Professional Documents
Culture Documents
184
l
da size kars ne kadar merhametliydi... Yazk ki, siz bunu takdir
edemediniz... htimal ki, ben cariyenizin sadakatime de yine
inanmyacaksnz... Fakat yuzume niin yle fena fena, korkun
bakyorsunuz? Sizi skyorsam gideyim... Belki terbiyenize aykr bir
muameleye kalksrsnz... Bir daha grusemezsek, nasihat kabilinden
sylediklerimi unutmaynz!... Ksmet olur da tekrar grusursek bu gibi
hizmetlerde kusur etmem elbette...
Kadn, olanca zehirini dkmus, avnn kann ien ylan gibi memnun salna
salna geldigi delige dogrulunca Ali Bey, aldg yarann tesiriyle lmek
uzereyken #on bir gayretle dusmannn ustune saldran aslanlar gibi, bir
hamlede yerinden srad, Mehpeyker'i yakasndan tutarak yere arpt...
Sonra Hrvatm braktg kanl bag eline alarak ggsunun ustune iyice
oturdu...
Kadn, eski skndan byle hasin bir muamele beklemiyordu. Konusmasnn
devam muddetince gsterdigi sasknca sessizlige ve hatta cevap bile
veremeyisi-ne aldanms, kustahlastka ku&tahlasmst... Gzlerinin nunde
bir lu upuzun yatarken, bagn etrafnda bu kadar polis memuru vzr vzr
dolasp dururken Ali Bey'in bu cur'eti gsterecegi hatrna bile
gelmemisti. Bilakis, iine yuvarlandg belalardan kurtulabilmek iin Ali
Bey'in yine kendisine sgnacagn umuyordu... Szlerinin sonuna dogru
muhatabnn yuzune bakp da salarnn diken diken olusunu, gzlerindeki
kanl parlaklg ve dudaklanndaki zehirli gulusu grunce birden akl basna
gelmis, fakat ok ge kalmst... Ggsunun ustune ken delikanlnn
kukremis bir arslan ga--zabiyle, hayatna kastedecegini derhal anlad... O
derece alak bir kadnn bu kadar tehlikeli bir zamanda .aklna gelebilecek
her turlu hezeyanlarla tatl canm
185
kurtarmaya alsyordu... Bereket yasadklar tatl gunlerden baslayarak,
butun bunlar kendisini ldrasya sevdigi iin yaptgn, simdi canna
kyacak olursa bildiklerinin intikamndan kurtulamyacagn, kurtulsa bile
ahirette ekecegi cezann ok muthis olacagn syluyor ve aklna daha ne
gelirse arka arkaya sralayarak Ali Bey'i muthis kararndan vazgeirmeye
ugrasyordu... Hatta daha da ileri giderek, Dilsb lduyse yerine kendisi
esir olmak, istediginden daha guzel cariyeler satn almak, kaybolan
servetini f azlasiyle demek gibi birtakm ahmaka tekliflerden daha geri
kalmad... O syledike Ali Bey, her szune bir bak darbesiyle mukabele
ediyor, fakat abuk lmesin, biraz daha azap eksin diye gebermiyecek
yerlerine vuruyordu.., Her bak darbesinde karn can havliyle
kprdanyor; igren bir sesle yalvaryor; fakat bunlarn hepsi Ali Bey'in
hiddetini bir kat daha artrmaktan baska bir ise yaramyordu...,
Mehpeyker, cann kurtarabilmekten umidini kesince son bir are olarak,
Dilsb'un ruhu uzerine yemin -vermek gibi bir kustahlga kalknca
delikanl butun butun ileden kt ve elindeki bag butun kuvvetiyle
fahisenin kalbine saplad. Cann cehenneme gnderdi.
Hrvat yakalamaya gidenler, bir hayli zaman aradktan sonra, herifi
bagdaki metruk ahrn bir ksesinde yakaladlar... Katilin daha baska su
ortaklan olabilecegini dusunerek onlar da yakalamak amaciyle kskun butun
odalarn aramaya basladlar... Ali Bey'in bulundugu odaya geldikleri zaman
kendisini, Dilsb'un ayak ucunda diz kmus, aglar durumda buldular,..
