana, artk: "Turgut Reis, Dorya'dan kat!" dedirtmek istemezdi. Onda bir Oru Reis, bir Trk erkei ruhu vard. Emir verdi. Yerli ahali ve forsalar zorla, istemeyerek, leventler ise sevine sevine gemilerin bulunduu koydan dere yatana kadar topra yarp dzletirdiler. Geceli, gndzl devam eden uzun bir alma sonunda bu tesviye ii baarld. Bundan sonra Reis, yola aa ktklerinden geni kalaslar uzatt. Adadaki btn hayvanlar ve insanlar gemilerine kotu. Karadan yrterek adann arkasna art. Belki de bu usul, Fatih Sultan Mehmet'in ruhu onun aklna ilham etmiti. Zavall Dorya, bu srada kurt yuvas banda uyuklayan kart bir taz gibi, Turgut'u koyda sakin sessiz oturuyor sanm, Turgut'u nasl yakalayacan, son deminde kazanaca eref ve itibar hayal edip gitmiti. Turgut Reis, btn gemilerini arka taraftan denize indirdikten sonra, zarif ve ince kalitesinin bana geti. Hemen emir verdi. Yelkenler fora edildi. Krkler atrdad. Korsan, yeni kavgalara balamak iin Akdeniz'e atld. Fakat asl ac komedya imdi balyordu. Btn Avrupa ala oynaya, grup grup, Turgut'un esir alnmasnda bulunmak erefini kazanmak iin Cerbe'ye doru geliyordu. Bu gemilerden tanesi hzla ilerlerken birdenbire, korkun Dragut'un bayra ile karlamlar, neye uradklarn anlayamamlard. 334 / Abdullah Ziya Kozanolu

Gemiciler, ilk nce, gzlerinin grd ac akbete inanamamlard. Fakat ilk top patlayp da Trk korsanlar tekbir alarak zerlerine hcum edince, zaten Turgut'un akllara durgunluk veren hikyelerini dinleye dinleye kulaklar dolan bareler, feryad gklere kardlar. Gemide bulunan askerlerin kendilerini korumak iin silha el atmasna bile frsat ve imkn vermiyorlard. Turgut Reis, kendisini seyretmek iin gelen bu binlerce dk, des ve kontlar btn hazineleriyle birlikte ele geirince, artk Avrupa'da Turgut Reis ile kimsenin baa kamayacana herkes inand. Bir kaza kurunu bu ii baaramazsa, Turgut'un da Hzr gibi rahat deinde lmn beklemek lzmd. Herkes, onu baka yaradlta, insandan gayri cin veya peri taifesine mensup bir yaratk sanyordu.49 TURGUT RES GELYOR Turgut Reis, elini kaldrp bard: - Bu kk salyangozlar beni kim sanrlar, neye ve nelerine gvenirler? O devirde Trk leventleri, Turgut, Barbaros, Oru gibi an, hret ve kuvvet sayesinde yle tren ve denizle ilgili imtiyazlara sahip olmulard ki, artk bu merasim yava yava bir merasim olmaktan kp bir tabii deniz kanunu yerine gemiti. 49 Ktip elebi, "Tuhfet'l Kibar"nda bu ho olay yle anlatyordu: "Turgut Bey levent kaptan iken yedi-sekiz pare gemisiyle Cerbe ceziresinde Kantara nam limanda yatp gemilerini yalarken kffar kaptanlarndan Venedik kaptan yz elli pare gemi ile gelip limann boazn alp: "Dragut zebun olduu bir zamanda zahmetsizce kenduyu aluruz" ve bu srr neatla oturdular. Hatta Ceneviz'e mektup yazup: "Hanmanmz atelere salup yakan levent kaptan Turgut'u gemileriyle tuttuk aldk" deyu Cerbe'ye doruldular. Turgut kaptan dahi Hakka tevekkl edp Hikmet-i Huda ol havalide bir rmak ki aya deryaya akar ve zerinde bir sandal yrtmek kabil idi. Hemen levent ve forsa koyup ol rmaa yol kestirmee sayetti. Sahilde bir kurulmu adr brakp kffar an grdke saflk ile: "Turgut ieridedir" deyu yrek avuturlarch. Halbuki Turgut ol sudan kp altm mil yerde bir limana varp gemilerin yalad. Min-ba'd deryaya kt. Yolda kendn seyre gelen beyzadelere satap cmlesn ald. Bundan sonra kffar: "Turgut sihir bilr ve gemilerin kuru yerde yrtr" deyu beht havf ire kaldlar." Trk Korsanlar / 335 Bu kanun hkmlerine gre, Akdeniz'de bir Frenk ticarej: gemisi, bir Trk bastardasna, hatta kalitesine rastlarsa yelkenlerini istinge edip orsa alabanda yatarak kymetli bir hediye sunmaya mecburdu. Halbuki Turgut Reis'in kendisine ehemmiyet vermeden getiini grd gemi, byk bir Venedik "para"syd. Kaptan Kanuni Sultan Sleyman'la aralarndaki mukavelelere, gemisinin sratine, byklne gvenerek aslnda bir amiral olmayan Turgut'u selamlamaya lzum grmemiti. Kaptan Paalk makamna on iki sene Hzr Reis an ve eref verdiinden, stanbul'da herkes Kaptan Paa olmak istiyordu. Zaten devlet kapsnda bir yer kapabilmek iin, sarayda kle gibi bym, kul terbiyesiyle yetimi Srp, Rum, Yahudi, Hrvat dlnden dnme olmak lzm geliyordu. Taral Anadolu ua olmak byk bir kusur saylrd. Trk sz bilmez, saz almaz, seyran bilmez, ayran lk lk ier kaba bir asker saylrd. Padiah, cann Trklere emanet edemiyordu. Bu devirme dnmeler de asl ana babalarnn memleketlerini yakp ykan Turgut'un iten dmanydlar. Hzr Reis, Kaptan Paal esiz cesareti, ince ve kavrayl zeks, drt ikime yaylan Barbaros adnn an ve hretine borluydu. Bundan baka Hzr Reis, saray politikasna kar koyacak kadar ince ve kaygan bir zekya sahipti. Turgut ve arkadalar: "Venedik'le dostuz" diye birtakm garip fikirlere kaplp yaz-k Hali'te demir atp cenk emri beklemeyi kendi hr ve cokun hislerine uygun bulmadklarndan bir trl Hzr Reis'in arkasna taklp stanbul'a gidememilerdi. Bu sebepten, Turgut'u seven Hayreddin Paa onun bir korsan kadrgasn, Padiah bastardasnn ihtiam ve debdebe tayan sedef kakma "kamarasna" tercih ediini hakir grmemi, btn Cezayir korsanlarna serdar eyleyip Turgut'a gnlne, kafasna gre bir i vermiti. "Zaten Turgut, Hzr Reis'in bir amiral olmaya uygun yaradlndan ok, Oru'un bir korsan reisine lyk ateli, cokun, kahramanlk hisleriyle yorulmutu.

336 / Abdullah Ziya Kozanolu Bununla beraber, korsanlar Kaptan Paann, Avrupa'ya yapaca her sefere gnll olarak katlyor, eski reislerini dman karsnda yalnz brakmyorlard. Nitekim, Preveze sava Turgut'un yardmiyle kazanlmt. Onun Dorya'y arkadan vuruu ince bir gr eseriydi. Turgut Reis en ve atr, vicdan hrriyetinin , namus, eref, milliyet hususunda zerre kadar akaya gelmez bir Trk't. te bu sebeplerden devirme vezirler, Hzr lnce ilerinden birini Kaptan Paa yapvermilerdi. Yoksa Barbaros'tan sonra Kaptan Paalk makam Turgut Bey denilen mehur korsan Reisindi."^ Devlet adamlar, Hzr Reis'in Kaptan Paal ile an ve hret kazanan Kaptan Paalk makamna "Kaptan Paalk mesnedine bir deniz hrszn getirmek doru deildir!" diye Hzr Reis'in yolda Turgut'u Kaptan Paa yapmamak iin uramlard. Ancak btn Anadolu, Avrupa'y namnn dehetinden titreten, sinesinde yetitirdii z evld Turgut Reis'i denizlerin hakimi tanr, onu banda grmek isterdi. Yalnz Kur'an- Kerim'de aksi yazlym gibi bunu azna alp da kimseler syleyemez olmulard. Sokullu'dan sonra Kaptan- Derya olan Hrvat Sinan Paa Turgut'u beeniyordu. O, Turgut'a haber gnderip tanmak istemiti. Turgut, leventleriyle beraber, adalar denizine gelip donanmalar karlanca, birbirlerini selmlamak iin top atarlarken, Turgut Reis'in leventleri manevrada Kaptan Paa'nn acemi olanlarndan daha ok srat ve intizam gstermilerdi. Korsanlarn tfek ve top atelerinin, cihan Padiahnn donanmasyla llemeyecek kadar dzgn ve stn bulunmas Sinan Paa'y dndrm ve: "- Turgut, ayet hkmete kar gelmeye karkarsa hakkndan gelmek ok mkl olur!" diye Padiah'a arz edip Turgut Reis'e "Derya Beyi" rtbesini verdirmiti. Fakat vcudunda bulunan bir bitin yardmiyle Sadrazam olan kardei dnme Rstem Paa ve onu koruyan Sultann bagzdesi 50 Ktip elebi. Trk Korsanlar / 337 Rustan dnme Hrrem Sultan, Turgut'un hretinden korkuyor, o-nun Preveze ve civarnn beyliine tayinini, korsan reisi gemisinde bir amiral gibi fener yakmasn bir trl hazmedemiyorlard. te btn bunlar, olup biteni kulaktan kulaa iiten Venedik ticaret gemisinin kaptan, Devleti Osmaniye ile kendi aralarndaki antlamaya ve devirme vezirlere gvenerek Turgut Reis'i byk bir amiral saymam, gemilerine selm vermeden syrlp gmek dilemiti. Bu hareket, Turgut Reis'i delirtmeye yetmiti. Leventlerin hiddet ve gazaptan gzleri dnm, Reis'in verecei emre bakyorlard. Turgut, Venedik tccar gemisinin kaptannn gsterdii bu laubali harekete kzarak kkredi: - Yelkenleri fora edin! Kreklere kuvvet! u deniz sanlarn tutup suda boalm! Turgut Reis'in kalitesi, takm pare yelkeniyle nlerinde uup giden Venedik gemisinin ardna takld. Venedik gemisinin hz ok fazlayd. Kaptan en ok buna gvenmiti. Belki de paay kurtaracakt. Fakat rzgr, birdenbire kesiliverdi. Evvelce de yazdmz gibi, Trk gemileri kree kuvvet veren hafif, Venedik gemileri ise yelkenle yrr byk paralard. Korsanlar, rzgr durup da Venedik gemisinin yavaladn grnce, bir azdan, sevin ve nee ile arklar syleyerek etrafn sardlar. Reis, byle da gibi bir galere birdenbire rampa olacak kadar tecrbesiz deildi. nce, onu uzaktan uzun menzilli topla-ryle kalbura evirdi. Dv ok kanl ve korkun oldu. Korsanlardan pek ou yaraland. Ambarlar yarallarla doldu. Venediklilerin bu kanl kavgas, Trklerin ayrann kabartt. Arkadalarnn cn almak iin btn Hristiyanlar kltan geirdikten sonra gemiyi denizin ortasnda cayr cayr yaktlar. Gemide paha biilmez deerli eya, para vard. Kk bir hazine demek olan bu geminin Turgut Reis tarafndan aptal kaptann ocukasna bir gururu yznden ortadan kaybolmas, Venedik Onlar Meclisi 338 / Abdullah Ziya Kozanolu yelerinin akln balarndan aldndan, stanbul'a bir balyoz gnderip Kanuni Sultan Sleyman'a:

"- Trk leventlerinin ettikleri zulm nedir? Bu hal, dostlua sar m?" gibilerinden yoksul hallerini arzeylediler. Sadrazam Bitli Rstem Paa, kimselere boyun emeyen, emir dinlemeyen Turgut'tan holanmyor, bir biimine getirip Turgut'un kafasn kopartmak istiyordu. Bunu bir frsat sayp Padiah'n Rus'tan dnme karsnn da yardmyle, Turgut Reis'e souk, emredici lisanla yazlm bir buyrultu gndermeye Padiah' kandrd. Bu fermanda, Turgut Reis'e, acele stanbul'a gelip yapt ilerin hesabn vermesi, kendisini savunmas isteniyordu. Fakat koca Turgut, Sultan, Padiah, Dvn gibi szlere kulak verecek kadar zayf yrekli, eyvallah bol, ba yumuak bir adam deildi. Hem, emre uyup gidenlerin balarna gelenleri de biliyordu. Buyrultuyu getiren avuun ardna bir tekme vurup ters yzne stanbul'a gnderdikten sonra, sular bir krlang gibi yaran kalitesine atlayp, Cebeltark'tan kp baka diyarlara, korsanln hr ve serbest olarak yapabilecei iklimlere yelken at. Atlas denizi, Amerika'dan altn tayan spanyol gemileriyle doluydu. MALTA NNDE TURGUT RES Turgut Reis, okyanuslara aldktan epey zaman sonra Sultan Sleyman'dan kendisine bir mektup geldi. Drt iklimin tek hkmdar bulunan Padiah izzet-i cihangirnesini krarak, koca korsann kendisine hi nem vermediini, emirlerini kabul etmediini dnmekten doan azap ve hiddetini unutmu, bir Kuran- Kerim ile bir altn kakmal klc hediye olarak gnderiyordu. Mehdiye faciasndan ok mteessir olan Padiah'n emriyle, Trk donanmas, Sadrazamn acemi kardei (suyu bardakta, gemiyi duvarda grm) Sinan Paa'nn emri altnda Trablusgarb' fethetmeye gidiyordu. Artk stanbul'daki Padiah'a karada hibir Trk kahraman hizmet etmek istemiyordu. Trk Korsanlar / 339 Padiah, dnme kullarna i veriyor, sonra kznca da bu klelerini cellatlarna boduruveriyordu. Anadolu Trk' bu klelii kabul edemiyordu. Trk donanmas, ilk defa byle acemi bir dnme elinde sefere kyordu. Malta yallarndan geecekler, Arap eyhlerinin tuzaklarna, Berberiye sahillerinin kayalarna decek, belki de para para olup denizlerde yok olacaklard. Byle bir donanmaya Turgut gibi, kurnaz bir deniz kurdu kumanda etmeliydi. Padiah, Reis'e iltifat ediyor, Donanma-y Hmyn'un ve askerin kendisine tamamen itaate hazr bulunduunu, Trablus'u fethederse Beylerbeyliinin kendisine verileceini vaat ediyordu. Turgut Reis, yreinden taan temiz ve lekesiz hamiyet ve mertlik etkisiyle, nceden"olan btn eyleri, dnme Hanm Sultan, Sadrazam ve sarayn kendisini ldrtmek istediini, kendisine Kaptan Paal ok grdklerini, ar emirler yazdklarn unuttu. 1544 senesi Nisan aynda yz yirmi paradan ibaret olan byk donanmann komutasn ele ald. Turgut Reis, bu kadar byk bir donanmann kendi emrine verildiini grnce, hemen Trablusgarb' fethe gideceine, bir trl ele geirip cn alamad, intikam hrsn, hiddetini yenemedii "Malta valyelerini yuvalarnda tlemeyi" arzu ediverdi. Donanma kaptan Sinan Paa, her ne kadar: "- Devletl Padiahmn emri Trablusgarb' fetihtir! Malta adasnda ne aradnz diye sorar ise ben havf eylerim, yoldan amayalm!" dedi ise de, Turgut Reis, Padiah'n Kaptan Paa'ya: "- Turgut Bey denilen deniz kurdu ile hsn- muaeret edesin. Zinhar ne derse, ne emreylerse icra edip vesayatndan ayrlmaya-rak gnln honut edesin." dediini haber almt. "- Paa, paa! dedi. Kafam kzdrma, sen bu iin ehli deilsin! Malta kayalklarnda tneyen, Rodos'tan kovduumuz Sen Jan valyeleri denilen eek arlarn yuvalarnda ttslemezsek51 51 Bu deyim, aynen Turgut Reisindir. 340 / Abdullah Zya Kozanolu Trablusgarb'ta rahata cenk etmemize meydan vermezler. Sen benim iime karma! Bunu bylece bilesin! Akdeniz'de rahat oturmak isteyen, Malta'da dman komaz!" diye sz kesip atmt. Burada Turgut Reis hakknda sonradan belki sras dmez de unuturum korkusuyle, birka satr yazacam. Turgut Reis'e kar duyduum hayranlk, onun ince zeksna, hr ve artist ruhuna, hibir kayda, kaygya boyun emeyip lm bile glmsemeyle karlamasna kar duyduum sonsuz ballk, o kadar byktr ki, bu kitab belki de yalnz onun bana verdii ilhamlarla

yazdm diyebilirim. Uyku ile hayal arasnda daldm geceler, onunla birlikte dalgalar aan ince, zarif bir iir kadar gzel Trk kalitelerine bindim, onunla birlikte beni saran dman gemilerini yarp getim. Onunla birlikte dnya gzeli Kontes Clya-na'y karrken, arkadam daha ok seviyor, onun olsun diye en gzel sevgilimden bile ayrlmann tatl acsn duymamak iin kzgn Cezayir llerine katm. O, Sultan olmak istemeyen, o Kaptan Paa olmaya tenezzl etmeyen, o Amiral kelimesi yerine arkadalarnn gzlerinin iine sevinle bakarak "Reis!" demelerini candan isteyen ve kendisine kfi bulan ba bo, dik kafal, ac szl korsan Reisi bana verdii heyecan ve zevkler yznden kendisine kar olan borcunu benden bekliyor gibi gelir bana... Ona ve onun karakterine hayran kaldka da bu hayatm korkak dmanlar, riyakr, sahte dostlar arasnda geiyormu gibi geldi. Bu kahpe Bizans ehrini kendime zindan ettim. Turgut Reis, son asrlarn mislini, menendini yetitiremedii btn cihann itiraf etmekten ekinmedii bir kahramand. Zaten Barbaros Hayreddin Paa bile, onu Dorya'nn forsasndan kendi bastardasna ekip alrken: "Turgut, benden de ileridir!" demiti. Onun safla kadar dayanan temiz kapliliine dmanlar bile kusur bulamamtlar. O, birok Fransz, spanyol, ngiliz romanlarnda fedakrlk kahraman olarak sermayedir. an ve hretten mteneffir; debdebeye, gsterie kaytsz; zamann hkmdarlarna bile metelik vermeyen en, alayc bir'kahramand. Kendisini: "te stanbul senin... Btn altn yaldzl saraylar, ipek, kadife deli salonlar, kokulu iekleri ve hurileri, Trk Korsanlar / 341 glmanlar, ssl kaneleriyle birlikte emrine mde.." diye ardklar zaman ban bile evirmemi: "- Ben Anadolu uaym. Tarada, denizlerde yetitim. Byle klelerin, dnmelerin kaynat saraylarda yapamam. Kalp krarm. Bir kere admz Reis diye km. Sarayda yapacak iim, leventlerden baka sevecek kimsem olamaz!" demiti. Aadaki satrlar birka yabanc, Turgut'un dayan yemi dman olan milletlerin tarihlerinden alnmtr: "Tarihlerde, destanlarda* pek ok kahramanlar grrz. Bunlar, birok akllara smaz garip, esiz olaylarn kahramanlar olarak bize takdim edilirler. Fakat ou birer masaldr ki, tarih yazarlarn tahtlarnn eiinde besleyip istediklerini yazdrmlard. Birok kahramanlar da vardr ki, kendi memleketlerinde, kendi milletleri arasnda yaadklarndan, onlarn kahraman yaratmak ihtiyacn karlamak iin verdikleri ruh, madde ve telkinler yznden zorla baa gemi, gelecek kuaklara hayali destanlar yadigr edip gitmilerdir." "Turgut, bunlarn hibirisine benzemez. Kk bir ocuk iken anavatan Anadolu'yu brakm, cenk etmi, zafer naralar kah talya sahillerinden, kah Korsika, Malta, spanya kylarndan, okyanuslardan aksedip snm, kendisini sevmeyen, tanmayan, dman bilen yabanc milletler arasnda bir kahramann yaamak deil, nefes bile alamayaca hercmer iinde ykselmi, ebedi olarak ykselmitir." (Cezayir Tarihi, Morgan). "Turgut'un ekil ve kiilii asrnn btn byk adamlarndan ayr ve sekin olarak gze arpar. Amirallikte Barbaros'a denk, Andrea Dorya'dan ok stn... Generallikte Timurlenk kadar usta, Fatih kadar bilgi, mehur ve marur arlken'in en byk generallerine kar koyup darmadan edecek kadar askeri meziyetlere sahiptir." "Hayat- levendanesinin ak ba bo, hr kalyle kanaat etmi, emanet ve hkmete kar, lakayt ve isteksiz kalmtr." "Politika dediimiz siyaset dalavelerine tenezzl etmemitir." 342 / Abdullah Ziya Kozanolu "Esirlerine kar merhametli, neeli, en, mstehzi bir yolda, leventlerine kar ruh ve ecaat ilham eden bir kumandan, tepeden trnaa kadar mkemmel bir gemici sfatyle, Turgut, btn asr korsanlarnn en parlak ve nev'i ahsna mnhasr tek hviyetidir. Korsan kelimesinde yalnz Turgut'un hayali yaar." Donanma, Turgut Reis'in srar zerine, Malta'nn Marsasiroko olek limanna girdi ve askeri karaya dkt. Rodos valyeleri Rodos kalelerinden kovulduktan sonra, bunu bir trl hazmedememiler, lnceye kadar Trklerle cenk etmek artyle kendilerine verilen Malta'ya ekilip, yirmi senedir bu sarp kayalklar birok istihkmlarla zaptedilmez bir ekle sokmulard. ki liman arasndaki yol zerinden kaleye asker karlmamas iin de mehur Sen Almo denilen Sntrma hisarn yapp bitirmilerdi. Koca Sinan Paa ve btn bykler karaya kmlard. Koca Sinan Paa, gklere doru ykselen byk ve gsterili kaleleri, istihkmlar bir bir gezip grdkten sonra hayret ve hiddetle Turgut Reis'e bard:

