Professional Documents
Culture Documents
Emile Zola - Germinal
Emile Zola - Germinal
EMLE ZOLA
Germinal
Trkesi Fuat Pehlivan
Marchiennes'den kestirme olarak Montsou'ya varan on kilometre uzunluundaki
yolda, karanlk ve yldzsz bir gecede, adamn biri tek bana ilerliyordu.
Koyu karanlktan dolay nndeki topra bile gremiyor, ileride uzanan ovann
varln ancak dondurucu Mart rzgrnn esiinden farkediliyordu. Grnrde
aa yoktu, sadece, yol boyunca uzanan kaldrm uzayp gidiyordu.
Gndz saat ikiye doru Marchiennes'den yola kan bu adam, incecik pamuk
ceketinin ve kadife pantolonunun iinde titreyerek uzun admlarla yol alyordu.
Mendilinin iindeki yiyecekleri bile onun iin tanmas zor bir ykt. Bu
nedenle de mendili bazen bir koltuunun, bazen dier koltuunun altna
sktnyor ve dondurucu rzgrlarn morartt ellerini ceplerine sokmaya
alyordu. siz gsz ve yuvasz kalm olan bu adamn tek midi gn dounca
souun krlma-syd. Bir saat kadar sonra, sol tarafnda, Montsou'dan iki
kilometre kadar nce, yanan ateleri grd. Sanki bu ateler ovann ortasnda
yanyor gibiydi. Bir an ne yapacan dnd, oraya yaklamaktan ekiniyor
gibiydi, fakat duraklamas ksa srd, nk donmu ellerini stmaktan baka
bir ey dnemez olmutu. Bir yokuun bana geldii srada ateleri gremez
oldu. Sa tarafnda iri kalaslardan yaplm bir tahta perde, sol tarafnda ise
hep ayn biimde yaplm evlerden oluan ky gibi bir yer vard. Adam iki yz
metre kadar ilerledikten sonra bir yolun dnemecinde az nce grm olduu
atelerle tekEmile Zola
rar karlat. nce bu atein nasl olup da bu derece uzaktan farkedilebileceini anlayamad, fakat dikkat edince karanlklar iinde fabrikaya
benzeyen bir binann ykseldiini grd. Evet, pencerelerinden hafif klarn
szd bu byk bina ve onun yanndaki baca, bir fabrikann varlnn
belirtisiydi. Adam burann bir maden oca olduunu anlamakta gecikmedi.
mitsizlikle omuzlarn silkti, nasl olsa burada da bir i bulamayacakt! Sol
tarafndaki binalara ilerlemektense maden ocana doru gitmeyi tercih etti.
ileri aydnlat k ve stmak iin, demir kaplar iinde kmr ateleri
yaklmt. Bir tarafa da ylm olan topraklan boaltmak iin iiler
almalanna devam ediyorlard. Adam arabaclardan birinin yanna yaklaarak:
"Merhaba," dedi.
Banda bir apka, srtnda ise yn bir ceket olan ihtiyar arabac hareketsiz
duruyor ve arabasnn yklenmesini bekliyordu. Yannda ise gen bir ii arabaya
toprak dolduruyordu. htiyar arabac adamn selamna "merhaba" ile karlk
verdikten sonra ksa bir sessizlik oldu. Bunu zerine yolcu:
"smim Etienne Lantier'dir, makinistim, acaba burada bir i bulabilir miyim?"
diye sordu.
Demir kaplann iinde harl hani yanan alevler yzn aydnlat-yodu. Yirmi,
yirmi bir yalarnda kadar vard, esmerdi, ufak tefek olmasna karn salam
yapl bir genti. Bir hayli de yakklyd. Arabac kendisini ylece bir
szdkten sonra:
"Burada makiniste gre i yok," dedi.
Bir eyler daha syledi ama, esen iddetli bir rzgr bu szlerin anlalmasna
engel oldu. Etienne ilerideki karalty gstererek sordu:
"Ocak, deil mi?"
htiyar arabac cevap veremedi, iddetli bir ksrk kendisini iki bklm
etmiti. Sonunda bir iki kez tkrp yutkunduktan sonra:
"Evet, ocak, Voreux oca..." dedi.
Germinal
O srada arabalar boalmt. htiyar kamsn kullanmadan arabalarn
arkasndan yrd; iri san at ise, tyleri yeni bir rzgr saana ile
havalanm, arabalan raylarn ortasndan yalnz bana ekiyordu.
Voreux artk seilebilmeye balamt. Atein nnde, kan iindeki ellerini
stan Etienne maden ocan, hangarlan, kuyunun kulesini, makine dairesini,
boaltma tulumbasnn iskelesini grebiliyordu. Bir ukurun dibine gmlm olan
ocak, bask tula binalan, ve bacas ile, ona dnyay yemek iin oraya km
obur bir hayvan etkisi yapyordu. Bu arada, sekiz gndr i arayan ve serseri
hayat sren kendisini dnyordu. alt imendifer atelyesinde efini
tokatlamas, Lille'den kovulmas gznn nnde canlanyordu. Cumartesi gn
Marchiennes'e gelmiti. Orada demirhanede i olduunu duymutu. Ama ne
demirhanede ne de Sonneville'de i bulamamt. Pazar, bir araba
imalthanesinde gizlenerek geirmek zorunda kalm, fakat gecenin ikisinde
orann bekisi gelerek onu kovmutu. Paraszd, yiyecek bir lokma ekmei bile
yoktu. Bu halde, yollarda, amasz snacak bir yeri olmadan ne yapacakt?
Gerekten buras bir maden oca idi; birka fenerin ocan azn
aydnlatyordu ve bir ara alan bir kapdan jeneratrleri seebilmiti.
Tulumbann, bir canavarn hrltl nefesine benzeyen sesine kadar her ey onu
doruluyordu.
Toprak boaltma makinesinin bandaki ii, kamburunu kartarak iine devam
etmi, Etienne'e bakmamt bile. O ise yerdeki kk knn almaya
hazrlanrken, bir ksrk sesi arabacnn dnn haber verdi. htiyar yava
yava, arkasnda yeni doldurulmu arabalan eken san bir at ile karanlklarn
iinden kyordu.
Etienne:
"Montsou'da da fabrikalar var mdr?" diye sordu.
Arabac yere bir tkrk attktan sonra, rzgrn arasndan cevap verdi:
Emile Zola
"Ooo! Bir sr fabrika var. Hele , drt yl nce grmeliydin orasn! Adam
bulamyorlard, hibir zaman bu kadar para kazanlmamt. Ama imdi, yine
herkes kemerlerini skyor. lke acnacak hale geldi; iilere yol veriliyor,
atelyeler ard ardna kapanyor... Belki mparator'un bunda bir kusuru yok ama,
o da sanki niin Amerika'da savayor? stelik insanlar gibi, hayvanlar da
koleradan lyorlar."
Bunun zerine, ksa cmlelerle, ikisi de ikyetlerine devam ettiler. Etienne,
bir haftadr bouna i aramasn anlatyordu; yani alktan lecekti. Yakn
zamanda, btn yollar dilencilerle dolacakt.
htiyar:
"Evet, sonunda iler ktye varacak, nk Allah bu kadar hristi-yann sokaa
atlmasna raz olmayacaktr," diyordu.
"Her gn et bulamyoruz."
"Hi olmazsa ekmek bulsaydk!"
"Doru, yavan ekmek olsun bulsaydk!"
Sesleri kayboluyor, rzgr kelimelerini byk bir uultu ile kesiyordu.
Arabac gneye dnerek, bard:
"te! Montsou o tarafta..."
Ve tekrar elini uzatarak, karanlklarn iinde isimlerini sayd baz
grnmeyen noktalar iaret etmeye balad. Orada, Motsou'da, Fa-uvelle eker
fabrikas hl alyordu, fakat Hoton eker fabrikas birok adamna yol
vermiti; Dutilleul deirmeni ve madeni kablolar yapan Bleuze fabrikasndan
baka hepsi kapanmt. Sonra, kuzey ynnde byk bir sahay gsterdi:
Sonneville inaat atelyeleri normal siparilerinin yarsn bile almamlard;
Marchiennes demirhanelerinin yksek frnndan ancak iki tanesi iliyordu;
nihayet Gagebois cam fabrikasnda da bir grev kabilirdi, nk cretlerin
kslacan-dan szediliyordu.
Gen adam, ihtiyarn verdii her bilgiye,
Germinal
"Biliyorum, biliyorum," diye cevap veriyordu, "Zaten ben de oradan geliyorum."
"Bize gelince, imdilik idare ediyoruz," diye devam etti arabac. Fakat ocaklar,
maden karma iini azaltt. Ve, bak, karda, Victori-ne'de da yalnz iki kok
frn yanyor.
Tkrd, atn bo arabalara kotuktan sonra uyuklayan hayvann arkasndan
uzaklat.
imdi, btn lke Etienne'in gzlerinin nne serilmiti. Her taraf yine
kapkaranlkt, fakat sanki ihtiyarn eli oralar ac sefaletlerle doldurmu gibi
idi ve Etienne, o anda, bu sefaletleri, bilincinini altnda, her tarafta sonsuz
bir boluk iinde duyuyordu. Mart rzgrnn bu plak ovada inledii, bir alk
seslenii deil miydi? Saanaklar gittike artyor, sanki isizlii, ok kurban
Fakat Bonnemort yeni bir ksrk nbetinden dolay cevap veremedi. Sonunda
tkrd, dudaklarn sildi ve konuabildi
"Btn bunlar kimin mi? unun bunun.."
Arabacnn sesinde saygyla kark bir korku belirmiti. Sanki senelerdir
kendisine ekmeini temin eden baz tabulardan szediyordu.
Sonra, bacan srkleyerek atn arkasndan kayboldu. Etienne, yerden iinde
yiyecekleri bulunan mendilini aldktan sonra yine oradan ayrlmad. Belki maden
ocana mracaat etse bir i bulabilirdi. Nasl bir i olursa olsun kabul
ederdi. siz ve a olan bu memlekette nereye gidebilir, ne yapabilirdi? Bir
duvar dibinde lmeli miydi? Karanlk gecenin korkunlatrd Voreux oca,
kt ukurun dibindeki canavar grn ile iine bsbtn ac bir korku
salyor, rzgr gittike artyordu.
14
Emile Zola
"ki yz krklar" mahallesi, buday ve pancar tarlalar ortasnda uyuyordu.
geni caddenin bld, hep ayn ekildeki binalardan oluan blok belli
belirsiz seiliyordu. Issz yaylada rzgrn sesinden baka bir ses
duyulmuyordu.
Maheu'lerin ikinci hlokun 16 numarasndaki evlerinde hibir hareket yoktu.
eride, ylgn bir halde, stste yatan insanlar, birinci kattaki bir tek oday
dolduran karanln altnda sanki eziliyorlard. Dardaki soua karn, ar
havaya ortak kullanlan yatak odalarnda olduu gibi canl bir scaklk
sinmiti.
Alt kattaki guguklu saat drd ald. Odada hibir hareket olmad. Islk alan
ince nefeslere horultu karyordu. Catherine, birden kalkt. Saatin darbelerini
uykusu arasnda alkanlkla saym, fakat hl uyukluyordu. Bacaklarn dan
kard, el yordam ile kibriti bularak akt ve mumu yakt. Fakat bir trl
kalkamad, ba nne dyor, yataktan kamyordu.
Mum, iinde yatak bulunan, iki pencereli, drt ke, ufack oday
aydnlatyordu. Bir dolap, bir maa, iki eski ceviz sandalye, odann
mobilyasyd. ivilere taklm eski pskler, yerde bir testi, kvet grevi
gren krmz bir leen, dekoru tamamlyordu. Soldaki yatakta, yirmi bir
yandaki byk olan Zacharie, on birindeki erkek kardei Jeanlin'le beraber
yatyordu. Sadaki yatakta, alt ve drt yandaki kkler, Lenore ve Hendi,
birbirlerine sokulmu uyuyorlard. Catherine, kz kardei Alzire ile birlikte
nc yatakta yatyordu. Kk kz, sakat, sska ve kamburdu. Dar holde ise
drdnc bir yatakta, anne ve baba yatyordu. Son ocuklar, aylk Estelle'in
beiini kendi yataklarna yanatrmlard.
Catherine kalkmak iin byk aba sarfediyordu. Geriniyor, ve kvrck kzl
salarn ellerini ile kantmyordu. On be yanda, narin bir kzd. Darack
gmleinden, morarm ayaklan ve sska kollan kyordu. Kollannn duru beyaz
rengi, soluk yz ile zt bir grnm
Germinal
15
sergiliyordu. Byke azn aarak bir kez daha esnedi, soluk di etleri ve
beyaz inci gibi dileri grnd. Yeil gzleri, yenmeye alt uykunun
verdii tembellik iindeydi.
Holden bir grlt ykseldi. Maheu aznn iinde geveledi:
"Hay Allah! " diyordu, "Zaman gelmi!.. Mumu sen mi yaktn Catherine?"
"Evet, baba.. Saat ald."
"Hadi, abuk, yaramaz! Pazar gn daha az elenseydin, bizi daha erken
kaldnrdn. Bu ne miskinlik."
Daha azarlamasna devam edecekti, fakat yeniden bastran uyku szlerini bir
horultuya evirdi.
Catherine, yaln ayak, odada dolayordu. Henri ile Lenore'un yatann yanndan
geerken, alan stlerini rtt. Alzire, uyanmadan dnm, ablasnn scak
yerine kvrlmt.
Catherine, iki erkek kardeinin yatana giderek, "Haydi Zacharie! Haydi,
Jeanlin!" diye onlan uyandrmaya alt. Byn drtt. O, aznn iinde
kfr ederken, Catherine zerindeki yorgan at.
Zacharie, fke ile yerinden dorulup, homurdand:
"Brak beni be! Byle eylerden holanmam.. Allah kahretsin! Yine kalkacaz!"
Sska, titrek, seyrek sakall, uzun yzl, ailenin dier fertleri gibi,
yoksulluktan solmu bir ocuktu.
Catherine:
"Aada saat ald," dedi. "Hadi bakalm! Babam sinirleniyor."
Tekrar yatan Jeanlin, gzlerini yumdu.
"Defol, uyuyorum," dedi.
Catherine, gld. Clz, kk ocuu kucaklayp, kaldrd. Fakat Jeanlin
rpnmaya balad; yeil gzl, koca kulakl, kvrck salarla evrili zevksiz
ve maymuna benzeyen ehresi kuvvetsizliinin verdii fkeyle kzarmt.
16
Emile Zola
Alzire uyanm yorgana ban gmm sessiz yatyor, giyinen ablasn ve
aabeylerini sakatlarn o zeki baklar ile inceliyordu. Leenin banda bir
baka kavga kt. Olanlar leeni fazla igal ettii iin Catherine'i
tartakladlar. Gmlekler uuuyor, ve herkes, beraber bym kpek yavrular
gibi, hep bir arada, utan duymadan ilerini ediyorlard. lk iini bitiren
Catherine oldu. Ayana madenci pantolonunu geirdi, pamuk ceketini, mavi
baln giydi. Bu temiz giysileri iinde tpk bir gen erkee benziyor,
cinsiyetini ancak sallanan kalalar belli ediyordu.
Zacharie:
"htiyar gelip, yata bozuk grnce ok ierleyecek. Gr bak, bunu senin
yaptn nasl syleyeceim."
htiyar'dan kast, byk babalar Bonnemort'du. O, gece alp, gndz yatar
uyur ve yatan daima scak bulurdu.
Catherine cevap vermeden yata dzeltmeye balad. Birka dakikadr komu evden
grltler geliyordu. Kumpanyann yaptrd evlerin duvarlar kt gibiydi,
komu evde birisi nefes alsa buradan iitiliyordu. Btn bu evlerde zaten herkes
stste yayordu. Ve hi kimsenin gizli hayat yok gibi bir eydi.
Catherine:
"Tamam!" dedi. "Levaque gitti. Bouteloup'da onun kars ile bulumaya geldi.
Jeanlin srtt. Alzire'in bile gzleri parlamt. Her sabah, komudaki bu
komedi ile elenirlerdi. Adamlardan biri gndz, dieri gece alyor,
bylelikle kadn hi bo kalmyordu.
Catherine dinledi:
"Philomene ksryor" dedi.
"Philomene, Levaque'larm byk kz idi. Zacharie'in metresiydi ve hatta ondan
iki ocuu bile vard. Cierleri ok zayft ve ancak ocan dnda, eleme
blmnde alabiliyordu.
Germinal
17
Zacharie:
"Hadi canm," dedi. "Philomene'e vz gelir, nasl olsa uyur o! Saat altya kadar
uyuyabilmek ne iyi ey!"
Pantolonunu giyerken, aklna bir ey geldi, pencereyi at. Darda, mahalle
uyanyordu. Yine bir kavga kt: Zacharie, kar komu Pierron'un evinden, onun
kars ile ilikisi olduu sylenilen maden baavuunun kp kmayacan
grmek iin pencereyi amt;Cat-herine ise Pierron'un artk gndz servisi
aldn, dolays ile baavuun Pierronne'un koynunda olamayacan iddia
ediyordu. Souk bir hava ak pencereden ieriye doluyordu. ki karde dierinin
haksz olduunu iddia ederlerken, beiinde souktan skntl olan kk
Estelle alamaya balad.
Bunun zerine Maheu uyand:
"Buna da ne oldu?" diye sylendi. "Tembeller gibi yine dalmm."
Kfrleri zerine yan odada ocuklar derhal sustular. Zacharie ve Jeanlin,
bitkin bitkin ykandlar. Alzire, kocaman alm gzleri ile hl etraf tetkik
ediyordu. Lenore ve Henri btn grltye karn uyanmamlard.
Maheu:
"Catherine," diye bard, "Mumu ver!..."
Catherine, ceketini ilikledi, mumu ieriye gtrd. Babas yataktan kyordu.
Gen kz, aaya indi, kahve piirmek zere ikinci bir mum yakt.
Emile Zola
ler.
Zacharie, fincann koklayarak:
"Hay Allah," dedi, "Bu kahve de bizi uyandracak gibi deil."
Maheu, omuzlarn kaldrd:
"Amaan canm," dedi, "Scak ya, sen ona bak."
Catherine kalan kahveyi teneke mataralara boaltt. Drd de ayakta, titrek mum
nda karnlarn doyurmaa alyorlard.
"Hl bitiremediniz mi?" dedi, "Gren de mal mUlk sahibiyiz sanacak."
Maheude, yukardan bard:
"Ekmein hepsini aln, ocuklar iin biraz ehriye ayrdm."
Catherine:
"Peki, peki," diye cevap verdi.
Atein zerine kl rtm, artan bir miktar orbay bir kenara kaldrmt.
Bykbaba saat altda gelince, onu iecekti. Herkes bfenin altndan tahta
ayakkabsn ald, matarasn boynuna ast, ekmek dilimlerini yerletirdi.
Erkekler nden ktlar, gen kz mumu sndrp, kapy kilitledikten sonra
pelerinden seyirtti.
Bitiik evden kan bir adam:
"Vay!" diye seslendi, "Beraber gidiyoruz ha?"
Bu, on iki yandaki olu ile ie giden Levaque'di. Catherine Zac-harie'in
kulana eildi, glerek bir eyler fsldad. Yoksa artk, Leva-que'in
karsnn kocasnn uzaklamasn beklemeye sabr m kalmamt?
imdi, mahallede artk klar snmeye balamt. Son bir kap daha rtld,
her ey tekrar uykuya dald. Kadnlar ve ocuklar daha ok yer alm olan
yataklarnda szdlar. Ve, kasabadan, btn Vore-ux'ya doru, grup halinde
glgeler akn etmeye balad.
Germinal
21
Etienne, nihayet Voreux'ye girmiti. var m diye sorduu adamlarn hepsi,
balarn sallayarak, baavua mracaat etmesini sylyorlard. Ocan iinde
eski psk bir merdiveni trmandktan sonra, kendisini sallanan bir kpr
zerinde bulmu, sonra bir hangardan geip, yle zifir bir karanla dalmt
ki, ancak el yordam ile yolunu bulabiliyordu. Biraz ilerledikten sonra tam
kuyunun azna gelmi olduunu farketti. Kr bykl, babacan, iman bir adam
olan, avu Richomme baba, o srada oradan geiyordu.
Etienne ona da sordu:
"Burada iiye ihtiya yok mu?"
Richomme, olumsuz cevap verecekti, fakat o da herkes gibi:
"Baavu Msy Dansaert'i bekleyin," dedi, ve yoluna devam etti.
Oraya drt tane fener aslmt ve btn kuyuya veren reflektrler, demir
parmaklklar, manivelalar, iki asansrn zerinde gidip geldii kalaslar
aydnlatyordu. Btn geri kalan ksm lo bir karanla gmlmt. karma
tekrar balamt ve demir zemin zerinden korkun grltlerle, kmr dolu
arabalar durmadan gidip geliyor, iiler oraya buraya kouyorlard.
Etienne, bir an, gzleri kamam, kulaklarnda uultular, duraklad. Her
taraftan esen hava cereyanlar onu iliklerine kadar dondurmutu. Makineyi daha
iyice grebilmek iin ne doru bir, iki adm att. Makine, kuyunun yirmi be
metre kadar gerisine, tula bir temelin zerine salamca oturtulmutu. Makinist,
hareket manivelasnn banda, anlar dinliyor gzn iaret saatlerinden
ayrmyordu.
Kocaman bir merdiveni srkleyen ii:
"Dikkat!" diye haykrdlar.
Etienne'in inenmesine az kalmt. Gen adam, makinenin ileyiini dikkatle
incelemeye devam etti. Bu bir sr kark mekanizmadan hibir ey anlamamt.
Yalnz bildii bir ey varsa o da kuyunun
22
Emile Zola
insanlar yirmier, otuzar, kolaylkla yuttuu, gzden kaybettii idi. Kmr
vagonlar tayan asansr hi durmadan inip kyor, saat drtten itibaren
toplanan iileri vagonlarla birlikte derinliklere gmyordu.
Catherine:
"Biraz daha dayan, varyoruz!" diye seslendi.
Ve sonunda Etienne, alma yerine ulat anda, bir ses kmr ayann
dibinden bard:
"Neredesiniz yahu! nsanla alay m ediyorsunuz? Ta Montsou'dan buraya kadar iki
kilometrelik yolum olduu halde, sizden nce geldim!"
Bu, uzun boylu, zayf, yirmi be yalarnda, nalet bir yze sahip olan
Chaval'di. Bekledii iin kzgnd. Etienne'i farkedince, alayc bir
Germinal
31
aknla:
"Bu da kim?" diye sordu.
Maheu durumu anlatnca, ksk bir sesle sylendi:
"Demek artk erkekler, kzlarn ksmetini alyor?"
ki erkek, aniden kinle birbirlerini szdler..Etienne, tam olarak anlayamad
ise de, kendisine hakaret edildiini farketmiti. Herkes almaya balad.
Artk btn madenin kalbi atmaya balamt. Yedi yz kadar ii, topraa
kurtlarn oyduu eski bir tahta gibi didik, didik ediyordu.
Etienne, dnd ve tekrar Catherine'le adeta kucaklat. Ama bu defa deminki
vcudunu stan scakl birden anlayverdi. Hayretle:
Vay canna!" diye mrldand. "Sen kzsn ha!"
Catherine, neeyle cevap verdi:
"Tabii... Hele kr farkedebildin."
Drt kazmac, bacann duvar boyunca, yukarya doru stste uzanmlard.
Aralarnda, kazlan kmr tutmaya yarayan engellerle tutturulmu tahtalar
olduu halde, her biri damarn drt metre kadar bir yerini igal ediyorlard.
Damar o kadar inceydiki, kazmaclar sanki iki duvar arasnda ezilmi gibi
alyorlard. Kazabilmek iin, yana yatarak, kollarn kaldrp, ksa sapl
kazmalarn yandan savurmak zorunda kalyorlard.
En altta Zacharie, stndeki katlarda Levaque ve Chaval, en stte ise Maheu
vard. Her biri ist tabakasn kazmayla oyuyor, sonra uzunlamasna iki yark
ap sttekine bir demir kama saplayarak kmr blokunu koparyordu. Tahtalarn
zerinde biriken kmr yn ykseldike, kazmaclar dar yangn iine gmlm
gibi gzden kaybolu-yorlard.
32
Emile Zola
En zor durumda olan Maheu idi. Bulunduu yerde, nefes olmak gitgide olanaksz
bir hal alyordu. nn grebilmek iin ba ucuna ast lambas, beynini daha
fazla kzdryordu. Fakat onu asl rahatsz eden ey nemdi. Yzne stndeki
kayadan devaml olarak su damlyor, hep de ayn yere dyordu. Ban ne kadar
karmaya alrsa alsn bundan kurtulamyordu. Ksa zamanda srlsklam
olmu, stndeki sular, terine kararak buhar gibi ttmeye balamt. O sabah,
gzne inatla den bir damlaya kfr edip duruyordu. Kazmaya, her eye karn
devam ediyor, ist tabakasn darbeleri ile oyuyordu.
Tek kelime konumuyorlard. itilen tek ses, salladklar kazmalarn, bouk
yanklar yapan darbeleriydi. Lambalar, telden korumalarnn arasndan, ancak
l, krmzmtrak noktalar halinde k veriyorlard. Ocan iinde birtakm
hayaletler kmldanyor, alacak karanln arasnda, eri br bir kol,
simsiyah bir yz grnyordu.
Birgn nceki elencenin etkisi ile abucak yorulan Zacharie, payanda vurmak
numarasyla ii brakt ve karanlkta, dalgn gzlerle slk almak iin frsat
buldu.Kazmaclarn arkasnda, damarn metre kadar bir yeri desteksiz
duruyordu. Zaman kaybetmemek iin, oraya destek vurmay gzard etmilerdi.
Zacharie, Etienne'e:
"Hey, paal!" diye seslendi. "Bana odun getir." Catherine'den kreini nasl
kullanacan renmekte olan Etien-ne, ocaa payandalk odun tamaya mecbur
oldu. Her sabah, damarn geniliine gre llp, kesilmi olan odunlar
getirmek alkanlkt.
Zacharie, yeni srcnn, drt tane mee odunu yklenmi olarak, kmrlerin
arasndan beceriksizce trmanmaya altn grnce, tekrar homurdand:
"Hadi abuk olsana be- Uyuuk herif!"
ayakkablar onu rahatsz ediyor, her taraf aryordu. Birka dakika sonunda bu
durum bir ikence haline geliyor, Etienne bir an nefes alabilmek iin diz kmek
zorunda kalyordu.
Sonra, boaltma yerinde ikinci bir ikence balyordu. Catherine ona arabasn
hzla devirmeyi retti. Btn damarlarn kmrn toplayan bu eik boaltma
yerinin aasnda ve yukarsnda iki rak vard, stteki frenci, alttaki alc
diye isimlendiriliyordu. On iki ile on be yanda olan bu iki yaramaz
karlkl en aza alnmaz laflar sylyorlard. nsann geldiini haber
verebilmesi iin avaz kt kadar barmas gerekiyordu. Boalm bir araba
tekrar yukarya karlaca zaman, alc iaret veriyor, yukardaki dekovilci
hzla arabasn itiyor, frenci frenini gevetiyor ve dolu arabann arl, bo
olan bir dierini yukany karyordu. Aadaki galeride sralanan atlar
ekerek gtryorlard.
Batan aaya kadar kalaslarla rlm olan, yz metre uzunluundaki boaltma
galerisinde, Catherine'in sesi yanklar yapt:
"Hey! Tembel katrlar!"
raklar galiba dinleniyorlard. nk hi cevap kmad. Arabalar
durmutu.ncecik bir kz sesi sessizlii bozdu:
"Muhakkak bir tanesi Mouquette'in stndedir."
Byk bir kahkaha tufan galerilerde yanklar yapt. Damarn btn dekovilci
kadnlar, glmekten iki bklm olmulard.
Etienne, Catherine'e:
"Bu da kim?" diye sordu.
Catherine, bym de klm bir kz olan ve arabasn ufak yandan, bir
bebeinki kadar ufack kollarndan beklenmeyen bir kuvvetle iten, Lydie'nin
adn verdi. Mouquette'e gelince, o raklarn her ikisini de yanna alabilecek
gteydi.
36
Emile Zola
Arabacnn sesi ykselerek, arabalarn itilmesini haykrd. Herhalde aadan
bir avu geiyordu. Dokuz katta da arabalar itilmeye balad, tekrar raklarn
dzenli haykrmalarndan, src kadnlarn solumalarndan baka bir ses
duyulmaz oldu.
Ve, her seferinin sonunda, Etienne, dipte, damarn boucu havasn, kazmalarn
bouk ve kesik darbelerini, inatla ilerine devam eden kazmaclarn iniltilerini
duyuyordu. Drd de soyunmu, batan aa siyah bir amura batmlard. Bir
ara, yankla kard kmr arasna skarak nefesi kesilen Maheu'y karmak,
kmr tutan tahtalar boaltmak gerekmiti. Zacharie ve Levaque, gittike
sertletiini iddia ettikleri madene fkeleniyorlar, bunun, gtr aldklar
iin artlarn ok kt bir hale sokacan sylyorlard. Chaval srtst
dnerek, zorunluluunun kendisini aka rahatsz ettii Etienne'e svyordu:
"Ylan gibi herif! Bir kz kadar bile kuvveti yok! Hadi, u araban doldursana
be! Kollarn yormak istemiyor, beyefendi... Allah'n cezas! Eer bir tek
arabay geri evirirlerse, on meteliini keserim!."
Etienne, henz bu krek mahkmiyetine benzer ii bulduundan dolay seviniyor,
ii ile ba ii arasndaki, hain derece farkn kabul ederek, cevap vermekten
kanyordu. Fakat, ayaklar kan iinde, her yan feci arlarla dolu, vcudu
demir bir emberin basks altnda yryemez hale gelmiti. Neyse ki, saat on
olmutu, kazmaclar len yemeini yemeye karar verdiler.
Maheu'nn, hibir zaman bakmak gereini hissetmedii bir saati vard. Bu
yldzsz gecenin dibinde, zaman dakikas dakikasna bilirdi. Herkes gmlek ve
ceketini giydi. Sonra, damardan inerek, topuklarnn zerine, pek alk
olduklar ekilde meldiler. Ve her biri, dilimini kararak, ciddi bir eda ile
srmaya, sabah ki ileri zerinde konumaya balad. Ayakta kalm olan
Catherine, daha uzakta, srtn kalaslara vererek, raylann zerine uzanm olan
Etienne'in yanna gitGerminal
37
ti. Oras nisbeten daha kuru idi. Az dolu, ekmei elinde, sordu:
"Sen yemiyor musun?"
Ve matarasn Etienne'e doru uzatt. Ayaa kalkmt. Gen adam onu, iki lamba
ile aydnlatlm olarak da yaknnda gryordu. Nasl da bu kz irkin
bulmutu? imdi, yz gz kmrle simsiyah bir durumda, onda garip bir
ekicilik buluyordu. Bu glgeli yzde, byk azn dileri bembeyaz, parldyor,
gzler, dii bir kedinin ki gibi, geniliyor, yeilimtrak bir yankyla
yanyordu. Balndan, frlam olan kzl bir perem kulan gdklyor ve
kz gldryordu. Kz, artk, pek o kadar da gen gzkmyordu, yine de en
aa, on drt yanda olmal idi.
Etienne iti ve mataray kza uzatrken:
"Hatrn iin," dedi.
Catherine bir yudum daha ald, Etienne'i tekrar imeye zorlad, paylamak
istediini sylyordu; ve, birinden dierine giden bu ince matara az onlar
elendiriyordu. Gen adam, birdenbire Catherine'i kollarnn arasna alarak onu
dudaklarndan pmeyi dnd. Kzn, soluk pembe renkte, iri dudaklar Etienne'i
gittike artan bir arzu ile kvrandnyordu. Fakat, Lille'de ancak fahielerle
ilikide bulunduu iin, bir aile kzna kar ne ekilde hareket edileceini
bilmiyor, bir trl cesaret edemiyordu.
Tekrar ekmeini yemee koyularak, sordu:
"Sen galiba on drt yalarndasn, deil mi?"
Kz hayret etti, adeta kzd:
"Ne! On drt m? Ben, tam on be yandaym!... Doru, pek iri deilim. Bizim
burada, kzlar pek abuk gelimezler."
Etienne, onu sorguya ekmeye devam etti, kz, her eyi, anlatyordu. Gen adamn
onun vcuta bakire olduunu anlad. Bununla beraber, kz, erkek ve kadn
hakknda her eyi biliyordu. Gen adam, onu zor duruma sokmak iin, Mouquette
szne gelince, kz, neeli ve ok rahat bir tavrla korkun eyler anlatt. Oh!
o kadn neler yapmazI
40
Emile Zola
di! Ve Etienne, onun da bir dostu olup olmadn renmek isteyince, kz, aka
ederek, annesinin sznden kmak istemediini, fakat er ge, bir gn bunun da
olacan syledi. Omuzlan ne eik bir durumda, zerinde souyan terinden
dolay titreyerek umursamaz bir tavrla, dnyaya ve erkeklere dayanmaya hazr
bekliyordu.
"nk, hep bir arada yaaynca nasl olsa bir ak bulunur, deil mi?"
"Tabii."
"Sonra, bunun kimseye zarar dokunmaz... Rahibe de bir ey sylenmez."
"Oh Rahip umurumda bile deil!... Fakat, Siyah Umac var."
"Ne? Siyah Umac m?"
"Kuyuya inip, oynak kzlar boan ihtiyar madenci."
Etienne, kzn kendisi ile alay ettiini sanarak onu szyordu.
"Sen bu masallara inanyor musun?" dedi. "Hibir ey bilmiyor musun sen?.."
"Bilmez olur muyum, okuma yazma bile bilirim... Evde iimize yaryor,
bizimkilerin zamannda byle eyler retmezlermi."
Catherine, gerekten ok tatl bir eydi. Yemeini bitirir bitirmez, Etienne onu
kollarnn arasna alarak, o kaln pembe dudaklarndan pecekti. Bu niyet,
olduka utanga bir insan olan, gen adamn boazn skyordu. Kzn, erkek
elbiseleri, ceket ve pantolonu onu hem tahrik, hern de rahatsz ediyordu.
Etienne son lokmasn da bitirdi. Mataradan biraz daha iti ve kalann
Catherine'e uzatt. Artk, karann uygulamaya koymann sras gelmiti,
madencilerin bulunduu tarafa doru endieli bir bak atyordu ki, galerinin
aznda bir glge belirdi.
Bir sredir, ayakta duran Chaval, onlar gzlyordu. lerledi. Ma-heu'nn
kendisini grmeyeceie emin olduktan sonra, yerde hl yzkoyun yatan
Catherine1! omuzlarndan kavrad, Etienne'in orada buGerminal
41
lunmas umurunda deilmi gibi, kzn dudaklarn kaba bir ekilde, rahat, rahat
pt. Bu pte, bir sahip olma istei, kskana bir ey vard.
O ara, gen kz isyan etmiti:
Etienne, hayr diyemedi. Zaten bir garanti vermi deildi. stedii zaman ekip
gidebilirdi. Catherine'in yardm etmekten dolay sevin
52
Emile Zola
duyan bir bakla, kendisine baktn grnce hayr demediine zld. Btn
bunlar bo eylerdi.
Maheu'ler, vcutlarn sttktan sonra dar ktlar. Etienne de onlar takip
etti. Eleme ksmndan geerken kadnlar arasnda bir kavgaya tank oldular ve
durakladlar. Philomene Levaque ile, Brle lkab verilen bayku gzl ihtiyar
kadn kapmlard. Gen ihtiyarn, kendi talarn elediini iddia ediyordu.
On dakikada bir sepet bile dolduramamt. Kadnlara sepet bana cret
verildii iin byle kavgalara sk sk rastlanrd. Havada salar uuuyor,
eller, kzarm yzlerde simsiyah izler brakyordu.
Zacharie, metresine seslendi:
"unun kafasna bir odun indiriver."
Kalburcu kadnlar bu sze kahkaha ile gldler. Brle, delikanlya sert bir
ekilde kt.
"Defol oradan pis kpek, sen ondan dourduun iki piine baksan daha iyi
edersin. Daha ayakta durmasn bilmeyen on sekiz yandaki u yumurcaa da bak
sen! Olur ey deil..."
Birinin koarak geldiini gren kadnlar tekrar almaya koyuldular.
Darda hava sakinlemiti. nce kumal elbiselerinin iinde bzlen simsiyah
kesilmi madenciler, bir zenci grubu gibi yollarna devam ettiler.
Baka bir ii grubu, akam vardiyas iin kuyulara girmek zere gruplar halinde
madene yaklayordu. Maden, gece, gndz alyor ve alt yz metre
derinlikteki bu kayay, bcek misali insanlar aralksz oyup duruyorlard.
ocuklar nde gidiyor, dierleri onlar takip ediyorlard. Hi kimse
konumuyordu. "Avantage" meyhanesinin nne geldikleri zaman, Maheu ile Levaque,
Etienne'in yanma geldiler ve Maheu Etienne'e:
"Geldik, ltfen ieriye gir," dedi.
Germinal
53
Catherine birka saniye duraklad, iri yeil gzleriyle gen adama son bir defa
daha bakt. Glmsedi ve tekilerle birlikte uzaklat.
Meyhane maden ile kasaba arasndaki bir yere kurulmutu. Tuladan yaplm, iki
katl bir binayd. Her taraf kirele badana edilmi, mavi kemer izgilerle
sslenmi bir yerdi. Kapsnn stndeki tabelaya:
"L'Avantage meyhanesi. Sahibi Rasseneur" yazlmt.
Meyhenenin arkasnda omak oynanan ve tahta perde ile evrili bir saha vard.
Kumpanya en ufak toprak parasn da satn almak arzusunda olduundan buraya da
gz dikmiti ve bu meyhanenin varlndan rahatsz oluyordu.
Maheu, Etienne'e:
"Gir," diye tekrarlad.
Meyhanenin kk salonu, masa, bir dzine sandalye, am aacndan yaplm
orta boy bir tezgh, be on kadeh, birka ie ve birka bira fsndan
ibaretti. Bunlardan baka ne bir resim, ne bir oyun takm, ksaca hibir ey
yoktu. Ocakta ar ar yanan bir ta kmr bulunuyordu. Deme talarnn
zerine dklen ince beyaz kum bu memleketin bitip tkenmeyen nemini emmekle
meguld.
Maheu, bazan meyhaneyi beklemeye gelen sansn ve tombalak komu kzna:
"Bir kadeh bira ek, Rasseneur burada m?" dedi.
Kz bir taraftan musluu evirirken bir yandan da Maheu'ye patronunun biraz
sonra geleceini syledi.
Maheu, barda bir dikite iti.
Etienne'e hibir ey ikram etmedi. Meyhanede kendilerinden baka bir masada
dnceye dalm, simsiyah yzl bir madenci daha vard. nc bir mteri daha
girdi, bir bira getirtip parasn verdi ve kp gitti.
O srada, yuvarlak yzl ve sinek kayd tral babacan klkl bir
54
Emile Zola
adam girdi. Bu Rasseneur'd. Bir zamanlar madende alrken bir grev yznden
iinden olmutu. ok iyi konuurdu her harekette, her sorunda ileri atlrd.
Zamanla honut olmayanlarn ba olmutu. ten kovulunca bu meyhaneyi am ve
Kumpanya'ya meydan okumaya balamt. Ksa zamanda iini ilerletmi ve
zenginleme yolunu tutmutu.
O ieri girince, Maheu:
"Bu delikanly bu sabah yanma aldm. Bo bir odan var m? Kendisine on be
gnlk bir kredi aabilir misin?" diye sordu.
Rasseneur'un ablak yznde bir gvensizlik belirmiti. Dobra dobra:
"ki odam da dolu, olanaksz" dedi.
Etienne bu olumsuz cevab zaten tahmin ediyordu, ama gene de zld. Oradan bir
an nce uzaklamak cann skmt, buna kendi de at. Otuz meteliini alr
almaz gidecekti. Karar kesindi. Meyhane imdi dolmaya balamt. iler birer
ikier geliyor, boazlarnn tozunu giderdikten sonra gene sallana, sallana
uzaklayorlard.
Bu, zevkten baka bir ey, adeta bir ihtiya giderici temizlikti.
Rasseneur, birasn yudumlayan Maheu'ye anlaml bir ekilde:
"Yeni bir eyler yok mu?" diye sordu.
Maheu, orada Etienne'den baka kimsenin bulunmadndan emin olduktan sonra:
"Gene ekitik. Payanda meselesi yznden," dedi.
Meyhaneci kendisine anlatlan hikyeyi, dinledike yz kzaryor, gzleri
parlyordu. Sonunda dayanamad,
"Bu sefer de cretleri indirmeye kalkarlarsa, ileri bitiktir," dedi.
Etienne'den ekinerek konuuyordu. Bu iin byle devam edemeyeceini syledi.
Yoksulluk ok bykt, birok fabrikalarn kapandn, iilerin akta
kaldn anlatt. Gnn birinde kyamet kopacakt. Ona, civar kuyulardan
birinin sahibinin bu ie nasl gs gereceiGerminal
55
ni bilemediini sylemilerdi. Sonra Lille'den ald bir mektuptan s-zetti. Bu
mektupta endie verici haberler vard.
"Kimden, biliyor musunuz?" diye sylendi. "Hani bir akam burada birini
grmtn ya, ite ondan."
Szn tamamlayamad. eri hrn mizal, elmack kemikleri morarm, uzun
boylu ve zayf kars girdi. Siyasette kars kocasndan daha ateliydi.
"Pluchart'in mektubu bu," dedi. "Ah, imdi o i banda olsayd, her ey yoluna
girecekti," diye devam etti.
Etienne bir sreden beri bu yoksulluu ve intikam fikirlerini sessizce
dinliyordu. Bu ismi duyunca, istemeyerek yksek sesle:
"Ben Pluchart' tanrm," dedi.
Yzne baktklar iin devam etmek zorunda kald:
"Evet, kendisini ok iyi tanrm. Ben makinistim, o Lille'de benim usta basmd.
ok yetenekli bir adamdr. Kendisiyle birka kez konutum."
Rasseneur, Etienne'i yukardan aaya szyordu. Yznde, ani bir deiiklik
oldu ve sempatik bir eda iler, karsna:
"Bu msyy bana Maheu getirdi. imdi onun yannda alyormu. Yukarda bo
bir oda olup olmadn ve kendisine on be gnlk kredi ap aamayacamz
soruyor," dedi.
Sorunu abucak hallettiler. Yukarda bo bir oda vard; kiracs yeni kmt.
Biraz sonra meyhaneci daha da comutu. Patronlardan imkan d bir ey
istemediini srarla belirtiyordu. Kars ise omuzlarn silkiyor ve haklarn
mutlaka elde etmek istiyordu.
Maheu, sz kesti:
"yi akamlar," dedi. "Her eye karn yine madene inilecek ve bu yzden daha
pek ok kimseler lecek. Bak sen madenden kal sene oldu imdi ak
gibisin," diye ekledi.
Rasseneur, nazik bir ekilde:
56
Emile Zola
"Evet, gerekten bir hayli toplandm," dedi.
Alzire, btn sakat ocuklar gibi bunun ne demek olduunu kolayca anlam
stnde durmamt. Yoksa ok iyi arba piirirdi. Sokakta okullarna giden
ocuklann srkledikleri ayakkablarnn sesleri geliyordu. Saat sekizi
almt. Levaque'larin evinden gittike artan bir grlt geliyordu. Kadnlar
kahve ibriklerinin balarna toplanmlar elleri bellerinde, hi durmadan dnen
dilleri ile sabah faslna balamlard. ri dudakl, perian bir yz pencereden
uzand ve bard:
"Yeni haberler var, dinle bak."
Maheude:
"imdi zamanm yok, dar kyorum. Sonra..." diye cevap verdi.
Scak bir fincan kahve ikramna dayanamayp, kararndan caymak korkusuyla Lenore
ve Henri'yi drtt ve ikisini de alp dar kt. Bonnemort Baba'nn horultusu
devam ediyordu. Darda hava krlmt. Yollar zifiri bir amurla kaplyd.