Komiser, polisler ve diger zevat ieri girince Ali Bey ayaga kalkt; gayet
vakur ve resm bir eda ile maceray basndan sonuna kadar butun
tafsilatiyle anlatt. Ackl hikyesini bitirince, kanun ne emrediyorsa
yapmalan-
186
m rica etti... Dinliyenlerin gayri ihtiyar gzleri yasarmst...,
lerinden en fazla muteessir olan, Mesut Efendiydi, Ali Bey her cumlesini
bitirdike:
nannz! Vallahi dogrudur... Ah, biare ocuk! Vaktiyle benim szlerimi
dinlesen ne olurdu... diye uzuntusunu belirtiyor ve Mehpeykertn yerde
upuzun yatan kanl cesedine nefret ve hakaretle bakmaktan kendini,
alamyordu... Zavall adam, yegeninin bu talihsiz arkadasn kurtarmak iin
ok alst..., Fakat fayda vermedi..., Ortada, hakl veya haksz islenmis
bir cinayet
vard...,
lk ifadesini zapta geirdikten sonra polisler Ali
Bey'i alp gturduler...
Mesut Efendi insanlgn bir kere daha gstererek Dilsb'u Fatma Hanmn
yanna defnettirdi...
Hrvat, yakalanncaya kadar aldg yaralarn tesiriyle daha sorgusu
yaplrken gebermisti...,
Abdullah Efendi olup bitenleri isitince az daha yuregine iniyordu. O da,
serirlerin hibir zaman kurtulamadklar akbete ugrad; kendisine
tehlikeli bir fel gelerek cezasn buldu...
Yalnz Ali Bey, hapiste yattg muddete, ara sra hapishane mudurunun
izniyle, bir gardiyan refakatinde mezarlga gidiyor; annesinin ve
Dilsb'un mezarlarna kapanarak aglyor, aglyor, her ikisinin kara
topraklarm scak gzyaslanyle slatyordu...
Ne faydas var ki bu pismanlk, o zavallnn da alt ay iinde kederle
lmesinden baska bir netice vermedi...
Meshur ataszudur:
SON PMANLIK FAYDA VERMEZ
SON
187
DPNOTLAR
<!)- Yahtil'arz- ba'de mevtiha: Dunyamzn ldukten (ks mevsimi
girdikten) sonra tekrar dirilmesi, yani ilkbahara kavusmas.
<2) Kalie hal (kah) kelimesiyle, (durumu) anlamna gelen (hli) ve (bos)
anlamna gelen (hli) kelimeleri eski harflerle bir nokta farkiyle, ayn
sekilde yazldgndan, herhangi bir yanls anlaslmaya meydan vermemek iin
yazar (hal)nn f arsa karslg olan (kalie) kelimesini de parantez
iinde ilve etmistir.
(3) Hill: Yeni ay (Bir sylentiye gre u gecelik aya kadar hill
denilir.)
(4) Bedir: Ayn on drdu.
(5) Serv-i smn (gumus servi) : Bulutsuz, ruzgrsz veya hafif
ruzgrl gecelerde, ay durgun bir suya aksedince, suyun iinde uzayp giden
beyaz bir serviyi andrr. Eski divan sairlerimiz buna (serv- smn)
derler ve siirlerinde bundan sk sk bahsederlerdi.
-(6) Ab- hayat (b- beka, b- cavidan, b- hayvan, ab- Hzr) : Nerede
oldugu bilinmeyen bir kaynagn, ien insan ebediyen yasatan suyu. Hazret-i
Hzr, bu sudan itigi iin hl sagms denir.
<7) Eskiden ka-g vard. Kadnlar, topuklarna kadar bir ustluk giyerler;
yuzlerine de pee rterler; sokaga ve mesire yerlerine yle karlard.
Saraya ve diger yuksek tabakaya mensup kadnlar ile hali vakti yerinde
olanlar, mesirelere ara-
189
ba ile giderlerdi. Baz apkn erkekler de bu arabalarn ardnda taz gibi
dolasr dururlard.
(8) Unkapan: istanbul'da, Halic'in istanbul yakasnda bir semtin ad.
(9) Piyade Paya. Burada bir esit kayk anlamna.
(10) Sakn, sakn ki, ecel erismeden defnedilmisim (gmulmusum).