"- Cihan Padiahna zaptediveririz deyu arz ettikleri kale acep bu mudur? Hibir kartal, yuva kurmak iin, bundan daha sarp ve dik bir kaya tepesi seememitir." Sinan Paa mensuplarndan Hadm Mustafa Aa eski forsalardand. Kaptan Paaya cevap verdi: "- Paam! valyelerin byk bandralarn ekmi olduklar bu hisar, ben esirken srtmda ta tayarak, yaplrken grdm. Bu kayalar hibir top atei ykamaz. Bu kalelere hibir kimse giremez. Hem esasen kafirler Malta kalesinin muhasara altna alndn duyar duymaz, bir sel gibi akp yardma geleceklerdir." Turgut Reis, ac ac glyordu. Fakat birdenbire kprd. Hiddetinden kalar oynuyor, sakallan titriyordu. imdi Sen Jan valyeleri Grant Metriliine seilen Lavalet'i yakalamak, onu forsasna akmak Turgut'un en yenilmez arzusuydu: - Bu kalenin zaptedilemeyeceini kim bir kere daha sylerse, szleri kendisine pek pahalya mal olur. "Sen Anjelo" salam, Trk Korsanlar / 343 dayankl, byk, kaln, ince, her ne olursa olsun, elbette zaptolu-nur ve olunacaktr. nk bu kaleyi almaya karlk ne versek, ne kadar fedakrlk yapsak deeri vardr. Bu kaleyi zaptetmekle Sen Jan valyelerinin kkne kibrit suyu ekilecek, Lavalet lecek ve bu uursuz eek arlar ebediyen dirilmemek zere, yuvalaryle birlikte yaklacaktr. Fakat Sinan Paa kendi Kaptan- Derya adnn parlaklk ve byklne ramen, Turgut'un sahip olduu bykl ekemiyor-du. Hem, zaten onlar, Malta'nn stratejik nemini takdirden de a-ciz bulunuyorlard. Belki de ruhlarndaki dnmelikle, byle bir son kalan Hristiyan tapnann yklmasn ilerinden istemezlerdi. Sinan Paa, Turgut Reis'i bir trl ekemediinden, nce kalenin etrafn kefettirmek gibi birtakm lzumsuz ve deersiz, zaman kaybettirir ilere kalkt. F^kat, btn bunlar mazgallardan gzetleyen Lavalet, yenierileri tuzaa drp kltan geirtti. Bunun zerine, askerlerin kararszln gren Turgut Reis, yol-dalannn intikamn almak iin, Setyanotabl'e hcum edip an batan baa yakp yama ettirdi. Cenk, belki de kzacakt. Fakat tam bu srada Andrea Dorya'nn Trablusgarb' kuvvetlendirmek ve tahkim etmek iin byk bir donanma ile hareket ettii haberi geldiinden, ondan nce Trablusgarb'a ulamak iin derhal aday boalttlar. Yolda Goza adas zaptolundu. Turgut Reis, leventlerinin yapt kanl bir hcum sonucunda aday ele geirdi. Adann kumandan bulunan Galitan Desba'y kadrgasna zincirledi. Burada Turgut Reis ile Sinan Paa arasnda tekrar bir ekime bagstermi oldu. Sinan Paa: "- Elde edilen btn ganimin Pdih- Cihan hazinesine gnderilmesi gerekir. Bilahare, Zt- ahane arzu buyurur, ltfederlerse, mnasip ake ve hedaya leventlere sadaka ederler" demiti. Turgut Reis, hemen her zamanki gibi, kprm ve kendi iine kimseyi kartrmayacan sylemiti: - Paa, paa! diyordu. Ben hazine-i devlet, ulufe-i pdih! falan bilmem. Bizim kanunumuz budur. Kazanlan ganimet, korsan kanunu zre, taksim olunur. Benim leventlerim haklarn alacaklardr. Siz 344 / Abdullah Ziya Kozanolu kendi hissenizi istediiniz yere vermekte serbestsiniz. Fakat benim iime karmayn yahut beni bir daha bu gibi ilere armayn. Alnmn teriyle kazandm serveti sana verip, sonra sadaka olarak tekrar senden dilenecek kadar beni sersem mi sanrsn? Trablusgarp daha zaptolunmamt. Sinan Paa, ayet Turgut darhp da giderse, belki an zaptetmek g olur, Pdih- Cihan da darhp katlimi ferman eder diye korktuundan, Turgut'un btn bu ac szlerini hazmediyor, iinden: "Ben sana gsteririm, koca tilki! Deniz haydutluu ile devletl Padiah'n Kaptan- Der-ya'lk mesnedi bir midir? diye syleniyordu. Donanma Trablusgarp nne demirleyince kale kumandan valye Gaspar d Villi'ye haber gnderilip teslim olmas teklif edildi. valye: "ehir namus ve iktidarma emniyet edilmitir. lnceye kadar mdafaa etmek mecburiyetindeyim!" diye haber gnderdi. Bunun zerine Trk donanmasnn toplan, Reis'in emrine uyarak, birdenbire grleyip kale zerine ate etmeye baladlar. Turgut Reis ile Sinan Paa ate arasnda dolayor, durmadan, dinlenmeden siper kazdrp top yerletirerek askere ruh kuvveti vermeye alyorlard. Fakat toplarn arasz satklar bombardman, kale bedenlerinde ufack bir gedik bile aamamt.

Turgut Reis'in bu kadar gayret ve cesaretine ramen, kalenin zaptolunmamas Sinan Paay korkuttu. Padiahtan iitecei azarlar dndke yreine fenalklar geliyordu. Uzun ve yorucu gnler geti. Fakat nihayet bir gece Turgut Reis adrnda uyurken, bir levent tella kendisini uyandrd: - Reis, Reis! Kaleden bir kfir kam, seninle grmek istiyor! Reis, derhal doruldu adrndan kt. Mehtapsz, karanlk bir geceydi. Turgut'un karsnda bir adam duruyordu. Reis, yabancnn yzne dikkatli dikkatli bakt. Sonra, birdenbire grledi: - Bre gel Hristiyan, dilein nedir? Yabanc adam: - Allah ekber, senyr! Ben, alt aydr Mslman olmu bir mh-tediyim. Maksadm, size, kalenin nasl zaptolunacan gstermektir. Trk Korsanlar / 345 Turgut, pheli bir tavrla, karsndaki bu yeni ibrahim Berat' szyordu. Fakat sonra bu adamn bir fenalk yapabilecek durumda bulunmadn anlad: - Kalenin ne taraf zayfm, syle bakalm? dedi. Mhtedinin gzleri, intikam arzusuyle, parlayp snyordu. Uyuyan askerlerin, nbetilerin arasndan geip kalenin gne tarafna doru indiler. Mhdeti: - Arkamdan geliniz, gstereyim! dedi. Kalenin siyah burlar gkyzne doru ykseliyordu, hisarlarda dolaan nbetilerin naralar iki- saniyede bir iitiliyordu. valye Gaspar'n adamlar uyuyacak halde bulunmadklarn anlatyorlard. Mhtedi, Reis'e hariten zayf olduu hi belli olmayan kalenin bir ksmn gsterdi: - Senyr, dedi. Bu ksma btn toplar evirirseniz, kalenin en zayf tek yeri bu duvarlar ykarsnz. yollarn dzeni de buraya ardan kuvvet gndermeye manidir. Trablusgarp'n hakimi; koruyucusu Malta valyeleri bulunduundan, Reis an zaptederse "Dragut denize alm!" diye her seferinde kurbaalar gibi kayalklarna sinip karsna kmaktan korkan Maltallardan Mehdiye'nin acsn karm olacakt. Bu sebepten, Sinan Paa'ya bilgi vermeye bile lzum grmeden, askeri sessizce kaldrd. Toplarn hepsini, mhtedinin gsterdii yerin karsna ydlar. Henz gne domamt ki, toplarn korkun kara azlar kaleye evrilmi, alt bin levent, yalnkl, Reis'in emrini bekliyordu. afak henz atarken, Sinan Paa da kale muhafzlaryle beraber, mthi bir tarraka iiterek yatandan frlamt. Sanki yer yerinden oynuyordu. Turgut Reis'in: "Ate!" emrine toplar bir ejderha gibi grleyip cevap vermi, yeri g inletmilerdi. - valyeler de ne olduklarn anlamaya vakit kalmadan Sinan Paa: "Acep dnya m ykld, yoksa Dorya, azim bir donanma ile 346 / Abdullah Ziya Kozanolu Trablus'a asker mi dkt, bamza gelen nedir?" diye kk bir aknlkla sersem sersem titrerken ate, duman, toz, toprak, vcut, kafa, kopmu kol ve bacak paralar ge doru uuyordu, sahiller gldr gldr inliyordu. Yarm saat gemeden kalenin byk bir ksm yklm, ken duvardan ann ii gzkvermiti. Reis, bu gedii grnce: - Hcum! diye bard. Palasn syrp atld. Arkasndan alt bin levent, tekbir alp yry ettiler. akrn ancak toplayp adrndan kabilen Sinan Paa, akamdan Sen Jan valyelerinin Hal sancann dalgalandn grd burlarda, imdi kendi yeil ve beyaz hilallerle ssl sancaklarnn dalgalandn hayret ve dehetle grd. Muzafferiyete sevinmekle beraber, Turgut Reis'in sarayda nemli mevki kazanacan dnmenin verdii hislerin etkisi altnda kalbinin titrediini duydu. Trkler, bir kere saraya girerlerse, belki de her eyi ele alrlar, saraydan Rus dnmesi Hanm Sultan, vezirleri kovarlard. Anadolu'da yetitii iin temiz bir gk, lekesiz bir deniz zerinde senelerce kahramanlk, mertlik gibi hasletleri nefsine toplayan Turgut'u grmeye; sarayda yetiip klelii, uakl ince bir sanat haline sokan ve kendisinden daha ufaklarndan ayn yaltaklanmay ve riyay bekleyenler tahamml edemiyorlard.

Padiahlarn kapsnda ana-baba kucandan uzak yetien bu trediler, daima Turgut gibi kahramanlar: "Brak u Trk'!" diye akllarnca hor grmeye yeltenir, "Tara uadr! Hi byle byk mesnetlere lyk mdr?" diye padiah fitilleyip kendi aralarna girip i bana gelmelerine msaade etmezlerdi. Sinan Paa, ie el koydu. Padiah, mektubunda, Turgut Reis'e: "ehri zaptettiinde Beylerbeylii uhdene verilecektir!" diye vaat etmi ve bu Beylerbeyliin kendisine mr boyunca verilecei.de sylenmi olduu halde, Sinan Paa bunlar hie sayarak Beylerbeyliini kendi adamlarndan Hadm Murat Aa'ya verdi. Bylelikle bir kle, baka bir kleyi i bana geiriyordu. Trk Korsanlar / 347 Turgut Reis, bunu duyar duymaz ii yle iren, yle baya buldu ki, bu konuyu konumay bile zl sayd. Hibir harekette bulunmad. Szne sadk olmas lzm gelen, fakat sarayn dnme kleleri szyle olunu bile ldrten Padiah'n nasl bir insan olduunu, kullarnn ne derece ahlk dkn ve kendi nefisleri iin memleketi kurban eden kimseler olduunu grm bulunuyordu. O, ayn politika oyununu oynayacak bir yaradlta deildi. Bu memleket Rum, Rus, Yahudi, Ermeni anadan doan, bundan sonraki yar Trk padiahlar ve dnmeler elinde batacakt. Korsan, byle sznden dnen, mertlik, kahramanlk, vicdan gibi hasletlerden mahrum olan bir sr nankr, aa mahluklar arasnda,yaamay nefsine ar buldu. Hemen kalitesine atlayp, "vira demir!" diyerek yelken ap denizlere doru ald, gitti. Sinan Paa'ya hibir ey sylememi, hatta bir haber gndermemi, Allahasmarladk bile dememiti. Koca bir vilayeti zaptetmi, sonra brakp arkasn dnvermiti. Gzbebekleri gibi sevdikleri reislerinin denize aldn grnce, ufak levent kaptanlar da Donanma-y Hmyn'dan uzak ak denizlerde serazat cenk etmeyi canlarna nimet bildiklerinden Reis'in ardna taklp, hatta: "Gene serbest ve hr, yalnz Reis'in emri altnda alacaz!" diye evk ve nee ile kreklere sarlp Reis'in kalitesinin nne bile getiler. Bu manzaray sahilden byk bir hiddet ve aknlk iinde seyreden Sinan Paa, kendisinin Kaptan- Derya olduunu unutup, Donanma-y Hmyn'un da: "Biz ne dey dururuz?" diye demir alp leventlerin pelerine takldklarn grnce, koca bir memlekette yapayalnz kaldn hissetti. Kaptanlk, saray vezirlii gibi fermanla olmuyordu. Trk milleti yalnz erkek yaradll ve kendisi iin alan kumandanlaryle anlaabiliyordu. Btn donanma, Turgut'un peine taklm gidiyordu. Hakiki kaptan Turgut'tu. Bu garip ve iitilmemi nmayi, Turgut'un o srada Trkler tarafndan ne kadar sevildiini gsterir. Fakat Reis, donanmann byle zaptu rapt hie sayp kendisini sevdirmek, kendisine yaplan hakszl protesto etmek iin bile olsa ardndan gelmelerini doru bulmad. Kaptanlar yanna arp grledi: 348 / Abdullah Ziya Kozanolu - Bre, siz ldrdnz m? Sizin amiriniz ben deilim, Sinan Pa-a'dr! Cenk meydannda amirin emrini dinlememek byk bir namussuzluktur. Derhal Paa'nn emirlerine boyun eeceksiniz! Benim vazifem, Trablusgarp'n fethine yardm etmekti. imi bitirdim, gidiyorum. Haydi siz de yerinize! Hoa kaln!" Erkek karakterli Reis'in bu szleri karsnda kaptanlar, alaa-rak, onun boynuna sarldlar: - Biz sensiz edemeyiz! Elbette bizi de beraber gtr, yahut aramzda kal! diye niyaz edip ayaklarna kapandlar. Artk, Anadolu uaklar yalnz zulmn, kahrn sz geirebilecei stanbul'da kalmak istemiyorlard. Kaptanlar hep bir azdan alayor, Reis'i brakmayacaklarn bara bara anlatyorlard. Bu tyler rpertici hazin manzara, Sinan Paa'y buz gibi dondurmu, yreinde merhamet ve efkat tayan Turgut Reis'i de, bsbtn grdklerini hazmedip tekrar limana dnmeye, leventlerini Sinan Paa gibi devirmeler elinde brakmaktansa, balarnda bulunup kalmaya mecbur etmiti. CERBE ADASINDA TURGUT Sadrazam Rstem Paa, devletl Hnkr'n nnde eilip arz etti: Drt iklimin hakimi bulunan Kanuni Sultan Sleyman, sefere kmak zere bulunuyordu. Trk ordular ta Viyana surlarna kadar dayanp Macaristan'dan, Avusturya'dan, Hrvatistan'dan, birok ktalardan hazineler, ganimetler, gen ahu gzl gulamlar, gzel, krmz yanakl kzlar toplayp stanbul'a getirmek zere Edirne'ye doru yola koyuluyorlard. Fakat artk Trk milletine dayanamayan bu zaferlerin de sonu geldiini kimseler gremiyordu.

Padiahn gzleri parlad. O, birlikte savat en kk kahramann bile her haliyle hemhal olur, ne yaptn, ne iler grdn renirdi. Bu sebepten, keyifli keyifli glmsedi: - Gelsin, grelim! Trk Korsanlar / 349 avu, huzura varp sancak ptkten sona, Reis'in haberlerini yle bildirdi: - Devletl Hnkrmzn arz-y ahaneleri ve Fransa kral II. Hanri'nin Devlet-i aliyyemizde balyozu bulunan Daramon nam kafirin iltimas ve hakipayinize yz srmesi zerine krk be kadrga ile Adriyatik denizine doru 1547 senesinde Dersaadet'ten hareket eyledik. spanya devletinin talya kylarndaki Mankrodanya kalesinden imale otuz mil uzakta bulunan Pestice nam hisar Turgut Bey muhasara etti. Bu muhasara zere iken kffr yardm iin drt bin svari ve bin valye ile kageldi. Padiah', szn burasnda bir heyecan ald. Bulunduu mevkii unutup haykrd: - Bre, yoksa muhasaray braktnz m? Nm- cihangirnerr i yerlere mi aldnz? avu, sapsar kesilmiti: - Hayr devletlum! Turgut Bey, sanki denizlerde yetimi bir levent kaptan deil de bir kr serdarym, kf fara kar kp cenk eyledikte cmlesini perian eyleyip datt. Padiah, hkmet adamlar hayret ve takdirle sakallarn svazladlar: - Allah ekber! Allah ekber! Ey, anlat bakalm! Sonra ne oldu? - Ramazann yedinci gn kalenin burcunu ykp bayramz dikdik. indeki efradn kafesine zincir vurup kadrgalara aktk. Ganimet pek oktur. Kalede kapal bulunan yedi bin Trk levendini de kurtardk, padiahm! Bu son haber, Padiah' bsbtn honut etti. Artk yznde takdir ve sevin izleri parlyordu: - Cenabhak, Turgut kuluna nusrat versin. Mahzziyet-i ahanemi mucip oldu. Kendi imdi kandedir? avu, alaca bahii dnerek gzleri parlad halde cevap verdi: - Avdetimiz esnasnda Avlonya limanna demir atmak zere girdiimizde, Arnavutlarn hl-i isyanda olduklarn grnce, bunlar da I 350 / Abdullah Ziya Kozanolu topa tutup devletlumuzun fermanna boyun edirdi. Kendisi imdi Gelibolu'da emirlerinizi beklemektedir. Padiah, yznde byk takdir izleri ve memnuniyet olduu halde haykrd: - Me'mulmden kat kat fazla olan bunca hizmet memnuniyet ve mefharet-i ahanemi mucip olmutur. Selm- ahanemi kendisine tebli et. Turgut Bey olumu kendime Kaptan- Derya nas-beyledim. Cezayir Beyliini de uhdesine verdim vesselam. Gelsin, kendisini beklerim. Saraydan yetien devirmeler, bu kle ruhlu insanlar, Barbaros'un Kaptan- Derya olduu zaman kendilerinin Padiah ve millet gznde hibir deerleri kalmayp, Kaptan Paa'nn adeta Sadrazam ile denk bir dereceye ykselmi olduunu bilen bu erkn- devlet, haset ve kinden sapsar kesildiler. Anadolulu Turgut, saraya bir gelirse, btn devirmeleri kovard. Turgut da bir Barbaros olacak, belki de mert tavr, tok ve alayc szleri, ince zeksyle btn idarenin dizginlerini avcunun iine alacakt. Sadrazam ilerleyip Padiah'n eteini pt. Ban yerden kaldrmyordu. Yzndeki kin, haset dalgalarn saklyordu: - Devletlum! Turgut Reis denilen levent kaptan, adi bir deniz haydududur. Bu mevkie lyk deildir. Hem kendisi: "Ben tarada bydm. Anadolu uaym, sarayda kalamam!" der. Dergh- muallanz hizmetinde bulunmak istemez. Gnln krm olmaya-sz? Ferman sizindir amma ve elbette..." Padiahn kulana da Turgut Reis'in stanbul'da kalmak istemedii birka kere sylenmiti. Turgut, stanbul'da sarayda oturup Kaptan Paalk edilemeyeceine inanmt. stanbul'da insan o-lundaki cesaret, alma, hrs gibi hislerini uyuturan bir hava vard. Byle olmakla beraber, Paa'nn syledikleri de doru deildi. Sadrazam, yalan sylyordu. Sultan Sleyman hayret etmiti: - Taaccp, dedi. Bu nasl adamdr byle? Benim verdiim l yerlere kmak istemez. Kendi bilir. Karleli sancan gene uhdesine verdim. Honut olsun, selm edin. Trk Korsanlar / 351 Bu szlerden sonra ellerini rpt: - avua bir kese altn verip savasnz, dedi.

avu, Gelibolu'da bulunan Turgut Reis'e grdklerini ve duyduklarn derhal yetitirmiti. Turgut Reis, bu hikyeyi duyunca, mahut Karleli sancann kendisine bahedilmesine kar kprd: - Behey haramzadeler! Benimle alay m ederler bre? t azna kemik sunar gibi ikide birde bu Karleli denilen meret yeri bama kakarlar. Sanrm, Turgut ile'daha karlamadlar. Tez, altma bir at getirin! Daha duruyorsunuz, bre! diye bard. Leventler, bir beygir bulup Reis'in altma ektiler. Kfre balarsa, Reis in kafas kzm demekti. Reis, kafas kzarsa, babasn bile asard. htiyar korsan, byk bir hiddet ve gazap tufan altnda beygiri kamlayp Edirne'ye doru yol alan Padiah'n zerine doru srd. Bu srada Ordu-yu Hmyn da, davul ve zurna alan mehter nde, yenieriler, sipahiler arkada, Edirne'ye doru yol almaktayd. Birdenbire, kavuu yana yatm, gzleri dnm bir levent kaptannn aznda kpkler, orduyu yarp Padiah'n zerine doru ilerledii grld. Yenieriler birbirlerine girmi, bu atly tutmak iin tel ediyorlard. Fakat duruundan byklk taan, gzlerindeki halvetten bir sultan heybeti akan bu ak sal, top sakall da gibi levendi yolundan koymaya da kimse cesaret edemiyordu. Koca Trk ordusu iinden ne asker, ne serdar, kimseler kendilerinde bu aslana "Dur!" diyecek cesareti bulamadlar. Zaten o, sanki devrin serda-nym gibi: - Savulun ulan! Savulun bre donguzlar, savulun bre smskler! diye bararak, sekbanbadan kulluk neferine kadar cmleyi ha-lamakta, kendisinin onlardan ok stn olduunu sert szleriyle belirtmekteydi. . Turgut Reis, Padiah'n adr nne vasl olunca at ahlandrp durdurttu ve derhal yere atlad. 352 / Abdullah Zya Kozanolu "nne gemek isteyen i olanlarn bir dirsek vuruuyle yere yktktan sonra adr ap, yarm asr aan bir zamandan beri denizlerde arprken aaran sakallarn titreterek srtnda yetmi senelik pr an eref bir mrn hlet-i vekar ile bir gna merasime, terifata lzum grmeden ieriye dald."52 Btn devlet erkn destursuz ieriye girmek cesaretini gsteren Turgut'u grnce, hiddetle yerlerinden frladlar. Padiah'n rengi sapsar kesilmiti. Turgut Reis'in bunlar grecek hali yoktu. Gzleri dnm, salar kabarm, kadrgasnn kasarasndan Malta valyelerinin zerine hcum ederken taknd korkun tavr almt. adrdan ieriye girmesiyle sze balamas bir oldu: - Padiahm! Ben, senelerden beri Trk leventleriyle birlikte denizlerde arptm. Yaptm iler, belki deersizdir, belki deerlidir. Fakat herhalde, imdi huzurunuzda bana kabarmak zere vaziyet alan bu bir sr tufeyli kul gruhundan daha ok Trk diyarna, Trk milletine hizmet ettim. ittim ki, bana vermek istediiniz Kaptan- Derya'lk ve Cezayir Beylii'ne mani olmular. Kaptan- Deryaln bana lzumu yok. Leventlerim ve kfir gemicileri, kendilerine gvenirlerse, Akdeniz'de baka bir kaptan sesinler. Ewe-lallah, ben sa iken, denizler benimdir. Onlar gene kendi kardelerini, hempalarn, byk babalarn kaptan eylediklerini sansnlar. Ama Cezayir Beylii benim iin deerlidir. Orada gizlenen, yuva kuran kfirler, beni kancka avlarlar. Sz vermitin, szn tutmadlar. Tez, ferman buyur, Cezayir Beylerbeylii uhdeme verilsin. Bu mert Karheli sanca bana ufak geliyor. Btn devlet adamlar sapsar kesilmilerdi. Padiah'n gazaba gelip "Cellat!" diye baracan zanediyor, daha dorusu, muhakkak gryorlard. nk Padiah, onlara bir kleden fazla deer vermez, hibirisini grnnde destursuz konuturmazd. 52 Bunlarn hepsi birer tarihi gerektir. Yalnz unu da ilve edelim ki Turgut Reis'in atla huzuruna kt ayn gnde, Kanuni Sultan Sleyman'a babasnn sayglarn sunmak, etek pmek iin Hint padiahnn olu gndr sra bekliyordu. Trk Korsanlar / 353 Fakat Kanuni Sultan Sleyman, derin bir gre sahip, Trk milletini sever, takdir eder bir hkmdard. Derhal elini uzatp Turgut Reis'i yanna ekti: - Neye zlrsn, olum Turgut? dedi. Var, biraz istirahat eyle! Gel, yle yanma otur. Elbette sen ne dilersen boynumun borcudur. Padiah bu iltifattan sonra, bulunduu kede hiddet ve mitsizlikten kvranan Sadrazam'a dnd:

