You are on page 1of 64

Aratrma dizisi

yayn no
DVAN EDEBYATI
iskender pala
edebiyat Fakultesi'ni bitirdi.(1979). Divan Edebiyat dalnda doktor
1983), doent (1993) ve profesr (1998) oldu. Edebiyat aratrmacs olarak
eitli ansiklopedi , i dergilerde bilimsel ve edebi makaleler yaynlad.
Ortaokul ve liseler iin ders kitaplar yazd. J urk Silahl Kuvvetleri'nde
altg yllarda Osmanl deniz tarihiyle ilgili aratrmalarda bulundu 1 ve
bir ksmn kitaplatrd. zellikle Divn edebiyat sahasndaki almalaryla
dikkat ekti. Divn Edebiyatnn halk kitlelerince anlalabilmesi iin klasik
iirden ilham alan makaleler, denemeler, hikyeler ve gazete yazlar yazd.
Duzenledigi Divn Edebiyat seminerleri ve konferanslar kalabalk dinleyici
kitleleri tarafndan takip edildi.
;
)ivn Siirini Sevdiren Adam" olarak tannan skender Pala, Turkiye Yazarlar
Birligi Dil dulu'nu (1989), AKDTKY irk Dil Kurumu dulu'nu (1990), Turkiye
Yazarlar Birligi nceleme dulu'nu (1996), Kayseri Aydnlar Ocag Yln Fikir
Adam dulu'nu 001) ald. Hemehrileri tarafndan "Uak Halk Kahraman" seildi.
Halen . Kultur niversitesi FEF Turk Dili ve Edebiyat Blum iskan olarak
grev yapmakta ve baz dergiler ile bir gazetede kultur-edebiyat yazlar
yazmaktadr. Evli ve u ocuk babasdr.
3
L
i i n d e k i t
e r
NSZ [7-16]
Birinci Blum GiRiS [17-44]
1. Bir Deneme/17
2. Genel Manzara /18
3. Nazm / 26
4. lu (Vezin)/27
5. Mazmun / 35
6. Tasavvuf/36
7. Kafiye ve Redif/41
ikinci Blum
DVAN EDEBYATININ KAYNAKLARI [45-54]
1. Kur'an- Kerim yetleri ve Hads-i Serifler/45
2. Din ilimler/46
3. islm Tarihi ve Peygamber Kssalar / 47
4. Mucizeler ve Kerametler/48
5. Tarih ve Efsanev Kiilerin Maceralar / 49
6. agn ilimleri/51
7. Turk Mill Kulturu ve Yerli Malzeme / 52
8. Dil/53
uncu Blum
SEKL BiLGiSi [55-106]
1. Beyit Esasna Dayal Nazm Sekilleri / 56
2. Bend Esasna Dayal Nazm Sekilleri / 82
nsz
Drduncu Blum TR BLGS [107-134]
1. Divnlarda Yer Alan Turler/107
2. Mesnev Nazm Sekli ile Yazlan Turler/120
3. Manzum-Mensur Ortak Turler/129
4. Mensur Turler/131
Beinci Blum
EDEB SANATLAR [135-158]
1. Mecazlar/l 35
2. Anlam Sanatlar/141
3. Sz Sanatlar/155
BBLYOGRAFYA [159-160]
Sevmek, grenmekle balar, insan bilmedigi eye kar nce tedirginlik ve
antipati duygularyla yaklar. Egitim ve gretim, hayatn hangi sahasnda
olursa olsun zaman ierisinde sevmeyi beraberinde getirir. Bugun Divn
edebiyatnn laykyla bilinmeyii ona duman kazandrmakta ve bir kenara
itilmesine sebep olmaktadr. Hayat artlarnn degimesi ve modern dunyann
etkisi ile bakalaan duunce sistemi, Divn edebiyatnn halktan tamamiyle
kopmasna yol amtr. Ancak daha da nemlisi, Cumhuriyetle birlikte, pek ok
alanda oldugu gibi, Divn edebiyatna kar da organize bir dumanlgn balam
olmasdr. Saray edebiyat, yuksek zumre edebiyat, aristokrat edebiyat, havas
edebiyat gibi yaktrmalar ile Divn edebiyatna deta bir sulu muamelesi
yaplm ve bata aydnlar olmak uzere Batl alternatifi karsnda bu edebiyat
kuumsenmitir. Cumhuriyet sonras ikinci kuak yar aydnlar ise bu davran
tam bir dumanlga vardrmlardr.
Divn edebiyatnn gzard edilmesi iin alanlarn asl dayanak noktalar bu
edebiyatn halktan tamamiyle uzak oldugu masaln uydurup daha sonra da bu
masala kendilerinin inanmalardr. Bu grute elbette ki gerek pay vardr.
Ancak abartldg kadar da "halktan kopuk bir edebiyat" tanmlamas yanltr.
Bu sulamann temel da-
yanak noktas, Osmanl toplumunu halk ve saray evresi diye ikiye ayrrmaktr.
Oysa byle bir ayrm ok yanltr. Temelde islm kulturuyle beslenen Osmanl
toplumunda tam bir kaynama ve temel muterekler uzerinde uyumluluk sz konusu
idi. Camisiyle, tekkesiyle; konagyla, kahve-hanesiyle, sarayyla, ky odasyla;
her muhit ve topluluk ortak islm kulturuyle yogrulmutu. Bu kulturun yine ortak
dili ve bedi zevki olan Divn edebiyat ise her muhit ve mahfelde az veya ok
ilgi gruyordu. Tahsilli ile cahili, idare eden ile idare edileni ayran tek
zellik, bilgi ve kabiliyet fark idi. Padiah ile imparatorlugun en ucra
kesinde tebaann meseleler karsndaki tavr ve davranlar, duyarllk ve
infialleri hi de farkl olmuyordu. Zira halk da padiah da ayn kalbn insan
olarak ayn kaynaktan besleniyordu. Szgelimi Sahn- Semn'da ders okutan bir
muderris (profesr), ayn zamanda Fatih camiinde de halka vaaz ve nasihat eden,
yahut padiahn ehzadelerini okutup, yetitiren kiiydi. Bylesi bir toplumun
ortak zevki olan Divn edebiyatn halktan uzak gstermeye almak ne buyuk
gaflettir?!.. Camide vaaz dinleyen esnaf ile medresede egitim gren mustakbel
idareciler arasnda yalnzca kuuk bir seviye fark mevcuttu. Kald ki her
toplumda bu farkllk kanlmazd. Keza bugun de insanlarmz arasnda bir
bilgi, grgu, sanat ve kabiliyet fark mevcuttur. Nitekim tabi olan da budur.
Tarih boyunca sanat faaliyetleri, buyuk ehirlerden kylere dogru gittike
tesiri azalmtr. Bu ynuyle Osmanl toplum yapsnn gunumuz Turkiye'sinden
pek bir fark yoktur. Buyuk ehirlerde daha iddetle hissedilen bir sanat
anlay en ucra kylere ulaasya kadar bir hayli zaman gemi olsa da
tesirinden bir ey kaybetmiyordu. Bir zafer haberi sarayda ve istanbul'da nasl
karlanyor ve halk coturuyorsa, Rumeli'nin yahut Msr'n bir kyunde de
ayn tesiri yapyordu. Tpk bunun gibi, istanbul'da yazlan bir iir de Osmanl
ulkesinin her yerinde ayn bedi zevk ile
okunuyor ve seviliyordu. Mamafih baz yerlerde bu iirin ilgisi az ve okuma
yazma oran duuk idi. Su kadar da var ki, televizyonun, videonun, tiyatro,
sinema, bar, pavyon vb. eglence vasta ve yerlerinin bulunmadg o toplumda ky
odalar, tekkeler, medreseler, loncalar, meslek birlikleri vb. topluluklarda en
yaygn eglence turu edebiyat ve iir idi. ister Battal Gazi destan okunsun,
ister k mer; ister Kerem ile Asl, ister Leyl vu Mecnun, bu halk iire
aina idi ve iirin evrensel dilinden soylu zevkler ediniyordu. Bu durumda ayn
insanlarn Fuzul'yi anlamadgn, yahut Ba-k'nin, Nedim'in iirlerinden zevk
almadgn sylemek ne buyuk yanlgdr?!..
Halknn pek ogu sanat ve edebiyatla megul veya ilgili bulunan Osmanl
toplumundaki airlerin mesleklerine bir gz atalm: Padiah, vezir ve her
kademeden devlet adamlar, eyalet valileri, kadlar, muderrisler, imam, muezzin,
ktip, her snftan asker, hafz, cuz'hn, buhurcu, muvakkit, hanende, turbedar,
tekke grevlisi, izmeci, fesi, sark, muneccim, demirci, ipeki, akra,
attr, ekerci, igneci, murekkepi, ayakkabc, sokak satcs, hatta can-baz...
vs. vs. Simdi insaf ile duununuz! Butun bu ve benzeri mesleklerdeki halktan
insanlar Divn iirini syluyor, yazyor, okuyor ve zevk alyorsa bu edebiyata
yuksek zumre edebiyat yahut havas edebiyat yaktrmalarnn kasd olarak bir
yafta mesabesinde verildiginden uphemiz kalr m?! stelik bir esnaf takmnn
yahut airlerin iinde oku-ma-yazma bilmeyenler de vardr. Bu durumu gunumuz ile
mukayese edelim. Bugun herkes biraz iir yazar. Ama usta airlerin hemen hepsi
munevver, tahsilli ve entelektuel kiilerdir. Bu durumda Divn airleri ve iiri
iin birer kusur kabul edilen "havas iiri" ve "aristokrat air" sfatlarn
gunumuz entel iir ve airleri iin kullanmak daha uygun olur. Binaenaleyh Halk
iiri gelenegini devam ettiren klarn fazla ragbet gstermesini de gzard
etmemelidir.
Tarih tekerrurden ibarettir, derler. Bir kiinin yalnzca air olmas yetmez.
Kultur ve birikim de gereklidir. Sadece ilham ile sylenen iir ayr, ilhamn
kultur ve birikim ile zen-ginletirildigi iir ayrdr, iin iine
sanatkranelik de girerse iir, en asil klgna burunur. Nasl gunumuzun iyi
airi, bilgili, kulturlu ve ilham geni olan air ise, Osmanl toplumunun iyi
airinde de bu zellikler aranrd. nemli olan taraf udur ki, o dnemin
muderris ve lim airi yannda szgelimi umm airi ile akr diken airi de bu
kultur, birikim ve ilhamdan uzak degillerdi. Diger bir deyile, o devrin her
airi, gunumuzun munevver snfndan saylan kiiler ile edeger kultur ve iir
birikimine sahip idiler. Divn iirinin ekil ve kalplar ile kesin kurallar,
bu birikimin teekkulune yardmc oluyordu. Belli ereveler iinde (aruz,
kafiye, ekil, konu, anlay, sanat, vs.) hareket etmek, yeterli iir kulturunu
edinmek demekti. Ayn kulturu o iirin okuyucusu da biliyordu. Zira bu kultur
ortak islm kulturunden kaynaklanyor, canl tasavvuf cereyanlar ile geliiyor
ve gunluk hayat his ve hayal ynunden zenginletiriyordu.
Bugun pek ok edeb eser halkn diliyle ve halk iin yazlmaktadr. Oysa ehre
inen bir kylunun son kan iir veya hikye kitabn almak iin kitapya
ugradgn gren olmamtr. Halk olarak okur-yazar nufusu otuz milyonun
uzerinde olan ulkemizde bir sanat yahut iir kitabnn bask says genellikle
u bindir. Yani her on bin okur-yazardan bir tanesi yeni kan bir iir kitabn
satn alma ihtiyacn duymaktadr. Oysa basm-yazm, dagtm ve haberleme
imknlarndan yoksun Osmanl toplumunda bu eserler halka kolayca ulayor,
okuma-yazmas olmayanlar da dinleyerek nasibini alyordu. Buyuk ehir ve
kasabalarda, tpk istanbul ve saray muhiti gibi, edebiyat ve sanatla yakndan
ilgili kiilerin oluturdugu mahfiller vard. zellikle XVI. yy.'dan sonra madd
refah ile genileyen bu muhitlerin her biri bal bana mektep idiler. Elbette
ki bu canllk halk da etkiliyor ve ortak zevklerin onlara intikalini sagl-
yordu. Bunda iir syleyenler kadar dinleyenlerin, yazanlar kadar da okuyanlarn
ftr istidatlar nemli rol oynuyordu. Kezalik, bu istidatlarn ortaya kn
saglayan ayr bir muhit mutlaka vard. Pek ok ehir ve kasabadaki muhitlerde
yahut kuuk yerleim blgelerindeki okuma yazma bilen kiilerin sohbet
halkalarnda, iir mutlaka bulunurdu. Hatta yle dnemler yaand ki, imdiki
futbolcular gibi, o devir airlerinin isimleri kadn-erkek, gen-ihtiyar
herkesin dilinde dolard. Butun bu iir muhitlerinin olumasnda uphesiz
sarayn rolu buyuktur. st kademenin iire ve aire gsterdigi madd ve manev
ilgi dalga dalga diger ynetim merkezlerine aksediyor ve oralarda iirin reva
bulmasn saglyordu. Saray evresi ile eyalet merkezi yahut ehirlerdeki tutum
ayn ise de iirin talipleri halka inmek nokta-i nazarnda biraz farkl, belki
yelpazesi biraz daha geni bir grup oluturuyordu. Devlet yapsnn bilim ve
sanat adamlaryla manev ynden kuvvetlenmesinin tabi sonucu olarak ynetim
birimlerindeki sanat tutkusu ve sanatkr koruma istegi de artyordu. Nitekim
caize uygulamas da bu merhalede kendini gsteriyordu.
Caize, eski iirimiz ile ilgili olarak en fazla tenkit edilen husustur. Guya
Divn airi caize iin iir yazar, sanatn paraya degimi olur. Burada yanl
anlalmalar mevcuttur. Hibir air, salt para endiesiyle iir yazmamtr. Hi
kimse dilencilik iin iiri alet edinmemitir. Ama marifet iltifata tbidir.
Elbette her guzel ey gibi guzel iir de dullendirilir. Kald ki caize bir tur
te'lif hakk, gunumuzun Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na edeger mucerret bir
kanundur. Bugun yaynevlerinin dedigi telif ucretinin o dnemdeki ad caizedir.
Yani emegin karlg. Caizede belli bir barem vardr. Eserin guzelligine gre
ucret artar. stelik caizenin en iyi taraf sanatkrn, devlet eliyle
korunmasdr. Gunumuzde de sanata ve sanatlara devlet butesinden gelir
ayrlmas, yahut sanatlarn haklarnn korunmas adna bunca alma
yaplrken Osmanl'nn kurdugu caize siste-
mini tenkit degil alklamak lzmdr. yle ki bu sistem yalnzca saray ve
evresinde degil, imparatorlugun pek ok yerleim merkezindeki idarecilerce de
uygulanmakta, bu oranda da edebiyat muhitleri reva bulmaktayd.
Eski toplumumuzda iiri bir hayat tarz olarak benimseyen nice nesiller gelip
gemitir. Rumeli'deki pek ok yerleim merkezinde halkn hemen hepsini
ilgilendiren edeb muhitler vard. k elebi, tezkiresinin bir yerinde yle
yazar: "Rivayet ederler ki Prizren'de oglan dogsa adndan akdem mahlas korlar.
Yenice'de dogan oglan baba diyecek vakit Faris syler. Pritine'de oglan dogsa
diviti belinde dogar, derler."1 Simdi duunmek lazmdr. XVI. yy.'da kuuk
kasabalarda dahi herkes iirle ugrarken Divn edebiyatnn halka inmemi
oldugu iddialar nasl kabul edilebilir?
Toros'larda yaayan gebe Turkmenler arasnda Cumhuriyet devrinde bile pek ok
Divn airinin beyitleri derlenirken, Divn edebiyatnn ku umaz kervan gemez
daglarda dahi bilinip sevildigine hayret edilecek yerde "Halk bu edebiyat
anlamazd" demek ne derece isabetli bir grutur? Eger problem dil ise, demek ki
o toplumun insan bu dili anlayabiliyordu. Biz bugun anlamyoruz, anlamaya
gayret etmiyoruz, daha dogrusu anlamamakta direniyoruz diye eski insanlarn
diline dil uzatmak ne derece dogrudur? Elbette dili agr olan -saylar pek az
da olsa- birka eser mevcuttur. Ama temcit pilav gibi yalnzca bu birka
istisnay sz konusu edip asl yeknu gzard etmek hakszlktr. Kald ki biz
bugun Mehmet Akif i, hatta mer Seyfettin'i bile anlayamayan nesiller
yetitirmekteyiz. Bu durumda ayn neslin Fuzul'yi, Bak'yi, Nedm'i anlamas
elbette beklenmez. Dahas var! Bu nesil, Divn iirine alternatif olarak butun
musbet yanlar uzerinde topladg duuncesiyle hareket edilen halk iirini,
Karacaoglan', k mer'i, Gevhe-
1 k elebi, Meiru'-Suar (G.M. Meredith-Ovvens neri) London 1971, vr.
141 a.
r'yi vb. de anlayamamaktadr. Buradan u sonucu karmak mumkundur. Her ag
kendi dili iinde bedi zevk sahibidir. Kald ki eskiden halk arasnda yle
sylendigi kadar uurumlar yok idi. Bir halk airi ile bir Divn airinin
konutuklarnda, sylediklerinde veya yazdklarnda ayn kelimeler
kullanlyordu. Her halk airi Divn edebiyatn ok iyi bilmeyi arzuladg
halde ancak kultur, egitim ve imknlar lusunde ona sahip olabiliyordu. Du
iin de durum bundan pek farkl degildi. Kelime hazinesi ve ufku genileyen her
air, ister gazel ister koma yazsn, bu birikimden faydalanyordu. Hatta XVI.
yy.'dan itibaren pek ok halk airi Divn iirinin etkisi altnda kalm, degil
ortak kelime hazinesini kullanmak, aruz vezniyle de pek ok iirler (Divn,
selis, kalenderi, satran, semai) yazm, halk iirine Divn iirinden mulhem
yeni ekiller kazandrmtr. Buna karlk pek ok Divn airi (Mel, Zaf,
Usl, Nedm, Seyh Galib, izzet Molla, Akif Paa vb.) de hece vezniyle iirler
kaleme almlardr. Bu demektir ki Osmanl edebiyat ayn kultur kaynaklarndan
beslenen tek bir edebiyattr. Halk iiri, Divn iiri ayrm yerine ekil ve
tur farkllg olan eski Turk iiri diye bir ayrm yapmak daha dogru olur.
Yoksa sanldg gibi halk iiriyle Divn iiri arasnda uurumlar yoktur.
Kitabmzn II. Blumu incelenirse Divn edebiyat iin geerli olan kaynaklarn
o dnem halk edebiyat iin de geerli oldugu grulecektir. Nitekim dil
konusunda da ayn muterek kullanmlar mevcuttur. Bu durum, ne Divn airini
kuultur, ne de halk airi iin bir ustunluk vesilesidir. Belki o agn aynas
olan dilin, herkesi miktarn-ca aksettirmesi, gstermesidir. Divn iirinden en
az etkilendigi bilinen Karacaoglan'n iirleri incelendiginde Divn airlerinin
bile kullanmakta tereddut ettikleri yuzlerce Osmanlca kelimeye rastlanr. Bu
durum Karacaoglan'n en tabi tasarruf yetkisidir. Nasl, "b-zull, bz, ebru,
gumn, hempa, hram, lal u guher, menl, murde, pehl, kird, tavk, teferruc,
zerbb, zihgir... vb." kelimelerini kulland di-
ye Karacaoglan'a kzamazsak; ayn kelimeleri kullanan Ha-yal'ye, Nail'ye, Seyh
Galib'e de kzanlayz. IV Murad hece vezni ile bir varsag yazd diye "ozan"
lakabn almyor ve halk airi bir padiah olarak tannmyor. Keza Gevher aruz
vezniyle divn ve satran yazd diye de Divn airi olarak tanmlanmamakta.
Sonuta her ikisi de airdir, o kadar. Gerisi ekil ve konu farkllgdr. Zaten
o dnemin airleri kendilerine sadece "air" der, "divn" ve "halk" kelimelerini
air kelimesinin nune koymazlard. Keza halk da onlar yalnzca air olarak
bilirdi. Fuzl de, k mer de o dnem iir okuyucusu iin sadece birer air
idiler. Bu ayrm Cumhuriyet'ten sonra eski airlerin kullandklar dile
bakarak yine biz yaptk. Oysa hem sarayda, hem de snr boyunda ayn dil
konuuluyordu. Sarayn halktan ayr bir dille konutugunu duunmek ne kadar
sama ise halk airi ile Divn airinin de ayr dillerde yazdgn duunmek o
derece hataldr. Ancak birisi kultur ve birikimi, egitim ve muhiti itibariyle
digerinin kullanmadg kelimeleri daha fazla kullanr. Ancak unu da unutmamak
lzmdr ki, kiiler, iinde bulunduklar muhit ve evreye uygun konuurlar. Bu
bir arz talep dengesidir. Bir profesr ilkokul seviyesinde de ders anlatabilir;
ama bir ilkokul gretmeni anfi kursusunde yadrganr. Keza hem profesr, hem de
ilkokul gretmeni kendi muhitlerinde daha baarl olurlar ve her ikisinin de
yaptg iin nemi kuumsenemez. Herkes anlatmn en tabi dil ile yapar,
iinde yaanlan sosyal ve kulturel evrenin birer paras olarak her air, en
iyi anlalabilecek lisan kullanyordu. zel bir tercih yerine baka turlu
syleyemedikleri iin byle syluyorlard. unku anlattklar konuya en uygun
dil olarak bu syledikleri dili gruyorlard. zellikle didaktik amal
eserlerde bu tutum daha da belirgin ekilde hissedilmektedir.
Eski airlerden pek ogu iir yannda nesir de yazan lim kiilerdi ve bilimsel
eserler ortaya koyuyorlard. Elbette ki bu tur eserlerin kendine has dilini
kullanmak zorun-
daydlar. Bu dil, halkn okuyacag dil olup o dnem halk airine dahi basit
gelebiliyordu. Yani aslnda divn ve halk iiri arasnda bir uurum yoktu. Belki
mecburiyetler vard. Muhataba gre ifade oluturma abas vard. Nitekim yllar
getike divn iiri ile halk iiri arasnda pek az farkllk gze arpar
olmutur. zellikle XVII. yy. ve sonrasnda halk, her iki iire de in idi ve
her ikisinden de ayn ortak iir zevkini alyordu. Hi uphesiz bu gelimede
halkn sanat ve kultur seviyesinde grulen ilerlemenin rolu inkr edilemez. Yani
sanat, halka inmek yerine halk kendisine ekmi, seviyesini yukseltmitir.
XIII. yy. divn iiri ile XVIII. yy. divn iirinin dil, yap ve kurallar
arasnda fazla bir degime yokken XVIII. yy. da halkn kultur seviyesi ve sanat
anlaynda gelime gzlenmektedir. Zaten tabi olan da budur. Aksi takdirde
ilerlemeden sz eduemez.
Butun bunlar gnda denilebilir ki Divn edebiyat ile Halk edebiyat arasnda
zde bir ayrm yapmak yanltr. Evet, ekilde bir farkllk sz konusudur. Bu
farkllk her millette, her devirde grulmektedir. Eski Turk edebiyatn ayr
mecralarda akan iki ayr rmak olarak degerlendirmek mumkun ise de iki rmagn
suyunda farkllk yoktur. Kaynaklar ayn oldugu gibi dkuldukleri deniz de
ayndr. Hatta zaman zaman yollar kesiir ve birbirine katlrlar. Yani Halk
iiri ile Divn iirinin pek ok ortak imaj ve syleyii mevcuttur. rnekleri
burada sralamak kitabmzn amacn saptrr. Ancak bu konuda yaplm enfes
bir alma ile geni rnekler ortaya konulmutur.2 Ataszlerinden manilere,
turkulerden destanlara, gazellerden arklara pek ok edeb mahsulde bu ortak
kulturun izleri grulur, ister aruzla, ister heceyle yazlm olsun; ister
beyit, ister kta duzeninde bulunsun bizim eski iirimiz, ortak islm kulturu ve
ark milletlerinin bedi zevkine uygundur. Bat
2 Bkz. Cemal Kurnaz (Do. Dr.), Halk ve Divn Siirinin Muterekleri zerine
Denemeler, Akag Yaynlan, Ankara 1990.
ile tanmamzdan sonraki degiiklikler yahut zel sulamalar bu iiri
bakalatrmaz, birbirinden ayrmaz. Hangimiz aagdaki arky duyunca ark
kulturunun hazzn duymaz, asrlar ncesinin sevdasn benligimizde hissetmeyiz:
Leyla bir zge candr Kara gzlu ceylandr Bulunmaz husn u ndr Kanlmaz bir
iim su
klar levend olsa Sevdalar kemend olsa Birbirine bend olsa Ele gemez o ahu
Edebiyatsz millet, dilsiz insana benzer. Alt asrlk Osmanl narnn asude
bir glgesi olan Divn edebiyat da atalarmz bize gsteren bir ayna, onlar
bizimle konuturan bir ilham ve aradaki tanklk baglarn saglamlatran bir
vastadr. Gelecek nesillerin bu edebiyattan mahrum yetimeleri duunulemez.
Hepimiz, uzerimize duen kultur tayclk grevini yapmakla'yukumluyuz.
Her eyiyle bizim olan eski Turk iirini tanmak, bizim z kulturumuzu bilmek,
her Turk ocugunun da grevidir. Bu almamz ile biz bir kap aralamaya
altk. O kapdan girenlerin eski guzellikleri yeniden kefetme frsat
bulacaklarna inanyoruz.
Levent, Agustos '92

B1r1nc1 Blum
GRS
1. Bir Deneme
Divn edebiyat Turk iirinin has bahesidir. Bu iklim iinde her his ve her
fikir bir iek edasyla koklanr, klasik bir zevkle duyulur, suslu bir uslupla
yazlr ve ustadne bir nefesle sylenir. yle ki her air, syledigi iirin
kalb, kafiyesi, vezni, ekli, uslbu ve edasna ruhunun sesini neye ufler gibi
ufleye ufleye iler; her msra erimesi gereken kemli bulasya dek tlsml bir
gnul heyecanyla beslenir, buyutulur. Bu msralar dikkat ve itina ile ilenir;
acelesiz ve ihmalsiz sylenir. Her msra beer ve dunyev hisler yannda ak ve
sevday da derin ama klasik bir erevede anlatr. En mahrem duygulardan en
mukadder talih oyunlarna kadar ebediyete uzanan butun mevsimler, butun gunler
ve gecelerin, hatta geecek zaman ile bakalarnn da ortak olacaklar hislerin,
yaanmam aklarn, sevdalarn hikyesini anlatr. Bu iirin ustadlar kendi
aglarnn gundelik icaplar yannda butun zamanlara ait beer duygularn ve
sevdalarn szcusu olurlar. Bu bakmdan onlar, butun ahsliklerine, butun ag
farkllklarna, butun kalp arpntlarna ragmen birbirleriyle ve hatta her
agdaki her okuyucuyla biraz akraba, biraz dost, biraz dert ortagdr. Butun bu
klasik duyular, bazen birbirlerine benzemeyen gnul-
j! leri birbirine yaklatrr; bazen de birbirlerine benzeyenle-T ri
ayr dunyalara gturur.
| Sairler hemen her zaman, insan gnul ve ruhunun en
~ tabi duyularn belli bir iman ve sistem iinde tekrarla-18 nan buhranlar
gibi terennum ederler. Bazen saadeti sazlarla birlikte syler; bazen felaketi
feryatla haykrrlar. Duygular bazen tabiat degitirir, bazen tabiat
duygularn disipline eder. Bir dem coup fedakr ve vefakr olurlarken; bir dem
kusup azaba ve hummaya giriftar olurlar. Fakat degimeyen dinler gibi
usluplam dilleri de butun murlerin mevsimleri ve devirleri gelip getike,
bozulup degitike, ksacas gune dogup battka her zaman oldugu ekilde
kalr, ebediyete uzanr. Bu arada bizler bu airlerden birini bir gun pek ziyade
begenirken, bir baka gun tekini daha ziyade sever, belki eski zevkimize de
ihanet ederiz. Zira onlar da kh gnullerinin hev ve hevesini sayp dker, kh
hev ve hevese kaplp kaybolurlar. Bu nedenledir ki birinin adn hev ve heves
faslnda ararken, hasret ve hicran faslnda bulur; bir digerini ak ve sevda
yurdunda beklerken gzya ve ciger kan iinde yuzuyorken gruruz.*
ite biz, bugun artk pek az kiinin okudugu, anladg ve zevk aldg bu iir
ile airlerin gnullerindeki grenmeye, kefetmeye yardmc olacak bir almay
size sunmak istedik. Dilin, duunce sisteminin, hayat artlarnn, ksacas
insann degitigi agmz ile o gunler arasnda bir kpru kurmaya altk. Su
kadar var ki, onlar bizimdi, bizim ata-larmzd; ksacas bu edebiyat bizim z
malmz idi.
2. Genel Manzara
a) Tanm
Kendine zgu bir sanat anlay, snrl bir duygu ve iir dunyas, sanatl bir
dili, islm dini ve tasavvufa dayal bir
* Bu blum Abdulhak Sinasi Hisar'n "Aklmi Her Ne Var lemde" adl mun-
tehabt mecmuasnn giri ksmndan esinlenerek yazlmtr.
l
duunce rgusu bulunan ekilci, kuralc ve idealist Turk edebiyatna Divn
edebiyat denir.
Bu edebiyat, yuksek bir deger tamas, yer yer duru ve muhteem rnekler ortaya
koymas, ruha hitap eden yuksek duygu ve heyecanlaryla, ifadesindeki guzellik
ve saglam diliyle, butun guzelligini n plna karan beyit yapsyla, yogun
sanat gucu ve syleyiiyle alt asr akn bir zaman Osmanl toplumundaki sanat
zevkinin en sekin ve buyuk blumunu oluturmutur.
b) Dogu
Divn edebiyat, Turklerin Muslumanlg kabul etmelerinden sonra islm
medeniyetinin bilim, inan ve kurallar etkisinde ortaya koyduklar edebiyat
turudur. "Islm Edebiyat, Yuksek Zumre Edebiyat, Havas Edebiyat, Saray
Edebiyat, Enderun Edebiyat, Klasik Edebiyat, Eski Edebiyat" gibi adlarla da
anlan bu edebiyat en yaygn ama eksik bir kullanmla Divn Edebiyat adyla
anlm ve yaygnlamtr. Bunun nedeni airlerin manzumelerini topladklar
eserlere Divn denilmesidir. Gerekte onlar kendilerine sadece air derlerdi.
Bugun divn airi diyoruz. ok yanl; amaayrd edici...
Turklerin islm dinini kabul etmeleriyle, Divn edebiyat urunleri vermeleri
arasnda uzun zaman vardr. Gk-turkeden Oguzcaya ve nihayet Turkiye Turkesine
gei XIII. yy.'a dek surmutur. Uygurca ise XI. yy.'a kadar Hk-niye lehesi
ad altnda, birer Divn edebiyat urunu sayabilecegimiz Kutadgu Biligve
Atabetu'l-Hakyk' ortaya koyar. Ayn dil XV. yy. ve sonrasnda agatayca diye
adlandrlm ve Ali Sr Neva'yi yetitirmitir. Bu bakmdan Divn edebiyatnn
cografyas Osmanllar ile snrl kalamayacag gibi, dili de Osmanlca ile
snrlandrlamaz. Harezm, Ha-kan, agatay ve Azer Turkesi de Osmanl
Turkesi kadar bu edebiyatta nemli rol oynar.
19
z Turklerin islm dinini kabul etmeleriyle toplum yapla-
- rnda kklu degimeler olmutu. XIII. yy.'a gelindiginde ise l
sadece konak, medrese ve halk arasnda degiik sanat ve
- edebiyat anlaylar kendini gsterdi. agn genel ereve-20 si
iinde Arapa, bilim dili; Farsa, kultur ve sanat dili olarak benimsenmiti.
Bylece Osmanlca denilen bir karma dil ortaya kt. Osmanlca, iinde Arapa
ve Farsa kelimelerin bulundugu bir eit Turke idi. Dilin kullanm imkn ve
erevesini geniletmekle birlikte z Turke kelimelerin gunden gune
ksrlamasna yol aan bir dil ortaya konulmu bu edebiyat iki kola ayrlr: 1)
Dind (profane) Divn edebiyat; 2) Din-tasavvuf Divn edebiyat. Din-ta-
savvuf Divn edebiyat her ne kadar Divn edebiyatnn genel kurallarna
uygunluk gsteriyorsa da adndan da anlalacag gibi tasavvuf konularyla
ilgilidir.
Divn edebiyat bir aydnlar snf tarafndan XIII. yy.'da Arap ve daha ok
Fars edebiyatnn estetik yaps uzerine kurulmutur. Arapa ve Farsann
medreselerde okutulmas o devrin aydnlar diyebilecegimiz okuma-yazma bilen
aznlgn Iran edebiyat ve sanatn Turk dili ile yava yava bagdatrmalarna
yol at. Oysa dilde bir degime balamt. Bunun balca nedenlerinden, biri,
hecelerin ak (ksa) veya kapal (uzun) oluunu esas alan aruz lusudur.
Turkede uzun unlu bulunmay, aruz nedeniyle dilin yalanc kelimeleri kabulune
ve Osmanlcaya kaymasna neden oldu.
Divn edebiyat beyit butunlugune dayanan bir edebiyattr. Her ne kadar murabba,
muhammes... vb. bend butunlugu esasna dayal birok nazm ekilleri
kullanlmsa da ev (beyt)'e, kap (msra) dan girilir ve iindeki insan
(mn)'a ulalr. Bu iirde mn her eydir. Bir beyit, eitli anlamlarla
yuklu olabilir. "Mnsz bir iir, ii olmayan badem gibidir." Bu edebiyatta
mnnn daha nce sylenmemi olmasna zen gsterilirdi. Bu amaca erimenin
yolu kurak bir zekya sahip olmak, dilin inceliklerini bilmek
ve birok airi okumu olmaktan geerdi. Bir airin butun birikimlerini edeb
sanat denen suslerle de donatmas artt. Mn bir dilber ise, edeb sanatlar
onun ziynet eya-sdr. Mn denen dilberi alml ve degiik ekilde suslemek,
bir yetenek ister. Gerek yenilik ise kimsenin aklna gelmeyen eyi sylemek,
gidilmemi yolda gitmektir.
Bu edebiyatta air, kelimeleri aklc bir syleyie uygun gelecek ekilde
semeli, onlar bir kuyumcu titizligiyle ilemelidir. slp ve eday saglamal,
ancak bu konuda kendinden nce yaam airlerin yolundan ayrlmamal, Divn
edebiyatnn erevesi dna tamamaldr. Anlam zenginletirerek hikye,
latfe, ataszu vs. ile sanatlar yapmal, akc vezinler ile estetik guzellikler
ortaya koymaldr.
c) Kural
Divn edebiyatnn baz ortak kalplar vardr. Bu kalplarn dna klmaz.
Bunlarn banda k-mak-ak ugeni gelir. Bunlara bazen rakb de
eklenebilir. Bu iirde ak esastr. Gerek ilah gerekse beer ak andran
platonik ak, hemen birok beytin esasn oluturur. Yani Divn airi daima
ktr. Sevilen ise her zaman vefasz ve cefakrdr. stelik gn rakbleri
vardr. Sevilen tek, seven yuzler-cedir. Sz konusu olan ak, asla ilac
bulunmayan bir derttir. Geri buna dert de denmez. unku Divn airi bu durumdan
mutlu olur. Bu derdin aresi yine derdin kendisidir. Dolaysyla tabibin
yapacag bir ey yoktur.