Tahta ayakkablar bu amura
Germinal
67
yapt m kmak bilmiyordu. Bu srada yerden ayakkablar ile amur toplayp
elenmeye kalkan Lenore bir tokat att. Maheude kestirmeden gitmeyi tercih
etmiti. Yollar eri bryd. Fabrika insanlar ve atlyeler, sanayi ehri
manzaras alan, bu krlk yeri kaplamt. Bacalar is pskrmekte ve her taraf
kirletmekteydi. Bu srada Henri yerden amur alm kendi kendine bunlar
yourmaya balamt. Maheude:
"Grrsn sen pis yumurcak, sana amurla nasl oynanrm gsteririm!" diyerek
ona da bir tokat att.
ocuklar ayak izlerine baka baka yola devam ediyorlard. Ayaklar her admda
yapkan amura gmlyor ve kmak bilmiyordu. Mcadele etmekten yorgun
dmlerdi. Marchiennes tarafna doru uzanan yol, krmz topraklar arasnda
bir erit gibi kvrlyordu. Sonra Montsou ortasndan geip aaya doru
gidiyordu. Yollarn etraf yava yava binalarla dolmaya balamt. Buras,
rengrenk binalarla bir ii kenti halini alyordu. Fabrika eflerinin
oturduklar binalar hemen dierlerinden ayrt ediliveriyordu. Tuladan yaplm
kilisenin, kmr tozlaryla kapkara olmu an kulesi gkyzne doru
ykseliyordu. Evlerin ve fabrikalarn arasnda yer yer kmelenen meyhaneler
vard. Hemen hemen iki eve bir meyhane dyordu.
Maheude, antiyelere yaklat srada Henri ile Lenore'u soluna ve sana
geirdi ve ellerinden tuttu. Biraz ileride Genel Mdr Hen-nebau'nun demir
parmakllarla ayrlm byk kk vard. O srada binann kaps nnde duran
bir arabadan krk mantolu bir kadn ile gs nianlarla kapl bir adam indiler.
Bunlar Paris'den gelmi ziyaretiler olacakt, yoksa yan aydnlk kapda gzken
Madam Henne-bau bir aknlk ve memnuniyet l koyvermezdi. Maheude
ocuklara:
"Yrsenize tembeller," diye bard.
Maigrat'nn dkknna gelmiti, heyecanlyd. Bu dkkn Genel Mdr'n evine ok
yaknd. Burada Maigrat hem bakkallk, hem ma68
Emile Zola
navlk yapyor, hem de kap kaak satyordu. Maigrat eskiden Vore-ux'de
srvenyanlk yapard. Sonra eflerinin de yardmyla bu dkkn am, yava
yava ticaretini gelitirmi, btn kk dkknlar da ifls ettirmiti. Fakir
mahallelerdeki mterileri ona mal daha ucuz satma olana veriyorlard. nk
bu kalabalk mteriler srm artryordu.
Maheude, onu kapnn nnde ayakta buldu. rkek bir tavrla:
"Yine ben geldim Msy Maigrat" dedi.
Maigrat, iri yapl, souk bakl ve terbiyeli bir adamd. Ona umursamaz bir
ekilde bakt.
"Herhalde beni bugn de bo evirmezsiniz. Hafta sonuna kadar a kalnmaz...
Size iki senedir deyemediimiz altm frank bocumuz da var ama..."
Bu szler azndan glkle dkld. 60 franklk bor grev zamanndan kalmt.
Bir trl imkn bulup bunu deyememilerdi. Geen gn balarna gelen felketten
sonra ceplerinde de metelik kalmamt. Kendilerini icraya verip evdeki
eyalarn almak tehdidinde bulunan kunduracya ceplerinde kalan son yirmi
"Evet kmr veriyorlar, iyi cins deil ama gene de yanyor," dedi. "Evin kiras
da ayda alt frank, fazla deil, yalnz bazan onu da veremiyoruz. rnein bugn
beni ldrseler iki metelik kmaz stmden."
Rahat koltuklarna uzanm yatan, Msy ve Madam Gregoire bu yoksulluk manzaras
karsnda yava yava sknt duymaya balam gibiydiler. Maheude onlan
krmamak iin:
"Sakn bunlar ikyet olsun diye sylyorum sanmayn," dedi.
Germinal
73
"Zaten ne kadar urasak bo. Allah insana neresini ksmet etmise orada namusu
ile alp iine gcne bakmaldr. Deil mi Msy, deil mi Madam?"
Msy Gregoire onu onaylad:
"Hanm, insan ite byle dnrse, iindi bulunduu felketin stne
kabilir," dedi.
Honorine ve Melanie paketi getirmilerdi. Cecile paketi ap iindeki iki etei
ve atky kard, bunlara yarm eldivenlerle birka orap ekledi. Cecile,
bunlar telal bir ekilde, paket yapmalar iin hizmetilere veriyordu.
Telana sebep piyano hocasnn gelmi olmasyd.
Maheude:
"ok skntdayz birka metelik verseniz," diye ekledi.
Szleri boazna dmlenmiti, arkasn getiremedi. nk Ma-heu'ler onurlu
kimselerdi ve dilenmezlerdi. Cecile endieli bir ekilde babasna bakt. Fakat
o, her zamanki gibi kat'i bir ba sallayyla bunu reddetti.
"Geleneimiz deil bu, yapamayz."
Gen kz, anann strap eken yzne bakt ve ok zld. Hi olmazsa ocuklara
bir eyler vermek istedi ve ocuklarn, hl gzleri -zerinde olan rekten iki
para kesti, ikisine uzatt.
"Bunlar sizin, aln" dedi.
Sonra rekleri ald, eski bir gazete isteyerek:
"Durun, kardelerinizle pay edersiniz" dedi ve rekleri sard.
Sonra, annesinin ve babasnn zgn baklar altnda olan kapya doru gtrd.
Yiyecek kuru ekmekleri olmayan zavall kkler, souktan morarm elleriyle bu
rek paketini kucaklyorlard.
Maheude geldii yollardan geri dnyordu. Artk ne amur, ne bu l gkyz,
hibir ey onu ilgilendirmiyordu. Montsou'dan geerken tekrar Maigrat'nm
dkknna gitti ve o kadar yalvard ki sonunda iki
74
Emile Zola
ekmek, kahve, hem de tereya ald. Aynca yz metelik de koparmt. Maigrat'nn
Maheude'un kznda gz vard. Bu borcu bunun iin vermiti. Bu arzusunu
Maheude'e bir daha sefere yiyecek almak iin kz Catherine'i yollamasn tembih
ederek aklad. Maheude durumu hemen kavramt. inden "Hele fazla yl da
bak, Catherine'den nasl yersin tokad" diye sylendi.
Rahip Joire'in Pazar gnleri ayin yapt, ki Yz Krklar mahallesinin, kk
kilisesinde saat on biri vurdu. Bitiikteki okulun pencereleri souktan dolay
kapal olmasna karn, ocuklarn sesleri geliyo-du. Kasabann yollar sszd.
Evlerde orba piiyor, bacalar ttyordu, bazan bir kadn, evlerin nnde
beliriyor, bir kapy ayor gzden kayboluyordu. Yamur yamamasna karn, nem
o kadar fazla ki, evlerin oluklarndan varillere sular szlyordu. Geni
yaylann ortasna bir anda kurulmu ve etraf siyah yollarla evrilmi olan bu
kasabann, gze ho grnen taraf, srekli slak duran krmz kiremitlerin
olu-uturduu manzarayd.
Maheude, dnd zamah hl rnnden bir ksmn saklayan komusuna patates
satn almak iin urad. Sonra, kucanda paketlerle eve vard zaman,
amurlara bulanm ve bacaklar yorgunluktan bitap dm, Lenore ile Henri'yi
kapdan ieriye iterek:
"Ooooh!" dedi, "Hele kr gelebildik."
Ocan karsnda, Alzire'in kollarnda sallad Estelle, barp duruyordu.
Kambur kz, bebee yedirecek eker bulamadndan, onu susturmak iin emzirmek
taklidi yapmaya kalkmt. Bu genellikle ie yarard.
Anne, ellerindekileri brakr brakmaz:
kaybeden Brule kadn, kznn bir madenci ile evlenmemesi iin ona yemin
ettirmi ve sonra da almas iin fabrikaya yollamt. Fakat kznn sekiz
yanda bir ocuk babas olan, dul bir erkekle evlenmesini hi
kabullenernemiti. Kocasnn hogrl ve karsnn aklar zerindeki
dedikodulara karn, kar koca pekala geinip gidiyorlard. Hi borlar yoktu.
Ayrca haftada iki defa et yiyebiliyolar ve evlerini de tertemiz bir ekilde
muhafaza edebiliyorlard. Kumpanyann izni ile eker ve biskvi satmak olanana
da sahiptiler. Bylece haftada alt, yedi metelik kazanabiliyorlard Pazarlar
bu miktar on iki metelie de kyordu. te btn bu mutlu hayatn ortasnda,
kocasn kaybetmenin verdii bakaldr duygular ile homurdanarak aa vuran
Brle annenin, bitip tkenmeyen ikyetleri yer alyordu.
Pieronne, kk Estelle'e bakarak:
"Ne de abuk byd," dedi.
Maheude:
"Ah bilsen bana ne kadar ac veriyor, ocuun olmamas ne byk mutluluk hi
olmazsa evin temiz duruyor," diye cevap verdi.
Maheud'de her hafta sonu evini temizledii halde, bu temiz, hatta fazla ssl
oda karsnda kskanln gizleyemiyordu.
Bu srada, herkes ocakta bulunduu iin Pieronne kahvesini yalnz imeye mecbur
kalmt.
"Benimle bir kahve ier misin?" deyi sordu.
"Hayr, teekkr ederim, kendi hazrladm kaheyi ieceim."
"Ne fark var sanki."
Gerekten hibir fark yoktu. Bylece beraberce kahve itiler. Ba-zan baklar,
iki biskvi veya eker kavanozunun arasndan, kardaki evlere taklyordu. Baz
pencerelerdeki perdelerin beyazl, komula78
Emile Zola
nn temizliini az ok ortaya koyuyordu. rnein Levaque'lann perdeleri ok
kirliydi. Adeta paavra halindeydi bunlar.
Pieronne:
"Bu kadar pislik arasnda nasl yayorlar?" diye sordu.
Maheude, birdenbire hi durmadan konumaya balad ve Levaque'lann evinden
konuyu at. Kendisi de evini pansiyon olarak kira-layabilse ne iyi olurdu.
Yatmamak artyla insann evine bir pansiyoner almas ok iyi bir eydi. Ama
Levaque'lar hi de gpta edilecek bir aile deildi. Kocas sk sk karsn
dver bol bol ierdi. Hatta Mont-sou'daki barlara ok sk gider ve buradaki
antzlerle zaman geirirdi.
Pieronne, antz szn duyunca yzn buruturmu, bir eyden irenmi gibi bir
tavr taknmt. Joiselle'de btn bir madeni hastalktan krp geiren bir
antz hatrlamt.
"in garip taraf, olunuzun, onlarn kz ile ii piirmesine msaade
etmeniz," diye sylendi.
"Ah, buna engel olamayz ki, bahelerimiz kar karya Yazlan Zacharie ile
Philomene'i her zaman leylaklann arkasnda seviirken grmek mmkndr. Onlar
sust yakalamadan kuyudan su ekemez olduk."
Btn bunlar, ii mahallesinin kzlar ve erkekleri arasnda cereyan eden
karmakank ve gayri meru cinsi ilikilerin bir hikyesidir. Kzlar, erkeklerle
birlikte srtst, alak damlarda seviirler ve buday tarlalanna gitmek
zahmetine katlandklar takdirde ilk ocuklarn burada edinirlerdi. Daha sonra
da evlenirler ve annelerini kzdrrlard. Gen bir erkein hemen evlenmesi, onu
bana buyruk yapyor ve artk ailesine on paralk yardm dokunmuyordu.
Pieronne:
"Ben senin yerinde olsam bu ie bir son veririm. Zacharie onun karnn iki kez
iirdi. Bir gn ona yapp kalacak. Bundan sonra da ondan bouna para
beklersiniz," dedi.
Germinal
79
Maheude, kzgnlkla ellerini uzatt:
"Bu ii, yaza brakalm, daha iyi olur. Sanki pek aceleleri vard. Catherine de
byle bir halt kartrmaya kalkarsa, Allah hakk iin onu grtlaklarm," diye
cevap verdi.
Levaque kadn, omuz silkerek:
"Brak canm, o da tekiler gibi olur," dedi.
Levaque kadn bir ara pencerenin nne gitti ve birdenbire:
"Bu da nesi, Madam Hennebeau, yannda birka kii olduu halde Pierronne'un
evine giriyor," dedi.
Her ikisi de pencere nne kotular. Kumpanyann kurduu ii mahallelerini ne
zaman bir misafir gezmeye gelse nce Pierronne'lara gtrlrd. nk
mahallenin en temiz evi burasyd. Ama tabii misafirleri Pierronne'un maden
baavuu ile olan maceralar anlatlamazd. Ksaca buras ii seni, d beni
yakar cinsten bir evdi.
Levaque:
"te kyorlar, bakmyorlar, sanrm bu sefer sra sende ekerim," dedi.
Maheude, korku iindeydi. Alzire ortal toplamam, orbay atee koymamsa
ne yapacakt? Yarm yamalak Allahasmarladk" dedi ve aceleyle evine kotu.
Evine girdii zaman, etraf tertemiz buldu. Alzire orbay da atee koymu,
baheyi bile temizlemiti.
Byk kazanda da erkeklerin ykanmas iin komulmu olan su fukur, fukur
kaynyordu. ans eseri Henri ile Lenore uslu uslu oturuyorlar ve eski bir
takvimin yapraklarn yoluyorlard. Bykbaba da sakin sakin piposunu
tttryordu.
82
Emile Zola
Maheude rahat bir nefes ald, bu srada kap vuruldu. Hennebeau:
"Hanm ieri girmemize msaade eder misin?" diye sordu. Uzun boylu, biraz
hantallam, krk yalarnda, sarn bir kadnd. Bronz rengi ipekli bir
kumala yaplm tuvaletini ve bunu rten kadife bir pelerini kirletmemek iin
gayret sarfediyor ve zoraki bir ekilde glyordu.
Misafirlerine hitaben:
"Girin, girin, kimseyi rahatsz edecek deiliz... A, bakn buras da ne temiz.
Bu kadncazn tam yedi ocuu var... Btn evler byledir. Sizlere,
kumpanyann, iileri iin bu evleri ina etmi olduunu ve alt katta bir byk
oda, st katta iki oda buna ek olarak, bir bahe ve bodrum olmak zere btn
evin ayda alt frank ile kiraya verildiini, aklamtm."
Bu sabah trenden henz inen bu gs nianlarla kapl adam ile krk mantolu
kadn, kendilerine anlatlan eyleri dinliyorlard. Krk mantolu kadn:
"Baheleri de var, ne gzel, burada mkemmel yaanr," dedi. Madam Hennebeau
devamla:
"Yakacaklarndan fazla miktarda kmr de veririz. Haftada iki defa bir doktor
kendilerini ziyaret edip, muayeneden geirir. Yalandklar zaman da emekli eder
ve paralarn veririz. Bunun iin de cretlerinden hibir ksnt yapmayz,"
dedi. Gs nianlarla kapl kii: "Buras tam bir cennet," diye mrldand.
Maeude kadn, oturmalar iin sandalye koturdu. Fakat hanmlar bunu
reddettiler. Madam Hennebeau bkmaya balamt. Evin temizliine karn ortaya
bir yoksulluk kokusu yaylyordu. Bu koku kendisini tiksindirmiti. Zaten, ac
ve fakirlik eken bu ii grubu ile fazla ilgilenmeden, kulana alnan birka
krk dkk laf tekrardan
i
Germinal
83
baka bir ey yapmyordu ki.
Misafir madam:
"Ah, ne gzel ocuklar bunlar," dedi.Ashnda koca kafalar, saman renkli
karmakark salar ile bu ocuklar ok irkin buluyordu.
Maheude, ocuklarn yalarn syledi. Misafirler nezaket icab kendisine
Estelle hakknda sorular sordular. Bonnemort baba da misafirlerine hrmeten
piposunu azndan karmt. Fakat senelerin ypratm olduu vcudu, kaskat
kesilmi, bacaklar ile gene de bir korku yaratyordu. Bir ara ksrk geldiini
hissetti, kacak kara renkli tkrn gstermemek iin, dar kmay tercih
etti.
Bu ziyaretten en fazla baar ile kan kk Alzire'ydi. Yana gre bu kadar
uslu bir kz olduu iin annesini hararetle tebrik ettiler.
Madam Hennebeau:
"Paris'te size, ii mahalleleri hakknda sorular sorarlarsa artk cevap
verebilirsiniz. ilerin yaay tarzlar ok sakindir, hepsi de mesut ve
salkldrlar."
Gs nianlarla kapl kii:
"Mkemmel, mkemmel,"diye bard.
Garip yaratklarn sergilendii bir yerden kar gibi memnun bir tavr taknarak
barakay terkettiler. Maheude kapya kadar kendilerine elik etmiti. Artk
sokaklar kalabalklamaya balam, ziyaret haberini alan merakllar
toplanmt. Misafirler bu topluluun arasndan gemek zorundaydlar.
Bu srada, Levaque Kadn, merakla koan Pierron'un kaps nnde durmutu. kisi
de ksknca bir hayret iindeydiler. Bu ne demekti yan?.. Misafirler galiba
Maheude'de yatmaya karar vermilerdi. Bari ev de gzel bir ey olsayd...
"Dnya kadar para kazanyorlar, gene de metelikleri yok. Ahlksz insanlardan ne
beklersin."
"Maheude bu sabah Piolain'deki burjuvalardan dilenmeye gitmi..
84
Emile Zola
Maigrat'dan da ekmek istemi, nce reddetmi ama sonra vermi... Maigrat'nn
karln nasl aldn bilirsin..."
"Maheude'den aldn sanmam, bu kadar midesiz mi? Tabii Cat-herine'den alacak."
"Demin, bana Catherine bakasyla yatsn onu boarm alimallah diyordu. Halbuki
o srk Chaval kmesin damnda onu oktan altna ald.
"Susst... Geliyorlar."
Levaque ve Pierrone saygl bir glmsemeyle misafirlerin kn gz ucuyla
seyrettiler. Sonra, kucanda Estelle'i tutan Maheude'u iaretle yanlarna
ardlar. imdi de, srtlarndaki gzel ellbise-leri ile uzaklaan bu
ziyaretileri seyrediyorlard. Onlar uzaklanca, dedikodularna btn
iddetiyle devam ettiler.
"Elbiseleri kendilerinden fazla para eder."
"Tabii ya... tekini tanmyorum ama, buradakinin cieri be para etmez.
Hakknda neler sylyorlar bir bilseniz."
"Neler sylyorlar? Anlatsana."
"Birok adamla dp kalkyormu. Bata da o gen mhendis geliyor."
"Hani u clz gen mi? Yok canm, ok ufak tefek o, yatan iinde kaybolur
sonra."
"Herhalde houna gidiyordur, st taraf hikye. Ben, yle her grd eyden
tiksinen, birtakm pozlar taknan insanlardan hi holanmam. Byle kadnlardan
phe ederim."
Misafirler, konua konua yollarna devam ediyorlard. Bu srada, kilisenin
nnde bir araba durdu ve iinden, krk sekiz yalarnda, siyah elbise giymi
drst yzl bir adam indi.
Levaque kadn, 10.000 iinin karsnda titredii Genel Mdr, sanki, o kadar
yerden iitecekmi gibi, korkuyla ve ksk bir sesle:
"Kocas, ite bu," dedi.
Germinal
85
imdi, ii mahallesinde byk bir kalabalk toplanm, merakl gruplar
birbirlerine olup bitenleri anlatyorlard. Bu srada smklerini eken birok
ocuk, bir kan ak azlaryla kaldrmlarn stnde srnyorlard.
Yirmiden fazla kadn, Levaque kadnn kaps nnde toplanm srekli
konuuyorlard. Pierronne susmay tercih etmiti. Maheude de dinlemekle
yetiniyordu. Arada bir uyanp viyaklayan Estelle'i susturmak iin, emzirmeyi de
ihmal etmiyordu. Misafirler arabaya binip, Marchiennes ynne doru azaklanca
btn kadnlar amatalann daha da fazlalatrdlar ve ellerini kollarn
sallayarak, bir devrim havas iinde konumalarna devam ettiler.
"Yok canm, zaten gelirken bir bardak itim, yeterli bu kadar," diye cevap
verdi.
Maheu, nne konan ve tabak grevi gren toprak anaktaki, ekmek, patates,
prasa ve kuzu kula halamasn ar ar kaklamaya balamt.
Maheude, Estelle'i kucandan brakm, Alzire'e yardm ediyor ve kocasnn
nne, tereya ile salam veriyor, onun bir eksii kalmamas iin didiniyordu.
Bu srada ykanma fasl balamt. lk nce bayanlar ykand. Erkekler
ykanrken kavga balad. Jeanlin, Zacharie'nin daha yemek yediini ileri
srerek nce ykanmak istemi, Zacharie ise onu ekitirmeye balamt. Dorusu
Jeanlin'in vcudundan dklen kapkara suda da ykanamazd ya! Sonunda ikisi de
birlikte ykanmaya hatta birbirlerinin arkalarn keselemeye baladlar.
Maheude, yerdeki elbiseleri asmak iin toplarken:
"Ortal da kirletiyorlar, sen de biraz kurulayver, Alzire," diye
syleniyordu.
Duvarn te tarafndan gelen bir grlt onu susturdu. Leva-que'larda homurtular
ykseliyor ve arada bir tekmeler iniyordu...
Maheu:
"Herhalde orba hazr deil, byle ise hakl," dedi.
Maheu yemek yerken ev halk sessizliini korumay grev bilirdi. Zaten Maheu da
hi konumazd. Et Maigrat'dan alnma benzemiGerminal
87
yordu, fakat karsna bir ey sylemedi. Bir ara ihtiyarn yukarda olup
olmadn merak edip sordu. Bonnemort, her zamanki gezintisine kmt.
Yere dklen sular iinde oynamakta olan Lenore ile Henri et kokusunu duyunca
sofraya kotular. Gzleri ile babalarnn lokmalarn saymaya balamlard.
Babalar onlarn yzndeki obur ifadeyi grnce:
"ocuklar bundan yemedi mi?" diye sordu.
Karsnn tereddtl davrandn grnce:
"Byle hakszlklardan hi holanmam. Bunlar dilenci gibi etrafmda grdke
itahm kesiliyor," diye ekledi.
Maheude sert bir ekilde:
"Yemez olurlar m? Tabii yediler," dedi. "Bunlar bilmez misin? Braksam,
bakalarnn paylarn da atlayncaya kadar yerler. Etten herkes yedi, deil mi
Alzire?"
Alzire byk adamlara yakr tarzda bir yalanla:
"Tabii ya, yemez olur muyuz, anne?" diye cevap verdi.
Anneleri, bu yalan karsnda isyan etmek isteyen kkleri odann teki ucuna
kovup:
nce Brle kadn ile damad Pierron gzktler. Brle kadn, sr-veyanla olan
bir az dalanda kendisini korumayan Pierron'a k92
Emile Zola
yordu:
"Miskin, yac sen de, insan hakkmz yiyen alaklarn karsnda byle mi
durur?"
"Ne yapsaydm yani? Kavga m etseydim? Bama bela amaya niyetim yok."
"Kocam ldrdkleri yetmedi, bir de onlara eyvallah m dememi istiyorsun. Bak
grrsn onlara neler yapacam."
Sonra sesleri kesildi. Bu srada Etienne, Mouquet ve Zacharie'yi grd. Mouquet,
Zacharie'ye:
"Bir dilim tereyal ekmek yiyip Volkan'a gidelim mi?" diye sordu.
"imdi iim var."
"Ne ii?"
Sonra, eleme ksmndan kan Philomene'i grd ve anlad.
"Anladm, ben ndem gidiyorum," dedi.
"Olur, ben de sana yetiirim."
Mouquet giderken yolda babas ile karlat. Birbirlerine "iyi akamlar! "
demekle yetindiler.
Zacharie, Philomene'in direnmesine karn onu tenha bir yola doru itiyordu.
Kz, "baka zaman, imdi iim var," diye diretiyordu.
Zacharie sabrszlanarak:
"Sadece bir ey syleyeceim," dedi.
Kz belinden ekip, yava, yava srklemeye balamt.
Molozluun karanlk tarafna geldikleri zaman, paras olup olmadn sordu.
Kz:
"Ne yapacaksn?" dedi.
Delikanl ararak, franklk borcundan ve bunun evdekilere kar ayp
olacandan szetti.
"Yalanc, sende! Ben Mouquet'yi grdm. Volkan'a arkc karlara gidiyorsun."
Germinal
93
Zacharie, reddederek namusu zerine yemin etti. nanmyorsa, beraber gelmesini
teklif etti."
Kz:
"ocuklar ne yapaym? Brak da dneyim, annem kyameti koparmtr," dedi.
Delikanl, onu brakmak istemiyordu. Mouquet'ye sz vermiti, sonunda Philomene
eteinin ucunu kaldrarak, mesaiden artrp saklad paralardan be tane on
metelik kard.
"n sana veriyorum. Fakat anneni evlenmemiz iin kandrman art. nce yemin
et bakalm," dedi.
Gevek ve uysal bir sesle konuuyordu. Delikanl yemin etti. Paralar alnca
kz pp gdklamaya balad. Zacharie, kz olmaz, dememi olsayd ii sonuna
kadar gtrecekti. Sonunda kz eve gitmek zere, o da arkadana yetimek iin
ayrldlar.
Onlar takip eden Etienne, madendeki kzlarn zamanndan nce aldklarn
dnd. Birdenbire molozluun dibinde iri talarn yuvarlandn grnce,
duralad; kk Jeanlin sanda ve solunda oturan Lydie ile Bebert'e kp
duruyordu:
"Anlamadm? Biraz daha srar ederseniz, ikinize de tokad yaptrrm! Bu ii
nce ben dnmedim mi?"
Jeanlin otlarn arasnda, tekilerle beraber ev iin hindiba toplam ve sonra
bunlan Lydie'ye sattrmt.
Btn hindibalar satld halde on bir metelik toplanmt.
imdi kazanlarn paylayorlard.
Bebert:
"Bu kadar da hakszlk, bunu e blmeliyiz. Sen yedi metelii alnca, bize
ikier metelik kalyor."
Jeanlin sinirle:
"Hakszlk da ne demek? Ben sizden fazla hindiba topladm," diyordu.
94
Emile Zola
Bebert, her zaman onu dinledii halde, bu sefer parann varl onu direnmeye
zorluyordu.
"Hakkmz yemiyor mu yani, Lydie? Paray bizimle paylamazsa annesine
syleriz."
Jeanlin yumruklarn skt ve:
"Ne dedin? Asl ben sizi ikyet eder, hindiba sattnz sylerim," dedi.
"Sonra on bir temelii paylaacaz. Sizlere ikier metelik veriyorum.
Almazsanz onu da kendi cebime atarm."
Bebert, yenilgiyi kabul etmiti. ki metelii ald. Lydie ise Jean-lin'e kar,
dayaa alk bir kadn ball duyuyordu, hi itiraz etmeden elini at.
Fakat Jeanlin ona paray verecei anda vazgeti ve:
"Sen paray ne yapacaksn zaten, bunu da annen elindan alr. Brak benda kalsn,
isteyince sana veririr," dedi ve dokuz metelii cebine att. Kz susturmak iin
glerek onu yakalad ve beraberce yerlerde yuvarlanmaya baladlar. Lydie onun
karsyd. Duyduklar ak sahnelerini karanlk kelerde yalan yanl
deniyorlard. Jeanlin bu oyuna "evcilik" adn takmt. Olan Lydie'yi
kstrd zaman, kz igdnn verdii zevkle ona teslim oluyor, her zaman bir
eyler bekliyor, fakat bekledii ey hibir zaman da olmuyordu.
Bebert bu oyuna kabul edilmiyor ve o da Lydie'nin tadna bakmak isteyince
yumruu yiyordu. Onlar, gren var diye bararak korkutmak en byk
elencesiydi.
"te hap yuttunuz, biri size bakyor."
Bu sefer yalan da sylememiti. Etienne kaan ocuklar grnce glerek yoluna
devam etti. Bu ie mevsimsiz balamlard. Ama grdkleri onlan bu yola
yneltmiyor muydu.
Moque baba biraz ilerideki otluun bekisiydi. Kendisine iki odal harap bir ev
verilmiti. Burada olu Moquet ve kz Mouquette ile yaard. Mouquette daha on
yanda, srt st yatmaya almt. Mouque kzma ses karmazd. nk kz
saygl davranp eve erkek almazd.
Germinal
95
Tavan iin ot toplamaya giderken mutlaka sevien bir iftin stne basard.
Hem artk herkes bu ie almt. Mouqe baba yalnz dmemeye gayret edip,
babacan bir tavrla gezinip dururdu. Kzlar da ona aldrmazlar, biran nce
ilerini bitirmeye bakarlard. Bu genler, bkp usanmak bilmiyorlar, diye
dnd zamanlar da olurdu.
htiyar Mouque her akam, dostu Bonnemort baba ile buluup iki laf ederlerdi.
Yanlarnda delikanllar, kzlarn eteklerini kaldrr, pme sesleri
,kahkahalar ve inenen otlarn trts duyuluyordu. Bonnemort baba da, krk
yl kadar nce karsna burada sahip olmutu. imdi o gnler bir anyd.
Sonunda ok zaman, birbirlerine iyi akamlar bile dilemeden ayrldklar da
olurdu.
Etienne o akam iki ihtiyarn birbirlerine iyi akamlar dilediklerini duydu. Bir
kalasn stne oturmu bu rezaleti dnyordu. Yorgunluktan bitkin dm
insanlarn ac ekmeye mahkm ocuklar yetitirmek iin byle didinmelerini
anlayamyorlard. Kzlar karnlarn bu sefil ve a yaratklarla doldurduka bu
iin sonu gelmezdi. Ama btn kzlarn sonu aynyd. Bu ie akl sr ermiyordu.
Etienne, bir iftin srnerek getiini grd, onu grmemilerdi bile. Erkek
kz barakams bir yerin lo kesine itmeye alyordu. Bunlar Catherine ile
Chaval'd. Etienne bunlarn kim olduklarn grmemi, bu macerann sonunu
merakla bekliyordu.
Catherine evden ktktan sonra Montsou'ya gelmiti. Moquette'i bir amarcnn
dkknnda bulacan tahmin etmiti. Moquette burada btn gn birbirine kahve
ikram eden geveze kadnlarla otururdu. kram sras Mouquette'e gelmi ve bu
yzden vereceini syledii on metelii de ona verememiti. Catherine'in buna
can skld. Mouquet-te'in bakasndan bor almasn da istemedi ve dnmek iin
yola koyuldu.
Biraz ileride, Piquette kahvesinin nnde duran biri yolunu kesti
96
Emile Zola
ve seslendi:
"Catherine, nereye byle?"
Bu Chaval'di. Kzn can skld. Bu adam houna gitmiyor deildi ama imdi
keyfi yoktu.
"Gel bir ey ielim, tatl arap imez misin?" Catherine nezaketle reddetti.
Zaman gemiti, beklerlerdi. Chaval yalvaryor ve onu Piquette kahvesinin
zerindeki bir odaya atmak iin alyordu. Burada bylk bir karyola vard.
Catherine glyor, baka bir akam kacana sz veriyordu. Bylece laf laf
am ve birdenbire Catherine satn almak istedii bir kurdeleden szetmiti.
Chaval:
"Ben sana bir tane alrm," dedi.
Catherine kzard. Fakat reddediyordu. Sonunda dn olmak kaydyla bunu kabul
etti. Chaval, Maigrat'nn dkknna girmek istedi. Catherine:
"Olmaz, annem oraya gitmemem iin uyard" diye dayatt. Chaval:
"Annene sylemezsin olur biter canm," dedi. Beraberce dkkna girdiler.
Maigrat, ifti grnce kendisiyle alay edilen bir insann kzgnl ile onlara
mavi kurdelelerini karp gsterdi. Genlere istedikleri mal sattktan sonra,
sinirle kapnn nne kt. Bu srada yanma gelen karsn azarlad ve bu
nankr insanlarn bir gn yaptklarndan utan duyacaklarn haykrd.
Etienne, kmldamadan dinledi. Bir kz daha gme gitmiti. inde znt ve fke
ile kark bir kskanlk duymutu Arkasna dnp bakt zaman onlar grd.
Erkek yine kzn beline sarlm, kz ise biran nce eve dnmek istiyordu.
Bunlarn yzn grmek istedi. Delice bir arzuydu bu, admlarn hzlandrd,
bir fenerin glgesine snd. Yanlarndan geerlerken bunlarn uzun Chava ile
Catherine olduk-larn grd. Chaval'in Catherine'i evine brakmasn bekledi ve
ayrlI
Germinal
97
m olduklarna iyice inandktan sonra geri dnd. ini bir hzn kaplamt.
Aya yere taklyor ve kendisini drt duvar arasna kapanaya-cak kadar
skntl hissediyordu.
Ertesi sabah drtte kalkacan dnen Etienne, tekrar ii mahallesinden
geti. Her taraf zifiri karanlkt.
Rasseneur'un meyhanesinde bir makinistle iki gndz iisi bira imekteydiler.
eri girmeden bir kez daha ufka bakt. Karsndaki Voreux, zararl bir hayvan
gibi reklenmi yatyordu. Karanlklar Montsou ve Merchienne'i rtmt. Yamur
yamaya balamt. leride tulumba makinesinin kaln ve devaml sesi
iitilmekteydi.
Daha sonra k< gnler, Etienne maden ocandaki iine devam etti. Yeni
alkanlklara uymaya alyordu. On be gn iinde, bir kez atelendi ve
yataa dt. Bu da henz acemiliin ve yorgunluun verdii bir krklkt.
abuk atlatt.
Bylece, aylar birbirini izledi. O da imdi arkadatan gibi saat te kalkp
kahvesini iiyordu. imdi onun da banda apkas, srtnda bez ceketi vard. O
da barakann bol atei karsnda titreyen srtn stmay renmiti. Sonra
nemli hava ve cereyanlar ile dolu yerde asansr beklemeye de almt. Bazen
akr, akr yaan yamurun altnda karanlklara dalmaya baladka kendini daha
iyi hissettii bile oluyordu.Artk, madenin galerilerini Montsou'nun
sokaklarndan daha iyi tanmaya balam, yer altnda lambasz yryebilecek
duruma gelmiti.
Etienne, artk, bacann neminden, havaszlktan daha az etkilenmeye balamt.
lerini de byk bir hzla yapyordu. Kollar kadn kolu gibi ince olmakla
beraber ok iyi alyordu. Yorgunluktan bitkin dt zaman bile, gururu
ikyet etmesine engel oluyordu. Ken98
Emile Zola
diine taklan oldu mu hemen kprveriyordu. Artk arkadalar tam bir maden
iisi olduuna hkmetmilerdi.
bir dilim tereyal ekmek yedi. Sabah bylece, ne yapacan bilmez bir ekilde
geirirken, dierleri de yava yava aaya inmeye baladlar. Bonnemort baba
gnelenmek iin darya bir sandalye atmt. Alzire ile annesi hemen mutfaa
dalmlard. Catherine, giydirdii kkleri nne katarak geldi. Saat on bir
olmutu. Patatesle birlikte kaynayan etin kokusu her taraf sarmt ki, son
olarak Zacharie ve Jeanlin gzlerini ovuturarak indiler.
Btn ii mahallesi, Montsou'ya yollanmak iina acele ediyor, bir bayrak tela
iinde yemeklerini erken bitirmeye alyordu. Ve, binalarn hepsinden,
allm olan kavrulmu soan kokusu yerine, et kokulan geliyordu.
Maheu'lar tam len zaman yemeklerini yediler. Komulardan gelen grltlerin
arasnda onlarn pek sesi kmyordu. Zaten, Zacharie ile Philomene'in
evlenmeleri olayndan dolay Levaque'larla aralar
Germinal
105
almt. Erkekler selamlamaya devam ediyorlarsa da, kadnlar birbirlerini
grmemezlikten geliyorlard. Bu Pierronne'la olan ilikilerini daha
sklatrmt. Yalnz, Pierronne'un kocasj ile Lydie'yi annesine brakarak
Marchiennes'de bir kuzenine gitmesi ile alay ediyorlard: Bu kuzen malmdu,
byklar vard ve madende baavuluk yapyordu. Maheu'de, byle bir panayr
gn evini brakp gitmenin hi de ho bir ey olmadn ileri srd.
Maheu'terin sofrasnda patatesli etten baka yal orba bulunuyo-du. On be
gnlk yevmiyelerin verilmesi tam da panayrn bir gn ncesine rastlamt. Hi
byle bir ziyafete konduklarn hatrlamyorlard.Kk Estelle'den, ihtiyar
Bonnemort'a kadar herkesin eneleri yle bir alyordu ki, kemikler bile
tlyordu. Ne varsa bitirdiler, yalnz akam iin bir para halama kald.
nce Jeanlin ortadan kayboldu. Bebert onu, okulun arkasnda bekliyordu. Ve,
sokaa kmamaya karar veren Brle kadnn bir trl brakmak istemedii
Lydie'yi azdrncaya kadar dolatlar. htiyar kadn ocuun katn
farkedince l bast, sska kollann sallad. O srada bu grltden sklan
Pierron, karsnn zevkini yerine getirdiini bilen rahat bir koca tavn ile
dolamaya kmt.
htiyar Bonnemort da gidince, Maheu gezmeye kmaya karar verdi. Kansna, oraya
gelip gelmeyeceini sordu. Kadn, "ocuklarla ekilir ey deil, gelemem" diye
cevap verdi. Sonra belki de geleceini, o zaman orada buluabileceklerini
syledi. Darya knca, nce tereddt etti, sonra Levaque'in hazr olup
olmadna bakmak iin komuya girdi. Fakat ieride, Philomene'i bekleyen
Zacharie'yi buldu; Levuque yine evlenme konusunu am, kendisine kimsenin nem
vermediini, Maheu de tekrar konuacan haykmp duruyordu. Kz a ile
srtp dururken, onun babasz ocuklanna bakmak da hayat m idi? Philomene
sessizce giyinmesini bitirince, Zacharie onu ald gtrd. Giderken, eer annesi
onaylarsa kendisinin de bu evlenmeyi
106
Emile Zola
kabul edeceini sylyordu. Zaten, Levaque daha nceden kp gitmiti ve Maheu,
Levaque kadn kendi karsnn yanna yolladktan
sonra kt.
Mahalle yava yava boalyor, erkekler birbiri arkasna gidiyorlard. Kzlar
ise kaplarnn nnde etraf gzetledikten sonra aklarnn koluna girerek
aksi ynde uzaklayorlard. Babas sokan kesini dnerken, Catherine
Chaval'i grd, ona yetiti ve her ikisi de Montsou yolunu tuttular. i
mahallesinde yalnz kadnlar kalmt. Onlar da birbirlerini davet ediyor, daha
toplanmam yemek masasnn etrafnda kahvelerini yudumluyorlard.
Levaque'in Avantage meyhanesinde olduunu tahmin eden Ma-heu,acele etmeden
Rasseneur'n dkknna yolland. Gerekten, Levaque, etraf itle evrilmi
bahede arkadalan ile omak oyunu oynuyordu. Etienne de orada bir masann
banda birasn imekle meguld; Suvarine+'in kendisini yalnz brakarak
odasna kmasna sinirlenmiti. Her Pazar, makinist odasna kapanr okur veya
yaz yazard. Levaque, Maheu'ya: "Oynar msn?" diye sordu.
Fakat Maheu'nn can oynamak istemiyordu; hava ok scakt. Etienne:
"Rasseneur!" diye bard, "bir bardak bira getirsene." Sonra Maheu'ye dnerek
ekledi: "Benden, biliyorsun."
Artk hepsi senli benli konuuyorlard. Rasseneur oral deildi, defa daha
barmak zorunda kaldlar. Ilk bira getiren Madam Rasseneur oldu. Gen adam
pansiyondan ikyet etmek iin sesini alalt-mt: phesiz ev sahipleri iyi
insanlard, fakat bira ok ktyd ve orba iilecek gibi deildi! Eer
Montsou'ya kadar olan yol gzn korkutmasayd imdiye kadar on defa pansiyon
deitirmiti. Nasl olsa gnn birinde, ii mahallesinde bir ailenin yanna
kapa atacakt.
Germinal
107
Maheu, yava sesle onaylyordu. "Tabii, tabii, bir ailenin yannda ok daha
rahat edersin." Tam o srada bir bartdr koptu, Levaque bir defada btn
omaklar devirmiti. Oyuncular, itin stnden kendilerini seyreden
Mouquette'in en yzn grnce, bu neeleri alayl szlerle bsbtn artt. Kz
bir saattir oralarda dolayordu, kahkahalar iitince yaklamaya cesaret
etmiti: Levaque.v
"Nasl! Yalnz msn?" diye bard. "Peki ama aklarn nerede?" Kz hayasz
bir nee ile cevap verdi: "Aklarm ahra baladm. imdi bir yenisini
aryorum." Hepsi kendilerini teklif ettiler, kaba szlerle onu kztrmaya
altlar. Kz bayla reddediyor, daha fazla glyor, naz yapyordu. Orada
bulunan babas ise devrilmi olan omaklardan gzn ayrmadan bu konumalar
dinliyordu.
Levaque, Etienne'e bir gz atarak:
"Hadi kzm!" dedi, "Gznn kimde olduu belli... Fakat onu zorla stne
karman gerekir."
O zaman Etienne neelendi. Srcnn etrafnda dnd gerekten kendisiydi. Ve
gen adam, reddediyor, kz hi istememekle beraber bu durumdan holanyordu.
Mouquette, birka dakika daha itin arkasnda bekledi, iri gzleri ile ona sabit
baklarla bakt; sonra, yz birdenbire, ciddileerek, ar ar yrd gitti.
Etienne, yava sesle, bir yardm sand kurulmasnn gerei hakkndaki Maheu'ye
verdii bilgiye devam etti:
"Kumpanya bizi serbest braktn iddia ettiine gre, neden korkuyoruz?" diye
tekrarlyordu. Kumpanya bize sadece emeklilik veriyor, bunun iin cretlerden
kesinti yapmad iin, onu da keyfi olarak datyor. Durum byle olunca, srf
onun merhametine muhta olma108
Emile Zola
mak iin, zorunlu gereksinimlerimiz iin bavurabileceimiz, karlkl bir
yardm tekilt kurmak ok yararl."
"Ben bunu memnuniyetle kabul ederim," dedi. "Yalnz dierlerini de kandrmaya
al..."
Levaque oyunu kazanmt, omaklar brakarak bira imeye geldiler. Fakat Maheu,
ikinci biray imeyi reddetti. Sonra ne dnlrd, daha btn gn uvala
girmemiti ya! Birden Pierron aklna gelmiti. Pierron nereye gitmi olabilirdi?
phesiz Lenfant kahvehanesinde idi. Etienne ile Levaque'i kandrd, de
Montsou'ya doru yola ktlar.
Yolda, nce Casimir meyhanesine, sonra Progres kahvesine uramak gerekti. Ak
kaplardan arkadalar sesleniyor, bir trl redde-miyorlard. Onar dakika
kalyorlar, iki ift laf ediyorlar, biraz ileride tekrar balyorlard.
Gerekten Lenfant kahvehanesinde Pierron'u buldular. Adam ikinci kadehini
bitirmek zereydi, beraber imeyi reddetmemek iin bir tane daha dikti. imdi
drt kii olmulard. Zacha-rie'nin Tison kahvesinde olup olmadna bakmak iin
oradan ktlar. Salon botu, beklemek bahanesiyle birer bardak daha attlar.
Sonra Saint Eloi meyhanesi akllarna geldi, orada avu Richomme'un ikramn
kabul ettikten sonra, artk hibir amalar olmadan meyhane meyhane dolamaya
baladlar.
Kzmaya balam olan Levaque, birdenbire: "Volcan'a gitmeli!" diye bard.
tekiler, nce glmeye baladlar, sonra arkadalarna elik ettiler. Volcan'n
dar ve uzun salonunda, dibe kurulmu sahnemsi bir yerin zerinde Lilli
fahielerinin en berbatlarndan, be tane arkc, garip hareketlerle, yar
plak bir halde geit yapyorlard ve mterilerden birinin can ektii zaman,
aralarndan birine on metelik verip, sahnenin arkasna gtryordu. Madenin
btn genleri orada idi, biradan ok ard suyu iiyorlard. Aralarna birka
ihtiyar da karmt.
Germinal
109
Bunlar, ii mahallesinin ailelerinin amura batm kocalarndan bazlar idi.
Grup, kk bir masann etrafna ker kmez, Etienne, yardm sand fikrini
anlatmak iin Levaque'in yakasna yapt.
"Her ye, ayda yirmi metelik vermek olanana sahiptir," diye tekrarlyordu.
"Toplanacak olan bu yirmier metelikte, drt be yla kalmaz olduka nemli bir
yardm olanana kavuuruz. Malm ya, para byk bir kuvvettir. Ha! Ne dersin?"
"Ben hayr demem," diye cevap veriyordu. "Sonra konuuruz."
ri yar sansn bir kadn houna gidiyordu ve Maehu ile Pierron biralann
itikten sonra gitmeye kalknca kalmakta srar etti.