"- Rstem! Tez, Cezayir-Beylerbeylii'nin Turgut Bey'e, hayat boyunca verildiini yazdr, namesini imdi getir, fermanm byledir!" dedi. valye Lavalet, Turgut iletkendi aralarnda gemi ve geecek sonsuz kavgann ancak bir lmle biteceini biliyor, bu kavgada yenilmemek iin durmadan, dinlenmeden almak lzm geldiine inanyordu. Bu sebepten, Malta adasna Grant Metr seilir seilmez, ilk i olarak, istihkm ve kalelerin tamir edilmesini n plana alm, buralarn hibir kuvvetle alnmamas iin yapm ilerine yeni bir yol izmiti. Trklerden alnan esirler, sabahtan akama kadar altrlarak kalenin duvarlar kalnlatrlyordu. Ta tayanlarn arasnda Turgut'un yeeni ve mehur Mehdiye kalesi kahraman Hisar Reis de bulunuyordu. Fakat Malta valyeleri, hele yeni Grant Metr olan Lavalet, Hisar Reis'in Malta'da esir bulunduunu Turgut'un duyup da aday basmasndan korkuyorlard. ki gardiyan, kap amcas gibi Hristiyanlarn bana bel kesilmemesi iin, Hisar Reis in banda bekliyor, srtnda ta tarken gzclk ediyorlard. Fakat bu ta ii biterse hepsini forsaya akacaklar, orada a susuz, yava yava ldreceklerdi. Bu sk gzcle ramen, tutsaklar Turgut Reis'e Malta'nn gn getike kuvvetlendiini haber verdiler, kalenin i ve d plann uurdular. 354 / Abdullah Zya Kozanolu TURGUT RES GELYOR O gece, Turgut Reis'e haber gittikten sonra, hava birdenbire bozmutu. Gkyzn bulutlar kaplam, nce hafif esintilerle balayan rzgr, gittike iddetlenerek bir kasrga halini almt. Dalgalar kprerek kayalara arpyor, adann tekmil evresini, korkun sesler kararak dvyordu. Kasrgann arkasndan iddetli bir saanak kopmu olduundan, valyeler hemen kalenin ierisine ekildiler. Leventler, havann fenaln zntyle seyrederek birbirleriyle dertleiyorlardu - Grdn m havay, nasl bozdu? - ok fena! Elbette Ali'nin kay, Trablus'a yetiip Reis'e haritalarn vermeden, yolda paralanmtr. - Ali oraya vasl olsa bile, Reis, bu havada oncack kk kalitelerle yola nasl kar? Artk k geldi. - Hava gittike bozuyor. Eer limandaki galerleri karaya ekmezlerse, hepsi kayalara vurup paralanacak. Maltallar, tetik davranp, galerlerini daha nceden karaya ekmediklerinden mevsimsiz kopup apansz iddetlenen frtna dalgalar, ufack dalar halinde sryor, tekneleri havaya kaldryor, sonra btn iddetiyle sahil kayalarna arpp paralyordu. Kasrga birok evlerin atlarn uurmu, kasabay darmadan etmiti. Da gibi gemiler, dalgalarn azameti nnde, birer limon kabuu gibi, sallanyorlard. Frtna o kadar iddetlendi ki, geceleyin akan imeklerin klar sayesinde valyeler dehet ve leventler sevinle kydaki tekmil gemilerin zincirlerini tarayp, byk bir atrt ile kayalarak arparak para para olduunu grdler. Lavalet, frtnann verdii zarar grmek iin, darya kmak istiyordu. Birka gnden beri devam eden kasrgann iddeti, mazgallardan kafalarn bile uzatmaya vakit brakmamt. Fakat gne yava yava ortal ldatp da deniz yz grnnce, valyeler, hayret ve yeisten deli gibi oldular. Onlar, bir trl gzlerine inana-myorlard. Trk Korsanlar / 355 akal yuvas nnde bir aslan vekariyle bekleyen ve Turgut Reisin sancan dalgalandran ufak tefek, fakat salam yapl kaliteler, dalgalar zerinde btn heybetleriyle sallanp duruyorlard. Bu, gerekten inanlmayacak kadar akllara durgunluk verecek bir eydi. Hatta mahpuslar bulunan Trk leventleri bile kasaralarnda dolaan iri kavuklu, siyah kuakl yoldalarn semelerine ramen, kendi gemilerinin olduuna bir trl inanamyorlard. Reis o kasrgada, o frtnada Trablus'tan buraya gelebilmiti. valye Lavalet, asabiyetten ve karamsarlktan san ban yoluyordu: - Santa Mariya! Bu herif, buraya gkten zembille mi indi? Yoksa bunun gemileri, baka bir sihirli aatan m yaplmtr? ldracam! Hibir ey, hibir ey yapamayacaz! Bizim bir tek salam gemimiz kalmam! abuk boru aln! Herkes silh bana!... Levent Ali'den, Lavalet in Malta'y kuvvetlendirmek iin gece gndz altn duyunca, Reis'in kin damarlar kabarm, hatralar tazelenmiti. Yetmi uzun, yorucu senenin belini bkemedii

Turgut, havann bozmasn hie saym, hele bu frtnada valyelerin perian ve akn bir halde bulunacaklarn da kestirmi olduundan, kasrgann tehlikesine, dalgalarn zoruna aldrmadan, kalitesine atlad gibi Trablus'tan Malta'ya yz seksen millik denizi yarp gelmiti. Kendi yoldalarnn dalgalar zerinde ahlanr gibi inip kalkan kalitelerin kasaralarnda kouarak Reis'in emirlerini almalar, hele sayesinde yllarca cenk ettikleri krmz beyaz zemin zerinde mavi hilalli sanca dalgalanrken grmeleri, tutsak bulunan leventlerin sevinten balarn dndrmt. Birbirlerine sarlp alaarak, kendilerine bugn gsteren Cenabhakka dua ediyorlard. Turgut Reis, valyelerin aknlklarn grm, daha onlarn kendilerini toplamalarna vakit vermeden, zerlerine ullanmay uygun grmt. Sahile dkt korsanlar, hemen etrafa daldlar. Civar ky ve kasabalar yama edip ganimetleri de ahalinin srtna ykledikten sonra, evrelerini sararak, gemilerine doru yrmeye baladlar. 356 / Abdullah Ziya Kozanolu Bu srada Lavalet de valyeleri uyandrm, silhlandrm, takm dzmt. Hi olmazsa Turgut Reis'e, beraberinde gtrd tutsaklar ve ganimetleri braktrmak iin kaleden k yaptrd. Korsanlar, tutsaklarla ganimetleri ortaya alarak, valyelerin hcumunu karladlar. valyeler ok kalabalktlar. Hele ortalarnda dman tutsaklarnn bulunmas, Trkler iin ok tehlikeliydi. Tam bu srada, kalenin iinde mahpus bulunduklarndan olup bitenleri mazgallardan gzleyen Trk tutsaklar, hemen tekmil kaledeki erkeklerin de durumlar gittike ok fenalaan Maltallara yardm iin darya uradklarn grnce, "Frsat bu frsattr!" deyip balarndaki gardiyanlar alaa ettikleri gibi, kaplar da krdlar. Ellerine geirdikleri silhlan da srtlayp darya uradlar. Senelerin toplad kin ve intikam arzulanyle gsleri dolu hapisteki Trk korsanlar, valyeleri arkadan vurup, arkadalarna yardm iin, btn kuvvet ve kudretleriyle yokutan aaya kaydlar. Bu srada, daha ierilere doru giden leventler de geri dnm olduklarndan, valyeler, esir alnan ahali ve ganimetleri kurtaralm derken, kendilerinin de zincire vurulmak zere olduklarn grnce, derhal yzgeri kaarak kalenin kprlerini kaldrdlar ve kaplarn da kapattktan sonra, koca adada Trkleri, darda kalan Malta tutsaklaryle kendi hallerine braktlar. Turgut Reis'in, babasnn evinde dolaan bir ocuk almyle kollarn sallaya sallaya gz nnde gidip gelerek vatandalarn srp gtrmesi valyelerin ok arna gidiyordu. Elbette bu kargaalkta, Makaklarn elinde tutsak bulunan Hisar Reis ile arkadalar, valyelerle birlikte, tekrar kaleye dnmeyi akllarndan bile geirmediklerinden, darda kalmlard. Eski arkadalarn grmenin ve hrriyete kavumann verdii nee ve evk ile birbirlerine sarlp perek, gemilerine dndler. Turgut'un bu son sillesi ve Trk tutsaklarn ka, Malta valyelerinin bir trl hazmedemedikleri bir oyun olmutu. Malta bozgunu Avrupa'da alkalanrken, valye Lavalet de adamlarn toplam, gnl avutmak gibisinden, kendisinin bile doruluuna inanmad hayalleri anlatp duruyordu: Trk Korsanlar / 357 "- Artk Dragut'un son gnleri gelmitir. Dindalarmz bize kar yaplan son hareketten ve Dragut'un Trablusgarp' zaptetmesinden ok mteessir olmulardr. spanya, Ceneviz, Papalk ve bizim gemilerimizden toplanacak byk bir Ehlisalip donanmas kuruldu. Byk amiralimiz Dorya'nn btn mitleri bu son donanmadadr. Kendisi artk sava edemeyecek kadar ihtiyarlad cihetle, donanmann komutasn ok sevdii ve bundan nce Dragut'u tutsak ederek kaptanln ispat eden Janetin Dorya'nn olu Civa-ni Dorya'ya verdi. Bu gen amiral, elbette o ihtiyar tilkiden Trablus'u alacak, Dragut'un denizdeki saltanatna son verecektir. Btn kiliselerimizde arkadalarmzn baarlar iin dualar ediliyor. Binlerce Hristiyan, Dragut'un lm haberini bekliyor. Bu sefer, onu elimizden hibir kimse kurtaramayacaktr. Akdeniz'de Trk korsanlarnn hakimiyetine, bugnden itibaren son verilmitir." Szn tam burasnda, sanki valye'yi yalanlamak ister gibi, salonun camlan byk bir patlama ile zangr zangr salland. Arkasndan imek gibi bir alev parlad, dnd. Sahile den bir glle sular havaya doru fkrtt. Bir lhzada, salonda bir dakika nce bir kahraman jestiyle elleri kllarnda, Grant Metrlerini dinleyen Makaklar, birbirlerine girdiler. Birdenbire

patlayan bu glle, hi ummadklar bir zamanda aday inleten bu top sesi, akllarn balarndan almt. Darda bir uultu halinde: - Dragut geliyor! Grant Senyr'n donanmas geliyor! diye baran muhafzlarn sedalar, kulaklarn dolduruyordu. Birka dakika sonra bir glle daha patlad, yeri g sarst. Korku saan bir patlama daha iitildi. Trkler, sanki Civani Dorya'nn denize ktn duyup da ona metelik vermediklerini anlatmak iin denize km, kimseye gzkmeden gkten iner gibi, Malta sahillerine inmilerdi. Turgut Trablus'ta oturduka, artk Malta'dakilere rahat haram olmutu. Can kavga istedike adaya yanaverecekti. Bu, insan havsalasnn, akln kabul edemeyecei bir hzd. Trkler ne zaman toplanmlar, ne zaman buralara kadar gelebilmilerdi? 358 / Abdullah Ziya Kozanolu Trablusgarp'ta yeni kaleleri kuvvetlendirmekle uraan Turgut Reis, Dorya'nn bir Ehlisalip donanmas daha kurup kendisini denizden uzaklatrmak istediini haber alp stanbul'a bildirmiti. Fakat bu byk Ehlisalip ordusu, Trkler Akdeniz'de dolarken denize kmay kahramanlk hretlerine uygun bulmam olacaklar ki, durmadan, Turgut'u iki- kadrga ve be yz kadar leventle beraber gezerken eski usul avlamay, aslan yatanda iken karlamaktan daha elverili buluyorlard. Artk birok tecrbeyle belli olmutu: Turgut'un komuta ettii bir filoyu yenmek iin -Cerbe'de Andrea Dorya'nn dt gln tuzak da gz nnde tutulursa- herhalde en aa yirmi-otuz misli bir kuvvetle evresini sarmak lzmd. Akdeniz'de kula atan Trk leventlerine karlk, tam be kere hareket etmek iin demir aldklar halde bu anl donanma, havann elverisizliinden dolay (?), cesaret edip de enginlere alamayarak, tekrar limana snmt. Nihayet 10 ubat 1560 tarihinde havalar, Tanr'nn keremiy-!e, dzelip yle sandallarn bile ilerinde dilber matmazellerle gezebilecei bir hal alnca, kendilerini Dragut'un palasndan korumasn Tanr'dan niyazla yola ktlar. Fakat gln bir komediyle balayan bu zaferin mthi bir facia ile nihayetlenmesi biare Hristiyanlarn alnlarna yazlmt. Artk ihtiyarlayp bir prifni olan Dorya Cenova kilisesinde iki gz iki eme alayp yzn gzn kilisenin talarna srerek, yetitirdii kahramanlarn gazas iin, binlerce Hristiyanla birlikte dualar ederken, kahramanlar da limanda gemilerin iinde "Ha denize aldk, ha alyoruz, bu hava dzeliyor!" teraneleriyle, domates salas gibi st ste istif edilip beklemenin sonucu olarak, Trablus sahillerine daha varmadan, her taraflarnn tam manasyle tutmaz olduunu grdler. Humma, kanlbasur, iskorpit hastalklar ortal krp geiriyordu. Gvertede drt-be hummal el ele vermi, nbetler ierisinde yatarken: "Dragut geliyor Dragut geliyor!" diye arada bir yrekler paralayc feryatlar savurarak korkudan inlerken, br yanda, baka hastalar, dayanlmaz nbetlerinin ateli saralar arasnda kaldrp kendilerini denize atarak sularn serin kefenleri iinde hayata gz yumuyorlard. Trk Korsanlar / 359 Her gn krk-elli valye ls de ayrca denize atlmaktayd. Bu arada kpekbalklar da her ne kadar lezzeti ho olmasa da, Ehlisalip donanmasndan gnlk taynlarna yetecek kadar hasta elde edebileceklerini sezmilerdi. Gemilerin ardn brakmyorlard. Bir orduyu gemilerine bindirip sefere karmadan aylarca istif halinde tutmak byk bir hata idi. Dorya'nn gen komutanlar bunu dnmemilerdi bile. Denize tam iki bin silhor atlmt. Fakat uzaktan daha Trablus'un mavi sahilleri gzkr gzkmez Turgut Reis'in orada bulunduu akllarna geldi. Ya Reis Trablusgarp'ta idiyse?... Yreklerinde henz Turgut'a kar kmak iin lzm gelen kuvvet bulunmadna iman eden kahraman alay, kendilerini Trklere hi gstermeden, sanki bir gezinti iin Trablus'a gelmi de sonradan vazgemi gibi, ters yzne dnp Cerbe adas nne gittiler. Cerbe'deki Arap eyhi Mslman Trklerle Hristiyanlar arasnda hibir fark gremiyordu. Geceleyin birdenbire adaya baskn veren valyeler, hemen hibir savunma ile karlamadklarndan, adaya yerletiler. Fakat Trklerin adaya gelip kendilerine hcum etmesi dncesi de yreklerinde yer ettiinden, filonun komutan, Cerbe'de iki ay geceli gndzl alarak, duvarlar bulutlara deen bir kale yaptrd. Tam kalenin yapm bitmiti ki, Cerbe'ye yetien bir Malta kadrgas, mthi haberi getirdi:

- Trkler Akdeniz'e kmlar! Malta'y yama edip yakyorlar! Ulu Ali nam Trk korsan, Modon nnde bir spanyol kadrgasn yakalayarak iindekileri sorguya ekip, Turgut Reis'e hcum etmek zere bir Ehlisalip donanmas kurulduunu haber ald. Bunun zerine Trkler, Malta'ya birdenbire, habersizce, baskn verdiler. Trk donanmas Malta'ya yaklanca gzkmemek iin istinga olup krekle sahile yaklatktan sonra, asker dktnden, gafil avlanan ada ahalisinden, valyelerden pek ounu esir ettiler. Ada, batan aa yama olundu. Trkler, Maltallardan Ehlisalip ordusunun Cerbe'de bulunduunu haber alr almaz, hemen o tarafa doru dmen krdlar. 360 / Abdullah Zya Kozanotu Amiral Andrea Dorya, dinine bal birok Hristiyan, ii bitmi eski deniz kurtlar, amiral eskileri, valyeler, ackl hallerini bir trl gz nne getiremedikleri dindalar iin gece gndz dualar etmekte, sokak sokak gezip halk, Tanrya yz srmek zere, kiliselere armaktaydlar. Hal byle iken, Malta'dan: "Trkler denize km, bizi bastlar, imdi sizin tarafa geliyorlar!" diye bir glle gibi patlayan haber, hibir kimsede kudret ve takat brakmamt. "Aman, Trkler geliyormu!" haykr szde kahraman valyelerde yryecek, kprdayacak hal brakmam, hepsinin dizlerinin ba zlmt. Bazlar aknlkla, ortada daha Turgut'un pitar gemisinin direi gzkmedii halde, gemilerini batankara edip yeni yaptklar kaleye snyor, bazlar da gemilerine atladklar gibi, kendilerini bekleyen rezaleti unutup Avrupa'ya doru yelken aarak kamaya can atyorlard. Cerbe adas sahilleri, Hristiyanlar iin gerekten bir ana-baba gn haline gelmiti. Kahraman Dorya'nm hemirezadesi: "Trk'n geldiini yahut karna ktn grdn m, hemen ilk manevran kamak iin hazrlk, ikinci manevran gzden kaybolmak olsun" prensibine leke srmemek iin yelkenleri at gibi, gemisine atlad. Arkasndan btn Cenova gemileri de, kaptanlar gidince, adada durmay mehur nezaketlerine uygun bulamadklarndan peine takldlar. brleri de ayn yolu izleyeceklerdi. Kaptan Piyale Paa'dan kffr- hkisarn Cerbe'de bulunduunu haber alan Turgut Reis, bir yldrm gibi, Dorya'nn evvelce kendisini bastrmak isteyip kainata rezil olduu mehur limann nne utu geldi. Hristiyanlarda tam manasyle afak atmt. Civani Dorya, Trk donanmasnn geldiini grr grmez, ilerleyi hzn krlanglara parmak srtacak kadar oaltm olmasna ramen dman ne kadar abuk kaarsa kasn, bir kere yelkenlerini grd m yakasn brakmayan Trk leventleri, Kaptan Paa'nn emriyle, dmann ardna dp tam yirmi drt kadrgasn zaptetti-ler. Bylece, Turgut'u vaktiyle esir alm olan Janetin Dorya, ka Trk Korsanlar / 361 ayda hazrlanrsa hazrlansn, ne yaparsa yapsn, Turgut'un kendisinden korkmayacan renmi oldu. O gece Berat kandiline rastlyordu. Deniz ortasnda minare dikip mahya kurarak gzlerini nurlandrmann zorluunu akllar kesen Trk leventleri, stanbul'daki camilere bir benzeti olmak zere enseledikleri gemilerden birisini, Berat gecesi kandili niyetine, cayr cayr yakp keyiflendiler. te yandan, limandaki yzlerce Hristiyan galeri kendilerinin okluunu, bykln dnebilecek kadar bile yrek salamlna sahip bulunmadklarndan, yans yeni yaptklar kalenin altna snrken yars da "Acaba kaabilir miyiz?" kuruntusuyle liman azn tutan Trk gemileri zerine atlarak yarp gemek istediler. Fakat Trkler, onlarn bu saldrn bir sava dzeni sanp uzak menzilli toplaryle atee-balar balamaz, bu srada da zaten Ehlisalibin bir dev, yahut cin taifesine mensup insandan stn bir ey gibi korktuklar Turgut Reis de Trablusgarp'tan sancak ap geldii iin, kimsede el kaldracak kadar bile cesaret ve kudret kalmadndan, hemen sancak indirip yzlerce gemi teslim olmay cana minnet bildi. Bu srada, kalenin istihkmlar altna snm olan gemileri de Rodos Beylerbeyi Kurt Ahmet Bey zorla zaptedip aa ekmiti. Bylece, Trk donanmasnn Cerbe nnde gzkmesinden daha on saat gemeden krk yedi sava gemisi sancak indirmi, elli tanesi de ra gibi bu mutlu gnn erefine, yaklm bulunuyordu. Yedi gemi de karaya oturmu olduundan, bunlar da zerlerine varlp zaptolundular. imdi asl nemli mesele bagstermiti. Dmann ana asker kuvveti, ok gayret sarfyle yaptklar kaleye snm bulunuyordu. TURNA, RES DNLEMYOR