Sevilen ay parasdr, zaman zaman gunetir. Boyu Tuba agac, yahut servi,
salar sunbul veya misktir. Yanaklar gul ya da lleyi andrr. Gzleri nergis
gibi baygn bakar. Kalar yay, kirpikleri oktur. Gamzesi kl veya haner olup
gn bagrna saplanr. Dudaklar hokka yahut mucevher kutusudur. Diler ise bu
kutu iindeki incilerdir. Yine dudak bir nokta kadar kuuk, bazen hi yoktur. Bu
dudak b- hayt baglar. Ondan bir kere ien bir daha lmez; ama iebilen
olmamtr. unku o daima nazlanr. Vd eder,
22
ama szunde durmaz... rnekleri ogaltlabilecek bu kurallar butun airlerce
bilinir ve uygulanr. Bu erevenin dna taan air yoktur.
Divn edebiyatnda kelime ok nemlidir. Her kelime tam anlamnda ve yerli
yerinde kullanlmaldr. Bazen kelimelerin uuncu anlamlar bile beyte uygun
duer. Bu, tpk geometrik bir kompozisyondur. Her eyde ar snrlar zorlar.
Onun iin bu edebiyatta buyuk, en buyuk; kuuk ise en kuuktur. Bunlarn ortas
olamaz. Bu bakmdan Divn iiri, kahramanlar daima birinci snf, zaman ve
mekn en uygun olan bir roman gibidir. Bu edebiyatn i guzelligini de kelime
oyunlar ve edeb sanatlar oluturur. Mny beyitte yogunlatran air, butun
guzelligi yerine para guzelligine nem vermitir. Baka edebiyatlarn uzun uzun
anlattklar bir konuyu Divn airi bir beyte sgdrmay gaye edinmitir.
Divn edebiyat iir agrlkl bir edebiyattr. Ancak bu, duzyaz alannda eser
verilmedigini gstermez. Bu edebiyatta duzyaz, suslu ve yaln biimlerde
kendini gsterir. Yuksek duzeydeki birka ilm, felsef, din, edeb eser ile
mektup ve yazmalarda suslu nesir hkim ise de pek az yazar dnda bu tur
yazlara fazla nem veren olmamtr. ogu tercume ya da adapte olan duzyaz
eserlerin buyuk ogunlugu gretici, aydnlatc ve yol gsterici zelliklere
sahiptir. Din, ahlk, tasavvuf, terbiye, kultur, menkbe, tp, tabiat vs.
konularndaki bu eserlerde dil, iirde kullanlandan daha yalndr. Ar bir
uslupla kaleme alnanlarda cumleler ksa ve tabidir. Noktalama iaretlerinin
olmadg bu nesirlerin birka, fazla suslu ve sanatkrane ise de genelde halkn
okuyup anlayabilecegi bir dil yapsna sahiptirler. Arapa ve Farsa ile de
eserler kaleme alan sanat veya ilim adamlar ok zaman orta nesir
diyebilecegimiz bir dil ile didaktik eserler ve tarih kitaplar da yazmlardr.
Divn edebiyatnda iir gibi, duzyaz alannda hibir zaman kesin ve kat
kurallara bagl kalnmamtr. Ancak bu edebiyatta duzyaz da asla iir kadar
edeb saylmamtr.
d) Geliim
XIII. yy.'dan XIX. yy.'a gelesiye dek geen alt asr iinde Divn edebiyatn
yaklak tarihler vererek devrelere ayrabiliriz:
a) Kurulu Devri: Turke kelimelerin daha ok kullanldg ve Iran edebiyat
etkisinin yava yava kendini hissettirdigi dnem. Fatih zamanna dek (1451)
surer.
b) Gei Devri: Dilin Osmanlca zellikleri gsterdigi ve airlerin edebiyatta
kklu degiiklikler yaptklar dnem. Yavuz zamanna dek (1512) surer.
c) Klasik Devir: Divn edebiyatnn yaklak bir asrlk ihtiam dnemi. I.
Ahmed zamanna dek (1603) surer.
d) Sebk-i Hind Devri: Bir yandan klasik iir devam ederken bir yandan da
iirimizde Sebk^i Hind (Hind uslbu) denilen bir akm kendini gsterir.
Hindistan'da Baburlu Turk-Hind hukumdarlarnn saraylarnda gelierek ortaya
km bir tur olan Sebk-i Hind'de ar sus ve sanata, fikri gizlemeye, uzayp
giden tamlamalara ve ince hayallere nem verilmitir. Seyh Galib'i dta
brakrsak bu dnem IV Mehmed zamanna dek (1748) surer.
e) Kronoloji
Divn iiri balangcndan sonuna dek yuzlerce air yetitirmitir. Bu air ve
yazarlarn en nemlilerinin adlarn yuzyllar ierisinde yle sralayabiliriz:
Anadolu'da Divn edebiyat XIII. yy.'da Ahmet Fakh ve Hoca Dehhan ile balar.
Yuzyln ikinci yarsnda ise Seyyd Hamza ve Sultan Veled vardr. Ancak bu
yuzyl -eserlerim Turke yazm olmasa da- Mevln ve -kuuk bir mesnevisi ile
Divn airi sayabilecegimiz- Yunus Emre doldurur.
XIV yy.'da din-tasavvuf, tarih, ahlk ve hamas eserler dikkati eker. k
Paa, Gulehr, Hoca Mesd, Yusuf-i
23
^ Meddah, Sulh Fakih, Seyhoglu Mustafa ve Mustafa Darr ; gibi isimler yannda
da asrn en buyuk airi hi uphesiz S Ahmed'dir. Azer Turkesi ile eserler
veren Kad Burha-~ neddn ile Seyyid Nesim ise Divn edebiyatnn Osmanl 24
sahas dndaki gulu temsilcileridir.
XV. yy.'da ilk isim Ahmed-i D'dir. Hemen arkasndan bu agn eyhu'-uars
Seyh gelir. Bir muddet sonra yetiecek olan Ahmed Paa ise yer yer Seyh'yi de
aacaktr. ag iinde Necati'nin yeri apayrdr. O, Turk iirinde dil ve z
bakmndan yeni bir merhaledir. Diger airler iinde Av-n (Fatih), Adl (II.
Bayezid), Cem Sultan, Harim (Sehzade Korkut), Humam, Cemal, Nian, Melik,
Mihr ve usta air Mesih saylabilir. Mesnevi sahasnda ise Hamdullah Hamd,
Behiti ve Revani vardr. Tacizde Cafer elebi hem iirde hem de duzyazda
ustadr. Duzyaz sahasnda Sinan Paa, Mercimek Ahmed, Ahmed Bican, Firdevs-i
Ta-vl ve buyuk tarihi kpaazade aga damgalarn vururlar. agatay
sahasnda ise Ali Sr Neva'nin gulu iiriyle karlalr.
XVI. yy. Divn iiri iin bir ihtiam, bir gun dogumudur. Bata Fuzul ve Bak,
iirdeki hretleriyle kendi aglarndan tamlardr. Duzyazlaryla da nemli
olan bu iki air dnda geni hayalleri olan Zat, ak ve rindligin usta
szcusu Hayal, sade diliyle Nev', terkb-i bendiyle hrete erien Ruh bu
yuzyln usta airleridir. Mesnev'de Fuzul, Talcal Yahya, Lami ve Kara
Fazl vardr. Emr, Figan, Hayreti ve Hilye yazar Hakan de nemli
airlerdendir. Bu ag, duzyaz sahasnda bir eitlilik ve bolluk iindedir. Se-
h, Latifi, k elebi, Hasan elebi, Beyan ve Ahd, yazdklar tezkireler
ile; Lutf Paa, Hoca Sadettin, Gelibolulu l ve Kemalpaazde tarihleriyle;
Seydi Ali Reis ve Pir Reis denizcilikle ilgili eserleriyle; Feridun Bey de
munetyla Osmanllarda duzyaznn birdenbire genilemesine yardmc
olmulardr.
XVII. yy. Divn iiri bir nceki yuzyln saglam temelleri uzerinde geliir.
Usta kasidecisi Nef', hikmet airi Nab, samim edal Seyhulislm Yahya ve
Sebk-i Hind'nin ilk temsilcileri Nail ile Neat bu agn usta airleridir.
Diger airler arasnda Baha, Fehm, Sabit ve Nadir ilk akla gelenlerdendir.
Nesir sahasnda yaln ve suslu eserler yanyana yurur. Bir tarafta Evliya
elebi'nin Seyahatnme'si; karsnda ise Veys'nin Siyeri vardr. Katip
elebi'nin geni ilm eserleri ile Nam ve Peev tarihleri, Koi Bey'in de
Risle'si nemli almalardr. Nergisi ile Veys'nin suslu duzyazlar aga
ayr bir eni katmtr. Tezkire yazarlar olarak da Ri-yaz, Guft, Rz ve
Faiz'nin adlarn anmamz gerekir.
XVIII. yy.'da Divn iiri Iran Edebiyatndan uzaklap bir para mahallleir.
istanbul Turkesinin buyuk airi Nedm, butun Divn edebiyat iinde dahi
orijinal saylr. Seyh Galib ise Sebk-i Hind'nin en gulu temsilcisidir. Diger
airler arasnda Nazm, Vehb, Enderunlu Fzl, Koca Rgp Paa, Surur, Ftnat
ve Hamet saylabilir. Duzyaz sahasnda tarihiler Silahdarzde ve Rid,
tezkireciler de Salim, Safay, Ramiz, Esrar Dede'dir. Degiik konularyla Kan,
ibrahim Muteferrika ve Giritli Aziz Efendi de dikkat eken yazarlardandr.
XIX. yy., Divn edebiyatnn bat tesirindeki Turk edebiyat karsnda kmeye
yuz tuttugu dnemdir. Artk usta air yok gibidir. Ancak eskinin tekrar
olabilecek Enderunlu Vsf, izzet Molla, Akif Paa, Seyhulislm Arif Hikmet,
Leskofal Galip, Yeniehirli Avn, Osman Nevres ve Kzm Paa bu edebiyatn son
temsilcileridir. Daha sonra yetiecek olan Sinas, Ziya Paa, Namk Kemal gibi
airler ise Divn edebiyatn ok iyi bilmekle beraber yklna zemin
hazrlayan ve yardmc olan kiilerdir. Bu agn nesir sahasnda Sanizde
Atullah ile Mutercim Asm ve tarihi Es'ad Efendi, unlu isimlerdir. Tezkireci
olarak da Sefkat, Fatin ve Mehmed Emin Bey saylabilir.
25
26
3. Nazm
Nazm, "dizmek, iplige inci dizmek" demektir. Edebiyatta lulu ve kafiyeli
msra kumeleriyle kurulan sz ve yazya denir. Nazmla ortaya konulmu ksa
eserler manzume, uzun olanlar da manzum eser adn alr.
Manzume veya manzum eserlerde anlan butunlugu tayan en kuuk paraya nazm
birimi denir. Halk iirinin nazm birimi ogunlukla drtluk; divn iirinhki ise
beyittir. Nazm ortaya koyan kiiye nzm denilir. Nzm ile air, birbirlerinin
yerine kullanlabilen iki terim ise de gerekte ortaya konulan esere gre
aralarnda fark vardr. Siirde kafiye ve lu art aranmaz, insana bedi zevk
veren ve dizelerden olumu her turlu guzel sze iir dersek; nazm ile iir
arasndaki fark da daha belirginlemi okr. Diger bir deyile nazm iin
airlik art aranrsa da he air, nzm olmayabilir. Bu bakmdan her divn
airi ncelikle usta bir nzmdr. Mamafih bu iki kelime hemen daima birbirleri
yerine kullanlagelmitir.
Nazm, edeb nesirden (duzyaz) nceki de/irlerde dogup gelimitir. Ortaya
k nedeni, didaktik bi: amaca dayanmaktadr. Eski insanlar, belli lulerdeki
ve ayn uzun-luklardaki satrlarn aklda kalclg ile kolayca hatrlandgn
grup, nemli fikirlerini bu tur dizelerde yogunlatrmaya balamlardr. Daha
sonra hatrlamay kolaylatrc agrmlara gerek duyup dize sonlarnda
kafiye yaplmaya balanmtr. Bylece sz kumeleri birbirine Barmayacak,
biriken szler unutulmazlk kazanacaktr.
Nazmdaki kafiye ve lu zorunlulugu, ilk aglardan itibaren iirde sanata yol
am ve anlatmn sz sanatlaryla zenginlemesine yardmc olmutur. Bylece
kelimelerin syleni (msl. cinas, akis, itikak, akrosti vb.) ve anlamlaryla
ilgili sanatlar (msl. hm, tevriye, istihdrr, tenasup, leff u ner, techul-i
arif, tezat, husn-i tll vb) yannda mecaz kullanmlaryla ilgili de birok
sanat (msLtebh, istiare, kinaye, mecz- mursel vb.) ortaya kmtr.
Manzumelerin dize says, beyit, bend ve kta says, bunlarn sralan duzeni,
kafiye rgusu, kompozisyonu gibi d yap ile ilgili kurulu zellikleri, "nazm
ekilleri"ni dogurur. Nazm ekilleri, edebiyat akm ve dnemlerine gre
degiiklik gsterirler. Divn iirinde nazm birimi beyit oldugu iin nazm
ekillerinin olumasnda bu beyit says ve kafiyelenii esas alnmtr. Buna
gre divn iirinde beyit esasna dayanan (msl. kaside, gazel) nazm ekilleri
yannda; bend (en az iki beyitlik iir begi) esasna dayanan nazn ekilleri
de vardr. Terkb-i bend, terc-i bend, rub, tuyg, ark, musammatlar (msl.
murabba, terb, muhammes, tahms, tatr, muaer vb.) bu turdendir.
Nazm biimine gre kumelenen dizeler arasndaki duzeni ve d ahengi kafiyeler
saglar. Beyitlerden kurulu nazm ekillerinde mesnevi hari her beytin ikinci
dizesinde-ki kafiye, nazmn ana kafiyesidir. Nazm biimlerinde dize ve kafiye
duzeni emalar ile gsterilir. Kafiyeli dizeler alfabe srasyla harflerin
kodlanmas biiminde, serbest dizeler ise "x" harfi ile kodlanarak gsterilir.
27
4. lu (Vezin)
Divn iirinde ahengi oluturan vezne, aruz denir. Aruz, adrn ortasna
dikilen direktir. Bir adr nasl direk ayakta tutarsa, divn iirini de ayakta
tutan en buyuk unsur, aruzdur.
"Aruz" hecelerin saysn degil eklini esas alr. Yani ayn aruz kalbnda iki
dizenin hece saylar bir eksik bir fazla olsa dahi hecelerin ekilce uygunlugu
aruz kalbn dogrular. unku aruz, hecelerin uzunluk ve ksalklarna
(kapallk ve aklklarna) dayal bir vezindir. Turkedeki heceler, alt
eittir. Sralamay yle yapabiliriz:
a. Tek unluden oluan ksa hece (.): a-fe, -ra...
28
b. Bir unsuz bir unluden oluan ksa hece (.): ge-len, e-vin...
c. Bir unlu bir unsuzden oluan uzun hece (): p_-mek, ay-na...
d. iki unsuz arasnda bir unluden oluan uzun hece
gn-Ium...
e. Bir unsuz bir unlu ve tekrar iki unsuzden oluan bir buuk (bir uzun bir
ksa) hece (.):
Turk, gen, kalp, sevk... (Bu kelimelerden Turke olanlarnn bazen tek uzun
hece olarak kabul edildigi de olur.)
f. Bir unlu iki unsuzden oluan birbuuk hece (.): ilk, ak, emr... (Bu
kelimelerden de Turke olanlarnn bazen uzun hece olarak okundugu olur.)
Turk dilinde uzun unlu yoktur. Oysa dilimize Arapa ve Farsadan girmi baz
kelime ve heceler vardr ki Osmanlca ad altnda Divn edebiyatmzn asl
dilini oluturur, ite bu kelimelerde bulunan uzun unluler aruz iin ok
elverilidir. Osmanlcada uzun unlulerin kullanl drt ekilde gerekleirdi:
a. Tek uzun unlulu uzun hece (): -rif, -ma... gibi.
b. Bir unsuz, bir uzun unlulu uzun hece (): -ir, y-r-ne gibi.
c. Bir uzun unlu, bir unsuzlu bir buuk hece (.): b, f-tb... gibi.
d. iki unsuz arasnda bir uzun unlulu bir buuk (.): Pr. se-lm." gibi.
Uzun hece () iareti; ksa hece de (.) iareti ile karlanr. Yukardaki
heceleri ayrrken karmza u hece kmaktadr.
a. Uzun hece
b. Ksa hece
c. Bir uzun bir ksa (bir buuk) hece.
Ancak iinde uzun unlu bulunan ama sonu -n ile biten heceler bir buuk degil,
uzun hece saylrlar: za-mn, mecnn... gibi.
Aruz vezni -kesinlikle syleyebiliriz- Araplara zgu bir vezindir. Her ne kadar
eski Yunan ve Latin iirinde buna benzer bir vezin kullanlmsa da aruzu ilk
bulanlar Arap-lardr.
M.S. 81-155 yllarnda yaam olan iman Halil adl bir dilci tarafndan
sistemletirilen aruzun, develerin yuruyuunden, demircilerin sistematik eki
vuruundan veya amarc kadnlarn tokmak seslerinden ktg gruleri
vardr.
iranllar aruzu Araplardan almlardr. Ancak Fars dili ile Arap dili arasnda
hece yaps asndan pek fark yoktur. Buna ragmen, iranllar aruzu kendi
dillerine gre baz degiikliklere tab tutarak yenilikler yapmlardr. Turkler
ise aruzu iranllardan ve pek az degiiklik yaparak almlardr. Turk hece
yapsnn aruza uymamas ve dilimizde uzun unlulu hecelerin bulunmay, aruz
ile birlikte Fars dilinin de edebiyatmzda yer edinmesine yol at.
imam Halil, aruzun esas olarak baz paralar oluturmutur ki bunlara ef'ile ve
tef ile denir. Ef'ile ve tef'ileler yanyana gelerek aruz kalplarn meydana
getirirler. Tek ef'ile ve tef'ileden olumu aruz kalb yoktur.
Arap dilinde Faale, "yapt, etti" mnsna gelen ok kullanlm bir fiildir.
Araplar bu fiilden yola karak yeni turettikleri anlaml kelimelerle ef'ileleri
ortaya koydular.
29
30
Buna gre:
1) Faulun (felun).------
2) Filun .
3) Filtun .------
4) Mustef'ilun------.
5) Mefilun . .
6) Mutefilun .. .
7) Mufaletun . ..
8) Mef'lt (Mef'lun)---------
ekilleri ortaya kt, ite bu sekiz tef ilenin degiik ekillerde yanyana
getirilmesiyle onalt bahr (bahir) dogdu. Turklerin de kullandklar aruz
birimleri bunlardr. Ancak Turkler bunlardan bir ksmn ok, bir ksmn daha
az kullanmlar; hatta bir ksmna da hi gerek duymamlardr. Aruz birimleri
yanyana gelerek kalplar oluturur ve son hece daima uzun kabul edilir. Bu
yanyana geli de bir sisteme bagldr ve iki ekilde gerekleir.
a) Duz kalplar
(Bu kalplar ayn aruz biriminin tekraryla oluur).
(1) Drt meflun (Meflun/meflun/meflun/meflun)
f____f____j____j____)
Ezelden h- akn bende-i fermanyz cana Muhabbet mulkunun sultn-1 l-
snyz cana
Bak
(2) Drt mustefittin
(Mustef ilun/mustefilun/mustefi-lun/mustef ilun)
( . / , / . / . j
Yandrd evkin canm ey derde derman kandesin Canma can sensin vel ister
seni can kandesin
Nesm
(3) Drt Felun (. -- /. -- /. __ /. __ )
Benim ntarkm magribim belli olmaz Aceb lemin vargarb fitbm
M. Naci
(4) iki Mustef iltun (Mustef iltun/mustef iltun)
Minnetle imem b- hayt Dil-tene olsam nadan elinden
Yahya Kemal
b) Kark Kalplar
aa. Yar kark kalplar: Bu kalplar ayn aruz biriminin sonda kuuk bir
degiiklik yaplarak tekrarlarndan oluur. Aslnda sonraki bu kuuk degiiklik
de son hecenin duurulmesiyle ortaya kar. zellikle iaretlerle gsterilen
kalplarda bu kuuk degiiklik daha da belirgin olarak gze arpar.
Bu kalplar unlardr:
(1) Meflun/meflun/felun)
Iirdin birarb- ho-guvr Ki aldn takat u sabr u karr
Seyh
(2)Feiltun/feiltun/feiltun/feilun)
Filtun/f'lun (.------/------)
iri ir menzil-i maksduna aheste giden Tz-reftr olann pyine dmen dolar
Ledr
32
(3) Feiltun/feiltun/feilun (. .
Filtun/f'ilun (.------l
Ben ki u be pulu tercihimden Protestanlara zangoluk eden Sirim... T. Fikret
(4) Filtun/filtun/filtun/filun)
r_________/ _____/_________/__ __-)
(Nedim'in mezar tanda u beyti yazldr.)
Ey Nedim ey bulbul-i eyd niin kamussun Senden evvel ok nevalar guft u glar
var idi
Nedim
Kbiliyyet dd- Hakedir her kula olmaz nasb Sad-hezr terbiyye etsen b-edeb
olmaz edb
(5) Filtun/filtun/filun
(__ __ j_________/ __ __-)
Her ne denlu ok yaarsa bir kii Akbet lmek durur anun ii
Suleyman elebi
(6) Mufteilun/mufteuun/filun (-
Cumlemizin vlidemizdir vatan Herkesi lutfuyla odur besleyen Basd aduv ggsune
biz sag iken Ar yigitler vatan imdadna
N. Kemal
(7) Felun/felun/felun/fel
Kitap kadrini t biliglig bilir ku sz kii de adn m gelir
Yusuf Has Hcib
bb. Tam kark kalplar
Bu tur kalplarn her bir aruz birimi ayr bir tef ileden olabildigi gibi iki
birimi de ayn tef ileden olabilir. Bunlar ylece sralayabiliriz:
1) Meflun/felun/meflun/felun)
f_____j___l_____l___)
Zeh koddun nihli butun can gulenidir. Yuzun mihri knule kirip kz revzendir
AliSrNev
33
2) Mefilun/feiltun/mefilun/feilun
c__ __/ __ / __ __/ __
V. . / . . / . . / . . J
Muzeyyen oldu reyhin bezendi bg- emen Meger ki baga haber geldi yrdan bu
gece
Ahmed
3) Feiltun/mefilun/feilun (. .------/ . .
Filtun/fa'lun C.------/------)
Dilerim her zaman gulumsemeni
Sen uzulduke ben helak olurum Skyorsam muhabbetimle seni Giderim, gurbet elde
hk olurum Faruk Nafiz
4) Fa'lun/felun/fa'lun/felun
bkz. Mustef'iltun/mtistef iltun)
(-------.-------/-------.-------) "-.;'';
5) Mef'lu/filtu/meflu/filun ;
(------./ .-./.------./ .) "'?'"
Vasf- lebunle i'rim olur ser-be ser lezz
Kem b kand-i nb mukerrer eder lezz
HocaDehhan '.'.'
34
6) Mef lu/mefilun/felun (------./ .
Grdum seni hem f elekte y Muz Buldum seni hem kitb iinde
Nesm
7) .Meflu/meflu/meflu/felun)
_____/_____/_____/_____
v. ./. ./. ./. j
Dunyay harb etti o mestne baklar
0 em suzuler o gazlne baklar
Seyhulislam Baha
8) Meflu/meflun/meflu/meflun
(------./.---------/------./.----------)
Pervaneleri bezinin can nakdini y andrd
01 em'i eb-rnn germ olmada bozan
Seyhulislam Yahya
9) Mef'lu/meflu/felun
Yrin dudagndan getirilmi Bir katre alevdir bu karanfil Ruhum acsndan bunu
bildi
A. Him
10)Muf'teilun/filun/mufteilun/filun
(.. / . / .. / .)
Senden rag ey sanem m u seher yanaram Vaslun arzularam dah biter yanaram
Nesm
Vezinli bir szun veznim bulmak iin msralar hecelere blunerek vezin,
cuzlerine ayrlr. Bylece veznin duraklar ve tef ileleri ortaya kar. Aruz
vezniyle yazlan iirlerde vezin bulmak iin yaplan bu ileme takt' denir.
Takt' yaplrken
kelimeler ortadan blunebilir. Zira takt'de nemli olan kelime degil,
tef'iledir. Siirin yanlsz okunmas veznin dogru bulunmasna, yani takt'in
saglkl yaplmasna bagldr. Ancak yine de her iirde asl olan mndr. Vezni
bilinmese de olur. Hele Divn iiri denilince akla "filtun falun.."
tekerlemesinin gelmesindeki asl sebep eskilerin takt' merakdr. Takt' ancak
ihtisas yapacaklara ve aruzla iir yazacaklara luzumludur. Simdi biz merakllar
iin Ziya Paa'nn bir beytinin takt'ini gsterelim. Beyit:
Onlar ki verir lf ile dunyya nzmat -
Bin turlu teseyyup bulunur hanelerinde "---''
Onlar ki l ve rir la fi l le dun y ya l ni z mat Bin tur lu l te seyyub bu l
lu nur ha ne l le rin de
Mef lu l mef lul mef lu Ife lun
Dikkat edilirse alt alta gelen her hecenin uzunluk-ksa-lklar ayndr.
Syleyi itibariyle her sutundaki heceler, ayn zaman diliminde agzdan kar.
Syleyelim:
bin tur lu..
meflu.... gibi.
5. Mazmun
Mazmun "mn, anlam, kavram" demektir. Edebiyatta, baz zel kavram ve
duuncelerin ifadesinde kullanlan ki-ilemi sz ve anlatmlara denir. Ksaca
bir eyi, zelliklerini agrtrarak kelime gruplar iinde gizlemektir.
Divn edebiyat bir mazmunlar edebiyatdr, islm edebiyatlarnn ortak mal
olan mazmunlar Divn iirine Fars edebiyatndan girmitir. Ancak islmlktan
nceki edebiyatmzda ve eski halk iirimizde de zaman zaman maz-mnlam
duuncelere rastlanr.
Mazmun, bir szun iinde gizli olan sanatl anlamdr. Buna gre belli
kelimelerin kullanlmas yine belli duunu
z ekillerini dogurur. Szgelimi sevgilinin agz iin, kliele-5 mis birer
mecaz olan "b- hayt, gul, gonca, arb ve la'l" s mazmunlar kullanlr.
Okuyucu agzn bunlardan hangisiy--m le karlandgn beyitte geen diger
kelimelerin yardmy-36 la anlar.
Nitekim airlerin bu tur kullanmlar sk sk tekrarlan zamanla iirin iyiden
iyiye billurlamasna ve asl szun artk sylenmez oluuna yol amtr. Yani
"la'l veya gonca" denildigi zaman artk "agz" da ayrca sylemeye gerek
kalmamtr. unku her okuyucu bunlarn "sevgilinin dudag" demek oldugunu anlar
duruma gelmi ve sonuta la'l veya gonca agz iin birer mazmun haline
dnumutur.
Sinede evvel ne muhrik arzular var idi Lebde serke ahlar aheste hlar var idi
Nedim
Beytin ikinci dizesinde geen "serke (ba ekmi) "lik ve "aheste h" eki,
serviye ait zellikleridir. Servi hi sylenmedigi halde bu dizede bir mazmun
olarak bulunmaktadr.
Mazmun kelimesinin szluk anlam yannda terim anlam iin de birok dilci ve
edebiyatlar farkl zamanlarda degiik gruler ileri surmuler, ancak kelimeye
tam bir aklk getirmemilerdir. Her ne olursa olsun, divn iirinin mn ve
sanat rgusu, yuzyllar boyu mazmunlar ile estetik bir yap kazanm ve ince bir
zevk dunyas ortaya koymutur. Bu bakmdan "Sebk-i Hind" akm da edebiyatta
bir mazmun yenilemesi hareketi saylabilir. unku daha nce hi sylenmemi bir
mazmunu (bikr-i mazmun) sylemek, her Divn airinin idealidir. Ancak
edebiyatmzda orijinal mazmunlar kullanabilmi air says pek azdr.
6. Tasavvuf
Daha nce Divn edebiyatn dind (profane) ve din-tasavvuf Divn edebiyat
diye ikiye ayrmtk. Dind Di-
vn edebiyat ile ilgili birikimleri edinen bir air, zaman zaman tasavvuf
konularndan da izler tayan msralar syleyebilir. Bu tutum ona tasavvuf airi
unvann vermez. Ancak bir de gerekten syledikleriyle baz tasavvuf remizleri
anlatmak isteyen airler vardr. Bunlarn da kullandg ortak malzeme, dind
konularda yazan airlerle ayndr. Bu tutum da onlar tasavvufun dna itmez,
ite bu ikinci gruptaki airleri, yani din-tasavvuf Divn edebiyat airlerini
anlamak iin tasavvuf hakknda zetin de zeti bir bilgiye ihtiya vardr.
Bilindigi gibi tasavvuf, islm mistisizmi demektir. Kelimenin ortaya k
hakknda degiik izahlar varsa da, Isl-miyette tasavvufun ne zaman ve nasl
baladg uphe gturur bilgilere dayanmaktadr. Ancak islm dininin ilk
dnemleri diyebilecegimiz Hulef-i Ridn zamannda, ekl plnda birtakm
ayrlklar ortaya kmaya balam ve bu da gerek siyas, gerek fikr, gerekse
amel hayatta degiik uygulamalara yol amtr. Kader meselesi, Hz. Ali'nin
halifeligi ve Ali taraftarlg birtakm insanlar arasnda tartma konusu
oluyordu. Hulul ve tenasuh gibi esaslar kabul etmi olan bu ar gruplar daha
sonra Siligi oluturacaklardr, islm dininin Budist, Zerdut, Hristiyan,
Musev ve Maniheistler arasnda hzla yaylmas, dinin zunde asla grulmeyen,
ancak uygulama ve d yapda kendini hissettiren degiik fikirlerin ortaya
kmasna neden oldu. Kur'n- Kermin i lemine indiklerini ve zunu
anladklarn ileri suren bu tur fikirler Batn duunceyi ortaya koydu. Bunun
yannda daha ilk dnemlerden itibaren islm iinde de baz zhidler yetimiti,
ilk suf unvann alan Kfeli Eb Hiam'dan sonra birok unlu suf yetiti. IX.
yy.'da Horasan erenleri ve Irak sufleri iki buyuk grup halinde ortaya kt. X.
yy.'dan sonra ise Yunan felsefesi tasavvufta etkili olmaya balad. Fahruddin
Rz, Frb ve Ibn Sina'dan sonra XI. yy.'da Kueyr, Gazal gibi limlerin
fikirleri, tasavvufun gelimesinde nemli rol oynad, ite asl
37
z tarikatlar bu dnemden sonra ortaya kmaya balad.
j Tekkeler ogalp dervilik toplumun her sahasnda yayld.
S Padiahtan kula kadar her grup insan, tasavvufa meyletti.
; Muhiddn-i Arabi'den sonra bu fikirler daha da yaygn h-
38 le geldi. Anadolu'da tasavvufun gelimesi XIII. yy.'a rastlar. Mogol
istilasndan kaan eyhlerin Anadolu'ya sgnmalar halkn fakirlik ve zor
gunler yayor olmas, siyas ve sosyal 'Bayattaki entrikalar, XIII. yy.
Anadolu'sunda ynelecek tek kap brakmt. O da tasavvuf idi. Gerek gezginci
gerekse yerleik tasavvuf kurulular bir anda Anadolu'yu kaplad. Yine bu
yllarda Iran edebiyatnn etkisi ile divn edebiyat dogmaya balad ve bu
edebiyatta tasavvuf nemli bir yer tuttu. Din edebiyat bir yana; din d divn
edebiyat dahi tasavvuftan bir hayli su iti.
Tasavvufun temelini yaratl nazariyesi oluturmaktayd. Buna gre Vucd-
Mutlak olan Allah, ayn zamanda Keml-i Mutlak ve Husn-i Mutlak'tr. O'nun an
kendini izhrdr. Allah'n ak- zat nedeniyle kendini grmek ve gstermek
istemesi lemin yaratlmasna sebep olmutur, insan nasl kendini grmek iin
aynaya bakarsa Allah da kendi guzelligini temaa iin bir ayna hukmunde olan
lemi ve onun en degerli varlg olan insan yaratmtr. Bunu "Ben gizli bir
hazine idim. Bilinmeyi istedim ve lemi yarattm" kuds hadisiyle bize bildiren
Cenab- Hak "kun (ol)" emrini verdi ve her ey bylece yaratld. Allah lem-i
Kitmn'da meknuz iken bylece bilinmeye balad. Allah, nce bir nur yaratp ona
"Kun Muhammed" buyurdu. "Nr- Muhammedi" denilen bu nur Allah'n hametli
nazar karsnda terledi. Onun terinden denizler ve kpugunden de eflk
(felekler) yaratld. Sonra srasyla ansr- erbaa (drt unsur: toprak, hava,
su, ate), mevlid-i selse (u dogurulmu: canszlar, bitkiler, hayvanlar) ve
nihayet dem (insan) belirdi, insann butun bu mertebelerden geerek ocuk olup
dunyaya gelii bir devir halindedir ki devriyelerde bu husus ilenir, ite
tasavvuf, insann Allah'a
ulamasnda butun bu mertebeleri anasdr. Madem ki, Vucd- Mutlak ve Husn-i
Mutlak Allah'tr; yleyse insann gayesi de O olmaldr. O'na ulamak yegne
ama olunca da tasavvuf yolu ve tarikatlar kendini gsterir, insan dunyada
cehdederek insan- kmil olabilir. Bunun iin bir muride ihtiya vardr.
Tasavvufun esasn ilah ak oluturduguna gre bu yolda ilk yaplacak ey,
nefsi yok etmektir. Bir kii ancak tasavvuf yolunda nefsini yok edebilir. Bunun
iin de on asl vardr. Buna usl-i aere denir. Bunlar srasyla tevbe, zuhd,
tevekkul, kanaat, uzlet, zikir, Allah'a teveccuh, sabr, murkebe ve nzadr.
Bunu da nefsin etvar- seb'a (yedi hareket tarz) denen yedi mertebesinde
gerekletirmek esastr. Sonuta Vahdet (Birlik) makamna eriilir ve Fenfillah
(Allah'da yok olma) gerekleir. Bunu Bek-billah (Allah ile olma) takip eder.
Artk tasavvuf, grevini tamamlamtr.
Divn iirinde mutasavvf airlerin yansra din d konularda yazan airler de
tasavvuftan bahsetmilerdir. Buna karlk tasavvuf bir air de din d
airler gibi meyhaneden, araptan, sevgiliden ve sevgilinin guzelliklerinden
bahsetmek geregini duymu ve bunu remiz olarak sylediklerini vurgulamlardr.
Bu tur remizlerden birkan ylece sralayabiliriz:
Ak (sevgi): ilah ak, kulun Allah'a olan sevgisi. -. .. k (seven):
Allah'a erimek isteyen. Mauk (sevilen): Allah.
Husn (guzellik): Allah'n ceml ve keml sfatlar ile dolu olan herey.
Keml (olgunluk): Tam bir coku hli. Sve (ive): ilah cezbe. Vefa (bagllk):
Allah'n yardm. Cef (eziyet): Allah yolundaki kiinin kalbinin karalg. Cevr
(eziyet): Allah yolundaki kiinin ilerlemesini durdurmak.
39
40
Nz: Kalbe kuvvet vermek.
