You are on page 1of 69

E E R K E M A B N E R

DUA
oc c c oc
(Psikafizyolojik sebepleri ve sonular)
eviren:
Doc.Dr. SADIK KILI

ZMR - 1991
NL Y A Y INLA DI
NIL A.S.
Basm - Yayn - Datm Matbaaclk
Ambalaj Sanayi ve Ticaret A .
871 Sk. No* 47 ZMR
Tel: 250487- 195670
Y A Y IN NO:
37
DZG - FLM
MNT AJ - DAIT IM:
Nl L A ..
*
BASKI:
alayan A ../ZMtR
Tel: 273422
Copy r ig ht B u eserin y ay n
hak k Nil y ay nl ar A . . y e a i t t i r . .
ISBN 975-7744-35-0
SUNU
Dua, derin muhtevas hi akla getirilmeden, zamann ak
iinde iyice rselenmi, yoksullatrlmkuru bir kavram halindedir
hayatmzda. rad ve ruh, ayrca ontolojik ikrar armlaryla dolu
bir eylem erevesi iinde onu yeniden amalarmz arasna almann
byk yararlar olacaktr. nsann evrende iyice silikletii u hicran
alarnda bilhassa.
Yaln arma, isteme anlamlarnn tesinde dua, kulluk esprisi
iinde, Tanrnn rablk ve ilahlk hakikatine en kkl bir snma
hadisesidir. Varoluu, varlklarn mlkn ve milkini kendi
kudretinde tutan Allaha, kula yarar bir tarzda insanca bir
maruzattr. Mfessir Raznin de zl olarak dile getirdii gibi, kulun
Rabbinden ilgi talebi, yardmn istemesi, Ona daima muhta
olduunu dile getirmesi, O ltfetmedike kudret ve kuvvetten
mahrum olduunun bir itirafdr t1).
Dua, insann varlk karakterinin_tabi bir parasdr. Onun iin,
kanlmaz ve ifas zorunlu baz davranlar gibi, dua da kendi nsan
tabiatnn temel yapsndan kaynaklanan bir eylem, bir ynelitir.
Ruh olgunluun doruunda bulunan peygamberler ve velilerle,
diinde rpnan beer arasnda, bu bakmdan hi bir fark
yoktur. Dua, jnsann yemek: imek, bymek, remek- oalmak
boyutlarna ilave bir drdnc boyutudur; insan tamamlayan
boyut . . Dua ile insan, ruh ve ftratnda Meydana gelen derin ve
kkl etki sebebiyle, artk iine samyaca evre ve kaltm
elbiselerini aan bir olgunlua ular, metafizik realitenin bilincine
girer.
1 erhu esmi llhil- hsn, I, 83.
1
Dua, alak gnllln doruundaki bir ruhun da vuran
grntsdr. Zeknn karanlk gecesine akn yapt bir hamle,
uzatt bir ktr. Ruhumuzun manev bir leme doru ekilii, bir
gerilimidir. Dua, insanlk ruhunun; o, byk ruhan merkeze,
evrenin srlarla ykl dnyasna uuudur. Duay, asl geldiimiz
yer ile bizim aramzda doal bir balant kurucu olarak idrak etmek
ve onu, varlmzn oluumunda etkin olan herhangi bir faaliyetimiz
gibi kabul etmek zorundayz. Bu itibarla duay, ruhun Allaha doru
ykselii ve Ona aka tapmdurumu olarak gerekletirmek
zorundayz. Buna bal olarak dua, tm varlklarn grlmeyen
yaratcsna, kll akl, mutlak g ve mutlak ilim sahibi olan Allah
ile mnasebet kurma ve Ona ynelme halidir.
Ariflik yn ar basan, kaynan yoksulluk ve akn tekil ettii;
ilah ihtiam karsnda srekli beerin fanilii karakterini aa vuran
hristiyan dua mefhumuna mukabil slm dzlemde dua, ayni
zamanda dua eden bireyin yaad toplumsal hdiseleri, sorunlan
ve kmazlar da kapsamas bakmndan, toplumsal bir muhteva da
tamaktadr. Bireyin, varoluunu, kendi varlnn erevesinden
darya aktarmas, kll hakikat ile temas kurmas anlamndaki
hitabta sosyal dertler, istekler, zmler, kolaylklar ve direnler
istenir Allahtan. Kendi varln ve onu kuatan doay, ilah
gereklik prizmasnda gereklie ulatrma giriimidir bu. nsan ile
tabiatn, Allahla ok kkl bir mnasebet iinde bulunduu bilincini
srekli bileyen, bu ynyle evreni ve insan bambaka bir
perspektife oturtan dua, Allaha hitab etme ve insann isteklerini
On tama biiminde; dnyay, Allah, evreni ve jnsan en derin,
en net, en latf bir yolla tanma ve bu Bilgiden en gzel biimde
etkilenme tarznda da yansr Bu haliyle dia, kymet verilen bir
akn, sevilene, kar duyarl olmann ve sevmenin bir tecellsidir.
Satfifvrl inanan, salt, somut madd gerekleri kabul eden kt
2
realizm gibi dar bir ereve iersinde kalarak, sadece grlene
balanrken, dier varlklardan rkmek olan gerekliin aksine, bir
ruh'tecellsidir ve gerektir.
Dua, ayni zamanda dua eden ile kendisine dua edilen Varlk
arasndaki ilikinin mahiyetini de belirtir. Ve bilhassa, dua ve istek
formlarnda kul kendi bireysel varln nasl kavrayp
deerlendirdiini, onun snrn, anlamn sergilerken, bu arada
gerek ferd gerekse tima isteklerini, manev keml ve yceliini
dilekler biiminde kapsayan szl ya da sessiz tavrlaryla, Rabbini
tarif eder. Onun hakkndaki kendi bireysel tecrbesinin dnyasn
bizlere aar. Manev bir sre olan bu tanma ve tannmay
mteakiben, dua eden kimse kendi snrl gcnn tesindeki g
kaynayla mnasebet kurmutur ve sarslmaz bir gvene sahiptir.
En byk gzpekliin, iman ve sabretmenin ..tefekkr, direnme
ve kar koymann, tahamml gc elde etmenin manev effaf
ve etkili yolunu, oluturmaktadr bu ynyle. nk dua, snrl
varlk insann Kadir- i Mutlak imdada ardr. Rabbimizin bizden
bekledii manev bir eylem, gcmze g katma iidir. Onun bilgi
ve ihata yaknlna (2); insan tarafndan kulluk duygusuyla
temastr. Onun saylar tesi De ki, 'ster, Allah deyip dua edin,
ister Rahman deyin; hangisini derseniz deyin, Onundur en gzel
isimler (sra, 17/110) gzel isimlerinin (el- Esmul- hsn)
tecellisine abd taraf ndan bir istikbal erevesi olu
turmaktr.
Cenab- Hakka doru zel bir konuma biimi olarak dua,
Kuran- Kerimde pek sk olarak ele alnmtr. Bu mnasebetle,
ilgili birka yete deineceiz.
2 Raz, et- Tefsrul- kebr, V, 96.
3
AS
, . ^I/*I | J J |
ttjJJ- ji J^U) ^ ^
Kullarm Benim hakkmda sana saracak olurlarsa, (de ki),
Ben onlara pek yaknm, bana dua etiinde dua edenin arsna
karlk veririm (Bakara, 2/186).
yet birka ynden nem arzetmektedir. yle: yette
nemli husus pepee gelmektedir. Allah kullarna kendini tantma
makamnda nce lim ve kudrete ihata edici niteliini, Muht
V arlk oluunu zikretmi, bunun zmnnda da bir ok nkteyi,
merak ve tefekkre sevketsin diye, skut gemitir. Sonra, yukarda
geen daim niteliindeki kapall biraz aralam, bunlardan birisinin
de, duaya icabet olduunu belirterek,dua edenin duasna icabet
ederim buyurmutur. Gerek eylemi gsteren fiilin sasndaki
sreklilik delaleti, gerekse fiilin formunun nefs-i mtekellim vahde,
Ben.. gelmiolmas, Rabln bu ynn beyan etmesi bakmndan
olduka dikkat ekicidir. yle ki, duann Rab nezdindeki derin
anlam sebebiyle, duaya icabeti Cenab- Hak zellikle uhdesine
almtr.. nc bir hususiyet ise, fert her ne zaman dua ederse
etsin, Ucbu daveted- df vadi tahakkuk eder. Bunun iin, baz
zel zaman ve meknlar daha makbul ise de, art kipinin ilgi
cmlesindeki sreklilik ve mny daraltc bir kaytla bal olmama,
tm zaman ve durumlarda duaya icabet kapsnn hep ak
olduunu beyan eder.
Bir baka yette ise, adab da belirtilerek btn insanlara dua
a rs yaplmaktadr.
4
Yalvararak ve gizli ekilde, Rabbinize dua ediniz. Muhakkak ki
Allah ar gidenleri sevmez (Araf, 7/55).
Ayet- i kerimede u hususlar dikkatimizi ekmektedir. Dua eden
kimseden tazarru iinde olmas istenmektedir. Buna gre tazarru,
duann kabule ayan olabilmesi iin haric teslimiyet ye bu
teslimiyetin, ruh okuya hazr hale geliteki, dorukta olma halini
simgeler. Dplnda, tazarruyu duann potas sayabiliriz. Sessiz
olma ile bizden istenen ise, ruh, kalb ve akl bir younlama ve
btnleme halidir ki, kalbin huu iinde olmas ve Cenab- Hakkn
birlii ve rabl hususunda tam bilginin hasl olmas ile karakterize
edilir. B iki niteliin beraberce zikredilmiolmasndan, duann
fiziksel ve ruhsal olarak tam bir teslimiyet, yarln her unsuru ile
duaya kilitlenme, global bir aktiflikle dua haline gelme gibi
aamalar katetmeden, baarl olmas zor grnmektedir. Ayrca
denilebilir ki, Ve Allaha hem korku hem de istekle dua edin (Araf
7/56) yetinin iaretiyle, kendisine hitab olunan Varln fevkii
hususunda dolu bir bilince sahip olmak, Onun cell sfatlaryla
ceml sfatlarn srekli uur dnyasnda temaa etmek lzmdr.
Daha ak bir ifadeyle, ikabnn iddetinden korkmak ve yine
mkfatnn bolluundan da sevin duy mak zarureti^).
Rabbn, tm insanlar duaya ard Gfir, 40/60 yetinde,
insanlarn dua etmeleri halinde Allahn duaya cevap vermesi
olgusu (isticbe) ilenmektedir: ^ J l j
Ve Rabbiniz yle dedi: Bana dua ediniz, size icabet edeyim!
Ayette cmlelerin zmnen bir art ve ceza tertibi iinde
sevkedilmiolmas, taleb edilen eyin Ter- i lh asndan kulun
3 Ran, et- Tefsrul- Kebr, V, 99.
5
btnleme halidir ki, kalbin huu iinde olmas ve Cenab- Hakkn
meetine bal olarak kabul olunacan; kul olarak Rablk
makamna ilticay reddetme anlamnda, Ona duadan yz
evireninse hor ve hakr olarak cehenneme gireceini ifade
etmektedir.
Bir baka yet ise bize, darla ve skntya dtklerinde,
insanlarn Allaha dua etmemelerinin Onu gazablandrdn^7)
bildirmektedir.
Kendilerine iddetimiz geldiinde yakarp dua etmeli deil
miydiler? (Enm, 6/43)
Halbuki, yalvarp yakarmadlar da Allahn gazabna sebep
oldular. Bu sebeple de knandlar. Ayni yette sebebi gsteren ikinci
blm, az yukarda iaret etmiolduumuz iki temel zelliejdikkat
eker: kalblerin katlamas, duyarlln yitirmiolmas ve duann
dyapsn oluturan fiziksel teslimiyetle derun uyum halinin
yokluu..
Iy
Fakat kalbleri katlat, eytan da yaptklarn onlara gzel
gsterdi.
Dua insan ile Allah arasndaki, kkl bir ontolojik ilikiyi
simgelemektedir bu yetlerde. Ayni zamanda bu, inann kendine
zg ftratnn Allah ile srekli bir temas iinde olduunu da gsterir.
Denilebilir ki, ftratlar zel bir terbiyeye tbi tutulmupeygamberler
(aleyhimsselm) bile, bu zel hitab ve iliki eidinden uzak
4 Raz, a.e., XVII, 80.
5 AIus, Rhul- men, XIV, 81.
6 Alus, a.e., a.y.
7 Raz, et- TefsruI- kebr, V, 99.
r u i u - jij
6
saylamazlar.
^ t f & y t i j L * L>] j i Z j /S & vUJUi
Orada Zekeriya Rabbine dua etti: Y a Rabbi! Bana kendi
katndan temiz bir soy bahet, dorusu Sen duay iitirsin
(A. mran, 3/38).
Nh (a.s.)n duas: J y ^ s V j ^* ^ ^
Ben yenildim, bana yardm et diye Rabbine yalvarmt
(Kamer, 54/10).
Zekeriya (a.s.)n duas- c J j tay ^ j a j j j i Uil
Zekeriya da: Rabbim! Beni tek bama brakma, Sen varislerin
en hayrlssn diye nida etmiti (Enbiy, 21/89).
Hz. brahimin dualarndan bir ksm:
2 " l ' t <' t o . . , , s * m ' ^ ^ * . . *** [ - t I ^ I **
^ ) j J H j H j fC* 4 LST*^'
Rabbim! Beni ve ocuklarm namaz klanlardan eyle. Rabbimiz!
Duam kabul buyur. Rabbimiz! Hesap grlecek gnde, beni,
anam- babam ve inananlar bala (brahim, 14/40, 41)
limde derinlemiolanlarn duas:
Rabbimiz! Bizi doru yola erdirdikten sonra kalblermizi
eriltme, katndan bize rahmet bala; phesiz Sen sonsuz bata
.bulunansn. Rabbimiz! Dorusu gelecei phe gtrmeyen gnde,
insanlar toplayacak olan ensin, zira Allah verdii szden caymaz
(A. mran, 3/8- 9).
Allahn salih kullarna n'sbet edilen dua:
(....) Rabbimiz! Elerimiz ve ocuklarmz hususunda
gzmz aydn kl, bizi Allaha kar gelmekten saknanlara nder
yap! (Furkan, 25/74).
Yine Hz. brahimin duas j USo- ^
Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasna kat
(uara, 26/83).
I f . * '
Hz. Muhammedin duas: .U-Le- ^ V J
Rabbim! lmimi artr (Taha, 20/114).
Hz. Muhammed (a.s.) ise duay ok zl biimde tanmlam,
dua- ibadet olaylannm i- ieliini vecz bir biimde ortaya koymutur.
Buna gre dua, genel ve kapsayc bir olgu olan ibadet alanna
dahildir. Kulluu arzediyollarndan en mahremi, en dolaysz;
Rabla insan arasndaki en hr ye en ksa yol. y .
Dua: o, ibadettir Dua, ibadetin ta kendisidir. (8). Duann dier
btn ibadeti, r iindeki konumu ve mertebesi ise, son derede
nemlidir: Dua ibadetin zdr^). Buna gre
8 Tirmiz, Snen, 3. Srenin tefsiri, 16; bn Mce, Snen, Dua, I; Ahmed
ibn Hanbel, Msned, IV, 267, vd.
9 Tirmiz, oinen, Dua, 1.
dua, btn ibadetlerin z, onlar besleyip hedefine ve zirveye ulat
ran ilik; ibadetin tahakkuk ettii en bilinliye kulluun en gerilimli
sre"ci.. yleyse duasnda, kendini kul olarak tehir ve Rab
olarak Allahtan evkle isteme bilincine ulalamamibadetler,
muhtevadan, manev dinamikten yoksun jestler toplamna dn
ecektir.
Dualarmzda kendisine yzmz dndmz Allah, dua
eden kullara hep yakn ise de, kullarn kendilerini Cenab- Hakka
daha yakn bulacaklar baz zel zamanlar zikredilmektedir hadis- i
eriflerde.. Buhar ve Mslim, Sahhlerinde u ilgin hadisi
zikretmektedirler:
Rabbimiz gecenin son te birlik diliminde, her gece, dnya
semasna nzl eder ve der ki: Yok mu bana dua eden duasn
karlyaym, yok mu benden isteyen, istediini vereyim; yok mu
balanmasn taleb eden, mafiret edeyim! (10).
