You are on page 1of 74

NSZ 2000 yl iinde yazar, eletirmen ve okuyucular arasnda yaplan bir aratrma sonucu GASTON LEROUX'nun 1907'de yazd

SARI ODA'NIN ESRARI 20. yzyln en iyi klasik polisiye roman seildi. Agatha Christie, Mickey Spillane ve Georges Simenon gibi nl yazarlarn eserlerini geride brakarak yzyln roman seilen SARI ODANIN ESRARI'n severek okuyacanza inanyoruz. Bu kitabn baka bir ilgin yan 94 yl nce yazlm olmasdr. 1907'de tefrika edilen roman, 1908'de kitap halinde yaynlanmtr. Fransa ve tm Avrupa'da bornba etkisi yaratan SARI ODANIN ESRARI o yllarn en ok satlan ve aranan kitab olmutur. Zamann anlayna uygun olarak kaleme alnan eserde, aksiyondan ok, mantk ve zek oyunlarna yer verildiini greceksiniz. Belki roman lmsz klan ve dier eserlerden stn tutulmasna neden olan da bu zelliidir. Kitabn sonundaki byk srpriz ise okurlarn anlarnda daima yaayacaktr. Ite GASTON LEROUX VE SARI ODANIN ESRARI SARI ODANIN ESRARI ROMAN Joseph Rouletabille'in olaanst maceralarn anlatmaya balarken, heyecana kaplmaktan kendimi alamyorum. Bugne kadar, o, bu yky yazmama daima engel olduundan son on be yln en ilgin polisiye yksn bir gn yaynlayabilmek midini kaybetmeye balamtm. Eer, mehur Profesr Stangersn'a Legion d'honeur niannn verilmesi nedeniyle akam gazetelerinden biri bu eski faciay tekrar canlandrm olmasayd halk, "Sar Oda'nn Esrar" denilen korkun facialara sebep olan bir olayn i yzn belki de hi renemeyecekti. Bu faciaya ok yakndan karm olan Joseph Rouletabille onu hatrlamak bile istemediini her zaman syledi. "Sar Oda'nn Esrar!..." Bu facia hakknda on be yl nce az m yaz yazld... Az m dedikodu yapld! Bugn belki de bunu hatrlayan bile kalmamtr. Paris'te her ey yle abuk unutulup gider ki!... Bu, polisimizin karsna kan ve yarglarmzn vicdanna sunulan sorunlarn en kark ve en karanldr. Aylarca btn dnyay ilgilendirdi. Akllara durgunluk veren bu esrarn zm herkesi uratrd. deta ihtiyar Avrupa ile gen Amerika'nn zerine merakla eildii bir bilmece oldu. te bugn, benzeri az bulunan baz evraklar sayesinde bu olay aydnlatabilecek durumdaym. Ve benim iin hibir vnme pay olmadndan ekinmeden syleyebilirim ki, bu facia, gerein de, hayalin de snrlarn amaktadr. Ne Morg Sokandaki ifte Cinayet'rt yazarnn ne de Canon Doyle gibi Edgard Poe'den sonra gelenlerin hayallerinden Sar Oda'nn Esrar'na benzer bir eser doabilmitir. 7 Kimsenin zemedii bir sorunu da, henz on sekiz yanda bir gazeteci olan Joseph Rouletabille zd. Fakat ar ceza mahkemesinde gerei aklarken baz gerekleri gizledi. Sadece anlalmayan anlatmak ve bir susuzu kurtarmak iin ne gerekiyorsa onu syledi. Onu susturan nedenler bugn artk ortadan kalkt. Onun iin her eyi reneceksiniz. Sar Oda'nn Esrar/'m, Glandier atosunda geen faciay, ertesi gn dnyaya yayld ekilde gzlerinizin nne sermeye alacam. 25 Ekim 1892, NanTemps gazetesinin son haberlerinde yle bir yaz vard: "Glandier atosunda korkun bir saldr oldu. SainteGenevieve ormannn eteinde, EpinaysurOrge'in st yannda bulunan bu ato, Profesr Stangersn'a aittir. "Profesr laboratuvarmda alrken, yan odada yatmakta olan Matmazel Stangersn' ldrmeye altlar." Bu haberin Paris'te yaratt heyecan tahmin edebilirsiniz. lim dnyas, Profesr Stangersn'la kznn almalaryla ok ilgileniyordu. Bu almalar ilerde msy ve Madam Curie'nin radyumu kefetmelerine yardm edecekti. Profesr Stangersn'n fen fakltesinde, yeni teorisi hakknda verecei bilgi merakla beeniyordu. "Dnyada hibir ey yeniden var olmaz ve kaybolmaz" teorisini kknden sarsacak bir kuramd. Ertesi sabah gazeteler, pek tabii olarak hep bu facia ile doluydu. Matn gazetesinde yle bir balk vard: "Doast bir saldr!" "Glandier atosundaki olay hakknda unlar rendik. Profesr, zntden perian bir halde olduundan Matmazel Stangersn da henz komadan kmadndan, kesin bir ey renilemiyor. Yalnz Stangersn ailesinin emektar ua Jacques Baba (memlekette onu byle aryorlar) ile konuabildik. 'Sar Oda'ya' profesrle beraber girmiler ve Matmazel Stangersn' geceliiyle yerde inler bir halde bulmular. Bu oda laboratuvara bitiiktir. Laboratuvar da atonun 300 metre ilersindeki bir mtemilatta bulunmaktadr. Adamcaz bize unlar anlatt: 8 "Ben o srada Msy Stangersn'n almakta olduu laboratuvarda bulunuyordum. Saat yarmd. Btn

gece aralar ykayp temizlemitim. Gidip yatmak iin profesrn yatmasn bekliyordum. Matmazel Mathilde de gece yarsna kadar babas ile almt. Saat on ikiyi alnca, ayaa kalkarak babasn pt, iyi geceler diledi. Sonra bana da, 'yi geceler Jacques Baba,' diyerek Sar Oda'nn kapsn itti ve ieri girdi. Odann kapsn kilitlediini ve srgy de ektiini iittik. Hatta ben msyye, 'Matmazel kapy iki defa kilitliyor, galiba Tanr kedisinden korkuyor!' dedim. Fakat o iine ylesine dalmt ki, beni duymad. Yalnz korkun bir miyavlama bana cevap verdi. Tylerim diken diken oldu. Tanr kedisinin sesini tanmtm. Yine mi uykumu karacak, diye dndm. Ekimin sonuna kadar ben mtemilatn tavanarasnda, tam Sar Oda'nn stnde yatarm. Matmazel geceleri parkn bir ucunda yalnz kalmasn diye orada yatyorum. Yaz mtemilatta geirmek isteyen matmazeldir. Orasn atodan daha sevimli buluyor galiba! Drt yldan beri, yani mtemilat yapldndan beri ilkbaharda matmazel oraya yerleir. K basnca da atoya dner, nk Sar Oda'da mine yoktur. "Sylediim gibi, Msy Stangersn ile ikimiz de mtemilattaydk. O brosunda alyordu, ben de iimi bitirdiimden, iskemlede oturuyordum. Ona bakarak kendi kendime, 'Ne adam! Ne zek!... Ne bilgi!...' diyordum. Hi grlt olmadndan saldrgan da bizi yatt sand galiba... Tam saat yarm ald srada Sar Oda'dan bir lk geldi. Matmazelin sesiydi bu!... 'Katil... katil var!... mdat!...' diye bard. ki el silah patlad ve sanki bouuyorlarm gibi devrilen masalarn, iskemlelerin grlts duyuldu. Matmazel hl, 'Katil!... mdat baba... mdat!...' diye baryordu. Msy Stangersn ile nasl yerimizden frlayp kapya atldmz tahmin edersiniz!... Fakat ne yazk ki, kap ierden kilitlenmiti. Hem de iki defa. Sylediim gibi, matmazel hem anahtarla kilitlemi, hem de srgy srmt. Kapy krmaya altk ama, ok salamd. Msy Stangersn deliye dnmt. Nasl deli olmasn? Matmazelin, "mdat!... mdat!..." diye inlediini duyuyorduk. Msy btn kuvvetiyle kapya abanyor, hrsndan alyor, aresizlik iinde kvrm kvrm kvranyordu. O srada aklma bir fikir geldi. 9 "Saldrgan pencereden girmitir... Ben pencereye kouyorum!" dedim. Ve deli gibi koarak mtemilattan ktm. Aksilie bakn ki, Sar Oda'nn penceresi krlara bakyordu. Parkn duvar da mtemilata dayandndan pencereye kadar varamyordum. nce parktan kmam gerekti. Bu kez demir kapya doru komaya baladm. Yolda Bernier ile karsna rastladm. Kapclar da silah seslerini ve barmalarmz duymulard. Onlara hemen durumu anlattm, kapcya msynn yanna gitmesini syledim. Kadna da benimle gelerek bana kapy amasn rica ettim. Be dakika sonra kapc kadnla Sar Oda'nn penceresinin nnde bulunuyorduk. Ay nda pencereye dokunulmam olduunu grdm. Demirleri olduu gibi duruyordu. Demir parmaklklarn ardnda pancurlar da akam benim kapattm gibi smsk kapalyd. Matmazel ok yorgun olduumu bildii iin, rahatsz olmayaym diye, 'Brak ben kapatrm,' demiti. Fakat ben yine onlar her gece elimle kapatr demir srgsn de srerdim. Demek ki saldrgan oradan girmemiti. Girmedii gibi, oradan da kamamt. Aksilie bakn ki, ben de giremiyorum. Deli olmak iten deildi. Odann kaps ierden kilitliydi. Biricik pencerenin demirleri ve kepenkleri de sapasalamd! Zaten demir parmaklklar o kadar skt ki, kolunuzu bile arasndan geiremezdiniz. Matmazelin artk sesi duyulmaz olmutu. Belki de lmt. Msynn kapy krmaya altn bulunduum yerden iitiyordum. Kapc kadnla konua konua mtemilata dndk. Msy Stangersn ile Bernier'in btn abalarna ramen kap olduu gibi duruyordu. Nihayet birleik kuvvetimize dayanamayarak krld ve ne grdk Allahm!... Kapc kadn arkamzdan lamba tutuyordu. Laboratuvarn lambas ok kuvvetli olduundan btn oday aydnlatyordu. unu da syleyeyim ki, msy, Sar Oda ok kktr. Matmazel oray geni demir bir karyola, bir kk masa, bir gece masas, bir tuvalet ve iki iskemle ile demiti. Kapc kadnn tuttuu lambann nda her taraf grnyordu. Matmazel stnde geceliiyle yerde yatyordu. Etraf altstt. skemleler, masalar devrilmiti. Belli ki, etin bir bouma olmutu. Matmazeli yatandan ekip srklemi olacaklard; st ba kan iindeydi. 10 Boynunda da derin trnak yaralar vard. Boynunun etlerini adeta paralamlard. akandaki delikten akan kanlar, demenin stnde bir birikinti yapmt. Msy Stangersn kzn bu halde grnce yle bir strap ile zerine atld ki, grseniz iiniz paralanrd. Kzcazn hl nefes almakta olduunu grnce artk sadece onunla megul oldu. Bize gelince: Saldrgan!... Kk hanmmz ldrmek isteyen sefili aryorduk!... Ah, bir elimize geseydi... Yemin ederim ki, msy, hemen iini tamamlardk. Fakat nasl orada olmaz... Nasl kaabilirdi? Bunu insann akl almyordu! Yatan altnda kimse yoktu, eyalarn ardnda da kimse yoktu, sadece izlerini bulduk. Duvarn stnde iri bir erkek elinin kanl izi ile kapnn stnde kandan kzla boyanm bir mendil... Mendilde hi marka falan yoktu. Bir de eski bir bere. Demede birok ayak izleri grnyordu. Odada yryen adamn ayaklar ok byk olmalyd! Ve siyah, is gibi bir leke brakmt. Bu adam nereden gelmi?... Nasl ortadan kaybolmutu? Unutmayn ki msy, Sar Oda'da mine de yoktur. Bir kere kapdan kamazd. nk kap ok dard. Eiinde de elinde lamba ile kapc kadn duruyordu. Kocasyla ikimiz de bir insann saklanmas mmkn olmayacak kadar kk olan oday aratryorduk. Krlan kapy duvara dayamtk. Orada da kimse gizlenemezdi. Kepenkleri, demir parmaklklar salam olan pencereden klamazd. O halde?... O halde?...

Hani nerede ise eytana inanacam geliyordu. Bir de yerde benim tabancam grmeyelim mi?... Evet, kendi tabancam!... Aklm bama topladm. Matmazeli ldrmek iin eytan benim tabancam alacak deildi ya!... Oraya gelen adam, demek nce tavanarasma karak ekmecemden tabancam almt. Kurunlara baktk, iki tane eksikti. Saldrgan yalnz iki el ate etmiti. Olay srasnda Msy Stangersn'n laboratuvarnda beni gzleriyle grm olmas byk anst!... Yoksa bu tabanca yks bama dert aabilir ve imdiye kadar hapise bile girmi olabilirdim." Maln gazetesinin muhabiri yle devam ediyordu: Jacpues Baba'y braktk. "Sar Oda"nn esrarn bildii gibi anlatsn. Hi szn kesmedik. Kulland kelimeleri bile olduu gibi yazdk, sadece araya katt szlanmalar, ikyetleri atladk." 11 "Anlald Jacques Baba... Efendilerinizi seviyorsunuz. Ve bunu herkes de bilsin, diye durmadan tekrarlyorsunuz. Bilhassa tabanca bulunduktan sonra!... Jacques Baba'ya sormak istediimiz birok ey vard ama, gelip onu ardlar. Sorgu yargc istetmi. atonun byk salonunda onlar sorguya ekiyordu. Glandier'e giremedik. ato, geni bir polis emberi iine alnmt. Mtemilata giden ve belki de saldrgann bulunmasna yarayacak olan btn izleri koruma altna almlard. Kapclara da bir eyler sormak istiyorduk, ama onlar bulamadk. Nihayet atonun demir parmaklklarna yakn bir handa oturup sorgu yargc Msy de Marquet'in kmasn bekledik. Saat be buukta zabt ktibi ile beraber grnd. Arabaya binmedi. Ona u soruyu sorduk: "Bize olay hakknda biraz bilgi verebilir misiniz efendim?" Msy de Marquet, "Bilgi verecek durumda deiliz!" dedi. "Bu, karlatm olaylarn en esrarlsyd. Tam bir eyler renmek zere olduumuzu sanyoruz. Bir de bakyoruz ki, hibir ey renememiiz. Ne demek istediini sorduk, bsbtn esrarengiz bir cevap verdi, "Eer bugn elde edilen delillere yenileri gelip eklenmezse bu faciann esrar korkarm ki, kolay kolay aydnlanamayacaktr. Aklmzn selameti iin dua edelim de! Yarn duvarlarda, tavanda ve demede yapacamz aratrmalarda (Mtemilat drt yl nce yapan mteahhitle beraber alacaz) bize akl ve mantktan hibir zaman mit kesilemeyeceini gsteren deliller bulunsun!... Saldrgann kapdan girerek Matmazel Stangersn'n karyolasnn altnda saklanm olduunu biliyoruz. Fakat nereden ktn, nasl katn bulamyoruz. Eer gizli bir kap, bir delik ya da kaabilecek en ufak bir aralk bulunmazsa... Duvarlar kontrol ettikten, hatta yktktan sonra da bir insann veya herhangi bir yaratn geebilecei bir geit ortaya kmazsa, o zaman artk, Jacques Baba'nn dedii gibi, eytana inanmaktan baka are kalmayacak! Hepsinden daha enteresan bulduum iin setiim bu makalenin yazar diyor ki: Sorgu yargc, "Jacques Baba'nn dedii gibi eytana inanmaktan baka are kalmayacak," szn pek anlaml bir tarzda syledi. Ve makale u szlerle bitiyor: 12 Tanr kedisinin sesi derken Jacques Baba'nn ne demek istediini merak ettik. Bur Han'nm sahibi bu hususta bizi aydnlatt. Kasabada Agenoux Ana diye anlan ihtiyar bir kadn varm. Onun baz geceler korkun bir ses karan kedisine bu ismi veriyorlarm. Agenoux Ana, Saint Germain maaras dolaylarndaki bir kulbede oturan aziz bir kadnm. Sar Oda, Tanr kedisi, Agenoux Ana, eytan, Saint Genevieve Baba... te! Yarn bir kazma darbesiyle aydnlanacak olan esrarl saldr! Sorgu yargcnn dedii gibi, aklmz oynatmamak iin biz de, "Dua edelim de aydnlansn!" diyelim. Durmadan sayklayan ve "Katil!... katil!..." diye inleyen Matmazel Stangersn'n sabaha kmayacan sylyorlar. Ayn gazete, son dakikada, emniyet mdrnn, imdi Londra'da bulunan mehur polis mfettii Frederik Larsan'a derhal Paris'e dnmesi iin telefon ettiini haber veriyor. 13 O sabah Rouletabille'in odaya giriini daha dnm gibi hatrlyorum. Saat sekize yaklamt. Yatamda, Matn gazetesinin Glandier atosunda meydana gelen saldr hakkndaki makalesini okuyordum. Fakat, her eyden nce, size dostumun portresini izmeliyim. Joseph Rouletabille'i tandm zaman, henz kk bir gazete muhabiriydi. Ben de baroya yeni girmitim. Ona sorgu yarglnn koridorlarnda sk sk rastlyordum. Yusyuvarlak bir ba vard. Herhalde bu yzden gazeteci arkadalar ona Rouletabille lakabn takm olacaklard. Artk hep bu ismi kullanacak ve bir gn de bu isimle adn duyuracakt. Kh bir ispinoz kuu gibi neelenir ve ter, kh Papa kadar durgun ve arbal olurdu. Onu ilk tandm zaman on alt yandayd. Bu yata bir gazeteci olarak hayatn nasl kazanabiliyordu diyeceksiniz ama, o daha ilk gnden byk bir baar elde etmi, bir cinayete kurban giden bir kadnn, polisin o kadar arayp da bulamad sol bacan bir lamda bulup ortaya karmt. Onu orada aramak tabii ki kimsenin aklna gelmemiti. Bu baars sayesinde birok da dost edinmiti. Herkese yardm etmeyi seven ok neeli bir gen olduundan, onu kskananlarn bile kalbini kazanmt. Ahbaplmz, baro kahvesinde ilerledi. Avukatlar, sulular ve gazeteciler birbirlerine dman olamazlar. nk bir ksmnn haber toplamaya tekinin de reklama ihtiyac vardr. Ahbaplmz ilerliyordu. ylesine zeki ve uyank bir genti ki, onun orijinal fikirlerini baka kimsede bulamyordum.

Bir sre sonra Cridu Boulevard gazetesinin adliye stununda yazmaya baladm. Gazetecilie giriim aramzdaki dostluk balarn bsbtn kuvvetlendirdi. Bazen ona gazetesi iin hukuki bilgi veriyordum. 14 Bylece iki yl geti. Onu yakndan tandka daha ok seviyordum. Neeli grnne ramen yandan ok daha ciddi olduunu kefetmitim. Onu daima neeli hem de ar derecede neeli grmeye alkn olduumdan bazen derin bir kedere kapldn grnce aryordum. Bu ani deiikliin nedenini renmek istedim. Fakat ne zaman sordumsa gld ve cevap vermedi. Ailesinden hi sz etmezdi. Bir gn soracak oldum. Beni duymazlktan gelerek yanmdan kat. te o srada "Sar Oda'nn Esrar" meselesi ortaya kt. Bu olay arkadamn, sadece ok parlak bir gazeteci deil, ayn zamanda dnyada esiz bir polis olduunu da ortaya kard. Bu iki zelliin ayn kiide toplanmasna almamal. nk gazetecilik de artk deiiyor. Gnlk gazeteler bir 'cinayet habercisi' haline gelmeye balyor. Ktmser insanlar bu halden ikyeti olabilirler, ama ben memnunum. Bence bir caniye kar zel veya resmi her trl silah ie yarar. 26 Ekim 1892 sabah Rouletabille'in odama geldiini sylemitim. Yz her zamankinden fazla kzarmt. Gzleri adeta yuvalarndan dar frlam ve son derece heyecanl grnyordu. Titreyen elindeki Matin gazetesini sallayarak, "Azizim Sainclair bunu okudunuz mu?..." diye bard. "Glandier olayn m?" "Evet, 'Sar Oda'y!...' Bu konuda fikriniz nedir?..." "Ne olacak," dedim. "Bu saldry gerekletiren ya eytandr ya da Tanr kedisi!" "Ciddi konualm!..." diye sylendi. "yle ise unu syleyeyim ki, ben duvarn iinden geen saldrganlara pek inanmyorum. Bence Jacques Baba saldrda kulland aleti ortada brakmakla hata etti. Matmazel Stangersn'n odasnn stnde yattna gre sorgu yargcnn bugn yaptraca ykma iinden sonra adamn hangi gizli kuyudan veya kapaktan geerek tekrar laboratuvara dndn reneceiz. Baka ne diyeyim bilmem ki!... Bu da bir tahminden ibaret tabii... Rouletabille bir koltua oturdu. Yanndan hi ayrmad piposunu yakt. Sessizce birka nefes ekti. Heyecann bastrmaya alyordu 15 anlalan. Sonra beni kmser bir tavrla, "Delikanl, dedi!... Avukatsnz. Sulular kurtarmak iin gsterdiiniz baary yadsyacak deilim. Fakat bir gn sorgu yargc olacak olursanz; susuzlar pek abuk mahkm edecee benziyorsunuz... Gerekten kabiliyetinize diyecek yok!" Hrsla piposundan birka nefes daha ekti. "Hibir gizli yol bulunmayacak ve 'Sar Oda'nm esrar gittike daha koyu bir esrar perdesiyle rtlecek!" dedi. "te beni bu yzden ilgilendiriyor ya!.. Sorgu yargcnn hakk var. Bu saldrdan daha garip bir olay hi grlmemitir." "Saldrgann nasl kat hakknda bir fikriniz var m?" diye sordum. "imdilik hibir fikrim yok," diye cevap verdi. "Fakat... rnein... Tabanca hakknda bir dncem var. Bu silah kullanan saldrgan deildir." "Peki... Kim kulland yleyse..." "Kim mi?... Tabii ki Matmazel StangersnL." "Artk hibir ey anlayamaz oldum..." dedim. "Daha dorusu hibir zaman da anlamadm, ya!..." Rouletabille omuzlarn silkti, "Matin gazetesinin makalesinde dikkatinizi eken bir ey olmad m?" "Dousu hayr... Btn anlattklar bana tuhaf geldi..." "Peki... Ya kilitli kap?" "Anlatlan eylerin iinde en mantkl ksm bu!..." "Sahi mi?... Ya srgye ne demeli?..." "Srg m?..." "erden kapatlan srg... Bu fazla bir nlem deil mi? Bence Matmazel Stangersm birinden korkuyordu. Hatta, kimseye bir ey sylemeden Jacques Baba'nn tabancasn da almt. Kimseyi, zellikle babasn korkutmak istemiyordu. Matmazel Stangersm'n korktuu ey de bana geldi. Kendini mdafaa etti. Boutular. Ve tabancasn kullanarak saldrgan elinden yaralad... Kapda ve duvarlarda grlen kanl el izlerinin anlam budur. Adam etraf yoklaya yoklaya kaacak bir yer aramtr. Fakat ne yazk ki, kadn akana inen darbeye engel olacak kadar abuk davranamad." "Matmazel Stangersn' akandan yaralayan tabanca deil mi?" "Gazete bir ey yazmyor ama, ben yle tahmin etmiyorum. nk Matmazel Stangersm'n tabancay saldrgana kar kullanmas bana daha mantkl geliyor. yleyse saldrgann kulland silah neydi? akandaki yara, onun Matmazel Stangersn' ldrmek istediini gsteriyor... nceden de bomaya alm... Saldrgan, Jacques Baba'nn tavanarasnda yattn biliyordu ve onun iin sessiz bir silah kullanmak istedi. Belki de bir eki veya bir topuz." "Btn bunlar, saldrgann odadan nasl katn bize anlatmyor," dedim. Rouletabille ayaa kalkarak, "Elbette," dedi. "Bunu aydnlatmak gerek. Onun iin de Glandier atosuna gidiyorum. Sizi almaya gelmitim." "Beni mi?..."

"Evet dostum. Size ihtiyacm var. Gazetem bu ii bana verdi. Meseleyi mmkn olduu kadar abuk aydnlatmam gerek." "Size ne gibi bir yardmm dokunabilir?" "Msy Robert Darzac, Glandier atosunda bulunuyor." "Sahi... Kim bilir ne derin bir keder iindedir zavall!..." "Onunla grmek istiyorum..." Rouletabille bu szleri beni artan bir tarzda sylemiti. "ey... ey... Yani bu ynden ilgin bir ey bulacanza m inanyorsunuz?..." "Evet..." Fazla bir ey sylemek istemedi. abuk olmam rica ederek salona geti. Msy Darzac' tanyordum. Avukat Barbet Delatour'un sekreteri olduum srada bir davasnda ona byk bir iyiliim dokunmutu. O srada krk yalarnda olan Msy Robert Darzac, Sorbonne'da fizik profesryd. Stangersn'lar ile ok yakn dosttu. Yedi yl, bkp usanmadan Matmazel Stangersn'a kur yaptktan sonra imdi onunla evlenmek zereydi. u anda otuz be yalarnda olan Matmazel Stangersm hl ok gzeldi. San Oda'nm Esi ar /F2 17 16 Giyinirken salonda bekleyen Rouletabille'e seslendim, "Saldrgann hangi snfa mensup olduuna dair bir fikriniz var m?..." "Evet," diye cevap verdi. "Bir sosyete adam deilse bile yksek bir snftan olduuna eminim... Tabii bu sadece bir seziden ibaret..." "Bu duyguya kaplmanzn sebebi ne?" "Yal bir bere, adi mendil ve demenin stndeki kaba ayakkab izleri... Bunlar hi dikkatinizi ekmiyor mu?" "Anladm! nsan arkada kendini ele verecek bu kadar ok iz brakmaz!" Rouletabille, "Sizde i var azizim Sainclair!... Her zaman sylerim!" diye benimle dalga geti. Yarm saat sonra Rouletabille ile Orleon garnda bulunuyorduk. Bizi Epinaysur Orge'a gtrecek olan trenin kalkmasn bekliyorduk. Corbey savcl adna gelen sorgu yargc Msy de Marquet de zabt ktibi ile uzaktan grnd. Msy de Marquet kibar bir ihtiyard. Her zaman son derece terbiyeni ve zarifti. Hayatta bir tek merak tiyatroydu! Ve ancak ona piyes konusu verebilecek ilerle megul olurdu. imdi de Paris'ten geliyordu. Castifgat Ridengo imzasyla yazd kk bir revnn gsterimine katlmt. 'Sar Oda' olay btn esrar ile onun gibi bir edebiyaty elbette ilgilendirecekti. Bu ie gerei renmeye alan bir yarg gibi deil "de kark bir ie atlan amatr tiyatro yazar gibi karmt. Akl fikri entrikann esraryla meguld. Adeta piyesin bitmesini istemeyen bir seyirciye benziyordu. Onlara rastladmz srada Msy De Marquet iini ekerek zabt ktibine yle sylyordu, "Msy Maleine'ciim... Dua edelim de, mteahhit elindeki kazmas ile bu gzel esrar mahvetmesin!..." Msy Maleine, "Korkmayn!" dedi. "Kazmas belki mtemilat ykar, ama bizim sr yine olduu yerde kalr. Duvarlar, demeyi, tavan ben ellerimle yokladm. Bu hususta deneyimim var. iniz rahat etsin, bir ey bulamayacaklar..." Bu szlerle efinin endiesini dattktan sonra bizi iaret edince, adamn yz birden kzard. Rouletabille'in ona doru geldiini grnce de hemen trene atlad ve ktibine, "zellikle gazetecileri istemiyorum!..."diye tembih etti. Msy Maleine de, Rouletabille'in trene binmesine engel olmaya alt. 18 19 "Affedersiniz efendim, fakat bu kompartman zeldir." Gen dostum byk bir nezaketle selam vererek, "Ben gazeteciyim... Epoque gazetesinin yazarlarmdamm. Msy de Marpuet'e bir ey sylemek istiyordum..." dedi. "Msy de Marquet yapaca soruturmayla megul..." "Ooo!... Onun soruturmasyla hibir ilgim yok bana inann... Ben ezilen kpeklerin hikyesini yazanlardan deilim, (dudaklarmdaki kmsemeyi grmeliydiniz!) ben tiyatro haberleri yazarm. Bu akam La Scala hakknda yaz yazacamdan..." Zabt ktibi hemen ekilerek, "Rica ederim msy buyurun," dedi. Rouletabille kompartmana girmiti bile. Ben de arkasndan atladm, gidip yanna oturdum. Ktip kapy kapad. Msy de Marquet ktibinin yzne bakyordu. Rouletabille, "Rica ederim msy, yasa dinlemeyerek getiim iin bu adamcaza kzmayn sakn!" dedi. Ben Msy de Marquet ile deil Msy Castigat Ridengo"ile grmek istiyorum. Epoque gazetesinin yazar olarak sizi tebrik etmeme izin verin!... Bunu syleyerek nce beni sonra da kendisini tantt. Msy de Marquet endieli bir tavrla sivri sakaln svazlyordu. Ksa bir tereddtten sonra, "Tiyatro yazarnn eseri yargcn iine zarar verebilir," dedi. "Bilhassa hl tutucu olan tarada."

Rouletabille ellerini havaya kaldrarak, "Benim gevezelik etmeyeceimden emin olabilirsiniz," dedi. O srada tren hareket etti. Sorgu yargc, bizim trende kaldmz grnce aarak, "Gidiyoruz!" dedi. Gazeteci tatl tatl glmseyerek, "Evet, hareket ettik!" dedi. "Glandier atosuna doru yol alyoruz. lgin bir i Msy de Marquet... ok ilgin bir i bu!..." Yarg, "Karanlk bir i! inanlmaz, anlalmaz, iinden klmaz bir i bu Msy Rouletabille!" dedi. "Yalnz korktuum bir ey var!... Gazeteciler de bu ie burunlarn sokmaya kalkmasnlar da." (*) Piyes yazar olarak kulland takma sm 20 Arkadam ona ta atldn anlamt. Olaan bir tavrla, "Evet... Bu korkulacak ey," dedi. "Onlar her eye burunlarn sokuyorlar. Bana gelince: Size bundan sz ettim, nk... Bir rastlant... Evet... Srf rastlant beni karnza kard... Adeta beni kompartmannza srkledi diyebilirim!" Msy de Marquet, "O halde nereye gidiyorsunuz?" diye sordu. Roultabille gzn krpmadan, "Glandier atosuna!" dedi. Msy de Marquet yerinden srad, "eri giremeyeceksiniz Msy Rouletabille!..." Arkadam mcadeleye hazr bir horoz gibi, "Engel mi olacaksnz?" diye sordu. "Hayr, kesinlikle gazetecileri ok severim ve ne ekilde olursa olsun canlarn skmak istemem. Yalnz Msy Stangersn kimseyi kabul etmiyor. Emri kesin. Dn atonun demir kapsndan bir tek gazeteci bile ieri girmedi." Rouletabille, "Daha iyi ya!... Tam zamannda gelmiim!" dedi. Msy de Marquet dudaklarn srd ve Rouletabille eski bir dostu grmek iin atoya gittiimizi syleyinceye kadar azn amad. Msy Robert Darzac' hayatnda belki de yalnz bir defa gren gazeteci dostum, "Zavall Robert!... Zavall Robert!... zntsnden lebilir de... Matmazel Stangersn'1 yle ok seviyordu ki!.." diye sylendi. Msy de Marquet'in azndan istemeyerek u kelimeler dkld, "Msy Darzac'n znts gerekten insana dokunuyor..." "Umarm Matmazel Stangersn kurtulur..." "Umarm!... Dn babas, o lrse kendisinin de yaamayacan sylyordu. lim dnyas iin ne byk bir kayp olur!" "akandaki yara ar deil mi?" "Elbette!... lmemesi bile byk ans... Darbe yle iddetli indirilmi ki!..." Rouletabille bana sevin dolu gzlerle bakt, "Demek Matmazel Stangersn tabanca ile yaralanmam!..." Msy de Marquet birden ard, "Byle bir ey sylemedim!... Bir ey sylemek istemiyorum... Ve sylemeyeceim de!..." diye mrldanarak sanki bizi tanmyormu gibi birden ktibine dnd. 21 Oysa, Rouletabille'i bandan savmak kolay deildi. Yargca yaklat ve cebinden Matn gazetesini kararak, "Size saygszlk etmeden sorabileceim bir ey var!" dedi. Maf/n'deki yazy okudunuz mu?... Sama deil mi?..." "Hi deil msy!..." "Nasl olur?... 'Sar Oda'nn bir tek penceresi var, o da demirli. Demir parmaklklar olduu gibi duruyor, kapy krarak ieri giriyorlar ve saldrgan bulamyorlar..." "Evet... Byle msy!... Durum aynen byle..." Rouletabille baka bir ey sylemedi ve dncelere dald. Bylece bir eyrek saat geti. Sonra yine birden sordu. "O akam Matmazel Stangersn acaba salarn ne ekilde taramt?" "Pek iyi anlayamadm!" Rouletabille, "Bu ok nemlidir!" diye sylendi. Salarn bann etrafna sarmt deil mi... O gece, facia gecesi salarn bann etrafna dolamt, eminimi..." Sorgu yargc, "Yanlyorsunuz Msy Rouletabille!" dedi. "Matmazel Stangersn o akam alnn tamamyla ak brakarak salarn arkaya doru taram ve topuz yapmt. Zannedersem salarn her zaman da byle taryordu. Bunu size kesin olarak syleyebilirim. nk yaray ok dikkatle inceledik. Ve olaydan sonra da kimse salarna dokunmamt." "Emin misiniz?... Matmazel Stangersn'n facia gecesi salarn bann arkasna topladndan emin misiniz?..." Yarg glerek, "Kesinlikle," dedi. "Hatta doktorun yaray muayene ettikten sonra yle sylediini de hatrlyorum: Keke Matmazel Stangersn salarn arkaya taramak detinde olmasayd... Salarn bann etrafna dolam olsayd... Darbenin iddeti hafiflerdi! Neden buna bu kadar nem veriyorsunuz anlayamadm." Rouletabille, "Fakat nasl olur? Nasl olur?... Bunu mutlaka renmeliyim!..." diye sylendi. Sonra ciddileerek, "akandaki yara ok mu ar," diye sordu. "Evet... Mthi bir ey!..." "yi ama ne ile yaralanm?..." "Bu soruturmaya ait bir srdr msy!..." "Kullanlan cismi buldunuz mu?..." Yarg cevap vermedi. "Ya boynundaki yaralar?..." Bu konuda sorgu yargc bize yalnz doktorlarn fikrini syledi. Eer saldrgan boynunu biraz daha sksaym

kzcaz lecekmi. Rouletabille, "Matin gazetesinin anlattklar bana bsbtn sama geliyor," dedi. "Sayn yarg mtemilatta ka kap ve pencere var, ltfen bana syler misiniz?..." Msy de Marquet birka kez ksrdkten sonra, "Be tane," dedi. "Mtemilatn tek giri kaps olan holn kaps da bunlarn iinde. Bu kap daima kendiliinden kapanr ve ister ierden, ister dardan olsun ancak zel anahtarlarla alr. Bu anahtarlarn biri daima Matmazel Stangersn'da, dieri de Jacques Baba'da durur. Matmazel Stangersn'm anahtara ihtiyac yok, nk Jacques Baba geceleri mtemilatta yatyor, gndzleri ise babasnn yanndan hi ayrlmyor. Drd birden kapya hcum edip, krdklar zaman holn giri kaps her zamanki gibi kapalyd ve anahtarlardan biri Jacques Baba'nn dieri de profesrn cebinde bulunuyordu. Pencerelere gelince: Mtemilatta drt pencere var. 'Sar Oda'da bir tane, laboratuvarda iki tane, bir de holde. 'Sar Oda' ile laboratuvarn pencereleri krlara bakyor. Yalnz antrenin penceresi parka bakyor. Rouletabille, "te adam bu pencereden kat," diye bard. Msy Marquet arkadama tuhaf tuhaf bakarak, "Bunu nereden biliyorsunuz," diye sordu. Rouletabille, "Saldrgann oradan nasl ktn sonra reneceiz, ama mtemilata kmak iin mutlaka holn penceresini kullanmtr," dedi. "Peki ama... Nereden biliyorsunuz?" "Ne kadar basit Tanrm, grmyor musunuz?... Mtemilatn kapsndan kmadna gre bir percereden km olmas gerekir. Fakat darya kabilmesi iin de pencerelerden birinin demirli olmamas art. 'Sar Oda'nn penceresi krlara bakt iin demir parmaklkldr. 23 22 Laboratuvarn pencereleri de kra baktklarna gre demirli olmalar gerekir. Madem saldrgan kat. O halde pencerelerden biri demirli deildir. O da ancak parka bakan hol penceresi olabilir. Bunu tahmin etmek iin falc olmak gerekmez." Msy de Marquet, "Evet... Evet ama tahmin edemediiniz bir ey var," dedi. "Holn penceresinin dediiniz gibi demiri yok ama ok salam demir kepenkleri var. Bu kepenkler ierden demir engellerle kapanm bulunuyordu. Fakat yine de saldrgann buradan kam olduunu biliyoruz. Elimizde bunu ispat edecek deliller var. erdeki duvarlarda ve kepenklerde kan izleri ile toprakta 'Sar Oda'daki ayak izlerinin llerine uyan izler bulduk. Bunlar saldrgann oradan katn gsteriyor. Fakat bunu nasl yapabildi? Madem ki kepenkler ierden kapatlmt. Bir glge gibi kepenklerin bir yanndan br yanna geemez ya!... Saldrgann mtemilattan kaarken brakt izler bulundu, fakat 'Sar Oda'dan nasl kt, hole gitmek iin laboratuvardan nasl getii anlalamad... nsann deli olaca geliyor... Bu yle gzel dzenlenmi bir plan ki, Msy Rouletabille, bunun anahtar daha uzun zaman bulunamayacak!... Hem mit ederim ki..." "Ne mit ediyorsunuz yarg bey?" Msy de Marquet cmlesini dzeltti, "mit etmiyorum... Zannediyorum..." Rouletabille, "Demek oluyor ki, saldrgan kardktan sonra pencereyi tekrar kapatmlar," dedi. "Evet, imdilik insann ilk aklna gelen ey bu... Fakat anlalmyor... byle bir ey iin bir veya birka su orta olmas gerekir... Su ortaklar kim olabilir?... Bilemiyorum." Bir an sustuktan sonra ilave etti. "Ah Matmazel Stangersn bugn kendine gelebilse de olanlar anlatsa." Rouletabille, "Ya tavanaras?..." dedi. "Muhakkak oradan dar kacak bir yer olmal..." "Evet... Onu saymamtm... Orada da kk bir pencere var. O da maliknenin d tarafna bakt iin Msy Stangersn demir parmaklk yaptrm. Bu pencerenin demirleri de sapasalam, kepenkleri de i taraftan kapatlm. Zaten saldrgann tavanarasmdan getiini gsteren hibir iz bulamadk." "Demek ki yarg bey... Nasl olduunu anlayamadnz halde saldrgann holn penceresinden kat sizce muhakkak?..." "Her ey yle gsteriyor..." Rouletabille byk bir ciddiyetle, "Ben de yle sanyorum," dedi. Bir sre sustuktan sonra devam etti, "Tavanarasnda hibir ize rastlamadnza gre Jacques Baba'nn tabancasn saldrgann almadna inanm olmanz gerekir." Sorgu yargc manal bir tavrla ban sallayarak, "Tavanarasnda Jacques Baba'nn parmak izlerinden baka bir ey yok!" dedi. "yi ki Jacques Baba olay srasnda Msy Stangersn'n yanndayd. Bu onun iin byk ans!..." "Peki... Faciada Jacques Baba'nn tabancas ne rol oynuyor? Tabanca Matmazel Stangersn'dan ok saldrgan yaralama benziyor?..." Msy de Marquet ne cevap vereceini bilemediinden bu soruyu cevapsz brakt ve bize 'Sar Oda'da iki kurun izi bulduklarn syledi. Biri duvarda, kanl el izinin olduu yerde. teki tavandaym. Rouletabille, "Ne?... Tavanda m?... Tavanda ha?..." diye tekrarlad. "ok tuhaf bir ey!... Tavanda ha!..." Sessizce gzlerini kapatp uyuklamaya balad. EpinaysurOrge'e geldiimizde onu kendine getirmek iin omzuna vurmak zorunda kaldm. Trenden inince yargla ktibi selam vererek ayrldlar. Artk bizi grmek istemedikleri anlalyordu. Rouletabille bir tren memuruna sordu, "Buradan yaya olarak Glandier atosu ne kadar srer?"

"Bir buuk saat... Hzl yrmezseniz bir saat krk be dakika!" dedi. Rouletabille havaya bakt, sonra koluma girerek, "Haydi gidelim!... Yrmeye ihtiyacm var," dedi. "Nasl gidiyor," diye sordum. "Esrar biraz aydnlanmaya balad m?..." "Aydnlanan hibir ey yok!... Eskisinden de karanlk\md\. Yalnz bir fikrim var!..." 24 25 "Syle, nedir?" "YooL. imdilik bir ey syleyemem... Benim fikrim en az iki kii iin lm kalm meselesidir..." "Su orta meselesine inanyor musunuz?" "nanmyorum..." Bir sre sustuktan sonra tekrar, "Bu sorgu yargc ile ktibine rastlaymz byk bir ans!" dedi. "Nasl?... Size tabanca iin ne demitim?..." Ban yere emi, ellerini cebine sokmu slk alarak yryordu. Biraz sonra "Zavall kadn!" diye sylendiini duydum. "Matmazel Stangersn'a m acyorsunuz?" "Evet... O acnacak biri... ok asil bir kzdr o, ok... oook salam karakterlidir... yle sanyorum ki..." "Matmazel Stangersn' tanyorsunuz demek?" "Ben mi?... Hayr, yakndan tanmam.. Yalnz bir defa grdm..." "Saldrgana kafa tuttuu iin... Byk bir cesaretle kendini savunduu iin ve bilhassa tavana skt kurun iin..." Rouletabille'e baktm... imden benimle alay m ediyor, yoksa akln m kard, diye dnyordum. Fakat glmeye hi niyeti olmadn grdm. Kk mavi gzlerinin parltsndan aklnn da yerinde olduunu anladm. Zaten onun byle krk, kesik cmlelerle konumasna almtm. Aka bana dncesini anlatncaya kadar onlar hep manasz ve esrarl bulurdum. Sonra birdenbire her ey aydnlanverir, bana anlamsz gelen kelimeler kolayca birbirine balanr ve bunu nasl daha nce anlayamadm, diye kendi kendime kzardm. Glandier atosu derebeylik zamanndan kalma atolaryla mehur olan llede France'in en eski atolarndan biridir. Philippe le Bell zamannda yaplmtr. SainteGenevievedesBois'den Monthery'ye giden yoldan birka yz metre ilerde, ormann ortasnda birbirine uymayan birka yapdan ibarettir. Btn bu yaplarn yukarsmda etraf iyi gren bir bur vardr. Bu eski burcun sallanan merdivenlerini trmanarak kk terasna kacak olursanz oradan ta uzaklarda, vadinin ve ovann tesinde Monthery kalesini grrsnz. Bu kale ile bur, yzyllardan beri, yemyeil ormanlarn stnden bakarak birbirine Fransa tarihinin en eski efsanelerini anlatyorlar. te, Profesr Stangersn ile kz, gelecein ilmini hazrlamak iin tamamen gemie ait olan bu yeri seip yerlemilerdi. Ormanlarn arasnda bylesine ssz bir yer oluu onlar kendine ekmiti. Orada, almalarna ve mitlerine sadece eski talarla, kocaman mee aalar tank olacakt. Her zaman bol mee palamutu topland iin atoya da Glandier (Palamutluk) ad verilmiti. Bugn hazin bir hrete erien bu yerler, son sahipleri tarafndan ihmal edildii iin viran bir hal almt. Yalnz bu vahi doann koynunda gizlenen binalar deiikliklere uram ve her geen yzyl zerlerinde izlerini brakmt. Her mimari paras ya mthi bir olayn ya da kanl bir macerann ansn tayordu. lmin snmak istedii bu ato, esrarl lmlere ve korkun olaylara sahne olmaya yakacak bir yerdi. Burada Glandier'i anlatmaya alrken okuyucularn gzleri nne sereceim drama uygun bir dekor yaratmak istediim sanlmasn! Bu esrarl olay anlatrken, mmkn olduu kadar sadelik iinde kalmaya 26 27 alacam. Ben bir yazar deilim. Byle bir iddiam da yok. Yazarlarda daima biraz romanc ruhu vardr. Ama 'Sar Oda'nn esrar zaten edebiyat yapmaya gerek gstermeyecek kadar korkun sahnelerle doluydu. Ben sadece olaylar olduu gibi anlatarak, her eyi kendi erevesi iine yerletirmek istiyorum. Bunu yaparken olayn getii yeri size tantmak grevimdi. Gelelim Msy Stangersn'a: Feci olaydan on be yl nce bu malikneyi satn aldnda, Glandier uzun zamandan beri botu. Komusu olan XIV'nc yzyldan kalma eski atoda ise kimse oturmuyordu. Sadece Corbey'e giden yol stnde, birka kk evle bir han vard. Burada 'Bur Han' ismindeki hanla bu evlerden baka medeniyeti hatrlatan bir ey bulamazdnz. Bakentten birka kilometre uzakta byle bir yere rastlayaca insann aklna bile gelmezdi. Msy Stangersn ile kz da burann terk edilmi sszlna kaplmlard. Msy Stangersn Amerika'dan yllarca nce dnmt. almalar orada ok ilgi uyandrm ve byk hret kazanmt. Philadelphia'da yaynlad Elektrik Etkisiyle Maddenin Ayrlmas balkl kitab ilim dnyasnda byk itirazlara yol amt. Msy Stangersn Amerikan asll bir Franszd. Miras meseleleri yznden uzun yllar Amerika'da kalmaya mecbur olmutu. Bunlar baar ile sonulanm ve eline byk bir servet gemiti. Onda bu icat yetenei varken isteseydi ok daha fazla para kazanabilirdi. Fakat dehasn bir kazan kayna gibi kullanmak istemiyordu. Ancak bu umulmadk servet onu sevindirmiti. nk artk istedii gibi rahat rahat alabilirdi.

Onu sevindiren bir sebep daha vard. Evlenme ana gelmi olan kzna da drahoma ayrabilecekti. Babas Amerika'dan dnd srada matmazel Stangersn yirmi yandayd. Onu doururken len annesinden Parisli zarafetini, Amerikal byk babas VVilliam Stangersn'dan da saln almt. VVilliam Stangersn, bir Fransz kzyla evlenince Fransz uyruuna gemi, kk Stangersn da bu yzden Fransz olarak domutu. Yirmi yandaki Matmazel Stangersn mavi gzl, sar sal, st gibi beyaz tenli, arpc ve gzel bir kzd. Yeni dnyada olsun, eski dnyada olsun evlenecek adaki kzlarn belki de en gzeliydi. Kzndan ayrlmak ona ok g geldii halde babas onu evlendirmeyi dnmek zorundayd. Herkes onun Matmazel Mathilde'yi sosyeteye sokacan umarken, o ocuunu alp Glandier'e kapanmaktan ekinmemiti. Kendisini grmeye gelenler, nedenini sorduklarnda, onlara yle cevap veriyordu: "Ne yapaym, kzm byle istiyor. Onun hibir isteini reddedemem. Glandier'i satn almak isteyen oydu!" Gen kza gelince, "Bundan daha iyi alacak bir yer bulamazdk ki," diyordu. Matmazel Mathilde daha o zaman bile babasyla alyordu. Fakat ilim sevgisini en parlak taliplerini reddedecek kadar ileriye gtreceini kimse tahmin etmemiti. Dnyadan uzak yaasalar da arada srada resmi davetlere katlyor ve baz dostlarla gryorlard. Gittikleri her yerde Mathilde'nin gzelliiyle profesrn hreti byk bir etki brakyordu. Gen kzn son derece souk davran, nceleri hayranlarn karmad ama birka yl sonra artk bo yere arkasndan komaktan usandlar, ilerinden yalnz bir tanesi vazgemedi. Ona "Ebedi nianl" ismini takmlard. O da boynunu bkp bu sfat kabullenmiti. Matmazel Stangersn artk ok gen deildi. imdiye kadar evlenmek istememiti. imdiden sonra evlenmesi iin de bir neden yoktu. Yalnz Msy Darzac byle dnmyordu. Matmazel Stangersn otuz be yana geldii ve hi evlenmeyeceini syledii halde o hl, derin bir sevgi ve sayg ile ylmadan usanmadan sevdii kadnn etrafnda dolayordu. Feci olaydan birka hafta nce ortada bir sylenti dolamaya balad. Szde, Matmazel Mathilde, Msy Robert Darzac'n snmez akna karlk vermeye balamt. Bu herkese ylesine imknsz grnd ki, nceleri kimse aldrmad. Fakat Msy Darzac bu sylentileri yalanlamaynca bunun gerek olabileceini dnmeye baladlar. Nihayet bir gn Profesr Stangersn fen fakltesinden karken kznn Robert Darzac ile Glandier atosunda, sade bir ekilde evleneceini aklad. Yalnz, Maddenin elektrikle erimesi hakkndaki almalar bittikten 29 28 sonra evleneceklerdi. Yeni evliler de Glandier atosunda oturacak ve profesrle beraber alacaklard. lim dnyas daha bu haberin aknln zerinden atamadan Matmazel Stangersn feci bir saldrya urad. imdi atoya yaptmz ziyaret sayesinde bu olay etrafl bir ekilde anlamaya alacaz. Vaktiyle bir i grmesinde tanm olduum Msy Robert Darzac'dan topladm bu eski bilgileri okuyucularma sunmaktan ekinmedim. stiyorum ki: 'Sar Oda'nm eiinden admlarn atarlarken onlar da bu olay hakknda benim kadar bilgi sahibi olsunlar. Rouletabille ile birka dakikadan beri, Msy Stangersn'n geni maliknesini evreleyen duvarn dibinden yryorduk. Demir kap grnmeye balamt. Tam o srada, yere eilmi biri dikkatimizi ekti, o kadar dalmt ki bizi grmedi. Kh eiliyor, adeta yere yatyor... Kh doruluyor duvar inceliyordu. Kh avucunun iine bakarak iri admlarla yryor, sonra yine sa avucuna bakarak kouyordu. Rouletabille elini uzatarak beni durdurdu. "Yava... Frederic Larsan alyor. Onu rahatsz etmeyelim," dedi. Rouletabille bu nl polis mfettiine hayrand. Ben Frederic Larsan' imdiye kadar hi grmemitim, ama hretini ok duymutum. Londra, Berlin hatta Amerikan polisi bile darda kalnca ona bavuruyordu. Onun iin 'Sar Oda'nm Esrar' ortaya kar kmaz o srada byk bir hrszlk olayn aratrmak iin Londra'da bulunan Frederic Larsan'a emniyet mdrnn, "abuk gelin!" diye telgraf ekmesini olaan bulmutum. Emniyet tekilatnda Byk Fred, diye anlan Frederic de acil bir durum olduunu anlayarak hemen bu davete komutu. te o sabah ie bile balamt. Sa avucunda saati vard ve dakikalar saymakla meguld. Birden geri dnd. Tekrar komaya balad. Ancak demir kapya gelince durdu, tekrar saate bakt, omuzlarn silkti, saati cebine koydu, parka girdi, demir kapy kilitledi ve ban kaldrnca parmaklklarn arasndan bizi grd. Rouletabille ona doru kotu. Ben de arkasndan gittim. Larsan bizi bekledi. Rouletabille hayranln belirten byk bir sayg ile apkasn kararak sordu. "Msy Fred, Msy Robert Darzac'n atoda olup olma 31 30 eliini bize syleyebilir misiniz ltfen?... Yanmda kendisiyle grmek isteyen bir baro arkada var da..." Fred arkadamn elini skarak, "Ben de bilmiyorum... Kendisini grmedim," dedi. Rouletabille tuladan yaplm kk bir evi iaret ederek, "Herhalde kapclar bilir?" dedi. "Kapclar da size bir ey syleyemezler Msy Rouletabille..." "Niin?..." "Yarm saat nce tutuklanm bulunuyorlar da onun iin..."