Tr-i gamze (gamze oku): Amel ve ibadetleri geri evirmek. Aina (bildik):
Allah'a yaklama. Kamet (boy): Kulluga lyk olma. Turre, Zulf, Giys, My (sa
ve zuluf): Allah'n birlik sfat. Ebru (ka): Allah'n birligi.
Mhr (ay yuzlu): Allah'n tecell nurlarnn belirmesi. Ruh (yanak): Allah'n
tecell nurlarnn belirmesi. Hl- i siyah (kara ben): Gayb (bilinmezlik) lemi.
Leb (dudak): Sz, vahdet, Tanr'nn birligi. Zebn- rn (tatl dil): Allah'n
emri. Dehn (dudak): Allah'n izni ile dile gelip konuabilne. h- zenh
(ene ukuru): Allah lemini grme srlarnn zorlugu.
Meclis-i iret (eglence meclisi): lah yaknlktaki lezzet. Ay u iret (ikili
eglence): Allah ile olan yaknlgn devam. Sarap (iki): ilah ak.
Humhne (meyhane): Tekke veya kn kalbi. Kse, Kadeh, Cam (kadeh, iki
bardag): kn kalbi. Sk (iki sunan): Dogru yolu gsteren eyh. Harabat
(meyhane): kn kalbi veya tekke. Ehl-i harabat (meyhane sakinleri):
Derviler. Pr-i mugn (ikidlerin ulusu): Seyh. Sem' (mum): ilah nur. Kfir:
Allah'tan gaflet iinde bulunma. Ters (put): ince mnlar ve ilah gerek. Deyr
(kilise): Yuce insanlar lemi. Kilise: Adi insanlar, yani hayvanlar lemi. Kabe:
Vuslat makam.
Bahar: insanda melek zelliklerinin balamas. Gulzr, Bustn (gulluk, bag,
bahe): Aklk ve gnul enlenmesi.
Ebr (bulut): Utanma.
Ab- revn (akarsu): Allah yolcusunun gnlundeki surekli ferahlk.
Nesm (ruzgr, yel): Surekli feyz ve yardm.
Buse (pucuk): Gerekleri kabule yetenekli olma.
Fakr (fakirlik): Allah'tan bakasna ihtiyac olmamak.
Hb (uyku): Gaflet ve az ibdetle ipin ucunu karmak.
Gevher (cevher): Mnlar.
evgn (mzrak, polo sopas): Allah'n takdiri.
Gy (top): Takdre boyun egmek zorunlulugu.
Mehtb: Allah'n guzellik ve sevgisinin ortaya k.
ite tasavvuf, bu sembolleri kullanarak Divn edebiyatn sahiplenir. Tabii ki
bu semboller yalnzca saylan bu birka kelimeden ibaret degildir. Ayrca bu
sembolleri degiik ekillerde yorumlayan mutasavvf airler de vardr.
7. Kafiye ve Redif
a) Nazmda
Eskilere gre nazm (veya genel anlamyla iir), "mevzunu mukaffa sz"dur. Yani
iir denilince akla vezinli ve kafiyeli szler gelir. Siirde ahengi bu iki unsur
saglar.
Kafiye, en az iki dizenin sonunda tekrarlanan, yazllar ayn, ama anlamlan
farkl olan ses benzerligidir. Redif ise, msra sonlarndaki yazllar ve
anlamlan ayn olan ses benzerliginin addr. Divn iirindeki kafiye Arap; redif
ise Fars kkenlidir.
Divn iiri kafiyesi, seslerin yazl biimini esas alrd. Yani kafiye gze
hitap ederdi. Arap harfleriyle yaplan bu
41
-= iirde yaz benzerligi n plnda tutulur, syleyi fark ^
nemsenmezdi. Bu da seslerin kulaga hitap ekillerinde l farkllklar
dogurabilir. Bu farkllgn balca sebebi, Os--m manii elifbasnda,
Turke'deki unlu harflerin Arap gelene-42 gine uygun olarak hareketli imi
gibi gsterilmesi ve yazl-masdr. Yani eskiler "dumen" ile "vatan"
kelimelerinin son unluleri olan "e" ve "a"y da kafiyeli kabul ederlerdi. Divn
edebiyatnda airler daha ok tam kafiye (bir unlu bir unsuz ses benzerligi) ve
zengin kafiye (u veya daha fazla ses benzerligi) kullanrlar. Tek bir ses ile
yaplm kafiyeler pek azdr. Tek unsuz ile yaplan kafiyeler de Osman -lcada
ok zaman bir unlu ile birlikte okunduklarndan, unsuz benzemesini esas alan
Divn iiri kafiyesi, tam veya zengin ses benzerligine zemin hazrlar.
Divn iirinde redif, sk kullanlan ve iiri ahenk ynunden zenginletiren ses
unsurudur. Bir ek, bir kelime, bir kelime grubu veya cumlecikler, msra
sonlarnda redif olarak yer edinebilir. Bu hl airin ifade ve uslubuna gre bir
forma girer.
Redifin en nemli grevi, kafiye bulmakta guluk ekilen kelimeleri msra sonuna
getirebilmekte sagladg kolaylktr. Anlam ve grevi ayn olan ses ve
kelimelerden olutugu iin airin redif ncesinde kullandg kelime olduka nem
kazanr. Siirde anlamn kuvvetlendirilmesi, kafiyenin zenginlemesi ve ahengin
artmas ok zaman redife bagldr. Ancak unutmamak gerekir ki Divn iirinde
redif, mutlaka kafiyeden sonra gelir. Yani kafiye olmayan msralarn sonundaki
ses benzerlikleri redif saylmaz. Zaten eski airler de bunu bir hata kabul
ettiklerinden bu tur syleyiten daima kanmlardr.
Divn iiri kafiye ve redife buyuk nem verir. Hatta kafiyeyi oluturan her bir
harfin zelligine gre kafiyeyi de eitlere ayrr. Kafiyenin asl harfine
"rev" denir. Rev, kafiyeyi oluturan benzer seslerin son ve ana harfidir ve
bir sessizden ibarettir. Revden nceki benzer harfler revye
olan yaknlk srasna gre "ridf", "te'sis", "dahl" ve "kayd" adn alr.
Bundan yola karak, eger rev ile birlikte ridf var ise "kafiye-i murdefe",
te'sis de varsa "kafye-i muessese", bunlara dahl ve kayd da eklenmise
"kafiye-i mukayyede" oluur, i bununla da bitmez. Revden sonraki iki harfe
"vasi", ikinciye "huru", uuncuye "mezd", drduncuden itibaren ne kadar harf
varsa hepsine birden "nire" denir. Bugun bir revden sonra gelen butun bu
harflere redif diyoruz. Redif, kafiye harfinden sonraki harfler toplulugu olup
bir uzunluk snn izilemez. Szgelimi,
Saf-y ak kim anlar, kiminle syleelim Vef-y ak kim anlar, kiminle
syleelim.
beytinde "safa" ve "vefa" kelimeleri dnda kalan butun kelimeler rediftir.
Nab'nin
Sz hillinde bearetler ede Sy- maksda iaretler ede
beytini inceleyelim. Buradaki "bearet" ile "iaret" kelimelerinin sondan baa
dogru "t" harfleri rev, "e"ler ridf, "r"ler te'sis, "a"lar dahl ve "'ler ise
kayddr. Sondaki "-ler ede" ek ve kelimeleri ise rediftir. Redf iindeki 'T'ler
vasi, "e'ler huru, "r"ler mezd ve "ede"ler de niredir. Bir kafiyede bunlarn
hepsi bulunmayabilir.
Arz- hl etmeye cana seni tenh bulamam Seni tenh bulcak kendimi asla bulamam
veya;
Kabiliyyet dd- Hak'tr her kula olmaz nasb Sad hezr terbiyye etsen b edeb
olmaz edib
beyitlerinde oldugu gibi. b) Nesirde Divn edebiyat nesirde dahi sanata
bavuran ve nesri-
43
ni de kafiye ile susleyen artistik bir edebiyattr. Nesirdeki j bu kafiyeye
sec denir. Sec kelime olarak duzyazdaki cum-1 le ve cumleciklerin sonunu,
kulakta ayn sesi brakan keli-~ melerle kafyelendirip susleme sanat; nesir
iinde kafiye 44 demektir. Sec iinde redif de bulunabilir. Sec yapmaya
tesc', byle yazlm eserlere de musecca denir.
"Mektubunuz vsl u mealine ttla hsl oldu" "Sevk-i ruzgr eczay vucudumu
tarmr ettiginden..." "Bir adam ki bihit firakndan nln idi. Bir Yakub ki
Yusuf hicrinden giryn idi. Bir Yusuf ki Yakub derdinden perian idi." Ve
"Szlerim evsfnza munhasr, gzlerim eltafnza rnuhta-zrdr" cumlelerinde
italik dizilmi olan kelimelerde sec sz konusudur.
Turk edebiyatna iran'dan geen sec, Divn edebiyat nesrinde nemli bir yere
sahiptir. Suslu nesrin dogmas sec sayesinde olmutur. Eskiden nesirde ustalk
gstermek, sec kullanmakla lulmu ve nesir yazmann zu, secli yazmak
eklinde duunulmutur. Secli nesir genellikle kelime oyunlar ve zincirleme
tamlamalarla rulmu cumlelerden oluan zentili bir nesirdir. Bunun en buyuk
sakncas, anlatlmak istenen duuncenin sanata ve kelimelere bogularak zor
anlalr bir hl almasdr. Bu durumda ayn fikrin degiik kelimelerle
tekrarlandg veya konu ile ilgisi olmayan fikirlerin kelime zorlanmasndan
dolay cumleye sktrldg olurdu. Ancak usta bir yazarn kaleminden km
secilerde bu kusurlar bulunmadg gibi akc uslup ve yer yer kendini gsteren
nukteler okuyucuya bedi bir zevk de verirdi.
Turk edebiyatnda seci ilk defa kullanan Sinan Paa'dr (XV. yy). Onun, din ve
felsef duuncelerini antlatrdg Tazarrunme'sinden sonra bu sahada secin
buyuk ustalar saylan Nergis'nin (l. 1634; Muneat, nesir Hamse) ve Veys'nin
(l. 1628; Siyer-i Veys, Habnme, Dusturu'l-Amel, Muneat) eserleri seci doruk
noktasna ulatrmtr.
kinci Blum
DVN EDEBYATININ KAYNAKLARI
Divn edebiyat eklen snrl bir yapya sahip ise de muhteva ynunden
namutenahi zengin ve eitli kaynaklardan beslenir. Butun din ve felsef
mudevvent, Kur'an- Kerm, hads-i erifler, kssalar, mucizeler, tarih,
esatir, tabiat, kozmografya, zihniyet, olaylar, dil vb. pek ok alanda bir
airin sahip oldugu her turlu kultur ve birikim, bu edebiyatta vezne dkulur,
kafiyeye dnuur. Simdi bunlar ksa ksa grelim.
1) Kur'an- Kerm yetleri ve Hads-i Serifler
Eski airler, pek az dnda, her eyden nce inanm ve muvahhid kullardr,
islm dininin aglar kucaklayan ilah emirleri ve Cihan Peygamberi'nin uphe
gturmez hadisleri onlarn bol bol istifade ettikleri birer hazine ve ilham
kaynagdr, inan sistemlerini eserlerine yanstmalar onlarn en tabi sanat
anlaylardr. Telmih yoluyla olsun, melen veya aynen olsun bir airin
yetlerden ve hadislerden iktibas yapmas, iirlerini didaktik bir ehreye de
burundurur. Sunbulzde Vehb'nin;
Sirkat-i i'r edene kat'- zeban lazmdr Byledir er'-i belagatta fetv-
ysuhan
r
46
beytinde "Hrszlarn ellerini kesiniz (Mide, 38)" yetini telmih vardr. Sairi
bilinmeyen bir beyitte de;
Mekteb-i ak ire Mecnn ile birlikte okurduk Ben Mushaf' hatmeyledim o "Ve'l-
Leyli"de kald
Mushaf (Kur'an- Kerm) ile ondan bir sre olan "Ve'l-Leyl" (Sre no: 92)
birlikte anlmtr. Keza Ruh'nin;
Sanma ey hce ki senden zer u sim isterler
"Yevme la yenfau"da "kalb-i selm" isterler
beytinde de "O gun mal da fayda vermez, ogullan da!.. Ancak Allah'a hlis ve pak
bir kalb ile varanlar mustesna" (Su-ar, 88-89) yetinden iktibas sz konusudur.
"Utlubu'l-lme velev bi's-Sny'i tasdik eyleyen lme gayet vermeyip hemvre cust
u cudadr
beytinde ise "ilim in'de de olsa arayp alnz" hadis-i erifi tam metin
hlinde iktibas edilmitir. Keza Ak'nin;
Akiya lmezden n l kim hads-i akda kn snndadr"Mt kable en-temt"
beytinde de hadis hem metin, hem de melen verilmitir.
2) Din limler
Kur'an ve hadisin erevesini tamayan duunce yaps, baz din ilimlerle de
beslenir. Seriatn izdigi snrlar iinde mutalaa edilen ehl-i sunnet akideleri
yannda baz Batn mezhep fikirleri de bu edebiyatta bol miktarda sz konusu
edilir. zellikle tevhid, munacaat, na't gibi turlerde bu ilimlere dayal
fikirlere ska rastlanr. Tefsir (Kur'an- Kerim yetlerinin yorumu), kelm
(Allah'n birliginden, zat ve sfatlarndan bahseden ilim), fkh (dinin usl
ve hukumlerini inceleyen ilim) gibi din bilgiler de airin kaynaklan arasnda
nemli bir yer tutar, islm kozmogonisi,
felsef gruler, mezhep yorumlar, yer yer tasavvuf.... vb. pek ok konu bu
arada saylabilir. Talcal Yahya'nn;
Dahyog iken bu zemin u zaman Hazret-i Hak var idi ancak hemn
beytinde Allah'n "ezel" sfat, Kelm ilmi erevesinde; Gubar'nin de;
Ey Gubar ele girmezse arap ite gubr
"Su bulunmazsa zarurette teyemmum caiz"
beytinde, bir fkh kaidesi sanat zemininde sylenmitir.
ite kaza ve kader inancn Hersekli Arif Hiknet'in terennumu:
Tut kim zamane hurdens- umur imi Eyler ne re hukm-i kaza vu kader zuhur
3) slm Tarihi ve Peygamber Kssalar
Divn airine gre bir millete ferd olmaktan ziyade, bir dine ummet olmak
nemlidir. Bu da islm tarihini bilmeyi gerektirir. Divn airlerinin hemen
hepsinin medrese egitiminden gemi olmalar da bu tur bilgileri zaten edinmek
zorunda bulunduklarn icab ettirir. Yahut yle denilebilir: Sairin birikimi bu
yola kanalize edilmitir ve o da iirlerinde bu birikimden faydalanmaktadr. Hz.
dem'den itibaren her peygamberin kssasn bilmek ise her islm ummetinin ilk
grevlerindendir.
islm tarihi, ncelikle Hz. dem ile balar. Daha sonradr ki Asr- Saadet'te
keml bulur. Hulefa-i Ridn devri ve nihayet diger islm devletleri ile airin
agna ular. Sairi ilgilendiren bu tarih iindeki nemli kiiler, olaylar ve
degiimlerdir. Gerek eitli tarikat ve fikir akmlar, gerekse nemli sava ve
hadiseler, kahramanlaryla birlikte beyitlere konu olur. Bata Hz. Peygamber ve
diger peygamberler,
47
^ drt halife, ashab- kiram ve unlu islm buyukleri, aksiyon 5 ile
ele alnr ve agn toplumuna rnek gsterilirler. Gerek S siyer, megaz
gibi turlerde, gerekse islm veya Osmanl ta-~ rih yazarlarnda islm
tarihini yakndan ilgilendiren epi-48 zotlara rastlanr. Hz. dem'in
cennetten karlmas ile balayan insann maceras, degiik zamanlarda
yeryuzune gnderilen sekin kullar araclgyla ilh cepheden geliir,
duzenlenir, duzeltilir, ite peygamber kssalar da bu vesileyle hayatn ta
iinde yer edinmitir. Fuzul'nin;
Hayretinden parmagn diler kim etse istim Parmagndan verdigi iddet gunu
Ensar'e su
beytinde Hz. Peygamber'in Huneyn gazvesinin; Kzm Pa-a'nn da;
Dutu Huseyn atndan sahr-y Kerbel"ya Cibrl var haber ver Sultan- Enby'ya
beytinde ise Hz. Huseyin'in 10 Muharrem'de Kerbel'da e-hid ediliinin izlerini
buluruz. Haim'nin;
Yusuf dahi olsan duururler seni ha Ebna-y zamann ii ihvana cefdr
beytinde Hz. Yusuf'un kardeleri tarafndan kuyuya atl; Bak'nin;
Mest olup uyurken pmu ll-i canan rakb Ehremenler hlemi alm Suleyman b
haber
terennumunde de Hz. Suleyman'n alnan muhrunu gruruz.
4) Mucizeler ve Kerametler
Bata Hz. Peygamber olmak uzere diger peygamberler ve evliyaullahtan sdr olan
olaganustu haller (Peygamberlerin mucizeleri ve ermilerin kerametleri), islm
toplumlarna yn veren terbiyev gereklerdir. Sairlerin yeri gel-
dike telmih yoluyla bu hllerden bahsetmeleri iire bir hayl ve inan
zenginligi katar. Hz. Peygamber'in akku'l-kamer (ayn gkte ikiye ayrlmas),
parmagndan su aktmas, hayvanlarla konumas, gunei geri dndurmesi, talarn
dile gelmesi vb... pek ok mucizesi yannda Hz. isa'nn luleri diriltmesi, Hz.
Musa'nn asasnn ylan oluu, Hz. ibrahim'i atein yakmamas, bagn Hz.
ismail'i kesmemesi, Hz. Yusuf'un kle iken sultan oluu, Hz. Suleyman'n ku
dilini bilmesi vs. mucizeler pek eitli benzetmeleri ve ifadeleri susler. Keza
Hulef-i Ridn'in kerametleri ile pek ok tasavvuf buyugunun kerametleri de bu
arada anlr.
Karaelebizde Abdulaziz'in;
ki akk etti gkteki ay -'%<.--
ki hidle etti da'vay
beytinde Hz. Peygamber'in ay ikiye blmesi; Bak'nin;
Yine Fir'avn- it ceyine Musa mnend Eyledi elde asansn bir ejder sunbul
beytinde Hz. Musa'nn asasn ylan haline getirmesi; Her-sekli Arif Hikmet'in;
Ayan etmek iin sar- ak Halil'e tei gulzar edesin
beytinde de Hz. ibrahim'in atldg atein gul bahesine dnumesi
anlatlmaktadr.
5) Tarih ve Efsanev Kiilerin Maceralar
Tarih sahnesinde herhangi bir ynuyle unlu olmu kiiler ile esatir denilen
hayal-gerek karm olaylar da Divn edebiyatnn malzemeleri ve kaynaklar
arasndadr. Telmih yoluyla anlan bu kiiler ve zellikleri, airlerin
yaadklar agda toplum arasnda canl biimde anlatl-
49
^ makta, okunmaktadr. Geni bir hayal dunyasna sahip ; olan Divn iiri de bu
emeden oka su imitir. Kald ki S pek ok ilm ve din kitapta da byle
kahramanlardan bah--~ sedilir. Ama bunlarn en nemlisi Sehnme'de yer alan 50
kahramanlardr.
Sehname, Firdevs'nin Iran destandr, iran'n muslu-man olmadan nceki bin
yllk tarihini kapsar, iran'n ah sulalelerini konu alr ve sra ile
maceralarn anlatr. Divn iirindeki Iran tesiri, Divn airlerinin de bu
kahramanlara ynelmesine yol amtr. Onca Turk kahraman varken, hemen her
air, adn anacag kiiyi ncelikle bir Sehname kahramanna benzetir, iran'n
krlan gururunu tamir etmek iin efsanev kiiliklere dnuturulen bu
kahramanlar, Divn iiri iin birer model ve rnek insandr.
Divn edebiyatnda ad anlan en unlu tarih kiilerden birkan ylece
sralamak mumkundur. Hzr, ibrahim Edhem, Sen, Hallc- Mansr, Behlul Dana,
Cuneyd-i Bagdad, Ibn Sina, Hulag, Hman, Karun, Nuirevn, H-tem-i Ti,
Efltun, Aristo, Batlamyus vs... Sehnme'den ise yle bir seme yaplabilir:
Cem (Cemid), Dara, Feridun, Dahhak, Efrsiyb, Keykubad, iskender, Husrev,
Hurmuz, Zaloglu Rustem, Behzat, Mani vs. Nef'den bir ibrahim Edhem ve Cem
imaj;
Sh- akm lem-i mn musellemdir bana Sernign peymne-i Cem Tc- Edhem'dir
bana
Rgp Paa bir hikmeti bir msrada Mansr ile butunletiriyor;
Da'vl-i Mansr ederdi her kii dar olmasna
Nazm de bir unluler geidi sergiliyor;
Mudebbir Asaf- devrn Feltun pe Risto-rud Sikender-hamet u Dn-sipeh
dustur- b-hemt
Burada eitli ak hikyeleri ile kahramanlarn da sylemeden geemeyecegiz.
Divn iirinde zellikle gazel nazm ekli sz konusu olunca, her iki gazelden
birinde ve belki her ikisinde bu aklardan, klardan bahsetmek gelenek
olmutur. Sair kendisini, seven bir Mecnn, Husrev, Vmk, Yusuf vb. klarla
kyas eder ve sevgilisini Leyla, Sirin, Azra, Zelih mertebesinde grur.
Fuzul'nin sevgilisine seslenii ve manidardr.
Kl tefhur kim senin hem var benim teg km Leyl'nn Mecnn'u Sirin'in
egerFerhd' var
6) agn limleri
Divn airlerinin hemen hepsi aydn insanlardr. Pek ogu medreseden yetimi
olup eitli resm grevlerde bulunmulardr. Eski medrese tahsili, iinde
bulunulan agn hemen pek ok ilim dalnda egitim gretim gsteriyor ve
zellikle de Arapa-Farsa dil egitimi veriyor idi. Gerek pozitif bilimler,
gerekse felsef veya batl ilimler o devirler insann dunyann her blgesinde
yakndan ilgilendirmekte idi. Devlet kademesinden halka, ulemdan meyha dek
hemen her zumre iinde bu tur batl ilimler yaygn idi. Sairler de bu ilimlere
ynelik faaliyetlerini yahut halkn bildigi unlu konulan iirlerinde sz konusu
etmilerdir. Bu tur ilimlerin banda felsefe, hikmet, mantk, tp, eczaclk,
kimya, simya, hey'et, astronomi, astroloji, sosyoloji, musik, riyaziye,
geometri, tevcid, remil, zayire, ilm-i nucm, buyuculuk, kyafet ilmi, ruya
tabiri vb. ilk akla gelenlerdir. Sair gerek ilgi alan, gerekse birikiminin
imknlar nisbe-tinde bu ilimlerle ilgili terim ve deyimleri; herkesin
bilebilecegi birtakm gerekleri; dogrulugu ispatlanm konular vs. ele alp
sanatla iler. Su beyitte Nab tbba dair konuup mide hastalklar iin
tavsiyede bulunuyor:
Hukne-i leyyinenin nef'i kesr ;- -
llel-imi'deyidef'aiksr !
51
j: ite Bak'nin remil falna bakmas:
4. Beyaz dutu hele ekl-i tli-i eyyam
% Msl-i ihre-i baht- edib-i femh-fl
-
52 Nef 'nin kimyagerligi bahsi:
Gevher-l iksr-i medhin tarh edince rekten Eylerim her lahza endemle eng-i
zergeri
7) Turk Mill Kulturu ve Yerli Malzeme
Sairler hayatn acemisi olmayan, grmu geirmi insanlardr. Bir defa
kulturludurler. Gelenek ve treyi icbn-ca yaparlar. Gunluk hdiselerle
tecrubelerini zenginletir-milerdir ve hatta pek ogu bilgeler snfndan
saylr. Toplum duzenini, hukumet etme uslunu, sosyal degimeleri ve
evrelerinde olup bitenleri pek la degerlendirebilmektedirler. Hayat ile
edebiyat yogururken ramazan, bayram, dugunu, merasimi, mektebi, medreseyi,
eglenceyi, bezm ve rezmi, bade ve cam, silh ve sporu, zamaneden ikayeti tarih
perspektifinden grur ve ylece iirlerine nakederler. Yerine gre tavla ve
satran oynar, yerine gre ata binip cenge gider. Kh rind, kh zhid; bazen
sarho, bazen ayktrlar. Saka yapar, eglenir; kuser, gucenirler. Velhasl onlar
da insandr ve beer duygularm dolduran gunluk olaylar iirlerde sylemekten
ekinmez, bilkis zevk duyarlar.
ite Vasf, zamaneden ikayet etmekte;
Diyenler bozdular bikr-i nizm- lemi imdi Nizm ancak efendi, sret-i
defterde kalmtr
Nedm, bir uh edada eyh efendiyi, uzumun kz (arap) ile yakalam;
Zannetme duhter-i rezi rind ile gizlidir Onunla eyh efendi de babal kzldr
ite Nef', ramazan bayramnn sevincini cokuyla haykryor;
Gam gitse aceb mi yine lyd-i ramazandr lyd- i ramazan revnak-1 bozar-1 cihandr
Her edebiyat kendi agnn aynasdr. Sair ve sanatkr, farknda olsa da olmasa
da iinde bulundugu hayatn ve muhitin tesirinde kalr. Bak, aagdaki beyitte
sevgilinin yanagn atee, yuzundeki tuy ile beni de misk ile anber tutsusune
benzetiyor. Siyah zulfun hukumlerini, buhurdandan kan duman ile karlyor.
Atee misk ve anber koyup havay gunluk kokusuyla doldurmak, iinde yaadg
hayatn bir paras, her gun her yerde grdugu bir vak'adr:
Ruhun te, hat u hlin buhr- misk u anberdir Ham- zulf-i siyahn halka halka
dd- micmerdir
8) Dil
Edebiyatn ana malzemesi dildir. Sanatkr dili guzel kullandg lude
baarldr. Dilin inceliklerinden istifade ile sanat yapar, uslp edinir ve
eserine cazibe verir. Ancak bir de dilin diger imknlarndan istifade sz
konusudur. Darb- meseller, vecizeler, tabirler, deyimler vs. ile zenginleen
bir iir, anlatmda engin ufuklar yakalayp hayalde sonsuza kanat rpar,
iktibas yoluyla, muhtasar ve mufid (z ve yararl) szu, ancak bu dil
terminallerinden getirir, bir potada eritir ve cevhere dnuturup dizeye dizer.
Tpk yet ve hadisler gibi, ataszleri de ksmen veya tamamen alntlanr;
anlam, agrmlarla hatrlatlr. Sk sk irsl-i mesel (rnek getirme) sanat
ile de gundeme gelir. Gerek Arapa ve Farsada mevcut darb- meseller, gerekse
yerli halkn agznda dolaan zlu sz ve deyimler, anlatma canllk kattg
iin de ayrca tercih edilir.
ite Seyh Galib bir ataszunu vurgulamakta;
Affeyleyelim ki belki bilmez
Bir suren atn ba kesilmez
53
^ Ceml'den bir beyit;
-= Eskimi ifa ederse ol gule bulbul nala
^ Dar ekmez sereden korkan meseldir server
54 Fuzul bir deyim kullanmakta;
Dilden dile dutu olfesne Fa oldu bu macera cihne
Divn iiri, zlu szleri hep kendisi almaz. Bazen da o, halkn diline bylesi
zlu ve hikmetli szler sunar. Birka rnek:
Bak kalan bu kubbede bir ho soda imi
Bak
Secaat arz ederken merd-i kpt sirkatin syler
Koca Rgp Paa
Hatrndan kmasn dunyaya uryan geldigin
Nb
Elbette olur ev ykann hanesi viran
Ziya Paa
uncu Blum
SEKL BLGS
Manzumelerin msra says, bend says, bunlarn sralan duzeni, kafiye
rgusu, kompozisyonu gibi d yap ile ilgili kurulu zelliklerine gre
aldklar isme nazm ekli denir. Divn iirinde nazm ekilleri beyitlerden
veya bendlerden kurulu olarak mustakil ve kitaplatrlm mes-nevler hari
divnlar ierisinde yer alr. Bu nedenle nazm ekillerinden evvel divn
tanmamz gereklidir.
Divn kelimesinin degiik alanlarda kullanlan eitli anlamlar vardr.
Hukuktaki, devlet idaresindeki ve lugatta-ki anlamlan yannda edebiyattaki
anlam da bunlardandr. Edebiyatta, bir airin iirlerini belli bir duzene gre
toplayan mecmuaya divn denir. Eskiden herhangi bir konu ile ilgili olarak
yazlm eserlere bu ad verilirdi (msl. Div-nu Lugati't-Turk). Kelimenin bu
anlam zamanla daralm ve iinde seme iirler olan kitaplar divn adn
almtr. Bu kitaplar gunumuzun iir antolojilerini andrrd. Daha sonralar
belli bir yazarn iirlerinden oluan kitaplara da divn denilmitir, (msl.
Divn- Hikmet) Divn kelimesi en zel ve en yaygn kullanmn, islm
edebiyatlarnda, bir airin klasik edebiyat erevesine uygun olarak yazdg
iirlerin belli bir duzen iinde derlendigi dergi-kitaplarda bulmutur. Bu
kitaplara nisbetle klasik edebiyatmza, da-
^ ha yaygn bir kullanmla Divn edebiyat denilmitir. Dola-5 ysyla
airlerin bu tur eserlerine de szgelimi Divn- Ha-| fz (Hafz Divn),
Divn- Fuzul (Fuzul Divn)... gibi ad-~ lar verilmitir. Siirlerin bir
duzen iinde sralanmasna di-56 vn tertibi denilir. Byle divnlara da
muretttep divn ad verilir. Bir divn, airin kendisi tarafndan tertip
edildigi gibi, zellikle lumunden sonra bakas tarafndan da duzenlenebilir.
Murettep bir divnda manzumeler, blumlere gre yle sralanr:
1. Blum: Kasideler (Tevhd, muncaat, na't ve padiahlar ile devlet
buyuklerine yazlan vguler vs.).
2. Blum: Tarihler (Ebced hesab esas alnarak sylenmi dogum, lum vs.
nemli zaman dilimlerini bildiren iirler).
3. Blum: Musammatlar (Terkb-i bend, murabba, tahmis vs. iirler).
4. Blum: Gazeller (Her beytin son harfi esas alnarak Arap alfabesine gre
alfabetik dizilmi gazeller).
5. Blum: Kt'alar (Kt'a, matla', muamma, lugaz, muf-red, azade vs. kuuk
iirler).
Bazen bir airin, bu blumlerin her birinde ayr ayr eser vermedigi grulur. O
zaman kitab "Divne" adyla anlr.
Bir divn oluturan nazm ekilleri, beyit ve bend esasna gre iki gruba
ayrlr:
1. Beyit Esasna Dayal Nazm Siirleri
Divn iirinin asl nazm birimi beyittir. Nazm ekillerinin bazlar beyit
saysna ve kafiyelenie gre isimler alrlar. Ancak Divn iirinde beyitten
kuuk bir de msra sz konusudur. Buna azade denir. Azadeyi tek bana bir nazm
ekli kabul ederek diger nazm ekillerini de srasyla anlatalm:
a) Azade
Azade, ikinci msraa ihtiya duymayan ve tam mn ifade eden msradr. Bazen bir
beyitteki iki msran birbirleriyle ilikisi olmazsa buna da azade denir.
Azadeler genellikle ders alnmas gereken veya nukte yaplm szlerdir.
Sultan II. Mahmud'un hekimbas olan Abdulhak Molla'mn ecza dolabnn uzerine
yazdrdg u msra bir azadedir:
Ne ararsan bulunur derde devadan gayr
Birok airin hikmetli beyitlerinin bir dizesi unutulup geriye kalan ksm azade
hukmune girmitir. Koca Rgp Paa'nn:
Sorsalar magdurunu gaddar kendin gsterir ,
veya; ,
Secaat arz ederken merd-i kpt sirkatin syler "
msralar bunlardandr. Y,
Azade, aslnda bir manzumeye ait olmayan vezinli tek msradr:
Fikr etse hl-i lemi dem garipser
Seyh Galib
Turke agzmda annemin sutudur
Yahya Kemal
Muallim Naci, gulumserken karlm bir resminin altna u azadeyi yazm:
Ben lsem de mudhikt- dehre tasvirim guler
b) Beyit
Ayn vezinle yazlm, anlamca birbirine bagl iki dizeden oluan nazm birimine
beyit denir.
57
^ Arapa beyt kelimesi "ev", msra ise "kap" anlamlarna
^ gelir. Yani bir beyit, iindeki "mn" denen insan ile gru-| mek uzere
kapsndan girilen bir evdir. Divn iirinde beyit, ~ anlam butunlugune
sahiptir. Beyit, tek bana bulunabildi-58 gi gibi bir iirin paras da
olabilir. Nitekim Divn edebiyat beyit esasna dayal bir edebiyattr. Bu
nedenle beyitler durumlarna gre degiik adlarla anlrlar. "Musarra", iki
dizesi de birbiriyle kafiyeli olan beyittir. Bunun zddna "ferd" veya "mufred"
denir. Bir iirin musarra olan ilk beytine "matla"; nceki beyitlerle kafiyeli
olan son beytine "makta"; ikinci beyte "husn-i matla", sondan bir evvelkine de
"husn-i makta" denilir. "Vasta" manzumelerin orta ksmn oluturan her bir
beyte denildigi gibi bend esasna dayanan iirlerin de gei beytidir. Sairin
mahlas (takma ad)nn getigi beyte, gazelde "mahlas beyti", kasdede "tc
beyit" denir. En guzel beyit gazelde "beytu'l-gazel", kasdede "beytu'1-ka-sd"
adn alr. Her ynuyle guzel oldugu hemen anlalan beyte "ah beyit" denir.
Anlam bir sonraki beyte taan beyitler ise "beyt-i merhn" adyla anlrlar.
Bir beyit, aruz kalplar bakmndan iinde bulunduruldugu kelime gruplarna
gre alt blume ayrlr. Bu gruplamada aruz birimleri (ef ile ve tef ile) esas
alndg gibi kelimeler de esas alnmaktadr. Birinci dizenin ilk tef ilesi-ne
"sadr", son tef ilesine "aruz" veya "harb" denir, ikinci dizenin ilk tef ilesine
"ibtid" son tef ilesine de "acuz" veya "darb" tabr olunur. Her iki dizenin
ortasnda kalan tef ue veya kelimeler "hav" adn alrlar. Bunu ematik olarak
yle gsterebiliriz:
sadr l hav /aruz (harb)
Sarka bakmaz /garb grmez grguden yok/ vyesi Futun /Filtun Filtun l
Filun
Bir utanmaz l yuz yaarmaz gz butun l sermyesi ihtida l hav
l acuz (darb)
c) Ferd
Divnlarn son ksmlarnda yer alan ayr beyitlerdir. Ferdlerin baka
beyitlerle ilgileri yoktur ve bir iir iinde yer almazlar, ilk yazllarnda
da bir tek beyit olarak ortaya karlar. Buna "mufred" de denir. Ferd'ler
genellikle bir nukte veya hikmeti ierir, ilk msra ile ikinci msra arasnda
kafiye bulunmas art aranmaz.
Bir ferd (mufred) rnegi:
Bir kerre dokunsun telin saz-1 dernuna ,,,
Bin turlu nuvzile duzelmez bozulunca
Rgp Paa
59
d) Kaside
Kaside belli bir amala yazlm iir demektir. Divn edebiyat nazm
ekillerinden olup daha ok din ve devlet buyuklerini vmek amacyla kaleme
alnr. Kaside yazan aire kasdeg (kasde syleyen), kasde-ser (kasde
yazan) veya kasde perdz denilir.
