You are on page 1of 112

fil

TEK YAYINEV

teki
FELSEFE
Yapm
TEK AJANS
Kapak Tasarm
KORAY ARIKAN
Redaktr
SEVAL BOZKURT
Bask ve Cilt
TEK MATBAASI
Birinci Basm
EYLL 2000

YNETM YER
Ata-2 Sokak No: 65/1
06420 Kzlay/ANKARA
Tel: 312 435 38 33
Fax: 312 433 96 09

ISBN

975-584-169-5

Gilles Deleuze

KANT ZERNE DRT DERS

Trkesi
ulus_baker@krotonomedya

NDEKLER

NSZ

KANT ZERNE BRNC DERS


SENTEZ ve ZAMAN

11

KANT ZERNE KNC DERS

39

KANT ZERNE NC DERS

64

KANT ZERNE DRDNC DERS

94

NSZ

Fransz filozof Gilles Deleuze'n Felsefe Dersleri dizisinin


ikinci kitabn Kant stne Drt Ders oluturuyor. Immanuel
Kant, Spinoza, Nietzsche ve Bergson'un aksine Deleuze'n fel
sefi mayasnda dorudan etkili olmayan, pek ok vesileyle "sev
mediini" belirttii bir filozof. Buna ramen, Deleuze'n felse
fenin "kavramlar imalat", belki de zanaatl olduu
dorultusundaki dncesi, tarihin en nemli dnrlerinden
biri olan Kant', ileride ayn dizi erevesinde yine Deleuze'n
dersler dizisini yaynlayacamz Leibniz gibi gndeme almas
na sebep olmu. Felsefesinin yneliminin "Platonculuu tersine
evirmek" olduunu defalarca vurgulayan Deleuze, Kant'n fel
sefi mimarisinde en azndan birka kavramsal izgi boyunca
sz konusu ynelime rastlam grnyor.
Derslerde en etkileyici olan taraf, tpk Spinoza konusunda
olduu gibi, bir filozofun "havasnn" ve kavramlarnn "huyu
nun" ok belirgin bir ekilde devreye sokulmas. Hissedebiliyo7

GILLES DELEUZE

ruz ki, Kant felsefesi, "her tarafa mahkemeler dikerek" ilerle


mektedir ta ki yalk eseri Yarg Gcnn Eletirisi W^
yolunu yitirene dek. Ama bu yolunu yitiri yarglama yetisin
de "a priori" ilkelerin ve kategorilerin salam temellerini kay
betmesi Kant felsefesinin en gl yan olarak sunuluyor.
Dikkate deer ikinci nokta, Deleuze'n Kant'n "kategoriler"
retisine getirdii yorumun zgnl. Buna gre kategoriler
"zorunlu ve evrensel" olan, dolaysyla her eye atfedilebilir
yklemler: rastlant, zorunluluk, birlik, okluk, vesaire. Katego
rilerin byle bir tanm Aristo'da da vard oysa. Kant'n Deleu
ze'n ok iyi yakalad zgnl, Aristo'da kategorilere dahil
olan "zaman" ile "mekn" kategorilerin dnda brakm ol
masndan kaynaklanyor. Niin? nk zaman ile mekn artk
znelliin kurulu imkn olarak deerlendirilmelidir. Bunlar
bir nermeler mantnn, ya da cebirinin paras olmaktan
karlmal, Kant'n "Benim Koperniki Devrimim" adn verdii
dorultuda dnyann almnn koullar haline getirilmelidir
ler.
Zaman ile meknn birer kategori olmaktan karlp varo
lu koullar haline getirilmesi modern felsefenin ve fenomenolojinin balamasna tekabl ediyor. Yaantnn, deneyimin ko
ullar nelerdir trnden bir sorudur bu. Ve ilk kez Kant
tarafndan sorulmutur.
Kant stne Drt Ders, sylediimiz gibi krotonomedya
ile teki Yaynlar'nn ibirliiyle hazrladmz 12 kitaplk
Deleuze, Felsefe Dersleri dizisinin ikinci kitab. Bu kitab s
rayla Leibniz stne Dersler (iki kitap), Bergson ve Sinema,
Kapitalizm ve izofreni (7 kitap) takip edecek. Deleuze'n
Vincennes'deki derslerinin kapsamnda yer alan bir dersler di
zisini de katmak istiyoruz -Jean-Franois Lyotard'n Nietzsche
stne Alt Ders 'i...
8

KANT ZERNE DRT DERS

Elinizdeki kitabn bir blm krotonomedya web sayfasn


da bulunuyor (http://korotonomedya.gisam.metu.edu.tr).
Orijinali ise Richard Pinhas tarafndan hazrlanan DeleuzeWeb sitesinde bulunabilir (http://www.imaginet.fr/deleuze)
ulus_baker@korotonomedya

KANT ZERNE BRNC DERS


SENTEZ ve ZAMAN
14 Mart 1978
Kant'a bir dn yapyoruz. Bu, Saf Akln Eletirisi'ni ka
rtrmann, okumann ve yeniden okumann bir vesilesi olsun.
Bu eletiri fikriyle felsefede vuku bulann olaanst bir olay
olduuna hi kuku yok. Oraya yeniden dnyoruz -syleyeyim
ki, ok uzun bir zaman nce okumutum, sonra braktm oku
may ve sizin iin yeniden okudum: Bu, ne olursa olsun, tam
anlamyla boucu bir felsefe. Ar youn bir atmosfer, ama iyi
dayanrsanz -ve her eyden nce nemli olan anlamak deildir
.zaten, nemli olan bu adamn, bu filozofun, bu yazarn ritmini
yakalamaktr. Eer salam durursanz, zerimize ken btn bu
kuzey sisi dalr ve altndan aknlk verici bir mimari kar.
Size byk bir filozofun, sonuta kavramlar icat eden biri ol
duunu sylemitim; Kant vak'asnda, bu sisin altnda bir tr
11

GILLES DELEUZE

dnce makinesi, bal bana dehetli bir kavramlar yaratm


iliyor. unu sylemeyi deneyebiliriz: Kantln felsefeye ge
tirecei yarat ve yeniliklerin toplam, belli bir zaman proble
minin ve tmyle yeni bir zaman kavraynn etrafnda dner
-yle bir kavray ki, Kant onu ilemeye baladnda, byle bir
kavray bundan byle btn olup bitecekler iin kesin belirle
yici olacak: Yani zamana ilikin klasik ya da antik bilince kart
olarak, zamana dair modern bilincin bir trn orada belirlemeye
alabiliriz.
Bu yeni zaman bilincinin felsefi kavramlarn yaratarak ona
felsefi ifade olanan salayann neden Kant olduu bizi ilgi
lendirmiyor -ya da en azndan beni ilgilendirmiyor. Ama syle
mek istediim, bu zaman bilinci trnn tam da Kant'la yepyeni
bir felsefi konum edindiidir. Numaralayarak gideceim, nk
her numaraya belli bir kavram tipinin tekabl ettiini hep d
nmmdr; ve bir kez daha, derslerin sonunda benim gibi,
bir filozofun tam da yle biri olduunu siz de kabul edersiniz:
Bir filozofun bir ressamdan ya da mzisyenden daha az yaratc
olmadn, yalnzca kavramlar yaratm diyeceim belirlenebi
lir bir alanda yaratmakta olduunu...
Birincisi, Kant aposteriori denen eyin kart olarak u apriori'den ne anlyor? Bunlar ok yaygn olarak kullanlan keli
meler. Baz durumlarda yeni kelimeler icat etmek gerekir ve ok
tuhaf bir mefhum olan transandantal zne mefhumunu yaratt
nda Kant'ta da durum budur... Kukusuz bu szcn daha
nce de mevcut olduu sylenecektir. Ama ok ender olarak
kullanlmaktadr ve u sradan akn szcnden hibir fark
yoktur. Oysaki Kant ona ok zel bir anlam verir: Transandantal
zne -neredeyse yepyeni bir szck yaratmtr... Apriori ve
aposteriori'deyse szckleri dn almakta, ama anlamlarn
tmyle yenilemektedir.
12

KANT ZERNE DRT DERS

lk belirleniminde apriori, deneyimden bamsz, deneye da


yanmayan demektir; deneyimde verilmi veya verilebilir anla
mna gelen aposteriori'nm kartdr. Nedir apriori olan? Dikkat
ederseniz, apriori bir ey var mdr, baka bir deyile, dene
yimden bamsz eyler var mdr, diye sormuyorum. Varolu
sorusu sonradan gelir; varolu sorusunu -bu var mdr, yok mu
dur, sorusunu- telaffuz edebilmek ya da cevaplandrabilmek iin,
nce bir eyin ne olduunu bilmek gerekir. Diyorum ki, eer
byle bir ey varsa, deneyimden bamsz olacak bu ey nedir?
imdiye kadar hibir ey kark deil; Kant btn bunlar ok
sratli gemektedir: Bu anlamda apriori evrensel ve zorunlu
olandr. Evrensel ve zorunlu olan her eye apriori denir. Neden?
Bu, apriori'nin ilk kouluna cevap veriyor: Deneyimde veril
memi -nk deneyim, tanm icab, bana zel ve tesadfi ola
nn dnda hibir ey vermez. Evrensel ve zorunlunun ifadeleri
her zaman zorunludurlar, ya da baz gelecek zaman kullanmla
rnda belirirler -ya da, yine, 'her defasnda' tipinden ifadelerle
verilirler: Suyu 100 dereceye kadar sttm her defasnda,
kaynayacaktr. Filozoflar bunu oktandr sylyorlard: Orada,
ieride bir ey var ve bu ey deneyim tarafndan verilmi deil.
Peki bu nedir? Bunlar, 'her zaman', 'zorunlu olarak' gibi ifadeler,
hatta bu gelecek zaman kullanmdr. Deneyimin kesin olarak
bana verdii, suyu 100 dereceye kadar sttm her defasnda
gerekten kaynaddr; ama "su 100 derecede zorunlu olarak
kaynar", formlndeki 'zorunlu olarak', deneyim nesnesi deil
dir. Ayn ekilde, eer "btn deneyim nesneleri" dersem, byle
bir ey demeye acaba hakkm var mdr? Hatta, "btn deneyim
nesneleri" teriminin toptan anlamsz olup olmadn bile bilmi
yoruz. Varsayalm ki, bu bir anlamszlk deildir ve "btn de
neyim nesneleri" bir deneyim iinde verilmi deildirler. Bunun
basit nedeni, deneyimin
olmasdr. Demek ki, deneyledii
miz nesnelerin bir toplamn her zaman yapabilirsiniz, ama bu
toplam hep belirsiz olacaktr.
13

GILLES DELEUZE

yleyse, evrensel ve zorunlu olan, tanm icab, bir deneyimde


verilebilir deildirler. nk bir deneyim her zaman zel ve te
sadfidir. Demek ki, elimizde apriori'nin ikinci bir belirlenimi
var. Apriori ncelikle deneyden bamsz oland; ikincisi, ev
rensel ve zorunlu olandr.
nc nokta: Bu evrenseli, bu zorunluyu nasl tanmlayabi
liriz? in iinde daha imdiden ok ok ince bir pf noktas var:
Herhangi bir eyin deneyimden bamsz olduunu sylersiniz,
ama belki de bu durum o eyin deneyime uygulanmasn ve de
neyimden baka hibir eye uygulanamamasn engellemez.
Uygulama meselesi tmyle baka bir eydir. "Su her zaman
100 derecede kaynayacak", dediimde, bu 'her zamann' bana
nereden geldiini bilmiyorum, nk onu bana veren deneyim
deil; ama bu durum, 'her zamann' suya, 100 dereceye, kayna
maya, deneyimin verdii btn bu eylere uygulanmasn en
gellemiyor. yleyse, apriori'nin kendisinin deneyimden bam
sz olduunu, ama deneyim nesnelerine uygulandn varsaya
lm. Baka terimlerle sylersek, evrensel ile zorunlu, deneyim
nesnelerine ilikin olarak sylenilirler -belki baka eylere dair
de; fakat deneyim nesnelerine dair her durumda sylenilirler.
Evrensel ve zorunlu olan nedir? Deneyim nesnelerine dair sy
lenebilir olan bu evrenseller, bu zorunlular nelerdir? Burada,
felsefede nl olan bir mefhum devreye giriyor: Kategori mef
humu -baz nde gelen filozoflar kategoriler tablosu denen ey
lerden bile hazrladlar ya da nerdiler. Aristo'nun nl bir kate
goriler tablosu vardr. Kant'n da, Aristo'nun gl etkisi altnda
olmakszn deil, baka bir kategoriler tablosu olacaktr.
Peki nedir bir kategori? Bir kategori felsefede yle herhangi
bir ey deildir; baka bir alanda en az bilimsel bir mefhum ka
dar kesinlik tayan bir eydir. Bir kategori evrensel bir yk
lemdir -bir sfat da diyebilirsiniz. Yani her nesneye atfedilen,
yklenen, her nesneye dair sylenen bir yklemdir. Bu 'her nes14

KANT ZERNE DRT DERS

ne' mefhumu tuhaftr. "Gl krmzdr", diyorum. Nedir bu? Hi


kark deil, "gl krmzdr" iki kavram arasndaki bir iliki
dir; 'gl' ve 'krmz' kavramlar arasnda -ve eer burada evren
sel veya zorunlu olan nedir, diye sorarsam, 'hi' cevabn veririm.
Btn nesneler gl deildirler, her gl krmz deildir, btn
krmzlar da gln rengi deildirler. Bir krmz gl deneyimi
olduunu ve bu deneyimin, btn deneyimler gibi zel, tesadfi,
aposteriori olduunu syleriz. "Bu gl krmzdr" yargsn,
"nesnenin bir nedeni vardr", hatta "gln bir nedeni vardr"
yarglaryla bir karlatrn.
Hemen bir fark tespit edebiliyorum: Bu da, burada gl kav
ramnn aposteriori kavram olarak, bir snf diyebileceimiz bir
eyi tanmlyor olduudur; gl kavram bir snf ya da bir kme
tanmlar. Bu kmenin bir alt-kmesinin bir zelliidir: Krmz
gllerin oluturduu alt-kmedir. Bir kmeyi, dlad eyin
ilevi olarak ve dlad eyle ilikisi iinde tanmlayabilirim
-gl olmayan her ey. Gllerin kmesi ieklerin oluturduu
daha geni bir kmeden kesilip alnmtr ve gllerin kmesi
geriye kalanlardan, yani gl olmayan btn ieklerden ayrt
edilecektir. "Her nesnenin bir nedeni vardr" dediimde tmden
farkl bir alanda deil miyim? Elbette evet, tmyle farkl bir
alandaym, nk bir nedeni olmak mmkn btn deneyim
nesnelerine uygulanan evrensel bir yklemdir -o kadar ki, byle
bir eye ihtiya bile duymam; ya da inanrm, ama bu hibir eyi
deitirmez, nk o zaman bu "inanyorum" da incelenmesi
gerekecek bir edim olacaktr: nanyorum ki, eer bilinmedik bir
nesne deneyimde gzlerimin nnde belirirse, bu nesne, eer bir
nedeni olmasayd bir nesne olmayacakt. Bir nedeni olmak ya da
bir nedenden domak, 'krmz' ykleminden tmyle bambaka
tipte bir yklemdir. Neden? nk, "bir nedeni olmak" yklemi,
dnldnde gerekten bir yklem midir, yoksa baka bir
ey midir, diye sorulabilir. "Bir nedeni olmak" yklemi mmkn
15

GILLES DELEUZE

btn deneyim nesnelerinin yklemidir; yle ki deneyimin ba


rnda bir kme veya alt-kme tanmlayamayacaktr -nk
mmkn deneyin btnne yaygnlamtr.
Dahas, tartmann ynn ters evirmek de gerekir. Mm
kn deneyin btnnn belki de hibir anlam olmayacan
sylediimi hatrlarsnz -ite imdi artk bir cevabmz var:
Mmkn deneyimlerin btnnn kendi bana hibir anlam
yoktur. Ama bu, tam da mmkn btn nesnelere atfedilen yk
lemler bulunmas lsndedir. yleyse bunlar artk yklem
deildirler ve Kant'n koullar adn verecei ey de budur.
Bunlar, mmkn btn deneyimlerin koullardrlar. Demek ki,
bir mmkn btn deneyimler fikrinin bir anlama kavumas,
deneyimin koulu mefhumu araclyla olacaktr. Mmkn
deneyimlerin bir btn vardr, nk mmkn btn nesnelere
atfedilen yklemler veya szde-yklemler vardr. te bu yk
lemler kategori denen eylerdir. Knt'a gre baz kategori r
nekleri sayaym: Birlik, okluk, Btnlk -Kant'ta er er giderler-Gereklik, Yadsma, Snrlama; Tz, Neden, Karlkl
lk. Burada biraz duruyorum. Bunlar neden krmz, yeil tipin
den yklemler deil de kategorilerdir? Bunlar kategoriler -ya da
mmkn btn deneyimlerin koullardrlar; nk, eer her
nesne 'bir' nesne, ama ayn zamanda 'ok' diye kavrand lde
nesne oluyorsa, yani bir oulluun birlii ise ve bununla bir
btnlk oluturmaktaysa, her nesne ne olursa olsun bir gerek
lie sahip demektir. te yandan, olmayanlar da dlamaktadr
-yadsma... Yalnzca bununla bile, yleyse snrlar da var de
mektir -snrlandrma. Ne olursa olsun, o bir tzdr. Ne olursa
olsun her nesnenin bir nedeni vardr ve kendisi de baka eylerin
nedenidir.
Bu, bendeki nesne mefhumunun da u ekilde yaplm ol
duunu gstermeye yeter: Bize, kendilerine kategoriler atfetme
izni vermeyen herhangi bir eyle karlarsam, o zaman onun
16

KANT ZERNE DRT DERS

bir nesne olmadn sylerim. yleyse, ite apriori'nin son be


lirlenimi: Bunlar mmkn deneyimin koullardrlar, yani am
pirik yklemlere veya aposteriori yklemlere kart olarak, ev
rensel yklemlerdir.
Kategorileri ok daha basit bir yoldan da tanmlayabilirdim:
Herhangi bir nesnenin yklemleri olarak... Demek ki, siz de
kendi keyfnize ve karakterinize uygun kategoriler listenizi ya
pabilirdiniz -zellikle herkes ayn kategoriler listesini yaparsa,
bunu grmek gerekten iyi olurdu. Yine de, kategoriler szc
yle kt yapma hakknz yok. Kendi kategoriler listemizi
yapmamz, kendimize u soruyu sormamzdr: Benim iin her
hangi bir nesnenin yklemi nedir? imdiye kadar bir liste ver
mitim -dokuz kategorilik. Aslnda Kant'a gre 12 kategori var
dr, ama n tartmay sonraya brakacam. Gryorsunuz:
Birlik, okluk, Btnlk; Onaylama, Yadsma, Snrlandrma;
Tz, Neden, Karlkllk ya da Cemaat.
Bu ilk tartmay bitirmek iin, kategorilerin herhangi bir
nesnenin yklemleri olarak apriori olduklarn -ve mmkn de
neyimin koullar olduklarn sylyorum. Anlayn ki, mmkn
deneyim mefhumu bununla bir anlam kazanyor.
u da sorulabilir: Mmkn deneyimin btn herhangi bir
anlama sahip midir? Aposteriori alanda dolamakla kalrsak
bunun hibir anlam yoktur. nk, aposteriori bir alanda hep
bir toplama yapmaktaym -gller, gl olmayan dier iekler,
iek olmayan bitkiler, hayvanlar, vesaire, vesaire. Bylece
sonsuza kadar gidebilirim ve kimse bana mmkn deneyimin
tmyle kar karya olduumu syleyemez. Aksine, deneyim
temelinde para para, blk prk bir eydir ve her trl b
tnletirme giriimine direnir. Eer Kant bu ok ok yeni mef
humu, mmkn deneyin btn mefhumunu ortaya atyorsa,
bunun nedeni unu tanmlayabilmesi, diyebilmesidir: Evet,
mmkn deneyimin btnnn bir anlam kazand bir dzey
17

GILLES DELEUZE

vardr, nk, her eye, yani herhangi bir eye atfedilen evrensel
yklemler vardr. Demek ki, mmkn deneyimin btn mef
humu apriori temellenir.
Kategorilerden baka apriori olan, yani evrensel ve zorunlu
eyler var mdr? Cevap evettir. Bu baka eyler zaman ve
mekndr. Gerekten de, her ey meknda ve zamandadr, hi
deilse zamandadr. Ama hemen bana unu diyeceksiniz: Ta
mam, ok gzel, ama neden onlar da birer kategori yapmyor
sunuz? Neden mekn ve zaman kategoriler arasna eklemiyor
sunuz? Aslnda zaman ve mekn da, yle grnyor ki, yk
lemdirler. Elbette Kant'n kategorileri bir tarafa, mekn ile za
man te tarafa ayrmay istememek iin ok gl nedenleri
vard -ve bu nedenleri savunmay epeyce srdrd. Demek ki,
iki apriori unsur tr olacaktr: Kategoriler ve zaman ile mekn.
Neden Kant mekn ile zamann kategoriler arasna katlmasn
artk istememektedir? leride aklk kazanacak bir nedeni he
men syleyeyim: Kategoriler mmkn deneyimin yklemleri
olarak kavramlardr. Oysa ki Kant temelinden bunlarn apriori
tasarmlar olduklarn, apriori temsil ve kavramlar olduklarn,
mekn ile zamann ise sunulular olduunu savunur. Burada
felsefede yine yepyeni bir ey vardr -bu, Kant'n sunulu ile
temsili birbirinden ayrt etmek iin gsterdii abadr. Demek ki
apriorMe iki tr unsur bulunuyor.
Ele alacam ikinci nokta, Kant'n baka bir dzeydeki ne
mi, fenomen mefhumunu tartmasndan gelen nemidir. Bura
da da Kant o ana dek felsefenin yaygn olarak kulland bir ke
limeyi esasl bir tr deiime uratr. O ana dek filozoflar hep
fenomenden bahsedip durdular ^neyi ayrt etmek iin? ok ka
baca sylersek, fenomenin onlar iin grn gibi bir ey anla
mna geldii sylenebilir. Bir grn. O. zamanlar, duyulur
eyin, aposteriori'nin deneyiminde verilmi olann fenomen ya
da grn denebilecek bir konumu bulunuyordu ve duyulur
18

KANT ZERNE DRT DERS

grn dnlebilir z ile kartt. Dnlebilir z, tam da


kendi olduu kadaryla eydi, kendinde eydi, ya da baka bir
deyile, dnce olarak eydi. Dnce olarak ey, tpk feno
men gibi, kesin olarak grn belirleyen Yunanca bir baka
kelimeydi. Dnce olarak ey Yunancada noumenon adn
alyordu ve "dnlm" anlamna geliyordu. Bylece Eflatun'dan balayarak btn klasik felsefenin grnd kadaryla
duyulur grnler ve dnlebilir zler arasndaki bir ikililik
erevesinde gelitiini syleyebilirim.
Bunun daha imdiden znenin belli bir durumunu iaretledi
ini grebiliyoruz. Eer kabaca duyulur ve dnlebilir olarak
birbirinden ayrlan grnlerin ve zlerin bulunduunu syler
sem, bu znenin -bilen znenin- belli bir konumlanmasn ierir.
Sylemek gerekirse grn mefhumu bile tek bana znedeki
temel bir sakatla vardryor. Temel bir sakatlk yani: Grn
sonuta znel kurulu biimini bozduu kadaryla bana beliren
eyden bakas deildir. te grnn nl rnei: Sopa bana
suda krlm gibi grnyor. Bu duyu yanlsamalar denen o
zengin alandr. Kendinde eye eriebilmek iin bu yzden z
nenin bu tr bir kurulu sakatln ap ykselmesi gerekir.
nce hep grnler arasnda yaarken, Eflatun'un temasnda
olduu gibi grnlerden kp zlerin yanna gider.
Kant'la birlikte her ey tam bir gk grlts ile patlak ver
mitir -sonradan yaptyla kavgaya elbette giriilebilir, hatta
bizim de girimemiz gerekecektir- evet Kant'la birlikte fenomen
mefhumunun toptan yepyeni bir kavran ortaya kar. Artk
fenomen grn olmay brakacaktr. Fark ok temeldir, felse
fenin yeni bir unsura kavumas iin bu fikrin devreye girmesi
yeterli olmutur, eer fenomenolojinin bir kurucusu varsa onun
Kant olduuna inanyorum. Fenomenin artk grn olarak
deil beliri olarak tanmland(n) o (a)ndan itibaren Fenomenoloji sz konusudur. Aradaki fark muazzamdr, nk beli19

GILLES DELEUZE

ri szcn sylediimde artk hi de grnten bahsetmi


yorum. Bir grn artk bir zle karlatrmay brakyo
rum. Beliri nasl beliriyorsa yle belirendir ite. O kadar. Ar
kada baka bir ey olup olmadn sormuyorum. Yanl m
doru mu olduunu sormuyorum. Beliri asla kartlk iftleri
iinde grnn zden farkl olduu kadaryla ayrt edildii
ikilik erevesinde ele alnmyor.
Fenomenoloji belirilerin -neyse o olarak- ayrntl bilimi
olmak ister. Bylece u soru karmza kar: Nedir bu belirme
durumu? Bir grnler disiplini olmaktan uzaktr. Beliri neye
gnderir? Grn bir ayrmlama ilikisi iinde ze gnderen
bir eydir demek ki bir ey ya grntr ya da zdr. Beliri
ise ok farkldr, belirenin koullarna gnderen bir eydir.
Kavramsal manzara tam anlamyla deiiklie uramtr,
problem asla eskisi gibi deildir, her ey fenomenolojik bir hal
almtr. Ayrtrc grn z iftinin yerine Kant birletirici
beliren-beliri koullar iftini koyacaktr, burada her ey yep
yenidir.
Meseleyi biraz daha modern klmak iin unu syleyeceim:
Ayrtrc grn -z iftinin yerine ilk defa Kant birletirici
beliri- anlam iftini koymutur. Beliriin anlam, beliriin ne
anlama geldii. Artk grnn altnda z yoktur, belirenin
anlam ya da anlamszl vardr. Sylediklerim ok lafta kalyor
gibi olsa da kabul edin ki bu kkten yeni bir dnce atmosferi
dir; o kadar ki bu bakmdan hepimizin Kant olduumuzu sy
leyebilirim.
Aktr ki dnce o ada unsurlarn deitiriyordu. Uzun
sre Hristiyanlktan gelmeyen ama Hristiyanlkla pek de gzel
uzlaan terimlerle dnlmt -mesela grn z ayrm.
Ve 18. yzyl sonlarna doru tabii ki her trl hareket tarafndan
hazrlanm olarak radikal bir deiim gerekleir: Bir bakma
duyulur dnyay ksmen deersizletiren her trl grn-z
20

KANT ZERNE DRT DERS

ikilii -icap ettiinde ilk gnah da tanmlayabiliyordu- ikilii


yerine tanmyla yeni bir dnce tipi yerleir: Bir ey belirmi,
bana onun anlamnn ne olduunu syleyin veya -ayn anlama
gelmek zere- koulunun ne olduunu bana syleyin.
Freud kp da bilin alannda baz fenomenlerin belirdiini
sylediinde Freud Kantdr. Hangi anlamda? Hem ok genel
hem de ok belirgin olan bir anlamda. Yani ann tm insanlar
gibi ve Kant'tan beridir dnld gibi, sanki\dorudan do
ruya beliri/beliri koullan ilikisi erevesinde ya da belire
nin belirii/anlam dzleminde dnmektedir, grn/z te
rimleriyle deil.
Eer bu altst oluun ne kadar muazzam olduunu gremi
yorsanz, bu ikinci kavram iftinde znenin hi de ayn konumda
olmadn takdir edin. Ayrc grn/z iftinde zne tzn
de bulunan yle bir krlganlkla grnleri dolayszca yakala
maya mahkm edilmitir ki, grnlerden karak ze erimek
iin ona btn bir yntem, bir sr aba gerekmektedir. zne
ikinci durumda ne bakmdan tmyle bambaka bir deer ka
zanmaktadr? Her beliriin, belirmesinin beliri koullarna
gnderdiini sylediimde ayn zamanda bu koullann kendisi
ne beliriin belirdii varla ait olduunu sylemi de oluyorum.
Baka bir deyile, zne kurucudur -ve bunu iyi anlayn, yoksa
aksi tmden sama olurdu--, zne beliriin deil, belirenin deil,
belirenin ona belirdii koullann kurucusudur.
Demek istediim, eski z-grn ayrmsal iftinin yerini
birletirici fenomenler-koullar veya beliriler-koullar iftinin
almas, zneyi grnn snrladklarn ya da yanlsamalarn
kurmak yerine beliriin koullarn kurduu lde terfi ettirir.
Kant diyecektir ki, elbette grnlere boyun een, ve duyu ya
nlglarna dp duran bir zne vardr: Ona ampirik zne di
yeceiz; ama baka bir zne de var ki, o ne benim, ne sizsiniz,
zellikle ne de ampirik zneye indirgenebilen bir znedir -ona
21