Rouletabille, "Ne?... onlar tutukladlar m?..." diye bard. "Saldrgan onlar mym?..." Frederic Larsan omuzlarn kaldrd ve son derece alayl bir sesle cevap verdi, "Saldrgan yakalanamaynca, su orta icat etmek ok kolaydr!..." "Onlar siz mi tutuklattnz Msy Fred?..." "Hayr, ne mnasebet!... Onlar ben tutuklatmadm. Bir kere bu olayda hibir sular olmadna eminim, sonra da..." "Sonra da ne?..." Larsan, "Sonra da... Hayr!... Bir ey yok!..." diyerek ban sallad. Roulstabille, "nk su orta diye bir ey yok! Deil mi?" diye bard. Frederic Larsan birden durdu ve ilgiyle arkadamn yzne bakt, "Ooo!... ooo!... Bu mesele hakknda fikir yrtebiliyorsunuz demek?... Oysa daha hibir ey grmediniz delikanl... Henz ieriye bile girmediniz!..." "Gireceim!..." "Sanmyorum, girmek kesin olarak yasak." "Eer Msy Robert Darzac ile grtrrseniz ieri girmem. Ne olur... Bunu benim hatrm iin yapn!... Dost olduumuzu unutmayn Msy Fred... 'Altn kleleri' iin hakknzda yazdm gzel makaleyi hatrlyor musunuz? Yalvarrm size... Msy Robert Darzac'la grtrn beni." O srada Rouletabille'in yz komik bir ifade almt. Bu kadar esrarl bir olayn getii yeri grmek iin ii titriyordu ve yalnz dili ile deil, gzleri ve yznn btn izgileriyle yalvaryordu. O kadar komikti ki... Bir kahkaha atmaktan kendimi alamadm. Frederic Larsan da kendini tutamayarak glmeye balad. Bir yandan da kapnn anahtarn cebine yerletiriyordu. Ben dikkatle onu inceliyordum. Elli yalarnda bir adamd. Krlamaya balayan salar, mat teni, sert profili ile yakkl bir erkekti. Aln biraz kkt. Sinekkayd tra olmutu. Byksz dudaklar ok biimliydi. Kk ve yuvarlak olan keskin gzlerini size diktii zaman arr ve bir huzursuzluk duyardnz. Orta boyluydu. Sempatik ve zarifti. Hi de sradan bir polise benzemiyordu. Byk bir sanatkrd o... Kendisine olan gveni her halinden belli oluyordu. Mesleinde yle cinayetler... yle irkinliklerle karlamt ki, Rouletabille'in tabiriyle bunlar "duygularn krletmiti." Larsan birilerinin gelmekte olduunu duyunca ban evirdi. Gardan sorgu yargcyla ktibini getiren arabay tanmtk. Robert Darzac arabaya doru yaklat. Larsan, "Msy Robert Darzac ile grmek istiyordunuz... te karnzda," dedi. Araba kapnn nnde bekliyordu. Robert Darzac, Larsan'dan kapy amasn rica ediyordu. Paris'e gidecek trene yetimek iin pek az vakti kalmt. O srada beni grd ve Larsan ona kapy aarken byle bir anda hangi sebeple Glandier'e geldiimi sordu. O zaman son derece sararm olduunu fark ettim. Yznde derin bir znt okunuyordu. Hemen, "Matmazel Stangersn biraz olsun iyileti mi?" diye sordum. "Evet," dedi. "Belki onu kurtabilecekler. Kurtarmalar da gerekiyor." "Kurtulmazsa lrm," demedi ama bu kelimeler soluk dudaklarndan dklyordu adeta. Rouletabille sze kart, "Msy biliyorum aceleniz var ama mutlaka sizinle grmeliyim. Size syleyeceim ok nemli bir ey var." Frederic Larsan, "Ben artk gidebilir miyim? Anahtarnz var m, yoksa bunu da size brakaym," dedi. 32 33 Sar Oda'nn Esrar / F'3 "Teekkr ederim. Anahtarm var. Ben kapy kapatrm." Larsan birka yz metre tede btn heybeliyle ykselen atoya doru ilerledi. Robert Darzac kzmt, huysuzluk belirtileri gsteriyordu. Rouletablle'i ona ok iyi bir dostum olarak tantmtm. Gazeteci olduunu renince bana sitemle bakt. Gara gitmek iin ancak yirmi dakikas kaldn syleyerek zr diledi ve at krbalad. Rouletabille'in gemlere sarlarak arabay durduunu hayretle grdm ve bence hi anlam olmayan u szleri syledi: "Papazn evi cazibesinden, bahe de parlaklndan bir ey kaybetmemi!..." Bu kelimeler arkadamn azndan kar kmaz Robert Darzac'n sendelediini grdm. Zaten sapsar olan yz bsbtn sarard. Dehetle gen adama bakyordu. Anlatamayacam bir aknlk iinde arabadan indi. "Haydi gidelim, haydi!..." diye kekeledi. Sonra adeta hrsla, "Haydi msy haydi!..." diye tekrarlad. Ve bir tek kelime sylemeden atonun yolunu tuttu. Rouletabille de arkasndan yryordu. Darzac'a bir iki sz syledim, ama beni iitecek halde deildi. Gzlerimi Rouletabille'e evirdim. O da beni grmyordu. atoya girdik. atonun XIV'nc Louis zamannda batan yaplm olan ksm ile eski bur, modern bir bina ile birleiyordu. Giri kaps da bu binada bulunuyordu. mrmde bu kadar irkin ve ilgin bir yap grmedim. eitli stillerin bir araya geliinden garip bir mimari ekli ortaya kmt. Ama irkin olduu kadar da ekiciydi. Biraz yaklanca, burcun zemin katna alan kapsnn nnde iki jandarmann dolamakta olduunu grdk. Vaktiyle zindan vazifesi gren ve imdi sandk odas gibi kullanlan bu kata kapclar

kapatmlard. Msy Robert Darzac bizi atonun modern ksmndaki byk kapdan ieri ald. Atla arabay bir uaa teslim eden Rouletabille, gzlerini Darzac'dan ayrmyordu. Baklarn izledim ve profesrn eldivenli ellerine taklm olduklarn grdm. Eski eyalarla denmi olan kk bir salona girdik. Msy Darzac birden arkadama dnd ve sert sert sordu, "imdi syleyin bakalm benden ne istiyorsunuz?" Gazeteci de ayn sertlikle cevap verdi, "Elinizi skmak..." Darzac'n irkildiini grdm, "Ne demek istiyorsunuz?" Benim gibi o da hatasn anlamt. Belli ki arkadam ondan pheleniyordu. Sar Oda'nn duvarndaki kanl el izini hatrlamt. Bu marur grnl adama baktm. Her zaman drst bakl olan gzlerinde derin bir aknlk okunuyordu. Sa elini uzatt ve beni iaret ederek, "Bir meselede bana beklenmedik bir iyilikte bulunan Msy Sinclair'in dostusunuz msy!... Elinizi skmamak iin bir sebep gremiyorum," dedi. Rouletabille ona uzanan eli skmad ve grlmemi bir kstahlkla, "Msy birka yl Rusya'da yaadm ve orada, eldivenli bir eli skmann doru olmadn rendim," dedi. 34 35 Sorbonne'lu profesrn iinde kabarmaya balayan hiddetin artk patlak vereceini sandm fakat o byk bir aba ile hiddetini yenmeyi baard. Sonra sakin bir ekilde eldivenlerini kard. zerlerinde hibir yara izi yoktu! "imdi rahatladnz m," diye sordu. Arkadam, "Hayr!" dedi. Sonra bana dnerek, "Bir dakika bizi yalnz brakmanz rica edeceim!" diye ilave etti. Selam verdim ve ekildim. Grdklerim ve iittiklerim beni artmt. Robert Darzac'm bu kstah ve saldrgan gence neden haddini bildirmediine ayordum. Yirmi dakika kadar atonun nnde dolatm. Bu sabah geen eitli olaylar birbirine balamaya altm. Rouletabille'in dncesi ne idi? Darzac' bir saldrgan gibi grmesi mmkn myd? Birka gn sonra Matmazel Stangersn ile evlenecek olan bu adamn nianlsn ldrmek zere 'Sar Oda'ya saklanaca nasl akla gelebilirdi? Saldrgann Sar Oda'dan nasl kt bir trl anlalamamt. Bence, bu esrar aydmlanmadka kimseden phe etmek doru olmazd. Yanks hl kulaklarmda kalan bu cmlenin anlam ne idi? "Papazn evi cazibesinden, bahe de parlaklndan bir ey kaybetmemi..." Rouletabille ile yalnz kalmak ve bunun anlamn renmek iin sabrszlanyordum. O srada arkadam, Robert Darzac'la beraber atodan kt. alacak ey!... Aralarnn dzeldiini ve dost olduklarn ilk bakta anladm. Rouletabille bana, "Sar Oda'ya gidiyoruz, siz de benimle gelin," dedi. "Biliyorsunuz ya... Btn gn sizi yanmda alkoymak niyetindeyim... Kasabada beraber yemek yeriz." Msy Darzac itiraz etti, "Burada benimle beraber yemek yemenizi rica ediyorum...." Rouletabille, "Teekkr ederiz. Fakat biz, Bur Han'nda yiyeceiz," dedi. "ok rahatsz olursunuz. Orada yiyecek bir ey bulamayacaksnz!..." Arkadam, "Sahi mi? Ben nasl olsa bir eyler bulacam sanyorum. le yemeinden sonra tekrar birlikte alrz. Ben makalemi hazrlarm..." Bana dnd: "Siz de ltfeder, onu gazeteye gtrrsnz..." "Ya siz?... Siz benimle gelmiyor musunuz?..." diye sordum. "Hayr, ben burada kalacam." Rouletabille'in yzne baktm. Gayet ciddiydi. Msy Darzac da akn grnmyordu. Burcun nnden geerken alamalar iittik. "Bu insanlar neden tutukladlar?" diye sordum. Msy Darzac, "Bu biraz da benim suum," dedi. "Dn sorgu yargcna kapclarn tabanca sesini duyduktan sonra iki dakika iinde giyinip evlerinden mtemilata kadar gitmelerine imkn olmadn syledim. nk tabanca sesleriyle Jacques Baba'ya rastlamalar arasnda ancak iki dakika var." Rouletabille, "Evet... Bu i biraz karanlk," dedi. "Demek giyinmilerdi yle mi?..." "te inanlmayacak nokta da bu ya... Giyinmiler, hem de sk sk giyinmilerdi. zerlerinde hibir ey eksik deildi. Kadnn ayanda terlikleri vard ama adam ayakkablarnn ban bile balamt. Her gece olduu gibi saat 21.00'de yattklarn iddia ediyorlar. Bu sabah gelirken sorgu yargc saldrda kullanlan tabancann bir eini de beraber getirmiti. nk kantlara dokunmak istemiyordu. Ktibini Sar Oda'ya yollayarak iki el ate ettirdi. Odann pencere ve kaps kapal idi. Kendisi de bizimle kapcnn evinde kalmt. Hibir ses duymadk. Demek oradan bir ey iitilmiyordu. Kapclar yalan sylemilerdi, buna phe yoktu. Tamamen giyinmi olarak mtemilat civarnda ne ileri vard. Herhalde birini bekliyorlard. Bu saldry onlar yapm olamazlard, ama su orta olabilirlerdi. Msy de Marquet de bunun iin onlar gz altna ald." Rouletabille itiraz etti, "Eer su orta olsalard gece kyafetiyle ortaya karlar ya da hi grnmezlerdi. nsan suunu ispat eden kantlarla gidip, kendini adaletin kollar arasna atmaz! Ben kendi hesabma onlarn su orta olduklarn sanmyorum," dedi. "O halde gece yars darda ne ileri vard. Onu sylesinler..."

37 36 "Saklamak istedikleri bir ey var!... Bu kesin... te asl bunun ne olduunu renmeli!... nk byle bir zamanda her ey nemli olabilir. Douve Irma zerine kurulan eski bir kpry geiyor ve parkn (Lachenaie) meelik denilen ksmna geliyorduk. Buras yzlerce yllk mee aalar ile kaplyd. Sonbahar, sararan yapraklarn kvrp bkmt. Kapkara uzanan dallar, birbirine karm salara ve ylan kvrmlarna benziyordu. Bu ato tuhaf bir yapyd!... Bu yanda hi penceresi yoktu. Sadece antreye giren kk kap vard, insana, terk edilmi bir ormann ortasnda byk bir mezar hissini veriyordu. Yaklatka onu daha iyi grmeye balyorduk. Sadece gneyden k alyordu. Yani maliknenin br yanndan, krlara bakan tarafndan. Parka alan kk kap da kapand m, msy ve matmazel Stangersn'n ileri ve dnyalaryla ba baa kalabilecekleri ideal bir hapishane oluyordu. imdi mtemilatn plann izeceim. Birka basamak merdivenle klan tek bir katla, bizi imdilik hi ilgilendirmeyen olduka yksek bir tavanarasndan ibaretti. Onun iin okuyucularma sadece birinci katn plann veriyorum. MTEMLATIN PLANI AYAK iZLERi PARK 1Sar Oda : Demirli olan tek penceresi ve laboratuvara alan tek kapsyla. 2Laboratuvar : Demirli iki byk penceresi ve biri Sar Oda'ya, teki antreye alan iki kaps ile. 3Antre : Demirsiz penceresi ve parka alan kaps ile. 4Tuvalet. 5Tavanarasna kan merdiven. 6Laboratuvar denemelerinde kullanlan byk mine. Bu plan Rouletabille eliyle izdi. Sorunun zmne yarayacak hibir izgi, hibir nokta eksik deil. Bu plan ve bu yk ile okuyucular da; Rouletabille'in mtemilata ilk adm att ve herkesin birbirine, "Acaba saldrgan Sar Oda'nn neresinden kat?" diye sorduu zamanki kadar bilgi sahibi olacaklardr. Mtemilata girmek iin basama kmadan Rouletabille bizi durdurdu ve damdan der gibi Darzac'a sordu, "Adamn bunu yapmaktaki maksad neydi acaba?..." Matmazel Stangersn'n nianls zgn bir tavrla cevap verdi, "Maksad belli!... Matmazel Mahtilde'nin boaznda ve gsndeki trnak izleri bunu aka gsteriyor. Bence, alaka bir tecavzde bulunmak istedi. Dn yaralar inceleyen doktorlar bunlarn duvardaki kanl elin eseri olduunu sylediler." Sonra anlatamayacam kadar ac bir glmseyile ekledi, "ok iri bir el bu msy!... Benim eldivenime smayacak kadar byk!..." O srada szn keserek sordum, "Duvardaki kanl el, matmazel Stangersn'n eli olamaz m?... Derken duvara dayanm ve kayarak byle bir iz brakm olabilir." Darzac,"Matmazel Stangersm' bulduklar zaman ellerinde bir damla bile kan yoktu," dedi. Rouletabille, "Demek ki Jacques Baba'nn tabancasn Matmazel Stangersn'n kullandn biliyorlar," dedi. "yle ya... Madem ki saldrgan elinden yaralam!... Birinden ya da bir eyden korkuyordu demek!..." "Olabilir..." "phelendiiniz biri var m?" Darzac, Rouletabille'in yzne bakarak, "Hayr," dedi. 38 39 O zaman Rouletabille bana dnd, "Size unu syleyeyim ki dostum, Msy de Marquet bize her eyi sylememi. Sorgu yargc ok daha fazla ey renmi. Tabancay Matmazel Stangersn'n kendini savunmak iin kullandn bildii gibi, Matmazel Stangersn' akandan yaralayan aletin ne olduunu da renmi. Msy Darzac, onun bir koyun kemii olduunu sylyor. Msy de Marquet herhalde polisin ve emniyetin aratrmalarn kolaylatrmak iin bunu gizli tutuyor ve doann yaratt en mthi cinayet arac olan bu kemiin sahibini Paris'in adi hrszlar arasnda bulacan sanyor!... Bir sorgu yargcnn aklndan neler getiini, insan dnyada tahmin edemez!" Rouletabille bu szleri alayc bir tavrla sylemiti. "Sar Oda'da bir koyun kemii bulundu, demek," diye sordum. Msy Darzac, "Evet efendim... Fakat rica ederim bundan kimseye sz etmeyin!" dedi. "Msy de Marquet bunun gizli tutulmasn istiyor. Bu kocaman bir kemikti. Eklem taraf kandan kpkrmzyd. Grne gre baka olaylarda da kullanlm eski bir kemik olacak. Kemii, incelenmesi iin Paris belediye laboratuvarna gnderen Msy de Marquet de byle dnyor. Kemiin stnde sadece yeni kurbann taze kannn deil, baka cinayetlerin kurumu kan izlerinin de bulunduunu tahmin ediyor."

Rouletabille, "Usta bir elde koyun kemii korkun bir silah olabilir," dedi. "Ar bir ekiten daha salam ve daha tehlikeli bir silah!" Msy Darzac fke dolu bir sesle sylendi, "Alak saldrgan bunu kantlad da. Koyun kemii Matmazel Stangersn'n alnnda tehlikeli bir yara at. Kemiin eklem taraf yara izine tpatp uyuyor... Bana kalrsa... Eer Matmazel Stangersn'n tabancas saldrgann hareketine mani olmasayd bu yara ldrc olabilirdi. Adam elinden yaralannca kemii frlatp kam olacak... Ne yazk ki kemii kzn akana indirecek kadar vakit bulabilmi ve boulmaktan glkle kurtulan Matmazel Stangersn' bu sefer baygn bir halde yere sermi! Eer att ilk kurunla adam yaralayabilseydi, kemiin akana inmesine engel olurdu. Fakat tabancay almakta gecikmi ve boutuklar srada kurun gidip tavana saplanm. Ancak ikinci kurun isabet etmi." Bunlar anlatrken Msy Darzac bir yandan da mtemilatn kapsn vuruyordu. Olayn getii yeri grebilmek iin ne kadar sabrszlandm sylemeye gerek yok. Koyun kemii hakknda rendiklerim ok ilgin olmakla beraber, kapnn almadn grdke yerimde duramyordum. Nihayet ald ve kapdaki adamn Jacques Baba olduunu hemen anladm. Altm yalarnda vard. Uzun beyaz bir sakal, zerine bir bere oturtulmu beyaz salar, izgili kahverengi kadifeden eski bir giysi, ask bir surat. Fakat Msy Darzac' grr grmez bu yz aydnlanverdi. "Dostlarmla geldim... Mtemilatta kimse yok mu Jacques Baba?" "Kimseyi ieri sokmamak iin emir aldm. Ama bu yasak size gre deil Msy Robert... Adliyeden gelen efendiler daha ne istiyorlar bilmem ki... Her eyi grdler... Az m zabt tuttular... Resim ektiler?" Rouletabille atlarak, "Affedersiniz Msy Jacques. Size bir ey sormak istiyorum," dedi. "Syleyin bakalm delikanl... Bildiim bir eyse cevap veririm." "Hanmnz o gece salarn nasl taramt?... San bann etrafna m toplamt?" "Hayr kk bey, hanmm hibir zaman salarn dediiniz gibi bann etrafna dolamazd. Ne o gece, ne de baka bir zaman!... Onlar yine her gnk gibi arkaya doru tarayarak bir ocuk aln kadar temiz ve przsz olan gzel alnn akta brakmt." Rouletabille bir eyler mrldanarak hemen kapy incelemeye koyuldu ve onun otomatik bir ekilde kapandn, hibir zaman ak kalmayacan ve mutlaka bir anahtarla amak gerektiini grd. Sonra hole girdik. Krmz tula denmi kk bir yerdi bu. Rouletabille, "te saldrgann kat pencere!" dedi. "yle diyorlar msy... Varsn desinler... Eer oradan kam olsayd onu mutlaka grrdk. Allaha kr hibirimiz kr deiliz! Ne ben... Ne Msy Stangersm... Ne de tutuklanan kapc!... Beni niye hapse atmyorlar sanki?... Tabanca yznden beni de tutuklayabilirdi." Rouletabille pencereyi am, kepenkleri gzden geiriyordu. "Bunlar, olay olduu srada kapal mydlar, Jacques Baba?..." 41 40 "Hem de ierden mandalla kapatlmt. Ama ben, saldrgann kapal pencereden gemediine eminim," dedi. "Kan lekeleri mi bunlar?..." "Evet... Bakn orada... Dardaki talarn stnde... Fakat ne kan acaba9..." Rouletabille, "A!... Bakn, bakn... Ayak izleri de grnyor!..." dedi. Karda... Yol stnde!... Birazdan gider onlara da bakarz. Toprak ne kadar slak!..." Jacques Baba itiraz etti, "Sama! Saldrgan oradan gemedi." "Peki, ya nereden geti?" "Ne bileyim ben?..." Rouletabille her eyi gryor, her eyin kokusunu alyordu. Diz kt ve holn lekeli talarn dikkatle gzden geirdi. Jacques Baba sylenmekte devam ediyordu, "Hibir ey bulamayacaksnz kk bey!... Onlar da bir ey bulamadlar... Hem imdi buras ok kirli... Dnya kadar insan gelip geti... Ama saldrnn olduu gn, talar bol su ile kendi elimle ykamtm. Eer saldrgan oradan gemi olsayd mutlaka belli olurdu... Matmazelin odasnda kaba kunduralarnn az m izi var?" Rouletabille dorularak sordu, "En son bu talar ne zaman ykadnz?" Keskin baklarn Jacques Baba'nn yznden ayrmyordu. "Olay gn... Syledim ya... Saat 17.30'a doru babasyla matmazel bahede dolamaya kmlard. Yemeklerini burada, laboratuvarda yediler. Ertesi gn yarg geldiinde yoldaki ayak izlerini grd. Bu izler beyaz bir kda mrekkeple izilmi gibi belliydi. Oysaki yeni baslm para kadar parlak olan holde ve laboratuvarda hibir ayak izi grlmyordu. Madem bu izleri tekrar darda, pencerenin dibinde buluyoruz... Adam 'Sar Oda'nm tavann delip tavanarasna km, oradan da dam delerek antredeki pencerenin iine atlam olacak... Ama ne yazk ki, ne Sar Oda'nm tavannda, ne de benim tavanaramda delik yok!... Gryorsunuz ya... Hi... Hibir ey bilinmiyor... Hibir zaman da bilinmeyecek... eytan ii gibi esrarl bir ey bu!..." Rouletabille birden holn sonundaki kk tuvaletin kaps nne diz kt. Bir dakika ylece kald.

Dorulduu zaman, "Ne var," diye sordum. "nemli bir ey deil!... Bir damla kan," dedi. Jacques Baba'ya dnerek, "Hol ile iaboratuvar ykadnz zaman holn penceresi ak myd," diye sordu. "Msy iin laboratuvarn ocanda kmr yaktmdan onu amtm," dedi. "Atei ktla tututurduumdan duman olmutu. Cereyan yapsn, diye hem laboratuvarn, hem holn camlarn ardna kadar amtm. Sonra laboratuvarn camlarn kapattm, ama holnkini ak braktm. Ve atodan bir kova almak zere bir dakika dar ktm. Dndmde... size dediim gibi saat 17.30'a doru talar ykamaya baladm. Ykadktan sonra da pencereyi ak brakarak gittim. Nihayet mtemilata son geliimde pencere kapanmt. Msy ile matmazel laboratuvarda alyorlard." "Msy ile Matmazel Stangersn ieri girdikleri zaman, pencereyi kapatm olacaklar." "yle olmal." "Kendilerine sormadnz m?..." "Hayr..." Rouletabille sanki biz orada yokmuuz gibi kk tuvaletle tavanarasna kan merdiveni gzden geirdikten sonra, laboratuvara girdi. Ben de arkasndan gittim. tiraf edeyim ki, ok heyecanlydm. Robert Darzac arkadamn hibir davrann gzden karmyordu. Bana gelince; gzlerim hzla 'Sar Oda'nm kapsna gitti. Kap kapatlmt. Daha dorusu laboratuvara doru itilmiti. Krlm ve kullanlmaz bir hale gelmi olduu hemen gze arpyordu. Facia srasnda stne yklenenlerin arlndan krlm olmalyd. ini sistemli ekilde yrten arkadam, iinde bulunduumuz oday sessizce gzden geiriyordu. Geni ve aydnlk bir odayd. Demir parmaklklar geirilmi olan iki byk pencereden, gz alabildiine uzanan krlardan k alyordu. Btn vadiyi, ovay, hatta gneli gnlerde belki uzaktaki ehri bile gryordu. Oysa bugn yerler amurlu, gkyz isli, Sar Oda da kanlyd. Laboratuvarn duvarn batanbaa bir ocak kaplamt. Her yerde eitli kimya deneylerine yarayacak aletler, tpler, fizik aletleri vard. Masalarn stnde ieler, ktlar, dosyalar, elektrikli makineler gze 42 43 arpyordu. Robert Darzac, profesrn bunlar deneyleri iin kullandn anlatt. Duvar boyunca da dolaplar, vitrinler, mikroskoplar, zel fotoraf makineleri ve bir sr kristal paralar dizilmiti. Rouletabille ban minenin iine sokmu, zgaralar kartryordu. Birden doruldu. Elinde yar yanm bir kt tutuyordu. stnde unlar okunuyordu. Papazn evi... cazibe... ve bahe... den... ey kaybetmemi. Altnda u tarih vard. "23 Ekim" Sabahtan beri ikinci kez, bu acayip cmleyle karlayordum. Bunun Sorbonne'lu profesrn stnde yine ayn etkiyi braktna dikkat ettim. Yldrm arpma dnmt. Hemen Jacques Baba'ya bakt. Fakat o bizi grmyor, pencereden darsm seyrediyordu. Darzac hemen czdann kard ve, "Aman Tanrm," diye sylenerek kd iine yerletirdi. O srada Rouletabille mineye kmt, daha dorusu tulalarn stne trmanmt. Gittike daralan oca gzden geiriyordu. Bann elli santim yukarsnda, tulaya tutturulmu demir plakalar oca tamamen kapatmt. Oradan yalnz on be santim apnda boru geiyordu. Gen adam laboratuvara srayarak, "Buradan da gemek olanaksz," dedi. Byle bir ey yapmaya kalkm olsayd demirlerin hepsi aa inerdi. Bu tarafta da i yok!" Ondan sonra Rouletabille eyalar gzden geirdi. Dolaplarn kaplarn at. Sra pencerelere gelmiti. Fakat oradan gemek de imknszd. Jacques Baba pencerenin nnde dalm, darya bakyordu. "Jacques baba... Byle dalm ne seyrediyorsunuz?" "Havuzun etrafnda aratrma yapan polise bakyorum. tekilerden fazla bir ey bulamayacak... te ukalann biri daha!..." Rouletabille, "Siz Frederic Larson'u tanyor musunuz Jacques Baba!" dedi. "Eer tanm olsaydnz byle konumazdnz... Burada saldrgan bulacak biri varsa, odur. Bana inann..." Rouletabille bunlar sylerken, derin derin iini ekti. Jacques Baba inatla, "nce saldrgann nasl ortadan kaybolduunu bulsunlar hele", dedi. Sonunda 'Sar Oda'nn kapsna gelebildik. Rouletabille; baka zaman olsa, insann komik bulaca bir ciddiyetle, "te, ardnda esrarengiz olaylar gemi kap," dedi. Rouletabille kapy itti ve Sar Oda'nn eiinde birden durdu ve manasn ok sonra anlayacam bir heyecanla, "OooL. Siyahl kadnn parfm," diye sylendi. Oda karanlkt. Jacques Baba kepenkleri amak istedi ama Rouletabille engel oldu ve, "Facia karanlkta m geti?" diye sordu. "Hayr delikanl, matmazel masasnda her zaman bir gece lambas bulunsun isterdi. Ve o yatmaya gitmeden gece odaya ben bakardm. Akam oldu mu, ben adeta oda hizmetisi olurdum. Oda hizmetisi ise yalnz sabahlar gelirdi... Matmazel geceleri ge vakte kadar alrd." "Lambann bulunduu masa nerede duruyordu?... Karyoladan uzakta myd?"

"Uzaktayd..." "imdi bu gece lambasn yakabilir misiniz?" "Masa devrildii zaman lamba krlm, iindeki gaz da dklm. Zaten her ey olduu gibi duruyor. imdi grrsnz. Hele bir kepenkleri aaym da..." "Biraz durun!,.." Rouletabille laboratuvara dnd, iki pencerenin de kepenklerini kapadktan sonra hole alan kapy da kapatt. Tamamen karanlk olunca bir mum yakt, onu Jacques Baba'nn eline vererek elindeki mumla, gece lambasnn o gece yand yere kadar gitmesini syledi. Jacques Baba ayakkablarn daima holde kard iin, ierde orapla kalmt. Elindeki kla Sar Oda'ya girdi. Snmek zere olan bu titrek kta etraf hayal meyal seebildik. Etrafa devrilmi eyalar, bir kede de karyola vard. Karmzda sol tarafta karyolann yannda bir 45 44 ayna parlyordu. Bir anda bunlar grdk, sonra Rouletabille, "Yeter, artk pancurlar aabilirsiniz," dedi. Jacques Baba, "Ne olur daha ileri gitmeyin. Ayakkablarnz iz brakabilir," dedi. "Yargcn fikri bu... O greceini grd ama..." Bunlar syleyerek pancurlar itti, donuk bir k odaya doluverdi. Safran rengi duvarlarn arasnda korkun bir danklk gze arpyordu. Hol ve laboratuvarda yerler tat ama bu odann zeminine tahta denmiti. Tahtalarn stne sar bir hasr serilmiti. Yatan ve tuvalet masasnn altna da uzanarak btn oday kaplyordu. Zaten dzeltilmeyen sadece onlard. Gece masas, yuvarlak masa ve iskemleler yere devrilmilerdi. Buna ramen geni bir kan lekesini gizleyememilerdi. Bu kan Matmazel Stangersn'n akandaki yaradan szmt. Zaten her tarafta kan damlalar vard. Bu damlalar, ayak izlerinin yan banda grnyordu. Ayak izleri ok byk ve simsiyaht. Bu damlalar da, saldrgan elini bir an duvara yaslad zaman, damlam olmalyd. Duvarda bu elin baka izleri de vard ama, bunlar ok silikti. Bu kesinlikle, iri bir erkek elinin iziydi. Barmaktan kendimi alamadm, "Bakn!... Bakn!... u duvardaki kana bakn!... Elini bu kadar kuvvetle duvara dayayan adam, herhalde karanlkta olmahyd ve elinin altnda bir kap bulunduunu sanyordu. Onu itmek iin btn kuvvetiyle bastrm ve sar kdn stnde onu ele verecek byle bir iz brakm. Dnyada bu byklkte el ok olmasa gerek... Hem byk, hem etli parmaklarn sanki hepsi bir boy!... Baparmak ortada yok, sade avucunun izi duruyor. Bu elin izini takip edecek olursak, duvara yaslandktan sonra onu yoklayarak kapy arad anlalyor. Onu bulunca da kilidi aryor..." Rouletabille alayl bir glle szm kesti, "Evet ama, ne kilitte ne de srgde kan lekesi var!..." Kendimden pek emin bir tavrla, "Ne kar," dedim. "Kilidi ve srgy sa eli yaral olduundan, sol eliyle amtr..." Jacques Baba, "Byle bir ey olamaz," diye bard. "Hepimiz delirmedik ya... Kapy krdmz zaman drt kiiydik!..." "Ne tuhaf bir el bu. Bir baksanza," diye sylendim. Rouletabille, "Her el gibi bir el ite!..." dedi. "Yalnz, duvarn stnde kayd iin byle ekil deitirmi!... Bu adam 1.90 boyunda olabilir." "Bunu nereden anladnz?" "Elin duvardaki yksekliinden." Arkadam bundan sonra duvardaki kurun deliiyle megul oldu. Bu yuvarlak bir delikti. "Kurun tam kardan gelmi. Ne yukardan, ne de aadan atlm," dedi. Ve bu deliin, elin kanl izinden birka santimetre daha aada olduunu gsterdi. Rouletabille tekrar kapya gitmi, kilitle srgnn stne eilmiti. Kap menteelerinin sklerek ald belliydi. Kilit de, srg de hl yerinden kan kapnn stnde duruyordu. Yerinden oynayan menteeler de duvarn stnde sallanyordu. Gen gazeteci onlar dikkatle muayene etti. Kapy evirdi, evirdi her iki tarafna bakt. Srgnn de, kilidin de dardan alamayacana kanaat getirdi. Anahtar i tarafta kilidin stnde bulmulard. Srgl olduundan kap dardan anahtarla da alamazd. Srg de, kilit de ok salamd. "Daha iyi gidiyor," diye sylenerek yere oturdu. Pabularn karp oraplaryla odann iinde ilerledi. lk yapt i, devrilen eyay incelemek oldu. Sessizce onu seyrediyorduk. Jacques Baba alayc bir sesle, "Yavrum, kendini bo yere zahmete sokuyorsun," diye sylendi. Fakat Rouletabille ban kaldrarak, "Doru sylemisiniz Jacques Baba," dedi. "Hanmnz o gece salarn bann etrafna dolamam... Byle bir fikre saplanmakla asl ben aptallk etmiim!..." Bunu syledikten sonra, ylan gibi kvrlarak, yatan altna szld. Jacques Baba, "Dnn bir kere... Saat onda pancurlar kapamak ve gece lambasn yakmak iin odaya girdiimde saldrgan bu yatan altmdaym," dedi. "nk olay anna kadar ne ben, ne Msy Stangersn, ne de matmazel laboratuvardan ayrlmadk." Yatan altndan Rouletabille'in sesi geliyordu, "Msy Jacques... Msy Stangersn ile Matmazel Mathilde en son laboratuvara saat kata geldiler?"

"Saat 18.00'de..." 46 47 Rouletabille konumaya devam ediyordu, "Evet, bunun altna girmi... Bu kesin. Zaten bundan baka saklanacak bir yer de yoktu. Drdnz birden ieri girdiinizde yatan altna baktnz m?" "Hemen oraya baktk, hatta yata bile ektik. Sonradan tekrar yerine koyduk." "Ya iltelerin arasna?..." "Bu karyolada sadece bir ilte vard. Onun stne de matmazeli yatrdk. Msy Stangersn da kapc ile ilteyi laboratuvara tad. iltenin altnda madeni somya vard sadece. Oraya da bir insan gizlenemezdi. Unutmayn msy, drt kiiydik ve bir ey gzmzden kaamazd. Oda kkt, fazla eyas da yoktu. Mtemilatta ise her taraf kapalyd." Bir fikir ortaya attm, "Belki de ilte ile dar kt. Byle bir esrar karsnda her ey akla gelebilir! Msy Stangersn ile kapc, heyecanlarndan iltenin fazla ar olduunu fark edememilerdir. stelik kapc da su orta ise. Grmde srar etmiyorum ama, bylece esrarn birok noktas anlalm olur. rnein; odada ayak izleri olduu halde niin laboratuvarda ve holde iz bulunmuyor... Matmazeli laboratuvardan atoya tadklar srada pencerenin nnden geerken, adam kaacak frsat bulmutur..." Rouletabille yatan altndan glerek, "Daha baka?... Daha baka?... Daha baka?..." diye syleniyordu. Biraz ierlemitim, "Gerekten insan ne dneceini bilmiyor ve her ey olas geliyor," dedim. Jacpues Baba, "Sorgu yargc da sizin gibi dnd," dedi. "ilteyi iyice muayene ettirdi. Sonradan bu fikrine kendi de gld. ki katl bir ilte deildi ki bu. inde insan olsa, herhalde belli olurdu." Ben de glmek zorunda kaldm. ok sama bir ey sylemi olduumu da anladm. Fakat byle bir olay karsnda samalk nerede balar, nerede biter. Kim bilebilir ki?... O yine yatan altndan seslendi, "Bu hasr kaldrmak aklnza geldi mi Jacques Baba?" "Onu da kaldrdk efendim," dedi. "Saldrgan bulamaynca, acaba demede bir delik var m, diye aratrdk." Rouletabille, "yle bir ey yok!" dedi. "Peki, bir mahzeniniz var m?" "Hayr, mahzenimiz yok. Fakat, sorgu yargcyla ktibi bununla yetinmediler. Sanki altnda bir bodrum varm gibi demenin tahtalarn birer birer incelediler." Arkadam yatan altndan kmt. Gzleri parlyor, burun delikleri titriyordu. mitli bir av izi bulan kpee benziyordu. Byle yerde emeklerken onu cins bir av kpeine benzetmemek elde deildi. Yakalamaya ve efendisine gtrmeye yemin ettii avn izini sryordu. Onun efendisi Epoque gazetesinin mdryd. Bylece emekler durumda odann drt yann dolat. Her eyi kokluyor ve bizim grmediimiz birok eyi gryordu. nce tula duvarlar yoklad, koklad. Duvarlarla ii bittikten sonra evik parmaklar sar duvar kdnn stnde gezindi. Bir iskemleye karak tavan yoklad. Yerdeki teki kurun izini de inceledikten sonra pencereye yaklat. imdi sra demirlere gelmiti. Demirleri de, kepenkleri de sapasalam bulunca derin bir "OoohL." ekerek, artk rahatladn syledi. Jacques Baba glmseyerek sordu, "Nasl?..." Bizi imdadna ard zaman zavall matmazelimizin sk sk kapal bir odada bulunduuna inandnz m?..." Gen gazeteci alnnn terini silerek, "Evet," dedi. "Sar; Oda gerekten bir kasa gibi smsk kapalym." "te, dedim... Onun iindir ki bunun kadar insan artan bir olay grmedim, diyorum. Hayalinde bile insan byle bir ey yaratamaz. Morg Sokandaki Cinayetle Edgar Poe'da kapal bir odada geen bir cinayetten sz eder. Fakat o oda da hi olmazsa bir maymunun geebilecei bir pencere vard. Burada yle bir ey bile yok, bu kapal kapdan ve pencereden bir sinek bile girip kamaz!" Rouletabille devaml terini siliyordu, "Gerekten de yle," dedi. "ok gzel... ok byk... ok dndrc bir esrar bu!..." Jacques baba da sze kart, "Bu saldry, Tanr kedisi yapm olsa bile... O da kaacak bir yer bulamazd!... Susun!... Bakn!... Dinleyin... Dinleyin... Duyuyor musunuz?..." Sar Oda'nn Esrar / F:4 49 48 Jacques Baba bize susmamz iaret ediyor ve eliyle ilerde, ormanda bir yeri gsteriyordu. Fakat biz bir ey duymuyorduk... "Gitti!..." diye sylendi. "Korkun bir hayvan bu!... Ama o bir Tanr kedisidir. Kimse ona dokunmaya cesaret edemez. Agenoux Ana'nn bysnden korkar..." "Bu Tanr kedisi ne byklkte bir hayvan?..." "Aa yukar Zaar" kpei byklnde. O bir canavardr diyorum size!... Zavall matmazelin boynunu trmalayan acaba o mu, diye ka kere dndm... Fakat Tanr

kedisi kaba pabu giymez, tabanca kullanmaz ve byle kanl bir el izi de brakmaz. Hem bu odada kapal kalm olsayd, onu mutlaka grrdk." "Sar Oda'y grmeden ben de bu Agenoux Ana'nn kedisinin ii olmasn diye dnmtm," dedim. Rouletabille, "Siz de mi?..." diye bard. "Ya siz," dedim. "Ben bir an bile byle bir ey dnmedim," dedi. "Bunun bir hayvann ii olmadn biliyorum. Burada korkun bir olay getiine yemin edebilirim. Jacques Baba, odada bulunan mendille bereden hi sz etmiyorsunuz. teki duraklayarak, "Onlar yarg ald," dedi. Rouletabille, "Ben ne mendili grdm, ne de bereyi, ama onlarn eklini size tarif edebilirim," dedi. "Krmz izgileri olan byk, mavi bir mendildi. Bere de, bamzdakine benzeyen eski bir bere Jacques Baba!..." Jacques Baba glmeye alt ama beceremedi, "Gerekten siz bir sihirbazsnz msy," diye sylendi. "Mendilin krmz izgili, mavi bir mendil olduunu nereden biliyorsunuz?" Arkadam cevap vermedi. Cebinden beyaz bir ktla bir makas kard. Bu kd ayak izlerinin zerine koydu ve kesmeye balad. Sonra kaybetmememi rica ederek kd bana uzatt. Pencerenin nne gitti ve hl havuzun banda dolaan Larsan' gsterdi. Polis mfettiinin Sar Oda'da alp almadn sordu. (*) Bir cins av kpei. Rouletabille ona yank kt parasn verdiinden beri azn amam olan Darzac, "Hayr," dedi. "Sar Oda'y grmeye ihtiyac olmadn sylyor. Saldrgann Sar Oda'dan gayet normal bir ekilde km ve bunu bu gece aklayacakm." Msy Darzac'n bu szlerini iitince Rouletabille'in sarardn hayretle grdm. "Frederic Larsan benim phelendiim eyi mi buldu yoksa? diye sylendi." Larsan deerli bir polis hafiyesi... Ona hayranm ama bu olay sadece bir polis ii deil... Bunun iin tecrbeli olmak yetmezi... Mantk da lazm. 2+2 = 4 gibi kesin dnmemeli, ayrca mantn da yerinde kullanmal!..." Byk Fred'in ondan nce bu esrar zebileceini dnen arkadam deli gibi dar frlad. Mtemilat kapsnn eiinde ona yetitim, "Bu kadar heyecanlanmayn!... Biraz sakin olun... Memnun deil misiniz," dedim. ini ekerek, "ok memnunum,"dedi. "ok nemli izler buldum." "Somut mu, soyut mu?... "Birka soyut biri somut. Bakn rnein, biri u!..." Cebinden bir kt kard. Herhalde karyolann altnda iken onu cebine koymu olacakt. Kdn iinde bir tel sar sa vard. 50 51 8 Be dakika sonra Rouletabille parkta ayak izlerinin stne eilmi inceliyordu. O srada atodan koarak gelmekte olan bir uak Msy Darzac'a seslendi, "Msy!.. Yarg, matmazeli sorguya ekmeye balad." Darzac bizden zr dileyerek atoya doru kotu. Uak da arkasndan gitti. "l konuursa ne ilgin olacak," dedim. Arkadam, "Bunu kesinlikle renmem gerek!..." Haydi yryn atoya gidelim," diyerek beni de oraya srkledi. atoya geldiimizde, holde bekleyen bir jandarma yukar kmamza engel oldu. Beklemek zorunda kaldk. Aile doktoru, Matmazel Stangersn'n biraz iyiletiini grnce; tekrar fenalar da bir ey syleyemez, diye korktuundan hemen yargca haber yollamt. Sorgu srasnda Msy de Marquet'ten baka, zabt ktibi, doktor ve Msy Stangersn da orada bulunuyordu. Sonradan, bu sorgunun metnini aldm ve onu buraya olduu gibi geiriyorum. Sorgu: "Fazla yorulmadan, uradnz korkun saldr hakknda bize biraz bilgi verebilir misiniz?" Cevap: "Kendimi daha iyi hissediyorum efendim... Size bildiim kadarn sylemeye alacam. Odaya girdiimde hibir anormallik grmedim..." Soru: "Affedersiniz matmazel... zin verirseniz ben soraym siz sadece cevap verin... Bu daha az yorucu olur." Cevap: "Peki efendim." 52 Soru: "O gn ne yaptnz btn ayrntsyla bilmek istiyorum, eer sizi fazla yormazsam tabii..." Cevap: "O sabah ge kalktm. Saat 11.00'di. Gece babamla eve ge dnmtk. Cumhurbakannn Philedelphia'l bilginler onuruna verdii ziyafete katlmtk. Sabah 11.30'da odamdan ktm zaman babam laboratuvarda almaya balamt bile. leye kadar beraberce altk ve le yemeini atoda yedik. Sonra yine her zamanki gibi 13.3C a kadar dolap tekrar laboratuvara dndk. Oda hizmetisi oday topluyordu, ona baz emirler vermek zere Sar Oda'ya girdim. Bir mddet sonra hizmeti kz mtemilattan gitti. Ben de babamla altm. Saat 17.00'de yine bir gezinti yapmak ve ay imek iin mtemilattan ktk."

Soru: "Saat 17.00'de mtemilattan ayrlmadan odanza girdiniz mi?" Cevap: "Hayr efendim... Odama babam girdi. Bana apkam getirmesini rica etmitim." Soru: "O zaman pheli bir ey grmemi mi?." Msy Stangersn: "Hayr efendim hibir ey grmedim." Soru: "Zaten o saatte saldrgann henz yatan altnda olmadn biliyoruz. ktnz zaman odann kapsn kilitlemediniz mi?..." Cevap: "Hayr, kilitlemek iin bir neden yoktu." Soru: Msy Stangersn ile mtemilattan ne kadar zaman uzak kaldnz?" Cevap: "Tahminen bir saat kadar." Soru: "te saldrgan da mtemilata o saat girmi olmal. Fakat nasl?... Bilinmiyor. Holn penceresinden uzaklaan ayak izleri var, ama gelen hibir iz yok!... Babanzla karken holn penceresi ak myd?... Farknda msnz?" Cevap: "Hatrlamyorum efendim." Msy Stangersn: "Kapalyd, efendim." Soru: "Ya dndnz zaman?..." Cevap: "Dikkat etmedim." Msy Stangersn: "Kapalyd. ok iyi hatrlyorum. nk, biz yokken Jacques Baba pencereyi aabilirdi!... diye dndm hatrlyorum." 53 Soru: "Bu ok tuhaf ite!... Jacques Baba mtemilattan kmadan onu amt, hatrlyor musunuz?... Demek saat 18.00'de laboratuvara girdiniz ve almaya baladnz?..." Cevap: "Evet efendim." Soru: "Ve o andan itibaren odanza gidinceye kadar laboratuvardan ayrlmadnz yle mi?" Msy Stangersn, "ikimiz de ayrlmadk msy... imiz aceleydi ve kaybedecek vaktimiz yoktu. Hatta o kadar ki ondan baka her eyi ihmal ediyorduk..." Soru: "Laboratuvarda m yemek yediniz?..." Cevap: "Evet ayn nedenle orada yedik..." Soru: "Akam yemeini laboratuvarda yemek detiniz midir?..." Cevap: "Arada srada orada yeriz..." Soru: "Saldrgan o akam laboratuvarda yemek yiyeceinizi bilemez miydi?" Msy Stangersn, "Yok canm hi sanmyorum. Altya doru mtemilata dndmz srada akam yemeini kzmla mtemilatta yemee karar verdim. O srada korucum yanma geldi, kendisiyle beraber koruya kadar gitmemi istiyordu. nk orada baz aalar kestirmeye karar vermitim. Fakat vaktim olmadndan bu ii ertesi gne braktm. O zaman korucuya rica ettim. Madem atodan geecekti, laboratuvarda yemek yiyeceimizi oradakilere haber versin istedim. Korucu bunu sylemek zere yanmdan ayrld. Ben de kzmn yanna dndm. Mtemilatn anahtarn ona vermitim, o da darda kapnn stnde brakmt. Geldiimde kzm almaya balamt bile..." Soru: "Babanz almaya devam ederken, siz saat kata odanza dndnz?..." Cevap: "Saat 24.00'de..." Soru: "Jacques Baba hi Sar Oda'ya girdi mi?" Cevap: "Her geceki gibi, pancurlar kapamak ve gece lambasn yakmak zere ieri girdi." Soru: "O da bir eyden phelenmedi mi?..." 54 Cevap: "Eer phelenseydi sylerdi. Jacques Baba sadk bir uaktr ve beni ok sever." Soru: "Jacques Baba'nn ondan sonra hep yannzda kaldn ve laboratuvardan ayrlmadn sylyorsunuz, deil mi?" Msy Stangersn, "Bundan eminim... Bu hususta hi phem yok." Soru: "Matmazel, odanza girer girmez hemen kapy kilitlediniz ve srgy de srdnz deil mi?... Babanzn ve uanzn yaknnzda olduklarn bildiiniz halde bu kadar ihtiyata ne gerek vard?... Demek bir eyden korkuyordunuz?" Cevap: "Babam az sonra atoya dnecekti. Jacques Baba da gidip yatacakt. Hem de evet, korkuyordum." Soru: "Hatta o kadar korkuyordunuz ki kendisine bir ey sylemeden Jacques Baba'nn tabancasn da aldnz!" Cevap: "Doru. Kimseyi korkutmak istemiyordum. Korkum ocuk* a bir ey de olabilirdi." Soru: "Neden korkuyordunuz?..." Cevap: "Neden korktuumu ben de bilmiyordum. Yalnz birka geceden beri parkta, parkn dnda ve mtemilatn etrafnda garip grltler duyuyordum... Bazen dardan ayak sesleri duyuluyor, dallar atrdyordu. Saldrdan bir gece nce... Saat te yattm akam, Elysee Saray'ndan dndkten sonra bir dakika penceremin nnde durduumda birtakm glgeler grr gibi oldum..." Soru: "Ka glge vard?..." Cevap: "ki glge havuzun etrafnda dolayordu. O srada ay bulutlarn altna girdi ve bir ey gremez oldum. Her yl, bu mevsim artk atoya dnm olurdum ve klk yaamma balardm. Bu yl, babamn fen

akademisi iin hazrlad Maddenin Dalmas hakkndaki zeti bitirmeden mtemilattan ayrlmamaya karar vermitim. Birka gn iinde tamamlanacak olan bu nemli iin gndelik hayatmzdaki deiiklikler yznden aksamamasm istiyordum. Bu ocuka korkularmdan babama neden sz etmediimi anlarsnz. Dilini tutamayacan bildiim iin Jacques Baba'nn gece masasnn ekmecesinde bir tabanca bulundurduunu bildiim iin, adamcazn gndz orada bulunmad bir srada abucak tavanarasma ktm, tabancay aldm ve |v baucumdaki komodinin ekmecesine koydum." 55 Soru: "Dmannz olduunu mu dnyordunuz?..." Cevap: "Hayr..." Soru: "yle ise kzm, bu kadar nlem fazla deil miydi?..." Cevap: "Hayr, size sylediim gibi birka akamdan beri huzursuzdum. Hi rahat deildim." Msy Stangersn, "Bunu bana sylemeliydin. Bu byk bir hata. Belki de felaketin nne geebilirdik..." Soru: "Sar Oda'nn kapsn kapadktan sonra hemen yattnz yle mi?..." Cevap: "Evet. ok yorgun olduum iin de hemen uyudum." Soru: "Gece lambas yanyor muydu?" Cevap: "Evet, ama o ok az k veriyor..." Soru: "Sonra ne oldu, anlatr msnz?" Cevap: "ok uyudum mu bilmiyorum, fakat birden uyandm... Ve bir lk attm..." Msy Stangersn, "Ne mthi bir lkt o... Hl kulaklarmda nlyor..." Soru: "Neden lk attnz?..." Cevap: "Odamda bir adam vard. stme atld ve elini boazma gtrd ve beni bomaya alt. Nefesim kesilmek zereydi. O srada elim komodinin aralk kalan ekmecesine uzand. Tabancay yakaladm. Tetii hazrd ve ektim... O srada adam beni yatamdan aa yuvarlad... Topuz gibi bir ey bamn stnde salland... Ama ben tetii ekmitim. Bama mthi bir darbenin indiini hissettim. Btn bunlar anlatamayacam kadar ksa bir sre iinde geti. Ondan sonrasn bilmiyorum..." Soru: "Bir ey hatrlamyor musunuz?... Saldrgann odadan nasl katn da m bilmiyorsunuz?..." Cevap: "Bilmiyorum... Bir ey bilmiyorum... nsan baylnca evresinde geenleri bilemez ki..." Soru: "Bu adam uzun muydu, ksa myd?" Cevap: "Ben sadece bir glge grdm. O da bana kocaman grnd." Soru: "Demek bize hibir ipucu veremiyorsunuz?" Cevap: "Hibir ey bilmiyorum efendim... zerime bir glge atld... Ben de ona ate ettim... Daha fazlasn bilmiyorum..." Matmazel Stangersn'm sorgusu burada sona erdi. Rouletabille, Msy Darzac'n geri gelmesini bekledi. O da biraz sonra grnd. Matmazel Stangersn'm odasnn yanndaki bir odadan hepsini dinlemiti. Btn duyduklarn arkadama anlatt. Konuulanlar not ettii iin hibir ey eksik deildi. Darzac'n arkadamn her isteine boyun emesi beni yine artt. Sanki onun adna alan Rouletabille deilmi de, kendisi onun sekreteriymi gibi davranyordu. Rouletabille de sorgu yargc gibi, kapal pencere zerinde ok durdu. Stangersn'larm o gn nasl geirdiklerine dair btn sylediklerini Darzac'a tekrarlatt. Akam yemeini laboratuvarda yemeleri onu ok ilgilendirdi. O gece orada yemek yiyeceklerini yalnz korucunun bildiini ve bunu nasl rendiini daha iyi anlayabilmek iin bu ksm da bir daha tekrarlatt. Msy Darzac'n konumas bitince ben, "Aratrma hi ilerlemiyor," dedim. Msy Darzac, "Aksine geriliyor," diye sylendi. Rouletabille dnceli bir tavrla, "Hayr," dedi. "Yava yava ilerliyoruz." 56 57 mz birlikte mtemilata dndk. Binaya yz metre kala Rouletabille samzdaki kk koruluu gstererek, "te! Saldrgan mtemilata buradan geldi," dedi. Byk meelerin arasnda buna benzer baka korucuklar daha vard. Saldrgan acaba neden burasn semiti? Rouletabille korunun yanndaki mtemilata gelen yolu bana gstererek, "Bakn, gryorsunuz ya... Bu yol akl denmi," dedi. "Yumuak toprakta adamn mtemilata giden ayak izlerine rastlamadmza gre buradan gemi olmas gerekir. Adamm kanad yok ya!... Elbette yryerek geldi ve bu akll yoldan yrd. akllar yuvarlandklar iin ayak izleri kalmad. Zaten atoya giden en ksa yol olduundan gelen geen de ok olmutur. Defne ve ide aac gibi sonbaharda yapraklarn dkmeyen aalardan meydana gelen bir koruda, mtemilata girecei zamana dek saklanm ve nce msy ve Matmazel Stangersn'n daha sonra da Jacques Baba'nn ktn, sakland yerden grmtr. akl talar hemen hemen holn penceresine kadar geliyor... Bundan sonra grdmz ayak izleri ona aittir. Az sonra greceiz... Duvara paralel gidiyor. Oradan bir admda pencerenin nne gelebilir ve elleriyle aslarak

Jacques Baba'nn ak brakm olduu pencereden ieri girebilir." "Evet... Olabilir belki," diye sylendim. Arkadam birden sinirlendi, "Neden belki!... Belki olabilir, diyorsunuz," diye bard ve koluma girerek, "nsan bazen dncesinden emin olmamakla hata eder," dedi. "Bu akllar aklma byle bir ey getirmeselerdi adamn bir balonla ieri girdiine inanmaktan baka are kalmazd... Saldrgan byle gkten indirebilmem iin bilim henz yeteri kadar 58 ilerlememitir. Onun iin diyorum ki: Adam pencereden ieri girdi. Ne zaman girdiini de biliyoruz. Profesr ile kz saat 17.00'de gezintiye ktklar zaman girdi. Gezintiden dndkleri zaman oda hizmetisi oradayd. Kadn orada iken de saldrgan yatan altna girmi olamaz. Eer kadn onun yardaksysa baka elbette. Siz ne dersiniz Msy Darzac?..." Msy Darzac ban sallad ve Matmazel Stangersn'n oda hizmetisinden phe etmediini ve onun ok sadk ve namuslu bir kadn olduunu syledi. "Zaten saat 17.00'de Msy Stangersn kzna apkasn gtrmek iin Sar Oda'ya girdi," dedi. Rouletabille, "Evet... Bu da var," dedi. "Peki," dedim. "Adamn sizin sylediiniz saatte pencereden girdiini kabul edelim. yle ise pencereyi neden kapatt? Byle yapmakla onu ak brakanlarn dikkatini ekeceini bilmiyor muydu?" "Belki de pencereyi hemen kapatmamtr. Pencereyi kapatt ise bile... Onu, tal yol pencereye 25 metre kala bir dirsek yapt iin ve orada da mee aac bulunduu iin kapatmtr." Arkamzdan gelen ve Rouletabille'in sylediklerini dikkatle dinleyen Robert Darzac, "Ne demek istiyorsunuz," diye sordu. "Bunu size sonra vakti gelince anlatrm msy... Fakat tahminim doru karsa bu sylediklerim ok nemlidir." "Tahminlerinizi renebilir miyiz?..." "Eer doru kmazsa onu hi renemezsiniz. ylesine g bir tahmindir ki bu... Bir tahmin olarak kaldka onu aklayamam..." "Saldrgann kim olduu hakknda bir fikriniz var m?" "Hayr... Saldrgann kim olduunu bilmiyorum ama korkmayn Msy Robert Darzac... Bunu mutlaka reneceim!..." Darzac'n ok heyecanlanm olduu gzmden kamad. Rouletabille'in o kadar kesin konumasndan memnun olmu grnmyordu. Saldrgann meydana kmasndan bu kadar korkuyorsa, niin onu ; bulmas iin arkadama yardm ediyordu?... Rouletabille de benim gi|,bi dnm olacak ki birdenbire sordu, "Saldrgan meydana karrsam cannz sklmaz ya Msy Darzac?..." 59 P1 l ! Matmazel Stangersn'n nianls beni artan bir fkeyle, "Onu ellerimle ldrmek isterim," diye bard. Rouletabille, "Ben de yle sanyorum. Fakat soruma cevap vermediniz," dedi. Arkadamn bize az nce sz ettii koruluun nnden geiyorduk. Korulua girdik. Orada bir adamn gizlendiini belirten ayak izleri bulduk. Rouletabille yine hakl kmt. "Evet... Evet," dedi. "Bizler gibi hareket eden, bizim gibi etten ve kemikten yaplm bir adam var karmzda! Her eyin anlalmas gerek. Baka trl olamaz zaten..." Sonra bana emanet ettii ayak izini gsteren kd istedi. Bu yeni grdmz izlere tpatp uyuyordu. "Tabii..." diye sylenerek doruldu. "Bakn! O buradan duvara kadar gitti. itin ve hendein stnden atlad," dedi. "Malikneden kmak ve havuza gitmek iin en ksa yol budur." "Havuza gittiini nereden biliyorsunuz," diye sordum. "Frederic Larsan bu sabah havuzun kenarndan hi ayrlmad. Orada ilgin izler bulmu olmal." Birka dakika sonra havuzun yanndaydk. Etraf sazlarla evrilmi alt taraf bataklk bir su birikintisiydi bu havuz. stnde solmu birka nilfer yapra yzyordu. Byk Fred geldiimizi grm olmalyd ama bizimle ilgilenmiyordu. Bize aldr etmedi. Bastonun ucuyla grmediimiz bir eyi drtyordu. Rouletabille, "Bakn!... Kaan adamn ayak izleri," dedi. "Burada havuzun evresini dolanyor, tekrar dnyor ve nihayet Epinay osesine kan bu yolun nnde kayboluyor. Demek adam Paris ynne kam!" "Madem bu yolda ayak izleri yok, bunu nereden bilebilirsiniz," dedim. "Nereden mi biliyorum," diye bard. "te, u ayak izlerinden. Bunlar bulacam biliyordum zaten..." Bunu syleyerek zarif bir ift ayak izi gsterdi. "Bakn! Bakn!..." Larsan'a seslendi, "Msy Fred!... Yoldaki bu zarif izler saldr olay meydana ktndan beri burada m?..." Fred, "Evet delikanl," dedi. "Bakn, gelen ayak izleri de var, giden izler de..." Rouletabille, "Bu adamn bir de bisikleti varm," diye bard. "Kaba ayak izlerinin nasl kaybolduu imdi anlalyor," dedim. "Kaba izlerin sahibi bisiklete binmi. Zarif izlerin sahibi olan su orta da bisikletle gelerek onu havuzun kenarnda beklemi.