Kasde, Arap edebiyatnn ilk dnemlerinde dogmu ve Cahiliye devrinde en parlak
dnemini yaamtr. Mualla-katu's-Seb'a yazarlar ile slm dnem Arap
kasidecileri (msl. Ka'b b. Zuheyr, Hassan b. Sabit, Nabig, A'... vs.) bu
nazm eklinin gelimesinde nemli roller oynamlardr.
Fars edebiyatnda ilk kasideler Sasanler devrinde grulur. Rudeg, Araplardan
aldg kasde eklini kuuk degiikliklerle daha da olgunlatrmt^ Ancak
kasde altn agn Gazneli Mahmud'un saraynda yaamtr.
Turk iirinde kasde XV. yy.'da kendini gsterir. Seyh ve Ahmed Paa'nn unlu
kasideleri vardr. XVI. yy.'da Hayal, Fuzul, Nev, Bak ve Ruh gibi airlerin
kalemiyle gelien Turk kasdeciligi XVII. yy.'da en buyuk ustasn yetitirir:
Nef !.. Nef , Turk iirinin butun zamanlarndaki en buyuk kasde airidir.
60
Kasde beyitler halinde yazlr, ilk beyit kendi arasnda, sonraki beyitler ilk
beytin ikinci dizesiyle kafiyeli (a-a, b-a, c-a, d-a gibi) olur. Beyit says 31
ila 99 arasnda degiir. Ancak daha az veya ok sayda beyti iiren kasideler de
vardr.
Kasde nazm ekli alt blumunden oluur: ilk blum nesb (veya tebb)dir. 15-
20 beyit kadar olur. Siirin giri blumudur. Degiik tasvirlerle doludur. Eger
bu blumde kane duygular anlatlyorsa nesb; afak konular (bahar, tabiat,
bayramlar vs.) ilenmise tebb diye adlandrlr.
ikinci blum, girizgh yahut giriz (guriz) adn alr. Genellikle tek beyit
olur. Bu beyit ile air medhiyeye geecegini bildirir. Girizgh, konuya uygun,
nukteli ve baaryla sylenmi olmaldr.
uncu blum medhiye (vgu)dir. Asl konunun anlatldg blumdur. Kasidenin
sunulacag kiinin vgusune ayrlmtr. Beyit says konuya ve aire gre
degien bu blum, kasdenin en sanatl beyitlerini ierir.
Drduncu blum tegazzul adyla anlr. Tegazzul bazen kasdenin banda veya
sonunda da bulunabilir. Kasde iinde gazel sylemektir. Her kasidede bu blum
bulunmayabilir. Sair bir yolunu bulup tegazzul yapacagn nceden syler. 5-12
beyit arasnda degiir.
Beinci blumun ad fahriyedir. Sairin kendini vdugu blumdur, ierik ynunden
medhiyeye benzer. Beyit says degiebilir. Nef''nin fahriyeleri sanatl bir
uslupla yazlm ve uzun tutulmutur.
Kasdenin son blumune dua denir, nceki beyitlerde vgusu yaplan kii iin dua
edildiginden dolay bu adla anlmtr. Birka beyitten ibarettir.
Kasideler degiik ekillerde adlandrlabilir. Bunlarn ilki nesbde ele alnan
konuyu esas alr. Bahariye, itiye, ly-diye, hammmiye vs. bu turdendir.
ikinci adlama redife gredir. Szgelimi kasdenin redifi "gune (ems)" ise
emsiye adn alr. Verdiye, sunbuliye,
su kasidesi, tg kasdesi vs. bu turdendir. Kasdenin son adlama ekli kafiye
harfine gredir. Mesel kasdenin kafiye harfi n (') ise riyye, ti (b) ise
tiyye gibi.
Kasde yaygn bir nazm ekli oldugu iin eitli konular ileyebilir.
Konularna gre Divn iirinin turlerini oluturur, ileride, kaside nazm
ekliyle yazlan turler ayrca ele alnacaktr. Kasideler divnlarn ba
ksmnda yer alr ve turlerine gre kendi ilerinde tasnif edilir.
Su Kasfdesi
Sama ey gz ekden gnlumdeki odlara su Kim bu denlu dutusun odlara klmaz re
su
b-gundur gunbed-i devvr rengi bilmesem Y muhit olmu gzumden gunbed-i
devvra su
Zevk- tgndan acebyoh olsa gnlum ak ak Kim murur ilen bragr rahneler
dvra su
Vehm ilen syler dil-i mecruh peyknn szun ihtiyat ilen ier her kimde oha
yra su
Suya versin bgban gulzr zahmet ekmesin Bir gul almaz yuzun-teg verse bin
gulzra su
Ohadabilmez gubrn muharrir hattna Hme-teg bakmaktan inse gzlerine kara su
Arzn ydyla nem-nk olsa mujgmm nola Zayi' olmaz gul temennsyla vermek
hara su
Gam gunu etme dil-i bmrdan tgn dirig Hayrdr vermek karam gicede bmra su
iste peyknn gnul hicrinde evkim sakin et Susuzum bir kez bu sahrada benim
un ara su
Men lebin mutkyam zuhhd kevser talibi Nitekim meste mey imek ho gelir
huyra su
62
Ravza-l kyine her dem durmayp eyler guzr k olmu galiba ol serv-l ho-
reftra su
Su yolun ol kydan toprak olup tutsam gerek un rakbimdir dahi ol kya koyman
vara su
Dest-bsu arzusuyla ger lsem dostlar Kze eylen topragn sunun annla yra su
Serv ser-keuk klur kumr niyazndan meger Dmenin duta ayagna dueyalvara su
imek ister bulbulun kann meger bir reng ile Gul budagnn mizacna gire
kurlara su
Tynet-i pkini ren klm ehl-i leme tktid klm tark-i Ahmed-i Muhtr'a
su
Seyyid-i nev'-i beer dery-y durr-i istifa Kim sepupdur mu'cizt te-i
esrara su
Klmak iin taze gul-zr- nubuvvet revnakn Mu'cizinden eylemi izhr seng-i
hara su
Hayret ilen parmagn diler kim etse istim Parmagndan verdigi iddet gunu
ensra su
Dostu gerzehr-i mr ise olur b- hayt Hasm su ise dner elbetde zehr-i mra
su
Eylemi her katreden bin bahr- rahmet mevc-hz El sunup urga vuzu' iin gul-i
ruhsra su
Hk-i pyineyetem der mrlerdir muttasl Ban tatan taa urup gezer vre su
Zerre zerre hk-i der-ghna ister sala nur Dnmez ol derghtan ger olsa pare
pare su
Zikr-i na'tn virdini derman bilir ehl-i hat Eyle kim leb-te neler yanp diler
hem-vre su
Sensin ol bahr- keramet kim eb-i Mi'rc'da Sebnem-i feyzin yetirmi sabit u
seyyara su
eme-i hurdden her dem zull-ifeyz iner Hacet olsa merkadin tecdd eden
mi'mra su
Bm-i dzah nr- gam salm dil-i sznma Var umidim ebr-i ihsann sepe ol
nra su
Yumn-i na'tndan guher olmu Fuzl szleri Ebr-i nisandan dnen tek lu'lu-i
eh-vra su
Hb- gafletden olan bdr olanda rz- har Ek-i hasretden dkende dde-i
bdra su
Umdugum oldur ki rz- har mahrum olmayam eme-i vasim vere men tene-i ddra
su
Fuzul .,
d) Gazel
Divn edebiyatnda en yaygn nazm ekillerinden biridir. Kelime anlam
"kadnlar iin sylenen guzel ve ak dolu sz"dur. zellikle Iran ve Turk
edebiyatnda ok sevilir ve yazlrd. Arap edebiyatnda kasidenin bir blumu
iken (tegazzul) sonradan ayr bir ekil olmu ve gelime gstermitir. Beyit
says 5-12 arasnda degiir. 12 beyitten fazla olan gazellere muzeyyel veya
mutavvel (uzatlm) gazel denir. ogunlukla 5 veya 7 beyit halinde yazlr, ilk
beyti musarr (kendi arasnda kafiyeli) olur. Daha sonraki beyitlerin ilk dizesi
serbest, ikinci dizeler ilk beyit ile kafiyelidir (a-a, x-a, x-a, x-a, x-a, x-a,
x-a). Musarr olan ilk beyit matla' (dogu, balang) adn alr. Gazelde
birden fazla musarr beyit bulunabilir. Byle gazellere zu'l-metli' (mat-
la'lar olan) ad verilir. Gazelin her beyti musarr ise musel-sel (zincirleme)
gazel adn alr. Bazen matla'n bir dizesi veya tamam gazelin son beytinde
tekrar edilir. Buna redd-i
63
^ matla' (matla'n yinelenmesi) denir, ikinci beyit birinciden
^ guzel ise husn-i matla' adn alr. Gazelin son beytine mak-
5 ta' (kesme yeri, bitiri); sondan bir nceki beytine ise husn-
7 i makta' denir. Bu beytin de makta'dan guzel olmas arttr.
64 Sair, mahlasn (takma ad) makta' yahut husn-i makta'da
syler. Bylece beyit ikinci bir ad alr; mahlas beyti yahut
mahlashne.
Sairin mahlasn tevriyeli kullanmasna husn-i tahallus denir. (Bak kalan u
kubbede bir ho seda imi-Bak). Baz airlerin de hi mahlas kullanmadklar
grulur (msl. Kad Burhaneddin). Muzeyyel gazellerde mahlas, daha nceki
beyitlerde sylenir ve mahlashneden sonraki beyitlerde zamann ulularndan
birine vgude bulunulur. Gazelin en guzel beytine beytu'l-gazel yahut ah (eh)
beyit denir. Beytu'l-gazelin yeri veya sras nemli degildir. Gazelin dize
ortalarnda kafiye yaplmsa musammat adyla anlr. Bu tur gazeller
drtluklerden oluan bendler haline dnuturulebilir. Sonu getirilmemi veya 5
beyitten az braklm gazellere natamam gazel denir. Gazeller ok zaman baka
airler tarafndan birka dize ilavesiyle bend ekline dnuturulebilir. O zaman
adlar tatr, tahmis, terb vs. olarak degiir. Nazreye (ayn vezin ve
kafiyede yazlan benzer iir) ok elverilidirler. Ak konulu mesnevilerin
aralarna da gazeller serpitirilebilir.
Divn iirinde gazele buyuk nem verilmitir. Lirik konusu, derli toplu yaps,
ekici ekli ile her divn airinin zenle iledigi bir iirdir. Gazeller
iledikleri konulara ve bu konulara bagl uslplara gre eitli adlarla anlr.
Akla ilgili her turlu ac, sknt, mutluluk, sevgi, yakar vs. ili
duygularn anlatldg gazeller, kane gazel adn alr. Fu-zul'nin gazelleri
gibi. iki ile ilgili eitli duunceler, dunya ve hayata aldr etmeme,
yaamaktan zevk alma vs. konulu gazellere rindne gazel denir. Bak'nin
gazelleri gibi. Kadn ve ten zevklerinin agr bastg bir ak anlatan gazellere
hne gazel denir. Nedim'in gazelleri gibi. Hayat dersi
veren, gretici ve veciz syleyii! gazellere de hakimane ga- 2 zel denir.
Nab'nin gazelleri gibi. =
Gazel, beyit butunlugune dayal bir nazm eklidir. Bu- f na ragmen baz
gazellerin butun beyitlerinde ayn konu- ^ nun ele alndg grulur. Bu tur
gazellere yek-heng gazel 65 denir. Eger gazelin her beyti birbirinden ustalkl
sylen-mise buna da yek-vz gazel denilir. Bu tur gazellere usta airlerin
divnlarnda ska rastlanr. Gazelde aruzun hemen her kalb kullanlmtr.
Divn iirinin en yaygn nazm ekli oldugundan, divnlarn buyuk blumunu
gazeller doldurur. Bir divn oluturacak air Arap elifbasn esas alarak her
harf ile sona eren eh az bir veya birka gazel yazmak zorundadr. Eskiden
gazellerin bestelenerek okundugu da bilinmektedir. Hatta bestelenmek uzere
yazlm gazeller vardr. Gazelleri makam ile okuyan kiiye gazelhan denilirdi.
Gazel eklinde iirler yazan usta airlere de ga-zelser denilir. Turk iirinin
en unlu gazelserlar arasnda Fuzul, Nev', Nab, Nedm ve Sebk-Hind tarz
gazelleri ile Seyh Galib saylabilir. Gazeller divnlarda ktalar ve mus-
sammatlardan sonra tasnif edilir.
Cam -1 safa gerekmez dunya-y dn elinden Merdneler ikr almaz zebn elinden
Gam ekme cn- mergi yeksan sunar zamane Ol zehri Cem de ekmi gerdn- dn
elinden
Dil safhasna bakdm etraf cumle merh Bildim bu nusha km birz-funn
elinden
Kefkef geer denizler vre muztarib-hl Daglar ikyet eyler sabr u sukn
elinden
Ferhd'a z vucdu daglarca hil idi Yoksa degildi ciz ol Bsutn elinden
Ehl-i safa dilinden bir i'r dedi Nev'
Geh ukr u geh ikyet ak u cunn elinden
r
66
e) Mesnevi
Mesnevi, her beyti ayr (aa-bb-cc... vs.) kafiyeli olan nazm eklidir. Aruzun
ksa kalplaryla yazlr, iki beyitlik iir paralarndan binlerce beyit
uzunlugundaki kitaplara dek kullanlm bir ekildir. Uzun manzume veya kitap
halindeki mesneviler zel adlarla anlr. Bu kurala uymayan tek mesnev
Mevln'nn (l. 1273) 24.618 beyitlik Farsa Mesnev-i Ma'nev'sidir. Mesnev
ekli, Fars edebiyatnda ortaya km, oradan ayn adla Turk edebiyatna; "muz-
device", "recez" veya "urcuze" adlaryla da Arap edebiyatna gemitir.
iran'da ilk mesneviler X. yy.'da Pehlevce yazlm ve ehnamelerde
kullanlmtr. Ancak bu ve daha sonraki aglarn en unlu Farsa mesnevisi
Firdevs'nin 60.000 beyitlik Sehnme'sidir.
Turk edebiyatnda ilk buyuk mesnev Yusuf Has H-cib'in (l. 1077), Kutadgu
Bilig (bs. 1947,1959) adl eseridir. Sonra sray Mevln'nn Mesnev'si alr.
Daha sonraki asrlarda Turk edebiyatnda pek ok air mesnev nazm ekliyle
rnekler vermi ve ilm, didaktik, lirik eserler yazmlardr.
Mesneviler Turk edebiyatnn manzum romanlar saylabilir. zellikle ak konu
alan ve hamse turu iinde yer edinen ak hikyeleri (Leyl ile Mecnun, Husrev
ile Sirin, Vamk ile Azra... vb.) mesnev nazm eklinin en ok uygulandg
eserlerdir.
Mesnev nazm ekli ile yazlan eserler aag yukar u blumlerden oluur:
Dibace (nsz), tevhd, munacat, na't, miraciye, medhiye, sebeb-i te'lif
(eserin yazl nedeni), gz- dasitan (konuya balang), konu ve hatime
(sonu). Konu ne olursa olsun bir mesnevide bu blumlerin pek ogu bulunur.
Mesnevlerde olaylar bir masal anlatm ile surer. Anlat ve tasvirler akl ve
mantk snrndan taarlar. Yer ve za-
man belirsizdir. Tasvirlerde ar abartmalar gze arpar. Hikye kahramanlar
olaganustu davranlarda bulunurlar. Agrlk merkezi ak olan mesnevilerde cin,
peri, dev, cad, ejderha gibi masal motifleri ok bulunur. Bazen bu ak ve
imajlar, tasavvuf veya alegorik-sembolik nitelikler gsterebilirler.
Mesnevlerde konu degiik olabilir. Ak (nsl. Leyl ile Mecnn); din-tasavvuf
(msl. Mevld), didaktik-ahlk (msl. Hayriyye-i Nab), sava ve kahramanlk
(msl. gazavatn-me), bir ehir ve guzel anlatm (msl. ehrengiz), mizah (msl.
Harnme), ilim (msl. kyfetnme), szluk bilgisi (msl. Tuhfe-i Vehb) ve tarih
(msl. Muradnme) bunlardan birkadr.
Mesnev, her beytin kafiyesi ayr oldugu iin kolay bir nazm eklidir. Bu
nedenle uzun konular, hatta ansiklopedik eserler dahi mesnev nazm ekliyle
yazlabilmitir. Bunun yannda divn irleri iinde mesneviye hi iltifat
etmeyenler de vardr (msl. Bak, Nef', Nedm v.s.).
Ayn aruz kalbnn tekrar ile bir monotonluk ortaya kmamas iin
mesnevilerin arasna yer yer gazel, terkb-i bend vs. nazm ekilleri
serpitirilebilir. Mesnevlerde konu devam ederken her beyit yine de bir anlam
butunlugune sahiptir.
Mesnev nazm ekli zellikle hamse airlerinin elinde fazlasyla gelimitir.
Divnlar iinde zaman zaman kuuk mesnev paralarna da rastlanr. Medhiye ve
kuuk hikye anlatmnda bu tur ksa mesneviler aire kolaylk saglamakta ve
syleyiin snrlarn geniletmektedir.
Eski edebiyatmzda mesnev asla gazel ve kasde gibi n planda tutulmam,
hatta yalnzca mesnev yazan airlerin sanat kuumsenmitir.
Kuuk mesneviler divnlar iinde gazellerden nceki veya sonraki blumlerde
verilir. Buyuk boyutlu mesneviler ayr bir eser olarak anlr.
67
f Der Beyn- Seref-i Hulk-i Hasen
j (Guzel huyun erefini aklar)
-f l. Sufeh ile mudr eyle
68 Enbiy kavlini icra eyle
2. B-sebeb halk ile gavg itme Terk-i br-y mudr itme
3. Olmaga mihnet-i lemden emn Hi mudr gibi yok hsn- hasn
4. Bd-ve eyleme her bezme itb Mihr-ve eyleme devr-i ebvb
5. Hanedan kma ki oldur cennet Kue-i hanede kunc-i halvet
6. Kef-i rz eyleme bignelere Virmeyol meclise dvnelere
7. Herkesi ntahrem-i esrar itme Srrun zver-i bzr itme
8. Herkesim kavlini sdk sanma Cumleyi lk munafk sanma
9. Kimsemin medhna magrur olma Kesr-i nefs eylemeden dur olma
10. Olur lde-iirk-b- riya Yuzune karu olan medh u sena
11. Curbdenfark idemem ol suheni Ki ifahen ideler medh seni
12. Vurdugun meclis ola ehl-i red Olmaya encumen-ifisk ufesd
13. Olma meclisinde ne bir gune ham Vakt ile gah zeban ol geh gs
14. Suhani ibret-i durr u guher it Mumkin oldugu kadar muhtasar it
15. Ollur innda zeban bir iki gu Sen dahi syle bir ol iki ham
16. t kelmm ne kasr u ne tavl Caizle vaktin ne hafif ol nesakl
f) Miustezad
Mustcezad, bir uzun bir ksa dize ile kurulu beyitlerden oluan mazm eklidir.
Musttezad, gazelden turemitir. ogunlukla aruzun "Mef "lui meflu meflu
felun" kalbyla yazlr ve her dizeden somra bu kalbn ilk ve son birimleri
olan "Mef lu felun" kkalbna uygun bir ksa dize sylenir. Eklenen bu ksa
dizejye ziyde (artk, ek) denir. Bylece mustezadn her beyti iki Hasa dize
ilvesiyle drt msradan oluur. Genelde u drt eekilden biriyle kafiyelenir:
1. Aa-Aa, Bb-Aa, Ca-Aa vs.
2. Aa-Aa, Bx-Aa, Cx-Aa vs. , ( , 3. Ab3-
Ab, Cc-Ab, Dd-Ab vs.
4. Ab 3-Ab, Cx-Ab, Dx-Ab vs.
Musteezad, Divn iirinin sanatl ve artistik ekillerin-dendir. Kusa dizeler
okunsa da okunmasa da beytin anlam bir butunn oluturur. Bu bakmdan uzun ve
ksa kalplarla yazlm uki ayr gazelin i ie girmi hli gibidir.
Saylaur az da olsa bazen her uzun dizeden sonra iki ziydesi bualunan
mustezadlar da sylenmitir.
Bu durumda mustezadn kafiye emas Aaa-Aaa, Bbb-Aaa, Ccc-;-Aaa vs. eklinde
duzenlenir. Ziyadesi bir msra olan musistezadlara "sde", iki msra olanlara
ise "ift" ad verilir. AsAagdaki para Nedim'in bir mustezadndan
alnmadrr:
70
1. Ey h- sitem-pe dil-i zar senindir Yok minnetim asla
Ey kn- guher anda ne kim var senindir Pinhn u huveyd
2. Sen kim gelesin meclise bir yer mi bulunmaz
Ba uzre yerin var
Gul goncassn ge-i destr senindir Gel ey gl-i rn
Mustezadlar genellikle divnlarn gazelleri ve kasdele-ri arasnda yer alr.
Ancak kesin bir kural yoktur. Nitekim baz divnlarn musammatlar blumunde de
mustezad-lara rastlanr.
AAustezad - i
Bulbul yetiir bagrm hn etdi fignn
Zabt eyle dehnn Haner gibi deldi yuregim tg-i zebann
Te'sr-i lisnn
Ah eylemege balad y ne bu halet
N'olsun bu hararet Bilmem yine bir derdi mi var bulbul-i cann
Ol murg-i nihnn
h etse n'ola bulbul-i dil mehedim uzre
T maher olunca ok ekdi gam- harn gul-zr- cihann
Bu bg- fenann
Ben ugramm zannm odur illet-i aka
H eyleme ubhe Birfidesi olmad zr hukemnn
Tedbr-i devann
zzet ne eker ignedi ttgibi bilmem
Am yeni bir sz Rek ile suland yine agz uarnn
Snf-fusahnm
Maksdun eger ren-i baht ise ey dil
Vaz ge u felekden Du zerre gibi der-gehine Sems-i Hudnn
Ol mihr-i vefann
g)Kt'a
Kt'a en az iki beyitten oluan nazm biimidir. Beyit says ikiden fazla
olanlara kt'a- kebre (buyuk kt'a) ad verilir.
iki beyitlik kt'alar iin, Divn iirinde bendlerden kurulu nazm ekillerinin,
(msl. murabba, ark, muhammes) her bir parasnn ad olan "bend" kelimesi de
kullanlagelmitir.
Divn iirinde kt'alar mahlassz iirlerdir. Dizeleri arasnda anlam butunlugu
bulunur. Konulan nemli bir duunce, hikmet, nukte, yergi, vgu, hayat gruu
vs. olabilir. Bir, iki ve drduncu dizeleri birbiriyle kafiyeli olan kt'alara
"nazm" denir. Beyit says ikiden artk olan kt'a- kebreler matla olmayan
gazele benzer. Ancak konu ynuyle gazelden ayrlr. Bu nazm ekliyle daha ok
tarih, muamma, l-gaz ve hicviye yazlr. Bu tur kt'alarn herhangi bir
beytinde mahlas bulunabilir. Kafiyelenii a-b, c-b, d-b, vs. eklinde devam
eder. Beyit says 5 ila 12 arasnda degiir. Ancak daha uzun veya ksa kt'a-i
kebreler de yazlmtr.
Kt'alar, mustakil iirler olarak divnlarn sonunda "Mukattat (ktalar)"
balg altnda yer alr. Ancak musammatlar blumunun sonunda da kt'a nazm
ekliyle yazlm manzumelere (muamma, lugaz... gibi) de rastlanr. Su kt'a
Fuzul'nindir:
Kalem olsun eli el ktib-i bed-tahririn Ki fesd-rakkam srumuzu sr eyler Gah
bir harfsuktuyla eder "ndir"i "nr" Gah bir nokta suktuyla "gz"u "kr" eyler
Burada kta nazm ekliyle yazlan u tur iirden ksaca bahsetmek yerinde
olacaktr.
-= 1) Tarih
s Tarih veya tarih duurmek, bir olayn getigi yl, ebced
S hesab ile karlanan harfler toplulugu olarak gstermektir.
~. Bir msra, bir beyit veya bir kta ile yazlan tarihler vardr.
72 Ancak istenilen tarih, rakam olarak en son msrada gsterilir. Bazen
msra olmayan szler de tarih olabilir.
Eski alfabemizdeki harflerin her biri belli bir rakam karlyordu. Buna ebced
hesab denir. Buna gre, her kelime ve cumle, bir rakam toplulugudur. Yani
mesel isimlerimizin karladg birer rakam vardr. Eskiden ebced ile
konuulabilir, ebced ile akalalabilir, hatta kufredilebilir-di. Argoya bile
ebced ile "58", "31" rakamlar girmitir. Mesel "Allah" lafznn karladg
rakamlar (....: l, ....: 30, ....: 30,....: 5) 66'dr. Simdi "iimiz 66'ya
bagland" diyoruz.
Harflerin karladg rakamlar yanyana getirerek toplayp kararak; hatta
arpp blerek belli saylar elde ederiz. Tarih duurmek ise rakam yerine harf
kullanlarak yaplan aritmetik hesabdr. Bu hesapta vezin, kafiye, anlam ve bu
arada istedigimiz tarih rakam birbirine uymak zorundadr. zellikle nemli
saylabilecek olaylarn ansna ve onlar lumsuzletirme abasyla sylenen
tarihler birka gruba ayrlr:
(a) Tam tarih: Butun harflerin rakam karlklar toplanarak eksiksiz ve
fazlasz kan tarihlerdir. Fatih'in istanbul'u fethi uzerine sylenen ve
Kur'an'dan bir yetin paras olan "Beldetun tayyibetun (guzel ehir)" szu:
(....: 2.....: 30,....: 4.....: 400,....: 9,....: 10,....: 2.....: 400 =
857h./1453m.)gibi.
(b) Ta'miyeli (tamamlamal) tarih: Bu tarih eidinde eksik veya fazla olan
rakam bir nceki dizede sylenir. Bylece okuyan kii karma, arpma, blme
veya toplama yaparak tarihin dogrusunu bulur. Rahmetli hocam Meh-med
avuoglu'nun lumu iin duurdugumuz u tarih buna rnektir.
Bir mucevher geldi Hak'dan "Fedhulh hlidn" Gdii Mehmed avuoglu lem-i
Firdev's h
Burada ikinci dizedeki harflerin rakam olarak toplam 1406 h. yln verir, ilk
dizedeki "bir geldi" szu, 1406 rakamna l eklemek gerektigini bildirir. 1406+1=
1407 h./1987 m. yln verir.
(c) Mucevher veya cevher tarih: Bu tarih eidinde yalnzca noktal harfler
toplanarak istenilen rakama evrilir. Birinin lum yl iin sylenen u tarih
buna bir rnektir:
"Ald ol hasreti Hak Celle Cell"
Duz dizilen harfler noktal harfler olup toplam 1326 h./l908 m. yln verir.
(d) Muhmel tarih: Cevher tarihin zdddr. Sadece noktasz harfler hesb
edilerek rakama evrilir. Turk edebiyatnn en usta tarihisi Surr'den bir
msra okuyalm:
Bekir Aga fcurub sr- tezevvuc fter-murd oldu
Duz dizilen harfler noktasz harfler olup toplam 1192 h./l778 m. yln
bildirir.
(e) Tarih-i du-t: Bir beyitte iki defa sylenen tarihe ta-rih-i du-t (iki
buklum tarih) denir. Ya her dize ayn yl ayr ayr verir veya bir dize ortadan
ikiye ayrlarak ayn yl iki defa syler.
Bir cum'a gun evket ile/Sultan Osman oldu ah
Bu dizenin her iki blumu de ayr ayr 1168h./1754-55 m. yln vermektedir.
(f) Lafzen ve manen tarih: Bazen de tarih, sz olarak sylenip harf olarak da
bunu dogrular. Yani hem anlamca hem de szce tarih iki defa sylenmi olur.
Bunda tarihin yanl kma ihtimali yoktur.
Bin ikiyuz onaltda alp Msr' benm olduk
73
74
Bu dizedeki harfler rakam olarak 1216 h.71801 m. yln verir ki dizede de zaten
bu anlatlmaktadr.
(g) Lgazl tarih: Bazen tarihler de bilmece eklinde sylenebilir. Bu tur
tarihlerde rakam ekillerinden faydala-nlrd. Su tarih halka da mehurdur:
Bir iki iki delik Abdulmecid oldu melik
Bunu zelim: nce l, sonra yanna 2, yine yanyana gelmek uzere iki delik (0,0)
yani iki adet 5. Eski rakamlardan be (5) imdiki sfr (0) gibi yazlrd.
Simdi bilmece-mizdeki rakam karalm, Bir, iki, 2 tane 5.
l, 2,5,5, = 1255 h./1839 m. Abdulmecid Han'n tahta k tarihi.
(2) Lgaz
Lgaz manzum bilmece demektir. Konu edilen eyin zelliklerini syleyerek ne
oldugunun bilinmesini istemek amacyla duzenlenen iirler bu adla anlr.
Lgaz, bir eit sz oyunudur, isimleri konu alan lgaz-lara muamma denir.
Lgaz, gerekte Arap edebiyatnn maldr. Turk edebiyatna XV yy.'da iran'dan
girmi ve XVIII. yy.'da en verimli agn yaamtr. Genellikle kt'a-i kebre
veya kuuk mesneviler eklinde duzenlenir. Daha ok aruzun "filtun filtun
filun" kalbyla yazlrlar ve divnlarn son ksmlarnda yer alrlar. Eski
airler sz oyunlarna nem vermiler ve hemen hepsi birka lgaz denemesi
yapmtr. "Lgaz der-hakk-... (... hakknda lgaz)" balg altnda sorulan
lgazlarn ilk dizesi "ol nedir ki..." gibi bir soruyla balar ve zel bir
balk olmasa da bylece manzumenin lgaz oldugu anlalr. Lgazlarda bazen eb-
ced hesabnn yardmna bavurulabilir. Bu durumda harflerin rakamsal
karlklaryla aritmetik ilemleri yaplarak sonuca ulalr. Lgazn konusu
daha ok eya ve somut
nesnelerdir. Ancak eglendirici ve oyalayc lgazlar yannda din ve fkh
konulara ait didaktik lgazlar da meydana getirilmitir.
Lgaz, halk edebiyatnn bilmecelerinden ayran en nemli zellik, yazarnn
imzasn tamasdr. Bu nedenle lgazlar anonim urunler arasna karmaktan
kurtulmu ve herhangi bir degiiklik veya bozulmadan kendilerini kurtarm
olurlar. Buna ragmen anonim halk iirine mal olmu lgazlar ile bir air
tarafndan lgazlatrlm anonim bilmeceler de vardr. Dili genellikle yaln
olan lgazlar vezin ve syleyi ynunden bilmecelerden hemen ayrlrlar. Muneat
mecmualarnda da rastlanan lgazlarn az sayda nesir rnekleri vardr. Lgaz
anlamaya ve bulmaya lgaz halletmek denir.
Lgazlar yalnz e dost arasndaki eglencelerle snrl kalmayp saray muhitinde
ve sultanlar erevesinde de itibar grmutur.
(Cemre Hakknda)
Ol nedir kim u birader her zaman Birbiri ardnca olmudur revn
Ylda bir kerre gelirler leme Makdemiyle kesb-ifeyz eyler cihan
Kimseler grmu degildir yuzlerin smi vardr cismi amma ki nihn
Birisi oldu havaya munkalib Birisi b ire tutdu iyn
Grdu bulmu her birisi yerlerin Biri dahi eyledi hki mekn
Serleri u palan be anlarn Kl tefekkur eyledim sana beyn
Ftnat Hanm
75
76
(3) Muamma
Muamma, szlukte "gizli, gu anlalr sz, bilmece, yanltma" anlamna gelir.
Edebiyatta bir ad sorulacak ekilde duzenlenmi manzum bilmeceye denir. Lgazn
bir eididir.
Muammalar gerekte Allah'n 99 adndan biri iin duzenlendikleri halde sonradan
kii adlarm konu almlardr. Genellikle beyit, kt'a, kt'a-i kebre gibi
kuuk nazm ekilleriyle yazlrlar. Bazen mesnevi paralaryla da muammalar
yazldg olur. Divnlarn son ksmnda muam-meyt balg altnda sralanrlar.
Eski irler muammay sylemeye ve zmeye ok nem vermilerdir, iranl air
Mr Huseyin Muammy mru boyunca muamma ile ugramtr. Turk irleri iinde
Edirneli Emr (l. 1575) alfabetik sra ile her harften en az bir adet isim
olmak uzere 600'den fazla muamma sylemitir. Turk ve Fars edebiyatlarnda
muamma risaleleri yazmak bir gelenek halini almtr.
Muammalarn banda (Muamma be-nm- ... (... ad hakknda muamma)" ibaresi ile
manzumede sorulan ad yazlr ve okuyucunun bunu kolaylkla bilmesi saglanm
olurdu. Muamma yoluyla bir beyit yahut dizeden bazen birden fazla isim
kabilir. Muamma sylenirken ebced hesabna bavurulabilir ve harflerin rakam
karlklaryla aritmetik ilemleri yaplarak sonuca gidilebilir. Baz muammalar
basit bir ekilde duzenlenirse de sonucu ok zor bulunan muammalar olduka
fazladr. Nab'nin u beytinde ok basit ve rakamsz bir muamma grulur:
Bende yok sabr u sukn sende vefadan zerre iki y oktan ne kar flkr edelim bir
kere
Farsada yokluk ve olumsuzluk bildiren rnekler "n" ve b"dir. Yanyana gelince
"Nb" okunur.
h) Nazire
Bir iirin (genellikle gazel) baka bir air tarafndan ayn vezin ve kafiye ile
yazlm benzerlerine nazire denir.
Nazire, begenilen bir iire kar yazlr. Yeni yazlan iirde orijinal iirin
biimi ile konusu yeniden ele alnm olur. Divn iirinin dar erevesi iinde
en mukemmel olan syleme endiesi, airleri nazire yazmaga yneltilmitir.
Ancak bu tutum kesinlikle kuru bir taklitilik degildir. Nitekim bazen nazire
olarak sylenen iir, orijinalinden daha guzel olabilir. Siirine nazire yazlan
aire deger verilmi, ona iltifatta bulunmu demektir. Buna ragmen divn
airlerinden birogu nazireyi kuru bir biim benzerliginden teye gtu-
rememilerdir. rnegin Fuzul tarznda iirler yazan Kzm Paa, onun birok
gazelini tanzr etmise de Fuzul'deki ruh ve sanat duzeyine asla eriememitir.
Oysa nazirede asl ama, airin kendi sanat kiiligini gstermesidir.
Divn iirinde nazreciligin ayr bir yeri ve nemi vardr. Hatta merakllarnca
bu yolda nazire mecmualar oluturulmutur. Mezidoglu mer'in Mecmatu'n-
Nezir', Egridirli Hac Keml'in Cmiu'n-Nezir'i, Edirneli Nazm'nin Mecmau'n-
Nezir*\, Pervane Bey Mecmuas ve Hisal'nin Metliu'n-Nezir\ bunlardandr.