GILLES DELEUZE

bundan byle transandantal zne diyeceiz, nk o herhangi bir


eyin belirdii koullarn hepsinin birliidir; peki kime beliriyorlar? Ampirik znelerin her birine beliriyorlar. Mefhumlar
sistemi olarak ok gzel bir ey bu daha imdiden. Umarm iin
nerelere kadar ykselmi olduunu seziyorsunuz: Bu harikulade
bir makinedir. Bu ikinci noktay tamamlamak iin iki dzeltme
yapyorum: Kant bir eylerin kalkann henz delmi bir halde
dir, demek ki aslnda her ey size sylediimden daha kark,
nk o eski grn-z farkndan yine de bir eyi korumakta
dr; ve her zaman unu demektedir: Fenomeni kendinde ey ile
kartrmayn; kendinde ey saf noumenon'dur, yani dnlen
ey olmaktan baka bir ey olmayan ey... Oysa fenomen du
yulur deneyimin verdiidir. Demek ki Kant ayrc fenomen/
kendinde ey (noumenon) ikiliini korumaktadr. Ama bunun
dna kar ve ok basit bir nedenden dolay daha imdiden
baka bir dncededir, nk kendinde eyin doas itibariyle
(ya da nomen, kendinde ey dnlen eydir, yleyse nomenondur) ama o bilinemez. yleyse eer belirlenebilirse, bu bil
gini nkinden tmyle baka bir bak as olmaldr; demek ki
onunla bilgi asndan uramyoruz,' ya da ok zel koullar
altnda uraacaz.
Bilginin bak asndan ve mmkn btn bilgilerin asn
dan nemli olan teki ifttir; beliri-belirmenin koullar, belir
me olgusunun koullar.
Bu altst oluu bir kez daha zetlersem, bu grn-z ifti
nin yerine beliri-koullar ya da beliri-beliriin anlam iftle
rinin getirilmesidir.
imdi bana bu beliri koullarnn ne olduunu soracaksnz.
Neyse ki epeyce ilerlemi bulunuyoruz, nk tarttmz ilk
nokta buna zaten cevap vermi bulunuyor -beliri koullar,
yani fenomen olarak fenomenin koullan belirenin ta kendisidir.
Fenomenin ardnda bir z aramayacaz, beliriinin artn ara22

KANT ZERNE DRT DERS

yacaz; ve beliriinin koullar bir tarafta kategorilerden dier


tarafta mekn ve zamandan baka bir ey deildir.
Beliren her ey zaman ve meknn koullar altnda ve kate
gorilerin koullar altnda belirir. Sadece bununla bile bir tarafta
mekn ile zaman, te taraftan kategoriler mmkn btn dene
yimin biimidirler ve kendilerinde eylere ait deildirler ama
hem fenomenin biimleri olarak, hem beliriin biimleri olarak
bir taraftan mekn ile zaman te taraftan kategoriler transandan
tal znenin boyutlardrlar.
Zaman daha imdiden tmyle oradadr. Sorusu olan var
m?
Richard Pinhas: Transandantal zne ile ampirik zne ara
sndaki fark nasl dalmtr? Hangi bakmdan varlk alanndakinden bu kadar farkldr?
Gilles Deleuze: nk zorunlu olarak baka bir mefhuma
ihtiyac var. u fikirden yeniden hareket ediliyor: Fenomen
eittir beliri. Fenomen ardnda bir zn bulunaca bir grn
deildir. Belirdii kadaryla belirendir. Bunii onun birine grn
dn ekliyorum her deneyim birisinin deneyimidir. Her de
neyim bir zneye balanr ve bu zne meknda ve zamanda be
lirlenebilir. Kk tenceremi ocaa oturtmam ve altn yakmam
burada - imdidir. Diyeceim ki her beliri ampirik bir zneye
veya ampirik bir BEN'e belirir. Ama her beliri ardndaki bir ze
deil, kendi beliriini koullandran koullara gnderir. Beliri
in koullan -bunlar yleyse biimlerdir nk beliriler bu bi
imler altnda belirmektedirler- beliriin koullar ise mekn ile
zaman ve kategorilerdir. Yani, mekn ile zaman ve kategoriler
belirenin temsil edildikleri biimlerdir.
Bundan dolay, eer beliri ardndaki nesnel zler gibi ol
mayan koullar varsayyorsa, eer bunlar onun herhangi bir
ampirik BEN'e beliriinin koullar gibiyseler, nmzde baka
bir seenek kalmyor: Her trl beliriin biimsel koullar be23

GILLES DELEUZE

lirisin ampirik bir BEN'e belirmesini koullandran bir znenin


boyutlar olarak belirlenmelidir - bu zne ampirik bir ben ola
maz, evrensel ve zorunlu bir zne olacaktr, Kant'n o ana dek
ok kstl bir -Tanr- bilimsel kullanm olan bir kelimeyi kul
lanmasn ve bytmesini cezbeden ite bu znedir - transan
dantal, transandantal zne mefhumunu icat etme ihtiyacn
hissetmitir; bu, beliriin kendisinin ampirik znelere belir
mesine karn her beliriin koullarnn baland dzeydir.
Bu size henz transandantal znenin ne olduunu pek anlatmyordur -biraz sabretmeniz gerekir, nk her ey zaman sorunu
etrafnda ele alnacak.
ok ufak bir noktann birdenbire somut hale gelmesi gereki
yor - srekli bir somutluk beklememek lazm. Bir tarafta somut
var ve somutun kart da var, somutun gerek kart soyut de
ildir, belirsizdir. Belirsizlik dnme andr. Amacm zamann
masal gibi bir kavranna varmaktr.
Comptesse: (Syledikleri iitilemiyor.)
Gilles Deleuze: Apriori sentez, ele alacam nc noktay
d. in bir ucundan balamak gerekir. Eer bununla balasaydm, her eyi farkl biimde dzenlemem gerekirdi. Yalnz bana
yle geliyor ki sylediim btn bu eylerde sentetik yarglara
bavurma ihtiyac duymadm.
nc nokta: Kant'a gre bir sentez nedir?
ki yarg tipini ayrt etmek ok yaygn bir eydir - analitik
denen yarglar ve sentetik denilen yarglar. Tanm icab analitik
yarg znede zaten ierilmi bulunan bir yklemi ilan eden bir
yargdr - yani kavramlardan biri tekini de ierdii zaman bu iki
kavram arasnda analitik bir iliki olacaktr. Analitik yargya bir
rnek: A, A'dr - yani zdelik ilkesi. "A, A'dr" dediimde, A
kavramnn dna kmam. A'y kendisine yklerim, A'y ken
dine atfederim. Yanlma riskim yoktur. "Mavi mavidir." - ok
da ilerlemediimizi syleyeceksiniz bana, greceiz... nk
24

KANT ZERNE DRT DERS

"cisimler uzayda yer tutarlar" dediimde o zaman durum nedir?


Bunun analitik bir yarg olduu cevab verilmek istenebilir. Ni
in? nk "cisim" - ey deil cisim kavramn iine uzam
kavramn koymakszn dnmeye girierrtem; demek ki "ci
simler uzayda yer tutarlar" dediimde analitik bir yarg formle
ediyorum. Sanrm Kant burada ok kurnazca bir ey syleme
nin eiindedir: tamam, btn cisimler uzayda yer tutarlar, bu
analitik bir yargdr; buna karn "btn fenomenler meknda
veya uzayda belirirler" sentetik bir yargdr, nk "uzamda yer
tutma" kavram cisim kavramnn iinde olsa da, uzamda yer
tutma kavram, "fenomen" kavramnn iinde deildir, ne de ci
sim kavram fenomen kavramnda ierilmitir.
te: Varsayalm ki "btn cisimler uzamda yer tutarlar"
analitik bir yarg olsun. Hi deilse bir eyden eminiz, bu anali
tik bir yargdan baka bir ey deildir, hibir ie yaramaz belki
ama hi deilse dorudur. "A, A'dr" dorudur. Kimse imdiye
dek "A, A'dr" reddetmi deildir. Hegel tarz diyalektik eli
kide "A, A deildir" denmez, "A, A olmayan deildir" denir;
Yani basite ey kendi varl iinde kendi olmadnn bu var
olmayn iermektedir. Demek ki "A, A olmayan deildir,"
formln ciddiye alarak eyin varlnn yadsnmann yadsn
masndan (ne o, ne o... gibi) ayrt edilemeyeceini syler; ama
zdelik ilkesini asla reddetmez.
Deneyimde sentetik yarglar vardr. eyleri bilmek de zaten
byle bir eydir. "Ah, bak ite, gl krmzym" dediimde bu
bir karlamadr. lk bakta "krmz" gl kavramnda ierilmi deildir. Bunun kant hi de krmz olmayan gllerin bu
lunduudur. Bana diyeceksiniz ki bu budalaca bir ey nk
"krmz" urada, nmzdeki gln kavram ierisinde ierilmi deil mi? ler burada biraz karyor. urada, nmdeki
gln bir kavram var m? Tekil bir eyin kavram var m? Bunu
bir kenara brakyoruz. Kabaca grnd kadaryla "gl kr
mzdr" yargsnn sentetik bir yarg olduunu syleyeceiz.
25

GILLES DELEUZE

lerin nasl dzenlendiini gryoruz. Btn analitik yarg


lar apriori'dirler. Bir eyin neyse o olduunu syleyebilmem
deneyimden bamszdr. "A, A'dr" apriori bir yargdr. Hep ilk
bakta sentetik yarg doas itibariyle ayn trden olmayan iki
kavram arasndaki bir birletirmedir - gl ve krmz; ayn tr
den olmayan iki kavram arasnda bir ba veya bir sentez kurar.
Bundan dolay aposteriori''dir. Bu yargnn biimi, "A, B'dir"
gibidir. Belli bir tarzda -bunu ok ksa geiyorum- Kant'tan n
ceki klasik felsefe, biraz nce sylediim gibi, ayrmlayc z/
grn ikiliine kaplm haldedir; klasik felsefe en azndan
grnte bir ikiliin iindedir: Bir yargya apriori'dr, dolay
syla analitiktir, ya da sentetiktir, dolaysyla ampirik veya
aposteriori''dir.
Ampirik bir yargnn, hangi artlarda doru olabileceini
bilmek byle bir sistem altnda gittike karmaklamaktayd.
nl ve dhice bir deneme yaplmtr - Kant'tan nce Leibniz
tarafndan. Doruluk mefhumunu temellendirmek iin aslnda
btn yarglarn analitik olduklarn gstermeye alyordu;
yalnzca biz bunu bilmiyorduk; sentetik yarglarn var olduuna
inanyorduk nk zmlemeyi sonuna kadar, yani sonsuza dek
yrtmyorduk. Bylece sentetik yarglarn bulunduuna inan
yorduk. Ama eer analizi yeterince uzaa gtrseydik, bir kav
ram onayladmzda, onaylanan kavram her zaman bu onayn,
onaylanan eyin iinde bulunacaktr; yle ki Leibniz'in nl
tezlerinde olduu gibi - "Sezar, Rubicon Irman geti"; bu
nerme dorudan doruya sentetik bir nermeye benziyor, iki
tasanm arasnda bir ba kuruyor: Sezar, Rubicon'u u tarihte,
meknn u noktasnda, burada-imdi geti - bu tam da aposte
riori sentezin imzasn tayor gibidir. Leibniz der ki, eer Sezar
kavramnn iinde "Rubicon'u gemek" kavram bulunuyorsa...
bunlar dnenin diferansiyel hesab, yani sonsuz analizin ma
tematiksel biiminin yaratclarndan biri olmas tesadf gibi mi
26

KANT ZERNE DRT DERS

geliyor size? Kukusuz hayr, hi de tesadfi deil. Tpk


"uzamda yer tutma" nasl cisim kavramnda ieriliyorsa, "Rubicon'u geme"nin de Sezar kavramnda nasl ierilmi olduunu
tartmaya giritiinde Leibniz ne demek istemektedir? Elbette
onun da ok aknlvk verici bir kavramlar yaratma jimnastiine
girimesi gerekecekti. nk sonradan zgrl kurtarmas
gerekecekti - bunun iin kendine ait nedenleri vard. O zaman
"burada-imdi Rubicon'u at" kavram, kendi kavramnda hep
ierilmi ise, Sezar nasl zgr olabilir? Ve Leibniz'in u ner
mesi, yani analitik yarglardan baka yarglar yoktur fikri neyi
ierir? Zorunlu olarak mekn ile zamann, burada-imdinin
kavramlarn dzenine indirgenebilir olmasn ierir. Bylece
meknsal-zamansal konum bir yklemmi gibi, yani atfedilebilir
bir kavramm gibi ele alnacaktr.
Kant neden bir taraftan mekn ile zamann, te taraftan kate
gorilerin yani apriori kavramlarn ayn trden olmadklar fik
rinde bu kadar byk bir srar gsteriyor? nk tam da kav
ramlarn dzeyine indirgenemez bir eyi ayakta tutmaya ihtiya
duymaktadr.
Klasik felsefe aposteriori sentetik yarglarla apriori analitik
yarglar arasnda bir oran belirleme ynnde uzun bir tartma
dr. Bunlarn birbirlerine indirgenmesinin mmkn olup olma
dn tartr durur.
Richard Pinhas: "A, A'dr" rneinde deneyimin zdelii
ilkesini nasl olup da karsyamyoruz?
Gilles Deleuze: nk bu saf bo biimdir. A A'dr. A hi de
bir genellik olarak sunulmu deildir, saf dncedir. D
nlm herhangi bir eydir. Dahas deneyimde herhangi bir z
delik var olduu andan itibaren alaca biim "A A'dr" biimi
deildir; deneyimde herhangi bir zdelik belirdii anda bu zamansal bir zdeliktir. Yani zorunlu bir zdelik deildir. De
mek ki "A A'dr"a apriori denmesinin nedeni kesin olarak hibir
27

GILLES DELEUZE

ierie sahip olmamas mmkn btn ieriklere bir kural getir


mesidir.
te Kant gelir ve her ey... sanki yeni bir yarg tipi, nc
bir yarg tipi icat etmi gibidir -bu yeni yarg tipini adlandrmak
iin yeni bir kavram icat etmesi de gerekecektir: Sentetik apriori
yarg kavram. Burada felsefede olaanst bir darbe indirmek
tedir. Klasik bir filozof iin yine ok kabaca sylersek apriori
analitik yarg bir anlama geliyordu, aposteriori sentetik yarg
yine bir anlama geliyordu. Ama apriori sentetik yarg tam anla
myla bir garabetti. Demek ki yeni bir kavram yarattnda bir
filozof garabetler yaratmadan edemez. Ama bu dhice bir gara
bettir. Ne demek istiyor olabilirdi? Burada Kant'ta bile bulun
mayan rnekler vereceim - ona daha sadk kalmak iin ondan
daha ak olmaya almak iin nk onun yapacak baka ii
var.
gen beyazdr; eer glerek size bunun ne olduunu sorar
sam aposteriori sentetik bir yarg olduu cevabn verirsiniz.
Size cevap veririm, tamam ok gzel, sertifikanz aldnz. Ama
eer "bir uzam kapatan dorudan oluan ekle gen denir"
dersem bu nedir? Bunun analitik bir yarg olduunu syleyebili
rim. Neden? nk "A A'dr"dan baka bir ey sylemi dei
lim. gen kavram tam da bir uzam kapatan dorudur. Bu
kabaca klasik felsefenin dnyasndaki dzen, klasik felsefenin
terminolojisinin koordinatlar. Kant gelir ve yle der: Eer
genin as iki doruya eittir -temel geometrik nerme- der
sem bu nedir? Apriori analitik bir yarg mdr yoksa aposteriori
sentetik bir yarg mdr? Mthi bir aknlk andr bu! Yine
de bunu herkes epeydir biliyordu. Ama kimse baz felsefi kate
gorilerin yetersizliini datmak iin byle bir vakadan fayda
lanmaya kalkmamtr - apriori analitik yarg ve aposteriori
sentetik yarg meselesini.
28

KANT ZERtNE DRT DERS

Burada Kant salt felsefi zevki tam anlamyla tatmin eden ince
bir nokta bulmaya doru gitmektedir - kavramsal bir ereveyi
darmadan edecek ok basit bir pf noktasn. Gerekten bu
hikye ok merak uyandncdr: genin as iki doruya
eittir. Bu geometrik zorunluluk denen eyin tam da rneidir.
Evrenseldir ve zorunludur ama yine de acaba analitik midir?
Leibniz'e gelirsek Kant'n usa vurmas onu gldrrd - felsefe
nin o kadar iyi bir ey olmas da bundandr zaten. Leibniz'in
hemen yaptraca cevap u olurdu: Elbette evet, gen kav
ramn zmlemeyi yeterince ileriye gtrrseniz alarnn iki
doruya eit olmas besbellidir, kavramnda ierilmiti zaten.
Ama yine Leibniz acaba hangi koullarda bunu syleyebilmek
tedir? nk o da topoloji ad verilen bir matematik disiplini icat
etmi ve onun sayesinde meknsal belirlenimleri kavramsal be
lirlenimlere bir tr indirgemeye girimiti. Ama hangi artlar
da?
Kant kendine gre meknsal-zamansal belirlenimlerin kav
ramsal belirlenimlere indirgenmesinin imknszln gz nne
alarak balad. Baka bir deyile kavramn dzenine indirgenemeyecek bir mekn ve zaman dzeni vardr. Bylece Kant yle
der: genin as dediimde bu gen kavramnda o kadar
az ierilmitir ki tanmlamak iin genin bir kesini uzatmak
kar keye bir paralel izmek filan gerekir... Leibniz daha
imdiden ayn fikirde olmadn ve hakl olduunu syleye
cektir - nk burada bir eyi kabul ederse felsefesi artk suya
derdi. Ama biz Kant'n bu abasnn peinde komaya devam
edeceiz. te kavrammz - bir uzam kapatan doru:
ann iki doruya eitliini gstermek iin mesela genin ta
bann alrm ve uzatrm; C noktasnda A B'ye bir paralel ize
rim ve genin asnn iki doruya eit olduunu gsteririm.
Kant bize abartmamz gerektiini syler, kendi bana byyen
bir ke yoktur, gen bir iek deildir, kendi bana kenarla29

GILLES DELEUZE

rndan birine paralel izmez, genin bir kenarna paralel gen


kavramnn bir paras deildir, demek ki bu sentetik bir yarg
dr. Ama ok tuhaf tipten bir sentetik yargdr, hi de "gl kr
mzdr" tipinde bir yargya benzemez nk evrensel ve zorunlu
bir sentetik yargdr. Byle bir yargy nasl aklayacaksnz?
Baka bir rnek alyorum. "Doru izgi siyahtr". Herkes
anlar, burada bir sorun yoktur - aposteriori sentetik yarg; dene
yimde karlarm onunla. Siyah boyayla izilmi bir doru
izgi. imdi klid'in tanmn alyorum: "Doru izgi btn
noktalarnda eit (ex aequo) bir izgidir- baka bir tanm da
kullanabilirsiniz, fark etmez. Her durumda bunun analitik bir
yarg olduunu sylerdim. Doru izginin kavramnda zaten
ierilmitir. Hatta bu doru izgi kavramnn dile getirilmesin
den baka bir ey deildir. Ve ite imdi garabet: Diyorum ki "doru izgi bir noktadan dierine en ksa yoldur". Bu analitik
midir? En ksa yol kavramnn "doru izgi" kavramnda ierilmi olduunu syleyebilir miyim?
Bir kez daha Leibniz "evet" diyecektir. Kant "hayr" diyor.
Neden? Bir sr nedeni var. Bir sradan neden bir de bilgince
neden vereceim. nce sradan bir neden - "en ksa"ya ok ya
kndan baklrsa bu bir yklem ya da sfat mdr? Bir tehis
meselesi. Peki baka bir ey midir? "Doru izgi en ksa yoldur"
dediinde bu tuhaftr, "en ksa" bir sfat mdr? Onun bir sfat
olduunu gstereceksek bu son derece karmak bir yntemle
olacaktr. Bu bir sfat deildir nk "en ksa"... Tamam yolumu
deitirmeye alyorum: Eer doru izgiyi bulmak isterseniz
o zaman en ksay aln, peki bu ne demektir? En ksa bir ykleme
benziyor ama bir yklem deil. Aslnda bu bir ina kural. Bu
deneyimde bir izgiyi doru bir izgi olarak retmemin kural.
Bana diyeceksiniz ki hl en ksann ne olduunu bilmiyoruz...
En ksa, doru izgiye atfettiim bir yklem deil. Bir izgiyi
doru olarak belirlemek iin deneyimde doru izgiler olutur30

KANT ZERNE DRT DERS

mak amacna ynelik bir inaat kural. Kant'n takipilerinin bi


risinde, ok ok byk bir filozof olan Solomon Maimon'da bu
rnei buluyoruz. Demek ki en ksa izginin doru olarak ku
rulmasnn kuraldr, bir izginin deneyimde doru izgi olarak
retmesinin yoludur. Bu ne anlama gelir?
Bir kavramn kendi nesnesinin inasnn kuraln vermeye
cei aktr. Baka terimlerle sylersek ina kural kavramn
dndadr. Leibniz bir kez daha kp "asla yle deil" diye
cektir. Bunu kabul etseydi btn sistemi suya derdi. lk ba
kta ina kurallar kavramlardan ok daha farkl eylerdir
nk ina kural deneyimde kavrama uygun bir nesnenin re
tilmesine yarayan kuraldr. yleyse tanm icab kavramda ierilmi olmamas zorunludur. Mesela: "Daire merkez ad verilen
bir noktadan eit uzaklkta olan noktalarn yeridir" derseniz bu
daire kavramdr. Size bir daire retmenin hibir yolunu gster
mez. Daha imdiden zaman sorununun kalbindeyiz. Doru bir
izginin btn noktalarnda eit bir izgi olduunu syledii
nizde deneyimde doru bir izgi retmek iin elinizde henz
hibir yol yoktur; Btn noktalarnda eit bir izgiyi retmek,
merkez ad verilen ortak bir noktaya eit uzaklkta noktalar olan
bir ekil retmek iin daha fazla bir eye, bir ina kuralna ihti
yacmz vardr. Ve gen bir uzam kapatan dorudur dedi
imizde deneyimde bir gen retmek iin elinizde hibir yol
yoktur. Bir genin ina kural tmden bambaka bir ey ola
caktr - zaten byle bir ey daire ile yaplacaktr. Bir geni
retmek iin bir daire izmek gerekecektir. Bu gariptir.
Bunun sentetik bir yarg olduunu sylerken Kant ne demek
istemektedir? Aslnda, genin ina kuraln yle tanmlars
nz: Bana bir doru paras verin -bu grld gibi doruyu da,
doru izgiyi retmenin yolunu da varsayyor--; evet bana bir
doru paras verirseniz ve eer doru parasnn iki ucu bir da
irenin merkezi olarak alnrsa; ister eit yarapl, ister farkl...
31

GILLES DELEUZE

eer iki daire birbirini keserse, eer dairelerin yaraplar eitse,


o gene ekenar (dzeltiyorum: eer yarap daireye eitse), o
zaman ekenar gen diyeceim. te burada elimde bir ina
kural var.
Apriori sentetik yargda harikulade bir taraf bulunduunu
takdir edin -ayn trden olmayan iki kavram arasnda bir sentez
kurmak yerine, kavram ile, kavramsal bir belirlenim ile -mesela
gen ve daire-bir meknsal-zamansal belirlenimler toplam
arasnda bir sentez kuruyor. Aslnda bir ina kural meknsalzamansal bir belirlenimdir. Peki neden sentezdir? Grdk ki, te
mel olarak bir ina kural ayn trden olmayan kavramlar ili
kiye sokar. Ayn trden olmayan kavramlar, stelik de zorunlu
olarak ilikiye sokabilme gc nereden geliyor? nk, ayn
trden olmayan kavramlarn ilikiye girebilecekleri tek yolun
deneyimin tesadf olabileceini sylemitik -ah, bu gl krmzym... Ama doru izginin en ksa yol olduunu sylediim
de, zorunlu bir eyden bahsettiimi iddia ediyorumdur -bu a
dan apriori olan, geometrik bir zorunlulua sahip bir ey. Bu ise
deneyime bal olmayacaktr. Bunlar deneyime dair sylenebi
lirler elbette -btn doru izgiler zerinde gerekten en ksa yol
olduklarn dorulayabilirim, ama buna ihtiya duymam. Her
eyi daha ilk rnekte biliyorumdur -yargy anladm andan
itibaren her eyi biliyorum. Bunun btn doru izgiler iin ev
rensel ve zorunlu olarak geerli olduunu biliyorum ... sylen
mesi gereken, kavramlar arasndaki zorunlu ilikiyi ayakta tuta
nn kavramlardan birini tekiyle zorunlu bir ilikiye sokan bir
meknsal-zamansal belirlenimler toplam olduudur.
Bu noktada bilgince nedenim de devreye giriyor: "Doru
izgi bir noktadan tekine en ksa yoldur" dediimde, bunun
bana nasl doru bir izgi izmenin yordamn verdiini ilk ba
kta gremiyorum -ama aslnda, geen yllarda bu seminerlere
devam etmi olanlar, geometride apak olan bir eyi gster32

KANT ZERNE DRT DERS

meye alm olduumu hatrlarlar. Sylemek gerekirse,


"doru izgi bir noktadan tekine en ksa yoldur", klid slu
bunda bir nerme deildir -Arimed slubunda bir nermedir,
nk ayn trde olmayan iki kavram arasnda yaplan temel bir
karlatrmay ierir -doru kavramyla eri kavram arasn
da. Aslnda, "doru izgi bir noktadan tekine en ksa yoldur",
daire paras ve kiri sz konusu olmadan herhangi bir anlama
sahip deildir. Baka terimlerle sylersek, bu bir metodu arr
-"doru izgi bir noktadan tekine en ksa yoldur" diferansiyel
ncesi bir nermeye gnderir; Arimed'in nl hesab, diferan
siyel hesaba... Bu krk bir izginin sonsuzca bir eriye yaklatrlmasyla gerekletirilen tketmeler hesabdr - snra geii
ierir. te bu yzden doru izgi bir noktadan en tekine en ksa
yoldur ak olarak eri iin sylenmez, eri kavram burada ad
landrlm deildir. Bu yarg eer burada iki kavram arasnda,
doru ve eri kavramlar arasnda bir sentezin sz konusu olduu
grlmezse tmyle anlamsz olurdu. Bunun yalnzca bu yarg
nn ok kesin Arimed'ci byk erevede ifade edildii bir
karlatrmadan yalnzca doru ile erinin karlatrlmasn
dan, snra gei ve tketme hesab yoluyla gerekletirildiini
bilmek gerekir. Ve Kant'm bu dzeydeki cevab udur: Pekl
gryorsunuz ki bu analitik bir yarg deildir nk ayn trden
olmayan iki kavram... gen rneinde olduu gibi nasl a
nn iki doruya eit olduunu gstermek iin paralel kavram
genin dndaki bir kavram olduu halde paralel ekmek ge
rekiyorsa ayn ekilde... Apriori sentetik yargda bu ayn trden
olmayan kavramlar birbirlerine diken nedir? Yalnzca ve yal
nzca yle bir ilem - meknn ve zamann bir belirgeni ol
mak.
Birbirlerinde ierilmeyen kavramlar arasndaki zorunlu ba
mmkn klacak olan mekn ile zamann belirlenimi szgelimi
daire paras ve kiri ekillerinde, genin bir kenarna yksel33