Gen gazeteci anlaml bir glle, "Hayr azizim," dedi. Hayr. Ben bu zarif izleri aryorum zaten... artk onlar buldum, fikrimi deitiremem. Onlar saldrgann ayak izleridir." "Ya teki izler?... Kaba izler ne oluyor?..." "Onlar da saldrgann ayak izleri..." "Demek ki iki saldrgan var..." "Sadece bir saldrgan var. Su orta da yok!..." Frederic Larsan olduu yerden, "oookL. oook gl bir yaklam!... Aferin!..." diye bard. Gen gazeteci bize orada altst olmu topra gstererek, "Bakn," dedi. "Adam polisi aldatmak iin giydii kaba pabular burada karm. Sonra kendi ayakkablaryla ayaa kalkm ve oseye kadar bisikleti elinde gtrm. Bu berbat yolda bisikletle gitmeye cesaret edememi. Bakn, burada bisiklet izleri ne kadar hafif, eer stnde bir adam olsayd, brakt izler ok daha derin olurdu. Burada tek bir adam vard, o da saldrgand!..." Byk Fred yine, "Bravo!... Bravo!..." diye seslendi. Sonra yanmza geldi ve Robert Darzac'n karsna dikildi, "Eer burada bir bisiklet olsayd, bu delikanlnn ok doru dndn ispat ederdik Msy Darzac!" dedi. "Acaba atoda bir bisiklet var m, biliyor musunuz?" Darzac, "u anda yok," dedi. "Ben drt gn nce bisikletimi Paris'e gtrdm. Yani saldrdan drt gn nce..." Fred buz gibi souk bir sesle, "Yazk," dedi. Sonra Rouletabille'e dnd, "Byle giderse greceksiniz ki, her ikimiz de ayn sonuca varacaz!" dedi. "Saldrgann Sar Oda'dan nasl ktna dair bir fikriniz var m?..." 61 60 "Evet var ama benimki sadece bir phe..." "Benim de yle," dedi Larsan. "Ayn eyi dndmz sanyorum. nk bir olay iki trl dnlemez. Bunlar yargca anlatmak iin efimin gelmesini bekliyorum." "Emniyet mdr buraya gelecek demek?..." "Evet. Bugn leden sonra gelecek ve laboratuvarda, sorgu yargcnn nnde, bu dramda rol oynayanlarn hepsi sorguya ekilecek... ok ilgin olacak ama, ne yazk ki siz bulunamayacaksnz!..." "Bulunacaz," dedi Rouletabille. Fred alayc bir sesle, "Gerekten mi?" dedi. "Yanza gre ok yamansnz dorusu!... Mkemmel bir polis hafiyesi olurdunuz eer... biraz daha sistemli alabilseydiniz. Oysa ki siz alnmzdaki yumrulara fazla nem veriyor ve igdnz fazla dinliyorsunuz! Dikkat ediyorum da Msy Rouletabille. Manta fazla dayanyor, grdklerinize de yeteri derecede nem veriyorsunuz. Ya kanl mendille duvardaki krmz el hakknda ne dnyorsunuz?... Siz duvardaki kanl eli grdnz, ben sadece mendili grdm. imdi syleyin bakalm... Dnceniz nedir?..." Rouletabille biraz akn cevap verdi, "Ne dneceim!.. Matmatel Stangersn, tabancasyla saldrgan elinden yaralad..." "Dikkat edin Msy Rouletabille!.. Dorudan doruya manta dayanyorsunuz. Mant olduu gibi kabul etmek size bir gn kt bir oyun da oynayabilir. yle durumlar vardr ki, mant biraz ihtiyatla kullanmak, 'ona uzaktan bakmak' gerekir. Matmazel Stangersn'n tabancas hakknda sylediiniz doru... Onun ate ettii muhakkak. Yalnz saldrgan elinden yaralad derken yanlyorsunuz..." Rouletabille, "Ben bundan ok eminim!" diye bard. Fred hi istifini bozmadan devam etti, "Yanl!... ok yanl bir gr bu!... Mendili grdkten ve ayak izlerinin yannda grnen ve kan damlalarna benzeyen yuvarlak krmz lekeleri inceledikten sonra, saldrgann elinden yaralanmadn anladm. Onun burnu kanam/ Msy Rouletabille!..." Fred bunlar ok ciddi bir tavrla syledii halde ben hayretimi belirten bir hareket yapmaktan kendimi alamadm. kisi de dikkatle birbir lerinin yzlerine bakyorlard. Nihayet Fred szlerini yle bitirdi, "Eli ve mendili kan iinde kalnca, adam elini duvara sildi. Bu nokta ok nem , li: saldrgann elinden yaralanm olmas art deil!... v Rouletabille bir an dnyormu gibi sustu, sonra, "Msy Fredric Larsan," dedi. "Mant olduu gibi kabullenmekten daha tehlikeli bir ey var. O da, baz polis hafiyelerinin yaptklar gibi, mant, kendi grne gre eip bkmektir. Belli ki, siz saldrgan hakknda bir fikir edinmisiniz... Bunu inkr etmeyin! Ve bunun iin de saldrgan elinden yaral olmamas gerekiyor... Aksi takdirde btn tahminleriniz suya decek. Onun iin de baka bir zm yolu aradnz ve buldunuz. Bu ok tehlikeli bir sistemdir!... Bir fikre saplanarak, gereken delilleri ona uydurarak aramak, insan ok uzaklara srkleyebilir!.. Dikkat edin!.. Adli bir hataya dmek tehlikesi ile kar karyasnz!..." Rouletabille elleri ceplerinde kk kurnaz gzlerini Fred'e dikmi, alayl alayl glmsyordu. Frederic Larsan kendisinden daha kuvvetli olduunu iddia etmek isteyen bu ocua uzun uzun bakt sonra omuzlarn silkti. Selam ver < di ve kaln bastonunu talara vura vura uzun admlarla uzaklat. Rouletabille arkasndan bakt, sonra neeli ve muzaffer bir tavrla bize dnerek, "Sonunda onu yeneceim.

Ne kadar gl olursa olsun Byk Fred'i alt edeceim," diye sylendi. ;;] "Rouletabille hepsinden zeki. Bunu grecekler. Bir de Fred, o nl, ''' o byk Fred... Eski bir kundura gibi muhakeme yrtyor. Akln hi kullanamyor!..." } Sevincinden dans etmeye balad. Ama birdenbire durdu. Gzlerinin takld noktaya baktm. Msy Darzac, yz bembeyaz kesilmi, yoldaki izlere... Kendi ayak izlerinin yanndaki zarif izlere bakyordu. Arada hi fark yoktu!... bir an baylacak sandk. Dehetle alan gzlefrini bizden karyor. Sa eliyle, o drst, tatl, mahzun yzn evre J' leyen sakaln ekitiriyordu. Nihayet kendini toplad. Ksk bir sesle bize atoya dnmek zorunda olduunu syleyerek uzaklat. Rouletabille, "Vay canna," diye sy llendi. Onun da yznde akn bir ifade vard. Bir kere daha yapt gi 62 63 bi cebinden bir kt kararak, zarif ayak izlerinin lsn ald, sonra onlar Msy Darzac'n potinlerinin izleri zerine koydu. Tamamen aynsyd. Tekrar, "Vay canna," diye sylenerek doruldu. Rouletabille'in alnnn kntlar altndan ok nemli dnceler gemekte olduunu bildiimden bir ey sylemeye cesaret edemiyordum. Az sonra, "Her eye ramen Msy Robert Darzac'n namuslu bir adam olduunu sanyorum," dedi. Ve beni yolun stnde birka aacn glgelendirdii Bur Han'na doru srkledi. 10 Bur Han'nn grn gzel deildi. Fakat ben araba ile yolculuk yaplan gnleri artran bu eski hanlar ok severim. Ocan isi ve zamann etkisiyle kararm kirileri, kocaman ocaklaryla yle irindir kil... Yakn bir gelecekte onlar ortadan kalkacak ve sadece birer an olarak kalacaklar... Onlar gemiin mal, tarihin bir parasdrlar... Sanki bize eski yolculuk yklerini hani u yollarda eitli maceralarn getii gnleri anlatrlar. Bur Han'nn en az iki yzyllk gemii vard. Talar ve svalar oradan, buradan dklmeye balam. atsn tutan "X" ve "V" kiriler bir yana kaymt. Tpk bir sarhoun bandaki kasket gibi. Giri kapsnn stndeki levha, rzgrda gcrdyordu. Yerli bir ressam, stne Glandier atosundakine benzer bir kule resmi yapmt. Kap eiinde, tam bu levhann altnda, ask suratl bir adam duruyordu. Karanlk dncelere dald atk kalarndan belli oluyordu. Ancak burnunun dibine geldiimiz zaman bizi ltfen grebildi. Hi de nazik olmayan bir tavrla ne istediimizi sordu. Adam, bu sevimli hann sahibi olacakt. Bir le yemei hazrlamasn rica ettik. Hi yiyecei kalmad iin bizi memnun edemeyeceini bildirdi. Yan gzle de bize pheli pheli bakyordu. Rouletabille, "Bize iyi davranabilirsiniz... Polis deiliz," dedi. "Benim polisten korkum yok!... Kimseden korkmam ben," diye sylendi. Arkadama srar etmemesi iin iaret ettim. Fakat o ieri girmeyi kafasna koymutu. Adamn omzunun altndan syrlarak salona dald. Bana da, "Buras ok gzel!... eri gelin!..." dedi. 64 San Oda'nm Esan / F:5 65 minede odunlar harl harl yanyordu. Ocaa yaklatk ve snmak iin ellerimizi uzattk. Salon olduka bykt. erde iki tahta masa, birka tahta iskemle ve zerine iki ieleri dizilmi bir tezgh vard. penceresi de yola bakyordu. Yksek ocan rafna, hanc bir sr kapkacak sralamt. Rouletabille, "Tavuk kzartmak iin ne gzel bir ocak," diye mrldand. Hanc, "Deil tavuk, clz bir tavanmz bile yok!" dedi. Arkadam, beni artan bir sesle, "Evet... imdi kanl et yemek gerekecek biliyorum," karln verdi. Neden bunu sylemiti ve neden adam bu szleri duyar duymaz bir kfr savurmutu? Fakat hemen kendini toplad ve istediklerimizi yerine getirmeye alt. O da tpk, Darzac'n papazn evi cazibesinden, bahe de parlaklndan bir ey kaybetmemi cmlesini iittii zamanki gibi yumuayvermiti. Rouletabille anlalmaz szlerle insanlar kendine balamasn biliyordu. Bunu kendisine sylediim zaman, gld; gleceine aklama yapsayd daha memnun olurdum. Ama o parman azna gtrm bana susmam iaret ediyordu. O srada adam bir kapy aralayarak ieriye seslendi, "Bana bir dzne yumurta ile bir para biftek getirin!..." Biraz sonra, sarn, kvrak, gzel bir kadn, elinde tabaklarla ieri girdi. Tatl bakl, iri mavi gzleri vard. Bizi merakla szd. Hanc sert bir sesle, "Haydi onlar brak da git!... Yeilli Adam gelirse seni ortalarda grmesin," dedi.

Kadn ekildi. Rouletabille yumurtalar ald. Raftan bir tava ile bir zgara indirerek yumurtalar krmaya balad. Eti zgaraya koydu. Hancya iki ie elma arab smarladktan sonra onunla hi ilgilenmedi. Hanc kh ona yiyecekmi gibi bakyor, kh endieli gzlerle beni szyordu. Yemeimizi kendimiz piirdik, o da, pencere yannda bize masa hazrlad. Birden, kendi kendine sylendiini duydum, "Hah!... te geliyor!,.." Derin bir kinle pencereden yola bakyordu. Rouletabille'e haber vermeme gerek kalmad. O, omlet hazrlamay brakm, pencereye hancnn yanna gitmiti. Yeil kadife bir kostm giymi, bana da ayn renk bir kasket geirmi bir adam piposunu tttrerek sakin admlarla yolda ilerliyordu. Tfein kayn omzuna geirmiti. Bir soylu kadar rahat ve umursamaz grnyordu. Krk be yalarnda olmalyd. By ve salar krlamt. Yakkl bir adamd. Gznde gzlk vard. Hann nnden geerken bir ara duraklad. Bizim olduumuz tarafa bakt. Sonra yine piposunu tttrerek yoluna devam etti. Rouletabille ile ben hancya baktk. Sklm yumruklar, titreyen dudaklar fkesini belli ediyordu. Dilerinin arasndan, "Bugn ieri girmemekle iyi etti," diye sylendi. Rouletabille omletini kartrarak, "Kim bu adam," diye sordu. Hanc, grleyen bir sesle, "Yeilli Adam," dedi. "Onu tanmyorsunuz demek!.. Daha iyi... Konuulacak bir insan deil. Msy Stangersn'n kurucusudur." Rouletabille omleti tavaya dkerken, "Onu sevmiyorsunuz galiba," dedi. "Onu buralarda kimse sevmez msy!.. stelik pek kibirlidir. Eskiden paras varm. Hayatn kazanmak iin uaklk etmek zorunda kaldndan, bunu bir trl hazmedemiyor. Bir korucu da bir nevi uaktr deil mi?... Etrafndakilere Glandier'in efendisiymi gibi davranyor. Sanki btn o topraklar, o korular onunmu gibi. Bir fakirin ayra oturup bir lokma ekmek yemesine bile izin vermez!" "Ara sra buraya gelir mi?" "ok sk geliyor ama, ondan holanmadm ona anlatacam! Daha bir ay ncesine kadar gelii, keyfimi karmazd. O zaman Bur Han'n gz grd yoktu. SaintMichel'de ' Zambak'daki hanc kadnn peinden kouyordu. imdi onunla bozutuu iin vaktini geirecek baka bir yer aryor. Kadnlarn peinden koan ahlkszn biridir. Hibir namuslu adamn ona tahamml yoktur. rnein, atonun kapclar. Resmini bile grmek istemezler bu Yeilli Adam'n..." "Demek atonun kapclar namuslu insanlar." "Beni Mathieu Baba, diye arn... smim budur. Evet msy, namusludurlar. Buna ismime inandm kadar inanyorum." "Oysa ki onlar tutukladlar." "Bundan ne kar. Bir yanllk olmu." 66 67 "Peki, saldr hakknda ne dnyorsunuz?" "Zavall matmazele ynelik saldr hakknda m?... ok iyi bir kzdr Buralarda onu herkes sever... Saldr hakknda ne dnyorum? yle mi?..." "Evet, ne dndnz renmek istiyorum..." "ok ey ya da hibir ey. Ama bu kimsenin stne vazife deil..." Rouletabille, "Benim de mi," diye sordu. "Evet, sizin bile..." Omlet pimiti. Sofraya oturduk. Sessizce yemeimizi yerken kap ald ve kapda, st ba yrtk prtk ihtiyar bir kadn grnd. Bastonuna dayanyor, ba sallanyor, karmakark beyaz salar yal alnnn etrafna dalyordu. Hanc, "Ooo!... Siz misiniz Agenoux Ana!... oktandr grnmyordunuz," dedi. "ok hastalandm. Az daha lyordum," dedi. "Acaba, Tanr kedisine vermek iin artklar var m?..." Bunu syleyerek ieri girdi. Arkasndan da kocaman bir hayvan geliyordu. Hayatmda hi bu kadar byk bir kedi grmemitim. Hayvan yzme bakarak yle bir miyavlad ki, tylerim diken diken oldu. Bylesine korkun bir sesi de hi duymamtm. Sanki bu sesi bekliyormu gibi, bir adam ihtiyar kadnn arkasndan ieri girdi. Yeilli Adam'd bu. Elini kasketine gtrerek bize selam verdi ve yanmzdaki masaya oturdu. "Bana bir bardak elma arab getirin Mathieu Baba," diye seslendi. Yeilli Adam ieri girerken Mathieu Baba, sanki zerine atlacakm gibi bir hareket yapm ama, kendini abuk toplamt. "Elma arab kalmad. Son ieleri beylere getirdim..." dedi sert bir sesle. Yeilli Adam, "yleyse bir bardak beyaz arap getirin," dedi. "Beyaz arap da yok.. Hibir ey kalmad." Bouk bir sesle, "Hibir ey kalmad," diye takrarlad. "Madam Mathieu nasl, iyi mi9..." Yeilli Adam'n bu sorusu zerine Mathieu Baba yumruklarn skarak yle bir dn dnd ki, bir an adam tokatlayacak sandm. Fakat sadece, "yidir, teekkr ederim," diye cevap verdi. 68

Demek biraz nce grdmz o tatl bakl gzel kadn, bu kaba, iren adamn karsyd. Fizik yapsnn irkinliine bir de kskanlk gibi ruh irkinlii ekleniyordu. Hanc kapy hzla vurarak salondan kt. Agenoux Ana bastonuna dayanm, kedisi ayaklarnn dibinde, hl ayakta duruyordu. Yeilli Adam sordu, "Hasta mydnz Agenoux Ana?... Bir haftadr ortalarda yoktunuz..." "Evet korucu bey... Ancak kere kalkarak SainteGenevieve'i ziyarete gidebildim. Ondan sonra hep yattm. Tanr kedisinden baka, bana bakacak kimsem yoktu." "Hi yannzdan ayrlmad m?" "Ne gece, ne gndz..." "Emin misiniz?" "Cennetten emin olduum kadar..." "O halde nasl oldu da saldr gecesi sadece Tanr kedisinin sesi duyuldu?..." Agenoux Ana, korucunun karsna dikildi ve bastonunu yere vurarak, "Ne bileyim ben," dedi. Fakat size bir ey syleyeyim mi? Dnyada bu hayvann sesine benzer bir ses yoktur... Saldr gecesi ben de darda Tanr kedisinin sesini duydum. Oysa, o benim kucamda oturuyordu korucu bey. Ve bir kez bile barmad. Yemin ederim ki size DU sesi duyduum zaman, eytann sesini duymu gibi ha kardm. Son suali sorduu zaman, korucunun yzne bakyordum. Dudaklarnda alayc bir glmseme belirmiti. O srada bir kavga sesi geldi. Arkadan sanki birini dvyorlarm gibi bouk grltler duyuldu. Yeilli Adam kalkt ve kapya doru yrd. Fakat ocan yanndaki kap birden ald ve hanc grnerek, "Korkmayn korucu bey," dedi. "Karmn dii tuttu da..." Bunlar syleyerek kt kt gld, "Agenoux Ana, ite kedinize yiyecek getirdim." htiyar kadn paketi kapt ve kedisi arkasnda, handan kt. Yeilli Adam sordu, "Bana bir ey getirmeyecek misiniz?" Mathieu Baba artk hiddetini gizleyemeyerek, "Size verecek bir ey kalmad. Bir ey kalmad, diyorum. Defolun buradan," diye bard. 69 Yeilli Adam, hi istifini bozmadan piposunu doldurdu. Bize selam verdi ve kp gitti. O daha kapnn eiinde iken, Mathieu Baba, kapy hzla arkasndan kapatt. Sonra bize dnd. Gzleri kanlanm, azndan kpkler kyordu. Nefret ettii adamn kt kapya doru yumruunu sallayarak bard, "Gelip bana, 'imdi artk kanl et yemek gerekecek,' diyen sizlerin, kim olduunuzu bilmiyorum ama, merak ediyorsanz size 'ite saldrgan budur!' diyebilirim!..." Bunu syler sylemez de kapy vurup dar kt. Rouletabille ocan yanna giderek, "Artk bifteimizi piirebiliriz," dedi. "Elma arabn nasl buldunuz?... Biraz sert deil mi?... Tam istediim gibi..." O gn Mathieu Baba'y bir daha gmedik ve handan ktmz srada, handa ses seda yoktu. Yemeimizin karl olarak masaya be frank braktk. Rouletabille beni Msy Stangersn'n maliknesi etrafnda dolatrd. Kk bir yolun kesinde on dakika kadar durdu. Bu yol, Efinayden Lorbeil'e giden yolun yaknnda bulunan kmrc kulbelerinin nnden geiyordu. Ve kmr tozundan simsiyaht. Saldrgann kaba ayakkablarnn izlerine baklrsa onun parkn koruluuna saklanmadan nce bu yoldan getii anlalyordu. "Korucunun bu ie karm olduuna inanmyor musunuz?" diye sordum. "Bunu sonra greceiz," dedi. "imdilik hancnn bu adam hakknda syledikleri beni ilgilendirmiyor. O, iindeki nefret hisleriyle konutu. Ben sizi Bur Han'na Yeilli Adam iin gtrmedim." Bunlar syleyerek, yavaa bu sabahtan beri tutuklu olan kapclarn oturduklar eve doru szld. Ben de arkasndan gittim. Cambaz gibi evik bir hareketle kk eve giriine hayran kaldm. Ak kalm kk bir pencereden ieri atlamt. On dakika sonra, "imdi anlald," diye sylenerek dar kt. atonun kapsna doru ilerledik. Emniyet mdrnn arabas kapnn nnde duruyordu. Arkasnda gazetecileri getiren drt araba daha vard. nk emniyet mdr o akam baz bilgileri basna aklamaya sz vermiti. 70 11 "Sar Oda'nn Esrar" ile ilgili elimde bulunan ktlar, belgeler, mahkeme evrak, gazete makaleleri arasnda ok ilgin bir para var. Bu da, o gn leden sonra Profesr Stangersn'n laboratuvarmda ve emniyet mdr nnde ilgililerin sorguya ekilmesini anlatan belgedir. Bunu, sorgu yargc gibi bo saatlerinde edebiyatla uraan Msy Haleine kaleme almtr. Bu para "Sorgularm" ismi altnda yaynlanacak olan, fakat hibir zaman baslmayan bir kitap iin hazrlanmt. Adalet tarihinde ei grlmemi olan bu davann hi umulmadk bir ekilde sona eriinden bir sre sonra, bunu zabt ktibi kendi eliyle bana verdi. te onu buraya olduu gibi geiriyorum. Bir sr sorgu, soru ve cevaptan ibarettir. Yalnz ktip sk sk kendi dncelerini de iine eklemitir. Zabt ktibinin anlattklar Sorgu yargc, ben, Msy Stangersn ve onun planlar zerine bu mtemilat yaptrm olan mteahhit, bir saatten beri "Sar Oda"da bulunuyoruz. Mteahhit yannda bir ii de getirmi. Msy de Marquet iiye

duvarlar temizletti. Yani duvar ktlarn sktrd. Saa sola inen kazmalar hibir yerde delie benzer bir ey bulunmadn gsterdi. Tavan ile deme uzun uzun gzden geirildi ve hibir ey bulunamad. Msy de Marquet ok memnun grnyor ve durmadan, "Ne biim i bu mteahhit bey!... Ne esrarl i!... Greceksiniz, saldrgann bu odadan nasl ktn hibir zaman renemeyeceiz," diyordu. Sonra birden, grevinin gerei meydana karmak olduunu hatrlad. Ve jandarma onbasn ard, "atoya kadar gidin, Msy 71 Stangersn ile Msy Darzac'a laboratuvara kadar gelmelerini rica edin. Jacques Baba'y da unutmayn!... Adamlarnza kapclar da getirmelerini syleyin!" dedi. Be dakika sonra hepsi laboratuvarda toplanm bulunuyordu. Glandier'e biraz nce gelen emniyet mdr de aramza katld. Ben, Msy Stangersn'n masasna gemi hazr bekliyordum. Msy de Marquet oradakilere kk bir nutuk ekti, "Baylar," dedi. "Madem sorgulardan hibir sonu alamyoruz, size bir teklifte bulunacam. Bu kez bu eski sorgu sistemini bir tarafa brakalm. imdi hepinizi birden dinleyeceim. Hepimiz burada kalacaz ve hep beraber konuacaz. Kapclar da bir an tutuklu olduklarn unutacaklar... Sizi, konumak iin buraya ardm. Bir saldrya sahne olan yerde bulunuyoruz. Elbette, konumamz da bu konu zerine olacak... Haydi konualm. Hem bol bol konualm. Aklmzdan her geeni syleyelim. Metottan bir ey kmadna gre, metodsuz konualm! Haydi balayalm!..." Yanmdan geerken bana yavaa, "Ne sahne!... Deil mi?" dedi. "Byle bir ey dnebilir miydiniz?... Bundan bir perdelik vodvil yapacam!..." Keyfinden ellerini ovuturuyordu. Gzler Msy Stangersn'a evrildi. Doktorlar, kznn kurtulacan syledikleri halde, bu kibar yzdeki derin endie izleri hl silinmemiti. Bu adam, kzn kaybettiine inanmt ve hl da onun etkisi altnda bulunuyordu. O tatl mavi gzlerini sonsuz bir hzn kaplamt. Msy Stangersn' birok trende grmtm. Bir ocuk bakn andran o saf baklar dikkatimi ekmiti. Hlyal baklard bunlar!... Bir dhinin ya da bir delinin dalgn baklar... Trenlerde kz daima ya arkasnda ya da yannda bulunurdu. Birbirlerinden hi ayrlmadklarn, daima beraber altklarn sylyorlard. Otuz be yanda olduu halde ancak otuz yanda grnen ve kendini tamamen ilme adam olan bu bakire, ahane gzelliiyle btn dikkatleri zerine ekiyordu. stnde tek bir izgi bile grlmeyen bu przsz yz. Zamana da, aka da galip gelmiti. Kim derdi ki, bir gn baucunda oturup, lm halinde bana dnyann en esrarl ve feci olayn anlatmasn dinleyecektim. Kim derdi ki, bir gn kznn saldrgannn nasl katn aratran dertli bir babann karsnda bulunacaktm!... nsan hayatn byk felaketlerinden ve lmden koruyamadktan sonra ormanlarn iinde, dnyann ihtiras ve grltlerinden uzak yerlerde almak neye yarard?... Msy de Marquet, "Msy Stangersn!... Ltfen, Matmazel Stangersn'n odasna gitmek zere yannzdan ayrld srada bulunduunuz yere gidiniz," dedi. Msy Stangersn kalkt ve Sar Oda'nn kapsnn yarm metre tesinde durdu. Ksk bir sesle, "te burada bulunuyordum," dedi. Saat 23.00'de frnlarda kimya denemeleri yaptktan sonra, masam buraya kadar itmitim. nk aletleri ykayan Jacques Baba'nn geni bir yere ihtiyac vard. Kzm da benimle ayn masada alyordu. Ayaa kalkt, beni pt. Jacques Baba'ya iyi geceler diledi ve odaya girmek iin masa ile kapnn arasna geti. Saldrnn yapld odaya ne kadar yakn olduumuzu anlatmak iin bunu sylyorum. Ben de sze kartm, "Ya masa ne oldu?" dedim. Kznzn ktn ve tabanca sesini duyduktan sonra masay ne yaptnz?..." Jacques Baba cevap verdi, "Onu duvara doru ittik... te... imdi l bulunduu yere... Kapya rahata yaslanabilmek iin bir yer amak gerekiyordu..." "Bu masa kapya ylesine yaknd ki... Herhangi biri eilerek altndan geebilirdi deil mi?" Msy Stangersn yorgun bir sesle itiraz etti, "Kzmn kapsn kilitlemi ve srglemi olduunu, kapnn kapal kaldn, daha imdat arsn duyduumuz anda kapya kotuumuzu, zavall yavrum saldrganla bouurken kapnn nnde bu boumann grltsn hatta zavall yavrumun inlediini bile duyduumuzu hep unutuyorsunuz msy!... Bouma balar balamaz, biz kapnn nne gelmitik. Aramzda sadece u kap vard." Tekrar yerimden kalkarak, kapy gzden geirdim. "Farzedin ki," dedim. Kapnn almasna gerek kalmadan kapnn alt taraf alyor. O zaman ortada bir sorun kalmazd ama byle bir ey 73 72 dnelemez. nk tek para tahtadan yaplm ok salam bir kap bu!..." Jacques baba, "Elbette yle," dedi. "Biz onu atodan getirmitik. ok eski bir kapdr. Biz drt kii, ancak bu

demirle hakkndan gelebildik. Drt kii diyorum. nk kapcnn kars da bize yardm ediyordu. O, ok namuslu bir kadndr. imdi tutuklu olmasna bir anlam veremiyorum..." Jacques Baba bunlar syler sylemez kapclar yine alamaya baladlar. Byle sulu gzl insanlara ok az rastladm. Bir felaket karsnda daha metin olmak gerekir. Ho!... Bu alamalar, szlamalar ou zaman yapmack da olabiliyor... Msy de Marquet, "Yeter artk!..." diye bard. "u alamalar, szlamalar kesin de hanmnz boazlanrken mtemilatn penceresi altnda iiniz neydi. Onu syleyin!" "Hanmmzn imdadna kouyorduk... Diye inlediler. Kadn hkrklar arasnda devam etti, "Ah o saldrgan bir elimize gese... Onu doduuna piman ederdik!..." Yine onlarn azndan doru drst bir laf alamadk. Tabanca sesini duyduklar zaman yatakta olduklarna yemin ediyorlard. "Bir el deil, iki el silah atld. Madem ki birini duydunuz, tekini de duymanz gerekir!..." "Yarg bey... Biz ikincisini duymu olacaz!... Birincisinde belki uyuyorduk..." Jacques Baba, "Ben iki el silah atldn kesin olarak syleyebilirim," dedi. "Kapnn arkasndaydk... ki el silah sesi iittik. Zaten iki tane de mermi bulduk deil mi msy?..." Profesr, "Evet," dedi. "ki el silah sesi duyduk... Biri bouk, tekisi daha kuvvetliydi..." Msy de Marquet kapclara dnerek, "Neden yalan sylyorsunuz," diye azarlad. "Her ey olay srasnda darda, mtemilatn nnde olduunuzu gsteriyor. Orada ne yapyordunuz? Bunu sylemek istemiyorsunuz... Btn bunlar sizin de su orta olduunuzun belirtileri." Sonra Msy Stangersn'a dnerek devam etti, "Bence saldrgan, bunlarn yardmyla kamtr. Kap krlr krlmaz siz kznzla megul olurken, kapc ile kars da saldrgann kamasna yardm ediyordu. Onu holn penceresine kadar gtrdler. Adam parka atladktan sonra pencereyi arkasndan kapattlar. Bu kepenkler kendi kendilerine kapanamazlarya... Ben byle dnyorum. Baka trl dnen varsa sylesin!..." Msy Stangersn, "Bu imknsz," dedi. "O saatte parkta ne yaptklarn bilmiyorum ama, kapclarmn sulu olduklarna da inanmyorum. mknsz, diyorum. nk kapc kadn kapda durmu lamba tutuyordu ve oradan hi ayrlmad ve ben kap krlr krlmaz yavrumun yanna diz ktm. Bu kapdan kmak iin ya beni itmek ya da kzmn stnden atlamak gerekirdi. Jacques Baba ile kapc da karyolann altna bakyordu!" Sorgu yargc, "Siz ne dnyorsunuz Msy Darzac, bir ey sylemiyorsunuz," diye sordu. Darzac, bir ey dnmediini syledi. "Ya siz emniyet mdr beyefendi?..." Emniyet mdr Msy Dat o dakikaya kadar azn amam sadece dinlemi ve etraf gzden geirmiti. Sonunda ltfedip cevap verdi, "Saldrgan bulmak kadar saldrnn sebebini de aratrp ortaya karmak gerekiyor. Belki o zaman biraz daha sonuca yaklam oluruz!..." Msy de Marquet, "Bu saldrnn sebebi akla ilgili gibi grnyor," dedi. Bulduumuz izlere, kaba mendile, pis bereye baklrsa, saldrgann yksek bir snftan olmad anlalyor. Kapclar bizi belki bu hususta aydnlatabilirler. Emniyet mdr, soukkanllkla Msy Stangersn'a sordu, "Matmazel Stangersn yaknda evlenecekti, deil mi?" Profesr zntyle Darzac'a bakarak, "Evet," dedi. "Olum diyebillekle byk bir onur duyacam dostum Msy Robert Darzac'la evsnecekti..." Emniyet mdr devam etti, "Matmazel Stangersn iyilemek zere... O halde bu evlenme sadece gecikmi saylr, yle deil mi efendim," diye sordu. 75 74 "Umarm yle olur..." "Umarm... Ne demek, yoksa emin deil misiniz?..." Msy Stangersn sustu. Msy Darzac ok heyecanl grnyordu. Saatinin kordonu ile oynayan elinin titrediini grdm. nk gzmden bir ey kamaz. Msy Dat, tpk Msy de Marquet'in ne syleyeceini bilemedii zaman yapt gibi, bir iki kere ksrd ve, "Siz de bilirsiniz ki Msy Stangersn, bylesine kark bir olayda en kk ayrnty gzard etmek doru olmaz... En nemsiz grnen eyin bile deeri vardr. Matmazel Stangersn'n iyileeceinden emin olduumuz halde sizi bu evlenme hakknda pheye dren nedir? 'Umarm!' dediniz. Bu mit bir pheye benziyor. Neden pheleniyorsunuz?" Msy Stangersn'n duygularn bastrmaya alt belli oluyordu. "Hakknz var efendim," dedi. "Belki de nemi olan bir olay sizden gizlemek doru olmayacak. Msy Darzac'n da benim gibi dneceine eminim." Robert Darzac bayla profesr tasdik etti. nk sz syleyecek halde deildi, sapsar kesilmiti. "Mdr bey, kzm benden hi ayrlmamaya yemin etmiti. Ve btn yalvarmalarma ramen, bu yemini bozmak istemiyordu. Msy Darzac' yllardan beri tanyoruz. Kzm sevdiini biliyordum. Bir an, onun da bu sevgiye cevap verdiini sandm. Evlenmek niyetinde olduunu kendi azndan iittiim zaman, dnyalar

benim oldu. Ben artk yalandm. Kzmn yannda onu sevecek, koruyacak ve almalarmz devam ettirecek birini brakmak, benim iin en byk mutluluktu. Msy Darzac'n bilgisine ve ince duygularna hayranm. Ne yazk ki, saldrdan iki gn nce kzm, bilmem hangi dncenin etkisiyle, bana Msy Darzac ile evlenemeyeceini bildirdi." Ortaya derin bir sessizlik kt. Bu sessizlii bozan Msy Dat oldu, "Matmazel Stangersn fikrini niin deitirmi acaba?... Bunun sebebini sylemedi mi?" "Evlenmek iin artk yann gemi olduunu ileri srd. Msy Robert Darzac' ok beendiini, hatta sevdiini ve onunla daha sk bir ibirlii yapmamz arzu ettii halde, bir daha evlenmekten hi sz edilmemesini istiyordu. Emniyet mdr, "Bu ok tuhaf," dedi. Msy Stangersn souk ve ac bir glmseme ile, "Saldrnn sebini bu ynde aramak doru olmaz msy!..." Emniyet mdr, "Evet ama, olayn sebebi hrszlk da deil," diye sylendi. O srada kap araland ve jandarma onbas yargca bir kart uzatt. Msy de Marquet kart okuyunca, "te, bu da tuhaf," diye bard. Emniyet mdr, "Ne var," diye sordu. "Epogue gazetesinin bir muhabiri. smi Joseph Rouletabille... Bakn kartnda ne yazyor? 'Saldrnn nedenlerinden biri hrszlktr!..'" Emniyet mdr glmseyerek, "Bu gen ocuktan sz edildiini duydum," dedi. "ok becerikli olduunu sylyorlar. Syleyin de ieri gelsin yarg bey..." Rouletabille'i ieri aldlar. "Onunla bu sabah trende tanmtm. Adeta zorla kompartmanmza girmiti. Davranlar ve kstahl hi houma gitmemiti. Zaten gazetecilerden holanmam. Her eyi kartrmaya baylrlar. Onlardan, vebadan kaar gibi saknmak gerekir. Yirmi yalarnda grnyordu. Bizi kstaha sorguya ekmi ve bizimle tartmt. nsanlarla alay eder gibi bir hali vard. Epoque gazetesi etkili bir gazetedir biliyorum ama, byle az st kokan muhabirleri ie almasalar daha iyi ederler." Joseph Rouletabille laboratuvara geldi. Bize selam verdi. Sonra Msy de Marquet'in kendisiyle konumasn bekledi. Msy de Marquet, "Saldrnn nedenini bildiinizi iddia ediyorsunuz ve bu nedenin de hrszlk olduunu ileri sryorsunuz yle mi," dedi. "Hayr yarg bey. Byle bir iddiada bulunmadm. Saldrnn nedeni hrszlktr demedim ve byle olduunu da sanmyorum." "yle ise bu kart ne demek istiyor?..." "Saldrnn nedenlerinden biri de hrszlktr demek istiyor." "Bunu nereden biliyorsunuz?" 76 77 l "Benimle gelirseniz, size gsteririm!" Gen adamla beraber hole ktk. Rouletabille tuvalete geti, sorgu yargcn yanna ard. Tuvalet caml bir kapdan k alyordu. Kap alnca ieri bol k girdi. Rouletabille ile Msy de Marquet oraya talarn zerine diz ktler. Gen adam, talarn stnde bir yeri gsteriyordu. "Tuvaletin talarn Jacques Baba oktan beri ykamam," dedi. Bunu zerlerini rten toz tabakasndan anlyoruz. Bakn burada iki geni ayak izini ve saldrgann ayak izlerinin yannda daima rastlanan siyah tozu gryor musunuz? Epinay'dan Glandier'e gelirken ormandan geen en ksa yolun st, hep bu tozla kapldr. Biliyorsunuz ki, orada kk bir kmrc ky vardr. Orada odun kmr yaparlar, ite bu siyah toz da kmr tozudur. Saldrgan leden sonra mtemilatta kimse bulunmad bir srada buraya girmi ve hrszln yapm. Hepimiz birden, "Hrszl da nereden kardnz? Ne alm ki," diye bardk. Gazeteci, "Hrszl nasl anladm bakn!..." Ayn anda Msy de Marquet onun szn kesti ve ayak izlerinin yanndaki dikdrtgen ekilli izleri gstererek, "Bundan anladnz deil mi," dedi. "Paketi saran sicimlerin izleri bunlar." "Buraya nasl girebildiniz Msy Rouletabille," diye sordu yarg. "Jacques Baba'ya kimseyi ieri almamasn sk sk tembih etmitim." "Jacques Baba'ya kzmayn rica ederim. Ben buraya Msy Robert Darzac ile beraber geldim." Msy de Marquet, Darzac'a ters ters bakarak, "Ya, yle mi," diye sylendi. Gen adam devam etti, "Ayak izlerinin yannda bu paket izini de grnce artk hrszlktan phem kalmad. Hrsz buraya elinde paketle gelmemi... Paketi burada yapmt. Sonra kaarken almak iin onu buraya brakmt. Paketinin yanna kaba pabularn da koymutu. nk bakn bu ayakkablarnn bulunduu yere giden ayak izleri yok. Ayakkablar da bomu gibi yan yana duruyor. Bu bize saldrgann Sar Oda'dan

kaarken neden ayak izi brakmadn gsteriyor. Sar p. Oda'ya ayakkablar ile girdikten sonra, rahatsz olduu veya grlt etmek istemedii iin onlar ayandan karm. Hole ve laboratuvara girerken brakt izler, Jacques Baba'nn talar ykamasyla silinmi. Bundan da saldrgann Jacques Baba talar ykamadan nce, peneli'reyi ak brakt srada ieri girdii anlalyor. Saldrgan pabularn kardktan sonra tuvaletin kapsndan uzanarak pabular oraya brakm, nk tozlu talarn stnde ayak izleri grlmyor. O srada artk hrszl yapm bulunuyordu. Ondan sonra adam Sar Oda'ya dnerek yatan altna gizleniyor. Msy de Marquet, "Evet, evet... Bunu biliyoruz," dedi. l Gen gazeteci yle devam etti, "Yatan altna gizlenmesi gsterif yor ki, adam, srf hrszlk iin gelmemi. Pencereden Matmazel Stangersn veya Jacques Baba'nn geldiini grerek sakland diyemezsiniz. nk amac sadece saklanmak olsayd yatan altna gireceine tavanarasnda bir yere gizlenir ve kamak iin uygun bir zaman kollard. Hayr... hayr... saldrgann mutlaka Sar Oda'da bulunmas gerekiyordu!" Emniyet mdr sze kart, "Hi fena deil delikanl!... Sizi tebrik ederim," dedi. "Saldrgann nasl katn bilmiyorsak da, ieriye nasl girdiini adm adm takip ettik ve ne yaptmda grdk. Hrszlk yapt ama ald neydi?..." Gen gazeteci, "Son derece deerli eyler," dedi. O srada laboratuvardan ac bir lk duyuldu. eri kotuk. Msy Stangersn, gzleri dehetle alm, heyecan iinde bize bo bir dolab gsteriyordu. Bitkin bir halde kendini yaz masasnn nndeki byk koltua brakt, "Bunlar ikinci kez alyorlar..." ri bir damla gzya yanandan aa yuvarland. "Sakn kzma bir ey sylemeyin," diye yalvaryordu... "O, buna ' benden ok zlecek." Derin derin iini ekti, "Ama artk bunun ne kymeti var... Kzm yaasn yeter." Darzac da dokunakl bir sesle, "Yaayacak," dedi. I, Emniyet mdr de, "Biz de alnan eyay bulacaz," diye umut verdi. "Peki ama dolapta ne vard?" 79 78 nl profesr, "Hayatmn yirmi yl," diye yantlad. "Daha dorusu, hayatmzn... Kzmla benim en kymetli belgelerimiz!... Deneylerimiz, almalarmza ait en gizli raporlar orada duruyordu. Bu bizim iin, hatta diyebilirim ki, ilim dnyas iin telafi edilmeyecek bir kayptr. Maddenin Dalmas zerine yaptm deneyler, geirdii evreler hepsi sralanm fotoraflarla ve resimlerle gsterilerek oraya yerletirilmiti." "ntroatomik kimya deneyleri ve maddenin bilinmeyen dengesi hakknda yirmi yllk almalarm orada saklyd. Bunlar Zarar Gren Madenler ismi altnda yaynlamak istiyordum. Ne bileyim ben?... Daha neler yoktu kil... Buraya giren adam her eyimi, kzm, eserlerimi, beynimi, ruhumu ald!..." Ve koca Stangersn, bir ocuk gibi alamaya balad. Hepimiz etrafn sardk. Onun byk acs bize dokunmutu. Profesrn ykld koltua dayanan Msy Robert Darzac, gzyalarn zor tutuyordu. O, anlalmaz heyecanlar ve esrarl davranlar ile sinirime dokunduu halde, bir an bana bile sempatik grnd. Yeryzndeki grevi, ona insanln alaryla ilgilenecek zaman brakmyormu gibi, Joseph Rouletabille umursamaz bir tavrla bo dolaba yaklat ve Msy Stangersn'n byk acs karsnda sayg ile susan bu insanlarn sessizliini bozarak hrszl nasl saptadn anlatmaya balad. Laboratuvar gezdii zaman, bir kasa kadar salam yaplm olan bu dolabn anahtarn stnde grerek armt. Bir kasann kaps ak braklmaz, bunda bir gariplik var, diye dnm anahtarn ba tarafnn bakr oluu ve baka anahtarlara benzemeyii de dikkatini ekmiti. Bir eyann stndeki anahtar, bizim gibi sradan insanlara gven hissi verir. Oysa bir dhi olan Rouletabille iin bu byle olmam, hemen aklna bir hrszlk olasl getirmiti. Msy de Marquet akn bir durumdayd. Gen gazetecinin buluuna sevinsin mi?... Yoksa bunu kendisi bulamad diye, zlsn m, bilemiyordu. Fakat bizler, mesleimizde bu gibi durumlarla sk karla 80 tmzdan, duygularmz bastrmay biliriz. Onun iin o da emniyet mdr ile beraber, gazeteciyi bu baarsndan tr tebrik etti. Delikanl, "Bir ey deil!" demek ister gibi, omuzlarn silkti. O srada iimden suratna bir tokat indirmek geldi. Hele sorgu yargcna, "Bu anahtarn kimde durduunu ltfen Msy Stangersn'a sorar msnz," dedii zaman, bsbtn kzdm. .t Msy Stangersn, "Kzmda dururdu," dedi. "Ve onu hi yanndan "'ayrmazd." Msy de Marquet, "Bakn imdi i deiiyor ve Msy Rouletabille'in anlattklarna hi uymuyor," dedi. Madem Matmazel Stangersn anahtar yanndan ayrmyordu. Saldrgann o akam, matmazeli odasnda beklemi ve hrszl sonradan yapm olmas gerekir. Oysa ki, saldrdan sonra laboratuvarda drt kii vard. Ben hl bir ey anlayaj| madm. Ama hi, hibir ey!..." Gazeteci, "Hrszlk ancak saldrdan nce yaplm olabilir!..." dedi. "Gerek sizin sylediiniz neden, gerekse

