You are on page 1of 184

Emile Zola _ Germinal

EMLE ZOLA
Germinal
Trkesi Fuat Pehlivan
Marchiennes'den kestirme olarak Montsou'ya varan on kilometre uzunluundaki
yolda, karanlk ve yldzsz bir gecede, adamn biri tek bana ilerliyordu.
Koyu karanlktan dolay nndeki topra bile gremiyor, ileride uzanan ovann
varln ancak dondurucu Mart rzgrnn esiinden farkediliyordu. Grnrde
aa yoktu, sadece, yol boyunca uzanan kaldrm uzayp gidiyordu.
Gndz saat ikiye doru Marchiennes'den yola kan bu adam, incecik pamuk
ceketinin ve kadife pantolonunun iinde titreyerek uzun admlarla yol alyordu.
Mendilinin iindeki yiyecekleri bile onun iin tanmas zor bir ykt. Bu
nedenle de mendili bazen bir koltuunun, bazen dier koltuunun altna
sktnyor ve dondurucu rzgrlarn morartt ellerini ceplerine sokmaya
alyordu. siz gsz ve yuvasz kalm olan bu adamn tek midi gn dounca
souun krlma-syd. Bir saat kadar sonra, sol tarafnda, Montsou'dan iki
kilometre kadar nce, yanan ateleri grd. Sanki bu ateler ovann ortasnda
yanyor gibiydi. Bir an ne yapacan dnd, oraya yaklamaktan ekiniyor
gibiydi, fakat duraklamas ksa srd, nk donmu ellerini stmaktan baka
bir ey dnemez olmutu. Bir yokuun bana geldii srada ateleri gremez
oldu. Sa tarafnda iri kalaslardan yaplm bir tahta perde, sol tarafnda ise
hep ayn biimde yaplm evlerden oluan ky gibi bir yer vard. Adam iki yz
metre kadar ilerledikten sonra bir yolun dnemecinde az nce grm olduu
atelerle tekEmile Zola
rar karlat. nce bu atein nasl olup da bu derece uzaktan farkedilebileceini anlayamad, fakat dikkat edince karanlklar iinde fabrikaya
benzeyen bir binann ykseldiini grd. Evet, pencerelerinden hafif klarn
szd bu byk bina ve onun yanndaki baca, bir fabrikann varlnn
belirtisiydi. Adam burann bir maden oca olduunu anlamakta gecikmedi.
mitsizlikle omuzlarn silkti, nasl olsa burada da bir i bulamayacakt! Sol
tarafndaki binalara ilerlemektense maden ocana doru gitmeyi tercih etti.
ileri aydnlat k ve stmak iin, demir kaplar iinde kmr ateleri
yaklmt. Bir tarafa da ylm olan topraklan boaltmak iin iiler
almalanna devam ediyorlard. Adam arabaclardan birinin yanna yaklaarak:
"Merhaba," dedi.
Banda bir apka, srtnda ise yn bir ceket olan ihtiyar arabac hareketsiz
duruyor ve arabasnn yklenmesini bekliyordu. Yannda ise gen bir ii arabaya
toprak dolduruyordu. htiyar arabac adamn selamna "merhaba" ile karlk
verdikten sonra ksa bir sessizlik oldu. Bunu zerine yolcu:
"smim Etienne Lantier'dir, makinistim, acaba burada bir i bulabilir miyim?"
diye sordu.
Demir kaplann iinde harl hani yanan alevler yzn aydnlat-yodu. Yirmi,
yirmi bir yalarnda kadar vard, esmerdi, ufak tefek olmasna karn salam
yapl bir genti. Bir hayli de yakklyd. Arabac kendisini ylece bir
szdkten sonra:
"Burada makiniste gre i yok," dedi.
Bir eyler daha syledi ama, esen iddetli bir rzgr bu szlerin anlalmasna
engel oldu. Etienne ilerideki karalty gstererek sordu:
"Ocak, deil mi?"
htiyar arabac cevap veremedi, iddetli bir ksrk kendisini iki bklm
etmiti. Sonunda bir iki kez tkrp yutkunduktan sonra:
"Evet, ocak, Voreux oca..." dedi.
Germinal
O srada arabalar boalmt. htiyar kamsn kullanmadan arabalarn
arkasndan yrd; iri san at ise, tyleri yeni bir rzgr saana ile
havalanm, arabalan raylarn ortasndan yalnz bana ekiyordu.
Voreux artk seilebilmeye balamt. Atein nnde, kan iindeki ellerini
stan Etienne maden ocan, hangarlan, kuyunun kulesini, makine dairesini,
boaltma tulumbasnn iskelesini grebiliyordu. Bir ukurun dibine gmlm olan
ocak, bask tula binalan, ve bacas ile, ona dnyay yemek iin oraya km

obur bir hayvan etkisi yapyordu. Bu arada, sekiz gndr i arayan ve serseri
hayat sren kendisini dnyordu. alt imendifer atelyesinde efini
tokatlamas, Lille'den kovulmas gznn nnde canlanyordu. Cumartesi gn
Marchiennes'e gelmiti. Orada demirhanede i olduunu duymutu. Ama ne
demirhanede ne de Sonneville'de i bulamamt. Pazar, bir araba
imalthanesinde gizlenerek geirmek zorunda kalm, fakat gecenin ikisinde
orann bekisi gelerek onu kovmutu. Paraszd, yiyecek bir lokma ekmei bile
yoktu. Bu halde, yollarda, amasz snacak bir yeri olmadan ne yapacakt?
Gerekten buras bir maden oca idi; birka fenerin ocan azn
aydnlatyordu ve bir ara alan bir kapdan jeneratrleri seebilmiti.
Tulumbann, bir canavarn hrltl nefesine benzeyen sesine kadar her ey onu
doruluyordu.
Toprak boaltma makinesinin bandaki ii, kamburunu kartarak iine devam
etmi, Etienne'e bakmamt bile. O ise yerdeki kk knn almaya
hazrlanrken, bir ksrk sesi arabacnn dnn haber verdi. htiyar yava
yava, arkasnda yeni doldurulmu arabalan eken san bir at ile karanlklarn
iinden kyordu.
Etienne:
"Montsou'da da fabrikalar var mdr?" diye sordu.
Arabac yere bir tkrk attktan sonra, rzgrn arasndan cevap verdi:
Emile Zola
"Ooo! Bir sr fabrika var. Hele , drt yl nce grmeliydin orasn! Adam
bulamyorlard, hibir zaman bu kadar para kazanlmamt. Ama imdi, yine
herkes kemerlerini skyor. lke acnacak hale geldi; iilere yol veriliyor,
atelyeler ard ardna kapanyor... Belki mparator'un bunda bir kusuru yok ama,
o da sanki niin Amerika'da savayor? stelik insanlar gibi, hayvanlar da
koleradan lyorlar."
Bunun zerine, ksa cmlelerle, ikisi de ikyetlerine devam ettiler. Etienne,
bir haftadr bouna i aramasn anlatyordu; yani alktan lecekti. Yakn
zamanda, btn yollar dilencilerle dolacakt.
htiyar:
"Evet, sonunda iler ktye varacak, nk Allah bu kadar hristi-yann sokaa
atlmasna raz olmayacaktr," diyordu.
"Her gn et bulamyoruz."
"Hi olmazsa ekmek bulsaydk!"
"Doru, yavan ekmek olsun bulsaydk!"
Sesleri kayboluyor, rzgr kelimelerini byk bir uultu ile kesiyordu.
Arabac gneye dnerek, bard:
"te! Montsou o tarafta..."
Ve tekrar elini uzatarak, karanlklarn iinde isimlerini sayd baz
grnmeyen noktalar iaret etmeye balad. Orada, Motsou'da, Fa-uvelle eker
fabrikas hl alyordu, fakat Hoton eker fabrikas birok adamna yol
vermiti; Dutilleul deirmeni ve madeni kablolar yapan Bleuze fabrikasndan
baka hepsi kapanmt. Sonra, kuzey ynnde byk bir sahay gsterdi:
Sonneville inaat atelyeleri normal siparilerinin yarsn bile almamlard;
Marchiennes demirhanelerinin yksek frnndan ancak iki tanesi iliyordu;
nihayet Gagebois cam fabrikasnda da bir grev kabilirdi, nk cretlerin
kslacan-dan szediliyordu.
Gen adam, ihtiyarn verdii her bilgiye,
Germinal
"Biliyorum, biliyorum," diye cevap veriyordu, "Zaten ben de oradan geliyorum."
"Bize gelince, imdilik idare ediyoruz," diye devam etti arabac. Fakat ocaklar,
maden karma iini azaltt. Ve, bak, karda, Victori-ne'de da yalnz iki kok
frn yanyor.
Tkrd, atn bo arabalara kotuktan sonra uyuklayan hayvann arkasndan
uzaklat.
imdi, btn lke Etienne'in gzlerinin nne serilmiti. Her taraf yine
kapkaranlkt, fakat sanki ihtiyarn eli oralar ac sefaletlerle doldurmu gibi
idi ve Etienne, o anda, bu sefaletleri, bilincinini altnda, her tarafta sonsuz
bir boluk iinde duyuyordu. Mart rzgrnn bu plak ovada inledii, bir alk
seslenii deil miydi? Saanaklar gittike artyor, sanki isizlii, ok kurban

verecek bir ktl beraberlerinde getiriyorlard. Ve, Etienne gzleriyle


karanlklar delmeye alyor, grmek amac ile grmek endiesi arasnda
rpnyordu.
Her ey, gecenin karanl iinde erimekte idi. Etienne, ancak, ok uzaktaki,
kok frnlarn seebiliyordu. Yzlerce baca, ge krmz alev dizileri
ykseliyordu ve sol taraftaki kule mavi alevler iinde idi. zc bir yangn
manzaraysyd bu. Kmr ve demir blgelerine ait bu gece klarndan baka
gkte hibir yldz yoktu.
Geri dnm olan arabac, Etienne'in arkasndan sordu:
"Yoksa, siz Belika'l msnz?"
Bu sefer, sadece araba getirmiti. Maden boaltma makinesi bozulmu; i on
be dakika kadar aksayacakt. Makineden artk hi ses gelmiyordu, yalnz sa
zerine vurulan bir ekicin grlts iitiliyordu.
Etienne:
"Hayr," diye cevap verdi. "Cenup'luyum."
Kazaya sevinen ii arabalar boalttktan sonra yere oturmutu; hl sessizlik
devam ediyordu, yalnz bu kadar ok lftan sklm gibi
10
Emile Zola
dalgn bir ekilde arabacya bakyordu. htiyar, aslnda, pek konumazd.
Herhalde yabancdan holanm veya ihtiyarlan bazen yksek sesle kendi kendine
konuturan o dertleme ihtiyacn duymutu.
"Ben, Montsou'luyum, ismim Bonnemort'dur."
Hayrete den Etienne sordu:
"Takma bir ad m bu?"
htiyar keyifle glmsedi ve Voreux ocan gsterdi:
"Evet, evet... "dedi, "Beni, oradan, tam kere parampara kardlar.
Birincisinde sam, sakalm batan aa yanmt. kinci sefer grtlama kadar
topraa gmldm, son defa ise karnm, su ile imiti... lmeye niyetim
olmadn anlaynca, alay olsun diye adam Bonnemort koydular."
Arabac imdi daha fazla neelenmiti, yasz bir makara gcrtsna benzeyen
gl, feci bir ksrk krizine dnt. Ate, imdi, seyrek sal, lekeli,
soluk kocaman kafasn tamamen aydnlatyordu Ksa boylu, kaln enseli,
baldrlar ve topuklar frlak, iri elleri dizlerine kadar inen, uzun kollu bir
adamd. Rzgr hissetmiyormu gibi kmldamadan dimdik duran at ile .beraber
sanki tatan yaplmt ve ne souun, ne de kulaklarnda slk alan frtnann
farknda deildi. Boaz kaznrm gibi bir ksrkten sonra, yerde siyah bir
leke brakan bir tkrk att.
Etienne, ona ve kirlettii topraa bakyordu.
"Madende uzun zamandan beri mi alyorsunuz?" diye sordu.
Bonnemort, kollarn at:
"Hem de ok uzun zamandan beri!" dedi. "Maden ocana, hem de u Voreux'ye ilk
defa indiim zaman daha sekiz yanda bile yoktum ve imdi tam elli
sekizimdeyim. Hesap edin... Orada her ii yaptm, nce raklk, sonra
srclk, on sekiz yl da kazclk. Sonunda, u Allah'n cezas bacaklarm
yznden, beni toprak iisi, tesviyeci, tamirci olarak kullandlar ve en
sonunda doktor, bir gn ukurun diGerminal
11
binde kalacam syleyince beni yer altndan karmak zorunda kaldlar. te,
be yldr arabaclk yapyorum...Nasl, iyi mi? Krk bei yerin altnda geen,
elli yl madencilik!."
Konuurken, arada srada sepetten dan dklen kor paralan, soluk yzn
parlatyordu.
"Bana, artk dinlenmemi sylyorlar," diye devam etti. "Ben istemeyince de, beni
aptal sanyorlar!... Altmma gelinceye, yz seksen franklk emeklilie hak
kazanncaya kadar, nasl olsa dayanrm. Bugn ekilsem, bana hemen yz elliyi
verirler. Ne kadar da kurnazdr, namussuzlar!... Zaten, bacaklarm bir yana,
olduka salamm. Madende her gn suyun iinde kalmaktan gnlerce, ayam bile
kmlda-tamaz hale gelirdim."
Bir ksrk krizi, yine szn kesti.

"Bu, size ksrk de mi yapyor?" diye sordu Etienne.


Arabac, iddetle ban sallayarak "hayr" demek istedi, sonra, tekrar
konuabilecek hale gelince:
"Hayr, hayr, geen aydan beri gribim," dedi. "Hi ksrmezdim, halbuki imdi,
ksrkten ba alamyorum... Ve en garibi tkrdm u meret..."
Boazndan bir hnlt ykseldi, yere siyah bir tkrk att.
Sonunda sormaya cesaret eden Etienne:
"Kan m tkryor sunuz?" dedi.
Bonnemmort, elinin tersi ile azn siliyordu.
"Hayr, kmr..." dedi. "Cierlerimde, beni hayatmn sonuna kadar stacak
kmr var. Halbuki be yldr ukura bir kez bile inmedim. Herhalde, farknda
olmadan iime depo etmiim. Bo ver! nsan korur bu kmr."
Bir sessizlik oldu, uzaktaki eki devaml darbelerle ukurun iinde vuruyordu,
rzgr, bir alk ve bitkinlik l gibi, ikyetli bir sesle uulduyordu.
rpnan alevlerin karsnda, ihtiyar daha alak
I I
12
Emile Zola
sesle anlarn anlatmaya devam ediyordu. Evet, tabii, kendisi ve akrabalar
madende almaya daha dn balamlard! Ailesi, Montsou madenleri
kumpanyasnn kuruluundan beri burada alyordu. Bu da olduka uzun bir
zamandr, yz yl kadar oluyordu. O sralarda, on be yanda bir ocuk olan,
dedesi Guillaume Maheu, Requilart'da maden kmr bulmutu. Bu, Fauvelle eker
imalthanesinin civarnda, kumpanyann ilk oca idi, bugn ise terkedilmiti.
Herkes bunu bilirdi, zaten bu ocaa Guillaume oca ad verilmiti. Kendisi onu
hi tanmamt, anlatlanlara gre, iman, ok kuvvetli, altm yanda
ihtiyarlktan lm bir adamd. Sonra, babas, Kzl unvan verilen, Nicolas
Maheu, daha henz krk yanda bile yokken, o sralarda kazlmakta olan
Voreux'nun iinde kalmt. Bir toprak kaymas, Nicolas' pestil gibi yapm;
kemiklerini yok etmiti. Daha sonra, iki amcas ve kardei de canlarn orada
brakmlard. Kendisi, Vicent Maheu, oradan sadece bacaklarnn dengesi
bozulmu olarak, hemen hemen kazasz belsz kt iin ansl saylyordu.
Zaten, ne yaparsn? almas lzmd. Babadan oula bu ii yapyorlard, baka
bir i de olabilirdi bu. Olu, Toussaint Maheu, imdi ocakta cann tketiyordu,
u karki mahallede oturan torunlar da, btn akrabalan da ayn eyi
yapyorlard. Yz yldr hep ayn patron iin alp didiniyorlard.
Bonnemort ii mahallesine dalarak, sustu. Orada yava, yava, tek tk klar
yanmaya balamt. Montsou saat kulesi on alty alyor, souk fazlalayordu.
Etienne:
"Kumpanya zengin mi bari?" diye sordu.
htiyar omuzlarn kaldrd sonra bir para ktlesiyle ezilmi gibi tekrar
indirdi:
"Eh.." dedi. "Komusu Anzin kumpanyas kadar deilse bile yine milyonlara
sahip... Tom on dokuz oca var, on alr durumda....On bin ii, gnde
be bin ton kmr karyor. Bir sr demirGerminal
13
yollar, fabrikalar, atelyeleri var. Daha ne olsun, olduka zengin tabii!"
Bir araba grlts oldu, san atn kulaklar dikildi.
Herhalde makine tamir edilmi olmalyd, dekovilciler tekrar ie balamt.
Arabac tekrar atn arabaya koarken, hayvana:
"Tembel, ok konumaya alma," dedi. "Msy Hennebeau senin neyle zaman
geirdiini bilse grrdn."
Etienne karanla doru bakyodu:
"Maden demek Msy Hennebeau'nun," dedi.
htiyar:
"Hayr," diye cevap verdi. "Msy Hennebeau sadece Genel M-dr'dr, o da bizim
gibi aylkla alr.
Gen adam sahay gsterdi:
"Peki, btn bunlar kimin yle ise?"

Fakat Bonnemort yeni bir ksrk nbetinden dolay cevap veremedi. Sonunda
tkrd, dudaklarn sildi ve konuabildi
"Btn bunlar kimin mi? unun bunun.."
Arabacnn sesinde saygyla kark bir korku belirmiti. Sanki senelerdir
kendisine ekmeini temin eden baz tabulardan szediyordu.
Sonra, bacan srkleyerek atn arkasndan kayboldu. Etienne, yerden iinde
yiyecekleri bulunan mendilini aldktan sonra yine oradan ayrlmad. Belki maden
ocana mracaat etse bir i bulabilirdi. Nasl bir i olursa olsun kabul
ederdi. siz ve a olan bu memlekette nereye gidebilir, ne yapabilirdi? Bir
duvar dibinde lmeli miydi? Karanlk gecenin korkunlatrd Voreux oca,
kt ukurun dibindeki canavar grn ile iine bsbtn ac bir korku
salyor, rzgr gittike artyordu.
14
Emile Zola
"ki yz krklar" mahallesi, buday ve pancar tarlalar ortasnda uyuyordu.
geni caddenin bld, hep ayn ekildeki binalardan oluan blok belli
belirsiz seiliyordu. Issz yaylada rzgrn sesinden baka bir ses
duyulmuyordu.
Maheu'lerin ikinci hlokun 16 numarasndaki evlerinde hibir hareket yoktu.
eride, ylgn bir halde, stste yatan insanlar, birinci kattaki bir tek oday
dolduran karanln altnda sanki eziliyorlard. Dardaki soua karn, ar
havaya ortak kullanlan yatak odalarnda olduu gibi canl bir scaklk
sinmiti.
Alt kattaki guguklu saat drd ald. Odada hibir hareket olmad. Islk alan
ince nefeslere horultu karyordu. Catherine, birden kalkt. Saatin darbelerini
uykusu arasnda alkanlkla saym, fakat hl uyukluyordu. Bacaklarn dan
kard, el yordam ile kibriti bularak akt ve mumu yakt. Fakat bir trl
kalkamad, ba nne dyor, yataktan kamyordu.
Mum, iinde yatak bulunan, iki pencereli, drt ke, ufack oday
aydnlatyordu. Bir dolap, bir maa, iki eski ceviz sandalye, odann
mobilyasyd. ivilere taklm eski pskler, yerde bir testi, kvet grevi
gren krmz bir leen, dekoru tamamlyordu. Soldaki yatakta, yirmi bir
yandaki byk olan Zacharie, on birindeki erkek kardei Jeanlin'le beraber
yatyordu. Sadaki yatakta, alt ve drt yandaki kkler, Lenore ve Hendi,
birbirlerine sokulmu uyuyorlard. Catherine, kz kardei Alzire ile birlikte
nc yatakta yatyordu. Kk kz, sakat, sska ve kamburdu. Dar holde ise
drdnc bir yatakta, anne ve baba yatyordu. Son ocuklar, aylk Estelle'in
beiini kendi yataklarna yanatrmlard.
Catherine kalkmak iin byk aba sarfediyordu. Geriniyor, ve kvrck kzl
salarn ellerini ile kantmyordu. On be yanda, narin bir kzd. Darack
gmleinden, morarm ayaklan ve sska kollan kyordu. Kollannn duru beyaz
rengi, soluk yz ile zt bir grnm
Germinal
15
sergiliyordu. Byke azn aarak bir kez daha esnedi, soluk di etleri ve
beyaz inci gibi dileri grnd. Yeil gzleri, yenmeye alt uykunun
verdii tembellik iindeydi.
Holden bir grlt ykseldi. Maheu aznn iinde geveledi:
"Hay Allah! " diyordu, "Zaman gelmi!.. Mumu sen mi yaktn Catherine?"
"Evet, baba.. Saat ald."
"Hadi, abuk, yaramaz! Pazar gn daha az elenseydin, bizi daha erken
kaldnrdn. Bu ne miskinlik."
Daha azarlamasna devam edecekti, fakat yeniden bastran uyku szlerini bir
horultuya evirdi.
Catherine, yaln ayak, odada dolayordu. Henri ile Lenore'un yatann yanndan
geerken, alan stlerini rtt. Alzire, uyanmadan dnm, ablasnn scak
yerine kvrlmt.
Catherine, iki erkek kardeinin yatana giderek, "Haydi Zacharie! Haydi,
Jeanlin!" diye onlan uyandrmaya alt. Byn drtt. O, aznn iinde
kfr ederken, Catherine zerindeki yorgan at.
Zacharie, fke ile yerinden dorulup, homurdand:

"Brak beni be! Byle eylerden holanmam.. Allah kahretsin! Yine kalkacaz!"
Sska, titrek, seyrek sakall, uzun yzl, ailenin dier fertleri gibi,
yoksulluktan solmu bir ocuktu.
Catherine:
"Aada saat ald," dedi. "Hadi bakalm! Babam sinirleniyor."
Tekrar yatan Jeanlin, gzlerini yumdu.
"Defol, uyuyorum," dedi.
Catherine, gld. Clz, kk ocuu kucaklayp, kaldrd. Fakat Jeanlin
rpnmaya balad; yeil gzl, koca kulakl, kvrck salarla evrili zevksiz
ve maymuna benzeyen ehresi kuvvetsizliinin verdii fkeyle kzarmt.
16
Emile Zola
Alzire uyanm yorgana ban gmm sessiz yatyor, giyinen ablasn ve
aabeylerini sakatlarn o zeki baklar ile inceliyordu. Leenin banda bir
baka kavga kt. Olanlar leeni fazla igal ettii iin Catherine'i
tartakladlar. Gmlekler uuuyor, ve herkes, beraber bym kpek yavrular
gibi, hep bir arada, utan duymadan ilerini ediyorlard. lk iini bitiren
Catherine oldu. Ayana madenci pantolonunu geirdi, pamuk ceketini, mavi
baln giydi. Bu temiz giysileri iinde tpk bir gen erkee benziyor,
cinsiyetini ancak sallanan kalalar belli ediyordu.
Zacharie:
"htiyar gelip, yata bozuk grnce ok ierleyecek. Gr bak, bunu senin
yaptn nasl syleyeceim."
htiyar'dan kast, byk babalar Bonnemort'du. O, gece alp, gndz yatar
uyur ve yatan daima scak bulurdu.
Catherine cevap vermeden yata dzeltmeye balad. Birka dakikadr komu evden
grltler geliyordu. Kumpanyann yaptrd evlerin duvarlar kt gibiydi,
komu evde birisi nefes alsa buradan iitiliyordu. Btn bu evlerde zaten herkes
stste yayordu. Ve hi kimsenin gizli hayat yok gibi bir eydi.
Catherine:
"Tamam!" dedi. "Levaque gitti. Bouteloup'da onun kars ile bulumaya geldi.
Jeanlin srtt. Alzire'in bile gzleri parlamt. Her sabah, komudaki bu
komedi ile elenirlerdi. Adamlardan biri gndz, dieri gece alyor,
bylelikle kadn hi bo kalmyordu.
Catherine dinledi:
"Philomene ksryor" dedi.
"Philomene, Levaque'larm byk kz idi. Zacharie'in metresiydi ve hatta ondan
iki ocuu bile vard. Cierleri ok zayft ve ancak ocan dnda, eleme
blmnde alabiliyordu.
Germinal
17
Zacharie:
"Hadi canm," dedi. "Philomene'e vz gelir, nasl olsa uyur o! Saat altya kadar
uyuyabilmek ne iyi ey!"
Pantolonunu giyerken, aklna bir ey geldi, pencereyi at. Darda, mahalle
uyanyordu. Yine bir kavga kt: Zacharie, kar komu Pierron'un evinden, onun
kars ile ilikisi olduu sylenilen maden baavuunun kp kmayacan
grmek iin pencereyi amt;Cat-herine ise Pierron'un artk gndz servisi
aldn, dolays ile baavuun Pierronne'un koynunda olamayacan iddia
ediyordu. Souk bir hava ak pencereden ieriye doluyordu. ki karde dierinin
haksz olduunu iddia ederlerken, beiinde souktan skntl olan kk
Estelle alamaya balad.
Bunun zerine Maheu uyand:
"Buna da ne oldu?" diye sylendi. "Tembeller gibi yine dalmm."
Kfrleri zerine yan odada ocuklar derhal sustular. Zacharie ve Jeanlin,
bitkin bitkin ykandlar. Alzire, kocaman alm gzleri ile hl etraf tetkik
ediyordu. Lenore ve Henri btn grltye karn uyanmamlard.
Maheu:
"Catherine," diye bard, "Mumu ver!..."
Catherine, ceketini ilikledi, mumu ieriye gtrd. Babas yataktan kyordu.
Gen kz, aaya indi, kahve piirmek zere ikinci bir mum yakt.

Estelle'in feryatlarna sinirlenen Maheu:


"Susacak msn, yumurcak!" diye haykrd.
Maheu'de ihtiyar Bonnemort gibi ksa boylu idi ve ona ok benziyordu. ocuk onun
iri ellerini grnce rkerek daha fazla barmaya balamt. Maheu'nn kans:
"Brak unu," dedi, "Nasl olsa susturamazsn."
18
Emile Zola
Kadn da uyanmt ve kendisini bir trl rahat uyutmadklarndan dolay ikyet
ediyordu."Grlt etmeseler olmaz myd sanki?"
Yorgann dnda yalnz, kaba bir gzellie sahip olan, ektii skntlarn ve
dourduu yedi ocuun bozduu uzun yz gzkyordu. Kocas giyinirken
ikyetine devam ediyor, artk alayan ocua kimse aldrmyordu.
"Meteliim kalmad," diyordu kadn... "Bugn Pazartesi, ayn ortasna daha alt
gn var... Bunun byle devam etmesine imkn yok. Hepinizin getirdii para dokuz
frank, ben bu parayla nasl idare edeyim?"
"Ne! Dokuz frank m? diye itiraz etti Maheu. "Ben ve Zacharie erden alt,
Catherine ile babam, ikierden, drt, bir de Jeanlin'den etti mi on bir? "
"yle ama, Pazar'la bo gnleri sayarsan, hibir zaman dokuzdan yukar kt
yok, anladn m?"
Maheu, yerde kemerini aryordu, cevap vermedi, sonra, dorularak:
"Yine de kr," dedi, "bazlar daha krk yanda tamircilie geiyor. Hi
olmazsa ben henz salamm."
"Olabilir, ama, bu bizim karnmz doyurmaz. Sen asl, benim imdi ne yapacam
syle. Sende bir eyler var m?" "ki metelik var."
"Sende kalsn, bir ie bira iersin... Aman Allah'm, ben imdi ne yapacam?
u alt gn de bir trl gemedi! Maigrat'ya borcumuz altm franga kt. Geen
gn beni kap dar etti. Yine gideceim, bu sefer de kovarsa..."
Bezgin bir sesle, ikyetine devam etti. Maheu birdenbire kk Estelle'in
feryatlarnn farkna varm gibi grnd, ocuu beikten alarak, annesinin
yatana koydu ve homurdand:
"Al u yumurca! Yoksa ldreceim... Daha ne istiyor? Hem
Germinal
19
memesini emiyor, hem de herkesten fazla ikyet eden o!"
Estelle imdi meme emiyordu, artk barmyor, yalnz ufak az nn aprtlar
iitiliyordu.
Baba, ksa bir skttan sonra, tekrar devam etti:
"u, Piolaine'deki zenginler kendilerini grmeni sylemediler mi?"
Kadn umursamaz bir tavrla dudaklarn bzd:
"Evet," dedi, "Fakir ocuklara giysi datyorlarm... Bu sabah, Lenore'la,
Henri'yi gtreceim. Yz metelik olsun verseler bari."
Yine sessizlik kt. Maheu artk hazrlanmt. "Ne yaparsn" der gibilerden
omuzlarn kaldrd, mumu sndrd, aaya inen, Zacharie ile Jeanlin'in
pelerinden yrd. Onlar gidince, oda tekrar karanla gmld. ocuklar
uyuyorlard, yalnz anne karanlkta gzleri ak yatyordu.
Catherine, aada nce atele ilgilendikten sonra, ocaa bir ibrik koydu. Zemin
kat, yeil boyas, tertemiz demesi ile, evin en byk odasyd. Eyas,
cilal amdan bir bfeden, bir masa ve birka sandalyeden oluuyordu. Duvarlarda
birtakm, renkli renksiz, basma, manzara, aziz ve azize resimleri, imparatorla
imparatorienin kumpanya tarafndan datlm portreleri asl idi. Odada
bunlardan baka tek ss, bfenin stndeki pembe kutu ve guguklu saat idi.
Gen kz ak bfenin nnde dncelere dalmt. Ekmekleri azd, peynir vard,
fakat tereya hemen hi kalmam gibi idi. Ama drdnn de tereyal ekmee
ihtiyalar vard. Sonunda karar verip dilimleri kesti, bir dilime tereya, bir
dierine peynir srerek sandvi yapt. Bu her sabah ocaa gtrdkleri, ift
dilimli tereyal ekmekti. Biraz sonra btn dilimler hazrd.
Ev iine dalm grnen Catherine, kahve yokluundan, bir gn evvelki kahve
tortusunun zerine scak su dkerek szde sabah kahvesini hazrlad, o srada
erkek kardeleriyle babas da aa inmekteydi20

Emile Zola
ler.
Zacharie, fincann koklayarak:
"Hay Allah," dedi, "Bu kahve de bizi uyandracak gibi deil."
Maheu, omuzlarn kaldrd:
"Amaan canm," dedi, "Scak ya, sen ona bak."
Catherine kalan kahveyi teneke mataralara boaltt. Drd de ayakta, titrek mum
nda karnlarn doyurmaa alyorlard.
"Hl bitiremediniz mi?" dedi, "Gren de mal mUlk sahibiyiz sanacak."
Maheude, yukardan bard:
"Ekmein hepsini aln, ocuklar iin biraz ehriye ayrdm."
Catherine:
"Peki, peki," diye cevap verdi.
Atein zerine kl rtm, artan bir miktar orbay bir kenara kaldrmt.
Bykbaba saat altda gelince, onu iecekti. Herkes bfenin altndan tahta
ayakkabsn ald, matarasn boynuna ast, ekmek dilimlerini yerletirdi.
Erkekler nden ktlar, gen kz mumu sndrp, kapy kilitledikten sonra
pelerinden seyirtti.
Bitiik evden kan bir adam:
"Vay!" diye seslendi, "Beraber gidiyoruz ha?"
Bu, on iki yandaki olu ile ie giden Levaque'di. Catherine Zac-harie'in
kulana eildi, glerek bir eyler fsldad. Yoksa artk, Leva-que'in
karsnn kocasnn uzaklamasn beklemeye sabr m kalmamt?
imdi, mahallede artk klar snmeye balamt. Son bir kap daha rtld,
her ey tekrar uykuya dald. Kadnlar ve ocuklar daha ok yer alm olan
yataklarnda szdlar. Ve, kasabadan, btn Vore-ux'ya doru, grup halinde
glgeler akn etmeye balad.
Germinal
21
Etienne, nihayet Voreux'ye girmiti. var m diye sorduu adamlarn hepsi,
balarn sallayarak, baavua mracaat etmesini sylyorlard. Ocan iinde
eski psk bir merdiveni trmandktan sonra, kendisini sallanan bir kpr
zerinde bulmu, sonra bir hangardan geip, yle zifir bir karanla dalmt
ki, ancak el yordam ile yolunu bulabiliyordu. Biraz ilerledikten sonra tam
kuyunun azna gelmi olduunu farketti. Kr bykl, babacan, iman bir adam
olan, avu Richomme baba, o srada oradan geiyordu.
Etienne ona da sordu:
"Burada iiye ihtiya yok mu?"
Richomme, olumsuz cevap verecekti, fakat o da herkes gibi:
"Baavu Msy Dansaert'i bekleyin," dedi, ve yoluna devam etti.
Oraya drt tane fener aslmt ve btn kuyuya veren reflektrler, demir
parmaklklar, manivelalar, iki asansrn zerinde gidip geldii kalaslar
aydnlatyordu. Btn geri kalan ksm lo bir karanla gmlmt. karma
tekrar balamt ve demir zemin zerinden korkun grltlerle, kmr dolu
arabalar durmadan gidip geliyor, iiler oraya buraya kouyorlard.
Etienne, bir an, gzleri kamam, kulaklarnda uultular, duraklad. Her
taraftan esen hava cereyanlar onu iliklerine kadar dondurmutu. Makineyi daha
iyice grebilmek iin ne doru bir, iki adm att. Makine, kuyunun yirmi be
metre kadar gerisine, tula bir temelin zerine salamca oturtulmutu. Makinist,
hareket manivelasnn banda, anlar dinliyor gzn iaret saatlerinden
ayrmyordu.
Kocaman bir merdiveni srkleyen ii:
"Dikkat!" diye haykrdlar.
Etienne'in inenmesine az kalmt. Gen adam, makinenin ileyiini dikkatle
incelemeye devam etti. Bu bir sr kark mekanizmadan hibir ey anlamamt.
Yalnz bildii bir ey varsa o da kuyunun
22
Emile Zola
insanlar yirmier, otuzar, kolaylkla yuttuu, gzden kaybettii idi. Kmr
vagonlar tayan asansr hi durmadan inip kyor, saat drtten itibaren
toplanan iileri vagonlarla birlikte derinliklere gmyordu.

Etienne, yannda uykusuzluktan ayakta sallanan iiye:


"Kuyu ok derin mi?" diye sordu.
i:
"Be yz elli drt metre," dedi. "Fakat stte drt kat daha var, birincisi
yz yirmi metre derinlikte."
Tekrar yukarya kmaya balayan asansrn kablosuna baktlar. Biraz sonra
Etienne tekrar sordu:
"Ya bir de koparsa?"
"Haa!.. Koparsa m?"
Adam szn belirsiz bir iaretle tamamlad. Sras gelmiti, arkadalar ile
beraber yukarya km olan asansrn iine meldi ve derinliklerde kayboldu.
Daha henz drt dakika gemiti ki, asansr tekrar kt, bir sr adam daha
yuttu. Bylece, yarm saat iinde, kuyu, hi durmadan, dev barsaklarn
dolduracak ekilde insanlar yuttu durdu. Kuyu, devaml doluyor ve asansr
durmadan kp, iniyordu.
Etienne tekrar, yukarda huzursuzluu duymaya balad. Niin srar edecekti
sanki? Buradaki baavu da kendisini tekiler gibi defedecekti. Belirsiz bir
korku ona kararn verdirdi. Yrd ve jeneratr binasnn nnde durdu. Ak
kapdan, yedi tane kazan grlyordu. Bir atei, kazanlarn iki ocandan
birini dolduruyordu. erisinin cehennem gibi sca dardan bile
hissedilebiliyordu.Etienne snacandan memnun yaklarken, kuyuya doru gelen
yeni bir ii grubu ile karlat. Bunlar Maheu'lerle Levaque'lardi. Etienne
bata yryen, tatl ocuk edas ile Catherine'i grnce, son bir defa daha
ansn denemeye karar verdi:
Germinal
23
"Bakar msn, arkada," diye sordu. "Buraya ii lzm deil mi acaba? "
Catherine, karanlklardan kan bu sesten rkerek gen adama bakt. Fukat
arkasndaki Maheu duymutu, cevap verdi, biraz da konutu; yollara dm bu
zavall ii onun ilgisini ekmiti. Hayr, burada i yoktu. Ayrldktan sonra,
yanndakilere:
"Grdnz m?" dedi, "nsan bu hale de debilirmi. Bizim hi olmazsa iimiz
var."
Kafile doru barokaya yneldi. Buras, ilkel bir ekilde svanm duvarlar,
asma kilitli epeevre dolaplar ile byk bir oda idi. Ortada, bir nevi
kapaksz soba nar gibi yanyordu. Oda sadece bu sobann kan krmzs
akisleriyle aydnlanyordu.
eri girdikleri srada, bu hamam scann iinde kahkahalar duyuluyordu. Otuz
kadar ii, ayakta srtlarn atee evirmiler snyorlard. Kuyuya inmeden
nce vcutlarnn neme kar direncini artrmak iin iiler buraya gelip
kzrlard.
Bu sabah kendilerine bir elence bulmular, Mouquette ile alay ediyorlard.
Kocaman gsleri ve kalalar, ceket ve pantolununu patlacakm gibi Mouquette
ve yine dekovilci olan kardei Mouquet ile birlikte, Requillart'da oturuyordu.
Fakat i saatleri ayr olduu iin madene tek bana geliyor ve yazn
tarlalarda, kn ise duvar diplerinde o haftalk a ile sefa sryordu.
Btn iileri sradan geirmiti. Aralarnda grltsz, patrssz gnn gn
ediyordu. Bir defasnda Marchiennes'li bir ivici ile yattn ima
ettiklerinde, sinirden deliye dnm ve eer onu bir madenciden bakas ile
gren olursa bileklerini keseceini sylemiti.
Bir ii alayl, alayl:
"Uzun Chaval'i braktn artk" diyordu. "O cceyle mi yatyorsun. Ama ona bir
merdiven lzm, canm! Requillart'm arkasnda grdm, senin ki kocaman bir tan
stne kmt."
24
Emile Zola
yilii zerinde olan Mouquette:
"Ne olmu yani?" diyordu. "Sana ne? Yardm edesin diye seni armadm ya!"
Ve safa yaplan bu kaba aka, atein etrafndaki iilerin daha fazla
glmelerine neden oluyor, kendisi de kahkahalarla glen Mouquette, an derecede
iman, yamn yumru vcudunu cmerte erkeklere tehir ediyordu.

Fakat kahkahalar kesildi, Mouguette, Maheu'ye, uzun Fleurance'in artk kuyuya


inemeyeceini anlatyordu. Onu, bir gn nce yatanda l bulmulard. Bazlar
kalbi durmu diyor, dierleri ise ikiyi fazla kardn iddia ediyorlard.
Maheu'nn can sklmt: te, al sana bir ansszlk daha! Dekovilci
kadnlardan biri daha eksilmiti, hemen yerine koyacak adam da yoktu. Maheu
gtr alrd, kendisi Leva-que, Zacharie ve Chaval, ayn kmr damarnda
ortaktlar. imdi, kendileri kazarken kmr tayacak olan bir Catherine
kalmt; i aksayacakt.
Aniden:
"Dur be!" diye bard. "u i arayan adam var ya!"
O srada baavu Dansaert de barakann nnden geiyordu. Maheu ona meseleyi
anlatt, adam almak iin izin istedi. Dansaert biraz dndkten sonra raz
oldu. Yalnz mhendis Msy Negrel'in kabul etmesi artt.
Zacharie:
"Haydi bakalm," dedi, "imdi adam arayn da bulun!"
Catherine:
"Onu biraz nce kazan dairesinin civarnda grdm," dedi. "Gitmemitir
herhalde."
Maheu:
"Kazk gibi ne dikiliyorsun? Hadi kosana!" diye bard.
Gen kz frlarken, ii kafilesi de barakay bakalanna brakarak
Germinal
25
kuyuya inmeye hazrlanyodu. Jeanlin, babasn beklemeden, saf tombul bir ocuk
olan Bebert ve on yandaki, sska Lydie ile beraber ken-jdi lambasn almak
iin kotu. Onlardan nce hareket etmi olan Mouguette, karanlk merdivenlerde,
lk la, onlarn pis birer velet olduklarn, eer imdiklerlerse tokat
yiyeceklerini sylyordu.
Etienne, gerekten hl kazan dairesinde atei ile konuuyordu. Tam gitmeye
kalkt srada birisinin omuzuna dokunduunu hissetti.
Catherine: "Gelin," dedi, "Size bir i var."
nce, Etienne bir ey anlamad. Sonra, sevin iinde gen kzn ellerine
sarld.
"Teekkrler," dedi... "Ne kadarda iyi bir ocukmusunuz siz!"
Catherine, kendilerini aydnlatan krmz n ortasnda ona bakarak glmeye
balad. Narin vcudu ve balnn altna gizledii salanyla, kendisini bir
olan ocuu zannetmesi onu elendiriyordu. Etienne de sevincinden glyordu.
Maheu'yu barakada buldular. Ve i, iki kelime ile zld. Gndelik otuz
metelikti, i yorucu idi ama abuk renilirdi. Kazmac ona ayakkablann
karmasn nerdi ve ban korumas iin, deriden eski bir balk verdi.
Sandktan aletler karld. Fleurance'in krei de burada duruyordu. Sonra
Maheu, aniden sinirlendi:
"u Chaval ne yapyor? Muhakkak yine bir kz bir keye sktrmtr!...
Bugn yarm saat geciktik."
Zacharie ve Levaque nemsemeden atein banda snyorlard. Sonunda Zacharie:
"Beklediin Chaval m?" dedi... "Bizden nce geldi ve hemen aaya indi."
"Ne! Bunu biliyordun da gene sylemiyorsun?... Hadi!.. abuk olun!..."
Ellerini stan Catherine, kafileyi izledi. Etienne ona yol vererek
26
Emile Zola
arkasndan kt. Yeniden, karmakk, karanlk bir koridorlar labirentinden
geiyordu. Fakat birden, lamba odas prl prl gzkt. Buras, yzlerce,
kontrol edilmi ve temizlenmi Davy lambasnn stste yerletirildii raflarla
dolu, cameknl bir oda idi. Her ii burada zerinde kendi numarasnn
damgalanm olduu lambay alyor ve kendisi de inceledikten sonra kapatyordu.
Bir memur da iilerin kuyuya ini saatlerini kaydediyordu.
Yeni dekovilcinin lambasn alabilmesi iin Maheu'nn yardm etmesi gerekti.
Tiril tiril titreyen Catherine:
"Uvvvv! buras hi de scak deil," dedi.
Etienne ba ile onaylad. Hava cereyanlar ile dolu, kuyunun aznn bulunduu
byk meydana gelmilerdi. Etienne, kendisini cesur bilirdi, fakat arabalarn

grlts, iaretlerin darbeleri, megafonlarn uultular arasnda ve makinenin


makaralarnda, buharn kuvvetiyle inip, kan elik kablolarn karsnda, garip
bir heyecann nefesini kestiini hissediyordu. Sonunda sra ona gelmiti. ok
yor, kendisinin ie alnmasn onaylamayan Zachare ve Levaque'i glmseten,
sinirli bir tavrla susuyordu. Catherine, babasnn, gen adama i hakknda
bilgi vermeye baladn iitince ok memnun oldu.
"Bakn, asansrn zerinde bir parat var. Kablo koparsa bu demir engeller
de engel olur. Ama bu, bazan iler, bazan da hibir ie yaramaz.... Kuyu
blmeye ayrlmtr, bunlar yukardan aaya kalaslarla kaplanmtr. Ortada
asansr, solda..."
Pek de sesini ykseltmeye cesaret edemeden, homurdanmak iin szn yarda
kesti:
"Bizi ne diye bekletip duruyorlar, Allah akna! nsan byle titretmeye haklan
var m?"
Onlar gibi aaya inmek iin bekleyen avu Richomme bu szlanmay iitti,
arkadalarn seven eski bir madenci olmas nedeniyle
Germinal
27
mrldand:
"Dikkatli ol ummadn ta ba yarar! Her eyin bir ekli var. Hah! te geldi
binin bakalm."
Gerekten delikli bir tel kafesle rtlm olan asansr nlerine gelmi, onlar
bekliyordu. Maheu, Zacharie, Levaque, Catherine dip taraftaki bir kmr vagonuna
bindiler. Beer kii binmek gerektiinden Etienne de oraya smaya alt;
fakat iyi yerler kaplmt, dirsei brn delen gen kzn yanna meldi.
st ve alt katlara da stste binenler vard. Bir trl hareket edememilerdi,
ne bekliyorlard? Etienne'e dakikalardr oradalarm gibi geldi. Sonunda bir
sarsnt oldu, her ey kayboldu ve etrafnda her ey havaland. Etienne'in
barsaklar ekiliyor, ba dnyordu. Ik varken yine iyi idi, fakat karnla girdikleri zaman sersemledi, adeta duygularn kaybetti.
Maheu, sakin:
"Haydi bakalm, gidiyoruz," dedi.
Herkes huzur iinde idi. Etienne ise yukarya m ktn, yoksa aaya m
indiini farkedemiyordu. Zaten yzn yaptrd tel kafesin arasndan kuyuyu
ayrdedemiyordu.
Maheu, bilgi vermeye devam ediyordu:
"Kuyunun genilii drt metredir. kaplamasnn tamire ihtiyac var, her
taraftan su szyor.... Bakn! Su seviyesine geldik. Duyuyor musunuz?"
Etienne de, zaten tam o srada, bu su akrtsnn ne olduunu dnyordu. nce
asansrn stne birka iri damla dmt. imdi ise, yamur artyor, oluk gibi
su boalyordu. Dam akyordu ve den bir damla iine kadar gitti. Souk
dayanlmaz bir hal alyor, siyah bir nemin iine gmlyorlard. O srada bir
imek aydnl ortasnda, iinde birtakm adamlarn kmldadklar bir maara
hayalini grmeleri ile yine hilie dalmalar bir oldu.
Maheu:
28
Emile Zola
"Bu birinci kat," diye devam ediyordu. " yz yirminci metredeyiz... Hza
bakn."
kat daha, bir grnp, bir kayboldu. Yamur hl devam ediyordu.
Etienne:
"Ne kadar da derin!" diye mrldand.
Sanki saatlerdir iniyorlard. Etienne, oturduu darack yerde ok rahatszd,
yerinden kmldamaya cesaret edemiyor, zellikle Catheri-ne'in dirsei pek
cann yakyordu. Catherine konumuyordu. Sonunda asansr dibe indii zaman,
yolun tam drt dakika srdn rendi ve ard. Fakat, salam bir topraa
basmas onu neelendirmiti; Cat-herine'e takld:
"Senin vcudun niye byle scack? Ama bildiim bir ey varsa, o da dirseinin
btn yol boyunca karnma girdiidir."
Catherine bir kahkaha att. Kendisini hl olan ocuu sanyordu. Bu adamn
gzleri yok mu idi acaba?"

"Dirseim karnna deil, asl gzlerine batm," dedi.


aalayan Etienne, kahkahalar arasnda sylenen bu szlerden bir ey anlayamad.
Asansr boalyordu; iiler lambann aydnlatt, kaya iine oyulmu
asansr katn getiler. Demir deme zerinde, boaltma iileri, dolu
vagonlar grlt ile sryorlard. Drt galeri birden bu blgeye alyordu.
Maheu, Etienne'i:
"Bu taraftan," diye uyard. "Daha iki kilometre yolumuz var. iler,
galerilerin siyah azlarnda teker teker kayboluyorlard. Etienne en geride,
Maheu'nn arkasnda olduu halde, on be kiilik gurpla sol galeriye girdi. Hi
kimse konumuyor, ellerinde ufak alevli lambalar, tek sra halinde
ilerliyorlard. Etienne sendeleyip duruyor, ayaklar yerdeki raylara
taklyordu. Bir sredir duyduu yerin dibinden gelen
Germinal
29
bir frtna grltsne benzeyen bouk bir ses onu endielendiriyordu. Yoksa
altnda bulunduklar byk ktle kyor muydu? Birden bir k belirdi, gen
adam kayalann zangrdadn hissetti ve arkadalarn taklit ederek duvara
yapnca, burnunun dibinden, bir dizi kmr vagonuna koulmu beyaz bir at
hzla geti. lk vagonda, dizginleri tutan Bebert oturuyordu. Jeanlin en
arkadakinin kenarna tutunmu plak ayaklaryla koup duruyordu.
Yollarna devam ettiler. leride, bir drt yol azndaki iki yeni galeride
iilerin bir ksm ayrld. iler teker, teker, madenin her kesine
dalyorlard. Araba galerisinin bu blmnde, aty iri mee destek tutuyor,
kaya ynlarna tahta klf grevini gryordu; geride, parldayan ist
tabakalar, kum talarnn kaba ktlesi grlyordu. Lolukta, birer hayalet
gibi koan belli belirsiz atlarn, grlt ile ektikleri, kimisi bo, kimisi
dolu kmr arabalar gelip geiyor, yolda karlayordu. lerledike galeri
daha darlap, alalyor, insan iki bklm yrmek zorunda brakyordu. Etienne
kt halde ban vurdu. Eer banda balk olmasa idi, kafas yanlacakt.
Halbuki dier iiler ok rahat yryorlar, her ukuru ve tmsei, kaya
kntlarn herhalde ezbere biliyorlard. Gittike slak bir hal alarak,
kayganlaan zemin de Etienne'i kt halde rahatsz ediyordu. Arada srada su
glcklerine batyor, ayaklar amura bulanyordu. Kuyunun aasnda hava
olduka serinken araba galerisinde, hava cereyanlarndan dolay, souk dondurucu
bir hal alyor baz kavaklarda gerek frtnalar esiyordu. Sonra sadece
havalandrma tertibat ile havalandrlan dier yollarda rzgr azalyor,
hararet fazlalayor, ar bir scaklk balyordu.
Yola ktklarndan beri hi konumam olan Maheu, arkasna dnmeden,
Etienne'e:
"Guillaume daman", demi ve bu galeriye dalvermiti.
altklar yer bu damarda idi. Daha girer girmez, Etienne, tekrar
30
Emile Zola
kafasn ve kollarn arpt. Eik olan tavan ok alalmt, uzun bir sre iki
kat olup yrmek gerekiyordu. Sular insann ayak bileklerine kadar
ykseliyordu.Bu ekilde iki yz metre kadar yrdkten sonra Etienne, Levaque,
Zacharie ve Catherine'in birdenbire ortadan kaybolduklarn farketti.
Maheu:
"Yukarya kacaz," dedi."Lamban bir dmene tak, diree sarl."
Ve kendisi de kayboldu.Etienne onu izledi. Madencilere ait olan bu baca, ufak
yollara kmak iindi. Altm santim kadar olup, kmr tabakasnn kalnlnda
idi. On be metre kadar yukardaki, yan yollarn birincisine geldiler. Maheu ve
takmnn kazd ocak altnc ufak yolda, "cehennem" ismini taktklar yerdi.
Boyuna bacalardan trmanyorlar, her on be metrede bir, baka yollara
kyorlard. Etienne'in elleri paralanm, ayaklar mahvolmutu; yorgunluktan
hrldyordu. Asl, havaszlk onu bunaltyor, akaklar zonkluyordu. Bir yolda,
biri kk, biri daha irice, iki bklm iki kii kmr arabalar itiyordu.
Etienne bunlarn ie balam olan, Lydie ve Mouquette olduklarn farketti. ki
baca daha trmanacaklard! Alnndan akan ter gzlerini bulandryor, evik
hareketlerle ilerlediklerini duyduu nndekilere yetimekten midini kesecek
kadar gsz kaldn hissediyordu.

Catherine:
"Biraz daha dayan, varyoruz!" diye seslendi.
Ve sonunda Etienne, alma yerine ulat anda, bir ses kmr ayann
dibinden bard:
"Neredesiniz yahu! nsanla alay m ediyorsunuz? Ta Montsou'dan buraya kadar iki
kilometrelik yolum olduu halde, sizden nce geldim!"
Bu, uzun boylu, zayf, yirmi be yalarnda, nalet bir yze sahip olan
Chaval'di. Bekledii iin kzgnd. Etienne'i farkedince, alayc bir
Germinal
31
aknla:
"Bu da kim?" diye sordu.
Maheu durumu anlatnca, ksk bir sesle sylendi:
"Demek artk erkekler, kzlarn ksmetini alyor?"
ki erkek, aniden kinle birbirlerini szdler..Etienne, tam olarak anlayamad
ise de, kendisine hakaret edildiini farketmiti. Herkes almaya balad.
Artk btn madenin kalbi atmaya balamt. Yedi yz kadar ii, topraa
kurtlarn oyduu eski bir tahta gibi didik, didik ediyordu.
Etienne, dnd ve tekrar Catherine'le adeta kucaklat. Ama bu defa deminki
vcudunu stan scakl birden anlayverdi. Hayretle:
Vay canna!" diye mrldand. "Sen kzsn ha!"
Catherine, neeyle cevap verdi:
"Tabii... Hele kr farkedebildin."
Drt kazmac, bacann duvar boyunca, yukarya doru stste uzanmlard.
Aralarnda, kazlan kmr tutmaya yarayan engellerle tutturulmu tahtalar
olduu halde, her biri damarn drt metre kadar bir yerini igal ediyorlard.
Damar o kadar inceydiki, kazmaclar sanki iki duvar arasnda ezilmi gibi
alyorlard. Kazabilmek iin, yana yatarak, kollarn kaldrp, ksa sapl
kazmalarn yandan savurmak zorunda kalyorlard.
En altta Zacharie, stndeki katlarda Levaque ve Chaval, en stte ise Maheu
vard. Her biri ist tabakasn kazmayla oyuyor, sonra uzunlamasna iki yark
ap sttekine bir demir kama saplayarak kmr blokunu koparyordu. Tahtalarn
zerinde biriken kmr yn ykseldike, kazmaclar dar yangn iine gmlm
gibi gzden kaybolu-yorlard.
32
Emile Zola
En zor durumda olan Maheu idi. Bulunduu yerde, nefes olmak gitgide olanaksz
bir hal alyordu. nn grebilmek iin ba ucuna ast lambas, beynini daha
fazla kzdryordu. Fakat onu asl rahatsz eden ey nemdi. Yzne stndeki
kayadan devaml olarak su damlyor, hep de ayn yere dyordu. Ban ne kadar
karmaya alrsa alsn bundan kurtulamyordu. Ksa zamanda srlsklam
olmu, stndeki sular, terine kararak buhar gibi ttmeye balamt. O sabah,
gzne inatla den bir damlaya kfr edip duruyordu. Kazmaya, her eye karn
devam ediyor, ist tabakasn darbeleri ile oyuyordu.
Tek kelime konumuyorlard. itilen tek ses, salladklar kazmalarn, bouk
yanklar yapan darbeleriydi. Lambalar, telden korumalarnn arasndan, ancak
l, krmzmtrak noktalar halinde k veriyorlard. Ocan iinde birtakm
hayaletler kmldanyor, alacak karanln arasnda, eri br bir kol,
simsiyah bir yz grnyordu.
Birgn nceki elencenin etkisi ile abucak yorulan Zacharie, payanda vurmak
numarasyla ii brakt ve karanlkta, dalgn gzlerle slk almak iin frsat
buldu.Kazmaclarn arkasnda, damarn metre kadar bir yeri desteksiz
duruyordu. Zaman kaybetmemek iin, oraya destek vurmay gzard etmilerdi.
Zacharie, Etienne'e:
"Hey, paal!" diye seslendi. "Bana odun getir." Catherine'den kreini nasl
kullanacan renmekte olan Etien-ne, ocaa payandalk odun tamaya mecbur
oldu. Her sabah, damarn geniliine gre llp, kesilmi olan odunlar
getirmek alkanlkt.
Zacharie, yeni srcnn, drt tane mee odunu yklenmi olarak, kmrlerin
arasndan beceriksizce trmanmaya altn grnce, tekrar homurdand:
"Hadi abuk olsana be- Uyuuk herif!"

Kazmasyla, tavana ve duvara at deliklere birer odun sokarak kayaya payanda


vurdu. Bu srada Maheu, sonunda kmr blokunu koGerminal
33
parabilmiti. Koluyla terlerini sildi. Zacharie'nin iini niin braktna
bakt.
"Brak unu," dedi. "Yemekten sonra bakarz... Arabalar doldurmak iin, kmr
karmamz daha gerekli."
Zacharie:
"Ama, buras alalyor," dedi."Bak, bir atlak alm. Ya bir de kerse.."
Maheu omuzlarn silkti. Hi balarna gelmemi ey deildi ya! Nasl olsa bir
aresine bakarlard. Sonunda baba sinirlendi, olunu tekrar almaya yollad.
Zaten hepsi yorgundu. Srtst yatmakta devam eden Levaque, bir ta parasnn
derek kanatt, sol ba parman tutarak kfrler yadryordu. Chaval daha
az terlemek iin yar beline kadar soyunmakla meguld. Hepsi kmrden simsiyah
olmutu; terlerine karan incecik bir toz yzlerinden akyordu. Yine iine ilk
balayan Maheu oldu. Su damlas ayn srarla dyor, adeta beynini deliyordu.
Catherine, Etienne'e:
"nemseme," dedi. "Hep byle banp dururlar."
Ve, tekrar dersine balad.
Gzleri yava, yava karanla alan gen adam, onun henz beyaz ve fakirlikten
solmu yzne bakyordu; yan anlayamyor, kz ona o kadar narin gzkyordu
ki, onu ancak on iki yanda tahmin ediyordu. Buna karn, kzn daha byk
olduunu hissediyor, serbest tavrlarndan sklyordu. Kz houna gitmiyordu,
balnn altndaki soluk ehresi ile onu fazla kk buluyordu. Fakat bu
kn kuvveti, beceriklilii ve soukkanll onu artyordu. Sr'atle
kreini altrarak, arabasn ondan nce dolduruveriyor, sonra, alak
kayalarn altndan rahata geerek, hibir yere taklmadan, boaltp dnyordu.
Etienne ise kan ter iinde didiniyor, arabasn yoldan karyor, taklp
kalyordu.
34
Emile Zola
Zaten aslnda, yol pek de dzgn deildi. Damardan boaltma yerine kadar altm
metrelik bir mesafe vard. Ve, henz iinin genile-temedii yolun tavan son
derecede eri br ve zemini sk sk tmseklerle doluydu. Baz yerlerde
darlktan, dolu arabalar ancak geiyor, dekovilci, ban korumak iin melerek
itmeye mecbur oluyordu. stelik payandalar yer yer eilmi ve yklmaya yz
tutmutu; dayanksz koltuk denekleri gibi baz yerleri ortadan atlamt.
nsannn bu atlaklara bir yerini takp yrtmamas iin ok dikkat etmesi
gerekirdi; yava yava kerek, basnc ile mee payandalarn atlatan
arlklarn altndan melerek geen dekovilciler her an, stlerinde korkun
bir atrtnn kopmas onlar titretiyordu. Catherine glerek: "Yine mi!" dedi.
Etienne'in arabas, en zorlu geitte raydan kmt. Islak topran iinde
erilen raylarn zerinde bir trl arabasn doru drst sre-miyordu; ve
kfrediyor, fkeleniyor, btn gayretine karn yerine yerletiremedii
tekerleklerle bouup duruyordu. Gen kz:
"Bekle biraz," dedi."Eer kzgnla kaplrsan, ii dzeltmen olanaksz."
Geri geri yryerek, arabann altna girmi ve bir srt vererek arabay byk
bir beceriyle yerine oturtmutu. Arlk yedi yz kilo idi. Gen adam, hayret ve
utan iinde mrldanyor, zrler sralyordu.
Catherine ona, bacaklarn iki yana aarak, salam dayanak noktalan bulmak iin,
ayaklarn galerinin iki yanndaki direklere dayamasn retmek zorunda kald.
Adalelerin, omuzlarn ve kalalarn btn kuvveti ile itebilmek iin, vcudun
ne doru eilmesi, kollarn gerilmesi gerekliydi. Etienne gen kzn bir
seferinde onu takip ederek, kalalarn germi, adeta drt ayak stnde,
ilerlemesini seyretti. Gen kz terliyor, soluyor, sanki herkes byle iki kat
yaamaya
Germinal
35
mahkmmu gibi, alkanln verdii kaytszlkla, hi ikyet etmiyordu.Etienne ise onu taklid etmeyi baaramyor, ba aa yrynce,

ayakkablar onu rahatsz ediyor, her taraf aryordu. Birka dakika sonunda bu
durum bir ikence haline geliyor, Etienne bir an nefes alabilmek iin diz kmek
zorunda kalyordu.
Sonra, boaltma yerinde ikinci bir ikence balyordu. Catherine ona arabasn
hzla devirmeyi retti. Btn damarlarn kmrn toplayan bu eik boaltma
yerinin aasnda ve yukarsnda iki rak vard, stteki frenci, alttaki alc
diye isimlendiriliyordu. On iki ile on be yanda olan bu iki yaramaz
karlkl en aza alnmaz laflar sylyorlard. nsann geldiini haber
verebilmesi iin avaz kt kadar barmas gerekiyordu. Boalm bir araba
tekrar yukarya karlaca zaman, alc iaret veriyor, yukardaki dekovilci
hzla arabasn itiyor, frenci frenini gevetiyor ve dolu arabann arl, bo
olan bir dierini yukany karyordu. Aadaki galeride sralanan atlar
ekerek gtryorlard.
Batan aaya kadar kalaslarla rlm olan, yz metre uzunluundaki boaltma
galerisinde, Catherine'in sesi yanklar yapt:
"Hey! Tembel katrlar!"
raklar galiba dinleniyorlard. nk hi cevap kmad. Arabalar
durmutu.ncecik bir kz sesi sessizlii bozdu:
"Muhakkak bir tanesi Mouquette'in stndedir."
Byk bir kahkaha tufan galerilerde yanklar yapt. Damarn btn dekovilci
kadnlar, glmekten iki bklm olmulard.
Etienne, Catherine'e:
"Bu da kim?" diye sordu.
Catherine, bym de klm bir kz olan ve arabasn ufak yandan, bir
bebeinki kadar ufack kollarndan beklenmeyen bir kuvvetle iten, Lydie'nin
adn verdi. Mouquette'e gelince, o raklarn her ikisini de yanna alabilecek
gteydi.
36
Emile Zola
Arabacnn sesi ykselerek, arabalarn itilmesini haykrd. Herhalde aadan
bir avu geiyordu. Dokuz katta da arabalar itilmeye balad, tekrar raklarn
dzenli haykrmalarndan, src kadnlarn solumalarndan baka bir ses
duyulmaz oldu.
Ve, her seferinin sonunda, Etienne, dipte, damarn boucu havasn, kazmalarn
bouk ve kesik darbelerini, inatla ilerine devam eden kazmaclarn iniltilerini
duyuyordu. Drd de soyunmu, batan aa siyah bir amura batmlard. Bir
ara, yankla kard kmr arasna skarak nefesi kesilen Maheu'y karmak,
kmr tutan tahtalar boaltmak gerekmiti. Zacharie ve Levaque, gittike
sertletiini iddia ettikleri madene fkeleniyorlar, bunun, gtr aldklar
iin artlarn ok kt bir hale sokacan sylyorlard. Chaval srtst
dnerek, zorunluluunun kendisini aka rahatsz ettii Etienne'e svyordu:
"Ylan gibi herif! Bir kz kadar bile kuvveti yok! Hadi, u araban doldursana
be! Kollarn yormak istemiyor, beyefendi... Allah'n cezas! Eer bir tek
arabay geri evirirlerse, on meteliini keserim!."
Etienne, henz bu krek mahkmiyetine benzer ii bulduundan dolay seviniyor,
ii ile ba ii arasndaki, hain derece farkn kabul ederek, cevap vermekten
kanyordu. Fakat, ayaklar kan iinde, her yan feci arlarla dolu, vcudu
demir bir emberin basks altnda yryemez hale gelmiti. Neyse ki, saat on
olmutu, kazmaclar len yemeini yemeye karar verdiler.
Maheu'nn, hibir zaman bakmak gereini hissetmedii bir saati vard. Bu
yldzsz gecenin dibinde, zaman dakikas dakikasna bilirdi. Herkes gmlek ve
ceketini giydi. Sonra, damardan inerek, topuklarnn zerine, pek alk
olduklar ekilde meldiler. Ve her biri, dilimini kararak, ciddi bir eda ile
srmaya, sabah ki ileri zerinde konumaya balad. Ayakta kalm olan
Catherine, daha uzakta, srtn kalaslara vererek, raylann zerine uzanm olan
Etienne'in yanna gitGerminal
37
ti. Oras nisbeten daha kuru idi. Az dolu, ekmei elinde, sordu:
"Sen yemiyor musun?"

Sonra, bu ocuun, geceleyin meteliksiz, belki de tek lokma ekmei olmadan


dolat aklna geldi.
"Ekmeimi paylamak ister misin?"
Alktan sesi titreyen, gen adam, a olmadna dair yemin ederek, nerisini
reddedince, neeli bir eda ile devam etti:
"Ha! Tiksindin!... Ama, al, sadece bir tarafn srdm, teki tarafn sana
vereceim."
Dilimi ikiye blmt bile. Payn alan gen adam, hepsini bir lokmada yutmamak
iin kendini zor tuttu, kz, titremesini fark etmesin diye, kollarn
bacaklarna dayyordu. Catherine, sakin, arkada tavr ile, elini enesine
dayayarak, yz koyun, onun yanna uzanm, dier eli ile yava, yava dilimini
yiyordu. Aralarndaki lambalar yzlerini aydnlatyordu.
Catherine, bir mddet, sessizce, gen adam seyretti. nce yz ve siyah
byklan ile onu gzel buluyordu. Zevkle, hafife glmsyor-du.
"Demek, sen makinistsin ve seni kovdular... Niin?"
"nk, efimi tokatlamtm."
Catherine, gelenek halindeki, emirlere uymak gerektii dncesinden dolay,
hayretler iinde kald.
Etienne:
"Fakat, imi olduumu itiraf etmeliyim," diye devam etti. "Ve itiim zaman
deli gibi olurum, kendimi ve bakalarn yok etmek isterim. Sonra, iki gn
kendimi bilmeden yatanm."
Gen kz, ciddi bir tavrla:
"memen gerek," dedi.
--"Merak etme, canm ben kendimi tanrm."
Alkolden nefret ediyordu; alkolik bir neslin son evlad sfatyla,
I
38
Emile Zola
ikiden dolay mahvolan btn bir ailenin strabm hissediyor, bir tek damla
ikiyi bile zehir olarak niteliyordu.
Bir lokma daha yuttuktan sonra:
"Kovulduuma, annemden dolay zlyorum," diye devam etti. "Annem, kt
durumda, ona arada, yz metelik gnderiyordum, hi olmazsa."
"Annen nerede imdi?"
"Paris'te... Goutte-d'Or okanda amarclk yapyor."
Bir sessizlik oldu. Etienne bunlar anmsadka, siyah gzlerinin nnden bir
bulut geer, henz gen ve salkl yznde, gizli bir felketin aclar
okunurdu. Bir an, gzleri, madenin karanlklarna dalm olarak, durdu; ve o
derinliklerde, boucu havann iinde, ocukluunu, o sralarda, henz gzel ve
kuvvetli olan annesini, babasnn onlar terketmesini, sonra annesi baka birisi
ile evlenince tekrar kagelmesini, kadnn, kendisini yiyip bitiren iki erkekle
birlikteki, sefalet, iki ve pislik iindeki hayatn gznn nne getirdi.
Oturduklar soka, btn ayrntlaryla anmsyordu. Dkkann ortasndaki kirli
amarlar, evi nefesleriyle le gibi kokutan ayyalar, ene kemiklerini kracak
iddetteki tokatlar.
Ar bir sesle devam etti:
"imdi ise, aldm otuz metelikle ona yardm etmeyi nasl dnebilirim?...
Mutlaka, yoksulluktan lecek."
mitsiz bir tavrla omuzlarn silkti, dilimini tekrar srd.
Matarasn kapan aan Catherine, sordu:
"mek ister misin? ekinme canm, sadece kahvedir, sana zarar dokunmaz...
Yavan ekmek insann boazn tkyor."
Fakat, gen adam reddetti; zaten ekmeinin yansn ald kfi gelmemi miydi?
Catherine, iyi kalpli tavn ile srar ediyordu, sonunda:
'
"Madem ki bu kadar terbiyelisin, peki yleyse, nce ben iiyoGerminal
39
mm. Fakat, artk bundan sonra kabul etmezsen ok ayp edersin."

Ve matarasn Etienne'e doru uzatt. Ayaa kalkmt. Gen adam onu, iki lamba
ile aydnlatlm olarak da yaknnda gryordu. Nasl da bu kz irkin
bulmutu? imdi, yz gz kmrle simsiyah bir durumda, onda garip bir
ekicilik buluyordu. Bu glgeli yzde, byk azn dileri bembeyaz, parldyor,
gzler, dii bir kedinin ki gibi, geniliyor, yeilimtrak bir yankyla
yanyordu. Balndan, frlam olan kzl bir perem kulan gdklyor ve
kz gldryordu. Kz, artk, pek o kadar da gen gzkmyordu, yine de en
aa, on drt yanda olmal idi.
Etienne iti ve mataray kza uzatrken:
"Hatrn iin," dedi.
Catherine bir yudum daha ald, Etienne'i tekrar imeye zorlad, paylamak
istediini sylyordu; ve, birinden dierine giden bu ince matara az onlar
elendiriyordu. Gen adam, birdenbire Catherine'i kollarnn arasna alarak onu
dudaklarndan pmeyi dnd. Kzn, soluk pembe renkte, iri dudaklar Etienne'i
gittike artan bir arzu ile kvrandnyordu. Fakat, Lille'de ancak fahielerle
ilikide bulunduu iin, bir aile kzna kar ne ekilde hareket edileceini
bilmiyor, bir trl cesaret edemiyordu.
Tekrar ekmeini yemee koyularak, sordu:
"Sen galiba on drt yalarndasn, deil mi?"
Kz hayret etti, adeta kzd:
"Ne! On drt m? Ben, tam on be yandaym!... Doru, pek iri deilim. Bizim
burada, kzlar pek abuk gelimezler."
Etienne, onu sorguya ekmeye devam etti, kz, her eyi, anlatyordu. Gen adamn
onun vcuta bakire olduunu anlad. Bununla beraber, kz, erkek ve kadn
hakknda her eyi biliyordu. Gen adam, onu zor duruma sokmak iin, Mouquette
szne gelince, kz, neeli ve ok rahat bir tavrla korkun eyler anlatt. Oh!
o kadn neler yapmazI
40
Emile Zola
di! Ve Etienne, onun da bir dostu olup olmadn renmek isteyince, kz, aka
ederek, annesinin sznden kmak istemediini, fakat er ge, bir gn bunun da
olacan syledi. Omuzlan ne eik bir durumda, zerinde souyan terinden
dolay titreyerek umursamaz bir tavrla, dnyaya ve erkeklere dayanmaya hazr
bekliyordu.
"nk, hep bir arada yaaynca nasl olsa bir ak bulunur, deil mi?"
"Tabii."
"Sonra, bunun kimseye zarar dokunmaz... Rahibe de bir ey sylenmez."
"Oh Rahip umurumda bile deil!... Fakat, Siyah Umac var."
"Ne? Siyah Umac m?"
"Kuyuya inip, oynak kzlar boan ihtiyar madenci."
Etienne, kzn kendisi ile alay ettiini sanarak onu szyordu.
"Sen bu masallara inanyor musun?" dedi. "Hibir ey bilmiyor musun sen?.."
"Bilmez olur muyum, okuma yazma bile bilirim... Evde iimize yaryor,
bizimkilerin zamannda byle eyler retmezlermi."
Catherine, gerekten ok tatl bir eydi. Yemeini bitirir bitirmez, Etienne onu
kollarnn arasna alarak, o kaln pembe dudaklarndan pecekti. Bu niyet,
olduka utanga bir insan olan, gen adamn boazn skyordu. Kzn, erkek
elbiseleri, ceket ve pantolonu onu hem tahrik, hern de rahatsz ediyordu.
Etienne son lokmasn da bitirdi. Mataradan biraz daha iti ve kalann
Catherine'e uzatt. Artk, karann uygulamaya koymann sras gelmiti,
madencilerin bulunduu tarafa doru endieli bir bak atyordu ki, galerinin
aznda bir glge belirdi.
Bir sredir, ayakta duran Chaval, onlar gzlyordu. lerledi. Ma-heu'nn
kendisini grmeyeceie emin olduktan sonra, yerde hl yzkoyun yatan
Catherine1! omuzlarndan kavrad, Etienne'in orada buGerminal
41
lunmas umurunda deilmi gibi, kzn dudaklarn kaba bir ekilde, rahat, rahat
pt. Bu pte, bir sahip olma istei, kskana bir ey vard.
O ara, gen kz isyan etmiti:

"Brak beni, anlyor musun?"