Bir dier hadiste ise, cuma namaznda, i ezan ile kamet
arasnda geen zaman sresince yaplan yakarnn geri
evrilmiyecei beyan edilmektedir .(H).
zellikle u peygamberi haber, dikkate alnmas gereken mhim bir
uyan nitelii tamaktadr . ; ^l j j t s ' ^ j
Kul Rabbine en fazla secdede iken yaklar. Bu nedenle
secdede duay ok yapnz! (12>
10 Buhar, Sahh, Teheccd, 14, Deavt, 13, Tevhid, 35, Mslim, Sahh,
Msafirn, 168- 170, vd.
11 Tirmiz Snen, Salat, 44, Deavt, 128; Ebu Davud, Snen, Salat 35;
Ahmed ibn Hanbel, III, 119, 155.
12 Mslim, Sahh, Salat, 215; Nesa, Snen, Mevakt, 35, Tetbk, 78;
Tirmiz, Snen, Deavt, 118; Ahmed ibn Hanbel, Msned, II, 421.
9
Her mminin miracnn nirengi ann secde, secdenin en
anlaml niteliini de dua hali oluturmaktadr. Eref-i muhlkat olan
insan, uzuvlarnn en ereflisi olan alnn topraa kenetlemekte,
kulluunu itiraf ve bu ikrarn de yere perinlemektedir. Onun bu
hislerle younlat, Mteal Varlka kendini tamas halinde hissettii
bu esnada, Rabb da onu ilah ikram ve bereketlerle karlayacak:
taleblerine kh aikr kh gizli cevap verecek; ruhunu aaya,
de doru eken olumsuz hareketten (13), fizik kmaz ve ruh
bunalmlardan onu kurtaracaktr.
Duann cevabn alma konusunda, fer d ok sabrsz davranabilir,
beklentilerinin birden karlanmasn isteyebilir. Kendisini Hakm
ismiyle niteleyen Varlk ise, kimi kez dolaysz kimi kez de kul
tarafndan sezilemeyen ya da beer ilikiler karmaasnda dikkat
ekmeyecek biimde cevabn insann dnyasna iletir. Carrelin
ifadesiyle, bizim, dua, istek ve akmzn cevab, genellikle yava,
duyulmayan ya da iitilmeyen bir biimde gereklemektedir (14).
Duann gerekleme yzdesi de,istemedeki, yakarmadaki ruh
ve uur younlua baldr. te, takdirin henz mehlmz
olduu, tedbir imzin de bir ie yaramad zamanlarda, istemek
- eer tm varlmzla, vcudumuzun zerreleriyle, ruh gcmzle
ve samimiyet le btn kuvvetimizi seferber ederek istemeyi
gerekletirebilirsek; eer tm varlmz istemek ten ibaret
yaparsak; bir mutlak isteyi olursak; eer mid, iman ve inanla
dopdolu, doru hamle ve istek saldrlarn gerekletirirsek yani
istersek- onun cevabn mutlaka almak demektir. (). Allahtan
13 DeniO Brien, Pondus meum/amor meus, Saint Augustin et
jambilique, Revue de l Histoirc des Religions, CXCVIII4/1981, p.
423, vd.
14 A. CarreljA. eriat, Dua, s. 51.
15 eriati- Carrel, Dua, s. 125 - Kewir, s. 206dan alnt-
10
baka her eyden mutlak tahliye, ondan sonra da snrsz bir hrriyet
ile Oh tevech.. Bu ruh ve psikolojik tasfiyenin nemine pek
ok'dkkat ekilmitir. Zira, dua eden bireyin bilinci Allahtan baka
bir eyle megul olursa o, mkemmel duac olamaz; eer kendini
btn eylerden soyutlar ve duasnn muhtevasnda yok olursa
Cenab- Hakkn marifetiyle dopdolu olur; artk bu makamda kendi
bireysel beklentisini ve gayesini dnemez.. Btn engeller
bylece kalktnda, muhakkak ki Allaha kurbiyyet meydana gelir.
Kul kendi isteinin snrlanna taklp ynelinen Varlka tam tevecch
edemezse, Allaha yaknlk hasl olamaz, zira bu bireysel istek Allah
ile kulun arasna girer<16)-
Hz. Peygamber de bir hadisinde, bu dopdolu, okun ve srarl isteyi
haline dikkat ekmitir: ^
Sizden biriniz dua etii zaman, duasnda azimli ve istekli olsun,
Ey Allahm, Sen istersen ver bana demesin! (17)
Bir baka hadisteyse, Allahn bilinsizlik iinde bulunan bir
kalbin yakarn kabul etmiyecei belirtilmekte (18), kalben tam bir
doluluk ve bilin istenmektedir. Tm gle; yani dopdolu bir istek
ve arzuyla; takatin doruuna kadar istemeli.
Cenab- Hakkm duaya icabet ekilleriyle alkal bir hadise iaret
etmeden geemiyeceiz:
Hi bir mslman yoktur ki, iinde gnah ve akrabayla
.mnasebeti kesme istei olmayan bir eyi Allahtan istesin de, Allah
ona bunu u ekilden biriyle vermesin: Y a hemen o kulun istei
yerine getirilir; yahut Allah kulun isteini ahirete saklar: ya da
16 Raz, et- Tefsrul- kebr, V, 99.
17 Mslim, Sahh, Zikr, 7; Buhar, Sahh, Tevhid, 31.
18 Tirmiz, Snen, Deavt, 66.
11
dileinin dengi bir ktl ondan avuturur. Orada bulunanlar
dediler ki: O halde ok dua edelim! Hz. Peygamber buyurdu ki,
Allah da ok kabul ederd9).
nsan gibi, duasz toplum da boluktadr. Dua etme duyarln
yitirmibyle bir cemiyeti, genelde de insanl, hznl ve mitsiz
bir gelecek karlayacaktr. Titrek bir ty gibi, daima ykmlara ak
kalacaktr. Carrelin aadaki dncelerine, bu bakmdan, btn
kalbimizle katlyoruz: Ahlk ve manev duygular, bir ulusun faal
unsurlar arasnda yer alr. Bunlar yok olua ynelirse; o ulusun
kesin k balamve balanndan koparak yok olmaya giden
ortama girilmidemektir. Bu sebeple, dua ihtiyacn kendinde
ldren bir toplum; pratikte fesat ve kten korunabilecek
unsurlara artk sahip deildir Hi bir ulus, duay
terkettii iin olduu kadar, kendini; lne hazrlamam,
kve alalmaya maruz brakmamtr^21).
evirisini sunduumuz eserde de bir tez olarak ele alnd gibi,
kriz anlar diye niteleyebileceimiz buhranl durumlarda dua et
mesine bakarak, modern insann, kendisi her ne kadar kabul
etmeye yanamyorsa da, Mtel Varlklaolan mnasebetinin hep
srdn anlarz. Duay, insann ruh faaliyetlerinin sine qua non.
(vazgeilmez) bir boyutu yapan da, ite onun ftr-tabi bir tepki tr
olmasdr.
Manev srelere olduu kadar, dua olayna yaklam da
olumsuz olan adainsann bu dinsel hayati reddetmesi, bir
aratmcrin ifadesiyle belirtirsek, ikinci d tekil eder. Btncl
bilin seviyesinde blnmbir bilin seviyesine inmiolan fert,
19 Ahmed ibn Hanbel, Msned, III, 18.
20 Carrel- eriati, Dua, s. 56.
21 Carrel- eriati, Dua, s. 124;
12
dine aykr tepkileriyle ftr ihtiyac bilin alannn dna, bastrlm
duygu ve istekler dnyasna itmek ister; unutulaca, kller altnda
kalaca karanlk dnya.
Aknl reddetmesiyle adainsan, realitenin greceliini
benimserken, varoluun anlamndan bile phe edebilir. Bylece
yeni bir varolupozisyonuna yerletirir kendini; tarihin biricik
faktr ve etkeni kabul edildii, akmla yaplacak her arnn
reddolunduu bir tavr. Baka bir ifadeyle, beer durum dnda
insan iin hi bir model kabul etmemek.. Tm mnasebetlerinde,
kendi gerek kimliine, sadece youn bir kutsallktan
syrlma- desacralisation abasyla ulaabilecei inancndadr. Bu
nedenle, onun gznde kutsal olan her ey, hrriyetinin nnde
bir engel oluturmaktadr. Son putunu ldrdnde ancak .gerek
mnsyla hr olabilecektir,
te yandansa, yaanlan gereklerin niyet ve tasarlarla
akmad grlecektir: Modern insan da nsan ftrat mdan
kaamyacaktr.. Yaratcs ile olan derin ilikisine, uuraltnn deiik
trdeki faaliyetleri makes olur; ontolojik sreklilik bylece varln
devam ettirir, zamana kar teyit olunur, deiik ehrelerle bireyin
hayatna iner. Bu muhtevadaki bilinalt etkinlikleri ona gizemli
semboller eklinde grnrken, bunlardan her biri, paralanm
ruhsal btnln dengesini salamak ya da onu iyiletirmek
amacyla bir mesaj tar, zel bir mn kapsar. Din hayat
btnlnn yerine ikame edilmiolan bu sakl mnlan ieren
tezahrler ve tasavvurlar, bylece sahte ve bozulmubir din
yaanty yanstrlar.
Bilinalt, modern insann kendi z varlnn glklerine
dolayl bir ekilde zmler nerirken, bu yolla yerine geirilmi
olduu disel etkinliklerin boluunu da doldurur. Muayyen bir
anlamda, hemen hemen denilebilir ki, kendilerinin dine
13
inanmakdklarn aka syleyen kimselerde din ve mitoloji, bilin
altlarnn karanlklarnda sakldr. badet ve akn olana balln
nostaljisiyle yklenmimitolojik kkenli itiyatlar ve soyuta kar il
gi .beer faaliyetlerde srgne yollanmolan din ihtiyac karla
ma grevini stlenirler ^).
RNEKLYORUZ:
Resmi ideolojisi, hayatn metafizik boyut ve din pratiklerden
ayklanmas esasna dayal Sovyet Rusya insan, temiz ftratn
arsna ancak sarp- sarmalad tepkilerle, kamufle katlmlarla
cevap verebilmektedir.
Her eyi bilimsel bir ereveye indirgeme srecinin izleyicisi
durumuna drlmbu toplumda, parapsikoloji olduka gzde
bir uygulama alan bulmaktadr. Bir yazar, bir tiyatroda dzenlenmi
olan bir parapsikoloji seansn anlatrken, edindii izlenimleri
aktarmaktadr: Ve birden, bu ehreleri daha nce nerede grm
olduunu hatrlar: kilisede! te anlamtr ki bu insanlar tanmak,
renmek iin deil, ama inanmak iin oraya gelmilerdir.
nanmaya olan susamlk, bilimsel mucize ye mutlak bir inanla
giderilmeye allmaktadr; bilim, imann resm ideoloji tarafndan
merulatnlmas olmutur.u nedenle: Eer kiliselere pek sk devam
etmenin mahzurlu sonulan varsa, o zaman da bilimsel
oturumlara katlmalar aka tevik edilmelidir. nk bu
katlmlar, evrenin ilerici bir alglanmasn gstermektedirler (23).
nanyorum! balkl, dikkat ekici bir haberde Vassili
Chouchine, boazlanmruhundaki metafizik boluun acsn fizik
22 Bu konuda bizim de yararlandmz geniaklamalar iin bkz. Mircea
Eliade, Le Sacre et le profane, p. 170- 181.
23 Michel Heller, La Machine et les rouages, Calmann- Levy, 1985, p. 74.
14
olarak da eken Sovyet nsannn trajedisini anlatmaktadr. Olayn
kahraman sarhotur; kendisi gibi sorhoolan bir papazla yrrken,
kendisini iyice telkin altnda tutmak iin, yksek sesle ark syler:
nanyorum! Havacla, zira mekanizasyona', bilimsel devrime!
Evrene ve yer ekimine! Zira, bunlar dnceden bamszdrlar...
nanyorum! . .(24)
Hatta bir haberden rendiimize gre, athee varoluuluun
en tannmmmessili olan j. P. Sartre bile son nefesinde, bir papaz
istemi; kendi umutsuz felsefesinin onu mthibir hezimete
gtrdn de itiraf etmitir. (25)
yleyse diyebiliriz ki, salt aklc ve dine kar bile olsa, insann
z kendisi ile baraca, en kkl gvene ulaaca bir saat vardr
ve daima da olacaktr. .
Duann sonradan kazanlmtarafn gsteren jestler, malzeme
ve muhteva, inantan inanca ve kltrden kltre deikenlik
arzediyorsa da, muhtelif dua ekillerinin mterek yan doutan
ve ftr bir reflekse, insann temel niteliine ait bir ruh potansiyele
tanklk etmeleridir. Bundan tr artl refleks ile, insana ait asl
bir karakter olan artsz refleksi birbirinden ayr dnmek lazm.
Zira dua olarak belirttiimiz bu artsz refleks renim ve
artlandrlma ncesine ait olup, yapsal bir zelliktir. Bu tepki
trn herkeste bulabileceimizi mit etmemiz, ite buradan
kaynaklanr. Deneysel olarak katlemese bile, diyebiliriz ki, bir
inansz, evet o bile, bir dua tecrbesine sahiptir. ahs bir Tanr
veya ferdiletirilmidier tabiat- st glerin varlna inanmakszn,
24 Heller, La machine, p. 74, 75.
25 Dr. Mahmud Rd Fekkr, Hadratul- ezme ve mevkful- lslm f
ameliyyetil- inkz, Mecelletul- umme, Say 67, Yl 6, Receb 1406/Mart
1986, s. 44.
15
bir dua eylemine kendini vermiolmas pekla mmkndr^26).
Ve gerekten yle olur ki, her trl din dinanc yitirmive sadece
akl (rationnelle) bir hayat tarzn benimsemibir ok kimse, bir kaza
veya bir hastalk srasnda yahutta ecel saatinde dua ve yakanlara
koyulabilir (27)
Duaya dn, Allah ile insan arasnda her durumda sregelen
yaratma ve yaratlmolma ilikisinin en dolaysz bir tezahr
olarak sunan Kuran- Kerime bu adan bakldnda, bilhassa
insann yapsal karakterindeki ikili yansmaya pek sk iaret edildii
grlecektir. Kendi snrl varlnn bilincine varmay, bylece onu
aan Seici ve Muht varlk bilgisine ulamay engelleyen rahatlk
ve nee anlarnda insana zg bir tavr; onu sktran, ben ini
baka g merkezleriyle ontolojik nitelikli mnasebete zorlayan kriz
anlarnda ayni insana ait ikinci bir tavr..
nsann tabi yapsnda ar basan zelliklerin vurguland; (28)
onun, hastalk, yoksulluk, vb. kriz anlannda Allaha snp, bunlann
ancak Allah tarafndan giderileceine inanrken, dzle- ki bu
zenginlik veya salk olabilir ktnda da Allah unutarak, kendi
abasyla bunlan elde ettiini iddia etmesi gibi byk bir eliki iinde
olduunun aksettirildii(29) Zmer, 39/49 yeti ilk rneimizi tekil
eder:
jj- J i . i L j d J i L ^ \l\ p i t e % i c r y \i\j
t /
26 Pierre Marinier, Reflex ions sur la priere, p. 8.
27 Marinier, Reflex ions, p. 9.
28 Als, RhuI- men, XXIV , 12.
29 Raz, et- Tefsrul- kebr, XVI, 288; Medarik, III, 13.
16
insann bana bir sknt gelince Bize yalvanr. Sonra katmzdan
ona bir nimet verdiimiz zaman: Bu bana bilgimden dolay
verilmitir der. Hayr; o bir imtihandr, fakat oklar bilmezler.
Lokman, 31/32 yetinde daha net bir muhtevayla karlayoruz:
Onlar bryen ezici bir korku sebebiyle, ftrat- selmenin
gereklemesini engellemiolan hev ve taklt gibi unsurlarn
sustuu o kriz annda (3 ), geici bir sre iin tam bir muvahhide
dnmedi);
i >s j & j r bij
Dalar gibi dalgalar insanlar kuatt zaman, dini tamamiyle
Allaha zg klarak Ona yalvarrlar.
