You are on page 1of 103

LAURELL K. HAMILTON Laurell K.

Hamilton'un yazd gizem, fantezi, by, korku ve romantizm temal iki roman serisi de New York Times Best Seller listesine girdi. Vampir Avcs Anita Blake'in maceralar dnya apnda iki milyondan fazla baslp sald. Dier popler serisi L.A.'de zel dedektiflik yapan, peri prensesi Merry Gentry'nin maceralar Glgelerin pc ile balad; Alacakaranln pc, Aynm Batan kard ile devam ediyor. Bayan Hamilton, ei, kz, iki kk bulldog ve iki yar kk bulldog kpekleri ve says devaml deien balklar ile St. Louis Mis-souri'de yamaktadr. www.laurellkhamilton.org / www.artemisyayinlari.com sitesinden yazar ve kitaplar hakknda daha fazla bilgiye ulaabilirsiniz. Editrmz Ginjer Buchanan'a; Anita'ya olan inancn ve bana olan sabrn takdir ediyorum

BRinci BLm Trnaklarmn altnda kurumu tavuk kan birikmiti. Hayatnz lleri dirilterek kazanyorsanz, biraz kan dkmeniz gerekiyordu. Kan yzme ve ellerime, para para yamalar gibi yapmt. Toplantya gelmeden nce byk ksmn temizlemeye almtm ama sadece du alrsam tamamm temizleyebilirdim. zerinde 'Beni kzdrrsan, sonularna katlanrsn' yazan fincanmdan bir yudum kahve aldm ve karmda oturan iki adama baktm. Bay Jeremy Ruebens, ksa boylu, esmer ve huysuz bir adamd. Onu somurtmad ya da barmad bir anda grmemitim. Kk hatlar suratnn tam ortasnda toplanmt, sanki dev eller daha kil sertlemeden suratn skm gibi grnyordu. Elleri paltosunun klapas, koyu mavi kravat, kravat inesi, beyaz gmleinin yakas zerinde'gezinip duruyordu. Ellerini bir an iin kucanda kavuturdu. Sonra yeniden danslarna baladlar: Palto, kravat, kravat inesi, yaka, kucak. Bu kprdanmalar karsnda, lk atmaya balayp durmas iin istedii her eyi yapacama dair yalvarmaya balamadan, belki be kere daha dayanabileceimi tahmin ediyordum. kinci adam Karl Inger'di. Onunla daha nce hi karlamamtm. Bir seksenin bir hayli zerindeydi. Ayaktayken Ruebens'ten de benden de uzundu. Ksa kesilmi, dalgal ki-2. zil salar geni yzn sslyordu. Klasik ekilde uzun braklm favorileri, imdiye kadar grdm en gr byklardan biriyle birleiyordu. Dank salar dnda gayet dzgn tralyd. Belki de salar kt bir gn geirmiti. Ruebens'in elleri bitmez tkenmez dansm drdnc defa yapmt. Limitim drtt. Masann etrafndan dolap ellerini tutup Teter artk!' diye barmak istiyordum. Ama byle bir hareketin benim iin bile ok kaba olacan dndm. "Senin bu kadar rahatsz olduunu bilmiyordum, Ruebens," dedim. Bana bakt. "Rahatsz m?" Bitmek tkenmek bilmeyen dngde dolaan ellerini iaret ettim. Kalarn atp ellerini kucana koydu. Orada hareketsiz kaldlar. Kendisini ok iyi kontrol ediyordu. "Rahatsz deilim, Blake Hanm." "Bayan Blake. Ve neden bu kadar gerginsiniz, Bay Ruebens?" Kahvemden bir yudum aldm. "Senin gibi insanlardan yardm istemeye alkn deilim." ? "Benim gibi insanlar?" Bunu soru eklinde syledim. Serte boazn temizledi. "Ne demek istediimi biliyorsun." "Hayr, Bay Ruebens, bilmiyorum." "ey bir zombi kraliesi..." kelimenin ortasnda durdu. Sinirlenmeye balamtm ve bunu belli etmi olacam ki; "Kt bir niyetim yoktu," dedi yavaa. "Eer buraya lakaplar takmaya geldiysenz, ofisimden defolun gidin. Eer gerek bir iiniz varsa, syleyin, sonra ofisimden defolun gidin." Ruebens ayaa kalkt. "Sana, bize yardm etmeyeceini sylemitim." "Size ne iin yardm edecekmiim? Bana hibir ey syle-mediniz ki," dedim. "Belki, ona sadece buraya neden geldiimizi sylemeliyiz," dedi Inger. Bas sesi kaim ve grd; hotu. Ruebens derin bir nefes alp burnundan verdi. "Pekala." Sandalyesine geri oturdu. "Son karlamamzda, ben Vampirlere Kar nsanlar yesiydim." Onu cesaretlendirmek iin bamla onayladm ve kahvemden bir yudum aldm. "Bu arada yeni bir grup kurdum, nce nsanlar. VK ile ayn eyleri savunuyoruz ama bizim metotlarmz biraz daha dorudan. Ona bakyordum. VK vampirlerin yeniden yasa d olmalarn istiyordu, bylece yeniden hayvan gibi avlanabileceklerdi. Benim iin hava hotu. Eskiden bir vampir avcsydm, araycsydm ya da ite artk her neyse oydum. imdi vampir celladym. Bir vampir ldrebilmem iin, infaz emrine ihtiyacm vard, teki trl cinayet olurdu. nfaz emirim alabilmek iin, o vampirin topluma kar bir tehlike olduunu ispatlamak gerekiyordu. Bu, onun insanlar ldrmesini beklemeniz gerektii

CA D

TEEKKRLER Olaan pheliler: E'.m J. ve alternatif tarihiler M.C. Sumner, Deboah Millitello, Marella Sands ve Robert K. Sheaff e.' Yeni evinde bol anslar, Bob. Seni ok zleyeceiz.

anlamna geliyordu. En az lm be taneydi, en yksei ise yirmi . Bu, ok fazla ceset demek oluyordu. Eski gnlerde vampirleri grdnz yerde ldrebi-liyordunuz. '"Daha dorudan yollar' tam olarak ne anlama geliyor?" "Ne anlama geldiini biliyorsun," dedi Ruebens. "Hayr, bilmiyorum," dedim. Aslnda, sanrm biliyordum ama yine de yksek sesle sylemesini istiyordum. "VK, medya ya da politik yollarla, vampirlerin itibarn s?rsma konusunda baarl olamad. nce nsanlar onlarn hepsini yok etmeyi amalyor." Kahve fincanmn zerinden glmsedim. "Birleik Dev-letlerdeki btn vampirleri ldrmekten mi bahsediyorsun?" "Amacmz bu," dedi. "Bu, cinayettir." "Sen vampir ldrdn. Bunun gerekten cinayet olduuna inanyor musun?" Derin bir nefes alma sras bendeydi. Birka gn nce kesinlikle hayr derdim. Ama imdi, bilmiyordum. "Artk emin deilim, Bay Ruebens." "Eer yeni yasa geerli olursa vampirler oy kullanabilecekler. Bu, sizi korkutmuyor mu?" "Evet," dedim. "O zaman bize yardm edin." "Dans etmeyi.brak, Ruebens; bana ne istediini syle." "yle olsun. ehrin Efendisi olan vampirin gndz uyuduu yeri renmek istiyoruz." Ona birka saniye baktm. "Ciddi misin?" "ok ciddiyim, Bayan Blake." Glmsemek zorundaydm. "Nasl olup da ehrin Efendi-si'nin gndz uyuduu yeri bildiimi sanyorsunuz?" Cevab Inger verdi. "Bayan Blake, imdi, eer biz cinayeti onayladmz sylyorsak, siz de ehrin Efendisi'ni tandnz syleyebilirsiniz." ok nazike glmsedi. "Bu bilgiyi nereden edindiiniz sylerseniz, belki onaylarm, belki de onaylamam." Glmsemesi biraz daha geniledi. "imdi kim dans ediyor?" Haklyd. "Farz edelim, ehrin Efendisini tandm syledim, sonra ne olacak?" "Bize o adamn gndz uyuduu yeri syleyeceksin," dedi Ruebens. ne doru eilmiti, yznde merakl, neredeyse ehvetli bir ifade vard. Numara yapmyordu. Onu heyecanlandran ben deildim. ehrin Efendisine kazk saplama dncesiydi. "ehrin Efendisinin erkek olduunu nereden biliyorsunuz?" "St. Louis Postas'nda bir makale vard. sim vermeme konusunda ok dikkatliydiler ama yaratn erkek olduu ok akt," dedi Ruebens. Jean-Claude'un, kendisine 'yaratk' denmesine nasl tepki _5 vereceini dndm. En iyisi hi kurcalamamakt. "Size adresi vereceim ve sonra ne olacak, kalbine kazk m saplayacaksnz?" Ruebens bayla onaylad. Inger glmsedi. Bam iki yana salladm. "Hi zannetmiyorum." "Bize yardm etmeyi ret mi ediyorsun?" diye sordu Ruebens. "Hayr, sadece gndz uyuduu yeri bilmiyorum." Gerei sylediinaaiin rxbhBumii. "Onuukbrumak' iin yalan sylyorsun," dedi Ruebens. Yz git gide kararyordu, anlnda derin krklklar belirmeye balamt. "Gerekten bilmiyorum, Bay Ruebens, Bay Inger. Eer bir zombi diril turnesini istiyorsanz, konuabiliriz; aksi takdirde..." Cmleyi yarda brakp en profesyonel glmsememi takndm. Etkilenmi grnmyorlard. "Bu mnasebetsiz zamanda bulumaya raz olduk ve bu toplant iin ok ykl miktarda para dedik. Bu ii en azndan kibarca yaparz diye dnyordum." 'Sen balattn,' demek isterdim ama bu ok ocuka olurdu. "Kahve teklif ettim ama siz reddetiniz." Ruebens daha fazla somurttu, gzlerinin etrafnda da krklklar belirmeye balamt. "Siz btn... mterilerinize byle mi davranyorsunuz?" "Son karlamamzda bana zombi-sevici orospu demitin. Sana hibir borcum yok." "Paramz aldn." "Ben deil, patronum ald." "Seninle burada, afakta bulutuk, Bayan Blake. Sen de bizimle orta noktada bir yerlere gelebilirsin." Ruebens ile bulumay bile istemiyordum ama Bert paralarn ald iin, bir ekilde mecbur kalmtm. afaktaki bulumay ben ayarlamtm, gece iimi bitirdiim ama daha henz eve dnmediim bir saatti. Bylece, eve dnp rahatsz edilmeden sekiz' saat uyuyabilecektim. Ruebens'in rahat kaabilirdi. "ehrin efendisinin uyuduu yeri bulabilir misin?" diye sordu Inger "Belki ama bulsam bile size sylemem." "Neden?" diye sordu. "nk onun tarafnda," dedi Ruebens. "Sus, Jeremy." Ruebens gzle grnr bir ekilde kzgnln yutmaya alt ama boazna takld. Yine de kontroln salad. "Neden, Bayan Blake?" Inger'in gzleri ok ciddiydi, ho parlaklk eriyen buz gibi akp gitmiti. "Daha nce bavampirler ldrmtm, hibirisine kazk akmadm." "Nasl yaptn, peki?" Glmsedim. "Hayr, Bay Inger, vampir avlama konusunda ders almak istiyorsanz, baka bir yere gitmenizi neririm. Sadece sorularnza cevap vermekle bile cinayete sebebiyetten sulanabilirim." "Eer daha iyi bir planmz olsayd, bize syler miydin?" dedi Inger Bunun zerinde bir sre dndm. Jean-Claude'un ldn dndm, gerekten ldn. Bu, gerekten hayatm kolaylatrrd ama... ama.

CA D

"Bilmiyorum," dedim. "Neden?" "k sizi ldreceini dnyorum. nsanlar, canavarlara teslim etmekten holanmam, Bay Inger, benden nefret eden insanlar bile." "Biz sizden nefret etmiyoruz, Bayan Blake." Kahve fincanmla Ruebens'i iaret ettim. "Belki sen etmiyorsun ama o ediyor." Ruebens, sadece bana bakt. En azndan reddetmeye almad. "Eer daha iyi bir planla gelirsek, sizinle yeniden konuabilir miyiz?" diye sordu Inger. Ruebens'in kzgn, kk gzlerinin iine baktm. "Elbette, neden olmasn?" Inger ayaa kalkp elini uzatt. "Teekkr ederim, Bayan Blake. ok yardmc oldunuz." Eli benimkisini kavrad. ri bir adamd ama beni kk hissettirmek iin cssesini kullanmyordu. Bu, houma gitmiti. "Bir dahaki bulumamzda, Bayan Blake, bize daha yardmc olacaksnz," dedi Ruebens. "Bu, bana bir tehditmi gibi geldi, Jerry." Ruebens glmsedi, hi ho deildi. "nce insanlar, niyetin sonucu belirlediine inanyor, Anita." ' Koyu mavi renkli ceketimin nn atm. Omuz askmn iindeki Browning Hi-Power'im ceketin altndayd. Mor etein ince, siyah kemeri, omuz asksn tutabilecek kadar salamd. Anti-Terr timi fst gibiydim. " hayatta kalmaya gelince, Jerry, ben de buna inanrm." "Size kar iddet kullanacamz im etmedik," dedi Inger. "Hayr ama Jerryciin aklndan geen oydu. Sadece onun ve grubunuzdaki dierlerinin benim ciddi olduumu anlamanz istiyorum. Bana bularsanz, insanlar lmeye balar." "Bizim gibi dzinelerce var ve sen tek basmasn," dedi Ruebens. "Evet ama ilk srada kim olacak acaba?" dedim. "Bu kadar yeter, Jeremy, Bayan Blake. Buraya sizi tehdit etmek iin gelmedik. Sizden yardm istemek iin geldik. Da-%_ ha iyi bir plan yapp sizinle yeniden konumaya geleceiz." "Onu, getirme," dedim. "Elbette," dedi Inger. "Hadi gel, Jeremy." Kapy at. Dardaki ofisten bilgisayar klavyesinin sesleri geliyordu. "Hoa kaln, Bayan Blake." "Gle gle, Bay Inger, bu hi de ho bir ziyaret deildi." Ruebens kapnn nnde durup bana doru dilerinin arasndan, "Sen Tanr'nn gznde bir hilkat garibesisin," dedi. "sa seni de seviyor," dedim, glmseyerek. Kapy arkasndan arpt. ocukayd. Masamn kenarna oturdum ve dar ktmda onlarn gitmi olacana emin olacak kadar bekledim. Park yerinde bana pusu kuracaklarn zannetmiyordum ama insanlar vurmaya balamak da istemiyordum. Ah, tabii ki eer vurmam gerekirse vururdum ama uzak durmak daha iyiydi. Silahm gstermenin Ruebens iin yeterli olacan umuyordum. Ama bu onu daha da kzdrmt. Gerginlii azaltmak iin boynumu yana yatrdm. e yaramad. Eve gidip bir du aldktan sonra rahatsz edilmeden sekiz saat uyuyabilirdim. Harika. ar cihazm tt. Sanki bcek sokmu gibi sradm. Sinirli miydim, ben mi? Dmeye basnca kan numara canm skt. Arayan polisti. Daha dorusu, Blgesel Olaand Soruturma Takm. Hortlak Ekibi. Missouri evresindeki btn Olaand sulardan sorumluydular. Ben de onlarn sivil, canavar uzmanydm. Bert edindiim tecrbeden memnundu ama daha ok yaptmz reklam houna gidiyordu. ar cihazm yeniden tt. Ayn numarayd.. "Has siktir," dedim yavaa. "Seni ilk seferde de duymutum, Dolph." Eve gitmi gibi davranp, ar cihazn kapatm ve ulalamazm gibi yapmay dndm ama yle deildim. Eer Dedektif avu Rudolf Storr beni sabahn bu saatinde aryorsa, bu, uzmanlma ihtiyac var demek oluyordu. Lanet olsun. Numaray evirdim, birka aktarmadan sonra, sonunda 9_ Dolph'un sesini duydum. Sesi az ve uzaktan geliyordu. Kars ona doum gnnde bir ara telefonu almt. Kapsama alannn snrnda olmalyd. Yine de onunla polis telsizinden konumaktan ok daha iyiydi. Bana hep uzayllarla konuu-yormuum gibi geliyordu. "Selam, Dolph, nasl gidiyor?" "Cinayet." "Ne eit bir cinayet?" "Senin uzmanlm gerektiren bir cinayet," dedi. "Yirmi soru oynamak iin henz ok erken. Bana ne olduunu anlat." "Bu sabah yatan ters tarafndan m kalktn?" "Daha henz yataa girmedim." "ok zldm ama kn kaldrp buraya gelsen iyi olacak. Grne gre elimizdeki, bir vampire kurban gitmi." Derin bir nefes alp yavaa verdim. "Has siktir." "Evet, yle de diyebilirsin." "Bana adresi ver," dedim. O da verdi. Nehrin dier kysnda, ormann ilersinde, cehennemin dibinde, Arnold'da bir yerdi. Ofisim, Olive Bulvarnn biraz tesindeydi. En az krk be dakikalk yolum vard, sadece gidi. Yuppi. "Olabildiince abuk orada olacam." "Bekliyorum," dedi Dolph ve kapatt. Hat sesine hoa kal demekle uramadm. Bir vampir cinayeti. Daha nce hi tek bir cesetle yetindiklerini grmemitim. nsan kan, patates cipsi gibiydi; vampir bir kere tadm ald m, bir taneyle yetinmiyordu. in srr, bu seferkini yakalayncaya kadar ka kiinin leceiydi. Bunu dnmek istemiyordum. Arnold'a kadar araba kullanmak da istemiyordum. Kahvaltdan nce cesetler grmek istemiyordum. Eve gitmek istiyordum. Ama bir ekilde 30 Dolph'un bunu anlayacan zannetmiyordum. Bir cinayet davasnda polisin espri anlay olmazd. Aslnda dnnce, benim de olmuyordu.

CA D

I Kinci Bol m ayf sabah nda yerde yatan adamn cesedi soluk ve plakt. lmn verdii geveklie ramen vcudu iyi grnyordu; arlk alyor olmalyd, belki de kouyordu. Uzun sar salar imenlerin yeilliine karmt. Boyundaki przsz deri, iki defa, dzgn di izleriyle delinmiti. Sa kolu, eklem yerine yakn, doktorlarn kan ald yerden srlmt. Sol bilei sanki bir hayvan inemi gibi paralanmt, beyaz kemii, krlgan kta parlyordu. Sadk mezuramla srk izlerini ltm. Deiik boydaydlar. En azndan farkl vampirdi ama sahip olduum her eyin zerine be vampir olduu zerine bahse girerdim. Bir bavampir ve srs ya da gruhu ya da artk bir grup vampire her ne diyorsanz ondan. imenler sabah nemi yznden slakt. Elbiselerimi korusun diye giydiim tulumum nemi emiyordu. Siyah Nikelar ve ameliyat eldivenleri mahalli kyafetimi tamamlyordu. Eskiden beyaz Nike giyiyordum ama onlar kan lekelerini gsteriyordu. Yapacam ey iin sessiz bir zr dileyip cesedin bacakz larn atm. Bacaklar kolayca ald, lm katl yoktu. leli daha sekiz saat olmadna bahse girerdim, lm katl iin yeterli zaman daha henz gememiti. Bzlm cinsel organ zerindeki sperm kurumutu. lmeden nceki son bir zevk. Vampirler onu temizlememiti. Bacanda, kasna yakn bir yerde, baka srk izleri de vard. Bileindeki yara kadar vahi deld, ama dzgn de deildi. Yaralarn etrafnda kan izi yoktu, bilekte bile. Kan temizlemiler miydi? Her nerede ldrldyse, orada ok kan olmalyd. Eer nerede ldn bulursak, orada pek ok ip ucu da bulabilirdik. Ama bu sradan semtin, dzgri kesilmi imenleri arasnda, hi ip ucu yoktu. Buna bahse girerdim. Cesedi, ayn karanlk yz kadar steril ve faydasz bir yere atmlard. Sabah sisi, kk banliy mahallesinin zerinde hayaletler ' ibi bekliyordu. Sis yere o kadar yaknd ki saanak yamurda, vuruyormu hissi veriyordu. Sisin youn olduuyerlerde nem, vcuda kk su damlalar halinde yapyordu. Damlalar salarma, gm inciler gibi toplanmt. Kk, limon yeili renkte, beyaz eritleri olan bir evin bahesinde ydim Evin tek tarafndan balayan ince demir itler, geni arka bahesini evreliyordu. Ekim ayndaydk ve imenler hl yeildi. Evin arkasndan bir akaaa ykseliyordu. Yapraklar, akaaaea has bir ekilde, turuncuya kaan sar renkteydi,. yaprak sanki alevdenmi gibi grnyordu. Sis bu gz aldanmasna yardmc oluyor ve btn renkler slak havada dank grnyordu. Cadde boyunca parlak yeil baheli, sonbahar aal kk evler vard. Saat ok erkendi, insanlar daha ilerine, okullarna ya da her nereye gidiyorlarsa oralara gitmemilerdi. Etrafta, niformal polisler tarafndan uzak tutulan, hatr saylr bir kalabalk vard.. Polis e/idini germek iin yere kazklar akmlard. Kalabalk, eride cesaret edebildii kadar yaklam ti. On iki yalarnda bir ocuk n sraya kadar syrlmay baarmt. l adama, kahverengi gzlerini kocaman am, bakyordu, az sessiz bir 'vay' derken alp kalmt. Tanrm, ailesi neredeydi? Byk ihtimalle onlar da aknlk- JJ_ la cesede bakyorlard. Ceset, kat kadar beyazd. Kan her zaman vcudun en aa ksmna toplanrd. Bu vakada, morluklar popsunda, kollarnda, bacaklarnda ve srtnn tamamnda olmalyd. Hi leke yoktu. Cesedinde morluklar brakacak kadar kan kalmamt. Onu ldrenler her kimse, btn kann emilerdi. Son damlasna kadar m? Glmemek iin kendimi tutmaya altm ama baaramadm. Eer cesetlere bakarak ok zaman geirirseniz, bir eit espri anlay gelitiriyordunuz. Gelitirmeliydiniz, yoksa kendinizi kaybedip delirirdiniz. "Komik olan nedir?" diye sordu bir ses. Srayp olduum yerde dndm. "Tanrm, Zerbrowski, arkamdan byle sessizce yaklama." "Byk vampir avcmz glgelerden mi rkyor?" Bana srtyordu. Dank kahverengi salar ayr ynde dikilmiti, taramay unutmu gibi grnyordu. Kravat, pijama st gibi grnen gmlei zerinde gevek ekilde duruyordu. Kahverengi ceketi ve pantolonu, gmleiyle hi uyumuyordu. "k pijamalar." Omuz silkti. "zerinde kk uf-uflar olan bir tane daha var. Katie onu ok seksi buluyor. "Karn trenlerden mi holanyor?" diye sordum. Srt geniledi. "Eer benim zerimdeyse." Bam iki yana salladm. "Sapk olduunu biliyordum, Zerbrowski ama ocuk pijamalar; bu gerekten hastalkl." "Teekkr ederim." Cesede bakt, hl glmsyordu. Glmsemesi kayboldu. "Bunun hakknda ne dnyorsun?" Bayla l adam iaret etti. "Dolph nerede?" "Evde, cesedi bulan bayanla birlikte." Filerini pantolonunun ceplerine sokup topuklar zerinde salland. "Bu, onu ok sarsm. Bir cenaze dnda grd ilk ceset galiba." "Normal insanlarn hepsi iin bu byledir, Zerbrovvski." Ayak ular zerine eilip hzla dzelip durdu. "Normal olmak ho olurdu deil mi?" "Bazen," dedim. Srtt. "Ne demek istediini anlyorum." Cebinden bir not defteri kartt; defter sanki birisi avucu iinde buruturmu gibi duruyordu. / "Yapma, Zerbrowski." ' \_ "Hey, yine de kat." Not defterini dzeltmeye alt ama sonunda vazgeti. Kalemini, buruuk kadn zerine yerletirdi. "Aydnlat beni, yce olaand olay uzman." "Bunlar Dolph'a da tekrar etmem gerekecek mi? Bu ii bir kere yapp eve gidip uyumak istiyorum." "Hey, ben de. Neden pijamalarm giydiimi zannediyorsun?" "Cesur bir moda hareketi zannetmitim." Bana bakt. "Hini." Dolph evden dar kt. Kap onun iin ok kkm gibi grnyordu. Boyu iki metreden fazlayd ve bir grei gibi yaplyd. Askeri ekilde ksa kesilmi salar, kulaklarn behrginletirmiti. Ama Dolph modayla fazla ilgilenmezdi. Gmlei

CA D

zerindeki kravat sk ve dzgnd. O da ayn Zerbrov ski gibi yatandan kaldrlm olmalyd ama o dzgn, temiz ve i kyafctlerindeydi. Hangi saate ararsanz arayn, Dolph her zaman ie hazr olurdu. oraplarna kadar profesyonel bir polisti. Peki o zaman Dolph neden St. Louis'in en kt hretli biriminin bandayd? Bir ey yznden cezalandrlmt, bundan emindim ama ne olduunu hibir zaman soramamtm. Bu, onun meselesiydi. Eer bilmemi isteseydi sylerdi. Ekip, esasnda liberallere gsteri olsun, diye kurulmutu. Bakn, olaand sular konusunda bir eyler yapyoruz. Ama J Dolph ve adamlar bu ii ciddiye alyorlard. Son iki ylda, btn lkede, bu ile ilgilenen btn gruplardan daha fazla dava zmlerdi. Dier polis kuvvetlerini eitmek iin davet ediliyordu. Hatta, iki kere komu eyaletlerde almak zere gnderilmilerdi. "Evet Anita, anlat bakalm." te Dolph; hi selamlama kullanmazd. "Ooo, Dolph, seni grmek de gzel." Bana sadece bakt. "Tamam, tamam." Anlattm konulan gsterebilmek iin cesedin yanma medim. Sylediini daha rahat aklamann, gksel rneklerden daha iyi bir yolu yoktu. "Sadece lmler, adam en az vampirin srdn gsteriyor." "Ama?" dedi Dolph. Hzlyd. "Ama her srn farkl bir vampir tarafndan aldn dnyorum." "Vampirler sr halinde avlanmaz." "Genelde yalnz avclardr ama her zaman deil." "Onlar sr halinde avlanmaya iten nedir?" "Benim karlatm iki sebep oldu: Birincisi, gen vampire avlanmann inceliklerini reten yal bir vampirdi ama bu da iki ift di eder, be deil; ikincisi, ba bo kalm bir bavampirin ynettii bir grup." "Akla." "Bir bavampirin gruhu zerindeki kontrol mutlaktr. Baz bavampirler, kontrollerini glendirmek iin av gruplar kurabilirler ama onlar da cesedi byle atmazlard. Cesedi polisin bulamayaca bir yere saklarlard." "Ama ceset burada, akta braklm," dedi Zerbrowski. "Kesinlikle; sadece deli bir bavampir cesedi byle akta brakr. Baz bavampirler, vampirlik yasal olmadan nce bile cesetleri byle akta brakmazd. Byle eyler dikkati e-16 ker, bu dikkat genelde bir elinde kazk, dierinde de ha eklinde olur. imdi, eer katil vampirleri takip etsek bile, onlar ldrmek iin infaz izni almamz gerek." Basm iki yana salladm. "Byle bir katliam, i iin ktdr ve vampirler her ne olursa olsunlar, pratiktirler. Vampirler tedbirli ve acmasz olmazlarsa, yz yllarca hayatta ve gizli kalamazlar." "Neden acmasz?" dedi Dolph. Ona baktm. "nk ok pratik. Birisi srrn renirse, onu ldrrsn ya da onu... ocuklarndan birisi yaparsn. Sadece ii dzgn tutmak iin, Dolph, baka bir sebebi yok." "Ayn bir ete gibi," dedi Zerbrowski. "Evet." "Belki de panie kaplmlardr? Neredeyse gne doa-cakm," diye sordu Zerbrowski. "Kadn cesedi ne zaman bulmu? Dolph not defterim kontrol etti. "Be buukta." "Gnein domasna daha saatler varm. Panie kaplm olamazlar." "Eer elimizde delirmi bir bavampir varsa, bundan tam olarak ne beklememiz gerekiyor?" "Bu, insanlar daha hzl ldrecekleri anlamna geliyor. Be vampire yetecek kadar kana ihtiya duyacaklardr." "Her gece yeni bir ceset?" Zerbrowski bunu soru sorar gibi sylemiti. Sadece bamla onayladm. "Yce sa," dedi. "Evet." Dolph sessice, l adama bakyordu. "Ne yapabiliriz?" "Cesedi zombi olarak diriltebilirim." "Vampire kurban gidenleri zombi olarak diriltemeyecei ni zannediyordum," dedi Dolph. "Eer ceset vampir olarak dirilecekse, yaplamaz. Omuz siktim. "Onlar vampir yapan her ne ise diriltme isini engelliyor. Vampir olarak dirilecek bir cesedi zombi yapamam." "Ama bu, vampir olmayacak, yani sen diriltebilirsin," dedi Dolph. Bamla onayladm. "Bu vampir kurban neden dirilmeyecek?" "Kalabalk bir beslenme esnasnda, birden fazla vampir tarafndan ldrlm. Bir cesedin vampir olarak dirilmesi iin tek bir vampirin onunla, zaman iinde birka defa beslenmesi gerekiyor. lmle sonulanan ayr srk olmas gerek, o zaman elimizde bir vampir olur. Her nlan vampir olsayd, kmza kadar kan emicilere batardk." "Yani, bu kurban zombi olarak diriltebilirsin?" dedi Dolph. Bamla onayladm. "Diriltmeyi ne zaman yapabilirsin?" "Bu geceden itibaren gece iinde, yani iki. Bu gece bir gece saylr." "Saat kata?" "alma programma bakmam gerek. Saati sana sonra bildiririm." "Yani kurban diriltip kimin yaptn soracaksn. Bu houma gitti," dedi Zerbrowski. "O kadar kolay deil. iddet ieren su tanklarnn ne kadar akn olduunu biliyorsun. Ayn olay grm tank olduunu dn, ayr boy, ayr sa rengi elde edersin." dedim. "Evet, evet, tank ifadesi, tam anlamyla ba belasdr," dedi Zerbrowski. "Devam et, Anita," dedi Dolph. Bu onun 'eneni kapa Zerbrowski' versiyonuydu. Zerbrowski enesini kapatt. "Vahi ekilde ldrlen bir kurban daha akn olur. d

CA D

bokuna karmtr, o yzden, bazen olaylar ok net hatrlamayabilir." "Ama olay olurken oradaydlar," dedi Zerbrowski. Rahatsz grnyordu. "Zerbrowski, brak da bitirsin." Zerbrowski dudaklarn bir anahtarla kilitleyip anahtar atm gibi yapt. Dolph kalarm att. Ben glmsememi, ksrm elimle kapatyormu gibi yaprak gizledim. Zerb-rowski'yi cesaretlendirmemeliydim. V__, "Sylemeye altm; kurban diriltebilirim ama tahmin ettiiniz kadar fazla bilgi edinemeyebiiiriz. Elde edeceimiz hatralar, akn ve ac dolu olacaktr ama pheleri hangi bavampirin grubu ynettiini tahmin edecek kadar daraltabilir." "Akla," dedi Dolph. "u anda St. Louis'de iki tane bavampir olmal. Malcolm, yaayanl Billy Graiam ve ehrin Efendisi. Her zaman ehre yeni bir bavampir gelme ihtimali var ama ehrin Efendisi 'nin bunu denetlemesi gerekir." "Biz Sonsuz Hayat Kilisesi'nin lideriyle ilgileniriz." "Ben de ehrin Efendisi'ni alyorum." "Destek iin bizden birisim yanma al." Bamla reddettim. "Yapamam; eer polisin kim olduunu renmesine izin verirsem, ikimizi de ldrr." "Bu i seni ne eit bir tehlikeye sokuyor?" diye sordu Dolph. Ne sylemeni gerekiyordu? Byk m? Ya da onlara ehrin Efendisi'nin benden holandm, o yzden byk ihtimalle iyi olacam m sylemeliydim? Hibirisi. "dare ederim." Bana bakt, ifadesi ok ciddiydi. "Ayrca, baka seeneimiz var m ki?" Cesedi iaret ettim. "Bu iten sorumlu vampirleri buluncaya kadar, her gece elimizde bundan bir tane olacak. Birimizin ehrin Efendisi ile konumas gerek. Polisle konumayacaktr ama benimle konuur." Dolph derin bir nefes alp, geri verdi. Bayla onaylad. J_9 Hakl olduumu biliyordu. "Ne zaman yapabilirsin?" "Yarn gece, eer Bert'i zombi diriltme ilerimi baka birisine vermeye ikna edebilirsem." "ehrin Efendisi'nin seninle konuacandan emin misin?" "Evet." Jean-Claude ile olan skntm onu grebilmek deildi, benim ondan uzak durmamd. Ama Dolph bunu bilmiyordu ve eer bilseydi, benimle gelmek iin srar ederdi. Ve ikimizi de ldrtrd. "Yap o zaman. Bir eyler renirsen beni haberdar et," dedi. ."Tamam," dedim. Ayaa kalktm, cesedin zerinden ona baktm. "Arkan kolla," dedi. "Her zaman." "Eer ehrin Efendisi seni yerse, o sper tulumunu ben alabilir miyim?" diye sordu Zerbrowski. "Git kendine bir tane satn al, seni belei pi." "Senin tatl bedenini sarm olan almay tercih ederim." "Beni rahat brak, Zerbrowski. Kk uf-uflarla ilgilenmiyorum." "Trenlerin btn bu olan bitenle ilgisi nedir?" diye sordu Dolph. Zerbrowski ile birbirimize baktk. Kikirdemeye baladk ve duramyorduk. Uykusuzluu bahane edebilirdim. On drt saattir ayaktaydm, lleri diriltip sac kaklarla konuuyordum. Bu vampir kurban, geceyi bitirmek iin mkemmel bir finaldi. Benim histerik bir kahkaha krizine girmeye hakkm vard.- Zerbrowski'nin bahanesinin ne olduunu bilmiyordum. nc Blm Ekim aymda, neredeyse mkemmele yakn birka gn olurdu. Babnzn zerinde uzanan gkyz o kadar derin ve mkemmel bir mavilikte olurdu ki, geri kalan her ey gzel grnrd. Otoyolun etrafnda kzl, turuncu, bordo, altn ve pas renkli aalar uzanyordu. Her renk neon parlaklmdayd; altn rengi, ar gne altnda kalp gibi atyordu. Hava serindi ama souk deildi; lene doru, sadece hafif bir ceketle dar kabilirdiniz. El ele tutumak isteyeceiniz birisiyle ormanda yrnecek gnlerden birisiydi. Byle birisine sahip olmadm iin, tek bana uzaklara gidebileceim bir hafta sonu istiyordum. ansm az ile hi arasndayd. Ekim, l diriltme ii iin nemli bir ayd. Herkes Cadlar Bayram'nn lleri diriltmek iin iyi bir zaman olduunu dnyordu. yle deil mi? Tek zorunluluk, karanlkt. Ama herkes Cadlar Bayram'nda gece yars randevu almak istiyordu. Azizler Gecesini, tavuk kesip yerden kan zombi-leri seyrederek geirmenin ok elenceli olacan dnyorlard. stesem bilet bile satabilirdim. Gecede ortalama be zombi diriltebiliyordum. Bu, herhangi birisinin bir gecede yapabildiinden bir hayli fazlayd. Bert'e, drt zombi diriltmenin beni ok yormadn asla sylememeliydim. Dorucu olmann bedelini dyordum. Aslnda iin dorusu, be tane de beni yormuyordu ama bu- 31 nu Bert'e hibir ekilde sylemezdim. Patronumdan bahsetmiken, eve dndmde onu aramalydm. Bir gece izin istememe kesinlikle baylacakt. Bunu dnmek bile beni glmsetiyordu. Bert'in zincirine alabileceim her gn, gzel bir gnd. Apartmanmn nne yanatmda saat neredeyse len bir olmutu. stediim, hzl bir du ve yedi saatlik uykuydu. Sekiz saatten vazgemitim; gn bunun iin ok ilerlemiti. Jean-Claude'u bu gece grmeliydim. Ho. Ama o ehrin Efendisiydi. Eer etrafta baka bir bavampir varsa, o bunu bilirdi. Elbette eer cinayetleri o ilediyse, itiraf etmeyecekti. Ama onun yapm olabileceine inanmyordum. Pis ilere girmeyecek kadar iine sadk bir vampirdi. O tandm, deli olmayan tek bavampirdi: Psikotik ya da sosyopat, seimi siz yapn. Tamam, tamam, Malcom da deli deildi ama onun da metotlarn tasvip etmiyordum. Amerika'nn en hzl byyen kilisesinin lideriydi. Sonsuz Hayat Kilisesi, tam adnn vaat ettii eyi sunuyordu. nan atlay ya da belirsizlik yoktu, her ey garantiydi. Vampir olup benim gibi birisi gelip ldrn-ceye kadar, sonsuza kadar yaayabilirdiniz ya da yangn da yanmeaya kadar ya da bir otobs arpmeaya kadar. Otobs konusunda ok emin deildim ama hep merak etmiimdir. Vampir iyileme gcnn tesinde hasarlar da olmalyd. Bu teorimi bir gn denemeyi umuyordum. Merdivenleri yava yava ktm. Vcudum ok ard. Gzlerim uykusuzluktan yanyordu. Cadlar Bayram'na gn vard ve bu ay benim iin abuk bitmeyecekti. kran Gn ne doru azalrd. Ylba ertesine kadar iler azalmaya

CA D

devam ederdi, sonra artmaya balard. Acayip bir kar frtnas iin dua ediyordum. Kar ok yaarsa, iler hemen derdi. nsanlar, kar ok derin olursa lleri diriltemeyeceimizi zannediyordu. Yapabilirdik ama bunu hi kimseye sylememeliydinrz. Tatile ihtiyacm vard. Koridor, gndz yaayan komularmn hafif sesleriyle doluydu. Paltomun cebindeki anahtarlarm ararken, dairemin karsndaki kap ald. Bayan Pringle dar kt. Uzun boylu ve zarifti; ya gerei zayflamt'. Salar mkemmel bir beyazlktayd. Bayan Pringle sa boyas ya da makyajla vakit harcamazd. Ya altm bein zerindeydi ve bunu gizlemeye almyordu. Rus finosu, Stla, tasmasnn ucunda hoplayp zplyordu. Altn rengi tyl, tilki kulaklarna sahip bir top gibiydi. Kedilerin ou ondan daha iriydi ama o byk bir kpek ahsiyetine sahip kk kpeklerdendi. nceki hayatnda bir danua olmalyd. "Merhaba, Anita." Bayan Pringle bunu sylerken glm-syordu. "ten geliniyorsun herhalde, deil mi?" Soluk gzlerinden onaylamad belliydi. Glmsedim. "Evet, beklenmedik... acil bir ey kt." Tek kan kaldrd, herhalde animatrln nasl bir aci-liyeti olacan merak etmiti ama sormayacak kadar kibard. "Kendine iyi bakmyorsun, Anita. Eer mumu iki ucundan yakmaya devam edersen, benim yama geldiinde ok ypranm olacaksn." "Herhalde," dedim. Stla, bana doru havlad. Ben ona glmsemedim. Kk, srarc kpekleri cesaretlendirmekten holanmyordum. Kendisine has kpek hisleriyle, onu sevmediimi biliyordu ve beni kazanmaya kararlyd. "Geen hafta dairende boyaclar olduunu grdm. Tadilat bitti mi?" Bamla onayladm. "Evet, btn mermi delikleri yamand ve zerleri boyand." "Seni dairemde arlayamadma ok zldm. Bay Gi-ovoni otele gitmek zorunda kaldn syledi." "Evet." "Dier komularn neden seni birka geceliine misafir etmediini bir trl anlayamadm." Glmsedim. Ben anlyordum. ki ay nce dairemde iki zombi ldrmtm ve polisle bir atma olmutu. Duvarlar ve bir pencere zarar grmt. Baz mermiler duvarlardan dier dairelere gemiti. Hi kimse yaralanmamt ama komularmdan hibirisi artk benimle ilgili bir ey istemiyordu, ki yllk kontratm bittii anda buradan gitmemi isteyeceklerini hissediyordum. Sanrm onlar sulayamazdm. "Yaralandn duydum." Bamla onayladm. "Sadece syrklar." Ona kurun yarasnn o atmadan olmadn sylemedim. ok kt bir adamn metresi beni sa kolumdan vurmutu. Przsz, parlak bir yara izi kalmt; hl biraz pembeydi. "Kznz ziyaretiniz nasl geti?" diye sordum. Bayan Pringle'm yz glmsemesi ile parlad. "Ah, harikayd. Son ve en yeni torunum, inanlmaz. Sonra sana resimlerini gsteririm, biraz uyuyup uykunu aldktan sonra." Gzlerinde yeniden, o onaylamayan baklar belirdi. Masum olsanz bile sizi on metre teden rahatsz eden baklar. Ve ben yllardr masum deildim. Ellerimi kaldrdm. "Pes ediyorum. Yataa gireceim. Sz veriyorum." , "Yapsan iyi olur. Gel, Stla, len gezimize kalm," dedi. Kk kpek, tasmasnn etrafnda dans edip minyatr kzak kpei gibi ileri atld. Ty yumann etrafta patronluk taslamas benim kpek sahibi anlayma uymuyordu". Eer. baka bir kpeim olursa, patron ben olurdum ya da birimizden birisi hayatta kalrd. in prensibi buydu. Kapy ap sessiz daireme girdim. Istc dnp zgarala--4 rndan hava flyordu. Akvaryum harekete geti. Boluun sesleri. Harikayd. Yeni boya, eskisi gibi kirli-beyazd. Hal griydi; kanepe ve ona uyan sandalye, beyazd. Amerikan mutfa, altn renkli muambayla kapl, soluk renk ahapt. ki kiilik mutfak masas, dolaplardan biraz daha koyu renkteydi. Modern bir resim. Duvarlar tek renkti. Pek ok insann yemek masasn koyaca yerde, duvara dayal, yz on be litrelik bir akvaryum vard, hemen yanmdaysa mzik seti. Kaln beyaz perdeler pencereleri gizleyip parlak gne n, soluk bir alaca karanla dntryordu. Gndzleri uyuyorsanz, iyi perdelere ihtiyacnz vard. Paltomu kanepenin zerine atp topuklu ayakkablarm frlattm ve plak ayaklarmla haly hissetmenin tadn karttm. Sonra klotlu orabm kartp ayakkablarmn yanna, buruuk ve perian bir ekilde braktm. plak ayaklarla akvaryuma yaklap dokundum. Melek balklarm yzeye geldiler, yemek istiyorlard. Balklarn hepsi avucumdan bykt. Onlar aldm dkkan dnda, grdm en byk melek balklarydlar. Dkkanda damzlk olarak kullandklar balk neredeyse otuz santim uzunluundayd. Omuz asksn kartp Browning! ikinci evine yerletirdim, ba ucumdaki zel yapm klfa. Eer kt adamlar beni evimde gafil avlarlarsa, oradan ekip ate edebilirdim. En azndan amac buydu. imdiye kadar ie yaramt. Sadece kuru temizlenen takmm ve bluzumu dzgnce asp dolaba koydum, sutyenim ve klotumla yataa yattm, du alrken bile kartmadm ham boynumdayd. Can sk bir vampirin sizi ne zaman srmaya alacam bilemezdiniz. Her zaman hazrlkl ol, sloganm buydu, yoksa bu zcilerin slogan myd? Omuz silkip ofisi aradm. Gndz sekreterimiz, Mary, ikinci alta at. "Animatrler Anonim ir- 25 keti. Size nasl yardmc olabilirim?" "Selam, Mary, benim Anita." "Selam, ne haber?" "Bert ile konumam gerekiyor." "Muhtemel bir mteriyle konuuyor. Konunun ne olduunu sorabilir miyim?" "Bu geceki randevularm yeniden dzenlemesiyle ilgili." "Amanm. Bunu senin sylemene izin vereceim. Eer birilerine baracaksa, bu sen olmalsn." Sadece yar ciddiydi. "Tamam," dedim. Sesini alaltp fsldad. "Mteri kmak zere. Birazdan sana balarm."

CA D

"Sa ol, Mary." Ona yapmamasn sylemeye frsat bulamadan, beni beklemeye ald. Telefondan mzik sesi gelmeye balad. Beatles'm 'Tomorrow' arksnn kadedilmi versiyonuydu. Parazit dinlemeyi tercih ederdim. Neyse ki Bert, hatta gelip beni kurtard. "Anita, bugn ne zaman geliyorsun?" "Yapamam." "Ne yapamazsn?" "Bugn gelemem." "Hi mi?" Sesi bir oktav ykselmiti. "Aynen yle." "Lanet olsun, niinmi peki?" imdiden lanet okumaya balamt, bu ktye iaretti." "Bu sabahki toplantmdan sonra, polisten bir ar aldm. Daha henz yataa girmedim. "Uyursun merak etme, leden sonra yeni mterilerle grme iini merak etme. Sadece' bu geceki randevularna gel." Cmert ve anlayl davranyordu. Bir eyler ters gidiyordu. "Bu geceki randevularma da gelemeyeceim." "Anita, burada bir sr iimiz var. Bu gece be mterin var. Be!" "Onlar dier animatrlere paylatr," dedim. "Herkes tamamen dolu zaten." "Dinle, Bert, polise evet diyen sendin. Beni onlara danman olarak yollayan da sendin. Bunun iyi bir reklam olacan dnmtn." "yi bir reklam oldu zaten," dedi. "Evet ama bu ayn anda iki tam gn ite almak gibi. kisini birden yapamyorum." "Danmanlk iini brak o zaman. Bu kadar ok zamann alaca hi aklma gelmemiti." "Bu bir cinayet soruturmas, Bert. ylece brakamam." "Brak polis kendi pis ilerini kendisi yapsn," dedi. Onun iin konumak kolayd. O orada, ter temiz trnaklaryla ho ve gvenli ofisinde oturuyordu. "Benim uzmanlma ve balantlarma ihtiyalar var-. Canavarlarn ou polisle konumuyor." Telefonun dier ucunda sessizce duruyordu. Nefesi sert ve sinirliydi. "Bunu bana yapamazsn. Paralarn aldk, anlama imzaladk." "Sana aylar nce, fazladan birilerini bulman sylemitim." "John Burke' ie aldm ite. l diriltmek dnda, senin baz vampir avlama ilerini de alyor." "Evet, John ok yardmc oluyor ama daha fazlasna ihtiyacmz var. Aslnda eminim, bu gece iin benim zombile-rimden bir tanesini o alabilir." "Bir gecede be tane mi diriltecek?" "Ben yapyorum, dedim. "Evet ama John sen deil." Bu neredeyse bir iltifatt. "ki seenein var, Bert; ya yeni bir dzenleme yaparsn ya da onlar baka birisine ynlendirirsin." "Ben senin patronunum. Bu gece gelirsin ya da kovulursun diyebilirim." Sesi sert ve durum budur halindeydi. Ben yorgun bir ekilde yatama i amarlarmla uzanmtm ve yordum. Bunun iin zamanm yoktu. "Kov beni." "Bunu iten sylemiyorsun," dedi. "Bak Bert, yirmi drt saattir ayaktaydm. Eer yakn bir zamanda uyumazsam, hi kimse iin alabilecek durumda olmayacam." Uzun bir sre sessiz kald, nefesi kulama, yumuak ve dzenli geliyordu.- "Pekala, bu gece serbestsin. Ama yarn ite olsan senin iin ok iyi olur." "Buna sz veremem, Bert." "Lanet olsun, Anita, kovulmak m istiyorsun?" "Bu, en iyi ylmzd, Bert. Bunun yar yarya sebebi St. Louis Postas'ndaki haber." "O, zombi haklar ve zerinde altn hkmet grubuyla ilgiliydi. Onlar iimizi duyurmak iin yapmadn ki." "Ama ie yarad, deil mi? Ka kii arayp bizzat beni sordu? Ka tanesi beni gazetede grdklerini syledi? Ka tanesi beni radyoda duymutu? Zombi haklarnn peinde olabilirim ama i iin de ok faydalym. O yzden biraz nefes almama izin ver." "Vermediimi zannediyorsun, deil mi?" Sesi telefona doru hrlyordu. Kzmt. "Evet, yle," dedim. Nefes al ksa ve sertti. "Yarn burada grnsen iyi olur, yoksa blfn greceim." Ahizeyi suratma arpt. ocukayd. Telefonu kapatp bir sre baktm. Birka ay nce Kalifor-niya'daki Dirili irketi bana iyi bir teklifte bulunmutu. Ama Bat Kysna tanmak istemiyordum ya da Dou Kysna. St. 2 Louis'i seviyordum. Ama Bertin yenilgiyi kabul edip daha fazla kiiyi ie almas gerekiyordu. Bu ekilde devam edemezdim. Elbette, Ekim'den sonra rahatlayacaktm ama btn yl boyunca bir olaanst halden dierine gemitim. Drt ayhk sre iinde, baklanm, dvlm, vurulmu, boazlanm ve vampir srklarna maruz kalmtm. Pek ok ey birbirine ok yakn sreler iinde olunca, belli bir noktaya geliyordunuz. Sava nevrozuna tutulmutum. judo eitmenimin telesekreterine bir mesaj braktm. Haftada iki kere, saat drtte gidiyordum ama bugn gidemeyecektim. saatlik uyku yeterli olmazd. Sulu Zevkleri aradm. Bir vampir striptiz kulbyd buras. Chippendale's'in sivri dili versiyonuydu. Jean-Claude, sahibi ve iletmecisiydi. Jean-Claude'un sesi ahizeden ipek gibi duyvldu, kayt olduunu bildiim halde, omurgamdan aaya okar gibiydi. "Sulu Zevklere ulatnz. En karanlk fantezilerinizi gerekletirmeyi seve seve yapmak isterim. Ltfen mesajnz brakn, size geri dneceim.

CA D

Bip sesini bekledim. "Jean-Claude, benim Anita Blake. Seni bu gece grmem gerekiyor. nemli. Zaman ve yeri bildirmek iin beni ara." Ona ev numaram verdim, sonra tereddt edip kasetin sesini dinledim. "Teekkr ederim." Telefonu kapattm, i bitmiti. Geri arard ya da aramazd. Byk ihtimalle arard. nemli olan benim aramasn isteyip istemediimdi. Hayr, hayr, istemiyordum ama polis iin, lmesi muhtemel o zavall insanlar iin, denemeliydim. Ama benim iin, ehrin Efendi-si'ne gitmek, iyi bir fikir deildi. Jean-Claude imdiden bana iki vampir izi vermiti. ki iz sonra onun insan hizmetkr olacaktm. ki izi rzam olmadan koyduunu sylemi miydim? Sonsuzluk sresince onun hizmetkr olmak. Bana iyi bir fkirmi gibi gelmiyordu bu. Beni arzuluyormu gibi grnyordu ama bu ikinci plandayd. Eer btn istedii fiziksel olsayd bunu halledebilirdim j29 ama ruhumun da peindeydi. te onu alamazd. Son iki aydr onu atlatmay baarmtm. imdi kendi isteimle ona gidiyordum. Aptalcayd. Ama o isimsiz adamn yeil imenlere karm yumuak salarn hatrladm. Kat beyaz teni zerindeki di izlerini, iy kapl cesedinin krlganln. Eer acele etmezsek, daha bir sr cesede bakacaktk. Ve acele etmek, Jean-Claude demekti. Vampir kurbanlarnn grntleri kafamn iinde dnd. Ve her birisi bir ekilde benin yzmden olmutu nk ehrin Efendisi'ni grmeye trsyordum. Eer cinayetleri hemen imdi, sadece bir taneyle durdurabileceksem, her gn ruhumu tehlikeye atardm. Sululuk duygusu, harika bir ateleyiciydi. DRpnc BLm Ql, sakin kulalarla, siyah bir suyun iinde yzyordum. Ay kocaman ve parlakt, gln zerinde gm renkli bir patika oluturuyordu. lerde saak saak aalar grnyordu. Neredeyse kyya ulamtm. u ok lkt, kan kadar lkt. O anda, suyun neden siyah olduunu arladm. nk kand. Taze lk kandan bir gln iinde yzyordum. Hemen uyandm, nefesim kesilmiti. Gzlerim karanl aryordu... neyi? Uyanmadan nce bir ey bacama srn-mt. Karanln ve kann iinde yaayan bir ey. Telefon ald ve lm yutmak zorunda kaldm; genelde bu kadar gergin olmazdm. Sadece bir kabustu, lanet olsun. Sadece bir rya. Ahizeyi almaya abaladm ve sonunda baardm, "Evet." "Anita?" Ses sanki, her an kapatmaya hazrm gibi tereddtteydi. "Kimsiniz?" "Benim Willie, Willie McCoy." Adn syledii anda, ritminde bir ey tandk gelmiti. Telefondan uzak ve czrtl geliyordu ama tanmtm. "Willie, naslsn?" Sylediim anda, sylememi olmay istedim. Willie bir vampirdi; l birisi nasl olabilirdi ki? "ok iyi deil." Sesinde bir sevin tns var gibiydi. Sor-duuma sevinmiti. ektim. in asl, Willie'yi severdim. Vampirleri sevmemem gerekiyordu. Her hangi bir vampiri, canlyken tandklarm bile. "Sen naslsn?" "yi, ne var ne yok?" "Jean-Claude mesajn ald. Onunla saat sekizde Lanetliler Sirki'nde buluman istiyor. "Sirk mi? Orada ne yapyor?" "Artk orann sahibi. Bilmiyor muydun?" Bamla reddettim ama gremediini anlaynca, "Hayr, bilmiyordum," dedim. "Seninle, saat sekizde balayan gsteride bulumak istediini syledi." "Hangi gsteride?" "Hangisi olacam bileceini syledi." "Bu biraz esrarengiz bir durum," dedim. "Hey, Anita, ben sadece bana sylenenleri sylyorum. Nasl olduunu biliyorsun." Biliyordum. Jean-Claude, Willie'ye sahipti, bedenine ve ruhuna. "nemli deil; Willie, senin hatan deil." "Sa ol, Anita." Sesi neeliydi, tekme atlmasn beklerken, ba okanan yavru bir kpek gibiydi. Neden onu rahatlatmtm? Bir vampirin duygularnn incinip incinmediiyle niye ilgileniyordum? Cevap: Onu l olarak grmyordum. Gzmde hl, parlak renkli takm elbiselere, uyumsuz kravatlar takmaya merakl, elleriyle sinirli hareketler yapan, Willie McCoy'du o. l olmak onu deitirmemiti. yle olmasn diliyordum. "Jean-Claude'a syle orada olacam." "Sylerim." Bir sre sessiz kald, telefonda hafif nefes al duyuluyordu. "Bu gece arkan kolla, Anita." "Bilmem gereken bir ey mi biliyorsun?" "Hayr ama... bilmiyorum." "Neler oluyor, Willie?" "Hi, hibir ey," diyen sesi tiz ve korku doluydu. "Bir tuzaa m gidiyorum, Willie?" "Hayr, hayr, yle bir ey deil." Neredeyse, havada sallanan ellerini grebiliyordum. "Yemin ederim, Anita, kimse sana pusu kurmuyor." Bunun zerinde fazla durmadm. Sadece bildikleri zerine yemin edebilirdi. "O zaman neden korkuyorsun, Willie?" "Sadece etrafta her zaman olduumdan daha fazla vampir var. Bazlar kime zarar verdiklerine ok dikkat etmiyorlar." "Neden daha fazla vampir var, Willie? Nereden geliyorlar?" "Bilmiyorum, bilmek de istemiyorum, biliyorsun. Gitmem gerek, Anita." Baka bir ey soramadan telefonu kapatt. Sesinde gerek bir korku vard. Benim iin mi korkuyordu, kendisi iin mi? Belki ikimiz iin de. Ba ucumdaki radyo saatine baktm: 6:35. Eer randevuya yetimek istiyorsam, acele etmeliydim. Nevresim bacaklarmn arasna skmt. Gerekte rtlerin altna girmek istiyordum, belki bir de tandk, oyuncak bir penguene sarlmak. Evet, saklanmak kulaa ho geliyordu. rtleri atp banyoya gittim. Ik dmesine basnca, beyaz k kk oday doldurdu. Salarm her yne dalm, karmakark bir siyah bukleler yuma olmutu. Bu, bana salarm slakken uyumamam gerektiini yeniden hatrlatmt.

CA D

Kvrmlar fralaynca, biraz alp dalgal jyah kpklere dntler, Kvrmlar yeniden sald ve yeniden ykayp batan balamak dnda, yapabileceim bir ey yoktu. Bunun iin zamanm yoktu. Siyah salarm, soluk tenimi lym gibi gsteriyordu ya da belki de k yznden yle grnyordu. Gzlerim o kadar koyu kahverengiydi ki siyah gibiydi. Soluk benzimde iki parlak delik gibi duruyorlard. Kendimi ok iyi hissediyor-muum gibi geliyordu. ehrin Efendisini grmeye giderken ne giyilirdi? Ben, siyah kot pantolon, parlak geometrik desenli siyah kazak, mavi desenli siyah Nikelar tercih etmitim. Mavi siyah antam belimde aslyd. Renk uyumunu en iyi ekilde salamtm. Browning omuz asksnn iine yerleti. Bel antasna, kredi kartlarm, ehliyet, biraz para, kk bir sa frasyla birlikte yedek arjr de koydum. Geen sene aldm ksa deri ceketimi giydim. zerimde denediimde, beni bir goril gstermeyen ilk ceketti. Dier deri ceketler o kadar uzun kolluydu ki, hibirisini asla giyemezdim. Bu ceket siyah renkliydi, Bert ite giymeme izin vermiyordu. Ceketin fermuarn yarya kadar ektim, bylece istediim zaman silahma uzanabileceim kadar yer vard. Gm ha boynumda sallanyor, gslerimin arasnda sert ve. lk bir his veriyordu. Ha, gm kurunlarna ramen, vampirlere kar silahmdan daha etkiliydi. Kapda tereddt ettim, aylardr Jean-Clade'u grmemitim. Onu imdi de grmek istemiyordum. Ryam hatrladm. Karanlk ve kanda yaayan bir ey. Neden bir kabus? Je-an-Claude yeniden ryalarma m karyordu? Ryalarmdan uzak duracana sz vermiti. Sznn bir anlam var myd? Buna bir cevabm yoktu. Dairemin klarn sndrp kapy arkamdan kapattm. Kilitli olduundan emin olmak iin zorladm, Lanetliler Sirki'ne gitmek dnda yapacak bir eyim yoktu. Daha fazla bahanem kalmamt. Midem o kadar kaslmt ki, canm yanyordu. ok korkuyordum; ama neden? Gitmem gerekiyordu ve ne kadar erken gidersem, eve o kadar erken dnecektim. Keke Jean-Claude'un ileri kolaylatrabileceine inanabilsey-dim. in iine o girince hibir ey kolaylamyordu. Eer bu gece ondan cinayederle ilgili bir eyler renirsem, bedelini 34 derdim, parayla deil. Grne gre Jean-Claude'da para gereinden fazla vard. Hayr, onun istedii, daha ac verici, daha mahrem, daha kanlyd. Ve ben onu gnll olarak grmeye gidiyordum.- Aptalca, Anita, aptalca. BEinci Bliii Lanetliler Sirki'nin atsnda spotlardan bir buket vard. Iklar siyah geceyi kllar gibi yaryordu. Yerin adn belirten renkli klar zerlerinde parlayan beyaz klar altnda soluklamt. Tabelann etrafndaki, iblise benzeyen palyaolar bir pantomimde donup kalmlard. Duvarlar kaplayan kuma tabelalarn arasndan getim.' Bir resim, derisi olamayan bir adam gsteriyordu; Derisiz-Adam grn. Baka bir tabelaysa vudu seremonisinin sinematik bir versiyonunu gsteriyordu. Zombiler ak mezarlardan kyordu. Sirki son ziyaretimden beri zombi tabelas deimiti. yi mi, kt m olmu anlayamamtm; herhalde ikisi de deildi. Burada olan bitenler beni zerre kadar ilgilendirmiyordu, sadece... Sadece elence olsun diye zombi diriltmek doru deildi. Acaba onlar iin zornbileri kim diriltiyordu? Yeni birisi olmas gerektiini biliyordum nk son animatrn ldrlmesine yardmc olmutum. O bir seri katildi ve beni neredeyse ldryordu; hem de iki kere. kincisi gllerin elinde olacakt, lmek iin kt bir yoldu bu. Elbette onun, lm ekli de hi ho deildi ama onu paralayan ben deildim. Bir vampir yapmt. Onu vampirin yoluna benim ittiimi syleyebilirdiniz. Bir eit tenazi diyebilirdiniz. Deil mi? Hava, ceketimin nn yar ak tutamayacam kadar souktu. Ama eer sonuna kadar ekersem, silahma asla zamannda ulaamazdm. Ya km donacakt ya da kendimi savunacaktm. atdaki palyaolarn sivri dileri vard. Havann o kadar souk olmadna karar verdim. Scaklk ve grlt, dar boalp beni kapda karlad. Yzlerce vcut kapal alanda skmt. Kalabaln sesi okyanus gibiydi, grltl ve yksek, anlamsz bir ses. Kalabalk doal bir gt. Bir kelime, bir bak ve kalabalk gruha dnrd. Gruptan ok daha farkl bir varlkt. ok fazla aile vard. Anne, Baba, ocuklar. ocuklarn bileklerine balonlar balanm, elleri ve. yzlerine pamuk helva bulamt. Gezgin bir karnaval gibi kokuyordu: ubukta msr, koni keklerin tarml kokusu, buz klahlar, ter. Eksik olan tek ey tozdu. Yaz fuarlarnda hep toz olurdu. Yzlerce ayak, insan boan, kuru tozu kaldrrd. Arabalar imenleri tozla grirenge boyaymcaya kadar ezerdi. Havada tezek kukusu yoktu ama ayn derece kendisine has bir ey vard. Kan kokusu. O kadar hafifti ki, hayal ettiinizi zannederdiniz ama oradayd. Kann, tatl bakr kokusu, pien yemein ve yeni yaplan buz klahlarnn kokusuna karyordu. Kimin toza ihtiyac vard. Karnm at ve ubukta msr gzel kokuyordu. nce yemek ye ya da git ehrin Efendisi'ni cinayetle sula. Seenekler, seenekler. Bir seim yapmama gerek kalmad. Kalabalktan bir adam kt. Benden biraz uzundu, kvrck sar salar omuzlarna dklyordu. Kollar dzgn kaslarn gsterecek ekilde katlanm, msr iei rengi bir gmlek giyiyordu. zm kabuundan daha kaln olmayan dar kotu, dzgn kalalarn belirginletirmiti. zerine mavi desenler ilenmi, siyah botlar giymiti. Mavi gzleri gmleine uyuyordu. Kk beyaz dilerini gstererek glmsedi. "Sen Anita Blake'sin, deil mi?" Ne diyeceimi bilmiyordum. Kim olduunu sylemek her zaman iyi bir fikir deildi. "Jean-Claude seni beklememi syledi." Sesi yumuak ve tereddt iindeydi. Onda bir ey vard, neredeyse ocuksu bir ekicilik. Ayrca gzlerine de hayran kalmtm. "Adn nedir?" diye sordum. Her zaman kiminle muhatap olduumu bilmek isterdim. Glmsemesi geniledi. "Stephen; Adm Stephen." Elini uzatt ve ben d sktmmEHUyumuak ama skyd, ar ite almamjuama arlk almt. ok deildi. Yeterince sertti ama fikrmyordu. Benim boyumda erkeklerin ok fazla arlk almamas gerekiyordu. Bornoz iinde iyi grnebilirdi ama normal kyafetler iinde sakat cce gibi oluyorlard. "Ltfen, beni takip et," dedi. Sesi garson gibiydi ama kalabala doru ilerleyince, ben de onu takip ettim. Byk mavi adra doru gidiyordu. Buras eski moda sirk adrlar gibiydi. Bylesini ya resimlerde ya da eski filmlerde grmtm.

CA D

izgili ceket giyen bir adam baryordu, "ov zaman, dostlarm! Bileerinizi verip ieriye gelin! Dnyann en byk kobrasn grn! Gzel ylan oynatcs Shahar'm bu korkun ylana yaptrd inanlmaz numaralar seyredin. Bu gsteriyi unutamayacanz garanti ediyoruz." nsanlar sraya gemi, biletlerini gen bir kza veriyordu. Kz biletleri yrtp koanlar geri veriyordu. Stephen kendisinden emin bir ekilde hi beklemeden srann yanndan yrd. Birka ters bak bizi takip etti ama kz bizi bayla selamlad. Ve ieri girdik. Tribnler amfi eklinde, adrn tepesine kadar ykseliyordu. ok bykt. Neredeyse btn oturma yerleri doluydu, kapal gie bir gsteri. Heyoo! Ortada ember oluturan mavi trabzanlar vard. Tek sah-38 neli bir sirkti. Stephen merdivenlere ulancaya kadar bir dzine kadar insann dizleri arasndan geti. En altta olduumuz iin, tek yn yukarsyd. Stephen' beton merdivenlerde takip ettim. adr, sirk adr gibi grnyor olabilirdi ama tribn ve merdivenler sabitti. Mini bir sahneydi. Dizlerim sakattr, bunun anlam; dz zeminde koabileceim ama yoku ya da merdiven karken canmn yanacayd. Bu yzden, Stephen'in akc, koar gibi yryne yetiemedim. Onun yerine, dar kotunun, sk kk poposunu kavrayn seyrettim. p ular aryordum. Deri ceketin nn atm ama kartmadm. Silahm grnrd. Srtmdan bir damla ter kayd. Eriyecektim. Stephen omzunun zerinden dnp takip ediyor muyum diye bakt, belki de cesaretlendiriyordu. Dudaklarn dilerinden uzaklatran bir ekilde glmsedi, sanki hrlyor gibiydi. Basamaklarn ortasnda durdum, kvrak bedenin yukar kn seyrettim. Stephen'de, etrafndaki havay grnmez bir ekilde kaynatan bir enerji vard. Bir ekil deitirici. Baz li-kantroplar kendilerini gizleme konusunda dierlerinden daha baarlyd. Stephen o kadar iyi deildi. Ya da benim bilip bilmemem umurunda deildi. Bu da mmknd. Likantropi, ADS gibi bir hastalkt. Birisine, bana gelen bir kaza yznden gvenmemek n yargl bir hareketti. Pek ok insan bir saldr sonucu likantrop oluyordu. Bu bir seim deildi. yleyse neden Stephen'den holanmamtm, imdi rendiim iin mi? n yargl, moi? Merdivenlerin tepesinde bekliyordu, hl ho grnyordu ama dar alana skm enerji, sanki yksek devirli bir motormu gibi, etrafnda parlyordu. Bir ekil deitirici, Jean-Claude'un emrinde ne aryordu? Bunu belki ona sormalydm. Stephen'in yanma ktm. Yzmde bir ey grm olacakt. "Ne oldu?" diye sordu. _39 Bam iki yana salladm. "Hibir ey." Bana inandn zannetmiyordum. Ama glmsedi ve beni, ounluu camla evrili ama iinde her ne varsa kaln perdelerle rtlm bir broya ynlendirdi. Uzaktan ufak bir naklen yayn odas gibi grnyordu. Stephen perdeden kapya doru ilerleyip at. Benim iin tutup gememi iaret etti. "nce sen," dedim. "Kibar olmaya alyorum," dedi. "Benim iin birisinin kaplar tutmasna ihtiyacm yok. Kendim de yapabilirim, sa ol." "Bir feminist, vay, vay." Aslnda, sadece Stephen'm arkamda olmasn istemiyordum. Ama eer benim sk bir feminist olduumu dnmek istiyorsa, bence sakncas yoktu. Bu, geree baka pek ok eyden daha yaknd. Kapdan ieri girdi. Ben sahneye bir defa daha baktm. Yukardan kk grnyordu. Parlak aslan postu kyafetler giyen kasl adamlar, plak omuzlarnda bir tahtrevan tayordu. Tahtrevanda iki ey vard: Byk hasr bir sepet ve koyu tenli bir kadm. Kadn, Hollywood usul dans kz kya-fetlerindeydi. Kaim siyah salar ayak bileklerine kadar bir pelerin gibi dklyordu. nce kollar, kk, esmer elleri, havay zarif kvrmlarla spryordu. Tahtrevann nnde dans ediyordu. Kyafeti sahteydi ama kadn deildi. Nasl dans edileceini biliyordu; batan kartmak iin deildi, g iindi. Dans esasen bir tanr ya da ona benzer bir eyin gcn uyandrmak iindi; pek ok insan bunu unutmutu. Ensemdeki tyler diken diken oldu, salarm dikildi. Orda durmu, scaktan terlerken, titredim. Sepetin iinde ne vard? Dardaki rtkan, dev kobra demiti ama dnya zerindeki hibir ylan o kadar byk bir sepete ihtiya duymazd. Dnya nm en ar ylan anakonda iin bile, metre yksekliinde, alt metre geniliinde bir sepet fazlayd. Bir ey omzuma dokundu. Srayp dndm. Stephen bana deecek kadar yaknmda durmu, glmsyordu. Nabzm geri yutup kalarm attm. Onu arkama geirmemek iin o kadar uratktan sonra, arkamdan yanamasna izin vermitim. ok hzlsn, Anita, ok hzl. Beni korkuttuu iin ona kzmtm. Mantkszd ama kzgn olmak korkuyor olmaktan iyiydi. "Jean-Claude ierde," dedi. Glmsedi ama glmserken mavi gzlerinde insanca bir parlt vard. ocuka davrandm bilerek, ona doru kalarm attm, umurumda deildi. "nce sen, kll-surat." Glmsemesi kayboldu. Bana ok ciddi bakyordu. "Nereden anladn?" Sesi kendinden pheli ve krlgand. Pek ok likan trop, insanlarn arasnda fark edilmeden dolaabildikleri iin kendileriyle vnrd. "Zor deildi," dedim. Aslnda bu, tam olarak doru deildi ama onu zmek istiyordum. ocuka ve hi ho deildi, gerekten. Yz birden ok gen grnd. Gzleri karaszlk ve acyla doldu. Has siktir. "Bak, ekil deitiriciler arasnda ok fazla zaman geirdim. Sadece neye bakmam gerektiin biliyorum, tamam m?" Neden onun gvenini tazelemek istiyordum ki? Grubun dnda kalmann ne anlama geldiini bildiimden mi? lleri diriltiyor olmam, beni pek ok insann gznde canavarlarla ayn statye getiriyordu. Bazen, onlara hak verdiim gnler bile oluyordu. Hl bana bakyordu, zedelenmi duygular, gzlerindeki ak yaralar gibi belliydi. Eer alamaya balarsa, eker giderdim.

CA D

Baka bir kelime etmeden arkasn dnd ve kapdan ge- 41 ti. Bir sre kapya baktm. Kalabalktan, lklar ve hayret sesleri ykseldi. Dndm ve onu grdm. Bir yland ama o dnyann en byk kobras deildi, hayatmda grdm en byk yland. Bedeni, soluk gjimsi siyah ve mat beyaz halkalarla evriliydi. Pullan n altnda parlyordu. Kafas en az krk be santimetre geniliindeydi. Hibir ylan bu kadar byk olamazd. Ensesini geniletti ve neredeyse bir anak anten kadar byd. Tskdmda, dar kan dili siyah bir kam gibiydi. niversitede bir dnem herpetoloji dersi almtm Eer ylan sadece iki buuk metre ya da daha ksa olsayd, ona halkal Msr kobras derdim. Kendimi kurtarp bilimsel adn hatrlayamamtm. Kadn, ylann nnde yere kapanmt, aln yere deiyor-du. Kadndan, ylana yaplan bir itaat iaretiydi. Tanrsna kar. Yce sa. Kadn dorulup dansa balad, kobra da onu seyrediyordu. Miyop yaratn takip etmesi iin kendini canl bir flt olarak kullanyordu. Eer ii batrrsa neler olacan grmek istemiyordum. Zehir onu ldrecek zaman bulamazd. Dileri o kadar bykt ki, kadna kl gibi saplanrd. Zehir etkisini gsteremeden, oktan ya da kan kaybnda lrd. Sahnenin ortasnda bir ey oluyordu. By omurgamda gezindi. Ylan gvende tutan bu by myd, yoksa ylann kendisi mi byyd? Acaba kendi gleri var myd? Ona ne diyeceimi bile bilemiyordum. Kobraya benziyordu, belki de dnya zerindekilerin en byyd ama onu tanmlamak iin bir kelime bulamyordum, Kk 't' ile tanr diyebilirdim ama bu, tam bir tanm olmazd. Bam iki yana salladm, arkam dndm. Gsteriyi gv mek istemiyordum. Oradan yaylan by, yumuak ve souk; bir ekilde tenimin zerinden akarken, burada durmak istemiyordum. Eer ylan tehlikeli olsayd, Jean-Claude onu kafese kapatrd, deil mi? Elbette. Ylan oynatcs ve dnyann en byk kobrasndan uzaklatm. Jean-Claude'a konuup buradan def olup gitmek istiyordum. Giri karanlkt. Vampirlerin a ihtiyac yoktu. Likant-roplarn var myd? Bilmiyordum. Off, renecek ok ey vard. Silahm daha hzl ekebilmek iin ceketimi sonuna kadar amtm. Aslm isterseniz, eer bu gece hzl silah ekmem gerekirse, derin bir boka batmm demekti. Derin bir nefes alp verdim. Hibir bahanem yoktu. Arkama bakmadan, beni bekleyen karanla doru kapya admm attm. Sahnede ne olduunu grmek istemiyordum. in asl, karanln ardnda ne olduunu da grmek istemiyordum. Baka bir seenek var myd? Byk ihtimalle yoktu. ALmc BLhr Oda, kaln perdelerle kapl bir dolap gibiydi. Perdelerin karanlnda benden baka kimse yoktu. Stephen nereye gitmiti? Eer vampir olsayd, kaybolduuna inanabilirdim ama likantroplar ylesine yok olamazlard. Baka bir kap olmalyd. Eer bu oday ben yapm olsaydm, i kapy nereye koyardm? Cevap: lk kapnn tam karsna. Perdeleri kenara ittim. Kap oradayd. ok doal tabii ki, sevgili Watson. Karmdaki, zerine filizlenmi bir sarmak deseni kaznm, ahap bir kapyd. Kap kolu beyazd, tam ortasnda kk, pembe iekler vard. ok kadns bir kapyd bu. Elbette, erkekler iekleri sevemez diye bir kural yoktu. yle bir ey yoktu. Bu, cinsiyet ayran bir yorumdu. zerinde durmamalydnz. Silahm ekmedim. Grdnz m, o kadar da paranoyak deildim. Kap ieri doru ald. Kap duvara dayanncaya kadar itmeye devam ettim. Arkasnda hi kimse yoktu. Gzel. Duvar kad mat beyazd, gm, altn ve bakr rengi desenlerle bezeliydi. Desenlerde belli belirsiz bir dou etkisi vard. Hal siyaht. O renkte hal olabileceini bilmiyordum. Kubbeli bir yatak, odann bir tarafn kaplamt. Siyah, tiril tiril rtleri vard. rtler yataa gerek d, puslu, rya gi-44- bi bir hava vermiti. Siyah rt ve krmz araf yuma iinde birisi yatyordu. plak gsnden erkek olduu anlalyordu ama dalgah kahverengi salar yzn rtyordu. Her ey, bir ekilde gerek deilmi gibi duruyordu, sanki kameralarn almas bekleniyordu. Kar duvara dayal, siyah bir kanepe vard ve zerine kan krmzs yastklar atlmt. Uyumlu bir ikili kanepe dier duvarn dibindeydi. Stephen ikili kanepenin zerine kvrlmt. Jean-Claude kanepenin bir kesinde oturuyordu. Siyah kot giymi, paalarn dizine kadar gelen izmelerinin iine sokmutu. izmeleri koyu, neredeyse kadife gibi bir siyaha boyanmt. Gmleinin yksek, dantelli yakasnda ba parmak byklnde bir yakut vard. Kollar bol ve dalgalyd, bileklerinde daralan danteller ellerini ryor, sadeeeeparmakla* r grnyordu. "Bu gmlekleri nereden buluyorsun?" diye sordum. Glmsedi. "Houna gitmedi mi?" Eli gsn okad, parmaklar gs ular zerinde tereddt etti. Bu bir davetti. O przsz beyaz kumaa dokunup dantellerin grnd kadar yumuak olup olmadna bakmak itiyordum. Bam iki yana salladm. Dikkatimin dalmamas gerekiyordu. jean-Claude'a baktm. Bana, o gece yars mavisi gzleriyle bakyordu. Kirpikleri siyah dante gibiydi. "Sizi istiyor, efendim," dedi Stephen. Sesinden kahkahas hissediliyordu, alay ediyordu. "Arzusunun kokusunu al/oruna." Jean-Claude bam dcndrp Stepien'a bakt>. 'Ayn be-. nim gibi." Kelimeler masumdu ama ardndaki his deildi. Sesi oda iinde szld, kskt ve korkun szler veriyordu. "Kt bir niyetim yoktu, efendim, yoktu," Stephen korkmu grnyordu. Onu suiamyordum. Jean-Claude sanki hibir ey olmam gibi bana dnd. Yz hl yakkl, ilgili ve neeliydi. "Korumana ihtiyacm yok." "Ah, bence var." 45 Arkam dndm ve arkamda duran vampiri grdm. Kapnn aldn duymamtm. Bana dilerini gstermeden glmsedi. nce ve zarif bir kadnd, abanoz rengi salar, esmer teninden beline kadar uzanyordu. zerindeki krmz Lycra motosikleti tayt o kadar dard ki, iine i amar giymediini grebiliyordunuz. zerindeki top, krmz ipekten, bol ve bluz gibiydi, spagetti kadar ince asklar yerinde tutuyordu. Dar bir pijama zeri gibi duruyordu. Yksek topuklu krmz sandaletler ve ince altn zincire asl tek bir elmas, kyafetini tamamlyordu. Akla gelen kelime 'egzotik'ti. Glmseyerek, bana doru szld. "Bu bir tehdit mi?" diye sordum. Tam nmde durdu. "Henz deil." Sesinde baka bir dilin etkisi vard. Derinden gelen, slk gibi sesleri olan, daha karanlk bir eydi.