Chaval, kzn ban brakmyor, gzlerinin iine bakyordu. Kartal gagas gibi
burunlu yzne, kzl sakal ve by alevden bir eve-ve meydana getiriyordu.
Ve, sonunda Catherine'i brakt, tek kelime sylemeden bast, gitti.
Bir rperti, Etienne'i dondurmutu. Beklemekte aptallk etmi-ti.imdi, onu
kesinlikle pemeyeceini biliyordu, nk, kz belki de brn taklid etmek
istediini dnecekti. Gururu yaralanm olarak, gerek bir mitsizlik
duyuyordu.
Alak sesle:
"Niin bana yalan syledin?" dedi. "An varm ya, ite."
Catherine:
"Yemin ederim ki, o benim am deil," diye bard. "Aramzda hibir ey yok.
Bazan, aka yapar... Hatta, o bural bile deil, alt ay nce Pas - de Calais'den geldi.
kisi de ayaa kalkmlard, i tekrar balyordu. Catherine, gen adamn souk
durduunu anlaynca, zld. Hi phesiz, onu daha gzel buluyordu, belki
Chaval'e tercih de ederdi. Olann gnln almak, onu teselli etmek arzusu ile
kvranyordu; ve Etienne'in, birden bire, etrafnda bir hale ile mavi olarak
yanmaya balayan lambasn hayretle kontrol etmeye baladn grnce, onu hi
olmazsa oyalamak istedi.
Arkadaa bir tavrla:
"Gel, sana bir ey gstereceim," diye mrldand.
Etienne'i, damarn sonuna kadar gtrd ve ona kmr tabakasnn iindeki bir
atla gsterdi. Oradan, bir fkrdama, ku cvltsna
42
Emile Zola
benzer hafif bir grlt geliyordu.
"Elini koy," dedi, "hafif bir esinti hissediyor musun? te bu, gri-zu'dur."
Gen adam hayret iinde kald. Her eyi havaya uuran, o mthi ey, sadece bu
mu idi? Kz glyor, lambalar bu kadar mavi yandna gre o gn fazla grizu
olduunu sylyordu.
Maheu, sert sesi ile bard:
"Gevezeliiniz hl bitmedi mi? Haylazlar!"
Catherine ve Etienne acele ile arabalarn doldurdular ve tekrar, iki bklm,
boaltma yerine doru srdler. Daha ikinci seferde, btn vcutlar tere batm
ve her taraflar atrdamaya balamt.
Damarda, kazmaclar ie koyulmulard. Genellikle tmemek iin yemeklerini
abuk bitirirlerdi ve oburca attrdklar dilimleri, midelerine otururdu.
Yanlamasna uzanm olarak, daha kuvvetli kazma sallyorlar, mmkn olduu kadar
fazla araba doldurmaktan baka bir ey dnmyorlard. Byle didinerek
koparlmak istenen ekmek hrs iinde, her ey unutuluyordu. zerlerine akan ve
organlann iiren suyu, yorucu durumlarnn meydana getirdii kramplar,
iinde, havasz bir yere kapatlm bitkiler gibi solduklan, boucu karanlklar
hissetmiz oluyorlard. Halbuki, zaman getike, hava daha ziyade zehirleniyor,
lambalarn duman, nefeslerin kokusu, grizu'nun bouculu-u ile snyor,
gzlerinin nnde, ancak gece havalandrmasnn sprecei, adeta bir rmcek
a meydana getiriyordu. Onlar, kstebek deliklerinin iinde, topran arl
altnda, skm gsleri nefessiz kazyorlard.
Maheu cebindeki saate bakmadan:
"Saat bire geliyor, daha bitmedi mi Zacharie?" dedi.
Germinal
43
Delikanl, bir sreden beri payanda vurmak iin urap duruyordu. O srada
srtst yatm, bir gn nceki omak oyunundaki yarlar dnyordu. Birden
silkindi ve cevap verdi:
"Evet, bu kadar yeter artk, gerisini de yarn dnrz."
Sonra, bacadaki yerine dnd. Levaque ve Chaval da kazmalar brakmlard. Hep
birlikte mola verdiler. Yzlerini plak kollan ile siliyor ve gene iten
konuuyorlard.
Chaval:

"Bizde de hi ans yokmu," dedi; "ka ka kntl bir toprak kt.


Pazarlkta bu yoktu ama!"
Levaque:
"Ne olacak, soyguncu bunlarn hepsi. Amalan hep bizi kafeslemek."
Zacharie glyordu. e aldrd yoktu ama, kumpanya aleyhinde konuuldu mu
bundan ok memnun kalrd. Maheu, her zaman ki sakin tavryla, arazinin cinsinin
her yirmi metrede bir farkettiini anlatyordu. Biraz anlayl olmalyd. Bu da
nceden tahmin edilemezdi ya. tekilerin, eflerinin aleyhine atp tutmaya
baladklarn grnce, korkuyla etrafn szd.
"Hit... yeter, kesin artk," dedi.
Levaque de mnldanarak:
"Doru, iyi bir ey deil bu."
Hepsinde, kumpanyann bu derinliklerde bile hafiyesi vardr fikri yer etmiti.
Chaval, hi tnmadan yksek sesle devam etti:
"Duyarlarsa duysunlar, o Dansaert denilen herif, bana gene geen gnk gibi
hitap ederse hi ekinmeden karnnn ortasna tulay yaptracam. O kzlarla
dp kalkarken ben karyor muyum?"
Comak sras Zacharie'ye gelmiti. Baavula Pieronne'un ak alemleri ocakta
alay konusu olmutu. Catherine glmekten iki kat ol44
Emile Zola
du. Duyduu bir cmleyi Etienne'e anlatt. Maheu gittike endielenmeye
balamt.
"Sen sesini kesmeyecek misin? lle bana bela amak istiyorsan bunu yalnz
kaldn zaman yap."
Szn henz bitirmiti ki, tepelerinde bir ayak sesi duydular. ilerin
arasnda kk Negrel lkab ile anlan, maden mhendisi, yannda baavu
Dansaert olduu halde bacann st tarafnda grnd. Maheu:
"Nasl? Bunlar hep byle yerden biter gibi karmza kverirler ite," dedi.
Paul Negrel, Genel Mdrn yeeni idi. Yakkl, dalgal sal, kumral, bykl
bir genti. Sivri burnu, keskin gzleri vard. ok zeki, iilerle olan
ilikilerinde ok sertti. Tpk bir ii gibi giyinmi yz her zaman ki gibi
siyah bir toza bulanmt. ilerin saygsn kazanmak iin en zor yerlerden
geer, bir grizu patlamasnda en nce o koard.
"Galiba geldik, Dansaert?" diye sordu.
Hantal yzl, patlcan burunlu, Bir Belika'l olan baavu, nezaketle:
"Evet, Msy Negrel... Bu sabah ie alnan adam da bu," dedi.
Birlikte bacann ortasna kadar yaklamlard. Etienne'i yanlarna ardlar.
Mhendis lambasn yukar kaldrd ve sessizce Etienne'in yzne bakt.
"Pekala, ama yollarda ba bo dolaan kimseleri grmekten hi holanmam, bir
daha yapmayn," dedi.
Araba ilerinde erkeklerin tercih edilmesi hakknda sylenenleri hi dinlemedi
ve tavan incelemeye balad. Birdenbire:
"Bana bak Maheu, bu ne vurdum duymazlk. Hepiniz duvarn altnda kalacaksnz,"
diye haykrd.
i kendinden emin bir tavrla cevap verdi:
Germinal
45
"Yok canm, salamdr bu."
"Nasl salam... Kaya kmeye balam bile yahu... Sizler hep bylesiniz
ite... Kazmay brakmaktansa, kafalarnzn krlmasna raz olursunuz. Hemen
uraya bir payanda koyun... ki kat olacak bu payanda, anlald m?"
iler, kendi canlarndan kendilerinin sorumlu olduunu ileri srnce, Negrel
kzd:
"Palavray brakn, kafalarnz yamyass olunca bunun zaran size dokunacak deil
ya. Kumpanya kanlarnza ya da size, maa balamaya mecbur olacak. Sizler iki
araba fazla yklemek iin cannz bile verirsiniz. Ne biim adamlarsnz,
bilmez miyim ben?"
Maheu kzmaya balamt. Gene de sakin bir ekilde cevap verdi:
"Bir saatlik bir zamannz var, birlikte aln. Hem frank ceza
vereceksiniz, bunu da unutmayn."

Bu szler zerine madenciler homurdandlar. Tpk askerde olduu gibi en


kkten en bye doru giden bir kademeleme vard aralarnda ve kendilerini
bu tutuyordu. Ama Chaval ile Levaqu sinirli bir harekette bulundular. Maheu,
baklar ile onlar sakin olmaya davet etti. Bu ie en fazla Etienne
ierlemiti. Kahredici karanlk ortasnda btn gn al, sonra da gnlk
gereksinimini bile temin edeme. Bu nasl iti?"
Negrel, Dansaert ile uzaklamt. Bu konumalar srasnda Dansaert hep
mhendisi, ba sallamalar ile onaylayp durmutu. Biraz ileride gene onlarn
sesi duyuldu. Negrel barp duruyordu:
"Bunlarn hi kimseyi dinledikleri yok! Siz ne yaparsnz anlamam. Bunlarla
ilgileniyormu sunuz?"
i ba, kekeleyerek:
"Oluyorum efendim, oluyorum," diye mrldanp duruyordu.
Negrel, bararak Maheu'y ard.
Hepsi gelince mhendis devam etti:
46
Emile Zola
"Buraya bakn, bu ne kadar dayanr? Hep acele yaplm i bun-lar.Tamir ilerini
bize bu kadar pahalya mal olmasnn sebebi anlal yor. Siz altnz
srece dayansn, sonras Allah kerim, deil mi? Bu i tamamiyle batan savma
yaplm."
Chaval, bir eyler sylemek istedi, fakat Negrel onu susturarak:
"Ne syleyeceinizi ok iyi biliyorum," dedi. "Daha fazla cret isteyeceksiniz.
Bunu belki verirler ama, sonra da araba tama cretinde kesinti yaparlar, siz
zararl karsnz. Payandalar batan yapn, yarn bakacam."
Mhendisin tehditleri herkesi artmt. Bu srada Negrel ekilip gitti.
Dansaert biraz geride kalarak sert bir ekilde iilere kt:
"Sizin yznzden beni azarlyorlar. Dikkat edin benden yiyeceiniz ceza
frankla da kalmaz."
O da gidince, Maheu cotu:
"Yarabbi sen bize sabr var. Hakszla hi dayanamam. nsan ileden karyor
bunlar. Duydunuz ya payanda iin fazla cret verirler-mi ama tama cretlerini
ksarlarm. Bunlar, elimize geen birka metelikten kesinti yapmak iin numara,
hep! "
atacak yer aryordu. leride dimdik duran Etienne ile Catherine'e dnerek:
"Orada ne dikilip duruyorsunuz. Direk versenize, imdi tekmeyi yaptracam,"
dedi.
Bu sert tavr Etienne'e vz gelirdi. eflerden o kadar kabaca davran grmeye
almt ki, iilerin bu szlerini yumuak bile buluyordu.
imdi fkeli, fkeli payanda vuran adamlarn hareketlerinden baka bir ey
duyulmaz olmutu. Hani ellerinden gelse, omuzlar ile tavan ykselteceklerdi.
Maheu, sinir ve yorgunluktan bitkin dm:
"Yeter artk be, saat bir buuk, ne iyi gne attk. Elli metelik bile
Germinal
47
alamayacaz. Canma tak etti, gidiyorum," dedi.
Daha, yarm saatlik i kalmt, fakat cfnlar da giyinip kmaya hazrlandlar.
Bu srada Catherine arabasn srmeye balad. Onun bu igzarl hepsini
sinirlendirmiti. Onu da arp, alt kiilik kafile halinde yola ktlar.
Kuyuya dnmek iin iki kilometre yol yryeceklerdi.
Etienne ile Catherine biraz geride kalmlard. Yolda kk Lydie'ye
rastgeldiler. ocuk, yorgunluktan bitkin, amur iinde, fazla ykle mcadele
eden sskack bir karnca gibi, arabasn sryordu.
tekilerden geride kalmlard. Catherine nde, Etienne arkada, yorgunluktan
bitkin dm yryorlard. Etienne, Catherine'in arkasndan bakyor onu
pemedii iin zlyordu. Kz kendisine yalan sylemiti. Herhalde Allah'n
gn, kmrlerin zerinde tekiyle yat-yodu. A o, diye dnd. Etienne,
sanki kz kendisine ihanet etmi gibi, ona somurtkan davranyordu. Kz ise ona
yollardaki tehlikeleri gsterip uyaryor ve onu davet eder gibi bir tavr
taknyordu. Mkemmel elenebilirlerdi. Herkesten uzaktlar, kendilerini hi
kimse rahatsz edemezdi. Catherine son bir defa daha geriye dnd ve Etienne'e

bir daha frsat yakalayamayacaklar arzusuyla yanarak bakt. Artk araba


galerisine kmlard.
imdi, etraflar kalabalklam ve ikide bir lambalar ellerinde oraya buraya
kouturan iiler ve ii avular ile karlamaya balamlard. Etienne
sabah getii yollar tanyamyordu. Ayaklan buz kesilmiti. Artk kapya
ulaamam, diye kendi kendine mrldand srada birden kendilerini asansr
sahanlnda buluverdiler.
Chaval onlara gvensiz bir gzle bakt. Dierleri souktan donmu bir vaziyette
susuyorlard. Erken geldikleri iin, kendilerini yukar karmak istemiyorlard.
Mthi bir grlt kulaklarn paralyor ve yukandan ukura dklen sular nemi
daha da artinyordu. Yanlarnda, iiler kyafetlerini
srlsklam yapan bir su
saanann altnda
48
Emile Zola
dolap duruyor ve krmz lambann nda korkun irilikte glgeler teye
beriye gidip geliyordu.
Maheu, son bir atakta daha bulundu ve Pierron'a yaklaarak:
"Brak da yukar kalm artk," dedi.
ri elli ve ayakl, dzgn yzl, yakkl asansrc, korkak bir tavrla, bu
teklifi reddetti:
"mkn yok, avua syle bunu... Bana ceza keser sonra."
Catherine, homurtular arasnda Etienne'in kulana eilip:
"Gel ahin gr, bak oras daha iyidir," dedi.
Grnmeden svtlar... Zira ahra gitmek yasakt. Buras, olduka geni ve
zeri tula bir tavanla rtl bir yerdi. erideki hayvanlar, buraya ho bir
hararet veriyorlar, taze ot yataklardan da gzel bir koku yaylyordu. Catherine
yemliklerin zerindeki inko tabelalar okurken otlarn arasndan korkuyla biri
frlad. Bu, Mouquette idi. Pazar alemlerinde ok yorulduu zamanlar Pazartesi
sabah ie gelince kendi burnuna kuvvetlice bir yumruk vurur ve sonra su aramak
bahanesiyle buraya gelip otlann arasna girer rahat rahat, uyurdu.
Tam bu srada ieri baba Mouque girdi. Dazlak kafal, ksa boylu bir adamd.
imanln hl korumas hayret edilecek bir eydi. Byle bir eye maden
iileri arasnda az rastlanrd. Kendisini seyis yaptklar tarihten beri daha
fazla ttn iner olmutu. Dileri ve az simsiyaht. Kznn yannda
yabanclar grnce fkelendi.
"Burada ne aryorsunuz? defolun, hadi," diye haykrd. Bir de erkek getirmi,
buraya! Rezalet yapacak baka yer kalmad da, benim samanlanm m buldunuz?"
Mouquette babasnn haline katlarak glyordu. Etienne sklarak ekildi. Hep
beraber asansrn nne geldiler. Kuyuda manevralar devam ediyordu. aret
ekici drt defa vurduuna gre bir at indiriyor olmalydlar. Hayvan bu srada
ok korkard. Bazan atn aaya l olarak indii olurdu. Hayvann ayaklarnn
altndaki yer ekildi mi put
Germinal
49
gibi olur ve bu halde karanla gmlrd.
Hayvanlar semiz olduklar iin ini yava oluyordu. Aadakiler de
heyecanlanmaya balamlard. Sonunda korkudan ta kesilmi, gzleri yerinden
frlam hayvan aaya indi. Hayvan indirmekle grevli Mouque Baba:
"Dikkat, iyice insin, sakn zmeyin!" diye baryordu.
Sonunda hayvan yorgun bir halde zemine serildi. Bu srada teki arabalardan
birinin at gelmi onu kokluyordu. iler kendisiyle alay ettiler. Gerekten,
yllardr bu karanlk yerde alan bu at, hemcinsinin yukardan getirdii taze
hava ve gnein kokusunu kokluyordu.
ndirilen atn balar zld halde, hl kprdamyordu. Sonunda bir kam
vurdular ve yerinden doruldu.
Maheu:
"Artk gidiyoruz inallah," diye sylendi.
Fakat asansrlerin boalmas gerekliydi. Hem, yukar kmak iin daha on dakika
vard. Ocak da yava yava boalyor ve drt bir taraftan iiler buraya skn
ediyordu. Daha imdiden elli kii kadar toplanm, akcierleri harap eden bir
nemli hava akm iinde titreip duruyorlard. Zacharie kzmak bahanesiyle

Mouquette'i imdikleyip duruyor ve iiler arasnda homurdanmalar gittike


artyordu. Hele, Levaque ve Chaval mhendisin tehditlerinden szedince, hava
daha da elektriklendi.
Kmr tozuna bulanm, beklemekten donan bu adamlar, Kumpanyay, iilerin
yansn maden dibinde, dier yansn da alktan ldrmekle suladlar.
avu Richomme, asansrclere:
"Hadi, abuk olalm, abuk olalm,"
Diyor, bir taraftan da ceza vermemek iin asansrn yukar kma manevrasn
hzlandnyordu.
Grlt had bir dereceye knca, dayanamayp, Maheu'ye:
50
Emile Zola
"Sen akl banda birine benziyorsun, kestir unlara seslerini. Elden bir ey
gelmeyince insan enesini tutmay bilmeli," dedi.
Maheu'nn uyarsna gerek kalmadan sesler birden kesiliverdi. Mhendis Negrel ve
baavu Dansaert galeriden kmlar, asansre doru yryorlard. iler
disiplin alkanl ile iki tarafa alp yol verdiler. Mhendis bir asansre,
baavu baka bir asansre bindi ve yukar kmaya baladlar.
Asansre kendisinden baka drt kii ile birlikte skan Etienne bu cehenneme
bir daha inmektense yollarda a ana dolamaya karar vermiti. Bu cehennemde
ekmek paras kazanmaktansa, hemen gebe-rip gitmek daha iyiydi. Burada
alamazd. Gnn birinde eflerinden birini rahata boazlyabileceini
dnd. Birdenbire gzlerinin kamatn hissetti. Yukar o kadar abuk
kmlard ki, unuttuu bu aydnlk karsnda, sersemleivermiti. Dar
kmaktan byk bir huzur duymutu. Kalabalk bir ii grubu arabalardan
atlamaya balamt bile.
Zacharie, Mouquet'in kulana eilerek:
"Bu akam volkana gidelim mi?" diye fsldad.
Volkan, kk, algl bir bard. Mouguet, azn yayarak sol gzn krpt.
Gnn gn eden bir apknn ifadesi vard yznde.
Chaval, harmancnn odasndaki tabelaya gz attktan sonra kzgn bir tavrla
geri dnd. Arabalardan ikisi kabul edilmemi, birinde yeteri kadar kmr
olmad, dierinde bulunan kmrn temiz olmad ileri srlmt.
"Bugn de pisi pisine harcadk! Yirmi metelik daha gitti," dedi. "e yaramayan
smskleri, aramza alnca zaten baka bir ey beklenemezdi.
Germinal
51
Bunu sylerken Etienne'e bakyordu. Etienne yumrukla karlk vermek istedi.
Sonra vazgeti. Nasl olsa bir daha dnmeyecekti buraya.
Maheu, ortal yattrmak iin:
"lk gn kusursuz i yaplmaz, yarn daha iyi i grr," dedi.
Hi kimse memnun olmamt. Herkes bir kavga kmasn bekliyordu. Lambalarm
iade etmek zere, lamba odasna geldikleri zaman Lavaque lambac ile kapt.
Lambalarn iyi temizlenmemesinden onu sorumlu tutuyordu.
Barakaya gelince hepsi sakinletiler. Ortadaki soba alev alev yan yordu. imdi
keyifli homurtular ykselmeye balamt. Herkes srtn kzgn sobaya vermi,
ortaya bir buu yaylmaya balamt. Srtlar snanlar karnlarn
dnyorlard.
Aletlerini sanda yerletiren Chaval:
"Ben gidiyorum," diye sylendi.
Hi kimse aldr etmedi. Mouquette kendisinin de Montsou'ya gideceini bahane
ederek Chaval'in arkasndan kt. iler onu alaya aldlar. Chaval'in ondan
artk holanmadn biliyorlard.
Catherine, dnceli bir yzle babasna eilip bir eyler fsldad. Maheu, nce
ban sallad ve sonra onaylad. Etienne'i yanna ararak:
"Delikanl, eer meteliin yoksa, on be gne kalmaz geberir gidersin.... Sana
bir yerden kredi temin etmeye alacam. Bilmem ister misin?" dedi.
Etienne, tereddt etti. Otuz meteliini isteyip gidecekti. Fakat gen kzn
karsnda utan duymu bunu da yapamamt.
Maheu:
"Ama sz veremem, belki de red cevab alrm," diye devam etti.

Etienne, hayr diyemedi. Zaten bir garanti vermi deildi. stedii zaman ekip
gidebilirdi. Catherine'in yardm etmekten dolay sevin
52
Emile Zola
duyan bir bakla, kendisine baktn grnce hayr demediine zld. Btn
bunlar bo eylerdi.
Maheu'ler, vcutlarn sttktan sonra dar ktlar. Etienne de onlar takip
etti. Eleme ksmndan geerken kadnlar arasnda bir kavgaya tank oldular ve
durakladlar. Philomene Levaque ile, Brle lkab verilen bayku gzl ihtiyar
kadn kapmlard. Gen ihtiyarn, kendi talarn elediini iddia ediyordu.
On dakikada bir sepet bile dolduramamt. Kadnlara sepet bana cret
verildii iin byle kavgalara sk sk rastlanrd. Havada salar uuuyor,
eller, kzarm yzlerde simsiyah izler brakyordu.
Zacharie, metresine seslendi:
"unun kafasna bir odun indiriver."
Kalburcu kadnlar bu sze kahkaha ile gldler. Brle, delikanlya sert bir
ekilde kt.
"Defol oradan pis kpek, sen ondan dourduun iki piine baksan daha iyi
edersin. Daha ayakta durmasn bilmeyen on sekiz yandaki u yumurcaa da bak
sen! Olur ey deil..."
Birinin koarak geldiini gren kadnlar tekrar almaya koyuldular.
Darda hava sakinlemiti. nce kumal elbiselerinin iinde bzlen simsiyah
kesilmi madenciler, bir zenci grubu gibi yollarna devam ettiler.
Baka bir ii grubu, akam vardiyas iin kuyulara girmek zere gruplar halinde
madene yaklayordu. Maden, gece, gndz alyor ve alt yz metre
derinlikteki bu kayay, bcek misali insanlar aralksz oyup duruyorlard.
ocuklar nde gidiyor, dierleri onlar takip ediyorlard. Hi kimse
konumuyordu. "Avantage" meyhanesinin nne geldikleri zaman, Maheu ile Levaque,
Etienne'in yanma geldiler ve Maheu Etienne'e:
"Geldik, ltfen ieriye gir," dedi.
Germinal
53
Catherine birka saniye duraklad, iri yeil gzleriyle gen adama son bir defa
daha bakt. Glmsedi ve tekilerle birlikte uzaklat.
Meyhane maden ile kasaba arasndaki bir yere kurulmutu. Tuladan yaplm, iki
katl bir binayd. Her taraf kirele badana edilmi, mavi kemer izgilerle
sslenmi bir yerdi. Kapsnn stndeki tabelaya:
"L'Avantage meyhanesi. Sahibi Rasseneur" yazlmt.
Meyhenenin arkasnda omak oynanan ve tahta perde ile evrili bir saha vard.
Kumpanya en ufak toprak parasn da satn almak arzusunda olduundan buraya da
gz dikmiti ve bu meyhanenin varlndan rahatsz oluyordu.
Maheu, Etienne'e:
"Gir," diye tekrarlad.
Meyhanenin kk salonu, masa, bir dzine sandalye, am aacndan yaplm
orta boy bir tezgh, be on kadeh, birka ie ve birka bira fsndan
ibaretti. Bunlardan baka ne bir resim, ne bir oyun takm, ksaca hibir ey
yoktu. Ocakta ar ar yanan bir ta kmr bulunuyordu. Deme talarnn
zerine dklen ince beyaz kum bu memleketin bitip tkenmeyen nemini emmekle
meguld.
Maheu, bazan meyhaneyi beklemeye gelen sansn ve tombalak komu kzna:
"Bir kadeh bira ek, Rasseneur burada m?" dedi.
Kz bir taraftan musluu evirirken bir yandan da Maheu'ye patronunun biraz
sonra geleceini syledi.
Maheu, barda bir dikite iti.
Etienne'e hibir ey ikram etmedi. Meyhanede kendilerinden baka bir masada
dnceye dalm, simsiyah yzl bir madenci daha vard. nc bir mteri daha
girdi, bir bira getirtip parasn verdi ve kp gitti.
O srada, yuvarlak yzl ve sinek kayd tral babacan klkl bir
54
Emile Zola

adam girdi. Bu Rasseneur'd. Bir zamanlar madende alrken bir grev yznden
iinden olmutu. ok iyi konuurdu her harekette, her sorunda ileri atlrd.
Zamanla honut olmayanlarn ba olmutu. ten kovulunca bu meyhaneyi am ve
Kumpanya'ya meydan okumaya balamt. Ksa zamanda iini ilerletmi ve
zenginleme yolunu tutmutu.
O ieri girince, Maheu:
"Bu delikanly bu sabah yanma aldm. Bo bir odan var m? Kendisine on be
gnlk bir kredi aabilir misin?" diye sordu.
Rasseneur'un ablak yznde bir gvensizlik belirmiti. Dobra dobra:
"ki odam da dolu, olanaksz" dedi.
Etienne bu olumsuz cevab zaten tahmin ediyordu, ama gene de zld. Oradan bir
an nce uzaklamak cann skmt, buna kendi de at. Otuz meteliini alr
almaz gidecekti. Karar kesindi. Meyhane imdi dolmaya balamt. iler birer
ikier geliyor, boazlarnn tozunu giderdikten sonra gene sallana, sallana
uzaklayorlard.
Bu, zevkten baka bir ey, adeta bir ihtiya giderici temizlikti.
Rasseneur, birasn yudumlayan Maheu'ye anlaml bir ekilde:
"Yeni bir eyler yok mu?" diye sordu.
Maheu, orada Etienne'den baka kimsenin bulunmadndan emin olduktan sonra:
"Gene ekitik. Payanda meselesi yznden," dedi.
Meyhaneci kendisine anlatlan hikyeyi, dinledike yz kzaryor, gzleri
parlyordu. Sonunda dayanamad,
"Bu sefer de cretleri indirmeye kalkarlarsa, ileri bitiktir," dedi.
Etienne'den ekinerek konuuyordu. Bu iin byle devam edemeyeceini syledi.
Yoksulluk ok bykt, birok fabrikalarn kapandn, iilerin akta
kaldn anlatt. Gnn birinde kyamet kopacakt. Ona, civar kuyulardan
birinin sahibinin bu ie nasl gs gereceiGerminal
55
ni bilemediini sylemilerdi. Sonra Lille'den ald bir mektuptan s-zetti. Bu
mektupta endie verici haberler vard.
"Kimden, biliyor musunuz?" diye sylendi. "Hani bir akam burada birini
grmtn ya, ite ondan."
Szn tamamlayamad. eri hrn mizal, elmack kemikleri morarm, uzun
boylu ve zayf kars girdi. Siyasette kars kocasndan daha ateliydi.
"Pluchart'in mektubu bu," dedi. "Ah, imdi o i banda olsayd, her ey yoluna
girecekti," diye devam etti.
Etienne bir sreden beri bu yoksulluu ve intikam fikirlerini sessizce
dinliyordu. Bu ismi duyunca, istemeyerek yksek sesle:
"Ben Pluchart' tanrm," dedi.
Yzne baktklar iin devam etmek zorunda kald:
"Evet, kendisini ok iyi tanrm. Ben makinistim, o Lille'de benim usta basmd.
ok yetenekli bir adamdr. Kendisiyle birka kez konutum."
Rasseneur, Etienne'i yukardan aaya szyordu. Yznde, ani bir deiiklik
oldu ve sempatik bir eda iler, karsna:
"Bu msyy bana Maheu getirdi. imdi onun yannda alyormu. Yukarda bo
bir oda olup olmadn ve kendisine on be gnlk kredi ap aamayacamz
soruyor," dedi.
Sorunu abucak hallettiler. Yukarda bo bir oda vard; kiracs yeni kmt.
Biraz sonra meyhaneci daha da comutu. Patronlardan imkan d bir ey
istemediini srarla belirtiyordu. Kars ise omuzlarn silkiyor ve haklarn
mutlaka elde etmek istiyordu.
Maheu, sz kesti:
"yi akamlar," dedi. "Her eye karn yine madene inilecek ve bu yzden daha
pek ok kimseler lecek. Bak sen madenden kal sene oldu imdi ak
gibisin," diye ekledi.
Rasseneur, nazik bir ekilde:
56
Emile Zola
"Evet, gerekten bir hayli toplandm," dedi.

Maheu, kapya doru sallanarak yrd. Etienne arkasndan kotu. Madeciye


teekkr etti. O yalnz ban sallyor ve azn bile amyordu. Sonra
glkle, ii mahallesine giden yokuun yolunu tuttu. Madam Rasseneur,
Etienne'e bir iki dakika beklemesini ve odasn gstereceini syledi. O srada
yeni mterilere hizmet ediyordu.
Etienne dnp duruyordu. Acaba kalmal myd? zgr bir hayata, gneli bir
havaya, bana buyruk olmaya ok almt.
Tekrar madene inmeye ireniyordu. ok skntl ve zor bir eydi bu. Ezilen bir
hayvan olmay kendisine yediremiyordu.
Etienne bu yerin bu kadar kt olabileceini dnememiti. Binalar ve
antiyelerle kapl bu yerin bu kadar geni olabileceini san-mamt. Ev ve
fabrikalarn sa tarafnda pis renkli bir moloz yn vard. Sonra,
alabildiine plak ve kurak tarlalar uzanyordu. Voreux denilen bu yerin, kara
rengi, kmrn uuan yapkan tozlan, ovay rtm ve her eyi siyaha
boyamt.
Etienne'i asl hayretler iinde brakn ey gece grmedii bir rmakt. Bu
rman iki taraf bodur aalarla evrilmiti. Kmr tozlar ile rtlm yeil
kylarn, kirli krmz dubalarn hayalini aksettiren bu rmak, bulank suyu
ile bu usuz bucaksz sabaha szlp gidiyo-du.
Madenin nnde bir iskele vard. Buraya, kprlerden geip giden arabalarn
dolduu gemiler yanyordu. Sonra rman meydana getirdii bu kanal bir dirsek
yaparak kvnhyor ve bataklklarn yanndan geiyordu.
Etienne'in baklan, krmz kiremitlerini seebildii ii mahallesi ile
kumpanyaya ait binalar ve demir yollar ile maden kuyusunun zerinde gidip
geliyordu. Son ii grubu kuyuya inmekteydi. ilerin iterek yrttkleri bir
vagon keskin bir gcrt karyordu. Uzakta afakla beraber donuklaan kok
frnlar uzanyodu. Biraz ileride bir canaGerminal
57
I
var gibi soluyan tulumba vard.
Etienne imdi, ii mahallesindeki Catherine'in yeil gzlerini grr gibi
olmutu. Kendisini tarif edemedii bir duyguya kaptrmt. Ac ekmek, mcadele
etmek istiyordu. Kararn vermiti. Tekrar madene inecek ve Bonnemort'un szn
ettii ve on binlerce a insann etlerini yedirdikleri o tok kannl yarat
tekrar grecekti.
Gregoire'lann maliknesi Piolaine, Joiselle yolu zerindeydi. Buras geen
yzyln balarnda ina edilmi biimsiz, drt ke bir binayd. Byk arazide,
geriye, itlerle evrilmi, otuz hektar kadar bir yer kalmt. Buras sebze ve
mayvalan ile nlyd. Demir kapdan sokak merdivenine kadar, kemer halinde yolu
rten senelerin ykn tayan hlamur aalar uzanyordu. Bu, byk aalarla
evrili yol, usuz bucaksz uzanan bu plak arazi grlmeye deer bir manzara
sergiliyordu.
Gregoire'lar o sabah sekizde kalkmlard. Genellikle bir saat kadar
yataklarnda oyalanrlard ama, geceki frtna sinirlerini bozmu ve Msy
Gregoire frtnann baheye zarar verip vermediini anlamak iin darya
karken Madam Gregoire'da ayanda terlikleri ve srtnda sabahl olduu
halde mutfaa inmiti.Ksa boylu, tombul elliyi akn bir kadnd. Parlak beyaz
salar altnda pembe beyaz, aptal bakl bir yze sahipti.
A kadna:
"Melanie, hamuru hazrladna gre, rei bu sabah yapsan iyi olacak," dedi.
"Matmazel yarm saat sonra kalkar. ikolatasyla birlikte rek de yemi olur.
Hem bu ona srpriz de olur. Ne dersin?"
Emektar a, zayf ve yalca bir kadnd. Glmeye balad:
"Gerekten yle," dedi; "Gzel bir srpriz olur. Ocak yand, fnn
58
Emile Zola
da epeyce snmtr. Honorine de biraz yandm etti mi mesele kalmaz."
Honorine, kk yata alnp burada yetitirilmiti. imdi koca bir kz olmutu
ve oda hizmetilii yapyordu. Evde, bunlardan baka, iki hizmeti kadn, ar
ilere bakan arabac Francois, ayrca bahevan ve kars vard. Ev sahipleri

adamlarna ok iyi davrandklar iin adeta bir ailenin fertleri gibi


kaynamlard.
Madam Gregoire, kz iin srpriz olacak olan bu reklerin frna veriliini
seyretti. Mutfak ok geni ve temizdi. erisi, prl prl parlayan kaplarla
dolu idi ve ender bulunan yiyeceklerden nefis kokular kyordu. Raflar ve
dolaplar tka basa doluydu. Madam Gregoire odasna giderken: "Aman rek iyi
kzarsn," diye tembih etti. Evin her taraf kaloriferle snyordu. Fakat yemek
odasnda, iinde maden kmrnn alev alev yand bir ocak vard. Buraya byk
bir yemek masas, sandalyeler, bir etajer ve ev sahiplerinin zevk ve
rahatlarna dkn olduunu gsteren rahat koltuklar vard. Ailece burada
otururlar ve salona pek ender geerlerdi.
Msy Gregoire, bahede yapm olduu kontroldan dnmt. Altm yanda
olmasna karn ok dinti. Geni hatl, drst ifadeli bir yze sahipti.
Salar bembeyazd ve yz pembeydi.
Bahede nemli bir hasar olmamt. Bir ocak bacas dm, bir iki dal
krlmt Maliknesini her sabah gzden geirmekten byk bir zevk duyard.
"Cecile'in bu sabah kalkmaya niyeti yok galiba?" diye sordu. Kans:
"Ben de anlamadm, kprdanr gibi olmutu ama..." diye mrldand.
Sofra hazrlanm, kar gibi beyaz rtnn zerine kse konmutu. Honorine'i
yukar yolladlar. Az sonra, glerek geldi.
Germinal
59
"Ah matmazeli bir grseniz, tpk bir melek gibi uyuyor, insan bakmaya doyamaz,"
diye mrldand.
Ana ile baba sevgi dolu baklarla birbirlerine baktlar. Msy Gregoire
glmseyerek:
"Gidip grelim mi?" dedi.
Madam Gregoire:
"Hadi, gidip grelim," diye cevap verdi.
Beraberce st kata ktlar. Bir perde aralndan giren gne, kar gibi yatakta
yatan, kestane sal, on sekizinde, bir kz aydnlatyordu. Yorgan, stnden
kaymt.
Annesi yavaa:
"O krolas rzgrn yznden galiba btn gece gzn krpmam," diye
mrldand.
Kocas kendisini susturdu ve mrlerinin bu anda, Allah'n kendilerine vermi
olduu kzlarnn, yatn doya doya seyrettiler.
Gen kz, yannda bulunan annesi ve babasn hissetmemiti, uykusuna devam
ediyordu. Birden uyanr gibi oldu, her ikisi de sessizce yatan bandan
uzaklatlar.
Msy Gregoire, kapnn nnde:
"Brakalm uyusun," dedi.
Madam Gregoire onu onaylad.:
"stedii kadar uyusun yavrucak, bekleriz."
Sessizce aaya indiler. Hizmetiler matmazelin bu derin uykusuna glyorlard.
Msy Gregoire bir gazete ald. Madam ise bir yn iiyle megul olmaya balad.
Gregoire'lar bir hayli zenginlerdi. Geen yzyln balarnda bu arazide delice
bir maden aratrmas balam, birok soylu para ve emeklerini buraya
yattrmlard. Bunlarn nlerine birok engeller kmt. Fakat
ylmamlard. te o sralarda Pio-laine'e beron Desrumaux adnda biri sahipti
ve yannda da Honore Gregoire isimli bir khyas vard. Bu khya matmazel
Cecile'in byk60
Emile Zola
babas Msy Gregoire'in babasyd. Sonunda binbir glkle biriktirdii paray,
efendinin srar ile buradaki maden ocaklarna yatrd ve hisse sahibi oldu.
Zamanla hisselerin deeri artt ve Msy Honore Gregoire, Poilaine'e yok
pahasna sahip oluverdi. Sonraki yllar, Napoleo savalar ile bir hayli
skntl geti. Sonra, Msy Leon Gregoire, babasnn yatrd paradan
fazlasyla yararland. ki yl iinde hisseler, bir servet halini almt.

Piyasa maksimum dereceye ykseldii zaman, Msy Gregoire'a hisselerini


satmasn sylediler, reddetti. Birdinbire patlak veren sonucu hisseler yine
dt. Fakat Msy Gregoire'n madenlere byk bir gveni vard. Bu gven
babadan oula srd. Msy Gregoire gen yata Marchiennes'li bir eczacnn
kzyla evlendi. Kars irkindi ama birbirlerini lgnca seviyorlard. Kar
koca mkemmel anlatlar. Zaten zevkleri de hemen hemen aynyd. Dzenli bir
hayat sryorlard ve artrdklar paray kzlar Cecile iin harcyorlard.
Birdenbire kap ald ve gr bir ses:
"Bensiz mi kahvalt ediyorsunuz?" diye sordu.
Cecile'in gzleri uykudan imiti, zerine bir sabahlk atmt.
Annesi:
"Hi byle ey olur mu? Seni bekliyorduk, pis frtna seni uyutmad deil mi
cicim?" dedi.
Gen kz hayretle:
"Frtna m vard?" diye sordu.
Bu, hepsini artmt. Kahkahalarla glmeye baladlar. Hizmetiler de bu
kahkahalara katlyorlard.
rein manzaras, yzlerine daha fazla memnunluk vermiti.
Cecile:
"Demek rei piirip, bana oyun ettiniz ha!" diye sevinle haykrd.
Sofraya oturdular. ikolata kselerinden buram buram, nefis bir
Germinal
61
koku yaylyordu. Bir sre hep rekten konuuldu. Melanie ve Hono-rie rein
piirilii hakknda bilgi veriyorlard. Sofradakiler nee ile byk rek
paralarn attrmaya balamlard.
O srada, kpekler iddetle havlad. Piyano hocasnn geldiini dndler.
Cecile'in bir de edebiyat hocas vard. Gen kz eitiminr zevkine uygun bir
ekilde ve ocuka kaprisleri ile evde yapyordu. Honorine ieri girerek:
"Msy Deneulin geldi," diye haber verdi.
Honorine'in arkasndan, teklifsiz bir ekilde ve eski svarilere has tavryla
Msy Gregorie'n amcasnn olu ieri girdi. Ellisini getii halde dimdik
yryor ve iri byklan ile kapkara salar kendisini daha da din gsteriyordu.
"te ben geldim; yo, rahatsz olmayn, ltfen," dedi.
Ev sahipleri, misafiri nee ile karladlar ve ikolatalarn imeye devam
ettiler.
Msy Gregoire:
"Bana syleyecek bir eyin mi var?" dedi.
Deneulin:
"Yo, hibir ey syleyecek deilim, bir at gezintisine kmtm, geerken
uradm," dedi.
Cecile, amcasnn kzlarn sordu. kisinin de iyi olduunu, birinin piyanodan,
dierinin de resimlerden ba kaldrmadn rendi.
Deneulin'in neeli edas altnda bir sknt seziliyordu.
Msy Gregoire tekrar sordu:
"Madende iler nasl?"
"Pek iyi deil, kriz dolays ile arkadalarla ekiip duyuyoruz. Fazla retim
yapmak iin ok yatrm yapld. imdi de para yerinde sayyor. Bunlar iletmek
iin are bulunmuyor. Fakat midimi bsbtn kesmedim, inallah bu iten de
syrlacam."
Deneulin'inde amcas gibi kr hisseleri vard. Fakat o, fiyatlar
62
Emile Zola
ykselince bunlar elinden karm ve bir pln hazrlamt.
Karsnn da imtiyaz hisselerine sahip olduu iki oca vard. Fakat bunlar
ykkt ve malzeme eskimiti. letilmeleri, ancak masraflarn karlyordu.
te, bunlar, tekrar yenilemeyi dnyordu. Tam kazan salayaca srada da
sanayi ksmnda kriz patlak vermiti. Aslnda becerikli bir i adam da deildi.
ileri kendisini soyup soana evirmilerdi. Dizginleri kzlarnn eline
brakmt.Byk kz konservatuara gireceini sylyor, kk kz ise yapt
tablolar sergilere yolluyordu. tablosu imdiden geri evrilmiti. Fakat iki

kz da yoksulluk yaklatka iyi birer ev kadn olduklarn gstermeye


balamlard.
Deneulin, tereddtl bir sesle:
"Eer, fiyatlar ykseldii zaman hisseni satp bana verseydin, imdi kendi
madenimizi mkemmelen iletir ve ok zengin olurduk,"
dedi.
Msy Gregoire, rahat rahat ikolatasn bitirmekle meguld. Sakin bir ekilde
cevap verdi:
"Byle bir eye hibir zaman yanamam bilirsin. Havaya para atmam ben. Rahat
yayorum. Fazla para kazanacam diye kafa patlatmak budalalk olurdu.
Montsou'daki hisseler istedii kadar dsn gene bize geinecek kadar para
getirir. A gzl olmamal insan. Hem grrsn bak. Montsou bir gn gene
ykselecek. Bu ie sen de hayret edeceksin. Cecile'in torunlar bile oradan
yararlanacaklar."
Deneulin, zoraki bir glmseyile bu szleri dinliyordu:
"Bunlar kabul edelim. Acaba benim ie yz bin frank koy desem, ne dersin?" diye
mrldand.
Gregoire'n endieli yz biraz fazla acele davrandn gsteriyordu, hemen
laf deitirdi.
"Yok canm, aka yaptm, kr o dereceye gelmedim daha. Belki de sen haklsn,
bellki de bakalarnn srtndan kazanlan servet, en
Germinal
63
emin paradr," dedi.
Konuyu deitirdiler. Cecile gene kuzenlerinden laf at. Madam Gregoire, kzn
hava aar amaz oraya gtreceine sz verdi. Msy Gregoire ise konudan
kamamt:
"Ben senin yerinde olsaydm, inatl brakr Motsou ile anlardm. Onlar da
bu ie dnden raz," dedi.
Aslnda Vandame zengin bir yer deildi, ama Montsou'nun sahipleri kendi
arazilerinin yanndaki bu yerleri de ele geirmek iin bekleyip duruyolard.
i ve mhendisler arasnda sun'i bir nezaket yar vard ama, gizliden
gizliye byk bir meydan okuma, srp gidiyodu. Montsou'nun sahipleri Vandame'i
batrmay baarmlard. Fakat bu haliyle bile onu ekemiyorlard.
Deneulin, hiddetle haykrd:
"Asla! ben yaadm srece. Montsou, Vandame'i ryasnda grr. Perembe gn
Hennebeau'nun evinde idim. Etrafmda frl frl dnyordu. Ben bu adamlarn ne
mal olduklarn bilirim. Sen o gsterili sfatlarna bakma. Bunlar ly bile
soyarlar."
Deneulin o kadar sinirlenmiti ki, ikyet ede ede bitiremedi. Aslnda, Msy
Gregoire da Montsou idaresinden pek holanmaz ve onlarn paraya kar olan ar
hrslarn hi iyi karlamazd.
Melanie sofray kaldrmak iin geldii srada darda gene kpek havlamalar
balamt. Honorie kapya doru kounca Cecile:
"Hi gitme," dedi, "herhalde dersim iin geldiler."
Deneulin de kalkt, gen kza bakarak:
"Kk Negrel ile evlenme konusu ne aamada?" diye sordu.
Madam Gregoire:
"Daha kesin bir ey yok. Dnrz," diye cevap verdi.
Deneulin vedalat ve ayrld. Cecile ieri girdi ve:
"Gene bakas. Hani geen gn sokakta rastladmz madencinin kars vard ya,
ite o, ocuklar ile gelmi," dedi.
64
Emile Zola
Hepsi tereddt iindeydiler, acaba bu davetsiz misafirlerin stleri balar pek
mi kirliydi? Yok canm fazla kirli olamazd. Hem sonra ayakkablarn kapnn
dnda brakrlard.
Gregoire'lar tam bir arlk ve rahatlk iinde yemeklerini hazmetmekle
meguldler. Sonunda, yerlerinden kalkmann kendilerini fazla yoracana inanm
olacaklar ki:
"Hadi buraya aln," dediler.

Bu emir zerine, Maheude ve ocuklar, souktan yar donmu durumda ieri


girdiler. Salonun gsterii ve scakl karsnda gzleri bymt.
rtl pencerelerin panjurlarndan solgun gn szlyordu. Odann havas
dayanlmaz bir durum almt. Lenore Hendi ile birlikte koyun koyuna yatyodu.
Alzire kamburunun zerinde uyuyor. Bonne-mort Baba ise, Zacharie ve Jeanlin'in
yattklar yataa tek bana uzanm, az ak bir ekilde horlayp duruyordu.
Yandaki odada ise t yoktu. Maheude, Estelle'e meme verirken tekrar uykuya
dalm kk bebek de ban annesinin gsne dayayarak szmt.
Alt katta guguklu saat alt defa tt. i mahallesindeki evlerin bazlarnn
kaplar alp kapand. Yollarda bozuk kaldrm talar ayakkablarla
fkrdayp durdu. Bu saatte kmr eleyen kadnlar madene giderdi. Sonra tekrar
bir sessizlik kt ve bu yediye kadar devam etti. Yedide, kapal panjurlar
araland ve uykulu sesler, ksrkler iitilmeye baland. Bir kahve deirmeni
devaml olarak gcrdamaya balad halde odada kimse kmldamad. Birdenbire
Alzire uzaktan bartlar duydu ve saatin ge olduunu dnerek yalnayak koup
annesine:
Germinal
65
"Anne, sokaa gidecektin ge kaldn.."
Maheude, gzlerini ovuturarak ve yorgunluktan ikyet ede ede kalkt.
"Lenore'la Henri'ye de hazrla, onlar da gtreceim Estelle'e sen bakarsn bu
kt havada onu da karamam, hastalanr."
Sonra en temiz elbisesi olan mavi bir etek giydi. zerine de yamal kl rengi
bir ceket geirdi.
"orbay hazrlamal, bktm artk" diye sylendi.
Alzire viyak viyak baran k alp odasna gtrd. Sekiz yanda olmasna
karn viyaklayan bir bebei susturmann arelerini olgun bir kadn kadar iyi
biliyordu. K henz lkln kaybetmemi yatana yatrd. Sonra bir
parman azna emzik gibi verdi ve onu uyuttu. Az sonra Henri ile Lenore
uyandlar ve derhal kavgaya baladlar. Uykudayken sarma dola yatan ocuklar
uyanr uyanmaz birbirlerini tokatlamaya balyorlard. Kz, olandan iki ya
bykt, her ikisinin de salar, iirilmi gibi duran byk kafalarn
kaplyor ve sar bir kme gibi gzkyordu. Alzire, kz kardeini bacaklarndan
ekti ve onu knn derisini yzmekle korkuttu. El, yz ykarken elbise
giydirirken de ayn eyi tekrarlad. Bonnemort babann uykusunu bozmamak iin
panjurlar kapal tutuyorlard. Btn bu amataya karn Bonnemmort Baba
horlamaya devam ediyordu.
Maheude:
"Tamam, siz de hazr msnz?" diye seslendi. Panjurlar am, mangala yeni
kmr koymutu. htiyar herhalde btn orbay imemitir diye dnd. Fakat
toprak tencere tertemizdi. Birka gnden beri yedekte diye ayrd bir tutam
eriteyi piirdi. Tencerede hi ya yoktu. Bunu sade suyla ieceklerdi. Bfeyi
aratrrken Catherine'in byk bir para tereya brakm olduunu hayretle
grd. Bfe ise tamtakrd. Kuru bir ekmek dilimi bile yoktu. Maig-rat veresiyle
vermemekte srar eder ve Piolaine'in sahipleri de birka
66
Emile Zola
metelik vermezlerse ne halt edeceklerdi. Erkeklerle, kz, madenden dnnce yemek
isterlerdi. Yemek yemeden yaama ekli ise hemz kefedilmemiti. fkelendi ve
bard:
"Hl inmiyor musunuz, ok ge kaldm zaten!"
Alzire ile iki ocuk inince, sade suya halanm ehriyeyi e bld. Kendisinin
a olmadn syledi. Sonra nceki gn Catherine'in zerine su katt kahveye
yeniden su ekleyip iki bardak dolusu pasl demir suyuna benzeyen bir ey iti.
Hi olmazsa iimi tutar diye dnyordu. Alzire'e tekrar tembih etti:
"Bykbabam uyandrma, Estelle'in de, ban bir yerlere arpmamasna dikkat
et. ok
larsa u ekeri eritir azara azar verirsin.."
"Okula gidemeyecek miyim anne?"
"Okula baka gn gidersin, bugn bana lazmsn."
"Ge geleceksen orbay ben piireyim mi?"
"orba m? Hayr beni bekle."

Alzire, btn sakat ocuklar gibi bunun ne demek olduunu kolayca anlam
stnde durmamt. Yoksa ok iyi arba piirirdi. Sokakta okullarna giden
ocuklann srkledikleri ayakkablarnn sesleri geliyordu. Saat sekizi
almt. Levaque'larin evinden gittike artan bir grlt geliyordu. Kadnlar
kahve ibriklerinin balarna toplanmlar elleri bellerinde, hi durmadan dnen
dilleri ile sabah faslna balamlard. ri dudakl, perian bir yz pencereden
uzand ve bard:
"Yeni haberler var, dinle bak."
Maheude:
"imdi zamanm yok, dar kyorum. Sonra..." diye cevap verdi.
Scak bir fincan kahve ikramna dayanamayp, kararndan caymak korkusuyla Lenore
ve Henri'yi drtt ve ikisini de alp dar kt. Bonnemort Baba'nn horultusu
devam ediyordu. Darda hava krlmt. Yollar zifiri bir amurla kaplyd.
Tahta ayakkablar bu amura
Germinal
67
yapt m kmak bilmiyordu. Bu srada yerden ayakkablar ile amur toplayp
elenmeye kalkan Lenore bir tokat att. Maheude kestirmeden gitmeyi tercih
etmiti. Yollar eri bryd. Fabrika insanlar ve atlyeler, sanayi ehri
manzaras alan, bu krlk yeri kaplamt. Bacalar is pskrmekte ve her taraf
kirletmekteydi. Bu srada Henri yerden amur alm kendi kendine bunlar
yourmaya balamt. Maheude:
"Grrsn sen pis yumurcak, sana amurla nasl oynanrm gsteririm!" diyerek
ona da bir tokat att.
ocuklar ayak izlerine baka baka yola devam ediyorlard. Ayaklar her admda
yapkan amura gmlyor ve kmak bilmiyordu. Mcadele etmekten yorgun
dmlerdi. Marchiennes tarafna doru uzanan yol, krmz topraklar arasnda
bir erit gibi kvrlyordu. Sonra Montsou ortasndan geip aaya doru
gidiyordu. Yollarn etraf yava yava binalarla dolmaya balamt. Buras,
rengrenk binalarla bir ii kenti halini alyordu. Fabrika eflerinin
oturduklar binalar hemen dierlerinden ayrt ediliveriyordu. Tuladan yaplm
kilisenin, kmr tozlaryla kapkara olmu an kulesi gkyzne doru
ykseliyordu. Evlerin ve fabrikalarn arasnda yer yer kmelenen meyhaneler
vard. Hemen hemen iki eve bir meyhane dyordu.
Maheude, antiyelere yaklat srada Henri ile Lenore'u soluna ve sana
geirdi ve ellerinden tuttu. Biraz ileride Genel Mdr Hen-nebau'nun demir
parmakllarla ayrlm byk kk vard. O srada binann kaps nnde duran
bir arabadan krk mantolu bir kadn ile gs nianlarla kapl bir adam indiler.
Bunlar Paris'den gelmi ziyaretiler olacakt, yoksa yan aydnlk kapda gzken
Madam Henne-bau bir aknlk ve memnuniyet l koyvermezdi. Maheude
ocuklara:
"Yrsenize tembeller," diye bard.
Maigrat'nn dkknna gelmiti, heyecanlyd. Bu dkkn Genel Mdr'n evine ok
yaknd. Burada Maigrat hem bakkallk, hem ma68
Emile Zola
navlk yapyor, hem de kap kaak satyordu. Maigrat eskiden Vore-ux'de
srvenyanlk yapard. Sonra eflerinin de yardmyla bu dkkn am, yava
yava ticaretini gelitirmi, btn kk dkknlar da ifls ettirmiti. Fakir
mahallelerdeki mterileri ona mal daha ucuz satma olana veriyorlard. nk
bu kalabalk mteriler srm artryordu.
Maheude, onu kapnn nnde ayakta buldu. rkek bir tavrla:
"Yine ben geldim Msy Maigrat" dedi.
Maigrat, iri yapl, souk bakl ve terbiyeli bir adamd. Ona umursamaz bir
ekilde bakt.
"Herhalde beni bugn de bo evirmezsiniz. Hafta sonuna kadar a kalnmaz...
Size iki senedir deyemediimiz altm frank bocumuz da var ama..."
Bu szler azndan glkle dkld. 60 franklk bor grev zamanndan kalmt.
Bir trl imkn bulup bunu deyememilerdi. Geen gn balarna gelen felketten
sonra ceplerinde de metelik kalmamt. Kendilerini icraya verip evdeki
eyalarn almak tehdidinde bulunan kunduracya ceplerinde kalan son yirmi

frank da vermek zorunda kalmlard. Bunu vermeselerdi Cumartesiye kadar


dayanabileceklerdi.
Maigrat kollarn kavuturmu, yalvarmalarn bayla olumsuz ekilde
karlamaktayd.
"ki ekmekten baka bir ey istemiyorum, Msy Maigrat, kahve mahve istemem,
sadece iki ekmek."
Maigrat kkreyen bir sesle:
"Olmaz!" diye bard.
Bu srada Maigrat'n ufak tefek clz kars gzkt. Maheu'n yalvaran
baklar ile karlanca tekrar ieri kat. Maigrat'nn hreti pek iyi
deildi. Bir madenci kredisini uzatmak istedii zaman Maig-rai'ya kzn veya
karsn yollar diye anlatlrd. Onun irkin, gzel farketmedii de iddia
edilirdi; yeter ki yollu kadn olsun bu ona yeterGerminal
69
I
liydi.
Maigrat, Maheude'e fena bakmaya balamt. Bu baklarla adeta onu soyuyuyordu.
Maheude fena oldu ve ceviz kabuklan ile oynayan ocuklarn ekip, "Bu, sizin de
yannza kalmaz, piman olursunuz," diye sylenerek geri dnd.
Tek mit Piolaine'deki burjuvalarda idi. Eer onlardan birka metelik
koparamazsa evcek alktan geberip gideceklerdi. Sola sapt, maden idaresi,
burada, tuladan yaplm, byk saray gibi bir binayd. Sonbaharda buraya
Paris'ten zenginler gelir ve byk ziyafetler verilirdi. Maheude hem gidiyor,
hem de henz eline gememi birka metelii hayalinde harcyordu. nce iki byk
ekmek, iki yz elli gram tereya, bir kilo patates ve kahve alacakt. Sonra bir
para da et alrd. Kocasnn ihtiyac vard.
Montsou rahibi cbbesini toplayarak yanndan geiyordu. Halim selim bir adamd
rahip. Patronlar ve iileri gcendirmemek iin etraf ile hi ilgilenmez gibi
gzkrd.
"Gnaydn rahip efendi."
Rahip bunu duymam gibi davrand ve ocuklara glmseyerek geti. Maheude
arp kalmt. Rahibin kendisine bir eyler vereceini hayal etmiti.
Daha iki kilometre yol vard. Artk ocuklar elenmeyi bir kenara brakmlar
srnerek gidiyorlard. Yolun kenarnda fabrika binalar isler iinde uzanyodu.
leride gz alabildiine uzanan bir arazi vard.
"Anne beni kucana alsana" nakarat sk sk duyuluyordu. Maheude sra ile
ocuklarn birini indirip dierini kucaklyor ve batak yollarda emekleyerek
yrmeye alyordu. Maheude gidecei yeri dnp eteklerini kirletmemek iin
gayret sarfediyodu. Yol o kadar kaygand ki, defa dmemek iin kendini zor
tuttu. Sonunda evin nne geldi. ki iri kpek havlayarak zerlerine komutu.
ocuklar korku ile barmaya balamlard. Bir arabac kamsn aklatarak
70
Emile Zola
kpekleri uzaklatrd.
Honorine:
"Ayakkablarnz karp ieri girin," dedi.
Yemek odasna giren anne ve ocuklar birdenbire hareketsiz kalmlard..
Karlatklar bu scak, koltuklarna uzanm ikiihtiyar onlar artmt.
Madam Gregoire:
"Hadi kzm grevini yap," dedi.
Gregoire'lar sadaka datmak grevini Cecile'e brakmlard. Bunu ocuklarna
iyi terbiye vermenin artlarndan saymaktaydlar. Evlerinin Tanr evi olduunu
sylerlerdi. Dolaysyla merhametli olmak gerekliydi. Bir yardmda bulunurken
aldanmaktan, ahlkszla tevik etmekten ok ekinirlerdi. Para vermemelerinin
nedeni de buydu. Fakirin eline birka metelik geti mi bunu mutlaka ikiye
yatrrd. Sadakalarn eya olarak verirlerdi. Klar fakir ocuklar scak
tutsun diye elbiseler datrlard.
"Zavall yavrucaklar, souktan mosmor olmular... Honorine, git paketi getir."

Hizmetiler de bu zavalllara, tok karnl kimselere ait bir eda ile


bakyorlard. Honorine paketi getirmek iin yukarya karken, a, rei
masann stne brakm onlara dalmt.
Cecile devaml:
"ki tane yn etek ve atk kald... Yavrucaklar bunlarla ok snacaklar."
Maheude, bunun zerine biraz cesaretlendi ve kekeleyerek:
"Teekkr ederim matmazel... O kadar iyi insanlarsnz ki."
Gzleri yalarla dolmutu, birka metelii mutlaka alrm diye dnd. Oda
hizmetisi hl gelmemiti. ocuklar, annelerinin eteine yapm byk
gzlerle reklere bakyorlard.
Madam Gregorie sessizlii bozarak, sordu:
Germinal
71
"Baka ocuunuz yok mu?"
"Ah madam, daha yedi tane var."
Gazetesine dalm olan Msy Gregorie hayretle irkildi ve:
"Yedi ocuk daha m? Aman efendim ne gerei vard," dedi.
htiyar kadn da:
"Dncesizlik," diye sylendi.
Maheude, itiraz eder gibi bir jest yapt. Ne yapsn ocuk kendiliinden
oluyordu. Sonra pek de faydasz saylmazd. Byynce alarak eve para
getiriyorlard. Madende alamayan kkleri de beslemek gerekliydi.
Madam Gregoire:
"Madende oktan beri alyorsunuz demek?" diye sordu.
Maheude'in yznde bir tebessm gze arpt.
"Tabii ya, ben yirmi yana kadar altm. kinciyi dourduum zaman, doktor,
alrsam leceimi syledi. Zaten o srada yeni evlenmitim ve evde yaplacak
ok i de vard. Kocamn soyu ok uzun zamandan beri madende alr... Byk
dedelerinden beri burada almlardr," diye cevap verdi.
Msy Gregoire, yoksulluktan kemirilen bu insan grnl yaratklara, bu ackl
manzaraya dalgn, dalgn bakt. Odada insana arlk veren bir scaklk, burjuva
evlerinde rastlanan bir zenginlik havas hkm sryordu.
Sabrszlanan Cecile:
"Ne yapyor bu yukarda, git bak bakalm Melanie, syle paket dolabn hemen
altnda" diye bard.
Msy Gregoire bu yoksul insanlarn kendisine dndrdklerini yksek sesle
onlara anlatt:
"nsanlarn dnyada eziyet ektikleri dorudur ama, iiler de hi akll
insanlar deil hani. Kyllerimiz gibi bir kenara para ayracaklar yerde iip
bor ediyorlar, sonra da ailelerinin nafakihtiyalarn kar72
Emile Zola
layamyorlar."
Maheude, dikkatli bir ekilde cevap verdi:
"Hani hakknz yok deil. Her zaman doru hareket etmiyorlar. ikyet ettikleri
zaman ben de kendilerine ayn eyleri sylyo-rum.ok kr benim ksmetim iyi
kt. Kocam yalnz pazar gnleri ier. Evlenmeden nce, szm meclisten dar,
eekler gibi iermi. Ana gene de ansmz yok. Bazan, bugnk gibi meteliksiz
kalyoruz ite."
Birka metelik alrm midiyle, onlara borlarnn tarihesini izmeye
balamt. Eskiden, borlarn on be gnde bir derlerdi. Fakat bazan
gecikiveriyorlard. Sonra da bir trl kendilerine gelemiyorlar-d. Erkekleri
de, borlarnn bile karlamayan bu iten bkyorlar ve artk lnceye kadar
skntdan kurtuiamyorlard. Hem btn gn kmr tozlan arasnda alan bu
insanlar bir bardak da bira iseler kyamet kopmazd ya! te zntler byle
balyor ve sonra meyhaneden kmaz oluyorlard. Hani kimseden ikyet ettikleri
yoktu ama iilere verilen para da azd.
Madam Gregoire:
"Kumpanya size ev kiras ile, yakacak kmr vermiyor mu?" diye sordu.
Maheude karsndaki minede alev alev yanan kmrlere bakarak:

"Evet kmr veriyorlar, iyi cins deil ama gene de yanyor," dedi. "Evin kiras
da ayda alt frank, fazla deil, yalnz bazan onu da veremiyoruz. rnein bugn
beni ldrseler iki metelik kmaz stmden."
Rahat koltuklarna uzanm yatan, Msy ve Madam Gregoire bu yoksulluk manzaras
karsnda yava yava sknt duymaya balam gibiydiler. Maheude onlan
krmamak iin:
"Sakn bunlar ikyet olsun diye sylyorum sanmayn," dedi.
Germinal
73
"Zaten ne kadar urasak bo. Allah insana neresini ksmet etmise orada namusu
ile alp iine gcne bakmaldr. Deil mi Msy, deil mi Madam?"
Msy Gregoire onu onaylad:
"Hanm, insan ite byle dnrse, iindi bulunduu felketin stne
kabilir," dedi.
Honorine ve Melanie paketi getirmilerdi. Cecile paketi ap iindeki iki etei
ve atky kard, bunlara yarm eldivenlerle birka orap ekledi. Cecile,
bunlar telal bir ekilde, paket yapmalar iin hizmetilere veriyordu.
Telana sebep piyano hocasnn gelmi olmasyd.
Maheude:
"ok skntdayz birka metelik verseniz," diye ekledi.
Szleri boazna dmlenmiti, arkasn getiremedi. nk Ma-heu'ler onurlu
kimselerdi ve dilenmezlerdi. Cecile endieli bir ekilde babasna bakt. Fakat
o, her zamanki gibi kat'i bir ba sallayyla bunu reddetti.
"Geleneimiz deil bu, yapamayz."
Gen kz, anann strap eken yzne bakt ve ok zld. Hi olmazsa ocuklara
bir eyler vermek istedi ve ocuklarn, hl gzleri -zerinde olan rekten iki
para kesti, ikisine uzatt.
"Bunlar sizin, aln" dedi.
Sonra rekleri ald, eski bir gazete isteyerek:
"Durun, kardelerinizle pay edersiniz" dedi ve rekleri sard.
Sonra, annesinin ve babasnn zgn baklar altnda olan kapya doru gtrd.
Yiyecek kuru ekmekleri olmayan zavall kkler, souktan morarm elleriyle bu
rek paketini kucaklyorlard.
Maheude geldii yollardan geri dnyordu. Artk ne amur, ne bu l gkyz,
hibir ey onu ilgilendirmiyordu. Montsou'dan geerken tekrar Maigrat'nm
dkknna gitti ve o kadar yalvard ki sonunda iki
74
Emile Zola
ekmek, kahve, hem de tereya ald. Aynca yz metelik de koparmt. Maigrat'nn
Maheude'un kznda gz vard. Bu borcu bunun iin vermiti. Bu arzusunu
Maheude'e bir daha sefere yiyecek almak iin kz Catherine'i yollamasn tembih
ederek aklad. Maheude durumu hemen kavramt. inden "Hele fazla yl da
bak, Catherine'den nasl yersin tokad" diye sylendi.
Rahip Joire'in Pazar gnleri ayin yapt, ki Yz Krklar mahallesinin, kk
kilisesinde saat on biri vurdu. Bitiikteki okulun pencereleri souktan dolay
kapal olmasna karn, ocuklarn sesleri geliyo-du. Kasabann yollar sszd.
Evlerde orba piiyor, bacalar ttyordu, bazan bir kadn, evlerin nnde
beliriyor, bir kapy ayor gzden kayboluyordu. Yamur yamamasna karn, nem
o kadar fazla ki, evlerin oluklarndan varillere sular szlyordu. Geni
yaylann ortasna bir anda kurulmu ve etraf siyah yollarla evrilmi olan bu
kasabann, gze ho grnen taraf, srekli slak duran krmz kiremitlerin
olu-uturduu manzarayd.
Maheude, dnd zamah hl rnnden bir ksmn saklayan komusuna patates
satn almak iin urad. Sonra, kucanda paketlerle eve vard zaman,
amurlara bulanm ve bacaklar yorgunluktan bitap dm, Lenore ile Henri'yi
kapdan ieriye iterek:
"Ooooh!" dedi, "Hele kr gelebildik."
Ocan karsnda, Alzire'in kollarnda sallad Estelle, barp duruyordu.
Kambur kz, bebee yedirecek eker bulamadndan, onu susturmak iin emzirmek
taklidi yapmaya kalkmt. Bu genellikle ie yarard.
Anne, ellerindekileri brakr brakmaz:

"Ver onu bana," diye bard. "Konuturmayacak insan!"