'-
(
Fuzul'nin bir gazeli:
Ezel ktipleri uak bahtn kare yazmlar , f
Bu mazmun ile hat ol safha-i ruhsreyazmlar ,
Havs- hk-i pyun erhini tahkik edp merdum '-
Gubr len beyz- dde-i hnbre yazmlar
Girip buthneye klsan tekellum can bulur seksiz Musavvirler ne suret kim der u
dvne yazmlar
Muharrirler yazanda her kime lemde bir rzi Bana her gun dil-i sad-preden bir
pare yazmlar
Yazanda Vmk u Ferhd u Mecnn vasfn ehl-i derd Fuzul adn grdum ser-i
tumreyazmlar
77
78
Nef' 'nin naziresi:
Yazanlar peykerim destimde bir peymne yazmlar Grup mest-i mey-i ak oldugum
mestne yazmlar
Bana teklif-i zuhd etmezdi idrk olsa zhidde Yazklar kim an kil beni dvne
yazmlar
Degildir gzlerinde sye-i mujgn ukn Hatn resmin beyaz- dde-i giryne
yazmlar
Benem k ki rusvalkla tuttu hretim ehri Yazanlar kssa- Mecnn'u
hepyabane yazmlar
Nice zahirdir ey Neft szunden dildeki suzun Yaznca nusha-i i'rin kalemler
yane yazmlar
) Tehzil
Tehzil, unlu bir iire ayn lu ve kafiyede aka ve alay yollu yazlm benzer
iirdir. Nazirenin bir turu olup hezl adyla da bilinir.
Tehzl iin nukte esastr. Mizah adan yeterince olgunlam bir tehzl,
bayag ve soguk duer. Tehzlde herhangi bir konu mizah nitelikler iinde
verildigi gibi cidd iirler de mizah bir duruma sokularak zarif bir nukte ile
anlatla-bilir. Daha ok, unlu gazel ve kasideleri konu alan tehzillerde, gunun
artlarna uygun bir eletiri grulur. Mizah edebiyatmz iinde nemli bir yere
sahip olan bu tur iirler bize iran'dan gemitir. Sirazl Bushak, Hafz ve
Sad'nin iirlerini yemeklerin vgusunde tehzl etmekle unludur.
Tehzl bir kii hakknda yazldg gibi, bir kurum veya devlet duzenini de
eletirebilir. Tehzlde air ekil bakmndan degilse bile fikir bakmndan
zgurce hareket eder. Bir yergi sz konusu oldugu iin ogunlukla takma adla
hatta mahlassz tehziller de yazlmtr.
Tehzlde asl iire beyit beyit bagml kalma zorunlulugu yoktur. Sair, vezin ve
kafiyeyi esas alarak kendi fikirleri dogrultusunda iirin zunden ve syleyi
biiminden
uzaklaabilir. Divn iirinin tehzl gelenegi, Cumhuriyet dneminin renkli sima
ve olaylar ile toplumun degiim surecini konu alarak sekin rnekler vermitir.
Fuzul'nin unlu su Kasdesi'ne Orhan Seyf (Orhon) tarafndan yazlan tehzl
aagdadr:
Siirin asl iin "kaside" rnegine baknz (s. 61).
Sama ey Terkos glunden tozlanan yollara su Kim bu denlu tozlanan yollara
klmaz re su
b- lutfun eme-i vaslnda ancak katredir kmyor bir turlu zr istenen
mikdre su
Kimseler bilmez hakki menban mhiyyetin Geri birok ism alp gelmektedir
bzre su
Rahmet-i ilhama dim muntazr Yahya Keml Bgbn- tab' vermez ylda
bire'resu
Galiba beynelmilel bir hayra vakfetsin deyu Lutf- tli' bah klmtr Cell
Muhtr'e su
Tamtakr bak cumle sarnlar susuz kalm Ada Vermemek caiz midir hi byle
birgulzre su
Kld s akbet b- hayt- lutfunu Etse lyktr teekkur Lutfl-i Krdr'e su
Halk srb eyleyen ihsan-1 b-pyndr
Katre yokken emelerden fkrr hem-vre su '
Anladk eksik kahin nakdne-i himmet imi Bagldr ancak sanrdk dirhem u
dnre su
Suya dir nutkunun b- revandan f ark yok k olmu gyiy zt- ho-guftre
su
Bir benim yalnz susuz kalm bu bezm-i nda Yrdan su istesem mutlak sunar
agyre su
imemitir neylesin ampanya ya erbet degil Ski-i bahtn elinden Seyf-i bre
su
79
80
j) Mulemma
islm edebiyatlarnda Arapa, Farsa ve Turke dizelerden meydana getirilmi
iirler mulemma adn alr. Bunu yapmaya telm', yazlan eserlere de mulemmet
denir.
Divn iirinin sanatkrane ekillerinden olan mulemma daha ok gazel nazm
eklinde kullanlmtr. Buna gre iki dizeden biri Turke ise digeri Arapa
veya Farsa olarak duzenlenir. ayr dilin kullanldg mulemma rneklerine
ise pek az rastlanr. Bu manzumelerde dizenin ba ve son ksmlar ayr dillerde
yazlm olabilir. Ancak yet, hads ve yabanc dillerde ok mehur olmu
vecizelerin bir beyitte iktibas yoluyla sylenmesi tam bir mulemma saylmaz.
Mevln Celleddn-i Rum, Molla Cam ve Hafz- Sira-z'nin Turkeye yer
verdikleri mulemmlar ile Sa'd'nin Arapa-Farsa mulemmlar unludur.
Aagdaki beyit Fu-zul'nin nusammat mulemma bir gazelindedir:
Ben mubtel-y hicran, benden rag canan Ve'l-mru keyfe mkn mislu'r-riyhi
rih}
k) Tazmn
Bir airin bakasna ait manzum bir szu kendi iirinde tekrarlamasna tazmn
denir.
Tazminde alnt yaplan sz, bir dize veya beyit olabilir. Tazmn iin en
elverili manzumeler gazel ve kasdelerdir. Ancak ayn beytin bana dizeler
eklenerek musammat ekli de ortaya kabilir. Genelde air daha nceden tazmn
yapacagn m eder ve tazmine konu olan szun hangi aire ait oldugunu
belirtir. Bazen bir airin ok unlu olmu bir szu de tazmn edilebilir. Bu
durumda ayrca irin adn sylemeye gerek yoktur.
l mur ise nasl olsa ruzgr gibi geip gidiyor, (l P.)
"Ak afet-i can oldugu maluri'u iken h Bilmem ne umd etti ne sand yine
kalbim
Tahir Olgun
Trnak (" ") iinde gsterilen tazmn ksm Fuzul'nin unlu bir dizesidir.
Alnt yaplan szu kimin syledigi belli degilse veya air unlu olmayan bir
szu, airini belirtmeden syluyorsa tazmn olmaz, belki iktibas (alnt) yahut
intihal (hrszlama) olur.
Tazmn eskiden hem nazm, hem de nesir iin kullanldg halde Turkiye'de
gazeteciligin balamasndan sonra iktibasn erevesi genilemi ve tazmn
yalnzca iire zgu kalmtr. Aagda Nedm'in bir kasidesinde Rasih'e ait bir
beyti tazmni grulmektedir:
Rsih'in bu matlam tazmin edip k-i kilk Nukl sundu ektigim sahb-y irfan
ustune
"Suzme emin gelmesin mujgn mujgn ustune Urna zahm- sineye peykn peykn
ustune"
1. Bahr-i Tavl
Bahr-i tavl aruz vezniyle ortaya konulan bir ahenk lusudur. Aruz'un "Felun
Meflun Felun Meflun" cuzlerinden meydana gelen bir kalptr. Turk iirinde
hi kullanlmamtr. Ancak divn irlerince bahr-i tavl ad altnda yeni bir
biim ortaya konulmutur ki bu, "Feiltun", "Meflun", "Mustef'ilun",
cuzlerinden her birinin istenildigi kadar tekraryla yazlan iirdir. Bu tur
iirlerde dizenin uzunluk lusu, airin istegine bagldr. Uzunlugu bazen bir
sayfay bulan bu iirler tek beyit yahut tek ktadan ibaret olur. ogunlukla
divnlarn musammatlara ait blumlerinin sonunda yer alrlar. rneklerine az
rastlanan bahr-i tavller, divn iirinin sanatl ekillerinden-dir. Konularnda
ok zaman bir latfe havas hakimdir. Bir
81
z bakma secli nesri andrrlar ve bir hikye anlatm iin-s de verilirler.
Bahr-i tavllerin ba ksmna, kullanlan aruz S cuzu yazlr ve dizelerin
snrlar belirlenir. Seyh Galib'e ~ ait bir bahr-i tavlin, her biri yarm
sayfadan fazla tutan 82 ilk ve son dizelerinden baz pasajlar yledir: "Bahr-i
Tavil (Feiltun)
Msra- evvel: Ey gulistn- letfetde hezr ive vu nz ile yetimi gl-i
r'n... oturup meclise beyler gibi sen n- arb eylesen, uak teraneyle dil
u sinesini ny u ru-bb eylesen kim men'ide h...
Msra- rbi': Guzelim ka cevr itme, cef merebine gitme, mn hasta-i
hicrann incitme ki bir gun... o zaman sen diyesin kim bana bu szleri hep
syle dvne kys eyledigim Glib-i eyd.
2. Bend Esasna Dayal Nazm Sekilleri
Divn iirinde asl nazm birimi beyit ise de, beyitlerin bir araya geliiyle
oluan bendlerin (iir bekleri) say ve kafiyeleniine gre de baz nazm
ekilleri ortaya konulmutur.
Bendlerden oluan nazm ekillerinin yalnzca bir drtlukten ibaret olanlar
dndakilere musammat denir. Musammat bir bakma bendlerden kurulu nazm
ekillerinin genel addr.
Musammatta bendlerin sonundaki msra veya beyitler ilk bendde geen ekliyle
tekrar ediliyorsa mutekerrir musammat, ilk bend ile yalnzca kafiye bakmndan
uygunluk gsteriyorsa muzdevic musammat adn alr. Musammat turu manzumelerde
bir syleyi rahatlg grulur. Ancak en yaygn musammat ekli drt veya be
msralk bendlerden oluan manzumelerdir.
Musammatn ilk bendinde butun dizeler birbiriyle kafiyeli, sonraki bendlerin son
msra veya beyti ilk bend ile kafiyeli olur.
Divn iirinde baz kaside ve gazeller de msra ortalarnda kafiye yaplarak
musammat ekline dnuturulebilir. Daha sanatkrne bir uslup olan bu ekilde
her bir beyit drtluk biiminde okunabilir. Bu tur manzumelerde iki eit
paraya ayrlabilen aruz kalplar kullanlr.
Fuzul'nin musammat bir gazelinden:
Seb-t hicran yanar canm dker kan em-i girynm Uyarr halk efganim kara
bahtm uyanmaz m
Nef''nin musammat bir kasidesinden:
Dolsun yine peymneler l olsun tehi humhneler Raks eylesin mestneler l
mutribler gittike negam
Simdi Divn iirindeki bend esasna dayal nazm ekilleri ve musammatlar ayr
ayr inceleyelim:
a) Rub
Rub, tam bir anlam ifde eden, kendine zgu bir lusu olan, drt dizelik bir
nazm biimidir.
Fars ve Turklerin, Arapa adyla "rub", Araplarn da Farsa adyla "dubeyt"
veya "r-msr" dedikleri bu nazm biiminde l. 2. ve 4. dizeler kafiyeli, 3.
dize serbesttir (a a x a). Ancak iki beyitlik kt'a biiminde (x a x a) yazlan
rubailer de vardr. Rubainin her dizesi birbiriyle kafiyeli olursa "rub-i
musarr" veya "terane" adn alr.
Rubainin ktadan farkl zel bir luyle yazlmasdr. Hezec bahrinin,
birbirinden kuuk farklarla ayrlan 24 kalb kullanlr. Bunlardan "meflu
(/ /.)" birimiyle balayan 12 kalba ahrebr, "mef'lun (/ / /)" birimiyle
balayan diger 12 kalba da ahram denir. Kalplarn sonu "faul" veya "fa"
birimleriyle biter. Bir rubainin her dizesi -zelikle 3. dize-ayr bir rub
kalbyla yazlabilir. Turk iirinde daha ok ahreb kalplar kullanlmtr.
83
z Rubainin bir baka zelligi de yogun fikir rgusune sa-
s hip oluudur. Bu bakmdan ahengi saglamak olduka gu-5 tur. Ustaca
sylenmi rubailerde tasavvuf ve felsefe konu-~ larndan dunya gruune;
hicivlerden nuktelere kadar bir-84 ok konu zlu biimde ifade edilmitir.
Rubaide ilk iki dize fikrin hazrlaycsdr. Asl sylenmek istenen duunce 3.
veya 4. dizede ortaya kar. Genelde mahlassz iirler olup divnlarn sonunda,
rubyyt balg altnda ve kafiyelerine gre sralanrlar.
ilk rubler iran'da yazlmtr. Ortaya k hakknda degiik gruler
vardr, ilk defa Rdeg (l. 941) tarafndan kullanldg sanlr. Iran
Seluklular zamannda buyuk gelime gsteren bu nazm biiminin en usta iri
hi uphesiz mer Hayym'dr (XII. yy.). Hayym daha ok dunyann geiciligini
vurgulayarak onun guzelliklerinden yararlanmann yollarn gsterir. Onun birok
dile de evrilmi olan rubaileri butun zamanlar iinde en guzel rublerdir.
Arap edebiyatnda rub ekli fazla ragbet grmemitir. En eski Turk iirlerinin
drtluklerden meydana gelmesi, rubainin Turk irleri arasnda kolayca
benimsenmesine ve hemen her divn airinin az veya ok bu konuda kalem
oynatmasna yol amtr. Mevlan'nm Farsa olarak yazdg 1500 kadar felsef
rubaisi, bu grn, Turk edebiyatnda yaygnlamasnda nemli bir rol
oynamtr. Mevl-n'dan itibaren birok air bu konuda baarl rnekler ver-
mise de Turk edebiyatnn en usta rub airlerini Kara Fazl, Azmizde Haleti,
Nab ve son dnemde de Yahya Kemal (Beyatl) olarak gstermek dogru olur.
Ahvl-i cihan her zaman syleelim Amma gam- akmz nihn syleelim Ey
vkf- rz- ak olan rif-i can Ney gibi seninle b-zebn syleelim
Azmizde Haleti
b)Tuyug
Klasik Turk edebiyatnda, aruz lusunun "filtun f-iltun filun" kalb ile
yazlan drt dizelik mill nazm biimine tuyug denir. Halk edebiyatndaki mani
karlgdr.
Tuyug, eski mill nazm ekli olan drtluk biiminin divn iirine yansmasyla
ortaya kmtr. Buna maninin aruzla sylenmi ekli denilebilir. Nitekim
manide oldugu gibi tuyugda da cinasl kafiye art aranr. Ancak bu arta her
zaman uyulmaz. Tuyugdaki aruz kalb, 11 'li hece lusune uygun duer. Bu
nedenle halk iirinin 11 Ti kalb ile yazlan manilerine "tuyug" ad
verilmitir.
Tuyugun kafiye duzeni genellikle mani ve rubde oldugu gibi "aaxa" eklindedir.
Ancak "xaxa" biiminde kafi-yelenmi tuyuglar da vardr. Drt dizesi de
birbiriyle kafiyeli olan tuyuglara musarr tuyug denir. Nesim'nin tuyug-
larndan ogu musarrdr.
Tuyugda, mani ve rubde oldugu gibi nemli bir fikir sylenmeye allr. Bu
nedenle zor sylenen iirlerden saylr ve mahlas kullanlmaz.
Tuyug nazm ekli daha ok Azer ve agatay edebiyatlarnda, XIV ve XV yy.'larda
kullanlmtr. Kad Burhaned-din ve Nesim bu turun ustalardr. XVI. yy.
sonrasnda hemen hemen hi tuyug yazlmamtr.
Dlbern i tb u nz olur s'.
emi cd, gamzesi gammaz olur Ey gnul sabret, tahammul kl ana Yra erimek
ii az az olur. ;
Kad Burhaneddin ':--
c) Murabba
Murabba, ayn vezinde drder dizelik bendlerden oluan nazm eklidir, ilk
bendin drt dizesi birbiriyle kafiyeli, sonraki bendlerin son dizesi ilk bendi
ile kafiyeli olur. (aaaa-bbba... vd.) Son dize her bendin sonunda aynen tek-
85
86
rar ediliyorsa mutekerrir murabba; yalnzca kafiye ynunden ilk bend ile
benzeiyorsa muzdevic murabba adn alr.
Tanzimat dneminden sonra aaxa-bbxa... vd.; aaaz-bbbz... vd. eklinde
kafyelenen murabbalar da yazlmtr.
Murabbalar genellikle 4 ile 8 bend arasnda degiik uzunluklarda yazlr. Bunun
yannda 8 bendden artk yazlan murabbalar da vardr.
Her konuda murabba yazlabilir. Ancak din ve didaktik konular ile vgu, yergi,
manzum mektup, mersiye vs. turlerde murabba nazm ekli daha ok kullanlmtr.
Turk edebiyatnda murabba XVI. yy.'da altn agn yaamtr. Bu asrda
murabba en ok kullanan air Ak'dir. Tevhid, muncaat, na't, medhiye vs. her
turde murabba nazm eklini kullanabilen Ak'nin divnnda 83 adet murabba
kaytldr. Diger unlu murabba yazarlar arasnda Kanun (Muhibb), Hayreti,
Talcah Yahya ve Fuzul saylabilir. Hall'nin Firkatnme'sindeki "Gnul ey
vay gnul vay gnul ey vay gnul" nakaratl mutekerrir murabba ise Turk
edebiyatnda en ok tanzir edilen murabbadr.
Murabba
Gul yuzunde greli zulf-i semen-sy gnul Kuru seydda yiler b-ser u b-py
gnul Demedim ben sana dolama ana hay gnul Vay gnul vay bu gnul vay gnul ey
vay gnul
Bizi hketdi hev yoluna sevda n'idelim Py-ml eyledi bu zulf-i semen-s
n'idelim Kul edinmezdi guzeller bizi ill n'idelim Vay gnul vay bu gnul vay
gnul ey vay gnul
Ben demezdim ki hev yoluna ser-bz gelem Ney-i aknla gamn engine dem-sz
gelem Der idim ak kopuzun uadam vz gelem - Vay gnul vay bu gnul vay
gnul ey vay gnul
Dil dilerken yuzunun vasimi candan dahi yeg Bir demin grur iken iki cihandan
dahi yeg Akdi birserve dahib- revandan dahi yeg Vay gnul vay bu gnul vay
gnul ey vay gnul
Ahmed'em kim okunur nmm ile nne-i ak Gemidir szlerimin szile hengme-i
ak '
Dil elinden biilipdir boyuma cme-i a k Vay gnul vay bu gnul vay gnul ey
vay gnul
Ahmed Paa 't
d) Terb
Terb, "drde karma" demektir. Murabba'dan tek fark, bakas tarafndan
yazlan ve beyit esasna gre duzenlenmi bir manzumenin ki bu ogunlukla gazel
olur, her beytinin bana iki dize ilavesiyle bend esasna dayandrlmasdr.
Ancak yine ilve edilen dizelerin vezin ve kafiye ynunden ilk manzumeye uymas
gerekir. Sonradan eklenen iki dizeye zamme (ek, ilave) denir. Zammeler ilk
bendde musarra beytin kafiyesi ile kafyelenir. Oysa daha sonraki beyitlerde
serbest olan ilk dizenin kafiyesine uyulur, (aa-AA-bbBA... vb. gibi).
e) Sark
Sark, Turk edebiyatnda bestelenmek amacyla yazlan mill bir nazm biimi
olup halk edebiyatnda turkunun kartdr.
Sekil ynunden murabba'a benzer. ogunlukla drt dizeli bendlerle yazlr. Ancak
be veya alt dizeli bendlerden oluan arklar da vardr. Sarkda her bendin
uuncu dizesi miyn (orta) veya miynhne; sonda tekrarlanan dize ise nakarat
adn alr. Miyn, daha ok arknn en guzel ve en dokunakl dizesi olup
bestenin de en nemli blumunu oluturur. Nakarat ise her bendin sonunda
tekrarlanan ve o bendin anlam ile yalandan ilgili olan dizedir.
87
Sarknn konusu genellikle ak, sevgili, ayrlk, iki ve eglencedir. Geni halk
kitlelerine seslendigi iin dilinin yaln olmasna zen gsterilir. Bestelenmek
uzere yazldklar iin de bend saylan az olur (2-5 bend). Diger mu-sammat
ekillerinde oldugu gibi air genellikle son beyitte mahlasn syler. Kafiye
duzeni ilk bendde degiik ekiller gsterir. En yaygn ekil "aA- aA"dr. (Buyuk
harfler nakarat karlar), ikinci ve sonraki bendler daima duz kafiye (bbba...
vd. veya bbbA... vd.) biiminde duzenlenirler. Sarkda aruz lusunun her kalb
kullanldg halde, musikye daha kolay uyum sagladg iin ok zaman iki uzun,
iki ksa duraklarla devam eden "mef'lu mef-lu meflu felun" kalb tercih
edilmitir.
Sark adyla yazlan ilk manzumeler XVII. yy.'n sonlarnda grulur. Daha nceki
dnemlerde bestelenmek uzere yazlan mutekerrir murabbalar ise ilk bendlerinin
kafiyelenii ynunden ksmen arkdan ayrlr. Turk edebiyatnda her bakmdan
ark formuna uyan ilk iirleri Nail (l. 1666) yazmtr. Ancak Divn
edebiyatnn en guzel arklar Nedm'in (l. 1730) kaleminden kmtr.
Divnnda yer alan 28 arknn hepsi, daha kendi agndan itibaren bestelenmeye
balam ve gunumuze dek Turk sanat musiksinin sekin rnekleri arasnda
saylmtr. Nedim'den sonra ark yazan butun irler onun uhlugunu, cokun
syleyiini ve yaln dilini rnek almlardr. Ancak Nedm, edebiyatmzn butun
zamanlar iinde en buyuk ark yazar olma unvann daima korumutur.
Divn edebiyatnda en ok arky ise Enderunlu Vsf yazmtr. Onun gazel,
museddes ve muhammes ekillerini de denedigi 211 ark Gulen-i Efkr adn
verdigi divnnn en buyuk blumunu oluturur.
Sark
Senden bilirim yok bana bir f aide ey gul Gul yagn eller surunur atlasa
bulbul Etsem de abesdir sitem-i hre tahammul Gul yagn eller surunur atlasa
bulbul '
Ellerle o zevk etdi ben telere yandm
ekdim o kadar cevr u cefsn ki usandm N r
Derlerdi kabul etmez idim, imdi inandm
Gul yagn eller surunur atlasa bulbul
: ?
Senden guzelim are bana kat'- emeldir Etsen dahi ulfet diyemem ellerle
haleldir Agyar ile gezsen de gucenmem ki meseldir^. Gul yagn eller surunur
atlasa bulbul
VM:;'
Grdum alrken bu seher goncay hara Sordum nola bu cevr u cefa bulbul-i zara
Bir h ekip hasret ile dedi ne re Gul yagn eller surunur atlasa bulbul
"*'"
Bgne-eddr bilir ol feti herkes Ommd-i visal eyleme andan emelin kes
Beyhude yere h u fign eyleme Nevres Gul yagn eller surunur atlasa bulbul
Osman Nevres
f) Muhammes
Muhammes ayn vezinde beer dizelik bendlerden oluan nazm eklidir, ilk bendin
be dizesi birbiriyle kafiyeli, sonraki bendlerin son bir veya iki dizesi ilk
bend ile kafiyeli olur (aaaaa-bbbba... vb. veya aaaaa-bbbaa... vb.). Son bir
veya iki dize her bendin sonunda aynen tekrar ediliyorsa mutekerrir muhammes;
yalnzca kafiye ynunden ilk bend ue benzeiyorsa muzdevi muhammes adn alr.
90
Edebiyatmzda son iki dizesi nakarat olarak tekrarlanan muhammes rnegi pek
azdr.
Muhammesler genellikle 4 ile 8 bend arasnda degiik uzunluklarda yazlr. Bunun
yannda 8 bendden artk yazlan muhammesler de vardr.
Hemen her konuda muhammes yazlabilir. Ancak felsef duunceler ve tasavvuf
konular ile vgu ve akn dile getirildigi muhammesler ogunluktadr.
Edebiyatmzda muhammes nazm ekliyle en ok eser veren airler arasnda
Muhibbi (18), Ak (6), Hoca Ne'et (6) ve Enderunlu Vsf (5) saylabilir.
Muhammes
(Kadn tabirleriyle anne agzndan kzna nasihat'tan)
Kz dinle nush u pendimi kavlinde sadk ol Gzle rz-y kaynatay kul halayk
ol Kim der sana ki bir amura var bulak ol Ne kesret ile zahide pek de ak ol
Olma sokak supurgesi kadn kadnck ol
Bir nevcivn kocaya varp et dediklerin Be alt pare kestiregr yediliklerin
Eksikliklerin er duzer eksik gediklerin Yarm pabula geyip a postal ektiklerin
Olma sokak supurgesi kadn kadnck ol
Byle klkla grse a kz oynan aar Bir kez alan miyarm ga bin yaar
Hslsz olma ol hamarat evde i baar - Fakir breki sonra seni her
alan boar Olma sokak supurgesi kadn kadnck ol
(Kzn cevab'ndan)
Satp yemekten oldu evin ii tamtakr Titrer grunce bir eri iim sakr sakr
Kalp da byle olmadan altn adm bakr
Akam olunca bari gezip bayr ile kr
.--"-. n-, - ' Onbe yanda kendime bir oyna araym
Sevdam sarld erpideki pembezar beze
Yandm gunete bezdim usandm geze geze
Alp kaykta destime bir tire yelpaze
Bir bas ekilip eltim ile sy-i Krfez'e ~
Onbe yanda kendime bir oyna araym
Bir afltaba geti ki hi sorma scagm Yand eridi ak ile sinede yagm Geti
soguk su bama bilmem solum sagm Ah eyledim bu art ile ki gemeden agm-
Onbe yanda kendime bir oyna araym
Vsf
g) Tahmis
Tahmis, bir gazelin bir beytinin bana baka bir air tarafndan ayn vezinde
u dize eklemek suretiyle meydana getirilen nazm biimidir. Butun dizeler ayn
aire ait olursa muhammes adn alr.
Beyit duzeninin bend duzenine dnuturulmesiyle ortaya kan tahmiste, baa
eklenen dizeler kafiye ynunde her beytin ilk dizesine uymak zorundadr:
aaa(aa), bbb(ba), ccc(ca)... vd. gibi.
Tahmiste asl beyit ile eklenen dizeler arasnda bir anlam kaynamas
zorunludur. Eger beyitteki serbest dizenin son kelimesi kafiyeye uygun
gelmiyorsa, bir nceki kelime
91
92
uzerinde kafiye yaplr ve son kelime redif olarak braklr. Gazelin makta ad
verilen son beytinde air nasl kendi mahlasn sylerse, tahmisi yapan air de
son beyte ekledigi dizelerden birinde mahlasn syler.
Divn iirinde en fazla ilenen musammat turu tahmistir. Hemen her air
kendinden nceki veya agda bir airin sekin gazelini tahmis etmitir. Hatta
kendi gazelini tahmis eden airler bulundugu gibi kaside tahmisi yapanlar da
vardr.
Tahmisler divnlarn musammat blumlerinde yer alr. Edebiyatmzda en ok
tahmis yazan airler arasnda Seyh Galib, Beyliki Arif, izzet Molla ve Leyl
Hanm saylabilir.
Tahmis
(Gazel Bahy'nindir)
Hirs- fitne saldn dehre ey b-dd neylersin Kopardn yer yer b- kymet-
zd neylersin Perianlklar etdin nev-be-nev cd neylersin
"Dagtdn hb- nz- yr ey feryd neylersin Edip fitneyle dunyy harb-bd
neylersin"
Vucdun eylemi hikmet-ins- lem-i bl Aristlis-i ahd u akd-i vakt u B-
AlSn Senann hall-l rz- mukilt nabz edip hakka
"Edersin geri her derde tabibim bir deva amma Cunn- ehl-i ak olunca mder-
zd neylersin"
Nihndr by-i fitne tr- anber-fm- zulfunde Nice subh- kyamet muhtefdir
m- zulfunde Dimag auftedir can rz-y km- zulfunde
"Dil-i mecruhuma rahm eyle kalsn dm- zulfunde, Sikeste-bl olan murg edip
zd neylersin"
Ne suret kim ekersin can baglarsn Mesh-s Olur heyrn- krn m-ikfn-
yed-i beyz Bu san'atda ne Erjeng u ne Man'dir sana hen-t
"Guzel tasvr edersin zulf u hl-i dil-beri amma Fusn- fitneye geldikte ey
Bihzd neylersin"
Olursun Nil-ve grdugun dil-dra efgende Met'- sabrn talan eder h-
nzende Mahabbet germ-fez ashb- cem'iyyet perakende
"Bahy-ve degilsin kbil-i feyz-i safa sen de Tekelluf ber- taraf ey htr-
n-d neylersin"
Nail
h) Tardiyye
Tardiyye muhammesin zel bir biimidir. Aruzun "Mef'lu, Mefilun, Felun"
vezniyle yazlr. Muhammesten ayrlan yan, ilk bend dhil, beinci dizelerin
kendi arasnda kafiyeli olmasdr. Kafiyelenii bbbba-cccca-dddda eklindedir.
Buna tard u rekb de denir. Seyh Galib tarafndan yazlan bu ekil divn iirinde
pek az kullanlmtr. Mesnevi arasnda kahramanlarn agzndan yazlan degiik
ekilli manzumelere (msl. gazel) de tardiyye denir. Seyh Galib'in bir tardiyyesi
yledir:
93
Tardiyye
Ho geldin ey berd-i canan Gel ver bana bir nuvd-i canan Can olafed-y lyd-i
canan B-sd ola m umd-i canan Yrin bize bir selm yok mu
Yrabb ne intizrdr bu Gemez mi nice rsigrdr bu Duysam ki ne vekrdr bu
Hep gussa vu hrhrdr bu Vuslat gibi meram yok mu
94
Ey Hzr-futdegn syle Bu srr edip iyn syle Ol sen bana tercemn syle
Ketm etme yegn yegn syle Gam defterinin tamm yok mu
Km ald bu erhden gedlar Ferdalara kald inlar Durmaz m o ahdler vefalar
Gemez mi bu etdigim dualar Hl-i dilin intizm yok mu
Dil hayret-i gamla lal kald Galib gibi b-mecl kald Gnderdigim arz- hl
kald El'n bir ihtiml kald insafn o yerde nm yok mu Seyh Galib
) Museddes
Museddes, ayn vezinde altar dizelik bendlerden oluan nazm eklidir, ilk
bendin alt dizesi birbirleriyle kafiyeli, sonraki bendlerin son bir veya iki
dizesi ilk bend ile kafiyeli olur (aaaaaa-bbbbba... vb. veya aaaaaa-bbbbaa..
vb.). Son bir veya iki dize her bendin sonunda aynen tekrar ediliyorsa
mutekerrir museddes; yalnzca kafiye ynunden ilk bend ile benzeiyorsa muzdevic
museddes adn alr.
Muzdevi museddeslerin edebiyatmzdaki rnekleri pek azdr. Museddesler
genellikle 5 ila 8 bend arasnda degien uzunluklarda yazlrlar. Bunun yannda
8 bendden artk yazlan museddesler de vardr.
Her konuda museddes yazlabilir. Ancak felsefe ve tasavvuf konularnn
anlatldg museddesler ogunluktadr. Museddes, murabba ve muhammesten sonra
edebiyatmzdaki en ok kullanlan musammat eklidir. Muretteb
divnlarda en az bir museddes bulunur. Edebiyatmzda en ok museddes yazan
air, Seref Hanm'dr (22). Sonra srasyla Seyh Galib (8), Ruh (7), Cevr (7),
Nail (4) gibi airler saylabilir.
Museddes
Dil sanki giyh idim zemn-i gamda bitdim ben Bahar mrumun geti hazna imdi
yetdim ben Ne guldum gul gibi bir dem ne gnlum hurrem etdim ben Neye geldim
cihana n'eyledim bilmem ne etdim ben
Hemn aglay geldim leme aglay gitdim ben San ol niluferim kim suda bitdim
suda yitdim ben
Bu bg- rzigr ire ne bir dem dmn oldum Nice yl ol havada geri yel gibi
devan oldum Yigitlik vakti geti gitti pr-i ntuvn oldum "
Ecel rhna gzya ile hr revn oldum
Hemn aglay geldim leme aglay gitdim ben San ol niluferim kim suda bitdim
suda yitdim ben
Zaflm derdmendim dil-ikeste hasta canmla Seb u rz inlerim hemrz olup h u
fignmla Yanp bu sne-i pursz ile dag- nihnmla Demdem ry-i zerdimle bu
ek-i hnfenmla ii
Hemn aglay geldim leme aglay gitdim ben . ..- --;- -,
San ol niluferim kim suda bitdim suda yitdim ben ; .-,
Beka yok anladm bildim cihandr bir fena gulzr Gzettim her kenarn ayn-i
ibret ile nergis-vr Kim anda dmn olup guler gul bulbul eyler zar Bu remzi
grdum oldum gulmeden oynamadan bizar
Hemn aglay geldim leme aglay gitdim ben San ol niluferim kim suda bitdim
suda yitdim ben
95
96
Egeri aglamak gulmek olur elbet her demde Ben agladm yurudum gulmedim hergiz
bu lemde Nice agladm ise ben anadan dogdugum demde Rehy gityeden kurtulmam
hr ldugum demde
Hemn aglay geldim leme aglay gitdim ben San ol niluferim kim suda bitdim
suda yitdim ben
Rehy
j) Tesds
Tesds, altya karma demektir. Terb veya tahmis gibidir. Bir baka airin
beyit duzenindeki manzumesinin beyitleri bana drt dize ilavesiyle yaplr.
Ziyde msralar, tesdsi yaplan manzumedeki beyitlerin ilk dizelerine uygun
ekilde kafiyelendirilir (aaaaAA-bbbbBa... vb. gibi).
Bazen bir tek beyit, bana eitli bendler ilvesiyle tes-ds yaplabilir. O
zaman ad, mutekerrir tesds olur.
k) Tatr
Tatr, terb, tahmis veya tedisin degiik bir eklidir. Tatr "ikiye ayrmak"
demektir. Nazm ekli olarak da ta-tr herhangi bir airin beyit esasyla
kurulmu manzumesinin (zellikle gazel) her beytini ikiye ayrp ortalarna
dizeler koymakla yaplr. Kafiyeleni eklinde yine beyitlerin ilk dizeleri esas
alnr ve ilk dizeye uygun 2,3,4. dize araya yazlr (AaaaA-BbbbA..., veya
AaaaA-BbbbB... vb. gibi).
Yahya Kemal'in beli bir tatrini buraya alyoruz. Tat-ri yaplan gazel
Bk'ye aittir.
Fermn- aka can iledir inkyadmz Purdur hayl-i yr ile her lahza ydmz
Mevkfdur o mha sammi-i fudmz hir varnca haddine hest-i admz Hukm-i
kazaya zerre kadar yok inadmz
Ba egmeziz ednye duny-y dn iin Ettik f eda zevahiri evk-i dern iin
Satdk met- mru mey-i la'l-gn iin Nevbet alnca rhlet-i mulk-i sukn iin
Allah'adr tevekkulumuz i'timdmz
Zuhd u salha eylemez iltica hele sr- ittikya bedel cam alp ele Dunyda
varmz yogumuz vermiiz yele ekmekdeyiz kavfil-i uka me'ale Tutdu egeri
lem-i kevni fesadmz
Meyden saf-y btn- humdur garaz hemn Degmezdi yoksa sekline peymne-i mugn
Her cam iinde seyr edilir baka bir cihan Surb-i mudm iin neye kldk fed-y
can Erbb- zahir anlayamazlar muradmz
Minnet Huda'ya devlet-i duny fena bulur , El-Hak gazelde neve-i Bak beka
bulur > Ahlfo nazma g tutarken safa bulur Tatrimiz bu sayede az ok
bah bulur Baki kalr sahfe-i lemde admz Yahya Keml
97
"*.
ii
l) Musebba
Musebba yedi dizeli bendlerden oluan nazm eklidir. Kafiyelenii muhammes
gibidir. rneklerine az rastlanr.