benim bildiim baka neI denlerden dolay bunun baka trl olmasna imkn yoktur! Saldrgan i' laboratuvara girdiinde anahtar oktan eline geirmi bulunuyordu." Msy Stangersn ksk sesle, "Bu olamaz," dedi. "yle bir olur ki!... Bakn delili de burada." Rouletabille bunu syleyerek cebinden 21 Ekim tarihli Epoque ga| zetesini kard. "Size saldrnn 24' 25'e balayan gece yapldn hatrlatrm," diyerek u ilan okudu, "Dn, La Loux maazasnda siyah saten bir anta kayboldu. indeki eitli eya arasnda bakr bal bir de kk anahtar vard. Bulup getirene byk dl verilecektir. Bu ilan u adrese bildirsin: M.A.T.H.S.N. Bro: 40. Post Restant." "Bu harfler: Mathilde Stangersn' artrd gibi, bakr bal * anahtar da aranlan anahtardr. Ben kk ilanlar daima okurum. Gerek benim mesleimde, gerekse sizin mesleinizde yarg bey her zaman bakr bal olmasalar bile, de anahtarlar ilgi ekicidir. Bu hanm anahtara ne kadar nem veriyordu ki, srarla stne dt. Daha gazeteyi okurken M.A.T.H.'nn Mathilde olabileceini dndm. Fakat 81 San Oda'nm Esrar / F 6 S.N.'nin manasn zemedim. Ve gazeteyi bir keye attm. Fakat drt gn sonra gazeteler Matmazel Mathilde Stangersn'a yaplan saldrdan sz edince S.N.'nin Stangersn olduunu anladm ve hemen bir arabaya atlayarak 40 numaral posta brosuna kotum. "Bu adrese bir mektup var m?" diye sordum. Memur, 'Hayr, yok,' dedi. Bir kere daha aramasn rica ettim. Bu srarm adam kzdrd, 'Benimle alay m ediyorsunuz msy,' dedi. 'Bu adrese bir mektup vard ama gn nce bir hanm gelip onu ald. Arkadan bir bey geldi o da mektubu istedi. Hem epey de canm skt. Bktm artk bu mektuptan.'" "Bana o beyi tarif etmesini istedim ama cevap bile vermedi." Rouletabille sustu. Herkes bu olaya kendine gre bir anlam vermeye alyordu. Birka saat sonra, Matmazel Stangersn bu antay kaybettiini itiraf etti. Her ey yukarda anlatld gibi olmu. Gidip mektubu alm. Fakat bunu kendisiyle alay etmek isteyen birinin yazm olduunu dnerek mektubu yakmt. Emniyet mdr, Msy Stangersn'a kznn o gn ne iin Paris'e gittiini sordu. Msy Darzac'la beraber gitmilerdi. Msy Darzac, saldrnn ertesi gnne kadar da atoda grnmemiti. anta kaybolduu zaman Msy Darzac'n Matmazel Stangersn'n yannda bulunuu hepimizin dikkatini ekti. O srada jandarma onbas gelerek Msy Frederic Larsan'n ieri girmek istediini haber verdi. Elinde bir ift amurlu ayakkab ile ieri giren polis mfettii onlar yere frlatarak, "te saldrgann giydii ayakkablar," dedi. "Onlar tandnz m Jacques Baba!..." Jacpues Baba bu kirli ayakkablarn stne hayretle eildi ve bir sre nce tavanarasnn bir kesine att eski ayakkablarn tand. O kadar bozulmutu ki, heyecann gizlemek iin ksrmek zorunda kald. Larsan, bu kez de Jacques Baba'nn elindeki mendili gstererek, "Bu mendil de Sar Oda'daki mendile ne kadar benziyor," dedi. Jacques Baba titreyerek, "Biliyorum, biliyorum," diye kekeledi... "Birbirinin ayns." 82 Larsan devam etti, "Sar Oda'da bulunan bere de belki Jacques Baba'nn eski bir beresidir!..." Baylmak zere olan ihtiyara dnerek, "Kendinizi toplayn," dedikten flonra, "Mdr bey ve yarg bey," diye devam etti. "Saldrgan bunlarla kiiliini gizlemeye alt. nk Msy Stangersn'n yanndan bir saniye bile ayrlmam olan Jacques Baba'nn saldrgan olamayacan pimiz biliyoruz. Fakat... Msy Stangersn eer o gece fazla oturma.n olsa... Ve kzndan ayrlr ayrlmaz atoya dnm olsa... Ve saldr, laboratuvarda kimse yokken ve Jacques Baba tavanarasnda uyurken yaplm olsayd saldrgann Jacgues Baba olduundan kimsenin phesi kalmayacakt! Dramn biraz erken oluu bu adamcaz kurtard. Saldrgan ses seda duymaynca herkesin yatm olduunu sand. Bylece gizlice ieri girebilen, evdekilerin davranlarn yakndan bilen ve suu Jacques Baba'nn stne atacak deliller hazrlayabilen adam evin yabancs olamaz. Acaba ieri ne zaman girdi?... leden sonra m?... Akam m?... Bunu bilemem, fakat evin detlerini bu kadar yakndan bilen bir kii 'Sar Oda'ya girecei saati de bilebilir." Msy de Marquet, "Laboratuvarda insan varken de ieri giremezdi ya," dedi. Larsan, "Bunu bilemezsiniz," dedi. "Akam yemeini laboratuvarda yemiler. Yemek servisi iin ieri girildi kld tabii. Sonra saat 23.00 ile 24.00 arasnda da kimya denemeleri yapld. O srada profesr de, kz da, Jacques Baba da frnlarn banda meguldler. Evin yabancs olmayan saldrgann tuvalette ayakkablarn kardktan sonra bu frsattan faydalanarak yavaa, "Sar Oda'ya girdiini dnebiliriz." Msy Stangersn, 'Olabilecek bir ey deil bu," diye itiraz etti. "Belki ama imknsz bir ey de deil!... Kesin olarak hibir ey sylenemez... Gelelim odadan kana. Acaba nasl kaabildi?... Nasl olacak... En tabii ekilde..." Larsan bir saniye kadar sustu. Bu sre bize ok uzun gelmiti. Merakla szn bitirmesini bekliyorduk. Larsan, "Ben Sar Oda'y grdm ama. Kapdan baka bir yerden dar klmayacan siz de grdnz!... Madem ki klamaz... Saldrgan da elbette kapdan kt. Bunun 83

byle olmas gerekir... Baka bir ey dnlemez. Saldry gerek letirdi ve kapdan kt. Fakat hangi anda?... Kendisine en kolay gel dii bir anda. imdi olaydan sonra olanlar gzden geirelim: lk anlar da Msy Stangersn ile Jacques Baba kapnn nnde olduundan oradan kamaz. Sonradan Jacques Baba'nn bir sre uzaklat ve Msy Stangersn'n yanna geldii an var, daha sonra kapcnn karsyla Jacques Baba'nn Msy Stangersn'n yanna geldikleri an var, bir de kapnn krlp hepsinin Sar Oda'ya girdii an var: Saldrgann kamas iin en uygun an, kapnn nnde en az kiinin bulunduu zamandr. O da Msy Stangersn'n kapnn nnde yalnz kald andr. Baka trl Jacques Baba'nn da su ortaklna inanmak gerekir ki buna hi ihtimal vermiyorum. Saldrgann katn grm olsayd pencereyi muayene etmek iin parka kmazd. Demek ki Msy Stangersn yalnzken kap ald ve saldrgan kt!... Profesrn saldrgan yakalamamas, kamasna gz yummas hatta arkasndan pencereyi kapatmas iin ok nemli nedenler olmal! Bir kere Jacques Baba'nn dnne? her eyi brakt gibi bulmas gerekiyordu. Onun iin de lm halinde olan Matmazel Stangersn babasnn srar zerine srnerek kapy kilitledi ve sonra yar l halde yere serildi. Saldry kimin gerekletirdiini bilmiyoruz, Msy ve Matmazel Stangersn'n kimin kurban olduklar da mehul. Fakat onlarn bunu bildiklerinden phe yok!... Bu ne korkun bir srdr ki, baba, can ekimekte olan kzn kilitli kapnn ardnda brakmaya katlanyor ve saldrgann kamasna gz yumuyor. Saldrgann 'Sar Oda'dan kamasn baka trl izah etmek mmkn deildir." Bu aydnlatc ve dramatik aklamadan sonra derin bir sessizlik oldu. Hepimiz profesr adna ok zgndk. Larsan insafsz bir mantkla onu ya bize btn srlarn aa vurmaya ya da susmaya mecbur ediyordu. Birden adamn bir strap heykeli gibi ayaa kalktn grdk. Elini yle bir hametle uzatt ki, kutsal bir varln nndeymi gibi balarmz edik. Grleyen bir sesle unlar syledi, "lmek zere olan evladmn ba zerine yemin ederim ki, ocuumun imdat isteyen sesini duyduum andan itibaren kapnn nnden ayrlmadm. Ve laboratuvarda yalnz bulunduum srada da bu kap hi almad. Ve nihayet adamla 'Sar Oda'ya girdiimizde de saldrgan orada yoktu. Ve yemin ederim ki saldrgan tanmyorum." Bu yeminin kutsallna ramen, ona inanmadmz sylemeye gerek var m bilmem?... Larsan bize gerei gsterir gibi olmutu. Onu tekrar kaybetmek istemiyorduk. Msy de Marquet konumamzn sona erdiini syleyince laboratuvardan kmaya hazrlanmaya baladk. O srada gen gazeteci Joseph Rouletabille profesre yaklat ve elini sevgiyle tutarak, "Ben size inanyorum efendim," dedi. Korbey mahkemesinde zabt ktiplii yapan Msy Maleine'nin anlattklar burada bitiyor. Laboratuvarda geenlerin hepsini Rouletabille'in gelip bana anlattn sylemeye bilmem, gerek var m? 84 85 12 Msy Darzac'm bize ayrtt kk salonda arkadamn kala gz arasnda yazd makaleyi alarak atodan ayrlmaya hazrlanyordum. Saat altya yaklayordu. Rouletabille, Msy Darzac'm daveti zerine geceyi atoda geirmeye karar vermiti. Msy Stangersn bu ac gnlerde, evin o blmn tamamen Msy Darzac'a brakmt. Arkadam beni istasyona kadar geirmek istedi. Parktan geerken, "Bu Frederic Larsan gerekten yetenekli bir polis. hretini bo yere kazanmam," dedi. Jacques Baba'nn ayakkablarn nasl buldu biliyor musunuz? Zarif ayak izlerinin balayp kaba ayak izlerinin kaybolduu yerde, dikdrtgen bir ukur vard. nceden orada bir ta bulunduu belli oluyordu. Bu ta arayp bulamaynca, saldrgann ayakkablarn bu taa balayarak havuza atabileceini dnd. yi hesap etmiti. Hesab doru kt. Bu dikkatimden kamt, ama benim aklm baka yerdeydi. Saldrgann arkasnda brakt yanl delillerin okluundan, pheleri ihtiyar emektarn zerine ekmek istediini anlamtm. Hatrlarsanz ona odada bulunan berenin bandaki bereye benzediini sylemi ve mendili tarif ederken de onun mendilini rnek almtm. Bu noktaya kadar Larsan'la ayn fikirdeyiz. Fakat ondan sonras iin grmz ayrlyor. O, iyi niyetle ok yanl bir yola girmi. Galiba onunla hayli atmak zorunda kalacam. Hemde elimde hibir delil olmadan!... Bu muhteem bir atma olacak!... Gen arkadamn bu szleri byk bir ciddiyetle sylemesi beni artmt. "Evet gzel," diye konumasn srdrd. "Acaba bir fikre dayanarak tartmak hi delilsiz tartmak m demektir?..." 86 O srada atonun arkasndan geiyorduk. Hava kararmt. Birinci katta bir pencere akt. Darya hafif bir k szyor ve birtakm sesler geliyordu. O pencerenin altndaki kapnn kesine kadar gittik. Rouletabille yava sesle bana bu pencerenin Matmazel Stangersn'n odasna ait olduunu syledi. Dikkatimizi eken sesler kesilmiti. Sonra tekrar balad. Bouk iniltilerdi bunlar. Ancak kelime seebildik: "Zavall!... Zavall RobertL." Rouletabille elini omzuma koydu, kulama eildi, "Eer burada konuulanlar iitebilseydim, aratrmalarm daha abuk sona ererdi," dedi. Etrafna baknd. Akamn glgeleri evremizi sarmt. niltiler dinmiti. Rouletabille, "Madem iitemiyorum,

yleyse grmeye alalm," dedi. Ve grlt etmememi iaret ederek beni, byk bir kayn aacna doru srkledi. Bu aa pencerenin tam nnde idi ve dallarnn bir ksm birinci katla ayn hizadayd. Bu dallara trmanlsa Matmazel Stangersn'n odasnn ii grlebilirdi. Rouletabille de byle dnm olacak ki, aacn gvdesine sarld gibi yukar trmand ve dallarn arasnda gzden kayboldu. Etrafta derin bir sessizlik vard. Kardaki pencere hl aydnlkt. Bamn stndeki aa ise sessizdi. Sonra birden u szleri duydum, "nce siz..." "Hayr, rica ederim siz gein!..." Bamn stnde konuuyorlar ve birbirlerine nezaket gsteriyorlard. Aatan iki glgenin atladn grnce ardm kaldm. Arkadam oraya tek olarak km iki kii iniyordu. "Merhaba Msy Sinclair," diye selamlad beni. Bu Frederic Larsan'd. Polis mfettii oraya arkadamdan nce yerlemiti. kisi de benim aknlmn farknda olmad. Bulunduklar yerden, Matmazel Stangersn ile yatan yanna diz km olan Msy Darzac arasnda dokunakl bir sahneye tank olmulard galiba!... u anda ikisi de bu duruma baka baka anlamlar veriyordu. Rouletabille'in, Darzac hakknda iyi eyler dnd belliydi. Oysa ki Larsan, Matmazel Stangersn'n nianlsnn rol yaptna inanyordu. 87 Parkn demir kapsna yaklatmz srada Larsan, "Bastonum," diye bard. Rouletabille, "Bastonunuzu mu unuttunuz," diye sordu. "Evet, onu orada... Aacn dibinde braktm." Hemen dneceini syleyerek aaca doru kotu. Yalnz kaldmzda Rouletabille, "Larsan'n bastonuna dikkat ettiniz mi," diye sordu. imdiye kadar elinde grmediim yepyeni bir baston bu. Elinden hi brakmyor. Sanki baka birinin eline gemesinden korkuyor gibi... Bundan nce Larsan'n baston kullandn grmemitim. Bu bastonu nerede buldu acaba?... Hi baston kullanmayan birinin Glandier olaynn ertesi gnnden sonra bastonsuz tek adm atmamas ok tuhaf!... atoya geldiimiz gn bizi grnce saatini cebine koydu ve hemen yerden bastonunu ald. Bu hareketine nem vermemekle hata ettim." Parkn dna kmtk. Rouletabille artk konumuyordu. Aklna Larsan'n bastonu taklmt herhalde Epinay'dan aaya doru inerken, "Frederic Larsan, Glandier'e benden nce geldi. Aratrmalarna da benden nce balad. Benim bilmediim birtakm eyleri renmi, benim bilmediim birtakm deliller bulmu olabilir... Hay Allah!... Bu bastonu nereden kard?... Robert Darzac'dan phe ettii besbelli... Bu phesi belki elle tutulur bir eye dayanyordun.. Onun tutabildii ve benim tutamadm bir eye!... Sakn bu baston olmasn?... Hay Allah!... Bu bastonu nereden buldu acaba?..." Epinay'a geldiimizde trene yirmi dakika vard. Bir kafeye girdik. Hemen arkamzdan kap ald ve bastonunu elinde sallayarak Larsan grnd. Glerek, "Onu buldum," diye bard. mz bir masaya oturduk. Rouletabille gzlerini bastondan ayrmyordu. ylesine dalmt ki Larsan'n bir istasyon memuruna yapt iareti grmedi. Gen bir adamd bu. Kk sar bir sakal vard. Memur kalkt, itii ikinin parasn deyerek selam verip kt. Eer bu sar sakal, birka gn sonra, bu yknn en ackl annda karma km olmasayd onu belki de hi hatrlamayacaktm. O zaman memurun Larsan'n bir adam olduunu rendim. Larsan tarafndan EpinaysurOrge'e gelip giden yolcular izliyordu. Larsan iine yarayacak hibir eyi ihmal etmiyordu. Rouletabille, "Msy Fred, ne zamandan beri baston kullanyorsunuz," diye soruverdi. "Her zaman elleriniz cebinizde dolatnz grrdm." "Onu bana hediye ettiler," dedi. "Herhalde yeni hediye etmi olacaklar..." "Evet, Londra'da hediye ettiler..." "Doru, Londra'dan yeni geldiniz!... u bastonu grebilir miyim?..." "Tabii, elbette." Bambu aacndan yaplm bir bastondu. Ba tarafnda altn bir halkas vard. Rouletabille onu dikkatle gzden geirdikten sonra! "Size Londra'da, bir Fransz bastonu hediye etmiler," dedi. Bakn narkasma "Cassette 6 bis Opera". Fred, "Biz nasl amarlarmz Londra'da ykatyorsak ngilizler de skl Paris'ten bir baston satn alabilirler," dedi. Rouletabille beni vagonuma yerletirdikten sonra, "Adres aklnzda ald m," diye sordu. "Evet," dedim. "Casette 6 bis Opera. Yarn benden bir haber alrs ftz." Daha o akam baston ve emsiye satan Msy Casette ile grtm. Ve arkadama yle yazdm, "Msy Casette tpatp Msy Darzac'a benzeyen birini tarif ediyor, sakall, ak renk pardesl, melon apkal bir adam saldrnn olduu akam saat sekize doru gelip buna benzer bir baston satn alm. Msy Casette iki yldan bu yana byle bir baston satmam. Fred'in bastonu da yeni. Demek elindeki baston o. Onu kendi satn alm olamaz. nk o srada Londra'dayd. Sizin gibi ben de onu Msy Robert Darzac ile ilgili bir yerde bulduuna inanyorum. Fakat eer sizin iddia ettiiniz gibi saldrgan saat 17.00'de hat18.00'de Sar Oda'ya girdiyse bu bastonu satn al Robert Darzac' |temize karmyor mu?"

88 89 Bu anlattklarmdan sekiz gn sonra, 2 Kasm'da Paris'teki evime yle bir telgraf geldi, "lk trenle Glandier'e gelin! Tabancalarnz da aln. Sevgiler. Rouletabille." O sralarda staj gren gen bir avukattm. Davaya katlmaktan ok kendimi mesleime hazrlamak iin mahkemelere gidiyordum. Onun iin Rouletabille'in beni istedii saat yanna armasna armadm stelik Glandier olayyla ne kadar ilgilendiimi de biliyordu. Ondan sekiz gnden beri haber alamamtm. Sadece gazetelerin yazdklaryla Rouletabille'in gazetesine gnderdii birka ksa notu okumutum. Koyun kemiinin stndeki lekelerin insan kan olduunu, Matmazel Stangersm'n taze kanndan baka, birka yllk eski kan izlerinin de bulunduunu bu notlardan rendim. Olay btn dnya gazetelerine yansmt. nsanlar bylesine megul eden bir olay grlmemitir. Buna ramen soruturma bir trl ilerlemiyordu. Onun iin arkadamn daveti beni ok memnun etti. Yalnz "Tabancalarnz aln" sz beni dndryordu. Demek buna ihtiya olacakt. tiraf edeyim ki cesur biri deilim. Fakat darda kalm bir arkadam benden yardm istiyordu. Hi tereddt etmeden biricik tabancam, dolu olup olmadn gzden geirdikten sonra, cebime yerletirdim. Orleans garna giderken Rouletabille'in "tabancalarnz" diye yazd aklma geldi. Hemen silah satan bir dkkna girdim, gzel kk bir tabanca satn aldm. Onu da arkadama hediye edecektim. Arkadamn beni Epinay istasyonunda karlayacan umuyordum. Fakat orada deildi. Bir araba gndermiti. ok gemeden Glandier'deydim. Kapda da kimseler yoktu. Gen arkadam atonun kap 90 ' snda grdm. Beni dosta selamlad. Sonra boynuma sarlarak salm sordu. j Daha nce szn ettiim kk salona girince Rouletabille beni bir |jtoltua oturttu ve, "ler fena," dedi. *f "Fena olan ne var?..." \ "Her ey!..." | Bana yaklat ve kulama fsldad, "Frederic Larsan, Msy Darzac'a kar aka cephe ald." Buna amadm. Darzac'n, zarif ayak izleri nnde sarardn grdmden beri byle bir eyi bekliyordum. "Peki," dedim. "Ya bastondan ne haber?..." "Baston yine hep Larsan'n elinde. Ondan hi ayrlmayan Larsan'n elinde." "Fakat bu baston Msy Darzac' temize karmyor mu," diye sortidum. "Ne yazk ki hayr," dedi. "Msy Darzac baston satn almadn l sylyor. Artk ne dneceimi bilemiyorum. nk Darzac yle garip ; yerlerde susuyor ki, ben bile sylediklerine inanamyorum." "Bu baston Larsan iin nemli bir delile benziyor. Satn alnd saate baklrsa saldrgann elinde bulunmasna imkn yoktu." "Larsan iin saatin deeri yok. O benim gibi saldrgann saat 17.00 jte 18.00 arasnda Sar Oda'ya girdiine inanmyor ki... Can isterse onu odaya saat 22.00 ile 23.00 aras sokar... O saatte profesrle kz ve Jacques Baba ok nemli kimya deneyleriyle meguldler ve frnn banI da bulunuyorlard. Ne kadar imknsz grnse de Larsan, arkalar di nk olduu bir srada saldrgann ieriye szldn iddia edebilir. Zaten buna benzer bir eyler de sylemiti. nsan dnnce bu iddiay ,, sama bulur. nk iddia ettii gibieve daima girip kan biriprofesIrn biraz sonra mtemilattan gideceini de bilir ve onun gitmesini bek|ler. O laboratuvarda iken ieri girmek tehlikesini neden gze alsn? Sonra evi tanyan bu adam mtemilata ne zaman girmi olabilir?... LarJsan'n dncesini kabul etmeden nce dikkate alnacak noktalar bun|lar. Yalnz ben imdilik susmak zorundaym. Larsan onu sulad iin 91 iler Msy Darzac'n aleyhine dnebilir. Bereket versin ki ben buradaym. nk Msy Darzac aleyhine, bu baston hikyesinden daha nemli grnen baz belirtiler de var. Aslnda bu baston iine bir trl aklm ermiyor. nk Larsan, Darzac'n nnde bu bastonu kullanmaktan ekinmiyor. Larsan'n sistemlerinin ounu anlyorum ama bu baston iini bir trl anlayamadm." "Frederic Larsan atoda m?" "Evet, hi ayrlmad. Msy Stangersn'n istei zerine burada yatp kalkyor. Msy Stangersn ona Darzac'n bana davrand gibi davranyor. Larsan onu, saldrgan tanmak ve kamasna yardm etmekle suladndan beri gerei meydana karmas iin ona elinden gelen kolayl gsteriyor. Msy Darzac da bana ayn eyi yapmyor mu?. ' "Fakat siz Darzac'n susuz olduuna inanyorsunuz!..." "Sulu olabileceini dndm zamanlar da oldu. rnein, buraya ilk geliimizde. Artk Msy Darzac ile aramzda geenleri size anlatmann sras geldi." Burada Rouletabille szn kesti ve bana tabancalar getirip getirmediimi sordu. Ona iki tabancay da uzattm. yice kontrol etti. Mkemmel, diyerek bana geri verdi. "htiyacmz olacak m?" diye sordum. "Belki de bu akam!" dedi. "nk geceyi burada geireceiz. Buna cannz sklmad ya?..." Yzm buruturarak, "Bilakis," dedim. Rouletabille glmeye balad. Sonra kendini toplad, "imdi glmenin sras deil! Ciddi konualm. Bu esrar atosunun kapsn bize atran cmleyi hatrlyor musunuz," diye sordu.

"Evet," dedim. ok iyi hatrlyorum. "Papazn evi cazibesinden, bahe de gzelliinden bir ey kaybetmemi." Laboratuvarn ocandan kardnz yank ktta da bu cmle yazlyd deil mi?" "Evet... Ve kdn altnda '23 Ekim' tarihi okunuyordu. Bu tarih ok nemli. imdi size sama gelen bu cmlenin ne olduunu anlatacam Ayn 23'nde Msy ve Matmazel Stangersn'n Elysee Saray'nda bir kabul treninde bulunduklarn bilmem biliyor muydunuz?... Zanneder n\ f em yemee de kaldlar. Ben bu trene katldklarn biliyorum, nk nlar gzlerimle grdm. Ben de grevli olarak oradaydm. O gn ar, iadklar Philadelphia'l bilim adamlarndan biri ile sylei yapacaktm. O gne kadar ne Msy Stangersn' ne de kzn grmtm. Bir ara bo ir oda buldum. Hemen bir koltua oturdum. Tannm kiiler arasna s.ip kalmaktan bunalm hlyalara dalmtm. Birden burnuma siyahl kadmn kokusu geldi. 'Siyahl kadnn parfm'de nereden kt, diye soracaksmz. Bu ok sevdiim bir kokudur... ocukluumda bana bir ana efkati gsteren ve hep siyahlar giyinen bir kadnn kokusu!... O gn, 'siyahl kadnn parfmn' sren kadn beyazlar giymiti. Harikulade gzeldi. Elimde olmadan bir sre bakakaldm, onun ve kokusunun ardndan gittim. Bu gzel kadn, ihtiyar bir erkein kolunda idi. Herkes dnp onlara bakyordu. Profesr Stangersn ile kz, diye sylendikleduydum ve o zaman kim olduklarn anladm. Uzaktan tandm Msy Robert Darzac ile karlatlar. Profesr Stangersn Amerikal bilim adamlarndan biri ile konumaya dald. Msy Darzac da Matmazel Stangersn' baheye doru srkledi. Ben hl arkalarmdaydm. O akam ok gzel bir hava vard. Bahe kaplar ardna kadar akt. Matmazel Stangersn srtna ince bir al ald ve Darzac' bahenin ssz bir yerine gtrd. Msy Darzac'n heyecan dikkatimi ektiinden arkalarndan gitmeye devam ettim. Onlara paralel bir yoldan ilerliyordum. Karlarna kmamak iin imenlie saptm. Gece karanlkt. imenlerden ayak seslerim duyulmuyordu. Bir lambann titrek altnda dur mulard. Bir kdn stne eilmi merakla bir eyler okuyorlard. Ben de durdum. Etrafm glgeler ve sessizlikle evrilmiti. Onlar beni grmyorlard. Matmazel Stangersn'n kd katlarken yle sylediini duydum, 'Papazn evi cazibesinden, bahe de parlaklndan bir ey kaybetmemi.'Bu cmleyi zgn ve alayc bir tavrla sylemiti. Sonra da sinirli sinirli gld. Bu szler adeta belleime ilendi kald. O srada Darzac tuhaf bir ey syledi, 'Sizi elde etmek iin bir cinayet ilemem mi gerekecek?' Heyecan iindeydi. Matmazel Stangersn'n elini dudaklarna gtrd. Uzun uzun pt ve omuzlarnn oynamasndan anladm ki alyordu. Sonra uzaklatlar. 93 92 "Byk galeriye dndmde Msy Robert Darzac' gremedim Onu ancak saldr olayndan sonra Glandier'de grecektim. Fakat Matmazel Stangersn babas ve bilim adamlaryla beraber oradayd. Arthur Rance'm yannda duruyordu. Adam ona ateli ateli bir eyler anlatyor ve gzleri prl prl yanyordu. Zannedersem, Matmazel Stangersn onun anlattklarn dinlemiyordu bile. Yznde bir kaytszlk ve sknt okunuyordu. Arthur Rance canl bir adamdr ve yz daima krmzdr, ikiye dkn olmal. Matmazel Stangersn gittikten sonra bfeye geti ve oradan ayrlmad. Ben de yanna gittim ve bu kalabalkta ona baz yardmlarda bulundum. Teekkr etti. Ve gn sonra ayn 26'smda (yani saldr olaynn ertesi gn) Amerika'ya dneceini syledi. Ona Philadelphia'dan bahsettim. 25 yldr o ehirde oturuyormu ve Stargersn'lar da orada tanm. Durmadan ampanya iiyordu. Yanndan ayrldmda yar sarhotu. "ite aziz dostum, o gecem byle geti. Msy Darzac ile Matmazel Stangersn zerimde yle bir etki brakmlard ki, btn gece onlar dndm. Ve sabah gazetelerinde Matmazel Stangersn' ldrmeye altklarn okuduum zaman, neler hissettiimi tahmin edebilirsin. 'Sizi elde etmek iin mutlaka bir cinayet ilemem mi gerekecek...' Bu szler bir trl aklmdan kmyordu. "Buna ramen Msy Darzac'la karlanca ona bundan bahsetmedim. Sadece Matmazel Stangersn'n elindeki ktta okuduu 'papazn evi ve parlak bahe' cmlesini tekrarladm. Bu da bana atonun kaplarn atrmaya yetti. Acaba o srada Darzac'n saldrgan olduunu mu sanyordum. Hayr, byle bir ey dndm sanmyorum. Aslnda hibir ey dnmyordum. Ortada henz bir delil de yoktu. Sadece elinden yaral olup olmadn anlamak istiyordum. "Yalnz kaldmzda ona Elysee Saray'nda tesadfen iitmi olduum szleri anlattm. Biraz ard ama, 'Papazn evi' hakkndaki cmleyi duyduu zaman, daha kt olmutu. Matmazel Stangersn'n o gn Elysee Saray'na gitmeden 40 numaral posta brosuna urayarak oradan bir mektup aldn sylediim zaman daha da bozuldu. Bu mektup ayn gn yazlmt. Hatrlarsanz laboratuvarm ocanda bulduum ya 94 nk kdn stnde 23 Ekim tarihi vard. Elysee'den dnnce, Matmazel Stangersn mektubu yakmak istemi olacak. Bu mektubun saldryla ilgili olmadn Msy Darzac bouna iddia etti. Bylesine karanlk bir

olay karsnda bu mektubu adaletten gizlemesinin doru olmayacan kendisine syledim. nk ben bu mektubun byk bir nem tadndan emindim. Zaten Matmazel Stangersn'n mektubu okurken sesindeki mitsizlik ve dkt gzyalar da bunu aka gsteriyordu. Bunu kendisine de anlattm ve mektup okunduktan sonra kulland, cinayet ilemek ile ilgili szleri de hatrlattm, Robert Darzac ok heyecanlanmt. Btn bundan yararlanarak, onun yzne bakmadan, 'Evplenmek zereydiniz,' dedim. Sonra birdenbire, bu mektubu yazan adam fznden evlenmeniz imknsz bir hale geldi. nk bu mektubu okur "kurnaz, Matmazel Stangersn' elde etmek iin bir cinayet ilemek ge'rekeceinden sz ettiniz. Demek ki: sizinle Matmazel Stangersn arasnda biri var. Sizinle evlenmesine engel olan biri... Evlenmemesi iin onu ldrmeyi bile gze alan biri!... Szlerimi de yle bitirdim. "Artk bana saldrgann ismini syleyebilirsiniz msy!..." "Farkna varmadan dehet dolu eyler sylemi olmalym ki, gzlerimi Robert Darzac'a evirince, karmda altst olmu bir yz, ter iinI de bir aln ve korkulu gzler grdm." '*' "'Msy, sizden bir ey rica edeceim,' dedi. 'Size belki sama get, lecek ama, ben bunun iin hayatm vermeye hazrm. Yargcn nnde f, Elysee bahelerinde duyduunuz ve grdnz eylerden hibir zaman sz etmeyin! Ne yargcn, ne de bakalarnn yannda bu konuyu amayn!... Size yemin ederim ki susuzum. Bana inandnz da biliyorum. Papazn evi cazibesinden, bahe de parlaklndan bir ey kayI' betmemi cmlesi yznden phelerini ekmektense, sulu olarak adalete teslim olmaya razym...'" "'Adalet bu cmleyi renmemeli. Bu da sizin elinizde msy. Ltfen Elysee'de geenleri unutun. Caniyi bulmak iin nnzde bundan l baka bin eit yol var. Size bu yollar aacam ve her ekilde yardm | edeceim!... Buraya yerlemek ister misiniz? Burada yiyip iip, yatmak. 95 benim ve hepimizin davranlarn kontrol etmek, emretmek... Bu ato nn efendisi olmak ister misiniz?...'" Rouletabille, nefes almak iin bir sre duraksad. Arkadamn buraya kolaylkla yerlemesindeki srr, Robert Darzac'n ona kar davranlarn imdi anlyorum. rendiklerim merakm bsbtn arttrmt Sekiz gnden beri Glandier'de neler gemiti? Msy Darzac'a kar Larsan'n kullanmak istedii bastondan daha kesin deliller bulunduunu sylememi miydi? Arkadam, "Her ey onun aleyhine geliiyor," dedi. "Ve durum gittike ciddileiyor. Darzac buna pek aldr etmiyormu gibi grnyorsa da, bence hata ediyor!... O Matmazel Stangersn'n salndan baka bir eyle ilgilenmiyordu. Fakat o srada 'Sar Oda'nn Esrar'ndan daha esrarl bir o/ayla karlatk." "Bu olamaz," diye bardm. Rouletabille, heyecanm yattrmaya alarak, "Yine Robert Darzac'a gelelim," dedi. "Her ey onun aleyhine dnyor demitim. Zarif ayak izleri onun ayak izlerine, bisikletin izleri de onun bisikletinin izine benziyor. Onu tam o srada Paris'e ne diye gtrd? Bir daha atoya dnmek niyetinde deil miydi? Niannn bozulmasyla Stangersn'larla ilgisini de mi kesiyordu? Yetkililer, nn bu mnasebetleri devam ettirmek niyetinde olduklarn sylyorlar. Fakat Larsan buna inanmyor Darzac nianls ile Louve maazasna gittii gnden sonra saldrnn ertesi gnne kadar atoda gzkmedi. Matmazel Stangersn antasyla anahtarn kaybettiinde Darzac yanndayd. O gnden sonra yalnz Elysee Saray'nda grtler. Fakat belki de mertuplamlard. Matmazel Stangersn (posterestant)1'1 bir mektup almaya gitmiti. Larsan, bu mektubu Darzac yazd sanyor. Larsan Elysee Saray'nda geenleri bilmediinden antay da, anahtar da Robert'in aldna inanyor. Kzn kendisiyle evlenmeye mecbur etmek iin, babasnn en deerli belgelerini alm olabileceini savunuyor. Bunlarn sama dnceler olabileceini Byk Fred de kabul ediyor ama, ortada daha nemli eyler var." (*) Bir tur posta kutusu adresi. Msy Darzac, ayn 24'nde, Matmazel Stangersn'n bir gn nce gidip postadan ald mektubu postahanede aryor. Bunu bir trl anlayamyorum. Tarif ettikleri adam, tpatp Msy Darzac'a benziyor. Fakat yarg kendisine sorduu zaman, Darzac bunu kesinlikle inkr etti. Ve ben Msy Darzac'a inanyorum. nk Matmazel Stangersn'n bu mektubu aldn o zaten biliyordu. Elysee'de onu beraber okumulard. Ayn 24'nde postahaneye giden o deildi demek. Bence, ona ok ben ' zeyen biriydi. antay alan adam olmalyd. p Bu mektupta belki de Matmazel Stangersn'dan bir ey istemiti. l ' Onun gelmediini grnce mektubunun eline geip gemediini anlamak istemiti. Mektubunun alndn ve istediinin yaplmadn g|,rnce de, fkelenmiti. Fakat istedii ne idi? Bunu Matmazel Stangersn'dan baka kimse bilemezdi. Ertesi gnk gazeteler o gece Matmazel Stangersn'n bir saldrya uradn yazdlar. Daha ertesi gn de ben, kaybolan anahtar sayesinde profesrn dolabndaki belgelerin a.lndn kefettim. te onun iin de postaya mracaat eden adamn "saldrgan" olduunu anladm. Larsan da byle dnyor ama, o saldrgan Darzac sanyor. Sorgu yargc da, Larsan da, ben de ayn 24'nde postahaneye giden adam hakknda bilgi edinmek iin elimizden geleni yaptk. Nereden geldiini ve nereye gittiini kimse bilmiyor. Msy Robert Darzac'a ok benzeyen bir adam olduundan baka bir ey bilinmiyor. Darzac'a bu kadar ok benzeyen ve Larsan'n elindeki bastonu da satn alm olan adam kim, diye gece gndz aklm yordum. in kts, benzerinin postahaneye gittii saatte, Sorbonne'de dersi olan Robert Darzac derse

gitmemi, yerine bir arkada ders vermi. Nerede olduunu ona sorduklar zaman da, ormanda bir gezinti yaptn l sylemi. Arkadan yerine brakarak ormanda gezinmeye giden bir profesr hakknda ne dnrsnz? 24 Ekim sabah ormanda gezinti | yaptn syleyen Msy Darzac 24' 25'e balayan gece ne yaptn , da bir trl aklamak istemiyor. Bu konuda srar eden Larsan'a gayet | sakin, "Pariste ne yaptm kimseyi ilgilendirmez,"diye cevap verdi. LarJsan da kimsenin yardmna gerek duymadan, bunun asln renecei|fie yemin etti. Btn bunlar Byk Fred'in grn kuvvetlendiriyor. 96 San Oda nn Esra /F7 97 Darzac' saldrgan olarak kabul edersek, bu polis mfettiinin, saldrgann odadan nasl katna dair sylediklerini de doru gibi gsterebilir. Msy Stangersn mthi bir skandali nlemek iin onun kamasna yardm etmi olabilir. Ben bu varsaym yanl buluyorum. Msy Larsan' hatal bir yola srkleyen budur zaten. Eer ortada bir susuzun hayat sz konusu olmasayd, buna hi aldr etmezdim! Yalnz Frederic Larsan' yanl bir yola srkleyen gerekten bu varsaym mdr? te, btn sorun burada... Dayanamadm, "Larsan hakl olabilir," dedim. "Msy Darzac'n susuz olduundan emin misiniz?... Aksi rastlantlar biraz fazla gibi geliyor bana..." "Rastlantlar gerein en byk dmanlardr." "Sorgu yargc ne dnyor?" "Msy de Marquet, elinde kesin bir delil olmadka Robert Darzac' sulamaktan ekiniyor. nk herkesin, hatta Sorbonne'nun bile buna kar geleceini biliyor. Matmazel Stangersn, Darzac' seviyor. Eer ona hcum eden Darzac olsayd, onu tanmamasna imkn yoktu. Sar Oda karanlkt ama unutmayn ki, kk bir lamba hafif k veriyordu. te dostum gn nce iler bu durumda iken, size biraz nce sylediim o inanlmaz oldy ile karlatk. 98 14 Rouletabille, "Sizi olayn getii yere gtreyim ki, durumu anlaya^bilesiniz," dedi. "Daha dorusu bir ey anlamann mmkn olmadn ;greceksiniz. Bana gelince; kimsenin bulamadn bulduumu sanyojrum. Yani saldrgann Sar Oda'dan nasl ktn kefettim. Ne kimse Ayardm etti, ne de Msy Stangersn'n bir rol oldu. Saldrgann kim olIduunu kesinlikle saptamadka bu grm kimseye aklayamam. [Yalnz doruluundan eminim. ylesine basit ve normal ki..." " gece nce atoda geenlere gelince. lk nce bana akl almafyacak kadar imknsz grnd. imdi bile, aklmda belirmeye balayan j,varsaym sama geliyor bana..." Bunlar syledikten sonra gen gazeteci arkadam beni dar sIrkledi. atonun etrafnda dolandk. Dklen yapraklar, ayaklarmzn ialtnda trdyor ve bundan baka ses duyulmuyordu. Bu eski talar, burcu evreleyen hendein iindeki amurlu su. Yaprak dknts ile [kapl olan topraklar. Aalarn siyah sluetleri yani her ey, vahi bir esIrarla sarlm olan atoya matemli bir hava veriyordu. Burcun etrafnda Idolandmz srada Yeilli Adam'a rastladk. Korucu bize selam verdi |ve hzla yanmzdan geip gitti. Onu ilk kez Mathieu Baba'nn penceresinden grdm gnk gibiydi. Tfei kayla omzuna aslmt. Pipofsu aznda, gzlkleri gzndeydi. Rouletabille yava bir sesle, "Garip bir ku," diye sylendi. "Onunla konutunuz mu," diye sordum. "Evet ama, azndan bir ey alamadm. Sadece homurdand, omuzllarn silkti ve ekip gitti. Burcun birinci katnta byk bir odada oturuyor. fEskiden oras dua odasym. Orada tek bana yayor ve hi tfeksiz 99 gezmiyor. Yalnz kadnlara kar nazik davranyor. Kaaklarn arkasndan komak bahanesiyle geceleri sk sk kalkp dar kyor. Fakat ben kadnlarla bulumaya gittiini sanyorum. Matmazel Stangersn'n oda hizmetisi Sylvie onun metresi. Bugnlerde hancnn karsna k. Fakat Mathieu Baba karsn gz hapsine alm. Ve sanyorum ki, Yeilli Adam'n bu aksilii ve somurtkanl biraz da Madam Mathieu'ya yaklaamadndan ileri geliyor. Yakkl bir delikanl, zarif denecek kadar temiz giyiniyor. evredeki kadnlar, onun iin deli oluyorlar. Sol kanadn sonundaki burcu getikten sonra, atonun arkasna dolandk. Rouletabille bana, Matmazel Stangersn'n dairesine alan pencerelerden birini gstererek, "ki gece nce buradan gemi olsaydnz, bendenizi, bir merdivenin tepesinde atoya girmeye hazrlanrken grm olacaktnz," dedi. Byle bir cambazla kalkmasn hayretle karladm sylerken, bana atonun d ekline ok dikkat etmemi rica etti. Sonra ieri girdik. "imdi de size birinci katn sa kanadn gezdireceim," dedi. "Ben orada yatyorum." 4 NA STAKIOEl?s'N

KK pCttj SA KOKIDOK 3 SOL KORDOR ATONUN S0t KANADI BRNC KATININJ 100

PLA.NI"

BRNC KATIN PLANI: SA KANAT 1Rouletabille'in Larsan' yerletirdii yer. 2Rouletabille'in Jacques Baba'y yerletirdi yer. 3Rouletabille'in Msy Stangersn' yerletirdii yer. 4Rouletabille'in ieri girdii pencere. 5Rouletabille'in odasndan knca ak bulduu pencere. Onu kapatyor. Dier kaplar ve pencereler de kapaldr. 6Birinci katn cumbas stndeki teras. Yerleri okuyucularma daha iyi anlatabilmek iin sa kanadn birinci kat plann veriyorum. Bu plan, sonra reneceiniz garip olayn ertesi gn, Rouletabille tarafndan izilmitir. Rouletabille'in arkasndan iki tarafl kocaman merdivenden yukar kmaya baladm. Birinci kat merdivenin sonunda bir sahanlk vard. Bu sahanln sanda ve solunda uzanan iki koridor sa ve sol kanada gidiyordu. ok yksek ve geni olan bu koridor atonun kuzeye bakan n tarafndan k alyordu. Odalarn pencereleriyse gneye bakyordu. Ancak kaplar koridora alyordu. Profesr atonun sol kanadnda oturuyordu. Sa kanatta Matmazel Stangersn'n dairesi vard. Biz de sa kanada saptk. Ayna gibi parlayan cilal parkenin stne bir yol hals serilmiti. Kaln hal, ayaklarmzn sesini gizliyordu. Rouletabille, yavaa, dikkatli yrmemi syledi. nk Matmazel Stangersn'n kaps nnden geiyorduk. Bu daire bir yatak odas, bir kk oda, bir banyo, bir oturma odas ve bir salondan oluuyordu. Koridora kmadan bu odalarn birinden brne geilebiliyordu. Yalnz kk oda ile salonun, koridora kaps vard. Koridor binann sonuna kadar dosdoru uzanyordu. Bittii yerde douya alan yksek bir pencereden k alyordu (Plandaki 2 numaral pencere.). Koridorun te ikisini geince, kuzey taraftan dik a eklinde gelen baka bir koridor bu koridoru kesiyordu. Daha iyi anlatabilmek iin merdivenden doudaki pencereye kadar uzanan ksmna (sa koridor), onu dik a eklinde kesen koridora da (dz koridor) diyeceiz. 101 Rouletabille'in odas bu iki koridorun birletii yerde bulunuyordu. Frederick Larsan'n odasna da bitiikti. Bu iki odann kaps dz koridora alyordu. Matmazel Stangersn'n dairesine giden kaplar ise sa koridorun stndeydi. (Plana bakn!) Rouletabille odasnn kapsn itti. eri girdik ve kapy kapayp srgledik. Etrafm incelemeye frsat bulamadan, bir hayret sesi kararak, bana kk bir masann stndeki gzl iaret etti. "Buda ne," diyordu. "Bu gzln masamda ne ii var?..." Ben bir ey anlamadm iin sesimi karmamtm. "ster misin... ster misin... diye sylendi, ister misin bu gzlk benim aradm ey olsun?... Bir presbit" gzl yani..." Parmaklaryla gzln kabark camlarn yokluyordu. Bu arada yzme bakarak, "Oh!... Oh!..." diye sylendi. Dnd ey onu ok artm gibi. "Oh!... Oh!..." diye tekrarlad. Ayaa kalkt. Elini omzuma koydu ve deli gibi glerek, "Bu gzlk beni deli edecek!" dedi. "nk matematik olarak mmkn ama... insan olarak imknsz... Ya da... Ya da...." Kap iki kere vuruldu. Rouletabille kapy aralad. Biri uzand. Kapc kadn tandm. Onu sorguya ekmek iin laboratuvara gtrdkleri srada grmtm. Birden ardm. nk onu hl tutuklu sanyordum. Kadn yava sesle, "Parkenin yar iinde," diye fsldad. Rouletabille, "Teekkr ederim," dedi ve kadn ekildi. Arkadam kapy skca kapadktan sonra bana dnd ve akn akn, anlalmaz bir eyler mrldand. "Madem matematik olarak imkn var... nsan olarak niin dnlmesin? Fakat o zaman... O zaman bu, pek mthi bir ey olur!..." Onun szn keserek sordum, "Kapclar serbest mi braktlar?..." "Evet," dedi. "Onlar ben serbest braktrdm. Gvenilir insanlara ihtiyacm var. Kadn bana ok sadk... Adam da benim iin cann verir... (*) Gzde krk be yanda balayp, altm yana kadar sren, yakndaki nesneleri net grmeme hastal 102

Madem gzln camlar presbit camlardr. Bana lesiye sadk olan olan adamlara ihtiyacm olacak." "Ama yznz hi glmyor dostum. Sizin iin ne zaman lmek gerekiyor?..." "Ne zaman m?... Bu gece!... Size unu syleyeyim azizim. Bu gece saldrgan bekliyorum!..." "Saldrgan m bekliyorsunuz?... Gerek mi?... Bu gece saldrgan beklediiniz gerek mi?... Demek saldrgan tanyorsunuz.!..." "Eh!... u anda belki diyebilirim: Bunu kesinlikle syleyebilmem iin deli olmam gerekir!... nk... nk... matematik olarak edindiim fikir o kadar korkun ki... Umarm yanlmmdr, diyorum ve bunu btn kalbimle diliyorum!" "Daha be dakika nce saldrgan tanyordunuz... Nasl oluyor da imdi onu bu akam beklediinizi sylyorsunuz?" "Mutlaka gelmesi gerektiini biliyorum da, ondan!..." Rouletabille ar ar piposunu doldurdu ve yakt. ok ilgin bir hikye dinlemeye hazrlanyordum. O srada koridorda ayak sesleri duyuldu. Birisi kapnn nnden geti. Rouletabille durup dinledi. Ayak sesleri uzaklat. Aradaki duvar gstererek, "Frederick Larsan odasnda m?" diye sordum. "Hayr," dedi arkadam. "Bu sabah Paris'e gitti. Hep Darzac'n peinde kouyor. Msy Darzac da bu sabah Paris'e gitti. Btn bunlar korkarm ki, kt sonulanacak. Hafta bitmeden Darzac'n tutuklanma ihtimali var. in kts, her ey de zavallnn aleyhine. Olaylar, tesadfler, tanklar... Her saat yeni bir delil ortaya kyor. Sorgu yargc bile arp serseme dnd... Deliye dnmek iten deil. Hele u polis mfettii ise tam bir acemi aylak." "Frederick Larsan hi de acemi aylak deil," diye itiraz ettim. Rouletabille dudaklarnda kmseyen bir kvrmla, "Ben Fred'i .bundan ok daha gl sanrdm," dedi. "Elbette bu ie yeni balamyor... alma metodunu bilmeden nce onu ben de ok beeniyordum. Beceriklilii yznden hret kazanm. Fakat mantk ve matematik y ok zayf!..." 103 Rouletabille'in yzne baktm ve on sekiz yandaki bu bacakszn, Avrupann en kurnaz polis mfettii kabul edilen elli yandaki bir adam bu kadar kk grmesine glmsemekten kendimi alamadm. Rouletabille, "Glyorsunuz ama yanlyorsunuz," dedi. "Size yemin ederim ki, onu mat edeceim... Hem de parlak bir ekilde! Yalnz elimi abuk tutmalym. nk o benden ok ilerde... Bu imkn da ona Darzac verdi. Bu gece de bir yenisini verecek... Saldrgann atoya her geliinde, kaderin garip bir cilvesi olarak, Msy Robert Darzac buradan uzaklayor ve nerede olduunu da hibir zaman aklayamyor." "Saldrgann her geliinde mi?... Tekrar geldi demek," diye bardm. "Evet... o ilgin gece!... Garip olayn gerekletii gece..." Rouletabille'in yarm saatten beri ima edip bir trl anlatmad o ilgin olay nihayet renecektim demek! Fakat Rouletabille'i, bir eyi anlatmas iin sktrmann doru olmadn biliyorum. O, keyfi istedii ve gerekli bulduu zaman her eyi anlatrd. Anlatrken de karsndakinin merakn gidermekten ok, kendini ilgilendiren bir olay ne karmaya alrd. Ksa cmlelerle bana yle eyler anlatt ki, adeta aptallatm. Gerekten de ipnotizma denen ve henz ne olduu bilinmeyen bir ilmin gsterileri bile drt kii ona dokunduu srada, saldrgann maddeten ortadan kayboluu kadar esrarengiz olamaz! Bence, tabiat kanunlarnn dnda kalan bir olayd bu! Eer bende de Rouletabille'in kafas olsayd, bunun da tabii bir aklamas olabileceini dnebilirdim. in garip taraf, Glandier esrarn Rouletabille'in tabii bir ekilde izah etmesidir. Fakat bu herkese zg deildir. Bu olaydan sonra, gen arkadamn bana verdii evraklar arasnda yeil bir defter var. Bunun iinde "saldrgann maddeten ortadan kayboluu" ile ilgili arkadamn btn dnceleri kaydedilmitir. Aramzda geen konumay anlatmaktansa, size bu defteri okumay daha uygun buluyorum. nk byle bir hikyeyi anlatmaya kalkrsam belki bir yanllk yaparm, diye korkuyorum. 104 15 Joseph Rouletabille'in defterini birlikte okuyalm: "Dn, 29'u 30'a balayan gece, sabahn birine doru, birdenbire uyandm. Uykum mu kamt, yoksa dardan bir grlt m gelmiti, bilmiyorum. O srada parkn derinliklerinden Tanr kedisinin korkun sesi duyuldu ve ses uzun yanklar brakt. Kalktm. Penceremi atm. Souk bir rzgr, yamur, zifiri karanlk ve sessizlik! O korkun ses tekrar bu sessizlii yrtt. Acele zerime bir pantolon ve ceket geirdim. Kpei kovsan, dar kmazd byle bir gecede. atonun etrafnda Agenoux Ana'nn kedisi gibi miyavlayan kimdi? Elime kaln bir sopa aldm, (bundan baka silahm yoktu) sessizce kapm atm. "Koridoru bir lamba aydnlatyor ve bu lambann alevi hava ceraynmda kalm gibi titriyordu. Bam evirdim, arkamdaki pencere akt. Yani Larsan ile benim odamn bulunduu koridordaki pencere. Acaba bu pencereyi kim ak brakmt. "Pencereye gittim. Darya sarktm. Bu pencereden bir metre kadar aada, alt kattaki cumbann damn

oluturan bir teras var. Gereinde pencereden bu terasa, oradan da atonun eref avlusuna atanabilirdi. Ancak cebinde holn anahtar bulunmayan biri, bu yoldan dar kabilir. Nereden byle eyler aklma geliyor?... Bir pencereyi ak buldum diye mi? Belki de uaklardan biri kapamay unutmutur. Ak bir pencere yznden hemen bir dram uydurmama kendim de gldm. Gecenin karanlklar iinden yine Tanr kedisinin sesi geldi. Yamur artk camlara arpmyordu. Yeniden ortala derin bir sessizlik kmt. atoda her ey uykudayd. Koridorun hals stnde yava yava yryerek ilerledim. Sa koridorun kesine gelince, ihtiyatla bam uzatp baktm. Bu 105 koridorda yanan lamba, orada bulunan birka eyay mkemmel aydnlatyordu. Duvara asl birka tablo ile tane koltuk gryorum. Burada ne iim var? ato hibir zaman bylesine sessiz olmamtr. Her ey uykuda sanki. Beni Matmazel Stangersn'n odasna doru srkleyen kuvvet nedir?... Neden iimden bir ses bana, Matmazel Stangersn'n odasna kadar git! diyor? Ayam bastm halya bakyorum ve orada... benden nce oraya giden ayak izleri gryorum. Evet, bu halnn stne darnn amurunu getirmi ayak izleri var. Bunlar beni Matmazel Stangersn'n odasna kadar gtryor. Aman Tanrm!... Aman Tanrm!... Bunlar ok iyi tandm o 'Zarif ayak izleri.' Saldrgann ayak izleridir. Bu berbat gecede dardan gelmi. Koridorun penceresinden terasa atlanabildii gibi, pekl yukarya da trmanlabilir. "Saldrgan burada!... atoda!... nk ayak izleri geri dnmyor. Oval koridorun sonundaki ak pencereden ieri girmi, Larsan'n ve benim kaplarmzn nnden gemi, saa dnm ve Matmazel Stangersn'n odasna girmi!... "Matmazel Stangersn'n dairesinin kk odasnn kaps nne geldim. Kap aralkt. eri girdim ve orada yatak odasnn kaps altndan szan grdm. Dinledim... Ne ses ne seda vard. Ah bu kapnn ardndaki sessizlikte neler getiini bilebilsem!... Gzlerim anahtar deliine gitti. Kapnn kilitli, anahtarn da stnde olduunu grdm. Belki de saldrgan oradayd. Bu sefer de kaabilecek miydi? Her ey bana balyd. Soukkanl olmak ve yanl bir hareket yapmamak gerekti. Bu odann iinde ne var, mutlaka grmeliydim! Oraya Matmazel Stangersn'n salonundan girsem... Oturma odasndan da gemem gerekecekti. O srada da saldrgan koridora alan kapdan kap gidebilirdi! Yani imdi nnde bulunduum kapdan... "Bana kalrsa bu gece henz bir saldr olmamt. nk oturma odasndan hi ses gelmiyordu. Matmazel Stangersm iyileinceye kadar her gece orada iki tane hastabakc grevliydi. "Madem saldrgann ierde olduuna eminim neden ato halkn uyandrmyorum sanki?... Saldrgan kaar ama Matmazel Stangersn' da kurtarm olurum. Ya bu seferki adam, tesadfen gerek saldrgan de ilse. eri girdiine gre ona kapy amlar... Aan kim acaba?... Sonra da tekrar kapatmlar. Kim kapatm? Matmazel Stangersm her gece hastabakclarla dairesine kapanyor... Saldrgana kapy amak iin anahtar kim evirdi. Hastabakclar m?... Bu olamaz, nk onlar ok sadk insanlardr. htiyar oda hizmetisi ile kz Sylvia'nn byle bir ey yapmalarna olanak yok. Zaten onlar oturma odasnda yatyorlar. Msy Darzac'n sylediine gre Matmazel Stangersm odasnda dolamaya baladndan beri kaplar kendi eliyle kilitliyor. Onun bu kadar ihtiyatl davran dikkatimi ekmiti. 'Sar Oda'daki saldr srasnda onun saldrgan bekledii belliydi. Acaba bu gece de mi bekliyordu? Fakat saldrgana kapy kim at? Matmazel Stangersm kendi eliyle am olmasn?... nk o... saldrgandan hem korkuyor, hem yine de kapy ayor... Ona kapy amaya mecbur olmal... Fakat sebep ne?... Ne korkun bir randevu bu. Bir cinayet randevusu mu?... Ak randevusu olamaz, nk Matmazel Stangersm, Msy Darzac' seviyor. Bunu biliyorum... "Btn bu dnceler, karanlklar yrtan bir imek gibi aklmdan geiyor. Ah!... bilebilsem!... Kapnn ardndaki sessizlik. Bu sessizlie ih;tiyalar m var acaba? Karacak olursam belki iyilikten fazla ktlk yapm olurum. Kim bilir... Belki de bir cinayetin ilenmesine neden olurum! u sessizlii bozmadan grebilsem ve rensem bunlar. "Byk merdivenelere doru ilerledim. Yavaa aaya indim. Hole gelince sessizce koarak Jacques Baba'nn yatt kk odaya gittim. Onu 'giyinmi buldum.' Gzleri dehetle almt. Beni grnce a. rmad. Tanr kedisinin sesini iiterek kalkmt. stelik parkta gezinen ayak sesleri de duymutu. Bu ayak sesleri penceresinin altna kadar ' gelmiti. Pencereden bakm ve siyah bir hayaletin getiini grmt. Silahn var m, diye sordum. Yoktu. Sorgu yargc tabancasn aldndan beri silahsz kalmt. "Onu ekip srkledim. Arka kapdan parka ktk. Matmazel Stan|gersm'n yatak odasnn altna kadar geldik. Orada Jacques Baba'y du! varn kenarnda braktm ve hi kmldamadan beklemesini syledim. O j srada bir bulutun ay rtmesinden faydalanarak pencerenin karsna kadar ilerledim. Yalnz aralk pencereden dar vuran k karesinin d 106 107 nda kalmaya gayret ettim. Bu pencereyi niin amlard. Kapdan bir giren olursa kaabilmek iin mi?... Bu pencereden atlamak isteyen biri teki dnyay boylar. Saldrgann bir ip hazrlamad ne malum?... Elbette nlem almtr. Ah bu odada ne getiini bilebilsem!... Bu sessizliin srrn zebilsem!...