Germinal
75
Evde her i yoluna konmutu, kk ev hanm atee dikkat etmi, ortal
sprm, oday dzeltmiti. Sessizliin iinde, yukarda, bykbabann dzenli
horultusu duyuluyordu.
Alzire, yiyeceklere bakarak glmsedi ve:
"Ne ok ey," diye mrldand. "Anne, istersen orbay piireyim."
Masann st dolmutu: Bir elbise paketi, iki ekmek, patates, tereya, kahve.
Maheude, bitkin bir tavrla:
"Aman, orba uzun i, imdilik kalsn," dedi. "Erkekler iin sonra piiririm...
Sen, biraz patates hala, tereya ile beraber yeriz... Kahveyi de unutma!"
Fakat, birden, rei hatrlad. Yorgunluklarn unutup, yerde d-en, Lenore
ile Henri'nin bo ellerine bakt. Sakn, bu oburlar, rei yolda gizlice
bitirmi olmasnlard? Tencereyi atee koymakla megul olan Alzire'in onu
sakinletirmeye almasna karn ikisini de tokatlad.
"Anne, brak onlar. O kadar yolu yrdkleri iin ackmlardr."
Saat on ikiyi ald, okuldan frlayan yaramazlarn barmalan duyuldu.
Patatesler pimi, kahve hazrlanmt. Masann bir kesini boalttlar; fakat,
orada yalnz anne yemeini yedi, ocuklar dizlere-nin zerinde karnlarn
doyuruverdiler.
Maheude, ellerini stmak iin fincan avulam, kahvesini yudumlarken,
Bonnemort baba aaya indi. Genellikle daha ge kalkar, len yemeini hazr
bulurdu. Fakat o gn orba bulamad iin homurdanmaya balad. Gelini, insann
her istedii olmaz, deyince patateslerini sessizce yedi. Zaman zaman kalkyor,
kllerin iine tkryor, sonra, tekrar iskemlesine kerek, ba ne eik,
gzleri fersiz, lokmasn ineyip duruyordu.
Alzire:
"Ha! Az kalsn unutuyordum, anne!" dedi. "Komu kadn geldi."
76
Emile Zola
Annesi, szn kesti:
"O da skt artk!"
Bu, dn, ona bir ey vermemek iin yoksulluktan dem vuran Le-vaque kadna olan
fkesini boaltmak iin sylenmi bir szd. Kiracs Bouteloip'un, on be
gnlk kirasn birden pein verdiini bildii iin, onun bu gnlerde paral
olduuna emindi. Ama, ii mahallesinde, aileler birbirlerine kesinlikle dn
vermezlerdi.
Maheude:
"Hah! yi ki aklma getirdin," diye devam etti. "Bir kda, bir deirmenlik
kahve koy, geen gn Pierronne'dan dn almtm, iade ediyim."
Kz paketi hazrlarken, kadn, erkeklerin orbasn hazrlamak iin, abucak
dneceini syledi. Sonra, Estelle'i kucana alp kt. Lenore ve Henri yere
den kabuklar iin dvyorlard.
Maheude, Levaque kadnn kendisini araca endiesi ile, sokaa kaca
yerde, bahelerin arasndan kestirme yrd. Zaten, bahesi PieiTonne'unkine
bitiikti, aradaki ykk kafesli parmakln bir oyuundan birbirlerine gidip
gelirlerdi. Drt evin ortaklaa kullandklar kuyu orada idi. Yanda, clz bir
kme leylak aalarnn arkasnda, alet edavatn konduu kmese benzeyen bir yer
vard. Bayram gnleri yenmek iin saklanan tavanlar da oraya kapatrlard.
Saat on ald. Kahve gelmiti. Pencerelerde hi kimse gzkmyurdu. Sokakta
kilisenin nnde, iki kadnla bir erkein belirdiini grerek, hayretle
duraklad. Bir saniye bakt ve onlar tand: Madam Hennebeau, gs nianlarla
kapl adamla krk mantolu hanma ii mahallesini gezdiriyordu.
Maheude kahveyi iade edince, Pieronne: "Aman, niin zahmet ettin," dedi. "Hi de
acelesi yoktu." Pieronne, yirmi sekiz yalarnda, esmer teni, dar aln, byk
gzleri ve kk az ile ii mahallesinin gzel kadnlarndan saylyorGerminal
77
du. Buna ek olarak olduka uh ve temizdi, stelik hi ocuk dourmad iin
vcudunun ekli bozulmamt. Bir maden ocann kmesi neticesinde kocasn

kaybeden Brule kadn, kznn bir madenci ile evlenmemesi iin ona yemin
ettirmi ve sonra da almas iin fabrikaya yollamt. Fakat kznn sekiz
yanda bir ocuk babas olan, dul bir erkekle evlenmesini hi
kabullenernemiti. Kocasnn hogrl ve karsnn aklar zerindeki
dedikodulara karn, kar koca pekala geinip gidiyorlard. Hi borlar yoktu.
Ayrca haftada iki defa et yiyebiliyolar ve evlerini de tertemiz bir ekilde
muhafaza edebiliyorlard. Kumpanyann izni ile eker ve biskvi satmak olanana
da sahiptiler. Bylece haftada alt, yedi metelik kazanabiliyorlard Pazarlar
bu miktar on iki metelie de kyordu. te btn bu mutlu hayatn ortasnda,
kocasn kaybetmenin verdii bakaldr duygular ile homurdanarak aa vuran
Brle annenin, bitip tkenmeyen ikyetleri yer alyordu.
Pieronne, kk Estelle'e bakarak:
"Ne de abuk byd," dedi.
Maheude:
"Ah bilsen bana ne kadar ac veriyor, ocuun olmamas ne byk mutluluk hi
olmazsa evin temiz duruyor," diye cevap verdi.
Maheud'de her hafta sonu evini temizledii halde, bu temiz, hatta fazla ssl
oda karsnda kskanln gizleyemiyordu.
Bu srada, herkes ocakta bulunduu iin Pieronne kahvesini yalnz imeye mecbur
kalmt.
"Benimle bir kahve ier misin?" deyi sordu.
"Hayr, teekkr ederim, kendi hazrladm kaheyi ieceim."
"Ne fark var sanki."
Gerekten hibir fark yoktu. Bylece beraberce kahve itiler. Ba-zan baklar,
iki biskvi veya eker kavanozunun arasndan, kardaki evlere taklyordu. Baz
pencerelerdeki perdelerin beyazl, komula78
Emile Zola
nn temizliini az ok ortaya koyuyordu. rnein Levaque'lann perdeleri ok
kirliydi. Adeta paavra halindeydi bunlar.
Pieronne:
"Bu kadar pislik arasnda nasl yayorlar?" diye sordu.
Maheude, birdenbire hi durmadan konumaya balad ve Levaque'lann evinden
konuyu at. Kendisi de evini pansiyon olarak kira-layabilse ne iyi olurdu.
Yatmamak artyla insann evine bir pansiyoner almas ok iyi bir eydi. Ama
Levaque'lar hi de gpta edilecek bir aile deildi. Kocas sk sk karsn
dver bol bol ierdi. Hatta Mont-sou'daki barlara ok sk gider ve buradaki
antzlerle zaman geirirdi.
Pieronne, antz szn duyunca yzn buruturmu, bir eyden irenmi gibi bir
tavr taknmt. Joiselle'de btn bir madeni hastalktan krp geiren bir
antz hatrlamt.
"in garip taraf, olunuzun, onlarn kz ile ii piirmesine msaade
etmeniz," diye sylendi.
"Ah, buna engel olamayz ki, bahelerimiz kar karya Yazlan Zacharie ile
Philomene'i her zaman leylaklann arkasnda seviirken grmek mmkndr. Onlar
sust yakalamadan kuyudan su ekemez olduk."
Btn bunlar, ii mahallesinin kzlar ve erkekleri arasnda cereyan eden
karmakank ve gayri meru cinsi ilikilerin bir hikyesidir. Kzlar, erkeklerle
birlikte srtst, alak damlarda seviirler ve buday tarlalanna gitmek
zahmetine katlandklar takdirde ilk ocuklarn burada edinirlerdi. Daha sonra
da evlenirler ve annelerini kzdrrlard. Gen bir erkein hemen evlenmesi, onu
bana buyruk yapyor ve artk ailesine on paralk yardm dokunmuyordu.
Pieronne:
"Ben senin yerinde olsam bu ie bir son veririm. Zacharie onun karnn iki kez
iirdi. Bir gn ona yapp kalacak. Bundan sonra da ondan bouna para
beklersiniz," dedi.
Germinal
79
Maheude, kzgnlkla ellerini uzatt:

"Eer evlenirlerse canlar cehenneme... Zacharie, bir kadn kucaklamadan nce


bizlere kar olan grevini yerine getirmeli. ocuklarmz, hemen bakalar iin
almaya balarlarsa halimiz ne olur? Alktan knlnz," diye cevap verdi.
Sonra sakinleti ve:
"Tabii genel olarak konuuyorum, hani kahven de ok gzel olmu, malzemesini tam
koymusun," dedi.
On be dakika kadar daha, teden beriden konutular. Sonra Maheude, erkekleri
iin orba hazrlamadn hatrlad ve hzla yerinden frlayp dar kt.
Darda, ocuklar okullarndan dnyor, birka kadn, misafirlerine ii
mahallesini iaret eden Madam Hennebeau'ya bakyorlard. Bu ziyaret yava yava
btn kasabay saryordu.
Maheude eve girecei srada, kumpanya doktorunun pei sra koturan Levaque
kadnla karlat. Kumpanyann doktoru, Van Derhag-hen, ufak tefek bir adamd.
i o kadar oktu ki, yrrken nerilerde bulunur ve gene de ihtiyalan
karlayamazd.
Levaque kadn:
"Baym, geceleri uyku uyuyamaz oldum, her tarafm hasta..." diye syleniyordu.
"ok kahve iiyorsun ondan."
Maheude:
"Baym, kocamn bacaklar ok anyor, gelip grseniz iyi olacak," dedi.
"Tasas sana m dt kadn."
ki kadn da, byk bir hzla uzaklaan doktorun srtna baka kaldlar.
Levaque, Maheude'e ieri girmesini ve bir kahve imesini syledi.
Maheude, nce istemedi, fakat kendinde bu kuvveti de bulamad ve daveti kabul
ederek ieri girdi.
80
Emile Zola
erisi korkun pisti. Yerler ve duvarlar yer yer yala kaplanmt. Etrafta
ar bir koku vard. Otuz be yana karn hl gen gzken, iri yar
Bouteloup et suyunu tamamlamakla meguld. Philomene'in yana yaklaan
ocuu, kendisine obur bir hayvan gibi bakyor ve Bouteloup arada bir kalan et
krntlarn ona veriyordu.
Levaque:
"Biraz bekle de eker ataym," dedi.
Levaque, Bouteloup'dan alt ya daha bykt. Bouteloup nasl orbasnda kl
kmasna aldrmyorsa onu da bu haliyle kabul ediyorlard. Bu evde araflar
ayda bir deiirdi. Bouteloup'nun buna da aldrd yoktu.
Levaque:
"Geen akam Pierronne'u zenginler mahallesinde dolarken grdm. Mahut bey de
Rasseniur'un meyhanesinin arkasnda onu bekliyordu. Sonra birlikte yrdler.
Evli bir kadn iin ayp ey bu"dedi.
Maheude:
"Bo ver... Eskiden Pierrone, madendeki avulara tavan temin ederdi. imdi
karsn peke ekip paradan da kurtuldu," diye cevap verdi.
Bu srada, bir komu, Philomene'in henz dokuz aylk ikinci ocuunu getirmiti.
Kk viyaklayp duruyordu. Philomene onu kucana alarak emzirmeye balad.
Maheude, kucanda uyuyan Estelle'e bakarak:
"Benimkini bir dakika yalnz brakamazsn, hemen alamaya balar," dedi.
Bu srada, Maheude'le Levaque kadnn baklar karlat.
ki anne de daha bir sre evlenmeye taraftar gzkmyorlard. Maheude,
Zacharie'nin on be meteliinden, Levaque kadn da kz Philomene'in birka
meteliinden yoksun olmak istemiyorlard. Fakat Philomene ikinci ocuunu
dourduktan ve birincisini de evin ekmeGerminal
81
ine ortak almaya baladndan beri Levaque kadnn dncesi deimeye
balamt. Levaque kadn:
"Zacharie, bahtna ekti, artk hibir ey onu durduramaz, nikh ne zaman?" diye
sordu.
Maheude:

"Bu ii, yaza brakalm, daha iyi olur. Sanki pek aceleleri vard. Catherine de
byle bir halt kartrmaya kalkarsa, Allah hakk iin onu grtlaklarm," diye
cevap verdi.
Levaque kadn, omuz silkerek:
"Brak canm, o da tekiler gibi olur," dedi.
Levaque kadn bir ara pencerenin nne gitti ve birdenbire:
"Bu da nesi, Madam Hennebeau, yannda birka kii olduu halde Pierronne'un
evine giriyor," dedi.
Her ikisi de pencere nne kotular. Kumpanyann kurduu ii mahallelerini ne
zaman bir misafir gezmeye gelse nce Pierronne'lara gtrlrd. nk
mahallenin en temiz evi burasyd. Ama tabii misafirleri Pierronne'un maden
baavuu ile olan maceralar anlatlamazd. Ksaca buras ii seni, d beni
yakar cinsten bir evdi.
Levaque:
"te kyorlar, bakmyorlar, sanrm bu sefer sra sende ekerim," dedi.
Maheude, korku iindeydi. Alzire ortal toplamam, orbay atee koymamsa
ne yapacakt? Yarm yamalak Allahasmarladk" dedi ve aceleyle evine kotu.
Evine girdii zaman, etraf tertemiz buldu. Alzire orbay da atee koymu,
baheyi bile temizlemiti.
Byk kazanda da erkeklerin ykanmas iin komulmu olan su fukur, fukur
kaynyordu. ans eseri Henri ile Lenore uslu uslu oturuyorlar ve eski bir
takvimin yapraklarn yoluyorlard. Bykbaba da sakin sakin piposunu
tttryordu.
82
Emile Zola
Maheude rahat bir nefes ald, bu srada kap vuruldu. Hennebeau:
"Hanm ieri girmemize msaade eder misin?" diye sordu. Uzun boylu, biraz
hantallam, krk yalarnda, sarn bir kadnd. Bronz rengi ipekli bir
kumala yaplm tuvaletini ve bunu rten kadife bir pelerini kirletmemek iin
gayret sarfediyor ve zoraki bir ekilde glyordu.
Misafirlerine hitaben:
"Girin, girin, kimseyi rahatsz edecek deiliz... A, bakn buras da ne temiz.
Bu kadncazn tam yedi ocuu var... Btn evler byledir. Sizlere,
kumpanyann, iileri iin bu evleri ina etmi olduunu ve alt katta bir byk
oda, st katta iki oda buna ek olarak, bir bahe ve bodrum olmak zere btn
evin ayda alt frank ile kiraya verildiini, aklamtm."
Bu sabah trenden henz inen bu gs nianlarla kapl adam ile krk mantolu
kadn, kendilerine anlatlan eyleri dinliyorlard. Krk mantolu kadn:
"Baheleri de var, ne gzel, burada mkemmel yaanr," dedi. Madam Hennebeau
devamla:
"Yakacaklarndan fazla miktarda kmr de veririz. Haftada iki defa bir doktor
kendilerini ziyaret edip, muayeneden geirir. Yalandklar zaman da emekli eder
ve paralarn veririz. Bunun iin de cretlerinden hibir ksnt yapmayz,"
dedi. Gs nianlarla kapl kii: "Buras tam bir cennet," diye mrldand.
Maeude kadn, oturmalar iin sandalye koturdu. Fakat hanmlar bunu
reddettiler. Madam Hennebeau bkmaya balamt. Evin temizliine karn ortaya
bir yoksulluk kokusu yaylyordu. Bu koku kendisini tiksindirmiti. Zaten, ac
ve fakirlik eken bu ii grubu ile fazla ilgilenmeden, kulana alnan birka
krk dkk laf tekrardan
i
Germinal
83
baka bir ey yapmyordu ki.
Misafir madam:
"Ah, ne gzel ocuklar bunlar," dedi.Ashnda koca kafalar, saman renkli
karmakark salar ile bu ocuklar ok irkin buluyordu.
Maheude, ocuklarn yalarn syledi. Misafirler nezaket icab kendisine
Estelle hakknda sorular sordular. Bonnemort baba da misafirlerine hrmeten
piposunu azndan karmt. Fakat senelerin ypratm olduu vcudu, kaskat
kesilmi, bacaklar ile gene de bir korku yaratyordu. Bir ara ksrk geldiini

hissetti, kacak kara renkli tkrn gstermemek iin, dar kmay tercih
etti.
Bu ziyaretten en fazla baar ile kan kk Alzire'ydi. Yana gre bu kadar
uslu bir kz olduu iin annesini hararetle tebrik ettiler.
Madam Hennebeau:
"Paris'te size, ii mahalleleri hakknda sorular sorarlarsa artk cevap
verebilirsiniz. ilerin yaay tarzlar ok sakindir, hepsi de mesut ve
salkldrlar."
Gs nianlarla kapl kii:
"Mkemmel, mkemmel,"diye bard.
Garip yaratklarn sergilendii bir yerden kar gibi memnun bir tavr taknarak
barakay terkettiler. Maheude kapya kadar kendilerine elik etmiti. Artk
sokaklar kalabalklamaya balam, ziyaret haberini alan merakllar
toplanmt. Misafirler bu topluluun arasndan gemek zorundaydlar.
Bu srada, Levaque Kadn, merakla koan Pierron'un kaps nnde durmutu. kisi
de ksknca bir hayret iindeydiler. Bu ne demekti yan?.. Misafirler galiba
Maheude'de yatmaya karar vermilerdi. Bari ev de gzel bir ey olsayd...
"Dnya kadar para kazanyorlar, gene de metelikleri yok. Ahlksz insanlardan ne
beklersin."
"Maheude bu sabah Piolain'deki burjuvalardan dilenmeye gitmi..
84
Emile Zola
Maigrat'dan da ekmek istemi, nce reddetmi ama sonra vermi... Maigrat'nn
karln nasl aldn bilirsin..."
"Maheude'den aldn sanmam, bu kadar midesiz mi? Tabii Cat-herine'den alacak."
"Demin, bana Catherine bakasyla yatsn onu boarm alimallah diyordu. Halbuki
o srk Chaval kmesin damnda onu oktan altna ald.
"Susst... Geliyorlar."
Levaque ve Pierrone saygl bir glmsemeyle misafirlerin kn gz ucuyla
seyrettiler. Sonra, kucanda Estelle'i tutan Maheude'u iaretle yanlarna
ardlar. imdi de, srtlarndaki gzel ellbise-leri ile uzaklaan bu
ziyaretileri seyrediyorlard. Onlar uzaklanca, dedikodularna btn
iddetiyle devam ettiler.
"Elbiseleri kendilerinden fazla para eder."
"Tabii ya... tekini tanmyorum ama, buradakinin cieri be para etmez.
Hakknda neler sylyorlar bir bilseniz."
"Neler sylyorlar? Anlatsana."
"Birok adamla dp kalkyormu. Bata da o gen mhendis geliyor."
"Hani u clz gen mi? Yok canm, ok ufak tefek o, yatan iinde kaybolur
sonra."
"Herhalde houna gidiyordur, st taraf hikye. Ben, yle her grd eyden
tiksinen, birtakm pozlar taknan insanlardan hi holanmam. Byle kadnlardan
phe ederim."
Misafirler, konua konua yollarna devam ediyorlard. Bu srada, kilisenin
nnde bir araba durdu ve iinden, krk sekiz yalarnda, siyah elbise giymi
drst yzl bir adam indi.
Levaque kadn, 10.000 iinin karsnda titredii Genel Mdr, sanki, o kadar
yerden iitecekmi gibi, korkuyla ve ksk bir sesle:
"Kocas, ite bu," dedi.
Germinal
85
imdi, ii mahallesinde byk bir kalabalk toplanm, merakl gruplar
birbirlerine olup bitenleri anlatyorlard. Bu srada smklerini eken birok
ocuk, bir kan ak azlaryla kaldrmlarn stnde srnyorlard.
Yirmiden fazla kadn, Levaque kadnn kaps nnde toplanm srekli
konuuyorlard. Pierronne susmay tercih etmiti. Maheude de dinlemekle
yetiniyordu. Arada bir uyanp viyaklayan Estelle'i susturmak iin, emzirmeyi de
ihmal etmiyordu. Misafirler arabaya binip, Marchiennes ynne doru azaklanca
btn kadnlar amatalann daha da fazlalatrdlar ve ellerini kollarn
sallayarak, bir devrim havas iinde konumalarna devam ettiler.

Saat on bei vurduu srada, kilisenin nnde simsiyah yzleri, kamburlam


srtlan ile ilk grup gzkt. Bunun zerine kalabalk derhal datld. imdi
her kadn telala evine kouyor bir taraftan da:
"Eyvah, orba da hazr deil, ne yapacaz?" diye baran sesler duyuluyordu.
Maheu, Stienne'i brakp eve dnnce, Catherine, Zacharie ve Je-anlin'il sofra
banda, orbay kaklarlarken buldu. Madenden dnnce insan o kadar ackyordu
ki, slak elbiselerine aldr etmeden hemen yemek yemeye oturuveriyordu.
Sofrada hi kimse, bakasn beklemezdi. Sofra i saatinin kurallanna gre
genellikle kurulu bulunur ve her zaman orba kaklayan biri gze arpard.
Maheu, yiyecei grnce ok keyiflendi. Bfenin sabahki durumu onu ok zm,
ocakta da hep bunu dnmt.Neyse, kans her eyi bulup getirmiti.Bunlan
nasl yaptn nasl olsa anlatrd.
Catherine ve Jeanlin sofradan kalkmlar, kahvelerini ayakta yu-dumluyorlard.
Zacharie, orba ile dolmayan midesi iin bir ekmek di86
Emile Zola
liminin zerine tereya srmekle meguld. Arada bir gz ete taklyor fakat
almaya cesaret edemiyordu. Et bir kiilik oldu mu, onu daima babalan yerdi.
Maheu, sofraya oturunca kars:
"stiyorsan, bira aldraym, ben biraz da para artrmak istedim de onun iin
almadm," dedi.
Maheu, ok keyiflenmiti. Demek kars para da bulmutu.

"Yok canm, zaten gelirken bir bardak itim, yeterli bu kadar," diye cevap
verdi.
Maheu, nne konan ve tabak grevi gren toprak anaktaki, ekmek, patates,
prasa ve kuzu kula halamasn ar ar kaklamaya balamt.
Maheude, Estelle'i kucandan brakm, Alzire'e yardm ediyor ve kocasnn
nne, tereya ile salam veriyor, onun bir eksii kalmamas iin didiniyordu.
Bu srada ykanma fasl balamt. lk nce bayanlar ykand. Erkekler
ykanrken kavga balad. Jeanlin, Zacharie'nin daha yemek yediini ileri
srerek nce ykanmak istemi, Zacharie ise onu ekitirmeye balamt. Dorusu
Jeanlin'in vcudundan dklen kapkara suda da ykanamazd ya! Sonunda ikisi de
birlikte ykanmaya hatta birbirlerinin arkalarn keselemeye baladlar.
Maheude, yerdeki elbiseleri asmak iin toplarken:
"Ortal da kirletiyorlar, sen de biraz kurulayver, Alzire," diye
syleniyordu.
Duvarn te tarafndan gelen bir grlt onu susturdu. Leva-que'larda homurtular
ykseliyor ve arada bir tekmeler iniyordu...
Maheu:
"Herhalde orba hazr deil, byle ise hakl," dedi.
Maheu yemek yerken ev halk sessizliini korumay grev bilirdi. Zaten Maheu da
hi konumazd. Et Maigrat'dan alnma benzemiGerminal
87
yordu, fakat karsna bir ey sylemedi. Bir ara ihtiyarn yukarda olup
olmadn merak edip sordu. Bonnemort, her zamanki gezintisine kmt.
Yere dklen sular iinde oynamakta olan Lenore ile Henri et kokusunu duyunca
sofraya kotular. Gzleri ile babalarnn lokmalarn saymaya balamlard.
Babalar onlarn yzndeki obur ifadeyi grnce:
"ocuklar bundan yemedi mi?" diye sordu.
Karsnn tereddtl davrandn grnce:
"Byle hakszlklardan hi holanmam. Bunlar dilenci gibi etrafmda grdke
itahm kesiliyor," diye ekledi.
Maheude sert bir ekilde:
"Yemez olurlar m? Tabii yediler," dedi. "Bunlar bilmez misin? Braksam,
bakalarnn paylarn da atlayncaya kadar yerler. Etten herkes yedi, deil mi
Alzire?"
Alzire byk adamlara yakr tarzda bir yalanla:
"Tabii ya, yemez olur muyuz, anne?" diye cevap verdi.
Anneleri, bu yalan karsnda isyan etmek isteyen kkleri odann teki ucuna
kovup:

"ekilin uradan, utanmazlar, eti sade babanz yese ne kar? O, alyor.


Sizin gibi haylaz haylaz dolamyor ki!" diye bard.
Maheu, ocuklar yanna ard, birini sana, birini soluna oturttu ve eti
birlikte yemeye baladlar. ocuklar memnuniyetle kendilerine verilen bu
paralan attrmakla meguldler.
Yemek bitip, Maheude kahveyi getirmek iin kalknca, Maheu:
"Kahvemi sonra koyarsn, nce u pislii zerimden ataym," dedi, ve teknedeki
pis suyu dkmek iin kansnn yardmn istedi.
Bu srada, Jeanlin, kuru elbiselerini giymi aaya iniyordu. Annesi onun
kapdan danya szlmekte olduunu grnce:
"Dur bakalm, nereye byle?" diye atld..
88
Emile Zola
"Oraya, canm."
"Oras da neresi? Bu akam iin yabani hindiba toplamazsan eve giremezsin."
Jeanlin, ellerini cebine sokmu, ayakkablarn srkleye srkle-ye dar
kmt.
Biraz sonra Zacharie indi. O daha zenli giyinmiti. Babas ge gelmemesi iin
uyarda bulununca, aznda piposu olduu halde, ban sallayarak cevap vermeden
kp gitti.
Maheu iin tekneye lk su konmutu. Alzire bir gz iareti ile Lenore ve
Henri'yi dar oynamaya gtrd. Maheu ocuklarn iinde ykanmaktan
holanmazd. Ho bunu yapanlar ayplamyordu ama bir arada ykanmann ocuklar
arasnda zararl olabileceini sylemekten de geri kalmyordu.
Maheude yukarya seslendi:
"Sen ne yapyorsun orada?"
Catherine:
"Yrtlan montumu dikiyorum," diye cevap verdi.
"yi, ama aa inme baban ykanyor."
Maheu ile Maheude yalnz kalmlard.
Maheu melmi, bana arap sabunu srmekle meguld. Maheude Estelle'i
sandalyesine oturtmu, scan karsnda rahatlayan kk aptal gzlerle anne
ve babasna bakmaktayd.
Kars da Maheu'ye bakyordu.
"Eve geldiin zaman zntl bir halin vard, yiyecei grnce neelendin," diye
konutu. "Piolaine'deki burjuvalar iyi insanlar ama bir metelik bile vermediler.
Fakat ocuklar giydirdiler. Maigrat denilen herif de bir ey vermek istemedi.
Kcasa durum iyi deil. Elbise karn doyurmaz bilirsin."
Bu srada, Maheude de kollarn svam kocasnn arkasn keselemek iin
hazrlanmt. Maheu bu iten ok byk bir zevk duyard.
Germinal
89
Bir taraftan da karsnn bugnk yiyecei nereden bulduunu merak ediyor, fakat
bir ey sormayp onu dinlemeyi tercih ediyordu."Artk dayanamayp Maigrat'ya
azma geleni syledim, bu iin acs kar dedim, adeta sklp cevap
veremiyodu. Neticede bana, yapkan moruk dedi ve 100 metelik bor verdi. Bu
parayla ondan, ekmek, patates, tereya, hindiba aldm. Geriye de frank
yetmi be santim kald. Nasl beendin mi?"
Artk kurulama fasl balamt. Maheu, keyifli keyifli glyor, karsn
kucaklyordu. Maheude:
"Braksana canm, beni de slatyorsun, hem galiba Maigrat'nn bir amac var,"
diyordu.
"Nasl bir amac var?"
Maheude, Maignat'nn, Catherine'e kar olan ilgisinden szede-cekti, fakat
vazgeti. Kocasn zmek istemiyordu.
"Ne bileyim, bizi faka bastrmak istiyor galiba, Catherine hesab iyice kontrol
etmeli."
Maheude, karsn bir kere daha kucaklad. Vcudunun bu kadar iddetle
ovuturulmas ona canllk vermiti. Zaten ii mahallesinde bu saatte hep ayn
eyler yaplrd. Gece, insan yannda ocuklar yatarken, rahat yapamyordu.
Maheu, karsn masaya doru itti.

"Hayvanlk etme canm, Estelle bakyor, bari ban evireyim," diyordu.


"Amma yaptn ha, aylk ocuk ne anlar bundan."
Maheu, ayaa kalktktan sonra sadece kuru bir pantolon giydi. Cilveletikten
sonra yan beline kadar plak oturmakta byk bir zevk duyard. Bir ara kapnn
nne kt. Dier kaplarn nnde de yar plak adamlar vard. Aralarnda
kfr ederek akalatlar.
Maheu, daha sonra kahvesini imeye balad. Bu srada karsna, mhendisini
payanda vurma meselesinde nasl sinirlendiini anlatt. ini boaltm,
sinirleri yatmt. Maheude kocasn daima uyarr,
90
Emile Zola
kumpanya ile atmann bir fayda salamayacan syler dururdu. Sonra
Hennebeau'nun ziyaretini anlatt. kisi de hissettirmemekle beraber bundan derin
bir memnuniyet duyuyorlard. Catherine:
"nebilir miyim?" diye sordu. "Evet, evet, baban kuruland."
Catherine'in arkasnda Pazar gnleri giydii elbiseler vard. Mavi montun
katlar solmu ve ypranmt. Bana da siyah tll bir apka giymiti.
Maheude:
"Bakyorum, giyinmisin, nereye byle?" diye sordu. "Montsou'ya gidip, apkam
iin kurdele alacam, teki ok kirlenmiti, kardm."
"Demek para var sende?"
"Yok canm, Moqette'den on metelik bor alacam." Annesi gitmesi iin izin
verdi. karken de: "Sakn kurdeleyi Maigrat'dan alma, paramz bol sanp kazk
atmaya kalkar," dedi. Maheu ise:
"Sokaklarda fazla dolama, erken dn," demekle yetindi. Maheu, leden sonra
bahede alt. Buraya, patates, fasulye ve bezelye ekmiti, tyi bir
bahevand. Sebze ihtiyalarn buradan temin ediyolard. Maheu enginar bile
dikmiti. Levaque da bu srada baheye kt. Kiraclar da birka ey ekmeseler
de bahesinde srgan otundan baka bir ey yetimeyecekti. Maheu'y bir bardak
bira imek iin kkrtmaya balad. Maheu aldr etmiyordu. Saat on yediye
doru Pierronne gzkt. ki arkada imdi ak sak konumaya ve gen kadna
laf atmaya balamlard. Pierronne kzyor, fakat kendine laf atlmasndan da
iin iin memnun oluyordu. Okullar da boalm, ocuklar bara bara
sokaklara dklmlerdi. Levaque bir ara Pi-erronne'un bacana, sert mi yumuak
m diye bakmak isteyince, gen
Germinal
91
kadn hiddetle ekilip gitti. Maheu gelmeyince Levaque da meyhaneye yalnz
gitmeye karar verdi.
Artk akam oluyordu. Maheude, Catherine ve ocuklarn dnmemesine ierlemi,
lambay yakmt.
Hibir akam bir arada yemek yiyemiyorlard. Hindiba salatas yapamad iin
zgnd. Atete ar ar pien soanl, salal patates, prasa, kuzukula,
yemei ile salata ne gzel yenecekti. Etraf keskin bir soan kokusu sarmt.
Bu koku mahallenin varln uzaklardan ortaya koyard. Maheu, karanlk knce
ieri girdi. Bir keye oturdu ve derhal uyuklamaya balad. Guguklu saat on
dukuzu vururken Alzire masay hazrlamaya balamt. Henri ile Lenore ona
yardm etmek isterlerken, bir tabak krmlard. Bonnemort baba herkesten nce
dnd. Yemeini yiyip, bir an evvel madene gitmek istiyordu. Maheude, Maheu'y
uyandrd ve:
"Biz yiyelim... Koskoca adamlar evin yolunu bulamayacak deiller ya," dedi.
Etienne, Rassaneur'n meyhanesinde bir orba itikten sonra, tavan arasndaki
kck odasna km ve kendisini elbiseleri ile yataa atmt. ki gn
iinde topu topuna uykusu drt saat bile tutmazd. Uyand zaman nerede
olduunu kestiremedi. akn, akn etrafna bakt ve sonra kendini toplad.
Banda byk bir arlk hissediyordu. Akam yemeini yemeden biraz hava almak
iin zorlukla doruldu.
Darda hava gittike yumuamt. Etienne, bu l doa iinde alabildiine
yrd. Voreux'nun nnden geerken, iilerin kn seyretmek iin
duraksad.

nce Brle kadn ile damad Pierron gzktler. Brle kadn, sr-veyanla olan
bir az dalanda kendisini korumayan Pierron'a k92
Emile Zola
yordu:
"Miskin, yac sen de, insan hakkmz yiyen alaklarn karsnda byle mi
durur?"
"Ne yapsaydm yani? Kavga m etseydim? Bama bela amaya niyetim yok."
"Kocam ldrdkleri yetmedi, bir de onlara eyvallah m dememi istiyorsun. Bak
grrsn onlara neler yapacam."
Sonra sesleri kesildi. Bu srada Etienne, Mouquet ve Zacharie'yi grd. Mouquet,
Zacharie'ye:
"Bir dilim tereyal ekmek yiyip Volkan'a gidelim mi?" diye sordu.
"imdi iim var."
"Ne ii?"
Sonra, eleme ksmndan kan Philomene'i grd ve anlad.
"Anladm, ben ndem gidiyorum," dedi.
"Olur, ben de sana yetiirim."
Mouquet giderken yolda babas ile karlat. Birbirlerine "iyi akamlar! "
demekle yetindiler.
Zacharie, Philomene'in direnmesine karn onu tenha bir yola doru itiyordu.
Kz, "baka zaman, imdi iim var," diye diretiyordu.
Zacharie sabrszlanarak:
"Sadece bir ey syleyeceim," dedi.
Kz belinden ekip, yava, yava srklemeye balamt.
Molozluun karanlk tarafna geldikleri zaman, paras olup olmadn sordu.
Kz:
"Ne yapacaksn?" dedi.
Delikanl ararak, franklk borcundan ve bunun evdekilere kar ayp
olacandan szetti.
"Yalanc, sende! Ben Mouquet'yi grdm. Volkan'a arkc karlara gidiyorsun."
Germinal
93
Zacharie, reddederek namusu zerine yemin etti. nanmyorsa, beraber gelmesini
teklif etti."
Kz:
"ocuklar ne yapaym? Brak da dneyim, annem kyameti koparmtr," dedi.
Delikanl, onu brakmak istemiyordu. Mouquet'ye sz vermiti, sonunda Philomene
eteinin ucunu kaldrarak, mesaiden artrp saklad paralardan be tane on
metelik kard.
"n sana veriyorum. Fakat anneni evlenmemiz iin kandrman art. nce yemin
et bakalm," dedi.
Gevek ve uysal bir sesle konuuyordu. Delikanl yemin etti. Paralar alnca
kz pp gdklamaya balad. Zacharie, kz olmaz, dememi olsayd ii sonuna
kadar gtrecekti. Sonunda kz eve gitmek zere, o da arkadana yetimek iin
ayrldlar.
Onlar takip eden Etienne, madendeki kzlarn zamanndan nce aldklarn
dnd. Birdenbire molozluun dibinde iri talarn yuvarlandn grnce,
duralad; kk Jeanlin sanda ve solunda oturan Lydie ile Bebert'e kp
duruyordu:
"Anlamadm? Biraz daha srar ederseniz, ikinize de tokad yaptrrm! Bu ii
nce ben dnmedim mi?"
Jeanlin otlarn arasnda, tekilerle beraber ev iin hindiba toplam ve sonra
bunlan Lydie'ye sattrmt.
Btn hindibalar satld halde on bir metelik toplanmt.
imdi kazanlarn paylayorlard.
Bebert:
"Bu kadar da hakszlk, bunu e blmeliyiz. Sen yedi metelii alnca, bize
ikier metelik kalyor."
Jeanlin sinirle:
"Hakszlk da ne demek? Ben sizden fazla hindiba topladm," diyordu.

94
Emile Zola
Bebert, her zaman onu dinledii halde, bu sefer parann varl onu direnmeye
zorluyordu.
"Hakkmz yemiyor mu yani, Lydie? Paray bizimle paylamazsa annesine
syleriz."
Jeanlin yumruklarn skt ve:
"Ne dedin? Asl ben sizi ikyet eder, hindiba sattnz sylerim," dedi.
"Sonra on bir temelii paylaacaz. Sizlere ikier metelik veriyorum.
Almazsanz onu da kendi cebime atarm."
Bebert, yenilgiyi kabul etmiti. ki metelii ald. Lydie ise Jean-lin'e kar,
dayaa alk bir kadn ball duyuyordu, hi itiraz etmeden elini at.
Fakat Jeanlin ona paray verecei anda vazgeti ve:
"Sen paray ne yapacaksn zaten, bunu da annen elindan alr. Brak benda kalsn,
isteyince sana veririr," dedi ve dokuz metelii cebine att. Kz susturmak iin
glerek onu yakalad ve beraberce yerlerde yuvarlanmaya baladlar. Lydie onun
karsyd. Duyduklar ak sahnelerini karanlk kelerde yalan yanl
deniyorlard. Jeanlin bu oyuna "evcilik" adn takmt. Olan Lydie'yi
kstrd zaman, kz igdnn verdii zevkle ona teslim oluyor, her zaman bir
eyler bekliyor, fakat bekledii ey hibir zaman da olmuyordu.
Bebert bu oyuna kabul edilmiyor ve o da Lydie'nin tadna bakmak isteyince
yumruu yiyordu. Onlar, gren var diye bararak korkutmak en byk
elencesiydi.
"te hap yuttunuz, biri size bakyor."
Bu sefer yalan da sylememiti. Etienne kaan ocuklar grnce glerek yoluna
devam etti. Bu ie mevsimsiz balamlard. Ama grdkleri onlan bu yola
yneltmiyor muydu.
Moque baba biraz ilerideki otluun bekisiydi. Kendisine iki odal harap bir ev
verilmiti. Burada olu Moquet ve kz Mouquette ile yaard. Mouquette daha on
yanda, srt st yatmaya almt. Mouque kzma ses karmazd. nk kz
saygl davranp eve erkek almazd.
Germinal
95
Tavan iin ot toplamaya giderken mutlaka sevien bir iftin stne basard.
Hem artk herkes bu ie almt. Mouqe baba yalnz dmemeye gayret edip,
babacan bir tavrla gezinip dururdu. Kzlar da ona aldrmazlar, biran nce
ilerini bitirmeye bakarlard. Bu genler, bkp usanmak bilmiyorlar, diye
dnd zamanlar da olurdu.
htiyar Mouque her akam, dostu Bonnemort baba ile buluup iki laf ederlerdi.
Yanlarnda delikanllar, kzlarn eteklerini kaldrr, pme sesleri
,kahkahalar ve inenen otlarn trts duyuluyordu. Bonnemort baba da, krk
yl kadar nce karsna burada sahip olmutu. imdi o gnler bir anyd.
Sonunda ok zaman, birbirlerine iyi akamlar bile dilemeden ayrldklar da
olurdu.
Etienne o akam iki ihtiyarn birbirlerine iyi akamlar dilediklerini duydu. Bir
kalasn stne oturmu bu rezaleti dnyordu. Yorgunluktan bitkin dm
insanlarn ac ekmeye mahkm ocuklar yetitirmek iin byle didinmelerini
anlayamyorlard. Kzlar karnlarn bu sefil ve a yaratklarla doldurduka bu
iin sonu gelmezdi. Ama btn kzlarn sonu aynyd. Bu ie akl sr ermiyordu.
Etienne, bir iftin srnerek getiini grd, onu grmemilerdi bile. Erkek
kz barakams bir yerin lo kesine itmeye alyordu. Bunlar Catherine ile
Chaval'd. Etienne bunlarn kim olduklarn grmemi, bu macerann sonunu
merakla bekliyordu.
Catherine evden ktktan sonra Montsou'ya gelmiti. Moquette'i bir amarcnn
dkknnda bulacan tahmin etmiti. Moquette burada btn gn birbirine kahve
ikram eden geveze kadnlarla otururdu. kram sras Mouquette'e gelmi ve bu
yzden vereceini syledii on metelii de ona verememiti. Catherine'in buna
can skld. Mouquet-te'in bakasndan bor almasn da istemedi ve dnmek iin
yola koyuldu.
Biraz ileride, Piquette kahvesinin nnde duran biri yolunu kesti
96

Emile Zola
ve seslendi:
"Catherine, nereye byle?"
Bu Chaval'di. Kzn can skld. Bu adam houna gitmiyor deildi ama imdi
keyfi yoktu.
"Gel bir ey ielim, tatl arap imez misin?" Catherine nezaketle reddetti.
Zaman gemiti, beklerlerdi. Chaval yalvaryor ve onu Piquette kahvesinin
zerindeki bir odaya atmak iin alyordu. Burada bylk bir karyola vard.
Catherine glyor, baka bir akam kacana sz veriyordu. Bylece laf laf
am ve birdenbire Catherine satn almak istedii bir kurdeleden szetmiti.
Chaval:
"Ben sana bir tane alrm," dedi.
Catherine kzard. Fakat reddediyordu. Sonunda dn olmak kaydyla bunu kabul
etti. Chaval, Maigrat'nn dkknna girmek istedi. Catherine:
"Olmaz, annem oraya gitmemem iin uyard" diye dayatt. Chaval:
"Annene sylemezsin olur biter canm," dedi. Beraberce dkkna girdiler.
Maigrat, ifti grnce kendisiyle alay edilen bir insann kzgnl ile onlara
mavi kurdelelerini karp gsterdi. Genlere istedikleri mal sattktan sonra,
sinirle kapnn nne kt. Bu srada yanma gelen karsn azarlad ve bu
nankr insanlarn bir gn yaptklarndan utan duyacaklarn haykrd.
Etienne, kmldamadan dinledi. Bir kz daha gme gitmiti. inde znt ve fke
ile kark bir kskanlk duymutu Arkasna dnp bakt zaman onlar grd.
Erkek yine kzn beline sarlm, kz ise biran nce eve dnmek istiyordu.
Bunlarn yzn grmek istedi. Delice bir arzuydu bu, admlarn hzlandrd,
bir fenerin glgesine snd. Yanlarndan geerlerken bunlarn uzun Chava ile
Catherine olduk-larn grd. Chaval'in Catherine'i evine brakmasn bekledi ve
ayrlI
Germinal
97
m olduklarna iyice inandktan sonra geri dnd. ini bir hzn kaplamt.
Aya yere taklyor ve kendisini drt duvar arasna kapanaya-cak kadar
skntl hissediyordu.
Ertesi sabah drtte kalkacan dnen Etienne, tekrar ii mahallesinden
geti. Her taraf zifiri karanlkt.
Rasseneur'un meyhanesinde bir makinistle iki gndz iisi bira imekteydiler.
eri girmeden bir kez daha ufka bakt. Karsndaki Voreux, zararl bir hayvan
gibi reklenmi yatyordu. Karanlklar Montsou ve Merchienne'i rtmt. Yamur
yamaya balamt. leride tulumba makinesinin kaln ve devaml sesi
iitilmekteydi.
Daha sonra k< gnler, Etienne maden ocandaki iine devam etti. Yeni
alkanlklara uymaya alyordu. On be gn iinde, bir kez atelendi ve
yataa dt. Bu da henz acemiliin ve yorgunluun verdii bir krklkt.
abuk atlatt.
Bylece, aylar birbirini izledi. O da imdi arkadatan gibi saat te kalkp
kahvesini iiyordu. imdi onun da banda apkas, srtnda bez ceketi vard. O
da barakann bol atei karsnda titreyen srtn stmay renmiti. Sonra
nemli hava ve cereyanlar ile dolu yerde asansr beklemeye de almt. Bazen
akr, akr yaan yamurun altnda karanlklara dalmaya baladka kendini daha
iyi hissettii bile oluyordu.Artk, madenin galerilerini Montsou'nun
sokaklarndan daha iyi tanmaya balam, yer altnda lambasz yryebilecek
duruma gelmiti.
Etienne, artk, bacann neminden, havaszlktan daha az etkilenmeye balamt.
lerini de byk bir hzla yapyordu. Kollar kadn kolu gibi ince olmakla
beraber ok iyi alyordu. Yorgunluktan bitkin dt zaman bile, gururu
ikyet etmesine engel oluyordu. Ken98
Emile Zola
diine taklan oldu mu hemen kprveriyordu. Artk arkadalar tam bir maden
iisi olduuna hkmetmilerdi.

Maheu, Etienne'e kar byk bir dostluk duyuyordu. yi yaplm iten ok


memnun kalrd. Bu delikanlnn kendisinden ok daha fazla bilgi sahibi olduunu
da gryordu. Buna pek de hayret etmemekteydi. Maden iileri bir makinistin
yannda kaln kafal, kaba saba insanlard. Bu delikanlnn cretine de hayran
kalmt. Payanda vurulurken bile bu ii ona brakyordu. nk, onun salam ve
temiz i yapacandan emindi. Dier taraftan, mhendis Negrel ve baavu Dansaert'in hibir eyden memnun olmamalar Maheu gibi sakin bir adam bile
kzdryordu. Madende iin iin bir honutsuzluk hkm srmekteydi.
lk nceleri, Zacharie ile Etienne arasnda bir rekabet balad, bir akam
birbirlerini tokatlamaya bile kalkmlard. Fakat Zacharie, byle eylere pek
kulak asmaz, hele kendisine, dosta bir bardak bira nerildi mi hemen
sakinleirdi. ok gemeden o da yeni gelenin stnl karsnda boyun emek
zorunda kald. Levaque da Etienne ile iyi geinmeye alyordu. iler
arasnda Etienne ile anlaamayan tek kii Chaval'di. Aslnda, iyi arkada olmu
gibi gzkyorlar, fakat a-kalatklar zaman bile birbirlerine dman gibi
bakp di gcrdatyorlard. Catherine artk Chaval'n dostu olmutu. Chaval onu
her akam molozlua atp. kendisiyle seviiyordu. Bunu aileleri de kabul
etmiti. Chaval'n, Catherine'i herkesin gz nnde pt de oluyordu. Ba-zan
Etienne, Catherine'e taklyor, o da Etienne'e, a ile yapt eyleri meydan
okurcasna sylyordu. Fakat gzleri karlat zamanlar birdenbire aryor
ve rengi deiiyordu. Bunun zerine ikisi de balarn eviriyorlar ve saatlerce
konumuyorlard. lerine gmdkleri ve adn bile anmadklar eylerden dolay
birbirlerine adeta dman olmulard.
Artk ilkbahar gelmiti. Etienne bir gn maden ocandan karGerminal
99
ken, Nisan aynn lk nefesini, taze topran scak kokusunu yznde
hissetmiti. Gnler de uzamaya balamt. Haziran'da budaylar bym, pancar
tarlalarnn koyu yeil rengini mavimsi bir yeillik kaplamt. Ova, bu
topran altnda yorgunluk ve sefaletten inlerken, ayn topran zerinde
yepyeni bir hayat filizlenmekteydi.
Sevdal iftler, imdi bu tarlalar sevime yerleri yapmlard. Zacharie ile
Philomene burann eski abonelerindendi. Kk Jeanlin ile Lydie de ikide birde
buraya gelip otlarn arasna yle bir gmlyorlard ki, onlar yerden kaldrmak
iin mutlaka stlerine basmak gerekiyordu, Mouquette'e gelince, onu her tarafta
grmek mmknd. Etienne, Catherine ile Chaval'i de bu tarlalar arasnda
gryordu. te o zamanlar bu usuz bucaksz ova ona daralm, klm gibi
geliyordu. Akamlar Rasseneur'n meyhanesini tercih etmeye balamt.
"Madam Rasseneur, bir bardak bira verir misiniz?"
Sonra her zaman dipteki masada oturan bir arkadana dnerek:
"Bir bardak da sen imez misin Svarine?"
"Hayr, teekkr ederim istemem."
Etienne, Suvarine'le ayn yerde yaad iin onunla arkada olmutu. Svarine
bitiikteki oday kiralamt. Otuz yalarnda, ince, sar sal, narin yzl,
hafif sakall bir adamd. elik gri baklar zaman zaman vahi bir anlam
alyordu. Fakir odasnda-, bir sandk kitap vard. Kendisi aslen Rus'tu. Hi
kendinden szetmez, hakkndaki sylentilere de aldrmazd. Onun ufak ve biimli
ellerine bakan madenciler, baka bir snfa mensup olduunu anlamlar, bir
maceradan kap buralara geldiini dnmlerdi.
lk nceleri, Etienne de onda tuhaf bir ekingenlik grm ve sonra onun
hayatn renmiti. Svarine, Toula eyaletinde yaayan asil bir ailenin son
ocuu idi. Saint Petersburg ehrinde tp renimini yaparken, o zaman btn Rus
genliini harekete getiren sosyalist frtnas onu halk arasna girmeye, bir
eyler renmeye tevik etmi ve
100
Emile Zola
makinis olmutu. ar,'a kar hazrlanan ve baarl olamayan bir sui-kastten
sonra kam ve rendii sanat sayesinde de yaamaya balamt. Ailesi
tarafndan reddedilmi, parasz kalm ve Fransz fabrikalarnda da kendini
casus sandklan iin i bulamamt, alktan lecek hale gelmiti. Sonra

Montsou'da ii sknts ekildii sralarda buraya gelip yerlemiti. Sessiz


ve eflerinin takdirini kazanm bir insand.
Arkadalan onunla akalar ve ii mahallesinde dekovilci kzlarla gezdiini
sylerlerdi. O ise omuzlarn kaytsz bir ekilde silkerdi. Dekovilci kzlar
m? Bunlara ne gerek var? Bir kadn, erkekteki cesaret ve kardelik duygusuna
sahip olduktan sonra, onun gznde bir erkek ocuk, bir arkada saylrd. nsan
kalbine ille fenalk m sokmalyd? Zaten o ne kadn, ne de herhangi bir ba
istemiyordu. Kendisi serbestti ve bakalarn da balamaktan holanmazd.
Etienne, akamlan, meyhane boalnca onunla konuurdu. Makinist, sigarann
birini sndrr dierini yakard. Bir de Polanya isimli bir tavan vard.
Tavan onun dizlerine trmanr ve sonra gzlerini kapar uyurdu. Svarine,
ellerini, tavann yumuak tyleri arasnda devaml gezdirir dururdu.
Etienne bir akam ona:
"Pluchart'tan bir mektup aldm, " dedi.
"Pluchart ne alemdeymi?"
Etienne iki aydr, Pluchart ile mektuplayordu. Pluchart, onun madenciler
arasnda yapabilecei propaganday dnm nerilerde bulunmaya balamt.
"Dernek mkemmel yryor, her tarafta ye olanlar oalyor-mu."
Rasseneur, Suvarine'e sordu:
"Sen bunlann demeine ne dersin?"
Svarine, tavann ban okayarak:
Germinal
101
"Budalalk!" dedi.
Fakat Etienne comaya balamt. Bilgisizliinin ilk ryalar arasnda, byk
bir isyan istei onu, iinin sermayeye kar mcadelesine katlmaya
yneltiyordu. Londra'da kurulan ve Enternasyonal ad verilen bu ii derneinin
alt ay iinde dnyay fethedeceine, patronlar itiraz ederse, onlara
dzenlerini zorla kabul ettireceine inanyordu.
Svarine:.
"Budalalk bu" diye sylendi. "Demek her eyi ak ak yapabileceksiniz.
Brakn bu safsatay. ehirlerin her tarafn tututurun, milletleri yok edin,
her eyi silip sprn ve u rm dnyada hibir eser brakmayn; belki o
zaman ortaya daha iyi bir dnya kar," dedi.
Etienne bu szlere gld. Arkadann ileri srd bu yok etme teorisi ona
biraz yapmack gibi geliyordu. Rasseneur konuyu daha aydnlatmak istiyordu.
"Montsou' da bir ube kurmaya m teebbs edeceksin?" diye sordu.
Pluchart'n istedii de buydu. Maden iileri, gnn birinde grev yapmaya karar
verirlerse, kuruluun onlara yapaca yardm zerinde duruyordu. Etienne de
grevin yakn bir zamanda patlak vereeceine inanmt. Payandalama ii ktye
varacakt. Kumpanyann srar, btn ocaklar isyana gtrmeye yetecekti.
"in pis taraf, aidat toplama konusu," dedi. "ube iin ylda iki frank
vermeye ok kimse yanamaz."
Rasseneur:
"nce burada bir yardm sand kurmak gerek. Bunu direnme ha-keti iin
kullannz. Bu ileri dnmenin zaman artk gelmitir," dedi.
Bir mddet sessizlik oldu. Uzakta, kmr ocan dolduran bir Voreux
krekisinin kard ses duyuluyordu.
O srada Madam Rasseneur ieri girdi. Siyah elbisesinin iinde
102
Emile Zola
daha da bymt.
"Her ey ate pahas, bir yumurtaya bile yirmi iki metelik verdim. Artk bu iin
patlak vermesi zaman geldi," dedi.
Erkeklerin de bunu onayladlar. i bu duruma kar koyamyordu. Devrim de
yoksulluu artrmaktan baka bir eye yaramamt. 89'dan beri burjuvalar
oburca, yiyip imilerdi. iye, yalanacak anak bile kalmamt. Yz yldan
beri, servetin artmasndan, iiye makul pay m verilmiti? Bir de zgrsnz
deyip, onlarla alay etmilerdi.
Doru, alktan lmekte serbesttiler. bana getikten sonra, eski
ayakkablar kadar bile yoksullar dnmeyen ve rahatna den maceraperestler

iin oy vermek karn doyurmuyordu. Kanunlar yaparak, dosta anlaarak veya


vahiler gibi her eyi ykarak bu ie bir son vermek gerekiyordu. htiyarlar
byle bir ey grmeseler bile, ocuklar buna tank olacakt. Yzyl sona
ermeden, bir devrim daha olacakt.
Madam Rasseneur kuvvetle tekrarlad:
"Bunun patlak vermesi gerekiyor."
Svarine, Polonya'nn burnunu okamakla meguld. Dalgn baklarla ve hafif bir
sesle:
"cretleri artrmaya olanak varm ki?" dedi. "nsafsz bir dzen, bu cretleri,
iinin ancak kuru ekmek yiyerek ocuk yapmasna kt ktna yetecek ekilde
tesbit etmitir. Bu cret ok aa derse, iiler alktan lr. Sonra yeni
iiye duyulan ihtiya cretleri tekrar ykseltir. ok ykselirse, fazla olan
istek karsnda yeniden der. Bu a midelerin dengesidir, alk kreine
sonsuz mahkmiyettir."
Svarine bu konulara derinden temas etmeye balad zaman dierleri aryor,
verecek cevap bulamyorlard.
Svarine:
"Anlyor musunuz, her eyi yok etmek gerek. Aksi halde alk yeniden ortaya
kar. Evet bir anari gerek. Hibir ey kalmamal, yeryGerminal
103
z kanla ykanmal, yangnla temizlenmeli... Sonras dnlr....
Etienne bilgisizliinden utanm, daha fazla uzatmamak iin:
"Btn bunlar yarn sabah te kalkmamza engel deil, haydi yatalm," dedi.
te her akam meyhanede buna benzer szler konuulmaktayd. Etienne kafasnda
soru kalm eyleri renmek iin kvranp duruyordu. Suvarine'de de yalnz
Rusa ve Almanca kitaplar vard... Sonunda ondan Franszca, Kooperatif irketler
adl bir kitap almt. Svarine bunlara sama gz ile bakyordu. Etienne,
Suvarinne'le sk sk temas etmesine karn, onu, her trl kardan ve mal
tasasndan uzak, iine kapal halde gryordu.
Temmuz ayn balarna doru Etienne monoton hayattan biraz kurtulur gibi oldu.
Guillaume damarnda yeni bir tabakaya rastlanmt. htiyar madenciler, av
peinden saldran av kpekleri gibi kmr damarnn peindeydiler. Kumpanya yeni
gtr iler iin pazarlk amt. Etienne Maheu'nn, yeni bir damar iin
kazmaclk nerisini kabul etmiti. Takdir ediliinden memnundu.
Ertesi gn yeni damarlar kontrol edip, ak artrmaya girdiler. Madenciler
bouk seslerle rakamlar sylyorlar, baka sesler bunlar susturuyor. Ak
artrmaya devam edip gidiyordu. Maheu bir an kumpanyann ortaya koyduu krk
ocaktan hibirini alamayacan sand. Rakipler buhran dolaysyla ve isiz
kalmak korkusuyla fiyat krp duruyorlard. Sonunda Maheu ii o kadar dk
fiyata kabul etti ki, avu Richomme bile, bu fiyatla iin iinden
kamayacan ona fsldamak zorunda kald. Etienne kfredip duruyordu.
Maheu:
"Olur ey deil yahu, dpedz bountu bu. Artk iinin hakkn yemee, iiyi
mecbur etmeye baladlar," diye sylendi.
Chaval, fkelenmiti. Kendisi olsa fiyat krmazd. Zacharie bunun iren bir ey
olduunu sylyordu. Etienne onlar dinliyordu. Birden
104
Emile Zola
el hareketi ile konumalarn kesti:
"Bu iin sonu gelecek, bir gn efendilik bize geecek," dedi.
Maheu, kendine gelir gibi olmutu:
"Efendilik mi? u Allah'n cezas hayattan bktm, olacaksa olsun," dedi.
Temmuz'un son Pazar', Montsou'nun panayr gn idi. Cumartesi akamndan
balayarak, ii mahallesindeki ev kadnlar, odalarn bol su ile ykamlar,
prl prl temizlemilerdi. Beyaz kum serpilmi olan zeminler hl kurumamt.
O gn hava ok scak olacaa benziyordu ve gk ar frtna bulutlan ile
doluydu.
Pazar gnleri, Maheu'lerdeki uyanma saatleri altst olurdu. Saat beten itibaren
uyanan baba kalkp giyindii halde, ocuklar dokuza kadar yataklarnda sabah
keyfi yaparlard. O sabah Maheu baheye kp bir pipo iti, sonra ieriye gelip

bir dilim tereyal ekmek yedi. Sabah bylece, ne yapacan bilmez bir ekilde
geirirken, dierleri de yava yava aaya inmeye baladlar. Bonnemort baba
gnelenmek iin darya bir sandalye atmt. Alzire ile annesi hemen mutfaa
dalmlard. Catherine, giydirdii kkleri nne katarak geldi. Saat on bir
olmutu. Patatesle birlikte kaynayan etin kokusu her taraf sarmt ki, son
olarak Zacharie ve Jeanlin gzlerini ovuturarak indiler.
Btn ii mahallesi, Montsou'ya yollanmak iina acele ediyor, bir bayrak tela
iinde yemeklerini erken bitirmeye alyordu. Ve, binalarn hepsinden,
allm olan kavrulmu soan kokusu yerine, et kokulan geliyordu.
Maheu'lar tam len zaman yemeklerini yediler. Komulardan gelen grltlerin
arasnda onlarn pek sesi kmyordu. Zaten, Zacharie ile Philomene'in
evlenmeleri olayndan dolay Levaque'larla aralar
Germinal
105
almt. Erkekler selamlamaya devam ediyorlarsa da, kadnlar birbirlerini
grmemezlikten geliyorlard. Bu Pierronne'la olan ilikilerini daha
sklatrmt. Yalnz, Pierronne'un kocasj ile Lydie'yi annesine brakarak
Marchiennes'de bir kuzenine gitmesi ile alay ediyorlard: Bu kuzen malmdu,
byklar vard ve madende baavuluk yapyordu. Maheu'de, byle bir panayr
gn evini brakp gitmenin hi de ho bir ey olmadn ileri srd.
Maheu'terin sofrasnda patatesli etten baka yal orba bulunuyo-du. On be
gnlk yevmiyelerin verilmesi tam da panayrn bir gn ncesine rastlamt. Hi
byle bir ziyafete konduklarn hatrlamyorlard.Kk Estelle'den, ihtiyar
Bonnemort'a kadar herkesin eneleri yle bir alyordu ki, kemikler bile
tlyordu. Ne varsa bitirdiler, yalnz akam iin bir para halama kald.
nce Jeanlin ortadan kayboldu. Bebert onu, okulun arkasnda bekliyordu. Ve,
sokaa kmamaya karar veren Brle kadnn bir trl brakmak istemedii
Lydie'yi azdrncaya kadar dolatlar. htiyar kadn ocuun katn
farkedince l bast, sska kollann sallad. O srada bu grltden sklan
Pierron, karsnn zevkini yerine getirdiini bilen rahat bir koca tavn ile
dolamaya kmt.
htiyar Bonnemort da gidince, Maheu gezmeye kmaya karar verdi. Kansna, oraya
gelip gelmeyeceini sordu. Kadn, "ocuklarla ekilir ey deil, gelemem" diye
cevap verdi. Sonra belki de geleceini, o zaman orada buluabileceklerini
syledi. Darya knca, nce tereddt etti, sonra Levaque'in hazr olup
olmadna bakmak iin komuya girdi. Fakat ieride, Philomene'i bekleyen
Zacharie'yi buldu; Levuque yine evlenme konusunu am, kendisine kimsenin nem
vermediini, Maheu de tekrar konuacan haykmp duruyordu. Kz a ile
srtp dururken, onun babasz ocuklanna bakmak da hayat m idi? Philomene
sessizce giyinmesini bitirince, Zacharie onu ald gtrd. Giderken, eer annesi
onaylarsa kendisinin de bu evlenmeyi
106
Emile Zola
kabul edeceini sylyordu. Zaten, Levaque daha nceden kp gitmiti ve Maheu,
Levaque kadn kendi karsnn yanna yolladktan
sonra kt.
Mahalle yava yava boalyor, erkekler birbiri arkasna gidiyorlard. Kzlar
ise kaplarnn nnde etraf gzetledikten sonra aklarnn koluna girerek
aksi ynde uzaklayorlard. Babas sokan kesini dnerken, Catherine
Chaval'i grd, ona yetiti ve her ikisi de Montsou yolunu tuttular. i
mahallesinde yalnz kadnlar kalmt. Onlar da birbirlerini davet ediyor, daha
toplanmam yemek masasnn etrafnda kahvelerini yudumluyorlard.
Levaque'in Avantage meyhanesinde olduunu tahmin eden Ma-heu,acele etmeden
Rasseneur'n dkknna yolland. Gerekten, Levaque, etraf itle evrilmi
bahede arkadalan ile omak oyunu oynuyordu. Etienne de orada bir masann
banda birasn imekle meguld; Suvarine+'in kendisini yalnz brakarak
odasna kmasna sinirlenmiti. Her Pazar, makinist odasna kapanr okur veya
yaz yazard. Levaque, Maheu'ya: "Oynar msn?" diye sordu.
Fakat Maheu'nn can oynamak istemiyordu; hava ok scakt. Etienne:
"Rasseneur!" diye bard, "bir bardak bira getirsene." Sonra Maheu'ye dnerek
ekledi: "Benden, biliyorsun."

Artk hepsi senli benli konuuyorlard. Rasseneur oral deildi, defa daha
barmak zorunda kaldlar. Ilk bira getiren Madam Rasseneur oldu. Gen adam
pansiyondan ikyet etmek iin sesini alalt-mt: phesiz ev sahipleri iyi
insanlard, fakat bira ok ktyd ve orba iilecek gibi deildi! Eer
Montsou'ya kadar olan yol gzn korkutmasayd imdiye kadar on defa pansiyon
deitirmiti. Nasl olsa gnn birinde, ii mahallesinde bir ailenin yanna
kapa atacakt.
Germinal
107
Maheu, yava sesle onaylyordu. "Tabii, tabii, bir ailenin yannda ok daha
rahat edersin." Tam o srada bir bartdr koptu, Levaque bir defada btn
omaklar devirmiti. Oyuncular, itin stnden kendilerini seyreden
Mouquette'in en yzn grnce, bu neeleri alayl szlerle bsbtn artt. Kz
bir saattir oralarda dolayordu, kahkahalar iitince yaklamaya cesaret
etmiti: Levaque.v
"Nasl! Yalnz msn?" diye bard. "Peki ama aklarn nerede?" Kz hayasz
bir nee ile cevap verdi: "Aklarm ahra baladm. imdi bir yenisini
aryorum." Hepsi kendilerini teklif ettiler, kaba szlerle onu kztrmaya
altlar. Kz bayla reddediyor, daha fazla glyor, naz yapyordu. Orada
bulunan babas ise devrilmi olan omaklardan gzn ayrmadan bu konumalar
dinliyordu.
Levaque, Etienne'e bir gz atarak:
"Hadi kzm!" dedi, "Gznn kimde olduu belli... Fakat onu zorla stne
karman gerekir."
O zaman Etienne neelendi. Srcnn etrafnda dnd gerekten kendisiydi. Ve
gen adam, reddediyor, kz hi istememekle beraber bu durumdan holanyordu.
Mouquette, birka dakika daha itin arkasnda bekledi, iri gzleri ile ona sabit
baklarla bakt; sonra, yz birdenbire, ciddileerek, ar ar yrd gitti.
Etienne, yava sesle, bir yardm sand kurulmasnn gerei hakkndaki Maheu'ye
verdii bilgiye devam etti:
"Kumpanya bizi serbest braktn iddia ettiine gre, neden korkuyoruz?" diye
tekrarlyordu. Kumpanya bize sadece emeklilik veriyor, bunun iin cretlerden
kesinti yapmad iin, onu da keyfi olarak datyor. Durum byle olunca, srf
onun merhametine muhta olma108
Emile Zola
mak iin, zorunlu gereksinimlerimiz iin bavurabileceimiz, karlkl bir
yardm tekilt kurmak ok yararl."
"Ben bunu memnuniyetle kabul ederim," dedi. "Yalnz dierlerini de kandrmaya
al..."
Levaque oyunu kazanmt, omaklar brakarak bira imeye geldiler. Fakat Maheu,
ikinci biray imeyi reddetti. Sonra ne dnlrd, daha btn gn uvala
girmemiti ya! Birden Pierron aklna gelmiti. Pierron nereye gitmi olabilirdi?
phesiz Lenfant kahvehanesinde idi. Etienne ile Levaque'i kandrd, de
Montsou'ya doru yola ktlar.
Yolda, nce Casimir meyhanesine, sonra Progres kahvesine uramak gerekti. Ak
kaplardan arkadalar sesleniyor, bir trl redde-miyorlard. Onar dakika
kalyorlar, iki ift laf ediyorlar, biraz ileride tekrar balyorlard.
Gerekten Lenfant kahvehanesinde Pierron'u buldular. Adam ikinci kadehini
bitirmek zereydi, beraber imeyi reddetmemek iin bir tane daha dikti. imdi
drt kii olmulard. Zacha-rie'nin Tison kahvesinde olup olmadna bakmak iin
oradan ktlar. Salon botu, beklemek bahanesiyle birer bardak daha attlar.
Sonra Saint Eloi meyhanesi akllarna geldi, orada avu Richomme'un ikramn
kabul ettikten sonra, artk hibir amalar olmadan meyhane meyhane dolamaya
baladlar.
Kzmaya balam olan Levaque, birdenbire: "Volcan'a gitmeli!" diye bard.
tekiler, nce glmeye baladlar, sonra arkadalarna elik ettiler. Volcan'n
dar ve uzun salonunda, dibe kurulmu sahnemsi bir yerin zerinde Lilli
fahielerinin en berbatlarndan, be tane arkc, garip hareketlerle, yar
plak bir halde geit yapyorlard ve mterilerden birinin can ektii zaman,
aralarndan birine on metelik verip, sahnenin arkasna gtryordu. Madenin

btn genleri orada idi, biradan ok ard suyu iiyorlard. Aralarna birka
ihtiyar da karmt.
Germinal
109
Bunlar, ii mahallesinin ailelerinin amura batm kocalarndan bazlar idi.
Grup, kk bir masann etrafna ker kmez, Etienne, yardm sand fikrini
anlatmak iin Levaque'in yakasna yapt.
"Her ye, ayda yirmi metelik vermek olanana sahiptir," diye tekrarlyordu.
"Toplanacak olan bu yirmier metelikte, drt be yla kalmaz olduka nemli bir
yardm olanana kavuuruz. Malm ya, para byk bir kuvvettir. Ha! Ne dersin?"
"Ben hayr demem," diye cevap veriyordu. "Sonra konuuruz."
ri yar sansn bir kadn houna gidiyordu ve Maehu ile Pierron biralann
itikten sonra gitmeye kalknca kalmakta srar etti.
Onlarla beraber kan Etienne, darda adeta kendilerini takip eder gibi bir
hali olan Mouquette'i tekrar grd. Hep, ayn, iri, sabit gzlerle ona bakyor,
sanki "istemez misin?" diyordu. Delikanl alay etti, omuzlarn silkti. O zaman
Mouquette bir kzgnlk hareketi yapt ve kalabaln arasnda kayboldu.
Pierron:
"Chaval nerede, Allah akna?" diye sordu.
Maheu:
"Doru!" dedi. "Ama herhalde Piquette'dir... Haydi oraya gidelim."
Fakat her de Piquette'in nne vardklar zaman bir kavga grlts onlar
durdurdu. Zacharie, ksa boylu ve soukkanl, Willon'lu bir iviciye doru
yumruklarn sallyordu; Chaval ise elleri cebinde, seyrediyordu.
Maheu:
"te! Chaval burada," dedi, "Catherine ile beraber."
Src kz ile sevgilisi be saatten beri panayrn iinde geziyorlard. Montsou
yolundaki o her zamanki amuru kurumu, yerini bir toz kaplamt. Her iki
tarafta, meyhaneler dolup boalyor, seyyar sa110
Emile Zola
tclar akla gelebilecek her eyi satyorlard. Kilisenin nnde ok at,
antiyelerin karsnda top oyunu vard. Joiselle sokann kesi horoz dv
seyrine giden insanlarla dolmutu.
Chaval, Catherine'e, on dokuz metelie bir ayna, franka da bir al satn
almt. Her dolanlarnda Mouque ile Bonnemort babaya rastlyorlard;
ihtiyarlar gittike arlaan admlar ile, uslu uslu panayr yerini
geziyorlard. Fakat, bir baka rastlant canlarn skt. Bebert ile Lydie'yi
bir meyhaneden ard suyu almaya tevik eden Jeanlin gzlerine ilimiti.
Catherine kardeine ancak tek bir tokat patlatabildi, kk kz ise bir ie
kapm kayordu bile. Bu yumurcaklarn sonu mutlaka hapishaneydi.
Tete - Coupee meyhanesinin nne geldikleri zaman Chaval, sevgilisine, uzun
sredir burada bulunan bir ku sergisini gstermek istedi. Her biri birer dzine
kafesle, Marchiennes'den on be kadar ivici yarmaya katlmt. Bu
yarmalarda kimin kuu bir saat iinde daha fazla ayn melodiyi tekrar ederse o
kazanyordu. Her ivici, elinde bir etele olduu halde neticeleri yazyor,
etrafn gzetliyordu. Kular tmeye balamlard, birbirlerini coturarak o
kadar evkle buna koyulmulard ki, aralarnda lenler bile oluyordu. Yz kadar
seyirci, hep ayr havadan ten yz seksen kuun cehennemi musikisinin ortasnda
sessizce oturuyordu.
Zacharie ile Pilomene girdikleri zaman, Catherine ve Chaval hl orada idiler.
El skld, beraber oturuldu. Fakat, bir ivicinin, kz kardeinin kalalarn
imdiklediklediini fark eden Zacharie, birdenbire sinirlendi, Catherine
kpkrmz, onu susturmaya alyor, eer Chaval de buna kzp kavga karmaya
kalkacak olursa, btn ivicilerin onlann zerine atlarak ldreceklerinden
korkuyordu. Halbuki sevgilisi glmsemekle yetiniyordu, biraz sonra mesele
kapanr gibi oldu ve oradan ktlar. Fakat, bir bardak bira imek iin Piquette
meyhanesinin nne geldikleri zaman, adamn tekrar gzktn, onlarla alay
Germinal
111

eder gibi bir tavr takndn grdler. Aile daman kabaran Zacharie, herifin
zerine atld:
"O benim kardeim, domuz herif!" diye baryordu. "imdi sana ona sayg
gstermeyi retirim!"
ki adamn arasna girdiler, ok sakin olan Chaval ise: "Brak, bu i beni
ilgilendirir," diye tekrarlyordu. "Benim umurumda bile deil, bu herif..."
Maheu arkadalar ile beraber gelerek, imdiden alamaya balam olan
Cathherine ile Philomene'i teskin etti. Herkes glmeye balam, ivici ortadan
kaybolmutu. i kapatmak iin, Piquette meyhanesinde kendisini evinde gibi
hisseden Chaval herkese bira ikram etti. ve Catherine ile kadeh tokuturmak
zorunda kald, herkes, baba, kz ve sevgilisi, oul ve metresi, "shhatinize"
diyerek ikilerini iti. Tam o srada Zacharie, arkada Mouquet'yi grnce
tekrar fkeye kapld. Kendi tbiri ile, gidip ivicinin hesabn grmek iin
onu ard.
"O hayvan mutlaka boazlamalym!... Bana bak, Chaval, Philomene ile Catherine
sana emanet,ben imdi geliyorum."
Bira ikram etmek sras Maheu'de idi. Olan kz kardeinin intikamn almak
istiyorsa, bu, her eye karn pek de kt bir hareket deildi. Fakat,
Mouquet'yi grdnden beri rahat kaan Philomene ban sallyordu. ki
kafadar, mutlaka Volcan'a gitmilerdi.
Panayr akamlar, elenti mutlaka Bon - Jopeux balosunda bitirilirdi. Burann
sahibi, elli yalarnda, fakat alt aa sahip olacak kadar din, f gibi
yusyuvarlak bir kadn olan, dul Desir idi. Btn madencileri ocuu sayyor ve
hibir src kadnn nce kendi yerinde bacaklarnn uyuukluunu gidermeden,
gebe kalmadn iddia ederek vnyordu. Bon - Joyeux iki salondan oluuyordu.
Tezgh ve masalarn bulunduu meyhane blm, sonra, geni bir caml kapdan
girilen, ortas parke, kenarlar tula denmi geni dans yeri. Buras, tavan
batan baa kateden kttan yaplm ieklerden elenklerle
W'
112
Emile Zola
sslenmiti. Tavan o kadar alakt ki, ufack bir tribne skm olan
algc kafalann arpyorlard. Geceleri ortal aydnlatmak iin, balozun
drt kesine birer petrol lambas aslyordu.
O pazar, saat beten itibaren dansa balamt. Fakat, salonlar ancak yediye
doru doldu. Darda bir frtna kmt, siyah toz bulutlar, herkesin gzne
giriyordu. Oturmak iin gelen Maheu, Etienne ve Pierron, Chaval'i Catherine ile
dans ederken buldular; Philomene yalnz bana onlar seyrediyordu. Ne Levaque,
ne de Zacharie tekrar g-zkmemilerdi. Pistin etrafnda oturacak yer olmad
iin Catherine her danstan sonra gelip babasnn masasnda dinleniyordu.
Philomene'i de ardlar, fakat o ayakta daha rahat olduunu iddia ederek
gelmedi. Yava yava karanlk basyordu, algc btn hrslar ile almaya
devam ediyorlar ve salonda, karmakark kollarn arasnda, kala ve gslerin
hareketinden baka bir ey grnmyordu. Drt lambay bir patrt karlad,
birden her ey aydnland, kzarm yzler, alnlara yapm karmakark
salar, uuan etekler meydana kt. Maheu, sska, uzun boylu bir iinin
kollarnda dnen Mouquette'yi Etienne'e gsterdi. Kz kadere boyun, eip baka
bir adam bulmutu.
Sonunda, kucanda Estelle, peinde Alzire, Henri ve Lenore ile Maheude
gzkt zaman saat sekizi bulmutu. Kocasn bulacandan emin dosdoru oraya
gelmiti. Maheude'n arkasndan baka kadnlar da skn ettiler. Levaque kadnn
yannda Bouteloup olduu halde ieriye girince fsltlar oldu. stelik adam
Philomene'in ocuklar Achille ile Desiree'yi ellerinden tutuyrdu. Yolda beraber
gelen Maheude ile Levaque kadn gayet samimi grnyorlard.
Maheu'nn masasnn yanndaki bir baka masay gstererek:
"Buraya oturalm, komu," dedi.
Levaque kadn:
"Kocam sizinle beraber deil mi?" diye sordu.
Arkadalar onun az sonra geleceini uydurdular. Bouteloup, oGerminal
113

cuklar, hepsi bir yere skm oturuyorlard, yerin darlndan, iki masa sanki
birlemiti. Bira smarland. Annesi ve ocuklar grnce Philomene yanat. Bir
iskemleye kt, onu sonunda evlendirdikleri iin memnun gzkt; sonra,
Zacharie'yi aradklar zaman, gevek sesi ile cevap verdi:
"imdi gelir, u tarafa gitti."
Maheu, kars ile bakmt. demek raz oluyordu ha? Ciddileti, sessizce
piposunu iti. O da tam kendilerine faydal olacaklar rada, evlenerek ekip
giden ocuklarn nankrln dnyordu. Dans seyreden Levaque kadn,
Maeude'n kulana eilerek: "Hatrlyor musun?" dedi, "eer Catherine bir
samalk ederse onu boazlayacandan szediyordun." Maheude umursamaz bir
tavrla:
"Ne yaparsn?" diye cevap verdi. "nsan bunlar laf olsun diye sy leyi veriyor
ite! Fakat beni rahatlatan Catherine'in ocuk yapmayacandan emin olmam...
Buna kalbm basarm!... Ya bir de o da dorurur da evlenmek zorunda kalrsa
biz ne yaparz?"
Bir polka almaya balad. Maheu, yava sesle karsna bir fikir verdi: Niin
eve bir kirac almyorlard? rnein Etienne bir ev aryor du.Zacharie'nin
ayrldna gre ona yer var demekti. Bir taraftan kaybettikleri paray, dier
taraftan kazanacaklard. Maheude'n yz aydnlanyordu. Bu hi de fena bir
fikir deildi. Sanki tekrar alktan kurtulmu gibi, herkese birer bardak bira
daha smarlad.
O srada Etienne Pierron'a yardm sand hakknda nerilerde bulunmakla
meguld. Tam ondan sanda girmek szn almken asl amacn aklamak
sorumsuzluunu yapt.
"Eer bir greve kalkacak olursak, bu sandn bize ne kadar faydal olacan
bir dn! Kumpanyaya kar koymak iin gereken sermayeyi bu sandktan temin
ettik gitti, demektir. Ha? Ne dersin? Kabul ediyorsun, deil mi?"
114
Emile Zola
Pierron'un benzi solmu, ba nne eilmiti.
"Dnrm..." diye kekeledi. "nsan iyi hareket ederse, en salam yadm
sand budur."
O srada Maheu, Etienne'i yakalad ve ona samimiyetle kiracs olmasn nerdi.
i mahallesinde oturmaya, arkadalar ile daha fazla bir arada olmaya hevesli
olan gen adam ise bunu hemen kabul etti. i be dakikann iinde
hallediverdiler, Maheude, ocuklarn evlenmesini beklemeye mecbur olduklarn
syledi.
Biraz sonra, Zacharie, yannda Mouquet ve Levaque olduu halde nihayet gzkt.
Hepsinin zerine Volcan'n kokusu sinmiti. Fitil gibi sarhotular. Nee ile
birbirlerini drtyor, glp duruyorlard. Zacharie evlendirilecei haberini
alnca glmekten katld. Philomene onun gz yal halindense bu halini tercih
ettiini sakin sesi ile syledi. Baka sandalye olmad iin Bouteloup kendi
sandalyesini Levaque ile paylamt. Ve Levaque btn ailenin orada olduunu
grnce, birdenbire duygulanarak tekrar bira getirtti.
"Hay Allah! Pek de sk elenmiyoruz!" diye haykryordu. Saat ona kadar orada
kaldlar. Kadnlar geliyor, erkeklerini bulup evlerine gtryorlard,
arkalarndan sram sram ocuklar da geliyordu. Biralar sel gibi akyordu.
Salonlardaki amata, kargaalk anlatlamaz bir hal almt. Dumandan gz gz
grmyordu.
O srada oradan geen birisi, Pierron'a, kz Lydie'nin, kapnn dnda
kaldrma uzanm olduunu haber verdi. ald ieden kendi payna deni
imi, sarho olmutu. Ve Pierron kzn srtlayp eve gtrmek zorunda kald.
Daha dayankl olan Jeanlin ve Bebert arkadan geliyor, baba kzla alay
ediyorlard. Bu herkes iin bir hareket iareti oldu. Aileler Bon - Joyeux'den
ktlar. Hep birlikte dndler, kaplarndan hl dereler gibi bira akan
meyhanelerin nnden bir daha getiler. Havada bir frtna kokusu vard.
Karanlk krlara vardklar zaman, birdenbire kahkahalar ykseldi. Herhalde o
gece bir sr oGerminal
115
cuk edinilmiti.