^ Musebba
Gulmedi gul gibi almad gnlum bir zaman
Ol
^ Gonca-ve dem-besteyem derd ile bagrm dolu kan
98 Lle-vr eksik degil canmda bir dg- nihn
Gzume her bir emen bir haner-i terdir hemn Hsl zindanm olmudur bahar u
bstn Bir bell bulbulem iim durur h u fign El-amn ey arh- bed-kirdr
elinden el-amn (...)
Hayreti gam-gini hi lemde dil-d etmedin Kurtarp bend-i beldan gitdi zd
etmedin Lutfedip bir dem dil-i virann bd etmedin Nice yldr zulm edersin bir
agz dd etmedin Kald m bir gam ki cann ana mu'td etmedin Kimi yd et din ki
son demde yine yad etmedin El-amn ey arh- bed-kirdr elinden el-amn
Hayreti
m) Musemmen
Musemmen sekiz dizeli bendlerden oluan manzumelere denir. Kaflyelenii muhammes
gibidir. rneklerine az rastlanr.
Musemmen
Zlimler el urup hep emr-i can-rubya Kast etdiler ser--p Evld-
Mustafa'ya Devrn olup musid ol kavm-i b-hayya isal olundu b-dd ser-hadd-i
intihaya Kimler eder tahammul y Rab bu btilya Ama edip vucudun bin nvek-i
kazaya DUdu Huseyn atndan sahr-y Kerbel'ya Cibril var haber var sultn-
enbiyya
C eyleyip belya mnend-i mevc-i tufan Ket-i ehl-i beyti kld ikest u
vrn Maktul olup ser--ser ashb- l-i z-d Yekt-rev oldu ol meh un
fltb- rahn Her yandan etdi savlet hmzr-ve Yezdn Ser-t-be-p vucdun
zahm eyleyip kzl kan Dudu Huseyn atndan sahr-y Kerbel'ya Cibril var haber
ver sultn- enbiyya
Ashb u linin hep kibar vu sigar Bir bir klp nunde azm-i huzr- Br Dil-
teng edip susuzluk t ara oldu sr Ezvc- thirtnferyd- b-karr Her
yuzden etdi tazyik a'd o ehriyn hir kp elinden dmn- ihtiyar Dutu
Huseyn atndan sahr-y Kerbel'ya Cibrl var haber ver sultn- enbiyya
Yaran olup ser--p mest-i mey-i ehdet Meydnda kald tenh ol mihr-i evc-i
hacet Bu hl olup adya ser-mye-i cesaret Etrafn ald birden ol kavm-i pur-
dallet Yetmi iki yerinden mecruh olup nihayet Bundan ziyde harbe Hak vermeyip
icazet Dutu Huseyn altndan sahr-y Kerbel'ya Cibrl var haber ver sultn-
enbiyya
Ol h- dn-penh tenh grunce duman Etdi hucum u savlet iddetle her taraf
dan Bir hle vard hir zahm- hadeng-i hen Mnend-i kasr- cennet cisminde
oldu ren Env'-y yrelerden her canibinde revzen Kzm olup nihayet b-tb
harb ederken Dudu Huseyn altndan sahr-y Kerbel'ya Cibrl var haber var
sultn- enbiyya Kzm Paa
99
100
n) Muaer
Muaer, on dizeli bendlerden oluan manzumelere denir.
Kafiyelenii muhammes gibidir. rneklerine az rastlanr. Genellikle terc-i bend
ile kartrlr.
Muaer
Hasbeten li'llh gazalar eyleyip Haydar gibi lemi seyr ederiz mir't- skender
gibi Hasmmzdan dnmeziz dunyda r-i nergibi Dnimizde kmiliz ashb-
peygamber gibi Ehl-i dunyya igen almazz defter gibi Gnlumuz dunyya akmaz
hsl Kevser gibi Sevmeziz dnr biz ry- Ben Asfar gibi Hukmune ram
tasavvur etme gayrlar gibi Hukmune ram olmazz biz degme sultn oglunun Kuluyuz
kurbnyz adiyle Osmnoglunun
(...)
lemin shib-krndr Suleyman Hnmz Yerden ustun ola her dem sye-i
Yezdnrnz Adi ile mehurdur ol h- l-nmz Kimse zulm etmez zamannda
meger cananmz Anlr lemde Yahya gibi ad u sanmz Begligimiz var bizim nazm
iledir unvanmz lmeziz biz hasra dek turur bizim dvnmz Sdkmz gibi
butundur ahdimiz peymnmz Hukmune ram olmazz biz degme Sultn oglunun Kuluyuz
kurbanyz adiyle Osmnoglunun
Talcah Yahya
o) Terc-i Bend
Terc-i bend, "hne" ad verilen gazel biiminde kafiye-lendirilmi 5-10
beyittik iir paralarnn (genellikle 5-12
hne), "vsta" ad verilen ve surekli tekrarlanan bir beyit ile birbirine
baglanmasndan oluan nazm eklidir. Vsta beyti her hanenin sonunda
degiiyorsa terkb-i bend oluur.
Terc-i bendin her bir iir begine hne veya terchne denir. Terchne, vasta
beyti ile birlikte bend adn alr. Sair mahlasm son terchnede syler.
Bir bendin asl kafiye emas aa, xa, xa... W; bb, xb, xb... W... vd. biiminde
olur. Ancak terchnesinin her dizesi birbiriyle kafiyeli bendlerden kurulu
terc-i bendler de vardr (aa, aa, aa... W; bb, bb, bb, ... Wvd.) Bu ekilde
kaf-yelenen terc-i bendler genellikle musemmen veya mua-er gibi ok dizeli
musammatlar ile kartrlmtr. Terc-i bendlerde vasta beyti her bendin
sonunda aynen tekrarlandg iin, ayn fikir erevesinde toplanan bir konu
butunlugu vardr. Yani her terchnenin sonunda fikirler ayn noktaya
dndurulur. Vasta beyti iirin butunune bir monotonluk vermeyecek kadar guzel
olmaldr. Bu bakmdan terc-i bendler zor yazlan iirlerdir.
Terc-i bendin konular arasnda felek, Allah'n kudreti, evrenin sonsuzlugu,
hayatn zorluklan, dunyadan ikyet vs. mucerret konular ile mersiye, medhiye,
tevhid gibi nazm turleri ilk sray alrlar. Edebiyatmzda en fazla terc-i
bend yazan air Enderunlu Fzl; en unlu terc-i bend airleri ise Ziya Paa ile
Seyh Galib'dir.
--'--'- - . - ''M
Tercf-i Bend
Ey dil ey dil neye bu rutbede pur gamsn sen Geri virane isen genc-i
mutalsamsn sen '--
Secde-ferm-y melek zt- mukerremsin sen Bildigin gibi degil cumleden akvemsin
sen Ruhsun nefha-i Cibril ile tev'emsin sen Srr- Hak'sn mesel-i s-i
Meryem'sin sen Hoa bak ztna kim zubde-i lemsin sen Merdum-i dde-i ekvn
olan demsin sen
101
- Merteben ayn- musemmdadr esma sanma
T Merci'in hlk- eyadadr eya sanma
= Grdugun emr-i muhakkaklar ru'y sanma
-- Bakasn kendini suretle heyula sanma
, 02 Kefile sabit olan ma'niyi dva sanma
Hakkna sylenen evsf mudr sanma Hoa bak ztna kim zubde-i lemsin sen
Merdum-i dde-i ekvn olan demsin sen
Hayfdr ah iken lemde ged olmayasn Keder-lde-i ummd u rec olmayasn
Vd-iye'se duup h u heba olmayasn Yanlp reh-rev-i sahr-y bel olmayasn
deme muttasl ol t ki cuda olmayasn Secdeler eyle ki merdd- Huda olmayasn
Hoa bak ztna kim zubde-i lemsin sen Merdum-i dde-i ekvn olan demsin sen
Berk- hatif gibi bu kayd- svadan guzer et Erien har u hasa te-i ak siper
et Dmenin tutmaya sr- alk hazer et Sems ve hhi-i Monl ile azm-i sefer
et Saf kl yineni kbil-i aks-i suver et Hele bir cem'-i havas ile de Glib
nazar et
Hoa bak ztna kim zubde-i lemsin sen Merdum-i dde-i ekvn olan demsin sen
Seyh Galib
p) Terkb-i Bend
Terkb-i bend, "hne" ad verilen ve gazel biiminde ka-fiyelendirilmi 5-10
beyitlik iir paralarnn (genellikle 5-12 hne), "vsta" ad verilen ve
surekli degien bir beyit ile birbirine baglanmasndan oluan nazm eklidir.
Vasta beyti her hanenin sonunda degimeden tekrarlanyorsa terc-i bend oluur.
Terkb-i bendin her bir iir begine hne veya ter-kbhne denir. Terkbhne
vasta beyti ile birlikte bend adn alr. Sairin mahlas son terkbhnede
sylenir. Bir bendin asl kafiye emas aa, xa, xa,... W; bb, xb, xb,... YY vd.
eklinde olur. Ancak terkbhnenin her dizesi birbiriyle kafiyeli bendler (aa,
aa, aa, ... W; bb, bb, bb, ... YYvd.) ile vsta kafiyesi de terkbhneye uyan
bendlerden kurulu (aa, xu, xa, ... AA; bb, xb, xb, ... BB vd.) terkb-i bendler
de vardr. Her dizesi birbiriyle kafiyeli bendlerden kurulu terkb-i bendler ok
zaman musemmen ve muaer gibi ok dizeli musammatlar ile kartrlmtr. Oysa
terkb-i bendlerdeki vasta beytinin ayr kafiyeli oluu onlar mu-sammatlardan
ayran en nemli zelliktir.
Hemen her turlu konunun ele alnabildigi terkb-i bend nazm ekli
edebiyatmzda ok kullanlmtr. zellikle muncaat, na't, medhiye, hicviye
vs. nazm turleri; sosyal konular, din, tasavvuf ve felsefe konular, terkb-i
bend nazm biimi ile rahatlkla anlatlmtr. Ancak terkb-i bendin balca
konusu mersiyedir. Edebiyatmzda terkb-i bend eklinde sylenmi pek ok l-i
Aba mersiyeleri yannda padiah ve devlet ululan hakknda yazlm mersiyelerin
oklugu da dikkati eker. Bunlar iinde en unluleri Bak'nin Kanun Mersiyesi
ile Seyh Galib'in Esrar Dede Mersiyesidir.
Turk edebiyatnda terkb-i bendiyle unlu en buyuk air Ruh'dir. Onun gazel gibi
kafiyeli sekizer beyitlik 17 bendden oluan sosyal ierikli ve devrin
eletirisine ynelik uzun terkb-i bendi ok tannm ve daha yazldg agdan
itibaren pek ok air tarafndan (nsl. Cevr, Sami, Kzm Paa, Muallim Naci,
Seyh Galib) nazireleri ve benzeri yazlmtr. Bunlar iinde Ziya Paa'nm
nazresi de en az Ruh'nin iiri kadar unludur.
103
104
Terkb-i Bend l
Sanman bizi kim re-i engr ile mestiz Biz ehli harbtdanz mest-i Elest'iz
Ter-dmen olanlar bizi lde sanr lk Bizi mal-i bs- leb-i cam u kef-i
destiz
Sadnn gzedup neyliyelim bezm-i cihann Py- hum- meydir yerimiz bde-perestiz
Mail degiliz kimsenin znna amma Htr-irken-i zhid-i peymne-ikestiz
Erbb- garaz bizden irg oldugu yegdir Dumez yere zr okumuz shib-i astz
Bu lem-ifnde ne nur u ne gedyz llara llanrz pest ile pestiz
Hem kse-i erbb- diliz arbedemiz yok Meyhanedeyiz geri vel ak ile mestiz
Bir mest-i mey-i meygede-i lem-i canz Ser-halka-i cem'iyyet-i peymne-kenz
IV
Gr zahidi kim shib-i ird olaym der Dun mektebe vard bugun ustd olaym der
Meyhanede ister yklup olmag vr n Bre harb olmadan bd olaym der
Minberde hatb ola vu mahfilde muarrif Ar eylemeye olduguna cehl ile ma'rf
yne-i kalbini kedret ede tire Ruen-ger-ifeyz-i Hak ile olmaya mekf
Can u dilinin mihr u mehi olmaya pur-nr ; Dim biri mahsfolan ann bir mekf
Cem-i kutub etmekle ne mumkin ola vkf Esrr- Huda'ya Kola ol murde mevkuf
Zatnda ki esrar- keml olmaya hardr Ya l-i siyeh egninen giymi ya yeil
sf
lemde ki kmil eke gam zevk ede chil Yerden gge dek yuf bana ger dimez isem
yuf
un Hak diyeni eylediler zulm ile berdr Btl sze gz edelim biz dahi nar
XV
Yuf harna dehrin gul u gulzrna hem yuf Agyarna yuf yr- cef-knna hem yuf
Bir ay ki mevkuf ola keyfiyyet-i hamre Ayyana yuf hamnna hammrna hem yuf
un ehl-i vucdun yeri sahr-y ademdir Yuf kafile vu kflle-salnna hem yuf
Z-kymet olunca nidelim ch u celli Yuf an satan dune hardnna hem yuf
lemde ki bengiler ola vkf- esrar Seyrnna yuf anlarn esrarna hem yuf
Arif ki mudbir u nadan ola mukbil kbline yuf lemin idbrma hem yuf
105
106
arh- felegin sa'di vu nahsine ad hay f Kevkeblerinin sabit u seyyarna hem
yuf
un ola haram ehl-i dile dunya vu ukb Cehd eyle ne duny ola hatrda ne ukb
XVII
Verdik dil u can ile rz hukm-i kazaya Gam ekmeyiz ugrarsak eger derd u belya
Koyduk vatan gurbete buflkr ile kdk Kim rene-i sefer bis ola zz u lya
Devr eylemedik yer komadk bir nice yldr Uyduk du-i divneye dil uydu hevya
Olduk nereye vardk ise aka giriftar Alnd gnul bir sanem-i mh-likya
Bagdd'ayolun duse ger ey bd- seher-hz db var hizmet-i yrn- safya
Rh'yi eger bir sorar ister bulunursa Derlerse buludun mu o b-berg u nevaya
Bu inatla-1 garry oku epsem ol andan M'lm olur ahvlimiz erbb- vefaya
Hl ki uftde-i hbn- Dmk'z Ser-halka-i rindn- melmet-ke-i kz
Rh-i Bagdad
Drduncu Blum
TR BLGS
Manzumelerin konularna gre aldklar adlara nazm turu denir. Nazm turunde
belli bir nazm ekline bagl kalnma art aranmaz. Ancak baz konularn yine
baz nazm ekilleriyle oka anlatldg grulur. Mersiyelerin terkb-i bend
nazm ekliyle anlatlmas gibi.
Nazm turlerinde iyap ve muhteva (ierik) nemlidir. Bu bakmdan muhtevas
farkl olan pek ok konu nedeniyle pek ok tur ortaya kmtr. Divnlarda yer
alan degiik konulu kasideler ile hamseleri oluturan manzum mesneviler dnda
manzum veya mensur turlerde saysz eserler yazlmtr. Bazen ayn turun manzum
ve mensur ekilleri oluturulmu, bazen de hi rnegi olmayan orijinal turler
ortaya konulmutur. Manzum ve mensur hikyeler, risaleler, makaleler, nme
balg altnda kaleme alnan muhtelif konulardaki eserler (fetihname, Hamza-
nme, pendn-me... vb.), din, ahlk ve tasavvuf zellikler tayan eserler,
hiciv ve mizah urunleri, hatta manzum lgatlar vb. hep Divn edebiyatnn
turleri arasnda yer alan mahsuller olarak saylabilir. Butun bu turler
ierisinde en yaygn olanlar bir tasnif erevesinde ylece incelenebilir:
1. Divnlarda Yer Alan Turler
Bu turler genellikle kasde nazm ekli ile yazlrsa da diger nazn
ekillerinin kullanldg nadir rnekler de var-
108
dr. Keza kuuk mesneviler de divnda yer alabilirler. Ancak yine de ogunluk
kasde biiminde yogunlar. Bu yuzden divnlarda yer alan turlere kasidenin
turleri de demek mumkundur.
a) Tevhid
Allah'n birligini ve yuceligini, azamet ve kudretini anlatan manzumelere tevhid
denir.
Edebiyatmzda kasde yannda terkb-i bend, terc-i bend ve musammat
biimleriyle yazlm tevhdler de vardr. zellikle terc-i bendler, konu
ynunden tevhide pek elverili iirlerdir.
Tevhdde Allah'n buyuklugu, isimleri, sfatlar, kuvvet ve kudretinin
sonsuzlugu, zatnn tasvir ve hayl edilebilen eylerden soyutlanmas, hibir
eyin O'na e ve benzer olmay, kinatta O'ndan baka muessir bulunmamas,
butun kudret ve ilimlerin O'na ait oluu vs. zellikler sanatl bir uslpla
anlatlr ve Tanr karsnda kulun acizligi vurgulanr. Arifane syleyilere
sk rastlanan tevhdler yer yer didaktik zellikler arz ederler.
Divn edebiyatnda en unlu tevhd manzumesini Nab yazmtr. 91 beyitlik bir
kasde olan bu iirin tamamnda Allah'n azameti anlatlr.
Tevhfd
Vucd- Mutlakm bahrine mevci kim eder peyda Enelhak srrm syler eger mahfl
eger peyda
Me'dindir kamu eya eder z kendi ztndan Kimisi sm u zer zahir kimi seng u
meder peyda
Bu bagn ger hakkatde suyu bir bagbn bir s Vel olmu hakykdan nice
yuzbin seer peyda
Nazar kl nev'-i inna kimi zehr u kimi sukker Aceb hikmet bir agadan olur
turlu semer peyda
Duzulur nice bin iler bozulur nice cunbuler Ne kr- bu'l-acebdir bu kim olmaz
krger peyda
Bu dokuz kubbe vu e s iinde geldin u gittin
Ne geldigin kap zahir ne gitdigin memer peyda i i
'.'M'f;-.'
Su serverler ki daglar gibi ba egmezdi eflke Yatarlar yerde pest olmu ne g u
ne kemer peyda
Yolumuz bir beyabana eridi ngehn Vana Girer bin karhan olmaz birinden bir
eser peyda
Nice ride klar gezerler cumle tyinler Bu th-i b-nihyetde ne reh ne
rhber peyda
Nice gunduz gece oldu nice bin ay u yl geldi j
Dirg olmad kald eb-i kadre seher peyda
Nice zahmet eker kesb-i keml edince bir arif Bel ok kan yudar kn eyleyince
bir guher peyda
Nice bin dem oglan helak olmak gerek t kim Yalanc kahbe dunydan ola bir
gerek er peyda
Kamu nezzrede ekbr- ma'n muntazrlardr Uslgibi t kim ola bir shib-nazar
peyda
Usl
b) Muncaat
Muncaat, Allah'a yalvar yakarma demektir. Edebiyatta konusu Tanr'ya yakar
olan iirler bu adla anlr. Nesir olanna tazarrnme denir.
109
110
islmlgn etkisi ile Arap edebiyatnda ortaya kan mu-nacaat turu X-XI.
yy.'larda Fars edebiyatnda; XI. yy.'da Anadolu'da Divn edebiyatnn balamas
ile birlikte de Turk iirinde kullanlr olmutur. Divn irleri muretteb divn
olutururken muncaat yazmay bir eit kural haline getirmilerdir.
Muncaatta, din konular daha fazla ele alnr. En buyuk gu, kudret ve azamet
sahibi olan Allah'n ululugu karsnda aresiz, zavall ve kuuk kullar olarak
Allah'a yakarta bulunan airler, ncelikle kulun acizligi ve Allah'a muhta
oluundan bahsederler ve bu fikirlerini yet ve hadisler iktibas ederek
kuvvetlendirirler. Manzum munaca-atlar din Turk musiksinin zel bir formu ile
ve din trenlerde okunmak uzere bestelenirler.
Muncaat
Ne rutbe bir kulun oka gunh Terahhumdur sez-y n- h Benim isyanma
yokdur tenh md-iafv eder bu abd siyah
Zebn u cizim rahm et ilh Meded ey pdihlar pdih
Esr u nefs u maglb- hevym Giriftr- cahm-i msivym Hulsa bin belya
mubtelym Kapnda lutfumar kemter gedym
Zebn u cizim rahm et ilh Meded ey pdihlar pdih
Siph- vehm u gam etrafm ald Bu lem bama imdi darald Kesildi re
tedbrim bunald midim yalnz bir sende kald
Zebn u cizim rahm et ilh Meded ey pdihlar pdih
Dayandm geri ok cevr-i cihna Bu gam amma ki pek kr etdi cana Bilirsin hli
hacet ne beyna Benim yokdur mecalim imtihana
Zebn u cizim rahm et ilh Meded ey pdihlar pdih
Aduvglib benim krm tenezzul Bu halet hayra etmez mi tahavvul Ziy'da kalmad
sabr u tahammul Dil u candan sana etdim tevekkul
Zebn u cizim rahm et ilh Meded ey pdihlar pdih
111
c) Na't
Na't, Hz. Peygamber'! vmek, O'na yalvarp efaat dilemek amacyla yazlan
iirlere denir. Na't yazmakla un alm kiilere na't-g (na't syleyen); zel
din trenlerde na't okuyanlara da na't-hn (na't okuyan) denilir.
ilk na't rnekleri Arap edebiyatnda grulmutur. Turk edebiyatna ise iran'dan
gemitir. Hemen her divn airi Hz. Peygamber'e ait konularn heyecanla
anlatldg na't turunde en az bir iir kaleme almtr.
Na'tlarn konusu, Hz. Peygamber'in risaleti, mucizeleri, hicret olay, din
yolunda ektigi eziyetler vs. olabilir. Kullanlan dil ise konunun
kutsallgndan dolay sanatl ve agrdr.
Edebiyatmzda Nazm'in (kuuk bir divn oluturacak kadar ok sayda),
Fuzul'nin (Su kasidesi), Nab'nin (137 beyit), Seyh Galibin (museddes nazm
ekliyle) yazdklar na'tlar unludur. Bunun yannda "Na't" mahlasn
kullanacak kadar ok sayda na't yazan airler de vardr.
Na't
112
Sakn terk-l edebden ky- mahbb- Huda'dr bu Nazar-gh- lh'dir Makm-
Mustaf'dr bu
Felekde mh- nev Bbu's-Selm'n sne-kidir Bunun kandili Cevza matla- nur u
ziyadr bu
Habb-i Kibriya'nn hbghdrfazletde Tefevvuk-kerde-iAr- Cenb-
Kibriya'dr bu
Bu hkin pertevinden oldu deycr- adem zail mdan ad mevcudat du-emin
ttiydr bu
Murt-i edeb artyla gir Nb bu dergha Metaf- kudsiyndr cilve-gh-
enbiydr bu
Nab
d) Medhiye
Medhiye bir kimseyi vmek iin yazlan iir ve yazlara denir. Divn iirinde
ok yaygn olarak kullanlmtr.
Kasideler, genelde bir kimse veya eyi vme amacna ynelik olduklarndan
medhiye adyla anlmaya balanmtr. Bu nedenledir ki kaside ile medhiye
zdelemi ve kaside deyince akla ok zaman medhiye gelir olmutur. Nitekim
kasidenin blumlerinden birinin ad da medhiyedir. Sair bu blumde kasideyi
sunacag kiiyi (memdh) ar szlerle verek kahramanlgn, cesaretini,
iyiligini, adaletini, zenginligini, cmertligim vs. anlatr.
Medhiyeler ya din buyukleri ya da airin devrinde yaamakta olan padiah, vezir,
eyhulislm, devrin ileri gelenleri vs. kiiler iin yazlr.
Arap ve Fars edebiyatlarnn da fazlasyla uzerinde durduklar medhiyenin Turk
edebiyatndaki en guzel rneklerini Nef' yazmtr.
Medhiye
Bal ap her subh-dem ehbz- zerrn-per gune Kebkh-y encum-i cerhi ikr
eyler gune
Geh sipihrin zer dker cm- zeberced-fmna Geh kapar gulende zerrin camdan
gevher gune
Arsa-i garba kamer bir kelle gaitan eyledi kd kh- arkdan mnend-i r-i
ner gune
Ba egmez grdu engl-i hille pl-i eb ekdi an almaga ahane tg- zer
gune
Duduyuzyire urup rha dell-ih olup Khda zerrin asyile kar arar gune
Kimdir ol sultn- heft-klm Volduka suvar Eyleye hk-i rehin ikll-i tc-
ser gune
Sems-i burc-i saltanat sultan Suleyman kim ann Ry- adlinden alr hersubh nur
u fer gune
fitb-t sumn- dn u devletdir kim ol Terbiyet birle eder kem zerre-i enver
gune
Lutfile nazar ngh bir kem zerreye sumn- sitnnda olur yek-ser gune
Bulmad dery-y cd ile eigi gibi c
Nice yllardr dolanr geri bahr u her gune
Azm-i ark eyler iitdi aha yolda olmaga C - Daknp yne giydi nurdan
migfer gune
Dyire alp ele Zuhre'yle bezm-i hda Saz u sz ile eder bu matla' ezber gune
Bahr-i husnunde diin lu'l ruhun enver gune Olmu ey meh lucce-i deryada dur-
perver gune
113
114
i bu halkn rygn almaz rnet- mrunu ly iin her gun verir bir kule safi
zer gune
Geh yakp zerrt- hki savurur kulun gge Geh klar hkister-i eflki pur-ahker
gune
Bu nihl-i kadd ile haddin grenler der aceb Kang gulende bitirdi smden ar'ar
gune
Der-nikb eyler yuzun ol mh gulduke rakb K gunu ebr ire saklar kenduyi
ekser gune
Syebn olmu sehb u a'aa salm tnb Nurdan sen fi t ba kurdu bir der
gune
Byle nur u fer bulup ermezdi ba gklere Her seher derghna konasa aha ser
gune
Azm-i rezm etdike sen ban koyup ortaya Tg alp meydna girmezse degildir er
gune
Altn uskuf urunup ey ah derbnn gibi Her seher ta akam olunca kapn bekler
gune
Her seher cr klp ryun varr Ak gibi Asitnnda diler kim ola kem ker
gune
Husrev ben zerreye kl ayn- ltfunla nazar Bir avu hki desinler eyledi
gevher gune
emine eyle ata kuhl-i gubr- rhna Eyledike sitnn topragndan cer gune
Milket-i kuffr sen imifn ile eylefeth Tg ile eb zulmetin adka ser-ta-
ser gune
Sen ikr et hbz- himmetinle lemi Sayd-gh-1 dehri devr etdike ey server
gune
Ak
e) Fahriye
Sairin kendi ustunluk ve erdemlerini anlattg iirlere fahriye denir. Abartmal
bir vunme edas tayan fahriyelerde air daha ok iirdeki ustalgndan
bahseder ve eitli abartmalarla kendisinin diger airlerden ustun oldugunu
syler. Ustaca sylenmi fahriyeler bir sanat yogunlugu tar ve zevkle okunur.
Bunun yannda bir ksm airlerin fahriyeleri soguk ve skcdr.
Turk edebiyatnda en unlu fahriye yazar Nef''dir. O kadar ki 45 beyitlik
"Szum" redifli unlu na'tnn 31 beytii kendini vmeye ayrmtr.
'
Fahriye
Ukde-i ser-rite-i rz- nihndir szum Silk-i tesbh-i dur-i seb'u'l-mesndir
szum
Birguherdir kim nazrn grmemidir ruzgr Rzgr- lem-i garb armagandr
szum
Ruzgr ihsanm bilmi benim y bilmemi leme feyz-i hayt- cvidndir szum
Ehl olan kadrin bilir ben cevherim medh eylemem lemin ser-mye-i derya vu
kndr szum
B-garaz bir cevher-i safidir amma muttasl Ehl-i tab'n zver-i tg u sinndr
szum
Ol kadar pur-vedir guya ki bikr-i fikrimin Gamze-i merd-efken-i n-
*nihribndir szum
Ol kadar dil-dzdur guya ki bir uh fetin Nvek-i mugin kemn- ebruvndr
szum
Bir gulistandr haylim dil-ukufte bulbulu Ol gulistann latfb- revanidir
szum
115
116
Bir ebistandr devtm hme zeng hadimi Olebistnn ars- dil-sitndr
szum
Kimse inkr edemez mhiyyet-i endiemi Ehl-i rekin nusha-i kd- lisndr
szum
Hk-i pyim surme eylerse aceb mi ruzgr Unsur- rh- Keml-i Isfahndir szum
te hallk- man imdi geldi leme G edin asarm kim tercemndir szum
Sonra gelsem dehre Hallk- Ma'n'den nola Kaleb-i huk-i hayle rh- sndr
szum
Nuktede lem harf olmaz bana guya benim Her ne sylersem cevb "len ter
an"dir szum
Her ne sylersem kaza manznunu isbt eder An bilmez ki hitb- imtihndir
szum
Ben ne Keafm ne shib-kefamm ma'nide M-ikf- nukteh-y sumndir szum
Tab'mn bir tercemn- ter-zebndr kalem Hmenin bir hem-zebn- nukte-dmdr
szum
Ps-bn olmu bir ejderdir kalem genc-i dile Kim o gencin eb-erg- ps-
bndr szum
Olal Peygamber-i hir-zamna na't-g b- ry- ummet-i hir-zamandir szum
Neft
f) Hicviye
Konusu hiciv (yergi) olan iirlere hicviye denir. Medhi-ye karlgdr. Bir
kii veya kurumu; toplum veya olay vs. yermek amacyla zel iirler olarak
yazlabildikleri gibi ba-
z manzumeler iinde de yer edinebilirler. XIX. yy.'a dek yalnzca kiiler
hakknda yazldklar halde Tanzimat D-nemi'nden balamak uzere-sosyal ierikli
hicivler de yazld. Mubalaga (abartma) uslubunun etken oldugu bu manzumelerde
genellikle cinas, kinaye, istidrak gibi, kelimelerin ikinci anlamlaryla ilgili
sz sanatlarna rastlanr. Turk edebiyatnda hicviyelerin birogu kt'a
eklindedir.
Hicviyeler en kolay hatrlanabilen iirlerdir. Ancak eski toplum yapsnn
tutucu fikirleri hicviyelerin yazya geirilmesini ho karlamadg iin
rneklerine az rastlanr. Bir ogunun yazya bile geirilmeden unutulmu oldugu
kesindir.
Turk edebiyatnda, Nef , Surur, Hevay, Vehb, Koca Rgp Paa, Hamet vs.
airler en unlu hicviye yazarlardr. Nef'nin Sihm- Kaza adl eseri yalnzca
hicviye turundeki manzumeleri ierir.
Hicviye
Dediler Zat'ye birka gammaz Bak-i zag ugurlar szunu Dedi ol bulbul-i gulzr-
suhan Besle kargay karsn gzunu ,
Nef'
Kahpe hicvine tenezzul mu ederdim amma Bir kaza ile bu da tab'ma espn dutu
iktiz eyledi bir kahpeye bir kt'a demek Bir alay fahieye gayret-i akran dutu
Nef'
g) Mersiye
Bir kimsenin lumu uzerine duyulan uzuntu ve acy anlatmak amacyla luyu ver
nitelikte yazlan iirlere mersiye denir. Bu yolda yazlan iirler, islmlktan
nceki Turk edebiyatnda "sagu", halk edebiyatnda ise "agt"
117
- adyla bilinir. Din gunlerde ve lum trenlerinde mersiye
- okuyan kiiye de "mersiye-hn" denir.
| Din-tasavvuf edebiyatta ehl-i beyt sevgisini dile geti-
-. ren ve Hz. Huseyin'in Kerbel'da ehd ediliim anlatan 118 mersiyeler hayli
oktur. Hatta bu yolda "Maktel" genel adyla bilinen mustakil eserler
yazlmtr.
Lirik bir anlatmn hkim oldugu mersiyeler genellikle dunyann geici ve
aldatclg, adaletsizligi ve hayata bak as gibi felsef konular anlatan
birer blumle balar. Daha sonra len kimse iin duyulan uzuntu ile lenin
yigitlik, cmertlik, iyilik, adalet vs. meziyetleri anlatlr.
Turk edebiyatnda Kutadgu Bilig'de yer alan Alp Er Tunga Sagusu ile Yahya Bey,
Sm, Funn, Ram, Fazl, Ni-sy, Mudam gibi XVI. yy. airlerinin Kanun'nin
oglu Sehzade Mustafa iin; Bak'nin Kanun iin; Seyh Galib'in Esrar Dede iin;
Kzm Paa'nn da Hz. Huseyin iin yazdklar mersiyeler unludur.
Mersiye
Kan aglasn bu dde-i dur-bnm aglasn Ansn benim o yr- vef-dnm aglasn
em u dehn u arz u ruhsrm aglasn Badan baa bu cism-i siyeh-knm aglasn
Agyarm aglasn bana hem yrm aglasn G eyleyen hikyet-i Esrr'm aglasn
N-dde bir guher telef etdim dirg u h Hk ire defnedip geru gitdim dirg u
h
Zt- erifi leme bir yadigr idi
Fakr u fena vu ak u huner ber-karr idi
Her eb misl-i sem' benim ile yanar idi
Sve gibi yanmda ens-i nehr idi
Hakka tamm k idi yr- gar idi
Bir ka zaman muammer olayd ne var idi
; ' Allah verdi ald yine kurb-i Hazrete
- : Biz kaldk ile intizr- rz-i kyamete
hir nefesde sohbeti oldu muhabbet h Bir yre urdu bagrma h derd-i firkat h
Gelmezdi h kalb-i fakire bu suret h Ey ka etmeyeydim o kla sohbet h
..;
Yakmazd belki canm bu nr- hasret h Telh etdi kmm o zehr-nk erbet h
Eyvah elden o gul-i handanm ald mevt Esrr'm ald cumle dil u canm ald mevt
Meydn- Mevlevde nian aikr edip Pervz ederdi evk ile Anka ikr edip
Eylerdi ny u defle sem h u zar edip Bulmudu kn- matlab Hak'da karr edip
Almd mujde kuyuna yrn guzr edip Gitdi ne re Glib'i hasretli yr edip
Olsun visl-i Hazret-i prnla km-yb Kld karin-i kabri Fash-i felek-cenb
Seyh Galib
h) Diger Turler
Divn edebiyatnda kaside, en yaygn nazm ekillerinden biridir. Kasidede belli
bir konuya bagml kalma art aranmadg iin pek ok konuya kaside
yazlabilir. Daha ok medhiye turu iin airin nunde eitli vesileler ve
imknlar mevcuttur. Yani air bir buyuge iir sunmay duunuyorsa bunu
genellikle kaside biiminde ve her vesile ile yazabilir. Bylece kasidenin
turleri de artm olur.
Divn airleri, bayram gelince lydiye, bahar gelince bahariye veya nevrziye,
havalar yaz scagna dnuunce temmuziye, bir dugun olacaksa sriye, bir kasr
yaptrl-msa kasriye, guzel atlara biniliyorsa rahiye... vb. yazarak pek ok
vesile ile kasidelerini devlet buyuklerine veya sevdikleri kiilere
sunmulardr. Butun bu turlerde genellikle kasidenin ilk blumu (tebb) konu
degiikligine ugrar, diger blumleri medhiye turunde oldugu gibi de-
119
120
vam eder. Bu turlerin ortaya knda caize geleneginin buyuk etkisi vardr.