Artk morarp buruarak tohuma kam kk bir sar patlcan andran burnunu kayan Turna Nuri, yr-i kadmi Gebe Ali'yi kolundan tutup apur apur pt: 362 / Abdullah Ziya Kozanolu - Ah Aliciim, bizim bu ektiimiz nedir? - Ne gibi Turna? Bundan iyisi elbette can sal... Neyimiz eksik? Cenk eder kazanrz; oturur kazanrz. - Suyumuz yok. Trablus'tan beri gemilerin fsnda buraya kadar tadmz, imdi iinde kk bcekler dolaan sudan baka suyumuz yok, aslanm. - Gryorum ki, diyr- kfr gezip heybeni san sar altnck-larla doldural sen de eski greneklerimizi beenmemeye baladn. Senelerden beri cenkte sanki ne iiyordun? Levent misin yoksa saray ua m? Bcekli su nene yetmiyor, bre donguz? - A canm, imdi u ileride buz gibi souk, durlank bir kuyu suyu varken bu kurtlu mereti de kim ier yahu? Ali, kulak kabartt: - Ne dedin, Turr am? Buz gibi kuyu suyu mu var? Nerede? - yle ya, bak, senin bile yzn gld. Gne, tepemizde kaynyor. yle akam serinliinde kana kana kuyu suyu imeye karlk zaptettiimiz u rk teknelerin, alimallah, topunu birden hediye etmez misin? - Bre imansz! Byle bir kuyudan haberin var da bunca cemaat-i mslimni ne diye haberdar etmez, bu scakta yakar kavurursun? Turna'nn cevap vermesine kalmad. Yukardan bir uultudur koptu. Turgut Reis, kalenin zapt iin karaya asker dkm, istihkmlarnn karsna siperleri kazp toplar koyarak sabahleyin erkenden kaleyi bombardman edeceklerini anlayan, anszn bir baskn vermeyi akllarna koyan Hristiyanlar, kaleden urayp Trk metrisleri zerine hcum ettiinden, bu grlt ve patrt oradan geliyordu. Turna ile Ali, ne olur ne olmaz dncesiyle, kafalarn yavaa siperden karp da yanlarndaki siperlere bir sr keferenin baskn verdiini grnce, hemen palalarn syrdklar gibi meydana atldlar. Zaten Trkler, yle siperde kalp dmann hcumunu karlamay her zaman askerlik ve erlik gururuna yediremediklerinden, hep birden darya uramlard. Trk Korsanlar / 363 Hristiyanlar kaleden ktklarna, kacaklarna piman olup, hi oyalanmadan btn glerini bacaklarnda toplayarak yeniden kalelerine kap kapandlar. Bu olaydan sonra susuzluu bsbtn artan Gebe Ali ve onun ii aklad alt kafadar Turna'y yakaladlar: - abuk, bize kuyunun kande olduunu bildiresin! Zira susuzluktan Kerbela'da kalan Hseyin efendimiz gibi yanarz. Dayatrsan, elbette seni su dey ierz, dediler. Turna, onlara kuyunun banda kfir nbetisi bulunduunu, bununla beraber, kalabalkla varlrsa zapt kolay olduunu syledi. Sanki bizim Turna'y bu gzd dncesinden vazgeirtmek ister gibi, tam bu srada, tellaln sesi siperleri inletti: - Reis'ten buyruk almadan hi kimse siperlerden kmayacak! Duyduk duymadk demen! - Vay canna, trkler kt! Bu emir de ne oluyor? Ali'nin buyruk filan dinleyecek hali yoktu. Afrika scandan dudaklar atlamt. Eliyle, Turnann omzuna hatr saylr bir aplak atp grledi: - una da bakn hele! Reis "Siperlerden klmayacak" dediyse, "su da iilmeyecek" demedi ya! imiz Kerbela l gibi yanyor. El ele verip suyun yanna gidelim. Kana kana su ielim. Bir krba da Reise getirip sunalm. Bak, o zaman nasl bizi alklayarak honutluk getirir. Leventlerin hepsi de susuzluktan yanyorlard. Ali'nin dncesi yanl olsa bile kimsenin dili varp da: "Ettiimiz nedr, nereye gidiyoruz:" diyecek hali yoktu. Hep birden kavuklarn tartp kuaklarn bir kere daha skca sardktan sonra, "Ya Allah!" diyip, birbiri ard sra yerlere yapp deve katar gibi yola dtler. Yolda hi konumuyorlard. Eer balarna gelecek hali, yaptklar bu ehemmiyetsiz hareketin korkun sonunu nceden kesti-rebilselerdi byle rahat rahat nefes alp, sanki domuz avna gider gibi korkudan ok, yalnz garip bir kuruntunun etkisi altnda bulunmazlard. 364 / Abdullah Ziya Kozanolu

Bylece epey bir yol gittiler. ektikleri sknt, yerde srnerek hem karnlarnda ln, hem srtlarnda gnein alevi, yrmenin verdii zorluk canlarna tak etmiti. Ali, ikide bir szlanyordu: - Daha ok gidecek miyiz, Turna? Turna, birdenbire kafasn kaldrp evresini gzlemekten ok, koklamak ister gibi bir biimde durduktan sonra mrldand: - Aman, yere yatnz! - Ne oldu? Turna Nuri kzgn ve kskn cevap verdi: - Susun bre! Kefereler, ite gene bakralara su doldurmu geliyorlar. Bu sz, hepsinin yzn gldrd. Sonunu dnmeden, her kafadan bir ses kyordu: - Tepelerine binip krlarn itmam edelim! - Canlarn cehenneme yollayp sularn alalm! - Kaynaa kadar gitmekten kurtulduk! Trklerin kendi su kaynaklarn nceden bileceklerini, senelerce nce bu adadan Turgut Reis'in yol yarp gemi yrttn dnemeyecek kadar bilgisiz olan sekiz kiilik bir takm, aalarn, hendeklerin arasna saklanarak kaleye doru yryordu. Korsanlar, birbirlerine soruyorlard: - Ne dersin, Ali? Kafirler sekiz kii... - Bu sekiz kii, onlarn en yiitleridir. Bir dieri sze kart: - Brak u kahpeleri! Bunlarn ldrlmesi su imek kadar kolaydr. En yiitleri imi. Phh! Turna Nuri kzd: - Kesin sesi yahu! Herifler burnumuzun dibine kadar geldiler. Neredeyse, konutuumuzu duyacaklar. Haydi, hodri meydan! Leventler, birer kaplan gibi bir srayta valyelerin tepelerine binip gk bile dedirtmeden ilerini becerdiler. Fakat bu kargaalkta btn bakralar altst olmutu. Trk Korsanlar / 365 Ali ile Turna, bakralara yaptlar. Lkin ilerinde amur haline gelmi toz ve topraktan baka bir ey yoktu. Ali, kafasn yumruklad. - Tuh!.. u rkttmz kurbaalara m yanarsn, susuz kaldmza m? Turna Nuri kzd: - Ne duruyorsunuz, varp bu kffrn su ald yere gidelim. Banda bekleyenlerin krn itmam edip kana kana su ielim! Leventlerden biri: - Biz de sekiz kiiyiz. Ya kuyunun banda okluk kuvvet varsa?.. Bu szlere hep birden kzdlar. nk susuzluu gidermek arzusu, onlarda dnce ve mantk gibi hasletleri sfra indirmiti. Onlarn tek arzular su idi: Bu scak havada kuruyan boazlarn slatmak iin "souk su imek arzusu..." Kuyunun banda otuz-krk kii bulunabileceini, nasl olsa kendilerinin iini bitireceklerini ummakla beraber, bunu aralarnda konumaya ekmiyorlard. - A canm haydi bilemedin, be-on kii olsun. Bu len keferelerin elbiselerini giyelim. Bakralarn alp kuyuya varalm. Bunlarn hepsi geberdi. Ardmza damga vurmadlar ya... Ne bilecekler, bizi nereden tanyacaklar? imize gelirse hcum ederiz, gelmezse hi oral olmaz, sular doldurur, uzaklarz. Bu, en uygun kar yoldu. Elbiseleri giydiler. Sonra bakrala-ryla, nde Turna Nuri olmak zere, kuyunun yolunu tuttular. Kuyu henz gzkmeden, kardan bir grup daha gzkt. - Dikkat, elebiler geliyor! Hi renk vermeye gelmez! Korsanlar, ciddi bir tavrla Turna'nn peine taklp yrmeye baladlar. valyeler, onlar baka bir manga sandlar. Yz yze baknca, valyeler srttlar. Onlarn srttn grnce Turna da pikin pikin gld. Korsanlar da Turnaya uyup gltler. Tehlike geti; valyeler uzaklatlar. Turna, kahkahalarla glyordu: 366 / Abdullah Zpa Kozanolu - Amma da gvura benziyormuuz! Bak, herifi oullan tnma-dlar bile... Artk kuyu gzkyordu: - Herifler, bizim klk deitirip, Karagz'n Yalova sefasna gidii gibi elebice geleceimizi dnmediklerinden, bak kuyunun evresini nasl sarmlar?

Korsanlar, eer siperlerin arkasnda dinlenen kuvvetin saysn yle bir lebilselerdi, bo yere kabadaylk yapmayacak kadar akll olduklarndan, tabanlar yaladklar gibi, doru kendi metrislerinde soluu alrlard. Kuyunun muhafzlar, onlarn yaklatklarn gryorlard. Birka valye, siperlerin zerinde gzktler. Turna, yavaa, arkadalarna: - Zinhar az ap konumayn, dedi. Mesele aklmasn. Korsanlar, hep birden siperlerin zerine trmandlar. Drt-be aacn glgeledii bir meydan grnd. Yeillik, belki de leventlerin ilerini ta gibi dondurmutu. Turna Nuri, alnnda biriken souk ter tanelerini elinin tersiyle silip homurdand: - Hap yuttuk! Kelime-i ahadet getirip helallaalm, millet! Bunlar, buraya amma ok asker dikmiler. Korsanlann yabanc olduklar bir kere hissedilirse, buradan zor kurtulurlard. Fakat biraz nce akl reten levent, bu kalabal grnce, nasl olsa kellenin gideceini hesaplam olacak ki, birdenbire atld ve kuyunun bandaki kovay kapt gibi kafasna dikti. Suya bu acele saldr, leventlerden phe etmeyi akllarndan bile geirmeyen muhafzlara bsbtn emniyet verdi. Hatta korsann bu haline onlar da kahkahalarla gldler. valyeler glnce korsanlar durur mu? Onlar da bir sre srttktan, kahkahalarla gldkten sonra kovalara yapp kana kana su itiler. Korsanlarla kimse megul olmuyordu. Turna, yavaa mrldand: Trk Korsanlar / 367 - imdi vallahi, lsek de gam yemeyiz. Buz gibi mbarek su, yahu! Leventler, kendilerine Karakulak suyu etkisi yapan kuyu suyu ile bakralarn doldurdular. Aman vermeden bir tavuk gibi kafalarn kopartacak olan bu sekiz yz valyenin arasnda, byle hi renk vermeden, tabii bir biimde durmak herhalde, deme kabadaylarn kr deildi. Fakat korsanlar, artk senelerden beri kan, sava, kavga arasnda yorulduklarndan, onlara bu durum pek o kadar korkun gzkmyor, tersine, garip, keyifli bir heyecan duyuyorlard. Sularn doldurmular, kabadayln, zorbaln para etmeyeceini iyiden iyiye kestirdiklerinden, kuzu gibi bir ayak evvel buradan svmaya bakyorlard. Tam yrmeye balarken, uzaktan bir feryat, bir uultu koptu. Feryat gittike oald ve bir gk grlts eklini ald. Toplar grlemeye balad. Leventler, akn akn, birbirlerine bakndlar. Btn bu grltlere kendilerinin sebep olduklar akllarndan bile gemiyordu. valyeler de grlty iitmiler, derhal siperlere komular, kllarn syrmlard. Korsanlar, tepeye frladlar. Grdkleri manzara, hayret ve dehetten kendilerini buz gibi dondurdu Binlerce valye kaleden darya frlam, kendi siperleri ve arkadalar zerine doru akn ediyorlard. Turna Nuri, sapsan kesildi: - Hcum, bize hcum ediyorlar! diyebildi. Korsanlarn durumu cidden kt idi. Tam manasyle iki cami arasrda kalm birer bnamaza dnmlerdi. Arkalarnda bu elbise varken arkadalarna yardm edemeyeceklerdi. Hesapta, bu karklkta arkada eliyle krlar itmam olunmak da vard. Arkada-laryle dvmek akllarndan bile gemezdi. Halbuki valyeler, onlar zorla savaa sokacaklard. Turna Nuri, bir deli gibi haykrd: - Davran, hcum! 368 / Abdullah Ziya Kozano/u Sekiz levent, sekiz kaplan gibi, top banda Trkleri yandan vurmak iin bekleyen valyelerin zerine ullandlar. mitsiz, kanl, korkun bir bouma balad. Leventlerin srtnda valyelerin giydikleri elbisenin ei bulunduu iin, byk bir kargaalk herkesi kaplad. Btn kfirler neye uradklarn armlar, birbirlerine girmilerdi. Kim kime, ne iin ve nasl vuracan bilmiyor, bir kr dvdr gidiyordu. Fakat leventler, birbirlerini pekl tandklarndan, kllaryle valyeleri haklamak iin pek o kadar dnmeye lzum grmyorlard. Turna ve Ali hemen top bana gemilerdi. Arkadalarnn v-cutlaryle kurduklar sipere dayanarak, topun fitilini atelediler. Toplarn az tersine dnmt Trklere hcum eden valyelere evrilmiti.

Zorlu bir grleme yeri g inletti. Ardndan bir alev parlad. Glle, kouan valyelerin arasna dp hatr saylr bir boluk yaratt. Leventler, bir lhzada siperin zerine kp top sesinin geldii yne bakan arkadalarna apkalarn salladlar. stedikleri olmu, Turgut Reis, o yanda sakl bir dman bulunduunu anlamt, yandan vurulmasna imkn kalmamt. Siperlerde durup zerlerine gelen dman beklemeyi, yllardan beri aaran sakalyle gr baklarnn hareledii alnnn ifade ettii mertlie ve kazand nam ve ana yediremeyen Turgut Reis, bir top gibi grledi: - leri, kaleyi dnnceye kadar ileri! Trkler, birdenbire en nde frlayan Reis'in ardna taklp tekbir alarak hep birden yry ettiler. Dman siperde karlamay onlar da mill gururlarna ar buluyorlard.53 Dman yarp kaleyi zapta urayorlard. Sonu belli olmayan bu arpma, belki de byle srp gidecekti. Fakat teki yandan, kuyu banda da kanl, cidden etri bir kavga balam bulunuyordu. 53 'Lejeo" - Paolo Rvelli. Trk Korsanlar / 369 Turna Nuri ile arkadalar, ateleyip Trklere dmann bulunduu yeri haber verdikleri toplara arkalarn dayayp ancak lm ve ehitlikle sonulanacak amansz bir kavgaya girmilerdi. Bu srada arkadalarnn zorlu bir bl de, Turgut Reis'in emriyle, kuyunun bulunduu yere yaklayordu. Turna kadar elbette Reis de bu kuyunun yerini biliyordu. Topun banda be-alt yz valye yerlemi, daha dorusu ylm, aralarnda durmadan kl savuran sekiz korsan bir trl kendi arkadalarndan ayrt edemediklerinden, birbirlerini krp geiyorlard. Turna Nuri, arkadalarnn yaklatn grnce, leventlerden birisine: - Geliyorlar, kurtulduk! diye haykrd halde ac ac gld: - Bizi bu elbiseler iinde tanmayacaklardr! Lanet olsun, Reis'in buyruunu dinlemediimiz iin lanet olsun! dedi. Korsanlar, yreklerinin iine kadar titrediklerini hissettiler. lmek nemsizdi. Fakat byle kurtulmak ans var olan bir vartada tannmayarak boazlanmak ne kadar ackl olacakt. Ali, bir yandan vuruurken, bir yandan da mrldanyordu. Alnndan souk ter damlalar damlamaktayd. Adeta sayklyordu: - Arkadalar geliyor, geliyorlar... Onlara kolumu bile kaldramam! Bir arkada, yllarca beraber bulunduklar, gece gndz beraber yaadklar, felket ve dertlerini paylatklar bir arkada tarafndan bilinmeyerek ldrlmek de korkun bir lmd. Turna Nuri'nin birdenbire gzleri parlad. Tyleri diken diken olmutu. Bir aslan gibi kkredi: - Bana yol an! Haydi, savulun! dedi ve atld. Topun yannda birka tane iri barut varili bulunuyordu. Leventler, onun yapaca kahramanl anlamlar, kar koymak yle dursun, arkadalarnn ellerini kanlaryle kirletmektense barut flarn ateleyip para para olmay cana minnet bilmilerdi. Ali, haykrd. Ge kalmaktan korkuyordu: - Atele, Turna, atele! 370 / Abdullah Zya Kozanolu Leventler, hep birden haykrp ona kuvvet verdiler: - Atele, Turna! Turna Nuri, akma akt. Hep birden, bir kere, iyiden iyiye yaklaan arkadalarna, sahilde dalgalara vurup hafif hafif sallanan gemilerine, sonra da bastardann grandi direinde sallanan an ve erefle dolu sevgili sancaklarna baktlar. Hepsinin gzleri yaarmt. Hep birden gzlerini yumup yreklerini Tanrya baladlar. Turna Nuri kolunu uzatt. imek gibi bir alev parlad. Turna haykrd: - Allahasmarladk, arkadalar! Btn leventler birbirlerine sarlp veda ettiler, ptler, kok-latlar. Her azdan bir sz kyordu: - Allahasmarladk! Bir patlama yeri, g inletti. Arkasndan korkun bir ate ve duman stunu semaya doru fkrd. Sekiz levent, sekiz kahraman, yzlerce kfirle birlikte, havaya utular. Havada kol, bacak, gvde paralar uutu. Sonra bir yamur gibi yere dkld.

Turgut Reis, grlen manzaradan arm kalmt. Fakat yan cephedeki dmann byle bir kaza veya herhangi bir sebeple havaya umas, Trklerin neesini artrmt. Dmann Trkleri habersiz vurmak iin hazrlanan bir kanad, kendi kendini mahvetmiti. Korsanlar, tekbir alarak hcum ettiler. nlerinde hibir engel olmadndan, tatl tatl, su kaynan ele geirdiler. "Bu ura kazanmalarn salayan sekiz levendin namn Trkler bir trl renemediler. Turna Nuri savata kayboldu sanlm, fakat gsterdii byk kahramanlk, ebediyen, Turgut Reise ve Trklere gizli kalmt. Trk Korsanlar / 371 "Bu temiz kahramanlar, Cerbe'nin, memleketlerine uzak, kurak, yabanc llerinde, kzgn kumlarn altnda hl gizli kahramanlklarna brnerek yatyorlar. "54 Bu ykl, teki cephelerde arpan Trklere de gayret ve cesaret verdi. Hcumu bsbtn iddetlendirdi. Zaten kuyu tarafndaki arkadalannn havaya utuunu gzleriyle gren valyelerde eski kudret kalmamt. Hemen ters yzne dnp: "Cann kurtaran kahramandr!" feryatlaryle kalelerine kamak istediler. Fakat leventler Reis'ten emri pein aldklarndan, valyelerin ensesini brakmadlar. Bazlarn esir, bazlarn katledip, nihayet, kalenin evresine yaptklar siperleri ele geirdiler. Btn Hristiyanlar kaleye kapanp artk bir daha darya kmaya tvbe ederek, korku ve aknlkla, kendi siperlerine yerlemi olan Trklere bakyorlar. Reis, kaleyi mutlaka almak istediinden, on be ar topun siperlere yerletirilmesini emretti. Leventler, derhal koup, on be ar topu srtlarndan halatlarla ekerek siperlere getirdiler. Toplar kaleye evirdiler. Kendilerine ait on be top bir anda grledi ve havada korkun yanklar yaparak her yana yayld. Kalenin zerine glleler yayordu. Dman, kamak iin yer aryordu. Bombardman bir-iki saat devam etti. Fakat artk gece olmaya balamt. Hava kararm, asker de gndzk savata yorgun dm olduundan, bombardmana ara verip istirahate vardlar. te yandan, kalede kapal kalan, erkenden bombardman kah-valtsyle uyanacaklanndan emin bulunan valyeler, endie iinde uzun ve skntl bir gece geirdiler. "Korkulu rya grmektense uyank yatmak hayrldr!" dncesiyle hibir valyenin gzne uyku girmiyordu. Afrika'y zaptetmek hlyasyle Avrupa'dan kalkp buralara gelen, Turgut'u yakalayp iini bitireceiz derken, elinden imdi bir kere 54 "Lejeo" - Paolo Rvelli. 372 / Abdullah Ziya Kozanolu kurtulsalar, bir daha korkudan ismini bile azlarna alamayacak olan valyeler bir araya toplanp balarna bir are aramaya baladlar. Yanllkla fare kapanma kslm slak kedilere benzemilerdi. valyeler, hibirisinde kuvvet ve cesaret diye bir ey kalmadndan, ne yapp ne edip buradan kamann ve Turgut'un elinden kurtulmann arelerini dnmekle beraber bir frsatn bulup da Turgut'u gizlice ldrmenin yolunu da aryorlard. Komutan Don Alvaro'nun kederden enesini bak amyordu. Buraya byk bir donanma ve ordu ile geldikleri halde, daha Turgut gzkr gzkmez, arkadalar tas tara toplayp soluu Avrupa'da almlard. Donanma ve ordunun yars elden gitmiti. Kendisiyle yalnz Amiral Jagala kalmt. Burada kalanlar, kaa-mayp canlarn korumak iin, aresiz, kaleye snan yoksullard. Don Alvaro, nihayet gnn birinde, onlara bara bara yle dedi: - Size zlerek ve gerek olarak sylemek zorundaym ki, yarn sabah, eer biz lzm olan cesareti gsterip yrye gemezsek, Trkler toplanyle kaleyi ate tufan altnda brakarak, yakp ykacaklar. Bunun nne imdiden gemeliyiz. Silhrler haykrdlar: - Ne gibi? Nasl mani olabiliriz? - Toplarn ivileyerek... - Yeni bir hcum ha?... asla! - Biz hcum etmezsek onlar bizi ldrecekler. Birer uyuz kpek gibi kaleye saklanp Trkler tarafndan boazlanmay mertlie nasl yediriyorsunuz? Bu szleri sylerken yznz hi