Ve, . 0 / $ 1 j l illi il il J> l ^f j 13li
Gemiye bindikleri zaman, dini yalnz Allaha zg klarak Ona
yalvarrlar; ama Allah onlan karaya kararak kurtannca, kendilerine
verdii nimete nankrlk ederek Ona hemen ekoarlar (Ankebt,
29/65).
nsann hamurundaki bu kaypaklk ve istikrarszlk, muhtevann
izgi ve hareket araclyla srekli bir enstantaneye dntrlm
olduu Yunus, 10/12 yetinde de gayet aktr.
o <up il l i Lflj l lipli j l <uL*J Ijlfo jf iJ I CJ'Vl lilj
h , it, i. .j.t o. *'
.<uw ^1 UpjO J j d y>
nsana bir darlk gelince, ya yatarken, ya otururken veya
30 Alus, RhuT men, XI, 106.
31 Geici monoteizm, zutsu, Kuranda A llah ve insan, s. 96. 97.
17
ayakta iken Bize yalvarp yakarr; Biz darln giderince, bana
gelen darlktan tr bize hi yalvarmama dner.
Genel olarak insan trnn bu zsel niteliine deinen^)
yette, bolluk ve rahatlk iindeyken Allaha dua etmeyi aklna
getirmeyip, sadece madd ya da ruh bunalm ve gerilimlere
dnce hemen Allah hatrlayan karakter yerilirken zmnen,
olgunlua ermiinsana yaraann, hem rahatlk hem sknt halinde
dua ve ibadetler yoluyla Allah anmak olduu beyan edilmektedir.
Bir Peygamber Sz de, bu hususu vurgulamaktadr:
Bollukta Allaha kendini tant ki, skntya dtnde de Allah
seni tansn (33)-
Serdolunan bu yetlerin nda anlalan udur ki, insann
zn ilgilendiren zelliklerinden olan ve hayatn aknda kesinlikle
yer almas gereken dua, hiss- akl ve tima bask unsurlaryla
engellenmeye allsa da, zayf anlarda daima ortaya kar. Y a da
bu ftr ihtiya, kimi kez objesini deitirerek, varln srdrr.
Bunun iindir ki dnme ve inan izgisi ne olursa olsun, buhran,
kriz anlar, ontolojik sezginin iten itiiyle, her alanda en mmtaz
bireylerin douuna zemin tekil etmitir.
Tm insanln ebed nderi Hz. Peygamber, istisna yaknlna
ramen, Rabbine daima dua etmi, bir kulvsfatyla bilincini ve
balann hep taze tutmutur. Hayatn ok eitli tezahrlerini konu
alan yakarmalaryla, hep Rabbin insan olma durumundaki
beeriyete, en muhteem bir nmne (usvetun) tekil etmitir.
Muhtevalar din, psikolojik, toplumsal, ferd, ekonomik, vb.
bakmlardan boyutlu ve cidd aratrmalara konu olabilecek Hz.
32- Alus, Rhul- men, XI, 180.
33 Hadisi Ahmed ibn Hanbcl ve Taberan nakletmilerdir (Aclun,
KefuT haf, I, 307)
18
Peygamberin dualarndan bir ka rnek takdim ederek yazmz
bitirmek istiyoruz.
Aie (r.a.)dan: Allahn Elisi ounlukla: Ey kalbleri diledii
yne eviren Rabbim! Kalbimi dinin zere sabit kl! eklinde dua
ederdi. Dedim ki: Ey Allahn Resl, niye ou zaman bu ekilde
dua ediyorsun! . Buyurdular ki: Hi bir kalb yoktur ki, Rahman
olan Allahn iki parma (kudreti - SK) arasnda olmasn, Rahman,
kalbi dorultmak isterse dorultur, eriltmek isterse de eriltir(34).
Hz. Ebu Bekir yle demitir: Allahn Resl bana unu
syledi: Sabah ve akam olduunda yle dua et: Ey grlen
ve grlmeyen lemleri bilen, yerin ve gklerin yaratcs, her eyin
Rabb ve hkmran olan Allahm! ehadet ederim ki, senden
baka ilah yoktur. Nefsimin errinden, eytann errinden Sana
snrm!^35).
Hz. Peygamber evlerinden danya ktklarnda da, yle dua
ederlerdi:
Allahn ismiyle: Allaha tevekkl ettim. Ey Allahm! Ayamn
kaymasndan veya kaydrlmasndan; dallete dmekten veya
drlmekten; zulmetmekten veya zulmedilmekten; kaba
davranmaktan veya kaba davranlmaktan sana snrm! (36).
Ve., uyumadan nce de u duay yaparlard:
Ey gklerin ve yerin Rabbi! Muazzam Arn sahibi! Bizim ve
her eyin Rabbi! Taneyi ve ekirdei atlatan! Tevrat, Incili ve
Kuran inzal eden! erri olan her eyden sana snrm.. nk
ancak ensin, pereminden tutup onu cezalandracak olan! (37).
34 Mslim, Sahh, Kader, 17; Tirmiz, Snen, Kader, 7; bn Mace, Snen,
Mukaddime, 13; Ahmet ibn Hanbel, Msned, II, 168, 173; IV, 182, 251, 302,
315.
35Muhammed el-Gazal, Fennuz- zikr ved- dua inde Htemil- enbiy, s. 8.
36el-Gazal, Fennuz- zikr, s! 30. 37el-Gazal, Fennuz- zikr, s. 18.
19
Umumiyetle, inanan kimse dua ettii zaman, yapmolduu
fiilin .karakteri, onu bu ii yapmaya sevkeden derin ihtiyalar ve
bu fiilin ondaki ya da etrafndaki tesirleri konusunda bir problem
sz konusu deildir. Bir st veya bir dostla olan karlkl bir
konumaya kendimizi vermemiz gibi, o da kendisini tamamen bu
ie vermitir. Bir ahsn bakasyla olan ilikisi grnm altnda,
yani zayf, snrl ve fani bir varlkla Mkemmel, sonsuz ve Ebed
bir Varlk arasndaki mnasebet grnm altnda tecell eder bu
fiil ona. Bu kiiye duasnn sonulan hakknda soru sorulduunda,
genellikle, bunun kendisine iyi geldiinir onu yattrp kuvvet
verdiini syleyecek ve belki de, isteine sk sk icabet edildiini
de ekleyecektir. Bununla birlikte bunlar olduka kapal olan
aklamalardr'; ve dua eylemi de farkl medeniyetlerde, mns ve
karakteri zerinde daha ok dnmeyi gerektirecek kadar, olduka
nemli bir yere sahip ojmutur.
Ne kadar tuhaf grnrse grnsn, bu tefekkrn (reflexion),
mutlaka nanan insann nasibi olmas gerekmez. Tecrbe delili
burada kesin bile deildir; zira bir inansz, evet o bile, bir dua
tecrbesine sahip olabilir. ahs bir Tanr(*) veya ferdiletirilmi
dier tabiatst (cosmique) glerin varlna inanmakszn, bir dua
eylemine kendini vermiolmas mmkndr. Pascaln tavsiyesini
izlemiolabilir ve benimsedii szlerin ve jestlerin onu, sahip
olmakszn arzulad bir imana gtrecekleri midi ile, gnll
olarak alklaabilir- sabetir bile! Yahut bir tecrbe kaygsyla, bir
() slm kltrnde bulunmayan Etre personnel tabirinden Hristiyanlar Zat
olan, yani ilim, kudret, irade ilh. gibi sfatlan olan Tanny kasdederler. Bu
kavram, Budizm gibi baz inan sistemlerinde yer alan mphem bir uluhiyet
kavramnn tam zdddr. Tarinnn, Ben" diye varl olup, ona Sen diye
hitap edilebileceini gsterir. (.)
20
keif lezzetiyle olaca grmek arzusu veya tecesssyle harekete
geirilebilir. Btn bu durumlarda, aka baz eyler meydana gelir,
ama biz meydana gelenin bir mminin kalbinden doan duadan
farkl olup, olmadn da bilemiyoruz. Sadece, dua etmeye
baladmz srada ahs bir Tanrya (Dieu) imana sahip
olmadmz itiraf edeceiz. Sadece iimizde ve etrafmzda,
kaybetmiolduumuz birlik durumunu yeniden bulma endiemiz
vard ve; zihn tasavvurlar kurma ihtiyacna elik eden, byle bir
birletirici dur umu kolaylatrabilen ya da tahmin
edemiyebileceimiz baka sonular olabilen baz kelime ve baz
formllerin ritmik tekrarn, herhangi bir lde denemeyi
istiyorduk.
21
DUA EYLEMBR GERY E DN(REGRESSON) M
OLUT URUR?
En bata, bu yolu tecrbe etmenin, ocukluk veya ok eski
bilin d (inconscients) siklerin mantk bir ifadesi olup olmad
ve bu siklere cevap verme iinin (kiiliin gelimesinde - SK)
bir geriye dnmeydana getirip getirmedii sorulabilir.
Gerekten yle olur ki, her trl din inanc terketmive sadece
akl (rasyonel) bir hayat tarzn benimseyen bir ok kii ezici teh
like durumlarnda, yani bir kaza annda veya bir hastalk srasnda
yahutta ecel saatinde dua ve yakarlara koyulurlar. Genel bir tarzda
yle geliyor ki, dua ihtiyac ile i darl (angoisse) arasnda bir irtibat
kurulabilir; bu i darl ister haric bir tehlike tarafndan ister uurlu
ya da uursu2sululuk duygusu ile tahrik edilmiolsun, deimez.
Bylesi durumlarda bu ihtiya, belki de bir aalanma (humiliati-
on),uur merkezinin zayflamas ve ibtida sularn kabarmas
gibi hissolunabilir. te bundan tr nl aklc filozoflar dostla
rn ve gelecek kuaklar, lm annda taknabilecekleri din bir
davrana: Kendi aydnlklannn (lucidite) k ve ilkelin muzaffe-
rane biimde kendilerine yeniden bir dn olarak, dlerinin
patlad byle bir tavra kar korumulardr.
u kesindir ki, rasyonalistin bir tr dardan, ona ve savunma
durumundaki uuruna kendisini zorla kabul ettiren din bir etkiye
kar gsterdii bu gvensizlik salam ve sayg uyandran hakllk
bulur. Gerek ruhliin olduu gibi, kltrn yolu da bilin
aydnlnn ve ben(moi)e hakimiyetin; sonu olarak da uurun
genilemesinin ve derinlemesinin yoludur. Fakat kesin olarak, bu
yol gerek bir biimde ancak, bilin d etkileri karanlk
karmaalklardan karp, onlar daha kuatc bir bilincin yla
I
22
birletirmeye aba sarfedildii lde katedilebilir. Daha mkemmel
ifadesiyle sylersek, bu yolun bizde kontrolsz bulunmaya devam
eden fizik ve psikolojik btn fonksiyonlar yeniden bir vesayet altna
almas gerekecektir. Cins ihtiyac reddetme ve bastrmann hi bir
anlam yoksa, bunun gibi din ihtiyac reddetme ve bastrmann da
hi bir anlam yoktur. Hakimiyet altna alnabilmeleri iin, bu iki
tr sikin de, daha nceden gerekten nasl iseler o ekilde
tannmalar ve grevlerinin de eksiksiz bir tarzda, ruh yapnn
btnl iine yerletirilmesi gerekmektedir.
Kendisinden bahsetmiolduumuz dua refleksi, serisi ok
yaygn olan din bir canlln en silik ve en stnkr biimi olarak
tezahr etmektedir. Fakat temel karakteri sebebiyledir ki, bu refleks
ok dikkat ekici bir saygya layktr. Duada, ister ocukluk yllarnn
kalntlarn bulalm, isterse btn bu gibi durumlarda ancak,
eitimciler tarafndan kk yalarda ruha aksettirilmiolan tabi,
yapmacksz formllerin bir kez daha belirmesi sz konusu olsun..
Bu, hi bir ekilde, dua gibi durumlann ocukluk dnemi tortulanna
veya formllerine indirgenebileceini gstermez. Onlar sadece,
bireyden nce gelen bir ihtiyaca ve, ok tabi olan bir reflekse eitim
tarafndan verilmibir biimdir. Bu ekil her medeniyette, inanlara
ve zel geleneklere gre deiiklik gsterir; hatta baz durumlarda,
tekilatl dinler (*) tarafndan yasaklanmolan batl inanlann ekli
dahi olabilir. Fakat her yerde ayni olan bir tepki tr, eitim kay
nakl geleneksel biimler altnda, kendini aa vurur; mehuln
anszn kavranlmasyla, normal uuru aan herhangi bir eye iltica
ederek ve bu uur tarafndan yabanc gibi alglanmglere
ar ve yardmlarna bavurarak tehlikeden kurtulmaya allr.
(*) Messeselemiibadet tarzlar belirlenmidinler (.)
23
yleyse,eitim srasnda dua fiilinin ald ekilde onun temelinde
bulunan asl ihtiya, yani artl refleks ile yaratltan olan refleks
arasnda bir ayrm yapmak nem arzetmektedir. ayet birincisi
ocukluk dnemine ait mlhaza edilebilir ve bu ekilde ele alna
bilirse de, buna karlk insann yapsn oluturan bnyesel tepki
lerin inkr edilmesi halinde inkr edilebilecek olan kincisi iin
durum ayn deildir. Gerek u ki, duann ocuklua ait muhte
valarnn tesinde, atalara ait eski kalntlar, olarak mtalaa edilen
baka - veya ayni olan- muhtevalar da ortaya karlabilecektir.Sade-
ce ruhsal kaltm probleminin deil, birde daha imdiden ocukluk
siklerinden kurtulmak iin bir ok sknts olan bireyin, harab
olmakszn atalarndan kaynaklananlarla eski (archaiques)
siklerden ne lde kurtulabileceini kendi kendimize sormamz
lazm, hi olmazsa, tamamiyle teorik olarak, byle bir azad oluu
savunanlann, bu ekilde kktenci bir skp atmann hangi aralarla,
hangi zhd yoluyla ya da tedav ile mmkn olduunu da
gstermeleri gerekecektir. O zaman da arkaik ve atalardan
mtevaris gdler ancak, ocukluk a sikleriniri birey apnda
ortaya kard problemi, bizzat tr ve kltrel alar apnda
tekrarlatacaktr. Buna gre her hangi bir durumda, yalnz
eitimcilerin basksyla veya ruh kaltm yoluyla, insann temel
yapsna ait bir refleks farkl kltrlere zg dua formlann ortaya
koyabilecekti. Ksaca, beni eitenler, i skntsna bu dua formlyle
cevap vermeyi bana rettikleri iin, bir tehlike annda: Merhamet
sa(*), beni kurtarnz! gibi bir yakarla tepki gstermem
ocukluk dnemine ait bir refleks olarak deerlendirilirse de, beni yine
byle bir cevaba sevkeden ve karakteri, muhtemelen, dier alara
() Merhametli Rabbim
24
veya baka uygarlklara ait bireylerde farkl olacak olan, yaratltan
ileri gelen dua ihtiyacn ayni ekilde deerlendiremem. yleyse
nemli olan yaratltan ileri gelen ihtiya ve onun delalet ettii
eydir. imdi ayet, ok yukarda sylediimiz gibi, bu ihtiya normal
uura yabanc grnen glerden bir yardm isteme durumuna
mutabk dyorsa, unu belirtmek gerekir ki, normal uur ok
snrl ve onunla yaplan tehis de tamamiyle keyfdir. Gerekte biz
biliyoruz ki, bu paralanmuur, varlmzn sadece ok sath
safhalann yakalar; sayesinde, dalemde pratik bir davrann bize
kolaylat sath kiilik sreci gibi... Fakat kendi tarzlarnda ve
bir eit kendi alarndan, phesiz bilin alanna dahil iseler de,
uurun bu zel merkezine nisbetle bilind olan kabark saydaki
dier safhalar da, belirleyici deilseler bile, bizde etkili olmaya
devam ederler. Birey olarak isimlendirilen bu soyut birimle (entite)
snrlanmaktan uzak olarak, bu safhalar kiisel btnl ak bir
biimde onu artlandran ve kuatana, sonu olarak da kendisinin
de iinde bulunduu tabiatst realiteye rapteder. Bununla birlikte,
bizim mekna dair tasavvurlarmz, realitede olup bitenleri telkin
etmek konusunda ok yetersizdirler. Zira unu sylemek gerekecek
ki ayet fert, herhanji bir nokta- i nazardan kendisini her taraftan
sktran kozmik bir madde okyanusunda sadece pek kk bir nok
ta ise, dier bir perspektiften de btn evrenin onda mevcut oldu
u da,en az bu kadar,gerektir.Grnen beden,gerekte,sonsuz
bir realitenin sembol veya matematiksel bir iareti olup, bu
semboln niha kk zaman ve meknn muayyen bir noktasnda
belirlenemez ve evrensel almn ilk sebebine bitiir.: Ruh
btnlnn bu grn, phesiz ancak modern fiziin
ifadesine bavurulursa ve en ince ruhsal gelimelerin alabildiine
kk bir dnyaya ait olduklan kabul edilirse, anlalabilir. Atomlar
tekil eden ve grnen bedenin ince dokusunu oluturan temel
25
paracklar nasl bizim mekn- zamansal (spatio- temporal)
imajlanmzla tasvir edilemiyorlarsa, bunun gibi ruhsal safhalar da
bu cinsten her trl tasavvurun dnda kalmaktadr. Bu paracklar
gibi, ruh btnlk de, daha ziyade, ok belirsiz bir ortamda
younluu merkezden evreye doru azalarak devam eden bulutlar
gibi deerlendir ilmelidir. Her biri muay y en bir yerle
snrlandrlrlarken, vkalan kendi ilerinde meydana gelen btn
lemi de doldururlar.