2. Mesnevi Nazm Sekli ile Yazlan Turler
Divn edebiyatnn iir agrlkl oluu, sanatkrlarn hemen her konuyu iir
kalbnda anlatmalarna yol amtr. Mesnevi nazm eklinin her beyti kendi
arasnda kafiyeli (aa-bb-cc-dd... gibi) oldugu iin buyuk bir ifade kolaylgna
zemin hazrlar. Bu nedenledir ki bilimsel konulardan felsefeye, mizahtan tarihe
kadar pek ok konu mesnev nazm eklinde ture dnumutur. Ancak klasik ak
hikyelerini (Leyl ile Mecnn, Husrev ile Sirin, Gul ile Bulbul, V-mk ile
Azra, Varaka ile Gulah... vb.) konu alan mesnev turleri dndakilerin
rneklerine pek az rastlanr. Diger bir deyile, mesnev nazm eklinin en
yaygn turleri klasik ak hikyeleridir. Her biri mustakil kitaplar halinde
yazlan bu hikyeler butun divn edebiyat zamanlar boyunca Turk insannn en
buyuk bedi zevkini oluturmu, her mahfilde okunmu ve hatta anonim zellikler
kazanacak denli de yaygnlamtr.
Divn iirinde mesnev denilince akla ilk nce klasik ak hikyeleri gelir. Bu
hikyelerin toplumda grdugu kabul neticesindedir ki ayn hikye pek ok air
tarafndan kuuk nuanslar ile yeniden ele alnm ve defalarca yazlmtr.
Szgelimi Leyl ile Mecnn hikyesi Arap ve Fars edebiyat dnda otuzdan fazla
Turk airi tarafndan ayr ayr yazlm ve okunmutur. Keza bu mesneviler, halk
edebiyatna da yansm (Mesela, Husrev u Sirn mesnevisi halk edebiyatnda
Ferhad ile Sirin ad ile yazlmtr) ve butun bir toplumun kultur birikiminde
yer almtr. Hatta gunumuzde bu hikayelerden tiyatrolar, operalar, sinema
filmleri, resimli romanlar... vb. sanat dallar da faydalanmaktadr.
Simdi mesnev nazm ekli ile yazlan turleri sra ile inceleyelim:
a) Hamse
Hamse, ayn aire ait be mesneviden oluan mecmualarn genel addr. Hamse
yazan airlere hamse-nuvs (hamse yazan) denilir. Bir divn airi iin hamse-
nuvslik iirde varlacak rutbelerin en buyuklerindendir.
Edebiyatmzda ilk hamse ustad agatay airi Ali Sr Neva olmutur. Onun
hamsesi toplam 64.000 beyit tutar. Hayretu'l-Ebrr, Ferhad u Srn, Leyl vu
Mecnn, Seb'a-i Seyyar ve Sedd-i Iskender adlarn tayan bu be mesnev Turk
iirinde yeni bir atlm saylr.
Osmanlca ilk hamse Akemseddin oglu Hamdullah Hamd'nin kaleminden kar.
Mesnevleri Ysuf u Zuleyh, Leyl vu Mecnn, Tuhfetu'l-Uk, Kyfetnme ve
Mev-ld'dir. zellikle Ysuf u Zuleyh buyuk une sahiptir.
XVI. yy. Divn iirinin oldugu kadar hamse turunun de altn agn yaamaya
baladg dnemdir. Asrn banda 30 kadar eser sahibi olan Lami vardr. Henuz
ele gemeyenlerle birlikte mesnevilerinin says bein ok ustunde oldugundan
hangilerinin hamse iine girdikleri uphelidir. Bunlardan birka yle
saylabilir: Vmk u Azr, Veyse vu Ramin, Sehrengz-i Bursa, Absal u Salaman,
Sem u Pervane, Ferhdnrne ve Maktel-i Huseyn. Hamse sahasnda Talcal
Yahya'nn bir baars sz konusudur. Mesnevleri Gencne-iRz, Kitbu Usl, Sah
u Ged, YsufuZuleyhve Gulen-i Envr adlarn tar.
XVII. yy. hamseciliginin en unlu ismi olan Nev'izde Ata Turk edebiyatnn da
en buyuk hamse yazarlarndandr. Mesnevleri Nefhatu'l-Ezhr, Sohbetu'l-Ebkr,
Hilye-tu'l-Efkr, Heft-Hn ve Alemnum adlaryla anlr.
Turk edebiyatndaki son hamse XVIII. yy."da Subhiz-de Feyz'nin kaleminden
kmtr. Feyz'nin hamsesi drt mesnev ile bir divndan oluur. Mesnevilerin
adlar unlardr: Heft-Seyyre, Mir't- Alemnum, Asafnme, Aknme... Turk
Edebiyatndaki en orijinal mesnevinin
121
^ sahibi Veys'dir. Onun, hamsesini oluturdugu, El-Kav-
5 lu'l-Muselleme f Gazavati'l-Mesleme, Kannu'r-Rud,
l Mesku'l-Uk, Iksr-i Saadet ve Nihlistan (bazlar
~ Vasfu'l-Kmil'i de buna ilve ederler) adlarn tayan
122 eserlerinin tamam nesirdir.
Hamselerin birogu hicranl bir ak konu alan mesnevilerden oluur. Bunun
yannda soyut kavramlarla ilgili mesneviler de hamseler iinde yer
edinmilerdir. Ak mesnevilerinin konulan genellikle Iran edebiyatnda da
ilenen ve eski dogu edebiyatlarnn manzum romanlar diyebilecegimiz trajik
hikyeler biimindedir. Yine de hibirinin eseri monoton eviri veya salt nazre
degildir.
Hamse turu, Turk edebiyatnda, ehrengz, sknme vs. mill ve mahall
zellikler tayan mesnevilerle zenginletirilmitir.
b) Mevld
Hz. Muhammed'in dogumu bata olmak uzere hayat, mucizeleri, gazalar, ahlk,
vefat ve hilyesini vgu ile anlatlan eserlere mevld denir.
ogunlukla manzum olup mesnevi nazm ekliyle yazlmlardr. Hz. Peygamber'in
dogum gunu dolaysyla yaplan enlik ve trenlerde okunma amacna yneliktir.
Mevlidde Hz. Peygamber'in dogumu (vildet), peygamberligin gelii (rislet),
gge yukselii (mira) ve vefat (rh-let) blumleri ortak konular arasndadr.
Didaktik-lirik bir anlatmn hakim oldugu mevlidler halka ynelik din eserler
olup genelde yaln dille yazlmtr.
Turkler arasnda mevlidin ayr bir yeri ve nemi vardr. Ancak mevld yazarlar
genellikle din adamlar arasndan kmtr. Nitekim baz mevld metinleri
arasna tasavvuf ilahler karmsa da gerekte mevldler tamamen din
edebiyat urunleridir.
Turk edebiyatlarnda mevld turu butun islm edebiyatlarndan fazla genilemi
ve gelimitir. Bunun en buyuk nedeni Turke ilk mevld metni olan Vesletu'n-
Ne-ct'm (Kurtulu vesilesi) ok begenilmesi, sevilmesi ve buyuk un
kazanmasdr.
Turk edebiyatnda Vesttetu'n-Nect'tan baka 200 kadar mevld yazlmsa da
bunlardan ancak 64 tanesi tespit edilebilmitir. Bu eserler iinde Hamdullah
Hamd'nin dil ve edebiyat asndan degerli olan Ahmediye'si ile Semsuddin
Sivas'nin tasavvuf nitelikli Mevld'i ikinci derecede nemli mevldlerdir.
123
Vesfletu'n-Nect'dan
mine Hatun Muhammed anesi Ol sedeften togd ol dur dnesi
unki Abdullah'dan old hmile Vakt iridi hefte vu eyyam ile
Hem Muhammed gelmesi old yalan ok almetler belurdi gelmedin
Ol rebiiil-evvel ayn nicesi On ikinci, gice isneyngicesi
Ol gice kim togd ol Hayr-ul-beer Anas anda neler grdi neler
Didi grdum ol Habibun anesi Bir aceb nur kim gune pervanesi
Berk urup kd evumden ngehn Gklere dek nur ile told cihan
Gkler ald vefeth old zulem melek grdum elinde u alem
124
Biri menk biri magribde anm Biri tamnda dikildi Ka'be'nun
ndiler gkden melekler saff u saf K'be gibi kldlar evum tavaf
Geldi huriler bluk bluk bugur Yuzleri nrndan evum fald nur
Hem hava uzre dendi bir dek Ad Sundus deyen an melek
un grundi bana bu iler ayan Hayret ire kalm idum ben hemn
Yarlup divr kd ngehn bile huri bana old ayan
Bzlar dirler ki ol u dilberun Asiye'ydi biri ol meh-peykerun
BM Meryem Htn idi aikr Birisi hem hurilerden bir nigr
Geldiler lutfile ol u meh-cebin Virdiler bana selm ol dem hemin
evre yanuma gelup oturdlar Mustaf'y birbirine mutlar
Didiler oglun gibi hi bir ogul Yaradlah cihan gelmi degul
Bu senun oglun gibi kadr-i ceml Bir anaya virmemidur ol Celil
Ulu devlet buldun ey dildr sen Togsardur senden ol hulk- hasen
Bu gelen ilm-i ledun sultndur Bu gelen tevhd u irfan kndur
Bu gelen akna devr eyler felek Yuzine mutakdur ins u melek ;
Bu gice ol gicedur kim ol erf Nur ile 'lemleri eyler ltif
Bu gice dunyy ol cennet klur Bu gice eyaya Hak rahmet klur
Bu gice dn olur erbb- dil Bu giceye can virur ashb- dil
Rahmeten li'l-lemndur Mustafa >
Hem efi'-ul muznibindur Mustafa ;,
Suleyman elebi
c) Hilye
Bata Hz. Peygamber olmak uzere diger peygamberler ile drt buyuk halifenin i
ve d guzellikleri ile rnek davran biimlerini anlatan eserlere hilye denir.
Arap edebiyatndaki, konusu her ynuyle Hz. Peygamber olan din-didaktik
emaillerden dogmutur. Hz. Peygamberin "Ya Ali, hilyeni yaz ki vasflarm
grmek, beni grmek gibidir" mealindeki hadisi Musluman Turkler arasnda hilye
turunun ortaya k ve gelimesinde buyuk etken oldu.
Hilyelerin kaynagn hadis ve tarih kitaplar oluturuyordu. Hz. Peygamber'e
zgu bilyelerin en buyuk kaynag ise halife Ali'nin onun hakknda saym oldugu
zelliklerdir.
Hilyeler iir veya duzyaz olarak yazlabildikleri gibi manzum-mensur kark
olanlar da vardr. Turk edebiyatnda yirmiden fazla hilye kaleme alnmtr.
Bunlar ierisinde en nemlisi Hkn Mehmed Bey'in 712 beyitlik Hilye'sidir.
Hilye turu, bu eserle dogmutur ve gerekten muhteem bir eserdir. Yaln dili ve
akc us-
125
.= lubu ile Mevld gibi yllarca din trenlerde makamla
s okunmu, birok air tarafndan takld ve tanzr edilmi-
5 tir. Bundan baka evri ibrahim'in Hilye-i ar-yr- Gu-
~ zrii ile Net'nin Hilye-i Enbiya's da Turk edebiyatnn
126 unlu hilyelerindendir.
z Iftera Dahikan Iftera An Misli Sen'l-Berki Ev An Misli Habb'il-Gamm
(Gulumsedigi zaman dilerinin gruntusu, yldrm parldamas yahut dolu tanelen
gibi olurdu)
mmii Ma'bedyetirip tahkka Dedi hem Aie-i Sddka
Gulse ol iki cihann gunei Ya'ni ol encum-i evc-i Kure
Handeden devlet ile olsa lyn Deneninden o mubarek dendn
Yldrm gibi drah eyler idi Su'le-i a'aa-bah eyler idi.
Grunurdu hem o dendn- erif Tolular taneleri gibi latif
Nur ile dopdolu idi o dehen Su'lesiydi dolu gibi grunen
Handesi idi tebessum o gulun Ya'ni sultn- mulk- rusulun
Ibn Abbs der "O hs- Huda Gulmege eyler idi istihy
Gulse o husrev-i seyyre-siph Sevkten titrer idi Arullh"
Kat etminde o dnin senedi Kahkaha etmedi derler ebed
Syle mahcb idi ol Sidre-cenb Kim melek bakmaga eylerdi hicb
Bir gun ol tti-i gulzr- visal Kahkaha etmediler kebk-misl
d) Sehrengiz
Bir ehir ile o ehrin mahbblar hakknda yazlan manzum eserlere ehrengiz
denir. Kuuk kitapklar halinde duzenlenen ehrengizler (ehir kartran)
yalnzca Turk edebiyatnda grulen mill bir nazm turudur.
Daha ok klasik mesnev biimine uygun olarak kaleme alnr. Konu blumunde nce
ehrengiz yazlan ehir hakknda birka beyit ile bilgi verilip vguler yaplr.
Sonra ehrin mahbblan hakkndaki beyitlere geilir. Her mah-bbun 2-3 beyitte
en belirgin zellikleri ve unlu olduklar alan yazldr.
Haklarnda ehrengiz oluturulan ehirler genellikle eski medeniyet merkezleri
olan istanbul, Edirne, Bursa gibi yerleim alanlardr.
Turk edebiyatnda ilk ehrengizi Mesh (XV yy) yazmtr. XVI. asrda bu turde
buyuk bir gelime ve genileme olur ve sonraki yuzyllarda ayn hzla devam
eder. Zat, Hayret, Talcal Yahya, Usl, Net, Lmi, Belg, Fehim gibi
airlerin ehrengizleri de ayrca nemlidir.
Yahya Bey'in stanbul Sehrengiz'inden
Rahm dimekle mevsf gaws- bahr- e'r nak guzel bir hb- zbdur
Biri Nakka Blogh Rahm Dil-i b-rene olmad rahmi
127
128
Olupdur kulzum-i nazn ire gavvs Szi bahr- gazelde gevher-i hs
Nazar kl ol gz ile ka gzle Bu nak fikr idup nakka gzle
skufci ogh brhm didukleri sm-smdur
Biri skufci ogh mh-manzar Sarardum mihri ile nitekim zer
Nola olursa brhm ana nm Siyeh-p old K'be gibi m-dm
Karalar geysun ol h- dil-r Hay t b olur zulmetde zr
Nrullh dirler bir mihr-i cihn-rdur
Birinun dahi Nrullh nm Harm-i K'bedur anun makam
Cihanda umman ol bi-are hlin Vara kyna grmeye cemlin
O bir hcye benzer nurdan dur Tavf- K'be ide grmeye nur
e) Surnme
Surnme ehzadelerin sunnet dugunleri ile hanm sultanlarn dogum ve evlilik
trenlerini konu alan iir veya duzyaz eserlerin genel addr.
Osmanllarn saltanat zamanlarnda srayla yaplan debdebeli dugun, sunnet ve
evlenme trenlerini anlatan eserlerin yazlmas det olmutur. Yazldklar
dnemin sosyal hayatn anlattklar iin tarih asndan nemli olan
surnmelerde, dugunlerde kullanlan ara ve gereler, yenilip iilen eyler,
duzenlenen eglence ve oyunlar, zevk ve
eglence anlaylar, giysiler, treler, gelenek ve grenekler vs. en ince
detaylara varasya dek anlatlr. Surnmelere baklarak Turk toplumunun nasl
bir degiim surecinden getigi anlalabilir.
XVI. asrdan itibaren Turk edebiyatnda otuzu akn surnme yazlmtr. Bunlar
ierisinde en unlusu Vehbi'nin III. Ahmed'in ehzadeleri iin 1719 ylnda
yaplan sunnet dugunleri ile Aye ve Emetullah Sultanlarn dugunlerini anlatan
Surnme'sidir.
3. Manzum-Mensur Ortak Turler
Divn edebiyatnn mensur eserleri iinde yer yer iirler yazldg olur. Burada
ksaca sz konusu edilecek manzum ve mensur ortak turler bunlardan ayr olup hem
manzum; hem de mensur rnekleri olan turlerdir. Yani bir air veya bir edibin
(nair) ayn turde bir eseri kendi ilgi alanlarna sokarak yazmalardr. Bylece
iki ayr sanatkrdan birisi ayn konuyu iir ile digeri de nesir ile yazm
olurlar.
Turk edebiyatnda manzum ve mensur rnekleri bulunan turler unlardr:
' a) Krk Hadis
Hz. Muhammed'in 40 adet hadisi ile bu hadislerin aklayc bilgilerinden oluan
koleksiyonlardr. Din, gretici, ahlk, sosyal ve edeb nitelikleriyle
islmlgn hayat ve dunya gruunu yanstan krk hadislerin tertibi nce hads
metninin yazlmasyla balar. Sonra ksa tercumesi verilir. Eger gerek duyulursa
aklamaya geilir. Eserin iir veya duzyaz oluu tertibi degitirmez.
b) Kyafetnme '
Kyafetnme, kiilerin d grunulerinden ahlk ve karakter yaplar hakknda
karlan yarglar konu alan eserlerin genel addr. D yapdan i yapy
anlamaya alan
129
^ bu tur eserlerde insann vucut yaps (renk, boy, yuz, sa,
s ene, sakal, parmak vb.) ile ruh hli ve kiiligi arasnda ilgi
| kurulup genel kurallar karlr.
". Turke kyafetnmelerin en unlu rnegi Erzurumlu b-
130 rahim Hakk'ya aittir. Marifetnme (yazl: 1760) iinde defalarca baslan
bu kuuk manzum eser, halk kitlelerince de ok tutulmu ve diger kyfetnmeleri
deta unutturmutur.
c) Menkpnme
Menkpnme, bir velnin hayat evresinde olumu menkbe yahut kerametleri
anlatan din-tasavvuf eserlere denir, islm dunyasnda yakn zamanlara gelesiye
dek bir insann (genellikle veller), erdem ve hunerlerinden bahseden eitli
kitaplar yazlmtr.
Halk muhayyilesinde buyuk yer edinmi olan keramet turunden olaganustu olaylarn
degiik tip ve gruplara mal edilerek yer yer anonim birer nitelik kazanan
menkpn-melerin bir ksm tamamiyle tarih gereklere uygunluk gsteren
kronolojik eserlerdir. Konu edindikleri veliler hakknda en guvenilir kaynaklar
olan bu tur eserler rastge-le derlenmi menkpnmelerden ok daha degerli
kultur eserleridir. Bunlarn bir ogu tannm tarikat airlerinin iirleriyle
de suslenmilerdir.
d) Gazavatnme
Gazavatnme din dumanlaryla yaplan savalar konu alan kitaplarn genel
addr. Tarihin belli bir kesitine ait sava olaylarn butun detaylaryla
anlattklar iin tarih nem tarlar. Siir olsun duzyaz olsun hamas bir
anlatm ile ele alnan konu, ok zaman yazarn izlenim ve anlarna dayanr. Bu
bakmdan birok gazavatnme guvenilir kaynaklar arasnda saylr. Ancak tarih
kaynaklarna dayanlarak sonradan kaleme alnm gazavatnmeler de vardr.
e) Siyer
Peygamberimizin hayatn ve savalarn anlatan eserlere siyer ad verilir.
Lirik bir syleyi ile tarih gereklere dayal eserlerdir. Balca kaynaklan
yet-i kerimeler, hadsler ve ashb- kiramdan gelen rivayetlerdir. Siyerin asl
zelligi Hz. Peygamber'in biyografisini veriyor olmasdr.
4. Mensur Turler
Divn edebiyatnda nesir, nazm kadar nemli ve degerli degildir. Szu sanatl
syleme merak aydnlar iire yneltmi ve pek ok eser nazm diliyle kaleme
alnmtr. Ancak bu, nesir sahasnda eser verilmedigi anlamna gelmez. Buna
mukabil eski nesir ustalarnn pek ogu ayn zamanda airdir ve nesir alannda
da sanatkrane bir uslp kullanrlar. Aagda, Divn edebiyatnn yalnzca nesir
kolunu oluturan turler hakknda ksa bilgiler verilmitir.
a) Tezkire
Tezkire, edebiyat alannda unlu olmu kiilerin, -zellikle airler-
biyografilerini ve sanat kiiliklerini anlatp almalarndan rnekler veren
eserlerin genel addr.
ogunlugu zel adlarla anlan tezkirelerin tertip ve duzenleri ya elif-ba
srasna gre alfabetik olur veya zaman srasn esas alr. Buna gre bir airin
ad sylendikten sonra edebiyat tarihindeki nemine gre birka cumle veya pasaj
halinde hayat hikyesi anlatlr. Sonra edeb kiiligi ile edebiyat asndan
nemi belirtilir. En sonda da iirlerinden seilmi rnekler verilir.
Turk edebiyatnda Osmanllar dneminde 30 kadar tezkire yazlmtr. Bunlarn
ilki Seh Bey'in HetBihitdir. Birbirini tamamlar nitelikteki (pek ogu bir
ncekinin zeyli durumundadr) bu tezkireler edebiyat tarihimiz asndan buyuk
nemi haizdir. Bu eserlere gunumuzde yazlan airler ve yazarlar szluklerinin
prototipleri gzuyle baklabilir.
131
^ b) Muneat
a.
Muneat, kuuk nesir yazs ve mektuplarn bir araya
toplandg mecmualarn genel addr. Eskiden airlerin di-~. vn
oluturmas gibi, nesir yazmakta un salm kiiler de 132 bu yazlaryla
muneat olutururlard. Muneat mecmualarnda ya resm yaz rnekleri yahut
bugun kompozisyon dedigimiz guzel yaz yntem ve ekilleri yahut da airlere ait
mektuplar kaytldr.
c) Letaifnme
Letaifnme, latifeleri ieren eserlerin genel addr. Turk mizah edebiyatnda
letifnmeler zaman zaman hezl, hicv, mizah, tehzil vs. konulardaki eserlere ad
olmusa da gerekte bu tur eserlerde latife niteliginde pek az blum bulunur. Bu
nedenledir ki pek mustehcen hicv ve hezliyt kitaplarndan Nasrettin Hoca
fkralarna dek birok eser le-taifnme olarak adlandrlr. Oysa gerek
letifnmeler asla tam anlamyla bir fkra ve hicv kitab degillerdir. Belki
ilerinde pek az fkra ve hezl blumleri bulunabilir.
d) Seyahatname
Seyahatname, gezilip grulen yerler hakknda yazlan eserlerin genel addr.
Seyahatnameler gezilen yerlerin insanlar ve evre zellikleri ile detler,
hayat artlar, giyim kuam vs. hakknda bilgi verir. Bu tur eserler iinde Turk
kulturunun en muhteem abidelerinden biri olan Evliya elebi Seyahatnmesi'nin
ayr bir yeri ve nemi vardr.
e) Sefaretnme
Sefaretnme, sefr (eli) olarak bir ulkeye gnderilen kiilerin yahut
beraberlerinde bulunanlardan birinin sefaretleri (elilik) srasnda grdukleri
ve yaptklar ile siyas izlenimlerini anlattklar eserlerin genel addr.
Osmanl devletiyle diger hukumetler arasndaki siyasal ve kulturel ilikilerin
snr ve kapsamn ortaya koyan en
eski vesikalar olan sefretnmeler, ilikide bulunulan devletlerin sosyal ve
iktisad durumlar, terifat usulleri, yaama biimleri vs. hakknda bilgiler
ierir, Osmanlnn diger devletlere kar tutum ve duuncelerini yanstr.
f) Siyasetnme
Siyasetnme, devleti idare edenlere yneticilik sanat hakknda bilgi verip
nerilerde bulunan ahlk-didaktik eserlerin genel addr.
Devirleri iinde en iyi devlet idaresinin nasl olmas gerektigini ve halkn
sorunlarn dile getiren, bata hukumdar olmak uzere devletin her kademesindeki
grevlilere yol gsteren siyaset kitaplar ya sultanlar, ya vezirleri, ya da
genel olarak butun bir toplumu konu alabilirler.
Bu eserler salt nerilerden ibaret degildir. Konular anlatlrken pek ok yet,
hadis, hikye, ataszu vs. paralar da esere serpitirilir. Fakat dikkate deger
olan taraf dogudan ve batdan gelen fikirlerin tam bir islm sentezi ile
yogrulmu olmasdr.
133
Beinci Blum
EDEB SANATLAR
Divn edebiyat sanata nem veren bir yapya sahiptir. Hemen her bir szun
sanatla suslendigi bu edebiyat iyi anlamak ve ondan zevk almak iin de bu
sanatlar bilmek gerekir. Bazen bir beyitte birka sanatla birden karlaan
okuyucu bu edebiyatn ihtiamm grur. Ancak hemen belirtmek gerekir ki sanat
yapmak iin dilin de sanatl ve agr olmasna gerek yoktur. ok yaln bir dil
ile de ok guzel sanatlar yaplabilir.
Edeb sanatlar u blumde incelemek mumkundur:
1. Mecazlar
Bir kelimeyi gerek anlamndan baka bir anlamda kullanma sanatna mecaz denir.
Amac, sze canllk, guzellik, arpclk ve etkenlik vermektir.
Mecaz, balbana bir edeb sanat olmaktan ok degiik adlarla anlan baz
sanatlarn ortaya kmasna yardmc olur.
r: ; ;;-:
Kelimelerin mecaz kullanm duygu ve hayli ahlandrr, szun etkisini
arttrr. Turk dilinin mecazlar bakmndan zengin oluu, gunluk hayatta ok
zaman bilerek ya da bilmeyerek mecazlar kullanmamza imkn saglar. Bylece daha
iyi kavrama ve kavratma saglanm olur.
^ Mecaz, hakiktin zdddr. Nitekim bu tur ifadelerde ke-
; limenin gerek anlamn iten ve onu anlamamza engel 5 olan bir
baka kelime bulunur. "Ahmet, sevincinden uu-~ yor" cumlesindeki "umak"
eyleminin gerek anlamyla 136 kullanlmasna "Ahmet" ismi engeldir.
Mecazda bu ikinci kelimeye "karine", aradaki ilgiye de "alka" denir. Alkas
tebih olan mecazlar, gerek mecazlardr. Alkas baka turlu olanlar ise mecz-
mursel adn alr. Mecaza dayanan sanatlar unlardr:
a) Tebih
Tebih, aralarnda ilgi bulunan iki eyden zayf olan kuvvetli olana benzetme
sanatdr.
Bn, gul kadar guzeldir Alperen, tilki gibi kurnazdr.
Yukardaki cumlelerde Bn ve Alperen, gul ve tilkiye benzetilmilerdir. Bunun
iin de gulun guzelliginden, tilkinin kurnazlgndan faydalanlmm Kadar ve
gibi edatlar da bu benzeyii ak anlatmaya yararlar.
Bir tebih iki asl, iki de yardmc geden oluur:
(1) Benzetilen: Tebihin belkemigidir. Bir varlg veya onun zelligini
bildiren kelimedir. Yukardaki rneklerde Bn ve Alperen benzetilendir.
(2) Benzeyen: Buna kendisine benzetilen de diyebiliriz. Benzetilenle ilgili
bulunan daha ustteki bir varlktr. r-neklerimizdeki gul ve tilki gibi.
(3) Benzetme ynu: iki varlk arasndaki benzetmenin eklini ve mahiyetini
bildiren kelimedir. Yani benzetilen ile benzeyen arasndaki benzerliklerin
yalnzca birini bildiren kelimedir. rneklerimizdeki guzellik ve kurnazlk
gibi...
(4) Benzetme edat: Taraflar arasndaki benzerligi ortaya koyan kelimedir.
Turkenin belli bal benzetme edatlar; gibi, teg, sanki, kadar, nitekim,
deta, guy'dr. Eskiden
un, mnend, misl, gune, sfat gibi kelimeleri ile -var, -s, -ve gibi ekler
de benzetme edat olarak kullanlrd.
Tebihte iki taraf ok eitli ynlerden birbirine benzeyebilir. Be duyudan
tutun da gereklik veya hayal bakmndan aralarnda benzerlik kurulmu olan
tebihler dahi vardr.
Tebihler yardmc gelerden bir veya ikisinin kaldrlm halleriyle de
kullanlabilir.
Yalnzca benzetilen ve benzeyenden kurulu olan benzetmelere belig tebih denir:
Ahmet aslandr... gibi. Benzetme ynu bulunmayan benzetmelere mursel tebih
denir: Ahmet aslan gibidir... gibi.
Gul, hasretinle yollara dutsun kulagn Nergis gibi kyamete dek eksin intizr
Bak
b) istiare
istiare, bir kelimenin anlamn geici olarak baka bir kelime hakknda kullanma
sanatdr, istiarede herhangi bir varlga benzerlik dolaysyla asl adn
yerine, benzedigi baka bir varlgn ad kullanlr. Bu sanatn zunu tebih
oluturur. Ancak istiarede benzeyen ya da benzetilenden yalnzca biri sylenir.
Birisine "aslan" demek gibi.
Turk edebiyatnda en ok kullanlan sanatlardan biridir. Bu nedenle birok
eitlere ayrlmtr.
(1) Ak istiare: Yalnzca benzeyenin sylendigi istiaredir.
Rahm et bana ey nigr bak da evrinle bu dde aglamakda
beytindeki nigr (resim gibi guzel sevgili) ve aglamak kelimeleri, benzetilen
sylenmedigi ve yalnzca benzeyen bulundugu iin birer ak istiare oluturur.
(2) Kapal istiare: Yalnzca benzetilenin sylendigi istiaredir. Ancak bu tur
istiarede ok zaman benzetilen ile birlikte benzeyenin bir zelligi de sylenmi
olur,
137
138
Ecr- bag hrka-i tecrde girdiler Bd- hazan emende el ald enrdan
Bak
beyitinde benzetilen (hrka-i tecrd) vardr, ama benzeyen (dervi) yoktur.
Bunun yannda "el almak" gibi dervilere ait bir zellik de sylenmitir.
(3) Temsil istiare: Tebihin temel geleri olan benzeyen ve benzetilenden biri
yannda birden fazla benzetme ynu gsterilerek yaplan istiaredir. Bu tur
istiarede zihin nce hayaller ile oyalanr, sonra geregi duunmesi saglanr.
Yahya Kemal'in lum temini ileyen "Sessiz Gemi" iiri ile Ahmet Haim'in hayat
anlatan "Merdiven" iiri buna rnek verilebilir.
Gunluk konuma dilinde birok kelime istiare yoluyla kullanlr. Szgelimi aslan
"yurekli", kaz "sersem", tilki "kurnaz", angut "ahmak", nemrut "ktu, inat"
vs. anlamlara gelir. Bunun yannda istiare yoluyla kullanlan saysz deyim
vardr. (Agr bal, ate puskurmek, batan kma, can ekimek, toz kondurmamak
vs.)
istiare bu u ana ekil dnda da bir ok eitlere ayrlr. Bunlar, szun tek
veya ok oluuna gre (mufred, murek-keb), benzetme gelerinin ortak noktada
birlemelerine gre (vifk, ind), gelere ait zelliklere gre (mutlak, mu-
cerred, mureah), benzetme ynune gre (mubtezele veya miye, haiye veya
garbe) benzetme ynunun iirde syleniine gre (szice, muveaha) yaplan
gruplamalardr.
c) Kinaye
Kinaye, amac kapal bir ekilde anlatma, iki anlama gelecek bir szu mecaz
ynuyle anlalacak ekilde kullanma sanatdr.
Kinayede bir mecaz bir gerek anlam bulunur. Ancak kelimenin mecaz anlam,
gerek anlamn bastrm durumdadr. Buna ragmen syleyite gerek anlamn
anlalmasna
engel olacak bir durum yoktur. Kinaye, mecaz agrlkl oluuyla hm ve
tevriyeden ayrlr. Kinaye bir szun kapal ve dokunakl sylenmesidir. Szun
aka sylenmesinin ho olmadg durumlarda alay, aka ve sitem iin
kullanlr. Bylece asl ama, dolayl olarak sylenmi olur. Yine de bu iki
anlam arasnda ortak bir nokta bulunur:
Sen kim gelesin meclise bir yer mi bulunmaz Ba uzre yerin var
Nedm '.
dizelerinde bir kiinin gerekten ba uzerinde yer edinmesini (gerek anlam)
anlamaya bir engel yoksa da asl anlatlmak istenen eyin, o kiiye ait itibr
ve yuksek deger (mecaz anlam) oldugu aktr. Turk dilinde deyimlerin ogu
mecaz anlamlaryla kullanldg iin kinayeli szlerdir. Bu bakmdan gunluk
konuma dilinde de birok kinaye rnegine rastlanlabilir.
Kinaye mn, ilgi, k ve kullan bakmndan eitlere ayrlr (vucu,
guzelletirici, ayplayc, vastal kinaye vs.) Eger szun baka bir anlama
gelmesi engellenmise ki-nye-i karbe (yakn, ak kinaye); anlam gizlenmise
kin-ye-i bade (uzak, gizli kinaye) ortaya kar. Yine nitelenen tek zelligini
belirten kinayeye kinye-i mufrede (tek kinaye); birka zelligini birden
belirten kinayeye de kinye-i murekkebe (birleik kinaye) denir.

Sevip ol goncay agyara hezr olmayalm lemin bir gul iin esmine har
olmayalm
Vasf '''"*' :
"Gonca"nn mecaz anlam burada "sevgili"dir.
d) Mecz- Mursel
Mecz- mursel bir szu, benzetme amac gutmeden, gerek anlam dnda bir
anlamda kullanma sanatdr. Ke-
139
.= limeleri arasnda benzerlik ilgisi bulunmayan bir eit me-5 cazdr. Asl
ilgili yapan-yaplan, sebep-sonu, kaplayan-S kaplanan, para-butun, zel-genel
vs. olabilir.
T Bir geit treninden bahsedilirken "Kabata Lisesi gei-
140 yor" denilmesi bir mecz- murseldir. unku hi bir zaman bir bina olan
Kabata Lisesi yuruyup numuzden geemez. Oysa geenlerin Kabata Lisesi'nde
okuyan grenciler oldugunu hepimiz biliriz. Burada "Kabata Lisesi" tamlamas
kendi anlamnn dnda (grenciler yerine) kullanlmtr. Yani d sylenip
ii anlatlmtr.
Turkedeki deyimlerin birogu mecz- mursel esas uzerine kalplamtr.
Szgelimi "gzden dumek" deyi-mindeki gz kelimesi, bu deyimde gerek anlamnda
kullanlmaktadr. Ayrca bir insann gz ierisinden dumesine imkn yoktur.
Nitekim deyim, "birisinin takdirini yitirmek" anlamna gelir.
Mecz- mursel, divn airlerinin pek ragbet ettikleri bir sanattr. Deyimlerin
yaygn kullanm mecz- murselin ska kendini gstermesine yol amtr.
Bir nice doyunca kanalm cam -1 murada Bir lahza komaz ski-i devran elimizde
Nef'
beyitindeki "elde komak" deyiminde bir mecz- mursel sz konusudur. Mecz-
mursel sanat Kur'an- Kerim'de sk sk geer. "Vakta ki arz (yer) agrlklarn
frlatr" (Zil-zl/2) yetinde kyametin kopacag gun yeryuzunun pamuk gibi
atlacag anlar dile getirilmektedir. Oysa bu atlma iini yapan arz degil,
Tanr iradesidir.
e) Ta'rz
Ta'rz, birini kuuk duurmek ve onunla alay etmek amacyla, sylenecek szu tam
tersi olan bir sz ile nukte yaparak anlatma sanat (insinuation)dr.
Ta'rz, zarif bir ekilde ifdenin ynunu degitirerek sitemde bulunmaktr.
Pinti bir kimseye "Ne kadar cmert davranyorsunuz" demek bir ta'rzdir. Bu
sanatta sz sylenen kii, karlk vermekten mahrum braklr ve psikolojik bir
ikence altna alnr. Szu sylenen ise gizli kalm kin, hn, intikam ve alay
duygusunu tatmin eder. Bu bakmdan kinayeden daha agrdr. unku kinaye
kelimeye, ta'rz ise mnya dayandrlr.