GILLES DELEUZE

tilen paralelde beliren ite bu meknsal-zamansal belirlenimdir


- ite bu noktada apriori sentetik yargy elde ediyoruz.
Kant'm mekn ile zamann kategorilere indirgenemeyeceklerini sylemesinin nedenleri nedir? Sylemek gerekir ki apriorinin iki tr vardr: Bir taraftan mekn ile zaman, te taraftan
kategoriler - ya da isterseniz mekn ile zaman kavramlarn d
zenine indirgenemezler. Bunun iin bir sr neden sayar ama
imdi size verdiim en basit rnekle dncemizi denememiz
bizim iin yeterlidir. Der ki bakn ite, iki el, bunlar st ste ko
nulamaz simetrik nesneler paradoksudur. ki el gryorsunuz
ama yalnzca iki el grmekle kalmyorsunuz, iki eli dnebili
yorsunuz da. Varsayalm ki gerekte hibir zaman iki el yoktur,
her zaman ok kk farklar vardr, lekeler ve izler vardr ve
dncenin bak asndan hibir ilgin taraf yoktur. Her za
man denilebilir ki birbirine benzer iki ey yoktur. Ama her za
man mutlak olarak zde iki eli dnebilirsiniz, tasarlayabilir
siniz. Dikkat edin, eer Leibniz'i d ses olarak yine konutursaydm yle diyecekti: Hi de deil, dndnz sanyor
sunuz ama dnemezsiniz, bu kavram susturduunuz anlam
na gelir. Ama Kant'n bahsini kabul ediyoruz.
Demek ki kavramda tam anlamyla zde iki eli dnebili
yorsunuz. Kavramda, kavramn karakterlerinde ne kadar ilerler
seniz ilerleyin, u izginin tekinde olduunu yine de dne
bilirsiniz. Ama eer... Leibniz diyecektir ki belki bu tamam, ama
byle bir ey yaparsanz birden baka bir ey olmadn fark
edersiniz. Kant burada indirgenemez bir ey olduunu syle
mektedir. Kant mutlak olarak zde iki eli dnebildiini ama
yine de bunlarn iki olarak kaldklarn sylemektedir. Kavram
lar bakmndan tam tamna zdetirler; birinin her karakterinin
te tarafta bir zdei vardr. Ama yine de iki tanedirler ve neden
iki tanedirler? Biri sa eldir, teki de sol. Ya da biri nce gel
mektedir, teki de sonra ya da arkadan gelmektedir. Tam anla34

KANT ZERNE DRT DERS

myla zde olan iki elde birinin sa tekinin de sol olduunu


dndrten nedir? Tadklar karakterlerin her birinde zde
diye dnlebilir olsalar bile st ste konamazlar. En ince de
taylarnda mutlak olarak simetriktirler ama st ste konamazlar.
Kant diyecektir ki ite sorumluluk budur.
Zaman ile meknn indirgenemezlii ite budur. Sa, sol.
Burada-imdi. nce, sonra. Kavram kesin olarak ayn olan iki
nesne kavrayabilirsiniz, nesneler yine iki olarak kalrlar nk
biri buradadr, teki orada. Biri sadadr, teki soldadr. Biri
ndedir, teki sonradr. Kavramsal dzene indirgenemeyecek
meknsal-zamansal bir dzen vardr.
Ama Kant'm verdii neden bu deildir. Ayn zamanda u
nl rnei de verir. Tepe noktalarnda kar karya getirilmi
iki benzer prizma aln, bunlar aktramazsmz. Neden aktramazsnz? nk iki ekli aktrmak ya da st ste getir
mek bir evirme hareketi gerektirir. eklin boyutlarnn saysna
eklenen bir boyutta rotasyonunu gerektirir. Tepe noktalarnda
kart olarak konulmu iki genimiz olduunda onlar ancak
nc boyutta gerekletirilebilecek bir rotasyon hareketiyle
birini tekinin stne aktrabilirsiniz. O zaman da eklin bo
yutlarna ek bir boyutumuz olur. Hacimlere geldiinizde, yani
boyutlu ekillere geldiinizde mesela, iki el veya tepe noktala
rnda kartlam gen prizmalar durumunda olduu gibi a
ktrmay ok kolay yapabilirsiniz, eer elinizde meknn dr
dnc bir boyutu olsayd. Rotasyonu drdnc boyutta gerek
letirirsiniz. Sonluluk tam da u anlama gelir: Meknn indir
genemez bir ekilde boyutu vardr, N boyutu yoktur ve zaman
da yalnzca bir boyuttur. Her zaman N boyutlu mekanlann veya
zamann bir sr boyutu olduu teorilerin var olduu sylenebi
lir. Bunun ok nemli olmadna inanyorum nk N boyutlu
mekn fikrinin Kant'n kavramlar ve sorunlar sistemiyle hibir
ilikisi olmayan baka bir sorunlar ve kavramlar sistemini ilgi
lendirdiini dnyorum.
35

GILLES DELEUZE

Neden mekn ile zaman kavramn dzenine indirgenemezler?


nk iki kavramn zdeliini mmkn olduu kadar ileri g
trdnz halde meknsal-zamansal belirlenimler kavramsal
belirlenimlere indirgenemeyeceklerdir - tekabl eden ey ya da
eyler yalnzca aposteriori tesadfi karakterleri bakmndan de
il, mekn ve zamandaki konumlar itibariyle ayrt edilebilir
halde olacaklardr. Meknsal-zamansal konum kavramn bir
zellii deildir. Bylece aadaki ilke bakmndan dorulan
m oluyoruz. Apriori sentez iki kavram arasnda yaplmaz
nk nce bir taraftan genel olarak kavram te taraftan
meknsal-zamansal belirlenim arasnda yaplr. Hakiki bir apri
ori sentez ampirik sentezde olduu gibi kavramlar arasnda de
ildir, kavram ile meknsal-zamansal belirlenim arasnda yaplr
ya da tersi. te bu yzden bir kavram ile bir baka kavram ara
snda apriori sentezler mmkn hale gelirler - nk mekn ile
zaman yle bir ilikiler ebekesi rmlerdir ki .bir kavram ile
bir baka kavram istedikleri kadar farkl olsunlar birbirleriyle
zorunlu ilikilere girebilirler; yeter ki retim kurallar var olsun.
Demek ki mekn ile zaman kurucu bir gce erieceklerdir. Bu
da btn mmkn deneyimlerin kurucu gc olacaktr.
Kavramn dzeniyle meknsal-zamansal dzen arasndaki
fark daha iyi belirlemek iin biraz nce sarf ettiim szckleri
yine ele alyorum. Mekn ile zaman beliriin biimleridirler
veya belirenin kendini sunduu biimdirler. Aslnda bu kolay
anlalabilir nk mekn ile zaman kukusuz bir beliri bii
midirler ama bu belirite zgl bir birlik sz konusu deildir.
Belirenler hep eit eit eylerdir; beliri her zaman bir eit
liliin beliriidir: Krmz gl, bir koku, bir renk vesaire. y
leyse beliren doas itibariyle eitlidir. Mekn ile zaman alg
biimleridirler - ama fark edeceksiniz ki mekn ile zamann
kendileri de bir eitlilie sahiptirler: Meknda "buradalann"
eitlilii, meknn her noktasnn mmkn bir "burada" oluu
36

KANT ZERNE DRT DERS

ve zamanda onlarn eitlilii, zamann her noktasnn mmkn


bir an oluu.
yleyse zamanda ve meknda belirenin eitlilii ile zaman
ile meknn kendi eitliliklerini birbirinden ayrt etmek gerekir.
lk eitlilik, meknda ve zamanda beliren eitlilii ampirik
eitlilik adn alacaktr; ikinci eitlilik meknn kendisinin
veya zamann kendisinin eitlilii apriori eitlilik olacaktr.
Meknn eitlilii. Zamann eitlilii. Zaman ile meknn
apriori eitlilii sunulu biimlerini olutururlar. Ampirik e
itlilik ise belirene aittir.
Mekn-zaman belirleniminden farkl bir dzene ait oldukla
rn grdmz kategoriler ve kavramlar bir birlie sahiptirler;
bunun kavramn ilevi olduu bile sylenebilir - bir eitlilii
birletirmek. yle ki belli bir tarzda kavramn mekna ve za
mana ynelmesi gerekeceini fark edebilirsiniz. Belirenin beliri
biimleri olarak mekn ile zaman Kant'm "sezginin biimleri"
adn verdii eydirler. Sezgi tam da sunulutur. Sezgi dolaysz
olandr. Fenomenler dolayszca meknda ve zamandadrlar. Ya
ni meknda ve zamanda dolayszca belirirler /Mekn ile zaman
dolayszln biimleridirler. Kavram ise her zaman dolaym
denilen eylerdendir. Kavram baka bir kavrama gnderir ve bir
birlik oluturur. te bu anlamda sz konusu olan belirenin bir
sunulu biimi olmad, belirenin bir tasarm biimi olduudur.
Temsil szc burada verili olan veya verili olann biimi olan
mekn ile zamann dolaysz karakterine veya pasifliine kart
olarak kavramn aktifliini dile getirir. Kant der ki, mekn ile
zaman alc olma halimizin biimidirler. Oysaki kavram bizim
dolayszlmzn, bizim kendiliindenliimizin veya faalliimizin biimidir. Zamann tarihine Kant'm bu kadar dhice ge
tirdii yenilik nedir? Mekn ile zamann belirlenimlerinin kav
ramsal belirlenimlere indirgenemeyecekleri bir kez kabul edildi
inde meknsal-zamansal belirlenimlerle kavramsal belirlenim37

GILLES DELEUZE

leri yine de ve her eye ramen birbirlerine tekabl ettirmek ba


arlamazsa bilgi hibir zaman mmkn olmayacaktr - ite bu
bilginin bir tr mucizesidir. Ve Kant ite buna erimek amacyla
sistemini yepyeni kavramlarla ina etmeye girimektedir. ok
kat, ok sert bir filozoftur o; bir sr karmakark kelime kul
lanr durur ama bunlar hibir zaman etkilemek iin kullanlan
kelimeler deildirler. Kant lirik deildir. Hayat stne bir eyler
yazm olan sekreterlerini gidip okuyun: ok sakin, ok derli
toplu bir hayat vard... Thomas de Quincey, Kant'n sektreterlerinin ilettiklerini tercme etti, biraz da dzenledi, gzelletirdi
- bu Immanuel Kant'n Son Gnleri metnidir. Harikulade bir
metindir.

38

KANT ZERNE KNC DERS


21 Mart 1978
Neden felsefe iin bir sensetizr ya da bilgisayar kullanm
olmasn?
Son tartmamzda ok belirgin baz Kant mefhumlar tes
pit etmeye almtm: apriori, sentez, vesaire. Ama bu esas
nemli ey olarak grnen bir ereveyabal olarakt - felse
feyle ilikili olarak zaman sorununu konumundaki o kkten al
tst olu ile ilgiliydi. Kritik bir altst olutu bu, tpk kritik bir
nokta gibi.
Son defasnda keyfi olarak seilmi forml ele almak is
tediimi sylemitim - ama bu ok tehlikeli, yine de ne olursa
olsun Kant'a ait olmayan fakat altlarnda Kant'n zaman veya
zamansallk mefhumlar zerinde gerekletirdii byk ye
nilii ya da byk altst oluu gruplandrdklarn dnd
m anahtar forml vardr.
imdi eer kavramsal bir felsefi inceleme erevesinde edebi
formllere bavurmaktaki kolaycl gidermeyi baarabilirsek
39

GILLES DELEUZE

Kant'n gl bir ierik kazandraca birinci forml Hamlet'inkidir. Zamann ivisi kt, tkinci forml anonimdir ve u
nun gibi bir eydir: imdiye dek mekn tasarlamak grevini
srdryorduk, artk zaman dnmenin vakti geldi. Kant'la
hibir alakas olmayan bir yazardan gelen nc nl forml:
"Ben bakasdr". Bu formlleri balamlarndan karrsanz,
onlar soyut szler olarak alrsanz Kant'a tam tamna uyacak
larn sanyorum. Belki bu bana "ben bakasdr" formln,
"zamann ivisi kt" formln kendi ilerinde anlama frsatn
verecektir.
Gilles Chatelet'ten bu birinci formln yorumuna bir katk
getirmesini istedim. Bylece bu birinci forml, "zamann ivisi
kt" formlnn dzleminde nerede olduumuzu ele alalm.
Kant'n felsefesi nasl ivilerinden sklmekte olan bir zaman
nmze koymaktadr. iviler zamann etrafnda dnmekte ol
duu menteelerdir. Baka bir deyile belli bir antik gelenekte
zaman temel olarak kendinde olan bir eye boyun emektedir.
Ve bu ey deime zamann deimeye boyun eii olarak be
lirlenebilir. O halde zaman deienin deimesini lecektir
veya baka bir dzeyde ayn anlama gelmek zere zaman hare
kete boyun eecektir - zamann harekete boyun eii, baka bir
dzlemde ayn anlama gelir diyorum nk yerel hareket olarak
hareket deimenin en saf, en yetkin biimidir; bu Aristo'nun
felsefesini ve Antik Yunan felsefesini tmyle kaplayan u
eylerdendir. Ya da yine bir baka dzeyde ayn anlama gelmek
zere zamann dnyann gidiatna boyun emesi ve ite bu
anlamda Antik Yunanllarn klasik tanm belirir: Zaman hare
ketin saysdr. Bu neyi getiriyor?
Her eyden nce zamann deimeye, harekete, dnyann
gidiatna boyun eiini getiriyor. Zamann, yakalanm, tuza
a drlm, halkalanm bir halini getiriyor. Bu yle bir
zaman ki tmyle farkl bir tarzda ortaya konan ebedi dn
40

KANT ZERNE DRT DERS

sorularndan bamsz ya da deil, evrimsel bir zamandr. Ve


aslnda zaman hareketin says olduu lde gezegenlerin ha
reketini lecektir - sekiz gezegenin sekiz hareketi zerine Platon'un btn o sylediklerine bakn; ve sekiz gezegenin de bir
birlerine gre ayn konuma gelmeleri iin gereken zaman le
cek olan byk halka, dnyann sekiz emberi - demek ki hal
kalarn byk bir halkas olacaktr ve onun bulunduu nokta
gezegenlerin birbirlerine gre ayn konuma gelecekleri nokta
olacaktr. O zaman dnyann bir yl tamamlanm olacaktr.
Ama bu dnp duran zaman deimeye, harekete ve dnyann
gidiatna boyun een zamandan bakas deildir - ve bu btn
antik felsefeyi kateden o byk fikirdir: Ebediyetin imgesi olarak
zaman. Zamann izdii ember gezegenlerin hareketini lt
lde ve ayn eyin dn tam da bu dnp duran zamandr.
Timaeos Diyalogunda halkalandran bir faaliyeti gerekletiren
Demiurgos'un yay zerine ok gzel sayfalar vardr.
Oysa ebediyetin imgesi olarak bu zaman - harekete boyun
een ve srr gezegenlerin birbirlerine gre ayn pozisyonu gel
dikleri periyodik dnleri olan bu zamann evrimsel ekli
gerekten ebediyetin imgesi olan bir zamandr. Antikan za
mannn modal bir karaktere sahip olduunu ve bu szcn
zaten srekli olarak belirdiini syleyeceim: Zaman bir tarzdr,
bir varlk deildir. Nasl bir say da varlk deilse, nasl sayd
eyin bir tarzysa ayn ekilde zaman da lt eyin bir tar
zdr.
Kukusuz her eyi Kant'a byle yklemiyoruz - iler yal
nzca onun kafasnda olup bitmiyor; orada felsefi ifadesine ka
vuacak ok uzun bir bilimsel evrim vardr; ve kukusuz New
ton da nceden bilimsel ifadesine kavumu bulunmaktadr. Her
ey sanki zaman zlp alyormu gibi olup bitmektedir.
Ama zlp almay dorudan anlamyla almak gerekir - za
man zlmekte, evrimsel biimini kaybetmektedir. Zamann
41

GILLES DELEUZE

saf doru izgi haline gelmesi ne demektir? Bu tam da sanki


halkal bir zemberei tutmusunuz ve brakmsnz gibidir.
Zaman saf doru izgi haline gelir. Burada Borges'i hatrl
yorum, hakiki labirent doru izgidir. Zaman dz izgi haline
geldiinde bu ne anlama gelir? Ve bir deiim olarak ne geti
rir?
Mzikten bir rnek getirerek Kant ile birlikte zamann modal
olmay brakarak tonal bir karakter kazanmaya baladn sy
lerdim. Dncede byle bir ilemin iddetini gz nne getir
mek iin gerekten paralanm bir halkann boalan bir zem
berein, saf doru izgi halinde alan bir zemberein imgesin
den daha gl bir imge gerekten bulunamaz. evrimsel izgiyi
gryorsunuz, zaman evrimsel iken dnyay snrlandran bir
izgidir ve zaman doru bir izgi haline geldii anda diyeceiz
ki dnyay artk snrlandrmamaktadr, o andan itibaren onu
katetmeye giriecektir. Birinci durumda evrimsel zaman snr
landran ve snrlar koyan bir zamandr - Yunanllar iin bu hep
en stn faaliyet olmutur. Zaman doru izgi haline geldiinde
artk dnyay snrlandrmaz, onu kateder. Snrlandrma anla
mnda bir snr deildir artk, u anlamda bir snrdr: O utadr.
Uta olmay hi brakmaz - bu snra gei anlamndadr. Ayn
"snr" szc anlamn tmden deitirmitir - herhangi bir
eyi snrlandran bir ilem olmay brakmtr, aksine, bir e
yin ynlendii eydir - hem eilim olarak hem de kendisine
doru einilen ey olarak; zaman budur ite. Bunu nasl akla
mal?
Burada sz konusu olan doru izgi haline gelmi bu zama
nn nemini tespit etmektir. Bu bir basitletirme deildir. Za
mann atmosferinde ve ileyiinde her eyi temelinden dei
tirmektedir.
En basit yol kendini Kant addeden bir aire bavurmaktr.
Bu Hlderlin'dir. imdilik sorunumuz yalnzca zamann ev42

KANT ZERNE DRT DERS

rimsel olmay brakarak, bir halka olmay brakarak doru izgi


haline gelmesindeki bu deiimin neminin ne olduunu bul
maktr. Hlderlin'in hem Kant'a yanam olduunu hem de za
man doru izgi haline gelince ne olup bittii konusunda syle
yecei ok ey olduunu aklmzda tutmamz gerekiyor.
Hlderlin sorunu Yunan tragedyas dzeyinde ortaya atmak
tadr; ve tam olarak Aiskilos'da grld haliyle Yunan tragedyasyla Sophocles'de ve her eyden nce Oedipus ve Antigone'de belirdii haliyle Yunan tragedyasn karlatrmakta
dr. Hlderlin'in gelitirdii, ardndan da Sophocles yorumcula
rnn yeniden ele aldklar emann tarttmz sorunun kal
binde bulunduunu hemen grebileceksiniz. Bu belli bir Yunan
trajiinin evrimsel zaman tragedyas olduu anlamna geliyor.
Bunu Aiskilos'ta ok rahat bulabiliyorsunuz. Zaman evrimi ne
dir? Trajik zaman evirimi kabaca eit deerli olmayan em
ber yay gibidir; snrlandrma an vardr; snrlandrma adalet
ten baka bir ey deildir, herkese verilmi olan paydr. Ve
sonra snrn inenmesi gelir, ineyen eylem gelir.
Snr an Byk Agamemnon'dur. Kraliyet snrlandrmas
nn gzelliidir. Ardndan snrn inenmesi gelir, yani l
szln eylemi: Agamemnon'u katleden Klitemnestra'dr. Ar
dndan byk bir tamirat sreci balar ve trajik zamann emberi
burada snrlandrmann, inemenin ve tamiratn emberleridir.
Tamirat Agamemnon'un cn alan Orestes'dir. Belli bir an i
nenmi olan snrn yeniden dengeye getirilmesi sz konusudur.
Bu trajik zamann astronomik zamandan kopyalanm olduuna
dikkat edin nk astronomik zamanda, gzel snrlandrmann
emberi olan sabit emberler vardr, belli bir noktada snrlar
paralayan gezegenlerin hareketi vardr, en sonunda da balan
gtaki durumun tamiri vardr - yani adaletin yerine getirilmesi,
nk gezegenler yine ayn konumda bulunacaklardr.
43

GILLES DELEUZE

Ve bu nl trajik kaderin byle bir formlnde sylenildii


gibi her ey ta batan olup bitmitir - ve tragedya balad anda
her ey zaten tamamlanmtr: bizzat Aeskilos'un metninin
syledii gibi Agamemnon sarayna dndnde ve Klitemnestra tarafndan katledileceinde her ey zaten olup bitmitir.
Ama Klitemnestra onu ldrd anda -lszlk ve adalet
sizlik snrn inenmesi eylemi- tamirat daha imdiden orada
dr. Bu ite byle bir evrimsel kader trdr. Zaman kvrktr.
Olaanst gzel sayfalarda Hlderlin ise yle demektedir:
Sophocles'in yenilii nedir? Sophocles hangi bakmdan modern
tragedyann sonuta temelini atmtr? Zamann kvrmn ilk
olarak aan odur. Bu Oedipus'un zamandr. Hlderlin der ki
Sophocles'den nce Yunan tragedyasnda snrla karlaan in
sandr. Gryorsunuz, snrda - snrlandrmada, insan snr
iner ama yine de tam bununla hizaya yeniden getirilir; ama
Oedipus'da iin snn ineyen, snrda hizaya getirilen birinin
havasyla kar karya olduumuz artk sylenemez. Oedi
pus'un durumunda dalan ey snrn kendisidir. Nerededir?
Bu, snra gei haline gelen bir snrdr. Hlderlin'in hayranlk
verici forml. Oedipus'da balang ve son kafiyeli deildirler
artk. Ve kafiye kesin olarak zamann kvrlmasdr. yle ki ba
ile son birbirleriyle kafiyelensinler. Orada henz adaletsizliin
tamiri vardr. Oedipus'da ise zaman dz izgi haline gelmitir ve
bu izgi zerinde Oedipus'un serseri hayat balayacaktr. Oe
dipus'un uzun seyahati. Artk tamirat sz konusu deildir - zalim
bir lm biimi altnda bile olsa. Oedipus srekli bir ka iin
dedir - kendisine ait zamann dz izgisini katedecektir. Baka
bir deyile onu alp gtren bir doru izgi tarafndan katedilmektedir. Nereye doru? Hibir yere. Daha sonra Heidegger
lme doru diyebilecektir. Zamann dz izgisinden Heidegger
kendi hesabna yine Kant olan bir fikri, lme - yazgl - varlk
fikrini ekip alacaktr.
44

KANT ZERNE DRT DERS

Gerekten Oedipus vakasnda yani Sophocles'in trajedisinde


ba ile sonun kafiyeli olmadklar iyi grlyor - dahas bir sfr
an var. Hlderlin unu da ekliyor: Bu zlp alm zaman,
ba ile sonun artk kafiyeli olmad zaman bir kesiklikle ia
retlenmitir - ve tam da bu zamanda bir kesinti noktas bulun
duu iin tam da saf bir imdi bulunduu iin - ve datm bu
kesiklik tarafndan gerekletirilen - bir nce ve sonra olacaktr;
ve ite kafiyeli olmayan bu nce ve sonra tam da budur.
evrimsel zaman emasnn yerine doru izgi olarak, bir
kesintiyle iaretlenmi simetrik olmayan bir nce ve sonra ayrt
eden bir kesikle damgalanm bir zaman gelir. Bu bizim iin ok
nemli nk doru izgi olarak zaman iinde simetrik olmayan
bir nce ile sonrann dalmn oluturmak bir kesintiden yola
karak simetrik olmayan bir nce ve sonra retme olasl
vardr. Bu kesiklie saf imdi adn verebiliriz. Oysa Hlderlin'in zmlemesi hayranlk vericidir nk zamann bu bii
minin bir nce ile bir sonray ayrt eden kesikliiyle saf bir imdi
ile zamanda bir gemi ve bir gelecek reten zaman biiminin
antik zaman bilincine kart olarak modern zaman bilincine ait
olduunu gstermeye abalar.
Forml Hamlet'ten dn aldm iin tarihlerden bamsz
olarak Oedipus'taki yenilik diye ele ald eyi bize anlatmak
iin Hlderlin'in kurduu btn bu emann hangi noktaya dek
Hamlet'e uygulanabilecei bana arpc geliyor. Hamlet'i hatr
layanlarnz iin, bunun iinde bir eyin srekli olarak kap
durduu, ama bunun snr aan Hamlet olmayp artk Hamlet'i
ap geen bir snrn hareketi olduunu grmek ok ilgintir
- sanki doru bir izgiyi rp durmaktadr ve bir kesiklik vardr.
Oedipus iin Hlderlin kesiklik ann uraya yerletirir - Tiresias'n mdahalesi, khinin mdahalesi. Bu saf an olacaktr, doru
izgi zerinde bir gemi ve bir gelecein, yani artk kafiyeli
olmayan bir nce ile sonrann yryecei saf imdiyi olutura45

GILLES DELEUZE

aktr. Ve Hamlet'te de bana olaanst gelen bir an var: Hamlet


babasnn cn alma vazifesinde ok tereddt etmektedir; tam
anlamyla snr ban alp gitmektedir. Babasnn cn almak
iin ok tereddt ettii zaman ite bu Oedipus'unkiyle ayn
hikyedir. Uzun bir sre boyunca zaman hep ncenin zaman
olarak gider, fakat artk "nceden" diyemeyeceimiz bir andayz,
nk nce ve sonra yalnzca kesiklik tarafndan, yani, saf im
dinin an tarafndan dzenlenebilirler; ve sonra kendisini yok
etmek isteyen vey babas onu bir deniz yolculuuna gnderir.
Bu deniz yolculuu o kadar temelden nemlidir ki, Hamlet yol
culuktan unlar syleyerek dnecektir: "Bende tehlikeli bir
eyler var"; bunu daha nceden hi diyemezdi; sanki bu deniz
yolculuu onu daha nceden yapamayaca bir eyi yapabilecek
hale getirmiti. Deniz yolculuu bir kesiklik ilevi yklenmi
ve zamann dz izgisi stnde birbirine tekabl etmeyen, si
metrik olmayan bir nce ile sonray oluturmutur.
Btn bunlar Hlderlin'in o kadar gzel, karanlk ama gzel
metninde grebilirsiniz: "Yrtlmann en u noktasnda aslnda
zamann ya da meknn artlarndan baka hibir ey kalmaz
geriye (burada Hlderlin Kant gibi konumaktadr). Bu snrda
insan kendini unutur nk btnyle ann iindedir. Tanr
unutur, nk o zamandan bakas deildir. Ve birbirleri kar
snda artk imanszdrlar, vesaire..." Bu mutlak afallama hali
nedir? Zaman evrimsel olduu srece Yunan tragedyasnda bir
kaderin, yani belli bir Tann-insan ilikisinin korunduu syle
nebilir. Ama zaman dz izgi halinde aldnda bu ayn za
manda ayrlan bir ey olduu anlamna da gelir. Hlderlin'in bu
ok gzel yorumunda insan ile Tanry ayracak olan izgisel
zamann ayn izinde gerekleen bu ikili yz evirmedir - Tanr,
kendisine srtn dnen insana srtn dnmektedir. Bu yzden
Sophocles Oedipus'a "Atheos" der - bu Tanr tanmaz anlamn
da deil, Tanr'dan ayrlm kii anlamndadr. Ayn ekilde
46

KANT ZERNE DRT DERS

Tann artk zamann hakimi, efendisi, zaman bken varlk de


ildir - ve insan da artk kendisi emberi takip etmeyi brak
maktadr ???? Tannyla bir tr uyum iinde dnp durmamakta
dr artk -Tanryla bu tr bir iliki iinde insan artk nce ile
sonrann kafiyelenmesini engelleyen, kafiyelenmeyen bir nce
ile sonray oluturan kesiklik anndan bakas deildir.
Doru bir izgi haline gelen bu zamann nemine dair bir
hissiyatn uyanmasn istiyorum yalnzca. Bu asla zamann
eklinin basitletii anlamna gelmiyor, aksine zamann ekli
nin yein bir karmaklamasn hissedebilmenizi isterdim. Za
man artk iinde olup biten bir eye boyun ememektedir, aksine
dndaki her ey zamana boyun emitir. Tanrnn kendisi bile
artk bo bir zamandan baka bir ey deildir. nsan da zaman
daki bir kesiklikten baka bir ey deildir artk. "5a/ Akln
Eletirisinde ok nl ve ayn lde, ok ok gzel bir blm
vardr -"algnn beklentileri" balkl. Tam da baka bir dzeyde
Kant'n, sonradan Hlderlin'in anlatacann ayns bir hikyeyi
bize anlattn gstermek isterdim. Ama bu Yunan tragedyas
konusunda deil. Tuhaf gelebilir ama bilimsel fizik hakknda.
"Algnn beklentileri" bal altnda olaanst on iki sayfa
var. Kant orada bize mekn ile zamann genileyebilir byk
lklerden olduklarn sylyor. Genileyebilir byklk ne de
mektir peki? Bu o kadar kark deil, Genileyebilir byklk,
Latincede "partes extra partes", paralan art arda elde edilebilen
byklk demektir -yle ki, her nicelik ayn zamanda hem birlik
hem de okluk olduundan -mesela u yirmi metre uzunluun
dadr dediinizde, bu bir oulluun birliidir-genileyebilir ya
da yaygn bykl yle tanmlamalsnz: oulluk para
larn bir btn halinde toplanmalarna gnderir. Yaygn byk
lk ite byle bir eydir. Ama ite zaman da tam byle bir ey
dir: Bir dakika, bir dakika daha, sonra yine bir dakika daha, ve
sonuta dersiniz ki, hah tamam, ite bir saat geti. Paralarn
47