Etienne, Chaval'i imek iin tekrar Rasseneur'e gtrmt. Yardm sand


konusunu aklaynca, Chaval elini uzatarak:
"Ben bu ite varm," dedi. "Bu ile ura, sen mutlaka becerirsin!.
Etienne'in gzlerinde bir sarholuk parlts vard: "Tamam, anltk!" diye
bard. "unu bil ki, ben adalet iin her eyi, kzlar, ikiyi feda ederim!
Kalbime kuvvet veren tek ey, zenginleri spreceimiz inancdr."
Austos ortalarna doru, Zacharie, evlenip, Philomene ve iki ocuu iin
kumpanyadan kendisine bo bir ev verildii zaman, Etienne Maheu'lere yerleti ve
ilk zamanlarda, gen adam Catherine'in karsnda epeyi skld.
Her dakika birlikteydiler, Etienne aabey davran gryor, Jean-lin'in
yatan paylayordu. Catherine'in yata tam karsnda olduundan, her sabah
ve her akam, onun nnde soyunup giyinmeye mecbur oluyor, gen kzn da
elbiselerini karmasn gryordu.
Fakat, bunun dnda, gen kzn Etienne'den ikyet etmeye hakk yoktu. Gen
adam, elinde olmadan kiziri soyunmasn gzetliyorsa da, ak sak akalardan
kanyordu. Ailenin dier fertlerinin orada olmasndan ziyade Etienne'i tutan,
kza kar besledii arkadalkla kark aldatlm olmak duygusu idi.
Artk, bir ay sonra, Etienne ve Catherine, geceleyin mumu sndrmeden nce
odann iinde yar plak gezerlerken birbirlerini grmyorlard bile.
Alkanlk, plak olmann utancn ortadan kaldryor, ve bir tek odada
yaamaya mecbur olmalarnda hi kabahatleri olmad iin bunu ok doal
karlyorlard. Buna karn bu durum ba-zan onlar dertlendiriyordu. Gen kzn
vcudunu uzun sre farketme116
Emile Zola
dikten sonra, Etienne bir akam, birdenbire, Catherine'e tekrar sahip olma
isteine yenilmemek iin ban eviriyordu. Catherine ise, dier baz akamlar,
sebepsiz yere, bir utanma krizine yakalanyor, sanki gen adamn ellerinin
kendisini yakalayacandan korkmu gibi kayor, yatana kayveriyordu. Sonra,
karanlkta, ikisi de uyuyamadkla-rm, birbirlerini dndklerini anlyordu. Bu
durum, ertesi gn, neesiz olmalarna sebep oluyordu, nk, her ikisi de,
arkadaa geirdikleri sakin akamlan tercih ediyordu.
Etienne, sadece yatanda kprdanp duran Jeanlin'den ikyetiydi. Alzire
uyurken hafif hafif nefes alyor, Lenore ile Henri ise, birbirlerine sarlm
olarak, geceleyin nasl yatmlarsa sabahleyin yle uyanyorlard. Karanlk
evde, Maheu ile Maheude'n kalayc kr gibi kesik kesik kan horultularndan
baka ses duyulmuyordu. Yani Etienne Rasseneur'n yannda olduu zamankinden ok
daha rahatt, yatak fena deildi ve ayda bir araf deitiriliyordu. yi yiyor,
fakat et ktlndan ikyet ediyordu. Herkes ayn durumdayd. Krk be franklk
pansiyon kiras ile her nde bir tavan kzartmas bekleyemezdi ya.. Bu krk
be frank aileye yardm ediyor, durumlarn biraz daha dzeltiyordu; ve
Maheu'lar kiraclarna kar minnettar gzkyorlar, amarlarn ykyor,
skklerini dikiyorlar, eyalarn dzene soku-yr-lard; stelik Etienne
etrafnda bir kadnn temizlik ve dikkatini hissediyordu.
Tam bu srada Etienne'in kafasnda baz fikirler kaynamaya balamt. imdiye
kadar, iten ie kaynayan arkadalarnn arasnda somlar bir isyan duygusuna
sahipti. Kendi kendine trl sorular soruyordu. Niin bazlar yoksulluk,
tekileri refah iinde? Niin bazlar, hibir zaman kurtulmak midi olmakszn,
dierlerinin esareti altnda? Bu sorulara cevap veremeyince bilgisizliini
anlamt. O andan itibaren, gizli bir utan ve ac iini kemirmeye balamt;
hibir ey bilmiyor, merakn eken btn bu eylerden, insanlarn eitliinden,
aralaGerminal
117
nnda dnya nimetlerinin paylalmas gerekliliinden sz etmeye cesaret
edemiyordu. Bundan dolay, renme arzusuna sahip cahillerin metodsuz
aratrmalarna giriti. imdi kendisinden daha bilgili, sosyalist hareketlerle
daha yakndan ilgili olan Pluchart'la dzenli mek-tuplayordu.Tam anlam ile
hazmedemedii iin kendisini bsbtn coturan kitaplar getirtti ve okudu.
Belikallardan szeden bir tn kitab "Madenciye salk tleri," anlalmaz

bir ifade ile yazlr. sadi siyaset kitaplar, onu altst eden anarist
beyannameleri, ilenki olabilecek tartmalarda iddialarn kantlamak iin
saklad eski gazeteler. Dier taraftan Svarine de Etienne'e okumas iin baz
kitaplar veriyordu ve kooperatif irketler zerindeki bir eser, gen adamn uzun
sre, para sistemini kaldran btn toplum hayatn emee dayandran
uluslararas bir deiim birlii hayalini kurmasna sebep olmutu. Cahilliinden
dolay utanc geiyor, dnmeye baladn hissettiinden beri gururlu bir
hle geliyordu.
Bu ilk aylarda, Etienne ezenlere kar hrsn saknmyor, ezilenlerin zaferinin
yakn olduu midine kaplyordu. Okuduklarndan kard neticeler, daha kendi
bana bir sistem kurmasna olanak vermiyordu.Raseneur'n pratik iddialar ile
Suvarine'in ykc iddetini birbirine kartryordu; ve onlarla birlikte hemen
her gn kumpanyaya veritirdii I'Avantage meyhanesinden kt zaman, sanki
bir ryada yayor, milletlerin, kan dkmeden sistemlerini kknden
deitirmelerini hayl ediyordu. Zaten dndklerini nasl gerekletirecei
konusu onun iin olduka karkt. Her eyin yolunda gideceine inanmay tercih
ediyordu.
imdi, her akam, Maehu'lerde yatmadan nce yarm saat kadar oturuluveriyordu.
Etienne hep ayn konuyu ayordu. Okumaya baladndan beri, ii
mahallesindeki karmakark gayri meri cinsi ilikiler onu daha ok yaralamaya
balamt. Byle, tarlalarn ortasnda, stste yaamak iin insan, hayvandan
farksz olmal idi. Gen kzlar
118
Emile Zola
ve erkekler ite byle beraberce ryp gidiyorlard!
Maheu:
"Ne yaparsn" diye cevap veriyordu, "insann biraz fazla paras olsa daha rahat
yaar... Fakat her eye karn, byle stste yaamak gerekten ok zararl.
Bunun sonucu, sarho erkekler ve kannlar doldurulmu kzlar."
Ve btn aile sze karyor, her kafadan bir ses kyordu. Hayr, mutlaka ki
hayat hi de zevkli deildi. Eskiden krek mahkmlarna ceza olarak verilen bir
ii yapyor, bu uurda ok kez hayatlarn veriyorlar, buna karlk akam
yemeklerinde et bile yiyemiyorlard. phesiz sofralarnda yemek vard, fakat bu
ancak alktan lmemelerini salayacak kadard, ayrca borca batmlard ve
sanki ekmeklerini a-lyorlarm gibi oradan oraya kovalanyorlard. Pazar
gnleri ise ancak yorgunluktan uyumaya zaman bulabiliyorlard. Tek zevkleri,
sarho olmak veya kanlarna ocuk yaptrmakt; stelik bira insann karnn
iiriyor, ocuk ise ileride sizi umursamyordu. Hayr hayr, hayat hi de
zevkli deildi.
O zaman Maheude sze kanyordu:
"in en kt taraf, bu durumun hibir zaman deimeyeceini dnmek... nsan
genken, mit ediyor, mutlulua kavuacana inanyor ve sonra yoksulluk devam
ediyor, hibir ey deimiyor... Ben kimsenin ktln istemem, fakat bazen bu
hakszlk beni isyan ettiriyor. "
Bir sessizlik balyor, herkes iini ekiyordu. Sadece, eer orada ise,
Bonnemort baba, zamannda byle sorunlarla megul olunmad iin, hayretle
gzlerini ayor. O genken, madenciler ocakta, doar, fazla bir ey istemeden
kazma savurup dururlard. Bugn ise, iilere hrs alayan garip bir akm
vard.
"nsan elindeki nimete kfretmemeli," diye mrldanyordu. "Bir bardak birann
bile kymetini bilmeli.... Patronlar genellikle namussuz
Germinal
119
heriflerdir, fakat her zaman patronlar vardr, deil mi? Bu konu zerinde kafa
patlatmak bounadr."
Etienne derhal ateleniyordu. Nasl! inin dnmeye hakk yok muydu! Bilkis,
imdi artk iiler dnmeye baladklar iindir ki durum az sonra
deiecekti. Eskiden, madenci her zaman yerin altn-da,bir kmr karma
makinesi gibi, gzleri ve kulaklar dardaki olaylara kapal bir ekilde
yayordu. Onun iindir ki, onlara hkmeden zenginler istedikleri gibi hareket
edebiliyor, iilerin kanlarn s-mryorlard. Fakat, imdi, madenci uyanmaya

balamt ve onun bir gn ba kaldracan greceklerdi; evet bir insan ordusu


ilerleyecek ve adaleti hakim klacaktr. htilalden beri herkes eit deil mi
idi? Hep birlikte ii kendisine sadece cretini veren patronunun klesi mi
olmalyd? te kumpanyalarn bu basksna kar, artk eitim sayesinde gz
almaya balayan iiler bir gn patlayvereceklerdi. u ii mahallesinin hali
bile yeterli bir delildi. Bykbabalar isimlerini bile yazamazlard, babalar
imzalan atabiliyorlard., oullara gelince profesr gibi okuyup,
yazabiliyorlard. Evet! Yava yava yepyeni bir insan yetiiyordu. Herkes artk
ykselmek olanann var olduunu anlayabildiine gre, niin yumruklar ile en
kuvvetlinin kendisi olmas iin almyordu?
Biraz sarslm olan Maheu, her eye karn gvensizlikle hareket ediyordu:
"Biraz kprdadn m, eline tezkereni veriyorlar," diyordu, "babamn hakk var,
madenci hep ac ekmeye mahkum, hem de hibir karl olmakszn."
Epeydir azn amayan Maheude, bir ryadan uyanr gibi sze kanyordu:
"Hi olmazsa rahiplerin dedii, bu dnyadaki fakirlerin br dnyadaki zenginler
olaca doru olsa!"
Sz bir kahkaha ile kesiliyor.ocuklar bile omuzlarn silkiyordu.
120
Emile Zola
Maheu:
"Bo ver u rahipleri!" diyordu. "Buna kendileri inansalard, ahi-rette iyi bir
yer tutmak iin daha ok alr, daha az yerlerdi..."
Maheude iini ekiyordu:
"Of, Allah'm, of!..."
Sonra, byk bir bitkinlik edas ile ellerini iki yanna sarktyor, inliyordu:
"Demek ki gerekten hap yuttuk, desenize!"
Herkes birbirine bakyordu. Bonnemort mendiline tkryor, Maheu, snm
piposunu aznda unutuyordu. Alzire masann kenarnda uyuyakalm olan Henri ve
Lenore'nin arasnda dikkatle konumalar takip ediyordu. Fakat, Etienne
iindekileri dker, yepyeni bir sosyal hayat hakkndaki hayallerini anlatrken,
bilhassa Catherine o parlak gzlerini gen adamn zerinden ayrmyordu.
Etienne:
"Ne kadar garip dnceleriniz var sizin!" diyordu. "nsanlarn mutlu olmak iin
dnya zerinde kendi kendilerine bir mutluluk yaratamazlar m?"
Ateli bir sesle, durmadan konuuyordu. Karanlk ufuk birdenbire aydnlanyor,
bu zavall insanlann grkemli hayatndan parlak bir pencere alyordu. Ebed
yoksullulk, hayvan gibi almak, boazlanp yn krplan koyun kaderi, btn
aclar, kuvvetli bir gne altnda eriyip gidiyordu. Ve, gz kamatrc
bir nur gibi adalet gkten iniyordu. Allah olduuna gre adalet, eitlik ve
kardelii getirerek insanlara mutluluu tattracakt. Ryalarda olduu gibi,
yepyeni bir toplum bir gn iinde kuruluveriyor, her vatanda emei ile yayor
ve ortak zevklerden payn alyordu. Eski rm dnya toz gibi dklm
gnahlarndan temizlenmi, gen bir insanlk, tek bir ii milleti halinde bir
araya gelmiti.
Germinal
121
nce, Maheude, dehete kaplarak bu szlere kulak vermek istemiyordu. Hayr,
hayr, bunlar fazla gzel eylerdi, bu hayallere kaplmamak gerekti, nk
gereklemeyince, hayatlarn bsbtn ekilmez hale koyarlard. Maheu'y yar
yarya ikna olmu, gzleri parlar bir durumda grnce, endieleniyor, Etienne'in
szn keserek, baryordu.
"Dinleme bunlar, kocacm! Gryorsun ya bize masal anlatyor. Hi zenginler
bizim gibi almaya raz olurlar m?"
Fakat, yava yava o da kendini kaptnyordu. Bu hayl dnyasnda o da
glmsemeye balyordu. Ac gerei bir saatik iin olsun unutmak,o kadar tatl
bir eydi ki! Ezilmi, hayvanlar gibi yaayanlarn arada srada snacaklar
bir yalan kesi gerekliydi. Maheude' asl heyecanlandran, Etienne'le ayn
fikirde olduuydu.
"Bakn burada yerden ge kadar hakknz var!" diyordu. "Ben doruluk iin
canm bile veririm... Ve, aslna bakarsanz, bizim de nimetlerden faydalanmak
hakkmz."

O zaman, Maheu bundan cesaret alarak, couyordu:


"Allah tanm olsun, zengin deilim, ama btn bunlar grmeden lmemek iin
seve seve yz metelik feda ederdim... Ne cmb! deil mi? Peki bu i yaknda m
olacak? Nasl yaplacak?"
Etienne tekrar konumaya balyordu. ekinmeden, bu kokumu toplumun kmeye
baladn, en fazla birka ay iinde iinin tamam olduunu ileri sryordu.
Bunun nasl gerekletirilecei konusunda daha belirsiz davranyor, okuduu
eyleri birbirine kartrarak, bu cahillerin nnde kendisinin bile iinden
kamad aklamalara girimekten ekinmiyordu. Maheu'ler ise anlam
grnyor, bu mucizev areleri onaylyorlard. Kk Alzire, baz kelimelere
taklyor, mutluluu, iinde ocuklarn istedikleri kadar yemek yiyip
oynayabildikleri scak bir ev eklinde dlyordu. Catherine, enesi hep eline
dayal, kmldamadan Etienne'i seyrediyor, o sustuu zaman sanki m gi122
Emile Zola
bi hafif bir titreme geiriyordu.
Fakat Maheude guguklu saate bakyor:
"Ne! Saat dokuzu gemi," diye haykryordu. "Yarn sabah uya-namayacaz!"
Ve, Maheu'le, ilerine kurt dm, dnceli bir tavrla masann bandan
ayrlyorlard. Onlara, sanki zengin olmular, sonra birdenbire tekrar eski
yoksulluklarna dmler gibi geliyordu. Bonnemort, iine gitmek zere
karken, byle bo szlerin karn doyurmayacan homurdanyordu. Yukarda,
Etienne en son yatan Catherine'in mumu sndrdkten sonra uyuyuncaya kadar
yatanda durmadan dndn hissediyordu.
Bu konumalara genelikle komular da katlmaya balamt: Servetin pay
konusunda coan Levaque, kumpanyann aleyhinde konuulmaya balannca gidip
yatan Pierron... Zacherie ender olarak urard; fakat siyasetten pek bir ey
anlamad iin meyhaneye gidip bir bardak bira imeyi tercih ederdi. Chaval'e
gelince o bsbtn ateli idi, kan istiyordu. Hemen hemen her akam Maheu'lerde
bir saat kalyordu ve bu devamna dier bir nedeni de kskanl, Catherine'in
elinden alnmas korkusuydu. Bkmaya balad bu kz, yannda onu geceleyin
elde edebilecek bir erkek yatmaya baladndan beri gznde kymetlenmiti.
Etienne'in etkisi artyor, ii mahallesini yava yava isyana yneltiyordu. Bu,
herkesin onayn kazand iin emin admlarla ilerleyen sinsi bir propaganda
idi. Tedbirli bir aile anas sfatyla Maheude biraz gvensizlik gstermesine
karn, Etienne'e sayg ile davranyor, kirasn dzenli deyen, ikisi, kuman
olmayan, ban kitaptan kaldrmayan bir gen diye tantyor, onlar ise,
metkuplann yazmasn rica ederek Etienne'in bu hretini suiistimal
ediyorlard. Gen adam, mektuplar yazan, nazik durumlarda fikri alnan, bir i
adam durumuna girmiti. Bylece, Eyll aynda, sonunda yardm sandn
kurabildi.
Germinal
123
Sandk daha pek iretiydi, ancak ii mahallesini iine alyordu; fakat,
Etienne, kumpanya engel olmazsa, az zaman sonra, btn ocaklardaki madencileri
buraya kaydedebileceini mit ediyordu. Onu birliin sekreteri olarak
atamlard, tuttuu hesaplar iin ufak bir maa bile alyordu. Bu onu adeta
zengin etmiti. Evli bir maden iisi, zorlukla geinebilir, ama tek bana
yaayan, kanaatkar bir bekar pekl para biriktirebilirdi.
O andan itibare, Etienne yava yava deimeye balad. Fakirlii iinde uyumu
olan, ss ve rahat yaama istei meydana kt, ona kuma elbiseler satn
aldrtt. Bir if ayakkab ald ve derhal ef olarak kabul edildi, btn ii
mahallesi etrafnda topland. Bunlar gururunu okayan nefis zevklerdi, bu ilk
hret belirtileri onu sarho etti; daha dn sradan bir ii iken, bu kadar
gen yata tekilere emretmesi onu gururla dolduruyor, barol oynayaca, yakn
bir devrim hakknda besledii hayalleri kuvvetlendiriyordu. Yz deiti,
ciddileti, kelimelerini tartarak konumaya balad ayn zamanda, gelien
ihtiras dncelerini bsbtn atelendiriyor, onu sava fikirlerine kaydmyodu.
'
O sralarda, Sonbahar ilerliyor, Ekim aynn souu, ii mahallesinin ufak
bahelerini plak brakyordu. Leylak aalarnn arkasna, raklar artk

src kzlan yatramaz olmulard. Ve sebze namna artk sadece, zerlerinde


kralar parldayan lahanalar, prasalar ve konserve salatalar kalmt.
Saanaklar tekrar krmz kiremitleri dvyor, oluklarda seller akyordu.
Evlerde, odalarn havasn zehirleyen kmr sobalar hi snmyordu. Bir
yoksulluk mevsimi daha balyordu.
Maheude kocasna:
"Beni dinle," dedi, "Monsou'ya paran almaya gittiine gre, bana yanm kilo
kahve ile bir kilo eker getiriver hi olmazsa."
124
Emile Zola
Maheu, tamir parasndan kurtulmak iin ayakkabsnn bir tekini kendi kendine
dikmeye urayordu. ini brakmadan:
"Olur!" diye mrldand.
"stersen, kasaba da ura... Bir para dana alsan iyi olur. Ne zama-dr tadn
bile unuttuk!"
O zaman, Maheu ban kaldrd:
"Galiba sen beni avu dolusu para alacak sanyorsun!... Srekli ii
durdurttuklar iin, bu seferki on be gnlk yevmiye ok az."
kisi de sustular. Bu, Ekim sonlarnda bir Cumartesi gn, le yemeinden sonra
cereyan ediyordu. Kumpanya, o gnn para gn olduunu bahane ederek, btn
ocaklar tatil etmiti. Sanayi krizinden dolay sudan sebeplerle on bin iisini
isizlie zorluyordu.
Maheude:
"Etienne'in seni Rasseneur'de beklediini unutma," diye devam etti. "Onu da
beraber gtr. Saatlerinizi saymamaya kalkrlarsa o ii daha kolaylkla
halleder."
Maheu ba ile onaylad.
"Bir de babann iini u adamlarla konu. Doktor, mdiriyetle birlik olmu...
Siz daha alabilirsiniz, doktor yanlyor, yle deil mi ihtiyar?"
O gndr, Bonnemort baba, kendi deyimi ile, ayaklar uyumu, sandalyesine
ivilenmi, oturuyordu. Kadn sorusunu tekrarlamaya mecbur oldu ve ihtiyar
homurdand:
"almaz olur muyum? Bacaklarm aryor diye lmedim ya! Bu masallar srf yz
seksen franklk emekliliimi vermemek iin uyduruyorlar."
Maheude, ihtiyarn kazand krk metelii ve belki de bunu artk
getiremeyeceini dnyordu. znt ile haykrd:
"Aman Allah'm! Bu gidile, yaknda hepimiz leceiz!"
Maheu:
Germinal
125
"nsan lnce karn ackmaz," dedi.
Ayakkabsna iviler akt ve kmaya hazrland. ki yz krklar mahallelerinin
paras leden sonra datlacakt. Bundan dolay erkekler telaszca
hazrlanyor, teker teker kp gidiyorlard. Kadnlar ise arkalarndan koup
abuk dnmeleri iin yalvaryorlar, meyhanelerde taklp kalmamalar iin
ounlukla kocalanna sipariler veriyorlard.
Etienne, Rasseneur'a yeni haberler almaya gitmiti. Endie verici olaylar
dolayordu. Kumpanyann payanda vurma iinden gittike honutsuzluk duymaya
baladndan szediliyordu. ilere durmadan para cezalan veriyordu. Yaknda
bir anlamazlk kmas olasl vard. Ama aslna baklrsa bu, anlamazln
gzle grlen sebebi idi, gerekte ise itiraf edilmeyen bir sr gizli, ciddi
sorunlar daha var.
Etienne meyhaneye girdii zaman, Montsou dn oraya uram olan bir arkada,
veznenin civarna anlamn anlamad bir ilann yaptrlm olduunu
anlatyordu. Biraz sonra iki ii daha geldi, her biri baka haberler
getiriyordu. Fakat, kumpanyann yeni bir karar alm olduu hemen hemen muhakkak
gibi idi.
Etienne, zerinde bir paket bulunan bir masaya, Suvarine'in yanna oturdu.
"Sen bu ie ne dersin?" diye sordu.
Makinist, hemen cevap vermedi, sigarasn sarmay bitirdi.

"Bunu zaten tahmin etmek kolayd derim," diye konutu. "Sizi bktrana kadar
uraacaklar."
Durumu tahlil edecek kadar yalnz onun zeks vard. Sakin tavn ile
dndklerini anlatt. Krizin etkisi altnda olan Kumpanya batmamak iin
masraflanni azaltmak zorunda idi. Ve tabii bunun skntsn iiler ekiyordu;
kumpanya bir bahane uyduracak cretleri azaltacakt. ki aydr kartlan
kmrler satlamyordu, hemen hemen hibir fabrika ilemiyordu. Kumpanya da
makinelerin ilememekten dolay
I
126
Emile Zola
bozulmasndan korkarak, iilere yol vermeye cesaret edemiyor, ikisi ortas bir
are bulmaya alyordu. Belki de dnd iileri aresizlik iine drecek
ve daha az cretle almak zorunda brakacak bir grevi tevik etmeyi
tasarlyordu. Kurulan yardm sand da onu gelecei hakknda korkuya dryor
olmal idi. Halbuki bir grev, zaten zayf olan bu sand tamtakr yapar,
kumpanyay ondan kurtarrd.
Etienne ve yanna oturmu olan Rasseneur can skkn bir tavr ile onu
dinliyorlard. Yksek sesle konuulabiliyordu, meyhanede yalnzca, tezghta olan
Madam Rasseneur vard.
Meyhaneci:
"ok sama!" diye mrldand. "Btn bunlara ne lzum var? Bir greve ne kumpanya
ne de iiler dayanabiliyor. En dorusu bir anlamaya varmaktr."
Bu sz ok mantklyd. Rasseneur daima mantkl isteklere taraftard. Hatta,
eski kiracsnn abucak hret sahibi olmasndan beri bu, yava yava ykselme
sistemine ar derecede rabet gsteriyor, bir anda her eye sahip olmak
istenince hibir eye sahip olunamayacan ileri sryordu. Ve bu iman ve saf
adam, iilerin iki imek ve konumalarn dinlemek iin eskisinden daha az
uramaya baladklar meyhanesinin tenhalamas karsnda gizli bir kskanlk
duyuyor, hatta bazan madenden kovulmu olmasndan dolay duyduu kini unutuyor,
kumpanyay savunuyordu bile.
Madam Rasseneur tezghtan bard:
"Yoksa, sen, grevin aleyhinde misin?"
Kocas, evet" diye cevap verince, onu susturdu:
"Hey! senin cesaretin yoksa, brak da u baylar konusunlar!"
Etienne, Madam Rasseneur'n getirmi olduu bira bardana dalm, dnyordu.
Sonunda, ban kaldrd.
"Arkadan anlattklar olduka olanak d," dedi. "Eer zorlarlar-sa, bu greve
boyun emek zorundayz. Pluchart'da bu konuda bana
Germinal
127
ok doru eyler yazd. O da grevin aleyhinde, nk iiler de ok sknt
ekiyor, sonunda da ellerine hibir ey gemiyor. Fakat, Pluc-hart, bizim
arkadalar, kendi geni tekilatna girmeye ikna iin bu grevi ok uygun bir
frsat olarak gryor... Zaten, ite mektubu da yanmda."
Gerekten, Enternasyonal'in Montsou madencileri arasnda pek ilgi grmemesinden
dolay zlen Pluchart, onlarn kumpanyaya kar bir harekete girimeye mecbur
olduklar takdirde, kitle halinde partiye yazlacaklarn mit ediyordu.
Etienne, btn gayretlerine karn bir tek ye kaydedememiti. Fakat, yardm
sand hakkndaki almalar, ok daha rabet grdnden, o alanda kolayca
baar kazanabil-miti. Fakat bu sandk o kadar tamtakrd ki, Pluchart'n
dedii gibi derhal tkeniverirdi. O zaman, grevciler, baka memleketlerdeki
kardeleri kendilerinin yardmna gelsinler diye, Enternasyonal'e, iiler
birliine koacaklard.
Rasseneur:
"Sandkta ka para var?" diye sordu.
Etienne:
"Hepsi hepsi bin frank," diye cevap verdi. "Ve, bildiiniz gibi, nceki gn
mdriyetten beni arttlar. Tabii ok nazik gzktler, iilerin
yardmlamasna bir itirazlar olmadn bildirdiler. Fakat, bu sandn

kontroln ellerine almak istedikleri yzlerinden okunuyordu. Herhalde, bu iten


dolay bir sorun karacaklard."
Meyhaneci, slk alarak dolamaya balamt. bin frank! Bu kadarck para
ile ne yaplabilirdi? Bu iilerin bir haftalk ekmek paras bile deildi. Hele
ileri dardaki adamlarn yardmna kalmsa, nallar dikmek daha uygun
olurdu. Hayr, hayr, bu grev ok sama bir eydi!
O zaman, sermaye sahiplerine duyduklar byk kin sayesinde daima anlamaya
varan bu iki adam arasnda ilk defa olarak ac szler
128
Emile Zola
iitildi. Etienne, Suvarine'e dnerek tekrar sordu:
"Sen de biraz konusana! Sen ne dnyorsun?"
Svarine, her zaman ki sakin tavr ile cevap verdi:
"Grev mi? Budalalktan baka bir ey deil!"
Sonra, etrafndaki fkeli sessizliin iinde hafife ekledi;
"Ama, mutlaka bunu istiyorsanz, buna engel olmam. Bir taraf alktan geberir,
dier taraf batar, bu da yeterli bir temizlik demektir... Yalnz, bu gidile,
dnyay deitirmek iin bin yl yeterli gelmez. e, u iinde geberdiiniz
zindan ykmakla balayn bakalm!"
nce eli ile, ak kapdan binalan gzken Voreux'yu gsteriyordu.
Tam o srada Maheu ieriye girdi. Madam Rasseneur'un srarlarna karn bira
imek istemedi. Etienne'i ald, beraberce Montsou'ya gittiler.
Para gnleri, Montsou bir bayram manzarasna brnrd. Btn ii
mahallelerinden iiler akn ederlerdi. Vezne kk olduundan, kme kme
kaldrma sralanrlar, yolu kapatrlard. Bu frsattan istifade, seyyar
satclar ortal doldurur, anak mlekten, salam sosise kadar her ey
satarlard. Fakat bu iten asl kr edenler, kahvehaneler ve meyhanelerdi, nk
madenciler paralarn almadan nce orada zaman geirirler ve sonra cretlerini
slatmak iin tekrar oralara dnerlerdi.
O gn, Etienne ve Maheu, ii kmelerinin arasnda ilerledike, iin iin bir
kaynamann kabardn hissettiler. Bu, her zaman ki, alnr alnmaz,
meyhanelerde sarfedilen parann tasaszl deildi. Yumruklar sklyor,
azdan aza kfrler dolayordu.
Maheu, Piquette kahvesinin nnde rastlad Chaval'e: "Dedikleri doru mu?"
diye sordu. "Sahiden bunu yaptlar m?" Fakat, Chaval, Etienne'e yan gzle
bakarak fkeli bir homurdanma ile cevap verdi. Gtr alma szlemesi
yenilendiinden beri,
I
Germinal
129
Chaval bakalar ile ortaklk ediyor, eflik tasladn iddia ettii, sonradan
gelme Etienne'e kar gittike artan bir kskanlk ve kin beslemeye balyordu.
Bu hissine, ak kavgalar kartryor, Catherine'i annesinin kiracs ile
yatmakla sulayarak, onu artk molozlua gtrm-yordu; sonra, kza yeniden
vahi bir arzu duyuyor, onu okamalan ile harap ediyordu.
Maheu, Chaval'e baka bir soru daha sordu: "Vereux'ye sra geldi mi?"
Ve, Chaval, bir ba iareti ile evet, deyip arkasn evirince, iki adam
antiyeye doru yollandlar.
Vezne, bir parmaklkla ikiye blnm, dikdrtgen eklinde bir oda idi.
Kenardaki sralarn stnde birka madenci bekliyor; veznedar, apkas elinde
duran baka birine parasn veriyordu. Sol duvara yaptrlm olan sar renkte
bir iln hemen gze arpyordu.
Tam o srada, ilnn nnde, bir aptal suratl gen bir de beli bklm ihtiyar
iki madenci vard. kisi de okuma bilmiyor, kda aptal aptal bakyorlard.
Maheu'de pek kolaylkla okuyamadndan, Etienne'e:
"Oku bakalm bize unu," dedi.
Etienne iln okumaya balad. Bu, kumpanyann btn ocaklar-daki iilere bir
bildirisi idi. Kumpanya, payanda vurma iinde gsterilen ihmalden dolay para
cezas kesmekten bktndan, yeni bir deme ekli balatyordu. Buna gre,
payanda ii iin, kullanlan odunun metrekp bana ayr bir cret verilecekti;
buna kar cretlerde, tabii, elli ve krk metelik arasnda bir indirme

yaplyordu. Sonra kark bir hesapla bu indirimin payanda creti ile telafi
edilecei ispat edilmeye allyordu. Bu usuln iyice anlalabilmesi iin
kararn ancak bir Aralk Sal gnnden itibarne yrrle konulaca
ekleniyordu.
Etienne iln okuyup bitirdii zaman, dier iki madenci hl bir eyler
bekliyorlarm gibi ylece durup kaldlar. Sonra, balan nle130
Emile Zola
rinde, ekilip gittiler. Maheu:
"Allah kahretsin!" diye mrldand.
kisi de oturmulard... San kdn karsnda, iilerin resmi geidi devam
ederken, balan nlerine eik hesap yapyorlard. Kendileri ile alay m
ediyordu? Payanda creti olana yok, cretlerden yaplan ksnty
karlamazd! Kumpanya paralann alyordu, stelik payanda ii iin
sarfedecekleri gayret de caba idi. Kumpanyann amac meydana kmt:
Dolambal yollardan cretleri indirmek! Maehu ban kaldrarak:
"Allah kahretsin!" diye tekrarlad. "Eer bunu kabul edersek dnyann en aptal
adamlan oluruz."
O srada veznenin n boalmt, parasn almak iin yanat. Gtr i yapan
iilerin balan, zaman kazanlmas iin kasaya tek bana mracaat ediyor sonra
arkadalarn paralann datyorlard. Veznedara yardm eden memur:
"Maheu ve arkadalar, Filonniere damar, yedi numaral baca." avularn her
gn karlan arabalarn hesabm tuttuklar listede isimlerini aryordu. Sonra,
tekrarlad:
"Maheu ve arkadalan, Filonniere damar, yedi numaral baca... Yz otuz be
frank."
aalam olan kazmac kekeledi: "Afedersiniz, msy, yanlmadnza emin
misiniz?" Kalbini donduran hafif bir titreme ile, bu azck paraya elini
srmeden bakyordu. Evet, az para alacan tahmin ediyordu, fakat bu kadar az
olacan aklna bile getirmemiti. Zacharie, Etienne ve Cha-val'in yerine
geleninkinin payn verdikten sonra elinde ancak elli frank kalacakt. Memur:
"Aldanmadma eminim," dedi. "ki Pazar'la, drt bo gn Germinal
131
kartrsanz, alma gnleriniz dokuza iner."
Maheu bu hesab takip ediyor, alak sesle toplama yapyordu: Dokuz gn ona
ortalama otuz, Catherine'e on sekiz, Jeanlin'e dokuz frank getiriyordu.
Bonnemort babann ise ancak yevmiyesi vard. Ama ne olursa olsun, buna
Zacharie ile dier iki arkadan doksan frankn ekleyince herhalde bu kadar
paradan fazla tutard. Memur:
"Para cezalarn da unutmayn," diye szn tamalad. "Kt payanda
vurduunuzdan dolay yirmi frank!"
Kazmac mitsizce bir hareket yapt. Yirmi frank ceza, alt isiz gn, hesap
tamamd! Sabrszlanan veznedar bard:
"Paray alyor musunuz, almyor musunuz? Bakalar da bekliyor, grmyor
musunuz? stemiyorsanz, syleyin!"
Maheu, titreyen elleri ile paray almaya hazrlanrken, memur onu tuttu:
"Durun," dedi, "Burada isminiz var. Toussaint Maehu, deil mi? Genel Sekreter
sizinle konumak istiyor. Girin, yalnzdr."
Neye uradn aran ii, kendisini, eski akaju mobilyalarla deli, yeil
perdeli bir alma odasnda buldu. Ve be dakika mddetle, soluk tenli, iri
yar bir adam olan genel sekreteri dinledi. Fakat, Maheu kulaklarndaki
uultudan sylenilenleri anlayamyordu. Dalgn bir ekilde babasndan
szedildiini farketti. Elli sekiz ya ve krk yllk hizmet sresi hesab ile
yz elli frank almas konusu aratrlacakt. Sonra, Maheu sekreterin sesinin
biraz daha sertletiini hisseder gibi oldu. Kendisini siyasete karmakla
suluyordu, kiracs ve yardm sand hakknda imlarda bulundu. Sonunda,
madenin en iyi iilerinden biri olduu iin byle kirli ilere karmamas
tavsiye edildi. tiraz etmek istedi, szn tamamlayamad, apkasn titreyen
parmaklan arasnda evirerek:

"Tabii sayn sekreter, size garanti ederim ki, sayn sektereter," diyerek odadan
kt.
132
Emile Zola
Darda kendisini bekleyen Etienne'i grnce patlad: "Aptaln biriyim ben,
cevap vermeliydim!... Yiyecek ekmek bulama, stelik de sama sapan eyler
dinle!... Evet sana ok kzyor, ii mahallesinin zehirlendiinden szediyor...
Ne yaparsn? Onlara gre, boyun krmak, teekkr etmek gerek. Galiba herifin
hakk var, baka aremiz yok!..."
Maheu, hem fkenin he de korkunun tesiri altnda sustu. Etienne zgn bir
tavrla dnyordu. Tekrar yolu kapayan kmelerin arasndan getiler. Kzgnlk
artyor, bir frtna uultusu eklinde geniliyordu: Birka kii hesaplar
yapmt ve kumpanyann paralarnn ald sylentisi azdan aza
dolayordu. Fakat herkesin asl fkelendii ey bu, eksik yaplan
demelerdi.sizlik ve para cezalan, a karnlar isyan ettiriyordu. Zaten pek
bir ey yedikleri yoktu, yevmiyeleri daha da ksarlarsa halleri ne olurdu?
Meyhanelerde fkeli konumalar dnyordu, fke herkesin boazn o kadar
kurutuyordu ki ellerine geen paray ikiye yatryorlard.
Montsou'dan, mahallelerine gelinceye kadar, Etienne ve Maheu tek kelime
konumadlar. Maheu ieri girer girmez, evde ocuklarla beraber yalnz olan
Maheude onun ellerinin bo olduunu derhal fakretti.
"Yazklar olsun sana!" diye kt. "Hani kahve, eker alacaktn, kasaba
uramadn m? Biraz daha eti alsan batar miydin?"
Maheu, grtlan skan bir zntnn etkisi altnda cevap veremiyordu. Sonra,
sert erkek yznde tuhaf bir deiiklik oldu, gzlerinden yalar fkrd. Bir
iskemleye km, elli frang masann zerine frlatm, bir ocuk gibi
alyordu.
"Al," diye inledi, "Sana getirdiim para bu kadar... Hepimizin emeinin
karl bu!"
Maheude, Etienne'e bakt onu da sessiz ve bitkin grd. O zaman o da alamaya
balad. Dokuz kii, elli frankla, on be gn nasl idare
Germinal
133
edeceklerdi? Byk olan ekip gitmiti, ihtiyar artk ie yaramaz halde idi;
yaknda leceklerdi. Annesinin alamasndan heyecanlanan Al-zire, Maheude'n
boynuna atld. Estelle lk la haykryor, Lenore ile Henri
hkyorlard.
Ve, az sonra, btn ii mahallesinden ayn sefalet l ykseldi. Erkekler
dnmlerdi ve her ev, bu eksik cret felaketinin karsnda dvnyordu.
Kaplar ald, kadnlar darya frladlar ve ikyetleri kapal evlerine
smyormu gibi darda haykrdlar. Kaldrmlarda, yaan yamuru
hissetmeyerek, birbirlerine baryor, kocalarnn getirdii paralan
gsteriyorlard.
"Bakn! verdikleri para bu kadar! Bu insanla alay etmek deil de nedir?"
"Ya ben! bununla on be gnlk ekmek parasn bile karlaya-mam!"
Maheude de tekiler gibi darya kmt. Herkesten fazla baran Levaque
kadnn etrafnda bir kalabalk birikmiti. stelik, kocas olacak o sarho
herif daha gzkmemiti, azck parasn da meyhanede eritecekti. Zacharie
paraya el srmesin diye, Phillomene Maheu'y gzlyordu. Yalnz Pienone sakin
grnyordu, nk u hilekr Pi-erron ne yapp edip, kendisine fazla araba
kaydettirmede baanl oluyordu. Fakat, Brle kadn, adamnn bu hareketini bir
alaklk olarak gryor, isyankrlarla birlik olarak, sska yumruunu Montsou'ya
doru sallyordu.
Hennebau'lann ismini anmadan:
"Daha bu sabah hizmetilerini arabaya kurulmu, hava atarken grdm," diye
haykryordu. "Evet, hizmetileri iki katl arabada, Marchiennes'e mutlaka balk
almaya gidiyordu!"
Bir uultu ykseldi, fkeli szler tekrar balad. Komu ehire efendileirnin
arabas ile giden bu hizmeti kadn sabrlarn tarmt. iler alktan
lrken, beyefendiler balk dnyorlard. Ama her

134
Emile Zola
Germinal
135
zaman balk yiyemeyeceklerdi, onlarn da sras gelecekti. Bylece Etienne'in
ektii tohumlar geliiyor, bu kalabaln ortasnda boy atyordu.
Gece, Avantage meyhanesinde greve karar verildi. Rasseneur artk buna muhalefet
etmiyor. Svarine ise bu hareketin bir ilk adm olduunu kabul ediyordu. Etienne
tek bir cmle ile durumu zetledi: "Eer kumpanya mutlaka grev istiyorsa, istei
yerine getirilecekti."
Bir hafta geti, i, bir hadisenin kmas bekleniyormu gibi, pheli ve
skntl bir hava, iinde devam ediyordu.
Maheu'lerin bu on be gnlk yevmiyeleri daha da az olacak gibi gzkyordu.
Bundan dolay, Maheude gittike sinirli bir tavr taknyordu. stelik bir gece
Catherine de eve dnmemiti. Ertesi sabah ise, macerasndan o kadar bitkin, o
kadar hasta dnmt ki, madene bile gidememiti.Ve alyor, kabahatli
olmadn sylyordu. Chaval onu koyvermemi giderse dveceini syleyerek
tehdit etmiti. Kskanlktan deli oluyor, kz, ailesinin yatrdn iddia
ettii Etienne'in yatana dnmesine engel olmak istiyordu. Maheude, kt bir
halde kzd, kzma bu kaba herifle bir daha konumamasn emretti. Fakat
herhalde, o gnk yevmiye gitmiti ve kz, imdi bir ak bulmuken onu
deitirmeye niyeti olmadn sylyordu.
ki gn sonra, baka bir mesele daha kt. Pazartesi ve Sal gnleri, ite
olduunu sandklar Jeanlin kam, Bebert ve Lydie ile, Van-dame ormannda
gezmeye kmt. nn de ne ile zaman geirdikleri, ne yaptklar bir trl
renilemedi. Maeude, kaldrmn ortasnda, korku iindeki dier mahalle
ocuklarnn gz nnde Jeanlin'i eek sudan gelinceye kadar dvd. Bu,
grlm ey deildi! Doduklar gnden beri aileyi masrafa sokan bu ocuklar,
tam faydal olaI
caklar aa gelince bunu mu yapacaklard?
O sabah, erkeklerle kz madene gittikleri zaman, Maheude yatanda dorularak,
Jeanlin'e:
"Dinle beni," dedi. "Eer bir daha byle eylere kalkacak olursan derini
yzerim, anladn m, pis yumurcak?"
Maheu'nn yeni antiyesinde i skntl idi. Filonniere damarnn bu ksm ok
daralyor, kazmaclar duvarla tavan arasna skm olarak alyorlar, kazma
sallarken dirseklerini paralyorlard. stelik ru-tubef de gittike artyor, her
an kayalarn delinerek, insanlar kapp gtrveren o mthi sel felketlerinden
birinin balamasndan korkuluyordu. Bir gn nce, Etienne kazmasn saplayp
geri ekerken yzne bir kaynan suyu iddetle fkrmt; fakat bu, sadece
bir ihtard, damar yalnzca eskisinden daha slak ve daha sal zararl bir
hal almt.Zaten Etienne artk bir kaza olasln dnmyordu bile, o da
arkadalar gibi kendisini unutuyor, tehlikeleri aklna getirmiyordu. Grizu'nun
iinde yaadklar halde, onu gz kapaklann arlatrdn, kirpiklerine
sanki bir rmcek a rdn farketmiyorlard. Baz defalar, lambalarn
alevinin mavilii fazlalanca bu uursuz gaz akla geliyor, bir madenci kulan
kaya atlaklarna dayayarak, grizu'nun fokurdamasn dinliyordu. Fakat asl
devaml tehlike toprak kaymas idi; payandalamann hl derme atma bir ekilde
yaplmas bir yana, sularla slanan toprak artk tutmaz olmutu.
O gn ise Maheu payandalar kez salamlatrmaya mecbur olmutu. Saat iki
buuktu, iiler yukarya kmak zere idiler. Yanlamasna uzanm olan Etienne
bir kaya parasn koparmak iin son bir darbe daha vuruyordu ki, uzaklardan
gelen bir gk grlts btn madeni sarst.
Gen adam, dinlenmek iin kazmasn brakarak haykrd:
"Bu da ne? Ne oluyor?"
Ocan ykldn sanmt. Fakat, Maheu, derhal alt yerden
136
Emile Zola
Germinal
kayarak, bard:

''Bir knt var.... abuk! abuk!..."


Hepsi, endieli bir kardelik atlmas ile, aa doru kayp koutular.
Yollarda drt ayak kouyorlard. Yavalamadan birbirlerine sorular soruyor, ksa
cevaplar veriyorlard. Nerede olmutu? Belki de damarlardan birinde idi? Yok,
grlt aadan gelmiti; araba yolunda olmasnd? Bacaya geldikleri zaman,
derhal daldlar, stlerinin yaralanmasna aldrmadan birbirlerinin stne
dtler.
Bir gn nce yedii dayaklarn acsn hl hisseden Jeanlin o gn iten
kaamamt. Vagonun arkasndan yalnayak kouyor, teker teker hava blmelerini
kapatyordu ve bazan, avularn kendisini grmeyeceinden emin olduu zaman,
uyuyup kalaca korkusu ile kendisine yasak edilmesine karn son arabaya
atlayveriyorlard. Fakat en byk elencesi, araba, bir bakasna yol vermek
iin durduu zaman, nde dizginleri idare eden Bebert'in yanna gitmekti. Sinsi
sinsi, lambasz gelir, arkadan acdan bartacak ekilde imdikler, sar
salar, kocaman kulaklar, karanlkta parlayan yeil gzl sskack yz ile
trl maskaralklar yapard.
leden sonra, Mouque, ocuklara, nbeti gelen Bataille isimli bir at
getirmiti. Hayvan o gn, katan yava bir ekilde ekiyor, arada srada
duraklyordu. Bir ara Bebert'in yanna gelmi olan Jeanlin:
"Bu uyuntu hayvana da ne oluyor?" dedi. "Byle birdenbire durmaya devam ederse
bacaklarm kracak."
Bebert:
"Pek de titizdir ihtiyar haspa!" diye cevap verdi. "Byle durdu mu bil ki ya bir
ta ya da bir ukur farketmitir. Kendisine ok dikkat eder, bir yerine bir ey
olsun istemez... Bugn, u kapya yaklanca ona bir hl oluyor; kapy ittikten
sonra olduu yere kaklp kalyor... Sen bir ey hissettin mi?"
Jeanlin:
137
"Hayr," diye cevap verdi, "Yalnz su diz kapaklanma kadar kyor."
Araba tekrar yola koyuldu. Ve bir sonraki seferde, hava blmesinin kapsn ba
ile iterek atktan sonra Batallie yine yrmek istemedi, kinedi, titremeye
balad. Sonunda karann vererek ileri atld.
Kapy kapatmakla megul olan Jeanlin geride kalmt, eildi, iine batt, su
birikintisine bakt; sonra, lambasn yukarya kaldrd zaman, bir szntnn
etkisi ile kalaslarn erilmi olduklarn grd. Tam o srada, Chicot diye
arlan Berloeue adnda bir kazmac, alt damardan km, yeni dourmu
olan karsn grmek iin acele acele yryordu. O da durdu, direkleri muayene
etti. Ve, birdenbi-re,tam Jeanlin arabasna yetimek iin komaya hazrland
srada, korkun bir grlt iitildi, knt adamla ocuu yuttu.
Byk bir sessizlik oldu. kntnn rzgrnn kaldrd siyah bir toz bulutu,
galerilere dalmt. Ve, gzleri yan krlemi, nefesleri kesilmi,madenciler
ellerinde fenerleri, her taraftan koup geliyorlard. lk varanlar, toprak
kaymasn grnce, banarak arkadalann ardlar. kinci bir kme de
kntnn br tarafna toplanmt. Tavann, on metre kadar bir ksmnn
kt anlald. Zarar fazla deildi. Fakat, enkazn altndan bir can ekime
hrlts balaynca, yrekler skt.
Bebert, katarn brakm, bararak kouyordu:
"Jeanlin altta kald! Jeanlin altta kald!"
Tam o srada, arkasnda Zacharie ve Etienne olduu halde, Maheu bacadan
iniyordu. mitsizce bir fkeye kaplarak, ard ardna kfrler sralamaya
balad:
"Allah kahretsin! Allah kahretsin! Allah kahretsin!"
Herkes gibi oraya komu olan, Catherine, Lydie ve Mouquette, karanln
bsbtn korkunlatrd kargaaln ortasnda alamaya balamalard.
Susturulmaya alldka, bsbtn yksek sesle
138
Emile Zola
Germinal
alamaya balyorlard. avu Richomme koa koa gelmiti, ne Negrel'in, ne de
Dansaert'in ocakta bulunmamasndan dolay zlyordu. Kulan kayalara

dayadktan ve iyice dinledikten sonra, bu i-niltilerin, ocuk iniltileri


olmadn syledi. Mutlaka orada bir adam vard. Belki yirmi seferdir Maheu
Jeanlin'in ismini baryordu. Nefes almas bile iitilmiyordu. Yavrucak hamur
haline gelmi olmal idi.
Ve inilti hep ayn tempo ile devam ediyordu. Can ekiene sesleniyor, ismini
soruyorlard. Sadece inilti cevap veriyordu. Kurtarma iini derhal hazrlam
olan Richomme: "abuk olalm" diye tekrarlyordu. "Gevezelii sonra ederiz."
Madenciler, kazma ve krekle kntnn her iki tarafndan birden kazmaya
baladlar. Chaval, Maheu ve Etienne'in yannda tek kelime konumadan
alyordu; Zacharie ise topraklarn tanmas ile megul oluyordu. Paydos
saati gelmi, kimse bir ey yememiti; fakat arkadalarnn tehlikede olduunu
bilen madencilerden bir teki bile yemei aklna getirmiyordu. Fakat, kimsenin
geri dnmediini grnce mahallenin endieye deceinden korkularak, kadnlarn
yollanmas teklif edildi. Ne Catherine, ne Mouquette, hatta ne de Lydie,
renmek ihtiyalarndan dolay oradan ayrlmak istemediler, topraklarn
kaldrlmasna yardma devam ettiler. Bunun zerine, Levaque, mahalleye, tamir
edilmekte olan basit bir kaza diye ifade edecei knty haber vermek grevini
stne ald. Saat drde geliyodu, iiler bir gnlk ii, bir saatten az bir
zamanda yapmlard: Eer tavandan yeni kaya paralar dmezse, topran yandan
fazlas kaldrlm olacakt. Maheu o kadar hrsla alyordu ki, birisi onun
yerini almak iin yaklat zaman, adamcaz sert bir hareketle itiyordu.
Richomme sonunda:
"Daha yava," dedi. "Yaklayoruz... Bsbtn ldrmeyelim." Gerekten inilti
gittike daha ak olarak iitilmeye balamt. alanlara yol gsteren de bu
iniltiydi ve imdi adeta burunlarnn di139
binden geliyordu. Birdenbire durdu.
Herkes, sessizce, karanlklarn arasna lmn souk nefesini hissetmi gibi
birbirine bakt. Ter iinde, adaleleri kopacak kadar gerilmi, kazp
duruyorlard. Bir ayak meydana kt, o zaman topra elleri ile kazmaya
baladlar, organlar teker teker kardlar. Baa bir ey olmamt. Lambalar
onu aydnlatt ve azdan aza Chicot ismi dolat.Daha scakt, bel kemii bir
kayann altnda kalarak krlmt.
avu:
"Onu bir rtye sarn, bir arabann zerine yatrn," diye emirler verdi.
"Haydi, imdi ocua bakalm!"
Maheu son bir kazma vurdu ve bir elik ald, teki taraftan kazan adamlarla
birleildi. Oradan bardlar, Jeanlin'i, iki baca krlm, henz nefes alr
bir halde, baygn bulmulard. Yavruca, kucana alp gtren baba oldu; ve
eneleri sklm, "Allah kahretsin!" le-rini brakmyor, acsn bu ekilde
ifade ediyordu; Catherine ve teki kadnlar ise tekrar haykrarak alamaya
balamlard.
Derhal sraya dizildiler. Bebert, Bataille'i iki arabaya komutu: Birincisinde,
Etienne'in banda durduu Chicot'nun cesedi vard; ikincisinde ise, Jeanlin,
bir yn parasna sarlm clarak, Maheu'nn dizinde yatyordu. Ar ar
hareket edildi. Her arabada krmz bir yldza benzeyen bir lamba yanyordu.
Arkada, elli kadar madenci tek * sra halinde arabalar takip ediyordu.
Yorgunluktan ayaklarn sryorlar, hastalk girmi bir srnn skntl matemi
iide, amurlara batyorlard. Asansre ancak yarm saat sonra vardlar.
Karmakark galerinin iinde dolanan bir matem resmi geidinin sonu gelmiyordu.
Bata yryen Richomme, bo bir asansrn ceset ve yaralya tahsis edilmesi iin
emir verdi, Pierron iki arabay da derhal bindirdi. Maheu, dizlerinde yaral
evlad ile kald, tekisinde ise, Etienne dmesin diye Chicot'nun cesedini
tutmak zorunda idi. iler teki katlara dolduktan sonra asansr hareket etti.
k iki dakika srd, fakat aydnl140
Emile Zola
a kavumak iin sabrszlanan adamlara, iki saat gibi geldi.
Doktor Vanderhagen'e gnderilen bir rak, neyse ki onu bulmu getiriyodu. Ceset
ve Jeanlin, iinde btn yl bir ate yanan, avularn odasna gtrld. Ayak
ykamak iin hazr bekleyen scak su kovalarn bir kenara ektiler ve talarn

zerine iki ilte yayarak zerlerine ocuk ve cesedi yatrdlar. eride yalnz
Maheu ve Etienne kalmt. Kapnn dnda dierleri kmelenmi, konuuyorlard.
Doktor, Chicot'ya bir gz atar atmaz mrldand: "Hap yutmu!..."
"Ykayabilirsiniz."
ki srveyan, kmrden simsiyah ve hl almann terini tayan cesedi
soydular, ykadlar.
Jeanlin'in iltesinin nne diz km olan doktor: "Bata bir ey yok, gsde
de.." diye devam ediyordu. "Ooo! bacaklar fena ezilmi." ocuu kendisi soymaya
balam, bir stnine mahareti ile, baln zyor, ceketini ve gmleini
karyor, pantolonunu syryordu. Ve bir bcek zayflnda, siyah toza, san
topraa ve yer yer kana bulanm olan zavall minicik bir vcut meydana kt.
Bir ey farkedilemedii iin onu da ykamaya zorunlu oldular. O zaman, sanki
vcut daha da zayflad, teni o kadar soluk, o kadar effaft ki, adeta
kemikleri grnyordu. Bu, bir sefalet rknn en son numunesi, bu kayalarn
altnda ezilmi strap eken minicik yavru, bir iler acs idi. Temizlenince,
bacaklarndaki ezikler, iki krmz leke, meydana kt.
Kendine gelen Jeanlin inledi. iltenin yannda, Maheu elleri iki yanna sarkm
olarak ayakta duruyordu ve yavrusuna bakarken gzlerinden iri yalar
dklyordu. Doktor ban kaldrarak:
"Babas sensin galiba?" dedi. "Alama, gryorsun ki lmemi... Bana yardm
etsen daha iyi edersin."
Doktor iki basit knk olarak tarif etti. Fakat sa bacak onu endieGerminal
141
lendiriyordu: Belki kesmek gerekecekti.
Kendilerine haber uurulan, mhendis Negrel ve Dansaert yanlarnda Richomme
olduu halde, sonunda geldiler. Negrel, fkeli bir eda ile avuun
aklamalarn dinliyordu. Sonunda patlad: Hep, u Allah'n cezas payandalar!
altnda can vereceksiniz diye krk kez sylememi miydi? stelik bu hayvan
herifler kendilerine payandadan s-zedilince grev yapmaya kalkyorlard! in en
kt taraf, imdi kumpanyann zarar demeye zorunlu olmas idi. Msy
Hennebeau bu ie bakalm ne diyecekti?
Bir arafa sarmakta olduklar cesedin karsnda sessizce duran Dansaert:
"Kim bu?" diye sordu.
Baavu, cevap verdi:
"Chicot, iyi iilerimizden biri. ocuu var... Zavall adam!"
Doktor Vanderhagen, Jeanlin'in hemen ailesinin yanna tanmasn istedi. Saat
alty alyordu, gne batmak zere idi, cesedi de g-trseler iyi olurdu;
mhendis bir arabann koulmas ve bir sedyenin getirilmesi iin emir verdi.
ocuk sedyeye kondu, ceset ise iltesi ile birlikte arabaya yklendi.
Kapda, src kadnlar hl duruyor, merakla bekleen madencilerle
konuuyorlard. Araba ve sedye darya kt zaman bir sessizlik oldu, sonra
tekrar, nde araba, arkada sedye, daha arkada ise madenciler olmak zere bir
sra oluturuldu. Ocaktan ktlar, ii mahallesinin yokuunu ar ar
trmandlar.
O srada Etienne Maheu'ye yava sesle, olayn etkisini azaltmak iin Catherine'i
Maheude'e yollamas tavsiyesinde bulundu. Sedyenin peinden bitkin bir durumda
yryen baba, bir iaretle kabul etti ve gen kz, hemen hemen gelmi olduklar
iin koa koa gitti. Fakat daima bir felaket habercisi olan arabann geldii
duyulmutu bile. Kadnlar, akllar balarndan umu bir halde, sokaa
dklerek koma142
Emile Zola
ya baladlar.
Her kafadan bir ses kyordu. Biri mi lmt? Kimdi? lenler on kiiydi, teker
teker byle getirilecekti...
Catherine, annesini bulunca, daha azn amadan, Maheude:
"Baban, deil mi!" diye haykrd.
Gen kz, aksini syleyip Jeanlin'in bana gelenleri anlatmasna karn
annesini bir trl inandramad. Maheude darya frlamt bile. Kiliseye
doru yaklaan arabay grnce dizleri kesildi, sapsar oldu. Kadnlar yolun iki

tarafna dizilmi, arabann hangi kapnn nnde duracan kalpleri durarak


seyrediyorlard.
Araba geti, ve Maheude, sedyenin arkasndan yryen Maheu'y grd. Sonra bu
sedye kapnn nnde durup da, iinde lmemi, fakat iki baca krlm
Jeanlin'i tanynca, adeta fkeden boularak, kekelemeye balad:
"te imdi de evlatlarmz sakat etmeye baladlar!... "Hem de iki baca
birden. Allah'm! imdi ben bunu ne yapacam?"
Jeanlin'e bakmak iin beraber gelmi olan doktor Vanderhagen:
"Sus bakalm!" dedi. "lmesini mi tercih ederdim?"
Fakat Maheude, Alzire, Lenore ve Henri'nin gzyalar arasnda daha fazla
fkeleniyordu. Jeanlin'i yukanya tamaya yardm ederken, istenilen eyleri
verirken, kaderine lanet okuyor, sakatlar beslemek iin nereden para bulacan
soruyordu. Sanki ihtiyar yetimezmi gibi, imdi de balarna bir ocuk
kmt! O srada komu evlerden birinden i paralayc feryatlar ykseldi:
Chicot'hun kars ve ocuklar, cesedinin zerine kapanm alyorlard.
hafta geti. Jeanlin'in bacan kesilmekten kurtarmlard, fakat ocukcaz
topal kalacakt. Kumpanya, sonunda elli franklk bir yardm yapmaya karar
vermiti. Fakat, olaydan fazlasyla sarslm olan Maheude, atelenerek yataa
dnce, sefalet bsbtn artmt. Perembe gnnden itibaren Maheu tekrar ie
devama balamt, gnGerminal
143
lerden Pazar'd. O akam, Etienne, Araln birinin yaklatn syledi ve
kumpanyann dediini yapp yapmayacan merak etmekte olduundan szetti.
Chaval ile birlikte ge dnecek olan Catherine'i bekleyerek saat ona kadar
yatmadlar. Fakat, kz gzkmeyince Maheu kapy fkeyle srmeledi. Ve, Etienne
endieden uzun sre uyuyamad.
Ertesi gn, yine kimse gzkmedi ve ancak leden sonra madenden dnerlerken
Maheu'ler Chaval'in Catherine'i alkoyduunu rendiler. Chaval o kadar byk
bir kavga karmt ki, kz onunla beraber kalmaya karar vermiti. Bir mesele
kmasn nlemek iin, Chaval, Msy Deneulin'in Jean - Bart kuyusuna kazmac
olarak girmi, Catherine de orada srclk yapmaya balamt. Fakat yeni aile,Montsou'da, Piquette'da yaamaya devam ediyordu.
Maheu, nce gidip Chaval'i tokatmaya ve kzn tekmeleye tekme-leye getirmeye
kalkt. Sonra "neye yarar?" diye dnd, kzlar bir erkee gitmeyi akllarna
koydular m, onlara engel olmaya olanak yoktu. Yaplacak tek ey, sessizcie
evlenmelerini beklemekti.
Fakat, Maheude ayn fikirde deildi.Karsnda, sapsar onu dinleyen Etienne'e
haykryordu:
"O pis herifi bulduu zaman ben onu dvdm m? Ha syleyin bakalm! Siz ki akl
banda bir insansnz... Onu serbest braktk, deil mi? nk, elden ne gelir
her kz buradan geer. rnein ben, kocam beni ald zaman gebeydim. Fakat aile
evinden kamay aklmdan bile geirmedim... ren bir ey bu! Bu gidile kimse
ocuk yapmaz olacak."
Etienne, sadece ban sallayarak onaylyordu. Maheude devam etti:
"Her gece istedii yere giderdi, zoru neydi sanki? Bizi u durumdan kurtardktan
sonra, onu evlendirmemizi bekleyemedi kaltak! Kz dourduk ki alsn diye...
Ama imdi, yumuak davranp, bir erkekle dolamasna izin vermemizin cezasn
ekiyorum ite!..
144
Emile Zola
Alzire, ba ile onaylyordu. Bu frtnadan korkan Henri ve Lenore ise sessizce
alyorlard. Maheude, u son zamanlarda balarna gelen felaketleri teker teker
saymaya balamt: "nce, Zacharie'yi evlendirmeye mecbur olmulard, sonra
Bonnemort'un ayaklan tutulmu, sandalyesine ivilenmiti, kemikleri daha
kaynamayan Jeanlin on gnden nce evden kamayacakt, stelik Catherine ll
da bir adama kamt! alan, bir baba kalmt. Babann frang ile,
Estelle hari, yedi kii nasl yaayacaklard? Kendini kanala atp lmek daha
iyi idi."
Maheu, bouk bir sesle:

"Byle kendi kendini kemirmenin hi faydas yok," dedi. "Belki de bir aresini
buluruz."
Sabit baklarla yerdeki talara bakan Etienne, ban kaldrd ve gzleri bir
gelecek hayaline dalm bir halde mrldand:
"Eh! Artk zaman geldi, zaman geldi!"
O Pazartesi gn Gregoire'lar ve kzlar Cecile, Hennebeau'lara davetli idiler.
Yemekten sonra, Paul Negrel misafirlere, yeniden yaplm olan Saint - Thomas
ocan gezdirecekti. zellikle bu gezinti, Cecile ile Papul'n evlenmelerini
abuklatrmak iin, Madam Henne-meau'nun uydurduu bir bahane idi.
Ve, yine o Pazartesi, saat sabahn drdnde grev birdenbire patlak verdi. Bir
Aralk'ta kumpanya yeni cret tarifesini tatbike balaynca, madenciler
sessizliklerini korumulard. On be gn sonra, ilk deme srasnda hibir ses
kmamt. Mdrnden srveyanlarna kadar btn personel tarifenin
kabullenildiini sanyordu. Gerekten, bu grev byk bir aknlk uyandrmt.
Saat bete, Dansaert Msy Hennebeau'yu uyandrarak, tek bir iGerminal
145
inin bile Voreux'ye inmediini haber vermiti. ki yz krklar mahallesi derin
bir uyku iindeydi. Mdr, gzleri uykulu bir halde yataktan frlar, frlamaz,
her on be dakikada bir gelen habercilerin ve masann zerine ylan
telgraflarn arasnda serseme dnd: nce, isyann sadece Voreux'de koptuunu
mit etti, fakat haberler bunun aksini gsteriyordu. Mirou, Crevecoeur,
Madelaine'e yalnz seyisler gelmiti; en disiplinli ocaklar olan Victoire ve
Feutry - Cantel'de ise iiler te bir orannda azalmt; sadece Saint Thomas, iilerini koruyor ve hareketin dnda kalma benziyordu.
Mdr, saat dokuza kadar, Lille valisine, kumpanya amirlerine, resm makamlar
haberdar eden, emirler isteyen telgraflar yazdrd. Daha gvenilir bilgiler
almak zere Negrel'i civar ocaklara gnderdi.
Msy Hennebeau birdenbire daveti hatrlad ve tam arabacy Gregoire'lara
gnderip davetin baka bir gne brakldn haber verecei srada, birder
aklna bir ey gelmi gibi duralad. Tuvalet odasnda, oda hizmetisinin
salarn dzeltmekte olduu Madam Hennebeau'yu grmek iin yukarya kt.
Ona fikrini sorduu zaman, kadn umursamaz bir tavrla: "Yaa, grev mi yaptlar?"
dedi. "Ama bize ne? Onlar iin yemek yemeyecek deiliz ya, deil mi?"
Ve, adamn, yemein zevkinin kaacan, Saint - Thomas'n gezilmesinin mmkn
olmadn ileri srmesine karn, her eye bir cevap bularak, davetin mutlaka
yaplmasnda srar etti. Oda hizmetisi darya knca:
"Zaten bu davet zerinde niin bu kadar durduumu biliyorsunuz," diye ekledi.
"Bu evlenme, sizi iilerinizin saygszlklarndan daha fazla
ilgilendirmelidir... Sonu olarak, ben byle istiyorum, ltfen kar gelmeyin."
Hennebeau hafife titreyerek kadna bakt ve duygularn gizlemeye alm sert
yznde, yaral bir kalbin gizli acs belirdi. Kars p146
Emile Zola
lak omuzlan ile, yalanmaya yz tutmu, fakat salkl ve yank vcudu ile hl
alml ve arzu edilir halde idi.
Bir an, onunla yatmak, ehvetli bir kadnn mahrem kokusu ile dolu bu odada,
ban kadnn iki gsnn arasna sokmak arzusunu iddetle hissetti; fakat,
geriledi, on yldan beri ayr odalarda yatyorlard.
"Peki," dedi, "stediin gibi olsun."
Ve odadan kt.
Msy Hennebeau, Ardennes'de domu yetim ve fakir bir ocuktu. Sknt iinde
bir genlik geirdikten sonra, Maden Okulu'nda renimini glkle tamamlam,
yirmi drt yanda Sinte - Barbe kuyusuna mhendis tayin edilerek Grand-Combe'a,
sonra Pas-de-Calais'de Maries kuyusunda ksm mhendisi olduu zaman byk bir
ans eseri ile, zengin bir dokuma fabrikatrn kz ile evlendi. Aile, hibir
ey, hatta bir ocuk bile hayatlarnn monotonluunu deitiremeden, on be yl
bu kk tara ehrinde yaad. Zenginlik iinde byyen Madam Hennebeau, sadece
maa ile geinen ve hayallerini tatmin edemeyen kocasn kmsyor ve ondan
uzaklayordu. Son derecede namuslu olan Hennebeau ise grevine sadk tam bir
memur tipi idi. stelik aralarnda beliren cinsel bir anlamazlk kar kocay

bsbtn ayryordu. Madam Hennebeau daha o sralarda kocasnn haberi olmadan


bir ak edinmiti bile. Adam karsn memnun edebilmek iin bir bro ii
bularak Paris'e tandklar zaman aralarndaki ayrlk bsbtn kesinlemiti.
Madam Hennebeau, ocukluunda bile ryalarna giren Paris'e yerleir yerlemez,
havalanm, o zamann delice lks hayatna dalmt. Orada kaldklar on yl
sresinde, bir adamla alktan aa ak hayat yaad ve adam onu braknca
lecek duruma geldi. Fakat bu sefer kocas konuyu renmiti, korkun
kavgalardan sonra, mutluluunu bulduu yerde alan bu kadnn yaptklar
karsnda boyun emek zorunda kald. Msy Hennebeau karsn yola getirmek
midi ile, Montsou madenleri mdrln kabul etti.
Germinal
147
Montsou'ya yerletiklerinden beri, Hennebeau'lar evliliklerinin bandaki can
skntl hayatlarna dnmlerdi. Kadn, nceleri, bu usuz bucaksz ve skn
iindeki diyarda huzur duymaya balam, dnyadan elini eteini ekmi gibi bir
durum alm, imanlamasna bile nem vermeyecek kadar dnya ile ilgisi kesilmi
gibi hareket ediyordu. Sonra, buna dayanamayarak, yaama hrsn tam anlamyla
darya vurdu. nce oturduklar mdriyet binasn istedii gibi deyerek,
hreti t Lille'e kadar yaylan trl antika eyalarla doldurdu. Artk bu
simsiyah yollar, sonsuz tarlalar, perian halk sinirine dokunmaya balamt.
Yalnzlktan ikyete tekrar balamt, kocasn, evin idaresine bile zorla
yeten krk bin franklk bir maa iin kendisini bu uursuz yere hapsetmekle
suluyordu. Bakalar gibi hisse senetleri alarak, speklasyonlara kalkmas,
bir eyler yapmas, hayatta birazck da
baarl olmas gerekmez miydi? Kocas
ise ayn drstl koruyarak, yapmack bir souklua brnm durumda, bu
kadna sahip olmak arzusu ile yanp tutuuyordu. Karsn hibir zaman bir a
gibi elde etmemiti, kafasn daima kurcalayan tek hayal, ona bir defa-ck
olsun, bir bakasnn sahip olduu gibi sahip olmakt. Her sabah, karsn o
akam elde etmeyi kurarak uyanyor, fakat kadn ona o souk baklar ile
baknca, btn cesaretini kaybediyordu. Evin demesi alt ay sonra sona erince
Madam Hennebeau artk tam bir can skntsnla gmld, bu srgn hayatnn
kendisini ldreceini her gn kocasnn bana kakyor, adeta bir zavall tavr
taknyordu.
Tam o sralarda, Paul Negrel Montsou'ya geldi. Bir kaptandan dul kalan ve
Avigong'da azck bir emekli ile geinen annesi onu Politek-nik Okuluna
gnderebilmek iin kuru ekmek ile yetinmiti. Olan, bu okulu kt bir derece
ile bitirmi, amcas olan Msy Henebeau, ona istifasn verdirerek, Voreux'ye
mhendis olarak tayin ettirmiti. Negrel, gelir gelmez, adeta evin olu oldu.
Hatta orada kalarak, yedi, iti; ve bu sayede, bin franklk maann yarsn
annesine gndere148
Emile Zola
bilmek olanan buldu. Madam Hennebeau derhal iyi bir yenge tavr taknarak
yeenle senli benli konumaya ve olann zerine titremeye balmt. Hele ilk
aylarda gsterdii ana efkati son aamadayd. Bu, son derecede gen, son
derecede pratik ve zeki olan, sivri burunlu ince yznde tad ktmserlik
ifadesi ile ok houna gidiyordu. Negrel bir gn kendisini kadnn kollarnda
buldu ve Madam Hennebeau bunu srf iyilik iin yapyormu gibi gzkt, artk
akn kendisinden getiini, sadece arkada olmak istediini syledi. Nitekim,
kskanlk gstermedi, mhendisin berbat eyler olarak onaylad src kzlar
hakknda onunla akalayor, hatta bazan, olan maceralarnn tamamn
anlatmyor, ona adeta kzyordu. Sonra, birden Negrel'i evlendirmek fikrine
kapld, fedakrlk gibi bir hareketle onu zengin bir gen kzla evlendirmeyi
kurdu. likileri, oyun oynarlarm gibi bir hava ierisinde devam ediyor, zaman
geirecek baka eyi olmayan, artk tkenmi olan kadn, son sevgi kabiliyetini
gen adama harcyordu.
ki yl gemiti ki, bir gece, kapsnn nnde ayak ptrtlar iiten Msy
Hennebeau, bir pheye kapld. Kendi evinde, bu ana oul arasndaki macera az
kalsn onu ldrtyordu. Fakat, ertesi gn, kars, Paul ile Gregoire'larn
kzn evlendirmekten szedince, biraz sa-kinleti, hele karsnn, bu plnm
gerekletirmek iin cann diine takmas onu kendisinden utandrd.