Onlarla beraber kan Etienne, darda adeta kendilerini takip eder gibi bir
hali olan Mouquette'i tekrar grd. Hep, ayn, iri, sabit gzlerle ona bakyor,
sanki "istemez misin?" diyordu. Delikanl alay etti, omuzlarn silkti. O zaman
Mouquette bir kzgnlk hareketi yapt ve kalabaln arasnda kayboldu.
Pierron:
"Chaval nerede, Allah akna?" diye sordu.
Maheu:
"Doru!" dedi. "Ama herhalde Piquette'dir... Haydi oraya gidelim."
Fakat her de Piquette'in nne vardklar zaman bir kavga grlts onlar
durdurdu. Zacharie, ksa boylu ve soukkanl, Willon'lu bir iviciye doru
yumruklarn sallyordu; Chaval ise elleri cebinde, seyrediyordu.
Maheu:
"te! Chaval burada," dedi, "Catherine ile beraber."
Src kz ile sevgilisi be saatten beri panayrn iinde geziyorlard. Montsou
yolundaki o her zamanki amuru kurumu, yerini bir toz kaplamt. Her iki
tarafta, meyhaneler dolup boalyor, seyyar sa110
Emile Zola
tclar akla gelebilecek her eyi satyorlard. Kilisenin nnde ok at,
antiyelerin karsnda top oyunu vard. Joiselle sokann kesi horoz dv
seyrine giden insanlarla dolmutu.
Chaval, Catherine'e, on dokuz metelie bir ayna, franka da bir al satn
almt. Her dolanlarnda Mouque ile Bonnemort babaya rastlyorlard;
ihtiyarlar gittike arlaan admlar ile, uslu uslu panayr yerini
geziyorlard. Fakat, bir baka rastlant canlarn skt. Bebert ile Lydie'yi
bir meyhaneden ard suyu almaya tevik eden Jeanlin gzlerine ilimiti.
Catherine kardeine ancak tek bir tokat patlatabildi, kk kz ise bir ie
kapm kayordu bile. Bu yumurcaklarn sonu mutlaka hapishaneydi.
Tete - Coupee meyhanesinin nne geldikleri zaman Chaval, sevgilisine, uzun
sredir burada bulunan bir ku sergisini gstermek istedi. Her biri birer dzine
kafesle, Marchiennes'den on be kadar ivici yarmaya katlmt. Bu
yarmalarda kimin kuu bir saat iinde daha fazla ayn melodiyi tekrar ederse o
kazanyordu. Her ivici, elinde bir etele olduu halde neticeleri yazyor,
etrafn gzetliyordu. Kular tmeye balamlard, birbirlerini coturarak o
kadar evkle buna koyulmulard ki, aralarnda lenler bile oluyordu. Yz kadar
seyirci, hep ayr havadan ten yz seksen kuun cehennemi musikisinin ortasnda
sessizce oturuyordu.
Zacharie ile Pilomene girdikleri zaman, Catherine ve Chaval hl orada idiler.
El skld, beraber oturuldu. Fakat, bir ivicinin, kz kardeinin kalalarn
imdiklediklediini fark eden Zacharie, birdenbire sinirlendi, Catherine
kpkrmz, onu susturmaya alyor, eer Chaval de buna kzp kavga karmaya
kalkacak olursa, btn ivicilerin onlann zerine atlarak ldreceklerinden
korkuyordu. Halbuki sevgilisi glmsemekle yetiniyordu, biraz sonra mesele
kapanr gibi oldu ve oradan ktlar. Fakat, bir bardak bira imek iin Piquette
meyhanesinin nne geldikleri zaman, adamn tekrar gzktn, onlarla alay
Germinal
111
eder gibi bir tavr takndn grdler. Aile daman kabaran Zacharie, herifin
zerine atld:
"O benim kardeim, domuz herif!" diye baryordu. "imdi sana ona sayg
gstermeyi retirim!"
ki adamn arasna girdiler, ok sakin olan Chaval ise: "Brak, bu i beni
ilgilendirir," diye tekrarlyordu. "Benim umurumda bile deil, bu herif..."
Maheu arkadalar ile beraber gelerek, imdiden alamaya balam olan
Cathherine ile Philomene'i teskin etti. Herkes glmeye balam, ivici ortadan
kaybolmutu. i kapatmak iin, Piquette meyhanesinde kendisini evinde gibi
hisseden Chaval herkese bira ikram etti. ve Catherine ile kadeh tokuturmak
zorunda kald, herkes, baba, kz ve sevgilisi, oul ve metresi, "shhatinize"
diyerek ikilerini iti. Tam o srada Zacharie, arkada Mouquet'yi grnce
tekrar fkeye kapld. Kendi tbiri ile, gidip ivicinin hesabn grmek iin
onu ard.
"O hayvan mutlaka boazlamalym!... Bana bak, Chaval, Philomene ile Catherine
sana emanet,ben imdi geliyorum."
Bira ikram etmek sras Maheu'de idi. Olan kz kardeinin intikamn almak
istiyorsa, bu, her eye karn pek de kt bir hareket deildi. Fakat,
Mouquet'yi grdnden beri rahat kaan Philomene ban sallyordu. ki
kafadar, mutlaka Volcan'a gitmilerdi.
Panayr akamlar, elenti mutlaka Bon - Jopeux balosunda bitirilirdi. Burann
sahibi, elli yalarnda, fakat alt aa sahip olacak kadar din, f gibi
yusyuvarlak bir kadn olan, dul Desir idi. Btn madencileri ocuu sayyor ve
hibir src kadnn nce kendi yerinde bacaklarnn uyuukluunu gidermeden,
gebe kalmadn iddia ederek vnyordu. Bon - Joyeux iki salondan oluuyordu.
Tezgh ve masalarn bulunduu meyhane blm, sonra, geni bir caml kapdan
girilen, ortas parke, kenarlar tula denmi geni dans yeri. Buras, tavan
batan baa kateden kttan yaplm ieklerden elenklerle
W'
112
Emile Zola
sslenmiti. Tavan o kadar alakt ki, ufack bir tribne skm olan
algc kafalann arpyorlard. Geceleri ortal aydnlatmak iin, balozun
drt kesine birer petrol lambas aslyordu.
O pazar, saat beten itibaren dansa balamt. Fakat, salonlar ancak yediye
doru doldu. Darda bir frtna kmt, siyah toz bulutlar, herkesin gzne
giriyordu. Oturmak iin gelen Maheu, Etienne ve Pierron, Chaval'i Catherine ile
dans ederken buldular; Philomene yalnz bana onlar seyrediyordu. Ne Levaque,
ne de Zacharie tekrar g-zkmemilerdi. Pistin etrafnda oturacak yer olmad
iin Catherine her danstan sonra gelip babasnn masasnda dinleniyordu.
Philomene'i de ardlar, fakat o ayakta daha rahat olduunu iddia ederek
gelmedi. Yava yava karanlk basyordu, algc btn hrslar ile almaya
devam ediyorlar ve salonda, karmakark kollarn arasnda, kala ve gslerin
hareketinden baka bir ey grnmyordu. Drt lambay bir patrt karlad,
birden her ey aydnland, kzarm yzler, alnlara yapm karmakark
salar, uuan etekler meydana kt. Maheu, sska, uzun boylu bir iinin
kollarnda dnen Mouquette'yi Etienne'e gsterdi. Kz kadere boyun, eip baka
bir adam bulmutu.
Sonunda, kucanda Estelle, peinde Alzire, Henri ve Lenore ile Maheude
gzkt zaman saat sekizi bulmutu. Kocasn bulacandan emin dosdoru oraya
gelmiti. Maheude'n arkasndan baka kadnlar da skn ettiler. Levaque kadnn
yannda Bouteloup olduu halde ieriye girince fsltlar oldu. stelik adam
Philomene'in ocuklar Achille ile Desiree'yi ellerinden tutuyrdu. Yolda beraber
gelen Maheude ile Levaque kadn gayet samimi grnyorlard.
Maheu'nn masasnn yanndaki bir baka masay gstererek:
"Buraya oturalm, komu," dedi.
Levaque kadn:
"Kocam sizinle beraber deil mi?" diye sordu.
Arkadalar onun az sonra geleceini uydurdular. Bouteloup, oGerminal
113
cuklar, hepsi bir yere skm oturuyorlard, yerin darlndan, iki masa sanki
birlemiti. Bira smarland. Annesi ve ocuklar grnce Philomene yanat. Bir
iskemleye kt, onu sonunda evlendirdikleri iin memnun gzkt; sonra,
Zacharie'yi aradklar zaman, gevek sesi ile cevap verdi:
"imdi gelir, u tarafa gitti."
Maheu, kars ile bakmt. demek raz oluyordu ha? Ciddileti, sessizce
piposunu iti. O da tam kendilerine faydal olacaklar rada, evlenerek ekip
giden ocuklarn nankrln dnyordu. Dans seyreden Levaque kadn,
Maeude'n kulana eilerek: "Hatrlyor musun?" dedi, "eer Catherine bir
samalk ederse onu boazlayacandan szediyordun." Maheude umursamaz bir
tavrla:
"Ne yaparsn?" diye cevap verdi. "nsan bunlar laf olsun diye sy leyi veriyor
ite! Fakat beni rahatlatan Catherine'in ocuk yapmayacandan emin olmam...
Buna kalbm basarm!... Ya bir de o da dorurur da evlenmek zorunda kalrsa
biz ne yaparz?"
Bir polka almaya balad. Maheu, yava sesle karsna bir fikir verdi: Niin
eve bir kirac almyorlard? rnein Etienne bir ev aryor du.Zacharie'nin
ayrldna gre ona yer var demekti. Bir taraftan kaybettikleri paray, dier
taraftan kazanacaklard. Maheude'n yz aydnlanyordu. Bu hi de fena bir
fikir deildi. Sanki tekrar alktan kurtulmu gibi, herkese birer bardak bira
daha smarlad.
O srada Etienne Pierron'a yardm sand hakknda nerilerde bulunmakla
meguld. Tam ondan sanda girmek szn almken asl amacn aklamak
sorumsuzluunu yapt.
"Eer bir greve kalkacak olursak, bu sandn bize ne kadar faydal olacan
bir dn! Kumpanyaya kar koymak iin gereken sermayeyi bu sandktan temin
ettik gitti, demektir. Ha? Ne dersin? Kabul ediyorsun, deil mi?"
114
Emile Zola
Pierron'un benzi solmu, ba nne eilmiti.
"Dnrm..." diye kekeledi. "nsan iyi hareket ederse, en salam yadm
sand budur."
O srada Maheu, Etienne'i yakalad ve ona samimiyetle kiracs olmasn nerdi.
i mahallesinde oturmaya, arkadalar ile daha fazla bir arada olmaya hevesli
olan gen adam ise bunu hemen kabul etti. i be dakikann iinde
hallediverdiler, Maheude, ocuklarn evlenmesini beklemeye mecbur olduklarn
syledi.
Biraz sonra, Zacharie, yannda Mouquet ve Levaque olduu halde nihayet gzkt.
Hepsinin zerine Volcan'n kokusu sinmiti. Fitil gibi sarhotular. Nee ile
birbirlerini drtyor, glp duruyorlard. Zacharie evlendirilecei haberini
alnca glmekten katld. Philomene onun gz yal halindense bu halini tercih
ettiini sakin sesi ile syledi. Baka sandalye olmad iin Bouteloup kendi
sandalyesini Levaque ile paylamt. Ve Levaque btn ailenin orada olduunu
grnce, birdenbire duygulanarak tekrar bira getirtti.
"Hay Allah! Pek de sk elenmiyoruz!" diye haykryordu. Saat ona kadar orada
kaldlar. Kadnlar geliyor, erkeklerini bulup evlerine gtryorlard,
arkalarndan sram sram ocuklar da geliyordu. Biralar sel gibi akyordu.
Salonlardaki amata, kargaalk anlatlamaz bir hal almt. Dumandan gz gz
grmyordu.
O srada oradan geen birisi, Pierron'a, kz Lydie'nin, kapnn dnda
kaldrma uzanm olduunu haber verdi. ald ieden kendi payna deni
imi, sarho olmutu. Ve Pierron kzn srtlayp eve gtrmek zorunda kald.
Daha dayankl olan Jeanlin ve Bebert arkadan geliyor, baba kzla alay
ediyorlard. Bu herkes iin bir hareket iareti oldu. Aileler Bon - Joyeux'den
ktlar. Hep birlikte dndler, kaplarndan hl dereler gibi bira akan
meyhanelerin nnden bir daha getiler. Havada bir frtna kokusu vard.
Karanlk krlara vardklar zaman, birdenbire kahkahalar ykseldi. Herhalde o
gece bir sr oGerminal
115
cuk edinilmiti.
bir ifade ile yazlr. sadi siyaset kitaplar, onu altst eden anarist
beyannameleri, ilenki olabilecek tartmalarda iddialarn kantlamak iin
saklad eski gazeteler. Dier taraftan Svarine de Etienne'e okumas iin baz
kitaplar veriyordu ve kooperatif irketler zerindeki bir eser, gen adamn uzun
sre, para sistemini kaldran btn toplum hayatn emee dayandran
uluslararas bir deiim birlii hayalini kurmasna sebep olmutu. Cahilliinden
dolay utanc geiyor, dnmeye baladn hissettiinden beri gururlu bir
hle geliyordu.
Bu ilk aylarda, Etienne ezenlere kar hrsn saknmyor, ezilenlerin zaferinin
yakn olduu midine kaplyordu. Okuduklarndan kard neticeler, daha kendi
bana bir sistem kurmasna olanak vermiyordu.Raseneur'n pratik iddialar ile
Suvarine'in ykc iddetini birbirine kartryordu; ve onlarla birlikte hemen
her gn kumpanyaya veritirdii I'Avantage meyhanesinden kt zaman, sanki
bir ryada yayor, milletlerin, kan dkmeden sistemlerini kknden
deitirmelerini hayl ediyordu. Zaten dndklerini nasl gerekletirecei
konusu onun iin olduka karkt. Her eyin yolunda gideceine inanmay tercih
ediyordu.
imdi, her akam, Maehu'lerde yatmadan nce yarm saat kadar oturuluveriyordu.
Etienne hep ayn konuyu ayordu. Okumaya baladndan beri, ii
mahallesindeki karmakark gayri meri cinsi ilikiler onu daha ok yaralamaya
balamt. Byle, tarlalarn ortasnda, stste yaamak iin insan, hayvandan
farksz olmal idi. Gen kzlar
118
Emile Zola
ve erkekler ite byle beraberce ryp gidiyorlard!
Maheu:
"Ne yaparsn" diye cevap veriyordu, "insann biraz fazla paras olsa daha rahat
yaar... Fakat her eye karn, byle stste yaamak gerekten ok zararl.
Bunun sonucu, sarho erkekler ve kannlar doldurulmu kzlar."
Ve btn aile sze karyor, her kafadan bir ses kyordu. Hayr, mutlaka ki
hayat hi de zevkli deildi. Eskiden krek mahkmlarna ceza olarak verilen bir
ii yapyor, bu uurda ok kez hayatlarn veriyorlar, buna karlk akam
yemeklerinde et bile yiyemiyorlard. phesiz sofralarnda yemek vard, fakat bu
ancak alktan lmemelerini salayacak kadard, ayrca borca batmlard ve
sanki ekmeklerini a-lyorlarm gibi oradan oraya kovalanyorlard. Pazar
gnleri ise ancak yorgunluktan uyumaya zaman bulabiliyorlard. Tek zevkleri,
sarho olmak veya kanlarna ocuk yaptrmakt; stelik bira insann karnn
iiriyor, ocuk ise ileride sizi umursamyordu. Hayr hayr, hayat hi de
zevkli deildi.
O zaman Maheude sze kanyordu:
"in en kt taraf, bu durumun hibir zaman deimeyeceini dnmek... nsan
genken, mit ediyor, mutlulua kavuacana inanyor ve sonra yoksulluk devam
ediyor, hibir ey deimiyor... Ben kimsenin ktln istemem, fakat bazen bu
hakszlk beni isyan ettiriyor. "
Bir sessizlik balyor, herkes iini ekiyordu. Sadece, eer orada ise,
Bonnemort baba, zamannda byle sorunlarla megul olunmad iin, hayretle
gzlerini ayor. O genken, madenciler ocakta, doar, fazla bir ey istemeden
kazma savurup dururlard. Bugn ise, iilere hrs alayan garip bir akm
vard.
"nsan elindeki nimete kfretmemeli," diye mrldanyordu. "Bir bardak birann
bile kymetini bilmeli.... Patronlar genellikle namussuz
Germinal
119
heriflerdir, fakat her zaman patronlar vardr, deil mi? Bu konu zerinde kafa
patlatmak bounadr."
Etienne derhal ateleniyordu. Nasl! inin dnmeye hakk yok muydu! Bilkis,
imdi artk iiler dnmeye baladklar iindir ki durum az sonra
deiecekti. Eskiden, madenci her zaman yerin altn-da,bir kmr karma
makinesi gibi, gzleri ve kulaklar dardaki olaylara kapal bir ekilde
yayordu. Onun iindir ki, onlara hkmeden zenginler istedikleri gibi hareket
edebiliyor, iilerin kanlarn s-mryorlard. Fakat, imdi, madenci uyanmaya
"Bunu zaten tahmin etmek kolayd derim," diye konutu. "Sizi bktrana kadar
uraacaklar."
Durumu tahlil edecek kadar yalnz onun zeks vard. Sakin tavn ile
dndklerini anlatt. Krizin etkisi altnda olan Kumpanya batmamak iin
masraflanni azaltmak zorunda idi. Ve tabii bunun skntsn iiler ekiyordu;
kumpanya bir bahane uyduracak cretleri azaltacakt. ki aydr kartlan
kmrler satlamyordu, hemen hemen hibir fabrika ilemiyordu. Kumpanya da
makinelerin ilememekten dolay
I
126
Emile Zola
bozulmasndan korkarak, iilere yol vermeye cesaret edemiyor, ikisi ortas bir
are bulmaya alyordu. Belki de dnd iileri aresizlik iine drecek
ve daha az cretle almak zorunda brakacak bir grevi tevik etmeyi
tasarlyordu. Kurulan yardm sand da onu gelecei hakknda korkuya dryor
olmal idi. Halbuki bir grev, zaten zayf olan bu sand tamtakr yapar,
kumpanyay ondan kurtarrd.
Etienne ve yanna oturmu olan Rasseneur can skkn bir tavr ile onu
dinliyorlard. Yksek sesle konuulabiliyordu, meyhanede yalnzca, tezghta olan
Madam Rasseneur vard.
Meyhaneci:
"ok sama!" diye mrldand. "Btn bunlara ne lzum var? Bir greve ne kumpanya
ne de iiler dayanabiliyor. En dorusu bir anlamaya varmaktr."
Bu sz ok mantklyd. Rasseneur daima mantkl isteklere taraftard. Hatta,
eski kiracsnn abucak hret sahibi olmasndan beri bu, yava yava ykselme
sistemine ar derecede rabet gsteriyor, bir anda her eye sahip olmak
istenince hibir eye sahip olunamayacan ileri sryordu. Ve bu iman ve saf
adam, iilerin iki imek ve konumalarn dinlemek iin eskisinden daha az
uramaya baladklar meyhanesinin tenhalamas karsnda gizli bir kskanlk
duyuyor, hatta bazan madenden kovulmu olmasndan dolay duyduu kini unutuyor,
kumpanyay savunuyordu bile.
Madam Rasseneur tezghtan bard:
"Yoksa, sen, grevin aleyhinde misin?"
Kocas, evet" diye cevap verince, onu susturdu:
"Hey! senin cesaretin yoksa, brak da u baylar konusunlar!"
Etienne, Madam Rasseneur'n getirmi olduu bira bardana dalm, dnyordu.
Sonunda, ban kaldrd.
"Arkadan anlattklar olduka olanak d," dedi. "Eer zorlarlar-sa, bu greve
boyun emek zorundayz. Pluchart'da bu konuda bana
Germinal
127
ok doru eyler yazd. O da grevin aleyhinde, nk iiler de ok sknt
ekiyor, sonunda da ellerine hibir ey gemiyor. Fakat, Pluc-hart, bizim
arkadalar, kendi geni tekilatna girmeye ikna iin bu grevi ok uygun bir
frsat olarak gryor... Zaten, ite mektubu da yanmda."
Gerekten, Enternasyonal'in Montsou madencileri arasnda pek ilgi grmemesinden
dolay zlen Pluchart, onlarn kumpanyaya kar bir harekete girimeye mecbur
olduklar takdirde, kitle halinde partiye yazlacaklarn mit ediyordu.
Etienne, btn gayretlerine karn bir tek ye kaydedememiti. Fakat, yardm
sand hakkndaki almalar, ok daha rabet grdnden, o alanda kolayca
baar kazanabil-miti. Fakat bu sandk o kadar tamtakrd ki, Pluchart'n
dedii gibi derhal tkeniverirdi. O zaman, grevciler, baka memleketlerdeki
kardeleri kendilerinin yardmna gelsinler diye, Enternasyonal'e, iiler
birliine koacaklard.
Rasseneur:
"Sandkta ka para var?" diye sordu.
Etienne:
"Hepsi hepsi bin frank," diye cevap verdi. "Ve, bildiiniz gibi, nceki gn
mdriyetten beni arttlar. Tabii ok nazik gzktler, iilerin
yardmlamasna bir itirazlar olmadn bildirdiler. Fakat, bu sandn
yaplyordu. Sonra kark bir hesapla bu indirimin payanda creti ile telafi
edilecei ispat edilmeye allyordu. Bu usuln iyice anlalabilmesi iin
kararn ancak bir Aralk Sal gnnden itibarne yrrle konulaca
ekleniyordu.
Etienne iln okuyup bitirdii zaman, dier iki madenci hl bir eyler
bekliyorlarm gibi ylece durup kaldlar. Sonra, balan nle130
Emile Zola
rinde, ekilip gittiler. Maheu:
"Allah kahretsin!" diye mrldand.
kisi de oturmulard... San kdn karsnda, iilerin resmi geidi devam
ederken, balan nlerine eik hesap yapyorlard. Kendileri ile alay m
ediyordu? Payanda creti olana yok, cretlerden yaplan ksnty
karlamazd! Kumpanya paralann alyordu, stelik payanda ii iin
sarfedecekleri gayret de caba idi. Kumpanyann amac meydana kmt:
Dolambal yollardan cretleri indirmek! Maehu ban kaldrarak:
"Allah kahretsin!" diye tekrarlad. "Eer bunu kabul edersek dnyann en aptal
adamlan oluruz."
O srada veznenin n boalmt, parasn almak iin yanat. Gtr i yapan
iilerin balan, zaman kazanlmas iin kasaya tek bana mracaat ediyor sonra
arkadalarn paralann datyorlard. Veznedara yardm eden memur:
"Maheu ve arkadalar, Filonniere damar, yedi numaral baca." avularn her
gn karlan arabalarn hesabm tuttuklar listede isimlerini aryordu. Sonra,
tekrarlad:
"Maheu ve arkadalan, Filonniere damar, yedi numaral baca... Yz otuz be
frank."
aalam olan kazmac kekeledi: "Afedersiniz, msy, yanlmadnza emin
misiniz?" Kalbini donduran hafif bir titreme ile, bu azck paraya elini
srmeden bakyordu. Evet, az para alacan tahmin ediyordu, fakat bu kadar az
olacan aklna bile getirmemiti. Zacharie, Etienne ve Cha-val'in yerine
geleninkinin payn verdikten sonra elinde ancak elli frank kalacakt. Memur:
"Aldanmadma eminim," dedi. "ki Pazar'la, drt bo gn Germinal
131
kartrsanz, alma gnleriniz dokuza iner."
Maheu bu hesab takip ediyor, alak sesle toplama yapyordu: Dokuz gn ona
ortalama otuz, Catherine'e on sekiz, Jeanlin'e dokuz frank getiriyordu.
Bonnemort babann ise ancak yevmiyesi vard. Ama ne olursa olsun, buna
Zacharie ile dier iki arkadan doksan frankn ekleyince herhalde bu kadar
paradan fazla tutard. Memur:
"Para cezalarn da unutmayn," diye szn tamalad. "Kt payanda
vurduunuzdan dolay yirmi frank!"
Kazmac mitsizce bir hareket yapt. Yirmi frank ceza, alt isiz gn, hesap
tamamd! Sabrszlanan veznedar bard:
"Paray alyor musunuz, almyor musunuz? Bakalar da bekliyor, grmyor
musunuz? stemiyorsanz, syleyin!"
Maheu, titreyen elleri ile paray almaya hazrlanrken, memur onu tuttu:
"Durun," dedi, "Burada isminiz var. Toussaint Maehu, deil mi? Genel Sekreter
sizinle konumak istiyor. Girin, yalnzdr."
Neye uradn aran ii, kendisini, eski akaju mobilyalarla deli, yeil
perdeli bir alma odasnda buldu. Ve be dakika mddetle, soluk tenli, iri
yar bir adam olan genel sekreteri dinledi. Fakat, Maheu kulaklarndaki
uultudan sylenilenleri anlayamyordu. Dalgn bir ekilde babasndan
szedildiini farketti. Elli sekiz ya ve krk yllk hizmet sresi hesab ile
yz elli frank almas konusu aratrlacakt. Sonra, Maheu sekreterin sesinin
biraz daha sertletiini hisseder gibi oldu. Kendisini siyasete karmakla
suluyordu, kiracs ve yardm sand hakknda imlarda bulundu. Sonunda,
madenin en iyi iilerinden biri olduu iin byle kirli ilere karmamas
tavsiye edildi. tiraz etmek istedi, szn tamamlayamad, apkasn titreyen
parmaklan arasnda evirerek:
"Tabii sayn sekreter, size garanti ederim ki, sayn sektereter," diyerek odadan
kt.
132
Emile Zola
Darda kendisini bekleyen Etienne'i grnce patlad: "Aptaln biriyim ben,
cevap vermeliydim!... Yiyecek ekmek bulama, stelik de sama sapan eyler
dinle!... Evet sana ok kzyor, ii mahallesinin zehirlendiinden szediyor...
Ne yaparsn? Onlara gre, boyun krmak, teekkr etmek gerek. Galiba herifin
hakk var, baka aremiz yok!..."
Maheu, hem fkenin he de korkunun tesiri altnda sustu. Etienne zgn bir
tavrla dnyordu. Tekrar yolu kapayan kmelerin arasndan getiler. Kzgnlk
artyor, bir frtna uultusu eklinde geniliyordu: Birka kii hesaplar
yapmt ve kumpanyann paralarnn ald sylentisi azdan aza
dolayordu. Fakat herkesin asl fkelendii ey bu, eksik yaplan
demelerdi.sizlik ve para cezalan, a karnlar isyan ettiriyordu. Zaten pek
bir ey yedikleri yoktu, yevmiyeleri daha da ksarlarsa halleri ne olurdu?
Meyhanelerde fkeli konumalar dnyordu, fke herkesin boazn o kadar
kurutuyordu ki ellerine geen paray ikiye yatryorlard.
Montsou'dan, mahallelerine gelinceye kadar, Etienne ve Maheu tek kelime
konumadlar. Maheu ieri girer girmez, evde ocuklarla beraber yalnz olan
Maheude onun ellerinin bo olduunu derhal fakretti.
"Yazklar olsun sana!" diye kt. "Hani kahve, eker alacaktn, kasaba
uramadn m? Biraz daha eti alsan batar miydin?"
Maheu, grtlan skan bir zntnn etkisi altnda cevap veremiyordu. Sonra,
sert erkek yznde tuhaf bir deiiklik oldu, gzlerinden yalar fkrd. Bir
iskemleye km, elli frang masann zerine frlatm, bir ocuk gibi
alyordu.
"Al," diye inledi, "Sana getirdiim para bu kadar... Hepimizin emeinin
karl bu!"
Maheude, Etienne'e bakt onu da sessiz ve bitkin grd. O zaman o da alamaya
balad. Dokuz kii, elli frankla, on be gn nasl idare
Germinal
133
edeceklerdi? Byk olan ekip gitmiti, ihtiyar artk ie yaramaz halde idi;
yaknda leceklerdi. Annesinin alamasndan heyecanlanan Al-zire, Maheude'n
boynuna atld. Estelle lk la haykryor, Lenore ile Henri
hkyorlard.
Ve, az sonra, btn ii mahallesinden ayn sefalet l ykseldi. Erkekler
dnmlerdi ve her ev, bu eksik cret felaketinin karsnda dvnyordu.
Kaplar ald, kadnlar darya frladlar ve ikyetleri kapal evlerine
smyormu gibi darda haykrdlar. Kaldrmlarda, yaan yamuru
hissetmeyerek, birbirlerine baryor, kocalarnn getirdii paralan
gsteriyorlard.
"Bakn! verdikleri para bu kadar! Bu insanla alay etmek deil de nedir?"
"Ya ben! bununla on be gnlk ekmek parasn bile karlaya-mam!"
Maheude de tekiler gibi darya kmt. Herkesten fazla baran Levaque
kadnn etrafnda bir kalabalk birikmiti. stelik, kocas olacak o sarho
herif daha gzkmemiti, azck parasn da meyhanede eritecekti. Zacharie
paraya el srmesin diye, Phillomene Maheu'y gzlyordu. Yalnz Pienone sakin
grnyordu, nk u hilekr Pi-erron ne yapp edip, kendisine fazla araba
kaydettirmede baanl oluyordu. Fakat, Brle kadn, adamnn bu hareketini bir
alaklk olarak gryor, isyankrlarla birlik olarak, sska yumruunu Montsou'ya
doru sallyordu.
Hennebau'lann ismini anmadan:
"Daha bu sabah hizmetilerini arabaya kurulmu, hava atarken grdm," diye
haykryordu. "Evet, hizmetileri iki katl arabada, Marchiennes'e mutlaka balk
almaya gidiyordu!"
Bir uultu ykseldi, fkeli szler tekrar balad. Komu ehire efendileirnin
arabas ile giden bu hizmeti kadn sabrlarn tarmt. iler alktan
lrken, beyefendiler balk dnyorlard. Ama her
134
Emile Zola
Germinal
135
zaman balk yiyemeyeceklerdi, onlarn da sras gelecekti. Bylece Etienne'in
ektii tohumlar geliiyor, bu kalabaln ortasnda boy atyordu.
Gece, Avantage meyhanesinde greve karar verildi. Rasseneur artk buna muhalefet
etmiyor. Svarine ise bu hareketin bir ilk adm olduunu kabul ediyordu. Etienne
tek bir cmle ile durumu zetledi: "Eer kumpanya mutlaka grev istiyorsa, istei
yerine getirilecekti."
Bir hafta geti, i, bir hadisenin kmas bekleniyormu gibi, pheli ve
skntl bir hava, iinde devam ediyordu.
Maheu'lerin bu on be gnlk yevmiyeleri daha da az olacak gibi gzkyordu.
Bundan dolay, Maheude gittike sinirli bir tavr taknyordu. stelik bir gece
Catherine de eve dnmemiti. Ertesi sabah ise, macerasndan o kadar bitkin, o
kadar hasta dnmt ki, madene bile gidememiti.Ve alyor, kabahatli
olmadn sylyordu. Chaval onu koyvermemi giderse dveceini syleyerek
tehdit etmiti. Kskanlktan deli oluyor, kz, ailesinin yatrdn iddia
ettii Etienne'in yatana dnmesine engel olmak istiyordu. Maheude, kt bir
halde kzd, kzma bu kaba herifle bir daha konumamasn emretti. Fakat
herhalde, o gnk yevmiye gitmiti ve kz, imdi bir ak bulmuken onu
deitirmeye niyeti olmadn sylyordu.
ki gn sonra, baka bir mesele daha kt. Pazartesi ve Sal gnleri, ite
olduunu sandklar Jeanlin kam, Bebert ve Lydie ile, Van-dame ormannda
gezmeye kmt. nn de ne ile zaman geirdikleri, ne yaptklar bir trl
renilemedi. Maeude, kaldrmn ortasnda, korku iindeki dier mahalle
ocuklarnn gz nnde Jeanlin'i eek sudan gelinceye kadar dvd. Bu,
grlm ey deildi! Doduklar gnden beri aileyi masrafa sokan bu ocuklar,
tam faydal olaI
caklar aa gelince bunu mu yapacaklard?
O sabah, erkeklerle kz madene gittikleri zaman, Maheude yatanda dorularak,
Jeanlin'e:
"Dinle beni," dedi. "Eer bir daha byle eylere kalkacak olursan derini
yzerim, anladn m, pis yumurcak?"
Maheu'nn yeni antiyesinde i skntl idi. Filonniere damarnn bu ksm ok
daralyor, kazmaclar duvarla tavan arasna skm olarak alyorlar, kazma
sallarken dirseklerini paralyorlard. stelik ru-tubef de gittike artyor, her
an kayalarn delinerek, insanlar kapp gtrveren o mthi sel felketlerinden
birinin balamasndan korkuluyordu. Bir gn nce, Etienne kazmasn saplayp
geri ekerken yzne bir kaynan suyu iddetle fkrmt; fakat bu, sadece
bir ihtard, damar yalnzca eskisinden daha slak ve daha sal zararl bir
hal almt.Zaten Etienne artk bir kaza olasln dnmyordu bile, o da
arkadalar gibi kendisini unutuyor, tehlikeleri aklna getirmiyordu. Grizu'nun
iinde yaadklar halde, onu gz kapaklann arlatrdn, kirpiklerine
sanki bir rmcek a rdn farketmiyorlard. Baz defalar, lambalarn
alevinin mavilii fazlalanca bu uursuz gaz akla geliyor, bir madenci kulan
kaya atlaklarna dayayarak, grizu'nun fokurdamasn dinliyordu. Fakat asl
devaml tehlike toprak kaymas idi; payandalamann hl derme atma bir ekilde
yaplmas bir yana, sularla slanan toprak artk tutmaz olmutu.
O gn ise Maheu payandalar kez salamlatrmaya mecbur olmutu. Saat iki
buuktu, iiler yukarya kmak zere idiler. Yanlamasna uzanm olan Etienne
bir kaya parasn koparmak iin son bir darbe daha vuruyordu ki, uzaklardan
gelen bir gk grlts btn madeni sarst.
Gen adam, dinlenmek iin kazmasn brakarak haykrd:
"Bu da ne? Ne oluyor?"
Ocan ykldn sanmt. Fakat, Maheu, derhal alt yerden
136
Emile Zola
Germinal
kayarak, bard:
zerine iki ilte yayarak zerlerine ocuk ve cesedi yatrdlar. eride yalnz
Maheu ve Etienne kalmt. Kapnn dnda dierleri kmelenmi, konuuyorlard.
Doktor, Chicot'ya bir gz atar atmaz mrldand: "Hap yutmu!..."
"Ykayabilirsiniz."
ki srveyan, kmrden simsiyah ve hl almann terini tayan cesedi
soydular, ykadlar.
Jeanlin'in iltesinin nne diz km olan doktor: "Bata bir ey yok, gsde
de.." diye devam ediyordu. "Ooo! bacaklar fena ezilmi." ocuu kendisi soymaya
balam, bir stnine mahareti ile, baln zyor, ceketini ve gmleini
karyor, pantolonunu syryordu. Ve bir bcek zayflnda, siyah toza, san
topraa ve yer yer kana bulanm olan zavall minicik bir vcut meydana kt.
Bir ey farkedilemedii iin onu da ykamaya zorunlu oldular. O zaman, sanki
vcut daha da zayflad, teni o kadar soluk, o kadar effaft ki, adeta
kemikleri grnyordu. Bu, bir sefalet rknn en son numunesi, bu kayalarn
altnda ezilmi strap eken minicik yavru, bir iler acs idi. Temizlenince,
bacaklarndaki ezikler, iki krmz leke, meydana kt.
Kendine gelen Jeanlin inledi. iltenin yannda, Maheu elleri iki yanna sarkm
olarak ayakta duruyordu ve yavrusuna bakarken gzlerinden iri yalar
dklyordu. Doktor ban kaldrarak:
"Babas sensin galiba?" dedi. "Alama, gryorsun ki lmemi... Bana yardm
etsen daha iyi edersin."
Doktor iki basit knk olarak tarif etti. Fakat sa bacak onu endieGerminal
141
lendiriyordu: Belki kesmek gerekecekti.
Kendilerine haber uurulan, mhendis Negrel ve Dansaert yanlarnda Richomme
olduu halde, sonunda geldiler. Negrel, fkeli bir eda ile avuun
aklamalarn dinliyordu. Sonunda patlad: Hep, u Allah'n cezas payandalar!
altnda can vereceksiniz diye krk kez sylememi miydi? stelik bu hayvan
herifler kendilerine payandadan s-zedilince grev yapmaya kalkyorlard! in en
kt taraf, imdi kumpanyann zarar demeye zorunlu olmas idi. Msy
Hennebeau bu ie bakalm ne diyecekti?
Bir arafa sarmakta olduklar cesedin karsnda sessizce duran Dansaert:
"Kim bu?" diye sordu.
Baavu, cevap verdi:
"Chicot, iyi iilerimizden biri. ocuu var... Zavall adam!"
Doktor Vanderhagen, Jeanlin'in hemen ailesinin yanna tanmasn istedi. Saat
alty alyordu, gne batmak zere idi, cesedi de g-trseler iyi olurdu;
mhendis bir arabann koulmas ve bir sedyenin getirilmesi iin emir verdi.
ocuk sedyeye kondu, ceset ise iltesi ile birlikte arabaya yklendi.
Kapda, src kadnlar hl duruyor, merakla bekleen madencilerle
konuuyorlard. Araba ve sedye darya kt zaman bir sessizlik oldu, sonra
tekrar, nde araba, arkada sedye, daha arkada ise madenciler olmak zere bir
sra oluturuldu. Ocaktan ktlar, ii mahallesinin yokuunu ar ar
trmandlar.
O srada Etienne Maheu'ye yava sesle, olayn etkisini azaltmak iin Catherine'i
Maheude'e yollamas tavsiyesinde bulundu. Sedyenin peinden bitkin bir durumda
yryen baba, bir iaretle kabul etti ve gen kz, hemen hemen gelmi olduklar
iin koa koa gitti. Fakat daima bir felaket habercisi olan arabann geldii
duyulmutu bile. Kadnlar, akllar balarndan umu bir halde, sokaa
dklerek koma142
Emile Zola
ya baladlar.
Her kafadan bir ses kyordu. Biri mi lmt? Kimdi? lenler on kiiydi, teker
teker byle getirilecekti...
Catherine, annesini bulunca, daha azn amadan, Maheude:
"Baban, deil mi!" diye haykrd.
Gen kz, aksini syleyip Jeanlin'in bana gelenleri anlatmasna karn
annesini bir trl inandramad. Maheude darya frlamt bile. Kiliseye
doru yaklaan arabay grnce dizleri kesildi, sapsar oldu. Kadnlar yolun iki
"Byle kendi kendini kemirmenin hi faydas yok," dedi. "Belki de bir aresini
buluruz."
Sabit baklarla yerdeki talara bakan Etienne, ban kaldrd ve gzleri bir
gelecek hayaline dalm bir halde mrldand:
"Eh! Artk zaman geldi, zaman geldi!"
O Pazartesi gn Gregoire'lar ve kzlar Cecile, Hennebeau'lara davetli idiler.
Yemekten sonra, Paul Negrel misafirlere, yeniden yaplm olan Saint - Thomas
ocan gezdirecekti. zellikle bu gezinti, Cecile ile Papul'n evlenmelerini
abuklatrmak iin, Madam Henne-meau'nun uydurduu bir bahane idi.
Ve, yine o Pazartesi, saat sabahn drdnde grev birdenbire patlak verdi. Bir
Aralk'ta kumpanya yeni cret tarifesini tatbike balaynca, madenciler
sessizliklerini korumulard. On be gn sonra, ilk deme srasnda hibir ses
kmamt. Mdrnden srveyanlarna kadar btn personel tarifenin
kabullenildiini sanyordu. Gerekten, bu grev byk bir aknlk uyandrmt.
Saat bete, Dansaert Msy Hennebeau'yu uyandrarak, tek bir iGerminal
145
inin bile Voreux'ye inmediini haber vermiti. ki yz krklar mahallesi derin
bir uyku iindeydi. Mdr, gzleri uykulu bir halde yataktan frlar, frlamaz,
her on be dakikada bir gelen habercilerin ve masann zerine ylan
telgraflarn arasnda serseme dnd: nce, isyann sadece Voreux'de koptuunu
mit etti, fakat haberler bunun aksini gsteriyordu. Mirou, Crevecoeur,
Madelaine'e yalnz seyisler gelmiti; en disiplinli ocaklar olan Victoire ve
Feutry - Cantel'de ise iiler te bir orannda azalmt; sadece Saint Thomas, iilerini koruyor ve hareketin dnda kalma benziyordu.
Mdr, saat dokuza kadar, Lille valisine, kumpanya amirlerine, resm makamlar
haberdar eden, emirler isteyen telgraflar yazdrd. Daha gvenilir bilgiler
almak zere Negrel'i civar ocaklara gnderdi.
Msy Hennebeau birdenbire daveti hatrlad ve tam arabacy Gregoire'lara
gnderip davetin baka bir gne brakldn haber verecei srada, birder
aklna bir ey gelmi gibi duralad. Tuvalet odasnda, oda hizmetisinin
salarn dzeltmekte olduu Madam Hennebeau'yu grmek iin yukarya kt.
Ona fikrini sorduu zaman, kadn umursamaz bir tavrla: "Yaa, grev mi yaptlar?"
dedi. "Ama bize ne? Onlar iin yemek yemeyecek deiliz ya, deil mi?"
Ve, adamn, yemein zevkinin kaacan, Saint - Thomas'n gezilmesinin mmkn
olmadn ileri srmesine karn, her eye bir cevap bularak, davetin mutlaka
yaplmasnda srar etti. Oda hizmetisi darya knca:
"Zaten bu davet zerinde niin bu kadar durduumu biliyorsunuz," diye ekledi.
"Bu evlenme, sizi iilerinizin saygszlklarndan daha fazla
ilgilendirmelidir... Sonu olarak, ben byle istiyorum, ltfen kar gelmeyin."
Hennebeau hafife titreyerek kadna bakt ve duygularn gizlemeye alm sert
yznde, yaral bir kalbin gizli acs belirdi. Kars p146
Emile Zola
lak omuzlan ile, yalanmaya yz tutmu, fakat salkl ve yank vcudu ile hl
alml ve arzu edilir halde idi.
Bir an, onunla yatmak, ehvetli bir kadnn mahrem kokusu ile dolu bu odada,
ban kadnn iki gsnn arasna sokmak arzusunu iddetle hissetti; fakat,
geriledi, on yldan beri ayr odalarda yatyorlard.
"Peki," dedi, "stediin gibi olsun."
Ve odadan kt.
Msy Hennebeau, Ardennes'de domu yetim ve fakir bir ocuktu. Sknt iinde
bir genlik geirdikten sonra, Maden Okulu'nda renimini glkle tamamlam,
yirmi drt yanda Sinte - Barbe kuyusuna mhendis tayin edilerek Grand-Combe'a,
sonra Pas-de-Calais'de Maries kuyusunda ksm mhendisi olduu zaman byk bir
ans eseri ile, zengin bir dokuma fabrikatrn kz ile evlendi. Aile, hibir
ey, hatta bir ocuk bile hayatlarnn monotonluunu deitiremeden, on be yl
bu kk tara ehrinde yaad. Zenginlik iinde byyen Madam Hennebeau, sadece
maa ile geinen ve hayallerini tatmin edemeyen kocasn kmsyor ve ondan
uzaklayordu. Son derecede namuslu olan Hennebeau ise grevine sadk tam bir
memur tipi idi. stelik aralarnda beliren cinsel bir anlamazlk kar kocay
153
dahil edilmekten kamadn zr dileyerek bildiriyordu.
Msy Hennebeau:
"te alma zgrln!" diye bard.
Bunun zerine tekrar grev konusuna dnld, mdre bu konu hakkndaki fikri
soruldu. Hennebeau:
"Ohhooo!" diye cevap verdi, "Biz daha ne grevler grdk... Bu da geen sefer ki
gibi, bir hafta, en fazla on be gnlk bir tembellikten ibaret. Meyhanelerde
srnecek, sonra, alk akllarn balarna getirince tekrar madene
dnecekler."
Deneulin ban sallad:
"Ben bu kadar iyimser deilim... Bu defa daha iyi rgtlenmie benziyorlar. Bir
yardm sandklar yok mu?"
"Evet, ancak bin franklk kadar bir ey. Bu para ile ne yapsnlar
istiyorsunuz? Etienne Lantier adndaki bir adamn onlarn ba olduunu tahmin
ediyorum. Voreux'yu biras ve fikirleri ile zehirlemeye devam eden u uursuz
Rasseneur gibi, onu da kovmak istemem, iyi bir iidir... Neyse, ne olursa
olsun, sekiz gne kadar adamlarn yans, on be gn sonra da hepsi, madene inmi
olurlar."