GILLES DELEUZE

birbirlerini takip ediini bir btn halindeki toplamda gryor


sunuz: Bir saat.
Mekn ile zaman genileyebilir niceliklerdir, burada hibir
zorluk yok. Ama Kant ekliyor: Ama ite bakn, meknda ve za
manda bulunan gerek -mekndaki ve zamandaki gerei hatr
lyorsunuz tabii-gerek meknda ve zamanda beliren eydir, fe
nomendir, nk Kant'ta fenomen artk bir grn deil, belir
me olgusudur - meknda ve zamanda belirdii lde gerein
kukusuz genileyebilir bir nicelii vardr, mesela masa uzayda
bir yer tutar, genileyebilir bir nicelii vardr, masann bir
mekn vardr. Bu noktaya tekrar geri dnmemize gerek yok; bu
Kant'n sentez dedii eyden baka bir ey deildir. Ama
meknda ve zamandaki gerein yalnzca genileyebilir bir ni
celii yoktur, yeinliine bir nicelii de vardr. Yeinliine bir
nicelik nedir? Mekn ve zaman u ya da bu derecede doldu
randr.
Genileyebilir nicelikle yeinliine nicelik arasndaki fark
hemen grlebiliyor nk ayn geniliine mekn farkl dere
celerde doldurulabilir. Mesela: Ayn mekn az ya da ok youn
bir krmzyla doldurulabilir, ayn oda az ya da ok youn bir
syla doldurulabilir, ayn hacim az ya da ok youn bir mad
deyle doldurulabilir. Sorun meknda ve zamanda boluk olup
olmad sorusu deildir. Bizzat Kant iki soruyu temelinden
ayrr: Meknda ve zamanda boluk kavranabilir mi? Ve ikinci
bir soru, kendilerinde bir boluk bulunmakszn mekn ile za
man farkl derecelerde doldurulabilir mi?
Peki, mekn ve zaman doldurduu lde gerein yeinli
ine nicelii ne anlama geliyor? Dahas, yalnzca mekn ve za
man dolduran bir gerek yoktur, mekn ile zamann bir gerei
vardr, bu da yeinliine niceliktir. Genileyebilir nicelik konu
sunda sylediimize kart olarak, Kant'a gre yeinliine nice
liin iki temel karakteri unlardr - ve bundan byle ortaya 48

KANT ZERNE DRT DERS

kaak btn yeinlik kuramlarnda byk bir nem kazanacaktr:


Birinci karakter - yeinliine bir niceliin kavranmas bir anda
gerekleir, anlktr. Yani birlii art arda paralarn toplanma
syla olumaz, herhangi bir yeinliine niceliin birlii tek bir
anda kavranr. Bu, "scaklk otuz derece" dediim zaman 30 de
recelik scakln defa on derecenin toplam olmad anla
mna gelir. Otuzun 10 + 10 + 10 olmas genileyebilir nicelikler
dzeyindedir, ama 30 derece 3 defa 10 derece deildir, 30 dere
celik bir scaklk 10 derecelik 3 s deildir. Baka terimlerle
sylersek toplama ve karma kurallar yeinliine nicelikler
alannda geerli deildirler. Yeinliine herhangi bir niceliin
birliinin kavranmas bir anda olur. kinci karakter: Yeinliine
bir oullukta ierilmi bulunan oulluk artk her biri tekinin
dnda bulunan art arda gelie gndermez, sfr derecesine de
iken bir yaklamaya gnderir. Diyebilirim ki mekn ve za
man dolduran herhangi bir ey olduu her defasnda, diyebilirim
ki veya daha dorusu Kant diyebilir ki, ampirik bir sezgiyle kar
karyaym. Hatrlyorsunuz ki sezgi verilmi olan alabilme
yetiidir ama verili olan meknda ve zamanda verilmitir, y
leyse sezgi hi de byl bir yeti deildir, bir eyi alabilme yeti
idir. Verilmi olan bir eyi alyorum ve bu bakmdan ampirik
bir sezgim olduunu sylyorum. Ama verilmi olan yeinliine
bir nicelie sahipse, yani bir derecesi varsa, onu sfrdan bala
yan retimi asndan ya da sfra doru yok oluu asndan
kavrarm... Ya da yeinliine nicelii asndan mekn ve za
man dolduran gereklik, sfr dereceden balayp reyen veya
sfr dereceye doru snmekte olan bir rn olarak kavranr.
u anda sorunumuz bo mekn ya da zaman var mdr me
selesi deil, her durumda mekna ve zamana dair bo bir bilincin
bulunup bulunmad sorunudur. Ve mekn ile zamann bo bir
bilinci vardr - meknda ve zamanda her tr gerekliin retil
mesinin ilkesi olarak sfr dereceden yola karak belirlenmi bir
49

GILLES DELEUZE

bilintir; sfr dereceden balayarak reyen ya da sfr dereceye


doru snen.
ok zorlama yaklatrmalar yapmak istemezdim ama Kant'ta
yeinliin fiziki dzeyinden Hlderlin'in ??????????? yapabilir
siniz - yani bir kesiklikle damgalanan zaman doru izgisinde
bu kesiklik noktas sezginin = 0 derecesidir; Kant'n mekn ve
zaman dolduran gerein retildii bu biimsel bo sezgi, ve bu
sezgi = 0 derecesi kesiklik noktasn yaratan bo sezgiden ba
kas deildir. Her tr yeinliine niceliin gerektirdii 0 derecesi
ite bu kesinlik an sayesinde bo bir biim, saf bir izgi olarak
zaman ile doal bir tekabl ilikisi iindedir. Demek ki saf izgi
olarak zamann zerinde nce ile sonrann artk birlikte kafiyelenmedikleri bir 0 derecesi kesiklik olarak iaretlenir. Bir kez
daha tekrarlyorum, sorun u deildir: Bo zaman veya mekn
var mdr sorusu deildir; soru bizzat zamann doas yznden,
bizzat zamann doasna bal olarak zamana dair bo bir bilin
cin olup olmaddr. Baka terimlerle sylendiinde insan ke
siklik olurken Tanr da zaman haline gelir. Bu ok zor, hibir ey
anlalmyor, ama gzel. te menteelerinden sklm za
mana dair sylemek istediim her ey bu.
Yeinliine nicelik kendisinden retildii ama kendisinin
gerektirdii 0 derecesiyle saf izgi ya da bo biim olarak zaman
arasnda bir sentez oluturmaktadr. Mekn ve zaman dolduran
gerein derecesi olarak yeinliine nicelik bu gerein retil
dii, ya da snp gittii bir 0 derecesi ile bo biim ya da saf
izgi olarak zaman arasnda bir sentez oluturur. yle ki yein
liine bilincin zamanda oynad kesiklik ileviyle zamana al
d bo izgisel biim arasnda bir tamamlayclk olacaktr.
Bylece Hlderlin unu diyebiliyor: nsan (yani zaman bilinci)
artk bir kesiklikten baka bir ey deil, Tanr artk bo bir za
mandan baka bir ey deil. Bu ikili bir yz evirmedir. Kant bu
noktaya kadar varmamt - hemen belirteceim ok basit bir
nedenle: Aslnda Kant Tanry ve ruhu bilinten tretiyordu.
50

KANT ZERNE DRT DERS

Onlara bilginin alannda bir ilev veriyordu, ama Tanr ve ruh


kendi ilerinde bilinen eyler deildiler nk biz fenomenler
den baka bir ey bilmiyorduk, bize grnen eylerden baka
ey bilmiyorduk. Ama ne Tanry, ne de ruhu silmiyordu nk
onlara bambaka bir ilev verecekti, pratik ahlaki bir ilev. Ama
bilgi asndan ruh nasl kesiklikten geiyorsa, Tanr da bo za
mandan geecekti.
Bu daha m iyiydi? Yaanm, gerekten yaanm olan ey
mutlak olarak soyuttu. Soyut olan ey yaanm olan eydi.
Neredeyse, yaanm bir eye eritiiniz anda soyutluun en
canl tarafna eritiinizi sylerdi. Baka terimlerle sylersek
yaant hibir eyi temsil etmemektedir ve soyutluk dnda
hibir ey yaayamazsnz, kimse soyutluk dnda herhangi bir
ey yaam deildir. Bahsettiim ey kalbimi temsil eden bir
ey deil, tmyle soyut bir zaman izgisi. Bir ritimden daha
soyut ne vardr?
Stoaclar konusunda, bunlar antika iin hem ok yenidirler
hem de onunla hibir ilikileri yoktur; "snr" kelimesini bam
baka bir anlamda kullanrlar. Onlarda snr Platon tipinde filo
zoflarn snr deildir, baka trden filozoflarn da snr de
ildir...
Kant'ta alglamann beklentileri dendiinde ok basit bir
eyden bahsediliyor; apriori olarak alg zerine hibir ey sy
leyemezsiniz - eer krmz denen bir renk ve yeil denen bir
baka renk varsa bunlar verilmitirler; bunu deneyimden ba
msz olarak syleyemezsiniz nk deneyimde verilmilerdir.
Apriori olarak syleyebileceiniz iki ey vardr: Meknda ve
zamanda ne verilmi olursa olsun, meknda ve zamanda veril
mi olan yaylabilir bir niceliktir, ama bunun bir derecesi de
vardr, yani yeinliine bir nicelii de vardr. te bu apriori bir
yargdr. Yani mekn ve zaman ne zaman yaylabilir nicelikler
olarak bir eyler doldurursa bu dolduran eylerin bir derecesi de
51

GILLES DELEUZE

olmaldr. yleyse algm bir ey beklemektedir nk orada


elimde bir belirlenme vardr, ite bu apriori olarak syleyebile
ceim tek eydir. Demek ki bir beklenti sz konusudur. Epikros'ta bu asla ayn anlamda deildir. Epikros'un zamannn tan
m Stoac zamann bir biiminin yenilenmesi bile deildir, tipik
olarak modal zamandr. Bu noktada Gilles Chatelet'in mdahale
edip kendi matematiki bak asyla doru izgi olarak zaman
kavrayn neden ok temel bir farkllk olduunu sylemesini
isterdim.
Gilles Chatelet: (zetlendi nk bant iitilmiyordu)
: Platon'da yaratlm bir zaman vardr, yani bir yerlerde za
mann stnde olan bir aknlk vardr ve bu zamanla akmas
iin de bir st boyuttadr. Platon'un zaman periyotlar, safhalar
lmektedir, yani bir periyotlar toplamdr ve yldzlardaki z
deliklerin tekrarlanmasn, yani takvimi salar. Temel olarak
zamann bir say olduunu kabul etmek gerekir. Bu zaman arada
dzeni de lmektedir. Platon'da zaman dzeni tanmlar, tasvir
eder; szgelimi kaosun zaman yoktur. Zaman dnyann dze
nini ifade eden bir tr takvimdir: Dzenin tutamaklannn bir
sistemidir. Zaman dnyadadr, dnyevi bir varlktr.
Aristo'da her ey hareket asndan kurulmutur ve zaman
harekettedir, ktlenin iindedir. Zaman cisimlere balanmtr.
Zaman bylece saf astrolojik bir nitelik kazanr ama ebedi, son
suz ve tek biimli zaman mefhumunu Aristo'ya borluyuz. Ama
hem Platon'da hem Aristo'da evrimsel bir zaman temsili var
dr.
Plotinus'da "bir" adn verdii soyut bir ilemci vardr - hibir
nitelie sahip deildir ama bu "bir"in dna kld anda bir
eyler bozulmaya uramaktadr. Zaman kesinlikle ebediyet kar
sndaki bu bozukluk derecesini lmektedir, zaman bir bozul
ma srecini lmektedir. Plotinus zamann varln kendine ta
mir edilmez bir eklenii olduunu syler. Zaman bir dtr,
52

KANT ZERNE DRT DERS

yani bir derece kaybdr ve Plotinus Tanrya bir zenmeden


bahseder. Plotinus'un bu sylediiyle uyum iinde olacak bir
matematiksel ekil, yanstmal bir doru olurdu, zaman bir do
rudur, ama kvrlan bir dorudur. Bir daire de deildir. Bir dai
reden bir noktann karlmasdr (Bir). Plotinus'da zaman bir tr
yanstmal zamandr, daha imdiden bir ters evrilemezlik fikri
vardr. Plotinus'da zaman birden akp gelir ve Bir zaman kar
snda akndr. Zaman tam olarak kozmik bir varlk deildir,
zaman yle deerlendiren ruhtur... Zaman daha imdiden ebe
diyetle etir, ne ba ne sonu vardr ve emberin dndaki nokta
zamann iinde deildir, bir yukardadr, hibir zaman balan
maz. Bu ok paradoksal bir ey.
Kant'ta zaman fenomenlerin bir imkn, koulu haline gelir.
Fenomenlerin birbiri ardna gelii zaman gerektirir, yleyse
akn olan ey zamandr. Zaman ouldur, bu ak sylenir, ve
tek boyutludur zellikle de dzenlenmitir. Sonuta Kant zama
nn bir doruya yaklatn syler. Ama nedir bir doru... Bir
parametre olarak zaman gzergh verir... Gerek doru bir i
levdir, zaman da bir ilevin koulu haline gelir; bu bir temsilin
ya da tasarmn imaj deildir, ilevin ta kendisidir. Burada za
mann bir ilevinin bulunabilmesi kukuludur. Tam hangi ba
kmdan tmyle modern olur? nk ona gre zamansallk to
polojiyi tanmlamaktr... Bir doru... Ama Kant'n esasl fikri
oradaki soyut meknn saf bir parametre oluudur.
Kant'ta iki ey var. nce zamann gerek bir doru olduu
nun ak seik sylendii anlamda teknolojik bir devrim vardr,
ama ayn zamanda bir ilev mefhumu da sz konusudur.
Gilles Deleuze: ok nemli bir ey syledin. Kant'la birlikte
zamann bir say ya da l olmay brakarak parametre haline
geldiini. Bir say ya da lyle bir parametre arasndaki fark
aklaman isterdim.
53

GILLES DELEUZE

Gilles Chatelet: Parametre bir sonu deildir. Yunanllar iin


bir say basite bir l anlamna gelirdi, burada zamann ll
mesi mmknd... Matematikte parametrenin bir tanm yoktur,
bu yalnzca bir mefhumdur. Parametre olarak zaman hesaplana
cak bir sonu deildir, balangtaki veri haline gelir. Bir para
metre verilmi olandr, kendi kendine deiip durandr.
Gilles Deleuze: Bunun tam da ayn anlama geldiini sanyo
rum: Zamann bir say olmay brakp veya bir eyi lmeyi b
rakp lt eye boyun emeyi brakp, ~ sonra bir parametre
haline geldiinde zamann bir oluum, bir kurgu meselesine ak
tarldn dnyorum. Zamann kvrmn atn, doru
izgi haline geldiini sylediimde... Zamann bu modern kavrannda buna edeer bir ey var - burada ayn zamanda parametrik bir zamann bo biimi belirirken tragedyada bir ilem
veya bir kesiklik getiren bir eylerle tamamlaycl vardr - ya
da ayn ekilde matematik sistemde bir kesiklik de vardr. Bence
Chatelet'in Plotinus'a verdii bu anahtar rol tarznda gerekten
biraz afalladm. Antikada her ey imdiye kadar sylemi
olduumuzdan ok daha karmaktr, aslnda iki yn vardr ve
bu iki ynn en azndan ortak noktalar vardr. Her iki ynde de
zamann yalnzca modal bir karakteri vardr... Oysa bu iki yn
hareketin says olarak, dolaysyla fiziksel kozmosa, phusis'e
boyun een zamandr - ve Plotinus gelir onlardan kopar - ama
kopan ilk kii o deildir, ve o da phusis'e deilse bile ruha boyun
een bir zaman kavray oluturur. Bu daln, Plotinus'un nemi
konusunda Gilles Chatelet'le tmyle ayn fikirde deilim - ve
bir taraftan iki aba sz konusuydu: Ruha boyun een zaman,
phusis'e boyun een zaman; bunlann her ikisi de ortak olarak
zamann saf ve biricik bir modal karakterini onaylarlar; bu ebe
diyetin imaj olarak zamandr, bu zamann ikincil ve tremi bir
karakteridir, ve her ikisinin de antik dnyann ruhu teorisinde
birletikleri bir nokta vardr. Plotinus'dan...
Comptesse: (iitilmiyor).
54

KANT ZERNE DRT DERS

Gilles Deleuze: Kant'a gre akn. Bir kez daha elimizde iki
mefhum var. Kant mefhum akmhktr, zaman akndr, ama
Kant'n btn aknlk mefhumlar klasik aknlk mefhumunu
reddetmek iin imal edilmitir. Kant'taki akn, eskilerin akn
deildir.
Hzla ikinci noktaya gemek istiyorum. ok hzl ilerleyece
im. Kant'a uygulamak istediim ikinci formln... Ama zaman
dnmek gerekten en zor itir - bu eletirel felsefe olarak fel
sefedeki bir dnemdir, Kant tarafndan eletiri felsefesi biimin
de tanmlanm modern felsefedir. Klasik felsefede dncenin
dndaki teki nedir? Dncenin dndaki teki her eyden
nce mekndr. Mekn. Mekn bir snrlama olarak kavranmtr. Engel veya diren olarak, ayn zamanda snrlandrma olarak
kavranyor. Neden? nk dncem bizzat kendisi meknsal
olmayan, uzayda yer tutmayan dnen bir tze balanyordur,
dnce kendisi uzamda yer tutmayan bir dnen tzn sfat
dr, ama bu dnen tz bedende sonludur. Bedende sonlu: Bu
klasik felsefeyi zehirleyen nl problemdir - yani dnen tz
olarak ruhla ve meknda yer tutan tz olarak bedenin birlii ve
ruhun bedende sonlu oluu, ruhun kendisi meknda yer tutmasa
da (bunun alamaz bir problem olduunu gryorsunuz) nasl
olur da meknda yer tutmayan bir ey mekndaki bir eyde sona
erebilir, bu bir sr paradoksa yol aar.
Bu dncenin temel bir snrlanmasn getirir nk yal
nzca dncenin nne engeller karmakla kalmyor, dn
ceyi snrlandran btn hatalar, btn yanlsamalarn kayna
nda yer alr. nc karakter: Eer mekn dncenin tekisiyse, mekn dnceden bakaysa, o zaman diyeceim ki keli
mesi kelimesine bu bakaln tekisidir. Meknda bulunan tz
dnen tzden bakadr - tek bir tz olarak varsaylm olsa
da; Descartes'n tz bulunduuna dayanan tannm retisi
buradan gelir: Dnen tz, mekndaki tz ve dnen tz ile
55

GILLES DELEUZE

mekndaki tzn birlemesi. Kant'm getirdii dnmle her


eyin grnm deiir. Neden? Doru izgi haline gelen za
man hatrlyorsunuzdur, ve artk bu noktada nemli olann d
nce karsnda bir engel veya diren olarak ya da dnceye
getirilen bir snrlandrma olarak nemli olduunu artk syle
yemem. Burada artk zaman mekna boyun emeyi brakr,
grdmz bu biime kavutuunda, bu saf biime kavutu
unda ayn zamanda bir bamszlk da kazanr - ve meknn
yerini alan o deildir, dnceye bir engel deildir. Dnceyi
ieriden ileyen snrdr. D snrlandrma mefhumunun yerini
i snr mefhumu alr. Zaman dnceyi ileyen snrdr, d
nceyi tmyle kateder, hep ierideki bir snrdr, dncenin
iinde yer alan bir snrdr, oysaki klasik felsefede dnceye
d bir snrlandrma oluturan meknn varl sz konusudur.
Demek ki her ey dnce sanki kendi iinde "dmann"
tayormu gibi olup bitmektedir. Dman darda deildir.
Burada bir tr temelli deiim sz konusu. Zaman dnmek,
dncenin meknla dardan snrlandrmasna dayanan kla
sik emann yerine, dnceyi ieriden ileyip duran bir i snr
gibi ok ok tuhaf bir fikri koymak anlamna gelir bu dtan
gelen bir engel deildir, bir tzn kapallndan, geirgen ol
mayndan kaynaklanmaz. Sanki dncede dnlmesi
imknsz bir eyler varm gibidir. O andan itibaren Kant'taki
sorun ruhla bedenin birlii deildir. Yani biri mekn teki mekn
d olan iki tzn birlii problemi deildir. Sorun artk birbi
rinden ayr iki tzn birlii olmayacaktr, tek ve ayn znenin iki
biiminin (iki biim ile iki tz birbirlerinden ok farkldrlar) bir
arada bulunuu ve sentezi olacaktr. ki tzn birliinin yerine,
ayn znenin iki biiminin sentezi - bu znenin tz olmadn
ima eder.
Birlemeleri gereken bu iki biim nedir - artk ayn znede
bile diyemem nk tz znenin iinde olmayacaktr , bunlar
56

KANT ZERNE DRT DERS

ayn zne iin iki biimdirler. Bylece ite bu zne zamann bu


izgisi tarafndan katedilecektir; sanki zne iki biim tarafndan
katedilmektedir ve kendisi de bu iki biimin sentezinden baka
bir ey deildir - ite bu en esrarengiz noktadr. Bu iki biim
nedir? Bir taraftan dncenin biimidir, te taraftan ise dn
cenin i snrnn biimidir. Somut olarak bu ne anlama geliyor?
Dncenin biimi ilk olarak "dnyorum"un eylemidir, ey
lem veya belirlenim olarak "dnyorum"dur. "Dnyorum"
demek bir eyi belirlemek demektir. Neyi? Bunu sonra grece
iz.
En geni ve en evrensel anlamnda dnmenin biimi, "dnyorum"a eittir - yani bu bir zneye baland srece d
ncedir; ama bunun bir tz olduunu sylemeye hakkm yok
tur. Dncenin biiminin ikinci belirlenimi: Bu, Kant'n dedii
gibi, "dnyorum"un en yoksul tasarm olduudur, bu btn
dncelere elik eden en zayf, en yoksul dncedir. Ben =
ben, bu "dnyorum"daki "ben"dir. "Dnyorum belirleni
min evrensel biimidir ama bir bakma hibir ey belirliyor de
ildir ve "dnyorum"da belirlenim botur.
Dncenin eylemleri somut olarak kavramlardr. Dnce
nin apriori eylemlerinin kategori ad verilen zel trden kav
ramlar olduunu grmtk. yleyse dncenin biimi "d
nyorum" ile kategorilerin toplamdr - "dnyorum" ile
"dndm" eylerin yani kategorilerin veya herhangi bir
nesnenin yklemlerinin toplamdr. Dncenin biimleri ite
bunlardr. Kant bunlara kendiliinden biimleri adn da verir,
dnyorum dediim zaman bu bir belirleme eylemidir ve d
ncenin eylemi olan bir faaliyeti ima eder. Kant bu iki durumda
dncenin biimini karakterize etmek iin kendiliindenlik
szcn kullanmaktadr.
Peki ama bu iki dnce biiminden baka ne vardr? Al
biimini ya da sezgi biimini grmtk. Sezginin biimi iki ey
57

GILLES DELEUZE

ierir, tpk biraz nce dncenin biiminin ben, "dnyorum"un "ben"i ve dncenin edimi olarak kavram, apriori
kavramlar yani kategoriler, mekn ve zamanda almlama biim
leri olduunu grdmz gibi.
Bu iki biim iki kez tekrarlanr. Son defa meknn dsallm
biimi, zamann ise iselliin biimi olduunu sylyordum, bu
sz konusu iki biimin algnn iki biimi ya da almlamamn iki
biimi olarak ortak olmalarn engellemez. Almlamamn biimi
ikilidir: Dsallm biimi = mekn, iselliin biimi = zaman,
ama bu ikisi almlamamn biimidirler. te yandan "dnyo
rum" ve kategoriler olan kendiliindenlik biimi vardr. Gr
yorsunuz bu ok nemli, her ey ikilemektedir: nce byk bir
ikilik vardr: Sezgi biimi ve kendiliindenlik biimi, almlama
biimi ve kendiliindenlik biimi, ve bu iki byk biimin her
birinin iki yn vardr. Almlama biiminin iki grnm vardr:
dsallk-mekn, isellik-zaman... ve kendiliindenliin de iki
grnm var: "Dnyorum"un ben'i, ben=ben, ve dnd
m kavramlar, apriori kavramlar.
Kant'n problemi tek ve ayn znenin, ben'in birbirine in
dirgenemez iki biime sahip olabildiidir (bir taraftan meknn
ve zamann indirgenemezlii, te taraftan da kavramn indirgenemezlii); tek ve ayn znenin iki biime sahip olabildiidir
temel olarak zaman biimine ve dnce biimine ve stelik,
zaman biimine bal olarak o alcdr, kabul edilir ve dnce
biimi altndaysa kendiliindendir, belirleyicidir, belirlemeleri
iler. Artk sz konusu olan ruhun, zihnin bedene nasl balan
dn bilmek deildir, cevap bylece gzden geirilmi olan
problemden akp gelecektir kukusuz yani ayn znenin (ya da
tek ve ayn zne iin) birbirine indirgenemez iki biimin sente
zinden. Bu ise tek ve ayn zne iin dnmenin kendiliinden
lik biimiyle zamann almlayclk biimidir.
58

KANT ZERNE DRT DERS

Zamann dncenin kurucusu, yazar olmas bundandr. Ve


Kant sentez apaktr: Sentez ayran ya da yrtan bir eydir ve
bu Kant ben tr kendisini kateden ve birbirlerinie asla indirgenemeyen bu iki biim tarafndan ikiye yrtlmtr. yleyse
uyum nereden geliyor; aksayan, topallayan ama dnd e
yin meknda ve zamanda karl bulunmadka dnemeyen, dncesine tekabl etmeyen hibir eyi meknda ve za
manda bulamayan ama yine de mekn ile zamann mutlak ola
rak ayr trden eyler olarak kaldklar byle bir zne nasl
iliyor? Bu tam anlamyla yarlm bir znedir tam tamna
zamann izgisi olan bir izgi tarafndan blnm bir znedir.
yle ki, nc bir nokta olarak unu derdim: Klasik felsefede
dncenin tekisi bakaln tekisiyken, Kant ile mutlak ola
rak yepyeni bir ey ortaya kyor: Dncenin iindeki teki.
Bu yabanclamann tekisidir. Elbette Kant bu kelimeyi kul
lanmyor, ama takipileri en yetkin biimiyle Hegel'de ortaya
kan temel bir yabanclama kuramn devreye sokmakta ge
cikmeyeceklerdir.
Bakaln tekisinin fark dnce iin engel tekil eden
d bir tekidir bu ite bylece bir i snr olan yabancla
mann tekisidir.
Peki, nedir bu yabanclama? Kant'ta znenin yabancla
mas, kesin olarak, her ikisi de kendine ait olan bu iki biimin
ikicilii tarafndan ikiye yrtlm olmasdr: Almlayclk
biimi ile kendiliindenlik biimi arasnda. Birdenbire, "ben
bakasdr" ifadesinin ne anlama gelebileceini anlar gibi olu
yoruz. "Ben bakasdr" ncelikle Rimbaud'nun bir ifadesidir
edebiyattadr. Balam alabildiine klasiktir, saf Aristocudur,
nk "ben bakasdr" formln aklamaya giritii her iki
defada da Rimbaud, bu forml son derece klasik bir felsefenin
felsefi dayana olarak ortaya atar. Rimbaud'nun Aristo stne
ders veren bir hocas olduu aikrdr. te Pleiade'da (1971)
59