CA D

"Bu kadar yeter," dedi Jean-Claude. Esmer kadn kendi etrafnda dnd, siyah salar da bir pee gibi peindeydi. "Hi zannetmiyorum." "Yasmeen." Tek kelime ksk ve uyar doluydu. Yasmeen gld, cam krlmas gibi sert bir sesti. Tam nmde durup Jean-Claude'u grmemi engelledi. Elini bana doru uzatt, ben uzanamayaca bir mesafeye ekildim. Dilerini gsterecek kadar glmsedi ve yeniden uzand. Geri katm ama bir anda yanmda belirdi, nefes almdan bile hzlyd. Samdan yakalayp boynumu bkt. Parmak ular kafatasm okuyordu. Dier eli enemi tutuyordu, parmaklan, zeri etle kapl metal gibi batyordu. Yzm, elleri arasnda hareketsiz kalmt. Silahm ekip orfu vurmak dimda, yapabileceim bir ey yoktu. Ve hareketlerinden karttm kadaryla, asla silahma zamannda ulaamazdm, "Ondan neden holandn arlyorum. ok zarif, ok k-46 nlgan." Jean-Claude'a doru bakt, neredeyse arkasn bana dnmt ama hl kafam hareketsiz tutuyordu. "Hibir insan kabul edeceini dnmemitim." Benden ba bo bir yavru kpekmiim gibi bahsediyordu. Yasmeen bana doru dnd. Ben 9mm.'ligimi gsne dayadm. Ne kadar hzl olursa olsun, eer istersem canm yakabilirdim. Bir vampirin ka yanda olduunu bir ekilde, sezebiliyordum. Bu, biraz doal yetenek, biraz da tecrbeydi. Yasmeen yalyd, JeanClaude'dan yalyd. Be yz yln zerinde olduuna bahse girerdim. Eer yeni l olsayd, yakn mesafeden, ileri teknoloji rn bir mermi kalbini paralar ve onu ldrrd. Ama be yz yan zeride, bir bavampir ise l-drmeyebilirdi. Ama belki de ldrebilirdi. Yznden bir ey geti; aknlk ve belki biraz da korku. Vcudu hl heykel gibi hareketsizdi. Eer nefes alyorsa bile, ben fark edemiyordum. Sesim, bam tuttuu adan atlak duyuluyordu ama kelimeler netti. "ok yavaa, ellerini yzmden ek. ki elini de bann zerine koy ve parmaklarn birbirine kenetle." "Jean-Claude, insann dizginle." "Ben olsam, sylediklerini yapardm, Yasmeen," Sesinden honut olduu belliydi. "imdiye kadar ka vampir ldrdn, Anita?" "On sekiz." Yasmeen'in gzleri biraz byr gibi oldu. "Sana inanyorum." "Buna inan, orospu: Tetii ekerim ve sen de kalbine veda edersin." "Kurunlar bana zarar veremez." "Gm kapl olanlar verir. imdi, zerimden ekil!" Yasmeen'in eli salarmdan ve enemden uzaklat. "Yavaa," dedim. Sylediklerimi yapt. Karmda, uzun trnakl elleri, kafasnn arkasnda kenetlenmi duruyordu. Ondan uzaklatm, 47 silahm hl gsne nianlanmt. "imdi ne olacak?" diye sordu Yasmeen. Dudaklarmdaki glmseme hl duruyordu. Koyu renk gzleri neeliydi. Bana glnmesinden holanmazdm ama bavampirlerle takl-yorsanz, baz eyleri gz ard etmeniz gerekiyordu. "Artk ellerini indirebilirsin," dedim. Yasmeen ellerini indirdi ama bana, sanki ikinci bir bam km gibi bakmaya devam ediyordu. "Onu nereden buldun Jean-Claude? Bu kediciin dileri varm." "Yasmeen'e vampirlerin sana ne isim taktklarn syle, Anita." Bana daha ok bir emir gibi gelmiti ama imdi inatlamann zaman deildi. "Cellat." Yasmeen'in gzleri ald; sonra glmsedi, dilerinin ou grnyordu. "Daha uzun olacan dnmtm." "Bu bazen, beni de artyor," dedim. Yasmeen ban geriye atp gld. Sesi vahi ve krlgand, histerik bir yn vard. "Onu sevdim, Jean-Claude. Tehlikeli, bir aslanla uyumak gibi." Bana doru szld. Silah kaldrp ona dorulttum. Bu onu yavalatmad bile. "Jean-Claude, ona eer geri ekilmezse, onu vuracam syle." "Sz veriyorum cann yakmayacam, Anita. ok nazik olacam." Bana doru geliyordu ve ben ne yapmam gerektiinden emin deildim. Benimle oynuyordu, sadistti ama byk ihtimalle ldrmeyi amalamyordu. Onu srf canm skt diye ldrebilir miydim? Hi zannetmiyordum. "Kannn ssn tadabiliyorum, teninin scakl havada bir parfm gibi asl." Akkan, kalalarn sallayarak yry, onu benimle kar karya getirdi. Silahm ona dorulttum, o da gld. Gsn silahnm namlusunda dayad. 48 "ok yumuak ve slak ama gl." Kimden bahsettiinden emin deildim, kendisinden mi, benden m. ki seenek de ho deildi. Kk gslerini silaha srtt, gs ular, silahn namlusunu okuyordu. "Leziz ama tehlikeli." Son kelime, tenimde souk su gibi akan bir fsltyd. Karlatm, jeanClaude'un ses numaralarnn bir ksmna sahip ilk ba-vampirdi. Bluzunun ipince kumandan, gs ularnn sertletiini grebiliyordum. Iyy. Silah yere dorultup ondan uzaklatm. "Yce sa, iki yz yan zerindeki btn vampirler sapk m?" "Ben de iki yz yan zerindeyim," dedi Jean-Claude. "Baka sorum yok." Yasmeen, azndan scak bir kahkahann akmasna izin verdi. Ses, tenimi scak rzgar gibi okad. Bana doru ilerledi. Duvara dayanmcaya kadar geriledim. Ellerini omuzlarma yakn bir yerden duvara dayad ve sanki snav eker gibi bana yaklamaya balad. "Tadna bakmak istiyorum." Silahm gs kafesine dayadm, gslerine srtemeye-cek kadar aadayd. "Kimse bana dilerini geiremez," dedim. "Sert kz." Yz benimkisine yaklat, dudaklar anlma deiyordu. "Sert kzlar severim." "Jean-Claude ikimizden birisi lmeden, bir eyler yap." Yasmeen benden uzaklat, dirsekleri gerilmiti, ellerini kaldrmadan, benden olabildiince uzaklamt. Dili dudaklarn yalad, dileri grnyordu ama ounluu slak dudaklard. Bana doru eildi, dudaklar aralkt ama boynuma doru ynelmemiti. Kesinlikle dudaklarnla doru geliyordu. Tadma bakmak istemiyordu, tadma bakmak istiyordu.

CA D

Sadece beni pmek istiyor diye onu vuramazdm. Eer erkek olsayd, onu vurmam gerekmezdi. Salar ellerimin zerine dkld, kaim ipek kadar yumuakt. Sadece yzn grebiliyordum. Gzleri mkemmel bir 49 siyahlktayd. Dudaklar azmn zerinde gezindi. Nefesi lkt ve nane kokuyordu ama modern kokunun altnda daha eski bir koku vard: Kann tatl iren kokusu. "Nefesin eski kan kokuyor," diye fsldadm, aznn iine. "Biliyorum," diye fsldad, dudaklar neredeyse azm okuyordu. Dudaklarn benimkilere bastrd, nazik bir pme. Dudaklarmz hl birbirine deerken glmsedi. Alan kap, neredeyse bizi duvara yaptryordu. Yasme-en doruldu ama elleri hl omuzlarmdayd. kimiz de kapya baktk. Neredeyse beyaza yakn sarn bir kadn odaya hrsla bakyordu. Mavi gzleri bizi grnce ald. Att lk anlamsz, tiz, kzgnlk doluydu. "Ondan uzakla." Yasmeen'e yzm buruturup baktm. "Benimle mi konuuyor?" "Evet." Yasmeen neeli grnyordu. Kadn yle grnmyordu. Bize doru kotu, ellerini uzatm, parmaklarn pene gibi bkmt. Yasmeen, gzle takip edilemeyecek bir hzla onu yakalad. Kadn tepinip rpnd, elleri hl bana uzanmaya alyordu. "Neler oluyor?" diye sordum. "Marguerite, Yasmeen'in insan hizmetkr. Senin Yasmeen'i ondan almaya altn dnyor," dedi Jean-Claude. "Yemeen'i istemiyorum." Yasmeen bana saf bir kzgnlkla bakt. Onun duygularn m incitmitim? Umarm ircitmiimdir. "Marguerite bak; o senin, tamam m?" Kadn bana doru, kelimesiz >/e bouk bir hk att. Ho denebilecek yz, canavarlamt. Daha nce byle bir kzgnlk grmemitim. Elimde dolu bir silah olmasna ramen, korkutucuydu. Yasmeen'in, kadnn ayaklarn yerden kesmesi gerekti, onu havada debelenirken tutuyordu. "Jean-Claude korkarm, Marguerite'in meydan okumasna karlk vermezsen tatmin olmayacak." "Ne meydan okumas?" diye sordu. "Beni elde etmek iin ona meydan okudun." "Okumadm." Yasmeen glmsedi. Ylan da Havva'ya byle glmsemi olmalyd: Ho, neeli, tehlikeli. "Jean-Claude, buraya u an olan her ne ise onu yapmaya gelmedim. Bir diiyi bir yana brak, ben hibir vampiri istemiyorum," dedim. "Eer benim insan hizmetkrmsan hibir medyan okuma olmayacak; nk eer bir efendiye balanrsan, bu ba knlamaz." "O zaman Marguerite'in derdi nedir?" "Yasmeen seni a olarak alabilir. Bunu bazen Margueri-te'e kskanlk krizleri geirtmek iin yapyor. Anlayamadm bir sebepten, bu Yasmeen'in houna gidiyor." "Ah, evet, houma gidiyor." Yasmeen, kollar arasndaki kadn tutarak, bana doru dnd. rpman kadm rahata tutuyordu, hi zorlanmyordu. Elbette, vampirler Toyotalar kaldrabilirler. Orta boy bir insan neydi ki? "Yani bu durumda ben, kiisel olarak ne durumdaym?" Jean-Claude glmsedi ama iinde yorgunluk belirtileri vard. Sklm myd? Yoksa kzgn myd? Yoksa sadece yorgun muydu? "Marguerite ile dvmen gerek. Eer kazanrsan, Yasmeen senin olur. Eer kaybedersen Yasmeen, Marguerite'in olur." "Bir dakika. Ne eit bir dv, afakta silah m ekeceiz?" diye sordum. "Silah yok," dedi Yasmeen. "Marguerite'imin silah bilgisi yoktur. Onun yaralanmasn istemiyorum." "O zaman ona eziyet etmeyi brak," dedim. Yasmeen glmsedi. "Bu da elencenin bir paras." "Sadist orospu," dedim. "Evet, yleyim." Yce sa, bazlarna hakaret bile edemiyorsunuz. "Yani bizim, Yasmeen iin plak elle dvmemizi istiyorsun?" dedim. Bu soruyu sorduuma bile inanamyordum. "Evet, ma petite." Derin bir nefes aldm, silahma baktm, lk atan kadma baktm. Sonra silahm klfna yerletirdim. "Bu iten, onunla kavga etmeden kmamn bir yolu yok mu?" "Eer insan hizmetkrm olduunu kabul edersen, o zaman bir dv olmaz. Buna gerek kalmaz." Jean-Claude beni izliyordu, yzm inceliyordu. Gzleri ok durgundu. "Bunun bir tuzak olduunu mu sylyorsun," dedim. Kz-' gmhm ilk dalgalar mideme hcum etmeye balamt. "Bir tuzak m, ma petite? Yasmeen'in seni ekici bulaca aklmn ucundan bile gememiti." "Has siktir!" "nsan hizmetkrm olduunu kabul et ve her ey bitsin." "Etmezsem ne olur?" "O zaman Martguerite ile dvmek zorunda kalrsn." "Tamam, hadi yapalm," dedim. "Neden''gerei kabullenmekte zorlanyorsun; Anita?" diye sordu Jean-Claude. "Ben senin insan hizmetkrn deilim. Asla insan hizmetkrn da olmayacam. Bunu kabullenip siktir olup beni rahat brakman istiyorum." Yzn buruturdu. "Ma petite, ne ayp." "Siktir git."

CA D

O zaman glmsedi. "Nasl istersen, ma petite." Daha iyi grebilmek iin, kanepenin kenarna olurdu. "Yasmeen, ha~ 52 zr olduunda balayabiliriz." "Bekleyin," dedim. Ceketimi karttm ama nereye koyabileceimden emin deildim. Siyah kubbeli yatakta yatan, siyah rtler arasndan elini uzatt. "Senin iin tutarm," dedi. Ona bir sre baktm. Belden yukars plakt. Kollarndan, karnndan, rlk alt belliydi, ok almamt, yeterliydi. Ya mkemmel bir gne yan yakalamt ya da koyu bir teni vard. S.lar, dalgal bir karklk halinde omuzlarna dklmt. Gzleri kahverengi ve ok insancayd. Bylesini grmek gzeldi. Ona ceketimi verdim. Glmsedi, dilerini abucak gsterip yznden uykunun son izlerini de sildi. Elinde ceketimle doruldu, kollarn, hl siyah ve krmz rtlerin altnda gizli bacaklarna dolad. Yanan dizlerine dayad ve yine de ekici grnmeyi baard. "Hazr msm, ma petite?" Jean-Claude'un sesi neeliydi ve sesindeki kahkaha tns ho deildi. Alay ediyordu. Ama kendisiyle mi alay ediyordu, yoksa benimle mi, emin deildim. "Hazrm, sanrm," dedim. "Onu yere brak, Yasmeen. Bakalm neler olacak." "Marguerite'ye yirmi dolar," dediini duydum Stephen'm. "Bu adil deil," dedi Yasmeen. "Kendi insan hizmetkrmn aleyhine oynayamam.'" "kinizi de gryorum ve Bayan Blake'in kazanacana dair yirmi dolar koyuyorum." Ses yataktaki adamdan gelmiti. Ona bir daha baknca, bana gimsediini grdm; sonra Marguerite zerime geldi. Yzme doru tokat att, ben de kolumla engelledim. Kz gibi dvyordu, tokatlar ve trmalamalar. Ama hzlyd, insandan hzlyd. Belki bu hz, insan hizmetkr olduu iin kazanmt; bilemiyordum. Trnaklar suratm keskin, ac veren izgilerle trmalad. Bu kadar yeterdi: Artk iyi adam deildim. Onu tek elimle uzak tuttum. Elimi srd. Btn gcmle 53^ ona sa yumruumu geirdim, beraberinde bedenimle de yklendim. Karnna iyi bir darbe indirmitim. Marguerite elimi srmay brakp eildi, kollan karndayd. Nefes almaya alyordu. Gzel. Sol elimde dilerinin karl izleri kmt. Sol yanama dokundum, geri ektiimde elime kan bulamt. Lanet olsun, canm yanyordu. Marguerite diz km, nefes almay yeniden reniyordu. Ama bana bakyordu. Mavi gzleri, kavgann daha bitmediim sylyordu. Nefesini toplad anda, yeniden balayacakt. "Yerde kal, Marguerite yoksa cann yakarm." Ban iki yana sallad. "Vazgemez, ma petite, yoksa eer kalbini deilse, bile, Yasmeen'in bedenini kazanacaksn." "Onun bedenini istemiyorum. Hi kimsenin bedenini istemiyorum." "imdi, bu tam olarak doru deil, ma petite," dedi Jean-Claude. "Bana ma petite demeyi brak." "ki izimi tayorsun, Anita. nsan hizmetkrm olma yolunu yarladn. Bunu kabul et ve bu gece kimse ac ekmesin." "Ya, tabii," dedim. Marguerite ayaa kalkyordu. Onun ayakta olmasn istemiyordum. Ayaa kalkamadan harekete getim, bacam, ayaklarn yerden kesti. Ayn anda omuzlarn geriye doru ittim ve onu drdm. Kolunu arkasnda kstrmtm. Ayaa kalkmaya alt. Koluna biraz yklendim. Ve geri yatt. "Kavgadan vazge." "Hayr." Bu ondan duyduum ilk anlaml eydi. "Kolunu krarm." "Kr, kr! Umurumda deil." Yz vahi ve fkeliydi.Tanrm. Onunla anlamann bir yolu yoktu. Harika. Kstrdm kolunu kaldra olarak kullanarak, onu yz st evirdim, basky, neredeyse kracak kadar attrdm ama o kadar fazla deildi. Kolunu krmak kavgay bitirmeyebilirdi. Ben bitmesini istiyordum. Bir bacam ve kolumu kullanarak, kolunu tutmaya devam ettim ama arlm onu yerde tutacak ekilde, vcudunun st ksmna diz ktm. Sar salarn avulayp boynunu geriye bktm. Kolunu brakp sa kolumu boynuna do-ladm, dirseim tam grtlak kntsnn hizasndayd. Boynunun iki tarafmdaki, atardamarlar skyordum. Sa kolumu sol bileimin zerine koyup daha da sktm. Yzm trmalad ama ben gzlerimi srtna dayadm. Bana ulaamyordu. Ksk, aresiz sesler kartyordu nk daha ykseini kartacak kadar ok hava alamyordu. Elleri sa kolumu trmalad ama kazam kalnd. Kolumu syrd, plak kolumu ortaya kartt ve derimi trmalamaya balad. Yzm iyice srtna dayayp artk kollarm titremeye balayncaya kadar sktm, dilerini gcrdatyordu. Btn gcm tek koluma vermitim, narin boazna bastryordum. Elleri beni trmalamay brakt. Koluma, len kelebekler gibi vuruyordu. Birisinin boazn bayltmcaya kadar skmak ok zama'ri alyordu. Filmlerde bu ii 'ok kolay, hzl ve temizmi gibi gsteriyorlard. Kolay deildi, hzl deildi ve kesinlikle temiz bir i deildi. Birisinin hayatn boazn skarak alrken, kolunuzda iki yerden de nabz hissedebilirdiniz. Kii filmlerde grndnden ok daha fazla debelenir. Birisini ldrnceye kadar, onu hareketsiz brakmcaya kadar, uzun bir sre skmanz gerekirdi. Marguerite sonunda, yava yava kendinden geti. Kollarmda hareketsiz kalnca, onu braktm, yavaa. Yerde hare- J^ ketsiz yatyordu. Nefes aln bile gremiyordum. ok fazla m skmtm? Boynuna dokunup nabzn buldum, gl ve dzenliydi Sadece kendinden gemiti, lmemiti. Gzel. Ayaa kalkp, yataa doru yrdm. Yasmeen, Marguerite'in hareketsiz bedeninin yanma gitti. "Akm, bir tanem, sana zarar m verdi?" "Sadece baygn. Birka dakika iinde kendisine gelir," dedim. "Eer onu ldrdysen, senin grtlam paralarm." Bam iki yana salladm. "Bu boktan ie geri dnmeyelim.. Bugn, bir gece iin yeterince oyun oynadm."

CA D

"Kanyorsun," dedi yatakta ki adam. Sa bileimden kan damlyordu. Marguerite adamakll bir zarar vermemiti ama trmalad izikler yeterince derindi, bazlarnn izi bile kalabilirdi. Harika; zaten sa kolumun iinde ince bir bak izi vard. Trmklarla bile sa kolumda, sol traftakinden daha az yara izi vard. kazalar. Kan, kolumdan dzenli bir ekilde damlyordu. Siyah halda kan grnmyordu. Eer o kadar ok fazla kan aktmay planlyorsanz, iyi bir renk seimiydi. Yasmeen, Marguerite'in kalkmasna yardmc oluyordu. Kadn abuk toparlanmt. Neden? nsan hizmetkr olduu iin, tabii ki. Elbette. Yasmeen yataa doru yrd, bana doru. Ho yz, yzndeki kemikler belirecek kadar incelmiti. Gzleri parlakt, neredeyse ateli gibiydi. "Taze kan ve ben bu gece beslenemedim." "Kendini kontrol et, Yasmeen." "nsan hizmetkrna terbiye vermemisin. Jean-Claude," dedi Yasmeen. Bana hi de iyi bakmyordu. "Onu rahat brak, Yasmeen." Jean-Claude ayaa kalkmt. "Her hizmetkrn ehliletirilmesi gerek, Jean-Claude. Bu ii ok geciktirmisin." Yasmeen'in omuzu zerinden ona baktm. "Ehliletirmek mi?" "Bu durumun geliimindeki talihsiz bir sre," dedi. Sesi ok normaldi, sanki bir at ehliletirmekten bahsediyordu. "Lanet olsun." Silahm ektim. ki elimle kavradm. Bu gece beni kimse ehliletiremeyecekti. Gz ucuyla, birisinin yataktan ayaa kalktn grdm. Adam hl rtlerin altndayd. Kalkan ince bir kadnd, teni stl kahverengiydi. Siyah salar ksa kesilmiti. plakt. Hangi cehennemden kmt. Yasmeen benden bir metre kadar uzaktayd; dili dudaklarnn zerinde dolayor, dileri kta parlyordu. "Seni ldrrm, anlyor musun, seni ldrrm," dedim. "Denersin." "Elence ve oyunlar iin lmeye demez," dedim. "Birka yz yldan sonra, lmeye deecek tek ey o oluyor." "Jean-Claude, eer onu kaybetmek istemiyorsan, ekilmesini sala!" Sesim istediimden daha yksek kmt, korkuyordum. Bu mesafeden, mermiler btn gsn paralard. Eer ie yararsa iyileemezdi; kalbi paralanrd. Elbette be yz yandan fazlayd. Tek at yeterli olmayabilirdi. ansma, birden fazla mermim vard. Gz ucuyla bir hareket yakaladm. Bir ey beni yere yaptrdnda, o yne doru yar dnmtm. Zenci kadn zerimdeydi. Silah ate etmek iin dorulttum, insan olup olmamas umurumda bile deildi. Ama eli bileimi yakalad, skyordu. Bileimi kracakt. Yzme doru hrlad, dilerini gstererek, homurdan-yordu. Byle bir sesin sahibinin her tarafnda tyleri ve sivri _5? dileri olmas gerekirdi. Kadm, Browning'i elimden, ocuun elinde eker alr gibi ald. Silah yanl tutuyordu. Sanki, hangi tarafnn nereye bakmas gerektiini bilmiyormu gibiydi. Bir kol beline dolanp onu zerimden geriye doru ekti. Yataktaki adamd. Kadn ona dnd, hrlyordu. Yasmeen zerime atlad. Geriye doru srndm, srtm duvara dayadm. Glmsedi. "Silahlarn olmaynca o kadar da sert deilsin, deil mi?" Birden nmde diz kt. Geliini grmemitim, gz alc bir hareket bile yoktu. Yanmda by gibi belirmiti. Bedenini dizlerime dayam, beni duvara sktrmt. Kollarm skca kavrayp beni kendisine ekti. Gc inanlmazd. Zenci ekil deitirici onun yannda krlgan kalyordu. "Yasmeen, hayr!" Sonunda Jean-Claude, yardmma gelmiti. Ama ge kalmt. Yasmeen dilerini kartm, boynunu saldrmak iin kaldrmt ve yapabileceim hibir ey yoktu. Beni skca kendisine doru ekti, kollar srtmda kenetlenmiti. Eer biraz daha skarsa, teki taraftan kabilirdim. "Jean-Claude," diye lk attm. Scaklk; bir ey kazamn iinde, kalbimin zerinde yanyordu. Yasmeen tereddt etti. Btn bedeninin titrediin hissettim. Neler oluyordu? Mavi-beyaz bir alev aramzda parlad. Ben lk atmaya baladm, Yasmeen de bana katld. kimiz de yanarken, beraber baryorduk. Benden uzaa dt. Mavi-beyaz ate bluzunu peneliyor-du. Alevler kazamdaki delii yalyordu. Omuz asksndan ' hemen syrlp yanan kaza karttm. Ham hl, gl mavi bir alevle yanyordu. Zinciri ekip koparttm. Ha halya frlattm, orada alevler azald, sonra da snd. 58 Gsmde, kalbimin hemen zerinde, mkemmel bir ha izi vard. Yank imdiden su toplamt. kinci dereceden yank. Yasmeen bluzunu yrtnt. Onda da ayn izden vard ama benden uzun olduu iin biraz daha aadayd. zerimde sutyenim ve kotum, diz kmtm. Yzmden yalar akyordu. Sol kolumda daha byk bir ha izi vard. Bir vampirin insan yardmclar beni dalamlard, komik olduunu dnyorlard. Onlar ldrnceye kadar glmlerdi. Yanklar berbattr. Her santimi, dier herhangi bir yaradan daha ok acr. Jean-Claude nmde duruyordu. Ha beyaz bir kla parlyordu, alevler yoktu nk vampir tenine dokunmuyordu. Ona baknca, koluyla gzlerini koruduunu grdm. "Onu kaldr, ma petite. Sz veriyorum, sana kimse zarar vermeyecek." "Neden ekilip ne yapacama benim karar vermemi beklemiyorsun?" ekti. "Bu iin bu kadar kontrolden kmasna izin vermek ocukayd, Anita. Aptallm bala." Yzn koluyla korumu, parlayan hama bakmamaya alrken, zrn ciddiye almak zordu. Ama bir zrd. Jean-Claude iin bu ok fazlayd. Ha zincirinden tuttum. kartrken, klipsini krmtm. Yeniden boynuma takmak iin yeni bir zincire ihtiyacm vard. Dier elimle de kazam aldm. zerinde yumruum byklnde bir delik vard. Tam gs hizasmdayd. Kazam berbat olmutu. Yaplacak bir ey yoktu. zerimde bir ey yokken, parlayan bir ha nereye saklayabilirdim?

CA D

Yataktaki adam bana deri ceketimi uzatt. Gzlerine baknca, endieli olduunu grdm, biraz da korku vard. Kahverengi gzleri bana ok yaknd, ok insancayd. ok rahatlatcyd ama neden olduundan emin bile deildim. Omuz asks belimde pantolon asks gibi sallanyordu. Onlar geri taktm. plak tenimde garip bir histi. Adam, namlusundan tutarak, silahm geri verdi. Zenci ekil deitirici, yatan dier tarafndan ayaa kalkt, hl plakt, bize bakyordu. Silahm ondan nasl aldm bilemiyordum ama onu geri almak gzeldi. Browning klfna girince, kendimi daha gvende hissettim ama daha nce plak^ tenimin zerine omuz asks takmay hi denememitim. Kzaracandan pheleniyordum. Aman, neyse, hibir ey mkemmel deildir. Adam bana kat mendil uzatt. Krmz rtler kayd ve baldrnn ortasna kadar, vcudunun plakln ortaya kartt. rt, zerinden tamamen dmek zereydi. "Kolun," dedi. Sa koluma baktm. Hl biraz kanyordu. Yanktan ok daha az acyordu, tamamen unutmutum. Kat mendili aldm ve adamn burada ne yaptn merak ettim. plak kadnla, ekil deitiriciyle, seviiyor muydu? Kadn yatakta grmemitim. Altnda m saklanyordu? Kolumu elimden geldii kadar temizledim; deri ceketin iinde kanamasn istemiyordum. Ceketi giydim ve hl parlayan ha sol cebime koydum. Ortadan kalknca, parlamas da kaybolurdu. Yasmeen ve beni derde sokan tek sebep, kazan dokusunun ince olmas ve onun zerindekinin, tenini ok fazla akta brakmasyd. Kutsanm bir haa, vampir teni deerse, her zaman tepki verirdi. Jean-Claude bana bakt, imdi artk ha gvenli bir yerdeydi. "zr dilerim, ma petite. Bu gece seni korkutmak istemiyordum." Bir elini bana doru uzatt. Teni, zerindeki dantelden daha soluktu. \ Uzatt elini grmezlikten gelip yataktan destek alarak kalktm. Elini yavaa indirdi. Koyu mavi gzleri hareketsiz, bana 60 bakyordu. "ler seninle hi istediim ekilde yrmyor, Anita. Neden?" "Belki mesaj anlayp beni yalnz brakman gerekiyordur." Glmsedi, dudaklar belli belirsiz oynamt. "Korkarm artk bunun iin ok ge." "Bu da ne demek'" Kap hzla ald, duvara arpp geri geldi. Kapda bir adam duruyordu, gzleri kocaman alm, yznden ter akyordu. "Jean-Claude... ylan." Nefes almakta glk ekiyor gibiydi, sanki btn merdivenleri koarak kmt. "Ne olmu ylana, " diye sordu Jean-Claude. Adam yutkundu, nefesi yavalyordu. "Bilmiyorum. Sha-har'a, eitmenine saldrd. Onu ldrd." "Kalabala m girdi?" "Henz deil." "Bu tartmay daha sonra tamamlarz, ma petite." Kapya yneldi, dier vampirler peinden gitti. Stephen'da onlarla birlikteydi. yi eitimliydi. nce zenci kadn bol bir elbise giydi, zerinde siyah krmz iekler vard. Bir ift krmz topuklu ayakkab giyip pelerinden gitti. Adam da yataktan kmt, plakt. Utanlacak kadar zaman yoktu. Eofmann altn giymeye alyordu. Bu, benim derdim deildi ama ya kobra kalabala karrsa ne olacakt? Benim derdim deildi. Ceketimin fermuarn, iimde bir ey olmadn gstermeyecek ama silahma uzanabilecek kadar ak kalacak ekilde ektim. simsiz adam pantolonunu giyemeden, kapdan darya, parlak ak alana kmtm. Vampirler ve ekil deitiriciler sahnenin kenarnda, ylann etrafm saryorlard. Kk sahne siyah beyaz halkalarla dolmutu. Parlak aslan postu giyen adamlardan bir tanesinin belden aas, kobrann boazndan aaya doru kayboluyordu. Onu kalabalktan uzak tutan buydu. Beslenmekle zaman kaybetmiti. _61 Yce sa. Adamn bacaklar hareket edip rpmyordu. Canl olamazd. Olmazd. Ama gzden kaybolurken, bacaklar hareket ediyordu. Sadece bir refleks olmas iin Tanr'ya yalvardm. Bumun, grdm en kt kabustan bile kt olduunu dndm. Ve kabuslar iin ok fazla malzemem vard. Sahnedeki canavar benim derdim deildi. Bu sefer kahramanlk yapmam gerekmiyordu, tasarlar lk atp kouyordu; kollarnda ocuklar vard. Pada.n msr poederi ve pamuk helvalar ayak altnda eziliyordu. Kalabala karp aiya doru inmeye altm. Kucanda kk bir ocuk olan bir kadn, ayaklarmn dibine dt, bir adam zerlerinden geti. Kadn ayaa kaldrp bebei tek elimle aldm. nsanlar yanmzdan geiyordu. Ayakta durmaya alyorduk. Kendimi azgn bir nehrin ortasndaki, kk bir kaya gibi hissediyordum. Kadn bana bakt, gzleri yzne gre ok bykt. Kk ocuu kollar arasna itip onu koltuklarn arasna oturttum. En iri adamn kolundan yakaladm, u seksist olan bn. "Onlara yardm et," diye bardm. Ajdam ard, sanki yabanc bir dilde konumutum ama paniin bir ksm yznden gitmiti. Kadn kolundan tuttu ve ka doru yneldiler. Ylann kalabala karmasna izin veremezdim. Tabii ki, eer engelleyebileceksem. Has siktir. Kahramanlk yapmam gerekiyordu, lanet olsun. Akmayla mcadele etmeye baladm. Herkes yukar kamaya alrken ben aaya inmeye alyordum. Azma bir dirsek arpt ve kanmn tad azma geldi. Bu karklktan yolumu bulup aaya ininceye kadar, her ey olup bitecekti. Tanrya yle olmas iin dua ettim. YEDinci BLm Kalabaln iinden kmak, bir perdenin arkasndan kmak gibiydi. Tenim, srtnen bedenlerin hatra-syla karncalanyordu ama son basamakta yalnz duruyordum. Kalabalk, lklar iinde, arkamdayd ve ka gitmeye alyorlard. Ama burada, sahnenin biraz zerinde hi kimse yoktu. Sessizlik yzme ve ellerime reklenmiti. Youn havada nefes almak gt. By. Ama ylandan m, vampirlerden mi geliyordu, bilmiyordum. En yaknmda Stephen vard, zerini kartmt; ince ve bir ekilde zarifti. Yasmeen zerine mavi bir gmlek giymi, plaklm rtmt. Yanm dzgn karnn gstermemek iin, gmlei balamt. Marguerite hemen yanndayd. Zenci kadn Stephen'in sandayd, yksek topuklu ayakkablarn frlatm, sahnede plak ayaklar zerinde duruyordu.

CA D

Jean-Claude sahnenin dier ucunda duruyordu, iki yannda yeni grdm iki sarn vampir vard. Dnp uzaktan bana bakt. Ellerin gitmemesi gereken bir yerde dokunuunu hissettim. Boazm dmlendi; ter boand. O anda, hibir ey beni ona doru gitmeye zorlayamazd. Bana bir ey sylemeye alyordu. Kelimelerin yetmeyecei, zel bir ey. Sahnenin ortasndaki bir lk beni kendime getirdi. ki adam bir kede yerde yaral yatyordu. Kobra onlara doru dikilmiti. Sanki pul ve kastan olumu, hareket eden bir kukla gibiydi. Bize doru tslad. Ses yksekti ve yanklam- 63 yordu. Adamlar... Ayann? Kuyruunun? Dibinde yatyordu. Bir tanesi titredi. Canl myd? Parmaklarm titreyinceye kadar gvenlik trabzann sktm. O kadar korkmutum ki, dmn tadn alabiliyordum. Tenim soumutu. u ylanlarn her yerde olduu ryalardan birisini grdnz m, onlarn zerine basmadan yryemeyeceiniz trden olanlardan? Kendinizi hapsolmu hissederdiniz. Ryam her zaman, zerinden ylanlar yaan bir aacn dibinde dururken biterdi ve tek yapabildiim lk atmak olurdu. Jean-Claude zarif elinden birisini bana uzatt. Danteller, parmak ular dnda her eyi rtyordu. Baka herkes ylana bakyordu. Jean-Claude bana bakyordu. Yaral adamlardan birisi hareket etti. Dudaklarndan ksk bir inleme duyuldu ve sanki byk adrda yankland. Bu bir illzyon muydu yoksa ses gerekten yanklanm myd? nemi yoktu. O canlyd ve bunun byle kalmasn salamalydk. Biz mi? Bu "biz" samal neydi? Jean-Claude'un derin mavi gzlerine baktm. Yz ifadesizdi, anlayabileceim btn duygular silinmiti. Gzleriyle beni etkileyemezdi. Kendi izleri yznden bunu yapamazd ama ya zihin numaralan -eer urarsa- hl ie yarayabilirdi. Urayordu. Kelimelerle olan bir ey deildi, bir baskyd bu. Ona gitmek istiyordum. Ona komak. Elinin przsz, gl dokunuunu hissetmek istiyordum. Dantelin yumuakl tenime demeliydi. Trabzana dayandm. Dmemek iin sk sk ttndm. imdi zihin oyunlarna niye ihtiya duyuyordu ki? Skntlarmz vard, deil mi? Yoksa ylanla ilgilenmiyor 1 muydu? Belki bu bir numarayd. Belki de kobray serbest brakmalarm emretmiti. Ama neden? Sanki grnmez bir parmak beni okam gibi, vcudum-64 ekici btn tyler diken diken oldu. Durmadan titriyordum. Bir ift ho, siyah izmeye bakyordum; yksek ve yumuakt. Bam kaldrnca, Jean-Claude'la gz gze geldim. Kobrann yanndan ayrlm, bana doru geliyordu. Ona gitmememin bir anlam kalmamt. "Bana katl, Anita, o zaman bu yarat durduracak kadar gcmz olur." Bamla reddettim. "Neden bahsettiin anlamyorum." Parmaklarn kolumda gezdirdi. Deri ceketin zerinden bile dokunuunu buz gibi hissediyordum, yoksa ate gibi miydi? "Nasl ayn anda hem scak, hem souk olabiliyor?" diye sordum. Glmsedi, dudaklarn hafife hareket ettirmiti. "Ma petite, benimle mcadele etmeyi brak, o zaman bu yarat zaptedebiliriz. Bu insanlar kurtarabiliriz." Bu konuda haklyd. Bir dakikalk kiisel zayflk ya da iki kiinin hayat. Ne seenek. "Eer zihnimin o kadar derinlerine inersen, bu ii bir dahaki sefere daha kolay yapacaksn. , dier insanlarn hayatna kar oynanacak bir bahis deil." ekti. "Pekala, senin seimin." Arkasn dnyordu. Kolundan yakaladm. Ilk, sert ve ok ama ok gerekti. Bana dnd, gzleri ok bykt, iinde boulunacak kadar maviydi; okyanusun dibi gibiydi ve bir o kadar da ldrcyd. Kendi gc benim dmemi engelledi; yalnz olsam ilerinde kaybolurdum. O kadar zor yutkundum ki, canm yand. Elimi ondan uzaklatrdm. Elimi pantolonuma silmek istiyordum, sanki pis bir eye dokunmutum. Belki de dokunmutum. "Gm mermiler cann yakar m?" Bir sre dmir gibi durdu. "Bilmiyorum." Derin bir nefes aldm. "Eer zihnimi rehin almaya al-mayacaksan, sana yardm ederim." "Benim olmaktansa, onun karssna silahnla kmay m tercih ediyorsun?" Trabzann zerinde, atlayp yanma indim. Onunla olabildiince ilgilenmeyip yaratn yanma ilerledim. Browning'! ektim. Elimde ho ve salam duruyordu. Rahatlatc bir arl vard. "Eski Msrllar ona tanr olarak taparlarm, ma petite. O Edjo, kral ylan. Himaye edilir, kurban verilir ve el stnde tutulurdu." "O bir tanr deil, Jean-Claude." "Emin misin?" "Ben tek tanrya inanyorum, hatrladn m? Bu benim iin sadece, baka bir olaand zamazingo o kadar." "stediin gibi olsun, ma petite." Arkam dndm. "Bunu karantinadan nasl geirdin?" Ban iki yana sallad. "Fark eder mi?" Sahnenin ortasndaki eye baktm. Ylan oynatcs, ylann yannda yerde kanlar iinde yatyordu. Onu yememiti. Bir sayg belirtisi miydi, bir yaknlk m, kr talih mi? Kobra bize doru srnd, karnndaki pullar bzlp geniliyor, sahnenin zemininde kuru, fsltl sesler kartyordu. Haklyd; bu eyin lkeye nasl girdiinin bir nemi yoktu. Artk buradayd. "Onu nasl durduracaz?" Dilerini gizleyerek glmsedi. Belki 'biz' dediim iindi. "Eer azn etkisiz hale getirirsen, sanrm biz onunla baa kabiliriz." Ylann bedeni bir telefon kulbesinden kalnd. Bam iki yana salladm. "yle olsun." 65 "Azm yaralayabilir misin? Bamla onayladm. "Eer gm kurunlar ie yaryorsa, evet. 66 "Benim kk niancm," dedi. "Alay etmeyi brak," dedim. Bayla onaylad. "Eer onu vuracaksan, acele etmeni tavsiye ederim, ma petite. nsanlarn arasna dalarsa, ok ge olur." Yzn okuyamyordum. Benim yapmam m, yoksa, yapmamam m istediinden emin deildim.

CA D

Dnp sahnenin ortasna doru ilerledim. Kobra ilerlemeyi kesti. Sanki sallanan bir kule gibi bekliyordu. Orada dikiliyordu tabii ki eer ayaklar olmayan bir ey dikilebiliyor-sa- ve beni bekliyordu. Dili kam gibi dar kt, havann tadna bakt. Benim tadma. Jean-Claude bir anda yanmda belirdi. Geldiini duymam, hissetmemitim. Bir zihin oyunu daha. Ama imdi dert edecek baka eylerim vard. Konuurken sesi kaim ve aceleciydi; sanrm sadece ben duyuyordum. "Seni korumak iin elimden geleni yapacam, ma petite." "Yukarda, ofisinde bu ii ok iyi beceriyordum" O durdu. Ben durmadm. "Ondan korktuunu biliyorum, Anita. Korkun midemde geziniyor," diye seslendi, sesi yumuak ve rzgar kadar yumuakt. Ben de fsldadm, beni duyup duymadndan bile emin deildim. "Kafamn iinden siktir git." Kobra beni seyrediyordu. Browning'i iki elimle tutup o eyin kafasna nian aldm. Saldrma mesafesinin dnda olduumu zannediyordum ama emin deildim. Bir Mack kamyonetten daha byk bir ylanla kar karyayken, gvenli mesafenin ne kadar olduunu nereden bilebilirdiniz ki? ki eyalet tesi m, m? Yaratn dz siyah gzlerini grebilecek kadar yakndm, oyuncak bir bebeinkiler kadar botu. Jean-Claude'un kelimeleri kafamda iek yapraklan gibi uutu. ieklerin kokusunu aldma bile yemin edebilirdim. Sesi daha nce byle gzel kokular tamyordu. "Onu _67 seni takibe zorla ve atee balamadan bizim arkasna gememizi sala." Boynumda nabzm o kadar hzl atyordu ki, nefes almakta zorlanyordum. Azm kurumutu, doru dzgn yutkunamyordum. Harekete baladm, ok yavatm, ekil deitiriciler ve vampirlerden uzaklayordum. Ylann kafas, ayn ylan oynatcsn takip ettii gibi, beni takip ediyordu. Eer harekete geerse onu vuracaktm ama eer benimle harekete devam ederse, Jean-Claude'a arkasndan saldrmas iin bir ans verecektim. Elbette gm kurunlar ona zarar vermeyebilirdi. Aslnda, o ey o kadar bykt ki, Browning'in mermileri onu rahatsz etmekten fazlasn yapma yabilirdi. Kendimi o yapkan dev canavarn, ne kadar ate edilirse edilsin gelmeye devam ettii, filmlerin birisinde hapsolmu gibi hissetim. Bunun, Hollywood'un icat ettii bir ey olmasn diliyordum. Eer mermiler ona zarar vermezse lecektim. eri giderken bacaklar oynayan adamn grnts gzmn nnde belirdi. Adamn ekli, ylann bedeninde hl belirgindi, sanki kocaman bir fare yemi gibiydi. Dili yeniden kt ve lm zor yuttum. Tanrm, Anita, kendini kontrol etmelisin. O sadece bir ylan. Dev, insan yiyen bir kobra ama yine de bir ylan. Evet, elbette. Vcudumdaki btn tyler dikilmiti. Ylan oynatcs ktnda hissettiim g hl buradayd. O eyin zehirli olmas ve zerimde bir mzrak etkisi yapacak byklkte dilerinin olmas yetmiyormu gibi, bir de byl gleri mi vard? Harika, sadece harika. iek kokusu daha yakn ve glyd. Jean-Claude'la alakas bile yoktu. Kobra havay parfmle dolduruyordu. Ylanlar iek gibi kokmazlard. Nemli bir kokulan vard ve bir kere bu kokuyu alrsanz, bir daha asla unutamazdnz. Tyl 68 hibir ey byle kokmazd. Bir vampirin tabutu biraz olsun ylan gibi kokard. Kobra, dev kafasn benimle birlikte evirdi. "Hadi gel, birazck daha gel." Ylanla konuuyordum. ok aptalcayd nk ylanlar sardr. iek kokusu youn ve gzeldi. Sahnenin etrafnda dnyordum ve ylan da beni takip ediyordu. Belki de alkanlkt. Ben de ufak tef ektim ve koyu renk salydm ama benimki, belki ylan oynatcsnnki kadar uzun deildi. Belki de canavar, birisini takip etmek istiyordu? "Hadi gel, gzel kz, annene gel." O kadar yava fsldyordum ki, sadece dudaklarm oynuyordu. Sadece ben, ylan ve sesim vard. Sahnenin tesindeki Jean-Claude'a bakmaya cesaret edemiyordum. Yerde srten ayam,, ylann hareketleri ve elimdeki silah dnda hibir eyin nemi yoktu. Bir eit dans gibiydi bu. Kobra azn at, dili dar knca, orak gibi dilerinin bir ksm grnd. Kobralarn dileri sabitti, ngrakl yla-nmkiler gibi geri ekilebilir deildi. Herpetolojinin bir ksmn hatrlyor olmam gzeldi. Ama eminim Dr. Greenburg, byle bir eyi hayat boyunca grmemiti. Glmemek iin kendimi zor tuttum. Onun yerine kolumu, o eyin az hizasna kaldrdm. iek kokusu dokunabileceim kadar yaknd. Tetii yavaa sktm. Ylann kafas geriye gitti, yere kan sald. Tekrar tekrar ate ettim. enesi et ve kemik halinde paraland. Kobra, paralanm enesini ap tslad. Sanrm lk atyordu. Telefon kulbesi boyundaki bedeni yere srtnyordu, ileri geri oynuyordu. Onu ldrebilir miydim? Sadece mermilerle lr myd? Kafasna el daha ate ettim. Bedeni kendisini harika bir ekilde dndrd. Siyah ve beyaz pullar birbirine karmt, kendisinden gemi, etrafa kan sayordu. Bedeni ileri atlp bana arpt ve ayaklarm yerden kesti. Dizlerimin ve tek elimin zerinde dtm, dier elimdeki silahm nian almaya hazrd. Bedeninin baka bir yeri bana arpt. Sanki bir balina vurmutu. Bir ka yz kiloluk ylann altnda yar baygn skp kalmtm. Canavar zerimde doruldu, paralanm enesinden, kan ve zehir akyordu. Zehir derime dese bile beni ldrrd. ok fazla zehir vard. Ylan srnrken srt st yattm ve ona ate ettim. Kafas bana doru atlrken, tetii ekmeyi srdrdm. Bir ey ylana vurdu. Tylerle kapl bir ey, dilerini ve penelerini onaasaplaidd.TiirJ insanmkini andran kollaryla bir kurtadaaada'i bu. Kobra doruldu, beni arlyla eziyordu. Przsz karnn, vcudumun yar plak st tarafna dev bir el gibi bastryor, skyordu. Beni yemeyecekti, ezerek ldrecekti. lk atp bedenine ate ettim. Silah boalmt. Has siktir! Jean-Claude zerimde belirdi. Soluk, dantel kapl elleri, ylann zerimde yatan blmn sanki yzlerce kilo arlnda kas yn deilmi gibi kaldrd. Ellerim ve ayaklarmla geri srndm. Sahnenin kenarna gelinceye kadar yenge gibi ilerledim, sonra bo arjr atp bel antamdaki yedek arjr taktm. On mermi atelediimi hatrlamyordum ama yle olmalyd. Mermiyi namluya srdm, ortal datmaya hazrdm. Jean-Claude'un bilei ylann iindeydi. Etin iinden bir para parlak omurga paras kartt, ylan paralyordu.

CA D

Yasmeen, dev ylan ikolata yiyen bir ocuk gibi paralyordu. Yz ve vcudunun st taraf kanla kaplanmt. Ylann barsaklarndan byke bir para kopartp gld. Daha nce vampirlerin insanst glerini sonuna kadar kullanlarn grmemitim. Elimde dolu silahmla, sahnenin kenarna oturup seyrettim. Zenci ekil deitirici, hl insan formundayd. Bir yerden 70 bir bak bulmu, nee iinde ylan kesip biiyordu. Kobra, kafasn yere vurup kurt adam zerinden yuvarlad, dorulup aaya saldrd. Paralanm enesi zenci kadirim omzuna sapland. Kadn lk att. Ylann bir dii elbisesinin arkasndan kt. Diten kan fknp yere sald. Elbisenin arkas kan ve zehirle slanmt. leri atldm, silahm hazrd ama tereddt ettim. Kobra, kafasn saa sola sallayp kadn atmaya alyordu. Di ok derine girmiti ve az ok zedelenmiti. Kobra da, kadm da, birbirine kenetlenmiti. Kadn vurmadan, ylann kafasn vurup vuramayacam-dan emin deildim. Kadn lk atyor, inliyordu. Elleri umutsuzca ylan trmalyordu. Ban bir yere drmt. Sarn vampirlerden bir tanesi zenci kadn yakalad. Ylan doruldu, beraberinde kadm da kaldrd, aznda oyuncak tutan bir kpek gibi, onu brakmak istemiyordu. Kadn lk att. Kurtadam, ylann boynuna atlad, onu vahi bir at gibi sryordu. Birisini yanllkla vurmadan ate etmeme olanak yoktu. Lanet olsun. Orada ylece durup seyretmek zorundaydm. Yataktaki adam sahnenin etrafnda kouyordu. Gri eofman alt ve fermuari ceketini giymesi bu kadar zamann m almt? Koarken, fermuar ak ceketi alp yanm tenini sergiliyordu. Grebildiim kadaryla silahszd. Ne yapabileceini zannediyordu? Lanet olsun. Btn bu boklar baladnda, yaral iki adamn yanma diz kt. Bir tanesini kavgadan uzaklatrd. yi bir fikirdi. Jean-Claude kadn yakalad. Omzuna saplanm dii tutup krd. Krlma sesi tfek atei kadar yksekti. Kadnn omuzu vcudundan ayrld, kemik ve tendonlar sallanyordu. Son bir lk atp bayld. Jean-Claude onu bana doru tayp yere yatrd. Sa kolunu birka para kas tutuyordu. Onu ylandan kurtarmt ve neredeyse kolunu kopartmt. "Ona yardm et, ma petite." Kadn ayaklarmn dibine, baygn ve kanarken brakt. Biraz ilk yardm biliyordum ama Yce sa. Yaraya turnike yapmann bir yolu yoktu. Kolu yerine de yerletiremezdim. Sadece krlmamt, yerinden sklmt. adrn iinde bir rzgar esti. Bir ey mideme oturdu. Nefesim kesildi ve gzlerimi len kzdan ayrp ileri baktm. JeanClaude ylann yanndayd. Btn vampirler ylan paralyordu ama o hl canlyd. Rzgar, Jean-Claude'un yakasn ve siyah salarn dalgalandrd. Rzgar yreimi azma getirip yzme fsldad. Duyabildiim tek ses, kulaklarmda gmbrdeyen kalbimin sesiydi. Jean-Claude neredeyse nazikti. Ve iimde bir eyin onunla birlikte hareket ettiini hissettim. Sanki, nabzma, kalbime, kanma grnmez bir bala balyd. Nabzm ok hzlyd, nefes alamyordum. Neler oluyordu? Ylann zerindeydi, elleri ylann aznn hemen altndan, eti paralyordu. Ben, kendi ellerimin kvranan etin iine girdiini hissettim. Kendi ellerim kemie kadar uzanyor, kryordu. Kendi ellerim neredeyse dirsee kadar ieri giriyor -du.Yapkan, slak bir histi ama scak deildi. Ellerimiz, omuzlarmz zorlanmadan gerilinceye kadar girip girip kt. Kafa ayrlp sahneye dt. Kafa sekti, bo havay sryordu. Beden hl abalyordu ama artk lyordu. Yaral kadnn yanma, yere dmtm. Browning hl elimdeydi ama bana bir yardm olmazd. Yani duyabiliyor, hissedebiliyordum. Ellerim kan ve cerahatla kapl deildi. Onlar Jean-Claude'un elleriydi, benimkiler deil. Yce tanrm, bana neler oluyordu? Ellerimdeki kam hl hissedebiliyordum. ok gl bir his aldanmasyd bu. Tanrm! Bir ey omzuma dokundu. Dndm, silah neredeyse ada-71 mm suratna dorultmutum. Gri eofmanl adamd. Yanma diz km, ellerini havaya kaldrmt, gzleri elimdeki silaha bakyordu. "Senin tarafindamm," dedi. Nabzm boazmda arpyordu. Konuabileceime gvenmeyip sadece bamla onayladm ve silah indirdim. Eofman stn kartt. "Belki kanamay bununla durdurabiliriz." Ceketi katlayp yarann zerine koydu. "Byk ihtimalle oka girmi," dedim. Sesim garip ve uzaktan geliyordu. "Sen de pek iyi grnmyorsun." Ben de kendimi pek iyi hissetmiyordum. Jean-Claude zihnime girmiti, bedenime girmiti. Sanki ikimiz tek bir kii olmutuk. Titremeye baladm ve duramyordum. Belki oka girmitim. "Polis ve ambulans ardm," dedi. Ona baktm. Yz glyd. kk elmack kemikleri, keli bir enesi vard ama dudaklar yumuakt, yzn ok sempatik yapyordu. Dalgal kahverengi salar yznn etrafna perde gibi dt. Uzun kahverengi sal baka bir adam hatrladm. Vampirlerle balants olan baka bir adam. Hayatm ok kt bir ekilde kaybetmiti ve ben onu kurtaramamtm. Sahnenin dier ucunda Marguerite'i grdm. Gzleri ak, dudaklar aralkt. Olanlar houna gitmiti. Tanrm. Kurtadam ylandan uzaklat. ekil deitirici, Londra sokaklarnda dolam btn kurt adamlarn daha zarif versiyonu gibiydi, sadece onun bacaklar arasnda cinsel organ da vard. Filmlerdeki kurt adamlarn hepsi Barbi bebekler gibi cinsiyetsiz olurdu. Kurtadamm tyleri koyu bal rengindeydi. Sarn bir kur-tadam? Stephen myd? Eer o deilse, o zaman yok olmutu ve Jean-Claude'un buna izin vereceini zannetmiyordum. "Kimse kprdamasn!" diye bard bir ses. Sahnenin k- ZA einde eli silahl iki devriye posi vard. "Yce sa!" dedi bir tanesi. Onlar l ylana bakarlarken, ben silahm ortadan kaldrdm. Ylann cesedi hl kmldyordu ama lmt. Sadece srngenlerin bedeni ldn pek ok memeliden daha ge fark ederdi. Kendimi hava kadar hafif ve bo hissediyordum. Her ey biraz gerek deilmi gibi grnyordu. Ylan yznden olmuyordu. Her ne ise, Jean-Claude yznden oluyordu. Bam iki yana salladm, kafam temizleyip dnmeye altm. Polisler buradayd. Benim yapmam gereken iler vard.

CA D

Bel antandaki kk plastik kimlii bulup ceketimin yakasna taktm. Beni Blgesel Olaand Soruturma Takm yesi olarak tanmlyordu, polis rozeti kadar geerliydi bu. "Onlar ate etmeye balamadan, gidip polislerle konualm." "Ylan ld," dedi. Kurtadam l eyi, uzun azyla paralyordu, byk para eder kopartyordu. Zorla yutkunup baka tarafa baktm. "Sahnedeki tek canavarn ylan olmadn dnebilirler." "Ah," dedi ok hafife, bu sanki aklna hi gelmemiti. Zaten bu canavarlarla ne ii vard? Polislere doru ilerledim, glmsyordum. Jean-Claude sahnenin ortasnda duruyordu, beyaz gmlei o kadar kana bulanmt ki, zerine suyla slanm gibi yapm, gs ularndan birisini belirginletirmiti. Yznn bir taraf kanla kaplyd. Kollar dirseklerine kadar krmzya bulanmt. En gen vampir, bir kadn, yzn ylann kanma bastrmt. Kanl etleri emip kann iiyordu. Sesler slak ve olmas gerekenden daha fazla kyordu. "Adm Anita Blake. Blgesel Olaand Soruturma Takm ile alyorum. Kimliim var." "Yanndaki kim?" niformal polis, bayla yanmdaki 74 adam iaret etti. Silah hl belli belirsiz sahnenin ortasna dorultulmutu. "Adm ne?" diye fsldadm. "Richard Zeeman," dedi usulca. "Richard Zeeman, sadece masum bir tank," dedim yksek sesle. Son sylediim byk ihtimalle yaland. Vampirler ve ekil deitiricilerle evrili bir yataktan uyanan birisi ne - kadar masum olabilirdi ki? Ama niformal polis bayla onaylad. "Ya geri kalanlar?" Bakt yere ben de baktm. Durum dzelmi grnmyordu. "letmeci ve adamlar. O eyin kalabala karmasn engellemek iin sahneye atladlar." "Ama insan deiller, deil mi?" dedi. "Hayr, insan deiller," dedim. "Yce sa, karakoldaki ocuklar buna kesinlikle inanmayacaklar," dedi orta. Galiba haklyd. Ben buradaydm ve neredeyse ben de inanmayacaktm. nsan yiyen dev bir kobra. Gerekten de, Yce sa. SEKzinci BLM anatlarm byk adra girdii kk holde oturuyordum. Sanki buradan geen eylerin ou parlak ktan holanmyormu gibi, aydnlatma daima lotu. ok artcyd. Sandalye yoktu ve ben yerde oturmaktan sklmaya balamtm. nce niformal polise ifademi vermitim, sonra bir dedektife. Sonra Hortlak Ekibi geldi ve sorular yeniden balad. Dolph beni bayla selamlad. Zerbrowski iaret parma ve baparmayla bana ate etti. Bu, bir saat on be dakika nce olmutu. lgisizlikten sklmaya balamtm. Richard Zeeman ve Kurtadam Stephen karmda oturuyorlard. Richard'm elleri geveke tek dizine sarlmt. Beyaz Nikelar ve mavi eofman alt giyiyordu, orap yoktu. Ayak bilekleri bile gne yanyd. Kaln salar plak omuzlarna srtnyordu. Gzleri kapalyd. Vcudunun kasl st tarafna istediim kadar bakabilirdim. Gri eofman altndan yukarya doru kan tyler, dz karnna gen eklinde yaylmt. Gsnn st taraf przsz, mkemmeldi, hi ty yoktu. Onaylanmt. Stephen yerde kvrlmt, uyuyordu. Yznn sol tarafnda rkler belirmiti; mor-siyah ve rkler gerekten kt S olduunda beliren krmz renkteydi. Sol kolu askdayd ama hastaneye gitmeyi reddetmiti. Salk grevlilerinin ona verdii gri battaniyeye sarlmt. Sanrm ekil deitirdiin-7j6 de elbiselerini kaybetmiti. Kurt adam ekli u anki halinden bykt ve bacaklar ok farkl bir ekildeydi. Yani dar kotu ve gzel kovboy botlar tarih olmutu. Belki zenci ekil deitirici bu yzaen plakt. Richard Zeeman da m bu yzden plakt? O da m bir ekil deitiriciydi? Hi zannetmiyordum. Eer yleyse, etraftaki herkesten ok daha iyi gizliyordu. Ayrca, eer bir ekil deitiriciyse neden kobrayla olan kavgaya katlmamt? Silahsz bir insa-m yapaca en mantkl eyi yapp uzak durmutu. Geceye enfes grnerek balayan Stephen, imdi bok gibi grnyordu. Uzun sarn kklleri, suratna yapm, ter'en slanmt. Kapal gzlerinin altnda morluklar vard. Nei >: al hzl ve ksayd. Rya m? Kabus mu? Acaba kurtadamlar ryalarnda ekil deitirmi koyun mu gjtiyordu? Richard hl enfes grnyordu ama sonuta onu dev bir kobra beton zemine vurmamt. Sanki ona baktm fark etmi gibi gzlerini at. Bir ey sylemeden birbirimize baktk. Yz ekilliydi, kk elmack kemikleri ve sert bir ene. Bir gamze, yzndeki hatlar yumuatyor ve daha da benim zevkime gre yapyordu. Etrafmda yakkl erkekler varken hi rahat olmamtm. Belki kendime gvenim az olduu iindi. Ya da belki Jean-Caude'un mkemmel yz beni insanlardaki mkemmeliyetsizlii beenmeye yneltmiti. "yi mi?" diye sordum. "Kim?" "Stephen." Uyuyan adama bakt. Stephen uykusunda hafif bir ses kartt, mitsiz ve korku doluydu. Kesinlikle bir kabus gryordu. "Onu uyandrman gerekmiyor mu?" "Grd ryadan m demek istiyorsun?" Bamla onayladm. Glmsedi. "Gzel bir dnce ama saatlerce uyanmaya- J]_ aktr. Buray yakp zerine ykabiliriz ama yine de hareket bile etmez. "Neden?" "Gerekten bilmek istiyor musun?" "Elbette, u an yapacak daha iyi bir eyim yok."

CA D

Sessiz hole bakt. "Doru syledin." Srtm duvara yerletirdi, plak srt daha rahat bir yer arad. Yzn buruturdu; duvarda ancak bu kadar rahat edilirdi. "Stephen insan formundan kurt adam formuna, iki saatten daha ksa bir srede deiti." Bunu sanki her eyi akl yormu gibi sylemiti. Aklamamt. "Ne olmu?" "Genelde ekil deitirici, hayvan formunda sekiz ya da on saatten fazla kalr, sonra yorgun der ve insan formuna geri dner. Erken ekil deitirmek, ok fazla enerji tketir." Rya gren ekil deitiriciye baktm. "Yani bu baygnlk normal m?" Richard bayla onaylad. "Bu gecenin sonunda eski gcne kavuur." "ok iyi bir hayatta kalma yolu deil," dedim. "Pek ok kurtadam, bayld zaman eek cennetini boylar. nsan avclar onlar kendinden getiklerinde yakalarlar." "Likantroplar hakknda bu kadar eyi nereden biliyorsun?" "im bu, ehirde bir orta okulda fen dersleri veriyorum. Ona sadece baktm. "Orta okul fen retmeni misin?" "Evet." Glmsyordu. "arm grnyorsun." Bam iki yana salladm. "Bir retmen vampirler ve li-kantroplarla niye dp kalkyor?" "Sadece anslym, sanrm." Glmsedim. "Bu, likantroplar hakknda nasl bu kadar ok ey bildiini aklamyor." "niversitede dersini almtm." 78 Bam iki yana salladm. "Ben de ama ekil deitiricilerin baylmalar hakknda bir ey bilmiyorum." "Olaand biyoloji okudun mu?" diye sordu. "Evet." "Ben de." "Nasl oluyor da, likantroplar hakknda benden daha ok ey biliyorsun?" diye sordum. Stephen uykusunda dnd, salam kolunu ileri dorulttu. Battaniye omzundan kayd, karn ve baldrnn bir ksm meydana kt. Richard battaniyeyi, uyuyan adamn zerine rtt. "Stephen ve ben uzun zamandr arkadaz. Eminim sen de zombi-ler hakknda benim okulda renmediim bir sr ey bili-yorsundur." "Byk ihtimalle," dedim. "Stephen retmem deil, deil mi?" "Hayr." Glmsedi ama bu, ho deildi. "Okul aile birlikleri likantroplarm retmen olmalarm pek iyi karlamyor." "Yasal olarak, bu bir engel deil." "Ya, tabii. ki. Deerli ocuklarna bir eyler reten son retmene molotov kokteyli attlar. Likantropi, insan formunda bulac deil ki." "Bunu biliyorum," dedim. Ban iki yana sallad. "Kusura bakma, benim iin hassas bir konu." Benim bireysel uram zombi haklaryd; Richard'm da bir tane olabilirdi. Trller iin adil alma haklar. Benim iin sakncas yoktu. "ok politik davrandn, ma petite. Bunu senden beklemezdim.' Jean-Claude holdeydi. Geldiini duymamtm. Ama dikkatim dankt, Richard'la konuuyordum. Evet, sebep buydu. "Bir daha ki sefere ayaklarm yere vurur musun? Arkamdan usulca yaklamandan sklmaya balyorum." "Gizlice yaklamyordum, ma petite. Sen yakkl dostumuz Bay Zeeman ile konumaya dalmtn." Sesi hotu, bal kadar tatlyd ama iinde bir tehdit vard. Omurganzdan esen souk bir rzgar gibi hissedebiliyordunuz. "Sorun ne, Jean-Claude?" diye sordum. "Sorun mu? Sorun ne olabilir ki?" Kzgnlk ve ac, bir zevk sesiyle birlikte akt. "Kes unu, Jean-Claude." "Sorun ne olabilir ki, ma petite?" "Sinirlisin; neden?" "nsan hizmetkrm, i dnyam bilmiyor. Ne ayp." Yanma diz kt. Beyaz gmleindeki kan phtlam, nnde kahverengi bir leke oluturmutu. Kollarndaki danteller, kurumu iekler gibi duruyordu. "Richard' yakkl olduu iin mi, insan olduu iin mi arzuluyorsun?" Sesi neredeyse bir fsltyd, sanki ok farkl bir ey sylemi gibi cinsellik doluydu. Jean-Claude tandm herkesten ok daha iyi fsldyordu. "Onu arzulamyorum." "Hadi, hadi, ma petite. Yalan yok." Bana doru eildi, uzun parmakl eli yanama uzand. Elinde kurumu kan vard "Trnaklarnn altnda, kan var," dedim. Sarsld, elini yumruk yapt. Bir puan kazanmtm. "Beni her seferinde reddediyorsun. Buna neden katlanyorum?" "Bilmiyorum," dedim itenlikle. "Devaml benden sklman mit ediyorum." "Ben sana sonsuza dek sahip olmay mit ediyorum, ma petite. Sklacam dnseydim, bu teklifi yapmazdm." "Sanrm ben senden sklrdm, dedim. Gzleri biraz ald. Sanrm gerek aknlkt. "Szlerinle beni kzdrmaya alyorsun." Omuz slktim. "Evet ama yine de gerek bu. Senden holanyorum ama sana ak deilim. Aramzda tahrik edici konumalar gemeyecek. Gn iersinde 'Bu espriyi unutmayaym da Jean-Claude'a anlataym' ya da 'Ona bugn ite olanlar anlataym' demeyeceim. Bana frsatn verdiin anda seni gz ard edeceim. Tek ortak ynmz iddet ve lm. Bunun bir iliki iin yeterli bir temel olduunu zannetmiyorum." "Vay, bu gece tam bir felsefeciyiz, deil mi?" Gece yars mavisi gzleri benden birka santim uzaktayd. Kirpikleri siyah ipek gibiydi. "Sadece drst davranyorum."

CA D

"Senin drst olmandan baka bir eyi beklemiyorum zaten. Yalandan irendiini biliyorum." Richard'a bakt. "Canavarlardan ne kadar irendiini biliyorum." "Richard'a neden kzgnsn?" "yle miyim?" "Bunu ok iyi biliyorsun." "Belki, Anita, serim istediin tek eyi veremeyeceimi an-lyorumdur." "Ve ben ne istiyor muum?" "Benim insan olmam," dedi yavaa. Bam iki yana salladm. "Eer tek eksiinin vampir olmak olduunu dnyorsan, yanlyorsun." "Gerekten mi?" "Evet. Sen egoist, ezici bir zorbasn." "Zorba m?" Sesi ok arm gibiydi. "Beni istiyorsun, bu yzden benim seni istemeyeceime inanamyorsun. Senin ihtiyalarn, senin arzularn herkesinkilerden ok daha nemli." "Sen benim insan hizmetkrmsn, ma petite. Bu, hayatlarmz ok kark hale getiriyor." "Ben senin hizmetkrn deilim." "Benim izlerimi tayorsun, Anita Blake. Sen benim insan hizmetkrmsn." "Hayr," dedim. Bu, ok sert bir hayrd ama onun hakl olduunu bilmek midemi kasmt ve ondan asla kurtulamayacaktm. Bana bakyordu. Gzleri olabilecek en normal halindeydi, koyu, mavi, ho. "Een sen benim insan hizmetkrm olmasaydn, ylan bu kadar kolay alt edemezdim." "Zihnime tecavz etin, Jean-Claude. Neden yaptn umurumda bile deil." Yznden rahatsz bir bak geti. "Eer tecavz kelimesini seiyorsan, o zaman benim mevzu bahis sula alkam bile olmadn da biliyorsundur. Nikolaos sana zorla sahip olmutu. Senin zihnini yrtp iine girmiti, ma petite. Eer benim iki izimi tamyor olmasaydn, seni yok edebilirdi." Midemde kzgnlk byyor, srtma ve kollarma yaylyordu. Ona feci ekilde vurmak istiyordum. "Ve o izler sayesinde zihnime girebiliyor, beni ele geirebiliyorsun. Bana zihin oyunlarnn daha zor olacan sylemitin, daha kolay deil. Yine mi yalan syledin yoksa?" "Bu gece sana ihtiyacm ok fazlayd, Anita. Eer o yaratk durdurulmasayd pek ok insan lecekti. Bulabildiim her yerden g ektim." "Benden yani." "Evet, sen benim insan hizmetkrmsn. Sadece yanmda olman gcm arttryor. Bunu biliyorsun." "Bunu biliyordum ama beni bir glendirici gibi kullanp g ekebileceini bilmiyordum. Senin iin bir tr, cad beslemesi olduumu biliyorum." "Eer son iki ize de izin verirsen, ok daha fazlas olacaksn. Et, kan ve zn evlilii olacak bu." "Ruh demediin dikkatimi ekti," dedim. Boazndan fkeli bir ses kt. "Dayanlmazsn." ok sinirlenmi gibiydi. Gzel. "Bir daha zihnime zorla girme." "Yoksa ne olur?" Kelimeleri bir meydan okurcasna, sinirli ve agmcayd. Dizlerimin zerinde, neredeyse yzne tkryordum. Ona barmamak iin durup birka derin nefes almak zorunda kaldm. "Eer bana o ekilde bir daha dokunursan, seni ldrrm." "Denersin." Yz neredeyse benimkine dayanmt. Sanki nefesini iine ekse, ona yaklaacaktm. Dudaklarmz birbirine deecekti. Dudaklarnn ne kadar yumuak olduunu hatrladm. Gsne yaslanmann nasl bir his olduunu. Ha eklindeki yara izinin parmaklarm altndaki sertliini. Geri ekildim, neredeyse sarho gibiydim. Sadece bir pckt ama hatras vcudumda, okuduum btn romantik romanlar gibi yanyordu. "Beni rahat brak!" diye yzne ylan gibi tsladm, ellerimi skmtm. "Lanet olsun! Lanet olsun!" Bro kaps ald ve niformal bir polis kafasn uzatt. "Burada bir sorun mu var?" kimiz de dnp ona baktk. Ben azm ap neyin yanl gittiini syleyecektim ama Jean-Claude nce konutu. "Bir ey yok, memur bey." Bu bir yaland ama doru neydi? zerimde iki vampir izi olduu ve para para ruhumu kaybettiim mi? Herkesin bilmesini istediim bir ey deildi. Polis, canavarlarla yakn ilikisi olan herkese farkl bir gzle bakard. Polis gzlerini bize dikmi, bekliyordu. Bam iki yana salladm. "Her ey yolunda, memur bey. Sadece ge oldu. avu Storr'a eve gidip gidemeyeceimi sorabilir misiniz?" "sim nedir?" "Anita Blake." 83 "Storr'un gzde animatr m? ektim. "Evet, O Anita Blake." "Sorarm." Polis mze de bir dakika bakt. "Buna ekleyecein bir ey var m?" Richard ile konuuyordu. "Hayr." Polis bayla onaylad. "Tamam ama her ne ise barp armadan halledin." "Elbette. Polisle i birlii yapmaktan her zaman zevk duyarz,", dedi Jean-Claude. Polis bayla teekkr edip ofise geri dnd. Biz holde, yerde diz km kaldk. ekil deitirici hl yerde uyuyordu. Nefes al, sessizlii hissettirecek kadar hafif sesler kartyordu. Richard hareketsizdi, koyu renk gzleri Jean-Cla-ude'a bakyordu. Bir anda Jean-Claude ile yz yze ok yakn durduumuzu fark ettim. Vcudunun hatlarnn scaklm tenimde hissediyordum. Gzleri yzmden aaya, vcuduma kayd. n hl ak duran ceketimin iinde sadece sutyenim vard. Kollarm ve gsmden aaya, doru, tylerim diken diken oldu. Sanki o dokunmu gibi gs ularm setleti. Kanla ilgisi olmayan bir istekle midem kasld. "unu yapmay kes."

CA D

"Hibir ey yapmyorum, ma petite. Tenin zerinde gezinen senin ehvetin, benim deil." Yutkundum, baka tarafa bakmak zorundaydm. Pekala, onu arzuluyordum. Harika, ok gzel, bunun hibir anlam yoktu. Elbette. Ondan uzaklap srtm duvara verdim, konuurken ona bakmyordum. "Bu gece buraya bilgi edinmek iin geldim, ehrin Efendisi ile krtrmaya deil." Richard orada oturuyordu, gzlerime bakyordu. Utanma yoktu, sadece ilgi vard, sanki tam olarak ne olduumu anlayamamt. Dmanca bir bak deildi bu. 84 "Krtrmak," dedi Jean-Claude. Sesindeki glmsemeyi duymutum, yzne bakmama gerek yoktu. "Ne demek istediimi anladn." "Daha nce 'krtrmak' dediin hi duymamtm." "unu yapmay kes." "Neyi?" Ona or. sert baktm ama onun gzleri kahkahalarla parlyordu. Ducnklarmda hafif bir glmseme belirdi. te o zaman ok faza insan gibi grnd. "Ne hakknda konumak istiyordun, ma petite? Buraya gnll gelmeni gerektirmise, ok nemli bir ey olmal. Yznde alay, kzgnlk ya da her hangi bir ifade aradm ama oyulmu mermer kadar przsz ve hotu. Glmseme, parlayan gzler, bir maskeydi. Altnda ne olduunu anlamann bir yolu yoktu. Bilmek istediimden bile emin deildim. Derin bir nefes alp azmdan yavaa verdim. "Pekala. Dn gece neredeydin?" Yzne bakp bir ifade deiiklii aradm. "Burada," dedi. "Btn gece mi?" Glmsedi. "Evet." "spatlayabilir misin?" Glmsemesi geniledi. "Gerekli mi?" "Belki," dedim. Ban iki yana sallad. "Gizlilik, hem de senden, ma petite. Sana hi yakmyor." ? Kurnaz davranp ehrin Efendisi nden bilgi koparmaya almak buraya kadard. "Bunu bakalarnn yannda konumak istediinden emin misin?" "Richard'dan m bahsediyorsun?" "Evet." "Richard'la aramzda hi sr yok, ma petite. Sen reddettiinden beri, benim gzm ve kulam o." "Bu da ne demek? Sadece bir tane insan hizmetkra sahip olabileceini zannediyordum." "Yani kabul ediyorsun." Sesinde zaferin yumuak ykselii vard. "Bu bir oyun deil, Jean-Claude. Bu gece insanlar ld." "nan bana, ma petite, kalan izleri alman ve sadece isim olmaktan te hizmetkarm olman, benim iin bir oyundan ok te." "Dn gece bir cinayet ilendi," dedim. Belki, eer sadece suun zerine, iime younlaabilirsem, dilim srmeyebilir-di. "Ve?" diye hazr cevaplk etti. "Bir vampir kurbanyd." "Ah, imdi beni ilgilendiren blm aydnland." "Komik bulduuna sevindim," dedim. "Vampir srndan lmek geicidir, ma petite. nc gnn gecesini bekleriz, o zaman onu sorguya ekeriz." Gzlerindeki elence snd. "Bana sylemediin nedir?" "Kurbann zerine yaylm, be farkl srk bulduk." Gzlerinde bir ey oynad. Ne olduunu anlayamamtm ama gerek bir duyguydu. aknlk m, korku mu, sululuk mu? Bir eydi. "Yani babo bir bavampir aryorsun." "Evet. Bildiin var m?" Gld. Yz, sanki teninin altndan birisi mum yakm gibi, ierden parlad. Bir anda o kadar gzellemiti ki, gsm artt. Ama ona dokunmam istettirecek bir gzellik deildi bu. Bir keresinde hayvanat bahesinde grdm Bengal Kaplanma benziyordu. zerine midilli gibi binilecek kadar bykt. Tyleri turuncuydu. Benim ak karmdan da1 ha byk, ar peneleri kafesindeki topra amdrncaya kadar volta atmt. Dahinin birisi, kalabal uzak tutan iti kaksn demirlerinin o kadar yaknma koymutu ki, uzanp ra-86 hata kaplana dokunabilirdim. Demirlerin arasndan uzanp kaplam okamamak iin, ellerimi yumruk yayp ceplerime sokmak zorunda kalmtm. ok yakn, ok gzel, ok vahi, ok... cezbediciydi. Dizlerimi gsme doru ekip sarldm, ellerim birbirine sk sk kenetlenmiti. Kaplan elimi kopartabilirdi ama yine de iimde bir ey, uzanp onu sevmediime piman olmutu. Jean-Claude'un yzn seyrettim, omurgamdan kayan kadife gibiydi. Bir ksmm, acaba evet deseydim neler olacakt diye merak edecek miydi? Belki. Ama bununla yaayabilirdim. "Zihnimi okuyamyor musun?" diye sordum. "Yapamadm biliyorsun." "Senin hakknda hibir ey bilmiyorum, Jean-Claude, hibir ey bilmiyorum." "Benim hakkmda, ehirdeki herkesten ok daha fazla ey biliyorsun." "Buna Yasmeen de dahil mi?" Gzlerini yere kaydrd, neredeyse utanmt. "Biz eski dostuz." "Ne kadar eski?" Gzlerime bakt, yz bo ve ifadesizdi. "Yeterince eski." "Bu bir cevap deil," dedim. "Hayr, bir batan savma." Yani soruma cevap vermeyecekti; yeni bir ey deildi. "ehirde, sen, Malcom ve Yasmeen dnda bavampir var m?"