kzarmyor mu? undan emin olunuz ki, eer bir kahraman gibi lmeyi kabul etmezseniz, birer kpek gibi gebertileceksiniz! Komutann bu szleri biraz ie yarad. bin valye ayrldlar. Fedai olarak gidip Trklerin toplarn ivilemeye yemin ettiler. Bu kahramanlara batan aa zrh giydirildi. Trk Korsanlar / 373 Elbiselerini giyinirken hep birden alayorlar, birbirlerinin boyunlarna sarlp pyor, dualar ediyorlard. Geride kalanlarn btn mitleri, bu fedai giden arkadalarn-dayd. Onlar muvaffak olurlarsa belki kendileri kurtulacakt. Eer onlar muvaffak olamazsa hepsi de mahvolmu demekti. Gne yava yava douyor, Trklerin kzenin zerine evrilen korkun toplarnn namlular parlyordu. Btn valyeler heyecandan titremekteydiler. Trkler atee balamadan nce zerlerine hcum etmek, toplar ivilemek lzm geliyordu. Kalenin kaplar ald. bin fedai, kllar ellerinde, gzleri dnm, ileriye atldlar. Komutan Don Alvaro bata olmak zere, btn Hristiyanlar, bu hcumu gzleri falta gibi alm olduu halde, mazgallardan seyrediyorlard. Daha ilk fedai ilk topun zerine kmadan, Trkler de palalarna sarlp metrislerin zerinden gzkt. Nbetiler, uyuyan leventleri kaldrmlard. Trk ordusu uyumuyordu. Aralarnda kanl ve zorlu bir kavga balad. valyeler, canlarn dilerine takp sava etmelerine ramen, Trk korsanlar onlardan birisini bile toplarn yanna yaklatrmyorlard. Siperlerin zerindeki bu kanl kavga, tam iki saat srd. Arada bir, valyelerden birisi Trk leventlerinden birisinin kollar arasnda havaya kalkyor, sonra btn iddetiyle yere arplarak siperden aaya yuvarlanyordu. Sonunda bir an geldi ki, Hristiyanlar, Trklerin bu zorlu kar koymalar karsnda i kmayacan anlayarak tabanlar yalayp kamaya can attlar. Fakat Trk leventlerinin bir kere gz kzm bulunduundan, artlarna dp sekiz-dokuz yzn kltan geirdiler. - valyeler, bu cesaret ve kahramanlklarnn karln hibir ey elde edemeden, canlaryle demi oldular. Fakat tam bu srada, I 374 / Abdullah Ziya Kozanolu birka gn nceki deniz savalar srasnda kalenin altna kadar kap kendilerini kurtarabilmi olan on bir kadrgadan ibaret bir Hristiyan donanmas Trklere atee balad. Bu, cidden can skacak bir meseleydi. Dman donanmasnn bulunduu yere, kalenin top atei ve slk engel olduundan, Trk gemileri yetiemiyordu. Karadan ise, dman sahile siperler kazdndan, hcum imkanszd. Fakat Turgut Reis, kesin bir surette bu on bir kadrgay mahvetmek istiyordu. Bir frka svari hazrland. Bunlar, karadan hcum edeceklerdi. Btn Trk donanmasnn sandallar da denize indirildi. Sandallarn iinde ok ve tfekle silhlanm leventler yerletiler. Her iki taraftan sk bir hcum yapld. Fakat dman daha ilk harekette hcum olacan sezmiti. Kaleden ve sahildeki metrislerden svarilerin zerine korkun bir ate atlar. Alevler parlyor, toplar grlyor, feryatlar, eninler, naralar birbirlerine karyordu. Nihayet yle bir an geldi ki, barut dumanlar arasnda svarilerin kaybolduklar grld. Hepsi de sahile ulancaya kadar ehit dmlerdi. Denizde ilerleyen sandallar ise, kaleden ve donanmadan zerlerine yaan atae ramen, ilerlemekte devam ettiler. Muhakkak kadrgalarn yanna ulap onlar zaptetmek istiyorlard. Btn bu kanl ura tam alt saat srmt. Denize gerilen zincirlerin krlmayaca grlnce, donanmann ve kalenin atei altnda durup bou bouna telef olmak manasz olacandan Trkler sandallarn geri ektiler. Fakat Turgut Reis'in gazap ve hiddeti tepesine kmt: - Tez sahile kadar siperler kazlsn! diye emretti. Leventler, hemen sahile kadar siperler kazp sekiz top yerletirdiler. Turgut Reis, "Ate!" emrini verir vermez, zorlu bir glle yamuru Hristiyanlarn kadrgalarn kalbura evirdi. valyeler, can kaygusuna dp g bel sahile can atarak teslim oldular. Trk Korsanlar / 375 Bu kargaalkta birka bin valye, Reis'in kzgnlna urayp kadrgalarla birlikte rnahvolup gittiler.

Bu son mit ve son are de gzlerinin nnde eriyip kaybolunca, Hristiyanlar dehetli bir yeis ve keder kaplad. Artk kumandanlarndan son neferlerine varncaya kadar kelle-rininin tehlikeye girdiini hissetmilerdi. Sanki bu yetmiyormu gibi, Turgut Reis'in kendisinin banda bulunduu bir fedai ve gnll frkas durmadan siperleri ileri srerek kaleye doru yrmeye balad. Turgut Reis, her siper ilerlettiinde, Don Alvaro da bin erle siper kazanlarn zerine hcum ediyor, fakat bir trl Turgut'un emeline set ekemiyordu. tersine dnm, bu ordu Trablus'ta Turgut'u saracana, imdi, sanki Trablus'ta bir kaleyi onlar Turgut'a kar korumaya memur olmulard. Nihayet, ileri doru kazlan siperler kalenin hendeklerine gelip dayand. Burada da Trkler, zorlu bir hcumla karlatlar. Fakat bir kere hendei doldurmaya kesin karar verdikleri iin, bu hcumu da geri evirdiler. Nihayet, hendek dolduruldu. Doldurulan hendein zerine be ahap kule yaptlar. Kuleye gzn ateten saknmayan gnll leventler, top ve tfek kartp yerletirdiler. Gz atrmayacak kadar sk bir ate, ta ve kurun yamuru kalenin iini allak bullak ediyordu. Artk bu hal canlarna tak ettii iin, her gn kfirler, beer, onar mazgallardan karak, frsat bulduka teslim olmaya baladlar. Bu son hal geri kalanlarda mit, cesaret, yrek adna hibir ey brakmamt. Kumandan Don Alvaro, Afrika'y fethetmekten, Turgut Reis'i ldrmekten, yakalamaktan oktan vazgemiti. O, bir kere buradan tatl cann kurtarabilseydi, her hakarete, her rezillie raz olacakt. Nihayet, bin valye seip bata kendisi de olduu halde, son kozunu oynamak zere Trklerin tahta kuleleri zerine atld. Bu hcum, leventleri geriletecek kadar iddetli olmutu. Fakat arkada bekleyen Turgut Reis'in tok sesi grledi: - leri! Ne kayorsunuz? leri... 376 / Abdullah Ziya Kozanolu Leventler, Reisin sesini duyunca, tekrar gayrete geldiler ve bu sefer onlar hcum ettiler. valyeler, byk bir korku iinde geri ekildiler. ki saat yenen ve yenilen belli olmadan devam eden bu ura sonunda valyeler, Avrupa'nn en tannm ve seilmi kahramanlar olmalarna ramen, kaleye doru kamaya baladlar. Trkler ise bunu nceden kefettikleri iin, arpma srasnda kaleye arkadan baka bir takm gnderip kaplar tutmulard. Kaleden medet olmadn anlayan valye Don Alvaro, sahildeki yar batm olan kadrgalara snmak istedi. Fakat bu sefer de Trk donanmasndan indirilen sandallar, kadrgalar sarp komutan dipdiri enseleyerek Turgut Reis'in kadrgasna kardlar. Ehlisalip gemileri bir ie yaramayacak kadar kalbura dnm olduundan, ilerindeki mal ve deerli eya alnp cayr cayr yakldlar. Kalede basz kalan teki valyeler, bu durumu grnce, kale kaplar da Trkler tarafndan tutulduu iin, teslim oldular. Zafer pek bykt. Kalede on bin valye bulunduu halde, drt bini esir alnm, brleri Trk palalar altnda mahvolup gitmiti. Bu sebepten, artk bu son sefer, Turgut'un yenilemeyeceini ortaya koymu, ecel-i mev'uduyle lp derya yznden ekilip gitmesini beklemekten baka are kalmamt. Bir Trk levendi bym, bir korsan, bir reis, bir komutan, derken, tekmil Avrupa'y hie sayan bir tasz sultan olmutu. Sarayndan yeeninin ve kahramanlarnn stnlk haberlerini bekleyen ihtiyar Dorya, anlattmz btn bu kara haberleri bir bir ald zaman hrsndan sapsar kesildi. Hele Civani Dorya'nn da yelken ap Turgut'a bir top bile atamadan "r- firari irtikp" ile talya'ya dndn grnce, btn mitlerinin mahvolduunu hissetti. Bu darbe, ihtiyar kumandana pek ar gelmiti. Gzlerinden yamur gibi yalar boanyor, elleri titriyordu. Kanepeye tutunarak ayaa kalkt. evresinde herkes heyecan ve zntyle ona bakyordu. Birka adm atmak istedi. Fakat baaramad. Andrea Dorya, yere yklacakm gibi sendeliyordu. Bir zamanlar Turgut, onunla alay etmiti. Bir zamanlar o, Barbaros'un gemilerini Preveze'de Turgut, Barbaros, Seyit Ali Reis gibi naml deniz Trk Korsanlar / 377 kurtlarn gafil avlamt. Bir zamanlar o, Turgut'u esir almt. Gene bir zamanlar sard emberi krp kurtulmutu.

Btn bu zafer ve fedakrlklarn sonucu, bugn grmek iin miydi? Koluna girip kiliseye gtrdler. Hngr hngr alyor, ellerini kilitleyip diz kerek, iki gz iki eme, Turgut'a lanet okuyor, kazand zaferlere lanet okuyor, bu bel-y smanden Hristi-yanlar kurtarmasn Bakir Meryem'in olundan niyaz ediyordu. Bu znt, bu ac nihayet yreine kadar iledi. Andrea Dorya, bu acya dayanamad. 1560 senesi Kasmnda yreine inerek dnyaya gzlerini yumdu. *** te yandan, Deryalar Kaptan Piyale Paa da kendi kadrgalarnn ardna dmandan esir aldtklar gemilerden ie yarar krk gemiye Trk bayraklarn ekmi, arkasna takp, stanbul'a dnyordu. Donanmann gelmek zere olduu haber alnr alnmaz, btn sahiller halkla, deniz sandallarla dolmutu. Sultan Sleyman bile Sarayburnu'nda sahile inmiti. Donanma, Sarayburnu'nu dner dnmez, Kaptn bastardasnn kasarasnda btn dman esirleri, bata Amiral Jagala55 ve Don Alvaro olduu halde, dizilmi, halka gsteriliyorlard. Beyaz barut dumanlar muzaffer kadrgalar hlelemi, al, yeil, krmz, mavi, renkli flanderler durmadan inip kyordu. stanbul, Hzr Reis'in stanbul'a geldiinden beri ilk defa olarak bu kadar byk bir donanma ve bu kadar byk bir sevin ve neeye kavumutu. Don Alvaro, Amiral Jagala ve teki tutsaklar arkalarna zrhl elbiselerini giymiler, silhlarn boyunlarna asmlar, elleri bal, huzr-u ahaneye kmak iin Amiral gemisinin kasarasnda boyunlar bkk, yenik ve aalk bir durumda bekleiyorlard. Sultan Sleyman'n yannda Avusturya sefiri, vezirler ve devlet adamlar bulunuyordu. 55 Sonradan kaptan olan Caalolu Sinan Paa. 378 / Abdullah Ziya Kozanolu Tutsaklar ve ganimetler Padiah'n nnden geirildike, sanki kazanlan zaferin o kadar nemli bir ey olmadn belli etmek ister gibi, Padiah'n yznde ufak bir sevin ve nee izi bile gzkmyordu. Avusturya sefiri gerek Sultan Sleyman'n, gerek Piyale Pa-a'nn yzne o kadar bakt halde hibir memnunluk ve gurur eseri gremeyince hayret etmi, hatta bu hayretini: "Grant Senyr ok mtevaz ve pek ciddidir. O kadar ki, huzurundan tutsaklar geerken hibir ty bile kprdamad. Amiral bulunan Piyale Paa, Grant Senyr'n ayndr. Arkasna hil'atlar giydirilip, dardan i olanlar ve harem aalar "Yaa, yaa, Kaptan Paa!" diye alklayp barrlarken, o, her zamanki ciddi ve ar tavrn bozmuyordu." diye devletine bildirmiti. SON KORSAN Deniz, tepesi karl dalar andran kpkl dalgalanyle semaya doru ykselmek ister gibi kabaryordu. Zaman zaman akan imekler korkun bir gk grltsyle birlikte ortal ldatrken, bir karalt halinde grlen Sisam adasn kendisine ama klm bir korsan filosu, dalgalarla arpa arpa sahile yaklamaya alyordu. Frtna anszn kopmu, denizin zerinde dolaan birok geminin altn stne evirmiti. Leventler, byk glklerle, kuytu bir limanda gemilerini kayalara balayp beklemeye baladlar. Korsanlarn gemileri Ulu Ali Reis'in komutasnda bulunuyordu. Karlarndaki ufak kaliteler Hristiyan gemilerine benzemediinden, tel ve heyecana kaplmaya bile lzum grmemilerdi. Durum, kasarasnda Kur'an- Kerim okuyan Reis'e bildirildi. Reis darya kp da demir atan baka kaliteleri grnce, sevinle bard: - Bunlar Salih Reis'in kaliteleri!.. Tez, sandalm indirin, yanna gidip elini peyim! Trk Korsanlar / 379 - Ulu Ali Reis, henz Kaptan- Derya Kl Ali Paa unvann kazanmamt. Fakat Salih Reis'in senelerden beri Hzr Reis, Oru Reis, Turgut Reis ile birlikte dvp Akdeniz'e nam salan ve korsanlarn gznde eref ve hret sahibi olan bir reis olduunu biliyor, btn byk uralara da onlarla birlikte katlyordu. Ulu Ali Reis, ip merdiveni tutarak kasaraya kt. Eski arka-dalaryle sarlp pt: Ulu Ali sordu: - Reis nerede?

Tam bu srada leventler alyor, Salih Reis'e yol veriyorlard. Reis'in eski en ve alayc ehresi gzkt. Ulu Ali Reis, atlp, Reis'in elini pt. Reis de onu alnndan pp sordu: - Ne haber, olum Ali? Hangi rzgrlar seni buralara att? - Karayel att, Reis! Barnmak iin koya geldim. Gzel yer dorusu... Ormanlar, souk su balarnda oynaan ceylanlaryle cennete benziyor. Padiahtan, burasn bana vermesini isteyeceim.56 Fakat kylarda kimsecikler gzkmyor. - Burann ahalisi, biz korsanlarn errinden dalara ekilmitir; onun iin kimseyi gremiyorsun. Padiah, seni sever. Herhalde, dilediini yapacaktr. Anlat bakalm, senin bana neler geldi? - Cezayir Beylerbeyi Salih Paa ile aramz almt. Beni tutup yanna gtrmesi iin Memi Reisi gndermiti. Ben, Memi'yi basp stanbul'a katm. Az bekledikten sonra, drt yz elli ake ile 'hassa reisi' yaptlar beni... Kaptan- Derya Piyale Paa'nn Cebre seferine birinci kalknda onunla beraberdim. Modon'da bir Frenk gemisini vurup, iindekilerin, Turgut Reis'i vurmaya gittiklerini haber alarak Paaya haber salp uyardm. Sonra, ikinci Cerbe seferinde, beni Karadeniz'e, Moskof kfirlerine kar gnderdiler. imdi adalar denizindeki ekyaya memurum. te fermanm. Biz karakol gezeceiz. Venedik tacirleri zengin olacak. 56 'Sisam Mevzuat- Hukkyesi": Hukuk Doktoru Yorgiadis. Sultan II. Selim padiah olunca, Ulu Ali'nin ricasn kabul edip Sisam adasn ihsan etti. 380 / Abdullah Ziya Kozanolu Ulu Ali Reis, kua arasnda padiahn fermann karp Salih Reis'in eline verdi. Reis, yksek sesle okudu: "Hassa reislerinden feraset ve fart- kiyasetine itimadm olan... Karadeniz kylarna irsal olunan kalite ve kadrgalarda olan asker halkna babu tayin edip bu nin- hmynumu verdim. Her kim ki emr-i erifime itimat etmez, yaramazlk ederse hakkndan gelinr. Yazld, kurt kethdaya verildi. 2 Recep. 967." Salih Reis, kd okuduktan sonra Ulu Ali'ye uzatt: - Gzel! Amma ben bu saray dilinden pek anlayamyorum. Galiba seni kaptan yapm. Turgut ile stanbul'a vardnzda da sana fener tama hakk verilmiti. Biz, sizin yanzda iken daha serbest gezer, kendi kendimizin efendisi olmay dnr, bu dille de mektup yazp almazdk. Hzr Reis, ne kadar rica minnetten sonra stanbul'a gitmeye tenezzl etmiti. Turgut ise... Sznn burasnda Salih Reis'in gzleri doldu. ini ekti, devam etti: - Koca Turgut Reis! Hasret kaldm ona! Nasl, kimseye eyvallah ediyor mu? Koca aslan Turgut Reis! Ulu Ali Reis: - Vallahi Salih Reis, dedi. Benim grm seninkine de, Turgut Reis'inkine de uymuyor. Bir yer geliyor ki, korsanlk orada bitiyor. Artk kendisinin efendisi olmaktan kyor. Trk korsanlarnn babas oluyorsun. Burada Oru Reis'in gittii yoldan yrrken iyi bir korsan olursun ama kt bir basndr. Bir gn birleen Hristiyan donanmas ban alverir. Bir byk reisin leventlerini basz komaya hakk yoktur. Salih Reis, dikleti: - Anlyorum, dedi. Sen Oru Reis'in ehit oluunu kms-yorsun, ha? Bu ne demek? - Oru Reis, ehit olmak hakkn kaybetmiti. Hzr Reis gibi rahat deinde ecelini ve yalsnda leventlerini bekleyecekti. Hzr Reis de aas Oru'un yolundan gitseydi, bugn ne sen olurdun, ne ben, ne Turgut Reis, ne de Akdeniz'de Trk korsan... Hzr Reis, stanbul'a giderek, saraydaki tohumu bozuk vezirleri avuttu. Trk donanmasn eline geirdi. Bu donanmann banda Andrea Trk Korsanlar / 381 Dorya'y yendi. Bu donanma Cenova'ya dayanp Turgut'u kurtard. Bu donanma Cerbe'de Turgut'a Cezayir'i hediye etti.. Salih Reis ard: - Yani sen stanbul'da Kaptan Paa m olacaksn? - Evet, Tanr ve Tanr'dan sonra Kubbealt veziri izin verirse... - Haydi, Tanr kel kafandan balayp destur versin, vezirler sana frsat vermez. Ulu Ali gld. Gen yata kadn dknl yznden salarn kaybettiini syleyen Trkler Ulu'la Kel Ali, Araplar da ayn anlamda "Ali-el Fiyatta" diye alay ediyorlard. - Aldrma, dedi. Bamda bu altn srmal kavuk, kesemde de her biri bir diyardan devirimle vezirlerin hyanet mektuplar olduka, bana boyun emek zorundadrlar. Tam bu srada kurusjk bir top patlad. Hep birden, top sesini geldii yana dndler.