Kendinden emindi. Tek endiesi, bu grevin sorumluluunun kendisine yklenerek
gzden decei idi. Artk pek eskisi kadar saygn olmadn seziyordu. Bundan
dolay, yemei brakp, Paris'ten gelen mektuplar, tekrar, her kelimenin
altnda bir gizli anlam arayarak okudu. Misafirler onu ho gryorlard..
Sonunda kadnlar da artk sze kartlar. Madam Gregoire ala decek olan bu
adamlara acyor, Cecile ise, ekmek ve et kuponlar datmay kuruyordu.
Fakat, Madam Hennebeau, madencilerin sefaletinden szedilince hayret iinde
kalmt. ok mutlu deiller miydi? stelik, evlerini, snmalarn,
tedavilerini kumpanya temin ediyordu! Bu srye kar olan ilgisizlii
dolaysyla, onlar hakknda bildikleri Paris'ten gelen
154
Emile Zola
misafirlere
anlatt ezberlenmi dersten ibaretti. Ve sonunda buna kendisi de
inanm, halkn nankrlne kzyordu.
O ara, Negrel, Msy Gregoire' korkutmaya devam ediyordu. Cecile de olduka
houna gidiyordu ve yengesine ho grnmek iin onunla evlenmeye raz idi, fakat
kendi tanmyla artk kendini kaybetmeyen tercrbeli bir gen olarak, pek de
ateli ak gsterilerine kalkmyordu.
"Ben durumu amcam kadar iyi grmyorum," diyordu. "ok tehlikeli olaylardan
korkuyorum... Onu iin, Msy Gregoire, size Piolai-ne'in kaplarn srmelemeyi
tavsiye ederim... Yamaya urayabilirsiniz."
Oysa tam o srada Msy Gregoire, ehresindeki o srekli glm-seyiiyle
madencilere efkat hisleri beslemekte kars ile yar ediyordu. Birden
aalayarak:
"Yamaya uramak m?" diye bard. "Peki ama niin?" "Montsou'da hisse sahibi
deil misiniz? almyor, bakalarnn srtndan yayorsunuz. Yani tipik bir
sermaye sahibisiniz, bu kadar da yeterli... Eer isyan baarl olursa, emin
olun ki, alnm para gibi servetinizi geri alacaklar."
Msy Gregoire, birdenbire iinde yaad bilinsizce ocuksu
sessizlii kaybetti.
"Benim servetim alnm para m?" diye ekledi. "Eskiden, babamn dedesi, bu ie
yatrd paray urap didinerek kazanmam myd? irketin risklerine gs
germedik mi? Bugn gcm kt bir ekilde mi kullanyorum?"
Anne ve kzn da korkudan sapsar kesildiklerini gren Madam
Hennebeau atld:
"Paul aka ediyor, Msy Gregoire."
Fakat adam adeta kendini kaybetmiti, masadan bilinsizce bir stakoz aya
alarak elleriyle yemeye balad ve devam etti.
Germinal
155
"Evet, doru gcn ktye kullanan baz sermaye sahipleri var. rnein, ismini
sylemeyeceim. Kumpanyann en ileri gelen hissedarlarndan olan bir dk, etrafa
avu dolusu para sayor, rezil bir ekilde yayor. Fakat bizler, grltsz,
kimseye zarar dokunmayarak yaayan bizler! Speklasyonlara girimeyen,
fakirlere paylarn vererek, elimizde olanla yetinen bizler!... Hadi canm!
Sizin iilerin bizim evden bir tek toplu ine alabilmeleri iin azl birer
haydut olmalar gerekir!"
B kez zellikle Negrel'in onu yattrmas gerekti. Epeydir dalgn gzken
Deneulin, kafasn igal eden dneceye yenilerek, Msy Hennebeau'ya
birdenbire:
"Peki ama ne yapacaksnz?" diye sordu.
Mdr irkildi, sonra belirsiz bir cevapla iin iinden syrld:
"Bakalm."
Deneulin yksek sesle iini dkmeye balad:
"Sizin srtnz pek, bekleyebilirsiniz tabii. Fakar eer grev Vanda-me'a
ularsa, ben hap yutarm. Jean - Bart' restore etmeme karn,tek bir ocakla
iin iinden kamam... Ah! nann bana, durumum hi de parlak deil!"
Bu itiraf Msy Hennebeau'yu ilgilendirmi gibiydi. Dinliyor ve bir pln
hazrlyordu: "Grev ciddiyetini korursa, niin bundan yarar-lanmamal, komu
mahvoluncaya kadar olaylara seyirci kalarak, onun hakkn dk fiyata satn
almal idi? Yllardr Vandame'i ele geirmeyi kuran patronlarn gznde tekrar
ykselmek iin bundan iyi frsat olamazd. Glerek:
"Jean - Bart sizi bu kadar endielendiriyorsa," dedi, "Niin onu bize brakmyor
sunuz?"
Fakat Deneulin, derhal ikyetlerinden dolay piman olmutu.
"Hibir zaman!" diye bard.
Heyecan trl akalara neden oldu ve hizmeti tatly getirdii
156
Emile Zola
zaman sonunda grev konusu unutuldu. Herkesin zerine tatl bir rehavet kmt.
Ve zellikle bu sralarda Cecile ve Paul'n evlenmeleri byk bir adm att.
Gen adam yengesinin srarl baklarnn etkisiyle, biraz nce yama hikyeleri
ile dehete drd Gregoire'lan sokulgan tavrlar ile tekrar kendisine
sndrmt. Kars ile yeeninin bu kadar rahata anlaabilmeleri karsnda,
Msy Hennebeau biran, sanki bu baklar arasnda bir iliki sezmi gibi, eski
phesinin uyandn hissetti. Fakat, tekrar, gznn nnde yaplan bu evlenme
iini rahatlatt.
Tam Hippolyte kahveyi ikram ettii srada, hizmeti kadn, tela iinde, koup
geldi:
"Msy, msy, geldiler!" diye bard.*"
Gelen kuruldu. Kaplar arpt, bitiik odalardan, bir dehet soluunun gemesi
iitildi.
Msy Hennebeau:
"Onlar salona aln," dedi.
Misafirler, endieli baklarla birbirlerine bakmlard. Bir ara yine
akalamaya balayp, kalan ekerleri ceplerine koyar gibi yaptlar-sa da,
mdrn ciddi yz glmeleri kesti, konumalan fslt haline getirdi.
Madam Hennebeau kocasna alak sesle:
"Kahvenizi ieceksiniz herhalde, deil mi?" diye sordu.
"Tabii. Beklesinler!"
Sinirli idi. Sadece fincan ile megulm gibi grltlere kulak veriyordu.
Paul ve Cecile sofradan kalkmlard, mhendis, kza anahtar deliinden bitiik
oday gzetletiyordu. Glmelerini tutuyor, alak sesle konuuyorlard.
"Onlar gryor musunuz?"
"Evet... nde bir iman, arkada iki ksa boylu var."
Germinal
157
"Nasl? Yzleri ok irkin, deil mi?"
"Yok canm, ok irin eyler."
Msy Hannebeau, kahvenin ok scak olduunu, sonra ieceini syleyerek birden
ayaa kalkt. karken bir parman dudaklarna koyarak ihtiyat tavsiye etti.
Herkes, masann banda, sessiz, kmldamaya cesaret edemeden kulak kabartarak,
bu kaln erkek seslerini huzursuz bir ekilde dinliyorlard.
Bir sessizlik oldu. Koltuunu minenin nne itmi olan Msy Hennebeau, onlar
tetkik ediyor, yzlerini hatrlamaya alyordu. En arka sraya saklanm olan
Pierron'u tand ve gzleri tam karsnda oturmu olan Etienne'in zerinde
durdu.
"Bekliyorum," dedi, "bana sylemek istidiiniz nedir?"
Gen adamn sz alacan tahmin ediyordu. Ve Maheu'nn ilerlediini grnce o
kadar ard ki, unlar eklemekten kendini alamad:
"Nasl! Demek siz, her zaman mantkl hareket etmi olan iyi bir ii, Montsou
ilemeye baladndan beri ailesi madende alan siz ha!.. Ah! ok kt,
isyanclarn banda olmanz beni zd!"
Maheu nne bakarak dinliyordu. Sonra, bouk bir sesle konumaya balad:
"Sayn mdr, zaten, sakin bir adam olduum ve eletirilecek bir tarafm
olmad iindir ki, arkadalar beni setiler. Bu da size, sz edilen grevin,
karklk karmaya alan babozuklarn eseri olmadn, ispat etmelidir.
Sadece adalet istiyoruz, alktan kvranmaktan bktk ve artk hi olmazsa her
gn yiyecek ekmek bulabilmemiz iin
160
Emile Zola
anlamak zamannn geldiini sanyoruz."
Sesi toklamaya balamt. Gzlerini kaldrd, mdre bakarak
devam etti:
"Yeni sisteminizi kabul etmemize olanak olmadn biliyorsunuz... Bizi kt
payanda vurmakta suluyorlar. Doru, bu ie yeterli derecede zaman ayramyoruz.
Fakat bir de ona zaman harcarsak, zaten bizi beslemeyen gndeliimiz daha da
azalacak ve o zaman adamlarnzn hepsi silip sprlecek. Bize daha fazla cret
verin, ok daha iyi payandalar yapalm. Para getirecek tek iimiz olan
kazmacla btn zamanmz harcayacak yerde payandalamaya da zaman ayrrz.
Baka trl anlalamaz, iin yaplmas iin, bedelinin denmesi gerekir... Ve
siz bunun yerine ne icat ettiniz? Akl almayacak bir ey. Araba bana creti
kstnz, sonra bu azaltmay, payandalamak iin vereceiniz ayr bir cretle
gidereceinizi sylediniz. Bunun doru olduunu kabul etsek bile, payandalamak
ok zaman alacandan, yine de hakkmz yenmi olacak. Fakat asl bizim tepemizi
attran, bunun bile doru olmamas: Kumpanyann bir eyi karlad yok, sadece
araba bana iki santim cebine indiriyor, o kadar!"
Msy Hennebeau'nun onu susturmak ister gibi iddetli bir hareket yaptn
gren heyetin teki yeleri, mrldandlar: "Evet, evet, dorusu bu."
Zaten, Maheu mdr umursamadan devam ediyordu. Artk, iyice kzm, kelimeler
kendiliinden geliyordu. Bazen, sanki iinde bir yabanc kendisi yerine
konuuyormu gibi kendi konumasn hayretle dinliyordu.Bu szler, yllardr
iinde birikmi, kendinin bile varlnn farknda olmayp, birdenbire yze
kan eylerdi. ektikleri sefaleti, zorluk iindeki almalarn, hayvan gibi
yaaylarn, evde alktan kvranan kars ve ocuklarnn strabn
anlatyordu. Son eksik demeleri, para cezalan ve isiz gnlerle bsbtn
zavall hale gelen on be gnlk yevmiyeleri bir bir syledi. Onlar yok etmek
mi istiGeiminal
161
yorlard?
Ve szn u ekilde bitirdi:
"Bundan dolay sayn mdr, size alarak alktan lmektense, hibir ey
yapmadan alktan lmeyi tercih ettiimizi bildirmeye geldik. Hi olmazsa daha
az yorulmu oluruz.. Ocaa ancak kumpanya artlarmz kabul ettii zaman
ineceiz. O, araba bana creti indirmek, payandalama iin ayr bedel vermek
gerekiyor. Biz, eski durumun devam etmesini ve araba bana be santim daha
fazla cret verilmesini istiyoruz... imdi, adalet ve alma tarafnda olup
olmamak sizin bileceiniz ey artk!"
Madencilerin arasndan sesler ykseldi:
"Evet, evet... Fikrimizi syledi... Sadece adelet istiyoruz."
Bir ksm da sessizce balarn sallayarak onaylyorlard. Sonunda kzmaya
balayan Msy Hennebeau bard:
"Brakn da cevap vereyim! Her eyden nce, kumpanyann araba bana iki santim
kazand doru deildir...Rakamlar grelim."
Karmakark bir tartma bunu takip etti. Madencileri ikiye ayrmak iin,
mdr, Pierron'a hitap etti, fakat adam kekeleyerek gizlendi. Onun aksine,
Levaque, en saldrganlarn banda bulunuyor, olaylar kartryor, bilmedii
konularda fikir yrtyordu.
Msy Hennebeau sze kart:
"Hepiniz bir azdan konuuyorsunuz, anlaabilmemiz imknsz," dedi.
Bir emir alm ve ona itaat ettirmek isteyen bir idare mdrnn, sakin, sert
nezaketini tekrar taknmt. Konuma baladndan beri, Etienne'i gzden
karmyor, gen adam gmld sessizliin iinden karmak iin urayordu.
Bu dnceyle hareket ederek, iki santim konusunu brakp, birdenbire olay
geniletti:
"Hayr, itiraf edin ki asl neden, iren kkrtmalara uymanzdr. Bu, artk
btn iilerin zerinde esen, en iyilerini bile yoldan karan
162
Emile Zola
salgn bir afet haline geldi... Hatta itiraf etmenize bile gerek yok, eskiden o
kadar sakinken imdi deitirildiinizi grmemek iin kr olmak gerekir. Tabii,
mutlaka, size ekmekten daha fazla tereya iin sz verdiler, efendilik
srasnn size geldiini sylediler.. Yani, sizi, u uursuz nternational'e, u
amac toplumu yok etmek olan haydut ordusuna soktular..."
O zaman Etienne, adamn szn kesti:
"Yanlyorsunuz, sayn mdr. Montsou'dan bir tek madenci bile ye olmu deil.
Fakat, eer mecbur edilirlerse, btn ocaklar katlacaklardr. Buna engel olmak
kumpanyann elindedir.
Ve o andan itibaren, sanki teki madenciler orada deillermi gibi, mcadele
sadece Etienne ile Msy Hennebeau arasnda devam etti.
"Kumpanya, iileri iin bir nimettir, onu tehdit etmekle hakszlk ediyorsunuz.
Bu yl, kendisine, harcad parann yzde ikisini bile getirmeyen, ii
mahallelerini ina etmek iin yz bin frank harcad; balad ikramiyeler,
verdii kmr ve ilalar da ayr. Zeki grnen ve birka ay iinde en iyi
iilerimiz arasna giren siz, sanyorum ki kt hretli kimselerle arkadalk
ederek kendinizi mahvedeceinize bu gerekleri yaymakla daha iyi edersiniz.
Evet, Rasseneur'den szet-mek istiyorum; ocaklarmz sosyalizm araclyla
rmekten kurtarmak iin kendisine yol vermek zorunda kaldmz
Rasseneur'den... Sizi her zaman onun meyhanesinde gryorlar ve bu yardm
sand fikrini size veren de mutlaka odur. Ayrca, bu sandk, sadece bir
tasarruf sand olsa idi memnuniyetle karlardk, fakat bunun bize kar bir
silah, sava masraflarn demek iin bir fon olduunu hissediyoruz. Ve, yine bu
hususta unu da ekleyelim ki, kumpanya bu sandn zerinde bir kontrole sahip
olmak istiyor."
Etienne, gzleri mdrn gzlerinde, dudaklar hafife titreyerek dinliyordu.
Son cmle zerine glmsedi, sakin bir tavr ile cevap verGerminal
163
di:
"Demek bu yeni bir istek, nk sayn mdr bu zellii belirtmeyi ihmal
etmiti... in kts bizim isteimiz kumpanyann tam tersine bizimle daha az
megul olmas ve bir nimet rol oynayacana, hakkmz olan ve ortak olduu
kazancmz bize vererek sadece adil olmasdr. Her krizde, iileri alktan
ldrerek, sermayedarlarn hisselerini kurtarmak adalete uyar m? Sayn mdr ne
derse desin, yeni sistem, gizli bir cret sklmasdr; zaten bizi isyan ettiren
de budur, nk tasarruf yapmak isteyen kumpanyann bunu sadece iinin
srtndan temin etmesi ok kt bir harekettir.
Msy Hennebeau:
"Hah! te!" diye bard. "Bu sulamay, halk a brakarak onun aln teri ile
geinmek sulamasn bekliyordum! Siz ki, sanayi sahasnda, rnein madenlerde,
sermayelerin kar karya olduklar riskleri bilmeniz gerekir, nasl bu kadar
sama eyler syleyebiliyorsunuz? Bugn bir maden oca btn ayrntlar ile
bir buuk, iki milyon franka mal olur ve yatrlan bu byk miktardan azck kr
hep birlikte tehdit dolu bir sessizlik iinde gittiler. Kap byk bir grlt
ile kapanmt.
Msy Hermebeau, yemek salonuna dnd zaman konuklarn, kadehler karsnda
hareketsiz buldu. Birka kelime ile onlar durumdan haberdar etti. Deneulin'in
yz bsbtn korkuya bouldu. Sonra baka konular konumaya altlar, fakat
Gregorie yine konuyu greve getirdi. ilerin, ilerini terketmelerine engel
olacak kanunlar konmamasna hayret ediyordu. Paul, Cece'i yattrmak iin
jandarmalarn mutlaka geleceini sylyordu.
166
Emile Zola
Germinal
Nihayet, Madam Hennebeau, ua ard ve: "Hyppolite, biz salona gemeden,
pencereleri an da, ierisini ha-valandrverin," dedi.
Bylece aradan on be gn geti. nc haftann Pazartesi gn Mdriyete
yollanan ktlar, ocaklara inen iilerin tekrar azaldn gsteriyordu. dare
eski fikrinde srar ediyor ve bu, maden iilerini kzdryordu. almayan
ocaklar yalnz Voreux, Crececoeur, Mirou ve Madelaine deildi. Victoire ve
Feutry-Cantel'da alan iilerin says drtte bire inmiti. Grev Saint-Thomas
ocana da yaylmt ve gittike geniliyordu. Voreux'de tam bir sessizlik
vard. Kanal iskelesinde yar dolu bir mavna uykuya dalm gibi bulank suda
durup duruyordu. Harmann da grlts duyulmaz olmutu. Maden avular tekrar
ii olmu, koskoca ocakta bir onlar alyordu. Grevleri gme tehlikesi
gsteren yollan kontrol etmekti. Duyulan tek ses, soluyup duran tulumbann
kard grltden ibaretti. Zaten o da dursa, oca derhal su basard.
Kar yayladaki iki yz krklar mahallesi de bir ly andnyordu. Grev zerine
Lille valisi buraya gelmi, jandarmalar yollarda nbet tutmulard. Fakat
grevcilerin derin suskunluu onlar geri dnmeye mecbur etti. nk yapacak bir
ey yoktu. Bu mahalle hibir zaman bu kadar sessiz kalmamt. Erkekler
meyhaneye uramamak iin ken-dierini uykuya vermiler, kadnlar kahveyi hesapla
imeye baladklar iin, biraz akllar balarna gelmi gevezelik ve kavga
azalmt.
ocuklar bile durumu kavramlard. Yalnayak, sessiz sessiz dolayorlar ve
birbirlerini sessizce tokatlyorlard. Matheu'lerin evi kalabalkla dolup
tayordu. Etienne, yardm sandnda biriken 3000 frang en fakirlerin arasnda
paylatrmt. Baz blgelerden de birka yz
167
frank gnderilmi, fakat imdi btn kaynaklar tkenmiti. Dpedz alk
balayacakt. Maigrat, nceki iki hafta veresiye teberi vereceini bildirmi,
fakat sonra bundan vazgemiti. Herhalde Kumpanyadan emir almt. Anlalan
Kumpanya, iileri a brakp bir an nce sonuca varmak istiyordu. Hem sonra
Maigrat veresiye verdii gnler tam bir despot kesiliyor, teberi almaya
gnderilen gen kzlarn yzlerine bakarak, bir eyler veriyor, yahut da onlar
kovuyordu. Maheu-de'lere/lokma vermiyordu. Bylece elde edemedii Catherine'den
intikam alyordu. Dondurucu bir souk balam ve erkekler, alritadk-lar
iin madenden kmr alamama tela ve heyecan iindeydiler. Aln yannda bir
de souktan geberip gitme olasl belirmiti. Ma-heu'lerin evi hemen hemen
tamtakrd. Levaque'lar, Boteloup'dan aldklar 20 franklk krediyi tketmekle
meguldler. Pierron'larda para vard, fakat komular bor ister korkusuyla,
paralan yokmu gibi gsterip, Maigrat'dan veresiye alyorlard. Zaten Pierronne
biraz bacaklarnn ucunu gsterse, Maigrat ona dkkn vermeye hazrd.
Cumartesi gn birok aile yemek yemeden, a yatmt. Bu felaket gnlerinin
balangcnda hi kimse halinden ikayet etmiyordu. Btn olanlara ramen tam
bir inan ve bir koyun teslimiyeti vard. Uluslararas bir mutluluk iin
skntlara katlanmaya hazrdlar. Alk da kendilerini tahrik ediyor ve kararan
gzleri uzakta hayallerinin ehrini grr gibi oluyordu. Bu hayallerinin ehri
kardelerle dolu halk ve hep birlikte alklarn gidermek a ile ok yakn
ve gerek gibiydi. Sandkta para bitmi, Kumpanya inadndan vazgememiti ve her
geen gn daha kt bir duruma dyorlard. Fakat onlar hl mit ediyorlard
ve olaylar alayc bir eda ile deerlendiriyorlard. Bastklar yer kse bile
bir mucize ile kurtulacaklarna tamamen emindiler. te bu inanlar sanki ekmek
yemiler gibi karnlann doyuruyordu. Maheu'ler ve dierleri, sade suya
orbalarn iip dnen balar ile mutlu bir hayatn hayali iinde
ykseliyorlard.
168
Emile Zola
Etienne, artk rakipsiz bir ef olmutu. Konumalarda ciddi kararlar veriyor.
Geceleri devaml okuyordu. Her gn daha fazla mektup almaya balamt.
Belika'da yaynlanan ve sosyalist ierikli "Venge-ur"e abone olmutu. Bu, ii
mahallesine ilk giren gazeteydi ve Etien-ne'in arkadalarnn gznde
saygnln artrmt. Gittike genileyen etkisi bu eski makinist ve
kazmacnn gururunu okuyordu. Zeks ve yaad rahat hayat kendisini o nefret
ettii burjuvala doru srklyor ve o bunu kendi kendisine de itiraf
edemiyordu. En fazla zld ey, talihsizlii idi. Ne zaman kravatl biri ile
karlasa, arp, bocalyordu. renmek iin, ne bulursa byk bir hevesle
oku-"Tnaya devam ediyordu. Ancak takip ettii yntemin kt olmas dolaysyla,
okuduu eyleri ok byk bir glkle reniyor ve akl bu-lanp sonunda
anlayamad birtakm konular da anlar grnyordu. Bazen, durumu iyi
kavraynca amacndan korkuya dyor ve arkadalarna zarar vermekten korkuyor,
bir bilgine veya bir avukata ihtiya olup olmadn aratryordu. Sonra
birdenbire isyan ediyor, avukatlara gerek olmadn, onlarn da bilgilerinden
faydalanarak, milleti soyduklarn dnyordu. O zaman yeniden, kendisini
halkn lideri gibi gryor, Paris'i uzaklardan hayal ediyordu. Belki de gnn
birinde Parlamentoda burjuvaziye kar ate pskren bir ii temsilcisi
olacakt.
Son gnlerde Etienne aknlk iindeydi. Pluchart kendisine devaml mektup
yazyor ve grevcileri tevik iin Montsou'ya gelmeyi ileri sryordu. Amac
burada bir toplant yaptrp, grevi krklemek ve kararsz iileri
enternasyonale sokmakt. Etienne ise grlt kmasndan endieleniyordu. Ama
Rasseneur'n muhalefeti olmasa, Pluchart'n gelmesine ses karamayacakt.
Etienne mterileri arasnda grevcilerin bulunduu meyhaneciden ekiniyor ve onu
dikkate almay zorunlu gryordu.
Pazartesi gn akama doru, Etienne ile Maheude aaki katta
1
Germinal
169
otururlarken, Etienne'e Lille'den bir mektup geldi. Maheu, isiz oturmaktan
bkm, bala gitmiti. ri bir balk tutarsa bunu satp yerine ekmek alacakt,
ihtiya Bonnemort ile Jeanlin de bir yerlere gitmilerdi. Molozlar arasnda
kmr krnts arayan Alzire iki k de beraberinde gtrmt.
Etienne mektubu bknce, Maheude sordu:
"Haberler iyi mi? Para gnderiyorlar m?"
Etienne, bayla hayr iareti yapt.
Maheude:
"Bu hafta ne yapacaz, ama ne yapalm, dayanrz... insan kendisini hakl
olduunu dnnce cesareti artyor... Kendisine yeni bir g geliyor, deil
mi?" diye sordu.
Maheude, grlt karmadan grev yaplmasn istiyordu. i ter-ketmeden,
kumpanyay insanca davranmaya davet etmek daha iyi sonu verirdi. Ama i
terkedildiine gre, haklarn elde edinceye kadar yeniden ie girimemeleri
artt. Maheude bu durumda kararlyd. Hakl bulunan bir davada haksz
grnmektense, lmek daha iyi olurdu.
Etienne:
"Bir kolera salgn olsa da, u smrclerin elinden kurtulsam," dedi.
Maheude:
"Yo, herkesin lmn istememeli. Nasl olsa gidenlerin yerlerini bakalar alr
ve biz yine faydalanamayz... Benim btn isteim, bunlarn daha insafl
olmasdr. Bunu mit de ediyorum. Ne de olsa dnyada iyi insanlar bulunacana
inanyorum. Sonra sizin takip ettiiniz siyasetten de holanmyorum.
Gerekten Maheude, hibir zaman sert konumalardan holanmaz, bunu kavgayla bir
tutard. Emeklerinin karl orannda cret istenmesini doru buluyor, ama
birtakm insanla, burjuvalarla hkmetle
.
!
170
Emile Zola
ekimenin faydasn anlamyordu. Bakalarnn iine burnunu sokmakla
kendilerine zarardan baka ne kazandracakt. Bununla beraber Etienne'i takdir
de etmiyor deildi. Onun kirasn aksatmadan demesini, ikiye dkn olmamasn
ok iyi karlyordu. Sonra bir erkekte btn bu nitelikler bulundu mu, baz
ufak tefek kusurlarn grmemez-likten gelmek lazmd.
Etienne, herkesin karnn doyuracak bir cumhuriyet rejiminden bahsetti. Fakat
Maheude bunu da pheyle karlad. 1848 senesini hi aklndan karmamt,
zorluklarla dolu ylda ve ilk evlilik gnlerinde a ve susuz kalmlard.
Maheude gs darda kederli bir ifade ile bu korkun gnleri aktaryordu.
Etienne ise, Maheude'un solgun yzyle tam bir ztlk gsteren beyaz ve iri
memeye gzn dikmiti. Maheude:
"O zamanlar on paramz yoktu. Tek bir lokma bulamyorduk. Yine imdiki gibi
btn fakir snf alktan knlyordu" dedi.
Birdenbire kap alp ieri Catherine girince, ikisi de hayretler iinde
kaldlar. Catherine, Chaval'a katndan beri hi meydana kmamt. O da
armt. Annesini yalnz bulacan sanrken Etienne'i de karsnda grnce,
ne syleyeceini bilemedi. Maheude, kmldamaya gerek grmeden: "Burada ne iin
var? Seni istemiyorum, k git," diye bard. Catherine, anlatacaklarn aklna
getirmek iin kendisini zorlad
ve:
"Anne, ocuklara... eker ve kahve getirdim, onlar iin biraz fazla mesai
yaptm," dedi. Ve sonra yarmar kilo kahve ve eker, kese ktlarn karp
masaya koydu. Catherine Jean Bart ocanda alyor, Voreux ocandaki grev onu
kederlendiriyordu. ocuklar ileri srerek, anne ve babasna bu ekilde yardm
etmeyi tasarlamt. Cat-herine'in bu ekilde hareket etmesi bile Maheude'
yumuatmad ve:
"eker meker getireceine, burada oturup ekmek paras bulsayGerminal
171
dm," dedi.
Bir sreden beri kzna sylemek istediklerini onun yzne kar teker teker
sralad ve iini boaltt.
Ailesi ihtiyalar iinde kvranrken, on alt yanda bir kz erkek iin evden
kaar myd! Bunun iin insann ok baya bir yaratk olmas lazmd. Sanki
kendisini skan vard. Serbeste dolap duruyordu. Yalnz akamlar eve
gelmesini ve burada yatmasn istemilerdi.
"H"adi cevap ver bakalm, skntn neydi bu yata?"
Catherine, masann yannda, hareketsiz duruyor, arada bir vcudu titrer gibi
oluyor ve kekeleyerek cevap veriyordu:
"Ben de memnun deilim, ama o istedi, ben de kabul etmek zorunda kaldm. Zira o
benden kuvvetli. nsan urayaca felaketi nereden bilsin? Artk elden ne gelir?
imdi o veya bakas olmu ne deiir, hi. Hem benimle evlenmek zorunda."
Catherine, erkei zamanndan nce tanyanlara zg bir ifade ile konuuyordu. 15
yanda molozlukta tecavze urayp, sonra sevgilisi kendisiyle evlenirse bu
aileden mutluluk mu beklenirdi. Onu asl utandran, ey kendisine u
delikanlnn yannda fahie muamelesi yaplmasyd.
Etienne, varln belli etmemek iin kalkm, snmeye yz tutan atei
kartrmaya balamt. Nihayet baklar karlat. Gen kzn ehresi sar
ve bitikti. Bu ehrenin zerindeki gzler hl ok parlak ve gzeldi. Artk ona
kar duyduu kzgnlk gemiti. imdi, onun sevdii erkein yannda mutluluk
iinde yaamasndan baka bir ey istemiyordu. Montsou'ya giderek Chaval'i ona
kar daha efkatli harekete zorlamak istei de buradan geliyordu.
Gen kz, Etienne'in kendisine kar efkatli davranmasnn, acma duygusundan
doduunu zannediyor ve onun baklar karsnda gs skp nefes alamaz bir
hale geliyordu. Artk baka syleyecek sz kalmamt.
172
Emile Zola
Maheude merhametsizce:
"Sesini kesmekle iyi ettin. Kalmaya niyetin varsa ieri gir, yoksa defol git.
Dua et ki ocuu uyutuyorum. Yoksa tekmeyi yiyecektin," diye devam etti.
Bu tehdit baka bir ekilde yapld. Chaval, aralk kapdan girip intikam alan
bir hayvan gibi tekmeyi Catherine'in kna yaptrmt. Kendisi birka
dakikadr aralk kapnn arkasndan onu gzlyordu.
"Aifte seni, onunla oynamaya geldin deil mi? Bir de benim paramla ona hediye
veriyorsun ha," diye soludu.
Etienne ve Maheude arm, hareketsiz duruyorlard. Chaval, fke ile
Catherine'i kapya doru iteledi ve:
"Yrsene, ne bekliyorsun," diye sylendi. Ve kz bir keye snrken,
annesine sylenmeye balad: "Aifte, kzn yukarda alta yatarken, ona gzclk
yapmak iyi oluyor deil mi?"
Sonra, Catherine'i bileklerinden ekip tartaklad ve darya srkledi. Maheude
arm ve gsn bile rtmeyi unutmutu.
Estelle'in ba aaya sarkm ve oktan uyumutu. Maheude'in iri gs bir
inek memesi gibi dar sarkmaktayd. Chaval, kapda durdu ve:
"Kzn olmad zaman kendine bindiriyorsun deil mi? Hadi, hadi plak vcudunu
tehir et," diye bard.
Etienne, Chaval'i adamakll pataklamay arzu etmiti. Fakat kavga kararak
iileri rktmek istemiyordu, ama heyecann da zaptedemez olmutu. Kanl
gzlerle birbirlerine baktlar. Eskiden beri.srp gelen bir kskanlk ortaya
vurulmutu. Etienne dilerini gcrdatarak: "Kendine gel, seni gebertebilirim"
dedi.
Biraz daha baktlar. Birbirlerine ok yakndlar ve scak nefesleri yzlerini
yalyordu. Catherine, sevgilisini kolundan ekerek, kard.
Germinal
173
Arkasna bakmadan kayordu.
Etienne arkalarndan hzla kapy rtt ve:
"Pis herif," diye mrldand.
Sinirinden titriyordu, oturmak ihtiyacn duydu.
Maheude hareketsiz, karsnda oturmaktayd. Sonra elleri ile abartl
hareketler yapt. Etienne, yine onun beyaz, sarkk gsne gz att. Gsn bu
duru beyazlndan sklmaya balamt. Kadn krknda olup fazla ocuk
dourmaktan dolay vcudu sarkmt, ama yine de boylu ve kuvvetliydi ve
genliinde gzel birkadn olduu anlalyordu. Onu imdi bile arzulayanlar
vard. Maheude, iri memesini tam bir kaytszlk iinde gsne sokmaya
alyor, fakat bir u ksm elbiseye takldndan bir trl baarl
olamyordu. Nihayet parma ile bu ucu takld yerden kurtard ve ieri soktu.
Sonra dmelerini ilikledi ve:
"Pis herif, insann bu kadar adice eyleri aklna getirebilmesi iin onun gibi
iren bir domuz olmas lazm. Ho ben de pek umursadm ya, cevap vermeye bile
gerek duymadm," diye ar ar sylendi ve devam etti:
"Kusursuzum denemez, fakat fahie de deilim. imdiye kadar bana iki erkekten
baka kimsenin eli srlmemitir. On be yanda iken bir arabac, bir de Maheu.
O da beni teki gibi brakp gitseydi acaba ne olurdu, onu kestiremem.
Evlendikten sonra da onu hi aldatmadm. Fakat bununla vnmyorum..ok defa
aldatmamak frsat bulamamaktandr. Ama ben hi olmazsa bunu sylemeye cesaret
ediyorum. Komular bunu bile syleyemezler, deil mi?"
Etienne, ayaa kalkt:
"Doru," diye cevap verdi ve dan kt.
Maheude, kucanda uyuklayan Estelle'i sandalyenin zerine yatrd ve atei
yakmak iin hazrland. Kocas, balk tutmakta baarl olup bunu da satabilirse
orba ieceklerdi.
174
Emile Zola
Germinal
Darda, karanlk basyor ve dondurucu bir gece balyordu. Eti-enne ban
emi, umutsuzlukla yryordu. Bu kederi Chaval'e kar olan kzgnl ve
zavall kza kar duyduu acma duygusundan ileri gelmiyordu. Biraz hayvani
sahne kayboluyor, tekrar keder ve yoksullua dnyordu. imdi, katksz
"yle olsun... Ben ise eletirilecek bir tarafm olmadn sanyordum. Her
zaman sana danrdm, zira sen benden nce burada mcadeleye girimitin. Ama,
yannda kimsenin bulunmasn istemediine gre ben yalnz mcadele etmesini de
bilirim. Pluchart ister gelsin, ister gelmesin. Bu toplant yaplacak ve senin
muhalefetine ramen en-ternasyonala girilecektir.
Rasseneur:
"Oho, buraya girmekle mesele zmlenmez ki, aidat ne olacak?"
dedi.
"Buna gerek yok ki, grev yapan iilerden bu para hemen alnmyor ve onlara vade
veriliyor. Halbuki Enternasyonal bize hemen yar-drnda bulunacak.
Rasseneur, bu szlere ok sinirlendi ve:
"Grrz bakalm. Toplantya ben de gelip bir eyler anlatacam ve arkadalarn
dncelerini bulandrmana izin vermeyeceim. Onlara, gerek kurtulu yolunu
syleyeceim. Gr bak, senelerden beri alk olduklar beni mi yoksa birka
aydr grdkleri ve her eyi kantGerminal
181
ran seni mi dinleyecekler, anlayacaz. Yok, yok ekil nmden... imdi
birimizin tekini yok etmesi gerekiyor," dedi ve kapy vurup kt.
Geni salonda yeniden derin bir sessizlik hkm srmeye balamt.
Svarine, masann banda sakin, sakin sigarasn imekteydi. Uzun sre dolaan
Etienne nihayet derdini anlatp rahatlamak : n onun yanna geldi ve anlatmaya
balad.
Bu bo herifi zerine bana sarmlard ve kendisinin bu ite hi suu yoktu.
Etienne mevki hrs ile hareket ettiini de kabullenmiyordu. i mahallesinin
asl sevgisini nasl kazandn, madencilerin ne ekilde bir araya geldiklerini
ve onlar zerinde imdiki gcn ne ekilde elde ettiini hatrlamyordu bile.
Tutkular yznden her eyi bozduunu da kabul etmiyor ve szn yumruklayarak,
kardee sevgiden dem vuruyordu.
Svarine ayaa kalkt ve:
"Bir arkadamn, bir yerinin incineceini dnrsem, hemen Amerika'ya
kaarm," diye sylendi.
Sonra omuz silkip:
"Bo ver, ne olacak, incinse ne olacak, toprak byle insanlarn dkecei kana
muhta," diye ilave etti.
Etienne sakinlemiti. Bir sandalye ekti, masann br ucuna yerleti ve:
"Sen olsan ne ekilde davranrdn? Haksz mym? En iyisi Enternasyonale
girmektir," dedi.
Svarine, sigarasndan bir nefes ekip, dumanlarn havaya savurdu ve her
zamanki gibi:
"Sama eyler bunlar, ama baka trl harekete imkn yok gibi bir ey," dedi.
O srada, Dul Desir kadn, bir eyler yemelerini syledi. Bunun
182
Emile Zola
zerine balo salonundan meyhaneye getiler. Burada sahanda yumurta ve
peynirlerini yediler ve Svarine hemen kalkmak istedi. Etienne engel olmaya
alnca da:
"Hi urama, sizin budalalklarnz dinleyemem. Ayol ben byle eylere yle
alm ki," dedi ve iyi akamlar dileyerek, uzaklat.
Etienne gittike hayflanyordu. Saat on e gelmi ve Pluchart szn yerine
getirmemiti. On otuza doru temsilciler geldiler. Etienne kapda
davetiyeleri titizlikle gzden geiriyordu. Kumpanyann casuslarn
yollamasndan endie ediliyordu. Zaten, gelenlerin ekserisinde davetiye yoktu ve
bunlarn salona girmeleri iin Etienne tarafndan tannmalar yeterli
saylyordu.
On drde doru Rasseneur kageldi. Sessizce tezghn n tarafnda durdu ve
piposunu iti. Bu alayc sessizlik Etienne'i daha ok ileden karmt.
Zacharie, Mouquet ve bunlar gibi iin matranda olanlar dalga gemek iin
toplantya katlyorlard. Zaten bunlann grevle de ilgisi yoktu. Tembel, tembel
dolamaktan sevin duyuyorlard. Son birka kurulularn da biraya yatryorlar
ve bu ii ciddiye alanlarla eleniyorlard.
191
ce alc, ihtiyacn Belika'dan temin edeceini bildiriyordu. Kumpanyay asl
rkten, ocaklarn bakmszlktan gitgide harap olmasyd. Tahribat ok
fazlalam, tekrar kmr ihracna girimeden nce en az bir aylk bir tamirat
gerekmiti. Kumpanya itirafa yanamamakla beraber birok kuyuda knt olduu,
yollarn tkand syleniyordu. Fakat pei sra meydana gelen iki kaza, onu da
itiraf zorunda brakt. Piolain yaknlarnda ve Voreux'de ykntlar olmu ve
atlaklar bym, bu yzden ii mahallesinde iki ev yklmak tehlikesi
geirmiti.
Etienne ve temsilciler, idarenin gerek amacn renmeden harekette bulunmaktan
kanyorlard. Dansaert'e fikri soruldu. O da olumlu bir cevap vermedi. Ancak
ayrlktan idarenin de znt duyduunu, bir eyler yapmak iin allacan
sylyor, fakat kesin bir ey bilmiyordu. Sonunda, gelecekte herhangi bir san
altnda kalmamak ve kumpanyaya eski hatalarn dzeltmesi iin bir kez daha
mdrle konumaya karar verdi. Ancak haklarndan vazgemeyeceklerdi. Bu
zellikte yemin ettiler.
Mdrle yaptktan toplant ilkinden daha resm ve souk ekilde geti. Durumda
bir deiiklii kabul etmiyordu. Bu sert davran, temsilciler uzlamak amacyla
gelmi olsalar bile onlar bu fikirlerinden vazgeirtebilirdi. Sonra mdr
iyilik olaslklarndan baz olanaklar arad. Payanda vurma cretini ayr olarak
ve birka metelik fazlasyla verecekti. Bu maddede de bir emir almamt ama
fikrini Paris'in de olumlu karlayacan talimin ediyordu. Temsilciler buna
yanamad. Eski durumun devamn ve bununla beraber her bir araba iin be
santim bir fazlalk istiyorlard. Mdr biraz nce yapm olduu teklif
maddesinde de kendileri ile derhal anlamaya varabileceini aklamak zorunda
kald. Fakat iiler yanamad. Toplantdan her iki taraf da kzgnlkla
ayrld.
Saat on drde doru, ii mahallesinin kadnlar Maigrat'ya yeniden bavurdular.
Ondan veresiye almaktan baka bir areleri kalma192
Emile Zola
mt. Maigrat nce onlarn borlarn deyeceini sanm, ieri girmelerine
engel olmamt. Fakat sonra veresiye istediklerini duyunca kprm, yine kk
dkkanclara gitmelerini sylemi, zavall kadnlar ondan zr dilemeye
balamlard. Montsou Burjuvalar ii mahallesi kadnlarnn toplu bir halde
Maigrat'ya girdiini grnce ekinmilerdi. Bir kadn gm takmlarn
kaldrd. Kadnlarn bu ekilde yollara dklmesi hi de iyiye iaret deildi.
Maigrat onlara zrnk bile vermeyeceini bararak syledi. Sonra tekrar alayl
bir ekilde glerek Brle kadn kendisiyle yatarsa bir eyler vereceini
anlatt. Levaque kadn, her trl rezaleti kabul edip bu teklifi kendisinin
memnunlukla karlayacan bildirdi. Bunun zerine Maigrat, tekrar kstahlat
ve onlar kapya doru srd. Kadnlar, ona "satlm" herif diye bardlar ve
elleri bo, mahallenin yolunu tuttular.
Mahalleye dn hznl oldu. Erkekler eli bo dnen kadnlarn karsnda
nlerine baktlar. Yine, bir kak orba bile iemeyeceklerdi. Bu sefalet onlar
daha fazla inat yapyordu. Szlerinden dnmeyeceklerdi.
Maheu'ler o geceyi ok kt geirdiler. Son kmr kalntlarnn karsna
sessizce oturmulard. Yataklarn pamuklarn boaltp satmlar, birka gn
nce de guguklu saati okutmulard. Bylece alk olduklar ses de kaybolmutu.
Bfenin zerinde, Maheu'nun hediye ettii ve Maheude'n nadide bir elmas kadar
kymet verdii pembe mukavva kutudan baka bir ey gzkmyordu. Sandalyeler de
satlm ve Bonnemmor baba ile ocuklar, baheden, bulup getirilen kf tutmu
tabure zerinde bzlmlerdi.
Maheude:
"Ne yapmal?" diye sordu.
Etienne, imparator ve kralienin duvardaki portrelerine bakarak:
"Bizim alktan kvrandmza bakan u iki sersemin iki metelik
Germinal
193
bile etmeyeceini sanyorum," dedi.
Maheude, biraz tereddt ettikten sonra:
Tepeleme bir kmr ateinin karsnda oturup kalan Pieron'u iaret ederek:
"Ah. hastal hl gemedi. Yz salkl gibi duruyor, ama sknts
karnndan. Scak istiyor. Elimizdekini, avucumuzdakini yakyoruz.
Pierron, tam salkl gzkyordu. Hasta numaras yapmak iin kesik kesik nefes
alyor ve bouna gayret sarfediyordu. Maheude ieri girince, nefis bir tavan
eti kokusu duymutu. Herhalde yemei ortadan yok etmilerdi. Masann zerinde
hl ekmek krntlar duruyordu. Tam ortada da karamadklar bir arap iesi
vard.
Pierronne, devam etti:
"Annemi ekmek bulmas iin Montsou'ya gnderdik. Onu bekliyoruz."
Fakat sonunu getiremedi. Maheude'n baklarn takip etmi onun da gz ieye
taklmt. Derhal bir yalan uydurdu. iedeki gerekten arapt. Piolain'deki
burjuvalar bunu yollamlard. Doktor, kocasna arap imesini tavsiye etmiti
de. Bu burjuvalar ok iyi insanlard. Ya kzlar ne iyi, ne gurursuzdu. i
evlerine kadar girip, yardm veriyordu."
Maheude:
"Biliyorum, ben de onlan tanrm," dedi.
Herey ktnnd, bu amayan bir eydi. Piolaine'in sahipleri bouna zahmet
ediyorlard. Onlar nasl gzden karmt. Belki kendisine de bir eyler
verirlerdi.
Sonunda niyetini aklad:
196
Emile Zola
"Acaba bizden hallice misiniz?" diye soracaktm. "Bana biraz ehriye verebilir
misiniz?"