GILLES DELEUZE

yaynlanan II numaral mektup: "Ben bakasdr. Kendini ke


man olarak bulan oduna ne yazk". Ve Paul Dominique'e yazd
mektup: "nk ben bakasdr. Kaplan uyanrsa... dncemin
tomurcuklanp an seyrediyorum, bakyorum ona, inceliyo
rum onu."
Aristo bize diyor ki, madde var, sonra da onu iten biimlen
diren biim var, form var. Madde, diyelim ki bakr; borazan ise
bu biim altnda dklm olan bakrdr. Bundan daha klasik bir
ey olamaz ve Rimbaud kendini bir maddeye benzetip yle di
yor: Dnce biimlendiriyor beni. teki rnekteyse odun ke
man oluyor, ona birileri keman biimi veriyor ve yeni kapasiteler
kazanyor.
Rimbaud buradan balam hi kukusuz mahveden, parala
yan "ben bakasdr" formln tretiyor. Derdi iiri bulmak,
buna uygun den iir eylemini yapmakt. "Ben bakasdr"
formlne uyan felsefi emei yapacak olan ise Kant'tr.
Ne pahasna olursa olsun yola koyulmak gerekir, nk Kant,
sylemeye kalkmadan da olsa, buna deiniyor Descartes'daki
Cogito'dan yola kp devam etmek gerek. Elbette sizi Descartes
stne bir dersten esirgemek isterdim, ama her ey u formlden
douyor: "Dnyorum, yleyse varm, ben dnen bir e
yim." Descartes'n dnce izgisi ite tam da budur: Ama onu
"dnyorum, o halde varm" diye zetliyorlar. Ama formln
tamamnda, "dnyorum, o halde varm" farz edilmektedir
nk dnmek iin olmak gerekir peki neyim ben? Ben d
nen bir eyim. lerlemeyi grebiliyorsunuz: Dnyorum,
varm, ben dnen bir eyim. Dnyorum = belirlenim.
Varm, belirlenmemi bir eyin konumu; Ben dnen bir e
yim, belirlenmi olduu haliyle ey. Beni takip edebiliyorsanz
burada terim var: Bir belirleme dnyorum; belirlenecek
bir ey, yani bir varolu ya da varlk; nc olarak ise belirle
nen, belirlenmi olan diyelim ki dnlebilen ey...
60

KANT ZERNE DRT DERS

Belirleme belirlenecek bir eyi belirler. Bana diyeceksiniz ki


hepsi buysa pek de ilerlemi saylmayz. Demek ki elimde
ey var: Dnyorum, varm, ben dnen bir eyim. "D
nyorum" "varm" dnen bir ey olarak belirliyor. lk ba
kta btn bunlar masum geliyor. Ama ite bakn Kant geliyor
ve diyor ki: Hi de yle deil, bir terimi unutmu, bu yeterince
karmak deil. Ve Kant onu dzeltecek. Diyor ki: Tamam d
nyorum = belirleme ve bu noktada tam anlamyla Alman
felsefesinin geleceinin iindeyiz, dnmek iin olmak, va
rolmak gerekir, bu tamam; demek ki belirleme, belirleme tara
fndan belirlenecek olan belirlenmemi bir eyi ima ediyor. Bu
karmak formle ok basit bir nedenden dolay ihtiya duy
dum: Gryorsunuz, dnyorum, o halde varm, bu ok basit
dnyorum bir belirlemedir; belirleme ise tam anlamyla
belirleme tarafndan belirlenecek belirlenmemi bir eyin varl
n gerektirir. Demek ki, dnyorum, varm, bu tamam, y
ryor. Ama bunun zerinde bir kesim yapyor, bir kesiklik ya
pyor: Diyor ki dnyorum, demek ki varm, bu ok gzel;
ama bundan "ben dnen bir eyim"i tretemezsiniz. Kant,
Descartes'm kendisinden esirgenemeyecek bir tr sreklilik
grdn sand yerde bir yark grmtr.
"Dnyorum"dan "varm"a gemek neden iliyor? Bir kez
daha, tamam, belirleme, belirleme tarafndan belirlenecek olan
bir belirlenmemii ima ediyor. Ama, diyor Kant, bu bize henz
biimi sylemiyor belirlenmemiin (yani varmn) belirleme
tarafndan belirlenecei biimi anlatmyor.
... Belirleme, belirlenmemi varolu, belirleme tarafndan
belirlenen varolu ve Descartes burada dnmenin srekli
olduunu farz ediyordu. Belirleme "dnyorum"du, belirlen
memi varolu "vanm"d, belirleme belirlenmemii belirliyordu: Ben dnen bir eyim. Kant ise diyor ki: Dnyorum =
belirleme, varm = dncenin ima ettii belirlenmemi varo61

GILLES DELEUZE

lu; belirlemenin olabilmesi iin kukusuz belirlenecek bir e


yin bulunmas gerekir. Ama ite, yine de hangi biim altnda
olacann bize sylenmesi gerekiyor -belirlenmemi, belirle
necek olan, belirlenmesi gereken; yine de belirlenmemi varo
luun belirleme tarafndan belirlenebilir olmasnn hangi biim
altnda olacann bize sylenmesi gerekiyor. Descartes tek bir
eyi unutmutu: Belirlenebilirin biimini tanmlamay. yleyse
ortada terim yoktu -belirleme, belirlenmemi ve belirlenmi;
drt terim vard: Belirleme, belirlenmemi, belirlenebilir biim
ve belirlenmi...
Eer bunu anladysanz her eyi anlamsnz demektir,
nk elinizde Kant'm cevab var. Dnyorumun ima ettii
belirlenmemi varolu hangi biim altnda belirlenmitir?
"Dnyorum" bir belirlemedir, yani bir kendiliindenlik
edimidir. Bir "varm" gerektirir, ima eder -ancak bu tmyle
belirlenmemi bir "varm"dr. Ama nedir bu? nk "dn
yorum" belirlemesi belirlenmiini belirlemeye yetiyor -"ben
dnen bir eyim"... Unuttuu, "dnyorum"un belirlenme
mi bir eyi ima eden bir belirleme olduudur ama ayn za
manda bu "varm"n hangi biim altnda "dnyorum" tara
fndan belirlenebilir olduunu bize sylememektedir.
te Kant'n cevab: "VarnV'n belirlenebilir olduu biim
besbelli ki zaman biimidir. Zaman biimidir ve bylece Kant'n
bizzat hayranlk verici bir formlle tanmlayaca u paradoksun
iine dersiniz: sel, en samimi anlamn, seziin paradoksu bu
yani aktif "dnyorum" belirlemesi varoluumu belirliyor;
aktif "dnyorum" belirlemesi varoluumu aktif bir ekilde,
belirliyor -ama varoluumu ancak belirlenebilir olann, yani
meknda ve zamanda pasif olan bir varln biimi altnda belir
leyebiliyor. yleyse, "ben" gerekten bir edimdir, ama ancak
pasif bir varlk olduum lde tasavvur edebildiim bir edim.
Ben bakasdr. yleyse "ben" aknsaldr (transandantal).
62

KANT ZERNE DRT DERS

Baka terimlerle sylersek, "dnyorum"un aktif belirle


mesi varoluumu ancak meknda ve zamanda pasif bir varln
varoluunun biimi altnda belirleyebiliyor. Bu ise, iki biim,
zaman biimi ve dnce biimi alm tek ve ayn zne olduu
anlamna geliyor ve dnme biimi znenin varoluunu an
cak pasif bir varln varoluu olarak belirleyebiliyor.

63

KANT STNE NC DERS


28 Mart 1978
Kant, Swedenborg diye acayip bir yazara byk bir ilgi du
yuyordu ve bu Swedenborg'un yalnzca ispritizma anlamnda
ruhlara dair belli bir kavray yoktu, ayn zamanda ispritizma
bakmndan belli bir mekn ve zaman anlay da vard. Soru
nuza cevap vermek iin bana yle geliyor ki sorunu Kant te
rimlerle ortaya koymuyorsunuz. Mesela, yle dediinizde -ite
bakn, mesela biri odaya giriyor, o zaman son derece genel bir
anlamda sylyorsunuz bunu -yani dnen bir zneye, d
nme tarz ne olursa olsun balayabileceiniz herhangi bir ye
tinin faaliyeti olarak. Birini dnyorum dediinizde bu birini
hayal ediyorum anlamna gelir ya da birini hatrlyorum anla
mna; ve ite tesadf, salt tesadfen o kii odaya giriveriyor.
Belirsiz ve genel terimler pekl kullanlabilir. zmleme
mizin u annda, Kant ok kstl anlamda kullanyor kelime
leri -orada dnmek hayal etmek veya hatrlamak, hatta kav
ramak anlamnda deil; orada dnmek sadece kavramlar
64

KANT ZERNE DRT DERS

retmek anlamna geliyor. Hissetmek orada yalnzca duyulabilir


bir eitlilii almlamak, duyulur bir eitlilii kavramak anla
mna geliyor. Hayal etmek, imgelemek ise ya imajlar retmek,
ya da kavramlara tekabl eden meknsal-zamansal belirlemeler
retmek anlamna geliyor. Bu yzden bana izin verin, bulundu
umuz seviyede, bu kstlayc tanmlar ve deerleri ne olursa
olsun dnmek, hayal etmek, hissetmek Kant tarafndan ayn
dnce tipinin birbirinin yerine konabilir tarzlar olarak deer
lendirilmiyorlar kendilerine zg yetiler bunlar. yle ki, bah
settiiniz kii odaya giriveriyor, burada dncenin hibir faa
liyeti sz konusu deil bu bir hayal etme edimi, bir anda bu
kiiyi bana veren bir duyulur eitlilik var. Bu Kant'n syleye
cei ey Kant Saf Akln Eletirisi'rm bir sayfasnda yle ya
zyor: Eer kehribar kh krmz kh siyah, kh ar kh hafif
olsayd, olgun kehribarla krmz rengi asla badatrmak frsa
tn bulamazdm yani hayal gcm bunlar badatrma vesi
lesini asla bulamazd. Eer doa somut kurallara boyun emeseydi, fikirler arasnda asla balant kurulamazd. Baka bir e
kilde sylersek, eer bende bir fikirler arm, fikirler ara
snda balantlar varsa bu eylerin fikirlerin deil eylerin
bizzat bize balanan kurallar gibi olan benzeri ilkelere bayun
ediklerini ima eder. Yani, Pierre Vincennes'e gelmeseydi, ya da
Vincennes'e gelmemi olsayd, Vincennes fikriyle Pierre fikrini
badatrma frsatn asla bulamazdm.
imdi bu yetiler meselesini kesinletirmek istiyorum ama
dnce-hayal gc ilikisi problemini dntrmek zere ver
diiniz rnei neden veremeyeceinizi gryorsunuz, nk as
lnda dnce tarzlarnn yalnzca biri sz konusu burada. Onu
dndmde Pierre oraya gelirse, aslnda hibir ey dn
m deilim, nk hibir kavram oluturmu deilim. Hayal
etmiim ya da hatrlamm onu. Kant'ta son derecede dikkate
deer, ok ilgin bir ey var. Kant byk eletirisini yazd
65

GILLES DELEUZE

zaman Saf Akln Eletirisi 1781'de... yani Kant 57 yandayd;


Pratik Akln Eletirisi ise 1788'de; ve son olarak Kant'n son
byk eseri, Yarg Gcnn Eletirisi 1799'da, 76 yanda
Kant... ok erken yata parlayan filozof bulunmadn d
nyorum. Eer Kant 50 yanda lseydi, bu bir tr ikinci derece
felsefe olurdu --Leibniz'in iyi bir rencisi, herhangi bir iyi filo
zof olurdu. Yalnz tek bir nemli vaka var, olaanst Hume
vakas. Onun btn sistemi, btn kavramlar, 22-25 yalarnda
hazrdlar bile onlar tekrarlamaktan, iyiletirmekten baka
bir ey yapmayacaktr artk. Bugn Yarg Gcnn Eletirisi
adl olaanst kitaptan bahsetmek istiyordum; olaanst bir
kitap diyorum nk bu kitap yeni bir disiplinin temelini at
mtr terim daha nce kullanlyor olsa da... Yarg Gcnn
Eletirisi'yle kurulan, temelleri atlan bir disiplin var yani
mmkn btn estetiin temellendirilii. Bylece estetik Yarg
Gcnn Eletirisi'yle sanat tarihinden farkl bir ey olarak va
rolmaya balyor. Bu tam anlamyla son derecede zor bir kitap,
her satrn anlamay beklemeyin bile, ama ritmini takip edin.
Descartes'da belirdii ve Kant'ta belirdii halleriyle Kartezyenlik
iindeki farkll biraz daha ilerletmek istiyorum. Daha Descartes'la birlikte, derler ki, felsefenin evriminde son derecede
byk bir nemi olan bir ey beliriyor: Tz orada baz tzler
zne olarak belirleniyorlar. ok ematik olarak bu formllerin
bize yardm eden formller olduu sylenebilir. Btn tzler
deil, yalnzca dnen tz denen bir tz tipi. Dnen tz zne
olarak belirleniyor. Modern denen felsefenin btnn damga
layacak olan keiftir bu bu XVII. yzyldan itibaren znelliin
kefedilmesidir. Neden znelliin kefi, neden znellik kefe
dilsin ki? Bu ampirik ben, yani sizin ve benim ben'imiz olmayan
bir znelliin kefiydi. Kavramn allmas asndan, mesela
yle dersem: Kartezyen Cogito tzn zne olarak atanmasyd
Kant olan ise ok farkldr. Her ey, bir adm daha atlm
66

KANT ZERtNE DRT DERS

gibidir yani znellik biimi tzllkten, tzsellikten kopar. Fi


lozoflar birbirleriyle elikiye dmezler; tpk bilim adamlar
gibi, tam manasyla kavramlarla gerekletirilen bir emek var
dr. ok somut bir ey sylyorum Descartes hakknda. Descartes kuku denen nl bir ilemden yola kyor. ok gzel
metinlerle diyor ki ve herkes biliyor ki bu bir konuma tar
z... slup ile ierik arasnda bir kayma olmas gerekten ge
rekiyor. Sz konusu olan masann olmadn sylemek de
ildir. Descartes'n problemi bambaka bir eydi; kesinliin
temeliydi yani her trl mmkn kukunun elinden syrlabi
lecek bir kesinlikti. Eer unu dersem olsun ya da olmasn be
nim iin fark etmez... kendime bunun kendi temelini kapsayan
bir kesinlik olup olmadn sorarm. Hayr. Masann varoldu
undan eminim, bu biliniyor zaten, ama bu kesinlik kendi teme
lini iinde tamyor. Peki acaba kendi temellerini ilerinde ta
yan kesinlikler de var m? Burada bir derece daha ykseliyorum demektir: Deniyor ki iki kere iki drt; bu kesin. Dostoyevski'nin kahramanlar derler ki: ki kere ikinin drt etmemesi iste
nemez mi peki? Ve iki kere ikinin drt ettiinden eminim dedi
inde, acaba burada da kendi temelini iinde tayan bir kesinlik
mi var? Neden iki kere iki drt etsin ki? te o zaman iki kere
ikinin drt ettiini kantlamaya giriilebilir bu kark bir i.
Buna karn Descartes kendi temelini iinde tayan bir kesinlii
bize kuku duyma ileminin vereceini dnyordu. Yani
kuku duyamayacam tek bir ey vard, masann varlndan
kuku duyabilirdim, bir nermenin doruluundan kuku duya
bilirdim, ama tek bir eyden kuku duyamam, o da kuku duy
duum lde dndmd. Baka terimlerle sylersek,
kuku duyma ilemi, kuku duymak dnmek demek olduu
lde, bana kendi temelini iinde tayan bir kesinlik salaya
caktr: Dnyorum! Bu ok tuhaf, elenceli bir forml. Baz
metinlerinde Descartes bunun yeni bir tanmlama tarz olduunu
67

GILLES DELEUZE

syleyecek kadar ileriye vardrr ii. Bu insann tanmdr. Ne


den bu insann tanmdr? Descartes'tan nce tanmlarla ilerlenrdi skolastikiler her eyden nce cinsler ve zgl farklar
verilirdi. nsan akl sahibi hayvandr. Hayvan burada cinstir; akl
sahibi olmak ise zgl farktr. Descartes der ki bu tipte bir tanm
verildiinde bu bizi hep bildiimizi varsaydmz eyden baka
bir eye gnderir. Akl sahibi bir hayvan olan insan anlamak
iin, nce hayvann ne olduunu bildiimizi, akl sahibinin ne
olduunu bildiimizi varsaymamz gerekir. O ise tmyle farkl
biimde bir tanm getirecektir: Dnyorum. Bu son derece il
gintir, nk artk dnmenin ne olduunu bilmek gerekmi
yor. Bu dnme ediminde verili zaten. Burada bir ima, bir ge
rektirme tr var; bu asla kavramlar arasnda ak bir iliki deil;
dnme edimiyle ayn olan bir eylem.
Kuku ise... Kuku duyduum zaman, kuku duyamayaca
m bir ey var bunda o da kuku duyan benim dndm.
Bu Ben nedir ki bu Ben? Bedenim mi, yoksa o deil mi? Bunu
bilmem nk bedenimin varlndan kuku duyabilirim. Ku
ku duyamayacam tek ey, kuku duyduum iin dnyor
olduumdur. Burada kukunun (bant iitilemiyor) ... stndeki
bir ilemi deil sz konusu olan... temelini kesinlik olarak iinde
tayan bir kesinlii elde etmek sz konusu... Dnyorum,
yleyse bu, araclyla kesinliimi belirlediim bir edim. Bu bir
belirlemedir. Aktif bir belirlemedir. Yalnzca dncemden
kuku duyamamakla kalmam, onsuz dnemem bile yani,
kuku duymaktan dnmeye tek bir rtk ba dnmekten de
varla doru gider. Nasl kuku duymak dnmekse, dn
mek iin de olmak, varolmak gerekir. Kartezyen formllerin na
sl gittiklerini gryorsunuz: Kuku duyuyorum, dnyorum,
varm. Dnyorum belirlemedir; varm belirlenmemi varo
lutur varm ama neyim peki? Ah ite, belirleme belirlenme
mi varoluu belirleyecektir. Belirleme belirlenmemii belirler
68

KANT ZERNE DRT DERS

bu benim dnen bir ey olduum anlamna gelir. Ben d


nen bir eyim. te byle ben belirleme tarafndan belirlen
mi olarak, dnen bir tzn varoluu olarak belirlenmi halde
varm. Descartes'a diyorlar ki, btn bunlar pek gzel, ama bizde
dnenin beden olmadn ne kantlayacak bize? Bunu ona
soran an materyalistlerinden biri... Ve Descartes cevap verir
herhangi bir kar k yneltindiinde ona, hep kstahlard
ok kstah ve kabayd der ki: Hibir ey anlamamsnz,
bizde dnenin beden olmadn asla iddia etmedim; tam ola
rak unu syler Descartes: ddia ettiim, dnceme dair bil
diklerim henz bilinmeyen eylere bal olamazlar. Baka bir
ekilde sylersek, sz konusu olan bizde dnenin beden olup
olmadn bilmek deil, Kartezyen dnmenin perspektifinde,
dnceme dair bildiimin henz bilinmeyen eylere bal ola
mayacadr sz konusu olan yani bedene nk kuku be
denden de olabilir. yleyse, mantn bak asndan ama
yepyeni bir mantktr bu, nk cinsler ve farklarla ilemez, bir
gerektirmeler, imalar mantdr nk Descartes, kavramlar
arasndaki ak ilikilere dayanan bir mantk olan klasik manta
kart olarak ... Yeni bir mantk tipi ortaya atyor -bir gizli,
imal ilikiler mant, bir imalar mant... O zaman, bir belir
leme tarafndan belirliyor -dnenin varoluunu belirliyor ve
dnenin varoluu dnen eyin varoluu olarak belirleni
yordu. Demek ki Descartes belirlemeden belirlenmemie ve be
lirlenmie doru gidiyordu: Ben dnen bir eyim. Mantnda
hep imalar ekliyordu art arda: Kuku duyuyorum, dnyo
rum, varm, ben dnen bir eyim.yleyse tzn zne olduu
araziyi kefetmiti.
Ve sonra Kant ortaya kt.
Descartes'n onaylad ey, ruh ile bedenin gerek anlamda
apayr olduklaryd. Bu ontolojik (varlkbilimsel) bir ayrmdan
daha fazlasdr. Yalnz.. Peki gelenee uygun olarak gerek bir
69

GILLES DELEUZE

ayrm dedii ey neydi? Burada da kelimeler bilimde olduu


kadar kesin tanmlanmlardr. Gerek ayrm iki ey arasndaki
ayrm deildir iki ey arasndaki ayrma, ayrmlama tarzdr;
yani iki fikir ve tasavvur arasndaki ayrmdr: ki eye gerekten
ayr dediimizde bundan birine dair bir fikri ya da bir eye dair
bir tasavvuru, tekine hi bavurmadan formle edebildiimi
anlamak gerekir. yleyse, gerek ayrmn lt tasavvurlar,
temsillerdir. Tmyle apayr olan iki ey dendiinde bu, sonuta
hibir anlam olmayan bir nermedir. Bylece tz dzeyine va
racaz...
(Comptesse, sen ki Descartes' benim kadar iyi bilirsin, be
inci Meditasyondaki gibi) kinci Meditasyonda bende dne
nin beden olup olmad hibir ekilde anlalamyor. Descartes
bunu biimsel olarak sylyor. Ruh ile beden, dnce ile uzam
gerek anlamda ayrlyorlar birbirlerinden ontolojik olarak ayr
ayr, ya da ayrlabilir tzlermi gibi. Bunu ancak Meditasyonlafnn sonuna doru syleyebilecektir. kinci Meditasyonda ...
eyi kefettiinde... eyi... eyi... kesinlikle syleyemez bunu,
ve ite bu yzden Descartes'n metninin getirdii yenilikler ara
snda, zerinde ok srar ettii bir ey var bu da ite Meditasyonlann hakiki yeniliidir Descartes' ister beenin ister be
enmeyin... Bu felsefi syleme zaman sokan ilk kitaptr. Burada
harika, olaanst bir ey olup biter. kinci Meditasyonda sy
ledii sonra da Beinci Meditasyonda syledii... arasnda
akp giden bir zaman, bir zamansallk var, yle ki Beincide
syleyeceini kincide syleyemiyor. Bu btn filozoflarda
byle deil. Aristo'yu ya da Platon'u ele alrsam, okumada bir
takibat, bir silsile var, ama bu silsile kronolojik bir dzene teka
bl eder, hepsi budur. Descartes'da ise yle bir zamansal dzen
ayaa kalkar ki, metafizik boyutun kendisini oluturur. Kabaca
sylersek, ortaada ayrm biimlerine dair bir kuram vard her
yazar kendi ayrmlama biimlerini yaratrd ama zetle,
70

KANT ZERNE DRT DERS

byk ayrm tipi vard: Gerek ayrm, modal ayrm (tarz bak
mndan ayrm) ve akli ayrm. Ve eer bu ayrm tipini eylerin
kendisine yklerseniz bir samala derdiniz eer onlara
ontolojik bir menzil verirseniz, henz ontolojik bir menzilleri
olmadndan... yalnzca temsili, tasavvura dayal bir menzilleri
olduundan... yani yle: Eer A'y B'yi dnmeden, B'yi de
A'y dnmeden dnebiliyorsam o zaman A ile B arasnda
gerek bir ayrm var demektir. Gryorsunuz, burada bir d
nce lt, bir tasavvur veya temsil lt sz konusu. te
rnek: ki ey gerek anlamda ayrlar, ama hakikatte birbirle
rinden ayrlm deiller iki ey birinin tasavvurunu brne
bavurmadan, ve tersi... oluturabiliyorsanz gerek anlamda
birbirlerinden ayrdrlar. u akmak bu kitabn zerinde duru
yor, gerek anlamda ayr mdrlar peki? Evet, kitab tasavvur
etmeksizin akman bir tasavvurunu kurabilirim. Hakikatte de
birbirlerinden ayrlabilirler bunlar, bunun iin akma alp ce
bime atmam yeter. Bir kdn nyle arkas arasnda gerek bir
ayrm var, nk bir tarafn hi tasavvur etmeden teki tarafn
tasavvurunu oluturabiliyorum. eylerde n ile arka taraf bir
birlerinden ayrlmazlar ama tasavvurumda n ile arka iki ayr
tasavvura tekabl ederler. O zaman derim ki, kdn nyle ar
kas arasnda gerek bir ayrm var. Demek ki, hakikatte birbir
lerinden ayrlmam eyler arasnda gerek bir ayrm olabili
yor.
kinci ayrm tipi: Modal, tarz ayrm. A'y B'yi tasavvur et
meden tasavvur edebildiimde, ama B'yi tek bana tasavvur
edemediimde ortada modal bir ayrm var demektir. rnek:
Uzam ve ekil. Kabaca varsayalm ki iinde bir ekil bulunma
yan bir uzam tasavvur edebiliyorum ama uzamsz bir ekli
tasavvur edemiyorum. O zaman diyeceim ki, uzam ile ekil
arasnda modal bir ayrm var. Bu ontolojik olarak sonu
karmakta acele etmemek lazm asla eylerde ekilsiz bir uzam
71

GILLES DELEUZE

olduu anlamna gelmez belki de hi yoktur yle ey. Gr


yorsunuz ki bu da ayn ey: Hepsi tasavvur ltlerine bal.
nc ayrm: Akli ayrm, akl bakmndan ayrm. Bir ta
savvurda tek ve bir olan iki eyi iki diye tasavvur ediyorum.
Baka bir deyile, akli ayrm soyutlamadr. Kdn nyle ar
kasn ayrt ettiimde yaptm bir soyutlama deildir, nk
bunlar tasavvuruma iki ayr ey olarak verilmiler; gel gelelim
ensiz bir boydan, genilii olmayan bir uzunluktan bahsettiiniz
zaman, bu uzunluk ne kadar ufak olursa olsun, bir soyutlama
yapyorsunuz demektir --ne kadar ufak olursa olsun, genilii
olmayan bir uzunlua dair mmkn hibir tasavvurunuz olma
dnda... yleyse diyeceiz ki uzunluk ile genilik arasnda akli
bir ayrm vardr.
nsanlarn soyutlamadan bahsedi tarzlar hep artcdr.
Ne olduuna dair mutlak olarak hibir bilgileri yoktur. Soyut
kelimesi hibir soyutlama tamayan eyler iin kullanlyor
genellikle. Soyutlama problemi, tasavvurumumda tek ve ayn
olan nasl iki klabileceimdir. ki tasavvuruna sahip olduum
bir eyi iki klmak zor deildir, ama kdn arkas dediimde
hibir soyutlama yapm olmuyorum, nk arka taraf bana bir
tasavvur halinde, varolan bir eyin tasavvuru olarak zaten veril
mi bulunuyor. Kalnl olmayan bir uzunluk dediimdeyse, o
zaman bir soyutlama yapyorum, nk tasavvurumda zorunlu
olarak birlikte, i ie verilmi iki eyi ayryorum.
Ayrmlar kuramn balatan bir filozof var. Ve sonra... Orta
an Tannbilimcileri... bunlar Tanryla uraan tipler deildi
ler; tpk Rnesans ressamlarnn Tanry dnen tipler olduk
larn sylemeye benzer bu... hayr, onlar renkleri dnyor
lard, izgileri dnyorlard ve sa'nn vcudundan ekip al
dklar eyler en acayip eylerdi. Tanrbilimci denen tipler ise,
bir mantk, bir fizik, bir dinamik icat etmekle uraan insanlar72

KANT ZERNE DRT DERS

dlar ve ortaan en byk dertlerinden biri ite bu ayrmlar


kuramyd...
Gzel... imdiye kadar, her ey eylerin hakikaten ayrlm
olup olmadklarn ya da kendilerinde kark olup olmadk
larn bilme sorusundan tmyle bamsz; yle ki, btn bu
Cogito hikyesinde, kukulanyorum, dnyorum, varm, ben
dnen bir eyim meselesinde, Descartes yalnzca u sonucu
karabiliyordu: Dnceme dair olan tasavvurum ve uzamda
yer tutan bir bedenim olduuna dair tasavvurum... bunlar yle ki,
dnceme dair hibir tasavvurum yokken de dncemi tasav
vur edebilirim. Descartes iin dnceyle uzamn gerek an
lamda ayr olmalar iin bu yeterliydi. Bende dnenin beden
olmadn ekleyemiyordu buna... (bant deitirildi)
O zaman, tasavvur ile tz arasndaki gerek ayrmdan yola
karak bir sonuca, tzler arasndaki ontolojik ayrma varabil
mek iin, Descartes'a Tanr kavramna ilikin koskoca bir
zmleme gerekecekti. Orada unu diyordu: Tzn tasavvurlar
arasndaki gerek ayrm eylerin dnyasndaki bir ontolojik ay
rma, hakiki bir ayrma tekabl etmiyor olsayd, o zaman Tanr
bizi kandrm, aldatm olacakt; Tann bize yalan sylyor
olacakt nk dnya ikili, ifte olurdu o zaman; Tanr ifte-dilli
olurdu o halde, ifte olurdu nk birbirine uymayan iki ayr
dnya yaratm olurdu: Tasavvurlarn dnyasyla eylerin dn
yas... Felsefi olarak bunun, Tanrnn aldatc olduunun ne an
lama geleceini grebiliyor musunuz? Bu ktlk probleminin
yepyeni bir konumuna yol aar. eyler arasnda gerek ayrlma
lar yokken tasavvurlar arasnda gerek ayrmlar yapacak gcm
olsayd, o zaman dnya ifte olurdu: Bir tarafta tasavvurlarmn
dnyas, te taraftaysa eylerin dnyas bulunurdu; o zaman bu
Tanrnn beni srekli olarak aldatmay srdrd anlamna
gelirdi, nk bana gerek, doru fikirler ilham etmi olmasna
ramen, bu fikirlere eylerin dnyasnda hibir ey karlk
gelmemi olurdu.
73