CA D

Bayla reddetti. "Bildiim kadaryla yok." Kalarm attm. "Bu da ne demek." "Aynen sylediim ey demek." "Sen ehrin Efendisisin, bilmen gerekmiyor muydu? "ler biraz kark, ma petite." "Akla." Omuz silkti ve kanla kapl gmlei iinde bile zarif gr- %]_ nyordu. "Normalde, ehrin Efendisi olarak, akmdaki btn bavampirlerin ehirde benim iznimle kalmas gerekir ama" -yeniden omuz silkti- "benim ehri ynetecek kadar kuvvetli olmadm dnenler var." "Sana meydan m okudular?" "Diyelim ki meydan okunmasn bekliyoruz." "Neden?" diye sordum. "Dier bavampirler Nikolaos'dan korkuyorlard," dedi. "Ve senden korkmuyorlar." Bu bir soru deildi. "Maalesef, hayr." "Neden?" "Onlar senin kadar kolay etkilenmiyorlar, ma petite." Ona etkilenmedim demek zereydim ama bu doru deildi. Jean-Claude yalanmn kokusunu alabiliyordu, o zaman niye uraacaktm ki? "Yani, senin bilgin dnda, ehirde baka bir bavampir olabilir." "Evet." "Birbirinizi hissetmeniz gerekmiyor muydu?" "Belki evet, belki hayr." Sanki ba aryormu gibi, parmak ularyla alnn ovdu. Vampirlerin ba arr myd? "Sana renmek istediin eyi syleyemem." "Daha..." Kelimeyi aradm ama aklma gelmedi, "...daha sradan vampirler, senin iznin olmadan birilerini ldrm olabilir mi?" "Sradan m?" "Sadece lanet soruya cevap ver." "Evet, olabilirler.' "Balarnda bir bavampr hakemlik yapmadan, be kiilik bir grup avlanabilir mi?" Bayla onaylad. "Gzel bir kelime setin, ma petite ve cevap hayr. Eer seme ansmz varsa, yalnz avlanrz." Bamla onayladm. "O zaman sen, Malcom, Yasmeen ya da bilmediimiz bir bavampirin ii." "Yasmeen deil. Yeterince gc yok." "Tamam, o zaman sen, Malcom ya da bilmediimiz bir ba vampir." "Benim gerekten kendimi kaybedeceime inandn m?" Glmsyordu ama gzlerinde bir ciddilik vard. Hakkndaki dncelerim onun iin bir eyler mi ifade ediyordu? Umarm etmiyordur. "Bilmiyorum." "Delirdiimi dndn halde, karma m kyorsun? Ne kadar dncesizsin." "Eer cevabndan holanmayacaksan, soruyu sormayacaktn," dedim. "ok doru." Ofis kaps ald. Dolph elinde not defteriyle kt. "Eve gidebilirsin, Anita. Yarn seninle ifadeleri inceleriz." Bamla onayladm. "Sa ol." "Hey, nerede yaadm biliyorsun." Glmsedi. Ben de geri glmsedim. "Sa ol, Dolph." Ayaa kalktm. Jean-Claude da, sanki grnmez iplerle tutturulmu bir kukla gibi, akc bir harekede kalkt. Richard daha yava, duvar kullanarak kalkt, sanki bir yeri tutulmu gibiydi. Ayakta, Richard, Jean-Claude'dan on santim kadar daha uzundu. Bu durum da Richard'm boyu bir seksen beti. Benim zevkime gre ok uzundu. Ama bana soran yoktu ki. "Seninle biraz daha konuabilir miyiz, Jean-Claude?" dedi Dolph. "Elbette, dedektif," dedi Jean-Claude ve holden aaya doru yrd. Yrynde bir aksaklk vard. Vampirlerin bir yerleri incinir miydi? Dvte yaralanm myd? Fark eder miydi? Hayr, hayr, etmezdi. Bir ekilde Jean-Claude haklyd; eer insan olsayd, kendini beenmi piin birisi olsa da baz eyler mmkn olabilirdi. n yargl deildim ama Tanr yardmcm olsun, adamn en azndan canl olmas gerekirdi. Yryen cesetler, ne kadar irin olurlarsa olsunlar, benim fincanmda yerleri yoktu. Dolph, kapy Jean-Claude iin ak tutuyordu. Dolph bize doru bakt. "Siz de gidebilirsiniz, Bay Zeeman." "Ya arkadam, Stephen? Dolph uyuyan ekil deitiriciye bakt. "Onu eve gtrn. Brakn uyusun. Onunla yarn konuurum." Saatine bakt. "unu bu gn ilerleyen, saatlerde yapalm." "Uyandnda, Stephen'e sylerim." Dolph bayla onaylad ve kapy kapatt. Holn czrtl sessizliinde yalnz kalmtk. Ya da belki de sadece benim kulaklarmda nlyordu. "'imdi ne olacak?" dedi Richard. "Eve gideceiz," dedim. "Beni, Rashida getirmiti." Yzm buruturdum. "Kim?" "Dier ekil deitirici, kolu paralanan kadn." Bamla onayladm. "Stephen'n arabasn al. "Rashida ikimizi birden getirmiti."

CA D

Bam iki yana salladm. "Kslp kalm gibisin." "yle grnyor." "Taksi arabilirsin," dedim. "Param yok." Neredeyse glmsemiti. "Pekala; seni eve brakrm." "Ve Stephen'?" "Ve Sephen'," dedim. Glmsyordum ve sebebini bilmiyordum. Ama alamaktan iyiydi. "Nerede yaadm bile bilmiyorsun. Kansas City bile ola-90 bilir." "Eer yol on saat srecekse, kendi bana kalrsn ama eer makul bir mesafedeyse, seni brakrm," dedim. "Meramec tepeleri makul mu? "Elbette." "O zaman elbiselerimin geri kalann da alaym," dedi. "Bana giyinikmisin gibi grnd," dedim. "Buralarda bir yerde bir paltom olacakt." "Burada beklerim," dedim. "Sen, Stephen'a gz kulak olur musun?" Yznden korku gibi bir ey geip gzlerini doldurdu. "Neden korkuyorsun?" diye sordum. "Uaklardan, silahlardan, byk yrtclardan ve bavam-pirlerden." "Drtte ikisine katlyorum," dedim. "Gidip paltomu alaym." Yere kayp uyuyan kurtadamm yanma oturdum. "Bekliyor olacaz." "O zaman acele edeyim." Bunu sylerken glmsyordu. ok ho bir glmsemesi vard. Richard zerinde siyah, uzun bir pardsyle geri dnd. Gerek deri gibi duruyor, plak gsnde pelerin gibi dalgalanyordu. Derinin, gsnn etrafn erevelemesi houma gitmiti. Paltosunun nn ilikleyip belini skca balad. Siyah deri, uzun salar ve yakkl yzne gidiyordu; ama gri eofman ve beyaz Nikelara uymamt. Diz kt, Step-hen' kollarma ald ve ayaa kalkt. Kollar gerilince deri gcrdad. Stephen benim boyumdayd ve byk ihtimalle benden on kilo fazla deildi. Ufakt. Richard, onu sanki ar deilmi gibi tayordu. "Vay, vay, bykanne, ne kadar gl kollarn var." "Benim, 'Seni daha iyi kavrayabilmek iin' mi, demem gerekiyor?" Bana bakyordu. Yzme scakln trmandn hissettim. Flrt etmek istememitim, isteyerek olmamt. "Gtrmemi istiyor musun, 91 istemiyor musun?" Sesim sert ve utancn getirdii kzgnlktayd. "stiyorum," dedi sessizce. "O zaman ukalal brak." "Ukalalk etmiyordum." Ona baktm. Gzleri ikolatann mkemmel kahverengili-indeydi. Ne diyeceimi bilmiyordum, o yzden bir ey sylemedim. Bu, byk ihtimalle daha fazla kullanmam gereken bir taktikti. Dnp yrdm, ilerlerken araba anahtarlarm aryordum. Richard peimden geliyordu. Stephen gsne gmlm, uykusunda battaniyesini ekiyordu. "Araban ok uzakta m?" "Birka blok; neden?" "Stephen'm zerinde soua uygun eyler yok. Yzm buruturdum. "Ne, arabamla dolap sizi almam m istiyorsun?" "Bu ok ho olur," dedi. Azm hayr demek iin atm, sonra kapattm. nce battaniye ok fazla bir koruma salamyordu ve Stephen yaralarnn bir ksmn beni korumaya alrken almt. Arabayla gelip onlar alabilirdim. "Bir kurtadama kapdan-kapya taksi servisi yaptma inanamyorum," diye sessizce homurdanarak kendimi tatmin ettim Richard ya beni duymad ya da duymamazlktan geldi. Akll, yakkl, orta okul retmeni, olaand biyoloji eitimi alm, daha ne isteyebilirdim ki? Bana bir dakika versinler hemen bir ey dnrdm. DoKyzvncv BLm ^TO raba kendi karanlk tneli iinde gidiyordu. Farlar, g\ hareketli dairesel klarn yayyordu. Ekim gecesi, JL arabann arkasna bir kap gibi kapanmt. Stephen, Nova'mm arkasnda uyuyordu. Richard n koltukta, bana doru hafife dnm, bana bakyordu. Kibarlk gerei, birisiyle konuurken ona bakmam gerekiyordu. Yola bakmak zorunda olduum iin kendimi dezavantajl hissediyordum. Onun tek yapmas gereken bana bakmakt. "Bo zamanlarnda ne yaparsn?" diye sordu Richard. Bam iki yana salladm. "Benim bo zamanm yok." "Hobilerin?" "yle bir eyim olduunu da zannetmiyorum." "Dev ylanlar kafasndan vurmak dnda da bir eyler yapman gerekir." Glmsedim ve ona baktm. Emniyet kemerinin izin verdii kadar bana yaklat. O da glmsyordu ama gzlerinde ya da duruunda bir ey vard, ciddiyetini belirtiyordu. Bence ilgileniyormu gibiydi. "Ben bir animatrm," dedim.' Ellerini kavuturdu, sol dirsei koltuun arkasna day anyordu. "Tamam, lleri diriltmediin zamanlarda ne yapyorsun?" "Polisle olaand sular zerinde alyorum, ounlukla cinayetler." "Ve?" dedi. "Ve kaak vampirleri infaz ediyorum." "Ve?"

CA D

"Ve hibir ey," dedim. Ona yeniden baktm. Karanlkta gzlerini gremiyordum, rengi bunun iin ok koyuydu ama baklarm hissedebiliyordum. Belki de hayal gcm fazla alyordu. Evet. Jean-Claude'la fazla taklmtm. Richard'm deri paltosunun kokusu, losyonun hafif kokusuyla karmt. Pahal ve ho bir eydi. Deri kcicusuyla ok iyi gitmiti. "alyorum. Antrenman yapyorum." Omuz silktim. "Sen eitim vermek dnda neler yapyorsun?" "Scuba dallar, maaraclk, ku seyretme, bahe bakm, astronomi." Glmsemesi, yar karanlkta lo bir beyazlk gibiydi. "Benden ok daha fazla bo zamann var gibi." "Aslnda, bir retmenin her zaman rencilerinden ok daha fazla ev devi olur," dedi. "Bunu duyduuma zldm." Omuz silkti, deri gcrdayp teni zerinde kayd. yi aeri, her zaman canl olduu zamandaki gibi hareket ederdi. "Televizyon seyreder misin?" "Televizyonum iki yl nce bozuldu ve yenisi almadm," "Elenmek iin bir eyler yapyor olmalsn." zerinde biraz dndm. "Oyuncak penguen biriktiriyorum." Sylediim anda, sylememi olmay diledim. Bana doru srtt. "imdi bir yerlere geliyoruz. Cellat oyuncak biriktiriyor. Bu houma gitti." "Bunu duyduuma sevindim." Sesim bana bile huysuz gelmiti. "Ne oldu?" dedi. "Ksa sohbetlerde pek iyi deilimdir," dedim. "yi gidiyorsun." Hayr, gitmiyordum ama ona nasl aklayacamdan emin deildim. Yabanclarla kendi hakkmda konumaktan holanmazdm. zellikle de Jean-Claude ile balants olanlarla. "Benden ne istiyorsun?" diye sordum. "Sadece vakit geiriyordum." "Hayr, yle yapmyorsun." Omuz uzunluundaki salar yznn nne dmt. Daha uzun ve daha kaimdi ama hatlar tandkt. Glgelerin karalnda Philip gibiydi. Philip, canavarlarla birlikte grdm tek insand. Philip zincirlerden sarkyordu. Kan, gsnden aaya ak krmz bir sel gibi akyordu. Yere de yamur gibi sryordu. Meale , omurgasnn slak kemiinden yansyordu. Birileri boazn paralamt. Sanki birisi vurmu gibi sendeleyip duvara dayandm. Yeterince hava alamyordum. "Oh, Tanrm, oh, Tanrm," diye fsldyordu birisi ve o bendim. Merdivenlerden aaya doru, srtm duvara dayal indim. Gzlerimi ondan ayramyor-dum. Baka bir yere bakamyordum. Nefes alamyordum. A-layanyordum. Yansyan meale , gzlerine sanki hareket ediyormu hissi veriyordu. Bir lk karnmda birikti ve boazmdan dkld. "Phillip!" Omurgamdan yukar souk bir ey kt. zerimde sululuk duygusunun hayaletiyle arabamda oturuyordum. Phi-lip'm lm benim hatam deildi. Elbette onu ldren ben deildim ama... ama yine de kendimi sulu hissediyordum. Birisinin onu kurtarmas gerekiyordu ve bunu yapma ans olan tek kii ben olduum iin, bunu benim yapmam gerekiyordu. Sululuk duygusu, pek ok renkli yn olan bir eydi. "Benden ne istiyorsun, Richard?" diye sordum. "Bir ey istemiyorum," dedi. "Yalanlar ho eyler deildir, Richard." "Niin yalan sylediimi dnyorsun?" "Gelimi igdler." "Bir adam seninle kibar bir sohbet yapmayal o kadar ok oldu mu?" Ona bakmaya balayacaktm ama vazgetim. O kadar ok olmutu. "Benimle flrt eden son kii ldrld. Bu, bir kz biraz tedbirli yapyor." Bir sre sessiz kald. "yle olsun ama yine de senin hakknda daha ok ey renmek istiyorum." "Neden?" "Neden olmasn?" Beni yakalamt. "Jean-Claude'un arkada olmamz emretmediini nereden bileyim." "Bunu neden yapsn ki?" Omuz silktim. "Pekala, batan balayalm. Salk kulbnde tanm gibi yapalm." "Salk kulb m?" diye sordum. Bayla onaylad. "Salk kulb. Mayon iinde harika olduunu dnyordum." "Eofman," dedim. Bayla onaylad. "Eofmanlarn iinde ho grnyorsun." "Daha iyi grnmek istedim." "Eer seni mayoyla dnmeme izin verseydin, harika grnrdn; eofmanlar sadece ho olabiliyor." "yle olsun." "Ho bir sohbet ettik ve ben sana kma teklif ettim." Ona bakmak zorundaydm. "Bana kma m teklif ediyorsun?" Evet, ediyorum." Bam iki yana salladm ve yzm yola evirdim. "Bunun iyi bir fikir olduunu sanmyorum." "Neden?" "Sana syledim." "Sadece ellerinde bir kiinin lmesi, herkesin yle olaca anlamna gelmez." Direksiyonu ellerim acymcaya kadar sktm. "Annem ldnde sekiz yandaydm. Babam yeniden evlendiinde on." Bam iki yana salladm. "nsanlar gider ve geri gelmezler." "Kulaa ok korkutucu geliyor." Sesi yumuak ve kalnd.

CA D

Bunu bana neyin sylettiini bilmiyordum. Yabanclarla annem hakknda konumazdm, aslnda hi kimse ile konumazdm. "Korkutucu. Haklsn," dedim yavaa. "Eer kendine hi kimseyi yaklatrmazsan, incinmezsin, durum bu mu?" "Ayrca yirmi birle otuz ya aras erkekler arasnda ok fazla uyuz var," dedim. Srtt. "Bu konuda haklsn. Alml, zeki, bamsz kadnlar da ok fazla deil." "ltifat etmeyi brak, yoksa kzarmaya balayacam." "Kolay kzaran birisiymi gibi durmuyorsun." Zihnimde bir grnt belirdi. Richard Zeeman yatan yannda rlplak, eofmann altn giymeye alyor. O zaman utanmam tim. Sadece imdi, arabann iinde bana ok yakm ve scakken, o an dnyordum. Yzme doru bir scaklk hcum etti. Karanlkta kzaryordum, beni gremediine memnundum. Onu zerinde elbiseleri yokken nasl grndn hayal ettiimi bilmesini istemiyordum. Genelde byle bir ey yapmazdm. Elbette, daha nce bir kere bile kmadm adamlar rlplak grmezdim de. Dnyorum da, ktm erkekleri de plak grmezdim; "Salk kulbndeyiz, meyve suyu iiyoruz ve sana kma teklif ediyorum." Yola dikkadice bakyordum. Gzmn nne, baldrnn przsz izgisi ve belden aas geliyordu. Bu ok utan ve- 2L reciydi, dnmemek iin kendimi zorladka, grnt daha da netleiyordu. "Film ve yemek mi?" dedim. "Hayr, emsalsiz bir ey. Maaraclk," dedi. "lk ktmzda maaralarda srneceimizi mi sylyorsun?" "Daha nce hi maaraclk yaptn m?" "Bir kere." "Houna gitti mi?" "O zaman kt adamlara pusu kuruyorduk. Houma gidip gitmediin dnecek durumda deildim." "O zaman bir ans daha vermelisin. Ben her ay en az iki kere gidiyorum. En eski elbiselerini giyiyor, gerekten kirleniyorsun ve hi kimse sana amurda oynamamam sylemiyor." "amur mu?" diye sordum. "Senin iin ok mu pis?" "niversitede, biyoloji laboratuvar asistanydm; benim iin hibir ey pis deildir." "En azndan, aldn eitimi iinde de kullandn syle-yebiliyorsundur." Gldm. "Doru." "Eitimimi ben de kullanyorum ama ben haylazlar eitmeyi tercih ettim." "retmenlii seviyor musun?" "Hem de ok." O iki kelime, pek ok insann ii hakknda konuurken kullanmayaca scaklk ve heyecan tayordu. "Ben de iimi seviyorum." "Seni zombiler ve vampirlere oynamak zorunda braksa bile mi?" Bamla onayladm. "Evet." "Meyve suyu verilen barda oturuyoruz ve sana kma teklif ettim. Ne diyorsun?" 98 "Hayr derdim." "Neden?" "Bilmiyorum." "ok phecisin." "Her zaman," dedim. "ansn hi denememek en byk baarszlktr, Anita." "kmamak bir tercihtir, baarszlk deil." Kendimi biraz savunmaya gemi gibi hissediyordum. "Bu hafta sonu maaraclk yapmaya geleceini syle." Emniyet kemerinin izin verdii lde bana yaklamaya alrken, deri paltosu gcrdayp hareket etti. Uzanp bana dokunabilirdi. Bir blmm bunu yapmasn istiyordu ki bu, bal bana yeterince utan vericiydi. Hayr demeye hazrlanrken, evet demek istediimi fark ettim. Bu aptalcayd. Ama karanlkta, deri ve losyon kokusu iinde oturmak houma gitmiti. Buna kimya uyumas* deyin, ehvet deyin, ne derseniz deyin. Richard'dan holanmtm. Dmeme basmt. Birisinden holanal ok zaman gemiti. Jean-Claude saylmazd. Sebebini bilmiyordum ama o saylmazd. Belki l olmasnn bununla bir ilgisi olabilirdi. "Pekala, seninle maaralara geleceim. Ne zaman ve nerede?" "Harika. Beni evinin nnde, Cumartesi gn diyelim, saat onda bekle. "Sabah onda m?" diye sordum. "Erken kalkmaz msn?" diye sordu. "Pek deil." "Erken balamamz gerek, yoksa bir gnde maarann sonuna kadar gidemeyiz." "Ne giyeyim?" "En eski kyafetlerini. Ben, kot zerine tulum giyeceim." "Benim de tulumum var." Tulumu elbiselerime kan bulumasn diye kullandm eklemedim. amur, kulaa ok daha dostane geliyordu. "Harika, ihtiyacn olacak malzemenin geri kalann ben getiririm." "Daha ne kadar malzemeye ihtiyacm var ki?" "Sert bir mifer, bir fener, belki dizlik." "lk kmz bomba gibi olacak," dedim. "yle olacak," dedi. Sesi yumuak, kaim ve sadece arabamda oturuyor olmasndan daha zeldi. Jean-Claude'un byl sesi gibi deildi ama zaten hangisi onunki gibiydi? Yandaki bir soka iaret etti. "Buradan saa dn. Sadan nc ev," dedi. Dar, asfalt, girie park ettim. Evin yars tulayd, yans da soluk renkliydi. Karanlkta sylemesi zordu. Grmenize yardmc olacak sokak lambalar yoktu. Bazen, elektrik olmadan etrafn ne kadar karanlk olabileceini unutuyordunuz.

CA D

Richard emniyet kemerini kartp kapy at. "Getirdiin iin sa ol." "Onu ieri tamak iin yardm ister misin?" Sorarken ellerim anahtardayd. "Hayr, ben hallederim. Yine de sa ol," "Laf bile olmaz." Bana bakt. "Yanl bir ey mi yaptm?" "Henz deil," dedim. Karanlkta abucak glmsedi. "Gzel." Dnp arka kapnn kilidini at ve arabadan kt. Eilip Stephen' kucana ald, kaymasn diye battaniyeyi kendisine yakn tutuyordu. Kaldrrken srtyla deil, bacaklaryla kaldrmay tercih etti. Arlk alnca bunu reniyordunuz. nsan bedenini kaldrmak, serbest arlklar kaldrmaktan daha zordu. nsan bedeni halter kadar dengeli deildir. Richard kapy srtyla kapatt. Arka kap kapand, ben de arka kapy kilitlemek iin kemerimi zdm. Richard hl ak olan n kapdan beni seyrediyordu. Arabann alan motor sesi zerinden sesi geldi. "cleri mi uzak tutuyorsun?" "Asla bilemezsin." Bayla onaylad. "Evet." O tek kelimede hznl, zlem iinde, masumiyetim kaybetmi bir ey vard. Dolph ve Zerbrowski, iddeti ve lme yakn olmay anlyorlar di ama canavarlar anlamyorlard. Kapy kapatp direksiyonun bana getim. Emniyet kemerimi takp arabay vitese geirdim. Farlar Richard'n zerinde parlad. Stephen'm salar, kolundaki sar lekeler gibiydi. Richard hl bana bakyordu. Onu karanlkta evinin nnde braktm, tek ses sonbahar bceklerinin sarkyd. Onuncu BLm ^H^ partTOftammm niteesaat 2:00'yi biraz gee geldim. [\ BStadan ok daha nce yatakta olmay planlyordum. W JL Yeni, ha eklindeki yank yaras, sanki asit dklm gibi acyordu. Ac btn gsme yaylmt. Kaburgalarmla karnm i ve ezikti. Arabann tavan lambasn atm. Sar kta tenimin zerinde aan morluklar grebiliyordum. Bir an nasl olup da yaralandm unuttum; sonra zerimde gezinen ylann ezici arln hatrladm. Yce sa. Sadece rkler olduu iin anslydm, kaburgalarm krlm da olabilirdi. I kapatp fermuarm ektim. Omuz asklar plak tenimi zedelemiti, yank, eziklerden ok daha fazla acyor ve asknn zedeledii yerler ok nemsiz geliyordu. yi bir yank, aklnzdaki her eyin nne geerdi. Genelde merdivenlerin zerinde yanan k yanmyordu. Bu ilk sefer deildi. Bina ynetimi ald zaman onlar arayp bildirmem gerekiyordu. Eer bildirmezsen, tamir edilmezdi. Onu grnceye kadar basamak kmtm. Merdivenlerin banda oturmu, beni bekliyordu. Ksa sar salar, karanlkta soluk grnyordu. Kollarm dizleri zerine koymu, silahsz olduunu gstermek iin avu ilerini yukar evirmiti. Yani ellerinde silah yoktu. Eer birisi almazsa, Edward'm her zaman stnde silah olurdu. imdi dndm de, bende de olurdu. "Grmeyeli ok zaman oldu, Edward." " ay. Krk kolumun iyilemesi iin yeterli bir zaman," dedi. Bamla onayladm. "Dikilerimi iki ay nce aldlar." Merdivenlerin banda dikilmi bana bakyordu. "Ne istiyorsun, Edward?" "Seni grmek iin gelmi olamaz mym?" Bana glyordu, sessizce. "Sama, sabahn ikisinde, sadece grmek iin gelmenden fazlas olsa iyi olur." " olmasn m tercih ederdin?" Sesi yumuakt ama duyuluyordu. Bam iki yana salladm. "Hayr, hayr." Edward'la i konumay istemezdim. Likantroplar, vampirler ve artk insan olmayan eyleri ldrme konusunda uzmanlamt. nsanlar ldrmekten sklmt. ok kolayd. " mi?" Sesim dzgnd, titrememiti. Bunun iyi baarmtm. Browning'imi ekebilirdim ama eer gerekten birbirimize silah ekersek, beni ldrrd. Edward'la arkada olmak, evcil bir leoparla arkada olmak gibiydi. Onu sevebilirdiniz, o da sizden holanm gibi grnebilirdi ama iinizde bir yerlerde, eer yeterince ackrsa ya da yeterince sinirlenirse, sizi ldreceini bilirdiniz. Sizi ldrp kemiinize kadar syrrd. "Bu gece sadece bilgi istiyorum, Anita, problem kartmayacam." "Ne eit bilgi?" diye sordum. Yeniden glmsedi. Eski dost Edward. Elbet-tee. "Bunu ieri girip konuabilir miyiz? Buras dondurucu souk," dedi. "ehre son geldiinde, daireme girmek iin bir davet beklememitin." "Yeni bir kilit almsn." Srttm. "Aamadn, deil mi?" Bu, ok houma gitmiti. Omuz silkti; belki karanlktand ama eer Edward olmasayd, utandn syleyebilirdim. "ilingir, hrszlara kar ok etkili olduunu syledi," dedim. "Yanmda ko ba getirmedim," dedi. "Hadi gel. Sana kahve yapaym." Yanndan getim. Durup beni takip etti. Dert etmeden arkam ona dnmtm. Edward bir gn beni vurabilirdi ama bunu buraya benimle konumaya geldiini syledikten sonra arkamdan yapmazd. Edward erefli birisi deildi ama kurallar vard. Eer beni ldrmeyi planlasayd, bunu sylerdi. Bu i iin ona ka para teklif edildiini syleyip korkunun gzlerimden kayn seyrederdi; Evet, Edward'm kurallar vard. Sadece pek ok insann olduunda ok daha azd. Ama hibir kuraln bozmazd, kendi arpk eref anlayna ihanet etmezdi. Eer bu gece gvende olduumu sylediyse, bunu kastetmii. Jean-Claude'un da kurallar olsa hi fena olmazd. Hol, gece yarsndayd, haftann ortasmdayd, etrafta, sabah erken kalkmak zorundaym, sessizlii vard. Benim gndz yaayan komularm yataklarnda, rahata uyuyorlard. Yeni kilitlerimi atm ve Edward' ieri davet ettim. "Bu yeni imajn, yle mi?" diye sordu. "Ne?" "Gmleine ne oldu?"

CA D

"Ah." Ho unutkanlklarmla sahnedeydim. Ne diyeceimi, daha dorusu ne kadarn anlatacam bilemiyordum. Yine vampirlerle oynuyordun," dedi. "Bunu da nereden kardn?" diye sordum. "eyindeki, gsndeki ha eklindeki yanktan." ey, o mu. Pekala. Ceketi karttm ve kanepenin kenarna katlayp braktm. Orada sutyenim ve omuz askmla duruyor, kzarmadan gzlerinin iine bakyordum. Bir puan kazanmtm. Kemerini ap omuz asksn karttm, elime alp mutfaa gittim. Klf iindeki silahm tezgaha koyup kahve ekirdeklerini buzdolabndan karttm, zerimde sadece kotum ve sutyenim vard. Baka bir erkein nnde, l ya da canl, utanrdm ama Edward'dan deil. Aramzda hi cinsel bir gerginlik olmamt. Herhangi bir gn birbirimizi vurabilirdik ama asla yatmazdk. Gslerimden daha ok, taze yankla ilgileniyordu. "Nasl oldu?" diye sordu. Bu i iin aldm kk deirmenle ekirdekleri ekiyordum. Taze ekilmi kahvenin kokusu bile kendimi iyi hissettirmeye yetmiti. Kahve makineme filtre takp su koyup dmesine bastm. te alk yeteneklerim bundan ibaretti. "zerime geirmek iin bir gmlek alacam," dedim. "Yank, zerine bir eyin dokunmasndan holanmaz," dedi Edward. "nn iliklemem o zaman." "Nasl yandn sylemeyecek misin?" "Evet." Silahm alp yatak odama yrdm. Dolabmn arkasnda, eskiden mor olan ama artk lila rengine dnm, uzun kollu gmleim vard. Neredeyse dizlerime kadar gelen, bir erkek gmleiydi ama rahatt. Kollar dirseklerime kadar kvrdm, dmeleri yarsna kadar ilikledim. Yank izinin olduu yeri atm. Aynaya baknca, gslerimin byk ksmn rttn grdm. Mkemmel. Biraz tereddt ettim ama sonunda Browning'i ba ucum-daki klfna koydum. Edward'la bu gece kavga etmeyecektik ve yeni kilitle glenmi kapmdan gelecek olan bir ey, nce Edward'la karlaacakt. Kendimi bir hayli gvende hissediyordum. Kanepemde oturmu, ayaklarn uzatm, bileklerinden st ste atmt. Omuzlan, kol koyma yerine gelinceye kadar aaya kaymt. "Kendi evindeymi gibi davran," dedim. Sadece glmsedi. "Bana vampirlerden bahsedecek misin?" "Evet ama sana ne kadarn anlatacama karar vermeye alyorum." Glmsemesi geniledi. "Doal olarak." ki fincan, eker ve dolaptan gerek krema karttm. Kahve kk cam demlie akyordu. Koku gl, lk ve kollarn saracak kadar youndu. "Kahveni nasl istersin?" "Kendine nasl yapyorsan, yle yap." Dnp ona baktm. "Bir tercihin yok mu?" Hl kanepenin kol koyma yerine yasl duran ban iki yan sallad. "Tamam." Kahveyi fincanlara dktm, her ikisine de eker ve bir hayli krema koydum, kartrdm ve iki kiilik mutfak masasna koydum. "Bana getirmeyecek misin?" "Beyaz bir kanepe zerinde kahve iemezsin," dedim. "Ah." Hzl, seri bir hareketle ayaa kalkt, tamamyla zarafet ve enerji doluydu. Eer gecelerimin ounu vampirlerle geirmeseydim etkileyici grnebilirdi. Karlkl oturduk. Gzleri, ilkbahar gkyz rengindeydi, souk da grnebilmeyi beceren, scak ve soluk bir mavi. Yz hotu ve gzleri ifadesiz bir ekilde, yaptm her eyi takip ediyordu. Ona Yasmeen ve Marguerite' anlattm. Jean-Claude, vampir cinayetleri, dev kobra, Kurtadam Stephen ve Edward Ze-eman'dan bahsetmedim. Yani ksa bir hikaye oldu. ' Bitirdiimde, Edward orada oturmu, kahvesinden yudumlar alp bana bakyordu. Ben de kahvemden bir yudum alp ona baktm. "Bu, yank izini aklyor," dedi. "Harika," dedim. "Ama ok fazla yeri atladn." "Nereden biliyorsun?" "nk seni takip ediyordum." Ona bakyordum, kahve boazma kamt. "Sen ne yapyordun?" diye sordum, ksrmeden konuabildiim zaman. "Seni takip ediyordum," dedi. Gzleri hl ifadesizdi, glmsemesi hl hotu. "Neden?" "ehrin Efendisi'ni ldrmek iin kiralandm. "Bu i iin ay nce kiralanmtn zaten." "Nikolaos ld; yeni efendi deil." "Nikolaos'u sen ldrmedin, ben ldrdm," dedim. "Doru; parann yarsn ister misin?" Bamla reddettim. "O zaman ikayetin nedir? Onu ldrmen iin sana yardm ederken bir kolumu krdm." "Bana da on drt diki attlar ve ikimizi de vampir srd," dedim. "Ve birbirimizi kutsal suyla temizledik," dedi Edward. "Asit kadar yakcyd," dedim. Edward bayla onaylad ve kahvesinden bir yudum ald. Gzlerinin arkasnda bir ey oynad, akkan ve tehlikeli bir ey. fadesi deimemiti, buna yemin edebilirdim ama bir anda tek yapabildiim gzlerinin iine bakmakt.

CA D

"Beni neden takip ediyordun, Edward?" "Bu gece ehrin Efendisi ile buluacan sylenmiti."

"Bunu sana kim syledi?" Ban iki yana sallad, dudaklarnda esrarengiz glmsemesi vard. "Bu gece sirkteydim, Anita. Kimlerle birlikte olduunu grdm. Vampirlerle oynadm ve sonra evine gittin, yani onlardan bir tanesi ehrin Efendisi." Yzm ifadesiz tutmaya altm, ok ifadesizdi, yani abaladm belli olmutu ama paniimi belli etmemitim. Edward beni takip ediyordu ve ben farknda bile deildim. Bu gece grdm btn vampirleri biliyordu ve bu, uzun bir liste deildi. Bir ekilde anlayacakt. "Bir dakika," dedim. "O ylanla tek bama mcadele etmeme izin mi verdin?" "Kalabalk dar ktnda, ben yeni gelmitim. adrn iine baktmda, neredeyse bitmiti. Kahveyi iip durumu daha iyi hale getirmenin yollarm dndm. ehrin Efendisi'ni ldrmek iin bir anlama yapmt. Ve ben de onu tam istedii yere kadar gtrmtm. Jean-Claude'a ihanet etmitim. Bu, beni neden rahatsz etmiti? Edward, yzme sanki ezberliyormu gibi bakyordu. Yzmn bana ihanet etmesini bekliyordu. Gizemli ve ifadesiz olmas iin ok alyordum. Yznde o yakn, mehur kanarya yiyen kedi srt vard. Eleniyordu. Ben elenmiyordum. "Bu gece sadece drt vampir grdn: Jean-Claude, esmer egzotik olan Yasmeen olmal ve o iki sarn. Sarnlarn isimlerini biliyor musun?" Bam iki yana salladm. Glmsemesi geniledi. "Eer buseydin, bana syler miydin?" "Belki." "Sarnlar nemli deil. kisi de bavampir deildi." Ona bakyordum, yzmn ifadesiz, ho, katlmc, bo, olmasma alyordum. Bo, en iyi ifadelerimden bir tanesi deildi ama eer yeterince alsaydm... "Geriye Jean-Claude ve Yasmeen kalyor. Yasmeen ehre 108 yeni geldi, bu durumda Jean-Claude." "ehrin Efendisi'nin kendisini byle aptalca gstereceini mi zannediyorsun?" Sesime bulabildiim btn aalamay koymutum. Dnya zerindeki en iyi oyuncu deildim ama belki renebilirdim. Edward bana bakt. "Jean-Claude deil mi?" "Jean-Claude, ehri tutabilecek kadar gl deil. Bunu biliyorsun. O, ka, iki yz yan biraz zerinde mi? Yeterince yal deil." Bana doru yzn buruturdu. Gzel. "Yasmeen de deil." "Doru." "Bu gece baka vampirlerle konumadn?" "Beni sirke kadar takip ettin Edward ama etttilr Efendisi: ile bulutuumda kapy dinlemiyordun. Yapamazdn. Vampir ve ekil deitiriciler seni duyard." Bayla onaylad. "Biti gece ehrin Efendisi'ni grdm ama aaya inip ylanla dvenlerden bir tanesi deildi." "ehrin Efendisi, adamlarnn hayatn tehlikeye atmasna izin verip yardm etmedi mi?" Glmsemesi geri gelmiti. "ehrin Efendisi'nin, glerini verebilmesi iin fiziksel olarak bulunmas gerekmiyor, bunu biliyorsun." "Hayr, bilmiyorum," dedi. Omuz silktim. "ster inan, ister inanma." La imas iin dua ettim. Yzn buruturmutu. "Genelde iyi bir yalanc deilsin-dir." "Yalan sylemiyorum." Sesim sakin, normal, drst kyordu. Bize Gvenin. "Eer jean-Claude gerekten ehrin efendisi deilse, o zaman sen kim olduunu biliyor musun?" Soru bir tuzakt. kisine de evet diyemezdim ama lanet olsun, yalan sylyordum; imdi neden duracaktm ki? "Evet, '09 kim olduunu biliyorum." "Syle bana," dedi. Bam iki yana salladm. "Eer seninle konutuumu renirse, ehrin Efendisi beni ldrr." "Geen seferkini hallettiimiz gibi, onu da beraber ldrrz." Sesi korkun derecede ikna ediciydi. Bir sre dndm. Ona doruyu sylemeyi dndm. nce nsanlar, ehrin Efendisi ile baa kacak kapasitede deildi ama Edward yleydi. Beraber bir takm olursak, onu ldrebilirdik. Hayatm ok daha rahat olurdu. Bam iki yana salladm ve i ektim. Has siktir. "Yapamam, Edward." "Yapmazsn," dedi. Bamla onayladm. "Yapmam." "Eer sana inanrsam, Anita, bu ehrin Efendisi nin ismini bilmem gerektii anlamna geliyor. Bu da, ehrin Efendi-si'nin kim olduunu bilen tek insan olduun anAmna geliyor." O dostane alay, yzne eriyen buz gibi szd. Gzleri k g gibi bo ve merhametsizdi. erde konuabileceim birisi yoktu. "smi bilen tek insan olmak istemezsin, Anita." Haklyd. stemiyordum ama ne diyebilirdim? "ine gelirse, Edward." "Kendini pek ok eziyetten kurtar, Anita; bana ismi syle." nanmt. Aman ne gzel. Gzlerimi aaya kaydrp kahvemin iine baktm, bylece ilerindeki zafer parltsn gremedi. Yukan baktmda, yzm kontrol akma almtm. Ben ve Meryl Streep. "Tehditlere taviz vermem, bunu biliyorsun." Bayla onaylad. Kahvesini bitirdi ve fincann masann ortasna brakt. "Bu ii bitirmek iin ne gerekiyorsa yapaca11i gm." "Bundan hi phe etmedim," dedim. Bilgiyi almak iin bana ikence etmekten bahsediyordu. Neredeyse bundan piman olacakm gibi konuuyordu ama bu onu durdurmazd. Edward'm temel kurallarndan bir tanesi, i her zaman bitir' idi. Arkadalk gibi ufak bir eyin, mkemmel sicilini bozmasna izin vermezdi.

CA D

CA D

"Sen benim hayatm kurtardn ve ben de seninkini. Bu, artk sana bir ey kazandrmaz. Bunu anlyor musun?" Bamla onayladm. "Anlyorum." "Gzel." Ayaa kalkt. Ben de kalktm. Birbirimize baktk. Ban iki yana sallad. "Seni bu gece bulup yemden soracam." "Zorbala boyun emem, Edward." Sonunda biraz kzmaya balamtm. Buraya bilgi edinmek iin gelmiti; imdi beni tehdit ediyordu. Role gerek yoktu. "Sertsin, Anita ama o kadar sert deil." Gzleri ifadesiz ama dikkatliydi; bir keresinde California'da grdm bir kurdunkilere benziyordu. Bir aacn arkasndan dolatm ve oradayd, karmda duruyordu. Donmutum. O zamana kadar, ifadesizin anlamn tam olarak bilmiyordum. Ona zarar verip vermeyeceim, kurdun umurunda bile deildi. Benim seimimdi. Eer tehdit edersem, boka bulaacaktm. Aray ap kaarsam, o da kaacakt. Ama kurdun umurunda deildi; iki duruma da hazrlanmt. Yrei aznda, neredeyse kalbi duracak kadar heyecanlanm olan bendim. Nefesimi tutup kurdun neye karar vereceini merak ediyordum. Sonunda aalarn arasnda kayboldu gitti. Ben nefes almay yeniden renip kamp yerine geri dnmtm. Korkmutum ama gzlerimi kapattmda, hl kurdun soluk gzlerini grebiliyordum. Aramzda demir parmaklklar olmadan, byk bir avcya bakmann hayranl vard. Harika bir histi bu. imdi Edward'la gz gzeydim, bu da kendine gre hayranlk uyandrcyd. Bilgi bende olsa da, olmasa ia ona sylemeyecektim. Kimse bana zorbalk yapamazd. Hi kimse. Bu da benim kurallarmdan birisiydi. "Seni ldrmek zorunda kalmak istemiyorum, Edward." O zaman glmsedi. "Beni ldrecek misin?" Bana glyordu. "zerine blhse girebilirsin," dedi. Gl gzlerinden, dudaklarndan, yznden, bana yeniden, ifadesiz, avc gzleriyle bakmcaya kadar, kayd. Yutkunup yava, dzenli nefesler almay hatrladm. Beni ldrrd. Belki. Belki de ldremezdi. "ehrin Efendisi iin lmeye deer mi?" diye sordum. "Bu bir prensip meselesi," dedi. Bamla onayladm. "Benim iin de." "O zaman, nerede olduumuzu biliyoruz," dedi. "Evet." Kapya doru ilerledi. Ben de peindeydim, kapnn kilidini onun iin atm. Kapda duraklad. "Bu gece hava kara-rncaya kadar sren var." "Cevabm deimeyecek." "Biliyorum," dedi. Arkasna bakmadan dar kt. Onu merdivenlerden kayboluncaya kadar seyrettim. Sonra kapy kapatp kilitledim. Srtm kapya daydm ve bir k yolu dnmeye baladm. Eer Jean-Claude'a sylersem, belki Edward ' ldrrd ama insanlar canavarlara vermezdim. Sebep her ne olursa olsun. Edward'a, Jean-Claude'dan bahsedebilirdim. ehrin Efendisi'ni ldrebilirdi. Ona yardun bile ederdim. Jean-Claude'un mkemmel vcudunu, mermilerle delinmi ve kana bulanm olarak gzmn nne getirmeye altm. Yz ifteyle dalm. Bam iki yana salladm. Bu-122_ nu yapamazdm. Sebebini tam olarak bilmiyordum ama JeanClaude'u Edward'a veremezdim.

kisine de ihanet edemezdim. Bu, beni kma kadar timsahlarn arasna batryordu. Ama zaten bu yeni bir ey miydi ki? ,* On BiRjnci BLm Kyda, aa saaklar altnda oturuyordum. Siyah gl karanla doru dalgalanyordu. Aym sudaki yansmas, byk ve gm rengiydi. Ay , suyun iinde parlak ekiller oluturuyordu. Jean-Claude sudan ykseldi. Su, salarndan ve gmleinden, gm izgiler halinde dklyordu. Ksa siyah salar, sland iin kvnlmt. Beyaz gmlei vcuduna yapm, sert gs ularm belirginle-tirmiti. Elini bana doru uzatt. Ben, uzun, koyu renk bir elbise giyiyordum. Kalnd ve etrafmdan sanki bir arhknu gibi sarkyordu. Etein yanlarndan genileyen bir ey, eklini deforme olmu bir ember gibi yapmt. Omuzlarmn zerinden geri uzanan kaln bir pelerin vard. Sonbahard ve ay dolunayd. "Bana gel," dedi Jean-Claude. Kydan admm atp suya battm. Su eteimi doldurdu, pelerinimi arlatrd. Pelerini kartp attm, suyun iinde batmasna izin verdim. Su banyo kadar lkt, kan kadar lkt. Elimi ay na doru kaldrdm ve youn, gln koyu renk svs kolumdan aaya akt, akan su deildi. S suda, hayal bile etmeyeceim bir elbise iinde, bilmeJean-Claude'un mkemmel vcudunu, mermilerle delinmi ve kana bulanm olarak gzmn nne getirmeye altm. Yz ifteyle dalm. Bam iki yana salladm. Bu-112 nu yapamazdm. Sebebini tam olarak bilmiyordum ama JeanClaude'u Edward'a veremezdim. kisine de ihanet edemezdim. Bu, beni kma kadar timsahlarn arasna batnyordu. Ama zaten bu yeni bir ey miydi ki? -> On BiRinci BLm Kyda, aa saaklar altnda oturuyordum. Siyah gl karanla doru dalgalanyordu. Ayn sudaki yansmas, byk ve gm rengiydi. Ay , suyun iinde parlak ekiller oluturuyordu. Jean-Claude sudan ykseldi. Su, salarndan ve gmleinden, gm izgiler halinde dklyordu. Ksa siyah salar, sland iin kvrlmt. Beyaz gmlei vcuduna yapm, sert gs ularn belirginle-tirmiti. Elini bana doru uzatt. Ben, uzun, koyu renk bir elbise giyiyordum. Kaimdi ve etrafmdan sanki bir arlkm gibi sarkyordu. Etein yanlarndan genileyen bir ey, eklini deforme olmu bir ember gibi yapmt. Omuzlarmn zerinden geri uzanan kaln bir pelerin vard. Sonbahard ve ay dolunayd. "Bana gel," dedi Jean-Claude.

Kydan admm atp suya battm. Su eteimi doldurdu, pelerinimi arlatrd. Pelerini kartp attm, suyun iinde batmasna izin verdim. Su banyo kadar lkt, kan kadar lkt. Elimi ay na doru kaldrdm ve youn, gln koyu renk svs kolumdan aaya akt, akan su deildi. S suda, hayal bile etmeyeceim bir elbise iinde, bilmeJean-Claude'un mkemmel vcudunu, mermilerle delinmi ve kana bulanm olarak gzmn nne getirmeye altm. Yz ifteyle dalm. Bam iki yana salladm. Bunu yapamazdm. Sebebim tam olarak bilmiyordum ama Jean-Claude'u Edward'a veremezdim. kisine de ihanet edemezdim. Bu, beni kma kadar timsahlarn arasna batnyordu. Ama zaten bu yeni bir ey miydi ki? On BiRjnci BLm Kyda, aa saaklar altnda oturuyordum. Siyah gl karanla doru dalgalanyordu. Ayn sudaki yansmas, byk ve gm rengiydi. Ay , suyun iinde parlak ekiller oluturuyordu. Jean-Claude sudan ykseldi. Su, salarndan ve gmleinden, gm izgiler halinde dklyordu. Ksa siyah salar, sland iin kvrlmt. Beyaz gmlei vcuduna yapm, sert gs ularn belirginle-tirmiti. Elini bana doru uzatt. Ben, uzun, koyu renk bir elbise giyiyordum. Kalnd ve etrafmdan sanki bir arlkm gibi sarkyordu. Etein yanlarndan genileyen bir ey, eklini deforme olmu bir ember gibi yapmt. Omuzlarmn zerinden geri uzanan kaln bir pelerin vard. Sonbahard ve ay dolunayd. "Bana gel," dedi Jean-Claude. Kydan admm atp suya battm. Su eteimi doldurdu, pelerinimi arlatrd. Pelerini kartp attm, suyun iinde batmasna izin verdim. Su banyo kadar lkt, kan kadar lkt. Elimi ay na doru kaldrdm ve youn, gln koyu renk svs kolumdan aaya akt, akan su deildi. S suda, hayal bile etmeyeceim bir elbise iinde, bilmediim bir sahilde duruyor ve bana doru yaklaan gzel canavara bakyordum, zarif ve kanla kaplyd. Nefesim kesilmiken uyandm. Ellerim yatak rtsn, i 14 sanki hayatm ona balym gibi kavramt. "Ryalarmdan uzak duracana sz vermitin, seni orospu ocuu," diye fsldadm. Yatamn yanndaki radyolu saat len 2:00'yi gsteriyordu. On saattir uyuyordum. Kendimi daha iyi hissetmem gerekiyordu ama hissetmiyordum. Sanki bir kabustan dierine komu ve hi dirlenememitim. Hatrlayabildiim tek rya en sonuncusuydu. Eer heps onun kadar ktyse, zaten hatrlamak da istemiyordum. Jean-Claude yine neden ryalarma karyordu? Bana sz vermiti ama bekli sznn hibir anlam yoktu. Belki. Banyo aynas nnde soyundum. Kaburgalarm ve karnm koyu renkli, neredeyse mor eziklerle doluydu. Nefes alrken gsm skyordu ama krk yoktu. Gsmdeki yank daha yeniydi, kabuk tutmayan yerlerdeki deri siyahlamt. Sanki ac kemikten geliyormu gibi, ilerine kadar acyordu. Sadece yanklar, beni deri altnda da sinir ular olduuna inandran yaralard. Baka trl nasl bu kadar ok acyabilir-di? Ronnie ile salk kulbnde saat te buluacaktm. Ronnie, Veronica'nn ksaltmasyd. Bana, insanlarn onun rkek olduunu sanmasnn, zel dedektif olarak daha fazla i bulmasnda yardmc olduunu sylemiti. Ac ama gerek buydu. Arlk kaldrr ve koardk. Yarann zerinden dikkatlice sportif sutyenimi geirdim. Lastii ezikleri skyordu ama geri kalan her ey yolundayd. Yaray antiseptik kremle temizleyip zerini gazl bezle kapattm. zerine kollar ve yakas kesilmi, krmz bir erkek tirt giydim. Siyah bisikleti tay-t, kou oraplar ve siyah Nike Airlar kyafetimi tamamlad. Tirt, gazl bezi gsteriyordu ama morluklar gizliyordu. Salk kulbndekilerin ou benim morluklarma, hatta daha ktlerine alknd. Artk eskisi kadar ok soru sormuyorlard. Ronnie, onlara ok huysuz davrandm sylyordu. Bence sakncas yoktu. Yalnz braklmak istiyordum. Paltomu giyip spor antam elime aldm anda telefon ald. Biraz tereddt ettim ama sonunda atm. "Konu benimle," dedim. "Benim Dolph." Midem kasld. Yeni bir cinayet miydi? "Neler oluyor Dolph?" "ncelediin isimsiz kurbann kimliim tespit ettik." "Vampir kurban m?" "Evet." Tuttuum nefesimi verdim. Yeni cinayet yoktu ve bir gelime kaydetmitik; daha iyi ne olabilirdi? "Calvin Barnabas Rupert, dostlar Cal dermi. Yirmi alt yanda, drt yldr Denie Smyte Rupert ile evli. ocuklar yok. Sigortacym. Vampir topluluuyla balantsn bulamadk." "Belki Bay Rupert, yanl zamanda doru yerdeymi." "Rasgele saldrlar?" Soru eklinde sylemiti. "Belki." "Eer rasgeleyse, elimizde bir dzen yok demektir, bakabileceimiz bir ey olmaz." "Yani, benim, Cal Rupert ile canavarlar arasnda bir balant kurup kuramayaca m merak ediyorsun?" "Evet," dedi. ektim. "Denerim. Bu kadar m? Bir randevuya ge kalyorum." "Bu kadar. Eer bir ey bulursan beni ara." Sesi skntl geliyordu. "Baka bir ceset daha bulsaydm bana sylerdin, deil mi?" Gler gibi bir ses kartt. "Seni arp srklar ltrr-dm, evet. Neden?" Sesin skntl geliyor." Sesinden gld anlalyordu "Daha fazla ceset olacan syleyen sendin. Fikrini mi deitirdin?" Ona, evet, fikrimi deitirdim, demek isterdim ama deitirmemitim. "Eer ba bo bir vampir srs varsa, daha fazla ceset greceiz demektir." "Vampirler dnda, aklna gelen baka bir ihtimal var m?" diye sordu. Bir sre dndm ve bam iki yana salladm. "Hi, bir tane bile /ok," "Peki, sonra grrz." Bir ey diyemeden hat sesi geldi. Dolph pek nerhaba ve hoa kal insan deildi.

CA D

Yedek silahm, 9mm'lik Firestar', paltomun cebine koydum. Spor kyafetlerin zerine omuz asksn takmann bir yolu yoktu. Firestar sadece sekiz mermi, Browning on alyordu ama Browning, cebimden gzkp insanlar rahatsz ediyordu. Ayrca zaten, kt adamlar sekiz mermiyle indire-memisem, geri kalan bein de byk ihtimalle bir faydas olmazd. Elbette spor antamn cebinde yedek bir arjrm daha vard. Etrafn sularla dolu olduu bu gnlerde, bir kz asla yeterince dikkatli olmazd. On iKinci BLm Ronnie ile Vic Tanny's'te alyorduk. ki set alma aleti vard ve Perembe lenden sonra, saat 3.14'te beklemek gerekmiyordu. Kambur masa aletinde alyordum. Aletin yanndaki bir kolu ekiyordunuz ve alet deiik pozisyonlar alyordu. Kala ama pozisyonu, ok uygunsuzdu, bir eit jinekolojik ikence aleti gibiydi. Arlk alrken ort giymememin nedenlerinden birisi buydu. Ronnie de giymezdi. Arlklar ttrmeden baldrlarm birletirmeye konsantre olmutum. Arlklarn tmesi, almay kontrol edemediiniz anlamna gelirdi. Ben otuz kiloyla alyordum. ok ar deildi. Ronnie, bacak kvrma aletinde alyordu, baldrlarn geriye kvryordu, topuklar neredeyse poposuna deiyordu. Baldrlarndaki kaslar, derisinin altnda oynayp iiyordu. kimiz de iri deildik ama salamdk. Linda Hamilton'un, Terminator 2'de olduu gibi. Ronnie benden nce bitirdi ve beni beklerken, aletlerin arasnda dolat. Ben arlklardan ok hafif bir ses kartarak, braktm. ini bitirdiinde arlktan ses kmas kabul edilebilirdi. Aletleri brakp oval parkurda komaya baladk. Parkur, mavi bir havuzu gsteren cam duvarla evrilmiti. Siyah bo-neli ve sualt gzlkl yalnz bir adam, havuzda kula atyordu. Dier tarafta ise serbest arlk odas ve aerobik salonu vard. Parkurun sonu aynalyd, bylece dtevami kendinizi grebiliyordunuz. Kt gnlerde, kendime bakmadan da bu ii yapabilirdim; ama iyi gnlerde bu elenceliydi. Admlarnzn ve kollarnzn dzenli hareket edip etmediin kontrol etmenin bir yoluydu bu. Koarken Ronnie'ye vampir kurbanndan bahsettim. Bu, ok hzl komadmz anlamna geliyordu. Hzm arttrdm ve hl konuabiliyordum. Dzenli olarak St. Louis scanda kounca, Vic Tanny's'deki parkur ok zor gelmiyordu. ki tur atp aletlere geri dndk. "Kurbann ismi ne demitin?" Sesi normal geliyor, zorlanmyordu. Dzlkte hzmz arttrdk. Konumamz kesildi. Bu sefer kol aletleri ile alyorduk. Ben pull-over aletin-deydim, Ronnie ise ben pressde, sonra parkurda iki tur ve aletleri deiecektik. Konuabildiimde ona cevap verdim. "Calvin Rupert," dedim. Alette elli kiloyla on iki tekrar yaptm. Btn bu aletler iinde bana en kolay geleni buydu. Garip, deil mi? "Cal Rupert mi?" diye sordu. "Arkadalar byle dermi, neden?" diye sordum. Ban iki yana sallad. "Bir Cal Rupert tanyorum." Ona bakp vcudumu, bensiz almaya devam ettirdim. Nefesimi tutuyordum, bu iyi deildi. Nefes almay hatrladm. "Anlat bana," dedim. "O vampir cinayetleri srasnda Vampirlere Kar nsan-lar'n yelerine sorular soruyordum. Cal Rupert VK yesiydi." "Bana onu tarif etsene." "Sarn, mavi ya da gri gzl, ok uzun deil, dzgn yapl, ekici." St. Louis'de birden fazla Cal Rupert olabilirdi ama birbirlerine benzeme olaslklar neydi? "Dolph'a kontrol etmesini 119 sylerim ama eer bir VK yesiyse, vampirlerin ii bir infaz oluyor." "Baz VK yeleri, iyi vampirin l vampir olduunu dnyor." nce nsanlar dnyordum, Bay Jeremy Ru-ebens'in kk grubu. Acaba bir vampir ldrmeyi baarmlar myd? Bu da bir misilleme miydi? "Cal'm, VK yesi mi yoksa nce nsanlar adnda, daha radikal bir gruba m ye olduunu renmem .gerek." "yi fikir," dedi Ronnie. "Benim iin bunu bulabilir misin? Eer oraya gidip ben sorarsam, beni kaza oturtup yakarlar." "En iyi arkadam ve polise yardm etmek beni hep mutlu eder. Bir zel detektif, polisin ona borlu olmasnn ne zaman ie yarayacan asla bilemez." "Doru, " dedim. Bu sefer ben Ronnie'yi beklemek zorunda kaldm. Bacak aletlerinde o daha hzlyd. Vcudun st ksm benim isimdi. "Burada iimiz biter bitmez Dolph'u ararm. Belki de bir balant vardr? Eer yoksa inanlmaz bir tesadf." Parkurda kouyorduk. "Catherine'in Cadlar Bayram partisinde ne giyeceine karar verdin mi?" diye sordu Ronnie. Ona baktm, neredeyse taklyordum. "Has siktir," dedim. "Bundan partiyi unuttuunu kartyorum. Daha iki gn nce ikayet ediyordun." "Bu aralar biraz megulm, tamam m?" dedim. Ama tamam deildi. Catherine Maison-Gillett en yakn arkadalarmdan bir tanesiydi. Dnnde pembe' kabark kollu bir mezuniyet balosu elbisesi giymitim. ok kk drcyd. Hep beraber, btn nedimelerin o byk yalanm sylemitik. Elbiseyi ksaltp gnlk hayatmzda da giyeceimizi sylemitik. Asla. Belki davet edildiim bir sorwaki resmi davette giyerdim. Mezun olduktan sonra ka tane resmi toplantya 120 davet edilirdiniz ki? Hi. En azndan, pembe, kabank kollu, ember etekli, Rzgar Gibi Geti semelerinden elenmi gibi grnen bir kyafeti istekli olarak giyeceiniz bir yere davet edilmezdiniz. Catherine, evlendiinden beri ilk partisini veriyordu. Cadlar Bayram elenceleri hava kararmadan balard, bylece gidip bir grnebilirdim. Eer birisi bir ey iin ok urayorsa, en azndan bir grnmeniz gerekirdi. Lanet olsun. "Cumartesi gn birisiyle kacam," dedim. Ronnie durup bana aynadan bakt. Ben komaya devam ettim; eer sorular sormak istiyorsa, nce bana yetimesi gerekiyordu. Bana yetiti. "kmak m dedin?" Bamla onayladm. Nefesimi komak iin saklyordum. "Konu, Anita." Sesinde hafif bir tehdit vard.

CA D

Ona srtp Richard Zeeman ile tanmamn sansrlenmi versiyonunu anlattm. ok fazla eyi atlamamtm. "Onu ilk grdnde, yatakta plak myd?" Neeli bir heyecan iindeydi. Bamla onayladm. "Erkeklerle ok ilgin yerlerde tanyorsun," dedi. Yeniden komaya balamtk. "Bir erkekle en son ne zaman tantm ki?" "John Burke'e ne demeli?" "Onun dnda." Uyuzlar saylmazd. Bir sre dnd. Ban iki yana sallad. "ok oldu." "Evet," dedim. Son aletlere gelmitik, son iki tur, sonra esneme, du ve iimiz bitecekti. Antrenman yapmak aslnda houma gitmiyordu. Ronnie'in de. Ama ikimizin de kt adamlardan kaabilmek yi da onlar yakalayabilmek iin iyi durumda olmamz gerekiyordu. Skua kortuna ve solaryuma yakn bir alana getik. Esnemek iin yeterince alan olan tek yer burasyd. Antrenman 121 yapmadan ve yaptktan sonra hep esneme hareketleri yapardm. Dikkatsiz olamayacak kadar ok yaram vard. Boynumu yavaa dndrmeye baladm; Ronnie de beni takip etti. "Sanrm kma iini ertelemem gerekecek." "Buna cesaret edemezsin. Onu da partiye davet et," dedi Ronnie. Ona baktm. "Dalga m geiyorsun? lk kmz ve o tanmad insanlarla evrili olacak." "Catherine dnda sen kimleri tanyorsun?" diye sordu. Haklyd. "Ben kocasyla tantm." "Dndeydin," dedi Ronnie." "Ya, evet." Ronnie yzn buruturdu. "Ciddi ol, onu partiye davet et, bir sonraki hafta maaraclk yapmak iin plan yapn." "Ayn adamla iki kere kmak m?" Bam iki yana salladm. "Ya birbirimizden holanmazsak?" "tiraz yok. Aylardr bir kmaya bu kadar yaklamsn, ii berbat etme," dedi. "Birisiyle kmyorum nk kacak zamanm yok." "Uyuyacak zamann da yok ama bir ekilde ayarlyorsun," dedi. "Tamam soracam ama partiye hayr diyebilir. Ben kendim bile gitmeyi istemeyebilirim." "Neden?" Ona uzunca baktm. Yeterince masum grnyordu. "Ben bir animatrm, zombi kraliesi. Benim bir Cadlar Bayram partisinde olmam ok ar kaar." "nsanlara ne yaptn sylemek zorunda deilsin." "Yaptmdan utanmyorum." "yle demedim," dedi Ronnie. Bam iki yana salladm. "Tamam, unut gitsin. Ben Ric-hard'a kendi teklifimi yaparm, sonra oradan bir yerlere va-122 rrz." "imdi parti iin seksi bir elbise isteyeceksin," dedi. "stemeyeceim," dedim. Gld. " steyeceksin." "Tamam, tamam, eer Cadlar Bayramndan gn nce bir tane bulabilirsem seksi bir kyafet alrm." "Sana yardm ederim. Bir eyler buluruz." Bana yardm ederdi. Bir eyler bulurduk. Kulaa hayra alamet deilmi gibi geliyordu.. kma ncesi tedirginlii. Kim, bende mi? 18 On nc Blhi 0 leden sonra saat 5:15'te Richard Zeeman ile telefonla konuuyordum. "Selam, Richard, ben Anita Blake." "Sesini duymak ne gzel." Sesi telefonda glyordu; neredeyse hissedecektim. "Cumartesi leden sonra bir Cadlar Bayram partisine davet edildiimi unutmuum. Partiye gndz balyorlar, o yzden orada olabilirim. Gitmemezlik edemem. "Anlyorum," dedi. Sesi ok ifadesizdi... ifadesiz neeli. "Partiye benimle gelmek ister misin? Cadlar Bayram gecesi almak zorundaym ama gndz beraber olabiliriz." "Ya maaraclk?" "Rezerv edildi," dedim. "ki kere kacaz; bu ciddi olabilir." "Bana glyorsun," dedim. "Asla." "Ya peki gelmek istiyor musun, istemiyor musun?" "Eer bir sonraki hafta Cumartesi benimle maaralara geleceine sz verirsen." "En iten ekilde sz veriyorum," dedim. "Anlatk." Telefonda bir sre sessiz kald. "Bu partide kostm giymemiz gerekiyor mu?" "Maalesef, evet," dedim. 124 i ekti. "Kayor musun?" "Hayr ama yabanclarn nnde kendimi rezil ettirdiin iin bana iki kma borlu oluyorsun." Srttm ve beni gremediine memnun oldum. Tamamen mutlu olmutum. "Anlatk." "Ne kostm giyeceksin?" diye sordu. "Henz bir tane bulmadm. Syledim ya, partiyi unutmutum; gerekten unutmutum." "Hmmm. Sanrm kostm seimi, bir insan hakknda ok fazla ey syler diye dnyorum, ya sen?" "Cadlar Bayramna bu kadar yaklamken, kendi boyumuzda bir ey bulmamz bile byk ans olur.

CA D

Gld. "Elimde bir koz olabilir." "Ne?" Yeniden gld. "O kadar pheci olma. Sava olayna ok merakl bir arkadan var. O ve kars o dneme ait eyalar yapyorlar." "Dnemin kyafetleri mi?" "Evet." "Doru llerde var mdr?" "llerin nedir?" Daha beni pmemi birisi iin bu zel bir soruydu. "Yedi," dedim. "Ben daha kk olacan tahmin etmitim." "Gs boyum alt iin fazla ve alt buuk diye bir ey retmiyorlar." "Gs boyu mu byk, vay, vay." "Yapma." "Affedersin, dayanamadm," dedi. ar cihazm harekete geti. "Lanet olsun." "O ses de nedir?" "ar cihazm," dedim. Dmeye bastm ve numara kt: Polis. "Bunu almak zorundaym. Seni birka dakika sonra 125 arayabilir miyim, Richard?" "Nefes bile almadan bekleyeceim." "Telefona surat asyorum, umarm bunun farkmdasndr." "Bunu benimle paylatn iin sa ol. Telefonun banda, aramam bekleyeceim. in bitince (alamakl bir i eki) beni ara." "Kes unu, Richard." "Ne yaptm ki?" "Hoa kal, Richard, y.akmda konuuruz." "Bekliyorum," dedi. "Hoa kal, Richard." Daha fazla kendisini andracak bir ey sylemeden telefonu kapattm, iin ackl yn, benim bunu irin bulmamd. Bir kak alp kusmalydm. Dolph'un numarasn evirdim. "Anita?:' "Evet." "Baka bir vampir kurban bulduk. lk kurban gibi grnyor ama bu seferki kadn." "Lanet olsun," dedim yavaa. "Evet, DeSoto'da seni bekliyoruz." "Arnold'dan daha gneyde," dedim. "Ne olmu?" dedi. "Hi, bana tarif et." Etti. "Oraya gelmem en azndan bir saat alr," dedim. "Ceset bir yere gitmiyor, biz de ayn durumdayz." Sesi, rcorali bozulmu gibi geliyordu. "Neelen, Dolph, bir ip ucu bulmu olabilirim. ' "Konu. "Varonica Sims, Cal Rupert'in adm hatrlad, tarifte uyuyor." "Bir zel detektifle ne konuuyorsun?" Sesi phelenmi gibi geliyordu. "O benim i ortam ve bize ilk ipucumuzu verdiine gre, senin yerinde olsam, sesim biraz daha minnettar gelirdi." "Evet, evet. ok yaa, zel sektr. imdi konu." "ki ay nce bir Cal Rupert VK yesiymi, tarif de uyuyor." "ntikam cinayetleri mi?" diye sordu. "Belki. "imdeki seslerin yars bir dzen olmasn umuyor. En azndan bakmaya balayacak bir yerimiz olurdu." Glmeyle homurdanma arasnda bir ses kartt. "Zerbrowski'ye bir ipucu bulduunu syleyeceim. Bu houna gidecektir." "Dik Tracy ve Su avclar, hepimiz polis dilini konuuyoruz," dedim. "Polis dili mi?" Telefondan srttn hissedebiliyordum. "Eer daha baka ipular bulursan, bize bildir." "Emredersiniz, avuum." "Alaylarn bir kaba koy," dedi. "Ltfen, ben her zaman taze alaylar kullanrm, hibirisi kaptan kmaz." Bezgin bir ses kartt. "Kn kaldr da buraya gel, biz de evimize gidelim." Telefon hat sesi verdi. Ben de kapattm. Richard Zeema ikinci alta at, "Alo." "Benim, Anita." "Naslsn?*' "Mesaj polistendi. Benim uzmanlma ihtiyalar var." "Bir olaand su?" diye sordu. "Evet." "Tehlikeli m?" "len insan iin, evet." "Bunu kast etmediimi biliyorsun," dedi. "Benim iim bu, Richard. Eer ba edemiyorsan, belki hi kmamalyz bile." "Hey, hemen savunmaya geme. Sadece kiisel olarak teh- 127 likede olup olmayacam merak ettim." Sesi ierlemi gibi geliyordu. "Tamam. Gitmem gerek."

CA D

"Kostmlere ne olacak? Arkadam aramam istiyor musun?" "Elbette." "Senin kostmn semede bana gveniyor musun?" diye sordu. Bunu biraz dndm. Bana kostm semesinde ona gveniyor muydum? Hayr. Kendime kostm bulacak kadar zamanm var myd? Byk ihtimalle hayr. "Neden olmasn, dilenciler seici olmaz?" dedim. "Bu partiyi atlatacaz ve nmzdeki hafta, gidip amurda yuvarlanacaz." "Bekleyemeyeceim," dedim. Gld. "Ben de." "Gitmem gerek, Richard." "Denemen iin kostmleri evine getiririm. Bana adresi ver." Tarif ettim. "Umarm kostmn beenirsin." "Ben de; sonra konuuruz." Ahizeyi braktm. Bu, ok kolay olmutu. ok dertsiz. Byk ihtimalle, bana rezalet bir kostm seecekti. ok kt zaman geirip ikinci kere kma tuzanda kslp kalacaktk. Ayy! Ronnie bana bir kutu meyve suyu verip kendisininkinden bir yudum ald. O brenli iiyordu, ben de krmz greyfurt. Ben brdenden hi holanmam. "irin ocuk ne dedi?" "Ltfen, ona yle deme," dedim. Omuz silkti. "Kusura bakma, azmdan kat." Utanm grnecek kadar kibard. "Seni bu seferlik affediyorum." 128 Srtt ve ierlemediimi biliyordu. Ama ben, onunla kt kiiler hakknda yeterince dalga gemitim. Karlk vermek oyunun kuralindaydi. Ama buna maruz kalmak hi ho deildi. Ort DRjpnc BLm ne yeni alm, hl kanayan bir yara, kzl bir kesik gibi batyordu. Mor bulutlar batya doru ylmt. Rzgar gl ve yamur kokuyordu. Rufflo Lane dar, akl bir yoldu. Ancak iki araba geecek kadar geniti. Krmzya yakm akllar ayak altnda fkrdyordu. Dar yol, tepenin yamacnda bitiyordu. Resmi ve sivil polis arabalar, yolun bir tarafnda grebildiim kadar uzanmt. Jefferson Blgesi'nde fazla tepe yoktu. ar cihazm ttnde, temiz tulumumu, siyah Nikela-nm ve ?meliyat eldivenlerimi oktan giymitim. Fermuar zorla ap lanet eyi azalan kta bulmak zorunda kalmtm. Numaray grmeme gerek yoktu. Arayan Bert'ti. Havann tamamen kararmasna yarm saat vard. Patronum nerede olduumu ve neden iimin banda olmadm merak ediyordu. Bert'tin beni gerekten kovup kovmayacan merak ediyordum. Cesede baktm ve umurumda olup olmadndan emin deildim. Kadn kvrlm yan yatyordu ve kollar plak gslerini kapatmt; lrken bile iffetliymi. iddet ieren bir lm, en byk zlk hakk ihlallerden birisiydi. Fotoraf ekileQ cek, kasede kaydedilecek, kesilecek, sonra dikilecekti. inde ve dnda dokunulmadk yer kalmayacakt. Bu, yanlt. zerine bir battaniye rtp onu kendi halinde brakmamz gere-130 kiyordu ama byle yaparsak, dier cinayeti engelleyemezdik. Ve kesinlikle bir tane daha olacakt, ikincisi bunun ispatyd. Etraftaki polislere ve ambulans ekibine baktm, cesedi gtrmek iin bekliyorlard. Ceset dnda, oradaki tek kadn bendim. ou zaman yleydi ama bu gece bu beni rahatsz etmiti. Beline kadar uzun salar, soluk bir sel gibi otlara salmt. Bir sarn daha. Bir tesadf myd? Deil miydi? ki, ok az bir veriydi. Eer nc kurban da sarn olursa, o zaman bir eilim bulmu olurduk. Eer btn kurbanlar beyaz, sarn ve VK yesi karsa, o zaman bir balant yakaladk demektir. Balantlar, suun zlmesinde yardmc olurdu. Bir balant olmasn umuyordum. Kalem eklinde fenerimi azmda tutup srk izlerini ltm. Bu sefer bilekte srk izi yoktu. Onun yerine, ip yanklar vard. Onu balamlard, belki de et gibi tavana asmlard. nsanlarla beslenen hibir vampir iyi olmazd. Bir vampirin asla, sadece biraz alacana inanmayn. Acmayacam sylediklerine de. Bu, ktnz kiinin tam zamannda geri ekeceine inanmak gibidir. Sadece onan gvenin. Ya, tabii. Boynunun iki yannda da delik yara izleri vard. Sol gsnden bir para et kopmutu, sanki bir ey kabinin tam zerinden srmt. Dirsei paralanmt. Eklemi, ince n altnda parlyordu. Pembe tendonlar, kolu bir arada tutmak iin gerilmiti. zerinde beraber altmz son seri katil, kurbanlar paralara ayryordu. zerinde yrdm hal o kadar fazla kan emmiti ki, zerinde yrrken vck vck tyordu. pucu ararken, i organlar elimde tutmak zorunda kalmtm. Bu, grdm en kt eylerin yenisi olmutu. Cesede baktm ve onu paralamadklarna sevindim. Bunun nedeni, daha kolay bir lm olduu iin deildi ama yle olduunu umuyordum. Daha fazla ipucu olaca iin de deildi nk yoktu. yle olduuna sevinmitim nk da- 131 ha fazla paralanm ceset grmek istemiyordum. Bu yllk kotam doldurmutum. Kalem feneri aznda tutup srk izlerini salya aktmadan lmek bir sanatt. Ben beceriyordum. in srr, arada srada fenerin dibini emmekti. Fenerin ince , baldrlarn aydnlatt. Onun kasklarnda da adammkiler gibi yaralar var m diye merak ediyordum. Bunun da ayn katillerin ii olduundan emin olmak istiyordum. ki ayr babo vampir grubunun avlanyor olmas, byk bir tesadft ama mmknd. Tek bir grubun ii olduundan olabildii kadar emin olmalydm. Bir tanesi oktu, iki tanesi, lklar iinde bir kabus olurdu. Tanr bu kadar merhametsiz olamazd ama ne olur ne olmaz... Kasnda bir yara olup olmadn kontrol etmek istiyordum. Adamn elerinde ip izleri yoktu. Ya vampirler daha organize olmaya balyorlard ya da baka bir gruptu. Kollar gsne yapmt, lm katl gelmiti. Katlk gidinceye kadar, baltayla paralamadka bacaklarn ayramazdnz, ki buna daha krk sekiz saat vard. ki gn bekleyemezdim ama cesedini paralara ayrmak da istemiyordum. Cesedin nnde, diz ve ellerimin zerine ktm. Birazdan yapacam ey iin zr diledim ama yapabileceim daha iyi bir ey yoktu. Fenerin ince , ince bir spot gibi, baldrlar zerinde titredi. Bacaklarn ayran arala dokundum ve parmaklarm o aralktan ilerlettim, parmak ucumla orada yara izi var m yok mu, hissetmeye alyordum.

CA D

Cesedi avuluyormu gibi grnyordum ama daha arbal bir yol dnememitim. Havaya baktm, teninin sertlemi halini hissetmemeye alyordum. Gne, batya sal-a snen kmrler gibiydi. Gerek karanlk, gkyzne mrekkep seli gibi yaylyordu. Ve kadnn bacaklar elimin altnda hareket etti. Sradm. Neredeyse feneri yutacaktm. Gergin, kim ben mi? Kadnn eti yumuakt. Bir dakika nce deildi. Kadnn dudaklar hafife almt, nceden kapal deiller miydi? Bu deliceydi. Eer vampire dnmse bile, lmnden sonraki nc gecede dirilirdi. Ve byk bir kan leninde birden fazla vampir tarafndan emilerek lmt, lyd, sadece l. Teni karanlkta, beyaz bir aydnlktayd. Gkyz siyaht; ay, o mor bulutlarn arkasndaysa bile, ben gremiyordum. Ama teni, sanki ay vurmu gibi aydnlkt. Tam olarak parlamyordu ama ona benzer bir eydi. Salar, imenlere yaylm rmcek a gibi k veriyordu. Bir dakika nce lyd; ama imdi... gzeldi. Dolph tepemde dikiliyordu. ki on boyuyla, ayaktayken bile dikiliyormu gibi oluyordu; dizlerimin zerindeyken dev gibiydi. Ayaa kalkp kalem feneri azmdan karttm. Bir yabancnn ak yaralarna dokunduktan sonra aznza sokacanz bir eye dokumamalydmz. Biliyorsunuz, ADS. Feneri tulumumun gs cebine koydum. Dier eldiveni de karttm ve buruturup yan cebime koydum. "Evet?" dedi Dolph. "Sana farkl grnyor mu?" diye sordum. Kalarn att. "Ne?" "Ceset; sana farkl grnyor mu?" Soluk vcuda bakt. "imdi sen syleyince fark ettim. Uyuyormu gibi grnyor." Ban iki yana sallad. "imdi bir ambulans arp bir doktora ldn tescil ettireceiz." "Nefes almyor." "Sadece nefes almamann tek kriter olmasn m isterdin?" Biraz dndm. "Hayr, sanmyorum." Dolph not defterim kartrd. "Birden fazla vampir tarafndan ldrlen birisinin, bir vampir olarak diril em eyecei-ni sylemitin." Benim szlerimi bana geri sylyordu. Ken- 133 di tuzama dmtm. "Bu, pek ok durumda byle olur. Kadna bakt. "Ama bunda deil." "Maalesef, hayr," dedim. "Akla, Anita." Sesi ho deildi. Onu sulayamazdm. "Bazen tek bir srk bile cesedi vampir olarak diriltebilir. Bunu sadece makalelerden okudum. ok gl bir bavam-pir, bazen dokunduu, her cesedi kirletebilir. "Makaleleri jwede1 anaktadan ?" "SezonWt1 Vampir Dergisinde." "Hi duymadm," dedi. Omuz silktim. "Olaand biyoloji okudum; byle eylerin gnderilmesi iin bir listede falan olmalym." Bir an, srf bunun bile ho bir ey olmadn dndm. "Dolph." . "Evet." "Adam, ilk ceset, bu onun nc gecesi." "O karanlkta parlamyordu," dedi Dolph. "Kadnn cesedi, hava kararncaya kadar kt grnmyordu." "Adamn da dirileceini mi dnyorsun?" Bamla onayladm. "Has siktir," dedi. "Kesinlikle," dedim. Ban iki yana sallad. "Bir dakika. O zaman bize, onu kimin ldrdn syleyebilir." "Normal bir vamp olarak dirilmeyecektir. Farkl yaralar alp ld, Dolph; insandan ok hayvana yakn bir ey olarak geri dnecek." "Akla." "Eer cesedi St. Louis ehir Hastanesine gtrdlerse, o zaman glendirilmi elik parmaklklar arkasnda gvendedir ama eer beni dinledilerse, o zaman onu sradan bir mor-134 ga koymulardr. Morgu ara ve onlara binay boaltmalarn syle." "Ciddi misin?" dedi. "Tamamyla." Benimle tartmad bile. Ben onun olaand uzmanydm ve benim sylediklerim, aksi ispatlanmcaya kadar onun ncil'iydi. Dolph, bir konuda sylendii ekilde hareket etmeye hazr olmad srece, bakasnn fikrini sormazd. yi bir patrondu. Arabasna bindi, cinayet yerine en yakn araba onunkiydi ve morgu arad. Ak kapdan sarkt. "Ceset, St. Louis ehir Hastanesine gnderilmi, vampir kurbanlarna uygulanan rutinden gemi. Bizim olaand uzmanmzn gvenli dedikleri bile gvenlik prosedrnden geiyormu." Bunu sylerken bana glmsyordu. "St. Louis ehir Hastanesini de ara ve cesedi gvenlik hcresine koyduklarndan emin ol." "Neden bir cesedi vampir morguna gnderip gvenlik hcresine koymayacaklar ki?" diye sordu. Bam iki yana salladm. "Bilmiyorum. Ama eer onlar ararsan, kendimi daha iyi hissedeceim." Derin bir nefes alp verdi. "Tamam." Telefona geri dnp numaray ezberden evirdi. Bu, Dolph'un nasl bir yl geirdiini gsteriyordu. Ben de kapda durup dinledim. Duyacak fazla bir ey yoktu. Kimse cevap vermiyordu. Dolph durmu telefonun aln dinliyordu. Bana bakt. Gzleri soruyu sordu. "Orada birilerinin olmas gerek," dedim. "Evet," dedi.