(11) Cd:: Sihirbaz, buyucu (Kelime Turkeleserek halkn dilinde
sekil ve anlam degisikligine ugramstr. Yazar, kimbi-lir ne dusunerek,
(cad) kelimesinin yanna, parantez iinde,
larsa karslgn (cdu) da ilve etmistir.
(12-13) O zamanlar alaturka saat kullanlr ve saat tam on ikide aksam
ezan okunurdu.
(14) Beylerbeyi: istanbul'da Bogazii'nin Anadolu yakasnda bir semtin
ad.
(15) irket: O zamanlar Bogazii'ne vapur isleten irketi Hayriye.
(16) Dilenci vapuru : Kpruden Bogazii'nin sonu olan Kavak-lar'a
kadar sagl sollu butun iskelelere ugrayp giden vapura istanbullular bu
ismi takmst.
(17) iyi niyetle, yerinde sylenen (yalan), fitne koparp herkesi
birbirine dusurecek (dogru)dan daha iyidir.
(18) Kymetli canm feda ederek su dunyadan kurtuldum.
(19) O devrin modasna uygun, gayet zarif vir nevi ferace.
(20) Haccc : Yusuf (661-714) Emev devletinin en degerli valilerinden
ve komutanlarndan olup islm tarihinde (Haccc- Zalim) diye meshurdur.
Gerekten de son derece zalim bir adamd. Hem Hicaz, hem Irak Valisi iken
Hindistan hudutlarna kadar hukum surmus ve Horasan'a ordular gndererek
Turk'lerle de birok savaslar yapms, pek mamur bir Turk sehri olan
Baykent'i 707 de insafszca yakp yagma ettirmistir. Anarsi ve isyan
iinde bulunan Emev devletini siddet tedbirleriyle duzene sokmustur.
Hayatnda yuz otuz bin kadar insan ldurttugu, ldugu zaman da
hapishanelerinde elli bin erkek ve otuz bin kadn bulundugu sylenir.
Zulumlerinin cezas olarak gayet strapl bir hastalkla ve sanldgna
gre, mide kanseriyle kvrana kvrana can vermistir.
190
<21) Kapatma: Nikhsz kadn, o devirde metres (22) arsii:
istanbul'un meshur Kapalarss. Q , ... dinli, erkekli meshur bir
gezinti yeriydi.
(23) Direkleraras: Yine istanbul'da ehzadebast hassa ks mevsimine
raslamyan Ramazan Sultanahmet'e kadar, igne atlsa yere kalabalk olur ve
bu insan seli sahura giderdi.
-(24) O zamanlar alaturka saat kullanlr ve 12 de okunurdu. Bu
duruma gre bir sndan bir buuk saat sonra demektir.
yer. Bil-i, Fatih'ten derecede devam edip
m ezan saat gunesin bat-
125) Piyade : Bogaziinde simdiki gibi sk ve muntazam isliyen vapurlar
olmadg iin diger deniz tastlarnjdan istifad ,. lirdi. Piyade, o
tarihlerde ok kullanlan bir- , -, , mektir.
^ elt kayk de-
(26) Cumad-el-ul (Cemayiel-evvel) : Arab ay,lan .
zamanlar, tarih atarken hep hicr yl ve arah ,
Ol ay kullanlrd. <27) rf: irazda dogmus bir Iran sairi. Gazel ve
kasidelerinde
benzetmelere ok yer verirdi. XVII. yuzy^^ T" > - -
arasnda tannd. Nef' etkisi altnda kald (28) evket: Buhara Emirinin
ogludur. Babasnln
yerek siire merak sard. Hindistan' ve iran' HOI t l -- -
(29) Odalk : Nikhsz kadn, o devirde metres.
(30) O zamanlar, yurdumuzda bugunku kadar .
bulunmadg gibi, esasen kz ocuklar da *_ , , , , Ui , ,
. , . Iazla okutulmaz:
dokuz, on yasna basnca hemen arsafa =~v
inasi: ibrahim inasi (1823-1871) yaz grn aan ve gazetecilik
nev'ini ~wran mesh Resimli Yeni Lugat ve Ansiklopedi, cilt 5, Sahife '^
e~.lp' mk Kemal'i Divan Edebiyatndan vazgecij.jp edebiyata ynelten,
yetismesinde nemli rolu oldugu iin, Namk Kemal de en ustad yazar
hocasndan bahseder. Tabi burada
191