"Ah ne gezer, krnts yok... Annem de hl dnmediine gre, galiba a
yatacaz."
O srada, mahzenden bir alama sesi duyuldu. Pierronne sinirlendi. Lydie'yi
cezalandrmak iin oraya kapamlard. Artk onunfa ura-amyorlard. Hep bir
yerlere kayboluyordu.
Maheude, kestirmeden gitmedi ve dolat. Can eve girmek istemiyordu. Fakat
btn evlerin sessiz yzlerinden, kaplarndan sefalet okunuyordu. Bu kaplar
alp da ne yapacakt? Orada oturanlar alk ekiyordu. Haftalardr kimse doru
drst yemek yemedii iin, bir zamanlar ii mahallesinden ovaya yaylan o
genzi yakan soan kokusu da duyulmaz olmutu. imdi, eski bodrumlarn kfl
kokusundan baka bir ey hissedilmiyor ve mideleri alktan kaznan kimseler
yataklarna gerilip kbus gryorlard.
Maheude, kilisenin nnden geerken bir glge grd. mide kaplp admlarn
sklatrd. Pazar gnleri ayinde dualar okuyan rahip Joire' tanmt. Rahip
rahat yaamaya alm, kimseyi krmak istemeyen bir adamd. Omuzlarn
kaldrm sessizce sekerek uzaklamaya alyordu. lerini gece yapmas,
gndzleri iiler arasnda grnp damga yememek iindi. Zaten onun baka yere
tayin edildii syleniyordu. Hatta, kendi yerine gelecek olan zayf, kor gzl
bir rahiple dolatn bile grmlerdi.
Maheude:
"Rahip efendi," diye mrldand.
Rahip, oral olmadan yoluna devam etti ve:
"yi akamlar, iyi akamlar," diye sylenerek uzaklat.
Maheude halsiz bir ekilde eve girdi.
Hi kimsede hareket olmamt. Maheu, masann yannda yorgun bir durumda
oturmaya devam ediyordu. Bonnemort ile ocuklar, donGerminal
197
mamak iin birbirlerine skca sarlmlard. Odada, yalnz, mum yanmaya devam
ediyordu. O da gittike ufalmt ve neredeyse karanlkta kalacaklard.
Kapnn aldn duyan kkler balarn dndrdler, fakat annelerini eli
bo grnce tekrar baka tarafa baktlar. Azar iitmemek iin gzyalarn
ilerine atyorlard. Maheude snmeye yz tutan atein karsndaki yerine kle
gibi yld. Hi kimse ona bir ey sormad ve sessizlik devam etti. Tek
mitleri Etienne'in bulaca yardmdayd. Fakat dakikalar getike ondan da
hayr gelmeyeceini anlyorlar-d.
Etienne geri dnd zaman, elinde bir beze konmu halanm birka patates
vard.
"Ancak bunlar bulabildim," dedi.
Mouquette'de ekmeksizdi ve kendisini arzu ile perek yiyeceini ona vermiti.
Kendisine den pay uzatan, Maheude'e:
"Teekkr ederim, ben gelirken yedim," dedi.
Yalan sylemiti. Yiyecee a kurtlar gibi atlan kklere zntyle bakyordu.
Anne ve baba, kklere daha fazla kalsn diye kendilerini skyorlar. Fakat
bykbaba bulduunu attryordu. Alzire payn onun elinden g kopard.
Etienne baz eyler duymutu. Grevin devam etmesinden korkan kumpanya, greve
sebebiyet veren iiye yol vermeyi dnyordu. in daha kts, kumpanyann
birok iiyi tekrar ocaa inmeye raz etmi olmas ile vnmekteydi. Yarn
Victoire ve Feurry Cantel ocaklarndan tam kadro ile iba yaplacakm. Hatta
Madeleine ve Mi-rou'da da normal ii saysnn takriben te biri bulunacakm.
Bu haberler Maheu'leri kt kzdrd ve:
"Davaya ihanet edenleri temizlemeli," dedi.
Madem ki Bon Joyeux de grmelerde bulunmamza engel olu198
Emile Zola
yorlar o halde yarn akam o ormanda toplanrz," diye ekledi.
Bu szler, uyuklamakta olan ihtiyar Bonnemort'u da ayaklandrd. Orman bir
zamanlar kendilerinin de kraln askerlerine kar koymak iin birlikte gidip
toplandklar bir yerdi.
"Vandame'a, Vandame'a"," diye sylendi ve "Oraya ben de gelirim," diye ekledi.
Maheude, amal bir ifade ile:
"Hep birlikte gideriz, ektiklerimiz canmza tak etti," dedi.
Etienne, ertesi akam btn ii mahallesinin ormana arlmasn istedi. imdi
mum da tkenmi, ev tam bir karanla gmlmt. imdi ne kmr ne yakt hibir
ey kalmamt. iddetini gittike artran soukta el yordamyla yataklarn
bulup yattlar. Bu srada kkler alamaya baladlar.
Jeanlin iyilemi, fakat kemikleri kt kaynad iin her iki aya da
topallyordu. Ama yine de eskisi kadar hzl ve bir rdek gibi komas grlmeye
deerdi.
Alaca karanlkta, Requeillart yolu zerinde yannda Bebert ve Lydie olduu halde
pusuya yatmt. Bir patikann kesine konmu bir bakkal dkknnn
karsndaki tahta perdenin arkasna sinmilerdi. Kr denecek kadar ihtiyar bir
kadn, tozla kararm drt uval mercimek ve fasulye koymu bunlar
satyordu. Kapda, zeri sinek pislikleri ile kararm bir eski balk kurusu
aslyd.
Jeanlin bunu nianlamt ve getirmesi iin iki defa Bebert'i buraya saldrtm
ve fakat her seferinde keden biri kmt.
Birden keden atl biri gzkt. ocuklar bunun, kumpanya mdr olduunu
grnce bir keye sndlar. Grevden beri Msy Hennebeau'nun grev yapan ii
mahallelerinin arasnda serbeste ve
Germinal
199
ciddi bir tavr ile dolayor ve durumu aratryordu. Kendisini sessizce
selamlayan baz insanlara rastlyor ve ekseri orada burada zevkini tatmin
etmekle megul aklara rastlyordu. Kimseyi rahatsz etmemek iin ba yukarda
ve atn ar admlarla burada yrtyordu.
Kzlarn altta, erkeklerin stte oluturduklar insan ynn ok iyi
farketmiti. Kck pilere kadar herkes bu sefaleti ortasnda, zevk
aryorlard. Bu durum gzlerini yaartmt. Atnn zerinde dimdik, asker gibi
duruuyla uzaklat gitti.
Jeanlin:
"Ne uursuzluk bu, sonu gelmeyecek bunlarn, ko Bebert , yap kuyruundan ek
getir," diye sylendi.
Tam bu srada iki kii daha gzkt. Jeanlin bir kfr daha savurdu ve bu
srada, Zacharie'nin sesini duydu. Karyolann etekliine dikilen krk metelii
nasl bulup kardn Mauquet'ye anlatyordu. Keyifli keyifli glyorlard.
Mouquet, ertesi gn bir omak partisi yapmak istiyordu. Saat on drtte
Emile Zola
farelerin yanna kapayacaklard. Kz,korkudan hemen hindibalar toplamaya gitmek
istiyordu. Jeanlin onu caydrd, bu sonra dnlecekti. Suverine'in tombul
tavan Polonya'da oktandr gz vard. Tam Avantage'n nnden geerlerken,
Polonya yol stne kverdi. Jeanlin frlad ve bir sramada onu uzun
kulaklarndan kavrad, kzn sepetine tkverdi. Sonra birden tabanlar
yaladlar. Tavan, tpk bir taz gibi, ormana kadar kovalayp eleneceklerdi.
Yolda, Zacharie ile Mouquet'yi seyrettiler. Bunlar iki arkadalaryla beraber
birer ie biralarm imiler, byk bir omak yarmasna balamlard.
Rasseneur'e braklan bir apkayla, krmz bir earp zerinde oynuyorlard.
Topa hzla vuruyorlar ve pancar tarlalarna doru atyorlard. Yol stnde
oynamak yasakt, bir defasnda da bir
adam lmt.
Jeanlin, Bebert ve Lydie, nce oyuncularn peinden koarak elenmeye
baladlar, sonra Polonya'y hatrladlar ve onu salverdiler. imdi tavann
arkasndan tabanlar yaladlar. Yaklak bir saat kadar kotular. Polonya
hamileliinin balangcnda olmasayd asla yakalanmayacakt.
Soluk solua koup dururlarken, kfrler duymaya baladlar. omak sahasna
girmilerdi ve Zacharie az daha kardeinin kafasn ikiye blyordu. Oyuncular
drdnce partiye girimilerdi. Oyunun bitmesine iki el kalmt. Zacharie top
kendisine geldii zaman iinden gld ve topu ustaca savurup ileride derin bir
ukura drd. Rakipleri bunu karamaynca barmaya baladlar. nk
berabere kalmlard ve yeni batan balayacaklard.
Jeanlin birdenbire bir muziplik dnd. Polonya'nn bir ayan sicimle balad
ve o nden kotuka sicimi ekiyor, onu yle acnacak bir ekilde
sektiriyorlard ki, hi bu kadar elenmemilerdi. Sonra sicimi boynuna
baladlar. Polonya yorulunca onu bir araba gibi srtst ekitiriyorlard. Bu
durum bir saatten uzun srd. Hayvan artk son
Germinal
207
anlarn yayordu. Tekrar oyuncularn sesini duyunca hayvan sepete tktlar.
Zacharie, Mouquet ve dier iki kii yol boyundaki meyhanelere girerek birer
bardak bira yuvarlamak iin ayrdklar zaman dnda, hi dinlenmeden oyuna
devam ediyorlard. Bu oyunda insann kz cierlerine sahip olmas ve dizlerinin
de yay gibi bklmesi gerekti. Krk yama gelince bu oyun oynanamyordu, nk
vcut adamakll hantallam oluyordu.
Saat on yediyi ald halde, apka ile earbn kimde kalacan anlamak iin
Vandame ormanna kadar bir tur yapmalar gerekmiti. Jeanlin ve arkadalar da
sanki onlar takip eder gibi pelerinden gidiyorlard. Yolda Lydie zlyor ve
heyecanlanyordu. Tek dncesi hindiba toplamakt, fakat Jeanlin kendini ters
bir ekilde tehdit ediyordu. Toplantya gidip, ihtiyarlarn neler
yumurtladklarn dinliyecek-lerdi. Yolun aalara kadar olan blmn de
elenerek gitmek iin Polonya'y zp onu talamay teklif etti. Jeanlin'in
asl istedii tavan ldrp, Requillart'da ki kovuunda kzartp mideye
indirmekti. Tavan kulaklar dk tekrar kamaya koyuldu. Bir ta srt
tylerini kaldrd, dier biri kuyruunu kopard. Birdenbire nlerinde Etienne
ve Maheu'nun ayakta durduunu grmeselerdi, hayvan karanla karn lp
gidecekti. Telala tavan sepete tktlar. Bu srada Zacharie, Mouquet ve iki
arkada da toplarn frlatarak oraya ulatlar.
Btn halk, sabahn erken saatlerinden beri gruplar halinde buraya doru
yollanmt. Her mahalle boalyor ve kadnlar ocuklarn da toplant yerine
gtryorlard. imdi yollar kararyor, ayn ynde koan bu kalabalk hayaletler
gibi yryordu. itlerin arasnda, allklarn ortasnda zayf bir srtnme,
gecenin seslerinden meydana gelen garip bir uultu duyuluyordu.
Atna binmi ve evine dnmekte olan Hennebeau uzaktan gelen bu garip uultuya
kulak verdi. Bu gzel k akam, gezmeye km
208
Emile Zola
pek ok insana rastlamt. Herhalde yine perek duvarlar arasnda zevk
aramaya giden, bedava zevki doyasya tadan serseri gurubu geiyordu. Enayiler
asl mutluluu meydana getiren sevimeye bol bol sahip bulunduklar halde
kalkm hayattan ikayet ediyorlard. Bu ta yn stnde, kendini btn
vcudu ve kalbiyle ona teslim olacak bir kadnla, hayatn yeniden
dzenleyebilse onlar gibi alktan lmeye oktan raz olacakt. Bu sefil
insanlara zenti duyuyordu. Ba eik evine dnyor ve karanlk vadinin ucunda
kaybolan bu devaml grltye znt ile kulak kabartyordu.
Toplant, Plan-des-Dames'da, ormann iindeki bir meydanlkta idi. bine yakn
madenci, randevuya gelmiti; erkekler, kadnlar, ocuklardan oluan, kaynaan
bir kalabalk, meydan dolduruyor, aalarn arasna kadar tayor, ge kalm
insanlar durmadan gelmekte devam ediyordu. Bu insan denizinden frtnaya benzer
bir uultu ykseliyor, sakin ve donmu orman dolduruyordu. Zaman gece idi,
yava yava ykselen ay gkteki yldzlar teker teker sndryordu.
Eimli olan meydann st tarafnda, Rasseneur ve Maheu ile birlikte Etienne
bulunuyordu. Bir kavga kmt, arada srada haykrma derecesine kan sesleri
iitiliyordu. Yanlarnda baz adamlar onlan dinliyorlard. Yumruklan sklm
olan Levaque, hl hastaln bahane edemedii iin ok endieli ve arkasn
dnerek oturan Pierron; yan yana derin bir dnceye dalm gibi bir aa
ktnn stnde oturan Bonnemor baba ile ihtiyar Mougue da vard. Sonra, oraya
elenmek iin gelmi olan Mouquet, Zacharie ve daha bakalan da o evrede
bulunuyorlard; kiliseye gelmi gibi ciddi tavrl olan kadnlar ise kme kme
toplanmlard. Dilini yutmu gibi duran Maheude, Levaque kadnn dilerinin
arasndan ettii kfrleri ban sallayarak
Germinal
209
dinliyordu. Ktan beri broniti depremi olan Philomene, ksryordu. Yalnz,
Mouquette, kzna kocasnn alaklklar ile ya balayan bir satlm diye
lanetler edip duran Brle kadnn szlerine kahkahalarla glyordu. Jeanlin ise,
Lydie ve Bebert ile bir odun ynn stne km, herkesten yksekte
duruyordu.
Kavgay bir bakanlk divannn kurulmasn isteyen Rasseneur karmt. BonJoyeux'teki yenilgi onu kudurtuyordu; intikamn alacana yemin etmi, artk
delegelerin karsnda deil de madencilerin karsnda bulunduu iin eski
otoritesini tekrar kazanacana inanyordu. fkelenmi olan Etienne ise, bu
ormandaki bir bakanlk divannn kurulmasn ok sama buluyordu. Madem ki
onlar kurtlar gibi kovalyorlard, tam bir ihtillci gibi, vahi bir ekilde
hareket etmeleri gerekiyordu.
Tartmann uzadn grnce, birdenbire bir aa ktnn stne frlad,
kalabala doru haykrd:
"Arkadalar! Arkadalar!"
Halkn uultusu, uzun bir nefes halinde snerken, Maheu Rasse-neur'n
itirazlarn bouyordu. Etienne nlayan bir sesle devam ediyordu:
"Arkadalar, madem ki bizi konumamz yasaklyorlar, birer hay-dutmuuz gibi
peimizden jandarmalar yolluyorlar, burada anlamamz gerekiyor! Burada,
zgrz, kendi evimizdeyiz, kimse gelip kular ve hayvanlar susturamayaca
gibi bizi de susturamaz!" Bartlardan, lklardan bir gk grlts cevap
verdi: "Evet, evet, orman bizimdir, burada konuabiliriz... Syle!" O zaman,
Etienne aa ktnn zerinde bir an hareketsiz kald. Ufukta hl ok alakta
olan ay, ancak yksek dallan aydnlatabiliyordu ve kalabalk, yava yava
sakinlemi, susmu bir halde karanlklara gml bulunuyordu. Kendisi de
karanlkta olan Etienne, kalabala hkim bir durumda, meyilin st tarafnda,
bir glge gibi duru210
Emile Zola
yordu.
Ar bir hareketle bir kolunu kaldrd, konumaya balad; fakat, artk sesi nlamyordu, hesap veren bir politikacnn souk tonunu
tayordu. Polis komiserinin Bon-Jeyoux'de yarda kestii konumasn sonunda
sylyordu; nutuk, grevin ksa bir hikyesi ile balyor, ilmi bir konuma
iddias tayordu; olaylar, sadece olaylar. nce greve kar olan nefretini
ileri srd; madenciler bunu istememiti, mdriyet yeni tarifesiyle onlar
zorlamt. Sonra, mdrn huzurunda yaplan ilk giriimini, idarenin kt
niyetini ve sonunda, ikinci giriimlerinin zerine, kendilerinden almaya
alt onar santimi biraz ge olarak iade etmeye raz oluunu hatrlatt.
imdi bu aamada bulunuyorlard; yardm sandnn zayfln, gnderilmi
yardmlarn tahsis edildikleri yerleri belirtiyor, birka cmle ile, dnyann
fethi gibi mhim bir ile uraan, International, Pluchart ve arkadalar adna,
daha fazla yardm yapamadklar iin zr diliyordu. Demek, durum her gn daha
ktye gidiyordu. Kumpanya iilere yol veriyor, Belika'dan ii getirtecei
tehdidini savuruyordu; dier taraftan zayflar korkutuyor, birok madenciyi
ocaa tekrar inmeye raz etmi bulunuyordu. Etienne, sanki bu kt haberlerin
zerinde durmak istermi gibi hep ayn monoton sesle konuuyor,, midinin
ldn, mcadelenin cesaretin son hudutlarna vardn sylyordu. Ve,
birden, sesini ykseltmeden, sonuca vard:
"Arkadalar, ite, bu artlar iinde, bu gece bir karara varmamz gerekir.
Grevin devam etmesini istiyor musunuz? Ve, buna karlk, kumpanyay yenilgiye
uratmak iin ne dnyorsunuz?"
Yldzl gkten, derin bir sessizlik indi. Karanlkta grnmeyen kalabalk,
kalbini sktran bu soru karsnda susuyordu ve aalarn arasndan, yalnz
onun mitsizlik nefesi iitiliyordu.
Fakat, Etienne, deimi bir sesle devam ediyordu bile. Artk konuan, birliin
sekreteri deil, etenin reisi, gerei anlatan bakand. Aralarnda szlerinden
dnecek alaklar var m idi? Ne? Yoksa, bir ay
Germinal
211
bouna m ac ekmilerdi, balan nlerinde ocaa dnerek tekrar m, ebedi
sefaletlerine deceklerdi? iyi ala dren, bu sermaye basks ile
mcadele ederek hemen lmek daha iyi deil mi idi? Hayr! Bu kabul edilemezdi,
her iiden gnde bir i saatini almak istiyorlard. Artk bu kadar da fazla
idi, ezilenlerin, adaleti yerine getirecei saat yaknd.
Kollan havada, durdu.
Bu- adalet kelimesi zerine, uzun bir titreme ile sarslm, korkun bir alk
tufan kopmutu. Haykrmalar iitiliyordu.
"Adalet!... Artk zaman geldi, adalet isteriz!"
Etienne, yava yava kzyordu. Rasseneur'n akc ve kolay konuma yeteneine
sahip deildi. ounlukla kelimelerini bulamyor, eri br cmleler yapyor,
szn bazan bir omuz hareketi ile tamamlamak zorunda kalyordu. Fakat, bu kadar
taklmasna karn, konumasnda herkesin anlayabilecei renkli cmleler
bulabiliyordu; ayn zamanda i bandaki bir ii gibi yapt hareketler,
dirseklerini geriye ekmesi, sonra uzanarak sallamas, srmak iinmi gibi
enesini ne doru karmas da arkadalar zerinde byk tesir yapyordu.
Herkesin dedii gibi, byk deildi, fakat kendini dinletiyordu.
Daha yksek sesle devam etti:
"cretli alma, kleliin yeni bir eklidir. Deniz balknn, toprak
iftinin olduu gibi, maden de madencinin olmaldr... Anlyor musunuz! Maden
size, bir asrdan beri kan ve sefaletle bedelini demi olan hepinize aittir.
Gzn krpmadan, kark hukuk konularn iinde kaybolduu, madenlere ait zel
kanunlann anlatmna giriti. Yerin st olduu gibi alt da milletin mal idi.
Yalnz, iren bir ayrcalk kumpanyalara zenginlik balyordu; stelik,
Montsou madeninde, ayrcalklarn sahte yasall, eski Hainaut geleneine gre,
eski tmar sahipleri ile yaplan anlamalarla bsbtn pheli bir hale
geliyordu. Demek ki
212
Emile Zola
madenci halk, sadece kendi maln geri alacakt ve ellerini uzatm, ormann
tesinde uzanan btn memleketi gsteriyordu. O anda, gkyznde ykselen ayn
yksek dallardan aa szlerek onu aydnlatt. Hl karanlkta olan
kalabalk, onu byle ak, elleri ile zenginlikler datr bir durumda, ktan
bembeyaz bir halde grnce bir alk koptu:
"Evet, evet, hakl, bravo!"
Etienne artk comutu: " aletlerinin topluma mal edilmesinden, zgrln
ancak devletin yok edilmesi sayesinde elde edileceinden, toplumun yeni batan
kurulmasndan szediyor, bir eli ile eski kokumu kurulular ykyor, dier
eli ile, gelecekteki insanl, adalet temelleri zerine kurulmu gerek toplumu
"Bu seni gldryor ha," diye kekeledi. "Peki yle olsun, ama senin de bana
ayn eyin gelmesini dilerim... Bu, bir gn olacak, anlyor musun?"
Ve, ileride balarna geleceini tahmin ettii btn felaketlerin sorumluluunu
zerinden atmak ister gibi, geni bir hareket yaparak, sessiz ve beyaz krlara
doru yalnz bana yrd gitti.
"Yuh!" sesleri geliyordu ve herkes, ktn zerine km, bu grtnn
ortasnda konuan Bonnemort babay grnce ard. O ana kadar, Mouque ve
Bonnemort baba, o her zaman ki dnceli halleriyle yan yana oturmulard;
herhalde, ihtiyar yine, eski hatralarn . hcumu altnda kendisini saatlerce
konuturan gevezelik krizlerinden birine yakalanmt. Byk bir sessizlik
olmutu, ayn altnda bir hayal solukluunda olan ihtiyar dinliyorlard; ve
konu ile ilgisi olmayan eyler, kimsenin anlayamaca eski, uzun hikyeler
anlatt iin, aI
Germinal
215
knlk artmt. Genliinden szediyor, Voreux'de ezilen iki amcasn
anlatyor, sonra birden, akcier vereminden len karsna atlyordu. Fakat
fikrinden uzaklaamyordu: ler hibir zaman iyi gitmemiti ve hibir zaman iyi
gitmeyecekti. Kral, i saatlerini azaltmak istemedii iin yine ormanda be yz
kii toplanmlard; fakat, bunu yine yanda kesti, baka bir grevin hikyesini
anlatmaya balad; o kadar ounu grmt ki! Hepsi, kh burada Plan-desDames'da, veya ileride, Charbonniere'de, veya Saut-du-Loup'da, aalarn altnda
sonulandryordu. Bazen souktan donuluyor, bazan scaktan piiliyordu, bir
keresinde o kadar yamur yamt ki, tek sz edemeden geri dnmlerdi. stelik
kraln askerleri gelir, olay tfek sesleri ile kapanrd.
"Elimizi byle kaldrr, ocaa tekrar inmemeye yemin ederdi... Ah, evet! Yemin
ettim! Ka kez yemin ettim."
Kalabalk, az ak, huzuru kam bir halde dinliyordu ki, sahneyi takip eden
Etienne, ktn zerine frlayarak ihtiyarla yan yana durdu. lk sralardaki
arkadalarn arasnda Chaval'i fark etmiti. Cat-herine'in orada bulunmas
ihtimali onu tekrar atelendirmi, kzn nnde alklanmak ihtiyacn
hissetmiti.
"Arkadalar, iittiniz, ite, ihtiyarlarmzdan biri, ite ektikleri ve ite,
hrszlan ve cellatlar yok etmezsek, ocuklarmzn ekecei!"
Hibir zaman bu kadar mthi konumamt. Bir kolu ile ihtiyar tutuyor, onu
intikam isteyen bir sefalet ve matem bayra gibi gsteriyordu. Ksa cmlelerle
ilk Maheu'ye kadar kyor, madenden ypranm, kumpanya tarafndan smrlm,
yz yllk bir didinmeden sonra eskisinden daha a olan bu aileyi anlatyordu.
Ve, sonra, bu tablonun karsna, kumpanyann para taan karnn, fahieler
gibi, hibir i yapmadan, sadece varlklar ile para kazanan sermayedarlann
zenginliini grntlyordu. Mthi bir ey deil miydi bu? Srf bakanlara
rvet verilsin, asiller ve burjuvalar elenceler tertiplesin diye, babadan
oula bir halk dipte lp gidiyordu! Madenci denilen zavalllar
216
Emile Zola
makinelere yem diye atyorlar, ii mahallelerine hayvanlar gibi yyorlard.
Fakat madenci artk uyanmt; evet, i sermayeden hesap soracakt. Bu korkun
dev ayaklar altnda ezilecek, kana bulanacakt!
Sustu, fakat yine bolua uzanm olan kolu, nerede olduu bilinmeyen veya
dnyann her yerindeki tehlikeli dman gsteriyordu. Bu defa, halkn uultusu
o kadar fazla oldu ki, Montsou'nun burjuvalar, byk bir kntnn meydana
geldiini sanarak, endie ile Vandametarafna baktlar.
Etienne, derhal sonuca varmak istedi:
"Arkadalar, kararnz nedir?... Grevin devam etmesini istiyor musunuz?"
Halk kkredi:
"Evet! Evet!"
"Hangi areleri dnyorsunuz?... Eer baz alaklar yarn madene inerlerse,
yenilgimiz kesindir."
Sesler, bir frtna uultusu ile cevap verdi:
"Alaklara lm!"
"Arkadalar! Yarn sabah Jean-Bart'tayz, anlatk m?" "Evet, evet, JeanBat'ta! Hainlere lm!"
Bu bin sesin kasrgas gkyzn doldurdu ve ayn saf parlakl iinde
snd.
Saat drtte ay batmt, ok karanlk bir gece idi. Deneulin'lerin, Jean-Bart
madenine bitiik bakmsz, byk bahenin ortasndaki eski, tula evi sessiz ve
karanlkt. Evin br tarafndan, ormann tesinde bulunan byk Vandeme kynn
yolu geiyordu.
Btn gn madenin dibinde geiren Deneulin, bitkin bir halde horlad srada
kendisini ardklarn duyar gibi oldu. Hemen frlad, kotu, pencereyi at.
avularndan biri baheden sesleniyordu.
Germinal
219
"Ne var?" diye sordu.
"Msy, bir isyan kt, iilerin yars almak istemiyor, stelik tekilerin
de ocaa inmesine engel oluyor."
Uyku sersemi olan Msy Deneulin, pencereden gelen souktan titriyor,
sylenenleri tam anlamyla anlamyordu. "Zorla indirin, canm!" diye kekeledi.
avu:
, . "Bu olay bir saattir devam ediyor," diye devam etti. "Bunun zeri-rte size
haber vermeyi dndk. Onlara szn dinletebilecek bir siz varsnz."
"Peki, geliyorum."
Acele ile giyindi, artk akl bana gelmi, korkuya dmt. Ne a kadn, ne
de uak yerlerinden kmldamamlard, ev soyulsa kimsenin haberi olmayacakt.
Fakat, koridorun br tarafndan telal sesler geliyordu ve odasndan kt
zaman, kzlarnn kaps ald ve iki gen kz acele ile zerlerine
geirdikleri sabahlklar ile gzktler. "Baba, ne oluyor?"
By, Lucie, yirmi iki yana gelmiti, uzun boylu, esmer ve ok alml idi;
k, Jean ise, ancak on dokuz yanda idi, ksa boylu, altn sal, zarif bir
kzd.
Deneulin, onlar sakinletirmek iin:
"nemli bir ey deil," diye cevap verdi. "Galiba, birtakm ba bozuklar olay
karmlar. Ona bakmaya gidiyorum."
Fakat, kzlar bardlar, scak bir ey iilmeden onu brakmak istemediler.
Yoksa, yine midesi hastalanrd. Adamcaz ellerinden kurtulmaya alyor, ok
acele ii olduuna yemin ediyordu. Sonunda Jeanne, babasnn boynuna aslarak:
"Dinle," dedi, "bir kadehik rom ier, iki tane de biskvi yersin; veya bu
durumda, beni de gtrmeye mecbur olursun."
Adamcaz, biskvilerin boaznda kalacan sylemesine kar220
Emile Zola
lk boyun emek zorunda kald. Kzlar, ellerinde amdanlar olduu halde, n
sra aa inmeye balamlard bile. Yemek odasnda, ikisi de babalannn
etrafnda pervane oldular, biri romunu dkyor, dieri mutfaa biskvileri
getirmeye kouyordu. Annelerini daha pek kkken kaybetmilerdi; by
tiyatrolarda ark sylemek hayali ile yanyor, k ise resim diye deli
oluyordu. Fakat, ilerin bozulmasndan sonra durumlar ktye doru gidince, bu
oldua garip tavrl kzlar birdenbire, akl banda, metelii hesap eden kurnaz
bir ev hanm haline gelmilerdi. imdi, evi erkek gibi idare ediyorlar,
satclarla kavga ediyor, santimi hesaplyor, elbiselerini tekrar tekrar tamir
ediyorlard.
Lucie:
"Yesene babacm," diye tekrarlyordu.
Sonra adamn endieli ve dnceli tavrm grnce korktu:
"Demek konu ok nemli ki, bu kadar yzn ask... Biz senin yannda kalacaz,
yemei bizsiz yesinler."
O sabah iin kararlatrlan bir davetten szediyordu. Madam Hennebeau, arabas
ile nce Gregoire'lara giderek Cecile'i, sonra kendilerini alacak, Marchiennes'e
gidilerek, kendilerini davet etmi olan dkmhane mdrnn karsnda, yemek
yiyeceklerdi. Bu ayn zamanda, atelyeleri, yksek frnlar grmek iin iyi bir
frsatt.
"yleyse, anlatk," dedi. "Bu akam matmazelleri almaya gelip yemei bizimle
yiyeceksiniz.... Madam Gregoire'da Cecile'i geri gtrmeye geleceine dair bana
sz verdi."
Deneulin:
"Peki, sz," dedi.
Araba Vandame'a doru hareket etti. Jeanne ve Lucie yolun kenaGerminal
227
rnda duran babalarna el sallamak iin eilmilerdi; Negrel ise, hzla dnen
tekerleklerin arkasndan zarif bir tavr ile atn koturuyordu.
Orman getiler, Vandame, Marchiennes yoluna saptlar. Tarta-ret'ye
yaklarlarken, Jeanne madam Hennebau'ya Cte-Verte'i bilip bilmediini sordu ve
kadn be yldr burada oturmasna karn o taraflara hi gitmediini itiraf
etti. Bunun zerine yolu deitirdiler. Ormann kenarnda olan Tartaret altnda
asrlardr, tutumu bir kmr ma-denmR-yand, volkanik arazi oraklnda
ekilmemi bir saha idi. Buras hakknda bir efsane vard, lkenin madencileri
bir hikye anlatrlard: Src kzlarn, iinde, ehvet irkeflerinde
yuvarlandklar bu yeralt Sodome'una gn atei yam ve kzlar darya
kmaya bile frsat bulamamlard, bugn bile bu cehennemin iinde
yanyorlard. Kirelemi, koyu krmz renkteki kayalar, czzam yaralar gibi,
ap lekeleri ile kapl idi. atlaklarn kenarndan, kkrt, sar iekler
halinde tayordu. Geceleri, bu deliklerden ieriye bir gz atabilmek cesaretini
gsterenler, ierde alevler, korda czrdayan ruhlar grdklerini yeminle
anlatyorlard. Ve, bu lanetlenmi Tartaret blgesinin ortasnda, ebedi bir
ilkbahar mucizesi ile, yapraklar devaml deien kayn aalan, senede kere
rn veren tarlalar ile Cte-Verte ykseliyordu. Bu, derin tabaklarn yangn
ile snan, doal bir yerdi. Oras kesinlikle kar tutmazd. Ormann dkk
yaprakl aalarnn yanndaki bu byk yeillik buketi, o Aralk gnndeki don
bile, kenarlarn sarartmadan geliiyordu.
Az sonra, araba ovada son hzla gitmeye balad. Negrel efsane ile alay ediyor,
kmr tozlarnn etkisiyle ile bir madenin nasl dipten ate aldn ve baa
klamazsa nasl yzlerce yl yandn anlatyordu. Fakat birden sustu, bir
sredir, madenci gruplar devaml olarak arabann yanndan geiyorlard.
Kendilerini yolun kenarna sralanmak eden zorunda brakan bu lkse yan yan
bakarak sessizce ilerliyorlard. Adetleri gittike fazlalayor, Scarpe
zerindeki kk kprde, atlar
228
Emile Zola
adm adm ilerlemeye mecbur oluyorlard. Bu kadar halkn yollara dklmesine
sebep neydi acaba? Gen kzlar korkuyor, Negrel, uulda-yan krlarda bir kavga
kokusu sezmeye balyordu; ve hepsi, ancak Merchiennes'e vardklar zaman rahat
bir nefes alabildiler. Kok ocaklar, bataryalar ve yksek frnlarn kuleleri,
ebedi kurumlarn, yamur gibi yadran dumanlarn pskrtyorlard.
Jean-Bart'ta, Catherine arabalarn srerek bir saattir alyordu; ve batan
aa yle bir tere bulanmt ki, yzn silmek iin bir an durdu.
Damarn dibinde arkadalar ile birlikte kazma sallayan Chaval tekerleklerin
grltsnn durduunu iitince ard. Lambalar iyi yan-nyor, kmr tozu
etrafn grnmesine engel oluyordu.
"Ne oldu?" diye bard.
Gen kz scaktan adeta eriyeceini ve kalbinin kopacakm gibi arptn
syleyince, hiddetle cevap verdi:
"Aptal, bizim gibi gmleini kartsana!"
Bulunduklan yer yedi yz sekiz metre derinlikte, Desiree damarnn ilk
dehlizinde ve ilk kattan kilometre uzakta idi. Ocan bu blmnden sz
ettikleri zaman, madenciler cehennemden bahsediyor-mu gibi sararr ve seslerini
ksarlard. Kuzeye giden galeriler gittike Tartaret'ye, yukardaki kayalan
kireletiren korkun yer alt yangnna yaklayordu. O anda bulunduklar
nokta, ortalama krk be derece scaklkta idi.
Ceketini kartm olan Catherine bir an tereddt etti, sonra panto-lononu da
syrd; ve kollan ile bacaklar plak gmlei kalalarnn zerinde bir ip ile
sklm, arabasn tekrar yrtmeye balad. Yksek sesle:
I
Germinal
229
"Herhalde bylesi daha iyi" dedi.
Her eye ramen iinde belirsiz bir korku vard. Orada altklar be gnden
beri, ocukluunda dinledii masallar, tekrarlamas uygun olmayan eyleri
yaptklar iin Tartaret'nin altnda yanan eski src kzlar dnyordu.
phesiz, imdi byle sama eylere inanmayacak kadar bymt; fakat, buna
ramen, birdenbire duvardan, bir soba gibi kpkzl, gzleri kordan bir kz
kverseydi ne yapard? Bu dnce onu iki kat terletiyordu.
Damardan seksen metre uzakta olan yolda, bir baka src kadn arabay alyor,
yine seksen metre daha ilerde olan boaltma yerine kadar gtryordu.
Otuz yanda sska bir dul olan bu kadn, Catherine'i gmlekle grnce:
"Vay! Bakyorum iin kolayn bulmusun," dedi. "Ben yapamyorum, aadaki
raklar rahatsz edip duruyorlar." Gen kz:
"Aman canm!" diye cevap verdi, "Erkekler umurumda bile deil! Fazla bunaldm."
Bo bir arabay srerek tekrar yola koyuldu. in en kts, bu yolda,
Tartaret'nin yaknnda olmaktan baka bir sebep scakl bsbtn ekilmez bir
hale getiriyordu: Galeri, Gaston-Marie damarnn iinde on yl nce bir grizu
patlamasndan doan ve hl sndrle-meyen bir yangnn devam ettii
terkedilmi bir galerisine bitiikti. Ve ate, havasz brakarak sndrmek iin
araya rdkleri duvara ramen herhalde baka taraflardan hava cereyanlar ile
krklenerek hani hani yanyor, tulalar ve galerinin duvarlann kzdrarak
geen insanlan adeta frnlyordu. Ve, Catherine, arabasn yz metreden fazla
uzunluktaki bu duvar boyunca, altm dereceyi bulan scakln iinde srmek
zorundayd.
ki seferden sonra, Catherine tekrar nefesi kesilir gibi oldu. Neyse
230
Emile Zola
ki, evrenin en kaln damarlarndan biri olan Desire'de yol geni ve rahatt.
Tabaka bir metre doksan santim yksekliinde idi, iiler ayakta
alabiliyorlard. Fakat biraz serinlik karl iki bklm almaya raz
idiler.
Catherine'in arabasnn sesinin tekrar durduunu farkeden Chaval
iddetle bard:
"Hey! Uyuyor musun? Hey Allahm, bu tembel kary kim bana yamad? Araban
doldurup itecek misin sen?"
Catherine, kreine dayanm olarak, damarn alt ksmnda duruyordu; kazmaclara
aptal bir eda ile bakyor, iinin kt olduunu hissediyordu, adeta duymamt.
Lambalarn krmzmtrak altnda, batan aa hayvanlar gibi rlplak,
fakat terden ve kmrden simsiyah olduklarndan bundan rahatsz olmayan iileri
glkle farke-debiliyordu. Fakat, herhalde, adamlar onu daha iyi
seebiliyorlard ki, kazmalar durdu ve pantolonunu kartt iin kzla alay
etmeye baladlar.:
"Hey! Nezle olacaksn, dikkat et."
"Amma esasl bacaklar var, ha! ki kiiye bile yeter, yahu, Chaval!"
"Dur bakalm, dediin doru mu grelim. Kaldr u gmleini. Daha yukar! Daha
yukar!"
O zaman, Chaval, bu akalara kzmakszm, tekrar Catherine'i halad:
"Hl keyfin olmad m, Allann cezas... Tabii, pis laflan dinlemek houna
gider. Braksan, yarna kadar dinler durur.
Catherine, arabasn glkle doldurdu; sonra, onu itmeye balad. Dehliz,
kenardaki direklere ayaklan ile dayanabilerek kuvvet almas iin fazla geniti,
onun iin ayaklar raylarda kvrlarak bir dayanak noktas aryor, ayn zamanda,
kollarn dimdik uzatm, iki bklm ilerlemeye alyordu. Ve, dev duvann
yanndan geerken, ate ikenGerminal
231
cesi tekrar balyor, btn vcudundan yamur gibi ter boanyordu.
Daha yolun te ikisini amamt ki, terden nn gremez hale gelmi, batan
aa siyah bir amura bulanmt. Terden vcuduna yapan gmlei, bacaklarna
O zaman panik patlak verdi. Karanlk yollarda dehetli bir yar balad. Herkes
kendini kaybetmiti. Kablolar niin kesiliyordu? Adamlar ite olduuna gre bunu
yapan kimdi? Hi kimse bunu anla-yamyordu.
Fakat baka bir avuun sesi duyuldu:
"Montsou'lular kablolar kesiyor! Herkes ksn"
Durumu anlaynca, Chaval Catherine'i durdurdu. knca Mont-sou'lularla
karlamak fikri dizlerinin ban zyordu. Jandarmalarn yakaladn
sand bela gelmiti, demek! Bir an geri dnp Gas-ton-Marie'den kmay
dnd; fakat orada artk asansr yoktu. ok korktuunu gizlemeye alarak,
kfr ediyor, byle komann aptalca bir ey olduunu sylyordu. Onlar dipte
byle brakamazlard ya!"
avuun sesi tekrar duyuldu, yaklat.
"Herkes ksn! Merdivenlere! Merdivenlere! Merdivenlere!"
Ve Chaval arkadalar ile birlikte srklendi. Catherine'i iteledi, yeteri kadar
hzl komadndan dolay bard. Kuyunun dibinde kalp alktan lmelerini mi
istiyordu? nk Montsou haydutlar, herkesin kmasn beklemeden merdivenleri
tahrip edebilirlerdi. Bu kor236
Emile Zola
kun olay, herkesin akln karmaya yetti ve galeriler boyunca delice bir
kouma, ne gemek iin byk bir itime balad. Bazlar merdivenlerin tahrip
edildiini, artk kmann olanaksz olduunu hayk-ryorlard. Merdivene giden
koridorun nnde bir tkanma oldu; herkes birbirini iniyordu.
Chaval, Catherine'e:
"Hey, benim nmden k;" diye bard. "Dersen tutarm hi
olmazsa."
Gen kz, kendisini yeniden tere bulam olan bu kilometrelik yartan nefesi
kesilmi bir halde, kendisini kalabaln kaynamasna brakyordu. O zaman adam
onu kolundan yle bir ekti ki Catherine bir lk kopard, gzlerinden yalar
boand; adam szn unutmutu bile, hibir zaman mutlu olamayacakt. Chaval:
"Ge nme be!" diye bard.
Fakat gen kz adamdan ok korkuyordu. Onun nnden yrsey-di, Chaval devaml
kendisini itip kakacakt. Onun iin direniyor, yanndan geen arkadalarnn
korkun aknts onlar yana doru itiyordu. Bunun zerine Chaval:
"Eek kafal!" diye bard. "Geber yleyse, kurtulmu olurum!" Merdivenleri
kmaya balad, kz da onu takip etti. Dipten yukarya kadar, her biri yedi
metrelik, yz iki merdiven vard. Her merdivene, ancak omuzlarn geebildii,
drt ke bir delikten klyordu. Yedi yz metre yksekliindeki bu darack
bacadan trmanabilmek iin kuvvetli bir insann yirmi be dakika harcamas
gerekliydi. Zaten bu yol ancak bir kaza annda kullanlrd.
nce, Catherine cesaretle trmanmaya balad. plak ayaklan demir raylarn
keskin kenarlarna alk olduu iin, darack, drt ke ve kenarlarna
eskimeyi nlemek iin demirden birer kenar geirilmi basamaklarda rahatsz
olmuyordu. Araba srmekten nasrlam elleri,
Germinal
237
fazla kaln trabzanlan kolaylkla kavrayabiliyordu. Daha henz kimse yukarya
varmamt, en nde olanlar bile merdivenin ancak te birinde idiler. Kimse
konumuyor, yalnz ayaklarn bouk grlts iitiliyordu; gezgin yldzlara
benzeyen lambalar ise gittike uzayan bir dizi halinde yukardan aaya doru
sralanyorlard.
Catherine arkasndaki bir ran merdivenleri saydn iitti. Bu ona da
saymak fikrini verdi. Daha on be merdiven kmlar, bir kata varmlard.
Fakat ayn anda Chaval'in bacaklarna arpt. Adam dikkat etmesini syleyerek
kfr etti. Yava yava btn dizi duralyor, hareketsizleiyordu. Ne oluyordu?
Ne vard? Ve herkes tekrar yksek sesle konumaya balyor, dehete dyordu.
Bir ii dnmeye mecbur olduklarn, nk merdivenlerin tahrip edildiini
syledi. Dier bir tahmin azdan aza yuvarlanmt. Kimse ne olduunu tam
olarak bilmiyor, barmalar yukary dinlemeye imkn vermiyordu. Sonunda, ayn
zorluk ve yavalkla k tekrar balad. Herhalde merdivenlerin tahrip
edildii yer daha yukarda idi.
anlatmak istiyordu. Fakat Deneulin hi oral deildi. Ona gre alma bir hakti
ve esasen bu budalaca eyleri tartmaya bile taraftar deildi. Onu daha ok
zen ey, bu kalabal kovmak iin burada birka jandarmann bulunmamasyd.
"Doru kabahat bende, bu hareketi hak ettim ben. Sizin gibi itlere ancak
kuvvetle kar koyulur. Alimallah elinize frsat gese siz hk242
Emile Zola
meti bile devirirsiniz."
Etienne titremeye balamt. Ama yine de kendini tutuyordu. Yava bir sesle:
"Msy sizden rica ediyorum, emir verip iilerinizi yukar karsanz ok iyi
olacak, arkadalarm daha ne kadar tutacam kestiremiyorum, byk bir
felketin nne ancak siz geebilirsiniz," dedi.
"Byle bir ey yapmayacam, defolun gidin. Benim sizlerle bir ilgim yok, benim
iim deilsiniz, sizinle ne konuacam?... Bu ekilde dolaanlara haydut
srs derler...''