GILLES DELEUZE

Comptesse'in sorusunu cevaplandrmak iin, bunun ontolojik


bir mesele olduunun doru olduunu ben de onaylyorum; ama
o kadar hzl deil... bu yle bir ontolojik ayrm haline gelir ki
Descartes buradan u sonuca varabilir: Dnen tz uzaml
tzden gerek anlamda ayn olarak tasavvur edebiliyorsam o
zaman bende dnen ey beden deildir. Ama Beinci Meditasyondan gemeden nce bunu hibir ekilde syleyemiyor
yalnzca unu syleyebiliyor: Dnen tz uzaml tzden
gerek anlamda ayn olarak kavryorum, bunlar gerek anlamda
ayrlar, nk, bir defa daha, gerek anlamda ayn olmak gerek
anlamda ayr diye kavranmakla ayn ey; tasavvurlan birbirle
rini gerektirmeden nedenlerini bulabilen iki ey gerekten ayr
drlar. O zaman unu diyebilir: Dnen tz ve uzaml tz
gerekten ayr gibi kavranyorlar, ama henz bende dnenin
uzam olmadn, bende dnenin beden olmadn syle
yemez. Burada bana ilgin gelen tek ey bu rtk ilikiler fikri
ama Descartes buna byle demiyor ve o andan itibaren felsefi
edebiyatta zaman dzeninin bylece devreye sokulmas gerek
leiyor... (bant iitilemiyor) Bana her eyi anladnz syle
yin.
Kant'n burada ne ii var? Kant daha da ileriye gidecektir. Bu
zorunluydu, nk kendinden nceki bir filozofa gre, daha
uzaa gitmek istiyordu yalnz, bu daha uzak nceden var deildir, onu ina etmesi gerekiyordu yleyse. Kant'n en gzel
metinlerinden birisi budur: Dncede ynelmek ne demektir?
Bu ok gzel metinde, dncenin tmyle corafi bir kavranm gelitirir yeni bir ynelimi bile vardr: Daha uzaa gitmek
gerekir; Descartes yeterince uzaa gitmemitir: Baz tzleri zne
olarak tayin ettiinde, daha uzaa gitmek ve zneyle tz arasn
daki ba koparmak gerekirdi. zne tz deildir. Gzel. Bu ne
anlama gelir? Her eyi yeniden ele almaya giriir ve ben de bir
ka noktay ele alyorum diyor ki: Tamam; yani bu aktif bir
74

KANT ZERNE DRT DERS

belirlemedir ve zaten Kant ona bu ad verecektir. Bu biraz tuhaf


geliyor bize bunun kendiliindenliin biimi olduunu sy
lediinde... ama terminolojiyi biraz daraltrsanz her ey anla
lacaktr. Bu kesin olarak u anlama gelir: Bu bir belirlemedir
bunu Descartes'dan dorudan almtr ve kavramlarn retil
dii her defasnda ibandadr. Onu dahil etmeden bir kavram
dnemem. Baka bir deyile, o btn kavramlarn znesidir
veya, Kant'n deyiiyle, sentezin birlii, birimidir. Demek ki b
noktada sz daarcn deitirmektedir Kant ama Descartes'la tmyle hemfikir olarak. Bunun nedeni, ayn fikirde ol
mayaca anda byle bir sz daarcna ihtiya duymasdr. Bu
ilk noktayd.
kinci nokta: Dnmek iin olmak gerekir; baka bir de
yile, belirlenmemi bir varoluun belirlenmesiyle konulmas
arasnda bir ima, bir gerektirme ilikisi vardr. Demek ki, aktif
belirleme ile belirlenmemi bir varoluun konumu arasnda bir
ima ilikisi var. Kant bunu hep sylerdi: Bu bir varolu hissi
ima eder (szckler deiebiliyor burada). Burada treme
apak Descartes ile Kant arasnda Rousseau vard. Bazen der
ki, belirlenmemi bir varoluun bilinci; bu belirlenmemi bir
varoluun saf bir bilincini ima ediyor. Buraya kadar Descartes ile
hemfikirdir Kant.
Descartes iin artk bir problem kalmamt; ve bir filozofun
artk problemi kalmad andan itibaren yeni bir filozof yetiir
hep. Descartes iin artk bir problem kalmamt, nk elinde
bir belirleme vard ve belirlenmemi bir varoluun konumunu
elinde tutuyordu yani belirlenecek bir eyi; ve unu diyecekti:
Belirleme belirlenmemii belirler. Belirleme: Dnyorum;
belirlenmemi: Varm; belirleme belirlenmemii belirtiyor: Ben
dnen bir eyim. Bu noktada Kant hayr diyor; Alman felse
fesinin douudur bu Leibniz var aklmda. Saldr mahiyetinde
kar klar olur. Kar klarn altnda her zaman kuramsal
75

GILLES DELEUZE

saldrlar bulunur. Leibniz zaten daha nceden sylyordu:


Descartes ok hzl gidiyor, ok aceleci. Bu bir deer yargs.
Kant bundan bir eyler alr ok hzl, ok aceleci davranyor
Descartes. Kant diyor ki: Tamam, bu bir belirleme; buras ta
mam, belirleme belirlenmemi bir varoluun konmasn ima
ediyor, ama bu bana bu belirlenmemi varoluun hangi biim
altnda belirlenebilir olduunu sylemiyor Descartes bununla
alay ederdi nk ona gre burada hibir problem grnm
yordu.
Dnyorum, varm, buras tamam. Ama neyim ben; ne
olarak varm? Descartes cevap veriyordu: Belirlemeyi belirlen
memie Uygulad iin... hah ite bakn sylediklerim ok
ak hale geliyor... Descartes belirlemeyi belirlenmemi varolu
a dorudan uygulad bir ilem yapyordu. abuk kurtulmak
iin belirlemeyi dorudan uyguluyordu. Kant ise diyor ki: Ta
mam, dnyorum, varm. Ama neyim ben, ne olarak varm?
Dnen bir ey mi? Ama bunu hangi hakla sylyor? Descartes
duysa ok fkelenirdi... Kant ona diyor ki: Ama skp kaldnz,
elinizde belirlenmemi bir varoluun konmas var ve onu belir
lemeyle belirleyeceinizi iddia ediyorsunuz. Bunu yapmaya hi
hakknz yok. Elinizde bir belirleme var, elinizde belirlenmemi
varoluun bir konumu var hep dnp durursunuz, ama tek bir
adm ilerleyemezsiniz byle. Burada tkanp kaldnz. Niin?
nk buradan bir sonuca varmak iin belirlenmemi varoluun
bir tz gibi, bir ey gibi belirlenebilir olduunu varsaymanz la
zm ve ite bu varsayma hakknz yok. Latincede dnen
ey (resfcogitans)... Kant diyor ki: Daha nceki her eye bal
olarak, (tpk daha nce sylediim gibi, fenomen mefhumunda
yapt olaanst deiiklik' gibi hani fenomen artk grn
deil belirii iaretliyordu) ayn ekilde Kant imdi unu
diyebiliyor: Bilgimizin koullar iinde bir varoluun belirlen
dii biim (bu isterse meleklerin dnyasnda gereklesin, ora76

KANT ZERtNE DRT DERS

sn bilmem) evet, bilgimizin koullar altnda bir varoluun


belirlendii biim, zamann biimidir. Yani bu bir kendiliindenlik biimi veya en evrensel, en genel belirleme biimidir.
Ama belirlenebilir olann en evrensel biimi de zamandr. Descartes'n vard sonu bir felaketti, nk belirlenmemi ile
belirlenebilir olan birbirine kartryordu oysa belirleme be
lirlenmemie ancak belirlenebilirin biiminden dolaarak yak
laabilir. Baka bir deyile, dnyorum, varm, belirleme
belirlenmemii belirlemeli; ama belirlenmemi varolu ancak
zaman biimi altnda belirlenebilir ancak. Dncenin biiminin
belirlenmemi varoluu belirlemesi yalnzca belirlenebilirin bi
imi olarak zaman biiminde olabilir.
te, bylece varoluum ancak zaman olarak belirlenebilir.
Oysa, eer zaman belirlenebilir olann biimiyse ki orada be
lirlenmemi varoluum belirlenecektir o zaman belirlenebilir
olandan aldm biim nedir? Belirlenebilir olandan aldm bi
im zamandaki bir fenomeninkidir, nk zaman fenomenlerin
beliri biimidir. Beliriyorum ve zamanda kendime beliriyorum.
Ama belirmek ve kendine belirmek, zamanda belirmek nedir
btn bunlar? Bunlar alc, yani pasif bir varln koordinatlar
drlar. Yani bir nedeni olan, baz etkilere maruz kalmadan eyleyemeyen bir varln. Gzel, sonuna kadar varabildik Kant i
duyunun, samimi duyunun paradoksunu tam da bu noktada ad
landracak: Bu aktif bir belirlemedir, aktif belirlemenin biimidir
bu, ama ima ettii varolu, yani aktif belirlemenin ima ettii
belirlenmemi varolu ancak zamanda belirlenebilir yani za
mann dzeni ve ak iinde btn deiimlere maruz kalan
pasif bir znenin varoluu olarak. Baka bir ^deyile, yapa
mam... muhteem bir cmle var; Kant'n geen defa syledi
im versiyonunda... te bakn Kant Saf Akim Eletirisi'nde ne
ler diyor: Tam olarak... varoluumu bir BEN'inki olarak belirleyemem, ancak BEN'i tasavvur edebilirim kendim iin yani d77

GILLES DELEUZE

nme faaliyetimin kendiliindenliini... Dnme edimimin


kendiliindenliini tasavvur ediyorsam bu u anlama gelir
aktif belirlemeyi varoluumu belirleyen bir belirleme olarak ta
savvur ediyorum ama aktif belirleme onu aktif bir varln va
roluu olarak deil, zamandaki bir varln varoluu olarak be
lirleyebiliyor. te bu zamann ayran izgisidir. Ben'deki bu
yar kateden, izen belirleme olarak ben ile zamanda belirle
nebilir olarak beni birbirinden ayran zamann saf ve bombo
izgisidir. Zaman dncenin saf snr haline gelmitir ve d
nce bu kendi z snnyla uramay bir an olsun brakmaz.
Dnmenin snrll ieridendir yleyse. Dnen tz d
ardan snrlandran ve dnen tze direnen bir uzamsal tz
yoktur artk. Ama bununla dncenin biimi btnyle yarlr,
katedilir krk bir tabak gibi zamann izgisiyle yarlmtr.
Zaman bizzat dncenin i snr klar yani dncenin d
nlemezi yapar onu.
Kant'tan itibaren, felsefe, dnlemez olan dnmek g
revini stlenecektir dncenin dnda olan dnme iini
bir kenara brakacaktr. Gerek snr dnceyi ieriden kateder
ve iler. Burada geen defa sylemeye altm eyle yine
karlayoruz: Burada iki biim arasnda bir tr gerilim var.
Kendiliindenliin aktif biimi, ya da isterseniz aktif belirleme
nin biimi, veya kavramn biimi nk bu btn kavramlarn
biimsel birlii, birimidir... yleyse, bir tarafta belirlemenin aktif
biimi, te taraftaysa belirlenebilir olann sezgisel veya alc bi
imi -yani zaman. Bu ikisi birbirlerinden mutlak olarak baka
trdendirler ama yine de aralarnda temel bir tekabl ilikisi
vardr: Biri tekinin iinde iler. Dnceye direnen eyi d
nce bizzat iinde barndrmaktadr. Dnn, Heidegger
hangi bakmdan Kantdr? Baz nl cmleler var: Henz d
nmyoruz. Heidegger dnceyle ilikili olarak zamandan
bahsettiinde Kant oluyor. Kant'tan Heidegger'e giden doru78

KANT ZERNE DRT DERS

dan izgi tam anlamyla zaman ve zamann dnceyle ilikisi


problemidir. Kant'n kefettii byk problem, belirleme bii
miyle, veya aktiflik ya da kendiliindenlik biimiyle alclk,
pasiflik biimi, veya belirlenebilir olann, zamann biimi ara
sndaki ilikidir. Eer biraz kaydrrsam, artk belirlemenin bi
imi ve belirlenebilirin biimi demezdim; ayn trden olmayan
iki belirleme biimi derdim. Bana bu kaydrmay hangi hakla
yaptm sorabilirsiniz hangi hakla belirleme biiminden vaz
geiyorum: Dnyorum, belirlenebilir olann biimi, oradan
zamana geiyorum iki belirleme tipi bulunduu fikri ise daha
sonra grlecek. Ama meseleleri ancak birka kaydrmayla
zebileceimizi hissedin. Yani bu defa bu iki belirleme tipi artk
kavramsal belirlemelerdir nk btn kavramlar buraya bala
nrlar, buraya gnderirler kavramlar onun edimleridirler; de
mek ki, bir tarafta kavramsal belirleme var, te taraftaysa
meknsal-zamansal belirleme. Bu ikisi mutlak olarak farkl tr
dendirler ve birbirlerine indirgenemezler; indirgenemezler ama
yine de birbirlerine tekabl etmeyi asla brakmazlar yle ki, her
kavrama ona tekabl eden meknsal-zamansal belirlemeleri at
fedebilirim; ayn ekilde, meknsal-zamansal belirlemeler ve
rildiinde, onlara bir kavram tekabl ettirebilirim.
Bir ekilde, geriye grmemiz gereken birka nokta daha ka
lyor. Birazdan tanmlayacamz bu kaydrmalar yapma hak
kn bana verirseniz, bu unu demeye varr: Kant belirleme bi
imiyle belirlenebilirin biimi arasndaki iliki problemini orta
ya atyor yani zaman problemi. Ve bununla felsefenin temel
lerini altst ediyor ya da, daha belirli bir dzeyde, kavramlar;
nk artk zaman da deil, mekn ile zamann belirlenimlerini
ele almaktadr. Bu defa sz konusu olan ey kavramsal belirle
meyle meknsal-zamansal belirleme arasndaki ihkidir.
(Teneffs... teneffsn sonu)
uradan yola kyoruz: Ayn doada olmadklar halde
kavramsal belirlemelerle meknsal-zamansal belirlemelerin
79

GILLES DELEUZE

birbirlerine tekabl ettiklerini nasl aklamal? Meknsal-zamansal bir belirleme nedir peki? Greceiz ki galiba bir sr
tipi var bunlarn. Kant, iki belirleme tipi arasndaki iliki so
rusunu ok farkl iki dzlemde sormaktayd. Bu dzeylerden
birincisine sentez dzeyi diyeceiz; ikincisine ise ema dzeyi
diyeceiz ve bir Kant okuru iin sentez ile emay birbirine
kartrmak tam bir felaket olurdu. Diyeceiz ki ema, sentez,
bunlar u ya da bu tarzda kavramsal belirlemeyle meknsalzamansal'belhiemeyi ilikiye sokan ilemdirler. Ve ite bakn,
sentez aknlk verici bir macerayla paralanacak, delinecek
ve alacaktr bu yce yaantsdr, deneyimidir. Yce ya
ants btn sentezleri tartacak, ar basacaktr. Ama yalnz
bunlarla yayor deil miyiz? Biz hep sentezlerle yaarz ve
gelin grn ki yce yaants, mesela yldzl kubbenin son
suzluu, veya kudurgan deniz...
tekisi ise, ema bu teki vakadr ve orada meknsalzamansal belirlemelerle kavramsal belirlemeler birbirlerine te
kabl ettirilirler; ve orada da emalarmzn paraland baz
koullar, haller vardr ve sembol, sembolizm yaantlar orada
artacaklardr bizi. Oysa btn yce incelemeleri ve btn
sembol, sembolizm incelemeleri ngilizler sembolizmi ondan
nce incelemilerdi; ama Kant'n zmlemesinin ne kadar yeni
olduu apaktr... Bu yarg gcnn eletirisidir son kitabn
da... sanki yalandka Kant felaket, hatta kyamet karsnda
daha duyarl olur. ifte bir felaket: Ycenin ezicilii yce ezi
yor beni; ve semboln belirii ite o zaman btn dnyamz,
bilgimizin topra, sentez ve emalarmzla kurduumuz btn
toprak titremeye, sarslmaya balar.
Sentez nedir? Bu alg sentezidir, algnn sentezi. Ama bunun
kendi bana olup bittiini sanmayn. Diyorum ki, Kant alg
sentezinin zmlenmesine ynelik dzeyden itibaren fenomenolojinin kurucusu olarak ele alnabilir. Yani, grnlerin deil
80

KANT ZERNE DRT DERS

belirilerin, belirme olaylarnn incelemesi olarak kendini or


taya koyan bu felsefe disiplini. Algnn sentezi nedir peki? B
tn fenomenler meknda ve zamandadrlar. Bir eitlilik vardr
kelimesi kelimesine meknda ve zamanda tanmlanmam
olarak kalan bir eitlilik vardr. Dahas, mekn ile zaman bizzat
eitlidirler: Bunlar yalnzca eitliliin verildii biimler ol
makla kalmazlar; bize bir de tam anlamyla meknsal ve zamansal bir eitlilik de sunarlar "burada"lann eitliliiyle
"imdi"lerin eitlilii. Zamann her an mmkn bir imdidir,
meknn her noktas mmkn bir burasdr. Demek ki, yalnzca
meknda ve zamanda belirlenmemi bir eitlilik yoktur, bizzat
mekn ile zamann tanmlanmam bir eitlilikleri de vardr.
Demek ki, algnn olmas iin bir eitliliin mutlaka bana ve
rilmi olmas lazm ama yalnz bu eitlilik verisi, eitliliin
bu alcl olsayd bu hibir ekilde kendi bana bir alg
oluturmazd. Mesela ey dediimde... mesela bir apkay al
gladmda, bir kitab algladmda bu meknda ve zamanda
belli bir mekn ve belli bir zaman oluturduum, kurduum an
lamna gelir. Mekn ile zaman belirsizce, tanmlanmam bir
ekilde blnebilirler: Meknn her paras bir mekndr, za
mann her paras bir zamandr. yleyse belli bir mekn ile za
man belirlediim ilemden sorumlu olanlar mekn ile zamann
kendileri deildir. Bir kesme eker paras alglyorum: Bir
mekn ve zaman karman alglamm. Bana diyeceksiniz
ki mekn... bu tamam, bunu anladm, nk gryoruz, ekerin
biimi var, tanecikleri var ama niye zaman? nk, ekerin
erimesini beklemek algmn bir parasdr da ondan. Bir eyi
algladmda o eyin belli bir zamansalln, zamanlln ve
ayn zamanda bir meknsalln, meknlln da alglarm.
te bakn, Kant'a gre tmyle mantki bir dzen bu
kronolojik deil mantki: Bunlardan birinden yola kn, bunlar
dan biriyle balayn demiyor.
81

GILLES DELEUZE

Sentezi oluturan ilem vardr sentez ayn anda hem


mekndaki eitlilikle, hem de zamandaki eitlilikle ilerken,
ayn zamanda meknn ve zamann eitlilii zerinde de iler.
Sentez zamanda ve mekndaki bir eitlilii ve bizzat meknn
ve zamann eitliliini snrlandrmaktr. unu der: Balad,
bitti... balyor, bitiyor... vesaire... Sentezin ilk yn Kant'n
paralarn kavranmasnn ardk sentezi adn verdii eydir
yani: Her ey bir oulluktur ve bir paralar oulluunu ierir,
kapsar. Paralan alglyorum, gzlerim eyi katediyorlar. Diye
ceksiniz ki, bir defada alglamayacam ok kk eyler de yok
mu? Evet ve hayr. Belki de yok, bu olabilir... Dahas, bir ey ne
kadar kk olursa olsun, algmda sadan da balayabilirim,
soldan da, yukardan da balayabilirim aadan da bu ok
uzun bir zaman srmez bu ok ksalm, skm bir zamansallktr. Paralarn ardk bir kavrann gerekletiririm.
Ama daha imdiden, birdenbire iler karmaklayor: ki du
rum arasnda ayrm yapmak gerekir henz iimiz bitmedi. Her
durumda paralarn kavranmas, almlanmas ardktr. Ama
ardkln nesnel olduu durumlar vardr iler karyor o
zaman. Mesela bir evi alglyorum: Biimi, arka plan, perspek
tifi biim fon haline geliyor vesaire... Burada bir tr znel
almlama, kavray vardr. Ama ister sadan balayaym, ister
soldan balayaym, ve devam edeyim... Her iki halde de almlamam ardktr, ama ardkln yalnzca znel bir deeri var
dr. Yukardan balayabilirim, aadan balayabilirim, sadan
balayabilirim, soldan balayabilirim bu tersine evrilebilir ya
da geri gtrlebilir -soldan saa olsun, sadan sola olsun, kar
mda olann bir duvar olduunu, hi fark etmez, her zaman
syleyebilirim. Ardklk benim almlamamdadr, eyin ken
disinde deildir, fenomende deildir. Aksine, diyelim ki (bant
zlemiyor) ...da oturmusunuz. Burada da paralarn ardk
bir almlanmas sz konusu ama ardklklar bu kez nesnel82

KANT ZERNE DRT DERS

dir. O zaman dersiniz ki: Bir olay alglyorum. Ardklk biri


cik bir yoldan kavrandnda bir ey alglyorsunuz demektir.
O zaman diyeceiz ki bir olay, paralarnn ardk almlanmas
nesnel ise olaydr. znel ise olay deil, bir eydir deriz. yleyse,
meknn ve zamann paralarn belirleyen sentezin birinci g
rnm almlamamn sentezidir. Bu sayede bir meknn para
larn almlarm, kavrarm.
Peki, varsayalm ki, paralan ardk olarak almlam bu
lunuyorsunuz varsayalm ki o zaman ilgin bir durumun iine
dtnz: Varsayn ki sonraki paraya geldiinizde nceki par
ay unutuyorsunuz, alglayamazdnz o zaman. Bir nevi sk
trma, kasma ileminin yrrlkte olmas gerekir; yle ki son
raki paraya getiinizde nceki para korunsun, unutulmasn
yoksa bir tarafta kazandnz te tarafta kaybedersiniz ve bir
mekn ve zaman asla belirleyemezsiniz. Sentezin bu ikinci yn,
yeniden-retim sentezidir. Sonraki paraya getiinizde nceki
paray yeniden-retmeniz gerekir demek ki ardk paralan
retmekle kalmayacaksnz, ncekileri sonrakilerden yola ka
rak yeniden retmek zorundasnz. Sentezin bu iki yan senteze
bir edim rol verir neyin edimi? Ne alcln, almlayclm
edimidir bu nk alclk sadece mekn ile zamanndr; za
manda ve meknda beliren ise sezgidir. Kavram ise bambaka
bir eydir. Sentez hayal gcne gnderir; o hayal gcnn bir
edimidir. Hayal gcnn bu edimi, bir acayiptir. Ne demek iste
diine bakn: Bir mekn ve bir zaman gerekte iki grn
myle belirlerim paralann almlanmas ve paralatn yeniden
retilmesiyle. Oysa Kant'a gre hayal etmek (imgelemek) imaj
lar imal etmek deildir, orada bulunmayan Pierre'i dnmek
deildir. Hayal etmek mekn ile zamann iinde bir mekn ile bir
zaman belirlemek demektir. Gerekten ampirik bir hayal gc de
vardr. Ampirik hayal etme, Pierre orada deilken onu dnmemdir, ya da Pierre'i hayal ederim, yani rya grrm. Ama
83

GILLES DELEUZE

Kant'n akmsal (transandantal) adn verdii hayal gc, hayal


etme iinin bir mekn ve bir zaman belirledii eylemdir ya da
almlamann senteziyle ve yeniden-retim senteziyle bir mekn
ve zaman belirlemektir.
Ama yine de bir ey daha gerekir: Artk meknda ve zamanda
bir eitliliin, veya mekn ile zamann eitliliklerinin kar
snda deilim hayal gcnn sentezi tarafndan belirlenen bir
mekn ve zamanla kar karyaym. Ama henz alglyorum
diyemem. Alglamak iin, sentezin belirledii bu mekn ile za
mann ya da ayn anlama gelmek zere bu mekn ile zaman
ieren mekn ile zamann bir biimle balantlandrlmas gere
kir neyin biimine? Kukusuz, bir mekn ve zaman biimi de
il, nk bu biim zaten var. Hangi biim o zaman? Nasl ilerlendiini gryorsunuz. Genel olarak meknn ve zamann biimleriyle balamtk --bu sezginin biimiydi, sezgi biimiydi.
Sonra hayal etme edimi bir mekn belirliyor sentezin gr
nmlerine gre, u mekn ve u zaman. Bu defa, karmzda bir
biim var. Mekn ile zamann biimi deil, meknsal-zamansal
bir biim mesela, bir evin ya da bir aslann biimi; ama alg
nn olabilmesi iin bir baka biimin daha olmas gerekir. Bu
mekn ile zamann ya da bu belirlenmi zaman ile meknn bir
nesne biimiyle ilikilendirilmesi gerekir. te o anda, anlamak
ok zor hale geliyor artk. Ne demektir bu bir nesne biimine
gtrmek? inde eitliliin, duyulur verilerin sunulduu belli
bir duyumlar says hayal edilebilir -ama bununla eitlilik,
duyulur eitlilik bir nesne biimine tanm olmaz. Duyulur
eitlilii bir nesne biimine tayabilmem iin gerektii gibi
dzenlenmi olan eydir algm. Baka terimlerle sylersek, bir
nesneyi alglyor deilim, koullarndan biri olarak nesne bii
mini varsayan ey algmn ta kendisi; bu bir ey deildir, bo bir
biimdir, bir formdur bu. Nesne biimi tam anlamyla duyulur,
hissedilir niteliklerin onlar nasl deneyliyorsam, yayorsam
84

KANT ZERNE DRT DERS

o halde bir eye tanmalarn, gndermelerini salayan ia


rettir. Bir eye, ama neye? Tam tamna, bir herhangi ey, her
hangi bir ey = hi... Kant muhteem bir forml bulacaktr buna:
Herhangi bir ey = x. Bana bunun herhangi bir ey olmadn
syleyeceksiniz herhangi bir ey = x; bu eyin bir masa veya
bir aslan olduunu sylediimde bu bir hi deildir herhangi
nesnedir; nesne = x, ama o, ancak ona tadm eitlilik yo
luyla aslan olma, masa olma belirlemelerine sahip olacaktr.
Mesela nesne = x'e unlardan yaplm bir eitlilik atfettiim
de: Uzun yeleler rzgrda uuan, havada bir kkreme, arbal
bir kou, bir antilopun ka tamam derim, ite bir aslan.
Sonra derim ki: Bakn bakn, ite bir fare! Anlamanz istediim
ey, her zaman ve her durumda bir herhangi nesnenin bulunduu
nesne = x, ki bu da saf bir alg biimidir. Nesneleri alglyor
deilim ve nesne biimini varsayan ey algmn kendisidir. O
zaman nesneyi u ya da bu eitlilikle, onu tadm u ya da
bu meknla, u ya da bu meknla nesneyi belirlerim, nitelendi
ririm. u ya da bu meknsalzamansal eitlilii, u ya da bu
meknsal-zamansal biimi nesne = x'e tadm zaman, nesne
= x artk x olmay brakr; ite o zaman bu bir aslandr, ya da bir
evdir diyebilirim. Ama tersi de doru elimde nesne = x'in, her
hangi nesnenin bo bir biimi yoksa o zaman onun bir aslan veya
ev olduunu syleyemem, nk duyulur, hissedilir eitliliin
nesne adn verdiim bir eye doru gemek zere kendini a
t ilemi aklayan ey ne duyulur eitliliin kendisi, ne de
ondaki bir eydir. Demek ki, mekn ile zamann biiminin (sezgi
biiminin) tesinde, belirlenmi meknsal-zamansal biimin
(hayal gcnn sentezi) tesinde nc bir biimin daha elimde
bulunmas gerekiyor: Bu biime tadm, meknsal-zamansal
biime tadm herhangi bir nesnenin biimidir bu bunu "bu
budur" diyerek yaparm.
yle ki, sentezin almlama ile yeniden-retmeden sonra gelen
nc ynne Kant "tanma" demektedir. unu dediimde bir
85