CA D

"Adam bir canavar gibi dirilecek. Efendisi gelip onu alncaya ya da kendisi gerekten lnceye kadar, yoluna kan her eyi paralayacak. Onlara hayvani vampir deniliyor. On- 135 lar iin gnlk bir terim yok. Bunun iin ok nadirler." Dolph telefonu kapatt. "Zerbrowski!" diye bararak kt. , "Buradaym, avu." Zerbrowski koarak geldi. Dolph bardnda, koarak gelmeliydiniz, yoksa... "Nasl gidiyor, Blake?" Ne demem gerekiyordu, berbat m? Omuz silktim. "yi," dedim. ar cihazm yeniden tt. "Lanet olsun, Bert!" "Patronunla konu. Seni rahat brakp siktirip gitmesini syle," dedi Dolph. Bu laflar houma gitmiti. Dolph emirler yadrarak uzaklat. Adamlar itaat etmek iin birbirlerine dolandlar. Ben, Dolph'un arabasna binip Bert'i aradm. lk alta cevap verdi; iyi bir iaret deildi. "Bu sen olsan iyi olur, Anita." "Ya deilsem?" dedim. "Hangi Cehennemdesin?" "Taze bir cesetle, cinayet mahallinde," dedim. Bu onu bir sre durdurdu. "lk randevunu karyorsun." "Evet." "Ama sana barmayacan." "Makul davranyorsun. Neler oluyor?" "Hi, sadece Animatrler A..'nin en yeni yesi, ilk iki randevunu alyor. smi Lawrence Kirkland. Onunla nc randevunda bulu, sen geri kalan randevuyu ahrsm ve ona biraz ii gsterirsin." "Birisini ie mi aldn? Birisini bu kadar abuk nasl buldun? Animatrler ok nadirdir. zellikle, gecede iki tane yapabilecek olanlar." "Yetenek bulmak benim iim." Dolph arabaya bindi ve dier koltua kaydm. "Patronuna kapatman gerektiini syle." "Kapatmam gerek, Bert." "Bekle, St. Louis ehir Hastanesinde acil bir infaz arn var." Midem kasld. "Ad ne?" Durdu ve ad okudu. "Calvin Rupert." "Has siktir." "Ne oldu?" diye sordu. "Bu ar ne zaman geldi?" "Bu akam st, saat civarnda. Neden?" "Has siktir, has siktir, has siktir." "Neler oluyor, Anita?" diye sordu Bert. "Acil ibaresi var myd?" Zerbrowski, sivil aracn arka koltuunu bindi. Dolph, arac vitese takp sireni ve farlar at. Resmi bir ara peimizdeydi, klar karanl yaryordu. Iklar ve sirenler, yu hu! "Rupert, u ldrlme vasiyetlerden brakm. Eer bir vampirden tek bir srk alm olsa bile, kazk saplanmasn istemi." Bu, VK yeleri iin bir zorunluluktu. Lanet olsun, benim ldrlme vasiyetimde de byle yazyordu. "nfaz iin mahkeme kararma ihtiyacmz var m?" "Buna sadece eer kii vampir olarak dirilirse ihtiyacn var. Akrabalarndan iznimiz var; gidip ona kaz saplayalm." Araba dar yolda zplarken, torpidoya ttndm. akllar arabann akma arpyordu. Ahizeyi omzumla enemin arasna aldm ve emniyet kemerini taktm. "imdi morga gidiyorum," dedim. "Sana ulaamaynca, John'u gnderdim," dedi Bert. "Ne kadar oldu?" "arma cevap vermeyince, ben de onu aradm." "Onu ara, gitmemesini syle." Sesimde bir ey olmalyd. "Neler oluyor, Anita?" dedi. "Morg cevap vermiyor, Bert." "Ne olmu?" "Vampir dirilmi, herkesi ldrm olabilir ve John byle bir eyin iine giriyor olabilir." "Onu ararm," dedi Bert. Balant kesildi ve 21. yeni karayoluna karken ben, telefonu kapattm. "Oraya gittiimizde vampir ldrebiliriz," dedim. "Bu cinayet," dedi Dolph. Bamla reddettim. "Eer Calvin Rupert'in ldrlme vasiyeti varsa deil." "Var mym?" "Evet." Zerbrowski, yumruunu koltuun arkasna vurdu. "O zaman o orospu ocuunun iini halledelim." "Edelim," dedim. Dolph sadece bayla onaylad. Zerbrowski srtyordu. iftesi elindeydi. "O eyin iinde gm fiekler mi var?" diye sordum. Zerbrowski silaha bakt. "Hayr." "Lften bana, bu arabada gm mermileri olan tek kiinin ben olmadm syleyin." Zerbrowski srtt. "Gm altndan daha pahal. Beledi-ye'nin o kadar ok paras yok," dedi Dolph. Bunu biliyordum ama yanlmay umuyordum. "Likantrop-lar ve vampirlerle karlatnzda ne yapyorsunuz?" Zerbrowski arabann arkasndan uzand. "Uzileri olan etelerle karlatmzda ne yapyorsak onu yapyoruz."

CA D

"Nedir?" dedim. "Silahlarmz yetersiz kalyor," dedi. Bundan pek honut grnmyordu. Benim de ok huuma gitmemiti. Morg alanlarnn katn ya da dar kt umuyordum ama bu-138 na gvenmiyordum. On Bedc BLum ampir avlama aletlerim, gm fiekli kesik bir ifte, kazklar, eki ve bir vampir bomaya yetecek kadar kutsal su ve hatan oluuyordu. Maalesef vampir avlama aletlerim, yatak odamn dolabnda duruyordu. Eskiden kesik ifte haricinde nk o her zaman yasa dyd-, geri kalanlar bagajmda tayordum. nfaz emrim olmadan, vampir avlama aletleri ile yakalanrsam, otomatik olarak hapse girmem gerekirdi. Yeni yasa, birka hafta nce kmt. Bu yasa, baz ar fanatik infazclardan birisinin, bir vampiri ldrp 'ay, pardon' demelerini nlemek iindi. Doru sylyorum. Hastaneye bir buuk kilometre kala Dolph sirenleri kapatt. Park yerine karanlkta ve sessiz geldik. Resmi ara peimizden gelmiti. Bizi bekleyen bir resmi ara daha vard. ki memur, silahlan ellerinde arabann arkasna eilmiti. Hepimiz karanlktaki arabalardan ktk, silahlarmz ekmitik. Kendimi bir Clint Eastwood filmine nlanm gibi hissediyordum. John Burke'n arabasn gremiyordum. Bu, onun ar cihazn benden daha sk kontrol ettii anlamna geliyordu. Eer vampir gvende, demir parmaklklarn arkaV sndaysa, ben de ar cihazm daha sk kontrol edeceime sz vermitim. Tanrm, ltfen benim yzmden insanlarn lmesine izin verme. Amin. niformallardan bir tanesi, rdek yrynde Dolph'a doru geldi. "Biz geldiimizden beri hibir ey hareket etmedi, avu," dedi. Dolph bayla onaylad. "Gzel. zel kuvvetler en ksa srede buraya gelecekler. Biz listelerindeyiz. "Biz listelerindeyiz de ne demek?" diye sordum. Dolph bana bakt. "zel kuvvetlerin gm kurunlar var ve buraya bir an evvel gelecekler." "Onlar bekleyecek miyiz?" diye sordum. "Hayr.". "avu, olaanst bir durumda, zel kuvvetleri beklemek zorundayz," dedi polis memuru. "Eer Blgesel Olaand Soruturma Takm isen, deilsin," dedi. "Gr. mermilerinizin olmas gerekirdi," dedim. "stekte bulunduk," dedi Dolph. "Bir istek, bu ok yardmc olacaktr." "Skn bir sivilsin. Darda bekleyeceksin. O yzden vzldama" dedi. "Ayrca, Missouri eyaletinin yasal vampir infazcsym. Eer, Bert'i uyuz etmek iin grmezlikten geleceime, ar cihazma cevap verseydim, vampire imdiden kazk aklm olacakt ve biz bunu yapyor olmayacaktk. Beni bunun dnda brakamazsn. Bu i beni, sizi olduundan daha fazla ilgilendiriyor." Dolph bana bir mddet bakt, sonra yavaa bayla onaylad. "eneni kapattktan sonra arabaya binip beklemen gerekirdi," dedi Zerbrowski. "Arabada beklemek istemiyorum." Bana bakt. "Ben istiyorum." Dolph kaplara doru yrmeye balad. Zerbrowski peinden gitti. Ben de pelerindeydim. Ben polisin olaanst su uzmanydm. Eer iler bu gece kt giderse, aldm c- 141 re ti hak edecektim. Btn vampir kurbanlar, St. Louis ehir Hastanesi'nin bodrumuna getirilirdi, baka ehirlerde lenler bile. Yeni di-rmi vampirlerle ba edebilecek ok fazla morg yoktu. Her taraf glendirilmi elikle kapl ve kapsnda halar olan zel bir gvenlik hcreleri vard. lk kan krizini gidermek iin bir beslenme tank bile vard. Fareler, tavanlar, kobaylar. Yeni dirileni rahatlamak iin biraz erez. Normal artlarda, adamn cesedi vampir odasnda olurdu ve hi problem olmazd ama ben, onlar adamm gvenli olduuna ikna etm'tim. Ben onlarn uzmanydm, kaz saplamak iin arlan bendim. Eer cesedin gvenli olduunu sylersem, bana inanrlard. Ve ben yanlmtm. Tanr yardmcm olsun, yanlmtm. On ALfnc BLm t. Louis ehir hastanesi, sava alam ortasndaki bodur bir bina gibi duruyordu. Birka blok gneye giderseniz, direk Broadway'den km, Tony dl sahibi mzikalleri grebilirdiniz. Ama biz burada ayn arka yzn-deydik. Eer ayn kenar mahalleleri varsa. Krk camlar, sivri diler gibi yeri sslemiti. Hastane, dier o ehir ii hastaneler gibi, ok para kaybettiinden kapatlmt. Ama morg orada kalmt nk onu tamak ok masraflyd. Oda, 1900l yllarn balarnda, insanlarn vampirizmin aresini bulacaklarna inandklar bir dnemde dizayn edilmiti. Bir vampiri hcreye kilitle, diriliini seyret ve onu 'iyiletirmeye' al. Pek ok vampir i birlii yapmt nk tedavi olmak istiyorlard. Dr. Henri Mulligan tedavi aratrmalarna nclk etmiti. Hastalarndan birisi Dr. Mulligan "m yzn yedikten sonra program devam etmemiti. te size zavall, anlalmam vampirlere yardm etmenin sonulan. Ama gvenlik hcresi hl ou vampir kurban iin kullanlyordu. ounlukla tedbir olarak; nk bugnlerde ye ni dirilen bir vampiri, onu medeni vampir camiasna ynlendirmek iin bekleyen bir vampir danman oluyordu. Vampir danmann tamamen unutmutum. Yaklak bir ay nce balatlm, nc bir programd. Daha yal bir vampir, bir hayvani vampiri kontrol edebilir miydi yoksa sadece bir bavampir mi onu kontrol edebilirdi? Bilmiyordum. Bilmiyordum ite. Dolph silahn ekmi ve hazrd. Gm kapl mermiler olmadan, elindeki silah bir canavara tkrmekten daha etkiliydi ama sadece biraz. Zerbrowski ifteyi nasl kullanlacan biliyormu gibi tutuyordu. Peimizden drt memur da geliyordu. Hepsi silahlarn ekmi ve hortlan kn datmaya hazrd. O zaman ben niye rahat deildim? nk benim dmda hi kimsenin gm mermileri yoktu.

CA D

ift cam kaplar otomatik olarak ald. Hareket ettii anda, yedi silah da ona dnd. Btn parmaklanma, o lanet eye ate etmemeye almaktan kramp girmiti. Memurlardan bir tanesi, glerek yutkundu. Gergin n, kim, biz mi? "Pekala, burada siviller var. Hibirisine ate etmeyin," dedi Dolph. Memurlardan birisi sarnd. Orta zenci ve daha yalyd. Dier iki memur yirmili yalardayd: Birisi zayf ve uzun boyluydu, kk bir adem elmas vard, dieri soluk tenli ve ksayd, gzleri korkudan neredeyse camlamt. Her polisin ha eklinde kravat inesi vard. Bu, St. Louis Polisi'nin yeni grn ve standardyd. Halar yardmc olurdu, belki hayatlarm bile kurtarrd. Hamn zincirini yenileyecek frsatm olmamt. Onun yerine, zerinde bir sr kk ha olan bir bilezik takyordum. Ayrca bir de Hal-hal takyordum, bileziime uyduu iin deildi, sadece eer iler ters giderse, yedek olsun diye takmtm. Eksikliini hissetmeden yaayacam bir seimdi bu, ha ya da silah. kisinin de olmas daha iyiydi. "Bu ii doru yapmamz iin verebilecein tavsiyeler var 144 m> Anita?" diye sordu Dolph. ok fazla zaman gemi olamazd, daha henz polis a-rmamt. Eski gzel gnlerde vampirler, kendisini bu ie adam birka uzmana braklrd. Bir vampire ha saplayp iini bitireceiniz gnlerdi onlar. Ben de, gururlu, cesur, Cellatlardan bir tanesiydim. "Silahlarmz dorultup bir daire oluturalm. Bylece arkamzdan yaklalma ansn azaltm oluruz." "Geldiini duymaz, myz?" dedi sarn polis. "Yaayanller ses kartmaz," dedim. Gzleri byd. "aka yapyorum, memur bey," dedim. "Hey," dedi sessizce. Sesi alnm gibi geliyordu. Sanrm onu sulayamazdm. "Kusura bakma," dedim. Dolph kalarm atarak bana bakt. "zr diledim ya." "aylaklarla dalga geme. Eminim bu ilk vampiridir," dedi Zerbrowski. Zenci polis glmeyle homurdanma aras bir ses kartt. "Bu, ilk gn, nokta." "Yce sa. Arabada bekleyemez miydi?" dedim. "Bamn aresine bakabilirim," dedi sarn. "Onu demek islemedim, sadece ilk gnde vampirlerle atmamak gibi ortak bir sendika karan falan yok muydu?" "Bunu yapabilirim," dedi. Bam iki yana salladm. lk gn, siktir. Yryen llerle ebelemece oynayacana, bir yerlerde trafii falan idare ediyor olmalyd. "Ben nden gideceim," dedi Dolph. "Anita sauna ge." ki parman zenci polise ve sarna uzatt. "Siz ikiniz soluma." Dier iki memuru iaret etti. "Bayan Blake'in arkasna. Zerbrowski, arkay al." "Ooo, sa ol, avu," diye homurdand. Neredeyse bir ey demeyecektim ama yapamadm. "Gm mermisi olan bir tek ben varm. nden benim gitmem gerekir," dedim. "Sen bir sivilsin, Anita," dedi Dolph. "Yllardr bir sivil deilim, Dolph ve sen de bunu biliyorsun." Bana uzunca bakt, sonra bayla onaylad. "ne ge ama eer lrsen, gt kaybederim." Glmsedim. "Bunu hatrlamaya alacam." ne getim, dierlerinden biraz ilerdeydim. Onlar, arkamda kaba bir ember oluturmulard. Zerbrowski baparman kaldrp bana 'her ey yolunda' iareti yapt. Bu, beni glmsetti. Dolph bam hafife oynatt. eri girme zaman gelmiti. Canavarn peine dme zaman. On YEDnci BLm uvarlar yeilin iki tonundayd. Altta koyu haki, yukarda kusmuk yeili. Endstriyel yeil, rk diler kadar ekiciydi. Boyumdan daha yksekten geen geni buhar borular, duvarlar kaplyordu. Borular da yeile boyanmt. Onlarn yznden koridor, dar bir geide dnmt. Elektrik borular, buhar borularnn yannda, ince gm glgeler gibiydi. Uygun ekilde dizayn edilmemi bir binaya elektrik datmak zor iti. Kaznmadan kat kat boyand iin duvarlar kabarmt. Eer duvar kazrsanz, arkeoloji kazlarndaki katmanlar gibi, renk renk boya tabakalaryla karlardnz. Her rengin kendi tarihi, kendi ac hatralar vard. Byk bir geminin iinde olmak gibiydi bu. Sadece motorlarn grlts yerine, mkemmel sessizliin iindeydiniz. Baz yerlere sessizlik, ar perdeler gibi kerdi. St. Louis ehir Hastanesi byle yerlerden bir tanesiydi. Eer batl inanlarn olsayd, ki yoktur, hastanenin hayaletler iin en uygun yer olduunu sylerdim. Farkl ekillerde hayaletler vardr. Cennet'e giden normal olanlar ya da CehenD nem e gitmesi gereken ruhlar tarafndan geride braklanlar. Din adamlar, hayaletlerin varlnn Tanr ve Kilise iin ne anlama geldiini tartyorlard. Ben, Tanr'nm bu konudan bir sknt duyduunu sanmyordum ama kilise duyuyordu. Burada, mekan hayaletlerle dolduracak kadar ok insan lmt ama ben, ahsen hibirini grmemitim. Bir hayalet kollarn bana dolaymcaya kadar, onlara inanmay dnmyordum. Ama baka bir tr hayalet daha vard. Psiik izler, gl hisler, bir binann zeminine ve duvarlarna ilerdi. Bu bir duygusal kayt cihaz gibiydi. Bazen grntler de olurdu, bazen sadece sesler, bazen belirli bir noktada yrdnzde, iinizden bir rperti geerdi. Eski hastane, i rperten yerlerle doluydu. ahsen ben hibir ey grmemitim ya da duymamtm ama holden aaya yrrken, yaknda bir yerlerde, bir ey olduunu hissediyordum. Gr alannzn dnda, duyamayacanz bir yerde, dokunamayacanz uzaklkta bir ey vard. Bu gece bu, belki sadece bir vampirdi.

CA D

Gelen tek ses, bizim yrrken karttmz ayak sesleri ve elbiselerimizin sr tnmesiydi. Baka ses yoktu. Etraf bu kadar sessizken bir eyler duymaya balardnz, bu kulanzda nlayan kendi kannz bile olabilirdi. nmde ilk dn belirdi. Ben nderdim. nderlie kendim gnll olmutum. Keyi nce benim dnmem gerekiyordu. Dnn arkasnda bekleyen her ne ise, benimdi. Kahramanlk yapmaktan nefret ediyordum. Tek dizimin zerine ktm, silahm iki elle tuttum. Silahm keden uzatmak hibir ie yaramazd. Gremediim eye ate edemezdim. Nereye gittii grnmeyen keleri dnmenin pek ok yolu vard, hibirisi de tamamen gvenli deildi. Genelde fark eden, vurulmaktan m, yoksa yakalanmaktan m korkmunuzdu. Bir vampir beklediimiz iin dert etmem gereken, yakalanmam ve boazmn paralanmasyd. Sa omzumu duvara dayadm, derin bir nefes alp ileri atldm. Koridora doru pek de iyi olmayan bir takla attm. 148 Silahm elimde, ileri dorultulmu, sol tarafma dm gibi oldum. Bana inann, bir keyi dnp nian almann en hzl yolu budur. Eer canavarlar geri ate edebilecek olsalard, bunu tavsiye etmezdim. Koridorda yatyordum, kalp atlarm kulaklarmda tyordu. yi haber, vampir yoktu. Kt haber bir ceset vard. Tek dibimin zerinde doruldum, hl glgelerden gelebilecek haeketleri kontrol ediyordum. Bazen bir vampirle karlatnzda hibir ey grmezdiniz, onu duymazdnz bile, onu omuzlarnzda, srtnzda, ensenizdeki tylerde hissederdiniz. Bedeniniz, dnceden daha eski ritimlere tepki verebilirdi. Aslnda, bunun ne olduunu dnmek bile, sizi ldr tebilir di. "Temiz," dedim. Hl koridorun ortasnda tek dizimin zerinde, elinde silahm, gelecek her eye hazrdun. "Yerlerde yuvarlanma iini bitirdin mi?" diye sordu Dolph. Yan gzle ona baktm, sonra koridora. Orada hibir ey yoktu. Gvenliydi. Gerekten. Ceset, ak mavi niformal birisine aitti. Kolundaki sar siyah armann zerinde 'Gvenlik' yazyordu. Adamn salar beyazd. Sarkk bir gerdan, geni bir burnu vard. Kalar, soluk gzleri zerindeki gri danteller gibiydi. Boaz, paralanm ete dnmt. Omurgas, tepedeki klarn altnda parlyordu. Kan, yeil duvarlara vahi bir Noel kart gibi salmt. Adamn sa elinde bir tabanca vard. Srtm sol taraftaki duvara verip koridoru dier dne kadar inceledim. Cesedi incelemeyi polise brakum. Bu geceki iim, bizi canl tutmakt. Dolph cesedin yanma meldi. Yzn tabancaya yaklatrmak iin snav eker gibi bir hareket yapt. "Ate edilmi." "Cesedin yaknnda barut kokusu yoktu," dedim. Bunu sylerken Dolph'a bakmyordum, koridoru gzlemekle meguldm. "Silahla ate edilmi," dedi. Sesi sert ve skntl geliyordu. Dnp ona baktm. Omuzlar bzlmt, vcudu bir eit acyla kaslmt. "Onu tanyordun, deil mi?" dedim. Dolph bayla onaylad. "Jimmy Dugan. Senden daha genken, birka ay onunla beraber almtk. Emekli oldu ama ayl yetmiyordu, o yzden burada almaya balad." Dolph ban iki yana sallad. "Has siktir." Ne diyebilirdim? 'zgnm' pek uymuyordu. 'ok zgnm' biraz daha iyiydi ama yine de yeterli deildi. Sylemeyi dndm hibir ey uygun deildi. Yapabileceim hibir ey, durumu daha iyi hale getirmezdi. Kanla kapl koridorda ylece durdum, hibir ey yapmadm ve hibir ey sylemedim. Zerbrowski, Dolph'un yanma diz kt. Elini koluna koydu. Dolph yukar bakt. Gzlerinde gl duygularn yansmalar vard; kzgnlk, ac, znt. Yukardakilerin hepsi mi, yukardakilerin hibirisi mi? Silahn hl sk sk tutan cesede bakp ie yarar bir ey sylemek istedim. "Buradaki gvenliini gm mermileri var mdr?" Dolph bana bakt. Bu sefer tahmine gerek yoktu, kesinlikle kzgnd. "Neden?" "Gvenliin gm mermileri olmas gerekir. Biriniz unu aln ve gm mermisi olan iki silahmz olsun." Dolph silaha bakt. "Zerbrowski." Zerbrowski, sanki adam uyandrmak istemezmi gibi, nazik bir ekilde silah ald. Ama bu vampir kurban dirilmeye-cekti. Ba bir yana dnmt, tendonlar ve kaslar kopmutu. Sanki birisi omurgasnn nndeki eti ve deriyi byk bir kakla kartm gibi grnyordu. Zerbrowski silahn topunu kontrol etti. "Gm." Topu 150 geri kapatp ayaa kalkt, silah sa elindeydi. ifte ise sol elindeydi. "Yedek mermi?" diye sordum. Zerbrowski diz kmeye hazrlanrken, Dolph ban iki yana sallad. Cesedi o arad. i bittiinde, elleri kana bulanmt. Phtlamaya balayan kam, beyaz eldiveniyle silmeye alt ama kan parmak arasna ve trnaklarnn altna girdi. Temizlemenin tek yolu sabunla ovmakt. "zgnm, Jimmy," dedi sessizce. Hl alamamt. Ben olsaydm alardm. Ama zaten kadnlarn gz ya bezlerinde daha ok kimyasal madde vardr. Gzlerimiz, erkeklerinkin-den daha abuk dolar. Gerekten. "Yedek mermi yok. Sanrm Jimmy, gerzek bir gvenlik ii iin be merminin yeterli olacam dnm." Sesi kzgnlkla snmt. Kzgnlk alamaktan daha iyiydi. Eer kontrol edebilirseniz. Ben koridoru kontrol ediyordum ama gzlerim cesede kayp duruyordu. O, ben iimi yapamadm iin lmt. Eer ambulanstakilerc cesedin gvenli olduunu sylemeseydim, onu gvenli odasna koyacaklard ve Jimmy Dungan lmeyecekti. lerin benim hatam yznden olmasndan nefret ediyordum. "Gidin," dedi Dolph. Ben ncl aklm. Baka bir dn daha vard. Kk, mel yuvarlan rutinimi yaptm. Yan yatm, silahm iki elimle tutmu, koridora nian alyordum. Uzun, yeil koridorda hibir ey hareket etmiyordu. Yerde yatan bir ey vard. Gvenlik grevlisinin nce alt tarafn grdm. Kanla bu lanm, ak mavi pantolon iindeki bacaklar. Uzun at kuyruklu bir ba, cesedin yannda unutulmu bir et yn gibi duruyordu. Ayaa kalktm, silahm hl ileriye dorulmutu. Nian alacak bir ey aryordum. Hl duvardan damlayan kanlar di151 mda, hibir ey kmldamad. Kan, gnn sonunda yaan yamur gibi yava yava damlyordu, hareket ettike younlap phtlayordu. "Yce sa!" Hangi memurun sylediinden emin deildim ama ona katlyordum.

CA D

Vcudunun st taraf, sanki vampir ellerim gsnn iine soktuktan sonra ekip kartm gibi grnyordu. Kadnn omurgas, oyuncak gibi krlmt. Et, kan ve kemik paralar, iren iek yapraklar gibi koridora salmt. Safram azmda hissettim. Azmdan derin, dzenli nefesler almaya altm. Hata. Hava kan tadndayd... youn, scak ve biraz tuzlu. Karm ve ince barsaklarn paraland yerde, hafif bir ekilik de vard. Yeni cesetler, mezbahayla umumi tuvalet aras bir ekilde kokard. ller, bok ve kan kokard. Zerbrowski, elinde dn ald silahyla koridoru kontrol ediyordu. Onun drt mermisi vard. Benim on , art, bel antamdaki yedek arjrm. kinci gvenliin silah neredeydi. "Kadnn silah nerede?" diye sordum. Zerbrowski'nin gzleri bana, cesede, sonra koridora kayd. "Gremiyorum." Hi silah kullanan bir vampirle karlamamtm, her eyin bir ilki vard. "Dolph, gvenliin silah nerede?" .Zerbrowski kann iine diz kp cesedi incelemeye alt. Kanl et ve elbise paralarn kakla kartrr gibi arad. Eskiden byle bir grnt bana le yemeimi kaybettirirdi ama artk olmuyordu. Artk ceset grnce kusmamam, iyiye bir iaret miydi? Belki. "Dalp silah arayn," dedi Dolph. Drt memur dalp silah arad. Sarnn rengi sararmt, istemsizce yutkunuyordu ama kendisini tutuyordu. Aferin ona. Ama kk adem elmal, uzun boylu olan kendisini tutamad. Bir para etin zerine basp k st phtlam kan havuzunun iine dt. Dizleri zerinde emekleyip duvara kustu. Hzl, ksa nefesler alyordum. Kan ve vahet yeterli deildi ama birisinin kusma sesi olabilirdi. Omuzlarm duvara dayayp dier keye yneldim. Kus-mayacaktm. Kusmayacaktm. Oh, Tanrm ltfen kusmama izin verme. Hi mideniz bulanrken, nian almaya alm mydnz? Lanet i neredeyse imkanszd. iniz bitene kadar aresizdiniz. Gvenlik grevlilerini grdkten sonra, aresiz olmak istemiyordum. Sarn polis duvara yaslanmt. Yz terden parlyordu. Bana bakt ve baklarndan ne olacan grmtm. "Yapma. Ltfen yapma," diye fsldadm. aylak dizleri zerine kt ve olan oldu. O gn yediim her eyi karttm. En azndan cesedin zerine kusmamtm. Bu, bir kere olmutu ve Zerbrowski devaml benimle uramt. O zamanki sknt, delili zedelemi olmamd. Eer ben vampir olsaydm, yarmz iini boalrken, tepemize binerdim. Ama keden hibir ey kmad. Hibir ey karanl delip lk olarak gelmedi. anslydk. "Eer hepinizin ii bittiyse. Kadnn silahn ve bunlar yapan bulmamz gerekiyor," dedi Dolph. Azm tulumumun koluna sildim. Terliyordum ama onlar kartacak vaktim olmamt. Siyah Nikelarm, yerde slak sesler kartyordu. Ayakkablarm, altna kan yapmt. Belki de tulum, kt bir fikir deildi. Tek istediim serin kyafetlerdi. Ama bu yeil koridorda, kanl ayak izleri brakarak ilerliyordum. Yeri aradm ve ite oradayd, cesetten uzaklaan ayak izleri, holde ilerleyip ilk bulduumuz gvenlik grevlisine doru gidiyordu. "Dolph?" "Ben de grdm," dedi. Belirsiz ayak izleri, katliamn olduu yerden geip uzak keye doru gidiyordu. Uzaa gitmek kulaa ho geliyordu ama byle olmayacam biliyordum. Buraya yakn ve kiisel olmak iin gelmitik. Lanet olsun. Dolph, en byk ceset parasnn yanma meldi. "Anita." Ayak izlerine basmamaya dikkat ederek yanma gittim. Asla delillerin zerine basma. Polis bundan nefret ederdi. Dolph, kararm bir elbise parasn iaret ediyordu. Ben de dikkatlice diz ktm, zerimde tulumum olduuna krediyordum. Elbiselerimi mahvetmeden, kanlarn iinde istediim kadar diz kebilirdim. yi bir izci gibi, her zaman hazrdm. Kadnn gmlei erimi ve kararmt. Dolph kumaa kaleminin ucuyla dokundu. Kuma dald, bayat ekmek gibi ufaland. Dolph bir blmn kalemiyle deldi. Kuma paraland. Cesetten ar bir yank ve kl kokusu geldi. "Ona neler olmu?, diye sordu. Yutkundum, azmda hl kusmuun tad vard. Bu da pek yardmc olmuyordu. "Bu, kuma deil." "Ya nedir o zaman?" "Et." Dolph sadece bana bakt. Elindeki kalemi sanki kracakm gibi tutuyordu. "Ciddi misin?" "nc derece yank," dedim. "Bu, neden olmu?" "Kalemini dn alabilir miyim?" diye sordum. Bir ey sylemeden bana verdi. Kalemi gsnden geri kalana batrdm. Eti o kadar kt yanmt ki, gmleiyle kaynamt. Katmanlar kenara ittim, kalemle kazyordum. Ceset, inanlmaz derecede hafif ve tavuun yanm derisi gibi gevrekti. Kalemi yarna kadar yana batrmtm ki, sert bir eye dokundum. Onu yukar ekmek iin kalemi kullandm ve yank etin iinden eklisiz bir metal paras karttm. "Bu nedir?" diye sordu Dolph. "Handan geri kalanlar." "Hayr," dedi. Erimi gm yn, siyah kln zerinde parlyordu. "Bu onun haym, Dolph. gsne doru erimi ve elbisesini tututurmu. Vampirin neden yanan metale dokunmaya devam ettiini anlayamyorum. Vampirin de, en az kadn kadar yanmas gerekiyordu ama o burada deil." "Akla," dedi. "Hayvani vampirler PCP mptelalar gibidir. Acy hissetmezler. Sanrm vampir, kadnn gsne saldrd, ha ona deince alev ald ama vampir elini ekmedi, ikisi birden yanarken, kadm paralamaya devam etti. Normal bir vampir olsa, kadn gvende olurdu." "Yani bunu halar durduramyor," dedi. Metal ynna baktm. "yle grnyor."

CA D

Drt memur, lo koridorda bize bakyordu, biraz mitsizlie kaplm gibiydiler. Halarnn almayaca zerinde konuulmamt. Benim iin de yeni bir haberdi bu. Ac hissetmemeleri, makalelerin birisinde ufak bir dip not olarak verilmiti. Hi kimse, halarn ie yaramayaca konusunda bir teori ortaya koymamt. Eer hayatta kalrsam, Sezonluk Vampir'e bir makale yazacaktm. Etin iinde eriyen halar, yuppi. Dolph ayaa kalkt. "Ekip, toparlann." "Halar bir ie yaramyor, geri dnp zel ekibi bekleyelim," dedi memurlardan birisi. Dolph ona sadece bakt. "Eer istiyorsan geri dnebilirsin." Yerde yatan gvenlik grevlisine bakt. "Sadece gnlller kalsn. Dierleri geri dnp zel kuvvetleri bekleyebilir." Uzun boylu adam, bayla onaylad ve ortann koluna J55 dokundu. Orta zorla yutkundu, gzleri Dolph'a, sonra gvenlik grevlisinin yanm vcuduna kayd. Ortann onu koridordan srklemesine izin verdi. Gvenlie ve akl selametine geri dnyorlard. Hepimiz gitseydik, ne kadar ho olurdu, deil mi? Ama byle bir eyin kamasna izin veremezdik. Eer infaz izni olmasa bile, onun dar kma riskini almaktansa, o eyi ldrmemiz gerekirdi. "Ya sen ve aylak?" diye zenci polise sordu Dolph. "Ben hibir canavardan kamam. O isterse dierleriyle gidebilir." Sarn ban iki yana sallad, silah elindeydi, gerginliinden parmaklarndaki damarlar belirginlemiti. "Kalyorum." Zenci polis, ona kelimelerden ok daha anlam ifade edecek ekilde glmsedi. Erkeke bir seim yapmt. Yoksa olgun birisinin yapaca tercih mi olacakt? Her neyse, kalyordu ite. "Bir ke daha ve gvenlik odasna ulam olacaz," dedim. Dolph son keye bakt. Gzleri benimkiyle kesiti ve ben omuz silktim. Kede bizi neyin beklediini bilmiyordum. Bu vampir, bizim imkansz diyeceimiz eyler yapyordu. Kurallar deimiti ve bu bizim lehimize deildi. Keden uzak duvarda tereddtteydim. Srtm duvara dayayp yavaa keye doru kaymaya baladm. Ksa, dz bir koridora bakyordum. Koridorun ortasnda, yerde bir silah vard. kinci gvenliin silah m? Belki. Sol duvarda zerinde halar asl byk, elik bir kap olmalyd. elik, dar doru, gm renkli bir yknt halinde almt. Yani onu gvenlik odasna koymulard. Gvenlik grevlilerinin lmimden ben sorumlu deildim. Gvende olmalar gerekirdi. Hibir ey hareket etmiyordu. Gvenlik odasnda hi k yoktu. Sadece lanet karanlk. Eer odada bekleyen bir vampir 156 varsa, onu gremiyordum. Elbette, yaknnda bile deildim. Yakn, ok iyi bir fikir gibi grnmyordu. "Grebildiim kadaryla, temiz," dedim. "Emin deilmi gibisin," dedi Dolph. "Deilim. Keden eil ve gvenlik odasndan arta kalanlara gz at," dedim. Gz atmad ama bakt. Hafif bir slk ald. "Yce sa," dedi Zerbrowski. Bamla onayladm. "Evet." "eride mi'" diye sordu Dolph. "Sanrn; "Sen bizini uzmanmzsm. Neden emin deilsin?" diye sordu Dolph. "Eer bana, bir vampirin bir buuk metrelik elik ve gm karmn paralayp paralayamayacam sorsaydn, kesinlikle hayr derdim." Kara delie baktm. "Ama ite orada duruyor." "Bu, senin de en az bizim kadar akn olduun anlamna m geliyor?" diye sordu Zerbrowski. "Evet." "O zaman derin bir boka battk," dedi. Maalesef, ben de ayn fikirdeydim. On SEKjzinci Blviti venlik odas karmzdayd. inde deli bir vampirin bekledii zifiri karanlk; tam benim kalemim. Elbette. "Artk ne ben geeceim," dedi Dolph. kinci gvenlik grevlisinin silah elindeydi. Kendi silah grnrde yoktu. Artk gm kurunlar vard, nden gidebilirdi. Dolph bu ite iyiydi. Kendi yapamayaca bir ii, adamlarnn yapmasn asla istemezdi. Bert'in de yle olmasn dilerdim. Bert daha ok, sizin ilk doacak ocuunuzu birisine sz verip sonra sizin iin uygun olup olmadn sorard. Dolph gvenlik odasnn giriinde biraz tereddt etti. Karanlk, insan tutacak, kadar youndu. Bir maarann mutlak karanlyd. Gz bebeinize parmanzla dokunup gz krpmayacanz bir yerdi. Silahyla ilerlememizi iaret etti ama o karanl geip koridordan ileri yrd. Kanl ayak izleri, koridordan aaya gidip keyi dnyordu. Kelerden bkmaya balamtm. Zerbrowski ve ben ilerleyip Dolph'un iki yannda durduk. Gerginlik, boynumdan omuzlarma yaylyordu. Derin bir nefes alp yavaa verdim. Daha iyiydim. Bakn, ellerim bile titremiyordu. <2 Dolph keyi gvenceye almak iin yerde yuvarlanmad. Sadece srtn duvara dayayp ilerledi, silahn iki eliyle tutuyordu, her eye hazrlklyd. "Ate etmeyin, ben l deilim," dedi bir ses. Sesi tanyordum. "Bu John Burke. Onu tanyorum." Dolph ona bakt. "Onu hatrlyorum." Omuz silktim; sonradan zlmektense tedbirli olmak daha iyiydi. Dolph'un onu yanllkla vurmayacan biliyordum ama daha nce hi tanmadm iki polis daha vard. ateli silahlara geldiinde, hep iin kt yanm dnmek gerekiyordu. Bu szler, insan hayatta tutard. John uzun boylu, yapl ve esmer tenliydi. Ksa salar mkemmel bir siyahlktayd, ortasndan beyaz renkte kaln bir me geiyordu. Sarsc bir kombinasyondu. Hep yakklyd ama artk sakaln kestii iin, Hollywood filmlerindeki kt adamlardan ok, esas olana benziyordu. Uzun, esmer, yakkl ve vampirleri nasl ldreceini biliyordu. Daha ne isteyebilirdiniz ki? ok daha fazlas ama bu baka bir hikaye.

CA D

John keden glmseyerek geldi. Silah elindeydi, daha da iyisi, dier elinde vampir avlama malzemeleri vard. "Gelip siz yoldayken vampirin kamadndan emin olmak istemitim." "Sa ol, John," dedim. Omuz silkti. "Sadece halkn gvenlii iin." Omuz silkme sras bendeydi. "Sen nasl diyorsan." "Vampir nerede?" diye sordu Dolph. "zini sryordum," dedi John. Nasl?" diye sordum. "Kanl, plak ayak izleri." plak ayak izleri. Yce sa. Cesedin ayakkablar yoktu ama John'un vard. Gvenlik hcresine doru dndm. ok ge, ok yava, ok ktydm. Vampir karanlktan kt, grebileceimden ok hzl hareket ediyordu. aylaa bulank bir grnt olarak arpt, onu duvara yaptrd. aylak lk atp vampirin karnna bir el ate etti. Silah sesi koridorda ok yksek kt, borularda yankland. Mermiler, vampirin srtndan sisin iinden geer gibi kt. By. Ben ileri atldm, ayla vurmadan nian almaya alyordum. aylak, deimeyen bir sesle, lk atyordu. Kan, scak bir yamur gibi etrafa sald. O eyin kafasna ate ettim ama hareket etti, ok hzlyd, adam dier duvara frlatt, onu paralyordu. Etrafta ok fazla bar ve hareket vard ama hepsi ok uzaktan geliyordu, her ey yavalamt. Her ey saniyeler iinde bitecekti. Gm mermisi olup yeterince yakm olan tek kii bendim. Vampire srnecek kadar yaklatm, silahn namlusunu kafasnn arkasna dayadm. Normal bir vampir, bunu yapmama izin vermezdi. Tetii ektim ama vampir dnd, adam zerime frlatt. Biz yere derken, mermi boa gitti. zerime iki yetikin erkek ulland anda, nefesim kesildi. aylak tam zerimdeydi; baryor, kanyor, lyordu. Silah yeniden vampirin kafatasma dayadm ve ate ettim. Kafasnn arkasndan kan, kemik, ayrca daha ar ve daha slak eyler fkrd. Vampir, adamn boazn demeye devam etti. lmesi gerekirdi ama lmemiti. Vampir geri kalkt, dileri kana bulanmt. Yudumlar arasnda nefes alan bir insan gibi durmutu. Silahn namlusunu azna soktum. Dileri metali srd. Yz, st dudandan kafasnn tepesine kadar paraland. Alt enesi havay diliyordu ama sramyordu. Kafasz beden, ayaa kalkmaya alr gibi eleri zerinde doruldu. Silah gsne dayayp tetii ektim. Bu mesafeden kabini paralamam gerekirdi. nceden, hi tabanca kullanarak vampir ldrmeyi denememitim, ie yarayacamdan emin deildim. Eer ie yaramazsa bana ne olacan merak ediyordum. O eyin bedeninden bir titreme geti. Uzun, sessiz bir nefes verdi. Dolph ve Zerbrowski, o eyi geri ekiyorlard. ldn zannediyordum ama ne olur ne olmaz, yardm gerekliydi. John, zerine kutsal su serpti. Sv, len vampirin zerinde kabarp balonlar kartt. lyordu. Gerekten lyordu. aylak hareket etmiyordu. Orta onu zerimden ald ve bir ocuk gibi kucaklad. Kan, san salarm yzne yaptrmt. Soluk gzleri akt, bolua bakyordu. ller her zaman krdr, yle ya da byle. Cesur, iyi bir ocuktu; aslnda benden ok da gen der di. Ama onun soluk, l yzne bakarken, kendimi bir mil yon yandaym gibi hissettim. lmt, ite o kadar. Cesu. olmak sizi canavarlardan kurtarmyordu. Sadece ansnz ykseltiyordu. Dolph ve Zerbrowski, vampiri yerde brakt. John vampirin zerine, bir elinde kazk dier elinde eki, oturuyordu. Yllardr kazk kullanmamtm. Benim tercihim ifteydi. Ama zaten, ben geliime ak bir vampir avcsydm. Vampir lmt. Kazk saplanmasna gerek yoktu ama sadece duvara yaslanp seyrettim. Tedbirli olmak, zlmekten iyiydi. Kazk rahata girdi nk ben onun iin bir delik amtm. Silahm hl elimdeydi. Henz onu kaldrmak gerekmiyordu. Gvenlik odas hl bo karanlktayd; bir vampirin olduu yerde dierleri de olabilirdi. Silah darda tutuyordum. Dolph ve Zerbrowski, ellerinde silahlar, yklm gvenlik odasna girdiler. Kalkp onlarla birlikte gitmemem gerekirdi ama imdi en nemli ey nefes almak gibi grnyordu. Kann damarlarmdan aktn hissediyordum; vcudumdaki he at yksekti. Canl olmak gzeldi; ocuu kurtaramam olmam ok ktyd. Evet, ok kt. John yanma diz kt. "yi misin?" Bamla onayladm. "Elbette." Bana sanki inanmyormu gibi bakt; ama zerinde dur-| mad. Akll bir adamd. Gvenlik odasnn iinden bir k parlad. Zengin, sar k, yaz gn kadar scakt. "Yce sa," dedi Zerbrowski. Ayaa kalktm ve neredeyse dyordum; bacaklarm titriyordu. John kolumu tuttu ve o brakana kadar gzlerinin iine baktm. Hafife glmsedi. "Hl sert mi oynuyorsun?" "Her zaman," dedim. ki kere kmtk. Hatayd. Beraber almamz daha da garip bir hale gelmiti ve benim onun dii versiyonu olmamla ba edemiyordu. Bir bayann, eski gney adederine gre davranmas gerektiini dnyordu. Bir bayan, silah tamamal, zamannn yarsn kan ve cesetle kapl geirmemeliydi. Byle bir zihniyet iin iki kelimem vard. Evet, o iki kelime. Bir duvarda paralanm, byk bir akvaryum, vard. inde ya kobaylar ya fareler ya da tavanlar varm. imdi iinde parlak kan ve ty kalntlar vard. Vampirler et yemezdi ama eer kk hayvanlar cam bir kaba koyup duvara frlatrsanz, paralanm kk hayvanlar elde ederdiniz. Kakla alnacak kadar bile kalmamt. Krk camlarn arasnda bir kafa vard, byk ihtimalle erkekti, sa seimi ve ksalndan yle olduunu dnyordum. Yanma gidip incelemedim. Yzn grmek istemiyordum. Bu gece cesur davranmtm. spatlayacak bir eyim kalmamt. Ceset, neredeyse tek parayd. Vampir, iki elini gsne sokmu, kaburgalarn kavrayp ekmi gibi grnyordu. Gs neredeyse ikiye blnmt ama ince, pembe renkli doku ve kas onu bir arada tutuyordu. "Kafasnda sivri dileri var," dedi Zerbrowski. "Vampir danman," dedim. "Neler olmu?" Omuz silkti. "Sanrm, vampir dirilirken, vampir dan< man ona doru eilmi. Vampir de onu hzl ve pis bir e kilde ldrm." "Vampir danman neden ldrm?" diye sordu Dolpr Omuz silkti. "O bir insandan ok hayvan, Dolph. Yaban bir yerde, zerine yabanc bir vampir eilirken uyanm. Ti zaa dm bir hayvan gibi davranm ve kendisim savur mu." "Danman onu niye kontrol edememi? Bunun iin bun dayd."

CA D

Ayam yola deer demez, onu hissettim. By. Birisi l diriltmeye alyordu ve ok yakndaydlar. Yeni eleman zaten iki zombi diriltmiti. Bir ncy kaldrabilir miydi? Charles ve Jamison gecede iki tane yapabilirlerdi. Bert, bu kadar gl birisini bu kadar ksa srede nasl bulmutu? Kendiminkini saymazsam, be arabann yanndan getim. Neredeyse bir dzine insan mezarn etrafna toplanmt. Kadnlar dpiyesleri iindeydi, btn erkekler kravatlyd. Pek ok insann mezarlklara hazrlanp gelmesi inanlmazd. Tek sebebi, pek ok insann mezarlklara tek geli sebebinin cenazeler olmasyd. Pek ok mteri, yar resmi, siyah kyafetler iinde gelirdi. Mezar bandakileri ly armak iin ynlendiren ses, bir erkee aitti. "Andrew Doughal, kalk. Bize gel, Andrew Doughal, bize gel." By, havada birikip zerime arlk gibi kt. Derin nefes almak glemiti. Bys havada dolayordu, glyd ama kararszd. Teredddn, havadaki soukluk gibi hissediyordum. Belki glyd ama genti. Bysnn tad, deneyimden yoksun ve disiplinsizdi. Eer yirmi bir yan altnda deilse, apkam yerdim. Bert onu byle bulmutu. Bir bebekti, gl bir bebek. Ve bu geceki nc zombisini diriltiyordu. Vay canna. Yksek aalarn glgeleri altnda durdum. Ksa boyluydu, belki benden bir ka santim daha uzundu. Bu, onu en fazla bir altm be yapyordu. Beyaz gmlek ve siyah bol pantolon giyiyordu. Kan, gmlei zerinde belirgin siyah lekeler brakmt. Manny'nin bana rettii gibi, ona nasl giyineceini retmeliydim. Animatrlk, hl gayr resmi usta rak ilikisiyle retiliyordu. ly nasl dirilteceinizi anlatan niversite programlar yoktu. Orada, Andrew Doughal' mezardan arrken, kendinden ok emin duruyordu. Avukat topluluu ve akrabalar mezarn ucunda t^nrHpfct.Kto emberi iinde, yeni anima-trle birliktaehi aile yesi yoktu. Normalde, mezar tann arkasna bir aile yesi koyardnz, bylece o zombiyi kontrol edebilirdi. Bu ekilde sadece animator kontrol edebilirdi. Bu, bir hata deildi, kanun byleydi. Bir vasiyet istemi ya da diktesi iin diriltilen llerin, animator ya da nc bir ahs tarafndan kontrolne izin vard. ieklerle kapl toprak yarld ve soluk bir el yukar frlad. Havay avuluyordu. kinci el, sonra kafann st belirdi. Zombi, sanki iplerle kaldrlyormu gibi mezardan kyordu. Yeni animator dengesini kaybetti. Yumuak topran ve solan ieklerin zerine yld. By kesiliyor, dalgalanyordu. Yutabileceinden daha byk bir zombi srmt. l adam mezardan kmaya alyordu. Bacaklarn kurtarmaya urayordu ama onu kontrol eden hi kimse yoktu. Lawrence Kirkland zombiyi diriltmiti ama onu kontrol edemiyordu. Zombi, ona yol gsterecek birisi olmadan, ba bo kalacakt. Kontrol d zombiler, animatrlerin adn ktye kartyordu. "yi misin?" dedi avukatlardan bir tanesi. Lawrence Kirkland bayla onaylad, konuamayacak kadar yorgundu. u anda bile, ne yaptnn farknda myd acaba? Hi zannetmiyordum. Yeterince korkmu grnmyordu. Birbirine sokulmu grubun yanma yrdm. "Bayan Blake sizi bekliyorduk... meslektanz hasta gibi grnyor," dedi avukat. Onlara en profesyonel glmsememi gnderdim. Bakn, yanl giden hibir ey yok. Kontrolden kmak zere olan bir zombi yok. Bana inann. Kan emberinin kenarna yrdm. Rzgar gibi bynn beni geri itiini hissedebiliyordum. ember kapalyd ve ben dardaydm. Lawrence izin vermedii srece ieriye giremezdim. O yerde emekler vaziyetteydi, elleri ieklerin iinde kaybolmutu. Sanki kaldracak gc yokmu gibi kafas aadayd. Belki de gerekten yleydi. "Lawrence," dedim yavaa. "Lawrence Kirkland."

CA D

"Hayvani vampiri sadece onu yapan bavampir kontrc edebilir. Danman yeterince gl deilmi." "imdi ne olacak?" diye sordu John. Silahn ortadan ka drmt. Benimki hl dardayd. Bilmediim bir sebepte onunla kendimi daha gvende hissediyordum. "imdi gidip nc randevumu alacam." "ylece gidecek misin?" Ona baktm, bir eye sinirlenmeye hazrdm. "Ne yapnic m istiyorsun, John? Sinir krizine mi gireyim? Bu, lleri ge ri getirmez ve beni ok rahatsz eder." ekti. "Ah, keke biraz grndn gibi olsaydn." Silah omuz askna geri koydum, ona glmsedim. "Sikt git," dedim. Evet, kelimeler bunlard. On DoKVZvncu BLm Yzm ve ellerimdeki kann ounu morgun tuvaletinde ykadm. Kanl tulumum bagajdayd. Temiz ve derli topluydum ya da bu gece olabileceim kadar derli topluydum. Bert, yeni elemanla gecenin nc randevusunda bulumam sylemiti. Oakglen Mezarl, saat onda. Plana gre adamn, imdiden iki zombi diriltmi olmas gerekiyordu ve durup benim ncy diriltmemi seyredecekti. Benim iin sakncas yoktu. Oakglen Mezarlna geldiimde saat 10:35'ti. Ge kalmtm. Lanet olsun. Bu, yeni eleman zerinde ok iyi bir intiba brakacakt, tabii ki mteriyi de unutmamak gerekiyordu. Bayan Doughal yeni dul kalmt. Be gn kadar yeni. Yeni vefat etmi ei bir vasiyet brakmamt. Hep hazrlamak istiyordu ama bilirsiniz, bir trl zaman bulmamt. Bay Doug-hal' iki avukat, iki tank, Doughallar'm yetikin olu ve armut acmdaki keklik huzurunda diriltecektim. Geen ay yeni ller iin yeni bir yasa kartmlard, ldkten bir hafta ya da daha erken diriltilip szl vasiyet verebiliyorlard. Bu, Doughallar'm malvarlnn yarsn kurtaracakt. Avukat cretleri hari tabii ki. Dar, akl yolun kenarnda arabalar vard. Tekerlekler imenleri harap ediyordu ama eer bir kenara park etmezseniz, yolu kimse kullanamazd. Mezar yolunu gece 10:30'da kim kullanrd ki? Animatrler, vudu rahipleri, ot ien genler, l seviciler, Satanisder. Gece mezarlkta ibadet edebilmek iin geerli bir dine mensup olup izin belgesine sahip olmanz gerekiyordu ya da animator. Bizim izine ihtiyacmz yoktu. nk genelde bizim insan kurban ettiimize dair bir nmz yoktu. Birka rk elma. vudularn adn ktye kartmt. Hristiyan olduum iin, ben Satanistlere pek iyi gzle bakmyordum. Yani, sonuta onlar kt adamlard. Deil mi?

Kafasn yavaa dndrd. Karanlkta bile soluk gzlerindeki yorgunluu grebiliyordum. Kollan titriyordu. Tanrm, bize yardm et. Etraftakilerin sylediklerimi duyamayaca kadar yaklatm. Elimizden geldiince, iin olmas gerektii gibi gittii izlenimini korumak zorundaydk. Eer anslysak, zombi sa-* dece ortalkta dolanrd. Eer ansl deilsek, birisini yarala-yabilirdi. ller genelde, yaayanlara kar ok merhametli olurdu ama her zaman deil. Eer Andrew Doughal, akrabalarndan birisinden nefret ediyorsa, uzun bir gece olacakt bu. "Lawrence, emberi a ve beni ieri al," dedim. Bana bakt, gzleri ifadesizdi, anladn belirtir bir parlaklk yoktu. Has siktir. "emberi a, Lawrence, imdi." Zombi dizlerine kadar kmt. Beyaz gmlei, siyah cenaze takmnn altndan parlyordu. Sonsuzluk boyunca sren rahatszlk. Doughal, bir yryen l iin iyi grnyordu. Soluk gri salar grd. Teni de soluk ve dalgalyd ama hi rme belirtisi yoktu. ocuk, bu geceki nc zombisi iin iyi i kartmt. imdi, eer ben onu kontrol etmeyi baarrsam, rahat rahat evimize giderdik. "Lawrence, emberi a, ltfen." Duyamayacam kadar sessizce bir ey syledi. emberdeki kann izin verdii kadar yaklatm. "Ne?" dedim. "Larry, adm Larry," dedi. Bu, ok komikti. Topraktan kan ba bo zombiyi dneceine, benim ona Larry, yerine Lawrence dememi dert ediyordu. Belki de baskdan yklmt. Hayr. "emberi a, Larry," dedim. leri doru atld, neredeyse ieklerin iine yz st kapaklanyordu. Elini kanl izginin zerinde gezdirdi. By kesildi. G emberi, ylece, gitmiti. imdi btn i bendeydi. "Ban nerede?" Omzunun zerinde bakmaya alt ama yapamad. Mezarn dier tarafnda, ay nda parlayan ba grdm. "Sen dinlen. Ben ii hallederim," dedim. Bir top gibi yere kvrld, sanki yormu gibi kendisine sarlmt. imdilik onu kendi haline braktm. ncelik zombi de olmalyd. Bak, zombiyi armak iin kurban ettii tavuun yannda duruyordu. Ba alp mezardaki zombiye dndm. Andrew Doughal, kendi mezar tama dayanm, kendisini toparlamaya alyordu. l olmak, kolay bir ey deildi; beyin I hcrelerinin harekete gemesi birka dakika alyordu. Akl, alacana inanmyordu. Ama yine de alyordu. Deri ceketimin kolunu syrp derin bir nefes aldm. Tek yol buydu ama houma gitmesi gerekmiyordu. Kolumu bakla syrdm. nce koyu renkli bir izgi olutu. Deri yarld 167 ve kan akmaya balad, ay nda neredeyse siyah grnyordu. Ac keskindi, szlyordu. Kk yaralar hep byklerden daha ok acyordu... sadece ilk balarda. 168 Yara kkt, izi kalmazd. Kendi bileimi ya da bir bakasnnkini kesmeden, emberi yeniden kapatamazdm. Yeni bir tavuk bulup seremoniye yeniden balamak iin ok geti. Seremoniye mdahale etmem gerekiyordu yoksa zombi sahipsiz, ba bo kalacakt. Sahibi olmayan zombiler insanlar yemeye meyilliydiler. Zombi hl kendi mezar tann zerinde oturuyordu. Bo gzlerle bakyordu. Eer Larry yeterince gl olsayd, Andrew Doughal kendi bana yryor olabilirdi. imdi sadece bir emir ya da ba bo bir dnce bekliyordu. Kuzgunk, kasmpat ve karanfil kmesine ilerledim. iek kokusu, lmn kfl kokusuna karmt. Dizime kadar gelen, solmaya balam ieklerin arasnda durdum ve kanayan bileimi zombiye doru salladm. Soluk gzleri elimi takip etti, gzleri dz ve bayat baln -kiler gibiydi. Andrew Doughal orada deildi ama kann kokusunu alan ve deerini bilen bir ey vard. Zombilerin ruhu olmadm biliyordum. in asl, cesedi, ' ldkten gn sonra diriltebilirdim. Ruhun gitmesi o kadar sryordu. Tesadfe bakn, vampir dirilmesi iin de o kadar sre gemesi gerekiyordu. lgin. Ama cesedi hareket ettiren ruhu deilse, o zaman neydi? By, benim ya da Larry'ninki. Belki. Ama cesedin iinde bir ey vard. Ruh giderse, boluu bir ey doldururdu. Doru giden bir animasyonda, bu byyd. Ya imdi? imdikini bilmiyordum. Bilmek istediimden bile emin deildim. Yemei yanmaktan kurtardm srece ne fark ederdi? Evet. Eer bunu tekrarlamaya devam edersem, belki inanabilirdim. Cesede kanayan bileimi uzattm. Biraz tereddt etti. Eer reddederse, hibir kar yolum kalmyordu. Zombi bana bakt. Ba yere brakp yarann etrafndaki deriyi sktm. Kan daha gr akmaya balad. Zombi kolumu yakalad. Elleri souk ve glyd. Ban yarann zerine edi, emmeye balad. Bileimden besleniyordu, enesi tekrar tekrar hareket ediyordu, olabildiince hzl ve ok yutuyordu. Dnyann en kt morluu olacakt. Ama en azndan canm yanmyordu. Elimi ekmeye altm ama zombi daha sert emmeye balad. Brakmak istemiyordu. Harika. "Larry, ayaa kalkabilir misin?" diye yavaa sordum. Hl yanl giden bir ey yokmu gibi yapyorduk. Zombi kan kabul etmiti. Eer beni brakmasn salayabilirsem, artk onu ben kontrol edecektim. Larry yavaa bana bakt. "Elbette," dedi. Mezarn kenarndan destek alp ayaa kalkt. "imdi ne olacak?" diye sordu, dorulunca. yi soruydu. "undan kurtulmama yardm et." Bileimi kurtarmaya alyordum ama o ey, sanki hayat ona baly-m gibi yapmt. Larry cesede sarlp ekti. e yaramad. "Ban dene," dedim. Cesedin salarn ekmeye alt ama zombiler acy hissetmezdi. Larry, tek parman zombinin asna sokup emmeyi bir 'pop' sesiyle kesti. Larry, midesi bulanm gibi duruyordu. Zavall; o kol benim kolumdu. Sanki pis bir eye dokunmu gibi, parman pantolonuna sildi. Bu, pek houma gitmemiti. Bak yaras imdiden kzarmt. Yarn ok kt morara-cakt.

CA D

Zornbi mezarnn banda durmu, bana bakyordu. Gzlerinde hayat vard; birileri gelmiti. nemli olan, gelen doru kii miydi? "Sen Andrew Dougal msn?" diye sordum. Dudaklarn yalad. "Evet," dedi. Sert bir sesi vard, insanlara emretmeye alk bir ses. Beni etkilememiti. Ona o sesi veren benim kammd. ller, taze kann tadna bakmcaya ka~ 0 dar bo olurlard, kim ve ne olduklarn hatrlamazlard. Homeros haklym; Bu durum, lliada'da baka nelerin doru olduunu merak ettiriyordu. Bak yarasnn zerine bastrp mezardan uzaklatm. "imdi sorularnza cevap verecektir. Ama basit eyler sorun. Btn gn boyunca lyd," dedim. Avukatlar glmedi. Sanrm onlar sulayamazdm. Gelmeleri iin iaret ettim. Onlar geri katlar. Titiz avukatlar m? Elbette deildir. Bayan Doughal avukatn kolundan drtt. "Hadi, balayn. Bu, bana bir servete ml oldu." Saat ba cret almadmz syleyecektim ama tek bildiim; zombi ne kadar uzun sre ayakta tutulacaksa, Bert'in fiyat o kadar yksek tuttuuydu. Bu, iyi bir fikirdi. Andrew Dougal bu gece iyiydi. Btn sorulara, kltrl, temiz sesiyle cevap verdi. Eer tenin ay mdaki parltsn saymazsanz, canl gibi grnyordu. Ama birka gn ya da hafta iinde ryecekti. Hepsi rrd. Eer Bert, mterileri zombi paralar dklmeye balamadan geri dndrmeye ikna ederse ok daha iyi oluyordu. Yal anneyi, rme kokusunu rtmek iin pahal parfmlere bulanm, mezarla geri getirmekten daha zc bir ey daha yoktu. En kts, getirmeden nce kocasn ykayan mteriydi. Kadn, etlerinin byk bir ksmn p torbasnda getirmiti. Scak su, etleri kemiklerden ayrmt. Larry geri ekilirken bir saksya takld. Kolundan yakaladm ve zerime devrildi, hl toparlanamamt. Glmsedi. "Sa ol.... Her ey iin." Bana bakyordu, yzlerimiz ok yaknd. Souk Ekim gecesinde yznden bir damla ter kayd. "Palton var m?'1 "Arabamda." "Git ve zerine giy. Bu soukta terlersen, ok kt hastalanrsn." El Glmsemesi, srtmaya dnt. "Nasl istersen, patron." Gzleri, olmas gerektiinden bykt, ok fazla beyaz grnyordu. "Beni kydan ektin. Bunu unutmayacam." "Minnet duyman harika, evlat ama imdi git ve paltonu al. Evde hasta yatarken alamazsn." Larry bayla onaylad ve ar hareketlerle arabasna gitti. Hl toparlanamamt ama hareket edebiliyordu. Bileimde-ki kanama neredeyse durmutu. Acaba arabamda yaray kapatacak byklkte yara band var myd? Omuz silktim ve Larry'nin peinden arabama yneldim. Avukatlarn kaim mahkeme sesleri Ekim karanln dolduruyordu. Kimi etkilemeye alyorlard? Cesedin umurunda deildi. YiRjninci BLm Larry ile serin sonbahar imenleri zerinde oturmu, avukatlarn tepeden iniini seyrediyorduk. "ok ciddiler," dedi. "Onlarn ileri ciddi olmak," dedim. "Avukat olunca espri anlayn olmuyor mu?" "Aynen yle," dedim. Srtt. Ksa kvrck salar o kadar parlak bir krmzyd ki, neredeyse turuncu gibi duruyordu. Gzleri bahar g kadar yumuak ve maviydi. Salarm ve gzlerini arabalarmzn i nda grmtm. Karanla geri dnnce, yeniden gri gzl ve kahverengi sal olmutu. Sadece karanlkta grdm birisini tehis etmekten nefret ederdim. Larry Kirkland, baz kzl sallarda grnen st beyaz bir renge sahipti. Oraya buraya salm koyu renkli aitm illeri grntsn tamamlyordu. Byk boy bir Howdy Doody bebee benziyordu. Benzetmeyi irin olduu im yapmtm. Ksa olduu iin, hele bir erkek iin gerekten ksa olduu dnlrse, kendisine ;irin denmesinden hi holanacan zannetmiyordum. Benim de en sevmediim vglerden birisiydi. Sanrm, eer btn ksa insanlar oy kullanrsa 'irin' kelimesi szlkten silinebilirdi. "Ne kadar zamandr animatrlk yapyorsun?" diye sordum Fosforlu saatine bakt. "Yaklak sekiz saattir." Ona baktm. "Bu ilk iin mi, altn baka bir yer yok 173 mu?" Bayla onaylad. "Bay Vaughn, benden bahsetmedi ini?" "Bert, Lawrence Kirkland adnda bir animator kiralad syledi." "Washington niversitesinde son senem ve bu, benim staj dnemim. "Ka yandasn?" "Yirmi; neden?" "Daha reit bile deilsin," dedim. "Porno oynatan sinemalara gidip iki iemiyorum. imiz bizi byle yerlere gtrmedii srece, byk bir kayp deil." Bana bakp eildi. "imiz, porno oynatan sinemalara gitmemizi gerektiriyor mu?" Doal olarak ho bir yz vard ve dalga geip gemediinden emin deildim. Dalga getiini farz ettim. "Yirmi iyidir." Bam iki yana salladm. "Yirmi iyiymi gibi grnmyorsun," dedi. "Beni rahatsz eden yan deil," dedim. "Ama seni bir ey rahatsz ediyor." Bunu kelimelere nasl dkeceimi bilmiyordum ama yznde ho ve elenceli bir yn vard. Alamaktan ok, glm bir yze benziyordu. Yeni bir para gibi parlak ve temiz grnyordu; ve ben bunun deimesini istemiyordum. Onu kirletip buruturmak istemiyordum. "Sana yakn birisini kaybettin mi? Ailenden demek istiyorum?" Yzndeki elenceli ifade yok oldu. Ciddi, uslu bir ocuk olmutu. "Sen ciddisin." "Hem de ok," dedim. Ban iki yana sallad. "Anlamyorum."

CA D

CA D

"Sadece soruya cevap ver. Sana yakn birisini kaybettin mi?" 174 Ban iki yana sallad. "Bykanne ve babalarm bile sa." "Hi birebir yakn iddete maruz kaldn m?" "Lisede kavga ederdim." "Neden?" Srtt. "Ksa olmay, zayf olmak zannederlerdi." Ben de glmsedim. "Ve sen de onlara yle olmadn gsterdin." "Tabii ki, hayr; drt sene boyunca canma okudular." Glmsedi. "Kavgalarda hi kazandn oldu mu?" "Bazen," dedi. "nemli olan kazanma blrn deil," dedim. Bana bakyordu, ifadesi ciddiydi. "Hayr, deil." Bir an, aramzda mkemmel bir anlama oldu. Snftaki en kk ocuk olma hatrasn beraber yaadk. Yllarca sporda son seilme hissini Kabadaylarn otomatik hedefi olmay. Ksa olmak, sizi aksi yapyordu. Birbirimizi anladmzdan emindim ama kz olmak, bunu anlatman gerekiyordu. Erkekler, bu zihin okuma bokunu ok yapyordu ama bazen yanl oluyordu. Bilmem gerekiyordu. "nemli olan, daya yesen bile, pes etmemek," dedim. Bayla onaylad. "Daya yiyorsun ama hl iliyorsun." imdi ilk mkemmel anlamamz kelimelere dkp berbat etmitim, mutluydum. "Okul kavgalar dnda, hi iddete maruz kaldn m?" "Rock konserlerine gidiyorum." Bam iki yana salladm. "Ayn ey deil." "Nereye varmaya alyorsun?" diye sordu. "nc zombiyi diriltmemeye almamalydn." "Ama yaptm, yapmadm m?" Savunmaya gemiti ama ben zerine gitmeye devam ettim. Ona bir eyi aklamam gerekiyordu, bu ho olmayabilirdi ama kararlydm. "Onu dirilttin ve kontroln kaybettin. Eer ben gelme-seydim, zombi serbest kalp, birisini yaralayabilirdi. "O sadece bir zombi. Onlar insanlara saldrmaz." Ona baktm, aka. yapp yapmadn anlamaya alyordum. Yapmyordu. Has siktir. "Gerekten bilmiyorsun, deil mi?" "Neyi?" Yzm ellerimle kapatp ona kadar saydm. Larry'ye kz-mamtm, Bert'e kzmtm ama Larry'e barmak daha kolayd. Bert'e barmak iin yarma kadar beklemeliydim ama Larry buradayd. Ne ans. "Zombi senin kontrolnden kurtulmutu, Larry. Eer ben gelip onu kanmla beslemeseydim, o, kan kendisi arayacakt. Anlyor musun?" "Hi zannetmiyorum." ektim. "Zombi birisine saldrabilirdi. Birisim srabilirdi." "nsanlara saldran zombiler batl inantr, hayalet hikayeleri gibi." "Artk niversitede bunu mu anlatyorlar?" diye sordum. "Evet." "Sana Animator un eski saylarnda' bir kan vereyim. nan bana, Larry, zombiler insanlara saldrr. Onlar tarafndan ldrlen insanlar grdm." ? "Beni-korkutmaya alyorsun," dedi. "Korkmak, aptal olmaktan iyidir." "Onu dirilttim. Benden ne istiyorsun?" Tamamen dalm grnyordu. "Bu gece orada neler olduunu tamamen anlaman istiyorum. Yaptmz eyin bir oyun olmadn anlaman istiyorum. Bunlar panayr numaralan deil. Bu gerek ve tehlikeli olabilir." "Pekala," dedi. ok abuk pes etmiti. Gerekten inanmamt. Benimle dalga geiyordu. Ama bir insana anlatamayacanz eyler vard. Onu ahsen, kendisinin renmesi gere-176 kivordu. Larry'yi jelatine sarp bir rafta, gvenli, hi dokunulmam, tutmak isterdim ama hayat bu ekilde gelimiyordu. Eer bu ite yeterince kalrsa, yenilii kaybolacakt. Ama bunu yirmi yama gelip lm tatmam birisine anlatamazdnz. Onlar clere inanmazd. Ben yirmi yasmayken her eye inanrdm. Birden kendimi yal hissettim. Larry paltosunun cebinden bir paket sigara kartt. "Ltfen, sigara itiini syleme," dedim. Bana bakt, gzleri almt, gzleri bym, sarslmt. "Sen imiyor musun?" "Hayr." "Etrafndakilerin de imesinden holanmyorsun?" Soru eklinde sylemiti. "Hayr," dedim.

"Bak, u an kendimi ok kt hissediyorum. Bir sigaraya ihtiyacm var, tamam m?" "htiyacn m var?" "Evet, ihtiyacm var." nce sigaray, sa elinin iki parmayla tuttu. Paket, paltosunun cebinde kayboldu. Bir akmak belirdi. Bana bakyordu. Elleri biraz titriyordu. Has siktir. lk gecesinde zombi diriltmiti, Bert'le, onu tek bana gndermenin ne kadar akllca olduunu konumalydm. Ayrca, ak havadaydk. "Hadi i." "Sa ol." Sigaray yakp derin bir nefesle nikotini ve katran iine ekti. Duman, azndan ve burnundan soluk hayaletler gibi kt, "imdi kendimi daha iyi hissediyorum," dedi. Omuz silktim. "Arabada benim yanmda imeyeceksin." "Dert deil," dedi. Sigarasnn dibini emerken, ucu karanlkta turuncu renkte parlad. Arkama doru bakt, duman azndan fledi. "Bize sesleniyorlar," dedi. Dndm, avukatlar bize el sallyorlard. Kendimi gereksiz 177 atklar temizlemek iin arlan hademe gibi hissettim. Ayaa kalktm, Larry de peimden geldi.

"Bunun iin yeterince toparlandndan emin misin?" diye sordum. "l bir karncay bile dirikernem ama seni yaparken seyretmek istiyorum." Gzlerinin altnda morluklar vard ve aznn yanndaki deri gerilmiti ama eer mao erkek rol oynamak istiyorsa, ben kim oluyordum da onu durdurmaya alacaktm? "Harika; hadi yapalm." Bagajmdan tuzu karttm. Zombi diriltme malzemelerini tamak tamamen yasald. Sanrm tavuklarn kafasn kesmek iin kullandm aa palas silah olabilirdi ama geri kalan malzemeler tamamen zararszd. Bu, yasal sistemin zombilcr hakknda ne kadar bilgili olduunu gsteriyordu. Andrew Doughal kendisini toparlamt. Hl biraz balmu-mundan yaplm gibi grnyordu ama yz ciddi, endieli ve canlyd. Elini ceketinin nne yerletirmiti. Tepeden bana bakyordu, sadece benden uzun olduu iin deil, insanlara tepeden bakmaya alkn olduu iin byle yapyordu. Baz insanlarda, aalama gerek bir yetenekti. "Neler' olduunun farknda msnz, Bay Doughal?" diye zombiye sordum.' Dar, asil burnuyla bana bakt. "Karmla evime gideceim." ektim. Zombilerin ldklerini fark etmedikleri zamanlardan nefret ediyordum. oJt... insanca davranyorlard. "Bay Doughal, neden mezarlkta olduunuzu biliyor musunuz?" "Neler oluyor?" diye sordu avukatlardan bir ianesi. "l olduunu unutmu," dedim yavaa. Zombi bana bakt, tamamen kendini beenmiti. Canlyken tam bir ba belas olmalyd ama gerek hayatta tam bir 178 ba belas olanlar bile arada bir acnacak hale dyordu. "Ne samaladnz anlamyorum. Sanrm hayal gryorsunuz," dedi zombi. "Neden burada, mezarlkta olduunuzu aklar msnz?" diye sordum. "Size hibir ey aklamak zorunda deilim." "Mezarla nasl geldiinizi hatrlyor musunuz?" "Biz... bir arabayla geldik, elbette." Sesindeki ilk tereddt duyulmutu. "Tahmin ediyorsunuz, Bay Doughal. Mezarla geliinizi hatrlamyorsunuz, deil mi? "Ben... ben..." Karsna, yetikin ocuklarna bakt ama onlar arabalarna yryordu. Birisi bile arkasna bakmamt. O lmt, bunu amann yolu yoktu ama pek ok aile ylece yryp gitmezdi. Korku iinde, zgn olabilirlerdi ya da irenebilirlerdi ama hibirisi tepkisiz olmazd. Miraslarn almlard. Yal babalar mezara geri dnebilirdi. "Emily?" diye seslendi. Kadn tereddt etti, kasld ama oullarndan birisi kolundan tutup arabaya doru srkledi. Utanm myd yoksa korkmu muydu? "Eve gitmek istiyorum," diye bard arkalarndan. Kendini beenmilik akp gitmiti, geriye rahatsz edici korku ve inanmama istei kalmt. Kendisini ok canl hissediyordu. Nasl l olabilirdi ki? Kars ban evirdi. "Andrew, ok zgnm." Yetikin ocuklar onu en yakn arabaya bindirdiler. Banka soygunundan kan kaak ofrlere benziyorlard, ii ok seri hallettiler. Avukatlar ve sekreterleri, kibarln elverdii hzla ayrldlar. Herkes istediini almt. Cesetle ileri bitmiti. in kt yan 'ceset' arkalarndan, karanlkta braklm kk bir ocuk gibi bakyordu. Neden kendim beenmi bir O olarak kalmamt ki? "Beni neden burada brakyorlar?" diye sordu. "Yaklak bir hafta nce ldnz, Bay Doughal." "Hayr, bu doru deil." Larry yanma geldi. "Gerekten ldnz, Bay Doughal. Sizi ben dirilttim." kimize de bakt. Bahaneleri tkenmeye balamt. "Kendimi l gibi hissetmiyorum." "Bize gvenin, Bay Doughal, lsnz," dedim. "Canm yanacak m?" Pek ok zombi bunu sorard; mezara geri dnerken canm yanacak m? "Hayr, Bay Doughal, yanmayacak. Sz veriyo* ram." Derin ve titrek bir nefes ald. "Ben ldm, gerekten ldm m? "Evet." "O zaman beni geri koyun, ltfen." Toparlanp kendisini bulmutu. Zombinin inanmay reddetmesi, kabus gibi bir eydi. Onlar yine huzura kavuturabilirdiniz ama mterilerin onu, lklar atarken, tutup mezara yatrmas gerekirdi. Bu, benim bama iki kere gelmiti, ikisini de sanki dn gece olmu gibi hatrlyordum. Baz eyler zamanla azalmyor-du. Gsne tuz serptim. Arabann zerine arpan dolu gibi bir ses kt. "Tuzla, seni mezarna balyorum." Hl kanl olan ba elime aldm. Phtlaan kam dudaklarna srdm. Geri ekilmedi. nanyordu. "Kan ve elikle seni mezarna balyorum, Andrew Doughal. Huzur iinde ol ve artk yrme." Zombi, iek yumann iinde boylu boyunca yatyordu. iekler zerini kaygan kum gibi rtt ve ylece mezarna geri dnd. Bir dakika kadar bo mezann nnde durduk. Etrafta sa-1,80 dece aalarn zerinde esen rzgarn ve yln son crcr bceklerinin melankolik arks duyuluyordu. Charlotte'un Anda crcr bcekleri, "Yaz bitti ve geti. Bitti ve geti, bitti ve geti. Yaz lyor, yaz lyor," diye ark sylyorlard. lk sert donda btn crcr bcekleri lecekti. Herkese gkyznn decein syleyen Kk Tavuk gibiydiler; ama onlarn durumunda, crcr bcekleri doruyu sylyordu. Birde , sanki birisi dmeye basm gibi crcr bcekleri sustu. Nefesimi tuttum, duymaya alyordum. Sadece rzgar sesi vard ama yine de... Omuzlarm o kadar gerilmiti ki acyordu. "Larry?" Masum gzleri bana dnd. "Ne var?" Orada, aa solumuzda, ay nda bir adam silueti vard. Sa tarafta da, gz ucuyla bir hareket yakaladm. Birden fazlaydlar. Karanlk, gzlerle canlanm gibiydi. kiden fazlaydlar. Larry'nin bedenini, gzlere yakalanmamak iin kullanp silahm ektim, ok belli olmasn diye bacaklarmn arasna aldm.