"Jacques Baba'nn yanna dndm ve kulana 'merdiven' diye fsldadm. Bir hafta nce stne trmanm olduum aac hatrlamtm ama, bu gece pencere o ekilde aralanmt ki aatan ieriyi grmek mmkn olmayacakt. Sonra ben sadece grmek deil, iitmek de istiyordum. itmek ve harekete gemek. "Jacques Baba bir saniye gzden kayboldu. Geldiinde elinde merdiven yoktu. aretle beni yanna ard. Sonra beni alarak atonun etrafn dolatrd. Burcun da nnden getik. Oraya gelince bana, "Merdiveni almak iin burcun alt odasna gittim. Burcun kaps akt. Merdiven de yerinde yoktu. Dar knca ay nda bakn onu nerede grdm. "Bana eliyle atonun br ucunda, cumbann stndeki terasa dayal duran merdiveni gsterdi. Ak bulduum pencerinin tam altndayd. Arada teras olduu iin merdiveni grmemitim. Yabancnn oradan girdiine artk phem kalmad. "Merdiveni almaya giderken burcun alt katndaki odann kapsnn aralk olduunu grdk. Jacques Baba ieri bakarak yavaa bana, 'Burada yok,' dedi. "'Kim?' "'Korucu...' "Kulama eilerek devam etti, 'Burcu onarmaya baladndan beri korucu burada yatyor.' "Bunu syleyerek bana ak kapy, merdiveni, teras ve biraz nce kapattm pencereyi iaret etti. "O an ne dndm bilmiyorum. Dnmeye vaktim var myd?... Dncelerimden ok duygularmla hareket ediyordum. "Kendi kendime: Eer yukarda odadaki korucu ise diyordum... (Eer diyorum, nk korucudan phe etmek iin bu aralk kap ile bu merdivenden baka bir sebep bulamyordum.) Eer o ise mutlaka bu merdi venden ieri atlamtr. nk imdi yatt odann arkasnda a ile uak yatyor ve oradan atoya girmesine imkn yok. Gndz oraya girip pencereyi ireti olarak kapamtr ve gece hafife itip ieri girmitir. Pencerenin ak oluu saldrgann kiilii hakkndaki aratrma alanmz daraltyor. Saldrgann ev halkndan biri olmas gerek!... Meer ki bir de su orta olsun... Buna da pek inanmyorum. Ya bu pencereyi ara;|k brakan Matmazel Stangersn ise?... Fakat bu ne biim bir srdr ki Matmazel Stangersn' saldrganna yol amaya mecbur ediyor? "Merdiveni aldm ve atonun arka tarafna getik. Pencere hl aralkt. Perdeler ekilmi ama sk sk kapanmamt. Aralardan szan k ayamn dibindeki imenlere vuruyordu. Odann penceresi altna merdiveni dayadm. Hi grlt etmediime emindim. Jacques Baba merdivenin dibinde beklerken ben, elimde sopam, yava yava merdivene trmandm. Nefes bile almaktan korkuyordum. Birden kaln bir bulut geti ve tekrar yamur balad. ans yardm ediyordu ama o srada Tanr kedisinin sesi beni yerime mhlad. Sanki bu ses, arkamdan, birka metre teden geliyordu. Ya bu ses bir iaretse. Adamn su ortaklarndan biri beni merdivene trmanrken grdyse... Belki de bu ses adam pencereye aryordu. Belki de... Felaket!... Adam pencereye geldi! Ban tepemin stnde hissediyor, soluunu duyuyorum. Dorulup ona bakamam. Bam kmldatsam mahvolurum! Ya ban eip beni grrse! oh!... ok kr ekiliyor. Bir ey grmedi. Onun odada sessizce dolatn grmekten ok hissediyorum. Biraz daha yukar trmandm. Bam pencerenin ii ile ayn hizaya geldi. Perdenin aralndan gryordum. "Adam orada, Matmazel Stangersn'n kk yaz masasna oturmu yazyor... Bana arkas dnk. nnde bir amdan var. Muma doru eildiinden k, duvara garip glgeler iziyor. Eilmi kocaman bir srt gryorum. "alacak ey. Matmazel Stangersn orada deil. Yata bozulmam. Bu gece nerede yatyor acaba?... Belki yandaki odada hizmetilerin yannda yatyor. Adam yalnz bulduuma sevinmitim. imdi daha rahat tuzam hazrlayabilirdim. Fakat orada oturan adam kim? Evindeymi gibi rahat grnyor. Eer koridorun halsnn stnde ayak iz 109 108 leri olmasa... Ak pencere olmasa... Pencerenin altndaki merdiven olmasa bu adamn burada bulunuunu olaan greceim. Fakat bu esrarengiz adamn 'Sar Oda'ya giren adamn... Matmazel Stangersn'nher ne sebeple ise bilinmezele vermek istemedii saldrgan olduu muhakkak. Ah bir kere yzn grebilsem. Onu yakalayabilsem!... "u dakika odaya atlayacak olsam... Kk odadan veya sandaki oturma odasna alan kapdan kaabilir, oradan salona geerek koridora kar... Ben de izini kaybederim. Orada tek bana Matmazel Stangersn'n odasnda ne yapyor? Ne yazyor? Kime yazyor?... "Merdivenden indim. Jacques Baba ile atoya girdik. Jacques Baba'y Msy Stangersn'n odasna yolladm. Beni orada bekleyecek. Ben gelmeden ona bir ey sylemeyecek. Ben gidip Larsan' uyandracam. Buna canm sklyor. Tek bama alarak btn erefi kazanmak istiyordum. Fakat Jacques Baba ile Msy Stangersn ihtiyar, ben de yeterince olgunlam deilim. Belki gcm de yetmez. Larsan saldrganlarn peinden koup onlar yere sermeye alk. "Larsan uykulu gzlerle bana kapy at. Nerede ise hayal grdm syleyerek beni boacakt. Adamn

hl orada olduuna onu inandrmaya altm. "Tuhaf! Oysa ki ben onu bu akam Paris'te braktm sanyordum,' dedi. "abucak giyindi. Tabancasn ald ve koridora ktk. Larsan bana, 'Nerede?' diye sordu. "'Matmazel Stangersn'n odasnda,' dedim. "'Ya Matmazel?...' "'Odasnda yok!...' "'Haydi gidelim yleyse...' "'Hayr, gitmeyin. Adam phelenirse kaar. Kamak iin yol var. Kap, pencere ve oturma odas.' "'Kaarsa ate ederim.' "'Ya isabet ettiremezseniz... Ya sadece yaralarsanz?... O zaman yine kaabilir. Unutmayn ki onda da silah olabilir. Hayr... Her eyi bana brakn... Sorumluluu zerime alyorum!...' "'Peki, nasl isterseniz,' dedi. "Koridorun her iki penceresinin de sk sk kapal olduundan emin olduktan sonra Larsan' dz koridorun sonuna, biraz nce kapatm olduum pencerenin nne yerletirdim ve, 'Ne olursa olsun ben sizi armadan buradan ayrlmayn,' dedim. 'Adamn buraya gelip bu pencereden kamak isteyeceini sanyorum. Buradan girdii iin yine buradan kmak isteyecektir. Tehlikeli bir yerdesiniz...' "Fred, 'Siz nerede olacaksnz,' diye sordu. "'Ben odaya atlayp adam vuracam,' dedim. "'yleyse benim tabancam aln. Ben sopanz alrm,' dedi. "Teekkr ederim,' dedim. 'Cesur adamsnz.' "Tabancasn aldm. Odada adamla yalnz kalacaktm ve bu tabanca lazm olabilirdi. Plandaki 5 numaral pencerinin nne Larsan' yerletirdikten sonra yine grlt etmeden Msy Stangersn'n odasna gittim. Profesre birka kelime ile durumu anlattm. O da bir silah ald ve koridora ktk. Saldrgan masa banda oturur grdmden bu yana ancak on dakika gemiti. Msy Stangersn hemen kznn saldrgan zerine atlmak istiyordu. Birinci artn onu elden karmamak olduunu anlattm. "Kznn odada olmadn ve hayatnn tehlikede bulunmadn anlattktan sonra ii benim ynetimime brakt. Jacques Baba ile profesre ancak ardm ya da tabanca sesi duyduklar zaman gelmelerini syledim. Jacques Baba'y sa koridorun dibindeki pencerenin nne yolladm (Pencere planda 2 ile gsterilmitir.). "Saldrgann, koridordan kaarken, dz koridorun dibinde Larsan' grnce dnp bu pencereye koacan tahmin ediyordum. Koridorun dier pencereleri ok derin bir hendee aldndan oradan kamasna da imkn yoktu. Btn kaplar ve pencereler sk sk kapalyd. Hatta koridorun sonundaki sandk odasnn kaps bile. Hepsini birer birer yoklamtm. Jacques Baba'y yerine yerletirdikten sonra profesr de , merdivenin sahanlna braktm. Kznn kk odasnn nndeydi. Ben saldrgan kovalaynca, oturma odasnda hizmetiler yattndan o ; ancak kk odadan kaabilirdi. Kapy anca da her kede biriyle karlaacakt. Matmazel Stangersn'n, kadnlarn yatt odaya sn,dm tahmin ediyordum. 111 110 "Yaptm plan bana pek salam grnyordu. Herkesi bylece yerletirdikten sonra atodan ktm ve hemen merdiveni braktm yere kotum. Onu tekrar duvara dayadm. Ve bir elimde tabanca, stne trmandm. Aldm btn bu nlemlerden tr benimle alay eden olursa ona 'Sar Oda'nn Esrar'nn ve saldrgann kurnazln hatrlatrm. Burada hcum planm etraflca anlattm. Btn bunlar, yazmak iin harcadm zamandan daha az bir sre iinde yapld. Akla smayan bu acayip olayn ne gibi artlar iinde getiini en ince noktalarna kadar anlatmak istedim. nk; bu olay Maddenin Daln (hatta maddenin aniden daln diyeceim); profesr Stangersn'n btn nazariyelerinden daha gzel kantlamaktadr." 16 Joseph Rouletabille'in yazdklar yle devam ediyor, "te yine pencerenin iine kadar ykseldim. Bam yine ta geiyor. Perdeler olduu gibi duruyorlar. Aralklarndan bakmaya hazrlanyorum. Bakalm saldr, gani ne vaziyette bulacam! Keke yine arkas dnk olsa!... Keke yij ne yaz yazmakla megul olsa!... Fakat belki... belki de artk odada deI ildir... Ama nasl kaabilir?... Merdiveni bende deil mi? Soukkanl ol maya alyorum ve bam uzatarak bakyorum. te orada!... o dev gibi srtn gryorum. Duvara vuran glgesi yle grnyor. Yalnz artk yaz yazmyor. amdan da yaz masasnn stnde deil! yerde, parkenin stnde, adam da ona doru eilmi... Garip bir vaziyet bu!... Ama iime yaryor... Derin bir nefes alp bir iki basamak daha kyorum... Sol elimle pencerenin iine tutunuyorum... Kalbim frlayacakm gibi atyor... Tabancam dilerimin arasna alyorum. imdi sa elimle pencereyi tutuyorum. Ellerimin stne abanarak pencereye kacam... Aman merdiven kaymasn!... te aaya dyor... Ben grlmemi bir eviklikle pencerenin iine doruluyorum. Fakat saldrgan benden de abuk davrand... Kocaman srtn ykseldiini, adamn dorulduunu, bu tarafa dndn grdm. Ban da grdm... Ama iyice grebildim

mi?... amdan yerde olduundan ancak bacaklarn aydnlatyordu. Masann yksekliinden itibaren odada her yer, her ey karanlklar iinde kayboluyordu. Sade sal sakall bir ba gzme arpt.... Deli gzler... "Kaln favorilerin" evreledii sapsar bir yz... San rengi?... Bu loluk iinde bana kzl gibi grnd... Bu yz tanmyorum, veya tanyamamtm! "imdi artk acele hareket etmek gerekiyordu. Rzgr olmak!... Frtna olmak!... imek olmak!... Fakat ne yazk ki ben doruluncaya ka 112 Sa Oda'nn Esrar/F: X 113 i l dar adam tam tahmin ettiim gibi kk odann kapsna frlad. Ben de elimde tabanca arkasndan kotum... 'mdaaat!...' diye baryordum. Oday imek gibi getiim halde masann stnde bir mektup gzme ilimiti. Adam az daha odada yakalyordum... Fakat kapy birden yzme kapad. Kanatlanm gibi arkasndan yetitim. Aramzda metre vard. Msy Stangersn ile ayn hizada kouyorduk. Tpk dndm tarzda kayordu. 'Jacques Baba!... Larsanl... Yetiin!...' diye baryordum. Koridorlarn birletii yerde onu kstracaktk... Sevinten bir zafer naras attm... Adam koridorlarn birletii noktaya bizden ancak iki saniye nce geldi ve yine tpk tahmin ettiim gibi o noktada arptk! Msy Stangersn ile ben sa koridorun bir ucundan, Jacques Baba br ucundan, Larsan da oval koridordan koarak knca yle bir hzla arptk ki!... Az kalsn dyorduk... "Fakat adam ortada yoktu!... "Aval aval birbirimize bakyorduk. Gzlerimiz dehetle almt. nanlmaz bir olay karsmdaydk... Adam kaybolmutu! "Nerede?... Nerede?... Nerede?... diye birbirimize soruyorduk. Korkumu da bastran bir fke ile bardm, 'Kamasna imkn yok!...' "Frederic Larsan da, 'Ona elimle dokundum!...' diye sylendi. "Jacques Paba, 'Nefesini yzmde hissettim!' diyordu. "Msy Stangersn'la ben de, 'Onu tutuyorduk!...' diye sylendik. "Deli gibi koridorlarda kouyor, pencereleri, kaplar yokluyorduk. Hepsi sk sk kapalyd. Onlar ap tekrar kapatmasna vakit yoktu! "Neredeydi?... Neredeydi?... Neredeydi?... Ne pencereden ne kapdan ne de baka bir yerden kabilirdi. Vcutlarmz delerek bir yandan br yana gememiti ya!... "tiraf ederim ki o an mahvoldum. Bu koridor aydnlkt ve orada saklanabilecek ne duvar, ne bir kap ne de gizli bir geit vard. Kablolar kardk, elektriklerine baktk. Koltuklar ektik. Hi... hi kimse yoktu. Byk bir vazo olsayd, onun bile iine bakacaktk!" (*) Rouletabille o harikulade mantyla bunu ispat edince grdler ki katil ne kapdan, ne pencereden ne de merdivenden kamt. Mahkeme bunu bir trl kabul etmek istemedi. 114 17 Rouletabille'in defterini okumay srdyoruz. Bu garip olayn getii koridorda, Matmazel Stangersn'n kk odasnn kaps nndeydik. Kap ald ve Matmazel Stangersn grnd. "yle anlar olur ki: nsan beyninin daldn hisseder. Bana bir kurun yer veya kafatas atlarsa, akl ve mantn merkezi olan beyin de paralanr. te!... o sradaki duygularmz ancak bu ekilde anlatabilirim. Benim de beynim boalm... Adeta dengemi kaybetmitim! Eer Matmazel Stangersn kapda grnp karanlklar iinde boulan dncemi baka bir yne ekmemi olsayd... bilmem ne olurdum! "Parfmnn kokusu etrafa yaylmt ve imdi ben yalnz onu duyuyordum, 'Siyahl kadnn prfm!...' Sevgili siyahl kadn!... Bir daha hi, hi gremeyeceim o tatl kadn!... Onu tekrar grebilmek iin seve seve hayatmn on yln... ne diyorum?... yarsn vermeye razym! "Onu artk gremiyorum ama bu koku... Ara sra duyduum bu koku yok mu?... ocukluumun misafir odasn hatrlatan bu koku... Beni altst ediyor... Ve onu yalnz ben duyabiliyorum!... n "Siyahl kadn! imdi kapnn eiinde duran bu sapsar benizli, harikulade gzel beyazl kadna doru beni iten... iste... senin parfmnn o silinmez hatrasdr. Ensesine toplad altn renkli salar, akandaki yaray akta brakm. (*) Rouletabille bunlar yazd zaman on dokuz yandayd. Arkadamn yazlarna sayg gsterdiim iin hibir noktasn deitirmiyorum. Yalnz okuyucularma unu sylemek istiyorum ki: "Siyahl kadn" mutlaka "San Oda'nn Esrar" ile ilgili deildir. Buraya geirdiim belgelerde Rouletabille ara sra genliine ait hatralara dnerse, bunda benim hibir suum yok1 l "lk defa mantmn sa ucunu ileterek dndm zaman: 'Sar Oda'nn Esrar' srasnda Matmazel Stangersn'n salarn bann etrafna doladn sanyordum. 'Sar Oda'y grmeden baka trl dnemezdim! imdi artk... 'Anlalmaz koridor' olayndan beri hibir ey dnemez oldum. ylesine

solgun... ylesine gzel olan bu kadnn karsnda aptal aptal duruyorum. stne beyaz sabahlk gibi bir ey giymi... Sanki bir hayalet... Tatl bir hayalet!... Babas ona sevgiyle sarlyor... Onu pyor... Onun iin yeniden domu gibi... Az daha onu kaybediyordu. Ve bir ey sormaya cesaret edemeden onu odasna srklyor. Biz de arkasndan gidiyoruz. nk bilmek, renmek gerekiyor. Oturma odasnn kaps ak. Hastabakclar balarn uzatm, korkulu gzlerle bize bakyorlar. Matmazel Stangersn bu grltnn sebebini soruyor. O gece hastabakclarn yannda yatmak istemi, br odaya gemi ve kapy da kilitlemiler... Byle anszn korkuya kapld geceler oluyormu. Bu da doal deil mi?... Tam adamn gelecei akam gidip kadnlarla bir araya kapanmas mutlu bir rastlant. Fakat madem ki korkuyor, neden babasnn salonda yatmasn istemiyor?... Biraz nce yaz masasnn stnde duran mektup neden yerinde yok?... Bunlar anlamak isteyen biri, Matmazel Stangersn'n saldrgann geleceini bildiini, fakat ona mani olamadn, kim olduu meydana kmasn diye de kimseye bir ey sylemediini zanneder. Onu bir tanyan varsa o da Msy Robert Darzac'tr. Onu belki eskiden tanyordu. "Sizi elde etmek iin bir cinayet mi ilemem lazm?" demiti. Baka bir szn daha hatrlyorum. 'Saldrgan meydana karrsam cannz sklmayacak m?' diye sorduumda; 'Onu ellerimle bomak isterim!' cevabn vermiti. Ben de, 'Bu sorumun cevab deil,' demitim. Bana kalrsa Msy Darzac saldrgan tanyor... Fakat onun kim olduunu meydana karacam, diye de korkuyor. "Bana yardm etmesinin iki nedeni var: Birincisi, onu buna mecbur ettiim iin, ikincisi de Matmazel Stangersn' daha iyi koruyabilmek iin. "Arkasndan ben de odasna giriyorum.... Bir yzne bakyorum bir de masaya, biraz nce mektubun durduu yere! Mektubu o alm... 116 Herhalde ona yazlmt. Zavall! Nasl da titriyor... Ona... inanlmaz olay anlatan babasn dinliyor. Ve saldrgann elimizden kap kurtulduunu iittikten sonra adeta ferahlyor. Sonra ortaya bir sessizlik kyor, kimse konumuyor. Hepimiz orada durmu yzne bakyoruz. Babas, Larsan, Jacques Baba ve ben. Ortala ken bu sessizlikte arpan dnceler nelerdir?... "Bu geceki olaydan... koridordaki anlalmaz hadiseden sonra... hepimizin kafasnda yle bir dnce beliriyor, 'Sen bu srr biliyorsun... Belki seni kurtarabiliriz!'Onu hem kendinden, hem tekinden kurtarabilmek isterdim!... Hrsmdan alyorum. Bunca straba katlanarak gizlenmeye alan bu srrn karsnda gzlerimin dolduunu hissediyorum. "'Siyahl kadn'm parfmn kullanan kadn ite karmda! Onu nihayet kendi evinde, kendi odasnda, beni kabul etmek istemedii odada gryorum. Ve susuyor... Susmakta da devam ediyor. "'Sar Oda' faciasndan beri, bildiklerini syletmek iin bu dilsiz kadnn etrafnda dnyoruz. Her eyi renmek isteyiimiz, bu srarmz da onun iin ayrca bir azap oluyor. Eer onun srrn renecek olursak... imdiye kadar geen facialardan daha byne sebep olmayacamz ne malum? Ve bu faciaya kurban gitmeyeceini kim temin edebilir? lmle burun burna geldii halde, hl bir ey bilmiyoruz. Daha dorusu bilmeyenler var. Fakat ben... kim olduunu bir bilsem... her eyi renirdim! "Kim?... Kim?... Kim?... Bunu bilmediim iindir ki, susuyorum. Onun hatr iin susmaya mecburum. O, saldrgann Sar Oda'dan nasl katn biliyor, eminim. yle olduu halde susuyor. "imdi yzlerimize bakyor. Ama uzaktan... ok uzaktan... Sanki odasnda deilmiiz gibi. Msy Stangersn artk kznn odasndan ayrlmayacan sylyor. Bu geceden itibaren oraya yerlemek niyetinde. Sonra kzna yatandan kalkt iin efkatle sarlyor. ocuka szlerle onu nazlyor, kh glmsyor, kh alyor, byk profesr artk ne yaptn bilemiyor. "Matmazel Stangersn zgn bir tavrla, 'Babacm!... Babacm!...' diye sylenince, kendini tutamayarak katla katla alyor. Jacqu 117 es Baba burnunu siliyor, Larsan bile heyecann gizlemek iin baka tarafa dnyor. Benimse artk sabrm tayor, dayanamyorum. Aczim yznden, kendimden ireniyorum. "Larsan da benim gibi 'Sar Oda' faciasndan beri ilk defa Matmazel Stangersn'n karsnda bulunuyor. O da benim gibi zavall kadn sorguya ekmek istemi, ona da izin verilmemiti. Sorgu yargcna cevap vermekten yorulduu iin dinlenmeye ihtiyac olduunu sylemilerdi. Bize yardm etmemek iin uydurulmu bir bahaneydi bu!... "imdi ikisi de alyor... Biz de gzyalarmz iimize aktyoruz. 'Ah onu kurtarabilsem!... Zorla kurtarabilsem!... tekinin azn amasna meydan vermeden onu kurtarabilsem!... tekini... yani saldrgan yakalayp azn kapatabilsem!...' Fakat Darzac'n ima ettii gibi, azn kapatmak iin onu ldrmek lazm. Matmazel Stangersn'n saldrgan ldrmeye hakkm var m?... Hayr ama... bana bir frsatn verse... Mademki canlsn gremiyorum... bari lsn greyim, diye onu ldrrdm! "Madde derdiyle ve babasyla ilgilenen ve yzme bile bakmayan bu kadna nasl anlatsam ki. Onu kurtarmak iin her eyi gze alrm. Evet... evet, bir kere mant doru ucunda yakaladk m harikalar yaratrm! "Ona doru ilerledim. Onunla konumak, bana gvenmesi iin ona yalvarmak istiyorum. Babaa kalp ona saldrgann Sar Oda'dan nasl ktn bildiimi sylemek... Srrnn yarsn kefettiimi ve ona acdm

anlatmak istiyorum... Fakat bir el iaretiyle onu yalnz brakmamz rica ediyor. ylesine yorgun grnyor ki... Dinlenmek hakk. Babas da bize teekkr ediyor ve odalarmza ekilmemizi rica ediyor. Jacques Baba ve Larsan ile koridora kyoruz. Larsan'n, 'Acayip... Acayip!' diye sylendiini duyuyorum, sonra bana odasna gelmemi iaret ediyor. Odann eiinde Jacques Baba'ya dnerek soruyor, 'Siz onu grdnz m?...' "'Kimi?...' "'Adam...' "'Evet, ok iyi grdm. Kzl salar ve kzl sakal vard.' "'Bana da yle geldi,' dedirn... 118 "Larsan, 'Bana da,' dedi. "Sonra Byk Fred'le babaa kaldk. Bir saat konutuk. Konumasndan yle anladm ki... her eye ramen... hepimizin gzlerimizle grmemize ramen, o adamn gizli bir geitten katna inanyor. "'O atoyu biliyor... ok iyi biliyor...' diye iddia ediyordu. "'Uzun boylu, biimli bir adam,' dedim. "'Larsan, 'Grnmek istedii boyda grnyor,' dedi. "'Ya kzl sa ile kzl sakalna ne dersiniz?' "'Fazla gr bir sala sakal!... reti olduu belli." "'abuk hkm veriyorsunuz. Aklnzda hep Robert DarzacL. Bu fikri hi skp atamayacak msnz? Ben onun susuz olduuna eminim,' dedim. "'Umarm yledir. Ama, btn deliller aleyhinde. Halnn stndeki ayak izlerine dikkat ettiniz mi?... Gelin bakn!' dedi. "'Grdm,' dedim. 'Havuzun kenarndaki zarif ayak izleri...' "'Bunlarn Robert Darzac'n ayak izleri olduunu inkr m edeceksiniz?...' "'nsan aldanabilir de...' "'Bu izlerin hi dnmediklerine de dikkat ettiniz mi?... Adam odadan ktktan sonra ve biz onu kovalarken... ayaklar iz brakmad...' "'Adam odaya gireli belki de birka saat olmutu. Ayakkablarna bulaan amurlar kurumutur. Sonra ayaklarnn ucuna basarak yle abuk kayordu ki... Onun kaydn gryor, ayak seslerini duyuyorduk.' "Birden, Larsan'a dinlemesini iaret ederek, 'Aada bir kap kapand!' dedim. "Ayaa kalktm. Larsan da arkamdan geldi. atonun birinci katna indik. Dar ktk. Larsan' cumbal kk odann nne gtrdm. Dz koridorun penceresi altndaki teras, onun damyd. Biraz nce ak olan kap, imdi kapanm ve altndan k szyordu. "Larsan, 'Korucu,' dedi. "'eri girelim,' dedim. Ve sert sert kapya vurdum. "Korucudan m pheleniyorum? Ben de bilmiyorum. Korucunun kapsna gelmekte ge kaldmz, koridorda saldrgan elden kardk 119 tan sonra onu atonun etrafnda, parkta ve her yerde aramamz gerektiini denenler olabilir... "Byle dnenler olursa, onlara u cevab veririm: Koridorlarda saldrgan elimizden yle bir yok oldu ki, onun artk hibir yerde olamayacana inanmtk. Onu yakaladmz, ona dokunduumuz srada yok oluvermiti!... Zaten bunun zihnimde nasl bir ok yaptn da size anlattm. "Kap hemen ald ve korucu sakin bir sesle ne istediimizi sordu. Geceliini giymiti ve yatmaya hazrlanyordu. Yata daha almamt. eri girdik. "'Ooo, daha yatmadnz m,' diye hayretle sordum. "Sert bir sesle, 'Hayr,' dedi. 'Park ve koruyu dolatm. Henz geldim. imdi ok uykum var... yi geceler...' "'Bir ey syleyeceim," dedim. 'Biraz nce pencerenizin nnde bir merdiven vard...' "'Ne merdiveni?... Ben merdiven falan grmedim... Haydi iyi geceler...' "Bylece bizi adeta kap dar etti. Larsan'n yzne baktm. Bir ey anlamak mmkn deildi. "'Nasl,' dedim. O da, 'Nasl,' diye tekrarlad. "'Bu nnzde yeni ufuklar amyor mu?' "'Aksilii stndeydi. atoya dnerken yle mrldandn duydum, 'Bu derece hatal dnmem mmkn m? Bu tuhaf, hem de ok tuhaf olur!...' "Bana yle geldi ki, bu szleri daha ok benim iin sylyordu. Bana cevap olarak da, 'Naslsa yaknda anlayacaz!... Sabah aydnlk olacak...' dedi." 120 18 Joseph Rouletabille'in defterinin son blm: "Kaplarmzn nnde, kederli bir el skmayla birbirimizden ayrldk. Bu enteresan adamn zihninde yanlm olabileceine dair ufak bir phe uyandrdm iin memnundum. Son derece zeki, fakat metodsuzdu. Yataa girmedim. Gnn aarmasn bekledim, sonra atonun nne indim. Gelen giden btn ayak izlerini gzden geirerek atonun etrafn dolatm. Fakat bu izler karmakark eylerdi ve bir ey

anlayamadm. unu da syleyeyim ki: bir saldrdan kalan d iaretlere pek o kadar nem vermem. Ayak izlerinden saldrgan yakalamak, artk modas gemi, khne bir metottur. Birbirine benzeyen izler yle oktur ki... Bence bunlar bir delil olamazlar. "Her ne ise... Zihnimin bu kargaal iinde eref avlusuna inmi, orada bulunan btn izlerin zerine eilmi, akl ve mantn dayanabilecei bir ey... bir delil aryordum. 'Anlalmaz koridor' olay hakknda mant iletecek bir ey... "Ah mant doru ynden biryakalayabilsem!... Bombo olan eref avlusundaki bir tan stne oturdum. Bir saattir ne yapyordum sanki?... Sradan bir polis memurunun yapaca i deil mi? Kendimi modern romanclarn muhayyilesinden doan polis memurlarndan da daha aalk buluyordum! Bunlar Conan Doyle'den, Edgar Allan Poe'den renilen metodlard!... "Frederic Larsan!... Azizim... k karma bakalm!. Conan Doyle'i ok fazla okumusun'.. Sherlock Holmes sana daha ok sama eyler yaptracak! Hatta samadan da fazla!... Susuz birini mahkm ettireceksin! Conan Doyle vari metodunla, sorgu yargcn, emniyet mdrn, 121 herkesi kandrdn. imdi son bir delil bekliyorsun!... Hislerinin gsterdii delillere sapyorsun!... Ben de 'hassas izler' zerine eildim ama, sadece, mantmn izdii emberin iine girebilmeleri iin!... Bu ember ou zaman ylesine kld ki... Hibirini iine alamad... Ama ne kadar kk olursa olsun, o yine de ok byktr... nk iinde gerek vardr. "Evet, yemin ederim ki: 'hassas izler' bana sadece hizmet ettiler, efendilik deil! "Beni kr bir adam, daha kts yanl gren bir adam haline so1 madlar. te onun iin senin hatan ortaya karacam ey koca FredericL. "Ne oluyorum? Ne oluyorum?... Bu gece 'Anlalmaz koridor'da mantmn izdii embere smayan bir olay geti, diye samalamaya m balyorum?... Haydi Rouletabille dostum!... Ban kaldr bakaym!... Anlalmaz koridor olaynn, mantn emberi iine girmemesine imkn yok!... Bunu sen de pekl bilirsin... Onun iin kaldr ban!... Alnnn kntlarn iki avucunla bastr!... Ve unutma ki o emberi zihnine izmek iin... mantn doru ynnden tutarak bir kalem gibi kullandn!... "Haydi yr!... Frederic Larsan'n bastonuna dayand gibi, sen de mantnn doru ucuna dayanarak anlalmaz koridora git!... Ve Byk Fred'in aptaln biri olduunu ispata al!..." Joseph Rouletabille 30 Ekim le vakti "Byle dndm... ve byle davrandm. Bam ate iinde koridora ktm. Bu gece grdklerimden baka bir ey bulmadm halde mantmn doru ucu bana ylesine korkun ve muazzam bir ey gsterdi ki... Yere dmemek iin ona tutunmak zorundaym. "imdi, artk ok kuvvetli olmam gerekiyor!... Alnmn iki yumrusu arasna izdiim daha geni bir emberin iine sacak 'hassas izleri' arayp bulmak iin ok kuvvetli olmak zorundaym." Joseph Rouletabille 30 Ekim gece yars 122 19 "Anlalmaz koridor" olayn uzun uzun anlatan bu defteri Rouletabille bana sonradan verdi. Onu o esrarl gecenin sabah yazmt. Daveti zerine Glandier atosuna gittiim gn, imdi artk sizin de bildiiniz bu olay bana ayrntlar ile anlatt. O hafta Paris'te geirdii birka saat iinde, yaptklarn da anlatmay unutmad. Zaten orada iine yarayacak bir ey renememiti. "Anlalmaz koridor" olay 29 Ekim'i 30'a balayan gece meydana gelmiti. Yani ben atoya gelmeden gn nce. Ben arkadamn telgrafn aldktan sonra 2 Kasm'da Glandier'e geldim. l' imdi Rouletabille'in odasndaym. yksn bitirdi. Konutuu s1 rece etajerin stnde bulduumuz gzln camlarndan elini ekme_ misti. Onlarla oynamaktan duyduu zevkten anlyordum ki, bu camlar... fjl mant'n doru ucu ile izdii emberin iine girecek olan "hassas izler"den biriydi. Dncesini anlatmak iin kendine zg garip deyimleri vard. Ben bunlara alkn olduumdan artk amyorum. Bu tabirleri anlayabilmek iin ne dndn bilmek lazmd. Joseph Rouletabille'in i dncelerini anlamak da yle pek kolay i deildi. Rouletabille'in dncesi nereden geliyor?... Nereye gidiyordu?... Dncesinin o orijinal renginin hi farknda bile deildi. Bilincinin doast kudretinden sorumsuz olan ocuk olaanst hadiseleri gayet sade bir ekilde mantyla zetleyerek anlatyordu. Fakat yle ksa zetliyordu ki, onu normal bir ekilde gzlerimizin nne serinceye kadar bir ey aniayamyorduk. Rouletabille anlattklar hakknda ne dndm sordu. Buna cerap vermenin g olduunu syledim. O zaman bana mantm doru cundan yakalamam tavsiye etti. 123 "Baym," dedim. "Bana yle geliyor ki... mantm bu noktadan iletmem gerekiyor. Saldrgan kovalyorsunuz... Onun bir an koridorda bulunduuna phe yok..." Burada sustum. "Gayet iyi balamken bu kadar abuk susmamalydnz!" dedi "Haydi, biraz daha gayret!..." "Bir deneyeyim yleyse... Madem koridorda idi ve madem ki ne kapdan ne de pencereden geebiliyordu... O

halde baka bir delikten gemitir!..." Rouletabille yzme acyarak bakt. Ve hi ekinmeden bir sersem gibi muhakeme ettiimi syledi. Sonra, "Resim gibi deil... tpk Frederic Larsan gibi dnyorsunuz!" diye dzeltti. Rouletabille kh Larsan'a hayran oluyor, kh onu kmsyordu. Kh, "Gerekten ok kuvvetli!..." diye barr. Kh, "Ne sersem ey!., diye zlrd. Ve dikkat etmitim, fikirlerin ona uyup uymadna gre bu hkmleri veriyordu. Bu ocuun karakterindeki efendiliin kk belirtileriydi bunlar. Ayaa kalkmtk. Beni parka srkledi. eref avlusuna gelmitik Kapya doru gitmeye hazrlanrken dar doru itilen kepenklerin sesi, bamz yukar kaldrmamza neden oldu. atonun sol kanadnn birinci katndaki bir pencerede krmz bir surat grnd. Ben bunu tanmyordum. Rouletabille, "Aaa... Arthur Rance burada imi!..." diye mrldand Ve ban eerek admlarn sklatrd. Dilerinin arasndan yle dediini duydum, "Bu gece atodaym demek! Ne yapmaya geldi acaba?" atodan yeter derecede uzaklanca, Arthur Rance'n kim olduunu ve onu nereden tandn sordum. Bana, sabah anlattklarn anmsatt ve Arthur Rance'n, davet gecesi Elysee Saray'nda kadeh tokuturduu Philadelphia'l bilim adam olduunu syledi. "O hemen Fransa'dan ayrlmak niyetinde deil miydi?" diye sordum. "Elbette!" dedi. "ite onun iin Fransa'da ve bilhassa Glandier'de bulunuuna atm ya! Sabah gelmedi, gece de gelmediine gre, yemekten nce gelmi olacak. Geldiini grmedim, fakat nasl olup da kapclar bana haber vermediler?" 124 Kapclar nasl tahliye ettirdiini bana anlatmamt. Ona bunu hatrlattm. Kapclarn evine yaklayorduk. Bernier Baba ile kars, bizi evin nnde karladlar. Tutukluluklarnn ac hatrasn unutmua benziyorlard. Gen arkadam onlara Arthur Rance'n ne zaman geldiini sordu. Msy Arthur Rance'n atoda olduundan haberleri yoktu. Bir akam evvel gelmi olacakt. Ona kapy amamlard. Msy Arthur yrmesini ok severdi, istasyona araba gndermelerini istemiyordu. SaintMichel kasabasnda trenden iniyor ve ormandan geerek atoya geliyordu. Parka SaintGenevieve maarasndan geerek gidiyordu. Bu maaraya iniyor ve kk bir parmakln stnden atlayarak parka giriyordu. Kapclar anlattka Rouletabille'in yz bulutlanyor, can sklyor ve kendi kendine kzyordu. Bu yerde uzun uzun alt, Glandier'deki insanlar da, eyay da byk bir dikkatle inceledii halde, Arthur Rance'nin atoya gelip gittiini nasl olduysa renememiti! Keyifsiz keyifsiz sordu, "Buraya ilk kez ne zaman geldiini biliyor musunuz?" "Evet efendim... Bundan dokuz yl nce..." "Demek dokuz yl nce de Fransa'ya geldi yle mi?... O zaman ka kez atoya geldiini biliyor musunuz?..." " kere efendim..." "En son atoya ne zaman gelmiti?" "'Sar Oda' olayndan bir hafta nce..." Rouletabille bu sefer bilhassa kapc kadna sordu, "Parkenin yarnda m?..." "Parkenin yarnda... evet..." Rouletabille, "Teekkr ederim," dedi. "Bu geceye hazrlkl olun!..." Bu szleri sylerken, kimseye bir ey sylememelerini tembih etmek iin bir parman dudaklarna gtrd. Parktan ktk, Bur Han'na doru yneldik. "Bu handa m yemek yiyorsunuz?" diye sordum. "Ara sra..." 125 "Yemeklerinizi atoda yemiyor musunuz?" "Evet, Larsan'la kh birimizin, kh dierimizin odasna yemek getiriyoruz..." "Msy Stangersn sizi hi sofrasna davet etmedi mi?" "Hayr. "Evinde kalmanz onu rahatsz etmiyor mu?" "Bilmem ama, bizden rahatsz oluyormu gibi davranmyor..." "Size hibir ey sormuyor mu?..." "Hibir zaman, o hl kz 'Sar Oda'da boazlanrken kapnn arkasnda bulunan ve kap krlnca saldrgan bulamayan bir babann ruhsal durumu iinde. Olayn getii yerde bulunduu halde kendisi bir ey bulamad iin, bizim de bir ey bulabileceimize inanmyor. Fakat, Larsan varsaymn ortaya attndan beri bize karmamaya niyetli grnyor. Rouletabille bir sre dnceye dald. Sonra nihayet kapclar nasl serbest braktrdn bana anlatmaya karar verdi. "Elime bir kt alp Msy Stangersn' grmeye gittim. Ve kendisinden bu kda unlar yazmasn istedim: Sadk hizmetkrlarm Bernier ile karsn her ne sylerlerse sylesinlenler, iten karmayacama sz veririm. Altna imzasn da attrdm ve bu cmle ile kapc ile karsna her eyi itiraf ettireceimi ve saldryla hibir ilgileri olmadn ispat edeceimi syledim. "Sorgu yargc Barnier'lere bu kd gsterdi, onlar da her eyi olduu gibi anlattlar. Ve tpk tahmin ettiim

gibi, Msy Stangersn'n topraklarnda hrszlk yaptklarn itiraf ettiler. O gece yine byle bir i iin mtemilatn nnde bulunuyorlard. "Bylelikle yakaladklar tavanlar Bur Han'mn sahibine satyorlard. Ben bunu, daha ilk gnden anlamtm. Bur hanna girerken sylediim sz hatrlyor musunuz? "'Artk kanl et yemek gerekecek!...' "Bu cmleyi, o sabah, parkn demir parmaklklar nne geldiimiz srada duymutum. Onu siz de duydunuz ama, aldrmadnz. Biliyorsunuz ki, tam kapya geleceimiz srada parkn duvar nnde elinde saatiyle dolaan birine rastlamtk. Bu adam hemen ie balam olan Frederic Larsan'd. Arkamzda, hann kapsnda duran hanc, hann iinde bulunan birine; 'imdi artk kanl et yemek gerekecek,' diyordu. "'imdi artk' ne demekti?... Benim gibi gerein peinde koan biri, grd ve iittii eyleri karmaz. Her eyin anlamn bulmaya alr. Bir saldr olayyla altst olan kk bir kasabada bulunuyorduk. O gn sylenen her szn bu facia ile ilgisi olabilirdi. 'imdi artk' bence 'saldrdan sonra' anlamna geliyordu. Onun iin de bu facia ile bu cmle arasnda bir ilgi aradm. le yemeini yemek zere hana gittik. Bu cmleyi gelii gzel ortaya attm ve Mathieu Baba'nn ok ardn grdm. Kapclarn tevkif edildiklerini de biraz nce renmitim. Mathieu Baba bu adamlardan ok dosta ve znt ile sz etmiti. Duyduum cmleyi yle yorumladm: "'imdi artk kapclar hapsedildikleri iin... kanl et yemek gerekeek.' Av eti bulunmayacak. Av eti nereden aklnza geldi diyeceksiniz. Mathieu Baba'nn korucuya kar besledii nefretten... Kapclarn da ondan nefret ettiklerini sylememi miydi? Hrszlk fikrini bana alayan bu oldu. O gece kapclar darda ne yapyorlard? Facia ile bir ilgileri olamazd. Size, sonradan anlatacam sebepler yznden daha o zaman saldrgann yalnz altna ve bunun sebebinin, Matmazel Stangersn ile saldrgan arasndaki bir 'sr'a dayandna emindim. Kapclarn hrszlk yaptklarndan phe edince, evlerini aradm. Bildiiniz tarzda oraya girdim ve yatak altnda alar ve teller buldum. Parkta ne aradklar imdi meydana kt, diye dndm. Sorgu yargcnn nnde bunu itiraf etmek, onlar ar ceza mahkemesine kmaktan kurtard. Fakat bu konuda susuz olduklarnda o kadar emindiler ki, naslsa sonunda ser. best braklacaklarn biliyorlard. Hrszlk yaptklar da renilecekti. Hrszlk yaptklar meydana karsa, Msy Stangersn onlar kovabilirdi. ite asl bundan korkuyorlard. Ben, atodan kovulmayacaklarna dair bir kt getirince ileri rahatlad ve her eyi itiraf ettiler. Bunu daha nce niye yapmadn, diyeceksiniz... Hrszlktan baka bir eye karmadklarndan henz pek emin deildim. Gnler getike kanaatim kesinlemiti. 'Anlalmaz koridor' olaynn ertesi gn sadk insanlara ihtiyacm olduundan, onlar hapisten kurtararak kendime balamay dndm." 126 127 1i! Rouletabille bana bunlar anlatrken, bu kapclar konusunda onu bu kadar sade bir ekilde geree ulatran manta hayran olmaktan kendimi alamyordum. Geri bu pek basit bir meseleydi ama, bir gn 'Sar Oda' ile 'Anlalmaz koridor' esrarn da bize ayn sadelikle anlatacandan emindim. Bur Han'na gelmitik, ieri girdik. Bu sefer hancy grmedik. Bizi, hancnn kars gler yzle karlad. Bu sarn, tatl bakl, gzel kadndan size sz etmi ve salon hakknda ayrntlar vermitim. Gzel kadn hizmetimizi grmeye alrken Rouletabille, "Mathieu Baba nasl?..." diye sordu. Gen kadn, "Hi iyi deil efendim..." dedi. "Hl yatyor..." "Romatizmalardan bir trl kurtulamyor demek?" "Hayr efendim. Dn gece yine ona bir morfin inesi yapmaya mecbur oldum. Ancak onunla biraz rahatlyor..." Tatl bir sesle konuuyordu. Her hali tatlyd. Gerekten ok gzel bir kadnd. Etraf mor halkalarla evrilmi, iri, sevdal gzleri vard. Mathieu Baba romatizmalar tutmad zaman mutlu bir insan olmalyd. Fakat romatizmal aksi herif, bu gzel kadn mutlu edebiliyor muydu acaba?... Geenlerde ahit olduumuz olaydan sonra buna inanmak gt. Ama kadnn yznde ve davranlarnda hi de zgn bir insan hal yoktu. Masamza bir ie elma arab braktktan sonra, yemeimizi hazrlamak zere mutfaa geti. Rouletabille bardaklarmza arap koydu. Piposunu doldurdu ve nihayet Glandier'e tabancalarla gelmemi neden istediini anlatt. Piposunun dumann gzleriyle izleyerek, "Evet dostum." dedi. "Bu gece saldrgan bekliyorum!" Bir sre sustuktan sonra devam etti, "Dn gece yatmaya hazrlanyorken Msy Robert Darzac kapy vurdu. Kapy atm. Ertesi sabah, yani bu sabah Paris'e gitmek zorunda olduunu syledi. Bu yolculuu hem kanlmaz, hem esrarl bir eydi. Kanlmazd, nk bu yolculuu yapmas gerekiyordu. Esrarlyd, nk sebebini bana sylemiyordu.