Deneulin'in sesi kfrle kark homurtular iinde kaybolmutu. Fakat o iini
dkt iin rahatt. Nasl olsa ifls edecekti, ha yle etmi, ha byle, bundan
ne kard. Kalabaln says gittike artyordu. Onu da her an
katledebilirlerdi. Baavu kendisini hzla geri ekti ve: "Aman msy, imdi
cinayet kacak, bouna kan dkmekte bir anlam var m?" diye sylendi. Deneulin
son bir defa daha:
"Haydut srs, kuvvet yine bizim tarafmza getii zaman alacanz olsun
sizin..." diye haykrd.
Bu srada kendisini gtrdler ve kalabaln nnde bulunanlar merdivenlere
saldrmaya baladlar. Kadnlar garip sesler kararak adeta erkekleri tahrik ve
tevik etmekteydiler. Bir mandalla tutturulan kilitsiz kap hafif bir itme ile
alverdi. Ama merdiven o kadar dard ki, geride duran teki geit yollarndan
gitmeyi akl etmemi olsalard bu kalabalk uzun bir zaman ieri giremeyecekti.
Sonunda her taraftan yayldlar. Birka dakika iinde btn maden ellerine
geivermiti. Kendilerine dayanmaya alan bir patronu bu kadar abuk
yendikleri iin taknlklar daha da artmt. imdi madenin btn katlarn
igal etmekteydiler. Maheu korkarak Etienne'e: "Aman adam ldrmesinler," demi
ve ilk koanlarn arasna kaGerminal
243
tlmt. Etienne de
hzla kouyordu. Deneulin'in avular odasna girip
kapnn kilitlendiini duyunca:
"Kabahat bizden gitti adam kudurmu ne yapalm," diye sylendi.
Kalabaln kendi emirleri dna ktn grdke eflik duygusu inciniyordu.
Bo yere teye beriye, koarak, sakin olunmasn ve dmanlara frsat
verdirilmemesini sylyordu.
Brle kadn:
"Kazan dairelerine," diye bard.
Bu srada eline bak gibi bir ey geirmi olan Levaque, halatlar keselim,"
diye haykryordu.
Az sonra, herkes ayn nakarata balad. Etienne ile Maheu armlar ve bouna
kalabala sz dinletmeye alyorlard. Etienne haykrarak:
"Aada insan olduunu unutuyorsunuz galiba..."
Barmalar daha da artt ve:
"Onlara haktr, hain onlar, dipte kalsnlar daha iyi... Zaten merdiven var
karlar."
Etienne de merdivenin bulunduunu hatrlaynca ve daha byk bir felketi
nlemek iin onlara ba edi. Etienne koarak makinelere doru gitti. Halatlar
derken, tel kafesleri paralamamas iin onlan yukar ekmek istiyordu.
Hareket koluna yapt, kafesler engellere dayanp durduu srada, elik
halatlar kesen ban sesi duyuldu. evreyi byk bir sessizlik kaplam ve
btn iiler balarn kaldrarak heyecanla sonucu bekliyorlard. Maheu, bu tel
halatlar kesilmekle, bu ukurlardan sonsuza kadar kurtulacakm gibi lgnca
bir sevin duyuyordu.
Brle kadn bu sefer de:
"Ateleri de sndrelim, kazanlara" diye bard.
Btn kadnlar onun peinden gittiler. Maheude de kocas gibi onlarn her taraf
harap etmelerine engel olmak iin hemen pelerine d244
Emile Zola
Germinal
245
t. Kadnlar kazan dairesine girmi ve birka ateiyi kreklerle kovalamaya
balamlard. Brle kadn, eline geirdii koskoca bir krek ile, ocaklardan
birinin nnde ateleri boaltmakla meguld. Derken teki kadnlar da ayn
hareketi yapmaya baladlar. imdi hepsi bu alevlerin karsnda darmadank
salar ve kpkrmz bir renge bulanm, didinip durmaktaydlar.
Maheude:
"Artk yeter, grmyor musunuz ambar tutumaya balad bile,"
diye bard.
Brle kadn:
"Oh daha iyi... Kocamn lmn onlara deteceim dememi-miydim. te imdi
sras geldi," diye cevap verdi.
Birdenbire Jeanlin'in sesi duyuldu:
"Bakn ben imdi btn atei nasl sndreceim. Sonra istimi boaltmak iin
musluklar at. Byk bir grlt oldu. Buharn ortasnda hibir ey grnmez
olmutu. Yalnz arada bir ocuk seiliyor, ve onun da yz, yaratm olduu bu
frtnann sevinciyle byk bir neeyle doluyordu.
Artk yangn tehlikesi kalmam, fakat kalabaln fkesi gememiti. Erkekler
ve hatta kadnlar ellerine geirdikleri ekiler ve sivrice aletlerle aa
katlara inip, her eyi paralayp oca ykmak istiyorlard.
Etienne bunlar duyduu zaman hemen Maheu ile oraya kotu. Bu intikam duygusu
onu da sarho etmiti. Fakat yine de arkadalarna artk ocan almayacan
anlatp onlan ikna etmeye alyordu. te bu srada, merdiven aralnn ufak
ve bask tavanl blmesi nnde grltler duyuldu:
"Hainlere lm, u pislerin yzlerine bakn... Lanet olsun... Kahrolsunlar..."
Ocaktaki iiler kmaya balamt. Madendeki grevciler de hemen koutu. ki sra olmulard ve kanlan bunlarn aralarndan gemeye mecbur
edildi. k kapsnda beliren her ii alay konusu oluyor ve:
"A una da bak gtten bacak... Ya unun burnuna da ne olmu, yoksa Volkan
meyhanesindeki fahielere mi yedirdi?" diye szler duyuluyordu.
Hele karn burnunda bir iman ii kadn, kahkahalarn adeta ge kmasna
sebep oldu. Artk i el akalarna da dklmeye balad. Biraz sonra yumruklar
vurulmaya balayacakt. Berikiler ise sessiz ve boyunlar bkk biran nce
kapa dar atmaya alyorlard.
Etienne:
"Demek ocakta birka kii yokmu," diye sylendi.
Demek ki ormanda yaplan toplantda yalan sylememilerdi. Jean Bart'n hemen
hemen btn iisi buradayd.... Birden Chaval'i grd ve aknlk iinde
bard.
"Bak hele... Demek bizi buraya randevuya ardn..."
Bu srada kfrler duyuldu... Bu hain herifin zerine bir an nce atlmak iin
kprdanmalar oldu... Bir gn nce ormanda kendileri ile yemin eden bu herif
deil miydi?... imdi de ocaktan kmaktayd... Bu dpedz herkesle elenmekti.
"Ne duruyorsunuz, tutup kuyuya atn," sesleri duyuldu:
Chaval sapsar olmu, birtakm nedenler ileri sryordu. Kalabaln fkesi
Etienne'e de gemi ve o da kendisini kaybetmi:
"Hadi uzun etme yr bakalm... Bunu kendin istedin."
Bir grlt onun szn yarm brakt. Catherine grnmt... O kadar merdiveni
trmanmak, bacaklarn ve avularn paralamt. Ellerinden kanlar akyordu.
Maheude onu grd ve:
"Sen de demek... Fahie seni... Anan burada alktan kan alasn, sen bu
pezevenk herifin hatr iin ona ihanet et!" dedi ve tokatlamak iin kznn
zerine atld.
246
Emile Zola
Tekrar odann ortasna geldi ve birden yatan iinde duran ve parldayan bir
ieye gz takld. Bu arafn bkk yerine taklm, altn kapl kk bir
ieydi. Hemen tand, Madam Hennebeau'nun eter iesiydi bu. Pekiyi ama bu ie
buraya nasl gelmiti? Birdenbire y-zr sarard. Demek ki kars orada
gecelemiti. Kap aralndan Hyppolite'in sesini duydu. "Afedersiniz msy
ktnz grdm de..." diyordu. Hizmeti odaya girince aalad. Her taraf
darmadank duruyorGerminal
257
du.
"Th, sahi daha buray toplayamadm. Bu Rose kz da her eyi bana brakyor
canm."
Msy Hennebeau:
"Ne istiyorsunuz?" diye sordu. ieyi avucunun iinde skyordu.
"Msy biri daha geldi, Chevecoeur'den bir telgraf getirmi."
"Peki beklesin."
,
Demek kars burada gecelemiti. Kapy kilitledi. Tekrar ieye bakt. Demek ki
bu kepazelik aylardr kendi evinde cereyan ediyordu. Geceleri koridorlardaki
plak ayak seslerini duyar gibi oluyordu.
Karyolann bandaki bir sandalyeye kendini brakt. Dakikalarca yedii korkun
darbenin altnda kald. Birden bir grlt ile silkindi. Kapy vuruyorlard.
Hizmetinin sesini duydu.
"Msy, a kapy kilitlemiler."
"Ne istiyorsunuz?"
"Msy konu nemliymi, iiler her eyi ykmaya balamlar. Aada iki kii
daha bekliyor. Telgraflar da geldi."
"Beni rahat brakn, birazdan iniyorum."
Demek, yata sabahleyin Hyppolite yapm olsa ieyi o bulacakt. Bu fikir
Hennebeau'yu buz gibi dondurdu. Ama hizmeti bu ii biliyor olmalyd. Belki bu
yata yirmi defadr ilenen o iren zinann lkl iinde bulmu, yastn
zerinde hanmn salarn arafta da o iren lekelere rastlamt. Belki de
kapy imdi bilerek vuruyor ve belki de efendilerinin bu dknln kap
arkasndan dinlemiti.
Msy Hennebeau devaml olarak yataa bakyordu. imdi bu kadnla evleniini,
herden balayan maddi ve manevi geimsizlii, karsnn kendi farkna varmadan
edindii aklar, btn o ac dolu hayat gzlerinin nnde canlanyordu. Sonra
Montsou'ya gelmilerdi. Karsnn sonunda kendine dneceini hesaplamas ve
sonra yann artk gemekte olduu, birer birer zihninde beliriyordu. Sonra
yeenleri
258
Emile Zola
gelmiti. Paul'a kar yllarca annelik yapmt. Sersemlii yznden bir ey
grememiti ve hl bu kadna tapyor ve bakalarndan geri kalan iyilik
olaslndan kendisine vermi olsa bunu da kranla karlayacakt. Fakat o
kalnty da bu ocua vermeyi tercih ediyordu.
Bu srada uzaktan bir zil sesi duydu ve rperdi. Kendi emri dolaysyla, postac
geldii zaman byle alard. Yanan boazndan kfrle kark:
"Umurumda deil, telgraflar da mektuplar da vz gelir." Demek ki kars bir
fahie idi. Paul'n Cecile ile evlenmesi konusunda yaplan konumalardaki o
bak hatrlad. Demek bu kadn iin allm bir oyuncaktan baka bir ey
deildi. Hennebeau ocuu kabahatsiz buluyor, btn sorumluluu kansna
yklyordu. Aile iinde de yemei, yata ve kadn kabul edecek karakterde
yeenler de bulunmasa bu kadn daha ne kadar decekti?
Kapy, ekingen bir el tkrdatt. Hyppolite yava bir sesle: "Msy, postac
geldi. Dansaert de geldi, iiler dve balad diyor," dedi.
"Anladk canm, iniyorum."
Onlara ne yapacakt, elinde sopas ile onlar kovacak, iftlemelerinin
irkefliini baka yerlere tarmalarn isteyecekti. Odadaki koku, karsnn
cildinin kokuuydu. Onun ehevi kokulara olan dknln biliyordu.
Yumruklarn skarak bir gece nce ak anlarnn getii ettii bu arafa
vuruyordu.
Sonra tekrar Hyppolite'in yukar ktn sanp, bir utan duydu ve kendisine
eki dzen vermek iin aynann karsna geti. Sonra sakinletiini grerek
aaya indi.
Aada bekleyen be kii vard. ilerin kuyulara yryn, baavu
Quindieu babann kahramanl sayesinde Mirou'daki kuyunun kurtuluunu
anlatyorlard. Durum tehlikeliydi. Hennebeau dinliyor fakat hibir ey
anlamyordu. Akl hep yukandaki odaya taklmGerminal
259
ti. Sonra gelenleri savd. nlemler alacan bildirdi. dare amirlerinin
mektuplarn okudu. Bir para kargaalk kmasn ve grevin bylece son
bulabileceini anlamaya alyorlard. Hemen Lille valisine, Do-uai
Kumandanlna telgraflar ekti. imdi ii rahatlamt. Artk beklemekten baka
yapacak bir eyi kalmamt. Hatta rahatszlandn ileri srerek leden
sonray odasna kapanarak geirdi. Bir taraftan da gelen telgraflardan
grevcilerin ocaklardaki faaliyetini ve ok kt durumlara den jandarmalarn,
askerlerin acizliini reniyordu. stedikleri kadar bouup, bulduklann yama
etsinler umurunda deildi. Ban tekrar elleri arasna alm, harl harl akam
yemeini hazrlamakla megul ah kadnn grltlerinden baka bir ey
duymuyordu.
Akam karanl oday dolduruyor, Hennebeau, hl akn ve hareketsiz bir
ekilde duruyordu. Birden bir patrt duydu. ki alan geldiini sanmt.
Fakat grlt artyordu. Bu srada mthi bir grlt oldu.
"Ekmek, ekmek, ekmek...."
Bunlar, jandarmann grevcilerin Voreux'yu igal ettiini sanp drt nala oraya
gittikleri srada, Montsou nlerinde grlen grevcilerdi.
Vandame yolunun aasnda Madam Hennebeau ve yanndakiler de bu grubun geiini
grmlerdi. Madam Hennebeau ve yanndakiler ok neeli bir gn geirmiler,
demirhane mdrnn evinde le yemei yemiler, civardaki atlyeleri, cam
fabrikalarn gezmiler ve Cecile yol kenarnda grd kk bir iftlikten st
imek istemiti. Bunun zerine hepsi inip ona elik etmilerdi. Kyl kadn bu
kadar ssl insan bir arada grnce hayrete kaplm, st getirmeden yere bir
kilim sermeye almt. Fakat Lucie ve Jeanne stn salmasn kendileri
grmek iin ellerinde kseleri ile birlikte ala kadar yrmlerdi.
260
Emile Zola
Madam Hennebeau ocuklarnn hatrn krmak istemeyen bir anne gibi aznn ucu
ile st ierken dardan byk bir grlt duyuldu. Madam Hennebeau bundan
endielendi ve sordu:
"Bu da ne?"
Aln araba'kapsndan, Vandam'a doru lgnca koan bir kalabalk
grlyordu. Gen kzlar, dalgalanan karmakark bir gruba aknlk iinde
baktlar.
Onlarla beraber dan koan Negrel:
"Vay, demek ki bizim serseriler aztmaya baladlar," diye sylendi.
Kyl kadn:
"Belki yine maden iileridir. Bu ikinci geileri. Galiba durum kt imi,
btn blgeyi ele geirmiler. Her kelimeyi tartarak sylyor ve ikide bir
yzlerine bakyordu. Onlarn telaa dtklerini grnce:
"Ah serseriler, a serseriler," diye ekledi.
Negrel, Montsou'ya gitmek iin zamann gecikmi olduunu grerek, arabacya,
arabay baheye sokmasn syledi. Kendisi de atn bir aaca altna balad.
Dnd zaman Madam Hennebeau ve kzlar korku iinde buldu. Kyl kadn kendi
evlerine saklanmalann teklif edince onunla beraber gitmeye hazrlanrlarken,
Negrel samanlkta daha gvenli olacaklarn dnerek burada kalmalarn
syledi.
Sonra, "Hadi canm, biraz cesaret, hayatmz pahalya mal deceiz," dedi.
Bu aka, korkuyu artrmt. Grlt de byyordu. Grnrde bir ey yoktu,
yolun zerinde byk felaketlerden nce meydana gelen bir frtna havas vard.
\
"Aman ne gzel gn," diye devam etti... "Artk benden de eyiz falan beklemeyin,
hatta bana bile bakmaya hazrlayn kendinizi," dedi.
Sesi titriyordu, kzlarnn ikisi de kucana atlnca gzleri nemlendi.
Msy Hennebeau da bu ifls itirafn iitmi ve birdenbire aklna gelen bir
fikir kendisini neelendirmiti. Artk Vandame'a, Montso" sahip olacak. Bu
idarecilerin yeniden takdirini kazanacakt.
Artk yava yava sakinleiyorlard. Darda acaba neler oluyordu? Ta atlmas
da durmutu. Derinden kuvvetlice darbeler duyulu- yordu. Tekrar pencerenin
nne geldiler. Erkekler antreye kp caml kapdan bakmaya baladlar.
Msy Hennebeau, Deneulin'e:
"u Rasseneur alan gryor musunuz. Zaten anlamtm. Bu
274
Emile Zola
Germinal
275
I
ite mutlaka rol vardr."
Aslnda Maigrat'nn dkknn yama eden Rasseneur deil Etien-ne'di. Etienne
devaml olarak arkadalarn buraya davet ediyordu. Dkknn iindeki mallar
arasnda kendilerinin mallan deil miydi? Bu hrszdan mallarn tekrar almaya
haklan yok muydu? Ekmek, ekmek, ekmek uultusu tekrar duyulmaya balad.
Kalabalk, kapya yle bir yklenmiti ki, Etienne baltasn savururken birisini
yaralayacam diye korkuyordu.
Maigrat, o srada kkn antresini terketmi ve dkknnn korkun sonunu
dnyordu. Arada bir ismini iitiyordu. Biraz daha geerse, dkknn igal
edeceklerdi. Bu haydut grubunun imdi dkknna girdiini, ekmecelerini
krdn, uvallarn boalttklarn ve bulduklarn yiyip itiklerini
dlyordu. Dkknnda hibir ey brakmayacaklard. Hatta ky, ky dolap
dilenmek iin bir baston bile bulamayacakt. Yoo bu kadar olamazd...
Kendilerini ifls ettirmelerine asla izin vermeyeceklerdi. Pencerenin camlar
arkasnda darbe yemeye alm zayf karsnn btn bunlara seyirci olduunu
dnyordu. Aadaki balkondan trmanarak dama kabileceini tahmin etti.
imdi evinden ktna piman olmutu. Orada kalsayd bir ksm mallarn evine
karabilirdi. Sonra birtakm cesurca savunma areleri de dnyordu. Bu
srnn zerine kaynar zeytinya, tutumu gazya dkebilirdi.
Bu srada baltann grltsn duyunca cimrilii galip geldi. Tek bir ekmek
vermemek iin kendisi ve kans vcutlann siper edeceklerdi. Az sonra yuhalar
duyuldu:
"uraya bakn, kedi dama km, kediye bakn." Kalabalk, damda Maigrat'y
grmt. Vcudunun arlna karn ve krlan kirilere aldr etmeden dama
trmanmt. imdi kiremitlere yaparak pencereleri tutmaya alyordu. Fakat
gbei hareketlerine engel oluyordu. Talanmak korkusu olmasa her eye karn
yukar kadar da kabilecekti. Kalabalk hl baryordu:
"Kediye bakn, hadi alaa edelim, unu."
Birdenbire Maigrat'nn iki eli de tutunduu yerden kurtuldu ve bir top gibi
aaya yuvarland, olua arpp srad ve duvarn zerine o kadar kt dt
ki, hemen sokak tarafna tekerlendi. Kafas sivri bir taa arpt ve ba
yarlp, beyni dar frlad. Maigrat lmt... Kars, hl camn arkasnda
bir hayalet gibi bakyordu...
nce genel bir sessizlik oldu. Etienne elindeki baltay drmt. Maheu,
Levaque ve dierleri dkkn akllarndan karp, kan szan duvara doru
bakyorlard. Grlt de durmutu. Akam karanlnn ortasnda ortalkta derin
bir sessizlik vard.
Birdenbire grltler, lklar tekrar balad. Kadnlar kanl gzlerle
saldryordu:
"Allahndan buldun... Domuz herif geberdi..."
Henz scak olan cesedin evresinde toplanmlar kahkahalarla glyorlard.
Patlayan kafasna bakarak, ekmeksiz geen gnlerinin kinini, lnn yzne
banyorlard.
teki kadnlarla birlekte coan Maheude:
"Sana altm frank borcum vard. te imdi aldn. Hrsz, artk krediye yok da
diyemeyeceksin... Dur bekle seni biraz daha seyredeyim."
Elleriyle topra kazd ve iki avu topra lnn azna tka basa doldurdu.
"Hadi yesene, ne duruyorsun.. Bizi kemiriyordun ama..."
Bu hareketlerin ortasnda, l srtst serilmi, usuz bucaksz gkyzne,
kmldamadan bakyordu... Azn dolduran bu. topraklar da esirgedii ekmekti...
Bundan sonra yalnz bunu yiyecekti... Fakirleri a brakmak ona uursuz
gelmiti...
Etienne baltay havaya kaldrd. Ama huzursuzluk dinmemiti. Ceset dkkn
koruyor gibiydi. Biroklar geri ekilmi ve doyurul276
Emile Zola
mu gibi bir tavr taknmlard. Bir sesin kulana, ka diye fsldadn
duydu. Ban dnnce karsnda yine srtnda erkek kaputu ile soluyan
Catherine'i grd. Onu itti. Kendisini dinlemek istemiyor ve hatta dayakla bile
tehdit ediyordu. Kz sklm gibi bir hareket yapt, durdu ve sonra Etienne'e
doru koarak;
"Ka, abuk ol, jandarmalar geliyor," dedi. Etienne, yedii tokatlan unutamyor,
onu yanndan kovuyor, fakat Catherine ne susuyor, ne de ekiliyordu. Baltasn
elinden atmas iin onu ekitiriyordu:
"Jandarmalar geliyor, anlamyor musun, Chaval, onlar armaya gitti. Ama ben
dayanamadm haber vermeye geldim.. Senin yakalanman istemiyorum."
Catherine onu srkleyerek gtrd srada, uzaktan nal sesleri duyuldu ve bir
barma duyuldu:
"Jandarmalar, jandarmalar geliyor."
Ani bir ka oldu, yollar birka dakika iinde boalmt. Tison meyhanesinin
kapsnda bir Rasseneur kalmt. Yz glyor ve kllarn pek kolayca elde
ettikleri bu zaferi alklyordu. Sessiz ve klar sndrlm Montsou'da
burjuvalar ecel terleri dkyorlard. Bunlar korkudan dar bile bakamaz
olmular ve titremekteydiler. Jandarmalarn atlar yava yava yaklayordu.
Sonunda nasl geldikleri anlalmadan kara bir kme gibi sokan banda
bitiverdiler. Arkalarnda, kendilere emanet edilen Marchiennes postacsnn
arabas vard. Bu arabadan bir rak atlad ve brein hamurlarn byk bir
sessizlikle arabadan boaltmaya balad.
ubatn ilk yans gemi, kara k btn iddetiyle devam etmekteydi. Hkmet
temsilcileri civarlarda dolamlar, jandarmalar yeterli
Germinal
277
grlmemi ve bir alay gelip Montsou'yu igal etmiti. Her ocan banda
silahl askerler bekliyordu. Burjuvalann evi, Mdrn kona, antiyeler hepsi
askeri koruma altnda idi. Sanki bir dman memleketinde imi gibi askerler
gelip geenleri durduruyor ve parola soruyorlard.
Grev btn iddetiyle devam ediyordu. Birok ocaklarn iileri de grevcilere
katlmt. i mahallelerinde hibir hareket yoktu. iler karlanna dikilen
bu tfeklere kar pasif bir dayanma balatmlard. Hepsinde, o kuvvet
arkasn dner dnmez, atlayp parlamaya hazr vahi hayvanlarn sahte ba
emesi vard. Kumpanya grevden byk zararlar grm, hatta bir ara Belika'daki
kmr havzasndan ii getireceini bildirmi, fakat buna cesaret edememiti.
O korkun gnn hemen ertesinde, arkasnda byk bir korkunun gizli olduu bir
sessizlik olmutu. Maigrat'mn lmnn dme sonucunda meydana geldii
anlalm ve onun hakknda olan olaylar imdiden efsaneye mal olmutu. Kumpanya
da uram olduu zararlar aklamaktan kanyordu. Baz tutuklamalar yaplm
ve bu arada Pi-erron'un da yalnlkla kelepeli olarak Marchiennes'e kadar
gtrlmesi, iilerin kahkahalarla glmesine neden olmutu. Mdriyet devaml
olarak iten karlanlann listesini yapyor ve ii ilk belgelerini iade
ediyorlard. Maheu ve Levaque da imdiden belgelerini almlar-d.Btn
sorumluluk, o mthi gnn akam kaybolan Etienne'e ykletiliyordu. Chaval,
besledii kin yznden onu ihbar etmi ve Cathe-rine'in yalvarlanna
dayanamayp baka isim aklamamt.
Montsou'da burjuvalar her akam kbusla uyanyor, silah sesleri ve barut kokusu
duyar gibi oluyorlard. Onlan asl artan *ey eski rahibin yerine gelen,
kzl gzl, zayf rahibin verdii vaazlarda iileri savunan bir tavr
taknmasyd. Grevcilerin yaptklan eylere bir neden uyduruyor, burjuvalara,
iddetle atyordu. Rahip ii daha da ileri gtryor, Allah'n dediklerini
duymamakta srar ederlerse, Allah zen278
Emile Zola
Germinal
279
ginlerin elinde biriken bu servetleri alp fakirlere datacak ve kendi
byklne uygun bir i yapacakt. Noter, bu sosyalizmin en ls diyordu.
Msy Hennebeau, bu durumdan haberdar edilince:
"ok canmz skarsa piskopos bizi ondan kurtarr," dedi.
Etienne bu srada, Requillart'in derinliklerinde Jeanlin'in ininde yayordu.
Hi kimse onun bu kadar yaknda olduunu dnmyordu. Etienne burada tam bir
bolluk iinde yaamaktayd. Ard raklar, her trl erzak, ksacas burada her
ey vard. Fakat ksz kalmak tehlikesi vard. Jeanlin kendisine her eyi
getiriyor, ama bir paket ' mum bulamyordu.
Beinci gn, Etienne yalnz yemek yerken k yakmak zorunda kald. Bu karanlk
beynine bir arlk gibi kmt. Bu arlm eyalarla yaamak ona zor
geliyordu. Okuduu kominist kitaplarna karn, grd terbiye, vicdannda
skntlar oluturuyordu. Bylece birka kuru ekmek paras ile yetiniyordu. Ama
yine de yaamas gerekti. Grevini yerine getirmemiti. Bu da iini kemiriyordu.
Arada bir elinde ba olduu halde Chaval'in zerine atln hatrlyor,
iti birka damla eyin kendisini adam ldrecek kadar kine sevkettiini, o
sarho halini aklna getiriyordu. Burada, vcudu krlyor, az zehir gibi,
hasta ve yorgun yatyordu. Durumdan haberdar olan Maheu'ler bile ona bir tek mum
gnderememilerdi. Yemei de karanlkta yemek zorunda kalmt.
Etienne ot yatana uzanp saatlerce yatyordu. Hibir zaman bu kadar
dndn hatrlamyordu. inde birtakm belirsiz fikirler uyanyor. Tekrar
ii mahallesine dnmek kendisini rktyordu. Burada siyasetten konuacak tek
bir kii yoktu. Orada ayn hava, soan kokan ayn hayvan koku hakimdi. Etienne
bu mahalle sakinlerini de burjuvalara zg kibar seviyeye ykseltmek istiyordu.
Ama bu o kadar uzun bir iti ki, Etienne'in onlarn yerine kafa
yormas, harcad emek kendisini tekilerden uzaklatryor ve nefret ettii
burjuvalarn ruhu, kendisini saryordu.
Jeanlin, bir akam, bir arabacnn fenerinden ald mumu getirdi. Bu Etienne'i
bir sre teselli etti. En az ekmek kadar gerekli olan byk bir idare ile
kullanyordu. Dnceleri srasnda yolunu izmiti. O da bir Pluchart olacak ve
ilerinin btn zamann aldn ileri srerek tek bana, yalnz bir odada,
siyaset alannda almak istiyordu.
ifeanlin, ikinci haftann balarnda jandarmalarn kendisinin Belika'ya
getiini sandklarn syleyince Etienne hemen dar kt. evreyi grmek
istiyordu. imdilik davay kaybedilmi sayyor kumpanyann boyun emeyeceini
dnyordu. Grev biterse btn istekleri yklacakt. O zaman madendeki tembel
hayata, mahalledeki iren hayata dnmek zorunda kalacakt. nancn kazanmak
istiyor, sermayenin de sonuta kendi kendini yiyip bitireceini kendi kendisine
anlatmaya alyordu.
Geceleyin, karanlklarda dolarken, birbirini takip eden iflaslar grr gibi
oluyordu. Bu harekette en fazla eker fabrikalar zarar grmler ve Hoton,
Fauvelle eker fabrikalar ii saysnda indirim yaptktan sonra arka arkaya
kmlerdi.
Deirmenlerde, halat fabrikalarnda da iler durmu bulunuyordu. Garebais cam
fabrikas da btn ocaklarn sdrmek zorunda kalmt. Sanayi krizi kmr
iilerinin grevi ile son devreye girmi, birok banker iflas etmiti.
Etienne bu souk gecelerdedir tek serveti kalmamacasna eski dnyann kp
yerine yeni bir gn doacan mit ediyor, ocaklarn evresini dolayor ve
madenlerde toprak kaymalar, harabiyet kol geziyordu. Crevesoueur, Madelaine,
gittike tkanyor, Feutry Cantel'i sular basyordu. Bu harabiyet, bir asrlk
bir zamanda deerinin yz katna ykselen Montsou'nun hisselerini yok edecekti.
280
Emile Zola
Germinal
281
Bu devaml darbeler Etienne'i tekrar mitlendirmekteydi. Mont-sou
karklklarndan sonra Paris gazeteleri birbirlerine girmi, hkmet taraftan
gazetelerle, muhalif basn, iddetli bir savaa tutumulard. Kumpanya da bu
haberlere kulak tkayamam ve iki idare amiri soruturma iin buraya gelmek
ltfunda bulunmulard. Ama yine de istemeyerek gelmi gibi davranp, meydana
gelen olaylardan hi zlmemi gibi hareket ediyorlard. Fakat bu adamlarn
daimi bir toplant halinde olduklar ve konutuklar konulardan darya hibir
eyin szmamas iin aba harcadklar de Etienne'in kulana gelmiti. imdi,
zaferden daha fazla mit vard.
Ertesi gn, tekrar midi sarsld. Kumpanya pek kolay teslim olacaa
benzemiyordu. Milyonlar da kaybetse pek yklmazlard. Nasl olsa bu zararn
tekrar iilerin srtndan karacak deil miydi? O gece Vandame'n Montsou'ya
devredileceini duydu. te imdi gerei anlamt. Deneulin'in evinde de tam
bir sefalet hkm srd, Msy Deneulin'in skntdan yataa dt, kzlarn
alacakllarla savaarak iflastan kurtulmak iin rpndklarn ve ii
mahallelerindeki alk gibi burada da skntnn hkm srdn rendi. JeanBart'da i tekrar balamam, Gaston Maire'ye yeniden bir tulumba koymak
gerekmiti. Deneulin, Gregoire'lardan 100.000 frank bor istemi red cevab
alnca bsbtn yklmt. Gregoire'lar kendisine madenini satmasn tavsiye
etmiler, o ise hl diretmekteydi. Grevden en byk zarar o grmt. nceleri
bu aresizliin kendisini mahvedeceini belirtmi, sonra aresiz kalp yaplan
teklifleri dinlemeye balamt. Ocan tamir grdkten sonraki deerini
dnyor ve hi olmazsa alacakllarn azn kapatacak kadar bir para elde
etmeye alyordu. Montsou'nun idare amirleri ile iki gn mcadele etmi fakat
onlarn ilgisiz tavrlar karsnda, "asla" demekten baka bir ey yapamamt.
dareciler tekrar Paris'e dndler. Onun son nefesini bekleyeceklerdi. Etienne,
savata yuvarlanan kkleri yiyerek, tekrar semirecek bykleri dnm ve byk sermaye karsnda cesareti krlmt.
Ertesi gn Jeanlin yreine biraz su serpti. Voreux'de de destek direkleri
yklmaya balam ve Kumpanya acele tamircileri getirmek zorunda kalmt.
Etienne nbetilerin kara glgelerinden rkt iin, imdiye kadar Voreux'ye
yanaamamt. Grnmeden buraya yaklamak imknsz gibiydi. Sonunda sabaha
doru buraya gitti ve arkadalarndan durumun kt olduunu, destek direklerinin
batan baa tamir gerektiini rendi. Etienne ieriden tamircilerin eki
seslerini duyduka byk bir haz duyuyordu.
afak skerken dnd. Nbeti imdi kendisini mutlaka grecekti. Bu adamlarn
halkn arasndan alnp, halka kar kullanldn dnerek yryordu. Ordu da
ihtill tarafn tutsa galip gelmeleri iten bile deildi. Klalardaki askerin
kendilerinden, yani iiler arasndan geldiini dnmesi yeterli gelecekti.
Daha imdiden baz alaylarn sosyalizm cereyanlarna yakalandna dair
sylentiler vard.Acaba bunlar doru muydu? Etienne imdi buradaki alayn da
grevciler safna katlarak, Kumpanya mensuplarn kuruna dizerek madeni
madencilere verdiini grr gibi oluyordu.
imdi iinden birtakm sesler ykselmekteydi. Bu askerlerin fikrini renmek
istiyordu. Bunun iinde onlarla konumalyd. Topraklarn arasna skm tahta
paralan arar gibi yaparak umursamaz bir ekilde yaklat. Nbeti hareketsiz
duruyordu.
Etienne:
"Hava berbat, deil mi arkada?" diye sordu.
Yz illi, sevimli bir sarn olan asker, kaputunun iinde pek de acemice
duruyordu.
"Belki de," diye sylendi.
Etienne:
"Sizi de buraya dikip iliklerinizi donduruyorlar. Sanki Rus kazak282
Emile Zola
larnn gelmesini bekliyorsunuz. Sonra da burada devaml bir rzgr var," dedi.
Asker ikyet etmeden titremeye devam ediyordu. leride Bonne-mort'un souk
gecelerde barnd bir kulbe vard ama ona buradan ayrlmamas iin emir
Lenore'la Henri de eve elleri bo dnmlerdi. Bir adam, kendilerine iki metelik
vermi, fakat kz, kk kardeine tekme sallarken o
291
da paray karn iine drm, aramalarna karn bir ey bulamamlard.
"Jeanlin ne cehennemde?"
"lerim var deyip kat, anne."
Etienne yrei burkularak konuulanlar dinliyordu. Bir zamanlar dilendikleri
takdirde ocuklarn ldreceini syleyen Maheude imdi onlar dilenmeye
yolluyordu.
Karanlk odada sknt, ekilmez bir hal ald. Kklerin karn ackmt. Niin
yemek yiyemiyoruz diye sormaya baladlar. Maheude birdenbire katla katla
alad ve yatanda ateler iinde yatan kz kavrayarak, "Allah'm neden
bizlerin cann almyorsun?" diye inledi. Maheu bir aa bir yukar yrmesine
devam ediyordu.
Bu srada kap ald ve ieri doktor girdi. Her zamanki gibi acele ediyordu.
Doktorda kibrit olmasa hastaya bakamayacakt. Hasta kz karmlar, aklan
kibritlerin donuk altnda clz vcudu ve kamburu titremeye balamt.
Maheude hkryor, bu uslu ocuun canm kendinden nce almamas iin dua
ediyordu.
Doktor homurdand:
"lyor teki evlerde de durum ayn. Benim yapabileceim bir ey yok. Bunlara et
gerekli."
Doktor koa-koa uzaklam, odada Maheude'n hkrklar ve yalvarmalarndan
baka bir ey iitilmez olmutu.
Pazar gn, Svarine, Avantage'daki meyhanede her zamanki yerinde oturuyordu.
Madenciler bira iecek metelie sahip deillerdi. Meyhaneler hibir zaman bu
kadar isiz kalmamlard. Rasseneur, sobann karsnda sessiz sessiz
dnyordu.
Birdenbire cama kesik darbe vuruldu. Svarine ban evirdi
292
Emile Zola
ve Etienne'i grd. Ayaa kalkt. Fakat daha nce kapy Rasseneur amt.
Etienne'e, "Seni ele vereceimi mi sandn. Nerede saklandn ka gndr
biliyorum. Konumak iin buras herhalde sokaktan daha uygun bir yerdir."
Madam Rasseneur, Etienne'e bir bardak bira verdi, teki reddetti
ve:
"Senin byle eyler yapmayacan bilirim. Fikirlerimiz uymayabilir, ama
insanlar yine de birbirlerini takdir ederler," dedi.
Yine sessizlik olmutu. Svarine sinirli sinirli parmaklarn oynatyordu.
Etienne:
"Negrel, Belika'llan getirmi, Voreux'de i balyor," dedi.
Rasseneur:
"Evet, onlar gece kardlar, inallah yine bir olay olmaz," diye cevap verdi.
Sonra sesini ykseltti ve:
"Bak beni dinle, kavga karmak istemiyorum ama bu iin sonu ktye varacak.
Geen gn Dille'de idim ve Pluchart'a rastladm. rgtledii i bozuluyormu.
Topluluk burjuva snfn titreten bir zafer kazandktan ve btn dnya
iilerini kendisine ektikten sonra grevler ve an ihtiraslarla her gn biraz
daha ve iten ie kimiriloyormu. Anaristler iyi mevkileri ele geirdike, eski
toplumu ykmak iin tekilatlanan bu birlik, bu ekime ortasnda yok olabilir,"
dedi. "Pluchart da bu yzden hastalanm, fakat yine de konuma yapmak iin
dolayor. Bizim grev iin de hap yuttu deyimini kulland."
Etienne, konumay sessizlikle dinledi bu adam karsnda aresizliini aa
vurmaktan ekiniyordu.
"Grevin hap yuttuunu ben de biliyorum. Biz zaten grev yapmak istemedik.
Kumpanya ile ileri halledebileceimizi umuyorduk. Sonra insan kendini kaybedip
ok eyler mit ediyor. ktye dnnce soGerminal
293
nu beklemeden hemen kavga grlt balyor," dedi.
Rasseneur:
gnderse idi sorumlu olacan dnmt ve konumaya alt. Fakat sesi yle
korkun bir barma iinde kayboldu
310
Emile Zola
ki, omuzlarn silkerek tekrar geri ekilmek zorunda kald. Ve o andan itibaren
Richomme kalabal sakinletirmeye ne kadar urap yeminler verdi ise de
baarl olamad. Fakat inat etti, aralarnda kald.
"Hey Allah'm! Sizinle beraber benim kafam da krsalar, bu kadar aptallnz
taknmken sizi brakmam!"
Onlar sakinletirmek iin yalvard Etienne, bir aresizlik hareketi yapt.
Artk ok geti, saylar be yz gemiti. Ve Borain'leri kovmak iin gelmi
kalabaln yannda, yalnzca olanlan seyredip elenmek iin gelenler de oraya
toplanmt. Biraz ileride toplanm birka kiinin arasnda Zacharie ve
Philomene tiyatro seyreder gibi bakyorlard, hatta ocuklarn da
beraberlerinde getirmilerdi. Requillart'-dan, aralarna Mouquette'in de
bulunduu bir grup daha geliyordu. Moquet varr varmaz Zacharie'in de yanna
gidip, glerek omuzuna dokundu, Mouquette ise son derecede ateli bir tavrla
isyanclarn en nne gemiti.
O srada yzba, srekli Montsou yolunu gzlyor, destek bekliyordu; emrindeki
askerler daha fazla dayanamayacaklard. Sonunda lgn kalabaln gzn
korkutmak iin askerlerine silah doldurma emrini verdi. Askerler emri yerine
getirdiler, fakat, heyecan fazlala-yor, zoraki alaylar iitiliyordu.
Kadnlar, Brle kadn, Levaque kadn ve dierleri:
"Bak sen u yalanclara," diye banyorlard, "Nian antreman yapmaya
hazrlanyorlar."
Uyanm ve alamaya balam olan Estelle'i kucanda tutan Ma-heude, o kadar
yaklamt ki, avu, o zavall yavrucakla buraya ne yapmaya geldiini sordu:
Kadn:
"Senin neyine gerek?" diye cevap verdi. "Cesursan ate et!"
Erkekler balarn sallyorlard. Hi kimse ate alacan zannetmiyordu.
Germinal
311
Levaque:
"Onlar kuru sk kurun, be!" dedi.
Maheu:
"Biz kazak myz?" diye bard. "Franszlara ate edilmez, yahu!"
Ve herkes, tfeklere doru atlmaya devam ediyordu. Eer o anda bir ate edilse
idi herkes biilirdi.
En n srada, askerlerin kadnlarn derilerini delmek istediklerini dndke
Mouquette fkeden kuduruyordu. Btn kfr darcn bitirmi, yeterli
arlkta hakaret bulamaz olmutu ki, birden askerleri en fazla tahrik etmenin
yolunu buldu: poposunu aarak onlara gsterdi. ki eli ile eteklerini
kaldryor, kalalarn geriyordu.
"Aln tam size gre! Hem de sizin iin fazla temiz, namussuz herifler!"
Sryor, taklalar atyor, herkes payn alsn diye dnp duruyordu.
"Bu subay iin! Bu avu iin! Bu da askerler iin!"
Bir kahkaha frtnas ykseldi, Bebert ve Lydie glmekten kvranyorlard. Son
derecede neesiz olmasna karn Etienne bile bu hakaret dolu plakl
alklad. imdi hem de asl fkeliler, sanki onlar pislie batarak kirlenmi
gibi gryorlarmcasna, askerleri yuhalyorlard ve yalnz Catherine sessizce,
zavall bir tavrla uzakta duruyordu.
Fakat bir itime kakma oldu. Yzba adamlarnn sinirlerini yattrmak iin
esir almaya karar vermiti. Bir srayta, Mouquette kurtularak arkadalarnn
bacaklarnn arasna atld. madenci, Levaque ve baka ikisi en azgnlarndan
arasndan yakalanarak avularn odasnda gz altna alnd.
Yukardan Dansaert ve Negrel, yzbaya ieri girmesi ve kendileri ile birlikte
saklanmas iin hayknyorlard. Yzba bunu reddetti, binalarn bir hcumda
iiler tarafndan kuatldn ve silahlarnn
312
Emile Zola
elinden alnmas gibi bir duruma debileceini dnd. Askerler homurdanyorlard, bu tahta ayakkabl sefillerin nnden kalmazd ya. Duvara
skm olan altm asker, tfekleri dolu bir durumda tekrar kalabala doru
dndler.
nce bir gerileme, derin bir sessizlik oldu. Grevciler bu g gsterisinin
karsnda hayretle duralyorlard. Sonra, bir haykr ykseldi: Mahkumlarn
hemen serbest braklmalar isteniyordu. Ve aralarnda daha nce bir anlama
olmadan, tek bir atlma ile, tek bir intikam hrs ile herkes yakndaki bir
tula ynna kotu. ocuklar tulalar teker teker, kadnlar ise etek dolusu
tayorlard. Az sonra herkesin nnde yeterli derecede tula yld ve ta
yamuru balad.
lk hcuma geen Brle kadn oldu. Tulalar sska dizinde ikiye blyor, her
iki eli ile paralan frlatyordu. Levaque kadn, kocas ha-pise girmi olduu
iin onu dndrmek midi ile yalvaran Boutelo-up'ya karn, iman vcudu ile
attn vurabilmek iin yaklamaya mecbur kalm, kollar yerinden kacakm
gibi tula savuruyordu. Herkes kendinden gemiti, iman bacaklarnda tulalar
krmaya baarl olamayan Mouquette onlar btn btn atyordu. Yumurcaklar
bile sraya girmiti, Bebert, Lydie'ye tulay en iyi ekilde nasl atacan
retiyordu. Ve birdenire btn bunlarn ortasnda, Catherine de gzkt: Hrsla
yarm tula paralarn kaldrp kaldrp sska kollan ile savuruyordu. Sebepsiz
bir adam ldrme hrsna gmlmt. Bu skntl, rfgursuz hayat artk sona
ermeyecek miydi. Ve tulalar kryor, onlar sanki aclarn yok etmek iin
kullamyormu gibi hrsla frlatyordu.
Askerlerin nnde kuatlm olan Etienne'in az kalsn kafas yanlyordu. Kula
imiti, dnd, tulann Catherine'in titrek ellerinden frladn bir rperti
ile farketti ve lmek pahasna yerinden kmldamad, kza bakmaya devam etti.