Karsnn odasndan kp aaya inerken, Msy Hennebeau, tam o srada dnm


olan Paul ile karlat. Olan bu grev konusundan dolay memnun gzkyordu.
Msy Hennebeau: "Ne haber?" diye sordu.
"i mahallerini gezdim. Pek uslu grnyorlard. Yalnz, galiba sana eli
gnderecekler."
Fakat o srada Madam Hennebeua yukardan bard:
Germinal
149
"Sen misin Paul?.. Yukarya k da bana haberler getir. Bu kadar mutlu
insanlarn byle bir saygszlk yapmalarn aklm almyor dorusu!"
Kars habercisini eliden alnca, mdr daha fazla haber almaktan vazgemek
zorunda kald. zerine tekrar telgraflar ylm olan alma masasnn bana
oturdu.
Gregoire'lar saat on birde geldikleri zaman, kapda bekleyen uak Hippolyte'in,
yolun iki tarafna endieli baklarla baktktan sonra kendilerini ite kaka
ieriye sokmasn hayretle karladlar. Misafirler dorudan doruya alma
odasna alnd. Msy Hennebeau, bu ekilde karlandklarndan dolay onlardan
zr diledi. Salon'un pencereleri sokaa ald iin halka nisbet verir gibi
bir tavr taknmaktan saknmak istediini belirtti.
Sonra misafirlerin kendisini hayretle szdklerini farkedince:
"Ne?" diye devam etti. "Yoksa bilmiyor musunuz?"
Grev'in sonunda baladn renince, Msy Gregoire o sakin tavr ile
omuzlarn silkti. Adam sende, bir ey yapmazlar, namuslu insanlardr onlar...
Ban sallayarak, Madam Gregire, kocasnn madencilerin asrlk ballklarna
olan inancn onaylyordu; o gn ok neeli ve krmz elbisesinin iinde ok
salkl ve gzel gzken Cecile ise bu grev szn iitince glmsyor, ii
mahallesinde iln datmasn hatrlyordu.
Arkasnda Negrel olduu halde, siyah ipekliler giymi olan Madam Hennebeau
gzkt. Daha kapdan baryordu:
"Ne can skc ey deil mi? Sanki bu adamlar bekleyemez miydi biraz daha? imdi
Paul bizi Saint - Thomas'a gtryor..."
Msy Gregoire nazike cevap verdi:
"Burada kalrz. Daha iyi olur."
Paul, Cecile ile annesini sadece selamlamt. Bu ilgisizlie kzan Madam
Hennebeau, bir bakla Paul' kzn yanna gnderdi ve biraz
150
Emile Zola
Germinal
151
sonra ikisinin glerek konutuklarn duyunca, ocuklarna sevgiyle bakan bir
anne gibi glmsedi.
O ara, Msy Hennebeau telgraflar okumay bitirmi, birka tane de cevap
yazmt. Bir saat kadar sonra tam sofraya oturacaklar srada, oda hizmetisi
Msy Deneulin'in geldiini haber verdi. Adam, heyecanl bir tavrla girdi,
Madam Hennebeau'nun nnde eildi, Gregoire'lar farkedince:
"Vay! Siz de mi buradasnz?" dedi.
Ve, birden mdre:
"Demek yle ha? Biraz nce mhendisim haber verdi... Benim ocakta btn iiler
tamam. Fakat bize de geebilir. im pek rahat deil... Peki, siz ne
durumdasnz?"
Tam Msy Hennebeau durumu aklamaya hazrlanrken, yemein hazr olduu
bildirildi, bunun zerine Msy Hennebeau:
"Yemee katln," dedi. "Sonra anlatrm."
Deneulin'in kafas o kadar meguld ki, bu teklifi derhal kabul etti. Sofraya
bir takm daha eklendikten sonra yemee oturuldu. Madam Hennebeau, Paul',
Cecile'in yanna oturtmay ihmal etmedi.
Ordvr'e baland zaman, Madam Hennebeau:
"zr dilerim," dedi, "Size istiridye ikram etmek istiyordum. Biliyorsunuz,
Pazartesi gnleri, Marchiennes'e Ostende'den istiridye gelir, araba ile ay
yollayacaktm.. Fakat kendisini talayacaklarndan korktu.."
Neeli bir kahkaha tufan szn kesti. Olay ok komik bulmulard.

Msy Hennebeau, yol stndeki pencerelere korku ile bakarak:


"Aman yava!" dedi. "Bugn davet verdiimizi halk bilmese daha iyi olur."
Misafirler biraz daha alak sesle glmeye devam ettiler. Dardaki Aralk
souuna karn, bir yaz scakl hkm sren odada herkes
gevemiti.
Gregoire'lar dehete drmekten zevk duyan Negrel:
"Perdeleri kapasak daha iyi olur," dedi.
Bunu bir emir sanan oda hizmetisi perdelerden birini kapatnca, bu , sonu
gelmez alaylarn balamasna neden oldu. Artk herkes, bardan veya ataln
brakrken trl tedbirler alyor, masaya gelen her yemek, zaptedilen bir
ehirde yamadan kurtarlm bir mal gibi selamlanyordu. Fakat bu zoraki
neenin altnda, gizli bir korkunun olduu, misafirlerin, sanki bir a insanlar
srs masay gzetliyormu gibi, darya attklar baklardan meydana
kyordu.
Konuma, on sekiz aydr sren sanayi krizine dnmt.
Deneulin:
"Zaten, bu kanlmaz bir durum almt," dedi, "son yllardaki fazla refah buna
sebebiyet verecekti... Hareketsiz kalan o byk sermayeleri, demiryollarn,
limanlar, kanallar, en lgnca speklasyonlara yatrlan paralar dnn.
Tabii ki bugn para azald, harcanan sermayelerin faiz vermesi iin eklemek
gerek, bundan dolay, iler tkand ve sonundu durdu."
Msy Hennebeau bu fikri tartt, fakat mutlu yllarn iileri martm
olduunu kabullendi.
"Bizim ocaklardaki madencilerin, imdikinin iki katna yakn para kazandklarn
dnyoruk da!" diye haykrd. "yi yayorlar, lkse almaya balyorlard...
Eski mtevazi hayatlarna dnmek, tabii ki, imdi onlara zor geliyor."
Madan Hennebeau sz kesti:
"Msy Gregoire, rica ederim u balktan biraz daha buyurun.. Leziz, deil mi?"
Mdr devam ediyordu:
"Fakat kabahat bizim mi? Biz de kt durumdayz... Fabrikalar birer birer
kapanmaya baladndan beri kmrmz satana kadar ca152
Emile Zola
nmz kyor. Talep azaldka, maliyeti drmek zorunda kalyoruz... inin
anlamak istemedii de bu zaten."
Tabandaki keklik kanad ile megul olan Deneulin:
"in en kts, maliyeti indirmek iin, retimi artrmak gerekir. Aksi halde
cretleri ksmak gerekir ve ii de zararn kendisine yklendiini iddia etmekte
hakl olur.
Deneulin'in bu samimi itiraf bir tartmaya sebep oldu. Kadnlar ise sklmaya
balamlard. O srada ieriye giren bir uak, bir eyler sylemek istedi,
sonra tereddt etti.
Msy Hennemeau sordu:
"Ne var? Telgrafsa verin.. Cevap bekliyorum."
"Hayr efendim, Msy Dansaert darda bekliyor... Fakat rahatsz etmekten
korkuyor."
Mdr misafirlerinden zr dileyerek baavuu ieriye ald. Dansaert nefes
nefese bir halde girerek masadan uzakta durdu. Mahalle sakindi; yalnz bir kurul
yollamaya karar vermilerdi. Belki biraz sonra buraya gelirdi.
Msy Hennebeau:
"yi, teekkr ederim," dedi. "Sabah, akam rapor isterim, anladnz m?"
Ve Dansaert odadan kar kmaz alaylar tekrar balad, herkes, eer bitirilmek
isteniyorsa bir saniye bile zaman kaybetmemenin gerektiini ileri srerek Rus
salatasna dald. Fakat, asl, Paul oda hizmetisinden ekmek isteyip de, kadn
sanki arkasnda, kana susam bir haydut srs varm gibi, hafif ve titreyen
bir sesle "Peki, efendim" deyince, nee son haddini buldu.
Mdr, kendisine gelen mektup ve telgraflardan bir tanesini yksek sesle okumak
istedi. Bu, Pierron'un yollad bir mektuptu ve ii arkadalarndan korktuu
iin onlarla beraber greve katldn, saygl cmlelerle anlatyor, ve bu
giriimini onaylamamasna karn, kurula
Germinal

153
dahil edilmekten kamadn zr dileyerek bildiriyordu.
Msy Hennebeau:
"te alma zgrln!" diye bard.
Bunun zerine tekrar grev konusuna dnld, mdre bu konu hakkndaki fikri
soruldu. Hennebeau:
"Ohhooo!" diye cevap verdi, "Biz daha ne grevler grdk... Bu da geen sefer ki
gibi, bir hafta, en fazla on be gnlk bir tembellikten ibaret. Meyhanelerde
srnecek, sonra, alk akllarn balarna getirince tekrar madene
dnecekler."
Deneulin ban sallad:
"Ben bu kadar iyimser deilim... Bu defa daha iyi rgtlenmie benziyorlar. Bir
yardm sandklar yok mu?"
"Evet, ancak bin franklk kadar bir ey. Bu para ile ne yapsnlar
istiyorsunuz? Etienne Lantier adndaki bir adamn onlarn ba olduunu tahmin
ediyorum. Voreux'yu biras ve fikirleri ile zehirlemeye devam eden u uursuz
Rasseneur gibi, onu da kovmak istemem, iyi bir iidir... Neyse, ne olursa
olsun, sekiz gne kadar adamlarn yans, on be gn sonra da hepsi, madene inmi
olurlar."
Kendinden emindi. Tek endiesi, bu grevin sorumluluunun kendisine yklenerek
gzden decei idi. Artk pek eskisi kadar saygn olmadn seziyordu. Bundan
dolay, yemei brakp, Paris'ten gelen mektuplar, tekrar, her kelimenin
altnda bir gizli anlam arayarak okudu. Misafirler onu ho gryorlard..
Sonunda kadnlar da artk sze kartlar. Madam Gregoire ala decek olan bu
adamlara acyor, Cecile ise, ekmek ve et kuponlar datmay kuruyordu.
Fakat, Madam Hennebeau, madencilerin sefaletinden szedilince hayret iinde
kalmt. ok mutlu deiller miydi? stelik, evlerini, snmalarn,
tedavilerini kumpanya temin ediyordu! Bu srye kar olan ilgisizlii
dolaysyla, onlar hakknda bildikleri Paris'ten gelen
154
Emile Zola
misafirlere
anlatt ezberlenmi dersten ibaretti. Ve sonunda buna kendisi de
inanm, halkn nankrlne kzyordu.
O ara, Negrel, Msy Gregoire' korkutmaya devam ediyordu. Cecile de olduka
houna gidiyordu ve yengesine ho grnmek iin onunla evlenmeye raz idi, fakat
kendi tanmyla artk kendini kaybetmeyen tercrbeli bir gen olarak, pek de
ateli ak gsterilerine kalkmyordu.
"Ben durumu amcam kadar iyi grmyorum," diyordu. "ok tehlikeli olaylardan
korkuyorum... Onu iin, Msy Gregoire, size Piolai-ne'in kaplarn srmelemeyi
tavsiye ederim... Yamaya urayabilirsiniz."
Oysa tam o srada Msy Gregoire, ehresindeki o srekli glm-seyiiyle
madencilere efkat hisleri beslemekte kars ile yar ediyordu. Birden
aalayarak:
"Yamaya uramak m?" diye bard. "Peki ama niin?" "Montsou'da hisse sahibi
deil misiniz? almyor, bakalarnn srtndan yayorsunuz. Yani tipik bir
sermaye sahibisiniz, bu kadar da yeterli... Eer isyan baarl olursa, emin
olun ki, alnm para gibi servetinizi geri alacaklar."
Msy Gregoire, birdenbire iinde yaad bilinsizce ocuksu
sessizlii kaybetti.
"Benim servetim alnm para m?" diye ekledi. "Eskiden, babamn dedesi, bu ie
yatrd paray urap didinerek kazanmam myd? irketin risklerine gs
germedik mi? Bugn gcm kt bir ekilde mi kullanyorum?"
Anne ve kzn da korkudan sapsar kesildiklerini gren Madam
Hennebeau atld:
"Paul aka ediyor, Msy Gregoire."
Fakat adam adeta kendini kaybetmiti, masadan bilinsizce bir stakoz aya
alarak elleriyle yemeye balad ve devam etti.
Germinal
155
"Evet, doru gcn ktye kullanan baz sermaye sahipleri var. rnein, ismini
sylemeyeceim. Kumpanyann en ileri gelen hissedarlarndan olan bir dk, etrafa

avu dolusu para sayor, rezil bir ekilde yayor. Fakat bizler, grltsz,
kimseye zarar dokunmayarak yaayan bizler! Speklasyonlara girimeyen,
fakirlere paylarn vererek, elimizde olanla yetinen bizler!... Hadi canm!
Sizin iilerin bizim evden bir tek toplu ine alabilmeleri iin azl birer
haydut olmalar gerekir!"
B kez zellikle Negrel'in onu yattrmas gerekti. Epeydir dalgn gzken
Deneulin, kafasn igal eden dneceye yenilerek, Msy Hennebeau'ya
birdenbire:
"Peki ama ne yapacaksnz?" diye sordu.
Mdr irkildi, sonra belirsiz bir cevapla iin iinden syrld:
"Bakalm."
Deneulin yksek sesle iini dkmeye balad:
"Sizin srtnz pek, bekleyebilirsiniz tabii. Fakar eer grev Vanda-me'a
ularsa, ben hap yutarm. Jean - Bart' restore etmeme karn,tek bir ocakla
iin iinden kamam... Ah! nann bana, durumum hi de parlak deil!"
Bu itiraf Msy Hennebeau'yu ilgilendirmi gibiydi. Dinliyor ve bir pln
hazrlyordu: "Grev ciddiyetini korursa, niin bundan yarar-lanmamal, komu
mahvoluncaya kadar olaylara seyirci kalarak, onun hakkn dk fiyata satn
almal idi? Yllardr Vandame'i ele geirmeyi kuran patronlarn gznde tekrar
ykselmek iin bundan iyi frsat olamazd. Glerek:
"Jean - Bart sizi bu kadar endielendiriyorsa," dedi, "Niin onu bize brakmyor
sunuz?"
Fakat Deneulin, derhal ikyetlerinden dolay piman olmutu.
"Hibir zaman!" diye bard.
Heyecan trl akalara neden oldu ve hizmeti tatly getirdii
156
Emile Zola
zaman sonunda grev konusu unutuldu. Herkesin zerine tatl bir rehavet kmt.
Ve zellikle bu sralarda Cecile ve Paul'n evlenmeleri byk bir adm att.
Gen adam yengesinin srarl baklarnn etkisiyle, biraz nce yama hikyeleri
ile dehete drd Gregoire'lan sokulgan tavrlar ile tekrar kendisine
sndrmt. Kars ile yeeninin bu kadar rahata anlaabilmeleri karsnda,
Msy Hennebeau biran, sanki bu baklar arasnda bir iliki sezmi gibi, eski
phesinin uyandn hissetti. Fakat, tekrar, gznn nnde yaplan bu evlenme
iini rahatlatt.
Tam Hippolyte kahveyi ikram ettii srada, hizmeti kadn, tela iinde, koup
geldi:
"Msy, msy, geldiler!" diye bard.*"
Gelen kuruldu. Kaplar arpt, bitiik odalardan, bir dehet soluunun gemesi
iitildi.
Msy Hennebeau:
"Onlar salona aln," dedi.
Misafirler, endieli baklarla birbirlerine bakmlard. Bir ara yine
akalamaya balayp, kalan ekerleri ceplerine koyar gibi yaptlar-sa da,
mdrn ciddi yz glmeleri kesti, konumalan fslt haline getirdi.
Madam Hennebeau kocasna alak sesle:
"Kahvenizi ieceksiniz herhalde, deil mi?" diye sordu.
"Tabii. Beklesinler!"
Sinirli idi. Sadece fincan ile megulm gibi grltlere kulak veriyordu.
Paul ve Cecile sofradan kalkmlard, mhendis, kza anahtar deliinden bitiik
oday gzetletiyordu. Glmelerini tutuyor, alak sesle konuuyorlard.
"Onlar gryor musunuz?"
"Evet... nde bir iman, arkada iki ksa boylu var."
Germinal
157
"Nasl? Yzleri ok irkin, deil mi?"
"Yok canm, ok irin eyler."
Msy Hannebeau, kahvenin ok scak olduunu, sonra ieceini syleyerek birden
ayaa kalkt. karken bir parman dudaklarna koyarak ihtiyat tavsiye etti.
Herkes, masann banda, sessiz, kmldamaya cesaret edemeden kulak kabartarak,
bu kaln erkek seslerini huzursuz bir ekilde dinliyorlard.

Bir gn nce, Rasseneur'n meyahnesinde yaplan bir toplantda, ertesi gn


Mdriyete gidecek olan kurulun yelerini belirlemilerdi. Maheude geceleyin,
kocasnn da bunlarn arasnda bulunduunu renince, zld, adama sokaa
atlmak m istediini sordu. Zaten Ma-heu de bunu pek istememiti. kisi de,
harekete gemek zaman gelince, haksz sefaletlerine karn, yarn dnerek
titriyor, boyun emeyi tercih ediyorlard. Maheu genellikle, iyi dndn
kabul ettii karsnn fikriyle hareket ederdi. Fakat bu defa, Maheude'n
endielerini gizlice paylat iin olacak, fkelendi. Yataa yatp, arkasn
dnerek:
"Rahat brak beni, be!" dedi. "nsann arkadalarn brakmas ho bir ey
sanki... Grevimi yapyorum."
Kadn da yatt. kisi de konumuyorlard. Sonra, uzun bir sessizlikten sonra,
Maheude konutu:
"Haklsn, iine bak. Fakat kocacm, artk hap yuttuk."
Tam on ikide len yemei yendi, nk, saat birde Avantege'da toplanarak
Hennebeau'lara gidilecekti. Patates vard. Pek az tereya kald iin, kimse
el srmedi. Akama, tereyal ekmek yenecekti.
Etienne, Maheu'ye birdenbire:
"Konumak iin sana gveniyoruz biliyorsun," dedi.
158
Emile Zola
Maheu aalad, heyecandan sesi kesildi. Maheude: "Aa, yooo, bu kadar da
fazla!" diye bard. "Oraya gitmesine diyeceim yok ama, ba olmasn
istemiyorum... Hem, niin o da, bir bakas deil?"
O zaman Etienne, heyecanl sesiyle bunun sebebini aklad. Maheu ocan en iyi,
en sevilen, en akl banda saylan iilerin banda idi. Dolaysyla iilerin
istekleri onun aznda daha baka bir kuvvet kazanacaklard. nce, kendisi,
Etienne konuacakt, fakat Montsou'da alal pek az zaman oluyordu. Eskilerden
biri szn daha iyi dinletirdi. Sonunda, arkadalar karlarnn korunmasn en
yarar olana teslim ediyorlard: Bunu reddedemezdi, alaklk yapm olurdu.
Maheude mitsizce bir hareket yapt:
"Hadi git kocacm, bakalar iin kendini feda et," dedi. "Raz olmaktan baka
aren yok..." Maheu:
"Fakat ben bu ii beceremem ki," diye kekeledi. "Samalarm." Etienne, onu raz
ettiinden dolay memnun, omuzuna vurdu: "Duygularn sylersin, ok iyi olur."
Bacaklarndaki i inmeye balayan 3onnemort baba, ban sallayarak onlar
dinliyordu, ar ar homurdand:
"stediini syle, bir kulaklarndan girer br kulaklarndan kar... Ah! Ben
bu eit neler grdm neler! Krk yl nce bizi Mdriyetin kapsndan kl
darbeleri ile kovmulard. Bugn belki sizi kabul ederler, fakat u duvardan
fazla cevap karamazsnz onlardan. Paralar var, umurlarnda bile deil
vallahi!"
Bir sessizlikten sonra, Etienne ve Maheu, keder iindeki aileyi bo tabaklarnn
nnde brakarak ktlar. Pierron ve Levaque'i da alarak Rasseneur'n
meyhanesine gittiler. Dier erkekler de gelip yirmi kiilik heyet toplannca,
birlikte hareket ettiler.
Vardklar zaman saat ikiyi geiyordu. Uak, nce kapy yzleriGerminal
159
ne kapadktan sonra, dnd, onlar salona ald, perdeleri at. Hepsi tertemiz,
bez elbiselerini giymi, sabahtan tra olmu, san sal ve bykl madenciler
yalnz kalnca tereddt iinde oturmaya cesaret edemediler. Kasketlerini
parmaklarnn arasnda eviriyor, karmakark antika mobilyaya yan gzle
bakyorlard. Be dakika geti. D dnyaya kapal, scak ve zengin grnl bu
odann iinde huzursuzluklar artyordu.
-Sonunda Msy Hennebeau ieri girdi ve derhal sze balad:
"Hal! Geldiniz demek!... Galiba isyan ediyormusunuz..."
Ve, durdu, nazik bir ciddiyetle ekledi:
"Oturun, ben de konumay ok istiyorum."
Madenciler dndler, oturacak yer aradlar. Bazlar birer iskemleye oturmaya
cesaret etti, dierleri ayakta durmay tercih ettiler.

Bir sessizlik oldu. Koltuunu minenin nne itmi olan Msy Hennebeau, onlar
tetkik ediyor, yzlerini hatrlamaya alyordu. En arka sraya saklanm olan
Pierron'u tand ve gzleri tam karsnda oturmu olan Etienne'in zerinde
durdu.
"Bekliyorum," dedi, "bana sylemek istidiiniz nedir?"
Gen adamn sz alacan tahmin ediyordu. Ve Maheu'nn ilerlediini grnce o
kadar ard ki, unlar eklemekten kendini alamad:
"Nasl! Demek siz, her zaman mantkl hareket etmi olan iyi bir ii, Montsou
ilemeye baladndan beri ailesi madende alan siz ha!.. Ah! ok kt,
isyanclarn banda olmanz beni zd!"
Maheu nne bakarak dinliyordu. Sonra, bouk bir sesle konumaya balad:
"Sayn mdr, zaten, sakin bir adam olduum ve eletirilecek bir tarafm
olmad iindir ki, arkadalar beni setiler. Bu da size, sz edilen grevin,
karklk karmaya alan babozuklarn eseri olmadn, ispat etmelidir.
Sadece adalet istiyoruz, alktan kvranmaktan bktk ve artk hi olmazsa her
gn yiyecek ekmek bulabilmemiz iin
160
Emile Zola
anlamak zamannn geldiini sanyoruz."
Sesi toklamaya balamt. Gzlerini kaldrd, mdre bakarak
devam etti:
"Yeni sisteminizi kabul etmemize olanak olmadn biliyorsunuz... Bizi kt
payanda vurmakta suluyorlar. Doru, bu ie yeterli derecede zaman ayramyoruz.
Fakat bir de ona zaman harcarsak, zaten bizi beslemeyen gndeliimiz daha da
azalacak ve o zaman adamlarnzn hepsi silip sprlecek. Bize daha fazla cret
verin, ok daha iyi payandalar yapalm. Para getirecek tek iimiz olan
kazmacla btn zamanmz harcayacak yerde payandalamaya da zaman ayrrz.
Baka trl anlalamaz, iin yaplmas iin, bedelinin denmesi gerekir... Ve
siz bunun yerine ne icat ettiniz? Akl almayacak bir ey. Araba bana creti
kstnz, sonra bu azaltmay, payandalamak iin vereceiniz ayr bir cretle
gidereceinizi sylediniz. Bunun doru olduunu kabul etsek bile, payandalamak
ok zaman alacandan, yine de hakkmz yenmi olacak. Fakat asl bizim tepemizi
attran, bunun bile doru olmamas: Kumpanyann bir eyi karlad yok, sadece
araba bana iki santim cebine indiriyor, o kadar!"
Msy Hennebeau'nun onu susturmak ister gibi iddetli bir hareket yaptn
gren heyetin teki yeleri, mrldandlar: "Evet, evet, dorusu bu."
Zaten, Maheu mdr umursamadan devam ediyordu. Artk, iyice kzm, kelimeler
kendiliinden geliyordu. Bazen, sanki iinde bir yabanc kendisi yerine
konuuyormu gibi kendi konumasn hayretle dinliyordu.Bu szler, yllardr
iinde birikmi, kendinin bile varlnn farknda olmayp, birdenbire yze
kan eylerdi. ektikleri sefaleti, zorluk iindeki almalarn, hayvan gibi
yaaylarn, evde alktan kvranan kars ve ocuklarnn strabn
anlatyordu. Son eksik demeleri, para cezalan ve isiz gnlerle bsbtn
zavall hale gelen on be gnlk yevmiyeleri bir bir syledi. Onlar yok etmek
mi istiGeiminal
161
yorlard?
Ve szn u ekilde bitirdi:
"Bundan dolay sayn mdr, size alarak alktan lmektense, hibir ey
yapmadan alktan lmeyi tercih ettiimizi bildirmeye geldik. Hi olmazsa daha
az yorulmu oluruz.. Ocaa ancak kumpanya artlarmz kabul ettii zaman
ineceiz. O, araba bana creti indirmek, payandalama iin ayr bedel vermek
gerekiyor. Biz, eski durumun devam etmesini ve araba bana be santim daha
fazla cret verilmesini istiyoruz... imdi, adalet ve alma tarafnda olup
olmamak sizin bileceiniz ey artk!"
Madencilerin arasndan sesler ykseldi:
"Evet, evet... Fikrimizi syledi... Sadece adelet istiyoruz."
Bir ksm da sessizce balarn sallayarak onaylyorlard. Sonunda kzmaya
balayan Msy Hennebeau bard:

"Brakn da cevap vereyim! Her eyden nce, kumpanyann araba bana iki santim
kazand doru deildir...Rakamlar grelim."
Karmakark bir tartma bunu takip etti. Madencileri ikiye ayrmak iin,
mdr, Pierron'a hitap etti, fakat adam kekeleyerek gizlendi. Onun aksine,
Levaque, en saldrganlarn banda bulunuyor, olaylar kartryor, bilmedii
konularda fikir yrtyordu.
Msy Hennebeau sze kart:
"Hepiniz bir azdan konuuyorsunuz, anlaabilmemiz imknsz," dedi.
Bir emir alm ve ona itaat ettirmek isteyen bir idare mdrnn, sakin, sert
nezaketini tekrar taknmt. Konuma baladndan beri, Etienne'i gzden
karmyor, gen adam gmld sessizliin iinden karmak iin urayordu.
Bu dnceyle hareket ederek, iki santim konusunu brakp, birdenbire olay
geniletti:
"Hayr, itiraf edin ki asl neden, iren kkrtmalara uymanzdr. Bu, artk
btn iilerin zerinde esen, en iyilerini bile yoldan karan
162
Emile Zola
salgn bir afet haline geldi... Hatta itiraf etmenize bile gerek yok, eskiden o
kadar sakinken imdi deitirildiinizi grmemek iin kr olmak gerekir. Tabii,
mutlaka, size ekmekten daha fazla tereya iin sz verdiler, efendilik
srasnn size geldiini sylediler.. Yani, sizi, u uursuz nternational'e, u
amac toplumu yok etmek olan haydut ordusuna soktular..."
O zaman Etienne, adamn szn kesti:
"Yanlyorsunuz, sayn mdr. Montsou'dan bir tek madenci bile ye olmu deil.
Fakat, eer mecbur edilirlerse, btn ocaklar katlacaklardr. Buna engel olmak
kumpanyann elindedir.
Ve o andan itibaren, sanki teki madenciler orada deillermi gibi, mcadele
sadece Etienne ile Msy Hennebeau arasnda devam etti.
"Kumpanya, iileri iin bir nimettir, onu tehdit etmekle hakszlk ediyorsunuz.
Bu yl, kendisine, harcad parann yzde ikisini bile getirmeyen, ii
mahallelerini ina etmek iin yz bin frank harcad; balad ikramiyeler,
verdii kmr ve ilalar da ayr. Zeki grnen ve birka ay iinde en iyi
iilerimiz arasna giren siz, sanyorum ki kt hretli kimselerle arkadalk
ederek kendinizi mahvedeceinize bu gerekleri yaymakla daha iyi edersiniz.
Evet, Rasseneur'den szet-mek istiyorum; ocaklarmz sosyalizm araclyla
rmekten kurtarmak iin kendisine yol vermek zorunda kaldmz
Rasseneur'den... Sizi her zaman onun meyhanesinde gryorlar ve bu yardm
sand fikrini size veren de mutlaka odur. Ayrca, bu sandk, sadece bir
tasarruf sand olsa idi memnuniyetle karlardk, fakat bunun bize kar bir
silah, sava masraflarn demek iin bir fon olduunu hissediyoruz. Ve, yine bu
hususta unu da ekleyelim ki, kumpanya bu sandn zerinde bir kontrole sahip
olmak istiyor."
Etienne, gzleri mdrn gzlerinde, dudaklar hafife titreyerek dinliyordu.
Son cmle zerine glmsedi, sakin bir tavr ile cevap verGerminal
163
di:
"Demek bu yeni bir istek, nk sayn mdr bu zellii belirtmeyi ihmal
etmiti... in kts bizim isteimiz kumpanyann tam tersine bizimle daha az
megul olmas ve bir nimet rol oynayacana, hakkmz olan ve ortak olduu
kazancmz bize vererek sadece adil olmasdr. Her krizde, iileri alktan
ldrerek, sermayedarlarn hisselerini kurtarmak adalete uyar m? Sayn mdr ne
derse desin, yeni sistem, gizli bir cret sklmasdr; zaten bizi isyan ettiren
de budur, nk tasarruf yapmak isteyen kumpanyann bunu sadece iinin
srtndan temin etmesi ok kt bir harekettir.
Msy Hennebeau:
"Hah! te!" diye bard. "Bu sulamay, halk a brakarak onun aln teri ile
geinmek sulamasn bekliyordum! Siz ki, sanayi sahasnda, rnein madenlerde,
sermayelerin kar karya olduklar riskleri bilmeniz gerekir, nasl bu kadar
sama eyler syleyebiliyorsunuz? Bugn bir maden oca btn ayrntlar ile
bir buuk, iki milyon franka mal olur ve yatrlan bu byk miktardan azck kr

elde edilebilmek iin ne kadar glk ekiliyor! Fransa'daki maden irketlerinin


hemen hemen yars iflas ediyor... Ayrca, baarl olanlar zalimlikle sulamak
ok sama olur. iler sknt ekiyorsa, onlar da sknt iindedirler.
imdiki krizde, sanyor musunuz ki, kumpanyann sizden daha az kaybedecek eyi
vardr? Kendisi artk cretlere hakim deildir, iflas etmemek iin rekabete
uymak zorundadr. Ona deil, olaylara kzn... Fakat dinlemek, anlamak
istemiyorsunuz!"
Gen adam:
"Tam tersine," dedi, "Durum imdiye kadar olduu gibi devam ettike, durumumuzun
dzelmesine olanak olmadn ok iyi anlyoruz ve bundan dolaydr ki, iiler
gnn birinde, ilerin baka trl yrmesi iin harekete geeceklerdir."
ekil bakmndan ok uyumlu bu sz, tehditle titreyen alak bir
164
Emile Zola
sesle, o kadar inanlarak sylenmiti ki, byk bir sessizlik oldu. Salonun
sessizlii iinde, bir huzursuzluk, bir korku nefesi esti. Durumu pek iyi
anlayamayan teki madenciler bile, arkadalarnn, bu refahn ortasnda, kendi
paylann istediini anlamlard ve en ufak biblosu bir aylk yiyeceklerini
karlayacak olan, bu lks odaya yan gzle bakmaya balamlard.
Dnceli bir tavr taknm olan Msy Hennebeau, sonunda, onlara konumann
bittiini bildirmek iin ayaa kalkt. Hepsi onu taklit ettiler. Etienne,
hafife Maheu'nn dirseine dokunmutu ve adam, tekrar dili dolaarak sze
balad:
"Msy, demek cevabnz bundan ibaret... tekilerine artlarmz reddettiinizi
syleyeceiz."
"Ben mi!" diye bard, "Ben bir ey reddetmedim!.. Ben de sizin gibi bir
memurum ve en ufak raktan bile fazla szm gemez, bu konuda, bana emirler
verilir ve benim tek grevim bunlarn iyi bir ekil-yerine getirilip
getirilmediini kontrol etmektir. Size sadece dndklerimi syledim, fakat
karar vermeye hi mi hi yetkili deilim... Bana isteklerinizi sylersiniz, ben
bunlar idareye bildiririm, cevabn onlar verir."
Tekrar yksek memurlarn, o sakin, kuru nezaketi ile konumaya balad.
Madenciler imdi ona gvensiz bir ekilde bakyorlar, kendileri ile patronlar
arasna girerek ne alabileceim tahmine alyorlard. Bir ii gibi cret
alp, bu kadar refah iinde yaayan bir adam belki de bir hilekr idi. Etienne:
"Bakn mdr bey," dedi, "Kendi davamz kendimizin savunama-y ne kadar zc
bir ey. Hi olmazsa sizin gznzden kaan baz eyleri aklardk. Fakat kime
bavuracamz bile bilmiyoruz," dedi. Hennebeau, kzmayp, tam tersine
glmsedi ve: "Oo. Bana gvenmiyorsunuz o zaman i deiir," dedi. "Oraya
Germinal
165
gitmek gerekir..."
Temsilciler, onun belirsiz bir yeri iaret ettiini grdler. Oras neresiydi?
Herhalde Paris olacakt. Fakat, orasnn kendileri iin korkun bir uzakl,
eriilmezlii vard. Onu, yalnz uzaktan, Mont-sou'nun on bin kmr iisini
ezen bir kuvvet olarak hissediyorlard.
Cesaretleri krld. Etienne bile, en iyi eyin ekilip gitmek olduunu
dnerek omuz silkti. Msy Hennebeau ise dosta bir tavr ile Maheu'nn koluna
dokunarak, Jeanlin'i soruyordu.
"Aldnz ac derse karn, bu kt payandalar yine sizler kuruyorsunuz...
Dnn arkadalar... Siz de anlayacaksnz ki grev herkes iin bir felket
olacaktr. Bir haftaya kalmaz alktan lr gidersiniz. Anlaynza gveniyorum
ve en ge Pazartesi gn ie balayacanza eminim..."
Sonunda hep beraber kmak zere kalktlar. Onlarla beraber kan direktr,
konutuklann ksaca tekrarlad: Bir tarafta kumpanyann tarifesi, teki
tarafta, iilerin araba bana cretlerine be santim zam yaplmas istei
vard. mitlerini kesmeleri iin bu artlarn kumpanya idaresi tarafndan
herhalde reddedileceini bildirmeyi uygun grd.
"Terbiyesizlik yapmadan, iyice dnn," diye tekrarlad.
kta, Pierron, yerlere kadar eilirken, Levaque apkasn giyer gibi yapt.
Maheu veda etmek iin kelime aryor gibiydi. Etienne onu derseinden drtt ve

hep birlikte tehdit dolu bir sessizlik iinde gittiler. Kap byk bir grlt
ile kapanmt.
Msy Hermebeau, yemek salonuna dnd zaman konuklarn, kadehler karsnda
hareketsiz buldu. Birka kelime ile onlar durumdan haberdar etti. Deneulin'in
yz bsbtn korkuya bouldu. Sonra baka konular konumaya altlar, fakat
Gregorie yine konuyu greve getirdi. ilerin, ilerini terketmelerine engel
olacak kanunlar konmamasna hayret ediyordu. Paul, Cece'i yattrmak iin
jandarmalarn mutlaka geleceini sylyordu.
166
Emile Zola
Germinal
Nihayet, Madam Hennebeau, ua ard ve: "Hyppolite, biz salona gemeden,
pencereleri an da, ierisini ha-valandrverin," dedi.
Bylece aradan on be gn geti. nc haftann Pazartesi gn Mdriyete
yollanan ktlar, ocaklara inen iilerin tekrar azaldn gsteriyordu. dare
eski fikrinde srar ediyor ve bu, maden iilerini kzdryordu. almayan
ocaklar yalnz Voreux, Crececoeur, Mirou ve Madelaine deildi. Victoire ve
Feutry-Cantel'da alan iilerin says drtte bire inmiti. Grev Saint-Thomas
ocana da yaylmt ve gittike geniliyordu. Voreux'de tam bir sessizlik
vard. Kanal iskelesinde yar dolu bir mavna uykuya dalm gibi bulank suda
durup duruyordu. Harmann da grlts duyulmaz olmutu. Maden avular tekrar
ii olmu, koskoca ocakta bir onlar alyordu. Grevleri gme tehlikesi
gsteren yollan kontrol etmekti. Duyulan tek ses, soluyup duran tulumbann
kard grltden ibaretti. Zaten o da dursa, oca derhal su basard.
Kar yayladaki iki yz krklar mahallesi de bir ly andnyordu. Grev zerine
Lille valisi buraya gelmi, jandarmalar yollarda nbet tutmulard. Fakat
grevcilerin derin suskunluu onlar geri dnmeye mecbur etti. nk yapacak bir
ey yoktu. Bu mahalle hibir zaman bu kadar sessiz kalmamt. Erkekler
meyhaneye uramamak iin ken-dierini uykuya vermiler, kadnlar kahveyi hesapla
imeye baladklar iin, biraz akllar balarna gelmi gevezelik ve kavga
azalmt.
ocuklar bile durumu kavramlard. Yalnayak, sessiz sessiz dolayorlar ve
birbirlerini sessizce tokatlyorlard. Matheu'lerin evi kalabalkla dolup
tayordu. Etienne, yardm sandnda biriken 3000 frang en fakirlerin arasnda
paylatrmt. Baz blgelerden de birka yz
167
frank gnderilmi, fakat imdi btn kaynaklar tkenmiti. Dpedz alk
balayacakt. Maigrat, nceki iki hafta veresiye teberi vereceini bildirmi,
fakat sonra bundan vazgemiti. Herhalde Kumpanyadan emir almt. Anlalan
Kumpanya, iileri a brakp bir an nce sonuca varmak istiyordu. Hem sonra
Maigrat veresiye verdii gnler tam bir despot kesiliyor, teberi almaya
gnderilen gen kzlarn yzlerine bakarak, bir eyler veriyor, yahut da onlar
kovuyordu. Maheu-de'lere/lokma vermiyordu. Bylece elde edemedii Catherine'den
intikam alyordu. Dondurucu bir souk balam ve erkekler, alritadk-lar
iin madenden kmr alamama tela ve heyecan iindeydiler. Aln yannda bir
de souktan geberip gitme olasl belirmiti. Ma-heu'lerin evi hemen hemen
tamtakrd. Levaque'lar, Boteloup'dan aldklar 20 franklk krediyi tketmekle
meguldler. Pierron'larda para vard, fakat komular bor ister korkusuyla,
paralan yokmu gibi gsterip, Maigrat'dan veresiye alyorlard. Zaten Pierronne
biraz bacaklarnn ucunu gsterse, Maigrat ona dkkn vermeye hazrd.
Cumartesi gn birok aile yemek yemeden, a yatmt. Bu felaket gnlerinin
balangcnda hi kimse halinden ikayet etmiyordu. Btn olanlara ramen tam
bir inan ve bir koyun teslimiyeti vard. Uluslararas bir mutluluk iin
skntlara katlanmaya hazrdlar. Alk da kendilerini tahrik ediyor ve kararan
gzleri uzakta hayallerinin ehrini grr gibi oluyordu. Bu hayallerinin ehri
kardelerle dolu halk ve hep birlikte alklarn gidermek a ile ok yakn
ve gerek gibiydi. Sandkta para bitmi, Kumpanya inadndan vazgememiti ve her
geen gn daha kt bir duruma dyorlard. Fakat onlar hl mit ediyorlard
ve olaylar alayc bir eda ile deerlendiriyorlard. Bastklar yer kse bile
bir mucize ile kurtulacaklarna tamamen emindiler. te bu inanlar sanki ekmek
yemiler gibi karnlann doyuruyordu. Maheu'ler ve dierleri, sade suya

orbalarn iip dnen balar ile mutlu bir hayatn hayali iinde
ykseliyorlard.
168
Emile Zola
Etienne, artk rakipsiz bir ef olmutu. Konumalarda ciddi kararlar veriyor.
Geceleri devaml okuyordu. Her gn daha fazla mektup almaya balamt.
Belika'da yaynlanan ve sosyalist ierikli "Venge-ur"e abone olmutu. Bu, ii
mahallesine ilk giren gazeteydi ve Etien-ne'in arkadalarnn gznde
saygnln artrmt. Gittike genileyen etkisi bu eski makinist ve
kazmacnn gururunu okuyordu. Zeks ve yaad rahat hayat kendisini o nefret
ettii burjuvala doru srklyor ve o bunu kendi kendisine de itiraf
edemiyordu. En fazla zld ey, talihsizlii idi. Ne zaman kravatl biri ile
karlasa, arp, bocalyordu. renmek iin, ne bulursa byk bir hevesle
oku-"Tnaya devam ediyordu. Ancak takip ettii yntemin kt olmas dolaysyla,
okuduu eyleri ok byk bir glkle reniyor ve akl bu-lanp sonunda
anlayamad birtakm konular da anlar grnyordu. Bazen, durumu iyi
kavraynca amacndan korkuya dyor ve arkadalarna zarar vermekten korkuyor,
bir bilgine veya bir avukata ihtiya olup olmadn aratryordu. Sonra
birdenbire isyan ediyor, avukatlara gerek olmadn, onlarn da bilgilerinden
faydalanarak, milleti soyduklarn dnyordu. O zaman yeniden, kendisini
halkn lideri gibi gryor, Paris'i uzaklardan hayal ediyordu. Belki de gnn
birinde Parlamentoda burjuvaziye kar ate pskren bir ii temsilcisi
olacakt.
Son gnlerde Etienne aknlk iindeydi. Pluchart kendisine devaml mektup
yazyor ve grevcileri tevik iin Montsou'ya gelmeyi ileri sryordu. Amac
burada bir toplant yaptrp, grevi krklemek ve kararsz iileri
enternasyonale sokmakt. Etienne ise grlt kmasndan endieleniyordu. Ama
Rasseneur'n muhalefeti olmasa, Pluchart'n gelmesine ses karamayacakt.
Etienne mterileri arasnda grevcilerin bulunduu meyhaneciden ekiniyor ve onu
dikkate almay zorunlu gryordu.
Pazartesi gn akama doru, Etienne ile Maheude aaki katta
1
Germinal
169
otururlarken, Etienne'e Lille'den bir mektup geldi. Maheu, isiz oturmaktan
bkm, bala gitmiti. ri bir balk tutarsa bunu satp yerine ekmek alacakt,
ihtiya Bonnemort ile Jeanlin de bir yerlere gitmilerdi. Molozlar arasnda
kmr krnts arayan Alzire iki k de beraberinde gtrmt.
Etienne mektubu bknce, Maheude sordu:
"Haberler iyi mi? Para gnderiyorlar m?"
Etienne, bayla hayr iareti yapt.
Maheude:
"Bu hafta ne yapacaz, ama ne yapalm, dayanrz... insan kendisini hakl
olduunu dnnce cesareti artyor... Kendisine yeni bir g geliyor, deil
mi?" diye sordu.
Maheude, grlt karmadan grev yaplmasn istiyordu. i ter-ketmeden,
kumpanyay insanca davranmaya davet etmek daha iyi sonu verirdi. Ama i
terkedildiine gre, haklarn elde edinceye kadar yeniden ie girimemeleri
artt. Maheude bu durumda kararlyd. Hakl bulunan bir davada haksz
grnmektense, lmek daha iyi olurdu.
Etienne:
"Bir kolera salgn olsa da, u smrclerin elinden kurtulsam," dedi.
Maheude:
"Yo, herkesin lmn istememeli. Nasl olsa gidenlerin yerlerini bakalar alr
ve biz yine faydalanamayz... Benim btn isteim, bunlarn daha insafl
olmasdr. Bunu mit de ediyorum. Ne de olsa dnyada iyi insanlar bulunacana
inanyorum. Sonra sizin takip ettiiniz siyasetten de holanmyorum.
Gerekten Maheude, hibir zaman sert konumalardan holanmaz, bunu kavgayla bir
tutard. Emeklerinin karl orannda cret istenmesini doru buluyor, ama
birtakm insanla, burjuvalarla hkmetle
.
!

170
Emile Zola
ekimenin faydasn anlamyordu. Bakalarnn iine burnunu sokmakla
kendilerine zarardan baka ne kazandracakt. Bununla beraber Etienne'i takdir
de etmiyor deildi. Onun kirasn aksatmadan demesini, ikiye dkn olmamasn
ok iyi karlyordu. Sonra bir erkekte btn bu nitelikler bulundu mu, baz
ufak tefek kusurlarn grmemez-likten gelmek lazmd.
Etienne, herkesin karnn doyuracak bir cumhuriyet rejiminden bahsetti. Fakat
Maheude bunu da pheyle karlad. 1848 senesini hi aklndan karmamt,
zorluklarla dolu ylda ve ilk evlilik gnlerinde a ve susuz kalmlard.
Maheude gs darda kederli bir ifade ile bu korkun gnleri aktaryordu.
Etienne ise, Maheude'un solgun yzyle tam bir ztlk gsteren beyaz ve iri
memeye gzn dikmiti. Maheude:
"O zamanlar on paramz yoktu. Tek bir lokma bulamyorduk. Yine imdiki gibi
btn fakir snf alktan knlyordu" dedi.
Birdenbire kap alp ieri Catherine girince, ikisi de hayretler iinde
kaldlar. Catherine, Chaval'a katndan beri hi meydana kmamt. O da
armt. Annesini yalnz bulacan sanrken Etienne'i de karsnda grnce,
ne syleyeceini bilemedi. Maheude, kmldamaya gerek grmeden: "Burada ne iin
var? Seni istemiyorum, k git," diye bard. Catherine, anlatacaklarn aklna
getirmek iin kendisini zorlad
ve:
"Anne, ocuklara... eker ve kahve getirdim, onlar iin biraz fazla mesai
yaptm," dedi. Ve sonra yarmar kilo kahve ve eker, kese ktlarn karp
masaya koydu. Catherine Jean Bart ocanda alyor, Voreux ocandaki grev onu
kederlendiriyordu. ocuklar ileri srerek, anne ve babasna bu ekilde yardm
etmeyi tasarlamt. Cat-herine'in bu ekilde hareket etmesi bile Maheude'
yumuatmad ve:
"eker meker getireceine, burada oturup ekmek paras bulsayGerminal
171
dm," dedi.
Bir sreden beri kzna sylemek istediklerini onun yzne kar teker teker
sralad ve iini boaltt.
Ailesi ihtiyalar iinde kvranrken, on alt yanda bir kz erkek iin evden
kaar myd! Bunun iin insann ok baya bir yaratk olmas lazmd. Sanki
kendisini skan vard. Serbeste dolap duruyordu. Yalnz akamlar eve
gelmesini ve burada yatmasn istemilerdi.
"H"adi cevap ver bakalm, skntn neydi bu yata?"
Catherine, masann yannda, hareketsiz duruyor, arada bir vcudu titrer gibi
oluyor ve kekeleyerek cevap veriyordu:
"Ben de memnun deilim, ama o istedi, ben de kabul etmek zorunda kaldm. Zira o
benden kuvvetli. nsan urayaca felaketi nereden bilsin? Artk elden ne gelir?
imdi o veya bakas olmu ne deiir, hi. Hem benimle evlenmek zorunda."
Catherine, erkei zamanndan nce tanyanlara zg bir ifade ile konuuyordu. 15
yanda molozlukta tecavze urayp, sonra sevgilisi kendisiyle evlenirse bu
aileden mutluluk mu beklenirdi. Onu asl utandran, ey kendisine u
delikanlnn yannda fahie muamelesi yaplmasyd.
Etienne, varln belli etmemek iin kalkm, snmeye yz tutan atei
kartrmaya balamt. Nihayet baklar karlat. Gen kzn ehresi sar
ve bitikti. Bu ehrenin zerindeki gzler hl ok parlak ve gzeldi. Artk ona
kar duyduu kzgnlk gemiti. imdi, onun sevdii erkein yannda mutluluk
iinde yaamasndan baka bir ey istemiyordu. Montsou'ya giderek Chaval'i ona
kar daha efkatli harekete zorlamak istei de buradan geliyordu.
Gen kz, Etienne'in kendisine kar efkatli davranmasnn, acma duygusundan
doduunu zannediyor ve onun baklar karsnda gs skp nefes alamaz bir
hale geliyordu. Artk baka syleyecek sz kalmamt.
172
Emile Zola
Maheude merhametsizce:

"Sesini kesmekle iyi ettin. Kalmaya niyetin varsa ieri gir, yoksa defol git.
Dua et ki ocuu uyutuyorum. Yoksa tekmeyi yiyecektin," diye devam etti.
Bu tehdit baka bir ekilde yapld. Chaval, aralk kapdan girip intikam alan
bir hayvan gibi tekmeyi Catherine'in kna yaptrmt. Kendisi birka
dakikadr aralk kapnn arkasndan onu gzlyordu.
"Aifte seni, onunla oynamaya geldin deil mi? Bir de benim paramla ona hediye
veriyorsun ha," diye soludu.
Etienne ve Maheude arm, hareketsiz duruyorlard. Chaval, fke ile
Catherine'i kapya doru iteledi ve:
"Yrsene, ne bekliyorsun," diye sylendi. Ve kz bir keye snrken,
annesine sylenmeye balad: "Aifte, kzn yukarda alta yatarken, ona gzclk
yapmak iyi oluyor deil mi?"
Sonra, Catherine'i bileklerinden ekip tartaklad ve darya srkledi. Maheude
arm ve gsn bile rtmeyi unutmutu.
Estelle'in ba aaya sarkm ve oktan uyumutu. Maheude'in iri gs bir
inek memesi gibi dar sarkmaktayd. Chaval, kapda durdu ve:
"Kzn olmad zaman kendine bindiriyorsun deil mi? Hadi, hadi plak vcudunu
tehir et," diye bard.
Etienne, Chaval'i adamakll pataklamay arzu etmiti. Fakat kavga kararak
iileri rktmek istemiyordu, ama heyecann da zaptedemez olmutu. Kanl
gzlerle birbirlerine baktlar. Eskiden beri.srp gelen bir kskanlk ortaya
vurulmutu. Etienne dilerini gcrdatarak: "Kendine gel, seni gebertebilirim"
dedi.
Biraz daha baktlar. Birbirlerine ok yakndlar ve scak nefesleri yzlerini
yalyordu. Catherine, sevgilisini kolundan ekerek, kard.
Germinal
173
Arkasna bakmadan kayordu.
Etienne arkalarndan hzla kapy rtt ve:
"Pis herif," diye mrldand.
Sinirinden titriyordu, oturmak ihtiyacn duydu.
Maheude hareketsiz, karsnda oturmaktayd. Sonra elleri ile abartl
hareketler yapt. Etienne, yine onun beyaz, sarkk gsne gz att. Gsn bu
duru beyazlndan sklmaya balamt. Kadn krknda olup fazla ocuk
dourmaktan dolay vcudu sarkmt, ama yine de boylu ve kuvvetliydi ve
genliinde gzel birkadn olduu anlalyordu. Onu imdi bile arzulayanlar
vard. Maheude, iri memesini tam bir kaytszlk iinde gsne sokmaya
alyor, fakat bir u ksm elbiseye takldndan bir trl baarl
olamyordu. Nihayet parma ile bu ucu takld yerden kurtard ve ieri soktu.
Sonra dmelerini ilikledi ve:
"Pis herif, insann bu kadar adice eyleri aklna getirebilmesi iin onun gibi
iren bir domuz olmas lazm. Ho ben de pek umursadm ya, cevap vermeye bile
gerek duymadm," diye ar ar sylendi ve devam etti:
"Kusursuzum denemez, fakat fahie de deilim. imdiye kadar bana iki erkekten
baka kimsenin eli srlmemitir. On be yanda iken bir arabac, bir de Maheu.
O da beni teki gibi brakp gitseydi acaba ne olurdu, onu kestiremem.
Evlendikten sonra da onu hi aldatmadm. Fakat bununla vnmyorum..ok defa
aldatmamak frsat bulamamaktandr. Ama ben hi olmazsa bunu sylemeye cesaret
ediyorum. Komular bunu bile syleyemezler, deil mi?"
Etienne, ayaa kalkt:
"Doru," diye cevap verdi ve dan kt.
Maheude, kucanda uyuklayan Estelle'i sandalyenin zerine yatrd ve atei
yakmak iin hazrland. Kocas, balk tutmakta baarl olup bunu da satabilirse
orba ieceklerdi.

174
Emile Zola
Germinal
Darda, karanlk basyor ve dondurucu bir gece balyordu. Eti-enne ban
emi, umutsuzlukla yryordu. Bu kederi Chaval'e kar olan kzgnl ve
zavall kza kar duyduu acma duygusundan ileri gelmiyordu. Biraz hayvani
sahne kayboluyor, tekrar keder ve yoksullua dnyordu. imdi, katksz

iileri, akam a geirecek aileleri, boazlarnda bir lokma olmad halde


mcadeleye atlan halk aklna geliyordu.
Bazen, duyduu phe, bu umutsuz karanln iinde onu silkip uyandryor ve bir
ac hissi duyuyordu ve kredisiz kaldklar halde yine grevcileri tevik edip
onlar dayanmaya m aracakt? Yardm alamazlar ve alk direnme glerini
krarsa ne olacakt? Felaketi kavrar gibi olmutu. ocuklar alktan knlyor,
anneler alayor ve saz benizli, clz vcutlu erkekler yine ocaklara
dnyorlard. Etienne hi durmadan gidiyordu. Kumpanyann bu iin sonunda zafer
kazanmas ve kendisinin arkadalarn perianla srklemesi fikri onu
korkutmaya balamt. Kafasn kaldrnca ilerisinde karanlklar ortasnda
uzanan Voreux'yu grd. Toprak kartma makinesi durunca, ocak duvarlar harabe
olmutu. O karanln ortasnda tulumbann sesi dahi, nereden kt belli
olmayan bir hrltya benziyordu.
Etienne buraya baktka kannn bana ktn hissediyordu. iler atlar
fakat kumpanya da kendi sermayesini tketmeye balamt. Emein, sermayeye
kar at bu savata kumpanyann kuvvetli taraf olmas iin neden yoktu. Bu
sava kazansa bile zayflayacak ve verdii kurbanlar sonradan belli olacakt.
Etienne mcadele ateiyle yanmaya balamt. Sefil hayata artk bir son vermek
gerektiini dnyordu. Alk ve sefaletten teker teker krlmaktansa, toplu
bir lm tercih edilebilirdi. Hazmedemeden okuyup bitirdii eyler aklna
taklyor ve dman istilasn nlemek iin ehirlerini yakan milletlerin
hikyelerini, ocuklarnn esir dmesini grmektense, onlar ldrmeyi tercih
eden anneler ve hainlerin ekmeklerini yemekten175
se, alktan krlan insanlarn durumlarn hatrlyor, bu ona heyecan veriyor,
karamsar dnceleri iinden sevin fkryordu. phesi kaybolmaya balam,
bir saat nce duyduu korkaka duygulardan dolay utan duymutu. imdi reis
olduu iin kendisine itaat eden ve fedakarla katlanan bu insanlan grmek onu
gururlandnyordu. Basit bir byklk duygusunu gzlerinin nnde canlandryor,
iktidan eline geirince gelecekteki mevkiini reddediyor ve hakimiyeti halka
devrediyordu.
Birden, Maheu'nn sesini duyunca irkildi. Dostu, bir alabalk yakaladn
anlatyor, bunu bir franka sattn ve orba iebileceklerini sylyordu.
Etienne, sonra gelirim diyerek arkadan bandan savd ve Avan-tage
meyhanesine gidip bir sandalyeye kt. erde bir kiiden baka kimse yoktu. O
da kp gittikten sonra, Rasseneur'e, Pluchart'a mektup yazacan aklad. Bu
konuda kararlyd. Bir toplant hazrlayacakt. Madencilerin hep birlikte
Enternasyonale girmesi halinde baa-racaklanna inanyordu.
Perembe gn, saat 14.00'de dul Desir'in ilettii Bon Joyeux meyhanesinde zel
bir toplant yaplacakt. Desir kadn, madenci olan ocuklarna kar giriilen
kt davrantan ve mterilerinin meyhanesine uramamasndan dolay fena halde
sinirleniyordu. imdiye kadar hibir grevde meyhane bu kadar bo kalmamt.
Alkolikler bile, grlt kararak sessizlii bozarz endiesiyle evlerinden
kmaz olmulard.
Montsou'nun yollan tenhalam ve sessizlemiti. Yol boyunca sralanan
meyhaneler bombotu. Yalnz maden avularnn devaml gittikleri Saint Eloi
birka ie bira satmak imknn buluyordu. Vol176
Emile Zola
can'da bile isizlik hkm sryordu. Buradaki kzlar fiyatlar yar yarya
indirmiler, buna ramen sinek avlyorlard. lkeyi temelinden sarsan bir matem
vard.
Dul Desir baldrlarn outurarak:
"Allah belasn versin, hep jandarmalarn domuzluu. Hapse atacaklarn bile
bilsem onlarla savaacam," diye haykrmt.
Jandarmalar onun gznde, btn resmi makamlar ve patronlar temsil ediyordu. O,
bu kelimeyle btn halk dmanlarn belirtiyordu. Bunun iin de Etienne'in
isteini iten kabullenmiti. Btn meyhanesini madencilere cretsiz vereceini
ve davetiyeleri kendi eliyle datacan aklad. Ertesi gn, Etienne
kendisine imzalanmak zere elliye yakn mektup getirdi. Bu mektuplar ii
mahallesinde yaz yazmasn bilenlere kopya ettirmiti. Bunlar, ocaklardaki

gvendikleri iilere ve ii temsilcilerine yolladlar. Gndem, grevin


tartmas gibi gsterilmiti. Halbuki Pluchart davet edilmiti ve yapaca
konuma ile iilerin enternasyonala katlmasnn mmkn olaca mit
ediliyordu.
Etienne perembe sabah orada bulunacan bir gn nce ektii telgrafla
bildiren Pluchart'n hl ortada grlmemesinden endielendi. Acaba ne olmutu?
Toplantdan nce onunla grmemi olduu iin piman oluyordu. Belki de,
Voreux'de durmadan Montsou'ya gitmiti. Bu fikir kafasn kurcalad ve saat
dokuzda oraya doru yola
kt.
Orada Dul Desir kadna arkadan sordu.
Desir:
"Hayr, arkadanz henz grnmedi, fakat her ey tamam, gelip
bakn," dedi.
Balolarn yapld salon eski ssleriyle ayn ekilde durmaktayd. Yalnz,
mzisyenlerin oturduu yere bir masa ve birka sandalye konmu, yan tarafa da
sralar dizilmi, salon hazr durumda beklemekteyGerminal
177
di.
Etienne:
"Gzel," dedi.
Desir:
"Hi ekinmeden kendi evinizde gibi barp arabilirsiniz... Jandarmalar beni
ezip gemeden ieri giremezler," diye devam etti.
Desir, birini ancak bir erkein sarabilecei irilikteki memeleriyle Etienne'e
bir dev gibi grnmt, btn skntsna ramen glmsedi. Onun bu iri
kyml, haftalk alt andan her akam ikisini birden idare ettii
sylentisini ortaya karmt.
Etienne, Rasseneur ile Suvarine'in geldiklerini grnce ard. Svarine merak
yznden gelmiti. Rasseneur ise, iki gnden beri kederliydi. Ablak yznde,
eski sempatikliinden eser kalmamt.
Etienne:
"Pluchart hl grnmedi, meraklanyorum," dedi.
Meyhaneci kafasn teki tarafa evirerek, ksk bir sesle:
"Hi amam, geleceini de zannetmem," diye cevap verdi.
"Neden canm?"
Meyhaneci yzne bakarak:
"Senin anlayacan, ona gelmemesi iin bir mektup yazp ricada bulundum... Bence
kendi problemlerimizi kendimiz halletmeliyiz," dedi.
Etienne hrstan titreyerek, arkadana bakyor ve kesik, kesik:
"Bu ii yaptn demek, bu ii yaptn demek."
"Evet yaptm, hem Pluchart'a gvenirim de, zeki ve saduyuludur. Ama sizlerin
fikirleri umurumda deil. Ben siyasetten, hkmetten anlamam. Tek arzum
madencilere insan gibi davranlmasdr. Yirmi sene orada altm, zavalllarn
neler ektiklerini iyice grdm, senelerdir, orada alan zavalllar biraz
rahat ettirmek iin yemin ettim. Fakat yrdnz yol sizlere hibir ey
kazandrmayacak. iyi daha sefa178
Emile Zola
lete srkleyeceksiniz. Alktan yorgun dp tekrar almak iin ocaa
indikleri zaman, kumpanya onlar daha ok ezecek. cretlerini kendilerini
sopalayarak deyecek... te bunu nlemeye alyorum, imdi anladn m?"
Kaln bacaklar zerinde dikiliyor, sakin ve sanki yarglayarak konuuyordu.
Birdenbire, iiyi, patronun yerine getirmek, serveti bir elmay ikiye bler
gibi ayrmann mmkn olacana inanmak aptallk olmaz myd? Bu belki
onbinlerce sene sonra gerekleebilirdi. O halde imdiden olmayacak bir eyi
isteyip znt yaratmaya ne gerek vard? En dorusu isteyip ve her frsatta
iinin, kumpanyay gerektii ekilde hareket etmeye inanmakt. Zaten srar
ederlerse, hepsi alktan
krlacakt.