Bu, ruh btnlk ve onun bilinteki mehul safhalar telakksi,
dua refleksinin veya skntya verilen cevabn, psikolojik olarak
sylenirse, varln bilin tarafndan tehis edilmibulunan
paralanmksmnn, yerinde olarak uurun, kendisinde dikkate
deer bir kuvvet hissettii kendi mehul btnlnden bir yardm
istemesi veya ona bir bavurusundan baka bir ey olmadn ve
bu refleksin kozmik (tabiatst- SK) yada ilah bir olgu olarak
deerlendirilmesinin bir abartma saylmyacan anlamamza imkn
verir. Bu refleks sayesinde, tehlikede bulunan bilinli Ben (Moi)
kendi ruh btnlne, yani iinde olduu ferd ruha (lrne),
buradan da bizzat Ruha (lEsprit), yani kendi gelip geici suretinin
ebed ve lah kaynana tutunmu olur. u halde yle
grnmektedir ki, bu kadar kkl ve insann temel yapsna ait olan
bir tepki biimini bilmezlikten gelmek veya ondan rkmek yerine,
ferdin onu bilinli yaantsyla birletirmeye ve bilincini, onu
artlandran ve ona alan safhalar btnyle, gittike artan bir
biimde, bir zdelemeyi gerekletirmeye almas gerekecektir.
ayet bizim muhakeme tarzmz doru ise, o zaman dua
refleksini, kiisel bilincin kendi en niha boyutlann, kendi en sakl
glerini ve yine, bu glerden bazlarn kendisiyle btnletirip
bazlarndan da yararlanmas gerektiinin kendisine ait olduunu,
bilmemesinin bir iareti olarak deerlendirmek gerekecektir. Pek
26
sk olarak bir sknt annda, acizlik veya hastalk durumunda
meydana gelmesi, yine bir tehlikeye veya bir sululuk hissine cevap
olmasna bakarak denilebilir ki, bu gibi durumlarda meydana gelen
eylere kar koymak iin normal uur yetersizdir. Bilhassa
gszlerin, hastalarn veya yallarn yaptdr diyerek, duay hor
grmek yerine, normal uur glerinin aciz kald durumlarda
insana hayran olunacak bir g ve kuvvet verdii iin,.ona hayranlk
duymak gerekir. ayet insan varlnn niha gleri, zayfln aikr
olduu yerlerde bu ekilde gerekleirlerse, salkl kimseler henz
el dememibir ddnyann daha imdiden dikkat ekici olan
kuvvetlerini, tam bir bilinlilikle, bu niha gler vastasyla arttrmaya
raz olurlarsa, ne kadar mutlu olacaklarn kendi kendilerine
sorabileceklerdir.
27
OCUKLUK DNEMNE AT VE ARKAK
REFLEKSLERN GEREKLETRLMESOLARAK DUA
II
yleyse, da.ihtiyacn, yani uurlu Benin (Moi) tecrbe ettii,
sonsuz bir btne tutunmay ve onun iine girmeyi, bir gerileme
eylemi (rgression) olarak grmek yanltr. Burada, yemek, imek
veya sevmek ihtiyacn gidermek nasl geriletiri bir eylem deillerse,
bunun gibi bireyin kendisini brakmas hi de geriletici olmayan,
doutan var olan bir refleks sz konusudur. Regressiondan ancak
bireyin, geliiminin normal safhasna uygun olmayan bir davran
tarzna uyum gsterdiinde; ddnyann uyanlarna, tamamiyle
kk yalarda edinilmiolan ve yetikinlere fazla tesiri olmayan
ya da ok az etkisi olan tepkilerle mukabele ettiinde, bahsedilebilir.
Fakat baz uyarlma (stimulation) trleri ve cevap ekilleri vardr
ki, bunlar insan hayatnn muayyen bir dnemine has deillerdir;
(bireyin zihin ve yagelimeleriyle beraber- SK) daima bulunurlar.
bunalma cevap verme biimi olarak dua refleksini de aralannda
saydmz doutan getirilen refleksler iin de ayni ey sz
konusudur.
Bununla birlikte kendisinden bahsettiimiz doutan gelen
refleks, henz, ancak verimli bir hipotez ve yksek bir ihtimal olarak
grlmektedir. Dua etme refleksinin evrenselliini mlhaza ederektir
ki, farkl uygulamalar tarafndan hazrlanmolan zel kalplardan
tecrit ettikten sonra, onun doutan bir zellik olduuna kanaat
getiriyoruz. Bu soyutlama, bir maharet iidir ayn zamanda; zira
uygulamadajdua etme ihtiyac hep belli bir zamana ve aa zg
inanlara bitimiolarak, bir zel biim altnda, yani artl bir refleks
gibi grnr. Baka bir neticeye varabilmek iin zel bir tekniin,
28
eitimin doutan gelen reflekse ilave ettii eyleri elemeye tbi
tutmay veya ayrmay baarmas, veyahutta zgn metodlarla
bebein sknt (angoisse) ya verdii tepkinin renilmesinin
baianlmas gerekecektir. ayet psikanaliz,, belli bir lde,
ebeveynlerin veya eitimcilerin katklarnn bilincine varabiliyorsa
da, yine de henz, kendi safl iinde bu doutan gelen refleksin
ne iyaptn grmenin baarlabilecei kesin deildir. ayet bu
refleks insan trnn belli bir uyarlmaya (stimulation) evrensel bir
cevab olarak kabul edilirse.... Hatta byle durumlarda bile,
kendimizi, kendine zg bir medeniyetin kaltm yoluyla bireye
intikal ettirdii eyler karsnda bulacaz; fertte kollektif olarak
bulunan uurdlklar karsnda bulacaz... te bu noktadadr
ki, aklclarn duaya kar olan gvensizlikleri veya antipatileri
yeniden deer kazanr; nk yle bir mlhaza yaplabilir: ayet,
doutan gelen bir reflekse bireyin kendisini brakmasnda deersiz
klc ve geriletici (regressif) hi bir ey yok ise de, hrriyetin vahim
bir biimde ocukluk ve arkaik, ferd ya da umum glere kendini
teslim etmeye indirgenmesi sz konusu olabilir. Bu glere kendini
verme bir yabanclama formu, kabul edilemez arlklara bir boyun
eme ve maziye, alaltc bir ekilde balanma olarak grlebilir.
Gerekte bu, ruh bir muhafazakrlk ekli, gelecein isteklerinden
bir ka, varln ..mihanikilemesinden baka bir ey olmayacaktr.
Bununla birlikte maziyi gz ard edemiyeceimiz gerei var
olmaya devam eder. Onu inkr ederken, sadece onu uurun
alanndan kouyoruz veya onun oraya yaklamolduunu grme
ansn tamamiyle karyoruz. Fakat o, yine de var olmaya ve
bizde etkisini srdrmeye devam eder. te ak bir biimde o zaman
tehlikelidir gemi.. nk yabanclama, onu kendine eken
arlklann ve onlarn paynn bilincine varmaktan ibaret deildir;
daha tam bir biimde yabanclama, ocukluk ama ait ve arkaik
29
glerin, ancak aklnn grp aklayabildii eylerle,zdeleme
iddiasndaki bzlmBen (Moi) zerinde, mehul ve kontrol
edilemeyen etkisinde yatmaktadr. Ulalmas bize braklan
hrriyet, hi de gemiin ve ferdi artlandran btn eylerin ortadan
kaldrlmasn gerektirmez; bu hrriyetin ygun decei durum
sadece, uuru tam bir aklkla onu aaya eken arlklan grmek,
onlar zerine etkide bulunmak, onlan birletirmek ve bylece onlan
daha az tehlikeli hale getirmek imknn ona sunan bir ykseklie
yerletirmektir. Kald ki, maziyi, forsann ayandaki pranga gibi,
uura tututurulacak bir tr hareketsiz (inerte) blok olarak
deerlendirirsek, hakszlk etmiolacaz. AyrlmBenimizin bir
yanlmas, snrl ve eksik bir davrann gereklilikleri sebebiyledir
ki, blnmez olan realiteyi gemiin, halin ve gelecein birbirinden
farkl paralarna aynyoruz. Belli bir tarzda, nasl gelecek imdiyse,
gemi.. evet o da imdidir. Ama birisi (yani gelecek) varln henz
katedilmemimntkalarnda bulunurken, dieri de (yani gemi)
normal durumlarda artk yeniden dnlmeyen blgelerdedir.
Bizim uurumuz, yolun sadece admmz attmz ksmn
aydnlatan kk bir fener gibidir; halbuki arkasndaki veya
nndeki her ey karanlkta kalmaktadr. Hal olarak
isimlendirdiimiz ey, gemive gelecein kendisinden birer para
olduklar gerek (reel) halin kendisinden dklp akt bir atlak
veya anlalmaz bir yarktan baka bir ey deildir. te bu
sebepledir ki, devaml olarak gemive gelecek zamann hal
zerinde etkili olduklarn ve onu belirlediklerini hissederiz: Birincisi
karanlk bir itiile, kincisi de sonsuz bir aryla.. Psikolojik Mehul
(lnconnu psycologique) ve bilhassa, ryalan etd etmiolan herkes,
ocukluk dnemine ait ve arkaik tortularn buralarda mekanik basit
tekrarlar gibi grnmekten uzak olduklann aklayabilmilerdir. Bu
sonuncularn nemi ne olursa olsun, bu tortular kendi tarzlarnda
30
yeni bir davranmodeli hazrlamaya alan, daha imdiden bu
davrann deneme safhasn oluturan orijinal niteler halinde
faaliyettedirler. Gemi, bir gayenin peinde olan belirsiz bir hareket
gibi, iimizdedir. O, kendisine doru yrdmz ve bilincin
tasarlar ne olursa olsun, onun istediinden hep farkl olan ve
sadece istisna durumlarda sezgi vastasyla alglanabilen gelecekten
ayrlmaz, ona bitiiktir. Gemi zaman geleceimizin ana
maddesidir;' nasl kk iein temel dayana ise.. Bu nedenle
gelecek zaman sadece, kklerini gemitin kopararak
deerlendirmek imknszdr; birinden tekine geip devam eden
bir sreklilik mevcuttur; O denli ki, insan kendi gemiinden
kurtulmak istediinde, kendi geleceinden de kurtulmuolacak,
pusulay tamamen armolacaktr. Sadece gemie dikili gzlere
sahip olunmas gerektiini belirten, tutucu bir ruhun zelliidir.
Gemi, evet o da ancak, onu aran ve sona erdiren gelecee
bal olarak anlalabilir. En genibilin, zamann farkl butlarm
paralanmaz ve birleik bir btn olarak yakalayabilendir.
Bu aklamalar, duann geleneksel formlarnn, - bilin onlarn
ieriklerini zgrce kabul ettii srece- , geriletici (regressif)
davranlar olmadn anlamamz iin gerekliydiler. Bu dua, belirli
bir medeniyet iinde, i skntsna (angoisse) doutan olan cevap
verme ihtiyacnn brnd formdur. Bu niteliiyle dua bizde, baz
durumlarn ortaya kard problemlere nesiller tarafndan
hazrlanmolan cevap verme tiplerini gerekletirir. Ondan
faydalanrken, bu problemlerin halledilmesinde ferd abaya
katkda bulunur ve gelecein bireyin ve insanln karsna kard
yeni abalarn zm iin ahs glerimizi serbest brakyoruz.
Milyonlarca insan tarafndan zel uyanlmalara verilmicevaplarn
kazanlmgcnden faydalanr; bu cevaplarn, iimizde, uurun
31
gelecee doru genilemesini kolaylatran uygun hareketler olarak
meydana gelmesine imkn veririz.
Geleneksel dua iindeki belli bir medeniyetin ortak ruhuna ait
olan eyleri ne lde ayrdedebileceimizi ve tanyabileceimizi
sylemek zor bir eydir; nk din renim, phesiz, kollektif
ruha ait olanla bitiir ve onlan da kapsar. Bununla birlikte bu
aratrma, ocuklarn ryalarn veya tamamiyle agnostik bir
ortamda yetimiinanmayan kiilerin gayr- i uur din dncelerini
konu edinirse, verimli sonulara ulama ansna sahip olabilecektir.
ocukluk dnemine ait bu ryalarda ya da bu kiilerin
dncelerinde grlecek olan ey, gerekte, bilind kollektiflik
tarafndan zmsenmiolan gelenein pay olarak grlebilecektir.
32
III
NCEKNE EK
Geleneksel dua vastasyla gncellemi olan atalardan
mtevaris (ancestrales) cevaplar, bizde messir gemiolarak
mlhaza edilebilirse de, bununla birlikte, zerinde uurun
kontrol salamas gerekecek olan yaln arlklarla bir tutulamazlar,
nceden dediimiz gibi, bu atasal cevaplar bize daha ziyade,
sonraki gelimeler iin dinamik bir temel, ona zg iler iin
ferd gleri serbest brakmaya elverili bir knoktas olarak
grnrler. Hakikaten de bu cevaplar, kaltm yoluyla intikal
etmiolumsuz baz srelerle, yani ferd hayat arlatran,
onu hareketsizletiren, klten veya toplumsal realiteden
ayran, zihn baz hastalklara yatknlklar ve bnyeyi ilgilendiren
olduu kadar, fiziksel sal da etkileyebilirler. Oysaki burada
(duada- SK), tamamen aksine olarak, hi durmadan gszlkleri
telfi etmeyi, zihinsel baz hastalklara yatknlklarn sebep olduu
tehlikeleri hafifletmeyi, korku veya i- sknts (angoisse) m tedavi
etmeyi, tehlikeli igdlere gem vurmay, ayrlmuuru onu
kuatana yeniden balamay, onu geniletmeyi, ok engin ve kabul
sahibi lan bilince ykseltmeyi ama edinen yapc veya yeniden
dzenleyici sreler bahis konusudur. rnein biz Tanr- Dieu
kelimesini kullandmzda, medeniyetin balangcndan beri insanlk
tarafndan en g koullara verilmiolan olumlu milyonlarca cevab
gerekletirmioluyoruz. nk bu kelimenin metafizik muhtevas
ne olursa olsun, o tarihen ve psikolojik olarak kendilerini aana
ykselmek ve onunla yeniden birlemek; kendi i birliklerine ve
yaayan her eyle birliktelie ulamak iin, gemikuaklar
tarafndan sarf olunmuen youn gayrete tekabl etmektedir. Bu
33
kelimenin (Dieu) tek hecelik karakteri zaten onu, bir tek sylenii
ve tekraryla etkilerini meydana getiren, gerek bir birleme
refleksinie dntrmektedir. Zayfla, hastala veya lme kar
mcadele ettikleri her defasnda; kendilerini tehdit eden ykc
safhalan altetmek istedikleri, kendi bencilliklerini ap da, sevgi ve
merhamet duygularyla dmanlann kucaklamak istedikleri her
seferinde insanlar, gayretlerini Tanr- Dieu kelimesiyle
birletirmeye almlardr. te bu sebepten ve fikirlerin mtereklii
yasas sayesinde, asrlar boyunca bu kelimeye bitimiolan gc
davet ediyor, ok eski olan msbet reflekslerin bir halkasyla
yeniden mnasebet kuruyor, ebeveynlerimizden ve atalarmzdan
olumusaysz nesiller araclyla bize kadar akp gelen bereketli
dalgalarn seviyesine ykseliyoruz.