CA D

Larry'nin gzleri byd. "Yce sa, neler oluyor?" Sesi atlak bir fsltyd. Bizi ele vermedi. Aferin ona. Onu arabalara doru yavaa ynlendirdim; mahallenizin animatrleri ilerini bitirmi, dinlenmeye gidiyorlard. "Etrafta birileri var." "Peimizdeler mi?" "Daha ok, benim," dedim. "Neden'" Bam iki yana salladm. "Aklama yapacak zaman deil-Ben ko deyince, arabaya doru deli gibi ko." "Bizim peimizde olduklarn nereden biliyorsun?" Gzleri bymt. Onlar imdi, o da grmt. Glgeler yaklayordu, karanlkta birileri vard. "Bizim peimizde olmadklarn nereden biliyorsun?" diye sordum. "Bak bu iyiydi ite," dedi. Nefesi hzlanm ve kesiklemi-ti. Arabadan belki alt metre uzaktaydk. "Ko," dedim. "Ne?" sesi arm geliyordu. Silahm yere dorulttum. Gelenler her kimse silaha hazrlkl olmadklarn umuyordum. Larry kendi arabasna kouyordu, kokudan, sigaradan ve her gn alt kilometre komamaktan biraz soluyordu. Arabalarn nnden bir adam kt. Elinde byk bir silah vard. Browning harekete gemiti. Tam nian alamadan ate ettim. ekirdek karanlkta parlad. Adam zplad, kendisine ate edilmesine alk deildi. Kendi at solumuzdan, karanlkta vnlad gitti. Yeniden nian alp ate edinceye kadar, birka saniye dondu kald. Sonra yere eilip ayaa kalkmad. "Has siktir." Larry i eker gibi nefes alyordu. "Silah var," diye bard bir ses. "Martin nerede?" "Onu vurdu." Sanrm bize ate eden Marn'di. Hl hareket etmiyordu. Onu ldrp ldrmediimden emin deildim. Ayaa kalkp bize ate etmeye balamad srece umurumda da deildi. Benim arabam daha yaknd. Anahtarlar Larry'nin eline tututurdum. "Kapy a, yolcu tarafndaki kapy ve arabay altr. Beni anlyor musun?" Bayla onaylad, illeri soluk yznde ok belirginlemiti. Panie kaplp beni almadan gitmeyeceine gvenmeliydim. Bunu ktlkten deil, sadece korkudan yapard. Adamlar her ynden yaklayordu. Bir dzine kadar ya da daha kalabalk olmalydlar. Rzgar, imen zerinde koan ayaklarn fsltlarn tayordu. Larry, yerde yatan bedenin zerinden atlad. Ben, 45ligi hareketsiz elden uzaa tekmeledim. Silah, arabann altnda gzden kayboldu. Eer zamanm olsayd, nabzn kontrol ederdim. Her zaman birisini ldrp ldrmediimi bilmek isterdim.-Polis raporunun ok dzgn gitmesini salyordu. Larry kapy am, dier kapnn kilidini amak iin eilmiti. Koanlardan birisine nian alp tetii ektim. Adam yuvarland, dt ve barmaya balad. Dierleri tereddt etti. zerlerine ate edilmesine alkn deildiler. Zavall bebekler. Arabaya bindim. "Sr, sr, sr," diye bardm. Araba etrafa akl saarak ilerledi. Araba saa sola savruldu, farlar deli gibi hareket ediyordu. "Bizi bir aaca bindirme, Larry." Gzleri bana kayd. "Affedersin." Araba, mide kaldrc hzdan, kap kolunu kavrayp skca tutun hzna dt. Aalarn arasnda gidiyorduk; bu da bir eydi. Farlar aalarn zerinde sekti, mezar talarn aydnlatt. Araba bir viraj dnd, etrafa akllar sald. Yolun tam ortasnda bir adam duruyordu. nce sanlar'dan Jeremy Ru-ebens, farlarn nda soluk ve parlak bir ekilde duruyordu. Dzln tam ortasnda duruyordu. Eer onun arkasndaki viraj ularsak, otobana kacak ve gvende olacaktk. Araba yavalyordu. "Ne yapyorsun?" diye sordum. "Ona arpamam," dedi Larry. "Nasl yapamazsn." "Yapamam!" Sesi ykselmiti, korkuyordu. "Bizimle oynuyor, Larry. Kaacaktr." "Emin misin?" Dolabnda canavar olup olmadn soran kk bir ocuun sesiydi. "Eminim, imdi gaz kkle ve bizi buradan kart." Gaza bast. Araba ileri frlad, Jeremy Ruenens'in kk, hareketsiz figrne doru atld. "Kmldamyor," dedi Larry. "Kmldar," dedim. "Emin misin?" "Bana gven." Gzleri bana kayd, sonra yeniden yola dnd. "Hakl olsan iyi olur," diye fsldad. Ruebens'in hareket edeceine inanyorum. Gerekten. Ama eer blf yapmyorsa bile, tek k onun yanndan ya da iinden gemekti. Bu, Ruebens'in seimiydi. Farlar onu parlayan beyaz kla ykyordu. Kk, esmer yz hatlar kzgnca bize bakyordu. Hareket etmiyordu. "Hareket etmiyor," dedi Larry. "Edecek," dedim. "Has siktir," dedi Larry. Ona tamamen katlyordum. Farlar Jeremy Ruebens'in zerinde patlad ve kendisini bir kenara frlatt. Paltosu arabann yanndan geerken bir kuman srtnme sesini duyduk. Yaknd, lanet olsun, ok yaknd. . Larry hz arttrd ve son viraj da dnp son dzle girdi. akl yamuru altnda kayan tekerleklerle ana yola girdik. Mezarlktan kmtk. Baarmtk. Tanrm. krler olsun.

CA D

Larry'nin direksiyondaki elleri bembeyazd. "Rahatlayabilirsin. Gvendeyiz," dedim. Duyabileceim kadar sert yutkundu, sonra bayla onaylad. Ara yavaa, hz limitine iniyordu. Yz, Ekim souyla ilgisi olmayan, bocuk boncuk terle kaplanmt. "yi misin?" "Bilmiyorum." Sesi uzaktan geliyordu. okta. "Orada iyi i karttn." "Onun zerinden geeceimizi zannettim. Onu arabayla ldreceimi zannettim." "O da yle dnm olmal, yoksa ekilmezdi, dedim. Bana bakt. "Ya ekilmeseydi?" "ekildi." "Ama ya ekilmeseydi?" "O zaman zerinden geip gider, ana yola kar ve gvende olurduk." "zerinden geip gitmeme izin verirdin, deil mi?" "Oyunun ad hayatta kalma, Larry. Eer ba edemeyecek--sen, baka bir ie ge." "Animatrlere ate edilmez." "Onlar nce nsanlar'in yeleriydi, olaanst her eyden nefret eden sac, fanatik bir gurup." Bylece, Jeremy Reubens'in kiisel ziyaretini olayn dnda brakyordum. ocuun bilmedii eyler cann yakmazd. Soluk yzne baktm. Gzleri bo bakyordu. Ejderhayla karlamt, ejderhalarla kyaslandnda ufak saylrd ama ban iki yana sallad, bir kere iddetle karlanca, hibir ey eskisi gibi olmazd. lk defa hayatla lm arasndaki seimi yapnca, biz ya da onlar teredddne dnce, hibir ey eskisi gibi olmazd. Geri dn yoktu. Larry'nin ok geiren yzne bakp her eyin farkl olmasn diledim. Onu prl prl, yeni ve umut dolu brakmak isterdim. Ama bykanne Blake'in dedii gibi "Eer dilekler at olsayd; hepimiz onlara binerdik." Larry, benim dnyanm ilk defa tadna bakmt. imdiki soru, ikinci bir doz isteyecek miydi, yoksa kaacak myd? Ka ya da git, kal ya da sava, kadim sorular. Larry'nin hangi yolu semesini istediimden emin deildim. Eer benden uzaklarsa ok daha uzun yaayacakt ama bekli de yle olmazd. Tura gelirse onlar kazanyordu, yaz gelirse sen kaybediyordun. YiRjni BRnci BL/m K W *>[yp rabama ne olacak?" diye sordu Larry. Omuz silktim. "Sigortan var, deil mi?" "Evet ama..." "Bizi datamadklarna gre, senin araban datmaya karar vermis olabilirler." Dalga geip gemediimden emin deilmi gibi yzme bakt. Gemiyordum. Bir anda, karanln iinden karmza bir bisiklet kt. Bir ocuun yz farlarla parlad. "nne bak!" Larry'nin gzleri yola dndnde, ocuun alm, sarslm gzlerini grd. Frenler tt ve ocuk farlarn daralan nda yok oldu. Araba durmadan nce sarsld ve bir grlt duyuldu. Larry nefes nefeseydi; ben nefes bile almyordum. Mezarlk samzda kalmt. Duramayacak kadar yakndk toa.. ama has siktir, bir ocuktu. Arka cama baktm. Bisiklet eilip bklmt. ocuk yerde hareketsiz yatyordu. Tanrm, ltfen lmesine izin verme. nce nsanlarn, bir ocuu yem olarak kullanacak kadar Seni hayal gleri olduunu zannetmiyordum. Eer bu bir tuzaksa, iyi bir tuzakt. Kk birisini yolda yatarken brakamazdm. Larry direksiyonu o kadar sk tutuyordu ki, kollan titri-186 yordu. nceki halinin soluk olduunu zannediyordum, yanlmm. imdi hasta bir hayalet gibiydi. "O... yaral m?" Sesi, gz ya gibi bir eyin arasndan, derin ve sert kt. Gerekten demek istedii 'yarah' deildi. Sadece byk '' kelimesini syleyememiti. Henz hazr deildi. "Arabada kal," dedim. Larry cevap vermedi. Orada oturmu ellerine bakyordu Bana bakamyordu. Ama lanet olsun, benim suum deildi Bu gece neesinin kamasnn sebebi ben deildim. Peki, neden yle hissediyordum? Arabadan ktm, Browning, deliler bizi yola kadar takip ederlerse diye hazr bekliyordu. 45'ligi alm, bizi vurmaya geliyor olabilirlerdi. ocuk hareket etmemiti. Gsnn inip kalktm gremeyecek kadar uzaktm. Evet, sebep oydu. Belki bir metre uzamdaydm. Ltfen hayatta ol. ocuk, karmst yatyordu, bir kolu altnda kalmt, byk ihtimalle krlmt. ocuun yanma diz kerken mezarla baktm. Karanlktan koarak gelen sac manyaklar yoktu. ocuk, kelimenin tam anlamyla ocuk kyafetleri iindeydi; izgili gmlek, ort ve kk kou ayakkablar. Kim onu bu soukta yaz elbiseleriyle dar brakmt? Annesi mi? Bi kadn, onu giydirip sevdikten sonra lme mi yollamt? Kvrck kahverengi salar, bir bebeinkiler kadar ipeksiy-di. Boynu ele souk geliyordu. oka m girmiti? Cesedin soumas iin ok erkendi. Boyundan gelecek hzl nabz bekledim ama hibir ey olmad. lyd. Ltfen, Tanrm, ltfen. Ban kaldrd ve azndan hafif bir ses geldi. Canlyd Teekkr ederim, Tanrm. Dnmeye alt ama yola geri dt. Bard. Larry arabadan km, bize doru geliyordu. "ocuk iyi mi?" "Yayor," dedim. ocuk dnmeye kararl gibiydi, ben de omuzlarndan tu- 187 tup yardmc oldum. Sa kolunu vcuduna yakn tutmaya alyordum. Kahverengi gzlerini grdm, yz bebek yz gibi yuvarlakt ve sa elinde, neredeyse kendisinden byk bir bak vard. "Ona buraya gelip yardm etmesini syle," diye fsldad. Bebek dudaklar arasnda, minik sivri diler grnyordu. Ba, bel antamn zerinden, karnma dayad. Ucu, deri ceketimi delip altndaki tirte dayand. Zamann, ar ekim bir kabusa dnmeden nce durduu anlardan birisini yaadm. Larry'e ihanet etmekle lmek arasnda karar vermek iin dnyann zamanna sahiptim. Hi kimseyi canavarlara vermezdim; bu bir prensipti. Azm ap bardm, "Ko!" Vampir beni baklamad. Dondu kald. Beni canl istiyordu; bu yzden dilerini deil, ba kullanyordu. Ayaa kalktm, vampir sadece bana bakt. Yedek plan yoktu. Harika.

CA D

Araba duruyordu, ak kaplarndan karanla k salyordu. Farlar tiyatro spotlar gibiydi. Larry orada duruyordu, donmutu, kararszd. "Arabaya bin," diye bardm. Ak kapya doru kotu. Far altnda bir kadn duruyordu. Ho, krem rengi pantolonlu bir takmn zerine beyaz, uzun bir palto giymiti. Azm ap a doru hrlad, dileri parlyordu. Ben kouyor ve baryordum: "Arkanda!" Larry bana bakt; baklar arkama yneldi. Gzleri.bylt. Arkamdan gelen kk ayak seslerini duyuyordum. Bu grd ilk vampir miydi? Silahm ektim ama hl kouyordum. Koarken hibir ok vuramazdnz. nmde ve arkamda vampirler vard. , y*z turaya kalmt. Dii vampir, arabann zerine trmanp uzun ve zarif bir atlayla Larry'nin zerine bindi, ikisi birden yuvarlandlar. Larry'yi tehlikeye atmadan onu vuramazdm. Son anda dnp silah ocuk-vampirin suratna yakn mesafeden dayadm. Gzleri ald. Ben tetii sktm. Bir ey arkamdan vurdu. At boa gitti ve yzkoyun yerdeydim, srtmda ekmek sepetinden byk bir ey vard. Nefesim kesilmiti. Ama yine de dndm, silahm srtmdaki eye dorultmaya alyordum. Eer u an bir ey yapmazsam, yeniden nefes alma zahmetine girmeme gerek kalmayacakt. ocuk zerime kt, ba havadayd. Silahm dnyordu ama ok yavat. Eer cierlerimde hava olsayd, lk atardm. Bak ceketimin koluna sapland. Ban yola saplandn hissettim. Kolum kslmt. Tetii sktm ve mermi zararszca karanla gitti. Boynumu evirip beni yerde tutan kii ya da eyi grmeye altm. Bir eydi. Arabann krmz arka klarnda yz dmdzd, yksek elmack kemikleri, birbirine yakn, neredeyse eik gzleri ve uzun dz salar vard. Biraz daha etnik olsayd, etrafndaki Aztek tanrlar ve ylanlarla birlikte bir taa kaznm olurdu. Bana uzanp sa kolumu yakalad, yere sapl olan, hl silah tutan kolumu. Kemiklerimi metale bastracak kadar skt. Sesi derin ve yumuakt. "Silah brak ydksa elini krarm." Nefesim kesilinceye kadar skt. Larry'nin bar tiz ve ac doluydu. Yapacak daha iyi bir eyiniz olmad zaman lk atardnz. Sol bileimi yola srtp saatimi ve bileziimi ortaya karttm. minik ha ay nda parlad. Vampir tslad ama silah tutan kolumu brakmad. Bilezii koluna srttm. Keskin bir yank kokusu yayld. Botaki eliyle ceketimin kolunu tuttu. Sadece ceketten tutarak sol kolumu uzaklatrd, bylece halarla ona dokunamyordum. Eer yeni l olsayd, sadece halarn grnts bile onu lk la karrd ama o eski lln tesinde, kadim189 di. Onu geri tutmak iin kutsanm halardan fazlas gerekiyordu. Larry yeniden lk att. Ben de lk atm nk silah tutmaya devam edip elimi paralatmak dnda yapabileceim bir ey yoktu. ok ie yaramad. Beni canl istiyorlard ama canm yakmaktan ekin-miyorlard. Elimi kanl bir pelteye dntrebilirdi. Silah braktm, lk atyor, kolumu yere saplayan baa ykleniyordum, halar eline dayayabilmek iin ceketin kolunu elinden kurtarmaya alyordum. Kafamzn zerinde bir ey patlad. Hepimiz donmu, mezarla bakyorduk. Jeremey Ruebens ve adamlar silahlarn alm, bize ate ediyordu. Bizi de vampirlerle beraber mi zannetmilerdi? Kime ate ettikleri umurlarnda myd? "Alejandro, bana yardm et," diye bard bir kadn. Sesi arkamzdan geliyordu. zerimdeki vampir bir anda yok oldu. Sebebini bilmiyordum, umurumda da deildi. zerimde dikilmi, kocaman gzleriyle bana bakan ocuk canavarla br baa kalmtm. "Acyor mu?" diye sordu. O kadar beklenmedik bir soruydu ki, cevap verdim. "Hayr." > Houna gitmemi gibi grnd. Yanma meldi. Elleri, kk baldrrlanndayd. "Seni kesip kann imek istiyorum." Sesi, kk bir ocuun sesiydi, hep kk bir ocuun sesi kalacakt ama gzlerinin arkasndaki bilgi, tenime scakm gibi dyordu. Jean-Claude kadar yalyd, ok daha yalyd. Arabamn arka farna, ocuun kafasnn hemen zerinden, bir mermi arpt. Hi de ocuka olmayan bir hrlanayla fanatiklere doru dnd. Ba kartmaya altm ama yere yapmt. Oynatarmyordum. ocuk karanla doru kayd, bir rzgarla kayboldu. Fana-190 tiklerin peinden gidiyordu. Tanr yardmclar olsun. Omzumun zerinden arkama baktm. Larry yerdeydi, uzun, dalgal kahverengi sal kadn da zerindeydi. zerimdeki adam, Alejandro ve baka bir kadn, Larry nin zerindeki vampirle urayordu. Kadm, Larry'yi ldrmeye alyordu, onlar da onu durdurmaya. Bana iyi bir plan gibi grnmt. zerimizden bir mermi daha geti. Yakm deildi. Yar-homurtu gibi bir lk duyuldu ve silah sesleri kesildi. ocuk onu haklam myd? Larry yaral myd? Ona yardm etmek iin ne yapabilirdim; ve tabii ki kendime de? Vampirler megul grnyordu. Her ne yapacaksam, imdi tam zamanyd. Ceketin fermuarm sol elimle amaya altm, yarsnda skt. Harika. Kslm elimin yerine ceketin ucunu srdm. Fermuar atm; imdi ne yapacaktm? Ceketin sol kolunu azmla ektim, sonra ceketin kolunu kalamn akma koyup kolumu kurtardm. Yere saplanm sa kolumu kurtarmak iin kolay ksmyd. Alejandro, kahverengi sal kadn tutup arabann zerinden frlatt. Karanln iinde kayboldu ama dn duymadm. Belki de uabiliyordu. Eer yapabiliyorsa bile, ben bilmek istemiyordum. Larry, neredeyse ak renk salarn arasnda kaybolmutu. kinci dii, Larry'nin zerine prensine byl pc bahedecekmi gibi yaklayordu. Alejandro, uzun ama gerekten uzun salarn kavrad ve onu ayaa kaldrd. Onu arabaya doru itti. Kadn dengesini kaybetti ama dmedi, sanki tasmas yetmeyen bir kpek gibi ona doru havay srd. Onlara doru yaklatm, btn eski filmlerde grdnz gibi nmde ha, etraflarnda dnyordum. Ama ben hi hal bilezii olan bir vampir avcs grmemitim. Larry elleri ve dizleri zerine kalkmt, yavaa sallanyordu. Sesi inceydi, neredeyse histerikti. "Kanyorum, kanyorum," diye tekrarlayp duruyordu. Koluna dokundum, sanki onu srmm gibi srad. Gz- 19i leri bembeyaz parlyordu. Kan, boynundan, ay nda siyah renkte akyordu. Onu srmt, sa Yardmcmz olsun, onu srmt.

CA D

Soluk dii hl Larry'ye ulamaya alyordu. "Kann kokusunu almyor musun?" Yalvaryordu. "Kendini kontrol, et yoksa ben senin yerine ederim." Alejandro'nun sesi alak bir barmayd. Sesindeki kzgnlk kesik kesikti. Soluk kadn, bir anda hareketsizleti. "imdi iyiyim." Sesinde korku vard. Daha nce bir vampirin dierinden... lesiye korktuuna ahit olmamtm. Onlar birbirlerini yemeye braktm. Yapacak daha iyi ilerim vard. Mesela vampirleri geip arabaya nasl bineceim gibi. Alejandro, diiyi arabaya tek eliyle dayamt. Silahm sol elindeydi. Ayak bileimdeki zeri hal bilezii de karttm. Bir vampire arkadan sessizce yaklaamazdmz. Yeni ller bile, sallanan sandalyelerle dolu bir odadaki kediden daha tedirgin olurdu. Gizlice yaklama ansm olmad iin, daha dorudan bir yol izledim. "Onu srd, seni orospu ocuu, onu srd!" Dikkatini ekmek iin gmleinin arkasndan ektim. Halar ensesinden attm. lk att. Bilezikteki halar eline srttm. Silah brakt. Ben yakaladm. Mavi bir alev srtn yalad. Eliyle uzanmaya alyordu ama halara yetiemiyordu. Yan, bebeim, yan. Kendi etrafnda dnd, baryordu. Ak eli kafama arpt. Ayaklarm yerden kesilmiti. Srt st yola dtm. Darbeyi mmkn olduu kadar kollarmla karlamaya altm ama bam geri gitti ve yere arptm. Dnya, siyah noktalar iinde dnd. Grm dzeldiinde, soluk bir yze bakyordum; vampir beslenmek iin eilirken uzun, msr rengi, beyaz-sar salar yanama srnd. 192 Browning hl sa elimdeydi. Tetii ektim. Dii vampir, sanki birisi ona vurmu gibi vcudu geri gitti. Yola srt st dt, karnndaki kan fkran delik, srtmdakiyle karlatrlnca hibir eydi. Omurgasn paraladm mit ediyordum. Glkle ayaa kalktm. Erkek vampir, Alejandro, gmleini yrtt. Halar, kk bir mavi alev eriyii halinde yola dt. Srt simsiyah yanmt, eitli yerlerdeki kzarklar renk katyordu. Bana doru dnd, gsne bir el ate ettim. Alelacele bir att, gelmeye devam ediyordu. Larry, vampiri ayak bileinden yakalad. Alejandro, gelmeye devam ediyordu, Larry'i asfaltn zerinde, ocukmu gibi srklyordu. Larry'yi kolundan yakalayp bacan kurtard. Larry, vampirin kafas zerinden bir zincir geirdi. Ar gm ha alev ald. Alejandro lk att. "Arabaya bin, hemen,'" diye bardm. Larry ofr tarafndan binip yolcu koltuuna geti. Kendi tarafndaki kapy kapatp kilitledi, bunun ona ne fayda salayacan merak ettim. Vampir zinciri kopartp, ha yolun kenarndaki imenlere att. Ha, kayan bir yldz gibi gzden kayboldu. Ben de arabaya bindim, kapy arpp kilitledim. Emniyetini ap Browning'i bacaklarmn arasna koydum. Vampir Alejandro acsndan sinmiti, o anda peimizden gelemeyecek kadar ok can yanyordu. Ne gzel. Arabay vitese takp gazladm. Ara patinaj ekti, spin atmaya balad. Ik hzna yavaladm ve ara yolu kavrad. Parlayan klar ve aa glgelerinden oluan bir tnele daldk. Ve tnelimizin sonunda beyazlar iinde, uzun kahverengi salar rzgarda dalgalanan bir ekil vard. Larry'nin zerine atlayan vampirdi. Yolun ortasnda duruyordu. Vampirlerin kafa tokuturmaca oynayp oynamadn grmek zereydik. Kendi tavsiyeme uymak zereydim. Gaz kkledim. Ara- 193 ba ileri atld. Biz zerine doru giderken, vampir orada duruyordu. Son saniyede kamayacan fark ettim ve benim bir ey yapacak zamanm kalmamt. Vampirler ve arabalarla ilgili teorimi denemek zereydik. Neden tam ihtiyacn olduunda elinin altnda gm bir araba olmazd ki? YiRUii iKnci BLm Farlar vampirin zerinde spot gibi parlad. Soluk bir yz, kahverengi salar ve geni alm azn iindeki sivri dileri grdm. Ona yzle giderken arptk. Araba sarsld. Arabann zerinden ac veren bir yavalkta yuvarland ama her ey, benim bir ey yapabileceimden daha hzl oluyordu. n cama keskin, angrtn bir sesle arpt. Metal tyordu. n cam krlp rmcek a gibi atlad. Birden kendimi, krk bir prizmann ters tarafndan bakarken buldum. Gvenli cam iini yapmt. Paralanp bizi paralara ayrmamt. Sadece ok fena atlamt, nereye gittiimi gremiyordum. Frene asldm. Bir kol camdan ieri girdi, cam paralar yamur gibi Larry'nin zerine yad. El, gmleine yapp onu krk camlara doru ekti. Direksiyonu olabildiince sert krdm. Araba spin atmaya balad, tek yapabileceim, ayam gazdan ekip frene basmadan gitmeye devam etmekti. Larry, kap koluna ve ba dayama yerine, btn gcyle tutunmutu. Baryor ve krk camdan ekilmemek iin urayordu. Ksa bir dua edip direksiyonu braktm. Araba mitsizce dnd. Ele bir ha dayadm. zerinden duman kmaya balad, kpryordu. El, Larry'yi brakp krk camlardan girdii delikten yok oldu. Direksiyonu yakaladm ama biraz ge kalmtm. Araba yoldan km, yol kenarndaki hendee gidiyordu. Arabann altnda bir ey krlmt, sesi geliyordu, byk bir ey olmalyd. ofr tarafndaki kapya arptm. Larry birden zerime dt; sonra ikimiz birden dier tarafa yuvarlandk. Sonra her ey durdu. Sessizlik rahatsz ediciydi. Sanki sar olmutum. Kulaklarmda yksek bir uurlu vard. "Tann'ya, krler olsun," dedi birisi ve o kii bendim. Yolcu tarafndaki kap, fndk kabuu gibi yarlp ald. Ben aklktan uzaklatm. Larry aresiz, baka kald. Arabadan darya ekildi. Arabann demesine uzanp Larry'nin gitii yere nian aldm. Larry'nin, boynu esmer bir el tarafndan sklan bedenine bakyordum, nefes alp almadndan emin deildim. Silahmn namlusunun ucundan esmer vampire, Alejandro'ya baktm. "Onun boazn paralarm," derken yznde hi ifade yoktu. "Ben de kafam patlatrm," dedim. Krk amdan bir el uzand. "ekil yoksa o gzel yzn kaybedersin. "nce o lr," dedi vampir. Ama camdan giren el yok olmutu. Vampirin konumasnda baka bir dilin etkisi vard. Duygular aksann geri getirmiti. Larry'nin gzleri kocamand, beyazlar grnyordu. Nefes alyordu, ksa ve sk sk. Eer o kadar uzun yaayabilirse, fenalaacakt.. "Karar ver," dedi vampir. Sesi dz ve botu. Larry'nin korku dolu gzleri, ikisi iin de yeterince ifadeliydi.

CA D

Silah emniyete alp kabzas nde, ak eline uzattm. Bu bir hatayd, bunu biliyordum ama burada ylece oturup Larry'nin boaznn paralann seyredemezdim. Sadece hayatta kalmaktan daha nemli eyler vard. Aynada kendi yznze bakabilmeliydiniz. Silah verme sebebim, ocuk iin 196 durma sebebimle aymyd. Baka bir seenek yoktu. Ben iyi adamlardan birisiydim. yi adamlar kendilerini feda ederdi. Bu, bir ekilde, bir kurald. YiRjni nc BLm Larry'nionyznde kanddn bir maske vard. Kesiklerden hibirisi ciddi grnmyordu ama hibir ey cam kesii kadar kt kanayamazd. Gvenli cam, vampir geirmez deilmi. Belki bunu yazp neride bulunabilirdim. Kan, Alejandro'nun eline akyordu, hl Larry'nin boazn skyordu. Vampir, tabancay pantolonun arkasna yerletirdi. Silah nasl kullanlacan biliyormu gibi tutuyordu. ok kt. Baz vampirler teknolojiden holanmazd. Bu, size bir avantaj salard, bazen. Larry'nin kan vampirin elinden akyordu. Yeni hazrlanm jle gibi, yapkan ve scakt. Vampir kana tepki vermiyordu. Demir gibi bir iradesi vard. Neredeyse siyah gzlerine baktm, ilerinde alan yzlerce yllk canavarca ekimin kanatlarm atn grdm. Dnya dnd. Kafamn ii batyor, geniliyordu. Bir eye dokunmak iin uzandm, dmemek iin her hangi bir eye. Bir el benimkini tuttu. Teni serin ve przszd. Geri katm, arabann iine dtm. "Bana dokuma! Bana sakn dokunma!" Vampir armasna duruyordu, kanl eh Larry'yi boazndan yakalam tutuyordu, dierini bana uzatmt. ok insanca bir hareketti. Larry'nin gzleri yerinden kmt. "Onu bouyorsun,' dedim. "Affedersin," dedi vampir. Larry'yi brakt. Larry dizleri zerine kt, nefesi kesilmiti. Ald ilk nefes, tiz bir lk gibiydi. Larry'ye nasl olduunu sormak istiyordum ama sormadm. im, bizi buradan canl kartmakt, eer mmknse. Ayrca, Larry'nin nasl hissettiini biraz olsun biliyordum. Yaralyd. Aptalca sorular sormann bir anlam yoktu. ey, belki bir aptalca soru. "Ne istiyorsun?" diye sordum. Alejandro bana bakt ve ben de'konuurken yzne bakmamak iin kendimi zor tuttum. Zordu. Sonunda, gsnde atm mermi deliine gzlerimi diktim. Kk bir delikti ve imdiden kanamas durmutu. Bu kadar hzl m iyileiyordu? Has siktir. Yaraya, bakabildiim kadar dikkatli bakyordum. Gzlerine bakmamak iin kendimi zor tutuyordum. Ama birisinin gsne bakarken sert olmak zordu. Ama Je-an-Claude 'hediye'sini benimle paylamadan nce, yllarca tecrbe edinmitim. Pratik yapmak insan... ey, ne yaptn biliyorsunuz. Vampir bana cevap vermemiti. Ben de yeniden sordum, sesim sabit ve kalnd. Sesim, korkmu birisininki gibi kmyordu. Aferin bana. "Ne istiyorsun?" Vampirin bana bakn, sanki parmaklarn zerimde gez-diriyormu gibi hissettim. Titremeye baladm, duramyor-dum. Larry bana doru emekledi, kafas ne eilmiti, hareket ettike kan damlyordu. Yanma diz ktm. Ve kendimi tutamadan, aptalca soru azmdan kverdi, "yi misin?" Kan maskesi ardndaki gzlerini kaldrp bana bakt. "Birka dikiin halledemeyecei eyler deil," dedi sonunda. aka yapmaya alyordu. Ona sarlp en ktsnn getiini sylemek istiyordum. Tutamayacanz szler vermemeliydiniz. Aslnda vampir hareket etmedi ama bir ey dikkatimi ona ynlendirdi. Orada dizine kadar gelen sonbahar allar iinde duruyordu. Gz hizamda kemeri vard; bu durumda benimle ayru boyda oluyordu. Bir erkee gre ksayd. Bir beyaz, Ang-lo-Sakson, yirminci yzyl erkeine gre. Kemer tokas altn 199 rengi parlyordu, kaba bir insan figr eklindeydi. ekil, vampirin yzne benziyordu, direk Aztek takviminden alnmt. Bam kaldrp yzne bakma istei tenimde dolat. Ne yaptm fark etmeden nce, enem bir ka santim yukar kalkmt. Has siktir. Vampir aklm kartryordu ve ben bunun farknda bile deildim. u anda, bana ne yaptn bildiim halde, hissedemiyordum. Her hangi bir turist gibi kr ve sardm. ey, belki herhangi bir turist gibi deildim. Henz bana yumulmamlard, demek ki kandan, fazlasn istiyorlard. ( ? Yoksa lm olurdum, tabii ki Larry de. Elbette, kutsanm halar hl zerimdeydi. Halar elimden gittii zaman, acaba bu yaratklar bana neler yapard? Bilmek istemiyordum. Hayattaydk. Bu, l deilken verebileceimiz bir ey istedikleri anlamna geliyordu. Ama ne? "Hangi Cehennemi istiyorsunuz?" Elini uzatt. Ayaa kalkmama yardmc olmak iin elini vermiti. Yardm almadan ayaa kalktm, Larry'nin nnde biraz kendimi gsteriyordum. "Bana efendinin kim olduunu syle, kzm ve sana zarar vermeyeyim." "Kim verecek o zaman?" diye sordum. "Akllca ama eer ismini verirsen buradan gvenle gideceine sz veriyorum." "Hepsinden nce, benim bir efendim yok. Bir dengim olduundan bile emin deilim." Yzne bakmamak iin kendimi zor tuttum, espriyi anlayp anlamadn grmek istiyordum. Jean-Claude olsa anlard. "Karma gemi, komiklik mi yapyorsun?" Sesi arm geliyordu, neredeyse baracakt. yi, diye dndm. "Benim efendim yok," dedim. Bavampirler, doru ya da 200 yalann kokusunu alabilirdi. "Eer buna gerekten inanyorsan, kendini kandryorsun, ki bavampir izi tayorsun. Bana ismini ver ve senin iin onu yok edeyim. Seni bu... problemden kurtarabilirim." Tereddt ettim. Jean-Claude'dan yalyd. ok yalyd. ehrin Efendisi'ni ldrebilirdi. Elbette bu durumda, ehrin ynetimi de ona geerdi. O ve yardmcs. Drt vampir, insanlar ldren gruptan bir eksik ama buralarda bir yerde, beinci bir vampir olduundan emindim. Orta boy bir ehirde, ba bo dolaan ok fazla bavampir olmazd. Sivilleri ldren bir bavampirin, btn ehirdeki vampirlerin kontroln ele geirmesi ho olmazd. yle hissediyordum. Bam iki yana salladm. "Yapamam." "Ondan kurtulmak istiyorsun, deil mi?" "Hem de ok." "Sizi kurtarmama izin verin, Bayan Blake. Size yardm etmeme izin verin." "ldrdn adam ve kadna yardm ettiin gibi mi?"

CA D

"Onlar ben ldrmedim," dedi. Sesi ok inandrcyd. Gzleri, iinde boulunacak kadar glyd ama sesi o kadar iyi deildi. Sesinde by yoktu. Jean-Claude daha iyiydi. Ya da ayn sebepten, Yasmeen de. Her yetenein zaman iinde eit ekilde gelimediini renmek gzeldi. Kadim olmak, her ey demek deildi. "lmcl darbeyi sen vurmamsn. Ne olacak? Adamlarn senin sylediklerini yapyorlar, kendi isteklerini deil." "Ne kadar zgr irademiz olduunu bilsen, aarsn." "Yeter," dedim. "Ne?" Bu kadar makul davranmay kes." Sesinde kahkaha vard. "Atp tutmam m tercih ederdin?" Aslnda, evet ama bunu yksek sesle sylemedim. "Sana adn vermeyeceim. imdi ne olacak?" Arkamda bir rzgar esti. Dnp, rzgarla yzlemeye altm. Beyazl kadn zerime atlad. Diilerini am, elleri penelemi, bakalarnn kanyla slanmt, vampir bana arpt. Beraber otlarn arasna dtk, o zerimdeydi. Bir ylan gibi boazma adad. Sol bileimi suratna srttm. Halardan birisi dudaklarna dedi. Bir k parlad, etrafa yank et kokusu yayld ve vampir, lk atarak karanlkta kayboldu. Bir vampirin o kadar hzl hareket ettiini grmemitim. Bir zihin oyunu muydu? Kutsal ham olmasna ramen beni bu kadar kt aldatabilmi miydi? Bir srde ka tane be yz yan zeri vampir olabilirdi? ki, olmasn umuyordum. Bundan daha fazlas olursa, sayca bizi gemi olurlard. Ayaa kalktm Bavampir elleri ve dizlerinin zerine km, arabamdan arta kalanlarn yanndayd. Larry grnrlerde yoktu. Gsm bir panik dalgas peneledi; sonra Larry'nin, vampir onu yeniden rehin almasn diye arabann altna katn fark ettim. are kalmaynca, saklan. Tavanlarda ie yaryordu. Vampirin yanm srt, Larry'yi dar kartmaya alrken, ac verici bir ada kvrlmt. "Eer buraya gelmezsen, kolunu kopartrm!" "Yatann altnda yavru bir kedi varm gibi konuuyorsun," dedim. Alejandro arkasn dnd. Sanki can yanm gibi kasld. Harika. Arkamda bir eyin hareket ettiin hissettim. Hislerimle tartmadm. sterseniz gerginlik de diyebilirdiniz; halarm hazr, arkam dndm. Arkamda iki vampir vard. Birisi ak renk sal diiydi. Sanrm, atm omurgasn skalamt; yazk. Dieri de onun erkek ikizi olmalyd, ikisi de tslayp hatan ekindiler. Birilerinin rahatsz olduunu grmek gzeldi. Bavampir arkamdan geldi ama onu duydum. Ya yanklar onu saklarlatryordu ya da halar bana yardm ediyordu. vampirin arasnda kalmtm, halar bir ekilde iki gruba da evrilmiti. Sarnlar, kollarnn arkasndan bakyorlard ama halar onlar sindirmi ve korkutmutu. Ama bavampir hi tereddt etmedi. Hzla geldi. Ha aramzda tutmaya alp geriledim ama sol bileimden yakalad. Halar, teninden birka santim tede sallanyordu ama o yine de tutuyordu. Geriledim, aramz mmkn olduu kadar atm, sonra btn gcmle karn bokluuna vurdum. Bir 'hmf sesi kartt, sonra eli yzme srtnd. Geri gittim ve kann tadn aldm. Bana dokunmamt bile ama demek istediini anlamtm. Eer dveceksek, benim canma okurdu. Boazna vurdum. rd ve arm grnyordu. Dayak yemek srlmaktan iyiydi. Sivri dilerim olacana, lmeyi tercih ederdim. Eli, sa yumruumun zerinde kapand, sadece gcn hissettirecek kadar skyordu. Hl canm yakmaktansa beni uyarmaya alyordu. Aferin ona. ki kolunu birden kaldrd, beni kendisine yaklatrd. Ben yaknnda olmak istemiyordum ama grne gre yapabileceim hibir ey yoktu. Tabii ki, elbette, eer vampirlerin hayalar varsa. Boaz acmt. Yzne baktm, neredeyse pecek kadar yakndm. Ona yaslandm, kendime olabildiince alan oluturmaya alyordum. Beni kendisine doru ekmeye devam etti. Kendi hareketi bana yardmc oldu. Dizim ona ok sert arpt ve dibine kadar gmdm. Engellenebilecek bir darbe deildi. ne eildi ama kollarm brakmad. Serbest deildim ama bu bir balangt, yllarn sorusunun cevabn bulmutum. Vampirleri hayalar vard. Ellerini srtmda birletirdi, kollan ve bedeni arasnda skmtm. Bedeni tahta kadar sert, ta gibi salamd. Bir saniye nce yumuak ve zarar verilebilir deil miydi? Ne olmutu? "O eyleri bileinden kart," dedi. Benimle konumuyordu. Bam evirip arkamdan gelen eyin ne olduuna bakmaya altm. Bir ey gremiyordum. Sarn vampirler Hl yzlerini rtm, aktaki hatan ekmiyorlard. Bir ey bileime dokundu, geri kamaya altm ama beni sk tutuyordu. "Eer debelenirsen, seni keser." Bam evirebildiim kadar evirdim ve kendimi ocuk vampirin yuvarlak gzlerinin iine bakarken buldum. Ban alm, onu halar drtmek iin kullanyordu. Bavampir kollarm, alkalanmaktan patlayan soda kutusu gibi hissettirecek kadar skt. Bir ses kartm olmalym. "Bu gece cann yakmak istemiyorum," dedi. azn kulama dayamt, salarmn arasnda kaybolmutu. "Bu, senin seimindi." Bilezik kolayca krld. Otlarn arasna dt. Bavampir, sanki nefes al daha kolaylam gibi derin bir nefes ald. Benden birka santim daha uzundu ama iki bileimi kk ellerinden birisiyle tutuyordu, parmaklar tutuunu glendirmek iin skyordu. Canm yanyordu ve ac iinde aresiz sesler kartmamak iin kendimi skyordum. Botaki eliyle salarm okad, sonra avulad ve gzlerimi grebilmek iin bam geriye yatrd. Gzleri sabit ve simsiyaht; beyazlar yok olmutu. "yle ya da byle o ismi alacam, Anita." . Yzne tukurdum. Bard, ben lk atmcaya kadar bileklerimi skt. "Bu ii ho bir ekilde yapabilirdim ama imdi cann yakmak istiyorum. Gzlerimin iine bak lml ve umudunu kaybet. Gzlerimin tadna bak ve aramzda hibir sr kalmasn." Sesi olabilecek en hafif fsltya dnt. "Belki dierlerinin kan itii go, oen de senm zihnini ierim ve geriye aklsz bir ka-204 buk dnda bir ey brakmam." Gzlerindeki karanla baktm ve dtm hissettim; ileri, inanlmaz kadar ileri ve aaya, aaya, n ne olduunu unutmu saf ve mutlak karanla doru. YiRini DRpnc Blviti Tammadm bir yze bakyordum. Yzn sahibi, alnnda kanl bir mendil tutuyordu. Ksa salar, soluk gzleri ve illeri vard. "Selam, Larry," dedim. Sesim uzaktan ve garip gelmiti. Sebebini hatrlayamyordum.

CA D

Hava hl karanlkt. Larry'nin yz biraz temizlenmiti ama yaras hl kanyordu. Kendimden geceli o kadar fazla zaman gememiti. Kendimden geceli mi? Nereye gemitim? Tek hatrlayabildiim gzlerdi, siyah gzler. Hzla ayaa kalktm. Larry kolumdan yakalamasa dyordum. "Nerede..." "Vampirler," diye szm tamamlad. Koluna dayandm. "Evet," diye fsldadm. Karanlkta, etrafmzda insanlar vard, fsldaan kk gruplar halinde toplanmlard. Polis arabasnn klar karanl yaryordu. ki niformal polis memuru arabann yannda durmu, ismini imdi hatrlayamadm birisiyle konuuyordu. "Kari," dedim. "Ne?" diye sordu Larry. "Polisle konuan uzun boyu adam, Kari Inger. Larry bayla onaylad. "Evet yle." Kk, esmer bir adam, yanmza diz kt. nce. nsan-lar'dan, Jeremey Ruebens, son grdmde bize ate ediyor206 du. Neler oluyordu? Bize glmsedi. ok iten grnyordu. "Ne oldu da birden dost olduk?" Glmsemesi geniledi. "Seni biz kurtardk." Kendi bama oturmak iin Larry'den uzaklatm. Biraz bam dnd ama iyiydim. Ya, tabii. "Neler oldu, anlat, Larry." nce Jeremy Ruebens'e, sonra bana bakt. "Bizi kurtardlar." Nasl?" "Beni srann zerine kutsal su dktler." Botaki eliyle boazna dokundu. stemsiz bir hareket ama benim baktm fark etti. "Seni srrken, zihnine de girmi miydi?" "Bilmiyorum. Nasl anlalr ki?" dedi. Aklamak iin azm atm, sonra kapattm. Aklanama-yacak bir eyi nasl aklarsnz ki? "Eer Alejandro, bavampir, zihnimle oynarken, beni srm olsayd-, ben imdi onun gc etkisi altnda olurdum." "Alejandro mu7" "Dier vampirlerin, efendisi." Bam iki yana salladm ama dnya, siyah dalgalar iinde yzmeye balad, kusmamak iin kendimi zor tuttum. Bana neler oluyordu? Daha nce de vampirler, zerimde zihinsel glerini kullanmlard ama hi byle olmamt. "Bir ambulans geliyor," dedi Larry. "htiyacn yok." Ban iki yana sallad. "Zaten fazla uzun bir sre baygn kaldnz, Bayan Blake. Sizi uyandramaymca, polisten ambulans armasn istedik," dedi Ruebens. Ruebens, ona uzanp dokunabileceim kadar yaknd. ok dost canhsyd ve pozitif enerji yayyordu, byk gnndeki bir gelin gibiydi. Neden bir anda benden bu kadar horlanmaya balamt? "Seni sran vampirin zerine kutsal su attlar demek; sonra ne oldu?" diye Larry'ye sordum. "Sonra geri kalanlar Halar ve muskalarla geri kardlar." "Muskalar m?" Ruebens, ucunda iki metal kapl, kk kitap asl zincir kartt. ki kitap da avucuma rahatlkla sard. "Onlar muska deil. Onlar Minik Yahudi Kutsal Kitaplar." "Ben olsam, Musa'nn Mhrn kullanrdm." "Yldz bir ie yaramaz nk o rk bir sembol, gerekten dini bir sembol deil." "Yani minik ndiler gibi?" Kalarm kaldrdm. "Tevrat'n iinde, Eski Ahit de var, yani evet, minik ncil gibi." "Biz Hristiyanlar iin ncil de ie yarar m?" "Bilmiyorum. Herhalde, hi zerimde ncil tarken vampir saldrsna uramadm." Bu, byk ihtimalle benim ihmalkarlmd. Aslnda, ncil'i en son ne zaman okumutum? Bir Pazar Hristiyan'na m dnyordum? Ruhum hakknda, bedenim biraz daha iyi hissetmeye baladnda, endie etmeye karar verdim. "Ambulans iptal edin; ben iyiyim." "yi deilsin," dedi Ruebens. Bana dokunmak istermi gibi uzand. Ona baktm. Hareketin ortasnda durdu. "Size yardm etmemize izin verin, Bayan Blake. Dmanmz ortak." Karanlk imenler zerinden polis, bize doru yaklamaya balamt. Kari Inger de geliyordu, yaklarlarken polisle sakince konuuyordu. "Polislerin, sizin bize ate ettiinizden haberi var m?" Ruebens'in yznde bir deiiklik oldu. "Bilmiyorlar, deil mi?" "Sizi lmden daha kt bir sondan biz kurtardk, Bayan Blake. Size zarar vermeye almamz yanlt. Evet siz lleri diriltiyorsunuz ama eer gerekten vampirlerin dmany-samz, o zaman ayn taraftayz demektir." "Dmanmn dman, benim dostumdur, yle mi?" Bayla onaylad. Polis neredeyse gelmiti, duyma mesafesine girmek zereydi. "Pekala ama eer bana bir daha silah dorultursanz, beni kurtardnz unuturum." "Bu durum bir daha olmayacak, Bayan Blake, szme gvenebilirsiniz." Aalayc bir ey sylemek istiyordum ama polis gelmiti. Duyarlard. Ruebens ve nce nsanlar'dan bahsetmeyecektim, o yzden ukala yorumlarm sonraya sakladm. Rubens'i tandm kadaryla, ilerde frsatm olacakt. Polise, nce nsanlar'm yaptklar hakknda yalan syledim ve Alejandro'nun benden ne istedii hakknda da yalan syledim. Bu, sadece nceden olmu plansz saldrlardan bir tanesiydi. Sonra Dolph ve Zerbrowski'ye gerei anlatrdm

CA D

ama imdi btn bu karkl yabanclara anlatmak istemiyordum. Dolph'un bile hikayenin tamamm kavrayabileceinden emin deildim. Mesela, Jean-Claude'un insan hizmetkr, olduuma neredeyse inanmaya baladm. Hi yolu yok, bundan bahsetmeyecektim. YRjni BEinci BLrn Larry'nin arabas son model bir Mazdayd. Vampirler, nce nsanlar' yeterince megul ettii iin arabaya zarar verecek zaman bulamamlard. ansmz yerindeydi nk benim arabam dalmt. Ah, sigorta irketine gidip onlara arabamn paralandn sylemeliydim, arabann altnda byk bir para krlmt, altndan, kandan daha koyu renk svlar akyordu. n, bir file arpm gibiydi. Bir arabann paralanm olup olmadn nerede olsa anlardm. Acilde birka saat geirmitik. Ambulanstakiler, bir doktora grnmem konusunda srar etmilerdi ve Larry'nin alnna kk diki atlmas gerekiyordu. Portakal rengi salar yarann zerine dklp izi gizliyordu. lk yara izi. Eer bu ite benimle taklmaya kararlysa, bu bir balangt. "e gireli ne kadar, on drt saat mi oldu? imdiye kadar-ki dncelerin ne?" Bana yan gzle bakt, sonra yola dnd. Glmsedi ama komik grnmyordu. "Bilmiyorum." "Mezun olunca bir animator olmak istiyor musun?" "yle olduunu sanyordum," dedi. Drstlk; nadir bulunan bir zelliktir. "imdi, emin deil misin?" "Pek deil." 210 Fazla zerine gitmedim. gdlerim onu vazgeirmemi sylyordu. Ona normal, akl banda bir i semesini sylemeliydim. Ama lleri diriltmenin bir i seimi olmadn biliyordum. Eer 'yeteek' yeterince glyse, lleri dirilt-meliydiniz, yoksa g olmadk yerlerde harekete geebiliyordu. Yoldaki leler terimi size bir ey ifade ediyor mu? vey annem Judith'e ediyordu. Elbette, yaptm iten pek memnun deildi, iren olduunu dnyordu. Ne diyebilirdim? Haklyd. "Olaand biyoloji eitimiyle baka i dallarna ynelebilirsin." "Ne? Hayvanat bahesi mi, bcek ilalaycs m?" "retmen, korucu, tabiat bilimci, alan biyologu, aratrmac," dedim. "Ve bu ilerden hangisi bana burada kazanacam kadar para kazandrr?" diye sordu. "Animator olmay sadece para iin mi istiyorsun?" Biraz hayal krklna uramtm. "nsanlara yardm edecek bir eyler yapmak istiyorum. Kendi yeteneklerimi, dnyay tehlikeli yaayanllerden temizlemek iin kullanmann ne zarar olabilir?" Ona bakyordum. Karanlk arabada sadece profilini grebiliyordum, yz torpidodan yansyan kla aydmlamt. "Sen bir animator deil, vampir infazcs olmak istiyorsun." Sesimdeki aknl gizlemeye almadm. "Esas amacm bu, evet." "Neden?" "Neden olmasn?" Bam iki yana salladm. "Soruma cevap ver, Larry." "nsanlara yardm etmek istiyorum." "O zaman polis ol; onlarn olaand ilerde bilgili adamlara ihtiyalar var." ' "Bu gece kendimi iyi idare ettiimi zannediyordum." "Ettin." in "O zaman problem nedir?" Durumu elli ya da daha az ikna edici kelimeye nasl sdracam dnmeye alyordum. "Bu gece olanlar ok ktyd ama daha da ktye gidecek." "Olive'e geliyoruz, ne tarafa dneceiz." "Sol." Araba ka girip dn srasna girdi. Orada sinyal yanarken, arabada karalkta oturuyorduk. "Neyin iine girdiini bilmiyorsun," dedim. "O zaman anlat bana," dedi. "Daha iyisini yapacam. Sana gstereceim." "Bu da ne demek?" "nc ktan, saa dn." Park yerine girdik. "Sadaki ilk bina." Larry bulabildii ilk yere girdi. Benim park yerime. Zavall kk Novam bu gece oraya giremeyecekti. Arabann karanlnda ceketimi karttm. "Tavan n yak," dedim. Dediimi yapt. Syleneni yapmakta benden daha iyiydi. Ki bu artk benim emirlerimi izleyecei iin iyi bir eydi. Ona kolumdaki yara izlerini gsterdim. "Ha eklindeki iz, bunun komik olacan dnen insan hizmetkrlar tarafndan yapld. Dirseimdeki yara izleri bir vampir kolumu paralarken oldu. Fizik Tedavi uzmanm, kolumu yeniden kullanabiliyor olmamn bir mucize olduunu sylyor. Baka bir insan hizmetkrdan, tam on drt diki atld ve bu sadece ko-lumdakiler." "Dahas da m var?" Arabann altnda yz sararm ve garip grnyordu. "Bir vampir, krk kazn ucunu srtma saptamt.' Yz burutu. "Kolum paraland zaman kprck kemiim de krlmt." "Beni korkutmaya alyorsun." "Aynen yle." "Korkutamazsn." Yara izlerimi gstermeden bu gecenin onu korkutacan zannediyordum. Ama korkutmamt. Lanet olsun, kalacakt, tabii ee.- nce lmezse. "Pekala, anlalan dnem bitene kadar kalacaksn ama ben olmadan vampir avlamaya gitmeyeceine sz vermeni istiyorum." "Ama Bay Burke..." "Vampir infazlarna yardmc oluyor ama vampir avlamaya yalnz gitmez."

CA D

Arabadan kp ak kapya dayandm. "Hemen eve git ve eer yedek bir han yoksa, yarn hemen bir tane al." "Tamam," dedi. Kapy ciddi, arbal yzne doru kapattm. Merdivenlerden yukar yryp arkama bakmadm. Gidiini seyretmedim, canavarla ilk karlamasndan sonra hl canh, hl ciddiydi. Ondan sadece drt ya byktm. Kendimi bir milyon yanda gibi hissediyordum. Hi onun kadar acemi olmamtm. Annemin ben sekiz yandayken lm bunu engellemiti. Ailenizden ok yakn birisini o kadar erken kaybetmek, o parlakl silip gtryordu. Yine de Larry'yi vampir infazcs olmaktan vazgeirmeye alacaktm ama eer abalarmda baarsz olursam, onunla alacaktm. Sadece iki eit vampir avcs vardr: iyi olanlar ve l olanlar. Belki Larry'yi iyi bir vampir avcs yapabilirdim. Bu, dier alternatiften kat kat iyiydi. YRini ALnc Bliii Cuma sabah saat 03.34't. Uzun bir hafta olmutu. Aslnda bu yl hangisi uzun olmamt ki? Bert'e yeni birilerini ie almasn sylemitim. O da Larry'yi bulmutu. Bu, neden beni memnun etmemiti? nk Larry de, doru canavar bekleyen yeni bir kurband. Tanrm, ltfen, onu koru, ltfen. Elimde len masumlar ancak kaldrabileceim kadard. Holde gece yarsym gibi bir his.vard. Sadece stclarn ve Nike Ahlarmn sesi geliyordu. Gndz yaayan komularm iin saat, uyank olmak iin ok ge, uyanmak iin ok erkendi. afaktan iki saat nce kendi banza kalabilirdiniz. Yeni, hrsz geirmez kilidimi ap dairemin karanlna girdim. I anca, beyaz duvarlar, hal ve kanepe parlak kla doldu. Gece gr ne kadar iyi olursa olsun, herkes aydnl severdi. Nasl yaarsak yaayalm, bizler gn na ait varlklardk. Ceketimi mutfak tezgahna attm. Yere frlatlmayacak kadar kirliydi. zerim amur ve ot paralar kaplyd. Ama ok az kan vard; gece iyi gemiti. Hissettiimde omuz askm kartyordum. Hava akm, sanki iinden birisi gemi gibi hareket etmiti. ylece, yalnz olmadm fark etmitim. Edward'm sesi yatak odamn karanlndan geldiinde, silahmn kabzasna uzanyordum. "Yapma, Anita." Tereddt ettim, parmaklarm silaha dokunuyordu. "Ya yaparsam?" "Seni vururum. Biliyorsun yaparm." Sesi, o kendinden emin, avc sesiydi. Sesi byleyken, onu alev makineleri bile kullanrken grmtm. Cehenneme giden yolda, rahat ve sakindi. Silahtan uzaklatm. Eer onu zorlarsam, Edward beni vururdu. Zorlamamak daha iyiydi, zaman deildi. Zaman de-ildi. O bana sylemeden ellerimi kafamn zerinde birletirdim. Belki uyumlu bir esir olursam birka puan kazanrdm. Hayr. Edward karanlktan, sarn bir hayalet gibi kt. Ksa salar ve soluk yz dnda, siyah giyinmiti. Siyah eldivenli elindeki 9mm.'lik Baretta gsme nianlanmt. "Bu silah yeni mi?" Yznde bir glmseme belirir gibi oldu. "Evet, beendin mi?" "Baretta iyi silahtr ama beni biliyorsun." "Browning hayransn," dedi. Glmsedim. ki arkada al veriten bahsediyorduk. Browning'i benden alrken silah bana dayad. "Dayan ve bacaklarn a." zerimi ararken, kanepenin arkasna yaslandm. Bulunacak bir ey yoktu ama Edward bunu bilmiyordu. Asla dikkatsizlik etmezdi. Hl hayatta olmasnn sebeplerinden birisi buydu. Sebep bu ve yapt ite ok iyi olmasyd. "Kilidimi aamayacan sylemitin," dedim. "Daha iyi aletler getirdim," dedi. "Yani hrsz geirmez deil." "Pek ok insan iin yle." "Ama senin iin deil." 216 Bana bakyordu, gzleri k g kadar botu. "Ben pek ok insan gibi deilim."

CA D

"Bir avla infaz, arasndaki fark nedir?" "Bir infaz, bir cesede kazk saplanmas ya da bir vampirin gzelce zincirlenip son ilem iin bekledii anlamna gelir." "Av nedir o zaman?" diye sordu. "Bizi bu gece neredeyse ldren vampirlerin peinden gi dersem, bu av olur." "Ve Bay Burke'ye bana bu ii retme konusunda gvenmememi mi sylyorsun?" "Bay Burke'ye seni hayatta tutma konusunda gvenmiyorum." Larry'nin gzleri byd. "Sana bilerek zarar verir demiyorum. Sadece hayatn benden baka hi kimseye emanet erme diyorum." "Byle bir noktaya geleceini mi sylyorsun?" "Neredeyse geldi." Bir sre sessiz kald. Direksiyonun zerinde ileri geri gezinen ellerine bakt. "Sen olmadan vampir avlamaya gitmeyeceime sz veriyorum." Bana bakt, mavi iinde mavi gzleri yzm inceliyordu. "Bay Rodrigues ile bile gitmeyecek miyim? Bay Vaughn, bu ii sana onun rettiini syledi." "Manny bana retti tabii ama artk vampir avlamyor." "Neden?" Gerek mavi gzlerine bakp. "Kars ok korkuyor ve drt ocuu var." "Evet ama sen ve Bay Burke evli deilsiniz ve ocuklarnz yok." "Bu doru." "Ben de yleyim," dedi. Kendimi tutamayp glmsedim. Ben de bu kadar ciddi miydim? Hayr. "Hi kimse ukalalk yapanlar sevmez, Larry." Srtt, on yanda gibi grnyordu. Yce sa, bu geceden sonra neden kamaya almad ki? Ben neden kamamtm? Bir cevabm yoktu, en azndan makul bir tane yoktu. Belki Larry de bu ite iyi olabilirdi. Belki ya da belki sadece hayatn kaybederdi.

Glmsedim. "Bu konuda haklsn." Kalarn att. "Bana ehrin Efendisi'nin adn syle ve bunu yapmak zorunda kalmayalm." Silah hi kmldamad. Browning'imi kemerinin nne takt. Emniyeti hatrlam olmasn umuyordum. Ya da belki de ummuyordum. Azm atm, sonra kapattm, sadece ona bakyordum. Je-an-Claude'u, Edward'a veremezdim. Ben Cellat'tm ama vampirler Edward'a lm diyordu. Adm hak ediyordu. "Beni bu gece takip edeceini zannediyordum." "Zombiyi diriltiini seyrettikten sonra eve gittim. Sanrm kalsam daha iyi olacakm. Azn kim kanatt?" "Sana hibir ey sylemeyeceim, bunu biliyorsun." "Herkes krlr, Anita, herkes." "Sen bile mi?" "O zaman uzun bir gece olacak nk sana hibir bok vermeyeceim." "Zorbala germiyorsun," dedi. "Evet." Ban iki yana sallad. "Arkan dn, belini kanepeye daya ve ellerini arkaya koy." "Neden:" "Sadece yap." "Sen de ellerimi bala, deil mi?" "Syleneni yap, hemen." "Hi zannetmiyorum. Kalar yeniden atld. "Seni vurmam m istiyorsun?" "Hayr ama ylece durup benf balamana da izin vermeyeceim." "Balanmak canm yakmaz." "Beni ardndan gelecek olanlar endielendiriyor." "Eer i birlii yapmazsan ne yapacam biliyorsun." "Yap o zaman," dedim. " birlii yapmyorsun." "ok* zgnm:" "Anita." "Bana ikence edecek insanlarla i birlii yapmaya inanmyorum, o kadar,.. Geri bambu ubuklar gremiyorum. Bambu ubuklar olmadan bana nasl ikence edeceksin? "Kes uhu." Sesi kzgn geliyordu. "Neyi keseyim?" Gzlerimi ap masum ve zararsz grnmeye altm, Kurbaa Kermit gibi. Edward gld, yere melip yuvarlanncaya kadar sren bir kkrdamayd, silah elinde gevek duruyordu, bana bakyordu. Gzleri parlyordu. "Beni gldrrken, sana nasl ikence ederim?" "Edemezsin; planm da bu zaten." Ban iki yana sallad. "Hayr, deil; sadece ok bilmilik ediyorsun. Her zaman ok bilmitin." "Fark etmene sevindim." Elini kaldrd. "Artk yeter, ltfen." "Seni yalvarana kadar gldreceim." "Bana u lanet ismi syle. Ltfen, Anita. Bana yardmc ol." Gzlerindeki kahkaha, batan gne gibi yok oldu. Gzlerinden espri ve insanln kayn seyrettim, bir oyuncak bebeinkiler gibi bo ve souk oldular. "Cann yakmama izin verme," dedi. Sanrm ben Edward'm tek arkadaydm ama bu, onun bana zarar vermesi iin bir engel deildi. Edward'm tek bir kural vard: in olmas iin ne gerekiyorsa onu yap. Eer onu bana ikence etmesi iin.zorlarsam, bunu yapard ama yapmak istemiyordu. "imdi, nazike sorduuna gre, ilk sorunu bir daha dene," dedim. Gzlerini kst. "Azna kim vurdu?" dedi sonra. "Bir bavampir," dedim yavaa. "Bana neler olduunu anlat." Bu bana biraz emir gibi gel-. misti ama silahlarn ikisi de ondayd. Ona olan her eyi anlattm. Alejandro ile ilgili her eyi. Kemiklerimi actp kafamn iinde btn kadimliini hissettiim Alejandro yu. Btn dorular iinde kaybolan, kk bir de yalan ekledim. Ona, Alejandro'nun ehrin Efendisi olduunu syledim. yi fikirlerimden bir tanesiydi, deil mi? "Gndz uyuduu yeri bilmiyorsun, deil mi?" Bam iki yana salladm. "Eer bilseydim sana sylerdim." "Bu fikir deiikliinin sebebi nedir?" "Bu gece beni ldrmeye alt. Btn bahisler kapand." "Buna inanmyorum." Bu, harcanmayacak kadar gzel bir yaland, o yzden kurtarmaya altm. "Ayrca ba bo kald. O ve yardmclar masumlar ldryorlar." Masum lafnda, yznde ylk bir glmseme belirdi ama zerinde durmad. "ok fedakr bir davran ama inam- 219 rm. Eer bu kadar yumuak kalpli olmasaydn, ok tehlikeli olurdun." "Ben kendi payma deni ldryorum, Edward." Bo mavi gzleri bana bakt; sonra yavaa bayla onaylad. "Doru." Silahm, kabzas nde bana geri verdi. Midemi sktran, yumru dald. Artk rahat rahat derin nefesler alabilirdim. "Eer bu Alejandro'nun nerede olduunu bulabilirsem, sen de iin iinde olmak ister misin?" Bir sre dndm. kisi be yz yan zerinde, be ba bo vampirin peinden gitmek istiyor muydum? stemiyordum. Edward'i onlarn peinden yalnz gndermek istiyor muydum? Hayr, istemiyordum. Bu, u anlama geliyordu...

CA D

"Ge geldim. Ukalal geebilir miyiz?" "Ben, senin sadk muhabirin, eer birka soruya cevap ve-rirsen, mzmzlanmakla geen merhaban affedebilirim." "Sorular m?" Telefon elimde, oturdum. "Sen neden bahsediyorsun?" "nce nsanlar'm dn gece seni kurtardklar doru mu, yle iddia ediyorlar?" "ddia m ediyorlar, tam cmleler kurarak konuabilir misin, Irving?" "Sabah haberlerinde Jeremy Ruebens vard. Kanal Be'te.' nce nsanlar'm dn gece senin hayatn kurtardn iddia ; etti. Seni ehrin Efendisi olan vampirden kurtarmlar." "Yo, hayr yle bir ey yapmad." "Bunun senin azndan yazabilir miyim?" Bir sre dndm. "Hayr." "Gazete iin senin azndan yazmam gerek. Sana, cerh etmek iin frsat vermeye alyorum." "Cerh etmek mi?" "Hey, ben dil eitimi aldm." "Bu, her eyi.aklyor. "imdi bana hikayenin kendi yorumunu verecek misin, vermeyecek misin?" Bir sre dndm. Irving arkadam ve iyi bir muhabirdi. Eer Ruebens imdiden sabah haberlerine ktysa, ben de kendi aklamam yapmalydm. "Bana giyinip kahve imem iin on be dakika verir misin?" "zel bir rportaj iin, kesinlikle." "Sonra konuuruz." Telefonu kapattk, hemen kahve makinesine gittim. Irving geri aradnda kou oraplar, kot ve byk boy tirt giyiyordum. Telefonun yanndaki masada bir fincan scak kahve vard. Olive'deki V.J.'in ay ve Baharat Dkkan'ndan aldm tarnl fmdkl kahve. Sabahlar bundan daha iyi olamazd. "Evet, dk bakalm," dedi. "Aaa, Irving, n sevime yok mu?" "Hadi bala, Blake, zamanm kstl." Ona her eyi anlattm. nce nsanlar'm beni kurtardn sylemek zorunda kaldm. Kahretsin. "Kardklar vampirin ehrin Efendisi olduunu onaylayamam." "Hey, ehrin Efendisi'nin Jean-Claude olduunu ben de biliyorum. Onunla rportaj yaptm, hatrladn m?" "Hatrladm." "O kzl derili adamn Jean-Claude olmadn biliyorum." "Ama nce nsanlar bunu bilmiyor. "kinci bir zel bilgi daha, yuppi" "Hayr, Alejandro'nun ehrin Efendisi olmadn syleme." "Neden?" "Senin yerinde olsam, bunu nce Jean-Claude ile konuurdum." Boazn temizledi. "Evet, fena fikir deil." Sesi gergin geliyordu. "Jean-Claude sana zorluk mu kartyor?" "Hayr, neden sordun?" "Bir muhabir iin ok kt yalan sylyorsun." "Jean-Claude ile aramzda zel ilerimiz var. Bunlar Cellat' ilgilendirmez." "Tamam; sadece kendini kolla, tamam m?" "Benim iin endielenmen koltuklarm kabartt, Anita ama inan bana, ben halledebilirim."

CA D

"Elbette, postlarndan bir para da ben istiyorum." Edward btn ldayan dilerini gstererek glmsedi. "imi seviyorum." Ben de glmsedim. "Ben de." YiRifli YEDnci Blm ean-Claude, beyaz pskll bir yatan ortasnda yatyordu. Teni rtlerden birazck daha koyuydu. zerinde bir gecelik vard. Yakasnn evresi dantelliydi, dan-gsnn etrafn bir pencere gibi sarmt. Kollarndan da danteller dklyordu, elleri neredeyse grnmyordu. ok kadns grnmesi gerekiyordu ama Jean-Claude'tn zerinde ok erkeksi duruyordu. Nasl bir adam beyaz danteller giyer ve bir aptal gibi grnmezdi? Elbette o bir erkek deildi. Sebebi bu olmalyd. Siyah salar dantelli yakaya doru kvrlmt. imden ona dokunmak gelmiti. Bam iki yana salladm. Ryamda bile olmazd. Ben uzun ve ipekli bir ey giyiyordum. Rengi neredeyse gzleri kadar koyu bir maviydi. Kollarm, altnda beyaz grnyordu: Jean-Claude dizleri zerinde dorulup elini bana doru uzatt. Bu bir davetti. Bam iki yana salladm. "Bu sadece bir rya, ma petite. Burada bile bana gelmiyor musun?" "Seninle olunca, asla sadece bir rya olmuyor. Her zaman daha fazla bir aniam oluyor." Eli arafn zerine geldi, parmaklar kuma okuyordu. "Bana ne yapmaya alyorsun, Jean-Claude?" Bana ok dik bakt. "Batan kartmaya alyorum, tabii ki." Tabii ki sorum ok aptalcayd. 221 Yatan yannda alan, ok fazla altn ilemesi olan beyaz prenses telefonlarmdand. Bir saniye nce orada bir telefon yoktu. Yeniden ald ve rya parampara oldu. Telefona uzanrken uyandm. "Alo." "Hey, seni uyandrdm m?" diye sordu Irving Griswold. Elimde telefon, gzlerimi krptm. "Evet, saat ka?" "Saat on. Erken aramamam gerektiini biliyordum." "Ne istiyorsun, Irving." "Hi memnun olmuyorsun."

zerine gitmedim. Keyfim yerinde olmalyd. "Nasl diyorsan, yle olsun, Irving." zerinde durmad, ben de yle yaptm. Hi kimse Jean-Claude 'u idare edemezdi ama bu beni ilgilendirmezdi. Rportaj iin yanp tutuan Irving'di. Demek aa taklm; byk bir srpriz deildi ve beni ilgilendirmiyordu. Gerekten. "Bu sabah gazetenin ilk sayfasnda olacak. Bu yeni vampirin ehrin Efendisi olup olmadn syleme konusunu JeanClaude'a danrm." "Bu konuyu biraz geciktirirsen ok sevinirim." "Neden?" Sesi pheli geliyordu. "Belki nce nsanlar'n Alejandro'nun ehrin Efendisi olduunu dnmesi, o kadar da kt bir fikir deildir." "Neden?" "Bylece Jean-Claude'u ldrmezler." "Ah," dedi. "Ya," dedim. "Bunu aklmda tutacam," dedi. "yle yapsan iyi olur." "Gitmem gerek; zamanm azalyor." "Tamam, Irving; sonra grrz." "Hoa kal, Anita, sa ol." Telefonu kapatmt. Hl duman tten kahveden bir yudum aldm, yavaa. Gnn ilk kahvesini ierken acele edilmemeliydi. Eer nce nsanlar da, Edward'm yuttuu yalan yutarsa, Jean-Claude gvende olurdu. Alejandro'yu avlayacaklard. Bavampir, in sanlar ldryordu. Davay takip eden polisleri de sayarsak, ba bo vampirlere kar saysal stnl yakalamtk. Evet, bu houma gitmiti. 224 Mesele, herkesin buna inanp inanmayacayd? Denemeden, renemezdim. YiRjni SEKjzinci BLm K ahvemi bitirip zerimi giyindiimde, telefon yeniden ald. Youn sabahlardan birisiydi. "Evet," dedim. "Bayan Blake?" Ses ok tereddtlyd. "Benim." "Ben Kari Inger." "Sesim sert geldiyse zr dilerim. Ne vard, Bay Inger?" "Eer daha iyi bir planmz olursa bizimle konuacanz sylemitiniz. Daha iyi bir planmz var," dedi. "ehrin Efendisi'ni ldrmek iin?" Bunu ioru eklinde sylemitim. "Evet." Derin bir nefes alp yavaa, ahizeden uzaa verdim. Onunla konuurken nefes nefese kaldm dnmesini istemedim. "Bay Inger..." "Ltfen, beni dinleyin. Geen gece hayatnz kurtardk. Bunun bir deeri olmal." Haklyd. "Plannz nedir, Bay Inger." "ahsen sylemeyi tercih ederim.". "Birka saat iinde ofisime gitmeyi dnmyorum.' "Evinize gelebilir miyim?" "Hayr." Bu, azmdan otomatik olarak kmt. "Evinize i getirmiyor musunuz?" "Eer mmknse hayr," dedim. "ok phecisiniz." "Her zaman," dedim. "Baka bir yerde buluabilir miyiz? Tanmanz istediim birisi var." "Kim ve neden?" "sminin size bir ey ifade edeceini zannetmiyorum." "Bir dene." "Bay Oliver." "lk ad." "Bilmiyorum." "Pekala, neden onunla buluaym." "ehrin Efendisi'ni ldrmek iin iyi bir plan var." "Ne?" "Hayr, Bay Oliver'in size ahsen anlatmas daha iyi olur. Kendisi benden daha ikna edicidir." "Sen de iyi gidiyorsun," dedim. "O zaman benimle buluacak msnz?" "Tabii ki neden olmasn?" "Bu harika. Arnold'un nerede olduunu biliyor musunuz?" "Evet." "Arnold'un dnda, Tesson feribot yolunda cretli bir balklk gl var. Biliyor musunuz?" ki cinayeti incelemek iin giderken, oradan getiimi hatrlyordum. Btn yollar Arnold'a kyordu. "Bulabilirim." "Ne zaman orada olabilirsiniz?" "Bir saat iinde." "Harika; sizi orada bekleyeceim." "Bu Bay Oliver, orada m olacak?" "Hayr, sizi ona ben gtreceim." "Bu kadar gizlilie ne gerek var."

CA D

"Gizlilik deil," dedi, sesi azald, utanmt. "Sadece yol ta- 227 rif etme konusunda ok iyi deilim. Sizi gtrmem daha kolay olur." "Ben arabamla takip ederim." "Neden, Bayan Blake? Bana tam olarak gvendiinizi zannetmiyorum." "Ben tam olarak hi kimseye gvenmem, Bay Inger, kiisel bir ey deil bu." "Hayatnz kurtaran kiilere bile mi?" "Onlara bile." Bunun fazla zerine gitmedi, belki de iyi yapt. "Sizinle bir saat sonra glde buluuruz," dedi. "Elbette." "Geldiiniz iin teekkr ederim, Bayan Blake." "Size borluyum. Bana bunu sen hatrlattn." "Sesiniz alnm gibi, Bayan Blake. Kabalk etmek istememitim." ektim. "Alnmadm, Bay Inger. Sadece insanlara borlu olmay sevmem. "Bay Oliver'e yapacamz ziyaret, durumumuzu eitleye-cektir. Sz veriyorum." "Bunu sana hatrlatrm, Inger." "Bir saat sonra grrz," dedi. "Orada olacam." Telefonu kapattm. "Lanet olsun." Bugn hibir ey yemediimi hatrladm. Hatrlasaydm iki saat derdim. imdi yolda, kelimenin tam anlamyla bir eyler kapp yemem gerekiyordu. Arabada bir ey yemekten nefret ediyordum. Ama arkadalar arasnda biraz pisliin ne nemi vard? Ya da hayatinizi kurtaranlar arasnda. Inger'e borlu olmak beni neden bu kadar rahatsz ediyordu? nk o sac atlan tekiydi. Bir fanatik. Fanatiklerle i 228 yapmaktan holanmyordum. Hayatm onlardan birisine borlu olmaktan hi holanmyordum. Aman, neyse; onunla buluurdum ve deirdik. O da yle demiti. Buna neden inanmyordum ki? YiRjni DoKj/zuncv Blih ChipaAtoay gl,' nraeedeyse bir hektarlk yapay bir su birikintisi ve ince ykseltilmi yapay setten ibaretti. Balk yemi ve yiyecek satan kk bir dkkanla, etraf dz aklla kapl bir park yeri vard. 'Satlk' tabelasnn altnda eski model bir araba duruyordu. cretli bir balk tutma yeri ve ikinci el araba galerisi birletirilmiti; ne kadar akllca. Park yerinin sama doru imenler biraz bymt. Kk, derme atma bir kulbenin nnde, endstriyel model mangaa benzer bir ey vard. Yol aalk bir tepeye doru ykselirken, ormann kys, imenlerle birleiyordu. Gln sol tarafnda Meramec Nehri uzanyordu. Yapay bir gln bu kadar yaknnda serbeste akan bir akar su olmas komikti. Bu serin sonbahar ikindisinde, parkta sadece araba vard. Parlak bordo Chrysler Le Baron'un yannda Inger duruyordu. Birka balk kovalara yanlarnda, oltalarn suya sal-landrmt. nsanlar bu havada dar karttna gre, av iyi olmalyd. Inger'in arabasnn yanna park ettim. Glmseyerek yanma geldi, elini evini satn almaya gelen mteriyi karlamak iin gelen emlak gibi bana uzatmt. Her ne satyorsa, ben istemiyordum. Bundan neredeyse emindim. "Bayan Blake, geldiinize ok sevindim." Elimi, iki eliyle, yrekten, iyi niyetli ve iten bir ekilde kavrad. "Ne istiyorsunuz, Bay Inger." Yzndeki glmseme ularndan azald. "Ne demek istediinizi anlamyorum, Bayan Blake." "Evet, anlyorsun." "Hayr, anlamyorum." akn yzne.,baktm. Belki de adi insanlarla ok fazla zaman geirmitim. Bir sre sonra, dnya zerindeki herkesin adi olmadn unutuyordunuz. En ktsn dnmek ok vakit kazandryordu. "Kusura bakma, Inger. Ben... ben sulular aramak iin ok vakit harcyorum. Bu yzden insan bir sre sonra kimseye gvenemiyor." Hl akn grnyordu. "Bo ver Inger; beni Oliver'e gtr." "Bay Oliver," dedi. "Tabii ki." "Benim arabam m alalm?" Kendi arabasn iaret etti. "Benimkinden seni takip ederim." "Bana gvenmiyorsunuz." Krlm grnyordu. Sannm pek ok insan, yanl bir ey yapmadan onlardan phelenilmesinden holanmyordu. Kanunlar, aksi ispat edilinceye kadar masum olduunuzu sylerdi ama gerekte, yeterince ac ve lm grrseniz, herkes masumiyeti ispatlamncaya kadar suludur. "Pekala, sen kullan." ok mutlu grnyordu. Kalbi snmt. Ayrca iki bak, ha ve bir silah tayordum. Masum ya da sulu, hazrdm. Bay Oliver iin silahlara ihtiyacm olacan zannetmiyordum ama sonra, sonra ihtiyacm olabilirdi. Bu sefer batan aaya silahlydm, bir ay iin bile hazrlklydm ya da ejderha ya da vampir. 231 Otuzuncu BLra ^?f nger, eski 21. karayolundan Dou Rock Creek'e girdi. I Rock Creek dar, ancak iki arabann gidebilecei kavisli %V bir yoldu. Inger virajlarda sarsmayacak kadar yava ama yolcuyu skmayacak kadar hzl gidiyordu. Ak yara gibi i ve krmz topran iinde eski iftlik evleriyle parsellemi arsalar iinde yeni evler vard. Inger yeni parsellerden birisine dnd. Bu parsel ok modern, geni ve pahal grnl evlerle doluydu. nce saakl aalar sonbahar rzgarnda dalgalanyordu. Birka akn yaprak, rmcek bacana benzeyen dallarda asl kalmt. Bu alan dozer-lenmeden nce bir ormand. Buray yapanlar, neden olgun aalar kesip onlarca yl gzel grnmeyecek aalar dikmilerdi ki?