"'Gidiyorum ama, u an Matmazel Stangersn'n yanndan ayrlmamak iin hayatm vermeye razym!' dedi. 128 "Gen kadnn, yine bir tehlike karsnda olduuna emindi. "'Yarn gece bir olay meydana gelirse hi amam,' dedi. 'Bununla beraber gitmek zorundaym. Glandier'e ancak br gn dnebileceim.' "Ona neden phelendiini sordum. O da saldrlarn hep onun Glandier'de bulunmad gecelere rastladna dikkat etmiti. 'Anlalmaz koridor' olaynda atoda bulunmad gibi 'Sar Oda' olaynda da orada bulunmuyordu. Byle bir pheye kapld halde bugn yine atodan uzaklamas iin kendi arzusundan daha kuvvetli bir emrin etkisi altnda olmaldr. Bu dncemi ona da syledim. Bana 'belki' diye cevap verdi. Kendi iradesinden de kuvvetli olan bu istein Matmazel Stangersn tarafndan m geldiini sordum. Gitmek iin kendisinin karar vermi olduuna yemin etti. Onu byle bir pheye dren ey 'sorgu yargcnn da iaret ettii gibi' garip rastlantlard." "'Eer Matmazel Stangersn'n bana bir ey gelirse bu... onun iin de benim iin de pek mthi olur!...' dedi. 'nk o bir kez daha lmcl saldrya urayabilir. Ben de onu korumak iin burada bulunamayacam gibi geceyi nerede geirdiimi de syleyemem.' "'Hakkmda uyanan phelerin farkndaym. Son kez Paris'e gittiimde Msy Frederic Larsan beni adm adm izledi. Ondan kurtuluncaya kadar akla karay setim. Yalnz o deil sorgu yargcnn da beni suladn biliyorum.' "Birdenbire sordum, 'Madem biliyorsunuz neden saldrgann ismini sylemiyorsunuz!...' "Darzac son derece aalad, 'Saldrgann ismini ben... ben mi biliyorum?... Bunu kimden renebilirim ki?...' "'Matmazel Stangersn'dan!...' "Birden sapsar kesildi. Baylacak sandm... O zaman doru tahmin etmi olduumu anladm. imden, Matmazel Stangersn da saldrgann ismini biliyor, diye dndm. "Kendini biraz topladktan sonra, 'imdi sizden ayrlmak zorundaym msy!' dedi. 'Buraya geldiinizden beri esiz zeknzn ve anlaynzn hayranym. imdi sizden bir ricam var. Belki yarn gece bir saldr olacan dnmekle hata ediyorum ama her ihtimale kar byle 129 San Oda'nn Esrar / F:9 bir saldry nleyeceinize inanyorum. Matmazel Stangersn' korumak iin her areye bavurun. Matmazel Stangersn'n odasn, iine girilemeyecek bir kale haline sokun! Bu odann nnde bir beki kpei gibi bekleyin!... Uyumayn!... Bir saniye bile gznz kapamayn! Korktuumuz adamn kurnazlkta ei yoktur. Eer siz uyank davranrsanz, o harekete gemeye cesaret edemez!...' "'Bunlardan Msy Stangersn'a bahsettiniz mi?... Hayr m?... Niin?...' "'Sizin biraz nce bana sylediklerinizi... ey... Msy Stangersn'n da sylemesini, saldrgan tanyor musunuz? demesini istemiyorum da onun iin. Saldrgann yarn gelmesi ihtimali var, dediim zaman siz o kadar ardktan sonra Msy Stangersn ne dnr?... Bunu srf rastlantlara dayanarak sylediime inanmaz... Ve nihayet o da beni tuhaf bulmaya balar. Bunlar size sylyorum Msy Rouletabille, nk size... byk, ok byk gvenim var... Biliyorum ki siz... Sadece siz. benden phelenmiyorsunuz!...' Rouletabille szlerine yle devam etti, "Zavall adam, manal manasz konuuyor ve ac ektii belli oluyordu. Ona ok acdm, nk, biliyordum ki saldrgann ismini sylemektense lmeye razyd. Tpk Matmazel Stangersn gibi... O da 'Sar Oda'nn ve 'anlalmaz koridor olaynn' kahramann ele vermektense ldrlmeyi gze alyordu. Saldrgann, onlar byle istedii gibi oynatabilmesi iin elinde mthi bir sr olmal... yle bir sr ki meydana kmasndan korkuyorlar. En korktuklar ey de Msy Stangersn'n bu srr renmesi. "Artk renecek bir eyi kalmadn ve istedii gibi susabileceini Msy Darzac'a anlattm ve gece hi yatmamaya nbet beklemeye de sz verdim. Yatak odasnn, hatta bakclarn yattklar oturma odasnn ve koridor olayndan sonra Msy Stangersn'n yatt odann kaps nne geilmez bir barikat yapmam iin srar etti. Gayesi saldrgan korkutmak ve buraya gelmekten vazgeirmekti. "'Ben gittikten sonra bu gece saldrgann geleceinden phelendiinizi Msy Stangersn'a, Jacques Baba'ya ve Larsan'a hatta btn ato halkna syleyebilirsiniz. Onlar bunu srf sizin dndnz sanrlar.' "Zavall!... Zavall adamcaz... Artk ne sylediinin farknda deildi. Srrnn drtte n kefetmi oluumun ona baran gzlerimin ve sessizliimin karsnda bsbtn armt. Byle bir durumda ve byle bir phe iinde Matmazel Stangersn'n yanndan ayrlmak ve gelip |benden yardm istemek iin son derece zor bir durumda olmalyd. "O gittikten sonra yle dndm. Eer saldrgan bu gece Matmazel Stangersn'n odasna girmek niyetindeyse, ondan daha kurnaz davranmal ve hibir eyden phe etmesine meydan verilmemeliydi. Odaya girmesine mani olmak iin onu ldrmeyi bile gze almal... l veya diri yzn grebilmek iin yeter derecede yaklamasna gz yummalydk. nk artk buna bir son vermek Matmazel Stangersn' pusu kurmu bekleyen bu adamdan ekip kurtarmak gerekti." Rouletabille piposunu masaya brakt. kisini bitirdi ve, "Evet dostum," diye devam etti. "Yzn iyice

grmeliyim. Ve mantmn doru ucuyla izdiim daireye girdiinden emin olmalym." O srada hanc kadn elinde mehur omleti ile ieri girdi. Rouletabille, Madam Mathieu'ya biraz takld. Gen kadn ok neeli davrand. Arkadam, "Mathieu Baba romatizmadan yataa dt zaman kars ok daha neeli oluyor!" dedi. Benim o srada ne Rouletabille'in akalarn ne de hanc kadnn cilvelerini grecek halim vard. Aklm fikrim hep arkadamn anlattklarndayd. Darzac'n o garip vaziyetini dnyordum. Arkadam omletini bitirip tekrar babaa kaldktan sonra hikyesine devam etti, "Bu sabah size telgraf ektiim zaman Darzac'n 'Saldrgan belki yarn akam gelecek' sznden baka bir ey dnmyordum ama imdi 'geleceinden eminim' diyorum. Evet, onu bekliyorum!" "Bu duyguya nasl kapldnz?..." dedim. "Yoksa acaba?..." Glmseyerek, "Susun!... Yine sama bir ey syleyeceksiniz!" dedi. "Saldrgann geleceinden phem yok. Bu sabah saat 10.50'den beri bunu biliyorum. Yani siz gelmeden ve elbette Arthur Race' da atonun penceresinde grmeden ok nce." "Peki," dedim. "10.50'de size bu kanaat nereden geldi?" 130 131 "Matmazel Stangersm'n davranndan... Saat 10.50'den itibaren saldrgann odasna gidebilmesi iin elinden her geleni yapmaya balad." "Yok canm!... Buna imkn var m?..." diye sylendim. Sonra sesimi ksarak ilave ettim, "Matmazel Stangersm'n Msy Darzac' sevdiini mi sylemitiniz?..." "Evet, syledim. nk gerek." "O halde... Size garip gelmiyor mu bu?..." "Dostum, bu ite garip olmayan ey yok kil... Fakat unu bilin ki... Bildiiniz gariplik sizi bekleyen garipliklerin yannda hi kalr." "u halde Matmazel Stangersn ile saldrgann mektuplatklarna inanmak gerekiyor." "nann azizim!... nann. Bir ey kaybetmezsiniz!... Matmazel Stangersm'n yaz masas stndeki mektuptan size sz ettim. O gece mektup olduu yerden kayboluverdi. Matmazel Stangersm'n cebine girdi. Saldrgann bu mektupta Matmazel Stangersn'dan bir randevu istedii ve Msy Darzac'n atodan gittiine emin olur olmaz bu gece bulumak istediini ona bildirmedii ne malum?..." Bunlar syledikten sonra arkadam sinsi sinsi glmeye balad. yle anlar oluyordu ki, acaba benimle alay m ediyor? diye dnmekten kendimi alamyordum. Hann kaps ald ve Rouletabille sanki elektriklenmi gibi birden yerinden frlad, "Msy Arthur Rance!..." diye bard. Msy Arthur Rance nmze gelip, souk bir tavrla bizi selamlad. 132 20 Rouletabille, "Beni tandz m efendim?" diye sordu. Arthur Rance, "Elbette," dedi. "Bfedeki kk olan hemen tandm ve (kk olan sz Rouletabille'i fena kzdrd. Yz kpkrmz kesildi.) gelip elinizi skmak iin odamdan indim. Pek neeli bir ocuksunuz!..." Amerikal elini uzatm bekliyordu. Rouletabille kendini toplad. Glerek Amerikalnn elini skt. Bizi tantrdktan sonra Amerikaly yemeimizi paylamaya davet etti. "Teekkr ederim, fakat ben le yemeini Msy Stangersn ile yiyeceim. Arthur Rance mkemmel Franszca konuuyordu. Rouletabille, "Sizi tekrar grmek erefine erieceimi ummuyordum msy!" dedi. "Elysee Saray'ndaki davetten sonra memleketimizden hemen ayrlacaktnz deil mi?..." diye sordu. kimiz de kaytsz grnmeye alarak Amerikalnn her szn dikkatle dinliyorduk. Adamn sararm yz, i gzkapaklar, yzndeki tikler onun bir alkolik olduunu gsteriyordu. Byle bir adamla, profesr nasl arkadalk ediyordu? Amerikaly atoda grnce bizim gibi meraklanan ve hakknda bilgi edinen Msy Larsan'dan sonradan rendiimize gre Arthur Rance nceden alkolik deilmi. On be yldan beri kendini ikiye vermi. Yani profesrle kz Amerika'dan ayrldndan beri. Msy Stangersn Amerika'da iken dnyann en tannm ilim adamlarndan biri olan Arthur Rance ile sk sk grrm. Bir gn Arthur Rance, Matmazel Stangersm'n hayatn kurtarm, kulland arabann atlar rkm ve Amerikal hayatn tehlikeye atarak 133 atlar durdurmu. O tarihten sonra dostluklar bsbtn gelimi hatta bir ara nianlanacaklar bile sylenmi. Fakat aralarnda ak falan gememi. Frederic Larsan'n bunlar nereden rendiini bilmiyorum, ama pek emin bir ekilde konuuyordu. Arthur

Rance, Bur Han'nda yanmza geldii zaman bunlar bilmi olsaydk. Onun atoda bulunuuna amayacaktk. Amerikal krk be yalarnda grnyordu. Rouletabille'in sorusuna gayet rahat cevap verdi, "Saldr haberini alr almaz gitmekten vazgetim," dedi. "Buradan ayrlmadan Matmazel Stangersn'n hayatnn tehlikede olup olmadn renmek istiyorum. Tamamen iyilemeden buradan gitmeyeceim!" Arthur Rance arkadamn baz sorularn cevapsz brakarak sormadmz halde saldr hakknda ne dndn anlatmaya balad. Ne yazk ki o da Larsan gibi Robert Darzac'n bu ile ilgili olduunu dnyordu. Bunu aka sylemiyordu ama ne dndn anlamak g deildi. Sar Oda'nn esrarn aydnlatmak iin gen arkadamn harcad abay bildiini, "anlalmaz koridor" olayn da Msy Stangersn'n ona anlatm olduunu syledi. Her sznden Robert Darzac'tan phelendii anlalyordu. atoda byle kt olaylar geerken onun orada bulunmayn tuhaf buluyordu. Sonunda da onun Rouletabille'i atoya almakla ok isabetli ve kurnazca bir i yaptn, nk gen arkadamn naslsa bir saldrgan kefedeceinden emin olduunu ekleyerek szlerini bitirdi. Son cmleyi sylerken sesi alay doluydu. Bunlar syledikten sonra selam verdi ve yanmzdan ayrld. Arkadam arkasndan bakarak, "Acayip bir insan!..." diye sylendi. "Bu gece atoda m kalacak dersiniz?" diye sordum. Arkadam, bunun kendini hi ilgilendirmediini syleyerek beni artt. leden sonra neler yaptmz uzun uzun anlatacak deilim. Rouletabille beni ormana srkledi. Orada SaintGenevieve maarasn gezdik. Yolda bsbtn baka konulardan sz ettik. Akam olunca onun tahmin ettiim gibi birtakm hazrlklar yapmadn grnce a 134 srdm. Fakat o, her nlemi alm olduunu ve bu sefer saldrgann artk elinden kurtulamayacan syledi. Ona "anlalmaz koridor" olayn hatrlattm. Zaten byle bir ey beklediini, tekrar byle bir olayla karlamak istediini anlatnca fazla srar etmedim. Israrn bo olacan biliyordum. Sabahtan beri, atonun kapclarla kendisi tarafndan gz hapsinde tutulduunu ve onun haberi olmadan kimsenin yaklaamayacan anlatt. Dardan kimse gelmedii takdirde ierdekilerle baa kabileceinden emin grnyordu. Saat 18.30 olmutu. Kalkt, bana da iaret etti. Koridora ktk. Yava yrmek lzumunu bile hissetmiyordu. Sa koridoru getik. Merdiven bana geldik. Oradan sol koridor boyunca devam ettik. Msy Stangersn'n dairesini getik. Koridorun bittii yerde bir oda daha vard. Msy Arhur Rance burada yatyordu. leden sonra onu o odann penceresinde grmtk. Bu pencere eref avlusuna bakyordu. Odann kaps koridorun bittii nokta idi. Sa koridorun ucundaki dou penceresinin tam karsna geliyordu (Jacques Baba'nn beklemi olduu pencerenin). Bu odadan knca btn koridor nmzde uzanyordu. Yani sol koridor, merdiven sahanl ve sa koridor. Sadece sa kanattaki dz koridor grnmyordu. "Bu dz koridorda ben bekleyeceim!" dedi. "Siz de ite burada bekleyeceksiniz!..." Bunu syleyerek beni gen eklinde kk bir arala soktu. Koridordan blnm olan bu aralk Arhtur Rance'nin kapsnn soluna apraz geliyordu. Bu keden btn koridoru rahata grebiliyordum. Ayn zamanda Amerikalnn kapsn da gzetleyebiliyordum. Kapnn camlar siyah olduundan, koridor aydnlk olduu halde buras zifiri karanlkt. Bir casus iin ideal bir yerdi. Burada yapacam i casusluktan baka neydi? Adliyede benim byle bir i yaptm bilseler kim bilir hakkmda ne dnrlerdi!... Bana teklif ettii ii kabul etmeyeceim Rouletabille'in aklndan bile gemiyordu. Nitekim kabul de ettim. Bir kere beni korkak zannetmesini istemezdim. Sonra bir amatr gibi gerei aramak kt bir ey deildi. Hem zaten o kadar ileri gitmitim ki artk geri dnemezdim. 135 Neden daha nceden bunlar dnmemitim? nk merakm her eyden stn gelmiti. Hem bir kadnn hayatn kurtarmaya yardm ettiimi de syleyebilirdim. Bylesine iyi bir niyeti hibir meslek yasaklayamaz. Geri dndk. Matmazel Stangersn'n dairesi nnden geerken yemek servisi yapan uak, salonun kapsn at (Msy Stangersn gnden beri kznn salonunda yemek yiyordu). Kap ak kalmt. Uan ierde bulunmayndan faydalanan Matmazel Stangersn'n, babasnn bir ey almak iin yere eildii srada bir ieden onun bardana bir eyler boalttn grdk* 21 Beni son derece heyecanlandran bu olaya Rouletabille aldr bile etmedi. Odasna girdik. Grdmz sahneden hi sz etmeden bana gece iin talimat verdi. Yemek yer yemez ben o arala gidecek ve bir ey grnceye kadar bekleyecektim. "Eer benden nce bir ey grrseniz bana hemen haber verin!" dedi. "Adam, dz koridordan baka her nereden gelirse gelsin siz mutlaka grrsnz. Btn koridor nmzde uzanyor. Oysa ben ancak dz koridordan geeni grebilirim. Bana haber vermek iin sa koridorun karanlk odaya en yakn perceresinin perdesindeki ba an, perde kendiliinden kapanr. Koridor aydnlk olduu iin perde kapannca pencereden darya vuran k da kararr. Ben dz koridordan sol koridorun btn pencerelerinden darya vuran grebilirim. Szn ettiimiz pencerenin kararnca bunun ne demek olduunu anlarm."

"Sonra ne yapacaksnz?" "Beni dz koridorun kesinde greceksiniz. Fakat ben o zamana kadar adamn nne km olacam ve yznn dairemin iine girip girmediini anlayacam..." "'Mantn doru ucuyla izilen daireye," diyerek glmsedim. "Neden glyorsunuz?... Buna hi gerek yok... Neyse nmzde kalan u birka dakikadan faydalanarak gln, elenin!... nk biraz sonra glmek frsatn bulamayacaksnz!" "Ya adam kaarsa?..." dedim. Rouletabille souk bir tavrla, "Daha iyi ya!..." dedi. "Onu yakalamak hevesinde deilim... Siz daha sahanla bile gelmeden o... Merdivenlerden er er atlayarak antreden svp gidebilir!... Ben yzn 136 137 grdkten sonra onu yakalamaya almayacam, benim btn istediim yzn grebilmektir. Ondan sonra hayatta bile kalsa, Matmazel Stangersn'n uruna onun lmesi iin elimden geleni yapacam. Eer onu diri diri yakalarsam Matmazel Stangersn ile Robert Darzac beni dnyada affetmezler. Onlarn gvenlerini kaybetmek istemem... nk ok efendi insanlar." "Bu gece, saldrgan ile konuaca eyleri duymasn, diye babasnn bardana uyutucu bir ila attn grdkten sonra, o saldrgani, elleri bal fakat az ak olarak babasnn karsna getirirsem bana pek minnettar kalmayacan anlarsnz elbette. 'Anlalmaz koridor' olaynda adamn ortadan kayboluu belki de ok iyi oldu. Bunu o gece Matmazel Stangersn'n yznden anladm. Saldrgann kam olduunu iittii zaman, yz adeta sevinle aydnland. te o zaman anladm ki, zavall kadn kurtarmak iin saldrgan ne ekilde olursa olsun konuamayacak bir hale getirmek gerek. Zaten adam ldrmek kolay deildir! Hem de bana dmez... Ama ister misin buna mecbur kalalm? Matmazel Stangersn bana almadna gre, her eyi gze almak gerekiyor... Her eyi gze alarak m azn aamaz bir hale getirmek!... Bereket versin ki ben her eyi gze aldm. Bu gece btn istediim adamn yzn grebilmektir ki..." "Dairenin iine girebilsin! Deil mi?" "Tamam!... Ancak o zaman bu yz beni artmayacak!" "Fakat ben odaya atladnz gece yzn grdnz sanyordum?" "Pek az... Mum yerdeydi... Sonra sakallar..." "Bu gece sakall olmayacak m?..." "Olacak sanyorum... Fakat koridor aydnlk... Hem imdi artk biliyorum... Daha dorusu zihnim bildii iin gzlerim de grecek!..." "Sadece yzn grp kamasna gz yumacaksak niye silahlandk?..." "nk azizim, 'Sar Oda'nn ve 'anlalmaz koridor'un adam, benim her eyi bildiimi anlarsa bir kaza yapabilir... O zaman kendimizi savunmamz gerekir." "Bu gece geleceinden emin misiniz?..." 138 "Sizi karmda grdm kadar eminim. Matmazel Stangersn bu gece hastabakclarn uzaklatrmak iin sabahtan beri plan yapmakta. Onlara akla yakn sebepler gsterip 24 saat izin verdi. Oturma odasnda yatacak olan babasndan bakasnn da onu beklememesini istedi. Zavall adam kznn bu isteini sevinle kabul etti. Msy Darzac'n syledikleri ile Matmazel Stangersn'n herkesi etrafndan uzaklatrmaya almas yeterli bir kanttr. Darzac saldrgan gelecek diye korkuyor, Matmazel Stangersn ise ona her trl imkn hazrlyor!..." "Korkun bir ey bu!..." "Evet... yle..." "O grdmz hareketi de babasn uyutmak iin yapt deil mi?..." "Evet..." "Yani bu geceki olayn karsnda yalnz ikimiz bulunacaz!..." "Hayr, drdmz! Kapclar da var. Onlar da bu gece bekleyecekler. nceleri bunun gereksiz olduunu sandm ama sonra!... Eer ldrmek gerekirse onlara ihtiyacmz olacak..." "in iinde ldrmek de var demek?..." "Bu ona bal... Eer isterse ldrlecek!..." "Neden Jacques Baba'ya haber vermediniz? Bu gece ona ihtiyacnz yok mu?" Rouletabille ksaca, "Hayr," dedi. Bir sre sesimi karmadm. Sonra ne dndn iyice anlamak iin birdenbire sordum, "Neden Arthur Rance'a haber vermiyorsunuz? Bize ok yardm dokunabilirdi." Rouletabille aksi aksi, "Bir bu eksikti," dedi. "Matmazel Stangersn'n srrn herkes rensin mi istiyorsunuz?... Haydi gel, gidip yemek yiyelim!... Vakit geldi. Bu akam Frederic Larsan'n odasnda yemek yiyeceiz. Hl Darzac'n peinde kouyorsa onu bilmem. Peini hi brakmyor. Fakat ziyan yok. Akam burada bulunmasa bile, bu gece mutlaka bulunacaktr. te mat edeceim bir insan!..."

O dakika ierdeki odada bir grlt duyduk. Rouletabille, "Geldi galiba!" dedi. "Ha size sylemeyi unutmutum... Polis memurunun yannda bu geceki hazrlklardan sakn sz etmeyin!..." 139 "Tabii... Tabii... Bu gece yalnz hareket ediyoruz... Srf kendi hesabmza. Btn eref de bizim olacak," dedim. "Elbette, buyurduunuz gibi efendim," diye yantlad beni. Frederic Larsan'n odasnda yemeimizi yedik. Dardan henz geldiini syledi bize. Yemek gayet neeli geti. Larsan da Rouletabille de kendilerine gre geree ulatklarn dndklerinden, keyifleri yerindeydi. Rouletabille, Byk Fred'e; benim bugn kendisini grmeye geldiimi ve gazetesi iin bir yaz hazrlayacandan beni bu gece burada alkoyduunu syledi. Ve sabah on bir treniyle hareket ederek Glandier esrar hakknda tefrika halinde kacak olan bir yazsn gazeteye gtreceini anlatt. Larsan bu szlere inanmayan fakat nezaketen bir ey belli etmeyen bir insan tavryla glmsedi. stne vazife olmayan eyler hakknda fikir yrtmek niyetinde deildi. Rouletabille ile Larsan szlerine ve tavrlarna ok dikkat ederek, Arhtur Rance'dan ve onun ev sahipleriyle olan ilikilerinden sz ettiler. Bir ara hasta gibi grnen Larsan byk bir aba ile, "yle sanyorum ki Msy Rouletabille artk Glandier'de yapacak fazla bir iimiz kalmad," dedi. "Burada yatacamz geceler de sayl gibi geliyor bana." "Ben de yle sanyorum Msy FredL." "Bu iin artk bitmi olduuna inanyorsunuz demek?" Rouletabille, "Evet... Artk bittiine ve renecek hibir ey kalmadna inanyorum," diye cevap verdi. "Suluyu buldunuz mu?..." "Ya siz?..." "Ben buldum!..." Rouletabille, "Ben de," dedi. "Ayn adam m acaba?..." Gen gazeteci, "Eer fikir deitirmediyseniz, sanmyorum,"dedi. Sonra kelimelerin stnde durarak, "Msy Darzac namuslu bir adam," diye ekledi. Larsan, "Bundan emin misiniz?" dedi. "Ben ise aksine inanyorum." "Demek grlerimiz farkl." "Evet, arpacaz!... Ve sizi yeneceim Msy Frederic Larsan." 140 Larsan glerek, "u genler hibir eyden phe etmez," diye sylendi. Rouletabille, "Hibir eyden," diye tekrarlad. Bizimle vedalamak iin ayaa kalkm olan Larsan birdenbire ellerini gsne bastrarak sendeledi ve dmemek iin Rouletabille'e tutunmak zorunda kald. Yz sapsar kesilmiti. "Aman tanrm. Neyim var byle?... Zehirlendim mi yoksa?..." diye sylendi. akn akn bize bakt. Ona bir eyler soruyorduk, ama artk bize cevap verecek halde deildi. Kendini bir koltuun stne brakmt. Azndan tek kelime alamyorduk. imdi endielenme sras bizdeydi. nk onun yediklerini biz de yemitik. Telala etrafnda dnyorduk. Fakat artk onun strab kalmamt. Ba omzuna dm, gzleri kapanmt. Rouletabille ban gsne koyarak kalbini dinledi. Ban kaldrd zaman biraz nceki telal halinden iz yoktu. "Uyuyor," dedi. Ve beni odasna srkledi. Larsan'n kapsn kapadktan sonra, "Uyku ilac deil mi," dedim. "Matmazel Stangersn herkesi uyutmak istiyor galiba!..." Rouletabille, "Belki," dedi. Ama baka eyler dnd belliydi. "Ya biz?... Biz?..." diye bardm. "Bizim de uyku ilac imediimiz ne malum." Rouletabille soukkanllkla, "Kendinizi rahatsz hissediyor musunuz," diye sordu. "Hayr." "Uykunuz var m?..." "Hayr." "yleyse u gzel sigaray iiniz dostum!..." Bunu syleyerek en iyisinden bir Havana purosunu bana uzatt. "Robert Darzac vermiti bunu." Kendisi de o nl piposunu yakt. Saat ona kadar bir kelime sylemeden oturduk. Rouletabille koltua gmlm, gzleri bir noktaya dikilmi, durmadan pipo iiyordu. 141 Saat on olunca ayakkablarn kard. Bana da yle yapmam iaret etti. orapla kalnca, Rouletabille'in gayet yava sesle "Tabanca," dediini iittim. O kadar yava sylemiti ki, onu iitmekten ok tahminle anlamtm. Ceketimin cebinden tabancam kardm. Yine ayn alak sesle, "Doldurun," dedi. Doldurdum. Rouletabille kapya doru ilerledi. Yava yava at. Kap hi grlt yapmad. Dz koridora ktk. Bana yine bir iaret yapt. Karanlk odaya gideceini anladm. Ondan uzaklatm srada yanma geldi, boynuma sarld ve beni pt. Sonra odasna dnd. Bu p beni hem artm, hem

endielendirmiti. Sa koridoru getim. Sahanl da getikten sonra, sol koridor boyunca ilerledim. Karanlk odaya geldim. Odaya girmeden perdenin ban yakndan kontrol ettim. Ona parmamla dokunmam yetecekti. Kaln perde hzla kapanacak ve Rouletabille grmeyince, iareti anlayacakt. Arthur Rance'n kaps nne gelince, bir ayak tkrts duyarak durakladm. Daha yatmamt demek. Hl atoda olmasna atm. Msy Stangersn ile beraber yemek yemediini biliyordum. Matmazel Stangersn'n babasnn bardana ila att srada o masada yoktu. Karanlk odama girdim. Bulunduum yerden gndz gibi aydnlatlm koridoru sonuna kadar gryordum. Oradan geecek bir eyin, gzmden kamasna imkn yoktu. Fakat ne geecekti acaba? Herhalde ok nemli bir ey!... Rouletabille'in beni pmesini hatrlaynca tekrar iimi bir endie kaplad. nsan bir arkadan, ancak byk bir tehlikeye atld zaman byle per!... Demek ki tehlikede idim. Elim tabancamn kabzasn kavrad ve beklemeye baladm. Bir kahraman deildim ama, korkak da deildim. Bir saat bylece bekledim. Gzme normal olmayan hibir ey ilimedi. Akam dokuza doru balayan yamur dinmiti. Arkadam, saat 24.00 ya da 01.00'den nce bir ey olacan tahmin etmiyordu. Oysa ki, Arthur Rance'n odasnn kaps aldnda sa 142 henz 23.00'd. Kapnn hafif gcrdadn duydum. Sanki ierden biri onu dikkatle itiyordu. Kap bana ok uzun gelen bir sre ak kald. Koridora doru aldndan ne odann iini, ne de kapnn br tarafn grebiliyordum. O srada nc kez garip bir ses duydum. Parktan geliyordu. Bunu, damda gezen kedilerin miyavlamas sanarak nem vermemitim. Fakat bu seferki miyavlama o kadar baka idi ki, bana Tanr kedisinin sesi hakknda sylenenleri hatrlatt. Glandier'de yaanan korkun olaylarn hepsinde bu ses duyulduundan, btn vcudumu bir rperti sard. O srada kapnn nnde bir adam belirdi. Kapy kapad. Arkadan grdm iin, kim olduunu anlayamadm. Denk gibi bir eyin l stne eilmiti. Kapy kapadktan ve yerden dengi aldktan sonra, karanlk odaya doru dnd ve o zaman kim olduu grdm. Bu saatte Arthur Rance'n odasndan kan, Yeilli Adam'd! Glandier'e ilk geldiim gn, hann penceresinden onu grdm zaman da byle giyinmiti. Bu sabah Rouletabille ile atodan karken ona rastladmzda da zerinde ayn kyafet vard. Korucuydu bu... Hi phem yoktu. ok iyi grmtm. Yz endieli gibi geldi bana. Tanr kedisinin sesi drdnc kez duyulunca, dengi koridora brakp pencereye yaklat. Orada olduumu belli etmemek iin, en kk bir hareket bile yapmyordum. Pencerenin nne gelince, yzn cama dayad ve parkn karanlklarna bakt. Yarm dakika kadar orada durdu. Ortalk ara sra aydnlanyordu. nk ay, bazen grnyor, bazen kayboluyordu. Yeilli Adam iki kere kollarn kaldrd ve anlayamadm birtakm iaretler yapt. Sonra pencereden ekildi. Dengi ald, merdivenin sahanlna doru ilerledi. Rouletabille, 'Bir ey grecek olursanz, perdenin ban zn,' demiti. Bir ey gryorum ama, acaba Rouletabille'in bekledii ey miydi bu? Ne olursa olsun, bana syleneni yapmalydm! Perdenin ban zdm. Kalbim yerinden frlayacakm gibi atyordu. Adam, merdivenin sahanlna gelmi, fakat yoluna devam edeceine, merdivenlerden inmeye balamt. Hole iniyordu. Buna ok armtm. imdi ne yapmalydm? Aptal aptal pencereyi rten kaln perdeye bakyordum. aret vermitim ama, Rouletabille koridorun kesinde 143 grnmemiti. Gelen giden yoktu. Bana, yzyl kadar uzun gelen bir yarm dakika geti. Ya baka bir ey daha grecek olursam ne yapmam gerekiyordu? aret vermitim, ikinci defa veremezdim ya!... Koridora doru gidecek olsam, Rouletabille'in plann bozabilirdim. Ben grevimi yapmtm. Arkadamn beklemedii bir olay olmutu. Ben de iareti vermitim. Artk ona baka bir haber vermeme imkn olmadndan, ne olursa olsun diyerek karanlk odadan ktm. Etrafa kulak kabartarak yava yava koridora doru yneldim. Oval galeride kimseler yoktu. Rouletabille'in kapsna giderek dinledim. erden hibir ses gelmiyordu. Usulcack kapy vurdum. Yine ses yok! Tokma evirdim, kap ald, ieri girdim. Rouletabille boylu boyunca yerde yatyordu. 22 Merakla arkadamn stne eildim ve uyumakta olduunu grerek sevindim. Frederick Larsan gibi, derin bir uykuya dalmt. Demek o da yemeklerimize katlan uyku ilacnn kurban olmutu. Nasl olmutu da ben bu iten kurtulmutum. la, itiimiz suya veya araba katlm olacakt. Ben yemekte hibir ey imediim iin kurtulmutum. Rouletabille'i btn kuvvetimle sarsmaya baladm. Bir trl uyandramyordum. Bu ite de Matmazel Stangersn'n parma vard. Her eyi gren ve her eyi tahmin eden bu gencin babasndan daha tehlikeli olacan dnm olmalyd. u saatte kesinlikle uyank olmamz gerekiyordu. Bunun zerine her trl areye ba vurmaya karar verdim. Bir ibrik suyu Rouletabille'in bana boalttm. Gzlerini glkle at ama baklar donuk ve canszd.

Bu da bir baar saylrd. Bu sefer yzne bir tokat indirdim ve onu kaldrmaya altm. ok kr!... Kollarmn arasnda gerildiini duyumsadm. Bir ara mrldandn iittim, "Devam edin ama, bu kadar grlt yapmayn!..." Grlt etmeden onu tokatlayamazdm. Bunun yerine sarsmaya ve imdiklemeye baladm. Nihayet ayaa kalkt!... Kurtulmutuk!... "Beni uyuttular," diye sylendi. "Uyumamak iin ne kadar abaladm bilemezsiniz!... Neyse artk geti. Yalnz, yanmdan ayrlmayn!..." O szn bitirmeden canhra bir lk duyduk. lk atonun iinde yankland. Bu, bir lm feryadyd sanki. Rouletabille, "Eyvah!... Ge kaldk," diye bard. Ve kapya doru atlmak istedi ama henz kendine gelememiti, tekrar yere yuvarland. Ben koridora kmtm bile. Elimde tabanca, de Sar Oda'nm Esrar / F: 10 144 145 li gibi Matmazel Stangersn'm odasna kouyordum. Sa koridora dneceim srada Matmazel Stangersn'm dairesinden bir adam kt ve birka admda sahanla ulat. Kendimi tutamadm ate ettim... Tabanca sesi koridorda yankland fakat adam, sram, merdivenlerden koarak iniyordu. Ben de arkasndan kotum... "Dur!... Dur!... Yoksa seni ldreceim," diye baryordum. Tam merdivenlerden ineceim srada, sol koridorun ucunda Arthur Rance grnd. "Ne var?... Ne oluyor," diye haykryordu. Hemen ayn anda hole indik. Holn penceresi akt. Kaan adamn hayalini net olarak grdk. Tabancalarmz stne boalttk. Adamla aramzda ancak on metre vard. Sendeledi, onu decek sandk. Biz de pencereden atlamtk ama, adam daha hzl komaya balamt. Ben oraplaydm, Amerikal ise yalnayakt. Ona yetimemiz olas deildi. Son kurunlarmz da harcadk. Fakat isabet ettiremedik. O hl kouyordu. eref avlusunun sana, atonun sa kanadnn sonundaki kk avluya doru kouyordu. Buras hendeklerle ve demir parmaklklarla evrilmiti. Oradan bir yere kaamazd. Kaacak baka yeri olmayan bir keydi bu. Orada yalnz cumbal kk odann, yani imdi korucunun oturduu odann, kaps vard. Adamn, attmz kurunlarla yaralanm olmas gerekiyordu. u anda bizden yirmi metre kadar ilerdeydi. Birden bamzn stnde, koridorun bir penceresi ald ve Rouletabille'in acyla bardn duyduk, "Ate et, Bernier. Ate et..." Aydnlk gecede bir imek akt. Onun nda Bernier Baba'y elinde tabancas, burcun kapsnda grdk. yi nian almt. Glge yuvarland. Fakat sa kanadn kesine kadar gelmi olduundan, binann teki tarafna dt. Yani biz dtn grdk ama, yere uzandn grmedik. nk duvarn tesini gremiyorduk. Bernier, Arthur Rance ve ben yirmi saniye sonra duvarn br tarafna gemi bulunuyorduk. "Glge, ayaklarmzn dibinde l" yatyordu. 146 Tabanca sesleri Larsan' da derin uykusundan uyandrm olacakt odasnn penceresini atn duyduk. O da tpk Arthur Rance gibi, oldu? Ne var?" diye seslendi. Bizler glgenin stne, saldrgann esrarengiz l glgesi zerine ilmitik. Artk tamamyla uyanm olan Rouletabille de yanmza gelhiti. Ona, "ld!... ld!..." diye bardm. "Daha iyi ya!... Onu atonun antresine getirin!" dedi. Sonra vazgesrek, "Hayr, onu korucunun odasna yatralm!" dedi. Rouletabille korucunun kapsn vurdu. erden cevap veren olmad. Ben buna amadm tabii... Gazeteci, "Orada olmad anlalyor!" dedi. Eer olsayd, imdiye kadar km olmas gerekirdi. ly atonun antresine gtrelim yleyse..." Glgenin nne geldiimizden beri ay kocaman, siyah bir bulutun altna girmiti ve ortalk zifiri karanlk olduundan, glgenin yzn gremiyorduk, fakat grmek iin de sabrszlanyorduk. O srada yanmza gelen Jacques Baba, onu atoya kadar tamamza yardm etti. Orada onu merdivenin ilk basama stne braktk. Yolda gelirken yarasndan akan kann scakln elimin stnde hissetmitim. Jacques Baba, mutfaktan bir fener alarak geldi. lnn yzne doru eildi ve hancnn "Yeilli Adam" dedii korucuyu tandk. Bir saat nce Arthur Rance'n odasndan, elinde bir denkle ktn grmtm. Fakat grdklerimi Rouletabille'den bakasna anlatamazdm. Rouletabille ile, holde bize katlan Frederic Larsan'n yzndeki hayret ve d krkln, mmkn deil anlatamam. Bu cesedin her yann yokluyor... bu l yze... korucunun yeil kostmne bakyor ve ikisi

birden "Olamaz!... te bu olamaz!..." diye syleniyorlard. Rouletabille, "nsann deli olaca geliyor vallahi!..." diye mrldand. Jacques Baba, aptalca bir kedere kaplmt. Gln bir ekilde alayp szlyordu. Yanldmz ve korucunun, hanmnn saldrgan olamayacan tekrarlyordu. Onu susturmak zorunda kaldk. len, olu olsayd bundan fazla barp aramazd. Bu lmn onu sevindirdiini zannetmeyelim, diye byle bir gsteride bulunuyordu galiba!... nk 147 Jacques Baba'nn korucudan nefret ettiini bilmeyen yoktu. Hepimiz perian bir haldeydik. Ya yalnayak ya da orapla olduumuz halde, Jacques Baba'nn tamamyla giyinmi olmas, dikkatimi ekti. Rouletabille cesetle iini bitirmemiti. Holn talar stne diz km, Jacques Baba'nn tuttuu fenerin nda korucuyu soyuyordu. Gsn at. Kan iindeydi. Sonra birden Jacques Baba'nn elinden feneri kapt gibi, ak yaray aydnlatt ve ayaa kalkarak sesinde alayc ve vahi bir ifade ile, "Tabanca kurunu ile ldrm olduunuzu sandnz bu adam, kalbine yedii bir bak darbesiyle lm!" dedi. Bir kere daha arkadamn delirdiini sandm ve cesedin zerine eildim. O zaman grdm ki, korucunun vcudunda hibir kurun yaras yoktu. Sadece kalbinin st keskin bir bakla yarlmt. 148 aknlktan henz kurtulamamtm ki, gen arkadam, omzuma vurarak bana, "Arkamdan gelin!" dedi. "Nereye?" diye sordum. "Odama..." "Ne yapacaz?..." "Dneceiz..." tiraf ederim ki, hibir ey dnecek halde deildim. ok mthi, mthi olduu kadar da birbirini tutmayan olaylar karsndaydk. Korucunun ls ile belki de can ekimekte olan Matmazel Stangersn ortada dururken, Rouletabille nasl dnmeye vakit ayrabilirdi kendine?... Buna aklm ermiyordu. Fakat o, sava alannda ki bir kumandan soukkanll ile bunu yapt. Odasnn kapsn at, bana bir koltuk gsterdi, kendisi de geip karma oturdu ve byk bir soukkanllkla piposunu doldurmaya balad. Onu dnceleriyle babaa brakarak, uyuklamaya baladm. Gzm atm zaman, sabah olmutu. Saatim 8.00'i gsteriyordu. Rouletabille orada yoktu. Koltuu bombotu. Ayaa kalktm. Uyuukluumu gidermek iin gerinirken, arkadam ieri girdi. Ben uyurken, vaktini bouna harcamadn yznden anladm. Hemen, "Matmazel Stangersn nasl?" diye sordum. "Durumu ok ar ama, mitsiz deil..." "Odadan ne zaman ktnz...." "Gn rken..." "altnz m?..." "ook..." "Ne kefettiniz?..." 149 'Dikkate deer bir ift ayak izi... Bunlar beni artabilirdi..." "Artk artmyor mu?..." "Hayr..." "Bari size bir ey aklyor mu?" "Evet..." "Korucunun inanlmaz lm ile mi ilgili?..." "Evet, bu lm artk olanak erevesine girdi. Bu sabah atonun etrafnda dolarken yan yana yryen iki ayak izi kefettim. Bu gece ayn anda braklm izlerdi bunlar... Ayn anda diyorum, nk biri tekinden sonra braklm olsa, ayn yolu takip ettiklerine gre, birinin tekinin stne basm olmas gerekirdi. Hayr, bunlar adeta birbiriyle konuan admlard. Bu izler, eref avlusunun ortalarna doru teki izlerden ayrlyor ve avludan karak meelie doru gidiyorlard. Gzlerim izlerde... Ben de avludan ktm. O srada Frederic Larsan'a rastladm. Hemen o da benim almamla ilgilendi. Bu ift iz, megul olmaya deerdi dorusu! Orada 'Sar Oda' olaynn ayak izlerini ift olarak buluyorduk. Kaba izlerle zarif izler... 'Sar Oda' olaynda kaba izler zarif izlerle ancak havuzun banda birleiyor ve orada kayboluyordu. Bu yzden de, gerek Larsan, gerek ben, bu izlerin ayn adama ait olduklarn dnmtk. Adam havuz banda sadece ayakkab deitirmiti. Burada ise kaba ve zarif admlar yan yana yryorlard. Bu, nce edindiim kanaati sarsacak bir eydi! Larsan da benim gibi dnyordu. Onun iin bu admlarn zerine eilmi, pusuya yatan kpekler gibi, onlar kokluyorduk. "zlerin lsn aldm ktlar czdanmdan kardm. Kaba ayak izlerine tpatp uyduu gibi, zarif ayak izleri de elimdeki lye uyuyordu. Yalnz burun taraflarnda ufak bir deiiklik vard. Yani bu admlarn havuzun bandaki admlardan yalnz ayakkablarnn ucu farkl idi. Bu izlerin ayn kiiye ait olduunu kesin olarak sylemeyeceimiz gibi, olmadn da iddia edemezdik. Bu kimse belki de bu sefer ayn ayakkablar giymemiti.

"Larsan'la izlerin arkasndan giderek meelie ktk ve ilk olayda sz geen havuzun bana geldik. Fakat bu sefer admlar burada kal 150 myor... Epinay osesine kan patikaya sapyordu. Yeni yaplm talk bir yol olduu iin, orada iz falan kalmamt. Hi konumadan atoya dndk. "eref avlusuna gelince birbirimizden ayrldk. Ayn eyi dnm f olacaz ki, Jacgues Baba'nn kaps nnde tekrar karlatk. htiyar emektar yatakta bulduk. Bir iskemle stne atm olduu elbiseleri berbat bir haldeydi. Ayakkablar da amur iindeydi. Korucunun cesedini kk avludan atoya tarken veya mutfaktan fener almaya giderken, elbiselerinin byle rl sklam olmasna ve pabularnn da amurlanmasna imkn yoktu. Bir kere o srada yamur yamyordu. Fakat nce de, sonra da yamur yamamt. Adamn yz de grlecek bir haldeydi. Son derece yorgun grnyor ve gzlerini krptrarak bize korku ile bakyordu. Jacques Baba doktoru getirdikten sonra hemen yattn syledi. Fakat onu ylesine sktrdk, arttk ki, atodan km olduunu itiraf etti. Niin ktn sorduk. Ba ard iin hava almak istemi ve ancak meelie kadar uzanmt. Biz sanki onu grm gibi, getii yollar tarif edince, ihtiyar kalkp oturdu. Tirtir titriyordu. Larsan, "Hem de yalnz deildiniz," diye bard. Jacques Baba, "Demek siz de grdnz?..." diye sordu. "Kimi," dedim. "Siyah hayaleti!..." "Bunun zerine bize birka geceden beri siyah bir hayalet grdn anlatt. Tam gece yars parkta beliriyor ve inanlmayacak bir ekilde aalarn arasndan szlyordu. Sanki aalarn bir tarafndan br tarafna geiyordu. Jacques Baba, bu hayaleti penceresinden ay nda grmt. Yatandan kalkarak onun peinden gitmiti. Bir nceki gece tam onu yakalayaca srada burcun kesinde gzden kaybolmutu. Bu gece zihni hep bu yeni olayla megul, atodan kt srada, onun birdenbire eref avlusunda belirdiini grmt. nceleri ihtiyatla arkasndan yrm, bir sre sonra ona bsbtn yaklamt. Bylece meelii ve havuzu geip Epinay yolunun kenarna gelmilerdi. Orada hayalet birdenbire gzden kaybolmutu!..." 151 Larsan, "Yzn grmediniz mi," diye sordu. "Hayr, sadece siyah rtler grdm." "Koridordaki olaydan sonra nasl zerine atlmadnz?..." "Yapamadm... Korkudan donmu gibiydim... Arkasndan bile zorla gidiyordum." Tehdit dolu bir sesle, "Arkasndan gitmediniz!' dedim. Hayaletle Epnay yoluna kolkola yrdnz." "Hayr!..." diye bard. "Saanak balamt... Ben atoya dndm. Hayalet ne oldu bilmiyorum..." Bunlar sylerken yzme bakamyordu. Yanndan ayrldk. Dar knca ne dndn anlamak iin dikkatle Larsan'n yzne bakarak, "Su orta m?..." diye sordum. Larsan ellerini havaya kaldrarak, "Bilir miyim ben?..." dedi. "Byle bir olayda insan bir ey bilemiyor..." Yirmi drt saat nce su orta olmadna dair yemin edebilirdim. Hemen Epinay'a gideceini syleyerek benden ayrld. Rouletabille hikyesini bitirmiti. Ona sordum, "Peki... Btn bunlardan ne karyorsunuz?... Bana gelince... bir ey anlayamyorum. Syleyin, ne biliyorsunuz?..." "Her eyi dostum, her eyi!..." diye bard. Yz sevinten parlyordu adeta... Onu hi byle grmemitim. Ayaa kalkm btn kuvvetiyle elimi skyordu. "O halde bana da anlatn!" dedim. Birdenbire laf evirerek, "Matmazel Stangersn nasl oldu acaba?... Haydi gidip bir bakalm!..." dedi. 152 24 Matmazel Stangersn yine az kalsn lyordu. Bu sefer durumu daha da ard. Adamn, gsne saplad bak darbesinden sonra uzun zaman lmle hayat arasnda bocalad. Doktorlar hayatn kurtaracaklarndan emin olmaya baladklar zaman akli dengesinin yerine gelemeyeceini anladlar. O korkun faciaya ilikin en kk bir ima onun tekrar krizler geirmesine neden oluyordu. yle sanyorum ki, korucunun ldrld gecenin ertesi gn Robert Darzac'n tevkif edilmemesi, bu parlak zeknn bsbtn sarslmasna neden oldu. Msy Darzac atoya geldii zaman saat 9.30'tu. Onun st ba a> mur iinde, perian bir halde atoya doru kotuunu grdm. Bir l gibi sapsaryd. Roulatabille ile pencereye dayanm duruyorduk. Bizi grnce derin bir kederle, "ok ge kaldm!... Deil mi?..." diye haykrd. Rouletabille, "Merak etmeyin! Yayor!" diye cevap verdi. Bir dakika sonra Matmazel Stangersn'n yanndayd. Dardan hkrklarn duyuyorduk. Yanmda Rouletabille'in, "Ne kt bir kader bu!..." diye sylendiini duydum... "Cehennem Tanrlar bu ailenin felaketini mi istiyor bilmem ki!... Eer beni uyutmam olsalard Matmazel Stangersn' kurtaracak... Adamn

azn da ebediyen kapatacaktm!... Ve korucu da lmemi olacakt!..." Msy Darzac yal gzlerle yanmza geldi. Rouletabille ona her eyi anlatt: Onlar kurtarmak iin nasl hazrlandn, adamn yzn grdkten sonra onu nasl uzaklatracan ve btn planlarnn uyku ilac yznden nasl bozulduunu anlattktan sonra yava sesle, "Ah, neden bana gvenmediniz diye yaknd. Burada herkes birbirinden p 153 ne ediyor! Kz babasndan, nianl nianlsndan!... Siz, saldrgann gelmesine engel olmak iin elimden geleni yapmam bana tembih ederken Matmazel Stangersn da onun gelmesini kolaylatrmaya alyordu... Ne yazk ki ok ge yetiebildim... Yar uyur bir halde idim. Adeta srklenircesine odaya kadar gidebildim... Ancak, bahtsz kadn kanlar iinde yzer grnce kendime gelebildim." Msy Darzac her eyi renmek istedii iin anlatmaya devam etti: Dmemek iin duvarlara tutuna tutuna gen kadnn odasna kadar gitmiti. Kk odann kapsn ak bulmu, ieri girmi... Matmazel Stangersn masann stne kapanm, baygn bir haldeymi. Gzleri kapal... Sabahl gsnden akan kandan kpkrmzym. Hl ilacn etkisi altnda olan Rouletabille korkun bir kbus grdn sanm, bir otomat gibi hemen koridora frlayp, pencereyi am... "Saldrgan var!... Onu tutun!... ldrn!..." diye bardktan sonra tekrar odaya dnm, bo olan oturma odasndan geerek hl kaps ak duran salona dalm ve bir kanapenin stnde uyuyan profesr tpk, benim ona biraz nce yaptm gibi sarsmaya balam!... Msy Stangersn akn akn gzlerini anca hemen onu kznn odasna srklemi. Yal adam, kznn kanlar iinde yzdn grnce ac bir lkla zerine atlm... Bu ok onu iyice ayrttndan ikisi beraber zavall kadn, yatana tamlar... Sonra Rouletabille bizim yanmza gelmeye hazrlanrken yaz masasnn yannda, yerde bir paket grm... Denk gibi bir eymi! Eilip bakm... Bir sr ktlar ve fotoraflar... Bunlarn alnan belgeler olduunu anlam..." Kaderin u garip cilvesine bakn ki!... Bir yandan kzn ldrmeye kalkp bir yandan da profesre alnan belgeleri geri getiriyorlard!.. Artk onlar atete yakmaktan baka ne dnebilirdi? Ne yapacakt? Ertesi gn hepsini atee atacakt!... Bu mthi gecenin sabahnda, Msy De Marpuet, zabt ktibi ve jandarmalarla tekrar grnd ve henz komadan kmam olan Matmazel Stangersn'dan baka hepimizi sorguya ekti. Ne syleyeceimizi Rouletabille ile aramzda kararlatrmtk. Ne karanlk odadan ne de uyku ilacndan sz ettim. Bir eyler bildiimizi, Matmazel Stangersn'n 154 da saldrgan beklediini ima edecek en ufak bir ey sylemedim. Mutsuz kadn!... Saldrgan bir esrar perdesi altnda gizlemek iin elinden geleni yapyordu ve belki bunu hayatyla deyecekti... Bylesine bir fedakrl boa karmak bize dmezdi. Arthur Rance, ok doal bir ekildeylesine doald ki adeta a tmkorucuyu o akam saat 23.00'e doru grdn syledi. Ertesi "sabah erkenden bavulunu SaintMichel istasyonuna gtrecekti. Onu almak iin odasna gelmi ve bir sre odas tda kalarak avclktan ve kaaklktan sz etmilerdi. Arthur Rance erkenden atodan ayrlacakt ve yine her zaman yapt gibi de SaintMichel'e kadar yryecekti. Onun iin, korucunun o sabah kasabaya inmesinden yararlanp bavulunu onunla gndermek istemiti. Demek Yeilli Adam'n elinde grdm ey, Arthur Rance'm bavuluydu!... Msy Stangersn da onun bu szlerini dorulad. Akam yemeinde misafirini sofrasnda grmek erefine nail olamamt. nk saat 17.00'de gelip, ona veda etmiti. Rahatsz olduu iin odasn da sadece ay imek istemiti. Kapc Bernier, Rouletabille'in ona rettii gibi cevap verdi. O gece korucunun gelip onu ardn syledi,naslsa korucu onu yalanlayamazdKaaklar yakalamalarn istiyordu. Meelik civarnda bulumaya karar vermilerdi. Korucunun gelmediini grnce onu aramaya kmt. Burcun hizasna gelince: eref avlusunun kk kaps nnden geerken kar taraftan birinin koarak katn grmt. Tam atonun sa kanadnn kesinden kvrlaca srada tabancalar patlam ve Rouletabille koridorun penceresinden ona ate etmesini emretmiti. O da, elinde hazr duran tfeiyle nian alm ve kaan adam vurduunu hatta ldrdn sanmt. Rouletabille adam soyup da bak yarasn meydana karmcaya kadar da yle sanmakta devam etmiti. Bak yarasn grnce armt. Bulunan ceset, kaan adamn cesedi deildi, onun mutlaka civarda bir yerde olmas gerekiyordu. Herkesin topland bu avluda din veya l birini grmemeye imkn yoktu. Bernier Baba'nn syledikleri bunlard. Sorgu yargc itiraz etti: "Ge . ce ok karanlkt. Hatta o kadar karanlkt ki korucunun yzn grebil 155 mek iin onu hole tamaya mecbur olmutuk. Baka birini de grmeyebilirdik." Kapc buna karlk, "Kaan adam diri veya l grmesek bile stne basmamz icabederdi," dedi. Bu avu ii kadar yerde lden baka be kii idik... Oradan kimse kaamazd. Korucunun odasna alan kapdan baka kap da yoktu orada... O da kilitli idi. Anahtarn korucunun cebinde bulduk. Bernier Baba ok doru konuuyordu. Fakat bu szlerle, bak yarasyla lm birini tabanca ile ldrm