Adann burnundan baka bir korsan gemisi daha dolayordu. Direinde Turgut Reis'in mavi beyaz stne mavi hilalli sanca inip kalkyor, limandaki kaliteleri selmlyordu. Salih Reis, sevinle haykrd: - Turgut!... Allahu ekber! lmeden nce bir kere daha grmemiz nasip oldu. Geleceini Tanr kalbime ilham etti. Tekmil Trk korsanlar szlemiiz gibi, burada bulunuyoruz. Bugn, ne mbarek frtna imi bu frtna... Sonra Ulu Ali'ye dnd: - Turgut geldi, drdr bitti. Geen gemilerin kasarasnda plak baldrl leventler kouuyor, bayraklar sallanyor, ellerini azlarnn kenarna koyan leventler, baka kalitelerdeki arkadalarna bararak selm gnderiyorlard. - Manisal var m? - Larendeli var m? Turgut Reis, Salih Reis'in kalitesini tanmt. Onun kendi ayana gelmesini beklemeden rtbe ve sra denilen saray adetlerinden de holanmadndan, eski hatralar yenilemek iin, yreinde kabaran arkadalk hislerini yenemeyerek ufak bir sandala atlad gibi, Salih Reis'in kalitesine trmand. 382 / Abdullah Ziya Kozanolu ki eski deniz kurdunun kavumas ok heyecanl oldu. Birbirlerine sarlm olduklar halde, omuzlarnda yllardan beri tadklar an ve eref destanlarn bir saniye iinde tekrar yeniden yaadlar. Kuvvetli kollaryle Salih Reis'i kucaklayan Turgut, haykrmt: - Kocamsn, bre Reis! Salih Reis gld: - Biz artk, kalafata, yalamaya filan gelmeyecek kadar re ktk. Yerimize ite yenisini yetitirdik. Turgut'un gzleri parlad: - Hani? - te, olum! Gen bir levent ilerleyip Turgut Reis'in elini sayg ile pt. Turgut Reis, onu szdkten sonra kuvvetli bir pene atp omuzlarndan yakalayarak sarst: - Ha yle!... Bre, sen baban aratmayasn, ha! Bu, senin yannda Bori Beyi gibi terlemeden yayor, Reis! Ver bunu benim yanma!... Salih Reis, cevap verdi: - Sen bir trl kocarnedn, koca tilki! Her gn bir yere atyor, her gn bir lm gslyorsun. Senin vcudunu yeryznden kaldrmak iin Kara valyeler ant itiler.57 Turgut Reis, birdenbire parlad. Hiddet ve asabiyetten ak salar, geni gsn dolduran krl sakal titriyordu. - Reis, Reis! Ben de onlan yeryznden kaldrmaya ant itim. Padiaha ka kere onlar bu kartal yuvasndan kovmakhm iin bana ordu vermesini syledim. Her defasnda yaptklar ii kestirmekten aciz bulunan bir tredi alay beni karlarndan sayd. Belki de dindalarn korumak istediler. Ka kere Malta'yi topa tutup kylerini, kasabalarn yaktm. Olunun benim yanmda bulunmas kendisi iin hayrldr. Onun da babas gibi tehlikelere girip, elinde palas, dmanlarmzla arpp almas gerek. Zira bu sefer btn cihann imdiye kadar mislini grmedii kanl bir uraa balamak zereyim. 57 Rodos valyeleri krmz renkli gemilerde gezerler ve kaptanlarna Siyah Amiral denilirdi. Yalnz kaptan gemisi siyah renkte olurdu. Trk Korsanlar / 383 Leventler, Turgut Reis'in bu szleri karsnda yreklerine kadar titrediler. - Nereye, Reis? Turgut, bu suale cevap verdi: - Malta'ya gidiyorum. Yzlerce kadrga, top, binlerce asker bugn Malta'ya doru yryor. Adann btn kalelerini zaptede-rek ta stnde ta brakmayp valyelerin Grant Metrlerinden ah yamaklarna kadar hepsini kltan geireceim! Salih Reis, heyecanla onun elini pt: - yi dndn m Turgut? Sen aaran sakallarn, artk damarlar frlayan buruuk ellerin, eski duruluu snen gzlerinle aday iyice lp bierek mi hareket ediyorsun? Yoksa, hislerine, sonu gelmeyecek olan kin ve intikam arzularna kaplp kr krne mi bu zor ie balyorsun?

Turgut Reis, kafasn sallad: - Hibirisine, Salih Reis, hibirisine!... Yalnz kendime gveniyorum. Yalan sylemedin. Yzm burutu, sakallarm aard, damarlarm morarp iti. Eski kuvvetimi, kanm, gzlerimdeki eski duruluu, vcudumdaki eski eviklii gremiyorum. Fakat yreimde tutuan kin arzulan, kalbimde kaynayan ura duygular hl ayn genlik, ayn kudret ve iddetle yayor. Bu, benim ve btn Trk korsanlarnn son byk uradr. "Bu, cihann grmedii, gremedii bir kahramanlk destan olacaktr! Ya ben, ya o!..."58 Sonra elini Malta'ya doru uzatp haykrd. Sanki sesini uzak. pek uzak olan bu kartal yuvasmdakilere duyurmak istiyordu: - "valyeler! Nankrlklerinizi yannza brakmayacam! Hayatn Rodos'ta size baladmz, reisiniz Lavalet'i serbest braktmz unuttunuz! Sizi ininizde ttsleyip yabani eek arlar gibi barut dumanlar arasnda boacam!" Sonra glerek, gene eski ve en davranlaryle Salih Reis'e dnd: - Sen artk kzaa ekildin ha, koca korsan? Brak imdi bu benim kavgalar... Biraz da senden konualm. Bende bir tane var, ama er deil. Barbaros'un olu Hasana verdim. Hasan da yaman 58 Sen Jan valyeleri Grant Metri Lavalet'i kasdediyor. r 384 / Abdullah Ziya Kozanolu levent ha!... Babasna e olacak. O da Malta'ya geliyor. Nasl, sen de, senin yavruyu verecek misin? Onu da dvtrelim. Haydin, dnme! Er olu, er meydannda gerek. Sen de gemi kasarasnda bydn. nallah, ura meydannda ehit olursun. Nasl, delikanl, gelir misin? Ura, dv var! Salih Reis'in olu heyecan ve merakla babasnn yzne bakyor, izin vermezse diye korkuyordu, titriyordu. Salih Reis dnceliydi: - Gitsin, gitsin ama, bir kere de ieriye soraym.59 Salih Reis, k kamaraya gitti. Biraz sonra olunu ard. Herhalde, annesiyle helllatryordu. Sonunda Turgut'un yanna geldi. Yavaa kulana eildi! - Al, gtr! Gitmesine destur verdi. Sana da seim var: "Olumu korusun. Yapaca, her zaman yapt lgnca maceralara sokmasn. Korsan olu elbette korsan olur. Fakat Turgut gibi yalnz korsanl deil, biraz da kendini dnen Barbaros gibi bir amiral olsun!" diyor. Turgut Reis, kalarn att: - Ha, bak hele! Seninle beraber onu karmaya gitmitik. Eski gnler... Hey gidi hey! Nerelerde pala salladk? Nerelerde dolatk? Ne dmanlar grdk? Merak etmesin. z olumdan ok korurum ve benim gibi denizlerde rmesin, Hzr gibi amiral olsun, en doru sz bu... Bize Hzr gibi ba lzm. Fakat ben, istesem de zaten amiral olamazdm. Bu ii Ulu Ali'ye brakacam. Salih Reis, Ulu Ali'ye bakp gld: - Askeri ve gemileri nereden buldun? Turgut Reis, omuz silkti: - Sultan Sleyman verdi. Daha saysndan ve kuvvetinin derecesinden haberdar deilim. Tredi srs benim senelerden beri "Aman, bu eek arlarn son yuvalarndan kovalm!" diye sylediim szlere kulak amazken, bundan bir ay kadar nce Bostanc-ba'nn iinde bulunduu bir gemi Msr'dan haclar getiriyormu. 59 Bir Trk korsan hibir zaman karsndan bahsetmez ve bahsedilmesini de sevmezdi. Bu sebepten Trk korsanlarnn eleriyle ilgili bilgileri tam olarak veremiyoruz. Des, Salih Reisle evlendikten sonra artk Mslman olduundan, tarihlerde kendisinden bahsedilmemitir. Trk Korsanlar / 385 valyeler, geminin nn kestirip yama ettikten sonra yakmlar. Bu haber stanbul'a gidince, Padiahn akl bana gelmi. Ar hiddetlenmi. Hemen vkel ve vzersn toplayarak Malta'dan valyelerin kovulmasn emretmi. Fakat sayn vezirler, Malta'nn ne ynde bulunduunu bile bilmediklerinden, Sadrazam Ali Paa, Galatal ocakzdelerine ve bizim korsanlara sormu: "Malta kan-dedir? Ka gnde gidilir?" dey... Ne kadar olsa, bizim yanmzda alanlar Malta'y ka kere grdler. " yzden eksik para ile denize klmaz. Kaleleri dvmek iin otuz iki okka glle atan yirmi top gerekir. Yz yirmi klenborne ve be kta kavi top, yirmi bin kantar barut, krk bin yuvarlak glle, on bin kazma, krek ve elli para da top at ve bundan gayri bu ie Turgut Reis'i kumandan eylemek gerektir"60 demiler. Benim bildiim bu kadar. Fakat her zaman dnceleri ilerine uymayan devirme vezirlerin bu

istenilen eyleri hazrlayp hazrlamadklarn bilmiyorum. Zannma kalrsa, donanma kaptan gene Piyale'dir. Salih Reis, cevap verdi: - Piyale, Padiahn vezirleri iinde en temiz ve en cesur olandr. Turgut Reis, kuann arasndan bir kt karp Salih Reis'e uzatt: - Bana da bunu gndermi. Szde koltuk veriyor. Fakat bu sefer de vezirleri dik kafalk edip ben gelmeden ie balar yahut domuz gibi burunlarnn dorusuna giderlerse hibir ey yapamayz. Malta kalesi, Trablus l deildir. Salih Reis, Sultan Sleyman'n fermann okudu: "Turgut Paa'ya hkm ki: "Hak sbhneh ve tel hazretlerinin ulvv inayetine tevekkl tam ve hazret-i risletpenhn mcizat- hidyetytna tevessl tam edp dstr-u mkerrem vezirim Mustafa Paa'ya garpta olan Malta kalesine feth istils iin tayin edp ibu sal-i ferhunde falde vaki olan nevruz-u mbarekte emr'1-mer-i kiram Cezayir Beylerbeyi Piyle dme ikbleh donanma-y hmynun nusrat- 60 Selanik Tarihi, Selnikli Mustafa. 386 / Abdullah Ziya Kozanolu karn ile koulup irsal olunmak tedarik olunup senin dah vekar cellet ve ehmet hsn ecaat ve ferasetine tamam- hmynum olman bu gaz-y zafer asarda bile olup donanmay hmynumda olan askeri feyz mesirin kale muhasarasnda iken derya taraf hli kalmayp donanma gemilerimin hfz ve kaleden mahsur olan erbb- sefere iane ve istimdat iin deryadan gelen melin-i hairinin def ref'i iin hazr olmam lzm olduu ecelden mukaddem tenbih ve agh klnp ve hem bunca zaman ber ol caniplerde olmakla behemehal kalenin fethine mteallik vukuf ve uurun mlhaza olunup ne vehile feth fthu myesser id- arzolunmasn emredip byrdm ki: Hkm- erifim vardkta teehhr etmeyip yannda olan kadrga ve kalite ve sair uydurulacak gemileri kalafat edp sair levazm ve mhimmat ne ise tedarik edp ol canipte olan gnll levent reislerine gerei gibi istim-let virp yanna cem'edp tyin olunan vakte dein hazr ve donanma-y hmynumun varmasna nazr olup kale-i mezbrenin fethine ne lazmsa tedarik ile fethi myesser ola. Bilcmle ol bapta rey-i isabet karinin mncer ve mncesim ise alettafsil yazup bil-drsn. inallah melk'l-azz'lfettah donanma-y hmynum ol canibe varup vsl oldukta yanmda olan gemiler ve gnll levent gemileriyle donanma-y hmynuma mlki olup hsn- ittifakla hizmette ve yoldalkta bulunmakta env-i mesai-i cemlin zuhura getresn. yle bilesn. F cemziyelevvel 972." (Tarihler, eski hicret tarihidir.) Salih Reis, ferman okuyup bitirdikten sonra tekrar Turgut'a uzatt: - Bugn de nasibim hep padiah ferman okumak. Szde kumanda onlarda ama, eer anlayabildimse, hakikatte her eyi gene sana veriyor. Serdar sensin. Turgut cevap verdi: - Serdarl da, kaptanl da, vezirlii de kendisinin olsun. Nazarmda Malta'y fethetmekten baka hibir eyin deeri yoktur. Ben bu dille konuan, bu kafa ile yaayan sarayla anlaamam. Fakat Malta'ya hcum iin her eye katlanacam. Trk Korsanlar / 387 Turgut Reis, bu szlerden sonra, Ulu Ali Reis'e dnd: - Sen naslsn bakalm, Ulu? Korsanlk var m, yoksa Hali'te helva m yiyorsun? Benimle geliyor musun? Ulu Ali, kpkrmz kesildi. Reis'in bu szleri ok arna gitmiti: - Niin helva yiyelim, Reis? Biz de kavga ediyoruz. Srasnda biz de dvyoruz, Reis? Ve bilirsin ben, senin azat kabul etmez levendinim. Turgut Reis, yzn buruturdu: - Haydi oradan enayi! hrasnda ha? Srasnda ne demek? Hibir Trk levendi iin uran, kavgann sras olur mu? Artk, gryorum, ktlyorsunuz. stanbul, saray, altn yaldzl kkler gznz boyuyor. Allah, sonunuzu hayreylesin. Ben, sizin bu halinizden korkuyorum. Bir gn, imdi bizim nmzde kaacak delik arayan bu kfirlere yenilip maskara, kepaze olmayasnz diye korkuyorum. Sonra, istikbalin Kl Ali Paa'snn, hiddet ve asabiyetle dudaklarn srdn grmyormu gibi omuzlarna aslp sarst ve grledi: - Bana bak, Ulu, bana bak! Her bir uzvum para para olup da lsem, senden ve sizden cesedim ne kadar uzak ve belirsiz bir yerde olsa, eer bir gn gzmde imdi benim nmde

bir slak kpek gibi titreyerek kaacak delik arayan bu kfirlere yenildiinizi, hele nlerinden katnz, onlardan aa bir dereceye dtnz hissedersem, zevkine, sefasna, nefsine kar Hzr'n, Oru'un, benim braktm nam, hret ve an feda edecek olan haleflerime lanet okuyacam! Sonra, kaln pazl kolunu batya doru sallayarak haykrd: - Ben, oraya gidiyorum! Bu onlarla belki de son uramdr. Biz kanmzn son damlasn bile bu yolda, gazann, an ve erefin, gayenin bu sonsuz yolunda aktacaz. Tek, Trk denizleri Trklerin olsun diye bu yola can koyduk. Elini tekrar bilinmeyen ufuklara doru uzatarak haykrd: - Lavalet, bekle! Geliyorum! Hem bu, seninle kar karya oynayacamz son kozdur! 388 / Abdullah Ziya Kozanolu Ulu Ali, Turgut'un titreyen elini tutup bana koydu: - Bu can bu tende kaldka, bizi yenemeyecekler! Turgut, dnp Salih Reis'in olunun kolundan ekti: - Gel! Daha fazla duramayacam! Bir an nce oraya gitmek istiyorum! Ge kalm olmaktan korkuyorum! Sanki beni orada bir ey acele bekliyor, belki de Azrail!... Sonra eilip kasaradan haykrd: - Hseyin, sulandnz m? - Evet, Reis! - Ambarlar dolu mu? - Evet, Reis, hazrz! - yleyse boru tsn! Kalkyoruz! Sancak ve iskele vardiyanla-r hazr olsunlar! Yelken ve krekle gideceiz! Turgut Reis, bu szlerden sonra Salih Reis'e dnd: - Allahasmarladk! Belki bir daha birbirimizi gremeyiz. Ulu, sen de szlerimi unutma! Yoksa, iki elimin on parma yakanda kalr! Hem, Malta'ya sen de gel! nk bizim en byk uramz bu olacaktr! Trk korsanlarnn kara korsanlaryla en byk kavgas... Ulu Ali, koup Reis'in elini pt. Gzleri yaarmt. Sanki bir igds, ona gelecei ilham ediyordu: - Ganim, anl sancamz ve Trk'n erefi uruna senin yolunda feda olsun, Reis! skenderiye'ye uradktan sonra doru Malta'ya yetiirim. Turgut Reis, kr sakallarndan, senelerden beri denizlerde kararan, buruan, bklen vcudundan umulmayacak kadar bir gllk ve eviklik ile kasaradan srayp sandala atlad. Onun, tuntan bir zafer heykeli gibi, denizi yararak bastardasna ktn grdler. Leventler kouyor, durmadan tirenkete ve mizanalara trmanarak Reis'in emirlerini yerine getirmeye alyorlard. Birdenbire, yelkenler saklad, kaliteler sarsld. Kurusk top atarak gemilerin Malta'ya doru uzaklat grld. Trk Korsanlar / 389 Turgut Reis, bastardasnn k kasarasndan onlara renkli yazma mendilini sallyordu. Gemiler, gzlerde gittike kldler ve nihayet ufukta kaybolup gittiler. Kaplan, akal avna kmt. Ulu Ali Reis, yal gzlerini Salih'ten saklad. stanbul'dan Turgut Reis'e haber giderken, donanma ve asker de hazrlanmaya balamt. lkbaharda yz seksen bir pare tekne ve otuz bin kadar asker hazrland. Bu donanmaya Kaptan- Derya Piyale Paa kumanda edecekti. Padiah, Makaklarn son-hareketine kzarak: - "Maiyet-i hassamda ve stanbul'da bulunanlardan isteyen zevat sefere mezundur ve gitmeleri mcib-i memnniyet-i ahanem olur!" dediinden, Kzlahmetli emsi Paa'nn kardei Vezir Mustafa Paa, gnll olarak sefere talip olduundan, Padiah memnun olup Mustafa Paa'y rtbe ve saray srasna uyarak, bu ie Serdar eyledi. Btn Vezirler, Beylerbeyleri parlak bir geit resminden sonra Padiahn huzuruna ktlar. Padiah, onlarn hepsine iltifat edip hediyeler datt. Sonra huzr-u hmyundan, nlerinde tabi, nakkare, miskal alnd halde karak, Eminn'ndeki iskelede bulunan bastardaya sadrazam, serdar ve sair mera ile birlikte girdiler. Beikta'a gelindi. Barbaros'un, denizlerin tek ve esiz kahramannn mezarna yz srlp ruhundan yardm dilenildi. Donanma, oradan demir alp btn ululuk ve hem korku, hem sayg uyandran grn ile yola kt.

Gemiler, Sarayburnu'nda gsteri iin kurusk top atp sahillerde biriken halkn alklar arasnda, denizde glle sektirdikten sonra Yedikule'ye doru dmen krdlar. Ali Paa, Yedikule'ye kadar donanmay selametlemek istiyordu. Durmadan, kuruntu ve phe iinde, Mustafa Paa'y sktrmaktayd. 390 / Abdullah Ziya Kozanolu "- Aman paam, sakn gaflet etmeyesiz! Bu kale, dier diyar-lardaki hisarlara benzemez. Ufak bir ihmal malubiyetinizi mucip olur. Sonra, elbette devletl hnkar gcendirmi oluruz!" diye rica ediyordu. Yeni Serdar Mustafa Paa glyordu: " Merak etmeyiniz, paa hazretleri! Evvelallah, bu azim donanma ile kffarn haklarndan gelinir. Hi merak etmeyiniz. Biz, her eyi biliriz." Sadrazam, can skmtsyle cevap verdi: '- Paam, sakn hodbehot hareket eyleme! Erknna dan! Zira bu kalenin vaziyeti pek zorlu bir ekildedir. Bilhassa Turgut Bey'in tecrbesinden istifadeyi unutma, sznden kma" Mustafa Paa, marur bir tavrla, somurtup kalarn att: "- Paam, neye byle sylersiz? Bu adam hep ne srersiz! Biz yedi buuk yanda bir sabi deiliz! Turgut kadar biz de elbet bu ii biliriz! Hem karada kale zaptetmek, denizde haydutluk etmeye benzer mi? Bizim ilk seferimiz mi bu?" Sadrazamn bu son i sze bsbtn can skld. Fakat Mustafa Paa'nn sz anlamaz bir nabekr olduunu anladndan, Yedi-kule'den geri dnd. Sarayna gelince, dostlarna, umutsuzluk ve keder iinde dert yand: "- Bu Mustafa, bildiin okur! Burnunun nn grmez bir cahil kz... Malta kalesini helvadan mamul sanp yemek ister. Re-vi ve hareketini gnlm hi beenmedi. Sylemedik sz kalmad. Anladm ki nasihat kr etmez. Allah, sonunu hayretsin. Allah, beni o gnlere yetitirmesin. Bu iin, bu devletin sonunu iyi gremiyorum."61 *** te yandan, Maltallar da bu yry ve hazrl haber almlar, gerei gibi alp abalayarak, Trklerin kuatmasna kar 61 Hakikaten sadrazamn duas kabul olunmu, dedikleri km ve askerin. Mal-ta'dan dnnden nce vefat etmitir. Ne are ki sarayda artk kahramanlarn, i bilenlerin deil, devirme, eski dman ocuklarnn, dalkavuklarn sz geiyordu. Trk Korsanlar / 391 koyabilmek iin almaya balamlard. Btn Avrupa'ya haber salnm, imdat istenmiti. Malta hisarnn kiliseleri balarna gelecek olan felketi sanki daha imdiden karlamak ister gibi, sabahtan akama kadar inliyor, an alyor, valyeleri dua ve danma iin kubbeleri altna aryordu. Zaten, azdan aza, Dragut'un Grant Senyr'den byk bir donanma peyleyip Malta'ya doru yelken at rivayet olunduundan, btn valyelerin yrekleri eziliyor, byk merak ve korku iinde kiliselere toplanyor, sonlarnn hayra dnmesi iin Haz-reti sa'dan medet umuyorlard. Grant Metr Lavalet, onlara uzun bir nutuk vermeye hazrlanm, yreklerine dayanma gc vererek manev kuvvetlerini ykseltmek istemiti. kinci bir Rodos felketi balyordu. Tam bu srada, Trk donanmas gelip att. Donanma 1556 senesi Eyllnn 18'inci gn Malta nnde Massasirok limanna demir att. valyeler, sinirleri gergin ve kuruntu iinde, Trklerin nasl bir ura plan dzeceklerini grmek iin sabrszlanyorlard. Drdnc vezir iken serdar olan Mustafa Paa, Malta kalelerini grnce, zerine ald iin bykln, zorluunu kavram olmakla beraber, burnunu da krmak istemiyordu. Vakit geirmeden Piyale Paa'y, br kaptanlar gemisine ard. Amac konumak, adann durumunu renmekti. Piyale Paa, Turgut Reis'ten toplad bilgileri Mustafa Paa'ya anlatt: - Ada, hemen hemen, batan baa kayalktr. Kuzeyinde Sibe-ras (Sceberass) denilen dik ve sarp burun ilerleyerek iki tarafndaki derin koylar birbirinden ayrr. Bu koylardan gn dousunkinin ad Marsamse (Marsa Musset)dir. Limanda korugan ve insan yoktur. Fakat koyun kenarndan ykselen Siyeras dann tepesindeki Sent Almo kalesinin toplan, limann azn korumaya yeter. 392 / Abdullah Ziya Kozanolu