Ta'rz yoluyla kullanlan szde, gerek veya mecaz anlam yerine, dogrudan
dogruya zdd bir anlam sz konusudur. Szun gerek anlam dogru gibi grunse de
ama, onun ters anlalmasn saglamaktr. Ta'rzin muhatap uzerinde iyi bir
etki brakmas iin nazik ve nukteli biimde sylenmesi gerekir. Yani bir
ta'rzin guzelligi, ierdigi nuktenin guzelligine bagldr. Ta'rz, hi bir
kabalga dumeden insana, iini ferahlatacak sz syleme frsat verir. Turk
edebiyatnda felekten ikyette bulunan bir ok beyitte bu sanat vardr.
Pare- i elmas eker her atg zahma o uh Lutfu var olsun eder ihsan ihsan
ustune
Rasih a
beyitinde air sevgilisinin kendisine zahm (yara) amasn bir ihsan olarak
gsteriyor. Bununla yetinmeyip yaray tahri etmek uzere ustune elmas paralar
serpmesini de ikinci bir ihsan olarak gsterip ta'rz (igneleme, sitem) yapyor.
Gerekte bu beyitte sevgilinin zalimligi anlatlmtr.
2. Anlam Sanatlar
Kelimelerin anlamlaryla ilgili sanatlardr. Kelimelerin gerek anlamlar ile
kelimeler aras anlam ilikileri bir nukte iinde verilir. Anlamla ilgili
sanatlar unlardr:
a) iham
iham, birden ok anlam olan bir kelimeyi en uzak anlamn da amalayarak
kullanma sanatdr. Tevriyeden, ke-
141
142
limenin uzak anlam; kinayeden ise mecaz anlam kastedildigi iin ayrlr.
ihamda beytin genel anlamyla kelimenin degiik anlamlar arasnda yakn bir
ilgi bulunmas gerekir.
Hk- i paye bir rikb ihdas niz ise de Klma red kr at ver y a al bagla
bir kula
beytinin ikinci dizesindeki "kr at ver (1. zengiyi krp at. 2. Kr renkli
at ver)"; "al (1. Krmz renkli at 2. almak eylemi)" ve "kula (1. kula cins at
2. Kula, kleye, bendeye)" kelimelerinde byle bir durum sz konusudur, ihama
konu olan kelimenin amalanmam mns ile beytin diger kelimeleri arasnda
tenasup sanat sz konusu ise buna ihm- tenasup denir. Bu durumda iham ile
tenasup i ie bulunur.
Pek uurma bildigim kutur benim ey bagbn Bulbulun gulzr- lemde hezrn
grmuuz
Nb
beyitindeki "uurma (1. Uurmak eylemi 2. vgude ar gitme)", "hezr (1. bin
rakam 2. bulbul)" kelimelerinde oldugu gibi. Eger ihama konu olan kelimenin
amalanmam mns bir tezat iinde verilirse, sanat ihm- tezat adn alr.
Bu durumda iham ile tezat birlikte bulunur.
Rind-i serbz ana derler elin ay ag ediben Der-i meyhanede gam yemez ayak
kabyiin
Ak
beyitinin ilk dizesindeki "ayak (1. ayak, 2. kadeh)" ile "el" kelimesi kart
anlaml olduklar iin ihm- tezat yaplmtr.
b) Tevriye
Tevriye, nukte yapmak amacyla birka anlam olan bir kelimenin en uzak anlamn
kastederek kullanma sanatdr.
Tevriyedeki uzak anlam (muverri-i anh) ilk anda okuyucu tarafndan
kavranamayacak biimde gizlenmi olur. Bu durumda okuyucu yakn anlamla
(muverrih-i bih) oyalanr. Ancak bir zek transferiyle ortaya kacak olan uzak
anlamn nuktesi iire ayr bir mn ve syleyi etkisi kazandrr.
Tevriyeli kullanlan kelimenin anlamlar ya gerek veya mecaz yoluyla ortaya
kar, iki gerek anlamn kullanldg tevriyelerin says azdr. Eskiden beri
divn airleri tevriyeye fazla ragbet etmilerdir. Bu nedenle belgatlar
tevriyeyi yap bakmndan blumlere ayrrlar:
(1) Mucerret (yaln) tevriye: Beyitte kelimenin uzak anlamyla kullanldgn
gsterir ve ipucu bulunmayan tevriyedir.
Sordun ngr dediler ahbb Semt-i vefada dogru yoldadr
Husn
Beyitteki duz dizilmi olan kelimeler yakn anlamlar yannda uzak anlamlaryla
da kullanldklar halde bunu ortaya koyacak bir ipucu sylenmemitir,
(istanbul'un Vefa semti'nde Dogruyol caddesi vardr.)
(2) Mureah (szdrlm) tevriye: Beyitte kelimenin yakn anlamyla ilgili bir
ipucu bulunan tevriyedir.
Bir buse mi bir gul mu verirsin dedi gnlum Bir nm tebessumle o fet gulu verdi
beytindeki ilk dizede sylenen gul ismi, duz dizilmi olan tevriye kelimesinin
yakn anlamyla ilgilidir.
(3) Mubeyyen (aklanm) tevriye: Beyitte kelimenin uzak anlamyla ilgili bir
ipucu sylenen tevriyedir.
Sevk-i tamm vde-i ferday dinlemez Rek ana kim cihanda bu gun buldu yarn
Nedm
143
144
Beytin ilk dizesindeki tamlamalar, duz dizilmi olan tevriye kelimesinin "Yr"
(sevgili) yerine kullanldgn gsterir.
(4) Muheyy (hazrlanm) tevriye: Beyitte tevriyeye konu olan kelimenin baka
szler yardmyla anlalmasdr.
Koyup kaldrmada ikide birde Kazan devrildi sndurdu ocag
izzet Molla
beyitindeki ocak kelimesi ancak kazan kelimesinin yardmyla Yenieri Ocag
anlamn ifde eder.
(5) Tevriyeye konu olan kelime mustehcen bir anlam ieriyorsa ihm- kabh
adn alr.
Nice klsn namaz sf kim Abdestin yerinde yeller eser
Behit
c) Tenasuh
Tensub, anlam bakmndan aralarnda ilgi bulunan iki veya daha fazla kelime,
terim veya deyimi tezat olmakszn bir araya getirme sanatdr. Buna murat-
nazr, cemiyet telfik, tevfk ve i'tilf da denir.
Yapya bagl mn sanatlarndan olup heyecann meydana getirdigi agrmlara
dayanr. Divn airleri, birbiriyle ilgisi bulunan kelimeleri bir beyitte
yogunlatrmaya fazla ragbet etmiler ve tensub yaygn bir sanat halini
almtr. Turlu bilim terimleri, mitoloji, tarih ve mesnevi kahramanlar,
hayvan, bitki ve iek adlar vs. yaygn tensub konularndandr. Bazen duzyaz
eserlerde de tenasube ba vurulur. Bunun bir nedeni de ele alnan duunceyi
anlatrken birbiriyle yakndan ilgili kelimeleri kullanma zorunlulugudur. Hatta
yalnzca tenasube dayal uzun iirler de yazlmtr. Ageh'nin bu yolla
yazlm bir kasidesi u beyitle balar:
ektirip firkatim benden rag oldun sen Bahr-ifirkatta nice frtnalar ektim
ben
Beyitteki duz dizili kelimeler anlamca birbiriyle ilgili olup hepsi denizcilik
terimlerindendir.
Bir szun amalanmayan anlamndan dolay ortaya kan tenasube ihm- tensub
denir.
Bg- lemde olur gul diken zurde-ihr
msrandaki diken kelimesi "dikmek" eylemi yerine kullanlm olmakla beraber
"diken" ismini de karlar. Bu durumda diken ismi ile bag, gul ve har kelimeleri
arasnda bu ihm- tensub szkonusudur.
d) Techul-iArif
Techul-i arif, bir nukte yapmak amacyla iyi bilinen bir eyi bilmiyormu gibi
davranma sanatdr. Techul-i arifane adyla da bilinir.
Siirde bir anlam inceligi yaratmak iin bavurulan bu sanatta hayret, vme,
aaglama, kuuk grme, yuceltme vs. nedenlerden biriyle mutlaka bir nukte
yapm olmak gerekir. Sanatn zunu tekil eden bu nukte drt ama iin yaplm
olabilir: Tent (neelendirme), tevbh (uyarda bulunma), tehayyur (hayret ve
aknlk bildirme) ve tedel-luh (kendinden geii syleme). Bir gretmenin
szluye kaldrdg bir grenciden tek kelime cevap alamaynca "Dersine
almadn m?" diye sormas bir techul-i ariftir. unku onun dersine
almadgn zaten sordugu sorularla grenmi durumdadr. Bir eyi anlatma veya
reddetme yoluyla yaplan nukteler techul-i arif saylmaz.
Techul-i arif ne hi bilmemek; ne de bildigini tamamen gizlemektedir. Bilakis
bildigini dolayl yollardan anlatmaktr. Bunu yaparken mubalaga ve istifham
sanatlarndan yararlanlr. Ancak nukte agrlkl olmak nedeniyle onlardan daha
guzeldir.
145
146
Zulf-i dilber gibi ey Zti periansn yine evri b-had yoksa bir yr- per-
nn m var
Zat
Bu beyitte air, iinde bulundugu duruma sevgilisinin neden oldugunu iyi bildigi
halde iirde sevgilisini anmak iin bir nukte yapmakta ve bu durumu bilmiyormu
gibi davranp "Bunun sebebi o mudur?" diye sormaktadr.
Nedm-zn bir fet esir etmi iitmitim
Sen ol celld- dn ol dumen-i mn msn kfir
Nedim
Bu beyitte de air, kendisinin esirlik derecesindeki klgn bilmezlenip
"iitmitim" diyor. stelik de kendisini dinden imandan karan sevgilisini ok
iyi bildigi halde "O sen misin?" diye sorarak techul gsteriyor.
e) Leffu Ner
Leff u ner (toplayp dagtma), bir sz veya beyitin ilk blumunde en az iki
eyi syleyip sonra onlardan her biriyle ilgili benzerlik veya karlklar
kullanma sanatdr. Divn iirinde ok kullanlm bir sanattr. Daha ok
mazmunlar uzerinde kurulur. Bu nedenle tebih ve istiare ile yakndan ilgilidir.
Leff u ner, iinde sz simetrisi bulunan bir tensusdur. nceden sylenen
eylere ait zellikleri, okuyucu sonradan kendisi bulup yerletirir.
Leff u ner, sylenen kelimelerin sralan esasna gre iki ksma ayrlr.
(1) Leffu ner-i muretteb (duzenli leffu ner): Birinciler ile ikincilerin ayn
sra iinde sylenmesidir.
Yanagn u dudagn M teninle suretin olmu Biri rengin, biri rn, biri nzik,
bir rn
Ahmed
beytindeki ilk dizede nce yanak sylenmi, onun karlg olarak ise ikinci
dizede yine nce rengin sfat kullanlmtr. Beytin devamnda ise "dudak" ile
"rn"; "ten" ile "nzik", "suret" ile de "rn" kelimeleri sra ve simetri
iinde verilmitir.
(2) Leffu ner-i gayr- murettep veya muevve (duzensiz leffu ner): Birinciler
ile ikincilerin apraz veya kark sylenmesidir.
Lebinden buse almak, mahrem-i bezn-i vsl olmak Nimengh- cennette arb-
Kevser imektir
Melih
f) Husn-i Ta'll
Husn-i ta'll, anlatma guzellik vermek iin bir olay hayli ve gerek nedenden
daha guzel bir nedenle oluyormu gibi gsterme sanatdr. Heyecana dayal
sanatlardan olup husn-i tevcAe denilir.
Husn-i ta'llde olayn gerek nedeni inkr edilip onun yerine heyecana uygun
kesin bir yarg ortaya konur. Eger bu yarg kukuyla sylenmise ibh-i husn-i
ta'll (husn-i ta'lil benzeri, yar husn-i ta'll) adn alr. Siirin iki dizesi
arasnda baglant kurarak anlam ve ifadeye incelik vermek amacna ynelik olan
bu sanatta, ne surulen neden ile gerek neden arasnda mutlaka analojik bir bag
bulunmaldr. Gerek nedeni bilmezlenmek bakmndan techul-i arife benzer.
Ancak bunda techul-i ariften fazla olarak hayal bir neden vardr.
Husn-i ta'll divn iirinde ok kullanlm ve itibar grmutur. Sair, d
dunyaya, duygularn etkisi altnda baktg zaman bu yola bavurur ve iirini,
degiik bir hayal dunyas ile zenginletirmi olur. Bak'nin Kanun iin yazdg
mersiyesindeki;
Hurde baksa gzleri halkn dola gelir Zira grunce hatra ol mehlik gelir
147
^ beytinde byle bir durum sz konusudur. Bilindigi gibi gu-^ nee
bakan kiinin gzleri yaarr (gerek neden). Oysa ali ir bu durumu
bilmezlenip, gzun yaarmasn bir gune gi-~ bi olan Kanun'nin
hatrlanarak, lumune uzulme (hayal 148 neden) sebebine baglyor.
Gzun yaarmas ise iki dizeyi birbirine baglayan gedir, Aagdaki beyitte de
ayn sanat sz konusudur.
mmd-i makdeminle senin ey erag- husn Ate yanar banda gece em-dnlarn
v..,,,. -,-........ . Nab
g) iktibas
iktibas, iirde bakasna ait bir kelimeyi, bir cumleyi, tam, yarm veya mns
ile alp aktarma sanatdr. zellikle yet, hads, kelm- kibar ve diger
airlerin szleri, iktibasn asl malzemesini oluturur, iktibas daha ok fikri
kuvvetlendirmek ve szu guzelletirmek amacna yneliktir. Bir szun tamam
alnmsa iktibas- tam (tam iktibas), yars veya bir paras alnmsa
iktibs- gayr-i tam (yarm iktibas) meydana kar:
B-bekadr bu menzil ey ahbb "Fettekullhe y uli'l-elbb"
Ahmed Paa
ikinci dize bir yetten iktibastr.
Gerdiin grduke sk-i mulyim-merebin "Arzu ser-gete-i fikr-i muhal eyler
beni"
Nedm ikinci dize Fuzul'nindir.
h) rsl-i Mesel
Irsl-i mesel (rneklendirme, misal getirme) bir fikri, konu ile ilgili bir
ataszu veya tannm bir sz ile aydnlat-
ma sanatdr. Ird- mesel de denilen bu sanatta, genellikle ilk dizede fikir
sylenip ikinci dizede rnek verilir.
Rgb dumenin aldanma tevzlanna Seyi dvrn ayagn perek hedm eyler
Koca Rgp Paa ""'
Burada asl anlatlan dumann yaltaklanmasna aldanmaktr. Selin duvar ykmas
da rnek gsterilmitir.
Allah'a sgn ahs- halimin gazabndan Zira "Yumuak huylu atn iftesi pektir"
Bed-asla necbet mi verir h uniforma "Zerdz palan ursan eek yine eektir"
Ziya Paa
) istihdam
istihdam, birden fazla anlam olan bir kelimenin her anlamn, manya uygun
duecek ekilde kullanma sanatdr. Ancak bunu tevriye ile kartrmamak
lazmdr, istihdamda kelimenin mecaz ve gerek anlam, baka kelimelerin
etkisiyle kullanm alanna kar. ok zaman ayn kelimenin yerine zamir ekli
kullanlr. Yani kelimenin her iki anlam kendileri ile ilgili ynde ele alnr.
f Bahar erdi ald sevdigim hemfasl-dey hem gul
Biri ahn- gulistanda, biri sahn- gulistanda
Muallim Naci
Bu beytin ilk dizesindeki "ald" kelimesi ilk olarak k mevsiminin gullukten
(yani bahardan) uzaklatgn, ikisinin arasnn aldgn; ikinci olarak da
gullukte gulun aldgn; anlatyor. Yani almak kelimesi kendisi ile ilgili
ayr ynlerde kullanlyor.
Su beyitte de istihdam yaplan kelimenin zamirli ekli kullanlmtr. Burada
sanat daha belirgindir:
149
150
Ayaga du dilersen baa kmak Annla baa kt cm- sahb
Hayal
Bu beytin ikinci dizesindeki "Annla" zamiri ayak yerinde kullanlmtr. "Ayak"
kadeh demektir. Gruluyor ki ayak kelimesinin iki anlamn kullanmak iin iki
ayr yn gerekiyor.
j) Istidrk:
Istidrk, ver gibi grunup yerme ve yeriyormu gibi davranp vme sanatdr.
Bunlardan birinciye te'kdu'z-zemm bim yubihu'l-medh; ikinciye de te'kdu'l-
medh bim yubihu'z-zemm denir. alkan bir kii iin "Orada yle oturup durur,
iinden baka eyle ugramaz" demek onu yeriyormu gibi vmektir. Tembel bir ev
hanm iin de "O kadar tutumlu ki eskimesin diye amarlarn ykamyor"
demek, onu vuyor gzukup yermektir.
vme veya yermeyi pekitirme amacna ynelik olan is-tidrk, divn airlerince
kullanlmsa da rnegi pek azdr.
Bu tur ifadeler, gunumuz duz yazsnda parantez ierisine konulan unlem (!) ile
karlanmaktadr.
Husnune hi diyecek yok amma Nigehi ok gibi iler cana
Beyitinde ver gibi grunup yerme;
Dehrde anlamayp bilmedigi ola meger Tamah u bugz u nifak u hased u gadr u sitem
Nb
Beyitinde de yerer gibi grunup vme sz konusudur.
k) istifham:
istifham, dikkati daha fazla ekmek iin anlatlmak istenen eyi soru eklinde
ortaya koyma sanatdr. eitli duygular soru eklinde ortaya koymak sze
ekicilik veya
arpclk verir, istifhama cevap beklemeyiz, heyecan ve duygudan dogarlar.
Turede soru eki "mi"dir. Ayrca soru kelimeleri ile de sorular yaplabilir.
Sana kimisi canm kimi cananm dey u syler Nesin sen dogru syle, can msn
canan msn kfir!
Nedim
Bazen Farsa'nn etkisiyle veya Azer Lehesinde oldugu gibi soru edat yahut
soru eki olmadan da soru sorulabilir:
Ab-gndur gunbed-i devvr rengi bilmesem ";'
Y muht olmu gzumden gunbed-i devvre su
Fuzul
Ab-gndur (Su rengindedir) szu gerekte "Ab-gn mudur?" eklinde anlamaya
musaittir.
) Sihr-i hall
'->
Sihr-i hall, bir beyitte hem nceki hem de sonraki kelimelerle anlamca ilgili
olan bir sz bulundurmaktr. Genellikle ilk dizenin sonundaki kelime uzerinde
yaplr. Sihr-i hall (helal olan buyu) eskilerin itibar ettikleri sanatlardan
biridir. Bazen guzel ve iyi sylenmi szler iin de bu tabir kullanlr.
Gizlice arasam agzn lebin emsem sorsam Hi bir re bilir mi dil-i bmre aceb
Nedm
Bu beyitteki "sorsam" kelimesi, "emmek" anlamyla ilk dizeye; "sul eylemek"
anlamyla da ikinci dizeye aitmi gibi alglanmaktadr.
m) Mubalaga
Mubalaga (abartma), szun etkisini arttrmak iin bir eyi olamayacag biimde
yahut oldugundan ok veya az gs-
151
^ terme sanatdr. Sair zihinde kuvvetli bir iz brakmak iin he-^
yecamnn derecesine gre mubalaga yapar. Ancak bu mu-1 blagann soguk
olmamas, nukteli veya zarif olmas gerekir. ~ Daha ok medhiye (vgu),
fahriye (vunme) ve hicivlerde 152 (yergi) kullanlr. Divn airleri geni
hayl dunyalarn gsterebilmek iin mubalagaya sk sk bavurmulardr.
Mubalaga, syleyiteki arlgn derecesine gre u ksma ayrlr:
(1) Teblig: Akla yatkn olan mubalagadr. Nab'nin aagdaki beytindeki
benzetmelerde byle bir durum sz konusu olup abartma vardr.
Bahtm gibi tire, keffe-i ummidgibi teng emim gibi pur b, dernum gibi vrn
(Z) grak: Akla yatkn gibi grunen, ancak grenek ve dete uygun olmayan
mubalagadr. Necati'nin u beytinde oldugu gibi:
Yazlp ermeye pynna dek nme-i evk Hep agalar kalem oha kamu yaprak kagd
Agatan kalem kesip yaprak uzerine yaz yazmak mumkundur. Ancak her yerde kalem
ve kagt varken, bu tutum grenege aykr duer.
(3) Guluv: Akln alamayacag derecede yaplan mubalagadr. Nukteli olursa etkili
olur. Nedim'in u beytinde sevgiliye nazik demenin en guzel eklini gruruz.
Gullu db giydin amma korkarm azar eder Nazeninim sye-i hr- gul-i db seni
Sair sevgilisini o derece nazik grmekte ki giydigi gul desenli ipek elbisedeki
ipek degil, elbise uzerindeki gul resmi degil, diken degil, dikenin glgesinin
bile onu incitecegini sylemektedir.
n) Telmih
Telmih, insanlarn ogu tarafndan bilinen unlu bir olay, kssa, fkra, nukte,
ilim konular, ataszleri veya inanca iaret etme ve hatrlatma sanatdr.
agrma dayanan bu sanatta hatrlatlan ey uzun uzadya aklanmayp bir iki
szcukle ifade edilir. Genellikle temsil ve rneklendirme amacna yneliktir.
Telmihte sz arasnda uzun uzun sylenemeyen bir ey im ile anlatlr, ifade
edilen duygu ile iaret edilen olay arasnda gizli bir benzetme sz konusudur.
Telmihin asl mazlemesi iir d bilgilerdir. Bu bilgi iletiimi ile asl
sylenmek istenen duygu pekitirilmi veya daha ak ekilde anlatlm olur.
Guzel bir telmih ne fazla ak ne fazla kapal olacaktr. Divn edebiyatnda
Suleyman, Ysuf, Musa, Isa gibi peygamberler ve mucizeleri; Leyl-Mecnn,
Ferhd-Srn gibi ak kahramanlar ve efsneleri; Nesim, ibrahim Edhem gibi
veller ve menkbeleri; det ve grenekler vs. telmih konular olduka
yaygndr. Nab'nin;
Ey nme sen ol mh-likadan m gelirsin Ey Hudhud-i ummd Seb'dan m gelirsin
beytinde Suleymn-Belks kssasna bir telmih vardr. ;
Mr olan eytana cennet kapsn derhal aar
Nef'
Bu msrada sz konusu edilen, eytann cennete mr (ylan) yardmyla girdigi ve
Adem ile Havva'nn oradan karlmasna vesile oldugu hadisesi herkes tarafndan
bilinen bir kssadr.
153
o) Tensk
Tensik bir duunceyi, derece derece yukselten veya indiren bir duzen iinde
anlatma sanatdr. Tedrc (derecelendirme) de denilen bu sanatta duygular,
hayller,
154
heyecanlar vs. birdenbire sylenmeyip kuukten buyuge veya buyukten kuuge dogru
sralanr. Nesirde daha ok kullanlr.
iki asker mzrak mzraga, kl klca, haner hanere, hatta bogaz bogaza
geldiler.
N. Kemal
Tensik sanatnn iirde ok kullanlan ekli, sfatlarla kurulu olanlardr. Bir
varlgn eitli sfat ve zellikleri sylenen bu sanata tensk-i sfat (sfat
sralamas) diyenler de vardr:
Gzum canm efendim sevdigim devletl sultnm
Fuzul
p) Tezad *
Tezad iki duunce, duygu ve hayl arasnda birbirine kart olan nitelikleri ve
benzerlikleri bir arada syleme sanatdr. Tbk, mutabakat, tatbik, tekr
adlaryla da bilinir.
Heyecann meydana getirdigi agrmlar uzerine kurulur. Zihne arpan kart
kelimeler okuyucuya iki zt durumu birlikte duundurur.
Aglarm hatra geldike gulutuklerimiz -
Mahir
msranda byle bir durum sz konusudur. Bir cumle veya beyitte yalnzca iki
kelimenin birbirine kart anlamda olmalar (msl. yaz-k, siyah-beyaz) tezat
iin yeterli degildir. Tezat olmas iin birbirine kart olan zelliklerin de
belirtilmesi gerekir. Szgelimi;
em-i kta imtiza etmi Ab u te olup beraber dest
Beytinde b (su) ve ate, kart szcuklerdir. Tezad oluturan durum ise bu
ikisinin, sevgilinin gzunde birlemi gibi gsterilmesidir. Tezad iirde,
diyaloglarda, eletiride ve
tasvirlerde fikrin kabark grunmesine, uslbun suslenmesine ve heyecann diri
tutulmasna yarar, iki anlaml bir kelimenin amalanmayan uzak anlam, beyitteki
baka bir kelime ile tezat oluturuyorsa buna ihm- tezd ad verilir.
Elden koma ayag dey muttasl bana
Nect
Agzna yok dediler dediklerince var imi
Fuzul
dizelerindeki normal dizilen kelimelerde oldugu gibi.
3. Sz Sanatlar
Kelimelerin yapsna, syleniine veya yazlna gre yaplan sanatlardr. Bu
kelimeler anlam ynunden ayrca da birer sanat oluturabilirler. Divn
edebiyatnda sz sanatlar ok kullanlmtr.
Belli bal sz sanatlar unlardr: - '
a) Cinas
Cinas sese ayn, anlamca farkl olan kelimeleri bir arada bulundurma sanatdr.
Cinasl kelimelerin bir cumlede toplanmasna "Tecns" (cinas yapma) denir. Sz
arasnda bir yolunu bulup ok anlaml bir kelimeyi her defasnda ayr anlama
gelecek ekilde tekrarlamak, kelimeleri cinasl kullanmak demektir. zellikle
mizah konularda okuyucuyu oyalar. Nukte ve incelige yol aarak ho bir fikir
oyunu yaratr. Divn iirinin nemli, sz sanatlarndan saylan cinas iin
birok terimler ve blumler ortaya konularak ayrntlar ogaltlmtr. Ana
hatlaryla "tam" ve "naks (eksik)" olmak uzere ikiye ayrlr. Cins- tam
harflerin eitleri, sralar, saylar ve seslerinin ayn olmasdr.
Ksmetindir gezdiren yer yer seni Ar'aksan akbet yer yer seni
Kemal Paazade
155
156
Beyitin ilk dizesindeki "yer yer" tekrar grubunun, ikinci dizede fiil (yemek
eylemi) ve isim (toprak) olarak kullanlmas bir cins- tam oluturur. Cins-
naks ise sz konusu olan iki kelimeden birinin eit, say ve sese ayrlk,
farkllk gstermesidir.
Ugrarz sadmesine her gelenin Bu da bir sadmesi bir hergelenin
beyitinde byle bir durum sz konusudur. Bazen cinasl kelimelerin sralarnda
bir farkllk grulebilir.
Togrul ey dil sen cer istersen ehin derghna Kim ann yuz bin kulu var Sencer
u Togrul gibi
Ak
beytinde oldugu gibi. Eski edebiyatta Arapa ve Farsa szcuklerin oka
kullanlmas, cinasn snrlarn geniletmitir. Bylece banda veya sonunda
fazla harf bulunan kelimeler (dem/adem; em/em) ve hatta ortada fazla ses
bulunan kelimeler (cem-cm) ile ses fark olan kelimeler de (nr-yr) cinasl
kabul edilmitir. Cins'n yaygn bir sanat oluu, zunu cinasn tekil ettigi
yeni sanatlarn (itikak, kalb, reddu'l-acuz ale's-sadr) dogmasna da neden
olmutur.
Cinas halk edebiyatnda da nemli bir yere sahiptir. Man nazm ekli, cinaslar
ile yeni boyutlar kazanm ve halk iirinde pek yaygn olan "cinasl man" ekli
dogmutur.
b) itikak
itikak, ayn kkten turemi olan kelimeleri bir arada bulundurma sanatdr.
Elemin Kays'a kyas etme dil-i mahzunun Yok idi akl ne derdi var idi Mecnn'un
beyitinin ilk dizesinde "Kays" ve "kyas" kelimeleri ayn kkten turemilerdir.
Baka bir misl:
Gzlerin gzler iken oldu gzun gzume tu Gz ucuyla gzedirfcen gze gz
olduflten
Visali
Osmanlcadaki Arapa kelimelerin mutaklar ve ayn kkten turetilen kelimelerin
bollugu, itikak sanatnn yaygnlamasna yol amtr.
c) Akis
Akis, nce geen kelimenin srasn, degiik veya kart bir anlam verecek
ekilde tersine evirerek onlar tekrarlama sanatdr.
Akis ile ikinci bir cumle veya msra ortaya km olur. Su rneklerde gruldugu
gibi:
Utandm aglayarak, agladm utanmayarak
M. Akif
Nazm'in u gazeli bu sanatn lumsuz rnegidir:
Ddem ruhumu gzler, gzler ruhunu ddem Kblem olal kan, kan olal kblem
Cennet gibidir ryun, ryun gibidir cennet dem dayamaz sana, sana dayamaz dem
Gamzen cigerim deldi, cigerim deldi gamzen Bilmem nic'olur hlim, hlim nic'
olur bilmem
Vuslat bileli hicrin, hicrin bileli vuslat Matem grunur d, d grunur
matem
Zahmn gricek cana, cana gricek zahmn Merhem kayasn bir gun, bir gun kayasn
merhem
Olsun ko Nazm ey gul, ey gul ko Nazm olsun Her dem gulune bulbul, bulbul
gulune her dem
157
T
^ Akis sanatnda her iki para degiiklige ugramadan yer s
degitirmise buna aks-i tam (tam akis); yer degitirmede | duzensizlik
veya baz eksiklik ve fazlalklar ortaya kmsa ; buna da aks-i naks
(eksik akis) denir. Aagdaki beyitte olu dugu gibi:
Sendendir lhi yine bu mekr u bu fitne Bu mekr u bu fitne yine sendendir lhi
Ziya Paa
BBLYOGRAFYA
Ahmet Cevdet Paa, Belagt- Osmaniye, istanbul, 310 h.
Akaln L. Sami, Edebiyat Terimleri Szlugu, istanbul, 1966.
Banarl, N. Sami, Edeb Bilgiler, istanbul, 1944.
Belviranl, A. Kemal, Aruz ve Ahenk, istanbul, 1965.
Bilgegil, M. Kaya, Edebiyat Bilgi ve Teorileri (I Belagat), Ankara, 19;
Bolayr, A. Ekrem, Nazariyt- Edebiye Dersleri, istanbul, 1919.
Cengiz, H. Erdogan, Divn Siiri Antolojisi, Ankara, 1967.
anknl, A. Talat, Turk Siirinin Vezni, istanbul, 1933.
avuoglu, Mehmet, Divnlar Arasnda, Ankara, 1981.
etin, Nihat, Eski Arap Siiri, istanbul, 1973.
Dilcin, Cem, Turk Siir Bilgisi, Ankara, 1983.
Gibb, E. J. W., A History ofOttoman Poetry, V. I. IV, London, 1901-1902.
Gkyay, O. Saik, Destursuz Baga Girenler, istanbul, 1982.
Glpnarl, Abdulbaki, Divn Siiri, XV-XX. yy.lar, istanbul, 1954-1955.
........., Tasavvuftan Dilimize Geen Deyimler ve Ataszleri, istanbul, 1977.
........, 100 Soruda Tasavvuf, istanbul, 1969.
isen, Mustafa, Divn Edebiyat Sairleri Szlugu, Ankara, 1989. ipekten, Haluk,
Eski Turk Edebiyat-Nazm Sekilleri-, Ankara, 1985. iz, Fahir, Eski Turk
Edebiyatnda Nazm I. c., 2. Bl, istanbul, 1966-1967. Kabakl, Ahmet, Turk
Edebiyat, c. I-IV, istanbul, 1991. Karaalioglu, S. Kemal, Edebiyat Szlugu,
istanbul, 1969. Karahan, Abdulkadir, islm- Turk Edebiyatnda Krk Hadis,
istanbul, 1954. Kaplan, Mehmet, Siir Tahlilleri, I, istanbul, 1963. Kocaturk, V.
Mahir, Turk Edebiyat Tarihi, Ankara, 1964.
160
Komisyon, Turk Dili, Turk Siiri zel Says II (Divn Siiri), say 415,416,
Ankara, 1986.
..........., Turk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, c. I-VII, istanbul, 1976-
1991.
Kpruluzade, M. Fuat, Turk Edebiyat Tarihi, istanbul, 1926. ..........., Turk
Edebiyatnda ilk Mutasavvflar, Ankara, 1982.
Kurnaz, Cemal, Halk ve Divn Siirinin Muterekleri zerine Denemeler, Ankara,
1990.
Kutlu, Semseddin, Divn Edebiyat Antolojisi, istanbul, 1983. Levend, A. Srr,
Divn Edebiyat-Kelimeler, Remizler, Mazmunlar ve Mefhumlar, istanbul, 1943.
........, Turk Edebiyat Tarihi, istanbul, 1941.
Muallim Naci, Islaht- Edebiyye, istanbul, 1308 h.
Mustakimzade (Suleyman Sadettin), Istlahatu'-Si'riyye, Suleymaniye Ktp. Pertev
Paa Bl. Yazma nr. 625/78.
Olgun, Tabir, Edebiyat Lugati, istanbul, 1973. Onan, N. Halil, izahl Divn
Siiri Antolojisi, istanbul, 1940. Ozon, M. Nihad, Edebiyat ve Tenkit Szlugu,
istanbul, 1954. Pala, iskender, Ansiklopedik Divn Siiri Szlugu, Ankara, 1990.
Pekolcay, Necla, Islm Turk Edebiyat, 2. c., istanbul, 1967-1968. Sevuk, 1.
Habib, Edebiyat Bilgileri, istanbul, 1942. Sahiner, Necmettin, Edeb Sanatlar,
istanbul, 1975. Tanpmar, A. Hamdi, Edebiyat zerine Makaleler, istanbul, 1969.
Tarlan, A. Nihad, Edebi Sanatlar, istanbul, 1964.
........., Edebiyat Meseleleri, istanbul, 1981.
Timurta, F. Kadri, Mevlid (Suleyman elebi), istanbul, 1980. Tolasa, Harun,
Ahmed Paa'nn Siir Dunyas, Ankara, 1973. Uraz, Murad, Nazm Sekilleri,
istanbul, 1940. Yazc, Rfk, rneklerle Edeb Sanatlar, izmir, 1967. Yntem,
A. Canip, Turk Edebiyat Antolojisi, istanbul, 1934.
L M
Ansiklopedik Divn
DVAN
EDEBYATI
uk kitap Divn Edebiyatn bilinmezlikten finak iin hazrlanmtr ve maziden
ale akan kultur rmagnn suladg bir has leheden, her dem taze trlar
devirmek inlere klavuzluk yapma gayesini ktedir.
azlar inkr etse de Divn Edebiyat her eyiyle bizimdir ve ilelebed bizim
kalacaktr. Dahas alt asrlk mru boyunca tadg yuksek kultur damgasnn
gururu ile artk bilinmeyi istemektedir.
Bu kitabn sayfalarnda o edebiyatn kaynaklarndan ekil bilgisine; turlerinden
edeb sanatlarna dek her sorunuza cevap olacak malumat, bir butun olarak
verilmitir.
Maksadmz, eski sz sultanlarnn o gizemli dunyasna ve zengin Osmanl
medeniyetinin estetik iklimine bir kap aralamaktr. O kapdan erkn u edeb uzre
girenlerin eski guzellikleri yeniden kefetme frsat bulacaklarna ve tecrube
etmedikleri zevkleri tadacaklarna inanyoruz.

You might also like