CA D

imdiye kadar grdm gerek kulbelerden daha byk, sahte bir ahap kulbenin nnde durduk. ok fazla penceresi vard, bahe pas rengi topraktand. Eve giden yoldaki beyaz akllar, kilometrelerce teden tanm olmalyd. Buralardaki akllar, toprak gibi krmzyd. Inger benim kapm amak iin arabann etrafnda dolarken ben kendi kapm atm. Inger biraz arm gibi grnd ama toparland. Tamamen salkl insanlarn kendi kaplarn amamas fikrini, tam olarak anlayamamtm. zellikle araba kaplarnda, adam arabann etrafnda dolarken, kadnlarn orada ey gibi... beklemeye raz olmasn. Inger verandaya giden merdivenlerden kt. Ho bir verandayd, serin yaz akamlarnda oturulacak kadar geniti. imdi, sadece ahap ve kepenkleri kapal ahr, krmzya boyal ve zeri at arabas tekerlei desenli bir pencereden ibaretti. ok sadeydi. lemeli ahap kapy ald. Kapnn ortas kurun ilemeli bir camd, yksek ve parlakt. Arkasmdakini gstermekten ok dekorasyon iindi. Kapnn almasn bekleyeceine, anahtarn kullanp ieriye girdi. Bir cevap beklemiyordu, yleyse kapy neden almt? Ev, sk sk ar gne n szmek iin kapatlm ho perdelerin alaca karanlna brnmt. Cilal ahap tamamen plakt. minenin raf bo, ii souktu. Mekn, Noel hediyeleri gibi yeni ve kullanlmam kokuyordu. Inger hi tereddt etmedi. Ben de geni srtn ahap holde takip ettim. Peinden gelip gelmediime bakmad bile. Grne gre, kapm amasna izin vermeyince, daha fazla kibarln gereksiz olduuna karar vermiti. Benim iin sakncas yoktu. Hol boyunca aralklarla kaplar vard. Inger soldan nc kapy ald. "Girin," dedi bir ses. Inger kapy ap ieri girdi. Kapy benim iin tuttu, kapnn yannda ok dzgn duruyordu. Kibarlk deildi. Esas durutaki bir asker gibiydi. Oradaki, Inger'i byle dzene sokan kimdi? renmenin tek yolu vard. Odaya girdim. Kuzeyde, kaln perdeleri sk sk kapatlm pencereler vard. nce bir gne oday kesiyordu. Geni, temiz bir alma masasn ikiye blyordu. alma masasnn arkasndaki geni koltukta bir adam oturuyordu. Kk bir adamd, neredeyse bir cce gibiydi.' Cce de-234 mek istiyordum ama onlar gibi enesi ya da ksa- kollar yoktu. Terzi ii takmn iinde dzn grnyordu. Neredeyse hi enesi yoktu, dikkati, geni ve ka hizasnda ileri frlam burnuna eken eik bir aln vard. Yznde tandk bir ey vard, sanki onu daha nce bir yerde grmtm. Ama ona benzeyen birisiyle tanmamtm. ok zel bir yzd bu. Ona bakyordum. Utanmtm ve bu houma gitmemiti. Gzlerine baktm; mkemmel bir kahverengiydiler ve glnmyorlard. Koyu renk salar, tek tek kesilmi gibiydi, pahal ve fonluydu. Temiz, cilal alma masasnn ardndaki koltuunda oturmu, bana glmsyordu. "Bay Oliver, bu Anita Blake," dedi Inger, hl kapn yannda resmi bir ekilde duruyordu. Sandalyesinden kalkp bana gzel ekilli elini uzatmak iin alma masasnn etrafndan dolat. Boyu bir yirmiydi, bir santim uzun deildi. El sk sert ve grndnden ok daha glyd. Hafif bir skla, ufak bedenin gcn hissetmitim. Kasl deildi ama o g oradayd; yznde, ellerinde, duruunda. Ufak tefekti ama bu bir zr gibi durmuyordu. Bunu sevmitim. Ben de kendimi yle hissediyordum. Dudaklarn amadan glmsedi ve byk koltuuna geri oturdu. Inger, keden bir sandalye getirip alma masasnn karsna koydu. Ben sandalyeye oturdum. Inger kapya yakn bir yerde ayakta kald. Net bir biimde hazr olda duruyordu. Koltuktaki adama sayg duyuyordu. Ben de ondan holanmak istiyordum. Bu ilk defa bama geliyordu. Ben birisini sevmekten ok ona gvenmemeye meyilliydim. Glmsediimi fark ettim. Ona bakarken kendimi scak ve rahat hissediyordum, sanki en gvendiim amcamd. Kalarm attm; bana neler oluyordu? "Neler oluyor?" dedim. Glmsedi, gzleri bana bakarken parldyordu. "Ne demek istiyorsunuz, Bayan Blake." Sesi, kahvedeki krema gibi ho, kaln ve zengindi. Neredeyse tadm alabiliyordunuz. Kulaklarnza rahatlatc bir scaklk veriyordu. Byle eyler yapabilen bir ses daha biliyordum. Oliver'in kolundan birka santim tede duran ince gne na baktm. Gn ndaydk. Olamazd. Olabilir miydi? Bir hayli canl grnen yzne baktm. O vampirlerdeki bakalk onda yoktu. Ama yine de, sesi, scak rahatlk hissi, bunlarn hibirisi doal deildi. Daha nce hi kimseyi annda sevip ona gvenmemitim. imdi balamak gibi bir niyetim de yoktu. "yisin. ok iyisin," dedim. "Ne demek istiyorsunuz, Bayan Blake?" Sesini, en sevdiiniz battaniyenizmi gibi zerinize ekip altnda kvrlabilirdiniz. "Yapma." Bana garip bir ekilde bakt, sanki armt. Rol kusursuzdu ama sebebini anlamtm; rol yapmyordu. Baka kadim vampirlerin yannda da bulunmutum ama hibirisi bu kadar insana benzemiyordu, bu ekilde deillerdi. Onu istediiniz yere gtrebilirdiniz, hi kimse fark etmezdi. ey, neredeyse hi kimse. "nann bana, Bayan Blake, bir ey yapmaya almyorum." Sert bir ekilde yutkundum. Bu doru muydu? Zihin gleri ve sesi, kontrol edemeyecei kadar gl myd? Hayr, eer Jean-Claude kontrol edebiliyorsa, o da edebilirdi. "Zihin oyunlarn ve rahatlatc sesi kes, tamam m? Eer i konumak istiyorsan konu ama oyunlar brak." Glmsemesi geniledi ama hl dileri grnmyordu. Birka yz yl sonra byle glmsemeyi reniyordunuz. Sonra gld; harikayd, sanki ok yksekten dklen scak su gibiydi. ine atlayp ykanabilir ve kendinizi ok iyi hissederdiniz. "Yapma, yapma." Bana gln bitirirken, dileri parlad. "O oyun dediin eyleri fark etmeni salayan vampir izleri deildi. Bu, doal yetenein, deil mi?" Bamla onayladm. "Pek ok animatrde vardr." "Ama sizin sahip olduunuz seviyede deil, Bayan Blake. Gcnz de var. Tenimde dolatn hissediyorum. Siz bir nekromensrsnz ."

CA D

Reddetmeye hazrlanyordum ama durdum. Byle bir eye yalan sylemenin bir anlam yoktu. O, hayal edebileceim her eyden daha yalyd, grdm her kabustan daha es-aydi. Ama kemiklerimi actmyordu; iyi biri gibiydi, Jean-jaude'dan daha iyiydi, her eyden daha iyjydi. "Bir nekromensr olabilirim. Ama olmamay tertih ettim.'" "Hayr, Bayan Blake, ller size tepki veriyor, btn ller. ekimi ben bile hissediyorum. "tfeni vampirler zerinde de gcm olduunu mu sylyorsunuz?" "Eer glerinizi nasl kullanacanz renirseniz, Bayan Blake, evet, btn llerin, her ne ekilde olurlarsa olsunlar, zerlerinde baz gleriniz olur." Bunu nasl yapacam soracaktm ama kendimi tuttum. Bir bavampirin, onun adamlar zerinde g kazanmam isteyeceini zannetmiyordum. "Benimle dal^a geiyorsun." "Emin olun, Bayan Blake, ok ciddiyim. ehrin Efendisi'ni size eken bu potansiyel gcnz. Kendisine dneceinden korktuu iin, bu gelien gc kontrol etmek istiyor. "Bunu nereden biliyorsu?" "zerinize koymu olduu izlerden tadn alabiliyorum." Ona sadece baktm. Jean-Claude'un tadn alabiliyordu. Has siktir. "Benden ne istiyorsun?" "ok dorudan; bu houma gitti. nsan hayat bo ilerle 237 harcanmayacak kadar ksa." Bu bir tehdit miydi? Glmseyen yzne bakyordum, bir ey syleyemiyordum. Gzleri hl parlyordu, ona kar hl scak ve yakn duygular besliyordum. Gz temas. Bunu iyi biliyordum. alma masasnn zerine baknca rahatladm ya da daha m kt olmutum. Artk korkabilirdim. "Inger, ehrin Efendisi'ni ldrmek iin bir plannz olduunu syledi. Nedir?" Konuurken alma masasna bakyordum. Tenim, yukar bakma isteiyle karncalanyordu. Gzlerine bakp scakln, rahatln beni ykamasn istiyordum. Bylece btn tercihler ok daha kolay olacakt. Bam iki yana salladm. "Zihnimden uzak dur, yoksa bu konuma biter." Yeniden gld, scak ve gerekti. Kollarmdaki tyler diken diken oldu. "Gerekten iyisin. Yz yllardr senin seviyende bir insanla karlamadm. Bir nekromensr, bunun ne kadar nadir bir yetenek olduunun farknda msn?" Aslnda bilmiyordum. "Evet," dedim ama. "Yalanlar, Bayan Blake, bana kar hi zahmet etmeyin." "Buraya benim hakkmda konumaya gelmedik. Plann syle, yoksa gidiyorum." "Plan benim, Bayan Blake. Glerimi hissedebiliyorsunuz, kk efendinin hayal bile edemeyecei yz yllarn gelii ve akn yaadm. Ben zamann kendisinden daha yalym." Buna pek inanmamtm ama zerine gitmedim. Yeterince yalyd; onunla tartmadm, mmkn olduu srece. "Bana efendini ver ve seni izlerden kurtaraym." Yukar baktm, sonra hemen aaya. Hl bana glms-yordu ama glmseme artk gerek gibi grnmyordu. Her ey gibi o da rold. Sadece ok iyi bir rold. "Eer efendimin tadn alabiliyorsan, neden onu kendin bulmuyorsun?" "Tadm alabiliyorum, ne kadar zorlu bir rakip olabilecei-238 ni tahmin edebiliyorum ama adm ya da nerede olduunu bilemiyorum; bunlar gizli." Sesi imdi ok ciddiya, beni kandrmaya almyordu. Ya da en azndan ben yle zannediyordum; belki bu da bir numarayd. "Benden ne istiyorsun?" "Adn ve gndz uyuma yerini." "Gndzleri nerede geirdiini bilmiyorum." Bunun doru olmasna sevindim, yalann kokusunu alabiliyordu. "O zaman adm, bana adn ver." "Bunu neden yapaym?" "nk ehrin Efendisi olmak istiyorum, Bayan Blake." "Neden?" "ok fazla soru soruyorsunuz. Sizi onun gcnden kurtaryor olmam yeterli deil mi?" Bam iki yana salladm. "Hayr." "Dier vampirlere ne olaca sizi neden ilgilendiriyor?" "lgilendirmiyor, sadece sana blgedeki btn vampirleri sunmadan nce seni tanmaya alyorum. O kadar gle ne yapmay planladn bilmek isterim." Yeniden gld. Bu sefer sadece glt. Deniyordu. "ok uzun zamandr karlatm en inat insansn, inat insanlar severim; onlar i bitiricidir." "Soruma cevap ver." "Vampirlerin yasal vatanda olmalar bence yanl. Onlar eskiden olduklar yere koymak istiyorum." "Neden vampirlerin yeniden avlanmasn istiyorsun?" "Kontrolsz oalmalarna izin verilemeyecek kadar gl yaratklar. Yasalar nnde tannma ve oy verme hakkyla, insanlar iddetten daha hzl ele geirecekler." Sonsuz Hayat Kilisesi'ni hatrladm, lkedeki en hzl, byyen mezhepti. "Hakl olduunu dnelim; bunu nasl engelleyeceksin?" "Vampirlerin oy vermesini ve yasal haklarm kullanmalarm yasaklayarak." "ehirde baka bavampirler de var." "Sonsuz Hayat Kilisesi lideri Malcom'dan m bahsediyorsun." "Evet." "Onu inceledim. Vampirleri yasal hale getirmek iin giritii tek kiilik misyonunu srdremeyecek. Yasaklar ve kilisesini datrm. Elbette sen, kiliseyi benim grdmden daha byk bir tehlike olarak gryorsundur." Gryordum ama kadim bir ba vampirle ayn fikirde olmaktan nefret etmitim. Bir ekilde yanl geliyordu bu.

CA D

"St. Louis, politik aktiviteler ve giriimci vampirler iin ok uygun. Durdurulmalar gerek. Bizler avclarz, Bayan Blake; yaptmz hibir ey bunu deitirmez. Yeniden avlandmz gnlere geri dnmeliyiz yoksa insan rknn sonu gelecek. Elbette bunu sen de gryorsun." Bunu gryordum. Buna inanyordum. "nsan rknn sonu seni neden ilgilendiriyor? Sen artk onun bir paras deilsin." "Yaayan en yal vampir olarak, kendimizi kontrol altnda tutmak benim grevim, Bayan Blake. Bu yeni haklar ileri kontrolden kartyor ve durdurulmas gerek. Byle serbestlikler verilemeyecek kadar glyz. nsanlarn, insan olma hakk vardr. Eski gnlerde sadece, en gl, en akll ya da en ansl vampirler hayatta kalyordu. nsan vampir avclar, aptal, sakar ve vahi vampirleri temizliyordu. Bu kontrol ve dengeleme sistemi olmazsa, birka on yl iinde olacaklardan korkuyorum." Tm kalbimle ona katlyordum; bir ekilde korkutucuydu. Tantm en yal canlyla ayn fikirdeydim. Haklyd. Ona Jean-Claude'u verebilir miydim? Ona Jean-Claude'u vermeli miydim? "Size katlyorum, Bay Oliver ama size onu ylece veremem. Sebebini bilmiyorum ama yapamam." "Ballk; buna sayg duyuyorum. zerinde dnn, bayan Blake ama ok uzun srmesin. Planm olabildiince abuk hayata geirmek istiyorum." Bamla onayladm. "Anlyorum, Ben... Ben birka gn iinde size bir cevap veririm. Size nasl ulaacam?" "Inger size zerinde numara olan bir kart verecek. Onunla, ayn benimle konuuyormu gibi konuabilirsiniz." Dnp kapnn yannda hl esas duruta duran Inger'e baktm. "Onun insan hizmetkrsn deil mi?" "O erefe sahibim." Bam iki yana salladm. "imdi gitmem gerek." "Inger'in insan hizmetkrm olduunu anlayamadnz iin zlmeyin. zler grnmez; yoksa herkes anlayabilseydi, nasl bizim insan gzmz kulamz olabilirlerdi?" Haklyd. Pek ok konuda haklyd. Ayaa kalktm. O da ayaa kalkt. Bana elini uzatt. "zr dilerim ama dokunmann zihin oyunlarn daha kolaylatrdn biliyorum." Eli yanma dt. "Zihin oyunlar iin size dokunmama gerek yok, Bayan Blake." Sesi Noel sabah kadar harika, parlak ve aydnlkt. Boazm dmlenmi ve gzlerim yala dolmutu. Has siktir, has. siktir, has siktir, has siktir. Kapya gittim ve Inger benim iin at. Gitmeme izin vereceklerdi. Zihnime tecavz edip ad almayacakt. Gerekten gitmeme izin verecekti. Sadece bu bile, onun her eyin tesinde iyi birisi olduunu gsteriyordu. imdi zihnimi kuru-tabilirdi. Ama o gitmeme izin vermiti. Inger arkamzdan, yavaa, saygyla kapy kapatt. "Ka yanda?" diye sordum. "Tahmin edemiyor musunuz?" Bam iki yana salladm. "Ka yanda?" Inger glmsedi. "Ben yedi yz yan zerindeyim. Onunla tantmda, Bay Oliver kadimdi." 241 "Bin yan zerinde." "Neden byle dediniz?" "Bin yan biraz zerinde bir vampirle karlamtm. Korkutucuydu ama byle gleri yoktu." Glmsedi. "Eer gerek yan bilmek istiyorsan, bunu ona kendiniz sormalsnz." Bir sre Inger'in glmseyen yzne baktm. Oliver'in yzn nerede grdm hatrlamtm. niversitedeki antropoloji derslerinden bir tanesinde. Oliver'e benzeyen bir izim vard. Homo erectus kafatasnn yeniden yaplm haliydi. Bu, Oliver'i yaklak bir milyon yanda yapyordu. "Tanrm," dedim. "Ne oldu, Bayan Blake?" Bam iki yana salladm. "O kadar yal olamaz." "O, ne kadar?" Yksek sesle sylemek istemedim, bu sanki durumu gerekletirirdi. Bir milyon yl. Bir milyon ylda, bir vampir ne kadar glenirdi? Holden bize doru bir kadn yaklayordu, evin iinden geliyordu. plak ayaklar zerinde szlyordu; ayak trnaklar, elleriyle uyumlu, parlak krmzya boyanmt. Giydii kemerli elbise, ojesine uyuyordu. Bacaklar uzun ve soluktu ama yeterince gnee ktnda bronzlamay vaat eden bir solukluktu bu. Salar belini geiyordu; gr ve simsiyaht. Makyaj mkemmeldi, dudaklar krmzyd. Bana glmsedi, dudaklarnn altndan sivri dileri grnd. Ama vampir deildi. Ne olduunu bilmiyordum ama ne olmadn biliyordum. Inger'e baktm. Pek memnun grnmyordu. "Gitmeniz gerekmiyor mu? dedim. "Evet," dedi. Kapya doru geri ekildi ve ben de ekildim. kimiz de, holden bize doru gelen sivri dili gzelden gzmz alamyorduk. Neredeyse takip edilemeyecek, akc bir abuklukta hareket ediyordu. Likantroplar byle hareket ederdi ama kadn onlardan birisi de deildi. Kadn, Inger'i gemi ve bana doru geliyordu. Rahat grnmekten vazgeip kapya doru geri geri kotum. Ama benim iin ok hzlyd, her hangi bir insan iin ok hzlyd. Sa bileimi yakalad. arm grnyordu. Kolumdaki ban klfn hissetmiti. Ne olduunu bilmiyormu gibiydi. Benim iin hava hotu. "Sen nesin?" Sesim dzgnd. Korkmuyordum. Korkusuz vampir avcs. Evet, tabii. Azn daha da-at, dili, sivri.kpek dileri zerinde geziniyordu. Dileri vampirinkilerden uzundu. Azn onlarn zerine kapatamamas gerekirdi. "Azn kapatnca, diler nereye gidiyor?" dedim. Gzlerini krpt, yzndeki glmseme kayboluyordu. Dilini dileri zerinde gezdirdi, sonra diler damana doru katland. "Katlanabilir diler. Ho," dedim.

CA D

Yz ok ciddiydi. "Gsteriyi beenmene sevindim ama daha grlecek ok ey var." Dileri yeniden doruldu. enesini geniletti, neredeyse bir esneme gibiydi. Dileri, perdelerin arasndan giren gne nda ho bir ekilde parlyordu. "Bay Oliver, onu tehdit etmenden hi holanmayacaktr," dedi Inger. "O zayflyor, hassaslayor." Parmaklar, kolumu olmas gerektiinden daha sert skt. Sa kolumu tutuyordu, silahma uzanamazdm. Aym seheplerden baklarma da uzanamazdm. Belki de daha fazla silah tamalydm. Bir insan boaznn yapamayaca bir hava patlamasyla bana doru tslad. kan dili atallyd. "Yce sa, sen nesin?" Gld; ama imdi sesi doru kmyordu; belki atall dil yzndendi. Gz bebekleri inceldi, ona bakarken, irisi altn rengi bir sarya dnt. Kolumu kurtarmaya altm ama parmaklan elik gibiydi. Yere dtm. Kolumu indirdi ama brakmad. Sol tarafma yklenip bacaklarm altma ektim ve sa diz kapan btn gcmle tekmeledim. Baca bkld. lk atp yere dt ve kolumu brakt. Bacaklarna bir eyler oluyordu. Birleiyorlard, derisi birbirine kaynyordu. Daha nce byle bir ey grememitim ve ne olduunu bilmek istemiyordum. "Melanie, ne yapyorsun?" Ses arkamzdan gelmiti. Oliver holde, oturma odasnn aydnlnn biraz gerisinde duruyordu. Sesi yuvarlanan talar, devrilen aalar gibiydi. Sadece kelimelerin esip kestii bir frtna gibiydi. Yerdeki ey, sesin etkisiyle sindi. Belden aas ylana dnmt. Bir eit yland. Yce sa. "Bir Lamia," dedim yavaa. k kapsn arkama alarak uzaklatm, elim kap koluna uzand. "Soylarnn tkendiini zannediyordum." "O sonuncusu," dedi Oliver. "Onu yanmda tutuyorum nk kendi ihtiraslarna kaphrsa yapacaklarndan korkuyorum." "Senin arabildiin yaratk o, deil mi?" diye sordum. ekti ve tek seste yllarn hznn hissettim. Kelimelerin yetemeyecei bir pimanlkt. "Ylanlar, ben ylanlar arabiliyorum." Bamla onayladm. "Elbette." Kapy ap gneli verandaya geri geri ktm. Kimse beni durdurmaya almad. Kap arkamdan kapand ve birka dakika sonra inger da-24-4 r kt. Kzgnlktan gerilmiti. "Sizden ok byk zr dileriz. O bir hayvan." "Oliver'n, onun tasmasn ksaltmas gerekiyor." "Deniyor." Bamla onayladm. Denemenin ne demek olduunu biliyordum. Yapabileceinin en iyisini yapmak. Ama bir lamiay kontrol edebilen bir ey, benimle btn gn akl oyunlar oynayabilirdi ve benim bundan haberim bile olmazd. yi niyet ve gvenimin ne kadar doruydu, ne kadar Oliver tarafndan retilmiti? "Sizi geri gtreyim." "Ltfen." Ve uzaklatk. lk lamiam ve belki de dnya zerindeki en yal eyle karlamtm. Boktan ve hareketli bir gn yayordum. Otuz BiRnci BLm airemin kapsn aarken telefonum alyordu. Kapy omzumla ap,, telefona kotum. Beinci alta atm ve neredeyse bardm: "Alo." "Anita?" Ronnie adm soru eklinde sylemiti. "Evet, benim." "Nefesin kesilmi gibi." "Telefona komam gerekti. Ne var ne yok?" "Cal Rupert'i nereden tandm hatrladm." Ne hakknda konutuunu anlamam biraz zaman ald. lk vampir kurbanyd. Bir sre iin, bir cinayet soruturmas srdrdmz unutmutum. Biraz olsun utan duymutum. "Anlat, Ronnie." "Geen sene yerel bir avukat firmasyla alyorduk. Avukatlarndan bir tanesi, ldrlme vasiyederi hazrlama konusunda uzmand." "Rupert'in ldrlme vasiyeti olduunu biliyorum. Bu sayede, mahkemenin infaz emri olmadan ona kaz saptayabilecektim." "Ama Reba Baker'm da ayn avukattan ldrlme vasiyeti aldn biliyor muydun?" D "Reba Baker da kirn?" "Kadn kurban olabtlir." Midem kasld. Bir ipucu, gerek bir ipucuydu. "Bu sonuca nasl vardn?" "Reba Baker gen, sarn ve bir randevu karm. Telefonu cevap vermiyor. ten aramlar, iki gndr gelmiyor-mu." "leli o kadar zaman oldu zaten," dedim. "Kesinlikle." "avu Rudolf Storr'u ara. Ona aynen bana sylediklerini syle. Ona ulamak iin benim adm .kullan." "Beraber kontrol etmemizi istemiyor musun?" "Hayatta olmaz. Bu, polisin ii. Bu ite iyiler. Brak maalarn hak etsinler." "Aman, hi elenceli deilsin." "Ronnie, Dolph'u ara. Polise bilgiyi ver. Bugn, o insanlar ldren vampirlerle karlatm. Hedef olmak istemiyorum." "Sen ne yaptn!" ektim. Ronnie'nin bilmediini unutmutum. Ona hikayenin anlalabilir blmnn ksa bir versiyonunu anlattm. "Cumatesi sabah antrenman yaparken, sana detaylar da anlatrm." "Sen iyi misin?" "imdiye kadar, idare ettim."

CA D

"Arkan kolla, tamam m?" "Her zaman; sen de." "Hibir zaman arkamda, seninkinde olduu kadar kii olmad." "kret," dedim. "Ediyorum." Telefonu kapatt. Bir ip ucumuz vard. Belki de bir detay, bana yaplan saldry saymazsak. Bu dzene uymuyordu. Jean-Claude'u istedikleri iin benim peime dmlerdi. Herkes Jean-Cla-ude'un iini istiyordu. in kts, bu ii brakamazdnz; sadece lrdnz. Oliver'in syledikleri houma gitmiti. Ona katlyordum ama Jean-Claude'u iyi niyet sunana yatrp fe247 da edebilecek miydim? Lanet olsun. Bilmiyordum. Otuz KJnci BLm Bert'in ofisi kk ve ak maviye boyalyd. Bunun, mterileri rahatlatacam dnmt. Bence souk grnyordu ama bu Bert'e uyuyordu. Bir seksen boyundayd, geni omuzlu ve lisede amerikan futbolu oynam gibi yaplyd. ok fazla yemek ve az egzersiz yznden gbei biraz aaya doru kayyordu ama yedi yz dolarlk takm elbisesi altndan bu pek belli olmuyordu. O kadar paraya, takmn Tac Mahal'i bile belli etmemesi gerekirdi. Teni bronzdu, gzleri griydi ve askeri stil kesilmi salar neredeyse beyazd. Yatan deil, doal rengi byleydi. Karsnda i kyafetlerimle oturuyordum. Krmz bir etek, uyumlu bir ceket ve kzla o kadar yakn bir bluz gitmitim ki, hayalet gibi grnmemek iin biraz makyaj yapmtm. Ceket, omuz asksn gstermemek iin terzi elinden gemiti. Larry, mavi takm iinde, yanmdaki sandalyede oturuyordu, beyaz gmlek giymi ve mavi stne mavi kravat takmt. Anhndaki dikilerin etraf rengarenk morarmt. Ksa kzl salar izi gizleyememiti. Birisi beysbol sopasyla vurmu gibi grnyordu. Onu ldrtebilirdin, Bert," dedim. "Sen gelene kadar tehlikede deilmi. Vampir senin, pein-deymi onun deil." Haklyd ve bu houma gitmemiti. "nc zombiyi diriltmeye alm." Bert'in kk souk gzleri parlad. "Gecede tane yapabiliyor musun?" Larry uyanm grnecek zarafete sahipti. "Neredeyse." Bert kalarn att. "'Neredeyse' de ne demek?" "Diriltti ama kontroln kaybetti demek. Eer ben oraya gelip durumu dzeltmeseydim, elimizde saldrgan bir zombi olurdu." ne eildi, ellerini masann zerinde kavuturmutu, kk gzleri ok ciddiydi. "Bu doru mu, Larry?" "Korkarm yle, Bay Vaughn." "Bu ok ciddi bir durum olabilirdi, Larry. Bunu anlyor musun?" "Ciddi mi? Korkun bir facia olurdu. Zombi mterilerimizi yiyebilirdi!" "imdi, Anita, ocuu korkutmann gerei yok." Ayaa kalktm. "Evet, var." Bert bana kalarn att. "Eer ge kalmasaydm, o son zombiyi diriltmeye almayacakt." "Hayr, Bert. Bunu benim hatamm gibi gsteremeyeceksin. Onu ilk gecesinde yalnz gnderen sendin. Yalnz, Bert." "Ve kendisini gayet iyi idare etti," dedi Bert. Barmamak iin kendimi zor tuttum nk bir faydas olmayacakt. "Bert, o yirmi yanda bir niversite rencisi. Bu, onun iin lanet bir seminer. Eer onu ldr trsen, bu hi ho grnmez." "Bir ey syleyebilir miyim?" diye sordu Larry."Hayr," dedim. "Elbette," dedi Bert. "Ben byk bir ocuum. Kendi bamn aresine bakabilirim." Bunu tartabilirdim ama gerek mavi gzlerine bakarak sylemezdim. Yirmi yandayd. Yirmi yam hatrlyordum. Yirmi yanda, her eyi biliyordum. Hibir ey bilmediimi anlamam bir yl srmt. Hl, otuzuma varmadan bir eyler renmeyi umuyordum ama ok da mitli deildim. "Benim iin almaya baladnda sen ka yamdaydn?" dedi Bert. "Ne?" "Ka yamdaydn?" "Yirmi bir; niversiteden yeni mezun olmutum." "Ne zaman yirmi bir olacaksn, Larry?" diye sordu Bert. "Mart'ta." "Grdn m, Anita, sadece birka ay kk. Seninle ayn yata." "Bu farkl." "Neden?" dedi Bert. Kelimelerle ifade edemiyordum. Larry'nin byk annesi byk babas bile hl hayattayd. Yakn ve kiisel olarak, lm ve iddete maruz kalmamt. Ben kalmtm. O masumdu ve ben yllardr masum deildim. Ama bunu Bert'e, Larry'nin duygularn incitmeden nasl anlatacaktm? Yirmi bir yandaki hibir erkek, bir kadnn hayat ondan daha iyi tandn kabullenmezdi. Baz kltrel hikayeler zor yok oluyordu. "Beni Manny'yle gnderiyordun, yalnz deil." "Seninle gitmesi gerekiyordu ama senin yapman gereken polis ileri vard." "Bu, adil deil, Bert ve sen de bunu biliyorsun." Omuz sikti. "Eer iini yapyor olsaydn, yalnz olmayacakt." "ki cinayet ilendi. Ne yapmam gerekiyordu? Kusura bakmayn ocuklar, yeni bir animatre bebek bakcl yapmam gerekiyor. Cinayetler konusunda kusura bakmayn." "Hi kimsenin bana ocuk bakcl yapmasna gerek yok". kimiz de onunla ilgilenmedik. "Burada, Aimatrler A..'de tam gn alyorsun."

CA D

CA D

"Bu tartlmay daha nce de yapmtk, Bert." "Pek ok kere," dedi. "Patronum sensin, Bert. En iyisi neyse onu yap." "Beni cesaretlendirme." "Hey, millet," dedi Larry, "Siz ikinizin, beni bahane ederek tartt hissine kaplyorum, Kendinizi kaptrmayn, tamam m?" *. kimiz de ona kzgnca baktk. Gerilemeyip o da bize bakt. Bir puan kazanmt. "Eer iimi yap eklimi beenmiyorsan, Bert, beni kov ama tasmam ekmeyi brak." Bert yavaa ayaa kalkt, dalgalarn arasndan kan, dev bir balina gibiydi. "Anita..." Telefon ald. Bir sre hepimiz ona baktk. Bert sonunda at. "Evet, ne var?" diye grledi. Bir sre dinleyip sonra kzgnlkla bana bakt. "Seni aryorlar." Konuurken sesi, inanlmaz derecede sakindi. "Detektif avu Storr, polis meselesi." Bert'in yz glmsyordu, aznda ya erirdi. Bir ey sylemeden, elimi telefonu almak iin uzattm. Bana ahizeyi verdi. Hl glmsyordu, kk gri gzleri scak ve parltlyd. Bu, iyiye iaret deildi. "Selam, Dolph, ne var ne yok?" "Arkadan Veronica Sims'in bize adresini verdii, avukatlk irketindeyiz. nce bizi deil de seni aramas ok hotu. "kinci olarak sizi arad ama deil mi?" "Evet." "Ne buldunuz?" Sesimi alaltmaya almadm. Eer dik-kadi olursanz, tek tarafl bir konuma ok aydnlatc olmaz. "l kadn Reba Baker'm. Onu morg fotoraflarndan 252 tehis ettiler." ? "Haftay bitirmek iin iyi bir yol." Dolph bunu duymamazlktan geldi. "ki kurban da ldrlme vasiyeti olan mteriymi. Eer vampir sryla lrlerse, kazk saplanmasn istiyorlarm, sonra da yaklmay." "Bu, bana bir ipucu gibi grnd." "Ama vampir ldrlme vasiyetleri olduunu nereden biliyorlard?" "Bu, artmacah bir soru mu, Dolph? Birisi onlara sylemitir." "Bunu biliyorum," dedi. Sesinde bkknlk vard. Bir eyler, karyordum. "Benden ne istiyorsun, Dolph?" "Herkesi sorguladm ve hepsinin doruyu sylediine yemin ederim. Birisi, bilgiyi vermi ve hatrlamyor olabilir mi?" "Yani, vampir, hainin ne yaptn sonradan hatrlamasn diye, zihniyle oynam olabilir mi diye soruyorsun?" "Evet," dedi. "Elbette," dedim. "Eer buraya gelirsen, vampirin hangisini etkilediini bulabilir misin?" Patronumun yzne baktm. Eer en youn sezonumuzda bir gece daha kanrsam, beni kovabilirdi. Baz gnler bunu umursamyordum. Ama bugn, o gnlerden birisi deildi. "Hafza kayplarna bakn; saatler ya da btn geceler." "Baka?" "Eer birisi vampirlere bilgi veriyorsa, bunu hatrlamayabilir ama iyi bir hipnozcu hatralar yerine getirebilir." "Avukat, kanuni haklar ve arama izinleri diye barp duruyor. Sadece dosyalar aramak iin iznimiz var, zihinleri iin deil." "O adama, bu geceki kurbann, mterilerinden birisi olmasn isteyip istemediini bir sor?" "Kadn, avukat bir kadn," dedi. ok utan vericiydi ve ben de ne kadar cinsiyetiymiim. "Ona, mterilerinin ailelerine, soruturmamz nasl engellediini, nasl anlatacan sor." "Eer biz aklamazsak, mteriler bilemez," dedi. "Bu doru," dedim. "Ama bu, kadna antaj yapmak clur, bayan Blake." "yle deil mi?" dedim. "Gemi hayatnda polismisin. Tam o ekilde bir arpkln var," dedi. "ltifatn iin teekkr ederim." "Tavsiye edecein bir hipnozcu var m?" "Alvin Thormund. Bir dakika, senin iin numarasn bulaym." nce kart czdanm karttm. Sadece zaman zaman danacam kiilerin kartlarn tamaya alyordum. Hafzasn kaybetmi vampir kurbanlarnda, Alvin'i birka kez kullanmtk. Dolph'a numaray verdim. "Sa ol, Anita." "Bulduklarm bana da bildir. in iindeki vampiri tehis edebilirim." "Onlar sorgularken, sen de burada olmak ister inisin?" Bert'e yan gzle baktm. Yz hl rahat ve hotu. Bu, Bert'in en tehlikeli haliydi. "Sanmyorum. Sorgunun bir kaydn yap. Eer gerekirse, ben sonra dinlerim." "Sonra, baka bir ceset anlamna gelebilir. Patronun yine dert mi kartyor?" diye sordu. "Evet," dedim. "Onunla konumam ister misin?" diye sordu Dolph. "Hi zannetmiyorum. "Yine bir pilik mi kartyor?" "Her zamanki gibi." "Tamam, u Thormund'u ararm ve sorguyu kaydederim. Bir ey bulursak sana bildiririm." "ar cihazm aldr." "Tamamdr." Kapatt. Hoa kal demeye zahmet bile etmedi.

Telefonu Bert'e geri verdim. Hl ho, tehdit dolu gzleriyle bana bakarken, telefonu kapatt. "Bu gece polislerle mi alacaksn?" "Hayr." "Bu onura nasl nail olduk?" "Ukalal brak, Bert." Larry'e dndm. "Gitmeye hazr msu, ufaklk?" "Ka yandasn?" diye sordu. Bert srtt. "Ne fark eder?" diye sordum. "Sadece soruya cevap ver, tamam m?" Omuz silktim. "Yirmi drt." "Benden sadece drt ya byksn. Bana ufaklk deme." Glmsedim. "Anlatk ama gitsek iyi olacak. Diriltecek llerimiz, kazanlacak paramz var." Yan gzle Bert'a baktm. Sandalyesinin arkasna yaslanm, kaim parmaklarm gbeinin zerinde kavuturmutu. Srtyordu. Bir yumrukta o srt yznden silmek istiyordum. Kendimi zor tuttum. Kendimi kontrol edemediimi de kim sylemiti? Ofvz nc Blitt ^j^ afaktan bir saat nceydi. Kimler, Kimistada dertsiz ta-4%\ sasz uyuyordu. Kusura bakmayn, yanl kitap. afaa ^0 kadar uyank kalnca, kk bir ocuk gibi sersemlei-y ordum. Larry'e iyi, kanunlara saygl bir animator olm iyi retebilmek iin btn gece almtm. Bert'in, sonunda memnun olup olmayacandan emin deildim ama ben olmutum. Mezarlk kkt. Gsterili bir aile mezarlyd. ki ynl dar bir yoldan, bir tepenin etrafn dolayordunuz ve birden yolun kenar akl kaplanyordu. Dnmeye karar vermek iin birka saniyeniz vard ve mezarla ulayordunuz. Mezar talar tepeye doru trmanyordu. A o kadar dikti ki, tabutlar aaya kayacakm gibi grnyordu. zerimizde fsldayan aa saaklarnn altnda, karanlkta duruyorduk. Yolun dier tarafndaki aalar skt. Kk arsa, yolun kenarndaki dar bir alandayd ama bakmlyd. Bakm salayacak, yaayan akrabalar olmalyd. Tepeden aaya imenleri nasl kestiklerini anlayamamtm. Bahvann dp mezarla eklenecek yeni bir ceset olmasn engellemek iin, belki de makara sistemi kullanyorlard. Gecenin son mterisi de medeniyete geri dnmt. Ben be zombi diriltmitim. Larry bir. Evet, iki tane diriltebilirdi ama hava aydinlanmaya balamt. Zombi diriltmek o kadar 256 uzun srmyordu, en azndan benim iin ama gitmemiz gereken yol vard. Drt ylda, ayn gece, ayn mezarlkta sadece iki zombi diriltmitim. Dier zamann ounda, randevulara yetimek iin deli gibi araba srmek gerekiyordu. Zavall arabam servise ekilmiti ama sigortaclar daha grmemiti. Bana tamamen ie yaramaz hale geldiini sylemeleri gnler, belki de haftalar alrd. Bu gece iin araba kiralayacak zamanm olmamt, o yzden Larry'nin arabasyla kmtk. Arabam olsayd bile benimle beraber olacakt. Yeterince eleman olmad iin sylenen bendim, o yzden onu benim eitmem gerekiyordu. Dorusu da buydu, galiba. Aalarn arasndan rzgar esti. Kuru yapraklar yola doru uutu. Gece ufak, aceleci seslerle doluydu. Bir tela, bir tela ama... neye? Azizler Gecesine. Havada Cadlar hissedebiliyordunuz. "Byle gecelere baylyorum," dedi Larry. Ona" baktm. kimiz de ellerimiz ceplerimizde karanla bakyorduk. Gecenin tadn kartyorduk. Ayrca, ikimiz de kurumu tavuk kanyla kaplydk. Sradan, normal bir geceydi. ar cihazm tt. Tiz bip sesi, sessiz, rzgarl gecede ok yersiz duyuldu. Dmeye bastm. Neyse ki sustu. Kk bir k, bana bir telefon numaras gsteriyordu. Numaray bilmiyordum. Dolph olmasn umuyordum nk gece bu kadar ge ya da sabah bu kadar erken arayan bilinmeyen bir numara, baka bir cinayet demekti. Baka bir ceset. "Hadi, bir telefon bulmamz gerek." "Arayan kim?" "Emin deilim." Tepeden aaya inmeye baladm. Peimden geldi. "Kim olduunu sanyorsun?" diye sordu. "Belki polistir." "zerinde altn cinayederle mi ilgili?" Arkam dnp ona baknca, dizimi bir mezar tana vurdum. Ac zerime yaylrken, orada bir sre durup dizimi tuttum. "Has siktiiir," dedim yavaa ac iinde. "yi misin?" Larry koluma dokundu. Elinden uzaklanca o da zorlamad. Samimi dokunmalara alkn deildim. "yiyim." in gerei, hl acyordu ama aldrmadm. Bir telefona ihtiyacm vard ve yrdke ac azalacakt. Yrdm. Gerekten. Dier sert cisimlere dikkat etmeye balamtm. "Cinayetler hakknda ne biliyorsun?" "Polise olaand sular hakknda yardmc olduunu ve bunun seni animatrlk iinden alkoyduunu." "Bunu Bert mi syledi?" "Bay Vaughn, evet." Arabaya ulamtk. "Bak, Larry, eer Animatrler A..'de alacaksan, bu Bay, Bayan olayn brakmalsn. Bizler senin profesrlerin deiliz. arkadalarnz." Karanlkta, beyaz bir ekilde glmsedi. "Pekala, Baya... Anita." "Bylesi daha iyi. imdi gidip bir telefon bulalm." En yakn semt Chesterfield olduu iin, en yakn telefonun orada olacan dndk. Kapal bir tamir istasyonun nndeki park yerinde cretli telefonlar bulduk. Tamir istasyonu karanlkta hafife parlyordu ama telefonlarn zerinde parlayan halojen sokak lambas, geceyi gndze dntryordu. Bcekler ve gveler n etrafnda dans ediyordu. Yarasalarn hzl, kanat arplar kta grnp kayboluyordu, bcekleri yiyorlard. Larry arabada beklerken numaray tuladm. Bu inceliinden ona bir puan vermitim. Telefon iki kere ald. "Anita sen misin?" dedi bir ses.

CA D

Telefonu aan Irving Grisvvold'du; bir muhabir ve iyi arkadamd. "Irving, ne akla hizmet bu saatte bana ar gnderiyorsun? "Jean-Claude seni bu gece grmek istiyor, imdi." Sesi aceleci ve kendinden emin deilmi gibi kyordu. "Mesaj neden sen iletiyorsun?" Cevab beenmeyeceimden korkuyordum. "Ben bir kurtadamm," dedi. "Bunun ne alakas var?" "Bilmiyor musun?" armt. "Neyi?" Sinirlenmeye balamtm. Yirmi soru oynamaktan nefret ediyordum. "Jean-Claude"un hayvan kurt." Bu, kurt adan Stephen' ve zenci kadm aklyordu. "Geen gece neden orada deildin, Irving? Tasman zmler miydi7" "Bu, hi adl deil." Haklyd. Deildi. "zr dilerim, Irving. Sadece ikinizi tantrdm iin kendimi sulu hissediyorum." "ehrin Efendisi ile rportaj isteyen bendim. Rportajm aldm." "Bedeline dedi mi?" dedim. "Yorum yok." "Bu, benim lafm." Gld. "Lanetliler Sirki'ne gelebilir misin? Jean-Claude, sana saldran bavampir hakknda baz bilgiler edinmi." "Alejandro mu?" "Evet, o." "Olabildiince abuk orada olacam ama Nehirkys'na afaa yakn gelebiliriz." "Biz de kim?" "Eittiim yeni bir animator. Arabay kullanan o." Tereddt ettim. "Jean-Claude'a bu gece serllememesii syle." "Sen kendin syle." "Korkak." "Evet, hanfendi. Buraya geldiinizde grrz. Hoa kal." 259 "Gle gle, Irving." ten ahizeyi birka saniye elimde tuttum, sonra kapattm. Irving, Jean-Claude'un yarat olmutu. Jean-Claude, Oliver'm ylanlar ard gibi, kurtlan arabiliyordu. Nikolaos'un, fareleri ve fareadamlar ard gibi. Hepsi canavard. Sadece tat tercihiydi. Arabaya geri bindim. "Vampirlerle ilgili daha fazla tecrbe kazanmak istiyordun, deil mi?" Emniyet kemerimi balyordum. "Elbette," dedi Larry. "ey, o zaman bu gece kazanacaksn." "Ne demek istiyorsun?" "Arabay srerken anlatrm. afaa ok fazla zaman kalmad." Larry arabay vitese takp park yerinden kt. Torpidodan yansyan ktan hevesli grnyordu. Hevesli ve ok ama ok gen. Otuz DRpnc BLm Lanetliler Sirki gece olduu iin kapalyd; yoksa dorusu sabah olduu iin mi olacakt? Hava hl karanlkt ama arabay deponun nne park ederken, doudan afan g ykamaya balamt. Bir saat nce, sirke yakn bir yerlerde bile park edecek yer olmazd. Ama turistler, vampirler geceyi kapatr kapatmaz ayrlrd. Yan gzle Larry'e baktm. Yz kurumu kanla kaplyd. Benim ki de. u ana kadar aklma bir yere gidip temizlenmek gelmemiti. Batya bakp bam iki yana salladm. Zaman yoktu. afak skyordu. Giriin zerinde, sivri dili palyaolar hl parlyor ve dnyorlard ama yorgun bir danst bu. Ya da belki de yorgun olan bendim. "eride ben ne dersem onu yap, Larry. Onlarn canavar olduklarn unutma; insana ne kadar benzerlerse benzesinler, deiller. Han kartma, sana dokunmalarna izin verme ve gzlerinin iine bakma." "Bunlar derslerden biliyorum. ki dnem Vampir ncelemeleri almtm." Bam iki yana salladm. "Dersler hibir ey, Larry. Bu i gerek. Hakknda bir eyler okumu olmak, seni ona hazrlamaz." "Konuk konumaclar oluyordu. Vampirler bile gelmiti." ekip zerinde durmadm. Kendi bana renmesi gerekiyordu. Herkes gibi. Benim rendiim gibi. Byk kaplar kilitliydi. Ben de aldm. Biraz sonra kap ald. Irving orada duruyordu. Glmsemiyordu. Kvrck salar kulaklarndan dklen, kafasnn tepesinde byk kel bir alan olan, tombul bir ocua benziyordu. Yuvarlak kk burnun zerinde ince ereveli, yuvarlak gzlk vard. Biz ieri girerken, gzleri biraz ald. Ikta kan gerekten olduu gibi grnyordu. "Bu gece ney|feug8},yprdunuz?" diye sordu.' "l dirriypKuk."" "Bu, yeasriianimator m?" "Larry Kirkland, Irving Griswold. O muhabirdir, o yzden syleyecein her eyi aleyhine kullanabilir." "Hey, Blake. Sen yapma dediinde senin azndan hibir ey yazmadm. Hakkm ver." Bamla onayladm. "Verdim." "Sizi aada bekliyor," dedi Irving. "Aada m?" dedim. "Neredeyse afak skecek. Yer altnda olmas gerek." "Elbette," dedim ama midem dmlenmiti. Sirkin bodrumuna en son, Nikolaos'u ldrmek iin inmitim. O sabah ok fazla lm olmutu. ok fazla kan. Bir ksm benimdi.

CA D

Irving, sessiz elence parknda nmzden gidiyordu. Birisi klar amt ama klar lotu. Oyunlarn kepenkleri kapatlm, kilitlenmi, doldurulmu hayvanlarn zeri rtlmt. ubukta msr ve pamuk helva kokular havaya aro-matik hayaletler gibi yaylmt ama kokular azd ve hafiflemiti. zerinde gerek boyutlarda bir cad olan, bir korku tnelinin nnden getik. Cad sessizce durmu, patlak gzleriyle etrafa bakmyordu. Yeildi ve burnunun zerinde bir siil vard. Normalin dnda bir eyleri olan bir cadyla karlamamtm. Kesinlikle yeil deillerdi ve siiller her zaman ameliyatla alnabilirdi. Srada ayna labirenti vard. Karanlktaki g testi, her eyin zerinde ykseliyordu. "Kendimi tek hissediyorum, / Yalnz dolayorum, / Bir ziyafet salonunda terk edildim, / Iklar snm, / Desenleri solmu, / O adam dnda herkes gitmi," dedim. Irving dnp bana bakt. "Thomas Moore, Sakin Gecede Pek ok Kere." Glmsedim. "Baln ben hatrlayamamtm. Sana inanmak zorundaym." "ift lisans gazetecilik ve ngiliz Edebiyat." "Eminim ikincisi, muhabir olunca ok iine yaramtr," dedim. "Hey, her frsat bulduumda etrafa biraz kltr sayorum." Sesi alnm gibiydi ama numara yaptn biliyordum. Irving'in bana aka yapmas, beni rahatlatmt. Ho ve normaldi. Bu gece, alabileceim btn holua ihtiyacm vard. afaa bir saat vard. Bir saatte Jean-Claude ne zarar verebilirdi ki? Sormamak daha iyiydi. Karmzda, zerinde 'Bu Noktadan leriye Sadece Yetkili Personel Geebilir' yazan ar, ahap bir kap vard. lk defa, yetkili olmamay dilemitim. Bundan sonraki oda, tavandan sarkan tek plak bir ampulle aydnlatlm depoydu. kinci bir kapnn ardnda aaya inen merdivenler vard. Merdivenler, mzn de yan yana inebilecei kadar geniti, neredeyse. Sanki yol gsterilmesine ihtiyacmz varm gibi Irving nden gidiyordu. Aas dnda gidecek bir yer yoktu. Bu kehanet gibi bir eydi. Merdivenlerde keskin bir dn vard. Ardnda bir kuma sesi, bir hareket hissi oldu. Silahm kartp hazrlandm. Dnceye gerek yoktu, yllarn tecrbesiydi. "Buna ihtiyacn olmayacak," dedi Irving. "Sana yle geliyor." "ehrin Efendisi nin arkadan olduunu zannediyordum," dedi Larry. "Vampirlerin arkada olmaz." "Ya orta okul retmenlerinin?" Keden Richard Zeeman kt. zerine, iine ak yeil ve kahverengi bir orman deseni ilenmi, yeil yn kazak giyiyordu. Kazak neredeyse dizlerine kadar iniyordu. Benim zerimde elbise gibi dururdu. Kollan dirseklerine karar syrlmt. Kot ve beyaz Nikelar kyafeti tamamlyordu. "Jean-Claude seni beklemem iin beni yollad." "Neden?" diye sordum. Omuz silkti. "Gergin grnyordu. Soru sormadm." "Akll adam," dedim. "Hadi gidelim," dedi Irving. "Sen de gergin gibisin, Irving." "O arr ve ben itaat ederim, Anita. Ben onun hayvanym." Irving'in koluna dokunmak iin uzadm ama o uzaklat. "nsan rol yapabileceimi dnmtm ama o, bana bir hayvan olduumu gsterdi. Sadece bir hayvan." "Sana bunu yapmasna izin verme," dedim. Bana bakt, gzleri yalarla dolmutu. "Onu durduramyo-rum." "Girsek iyi olur. Neredeyse afak skt," dedi Richard. Ona serte baktm. Omuz silkti. "ehrin Efendisi'ni bekletmesek daha iyi olur. Bunu biliyorsun." Bunu biliyordum. Bam yukar aa salladm. "Haklsn. Sana kzmaya hakkm yoktu." "Sa ol." Bam iki yana salladm. "Hadi gidelim." "Silah kaldrabilirsin," dedi. 264 Browning'e baktm. Onun hazr olmas houma gidiyordu. Gvenlik iin, oyuncak aydan daha iyiydi. Silah kaldrdm. Onu sonra kartabilirdim. Merdivenlerin sonunda, son bir kap daha vard... daha kk, ar demir bir kilitle kilitli bir kap. Irving, byk siyah bir anahtar kartt ve kilide soktu. Kilit, gzel iyi yal bir sesle ald ve Irving kapy itti. Irving'e alt kapnn anahtar verilecek kadar gveniliyordu. Ne kadar derine inmiti ve onu kartabilir miydim? "Bir dakika," dedim. Herkes bana dnd. lgi oda olmutum. Harika. "Larry'nin, ehrin Efendisi ile bulumasn istemiyorum, kim olduunu bilmesini bile istemiyorum." "Anita..." diye balamt Larry. "Hayr, Larry, bu bilgi iin bana iki kere saldrld. Sadece kim olduunu bilmek konusu iin. Bilmene gerek yok." "Beni korumana ihtiyacm yok," dedi. "Onu dinle," dedi Irving. "Bana da ehrin Efendisinden uzak durmam syledi. Ben, kendimi idare edebileceimi syledim. Yanlmm, ok yanlmm." Larry kollarn gs zerinde kavuturdu, kan lekeli yanaklarna inat bir ifade yerleti. "Bamn aresine bakabilirim." "Irving, Richard, bu konuda sz vermenizi istiyorum. Ne kadar az ey bilirse, o kadar gvende olur." kisi de balaryla onayladlar. "Kimse benim ne dndmle ilgilenmiyor mu?" diye sordu Larry. "Hayr," dedim. "Lanet olsun, ben ocuk deilim." "Siz ikiniz sonra kavga edersiniz. ehrin Efendisi bekliyor." Larry bir ey sylemek iin hazrlanyordu; ben elimi kaldrdm. "Birinci ders: Asla gergin bir bavampiri bekletme." 265 Larry tartmak iin azn at, sonra durdu. "Tamam, sonra tartrz."

CA D

Sonray drt gzle beklemiyordum ama Larry ile onu ar koruyup korumadm hakknda tartmak, onu bu kapmm arkasnda bekleyenlerden daha iyiydi. Bunu biliyordum. Larry bilmiyordu ama renmek istiyordu ve bunu durdurmak iin yapabileceim hibir ey yoktu. Otvz BEinci Bol m Tavan karanla doru ykseliyordu. peksi bir kumatan, byk siyah-beyaz perdeler yukardan dklp kumatan duvarlar oluturuyordu. Kk, siyah ve gm rengi sandalyelerden ufak bir konuma grubu oluturulmutu. Odann ortasnda, koyu renkli ahap ve camdan bir kahve sehpas vard. Odadaki tek dekorasyon; siyah vazo iindeki beyaz zambak buketiydi. Oda tam tamamlanmam gibi duruyordu, sanki duvarlarn tablolara ihtiyac var gibiydi. Ama kumatan duvarlara nasl tablo asardnz? Jean-Claude'un bir yolunu bulacandan emindim. Odann geri kalannn, ta duvarl maara gibi bir depo olduunu biliyordum ama geriye kalan tek ey yksek tavand. Yerde siyah hallar bile vard, yumuak ve rahat. Jean-Claude, siyah sandalyelerden birisinde oturuyordu. Sandalyede kayklmt, ayak bileklerini aprazlam, ellerini karn zerinde kavuturmutu. Beyaz gmlei, n tarafnn iini gsterecek kadar ince olmas dnda sade ve dz bir takm elbise gmleiydi. Dme izgisi, kollar ve yakas dzd ama plak gs ince tln ardnda grnyordu. Ha eklindeki yara izi, soluk teninde kahverengi bir belirginlikteydi. Marguerite ayaklarnn dibinde oturuyordu, kadn ban dizlerine sadk bir kpek gibi dayamt. Sar salar ve soluk 267 pembe pantolonlu takm, siyah beyaz odaya hi uymuyordu. "Yeniden dekore etmisin," dedim. "Birka rahat eya," dedi Jean-Claude. "ehrin Efendisi ile grmeye hazrm," dedim. Gzleri ald, yznde bir soru oluuyordu. "Yeni i arkadamn, ehrin Efendisi ile tanmasn istemiyorum. u an iin tehlikeli bir bilgi." Jean-Claude hi hareket etmedi. Tek eli Marguerite'nin ban okarken, sadece bana bakt. Yasmeen neredeydi? Yaklaan afaa kar, bir yerde gvende, tabutunun iine rai kv-rlmt. "Seni... ehrin Efendisi ile grmen iin yalnz gtreceim." Sesi dzgnd ama kelimelerin altndaki kahkahay sezebiliyordum. Bu, Jean-Claude'un beni ilk kez komik buluu deildi ve muhtemelen son kez de olmayacakt. Zarif bir hareketle kalkt, Marguerite'i sandalyenin dibinde, dizleri zerinde yalnz brakt. Kadn rahatsz olmu gibi grnd. Ben glmsedim, o bana kzgn gzlerle bakt. Marguerite'le uramak ocukayd ama kendimi iyi hissettiriyordu. Herkesin bir hobiye ihtiyac vard. Jean-Claude karanla alan perdeleri aralad. O zaman odada gizli elektrik olduunu fark ettim; duvarlarn iine yerletirilmi, dorudan gelmeyen ldar. Perdelerin arkasnda, meale dnda bir ey yoktu. Modern dnya ve onun rahatlklarn geride tutan tek ey, bir para kumat. tesinde ta, ate ve en iyi karanlkta fsldanan srlar vard. "Anita?" diye seslendi Larry, arkamdan. Kararsz hatta, orkmu grnyordu. Ama odadaki en tehlikeli eyi bera-erimde gtryordum. Irving ve Richard'la gvende olacakti. Marguerite'in, Yasmeen tasmasn ekmeden bir tehlike olacan zannetmiyordum. "Burada kal, Larry, ltfen. Olabildiince abuk geri gele-268 ceim." "Dikkatli ol," dedi. Glmsedim. "Her zaman." Srtt. "Ya, tabii." Jean-Claude gememi iaret etti ve soluk elinin hareketiyle ben de ilerledim. Perde arkamzdan dp engelledi. Karanlk, etrafmzda bir yumruk gibi kapand. Uzak duvarda mealeler yanyordu ama kabaran karala eriemiyordu. Jean-Claude karanla doru yolu gsterdi. " arkadann bizi duymasn istemeyiz." Sesi, byyp perdelere rzgar gibi arpan, karanhk bir fsltyd. Kalbim gs kafesimin iinde arpyordu. Bunu nasl yapmt? "Bu oyunlar etkileyebilecein birisine sakla." "Cesur szler, ma petite ama kalp atlarm ahamda hisj sedebiliyorum." Son kelime tenimim zerine, sanki dudaklar boynumun zerinde gezinmi gibi flenmiti. Kollarm-dafc tyler dikildi. "l^er afaa kadar oyunlar oynamak istiyorsan, benim iin sakncam yok ama Irving, bana saldran bavampir hakknda bilgi edindiini syledi. Edindin mi, yoksa bir yalan myd?" "Sana hi yalan sylemedim, ma petite." "Ah, hadi." "Gerein bir ksm, yalanlarla ayn ey deildir." "Sanrm bu nereden baktna bal," dedim. Bayla onaylad. "Uzak duvarda, bizi duymayacaklar bir yerde oturalm m?" "Elbette." Meale nn aydnlatt bir ember iine diz kt. Ik benim avantaj imayd ve br houma gitmiti. Ama bunu ona sylemenin bir anlam yoktu. Srtm duvara dayayp karsna oturdum. Evet, Alejandro hakknda ne biliyorsun?" Bana bakyordu, yznde garip bir bak vard. "Ne?" diye sordum "Bana, geen gece olan her eyi anlat, ma petite, Alejandro hakkndaki her eyi." Bana biraz emir gibi gelmiti ama gzlerinde, yznde bir ey vard; bir rahatszlk, nerdeyse korku. Ki bu aptalcayd. Jean-Claude, Alejandro'dan neden korkacakt ki? Gerekten neden? Ona hatrladm her eyi anlattm. Yz dikkatlice ifadesizleti, gzel ve bir tablo gibi gerek dyd. Renkler hl oradayd ama hayt, hareket gitmiti. Bir parman dudaklar arasna koydu ve yavaa gzden kayboldu. Parmak, kta parlayarak yeniden belirdi. Islak parman bana doru uzatt. Ondan uzaklatm. "Ne yapmaya alyorsun?" "Yanamdaki kan temizleyecektim. Fazlas deil." "Hi zannetmiyorum."

CA D

ekti, belli belirsiz bir sesti ama tenimden hava gibi kayd. "Her eyi ok zorlatryorsun. "Fark etmene sevindim." "Sana dokunmam gerek, ma petite. Alejandro'nun sana bir ey yaptn zannediyorum." "Ne?" Ban iki yana sallad. "mkan olmayan bir eyi." "Bilmeceler istemiyorum, Jean-Claude." "Sende iz braktn dnyorum.," Ona baktm. "Ne demek istiyorsun?" "Sana iz brakt, Anita Blake, ayn benim gibi, sana birinci izi brakt." Bam iki yana salladm. "Bu mmkn deil. ki vampir ayn insan hizmetkra sahip olmaz." "Aynen yle," dedi. Bana doru yaklat. "Teoriyi test etmeme izin ver, ma petite, ltfen." "Teoriyi test etmek de ne demek?" Franszca yumuak ve sert bir ey syledi. Onu daha nce hi lanet okurken grmemitim. "afak skt ve ben yorgunum. Sorularn, basit bir eyi, btn lanet bir gn boyunca srdrebilir." Sesi gerekten kzgnd ama altnda yorgunluk ve o korku belirtisi vard. Onun dokunulamaz bir canavar olmas gerekiyordu. Canavarlar dier canavarlardan korkmazd. ektim. Olup bitmesi daha m iyiydi, ayn ine olmak gibi? Belki. "Tamam. Zamann hatrna. Ama bana neler olaca konusunda biraz ipucu ver. Biliyorsun srprizlerden holanmyorum." "Sana nce kendi izlerimi aramak iin dokunmalym, sonra onunkiler iin. Gzlerine bu kadar abuk yenilmemeliydin. Bunun olmamas gerekiyordu." "Hadi yap," dedim. "Dokunuum o kadar itici mi ki, kendini ac iin hazrlyorsun?" Yaptm ey tam anlamyla bu olduu iin, ne diyeceimi bilemedim. "Fikrimi deitirmeden nce u ii yap, JeanClaude." Parmaklarn yeniden dudaklar arasna soktu. "Bu ekilde yapmak zorunda msn?" "Ma petite, ltfen. Souk ta duvara sokuldum. "Tamam, daha fazla karmayacam." "Gzel." nmde diz kt. Parmak ucu sa yanamda gezdi, geride slak bir iz brakyordu. Phtam kan, elinin altnda ptrliyd. Sanki pecekmi, gibi bana yaklat. Bana dokunmasn engellemek iin gsne dokundum. Gmlek dantelinin altndaki teni sert ve przszd. Geri katm ve bam duvara vurdum. "Lanet olsun." Glmsedi. Gzleri, meale nda mavi renkte parlad. "Bana gven." Yaklat. Dudaklar azmn zerinde dolayordu. "Sana zarar vermem." Kelimeleri azmn iine yava- 271 a fledi. "Ya, tabii," dedim. Kelimeler hafif ve tereddtl kt. Dudaklar benimkilere srtnd, sonra usulca azma bastrd. pck, dudaklarmdan yanama kayd. Dudaklar ipek kadar yumuakt, uhaiei kadar sakin, len gnei kadar scakt. Dudaklar, boynumda atan nabza ulancaya kadar yoluna devam ettiler. "Jean-Claude?" "Aztek mparatorluu bir rya iken, Alejandro hayattay-m," diye tenime fsldad. "spanyollar karlarlarken ora-daym. Azteklerin dn seyretmi. Herkes lrken ya da delirirken o hayatta kalm." Dili kt, scak ve slakt. "Kes unu." Onu ittim. Elimin altnda kalp atn hissettim. Ellerimi boazna doru karttm. Boazndaki nabz, tenimin altnda atyordu. Baparmam przsz gz kapann zerine yerletirdim. "ekil, yoksa kaybedersin," dedim. Sesim panik iinde nefes nefeseydi ve daha kt bir ey... ehvetle doluydu. Vcudunun zerimdeki hissi, ellerimin altnda oluu, dudaklarnn bana dokunuu... iimdeki gizli bir param bunu istiyordu. Onu istiyordum. ehrin Efendisi 'm arzuluyordum; ne olmu? Yeni bir ey deildi. Gz baparmamn atnda titredi ve ben yapp yapamayacam dndm. O gece mavisi krelerinden birisim kartabilir miydim? Onu kr edebilir miydim? Dudaklar tenimin zerinde hareket etti. Dileri tenime srtt, sivri kpek dilerinin boazma srtnn hissettim. Ve cevap, birden, evet oldu. Parma ieriye ittim ve o, rya ya da bir kabus gibi gitti. nmde ayakta duruyordu, aaya bakyordu, gzleri kapkarayd, beyaz hi grnmyordu. Dudaklar dileri zerine ekilmi, sivri dileri grnyordu. Teni mermer kadar beyazd ve ieriden parlyor gibiydi ama yine de gzeldi. "Alejandro sana birinci izini vermi, ma petite. Seni paylayoruz. Nasl olduunu bilmiyorum ama paylayoruz. ki iz sonra benim olacaksn. tane daha ve onun. Benim olman daha iyi, deil mi?" Yeniden nme diz kt ama bana dokunmamaya zen gsterdi. "Beni, bir kadnn bir erkei arzulad gibi arzuluyorsun. Bu, bir yabancnn seni zorla almasndan daha iyi, deil mi?" "lk iki izde, sen de benim rzam almamtm. steimle olmamt." "imdi izin istiyorum. nc izi seninle paylamama izin ver." "Hayr." "Alejandro'ya hizmet etmeyi mi istiyorsun?" "Hi kimseye hizmet etmeyeceim," dedim. "Bu bir sava, Anita. Tarafsz olamazsn." "Neden olmasn? Ayaa kalkt ve dar daire iinde volta att. "Anlamyor musun? Cinayetler benim otoriteme meydan okumak iin. Sana iz koymas ayr bir meydan okuma. Eer yapabilirse, seni benden alacak." "Sana ya da ona ait deilim." "Seni kabul etmeye, inanmaya ikna etmeye altm eyi, o boazna tkayacak." "Yani senin izlerin yznden bir yaayanl ete savann ortasmdaym." Gzlerini krpt ve azm at, sonra kapatt. "Evet," dedi sonunda.

CA D

Ayaa kalktm, "ok teekkr ederim." Yanndan getim. "Eer Alejandro hakknda daha fazla bilgi edinirsen, bana bir mektup gnder." "Bu, sen istediin iin, yok olup gitmeyecektir." Perdenin nnde durdum. "Lanet olsun, bunu bilmeliydim. Senin beni yalnz brakman o kadar ok istedim ki." "Eer burada olmasaydm, beni zlerdin." "Kendini vmeyi brak." "Ve kendine yalan syleme, ma petite. Ben sana ortaklk vereceim. O sana klelik verecek." "Eer bu ortaklk samalna gerekten inansaydn, ilk iki izi bana zorla vermezdin. Sorabilirdin. Tek bildiim, nc iz benim ibirliini olmadan verilemiyor." Ona baktm. "Budur, deil mi? nc iz iin, benim yardmma ya da yle bir eye ihtiyacn var. O, ilk iki tanesinden deiik. Seni orospu ocuu." "Senin... yardmn olmadan verilen nc iz, sevimek yerine tecavz gibi olur. Eer seni zorla alrsam, sonsuza kadar benden nefret edersin." Srtm ona dndm ve perdeyi tuttum. "Bu konuda haklsn." "Alejandro ondan nefret edip etmeyeceine aldrmaz. Sadece bana zarar vermek istiyor. Senden izin istemeyecektir. Seni sadece alacaktr." "Kendi bamn aresine bakabilirim." "Dn gece baktn gibi mi?" Alejandro beni alaa etmiti ve ben bunu fark bile edememitim. Byle bir eye kar nasl bir korumam olabilirdi? Bam iki yana salladm ve hzla perdeyi atm. Ik ok parlakt, krlemitim. Orada durup gzlerimin almasn bekledim. Srtmdan serin bir rzgar esiyordu. Karanlktan sonra k, scak ve srnak gelmiti ama her ey gecenin karanl-mdaki fsltlardan iyiydi. Ikla krelmek ya da karanlkla krelmek; ben her seferinde tercih ederdim. Otuz ALnc BLm arry yerde yatyordu, ba Yasmeen'nin kucamdayd. Yasmeen kollarn tutuyordu. Marguerite vcudunu onunki zerine yaptrmt. Yzndeki kan dilinin uzun yava hareketleriyle yalyordu. Richard yere ylmt, yznden kan akyordu. Yerde bir ey vard. Kvrlp hareket ediyordu. zerindeki gri tyler su gibi hareket ediyordu. Bir el yukar kalkt, sonra solan bir iek gibi aaya indi, kemikler parlyordu, etten darya doru frlyordu. Parmaklar ksald, etler yeni gelien etlerin zerinde yuvarlanp dklyordu. Sadece et vard, kan yoktu. Browning'i ekip Yasmeen ile yerdeki eye ayn anda nian alabileceim bir yere getim. Srtm perdeye verdim ama ondan da uzaklatm. Bir eyin iinden uzanmas ok kolayd. "Onu brak, hemen." "Ona zarar vermedik," dedi Yasmeen. Marguerite, Larry'nin zerine eildi; bir eli kasklarn avulam, okuyordu. "Anita!" Gzleri kocaman, teni soluktu; illeri mrekkep lekeleri gibi grnyordu. L Yasmeen'nin bann birka santim zerine ate ettim. Ses ' keskindi ve yankland. Yasmeen bana hrlad. "Tetii yeniden ekemeden, onun boazn paralarm." Marguerite'in kafasna nian aldm, mavi gzlerinden bi- 275 risinin tam zerine. "Eer onu ldrrsen, ben de Marguerite'i ldrrm. Takasa raz msn?" "Yasmeen, ne yapyorsun?" Jean-Claude arkamdan geldi. Gzlerim ona kayd, sonra Marguerite'e. Jean-Claude bir tehlike deildi, u an iin. Yerdeki ey, titreyerek drt baca zerinde doruldu ve sudan km bir kpek gibi silkindi. Byk bir kurttu. Hayvan gr, gri-kahverengi tyler kaplyordu, kurt sanki yeni ykanp fnlenmi gibi kabark ve kuruydu. Halnn zerinde youn, sv bir havuz olumutu. Etrafa elbise paralar sal-mt.Yerdeki pislikten bir kurt olumutu, yeniden domutu. Cam ve siyah kahve sehpas zerinde gzelce yerletirilmi yuvarlak ince ereveli gzlkler vard. "Irving?" Kurt, yar havlama yar hrlama aras bir ses kartt. Bu, bir evet miydi? Irving'in bir kurtadam olduunu, tantmzdan beri biliyordum ama grmek tamamen yeni bir eydi. O ana kadar inanmyordum, gerekten. Kurdun soluk kahverengi gzlerine baknca, inanmtm. Marguerite, imdi Larry'nin arkasnda yatyordu, kollarn Larry'nin gsne dolanm, bacaklar belini kavramt. Vcudunun ou Larry'nin arkasna gizlenmiti. Irving'e bakarak ok zaman kaybetmitim. Larry'yi riske atmadan, Marguerite'i vuramazdm. Yasmeen yanlarnda diz kmt, tek eli Larry'nin salarn avulamt. "Boynunu krarm." "Ona zarar vermeyeceksin, Yasmeen," dedi Jean-Claude. Kahve sehpasnn yannda duruyordu. Kurt onun yanna geldi, sessizce hrlyordu. Parmaklar kurdun basn okad. "Kpeklerim geri ek Jean-Claude, yoksa elimin altndaki 276 lr." Ne demek istediini gstermek iin, Larry'nir boaz ince soluk bir izgi oluncaya kadar ban geri ekti. Larry'nin vampir srn gizleyen yara band dmt. Marguerite'in dili km, gergin yaray yalyordu. Larry'nin boynunu.yalarken, Marguerite'i bandan vuracama bahse girerdim ama Yasmeen de Larry'nin boynunu krabilirdi ve bunu yapard. Bu riski alamazdm. "Bir eyler yap, Jean-Claude. Sen ehrin Efendisisin. Senin emirlerine uymas gerek," dedim. "Evet, Jean-Claude, bana emir ver." "Burada neler oluyor, Jean-Claude?" diye sordum. "Beni test ediyor." "Neden?" "Yasmeen, ehrin Efendisi olmak istiyor. Ama yeterince gl deil."

CA D

"Elimin akmdakinin lklarn duyman engelledim. Richard sana seslendi ama sen hibir ey duymadn nk ben engelledim." Richard, Jean-Claude'un tam arkasnda duruyordu. Aznn yanndan kan akyordu. Sa yanamdaki kk kesikten yzne kan akyordu. "Onu durdurmaya altm." "Yeterince fazla almamsn," dedi Jean-Claude. "Kendi aranzda sonra tartrsnz. imdi baka problemimiz var," dedim. Yasmeen gld. Sesi omurgamda, sanki birisi srtmdan aaya bir kutu solucan dkm gibi, gezindi. Titredim ve nce Yasmeen'i vurmam gerektiine karar verdim. Bir ba-vampirin, namludan km bir mermiden hzl olup olmadm renecektik. Yasmeen glerek, Larry'yi brakt ve ayaa kalkt: Marguerite hl Larry yi brakmamt. Larry dizleri ve ellerinin zerinde doruldu, kadn ata biner gibi zerindeydi, kollan ve bacaklaryla ona sarlmt. Glyor ve boynunu pyordu. Suratna btn gcmle bir tekme attm. Larry'nin zerinden kayp, yere yld. Yasmeen ileri atld ve ben de gsne ate ettim. Jean-Claude koluma vurdu ve mermi boa gitti. "Ona canl ihtiyacmz var, Anita." Jean-Claude'dan uzaklatm. "Kadn deli." "Ama dier bavampirlerle dvrken benim yardmma ihtiyac var," dedi Yasmeen. "Frsatm bulursa, sana ihanet eder," dedim. "Ama yine de ona ihtiyacm var." "Daha Yasmeen'i kontrol edemiyorsan, Alejandro denen herifle nasl baa kacaksn?" "Bilmiyorum. Duymak istediin bu muydu? Bilmiyorum," dedi. Larry hl yerdeydi. "Ayaa kalkabilecek misin?" Bana bakt gzleri, dklmeye hazr yalarla parlyordu. Sandalyelerden birisine tutunup dorulmaya alt, neredeyse dyordu. Kolundan yakaladm, silahm hl sa elimdeydi. "Hadi, Larry, buradan gidiyoruz. "Kulaa ho geliyor." Sesi inanlmaz derecede kskt, alamamak iin kendisini zor tutuyordu. Beraber kapya doru ilerledik, Larry'nin yrmesine yardmc oluyordum, silahm hl odann iindeki her eye dogrulmutu. "Onlarla git, Richard. Arabalarna gven iinde bindiklerinden emin ol. Ve yeniden baarszla urama." Richard, tehdidi duymamazlktan geldi ve yanmzdan geip bizim iin kapy at. Kapdan, vampirlere ya da kurtadama arkamz dnmeden getik. Kap kapannca nefesimi verdim, tuttuumun farknda bile deildim. "Artk yryebilirim," dedi Larry. Kolunu braktm. Elini duvara dayad ama onun dnda iyi grnyordu. lk yava gz ya yanandan kayd. "Beni buradan kartn." Silahm kaldrdm. Burada bir ie yaramazd. Richard ve ben, Larry'nin gz yalarn grmemi gibi yaptk. Sessizce alyordu. Eer ona bakmazsanz, aladn anlayamazdnz. Bir ey sylemek istiyordum, herhangi bir ey. Ama ne diyebilirdim? Canavarlar grmt ve altna dolduracak kadar korkmutu. Ben de altma dolduracak kadar korkmutum. Kim olsa, altna dolduracak kadar korkard. Artk Larry de bunu biliyordu. Belki bu kadar skntya demiti. Belki de dememiti. Otuz YEDnci BLm abahm ilk klar, dardaki caddeye altn renginde, ar bir biimde vurmutu. Hava serin ve sisliydi. Buradan nehri gremiyordunuz ama hissedebiliyordunuz; hani u havadaki, nefes almay kolaylatran serinlik hissini. Larry arabasnn anahtarln kartt. "Arabay kullanabileceinden emin misin?" diye sordum. Bayla onaylad. Gz yalan yznde kurmutu ama izleri belliydi. Onlar silmekle uramamt. Artk alamyordu. Yz gayet sertti ama hl Howdy Doody'e benziyordu. Kapsn ap arabaya bindi ve uzanp yolcu tarafndaki kapy at. Richard ylece duruyordu. Serin rzgr, salarn yzne savuruyordu. Parmaklaryla salarn yznden uzaklatrmaya alyordu. Bu hareket rahatsz edici derecede tandkt. Philip bunu hep yapard. Richard bana glmsedi, Philip'in glmsemesi deildi. Parlak ve akt, kahverengi gzlerinin ardnda gizli hibir ey yoktu. Aznn yanndaki ve yanandaki kan phtlamaya balamt. "Hl frsatn varken k git, Richard. "Nereden?" "Bir yaayanl sava olacak. Ortada kalmak istemezsin." "Jean-Claude'un gitmeme izin vereceini zannetmiyorum." Bunu sylerken glmsemiyordu. Glmserken mi, yoksa ciddi grnrken mi daha yakkl olduuna karar ve-remiyordum. "nsanlar, canavarlarn iinde kendilerini pek iyi idare edemiyorlar, Richard. Frsatn varken k git." "Sen insansn." Omuz silkti. "Pek ok insan bunu tartabilir." "Ben deil." Bana dokunmak iin uzand. Olduum yerde durdum, geri kamadm. Parmak ular, yanamn zerinde gezdi, scak ve ok canlyd. "Bu gn akam st te grrz, tabii eer ok yorgun olmayacaksan." Bam iki yana salladm ve elini yzmden indirdim. "Kesinlikle karmayacam," dedim. Yeniden glmsedi. Salar yzne uutu. Ben salarmn n ksmn ksa tutardm, bylece, ou zaman, yzme gelmezlerdi. Kademeli kesim harika bir eydi. Yolcu tarafndaki kapy atm. "leden sonra grrz." "Kostm yanmda getiririm. "Ben ne olacam?"