GILLES DELEUZE

tanmay gerekletiririm: ... fakat bu, bana verilmi olan at


m bir ilemdir; meknn ve zamann biimlerini geride bra
krm, meknsal-zamansal biimin u ya da bu nesne diye belir
leyecei herhangi bir nesnenin biimine varmak iin saf
meknsal-zamansal biimleri aarm...
Oysa, sentezin ilk iki edimi, almlama ve yeniden-retme ha
yal gcne baldrlar, ona gnderirler, nk sz konusu olan
ey bir mekn ile bir zaman belirlemektir tanma ise kavray
gcnn, anln bir edimidir. Niin? Kavray gcnn tasav
vurlar olan kavramlar hatrlyorsunuz bunlar herhangi nes
nenin, nesne = x'in yklemleridirler. Her nesne aslan deildir, her
nesne krmz deildir, ama her nesnenin bir nedeni vardr, her
nesne bir tanedir, her nesne bir paralar oulluudur, vesaire...
Herhangi nesneye atfedebileceiniz yklemler, kavray gc
nn, anlama yetisinin kategorileridirler --anlamann kavramlar
drlar. Demek ki tanmak, tanma biimi, herhangi nesnenin bi
imi artk hayal gcnn sentezi deildir (bant zlemedi)
...'in sentezinin birimidir.
Koullar altnda (algdan baka bir eyin mi koullan altn
da?) algy kuran eyler ite bu yndr -almlama, yenidenretme, tanma... Burada kk bir parantez ayorum. Kant
sz daarcnda, nesne = x ile kendinde eyi asla birbiriyle ka
rtrmayn. Kendinde ey fenomene karttr nk fenomen
belirdii haliyle eydir; oysaki nesne = x asla fenomene kart
deildir -btn fenomenlerin nesne biimine tanmas, akta
rlmasdr. Kendinde ey mmkn bilgimizin tmyle dnda
yer alr, nk biz yalnzca belirenleri biliriz; herhangi nesnenin
biimiyse aksine bir kouldur: Nesne = x'in biimi bilgimizin
koullarndan biridir.
Sfrdan yeniden balyoruz. Elimde sentezin toplam var:
Paralarn ardk almlanmas, nceki paralarn sonrakilerde
86

KANT ZERNE DRT DERS

yeniden-retilmesi bunlar herhangi bir nesnenin biimine


gndermek, tamak... Demek ki, meknsal-zamansal bir biimi
kavramsal bir biime tayorum: Nesne biimine... O zaman
Kant der ki... en bandan balayalm. Topraktan ykselmi bir
binay incelemeye, zmlemeye altk; topraktan kan bu
bina, sentez dediimiz eydir. Ne vardr zerinde? Sylemitim:
Bir nesneyi alglamak iin paralarn ardk olarak almlarm
-peki ama bu paralar nasl semiim acaba? Bu ok ho bir
ey nk her ey bir nesneden tekine son derece farkl olabilir.
Ardk paralar, ksmlar almlamak, kavramak, alg dze
yinde bile, daha imdiden bir l biriminin yaanm bir tr
deerlendirmesini ima etmektedir. Ancak eylerin doasna gre
deimez bir l birimi yoktur. Usavurmada evet, anlay,
kavray gcnn bak asndan evet, burada deimez bir
l birimi vardr elimde. Bir l belirleyebilirim ama bunun
bile pek doru olmad grlecek ama yine de bir l tayin
edilebilir: Mesela metre, ve denir ki, u kadar metre... Ama hi
kukusuz Kant'n paralarn ardk almlanmas derken kas
tettii asla bu deildir. Bu daha ok nesneye uygun gelen nite
liksel bir l trdr. Bu da ne demek oluyor?
Bir aa grdmde ... bakyorum... paralarnn ardk
almlamasn yapyorum yukardan balyorum, sonra aa
ya doru gidiyorum; ya da tersini yapyorum ve diyorum ki bu
aa on adam boyunda. Paralan kavramak, almlamak iin du
yulur, hissedilir bir tr birim semiim. Sonra... aacn gerisin
de, bir da var... diyorum ki ne kadar byk bir da... en az
yirmi aa boyunda. Sonra gnee bakyorum ve ka da ettiini
soruyorum kendi kendime alglara bal olarak l birimini
srekli olarak deitiriyorum. Burada, l birimimin llecek
ey ile uyum iinde olmas gerekiyor; ok artc varyasyon
lar var burada. Yarg Gcnn Eletirisi'nde Kant bize diyor ki
daha nce saknyordu bunu demekten evet, bize diyor ki,
87

GILLES DELEUZE

algnn sentezinin en temel edimi mantki bir edimi varsayar.


Algnn bu sentezi ne olursa olsun mantki bir sentezdir. Her
eye ramen diyorum, nk Kant buna yepyeni bir anlam ver
mekten de geri kalmyor. Demek ki, bir l birimi daha semem
gerekiyor ve bu l biriminin alglanacak eye bal olarak
her defasnda deiken olmas da gerekli tpk alglanacak
eyin de seilmi bulunan birime bal olmas gibi. Hayal g
cne bal olsa da mantki bir sentez olan bu ilem, yani par
alarn ardk yakalanmasnn altnda estetik bir kavray
yatar bunun artk lyle, lmeyle bir ilikisi yok... bir l
biriminin estetik kavran, anlalmas -yle ki bizzat l
onu varsaymaktadr... Kant almlamann sentezinde bir altyap
tr kefetmektedir: l biriminin estetik kavran nasl olu
yor nk algda hayal gcnn sentezi, mesela bir ritmin de
erlendirilmesi, kavranmas l biriminin estetik kavrann
nceden varsaymaktadr. Bir ritmin deerlendirilmesi unu de
dirtir: Evet bunu u ya da bu durumda bir l birimi olarak al
yorum; ve ritimler hep farkl farkl trden olacaklardr bylece
bir tr keif srecine dalarz. llerin ve birimlerinin altnda
bana her defasnda l biriminin estetik bir kavrann veren
ritimler bulunur. lnn altnda ritim vardr. Oysa kyamet
tam da orada kopuyor. Yine duramyoruz. Elimizde sentez
vard ayamz topraa basyordu ve sentezin temeli toprak
tayd; biraz kazmak istedik ve estetik kavray fenomeniyle
karlaverdik ve artk duramayz. Ritim kaostan kan bir
eydir ve ritim belki de kaosa geri dnebilecek bir eydir de...
Ne olup bitebilir burada? Bunu bir hikye gibi aln: Bir eye
bakyorum ve bam dnyor diyorum ya da hayal gcm
sarsntya uruyor. Ne olup bitmektedir? Balangta herhangi
bir l birimi seemiyorum. Bir l birimim yok, bu ey
mmkn btn l birimlerimin elinden kurtuluyor, hepsini
ayor... Uygun bir l birimi aryorum ama bulamyorum bir
88

KANT ZERNE DRT DERS

trl. Bulduum her defasnda, yklyor. Srtm rperten bir


rzgra kaplm gibi gitgide daha byk l birimleri semeye
itiliyorum ama hibiri uymuyor. Birdenbire, ahmlama sentezi
mi yapamaz hale dyorum. Grdm ey hibir l biri
miyle llemez.
Bu da ikinci felaket: Bu lgn haldeyken, paralarn belirgin
bir ekilde ayrt edebiliyorum bu eyin tmyle farkl farkl
trden paralar bunlar ama, bir sonraki paraya getiimde her
ey yine bende bir ba dnmesi yapmaya balyor ncekini
unutuveriyorum; gitgide daha uzaa gitmeye ve ayn anda gitgi
de daha fazlasn kaybetmeye itilip duruyorum. Artk ne ahmla
ma sentezimi ne de yeniden-retim sentezimi yapabilir haldeyim.
Neden? nk yakaladm ey, duyularma arpan ey, her
trl estetik kavray olanan aan bir eydir.
Estetik kavrayn Kant bunu sylemiyor ama dnd
tam da budur lnn ve l biriminin altyaps olarak bir
ritmin yakalan olduunu grmtk. Gryorsunuz, alg
sentezinin toplam artk ardk paralan almlayamyorum;
artk bir sonrakine getike nceki paralar yenidenretemiyorum ve sonuta bunun ne olduunu syleyemez hale
geliyorum: Artk herhangi nesneyi nitelendiremiyorum. Algmn
btn yaps paralanmakta. Neden? Algmn btn yaps par
alanyor, nk onun temelinde temelden ok temellendirilme
anlamnda grmtk ki, btn bu alg sentezi temelini estetik
kavrayta, yani bir ritmin deerlendirilmesinde, kavranmasnda
buluyordu. Bu noktada, lye, dolaysyla algnn sentezine te
mel salayacak olan bir ritim deerlendirmesi olarak bu estetik
kavray sanki bir meydan okumayla kar karya, sanki kaosta
boulmakta. Bu Kant'n "yce" dedii eydir.
Yce iki eye denir. te Kant'n cevab: ki ey hakknda
ycedir denir matematik yce (byle denir nk yaylmsaldr) ve dinamik yce (bu ise yeinliine bir ycedir). te r89

GILLES DELEUZE

nekler: Sakin denizin sonsuz grnts, gsterisi bu matematik


ycedir; hava ak, yldzl gk kubbesi bu da matematik y
cedir. Bana sayg, huu benzeri bir his verir -ve bu da dinamik
yce: Bu kez, yaylmann sonsuzluu yerini maddenin kudretle
rinin sonsuzluuna brakyor. Bu kudretler mekn ve zaman
dolduruyorlar dinamik yce kudurmu denizin fkesidir, bir
kasrgadr. Bu defa, dehettir... Kant'n ne lde Alman Ro
mantizmine dair bir kavrayn eiinde olduunu bir dnn.
Dinamik ycenin matematik yceden daha derin olmasnn
nedenleri zerinde durmuyorum. Ama yce stne soracam
ikinci bir sorum var: Benim zerimdeki etkisinin ne olduu. Bi
raz ilerleyebiliriz. Artk paralar almlayamyorum, artk par
alar yeniden-retemiyorum, artk bir eyi tanyamyorum ve
gerekte yce, Kant'n dedii gibi, ekle smayan ya da ekilsiz
olandr. Ya btn mekndan taan sonsuzdur, ya da btn
mekn altst eden sonsuzdur. Eer alg sentezimin hepsi yitip
gidiyorsa bunun nedeni estetik kavrayma meydan okunmasdr yani: Bir ritim bulmaya alrken kendimi kaosta buluyo
rum. Her ey sanki hayal gc (bu algnn sentezidir) kendi s
nrlarna varncaya dek itilmi gibi olup biter. Bu hayranlk ve
rici bir ey: Hayal gcnn dzeyinde dnme yetisi dzeyinde
bulduumuz bir eyi buluyor gibiyiz. Bir i snrla tam bir iliki,
e-tzl bir iliki iinde olan yalnzca dnce deildir; hayal
gc de kendine zg bir snr tarafndan katedilmektedir ve
yce hayal gcn kendi snryla yzletirir. Kant'a gre gzel
hi de byle bir ey deildir; gzel, nesnenin biiminin hayal
gcnde yansmasdr. Yce ise, hayal gcnn kendi snryla
kar karya gelii, dehete dmesidir.
Ritimle kaos arasndaki belirsizlik muazzamd. Paul Klee'nin
ok nl bir metnine bakn ritim kaostan nasl kyor; gri
nokta kendi zerinden nasl sryor ve kaosun iinde bir ritmi
dzenliyor. levi hem kaos hem de bir ritmin varolma zaman
90

KANT ZERNE DRT DERS

olan gri noktann, dinamik olarak kendi zerinden nasl srad


na, kaosu nasl dzenlediine ve ritme olanak saladna ba
kn. Cezanne bir manzaraya asla baklamayacan anlatyordu.
Bir eye bakyor o bir mutlak kaos. Cezanne diyor ki bu yer
yznn kaynamas, sarslp yklmas gibi. O anda artk tab
loyla ayn eyimdir ben bunu syleyen Cezanne artk biz de
yanardner kaosun bir parasyzdr ... jeolojik dayanaklar... fa
lan...
Kant terimlere tercme edildiinde, bu tam anlamyla alg
nn sentezinden kavraya, anlamaya geiimdir... Neyse ki y
ce bizi her zaman sarmaz, yoksa her ey korkun olurdu; ne
mutlu ki algmz ayakta tutabiliyoruz genellikle. Kant ycede
hayal gcnn kendi snrlarna tandn sylediinde bir
anda hayal gc ldrr, ldrm bir pusula gibi... hayal edile
meyeni hayal etmeye giriir. Hah ite, byle anlarda der Kant,
matematik ycedeki sayg ve huuda, veya dinamik ycenin
dehetinde... bamza gelen... Hayal gcmn kendi snrlar
tarafndan ezildii bu anda bu onun kurucu ekirdei gibi olan
bir snrdr, dipsiz bir uurumdur. Hayal gcnn dipsiz uuru
mu nedir? Bu, kendimde hayal gcnden daha kuvvetli bir yeti
nin varln kefetmem gibidir. Ve bu da fikirler (ideler) yeti
idir.
Soru: Mziin ycenin sanat olduu sylenebilir mi?
Gilles Deleuze: Bu o kadar zor olmazd. Eer size uygun
gelecek bir ekilde felsefe tarihi bakmndan dnseydim, g
zelin sanatlaryla ycenin sanatlar arasnda bir ayrm yaplr.
Ama gzelin sanatlaryla ycenin sanatlar bu konuda Scho
penhauer ve Nietzsche ile devam eden uzun bir tarih bulursu
nuz ... peki bunlar ayrt eden nedir? sterseniz, kabaca syler
sek, her sanat bir de'nin, bir fikrin zerinde kurulmutur; gze
lin sanatlarnda de dolaymlanm gibidir yani temsil edil
mitir. Orada fikrin, de'nin bir temsili vardr. Ycede ise, irade
91

GILLES DELEUZE

kendi bana, kendi adna ortaya kar. Trajedinin kaynayla


ilgilenirken Nietzsche mziin btn sanatlara gre ncelii
fikrini hep ayakta tutacaktr nk mzik tde'yi olduu gibi
ortaya karandr; oysa teki sanatlar temsile mahkmdurlar.
Hissetmi olmalsnz... bir de hayal gcne ait deildir ama
anlamann, kavray gcnn bir kavram da deildir; baka bir
eydir. Bu yzden, de iin ok zel bir stat tayin etmek der
bize nk ycenin oynad btn oyun udur: Hayal gc
kendi snrlar tarafndan malup edilmi ve yzgeri etmitir
ama bu srada hissettiimiz nee ve sevin eliinde bizde s
tn bir yetinin varlna dair bir bilin ykselir; bu Kant'n duyulur-st yeti, yani deler yetisi adn verdii eydir. Kant'la
birlikte ktlk problemini dsallk terimleriyle dnmek b
raklr. ok kabaca sylersek, klasik gelenekte daha ok yle
bir eilim vard: Ktlk tarzdr, tavrdr; ktlk bedendir;
karda duran, direnendir. te Kant ile birlikte kukusuz Pro
testanlktan, Reform'dan gelen bu ok tuhaf ve ilgin fikir ortaya
kmaktadr bu ktln, ktnn ruha ait olduu, ruhun bir
eyi olduu fikridir. Ktlk ruhun iindedir, dtaki madde fi
lan deil. Kant'taki snr mefhumundan bahsederken anlatmak
istediim ite tam da buydu: Snr darda bir ey deildir,
ierde ileyen bir eydir. Orada ktlk dorudan doruya ruh
sal hayata, tinsellie baldr. Bu asla Platon'daki gibi bir durum
deil onda, eer ktlk varsa bunun nedeni ruhlarn dmesi,
dknlemesidir. Ve kukusuz bu ruhlar bir bedende cisimleirler. Reform'la birlikte eytan da ciddiye alnmaya balaya
caktr; yalnz... eytan' ciddiye almak tam anlamyla felsefi bir
ilem de olabilecektir. Ktlk bedende falan deildir, ktlk
dncededir, dorudan doruya dncede...
Soru: Kant'ta nedensellie dair tanmlar verebilir misin?
Gilles Deleuze: ok sayda tanm var. Nedenselliin birinci
tanm u: Nedensellik fenomenlerin dzeninde bir eyi balat92

KANT ZERNE DRT DERS

ma yetiidir. Bu basit bir tanm ve iki nedensellik kavrayn


ima eder: Yani fenomenler birbirlerine balanr, zincirlenirler ve
fenomenlerden biri "etkisi" ya da "sonucu" dediimiz bir eyi
balatr ve ikinci nedensellik: Buna zgr nedensellik deniyor,
bu da kendi bana konmam bir eyden yola karak feno
menler dzeninde bir eyleri balatma yetisi.
Nedenselliin ikinci tanm: nce genel, nominal bir tanm
verilmiti evet ikinci tanm: Bu da, almlanmalan nesnel bir
kurala boyun eerken fenomenler arasndaki bir iliki... te bir
rnek: Bir nehirde aaya doru ilerleyen bir gemi. Burada, ar
dklk iinde nedensellik bulunmayan akln algsndaki ard
kla kart olarak nesnel bir kurala boyun emektedir. Mesela
sa tarafn sol taraf belirlediini syleyemem, ama gemiyi al
glarken nceki halin sonraki hali belirlediini syleyebilirim.

93

KANT ZERNE DRDNC DERS


4 Nisan 1978
Bugn ne olursa olsun olduka karmak bir sorun zerinde
olabildiince ak olmaya alacam. Bugn gelitirmek iste
diim tek bir fikir var bu fikir yalnzca aranzda bazlarna
Kant'tan bahsederken kolaylk salamak iin deil, Kant felse
fesi boyunca gelien aknlk verici bir sorunu gstermeye a
lmak iin. Bugn sylemek istediim eylerin z tam tamna
u: Eer Kant'n u nl kitabn, Saf Akln Eletirisi'm zamana
dair olarak ilgilendiimiz temalar bakmndan ele alrsak ok iyi
grlr ki, orada gerekletirilen iki byk ilem var. Bilginin
-nk saf akl bilgiyle urar bu iki byk ilemi arasnda
ortak olan ey, her iki durumda da ne kadar farkl trden olsalar
bile, ne kadar doalar bakmndan ayr olsalar bile, kavramsal
belirlenimlerle meknsal-zamansal belirlenimleri aktrmann
sz konusu olmasdr.
Meknsal-zamansal belirlenimlerle kavramsal belirlenimleri
aktran bu iki byk ilem bu aktrma, bunlarn farkl
94

KANT ZERNE DRT DERS

trden olduklar, bakahkian bir defa sylendiinde ne kadar


zor olursa olsun bunlarn her ikisi de sentez ilemleridirler.
ok basit nedenlerden dolay sentetiktirler, nk, grdmz
gibi, bir taraftan meknsal-zamansal belirlenimler, te taraftan
kavramsal belirlenimler yani mekn-zaman ile kavram ayr
trdendirler; bu yzden de onlar aktrma ii farkl trden
eyler arasndaki bir sentezden, bir birletirmeden baka bir ey
olamazd. Bu iki sentetik ilemin bir ad da var. Bu ilemlerin
her ikisi arasnda ortak olan bir ey de var: Bu iki ilem hayal
gcnn eylemleridirler. Elbette hayal gc demek, hayal etmek
demek bu noktadan itibaren artk kendine fikirler edinme ya da
herhangi bir eyi hayal etmek deildir, nk Kant hayal etme
eylemine temelli bambaka bir anlam kazandryor buna gre
bu meknsal-zamansal belirlenimleri kavramsal belirlenimlerle
aktrma eylemidir. Bana buna neden "hayal gc", hayal etme
dediini soracaksnz. Anlamalsnz ki, Kant daha imdiden
hayal gcn kendinden nceki felsefelere gre ok daha derin
bir seviyede yakalam bulunuyor: Hayal gc altk imajlar
reten bir yeti deildir, bir kavrama uygun bir mekn ve bir za
man belirleyen bir yetidirama bu kavramdan tremez nk o
mekn ile zamann belirlenmesinden farkl bir doadadr. Bu
gerekten de yeniden-reten hayal gcne kart olarak retken,
yaratc hayal gcdr.
Dostum Pierre'i hayal ediyorum dediimde bu yeniden-reten
bir hayal gcdr; onu hayal etmekten baka bir ey de pekl
yapabilirdim ona gnaydn diyebilirdim, evine ziyarete gide
bilirdim, onu hatrlayabilirdim -bunlar onu hayal etmekle ayn
ey deil. Dostum Pierre'i hayal etmem yeniden-reten bir hayal
gcdr. Buna karn, bir kavrama uygun bir ekilde bir mekn
ile zaman belirlemek ama yle bir ekilde ki bu belirleme
kavramn kendisinden tretilebiliyor olmasn-, yani bir kav
ramla bir mekn ve zaman aktrmak ... ite bu retici, ret95

GILLES DELEUZE

ken hayal gcnn iidir. Dnn, bir matematiki ya da geometrici ne yapar? Ya da baka bir yoldan, bir sanat ne yapar?
Onlar mekn-zaman retirler.
te mekn-zamam kavramlarla aktran iki sentetik ilem:
Kant'n onlara ok kesin adlar verdiini sylemitim --ve bu iki
ilemi birbirleriyle kartrmak korkun bir hata olurdu... Birine
dorudan doruya sentez demektedir Kant yani retici hayal
gc eylemi, faaliyeti olarak sentez. tekisi ise daha az sentetik
deildir baka bir adla anlr ema, bir ema... Bu da retici,
retken bir hayal etme ilemidir. Demek ki sorunlarmzdan biri,
dorudan anlamyla bir sentez ile bir ema arasnda ne fark ol
duudur. Aralarndaki ortak noktay grmtk: Her iki durum
da da sz konusu olan bir kavramla akma halindeki bir mekn
ile zaman belirlemekti. Ama ele alacamz ikinci sorun Saf
Akln Eletirisi'yle yetinmeyip aratrmamz Kant'n en son
eserlerinden birine doru ilerlettiimizde beliriyor -burada Kant
gitgide derinletirerek nihai yzlemesini yapyordu: Yarg
Gcnn Eletirisi'nde... Ve bu eserin, Yarg Gcnn Eletirisi'nin Saf Akln Eletirisi'yle girdii tepkimeyi grrseniz... farkedeceksiniz ki Yarg Gcnn Eletirisi'nde Kant bizi akn
lk verici bir ifte maceraya atacaktr: Hayal etme faaliyeti olarak
sentezin temel bir deneyim, yaant tarafndan nasl alabildii,
krlp paralanabildiidir bu... ite bu ycenin yaanmasdr;
yleyse sentezde son derecede krlgan bir ilem vardr: Dipler
den gelen bir ey bu ilemi her an parampara etmeye, bo
maya meyletmektedir. Basit bir yok etme midir bu boma?
Kukusuz hayr... Her ey baka seviyede oluan bir eylerin
karmadr bu yce denen eydir ve burada hayal gcnn sen
tezi tehlikeye girer baka bir eylem, ya da daha dorusu baka
bir tutku hayal gcnn baka trden bir tutkusu, cokusu; bu
ise ycenin seyri ve yaanmasdr orada hayal gc ta temel
lerinden, ta dibinden sarslr.
96

KANT ZERNE DRT DERS

te taraftan bu hem ok ilgin hem de son derece dhice bir


eydir her eyin nasl simetrik yrdne bakn; bu gerek
ten klasik-romantik meselenin eti kemiidir. Yarg Gcnn
Eletirisi gerekten de btn romantiklerin yapaca byk
kitaptr. Hepsi onu okumulard ve bu btn Alman Romantizmi
iin son derece belirleyiciydi.
Ama te tarafta benzeri bir macera daha yaanmaktadr ama
baka bir biimde... Hayal gcnn teki faaliyeti olan ema,
sentez dipten gelen dalgayla sarslmaya, boulmaya ayn ekilde
meylettiinde yani ycenin yaanmasyla evet, ema yani
bilginin bak asndan hayal gcnn teki eylemi yle tuhaf
ve bambaka bir ey tarafndan almakta, sarslmaktadr ki!..
Ve Kant, benim bildiim kadaryla bunu inceleyen ilk kii ol
mutur... Buna sembolizm diyebiliriz...
Nasl yce karsnda hayal gcnn sentez faaliyeti her an
tehlikeye dyorsa, sembolizmin ve sembolletirmenin faali
yeti karsnda da hayal gcnn bu teki eylemi, yani ema da
her an tehlikeye dmektedir. Sembolizmle yce arasnda her
trden yansma kukusuz olup bitmektedir; bunlar sanki birlikte
bilgiye, tanmaya indirgenemeyecek bir nevi dip, fon olutur
maktadrlar ve bu durum bizde basite bilme yetisinden baka
bir eyin de bulunduunun delilidir. Btn bunlarn ne kadar
gzel olduunu hissedin...
yleyse daha akla uygun grnen, dzlkte ilerleyen bu bi
rinci yolu takip etmek gerekir: ema ile Sentez arasndaki fark
nedir? Geen defa sentezin ne olduunu gstermeye alm
tm. Bir hayal gc faaliyeti, eylemi olarak sentez tam tamna
udur: ama her eyin ok somut olmasn istiyorum; durumu
muz fena deil, nk hl dnyada bir yerlerdeyiz ve dnyada
epeyce Kant olgu bulunuyor... eer dnyada tipik olarak
Kant bir sorun karsa karnza o zaman ok gzel... o za
man Kant gibi konumak gerekir; bunlar ancak Kant gz97

GILLES DELEUZE

lklerle grlebilecek sorunlardr, yoksa onlara bo vermek zo


rundasnz. Sentez de ema da, bunlarn her ikisi de... bir taraftan
kavramsal belirlenimlerin, te taraftan meknsal-zamansal be
lirlenimlerin st ste aktrldklan ilemlerdir. Peki sentezde
emadan farkl olarak ne vardr? Sentez burada ve imdi ileyen
bir hayal gc faaliyetidir; burada ve imdi yaptnz bir hayal
gc faaliyetiniz yoksa ortada sentez falan yoktur. Mesela bura
da ve imdi, birtakm eitli eyler gryorsunuz; ya da burada
ve imdi meknn ve zamann bir dzenleniiyle kar karyasnz. Hatrlayn ki bu mekn ve bu zaman henz belirlenmi
deildirler: Meknn ve zamann iinde bir ey vardr. Daha bir
de size belli bir mekn ile belli bir zaman verecek bir sentez i
letmeniz gerekecektir yle ki bir yaltm, bir evreleme yapabilesiniz: "Bu, ite bir masa" dediinizde bir kavrama uygun bir
tarzda bir mekn ve zaman sentezi gerekletirmi olursunuz.
in iinde bir "masa" kavram vardr ve dahas, sentez yap
msnzdr herhangi bir eitliliin sentezini yapmsnzdr.
yleyse sentezin ilkesi tanmadr --bu budur demektir... Sentezin
kural tanma srecidir. O halde sentezin burada ve imdi iliyor
olmas kanlmazdr: Bakn ite, bu bir ev... Sentez neye daya
nr? Geen defa grmtk: Paralarn, ksmlarn ardk ya
kalanmas, kavranmas yakalamann sentezi, nceki ksmla
rn, nceki paralarn sonraki ksmlarda yeniden retilmeleri...
demek ki sentezin iki grnm var yakalama, kavrama ile
yeniden-retme ite bunlarla sonlu bir mekn ile sonlu bir za
man belirlerim.
te kavram, sentezini yaptm eitliliin ierildii biim
den baka bir ey deildir: Bu bir masa, bu bir ev, bu minik bir
kpek...
yleyse sentezde gerekten de meknn ve zamann bir be
lirlenmesiyle kavramsal bir belirlenimi aktrmm demektir
bu bu yakalamann ve yeniden-retmenin sentezi tarafndan
98

KANT ZERNE DRT DERS

gerekletirilmitir ve kavramsal belirlenim de herhangi bir


nesnenin biimine gndermektedir yeter ki bu nesne biimi
zerinde sentezin iletildii eitlilik tarafndan belirlenecek
olsun. Neredeyse unu demi oluyorum: Sentezde meknsalzamansal belirlemeden kavramsal belirlemeye varyorum ve
k noktam burada ve imdi... Balangta elimde herhangi bir
nesne kavramndan baka bir ey olmadn gryorsunuz;
elimde herhangi bir nesnenin biiminden baka bir ey yok ve
bu da ite kavramn bo biiminden, kalbndan, formasndan
baka bir ey deil... nesne = x... Peki bu neden bir kavramdr?
Ona kavram demeliyiz, nk duyulabilir eitliliin iinde asla
ierilmi deil. Demek ki saf kavram biimi olarak elimde her
hangi bir nesnenin biiminden, kalbndan baka bir ey yok...
ite hayal gcnn yapaca sentez herhangi bir nesneye
meknsal-zamansal bir belirlemeyi aktracak, tekabl ettire
cektir yle ki bu herhangi nesne u ya da bu nesne olarak be
lirtilecektir: Bu bir masadr, bu bir evdir...
Kant'ta btn bunlar son derecede ilgintir. ler yrmedi
inde varolmayan bir ey icat ediverir hemen ama bu nemli
deil... imdi emaya gelelim. Kendinizi tam tersi bir konuma
koyun. Elinizde kavram var, kavramdan yola kn... O zaman
emann yolu artk burada-imdi olmayacaktr retken hayal
gcnzn burada ve imdi yapt ey, yani mekn ile zaman
belirlemek olmayacaktr; aksine ema tm zamanlarda yap
tnz zaman yapmakta olduunuz, tm zamanlarda geerli
olan bir ilem olacaktr. "Bu bir evdir"... ama bu tm zamanlarda
geerli deildir ki... Sentezin kuraln hatrlayn -bu bir tanma
kuralyd. emada ise, elinizde bir kavram var ve sorununuz bu
kavrama tekabl eden meknsal-zamansal ilikiyi belirlemek...
Sentez bunun tam tersiydi: Meknsal-zamansal bir ilem yap
yorsunuz ve kavram bu belirlemeden yola karak belirtiyorsu
nuz. yleyse sentezin burada ve imdi geerli olan ilemine
99

GILLES DELEUZE

teki ynde ileyen bir belirleme, emann tm zamanlarda


geerli belirlemesi tekabl etmektedir. Bu ne anlama geliyor?
Bir doru izgi tm noktalarnda ex aequo, eittir dediimde
klid'in tanm elimde kavram olarak doru izgi var. Diye
ceksiniz ki evet, ama bu daha imdiden bir mekn deil mi?
Evet, bu bir mekn, ama mekn... ama kendime bir mekn kav
ram imal edebilirim... Btn noktalarnda ex aequo diye tanm
lanan doru izgi bana henz hibir belirleme vermemektedir.
Oysaki sentez mekn-zaman sezgisinden kp kavrama var
yordu ve bir tanma kuralna gre ilemekteydi ema, aksine
bir retim kuralna gre ileyecektir. Elimde bir kavram var, onu
sezgimde nasl retirim? Yani meknda ve zamanda, bu kavrama
uyan bir nesneyi nasl reteceim? Meknda ve zamanda ret
mek ite emann ilemi budur. Baka terimlerle sylersek
ema bir tanma kuralna gndermez, bir retim kuralna gn
derir.
"Ev" sentezi, sayesinde "bu bir evdir" dediim tanma ilkesi
dir. Birbirinden ok farkl nesneler karsnda "bu bir evdir" diyebiliyorsunuz. Verili olann bir sentezini, hakknda "bu bir ev
dir" dediiniz herhangi bir nesneyle ilikilendirdiiniz bir sentez
yapyorsunuz. Evin emas ise bundan ok farkldr herhangi
bir eitlilik iinde ileyen bir tanma kural deildir. Evin e
mas bir retim kuraldr yani onunla kendinize bir ev kavram
imal edebilirsiniz. rnek olarak ilevsel bir tanm ele alacam:
Ev = insanlar barndrmak iin yaplm bir ey... Bu bize he
nz retim ilkesini vermez. Evin emas, bize deneyimde, ya
amda, meknda ve zamanda bir eyi, kavrama uyan nesneleri
retme olana salayan eydir. Ama bu kavramdan tretilemez ki... Kavram, ev kavramn istediiniz kadar evirip evirin
insanlar barndrmak iin yaplan... filan... buradan evin
retilmesinin, ina edilmesinin kurallarn karamazsnz. Eer
retim kuralnz varsa, o zaman elinizde bir ema var demektir.
100

KANT ZERNE DRT DERS

Yargnn incelenmesi bakmndan bu son derecede ilgintir.