Etienne, fkeden dili tutulmu gibi dinledi, sonra:


"Yazklar olsun sana, damarlarndaki kan dondu mu senin," diye
bard.

Onu tokatlamamak iin kendisini zorluyordu. Hrsna kaplmamak iin salonda


dnp duruyor ve sralara tekmeler atarak hrsn onlardan alyordu.
Svarine:
"Bari kapy kapasanz, bunlarn dardan duyulmas iin neden
yok," diye uyard.
Sonra, gidip kapy rtt ve bir sigara sararak, kurnaz baklarla
onlar szmeye balad.
Rasseneur:
"fkelenmekle bir ey kazanamazsn, ben nce seni salkl dnebilen biri
sanmtm. Arkadalarn sakin durmaya davet etmen, onlar evlerinde kalmak iin
zorlaman, ksacas, dzeni korumak iin harcadn abalar yerindeydi. Fakat
imdi onlar sonu olmayan bir yola gtryorsun," diye devam etti.
Etienne, sralarn arasnda dolap, meyhanecinin yanma geliyor
Germinal
179
ve onu omuzlarndan sarsarak:
"A adam, ben de olay kmamasna taraftarm, onlardan da sakin olmalarn
istedim. Ama bizlerle alay edilmesine dayanamam. Senin soukkanllna hayret
ediyorum. Ben byle zamanlarda ileden kacak gibi oluyorum," diye
haykryordu.
Karde bir insanlk ve ok yakn bir gelecekte adaletin olaca bir yer meydana
getirmek iin sahip olduu ocuka dnceleriyle imdi kendi ;de alay ediyordu.
nsanlann dnyann sonuna kadar, kurtlar gibi birbirlerini yiyip bitirmelerini
seyretmek istiyorsa, kollarn balayp sakinlik iinde durmak en bulunmaz bir
are idi. Ama bu olamazd. Buna kar koymalyd. Aksi halde devaml bir
adaletsizlik hakim olacak ve zenginler her zaman fakirleri smrerek
yaayacaklard.
Etienne, sosyal meselelerden siyasetin ayr tutulmasn savunduu gnleri
hatrlyor ve o zamanlar syledii bu szler iin kendi kendini ayplyordu.
imdi bir sistem kurmu ve olgunlamt. Buna ramen bu sistemini kendisi de
tam anlamyla anlatamyor, ama gene de bir eyler bulup karyordu. Uzun
zamandr birlikte alma fikrine saplanmt. Fakat yine de olmayan ok ey
mevcuttu. nce, idareyi ele geirmek istiyordu. Sonra, sonras o zaman
dnlrd.
Tekrar, Rasseneur'un karsna geip:
"Pekiyi ama sana ne oluyor? Neden burjuvalar destekliyorsun, bir eyler
olmasn isteyen sen deil miydin?" diye devam etti.
Rasseneur kzararak:
"Doru, syledim... Bir eyler olursa korkak bir adam olmadm greceksin.
Ama, bir mevki ele geirmek iin etraf bsbtn kartranlara karmak etmek
istemiyorum.
Bu kez Etienne sinirlendi. imdi ikisi de aralarndaki rekabetin uyandrd
krgnlk ve kindarlk iindeydiler. Svarin ise kza benzeyen yzndeki sakin
ve alayc bir tavr ile onlar dinliyor ve hibir eref ve aama aramadan
yznde hayatn sessiz bir ekilde feda etme180
Emile Zola
ye hazr bir kimsenin alayc ifadesi vard.
Etienne:
"Benden mi sz ediyorsun, yoksa kskanyor musun?" diye sylendi.
Rasseneur:
"Ne diye kskanacakmm? Ben byklk peinde deilim. Hele Montsou'da,
Enternasyonalin bir ubesini ap burann ba olmaya da almadm ki," diye
cevap verdi.
teki, onu susturmaya alt, fakat Rasseneur brakmad ve:
"Ak konusana... Senin Enternasyonale filan nem bile verdiin yok, amacn
liderimiz olup byk adam pozlar taknmak deil mi sanki?" diye ilave etti.
Ksa bir sessizlik oldu, Etienne kekeleyerek:

"yle olsun... Ben ise eletirilecek bir tarafm olmadn sanyordum. Her
zaman sana danrdm, zira sen benden nce burada mcadeleye girimitin. Ama,
yannda kimsenin bulunmasn istemediine gre ben yalnz mcadele etmesini de
bilirim. Pluchart ister gelsin, ister gelmesin. Bu toplant yaplacak ve senin
muhalefetine ramen en-ternasyonala girilecektir.
Rasseneur:
"Oho, buraya girmekle mesele zmlenmez ki, aidat ne olacak?"
dedi.
"Buna gerek yok ki, grev yapan iilerden bu para hemen alnmyor ve onlara vade
veriliyor. Halbuki Enternasyonal bize hemen yar-drnda bulunacak.
Rasseneur, bu szlere ok sinirlendi ve:
"Grrz bakalm. Toplantya ben de gelip bir eyler anlatacam ve arkadalarn
dncelerini bulandrmana izin vermeyeceim. Onlara, gerek kurtulu yolunu
syleyeceim. Gr bak, senelerden beri alk olduklar beni mi yoksa birka
aydr grdkleri ve her eyi kantGerminal
181
ran seni mi dinleyecekler, anlayacaz. Yok, yok ekil nmden... imdi
birimizin tekini yok etmesi gerekiyor," dedi ve kapy vurup kt.
Geni salonda yeniden derin bir sessizlik hkm srmeye balamt.
Svarine, masann banda sakin, sakin sigarasn imekteydi. Uzun sre dolaan
Etienne nihayet derdini anlatp rahatlamak : n onun yanna geldi ve anlatmaya
balad.
Bu bo herifi zerine bana sarmlard ve kendisinin bu ite hi suu yoktu.
Etienne mevki hrs ile hareket ettiini de kabullenmiyordu. i mahallesinin
asl sevgisini nasl kazandn, madencilerin ne ekilde bir araya geldiklerini
ve onlar zerinde imdiki gcn ne ekilde elde ettiini hatrlamyordu bile.
Tutkular yznden her eyi bozduunu da kabul etmiyor ve szn yumruklayarak,
kardee sevgiden dem vuruyordu.
Svarine ayaa kalkt ve:
"Bir arkadamn, bir yerinin incineceini dnrsem, hemen Amerika'ya
kaarm," diye sylendi.
Sonra omuz silkip:
"Bo ver, ne olacak, incinse ne olacak, toprak byle insanlarn dkecei kana
muhta," diye ilave etti.
Etienne sakinlemiti. Bir sandalye ekti, masann br ucuna yerleti ve:
"Sen olsan ne ekilde davranrdn? Haksz mym? En iyisi Enternasyonale
girmektir," dedi.
Svarine, sigarasndan bir nefes ekip, dumanlarn havaya savurdu ve her
zamanki gibi:
"Sama eyler bunlar, ama baka trl harekete imkn yok gibi bir ey," dedi.
O srada, Dul Desir kadn, bir eyler yemelerini syledi. Bunun
182
Emile Zola
zerine balo salonundan meyhaneye getiler. Burada sahanda yumurta ve
peynirlerini yediler ve Svarine hemen kalkmak istedi. Etienne engel olmaya
alnca da:
"Hi urama, sizin budalalklarnz dinleyemem. Ayol ben byle eylere yle
alm ki," dedi ve iyi akamlar dileyerek, uzaklat.
Etienne gittike hayflanyordu. Saat on e gelmi ve Pluchart szn yerine
getirmemiti. On otuza doru temsilciler geldiler. Etienne kapda
davetiyeleri titizlikle gzden geiriyordu. Kumpanyann casuslarn
yollamasndan endie ediliyordu. Zaten, gelenlerin ekserisinde davetiye yoktu ve
bunlarn salona girmeleri iin Etienne tarafndan tannmalar yeterli
saylyordu.
On drde doru Rasseneur kageldi. Sessizce tezghn n tarafnda durdu ve
piposunu iti. Bu alayc sessizlik Etienne'i daha ok ileden karmt.
Zacharie, Mouquet ve bunlar gibi iin matranda olanlar dalga gemek iin
toplantya katlyorlard. Zaten bunlann grevle de ilgisi yoktu. Tembel, tembel
dolamaktan sevin duyuyorlard. Son birka kurulularn da biraya yatryorlar
ve bu ii ciddiye alanlarla eleniyorlard.

On be dakika daha geti, salondakiler sabrszlanmaya balamlard. Etienne'in


de artk midi kalmamt. Dul Desire kadn dar doru sarkarak bard:
"te sizinki grnd:"
Hantal bir atn ektii arabaya binen Pluchart birden gzkverdi. Salonun nne
gelince arabadan atlad. Narin yapl, kk alnl ve fazla byk kafal bir
adamd. Siyah elbisesi iinde hali vakti yerinde bir iiye benziyordu.
Salarn dikkatle taramt. Dimdik yryordu. ok faal bir insan olduu
kolayca anlalyordu, dncelerini benimsetmek maksadyla ehir ehir
dolayor ve bylece ihtirasn da tatmin ediyordu.
Kendisine herhangi bir soru sorulmasna frsat vermeden:
Germinal
183
"Benim hi kusurum yok, sabahleyin Preuilly'de konferans, akam Valenchaille'de
bir toplantya katldm. Bugn ise Marchiennes'de Sa-uvagnat ile yemekte
beraberdim. Arabay da glkle bulabildim. Yorgunluktan bitkin dtm, ama
sesimi duyuyorsunuz ya bu yeter, ben gene konuurum," dedi.
Bon Joyeux'un basamana admn att srada:
"Th, kartlar braktm, grdn m bak," dedi.
Sonra, ahra doru ekilen arabann yanna gidip, sandktan, tahta siyah bir1
kutu kard, bunu ald ve dnd.
Etienne, neelenmi, onun yannda yryordu. Rasseneur ise bir trl onunla
tokalamaya cesaret edemedi. Fakat Pluchart onun elini yakalad ve skt,
mektuptan da:
"Yazdklarn ne sama ey, toplant neden yaplmayacakm. Frsat kt m
toplant hemen yaplmaldr," diye ksaca bahsetti. Dul Desire bir ey imesini
syledi. Fakat o kabul etmedi yle ya iince de pekl derdini anlatrd. Fakat
hi zaman yoktu. Akam Joiselle'e gitmeyi tasarlyordu. Sonra hep birlikte balo
salonuna yrdler. Maheu ile Levaque, gecikmiler onlarn arkasndan
geliyorlard. Hepsi ieri girince kap kilitlendi. eri kimsenin szmasn
istemiyorlard. Zacharie ve Mouquet:
"Galiba ierdekiler bebek douracaklar," diye barnca dalga gemek iin gelmi
grup makaralar koyuverdi.
Salonda yze yakn ii vard. Yeni gelenler de bo yerlere sk-verdiler.
Fsltl seslerle konuup duruyorlard. Btn balar, siyah elbiseli adama
evrilmiti. Siyah elbise bir sknt ve merak yaratyordu.
Etienne'in ileri srd teklif zerine bakanlk divan seimine geildi.
Etienne birok isim sralyor, iiler de ellerini kaldrarak kabul ettiklerini
bildiriyorlard. Pluchart, bakanla, Etienne ve Maheu yardmcla seildiler.
Bakanlk divan yerini almaya balamt. Bir an baklar bakan arad, o ise
elindeki kutuyu masann altna koy184
Emile Zola
makla meguld. Tekrar grnd ve masaya vurup hafif bir sesle konutu:
"Vatandalar..."
Tam bu srada kap araland ve Desire kadn elindeki bir tepsinin iinde alt
bardak bira getirdi ve:
"Keyfinize bakn, insan konuurken hararetlenir," dedi.
Maheu, tepsiyi ondan ald, Pluchart konumasna devamla:
Montsou'lularn kendisine kar gsterdii ilgiden ok memnun kaldn ve
geciktii iin af dilediini, bitkin olduunu ve boazndan ar ektiini
belirtti ve sonra, yerini konumak isteyen Rasseneur'e
brakt.
Rasseneur pek heyecanl grnyordu. Bararak:
"Arkadalar..." diye balad.
Rasseneur'un iiler zerindeki etkisi, saatlerce cana yakn bir ekilde
konumasn becerebilmesindendi. Elleri ile hibir harekette bulunmuyor, sakin,
sakin bir eyler anlatyor ve herkesi artyordu. Her cmlenin sonunda hepsi
birden "Doru, doru" diye tasdik ediyorlard. Fakat daha ilk kelimelerde gizli
bir muhalefet kokusunu sezmiti ve hayli dikkatli hareket ediyordu. Grevin
devam zerinde ve Enternasyonale temas etmeden, alk bekliyordu. Aslnda
Kumpanyann nnde dize gelmeyi kendilerine yediremiyorlard, ama belirsiz bir

sre daha ba ememek gerekirse, ok byk bir sefalete deceklerdi. ilerin


cesaretini krmak iin, ii mahalleleri sakinlerinin alk ve sefaletten
lmelerini hikaye ediyor, dayatmak isteyenlerin neye gvendiklerini merak
ediyordu. Eski drt taraftan onu desteklemek istediler, fakat szleri
ounluun honutsuzluu ile karlamaya balad. Nihayet onlar kendi tarafna
ekmeye imkn olmadn anlaynca fkelendi ve dardan gelecek tesirlere
kendilerini kaptrrlarsa bu iin felaketle sona ereceini syledi. Rasseneur'un
bu szleri salonda-kilerin byk bir ksmnn kalkarak, kendilerine hakaret
edildiini ileri
I
Germinal
185
srmelerine ve Rassaneur'n susmasn istemelerine yol at. O ise, biralar
stste yuvarlyor ve konumasna engel olacak babayiidin daha domadn
sylyordu.
Pluchart, ayakta, nnde an olmad iin masay yumrukluyor ve skneti
salamaya alarak:"Yurttalar, yurttalar.." diye banyordu.
Nihayet sessizlik az ok yerine geldi ve hazr bulunanlarn lehte oylar ile
Rasseneur'un konuma hakkna son verildi. Daha nce, genel mdfle konuma yapan
temsilciler, alktan kemirilen kafalan yepyeni dncelerle dopdolu,
dierlerini etkilediler. Bylece oylar nceden belli olmutu.
Levaque,Rasseneur'e:
"Senin umurunda deil tabii, karnn tok," diye baryordu.
Bu konumaya fena halde ierleyip, beynine kan hcum eden Ma-heu'y Etienne,
yattrmaya alyordu.
Pluchart:
"Yurttalanm, sz alabilir miyim," diye sorunca, uzun bir sessizlik oldu ve o
ksk sesi ile konumaya balad. Fakat byle eyler ok bana geldii iin
aldrmyordu. Perde, perde ses tonunu ykselterek, el ve kol hareketleri ile
etkili bir ekilde konuuyordu. Dinleyenleri kendisine inandrmaya balamt.
Enternasyonalin nemi ve faydalanndan sz etti. Sonra tekilatn tarihesini
izdi. Comaya balamt.
Birka kii:
"yi, iyi biz de buna katlyoruz," diye bardlar.
Pluchart, devam ediyor ve ok ksa bir zamanda btn dnyay zaptedeceklerini
sylyordu. Daha imdiden her taraftan katlmak isteyenler kmt. Her eye
sahip olunca, patronlara kurallarn birer birer kabul ettireceklerdi. Bu sefer
skntya onlar katlanacakt.
"Evet, doru, ocakta onlar alacak," diye banmalar duyuldu."
186
Emile Zola
Pluchart, bir el hareketi ile onlar susturdu. Artk grevde sz etmeye
balamt. Aslnda greve kendisi de taraftar deildi. Grev, iilerin durumunu
da gletiriyordu. Fakat ihtiya karsnda daha iyi bir yntem ortaya
koyuncaya kadar baka bir are de yoktu. Enternasyonalin, grevcilere yapt
yardm sayp dkyordu. Her tarafta kapitalist snfn klesi olmaktansa, yok
olmay tercih eden iiler bu birlie katlyordu.
Alklarla sz kesildi. Pluchart, Etienne'e:
"Sklmaya baladlar, abuk kartlar datmaya bala," dedi. Masann altndaki
siyah kutu kt, o grlty bastran bir sesle: "Yurttalar, ite bunlar ye
kayt kartlardr, temsilcileriniz buraya gelsin, onlara vereyim, size
datrlar. st taraf kolay" diye bard. Bu srada, Rasseneur, gene
muhalefette bulundu. Etienne de bir eyler sylemek ihtiyac ile yanp
tutuuyordu. Bir an karklk oldu. Leva-que, yumruklarn skarak ileri geri
sallyordu. Maheu, ayakta bir eyler mrldanyor, fakat syledikleri
anlalmyordu. Bu srada demeden ykselen tozlar iiler ve dekovilci
kzlardan yaylan ve genzi yakan kokularla karyordu.
Anszn kap ahverdi ve Desire kadn: "Seslerinizi ksn, jandarmalar geldi,"
diye bard. Her ey olup bittikten sonra komiser, yannda birka jandarma
olduu halde toplantya son vermek iin geliyordu. Desire kadn onlar birka

dakika da kapda oyalam, toplant yerinin kendi mal olduunu, arkadalarn


burada toplanmaya hakk bulunduunu anlatmaya uramt. Fakat kendisini
drtklemeye baladklar vakit soluu salonda alm ve iilere haber vermiti.
Desire kadn:
"Hadi abuk kan, bahede nbet bekleyen smsk birka jandarma var. Fakat
onlardan zarar gelmez. Kmrln sokaa alan kapGerminal
187
sndan kaarsnz... Hadi sallanmayn," diye ilave etti.
Komiser kapya vurmaya balam, amadklar taktirde, kracan bararak
sylemiti. Toplantnn kanunsuz olduunu ve birok iinin davetiye ibraz
etmeden ieri girdiklerini belirtiyordu. Salonda karklk son haddi bulmutu.
Bu durumda dalmalarna imkn yoktu. Henz Enternasyonale girmek veya greve
devam etmeyi dahi ka-rarlatrmamlard. Bakan oya mracaat etmeden karar
almay uygun grd. Kollar kalkt ve temsilciler toplantda bulunmayan dier
arkadalar adna Enternasyonale girmeyi kabul ettiklerini akladlar. Bylece,
Montsou'nun binlerce maden iisi de Enternasyonale katlmt.
te sra savamaya gelmiti. Madenciler sralarn zerinden atlayp,
birbirlerinin pei sra mutfak ve kmrlkten dar frlyorlard. Etienne,
Pluchart ve Maheu birlikte en son ktlar. Bu srada kapy tutan srg
yerinden frlad ve komiser ile jandarmalar ieri girdiler.
Desire kadn:
"Salonumu ykp dkmekten ne diye zevk duyuyorsunuz, anlamyorum. te bakn in,
cin top oynuyor," diye sylendi.
Komiser grltden holanmayan sakin bir adamd. Desire kadna:
"Bir daha seni hapsederim, bilmi ol," diye kt. Jandarmalarla birlikte
uzaklat. Zacharie ve Mouquet, arkadalarnn bu hareketinden ok holanmlar,
jandarmalar ile eleniyorlard.
Etienne, kolunda kutu olduu halde kayor, dierleri onu takip ediyorlard.
Anszn Pierron'u hatrlamt. Onun ne cehennemde olduunu renmek istedi.
Maheu, komasna devam ederek: Pieron'un hastaln bahane ederek, damga yerim
korkusu ile toplantya katlmadn syledi.Pluchart'n kalmas iin srar
ediyorlar. O ise Joisel-le'e gideceini srarla belirtiyordu. Nihayet ona iyi
yolculuklar dileyip, komalarna devam ettiler. Ettienne ve Maheu, imdi
zaferden emin
188
Emile Zola
grnyorlard. Enternasyonal artk kendilerini barna basacak ve bu kez iba
yapmalar iin kumpanya onlara yalvarmak zorunda kalacakt. Kaldrm talarna
vuran bu tahta kunduralarn kardklar grltde, memleketin drt bir
tarafndaki ii mahallelerini alevler iinde brakmaya yetecek kadar kin
mevcuttu.
ki hafta daha gelip geti. Ocak aynn balaryd. Dondurucu bir hava geni
yaylay kasp kavuruyor, sefalet gittike byyor ve ii mahalleleri her an
artan alkla kavruluyordu. Londradaki Enternasyonalin yollad para, gnlk
ekmee zor yetmi, bunun da arkas kesilivermiti. mitleri snyor, cesaretleri
kayboluyordu. Kardeleri bile kendilerini yzst brakm, bu dondurucu
mevsimde aza atacak bir lokma bile yoktu. Etienne, ii temsilcileri ile
didinip duruyor. Komu ehirlerde, hatta Paris'te bile yardm kampanyasna
giriiyor, davalarn anlatmak iin toplantlar yapyorlard.
Halk, ilk zamanlar, onlara acm ve ilgilenmi, fakat grevin bir felakete neden
olmadan devam ettiini grnce kaytsz kalvermiti. En fakir aileler iin ok
az bir yardmda bulunuluyordu. Dierleri ellerindeki birka eski eyay rehine
verip geinmek iin urayorlard.
Maigrat'nn ezdii birka kk dkkn onun mterilerini ele geirmek iin,
veresiye mal satmaya baladlar. Bu mahalleyi bir sre iin kurtarmt. Fakat
bu da bir hafta zor srd. imdi byk bir bor iilerin srtna binmi ve en
fazla icra memurlarn memnun etmiti. Artk hi kimsede rehine verecek bir
anak paras bile yoktu. Veresiye kesilmi ve bir tarafa uzanp hasta sokak
kpekleri gibi lm beklemekten baka are kalmamt.

Etienne rpnp duruyordu. Aylk almay falan unutmutu. Pantolon ve ceketini


rehine koymutu. Ayaklarnn zedelenmemesi iin yalGerminal
189
nz izmelerini vermemiti. Onu en ok zen ey, yardm sandnda pek az para
varken grevin ortaya k vermesiydi. Bu kt durumun tek nedeni bundan
domutu. iler dayanmak iin yeterli paray bu sandktan temin edebilselerdi,
patronlar mahvetmek iten bile deildi. Kumpanyann srf bu yardm sandn
mahvetmek iin grevi tahrik ettiini ileri sren Suvarine'in bu sulamalarn
dnmeye balad.
i mahallesinin, souktan titreyen, a ve ilasz bu zavall in-sanlari onu
harap ediyordu. Sokaklara frlyor, oz uzaklara kadar gidiyor ve kendini bu
ekilde yormaya alyordu.
Requeillart'in yaknlarndan geerken baylm bir ihtiyar kadna rastlad.
Herhalde zavall alktan lmek zereydi. Kadn kucaklad ve o srada itin
teki tarafndaki bir kz grd. Ona seslendi ve bunun Mouquette olduunu
anlaynca:
"Vay demek sendin? Biraz yardm et de una bir eyler bulalm."
Mouquette'in gzleri dolmutu. Babasnn harap kulbesine kotu ve pek az sonra
elinde ekmek ve ard raks olduu halde dar kt. htiyar kadn ard
raksn iince kendine geldi. Kadn bir iinin an-nesiydi ve Joiselle'e
kzkardeinden dn almaya gitmi eli bo dnerken buraya ylvermiti.
Ekmeini bitirince, sarsak, sarsak yoluna devam etti.
Mouquette glmseyerek:
"Girip bir ey imez misiniz?" diye sordu.
Etienne'in tereddtl davrandn grnce:
"Demek,hl benden ekmiyorsun," dedi.
Onun gl, Etienne'i inandrmt. Kendisini takip etti. Ekmei ak
kalplilikle ihtiyara vermesine ok memnun olmutu. Mouquette, onu babasnn
odasna sokmayp doru kendi odasna gtrd ve iki bardaa ard raks koydu.
Odas ok temizdi. Etienne kz tebrik etti. Zaten aile pek sefalet ekmiyordu.
Mauquet baba seyislik yapmaya devam ediyor. Kz da bo durmamak iin
amarclk yapp gnde
190
Emile Zola
be, on metelik alyordu. Erkeklerle yine oynayordu, fakat bu bacaklarn
gerip oturmas iin bir neden saylmazd ki, birden Etienne'i kendine ekti ve:
"Benimle neden sevimek istemiyorsun?" diye sordu. Mouquette bu sz yle tatl
bir ekilde sylemiti ki, Etienne dayanamayp glmsedi:
"Seni severim," diye cevap verdi.
"Yok, yok benim istediim byle deil... Benimle yatman istiyorum. Ne olursun,
beni krma," diye mrldand.
Etienne ona bakakalmt. Kz, titreyen kollar ile kendisini skca sarm,
yalvararak yzne bakyordu. Etienne de bundan memnun kalmt.
Ablak yzl, sar tenli bu kz hi de gzel denemezdi ama gzlerindeki
parlaklk, ona bambaka bir cazibe vermekteydi.
Etienne bu kadar hararetli bir davet karsnda olumsuz cevap vermek istemedi.
Kz byk bir memnuniyetle fsldad:
"Oh raz oluyorsun, raz oluyorsun, sonunda, ok kr," dedi ve ilk defa
erkekle karlaan acemi bir kz gibi kendinden geerek Etien-ne'e teslim oldu.
Mouquette, Etienne ayrlrken de ona kar kran borcunu ifade ediyor, ellerine
sarlyor ve teekkrlerini bildiriyordu.
Etienne biraz utanma duymutu. Mouquette'e sahip olmak bbrlenecek bir ey
deildi. Bir daha byle bir ey yapmamaya karar verdi. Ama bu iyi kalpli kzdan
yine de iyi anlarla ayrld.
Mahalleye dnnce, nemli haberler ona bu olay unutturuverdi. Temsilciler,
mdre yeniden mracaat ederlerse, kumpanyann bir eyler yapaca syleniyordu.
Bunlar karan maden avularyd. Sonu olarak maden idaresi de iiler kadar,
hatta onlardan daha ok zarar ediyordu. almayan makine lm demekti. siz
geen her gn yzbinlerce franga neden oluyordu. Madenin ufak stoku da eriyinGerminal

191
ce alc, ihtiyacn Belika'dan temin edeceini bildiriyordu. Kumpanyay asl
rkten, ocaklarn bakmszlktan gitgide harap olmasyd. Tahribat ok
fazlalam, tekrar kmr ihracna girimeden nce en az bir aylk bir tamirat
gerekmiti. Kumpanya itirafa yanamamakla beraber birok kuyuda knt olduu,
yollarn tkand syleniyordu. Fakat pei sra meydana gelen iki kaza, onu da
itiraf zorunda brakt. Piolain yaknlarnda ve Voreux'de ykntlar olmu ve
atlaklar bym, bu yzden ii mahallesinde iki ev yklmak tehlikesi
geirmiti.
Etienne ve temsilciler, idarenin gerek amacn renmeden harekette bulunmaktan
kanyorlard. Dansaert'e fikri soruldu. O da olumlu bir cevap vermedi. Ancak
ayrlktan idarenin de znt duyduunu, bir eyler yapmak iin allacan
sylyor, fakat kesin bir ey bilmiyordu. Sonunda, gelecekte herhangi bir san
altnda kalmamak ve kumpanyaya eski hatalarn dzeltmesi iin bir kez daha
mdrle konumaya karar verdi. Ancak haklarndan vazgemeyeceklerdi. Bu
zellikte yemin ettiler.
Mdrle yaptktan toplant ilkinden daha resm ve souk ekilde geti. Durumda
bir deiiklii kabul etmiyordu. Bu sert davran, temsilciler uzlamak amacyla
gelmi olsalar bile onlar bu fikirlerinden vazgeirtebilirdi. Sonra mdr
iyilik olaslklarndan baz olanaklar arad. Payanda vurma cretini ayr olarak
ve birka metelik fazlasyla verecekti. Bu maddede de bir emir almamt ama
fikrini Paris'in de olumlu karlayacan talimin ediyordu. Temsilciler buna
yanamad. Eski durumun devamn ve bununla beraber her bir araba iin be
santim bir fazlalk istiyorlard. Mdr biraz nce yapm olduu teklif
maddesinde de kendileri ile derhal anlamaya varabileceini aklamak zorunda
kald. Fakat iiler yanamad. Toplantdan her iki taraf da kzgnlkla
ayrld.
Saat on drde doru, ii mahallesinin kadnlar Maigrat'ya yeniden bavurdular.
Ondan veresiye almaktan baka bir areleri kalma192
Emile Zola
mt. Maigrat nce onlarn borlarn deyeceini sanm, ieri girmelerine
engel olmamt. Fakat sonra veresiye istediklerini duyunca kprm, yine kk
dkkanclara gitmelerini sylemi, zavall kadnlar ondan zr dilemeye
balamlard. Montsou Burjuvalar ii mahallesi kadnlarnn toplu bir halde
Maigrat'ya girdiini grnce ekinmilerdi. Bir kadn gm takmlarn
kaldrd. Kadnlarn bu ekilde yollara dklmesi hi de iyiye iaret deildi.
Maigrat onlara zrnk bile vermeyeceini bararak syledi. Sonra tekrar alayl
bir ekilde glerek Brle kadn kendisiyle yatarsa bir eyler vereceini
anlatt. Levaque kadn, her trl rezaleti kabul edip bu teklifi kendisinin
memnunlukla karlayacan bildirdi. Bunun zerine Maigrat, tekrar kstahlat
ve onlar kapya doru srd. Kadnlar, ona "satlm" herif diye bardlar ve
elleri bo, mahallenin yolunu tuttular.
Mahalleye dn hznl oldu. Erkekler eli bo dnen kadnlarn karsnda
nlerine baktlar. Yine, bir kak orba bile iemeyeceklerdi. Bu sefalet onlar
daha fazla inat yapyordu. Szlerinden dnmeyeceklerdi.
Maheu'ler o geceyi ok kt geirdiler. Son kmr kalntlarnn karsna
sessizce oturmulard. Yataklarn pamuklarn boaltp satmlar, birka gn
nce de guguklu saati okutmulard. Bylece alk olduklar ses de kaybolmutu.
Bfenin zerinde, Maheu'nun hediye ettii ve Maheude'n nadide bir elmas kadar
kymet verdii pembe mukavva kutudan baka bir ey gzkmyordu. Sandalyeler de
satlm ve Bonnemmor baba ile ocuklar, baheden, bulup getirilen kf tutmu
tabure zerinde bzlmlerdi.
Maheude:
"Ne yapmal?" diye sordu.
Etienne, imparator ve kralienin duvardaki portrelerine bakarak:
"Bizim alktan kvrandmza bakan u iki sersemin iki metelik
Germinal
193
bile etmeyeceini sanyorum," dedi.
Maheude, biraz tereddt ettikten sonra:

"Kutuyu okutsak m acaba?" dedi.


Maheu, dorularak:
"Hayr, hayr..." diye cevap verdi.
Maheude, kalkp gezinmeye balad. Her taraf tam takrd. Kumpanya kmr
krnts toplamay bile yasak etmi, sabahleyin bu i iin giden ^lzire bir
krnt bile toplayamam ve hatta dayakla tehdit edilmiti.
Maheude:
"O, Jeanlin edepsizi nerede?" diye bard. "Hnzr salata toplayp getirecekti.
Bari onlar kemirirdik. Bir eyler yapyor hnzr. Karn da boa benzemiyor
pek," diye ekledi.
Etienne:
"Belki de sokakta dileniyordur," dedi.
Maheude, iki yumruunu havaya kaldrarak:
"Ah byle bir ey yaptn bilsem, benim ocuklarm dilencilik yapacaklar ha...
Vallahi onlar da kendimi de ldrrm," diye haykrd.
Hepsi alklarn dnyor, Bonnnemort baba, aznda dilini aprdatp
duruyordu, hepsi sessizlemiti. Romatizmalar tekrar tutan, ksren ve siyah
balgam karan bykbaba, dizkapaklarn toplam baba, sefaletle kavrulan ana
ve kkler bzlp kalmlard. Mahalle halk da birer birer dklmeye
balamt. Bir eyler bulmak artt. Nereye bavurmalyd. Etienne'in yrei
kan alyordu. Birden yerinden frlad:
"Beni bekleyin bir eyler bulmaya alacam," dedi.
Mouquette'i hatrlamt. Ondan ekmek alabileceini aklna getirmiti. Mouquette
bunu sevinle verirdi. Etienne onunla yine yatmaya bile razyd. Maheude:
194
Emile Zola
"Ben de bir yerlere gidip, bir eyler bulmaya alacam, bu kadar da fazla
artk," dedi ve kt.
Dierleri, Alzire'in yakt, zayf mumun titrek nn karsnda hareketsiz
oturuyorlard.
Maheude, dar knca ksa bir sre dnd. Sonra Levaque'lara gitmeye karar
verdi ve onlara girdi.
"Sana geen gn dn bir ekmek vermitim, onu almaya geldim," dedi.
Fakat karsndaki manzara hi de i ac deildi. Hatta burada kendi
evindekinden daha fazla sefalet hkm sryordu.
Levaque kadn, gzlerini snk atee dikmi, birka iinin iirdi-i, kocas
Levaque, masann banda a uyuyordu. Mouteloup arkasn duvara dayam ve
paralarn yiyip bitiren ve imdi a oturmak zorunda kalp ve buna da aan bir
insann safl iinde duvara omuzlarn srtyordu.
Levaque kadn:
"Ekmek mi? Ne gezer. Ben de, senden istemeye hazrlanyordum," dedi.
Kocasnn uyku arasnda, ac ile inlediini duyarak, suratn masaya yaptrp:
"Kes sesini pis domuz, barsaklarnn kavrulmasna ok sevindim. Bakalarndan
iki ziftleneceine dn birka metelik alaydn,"
dedi.
Talktan, iren bir koku ykseliyordu. O sylenmeye devam etti. Olu olacak
Bebert denilen it sabahleyin km bir daha grnmemiti. Hi dnmemesine ve
ondan kurtulmas iin dua ediyordu. Sonra
Bouteloup'yu sarst:
"Hadi kalk, ate geti, bo tabaklan seyretmek iin mumu ziyan etmeyelim.
Gelecek misin diyorum.... Hadi kalk yatalm, birbirimize sokularak snrz. Bu
sarho herif de burada souktan kkrdasn."
(
1
Germinal
195
Maheude, buradan ayrlnca Pieron'lara gitmek iin kestirmeden yrd. eriden
glmeler geliyordu. Kapy vurunca sesler kesiliverdi. Biraz sonra kap
ald.
Pierronne, ararak:
"Ay, sendin demek, ben de doktor sanmtm," dedi.

Tepeleme bir kmr ateinin karsnda oturup kalan Pieron'u iaret ederek:
"Ah. hastal hl gemedi. Yz salkl gibi duruyor, ama sknts
karnndan. Scak istiyor. Elimizdekini, avucumuzdakini yakyoruz.
Pierron, tam salkl gzkyordu. Hasta numaras yapmak iin kesik kesik nefes
alyor ve bouna gayret sarfediyordu. Maheude ieri girince, nefis bir tavan
eti kokusu duymutu. Herhalde yemei ortadan yok etmilerdi. Masann zerinde
hl ekmek krntlar duruyordu. Tam ortada da karamadklar bir arap iesi
vard.
Pierronne, devam etti:
"Annemi ekmek bulmas iin Montsou'ya gnderdik. Onu bekliyoruz."
Fakat sonunu getiremedi. Maheude'n baklarn takip etmi onun da gz ieye
taklmt. Derhal bir yalan uydurdu. iedeki gerekten arapt. Piolain'deki
burjuvalar bunu yollamlard. Doktor, kocasna arap imesini tavsiye etmiti
de. Bu burjuvalar ok iyi insanlard. Ya kzlar ne iyi, ne gurursuzdu. i
evlerine kadar girip, yardm veriyordu."
Maheude:
"Biliyorum, ben de onlan tanrm," dedi.
Herey ktnnd, bu amayan bir eydi. Piolaine'in sahipleri bouna zahmet
ediyorlard. Onlar nasl gzden karmt. Belki kendisine de bir eyler
verirlerdi.
Sonunda niyetini aklad:
196
Emile Zola
"Acaba bizden hallice misiniz?" diye soracaktm. "Bana biraz ehriye verebilir
misiniz?"
"Ah ne gezer, krnts yok... Annem de hl dnmediine gre, galiba a
yatacaz."
O srada, mahzenden bir alama sesi duyuldu. Pierronne sinirlendi. Lydie'yi
cezalandrmak iin oraya kapamlard. Artk onunfa ura-amyorlard. Hep bir
yerlere kayboluyordu.
Maheude, kestirmeden gitmedi ve dolat. Can eve girmek istemiyordu. Fakat
btn evlerin sessiz yzlerinden, kaplarndan sefalet okunuyordu. Bu kaplar
alp da ne yapacakt? Orada oturanlar alk ekiyordu. Haftalardr kimse doru
drst yemek yemedii iin, bir zamanlar ii mahallesinden ovaya yaylan o
genzi yakan soan kokusu da duyulmaz olmutu. imdi, eski bodrumlarn kfl
kokusundan baka bir ey hissedilmiyor ve mideleri alktan kaznan kimseler
yataklarna gerilip kbus gryorlard.
Maheude, kilisenin nnden geerken bir glge grd. mide kaplp admlarn
sklatrd. Pazar gnleri ayinde dualar okuyan rahip Joire' tanmt. Rahip
rahat yaamaya alm, kimseyi krmak istemeyen bir adamd. Omuzlarn
kaldrm sessizce sekerek uzaklamaya alyordu. lerini gece yapmas,
gndzleri iiler arasnda grnp damga yememek iindi. Zaten onun baka yere
tayin edildii syleniyordu. Hatta, kendi yerine gelecek olan zayf, kor gzl
bir rahiple dolatn bile grmlerdi.
Maheude:
"Rahip efendi," diye mrldand.
Rahip, oral olmadan yoluna devam etti ve:
"yi akamlar, iyi akamlar," diye sylenerek uzaklat.
Maheude halsiz bir ekilde eve girdi.
Hi kimsede hareket olmamt. Maheu, masann yannda yorgun bir durumda
oturmaya devam ediyordu. Bonnemort ile ocuklar, donGerminal
197
mamak iin birbirlerine skca sarlmlard. Odada, yalnz, mum yanmaya devam
ediyordu. O da gittike ufalmt ve neredeyse karanlkta kalacaklard.
Kapnn aldn duyan kkler balarn dndrdler, fakat annelerini eli
bo grnce tekrar baka tarafa baktlar. Azar iitmemek iin gzyalarn
ilerine atyorlard. Maheude snmeye yz tutan atein karsndaki yerine kle
gibi yld. Hi kimse ona bir ey sormad ve sessizlik devam etti. Tek
mitleri Etienne'in bulaca yardmdayd. Fakat dakikalar getike ondan da
hayr gelmeyeceini anlyorlar-d.

Etienne geri dnd zaman, elinde bir beze konmu halanm birka patates
vard.
"Ancak bunlar bulabildim," dedi.
Mouquette'de ekmeksizdi ve kendisini arzu ile perek yiyeceini ona vermiti.
Kendisine den pay uzatan, Maheude'e:
"Teekkr ederim, ben gelirken yedim," dedi.
Yalan sylemiti. Yiyecee a kurtlar gibi atlan kklere zntyle bakyordu.
Anne ve baba, kklere daha fazla kalsn diye kendilerini skyorlar. Fakat
bykbaba bulduunu attryordu. Alzire payn onun elinden g kopard.
Etienne baz eyler duymutu. Grevin devam etmesinden korkan kumpanya, greve
sebebiyet veren iiye yol vermeyi dnyordu. in daha kts, kumpanyann
birok iiyi tekrar ocaa inmeye raz etmi olmas ile vnmekteydi. Yarn
Victoire ve Feurry Cantel ocaklarndan tam kadro ile iba yaplacakm. Hatta
Madeleine ve Mi-rou'da da normal ii saysnn takriben te biri bulunacakm.
Bu haberler Maheu'leri kt kzdrd ve:
"Davaya ihanet edenleri temizlemeli," dedi.
Madem ki Bon Joyeux de grmelerde bulunmamza engel olu198
Emile Zola
yorlar o halde yarn akam o ormanda toplanrz," diye ekledi.
Bu szler, uyuklamakta olan ihtiyar Bonnemort'u da ayaklandrd. Orman bir
zamanlar kendilerinin de kraln askerlerine kar koymak iin birlikte gidip
toplandklar bir yerdi.
"Vandame'a, Vandame'a"," diye sylendi ve "Oraya ben de gelirim," diye ekledi.
Maheude, amal bir ifade ile:
"Hep birlikte gideriz, ektiklerimiz canmza tak etti," dedi.
Etienne, ertesi akam btn ii mahallesinin ormana arlmasn istedi. imdi
mum da tkenmi, ev tam bir karanla gmlmt. imdi ne kmr ne yakt hibir
ey kalmamt. iddetini gittike artran soukta el yordamyla yataklarn
bulup yattlar. Bu srada kkler alamaya baladlar.
Jeanlin iyilemi, fakat kemikleri kt kaynad iin her iki aya da
topallyordu. Ama yine de eskisi kadar hzl ve bir rdek gibi komas grlmeye
deerdi.
Alaca karanlkta, Requeillart yolu zerinde yannda Bebert ve Lydie olduu halde
pusuya yatmt. Bir patikann kesine konmu bir bakkal dkknnn
karsndaki tahta perdenin arkasna sinmilerdi. Kr denecek kadar ihtiyar bir
kadn, tozla kararm drt uval mercimek ve fasulye koymu bunlar
satyordu. Kapda, zeri sinek pislikleri ile kararm bir eski balk kurusu
aslyd.
Jeanlin bunu nianlamt ve getirmesi iin iki defa Bebert'i buraya saldrtm
ve fakat her seferinde keden biri kmt.
Birden keden atl biri gzkt. ocuklar bunun, kumpanya mdr olduunu
grnce bir keye sndlar. Grevden beri Msy Hennebeau'nun grev yapan ii
mahallelerinin arasnda serbeste ve
Germinal
199
ciddi bir tavr ile dolayor ve durumu aratryordu. Kendisini sessizce
selamlayan baz insanlara rastlyor ve ekseri orada burada zevkini tatmin
etmekle megul aklara rastlyordu. Kimseyi rahatsz etmemek iin ba yukarda
ve atn ar admlarla burada yrtyordu.
Kzlarn altta, erkeklerin stte oluturduklar insan ynn ok iyi
farketmiti. Kck pilere kadar herkes bu sefaleti ortasnda, zevk
aryorlard. Bu durum gzlerini yaartmt. Atnn zerinde dimdik, asker gibi
duruuyla uzaklat gitti.
Jeanlin:
"Ne uursuzluk bu, sonu gelmeyecek bunlarn, ko Bebert , yap kuyruundan ek
getir," diye sylendi.
Tam bu srada iki kii daha gzkt. Jeanlin bir kfr daha savurdu ve bu
srada, Zacharie'nin sesini duydu. Karyolann etekliine dikilen krk metelii
nasl bulup kardn Mauquet'ye anlatyordu. Keyifli keyifli glyorlard.
Mouquet, ertesi gn bir omak partisi yapmak istiyordu. Saat on drtte

Avantage'den kp, Montoire tarafna gideceklerdi. Grevle onlarn kafalarn ne


diye artyorlard. Madem ki i grdkleri yoktu o halde elenirlerdi.
Keyi dnerlerken, Etienne grnd ve onlar durdurdu. Karlkl konumaya
baladlar.
Jeanlin kt halde ierlemiti:
"Geceyi burada geirecekler galiba, moruk da uvallar ieriye sokuyor," diye
sylendi.
Baka bir ii Requibart'a doru iniyordu, Etienne onunla birlikte yrd. Tahta
perdelerin yanndan geerken, ocuk ormandan sz ettiklerini duydu.
ki arkadana yava bir sesle:
"Yarn byk bir cmb olacak, leden sonra gideriz," dedi. Ve yol
tenhalanca Bebert'i saldrtt.
"Gayret, kuyruundan ek, aman dikkat moruk sprgesiyle bir200
Emile Zola
likte," diye bard.
Karanlk bast iin bakkal kadn bir ey grememiti. Bebert bir saldrta
ipi koparmt. tekiler de peinde olduu halde kamaya balad. Bakkal kadn
bir ey anlayamam, kaybolan bu gurubun arkasndan onlar seemeden
bakakalmt.
Bu yaramazlar yava yava evreye hkim olmulard. Bir kurt srs gibi etraf
kaplamlard. Bunlar molozlua da sahip olmular, edepsiz fareler gibi burada
kendilerine yepyeni oyunlar buluyorlard. Birtakm otlar, ekmeksiz mideye
indiriyorlar, tuttuklar balklar i i yiyorlard. Sonra Vandame ormanna
gidip, baharda ilek, yazn fndk otlanyorlard.
Jeanlin bu hareketin bayd. Emri altndakileri, her tarafa saldrt-yor, soan
tarlalarn, sebze ve meyve bahelerini datyorlard. Bu ilerde grevcilerin
parma olduu syleniyor, hatta onlarn bir ete kurduklarndan sz ediliyordu.
Jeanlin bir gn Lydie'yi annesinin evinden hrszla zorlam ve bir kavanoz
akide ekeri aldrmt. in asl tuhaf taraf bu ganimetten Jeanlin'in en
byk pay kendine ayrmasyd. Bebert ona bir yumruk yaptrsa yere
serebilirdi. Fakat onun saflndan yararlanarak koca olan aptal yerine
koyuyordu. Lydie'yi de kars gibi pataklyordu. Hrszlk mal ele geirdikten
sonra onlar brakp kayboluveriyordu.
O akam da byle oldu. Requillart yaknndaki bir yolun kavak yerinde,
arkadann elinden balk kurusunu ald ve Bebert itiraz ederek:
"Ben de isterim onu ben aldm," deyince.
"Ne, ne dedin," diye bard ve "Ben al dersem alrsn, bu akam yok, bir ey
kalrsa yarn veririm."
Sonra Lydie'yi tartaklad ve arkalarna geerek:
"imdi, arkanza bakmadan bira dakika burada kalacaksnz. Arkanza bakarsanz,
hayvanlar sizi kapar. Sonra eve gideceksiniz. Yolda
Germinal
201
Bebert, Lydie'ye dokunacak olursa her ikinizi de pataklann."
Bu szlerini bitirir bitirmez karanlklara dald ve gzden kayboldu. ki ocuk
dayak yemek korkusu ile birka dakika o durumda kaldlar. Bu ortak korkulan
onlar arasnda byk bir yaknlk meydana getirmiti. Kz da buna oktan
razyd. Bu ekilde okanarak sevilmek, onun iin deiik bir ey olacakt.
Fakat ikisi de buna cesaret edemiyorlar ve birbirlerine dokunacak olurlarsa
arkalarndan tokad yiyeceklerini dnyorlard. Bu durumda yan yana yrdler.
Etienne de o srada, Requillart'a ulat. Mouquette gelmesi iin yalvarmt.
Kendisine adeta tapan bu kza kar garip bir yaknlk hissetmeye balamt.
Fakat bu kez veda etmek iin gelmiti. Kza artk peinde gezmemesini
anlatacakt. Herkes alktan krlrken onlarn zevk peinde olmalar doru
deildi. Mouquette'i bulamaynca beklemeye balad. Bu srada yoldan gelip
geenleri gzlyordu. Buralan Kumpanya tarafndan braklm, terk edilmi bir
yer manzaras sunuyordu. Kumpanya koruma masraf vermemek iin bu l oca
kapamak niyetindeydi. Fakat bunun iin Voreux'ye bir vantilatr koymak
gerekirdi. ki kuyunun havalandrma az, Lequillart'in yanndayd ve onun eski
k az baca grevi grmekteydi. Her olasla kar merdiven braklmt.

Fakat bununla da kimse megul olmad iin bu merdivenler de yava yava


kyordu.
Etienne bir allk arasna saklanm beklerken bir hrt duydu. Bunun bir
ylan olduunu sand. Fakat, birden yaklan bir kibritin onu artt. Bu
Jeanlin'di ve elindeki mumu yakarak topran iine dald. Etienne ararak
delie yaklat. ocuk kaybolmutu ve nc dereceden belirsiz bir aydnlk
geliyordu. nce tereddt etti, sonra kklere sarld ve kendini ukura brakt.
Yavaa indi ve ayann yere dediini hissetti. Jeanlin herhalde hibir ey
duymamt. ocuk yrmeye devam ediyor ve grkemli glgesi tyleri rpeten bir
manzara sunuyordu.
202
Emile Zola
Merdivenler birbirini takip etti. Aaya inildike boucu bir scak
hissediliyordu. ok kr ocak eskisi gibi almyordu. Yoksa insann burada
tyleri kavrulurdu.
Etienne scaktan bunalm, "Uursuz yumurcak acaba nereye gidiyor?" diye
syleniyordu.
ki kez sendeledi az daha dyordu. Sonunda ocuun bir galeriye girdiini
grd.
Acaba beni ok dolatracak m? Mutlak ahrda gizleniyor," diye
dnd.
Fakat ahra giden yol tkanmt. imdi daha tehlikeli bir yolculuk balamt.
Tepesinde rken yarasalar uuuyordu. Galeri her geen gn daha fazla daralm
ve topran bu skmas srasnda knlan tahtalar sivri ular ile insann
vcuduna batmak tehlikesi dourmaya balamt. Bir ara bir fare srsnn
stnden getiini grd. Etienne, beli arlar iinde sylendi: "Hay Allah
kahretsin, hl gelmedik mi?"
Gelmilerdi, yolun sonunda galeri geniliyor ve sakl bir yer ortaya kyordu.
Jeanlin mumu iki kaya parasnn ortasna koymu ve evine dnen bir adamn
neeli tavr ile keyfine bakyordu. Masa ekline sokulmu kalaslarn zerinde
ekmek, patates, ard raks ieleri, ksacas her ey vard. Arlm bir
sr eya haftalardr burada birikmi, hatta srf almak zevkini tatmin iin
alnm, sabun, ayakkab boyas gibi sama sapan eyalarla buras tam krk
haramilerin maarasna dnmt. Bunlarn ortasnda tek bana Jeanlin, byk
bir harami reisi gibi etraf seyrediyordu. Etienne bir sre soludu, sonra:
"Bana bak, sen dnya ile eleniyor musun, herkes alktan krlrken sen burada
keyfine bakyorsun demek," dedi.
Jeanlin, endie iinde rperdi. Fakat Etienne'i tanynca ii rahatlad.
Germinal
203
"Benimle beraber bir eyler attrrsn, bir para tuzlu bala ne dersin?"
Bal elinden brakmamt. zerinde birtakm iaretler olan bir gzel bakla,
baln zerindeki sinek pisliklerini kazyordu. Bu ban kabzasna "ak"
kelimesi kaznmt.
Etienne:
"Ban gzel," dedi.
Jeanlin:
"Lydie hediye etti," diye cevap verdi.
Oysa bu ba, Tete Coupe kahvesi nnde duran bir iportacdan Lydie
araclyla armt.
Bir yandan bal kazrken:
"Nasl evim gzel deil mi? Yukansna gre scak, hem de gzel bir kokusu var
deil mi?" diye ekledi.
Etienne, onu konuturmak ve dinlemek istiyordu. Ona kar eski fkesi de
kalmamt. Burada gerekten tatl bir scaklk vard.
Etienne:
"Korkmuyor musun, bari," diye sordu.
Jeanlin , ararak:
"Kimden korkacakmm ki?" diye sordu.
Baln kaznmas bitince Jeanlin, tahta paralan ile bir ate yakt ve bal
kzartmaya balad, ekmei ikiye ayrd. Balk korkun tuzluydu. Ama
kaldrabilen iin bu tam bir ziyafetti.

Etienne, kendi payn ald ve:


"Bizler erirken, senin imanlaman imdi anlalyor. Sen, byle tknmann
utanlacak bir ey olduunu hi dnmedin mi? tekileri hi dnmez misin?"
"Aman canm, tekiler de pek sersem, ne yapalm."
"Fakat bunlar saklamakta haklsn, baban hrszlk ettiini duysa kimbilir
neler yapard?"
204
Emile Zola
"Burjuvalar, bizden daha iyisini alyor. Benim, Maigrat'dan ardm ekmei o
bizim srtmzdan kazanmyor mu?"
Etienne, az dolu olduu halde hayretle bakt ve sustu. Bu yeil gzl, koca
kulakl, bu bym de klm tuhaf yarata bakyordu. Onu meydana getiren
maden oca, bacaklarn krmak suretiyle tamamlamt.
Etienne, tekrar sordu:
"Lydie'yi de arasra buraya getiriyor musun?" Jeanlin alayc bir tavrla gld:
"Kz m? Hayr canm... Kzlar ok konuur." Bebert ve Lydie'nin aptallklarna
glyordu. nsan bu kadar budala olamazd. Kendisi imdi scak bal mideye
indirirken, onlar btn palavralarn yutmular ve elleri bo dnmlerdi.
Bunlar hatrladka zevklenip glyordu. Sonra ciddiyetle:
"Yalnz kalmak iyi bir ey," dedi.
Etienne ekmeini bitilip birka yudum ard raks iti. Jeanlin'i kulaklarndan
yakalayp babasna haber vermeyi dnd. Fakat bu kuytu yeri aklna getirince
kafasnda baz dnceler belirdi, tler daha kt giderse belki buradan kendisi
veya arkadalar da yararlanabilirlerdi. ocuu, burada yatarak, geceyi evinden
uzakta geirmeyece-ine yemin ettirdi ve bir mum alarak, ocuu bu yeni evini
yerletirmekle megul brakt.
Mouguette, iddetli soua karn bir kalas parasnn zerinde midini kesmi
onu bekliyordu. Etienne'i grnce hemen boynuna sarld. Etienne, bir daha
bulumamalar gerektiini syleyince, yreine bir ok saplanyor zannetti. Ama
neden byle sylyordu? Sanki onu ok sevmiyor muydu? Etienne de kzn evine
gitmek arzusuna kendisini kaptrmamak iin onu yola doru ekmeye alyor,
kendisini, arkadalar ve siyasi davas urunda kt duruma drdn ona
yumuak bir dille anlatmaya alyordu. Fakat Mouquette buna at
Germinal
205
kald. Bu iin siyasetle ne gibi bir ilgisi olabilirdi? Sonra Etienne'in
kendisiyle ilikide bulunmaktan utan duyabilecei aklna geldi. Ama bundan
dolay krlmazd. Bunu ok normal karlyor, hatta ilgilerini kesmi gibi
gstermek iin Etienne'in kendisini herkesin iinde dvmesini sylyordu. Ama
arada bir kendisini gelip grmesi iin de yalvaryor, onu birka dakikadan fazla
megul etmeyeceine yemin ediyordu. Etienne, zntl bir ekilde hep olumsuz
cevap veriyordu, nk bu ekilde hareket etmeleri artt. Ayrlrken hi
olmazsa kz bir kez perek gnln almak istedi. Montsou'nun ilk evlerine
ulatlar. Dolunayn altnda sarma dola olduklar bir srada, bir kadn sanki
bir taa dokunmucasna irkilerek yanlarndan geti. Etienne, endie ile:
"Kimdi bu?" diye sordu. Mouquette:
"Catherine," diye cevap verdi. "Jean Bart'dan dnyor." Kadn imdi, ba eik,
zayf bacaklar ve yorgun yryyle nlerinden geiyordu. Gen adam onun
kendisini grmesinden znt duymu ve gereksiz bir vicdan azabyla arkasndan
bakyordu. Sanki o bir erkekle yaamyor muydu? Requillart, yolunda bir erkee
kendisini verdii zaman, kendisi de ayn azab duymam myd? Ama, ona ayn
ekilde davranmak kendisini zmt.
Catherine, gzden kaybolduktan sonra, Mouquette yal gzlerle: "Madem ki benden
holanmadn, herhalde bakasn istemektesin," diye mrldand.
Ertesi gn, gkyz dona eken havalarda rastlanan bir aklkta-yd. Sertleen
topraa basldka kristal gibi ses kyordu. Saat on e doru, Jeanlin
svt. Fakat Bebert'i beklemek iin kilisenin arka-sanda durmak zorunda kald.
Az daha Lydie'siz gideceklerdi. Annesi kz hapsetmi, sonra koluna bir sepet
takm, hindiba toplamas iin emir vermilerdi. Toplamad halde, kendisini
btn gece bodruma
206

Emile Zola
farelerin yanna kapayacaklard. Kz,korkudan hemen hindibalar toplamaya gitmek
istiyordu. Jeanlin onu caydrd, bu sonra dnlecekti. Suverine'in tombul
tavan Polonya'da oktandr gz vard. Tam Avantage'n nnden geerlerken,
Polonya yol stne kverdi. Jeanlin frlad ve bir sramada onu uzun
kulaklarndan kavrad, kzn sepetine tkverdi. Sonra birden tabanlar
yaladlar. Tavan, tpk bir taz gibi, ormana kadar kovalayp eleneceklerdi.
Yolda, Zacharie ile Mouquet'yi seyrettiler. Bunlar iki arkadalaryla beraber
birer ie biralarm imiler, byk bir omak yarmasna balamlard.
Rasseneur'e braklan bir apkayla, krmz bir earp zerinde oynuyorlard.
Topa hzla vuruyorlar ve pancar tarlalarna doru atyorlard. Yol stnde
oynamak yasakt, bir defasnda da bir
adam lmt.
Jeanlin, Bebert ve Lydie, nce oyuncularn peinden koarak elenmeye
baladlar, sonra Polonya'y hatrladlar ve onu salverdiler. imdi tavann
arkasndan tabanlar yaladlar. Yaklak bir saat kadar kotular. Polonya
hamileliinin balangcnda olmasayd asla yakalanmayacakt.
Soluk solua koup dururlarken, kfrler duymaya baladlar. omak sahasna
girmilerdi ve Zacharie az daha kardeinin kafasn ikiye blyordu. Oyuncular
drdnce partiye girimilerdi. Oyunun bitmesine iki el kalmt. Zacharie top
kendisine geldii zaman iinden gld ve topu ustaca savurup ileride derin bir
ukura drd. Rakipleri bunu karamaynca barmaya baladlar. nk
berabere kalmlard ve yeni batan balayacaklard.
Jeanlin birdenbire bir muziplik dnd. Polonya'nn bir ayan sicimle balad
ve o nden kotuka sicimi ekiyor, onu yle acnacak bir ekilde
sektiriyorlard ki, hi bu kadar elenmemilerdi. Sonra sicimi boynuna
baladlar. Polonya yorulunca onu bir araba gibi srtst ekitiriyorlard. Bu
durum bir saatten uzun srd. Hayvan artk son
Germinal
207
anlarn yayordu. Tekrar oyuncularn sesini duyunca hayvan sepete tktlar.
Zacharie, Mouquet ve dier iki kii yol boyundaki meyhanelere girerek birer
bardak bira yuvarlamak iin ayrdklar zaman dnda, hi dinlenmeden oyuna
devam ediyorlard. Bu oyunda insann kz cierlerine sahip olmas ve dizlerinin
de yay gibi bklmesi gerekti. Krk yama gelince bu oyun oynanamyordu, nk
vcut adamakll hantallam oluyordu.
Saat on yediyi ald halde, apka ile earbn kimde kalacan anlamak iin
Vandame ormanna kadar bir tur yapmalar gerekmiti. Jeanlin ve arkadalar da
sanki onlar takip eder gibi pelerinden gidiyorlard. Yolda Lydie zlyor ve
heyecanlanyordu. Tek dncesi hindiba toplamakt, fakat Jeanlin kendini ters
bir ekilde tehdit ediyordu. Toplantya gidip, ihtiyarlarn neler
yumurtladklarn dinliyecek-lerdi. Yolun aalara kadar olan blmn de
elenerek gitmek iin Polonya'y zp onu talamay teklif etti. Jeanlin'in
asl istedii tavan ldrp, Requillart'da ki kovuunda kzartp mideye
indirmekti. Tavan kulaklar dk tekrar kamaya koyuldu. Bir ta srt
tylerini kaldrd, dier biri kuyruunu kopard. Birdenbire nlerinde Etienne
ve Maheu'nun ayakta durduunu grmeselerdi, hayvan karanla karn lp
gidecekti. Telala tavan sepete tktlar. Bu srada Zacharie, Mouquet ve iki
arkada da toplarn frlatarak oraya ulatlar.
Btn halk, sabahn erken saatlerinden beri gruplar halinde buraya doru
yollanmt. Her mahalle boalyor ve kadnlar ocuklarn da toplant yerine
gtryorlard. imdi yollar kararyor, ayn ynde koan bu kalabalk hayaletler
gibi yryordu. itlerin arasnda, allklarn ortasnda zayf bir srtnme,
gecenin seslerinden meydana gelen garip bir uultu duyuluyordu.
Atna binmi ve evine dnmekte olan Hennebeau uzaktan gelen bu garip uultuya
kulak verdi. Bu gzel k akam, gezmeye km
208
Emile Zola
pek ok insana rastlamt. Herhalde yine perek duvarlar arasnda zevk
aramaya giden, bedava zevki doyasya tadan serseri gurubu geiyordu. Enayiler

asl mutluluu meydana getiren sevimeye bol bol sahip bulunduklar halde
kalkm hayattan ikayet ediyorlard. Bu ta yn stnde, kendini btn
vcudu ve kalbiyle ona teslim olacak bir kadnla, hayatn yeniden
dzenleyebilse onlar gibi alktan lmeye oktan raz olacakt. Bu sefil
insanlara zenti duyuyordu. Ba eik evine dnyor ve karanlk vadinin ucunda
kaybolan bu devaml grltye znt ile kulak kabartyordu.
Toplant, Plan-des-Dames'da, ormann iindeki bir meydanlkta idi. bine yakn
madenci, randevuya gelmiti; erkekler, kadnlar, ocuklardan oluan, kaynaan
bir kalabalk, meydan dolduruyor, aalarn arasna kadar tayor, ge kalm
insanlar durmadan gelmekte devam ediyordu. Bu insan denizinden frtnaya benzer
bir uultu ykseliyor, sakin ve donmu orman dolduruyordu. Zaman gece idi,
yava yava ykselen ay gkteki yldzlar teker teker sndryordu.
Eimli olan meydann st tarafnda, Rasseneur ve Maheu ile birlikte Etienne
bulunuyordu. Bir kavga kmt, arada srada haykrma derecesine kan sesleri
iitiliyordu. Yanlarnda baz adamlar onlan dinliyorlard. Yumruklan sklm
olan Levaque, hl hastaln bahane edemedii iin ok endieli ve arkasn
dnerek oturan Pierron; yan yana derin bir dnceye dalm gibi bir aa
ktnn stnde oturan Bonnemor baba ile ihtiyar Mougue da vard. Sonra, oraya
elenmek iin gelmi olan Mouquet, Zacharie ve daha bakalan da o evrede
bulunuyorlard; kiliseye gelmi gibi ciddi tavrl olan kadnlar ise kme kme
toplanmlard. Dilini yutmu gibi duran Maheude, Levaque kadnn dilerinin
arasndan ettii kfrleri ban sallayarak
Germinal
209
dinliyordu. Ktan beri broniti depremi olan Philomene, ksryordu. Yalnz,
Mouquette, kzna kocasnn alaklklar ile ya balayan bir satlm diye
lanetler edip duran Brle kadnn szlerine kahkahalarla glyordu. Jeanlin ise,
Lydie ve Bebert ile bir odun ynn stne km, herkesten yksekte
duruyordu.
Kavgay bir bakanlk divannn kurulmasn isteyen Rasseneur karmt. BonJoyeux'teki yenilgi onu kudurtuyordu; intikamn alacana yemin etmi, artk
delegelerin karsnda deil de madencilerin karsnda bulunduu iin eski
otoritesini tekrar kazanacana inanyordu. fkelenmi olan Etienne ise, bu
ormandaki bir bakanlk divannn kurulmasn ok sama buluyordu. Madem ki
onlar kurtlar gibi kovalyorlard, tam bir ihtillci gibi, vahi bir ekilde
hareket etmeleri gerekiyordu.
Tartmann uzadn grnce, birdenbire bir aa ktnn stne frlad,
kalabala doru haykrd:
"Arkadalar! Arkadalar!"
Halkn uultusu, uzun bir nefes halinde snerken, Maheu Rasse-neur'n
itirazlarn bouyordu. Etienne nlayan bir sesle devam ediyordu:
"Arkadalar, madem ki bizi konumamz yasaklyorlar, birer hay-dutmuuz gibi
peimizden jandarmalar yolluyorlar, burada anlamamz gerekiyor! Burada,
zgrz, kendi evimizdeyiz, kimse gelip kular ve hayvanlar susturamayaca
gibi bizi de susturamaz!" Bartlardan, lklardan bir gk grlts cevap
verdi: "Evet, evet, orman bizimdir, burada konuabiliriz... Syle!" O zaman,
Etienne aa ktnn zerinde bir an hareketsiz kald. Ufukta hl ok alakta
olan ay, ancak yksek dallan aydnlatabiliyordu ve kalabalk, yava yava
sakinlemi, susmu bir halde karanlklara gml bulunuyordu. Kendisi de
karanlkta olan Etienne, kalabala hkim bir durumda, meyilin st tarafnda,
bir glge gibi duru210
Emile Zola
yordu.
Ar bir hareketle bir kolunu kaldrd, konumaya balad; fakat, artk sesi nlamyordu, hesap veren bir politikacnn souk tonunu
tayordu. Polis komiserinin Bon-Jeyoux'de yarda kestii konumasn sonunda
sylyordu; nutuk, grevin ksa bir hikyesi ile balyor, ilmi bir konuma
iddias tayordu; olaylar, sadece olaylar. nce greve kar olan nefretini
ileri srd; madenciler bunu istememiti, mdriyet yeni tarifesiyle onlar
zorlamt. Sonra, mdrn huzurunda yaplan ilk giriimini, idarenin kt
niyetini ve sonunda, ikinci giriimlerinin zerine, kendilerinden almaya

alt onar santimi biraz ge olarak iade etmeye raz oluunu hatrlatt.
imdi bu aamada bulunuyorlard; yardm sandnn zayfln, gnderilmi
yardmlarn tahsis edildikleri yerleri belirtiyor, birka cmle ile, dnyann
fethi gibi mhim bir ile uraan, International, Pluchart ve arkadalar adna,
daha fazla yardm yapamadklar iin zr diliyordu. Demek, durum her gn daha
ktye gidiyordu. Kumpanya iilere yol veriyor, Belika'dan ii getirtecei
tehdidini savuruyordu; dier taraftan zayflar korkutuyor, birok madenciyi
ocaa tekrar inmeye raz etmi bulunuyordu. Etienne, sanki bu kt haberlerin
zerinde durmak istermi gibi hep ayn monoton sesle konuuyor,, midinin
ldn, mcadelenin cesaretin son hudutlarna vardn sylyordu. Ve,
birden, sesini ykseltmeden, sonuca vard:
"Arkadalar, ite, bu artlar iinde, bu gece bir karara varmamz gerekir.
Grevin devam etmesini istiyor musunuz? Ve, buna karlk, kumpanyay yenilgiye
uratmak iin ne dnyorsunuz?"
Yldzl gkten, derin bir sessizlik indi. Karanlkta grnmeyen kalabalk,
kalbini sktran bu soru karsnda susuyordu ve aalarn arasndan, yalnz
onun mitsizlik nefesi iitiliyordu.
Fakat, Etienne, deimi bir sesle devam ediyordu bile. Artk konuan, birliin
sekreteri deil, etenin reisi, gerei anlatan bakand. Aralarnda szlerinden
dnecek alaklar var m idi? Ne? Yoksa, bir ay
Germinal
211
bouna m ac ekmilerdi, balan nlerinde ocaa dnerek tekrar m, ebedi
sefaletlerine deceklerdi? iyi ala dren, bu sermaye basks ile
mcadele ederek hemen lmek daha iyi deil mi idi? Hayr! Bu kabul edilemezdi,
her iiden gnde bir i saatini almak istiyorlard. Artk bu kadar da fazla
idi, ezilenlerin, adaleti yerine getirecei saat yaknd.
Kollan havada, durdu.
Bu- adalet kelimesi zerine, uzun bir titreme ile sarslm, korkun bir alk
tufan kopmutu. Haykrmalar iitiliyordu.
"Adalet!... Artk zaman geldi, adalet isteriz!"
Etienne, yava yava kzyordu. Rasseneur'n akc ve kolay konuma yeteneine
sahip deildi. ounlukla kelimelerini bulamyor, eri br cmleler yapyor,
szn bazan bir omuz hareketi ile tamamlamak zorunda kalyordu. Fakat, bu kadar
taklmasna karn, konumasnda herkesin anlayabilecei renkli cmleler
bulabiliyordu; ayn zamanda i bandaki bir ii gibi yapt hareketler,
dirseklerini geriye ekmesi, sonra uzanarak sallamas, srmak iinmi gibi
enesini ne doru karmas da arkadalar zerinde byk tesir yapyordu.
Herkesin dedii gibi, byk deildi, fakat kendini dinletiyordu.
Daha yksek sesle devam etti:
"cretli alma, kleliin yeni bir eklidir. Deniz balknn, toprak
iftinin olduu gibi, maden de madencinin olmaldr... Anlyor musunuz! Maden
size, bir asrdan beri kan ve sefaletle bedelini demi olan hepinize aittir.
Gzn krpmadan, kark hukuk konularn iinde kaybolduu, madenlere ait zel
kanunlann anlatmna giriti. Yerin st olduu gibi alt da milletin mal idi.
Yalnz, iren bir ayrcalk kumpanyalara zenginlik balyordu; stelik,
Montsou madeninde, ayrcalklarn sahte yasall, eski Hainaut geleneine gre,
eski tmar sahipleri ile yaplan anlamalarla bsbtn pheli bir hale
geliyordu. Demek ki
212
Emile Zola
madenci halk, sadece kendi maln geri alacakt ve ellerini uzatm, ormann
tesinde uzanan btn memleketi gsteriyordu. O anda, gkyznde ykselen ayn
yksek dallardan aa szlerek onu aydnlatt. Hl karanlkta olan
kalabalk, onu byle ak, elleri ile zenginlikler datr bir durumda, ktan
bembeyaz bir halde grnce bir alk koptu:
"Evet, evet, hakl, bravo!"
Etienne artk comutu: " aletlerinin topluma mal edilmesinden, zgrln
ancak devletin yok edilmesi sayesinde elde edileceinden, toplumun yeni batan
kurulmasndan szediyor, bir eli ile eski kokumu kurulular ykyor, dier
eli ile, gelecekteki insanl, adalet temelleri zerine kurulmu gerek toplumu

kuruyordu. Artk, akln getirdii kuruntular unutmu, bu yeni dnyann


kurulmasndan daha kolay bir ey grmyordu: Her eyi dnmt, bu deiimden
iki saat iinde kuruverecei bir makine gibi szediyor, ne kan ne de ate onun
iin bir engel tamyordu.
Son bir grleme ile haykrd:
"Sramz gelmitir. Artk g ve zenginlie biz sahip olacaz!" Ormann
dibinden ona doru bir alk uultusu ykseldi. Artk ay btn meydan
aydnlatyor, dalgalanan balan keskin siluetler halinde gsteriyordu. Ve
dondurucu havann altnda, yzlerden, parlak gzlerden, ak azlardan meydana
gelmi bir kalabalk, ellerinden alman eski servetin hakl yamasna hazrlanan
a erkeklerin, kadnlarn ve ocuklann, btn bir halkn cokunluu grlyordu.
Souu hissetmiyorlard, bu ateli szler ilerini srmt. Birok cmleyi
anlamamlar, bilimsel ve teknik yarglamalar kavrayamamlard; fakat
zellikle bu ve soyutluk dnce alanlarn geniletiyor, gzlerini
kamatryordu. Ne hayaldi bu! Efendi olmak, aclardan kurtulmak, sonunda rahata
kavumak!
"Tamam! Sra bizim!... Smrgecilere lm!"
Germinal
213
Kadnlar kendilerinden gemiti; sessizliini kaybetmi, alktan ba dnen
Maheude, uluyan Levaque kadn, kendini kaybetmi, cad kollarn sallayan Brle
kadn, ksrk nbetine tutulmu Philomene ve hayecanndan Etienne'e tatl
szler baran Mouquette. Erkeklerin arasnda, ikna olmu olan Maheu, durmadan
konuan Levaque ile korkudan titreyen Pierron'un arasnda banp aryordu;
alayc Zacharie ile Mouquet, huzursuz bir ekilde srtmaya alyorlar, bir
kadeh bile imeden, bu kadar sz syleyebilen arkadalanna anyorlard. Fakat,
odun ynnn zerinde, Jeanlin, Bebert ve Lydie'yi tahrik ederek en fazla
patrty karyor, iinde Polonya'nn bulunduu sepeti sallyordu.
Alk tekrar balad. Etienne hretinin sarholuu iinde idi. Bir tek kelime
ile kalplerini arptrd bu bin gs kendi gcnn bir grnts idi. Eer
gelmeye zahmet etseydi, Svarine, szlerinde kendi fikirlerini tanyarak
alklar, rencisinin anarik geliimini grerek memnun olur, programn
beenirdi. Rasseneur'e gelince, omuzlann fkeyle silkiyordu. Etienne'e:
"Brak ben de konuaym!" diye bard.
Gen adam ktkten aa atlad.
"Konu, dinleyip dinlemeyeceklerini grrz."
Rasseneur onun yerine km, halk sessizlie davet iin eli ile iaret
yapyordu. Grlt kesilmiyor, onu tanyan ilk sralardan arkalara doru ismi
azdan aza dolayordu ve onu dinlemek istemiyorlard, o artk, sadece
grnmesi bile eski kullann kzdran devrilmi bir ilaht. O kadar uzun
zamandr halk etkilemi olan, rahat, akc ifadesi, babacan tavrlan, imdi,
korkaklan uyutmaya yarayan uyuturucu bir ila gibi karlanyordu. Bouna,
grlt ortasnda konumaya alt, her zaman ki, sessizlik tavsiye eden,
dnyay ancak yava deitirmenin mmkn olduunu ileri sren konumasn
tekrara abalyordu. Fakat herkes onunla alay ediyor, slklyordu, BonJoyeux'deki
214
Emile Zola
yenilgisi arlayor, are bulunmaz bir duruma geliyordu. Yzne avu avu
donmu yosun frlatmaya baladlar, bir kadn keskin bir sesle bard:
"Haini ldrn!" diye haykrd.
Rasseneur, hl denizin balknn mal olmas gibi, madenin madencilerin mal
olamayacan anlatyor ve iinin kra katlarak hissedar durumuna gemesinin
daha uygun ve akllca bir durum olacan ileri sryordu.
Talar vzldamaya balad, binlerce ses:
"Haini ldrn!" diye haykrd.
O zaman, adam sarard, mitsizlikten gzleri yala doldu. Hayat yklyor,
yirmi yllk doymaz arkadalk, halkn nankrl karsnda sona eriyordu.
Yrei ezik, devam etmeye kuvveti kalmam bir halde ktkten indi.
Zafer kazanm bir komutan tavr ile kendisine bakan Etienne'e
dnerek:

"Bu seni gldryor ha," diye kekeledi. "Peki yle olsun, ama senin de bana
ayn eyin gelmesini dilerim... Bu, bir gn olacak, anlyor musun?"
Ve, ileride balarna geleceini tahmin ettii btn felaketlerin sorumluluunu
zerinden atmak ister gibi, geni bir hareket yaparak, sessiz ve beyaz krlara
doru yalnz bana yrd gitti.
"Yuh!" sesleri geliyordu ve herkes, ktn zerine km, bu grtnn
ortasnda konuan Bonnemort babay grnce ard. O ana kadar, Mouque ve
Bonnemort baba, o her zaman ki dnceli halleriyle yan yana oturmulard;
herhalde, ihtiyar yine, eski hatralarn . hcumu altnda kendisini saatlerce
konuturan gevezelik krizlerinden birine yakalanmt. Byk bir sessizlik
olmutu, ayn altnda bir hayal solukluunda olan ihtiyar dinliyorlard; ve
konu ile ilgisi olmayan eyler, kimsenin anlayamaca eski, uzun hikyeler
anlatt iin, aI
Germinal
215
knlk artmt. Genliinden szediyor, Voreux'de ezilen iki amcasn
anlatyor, sonra birden, akcier vereminden len karsna atlyordu. Fakat
fikrinden uzaklaamyordu: ler hibir zaman iyi gitmemiti ve hibir zaman iyi
gitmeyecekti. Kral, i saatlerini azaltmak istemedii iin yine ormanda be yz
kii toplanmlard; fakat, bunu yine yanda kesti, baka bir grevin hikyesini
anlatmaya balad; o kadar ounu grmt ki! Hepsi, kh burada Plan-desDames'da, veya ileride, Charbonniere'de, veya Saut-du-Loup'da, aalarn altnda
sonulandryordu. Bazen souktan donuluyor, bazan scaktan piiliyordu, bir
keresinde o kadar yamur yamt ki, tek sz edemeden geri dnmlerdi. stelik
kraln askerleri gelir, olay tfek sesleri ile kapanrd.
"Elimizi byle kaldrr, ocaa tekrar inmemeye yemin ederdi... Ah, evet! Yemin
ettim! Ka kez yemin ettim."
Kalabalk, az ak, huzuru kam bir halde dinliyordu ki, sahneyi takip eden
Etienne, ktn zerine frlayarak ihtiyarla yan yana durdu. lk sralardaki
arkadalarn arasnda Chaval'i fark etmiti. Cat-herine'in orada bulunmas
ihtimali onu tekrar atelendirmi, kzn nnde alklanmak ihtiyacn
hissetmiti.
"Arkadalar, iittiniz, ite, ihtiyarlarmzdan biri, ite ektikleri ve ite,
hrszlan ve cellatlar yok etmezsek, ocuklarmzn ekecei!"
Hibir zaman bu kadar mthi konumamt. Bir kolu ile ihtiyar tutuyor, onu
intikam isteyen bir sefalet ve matem bayra gibi gsteriyordu. Ksa cmlelerle
ilk Maheu'ye kadar kyor, madenden ypranm, kumpanya tarafndan smrlm,
yz yllk bir didinmeden sonra eskisinden daha a olan bu aileyi anlatyordu.
Ve, sonra, bu tablonun karsna, kumpanyann para taan karnn, fahieler
gibi, hibir i yapmadan, sadece varlklar ile para kazanan sermayedarlann
zenginliini grntlyordu. Mthi bir ey deil miydi bu? Srf bakanlara
rvet verilsin, asiller ve burjuvalar elenceler tertiplesin diye, babadan
oula bir halk dipte lp gidiyordu! Madenci denilen zavalllar
216
Emile Zola
makinelere yem diye atyorlar, ii mahallelerine hayvanlar gibi yyorlard.
Fakat madenci artk uyanmt; evet, i sermayeden hesap soracakt. Bu korkun
dev ayaklar altnda ezilecek, kana bulanacakt!
Sustu, fakat yine bolua uzanm olan kolu, nerede olduu bilinmeyen veya
dnyann her yerindeki tehlikeli dman gsteriyordu. Bu defa, halkn uultusu
o kadar fazla oldu ki, Montsou'nun burjuvalar, byk bir kntnn meydana
geldiini sanarak, endie ile Vandametarafna baktlar.
Etienne, derhal sonuca varmak istedi:
"Arkadalar, kararnz nedir?... Grevin devam etmesini istiyor musunuz?"
Halk kkredi:
"Evet! Evet!"
"Hangi areleri dnyorsunuz?... Eer baz alaklar yarn madene inerlerse,
yenilgimiz kesindir."
Sesler, bir frtna uultusu ile cevap verdi:
"Alaklara lm!"