Daha biroklan da bir sava heyecea-n iinde kendilerinden gemi, kollan
sarkk duruyorlard. Mouquet
Germinal
313
sanki bir at karlamas seyredermi gibi darbeler hakknda fikir
yrtyordu: Oh! bu, tam isabet! tekisi... ok yazk! Alay ediyor,
Philomene'le, ocuklar daha iyi grmeleri iin omuzuna almadndan dolay
kavga eden Zacharie'yi dirsei ile drtyodu. Uzakta, yol boyunca sralanm
seyirciler vard. Ve, yokuun st banda, ii mahallesinin giriinde, ihtiyar
Bonnemort bir bastona dayanarak gzkm, sonra srklenerek gelmi, hareketsiz
bir halde olanlara bakyordu.
lk tulalar frlatlmaya balad anda, Richomme madencilerle askerlerin
arasna girmi, her iki taraf da kendisini dinlemeye davet ediyordu. O kadar
zlmt ki, gzlerinden iri damlalar dklyordu. Grlt ortasnda sesi
duyulmaz olmutu.
Tulalar imdi daha ok frlatlmaya balanmt. Maheude, Ma-heu'nn geride
durduunu grnce:
"Sana da ne oluyor, korktun mu yoksa, ah kucamda u ocuk olmayacakt.
Grrdn o zaman sen," diye bard.
Kocasnn aldr etmediini grnce, aya ile birka tulay ona doru itti
ve:
"unlan alp atacak msn? Yoksa seni cesaretlendirmek iin, herkesin iinde
suratna m tkreyim," diye sordu.
Maheu kpkrmz kesilmi ve nne den bu paralar krp frlatmt. Kans
onu halamaya devam ediyordu. Sonunda sersemle-mi ve tfeklerle kar karya
gelmiti.
Mfreze, bu tula saana altnda aresiz duruma dmt. Yazba biran ieri
girmeleri gerektiini dnd. Fakat arkalarn dner dnmez kendilerini
paralarlard. Bir tula kasketinin siperliini krd ve yzne kan damlalan
akmaya balad.Askerlerden birou da yaralanmt. Yzba onlann da
kendilerini savunmak iin rpndk-lann dnyordu. Sol omuzuna bir tula
yiyen avu, vay canna diye bard.
Devaml olarak tulalar zerlerine geliyordu. Buna daha ne kadar
314
Emile Zola
parlak bir ubat gnei kalplere biraz daha nee katmt. dare'nin btn
panjurlar almt, byk bina yeniden hayata kavumu gibi grnyordu ve
oradan iyi haberler kyor, gelen baylarn olaydan dolay ok zgn olduklar,
ii mahallesindeki zavalllara kollarn amaya hazr olduklar syleniyordu.
imdi, istediklerinden ok daha ar bir darbe indirmi olduklarndan, kurtarc
grevlerini yapmaya hazrlanyor, ge bile kalm olan mkemmel nlemler
alyorlard. ncelikle Borain'lere yol verdiler ve iilerine verdikleri byk
ayrcalklar hakknda grltler kopardlar. Sonra ezilmi olan grevcilerin
artk tehdit etmedikleri ocaklarndan askerler de karld. Voleux'nun
kaybolmu olan nbetisi hakknda sessizlii temin edenler yine onlard; her
taraf aramlar ne bir tfek, ne de cesedi bulabilmilerdi, cinayetten
phelenmekte olmalarna karn asker hakknda kaak raporu verdiler. Gelecek
korkusu ile dolu olarak, gemi azya alm bir kitlenin dayanlmaz vahetini
aklamaktansa olaylar bylece deitirmeye altlar. Fakat btn bunlar yine
de kurulun idari konulan eskisi kadar iyi bir ekilde idare etmelerine engel
olmuyordu; nk Deneulin'in dare'ye gelerek Msy Hennebeau ile bulutuu
grlmt. Vandame'n satn alnmas iin grmeler devam ediyor, Deneulin'in
bu baylarn tekliflerini kabul edecei tahmin ediliyordu.
Fakat memleketi asl kaynatran ey idarecilerin duvarlara beer onar tane
yaptrdklar kocaman sar renkli afiler oldu. Bu ilanlarda, son derecede
byk harflerle, unlar okunuyordu: "Montsou iileri, son gnlerde kt
sonularn grm bulunduunuz zc hatalaGerminal
317
rn,iyiniyetli ve akll iileri geim aralarndan mahrum etmesini
istemiyoruz. Buna gre, Pazartesi sabah btn ocaklar aacak ve i tekrar
balad zaman, alma artlarn iyiletirecek btn tedbirleri, itina ve iyi
niyetle inceleyeceiz. Sonuta yapmak olana olan her eyi adalet llerinde
yapmaya alacaz." On bin madenci tek bir sabah zarfnda bu afilerin nnde
resmi geit yapt. Hibiri konumuyor, ou ban sallyor, bazlar ise
hareketsiz yzlerinin tek bir noktas kmldamadan ayaklarn sryerek
uzaklayorlard.
O ana kadar iki yz krklar mahallesi byk bir inatla direnmiti. Sanki, ocan
amurunu krmzya boyayan arkadalarnn kan, kendilerine yolu kapyordu.
Aralarnda Pierron ve benzerleri olan topu topu on kii ocaa inmiti. Geri
kalanlar bunlarn gidi gelilerini karanlk baklarla hibir hareket yapmadan,
tek sz sylemeden takip ediyorlard. Kiliseye yaptrlm olan afi de gizli
bir gvensizlikle karlanyordu. Bu ilanda geri verilmi olan tezkerelerden
szedilmiyor-du: Acaba kumpanya onlar almay red mi ediyordu? Ve intikama
uramak korkusu, en fazla lekelenmi olanlarn kovulmasn protesto gibi
kardee bir dnce hl inat etmelerine neden oluyordu. Emin deillerdi, ancak
bu baylar samimi bir ekilde konumaya karar verince kuyulara dneceklerdi.
Alak evler derin bir sessizlik altnda eziliyordu, aln bile nemi
kalmamt, lm rzgr damlarnn zerinden esmi olduuna gre hepsi
lebilirlerdi.
Fakat teki evlerin arasnda bir tanesi, Maheu'lerin ki, matemin iinde daha ok
sessiz ve karanlk grnyordu. Maheude kocasn gmdklerinden beri bir kere
olsun azn amamt. arpmalardan sonra, Etienne'in, Catherine'i amur
iinde, hemen hemen l bir durumda eve getirmesine engel olmamt; ve kzn
yatrmak iin gen adamn yannda soyarken, onun da bir kurunla karnndan
yaralanm olduunu sanmt, nk kzn gmleinde geni kan lekeleri vard.
Fakat az sonra anlad, bunlar bu kt gnn sarsnts iinde patlak
318
Emile Zola
vermi olan ayba kan idi... Ah! bu yara da tam bir ans ya! Sonradan
jandarmalar ldrsnler diye ocuk dourma imknn veren bir hediye! Ve Maheude
ne Catherine ne de Etienne'le tek bir kelime bile konumuyordu.Gen adam,
tutuklanma korkusuna karn, Requillart'in karanlklarna tekrar dnmektense
hapishaneyi tercih ederek Jeanlin'le birlikte yatyordu: Btn bu dller ve
orada kayalarn altnda yatan kk askerin itiraf edemedii korkusu, gecelerini
dolduruyor, vcudunu rpertiyordu. Zaten hapishaneyi, yenilginin acs ortasnda
bir snak gibi hayal ediyordu, fakat onu rahatsz etmemilerdi bile, ne i
yapacan bilmeden uzun, kt saatler geiriyordu. Yalnz bazan Maheude, her
ikisine, ona ve kzna "evimde ne iiniz var?" der gibilerden kin duyar bir
tavrla bakyordu.
Tekrar stste uyumaya balamlard. Bonnemort baba, AIzire artk kamburunu
ablasnn gsne batrmaz olduundan beri iki kk Catherine'le beraber
yattklar iin onlar eski yatanda horluyor-du. Maheude ise evin boluunu
tam tersine genilemi fakat buz gibi olmu yatana bakarken anlyordu. Yata
biraz doldurmak iin Es-telle'i bouna yanna alyor, bebek kocasnn yerini hi
mi hi tutmu-yoFdu ve geceleri saatlerce yalnz bana alyordu. Sonra gnler
eskisi gibi geip gitmeye balyordu: Yine ekmekleri yoktu, lp giderek
kurtulmak ansna da sahip deillerdi. Yaantlarnda hibir deiiklik yoktu,
sadece kocas eksilmiti, hepsi bu.
Bu sessiz kadnn grn ile mitsizlie den Etienne,-beinci gnn leden
sonras, evden kt ve ii mahallesinin kaldrmlarnda yrmeye balad. Ona
ok skntl gelen hareketsizlik kendisini, ba nnde hep ayn dnce ile
kvranr durumda, devaml gezintilere itiyordu. Yarm saattir yollarda yryordu
ki, arkadalarnn kendisini grmek iin kaplarnn nne ktn farkederek
sknts iki kat artt. hretinin son krntlarn da jandarmalarn
kurunlar alp gtrm, alevlerinin kendisini takip ettii baklara
rastlamadan gezeGerminal
319
miyordu.. Ban kaldrnca, tehditedici tavrlar taknm erkekleri, perdeleri
aralam kadnlar gryordu ve henz sessiz olan bu sulamann, alk ve
gzyalarndan genilemi olan bu iri gzlerin fkesi altnda sersemliyor,
admlarn aryordu. Btn ii mahallesinin, kaplara frlayp ac ve
sefaletini yzne haykrmas korkusuna kaplarak hzl admlarla eve dnd.
Fakat, Maheu'lerde karlat sahne acsn son dereceye kard. Bonefnort
baba o uursuz gn, sopas para para olmu, kendisi yldrm arpm bir
ihtiyar aa gibi yere devrilmi bir durumda iki komu tarafndan bulunduu
andan beri aklm gibi oturduu iskemlesinin zerinde souk ocan yannda
bulunuyordu. Ve Lenore ile Henri alklarn bastrmak iin, bir gn nce iinde
lahana kaynatlm olan tencerenin dibini sinir bozucu bir sesle kazyp
dururlarken, dimdik duran Maheude, Estelle'i masann zerine braktktan sonra
Catherine'i yumruu ile tehdit ediyordu:
"Tekrar et bakaym. Allah'n cezas! Sylediini tekrar et!" Catherine Voreux'ye
dnmek niyetinde olduunu sylemiti. Ekmeini kazanamamak, annesinin evinde
gereksiz yere rahatsz edici bir yaratk gibi zoraki katlanlmak fikri, onun
iin her gn daha ekilmez bir durum almaya balamt ve Chaval'den kt bir
dayak yiyeceinden korkmasa daha Sal gnnden itibaren ie balam olacakt.
Kekeleyerek devam etti:
"Ne yapaym istiyorsun? Hibir ey yapmadan yaanlmaz ki. Hi olmazsa ekmeimiz
olur." Maheude szn kesti:
"Dinle, aramzdan ilk almaya kalkan, u ellerimle grtlaklarm... Yoo!
hayr! bu kadar da fazla olur, babay ldrsnler, sonra da ocuklar
yararlanmak iin almaya davet etsinler, yle mi? Yama yok! Artk yeter,
giden gibi, sizi tabutla gtrmelerini tercih ederim." Ve, fke ile, uzun
zamandr devam eden sessizliini bir sz tufan
320
Emile Zola
Germinal
321
ile bozdu. Catherine'in kendine getirecei bir b....tu sanki! Topu topu otuz
metelik, eer su Jeanlin haydutuna da i bulurlarsa elli metelik! Bu para ile
yedi kii doyacakt ha! Veletler ancak tknmaktan baka bir eye yaramazlard.
Byk babaya gelince, derken herhalde kafasndan bir tahta eksilmiti ki,
iyice aptallama benziyordu; belki de askerlerin arkadalarna ate atn
grnce akln kaybetmiti.
"yle deil mi? htiyar, en sonunda sizin cannza okudular. Daha kuvvetinizin
yerinde olmasna karn hap yuttunuz artk."
Bonnemort ona snk gzlerle bakyordu. Saatlerce gzleri bir noktaya dikilmi
oturuyor, temizlik iin yanna koyduklar bir tablaya tkrmeyi bile akl edecek
kadar zek eseri gsteremiyordu. Maheude devam etti:
"stelik emeklilik iini bile halletmediler ve fikirlerimizden dolay bunu
reddeceklerine de eminim... Hayr! Artk bu kadar fazla!" Catherine titrek bir
sesle konutu: "Fakat, afite diyorlar ki..."
"u Allah'n cezas afiinle beni rahat brakr msn sen!... Bu yine bizi
yakalayp yemek iin bir tuzaktan baka bir ey deil. Artk derimizi deldiler
ya, rahata nezaket gsterebilirler."
"Fakat anne, o zaman nereye gideriz? Herhalde bizi bu mahallede brakmazlar."
Maheude, belirsiz ve mthi bir hareket yapt. Nereye gideceklerdi? Bilmiyordu,
dnmesi gerekiyordu, deli olacakt. Baka bir yere, bir yerlere gideceklerde
elbet. Ve, tencerenin grlts ekilmez bir duruma geldiinde, Lenore ve
Henri'den hncn ald, ocuklar insafszca tokatlad... Drt ayak zerinde
emekleyerek yere den Estelle'in alamas patrdy daha da artrd. Anne
ocuu da bir tokatta susturdu. Dnce ilseydi, ne iyi olurdu! Alzire'den sz
etti, tekiler iin onun kadar ansl olmalarn diliyordu. Sonra, birden,
ban duvara
dayayp haykra, haykra alamaya balad.
Ayakta bulunan Etienne araya girmeye cesaret edememiti. Evin iinde artk
hibir nemi kalmamt, ocuklar bile gvensizlikle yanndan ekiliyorlard.
Fakat bu acyla kvranan kadnn gzyalar iini kt yapyordu, mrldand:
"Hadi, hadi cesur olun! in iinden syrlmaya bakarz." Kadn onu duymam
gibi grnd, imdi alak bir sesle srekli ikyet ediyordu:
"Ah! Allah'm, buna imkn var myd? Btn bu. kt olaylardan nce yine de her
ey yolunda idi. Evet kuru ekmek yiyorduk, fakat hep bir arada idik... Ve ne
oldu, Allah'm! Ne yaptk ki, byle bir straba uradk, kimimiz topran
altna girdik, dierlerimiz ise girmeye can atyoruz!... Doru, bizi hayvanlar
gibi arabaya kouyorlard ve paymza hep ac ekmenin, zenginlerin servetini
artrmann ve hibir zaman iyi eyleri tadamamann dmesi adalete uymuyordu.
Evet, bu daha fazla devam edemezdi, biraz nefes almak gerekiyordu... Fakat byle
olacan bilseydik! Adalet istediimizden dolay bu hallere dmemize Allah
nasl izin verdi!"
Sesi byk bir znt ile tkanyordu:
"Sonra, bir para zorlua katlanmakla ilerin batan aa dzeleceini iddia
eden bir sr akll geinenler de hep insanlar kandrmak iin hazrdlar...
nsann akln bandan alr, hayal peinde kotururlar. Ben aptal gibi hayaller
kuruyor, herkesin mutlu olduu bir dnyay grr gibi oluyordum. Szn ksas,
bulutlarn arasnda idim! Ve, sonra insan tekrar amurun iine dnce beli
krlyor.... Bunlar doru deildi, orada insann grmek istediklerinden bir
teki bile yoktu. Var olan sdece sefaletti, ah! grtlana kadar yoksulluk, bir
de stelik kurun!"
Etienne, her gz yann kendisine bir vicdan azab verdii bu ikyeti
dinliyordu. Hayallerinin zirvesinden dt iin fazlas ile
322
Emile Zola
yaralanm olan Maheude' teselli etmek iin ne diyeceini bilmiyordu. Kadn
odann ortasna kadar yrm, imdi ona bakyordu ve gen adama bir fke nbeti
iinde: "Sen" diye hitap ederek haykryordu:
"Ya sen, hepimizi bu hale drdkten sonra, ocaa dnmekten szediyor musun?...
Yalnz, ben senin yerinde olsaydm, arkadalarma bu kadar ktlk ettiim iin,
imdiye kadar oktan lm olurdum!"
Etienne cevap vermek istedi, sonra mitsizlikle omuzlarn silkti: Bu
kadncaza, acnn iinde anlayamayaca aklamalarda bulunmann ne gerei
vard? Ve acsnn fazlalndan dolay, kt, babo gezintisine tekrar
balad.
Darda da ii mahallesi sanki onu bekliyordu, adamlar kaplarn nnde,
kadnlar pencerelerde, gzkr gzkmek, homurtular iitildi, kalabalk
fazlalat. Bir dedikodu dalgas drt gndr kabaryor, genel bir lanet eklinde
beliriyordu. Yumruklar ona doru sklyordu, anneler ocuklarna onu nefretle
gsteriyorlard, ona bakarken ihtiyarlar yere tkryorlard. Bu, yenilgi
gnlerinden sonra grlen dneklik, hretin ani uurumu, sonusuz ekilen btn
straplardan doan korkun oir nefretti. Aln ve lmn hesabn o
veriyordu.
Philomene'le beraber gelen Zacharie kapdan kmakta olan Etien_ ne'e
arpt. Ve, kt bir tavr ile onunla alay etit:
"Bak hele una! imanlyor, demek ki bakalarnn kan ile besleniyor."
Levaque kadn, Bouteloup Oe birlikte kapsnn nne kmt. Kurunlara kurban
giden olu
kastederek bard:
"Evet, ocuklar atee iten alaklar var. Eer ocuumu bana geri vermek
istiyorsa, gitsin topran altndan karsn!"
Hapiste olan kocasn unutuyordu. Bouteloup kald iin evde bir deiiklik
olmamt. Fakat, kocasn yine de hatrlad ve ekledi:
Germinal
323
"Hadi canm! namuslu insanlar hapiste rrlerken, alaklar serbest serbeste
geziyor."
Etienne, oradan uzaklamak isterken, bahelerden koarak gelen Pierronne'la
karlat. Kadn annesinin lmn adeta bir halas gibi karlamt;
Pierron'un zavall kz, kendisi iin bir yk olan Lydie iin de tek damla
gzya dkmemiti. Fakat barmak iin komularn destekliyordu:
"Ya annem? Ya zavall kzcaz? Seni grmler, onlarn arkasna
saklanyormusun. Kurunu senin yerine onlar yediler."
Ne yapmas gerekiyordu? Pierronne'u tekileri grtlaklayp, ii mahallesine
kar sava m amal idi? Etienne bir an bunu istedi. Kan beynine kmt,
arkadalarn imdi birer hayvan gibi gryor, onlan bu kadar aptal ve vahi
grmek onu ldrtyordu. Btn olaylardan onu sorumlu tutmalar karsnda
kendisini kaybediyordu. Bundan daha aptalca bir ey olamazd! Onlan tekrar yola
getirmek iin kendinde yeterli g bulamad iin, iine bir irenti geliyordu
ve sanki hakaretleri duymuyormu gibi, admlarn sklatrmaya devam etti. Az
sonra, bu tam bir ka haline geldi, her evden yuha sesleri ykseliyor,
peinden kouluyor, btn bir halk yava yava ykselen bir uultu ile onu
lanetliyordu. Btn felaketlerin balatcs, katil hep o idi. Sapsan olmu,
lgna dnm bir halde mahalleden koarak kt; arkasndan uluyan bir
kalabalk kouyordu. Sonunda yola kt zaman, bir ou peini braktlar;
fakat birka hl inat edi yordu ve Etienne tam yokuun alt bana varmt ki,
Voreux'den kan baka bir grupla karlat.
htiyar Mouquet ve Chaval da onlann arasnda idi. Kz Mouquet-te'nin lmnden
beri ihtiyar Mouquet, azndan tek bir ikyet kelimesi kmadan seyislik
grevine devam ediyordu. Etienne'i fark edince etmez aniden, bir fke frtnas
ile sarsld ve gzlerinden yalar f-krd, ttn inemekten simsiyah olmu
azndan korkun kfrler
324
Emile Zola
dkld.
"Alak! Domuz! Pis herif... Bekle, zavall ocuklarmn hesabn bana
vereceksin, seni geberteceim!"
Bir tula yakalad, ikiye krd ve frlatt.
Bu intikamdan byk zevk duyan Chaval heyecan iinde bard: "Evet, evet,
hesabn grelim unun! Sras geldi... Artk kapana ksldn, pis herif!"
Ve o da talar frlatarak Etienne'in zerine hcum etti. Korkun haykrmalar
ykseldi, herkes bir tula alarak, askerleri ldrmek istedikleri zaman
yaptklar gibi, fakat bu sefer Etienne'i ldrmek iin frlatmaya balad.
Etienne serseme dnm, artk kamyor, szlerle onlar sakinletirmek
istiyordu. Eskiden o kadar ok alklanan nutuklar dudaklarndan dklyordu.
Onlar sadk bir sr gibi elinde tuttuu zamanlardaki kelimelerini kekeliyordu;
fakat artk gc kalmamt. Kendisine sadece tulalar cevap veriyordu ve sol
kolundan yaralanm, lm tehlikesi iinde geriliyordu ki, kendisini Avantage
meyhanesinin duvarna skm buldu.
Bir mddetten beri Rasseneur kapda idi. Sadece: "Gir," dedi.
Etienne tereddt ediyor, ona snmay kendine yediremiyordu. "Hadi gir ieri,
onlarla konuacam."
Etienne boyun edi, meyhaneci geni omuzlan ile kapy kaparken, meyhanenin br
ucuna snd. Rasseneur konuuyordu:
"Hadi arkadalarm sakin olun... Sizi hibir zaman aldatmadm biliyorsunuz.
Her zaman bar taraftan idim ve beni dinlemi olsaydnz, mutlaka ki, imdi
iinde bulunduunuz durumda olmazdnz."
Karnn ve omuzlarn saklayarak, uzun sre konutu, lk su kadar rahatlatc
bir konuma yapt. Ve eski baarsn tamamen kazanyor, hi kuvvet harcamadan,
doal bir ekilde, sanki arkadalarn onu yuhalamamlar, alaklkla
sulamamlar gibi hretini tekrar elde ediGerminal
325
yordu. Sesler onu onaylyordu: ok gzel! Seninle beraberiz! te konumak buna
denir! Bir alk tufan koptu.
Geride, Etienne fenalk geiriyor, kalbi ac ile dolup tayordu. Rasseneur'n
ormanda, halkn nankrl ile kendisini tehdit ettii konumay hatrlyordu...
Ne aptalca bir vahet! Yapm olduu hizmetleri ne abuk unutmulard Bu,
srekli kendisini kemiren, kr bir kuvvetti. Ve, bu hayvanlarn kendi davalarn
mahvettiini grmenin fkesi altnda, kendi sessizliinin mitsizlii,
ihtirasnn korkun sona eriinin hrs vard. Ne! imdiden her ey bitmi
miydi? Kayn aala-nnn altnda, bin kalbin kendisinin ki ile beraber
attn hatrlyordu. O gn hreti iki elinin ortasnda tutmutu. O halk ona
aitti, kendisini onlann sahibi gibi hissediyordu. O sralarda delice hayallere
kaplyordu: Montsou ayaklarna serilmi, Paris yaknda idi, belki milletvekili
olacak, burjuvalar konumalar ile ykacakt, bir meclisin krssnde bir ii
tarafndan yaplan ilk konuma! Ve her ey bitmiti! Nefret edilen bir sefil
olarak uyanmt, sahibi olduu halk kendisini tulalarla kovalyordu.
Rasseneur'n sesi ykseldi:
"iddet hibir zaman baarl olmamtr, dnyay bir tek gnde yeniden kurmann
imkn yoktur. Size her eyi biranda dzelteceklerini sz verenler, ya birer
yalanc veya birer namussuzdurlar!"
Kalabalk:
"Yaa! Yaa!" diye bard.
Peki ama sulu kimdi? Ve Etienne'in kendi kendisine daima sorduu bu soru, onu
bsbtn mahvediyordu. Aslnda, kendisinin de iin iin kan alad bu felket,
bazlannn boazlanmas, dierlerinin sefalete dmesi, u zayf ve a
kadnlarn, u ocuklann kt kaderleri onun yznden mi olmutu? Felaketlerden
bir sre nce bu kt manzaralan dnyordu. Fakat bir kuvvet onu kavram,
arkadalan ile birlikte srklemiti. Zaten, hibir zaman onlar idare
etmemiti,
326
Emile Zola
asl ona yol gsteren, arkasndan iten bu kalabalk olmasa idi hibir zaman
yapamayca ileri yapmaya sevkeden onlard.Her iddet hareketinde, olaylarn
karsnda hayretler iinde kalyor, nk hibirini tahmin etmemi ve istememi
bulunuyordu. rnein, mahalleli arkadalarnn bir gn gelip de onu
talayacaklann dnebilir miydi? Bu kuduzlar, kendisinin onlara ekmek elden su
glden yaayacaklar bir tembel hayatn vaadettiini iddia ederken yalan
sylyorlard. Ve, bu temize kmada, vicdann rahat ettirmek iin yapt
yarglamalarda, grevinin ustas grnememekten doan gizli bir korku, kendisini
daima rahatsz eden o yar bilginlik phesi kmldanyodu. Fakat artk
cesaretinin sonuna geldiini hissediyordu, hatta arkadalarndan bile
korkuyordu; doal bir g gibi her eyi spren ve kanunlarn dnda,
dayanlmayan bu kr ve byk kitle onu korkuya dryordu.Bir tiksinti
kendisini yava yava ondan ayrmt, zevklerinin incelmesi, varlnn daha
yksek bir snfa ykselmesi onunla olan btn balarn koparmt.
O srada, Rasseneur'n sesi heyecanl haykrmalarn arasnda bouldu:
"Yaasn Rasseneur! Bizi idare edecek bir o var, yaa, yaa!"
Kalabalk dald ve meyhaneci kapy kapad ve iki adam birbirlerine sessizce
baktlar. kisi de omuzlarn silkti. Sonunda beraberce birer bardak bira
itiler.
uzakta alan saati dinliyordu. Saat gece yarsn alnca, kyy terk etti,
Voreux'ye doru yneldi.
O srada maden bombotu, sadece, gzleri uykudan imi bir avua rastlad.
ncelikle, unutmu gibi yapt bir ceketi, bir dolaptan almak iin yukar
kt. Baz aletler, ucu taklm bir matkap, ok salam bir kk testere, bir
eki ve keski bu ceketin iine sarlm olarak duruyordu. Sonra, oradan
ayrld. Fakat, barakaya gidecei yerde, jnedivenlere giden dar geide dald.
Ve, ceketi kolunda, lambasz, derinlii basamaklardan sayarak ar ar inmeye
balad. Asansrn, yz yetmi drdnc metrede kalaslara srttn
biliyordu. Elli drt merdiven sayd zaman, eli ile yoklad, tahtalarn
kntsn hissetti. Oras idi.
O zaman yapaca i zerinde uzun zaman dnm bir iinin soukkanll ile
ie koyuldu. Hemen, merdiven blmesinin bir kaplamasn testerelemeye balayarak
asansr blmesi ile irtibatn salad. Ve, hemen yakp sndrd kibritlerle,
boaltma kuyusunun kaplamasnn durumunu ve yeni yaplm olan tamirat
inceleyebildi.
Souvarine, at deliin zerine ata biner gibi oturmu durumda, kaplamann
beinci blmesinde kt bir eriklik farketti. Kereste paralar erevelerinden
km, darya doru bel vermilerdi. Katranla kapatlm olan aralklardan
bol miktarda su szntlar fknyordu. Ve marangozlar zamanlarnn azlndan,
sadece kelere demir destekler vidalamakla yetinmiler, hatta byk ihmal eseri
olarak baz vidalalar yerlerine koymamlard.
O zaman, Souvarine, matkab ile, desteklerin vidalarn geveterek, onlarn en
ufak bir basn altnda kmelerini salad. Bu, delice, bir iti ve yirmi kez
tekerlenmek, yz seksen metre ykseklikten dmek tehlikesi atlatt. Asansrn
zerinde kayd kalaslara tutunarak, bolukta sallanyor, oturuyor, yatyor,
sadece bir dirseine yaslanm olarak uzanyor, lm umursamyordu. En ufak
esinti bile onu devi334
Emile Zola
rebilirdi, kez kl bile kprdamadn, son anda toparlanmaya baarl oldu.
ncelikle eli ile yokluyor, sonra almaya balyordu; arada srada evresini
grmek iin bir kibrit yakyordu. Vidalar gevettikten sonra, tekilerini tutan
ana kalas bulmu, onunla urayor, testereli-yor, deliyor, dayanma gcn
kaybetmesi iin inceltiyordu. Ayn zamanda aralklardan fkran sular yzn
donduruyor, gzlerini bulan-dnyordu. ki kibriti snd. Her ey slanyordu,
bir gece, sonsuz bir karanlk iinde gml idi.
O andan itibaren, bir hrs krizine tutuldu. Bilinmezlik onu sarho ediyor,
saanan dvd bu karanlk ukurun deheti kendisini yakp ykmak kuduzluuna
sevkediyordu. Rastgele kalaslara saldrd, nne geleni yere vurmaya, delmeye,
testerelemeye balad. Ve bu iten sanki nefret ettii bir insann vcudunun
iinde ban dolatnr-m gibi zevk alyordu. u,az her zaman ak,
binlerce insann etini yutmu, u kt Voreux hayvann sonunda ldrecekti!
Fakat, halini beenmeyerek sakinleti. Bu i soukkanllkla yaplamaz myd?
Telaszca, tekrar merdiven blmesine girerek, testerele-dii kaplamay yerine
koyup at delii kapad. Bu kadar yeterli idi, farkedilip hemen tamir
edilmesi mmkn olabilecek daha byk bir zarar yapmak istemiyordu. Hayvan
karnndan yaralanmt, bakalm akama kacak myd ve Souvarine oraya imzasn
da atmt, herkes hayvann eceli ile lmediini anlayacakt. Ar ar
aletlerini ceketine sard, merdivenleri kt. Sonra, kimse tarafndan
grlmeden ukurdan ktktan sonra, elbiselerini deitirmek aklna bile
gelmedi. Saat alyordu. Yolun zerinde durdu, bekledi.
Ayn sralarda, uyumam olan Etienne, odann koyu karanl iinde hafif bir
grlt iiterek endielendi. ocuklarn ince nefeslerini, Bonnemort ve
Maheude'n horultularn ayrt edebiliyordu; yannda ise Jeanlin, bir flt gibi
uzun slklar karyordu. Herhalde, ona yle gelmiti, fakat baka ey
dnmeye hazrlanyordu ki, tkrt tekrar
Germinal
335
balad. Bu bir ot ilte hrts, kalkmaya hazrlanan birinin grlts idi. O
zaman Catherine'in rahatszlanm olabileceini dnd. Alak sesle:
O ara Dansaert dzeni salamaya alyordu. Bir kazma ile silahlanm olarak,
emirlere uymayann kafasn, patlatmakla tehdit ediyordu ve onlar sraya sokmak
istiyordu. Ykleyicilerin arkadalarn yolladktan sonra son olarak
kacaklarn baryordu. Szn dinlemiyorlard, bembeyaz kesilmi olan korkak
Pierron'u ilk olarak kamaya alrken yakalad. Her seferde onu bir tokatla
uzaklatrmaya mecbur oluyordu. Fakat kendisinin bile korkudan dileri
takrdyordu, bir dakika daha ve belki hap yutacakt. Yukarda her ey
paralanyordu, adeta bir nehir tamt, ldrc kalas yamuru dyordu. Daha
birka ii koarak geliyordu ki, korkudan lgna dnerek, peinden Pierron
olduu halde bir kmr arabasnn iine atlad. Asansr kt.
O anda, Etienne ve Chaval'n ekibi asansr blmesine varmt.
344
Emile Zola
Asansr kafesinin ykselip, gzden kaybolduunu grdler, ileri adldlar; fakat
son bir kalas yamurunun karsnda gerilemek zorunda kaldlar; kuyu
tkanyordu, asansr tekrar inmeyecekti. Catherine h-kryor, Chaval
tkanrcasna kfrler savuruyordu. Yirmi kii kadar vard, yoksa u domuz
efler onlar byle terkedecekler miydi. Batail-le' getirmi olan Mouque baba,
hayvan hl dizgininden tutuyordu; ihtiyar ve hayvan, ikisi de aptallam bir
halde sularn ykselmesini seyrediyorlard. Su kalalara kmt bile. Etienne,
sessizce dilerini skarak, Catherine'i kollarnn arasnda yukar kaldrd. Ve,
yirmi kii, yzleri yukarya dnk, uluyor, yirmi kii, aptalca, kuyuya, bir
nehirin fkrd ve kendilerine artk hibir yardm gnderilmesine olanak
vermeyen o km delie bakmakta inat ediyorlard.
Dansaert yukarya varnca, koup gelmi olan Negrel'i farketti. Kt bir
rastlant eseri olarak, Madam Hennebeau, o sabah yataktan kalkar kalkmaz, onu
dn sepetini semesi iin kataloglan incelemek zere alkoymutu. Saat ondu.
"Hey! Ne oluyor?" diye bard.
Baavu cevap verdi:
"Ocak mahvoldu!"
Ve, kekeleyerek kazay anlatmaya balad, mhendis ise inanmam bir tavrla
omuzlarn silkiyordu: Hadi canm, bir kaplama byle ker miydi? Abartlyordu,
hele bir gidip grsnd.
"Kimse dipte kalmad, deil mi?"
Dansaert bocalyordu. Hayr, hi kimse. Hi olmazsa yle mit ediyordu. Belki de
baz iiler ge kalmlard.
Negrel:
"Fakat, Allah kahretsin!" dedi, "O halde, siz niye ktnz? nsan adamlarn
brakr m?"
Hemen lambalarn saylmas iin emir verdi. Sabahleyin yz yirmi tane
datlmt; imdi sadece iki yz elli be tane vard; yalnz,
Germinal
345
iilerin ou, kargaalkta kendilerininkini kaybettiklerini itiraf
ediyorlard. Sonuta kesin bir rakam elde etmek mmkn olamad. Kimse eksik
arkadalarnn saysn tam olarak veremiyordu. Belki yirmi, belki de krk kii
idiler. Ve, mhendis yalnz bir tek eyden emin olabiliyordu; Dipte adamlar
vard, kuyunun azna eilindii zaman sularn grltsnn arasndan
haykrmalar iitiliyordu.
Negrel'in ilk ii Msy Hennebeau'yu armak iin adam gndermek, sonra da
kuyuyu ayrmay istemek oldu. Fakat ok ge kalmt. Hl panik iinde doru
ii mahallesine koan bir sr ii aileleri korkuya drmt ve srler
halinde kadnlar, ocuklar, ihtiyarlar, hkrklarla sarslarak madene hcum
etmilerdi. Onlar geri pskrtmek iin srveyanlardan bir kordon oluturmak
gerekliydi, nk manevralara ket vurabilirlerdi. Kuyudan km olan birok
ii orada, aptal aptal, elbiselerini deitirmeyi dnmeden, iinde kalmak
tehlikesini atlattklar bu korkun ukurun karsnda, lm korkusunun
gizliekiciliine yakalanm bir halde kalakalmlard. lgna dnm kadnlar,
evrelerinde dneniyor, yalvaryor, sorular soruyor, isimleri renmek
istiyorlard. Bilmiyorlar, kekeliyorlar, deliler gibi geni hareketler
yapyorlard. Kalabalk abucak byyor, yollardan bir ac iniltisi
ykseliyordu. Ve, yukarda Bonnemort'un kulbesinde, yere oturmu olan bir adam
vard: Svarine, gitmemiti ve seyrediyordu.
Kadnlar, gzyalarndan tkanarak:
"simler! simler!" diye hayknyorlard.
Negrel bir an gzkt, unlar syledi:
"simleri renir renmez size bildireceiz. Fakat hibir ey koy-bolmu
deildir, herkes kurtulacaktr... Ben iniyorum."
O zaman, kalabalk bir korku sessizlii iinde bekledi. Gerekten, sakin ve
cesur bir tavr ile mhendis inmeye hazrlanyordu. Asansr kafesini yerinden
karm, yerine, ucunda byk bir sepet bulunan bir kablo taktrmit ve
sularn lambasn sndrebileceini hesaba kata346
Emile Zola
rak, bir tane de sepetin altna taklmasn emretmiti.
avular, yzleri allak bullak, titreyerek bu hazrlklara yardm ediyorlard.
Negrel:
"Dansaert, siz de benimle ineceksiniz," dedi.
Fakat, sonra, baavuun korkudan dizlerinin bann zldn grnce, onu
kenara itti:
"Hayr, hareketlerime engel olursunuz... Yalnz olmay tercih ederim."
Kablonun ucunda sallanan darack sepete girmiti bile ve bir eli ile lambasn,
dieri ile iaret ipini tutarak, makiniste kendisi iaret verdi:
"Yava, yava!..."
Makinann bobinleri dnmeye balad. Negrel, iinden hl zavalllarn
haykrlar ykselen kuyuda kayboldu.
Mhendis, kuyunun st blmlerinde hibir hasar gremedi. Kuyunun ortasnda
sallanyor dnerek etraf aydnlatyordu. Fakat, yznc metrede, alt
kademeye vard zaman, lamba tahmin ettii gibi snd, bir saanak sepeti
doldurmutu. O andan itibaren, evresini ancak, sepetin altna asl olan ve
karanlkta kendisinden nce ilerleyen lamba sayesinde grebilmeye balad. Ve,
cesaretine karn, felaketin deheti karsnda vcuduna bir rperme geldi.
Sadece birka para kalas kalmt. Dierleri, ereveleri ile beraber
dmlerdi; yerlerinde byk oyuklar olmu, un inceliinde olan san bir kum
byk kitleler halinde dklmeye balamt; sular ise, bendini ykm bir nehir
gibi akyordu. Bu gittike artan boluun ortasnda, kaynaklarn tufan altnda
dne dne, sadece altndaki lamba ile aydnlanarak, inmeye devam etti. Artk
insan eli ile kuyunun tamiri imknszd. Tek midi lm tehlikesinde bulunan
adamlarn kurtarlmas idi. Dibe doru indike, haykrmalarn arttn
duyuyordu. Birden durmas gerekti, alGerminal
347
maz bir engel kuyuyu tkyordu: Bir kalas yn, merdivenlerin yklm
blmeleri, pompann kopmu hortumu ile karmt. Kalbi skm olarak bu
manzaray seyrederken, barmalar birden kesildi phesiz gittike artan su
basknnn altnda adamlar ya boulmular veya kamak zorunda kalmlard.
Negrel kendisini yukar karmalar iin iaret ipini ekmek zorunda kald.Sonra
kendisini tekrar durdurttu. Sebebini anlayamad bu ani kaza onu meraka
dryordu. Anlamak istiyordu, hl salam olan birka kaplama kalasn mauyene
etti. Lambas rutubetten dolay son demlerine gelmiti, elleri ile yoklad ve
ok kesin olarak, testere ve matkap darbelerini, korkun bir yok etme
ameliyesini farketti.
Bu felaketin nceden hazrlanm olduu kesindi. Hayretten kala kalmken,
erevelerinden ayrlaniki kalas paras burnunun ucundan, byk bir grlt ile
aa yuvarlandlar. Btn cesaretini kaybetmiti, bunu yapm olan adam
dndke salar diken diken oluyor, sanki adam hl orada, byk ktl ile
karanlklarn arasnda imi gibi korkudan buz kesiyordu... Bard, lgnca
iaret ipini sallad; zaten tam zaman idi, nk yz metre daha yukanda
kaplamalann st ksmnn da atrdamaya baladn, kaydn, kuyunun
kaplamalarn kaybederek tamamen kmesi her an olabilirdi.
Yukarda, Msy Hennebeau endie ile Negrel'i bekliyordu.
"Ey! Ne var?" diye sordu.
Fakat dili tutulmu gibi olan mhendis konuamyordu. Baylmak zere idi.
"mkn yok, grlmemi ey! yice inceledin mi?" Mhendis ba ile nce
cevabn verdi. Orada kendilerini dinleyen birka avuun yannda aklamak
istemiyordu. Amcasn on metre uzaa ekti, sonra oray yeterli derecede uzak
bulmayarak daha da geriledi; sonra, ok alak sesle, amcasnn kulana sonunda
suikasti, testerelenmi, delinmi kalaslar, ta kalbinden vurulmu ve can eki348
Emile Zola
en kuyuyu anlatt. Bembeyaz kesilmi olan mdr de sesini ksyordu.
Montsou'nun on bin iisinin nnde korkularn gstermeye gerek yoktu; daha
sonra da Allah kerimdi... Ve her ikisi de fsldamaya devam ettiler. Bir adamn
oraya tek bana inmeye, boluun zerinde asl durarak hayatn bu korkun i
iin bin kere tehlikeye atmaya cesaret edebilmesi akllarn balanndan almt.
Hatta, bu kadar delile karn buna inanmamaya alyorlard.
Msy Hennebeau avulara yaklat zaman, yz sinirli bir tikle sarslyordu.
mizsiz bir hareket yapt, ocan hemen boaltlmas emrini verdi. Bu, bir nevi
cenaze merasimi oldu, herkes arkasna kaamak baklar atarak, sessizce, artk
hibir eyin mahvolmaktan kurtaramayaca bu tula ynn terketti.
Mhendis ve mdr son olarak karlarken, dardaki kalabalk srarla
tekrarlad haykrmalar ile onlar karlad. "simler! simler! simleri
syleyin!"
imdi, kadnlarn arasna Maheude de katlmt. Bir gece nceki grlty
hatrlyor, kz ile kiracsnn beraberce ktklarn anlyordu. Mutlaka ocaa
inmilerdi. Ve, bunun onlara iyi bir ceza olduunu bardktan sonra Maheude
koup gelmi, endie ile titreyerek n srada yer almt. Zaten artk phe
etmeye cesaret edemiyordu, evresinde konuulanlar ona Catherine ve Etienne'in
mutlaka ocaa indiklerini retiyordu. Fakat teki kaybolanlarn zerinde hl
hi kimse anlamaya varamyorlard. Hayr, bu deil, tam tersine teki, belki
de, bir ran beraberce ktklarna yemin ettii Chaval! Levaque kadn ve
Pierronne, tehlikede hi kimseleri olmamasna karn koup gelmiler herkesten
ok szlanyorlard. lk kanlardan biri olan Zacharie, her zamanki alayc
haline karn, annesi ile karsn alayarak kucaklam, imdi de Maheude'n
yannda durarak, kz kardei iin beklenmeyen bir efkatle tayor, onun orada
olduuna inanmak istemiyordu. "simler! simler! Allah nzas iin isimleri
syleyin!"
Germinal
349
Sinirlenmi olan Negrel srveyanlara, yksek sesle: "unlar susturun bakaym!"
dedi. "nsann ii paralanyor. Biz de bilmiyoruz ki, isimleri."
ki saat gemiti bile. lk aknlk srasnda, kimse eski kuyuyu, Requillart
kuyusunu dnmemiti. Msy Hennebeau o taraftan bir kurtarma hareketine
balayacaklarn sylyordu ki, bir sylenti dolat: Be ii, eski merdiven
blmesinden geerek su basknndan tam zamannda kurtulmulard ve bunlarn
arasnda Mouque babann ismi de veriliyordu, bu ise bir aknlk dourdu, kimse
onu aada sanmyordu. Fakat kurtulan be kiinin hikyesi gzyalarn
artrd: On be kii, kmelerden dolay yollarn kaybederek onlar takip
edememiler ve Requillart'da imdiden on metre su bulunduu iin yardmlarna
komak olana kalmamt. Artk btn isimler biliniyordu, her yer boazlanan
bir halk iniltisi ile dolmutu. Negrel hrsla:
"Susturun unlar!" diye tekrarlad. "Ve, gerilesinler! Evet, evet yz metre
teye ekilsinler! Tehlike var, itin itin."
Bu zavall insanlarla mcadele etmek gerekti. Baka felaketler kurmaya
balamlard, onlar, kendilerinden llerini saklamak iin geri sryorlard
ve avular, oralara ken kuyunun oca mahvedeceini anlatmalar gerekti... Bu
fikir onlar hayretten dilsizletirdi, sonunda, adm adm gerilemeye baladlar;
fakat, halk nlemeye alan nbetileri desteklemek gerekiyordu, nk,
yerlerinde duramyorlar, tekrar yaklamaya alyorlard. Yolun zerine bin
kadar insan ylmt, btn ii mahallelerinden, hatta Montsou'dan adamlar
koup geliyordu. Ve yukarda, tepenin zerinde, sarn, gen kz ehreli adam,
sabrszca sigara zerine sigara iiyor, ocaa parlak gzlerinin sabit baktan
ile bakyordu.
Emile Zola
ayakta kalmt. Paralananak, toz haline gelecei sanlyordu ki, birdenbire,
toprak tarafndan iilmi gibi, yere blok halinde gmld. Ve, artk her ey
dmdz olmutu, paratonerin direi bile gzkmyordu. Bitmiti, ukuruna
melmi, insan kan ile beslenen kt hayvann uzun ve kaln nefesi artk
duyulmuyordu. Voreux batan aa hilie gmlmt.
Kalabalk, haykrarak kamaya balad. Kadnlar gzlerini saklayarak
kouyorlard. Barmak istemiyorlar, fakat alm korkun ukurun nnde,
kollarn dehetten havaya kaldrarak boazlarn yrtar-casna haykryorlard.