CA D

"Bir Sava gelini," dedi. "Bu emberli etek anlamna m geliyor?" "Her halde." Yzm buruturdum. "Ve sen ne olacaksn?" "Bir Konfederasyon subay." "Sen pantolon giyeceksin," dedim. "Elbisenin bana uyacam zannetmiyorum." ektim. "Minnettar olmadmdan deil, Richard ama..." emberli etekler senin tarzn deil?" "Pek deil." "Benim teklifim, pislik ve iinde istediin kadar yuvarlanabilecein amurdu. Parti senin fikrindi." "Eer yapabilseydim, ben de gitmezdim.'.' . "Seni elbise iinde grmek, btn bu zahmete deecekmi gibi grnyor. Bunun ok nadir bir durum olduu hissine kaplyorum." Larry koltua eildi." Artk gidebilir miyiz? Bir sigaraya ve biraz uykuya ihtiyacm var," dedi. "Hemen geliyorum." Richard'a doru geri dndm ama birden ne diyeceimi bilemedim. "Sonra grrz." Bayla onaylad. "Grrz." Arabaya bindim, ben emniyet kemerimi balamadan, Larry yola kmt. "Bu acele niye?" "Buradan mmkn olduu kadar abuk uzaklamak istiyorum." Ona baktm. Rengi hl soluktu. "yi misin?" "Hayr, iyi deilim." Bana bakt, mavi gzleri kzgnlkla ldyordu. "Byle bir eyden sonra, nasl bu kadar rahat olabiliyorsun?" "Sen de dn gece rahattn. Dn gece srlmtm." "Ama o bakayd. O kadn srktan emdi. O..." Elleri direksiyonu o kadar skmt ki kollar titriyordu. "Dn gece ok daha kt yaralanmtn; bu seferkini daha beter yapan nedir?" "Dn gece iddet vard ama... sapka deildi. Dn geceki vampirler bir ey istiyordu. ehrin Efendisi'nin adn. Bu gecekiler bir ey istemiyorlard, sadece ..." "Zalimce davranyorlard," diye tamamladm. "Evet, zalimlerdi." "Onlar vampir, Larry. Onlar insan deil. Onlar ayn kurallarla oynamyorlar. "Beni srf kapris yapmak iin ldrebilirdi." "Evet, ldrebilirdi," dedim. "Onlarn arasnda olmaya nasl katlanabiliyorsun?" Omuz silktim."Bu benim iim." "Ve benim de iim." "yle olmasna gerek yok, Larry. Vampir davalarnda almay reddedebilirsin. Dier animatrlerm ou byle yapyor." Ban iki yana sallad. "Hayr, vazgemeyeceim." "Neden?" diye sordum. Bir sre hibir ey sylemedi. 270. karayoluna sapp gneye devam etti. "Btn bu olanlardan sonra, nasl leden sonra kma plan yapabiliyorsun?" "Bir hayatnn olmas gerek, Larry. Eer bu iin seni canl canl yemesine izin verirsen, asla baaramazsn." Yzn inceledim. "Ve soruma cevap vermedin." "Ne sorusu?" "Vampir infazcs olma fikrinden neden vazgemiyorsun?" Larry tereddt etti, araba kullanmaya konsantre oldu. Birden, arabalar geme konusuyla ok yakndan ilgilenmeye balad. Tren yolu kprsnn altndan getik, iki tarafmzda da depolar vard. Pek ounun pencereleri krkt. zerimizdeki kprden pas akyordu. "ehrin gzel yerlerinden birisi," dedi. "Soruyu atlatyorsun. Neden?" "Bu. konuda konumak istemiyorum." "Aileni sordum; hepsinin hayatta olduunu syledin. Ya arkadalarn? Vampirler bir arkadan m katletti?" Yan gzle bana bakt. "Bunu niye sordun?" "Belirtilerini biliyorum, Larry. O canavarlar ldrmeye kararlsn nk bir garezin var, deil mi?" Omuzlar kt ve dmdz ileriye bakt. enesindeki kaslar gerilip geviyordu. "Konu benimle, Larry," dedim. "Bin be yz kiinin yaad, kk bir kasabadan geliyorum. niversitenin ilk ylnda oradan ayryken, on iki kii, bir vampir srs tarafndan ldrld. Onlar tanmyordum. Hibirisini, gerekten. Karlatmzda merhaba diyecek kadar, o kadar." "Devam et." Bana yan gzle bakt. "Noel tatilinde cenazelere gittik. Btn o tabutlar, btn o aileler. Babam doktordu ve hibirisine yardm edemedi. Hi kimse onlara yardm edemedi." "Davay hatrladm. Elbert, Wisconsin, yl nceydi, deil mi?" dedim. "Evet, nereden biliyorsun?" "Tek bir vampir iin on iki kurban ok fazla. Gazetelere kmt. iin tuttuklar vampir avcs Brett Colby'di. "Onunla hi tanmadm. Ama bizimkiler bana anlattlar. Ondan, kasabaya gelip kt adamlar temizleyen bir kovboy-mu gibi bahsediyorlard. Be vampiri bulup ldrmt. Hi kimse yapamazken, kasabaya o yardm etmiti." "Eer insanlara yardm etmek istiyorsan, sosyal hizmetler grevlisi ya da doktor ol." "Ben bir animatrm; vampirlere kar doal bir direncim var. Sanrm Tanr beni onlar avlamam iin grevlendirdi."

CA D

"Yapma, Larry, sakn dini bir sefere kma, sonunda lrsn." "Sen bana retebilirsin." Bam iki yana salladm. "Larry, bu kiisel bir ey deil. Kiisel olamaz. Eer duygularn araya sokarsan ya lrsn ya da delirir gidersin." "renirim, Anita." Profiline baktm. ok inat grnyordu. "Larry..." Durdum. Ne diyebilirdim? Bizi bu ie sokan neydi? Belki onun sebepleri benimkiler kadar iyiydi, belki de daha iyiydi. Bu, Edward'da olduu gibi, sadece ldrmeyi sevmek deildi. Ve 284 Tanr biliyor ya, yardma ihtiyacm vard. Zavall kk ben iin ok fazla vampir vard. "Pekala, sana reteceim ama ne dersem, hemen yapacaksn. Tartma yok." "Sen ne dersen, patron." Bana dnp glmsedi, sonra hemen yola bakt. Kararl, rahatlam ve gen grnyordu. Ama hepimiz bir zamanlar gentik. Ama bu da, masumiyet ve adil olmay istemek gibi geip gidiyordu. Sonunda geriye sadece hayatta kalma igds kalyordu. Larry'e bunu retebilir miydim? Ona nasl hayatta kalnacan retebilir miydim? Tanrm, ltfen, retmeme izin ver ve onun ellerimde lmesine izin verme. Otuz SEKzinci BLm Larry beni apartmanmn nne saat 9:05'te brakt. Uyku zamanm oktan gemitim. Spor antam arka koltuktan aldm. Animatrlk malzemelerimi brakmak istemiyordum. Arka kapy kilitleyip kapattm, sonra kapdan eilip, "Saat bete burada grrz, Larry. Yeni arabam alncaya kadar ofrlk ii senin." Bayla onaylad. "Eer eve ge gelirsem, Bert'in seni yalnz gndermesine izin verme, tamam m?" O zaman bana bakt. Yz okuyamadm, derin dncelerle doluydu. "Kendi bamn aresine bakamayacam rai dnyorsun?" Bann aresine bakamayacan biliyordum ama bunu yksek sesle sylemedim. "Bu iteki ikinci geendi, kendine ve bana biraz zaman tan. Sana vampirleri nasl avlayacan anlatacam ama asl iimiz l diriltmek. Bunu hatrlamaya al." Bayla onaylad. "Larry, eer kt ryalar grrsen, ok zerinde durma. Ben de bazen gryorum." "Elbette," dedi. Arabay vitese takt ve ben de kapy kapatmak zorunda kaldm. Sanrm artk konumak istemiyordu. imdiye kadar grdklerimizin hibirisi bana kabus gr-drmezdi ama Larry hazrlkl olmalyd, tabii ki basit kelimeler, birisini yaptmz ie hazrlayabilrse. Bir aile, gri mnbslerini soutucular ve piknik malzemeleriyle dolduruyordu. Adam glmsedi. "Byle gnler artk ok yok sanrm." "Sanrm haklsn." Yzn devaml grp adn bilmediiniz insanlarla yaptnz, ho bir sohbetti bu. Komuyduk, o yzden birbirimize, merhaba ve gle gle diyorduk, baka bir ey yoktu. Bylesini seviyordum. Eve geldiimde, birisinin gelip bir fincan eker istemeye gelmesini istemezdim. Tek ayrcalk, Bayan Pringle'dayd ve o benim yalnz kalma ihtiyacm anlyordu. Dairemin iin scak ve sessizdi. Kapm kilitleyip ona yaslandm. Ah, evim. Deri ceketimi kanepenin.arkasna atar atmaz, parfmn kokusunu aldm. Kokusu iek gibiydi ve u gerekten pahal markalarn tad, pudrams aromas vard. Benim markam deildi. Browning'i ekip srtm duvara dayadm. Yemek odas tarafndan bir adam kt. nce ve uzundu, siyah salar son dnem modas, nleri ksa arkalar uzun kesilmiti. ylece duruyordu, duvara yaslanm, kollarn gs zerinde kavuturmu, bana glmsyordu. Baka bir adam, kanepenin arkasndan kt, daha ksa, daha kasl ve sarnd, o da glmsyordu. Kanepeye oturdu, elleri grebileceim bir yerdeydi. kisinde de silah yoktu, en azndan gremiyordum. "Siz de kimsiniz? Uzun boylu, zenci bir adam yatak odasndan kt. nce bir by vard, gzleri gne gzlnn arkasnda gizliydi. Yanndan lamia kt. nsan formundayd ve dnk krmz kyafetini giyiyordu. Bugn ayrca, kzl topuklu ayakkablar giymiti ama baka bir ey deimemiti. "Sizi bekliyorduk, Bayan Blake." "Bu adamlar kim?" "Haremim." "Anlamadm." "Onlar bana ait." Krmz trnaklarn, adamn kolunda ince kan izleri brakacak kadar sert gezdirdi. Adam sadece glmsedi. "Ne istiyorsun?" "Bay Oliver sizi grmek istiyor. Sizi almamz iin bizi yollad." "Evinin nerede olduunu biliyorum. Oraya kendim de gidebilirim." "Oh, hayr, tanmamz gerekti," dedi, odann iine szld. "Dun, yaramaz bir dl avcs, Oliver' ldrmeye alt." "Hangi dl avcs?" Acaba Edward myd? Elini sallad. "Resmi olarak tantrlmadk. Oliver onu ldrmeme izin vermedi, O da kat, bizim de tanmamz gerekti." Akla yatkn gelmiti ama... "imdi nerede?" "Sizi ona gtreceiz. Araba darda bekliyor." "Beni almaya, neden Inger gelmedi." Omuz silkti. "Oliver emir verir, ben de uygularm." Ho yznden bir bak geti... nefretti. "Ne kadar zamandr senin efendin?" , "ok uzun zamandr," dedi. Hepsine baktm, silahm hl elimdeydi ama belli birisine yneltilmemiti. Bana zarar vereceklerini sylememilerdi. yleyse neden silah kaldrmak istemiyordum? nk lami-ann nev^ dntn grmtm ve bu, beni korkutmutu. "Oliver neden beni bu kadar erken grmek istedi?" "Cevabnz duymak istiyor." "Ona ehrin Efendisini verip vermemeye, henz karar 288 vermedim." "Tek bildiim sizi getirmemi istedii. Eer getirmezsem, o kzar. Cezalandrlmak istemiyorum, Bayan Blake; ltfen bizimle gelin." Bir lamia'y nasl cezalandrrdn? renmenin bir tek yolu vard. "Seni nasl cezalandryor?"

CA D

Lamia bana bakt. "Bu, ok kiisel bir soru." "yle olsun istememitim." "Unutun gitsin." Bana doru szlerek geldi. "Gidelim mi?" Tam nmde durdu, bana dokunacak kadar yaknd. Silahm darda kendimi ok aptal gibi hissetmeye balamtm, o yzden kaldrdm. Beni tehdit eden yoktu. Allmadk bir yaklamd. Normal artlarda, onlar arabamla takip etmeyi teklif ederdim ama arabam bozulmutu. Yani... eer Oliver ile bulumak istiyorsam, onlarla gitmek zorundaydm. Oliver'la bulumak istiyorum. Ona Jean-Claude'u vermek istemiyordum ama Alejandro'yu vermek istiyordum. Ya da en azndan, Alejandro'ya kar ondan yardm isteyebilirdim. Ayrca ona saldrann Edward olup olmadn da renmek istiyordum. Bu ite ok kalabalk deiliz. Baka kim olabilirdi ki? "Tamam, hadi gidelim," dedim. Deri ceketimi kanepenin zerinden alp kapy atm. Hepsine kapy iaret ettim. Adamlar hibir ey sylemeden ktlar, ardndan Lamia. Kapy arkamzdan kilitledim. Kibarca beni holde beklediler. Lamia zenci adamn koluna girdi. Glmsedi. "ocuklar, biriniz hanfendiye kolunu uzatsn." Sarn ve siyah sal bana dndler. Siyah sal glmsedi. Son kullanlm arabam aldmdan beri, bu kadar glmseyen insanla bir arada olmamtm. r ^q kisi birden kollarn uzattlar, eski bir film gibiydi. "Kusura bakmayn, beyler, bir kavalyeye ihtiyacm yok." "Onlar centilmen olarak yetitirdim, Bayan Blake; frsat karmayn. Bugnlerde gerek bir centilmen bulmak ok 289 zor." Bunu tartamazdm ama aa inmek iin yardma da ihtiyacm yoktu. "Minnettarm ama byle iyiyim." "Nasl isterseniz, Bayan Blake." ki adama dnd. "Siz ikiniz, Bayan Blake'e zel ilgi gsterin." Bana dnd. "Bir kadnn her zaman birden fazla erkei olmal." Omuz silkmemek iin kendimi zor tuttum. "Sen nasl istersen." Ho bir ekilde glmsedi ve adamnn kolunda, holde ilerledi. ki adam bir ekilde beni aralarna aldlar. Lamia omzu zerinden benimle konutu. "Ronald benim zel sevgilim. Onu paylaamam; kusura bakma." Glmsemek zorunda kaldm. "nemli deil, a gzl deilim." Gld; kikirdemeye benzeyen tiz, neeli bir sesti. "A gzl deilim; ah bu ok gzel, Bayan Blake ya da sana Anita diyebilir miyim?" "Anita olur." . "O zaman senin de bana Melanie demen gerekiyor." "Elbette," dedim. Onu ve Ronald' holde takip ettim. Sarn ve Srtkan iki yanmda peimdeydi, taklr da, bileimi incitirim diye dibime girmilerdi. imizden birisi dmeden, merdivenlerden inemezdik. Sarna dndm. "Sanrm senin koluna gireceim." Srtkana dndm. "Biraz mesafe alabilir miyiz?" Yzn buruturdu ama geri ekildi. Sol kolumu Sarn'in bekleyen koluna taktm. Pazs elimin altnda iti. Kendini kasyor mu, yoksa sadece kasl myd anlayamadm. Ama yalnz srtkan arkamzdan gelirken, sa salim aaya indik. Lamia ve Ronald byk, siyah bir Lincoln Conitnental m yannda bekliyorlard. Ronald, kapy lamia iin ak tutup ofr koltuuna geti. Srtkan, kapy amak iin ileri atld. yle yapacan naslsa biliyordum? Genelde byle eylerden rahatsz olurdum ama btn olan biten ok garipti. Eer bugn bama gelecek en kt ey, ar istekli erkeklerin benim iin kap amas olacaksa, benim iin hava hotu. Sarn yanma oturdu, beni ortaya doru kaydrd. Dieri arabann etrafndan koup dier taraftan bindi. kisinin arasnda tost olacaktm. Ne byk srpriz. Melanie adndaki lamia koltuunda dnd, enesini elinin altna koydu. "Yolda keyfine bak. kisi de ok iyidir." Neeli gzlerinin iine baktm. Ciddi grnyordu. Srtkan kolunu koltuun arkasna att, omzumu okuyordu. Sarn elimi tutmaya alt ama ben elimi kurtardm. O da dizime dokunmaya raz oldu. Pek iyi bir gelime deildi. "Ak alanda sevimeye pek alk deilim," dedim. Sarnn kolunu kucana geri koydum. Srtkan'm kolu omzuma doland. Koltukta ikisinden de uzaklamak iin ileri kaydm. "Onlar geri ek," dedim. "ocuklar, kz ilgilenmiyor." Adamlar benden uzaklat, arabada kendi taraflarna gidebildikleri kadar gittiler. Bacaklar hl kibarca benimkilere dokunuyordu ama en azndan baka bir eyleri dokunmuyordu. "Teekkr ederim," dedim. "Eer yolda fikrini deitirirsen, onlara sylemen yeterli. Emir almay ok severler; deil mi, ocuklar?" ki adam glerek, balaryla onayladlar. Vay, mutlu kk bir gruptu bu. "Fikrimi deitireceimi zannetmiyorum." Lamia omuz silkti. "Nasl istersen, Anita ama ocuklara en azndan bir hoa kal pc vermezsen, ikisi de ok zlrler." Bu is garipleiyordu, yo hayr, daha da garip oluyordu. "lk bulumada asla pmem." Lamia gld. "Ah, bu houma gitti. Deil mi, ocuklar?" birden onaylayan sesler karttlar. Eer onlardan isterse, 291 oturup yalvaracaklar hissine kapldm. Hav, hav. renti. Otuz DgKyzvncv Bliti 70. karayolundan gneye gittik. Yolun iki yannda derin, ii otlarla kapl hendekler ve kk aalar vard. Tepelerin zerinde birbirinin ayns evler vard. itler, kk bahelerini birbirinden ayryordu. Pek ok baheyi byk aalar kaplamt. ki yz yetmiinci, St. Louis'i boydan boya geen ana kara yoluydu ama her zaman yeil tabiat, ak alan hissi vard; ak arazinin rahatlatc yayl hi kaybolmuy ordu. 70. Bat karayoluna sapp St. Charles'a yneldik. Arazi, iki tarafta da uzun, dz tarlalara dnt. Msrlar serpilmi, altn rengine brnmt; hasada hazrd. Tarlalarn ilerisinde camdan modern bir binann zerinde, piyano ve kapal alan golf takmlar reklamlar vard. Blanchette Kprsne doru, terk edilmi bir SAM's Wholesale ve bir ikinci el araba galerisi vard.

CA D

Yolun solunda, seli engellemek iin aprazlar halinde ii su dolu kanallar yaplmt. Endstri ilerledike, binalar ykselip cama dnmlerdi. Yola en yakn yerde, nndeki fskiyeli havuzuyla Omni Oteli vard. Solda, hl sk sk sel altnda kalan ve yaknda kesilip yer2 lerine binalar yaplacak aalar vard. Biz St. Charles'a girerken, aalar Missouri Nehrine kadar uzanyor, kar kyda da devam ediyordu. St. Charles'i sel basmazd, o yzden orada yerleim vard; 293 apartmanlar, alveri merkezleri, lks hayvan pazarlar, bir sinema salonu, Drug Emporium, Old Country Buffet ve Appleby's vard. Arazi, reklam panolarnn ve Red Roof Inns'in arkasnda kayboluyordu. Missouri Nehri'nin hemen arkada olduunu ve burann eskiden bir orman olduunu hatrlamak zordu. Binalar yznden, araziyi grmek de yleydi. Scak arabada oturmu, sadece asfalttaki tekerlek sesleri ve n koltuktan gelen mrltlar dinlerken, ne kadar yorgun olduumu fark ettiaa. kijadamm arasnda skm olmama ramen, bir s8ek*estirmeyehJaardm. Esnedim. "Ne kkdir uzaktayz?" diye sordum. Lamia koltuunda arkasn dnd "Skldn m?" "Henz uyuyamadm. Sadece yolcuun ne kadar sreceini merak ediyorum." "Seni zahmete soktuumuz iin ok zgnm," dedi. "ok uzakta deiliz, deil mi, Ronald?" Ronald ban iki yana sallad. Onunla tantmdan beri bir kelime bile sylememiti. Konuabiliyor muydu? "Tam olarak nereye gidiyoruz?" Soruyu cevaplamak ister gibi bir halleri yoktu, Ben de baka trl sormutum. "St. Peters'm yaklak 45 dakika dna." "Wentzville yaknlar m?" diye sordum Bayla onaylad. Oraya ulamamz bir saat srecekti ve iki saatte dn yolu. Bu durumda eve dnmem len l:00'i bulacakt. ki saat uyku. Harika. St. Charles'i arkamzda braktk ve arazi yeniden belirgin-leti... her iki tarafmzda dikenli telli itlerin arkasnda tarlalar vard. Hayvanlar alak tepelerde dyorlard. Medeniye0f te dair tek iaret, karayoluna yakn bir benzin istasyonuydu. Yoldan ok uzakta, yola doru uzanan harika bir yeil baheye sahip bir ev vard. Atlar, imenin stnde zarafetle ko-294 uyordu. Zarif evlerden birinin nnde duracaz diye bekledim ama hepsini tek tek getik. En sonunda dar bir yola girdik, giriteki tabela o kadar pasl ve ypranmt ki, okuyamadm. Yol dard ve aniden bozuldu. Her iki tarafta da hendekler belirmeye balad. imen, zararl otlar, yln son altn baaklar adam boyu uzam, yola vahi bir grnm veriyorlard. Kurumu ve sararm bir fasulye tarlas, hasat edilmeyi bekliyordu. Dar akll yollar otlarn arasnda beliriyor, paslanm potsa kutular orada evler olduunu gsteriyordu. Fakat evlerin ou, aalarn arkasnda belli belirsiz bir haldeydi. Kr krlanglar, yolun stnde ykselip dalyorlard. Asfalt birdenbire bitti ve araba akl yola girdi. akllar arabann altna arpp takrdyordu. Aal tepeler yolun etrafn sarmaya balamt. Etrafta hl birka ev vard, fakat azalyor ve aralarndaki mesafe artyordu. Nereye gidiyorduk? akllar bittiinde yol, sadece ortasnda talk, krmz amurla kapland. Derin tekerlek izleri arabann tekerleklerini yutuyordu. Araba zplad ve amurun iinde yolunu buldu. Bu, onlarn arabasyd. Eer onu araba izlerinin stnde srerek harap etmek istiyorlarsa,bu onlarn bilecei bir eydi. En sonunda amur yol bile, sert kayalklarn yaknlarnda bitti. Kayalarn bazlar araba kadar bykt. Araba durdu. Ronald'in bile stnden arabayla geemeyecei eyler olduunu anlayp rahatlamtm. Lamia bana doru dnd. tenlikle glmsyordu. Gereinden fazla gler yzlyd. Bir eyler yanlt. Hi kimse bu kadar gler yzl olmazd, bir ey istemedii srece. Byk bir ey. Lamia ne istiyordu? Oliver ne istiyordu? Lamia arabadan kt. Adamlar onu eitimli kpekler gibi takip ettiler. Ben tereddt ettim ama buraya kadar gelmitim; ayrca bylelikle Oliver'm da ne istediini renebilirdim. Her zaman hayr diyebilirdim. 295 Lamia tekrar Ronald'm koluna girdi. Yksek topuklu ayakkablarla, byle tal bir zeminde mantkl bir nlemdi. Kk Nikelarmla, yardma ihtiya duymuyordum. Sarn ve Srtkan yardm etmek iin kollarn uzattlar; onlar grme-mezlikten geldim. Bu kadar yapmacklk yeterdi. Yorgundum ve dnyann bir ucuna srklenmekten holanmyordum. Je-an-Claude bile, beni ssz bir orman kesine srkleyeme-miti. O bir ehir ocuuydu. Elbette Oliver da bana bir ehir ocuu izlenimi vermiti. Belli ki bir vampirin nasl biri olduu ilk bulumada anlalmyordu. Talk arazi, bizi bir tepe yamacna getirdi. Birok kaya paras, tepenin kenarnda ufalanm ve krlm bir ym oluturuyordu. Ronald, Melanie'yi kucana ald ve onu kt zeminde tad. Ben adamlar daha teklif edemeden durdurdum. "Kendim gidebilirim, yine de teekkrler." Hayal krklna uram grnyorlard. "Melanie bize seninle ilgilenmemizi syledi. Talarda kayp dersen, bize kzacaktr," dedi Sarn. Esmer olan bayla onaylad. "Ben idare ederim ocuklar, gerekten." Ne yapacaklarn grmek iin beklemeden, nlerinden yrdm. Kk talarla kapl zemin tehlikeliydi. Kendimden byk bir kayaya doru tkezledim. Adamlar hemen arkamdayd, eer dersem, beni tutmak iin kollarn amlard. Daha nce, bu derece paranoyak birileriyle randevum olmamt. Birisi kfr etti ve arkam dnp baktmda, esmeri yere serilmi vaziyette grdm. Kendimi tutamadm, gldm. Yetimeleri, iin beklemedim. Bana yeterince bakclk etmilerdi ve bugn hi uyuyamam olma dncesi, beni kt bir ruh haline sokuyordu. Yln en byk gecesi geliyordu ve ben ok yorgun olacaktm. Oliver'm syleyecek ok nemli 296 bir eyi olsa iyi olurdu. Byk bir moloz ynn evresinde siyah bir yark vard, bir maara. Ronald, lamiay beni beklemeden ieri tad. Bir maara m? Oliver bir maaraya m tanmt? Nedense bu benim aklmda kalan modern, gneli alma odasndaki haline uymuyordu.

CA D

CA D

Maarann giriinde az da olsa k vard ama birka metre sonra ierisi kararyordu. In kenarnda, ne yapacamdan emin olmayan bir halde bekledim. ki bakcm arkamdan geldiler. Ceplerinden kk el fenerleri karttlar. El fenerlerinden kan k, maarann karanlna kar acnacak derecede zayf grnyordu. Sarn n taraf ald; Srtkan arka taraf. Ben, onlarn ince k huzmelerinin ortasnda yrdm. nce bir su aknts, ayaklarm takip ediyor ve talara taklp dmemi engelliyordu ama tnelin byk bir ksm przsz ve dzgnd. Su sznts, zeminin ortasndan gidiyor ve talarn iine doru sakin yolculuunu yapyordu. Karanln iinde kaybolan tavana baktm. Btn bunlar su tarafndan yaplmt. Etkileyici. Serin ve nemli hava yzme vuruyordu. Deri ceketim stmde olduu iin mutluydum. Buras asla daha scak olmazd ama asla daha souk da olmazd. Bu yzden atalarmz maaralarda yaamlard. Yl boyu s kontrol. Sola doru dnen bir geide ulatk. Suyun yanklanan sesi karanlkta gmbrdyor ve alyordu. ok fazla su vard. Sarn, n sol tarafta kalan, geidin ounu dolduran dereye evirdi. Dere karanlkt, derin ve souk grnyordu. "izmelerimi getirmedim," dedim. "Ana yolu takip ediyoruz," dedi Srtkan. "Onunla urama. Hanfendi bundan holanmaz." Yz yar aydnlkta ok ciddi grnyordu. Sarn omuzlarm silkti, sonra n ileri yneltti. Su yelpaze eklinde kenara sryordu ama yine de her iki tarafta kuru talar mevcuttu. Ayaklarm slanmak zorunda kalmayacakt, imdilik. Duvarn sol tarafna getik. Dengemi salamak iin duvara dndm ve derhal ekildim. Duvarlar, su ve eriyen mineraller yznden yapkand. Srtkan bana gld. Sanrm glmek serbestti. Ona kalarm atp yle bir baktm, sonra elimi tekrar duvara koydum. O kadar da rahatsz edici deildi. Sadece armtm. nceden daha ktlerine dokunmutum. Byk bir ykseklikten grleyen suyun sesi karanl dol-duruyordu. Yukarda bir elale vard; bunu bilmek iin gzlere ihtiyacm yoktu. "Sence elale ne kadar yksektir," diye sordu Sarn. Karanl dolduran grlt etrafmz sard. Omuzlarm silktim. "Be, on metre, belki daha fazla." In su akntsna tuttu, yaklak on santimetre yksekten akyordu. Kk elale, kk dereyi besliyordu. "Maara sesi eker ve onun bir gk grlts gibi duyulmasn salar," dedi. "Gzel numara," dedim. Geni bir kaya tabakas, kk elaleleri ta bir zemine tayordu. Lamia, kaya tabakasnn kenarna oturdu, yksek topuklu ayakkablarn aaya sallad. ki buuk metre kadar ykseklikteydi ama tavan, stnden karanla doru dimdik ykseliyordu. Su sesinin yanklanmasn bu salyordu. Ronald arkasnda, bir koruma gibi, kollar nnde kavuturmu duruyordu. Yanlarnda, maarann derinliklerindeki kk derenin kaynana giden, geni bir giri vard. Sarn yukar trmand ve bana elini uzatt. "Oliver nerede?" "Biraz ileride" dedi lamia. Sanki anlamadm bir aka varm gibi, sesinde hafif bir alayclk vard gibi. Muhtemelen acs benden kacakt. Sarn'm elini grmezden geldim ve kayaya kendim ktm. Ellerim, soluk kahverengi amur ve suya bulanmt; bal-k iin ideal bir karmd. Ellerimi kotuma silme isteime kar koyup elaleleri besleyen kk su havuzuna eildim. Su buz gibi souktu ama ellerimi ykadm ve kendimi daha iyi hissettim. Ellerimi kotumda kurmadm. Lamia adamlaryla bir aile fotorafna poz verir gibi oturdu. Birini bekliyorlard. Oliver. Neredeydi? "Oliver nerede?" "Korkarm gelemeyecek." Ses ileriden, maarann derinliklerinden gelmiti. Bir adm geriledim, fakat kayann kenarndan dmeden daha fazla gidemezdim. ki el feneri, kk spot klar gibi girie dnd. Alejandro a doru yrd. "Bu gece Oliver'la gremeye-ceksiniz, Bayan Blake." Baka bir ey daha olmadan elimi silahma gtrdm. Iklar snd ve bir bavampir, bir lamia ve dman adamla zifiri karanlkta kalmtm. yi gnlerimden biri deil. KjRKinc BLra izimin zerine ktm, silahm hazr ve bedenime yaknd. Karanlk, kadife kadar youndu. Suratmn nndeki elimi gremiyordum. Gzlerimi kapattm, duymaya odaklandm. lerde; tata ten ayakkab sesi vard. Yaknmda hareket eden birisinin hava akmn hissettim. On gm mermim vard. Birazdan, gm mermilerin lami-aya zarar verip vermediini renecektik. Alejandro, daha imdiden gsne bir gm mermi yemiti ama doymu olacam zannetmiyordum. Derin bir boka batmtm. Ayak sesleri neredeyse dibime gelmiti. Yakmmdaki bedenleri hissedebiliyordum. Gzlerimi atm. Ebonit bir krenin iine bakyor gibiydim, tamamen karanlkt. Ama yaknmda birisinin durduunu hissedebiliyordum. Silah karn boluuna ya da daha aaya kaldrp dizlerimin zerinde ate ettim. Silahtan kan klar karanlkta imek gibiydi, mavi alevden imekler. Srtkan, parlayan kla yere dt. Onun keden d sesini duydum, sonra hibir ey. Karanlk dnda hibir ey kalmamt. D Eller bileklerimden yakalad ve ben hibir ey duymamtm; Bu, Alejandro'ydu. Beni dorulturken, ben de lk atyordum. 300 . "Kk silahn bana zarar veremez," dedi. Sesi yumuak ve yaknd. Silahm almamt. Ondan korkmuyordu. Korkmas gerekirdi. "Oliver ve Cehrin Efendisi ld zaman, Melanie'ye zgrln vaat ettim. Sana sonsuz hayat, sonsuz genlik vaat ediyorum ve hayatta olacaksn." "Bana birinci izi verdin." "Bu gece de ikinciyi vereceim," dedi. Sesi yumuakt, Je-an-Claude'unkiyle kyasladmda sradand ama karanln ve kollarm tutan ellerinin inandrcl, kelimeleri olduundan daha etkili yapyordu. "Ya ben senin insan hizmetkrn olmak istemezsem."

"O zaman seni yine de alrm, Anita. Bu kayp, ehrin Sfendisi'ne yine de zarar verir. Adan ve gvejndaybettirir Ah, evet, Anita, seni alacam. Bana kendi isteinle katl, o zaman bu zevkli olur. Ya da bana kar k ve ac ek." Sesini dinleyerek silahmla boazna nian aldm. Eer omungasm kopartrsam, bin yam zerinde olsun olmasn, lebilirdi. Belki. Ltfen, Tanrm. Ate ettim. Mermi boazna isabet etti. eri srad ama kollarm brakmad. Boazna iki mermi daha ve bir tane de enesine, o zaman beni itti, haykryordu. Srt st sok suya dtm. Bir fener karanl yard. Sarn orada duruyordu, mkemmel bir hedefti. Ona ate ettim ve k snd e :va bir lk gelmemiti. Acele ate edip skalamtm. La.et -jlsun. Karanlkta kayadan aaya inemezdim. Dp bir yerlerimi krabilirdim. Geriye kalan tek yol, maarann derinlikleriydi, tabii eer gidebilirstm. Alejandro hl baryordu; anlamsz, nefret doluydu. lklar, kaya duvarlardan yansyp yankland, kr olduum yetmezmi gibi, yankdan sarlamtm. Srtm maaraya dayayp suyun iinde ilerledim. Eer ben onlar duyamyorsam, onlar da beni duymuyor olabilirlerdi. _3 "Silah elinden aln," dedi lama. Hareket etmiti ve sesi sanki yaral vampirin yanndan geliyordu. Bana doru gelip gelmediklerini anlamak iin bir sre karanlkta bekledim. Yzmde serin bir akm hissettim. Onlarn hareketleri deildi bu. Maarann derinliklerine giden ka ok mu yakndm? Kap gidebilir miydim? Karanlkta, nmde ukurlar olup olmadm ya da suyun derinliinin boyumu geip gemeyeceini bilmeden, gidebilir miydim? yi bir fikre benzemiyordu. Belki hepsini burada ldrebilirdim. Az bir ihtimalde. Alejandro'nun lklarnn yanklar arasnda baka bir ses daha vard; tiz bir tslama, ayn o dev ylannkine benziyordu. Lama ekil deitiriyordu. O ekil deitirmeden gitmem gerekiyordu. Sular neredeyse zerime sryordu. Yukar baktm ama grlecek bir ey yoktu, sadece karanlk vard. Hibir ey hissedemiyordum ama su yeniden srad. Silahm dorultup, ate ettim. Parlayan k Ronald'm yzn aydnlatt. Gne gzln kartmt. Gzleri saryd ve gz bebekleri incelmiti. Btn bunlar namludan kan kta grmtm. nce gz bebekli yze iki el daha ate ettim. lk att ve sivri dileri grnd. Tanrm. Neyin nesydi bu? Ronald her neyse, srt st dmt. Suya dtnde kan ses, s bir su birikintisi iin ok fazlayd. Dnden sonra baka ses kmamt. lm myd? Alejandro'nun lklar kesilmiti. O da m lmt? Yoksa yaklayor muydu? Yoksa acaba yaknma gelmi miydi? Silah nmde tutup karanlkta bir eyi, her hangi bir eyi hissetmeye altm. Ar bir ey kayalarda srkleniyordu. Karnm dmlendi. Lamia. Has siktir. Bu kadar yetmiti. Omzumu keye dayayp akla ilerledim. Dizlerimin ve tek elimin zerinde ilerledim. Gerekmedike komak istemiyordum. Kafam bir sarkta vurabilir ya da dipsiz bir ukura debilirdim. Tamam, belki dipsiz olmazd ama yirmi metre ya da daha fazla olursa, dipsiz olmasna gerek kalmazd zaten. lm lmdr. Buz gibi souk su, pantolonumu ve ayakkablarm slatt. Kaya elimin altnda kayyordu. Mmkn olduu kadar hzl emekliyordum, elim, nme kabilecek, dleri ya da gremediim dier tehlikeleri aryordu. Ar srnme sesi karanl doldurdu. Lamia geliyordu. ekil deitirmiti. Acaba pullaryla kaygan kayalar zerinde o mu hzl olurdu yoksa ben mi? Kalkp komak istiyordum. Koabildiim kadar hzl komak. Omuzlarm kama isteiyle gerildi. Grltl bir su sesi, lamianm suya girdiini belirtti. Benim emeklediimden daha hzl hareket edebiliyordu; buna bahse girerdim. Ama ya koarsam... ve dersem ya da sersem gibi kafam vurursam? ey, fare gibi yerde emeklerken yakalanmaktansa, denemek daha iyiydi. Ayaa kalkp komaya baladm. Yzm korumak iin sol kolumu kaldrdm ama gerisi ansa kalmt. Bir bok gremiyordum. Btn gcmle kouyordum, yarasa kadar krdm, karnm, nmde alacak bir ukur korkusuyla kaslyordu. Pul sesleri azalyordu. Ondan hzlydm. Harika. Bir kaya paras sa omzuma arpt. Kolum omzumdan, parmak ularma kadar uyutu. Silahm drdm. mermim kalmt ama bu hi olmamasndan iyiydi. Maara duvarna dayanp kolumu tuttum. Uyuukluun gemesini bekliyor, karanlkta zamannda silahm bulup bulamayacam dnyordum. Karanlk tnelde bana doru bir k hareket etti. Sarn geliyordu; kendisini tehlikeye atyordu, eer silahm olsayd. Ama silahm yoktu. Kolumu kayaya arptmda krm olabilirdim. Kolumdaki his, tan arpt yerden yaylan ac dal- 303 galan eklinde geri dnd. Bir fenere ihtiyacm vard. Saklanp sarnn fenerini alabilir miydim? ki bam vard. Bildiim kadaryla Sarn silahszd. Mmkn olabilirdi. Ik yavaa ilerliyor, bir o yana bir bu yana dnyordu. Zamanm vard, belki. Ayaa kalktm ve koluma arpan kayay aradm. Arasnda aklk olan bir kntyd. Yzme serin bir rzgar esti. Kk bir tneldi. Ykseklii benim omuz hizamdayd, bu durumda Sarn'm surat hizasna geliyordu. Mkemmel. Avu ilerimi yere dayayp kendimi yukar ittim. Sa kolum kar kt ama hareketi yapabildim. Tnelin iine emekledim, ellerim ileride, sarktlar ya da dier kaya kntlarn aryordu. Kk dar boluk dnda hibir ey yoktu. Biraz daha iri olsaydm, tnele smazdm bile. Ufak tef ekliime yuppi. Sol elime baklarmdan birisini aldm. Sa kolum hl titriyordu. Sa elimle daha iyiydim ama sol elimle de alyordum; o vampir sa kolumu krd ve beni kurtaran tek eyin sol elim olduundan beri. Sizi almaya, lmn eiinden daha fazla heveslendiren bir ey yoktu. Tnelde melmitim; ba kavram, sa elimle dengede duruyordum. Byle bir eyde sadece bir ansm olurdu. Benden elli kilo daha ar, atletik bir adama kar ansmn ok fazla olduunu dnmyordum. Eer ilk hareketim ie yaramazsa, beni bayltmcaya kadar dver ya da beni lamiaya verirdi. Dvlmeyi tercih ederdim. Elimde bak, birisinin boazn kesmeye hazr, karanlkta bekledim. Bu ekilde dnnce pek ho gelmiyordu. Ama gerekliydi, deil mi? Neredeyse gelmiti. nce feneri, karanlktan sonra ok parlak grnyordu. Eer yanma gelmeden, bana doru evirirse, batardm. Ya da altmdan deil de, tnelin sol tarafndan geerse... yeter. Ik neredeyse akmdayd. Ayann suda kartt sesleri, yaklam duyuyordum. Ayn olmasn istediim gibi, maarann sa tarafndan geliyordu.

CA D

Ak renk salar neredeyse dizimin hizasndayd. Ben ileri atldm ve o dnd. Az aknln belirtecek 'O' eklini almt; bak boazna sapland. Aznn arkasndan sivri diler doruldu. Bak omurgasna takld. Uzun salarn sa elimle yakaladm, boynunu bktm ve ba, ierden keserek boaznn nnden karttm. Kan beklenmedik bir ekilde etrafa sald. Bak ve sol elim kanla kaplanmt. Sesli bir ekilde tnelin zemininden akan suyun iine dt. kntdan aaya inip cesedin yanna indim. Ik yere dmt, hl yanyordu. Onu yerden aldm. Sarnn elinin hemen yannda Browning yerde duruyordu. Islakt ama bunun bir nemi yoktu. Modern silahlarn ounu suyun altnda ateleyebilirdiniz. Bu, terrizmi kolaylatran sebeplerden birisiydi. Kan, akan derenin rengini koyulatrmt. I tnele dorulttum. nce n ucunda lamia grnd. Uzun salar vcudunun st ksmna yaylmt. Gsleri dik ve ileri kkt, ular neredeyse krmzyd. Belden aas fil dii rengi ve atn sars zg zalarla kaplyd. Karnndaki pullar, beyaz zerine siyah noktalyd. Uzun, gl kuyruu zerinde doruldu, atall dilini bana doru sallad. Alejandro arkasnda doruldu, kanla kaplyd ama hareket halindeydi, yryordu. "Neden lmyorsun?" diye barmak istiyordum ama bir faydas olmazd; belki de hibir eyin bir faydas olmayacakt. Lamia tnele doru ilerledi. Silah sivri dili adamlar ldrmt, ylan gzl Ronald' da. Ama lamia zerinde daha denememitim. Kaybedecek neyim vard? I soluk gs zerinde tutup silahm dorulttum. "Ben lmszm. Senin kk mermilerin beni durduramaz." "Yakma gel de deneyelim," dedim. Bana doru dnd, kollarm sanki bacaklar varm gibi sallyordu. Vcudu, kuyruunun gl kas hareketleriyle ilerliyordu. Hareketleri artc ekilde doal grnyordu. Alejandro duvara yaslanmt. Yaralyd. Yuppi. metre yaknma gelinceye kadar bekledim; onu vurabileceim kadar yakn ama ie yaramazsa, tabanlar yalayp kaabileceim kadar uzakt. lk mermi sol gsnn tam zerine isabet etti. Sendeledi. Onu vurmutum ama yara su gibi kapand, ten yeniden przsz, hasarsz oldu. Glmsedi. Silah biraz daha kaldrdm ve mkemmel burun kemerinin tam zerine ate ettim. Yine sendeledi ama yaralardan kan bile akmyordu. Normal mermiler de vampirler zerinde ayn etkiyi yapyordu. Silah klfna koydum, arkam dnp komaya baladm. Ana tnel, geni.bir atlakla blnyordu. atlaa smak iin ceketimi kartmam gerekiyordu. steyeceim en son ey, lamiayla skp benimle uramasna izin vermekti. Ana tnelde kaldm. Tnel, grebildiim kadaryla przsz ve dzgn gidiyordu. Kelerden sarkan kntlarn bir ksmndan su akyordu ama karnnm zerinde srnrken, arkamdan bir la-rniann gelmesi, benim iyi vakit geirme anlayma uymuyordu. Onun hareketlerinden daha hzl koabiliyordum. Ylanlar, dev ylanlar bile, bu kadar hzl olamazd. Bir kmazla karlamadm srece, durumum iyiydi. Tanrm, keke buna inanabil eydim. Dere artk bilek hizasna gelmiti. Su souktu, ayaklarm hissetmemeye balamtm. Komann faydas olmutu. Vcuduma konsantre olmak, hareket etmek, komak, dmemeye almak, arkamda olan eyi dnmemeye almak. in sr-306 r, baka bir yol daha olup olmadyd. Eer onlar ldre-miyorsam ve etraflarndan dolaamyorsam, tek bir k yolu vard: Kaybedecektim Komaya devam ettim. Haftada defa alt kilometre kouyordum, biraz fazlas bile oluyordu. Komaya devam edebilirdim. Ayrca, baka ne seeneim vard? Geidi dolduran su artyordu. Dizime kadar suyun iindeydim. Bu, beni yavalatyordu. Suda benden daha hzl hareket edebilir miydi? Bilmiyordum. Bilmiyordum ite. Srtmdan bir rzgar esti. Arkam dndm ama hibir ey yoktu. Lamia myd? Hayr; lamilarm illzyonlar sadece erkekler zerinde etkiliydi. Onlarn gc buydu. Ben erkek deildim, o yzden gvendeydim. Usul, scak, ho kokulu bir rzgar yzme dokundu; yeni sklm kk gibi zengin ve yeil bir kokuydu bu. Neler oluyordu? "Anita.' Arkam dndm ama orada hi kimse yoktu. Fenerin sadece tneli ve gsteriyordu. Damlayan su sesi dnda bir ses yoktu..Ancak... lk rzgar yanamda esti ve iek kokusu gleniyordu. Birden neler olduunu anladm. Merdivenlerde, orada olmamas gereken bir rzgar tarafndan takip edilmitim, serbeste uan gzlere benzeyen mavi bir alev vard. kinci iaret. O zaman iek kokular yoktu ama ne olduunu anlamtm. zi vermesi iin Alejandro'nun dokunmaya, ayn Jean-Claude gibi ihtiyac yoktu. Kaygan talarda kayp boazma kadar, suyun iine dtm. Baldrlarma kadar gelen suyun iinde ayaa kalkmaya altm. Kotum, slanm ve arlamt. leri doru atldm, komaya alyordum ama su buna izin vermeyecek kadar derindi. Yzmek daha abuk olurdu. Suya daldm, feneri tek elimle sk sk tutmutum. Deri ce- 307' ket beni suyun dibine ekiyor, yavalatyordu. Ayaa kalkp karttm, akntya braktm. Ceketimi brakmak hi houma gitmemiti ama hayatta kalrsam, her zaman bir yenisini alabilirdim. Kazak deil de, uzun kollu gmlek giydiime sevinmitim. Su, zerimden daha fazla bir ey kartamayacam kadar souktu. Yzerken daha hzlydm. Scak rzgar yzmden akyor, suyun soukluunun yannda scak geliyordu. Arkama bakmama neyin sebep olduunu bilmiyordum, sadece bir histi. Havada iki ine ba gibi karanlk zerime geliyordu. Eer karanlk yanabiliyorsa, o zaman dndm ey demekti: Siyah bir ate, scak, iek kokulu bir rzgarla zerime doru geliyordu. Karmda kayadan bir duvar belirdi. Dere altndan akyordu. Duvara tutunup baknca, suyla tnelin tavan arsnda belki bir ka santim kadar hava olduunu anladm. Boulmak iin iyi bir yolmu gibi grnyordu.

CA D

Elimi suyun iine sokup feneri suyun iinde gezdirdim. Orada, zerine trmanlacak bir knt ve eer Tanr yardm ederse, baka bir tnel olabilirdi. Kuru bir tane. Kendimi keden yukarya ektim ama rzgar bana scak bir el gibi vurdu. Kendimi iyi ve gvende hissediyordum ve bu bir yaland. Arkam dndm, siyah alevler tepemde eytani bcekler gibi dolanyordu. "Anita, kabul et." "Cehenneme git!" Srtm duvara verdim, etrafm scak tropik bir rzgar sarmt. "Ltfen, bunu yapma," dedim ama sesim, bir fslt olarak kmt. Alevler yavaa alald. Onlara vurdum. Ellerim ilerinden hayaietierm gibi getiler. ieklerin kokusu neredeyse boucu derecede gzeli. Alevler gzlerimden getiler. Bir anda dnyay koyu renkli alevler ve karanlk bir n iinden gr-308 meye baladm. Sonra hibir ey olmad. Grm eskisi gibi olmutu. Scak rzgar yavaa kesildi. iek kokusu zerime pahal bir parfm gibi yapt. Karanlkta hareket eden byk bir eyin sesi geliyordu. Feneri yavaa yukar, siyah tenli kabusun yzne doru kaldrdm. Dz siyah salar, ksa kesilmiti, yznn etrafnda przszd. Altn rengi gzlerinin iindeki ince gz bebekleri bana bakyordu. Gzleri hareket etmiyordu, onlar hi krpmyordu. Vcudunun yapl st taraf, ie yaramaz alt tarafn srkledi. Belden aasnda teni effaft. Hl bacaklarn ve cinsel organm grebiliyordum ama her ey, kaba ylan ekline brnmt. Hi etrafta erkek lamia yokken, kk lamialar nereden geliyordu' Eskiden insan olan eye bakp lk attm. Azn at, sivri dileri ileri frlad. Tslad ve enesinden salyas akt. O ylana benzeyen gzlerinde insanca hibir ey kalmamt. Lamia ondan daha insanca grnyordu ama eer ben de ylana dnyor olsaydm, ben de delirirdim. Belki de delirmek bir ltuftu. Browning 'i ekip yakm mesafeden azna ate ettim. Bararak geri ekildi ama kan yoktu, lmyordu. Lanet olsun. Uzaktan bir barma duyuldu, bize yaklayordu. "Raju!" lamia, eine sesleniyordu ya da onu uyaryordu. "Anta, ona zarar verme!" Bu Alejandro'ydu. En azndan onun barmas gerekiyordu. Artk zihnime fsldayamyordu O ey, kendisini bana doru ekti, az akt, sivri dileri parlyordu. "Esas ona bana zarar vermemesini syleyin'" diye bardm. Browning, gvenli klfna geri dnmt, zaten mermim bitmiti. Bir elimde bak, dierinde fener, bekledim. Eer buraya zamannda gelip onu durdururlarsa iyi olurdu. Eer gm mermiler ona zarar vermiyorsa, gm baa da pek 309 gvenmemek gerekiyordu ama mcadele etmeden pes etmeyecektim. Bedenini talar zerinde tamaktan elleri kan iinde kalmt. Bir vampire dnmekten daha kt bir ey grebileceimi zannetmiyordum ama o ey bana doru srnyordu. Kuru tnelle aramdayd ama ok yava hareket ediyordu. Srtm duvara dayayp ayaa kalktm. O -ey- hzland, kesinlikle benim peimdeydi. Yanmdan koup getim ama ayak bileimden yakalad ve beni yere drd. Yaratk, beni ayaklarmdan yakalayp kendine doru ekmeye balad. Dorulup ba omzuna sapladm. Bard, omzundan kan akyordu. Bak kemie kadar saplanmt ve canavar ba elimden skp ald. Sonra dorulup bacama saldrd, dileri sapland. Ben barp ikinci bam ektim. Yzn tekrar kaldrd, azndan kan akyordu, sivri dilerinin ularndan ar sar damlalar damlyordu. Ba altn rengi gzlerinden birisine sapladm. Yaratk lklar atp bizi yanklara bodu. Srt st dt, vcudunun alt taraf titriyordu, elleri yeri trmalyordu. Onunla beraber yuvarlanp ba btn gcmle bastrdm. Ban ucunun kafatasma dediini hissettim. Canavar rpnp direnmeye devam etti ama ona zarar verebileceim kadar, yaralamtm. Ba gznde braktm ama omzuna sapl olan kartm. . "Raju, hayr!" I lamiaya evirdim. Vcudunun st taraf, kta slak slak parlyordu. Alejandro yanndayd. Neredeyse tamamen iyilemiti. Bu kadar hzl iyileen bir vampir hi grmemitim. "Onlar ldrdn iin, seni ldreceim," dedi lamia. 310 "Hayr, kz benim." "Eimi ldrd, lmesi gerek!" "Ona bu gece nc izi vereceim. Benim klem olacak. Bu, yeterli bir intikam." "Hayr," diye lk att lamia. Ben zehrin etkisini gstermesini bekliyordum, imdiye kadar srk sadece acyordu, yanma ya da baka bir ey yoktu. Kuru tnele doru ilerledim ama onlar da peimden geldi ve ben onlar ldremiyordum, bu ekilde olmazd, en azndan bugn olmazd. Ama baka gnler de olacakt. Dereye geri dndm. Hl, sadece bir ka santimlik hava boluu vard. Ya boulmay gze alacaktm ya kalp lamia tarafnda ldrlecektim ya da vampir tarafndan klele-tirilecektim. Tercihler, tercihler. Azm slak tavana yaklatrp tnele daldm. Nefes alabiliyordum. Kendimi kurtarabilecektim. Bazen mucizeler gerekleiyordu. Tnelde kk dalgalanmalar balad. Yzme bir dalga arpt ve ben de su yuttum. Suyun iinde olabildiince nazik gidiyordum. Dalgalar yapan bendim. Kendi kendimi boacaktm. Su duruluncaya kadar hareketsiz durdum, sonra derin bir nefes aldm, cierlerimi geniletmek iin derin nefes alyordum, alabildiim kadar hava almaya alyordum. Suyun altna dalp kendimi ileri ittim. Tnel, ayaklarm sallayarak yzmek dnda her ey iin ok dard. Gsm skmt, boazm nefes almak iin aryordu. Yzeye kp kayay ptm. Bir santimlik bile hava yoktu. Su burnuma kat,.ben de ksrdm ve daha ok su yuttum. Olabildiince tavana yaklap ksa ksa nefesler aldm, sonra yeniden dalp yzmeye baladm, olabildiince hzl gidiyordum. Ben kmadan tnel tamamen suyla dolarsa, lecektim. Ya tnel bitmiyorsa? Ya tamam suyla doluysa? Panie kaplp hmla yzmeye baladm, fenerin delice maara 311 duvarlarnda sekiyordu, suyun iinde bir dua gibi dolayordu. Ltfen, Tanrm, ltfen, burada byle lmeme izin verme. Gsm yanyordu, boazm nefes alma ihtiyacyla kaslyordu. Ik azalyordu, birden gzlerimin iyi gremediini fark ettim. Kendimden geip boulacaktm. Yzeye doru yzdm ve ellerim havaya kt.

CA D

CA D

Canm yakan derin bir nefes aldm. leride karalk bir ky ve parlak bir gne huzmesi vard. Duvarda bir delik vard. Gne , ieriye sisli bir aydnlk veriyordu. Kayaya trmanrken, nefes almay yeniden reniyordum. Fener ve bak hl ellerimdeydi. Onlar tuttuumu hatrlamyordum. Kayalar, ince gri amurla kaplyd. amurun zerinde delii aan heyelann zerine trmandm. Eer ben tnelden geebildiysem, onlar da geebilirdi. Kendimi daha iyi hissetmek iin beklemedim. Ba klfna geri koydum, feneri cebime soktum ve trmanmaya baladm. amurla kaplanmtm, ellerim kesikler iindeydi ama akla gelmitim. nce bir atlakt ama arasndan aalar ve tepeleri grebiliyordum. Tanrm, ok gzel grnyordu. Arkamdan bir ey yzeye kt. Dndm. Alejandro sudan km, gne na doru geliyordu. Teni alev ald ve lk atarak suya geri dald. "Yan, seni orospu ocuu, yan." Yzeye lamia kt. atlaktan gemeye altm ama sktm. Ellerimle kendimi ekip ayaklarmla itiyordum. Ama amur kayyordu ve ben geemiyordum. "Seni ldreceim." Srtm bkp bu lanet delikten kurtulmak iin btn gcmle uratm. Kayalar srtm kesiyordu, kanadnn farkndaydm. Tepeye dtm ve bir aaca arpmcaya kadar yuvarlandm. Lamia da atlaktan belirdi. Gne onu etkilemiyordu. O da kayalara srtnerek kmaya alt ama geni gs yznden geemiyordu. Vcudunun ylan blm daralabili-yordu ama st taraf geniti. Ama ne olur ne olmaz diye ayaa frlayp tepeden aaya indim. Tepe, aatan aaca gidip dmemek iin tutunmam gerektirecek kadar dik deildi, ileride araba sesleri geliyordu. Bir yol vard; seslere baklrsa youn bir taneydi. Tepenin eiminin beni hzlandrmasna izin vererek, aaya, arabalara doru kotum. Aalarn arasndan yolu grebiliyordum. Yolun kenarnda sendeledim, yapkan bir amurla kaplydm, iliklerime kadar slanmtm, sonbahar souunda titriyordum. Kendimi daha iyi hissetmemitim. ki araba, el sallamama aldrmadan, geip gitti. Belki de omuz asks yzndendi. Yeil bir Mazda, kenara ekip durdu. ofr eilip yolcu kapsn at. "Atla." Bu, Edward'di. Mavi gzlerine baktm, yz bir kedininki kadar bo ve anlalmazd ve en az o kadar kendinden memnundu. Umurumda bile deildi. Arabaya binip kapy kilidedim. "Nereye," diye sordu, fcve. "Hastaneye gitmen gerekmiyor mu?" Bamla reddettim. "Beni yine takip ediyordun." Glmsedi. "Seni ormanda kaybettim." "ehir ocuu," dedim. r Glmsemesi geniledi. "sim takmak yok. Sen de zci Kzlar snavndan kalm gibi grnyorsun." Bir ey syleyecektim ama durdum. Haklyd ve ben tartamayacak kadar yorgundum. 313 KjrkBriic BLm Kvetimin kenarnda oturmutum, zerimde byk bir plaj havlusu dnda bir ey yoktu. Du alm, sabunlanp zerimdeki kan ve amuru temizlemitim. Srtmdaki, hl kanayan derin izik dnda. Edward yarann zerine daha ufak bir havlu dayam, tampon yapyordu. "Kanama durunca, senin iin yaray bandajlarm," dedi. "Sa ol." "Son zamanlar hep seni yamayan ben oluyorum." Omzumun zerinden dnp ona baktm ve yzm buruturdum. "Ayn eyi, senin iin ben de yaptm." Glmsedi. "Doru." Ellerimdeki kesikler imdiden bandajlanmt. Gneten yanm mumya eline benziyordu. Nazike baldrmdaki di izlerine dokundu. "Bunlar beni endielendiriyor," "Beni de." "Renk deiimi yok." Bana. bakt. "Acyor mu?" "Yok. Tam bir lamia deildi, belki o kadar da zehirli deildir. Ayrca, St. Louis'te her hangi bir yerde lamia panzehiri var mdr? ki yz yldr soylar tkenmi grnyor. Edward yaray eliyle yoklad. 'Bir ime hissetmiyorum." "Bir saatten fazla oldu, Edward, zehir etki etseydi, imdiye kadar giderdim." "Evet." Isrk izine bakt. "Dikkatli ol." "Benim iin endielendiini bilmiyordum," dedim. Yz ifadesiz ve botu. "inde sen olmaynca, dnya fazla ilgi ekici bir yer olmazd." Sesi dz ve duygusuzdu. Sanki orada deilmi gibiydi. Ama bu bir iltifatt. Hele Edward'dan; byk bir iltifatt. "Ay, ay, Edward, sakin ol." Gzlerini k g kadar mavi ve uzak gsteren bir ekilde glmsedi. Ban iki yana sallad, bir eit arkadatk, iyi arkadatk ama onu hibir zaman gerekten anlayamayacaktm. Edward'm gremediiniz ve dokunamadnz ok yn vard. Eskiden, eer ldrmesi gerekirse beni bile ldreceine inanyordum. imdi, emin deildim. Sizi ldreceinden phelendiiniz birisiyle nasl arkadalk edebilirdiniz? Bu, hayatn baka bir gizemiydi ite. "Kanama durdu," dedi. Yarann zerine anitseptik srd, sonra bandajlar yerletirdi. Kap zili ald.

"Saat ka," diye sordum. "." "Has siktir." "Ne oldu?" "Bir randevum vard." "Sen mi? Randevun mu vard?" Yzm buruturdum. "yle byk bir ey deil." Edward srtyordu, ayn mehur bir kedi gibiydi. Ayaa kalkt. "Tamam gzelce paketlendin. Gidip onu ieri alaym." "Edward, iyi davran." "Ben mi, iyi mi?" "Tamam, sadece onu vurma." "Sanrm bunu yapabilirim." Edward banyodan kp Ric-hard' ieri almaya gitti. Acaba Richard, kapy baka bir adam anca ne dnecekti? Edward'in durumu kolaylatracam zannetmiyordum. Byk ihtimalle kim olduunu aklamadan, Richard' ieri davet edecektir. Ben bile aklayabileceimden emin deildim. "Bu benim katil arkadam." Hi ans yoktu. Dost bir vampir avcs, belki. Yatak odamn kaps kapalyd, yani rahatsz edilmeden gi-yinebilirdim. Bir sutyen taktm ve canm ok yaktn fark ettim. Sutyen yoktu. Bu giyebileceklerimi kstlyordu, tabii eer Richard'a planladmdan daha fazlasn gstermek istemiyorsam. Ayrca srk izine de bakmak istiyordum. Pantolonlar da listeden kmt. Genelde byk boy tirtler iinde uyurdum, sabahlk diye zerime geirdiim; kot pantolondu. Ama gerek bir geceliim vard. Rahatt, simsiyaht, ipeksi bir dokunuu vard ve kesinlikle effaf deildi. Beraberinde siyah ipek dantelli i amaryla ok gzel grnyordu ama bunun, istediimden ok daha dost canls grneceini dndm; ayrca dantel i amarlar hi rahat deildi. ok nadiren rahat olurlard. Geceliimi dolaptan kartp zerime geirdim. zerimde ok przsz ve rahat duruyordu. nn, gslerimi rtecek ekilde kapattm ve siyah kemerini skca baladm. Bir yerlerimin almasn istemiyordum. Bir sre kapy dinledim ama bir ey duymadm. Konuma yoktu, etrafta dolanma yoktu, hibir ey yoktu, kapy ap ieri yrdm. Richard, elinde bir kucak dolusu kostmle kanepede oturuyordu. Edward sanki evin sahibiymi gibi mutfakta kahve yapyordu. Richard benim girdiimi duyunca arkasn dnd. Gzleri biraz ald. Salarm dutan hl slakt ve dar bir gecelik giyiyordum... acaba ne dnyordu? "Ho bir gecelik," dedi Edward. "ok iyimser bir erkek arkadamdan hediye." "Houma gitti," dedi Richard. "Uyank yorumlar yok, yoksa kendini kapda bulursun." Gzleri Edward'a kayd. "Bir eyi mi engelliyorum?" "Bir i arkada, o kadar." Edward'a doru kalarm atp bir ey sylememesi iin tehdit ettim. Glmsedi ve mze de kahve koydu. "Hadi, masada oturalm. Beyaz kanepede kahve imem," dedim. Edward kahveleri ufak masann zerine koydu. Dolaplara dayanp oturma yerlerini bize brakt. Richard paltosunu kanepeye brakp karma oturdu. Maviye yakn yeil bir kazak giymiti, gsnn zerinde koyu mavi desenler vard. Renk, gzlerinin mkemmel kahverengini oraya kartmt. Elmack kemikleri daha kk grnyordu. Yananda ufak bir yara band vard. Sa, kestane rengine doru almt. Doru renk, insan zerinde harika grnebiliyordu. Aslnda benim de siyahlar iinde gzel grndm, dikka -timden kamamt. Richard'n yzndeki bak, onun da fark ettiini gsteriyordu ama gzleri, Edward'a kayp duruyordu. "Edward'la, cinayetleri ileyen vampirlerin peindeydik." Gzleri byd. "Bir eyler buldunuz mu?" Edward'a baktm. Omuz silkti. Sz bendeydi. Richard, Jean-Claude'un etrafnda taklyordu. Jean-Cla-ude'un yarat myd? Hi zannetmiyordum ama yine de... Tedbirli olmak daha iyiydi. Eer hatalysam, ondan zr dilerdim. Hakhysam, Richard beni hayal krklna uratm olurdu ama sylemediime sevinirdim. ' Bugn kaybettik diyelim. "Hayattasn," dedi Edward. Haklyd. "Bu gn neredeyse lyor muydun?" Richard'm sesi kzgnd. Ne diyebilirdim? "Zor bir gnd." nce Edward'a sonra bana bakt. "Ne kadar ktyd?" Ellerimdeki bandajlar gsterdim. "Kesikler ve izikler; ok fazla deil" Edward gln kahve fincann arkasna saklad. "Bana doruyu syle, Anita," dedi Richard. "Sana bir aklama borlu deilim." Sesim birden kendimi savunuyor muum gibi kt. Richard ellerine bakt, sonra bana. Gzlerinde, boazm dmleyen bir bak vard. "Haklsn. Bana hibir ey borlu deilsin." Azmdan bir aklama kverdi. "Sensiz maaraclk yapmaya gittim diyebiliriz." "Ne demek istiyorsun?" "Kt adamlardan kaarken, su dolu bir tnele girmek zorunda kaldm." "Nasl su dolu?"

CA D

"Tepesine kadar." "Boulabilirdin." Parmak ularyla elime dokundu. Kahveden bir yudum alp elimi onunkinden uzaklatrdm ama bana dokunduu' yeri, yaylan bir koku gibi hissediyordum. "Ama boulmadm." "Konumuz bu deil," dedi. "Evet, bu. Eer benimle kacaksan, alma eklime al-san iyi olur." Bayla onaylad. "Haklsn, haklsn." Sesi yumuakt. "Sadece beni hazrlksz yakaladn. Bu gn neredeyse lyormusun ve sanki sradan bir eymi gibi burada oturmu kahve iiyorsun." Benim iin yle, Richard. Eer bununla ba edemeyecek-en, istersen hi denemeyelim bile." Edward'm yz ifadesini grdm. "Sen neye glyorsun?" "Senin erkeklere kar kullandn tad dilli ve sokulgan tavrlarna." "Eer yardmc olmayacaksan, gidebilirsin." Fincann tezgaha kyd. ."Siz iki ak kuunu yalnz brakaym." "Edward," dedim. "Gidiyorum." Onu kapya kadar geirdim. "Beni takip ediyor olsan da, orada olduun iin teekkr ederim." zerinde siyah renkte bir telefon numaras yazan dz beyaz bir kart kartt. O kadard, bir isim, bir logo yoktu; ama daha ne uygun olabilirdi ki, kanl bir bak m ya da belki duman tten bir tabanca m? "Eer bana ihtiyacn olursa, bu numaradan ara." Edward bana daha nce hi numara vermemiti. Hayalet gibiydi... istedii zaman beliriyordu ya da yok oluyordu. Numara takip edilebilirdi. Bana numarasn verecek kadar gveniyordu. Belki beni ldrmezdi. "Sa ol, Edward." "Ufak bir tavsiye. Bizim iimizdeki insanlardan, iyi sevgili olmaz." "Bunu biliyorum." "Ne i yapyor?" "Orta okul retmeni," dedim. Edward sadece ban iki yana sallad. "Bol ans." Bunu veda olarak syledi ve gitti. Kart geceliin cebine koyup Richard'n yanma dndm. Fen retmeniydi ama ayn zamanda canavarlarla taklyordu. lerin nasl pisletiini grmt ve bu onu ok etkilememiti. Baa kabilir miydi? Ben kabilir miydim? Bir kere kacaktk ve ben, belki de hi olmayacak eyleri dert ediyordum. Bir geceyi beraber geirdikten sonra, birbirimizden holanmayabilirdik. Bu daha nce de bama gelmiti. 320 Richard'm kafasna geri baktm ve samdaki kvrmlarnn, grnd kadar yumuak olup olmadklarn merak ettim. Ani bir ehvet; utan vericiydi ama o kadar da garip deildi. Tamam, benim iin garipti. Bacama bir ac sapland. O lamiaya benzeyen eyin srd yerdi. Ltfen, hayr. Tezgaha dayandm. Richard bana bakyordu, armt. Gecelii kenara syrdm. Bacam imi ve morarmt. Nasl da fark edememitim? "Bugn bir lamia tarafndan srldm sylemi miydim?" "Dalga geiyorsun," dedi. Bam iki yana salladm. "Sanrm beni bir hastaneye gtrmen gerekecek." Ayaa kalkt ve bacam grd. "Tanrm! Otur." Terlemeye balamtm. Dairem scak deildi. Richard kanepeye gitmeme yardm etti. "Anita, lamialarn iki yz yldr soyu tkenmi durumda. Hi kimsede panzehiri yoktur." Ona baktm. "Sanrm kamayacaz." "Hayr, lanet olsun, burada oturup lmeni seyretmeyeceim. Likantroplar zehirden etkilenmez. "Beni Stephen'a gtrp srttracak msn?" "Onun gibi bir ey." "lmeyi tercih ederim." Gzlerinde bir ey oynad, okuyamadm bir ey; ac belki. "Bunu gerekten mi sylyorsun?" "Evet." Bir mide bulants zerime dalga gibi yayld. "Galiba kusacam." Banyoya gitmek iin kalktm ama beyaz halya dtm ve kan kustum. Krmz, parlak ve tazeydi. lmcl bir i kanama geiriyordum. Richard'n eli almmdayd, kolu belime dolanmt. im boalp bitap dnceye kadar kustum. Richard beni kanepeye tad. Etraf karanlk, dar bir tnelin iindeydim. Karanlk yiyordu ve ben buna engel olamyordum. Kendimi 321 uuyormu gibi hissediyordum. Canm yanmyordu. Korku bile duymuyordum. En son duyduum ey Richard'n sesiydi. "lmene izin vermeyeceim." Ho bir dnceydi. KiRK-lKnci BLm Rya balad. Byk saakl bir yatan ortasnda oturuyordum. rtler ar grnl, mavi renkli kadifedendi, gece yars g rengindeydi. Kadife yatak rts, ellerimin altnda yumuakt. Kollarnda ve yakasnda danteller olan uzun bir elbise giyiyordum. Hayatmda hi byle bir eyim olmamt. Bu yzylda hi kimsenin olmamt. Duvarlar, mavi ve altn rengi duvar katlaryla kaplyd. Byk bir mine yanyor, dans eden glgeler yolluyordu. JeanClaude odann bir kesinde durmutu, turuncu ve siyah glgeler iindeydi. Geen grmemizde zerinde grdm, n ak, gmlei giymiti. Bana doru yrd, atein glgeleri salarn ve yzn parlatyordu, gzleri ldyordu. "Bu ryalarda neden hi normal bir eyler giymiyorum?" Tereddt etti. "Elbise houna gitmedi mi?" "Kahretsin, hayr."

CA D

Hafife glmsedi. "Kelimeleri nasl kullanacan biliyorsun, ma petite." "Bana yle demekten vazge, lanet olsun." Nasl istersen, Anita." Adm syleyiinde houma gitmeyen bir ey vard. "Neyin peindesin, Jean-Claude?" Yatan yannda durdu ve gmleinin ilk dmesini at. "Ne yapyorsun?" Baka bir dme ve bir tane daha, sonra gmleini pantolonun iinden kartp yere brakt. plak gs, elbisemden, biraz daha koyu beyazlktayd. Gs ular soluk ve sertti. Belin altndan balayp pantolonun iinde kaybolan kl izgisine hayran kalmtm. Yatan zerine trmand. Geri ekildim, beyaz elbiseye, Viktorya dneminden kalma bir romann kahraman gibi ttndm. "Beni bu kadar kolay batan kartamazsm." "ehvetini dilimde hissedebiliyorum, Anita. Tenimin, plak bedenin zerinde nasl bir etki uyandracan bilmek istiyorsun." Yataktan indim. "Siktir git, beni yalnz brak. Bunda ciddiyim." "Bu, sadece bir rya. Ryanda bile kendini ehvete brakmyor musun?" "Sen olunca hi rya gibi olmuyor." Birden tam nmde belirdi. Hareket ettiini grmemitim. Elleri srtmda birleti. Atein nnde yerdeydik. Atein glgeleri plak omuzlarnda dans ediyordu, teni krlgan, przsz ve kusursuzdu... o kadar yumuakt ki, hi durmadan dokunmak istiyordum. stme gelmiti, arl zerimdeydi, beni yere itiyordu. Vcudunun bana yaptn hissediyordum. "Bir pck verirsen seni brakacam." Benden birka santim tedeki geceyars rengi gzlerine baktm. Konuamyordum. Yznn mkemmelliine bakmamak iin kafam evirdim. "Bir pck m?" "Sz veriyorum," diye fsldad. Ona geri dndm. "Szn hibir bok ifade etmiyor." zerime eildi, dudaklar neredeyse benimkilere 3 24 dokunacakt. "Bir pck." Dudaklar yumuak ve nazikti. Yanam pt, dudaklar, eneme srnp boynuma dokundu. Salar yzm okad. Kvrck salarnn sert olduunu zannediyordum ama onunki, bir bebeinki kadar ho ve ipek kadar yumuakt. "Bir pck," dedi boynuma doru fsldayarak. Dili, boynum-daki nabzmn tadna bakyordu. "Kes unu." "stiyorsun." "Ke unu, hemen." Sam avulayp boynumu geriye ekti. Dudaklar geriye ekildi, dileri ortaya kt. Gzleri, insan iine eken r/r maviye dnmt, hi beyazlk yoktu. "HAYIR!" "Benim olacaksn, ma petite, bu hayatm kurtarmak iin olsa bile." Ba aaya indi, ylan gibi atld. Uyandmda, tanmadm bir tavana bakyordum. Siyah beyaz perdeler tavandan dklyordu. Yatak siyah satendendi, zerinde bir sr yastk vard. Yastklar siyah ya da beyazd. nce askl, siyah bir elbise giyiyordum. Gerek ipek gibiydi ve zerime tam oturmutu. Yer, bilee kadar uzun tyl, beyaz bir halyla kaplyd. Odann uzak kesinde siyah vernikli gsterili sandklar ve dolaplar vard. Dorulunca, kendimi bir aynadan grdm. Boynum dzgnd, srk izleri yoktu. Sadece bir ryayd, sadece bir ryayd ama yine de bir eyler vard. Yatak odasnda gzden kamayacak derecede Jean-Claude'un havas vard. Zehirden lyordum. Buraya nasl gelmitim? Lanetliler Sirki'nin altnda mydm, yoksa tamamen baka bir yerde miydim? Sa bileim acyordu. Bileimde beyaz bandajlar vard. Maarada yaraladm hatrlamyordum. Gsterili aynada kendime baktm. Ssl geceliin iinde tenimin beyazl belli oluyordu, salarm uzun ve gecelik 325 kadar siyaht. Gldm. Dekora uyuyordum. Lanet dekora ' uyuyordum. Beyaz perdenin arkasndan bir kap ald. Perdelerin arkasndan ta duvarlar grr gibi oldum. zerinde pijama alt dnda bir ey yoktu. Jean-Claude, plak ayaklar zerinde bana doru yrd. plak gs, ha izi dnda ayn ryadaki gibiydi; yara izi ryada yoktu. Yara izi mermere benzer, mkemmelliini bozuyordu, onu bir ekilde daha gerek gsteriyordu. "Cehe&Hffie*. Kesinlkte'Gehennem," dedim. "Ne,- ma petite?" "Nerede olduumu merak ediyordum. Eer sen buraday-san, o zaman Cehennem olmal." Glmsedi. Tamamen tatmin olmu grnyordu, yeni beslenmi bir ylan gibiydi. "Buraya nasl geldim?" "Seni Richard getirdi." "Yani gerekten zehirlenmitim. Bu, ryann bir paras deildi?" Yatan kenarna oturdu, benden olabildiince uzakta bir yere oturmutu. Oturacak baka bir yer yoktu. "Korkarm zehir gayet gerekti." "Bundan ikayet etmiyorum ama neden lmedim?" Dizlerini kendisine ekip onlara sarld, garip Dir ekilde zayf bir davrant. "Seni hen kurtardm." "Akla." "Biliyorsun." Bam iki yana salladm. "Syle." "nc iz." "Isrk izim yok. "Ama bilein kesik ve bandajl."