"Demek, onlar yeminimize, itaate, greve davete karar verdiniz... Yapacamz


ey udur: Ocaa gider, hainleri yola getirir, kumpanyaya, hepimizin ayn
fikirde olduunu, boyun emektense lmeyi tercih ettiimizi gsteririz."
"Evet, evet, ocaa, ocaa!"
Konumaya baladndan beri, Etienne, nnde kaynaan kalabaln iinde
Catherine'i anyordu. Kz galiba orada deildi. Fakat, hl, omuzlarn silkerek
alayc bir tavr taknmaya alan ve kskanlktan kendi kendini kemiren, bu
hretin bir paras iin kendini satmaya hazr olan Chaval'i gryordu.
Etienne devam etti:
"Ve, eer aramzda casuslar varsa, arkadalar, ayaklarn denk alsnlar, nk
onlar tanyoruz... Evet, ocaklarn terk etmemi olan
Germinal
217
Vandame'l baz madenciler gryorum.."
Chaval, meydan okurcasna atld:
"Bunlar benim iin mi sylyorsun?"
"Sen veya bir bakas iin... Fakat, konutuuna gre, unu bil ki, karnlar
tok olanlarn alarn arasnda yeri yoktur. Sen, Jean-Bart'ta alyorsun..."
Kpkrmz kesilmi olan Chaval haykrd:
"Allah kahretsin! almak ta m yasak?"
Etienne:
"Evet!" diye haykrd, "nsann arkadalar sefalet iinde yzd srada,
herkesin kar iin, bencilce davranmas, patronlarn tarafndan almas
yasaktr. Eer grev tam anlam ile genel olsayd, oktan duram hkim olmutuk.
Montsou'dakilerin hibiri ocaa inmezken, Vandame'dan bir tek kiinin bile
almas hainlik deil de nedir? En byk darbe, i, burada olduu gibi, Msy
Deneulin'in ocaklarnda da dursayd vurulmu olacakt. Anlyor musun? Jean-Bart
madeninde sadece hainler var, hepiniz hainsiniz!"
Chaval'n evresindeki halk, tehditkr bir tavr taknmaya, yumruklar sklmaya,
"Gebertin! Gebertin!" sesleri uuldamaya balamt. Adam bembeyaz olmutu.
Fakat Etienne'e stn gelebilmek iin ku-durduundan, hemen aklna bir fikir
geldi ve haykrd:
"Beni dinleyin! Yarn Jean-Bart'a gelin, alp almadm grrsnz!...
Biz de sizdeniz, zaten beni bunu sylemem iin yolladlar. Ocaklarn
sndrlmesi, makinistlerin de greve katlmas gerek. Pompalar durursa dursun!
Sular ocaklar doldurur, her ey mahvolur!"
Bu sefer, halk onu da iddetle alklamaya balad ve o andan itibaren Etienne
de kendini kaybetti. Aa ktnn stne konumacnn biri kp biri iniyor,
grltnn ortasnda ellerini kollarn sallayarak, vahi teklifler ileri
sryordu. Aln boaltt kafalar, her eyi kpkzl gryor, kan ve yangn
dlyorlardi. Ve sakin ay, bu dal218
Emile Zola
galanmay klan ile ykyor, orman, byk sessizlii ile bu katliam ln
kuatyordu.
Halkn itimesinden dolay, Maheude, Maheu'nn yanna gelmiti ve her ikisi de
kendilerini kaybetmi, aylardr iinde bulunduklar sinir gerginliine malup
olmu bir halde, mhendislerin ban isteyen Le-vaque'i onaylyorlard. Pierron
ortadan yok olmutu. Bonnemort ve Mouque hep bir azdan konuuyor, anlalamaz,
belirsiz eyler sylyorlard. Sadece alay olsun diye, Zacharie kiliselerin
yklmasn istiyor, Mouquet ise grlty artrmak iin elindeki oma yere
vuruyordu. Kadnlar lgna dnmlerdi. Levaque kadn, ellerini beline koymu,
glmekle sulad Philomene ile kavga ediyordu; Mouquette arkalarna tekme
atarak jandarmalarn fiyakasn bozmaktan sz ediyordu; Lydie'nin elinde ne
salata ne de sepetin bulunmadn grp kza bir tokat patlatan Brle kadn,
dnyadaki btn patronlar tokatlamak istermi gibi ellerini sallamaya devam
ediyordu.
Yorgunluktan bitmi olan ve tam anlamyla anlaabilmek iin, bir dakikalk bir
sessizlik salamaya alan Etienne durmadan "Arkadalar! Arkadalar!" diye
baryordu. Sonunda kendini dinletebildi:

"Arkadalar! Yarn sabah Jean-Bart'tayz, anlatk m?" "Evet, evet, JeanBat'ta! Hainlere lm!"
Bu bin sesin kasrgas gkyzn doldurdu ve ayn saf parlakl iinde
snd.
Saat drtte ay batmt, ok karanlk bir gece idi. Deneulin'lerin, Jean-Bart
madenine bitiik bakmsz, byk bahenin ortasndaki eski, tula evi sessiz ve
karanlkt. Evin br tarafndan, ormann tesinde bulunan byk Vandeme kynn
yolu geiyordu.
Btn gn madenin dibinde geiren Deneulin, bitkin bir halde horlad srada
kendisini ardklarn duyar gibi oldu. Hemen frlad, kotu, pencereyi at.
avularndan biri baheden sesleniyordu.
Germinal
219
"Ne var?" diye sordu.
"Msy, bir isyan kt, iilerin yars almak istemiyor, stelik tekilerin
de ocaa inmesine engel oluyor."
Uyku sersemi olan Msy Deneulin, pencereden gelen souktan titriyor,
sylenenleri tam anlamyla anlamyordu. "Zorla indirin, canm!" diye kekeledi.
avu:
, . "Bu olay bir saattir devam ediyor," diye devam etti. "Bunun zeri-rte size
haber vermeyi dndk. Onlara szn dinletebilecek bir siz varsnz."
"Peki, geliyorum."
Acele ile giyindi, artk akl bana gelmi, korkuya dmt. Ne a kadn, ne
de uak yerlerinden kmldamamlard, ev soyulsa kimsenin haberi olmayacakt.
Fakat, koridorun br tarafndan telal sesler geliyordu ve odasndan kt
zaman, kzlarnn kaps ald ve iki gen kz acele ile zerlerine
geirdikleri sabahlklar ile gzktler. "Baba, ne oluyor?"
By, Lucie, yirmi iki yana gelmiti, uzun boylu, esmer ve ok alml idi;
k, Jean ise, ancak on dokuz yanda idi, ksa boylu, altn sal, zarif bir
kzd.
Deneulin, onlar sakinletirmek iin:
"nemli bir ey deil," diye cevap verdi. "Galiba, birtakm ba bozuklar olay
karmlar. Ona bakmaya gidiyorum."
Fakat, kzlar bardlar, scak bir ey iilmeden onu brakmak istemediler.
Yoksa, yine midesi hastalanrd. Adamcaz ellerinden kurtulmaya alyor, ok
acele ii olduuna yemin ediyordu. Sonunda Jeanne, babasnn boynuna aslarak:
"Dinle," dedi, "bir kadehik rom ier, iki tane de biskvi yersin; veya bu
durumda, beni de gtrmeye mecbur olursun."
Adamcaz, biskvilerin boaznda kalacan sylemesine kar220
Emile Zola
lk boyun emek zorunda kald. Kzlar, ellerinde amdanlar olduu halde, n
sra aa inmeye balamlard bile. Yemek odasnda, ikisi de babalannn
etrafnda pervane oldular, biri romunu dkyor, dieri mutfaa biskvileri
getirmeye kouyordu. Annelerini daha pek kkken kaybetmilerdi; by
tiyatrolarda ark sylemek hayali ile yanyor, k ise resim diye deli
oluyordu. Fakat, ilerin bozulmasndan sonra durumlar ktye doru gidince, bu
oldua garip tavrl kzlar birdenbire, akl banda, metelii hesap eden kurnaz
bir ev hanm haline gelmilerdi. imdi, evi erkek gibi idare ediyorlar,
satclarla kavga ediyor, santimi hesaplyor, elbiselerini tekrar tekrar tamir
ediyorlard.
Lucie:
"Yesene babacm," diye tekrarlyordu.
Sonra adamn endieli ve dnceli tavrm grnce korktu:
"Demek konu ok nemli ki, bu kadar yzn ask... Biz senin yannda kalacaz,
yemei bizsiz yesinler."
O sabah iin kararlatrlan bir davetten szediyordu. Madam Hennebeau, arabas
ile nce Gregoire'lara giderek Cecile'i, sonra kendilerini alacak, Marchiennes'e
gidilerek, kendilerini davet etmi olan dkmhane mdrnn karsnda, yemek
yiyeceklerdi. Bu ayn zamanda, atelyeleri, yksek frnlar grmek iin iyi bir
frsatt.

Jeanne da ablasn onaylad:


"Tabii, kalyoruz."
Fakat adam kzmt.
"ok sama! Bir ey yok, diyorum size... imdi, hemen yataklarnza girer,
kararlatrld gibi saat dokuzda hazrlanrsanz beni daha memnun edersiniz."
Kzlarn pt ve hemen kt. Bahenin donmu zemininde uzaklaan ayak
seslerinin sesi duyuluyordu.
Deneulin, sebze bahesinin dar yollarndan en kestirmesinde yGerminal
221
rrken, tehlikeye den servetini, on misline karmay hayal ederek paraya
evirdii Montsou'daki payndan eline geen ve imdi tamamen kaybetme durumunda
olduu o bir milyon frang dnyordu. Hi dnmedii srada ok yksek tamir
masraflar ve tam kr etmeye balayaca srada patlak veren sanayi krizi gibi
bir seri ansszlklar belini bkmt. Eer grev kendi ocana da sirayet
ederse mahvolmutu. Kk bir kapy itti; ocan binalar gecenin karanl
iinde, birka fenerle yldzlanan, ikinci bir glge gibi seilebiliyordu.
Jean-Bart Voreux kadar nemli bir ocak deildi, fakat yeniden dzenlenmi olan
tesisat, onu, mhendislerin dedii gibi, cici bir ocak yapyordu.
Sabaleyin, daha saat te gelmi olan Chaval, arkadalarn kkrtm,
Montsou'dakiler gibi, araba bana be santim zam istemeye kandrmt. Az
sonra, drt yz ii birden, bara ara, kol hareketleri yaparak barakadan
km, darda toplanmlard. almak isteyenler, yaln ayak, lambalar
ellerinde, krek veya kazmalar koltuklarnn altnda asansre doru yrmeye
alyor, tekileri ise, hl ayaklarnda tahta ayakkablar, souktan korunmak
iin zerlerinde paltolar, kuyunun yolunu kesiyorlard ve avular, dzeni
salamaya alyor, onlara akllarn balarna almalarn, almak
isteyenlere engel olmamalarn yalvaryorlard.
Fakat, Chaval, Catherine'i i kyafeti ile grnce byk bir fkeye kapld.
Sabahleyin kalkarken, kza yatakta kalmasn sert bir dille sylemiti. Fakat,
bu i kesiminden mitsizlie dm olan kz, yine de onu takip etmiti, nk
adam ona hi para vermiyor ve Catherine ok defa hem kendisi hem de onun iin
masraf ediyordu; ya, artk bir ey kazanamazsa hali ne olurdu? Devaml bir
korku, yiyeceksiz ve ba-rnaksz kalan src kzlarn gitmeye zorunlu olduu
Marchien-nes'deki genel evin korkusu hep iini sktryordu.
Chaval:
222
Emile Zola
"Allah'n cezas!" diye bard. "Burada ne iin var?" Kz, paras olmadn ve
almak istediini kekeledi. "Ne, yoksa bana kar m geliyorsun,
kaltak!...Hemen eve dn, yoksa seni tekmeleye tekmeleye kovalarm."
Catherine, korkarak geriledi, fakat durumun ne olacan grmek iin oradan
ayrlmamaya karar verdi.
Deneulin sonunda gzkt. Fenerlerin soluk na karn bir bakta btn
sahneyi, kazmaclarn, srclerini, raklarna varncaya kadar btn
ehrelerini tand, karanla gml bu kalabal grd. Yeni durmu olan i
bekliyordu; basn altnda bulunan makine hafif slklar karyor, asansrler
hareketsiz kablolara asl duruyor, yolda braklm olan arabalar ocan azn
igal ediyordu. Fakat, phesiz, Deneulin'in syleyecei bir tek kelime hayat
yeniden balatmaya yeterli gelecekti.
"Hey! Ne oluyor ocuklar?" diye sordu. "Sizi kzdran ne, byle? Bana anlatn,
herhalde anlarz."
Onlar ok altrmasna karn, genellikle adamlanna baba ilgisi gsterirdi.
Otoriter ve sert olmasna karn ncelikle onlar babacan tavrlarla
yattrmaya alrd; ve genellikle kendini sevdirirdi, iiler zellikle onun
cesaretine sayg duyarlard, her zaman kendileriyle beraber madende olur, ocakta
bir kaza meydana geldii zaman en nde o koard.ki grizu patlamasnda, en
cesurlar bile geriledikleri zaman Deneulin'i koltuk altlarndan iple balayarak
kuyuya indirmilerdi.

"Yoksa, size gvendiime beni piman m edeceksiniz?" diye devam etti.


"Biliyorsunuz ki bir manga jandarmay reddettim... Sessizce konuun, sizi
dinliyorum."
imdi, herkes, sklarak susuyordu; sonunda ilk konuan yine Chaval oldu:
"Msy Deneulin, almaya devam edemeyiz, araba bana be santim daha
istiyoruz."
I
Germinal
223
Deneulin hayret etmi gzkt.
"Nasl! Be santim mi? Bu istek de nereden kt? Ben, Montsou idaresi gibi size
yeni bir tarife uygulamaya kalkmyor, kt payanda vurduunuzdan dolay
atmyorum."
"Mmkndr, fakat Montsou'daki arkadalar ne olursa olsun hakldrlar. Hem
tarifeyi reddediyor, hem de be santimlik bir zam istiyorlar, nk, gtr
usul ile teiniz almaya imkn yok... Be santim daha istiyoruz, deil mi
arkadalar?"
Sesler onu onaylad, iddetli hareketlerle beraber, grlt tekrar balyordu.
Hepsi yava yava dar bir ember halinde yaklayorlard.
Deneulin'in gznde bir alev parlad, yumruklan skld, ilerinden birini
boynundan yakalamak isteine yenilmekten korkuyordu. Tartmay, szle yola
getirmeyi denedi:
"Be santim daha istiyorsunuz, iin bu deerde olduunu kabul ediyorum. Yalnz,
bu zamm yapamam. Eer bu paray verirsem mahvolurum... Sizin yaamanz iin
ncelikle benim yaayabilmemin gerektiini anlamanz gerek. ok zor durumdaym,
maliyet masraflarnda en ufak art bile beni tepe taklak eder.. Hatrlarsnz,
iki yl nceki son grevde istediinizi kabul ettim, nk buna imkn vard.
Fakat bu zam bile bana ok ar geldi, gryorsunuz hl didiniyorum... Bugn
ise, gelecek ay size verilecek paray nereden bulacam dnmekten-se, ii
tatil etmeyi tercih ederim.
Durumunu bu kadar samimiyetle anlatan bu patronun karsnda, Chaval'in yzne
kt bir glmseme yaylmt. tekiler, iilerinin srtndan milyonlar
kazanmayan bu efi dinlemeyerek, inatla balarn nne eiyorlar, ona
inanmyorlard.
O zaman Deneulin srar etti. Daima pusuda bekleyip, ayann srt anda
kendisini yemee hazrlanan Montsou'yla olan mcadelesini anlatyordu. Bu,
kendisini, fazla tasarrufa mecbur eden vahi bir rekabetti. stelik Jean-Bart
kuyusunun fazla derin olmas kendi kart224
Emile Zola
ma masrafnn ok yksek olmasna neden oluyordu. Son grevden sonra, adamlarnn
kendisini terketmesinden korkarak Montsou'yu taklit etmek zorunda olmasayd,
cretleri hibir zaman artrmazd. Ve, onlar gelecekle tehdit etti, eer onu
ocan satmaya mecbur edip, Montsou idaresinin korkun boyunduruu altna
sokarlarsa, ne de gzel bir sonu elde etmi olacaklard! O uzakta, bilinmeyen
bir yerde hkm srmyordu; madenciyi smrmek iin mdrler tutan ve hibir
zaman tanmadklar hissedarlardan da deildi; o tam bir patrondu, parasndan
baka zeksn, saln, hayatn da ortaya koyuyordu. in durmas lm
demekti, nk stoku yoktu, halbuki siparileri yerine getirmesi gerekiyordu
Vaatlerini nasl yerine getirecekti? Kendisine paralarn emanet etmi olan
arkadalarnn faizlerini kim deyecekti? Mutlaka iflas ederdi.
Konumasn bitirirken:
"te ocuklarm!" dedi. Sizi ikna etmek isterdim... Bir adamdan kendi kendisini
boazlamas istenemez, deil mi? Ve size be santiminizi de versem, grev
yapmanza seyirci de kalsam, bunun kendi boazm kesmekten fark yok.
Sustu. Homurdanmalar iitildi. Madenciler bir ksm tereddt iinde idi. ou
kuyunun yanna yaklat.
"Hi olmazsa," dedi, "herkes hareketinde serbest olsun... almak isteyenler
kimler?"
Catherine ilk ilerleyenler arasnda idi. Fakat, Chaval kz fke ile geriye itti
ve bard:

"Hepimiz ayn fikirdeyiz, arkadalarn ancak aptallar brakr!"


Bunun zerine, anlama olanak d gibi gzkt. Barmalar tekrar balyor, bir
itime ile adamlar kuyudan uzaklatrlyordu. Bir an, mitsizlie kaplm olan
mdr, tek bana savaarak bu kalabal iddetle yola getirmeyi denedi; fakat
bu gereksiz bir delilikti, geri ekilmeye mecbur oldu. Ve birka dakika,
arabalar sayan memurun
Germinal
225
odasnda, beceriksizliinden dolay akna dnm bir halde, nefes nefese
oturdu. Nihayet sakinleti, bir srveyana, gidip Chaval'i getirmesini syledi;
sonra Chaval onunla konumaya raz olunca, yannda-kilerin kendilerini yalnz
brakmalarn iaret etti.
Deneulin'in fikri, bu adamn aslnda neyi istediini anlamakt. Daha ilk
szlerden, onun bo bir gurura sahip, kskan bir ihtirasn iini kemirdii bir
adam olduunu anlad. O zaman, onu pohpohlayarak zayf damarndan yakalad,
byle kendisi gibi iyi bir iinin geleceini bu ekilde mahvetmesine am
gibi grnd. Ona gre, uzun zamandan beri, Chaval'i kontrol etmekte ve onun
iin yakn bir gelecekte terfi dnmekte idi; ve onu bir sre sonra avu
yapacana sz vererek szlerini bitirdi. Chaval, yumruklar nce skmken,
sonra yava yava geveyerek sessizce dinliyordu. Kafasnn iinde bir sr
eyler dnyordu; greve devamda inatlk ederse, Etienne'in yama olmaktan
ileri gidemeyecekti, oysa nnde bir baka mit, eflerin arasna girmek midi
beliriyordu. Bir gurur atei yzn pembeletiriyor ve onu sarho ediyordu.
Zaten sabahtan beri bekledii grevciler bu saatte artk gelmezlerdi; bir engel
km, belki de jandarmalar ie karmt. Boyun emenin tam zaman idi. Fakat
ayn zamanda ba ile reddetmeye alyor, kalbini yumruklayarak elde
edilemeyen adam rol oynuyordu. Sonunda, Montsou'lulara verdii randevudan
patronuna bahsetmeden, arkadalann sakinletirmeye ve onlar ocaa inmeye ikna
edeceine sz verdi.
Deneulin odadan kmad, avular da uzakta durdular. Bir saat sreyle,
Chaval'in bir kmr arabas zerinde konumasn, tartmasn dinlediler.
ilerin bir ksm onu yuhaladlar, yz yirmi tanesi, son derecede fkeli bir
halde, onun kendilerine verdii kararda inat ederek uzaklatlar. Saat yedi
olmutu bile, bulutsuz, don havalarna zg, neeli bir gn douyordu. Ve
birdenbire, madenin hareketi balad, durmu olan i devam ediyordu. nce makine
alt, tel kablolar, z226
Emile Zola
lp boalarak inip kmaya baladlar. Sonra, ocaa ini devam etti, asansrler
bir kaybolup bir grnyor, gnlk ii taynlarn yutuyorlard; ayn zamanda
demir zemin zerinde, boaltma iileri arabalarn bir gk grlts sesi
iinde sryorlard. Chaval srasn bekleyen Catherine'e:
"Allahn cezas! Orada ne dinlenip duruyorsun!" diye bard. "Tembellik edip
duracana aaya inecek misin sen!"
Saat dokuzda, madam Hennebeau, yannda Cecile olduu halde arabas ile gelince,
Lucie ile Jeanne', tuvaletlerini yirmi defa bozup batan yapm olmalarna
karn, hazr buldu. Fakat Deneulin arabay at zerinde takip eden Negrel'i
grnce ard. O da nesi, erkekler de mi davet edilmiti? O zaman, madam
Hennebeau, her zamanki ana kavr ile, yollarda tehlikeli kiilerin dolatn
syleyerek korkuttuklarn, onun iin yanna bir muhafz almay tercih ettiini
aklad. Negrel glyor, onlar yattrmaya alyordu; endie edilecek bir
ey yoktd, bir cama ta bile atmaya cesaret edemeyen yalanclarn her zamanki
kuru sk tehditleri onlar korkutmamal idi. Daha baarsnn neesi iinde
olan Deneulin, bastrd isyan anlatt. imdi, iinin rahatladndan
bahsediyordu. Ve, gen kzlar Vandame yolu zerinde, bu gzel gnden dolay nee
iinde arabaya binerken, uzakta, tarlalar arasnda kabaran uultuyu, kulaklarn
topraa dayasalard duyabilecekleri yryen bir halk kitlesini akllarnn
kesinden bile geirmiyorlard.
Madam Hennebeau:

"yleyse, anlatk," dedi. "Bu akam matmazelleri almaya gelip yemei bizimle
yiyeceksiniz.... Madam Gregoire'da Cecile'i geri gtrmeye geleceine dair bana
sz verdi."
Deneulin:
"Peki, sz," dedi.
Araba Vandame'a doru hareket etti. Jeanne ve Lucie yolun kenaGerminal
227
rnda duran babalarna el sallamak iin eilmilerdi; Negrel ise, hzla dnen
tekerleklerin arkasndan zarif bir tavr ile atn koturuyordu.
Orman getiler, Vandame, Marchiennes yoluna saptlar. Tarta-ret'ye
yaklarlarken, Jeanne madam Hennebau'ya Cte-Verte'i bilip bilmediini sordu ve
kadn be yldr burada oturmasna karn o taraflara hi gitmediini itiraf
etti. Bunun zerine yolu deitirdiler. Ormann kenarnda olan Tartaret altnda
asrlardr, tutumu bir kmr ma-denmR-yand, volkanik arazi oraklnda
ekilmemi bir saha idi. Buras hakknda bir efsane vard, lkenin madencileri
bir hikye anlatrlard: Src kzlarn, iinde, ehvet irkeflerinde
yuvarlandklar bu yeralt Sodome'una gn atei yam ve kzlar darya
kmaya bile frsat bulamamlard, bugn bile bu cehennemin iinde
yanyorlard. Kirelemi, koyu krmz renkteki kayalar, czzam yaralar gibi,
ap lekeleri ile kapl idi. atlaklarn kenarndan, kkrt, sar iekler
halinde tayordu. Geceleri, bu deliklerden ieriye bir gz atabilmek cesaretini
gsterenler, ierde alevler, korda czrdayan ruhlar grdklerini yeminle
anlatyorlard. Ve, bu lanetlenmi Tartaret blgesinin ortasnda, ebedi bir
ilkbahar mucizesi ile, yapraklar devaml deien kayn aalan, senede kere
rn veren tarlalar ile Cte-Verte ykseliyordu. Bu, derin tabaklarn yangn
ile snan, doal bir yerdi. Oras kesinlikle kar tutmazd. Ormann dkk
yaprakl aalarnn yanndaki bu byk yeillik buketi, o Aralk gnndeki don
bile, kenarlarn sarartmadan geliiyordu.
Az sonra, araba ovada son hzla gitmeye balad. Negrel efsane ile alay ediyor,
kmr tozlarnn etkisiyle ile bir madenin nasl dipten ate aldn ve baa
klamazsa nasl yzlerce yl yandn anlatyordu. Fakat birden sustu, bir
sredir, madenci gruplar devaml olarak arabann yanndan geiyorlard.
Kendilerini yolun kenarna sralanmak eden zorunda brakan bu lkse yan yan
bakarak sessizce ilerliyorlard. Adetleri gittike fazlalayor, Scarpe
zerindeki kk kprde, atlar
228
Emile Zola
adm adm ilerlemeye mecbur oluyorlard. Bu kadar halkn yollara dklmesine
sebep neydi acaba? Gen kzlar korkuyor, Negrel, uulda-yan krlarda bir kavga
kokusu sezmeye balyordu; ve hepsi, ancak Merchiennes'e vardklar zaman rahat
bir nefes alabildiler. Kok ocaklar, bataryalar ve yksek frnlarn kuleleri,
ebedi kurumlarn, yamur gibi yadran dumanlarn pskrtyorlard.
Jean-Bart'ta, Catherine arabalarn srerek bir saattir alyordu; ve batan
aa yle bir tere bulanmt ki, yzn silmek iin bir an durdu.
Damarn dibinde arkadalar ile birlikte kazma sallayan Chaval tekerleklerin
grltsnn durduunu iitince ard. Lambalar iyi yan-nyor, kmr tozu
etrafn grnmesine engel oluyordu.
"Ne oldu?" diye bard.
Gen kz scaktan adeta eriyeceini ve kalbinin kopacakm gibi arptn
syleyince, hiddetle cevap verdi:
"Aptal, bizim gibi gmleini kartsana!"
Bulunduklan yer yedi yz sekiz metre derinlikte, Desiree damarnn ilk
dehlizinde ve ilk kattan kilometre uzakta idi. Ocan bu blmnden sz
ettikleri zaman, madenciler cehennemden bahsediyor-mu gibi sararr ve seslerini
ksarlard. Kuzeye giden galeriler gittike Tartaret'ye, yukardaki kayalan
kireletiren korkun yer alt yangnna yaklayordu. O anda bulunduklar
nokta, ortalama krk be derece scaklkta idi.
Ceketini kartm olan Catherine bir an tereddt etti, sonra panto-lononu da
syrd; ve kollan ile bacaklar plak gmlei kalalarnn zerinde bir ip ile
sklm, arabasn tekrar yrtmeye balad. Yksek sesle:

I
Germinal
229
"Herhalde bylesi daha iyi" dedi.
Her eye ramen iinde belirsiz bir korku vard. Orada altklar be gnden
beri, ocukluunda dinledii masallar, tekrarlamas uygun olmayan eyleri
yaptklar iin Tartaret'nin altnda yanan eski src kzlar dnyordu.
phesiz, imdi byle sama eylere inanmayacak kadar bymt; fakat, buna
ramen, birdenbire duvardan, bir soba gibi kpkzl, gzleri kordan bir kz
kverseydi ne yapard? Bu dnce onu iki kat terletiyordu.
Damardan seksen metre uzakta olan yolda, bir baka src kadn arabay alyor,
yine seksen metre daha ilerde olan boaltma yerine kadar gtryordu.
Otuz yanda sska bir dul olan bu kadn, Catherine'i gmlekle grnce:
"Vay! Bakyorum iin kolayn bulmusun," dedi. "Ben yapamyorum, aadaki
raklar rahatsz edip duruyorlar." Gen kz:
"Aman canm!" diye cevap verdi, "Erkekler umurumda bile deil! Fazla bunaldm."
Bo bir arabay srerek tekrar yola koyuldu. in en kts, bu yolda,
Tartaret'nin yaknnda olmaktan baka bir sebep scakl bsbtn ekilmez bir
hale getiriyordu: Galeri, Gaston-Marie damarnn iinde on yl nce bir grizu
patlamasndan doan ve hl sndrle-meyen bir yangnn devam ettii
terkedilmi bir galerisine bitiikti. Ve ate, havasz brakarak sndrmek iin
araya rdkleri duvara ramen herhalde baka taraflardan hava cereyanlar ile
krklenerek hani hani yanyor, tulalar ve galerinin duvarlann kzdrarak
geen insanlan adeta frnlyordu. Ve, Catherine, arabasn yz metreden fazla
uzunluktaki bu duvar boyunca, altm dereceyi bulan scakln iinde srmek
zorundayd.
ki seferden sonra, Catherine tekrar nefesi kesilir gibi oldu. Neyse
230
Emile Zola
ki, evrenin en kaln damarlarndan biri olan Desire'de yol geni ve rahatt.
Tabaka bir metre doksan santim yksekliinde idi, iiler ayakta
alabiliyorlard. Fakat biraz serinlik karl iki bklm almaya raz
idiler.
Catherine'in arabasnn sesinin tekrar durduunu farkeden Chaval
iddetle bard:
"Hey! Uyuyor musun? Hey Allahm, bu tembel kary kim bana yamad? Araban
doldurup itecek misin sen?"
Catherine, kreine dayanm olarak, damarn alt ksmnda duruyordu; kazmaclara
aptal bir eda ile bakyor, iinin kt olduunu hissediyordu, adeta duymamt.
Lambalarn krmzmtrak altnda, batan aa hayvanlar gibi rlplak,
fakat terden ve kmrden simsiyah olduklarndan bundan rahatsz olmayan iileri
glkle farke-debiliyordu. Fakat, herhalde, adamlar onu daha iyi
seebiliyorlard ki, kazmalar durdu ve pantolonunu kartt iin kzla alay
etmeye baladlar.:
"Hey! Nezle olacaksn, dikkat et."
"Amma esasl bacaklar var, ha! ki kiiye bile yeter, yahu, Chaval!"
"Dur bakalm, dediin doru mu grelim. Kaldr u gmleini. Daha yukar! Daha
yukar!"
O zaman, Chaval, bu akalara kzmakszm, tekrar Catherine'i halad:
"Hl keyfin olmad m, Allann cezas... Tabii, pis laflan dinlemek houna
gider. Braksan, yarna kadar dinler durur.
Catherine, arabasn glkle doldurdu; sonra, onu itmeye balad. Dehliz,
kenardaki direklere ayaklan ile dayanabilerek kuvvet almas iin fazla geniti,
onun iin ayaklar raylarda kvrlarak bir dayanak noktas aryor, ayn zamanda,
kollarn dimdik uzatm, iki bklm ilerlemeye alyordu. Ve, dev duvann
yanndan geerken, ate ikenGerminal
231
cesi tekrar balyor, btn vcudundan yamur gibi ter boanyordu.
Daha yolun te ikisini amamt ki, terden nn gremez hale gelmi, batan
aa siyah bir amura bulanmt. Terden vcuduna yapan gmlei, bacaklarna

yaparak yrmesine engel oluyor ve o kadar ac veriyordu ki, tekrar durmak


zorunda kald.
O gn nesi vard, acaba? Hibir zaman bu kadar yorgunluk duyduunu
hatrlamyordu. Herhalde hava bozuktu. Fakat ocukluundan beri soluduu trl
buharlara ve iilerin her zaman iinde bulunduklar iin nem bile vermedikleri
grizuya, o gn dayanamayna, kulaklarnn uuldamasna, boaznn yanmasna
alyordu.
Dayanma gcnn sonuna gelerek, gmleini kartmak ihtiyacn duydu. Fakat
biraz daha dayanmaya alt, arabay itmek istedi. Dorulmak zorunda kald.
Bunun zerine, ileride tekrar giyineceini dnerek, telala gmleini, ipi her
eyini kard ve imdi, plak, acnacak bir halde, gsne kadar amura
bulanm, gerisi isten kapkara bir yk at gibi, drt ayak zerinde arabasn
itiyordu.
Fakat birden bir mitsizlie kapld, soyunmakla bile ferahlaya-mamt. Daha
nesini kartmal idi? Kulaklarndaki uultu kz sersem ediyor, sanki ba
elik bir mengene iinde sklyordu. Dizlerinin zerine dt. Arabadaki
kmrn zerinde duran lambann bir an sner gibi olduunu zannetti.
Karmakark dncelerinin stnde, sadece lambann fitilini dzeltmek fikri
yzyordu. ki kere fitili kontrol etmeye kalkt, iki keresinde de lambay
nne, yere koyunca snecek gibi olduunu farketti. Ve birden k snd. O
zaman her ey zifiri bir karanla gmld, kz kalbinin zayfladn, adeta
durduunu hissetti. Yere yuvarlanm, zemindeki boucu hava iinde can
ekiiyordu.
Chaval'in sesi grledi:
"Hay Allahn cezas! Galiba yine dalga geiyor!"
Damarn st bana doru kulak verdi, tekerleklerin sesini iiteme232
Emile Zola
di.
"Hey! Catherine, pis ylan!"
Sesi uzakta, karanlk galeride kayboldu, tek bir nefes bile cevap vermedi.
"Gelip seni drtklememi istiyorsun ha?"
Tek bir hareket yoktu, hep ayn lm sessizlii devam ediyordu. fke ile
yerinden indi ve elinde lambas, o kadar hzla atld ki, az kalsn src kzn
galeriyi tkayan vcuduna taklarak yere yuvarlanyordu. Hayretle kza baka
kald.Nesi vard acaba? Yoksa bu bir hile, uyku kestirmek iin bir dolap m idi?
Fakat Catherine'in yzn aydnlatmak iin yere doru indirdii lambas sner
gibi odu. Bunun zerine onu kaldrd, bir daha indirdi ve nihayet anlad:
Herhalde Cat-herine'i kt hava arpm olacakt. fkesi gemi, yerini tehlike
iinde bulunan arkadann karsnda bulunan bir madenci fedakarlna
brakmt. Derhal kendi gmleini getirmeleri iin bard; ve baylm olan
Catheine'i kucaklad, mmkn olduu kadar yksee kaldrd. Gmleini
omuzlarnn zerine atar atmaz, bir eli ile ykn, dier eli ile iki lambay
tayarak koar adm ilerlemeye balad. Derin galerilerin iinde kouyor, bir
saa bir sola sapyor, vantilatrn fledii temiz ve serin havada hayat aramaya
gidiyordu. Nihayet hava deitirme merkezinin bulunduu drt yol azna vard.
Orada hava o kadar serindi ki, Chaval, kendinden gemi bir durumda bulunan
metresini yere brakarak yanna oturduu zaman bir rperti geirdi.
"Catherine, hadi canm!.. Biraz dik otur da unu slataym."
Kz o kadar gevek grmek, onu endielendiriyordu. Sonunda gmleini oradaki
bir souk su kaynana batrarak kzn yzn silmeyi baard. Catherine, adeta
gmlm bir l gibi idi, fakat biraz sonra, zamanndan nce bekaretini
kaybetmi karnnda, kalalarnda, ocuk gsnde bir rperti dolat. Gzlerini
at, kekeledi:
"yorum."
Germinal
233
Biraz ferahlam olan Chaval:
"Oh! bak buna ok memnun oldum!" diye bard.
Gen kz tekrar giydirdi. Catherine sersem bir halde, nerede bulunduunu
anlayamyor, plaklna da anlam veremiyordu. Olanlar hatrlaynca utand.

Her eyini kartmaya nasl cesaret edebilmiti? Ve Chaval'a sorular sormaya


balad. Acaba kendisini byle rlplak gren olmu muydu? Adam ise onunla
aka ediyor, hikayeler uyduruyor, onu galerinin iki tarafna sralanm olan
erkek arkadalarnn arasndan buraya getirdiini sylyordu. Sonra kendisi de
giyinerek:
"Uvvv! Ben de souktan donuyorum," dedi.
Catherine onu hibir zaman bu kadar cana yakn grmemiti. Genellikle, her iyi
sznn arkasna iki tane de ktsn katard. Anlaarak yaamak ne kadar iyi
olacakt! Yorgunluun verdii halsizliin iinde, bir sohbetle doluyordu. Ona
glmsedi, mrldand:
"p beni."
Adam onu pt, yryecek duruma gelmesini bekleyene kadar yanna yatt.
Kz devam etti:
"Gryorsun ya, o zaman bana barmakta hakszdn, nk gerekten yryecek
halim kalmamt! Damarda, siz yine de pek fazla scaa yakn deilsiniz; fakat
yolda insann nasl pitiini bir bilsen!
Adam:
"Tabii, aalarn altnda ok daha rahat olurduk," diye cevap verdi. Bu madende
ok sknt ekiyorsun, bunu biliyorum, zavall kzm."
Kz, onun bunu kabul etmesinden dolay o kadar memnun oldu ki, cesur grnmeyi
tercih etti:
"Yok canm bir eyim yok, biraz rahatsz oldum o kadar. Sonra, bugn hava da
zehirlenmiti... Fakat biraz sonra grrsn, tembel olup olmadm; ben, ii
birakmaktansa lmeyi tercih ederim. Bir sessizlik
234
Emile Zola
oldu. Adam bir elini kzn beline dolam, bir fenalk daha gelirse dmesin
diye tutuyordu. Kz, oktan yryecek duruma gelmi olmasna ramen, zevkle ona
sokuluyordu. Alak sesle devam etti:
"Yalnz, birazck daha nazik olman arzu ederdim... Evet, insan birbirini biraz
sevse o kadar mutlu olur ki." Ve hafif hafif alamaya balad. Adam:
"Ama, seni yanma aldma gre, tabii ki seviyorum!" diye bard.
Kz sadece ban sallayarak cevap verdi. Genellikle erkekler bir kz sadece
onunla yatmak iin yanlarna alr. Onun mutluluu umurlarnda bile olmazd. Gz
yalar artan bir hzla szlmeye balamt, kolunu her zaman byle beline
dolayabilecek bir baka erkekle ne kadar mutlu olabilirdi. Bir bakas? Ve bu
bakasnn belirsiz hayali byk heyecannn arasnda karsna dikiliyordu.
Fakat artk her ey bitmiti, tek arzusu sonuna kadar bununla yaamakt, ama hi
olmazsa kendisini bu kadar hor tutmasa idi.
"yleyse," dedi, "Arada srada byle olmaya al." Szleri hakrklarla
kesildi ve adam onu tekrar pt. "Budala msn nesin!.. Dinle! Nazik olacama
sz veriyorum. Ben de herkesten kt deilim ya, canm!"
Kz ona bakyor, gz yalarnn arasndan glmsemeye balyordu. Chaval belki
de hakl idi, mutlu kadna pek de rastlanmyordu. Sonra, szne gvenememesine
ramen, onu nazik grmekten dolay sevin iinde idi. Allahm! Bu bir devam
edebilse idi! kisi de tekrar birbirlerine sarlmlard; ve uzun bir pck ile
dudaklar birbirine yapmken, ayak sesleri onlar ayaa frlatt. kisinin
getiini grm olan arkadalar ne olup bittiini renmek iin
geliyorlard. Hep beraber dndler. Saat on'a geliyordu, damarda terlemeye
Germinal
235
balamadan nce serin bir kede yemeklerini yediler. Fakat tereyal
ekmeklerini tam bitirmek zere idiler ki, uzaktan damarlardan gelen baz telal
sesler onlar endielendirdi. Ne olmutu? Yine bir kaza m vard? Kalktlar,
komaya baladlar. Kazmaclar, srcler, raklar yanlarndan geip duruyordu;
ve kimse bir ey bilmiyor, yalnz herkes byk bir felaketin olduundan
bahsediyordu. Yava, yava btn maden telaa dyor, lgnca kouan glgeler
galeriyi tkyordu; lambalar dansediyor, karanlklarda uuuyordu. Olay nerde
olmutu? Bunu niin syemiyorlard?
Birdenbire, bir avu:
"Kablolar kesiyorlar! Kablolar kesiyorlar!" diye bararak yanlarndan geti.

O zaman panik patlak verdi. Karanlk yollarda dehetli bir yar balad. Herkes
kendini kaybetmiti. Kablolar niin kesiliyordu? Adamlar ite olduuna gre bunu
yapan kimdi? Hi kimse bunu anla-yamyordu.
Fakat baka bir avuun sesi duyuldu:
"Montsou'lular kablolar kesiyor! Herkes ksn"
Durumu anlaynca, Chaval Catherine'i durdurdu. knca Mont-sou'lularla
karlamak fikri dizlerinin ban zyordu. Jandarmalarn yakaladn
sand bela gelmiti, demek! Bir an geri dnp Gas-ton-Marie'den kmay
dnd; fakat orada artk asansr yoktu. ok korktuunu gizlemeye alarak,
kfr ediyor, byle komann aptalca bir ey olduunu sylyordu. Onlar dipte
byle brakamazlard ya!"
avuun sesi tekrar duyuldu, yaklat.
"Herkes ksn! Merdivenlere! Merdivenlere! Merdivenlere!"
Ve Chaval arkadalar ile birlikte srklendi. Catherine'i iteledi, yeteri kadar
hzl komadndan dolay bard. Kuyunun dibinde kalp alktan lmelerini mi
istiyordu? nk Montsou haydutlar, herkesin kmasn beklemeden merdivenleri
tahrip edebilirlerdi. Bu kor236
Emile Zola
kun olay, herkesin akln karmaya yetti ve galeriler boyunca delice bir
kouma, ne gemek iin byk bir itime balad. Bazlar merdivenlerin tahrip
edildiini, artk kmann olanaksz olduunu hayk-ryorlard. Merdivene giden
koridorun nnde bir tkanma oldu; herkes birbirini iniyordu.
Chaval, Catherine'e:
"Hey, benim nmden k;" diye bard. "Dersen tutarm hi
olmazsa."
Gen kz, kendisini yeniden tere bulam olan bu kilometrelik yartan nefesi
kesilmi bir halde, kendisini kalabaln kaynamasna brakyordu. O zaman adam
onu kolundan yle bir ekti ki Catherine bir lk kopard, gzlerinden yalar
boand; adam szn unutmutu bile, hibir zaman mutlu olamayacakt. Chaval:
"Ge nme be!" diye bard.
Fakat gen kz adamdan ok korkuyordu. Onun nnden yrsey-di, Chaval devaml
kendisini itip kakacakt. Onun iin direniyor, yanndan geen arkadalarnn
korkun aknts onlar yana doru itiyordu. Bunun zerine Chaval:
"Eek kafal!" diye bard. "Geber yleyse, kurtulmu olurum!" Merdivenleri
kmaya balad, kz da onu takip etti. Dipten yukarya kadar, her biri yedi
metrelik, yz iki merdiven vard. Her merdivene, ancak omuzlarn geebildii,
drt ke bir delikten klyordu. Yedi yz metre yksekliindeki bu darack
bacadan trmanabilmek iin kuvvetli bir insann yirmi be dakika harcamas
gerekliydi. Zaten bu yol ancak bir kaza annda kullanlrd.
nce, Catherine cesaretle trmanmaya balad. plak ayaklan demir raylarn
keskin kenarlarna alk olduu iin, darack, drt ke ve kenarlarna
eskimeyi nlemek iin demirden birer kenar geirilmi basamaklarda rahatsz
olmuyordu. Araba srmekten nasrlam elleri,
Germinal
237
fazla kaln trabzanlan kolaylkla kavrayabiliyordu. Daha henz kimse yukarya
varmamt, en nde olanlar bile merdivenin ancak te birinde idiler. Kimse
konumuyor, yalnz ayaklarn bouk grlts iitiliyordu; gezgin yldzlara
benzeyen lambalar ise gittike uzayan bir dizi halinde yukardan aaya doru
sralanyorlard.
Catherine arkasndaki bir ran merdivenleri saydn iitti. Bu ona da
saymak fikrini verdi. Daha on be merdiven kmlar, bir kata varmlard.
Fakat ayn anda Chaval'in bacaklarna arpt. Adam dikkat etmesini syleyerek
kfr etti. Yava yava btn dizi duralyor, hareketsizleiyordu. Ne oluyordu?
Ne vard? Ve herkes tekrar yksek sesle konumaya balyor, dehete dyordu.
Bir ii dnmeye mecbur olduklarn, nk merdivenlerin tahrip edildiini
syledi. Dier bir tahmin azdan aza yuvarlanmt. Kimse ne olduunu tam
olarak bilmiyor, barmalar yukary dinlemeye imkn vermiyordu. Sonunda, ayn
zorluk ve yavalkla k tekrar balad. Herhalde merdivenlerin tahrip
edildii yer daha yukarda idi.

Otuz nc merdivene varp, nc bir kat getikleri srada, Catherine kol va


ayaklarnn kasldn hissetti. nce teninde hafif karncalanmalar olmutu.
imdi elleri ve ayaklan, tahta ve demir hissini kaybetmeye balamt. Yava
yava artan bir strap, adalelerini kzdryordu. Vcuduna saplanan kramplar
ekilmez bir durum alyor, merdivenlerin sonuna varamayacan hissediyordu.
Yeni duraklamalar biraz nefes almasna imkn verdi. Fakat her seferinde,
yukardan aaya varan dehet uultusu kz bsbtn sersem ediyordu. Bu sonsuz
trmanmadan dolay ba dnyor, karanlklarn iinde kendini kaybetmi, darack
bacann iinde bouluyordu. Ayn zamanda rutubetin serinliinden titriyor, hem
de vcudundan iri ter damlalar dklyordu. Su seviyesine yaklatklan iin su
serpintileri adeta lambalar sndrecek kadar artyordu.
ki defa Chaval, cevap alamadan kza soru sordu. Arkasnda ne
238
Emile Zola
yapyordu, dilini mi yutmutu? Kendisine ne halde olduunu pekl
syleyebilirdi. Yarm saatten beri dokuzuncu merdivende idiler. Daha krk
tane vard. Catherine sonunda, kuvvetinin yerinde olduunu kekeledi. Eer bitmi
olduunu sylese idi yine tembellikle sulanacakt. Basamaklarn demirlerinin
adeta ayaklann kemiklerine kadar kestiini hissediyordu. Ona en ok ac veren,
merdivenlerin hemem hemen tam dik durumda oluu idi, bu yzden karn
basamaklarda, kendini bilek kuvveti ile yukarya ekmeye mecbur oluyordu. imdi
dehlizin darl dolays ile on kat olan yorgunluk solumalar, ayak seslerini
bouyordu. Bir lk iitildi, bir sylenti dolat, bir ran kafas, bir
sahanlk kenanna arparak patlamt.
Ve Catherine trmanyordu. Su seviyesi geildi. Gen kz makine gibi
merdivenleri alak sesle saymakta devam ediyordu. Seksen bir, seksen iki, seksen
; kalr on dokuz. Hareketlerinde artk bilin kalmamt. Kan akyor, kendini
lmek zere imi gibi hissediyordu, birisi flese yklacakt. in kts
arkadakiler de itmeye balamlard ve iiler, yorgunluun verdii fkeyle
gnee kavumak iin itiiyordu. En batakiler kmlard; demek ki merdivenler
tahrip edilmemiti; fakat, tekiler yukarda nefes alrlarken geride kalanlann
kmasn nlemek iin merdivenlerin tahribe kalklmas olasl onlar
lgna dndryordu. Ve yine bir duraklama olunca, herkes kfr ederek,
bararak ne gemek iin arkadalarnn zerinden trmanmaya devam
etti.
O zaman Catherine dt. Son bir mitsizlik l ile Chaval'in ismini
barmt. Adam duymad, dvyor, ne gemek iin tekmeler, yumruklar
savuruyordu. Gen kz yuvarlanyor, ayaklar altnda ineniyordu. Trmanlacak
be merdiven kalmt, bir saatten fazladr yolda idiler. Gen kz, omuzlann
zerinde itilerek, merdivenlerin darl sayesinde duvarlara tutunarak, gn
na nasl vardn hibir zaman anlayamad. Birden, kendisini, gz
kamatnc gne nn
Germinal
239
aydnlnda, yzne yumruklarn sallayarak, yuhalayan, azgn bir kalabaln
ortasnda buldu.
Gn doarken, ii mahalleleri, ovann her tarafn kaplayan byk bir grlt
ile kaynayordu. Ancak nceden de tasarland gibi henz yola klmamt.
Dolaan baz sylentiler vard ve askerlerle, jandarmann ovada devriye gezdii
srarla belirtiliyordu. Rassene-ur'un, Mdre haber vererek arkadalanna oyun
oynad iddia ediliyor ve bir src kz, mdrn hizmetisini postahaneye
telgraf gtrrken ona rastladna yeminler ediyordu.
Saat yedi buua yaklarken gittike sabrszlanan bu kitlenin iine su
serpildi. Askerin dolamas hikyesi normal bir eydi. nk grevden beri Lille
valisi kumandandan istekte bulunmu ve o da bir gsteri niteliinde haftada bir
askerini dolatrmaya balamt. iler bu valiye di biliyorlard.
Kendilerine uzlatnc bir vaadde bulunduu halde onlar sindirmek iin bu
harekete kalkmt. te askerler bu gsterilerini tamamladktan sonra
Marchiennes yolunu tuttular. Cmbn balayaca srada askerlerin ekilip
gitmeleri iilerin vali ile bir hayli elenmesine sebep oldu. Saat dokuza
yaklarken sessizlikle son jandarmalarn uzaklamasn seyrettiler. Bu

saatlerde Montsou'nun burjuvalan henz rahat yataklarnda uyumaktaydlar. Madam


Henne-beau'nun arabaya binerek uzaklatn grmlerdi. Msy de herhalde
ileri ile meguld. Maden ocaklarndan hibiri koruma altna alnmamt. Bu
olaylar tehlikeli zamanlara has bir dncesizlik rnei idi.
Saat tam dokuzu vururken, iiler nceleri belirledikleri yerde bulumak zere
Vandame'n tarafna yneldiler.
Etienne, gvendii bin arkadan bir arada gremeyeceini
240
Emile Zola
oktan anlamt. Biroklar gsterinin geri brakldn sanyordu. in kt
taraf, erkenden yola km olan birka grup Etienne balarnda bulunmazsa
amac tehlikeye drebilirdi. Etienne, Suvarine'den de fikrini sordu. Fakat o
bunlara aldrmyor ve iyi rgtlenmi on kii ile bu insan kitlelerinden daha
ok i baarabileceini ileri sryordu. Onca, Montsou'yu yakp ykmak dururken
ii bu duruma getirmeye hi gerek yoktu. Etienne, karken Rasseneur sobann
banda soluk bir benizle oturuyor ve kans arkasndan hi karmad siyah
elbisesiyle onu azarlar gibi konuuyordu.
Maheu'ye gre verilmi olan sz tutulmalyd. Ana ne de olsa aradan geen bir
gece ilk atelerini kllemi gibiydi. Maheu de bir felketin meydana gelmesinden
korkuyor ve dierlerini mantkl bir yola sokmak iin randevu yerinde
bulunmalar gerektiini belirtiyordu. Etienne de hi kimsenin burnu kanamadan ve
tam bir devrimci gibi hareket edilmesine taraftard. Kendisine verilen ekmei
reddetmi, ancak soua dayanabilmek iin iki bardak ard raksndan imi,
hatta bir matara da yanna almt. Sakat Alzire kklerle kalacakt. Bonnemort
baba da bir gn nce yapt yryten yorgun dm ve bacaklar tutulup
yatakta kalmt.
Bir arada gitmemenin daha tedbirli bir hareket olduuna karar verdiler. Jeanlin
bir sredir ortadan kaybolmutu. Maheu ve Maheude Montsou'ya giden yola saparak
hareket ettiler. Etienne de arkadalar ile bulumak iin doru orman yolunu
tuttu. Etienne yolda Brle kadn ile Levaque kadn grd. Fakat arkadalar
oktan Jean Bart'a yollanmlard bile. Nitekim randevu yerinde kimseyi
bulamad. Derhal komaya balad ve Levaque ile yze yakn ii madenin azna
geldikleri srada onlara yetiti. Dierleri de eitli yollardan oraya
kouyordu. Jeanlin bir kprnn zerinde kurulmu adeta tiyatro seyreder gibi
etrafa bakmaktayd. Sonunda madenden ieri giden birka yz kii ile birlikte
ieri dald.
Germinal
241
Kmrlerin harman edildii yere yaklatklar srada Deneulin ile karlatlar.
Deneulin:
"stediiniz ne?" diye bard.
Madene geldii zaman her ey tam bir sessizlik iindeydi. O srada ona tekrar
gven gelmiti. Ama biraz sonra grevcilerin gelmekte olduunu haber verdiler.
Doru toprak ayrma makinesinin bulunduu pencereye yneldi. Madenin azn
kaplayan ve gittike artan bu kalabalk Karsnda bir ey yapamayacan
anlamt. Yannda kendi iilerinden ancak yirmi kadar vard. Artk her ey
bitmiti.
Solgun bir yzle ve bu felketi cesur bir ekilde karlamak iin yksek sesle
sormutu:
"Benden istediiniz nedir?"
ilerin arasnda itiip kakmalar ve homurtular duyuldu. O srada Etienne
meydana kmay baarmt:
"Size bir ktlkte bulunmak istemiyoruz, ama i her tarafta durmal," diye
sylendi.
Deneulin ona:
"Hadi oradan budala, sanki ii durdurursanz bana iyilikte mi bulunmu
olacaksnz. Ha arkamdan bir kurun skmsnz, ha da ii durdurmusunuz, bunun
ne fark var? ilerim aada almalarna devam edecekler, ii de
brakmayacaklar, bunu yapmanz iin ncelikle beni temizlemeniz gerek," dedi.
Bu szler genel bir honutsuzlukla karland. Maheu ileri frlayan Levaque'i
zor zaptediyor, Etienne hl konuup bu hareketin yasal olduunu Deneulin'e

anlatmak istiyordu. Fakat Deneulin hi oral deildi. Ona gre alma bir hakti
ve esasen bu budalaca eyleri tartmaya bile taraftar deildi. Onu daha ok
zen ey, bu kalabal kovmak iin burada birka jandarmann bulunmamasyd.
"Doru kabahat bende, bu hareketi hak ettim ben. Sizin gibi itlere ancak
kuvvetle kar koyulur. Alimallah elinize frsat gese siz hk242
Emile Zola
meti bile devirirsiniz."
Etienne titremeye balamt. Ama yine de kendini tutuyordu. Yava bir sesle:
"Msy sizden rica ediyorum, emir verip iilerinizi yukar karsanz ok iyi
olacak, arkadalarm daha ne kadar tutacam kestiremiyorum, byk bir
felketin nne ancak siz geebilirsiniz," dedi.
"Byle bir ey yapmayacam, defolun gidin. Benim sizlerle bir ilgim yok, benim
iim deilsiniz, sizinle ne konuacam?... Bu ekilde dolaanlara haydut
srs derler...''
Deneulin'in sesi kfrle kark homurtular iinde kaybolmutu. Fakat o iini
dkt iin rahatt. Nasl olsa ifls edecekti, ha yle etmi, ha byle, bundan
ne kard. Kalabaln says gittike artyordu. Onu da her an
katledebilirlerdi. Baavu kendisini hzla geri ekti ve: "Aman msy, imdi
cinayet kacak, bouna kan dkmekte bir anlam var m?" diye sylendi. Deneulin
son bir defa daha:
"Haydut srs, kuvvet yine bizim tarafmza getii zaman alacanz olsun
sizin..." diye haykrd.
Bu srada kendisini gtrdler ve kalabaln nnde bulunanlar merdivenlere
saldrmaya baladlar. Kadnlar garip sesler kararak adeta erkekleri tahrik ve
tevik etmekteydiler. Bir mandalla tutturulan kilitsiz kap hafif bir itme ile
alverdi. Ama merdiven o kadar dard ki, geride duran teki geit yollarndan
gitmeyi akl etmemi olsalard bu kalabalk uzun bir zaman ieri giremeyecekti.
Sonunda her taraftan yayldlar. Birka dakika iinde btn maden ellerine
geivermiti. Kendilerine dayanmaya alan bir patronu bu kadar abuk
yendikleri iin taknlklar daha da artmt. imdi madenin btn katlarn
igal etmekteydiler. Maheu korkarak Etienne'e: "Aman adam ldrmesinler," demi
ve ilk koanlarn arasna kaGerminal
243
tlmt. Etienne de
hzla kouyordu. Deneulin'in avular odasna girip
kapnn kilitlendiini duyunca:
"Kabahat bizden gitti adam kudurmu ne yapalm," diye sylendi.
Kalabaln kendi emirleri dna ktn grdke eflik duygusu inciniyordu.
Bo yere teye beriye, koarak, sakin olunmasn ve dmanlara frsat
verdirilmemesini sylyordu.
Brle kadn:
"Kazan dairelerine," diye bard.
Bu srada eline bak gibi bir ey geirmi olan Levaque, halatlar keselim,"
diye haykryordu.
Az sonra, herkes ayn nakarata balad. Etienne ile Maheu armlar ve bouna
kalabala sz dinletmeye alyorlard. Etienne haykrarak:
"Aada insan olduunu unutuyorsunuz galiba..."
Barmalar daha da artt ve:
"Onlara haktr, hain onlar, dipte kalsnlar daha iyi... Zaten merdiven var
karlar."
Etienne de merdivenin bulunduunu hatrlaynca ve daha byk bir felketi
nlemek iin onlara ba edi. Etienne koarak makinelere doru gitti. Halatlar
derken, tel kafesleri paralamamas iin onlan yukar ekmek istiyordu.
Hareket koluna yapt, kafesler engellere dayanp durduu srada, elik
halatlar kesen ban sesi duyuldu. evreyi byk bir sessizlik kaplam ve
btn iiler balarn kaldrarak heyecanla sonucu bekliyorlard. Maheu, bu tel
halatlar kesilmekle, bu ukurlardan sonsuza kadar kurtulacakm gibi lgnca
bir sevin duyuyordu.
Brle kadn bu sefer de:
"Ateleri de sndrelim, kazanlara" diye bard.

Btn kadnlar onun peinden gittiler. Maheude de kocas gibi onlarn her taraf
harap etmelerine engel olmak iin hemen pelerine d244
Emile Zola
Germinal
245
t. Kadnlar kazan dairesine girmi ve birka ateiyi kreklerle kovalamaya
balamlard. Brle kadn, eline geirdii koskoca bir krek ile, ocaklardan
birinin nnde ateleri boaltmakla meguld. Derken teki kadnlar da ayn
hareketi yapmaya baladlar. imdi hepsi bu alevlerin karsnda darmadank
salar ve kpkrmz bir renge bulanm, didinip durmaktaydlar.
Maheude:
"Artk yeter, grmyor musunuz ambar tutumaya balad bile,"
diye bard.
Brle kadn:
"Oh daha iyi... Kocamn lmn onlara deteceim dememi-miydim. te imdi
sras geldi," diye cevap verdi.
Birdenbire Jeanlin'in sesi duyuldu:
"Bakn ben imdi btn atei nasl sndreceim. Sonra istimi boaltmak iin
musluklar at. Byk bir grlt oldu. Buharn ortasnda hibir ey grnmez
olmutu. Yalnz arada bir ocuk seiliyor, ve onun da yz, yaratm olduu bu
frtnann sevinciyle byk bir neeyle doluyordu.
Artk yangn tehlikesi kalmam, fakat kalabaln fkesi gememiti. Erkekler
ve hatta kadnlar ellerine geirdikleri ekiler ve sivrice aletlerle aa
katlara inip, her eyi paralayp oca ykmak istiyorlard.
Etienne bunlar duyduu zaman hemen Maheu ile oraya kotu. Bu intikam duygusu
onu da sarho etmiti. Fakat yine de arkadalarna artk ocan almayacan
anlatp onlan ikna etmeye alyordu. te bu srada, merdiven aralnn ufak
ve bask tavanl blmesi nnde grltler duyuldu:
"Hainlere lm, u pislerin yzlerine bakn... Lanet olsun... Kahrolsunlar..."
Ocaktaki iiler kmaya balamt. Madendeki grevciler de hemen koutu. ki sra olmulard ve kanlan bunlarn aralarndan gemeye mecbur
edildi. k kapsnda beliren her ii alay konusu oluyor ve:
"A una da bak gtten bacak... Ya unun burnuna da ne olmu, yoksa Volkan
meyhanesindeki fahielere mi yedirdi?" diye szler duyuluyordu.
Hele karn burnunda bir iman ii kadn, kahkahalarn adeta ge kmasna
sebep oldu. Artk i el akalarna da dklmeye balad. Biraz sonra yumruklar
vurulmaya balayacakt. Berikiler ise sessiz ve boyunlar bkk biran nce
kapa dar atmaya alyorlard.
Etienne:
"Demek ocakta birka kii yokmu," diye sylendi.
Demek ki ormanda yaplan toplantda yalan sylememilerdi. Jean Bart'n hemen
hemen btn iisi buradayd.... Birden Chaval'i grd ve aknlk iinde
bard.
"Bak hele... Demek bizi buraya randevuya ardn..."
Bu srada kfrler duyuldu... Bu hain herifin zerine bir an nce atlmak iin
kprdanmalar oldu... Bir gn nce ormanda kendileri ile yemin eden bu herif
deil miydi?... imdi de ocaktan kmaktayd... Bu dpedz herkesle elenmekti.
"Ne duruyorsunuz, tutup kuyuya atn," sesleri duyuldu:
Chaval sapsar olmu, birtakm nedenler ileri sryordu. Kalabaln fkesi
Etienne'e de gemi ve o da kendisini kaybetmi:
"Hadi uzun etme yr bakalm... Bunu kendin istedin."
Bir grlt onun szn yarm brakt. Catherine grnmt... O kadar merdiveni
trmanmak, bacaklarn ve avularn paralamt. Ellerinden kanlar akyordu.
Maheude onu grd ve:
"Sen de demek... Fahie seni... Anan burada alktan kan alasn, sen bu
pezevenk herifin hatr iin ona ihanet et!" dedi ve tokatlamak iin kznn
zerine atld.
246
Emile Zola

Maheu ileri frlad, karsn tuttu. Ama o kzn ekitiriyor ve arkadalarnn


sesini bastracak ekilde baryordu.
Etienne, Catherine'i de burada grnce, bsbtn kendini kaybetti:
"Alak herif, sen de bizim de geleceksin... imdi teki ocaklara gidiyoruz!"
diye bard.
Cathherine de ann peinden yrd. Onu yalnz brakmaktan ekiniyordu.
nk herhalde onu ldreceklerdi.
Jean Bart birka dakika iinde boalverdi. Kadnlar nden kouyordu. Levaque
baltasn sallamaya devam ediyordu. Kalabalk gittike artmaya balad. Sonunda
tahta perdeleri krp yola dizildiler.
imdi Jean Bart derin bir sessizlie brnmt. Deneulin ve avular
kapandklar yerden ktlar. Deneulin oca tek bana dolat. Halatlar
kesilmi, ocaklar sndrlmt... Jeneratrlere dokundu, bo bir ses iitti...
Artk her ey bitmi ve ifls etmiti.... Artk Montsou halkna da fke
duymuyordu. Kabahat asrlarn ykn tayordu ve hepsinindi. Bunlar da vahi
insanlard... Ama cahil ve alktan krlan vahilerdi...
i topluluu, buzlarla kapl ovada, soluk bir gne nn altnda, pancar
tarlalarna yaylyordu.
Fourches de Boeufs blgesine geldikleri zaman Etienne grubun banda yer
almt. imdi devaml olarak yrmekteydiler. Etienne baryor, emirler
veriyor ve bu yry dzene sokuyordu. En nde Jeanlin, borusuyla acayip bir
ses karyor, kendisini, elleri sopal kadnlar takip ediyordu. Maheude kadn
keskin baklarla, vaadedilen topraklan ufuklarda arar gibi ileri bakyor, Brle
kadn, Levaque kadn ve Mouquette partallam elbiselerinin altndan kan
bacaklann, saGerminal
247
vaa giden askerler gibi atyorlard. Aksi bir tesadf grnrse, acaba
jandarmalar kadnlara ate aarlar myd? Erkekler de ellerinde demir sopalar ve
keskin az soluk gne nda ve karmakank bir ekilde yryorlard.
Etienne, Chaval'i gzden karmyor ve onu kendi nnde yrmesi iin
zorluyordu. Maheu geride ve hznl bir tavrla yrmekteydi. Catherine, an
yalnz brakmam ve onun yan sra yryordu. imdi Jeanlin'in fledii borudan
kan garip ses ve yerlerde srnen tahta kunduralarn kard sesten baka
bir ey duyulmaz olmutu.
O anda bir lk duyuldu:
"Ekmek, ekmek, ekmek...."
le olmutu. Alt haftadr devam eden grev, bu uzun yry midelerdeki
kaznmay artrmtr. Mideler isyan ettike bu darya vuruyordu.
"Ocaklarda, allmayacak, ekmek isteriz..."
Mahallede iken kendisine verilen birka krnty reddeden Etienne imdi
midesinin dayanlmaz bir ekilde kazndn hissediyordu. Bundan ikyeti
yoktu. Fakat arada bir matarasna el atyor ve birka damla yudumluyordu.
rperdiini ve yanaklarnn scaktan yandn hissediyordu. Fakat akl
bandayd. Yok yere zarar verilmesini istemiyordu.
Joiselle yoluna geldikleri zaman kazmaclardan biri:
"Haydi Gaston Marie'ye gidip tulumbalar durduralm, Jean Bart' su bassn,"
diye bard.
Bu szleri duyan arkadalan sa tarafa saptlar. Etienne'in itirazlarna karn
yn tam olarak tutturmulard. Galerileri tahrip etmekle ellerine ne geecekti.
Maheu de makinelerden intikam almay sama buluyordu. Fakat kazmac,
arkadalarn tahrike devam ediyordu. Bunun zerine Etienne:
"Mirou'ya, Mirou'ya gidelim orada da hainler var," diye barmak
248
Emile Zola
zorunda kald. Bylece kalabalk sol tarafa akn etmi ve Jeanlin borusu ile
baa gemiti. Gaston Marie imdilik kurtulmutu.
Mirou'ya kadar olan mesafeyi koar admlarla aldlar. Drt kilometreyi, admlar
ile yarm saatte eritmilerdi.
Madene vardklar zaman karlarnda Montsou'nun en eski avularndan Quendieu
babay buldular.