Bu bakmdan, Tann (Dieu), var olana ykselmek ve onunla
birlemek iin pepee gelen nesiller tarafndan harcanmabalann
toplam olarak, iimizde ve insanln iinde psikolojik bir varla
sahiptir. Tann (Dieu)nn bu psikolojik varl, ak bir biimde Onun
ontolojik mevcudiyetiyle kantnlamaz, ama bu psikolojik mevcudiyet
ontolojik mevcudiyetin zel bir grndr. u anlamda ki,
mmin iin ilah varlk, kendisine nerede yakanlrsa, oradadr. Buna
benzer bir tarzdadr ki, sa (Christ)'nn batl ruhundaki, veya
Krinanm Hintli ruhundaki veyahutta Budann inli veya Tibetli
ruhundaki mevcudiyetinden bahsedilebilir. Bu medeniyetlerden her
biri iin, ad geen isimler, bireyde balangtaki hazrlanma
gayretiyle (yaplan) yararsz tecrbelerin kendisinden faydalandktan
zel nitelikli cevaplann olumas iin, bir hzlandnc veya iaret
roln oynarlar. Net bir biimde bu cevaplardr, duann vka haline
getirdii. Duadan vaz getiimizde, ksmen mahrum kaldmz da
bu cevaplar gcdr. Tabi ki ksmen diyoruz, nk her eye
34
ramen bu cevaplar bizde mevcutturlar ve herhangi bir ekilde etkili
de olurlar, fakat kesinlikle u tarzda ki, bilincin mehldr; baz
kere yetersiz bir diren ya da dua ile ayn amac tayan bir sik gibi..
Bu cevaplar serbeste kabul ederken, irad bir fiile onlar
oaltrken, haric uygulamalara veya i tehlikelere muvafk bir tr
cevaplar merkezi gelitirmekteyiz. ayet varln gc btnlk ve
tam bilinlilik saatlerinde, kendisinde cereyan eden elverili bir
otomatizasyon (iradenin sz konusu olmad hareketler
btn- SK) sayesinde artyorsa, uygun cevaplarn meydana gelme
imkn, bu saatlerin kaybolduu veya kaybolma riskinin bulunduu
ya da bilincin artk kar koyamyaca gler tarafndan istla ile
tehdit edildii anlarda, zellikle kymetlenir. Bilhassa can ekime
annda uur, varln kontrol ve bilinli ynlendirilmesi iin zaruri
olan gce nadiren sahiptir: o sadece, ar tehlikelerin yaknnda
patlak veren, olumlu ve olumsuz refleksler ynnn atmasn veya
akn seyredebilir. O durumda varlk (insan), srcs uyumu
olan ya da, yaraland iin kreklerinden faydalanamayan suyun
ortasndaki kayk gibi, gemiinin dinamik gc tarafndan ele
geirilir. Bu alacakaranlkta onu olumlu veya olumsuz reflekslerin
ele geirmesine gre, varlk lme huzur ya da kargaa iinde
yaklar. phesiz, lmn ortaya kard ve son hrlt anndaki
hale gre, sol ayakla olduu gibi saayakla da iine girilebilecek
olan, eyann bu boyutunu alglama tarz da, ayn ekilde bunlara
baldr. Bylece geleneksel duann pek sk ekilde uygulanmasnn,
tehlikeye gre uygun cevap imknlar gerekletirerek ve onlar
oaltarak, hemen hemen otomatik bir ekilde ve gemiinin ayn
gcyle mehl sakince karlamaya olduu gibi barn ve
skunetin mntkalanna doru da ynlendirerek, lm saatinde ferdi
kurtarmaya elverili olduunu anlamak mmkn olmaktadr. Bu
anlamda uykuya dalarmasna gerekleecek olan can ekimemiz
35
hakknda bir fikir sahibi olabiliyoruz. Gnn sonunda ve uykunun
tamamen bizi istla etmesinden nce, henz uyank olan bilin,
bununla birlikte artk intihalarn denetleme gcne sahip deildir;
pasif bir ekilde, iradenin katlmad mihaniki hareketlerin hrriyete
kavumasnda, hazr bulunur.. O zaman uur endieli bir karklk,
kayg verici bir zlme iine srklenebilir veya aksine, kendisini
her yandan ykayan bir tr aydnlatc sessizlik iersine sakince
yerleebilir. Bylece o, helakini ya da kurtuluunu haber veren halin
z- zevkini tatmaya imkn bulur.
36
DERN VARLIIN MEYDANA IKMASI OLARAK
DUA EYLEM
IV
Geleneksel dua, btn medeniyetlerde, sk sk gz pek
teorilerin konusu olan szl ve ritmik bir form kazanmtr.
Metaphysique des Yogas adl kitabnda, Maryse Choisy,
Hintlilerin bu konuda sahip olduklar fikirlerle bunlara verilmeye
elverili olan modem yorumu aklamtr, ister Batda, Hintlilerde,
Islmda olsun veya isterse Uzak Douda olsun; biz lhiyi duann
kollektif bir formu; tesbihin bir tr ya da baka bir formunu da,
ferd duann etkili bir ekli olarak tekrar bulabiliyoruz, ilk nazarda
yle grnyor ki, bu tatbikatlarda nemli olan zihirtsel veya
dogmatik muhteva deildir. Her medeniyette muhteva deiik
olduu halde, dua benzer etkiler meydana getirir. Birinci derecede
nemli olan, bir taraftan zel dine gre dogmatik veya belirlenmi
(determine) entellektel bir inanla zdeleen, lah (Divine)
(varla- SK) doru umum bir can at; dier yandansa, ritmik ve
her yerde ayn olan titreim unsuru.. Tesbihte olduu gibi, lhide
de, szl ritmi nefesli ritme uydurmak temayl grnmektedir.
Biz ritmin beer hayatla evrensel hayattaki nemi ve genel mns
zerinde srar etmeyeceiz; onun nemi ve anlam ok iyi
bilinmekte ve yaknda yaplan aratrmalar da onun deerini ortaya
koymaktadr. Szl duann az allmtezahr zerinde, yani
vurgu (ton) olay zerinde daha fazla durmayacaz. Ancak unu
sylemek yeterli olacaktr: (bir paranm- SK) ezberden szl
okunmasnn psikolojik etkileri, sadece benimsenmiritme gre
deil, ama sesin tonuna gre de farkllk arzederler. Tecrbemiz
u gr belirtmemize imkn vermektedir: Tok ve pes sesler, her
37
eyden nce, ruh hayatn alt blgeleri zerinde, varln igdsel
blm ve ondaki gemive gelecekle alkal her ey zerinde
messir olmaktadr. yle ki bu ekilde, tane tane telffuz edilmi
bir duann, zellikle hastalk, fizik ya da zihn sarsnt, duygusal veya
hiss bulanklk durumlannda etkili olduu grlmektedir. Byle bir
dua, skunet temin ederek, varln karanlk blgelerine nfuz eder.
Buna karlk yksek veya keskin tonlar daha ok, ruh hayatta
bilgiye mahrem olan ve onun oluumunu ilgilendiren durumlara
uygun dmektedir. Yksek tondaki seslerle yaplan dua, gelecein
kaplann den bir ekitir. O, ruh yaantnn stn mntkalanyla
birlemeye yneliktir; yle mntkalardr ki bunlar, henz varlk
onlar kat etmemesine ramen, en mkemmel imkn olarak
jmevcutturlar. Bu dua, sz konusu mntkalar normal uurdan
'saklayan perdeyi paralayan sezgiyi keskinletirir.
u gerektir ki, uyarland ses tonuna gre, duann meydana
getirdii etkilerden bylece bahsederken birazck konumuzu am
oluyoruz: nk henz^ byle neticelerin nasl gzlenebileceklerini
aklamadk. Bununla birlikte, bylesi durumlarda kendini
tecrbeye brakmaktan baka bir yol yoktur. Eer yeterince uzun
bir zaman sresince, mesel bir veya iki saat, bir tebih ya da lahler
grubu ezberden okunulunca, bu din pratiin ilk sonucu olarak'
bireyde bir uyuklama meylinin meydana geldii mahade edilir.
Byle bir uyku halinin grlmesi, basit ruhlu insanlara, duann
sadece bir hipnotizma biimi olduunu syleyecektir. Ne var ki
byle bir neticeye varmak, henz ok erken bir karardr, nk
hipnotizma uurun yklmas ve irad karakterli temel safhalann
devreye sokulmasnn imknszlyla kendini belli eder. Duada ise,
hi byle bir ey yoktur ve greceiz ki dua, kusursuz yapldn
da uur dzeyinin ykselmesine ve idrak kapasitelerinin
keskinlemesine imkn verir. Dua hipnotizmaya ancak, birey gerek
38
kiinin bir uura g znaamadv eonur ibtnuf kunuolutu-
ramalacakaranlms bir dnyada yaad durumlarda yol aar.
Zira dua sebebiyle uykuya dalan, her ne kadar ddnyaya ynel
tilmive onun en dolaysz (immediate) ve en kaba uyarmalarna
(stimulation) duyarl ise de, esas karakteri bakmndan igdsel
(instinctive) olan, varln bu sath ksmdr. Uyku, normal olarak
iinde yaadmz, grltl tepkileri pek sk olarak bilin alanmz
igal eden ve bizden en uzak, en nazik ve en ince uyarlmalara
hassas olan derin varl saklayan sath varla,o zaman arz olur
ite. B derin varlktr ite, sath varln uyuklamas sayesinde
duann meydana kard ve n plana getirdii. yleyse gayet
aktr ki, uyuma duygusu ne kadar kuvvetli olursa ferdin, baya
biimde kendi benliinin sathnda yaamolduu ve bu benliin
niha boyutlarn bilmediinin iareti de o derece ortaya kar. Szl
(verbale) ve ritimli (rythmee) duay uyutucu bulan kimseler,
eitimleri az gelimi, bilinleri ok bulank ve anszn meydana gelen
yabanclamalan da k sert olan kiilerdir. Buna karlk muayyen
bir i olgunluk derecesine ulamolanlar, bu uyku meylini en
salkl bir grnaltnda, yani varln yzeysel ksmnn, onlara
derin varlkla en ksa zamanda aynleme imkn veren yattnlmas
veya teskin edilmesi olarak tecrbe ederler.
Nedir bu derin varlk? Bu, phesiz egonun kiilik btnln
aan, onu tayin eden ve onu yeniden evrensel olana balayan bir
paramzdr. Psikolojik olarak sylersek bu, aratrmamzn
balarnda kendisinden bahsetmiolduumuz ve ocukluk ruhuyla
kollektif ruhu tekil eden safhalarn idrakine ykselme; bilincin
kendisine doru arld varln bu en kl blgelerinin bilincine
varsayesinde, olacaklar (tabi bilgi aralar olmakszn- SK)
nceden kestirmedir (divination). Bu, gemive gelecek zaman
39
gittike artan bir ekilde alglamann tesinde, geriye kalan her eyin
zaman ve mekn iinde mmkn bir dalm olarak yer ald,
paralanmaz bir realiteyi kavramadr. Bu, ontolojik olarak,varln
kendi niha kimlik prensibiyle, bizde ve kinatta mevcut olan
kozmik, lah (Divin) Ben (Soi) ile birleebilen en derin Beniyle
(son Soi) zdelemesidir. Bizi ok genive ok ince safhalardan
geirerek, saf varoluun (existence) saf bilgi ve saf haz ile bititii
sonsuz mntkaya ulatrmak iin bilinci ekarte edip, bizi
yabanclatran en baya ve en dolaysz safhalar uyutarak; duann
daima en fazla ortaya kard, ite bu btncl olandr.
Dua eden birey tarafndan, tartlmaz sbjektif bir realite olarak
tecrbe edilen derin varln bu ortaya k, genellikle, kendisinden
hemen nce bahsettiimiz uykuya meylin peinden gelen bir
fenomende tecesss uyandran bir dorulanma bulur. Burada,
beden ssnn ykselmesi sz konusudur. Beden ssnn bu
ykselii, haric bir tahrik ile, hatta allmanlamda bir i tahrik
tarafndan sebep olunmad nisbette ilgi ekicidir. Bu snn
ykselii, aksine genel olarak varln, iinde bu tahrikin olutuu
blgelerinin bir neyi skunete ermesiyle ezamanldr. Bu, gerekte
o anda ruh yaanty canlandran ve onun araclyla beden
zerinde etki yaratan zel bir endie, husus bir fikir veya muayyen
bir his deildir. Daha ziyade burada, belirsiz ve ilgisiz(?) -en
azndan dua belli bir dilei kendine konu almadnda- bir zlem,
merkez srelerin, hatta varln ekirdeinin bir canlanmas sz
kortusudur. Dua eden kimseyi, duann balangcnda gerekli olan
elbisesini kartmaya zorlayabilir. Bu iin yaplmasna, dier btn
zihn etkinlikleri fel eden bir serinkanllk iinde imkn verir.
Bununla birlikte biz henz, herkesin aklamasn yapt bu olgu
hakknda, istatistik gzlemlere sahip deiliz. Fakat yeterli saydaki
40
sjenin, dua eyleminin farkl safhalarnda kendilerinin gzlemlerine
msaade etmeleri lsnde, bu tr gzlemleri elde etmek kolay
olacaktr. Eer beden ssnn ykselmesinin molekler hareket
hznn artmasna uygun dt ve haric btn tahriklerin dnda,
bundan, duann sonsuz derecede kn dnyasnda bulunan
baz eyleri harekete geiren bir fenomen, tm beer neblozn
hzlann da bizzat srkleyen hareket olduu neticesini karmamz
gerekir. Isnn ykselmesi sadece, fizik hayatiyetin ve ruhun
snrlarnda meydana gelen molekl ve atomlara dein bir
alkantnn da aksetmive gzlenen bir iaretidir. Bu tpk, varln
enerji ekirdeinin daha hzl bir dnme hareketi tarafndan tahrik
edilip de, hep kendi yrngelerinde seyreden paracklar gittike
artan hzyla (yrijngelerinden- SK) uzaklatrarak, beer yapda
artan bir nemi haiz olmaya balamasna benzer. Isnn ykseliinin
kaba bir tezahrn tekil ettii enerji ekirdeinin bu hzlan,
nsan fizik plannda, psikolojik dzlemde derin varln ortaya
kmas eklinde tasvir ettiimiz duruma uygun decektir.
Vcut ssnn ykselmesi bize, duann nasl hiss idraklerin
deimesini tahrik ettiini ve genel bir tarzda, bireyin dnyayla olan
ilikisini ve dnyaya dair intibalann deiime urattn anlamamza
imkn verir. Bu iliki ve bu tasavvur gerekte sadece, hiss zel
bir durumun neticesi, duyularla alkal sistem tarafndan
geliimin muayyen bir durumunda, kuatc realitenin ksm
kavranhdr. Bireyde meydana gelen btn bu deiimler,
dnyaya dair idrak ve tasavvurlannda da bu duruma uygun
deiiklikler meydana getirir. te bu sebeple derin varln
ortaya k, normal bilince hep yabanc kalan ve varoluun
ayn ekirdeinin evrenine ok yakn olduu gibi, yine bu
varoluun zamann ve meknn bozucu kategorilerinde donuklam
41
vizyonundan ok uzak olan lemlerin niteliklerini kavramaya
imkn verir. Biz burada, duaya dalmuur tarafndan idrak
edilmeye elverili yeni idrak tarzlar ve nitelikleri zerinde daha
fazla durmayacaz. imdiliky dua vastasyla fertte meydana gelmi
olan deiimler realitesine iaret etmek yeterlidir. Bu deriiklik,
duann sinir sistemi ve daha zel olarak da, (otonom sinir sistemi
tarafndan kontrol edilen psikolojik fonksiyonlarla ilgili) sympathique
sinir sistemi zerinde meydana getirdii etkide de olduka aktr.