olduumuzu iddia eder gibi oluyorduk. Sorgu yargc fazla stnde durmad. leden sonra anladk ki sorgu yargc saldrgan elimizden kardmza ve korucunun da bu ile bir ilgisi olmadna inanyordu. Korucunun davranlar hakknda yapt incelemelerden sonra bu yargya varmt. Hancnn karsyla olan ilgisini duymu ve Mathieu Baba'nn da adam lmle tehdit ettii kulana gelmi olacak ki Mathieu Baba'y, karsnn itirazlarna ramen romatizma sanclar iinde alp Korbey'e getirmilerdi. Evinde suunu ispat edecek bir ey bulamadklar halde ifadesini aleyhinde bir delil gibi kullanarak onu tutuklamlard. Bu kark ve feci olaylarn karsnda arp kalmtk. Btn bunlar yetmiyormu gibi; sorgu yargc ile konutuktan sonra ortadan kaybolan Frederic Larsan yannda bir istasyon memuru ile ieri girdi. Biz o srada Arthur Rance ile holde durmu Mathieu Baba'nn sulu olup olmadn tartyorduk,yalnz Arthur Rance ile ikimiz konuuyorduk. Rouletabille bizim konumuzla ilgilenmiyor, derin bir dnceye dalm grnyorduSorgu yargc ile ktibi yeil salondayd. (Glandier'e ilk geldiimiz gn Msy Darzac'n bizi kabul ettii salondu bu!) Robert Darzac ise profesr ve doktorlarla beraber yukarda Matmazel Stangersn'n odasnda bulunuyordu. Sorgu yargc artt iin Jacques Baba yeil odaya girdi. te tam o srada Larsan da istasyon memuru ile hole girdi. Rouletabille ile bu kk sar sakall memuru hemen tandk. "EpinaysurOrge istasyonundaki memur," dedim. 156 Larsan glerek tekrarlad, "Evet... Evet hakknz var!... Ta kendisi!..." Sonra salonun kapsna giderek jandarma ile yargca haber yollad. Onu hemen ieri aldlar. On dakika kadar geti Rouletabille sabrszlanyordu. Nihayet salonun kaps ald. Jandarma grnd. Yukar kt... Biraz sonra tekrar aa indi. Salonun kapsn aarak sorgu yargcna, "Yarg Bey, Msy Robert Darzac aaya inmek istemiyor!" dedi. Msy De Marquet, "Nasl istemezmi!..." diye bard. "Bu durumda Matmazel Stangersn'n yanndan ayrlamayacan sylyor efendim..." Msy De Marquet, "Peki yle ise... Madem o buraya gelmiyor... Biz ayana gideriz!..." dedi. Sorgu yargc jandarma ile merdivene doru ilerledi. Larsan'a da gelmesini iaret etti. Rouletabille ile biz de arkalarndan yrdk ve bylece Matmazel Stangersn'n kapsna kadar geldik. Msy De Marquet kapy vurdu. Bir oda hizmetisi grnd. Bu Sylvie idi. Soluk sar salar akn yznn etrafna dklmt. Sorgu yargc, "Msy Stangersn orada m?" diye sordu. "Evet efendim..." "Bir dakika kendisiyle grmek istediimi syleyin!..." Sylvie gidip Msy Stangersn'a haber verdi. Profesr yanmza geldi. Alyordu... paralayc bir manzarayd bu! "Yine benden ne istiyorsunuz?" dedi. "Byle bir anda... Beni biraz olsun rahat brakamaz msnz?..." Sorgu Yargc, "Hemen Msy Darzac'la grmem lazm efendim," dedi. "Matmazel Stangersn'n odasndan kmasn temin edemez misiniz?... Aksi takdirde arkamda adalet memurlaryla ben ieri girmeye mecbur olacam!..." Profesr cevap vermedi. Yargca, jandarmaya ve yanndakilere bir mahkmun cellatlarna bakmas gibi uzun uzun bakt ve sonra ieri girdi. Az sonra Robert Darzac grnd. Sapsar ve periand. Fakat Larsan'n yanndaki istasyon memurunu grnce yz bsbtn altst oldu. Gzlerinde bir aknlk ifadesi belirdi ve bir strap sesi karmaktan kendini alamad. Msy Darzac'n sonunu hazrlayan kesin bir ey 157 getiini anlyor ve ona acmaktan kendimizi alamyorduk. Yalnz Larsan ok sevinliydi. Avn yakalayan bir av kpeine benziyordu. Msy De Marquet ona kk sar sakall memuru gstererek sordu, "Bu kiiyi tanyor musunuz?" Darzac titremesine mani olamad bir sesle cevap verdi, "Tanyorum. EpinaysurOrge istasyonunda memurdur." Msy De Marquet devam etti, "Bu delikanl sizin Epinay'da trenden indiinizi sylyor..." "Bu gece... 22.30'da... Dorudur." Bir sessizlik oldu. Sorgu yargc tekrar heyecanl bir sesle sordu, "Msy Robert Darzac!" dedi. "Bu gece EpinaysurOrge'de, nianlnz ldrmeye altklar yerden birka kilometre tede ne iiniz vard?..." Msy Darzac cevap vermedi. Gzlerini kapad. Istrabn m yoksa bir srr m gizlemek istedii belli deildi. Msy De Marquet tekrar sordu, "Msy Darzac!... Bu gece ne yaptnz bana anlatabilir misiniz?..." Msy Darzac gzlerini at. Kendini tamamyla toplam gibiydi, "Hayr efendim," dedi. "yi dnnz... Susmakta devam ederseniz... Sizi gz altna almaya mecbur olacam..." "Siz bilirsiniz efendim." "Msy Darzac!... Kanun namna sizi tutukluyorum!" O bu szleri syler sylemez Rouletabille'in Msy Darzac'a doru atldn grdm. Mutlaka bir eyler syleyecekti. Fakat Darzac bir hareketle azn kapatt. Zaten jandarmalar da tutukluya yaklayorlard... Tam o srada ackl bir ses, "Robert!... Robert!..." diye bard. Matmazel Stangersn'n sesini hepimiz tanmtk. Bu ackl sesi duyunca iimizde rpermeyen kalmad. Bu

sefer Larsan bile sararmt. Darzac'a gelince; bu arya komu, odaya dalmt bile... Sorgu yargc, jandarma ve Larsan da onun peinden odaya girdiler. Ben Rouletabille ile kapnn aznda kaldm. Yrekler paralayc bir manzarayd bu... Matmazel Stangersn l gibi sapsar yatanda dorulmutu. Babas ile doktorlar da ona mani olamamlard. Titreyen kollarn Dar 158 zac'a uzatyordu. Jandarma ile Larsan'm onu yakaladklarn grnce gzleri kocaman kocaman ald... Gryor ve anlyordu. Dudaklar bir ey mrldanr gibi oldu... Fakat kelimeler bu soluk dudaklarda titredi kald... Sylediini kimse duymad... Ve tekrar yastklarnn stne derek bayld. abucak Darzac' odadan ekip kardlar. Larsan'm gidip getirdii arabann sesini duyunca hepimiz holde durduk. Heyecanmz son haddini bulmutu Msy De Marquet'in bile gzleri yaarmt. Rouletabille bu heyecan anndan faydalanarak Darzac'a, "Kendinizi savunmayacak msnz?" diye sordu. Tutuklu, "Hayr!" dedi. "Sizi ben savunacam!..." Talihsiz adam ac bir glmseme ile, "Bunu yapamazsnz efendim..." dedi. "Matmazel Stangersn ile benim yapmak istemediimiz bir eyi siz de yapamazsnz elbette!..." "Hayr, yapacam!..." Bunu sylerken Rouletabille ok sakin ve kendinden emin grnyordu. "Yapacam Msy Darzac!..." diye devam etti. "nk ben sizden fazlasn biliyorum!" Darzac adeta fke ile, "Amma yaptnz!..." dedi. "Yalnz unu syleyim de iiniz rahat etsin!... Sizi kurtarmak iin ne lazmsa o kadarn syleyeceim, fazlasn deil!" Darzac, "Beni minnettar brakmak istiyorsanz eer... hibir ey bilmemeniz gerekir delikanl!" dedi. Arkadam yava sesle, "Syleyeceimi iyice dinleyin de iiniz rahat etsin!" dedi. "Siz sadece saldrgann ismini biliyorsunuz... Matmazel Stangersn ise saldrgann yarsn tanyor... Bana gelince: ben onun iki yarsn da tanyorum! Ben..." Robert Darzac onun szlerinden bir ey anlamyormu gibi gzlerini at. O srada Larsan'm getirdii araba atonun kapsna yanat. Jandarma Darzac ile iine bindi. Larsan arabac yerinde kald ve tutukluyu Korbey'e gtrdler. 159 26 25 Glandier'den o gece ayrldk. Oradan ayrldmza ikimiz de ok memnunduk. ato artk bizim iin ekiciliini yitirmiti. Ben bunca esrar zmekten vazgetiimi anlattm. Rouletabille de omzuma vurarak Glandier'de renecei bir ey kalmadn syledi. Saat 20.00'ye doru Paris'e geldik. Acele bir akam yemei yedik ve ok yorgun olduumuz iin ayrldk. Ertesi sabah benim evimde buluacaktk. Rouletabille tam kararlatrdmz saatte geldi. ngiliz kuma ekose bir kostm giymiti. Kolunda bir pardes, banda bir kasket ve elinde de bir anta vard. Yolculua kacan syledi. "Yolculuunuz ne kadar srecek?" diye sordum. "Bir veya iki ay... Duruma gre!..." dedi. Fazla soru sormaya cesaret edemedim. O birdenbire, "Dn Matmazel Stangersn'n baylmadan nce Darzac'a bakarak syledii szn ne olduunu biliyor musunuz?" diye sordu. "Hayr, dedim... Onu kimse anlayamad ki..." "Anlad!..." dedi. "Mesela ben anladm. 'Konu!...' diyordu." "Msy Darzac artk konuacak m?..." "Hibir zaman!..." Ben daha laf uzatmak istiyordum. Fakat o elimi kuvvetle skarak bana veda etti. Ona ancak u kadar sorabildim. "Siz yokken... Yeni bir saldr olmasndan korkmuyor musunuz?..." "Msy Darzac hapiste iken byle bir eyden korkum yok!..." Ve bu garip sz zerine benden ayrld. Onu ancak ar ceza mahkemesinde, Darzac yarglanrken "anlalmaz anlatmaya" geldii zaman grecektim. 15 Ocak'ta, yani anlattm o kt olaylardan iki buuk ay sonra Epoque gazetesi, ilk sayfasnn ilk stununda, u heyecan verici makaleyi yaynlad: "SeineetDise jrisi, adliye tarihinin en esrarl olaylarndan biri hakknda hkm vermek zere bugn topland. Hibir davada, akl ve manta smayan bylesine karanlk ve anlalmaz noktalarla karlalmamtr. Buna ramen, iddia makam; herkes tarafndan sevilen, saylan ve ilim dnyasnn midi olan gen bir ilim adamn, bugne kadar hayat almak ve drstlk iinde gemi olan bir adam, cinayet sanklarnn srasna oturtmaktan ekinmedi. Msy Robert Darzac'n tutuklandnn Paris'e ular ulamaz, her taraftan

protesto sesleri ykseldi. Savcnn bu beklenmedik hareketi karsnda btn Sorbonne isyan ederek Matmazel Stangersn'n nianlsnn susuz olduuna inandn ilan etti. Msy Stangersm da adliyenin byk bir hata yaptn syledi. Bu saldrlarn kurban konuacak durumda olsayd eer... ddia makamnn daraacna gndermek istedii nianlsn, gelip kendi savunurdu. Glandier atosunun o korkun ve esrarengiz olaylarnda akli dengesi bozulan Matmazel Stangersn'n yaknda iyileeceini umuyoruz. Fakat acaba sevdii adamn hayatna celladn eliyle son verildiini haber ald zaman ayn uuruma tekrar yuvarlanmayacak m?... Bunun byle olmasn istiyor musunuz?... Bu soruyu, bugn mahkemede karar verecek olan jri heyetine soruyoruz. Drstlklerinden kuku duyulmayan on iki kiinin feci bir adli hata ilememesi iin elimizden her geleni yapacaz. Kt rastlantlar, sula San Oda'nn Esra / F. 11 161 160 yc deliller, sann susmas, vaktini nerede geirmi olduunu anlatamamas... savcl byle bir kanaate srkledi ve baka yerlerde arayp bulamad gerein bu ynde olduuna inand. Msy Darzac'n aleyhindeki deliller grnte o kadar ar ki... Msy Ferederic Larsan gibi zeki, tecrbeli ve baarl bir polis memurunun bile gzlerini karartt. Bugne kadar btn deliller Msy Darzac' suluyordu. Bugn jrinin nnde onu biz savunacaz ve mahkemeye yle bir k tutacaz ki... Glandier esrar tmyle aydnlanacak. Zira biz gerei dile getireceiz! Bugne kadar konumadk. nk savunmak istediimiz davann menfaati bunu gerektiriyordu. Glandier facias patlak verince: ok gen olmasna ramen baka cinayet vakalarnda da stn baarlar elde etmi olan muhabirimizi, gen Joseph Rouletabille'i oraya gnderdik. O, btn yasaklar ve kaplar zorlamasn bildi. Baka gazeteciler kapdan evrildikleri halde o atoya yerlemeyi baard ve Frederic Larsan'n yan banda gerei arad. te o zaman bu nl polis memurunun ne kadar yanl bir yola saptn dehetle grd. Onu bu yanl yoldan drdrmeye ok alt. Fakat Byk Fred, ocuk yataki bu gazeteciden akl almak istemedi. Sonunda bunun Msy Darzac' nerelere srklediini grdk! imdi sadece Fransa'nn deil btn dnyann da bilmesini istiyoruz ki: Msy Robert Darzac tutukland akam Rouletabille, mdrmzn brosuna gelerek yle syledi: "Yarn yola kyorum... Bunun ne kadar sreceini size sylemeyeceim. Belki bir ay, belki iki... Belki de ... Belki de hi dnmeyeceim... Size bir mektup brakyorum. Eer Msy Robert Darzac, ar ceza mahkemesinin huzuruna kt zaman ben hl dnmemisem... Btn tanklar dinlendikten sonra mahkemede bu mektubu okuyun!... Bu hususta nceden Msy Darzac'n avukatyla da anlan! Msy Robert Darzac tamamen susuzdur. Bu mektupta saldrgann ismi yazl. Deliller de var diyemeyeceim. nk ben onlar aramaya gidiyorum. Yalnz olayn inkr edilemez aklamasn da bulacaksnz." 162 Bunlar syledikten sonra muhabirimiz kp gitti. Uzun zaman ondan haber alamadk. Sekiz gn nce yabanc bir adam gelip mdrmzle konutu. "Gerekirse Joseph Rouletabille'in sylediklerini yerine getirin. nk gerei bu mektupta bulacaksnz!" dedi. Fakat ismini bir trl aklamak istemedi. Bugn 15 Ocak. Mahkeme gnndeyiz. Joseph Rouletabille dnmedi. Belki de onu bir daha hi gremeyeceiz. Her eyin olduu gibi basnn da kahramanlar ve fedaileri var. Onlar da grevleri uruna canlarn feda ederler. Kim bilir... Belki o da bu saatte grev kurban olmutur! ntikamn almak bize dyor. Mdrmz bugn Versailles ar ceza mahkemesine elinde mektupla gidecek! Saldrgann ismini bildiren mektuplar Makalenin bana Rouletabille'in bir resmini koymulard. "Sar Oda'nn Esrar" diye anlan davay dinlemeye giden Parisliler o gn SaintLazare garmdaki kalabal asla unutmamlardr. Trenlerde yer bulmak imknszd. Ek seferler konmutu. Epoque gazetesinin makalesi mthi bir heyecan uyandrm, tartmalar adeta kavga haline getirmiti. Frederic Larsan ile Rouletabille'i tutanlar arasnda denler bile olmutu. Bu kavgalar bir susuzu savunmak kaygsndan ziyade Sar Oda'nn esrar hakkndaki dncelerin ayrlndan kyordu. Herkes olay kendine gre izah ediyor ve kendi tezinin doruluuna inanyordu. Larsan'n grn kabul edenler, bu nl polis memurunun dncesinden phe edilmesine tahamml edemiyor, baka trl dnenler ise, henz tanmadklar Rouletabille'in de yle dndn iddia ediyorlard. Mahkeme salonuna giremeyerek, binann etrafna toplanp bekleyenleri, polisler g zapt ediyordu. Bir an Msy Stangersn'n tutuklandna dair bir sylenti bile kt. Szm ona kzna saldrdn itiraf etmiti. Herkes aklna geleni uyduruyordu. Sinirler son derece gergindi. 163 Herkes Rouletabille'i bekliyordu. Arada bir... "te geldi! Rouletabille geldi!..." diye sesler duyuluyor,

gazetedeki resme benzettikleri tanklar bile ''Odur!" diye alklyorlard. Epoque gazetesinin mdr geldii zaman da olduka byk bir amata koptu. Kimi alklad... Kimi yuhalad... Kimi slk ald. Ceza mahkemesindeki davaya Msy De Rocoux bakanlk ediyordu. Mesleinin hkmlerini benimsemi ok namuslu bir yargt. Tanklar durumaya arlmt. Glandier esraryla uzaktan ve yakndan ilgili olan herkes gibi beni de armlard. On yl ihtiyarlam ve adeta tannmaz bir hale gelmi olan Msy Stangersn, Larsan, Msy Arthur Rance, Jacques Baba, Mathieu Baba, Bernier, iki hastabakc, khya, atonun btn hizmetkrlar, 40 numaral bronun posta memuru, Epinay istasyonundaki memur, msy ve Matmazel Stangersn'n birka dostu, Msy Darzac lehindeki tanklar, hepimiz oradaydk. Beni ilk tanklar arasnda salona aldklarndan davay bandan sonuna dek izleyebildim. Size, kalabalkta herkes birbirini eziyordu dersem amazsnz herhalde. Avukatlar merdivenin basamaklarna oturmulard. Onlarn arkasnda yarglar, onlarn arkasnda da civar mahkeme yeleri vard. Robert Darzac iki jandarma arasnda geldi. ylesine sakin... ylesine kibar ve yakklyd ki... nsan ona acmaktan ziyade hayranlk duyuyordu. Avukat Henri Robert'i eilerek selamlad. ok kimse Msy Stangersn'n sann elini skmasn bekledi. Fakat tanklar armaya balamlard. Btn tanklar salondan ktlar. Jri heyeti yerine geerken Epoque gazetesinin mdr de avukat Henri Robert ile konuuyordu. Gazete mdr sonradan gidip halkn arasnda en n sraya geip oturdu. Onun tanklarn bekledii salona gitmeyiine aranlar oldu. ddianamenin okunmas her zamanki gibi olaysz geti. Burada Msy Darzac'n ok uzun sren sorgusunu anlatacak deilim. Hem ok doal, hem de esrarl bir tarzda cevap veriyordu. Syledikleri herkese ok doal geliyor, fakat sylemek istemedikleri de susuzluuna 164 nananlar zyordu. nemli noktalarda susmas aleyhine oluyordu. Bu artlar altnda susmasnn, lm fermann imzalamak olacan ona hatrlattlar. "Ne yapalm!... yle ise lrm... Yalnz yine de susuz olduumu sylerim!" dedi. Henri Robert ok gzel konuan bir avukatt. Mvekkilinin ruh asaletini, yksek karakterini belirtecek ok gzel cmleler buldu. Sktunun, ancak kahraman ruhlarda grlen bir feragat olduunu syledi. Bu gzel szler Msy Darzac' tanyanlar kandrmt ama dierleri tereddt ediyorlard. Durumaya bir sre ara verildikten sonra tanklarn dinlenmesine geildi. Rouletabilie hl ortalarda yoktu! Her kap alnda btn gzler oraya evriliyor, sonra yerinde hareketsiz duran Epoque gazetesinin mdrne bakyorlard. Nihayet onun cebini kartrp bir mektup kardn grdler. Salonu bir uultu kaplad. Burada davann btn safhalarn anlatmak niyetinde deilim. Yalnz bu unutulmaz gnn en dramatik anna gelmek iin sabrszlanyorum. Henri Robert, Mathieu Baba'ya baz eyler soruyordu. O da iki jandarma arasnda, Yeilli Adam' ldrmediini syleyerek kendini savunuyordu. Yzletirmek iin karsn ardlar. Kadn hkra hkra alayarak korucunun metresi olduunu itiraf etti! Fakat kocasnn onun lmnden sulu olmadn syledi. Henri Robert o srada Msy Frederic Larsan'n dinlenmesini istedi, "Mahkemeye ara verildii srada Msy Larsan'la grtm ve bana Mathieu Baba hi ie karmadan korucunun lmn izah edebileceini syledi. imdi Msy Larsan' dinlemek ilgin olacak!" dedi. Larsan' getirdiler. "Bu meseleye Mathieu Baba'y kartrmaya lzum grmyorum! dedi. Bunu Msy De Marquet'e de sylemitim ama Mathieu Baba'nn tehditleri onda baka bir kanaat uyandrmt! Bana kalrsa Matmazel Stangersn'a yaplan saldryla korucunun lm ayn meseledir... Mat 165 mazelin saldrganna, eref avlusunda kaarken arkasndan ate ettiler ve onu ldrdklerini sandlar. Fakat o keyi dnerken sadece sendelemi olabilir. Orada korucuya rastlar... Ve adam kamasna mani olmak isteyince... Matmazel Stangersn' yaralad ba hl elinde tutan saldrgan bu sefer onu korucunun kalbine saplar. Olayn byle gelitiini sanyorum." Bu basit ve sade aklamaya herkesin akl yatt. Zaten Glandier atosunun esraryla ilgili olanlarn ou bunun byle olabileceini dnmt. Bakan, "Ya sonra, saldrgan ne oldu?..." diye sordu. "Mutlaka bir yere saklanm olacak bakanm!... Karanlk avlunun bir kesine gizlenmitir. Ve cesedi atoya tayanlar ieri girdikten sonra rahat rahat oradan kp kamtr." O srada ayakta duran halkn arasndan gen bir ses duyuldu. Ve bu szlerle herkesi artt, "Kalbe indirilen bak konusunda Msy Larsan'la ayn fikirdeyim, ama saldrgann avludan kamas hakknda sylediklerini kabul etmiyorum!" Herkes dnp o tarafa bakt. Mbair halk sknete davet etti. Bakan sinirlenerek kimin sze kartn sordu ve hemen onu salondan karmalarn emretti. Fakat o gen ve berrak ses tekrar duyuldu, "Benim sayn bakanm!... Ben Joseph Rouletabille! 166

27 Mthi bir karklk oldu, barmalar duyuldu. Kadnlar fenalat. Herkes birbirini itip kakyor, Rouletabille'i grmeye alyordu. Bakan, salonu boaltacan, herkesi dar atacan syledii halde kimsenin aldr ettii yoktu. O srada Rouletabille, oturanlar ayakta duranlardan ayran parmaklklarn stnden atlad ve dirsekleriyle kendine yol aarak, sevinle boynuna sarlan gazete mdrnn yanna geldi ve elindeki mektubu ald gibi cebine yerletirdi. Sonra, bir ift iri gzn aydnlatt krmz bir topa benzeyen yznde mutlu bir glmseme ile yine ite, kaka, itile kakla... tanklarn bulunduu yere kadar ilerledi. stnde, yola kt gn grdm giysileri vard. (Fakat ne hale gelmiti yarabbimL.) Kolunda pardess, elinde kasketi, ne doru ilerleyerek, "zr dilerim sayn bakan!" dedi. "Ben, Joseph Rouletabille'im. Amerika'dan geliyorum. Vapurum biraz gecikti de... Ben..." Herkes kahkaha ile glmeye balad. Bu delikanlnn gelii herkesi sevindirmiti. Sanki omuzlarndan ar bir yk kalkm gibiydi. imdi daha rahat nefes alyorlard. Onun gerei ortaya karacandan emindiler!.. Nihayet her eyi renebileceklerdi. Yalnz bakan kzmt, "Ya yle mi?... Siz demek Joseph Rouletabille'siniz? yle ise size adaletle alay etmenin ne demek olduunu reteyim... Mahkeme hakknzda bir karara varncaya kadar... adaletin emrinde kalacaksnz!..." "Fakat sayn bakanm... Benim de istediim bu zaten... Adaletin emrinde bulunmak... Mahkemeye giriim biraz grltl olduysa zr dilerim... Benden fazla adalete sayg gsteren biri olamaz... Fakat ne yapaym?... Ancak bu ekilde ieri girebildim..." 167 Bunlar sylerken glmeye balad. Herkes de onunla beraber glnce bakan yine kzd, "Bu adam aln gtrn!..." diye emretti. Bu sefer avukat Henri Robert ortaya atld, ilk nce delikanly mazur gstermeye alt. O en iyi niyetlerle mahkemeye gelmiti... Onun gibi bir tan dinlemekten vazgeilemezdi. nk o... Esrarengiz haftay Glandier atosunda geirmi ve olaylara karmt... stelik de sann susuz olduunu ispat edecek deliller getirdiini ve saldrgann ismini aklayacan da sylyordu. Bakan inanmak istemeyen bir tavrla, "imdi bize saldrgann ismini syleyecek misiniz?" diye sordu. Rouletabille, "Buraya bunun ign geldim efendim..." dedi. Onu alklamak istediler. Fakat mbair halk susturdu. Henri Robert, "Joseph Rouletabille tank olarak gsterilmemiti, ama sayn bakann yetkisini kullanarak onu dinleyeceini umarm," dedi. Bakan, "Pekl yleyse. Onu sorguya ekeceiz," dedi. "Fakat nce bitirilecek..." Basavc ayaa kalkt, "nce bu delikanlnn bize saldrgann ismini sylemesi belki daha doru olur efendim..." dedi. Bakan hafif alayc bir tavrla, "Madem ki sayn savc, Msy Joseph Rouletabille'in szlerine bu kadar nem veriyor... Bu tann bize "saldrgann" ismini sylemesinde bir mahzur grmyorum!..." dedi. Salonda sinek usa duyulacakt. ylesine bir sessizlik kmt. Rouletabille, mahkeme baladndan beri ilk defa heyecanl ve endieli grnen Msy Darzac'a sempati ile bakarak susuyordu. Bakan sabrszland, "Sizi dinliyorum Msy Rouletabille!... Saldrgann ismini bekliyoruz!" dedi. Rouletabille yeleinin cebini kartrarak soan gibi yusyuvarlak bir saat kard. Ona dikkatle baktktan sonra, "Size saldrgann ismini ancak saat 6.30'da syleyebilirim sayn bakan!..." dedi. nmzde daha drt saat var!... Salonda honutsuzluk ve hayal krkl ifade eden sesler duyuldu. Yksek sesle, "Bizimle alay ediyor!..." diyenler bile oldu. Bakan pek 168 memnun grnyordu. Avukatlar, Henri Robert ile Andre Hesse'nin canlar sklmt. Bakan, "Bu aka olduka uzun srd... Artk tanklarn odasna ekilebilirsiniz msy!..." dedi. Rouletabille o berrak sesiyle itiraz etti, "Sayn bakanm... Emin olun ki size saldrgann ismini sylediim zaman onu niin ancak saat 6.30'da akladm anlayacaksnz!..."dedi. "Her eyi aklayacama namusum stne sz veririm!... Ama imdilik korucunun nasl ldrldn size aklayabilirim... Benim Glandier'de nasl altm grm olan Msy Frederic Larsan, bu olay ne kadar dikkatle incelediimi size syleyebilir... Onunla ayn fikirde olmayabilirim.. Msy Darzac' tutuklattrmakla bir susuzu tutuklatm olduunu syleyebilirim, ama o benim iyi niyetimden phe edemez ve bulularmn nemli olduunu da inkr edemez... nk ok kere ayn sonulara vardk..." Frederic Larsan, "Sayn bakan, Msy Joseph Rouletabille'i dinlemek ilgin olur sanrm," dedi. "Benimle ayn fikirde olmad iin daha da ilgin olur." Polis mfettiinin bu szleri alklarla karland. Bu delloyu tam bir sporcu gibi kabul ediyordu. Bu feci sorunun stne ayn titizlikle eilmi ve ayr ayr sonular alm olan bu iki adamn arpmas pek ilgin olacakt. Bakann sustuunu grnce Larsan devam etti, "Korucuyu kalbine bak saplayarak ldrenin, Matmazel Stangersn'a saldran kii olduunu ikimiz de kabul ediyoruz. Fakat madem ki saldrgann 'o kk avludan' nasl kat hakknda ayn fikirde deiliz... Msy Rouletabille'in bunu nasl aklayacan dinlemek pek ilgin olacak!..." dedi. Arkadam, "Elbette ki ilgin olur!..." dedi.

Salonda yine bir kahkaha koptu. Bakan biraz nceki tehdidini tekrarlad. Ve, "Bylesine feci bir olay karsnda glnecek ne var anlayamyorum!..." dedi. Rouletabille ayn ciddiyetle, "Ben de anlamyorum..." diye tekrarlad. nmde oturanlar glmemek iin mendillerini azlarna tkadlar. Bakan, "Msy Larsan'n sylediklerini duydunuz... Haydi! Saldrgann o kk avludan nasl katn siz syleyin bakalm!..." dedi. 169 Rouletabille ona mahzun mahzun glmseyen Madam Mathieu'ya bakarak sze balad, "Madem ki Madam Mathieu korucuyla olan ilikisini aklad..." Mathieu Baba oradan, "Kaltak," diye bard. Bakan, "Mathieu Baba'y dar atn!..." dedi. Onu alp gtrdler... Rouletabille devam etti, "Evet madem ki itiraf etti... Artk onun, geceleri sk sk, burcun birinci katnda korucu ile bulutuunu syleyebilirim. Eskiden dua odas olan odada buluuyorlard. Bu bulumalar, Mathieu Baba romatizmadan yattndan beri daha da sklamt. Arsn dindirmek iin Mathieu Baba'ya yaplan morfin inesi, onun arsn uyuturduu gibi, karsna da rahata oradan birka saat uzaklamak imknn hazrlyordu. Madam Mathieu tannmamak iin byk siyah bir ala brnerek atoya geliyordu. Bu kyafetle bir hayalete benzediinden baz geceler Jacques Baba'nm uykusunu karyordu. Sevgilisine geldiini haber vermek iin, SaintGenevievedesBois'de oturan ihtiyar bycnn, Agenoux Ana'nn kedisinin korkun sesini taklit ediyordu. Korucu bunu iitir iitmez burcundan aa inerek ona kapy ayordu. Son zamanlar burta onarmalar balaynca, yine korucunun burtaki eski odasnda bulumaya devam ettiler. nk ona verilen yeni oda atonun sa kanadnda bulunuyor ve khya ile a kadnn yatt odadan ince bir tahta blme ile ayrlyordu. Ve bu ince blmeden bir odada sylenenler teki odadan duyuluyordu. "O gece, Madam Mathieu ile burtan beraber kmlard. Korucu Madam Mathieu'dan ayrlarak yerine dnd srada, facia meydana geldi. Ben bunlar ertesi sabah, eref avlusundaki ayak izlerinden rendim sayn bakan... Gzc olarak tfei ile burcun arkasna yerletirdiim kapc Bernier, (bunu size kendisi de aklayaca gibi) eref avlusunda meydana gelenleri gremezdi. Oraya ancak tabanca seslerini duyunca geldi ve ate etti. Madam Mathieu ile korucu, karanlk eref avlusunda bir an sessizce durup vedalatlar. Madam Mathieu aralk duran demir kapya doru gitti, korucu da atonun sa kanadnn 170 sonundaki cumbal odasna doru yrd. Tam odasnn kapsna geldii srada silah seslerini duydu. Endieyle geri dnd. atonun sa kanadnn kesine kvrlrken bir glge zerine atlarak onu baklad. Yere dt ve ld... Ve saldrgan yakaladklarn sanarak maktul ieri tadlar... "Gelelim Madam Mathieu'ya, silah seslerini duymutu. Avluda kouan insanlar grnce ard ve avlunun karanlk bir kesine bzld. Bu avlu ok byktr... Sokak kapsna yakn bir yerde de olduundan onu kimse grmedi... Fakat kp gitmedi. Orada durup bekledi... ly tadklarn grd. Bir nsezi ile kalbi burkularak atonun antresine kadar sokuldu. Jacques Baba'nm aydnlatt merdivenlere doru bir gz att... Sevgilisinin cesedini grd ve kat... Jacques Baba'nm dikkatini mi ekmiti?... Orasn bilemem... Fakat onun birka gecedir uykusunu karan hayaletin arkasndan gittii muhakkak. O gece de zaten Tanr kedisinin sesiyle uyanm ve pencereden siyahl hayaleti grnce, acele giyinmiti. Cesedi getirdikleri zaman, onu giyimli bulmalarnn nedeni buydu. O gece eref avlusundaki hayaletin yzn ne olursa olsun grmek istedi ve onu tand? Jacques Baba, Madam Mathieu ile eskiden beri dosttur. Gen kadn, ona her eyi itiraf etti. Ve onu bu g durumdan kurtarmas iin yalvard. Sevgilisinin ldn gren Madam Mathieu, acnacak bir haldeydi!... Jacques Baba, ona acd ve meelie kadar birlikte yrdler. Parktan ktlar... Havuzu geerek Epinay yoluna kadar geldiler. Artk oradan Bur Han birka metre ilerdeydi. Jacques Baba ondan ayrlarak atoya dnd... O feci gecede atoda bulunduu renilirse Madam Mathieu iin iyi olmayacan dndnden ve o gecenin facialarna bir yenisini eklemek istemediinden, bu olay bizden gizledi. Bunun byle olup olmadn Madam Mathieu'ya veya Jacques Baba'ya sormaya gerek grmyorum. nk bunun byle olduunu biliyorum... Sadece Msy Larsan'n belleine bavuracam. O bunlar nasl kefetmi olduumu anlamtr. Ertesi sabah yan yana giden iki ayak izini incelerken, beni grd. Bunlar Jacques Baba ile madamn ayak izleriydi. 171 Bu noktada Rouletabille, orada duran Madam Mathieu'ya dnerek, "Madam, ayak izleriniz saldrgann 'zarif ayak izlerine' alacak derecede benziyor..." Madam Mathieu'nun btn vcudu predi ve gen adama dehetle bakt... Ne demek istiyordu? "Madamn zarif fakat bir kadn iin biraz byk ayaklar var. Ayakkablarnn sivri burnundan baka her taraf saldrgann izlerine uyuyordu." Dinleyiciler arasnaa bir grlt oldu. Rouletabille eliyle onlar susturdu. Sanki dinleyicileri o idare ediyordu. "unu sylemek isterim ki... Bu izler byk bir ey ifade etmezler... Srf bu d iaretlere dayanarak... onlar genel bir fikre balayp hareket eden hir polis memuru adli bir hataya der... Msy Darzac'n ayaklar da saldrgann ayak izlerine benziyor... Oysa ki saldrgan o deil!..."

Tekrar halkta bir kmldanma oldu... Bakan Madam Mathieu'ya sordu, "O gece her ey, anlatt gibi mi geti?..." "Evet sayn bakan!... Msy Rouletabille'in adeta bizi adm adm izlediine inanacam geliyor..." "Demek ki, saldrgann sa keye kadar kotuunu grdnz yle mi madam?..." "Evet... Bir dakika sonra korucunun cesedini gtrdklerini grdm gibi..." "yleyse saldrgana ne oldu?... eref avlusunda yalnz kalmtnz... Onu grm olmanz gerekir... Sizin orada olduunuzu bilmiyordu... Tabii ki bir frsattan faydalanarak kamak isteyecekti. "Bir ey grmedim efendim... O srada etraf ok karanlkt..." Bakan, "Demek ki saldrgan nasl katn bize Msy Rouletabille anlatacak!..." dedi. Gen gazeteci kendinden emin bir ekilde, "Elbette!" dedi. Bu sefer bakan bile glmekten kendini alamad. Rouletabille anlatmaya balad, "Saldrgann o kk avludan kamasna imkn yoktu. Onu mutlaka grrdk. Grmesek bile ona arpmamz gerekirdi. nk buras avu ii kadar bir yerdir, etraf yksek parmaklklar ve hendeklerle evrilmitir. Saldrgan orada olsayd, karanlkta birbirimizi grmesek bile birbirimize arpardk. Bu kck yerde ylesine skk bir haldeydik ki..." "Madem ki bu kk yerde kapal kalmt... Onu nasl olup da bulamazdnz?... Yarm saatten beri size bunu sormaktaym..." Rouletabille soana benzeyen saatini bir kere daha cebinden kard. Ve gayet sakin, "Sayn bakan!" dedi. "Bunu daha buuk saat sorabilirsiniz ve ben size ancak 18.30'da cevap verebilirim." Bu sefer honutkuzluk mrltlar duyulmad. Halk Rouletabille'e inanmaya balamt. Onun, bir arkadana randevu verir gibi bakana bir saat tayin etmesi, holarna gidiyordu. Bakana gelince, ne yapacan bilemiyordu. Nihayet o da herkes gibi bu delikanlnn szlerine glmeye karar verdi. Rouletabille'de eytan ty vard. Herkesi kendine ekiyordu. Bakan onun etkisinden kurtulamad. Madam Mathieu'nun o geceki roln ok ak ve gzel anlatmt. Msy Rocoux de artk onu ciddiye alabilirdi. "Peki Msy Rouletabille... Dediiniz gibi olsun... Yalnz 18.30'dan nce gzme grnmeyin!" dedi. Rouletabille bakana selam verdi ve kocaman kafasn sallayarak tanklarn bekledii odaya doru yrd. Gzleriyle de beni aryordu. Gremedi. Etrafm saran kalabalktan syrlarak mahkeme salonundan Rouletabille ile hemen ayn anda ktm. Dostum beni candan karlad. Geveze ve mutlu bir hali vard. Ellerimi nee ile skt, "Niin Amerika'ya gittiinizi sormuyorum!" dedim. "nk bana da 18.30'dan nce size cevap veremeyeceim! Diyeceksiniz." "Hayr azizim... hayr azizim Sinclair. Amerika'ya ne yapmaya gittiimi size hemen syleyeceim!" dedi. "nk siz bir dostsunuz. Saldrgann ikinci yarsnn adn renmeye gittim." "Ne diyorsunuz? kinci yarsnn adn m?..." 172 173 "Evet dostum. Son olarak Glandier'den ayrldmz zaman, saldrgann iki yarsn da tanyordum. Fakat bir yarsnn ismini biliyordum. te Amerika'ya teki yarsnn ismini de renmeye gittim!..." O srada tanklarn bulunduu salonuna giriyorduk. Herkes Rouletabille'in etrafn evirdi. Gazeteci onlara ok nazik davrand. Sadece Arthur Rance'a kar souk davrand. O srada Larsan ieri girdi. Rouletabille hemen yanna gitti ve deti olduu gibi parmaklarn ezercesine elini skt. Ona kar bu kadar sempati gstermesi iin onu mat edeceinden emin olmas gerekirdi. Larsan da kendinden emin bir tarzda glmseyerek ona, Amerika'ya ne yapmaya gittiini sordu. O zaman Rouletabille gayet nazik koluna girerek yolculuuna ait eitli fkralar anlatmaya balad. Bir ara daha ciddi bir eyler konuarak uzaklatlar... Ben de onlar rahatsz etmemek iin, oradan uzaklatm. Zaten tanklar dinlemekte olduklar mahkeme salonuna dnmek iin sabrszlanyordum. Eski yerime getiim zaman farkna vardm ki, halk artk durumay ilgiyle izlemiyordu. Sabrszlkla saatin 18.30 olmasn bekliyorlard. 18.30'da Rouletabille'i ieri aldlar. Onu gzleriyle takip eden halktaki heyecan tarif etmek imknszd. Nefes almaya bile korkuyorlard. Msy Robert Darzac da ayaa kalkmt. Benzi kl gibi olmutu. Bakan byk bir ciddiyetle, "Size yemin ettirmiyorum Msy... nk buraya resmen arlmadnz... Ama unu hatrlatmak isterim ki... Burada syleceiniz her szn nemi ok byktr. Bu szler... Bakalar iin olmasa bile, sizin iin ok nemli olabilirler," dedi. Rouletabille son derece sakin cevap verdi, "Evet efendim..." Bakan devam etti, "Biraz nce konumuz o kk avluydu. Ve siz de saldrgann oradan nasl katn ve kim olduunu imdi syleyeceinizi vaat ettiniz... te saat 18.30... Bunlar aklamanz bekliyoruz." Eine rastlamadm bir sessizlik iinde gen dostumun sesi ykseldi, "Avlunun bu blmnn her yandan kapal olduunu ve saldrgann grnmeden buradan kamasna imkn olmadn sylemitim. Ve 174 bu gerekti... Hepimiz orada, o drt ke avluda bulunduumuz srada saldrgan da bizimle beraberdi.

"yle olduu halde onu grmediniz yle mi?..." Rouletabille, "Hayr bakanm, onu hepimiz grdk!..." diye bard. "Grdnz de neden yakalamadnz?" "Onun saldrgan olduunu bilen bir ben vardm da ondan. Saldrgann hemen yakalanmas iime gelmiyordu. Zaten o srada elimde mantmdan baka hibir kantm yoktu. Evet saldrgann orada olduunu ve hepimizin onu grdn bana yalnz mantm sylyordu. Bugn bu mahkemeye inkr edilmez bir kantla kabilmek iin vakit kazanmam gerekiyordu. Hem ylesine sarslmaz bir kant ki, herkesi memnun edeceine eminim. Bakan, "Syleyin msy!... Bize saldrgann ismini syleyin!" diye bard. Hi acelesi yokmu gibi grnn Rouletabille, "Onu kk avluda bulunanlarn isimleri arasnda bulacaksnz!" dedi. Salonda sabrszlk alametleri belirmeye balamt. Her ynden, "smini!... smini!..." diye baryorlard. Rouletabille tokatlanmay hak eden bir tavrla, "Bunu biraz geciktiriyorum sayn bakan!... nk nedeni var..." dedi. Halk yine, "smini!... smini!..." diye bir uultu kopard. Mbair, "Susun!..." diye bard. Bakan, "Bize hemen ismini sylemelisiniz msy!" dedi. "O kk avluda bulunanlar unlard: Birincisi len korucu... Saldrgan o mu?..." "Hayr efendim." "Jacques Baba?" "Hayr efendim." "Kapc Bernier mi?" "Hayr efendim." "Msy Sinclair m?" "Hayr efendim." 175 "O halde Msy Arthur Rance'dr. nk onunla sizden baka kimse kalmad. Saldrgan siz deilsiniz herhalde?..." "Hayr efendim. "Demek Msy Arthur Rance' suluyorsunuz?" "Hayr efendim." "Vallahi hibir ey anlamyorum... Ne demek istiyorsunuz? Bu avlu parasnda baka kimse yoktu ki..." "Vard efendim... Altnda kimse yoktu ama, stnde biri vard... Pencereden kk avluya doru uzanan biri..." Bakan, "Frederic LarsanL." diye bard. Rouletabille etraf nlatan bir sesle, "Frederic LarsanL." diye cevap verdi. Sonra itiraz mrltlar duyulan halka dnerek ondan ummadm bir kuvvetle, "Frederic LarsanL.. Yani saldrgan!..." diye bard. Salonda bir itiraz uultusu ykseldi. Bu grltde; hayret, aknlk, fke, inanmamazlk... her ey vard. Bazlar, byle bir sulamada bulunmaya cesaret eden bu kk adama kar bir hayranlk duymaktan kendilerini alamyorlard. Bakan bu heyecan dirdirmeye almad. Grlt kendi kendine kesildi. Halk, sonunu dinlemek iin sabrszlanyordu. Ortaya birdenbire ken sessizliin iinde... kendini nndeki srann stne brakan Msy Robert Darzac'n, "te bu olamaz!... adam akln karm!..." diye sylendii duyuldu. "Frederic Larsan' sulandrmaya cesaret ediyorsunuz msy!... Byle bir sulamann brakt etkiye bir bakn!... Msy Darzac bile size deli diyor... Eer deli deilseniz, sylediinizi ispat edin!... Kant gsterin!..." "Kant... kant istiyorsunuz yie mi efendim?... te size sarslmaz bir delil!... Msy Frederic Larsan' arsnlar ltfen..." Bakan, "Msy Frederic Larsan' arn," diye emretti. Mbair kk kapya doru kotu, kapy at ve gzden kayboldu. Kk kap aralk kalmt. Btn gzler bu kapya evrilmi bekliyordu. Mbair yalnz grnd Yargcn nne geldi ve, "Msy Frederic Larsan ortada yok efendim..." dedi. "Saat 16.00'ya doru gitmi ve onu bir daha gren olmam." 176 Rouletabille muzaffer bir eda ile, "te aradnz kant," dedi. Bakan, "Daha ak konuun!... Hangi kant?..." diye sordu. "Larsan'n kamasndan daha salam bir kant olur mu efendim?... Msy Larsan' bir daha grmeyeceimize yemin edebilirim." Salonda yine uultular duyuldu. Bakan, "Siz adaletle alay ediyorsunuz msy," dedi. "Larsan biraz nce sizinle tank mevkiinde iken onu neden yzne kar sulandrmadnz? Hi olmazsa size cevap verecek durumda olurdu." "Bundan daha iyi bir cevap alabilir miydim sayn bakan?... Bana cevap vermiyor ve hibir zaman da vermeyecek. Larsan' saldrgan olmakla suluyorum ve kayor. Bu cevap size yetmiyor mu?" "Biz dediiniz gibi Larsan'n kam olduuna inanmyoruz. Nasl kaabilir ki, onu itham edeceinizden haberi bile yoktu."

"Haberi vard efendim... Bunu biraz nce kendisine ben haber verdim." "Bunu da m yaptnz?... Larsan' saldrgan sandnz halde kamasna frsat verdiniz yle mi?..." Rouletabille gururla, "Evet bakanm, bunu yaptm," dedi. "Ben hukuku deilim. Polis de deilim. Basit bir gazeteciyim. Mesleim insanlar tutuklamak deildir... Gerein meydana kmasna keyfimin istedii gibi yardm ederim. Bu benim bileceim itir. Siz, toplumu bildiiniz gibi koruyun!... Bu da sizin bileceiniz itir. Ben cellada ba teslim edemem... Eer drst bir insansanzki ylesinizdirbana hak verirsiniz. Niin biraz nce saldrgann ismini ancak 6.30'da syleyebilirim dediimi anlyorsunuz ya... Ona haber verdikten sonra Larsan'n 4.17 treniyle Paris'e kaabileceini... Paris'e varmas iin bir saat kendine ait btn izleri ortadan yok etmesi iin de 1.5 saate ihtiyac olacan dndm. Bu sre de 18.30'da sona eriyordu." Rouletabille, Darzac'a bakarak, "Larsan' bulamayacaksnz!" diye devam etti. "O ok kurnazdr. Ve her zaman da elinizden kamtr. Yllardr peinde kouyorsunuz..." 177 San Oda'nn Esrar/F:12 Sonra glerek ilave etti. Fakat bu sefer yalnz o gld. nk kimsenin glmeye hevesi kalmamt. "O, benim kadar gl olmasa bile, yeryzndeki polis mfettilerinin hepsinden gldr!... Drt yldr emniyete girmeyi baaran ve Frederic Larsan ismiyle byk bir hret kazanan bu adam, ok iyi bildiiniz baka bir isimle de bir tr hret kazanmtr sayn bakan... Frederic Larsan... Ballmeyer'dir!..." Bakan, "Ballmeyer mi dediniz?" diye bard. Darzac yerinden frlayarak yle sylendi, "Ballmeyer!... Ballmeyer ha!... Demek syledikleri doruydu!..." Rouletabille, "Odur... odur... Msy Darzac!... Benim artk deli olmadm anladnz galiba!" dedi. Ballmeyer!... Ballmeyer!.. Artk salonda bu isimden baka bir ey duyulmaz olmutu. Bakan celseye ara verdi. Bu arann ne derece hareketli getiini tahmin edersiniz. Halk oyalanacak bir konu bulmutu artk... Ballmeyer!... Bu ocuk gerekten yamand! Ballmeyer!... Fakat daha birka hafta nce onun ld sylentileri ortada dolayordu. Demek mr boyunca jandarmalarn elinden kap kurtulduu gibi, lmden de yakay syrmt. O adliyeyi uratrrken, maceralar gnlerce gazetelere konu olmutu... Okuyucularmn bazlar "Sar Oda'nn Esrar"n unutmu olsalar bile, Ballmeyer'in ismini muhakkak ki unutmamlardr. nk o yksek sosyete hrszyd! Ondan daha kibar beyefendi birine rastlanamazd. Onun kadar becerikli bir hokkabaz bulunamazd. Ondan kstah ve ondan mthi bir klhan beyi grlmemiti. Yksek sosyeteye girmi, en kibar kulplere ye olmutu. Ailelerin namusunu, kumar dknlerinin parasn, eine rastlanmam bir ustalkla almt. Zora gelince, silah olarak bak veya koyun kemii kullanmaktan ekinmemiti. Zaten hibir ey karsnda tereddt etmez ve hibir ey ona imknsz gelmezdi. Bir kere adeletin penesine dt, fakat durumaya kaca sabah, onu mahkemeye gtren gardiyann gzlerine biber atarak kamay baard. Son radan renildiine gre, kat gn, btn polis kuvvetleri peindeyken o, kyafet deitirmeye bile gerek grmeden, Fransz tiyatrosunda sakin sakin bir piyes seyretmiti. Ondan sonra da Fransa'dan ayrlarak Amerika'da almaya gitmiti. Ohio eyaletinde bu ei grlmemi haydudu bir gn yakalamay baarmlar fakat o yine ertesi sabah kamt. Ballmeyer! Onun maceralarn burada anlatmaya kalksak, bir kitap olur. ite bu adam, sonradan Frederic Larsan kimliine brnmt! Bunu da ocuk denecek yata olan Rouletabille meydana karmt. Ballmeyer'in btn gemiini bildii halde onun bir kere daha toplumun elinden syrlmasna yine bu ocuk yardm etmiti. Bu noktada Rouletabille'e hayran olmamak elde deildi. nk biliyordum ki, onun btn amac, Matmazel Stangersn ile Robert Darzac'a hizmet etmekti. Ve saldrgann azn amasna meydan vermeden onlar onun elinden kurtarmak istiyordu. Tekrar mahkeme balad srada, bazlarnn yle sylediklerini duydum. "Saldrgann Frederic Larsan olduunu kabul etsek bile, bu bize onun Sar Oda'dan nasl katn aklamyor ki... Rouletabille hemen salona arld ve sorgusuna devam edildi. Buna bir tanklktan ziyade, bir sorgu demek daha yerinde olur. Bakan, "Biraz nce bize kk avludan kalamaz, demitiniz msy... Larsan penceresinden avluya doru eildii iin onun da dediiniz gibi bu avluda olduunu kabul edelim... Fakat bu pencerede bulunmas iin de yine avludan km olmas gerekiyor... Bunu nasl yapt?" "Ben, normal bir tarzda kalamaz demitim. O da anormal bir ekilde kat. Sar Oda tamamen kapalyd, fakat kk avlu ksmen kapal bulunuyordu. nk buradan duvara trmanlabilrdi. Sar Oda'da buna imkn yoktu. Evet... Duvardan terasa atlar, orada yere uzanr ve biz korucunun cesedinin stne eilmiken, terastan pencereye trmanarak koridora geer ve oradan da odasna girip pencereyi aar ve bi 178 179

zimle konuabilir... Ballmeyer gibi usta bir canbaz iin bunu yapmak, iten bile deildir. ddiamn da delili ite burada!..." Bunu syleyerek Rouletabille ceketinin cebinden bir paket kard. Paketi at. inde bir cvata vard. "Bu cvata, cumbann stndeki teras tutan pervazn zerindeki delie tamtamna uyuyor. Larsan her ihtimali dnd ve odasndan ka olanaklarn hazrlad iin, bu cvatay nceden pervaza akmt. Bir ayan atonun kesindeki kntya, br ayan da bu cvataya dayad, bir eliyle kapcnn kaps stndeki kornie, br eliyle de terasa tutundu ve hooopl... "Havada kayboluverdi. Unutmayalm ki, Larsan ok evikti. Ve bizi inandrmaya alt gibi, uyku ilac da almamt. Akam yemeini beraber yemitik ve bize uyku ilac alp szan bir adam roln oynamt. Benim Larsan ile yemek yedikten sonra uyutulmu olmam, phe uyandrmasn diye, onun da uyutulmu olmas gerekiyordu. kimiz de uyutulmu olursak, pheler baka tarafa evrilecekti. Beni uyutan Larsan'd sayn bakan... Eer bu hazin duruma dmemi olsaydm, Larsan dnyada Matmazel Stangersn'n odasna yaklaamayacak, bu facialar da olmayacakt!..." Bir hkrk sesi duyuldu. Artk kederini gizleyemeyen Msy Darzac'n sesiydi bu!... Rouletabille devam etti, "Yanndaki odada yattm iin Larsan'n iine engel oluyordum. nk o gece uyumayp bekleyeceimi biliyor veya tahmin ediyordu. Tabii ki ondan phelenebileceim aklndan bile gemiyordu ama, Matmazel Stangersm'n odasna girerken onu grebilirdim. Odaya gitmek iin benim uyumam ve arkadamn da beni uyandrmakla megul olmasn bekledi. On dakika sonra Matmazel Stangersn'n ac l duyuldu. Bakan sordu, "Frederic Larsan'dan nasl phe ettiniz?" "Mantmn doru ucu bana o yolu gsteriyordu. Zaten gzm hep stndeydi. ok kuvvetli bir adam o!... Dorusu uyku ilac hi aklma gelmemiti. Evet... evet... Mantmn doru ucu beni hep o tarafa y neltiyordu. Fakat elle tutulur bir kant gerekti. Yani onu mantmla grdm gibi, gzlerimle de grmem gerekiyordu!..." "Mantmn doru ucu szyle ne demek istiyorsunuz?" "Sayn bakanm... Mantn iki ucu vardr. Biri doru, biri yanl! Yalnz bir ucuna dayanabilirsiniz ki, o da doru ucudur. Ne yapsanz, ne syleseniz o daima sizi doru yola yneltir... "Anlalmaz koridor olaynn ertesi gn, mantn kullanmasn bilmeyen bir aptal gibi yere eilmi "en kk izleri" incelerken, mantmn doru ucuna dayanarak birden doruldum ve koridora kotum. Orada, kovaladmz saldrgann ne normal, ne de anormal bir ekilde kaamayacan anladm. O zaman mantmn doru ucuyla bir daire izdim. Ve sorunu bu dairenin iine kapadm. Dairenin dna da zihnen u szleri yazdm. Madem ki saldrgann dairenin dnda olmasna imkn yok. O halde iindedir. Bu dairenin iinde kimler vard. Tabii ilk nce saldrgan... Sonra Msy Stangersn, Jacques Baba, Larsan ve ben... Saldrgana beraber be kii olmamz gerekiyordu. Oysa ki... Dairenin iinde yalnz drt kii grebiliyordum. Beincinin bu dairenin dna kmasna imkn olmad da anlalmt. Demek ki, bu dairenin iinde bir kii iki kii oluyordu. Yani kendi kiiliinden baka bir de saldrgann kiiliini tayordu. Neden bunu daha nceden fark etmemitim? imdi saldrgan, dairenin iinde ben farkna varmadan kimin kiiliine brnebiliyordu? Bunu bulmak gerekiyordu. Bu, ayn anda beraber grdm kimseler olamazd!... "Koridorda ayn zamanda u kimseleri grmtm. Msy Stangersn ile saldrgan, ben ve saldrgan, Jacques Baba ile saldrgan. Demek saldrgan ne Msy Stangersn, ne Jacques Baba, ne de ben olabilirdik!... Hem saldrgan ben olsaydm bunu her eyden nce benim bilmem gerekirdi, yle deil mi sayn bakanm?... Larsan ile saldrgan bir arada grdm m? Hayr!... Saldrgan iki saniye kadar gzden kaybetmitim. Ktlarmda not ettiim gibi saldrgan, koridorlarn birletii yere Msy Stangersn'dan, Jacques Baba'dan ve benden iki saniye nce gelmiti. Bu iki saniyede Larsan'n dz koridora saparak hemen ereti sakaln karp, saldrgan kovalyormu gibi gelip bize 181 180 arpmasna yeterdi. Ballmeyer daha buna benzer neler yapmad!.. Kh Matmazel Stangersn'a krmz bir sakalla, kh istasyon memuruna, Msy Darzac gibi kumral ince bir sakalla grnmek Larsan iin iten bile deildi. Evet mantmn doru ucu bu iki kiiyi birletiriyordu veya daha dorusu bir arada grmediim Frederic Larsan ile kovaladm yabancy birletiriyor ve ortaya aradm o esrarl ve muazzam kii yani cinayet zanls ortaya kyordu. Bu keif beni altst etti. Taze izlerle uraarak kendimi toplamaya altm. Beni imdiye kadar artm olan bu d iaretleri de mantmn doru ucuyla izdiim dairenin iine sdrmak gerekiyordu. nce, Larsan'dan phelenmeme mani olan d iaretler nelerdi? 1Yabancy Matmazel Stangersn'n odasnda grnce koarak Larsan'm odasna gitmi ve onu uykudan henz uyanm bir halde bulmutum! 2Merdiven!