On be metre derinliindeki snm volkan krateri, yoldan kanala kadar, en aa
krk metre geniliince uzanyordu. Ve, ukurun kenarndaki atlaklar, ta
tarlalara kadar devam ediyordu. Bir yark, cephesi atlam olan Rasseneur'n
meyhanesine kadar varmt. Yoksa ii mahallesi bile kecek miydi? Emniyette
olmak iin nereye kadar kamak gerekiyordu?
Fakat Negrel ac bir lk att. Gerilemi olan Msy Hennebeau alad. Felaket
daha tamamlanmamt, bir set km, kanal bir anda boalarak, krateri
doldurmutu. Eskiden Voreux'nun bulunduu yeri, imdi amurlu bir gl igal
ediyordu. Dehet dolu bir sessizlik olmutu, sadece, topran derinliklerine
inerek, galerileri sonsuza dek dolduracak olan sularn sesi iitiliyordu.
O zaman, Svarine kalkt. Ve, son sigarasn att, arkasna tek bir bak
atmadan, kararm olan gecenin iinde kayboldu. Uzakta, glgeleri ufald,
glgelerin iinde eridi. Oraya bilinmeyene doru gidiyordu. Sakin tavr ile,
dinamit bulabilecei yerde, insanlar yok etmeye gidiyordu. Can ekimekte olan
burjuvazi ayaklarnn altndaki kaldrmn her admda havaya utuunu grnce
bunun sorumlusu mutlaka o olacakt.
Germinal
353
Voreux'nun kmesini takip eden ayn gece. idarecilere aklama yapmak isteyen
Msy Hennebeau Paris'e hareket etmiti. Ve, ertesi gn, dnd zaman, onu her
zamanki sessizlii iinde buldular. phesiz, sorumluluu zerinden atmt,
gzden dmek yle dursun, Lejyon donr niann almasna dair emir yirmi drt
saat sonra imzalanmt.
Fakat, mdrn paasn kurtarmasna karn, kumpanya bu mthi darbenin altnda
sendeliyordu. sade kaybolan birka milyonda deildi, konu asl kuyularndan
birinin maruz kald suikast karsnda gelecek korkusu idi. O kadar
aalamt ki, bir kez daha sessiz olmay tercih etti. Bu suikast olayn
kartrmakta ne fayda vard? Hain ele gese bile, bir kahraman sfat
kazanacak, ileride ayn harekete kalkacak olan ocuklara rnek olacak, bir
katiller ve kundaklar neslinin yetimesine sebep olacakt. Zaten, gerek
suludan phe bile etmedi, bir tek adamn bunu yapmasna imkn grmeyerek, bir
ete ihtimalinin zerinde durdu ve asl onu endielendiren ocaklarn evresinde
gittike genileyen bir hareketin korkusunu yreine salan asl bu olaslkt.
Mdr, geni bir dedektif ebekesi kurmak ve teker teker, sessizce phelileri
kovdurmak emrini almt. Bu ok yksek siyasetin sonucu olarak, sadece bir
temizlikle yetinildi.
Hemen kovulan, sadece Dansaert olmutu. Pienone'daki skanda-lndan sonra
ekilmez hale gelmiti. Ve, tehlike onunda adamlarn brakmas bahane edildi.
Dier taraftan, bu ondan nefret eden madencilere verilmi gizli bir avans
niteliinde idi.
Buna karn, halk arasnda baz eyler dolamaya balamt ve kumpanya,
gazetelere, grevciler tarafndan atelenmi bir barut fsna dair yalanlama
yollamak zorunda kald. Acele bir incelemeden sonra, hkmet mhendisi, kuyu
kaplamalarnn doal bir ekilde ykldna dair bir rapor vermiti ve
kumpanya, kt bir bakm suunu yklenerek susmay tercih etmiti, Paris'te,
basn, nc gnden itibaren.
354
Emile Zola
felaketi baka haberlerle sslemeye balamt: Artk sadece dipte can ekien
madencilerden szediliyor, her sabah yaynlanan bltenler merakla okunuyordu.
Montsou'da, burjuvalar, sadece Voreux adn iitir iitmez sararyorlar, en
cesurlarn bile gizlice anlatrken titredikleri bir efsane meydana geliyordu.
Btn, memleket, kurbanlara byk bir merhamet gsteriyor, yklm olan ocaa
gezintiler tertip ediliyor, ailecek, gmlm olan zavalllarn stndeki
korkun arln dehetini seyretmeye koyuluyordu.
Mhendis olarak grev alm olan Deneulin, iine balar balamaz felaketle
uramaya mecbur oldu ve ilk olarak kanal yatana sokmakla grevlendirildi,
nk sular, her an zarar attryorlard. Bunun iin uzun almalar balad,
hemen yz iiye bir set ina ettirmeye balad. ki kez, azgn sular, ilk
barajlar srkledi. Pompalar yerletirildi bu kaybolmu topraklarn adm adm
yeniden kazanlmasna baland.
Fakat dipte kalm olan madencilerin kurtarlmas ii daha ok ilgi topluyordu.
Negrel bu ile grevlendirilmiti ve btn madenciler, bir kardelik hareketi
ile ona gnll olarak yardma kouyorlard. Grevi unutuyor, cretler
hatrlarna bile gelmiyordu; onlara hibir ey ver-meseler bile, tek istedikleri
lm tehlikesi iinde bulunan arkadalarna yardma komakt. Hepsi, ellerinde
aletleri, kazacaklar yerin kendilerine gsterilmesini bekleyerek heyecan iinde
orada bulunuyorlard. Kazadan sonra, korku hastalna tutulmu, daima bir kbus
iinde bulunan biroklar bile kalkp geliyor, sanki topraktan alnacak bir
intikamlar varm gibi en fazla hrsla ie balamak istiyorlard. Fakat, asl
konu hangi iin faydala olaca idi. Ne yapmal? Nereden inmeli? Kayalar hangi
taraftan kazmaya balamal idi?
Negrel'in fikri zavalllardan hibirinin hayatta olmad idi, on be ii de ya
boulmu ya da ezilmilerdi, yalnz, maden kazalarnda, kural dipteki insanlar
hayatta varsaymakt, onun iin dncelerini bu
Germinal
355
ynde younlatnyorlard. zlmesi gereken ilk konu kazazedelerin nereye
sndklarn tahmin edebilmekti. Fikrini sorduu avular, ihtiyar madenciler
bir noktada fikirbirine varyorlard: Arkadalar, su baskn karsnda,
galeriden galeriye geerek en st damarlara kadar kmlard. Zaten, bu Mouque
babann verdii aklamaya da uyuyordu. Fakat avularn fikirleri sonra
ayrlyordu. Yzeye en yakn galeriler elli metre derinlikte olduu iin, bir
kuyu amak imknszd. Geriye sadece, tek giri yolu olan Requillart kalyordu.
in kts, su basm olan eski ocan Voreux ile balantsnn kalmam olmas
idi. Sulann boaltlmas yllar srerdi, en iyi are su seviyesinin stnde
kalm baz galerilerin Voreux'nnklere en yakn olduu yeri aratrmakt;
hatta kazazedelerin o komu galerilerde olduu tahmin ediliyordu.
Bu karara varabilmek iin, ie yaramaz bir sr projeyi bir kenara atmak iin
uzun sre tartmak gerekmiti.
O andan itibaren, Negrel tozlu arivleri kartrd ve iki ocan planlarn
bulduu zaman, onlar inceledi, aratrmalarn nerelerden balayacan tesbit
etti. Yava yava, bu av, onu hareketlendiriyor, o da kardelerine yardma
komak ateine kaplyordu. Requillart'a ini-lirken ilk glklerle
karlald: Kuyunun azn ayklamak, evreyi kaplam olan yabani aalar
kesmek gerekti; stelik merdivenleri de tamir etmek zorundaydlar. Sonra,
aratrmalar balad. On ii ile birlikte inmi olan mhendis, onlara
gsterdii yerlere aletleri ile vurdur-tuyordu ve byk sessizliin iinde her
biri kulan kmr tabakalarn dayyor, uzak darbelerin cevabn dinliyordu.
Fakat, geilebilen btn galerileri denediler, hibir karlk alamadlar. Buna
karn inatla, gittike artan bir endie iinde aratrmalarna devam
ediyorlard.
lk gnden itibaren Maheude her sabah Requillart'a geliyordu. Kuyunun nnde,
bir kalasn stne oturuyor, akama kadar yerinden kmldamyordu. Bir adam
knca, dikiliyor, gzleri ile onu sorguya e356
Emile Zola
kiyordu. Bir ey yok mu? Hayr, bir ey yok! ve tekrar oturuyor, atk yz ile
beklemeye devam ediyodu. ninin igal edildiini gren Jean-lin de kk askerin
meydana kaca korkusu ile, aratrmalar gzlyordu fakat o ksm sular
altnda kalm olduu iin tehlike yoktu. nceleri, Phlilomene de, Zacharie'ye
elik etmek iin oraya geliyordu, sonra bu i onu skm ve ii mahallesinde
kalarak, sabahtan aksamak kadar, ilgisiz tavrlarla ksre ksre dolamaya
balamt. Buna karn, aratrma ekibinde grev alm olan Zacharie, kendini
kaybetmi bir halde, kz kardeini yutmu olan topra elleri ile kazmak
derecesine geliyordu. Uykusunda baryor, Catherine'i, boaz yardm
armaktan kurumu, alktan iskelete dnm bir halde dlyordu. ki kez, tam
yerin oras olduunu, bunu hissettiini syleyerek emir almadan kazmaya
kalkmt. Mhendis onun inmesine izin vermiyordu ve gen adam kuyunun azndan
uzaklamyor, hatta annesinin yannda bile oturamayarak, avn bekleyen bin
hayvan gibi, oralarda dnp duruyordu.
nc gn balamt, midini kaybetmi olan Negrel, o akam aratrmalara son
vermeye karar vermiti. len yemeinden sonra, adamlar ile son bir gayret
gstermek iin geri dnd zaman, kuyudan, kpkrmz kesilmi, delice
hareketler yapan Zacharie'nin ktn grnce ard.
Zacharie:
"Kzkardeim orada! Bana cevap verdi! Gelin! abuk gelin!" diye
baryordu.
Nbetiye grnmeden, merdivenlerden aa kaymt ve oradan Guillaume
damarnn ilk galerisinden baz, darbe sesleri iitmi olduuna yemin ediyordu.
Negrel inanmam bir tavrla:
"Fakat dediiniz yerden biz iki kez getik," dedi. "Ama hadi gidip bakalm."
Germinal
357
Maheude ayaa kalkmt ve inmesine engel olmak istiyordu. Ayakta, gzleri
ukurun karanlklarna dalm olarak bekliyordu.
Aada, Negrel, uzun aralklarla darbe vurdu, sonra, kulan kmre
yaptrd. Hibir grlt iitmedi, ban sallad: Zavall ocuk, phesiz
hayal grmt. O zaman, hrslanan Zacharie ileri atlarak vurmaya balad ve
tekrar cevab iitti, gzleri parlyor, her taraf bir sevin titremesi ile
sarslyordu. Bunun zerine, btn dier iiler -de sra ile denediler. Hepsi,
heyecanlanyor, uzaktan gelen cevab iyice iitiyorlard. Mhendis armt,
kulan yaptrmt ve sonunda o da, son derecede hafif olarak, madencilerin
tehlike annda kullandklar darbe iaretlerini iitti. Kmr, sesleri, ok
uzaktan, bir kristal berrakl ile duyulurdu.
Orada bulunan bir avu, kendilerini arkadalarndan ayran bloku en az elli
metre kalnlnda olarak tahmin etti. Fakat, madencilere, sanki arkadalarnn
elini tutabilecekmi gibi geliyor, derin bir sevince kaplyorlard. Negrel,
yaklama ilerini hemen balatmak zorunda kald.
Zacharie, yukarda Maheude' grnce, ana oul birbirlerine sarldlar. O gn
merakla oraya gelmi olan Pierronne:
"Pek de fazla mide kaplmayn. Eer Catherine oradan kmazsa, sonra ok daha
fazla zlrsnz," demek zalimliini gsterdi.
Belki de doru idi, belki de Catherine baka tarafta idi.
Zacharie kudurmu gibi haykrd:
"Defol uradan! Orada o, eminim!"
Maheude sessizce tekrar oturmutu. Ve, tekrar beklemeye balad.
Hikye Montsou'ya yaylr yaylmaz, bir insan akn daha balad. Hibir ey
gzkmyor, buna karn orada duruluyordu, merakllar uzakta tutmak
gerekiyordu. Aada gece, gndz allyordu. Bir engelle karlamak
endiesi ile, mhendis, kazazedelerin bulunduunu tahmin ettii noktada birleen
ayr galeri atryordu. Dar dehli358
Emile Zola
zin ucunda, yalnz tek bir kazmac alabiliyordu; ki saatte bir nbet
deitiriliyordu ve kmr, galeri aldka uzayan bir insan zinciri sayesinde,
elden ele kfelerle karlyordu. , ncelikle ok abuk ilerledi, gnde alt
metre kazlabiliyordu.
Zacharie, kazmaclkla grevlendirilmi en gzde iilerin arasnda yer almaya
hak kazanmt. Bu, herkesin elde etmek istedii bir eref mevkii idi. Ve,
Zacharie, iki saatlik almasndan sonra nbet devretmek zaman gelince
kzyordu. Arkadalarnn srasn alyor, kazmasn brakmay reddediyordu.
Onun galerisi az sonra tekilerinden daha fazla ilerledi, kmre yle vahice
saldryordu ki, dar dehlizin, kalayc kr gibi ten iri nefesi iitiliyordu.
Oradan, yorgunluktan sarho olmu bir halde, amur ve ter iinde kt zaman,
yere yuvarlanyor ve kendisini bir rtye sarmak gerekiyordu. Sonra, dizleri
titreyerek tekrar dalyor ve tekrar, korkun mcadelesine balyordu in
kts, kmr gittike sertleiyordu; iki kez yeterli derecede hzla
ilerleyememesine kzdndan dolay, kazmasn krd. Her admda fazlalaan, ve
darack dehlizin iinde bsbtn ekilmez bir hal alan scaktan da znt
duyuyordu.Bir el vantilatr iyi alyor, fakat havalandrma tam anlam ile
yaplamyordu, kez, oradan havaszlktan boulmak zere olan iiler
kardlar.
Negrel, iileri ile birlikte dipte yayordu. Yemekleri aaya indiriliyor,
bazan bir saman ynnn stnde iki saatlik bir uyku kestiriyordu.
Cesaretlerini arttran, hapis kalm olan arkadalarnn acsn ve kendilerine
abuk varlmas iin gittike hzla vurduklar darbeler-. di. imdi, darbeler
son derecede net olarak iitiliyordu. Onun sayesinde yollann buluyor, bir
savata top sesine doru ilerlendii gibi ona doru yneliyorlard. Her nbet
deimesinde, Negrel iniyor, darbe vuruyor, kulan kmre dayyordu ve o
ana kadar her seferinde cevap geliyordu. Artk hi phesi kalmamt, doru
ynde idiler, fakat ne kadar ar ilerliyorlard! Hibir zaman tam zamannda
varamayaGerminal
359
caklard. nce, iki gn iinde, on metre kazmlard, fakat, nc gn be
metreye, drdnc gn ise metreye dmlerdi. Kmr o kadar sertleiyor
skyordu ki, imdi artk ancak iki metre kazabiliyorlard. Dokuzuncu gn,
insan st gayretlerden sonra, otuz iki metre kadar ilerlemilerdi ve ileride
daha yirmi metre kaldn tahmin ediyorlard.Mahpuslar iin, bu on ikinci gn
idi, a susuz, atesiz, karanlkta, on iki kez yirmi drt saat! Bu korkun
dnce, gz kapaklarn -kaldryor, kollan sertletiriyordu. Fakat darbeler
gittike zayflyor, her an kesilmelerinden endie ediliyordu.
Maheude muntazaman, her gn kuyunun azna oturmaya geliyordu. Kollarnda,
sabahtan akama kadar yalnz kalamayacak olan Estelle bulunuyordu, almay
dakikas dakikasna takip ediyor, mit ve mitsizlikleri paylayordu.
Memleketin btn kalpleri de onunki ile birlikte, orada, yerin altnda
arpyordu.
Dokuzuncu gn, yemek zaman, nbeti devretmek iin Zacharie'yi ardklan
zaman, cevap alamadlar. Adeta delirmi gibi idi, kfrler savurarak kmrlere
saldryordu. Negrel bile ona szn geirememiti. Herhalde, yeterli
bulmayan Zacharie, iini geciktiren bu snk aleve kzarak, lambasn amak
tedbirsizliinde bulunmutu. Oysa bu konuda sk emirler verilmiti, nk fazla
miktarda grizu kaaklarna rastlanyordu. Birdenbire, bir imek parlad,
dehlizin azndan alevler fkrd. Bu ate yuma avu ve kiiyi srkledi,
kuyudan yukar doru kt, ge doru fkrd. Merakllar katlar, Maheude
gsnde Estelle'i skarak ayaa frlad.
Negrel ve iiler geri geldikleri zaman, bir fke buhranna tutuldular. Kendi
ocuklarn yiyen anneye, topraa topuklan ile vuruyorlard. Kendilerini feda
ediyor, arkadalarnn yardmna kouyorlard, fakat yine de baka kurbanlar
vermeleri gerekliydi! saatlik tehlikeli ve zor bir almadan sora, galeriye
sonunda girebildikleri zaman, kur-banlann yukanya karl ok zc oldu.
avu ve iiler lmemi360
Emile Zola
lerdi, fakat korkun yaralar vcutlarn kaplyor, evreye yank et kokusu
sayorlard ve kendilerini ldrmesini isteyerek ac feryatlar ko-paryorlard.
Bembeyaz kesilmi olan kalabalk onlar geerken kenara ekildi.
Maheude ayakta bekliyordu. Sonunda Zacharie'nin vcudu gzkt. Elbiseleri
yanmt, vcut tannmayacak bir kmr yn haline gelmiti. Patlamada
paralanm olan kafa artk yoktu. Ve, bu kalntlar bir sedyeye koyduklar
zaman, Maheude onlar tek gzya dkmeden, uykuda imi gibi takip etti. i
mahallesinde, Pholomene nce aptallat, sonra emeler gibi alad ve hemen
teselli buldu. Fakat ana, Requillart'a dnyordu bile. Oluna elik etmiti,
kzn beklemeye gidiyordu.
"Baba," diye mrldand. "Bize sakat olduunu anlatmlard, yalnz, sonra bunu
dnmedik..."
Son derecede sklm bir tavrla szn yarda kesti. Masann zerine iki ie
arap koyduktan sonra, ikinci paketi ayor, iinden bir ift kocaman ayakkab
kanyordu. Bu, byk babann hediyesi idi ve gen kz ne yapacan arm
bir halde, hibir zaman yryemecek olan ihtiyarn imi ayaklarna bakyordu.
Msy Gregoire zoraki bir nee ile:
"Ha? Biraz ge kaldk deil mi, ihtiyarm?" dedi. "Ziyan yok, yine de ie
yarar."
Bonnemort duymad, cevap vermedi.
Ayakkablara kskanlk dolu bir bak atm olan Levaque kadn:
"Hadi, teekkr edeceini sanmayn," diye haykrd. "Sz mecGerminal
363
listen dar, ha ona ayakkab vermisiniz, ha bir kpee gzlk."
Szne devam etti, kendisini andrarak Gregoire'lan evine gtrmeye alt.
Sonunda, bir bahane bulabildi, onlara cici ve yalarndan beklenmeyecek kadar
zeki olduunu iddia ettii Henri ve Lenore'yi methetti. ocuklar, msy ve
madamn her sorularna cevap verebilirlerdi.
Dar kmak iin bir bahane ktna memnun olan baba: " "Geliyor musun
kzn?" diye sordu.
Gen kz:
"Evet, imdi "diye cevap verdi.
Cecile, Bonnemort'la yalnz kalmt. htiyar bir yerden ttand-n
dnyordu. Bu soluk, keli, kmrle dvmelenmi yz nerede grmt? Ve
birden hatrlad, evresine toplanm uluyan bir kalaba-lk tekrar grd,
boazn skan souk elleri hissetti. O idi, kendisini bomaya alan bu
ihtiyard. Yava yava Bonnemort da uyanr gibi olmutu ve o da aptal baklar
ile kz inceler gibi bir hal almt. Yanaklarna bir kzllk yaylyor,
kenarndan ince bir kara salya izgisi akan az sinirli bir tikle titriyordu,
kisi de, biri gzellk, tazelik ve salk rnei dieri ise su ile imi, kt
bir irkinlikte, kar karya duruyorlard.
On dakika sonra, Cecile'in hl gelmemesinden dolay hayrete dm olan
Gregoire'lar, Maheu'lere dndkleri zaman korkun bir lk attlar. Kzlar,
yz mosmor, boulmu olarak yerde yatyordu. Boynunda bir dev parmaklarnn
krmz izleri kalmt. l bacaklar zerinde sendelemi olan Bonnemort,
cesedin yanna yklm, bir daha dorulmaya kuvveti yetmemiti. Elleri
kenetlenmi durumda idi, evresindekilere, aptal baklar ile bakyordu.
Olaylar tam olarak sralamak hibir zaman mmkn olamad. Cecile niin
yaklamt? Sandalyesine adeta ivilenmi olan Bonnemort kzn boazn nasl
yakalayabilmiti? Tabii, onu yakalad za364
Emile Zola
man, btn kuvveti ile grtlan skm, haykrmalarn bomu ve kzla beraber
yuvarlanm olmal idi. Komu evi ayran ince duvardan tek bir grlt, tek bir
inilti bile gememiti. Bu beyaz kz boynunun karsnda ihtiyarn ani bir
delilie, ldrme hrsna kapldn kabul etmek gerekti. Hangi kin, ihtiyarn
kendisi ile bilmeden iinde bym beynine kadar kmt? Cinayetin deheti,
bunun uursuzca ilenmi olduuna inandrd, bu bir delinin ii idi.
Gregoire'lar diz km, alayor, acdan bouluyorlard. Kzlar ile birlikte
artk hayatlar da kmt, onsuz yaamalar neye yarard?
Akl bandan gitmi olan Levaque kadn baryordu:
"Ah! htiyar canavar, bunu nasl yapacakt! Byle bir ey kimin aklna
gelirdi?... stelik Maheude de ancak akama gelecek? Yoksa gidip onu getireyim
mi?"
km olan anne ile baba cevap vermiyorlard.
"Ha? Daha iyi olur, deil mi?.. Gidiyorum..."
Fakat kmadan nce Levaque kadn ayakkablara bir gz att. Btn ii
mahallesi harekete gemiti, kapnn nnde bir kalabalk birikmiti bile. Belki
de onlar alarlard. Sonra, Maheu'lerde artk onlar giyecek adam da
373
Etienne, bu manzaray grmemek iin ban kalaslara dayam duruyordu, birden:
"Allah akna brak," diye bard.
Chaval:
"Sana ne oluyor, o benim karm deil mi?" diye sylendi.
Tekrar Catherine'e sarld ve dudaklarn krmz byklan ile ezmeye balad,
bir taraftan da sylenmeye devam ediyordu: "Bizi rahat braksana sen."
Etienne'in dudaklarnn kan ekilmiti. fkeyle bard:
"Onu brakmazsan seni boarm."
Bunun zerine teki ayaa frlad. Arkadann sesinden onun bu ii bitirmek
istediini anlamt. Eski sava yeniden balyordu:
Chaval:
"Koru kendini, bu sefer seni i i yiyeceim," diye homurdand.
Etienne bu srada fkeye kaplmOTGzleri her eyi krmz grmeye, boazna
kan hcum etmeye balamt. ldrme istei kendisini btn iddetiyle sarmt.
Duvardan bir ist tabakas kopard ve bu ar paray iki eliyle Chaval'in
kafasna indirdi.
Chaval geri ekilecek zaman bulamad. Kafas ikiye blnd. Paralanan beyni
tavana yapt ve bu yarktan oluk gibi kan akmaya balad. imdi yerde, soluk
lamba nn aksettirdii bir birikinti meydana gelmiti.
Etiennee, eilmi, iri, iri olmu gzleriyle ona bakyordu. Artk bu i bitmi,
Chaval lmt. Etienne eski mcadelelerini hatrlyor, irsi alkoliklie kar
bu faydasz mcadelesi aklna geliyordu. Halbuki imdi alktan baka bir eyle
sarho deildi ki. Bu cinayetin nnde salar kirpi gibi kalkm ve ald
terbiyenin verdii utanma duygusuna karn iinde belirsiz bir rahatlk duyuyor,
hayvani aln sonunda tatmin olduunu hissediyordu. Daha sonra gurur duymaya
balad. Boazlanarak kk bir ocuk tarafndan ldrlen, kk asker akl374
Emile Zola
na gelmiti. te sonunda o da birini ldrmt.
Catherine keskin bir lk att ve:
"Aman Allah'm , lm," dedi.
Etienne kzgn bir tavrla:
"Yoksa zldn m?" diye sordu.
Catherine, anlalmaz birka kelime mrldand, boulur gibi oldu ve sallanarak
onun kollarna atld ve:
"Ne olur beni de ldr, ikimiz de lelim," diye hkrd.
Skca Etienne'in omuzlarna yapt. O da onu skca sard. Bylece
leceklerini mit ediyorlard ama lmn bu kadar acelesi yoktu ki... Kollarn
zdler. Catherine ban evirdii srada, Etienne bu sefil yarat yatk
yzeye doru srkledi. Henz yaamalar gereken bu dar yerden onu uzaklatrmak
gerekiyordu. Cecedin sulara gmldn grnce korkuya kapldlar. Demek su bu
delii de dolduracakt. Su inat bir ekilde ykselmeye devam etmekteydi. nce
bileklerinde, daha sonra diz kapaklarnda souk bir slaklk duydular. U tarafa
doru sndlar.Bu kendilerine ancak birka saat kazandrmt. Ykselen su
yine onlar yakalad. imdi bellerine kadar suya gmlmlerdi. Srtlar
kayalara dayal olduu halde suyun gittike ykselmesini seyrediyorlard. Su
azlarna geldii halde suyun gittike ykselmesini seyrediyorlard. Bu
karanlk suyu soluk klaryla yadnla-tan lamba da yava yava eriyordu.
Devaml olarak ykselen suyla bym gibi gzken karanlk, gittike soluklaan
bu sanki yemekteydi. Birdenbire karanlk son k huzmesini de sard ve
ortalk derin bir karanla gmlverdi. Lamba snmt.
Etienne:
"Allah kahretsin," diye bir kfr savurdu.
Catherine ecelin kendilerini sardn hisseder gibi Etienne'in yanna yaklat
ve alak sesle madencilerin syledikleri bir cmleyi tekrarlad:
Germinal
375
:
"lm, lambay fledi."
Bu tehlike karsnda, yaamak hrs kendilerine yeni bir canllk vermiti.
Etienne, lambann engeli ksmyla estleri kazmaya balad. Catherine de
trnaklan ile ona yardm ediyordu. Bylece ykseke bir yer meydana getirdiler.
Tavan ksm o kadar alakt ki ancak balar eik bir durumda buraya
snabildiler. Bacaklarn aaya sarktm-lard. Zemin o kadar kaygand ki,
dmemek iin skca tutunuyorlar-d. Artk sonlan gelmiti. Bu oyukta ne kadar
zaman kalabilirlerdi. Ne ekmekleri, ne de klar vard. En ok, lmn
geliini grmelerine engel olan karanlktan korkuyorlard. imdi tam bir
sessizlik hkm srmekteydi. Suya batan maden artk hareket etmez olmutu.
Karanlklar iinde saatler birbirini takip etti. Dakikalar uzatmas gereken bu
ikence onlara ok abuk geiyor gibi geliyordu. Buraya skp kaldklarndan
beri gnler getii hesabna kaplmlard. Halbuki gerekte nc gn sona
ermekteydi. Dandan yardm mitleri de kalmamt. Hi kimse onlann burada
olduundan haberdar deildi. Sonra hi kimsenin buraya inmesi mmkn olamazd.
Ykselen sudan kurtulsalar bile alktan leceklerdi. Son bir kez daha, iaret
vermeyi dndler. Fakat vuracaklar ta suyun iinde kalmt. Zaten vursalar
da kim duyacakt?...
Catherine, kaderine raz olmu gibi aryan ban damara dayamt birden
silkindi ve:
"Sesler iitiyorum."
nce Etienne, onun ykselmeye devam eden suyun sesini duyduunu sand ve onu
teskin etmeye alt:
"Bacaklanm sallyorum, onun grltsn duyuyorsundur," diye cevap verdi.
"Yok, yok, bak oradan geliyor, dinle."
Sonra kulan kmr damarna dayad ve dinlemeye devam etti. Etienne anlamt,
onun gibi yapt. Birka saniyelik bekleyi nefesleri376
Emile Zola
ni kesmiti. Daha sonra ok uzaktan ok hafif darbe sesi duydular. Fakat
inanamyorlard ve kulaklarnn nladn sanyorlard. Bu darbelere nasl
cevap vereceklerini de bilemiyorlard.
Birden Etienne'in aklna bir fikir geldi:
"Senin ayanda tahta ayakkablarn var, ayakkablarn kar ve topuklar ile
vur," dedi.
Catherine hemen syleneni yapt. Madencilerin iaretini vermiti. Tekrar
dinlediler ve yine darbe sesi duydular. 20 kez ayn hareketi yaptlar ve her
seferinde buna cevap aldlar. Sevinten alamaya balamlar ve dengelerini
kaybetmek uruna birbirlerine sarlmlard. te sonunda arkadalar oradayd
ve yardmlarna geliyorlard. Sanki kurtarclar kendilerine bir iki adm kalm
gibi delice bir sevince kapldlar.
Catherine neeyle bard: '
"Kulam duvara dayamak ne byk ans oldu."
"Kulaklarnn maallah var, ben hibir ey duymadm."
imdi srayla ikisinden biri dinlemeye balamt. En ufak iarete cevap vermek
iin hazr bekliyorlard. Kendilerine yaklaabilmek iin bir geit atklarn
duyuyorlar ve en ufak bir grlty karmyorlard. Fakat neeleri snmt.
Dnmeye baladlar. Herhalde Requil-lart tarafndan geliyorlard. Belki de
birka geit amlard. Daha az konumaya baladlar ve sonunda tamamen
sustular. imdi arkadalarn kendilerinden ayran byk ynlar dnmeye
balamlard. Bir iinin bir gnde kazaca yeri hesaplyorlard. Kendilerine
ulancaya kadar 20 kez lm olacaklard. imdi, gittike artan bir i
sknts ve tekilere henz yaadklarn belirten otomatik bir ihtiya ile ve
mitsizce aaretlere cevap vermeye baladlar.
Bylece bir,iki gn geti. Alt gnden beri bu ukurda bulunuyorlard. Su diz
kapaklarna gelmi durmutu. Bacaklarnn bu buz gibi suda donduunu
hissediyorlard. Bacaklarn bir saat kadar yukar eGerminal
377
kebiliyorlar fakat yerin darl bu durumda oturmalarn bir ikence haline
getiriyordu. Kmr atlaklar srtlarna batyor ve enselerinde derin bir ac
duyuyorlard. Sesleri de kslm, kulaklar uuldamaya balamt.
Catherine alktan kvranyordu. Bklm ellerini grtlana gtryor ve
devaml olarak inliyordu. Etienne de ayn dertten ikyet ediyordu. Karanlk
iinde evreyi aratryordu, birden parmaklar yars rm bir tahta
di.
Etienne, nce bu hayallere kar mcadele etti. Fakat yava yava, o da gerek
duyularn kaybetmeye balamt. Catherine kulaklarnn uultusunu ku
cvltlar sanyor, ezilmi otlarn kokusunu duyuyordu. Gzlerinin nnde sar
iaretler uuuyor ve kendisini gzel gneli bir gnde kanaln yanndaki buday
tarlasnda dlyordu.
"Oh ne scak, bana sarlsana, hep beraber kalalm, oh..."
Etienne ona sarld, ve okamaya balad, Catherine hl mutlu bir kz
ifadesiyle devam ediyordu.
"Bu kadar zamandr neden aptallk ettik anlamyorum. Seni ilk grdm an
arzulamtm. Sen ise anlamamazlktan geldin. Sonra hani bizde kaldn geceleri
hatrlyor musun? Saatlerce uykusuz birbirimizin olmak iin nefeslerimizi
dinlerdik."
Etienne bu neeli konumaya kendisini kaptrmt:
"Ama bir keresinde bana iki tokat atmtn , hatrlyor musun." diye sordu.
Catherine:
"Seni seviyordum da ondan. Sonra seni dnmekten kendi kendimi men etmitim.
Fakat sonuta bir gn yine birbirimizin olacamz biliyordum. Bunun iin de
iyi bir frsat, iyi bir ans gerekiyordu deil mi," diye syleniyordu.
Etienne titreyerek:
380
Emile Zola
"Hibir ey bitmedi, her eyin yeniden balamas iin biraz mutluluk gerek,"
diye fsldad. Catherine o kadar gszd ki, konumas iitilmez oldu. Etienne
korku ile onu kendine ekti ve:
"Ac ekiyor musun?" diye sordu.
Catherine doruldu ve hayretle:
"Yo, hi de deil, niye sordun?" dedi.
Fakat bu soru onu dald ryadan uyandrmt. Karanlklara sonsuz bir bak
att ve ellerini bkerek ikinci bir hkrk krizine yakaland.
"Aman Allah'm, ama Allah'm, ne kadar karanlk."
imdi ne buday tarlalar, ne otlarn kokusu, ne kularn cvlts ve ne de
parlak gne kalmt. Buras ken madendi, gnlerden beri ac ektikleri
yerdi. Kklndeki batl inalara kendisini kaptrm ve kt kzlarn
boyunlarn skan siyahl adam grr gibi olmutu.
"Dinle bak, duydun mu?" diye sordu.
"Yok hibir ey duymadm..."
"Orada ite bak, gryor musun kara adam orada, gecelerden daha siyah o... Oh
korkuyorum, ok korkuyordum."
Sonra titreyerek sustu. Ve yava sesle devam etti:
"Yok yok, yine teki bu."
"teki de kim?"
"Bizimle olan, artk var olmayan."
Chaval'in hayali kendisini saryordu. Kpek gibi yaadklarn anlatyor ve
kendisine kar tek bir gn, Jean- Bart ocanda kibar davrandn sylyor,
btn teki gnlerinin tokatlar, kfrler iinde getiini, kendisini adamakll
slattktan sonra okadn sylyordu.
"Birlikte gitmemize engel olacan syledim sana, yine kskanl tuttu. Oh
onu defet ne olur... Beni koru, koru beni."
Birdenbire Etienne'in zerine atld. Dudaklarn aryordu. Buldu ve dudaklarn
onlarn stne kenetledi. Karanlklar aydnlanyordu.
Germinal
381
Gnei tekrar grd ve eski ak glne tekrar kavutu. Etienne kendisine
sarlm bu yar plak vcudu hissettike titriyordu. Sonunda onu skca
kucaklad. Bu amur yn zerinde, bu karanlklar iinde lmeden nce son bir
kez daha mutluluu tatma ihtiyac onlar birletirmi, bu dn geceleri
olmutu. mitsizlik ve lm tehlikesi iinde sevimeye baladlar.
Sonra her ey bitti. Etienne dizlerinde Catherine yerde oturmaya devam ediyordu.
Bylece saatler geti. Catherine'in uzun zamandan beri uyuduunu sanyordu. Ona
dokundu, buz gibi olmutu. Catherine lmt. Buna karn onu uyandrmamak ister
gibi sarsmaktan korktu. leride onunla birlikte yaama mutluluu kendisine bir
zevk veriyordu. Sonra yava yava, gsz dtn hissetti, eli ile zorlukla
bir ocuk safl ile uyuyan Catherine'in yannda olduuna inanmak iin onu
yoklad. Sonra her ey kayboldu. Gece bile kayplara karm gibiydi. Artk,
zaman ve mekah erevesinden syrldn hissediyordu. Birden yan banda
darbeler duydu. O kadar yorgundu ki nce bu darbelere cevap veremedi. Hibir ey
hatrlamyordu. Yalnz Catherine'in, tahta kunduralarn tkrdatarak nnde
yryeceini dlyordu. ki gn getii halde Cathenire hl kprdamamt.
Otomatik bir hareketle onun rahat bir ekilde yattndan emir olmak iin ona
dokundu.
Birden bir sarsnt hissetti. Sesler duyuyor, kayalar ayaklarnn dibine
yuvarlanyordu. Bir lambann n grd zaman alamaya balad. Gzlerini
krptrarak bu krmzmtrak a devaml bir ekilde bakyordu. Arkadalar
kendisini buradan kardlar, sklm dileri arasndan kak kak orba
vermelerine izin veriyordu. Requillart galerisinde ilk kez birini tand. nnde
mhendis Negrel duruyordu. Birbirlerinden nefret eden bu iki adam birdenbire
birbirlerinin kollarna atldlar. lerindeki her eyi altst eden derin stn
insan hisleri ile hkra hkra alamaya baladlar.
Maheude kadn, Catherine'in cesedi yannda arka arkaya uzun ve
382
Emile Zola
ac lklar att. imdi birok ceset meydana km ve topran zerinde
sralanmaya balamt. Chaval'in de cesedi ortaya kmt. Onun yklma
srasnda ldn sandlar. Beyni frlam, karn imiti.
Kalabalk arasnda bulunan kadnlar, stlerini balarn yoluyorlard.
Etienne'i klara altrarak ve bir para besleyerek dar kardklar zaman
herkes bu ihtiyar adamn nnde titrediini hissetti. Eti-enne'in salar
bembeyaz olmutu. Maheude bile ona bakmak iin lklarn kesmi ve imdi
sabit gzlerle onu szyordu.
Sabahn drdyd. Nisan aynn serin gecesi yaklaan gnle lk-layordu. Ufuk
yan gn ile kzarmt.
Etienne uzun admlarla Vandame yolunu takip ederek yryordu. Montsou'da bir
hastanede alt hafta kalmt. Hl zayf ve soluk benizliydi. Buradan gitmek
kuvvetini bulunca hemen harekete gemiti. Kumpanya, ocaklan iin titremeye ve
baz iilere yol vermeye devam ediyordu. Kendisine de yol vereceklerini
bildirmilerdi. Ayrca 100 franklk bir yardmda bulunuyorlar ve maden iinin
artk ok ar geleceini ileri srerek babaca tte bulunuyorlard. Etienne
yz frank reddetmiti. Zaten, Paris'teki Phuchart'tan, iinde yol paras
bulunan bir mektup almt. Phuchart kendisini de Paris'e davet ediyordu.
Bylece eski ryas gerekleecekti. Hastaneden ktktan sonra, geceyi Dul
Desir'in Bon Joyeux adl salonunda geirmiti. Sabahleyin erkenden kalkm ve
Marchiennes'den sekizde kalkacak trene gitmeden nce arkadalar ile vedalamak
istemiti.
Etienne, pembemsi bir renk alan yolun zerinde biran duralad. Bu erken balayan
baharn temiz havasn solumak ok iyi oluyordu.
Germinal
383
Artk gn iyice mt. Ykselen gnele birlikte topraktan da hayat
fkrmaya balamt. Etienne tekrar yola koyuldu. Elindeki bastonu kuvvetle
yere vuruyor ve uzaktan, gecenin sisleri iinden syrlan ovaya bakyordu. Uzun
zamandan beri hi kimseyi grmemiti ve hastanede iken bir kez Maheude kendisini
ziyaret etmi, sonra o da her halde tekrar gelmek imknn bulamamt. Fakat,
btn iki yz krklar mahallesinin Jean Bart'taki ocaklarda yeniden almaya
baladklarn biliyojdu.
Yava yava, yollar kalabalklamaya balamt. Yanndan sessiz ve sar yzl
madenciler geiyordu. Kumpanyann zaferini smrd syleniyordu. ilerin
payandalama cretlerinden bir saat almlard. Kumpanyaya taviz
vermeyeceklerine dair ettikleri yemin boa kmt. Bu, boazlarna bir klk
gibi saplanp kalmt. her tarafta, Mi-rou'da, Madeleine'de, Crevecaurx'de
ve Victorie'da balamt. Karanlklardan syrlan yol zerinde, bir insan
grubu, tpk salhaneye giden hayvan srs gibi, balan eik yryorlard.
dald, sekiz trenini karmak istemiyorsa acele etmesi gerekiyordu, daha alt
kilometre yolu vard.
Ve ayaklarnn altnda, derin darbeler, kazma darbeleri devam et390
Emile Zola
mekte idi. Btn arkadalar orada idiler, sanki kendisini her admda takip
etmekte idiler. u pancar fidannn altndaki iki bklm alan Maheude deil
mi idi? Sada, solda, daha ileride, budaylarn, gen aalarn altnda
bakalarn farkeder gibiydi. imdi, Nisan gnei, topra styor, vadilerden
hayat fkryor, tomurcuklar patlyor, ekinler ykseliyordu. Her yandan
tohumlar iiyor, uzuyor, topra deli-yordu. Ve, arkadalar, tekrar tekrar,
sanki yzeye yaklamlar gibi daha berrak bir ekilde vuruyorlar, vuruyorlard.
nsanlar yetiiyor, kara, kin dolu bir ordu, bir asr sonraki hasada
hazrlanyor, tohumlarn patlatyordu.
SON
YAYINLARIMIZ
/- YEN KLTR ANSKLOPEDS
Son genel saym sonularn, yeni illeri, ileleri 1992 dnya ekonomik siyasal
gelimelerini bulabileceiniz yegane ansiklopedidir. A'dan Z'ye alfabetik olup,
90 gram 1. hamur kda baslmtr, 10 ciltten olumaktadr.
2- ENGLISH FOR BEGINNER'S NGLZCE RENM SET
8 Cilt 3 kasetten oluan yepyeni bir settir. zel izimlerle donatlm 3 ders
kitab, Trke-ngilizce hikayeler kitab, 1 szlk, 1 gramer ve 1 alma
kitabndan olumaktadr. Ayrca 3 adet kaseti vardr. 1. hamur kda
baslmtr.
3- TRK KLASKLER DZS
Evliya elebi'den Tevfik Fikret'e, Namk Kemal'den mer Seyfettin'e kadar 25
edebiyatmzn eserlerinden meydana gelmitir. retmenlerin, rencilerin,
herkesin elinin altnda, ktphanesinde bulundurmas gereken kitaplardan
olumaktadr.
4- SPOR ANSKLOPEDS
Atletizmden basketbol, futboldan gree, voleyboldan yzmeye kadar tm spor
dallar. Genel bilgileri, kurallar, dereceleri ve iz brakanlarn iermekte
olup, 1. hamur kda baslmtr. 6 ciltten olumaktadr.
5- DNYA KLASKLER DZS
V. Hugo, L. Tolstoy, E. Zola, J. Steinbeck gibi dnyann nde gelen yazarlarnn
eserlerinden oluur. Kuaktan kuaa geecek bir kltr mirasnn gerek
rnleri olan bu dizimiz 21 kitaptan meydana gelmektedir.
TURK KLASKLER DZS
1.
ZYA GOKALP Eserlerinden Semeler
2.
NAMIK KEMAL ntibah ve Vatan yahut Silistre
3.
MER SEYFETTN
Yalnz Efe
4.
NASRETTN HOCA
Fkralar
5.
DEDE KORKUT Hikayeler
6.
ZYA PAA
Eserlerinden Semeler
7.
BRAHM HAKKI
Marifetnme
8.
AHMET HAM Eserlerinden Semeler
9.
AHMET RASM Eserlerinden Semeler
10.
EVLYA ELEB
Seyahatname
il.
MEVLN C. RM
Eserlerinden Semeler
12.
TEVFK FKRET
Eserlerinden Semeler
13.
MUALLM NAC
Eserlerinden Semeler
14.
A. CEVDET PAA
Eserlerinden Semeler
15.
M.KFERSOY Safahat
16.
YUNUS EMRE iirlerinden Semeler
17.
FUZL
Eserlerinden Semeler
18.
NABZADE NZIM
Zehra
19.
MEHMET RAUF Eyll
20.
EMSETTN SAM
Taauk- Tal'at ve Fitnat
21.
RECAZADE M. EKREM
Araba Sevdas
22.
SAM PAAZADE SEZA
Sergzet
23.
A.MTHAT EFEND
Feltun Bey ile Rakm Efendi
24.
KARACAOLAN Semeler
25.
BRAHM NS
air Evlenmesi
- 'jf
Emile Zola (1840-1902)
Paris'te dodu. Edebiyatta
doalcln kurucusu olan bu
nl eletirmen ve romanc birok
ynden ann tipik bir
temsilcisiydi.
Madencilerin yaam koullarn
anlatan Germinal (1865) yazarn
en nl eserlerinden
biridir.