Dua ile sinir sistemi zerinde meydana getirilmiolan deimeler,
henz deneysel gzlemlerin konusu olmamtr. Bununla birlikte,
tecrb gzlemler, muhtemelen imknsz olmayacaktr. Hatta
aratrclara verimli bir bulgular alan bile sunabilecektir. Sbjektif
/tecrbe duann, knoktas beyincik (cervelet) blgesinde olduu
) zannolunan, getii yol ise, omurgalar vastasyla dsinir ularna
, kadar uzanabilecek olan sinirsel dalgalar meydana getirmeye
, elverili olduunu, inkr edilemez bir biimde, gstermektedir. rade
ve beyinde neredilen n dalgalarnn fotorafn ekmenin veya
daha da iyisi, sinir akmn filme almann mmkn olmasn
bekleyeduralm, bu sonuncunun gereklii, rperdiimiz bir
durumda kolaylkla gzlenebilir bir refleks tarafndan aa vurulur:
Tyleri harekete geirici refleksi (reflexe pilo- moteur) sylemek
istiyoruz. Genel olarak rperti- chair de poule) diye isimlendirilen
bu refleks, tyleri dikletirici kaslarn,'orthosympathique sinir
dokusu tarafndan bizzat tahrik edilen kh ksm, kh genel bir
bzlmesinden ibarettir. Pilo- moteur refleks bilhassa merkez adan
incelenmive oriun, en ok souk, korku, baz eylerin bunaltmas,
vb. duyarlarla; duygusal ve estetik hisler tarafndan meydana
getirildii belirtilmitir. Bununla birlikte, bu refleksin merkez uyarlar
tarafndan, yani meneinde bulunan haric uyarlann hayal
tasavvuru ile de tahrik edilebilir olduu anlalmtr. Pilo- moteur
42
refleks bylece hem beyinle ilgili bir refleks, hem de sympathique
bir reflekstir; etki yaratmak iin hayal tasavvur zorunlu olmakszn,
duaqifl pilo- moteur refleksi vcudun btn yzeyinde harekete
geirebilmesi ayrca ilgintir. Ak bir istek veya belirli bir fikirle
balantl, zel bir heyecan fazla gerekli deildir. nk belirtmitik
ki, sz konusu refleks, her trl hayali, her trl dnceyi veya eya
ile alkal her trl duyguyu sistemli bir biimde kendisinden
uzaklatrmolan varlk, sadece kendi deimez gereinin saf bir
alglanna ulamaya aba sarfettiinde de meydana geliyordu.
Tamamiyle kiisej olarak, varln bizzat kendisiyle zdelemesi,
serapa bir boluk, Ben (Moi) in (byk- SK) Ben (Soi) huzuruna
kmas veya varln kendi niha yalnlna skmas.. gibi tecrbe
edilen bu fiilde, pilo- moteur refleks ilgisiz heyecann ya da konusu
olmakszn kendisine ulalmolan heyecann dbelirtisi olarak
grlr. phesiz normal duadan, ilgisiz veya konusu olmayan
bir heyecandan, ok kesin olarak bahsedilemez, fakat az nce
yapmolduumuz nemli aklama yine de faydaldr; zira, sz
konusu dua bizzat ilgisiz bir uyarmann (stimulation) harekete
geirdii bu ilgisiz heyecana ulamak iin, alelusl heyecan
yaratan eylerden tedric bir uzaklama meydana getirir.
Bylece baka yollardan, nceki gzlemlerimizden elde ettiimiz
sonulara benzer neticelere ulayoruz. Sinirsel ve duygusal alanda
da dua, en ince ve en kk merkez safhalar devreye sokar ve
sympathique kolon ve srt- bel ilii (moelle dorso- lombaire)
vastasyla, asab tepkisini pilo- moteur refleksin ifade ettii sinir
ularna kadar onlar devam ettirir. Bu sinirsel akm, etkileri bilinen
bir adrenalin boaltlmasyla bizzat tanr, yle ki, dua gibi irad,
zl ve ritmik bir fiilin, srekli ve tedric bir tarzda, yalnz haric
ve olay zelliindeki uyarlarn baka artlarda dourabilecekleri
sinirsel deiiklikler meydana getirdiini gryoruz. Bu
43
deiikliklerin, mzik sayesinde (en azndan muayyen bir mzik)
elde edilen deiikliklerle her hangi bir mnasebeti varmgibi
grnr: u farkla ki, (duadaki) bu deiiklikler burada irad ve
dahil bir srece uygun olarak meydana gelirler. Bu deiikliklerin,
onu kendi btncl gereklerine ulatrmak iin ruh hayatn st
katmanlannda bir zlme meydana getiren, ok tedavisinin baz
neticelerine yabanc olmad gr ne srlebilecektir belki.
Fakat bu gibi tedavilerde, uur ve iradenin bulunmad mekanik
olarak ve uurun dopdolu aydnlnda, btncl olann yavaa
yeniden fethine gtrecektir. Her durumda dua ile meydana
getirilen ve sbjektif olarak, haz ve kuvvetin artmas eklinde tecrbe
edilen asab deiikliklerin,sympathique dengesinin yeniden bir
dzenlenii veya glendirilmesi olarak deerlendirilmesi gerekir.
Bu gstermektedir ki, bnyesel baz psychastenie (balca
unsurlar i- sknts, kayna belirsiz tacizlik (obsession), phe, vb.
olan nevroz- SK) durumlarnda ya da neuro- vegetatifs (Otonom
sinir sistemince kontrol edilen psikolojik fonksiyonlarla alkal)
sarsnt hallerinde dua, ok tedavilerinin veya hormonal sv
zerketmenin meydana getirdii sonular dndren etkilere sahip
olabilir. Buna karlk, shhat yerindeyse, dua vcudun gcn
arttrr ve ona, allmadk idrak imknlar veya normal olmayan
ileri baaracak liyakatte, g ve kuvvet kazandrr.
44
DUAYA CABET EDLR M?
Duaya icabet edilir mi? phe yok ki biz burada, dua fiilinde
ok karmak ve pek az anlalabilir bir meseleye deineceiz.
nanan birisi iin bu mesele pek fazla glk arzetmez ve hatta,
zerinde durulmaz. nk o, her eyi bilen ve Kadir- i Mutlak olan;
dier taraftan bir insan gibi duay iiten reddeden ve her eyden
hakkyla haberdar bir iradeyi devreye sokan ahs bir Varla(*)
(Etre personnel) ynelir. u gerektir ki, Tanr (Dieu)nn iradesi,
belirtilmi isteklerinin gereklemesi iin aba gstermeleri
kanlmaz olan insanlarn hrriyeti ile karlar ve bylece,
yaratlmasnda bizzat kendisi tarafndan tesbit edilmiyasalarda
kendi snrlann bulur. Ama bylesi aklamalar teolojik plan zerine
kuruludurlar ve yerlemek istediimiz psikolojik alana dair bize pek
byk bir ey retmezler.
Bu mnasebetle, fertte bir deiim meydana getirmeyi
amalayan dua ile, ferdi evreleyen haric artlarda onun yararna
bir deiiklik elde etmeye alan dua arasnda bir ayrm yapmak,
belki de uygun olacaktr. ayet ben, ahlk ya da ruh salk elde
etmek iin dua ediyorsam, duann hangi sreler yoluyla kabul
olunacan anlayabilirim, nk daha yukarda sylenilenler
sayesinde, dua eyleminin gizli kalmgleri nasl fiil hale getirdiini
ve onlar serbest braktn biliyorum. Normal uurun, kendisinin
de iinde bulunduu ruh btnle; egonun, onu artlandran
ve kuatan (akn- SK) ben (soi)e bir ars meydana gelir. Bu
srecin, kendi kendine telkin (autosuggestion) ile her hangi bir
() Etre personnel (ahsi varlk) teriminin ifade ettii zel manay S.20de
aklamtk (.)
V
45
mnasebeti vardr; u anlamda ki ruh, kendisi hakknda grnen
varlna ait olandan farkl olan, ama onun imknlarndan birine
de uygun den bir tasavvur gelitirir. Daha imdiden hareket
halindeki bir realite olan bu tasavvur, varln btnlnde
fonksiyonunu icra eder; varl kendi kurucu emalarna ve saf ruh
hayat mntkalanndan srf organik olanna varncaya dek, gittike
azalan bir gce gre tedric biimde deitirerek.. Dorusu, sjenin
derinliklerinde ok gl diren gsteren blgelerin var olduunu
ve fiziksel uurun kendi donukluundan kp da, mkemmellemi
tabiatn deru uyanlanna cevap vermede sonra geldiini iyi bilmek
lazmdr. Bu direncin ancak, arzu edilen deimenin zihn bilmek
lazmdr. Bu direncin ancak, arzu edilen deimenin zihn
tasavvurunun en mkemmel bir aklkla hazrland lde,
altedilebilecei mmkn grnmektedir. Histeride maraz bir
biimde meydana gelen ey, burada ben (soi)in deimesinin
verimli bir srecine dnr. Arzunun tasavvur edilmesindeki
canllk ve younluk, duann deiikliklerini kendisi vastasyla icra
ettii psikolojik ifade yollardrlar. Bu tasavvurun ruhun mehul
blgelerine inmesi ve faaliyet gstermesi ile netice.elde edilir. Ama,
patolojik durumlarda gayr- i irad ve gayr- i uur olarak meydana
gelen eyi, uurlu ve irad bir tarzda tekrar elde etmeyi baarabilmek
iin, dua fiilinin ne kadar zor bir teknik gerektirdii de bylece
grlyor. Duann messiriyeti zel psikolojik artlara_baldr. Bunlar
bilhassa konusunun (objet) net bir ekilde belirlenmesi, ak olarak
formle edilmesi ve doru olarak tasavvur edilmeleridirler.
Bu artlar ayn ekilde, sje kendisini kuatan haric artlarda
bir deiiklik elde etmeye abalad zaman da etkili midirler?
Muhakkak ki, deyimin ilm anlamnda, hi bir deney burada
uygulanamaz. Hi bir istatistik tablo, ikna edici bile olmayacaktr;
nk daima, nedensellii (causalite) ne sarh ne de zorunlu
46
olmayan fenomenler karsnda bulunacaz. Bakasnn hrriyetinin
delili, nasl daima baanszlk durumunda hatrlanabilecekse, bunun
gibi baar durumunda da tesadfler daima delil olarak ne
srlebilecektir. Bununla birlikte burada, sadece iman alan iinde
bulunduumuz da gerektir. Dua eden bireyde, kendiliinden
meydana gelen ve o fertle, deitirmeyi istedii dnya arasndaki
bakendisine gre kurulan bu kanaat, zerinde biraz durmaya
deer. Bazlar burada ancak, bysel dncenin bir kalntsn
greceklerdir. Ama bu, bu konuda bir aklama saylmaz, zira
bysel dncenin insann kesin bilincini ve kullanmn yitirdii
muazzam bir realitenin kalnts veya karikatr lolup olmad
sorulabilir. Burada primitifin veya ocuun dncesinin stn
gcne olan inancnn, evrensel bir ruh hayatn mevcut olduu
ve kll olann herkes tarafndan genel bir kavranlnn mmkn
olduu eklindeki inancn, bilincin ok aa bir dzeyinde,
mphem bir hatras olup olmadn bilmek sz konusudur. Ama
hatrlanmas ancak, bysel dnceyle ilgili delillerin
dayankszln gstermek iin zarur olan bu varsaym, imdilik
bir kenara brakalm. ncelikle biz, dua eden bireyin kanaatine ve
bildiimiz ekilde, ruh hayatn mekanizmi iinde bu kanaati
meydana getiren duruma tekrar dnelim. Etkili duada ekillenen
arzunun tasavvuru, sjeyi deitirir; bunu ok yukarda gsterdik.
Ama fert, kapal (clos) ve blnm(separe) bir fenomen deildir.
Fert olgusu, evreyle olan bir mnasebettir. Onda oluan her
hadise, dnyada meydana gelen bir olaydr da. Bu olay, varln
dnya ile ilikisini ve, sonu olarak da, dnyann bizzat kendisini
deitirir.
Dnyann bu deiiminin ne gibi bir nemi ve ne gibi bir
karakteri olabilir? Bunu ancak, ferdin deiimi hususunda
kendimize daha ok soru sorarak kestirebiliriz. Bu deiiklik,
47
bildiimiz gibi, ruh hayatn sadece bilinli katmanlannda meydana
gelmez; ayn zamanda o, benin btnlnde bilindi- Oarak
grnen mehul blgelerinde de grlr. te yandansa, en gl
biimde (ruh hayatn- SK) idaresi de buralarda belirlenir, tayin edilir.
ok sk olarak, ferdin bilinli arzularyla atan tayin edilmilik
(fataalit) burada oluur. Kaderin ekillendii ve onu gerekletiren
hadiselerin yap kazandklar yerler burasdr. Psikanaliz, psikolojik
Bilinmez (Incorinu)in, kendi isteklerini tatmin etmek zorunda olan
ve ou durumda ferdin iradesi ve yararlaryla atan fiilleri nasl
tahrik ettiini gstermitir. te bir mahbus O, kaytsz olarak
hrriyetini istemeyi kafasna koymutur. Bu gayeye ulamak iin,
her eyi yaptna inanr. Bununla birlikte hep baarszla urar.
Srekli olarak, davranna bir ok yanlkarr ve bu yanllar,
kendi bilinli arzularna zt olan bir neticeyi kkrtmaktadrlar.
Grd ryalarn analizine bavurulur. O zaman, onun ruh
yaantsnn, hrriyetine kar olan bilinsiz direnmelerle dolu olduu
grlr; ruh yaants artk hrriyet istemez, ac ekmeyi ve kendi
kendini cezalandrmay (autpunition) gerektiren bir sululuk
hissiyle parampara olur. Ama ite mahbus, hrriyeti iin dua
etmektedir. Oriun bu uurlu arzusu, yavayavaruhun bilinmeyen
tabakalarna nfuz eder. Bu tabakalar deitirir, tedric olarak
direnmeleri krar, direnmenin merkezinde bulunan kskan anavan
sknete erdirir, bundan byle onu arzu ettii fiilleri yapmaya tevik
edecek gizli bir canllk yaratr. te, duann bireyi arzusuna
yaklatrmasnn birinci ekli: dua,j engelleri ykar, fertte baar
iingerekli bilinli ve bilind blgelerini ahenkli hale.getirir, varlk
btnlnn arln evre, artlar ve .insanlar zerinde ^rttnr.
Ama hepsi bu mu? Bu fert ve dnya mnasebetinin, ancak
normal uura yabanc olmayan zaman ve mekn boyutlar iinde
mi gereklii vardr? Buna olumsuz cevap verebiliriz. Bu
48
aratrmann banda yle denilmitir. Sadece yzeysel varlk bu
(zarhan ve mekn- SK) boyutlarnda geliim gsterir. Derin varlk
ise kklerini telere, egonun gerekliini yitirdii, ruh hayatn,
iinfe nfuz ederek evrensel btnln okyanusuna bititii varlk
blgelerine uzatr. Ryalarn tanklk ettii, fakat ayn ekilde
uyanklk halinde de elde edilebilen ve belli bir lde iradeye bal
olan telepatik olgular bize, duann bakas zerinde uzaktan etki
yaratmaya kabiliyetli olduu eklindeki bir davrantr hakknda
bilgi verirler. Bizlerin ayn anda hem bir bedenin uzuvlar hem de
birbirlerimizin bedenlerinin uzuvlan olduumuzu syleyen St.
Pauln sz veya: Ben enim, sen bensin! eklindeki eski Hint
deyii, srl karakterlerinden bir ounu kaybettiler ve bu gn
eskisinden daha ok anlalr oldular. Zira, eer ruh olgularn,
tezahrlerinde sonsuz derecede kn dnyasna ait olduklar
doruysa, zahir merkezi zaman ve meknn belli bir noktasnda
snrlanmolan her ruh hayatn snrsz bir realitede nasl
bulunduunu, muayyen bir tarzda nasl btn bir evreni
doldurduunu ve sonu olarak da, nasl dier ruh yaantlara nfuz
ettiini anlamak artk imknsz deildir. Biz yzeysel varlmz
terkederken, sadece kendi derin varlmza inmeyiz; bakasnn
derin varlna, btn yzeysel varolular ve ayr olularnn ikinci
realitesi artlandran evrensel Ben (Soi niversel)e de yaklarz.