3Larsan' dz koridorun sonuna yerletirerek, ona saldrgan yakalamak iin Matmazel Stangersn'n odasna atlayacam sylemitim. Bunun zerine Matmazel Stangersn'n odasna dnm ve saldrgan orada bulmutum. "Birinci iaret stnde durmaya demezdi. Ben merdivenden inerken yabanc da iini bitirmi olduundan bu odadan kp Larsan'm odasna girmi, acele soyunmu ve ben kapsn vurduum zaman bana uykulu gzlerle kapy am olabilir. "ikinci iaret stnde de fazla durmaya lzum yoktu. Saldrgan Larsan ise atoya girmek iin merdivene ihtiyac olmayaca pek tabiiydi. Yalnz merdiven, saldrgann buradan girmi olduunu ve dardan geldiini gsterecekti. Bu Larsan iin ok nemliydi. nk Msy Darzac nce atoda bulunmuyordu. Ayn zamanda bu merdiven gerektiinde Larsan'm kamasna da yardm edebilirdi. "Fakat nc iaret beni adamakll artyordu. Larsan' dz koridorun sonunda brakmtm. Ben atonun sol kanadna gidip Msy Stangersn ile Jacques Baba'y buluncaya kadar onun Matmazel Stan 182 gersn'n odasna girmi olmasna aklm ermiyordu. Bu ok tehlikeli bir oyundu!... Her saniye yakalanabilirdi... Bunu o da biliyordu. Nitekim az kalsn da yakalanyordu... nk umduu yere kadar gidecek vakit bulamamt. "Odaya tekrar gitmeyi gze almas iin mutlaka ok nemli bir sebep olmalyd. yle olmasa bana tabancasn vermezdi!... Ben Jacques Baba'y yerine yerletirirken Larsan' da yerinde, dz koridorun ucunda sanyordum. Jacques Baba'nn da bir eyden haberi olmad iin o da Larsan'm dz koridorda olup olmadna bakmamt. Larsan' tekrar odaya dnmeye mecbur eden sebep ne olabilirdi? Evet ne alabilirdi?... Odaya girdiini ispat edecek bir delil olabileceini dndm. Odada son derece nemli bir ey unutmu olacakt. Fakat ne?... Acaba aradn bulmu muydu? Yerdeki mum ve adamn yere eilii gzmn nne geldi... Oday toplayan kapc kadna her taraf iyice aramasn tembih ettim... Bir gzlk bulup getirdi!... te gzlk sayn bakan!..." Rouletabille elindeki paketten bildiimiz gzl kard. "Bu gzl grdm zaman ardm kaldm... Larsan'm gzlk kullandn hi grmemitim... Demek ki ihtiyac yoktu. Serbest kalmak, rahat etmek mecburiyetinde olduu bir srada neden ona ihtiya hissetsindi? Bu gzln anlam neydi?... Dairemin iine girmiyordu... Sonra birden 'bir presbit gzl ise o baka!...' diye sylendim. Larsan' yaz yazar ve okurken hi grmemitim. Presbit olabilirdi. Emniyette onun presbit olduunu bilirlerdi herhalde... Belki gzln de tanrlard... Presbit olan Larsan'm gzl Matmazel Stangersn'n odasnda bulunursa... Bu... Anlalmaz koridor olayndan sonra Larsan iin mthi bir ey olurdu!... O zaman Larsan'm odaya niin dnm olduu anlalrd. "Larsan yani Ballmeyer gerekten presbit'dir... Ve bu da onun gzldr. Belki emniyette de tanrlar. alma sistemimin ne olduunu gryorsunuz efendim. Ben d iaretlerde gerei aramam!... Sadece onlarn mantmn doru ucuna gtrd geree tamamyla zt olmamalarna dikkat ederim. 183 "Larsan hakkndaki tahminimden bsbtn emin olmak iin yzn grmek istedim. Bu bir hata idi... Cezasn da ektim. Anlalmaz koridor olayndan sonra ona dayanmadm, ona itimat etmediim iin adeta mantm benden ald. Mantmn gsterdii delillerden baka deliller aramaya koyuldum ve bu srada Matmazel Stangersn yaraland." Rouletabille sustu. Burnunu sildi. Son derece heyecanlanmt. Bakan, "Fakat Larsan bu odada ne aryordu? Niin iki kez Matmazel Stangersm' ldrmeye alt?" "Onu ok seviyordu da onun iin efendim..." "Yapmayn!... Byle bir neden olabilir mi?" "Evet sayn bakanm!... ok nemli bir neden bu!... Onu deli gibi seviyordu. Bu yzden ve daha baka nedenlerden de her trl saldry gerekletirmeye hazrd." "Matmazel Stangersn bunu biliyor muydu?... "Evet efendim... Yalnz peini brakmayan bu adamn Frederic Larsan olduunu bilmiyordu. Bilmi olsayd Larsan atoya gelip yerleemezdi. O anlalmaz koridor olayndan sonra da bizimle birlikte odasna gidemezdi. Zaten hep glgeli yerlere ekildiine ve ban yerden kaldrmadna dikkat etmitim. Herhalde gzln aryordu. Matmazel Stangersn'a daima bizim bilmediimiz fakat onun tand bir kyafette grnyordu." Bakan, Darzac'a dnd, "Ya siz?" dedi... "Matmazel Stangersn size mutlaka almtr. Nasl oluyor da kimseye bir ey sylemiyorsunuz? Eer syleseydiniz... Adalet peini brakmaz... Siz de bo yere sulanp bu aclar ekmezdiniz!..." Darzac, "Matmazel Stangersn bana bir ey sylemedi efendim," dedi. Bakan tekrar, "Bu delikanlnn sylediklerine aklnz yatyor mu7" diye sordu. Robert Darzac yine, "Matmazel Stangersn bana bir ey sylemedi," dedi. 184 Bakan, Rouletabille'e dnerek, "Korucunun ldrld gece saldrgann ald belgeleri Msy

Stangersn'a geri getirmesini nasl aklyorsunuz?" diye sordu. "Saldrgan Matmazel Stangersn'n kilitli odasna nasl girdi?" "Bu son soruya cevap vermek kolaydr sanrm. Larsan Ballmeyer gibi bir adam iin istedii anahtar yaptrmak ok kolayd. Belgelerin alnmasna gelince: Zannedersem Larsan bunu nceden tasarlam deildi. Matmazel Stangersn'n Msy Robert Darzac ile evlenmesine engel olmaya karar verdiinden beri Matmazel Stangersn'n peini hi brakmyordu. Bylece bir gn, Louve maazasna gittikleri zaman da arkalarna takld ve her naslsa matmazelin antasn eline geirdi. inde bakr bal bir anahtar buldu. nceleri buna nem vermedi ama gazetelerde ilan grnce onun kymetli bir ey olduunu anlad ve Matmazel Stangersn'a bir mektup yazarak ondan bir randevu istedi ve anahtarla antann bir zamandan beri peine den adamn elinde olduunu da bildirdi. Cevap alamaynca 40 numaral posta kutusuna giderek mektubun alndn rendi. Yalnz postahaneye giderken Msy Darzac'n kyafetine girmiti. Maksad bir ey olduu takdirde suu onun zerine atmakt. Matmazel Stangersn'n sevdii bu adamdan iddetle nefret ediyor ve onu mahvetmek istiyordu. "Bir ey olduu takdirde" dedim ama Larsan henz bir cinayet ilemeyi dnmyordu. Sadece Darzac'n klna girerek Matmazel Stangersn'n ismini lekelemeye alyordu. Larsan'n boyu, pou, ayak ls Msy Darzac'nkine uyuyordu. Onun ayakkablarnn modelini izerek kendine bir ift ayakkab yaptrmas g deildi. "Mektubuna cevap gelmedii gibi randevu midi de suya dmt. Kymetli anahtar da hl cebindeydi. Peki yle olsun... Madem ki Matmazel Stangersn ona gelmek istemiyor... Kendisi gidip onunla grecekti. Plann yapt. Glandier atosu ile Mtemilat hakknda bilgi edindi... Bir leden sonra, Msy ve Matmazel Stangersn'n parkta gezinmeye kt ve Jacques Baba'nn da mtemilattan uzaklat bir srada holn penceresinden mtemilata girdi. Orada yalnzd ve bol 185 bol vakti vard. Laboratuvara girdi. Etrafna baknd. Dolabn bir tanesi tuhafna gitti. Tpk bir kasa gibi salam yaplmt. Kck bir de kilidi vard. Bakr bal anahtar cebinde olduundan bir denemek istedi... Dolabn kaps ald... i belge doluydu... Bu kadar salam bir yere kapatlm olmalarndan ve anahtarna da ok nem vermelerinden bunlarn kymetli eyler olduklar anlalyordu.... Bunlar pekl iine yarayabilirdi... Belgeleri hemen bir paket yaparak tuvalete brakt. O geceden korucunun ldrld geceye kadar Larsan bu ktlar gzden geirecek vakit bulmutur elbette... Onlar tehlikeli bulmu olacak ki... O gece atoya geri getirdi... Yirmi yllk almann rn olan bu ktlar geri getirmekle belki de Matmazel Stangersn'n minnettarln kazanacan umuyordu... Her neyse... Maksad ne olursa olsun... Belgeleri geri getiriyor ve onlardan kurtuluyor..." Burada Rouletabille bir iki kere ksrd. Bu ksrn anlamn biliyordum... Larsan' o korkun saldrlara srkleyen gerek sebebi aklamak istemiyor ve ne syleyeceini bilemiyordu. nk yapt aklamalarn herkesi tatmin etmeyeceini anlyordu. Bakann ona bunu hatrlatmasna meydan vermemek iin bir tilki gibi kurnaz davranarak, "Artk 'Sar Oda'nn Esrar'n anlatmaya sra geldi!" diye bard. Salonda iskemle grltleri, mrltlar duyuldu, bir kaynama oldu. Herkesin merak son haddini bulmutu. Bakan, "Sizin ortaya attnz varsayma gre "Sar Oda'nn Esrar" aklanm oluyor zannedersem!..." dedi. "Zaten bunu Larsan da aklamt... Yalnz kendi yerine Robert Darzac' koyarak, odann Msy Stangersn'n yalnz bulunduu srada ald anlalyor. Profesr, kznn odasndan kan adamn, belki de kznn ricas zerine, kamasna gz yummutur!" Gazeteci kuvvetle, "Hayr sayn bakanm!" diye bard. "Unutmayn ki Matmazel Stangersn ar yaralyd... Ne bir ricada bulunacak, ne de kapy kilitleyecek durumdayd!... Ve yine unutmayn ki Msy Stangersn kapnn almadna dair, lm halinde bulunan kznn ba zerine yemin etti!..." "yle ama durum baka trl aklanamaz ki... Sar Oda bir kasa kadar sk kapal idi sizin szlerinizi kullanarak: "Saldrgann normal veya anormal bir ekilde kamasna da olanak yoktu!... Odaya girdikleri zaman onu bulmadklarna gre kam olmas gerekiyor." "Buna hi lzum yok efendim." "Nasl yok?..." "ierde olmazsa kamaya gerek kalmaz! Salonda mrltlar balad. "Ne dediniz? erde yok muydu?... "Elbette yoktu! Madem ki bulunmad demek ki yoktu!... Sayn bakan... Daima mantn doru ucuna dayanmak gerekir..." Bakan, "Ya brakt izler ne oluyor?..." diye sordu. "Bu... Mantn kt ucudur... nsan yanltan o belirgin izler!... insanlar adli hatalara srkleyen iaretler!... nk insana istedikleri eyleri syletirler... Yine tekrar ediyorum, onlara dayanarak hkm vermek hatadr. nce "Mantkla bir karara varmak, sonra da bunun mantn izdii dairenin iine sp smadna bakmak gerekir. Saldrgan Sar Oda'da deildi! Fakat onun orada olduuna inandlar. nk orada izler brakmt!... nceden kalmasna imkn var m? Yani matmazel Stangersn, babasyla Jacques Baba'nn nnde gidip odasna kilitlenmeden nce... "Matin gazetesinin makalesini okuduktan ve Paris'ten EpinaysurOrge'e giderken trende sorgu yargcyla grtkten sonra ve "Sar Oda"nn smsk kapal olduunu anladktan sonra... Saldrgann, Matmazel Stangersn gece yars odasna girmeden nce katna kanaat getirdim. "O srada d iaretler benim dncemin tamamen tersine idi. Matmazel Stangersn kendi kendini yaralam olamazd. Bunun bir intihar olamayaca da meydandayd... Demek ki saldrgan nce gelmiti. Fakat nasl olmutu da matmazel sonra yaralanmt. Veya sonra yaralanm gibi grnmt? Bu ii iki ksma ayrmam

gerekiyordu. Birbirinden iki saat ara ile geen iki ksma... Birinci faslda Matmazel Stangersn' gerekten ldrmeye alm ve o bunu gizlemiti. kinci 187 186 faslda ise bir kbus grdnden yandaki odadakiler onu o srada bouyorlar sanmlard. "O zaman henz Sar Oda'y grmemitim. Matmazelin yaralar nelerdi? akanda bir delik ile boynunda parmak izleri... Boynundaki parmak izleri beni dndryordu. Onlar nceden yaplm ve matmazel onlar bir yaka veya bir krkle gizlemi olabilirdi. Bu olay ikiye ayrmaya mecbur olduumdan beri kendi kendime yle bir karar vermitim. Matmazel Stangersn birinci ksmda geen olaylar gizlemiti. Babasna hibir ey sylememi ve saldrgann geldiini gzleyemedii iin de bu olay sorgu yargcna gece olmu gibi anlatmt. Byle yapmas iin mutlaka nemli nedenler vard. Buna mecburdu. nk babas ona: "Bizden sakladn nedir?... Byle bir saldrya uradktan sonra susmann anlam nedir?" diye soracakt. "Boynundaki parmak izlerini gizlemeye mecbur olmutu. Fakat akanda derin bir yara vard. Bunu anlayamyordum. Bu yarann olayn birinci ksmnda meydana gelmi olmas gerekiyordu. Ama bunu gizleyemezdi. nceleri yarann ok hafif bir ey olduunu sandm ve Matmazel Stangersn'n salarn bann etrafna dolayarak bunu gizlediini dndm. "Saldrgann duvardaki el izine gelince: O da birinci ksmdan, saldrgann elinden yaraland zamandan kalmt... Yani odada olduu zamandan. Tabii ki birinci ksmda braklm olan btn izler olduu gibi kalmt... Koyun kemii, siyah leke izleri, bere, mendil ile yerde, kapda ve duvardaki kan izleri... Kimsenin bir ey renmemesini isteyen Matmazel Stangersn bunlar ortadan kaldrmaya vakit bulamadndan onlar hl orada duruyorlard. Onun iin de ikinci ksmn birinci ksmdan az sonra gemi olmas gerekiyordu. Birinci ksmdan sonra yani saldrgan katktan sonra acele laboratuvara dnmt. Babasnn onu orada alr bulmasn istiyordu. Eer vakit bulsayd bu izleri elbette ki ortadan kaldrrd. Fakat babas hi yanndan ayrlmad iin bunu yapamad. Birinci ksmdan sonra odaya ancak gece yars girdi. Saat 22.00'de Jacques Baba ieri girmi ve her geceki gibi kepenkleri kapam ve gece lambasn yakmt. "Matmazel Stangersn bitkin bir halde kendini babasnn kollarna att zaman Jacques Baba'nm ieri gireceini unutmu olmalyd. Onun iin Jacques Baba'ya rahatsz olmamasn ve odaya girmesine gerek olmadn syledi. Jacques Baba yine de ieri giriyor ve hibir eyin farkna varmyor. nk Sar Oda ok karanlktr. O ierde iken Matmazel Stangersn ok heyecanl dakikalar geirmi olacak. Buna ramen o srada bu kadar ok iz kaldn da belki bilmiyordu. Ancak boynundaki parmak izlerini gizleyerek laboratuvara gidecek kadar vakit bulabilmiti. Eer kemiin, berenin ve mendilin orada kaldn bilmi olsayd gece saat 24.00'de ieri girdii zaman onlar kaldrrd. Fakat onlar grmedi ve gece lambasnn hafif nda soyundu. Yorgun ve bitkin bir halde kendini yataa att. Korkusundan odaya mmkn olduunca ge girmiti. "Bylece faciann ikinci ksmna: Saldrgan bulunmadna gre Matmazel Stangersn'n odada yalnz kald zamana geldim. D iaretleri mantmn izdii daireye sdrmam lazmd. "Bunlardan baka d iaretler de vard. kinci ksmda, tabanca sesleri ile, "mdat!... mdat!..." diye lklar duyulmutu. Bu hususta mantmn doru ucu beni ne tarafa yneltiyordu? Madem ki odada saldrgan yoktu... Demek ki kbus vard! Byk bir grlt ve eyalarn devrildii duyulmutu. Bunun karsnda yle dndm veya dnmeye mecbur oldum: Matmazel Stangersn o gn akamst geen olayn hl etkisi altndayd ve o hisle uyudu... Rya grd. Ryas bir kbus halini ald. Saldrgann zerine hcum ettiini grerek; katil!... Katil!... mdat!... diye bard ve farkna varmadan eli, ekmecesine yerletirdii tabancaya gitti. Fakat elini masaya arptndan gece lambas yere yuvarland. Tabanca da dt ve patlad. Kurun da gidip tavana sapland. Daha ilk bakta tavandaki kurun yerinin bir kaza ile meydana geldiini anlamtm. "Bu kaza olasl kbus tasarm o kadar uygun geldi ki artk saldrnn nce ilenmi olduundan phem kalmad. Az grlen bir iradeye sahip olan Matmazel Stangersn yara izlerini gizlemiti. Ruhen 189 188 mthi bir kriz geirdiinden birdenbire uyand. Kalkmaya alt. Fakat bacaklar onu tamad, eyalara arpt ve onlar devirerek yere yuvarland... inliyordu... "Katl var!... imdat!..." diye bardktan sonra da bayld. "ki tabanca sesi duyulmutu. Benim tezimde de iki tabanca sesi vard ama bu tabancalarn biri birinci ksmda teki ikinci ksmda patlamt. Birincisi saldrgan yaralamak iin nce ekilmiti. kincisi de kbustan sonra... "Gece iki el silah atld doru muydu acaba? Tabanca sesi devrilen eyann grlts arasnda duyulmutu. Msy Stangersn nce bouk, sonra kuvvetli gelen bir sesten bahsediyor, ilki acaba st mermer olan gece

masasnn devrilmesiyle ortaya kan ses olamaz myd? Bu dncemin doru olduunu sonradan, kapclar yalnz bir tabanca sesi duyduklarn iddia ettikleri zaman anladm. Mtemilatn .an banda olduklar halde bir tabanca sesi duymulard. "Ve ite Sar Oda'ya ilk girdiim zaman faciay bylece iki devreye ayrm bulunuyordum. Yalnz akaktaki yarann derinlii izdiim daireye smyordu. Bu yara birinci devrede koyun kemiiyle yaplm olamazd. nk ok ar bir yarayd ve Matmazel Stangersn onu gizleyemezdi. Demek bu yara ikinci ksmda... Yani kbus zamannda meydana gelmiti. te 'Sar Oda'dan renmek istediim buydu. Onu da rendim." Rouletabille elindeki paketten bu sefer de bir tel sa kard. "Sayn bakanm... Bu, kanl bir tel sar satr. Matmazel Stangersn'n sadr. Gece masasnn mermerinin bir kesine yapm buldum onu. Mermerin bir kesi de kanl idi. Kck bir leke ama ok nemli idi... nk bana Matmazel Stangersn'n yatandan korku iinde frladn ve mermerin bu kesine ban arparak yaralandn gsteriyordu. Sann teli de oraya yapp kalmt. Doktorlar Matmazel Stangersn'n yuvarlak bir eyle yaralandn sylemilerdi. Onun iin de akllar koyun kemiine gitmiti. Fakat mermer bir gece masasnn kesi de yuvarlaktr. Bunu ne doktorlar, ne de sorgu yarg c dnmt. Mantmn doru ucu beni oraya srklemese belki ben de akl etmeyecektim!" Salonda tekrar bir alk tufan kopacakt ama Rouletabille szlerine devam edince tekrar etrafa bir sessizlik kt. "imdi artk saldrgann isminden bakaonu da birka gn sonra renebildimilk ksmn ne vakit getiini bulmak kalyordu. Matmazel Stangersn'n cevaplar Msy Stangersn ile sorgu yargcn aldatt halde beni aydnlatt. "Saldrgann saat 17.00 ile 18.00 aras mtemilata girdiine karar vermitik. Profesr 18.30'da almaya baladysa, bu olay 17.00 ile 18.15 arasna sktrmak gerekir. Saat 17.00 mi dedim? Olamaz, nk o saatte profesr kzyla beraberdir. Facia, profesr yokken gemitir. Onun iin profesrle kznn ayrldklar ksa zaman bulmal. Onu da "Matmazel Stangersn'n sorgusu srasnda buldum. Orada profesrle kznn mtemilata saat 18.00'e doru geldikleri yazldr. Msy Stangersn: 'Korucu o srada yanma geldi ve beni bir an lafa tuttu,' diyor. Demek korucu ile konumu. Korucu Msy Stangersn'a, kesilecek aalardan ve kaaklardan sz ediyor. Matmazel Stangersn o srada babasndan ayrlm ve laboratuvara dnmtr. nk Msy Stangersn, 'Korucudan ayrlnca, laboratuvara gidip kzm buldum,' diyor. "Demek facia bu ksa dakikalar iinde geti. Baka trl olamaz. Matmazelin mtemilata girdiini grr gibi oluyorum. Bir an apkasn brakmak iin odasna girdi ve saldrganla karlat. Adam, bir sreden beri orada beklemekteydi. O her eyi gece iin hazrlamt. Jacques Babann ayakkablarn sorgu yargcna sylediim gibi, karp tuvalete brakmt. Belgeleri alm, yatan altna gizlenmiti. Ondan sonra da Jacques Baba gittikten sonra yatan altndan km, laboratuvarda ve holde dolam, pencereden bakm ve o srada Matmazel Stangersn'n tek bana geldiini grmt. "Msy Stangersn ile korucu, bir aa kmesinin bulunduu kede konuuyorlard herhalde. Onlar gremedi ve hemen plann hazrlad. Gece yerine o anda harekete gemek daha iyi olacakt. Mtemi 190 191 latta yalnzdlar. Oysa ki, gece tavanarasnda Jacques Baba olacakt. Holn penceresini kapad. Msy Stangersn ile korucu bunun iin silah sesini duymadlar. "Sonra Sar Oda'ya girdi. Matmazel Stangersn ieri geldi. Her ey bir imek gibi abucak olup bitti. Matmazel Stangersn barmak isteyince, adam onu boazndan yakalad. Belki de onu boarak, ldrecekti!... Fakat Matmazel Stangersn komodinin ekmecesindeki tabancay eline geirdi. Saldrgan koyun kemiini bana indirmeye hazrlanrken, o tabancay ekti. Silah patlad ve saldrgan elinden yaralad. Kemik yere dt. Saldrgann elinden kemik de kanland. Sendeleyen saldrgan duvara tutundu. Ve orada elinin izini brakt. Tekrar vurulmaktan korkarak kat. "Matmazel Stangersn onun laboratuvar getiini gryor, dinliyor... Holde ne yapyor yle?... Neden pencereden atlamakta gecikiyor?... Nihayet atladn iitince, koup pencereyi kapyor. Acaba babas grd m?... itildi mi?... imdi tehlike uzaklanca, babasn dnmeye balyor... nsan st bir enerji harcayarak ondan her eyi saklayacakt. Msy Stangersn gelince, Sar Oda'nn kapsn kapal, kzn da laboratuvarda yaz masasnn stne eilmi alyor bulacakt." Rouletabille Msy Darzac'a dnerek bard, "Siz her eyi biliyorsunuz... Bunlarn doru olduunu syleyin!..." Darzac, "Bir ey bilmiyorum," diye cevap verdi. Rouletabille kollarn kavuturarak, "Siz bir kahramansnz," dedi. "Eer Matmazel Stangersn sizi suladklarn anlayacak durumda olsayd, size sylediklerini burada tekrarlamanz, kendisi rica ederdi. Ne diyorum?... Sizi savunmak iin buraya kadar gelirdi." Msy Darzac ne bir hareket yapt, ne bir sz syledi. Mahzun mahzun Rouletabille'e bakt. Rouletabille, "Madem Matmazel Stangersn burada bulunamyor... Benim bulunmam gerekiyor... Fakat

Msy Darzac inann ki Matmazel Stangersn' akli dengesine yeniden kavuturmann tek yolu sz tahliye ettirmektir." Bu szleri zerine bir alk tufan koptu. Bakan, halkn heyecann dindirmeye almad. Robert Darzac kurtulmutu. Bunu anlamak iin jri heyetinin yzlerine bakmak yeterliydi. Bakan, "Fakat, Matmazel Stangersn' ldrmeye altklar halde, onun bunu babasndan gizlemeye almasndaki esrar nedir?..." diye bard. Rouletabille, "Orasn bilmiyorum efendim," dedi. "Bu beni ilgilendirmez!..." Bakan, bir kere daha Darzac' syletmeye alt, "Matmazel Stangersn' ldrmeye alrken, nerede olduunuzu bize sylememekte hl srar ediyor musunuz?..." diye sordu. "Size bir ey syleyemem efendim!..." Bakan, bunun cevabn Rouletabille'den bekliyormu gibi, onun yzne bakt, "Msy Darzac'n atodan uzaklamalar Matmazel Stangersn srr ile ilgili gibi grnyor," dedi. "Msy Darzac onun iin bir ey sylemek istemiyor." Rouletabille, "Her olayda da suu Msy Darzac'n stne yklemek isteyen Larsan, belki de her nde de Msy Darzac'a pheli yerlerde randevu verdi. Msy Darzac, Matmazel Stangersn'n srrn ele verecek bir sz sylemek veya bir hareket yapmaktansa, lmeye razdr. Larsan durumu bu ekle sokacak kadar da kurnazdr." Bakan artk inanmt ama merakn yenemediinden, tekrar sordu, "Peki ama, bu sr ne olabilir?" Rouletabille bakann nnde eilerek, "te bunu syleyemeyeceim efendim," dedi. Artk Msy Darzac' serbest brakacak kadar bilgi edindiniz!... Meer ki Larsan kagelsin... Eh, buna da hi ihtimal vermiyorum." Bunu syleyerek keyifli keyifli gld. Bakan, "Bir ey daha soracam msy," dedi. "Sizin tezinize gre, suu Msy Darzac'n stne atmak iin Larsan elinden geleni yapmtr. Fakat Jacpues Baba'y da sulu gibi gstermekte ne menfaati vard?" Sdi Oda'nn Esrar / F. 13 192 193 "O da meslek gururu efendim... Toplad btn delilleri sonradan birer birer rterek eref kazanmak istiyordu. pheleri bakalarnn zerine evirmek, ok iyi baard bir oyundu. Larsan bunu nceden kim bilir nasl planlamtr!... Her eyi inceledikten ve iyice rendikten sonra, ortaya atlan bir insandr o... "Nereden bilgi edindiini soracak olursanz, size u kadarn syleyeyim ki: Msy Stangersn ile ondan ara sra baz 'denemeler' isteyen 'Emniyet laboratuvar' arasnda bir mddet komisyonculuk vazifesini grd ve bylece iki kere mtemilata girmeyi de baard. Kyafet deitirmekte o kadar ustadr ki, Jacques Baba onu tanyamad. O sralarda bir frsatn bulup Jacques Baba'nn fakir kyllere vermek zere bir kenara ayrd eski ayakkablarn da ard. Olay meydana knca, Jacques Baba bunlar tanm, fakat korkarak sesini karmamt. Ona, bunlardan sz ettiimiz zamanki aknl da bundan ileri geliyordu. "Larsan bana hepsini itiraf etti. Ve bunu adeta zevkle yapt. nk o bir haydut olmakla beraberbundan artk kimsenin phesi kalmadn umarmmkemmel bir aktrdr. zel bir tarz, bir davran vardr. Suu bakasna gayet kolaylkla ykler. Bunu, baka olaylarda da yapmtr. "Bu ii oiraz kurcalamanz gerekir sayn bakan... nk BallmeyerLarsan poliste grev aldndan beri, hapishanede susuz yatanlarn says kesinlikle oalmtr." 194 28 Etrafta byk bir heyecan grlyor, her yandan bravo sesleri ykseliyordu. Avukat Henri Robert, ek bilgi ediniimesi iin bunun baka bir celsede grlmesini teklif etti. stei kabul edildi ve ertesi gn Msy Robert Darzac' geici olarak serbest braktlar. Mathieu Baba da beraat etti. Larsan' bo yere arayp durdular. Nihayet Darzac'n susuz olduuna karar verildi ve kendini bekleyen kt sondan bylece kurtuldu. Matmazel Stangersn'n bir gn iyileebileceini ve byle bakld takdirde aklnn da yerine geleceini sylyorlard. Rouletabille'e gelince: Gnn adam olmutu. Versailles adliye sarayndan karken halk ona mthi tezahrat yapt. Btn dnya gazeteleri resimlerini bast ve byk baarsn ve ve bitiremedi. Eskiden tannm kiilerle o sylei yaparken, imdi gazeteciler onunla sylei yapmak iin adeta yaryorlard. Btn bunlar onu asla gururlandrmad. Versailles'ten ayrlmadan beraber yemek yemitik. Ona sormak istediim birok ey vard. Fakat yemekte bunlardan hi sz etmedim. Onun yemek yerken iten sz edilmesinden holanmadn bilirdim. Trende yerlerimize oturunca, "Bu Larsan ii!... Tam senin byk zekna layk bir baar oldu dostum!" dedim. Burada szm keserek daha sade bir ekilde konumam rica etti. Benim gibi zeki bir insann duyduu hayranlk yznden aptallk uurumuna yuvarlanmasna raz olamayacan syledi. Biraz bozulmadm dersem yalan olur.

195 Ifl "O halde ksaca soraym," dedim. "Btn bu anlattklarnz... Amerika'ya niin gittiinizi bana aklamad. Eer yanlmyorsam... Glandier'den ayrlrken Frederic Larsan hakknda her eyi biliyordunuz?..." "Tamamen," dedi. "Ya siz?... Hibir eyden phelenmediniz mi?..." "Hayr, hibir eyden!..." "nanlacak ey deil dorusu..." "yi ama dostum... Siz bana dncelerinizi amadnz ki... Nasl tahmin edebilirdim? Ben tabancalarla Glandier'e geldiim zaman, siz Larsan'dan phe ediyor muydunuz?" "Evet... O zaman artk 'Anlalmaz Koridor' olaynn srrn zm bulunuyordum. Yalnz Larsan'n oraya niin dndn anlayamamtm. Presbit gzl de henz elime gememiti. Onun iin matematiksel bir kesinlikle bir ey syleyecek durumda deildim. Hem sonra Larsan'n saldrgan olmas ihtimali bana ylesine olmayacak bir ey gibi grnyordu ki, 'kesin deliller' elde etmedike zerinde durmak istemiyordum. Ama bu phe durmadan zihnimi kurcalyor ve size ara sra Larsan hakknda yle eyler sylyordum ki, pekl phenizi uyandrabilirdi. Hatrlarsanz, artk onun 'iyi niyetinden' hi sz etmez olmutum. 'Yanlyor' demekten de vazgemitim. Sadece sisteminin berbat olduunu sylyordum, hatta Darzac'n aleyhine biriken delillerden bahsettiimiz srada size dedim ki, 'Btn bunlar Fred'in dncesini doruluyor gibi grnyorsa da, bunun onu yanl bir yola gtreceine eminim. Larsan da gerekten buna inanyor muydu acaba?... Btn mesele burada...' "Bu cmle btn phelerimi belirtiyordu. 'O aldanmyor, bizi aldatmaya alyor...' demek istemitim. O srada yznze baktm. Hibir deiiklik gremedim. Ne demek istediimi anlamamtnz. Bir yandan buna memnun oldum. nk gzlk elime geinceye kadar Larsan'n saldrgan olabilecei bana da sama geliyordu. Fakat gzlk bulunduktan ve Larsan'n niin odaya dnd anlaldktan sonra ne kadar sevindim!... Odann iinde deli gibi dolayor ve size, 'Byk Fred'i mat edeceim!... Greceksiniz nasl mat edeceim,' diyordum. "O akam, Msy Darzac tarafndan Matmazel Stangersn'n odasn beklemeye memur edildiim halde, hibir nlem almaya gerek grmeden saat 22.30'a kadar rahat rahat Larsan ile yemek yememiz de siz de bir phe uyandrabilirdi. "O, karmda olduundan iim rahatt. Saldrgann gelip gelmeyeceinden bahsettiimiz zaman, size, 'Ooo... Larsan'n bu gece burada bulunacana eminim!...' demitim, unuttunuz mu? "Yalnz, her ikimizin de stnde durmamakla hata ettiimiz bir nokta var: nk bu Larsan' ele verecek bir eydi! Sizin de, benim de gzmzden kat. Baston hikyesini unuttunuz mu?... Larsan'n bu bastonu Darzac aleyhine bir delil olarak kullanmamasna ayordum. Bu baston Darzac'a benzeyen biri tarafndan satn alnmam myd?... Bunu ona sonradan sordum. Bastonu Darzac'n aleyhine kullanmay hibir zaman dnmediini syledi. Ve ona yalan sylediini ispat ettiimiz zaman da, ok ardn itiraf etti. "stnde Paris damgas bulunan bir bastonu niin Londra'dan aldn sylyordu. Ve niin biz 'madem bu bastonu Paris'te satn ald, o halde o srada Londra'da olamazd!' diye dnmedik. Fred'in yalan sylemesi ve saldr srasnda Paris'te bulunmas pekl pheyi davet edebilirdi. "Postahaneye giden adamn da Darzac'n kyafetinde olduunu rendikten sonra, Darzac kyafetine giren ve bastonu satn alan adam kim olabilir?... Sakn Larsan olmasn? diye dnebilirdik. "Onun polis mfettii olmas byle bir pheye dmemizi engelliyordu ama, onun Darzac' mahkm ettirmek iin ne kadar abaladn grdkten sonra, bu olaylar birbirine ekleyebilirdik. efleri onu Londra'da sanrken, Paris'te bir baston satn alyordu. Sonra da neden bu bastonu Darzac'n aleyhine kullanmyordu? Bunun sebebi ok basit: Matmazel Stangersn'n tabancas onu elinden yaralamt ve bu bastonu sadece daima elini kapal tutacak bir bahane bulmak ve yarasn gsterecek ekilde elini amaya mecbur olmamak iin satn almt. Bunu kendisi de bana itiraf etti. 197 196 \ "Hatrlar msnz? Size birka kere bu bastonu hi elinden drmemesine atm sylemitim. Yemek yediimiz zaman bile bastonu brakr brakmaz, eline ya atal ya da ba alyordu. Btn bunlar, ondan phelenmeye baladktan sonra dikkatimi ekti. Bize uyku numaras yapt akam, zerine eildim ve o farkna varmadan elini gzden geirdim. Avucunda, artk gemek zere olan yaray rten sadece bir yara band vard. Zaten kendi sylediine gre, yara pek yle derin deilmi. Yalnz fazla kanam." "yi ama," dedim." Bu bastonu Darzac'n aleyhine kullanmak niyetinde deilse, ne diye onu satn alrken Darzac'n kyafetine girdi?"

"Saldrdan dnyordu. Bu gibi olaylardan sonra daima Darzac'n kyafetinde grnmeyi det edinmiti. Elinin yaras onu dndryordu. Opera meydanndan geerken, bir baston almay dnd. Saat 20.00'yi gsteriyordu. Bastonu Larsan'n elinde grnce ben, saldrnn ayn saatte gerekletiini kefeden ve Darzac'n susuz olduuna inanan ben, nasl oldu da Larsan'dan phelenmedim? yle anlar oluyor ki insan..." Szn kestim, "yle anlar oluyor ki, en byk zeklar bile..." Rouletabille azm kapatt. Yzne baktm zaman, artk beni dinlemediini grdm. Uyuyordu. Paris'e geldiimizde onu uyandrncaya kadar akla karay setim. 29 Ondan sonra da daha ka kere ona, "Amerika'ya ne yapmaya gittiini," sordumsa da, araya hep laf kartrd. Nihayet bir gn, "Larsan'n gerek kiiliini renmem gerekiyordu anlamyor musunuz?" dedi. "Evet ama, bunu renmek iin neden Amerika'ya gittiinizi anlamyorum," dedim. Piposunu tttrerek bana arkasn dnd... Matmazel Stangersn'n srr ile ilgili bir noktaya dokunduumu anladm. Matmazel Stangersn ile Larsan' bylesi onulmaz ekilde birletiren srr, Matmazel Stangersn'n Fransa'daki hayatnda bulamaynca, onu Amerika'daki hayatnda aramaya karar vererek, bir vapura atlayp oraya gitmiti. Larsan'n kim olduunu orada renecek ve onun azn kapatmak iin gereken bilgiyi de orada toplayacakt. Doru Philadelphia'ya gitmiti. Msy Darzac ile Matmazel Stangersn' byle susmaya zorlayan sr, acaba neydi? zerinden bunca yl getikten gazeteler bu skandali yaynladktan ve Msy Stangersn hepsini renip baladktan sonra her eyi aklayabiliriz. Bu uzun srmeyecek... Yalnz bu feci olayda her ey yerli yerine oturacak. Bu hazin macerada, Matmazel Stangersn' sulu bulan baz olumsuz insanlar bulunabilir ama, zavall kadn daha bandan beri hep hadiselerin kurban olmutur. Balang ok eskiye, Matmazel Stangersn'n babasyla Philadelpha'da oturduu zamana kadar uzanr. 199 198 Orada bir akam, babasnn bir dostunun evinde bir Franszla tanmt. Adam esprisi, nezaketi, ince davranlar, sevgisi ve efkatiyle gen kz deta bylemiti. Zengin olarak tannm bir adamd. nl profesrden kzn istedi. Profesr Jean Russel hakknda bir soruturma yapt. Onun tannm bir sanayici olduunu rendi. Aslnda Fransa'da arand iin Amerika'ya kaan Ballmeyer isminde bir sabkalyd. Msy Stangersn bunu bilmedii halde, kzn ona vermek istemedi. Hatta onu evine gelmekten bile men etti. Oysa ki, kalbi aka yeni alan gen Mathilde'nin gz Jean'dan bakasn grmyordu. Onu herkesten yakkl, herkesten zeki buluyordu. Babasnn bu davran, onu ok zd ve bu hissini babasndan gizlemedi. Profesr biraz oyalanmas iin, kzn Ohio kylarnda Cincinnati'de oturan halasnn yanna gnderdi. Jean da gen kzn arkasndan gitti. Mathilde babasn ok sevmek ve saymakla beraber, ihtiyar halasn aldatarak Jean ile kamaya karar verdi. Jean, Amerikan kanunlarndan yararlanarak, hemen evlenmelerini istiyordu. Ve byle yaptlar. Katklar yer pek uzak deildi. Lomisoille'e gitmilerdi. Orada bir sabah kaplar alnd. Gelen polisti... Jean Russel'i yakalamaya gelmilerdi. Jean'n kar koymalarna ve gen kzn gzyalarna ramen, onu tutukladlar. Mathilde kocasnn adnn Ballmeyer olduunu o gn rendi. Byk bir zntye kaplarak intihara kalkt, fakat onu kurtardlar. Cincinnati'ye halasnn yanna dnd. htiyar kadn, onu grnce ok sevindi. Bir haftadan beri her tarafta gen kz aramt. Henz babasna da haber vermemiti. Mathilde babasna bir ey sylemeyeceine dair halasna yemin ettirdi. Bu ite kendini de sulu bulan ihtiyar kadn, bir ey sylememeye yemin etti. Matmazel Mathilde yapt iten ok piman olarak bir ay sonra babasnn yanna dnd. Artk kalbi aka kapanmt. imdi bir tek amac vard: Bir daha Ballmeyer'in adn duymamak! Kendi kendini affedebilmek iin, hayatn yalnz almakla geirmeye ve babasna hudutsuz bir sadakatle yardm etmeye karar verdi. 200 Bu sznde durdu. Nihayet Ballmeyer'in ldn iitince Robert Darzac'a her eyi itiraf etti. Ve bunca skntdan sonra gvendii ve beendii bir dostla hayatn birletirmeye karar verdi. Fakat kaderin u cilvesine bakn ki, Jean Russel'i, genlik gnlerinin Ballmeyer'ini diriltip karsna karmt! Jean, Robert Darzac ile evlenmesine asla izin vermeyeceini ve onu hl sevdiini Matmazel Stangersn'a bildirdi. Ne yazk ki, doru sylyordu. Mathilde'yi gerekten seviyordu. Matmazel Stangersn her eyi Robert Darzac'a anlatmaktan ekinmedi. Hatta ona adamn yazd mektubu da gsterdi. Bu mektupta: lk evlilik gnlerini, geirdikleri papazn sevimli evini hatrlatyordu: "Papazn evi cazibesinden, bahe de parlaklndan bir ey kaybetmemi!..." diyordu. Artk zengin olduunu ve onu tekrar oraya gtrmek istediini de ilave ediyordu.

Gen kadn, Msy Darzac'a babas bu hatasn rendii takdirde kendisini ldreceini syledi. Msy Darzac da bu adamn azn kapatmak iin elinden gelen her eyi yapacana sz verdi. Gerekirse onu zorlayacak, korkutacak, hatta cinayeti bile gze alacakt. Fakat Darzac bu adamla boy lecek kuvvette deildi. Eer bu kk Rouletabille olmasa, bir ey yapamayacakt. Matmazel Stangersn'a gelince; byle bir canavarn karsnda ne yapabilirdi? Birok tehditten sonra, ald nlemlere ramen, "Sar Odada" onu karsnda grnce, ldrmeye almt. Fakat, ne yazk ki, bu ii baaramamt. imdi bu grnmez dmann kurban olmutu. Yapt antajlara katlanyor ve farknda olmadan onun yan banda yayordu. Adam, durmadan aklar adna ondan randevular istiyordu. 40 numaral posta kutusu ile gnderdii mektupta istedii ilk randevuyu kabul etmeyince, sonucu "Sar Oda" facias olmutu. Posta ile ald ikinci mektuptaki randevuyu oturma odasna, hizmetilerinin yanna giderek atlatmt. nk bu mektubunda, gen kadnn hastal dolaysyla bu randevuya gelemeyecei iin, kendisinin onu odasnda grmeye geleceini bildiriyordu. Bir skandala meydan vermemek iin de ted 201 birli davranmasn tavsiye ediyordu. Ballmeyergibi bir adamdan her ey beklenirdi. Bu nedenle Mathilde, odasn terk etmiti. Bu da "Anlalmaz koridor" olayna sebep oldu. nc kez randevuyu kabul etmeye mecbur oldu. "Anlalmaz koridor" olaynn getii gece, Larsan'n gen kadna bir mektup yazdn elbette hatrlarsnz. Bu mektubu, kurbannn yaz masasnn stne brakmt. Bu sefer kesin bir randevu istiyor, buluacaklar gn ve saati de bildiriyordu. Babasnn belgelerini geri getireceine sz veriyordu ve eer bu randevuya gelmeyecek olursa, bu belgeleri yakacan sylyordu. Matmazel Stangersn, ktlar onun alm olduunu biliyordu. Vaktiyle, Philadelphia'da babasnn ekmecesinden kaybolan belgeyi de onun alm olduuna emindi. Bu ite kendisi de farkna varmadan ona yardmc olmutu. Adam iyice tand iin, dediini yapacan da biliyordu. Bunca yllk bir aba ve almann eseri ve ilmin midi olan belgeler bir yn kl haline gelecekti!... Vaktiyle kocas olan bu adamla bir kez daha yz yze gelmeye ve onu yumuatmaya karar verdi. Aralarnda neler getii tahmin edilebilir. Mathilde'nin yalvarmalar, Larsan'n insafszl!... O, Darzac'tan vazgemesini istedi. Gen kadn Darzac' sevdiini syledi. Larsan da onu baklad. Gayesi de kendi yerine Darzac' dar acna gndermekti. Bunu becereceine inanyordu. nk yzne geirdii polis maskesi altnda, kendisini gvende hissediyordu. teki... teki, bu sefer de olay esnasnda nerede bulunduunu syleyemeyecekti!... nk Ballmeyer bu hususta btn nlemleri almt. Gen Rouletabille'in tahmin ettii gibi, Larsan, Mathilde'ye deil, Darzac'a da antaj yapmaktayd. Daima ayn silahlar ve ayn srarla hareket ediyordu. Bir emir havas tayan mektuplarnda anlamak niyetinde olduunu, istedii paray verdikleri takdirde, eski ak mektuplarn getirerek ortadan kaybolacana sz veriyor ve tayin ettii randevulara Darzac' gitmeye mecbur ediyordu. Gitmedii takdirde ertesi gn her eyi aa vuracan sylyordu. Ballmeyer'in saldry gerekletirdii saatte Robert, Epinay'da trenden iniyor. Orada Larsan'n bir su orta onu zorla alkoyuyordubu 202 adam ilerde bulacazBallmeyer plann yapm, yalnz Rouletabille'i hesaba katmamt! "Sar Oda'nn Esrar" anlaldktan sonra Rouletabille'in Amerika yolculuunu adm adm izleyecek deiliz. Gen gazeteciyi artk iyice tanyoruz ve onun Matmazel Stangersn ile Jean Russel'in macerasn tmyle renmekte gecikmediini tahmin edebiliyoruz. Philadelphia'da Arthur Rance hakknda btn istediklerini rendi. Onun yapt fedakrl ve bunu kendisine nasl detmek istediini de renmiti. Bir ara Mathilde ile nianlandklar sylentileri bile yaylmt. Gen ilim adamnn, lzumsuz gevezeliklerini, Matmazel Stangersn' sarkntlklar ile rahatsz ediini... Avrupa'ya kadar peinden geliini... szde aclarn unutmak bahanesiyle geirdii sefih hayat renmiti. Btn bunlar Arthur Rance'i, Rouletabille'e sempatik gsterecek eyler deildi. Tanklar salonunda ona kar souk davranmasnn nedeni anlalyordu. Larsan Stangersn olaynda Rance'n bir rol olmadn hemen anlamt. Matmazel Stangersn ile Jean Russel'in flrt ettiklerini Philadelphia'da renmiti. Bu Jean Russel kimdi? Oradan Cincinnati'ye gitti. Orada ihtiyar halay buldu ve onu konuturdu. Oradan Louisville'e giderek gerekten cazibesini kaybetmemi olan papazn evini buldu. Oradan Ballmeyer'in izini takip etmeye balad. Girdii hapishaneleri, iledii cinayetleri, her eyi rendi. Rouletabille, New York rhtmndan Avrupa'ya dnmek zere vapura binerken... Ballmeyer'in de be yl nce, cebinde Larsan isminde birine ait ktlarla vapura bindiini renmi bulunuyordu. Larsan, Meudorlion'da ldrd namuslu bir tccard. imdi artk Matmazel Stangersn'm srrn rendiniz mi? Hayr, henz hepsini renmediniz... Matmazel Stangersn'm Jean Russell'den bir olu olmutu. Bu ocuk ihtiyar halann evinde domu ve hala bunun duyulmamas iin gereken tm nlemleri almt. Bu ocuk acaba ne olmutu? Bu baka bir hikyedir. Onu da size bir gn anlatacam! 203

You might also like