CA D

"Seni pi." "Hayatn kurtardm." "Ben baygnken kanm iitin." Hafife bayla onaylad. "Seni orospu ocuu." Kap yeniden ald, Richard gelmiti. "Seni pi, beni ona nasl verirsin?" "Bize minnettar kalm gibi grnmyor, Richard." "Sen, bir likantrop olmaktansa lmeyi tercih ederim demitin." "Vampir olmaktansa da lmeyi tercih ederim." "Seni srmad. Vampir olmayacaksn." "Sonsuza kadar klesi olacam; harika seenek." "Bu sadece nc iz, Anita. Onun hizmetkr olmadn." "Konu bu deil." Ona baktm. "Anlamyor musun? Bunu yapmaktansa, beni lme terk etmeni tercih ederdim." "Bu, lmden daha kt bir son deil," dedi Jean-Claude. "Burnun ve gzlerinden kan geliyordu. Kollarmda lyordun." Richard yataa doru birka adm att, sonra durdu. "Senin lmene izin veremezdim." Eli bana doru uzand, aresiz bir hareketti. pek elbise iinde doruldum ve ikisine birden baktm. "Belki Richard bilmiyordur ama sen nasl hissettiimi biliyorsun, Jean-Claude) Senin mazeretin yok." "Belki ben de durup senin lmn seyredememiimdir. Bunu hi dndn m?" Bam iki yana salladm. "nc izin anlam nedir? Sana benim zerimde fazladan hangi gleri veriyor." "Artk ryalar dnda da zihnine fsldayabilirim. Sen de baz gler kazandn, Anita. Artk ldrlmen ok zor. Zehirlerin hibir etkisi yok." Bam iki yana sallamaya devam ediyordum. "Duymak istemiyorum. Bunun iin seni asla affetmeyeceim, Jean-Claude." "Edeceini zannetmiyordum," dedi. Dnceli grnyordu. "Elbiselere ve eve gitmek iin bir araca ihtiyacm var. Bu gece yapmam gereken iler var." "Anita, bugn neredeyse iki kere lyordun. Nasl olur da..." "Kes, Richard. Bu gece ie gitmem gerek. Onun deil de, kendime ait olan bir eye ihtiyacm var. Seni frsat, pi." "Ona elbise bul ve evine gtr, Richard. Bu yeni deiime almas iin zamana ihtiyac var." ? Yatan kenarnda hl kvrlm duran Jean-Claude'a baktm. Harika grnyordu ve eer silahm olsayd, onu urackta vururdum. Korku midemde ar, souk bir para gibiydi. Benim houma gitse de, gitmese de beni hizmetkr yapmak istiyordu. Barabilir, kar kabilirdim ama o aldrmayacakt. "Eer yanma her hangi bir sebepten yaklarsan, seni ldrrm." "Artk izle birbirimize balyz. Bu sana da zarar verir." Gldm, ac bir glt bu. "Umurumda m zannediyorsun?" Bana bakt, yz sakin, ifadesiz ve hotu. "Hayr." Srtn ikimize de dnp. "Onu evine gtr, Richard. Ama yolda senin yerinde olmay hi istemezdim." Glerek arkasna bakt. "Kzgnken ok renkli kelimeler kullanabiliyor." Ona tkrmek istiyordum ama bu yeterli olmazd. u an burada, onu ldremezdim, o yzden zerinde durmadm. Bask altnda erefli davranyordum. Richard' kapya giderken takip ettim ve arkama bakmadm. Mkemmel profilinin, gsterili aynadaki yansmasn grmek istemiyordum. Vampirlerin yansmas ya da ruhlarnn olmamas gerekiyordu. Onda biri vard. Dieri de var myd? Bu fark eder miydi? Hayr, kararm vermitim, hi fark etmiyordu. ehri 328 Oliver'a verecektim. ehrin Efendisi'ni tuzaa drtecektim. Bir iz daha ve sonsuza kadar onun olacaktm. Hi yolu yoktu. Onula beraber lecek olsam bile, onun lmesini tercih ederdim. Hi kimse, beni hibir ey yapmaya zorlayamazd, sonsuzluk iin olsa bile. KjRKUnc BLm Kendimi, bel ksm kalalara gelen o elbiselerden birinin iinde buldum. Elbisenin en az boy byk olmas da duruma yardmc olmamt. Ayakkablar, ayamda sanki yksek topukluymu gibi durmutu. Yine de plak ayakla gitmekten iyiydi. Paltosunu giymeyi reddettiim iin, Richard arabann kaloriferini amt. Daha bir kere bile kmamtk ama kavga ediyorduk. Bu, benim iin bile bir rekordu. "Hayattasn," dedi yedinci defa. "Ama bedeli nedir?" "Ben btn hayadarm deerli olduuna inanyorum. Ya sen?" "Benimle felsefe yapma, Richard. Beni canavarlara verdin ve onlar da beni kulland. Jean-Claude'un byle bir eyi yapmak iin frsat beklediini anlamyor musun?" "Hayatn kurtard." Tartmann merkezi bu gibi grnyordu. "Ama o, bunu hayatm kurtarmak iin yapmad. Bunu yapt nk klesi olmam istiyor." "nsan hizmetkr bir kle deildir. Neredeyse tam tersidir. Senin zerinde neredeyse hi gc olmayacak." "Ama kafamn iinde konuabilecek, ryalarma girebilecek." Bam iki yana salladm. "Seni kandrmasna izin yerme." 330 "ok anlaysz davranyorsun." Artk yetmiti. "Bilei kesilip ehrin Efendisi'ni besleyen benim. Kanm iti, Richard." "Biliyorum." Bunu syleyiinde bir gariplik vard. "Sen de seyrettin, seni orospu ocuu." "Hayr, yle deil." "Nasld?" Kollarm karnmn zerinde kavuturmu, hmla ona bakyordum. Jean-Claude onu byle bulmutu. O bir rntgenciydi. "Sadece senin hayatn kurtaracak kadarn yaptndan emin olmak istedim." "Daha ne yapabilirdi? Kanm iti, lanet olsun." Richard birden yola konsantre oldu ama bakmyordu. "Sana tecavz edebilirdi."

CA D

"Gzlerimden ve burnumdan kan aktn syledin. Bu, bana pek romantik gelmedi." "Btn o kan, onu heyecanlandrm gibiydi." Ona baktm. "Ciddi misin?" Bayla onaylad. Orada, ayak parmaklarmdaki meyi hissederek oturdum. "Bana tecavz edeceini dnmene neden olan ey neydi?" "Siyah araflar zerinde uyandn. lki beyazd. Seni zerine yatrp soymaya balad. Geceliini kartt. Her yerde kan vard. Kendi yzn o kana bulayp tadna bakt. Baka bir vampir ona kk, altn bir bak verdi." "Baka vampirler de mi vard?" "Ayin gibiydi. Seyircilerin varl nemli gibiydi. Bileini kesip oradan iti ama elleri... gslerini elliyordu. Ona, 28 sana tecavz etmesi iin deil, seni kurtarmas iin getirdiimi syledim." "Bunun ok byk bir etkisi olmutur." Richard birden ok sessizleti. "Ne?" Ban iki yana sallad. "Anlat bana, Richard. Bunu istiyorum." "Jean-Claude, yz kan iinde bana bakt ve 'Ondan bana kendi isteiyle vermesini istediim bir ey iin bu kadar beklemiken zorla almam. Bu batan karc bir ey,' dedi. Sonra sana bakt ve yznde bir ey vard, Anita. Cehennem kadar korkutucuydu. Senin yola geleceine gerekten inanyordu. Onu... seveceine." "Vampirler sevgi nedir bilmez." "Emin misin?" Ona serte baktm, sonra gzlerimi kardm. Camdan, azalmaya balayan gn na baktm. "Vampirler sevmezler. Sevemezler." "Bunu nereden biliyorsun?" "Jean-Claude beni sevmiyor." "Belki becerebildii kadar, seviyordur." Bam iki yana salladm. "Benim kanmn iinde ykand. Bileimi kesti. Bu benim sevgi anlayma uymuyor." "Belki onunkine uyuyordur." "O zaman bu, benim iin ok acayip." "Tamam ama seni, becerebilecei kadar sevebileceini kabul et." "Hayr." "Seni sevecei dncesi, seni korkutuyor, deil mi?" Pencereden darya bakabildiim kadar dikkatli baktm. Bunun hakknda konumak istemiyordum. Bugn yok etmek istiyordum. "Yoksa baka bir eyden mi korkuyorsun?" "Neden bahsettiini anlamyorum." "Evet anlyorsun." Kendinden ok emin konuuyordu. Beni emin olacak kadar iyi tanmyordu. 332 "Aka syle. Anita. Bir kere syle, o zaman bu kadar korkun gelmeyecektir." "Syleyecek hibir eyim yok." "Bana hibir ynnn onu istemediini mi sylyorsun? Kk bir paran bile onun sevgisine karlk vermiyor mu?" "Onu sevmiyorum; bundan gayet eminim." "Ama?" "ok srarcsn," dedim. "Evet," dedi. "Tamam, ondan holanyorum. Bunu mu duymak istiyordun?" "Nasl holanyorsun?" "Bu, seni hi ilgilendirmez." "Jean-Claude, senden uzak durmam iin benu uyard. Araya girip girmediimi bilmek istiyorum. Eer ondan holanyorsan, belki benim bu iin dnda kalmam gerekir." "O bir canavar, Richard. Onu grdn. Ben bir canavar sevemem." "Ya- insan olsayd?" "O bencil, kontrol manya bir pi." "Ama ya insan olsayd?" ektim. "Eer insan olsayd, belki bir eylerin zerinde alabilirdik ama canlyken bile, Jean-Claude tam bir O olabilir. Yryeceim zannetmiyorum." "Bir canavar olduu iin, denemeyeceksin bile." "O l, Richard, yryen bir ceset. Ne kadar ho ya da ekici olduunun hi nemi yok, o hl l. Cesetlerle kmam. Kzlarn baz standartlar olmal." "Yani ceset yok," dedi. "Ceset yok." "Ya likantroplar?" "Neden? Beni arkadana m ayarlamay dnyorsun?" "Sadece snr nerede ektiini bilmek istiyorum." "Likantropi, bir hastalk. O kii zaten vahi bir saldrdan 333 kurtulmu. Bu, bir tecavz kurbann sulamak gibi." "Bir ekil deitiriciyle ktn m?" "Hi denk gelmedi." "Baka nelerle kmazsn?"

CA D

"Balang olarak, hi insan olmam eyler derim, herhalde. Bunun zerinde'hi dnmemitim. Bu merak niye?" Bam iki yana sallad. "Sadece merak." "Sana neden artk kzgn deilim?" "Belki, bedeli ne olursa olsun, hayatta olduuna sevindiin iindir." Apartmanmn nndeki otoparka ekti. Larry'nin arabas benim park yerimdeydi. "Belki hayatta olduuma sevinmiyorumdur ama bedeli hakknda ne dndm, bunu rendiim zaman, sana syleyeceim." "Jean-Claude'a inanmyor musun?" "Jean-Claude ay nn gm rengi olduunu sylese bile inanmam." Richard glmsedi. "Buluma iin zr dilerim." "Belki baka bir zaman yeniden deneyebiliriz." "Bu, houma gider," dedi. Kapy ap titreten souk havada durdum. "Her ne olursa olsun, benimle kaldn iin sa ol, Richard." Tereddt ettim. "Ve Jean-Claude seni her neyle tutuyorsa kr onu. Ondan uzakla. Senin lmne sebep olacak," dedim. Sadece bayla onaylad. "yi bir tavsiye." "Ama tutmayacaksn," dedim. "Yapabilseydim, yapardm, Anita. Ltfen buna inan." "Seni neyle yakalad, Richard?" ? Bam iki yana sallad. "Sana sylemememi emretti." "Benimle kmaman da emretti." Omuz silkti. "Gitsen iyi olur. e ge kalacaksn." Glmsedim. "Ayrca gtm donuyor." Glmsedi. "Kelimeleri nas kullanacan biliyorsun." "Polislerin etrafnda ok zaman geiriyorum." Arabay vitese takt. "te dikkatli ol." "Elimden geleni yaparm." Bamla onayladm. Kapy kapattm. Richard, Jean-Claude'la aralarnda ne olduu hakknda konumak istemiyordu. ey, hibir kural, ilk bulumada drst olunmas gerektiini sylemiyordu. Ayrca haklyd, ie ge kalyordum. Larry'nin canma vurdum. "zerimi deitirmem gerek, hemen aaya ineceim." "Seni kim brakt?" "ktm birisi." Deyip braktm. in aslyla kyaslannca ok basit bir aklamayd. Ama neredeyse doruydu. KjRK_DRpnc BLffl Bu gece, yl boyunca, Bert'in siyah giymemize izin verdii tek geceydi. Bu rengin, normal alma zamanlar iin ok sert olduunu dnyordu. Siyah kot ve iinde mum yanan, srtan bal kaba desenleri olan bir kazak giymitim. zerine fermuarl siyah bir ceket ve siyah Nikelarm giymitim. Omuz askm ve Browning'im bile kyafetime uyuyordu. Yedek silahm da pantolon klfma yerletirmitim. Spor antamda iki yedek arjrm vard. Maarada kaybettiim ba da yenilemitim. Ceketimin cebinde bir Derringer ve iki yedek bak daha vard. Baklardan birisi srtmda, dieri ayak bileimdeki klftayd. Glmeyin. iftemi evde brakmtm. Eer Jean-Claude ona ihanet ettiimi renirse, beni ldrrd. ldn fark eder miydim? Hisseder miydim? imden bir ey yle olacan sylyordu. Kari Inger'in verdii kart kartp numaray aradm. Eer yapacaksam, bir an evvel yapmalydm. "Alo?" "Kari Inger'le mi gryorum?" "Evet. Kimsiniz?" "Ben Anita Blake. Oliver ile konumam gerek. "ehrin Efendisini bize vermeye mi karar verdiniz?" "Evet." "Bir dakika bekleyin, Oliver' araym." Ahizeyi indirdi. Ahize sesi alamayacak uzakla gelinceye kadar konumasn duydum. Bekleme melodisinden iyiydi. Ayak sesleri duyuldu, sonra: "Alo, Bayan Blake, aramanza ok sevindim." Yutkundum, canm yand. "ehrin Efendisi, Jean-Claude." "Ben onu listeden kartmtm. ok gl deil." "Glerini saklyor. Bana inann, grndnden daha gl." "Bu fikir deiiklii neden, Bayan Blake?" "Bana nc izi verdi. Ondan kurtulmak istiyorum." "Bayan Blake, bir vampire defa balanmak ve sonra o vampiri ldrmek, bnyeye ok ar bir yk ykleyebilir." "Ondan kurtulmak istiyorum, Bay Oliver." "lecek olsanz bile mi?" dedi. "leceksem bile." "Sizinle daha farkl bir ortamda karlamay isterdim, Anita Blake. nanlmaz birisiniz." "Hayr, sadece ok fazla ey yaadm. Bana sahip olmasna izin veremem." "Sizi hayal krklna uratmayacam. ldnden emin olacam." "Eer buna inanmasaydm, size sylemezdim." "nancnz boa kartmayacam." "Bilmeniz gereken bir ey daha var. Lama bugn size ihanet etmeye alt. Alejandro denen dier bavampirle i birlii yapyor." "Gerekten mi?" Sesinde alay vard. "Ona ne teklif etmi?" "zgrln." Evet, bu Melanie'yi batan kartabilir. Onun tasmasn biraz sk tutuyorum." "remeye alyor. Bunu biliyor muydunuz?

CA D

"Ne demek istiyorsunuz?" Ona adamlardan, zellikle neredeyse deimi olandan bahsettim. Bir sre sessiz kald. "ok dikkatsiz davranmm. Melanie ve Alejandro ile ilgileneceim." "yi. Yarn arayp ilerin nasl gittiini bildirirseniz sevinirim." "ldnden emin olmak istiyorsunuz," dedi Oliver. "Evet," dedim. "Ben ya da Kari size ulaacaz. Ama nce, Jean-Claude'u nerede bulabiliriz?" "Lanetliler Sirkinde." "Ne kadar uygun." "Size syleyeceklerim bu kadar." "Teekkr ederim, Bayan Blake. Mutlu Cadlar Bayram." Kendimi tutamayp gldm. "Sk bir gece olacak." Hafife kkrdad. "Gerekten. Hoa kaln, Bayan Blake." Telefon kapand. Ahizeye baktm. Yapmam gerekiyordu. Gerekiyordu. Peki, neden midem kaslmt? Neden Jean-Claude 'u arayp onu da uyarmak istiyordum? zler yznden miydi; yoksa Richard hakl myd? Jean-Claude'u garip, arpk bir ekilde seviyor muydum? Tanr yardmcm olsun, yle olmamasn umuyordum. KjRKBEinci Blhi Cadlar Bayram gecesi hava iyice karamt. Larry ile iki randevumuzu bitirmitik. O bir tane diriltmiti, ben de dierini. O bir tane daha diriltecekti, benim tane kalmt. Ho ve normal bir geceydi. Larry'nin zerindekiler normal deildi. Bert, bizi tatile uygun bir eyler giymemiz iin tevik etmiti. Ben bir kazak tercih etmitim. Larry bir kostm giymiti. Mavi kot tulum, kollar kvrlm beyaz bir gmlek, hasr apka ve i izmeleri. Ne olduunu sorduumda, "Huck Finn, oldum. Nasl, uymu mu?" dedi. Kzl salar ve illeriyle, gayet iyi uymutu. imdi zerinde kn vard ama Cadlar Bayram'ndaydk. zerinde sahte kan olan ok fazla insan vard. Geceye uyuyorduk. ar cihazm tt. Numaraya baktm, Dolph aryordu. Lanet olsun. "Kim?" diye sordu Larry. "Polis. Bir telefon bulmamz lazm." Torpido zerindeki saate bakt. "Randevulara zamanmz var. Otoyoldaki McDonald's'a ne dersin? "Harika." Baka bir cinayet olamamas iin dua ediyordum. Ho, normal bir geceye ihtiyacm vard. Ve bamn arkasnda, sanki devaml hatrladm bir ark gibi, iki cmle tekrarlanyordu: "Jean-Claude bu gece lecek. Senin yznden tuzaa decek." Onu gvenli bir mesafeden ldrmek yanl grnyordu. Gzlerinin iine bakp tetii ekmemek, ona da beni ldrme ans vermemek. Oyunu kuralna gre oynamak ve dier erefli eyler. Oyunun kurallar siktirip gidebilirdi; ya o lecekti ya da ben. Deil mi? Larry, McDonald's'm otoparknda durdu. "Sen ararken ben de bir kola alacam. Sen bir ey ister misin? Bam iki yana salladm. "yi misin? "Elbette. Sadece baka bir cinayet olmamasn umuyorum." "Yce sa. Bunu hi dnmemitim." Arabadan ktk. Larry dkkana girdi. Ben telefonlarn durduu kk girite kaldm. Dolph nc alta at. "avu Storr." "Ben Anita. Neler oluyor?" "Sonunda vampirlere bilgi szdran avukat yardmcsn zdk." "Harika; ben de baka bir cinayet oldu diye korkmutum." "Bu gece deil; o vampirin daha nemli bir ii varm." "Bu da ne demek?" "Cadlar Bayram gecesi, ehirdeki btn vampirlerin, insanlar katletmesini planlyorlarm." "Yapamaz. Bunu sadece ehrin Efendisi yapabilir, o da inanlmaz derecede gl ise." "Ben de byle dnyordum. O vampir delirmi olabilir mi?" Aklma bir ey geldi, ok kt bir ey. "O vampirin tarifi var m?" "Vampirler/' dedi. "Oku bana." Kat sesleri geldi, sonra: "Ksa, esmer, ok kibar. Dier 34-0 vampiri patronuyla sadece iki defa grm. Orta boylu, Kzlderili ya da Meksikal, uzun siyah sal." Ahizeyi o kadar sk tttm ki, elim titredi. "Vampirlerin insanlar neden ldreceini de sylemi m?" "Vamprizmin yasalamasn istemiyormu. imdi bu bir vampir iin garip bir motivasyon deil mi?" "Evet. Dolph. bu olabilir." "Ne diyorsun?" "Eer bavampir bu gece ehrin Efendisi'ni ldrrse ve afaktan nce ehri ele geirirse, bu ii becerebilir." "Ne yapabiliriz^". Tereddt ettim, ona neredeyse Jean-Claude'u korumasn syleyecektim ama bu polisin ii deildi. Onlar kanunlar ve polis zorbaln dert etmeliydiler. Oliver gibi bir eyi canl yakalamak mmkn deildi. Her ne olacaksa, kalc olmalyd. "Konu benimle, Anita." "Gitmem gerek, Dolph." "Bir ey biliyorsun; anlat bana." Telefonu kapattm. ar cihazm da kapattm. Lanetliler Sirki'ni aradm. Ho bir kadm sesi cevap verdi, "Lanetliler Sirki, btn kabuslarnzn gerekletii yer." "Jean-Claude'la grmem gerek. Acil bir durum."

CA D

"u anda megul. Mesajnz alabilir miyim?" Yutkundum, barmamaya alyordum. "Ben Anita Blake, Jean-Claude'un insan hizmetkrym. Ona hemen kn kaldrp telefona gelmesini syle." "Ben..." "Eer onunla konumazsam, insanlar lecek." "Tamam tamam." Beni beklemeye ald, Tom Petty'den, High Flying'in katledilmi versiyonu almaya balad. Elinde kolasyla Larry geldi. "Neler oluyor? Basm iki yana salladm. Hoplayp zplamamak iin kendimi zor tutuyordum ama bu, Jean-Claude'u telefona daha abuk getirmeyecekti. Tek kolumu karnmn zerine dolam, hareketsizce bekledim. Ne yapmtm? Ltfen, ok ge kalm olmayaym. "Ma petite?" "Tanrya kr." "Ne oldu?" "Sadece dinle. Sirke gelen bir bavampir var. Ona" senin adn ve dinleme yerini syledim. Ad Oliver ve her eyden daha yal. Alejandro'dan yal. in asl, sanrm Alejand-ro'nun efendisi. Bunlarn hepsi, ehrin Efendisi'ne ihanet etmem iin yaplm bir tuzakm ve ben buna kandm." ok uzun sre sessiz kalnca, "Beni duydun mu?" diye sordum. "Beni gerekten ldrmek istedin." "Sana yapacam sylemitim." "Ama imdi beni uyaryorsun. Neden?" "Oliver, ehirdeki btn vampirleri insanlarn zerine salmak iin, ehrin kontroln ele geirmek istiyor. Vampir avlanan eski gnlere geri dnmek istiyor. Yasal olunca, vam-pirizmin ok hzl yayldn sylyor. Ona katlyorum ama nasl yapacan bilmiyordum" "Yani, gzel insanlarn kurtarmak iin imdi de Oliver'a ihanet ediyorsun." "yle deil. Lanet olsun, Jean-Claude, nemli olan eye konsantre ol. Oraya geliyorlar. Gelmi bile olabilirler. Kendini koruman gerek." "nsanlarn gvenlii iin." "Vampirlerinin gvenlii iin de. Onlarn Oliver'm kontrolne gemelerini mi istiyorsun?" "Hayr, gerekeni yapacam, ma petite. En azndan ona kar koyacaz." Kapatt. Larry, gzlerin am bana bakyordu. "Neler oluyor, Anita?" "imdi olmaz, Larry." Edward'in kartn antamdan karttm. Baka eyrekliim kalmamt. "Bir eyrein var m?" "Elbette." Baka soru sormadan bana uzatt. te iyi bir adam. Numaray evirdim. "Ltfen orada ol, ltfen orada ol." Yedinci alta at. "Edward, ben Anita." "Ne oldu?" "Nikolaos'tan daha yal iki bavampiri haklamaya ne dersin?" Yutkunduunu duydum. "Sen etrafta olunca, iler hep zevkli oluyor. Nerede buluacaz?" "Lanetliler Sirki'nde. Fazladan bir iften var m?" "Yanmda yok." "Has siktir. Sirkin nnde mmkn olduu kadar abuk bulualm. Bu gece iler iyice boka saracak, Edward." "Bu durum, Cadlar Bayram'n geirmek iin ok iyi bir yolmu gibi grnyor." "Orada grrz." "Grrz ve beni de davet ettiin iin sa ol." Bunu itenlikle sylemiti. Edward ie normal bir katil olarak balamt ama insanlar ok kolay gelmiti, o yzden vampir ve ekil deitiricilere kaymt. ldremeyecei bir eyle karlamamt, zaten biraz zorlama olmadan hayatn anlam var myd ki? Larry'e baktm. "Araban dn almak zorundaym." "Ben olmadan hibir yere gitmiyorsun. Konumalarn senin tarafn duydum ve bunun dnda kalmak istemiyorum." Tartmaya balayacaktm ama zaman yoktu. "Tamam, hadi yapalm." Srtt. Houna gitmiti. Bu gece neler olacan, neyle karlaacamz bilmiyordu. Ben biliyordum ve hi mutlu 343 deildim. KjrkAliiici Bliti irkin kapsnda durmu, insan hareketlerine ve kostmlerin dalgalanmalarna bakyordum. Bu kadar kalabalk bir yer grmemitim. Edward yanmda duruyordu, zerinde uzun siyah pelerin, yznde Azrail maskesi vard. Azrail kostm giymi lm; komik, deil mi? Ayrca srtnda asl bir alev makinesi, bir Uzi ve kim bilir, gizledii daha baka ne eit: silahlar vard. Larry solgun ama kararl grnyordu. Derringer'm cebindeydi, silahlar hakknda hibir ey bilmiyordu. Derringer sadece acil durumlar iindi ama arabada da oturmayacakt. nmzdeki hafta, eer hl hayatta olursak, onu at poligonuna gtrecektim. Ku kostm iinde bir kadn, yanmzdan, ty ve parfm kokular yayarak, geti. Sadece bir kostm olduundan emin olmak iin bir daha bakmam gerekti. Bu gece btn ekil deitiricilerin dar kp insanlarn sadece "Ho kostm diyecei" bir geceydi. Cadlar Bayram gecesi Lanetliler Sirki'ndeydik. Her ey mmknd. Zarif, zenci bir kadn yanmza yaklat, zerinde bir bikini ve gsterili bir maske dnda hibir ey yoktu. Kalabahm grltsnden sesini duyurabilmek iin yaklat. "Jean-Claude sizi getirmem iin beni gnderdi." "Sen de kimsin?" "Rashida." 345 Bam iki yana salladm. "ki gn nce Rashida'mn kolu kopmutu." Kolunun mkemmelliine baktm. "Sen o olmazsn." Yzn grebilmem iin maskesini kaldrd, sonra glmsedi. "Hzl iyileiriz."

CA D

Likantroplarm hzl iyiletiini biliyordum ama o kadar yaray, bu kadar abuk dzletebileceklerini bilmiyordum. Yaa ve ren. Sallanan kalalarn kalabaln iinde takip ettik. Larry'nin kolunu sol elimle yakaladm. "Bu gece benden uzaklama." Bayla onaylad. Onu kalabalkta, bir ocuk ya da sevgi-liymi gibi elini tutarak srkledim. Onun yaralanmas fikrine dayanamazdm. Hayr, bu doru deildi. Onun lmesine dayanamazdm. Bu geceki c lm'd. Edward peimizdeydi. Ad gibi sessizdi, yaknda birilerini ldreceinden emindi. Rashida bizi byk, izgili sirk adrna gtrd. Jean-la-ude'un arkadaki ofisine gittiimizi talimin ediyordum. "zgnm, yerimiz yok," dedi izgili kyafetli ve hasr apkal bir adam. "Benim Perry. Bunlar Efendimizin bekledii kiiler," Ba parmayla bizi gsterdi. Adam kenara ekilip bizim iin adrn kuma giriini at. st dudanda ter birikmiti. erisi scakt ama bunun yle bir ter olmadn hissetmitim. adrn iinde neler oluyordu? Eer kalabala seyrettiriyorlarsa o kadar kt olamazd. Olabilir miydi? Iklar parlak ve scakt. Ceketimin iinde terlemeye balamtm ama kartmadm, insanlar silahma bakard. Bundan nefret ediyordum. Dairesel perdeler tavana kadar uzanyordu, geni sirk sahnesi iki ayr alana ayrlmt. Perdeler prizmalar gibiydi. Attmz her admda, renkler deiip kuman zerinden akyor-^6_ dn. Bunun kuman m, yoksa n m oyunu olduunu anlayamamtm. Her neyse ho bir efekti. Rashida, kalabal sahneden uzak tutan trabzann nnde durdu. "Jean-Claude herkesi kostml istemiti ama zamanmz yok." Ceketimi ekitirdi. "Ceketi kart, bu yeterli olur. Ceketimi kartp ona verdim. "Kostmler demekle ne demek istiyorsun?" "Gsteriyi geciktiriyorsun. Ceketi at ve gel." Trabzann zerinden tembelce atlad ve sahnenin beyaz zeminine plak ayaklaryla gzelce kondu. Bize bakt ve takip etmemizi iaret et. Ben olduum yerde kaldm. Birisi nereye gittiimizi aklamadan bir yere gitmeyecektim. Larry ve Edward da benimle birlikte beklediler. Yaknmzdaki seyirciler merakla bize bakyordu, ilgin hr ey yapmamz bekliyorlard. Orada fey-ece H urduk. Rashida, perit lern iinde kalan dairelerden birisinin iinde kayboldu. "Anita." Arkam dndm ama Larry sahneye bakyordu. "Bir ey mi syledin?" Ban iki yana sallad. Edward'a baktm ama onun sesi deildi. "Jean-Claude?" diye fsldadm. "Evet, ma petite, benim." "Neredesin'" "Rashida'nn girdii perdenin arkasmdaym." Bam iki yana salladm. Sesinde bir uultu, bir yank vard ama onun dnda her zaman olduu kadar normaldi. Sanrm onunla dudaklarm oynatmadan konuabilirdim ama yleyse bile, bilmek istemiyordum. "Neler oluyor," diye fsldadm. "Bay Oliver ile centilmence bir anlama yaptm." "Anlamyorum." "Kiminle konuuyorsun?" diye sordu Edward. Bam iki yana salladm. "Sonra aklarm." "Benim emberime gel. Sana her eyi seyircilerle birlikte anlatacam." "Ne yaptn?" "Hayatlar kurtarabilmek iin elimden geleni, ma petite ama bu gece birileri lecek. Sadece ember iindeki, bu i iin grevlendirilen askerler. Kim kazanrsa kazansn, bu gece masumlar lmeyecek. Birbirimize sz verdik." "Sahnede bir gsteri yapar gibi mi dveceksiniz?" "Bu kadar ksa srede yapabileceimin en iyisi buydu. Eer beni gnler nceden uyarsaydm, belki baka bir eyler ayarlayabilirdim." Bunu duymazlktan geldim. Ayrca, kendimi sulu hissediyordum. Ceketimi karttm ve trabzanlara astm. Silahm grebilecek kadar yakn insanlardan akn sesler ykseldi. "Dv burada, sahnede olacak." "Seyircilerin nnde mi?" dedi Edward. "Evet." "Anlamadm," dedi Larry. "Buradan uzak durman istiyorum, Larry." "Asla." Derin bir nefes alp yavaa verdim. "Larry, hi silahn yok. Nasl tabanca kullanacan bilmiyorsun. Eitim alncaya kadar, yemden baka bir ey olmazsn. Burada kal." Ban iki yana sallad. Koluna dokundum. "Ltfen, Larry." Belki ltfen yzndendi, belki de gzlerimdeki baktan, her neyse, bayla onaylad. Biraz daha rahat nefes almaya baladm. Bu gece her ne olacaksa, Larry onu buraya getirdiim iin lmeyecekti. Benim suum olmayacakt. Trabzanlara yaklap sahneye atladm. Edward da pelerinini uuturarak beni takip etti. Bir kere arkama baktm. Larry trabzan tutmu, bana bakyordu. Orada tek bana dururken biraz terk edilmi grnyordu ama gvendeydi; nemli olan buydu. Ildayan perdeye dokundum, kayna klarm. Kuma yakndan beyaz grnyordu. Ap ieri girdim. Edward tam arkamdayd.

CA D

Dairenin ortasnda ok katl bir krs ve zerinde bir taht vard. Rashida, Stephen'la birlikte krsnn yannda duruyordu. Richard', daha maskesini kartmadan, salarndan ve plak gsnden tandm. Bir yananda mavi bir yldz olan beyaz bir maskeydi bu. Parlak mavi harem pan-tolonuyla uyumlu bir yelek ve ayakkablar giymiti. Benim dmda herkesin kostm vard. "Vaktinde gelmeyeceini umuyordum," dedi Richard. "Ne, tm zamanlarn en ateli Cadlar Bayram'n karsa mydm?" "Yanndaki kim?" diye sordu Stephen. "lm," dedim. Edward eilerek selam verdi. "lm' baloya getireceini biliyordum, ma petite." Krsnn yukarsna doru baktm, Jean-Claude tahtn nnde, ayakta duruyordu. Sonunda gmleklerinin ip ucunu verdii kyafetini giymiti. Gerek bir Fransz saray kyafeti. Kostmnn dier ksmn nasl tanmlayacam bilmiyordum. Siyah paltosunda, oraya buraya gm rengi serpitirilmiti. Ksa bir yar pelerin tek omzunu rtyordu. Dalgal pantolonu, baldr hizasna gelen izmelerinin iine sokulmutu. Kvrk izmelerin ular dantelliydi. Boaznda beyaz, geni bir yakalk vard. Paltosunun kollarndan da danteller dklyordu. Banda eimli, siyah, geni neredeyse sarkk, beyaz tylerle bezeli bir apka vard. Kostmller kenara ekilip tahta giden merdivenlerden kmam iin bana yol verdiler. Ben, bir ekilde gitmek istemiyordum. Perdenin dndan sesler geliyordu. Ar eyler tanyordu. Daha fazla dekor ve donanm getiriliyordu. Edward'a baktm. Kalabala bakyordu, gzleri her eyi inceliyordu. Kurban m aryordu, yoksa tandk yzlere mi bakyordu? Herkes kostm iindeydi ama ok az maske takyordu. Yasmeen ve Marguerite merdivenlerin yarsnda duruyordu. Yasmeen kzl bir sari iindeydi, peesi ve pullar bile vard. Esmer yz, krmz ipein altnda ok doal grnyordu. Marguerite, karpuz kollu, geni yakal bir elbise giymiti. Elbise bir eit koyu mavi kumatan dikilmiti. Sar salar kulaklar zerinde kvrlm, bann zerinde toplanmt. Onunki de, Jean-Claude'unkiler gibi kostmden ok antika kyafedere benziyordu. Merdivenlerden yanlarna ktm. Yasmeen, peesini ona atm ha eklindeki yara izini gsterecek kadar aralad, "lu gece birileri bunun bedelini sana detecek." "Sen ahsen yapmayacak msm?" "Henz deil". "Bu ite kimin kazanaca umurunda deil, deil mi?" Glmsedi. "Jean-Claude'a sadm, tabii ki." "Yalana." "En az senin kadar sadm, ma petite." Her heceyi tek tek J syledi, her harfi sryordu sanki. Onu arkamdan glerken braktm. Sanrm sadakat hakknda sylenmesi gereken ben deildim. Jean-Claude'un ayann dibinde iki kurt oturuyordu. Bana garip soluk gzleriyle baktlar. Baklarnda insanca hibir ey yoktu. Gerek kurtlard. Gerek kurtlan nereden bul-350 mutu? Ondan ve evcil kurtlarndan iki basamak tede durdum. Yzn okuyamyordum, bo ve mkemmeldi. " Silahsrler'den km gibisin," dedim. "Doru, ma petite." "Orijinal yzyln o mu?" Glmsedi, hem her eyi aklayan, hem de hibir eyi aklamayan bir glt bu. "Bu gece neler olacak, Jean-Claude?" "Gel yanmda, insan hizmetkrmn durmas gereken yerde dur." Soluk elim uzatt. Eli grmezlikten, gelip yanna ktm. Zihnimde konuuyordu. Tartmak .ok aptalcayd. Tartmak gerei deitirmiyordu. Kurtlardan bir tanesi hrlad. Tereddt ettim. "Sana zarar vermezler, onlar benim yaratklarm." Ayn benim gibi, diye dndm. Jean-Claude elini kurdun yanma indirdi. Hayvan sinip cini yalad. Ben dikkatlice hayvann yanndan getim. Ama o benimle ilgilenmedi, btn dikkati Jean-Claude'un zerindeydi. Bana hrlad iin zgnd. Bunu telafi etmek iin her eyi yapard. Kpek gibi uysald. Jean-Claude'un yannda, kurdun biraz gerisinde durdum. "Senin iin ok gzel bir kostm semitim." "Eer seninki gibi bir eyse giymezdim." Gld, sesi yumuak ama toktu. Ses, midemdeki bir eyi aaya ekti. "Konumam yaparken, burada kurtlarla birlikte yanmda kal." "Kalabaln nnde mi dveceiz?" Ayaa kalkt. "Elbette. Buras Lanetliler Sirki ve bu gece Cadlar Bayram. Onlara hi grmedikleri azamette bir gsteri sunacaz." "Bu delilik." "Belki ama bu, Oliver'm binay tepemize ykmasn engelleyecektir." "Bunu yapabilir mi?" "Hem onu, hem de fazlasn yapabilir, ma petite ama yaptmz glerimizi kstlama anlamas bunu engelleyecek." "Sen bu binay ykabilir misin?" Glmsedi ve ilk defa bana dorudan cevap verdi. "Hayr ama Oliver bunu bilmiyor." Glmsemem gerekti.

CA D

Kendisini tahta brakt, bir bacan tahtn kolunun zerinden att. apkasn ne edi, sadece azn grebiliyordum. "Bana ihanet ettiine hl inanamyorum, Anita." "Bana baka are brakmadn." "Gerekten drdnc izi almaktansa lmeyi yelersin." "Evet." "Gsteri zaman, Anita," diye fsldad. Iklar birden snd. Aniden karanln iinde kalan seyircilerden lklar ykseldi. Perde iki taraftan ald. Bir anda, bir spot nn ucunda kaldm. Ik, karanlkta yldz gibi parlyordu. Jean-Claude ve kurtlar parlak kla ykanmt. Balkaba desenimle, motife pek uymadm kabul etmek zorundaydm. Jean-Claude zarif bir hareketle doruldu. apkasn kard, eilip apkasn savurarak selam verdi. "Bayanlar ve Baylar, bu gece byk bir savaa tank olacaksnz." Yavaa merdivenlerden inmeye balad. Spot onunla birlikte hareket etti. apkasn elindeki vurguyu arttrmak iin takmad. "ehrin ruhu iin savalacak." - Durdu ve k genileyip iki sarn vampiri de iine ald. ki kadn, 1920'lerin sarkk paal elbiselerinden giymiti. Birisi mavi, dieri krmz. Kadnlar dilerini gsterdiler, kalabalktan sesler ykseldi. "Bu gece vampirler, kurtadamlar, tanrlar, eytanlar greceksiniz." Her kelime baka bir hisle doluydu. 'Vampirler' dediinde, boynunuzda bir hareket olmutu. 'Kurtadamlar' karanlkta pene atmt ve lklar duyulmutu. 'Tanrlar' teninize flenmi. 'eytanlar' sylendiinde, yznz halayan scak bir rzgr esmiti. Nefes kesilmeleri ve ksa lklar karanl doldurmutu. "Grdklerinizin bazlar illzyon, bazlar gerek olacak; hangisinin hangisi olduuna karar siz vereceksiniz." 'llzyon' zihinde, sanki bardan iindeki grnt gibi yankland, tekrarlanp durdu. Son ses, sanki baka bir kelimeye dnp fsltyla bitti. 'Gerek' diye fsldamt. "Bu ehrin canavarlar, bu Cadlar Bayram'nda, onu kontrol etmek iin savaacaklar. Eer biz kazanrsak, her ey eskisi gibi bar iinde devam edecek. Eer dmanlarmz kazanrsa..." kinci bir spot ikinci krsy aydnlatt. Orada taht yoktu. Oliver kaidenin zerinde, yannda btn ylan asale-tiyle duran, lamiayla birlikteydi. Oliver bol bir tulum giymiti, zerinde byk noktalar vard. Yz beyaz boyanm, zerine hznl bir glmseme izilmiti. Bir gznn altnda kaln, byk, parlak bir gz ya vard. Bann zerinde, sivri ucunda bir pon-pon olan, kk bir apka vard. Bir palyao mu? Bir palyao olmay m istemiti? Bu, onu-kafamda tasarladm gibi bir grnt deildi. Ama yanndaki lamia, kvrlm kuyruuyla etkileyiciydi, plak gslerini Oliver'm eldivenli elleri okuyordu. "Eer dmanlarmz kazanrsa, yarn gece dnya zerindeki hibir ehrin grmedii bir kan banyosu greceksiniz. Onlar, ehri kurutup btn hayat bitinceye kadar et ve kanla beslenecekler." Merdivenlerin yarsnda durdu. Sonra merdivenlerden yukarya kmaya balad. "Biz, sizin hayatnz, deerli ruhunuz im savaacaz. Sevgili insanlar, dua edin ki biz kazanalm; ok ama ok dua edin." Tahta oturdu. Kurtlardan bir tanesi patisini bacann zerine koydu. Jean-Clade umursamazca ban okad. "lm btn insanlarn bana gelir," dedi Oliver. Jean-Claude'un zerindeki k snd, Oliver' karanlktaki tek k olarak brakt. Sembolizm en st dzeydeydi. "Hepiniz bir gn leceksiniz. Kk bir kazada ya da uzun bir hastalkla. Sizi ac ve zdrap bekliyor." Kalabalk oturduu yerde rahatszca harekedendi. "Beni sesinden koruyor musun?" diye sordum. "zler koruyor," dedi Jean-Claude. "Seyirci ne hissediyor?" "Kalplerinde keskin bir ac. Bedenleri yallkla yavalyor. Gemiteki bir kazann ani dehetini yayorlar." Nefes kesilmeleri, lklar, alamalar karanl doldurmutu; Oliver'm her kelimesi, her kiiye ulap onlara lml hayadann hissettiriyordu. Bu irenti. Milyonlarca yl yaam bir ey, zavall insanlara hayatn ne kadar hassas olduunu hatrlatyordu. "Eer lmeniz gerekiyorsa, bunun bizim muhteem kucaklamamzla olmas daha iyi olmaz m?" Lamia kendisini seyircilere gstermek iin krsnn zerinde dnd. "Sizi o karanlk geceye, ne kadar ho ve tatl bir ekilde alacak. lm bir kudama, zevkli bir gei yapacaz. Uuan tereddder olmayacak. Sonunuz geldiinde, onun ellerinin zerinizde olmasn isteyeceksiniz. Size hibir lmlnn hayal bile edemeyecei zevkleri tattracak. lm, bunun iin ok byk bir bedel mi, zaten lmeyecek misiniz? Zamann saati yerine, dudaklarmzn teninizin zerinde olmas daha iyi olmaz m?" "Evet... ltfen," gibi lklar ykseldi kalabalktan. "Durdur onu," dedim. "Sra onun, ma petite. Onu imdi durduramam." "Sizin en karanlk ryalarnz, kollarmzda gerekleecek, dostlarm. imdi bize gelin." Karanlk, hareketle fsldamaya balad. Iklar yand, insanlar koltuklarndan kalkmt. nsanlar trabzanlara trmanyordu. lm kucaklamaya geliyorlard. 354 Hepsi k yannca donup kaldlar. Sanki uykudan yeni uyanm gibi etraflarna bakmyorlard. Bazlar utanm grnyordu ama trabzana en yakn adamn gzleri yaarmt, sanki grd aydnlk bir grnty kaybetmiti. Dizleri zerine kt, omuzlar titriyordu. Hkryordu. Oliver'm szlerinde ne vard? Havada ne hissetmiti? Tanr, bizi ondan korumalyd. Iklar yannca biz perdelerin arkasmdayken,- tadklar eyi grdm. Merdivenle klan mermer bir mihraba benziyordu. ki krsnn, arsnda durmu, bekliyordu. Ne iin? Dnm, Jean-Claude'a soracaktm ama bir eyler olmaya balad. Rashida krsden uzaklat, trabzanlara yaklat ve insanlara yaklat. Stephen ince mayo gibi bir ey giyiyordu, O da sahnenin dier tarafna kayd. Neredeyse plak vcudu, en az Rashida nmki kadar przsz ve dzd. "Hzl iyileiriz," demiti. "Bayanlar ve Baylar, size gecenin ilk bysnden kurtulmanz iin biraz sre tanyacaz. Sonra size baz srlarmz vereceiz." Kalabalk yerlerine dnd. Bir grevli, insanlarn yerlerini bulmalarna yardm etti. nsanlar sessizleti. Bu kadar byk bir gruhun, hi bu kadar sessiz olduunu duymamtm. ne atsanz sesi duyulurdu.

CA D

CA D

"Vampirler yardmlarna hayvanlar arabilirler. Benim hayvanm kurt." Jean-Claude krsnn zerine karken kurtlar gsteriyordu. Ben orada, spotun altnda kalmtm, ne yapacamdan emin deildim. Gsterinin bir paras deildim. Sadece oradaydm. "Ama ayrca kurdun insan kuzenini de arabiliyorum.'" Elini geni bir ekilde savurdu. Mzik balad. Balangta yumuak ve hafifti, sonra parlak bir ekilde yava yava hzland. Stephen dizlerinin zerine kt. Dnnce, Rashida'nm 355 da yere ktn grdm. Orada, kalabaln nnde deieceklerdi. Bir ekil deitiriciyi deiirken grmemitim. tiraf etmeliyim biraz... meraklanmtm. Stephen ellerini zerindeydi. Srt ac iinde bklmt. Uzun sar salar yere dklmt. Srtndaki deri su gibi dalgaland, omurgas ortada kpr gibi duruyordu. Sanki secdeye yatar gibi ellerini uzatt, yz yere kapanmt. Ellerindeki kemikler krlmaya balad. nledi. Tenin altnda, hayvanlar dolayormu gibi bir eyler oynad. Omurgas, sanki kendi basma dikilen bir adr gibi sivrildi. Srtndaki deriden tyler fkrmaya balad, sanki hzlandrlm ekim gibi inanlmaz bir hzla yaylmaya baladlar. Derisinin zerinden kemikler ve ak renkli, koyu bir sv dkld. Teni, belirsiz ekillerde gerilip kasld. Kaslar ylan gibi oynuyordu. Etin altndaki ve stndeki kemikler ekil deitirirken ar, slak sesler kyordu. Sanki kurt formu, insan eklini paralayp kyormu gibiydi. Tyler hzla, git gide yayld, koyu bal rengiydi. Tyler baz deiimleri gizlemiti. Buna memnun olmutum. Boazndan ulumayla barma aras bir ses kt. Sonunda, dev kobrayla dvtmz geceki kurtadama dnt. Burnunu yukar kaldrp uludu. Ses, tylerimi diken diken etti. Dier taraftan ikinci uluma duyuldu. Dnnce ikinci kur-tadam grdm ama bu simsiyaht. Rashida myd? Seyirciler delice alklyor, ayaklarn yere vuruyordu. Kurtadamlar yeniden krsye yaklatlar. kisi de krsnn dibinde bir keye oturdu. "Size vereceim gsterili bir eyim yok." Iklar Oliver'm zerine dnd. "Benim yaratm ylan." Lamia etrafna doland. Seyircilerin duyaca kadar yksek sesle tslad. atall diliyle, Oliver'm beyaz boyal kulam yalad. Krssnn dibini iaret etti. ki ucunda siyah pelerinli iki 356 kii duruyordu, pelerinlerin balklar yzlerini gizliyordu. "Bunlar da benim yaratklarm ama onlar srpriz olarak saklayalm." Bize bakt. "Balayalm." Iklar yeniden snd. Zifiri karalkta iimden uzanp Jean-Claude'a dokunmak geldi. "Neler oluyor?" "Sava balyor," dedi. "Nasl?" "Gecenin gerisini planlamadk, Anita. Btn savalar nasl oluyorsa yle olacak, kark, vahi ve kanl." adr lo bir kla ykanana dek, spotlar yavaa aydnland, gn batm ya da afak gibiydi. "Balyor," diye fsldad Jean-Claude. Lamia merdivenlerden aaya srnd ve iki taraf birbirine ilerledi. Bu bir sava deildi. Bir bar kavgas gibi, kim kimi yakalarsa dvecek. Pelerinli ekiller ileri atld. Ylana benzeyen ama tam olarak olmayan bir eyi grdm. O ey, makineli tfek ateiyle geriledi. Edward. Elimde silahm, merdivenlerden aaya yneldim. Jean-Claude hareket bile etmedi. "Sen gelmiyor musun?" "Gerek sava burada olacak, ma petite. Yapabildiini yap ama sonunda i benim ve Oliver'm gcne bakacak." "O bir milyon yanda. Onu yenemezsin." "Biliyorum. Bir sre birimize baktk. "zgnm," dedim. "Ben de, ma petite, Anita, ben de." Merdivenlerden aaya koup dve katldm. Ylana benzeyen ey yere ylmt, makineli tfek atei onu ikiye blmt. Richard, Edward'la srt srtayd, onun da elinde bir tabanca vard. O da pelerinli eylerden dierine ate ediyordu ama o ey yavalamyordu bile. Kolumu dorultup baln altna ate ettim. O ey sendeleyip bana doru dnd. Bal dt ve bir at ba kadar byk bir kobra kafasn ortaya kard. Boyundan aas kadnd ama yukars... Ne 357 Richard'n, ne de benim mermilerimin bir etkisi olmamt. O ey merdivenlerden kp zerime geldi. Ne olduunu ya da nasl durdurulacam bilmiyordum. Mutlu Cadlar Bayram. KjRKYEDinci BLm Oey zerime geldi. Browning'i yere atp, bam ekmitim ki, bana vurdu. zerime ktnda ben merdivenlerdeydim. Gerileyip saldrd. Bam karttm. Dilerini omzuma geirdi. lk atp, ba ona sapladm. Bak batt ama kan yoktu, ac yoktu. Omzumu srmaya devam etti, ieri zehir aktyordu. Ve bak hi etki etmiyordu. Yeniden lk attm. Jean-Claude'un sesi kafamn iinde yankland, "Zehir sana zarar vermez." Deli gibi acyordu ama zehir yznden lmeyecektim. lk atarak ba o eyin boazna sapladm, baka yapacak bir ey bulamamtm. ksrmeye balad. Elime kan akt. Ona yeniden vurdum, geri ekildi, sivri dileri kanla kaplyd. mitsiz bir ekilde tslad ve zerimden kalkt. Ama imdi anlamtm. Zayf noktalan, insanla ylann birletii yerdi. Sol elimle Browning'i aldm; sa omzum paralanmt. Tetii sktm ve o eyin boynundan fkran kan seyrettim. Dnp kat, ben de izin verdim. Merdivenlerde yatm, sa omzumu vcuduma yakn tutuyordum. Sanrm krk yoktu ama ok acyordu. Olmas gerektii kadar kt bile kanamyordu. Yukar, Jean-Claude'a baktm. Hareketsiz duruyordu ama bir ey hareket etti, s dalgasna benziyordu. Oliver da krsnn zerinde hareketsiz duruyordu. Gerek sava oradayd. Aadaki lm, orada 359 lenler dnda, kimseye pek bir ey ifade etmeyecekti. Kolumu karnmn zerinde tutup, merdivenlerden aaya, Richard ve Edvvard'n yanma indim. Aaya indiimde, kolum daha iyi hissetmeye balamt. Silah sa elime geirecek kadar iyiydi. Isrk izine baktm, Tanr beni lanetlesin, ok hzl iyileiyordu. nc iz. Bir ekil deitirici kadar hzl iyileiyordum. "yi misin," diye sordu Richard. "yle grnyor." Edward bana bakyordu. "lm olman gerekiyordu."

"Aklamalar sonra." Kobraya benzeyen ey, krsnn dibinde yatyordu, makineli tfek ateiyle ikiye blnmt. Edward ii abuk kapmt. Bir lk duyuldu, tiz ve ac doluydu. Alejandro, Yas-meen'i kollarna almt, bir kolu srtmdayd, dieri omuzlarndan tutmu, onu kendi gsnde sktrmt. lk atan Marguerite'ti. Kari Inger'in kollarnda debeleniyordu. aresizdi. Grne gre Yasmeen de yleydi. Alejandro boazna saldrd. Yasmeen lk att. Alejandro boynunu krd, yzne kan sramt. Yasmeen'nin kollar sarkt. Bir hareket oldu ve Alejandro'nun kolu srtndan kt, kalbi pelte gibi olmutu. Marguerite tekrar tekrar lk atyordu. Kari onu brakmt ama o farknda deilmi gibiydi. Kendi yzn kan gelinceye kadar trmalad. Dizleri zerine kt, hl yzn trmalyordu. "Yce Isa. Onu durdurun," dedim. Kari bana bakt. Ben Browning'i kaldrdm ama o, Oliver'm krssnn arkasna sakland. Marguerite'e doru gittim. Aramza Alejandro girdi. "Ona yardm etmek mi istiyorsun?" "Evet." "Sana kalan izi vermeme izin ver ve ben de yolundan ekileyim." Bam iki yana salladm. "Btn ehir, ayn hizmetkrn m peinde? Yolu yok." "Anita, yat!" Yere dmdz yattm ve Edward bamn zerinden alev pskrtt. Bamn zerinden yanan alevlerin akn hissedebiliyordum. Alejandro lk att. Gzlerimi onu yanarken grmeye yetecek kadar kaldrdm. Yanan elini ileri uzatt ve bir eyin zerimden getiini hissettim... Edward'a doru gidiyordu. Dndm, Edward srt st dm, ayaa kalkmaya alyordu. Alev makinesinin ucu yeniden bana doru ynelmiti. Sylenmeden yere yattm. Alejandro bir hareket yapt ve alevler geri dnd, Edward'a doru uuyordu. Edward yerde delice dnp pelerinindeki atei sndrmeye alt. Yanan lm maskesini yere att. Alev makinesinin deposu tutumutu. Richard onun kurtulmasna yardm etti ve beraber katlar. Yere yapp ellerimi bamn zerine koydum. Patlama yeri sars. Yukar baktmda kk, yanan paralar yayordu ama zarar o kadard. Richard ve Edward, krsnn dier tarafndan ayaa kalkyorlard. Alejandro elbiseleri yanm, derisi kabarm halde duruyordu. Bana doru yryordu. Ayaa kalkp silahm ona dorulttum. Elbette silah daha nceden pek bir ie yaramamt. Merdivenlere arpmcaya kadar geriledim. Ate etmeye baladm. Mermiler ieri giriyordu. Kanyordu bile ama durmuyordu. Silah boald. Dnp katm. Bir ey srtma vurup beni yere drd. Alejandro bir anda zerimdeydi, bir eli salarmdayd, boynumu bkyordu. "Makineli tfei yere koy, yoksa boynunu krarm." "Vur onu!" diye bardm. Ama Edward tfei yere brakt. Lanet olsun. Bir tabanca kartp dikkatlice nian ald. Alejandro'nun vcudu sarsld, sonra gld. "Beni gm mermilerle ldremezsin." Beni tutmak iin dizini srtma dayad; sonra elinde bir bak belirdi. "Hayr," dedi Richard, "onu ldrmeyecek." "Eer karrsanz boazm keserim ama eer bizi rahat brakrsanz, ona zarar vermem." "Edward, ldr onu." Edward'm zerine bir vampir adad, onu yere drd. Richard, vampiri Edward'm zerinden almaya alyordu ama onun da srtna ufak bir vampir srad. lk geceki kadn ve ocuk vampirlerdi. "imdi dostlarn megul olduuna gre, biz iimizi bitirebiliriz." "HAYIR!" Bak yzeyi kesti, keskin bir ac verdi ama kk bir kesikti. zerime eildi. "Hi acmayacak, sz veriyorum." lk attm. Dudaklar kesie dokundu ve yapp emmeye balad. Syledii doru deildi. Acyordu. Etrafm iek kokular sard. Parfme boulmutum. Gremiyordum. Btn dnya scakt ve ho kokuyordu. Yemden grmeye, dnmeye baladmda, srt st yatyor ve adrn tavanna bakyordum. Kollar, beni yukarya kaldrp kucana ald. Alejandro beni, kendisine yakn tutuyordu. Gs ucunun hemen altnda, ince izgi halinde bir yara kesiti. "." Ellerimle onu ittim, ona direniyordum. Eli ensemi skt, yaraya yaklatrd. "HAYIR!" Dier bam ekip gsne sapladm, kalbine isabet ettirmeye alyordum. nledi, bileimi kavrad ve ben ba 362 brakncaya kadar skt. "Gm doru yol deil. Ben gm getim." Yzm yaraya doru ekti, ona kar koyamyordum. Kar, tuzlu ve garip bir ekilde metalik tattayd. Sadece kand. "Anita!" Jean-Claude adm haykrd. Yksek sesle mi yoksa banm iinde miydi, emin olamadm. "Kanm kann, etim etin, ikisi bir olsun. Tek et, tek kan, tek ruh." imde, derinlerde bir yerde, bir ey krld. Onu hissedebiliyordum. Sv bir scaklk iimde yayld. Tenim onunla dans etti. Parmak ularm karncaland. Srtm kasld, olduum yerde doruldum. Gl kollar beni yakalad, tuttu ve sarld. Bir el salarm yzmden ekti. Gzlerimi anca Alejand-ro'yu grdm. Artk ondan korkmuyordum. Sakindim, sanki uuyordum. "Anita?" Bu, Edward'di. Sese doru dndm, yavaa. "Edward." "Sana ne yapt?" Nasl aklayacam dndm ama zihnim kelimeleri getiremiyordu. Doruldum, nazike Alejandro'dan uzaklatm. Edward'in ayann dibinde l vampir yn vard. Belki gm Alejandro'ya zarar vermiyordu ama adamlarna veriyordu. "Daha fazlasn yapacaz." Alejandro konuuyordu. "Bunu zihnimde okuyamyor musun?" Ve ben konuabiliyordum, imdi zerinde dnnce, bu telepati gibi deildi. Kelimeler yoktu. Ben onun, benim ona verdiim gc dndn biliyordum. Vampirlerin lmnden hi pimanlk duymuyordu.

CA D

Kalabalk lk att. Alejandro yukar bakt. Ben de bakt yere dndm. Jean-Claude dizleri zerindeydi, yanndan kan akyordu. Alejandro, Oliver'm uzaktan kan ekme gcn kskanyordu. Alejandro'nun hizmetkr olduum anda Jean-Claude'un gc azalmt. Oliver onu alt etmiti. En bandan beri plan buydu. Alejandro beni kendisine yaklatrd ve ben onu durdurmaya almadm. Yanama fsldad. "Sen bir nekromensr-sm, Anita. ller zerinde gcn var. Jean-Claude bu yzden seni hizmetkr olarak istiyordu. Oliver beni kullanarak, seni kontrol edebileceini zannediyor ama ben de senin bir nekromensr olduunu biliyorum. Bir hizmetkr iken bile zgr iradene sahipsin. Dierlerinde olduu gibi her emre itaat etmek zorunda deilsin. Bir insan hizmetkr olarak sen kendin bir silahsn. Birimize saldrp kan dkebilirsin." "Ne diyorsun?" "Kaybedenin mihraba yatrlp senin tarafndan kazk saplanarak ldrlmesine karar verdiler." "Ne..." "Jean-Claude, bir g gsterisi olarak. Oliver, bir zamanlar Jean-Claude'un olan bir eyi ne kadar iyi kontrol ettiini gstermek iin." Kalabalktan bir aknlk sesi geldi. Oliver yavaa yerden ykselmiti. Yere doru szld. Sonra kollarn kaldrd ve Jean-Claude yukar ykseldi. "Has siktir," dedim. Jean-Claude yar baygn ekilde bo, parlak havada asl duruyordu. Oliver onu nazike yere yatrd, beyaz zemine taze kan srad. Kari Inger sahneye kt. Jean-Claude'u kucana ald. Herkes neredeydi? Yardm iin etrafma bakndm. Siyah kurtadam paralanmt, paralar hala oynuyordu. Bir likantropun bile, byle bir pislii iyiletirebileceini zannetmiyordum. Sarn kurtadam daha iyi durumda deildi ama Stephen kendisini mihraba doru srklyordu. Bir baca tama364 men paralanmt ama deniyordu. Kari, Jean-Claude'u mermer mihraba yatrd. Kan, kenarlardan akmaya balad. Inger, onu omzundan hafife tuttu. JeanClaude arabalar kaldrabilirdi. Kari onu nasl tutuyordu? "Oliver gcn onunla paylayor." "unu yapmay kes," dedim. "Ne?" "Daha sormadm sorulara cevap vermeyi." Glmsedi. "ok zaman kazandryor." Oliver, beyaz cilal kazkla ekici yerden adl. Bana doru uzatt. "Zaman geldi." Alejandro kalkmama yardm etmeye alt ama onu ittim. Drdnc iz var ya da yok, kendi bama kalkabilirdim. Richard bard: "Hayr!" Bizi geip mihraba doru kotu. Her ey ar ekimde oluyor gibiydi. Oliver'n zerine atlad v& kk adam, onu boazndan yakalayp nefes borusunu paralad. "Richard!" Kouyordum ama ok ge kalmtm. Kan iinde yerde yatyordu, nefes alacak bir eyi kalmam olsa da, nefes almaya alyordu. Yanma diz ktm, kanamay durdurmaya altm. Gzleri almt, panik iindeydi. Edward yanmdayd. "Yapabilecein bir ey yok. Hibirimizin yapabilecei bir ey yok." "Hayr." "Anita." Beni Richard'm yanndan ekti. "Artk ok ge." Alyordum ve farknda deildim. "Gel, Anita; eski efendini yok et, ayn benden istediin gibi." Oliver kazk ve ekici bana uzatm duruyordu. Bam iki yana salladm. Alejandro kalkmama yardm etti. Edward'a uzandm ama ok geti. Edward yardm edemezdi. Hi kimse yardm edemezdi. Ne drdnc izi geri almann bir yolu vard, ne Ric-hard' iyiletirmenin ne de Jean-Claude'u kurtarmann. Ama en azndan, Jean-Claude'a kaz saplamayablirdim. Bunu durdurabilirdim. Bunu yapmayacaktm. Alejandro beni mihraba doru gtryordu. Marguerite krslerden birisinin arkasndan emekleyerek kt. Diz kmt, ileri geri sallanyordu. Yz, kanl bir maskeydi. Bam iki yana salladm. Oliver beyaz eldivenli elleriyle kazk ve ekici bana uzatmt. Bam iki yana salladm. "Alacaksn. Dediklerimi yapacaksn." Kk palyao yz, bana kalarn atmt. "Siktir git," dedim. "Alejandro, onu sen kontrol ediyorsun." "Benim hizmetkrm, efendim, bu doru." Oliver kaz bana uzatt. "O zaman ona bu ii bitirt." "Onu zorlayamam, efendim." Alejandro bunu sylerken glyordu, "Neden?" "O bir nekromensr. Size, zgr iradesi olacam sylemitim." "Byk gsterimin, inat bir kadn tarafndan rezil olmasna izin veremem." Zihnimi kartrmaya alt. Onu kafamn iinde sert rzgar gibi hissettim ama dar, uzaa esti. Tam bir insan hizmetkr olmutum; vampir numaralan bana ilemiyordu. Oliver'inkiler bile. Gldm ve o beni tokatlad. Azmda taze kann tadn aldm. Yanmda durdu, titrediini hissedebiliyordum. ok kzgnd. Galibiyet ann rezil ediyordum. Alejandro memnundu. Onun memnuniyetini midemde bir scaklk gibi hissediyordum.

CA D

"Onun iini bitir, yoksa sz veriyorum seni bir pelte haline gelinceye kadar dverim. Artk o kadar kolay lmez-sin. Sana akim alamayaca kadar zarar verebilirim ve sen iyileirsin. Ama yine de olmas gerektii kadar can yakar. Beni anlyor musun?" jean-Claude'a baktm. O da bana bakyordu. Koyu mavi gzleri her zamanki kadar hotu. "Yapmayacam," dedim. "Hl onu nemsiyor musun? Sana yapt bu kadar eyden sonra bile mi?" Bamla onayladm. "Onu imdi ldr, yoksa ben onu yava yava ldrrm. Kemiklerinden paralar kopartr ama lmesine izin vermem. Ona ne yaparsam yapaym, kalbi ve kafas salam kald srece, lmez." Jean-Claude'a baktm. Eer bir ey yapabileceksem, ylece durup Oliver'm ona ikence etmesine izin veremezdim. Temiz bir lm daha iyi deil miydi? Deil mi? Kaz'Oliver'm elinden aldm. "Yapacam." Oliver glmsedi. "Doru bir seim yaptn. Eer yapabilseydi, Jean-Claude sana teekkr ederdi." Elimde kazk, Jean-Claude'a baktm. Gsne, ha eklindeki yara izinin biraz, zerine dokundum. Elim geri geldiinde kana bulanmt. "Yap unu, imdi!" dedi Oliver. Oliver'e dndm, sol elimle ekici almak iin uzandm. Bana ekici uzatrken, dibudak aacndan kaz gsne sapladm. Kari lk att. Oliver'm azndan kan fkrd. Donmu gibi grnyordu, sanki kazk kalbindeyken hareket edemiyordu. Ama lmemiti, henz deil. Parmaklarm boazn skt, parlak ve slak omurgasn grnceye kadar, byk et paralan koparttm. Omurgasn kavrayp sktm. Kafas bir yana kayd, sadece birka para et tutuyordu. Kafasn kopartp sahneye attm. Kari Inger mihrabn yannda yatyordu. Yanma diz kp nabzn bulmaya altm ama atmyordu. Oliver'm lm onu da ldrmt. Alejandro yanma geldi. "Basardn, Anita. Onu ldrebileceini biliyordum. Yapabileceini biliyordum." Ona baktm. "imdi Jean-Claude'u ldr ve ehri beraber ynetelim." "Evet." Hi dnmeden, o daha zihnime ulaamadan, elimi sapladm. Ellerimi gsne soktum. Kaburgalar krlp elimi kesti. Atan kalbini tutup paraladm. Nefes alamyordum. Gsm skmt ve acyordu. Kalbini delikten karttm. Dt, gzleri almt, armt. Onunla beraber dtm. Hava almaya alyordum. Nefes alamyordum, nefes alamyordum. Efendimin zerine yatp ikimiz iin de atan kalp atm hissettim. lmyordu. Ellerimi boazna doladm ve skmaya baladm. Parmaklarmn etine saplandn hissediyordum, ac dayanlmazd. Boazm kanla dolmutu. kimizin kanyla. Ellerim uyutu. Hl skp skmadmdan emin deildim. Ac dnda hibir ey hissetmiyorum. Sonra o bile yok oldu. Dyordum, karanla, hi gremediim ve gremeyeceim bir karanla dyordum. KiRRSEKJzinci BLm Kirli beyaz bir tavana bakarak uyandm. Tavana bakarak bir sre gzlerimi krptm. Gne , battaniye zerine scak kareler halinde dmt. Yatakta metal parmaklklar vard. Kolumda serum taklyd. Bir hastane. O zaman lmemitim. Srpriz, srpriz. Yatan yanndaki kk masann zerinde iekler ve birka parlak balon vard. Orada biraz yatp hayatta kalma fikrinin tadn karttm. Kap ald ve tek grebildiim byk bir buket iekti. iekler inince, Richard' grdm. Sanrm nefes almay kestim. Kanm tenime hcum ettiini hissedebiliyordum. Bamda yumuak bir grlt vard. Hayr. Fenalk geirmeyecektim. Hi fenalamadm. "Sen lmemisin," dedim sonunda. Glmsemesi kayboldu. "lmedim." "Oliver'm, boazn paraladn grdm." O sahneyi gzmn nnde bir bindirme gibi gryordum. Onun kasln, ln gryordum. Dorulup oturabileceimi fark ettim. Kendimi dorulttum, serum inesi derimin altnda hareket etti, band ekiyordu. Gerekti. Baka hibir ey gerek gibi deildi. Elini boazna doru gtrd, sonra durdu. Duyabileceim kadar yksek bir sesle yutkundu. "Oliver'm boazm paraladn grdn ama bu beni ldrmedi." Ona baktm. Yananda bandaj yoktu. Kk kesik iyilemiti. "Hibir insan yle bir eyden sa kamazd." "Biliyorum." Bunu sylerken inanlmaz zgn grnyordu. Boazm panikle doldu, zar zor nefes alyordum. "Sen nesin?" "Ben bir likan tropum." Bam iki yana salladm. "Bir likantropun nasl bir ey olduunu, nasl hareket ettiini bilirim. Sen deilsin." "Evet, yleyim." Bam iki yana sallayp duruyordum. "Hayr." Yatan yannda durdu. iekleri sanki ne yapacan bilmiyormu gibi, acayip bir ekilde tutuyordu. "Sr lideri olmak iin sradaym. nsan gibi davranabilirim, Anita. Bu ite iyiyim." "Bana yalan syledin." Ban iki yana sallad. "stemiyordum." "O zaman neden yaptn?" "Jean-Claude sana sylemememi emretti." "Neden?" Omuz silkti. "Sanrm, senin nefret edeceini biliyordu. Dalavereyi affetmiyorsun. Bunu biliyor." Jean-Claude bilerek Richard ile aramzdaki potansiyel bir ilikiyi zedelemi olabilir miydi? Evet.

CA D

"Beni, Jean-Claude'a neyin baladn sormutun. te buydu. Sr liderim beni Jean-Claude'a, kim olduumun ortaya. kmamas sz karl, dn vermiti." "Sen neden zel bir durumsun?" "Likantroplarm, ocuklar ya da baka birilerini eitmesine izin vermiyorlar." "Sen bir kurtadamsn.' "l olmaktan daha iyi, deil mi?" Ona baktm. Gzleri ayn mkemmel kahverengilikteydi. Salar yznn etrafna dmt. Ona oturmasn sylemeyi, parmaklarm salarnn arasnda gezdirip o harika yznden ekmeme izin vermesini, istiyordum. "Evet, l olmaktan daha iyi." Sanki tutuyormu gibi, nefesini verdi. Glmseyip iekleri bana uzatt. Onlar aldm nk baka yapacak bir ey dnememitim. zerinde beyaz sisler oluturacak kadar bahar yldz konmu, krmz karanfillerdi. Karanfiller ho yoncalar gibi kokuyordu. Richard bir kurtadamd. Sr lideri olmak iin ikinci sradayd. nsan gibi davranabiliyordu. Ona baktm. Elimi ona uzattm. O da tuttu, eli scak, sert ve canlyd. "imdi, senin neden lmediini zdmze gre, ben neden lmedim?" "Ambulanslar gelinceye kadar Edward kalp masaj yapt. Doktorlar, kalbini neyin durdurduunu zemedi ama kalc bir hasar yokmu." "Polise cesetler hakknda ne sylediniz?" "Hangi cesetler?" "Benimle oynama, Richard." "Ambulanslar geldiinde, baka ceset yoktu." "Seyirciler her eyi grd." "Ama hangisi gerek, hangisi illzyondu? Polis, seyirciden yzlerce deiik ifade ald. phelendiler ama bir ey ispat edemediler. Yetkililer gvenli olduuna karar verinceye kadar sirki kapattlar." "Gvenli mi?" Gldm. Omuz skti, "Hep olduu kadar gvenli." Elimi Richard'dan kurtardm, iki elimi de kullanp iekleri yemden kokladm. "Acaba Jean-Claude... hayatta m?" "Evet." zerimden byk bir rahatlama hissi akt. Onun lmesini istemiyordum. Jean-Claude'un lmesini istemiyordum. Has siktir. "O zaman hl ehrin Efendisi. Ve ben hl ona ba- 371 lym. "Hayr. Jean-Claude sana sylememi istemiti. zgrsn. Alejandro'nun izleri bir ekilde onunkileri iptal etmi. ki efendin olamayacan syledi." zgr m? zgr mydm? Richard'a baktm. "Bu kadar kolay olamaz." Richard gld. "Sen buna kolay m diyorsun?" Ona baktm. Glmek zorundaydm. "Tamam, kolay deildi ama lm drmda bir eyin beni1 Jean-Claude'dan kurtaracan zannetmiyordum." "zlerin gitmesine sevinmedin mi?" "Elbette," demeye hazrlanyordum, sonra kendimi tuttum. Richard'in yznde ok ciddi bir ey vard. Gcn teklif edilmesinin ne olduunu biliyordu. Canavarlardan birisi olmann. Korkun olabilirdi ama ayn zamanda harikayd. "Evet," dedim sonunda. "Gerekten mi?" Bamla onayladm. "ok heyecanlanm gibi durmuyorsun," dedi. "Biliyorum, hoplayp zplyor ya da benzer bir eyler yapyor olmam gerekirdi ama kendimi bo hissediyorum." "Son birka gndr ok ey yaadn. Biraz akn olmaya hakkn var." Neden Jean-Claude'dan kurtulduum iin sevinmemitirn? Neden hi kimsenin insan hizmetkr olmadm iin rahatlamamtm? nk onu zleyecek miydim? Aptalcayd. Komikti. Doruydu. Bir ey, ne zaman dnlemeyecek kadar arlarsa, baka bir ey dnmeye balardm. "Yani artk herkes senin kurtadam olduunu biliyor." "Hayr." "Hastaneye yatmldm ve imdiden iyiletin. Sanrm tahmin ederler." "yileinceye kadar Jean-Claude beni saklad. Bu, benim etrafta grndm ilk gn." "Ne kadar zamandr uyuyordum?" "Bir hafta." "aka yapyorsun." " gn komada kaldn. Doktorlar kalbini neyin altrdn bilmiyor." O byk bilinmeyene ok yaklamtm. Hibir tnel ya da rahatlatc szler hatrlamyordum. Kendimi kandrlm hissediyorum. "Hatrlamyorum." "Baygndn; hatrlamaman gerekiyor." "Sana bakmaktan boynumu incitmeden nce, bir an evvel otur." Sonunda bir sandalye ekip yatan yanma oturdu, bana glmsyordu. Ho bir glmsemeydi. "Yani sen bir kurtadamsm." Bayla onaylad. "Nasl oldu. Yere bakt, sonra yukarya. Yz o kadar ciddi grnyordu ki, sorduuma piman olmutum. Zar zor hayatta kald vahi bir saldr hikayesi bekliyordum. "Likantropi serumu ters etki yapt." "Seni ne yapt?"' "Beni duydun." Utanm grnyordu. "Kt bir ine yedin?"

CA D

CA D

BTT

"Evet." Glmseme git gide geniliyordu. "Bu komik deil," dedi. Bam iki yana salladm. "Hi de deil." Gzlerimin par-ladm biliyordum ve tek yapabildiim, yksek sesle gl-memekti. "Bunun, ho bir ekilde ironik olduunu kabul etmelisin." ekti. "Kendine zarar vereceksin. Kendini brak ve gl." yle yaptm. Canm yanmcaya kadar gldm ve Richard da bana katld. Kahkahalar da bulacyd. KlRKDoKyzuncu Bliti Ertesi gn, Jean-Claude'dan bir notla bir dzine beyaz gl geldi. Notta: "Eer seimin buysa, benden kurtuldun. Ama senin de beni, benim seni grmek istediim kadar grmek istediini umuyorum. Seim senin. Jean-Claude." Uzun sre gllere baktm. Sonunda hemireye, baka birisine vermesi ya da atmas ya da artk her ne yapmak istiyorsa onu yapmas iin verdim. Sadece, onlarn gzmn nnden gitmesini istiyordum. Yani hl jean-Claude'a balydm. Hatta, karanlk bir kem, onu biraz olsun seviyordu. Bunun bir nemi yoktu. Canavarlar sevmek, bir insan iin hep kt sonulanyordu. Bu, bir kurald. Bu, beni Richard'a getiriyordu. O da canavarlardan birisiydi ama o canlyd. Bu, Jean-Claude'a gre, bir gelimeydi. Ve acaba benim olduumdan daha az m insand. Zombi kraliesi, vampir avcs, nekromensr? Kimden ikayet ediyordum ki? Btn o ceset paralarm nereye koyduklarn bilmiyordum ama hibir polis gelip sorular sormad. Yaptm ey, ehri kurtarmak iin olmu olsa bile, hl cinayetti. Yasal olarak, Oliver lmeyi hak edecek hibir ey yapmamt. Hastaneden kp ie geri dndm. Larry kald. Vampirleri nasl ldreceini reniyordu. Tanr onu korusun. Lamia gerekten lmszd. Bu, sanrm onlarn soylarnn tkenemeyecei anlamna geliyordu. Sadece her zaman 375 ok nadirlerdi. Jean-Claude, ona bir yeil kart alp Lanetliler Sirkinde i verdi. remesine izin verip vermediini bilmiyordum. Hastaneden ktmdan beri Sirkin yaknma bile gitmemitim. Richard sonunda ilk randevusuna kavutu. Beraber, yar geleneksel bir ey tercih ettikr Akam yemei ve film. nmzdeki hafta maaraclk yapmaya gidecektik. Su alt tnelleri olmayacana sz vermiti. Dudaklar, imdiye kadar ptm en yumuak dudaklard. Ayda bir kere tyleniyordu. Hi kimse mkemmel deildi. Jean-Claude vazgemedi. Bana hediyeler gnderip duruyordu. O vazgeinceye ya da Cehennem donuncaya kadar hayr demeye devam edecektim, artk hangisi nce olursa. Pek ok kadn, bir tane bile dzgn bekar erkek kalamadndan yaknrd. Ben, sadece insan olan bir tanesiyle karlamak istiyordum.

You might also like