Dua vastasyla, bakasnn ve bizzat kendimizin, geici ve ksmen
de aldatc grntsn tekil ettiimiz evrensel ruh hayata
bitierek, bakas ve sonu olarak da, ayr dmBenimizin
yaklaamayaca, bir ok olay zerinde etkili olmaya alyoruz.Bu,
tpk kendisinin son boyutu ve denize ait btn ekillerin ifadesi
olan okyanuslarn derinliklerinde hareket ederek dier dalgalar da
harekete geirmeye alan (en dipteki- S.K.) dalga gibidir. Zira ne
kadar ok derinleirsek, maddeyle enerjinin ve bedense! ruhun
49
tesine; zaman, mekn ve illiyetin sadece tezahrlerini
oluturduklar ebed Ruha (Esprit etemel) o kadar ok yaklarz.
Yalnz nadir mistiklerin ulatklan bu en son noktada, en derin bilin
sadece egodan kurtulmakla veya sonsuz derecede kk olann
bize hissettirdii bu gizli alemin realitelerine duyarl olmakla
kalmayacak, fakat ayn zamanda normal benin, grnt ve
yabanclama dnyasnda sadece bir knlmas olduu evrense^ ve
akn Ben- Je ile de aynileecektir. Ama bu noktada dua ile
bitecektir, nk her trl ikilik bilinci ortadan kaldnlacaktr. Varlk
artk kendini aana, isteklerinin karlanmas iin bavurmayacaktr;
nk o, kendisini aana dnecek ve dorunun kendi sinirsiz
gcn harekete geirecektir artk, muhtemelen dnecei*** bir
Tanr (Dieu)ya yakarmayacaktr. iimizdeki byk ounlua
takdim edilen tecrbede * ad geen bu aynleme glkle
kavranlabilen bir snra tekabl etmektedir. kilikler dnyasnda
mkemmellemeye devam ediyoruz; ama bundan byle, bu
ikiliklerin normal uur tarafndan kendilerine atfedilen mutlak
hareketlere sahip oldukann, (benlere- SK) karlkl nfuz etmelerin
meydana geldiini ve duann, bakas ve fenomenler zerindeki
etkisinin mmkn ve anlalabilir eyler cmlesinden saylabileceini
anlayabiliyoruz.
() Yazarn, Hristiyan mistisizmine gre ifade ettii ve bu dnme kavramnn
slm olmad hatrlanmaldr. .(.)
50
VI
DUA VE OBSESSON
Bazlar, dncenin bir istek zerinde younlamasyla, bu
arzunun bir forml eklinde szl tekrar edilmesinin bir obsessionel
durumu peinden srkleyip srklemediini, kendi kendilerine
soracaklardr. ayet obsessionnel durum, psikolojinin kendi zel
dilindeki monoideisation- sabit olarak bir tek eyi dnme olarak
isimlendirilen durumla, ondan sonulanan safhalara indirgenirse,,
dua gerekte, obsessionla karlatnlabilir. Monoideisation, yaratc
btn srelerde bulunan ve gerekletirilmesi istenilen izerinde
younlap, bu ie yabanc olan megaleleri elemeye tbi tutmay
gerektiren bir fenomendir. Fakat obsessionda, duann tamamen
aksine olarak, monoideisation sjenin ramma kendisini ona zorla
benimsetir. Bu, onun aydnlk ruhunun bir fiili deil, ruh hayatn
mehul mntkalarnn beklenmedik bir saldrsdr. Dua eden birey,
ortaya karlan safhalarn efendisi ve isteine gre, onlar geri
evirmeye veya armaya kadir iken,, obsessionun ele geirdii
kimse (obsede), ne anlayabildii ne de hakim olabildii bir eyin
klesi olur. Duada bilin, kendisini kuatan ve artlandrann iine
nfuz ederken, obsessionda durum bunun tamamen tersidir.
Bilin, tehis edemedii glerin basks altnda ezilir ve sje,
dman tarafndan esir alnan halka yaplana benzer ekilde, kendi
sabit fikri tarafndan tamamen igal edilmiolarak, onun tarafndan
kendisi iin ykc olan amalara doru srklemesine boyun eer.
Zira, sz konusu iki tr olay arasnda belirtilmesi nemli olan
bir baka fark da, buradadr ite. Obsessionun da iinde yer ald
patolojik haller, ykc srelerdir. Ykcdrlar, yani u anlamda:
bunlar sjeyi, sadece her zamanki kendi sosyal muhitinde deil,
ama ayn ekilde, evresindeki ortama uyum salayamamas
51
sadece okgenive ok uzak olann idrakinden kaynaklanan bir
dehnnki gibi daha derin ve daha az somut bir tarzda
yaayabilmeye ve bir eyler yapabilmeye de, daha az kabiliyetli
hale getirirler. Fakat obsession yaratc deildir; o, insan yalnzla
iter. Kendi sabit fikrinin kurban olan sjeyi, her trl gerek
diyalogtan koparr; onu kendi ferdiyetinin veya aklaft
(infra- rationelles) glerin cehennemine gtrr. Dua ise,
aksine, evrensel ve ilah olana, ruhsal yaantnn mehul
engellerini ortadan kaldrr veya azaltr, varl ok genibir idrak
ve anlaya kabiliyetli hale getirir. Duann icraata soktuu sabit
olarak tek bir eyi dnme ii, sadece bir hazrlanma ve keif arac,
dnya ve olaylar ormannda bir yol ama biimidir.
52
TABATST BLNCE YAKLAMA YOLU OLARAK
DUA
VII
Duadan, skntya kar bir tepki ve ona bir cevap olarak
bahsettik. Geleneksel duann, nasl ocukluk dnemi ve olumlu
arkaik reflekslerin; irad olarak yeniden yapln meydana
getirdiini gsterdik. Yine duann, dua eden bireyde ve onun
etrafnda meydana getirdii baz tesirlerinden bahsettik. Ama btn
bunlar yaparken biz sadece duann, gerei sylemek gerekirse
en fazla car olan aa formlaryla megul olduk. uras aktr ki,
zellikle bir arzunun tatmin edilmesi iin dudan yararlanlmas,
ruhulun ilkel bir tezahr olarak devam eder. Bu gr
asndan, mesleklerinde baar elde etmek iin hac .yapan hayat
kadnlaryla, hrriyeti iin dua eden mahkum arasnda esasl bir
fark yoktur. Psikolojik olarak her iki durumda da, benjn (ego)
tatmine ulamas ve kendini gl hissetmeye olan eilimi sz
konusudur. ahs btnlk kendi z muhafazas iin, kendisini aan
glerden yararlanmaya alr yalnz. Bununla beraber bu safha,
hayatta olduu gibi ruhsal hayatta da zarurdir. Daha imdiden o,
bireyin almasnn bir balangcn tekil eder; nk o bizatihi, beni
akn olan tanma, (onunla- SK) bir mnasebet kurma ve (bu
mnasebet iinde- SK) gelime giriimidir. Fert ruh kuvvetlerin
mevcudiyetlerinin ve onlarn gcnn i itminanna, ancak bu dua
yoluyla ulaabilir. Arzunun gereklemesidir ki, stn bir bilginin
kaplarn aar, arzunun gereklemesinin ok az hrriyet getirdiini
ve gereklemenin zorunlu olarak gerek manev hayata almas
gereken nokta olduunu da bildirir. Bu bilginin kaplar alnca,
bakas ve herkes iin dua ve nihayet egonun btnlnn
53
de iinde olduu kll olan ve Benin (Soi) sadece ululamak
iin, iinde yittii fedakrca ve tebcil edici byk dua, kendisi iin
duann yerini alr. Burada psikanaliain, ferd davrankonusunda
ortaya koymuolduu gelimeye benzer bir gelime meydan gelir.
nceden bencil (narcissique) ve srf kendisi iin olan dua, beni
(ego) unutma, kendini adama ve fedakrlkta bulunmaya
temayln bir ifadesine dnr.
Eski Veda lahleri, mevcut olan her eyin ayn olduu arklann
sylerken; Katolik Kilisesi Te Deum laudamusu okurken; mezkur
okuyucusu (palmiste) Cantique des Trois Hebreuxde gnee,
yldzlara ve hayvan srlerine Tanny onlara tebcil ettiren bir uur
atfederken; Psaume 150de olduu gibi, sonsuz bir bilginin neesi
iinde kendinden geerken; yine Franois dAssise Cantique au
SoGlini sylerken dua, dilek duasndan farkl olan ontolojik ve
psikolojik bir gereklik kazanr. Burada normal uurun, Sri
Aurobindonun kozmik uur diye isimlendirdii, ama Onun yogo
tekniinde gerek duadan daha ziyade, kendini feda etme
dncesinde younlama ve ona can; atma ile. elde edilmeye
allan eyi garib bir biimde dndren, ok genibir uur iinde
bir kendinden geme sz konusudur. Bu kozmik uura, genel
olarak, sadece istisna durumlarda ulalr. Ve kabul etmek gerekir
ki, insanlarn byk ounluu onun mevcudiyetinden henz
phe edebilmektedir. Bununla beraber byk mistiklerin, byk
airlerin ve byk mzisyenlerin eserleri buna ehadette
bulunmaktadrlar. J . P. Bachn gl ve itenlikli sanat, - Toccata
et Fuguelerinin bazlarnda olduu gibi- normal uuru kozmik
uurdan ayran perdede meydana gelen atla ve kozmik uurun
hrriyete kavuturucu bryn dile getiren ilhamnn balcasn
buradan almtr. Bir ok ac dolu ve skntl abalardan sonra,
Beethovenin Yedinci Senfonisi de hrriyetin bu ;dnyasna
54
almaktadr. Offrandc ly riquedeki nl iirlerinin birinde,
dnyann allan grnn karartan karanln perdesini kaldrp
da, k ve an iinde yeniden kurulmuolan dnyay gsterdiinde,
Rabindranath Tagorem tasvir ettii de ayn eydir. nk bu
eserlerde onlarn tanklk yapt bu hallerin bir zellii de hazz,
nesnelerin son gereklii, onlarn en gizli cevheri ve btn
aydnlklarn kefi olarak sunmasdr.
ayet az nce bahsettiimiz tasvirlerden, dncenin ve
duyarln zel formlarna bal kalmaya devam edenleri kartp,
bunlardan esasa ait olanlarn tesbit etmeye alrsak ve eer bu
tanklklar, tecrbe edebilmiolduumuz istisna durumlarla
karlatrmaya gayret edersek diyebileceiz ki, burada kozmik uur
olarak nitelenen ey, uurun artk beden iinde kurulmu
olmadn, aksine bedeni kuatp iine aldn; olaylann, varlklarn
ve nesnelerin, haric bir evrenin paralanmve kapal (clos) bir
Ben (Moi)le olan ilikisi olarak deil, ama benin (soi) derinliklerinde
kurulan Veya meydana gelen realiteler olarak alglanmas gerektii
hissini de kapsamaktadr. z vcut artk, mmkn ve gerek tek
aynileme olarak deil, ama az net ve daima dzensiz ise de, dier
vcutlar veya nesneler tarafndan alglanan kyas bir aynileme
olarak hissolunur. Bu nedenle katil ve aziz birbirlerine kar anlayl
ve karde(gibi) olabilirler; nk onlar benin boyutlar, bizzat- benin
ok uzanda olan Onun (Cela) aa kmamimknlar veya
gereklemeleri olarak grnrler. Dost ve dman akll ve bu
dala, yldz ve amip bu uur iinde, kendisine srtmz
dndmzde baklarn hissettiimiz niha Gzlemcinin ayn
ekilde zorunlu olan tezahrleri olarak ortaya karlar. ayet normal
uurun farkllklar ve ayrlklar kendi planlan zerinde alglanmaya
devam ederler ve orada gerek imiler gibi bilinmeyi srdrrlerse,
bir bilin iinde yaayan her eyin birlii eklinde bir ikinci grn
55
tarafndan alrlar.
Tebcil edici ve yceltici duann, srekli tekrar edilmesiyle
baarabilecei ey kozmik, hi olmazsa istisna olan ve anlalmaz
bir verginin veya ltfn neticesi olan bu bilince yaklama imknlann
kesin olarak oaltmak olacaktr. Duaile, bu halleri irad ve. srekli
bir tarzda yeniden elde etmeye ve onlardan, varln bundan byle
iine yerlemek zorunda olduu normal ve sabit bir seviye
oluturmaya allr. Ayn ekilde, kozmik uur hayatn btnl
iine indirilmeye ve bu uurla davranlar deitirilmeye allr.
yi bilmek gerekir ki gerekte, kendisinden bahsettiimiz dua tesirini
gsterdii oranda, sadece tasvir ettiimiz halleri kolaylatrmak ya
da oaltmakla kalmaz, uur hallerinin ncs ve mjdecisi olduu
- henz tekleme ve filizlenme srecindeki- davran da deiiklie
uratr. Bu konuda dua, kozmik bir grne ulatnda ve bir
an sanaty muhteem bir evren fikriyle kank idrak iinde hrriyete
kavuturduunda bile., ite bu ekilde ulalmolan heyecan, ona
ehadette bulunan ama, ayn zamanda onu hariciletiren ve somut
hale getiren, bir esere kanalize etmekle yetinen sanatsal etkinlikten
derinliine ayrlmaktadr. Sanatsal etkinlikte nemli olan, eserdir;
hayat - pek sk olarak deimeden kalan hayat- deil.. Sanat
eserlerinin bykl, itenlii ve ycelii ile bir ok sanatnn
hayatndaki bayalk (mesquinerie), ruh darl (angoisse) ve kirlilik
(sordide) karakteri arasndaki ak eliki, ite bu durumdan
kaynaklanmaktadr. Dua eden fert, bylesi elikilerden holanmaz;
onun fiilinin gayesi, hayatn deiiklie uratmaktr^ Kendisine
mracaat ettiimiz durumlarda dua, gerekten egoya ait tepkileri
gittike artan bir ekilde ama kapasitesi, durumlar ve olaylar
zerinde byk bir estetik g ve etkiye sahip olmak; tarihin,
milletlerin ve medeniyetlerin derin akna gittike daha ok uyan
bir adaptasyon; normal uurun farkl veya tedirgin edicidir diye
56
reddedecei eyin, daima ok genibir kabl ve benimsenmesi
ile ifade edilen bir davrandeiiklii meydana getirir^ Eyann
anlamnn gittike artan bir ekilde kefedilmesi, ben
btnlnn irkin, korkun ve rktc diye niteledii eyler
de dahil, sebep ve neticeleri ok genibir gr(asyla- SK)
grmenin sonucudur. Bu keif, mantk bir muhakemenin veya
speklatif bir dncenin (meditation) meyvesi deil, ama fiilin
bizzat derinliklerinde ortaya kan hadiselerin bir ifadesidir. Sz
konusu hadiseler bu anlam iinde, bir niyetle yklylermigibi
ilerlerler. Skntnn (angoisse) tedav edilmesi, bireysel varoluun
skunetinin yerini, onu aan ve artlandran eye terketmesi ve
btn mmkinlerin, en derin varlnn bir tezahr olarak kabul
edilmesi ile mmkn olur. Farkl ve kayglandrc olan, kendileri
araclyla niha Benin (Soi ultjme), egonun duvarlarn altst
edip normal bilinci ele geirerek, ona kendi z ve niha kimlik
prensibi olarak grnd vastalar olarak tecrbe edilirler. Bireysel
btnln iyi veya kt, olumlu veya olumsuz yabanclamalannm
arkasnda, her eyi yapabilen bir bilincin hrriyeti bulunmaktadr;
zira o, sonsuz imkn kabul eder ve ihtiva eder; nihayet sezilir ve
belli lde kendisine ulalr.
Pek tabi ki belli bir lde diyoruz; nk ona bal olan
davrankadar, kendisinden sz ettiimiz uura da, normal ve sabit
bir durum olarak, ancak yzmilyonlarca insandan bir ya da iki kii
ulaabilmitir ve phesiz, bir mr buna pek zor yeter. imizden
ouna gre bu, inayet saatlerinde bu bilince yaklaabilmenin ve,
yceltici ve tebcil edici duann, mkemmellemenin en uzak nnna
- eer, bu kozmik bilincin arkasnda ve tesinde olan ilah uura
dair, takrib bile olsa, hi bir tasvirin mmkn olmad ve sadece
sessizliin bunu idrak edebilecei gz nnde tutulursa-
phesiz son formlne yaknlatnc bir yol oluturduunu bilmenin
57
bir bereketidir. Ama bu dua, normal uuru kozmik (tabiatst uur)
dan ayrarak dokuyu hi durmadan zorlayan, srekli ve yenilenen
bir gayeyle, hazzn sonsuz alanlar iinde hrriyete yaklap onu
mmkn klncaya kadar, zaman zaman onu aralayan bir parmak
gibidir.