Byk Marsa denilen koyda ise, valyelerin yce koruganlar yerlemitir. Buras, derin, kayalk; gnbatsnda da kk limancklar vardr. En son knt olan Fur (Foursches) burnu ise, Arena dedikleri liman ak denizden ayrmaktadr. Salvador denilen u burun da, bu liman ngiliz liman denilen limandan ayrr. te u grnen ulu kale de eteinde bulunan Sent Ancelo surlar ile kadrgalarn liman arasnda ykseliyor. Bu, valyelerin en byk kalesidir. Burg derler. Kumsal berzah ile Malta'ya bal olan kk parasnn ismi Lasangl adadr. Tepesindeki kalenin ad Sen Mi-el'dir. Burg ile Sen Misel kalelerinin arkasnda da tepeler ykseliyor ki, Maltallarn bize stn bir durumda dvecekleri anlalr. Mustafa Paa, kendisini gstermek iin yerinde duramyordu. Piyale Paa'ya: - Corafi durumu gzel biliyorsun paa! dedi. Hemen saldralm! Vakit harcamak doru deildir. Dmana yardm yetiir belki... Piyale Paa, bu gr beenmedi. Serdar'n byle bir srtlan yuvasn andran Malta kaleleri nnde yanl bir sava dzeni kuracan sanyordu. - Paam, daha Turgut Reis gelmemitir. Kendisi buralar bizden iyi bilir. Kande ise gzkecektir. Herhalde yoldadr. Bilgi tlerinden yararlanabilmekliimiz iin beklememiz doru olur. Hem Ulu Ali Reis de skenderiye'den yola dmtr. O da buraya gelecektir. Ne kadar okluk olursak, o kadar iyidir. Bu iki nl korsan reisini bekleyelim. Mustafa Paa kzd: - Askeri dman karsnda bekletmekle iglerini krarz. Turgut'u neden bekleyecekmiiz? Onun gz varsa, bizim gzmz ra buda mdr? Yalnz o mu kavga etmenin yolunu bilir? Ya Ulu Ali de kim olur? Deniz hrszl baka, karada kale sarmak gene baka bir itir. Ben, durmadan saldrya geiyorum. Bu iki deniz haydudunun bir daha huzurumda sz edilmesin, fermanm byledir. Serdar benim! Piyale Paa, Mustafa Paa'nn bu aalk szlerine ok kzmt. Onun bu kendini beenmiliini doru bulmuyordu. aknlkla, Trk Korsanlar / 393 Turgut'un hretini kskanp yanl bir i yapmasndan korkuyordu. Saray uslne gre, Padiah'n serdar eyledii vezir nnde susmas gerekirken, byk bir cesaret ve olgunlukla cevap verdi: - Paam, hiddetinize sebep nedr? Turgut Paa bizim en stat, tecrbeli bir kahramanmzdr. Padiahmz ka kere tembih, gerek yazlanyle, gerek szleriyle tekit eylemitir ki "Turgut Paa'nn bulundu her seferde bizim ve sair kumandanlarn, her kim olursa olsun, marnileyhin sznden kmamas gerek." Kald ki biz, bunda kendisini bile beklemiyoruz. Bu iin encamndan phe olunur. Mustafa Paa'nn kibiri kabarmt. Hemen ayaa kalkp haykrd: - Ben kimseyi dinlemem! Kimseyi de bekleyemem! Hemen karaya asker dkp hcum edeceim! Son encam da bu kalenin yklmas olacaktr! Sonra, byk bir dncesizlikle emretti: - Orta limana asker dklsn! Sntrma hisarn muhasara ve zaptedeceiz! En kolay zaptolunacak hisar odur! Piyale Paa, dudaklarn umutsuzluk ve strapla srp tarihlere geen szn mrldand: " Bu adam, bizi burada mahvedecek!" Paa'nn ordu ncleri, Malta kylarna dklp vaziyet almaya alrken, mazgallardan onlarn yayln, tutumlarn gzetleyen Lavalet, sevin ve nee ile gld: - Koca tilki daha gelmemi! Ah, bu ok iyi oldu. u bir sr budala ve sersem alay, asl kale dururken, kolay alnr, zafer olur diye, bak nereye hcum ediyorlar? Sonra, arkasna dnp haykrd: - Korsan daha gelmemi! Bunlar Grant Senyr'n kr ve sersem saray akallardr! Sekiz yz zrhl valye kaleden kp bunlara hadlerini bildirsin! Kalenin kaplar ald. Dipten dorua kadar zrhlara gml sekiz yz valye, karaya henz ayak basan ve gemilerin kendilerini korumay unuttuu Mustafa Paa'nn askerleri zerine saldrdlar. Fakat Mustafa Paa, arkasnda rme elik gmlek olduu halde, askere rnek oluyordu. I 394 / Abdullah Ziya Kozanolu Bir-iki saat kadar, kanl, zorlu tyler rpertici yersiz bir kavga oldu. valyeler durmadan eriyorlard. Sonunda dayanamayacaklarn anlayp, gittike oalan filikalarn kyya dkt

Trklerin nnden kap kaleye g bel snabildiler. Lzumsuz bir arpmada yersiz bir kan dklmt. Bu srada, Syerza srtndan Trklerin zerine aralksz ate ve glle yayordu. lmle adeta dudak dudaa geen bu korkun kavga Trkleri yldrmyor, sert, yaln kayalar kopararak kendilerine metris, ko-rugan hendei yapmaya alyorlard. Piyale Paa, metris yaplrken, atein tanelerinden askerlerin kurtulmasn salamak iin balkla sval, aatan rme bir adam boyunda siperler yaptrmt. Byle siper kazarak ve drt noktaya konulan yirmi drt topla kale zerine ate aarak be gn geti. Beinci gn skenderiye'den alt kadrgasyle, Ulu Ali Reis kageldi. Kuatmann balam olduunu grnce, hiddet ve hayretle haykrd: - Yazk! Reis'i beklemediniz, ha? Kim bilir ne kadar yanl ve iinden klmaz yollara saptnz? Bana, buraya doru geleceini sylemiti. Herhalde, imdiye kadar, tedrikini bitirmitir. Kande ise kagelir. Fakat bu durumda ok kzacaktr. ok yazk ettiniz! Ulu Ali Reis'in szlerini hi kimse dinlemiyordu. Kavga kzm, bir krdv halini almt. Kuatmann yedinci, Ulu Ali Reis'in geliinin ikinci gn Turgut Reis62 kageldi. Daha ilk bakta, usta bir kaptan olarak, yaplan yanlln bykln, kuatmann kr kaleye yapldn grverdi. Kimse ile konumadan, filikasna atlad gibi, Mustafa Paa'nn yanna gitti ve hodbehot haykrd: - Bre Paa! Senin ettiin nedr? Bu kaleleri sen nceden tanr ve bilir miydin ki ben gelmeden tutup muhasaraya kalkarak cemaat-i mslimini krp geirirsin? Yaptn iin faidesi yoktur! Bilmediin ie neye burnunu sokarsn? 62 "Turgut Paa, Malta ceziresinin her ahvline vakf ve uuru ziyadedir. Metris yerlerinin ve muhasarann kolayn bulur. Zinhar, mezburun reyine muhalefet olunmaya" diye Padiah tembih buyurmu ise de... (Tuhfet'l Kibar, Ktip elebi). Trle Korsanlar / 395 - Neden faidesi olmuyormu? Bu kale, hepsinden kolaydr! Evvelce bunu almak gerek olmaz m? - te siz sarayda ura halini byle renir, bu kadar bilirsiniz! Bu muhasara ettiiniz hisar, dierlerinden mstakil ve kktr. Bunun nnde bo yere urar, asker krarsnz! Toplarmz grmez misiniz? Bir delik atka arkasndan bir tane daha siper peyda oluyor. Siz bunlar birer kat duvardan yufka brei mi sanrsnz da yemee kalktnz? - Ne olursa olsun, dierleri de byle, hatta bundan daha fazla salamdr. nce bunu zaptedelim, grelim bir, asker cosun! - Bunu zaptetseniz hibir ey hasl olamaz! Buras mstakil ve ayr bir kaledir! nce, asl ana kileye hcum edilir! Bu kale ve o-nun teslim olduunu grnce dierleri de kendiliklerinden teslim olurlard. Bunu dnemediniz mi? Bu son sz, Mustafa Paa'y'yeis ve hiddetinden kpkrmz yapt. Piyale Paa'nn dedii km, Turgut keskin ve derin bilgisiyle, yaplan hatay bir bakta anlam, Paa'nn yzne vurmutu. Piyale Paa, yedi gn nce; "Deniz hrszl baka ey, kale zapt baka ey" diyen Mustafa Paa'nn yzne; "Grdn m Kaptan Paa'y?" der gibi stn gelmi ve zafer kazanm bir szle bakyordu. Mustafa Paa, herkese bilinen gururunun tersine, Turgut'un bu hakl ve yerinde sorusuna cevap veremedi: - Bir eydir oldu. Geri dnmek doru olmasa gerektir. Bunca ehit verdik. Siperleri kazmak iin ok deerli fedakrlklar yaptk. imdi muhasaray brakrsak, bu hem kfirin nee ve evkini artrr, kuvvet-i maneviyatlarn ykseltir, hem de bizim askerin gayret ve cesaretini krar. Turgut Reis, derin derin iini ekti. Byle zamanda bo yere tutkularna kurban olacak, bo yere laf ebelii edecek kadar dncesiz deildi: - Olan olmu, imdi kaleyi drp cenazeyi kaldrmaya bakalm, derim. Amma bana yle gelir ki, bir kalenin nereden sarlacan kestiremeyen bu ordu ve donanma, gayri re kmtr. Bu ii kaybettik. 396 / Abdullah Ziya Kozanolu Sonra, hemen kendi leventlerini, toplarn da karaya dkp hisarn evresini kollayp nasl bir hcum plan kurmak lzm geldiini aratrd. Turgut Reisi aralarnda grmek askere nee ve kuvvet, dmana da korku alamt.

Malta valyelerinde eski g ve cesaret kalmamt. "Cennete gidebilmek iin bir Mslman ldrmek" dncesini oktan unutmulard. Dnyada kalp bir Mslman eliyle lmemek istiyorlard. Turgut Reis, sk bir hcum emretti. Leventler nde olmak zere, askerler tekbir alp kaleye doru akn ettiler. Toplar, kayalar, yer, gk inliyordu. saat kadar kalenin nnde bir bouma oldu. valyeler, Turgut'un geliiyle bsbtn kuduran, coan Trklerin bu iglerini krmak iin lmeden bir kar bile geri gitmi-yorlard. Kanl ve grlmemi bir boumadan sonra, Trkler, hisarn ana kapsn koruyan n tabyaya sancak diktiler. Bu ilk sk hcum valyeleri ok sarm, gzlerini yldrmt. Hisardaki kumandanlar, kahramanlarnda ikinci bir hcuma kar dayanacak zerre kadar takat ve cesaret kalmadn gryorlard. Artk gz atrmadan tepelerinden yaan ate ve glle yamuruna dayanma gleri tkendii gibi, Turgut'un karlarnda bulunmas da yreklerini titretmeye yetiyordu. Grant Metrleri Lavalet'ten imdat istemek zere, Malta'nn asl merkez kalesi olan Burg kalesine haberci gnderdiler. Bu haberciyi Lavalet, byk bir heyecan ve merakla karlad. - Ne yapyorlar? Ne oluyor? Dragut da geldi. Kuatma iddetlenmitir. Koca tilki elbette yeni eyler bulup icat edecek ve kaleyi, her ne pahasna olursa olsun, zaptetmeye alacaktr. Kendisine hibir suretle aman verilmesin. Kale, mstahkem ve ok kuvvetlidir. Elinizdeki silhlar, Trklere kar kaleyi korumaya yeter. Herhalde, birok baar kazanmsnzdr. Haberci, onun sonu bir trl gelmeyen Franszlara vergi soluksuz szlerini dinledikten sonra ac ac gld: Trk Korsanlar / 397 - Metr! Hangi baardan bahsediyorsunuz? Dragut gelmeseydi, belki bir ey yapabilirdik. - Ne?... Baar beklemeyeyim, ha? urasn iyi biliniz ki, sava meydannda lenlere kutsal Papa hazretleri, her trl gemi ve gelecek gnahlarn affedip cenneti mjdelemi olmakla beraber, dmana arkasn verecek olanlar da Hristiyanlktan kovup aforoz etmi, cehenneme gideceklerini bildirmi bulunuyorlar. - Yreimizde hibir korku ve irkilme yok, Metr! Fakat eninde sonunda biz de insanz. Bizim de dayanabileceimiz bir yer var. Eer Trkler byle ikinci bir hcumda daha bulunacak olurlarsa kaleden umudu kesiniz. Lavalet haykrd: - Yazk! Yazklar olsun. Bu kfirleri ldrmek gerekirse, bu yolda lmek iin kutsal dinimiz zerine ettiimiz yemine ihanetten baka nedir? Sefil, cehennem kt klkl insanlar! - Papa hazretlerine ihanet etmiyoruz, Metr! En son nefesimize kadar hepimiz leceiz, fakat lmmzn kaleyi kurtaracan sanmyorum. nk karmzda Dragut bulunuyor... - Melekler ve Nasrani azizleri yardmnza koacaklar. Bu da ayrca mjdelendi. Lavalet'in gzlerinde imek gibi bir kvlcm parlayp snd: - Siz kendi gzlerinizle, meleklerin size yardm ettiini greceksiniz. Avrupa'dan imdat gelinceye kadar Sent Almo kalesini Trkler zaptetmemelidirler. Eer siz kaleyi korumaktan aciz iseniz, gerek kaleyi korurken, gerek lrken kazanacanz kutsalla, sevaba sahip olabilmek iin ben kendim gelip kaleyi koruyacam. Lavalet, bu srada, kalenin ierisine giderek bir sre kaldktan sonra valyenin yanna geldi: - Haydi git! Bu szlerimi arkadalarna syle! u kutsal suyu da dmann stne serpin!!! Tam bu srada silhor D la Sangel ile Rahip Yako adnda iki adam, sanki birka saatten beri konuuyorlarm gibi nefes nefese olduklar halde Lavalet'in huzuruna gelip ayaklarna kapandlar: 398 / Abdullah Ziya Kozanclu - Metr, Metr! Biz, Mesih'i grdk! Biz de Sent Almo'ya gidip kavga edeceiz! Biz de kendilerine Mesih tarafndan cennet mjdelenen kardelerimizle birlikte cenk edip bu uurda lmek istiyoruz. ki kafadar bu szleri sylerken, iki gzleri iki eme, can ve gnlden alayorlard. La Sangel denilenin arkasndan daha ileriye giderek gsn, barn yrtmakta, kafasn kaldrp yerdeki talara arpmaktayd. Lavalet bile biraz nce ieriye girip kurduu komedyann aktrlerinin hayallere smaz bu candan temsilleri karsnda ie inanacak kadar duyguland. Elini gsne koyup haykrd:

- Oh! Demek siz de kavga etmek, din dmanlarmz ldrp mjdelenen kutsall kazanmak istiyorsunuz? Gidiniz! Ne saadet yarabbim! Gidiniz ve Mesih'in, Nasrani azizlerinin am olduklar kanatlarn altnda kavga ediniz! Gidiniz, evltlarm, ehit olunuz! diye haykrd. *** Sent Almo hisarndan haberci gelip de "Bir hcum daha olursa, biz dayanamayacaz!" deyince, Lavalet'in aklna Rahip Yako gelmi, hemen onun bulunduu hcreye gitmiti. Rahip, valye'nin ayana kadar geldiini grnce kendisine pek fazla ihtiyac olduunu anlad. Derhal ayaa kalkt: - Aman yarabbi! Ne eref bu, Metr burada!... Emirleriniz, sen-yr? diye sahte hayret gsterdi. Lavalet, burnundan soluyordu: - Hazr msnz? Hi vakit yok! - Anlayamadm, senyr, ne gibi? - te evvelce konumadk m? Hazreti sa'y ryada grdnz kahraman valyelerimize bildirmenin sras geldi. - Hay hay, senyr hazrm! Fakat daha Dragut bizim kaleyi muhasara etmediinden, imdiden bir mucize gstermeye lzum grmyorum. Lavalet haykrd: - Ne kaln kafal adamsn be? Sent Almo hisar neredeyse teslim olacak! Her eyden nce, orada bir mucize gsterip, oradakilerin de Trk Korsanlar / 399 iglerini ykseltmeliyiz. Bu kendimiz iin deil, din urunda can vermeye yeminli arkadalarmz iindir. Rahip, heyecan ve korkudan sapsar kesildi: - Fakat senyr, buradan oraya nasl bir mucize gsterebiliriz? Ne yazk ki, ayrca, Hazreti sa gibi lleri diriltecek ruhani bir iktidarm da yok... - Burada bir mucize gstermeyeceksin, oraya gideceksin. - Efendim, nereye? - Sent Almo hisarna... Rahip Yako, korku ve dehetle geri geri ekildi. Aslnda hrszlk, rza tecavz ve katil sularndan kurtulmak iin br arkadalar gibi Malta adasna snm bir serseriydi. Her gn Burg'un mazgallarndan, Dragut'un Sent Almo hisarna yadrd ate yamurunu seyrederken, bir gn de bu gllelerin kendi hisarlar zerinde patlayacan dnerek souk souk terler dkmt. imdi gz gre gre Sent Almo hisarna, yani lme gitmek ha? Geriledi ve yzn kapad: - Asla, asla! -Ne? - Merhamet, senyr, merhamet ediniz! Ben oraya gidemem, daha yoldayken korkudan lrm! Lavalet, ok g bir duruma dmt. Bu serseriyi nce kalenin salam olduunu, Trklerin asla orasn zaptedemeyeceklerini anlatarak, en sonunda da kamasn karp lm tehdidiyle kandrmak istedi. Fakat hibir usul bu korkak rahibe kr etmiyordu. Dragut'un elinde, glleler altnda lmektense, rahip gocuu altnda urackta, haner altnda lmeye raz idi. Son are olarak, Lavalet, kemerle-rindeki altnlar agzl rahibin nne dknce, i deiti. Altnn gc, lm bile karyordu. Yako, bir sre irkilir gibi oldu. Sonunda, nne dklen altnlarn zerine kapanp alnndan souk terler dkt halde, mrldand: - Gideceim! 400 / Abdullah Ziya Kozanolu - Hemen yola d! Muvaffak olursan, byle on kese daha var. sminin kazanaca "Sent Yako" lkab da caba... Ayrca Pa-pa'dan senin iin bir piskoposluk da rica edeceim. Rahip, derhal yerinden srad: - Be dakika msaade, Metr! Bir arkadam var, gidip getireyim. Lavalet, kalarn att: - Fakat byle eylerden arkadalarna bahsetmek doru deildir. Yalnz sen bileceksin. - Arkadamn hibir eyden haberi olmadna ve olamayacana inanabilirsiniz, senyr! Rahip Yako, bu szlerden sonra, eliyle eteklerini toplayarak, La Sangel'in yanna kotu.

La Sangel, baka arkadalar gibi, kanunun elinden kurtulmak iin rahiplik mesleine girmiti. Bu eski haydut, her zamanki gibi, gzlerini dehetle am, Trk kadrgalarn teker teker sayarken, bir yandan da bitlerini dkmek iin kanmaktayd. Rahip Yako, hemen onun eline yapt: - Gel, dostum, gel! - Nereye? - Ben, vaktiyle buraya Rodos'tan srgn gelen valyelerin kardklar hazinenin yerini kefettim. - Hazinenin yerini mi kefettin? - Evet, Sent Almo'da... La Sangel, hayret ve heyecanla geri geri ekildi: - O ate ve barut dumanlar arasna, Sent Almo'ya... Rahip iini ekti: - Ne are dostum! Fakat ge kalmaya gelmez. imdi bir valye adadan gelmi. Daha aylarca kaleyi koruyabileceklerini sylyor. Ben Grant Metr'e yalvarp peine taklacam, istersen sen de gel. Kendin bilirsin. Bundan sonra La Sangel ile Yako el ele verip Grant Metr'in bile hayretini, merhametini eken samimi gzyalar arasnda izin alp Sent Almo hisarna, Hazreti sa adna ehit olmak iin gittiler. Trk Korsanlar / 401 Yako, hisara girince, kalenin ok kt bir durumda olduunu grd. Henz hisardan ieriye adm atmamlard ki, gk grlts gibi bir top sedas iitildi. Arkasndan korkun bir patlama kayalar zangr zangr inletti. Rahip Yako: "Acaba gk zerimize mi yklyor?" dncesiyle sapsar kesildi. La Sangel'in de bacaklar titriyordu. Rahibin eline yapt: - Aman yarabbi! Kulaklarmn zar patlayacak! Buras cehennemden farksz... Hazineleri, "iyi birer Hristiyan olan sahiplerine brakp dnelim. Yako, arkadan teselli maksadyle, hemen arap iesini azna dayadktan sonra, buradan kurtulmak iin en gzel hal aresinin mucizeyi bir ayak evvel gsterip ters yzne Burg hisarna kapa atmak olduuna karar verdi. Bu kararn, mnasip ekilde arkadana anlatt: - Azizim La Sangel! Gryorsun ki, burada durmak bizim gcmz dnda. Bir ayak nce iimizi bitirip geri dnelim. La Sangel de, korkudan yana, rahipten aa deildi: - Hemen, dostum, hemen balyalm! dedi. Rahip Yako'nun, imdilik, mucizeyi nasl gstereceine dair hibir fikri yoktu. Bir eyler olacak, Yako bundan faydalanacakt. Fakat hibir eyi hissetmemesi iin La Sangel'in iyice sarho olmas gerekiyordu. Bundan sonra, kiliseye doru tek bana yle bir yolland. Kapnn nnde Bapapazla burun burun gelince, hemen ters yzne dnp kamak istedi. Fakat Bapapaz, onu yanna ard: - Olum Yako, yakla bakaym! Yako, korku ve heyecanla cevap verdi: - Buyurunuz, pederim! - Sizi Grant Metr gnderdi, deil mi? - Evet, pederim. .- Ben her eyi biliyorum. Hemen bu gece balamakln uygundur. 402 / Abdullah Ziya Kozanolu - Hibir hazrlm yok, muhterem pederim. - Her ey hazrlanmtr. - Ne gibi? - Arkamdan gel! Bapapaz, Rahip Yako'yu kolundan tutup kiliseye so :u. Tam karlarnda Hazreti sa'nn tablosu bulunuyord . nnde bir amdan ve kl hazrlanmt. Bapapaz, Yako'ya yapaca ileri anlatp ekildi. O akam hava kararp da Trkler dinlenmek iin siperlerine ekilince, Yako, hendein nnde yl bulunan cesetlerden bir kesik kafa elde etmek dncesiyle, yava yava ve yerde srne srne cesetlerin bulunduu yere yaklat. Scaklk ok yksekti. Ar ve gnl bulandrc bir kan kokusu ortala yaylyordu.