Aadaki iki yargy ele aln: Doru izgi btn noktalarnda
ex aequo izgidir; burada mantksal veya kavramsal bir tanm
nz var elinizde doru kavram var. Eer "doru izgi siyahtr"
derseniz bu yaamda, deneyde bir karlama demektir btn
doru izgiler siyah deildirler... Doru bir izgi bir noktadan
tekine en ksa yoldur -ite bu Kant'a gre tam anlamyla ola
anst bir yarg tipidir niin? nk bu, grdmz ular
dan hibirine indirgenemez. En ksa yol da ne demektir? Kant
bize der ki, en ksa yol bir izginin bir doru olarak retilmesinin
kuraldr. Eer bir doru elde etmek isterseniz en ksa yolu takip
etmelisiniz. Bu asla bir yklem deildir. Doru izgi en ksa
yoldur dediinizde sanki en ksa yolu bir sfat ya da yklem gibi
ele alyorsunuz gibidir ama aslnda bu asla bir yklem deildir,
bir retim kuraldr, talimatdr. En ksa yol bir izginin
meknda ve zamanda doru olarak retilmesinin kuraldr.
Meknda tamam ama, acaba neden zamanda da? imdi hemen...
neden zamanda da olduunu anlamalsnz hem de meknda
olduundan ok daha derin bir anlamda... En ksa... en ksay
zamandan bamsz olarak tanmlayamazsnz. Bu hangi ba
kmdan bir retim kuraldr? Eer biri size, "bir doru izmek
mi istiyorsunuz... pek gzel... en ksasn sein!" dediinde...
yarg artk anlalamaz haldedir; bilmeden o kadar ok ey
sylenir ki! Bir kez daha... "doru izgi bir noktadan tekine en
ksa yoldur" yargsnn tarihsel olarak ok ama ok belirgin ge
ometrik imalar olduu dorudur dorunun klidci veya kav
ramsal tanmnda doru gerekten de btn noktalarnda ex ae
quo olan izgidir; bir noktadan tekine en ksa yol olarak doru
ise Arimedci bir mefhumdur ve Arimed geometrisi klid ge
ometrisinden bambaka ilkelere gre iler. "Doru izgi en ksa
yoldur" mefhumunu eer trde olmayan, ayn trden olmayan
eylerin bir karlatrmas olarak ileyen bir hesaptan ayrr101

GILLES DELEUZE

sanz bu tamamyla anlamsz olurdu. Burada sentez temasyla


yeniden karlayorsunuz. Trde olmayanlar, ayr trden
olanlar farkl trden izgiler, dorular ya da doru olmayanlar
deildirler; sz konusu olan eri ile dorunun karlatrlmasdr. Bu minimum a, teet ile eri tarafndan oluturulan en
kk a denen Arimedci temadr. En ksa yol antkada
"tketmeler hesab" denen bir hesaplamadan ayrlamaz bir mef
humdur burada doru ile eri sentetik bir ekilde kar karya
getirilirler. Bylece bir eriye teet izmek tam anlamyla bir
retim kural olacaktr. Demek ki, grnd gibi deil... doru
izgi en ksa yoldur diyebiliyorsam... iyi grmek gerekir ki en
ksa yol burada izginin bir sfat, zellii, yklemi deildir ve
bu hi de artc gelmemeli, nk "en ksa" bir ilikidir. Bir
iliki ise bir sfat ya da yklem deildir. Pierre Paul'dan daha
kk dediimde "daha kk" Pierre'in bir yklemi, bir sfat
deildir. Platon bile daha o zamanlardan eer Pierre Paul'dan
kkse, Jean'dan daha byktr demiti. Bir iliki bir yklem
deildir.
"En ksa" meknda ve zamanda bir izgiyi doru izgi olarak
izmemi salayacak kuraldr. Baka terimlerle sylersek, burada
kavramsal bir belirlenime yani btn noktalarnda ex aequo
izgi olarak tanmlanan doru izgiye meknsal-zamansal bir
belirlenimi tekabl ettiriyorum, aktryorum bylece dene
yimimde istediim kadar doru retebilirim.
Kant'n uzak bir takipisi olan Husserl'de beni ok ilgilendi
ren bunun gibi bir olay var; ama Husserl, sanyorum ki bir eyi
elinden karyor. Husserl diyordu ki: Zincirin iki ucunu aln,
ite elinizde saf zler var demektir. Mesela bir ember saf ge
ometrik bir z. Ve sonra teki u... deneyiminizde, yaantnzda
embere tekabl eden eyler var. Bunun ak bir listesini vere
bilirim: Bir tabak, bir araba tekerlei, gne. Teknik terimlerle
konuarak, yaamdaki her eyi, deneydeki her eyi, tekerlei,
102

KANT ZERNE DRT DERS

gnei, bir taba ember kavram altnda topladm, zetle


diimi sylerdim. Kant'tan balayarak gnmze kadar ok b
yk nem tayacak bu iki u arasnda bir dizi ara etap olduunu,
ara halka bulunduunu grmyor musunuz? Ama mefhumlar...
onlar yaamak gerek... soyut, yaanm bir eydir. Her eyin
ok ama ok soyut bir hal ald anda dersiniz ki hah ite bu
yaanm bir eyle ilgili. Daha imdiden bu "ikisi arasnda"mn
bir karm olmad, Kant tarafndan kefedilecek bir arazi ol
duu biliniyor. Bir kelime aln: Yuvarlak... Her zaman diyebili
rim ki ember yuvarlaktr. emberin kavramsal belirlenimi u
dur: Merkez ad verilen ortak bir noktadan eit uzaklkta ko
numlanm noktalarn bulunduu yer. te kavramsal belirle
nim; emberin ampirik belirlenimi ya da belirlenimleri ise ta
baktr, tekerlektir ve gnetir. "Ey gzel yuvarlak!" dediimde
biraz nce demitim ki iki u kavramsal olarak btn noktala
rnda ex aequo diye tanmlanan doru izgidir; ve sonra "doru
izgi siyahtr", bu da yaamda bir karlamayd, bir doru izgi
vakasyd. Ama ikisi arasnda tamamyla kendine zg bir blge
de var doru izgi en ksa yoldur var...
Peki imdi... ember ile yaamda emberin illstrasyonlar
arasnda diyeceim ki, neredeyse emberin imajlar var: Tabak
bir ember imajdr, tekerlek emberin bir imajdr... Ama ok
tuhaf bir ey daha var bir yuvarlak! Bir yuvarlan mantki in
celemesini yapmak ok ilgin olurdu. Yine benzer bir ey sy
leyeceim: Yuvarlan incelemesini yeteri kadar ilerletirsek g
receiz ki o da bir retim kuraldr; bir yuvarlak bir turdur ya
da hayr, evreyi dolamaya olanak salayandr.
Tur baz maddeleri yuvarlamaya, yuvarlak yapmaya olanak
salayan eydir. Yuvarlak denen eyi kukusuz dinamik bir
ekilde yaamak gerekir dinamik bir sre olarak; nasl doru
izgi en ksa yoldur, bir erinin uzunluunun bir dorunun
uzunluuyla karlatrld bir ilemi ieriyorsa yani erinin
103

GILLES DELEUZE

dorultulmas yuvarlak da yaamdaki, deneydeki herhangi bir


eyin yuvarland, yuvarlak yapld bir ilemi ima etmekte
dir. Yaamda, deneyimde ember kavramna tekabl eden ey
leri retmeyi salayacak olan ey, tur gibi bir retim srecidir.
Husserl burada kukusuz yanlyordu; yuvarlan bu kresini
kefettiinde yuvarlan nasl en ksa ile ayn alanda olduu
nu, ayn varlk alanna ait olduunu gsterdik- ... Husserl yan
lyordu nk bunlardan belirsiz, kesinlikten yoksun zler retip
durdu baml zler gibi... Kant'n ilerledii yn bana ok daha
gl geliyor bunlar tam anlamyla retici, retken hayal gc
eylemleri, faaliyetleri haline getirmek... Burada neden retici
hayal gcnn yeniden-reten hayal gcnden daha derin oldu
unu gryorsunuz. Yeniden-retici hayal gc emberler, so
mut emberler hayal ettiinizdedir; tahtaya krmz tebeirle i
zilmi bir emberi hayal edebilirsiniz; bir taba hayal edebilir
siniz... btn bunlar yeniden-reten hayal gcdr. Ama size
yuvarlaklar retme olana salayan tur, dolama hareketi yani
yaamda ember kavramna tekabl eden bir ey retmeniz; ite
bu ember kavramna bal deildir; ember kavramndan tremez bu bir emadr, yani retken bir hayal gc faaliyeti.
Kant'n neden basit ampirik veya yeniden-retici hayal g
cnden farkl olarak retken bir hayal gc alan kefetme ihti
yacn hissettiini gryorsunuz. Bir emayla sentez arasndaki
fark gryorsunuz... Ama grmek iin ortaya attm ilk nok
tayla iimi bitirdiimi anlam olmanz gerekir: Bilginin ere
vesinde iki temel faaliyet arasndaki fark neydi? ematizm ve
sentez arasnda?...
ematizm dnerek verilen bir yarg deildir belirleyen
yargnn bir boyutudur. stek zerine dnen yargnn
hikyesini de yaparm.
Aposteriori meknda ve zamanda olandr. Tabaktr, teker
lektir, gnetir. Bir retim kuralysa yalnzca ve yalnzca kav104

KANT ZERNE DRT DERS

rama uygun bir mekn ve zaman belirlemektir. Baka bir duru


mu ele aln. Bir aslan kavram oluturdunuz; onu tr, cins ve
farkla tanmlayabilirsiniz. Aslan yle tanmlayabilirsiniz: ri
bir hayvan, memeli, yelesi var, kkrer. Bu bir kavram yaptnz
demektir. Aslan imajlar da yapabilirsiniz: Kk bir aslan, koca
bir aslan, bir kum aslan, bir da aslan; aslan imajlarnz var.
Peki acaba bir aslan emas ne olurdu? Bu durumda derdim ki,
ama her durumda deil kavram trn belirlenmesidir ya da
cinslerle ve zgl farklarla, ayrmlarla belirlemedir. Yaantda
ki, deneyimdeki imaj ise bu trn btn bireyleridir. Aslan e
mas ise, asla aslan rnekleri, bireyleri deildir... (bandn sonu)
... meknsal-zamansal ritimler vardr, meknsal-zamansal
jestler, tavrlar vardr. Hem bir hayvann arazisinden, blgesin
den bahsedebilirsiniz, hem de evinden, ininden takip ettii
yollarla, gzerghlarla, alannda brakt izlerle, u ya da bu
yola sapt dzenli saatlerle btn bunlar meknsal-zamansal
bir dinamizmdir ki bunu kavramdan asla tretemezdiniz. Aslan
kavramndan mekn ve zamanda nasl yaadn karmaya
kalkamam. Bir diten yola karak yaam tarzna dair bir ey
karabilirsiniz: te bu etobur bir hayvan... Ama gerekten, bir
hayvann meknsal-zamansal dinamizmi... ite bu... retim ku
raln syleyemesem de-- retken bir eydir; hayvann yaant
da kendi z kavramna uygun den meknsal-zamansal bir
alan, arazi retmesidir. Aslan Kantdr, tm hayvanlar Rant
drlar. rmcein emas nedir? rmcein emas adr ve
a mekn ile zaman igal etme tarzdr onun. spat: rmcek
kavram, nasl olacak bilmem ama, bir rmcek kavram olu
turulabilir; rmcek kavram rmcein btn anatomik ksm
larn, hatta fizyolojik ilevlerini ierecektir. O zaman rmce
in an yapt o tuhaf organla da karlalacaktr. Peki ama
bundan imdi rmcein meknsal-zamansal varl diyebile
ceimiz eyi ve an rmcek kavramyla yani rmcein or105

GILLES DELEUZE

ganizmasyla akt, ona tekabl ettii eyi tretebilir mi


yiz? Durum ok ilgin, nk her ey rmcek trlerine gre
deiecektir. ok olaanst rmcek trleri var ve bunlarn a
yapmnda kullanmadklar bir bacaklarn kopardnzda ken
di trlerine aykr tuhaf alar rmeye balarlar patolojik, hasta
alar... Ne olmutur peki? Sanki meknda ve zamandaki bir bo
zulma bacan kopmasna tekabl etmektedir. Demem u ki, bir
hayvann emas onun meknsal-zamansal dinamizmidir.
Kant'n en belirleyici olduu nokta zerinde, Husserl'i takip
edenler bir sr deney yaptlar ve belli bir sre baarl olmu
tuhaf bir ekoln varln hatrlyorum imdi... Bunlar Wutzbur
Okulu psikologlaryd Kant'tan treyen bir izgiye ok baly
dlar. Psikolojik deneyler yaparlard. tr ey olduunu sy
lerlerdi: Birincisi, kavramlarla ileyen dnce vard; sonra
eyleri yakalayan alg vard ve son olarak da, eyleri yenidenreten hayal gc... Ama ok ilgin bir ad verdikleri bir baka
boyutun daha varolduunu sylyorlard. Bilincin ynelmesin
den, ynnden, ya da dahas bilincin niyetinden hatta bo ni
yetten bahsediyorlard. Nedir bo bir niyet? Bir aslan d
nrm ve bana aslann bir imaj gelir; bir gergedan dnrm
ve zihnime gelen imajda gergedan ok iyi grrm ite bu bir
niyettir. Bir bilin niyetim vardr ve bir imaj onu doldurmaya
gelir gergedann imaj. Onlar da ite bunun zerine deneyler
yapp dururlard --bu tam bir laboratuvar psikolojisiydi. Oyunun
kuraln veriyorlard bu ok elenceli olacak: Bir imaj kurma
nz engellemek iin size bir kelime verilir, siz de btn imajlar
darda brakan bu hedefe odaklanrsnz ama bu hedef hibir
zaman saf kavramsal deildir ~o kelime... Ne oluyordu o zaman?
Bilincin ynelmeleri yani meknsal-zamansal ynler... Bunu
mmkn bilinli tavr olduunu bize ispatlamak iin yap
yorlard: Dnen soyut bilin mesela proletarya; burada pro
letarya iin almak gerekiyor... lk tepki uydu: Proletarya =
106

KANT ZERtNE DRT DERS

u ya da bu ekilde tanmlanan bir snf... vesaire... Bunun pro


letaryann kavramsal tanm olduunu sylerdim; bu bilincin bir
kelime karsnda taknd tutumdur: Kelimeyi katederek kav
ram hedeflerim. Bilincin ikinci tavr: Proletarya kelimesini ka
tederek bir proleteri kadn, erkek, ocuk arrm, hedeflerim:
"Hah ite birini grdm"... Bu tam tamna ampirik tavrdr bir
imaj. Sartre L'imaginaire (Hayali) adl kitabnda nc tavr
sergiler Wutzbur'daki tiplerin deneylerindekini... ve insanlarn
verdii tepkileri tasvir eder; ilerlemekte olan kara bir kalabalk
gryorum; Sartre bir tr ritim tanmlyordu bylece. Bilincin
bir tavrn yakalayabilmek... mekn ile zaman igal etmenin,
orada yer tutmann belli bir tarz... Proletarya mekn ve zaman
burjuvaziyle ayn tarzda igal etmez, tte bu noktada bir ema
var elinizde. Baka bir yntem de uydu: Bo bir kelime, yani
anlamn bilmediiniz bir kelime aln: Gzel bir iirden mesela
ve bilincinizi yneltin: Unutmayn, yapacanz ey bir ar
m kurmak deil belli belirsiz bir bilin ynelimidir, mekna
ve zamana saf olarak yaanacak bir tr almdr. Bir bilin, an
lalm bir kelimenin salt sesiyle nasl ynelebiliyor? Burada
emalarla belli alardan benzerlii olan meknsal-zamansal di
namizmlerin tm bir boyutu var karnzda.
emalarn da alt dallar vardr, blnrler; ama kavramlar
cins ve trlere blnrken emalarn farkl bir blnme tarzlar
vardr. Aslnda emberin gerek emasnn tur, evresini do
lanma olduunu sylediimde aslnda bu bir alt-emadr n
k turlama daha imdiden baz tarzlar ihtiva eder; turlama de
neyim iinde bir eyler retmek iin bir retim kuraldr ama
malzemenin baz zelliklerinin koullarna da baldr bu. Ba
ka durumlarda baka eyler gerekecektir. Bisiklet tekerlekleri
nin nasl retildiini bilmiyorum... Fenomenoloji, sonra Hei
degger ve her trden psikiyatr meknda ve zamanda varolmann
tarzlarn tanmlamaya altklarnda mekn-zaman komp107

GILLES DELEUZE

leksleri ya da bloklar; ritmik bloklar... Size sylyorum, btn


bunlar Kant'tan geliyorlar. Bir antropolog tarzlar ve tavrlar
betimlediinde kukusuz insan emalar kurmaktadr: Bir uy
garlk baka eylerin yannda bir mekn-zaman blokuyla da,
insan kavramn eitlendiren baz meknsal-zamansal ritimler
le de tanmlanr. Bir Afrikalnn, bir Amerikalnn ya da bir
Hintlinin mekn ile zamanda oturma tarzlarnn, tavrlarnn ay
n olmad besbellidir. lgin olan ey udur: Snrl bir
meknda farkl mekn-zaman aidiyetlerinin bir arada bulunduk
lar, yaadklar durumlar grlr. Ama ayn yoldan bir sanat
nn da mekn-zaman bloklanyla altn syleyebilirdim.
Bir sanat her eyden nce bir ritimcidir. Nedir ritim? Bir
mekn-zaman blokudur, meknsal-zamansal bir blok. Oysa eli
nizde bir kavramn bulunduu her defasnda ona ait olan eyle
rin ritmi henz elinizde yoktur. En u durumda bir kavram size
ly ya da kadans verebilecektir.
Bu ise homojen, trde bir l olacaktr; ama ritimlilik ho
mojen bir lden bambaka bir eydir, bir kadanstan ok farkl
bir eydir.
kinci noktaya geiyorum: Sentez konusuyla ilikili olarak u
yce macerasn grmtk, hatrlyorsunuz. Kant fark etmiti
ki, bilgiye mdahale ettiinde hayal gc sentezi tmyle farkl
bir arazidedir baka bir deyile, btn grnmleri altnda
hayal gc sentezi bir estetik kavray, hem llecek eyin,
hem de l biriminin estetik bir kavrann varsaymaktadr.
Bu estetik kavrayn sentezin bir paras olmadn iyi anlayn
o sentezin zerinde duraca topraktr, zemindir. Sentezin
kayna deil, temelidir. Bu zemini kefederken, Kant bu top
raktaki olaanst bir gvenilirliini de kefetmiti. Bu topra
kefederken, bu topran (banttan iitilmiyor)'n da grmekten
geri kalmad. Neden? nk sentezin zerinde durduu ey esas
olarak son derecede krlgandr; etkili her tr lnn farz ettii
108

KANT ZERNE DRT DERS

l biriminin estetik kavran her an paralanabilir, alabilir


--yani sentezin zemini srekli olarak yeraltndan gelen bir ba
snla her an dklp salmak, fkrmak riski karsndadr;
ve bu yeralt sentezi krp paralayacaktr. nk sentez l
biriminin estetik kavranmas zerinde durmaktadr ve bu este
tik kavray bilginin ilemlerine indirgenemiyordur. Neden her
ey bu kadar krlgan? nk her an, l biriminin estetik
kavrann altst etme riski tayan mekn ve zaman olaylar
vuku bulmaktadr. Ve ite yce, yce hayal gcnn kendi snnyla karlat yerdedir. Kendi snryla kar karya kal
mtr ve artk kavray gcnn kavramlarnn hizmetine ko
amayacaktr. Kavray gcnn kavramlarnn hizmetine
komak demek onun kavramlarna uygun mekn ve zaman be
lirlemek demektir; ve ite bunu baaramamaktadr: Hayal gc
kendi snrnda tkanp kalmtr muazzam okyanus, sonsuz
gkler, btn bunlar onu altst eder; kendi kudretsizliini ke
feder, kekelemeye balar. Ve sentezin, yani estetik kavrayn
yeralt, yani zemini paralayan yce de zaten o anda kefedil
mitir Ama merak etmeyin, bir teselli de yok deildir; hayal g
c kendini kudretsiz hissettii anda artk kavray gcnn hiz
metine koamayacaktr, ama belki ok daha gzel bir yetimizin
olduunu hissettirecektir bize bir tr sonsuzluk yetisi gibi...
yle ki, hayal gcmz hastalanmken biz de onunla birlikte
ac duymaktayz, nk gcn kaybetmitir tam o anda ii
mizde yeni bir yeti uyanr duyularst yetisi.
Frtna dindiinde, sona erdiinde sentezlerime yeniden
kavuurum ama bir an iin bilgi dtan gelen bir ey tarafndan
katedilmitir; bu bilginin nesnesi olmayan ycenin patlamas
dr.
Kendimizi Kant'n yerine koymaya alalm; varsayalm ki
btn bunlar kefetmiti. Kendi kendine emaya tekabl eden,
ona benzeyen bir ey daha olmas gerektiini sylemektedir.
109

GILLES DELEUZE

ema da bilginin bir ilemidir ve onun sentezle balantsn


grmtk; ama emann bizzat kendi snrn tasvir etmesi ge
rekmektedir ama bu ondan hep kap duran bir eydir. Baka bir
maceraya atlmak pahasna da olsa, farkl bir ey daha lazmdr.
Felsefeyi sanattan, ya da bilimden farkl ele almann bir nedeni
yoktur. Aralarnda farklar vardr ama sanldklar dzeyde de
ildirler. te size emann emas:
Yukarya byk bir beyaz yuvarlak iziyorum ve yanna A
yazyorum. Aklayaym: A dediimiz bu byk beyaz yuvarlak
"a"nn kavramdr, "a" kavram...
Dikey olarak noktal bir izgi iziyorum; zellikle noktal ve
ucunda bir ok var ve okun ucuna, aaya "a" yazyorum.
Anlataym ama emann tamamn isteyenler iin: Okun
sonundaki "a"dan bu kez dz bir izgi ekiyorum bu defa ve
kk okuklar iziyorum ve bu kk okuklann her birinin
altna "a"', "a"", "a"'" yazyorum. imdi... Byk A V'nn kav
ramdr. Noktal okun ucunda "a" var. Bu da A'nn semasdr ~
yani meknsal-zamansal belirlenim. Bir rnek vereyim:
A, yani ember kavram, "a", emberin yuvarla veya se
masdr baka bir deyile retim kuraldr. Sonra... a', a", a'"
emaya uygun olan, emann kavrama tad ampirik eyler
dir. Yani a' = tabak, a" = tekerlek, a'" = gne... nceki meimizdeki gibi. Neden kavramdan emaya giden ok noktalyd?
Kesinlikle, Yarg Gcnn Eletirisi'nde emadan aka ayrt
ettii, hatta onunla karlatrd sembol kurnazca belirle
mek, iaretlemek iin. Ve bunlar Kant'm en hayranlk verici
sayfalardr. te imdi i biraz karmaklaacak ite iki e
ma...
A = kavram, a = kavramn emas, yani meknsal-zamansal
belirlenimler. B, noktal ok ve b. Bir emay oluturmak iin
bunlara ihtiyacmz var. rnek vereyim. lk rnek: A = gne,
a = domak (meknsal-zamansal belirlenim). Diyelim bu kav110

KANT ZERNE DRT DERS

ramn z-emas olsun. B, kavramn erdemi, b : ema ya da


sezgi = x ?
kinci rnek: A = gne, a = batmak. Gryorsunuz ki bu iki
alt-ema, domak ve batmak tek bir emada birletirilebilirler
di: B = lm. b = x (lm sezgisi).
nc rnek: A = deirmen, a = belli bir mekn-zaman ima
eden bir deirmen tipi, yani deirmenin genel emas deil, bir
deirmenler kategorisine tekabl eden belli bir ema = el deir
meni. B = despotik devlet yasas, b = sezgisi =? = (neyin?) = x.
Bu rnekleri anlyorsanz iki noktaya daha dikkat ekeceim.
a emasn ya da sezgisini kullandnzda ite sembolletirme
vardr ona tekabl eden A kavramyla ilikili olarak deil,
elinizde henz emasnn sezgisi bulunmayan tmyle farkl B
kavramyla ilikili olarak. O andan itibaren ema kendi kavra
myla ilikili bir retim kural olmay brakacaktr ve teki
kavramla ilikili bir yanstma kuralna dnecektir. te bu
Kant'n her eyi nasl zincirlediini gsteriyor: Sentez bir tanma
kuralna gnderir, ema retim kurallarna gnderir, sembol
yansma kurallarna gnderir.
Neden kavrama tekabl eden bir sezgim yok? Olas iki durum
var: Ya onu imal edememiim, nk elimde gerekli bilgiler yok
ama bunlara sahip olabilirim, B kavramnn bir emasn kur
mama engel deil bu. Basite baka bir yolum da yok zaten. Ya
da bu kavramn kendine zg doas sayesinde...

111

You might also like