Bu snra yaklald ldedir ki, duann bizzat kendisi
arlklarndan azade olur, nce endieye (angoisse) cevap, sonra
egonun almasna yardmc olan ocukluk a ve arkaik
siklerin tecellsi, nihayet bunlarn irad olarak yeniden gndeme
getirilmesi ve gerekletirilmesi ile dua, onu tekil eden eylerden
-en azndan bize psikolojik dzlemde grnenlerden- uzaklaarak
nihayete erer. Duaya hayatiyetini veren niyet, yani egonun
kendisini kuatan btnle tutunmak ve onunla aynlemek
biimindeki bu kapal ihtiya burada gereklemitir ya da
gerekleme yolundadr, yceltici ve tebcl edici dua artk, dua
ismine pek az layktr, nk o artk birinden bir ey isteme yolu
deil, olmuve olacak olan her eyin sonsuz bir bilgisidir. O bir
ilah, bir ark, bir beste olur Ve bizzat hayatla zdelemek iin,
daha nce eiticisi olan, geleneksel formlardan srekli kaar. Dua
fiili, nce iinde yaadmz yzeysel varlktan bir uzaklama
meydana getirmitir; nihayet ocukluk ama ait ve atalardan
tevars etmiolan siklerin merkezi olan ruh hayatn en derin
tabakalanna kontroll bir inie imkn vermitir; en sonunda kozmik
bilincin ve hrriyetin dnyas olan kll ve evrensel varla alarak
son bulmutur. Bu noktada, beer snrlamalar ve artlanmalar,
benin nnde derin varl veya bundan byle kendisiyle
zdeletii niha murakb (observateur) hi etkilemeyen, tabiatn
bir oyunu gibi grnrler.
Burada iaret etmek yine ilgin olacaktr ki, tecrbemize gre
uur kendi son snr olan bu klllik noktasna yaklat lde,
58
bir ok sembolik figr derun grnt alannda grnmeye elverili
hale gelecektir. Burada Dr. J ungun inceledii ve iinde benin (Soi)
bir sembol halinde ifadesini grd dou mandalarnkine
benzeyen kl ve geometrik figrler sz konusudur. Genel olarak
ember, kare, ha, hatta gen ve gzden oluan bu figrler bize
ryalarda asla grnmezler; hi deilse tamamen baka olan
kombinezonun bu saf biimi altnda.. Sz konusu figrler dua
halinin bir zellii ve ego btnlnn kendisini artlandran
benin (Soi) iine dalmolduunun iareti olarak grnrler. O
zaman, kendisinin niha kimlik prensibi olan akn Ben (Je
transcedantal) lehine, vastasyla kendi varlndan vazgetii bu
derun inayeti elde etmiolan fert, ylesine berrak ve mutlu bir uur
durumuna ular ki, burada duyulan haz bir aynann aydnlna
ve Noelin gz alc ldamasna sahipmigibi grnr. Genel olarak
gerekte, uurun bu durumuna ulama ile az nce bahsettiimiz
sembollerin grnmesi arasnda e- zamanllk bulunduunu
sylemek yararl olacaktr.
59
V III
CEMAAT HALNDE DUA VE SONULARI
Artk bir fert tarafndan deil ama bir grup, bir cemaat ya da
bir topluluk tarafndan szl ve ritmik bir duaya balanldnda neler
cereyan etmektedir? Bylesi duann sonulan olduka oktur.
Egonun engelleri, J ung tarafndan iaret edilmiolan, gerek bir
ruhssirayet olgusunun neticesi olan bir kolaylkla altst edilirler.
Halihazr bireylerde ortaklaa bulunan ocukluk ana ait ve arkaik
blgeler, yalnz bir noktadan uyarlma yerine, ayn anda bir ok
noktada uyarlrlar. Buralarda gittike artan bir canllk meydana
gelir ve bireysel blnmlkleri iyice brmolan kollektif varlk
ileriye atlarak, kendini tek gerek olarak kabul ettirir. Kollektif
varln bu knoktas ak bir biimde, kendisini evreleyen grup
zerinde, tek insanda grlen knoktasnn meydana getirdii
tesirden daha gl bir tesir icra etmeye elverilidir. Enerji ykl
bu merkezin nlar iinden geen her ey, onun dalgalan tarafndan
arplr. uuru, dua eden topluluun imanna yabanc, ama kendi
kollektif ruhuna bal olan bir fert anszn bu imann uyandn ve
kendisini etkilediini hisseder. phesiz az nce tasvir ettiimiz ruh
hal, kollektif bir atmosfer oluturmak veya ortak ruhu uyandrmak
iin sloganlarn, szl tekrarlarn ve arklarn ara olarak kullanld
her trl mterek gsterilerden pek fazla farkl grnmeyebilir.
Ama ne var ki, bu gayelerle yaplan ortak gsteriler var olann deil,
fakat oluturulmaya allan bir halin ifadesi olan geici ve yzeysel
bir oluumdur. Dahas; kollektif ruhun verileri n plana karlmaya
alldnda, onun sadece ykc olan srelerinin davet edilmi
olmas sz konusu olabilir. Oysa ki, mesel Katolik kilisesince
hazrlanmolanlar gibi, byk din dualar bu kollektif ruh iinde
60
sadece bireyin, cemaatin ve dnyann birliine yararl olan srelere
uygun den manev halin bilinli ve akll bir biimde tercih
edilmesidir. Nihayet dua, her bireyin derin varlna, insanda
btncl olana, yani tabiatst ve ilah Bene (Soi) bir itirak olan
kendi niha Benine (Soi) ulamaya kabiliyetli olduu iin, gl
ama daima bulank olan bu ocukluk ana ait ve atalardan
mtevaris mntkalarn olduka tesine geer. Toplulukla yaplan
dua, oralara kadar gitmeye ve oralara bakalarn da srklemeye
kabiliyetli kimseler taarfmdan ynetildiinde, en azndan budur
meydana gelen. O zaman kendini gsteren, bir grubun, bir milletin
ya da bir rkn kollektif ruhu deildir artk; fakat bu, onun da
tesinde olan -her varlkta kendi husis realitesinden sonra seslenen
ve onu knlmaya uratarak yabanclatran okluk iinde, kendi
bilincine varmak isteyen evrensel Ruhtur (Esprit niversel). te,
sk sk kollektif varln ortaya kmasnn neticesi, bundandr.
Vastasyla normal uurun kendisinin ne olduunu anlad kimlik
prensibi evrensel Ben (Soi niversel) iinde tpk, kendi niha
kayna ve en gizli realitesi iinde imigibi bulunur.
Bireysel varlk Btn (Tout) iinde kaybolamaz, nk onun
kimlii ancak kendi ferdiyeti iinde varln srdrebilir. Evrensel
varlk, ferdin iinde yitip kaybolduu bir realite deildir; o, farkl
varolulan ancak ikinci bir realite olan bizzat bu evrensel Varlktr
(Etre niversel). Bu varlk yalvanp yakaranlarn azyla ark syler
ve onlann jestleriyle rahmet ve acma diler. Her bireyde zincire
vurulmuolan tann (dieu), burada zincirlerini paralar. O, yzlerce
veya binlerce dille konuur veya binlerce kolla hareket eder. Kendi
gerek kimlii ve hviyeti iinde onlar amak iin, iine gml
bulunduu uurlar kalabalndan syrlp kar. O zaman engeller,
farkllklar ve ayrlklar silinip kaybolduu ya da belirsizletii iin,
onun snrsz kuvveti bunalm blgelerine ya da orada bir araya
61
ylmbu byk vcudun diren noktalarna dalr. te o zaman
en kat kalbler erir, felliler yrr, iitme engelliler iitir ve grme
engelliler grr. Batnn veya Hintlilerin hac seyahatlarnda veya
kutsal meknlarnda yaplan, yahutta Antik Dnemin (antiquite)
tapmaklarnda ve yksek yerlerinde yaplmolan fizik ve ruh
tedaviler derin Varln, yalvarp yakaranlar cemaati iinde tezahr
edip temizleyici sularn, okluk alemi iinde kendi tezahr olan,
ruhlar ve bedenlere aktmasnn meyvesidirler. Ama u da gerektir
ki, bu kuvvet ve salk istlas pek sk olarak meydana geliyorsa
da, bir aydnlanma fenomeni olarak ferd uur'ile kozmik uurun
birlemesi son derece nadirdir. Fek sk olarak ferd varlk, kendini
.uurunun tehis edemedii herhangi bir ey iinde unutur, nk
o bu kaynaklarla aydnlanmaya alk deildir. Ruhunda meydana
gelen bu harikulade eyin farkna varr, ama onu yorumlamay
baaramaz ya da kt yorumlar. Sekin zaman bir kere getikten
sonra, dua eden birey bu harikulade eylerin hatralarn ve
dinamizmini yabanclama ve ben- merkezciliin (gocentrisme)
hizmetine de verebilir. Bylece zirvelerin berrak kayna fenatizmin,
frka ruhunun yahut paranoyak eilimlerin amurlu rma haline
dnebilir. Ama kollektif olarak yaplan bir duadaki bylesi
neticeler onun kendi znden ileri gelmez; bu neticeler sadece,
iinde ruhen gerekten aydnlanmpek az kiinin bulunduu dua
eden topluluklarda meydana gelirler ve bunlar ayn zamanda,
ayet duay ynetenler tarafndan serbest braklan gler herkesi
altst etmeye kabiliyetli ise, uzun bir batn disiplin ile aydnlanp
saflamtek bir sezgi bu glerin gerek karakterini ak seik olarak
kavramaya imkn verir eklindeki bir vakann neticesidirler de.
62
DUA, TYAK VE YOUNLAMA
IX
fa edilebilmesi iin dua fiili, nceden byk bir aba
gerektirmez. Aksine dua eylemi, zayfln gce bir arsdr. Bu
konuda o, younlama (concentration) ve itiyak gibi, baz ruh
gelenekler tarafndan ve bilhassa Hint gelenei tarafndan nerilen
dier psikolojik disiplinlerden aynlr. Bu psikolojik disiplinlerde, ister
Patanjali yogas isterse, u yaknlarda Sri Aurobindo tarafndan
nerilen, sentetik yoga yahutta bilgi yogas sz konusu olsun, ruhsal
bir g ya da bu ruhsal gcn daha imdiden etkili bir derecesi,
bu eitim tarzlarnn uygulanabilmesi iin nceden olmas gereken
bir art olarak mtlaa edilir. Bu kuvvet derecesi de, tam
tamamna, btn yoga yorumcular tarafndan aklanmolandr
ve sonraki btn gelimeler iin zarur olan, madd zevklere kar
perhiz, gerei kavrayyetenei, uysallk ve beden salamlk gibi
zellikleri, dier nitelikler arasnda, gerekli grr. Yoga bu temel
n artlar gzetilmeden yaplrsa, baanszhkla sonulanr ve nevroz
veya delilie (folie) bile yol aabilir. Duann pek sk olarak kendisi
iin varnoktas diye belirlediini, yoga knoktas olarak ister.
Ama yle grnmektedir ki, bu zellik sebebiyle yogann dayand
psikolojik disiplinler - yani younlama ve itiyak- duann da ayn
ekilde tasfiye etmiolduu bu ruh mntkalar kefetme ve onlara
hakim olma konusunda, zellikle daha ak bir tarzda, daha fazla
uzaklara gitmeye imkn verirler. Bu disiplinler phesiz, arkaik ve
ocukluk ana ait, hatta verimli ve yaratc olan siklere kar
olan hzl ve daha kktenci bir hrriyeti harekete geirmeye
kabiliyetlidirler. Bu disiplinler daha ziyde, beer durumun dna
karlar; ayrca burada iaret etmek yararl olacaktr ki, adaen
63
byk yoga stad Sri Aurobindo kendi yogasnn konusunun -nasl
beer rk, onun ortaya kn haber vermiolan hominid rklardan
farkl olmusa, ite beer rktan ayn ekilde farkl olmas gereken
stn bir rk yaratmak olduunu sakin sakin sylemekteydi.
Aka bellidir ki dua beer duruma, onun elikilerine,
zayflklanna ve ahlk dlerine daha ok uyarlanabilir. , sadece
velye' veya manev olarak aydnlanmkiiye mahsus bir vergi
deildir. Katil, hasta, inansz, avam, ayn messiriyetle ona
bavurabilirler. O, kendisi vastasyla herkesin, en irkin arzularna
vanncaya dein, onlar temizleyecek lari aydnla ykselebilecei
bir jilettir. Dua, 'Malam ait tecrbenin tehlike ve niteliklerini
tanm olduu durumlara, ferdin verecei doru cevaplan
kolaylatrmak iin bir yntemdir. Dua beni ben ile ve
beni de evren ile birletirme usuldr. Modem insan, duada,
katlamad iman esaslar ve dogmatik kavramlar bulunduu
gerekesiyle, onu reddettiini sk sk ileri srer. Fakat, biz
gsterdik ki, duann psikolojik deeri, dogmatik formlan tibariyle,
bu iman esaslarndan (credo) bamszdr; bu bakmdan,
duaya inanmayan birisi iin, szlerin lafaT anlamlann kendisine
ait olduuna inand ruh plana aktarmas son derece kolaydr.
Eer sz konusu iman esaslar (credo) dua eden birey tarafndan
farkedilmemibir hakikati ihtiva ediyorlarsa, bu hakikat zorunlu
olarak bu kelimeye de kendisini ifa edecektir; zira hakikatin
bir nitelii de, aratnlmasna kendini vermiolan kimseye kendisini
ifa etmesidir. Ve eer ortaya hi bir ey kmyorsa, bu orada hi
bir gerein bulunmad anlamna gelir. Ama aka grlmektedir
ki, modem insan dua etmeyi reddederek kendi gemiinin ve kendi
gizli varlnn en.verimli glerinden mahrum kalmaktadr.
Bilincinin artk evrenle irtibat olmayan fert kendi benliinin
sathnda, derin bir yabanclamay ve aalk bir cehaleti kapsayan
64
bir hrriyet yanlgs inde rpnrken, (duann aa karaca- SK)
bu gler kullanlmadan, hatta bastrlmdurumda varlklarn
srdrrler.
imizden byk bir ounluk iin de dua, ahlk ve fizik
tedavye, atalarla yeniden uzlamaya, gerein anlalmas ve
kablne ve bizzat hrriyetin kendisine ulamak iin uygulanabilir
yegne vasta olmaya devam etmektedir; zira btn bu eyler
ancak, duann bize ifa ettii ve iimizdeki ilk uyan olan dua Birin
(LUn) iinde varla sahip olabilmektedirler.
65
i i n d e k i l e r
SUNU
Du Nedir? . .......... _____ _ - .......... ..................... . .1
D ile ilgili Ayetler /. ........ ............ ............ 3
Du ile lgili Hadisler.. ................ ............ ............ 8
Toplumun Duya Olan htiy ac..................... ..12
rnekliy oruz............. ............ . . . . . . . . . . . 1 4
Duya Dntt. . .......... .................. ..16
Hz. Peygamberin (sav) Dulanndan........... ..19
I - DUA EYLEMBR GERYE DNM OLUTURUR? .22
II - OCUKLUK DNEMNE A T ye ARKAK REFLEKSLE-
RlN GEREKLET RLMESOLARAK DUA . ____ __ .28
IH - NCEKNE EK
IV - DERN V ARLIIN MEYDANA IKMASI OLARAK
DUA EY LEM. . . . . . . . ........ ................... .37
V - DUAYA CABET EDLR M I? ............................................45
V I - DUA ve OBSESSlON . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .51
V II - TABlATST BLNCE YAKLAMA YOLU
OLARAK DUA . . . . ........ . . . . . . . . . . . . . 5 3
V III- CEMAAT HALNDE DUA ve SONULARI........ . . .60
IX - DUA. T YAK ve YOUNLAMA . . . . . . .......... .. .63

You might also like