Rahip Yako, bo yere endieye decek kadar budala deildi. O, insanlara llerden hibir zarar gelmeyeceini, vaktiyle ldrdkleri hl geri gelmemi olduklan iin, ok iyi biliyordu. Bu gibi ilere alkt. Napoli'deki manastrda len zenginlerin mezarlann kazp ka defa soygunculuk yapmlar, fakat hibir ceza grmemilerdi. Yako, cesetlerden birine yaklat. Eliyle dokundu. Ceset, ta gibi kaskatyd. Trklerin paralarn, kymetli eyalann kuaklar arasna sakladklarn biliyordu. Elini uzatt, krmz yn kuan arasna daldrd. Fakat hemen tiksinerek ekti. Eli batan baa phtlam bir kan birikintisine batm, garip, cvk bir ses karmt. Tylerinin diken diken olduunu hissetti. Omuzlann silkip homurdand. Cesedin kafasn tutup, belinden syrd kamasyle, gvdeden byk bir soukkanllkla adeta koparrcasna ayrd. Bu kay gibi yz, posbykl, kvrck sakallan kan lekeleriyle karm bir Trk't. Yako, Trk'n kesik ban kavuu ile birlikte ald. Sonra, karpuz tar gibi tabii bir biimde koltuunda kesik ba, hisara dnd. Yako, Trk levendinin bu kesik kafasn bir heykel sanats gibi amdann zerine yerletirip tepesine kavuu koyduktan sonra klc da yanna dikti. Sonra tablonun arkasn boaltt. Ayana bir Trk Korsanlar / 403 iskemle alp zerine ktktan sonra tablonun gzbebeklerini elindeki kamann ucu ile deldi. Bu ii bitirdikten sonra geri bakt. zerindeki kisveye ramen, dinle hi ilgisi ve ball bulunmayan bu imansz hapishane kakn, yapt ii byk bir zek ve kurnazlk eseri saydndan, garip bir zevk ve gurur duyuyordu.63 En adi bir insann bile, ibadet yapt, gelip dua ettii bir tapna palyao adr ekline sokmak aklna dahi gelmezdi. Sonra burnunu outura outura La Sangel'i brakt yere geldi. Dostu, ikiyi drt buuk grecek kadar imiti. Abuk sabuk syleniyor, Rahip Yako'yu ge kaldndan dolay azarlyor, derhal hazineyi yerinden kaldrmak lzm geldiini bara bara anlatmaya alyordu. Yako'nun gzleri parlyordu: - Evet, azizim. Fakat senin yapacan i zor. stersen vazge! - Ne, vazgemek mi? Asla! Sen beni, nce bu ie ortak edeceini sylemedin mi? - yle ama, yar yolda cayp vazgeeceksin diye korkuyorum. - O da neden sanki? - Sana den vazife ok g. - Ne gibi? - nce senin hibir eyi grp iitmemekliin lzm geliyor. - Olsun, ne kar? Hibir ey grmem ve iitmem. - yle ama, bundan benim de emin olmaklm lzm. - Nasl emin olacakmsn? - Kulaklarn ve gzlerini balayarak. Biraz g ama istersen vazge. - Hayr, hayr! Kulaklarmn ve gzlerimin balanmasna razym. Fakat vazifem nedir? - ok basit. Ben "Bala!" diyince, eline vereceim bir kapta bulunan zehirli bir suyu yava yava nne dkeceksin. 63 Yako ile De la Sengel'in oynadklar bu komedi, kendi tabirleri ile, ngiliz tarihilerinden naklen alnd. 404 / Abdullah Ziya Kozanolu - Sonra?... - Sonra, ben gelip seni armadan, dnya yerinden oynasa kprdama yok. nk, sonra btn dzeni bozarsn. Yakay da ele veririz. - Razym. Sen yanma gelmeden, gerekirse, nefes bile almam. - yleyse hemen balayalm. Hazine kilisededir. - Ben zaten bunu kestirmitim. - imdi seni oraya gtreceim. Kulaklarn ve gzlerini balayp yerine oturtacam. La Sangel'in hususi koltuuna yerletirilmesi olaysz geti. valyeler zafer duasna henz balyorlard ki, kilise iinde bir feryattr koptu. Deme usta aktrn beceremeyecei bir ustalkla Yako alayp szlyor, san ban yoluyordu: - Mesih!... Mesih!... Kan, lm, kl! diye bararak kiliseden dar frlad.

Bu ackl feryatlar, yobazlktan gzleri kararm o devrin en fanatik insanlar olan cahil valyeleri kiliseye koturdu. Hazreti sa'nn resmi nnde kavuu yerinde esmer, kesik bir Trk ba grnyor, yerde kanl bir kl saplanm duruyordu. Mizansen ve gsteri deme cesur adamn ban sersemletecek kadar iyi tertiplenmiti. Bir valye: - Aman yarabbi! Mesih alyor! "Gzlerinden kan damlyor! diye haykrd. Hakikaten, resmin gzlerinden krmz bir su yere dyor, yf:rde krmz bir leke gittike byyordu. "Dmann affedeceksin, kan dkmeyeceksin!" diye emreden Mesih, bir ba kesmiti. Mesih'in iareti ok akt. mmetini cenge devama davet ediyor, "slmlar ldrn!" diye buyuruyordu. Ayrca, klcyle kestii bir bala, bu savaa kendisinin de katldn iln ediyordu. Fakat Bapapaz, Hazreti sa'nn daha fazla alatp rahatsz edilmesini doru bulmadn ileri srerek, kilisenin boaltlmasn heyecandan titreyen, alayan "ntikam!" diye baran valyelerden rica etti. Trk Korsanlar / 405 Kilisedeki valyeler dalp Rahip Yako da La Sangel'in gzndeki ve kulandaki balar znce onun korkun bir tavrla grtlana srldn grd: - Paralar, dostum! Hazine nerede? Yako, hayretle kekeledi: - Hangi paralar? - Sen beni kendin gibi bir enayi mi sandn? Elinde bir ocuk gibi oynatacan zannederdin, deil mi? Skl aldn paralarn yarsn bakalm! Rahip Yako, boazn skan bu kuvvetli parmaklarn arasndan renkten renge giriyordu: - Ne paralan dostum? Hazineyi bulamadm. Namussuzum yalan sylyorsam kan alayan Mesih arpsn! - Metr Lavalet'ten aldn paralar... Ben, her eyi biliyorum. Salak, beni kendin gibi enayi mi sandn? Oynadmz oyunu, baka valyeler gibi yutmadm. -Fakat... - Paralar!... Yoksa barr, oynanan btn komedyay meydana koyarm, ha!... Hak benim! - Azizim, sen laf dinlemiyorsun. - Daha sylyor... Dur, seni boaym da, bari pis ve arpk bacaklarnla inenen u temiz dnya kirlenmekten kurtulsun, tavuk hrsz! - Aman dur, vereyim, vereceim! - Haydi, abuk! - Hepsini mi? - Elbette! - Drtte biri... - Daha sylyor! zerine saldrd. Rahip Yako'nun kollar havada salland. Bouk hrltlar iitildi. Damarlar kabard, gzleri ald ve sonunda azndan kpk ve kan paralar belirdii halde, katld kald. Bylece, Lavalet'in oynatt Mesih'in gzyalar srrn bilenlerden bi406 / Abdullah Ziya Kozanolu risi ortadan kalkm oluyordu. Kale yklrken altnda kalan brleri de kaybolacak, bu olay, Malta valyeleri tarihinde Hristiyan ocuklarna "Mesih'in gzyalar" diye okutulacakt. *** valyeler, geceleyin Rahip Yako'nun bir hokkabaz marifetiyle gsterdii mucizenin yreklerini kabartan etkisinden henz kurtulmamlard ki, sabahleyin erkenden Turgut Reis'in kalenin temellerini dven toplannn korkun gmbrtleriyle mazgallara tler. Yer, gk inliyor, kalenin belli bir noktasna evrilen Turgut Reis'in tun toplarndan fkran alev paralar gzlerini yakyordu. Sonunda, bir an geldi ki, kalenin gnlerden beri iri mermer yuvarlaklarla dvlen duvarlar ykld, gedik ald. Drdnc vezir Serdar Mustafa Paa, kibriyle beraber her cahil gibi, cesur bir askerdi. Arkasnda zrhl elbisesi, elinde klc, durup dinlenmeden en u-fak ve deersiz bir nefer gibi canna hi kymet vermeyerek yenierilerin arasnda dolayor, kavgann en kanl ve korkun yerlerine korkusuzca girip kyordu. Tek sermayesi olan cesaretini kullanmaktayd. Turgut Reis de kannda kpren kahramanlk hislerinin en fazla cotuu bir devrede bulunduundan en tehlikeli yerlere atlyor, toplarn konaca yerleri, hcum edilecek delikleri hep kendisi gsteriyordu.

Tepelerinde toplar, grlyor, belki de drt-be saniyede bir; sada, solda, arkada bir glle patlyor, kopard kaya paralarn darmadan edip birer kurun gibi evrelerine sayordu. Siper kazan, top eken leventlerden bazlar patlayan bu toplarn glleleriyle, kopardklar kaya paralarna ama olarak yerlere serilip bir daha dorulamyorlard. Mustafa Paa da gediin aldn grm, fakat hendei nasl atlayp gediin yanna ulaacan kestiremediinden, ate ve ba-, rut dumanlar arasnda Turgut Reis'i aryordu. Turgut Reis, arkasnda yirmi-otuz levent, elinde bir krba, tell bir halde sahile doru kouyordu. Trk Korsanlar / 407 Mustafa Paa, Turgut Reis'i aryordu: - Turgut Paa, Turgut Paa!... Turgut Reis geri dnd. Yznden iri iri ter taneleri damlyor, ak sakallarn slatyordu. Bu yata hl gen, hl kuvvetli, hl ateliydi: - Hayr haber, paa? dedi. Mustafa Paa, tell bir sesle cevap verdi: - Gedik ald. - Hangi gedik? - te toplar evirdiimiz'gedik... Fakat arkada byk bir hendek var. Asker, bu hendei nasl geecek? Demiri tavnda iken dvmek gerektir. Biare kaldk, tedbir nedr? Turgut, onun bu tell ve biare durumuna glmekten kendini alamad: - lahi paa, dedi. mrnde hi dereden, rmaktan ordu geir-medin mi? Kpr kuracaz. - Anlayamadm. - Kpr, kpr... Tahtadan... - Fakat bu nasl olur? - Grrsnz imdi.. Haydi, siz okular ve mzrakl baltal erleri gediin karsndaki sipere toplayn. Ben, kpry getirmeye gidiyorum. Gam ekmeyin, kpry orada kurmayacaz, hazr yaplm gelecek. Bu szlerden sonra Turgut Reis, Mustafa Paa'y hayret ve merak iinde brakp arkasndaki leventleriyle birlikte gemilerine doru koa koa uzaklat. Bu srada Mustafa Paa da askerleri toplayp gediin karsndaki sipere yyordu. Turgut Reis de kadrgalardan on seren krp sahile kard. Bunlar birbirine balayp omuzlarda gezer bir kpr yapt.64 Leventler, bu- kprnn altna girip alan gediin karsna geldiler. Serenlerin bir ucu gediin, br ucu da hendein kendi taraflarna gelen ksmnda alan yere gzelce yerletirildi. 6.4 Yabanc harp tarihlerinde "Pont de Dragut". "Dragut's bridge" "Turgut Kprs" diye anlr. 408 / Abdullah Ziya Kozanolu valyeler btn bu dzeni gryor, bulunduklar yerde heyecandan titriyorlard. Fakat Bapapaz, elindeki salibi sallyor, durup dinlenmeden onlarn din gayretlerini tazeliyordu. Grdkleri mucizeden, ahrette kazanacaklar saadet ve zevkten bahseden ilahiler okuyordu. Bu saf Hristiyanlar, Hazreti sa'nn gznden kan akt bir yerde lmekten baka bir ey dnmyorlard artk... Zilhiccenin on yedinci gn sabah, Trk leventleri omuzlarnda merdiven, azlarnda yataan, bu derin, toprakla doldurulamayacak kadar derin olduu iin, zerine Turgut'un gemi serenlerinden yapt kpr kurulan lrn geidinden geip gediin nne dayandlar. Fakat valyeler, yobazlk ve hrstan dnm gzleri, skolastik din inanlar ile kararan dimalaryle onlar gediin arkasnda, ellerinde uzun mzraklar, kllar ve lmle, birlikte bekliyorlard. Serenlerin zerinden en az er kere yuvarlanmadan geemeyen her levent, valyelerin elik zrhl vcutlaryle karlayor, aralarnda her iki tarafn da hayret ve takdirini toplayan kanl bir boumadan sonra, kar geidi tutan valyelerin yeri uygun bulunduu iin uuruma yuvarlanyordu. Zaman zaman bouk bir lk iitiliyor, kanl kprnn zerinden aya kayp yuvarlanan levent, can korkusundan bacaklarna yapt be-on arkadayle birlikte uuruma doru sallanyor, rpnyor, sonra arkadan gelenlerin ayaklan altnda krlan parmaklarn brakarak sivri, keskin, sonsuz kayalara arpa arpa her oyukta vcudundan bir para brakarak yuvarlanp gidiyordu:

Bu, asrlarn daha bir mislini grmedii kanl, korkun sava, her iki tarafn da akllara durgunluk veren cesaret ve kahramanlk destanlar arasnda tam be saat srd. . Geidin sonunda valyeler eksildike Burg'dan65 yeni, taze kuvvet geliyordu. Kalenin mazgallarndan Turgut Reis'in kurduu kpr banda nasl dvtn gren Lavalet, salarn yolarak haykryordu: - Yeniden be yz valye daha gitsin! Ah koca kurt! htiyar tilki! Bu kpr kurmalar, bu hcum tarzlar, o sersemlerin krk sene 65 Burg, valye Lavalet'in iinde bulunduu ana kaledir. Trk Korsanlar / 409 dnseler bulacaklar eylerden deildir. Mahvecedek bizi! Yeryznden kaldracak bizi! Yardmc gelenleri topa tutunuz! te yandan, kprnn zerinde Trkler azaldka, Turgut Reis de durmadan taze kuvvet gnderiyordu. Fakat bu taze kuvvetin yars daha surlarn altna ulamadan kaleden yaan ate ve glle yamuru altnda eriyip gitmekteydiler. Vezir Paa, Turgut Reis'in yannda heyecandan renkten renge girdii halde, mrldanmaktayd: - Oh, gene uuruma yuvarlandlar! Zaptolunacak, kale zapto-lunacak! Zafer bizim! Kaleyi alacaz! Fakat Turgut, onun bu budala gibi azndan salyalar akarak abuk sabuk syledii szlere kzmaktayd. valyelerin dayanlar karsnda zaten hiddet ve asabiyetten tepesine kan kan bsbtn kaynyordu. Yz, gz toz, toprak, barut lekeleri iinde yakas, bar alm, barmaktan kslm bir sesle Mustafa Paa'ya: - Paa! Sade baryor, haykryor, kavga ediyoruz! Kafamzla bir ey dndmz yok! dedi. Mustafa Paa, heyecanla sordu: - Ne gibi, Reis? Turgut Reis cevap verdi: - Daha ne olsun? Domuz azman, Burg kalesinden durmadan buraya asker ve iman yetitirmekte... Ben, leventleri ekip yarn u uursuz kalenin btn evresini kuatp ana kale ile alkasn kestikten sonra hcum ettireceim! Mustafa Paa, artk onun kudretli grne, keskin zeksna teslim olmutu: - Sen bilirsin, Turgut Paa! stediin gibi harekette serbestsin! O akam Lavalet, valyelerin sevin sesleri arasnda Turgut'un o kanl kpr hcumunu durdurduunu grd. Kendisi de dndan onlarn sevin ve neesine katlmakla beraber iinden yreini kurt gibi kemiren bir kuruntudan da bir trl kurtulamyor-du. Acaba yarn sabah Turgut'un ne gibi yeni bir buluu ile karlaacaklard? 410 / Abdullah Zya Kozanolu Dnd bana geldi. Sabah olur olmaz, valyeler, hayret ve dehetle, Trk leventlerinin kalenin drt bir tarafn sarmak iin siperler kazdklarn grdler. Bu, lgnca bir cretti. Ama kalenin korkun toplar, Trklerin zerine evrildi. Onlar, zaman zaman, tepelerinde, salarnda, sollarnda, arkalarnda patlayan korkun, lm sac gllelerin amansz ateleri altnda ylmadan, ekinmeden, durup dinlenmeden kouyor, atlyor, Turgut Reis'in amak bilmez, isabetli grleriyle bulup gsterdii yerleri, siperleri kazyor, iine girip saklanyorlard. Turgut ile Vezir Mustafa Paa'nn yan yana, birer delikanl er gibi ate ve lm saan toplarn arasnda komaktan kzaran kan ve ter denizi iinde yzen ehreleri korkun bir ekil almt. ki komutan, haykryorlardi: - Saa on drt yenieri!... - Haydi, ne duruyorsunuz, ileri!.. - Kalambronlar alesta! --Ate! Korkun bir grleme duyuluyor, hemen hemen yan balarna den bir yuvarlak glle, kayalar para para edip be-on levendi yere seriyordu. Her taraf kan deryasna dalmt. Sada kopmu, kesik kafalar... Solda baca, kolu kopmu aalara asl kalm leventler... nde karn deilmi yzlerce yenieri... Arkada bir yn ceset... Her iki tarafn patlayan, birer imek gibi parlayp snen toplarnn barut dumanlan, asrlarn grmedii ve asrlarca dillerden dmeyecek kanl, korkun, kzl bir kavga gnn yaatyordu.

Trkler, siperlere yerletirdikleri toplan atelerken bir yandan da hcuma kalkmlard. Her azdan bir ses kyordu: - Yaasn Turgut Reis! Elbette leceiz... Allah, Allah!... Bu grlemeler da, ta inletiyor, sonra bu insan kkreyilerine ac, korku bir top sesi cevap veriyordu. Trk Korsanlar / 4 1 Kale, elbette zapt olunacakt. Ne kalelerden yaan glleler, ne de gediklerin banda cennete kavumak iin boyunlar bkk lm bekleyen valyeler, onlar yollarndan dndrebilirdi. "Hcum!" sesleri tekbir sedalarna karyor, bu barut ve kan deryas iinde kum gibi kaynayan binlerce Trk levendi, kaleye doru akp gidiyordu. Koca Turgut Reis, kavga, uM, sonsuz zafer iinde geen yllarn bkemedii belini dorultmu, kar lekeleriyle kzaran ak sakallar kabarm, elinde geni palas, nnden akn eden leventleri seyrediyordu. Bunlar ne mucize iin, ne padiah iin savayorlard. Dimalarnda yalnz byk bir kahramann hayali vard: Turgut Reis... Kendi reisleri... Kendi aralarndan yetien reisleri... Turgut, onlara, "Kale zapt olunacak!" demiti. Onun emri yerine gelecekti. te bu emir yerine geliyordu. te Sent Almo kalesi dyordu. Vezir Mustafa Paa, ilerindeki sevin klarn gizlemek ister gibi, gzlerini yumdu. Sonra, Turgut Reis'in elini tuttu: - Zafer senindir, Turgut Paa! dedi. Lavalet'i yendin! Leventlerin kaleye giriyor! Beni affet, senin deerini bilemedim! Turgut Reis'in de gzleri yaarmt. c alnyordu: - Gam ekme, Paa! dedi. Biz dervi yrekliyiz, kin tutmayz! Fakat, birdenbire, korkun bir gmbrt, koptu. Sonra bouk bir lk iitildi. akn bir lam patlad. Kayalar sarst, paralad, darmadan etti. Yzlerce levent yerlere dt. ri bir kaya paras koptu. Turgut Reis'in, asrlarn eini yetitiremedii bu byk kahramann, kazara bana arpt, kafatasn paralad, yere ykt. Lavalet'i yenmi, fakat aln yazsn yenememiti. Vezir Mustafa Paa, grd manzarann dehetine inanamyor, bir rya grp grmediini dnyordu. 412 / Abdullah Ziya Kozannlu Turgut yerde, neredeyse kafas paralanm kanlar iinde yatyor... lm... Byle bir zamanda zafer kazanlrken, galip gelirken ehit olmak... Bir kaza kayasna kurban gitmek.. Ulu Ali bu gn grm, "Donanmaya biz kumanda etmezsek ehit olur gideriz. Leventlerimiz ksz, bize de kuru bir bo vnme kalr" demiti. te sava oluyor, leventler lmez, yenilmez bildikleri reislerinin ehit olmak zere bulunduunu akllarna bile getirmediklerinden, bara ara, de kalka reislerinin son arzusunu yerine getirmek iin, kesilen arkadalarn hie sayarak, henz canl vcutlarna basarak ilerliyorlard. Paa, soukkanlln ele ald. Arkasndaki gocuu kard. Son bir defa bu korku ve sayg salan, Akdeniz'in nl aslanna bakt. Turgut Reis Paa'nn akn haline zlyormu gibi gld: - Ne oluyor, Paa! Bu perian halin nedir? - Kaleye bayrak indirttin, Reis! Dnya gzyle bu kaleye sanca da sen dikmeliydin. Ly bu idi. Turgut Reis, ac ac gld: - Bunu her budala yapar, Paa! dedi. Asl i, sava alannda ehit olup gebilmekteydi. Hoa kal! Var, o sanca sen as! Son szleri bu oldu. Turgut Reis'in azndan ince bir kan szyor, beyaz bembeyaz sakallarn kzla boyuyordu. Mustafa Paa, yavaa gocuunu Reis'in zerine brakt. Leventlerin, Reis'in lmn duymalar doru deildi. Turgut Reis'in baucuna kt. Sent Almo hisar, zafer sesleri, leventlerin kavga annda bile deimeyen neeleri, naralar arasnda zapt olunurken, bunu artk baka bir cihandan, arkasnda brakt an, hret, kahramanlk destanlarnn haleledii nurlu bulutlar arasndan seyreden Turgut Reis'e Mustafa

Paa, hazin sesiyle Fatiha suresini okumaya balad. Deerini nceden kestiremedii bu esiz Trk kahramannn ulv ruhu nnde eiliyor, af diliyordu.

You might also like