"Burada aradnz nedir Bozguncular?" diye bard. nsan kitlesi biran


duraklad. Sonu itibariyle karlarnda duran bu adam bir patron deil, tam
tersine sayg duyduklar bir arkadat. Etienne:
"Kuyudaki iileri kar," dedi. Quendieu baba:
"i var ne olacak yani. Tahminen yetmi kii alyor, tekileri de korkutup
kardnz, bozguncu ruhlu herifler. Bu kuyudan bir kiiyi bile karamazsnz.
Byle bir harekete kalkrsanz karnzda ben olacam," dedi.
Homurtular duyuldu. Erkekler birbirlerini ittiler, kadnlar birka adm
ilerledi. Quendieu baba sratle aaya inip kapnn nnde durmutu. Maheu
kart ve:
"htiyar, arkadalan greve zorlamaya mecburuz, bu bizim hakkmz, aksi halde
baarl olamayz," dedi. htiyar bir sre sessiz kald ve:
"Hakknz olmasna hakknz ama, ben aldm emire bakarm. Burada bir ben
varm, ve iilerimin saat on bee kadar almas iin emir verildi. O halde on
bee kadar alacaklar,"dedi.
Son szleri grltler arasnda eridi. Yumruklarn skp onu tehdit edenler,
nefesleri ile yzn stanlar vard. Fakat o dimdik duruyor ve grlty
bastran bir sesle:
"Buradan bir adm ileri gidemezsiniz, vallahi kendimi kuyuya atarm," diye
bard.
Germinal
249
Bir homurtu duyuldu ve itienler geri ekildi. htiyar hl syleniyordu:
"Bunda anlamayacak ne var sanki, ben de sizin gibi iiyim, burasn bekle diye
emir verdiler, bekliyorum."
Yarm ara yakn bir zamandr kendini bu ocaklara adayanuysal ihtiyar, tpk
itaatli bir asker gibi diretiyor bir adm gerilemiyordu. Arkadatan bu tehdit
karsnda ruhlarnn derinliklerinde eski bir arkadalk, kardelik hissi
duymulard. Quendieu baba onlar hl tereddt iinde zannedip:
"Vallahi kendimi grizu kuyusuna atarm," diye tekrarlad.
iler biran duraladlar ve sonra arkalarn dnp ezeli koularna baladlar.
Yine homurtular ve sesler duyulmaktayd:
"Madeleine'e, Crevecaeur'e, almayacaz, ekmek, ekmek, ekmek, ekmek...."
Bu srada bir itime oldu. Chaval'in frsattan yararlanarak kamak istedii
sylendi. Etienne onu kolundan kavram, kallelikte bulunursa belini kracan
bara bara sylyordu. teki ise fkeyle ve rpnarak:
"Bu yaptklarnz nedir? Ben serbest bir insan deil miyim? Bir saattir dondum,
ykanmak istiyorum, brak beni," diye syleniyordu.
Terle yapan kmr tozlan vcuduna batyor ve ceketinin altnda titriyordu.
Etienne:
"Yrmeye bak, sonra seni biz ykarz," dedi.
Komaya devam ettiler. Etienne bir ara Catherine'e bakt. Catherine arkasndaki
eski erkek ceketi, ayanda amura bulanm pantolonu ile tirtir titriyordu.
Sonunda:
"Sen gitsene," dedi.
Catherine duymamazlktan geldi. Durmak istemiyordu. Erkeini brakmasn neden
istiyorlard, bir trl anlayamyordu. Chaval kaba
250
Emile Zola
Germinal
bir adamd, hatta bazan kendisini adamakll dvd de da oluyordu. Ama yine de
onun erkei idi ve kendisine ilk o sahip olmutu. Bu kadar adamn ona
saldrmasna kzyordu ama bu Chaval'a olan sevgisinden ok kadnlk
gururundand. Maheu sert bir ekilde: "Defol git," diye bard.
Babasnn bu emri onu yavalatt. Alyordu. Sonra tekrar eski yerine geti ve
komaya balad. Bu sefer kimse ses karmamt.
Cougney'ye geldikleri zaman boru sesleri ve grltlerle dar frlayan ii
aileleri de bu kalabala kart. Madeleine nlerine geldikleri srada saylan
1500'e ykselmiti.
Saat on drt civarndayd. avular durumdan nce haberdar olduklar iin
iilere erken paydos vermiler ve grevciler buraya geldikleri srada ocak hemen

hemen boalmt. Geriye kalan yirmi kadar ii de o srada dar ktlar.


Grevcileri grnce hemen teye beriye kamaya ve dierleri onlar kovalamaya
baladlar. Bu kovalamaca oca kurtarmt. iler imdi bitiikteki ocaa
saldryorlard.
Grevecoeur'de de iilerin kyla karlatlar. Kadnlar, kaan bir
dekovilci kz yakaladlar ve poposunu dar karncaya kadar kamladlar.
Kazmaclar da adamakll sopa yediler. Tel halatlar kesmeye baladlar, fakat
bak krlemiti. Kazan dairesinde bir musluk krdlar, ocaklara kovalarla
sular dktler. Su dkme ilemi skaralar atlatyordu.
Birden ortaya Saint Thomas sz atld. Bu ocakta hemen hemen btn iilerin
ocaa indii biliniyordu. Onlar demir sopalan ile kapda karlamay
dndler. Fakat, burada jandarmalarn dolat syleniyor ve iin asln
kimse doru drst bilmiyordu. Tekrar yola koyuldular. imdi Feutry Centrale'a,
Feutry Centrale'a sesleri duyulmaya balamt.
Bir baka ses Victoire'a diye bard. Acaba burada jandarma ve
251
asker var myd? Bunu da bilmiyorlard.
Tekrar geri dndler ve Joiselle'e kmak iin pancar tarlalanndan getiler.
Tren yolundaki parmaklklan devirip demiryolunu atlar. Artk Montsou'ya
yaklamlard. nlerinde be kilometrelik bir yol vard. Yorgunluktan bitkin
dmler, fakat gayretleri onlara her eyi unutturmutu. Grup yolda kendisine
katlan iilerle durmadan artyordu. Victoire ocana geldikleri zaman burada
da kimseyi bulamadlar. Akam nbeti iin gelen iiler de talar ve sopalarla
kovaland. Yllardan beri devam eden bu bitip tkenmek bilmeyen alk, onlar
ani bir katliam ve ykma ihtiyacna itmiti.
Etienne, kmr arabasn yklemekle megul iiler grd ve:
"Buradan ekilip gider misiniz?" dedi.
Bu srada oraya yz kadar grevci kotu. iler zor katlar. imdi ykm
hareketi balamt. Birka at, arabalanndan zld ve rkterek kanld. Sra
arabalarn knlmasna gelmiti.
Maheu elindeki demir sopa ile dekovil hattn skmeye balad. Brle kadn dier
kadnlar da arkasna takarak lambal bast. Ellerindeki sopalarla rastgele
lambalara vurmaya baladlar. Yerler bir anda lamba knklar ile doldu. Hepsinin
eli yz gaza bulanmt. Btn * bu hareketler yine de midelerinin kaznmasn
durdurmamt. Feryatlar tekrar duyulmaya balad:
"Ekmek, ekmek, ekmek..."
Ocan evrelerinde bir dkkn olan bir maden avuu korkusundan burasn
brakm kamt.
Dkkn hemen yama edildi. Fakat ieride ekmek bulamamlard. Bir iki para et
ve bir uval patatesten baka bir eye de rastlamadlar. Gzlerine ilien elli
ie kadar ard raks hemen eridi.
Etienne boalan matarasn doldurdu. imdi bir sarholuk hali balamt. Birden
Chaval'in katn grdler. Biraz sonra Catherine ile birlikte sakland
yerde onlar buldular.
252
Emile Zola
Etienne:
"Kalle herif, ormanda tulumbalar durdurmak iin makinistlerin de grev
yapmasn isteyen sen deil miydin?" diye haykrd ve:
"Yr bakalm, Gaston Marie'ye gidip tulumbalar sana krdrtaca-m imdi,"
diye ekledi.
Adamakll sarho olmutu. Biraz nce binbir glkle kurtard tulumbalar
imdi yine kendisi yktryordu.
"Gaston Marie, Gaston Marie" diye haykrdlar. Catherine yine onlarla komaya
balamt. Maheu: "Defol buradan," diye bard.
Catherine bu sefer yavalamay bile aklndan geirmeyip kousuna devam etti.
Montsou'ya uramadlar ve tekrar Joiselle yoluna ktlar. Piolain-lerin
duvarlarn syrarak getiler. Gregoire'lar, Hennebeau'lardaki akam
ziyafetinde Cecille ile bulumadan nce Notere uramak iin evden kmlard ve
pencereler kapal bulunuyordu.

iler, st sivri ie krklar ile kapl duvarlara kt kt baktlar ve


yine:
"Ekmek, ekmek, ekmek" teranesi balad.
Bu sese, baheden gelen kpek havlamalar kart. Evde bulunan hizmetiler bu
devrimcilerin geiini ecel terleri dkerek seyrettiler. Atlan bir iki ta ve
knlan bir cam onlar korkudan yorgun drmt. Bu muziplii Jeanlin yapm ve
sapanyla bir cam krmt. Grup uzaklamaya ve grltler gittike azalmaya
balad. Derinden derine: "Ekmek, ekmek, ekmek" diye haykrlar duyuluyordu.
Saylar gittike kabaran topluluk sonunda Gaston Marie'ye geldi. Ksa bir
zamanda ateler sndrld, kazanlar boaltld ve hangarlar tahrip edildi.
Tulumbalar da tpk bir insan gibi hcuma uramaktayd. Etienne, Chaval'e bir
eki verdi ve: "nce sen vur bakalm, hadi ne duruyorsun yemin etmemi miyGerminal
253
din?" dedi.
Chaval, titremeye balamt, bir hareketlenme oldu ve eki yere dt.
Dierleri beklemeksizin demir sopalarla saldrdlar ve her eyi paralamaya
baladlar. Birdenbire darbe dkme ksm paralad, su byk bir hzla boald
ve son bir homurtu duyuldu.
Bu ocan sonu olmutu. Kalabalk tekrar dar frlad. Etienne hl Chaval'in
yakasn brakmyordu. Etrafnda bir kalabalk topland ve:

"Atn kuyuya atn, ldrn haini," sesleri ykseldi.


Chaval hl ykanmaktan szediyordu.
Levaque kadn:
"Demek skldn, yle ise al sana ykanma," dedi ve birka kii sularn
szntsndan olumu bir birikintiye Chaval'i srkleyip, suyun zerindeki buzu
krdlar ve ban buraya sokmas iin kendini zorladlar.
Brle kadn:
"Sok kafan, yoksa seni iine atarz, i bakalm bu suyu evet, evet i bakalm,"
dedi.
Chaval yerde srnerek bu suyu imeye balad. Birka kadn bir avu taze
gbreyi suratna srdler. Chaval dehet iindeydi ve kamak iin rpnyordu.
Maheu ve Maheude de onu ekitirip duruyorlar, eski kinlerini alyorlard.
Mouquette de onun mymntlndan ve pantolonunu karmaktan szediyordu.
Etienne onu susturarak:
"Artk bu kadar yeter, hepinizin bu ie karmasna gerek yok. Hey bana bak
istersen bu ii biz aramzda halledelim, ne dersin?" dedi.
Yumruklarn skp, kinle ona bakyordu.
"Hazr msn, birimizden biri lecek, una da bir bak verin, benim var," diye
devam etti.
254
Emile Zola
Catherine dehet iinde onlara bakyordu. Birden atld, iki eli ile Etienne'i
tokatlad ve haykrd:
"Alak, alak.. Yaptklarnz yetmedi mi? Ayakta duracak hali yok, imdi de onu
ldrecek misin?"
Annesiyle, babasna dnerek:
"Hepiniz alaksnz, bari beni de onunla beraber ldrn. Ona el srenleri
paralarm," diye bard.
imdi, erkeinin nne siper olmu, yedii dayaklar, ektii sefaleti unutmu,
kendisine sahip olan bu adam koruyordu.
Etienne, Catherine'den tokatlar yiyince armt. Onu dvmek istedi ve sonra
yzn sildi, Chaval'e dnerek:
"Doru sylyor, hadi bas git..." dedi.
Chaval hemen kamaya balad. Catherine de kendisini takip ediyordu. Kalabalk
arp kalmt. Maheude:
"Hata ettiniz, imdi gidip bir haltlar kartracak."
Grup yine yola koyulmutu. Saat on yediye yaklam ve gne batmak zereydi.
Ufukta bir kzllk hkim olmutu. Yoldan geen biri askerlerin Crevecoeur'e
gelmekte olduklarn syledi, bunun zerine gerilediler ve o srada bir emir
duyuldu:

"Montsou'ya, Mdrn evine... Ekmek, ekmek, ekmek..."


Msy Hennebeau, karsn Merchiennes'e le yemeine gtren arabann
hareketini grmek iin, alma odasnn penceresine dayanm bakyordu.
Arabann yan sra, atn zerinde giden Negrel'e gz takld, sonra rahata
masann bandaki sandalyesine yerleti. Ev, kars ve yeeni bulunmad
zamanlar ssz gzkyordu. Evde oda hizmetkr Hyoppolite ve mutfakta akam
yemeini hazrlama tela ile tencerelerle har neir olan ah kadndan baka
kimse yoktu. Msy Hennebeau bu derin sessizlik iinde kendisini almaya
vermek istedi.
Germinal
255
Hyppolite, eve kim gelirse gelsin ieri almamak konusunda kesin emir alm
olmakla beraber, bir sre sonra Dansaert'in bir haber getirdiini bildirdi.
Genel Mdr, ormanda yaplm olan toplantdan ite ancak o zaman bilgi sahibi
oldu, ayrnt o kadar akt ki, bu srada Dansaert'in, Pierron'la olan akn
dnyordu. Bu iliki o kadar belliydi ki, Genel Mdr haftada birka defa
imzasz mektup alyor ve baavuun taknlklarndan haberdar oluyordu.
Hennebeau bu nedenle hejr eyi bildiini Dansaert'a ima etti. Dansaert, Genel
Mdre verilen bu bilgiden kt halde rkm, inkr ediyor, fakat birdenbire
kzaran patlcan burnu ile bu suunu kabulleniyordu. Zaten fazla da srar
etmedi. Bu kadar ucuz kurtulduu iin seviniyordu. nk bir memurun, ocakta
gzel bir kzla krtrdn duyan mdr, ok kt davranrd.
Grev zerinde konumalarna devam ettiler. Ormanda yaplan toplant, serseri
grubunun grlt patrtsndan baka bir ey deildi. Korkulacak bir ey yoktu.
i mahalleleri o sabahki askeri geit resminden sonra birka gn
kmldamayacak ekilde rkmlerdi.
Fakat Msy Hennebeau yalnz kalnca, valiye az daha telgraf ekiyordu. Sonra
bundan vazgeti. Grevin on be gnden fazla srmeyeceini iddia etmi, hatta
idareye yazacak kadar anlayszlk gstermiti. imdi buna ok zlyordu. Grev
iki aydan beri devam ediyordu. Buna hem aryor, hem de zlyordu. hretinin
her gn biraz daha azaldn anlyor ve idare amirlerinin eski gleryzlerini
kazanmak iin yepyeni bir eyler yapmak istiyordu. Herhangi bir karklk
olaslna kar idareden bilgi istemiti. Fakat cevap gelmemiti. Cevap
herhalde bugn le postas ile gelecekti. dare amirleri ocaklarn askeri
kordon altna alnmasn isterlerse gereken telgraflar ekmek iin zaman
bulacan dnd. Buna karn, kendisi, bu ekilde dav-ranlrsa kavga
kacana, kan dkleceine ve lenler olacana inanyordu. O byk enerjisine
karn, bu kadar byk sorumluluk kar256
Emile Zola
snda bocalamaya balamt.
Saat on bire kadar, tam bir sessizlik iinde alt. ok uzaklardan bir oday
cilalayan Hyppolit'in cila sopasnn grlts duyuluyordu. Sonra iki telgraf
ald. Birincisinde, Montsou grubunun Jean - Bart' bast ve ikinci telgrafta
ise tel halatlarn kesildii, atelerin sndrl-d, ksaca btn yakp
yklmalar aklanyordu.
Bundan bir ey anlayamamt. Grevciler, kumpanyann ocaklarna hcum
edeceklerine Deneulin'in ocanda ne aryorlard. Fakat Vandam'a da hcum
edebilirlerdi. Bu zihninde kurduu basan plnn tehlikeye sokuyordu. leyin
geni yemek salonunda tek bana yemek yedi. Tam o srada telala gelen bir
avu ieri girdi. ilerin Mi-rou zerine yrdklerini bildiriyordu.
Kahvesini itii srada bir telgraf daha ald. Madelaine ve Crevecoeur ocaklar
da tehlikedeydi. Adamakll bocalamaya balamt. Postann ikide gelmesini
bekliyordu. Yoksa derhal asker getirtse miydi? Bir gn nce, Negrel'den valiye
yazmasn istedii yazy arad fakat bulamad. Belki Negrel kendi odasnda
brakmtr diye hzla oraya kotu.
eri girince ard. Oda darmadankt. Btn gece musluu ak braklan bir
kalorifer de oday nemli bir scaklkla doldurmutu. Her ey bir tarafa
atlmt. Yatak akt ve araf halya doru sarkyordu. Sonra masaya doru
ilerledi. Yazy aryordu. Ktlar birka kez inceledi. Bu dank Paul yazy
acaba nereye saklamt?

Tekrar odann ortasna geldi ve birden yatan iinde duran ve parldayan bir
ieye gz takld. Bu arafn bkk yerine taklm, altn kapl kk bir
ieydi. Hemen tand, Madam Hennebeau'nun eter iesiydi bu. Pekiyi ama bu ie
buraya nasl gelmiti? Birdenbire y-zr sarard. Demek ki kars orada
gecelemiti. Kap aralndan Hyppolite'in sesini duydu. "Afedersiniz msy
ktnz grdm de..." diyordu. Hizmeti odaya girince aalad. Her taraf
darmadank duruyorGerminal
257
du.
"Th, sahi daha buray toplayamadm. Bu Rose kz da her eyi bana brakyor
canm."
Msy Hennebeau:
"Ne istiyorsunuz?" diye sordu. ieyi avucunun iinde skyordu.
"Msy biri daha geldi, Chevecoeur'den bir telgraf getirmi."
"Peki beklesin."
,
Demek kars burada gecelemiti. Kapy kilitledi. Tekrar ieye bakt. Demek ki
bu kepazelik aylardr kendi evinde cereyan ediyordu. Geceleri koridorlardaki
plak ayak seslerini duyar gibi oluyordu.
Karyolann bandaki bir sandalyeye kendini brakt. Dakikalarca yedii korkun
darbenin altnda kald. Birden bir grlt ile silkindi. Kapy vuruyorlard.
Hizmetinin sesini duydu.
"Msy, a kapy kilitlemiler."
"Ne istiyorsunuz?"
"Msy konu nemliymi, iiler her eyi ykmaya balamlar. Aada iki kii
daha bekliyor. Telgraflar da geldi."
"Beni rahat brakn, birazdan iniyorum."
Demek, yata sabahleyin Hyppolite yapm olsa ieyi o bulacakt. Bu fikir
Hennebeau'yu buz gibi dondurdu. Ama hizmeti bu ii biliyor olmalyd. Belki bu
yata yirmi defadr ilenen o iren zinann lkl iinde bulmu, yastn
zerinde hanmn salarn arafta da o iren lekelere rastlamt. Belki de
kapy imdi bilerek vuruyor ve belki de efendilerinin bu dknln kap
arkasndan dinlemiti.
Msy Hennebeau devaml olarak yataa bakyordu. imdi bu kadnla evleniini,
herden balayan maddi ve manevi geimsizlii, karsnn kendi farkna varmadan
edindii aklar, btn o ac dolu hayat gzlerinin nnde canlanyordu. Sonra
Montsou'ya gelmilerdi. Karsnn sonunda kendine dneceini hesaplamas ve
sonra yann artk gemekte olduu, birer birer zihninde beliriyordu. Sonra
yeenleri
258
Emile Zola
gelmiti. Paul'a kar yllarca annelik yapmt. Sersemlii yznden bir ey
grememiti ve hl bu kadna tapyor ve bakalarndan geri kalan iyilik
olaslndan kendisine vermi olsa bunu da kranla karlayacakt. Fakat o
kalnty da bu ocua vermeyi tercih ediyordu.
Bu srada uzaktan bir zil sesi duydu ve rperdi. Kendi emri dolaysyla, postac
geldii zaman byle alard. Yanan boazndan kfrle kark:
"Umurumda deil, telgraflar da mektuplar da vz gelir." Demek ki kars bir
fahie idi. Paul'n Cecile ile evlenmesi konusunda yaplan konumalardaki o
bak hatrlad. Demek bu kadn iin allm bir oyuncaktan baka bir ey
deildi. Hennebeau ocuu kabahatsiz buluyor, btn sorumluluu kansna
yklyordu. Aile iinde de yemei, yata ve kadn kabul edecek karakterde
yeenler de bulunmasa bu kadn daha ne kadar decekti?
Kapy, ekingen bir el tkrdatt. Hyppolite yava bir sesle: "Msy, postac
geldi. Dansaert de geldi, iiler dve balad diyor," dedi.
"Anladk canm, iniyorum."
Onlara ne yapacakt, elinde sopas ile onlar kovacak, iftlemelerinin
irkefliini baka yerlere tarmalarn isteyecekti. Odadaki koku, karsnn
cildinin kokuuydu. Onun ehevi kokulara olan dknln biliyordu.
Yumruklarn skarak bir gece nce ak anlarnn getii ettii bu arafa
vuruyordu.

Sonra tekrar Hyppolite'in yukar ktn sanp, bir utan duydu ve kendisine
eki dzen vermek iin aynann karsna geti. Sonra sakinletiini grerek
aaya indi.
Aada bekleyen be kii vard. ilerin kuyulara yryn, baavu
Quindieu babann kahramanl sayesinde Mirou'daki kuyunun kurtuluunu
anlatyorlard. Durum tehlikeliydi. Hennebeau dinliyor fakat hibir ey
anlamyordu. Akl hep yukandaki odaya taklmGerminal
259
ti. Sonra gelenleri savd. nlemler alacan bildirdi. dare amirlerinin
mektuplarn okudu. Bir para kargaalk kmasn ve grevin bylece son
bulabileceini anlamaya alyorlard. Hemen Lille valisine, Do-uai
Kumandanlna telgraflar ekti. imdi ii rahatlamt. Artk beklemekten baka
yapacak bir eyi kalmamt. Hatta rahatszlandn ileri srerek leden
sonray odasna kapanarak geirdi. Bir taraftan da gelen telgraflardan
grevcilerin ocaklardaki faaliyetini ve ok kt durumlara den jandarmalarn,
askerlerin acizliini reniyordu. stedikleri kadar bouup, bulduklann yama
etsinler umurunda deildi. Ban tekrar elleri arasna alm, harl harl akam
yemeini hazrlamakla megul ah kadnn grltlerinden baka bir ey
duymuyordu.
Akam karanl oday dolduruyor, Hennebeau, hl akn ve hareketsiz bir
ekilde duruyordu. Birden bir patrt duydu. ki alan geldiini sanmt.
Fakat grlt artyordu. Bu srada mthi bir grlt oldu.
"Ekmek, ekmek, ekmek...."
Bunlar, jandarmann grevcilerin Voreux'yu igal ettiini sanp drt nala oraya
gittikleri srada, Montsou nlerinde grlen grevcilerdi.
Vandame yolunun aasnda Madam Hennebeau ve yanndakiler de bu grubun geiini
grmlerdi. Madam Hennebeau ve yanndakiler ok neeli bir gn geirmiler,
demirhane mdrnn evinde le yemei yemiler, civardaki atlyeleri, cam
fabrikalarn gezmiler ve Cecile yol kenarnda grd kk bir iftlikten st
imek istemiti. Bunun zerine hepsi inip ona elik etmilerdi. Kyl kadn bu
kadar ssl insan bir arada grnce hayrete kaplm, st getirmeden yere bir
kilim sermeye almt. Fakat Lucie ve Jeanne stn salmasn kendileri
grmek iin ellerinde kseleri ile birlikte ala kadar yrmlerdi.
260
Emile Zola
Madam Hennebeau ocuklarnn hatrn krmak istemeyen bir anne gibi aznn ucu
ile st ierken dardan byk bir grlt duyuldu. Madam Hennebeau bundan
endielendi ve sordu:
"Bu da ne?"
Aln araba'kapsndan, Vandam'a doru lgnca koan bir kalabalk
grlyordu. Gen kzlar, dalgalanan karmakark bir gruba aknlk iinde
baktlar.
Onlarla beraber dan koan Negrel:
"Vay, demek ki bizim serseriler aztmaya baladlar," diye sylendi.
Kyl kadn:
"Belki yine maden iileridir. Bu ikinci geileri. Galiba durum kt imi,
btn blgeyi ele geirmiler. Her kelimeyi tartarak sylyor ve ikide bir
yzlerine bakyordu. Onlarn telaa dtklerini grnce:
"Ah serseriler, a serseriler," diye ekledi.
Negrel, Montsou'ya gitmek iin zamann gecikmi olduunu grerek, arabacya,
arabay baheye sokmasn syledi. Kendisi de atn bir aaca altna balad.
Dnd zaman Madam Hennebeau ve kzlar korku iinde buldu. Kyl kadn kendi
evlerine saklanmalann teklif edince onunla beraber gitmeye hazrlanrlarken,
Negrel samanlkta daha gvenli olacaklarn dnerek burada kalmalarn
syledi.
Sonra, "Hadi canm, biraz cesaret, hayatmz pahalya mal deceiz," dedi.
Bu aka, korkuyu artrmt. Grlt de byyordu. Grnrde bir ey yoktu,
yolun zerinde byk felaketlerden nce meydana gelen bir frtna havas vard.
\

Cecile, bir saman ynn iine saklanarak:


"Hayr, bakmak istemiyorum," demiti.
Germinal
261
Madam Hennebeau keyfini karan bu adamlara byk bir fke duyuyor, onlara yan
gzle ve nefretle bakyordu. Lucie ve Jeanne korkudan titredikleri halde,
gzlerini bir delie dayamlar ve hibir ey karmak istemiyorlard.
Grlt yaklayordu. Jeanlin borusunu alyor ve en nde kouyordu.
Cumhuriyeti fikirlere sahip olmakla beraber, kadnlarn yannda serserilerle
alay etmekten holanan Negrel:
"Esans ielerini hazrlayn, halkn aln teri geiyor," diye syleniyordu.
Fakat, bu alayl konumas, lklarn arasnda kayboldu. imdi kadnlar
gzkmt. Salan darmadan olmu, srtlanndaki paavralardan ok ocuk
dourmaktan sarkan ciltleri gzkyordu. Saylan bin kadard. lerinden
bazlar bir bayrak gibi ocuklann havaya kaldryorlard. Daha genleri
gslerini kabartp, ellerindeki sopalar sallyorlard. Zavall ihtiyarlar,
zayf boyunlarndaki damarlar atlatacak gibi baryorlard. Sonra erkekler
grnd. raklar, kazmaclar, tamircilerden oluan iki bin kiilik bir grup tek
bir yn halinde kouyordu. Bu kitle birbiriyle yle kaynamt ki, ne yrtk
ceketler, ne rengi atm pantolonlar, ne partal yn ceketler hibir ey
grnmyordu. Alevli baklar ve hep birden Marseyazi syleyen azlarn
boluundan baka bir ey gzkmyordu. Mar msralar da, tahta kunduralarnn
kard grltnn arasnda eriyordu. Balarnn zerinde, havaya dikilen
demir sopalarn arasnda bir balta gzkyordu. Sembol niteliindeki bu balta,
giyotin bann keskin azn hatrlatyordu.
Madam Hennebeau:
"Ne korkun yzler," diye sylendi.
Negrel, ksk bir sesle:
"Hibirini tanmyorum, bunlar nereden kmlar," diyordu.
262
Emile Zola
Gerekten, kin, fke, sefalet, alk ve iki aylk ac Montsou madencilerinin, o
sakin, ehrelerini vahi bir hayvan surat gibi germiti. Bu srada gne
batmaktayd. Gnein son klar, ovay kpkrmz renge buluyor ve o zaman
yoldan bir kan seli akyor gibi oluyordu. O muhteem kalabalk mezbahanedeki
kasaplar gibi kan rengine brnm, komakta devam ediyorlard.
Lucie ve Jeanne'n bu dehetli manzara karsnda sanat hisleri kabarm:
"Fevkalde manzara," diyorlard.
Madam Hennebeau, bu delik deik tahtal kaplardan bir gz atmalar halinde
boazlanacaklarn dnyor ve ok korkuyordu. Aslnda cesur olan Negrel de
dehete dm, yz sararmt. Cecile kuru otlar iinde hareketsiz duruyordu.
tekiler ise, bakmamak istiyorlar fakat yine de kendilerini bakmaktan
atamyorlard.
Grdkleri ey, bu devrin sonunda ve kanl bir gecede, hepsini korku iinde alp
gtrecek olan devrimin hayali idi. te byle bir akam, basz braklan bu
halk yollarda alabildiine koacak ve burjuvalarn kanlarna srnen balar
dolatracak, kasabalardaki altnlar datlp, kadnlar haykracak, erkekler
srmak iin keskin dilerini gstereceklerdi.
Birden byk bir ses ykseldi:
"Ekmek, ekmek, ekmek..."
Lucie ve Jeanne, baygnlklar geiren Madam Hennebeau'nun yanna sokuldular.
Negrel de onlar korumak ister gibi nlerinde durdu. O srada grd bir
manzara onlar bsbtn ykt.
Kafilenin byk ksm geip gitmi ve geride birka kii kalmt. O srada
Mouquette gzkt. Ar ar gidiyor ve bahe kaplarnda, evlerin
pencerelerinde burjuvalar protesto ediyordu. Herhalde o srada yine bir burjuva
grm olmal ki, hemen eteklerini kaldrd, eildi ve gnein son klar
iinde btn hametiyle gzken poposunu
Germinal
263
gsterdi.

in garip taraf bu manzarann hibir utanmaz taraf yoktu ve vaheti de hi


gln deildi.
imdi her ey kaybolmutu. Grup, Montsou'ya doru yuvarlanyordu. Avludan
arabay kardlar. Fakat, arabac, iilerin yollar tutup tutmadklarndan
emin deildi ve Madam ile matmazellerin klna zarar gelmeden gtrmek
sorumluluunu zerine alamyordu. in kts gitmek iin de tek bir yolun
olmasyd.
Kendini kaybeden ve byk bir heyecana kaplan Madam Hennebeau:
"Evet eve gitmeliyiz, yemek bekliyor, bu pis iiler yine davet gnn setiler,
gel de bunlara ac."
Jeanne'la, Lucie, Cecile'i otlarn arasndan karmaya urayorlar, o da,
kalabaln hl gemediini sanp, grmek istemediini ileri srerek kar
koyuyordu. Sonunda hepsi arabaya gemeyi dnd. Arabacya:
"Aman yava srn, yol ok berbattr," dedi. "Eer ileride byk yola kmamza
engel olan bir kalabalk grrseniz, eski madenin hemen berisinde durursunuz ve
biz yola yayan devam ederiz," dedi.
Hareket ettiler, grup da Montsou'ya doru akyordu. Bu arada kasabada korkun
hikyeler azdan aza dolayor, burjuvalarn barsaklarn dkmek tehdidini
tayan el yazs ile yazlm ilanlardan s-zediliyordu.
Noter de posta araclyla bir tehdit mektubu alm ve halkn tarafn tutmazsa
evi ile birlikte havaya uurulaca yazlmt.
Gregoire'lar ziyarete gittikleri noterin evinde bu mektup zerine biraz daha
fazla kalp durumu tartmaya baladlar.
Bu bir aka olabilirdi. te o srada grevcilerin kasabay basmas evi bsbtn
telalandrd. Gregoire'lar bir felaketin meydana geleceini kabul etmiyorlar ve
bu iin bir anlama ile sonulanacana inan264
Emile Zola
yorlard. Fakat, Montsou'da hi kimse onlarn bu fikrine yanamyordu. Acele ile
teye beriye koan insanlar vard ve bunlar kaplar hzla kapyorlard. Sokan
teki ucunda Maigrat dkknn kapam ve kepenkleri sk skya rtmt. Zayf
kars da bunlarn iyice kapanp kapanmadm kontrol ediyordu.
Kalabalk, Genel Mdrn evinin nnde durdu ve hep bir azdan:
"Ekmek, ekmek, ekmek," diye barmaya baladlar.
Msy Hennebeau, pencerenin nnde duruyor ve bu srada camlarn krtabileceim
dnen Hyppolite panjurlar kapamaya alyordu. Fakat aa kattaki, mutfakta
pien ve alevleri pencereye vuran i kebabnn grnn saklamak imknszd.
Msy Hennebeau, durumu daha iyi grmek iin Paul'n odasna kt. Buradan
btn kasabaya hkimdi. Oda imdi temizlenmi ve toplanmt. leden sonraki
krgnl gemi ve dnmeye balamt. Karsnn yalnz bir a daha
fazlalamt. Bunun da aile iinden olmas, olay ksmen ktletiriyordu.
Belki bunun faydas bile vard. Kadn bylece durumu kurtarm oluyordu. Msy
Hennebeau sabahki delice kskanln dndke kendi kendine acyordu. Hele
u yata, araf yumruklamak ne glnt. Hayatn, tkenmeyen acsn
hissediyor ve bu irkefin ortasnda bu kadna hl sayg gsterdiini dndke
kendinden ireniyordu.
Pencerenin altndan sesler daha iddetle iitiliyordu.
"Ekmek, ekmek, ekmek..."
Msy Hennebeau:
"Budalalar, sersemler," dedi.
Ald yksek maandan dolay kendisini kskandklarm, kendileri alktan
lrken midesini en l yemeklerle iiriyor, dediklerini duyuyordu. Kadnlar
mutfakta evrilen kebap ve slnleri grmler, azlar salya iinde kendisine
kfr ediyorlar ve barbar banyorlard.
Germinal
265
"Ekmek, ekmek, ekmek..."
Msy Hennebeau:
"Budalalar," dedi, "Sanki ben de mesutmuyum."
Kendi halini anlamayan bu adamlara kar kzyordu. Onlar gibi salam vcutlu
olmak, rahat, rahat ve dnmeden onunla bununla yatmak iin bu maan seve

seve onlara verirdi. Onlar u mutfakta slnler ve kebaplarla patlyasya


karnlarn doldururken, kendisi de tahta perdelerin arkasnda kzlar altna
alsa ve komu kadnlarla yatmaktan zevk duyacak kadar rezil bir adam olabilse,
btn terbiyesini, mevkiini, lksn ksacas her eyini kaybetmeye hazrd.
"Ekmek, ekmek, ekmek..."
te bu sefer kzd ve haykrd:
"Ekmek mi, sade ekmek yeter mi budalalar?"
Kendisi yiyordu ama ite yine de strap ekiyordu. Yiyecek ekmei temin etmekle
iler dzelmiyordu. Dnyada mutluluu, servetlerin dalmasndan ibaret sayan
hangi budalayd? Bu kavga dknleri toplumu yok edip bir yenisini
kurabilirlerdi ama herkesin nafakasn karmakla insanla yeni bir zevk
kazandramazlard ki. Bylece dnyadaki felaketi de daha yaym, herkesin doal
ihtiyalarn rahata doyurmasn imknszlatrp, doyurulamayan ihtiraslarn
acsn artracaklard. En iyi mutluluk hi var olmamakt.
Hennebeau'nun gzlerinden yalar boanyordu. Yol karanlklar iine gmlrken
kkn cephesine talar yayordu. Hennebeau bu a insanlara kar imdi hi
fke duyuyor ve gznden yalar boanyordu.
"Budalalar, budalalar..."
Ama a midelerin feryad her eyi susturdu:
"Ekmek, ekmek, ekmek..."
Etienne, Catherine'in tokatlaryla kendine gelmi ve arkadalarnn bandayd.
Hafif bir sesle bu kalabal Montsou zerine saldrtrken,
266
Emile Zola
Germinal
267
mantnn sesi bunun neye yaradn soruyordu. O, bunlann olmasn hi
istememiti. Soukkanllkla Jean-Bart'tan hareket etmiler sonra gittike
vahilemiler ve imdi de Genel Mdrn evini kuatmaya almlard. Oysa:
"Dur,"
Diye baran da kendisinden bakas deildi. nce grevcilerin, ykmak
istedikleri kumpanyann antiyelerini kurtarmak istedi. Tala kkn cephesine
vurmaya baland an, bu sry hangi kurban zerine saldrtacam dnyordu.
Yolun ortasnda kendini zavall hissettii an meyhaneci kadnn acele ile
kepenkleri kapayp ve yalnz kapsn aralk brakt Tison meyhanesinden biri
ona bard.
Bu Rasseneur'd. Sabahleyin evlerinde kalan ve akam st bilgi toplamaya gelen
30 kadar kadn bu meyhaneye dolmulard. Zacharie kars Philomene ile birlikte
bir masada oturuyorlard. Biraz tede Pie-ron ve Pierrone vard. Kimsenin bir
ey itii yoktu. Buraya kapa atp saklanm gibiydiler.
Etienne, Rasseneur' tanynca onu buradan uzaklatrmak istedi. Fakat teki:
"Beni grmek seni skyor deil mi? Sana sylememi miydim, ite dengesizlikler
balad. Ekmek isteyin bakalm imdi, isteyin de kurun versinler yerine...."
diye sylendi.
Etienne, yanna gelip:
"Beni, asl skan ey, bizlerin burada cann tehlikeye atmas karsnda
korkaklarn kollarn kavuturup bu ie seyirci kalmalardr."
"Amacn karsn m soymak?"
"Amacn, hep beraber ve lnceye kadar arkadalardan ayrlmamak."
Etienne, yine mitsizce kalabala dnd, bu srada ta atan ocua son gc
ile tekme yaptrd, arkadalarn durdurmak iin haykrd ve cam krmann hibir ie yaramadn syledi.
Jeanlin'in yanna gelen Bebert ve Lydie ondan sapann kullanlmasn
reniyorlard. Her biri bir ta atyor ve kimin daha ok zarar verdiini
anlamak iin yaryorlard. Lydie acemice bir ta frlatm ve kalabalk
arasndaki bir kadnn ban yarmt. Arkada i bacaklar ileBonnemort baba
oturuyordu, yannda Mouquet vard ve ocuklara bakyorlard. Bonnemort baba
oraya binbir glkle gelmiti. Yznn rengi kl andrd iin ifadesi ve
oraya hangi merakla geldii anlalamyordu.

Artk Etienne'i de dinleyen kalmamt. Ta yamuru btn iddetiyle devam


ediyordu. Etienne zor bela harekete geen ve fakat fkelenince mthi bir ey
olan bu grup karsnda arm kalmt.
Levaque'in elinden baltay almak iin onunla atmak zorunda kald. Ta
frlatan Maheu'y nasl zaptedeceini bilmiyordu. Kadnlarn hali grlecek
eydi. Dilerini ve trnaklarn gstererek, zayf vcudu ile hepsine tepeden
bakan Brle kadn kpekler gibi uluyan Le-vaque ve Mouquette onu kt halde
rktyorlard.
Birdenbire ani bir sessizlik oldu. Bu ara Gregoire'larn notere veda ederek
Hennebeau'larn evine doru yrmelerinden ileri gelmiti. Kendilerinin yle
sakin bir hali vard ki, sanki madencilerin aka ettiine inanmlard.
Madenciler ararak kendilerine bakyor ve bu iki ihtiyar yaralamak korkusu
ile ta atmyorlard.
Onlarn baheye girip, bir trl almayan ve demir kollar vurulmu kapy
almalarna da izin verdiler. Kalabaln arasndan glerek geen oda hizmetisi
Rosa da bu srada gelmiti. Zaten Montsou'lular tand iin onlardan hi
ekinmiyordu. Zaten kapy yumraklayp atran da o oldu. Gregoire'lar da eve
girerken ta yamuru yine balad.
"Kahrolsun burjuvalar..."
Rose, kendisini dehetle szen Hyppolite'in karsnda glyor ve "Onlan tanrm
korkacak bir ey yok kt insanlar deildir," diyordu.
268
Emile Zola
Msy Gregoire apkasn titizlikle asp, Madam Gregoire'n kaln paltosunu
karmasna yardm etti ve:
"Doru, kalplerinde bir ktlk yoktur, iyice haykrdktan sonra dnp, itah
ile yemeklerini attracaklar," dedi.
Msy Hennebeau yava yava merdivenlerden iniyordu. Her zamanki souk tavr ve
nezaketi ile misafirlerini karlamaya gelmiti. Biraz nce gznden akan yalar
ancak kak renginden anlalyordu. Fakat sessizliine kavumu ve drst bir
idareci ruhu ile hareket ediyordu.
"Bizimkiler de daha dnmediler," dedi.
Gregoire'lar ilk defa endie duydular, demek ki Cecile de dnmemiti. Bu
iilerin akas daha da uzarsa nasl geleceklerdi? Hennebeau:
"Evi bu kuatmadan kurtarmay dndm, fakat maalesef burada yalnzm ve bu
serserileri def edebilecek birka erle bir avuu artmak iin ua da nereye
yollayacam bilemiyorum." Orada duran Rose cesaretlendi ve: "Fakat onlar kt
insanlar deildir ki, msy," dedi. Genel Mdr ban sallam ve dardaki
grlt gittike artmaya balamt.
"Onlara kzmyorum, hatta onlar hakl bile buluyorum. Felaketlerini istemekte
srarl olduumuzu kabullenmek iin insann en az onlar kadar budala olmas
gerek, ama sonuta ben de dzenden sorumluyum... Yollarda jandarmalar var diye
duydum, fakat sabahtan beri tek birini bulduramadm,"dedi ve:
"Aman rica ederim madam, ayakta kaldnz, buyurun salona geiniz," dedi.
Bu srada, a kadn sabrsz bir tavrla yukar frlam ve brein hamurunu
bekledii halde hl gelmediini syleyerek onlar bir sre daha antrede
tutmutu.
Germinal
269
Msy Hennebeau:
"Sabret, pastac biraz sonra gelebilir," dedi.
Salonun kapsn aarak Madam Gregoire'a dnd srada, antredeki srann
zerine bir adamn oturmu olduunu hayretle grd. Akam karanlnda bunun kim
olduunu seememiti, sonra:
"A siz misiniz Maigrat, ne oldu, ne var?" diye sordu.
O her zamanki Maigrat gitmi yerine bakas gelmiti. Bu haydutlar dkknna
saldrrlarsa kendisini korumalar iin burayagelmiti.
Msy Hennebeau:
"Grdnz gibi ben de tehdit altndaym ve yanmda da hi kimsem yok. Hem
dkknnzda kalp, mallarnz korusaydnz daha iyi ederdiniz."
"Dkknn kepenklerini skca rttm ve karm braktm."

Hennebeau fkesini saklayamad ve sabrszlanmaya balad. Sanki o zayf yaratk


dkkn koruyabilirdi?"
"Her ne hal ise benim yapabileceim bir ey yok... Hem evinize gitseniz iyi
olacak, bakn yine yemek istiyorlar."
Darda grlt yine artmt. Maigrat, grltler arasnda kendi ismini de
duydu. Artk eve de dnemezdi. Bir taraftan da mahvolacan dnyor ve ne
yapacan kestiremiyordu. Yzn kapnn camna dayam, felaketi bekliyordu.
Sonunda Gregoire'lar salona girdiler.
Hennebeau misafirlerini her zamanki gibi arlamaya abalyordu. Fakat drt
taraf kapal bu odada dardaki grlt daha korkun bir ekilde duyuluyordu.
Yine de konumaya altlar. Konu hep akl almayan bu isyana taklyordu.
Hennebeau, olaylarn meydana kmasndan nasl haberdar olmadn bir trl
anlayamyordu. Demek ki casuslan ok ktyd. Daha ok o Rasseneur'e ierliyor
ve bu hareketi onun kkrttn sylyordu. Zaten jandarmalar da gelecekti.
Kendisini yalnz brakmalarna iinkn yoktu. Gregoire'lar ise
tamamen
270
Emile Zola
Germinal
Cecile'i dnyorlard. Kzlar o kadar rkekti ki... Fakat belki de tehlikeyi
grnce araba Marchiennes'e dnmeyi akl etmiti. Panjurlara arpan ta sesleri,
yoldaki grltler arasnda bu konuma bir eyrek kadar devam etti. Msy
Hennebeau, dar kp bu serserileri tek bana kovup arabaya kar kacan
syledii srada, Hyppolite koarak geldi ve:
"Msy, Msy, Madam geliyor, madam ldryorlar," diye baryordu.
nce iler iyi gitmi, araba kalabal geemeyince Negrel aradaki tahminen yz
metre mesafeyi yryerek almay ve bahedeki kk kapy vurmay teklif
etmiti. Herhalde bu kapy aacak biri bulunurdu. Fakat bekledikleri kmad.
Kapya kadar rahat gelmiler, fakat vurularna cevap veren olmamt. Bu srada
burada olduklarn haber alan bir grup kadn toplanmt. Negrel, kzlar ve
Madam Henne-bau'yu nne katp bu kalabalk arasndan geip sokak kapsn
almaktan baka are bulamamt. Fakat kalabalk kendilerini brakmyordu. in
ne olduunu anlayamayan birtakm insan etraflarna birikmi ve hayretle bu ssl
kadnlara bakyorlard.Bu tela arasnda Jeanne ile Lucie, hizmeti kadnn
aralk ettii kapdan ieri szverdiler. Onlar Madam Hennebeau takip etti ve
Negrel de arkalanndan geerek kapy kilitledi. Cecile'i de nce girmi
zannetmiti. Oysa Cecile ieri girmemi, eve arkasn dnerek tehlikenin
ortasnda kala kalmt.
Dardan u sesler ykseldi:
"Gebersin burjuvalar, gebersin..."
Bazlar yz tlle rtl gen kz, Madam Hennebeau sanyor, bazlar ise,
civardaki bir fabrikann sahibinin kars olduunu sylyorlard. Onlar asl
ileden karan ey, bu kadnn siyah robu, krk mantosu, apkasnn beyaz ty,
srnd gzel kokular, bileindeki saat ve bulaa, amara el srmemi
kadnlara zg narin cildiydi.
Brle kadn:
271
"Dur hele, u dantelini senin arkana sokalm da gr bak," dedi.
Levaque kadn:
"Bu fahieler bunlar bizden alyor, biz soukta krlrken krklere
brnyorlar. unu rlplak soyun da biraz hayat rensin..." diye ekledi.
Mouquette frlad:
"Evet, evet kamlayalm da..."
Kadnlar nefesleri kesilerek, prltlarla rtl kollarn uzatm bu burjuva
kzndan, birer para yolmak istiyorlard. phesiz ki, onun vcudu baka
kadnlardan daha cazip deildi, hatta bu ssl eylerin altnda biroklar
kokmu bir vcut tayorlard. Bir eteklii ykatmak iin elli metelie kolayca
kyan bu aifte karlar, ii kadnlar gibi giyinmeye zorlamak elbette
haklaryd.
Cecile bu vahi kadnlarn karsnda tirtir titriyordu ve:
"Hanmlar, rica ediyorum, ne olur bana dokunmayn," diye yalva-ryordu.

Birden souk eller boazna sarld, onu bu ekilde tutan, kalabaln


srkleyerek buraya kadar getirdii Bonnemort baba idi.
Bonnemort baba bitip tkenmeyen sefaletin verdii kin iinde, yarm asrn
uyuukluundan syrlm sarho gibi olmutu. Bu ktrm ihtiyar hayvan gibi
parmaklarn kenetliyordu.
Kadnlar:
"Hayr, hayr, arkasn an, arkasn an," diye haykryorlard.
Kktekiler bu olay grnce, bata Negrel ve Msy Hennebeau cesur bir tavrla
Cecile'in yardmna komak iin kapy atlar.
Ancak bu srada btn kalabalk parmaklklara doru yld iin kmak ok
gt. Gregoire'lar da korku ve ac iinde dan karlarken bir dv balad.
Maheude, tl yrtlan Cecile'i tanynca byk babasna:
"Brak onu ihtiyar, Piolane'lerin kz bu," diye seslendi.
272
Emile Zola
r
Etienne de bu kza kar giriilen harekete kar isyan ediyor ve Cecile'i bu
srnn elinden kurtarmak iin alyordu. Birden aklna bir ey geldi ve
Levaque'in elinden baltay kaparak:
"Maigrat'nn dkknna orada ekmek de var, Maigrat'nn dkknn yerle bir
edelim," diye bard.
Dkknn kapsna da ilk darbeyi indiren o oldu. Levaque, Maheu kendisini takip
ettiler. Fakat kadnlar Cecile'i brakmamlard. imdi o Brle'nin eline
gemiti. Lydie, Bebert ve Jeanlin yerlerde yuvarlanyor ve Cecile'in poposunu
grmek iin eteklerinin altna sokuluyorlard. imdi gen kz itelemeye
balamlard. Tam o srada bir atl -kageldi. Hayvann alabildiine sryor,
yolundan ekilmeyenleri krbalyordu.
"Vay alaklar, imdi de kzlarmz itip kakyorsunuz ha..."
Bu akam yemei davetine gelen Deneulin'di. Cecile'i belinden kavrad, dier
eliyle atn hzl bir ekilde srmeye devam etti. Kfrler arasndan geerek
Negrel ve Msy Hennebeau'yu byk bir tehlikeden kurtard. Negrel baylan
Cecile'i eve sokarken Deneulin, Msy Hennebeau'ya siper olmutu. Bu srada bir
ta omuzunu syrarak geti.
"Tamam, makinelerimi krdnz yetmedi, imdi de kafam yarn
bari..."
Acele ile kapy kapatt ve arkasndan bir ta yamuru iitildi.
Deneulin:
"Ne edepsiz ey bunlar, az daha kafam yaracaklard. Ne yaptklarn
bilmiyorlar, temizlemekten baka are yok gibi.." diye sylendi.
Gregoire'lar, Cecile'in ayldn grnce alamaya baladlar. Kza hibir ey
olmamt. Vcudunda bir izgi bile yoktu. Fakat tln kaybetmiti. Alar
Melanie gelip, grevcilerin Piolaine'i harap ettiklerini anlatmaya balad. Bu
srada Jeanlin'in att tek bir ta, tek bir cam krmt. Msy Gregoire'n
zihni bu hikye ile altst oldu. KzGerminal
273
n boazlyorlar, evini ykyorlard demek. Bu, maden iilerinin, kendi
emekleri ile namuslu bir ekilde yaad iin ona kzdklar doru idi.
Havlu ile kolonya getiren hizmeti kz:
"Halbuki hi de kt insanlar deillerdi," dedi.
Madam Hennebeau sapsar bir ehre ile oturuyor, heyecann bir trl
yenemiyordu. Yalnz Negrel'i tebrik ettikleri zaman biraz glmsedi. Negrel'e,
Cecile'in anne ve babas teekkr ediyorlard. Msy Hennebeau'nun baklar,
daha bu sabah ldrmeyi dnd kars ile Negrel'e ve bandan bu adam def
edecek gen kza gidiyor ve karsnn bundan sonra belki de uaa kadar
deceini dnerek ekiniyordu.
Deneulin kzlarna sordu:
"Size bir ey yaptlar m?"
Lucie ile Jeanne ok korkmulard, fakat bu manzaray grdklerine memnun
olmulard. imdi glmsyorlard.
Babalar:

"Aman ne gzel gn," diye devam etti... "Artk benden de eyiz falan beklemeyin,
hatta bana bile bakmaya hazrlayn kendinizi," dedi.
Sesi titriyordu, kzlarnn ikisi de kucana atlnca gzleri nemlendi.
Msy Hennebeau da bu ifls itirafn iitmi ve birdenbire aklna gelen bir
fikir kendisini neelendirmiti. Artk Vandame'a, Montso" sahip olacak. Bu
idarecilerin yeniden takdirini kazanacakt.
Artk yava yava sakinleiyorlard. Darda acaba neler oluyordu? Ta atlmas
da durmutu. Derinden kuvvetlice darbeler duyulu- yordu. Tekrar pencerenin
nne geldiler. Erkekler antreye kp caml kapdan bakmaya baladlar.
Msy Hennebeau, Deneulin'e:
"u Rasseneur alan gryor musunuz. Zaten anlamtm. Bu
274
Emile Zola
Germinal
275
I
ite mutlaka rol vardr."
Aslnda Maigrat'nn dkknn yama eden Rasseneur deil Etien-ne'di. Etienne
devaml olarak arkadalarn buraya davet ediyordu. Dkknn iindeki mallar
arasnda kendilerinin mallan deil miydi? Bu hrszdan mallarn tekrar almaya
haklan yok muydu? Ekmek, ekmek, ekmek uultusu tekrar duyulmaya balad.
Kalabalk, kapya yle bir yklenmiti ki, Etienne baltasn savururken birisini
yaralayacam diye korkuyordu.
Maigrat, o srada kkn antresini terketmi ve dkknnn korkun sonunu
dnyordu. Arada bir ismini iitiyordu. Biraz daha geerse, dkknn igal
edeceklerdi. Bu haydut grubunun imdi dkknna girdiini, ekmecelerini
krdn, uvallarn boalttklarn ve bulduklarn yiyip itiklerini
dlyordu. Dkknnda hibir ey brakmayacaklard. Hatta ky, ky dolap
dilenmek iin bir baston bile bulamayacakt. Yoo bu kadar olamazd...
Kendilerini ifls ettirmelerine asla izin vermeyeceklerdi. Pencerenin camlar
arkasnda darbe yemeye alm zayf karsnn btn bunlara seyirci olduunu
dnyordu. Aadaki balkondan trmanarak dama kabileceini tahmin etti.
imdi evinden ktna piman olmutu. Orada kalsayd bir ksm mallarn evine
karabilirdi. Sonra birtakm cesurca savunma areleri de dnyordu. Bu
srnn zerine kaynar zeytinya, tutumu gazya dkebilirdi.
Bu srada baltann grltsn duyunca cimrilii galip geldi. Tek bir ekmek
vermemek iin kendisi ve kans vcutlann siper edeceklerdi. Az sonra yuhalar
duyuldu:
"uraya bakn, kedi dama km, kediye bakn." Kalabalk, damda Maigrat'y
grmt. Vcudunun arlna karn ve krlan kirilere aldr etmeden dama
trmanmt. imdi kiremitlere yaparak pencereleri tutmaya alyordu. Fakat
gbei hareketlerine engel oluyordu. Talanmak korkusu olmasa her eye karn
yukar kadar da kabilecekti. Kalabalk hl baryordu:
"Kediye bakn, hadi alaa edelim, unu."
Birdenbire Maigrat'nn iki eli de tutunduu yerden kurtuldu ve bir top gibi
aaya yuvarland, olua arpp srad ve duvarn zerine o kadar kt dt
ki, hemen sokak tarafna tekerlendi. Kafas sivri bir taa arpt ve ba
yarlp, beyni dar frlad. Maigrat lmt... Kars, hl camn arkasnda
bir hayalet gibi bakyordu...
nce genel bir sessizlik oldu. Etienne elindeki baltay drmt. Maheu,
Levaque ve dierleri dkkn akllarndan karp, kan szan duvara doru
bakyorlard. Grlt de durmutu. Akam karanlnn ortasnda ortalkta derin
bir sessizlik vard.
Birdenbire grltler, lklar tekrar balad. Kadnlar kanl gzlerle
saldryordu:
"Allahndan buldun... Domuz herif geberdi..."
Henz scak olan cesedin evresinde toplanmlar kahkahalarla glyorlard.
Patlayan kafasna bakarak, ekmeksiz geen gnlerinin kinini, lnn yzne
banyorlard.
teki kadnlarla birlekte coan Maheude:

"Sana altm frank borcum vard. te imdi aldn. Hrsz, artk krediye yok da
diyemeyeceksin... Dur bekle seni biraz daha seyredeyim."
Elleriyle topra kazd ve iki avu topra lnn azna tka basa doldurdu.
"Hadi yesene, ne duruyorsun.. Bizi kemiriyordun ama..."
Bu hareketlerin ortasnda, l srtst serilmi, usuz bucaksz gkyzne,
kmldamadan bakyordu... Azn dolduran bu. topraklar da esirgedii ekmekti...
Bundan sonra yalnz bunu yiyecekti... Fakirleri a brakmak ona uursuz
gelmiti...
Etienne baltay havaya kaldrd. Ama huzursuzluk dinmemiti. Ceset dkkn
koruyor gibiydi. Biroklar geri ekilmi ve doyurul276
Emile Zola
mu gibi bir tavr taknmlard. Bir sesin kulana, ka diye fsldadn
duydu. Ban dnnce karsnda yine srtnda erkek kaputu ile soluyan
Catherine'i grd. Onu itti. Kendisini dinlemek istemiyor ve hatta dayakla bile
tehdit ediyordu. Kz sklm gibi bir hareket yapt, durdu ve sonra Etienne'e
doru koarak;
"Ka, abuk ol, jandarmalar geliyor," dedi. Etienne, yedii tokatlan unutamyor,
onu yanndan kovuyor, fakat Catherine ne susuyor, ne de ekiliyordu. Baltasn
elinden atmas iin onu ekitiriyordu:
"Jandarmalar geliyor, anlamyor musun, Chaval, onlar armaya gitti. Ama ben
dayanamadm haber vermeye geldim.. Senin yakalanman istemiyorum."
Catherine onu srkleyerek gtrd srada, uzaktan nal sesleri duyuldu ve bir
barma duyuldu:
"Jandarmalar, jandarmalar geliyor."
Ani bir ka oldu, yollar birka dakika iinde boalmt. Tison meyhanesinin
kapsnda bir Rasseneur kalmt. Yz glyor ve kllarn pek kolayca elde
ettikleri bu zaferi alklyordu. Sessiz ve klar sndrlm Montsou'da
burjuvalar ecel terleri dkyorlard. Bunlar korkudan dar bile bakamaz
olmular ve titremekteydiler. Jandarmalarn atlar yava yava yaklayordu.
Sonunda nasl geldikleri anlalmadan kara bir kme gibi sokan banda
bitiverdiler. Arkalarnda, kendilere emanet edilen Marchiennes postacsnn
arabas vard. Bu arabadan bir rak atlad ve brein hamurlarn byk bir
sessizlikle arabadan boaltmaya balad.
ubatn ilk yans gemi, kara k btn iddetiyle devam etmekteydi. Hkmet
temsilcileri civarlarda dolamlar, jandarmalar yeterli
Germinal
277
grlmemi ve bir alay gelip Montsou'yu igal etmiti. Her ocan banda
silahl askerler bekliyordu. Burjuvalann evi, Mdrn kona, antiyeler hepsi
askeri koruma altnda idi. Sanki bir dman memleketinde imi gibi askerler
gelip geenleri durduruyor ve parola soruyorlard.
Grev btn iddetiyle devam ediyordu. Birok ocaklarn iileri de grevcilere
katlmt. i mahallelerinde hibir hareket yoktu. iler karlanna dikilen
bu tfeklere kar pasif bir dayanma balatmlard. Hepsinde, o kuvvet
arkasn dner dnmez, atlayp parlamaya hazr vahi hayvanlarn sahte ba
emesi vard. Kumpanya grevden byk zararlar grm, hatta bir ara Belika'daki
kmr havzasndan ii getireceini bildirmi, fakat buna cesaret edememiti.
O korkun gnn hemen ertesinde, arkasnda byk bir korkunun gizli olduu bir
sessizlik olmutu. Maigrat'mn lmnn dme sonucunda meydana geldii
anlalm ve onun hakknda olan olaylar imdiden efsaneye mal olmutu. Kumpanya
da uram olduu zararlar aklamaktan kanyordu. Baz tutuklamalar yaplm
ve bu arada Pi-erron'un da yalnlkla kelepeli olarak Marchiennes'e kadar
gtrlmesi, iilerin kahkahalarla glmesine neden olmutu. Mdriyet devaml
olarak iten karlanlann listesini yapyor ve ii ilk belgelerini iade
ediyorlard. Maheu ve Levaque da imdiden belgelerini almlar-d.Btn
sorumluluk, o mthi gnn akam kaybolan Etienne'e ykletiliyordu. Chaval,
besledii kin yznden onu ihbar etmi ve Cathe-rine'in yalvarlanna
dayanamayp baka isim aklamamt.
Montsou'da burjuvalar her akam kbusla uyanyor, silah sesleri ve barut kokusu
duyar gibi oluyorlard. Onlan asl artan *ey eski rahibin yerine gelen,

kzl gzl, zayf rahibin verdii vaazlarda iileri savunan bir tavr
taknmasyd. Grevcilerin yaptklan eylere bir neden uyduruyor, burjuvalara,
iddetle atyordu. Rahip ii daha da ileri gtryor, Allah'n dediklerini
duymamakta srar ederlerse, Allah zen278
Emile Zola
Germinal
279
ginlerin elinde biriken bu servetleri alp fakirlere datacak ve kendi
byklne uygun bir i yapacakt. Noter, bu sosyalizmin en ls diyordu.
Msy Hennebeau, bu durumdan haberdar edilince:
"ok canmz skarsa piskopos bizi ondan kurtarr," dedi.
Etienne bu srada, Requillart'in derinliklerinde Jeanlin'in ininde yayordu.
Hi kimse onun bu kadar yaknda olduunu dnmyordu. Etienne burada tam bir
bolluk iinde yaamaktayd. Ard raklar, her trl erzak, ksacas burada her
ey vard. Fakat ksz kalmak tehlikesi vard. Jeanlin kendisine her eyi
getiriyor, ama bir paket ' mum bulamyordu.
Beinci gn, Etienne yalnz yemek yerken k yakmak zorunda kald. Bu karanlk
beynine bir arlk gibi kmt. Bu arlm eyalarla yaamak ona zor
geliyordu. Okuduu kominist kitaplarna karn, grd terbiye, vicdannda
skntlar oluturuyordu. Bylece birka kuru ekmek paras ile yetiniyordu. Ama
yine de yaamas gerekti. Grevini yerine getirmemiti. Bu da iini kemiriyordu.
Arada bir elinde ba olduu halde Chaval'in zerine atln hatrlyor,
iti birka damla eyin kendisini adam ldrecek kadar kine sevkettiini, o
sarho halini aklna getiriyordu. Burada, vcudu krlyor, az zehir gibi,
hasta ve yorgun yatyordu. Durumdan haberdar olan Maheu'ler bile ona bir tek mum
gnderememilerdi. Yemei de karanlkta yemek zorunda kalmt.
Etienne ot yatana uzanp saatlerce yatyordu. Hibir zaman bu kadar
dndn hatrlamyordu. inde birtakm belirsiz fikirler uyanyor. Tekrar
ii mahallesine dnmek kendisini rktyordu. Burada siyasetten konuacak tek
bir kii yoktu. Orada ayn hava, soan kokan ayn hayvan koku hakimdi. Etienne
bu mahalle sakinlerini de burjuvalara zg kibar seviyeye ykseltmek istiyordu.
Ama bu o kadar uzun bir iti ki, Etienne'in onlarn yerine kafa
yormas, harcad emek kendisini tekilerden uzaklatryor ve nefret ettii
burjuvalarn ruhu, kendisini saryordu.
Jeanlin, bir akam, bir arabacnn fenerinden ald mumu getirdi. Bu Etienne'i
bir sre teselli etti. En az ekmek kadar gerekli olan byk bir idare ile
kullanyordu. Dnceleri srasnda yolunu izmiti. O da bir Pluchart olacak ve
ilerinin btn zamann aldn ileri srerek tek bana, yalnz bir odada,
siyaset alannda almak istiyordu.
ifeanlin, ikinci haftann balarnda jandarmalarn kendisinin Belika'ya
getiini sandklarn syleyince Etienne hemen dar kt. evreyi grmek
istiyordu. imdilik davay kaybedilmi sayyor kumpanyann boyun emeyeceini
dnyordu. Grev biterse btn istekleri yklacakt. O zaman madendeki tembel
hayata, mahalledeki iren hayata dnmek zorunda kalacakt. nancn kazanmak
istiyor, sermayenin de sonuta kendi kendini yiyip bitireceini kendi kendisine
anlatmaya alyordu.
Geceleyin, karanlklarda dolarken, birbirini takip eden iflaslar grr gibi
oluyordu. Bu harekette en fazla eker fabrikalar zarar grmler ve Hoton,
Fauvelle eker fabrikalar ii saysnda indirim yaptktan sonra arka arkaya
kmlerdi.
Deirmenlerde, halat fabrikalarnda da iler durmu bulunuyordu. Garebais cam
fabrikas da btn ocaklarn sdrmek zorunda kalmt. Sanayi krizi kmr
iilerinin grevi ile son devreye girmi, birok banker iflas etmiti.
Etienne bu souk gecelerdedir tek serveti kalmamacasna eski dnyann kp
yerine yeni bir gn doacan mit ediyor, ocaklarn evresini dolayor ve
madenlerde toprak kaymalar, harabiyet kol geziyordu. Crevesoueur, Madelaine,
gittike tkanyor, Feutry Cantel'i sular basyordu. Bu harabiyet, bir asrlk
bir zamanda deerinin yz katna ykselen Montsou'nun hisselerini yok edecekti.
280
Emile Zola

Germinal
281
Bu devaml darbeler Etienne'i tekrar mitlendirmekteydi. Mont-sou
karklklarndan sonra Paris gazeteleri birbirlerine girmi, hkmet taraftan
gazetelerle, muhalif basn, iddetli bir savaa tutumulard. Kumpanya da bu
haberlere kulak tkayamam ve iki idare amiri soruturma iin buraya gelmek
ltfunda bulunmulard. Ama yine de istemeyerek gelmi gibi davranp, meydana
gelen olaylardan hi zlmemi gibi hareket ediyorlard. Fakat bu adamlarn
daimi bir toplant halinde olduklar ve konutuklar konulardan darya hibir
eyin szmamas iin aba harcadklar de Etienne'in kulana gelmiti. imdi,
zaferden daha fazla mit vard.
Ertesi gn, tekrar midi sarsld. Kumpanya pek kolay teslim olacaa
benzemiyordu. Milyonlar da kaybetse pek yklmazlard. Nasl olsa bu zararn
tekrar iilerin srtndan karacak deil miydi? O gece Vandame'n Montsou'ya
devredileceini duydu. te imdi gerei anlamt. Deneulin'in evinde de tam
bir sefalet hkm srd, Msy Deneulin'in skntdan yataa dt, kzlarn
alacakllarla savaarak iflastan kurtulmak iin rpndklarn ve ii
mahallelerindeki alk gibi burada da skntnn hkm srdn rendi. JeanBart'da i tekrar balamam, Gaston Maire'ye yeniden bir tulumba koymak
gerekmiti. Deneulin, Gregoire'lardan 100.000 frank bor istemi red cevab
alnca bsbtn yklmt. Gregoire'lar kendisine madenini satmasn tavsiye
etmiler, o ise hl diretmekteydi. Grevden en byk zarar o grmt. nceleri
bu aresizliin kendisini mahvedeceini belirtmi, sonra aresiz kalp yaplan
teklifleri dinlemeye balamt. Ocan tamir grdkten sonraki deerini
dnyor ve hi olmazsa alacakllarn azn kapatacak kadar bir para elde
etmeye alyordu. Montsou'nun idare amirleri ile iki gn mcadele etmi fakat
onlarn ilgisiz tavrlar karsnda, "asla" demekten baka bir ey yapamamt.
dareciler tekrar Paris'e dndler. Onun son nefesini bekleyeceklerdi. Etienne,
savata yuvarlanan kkleri yiyerek, tekrar semirecek bykleri dnm ve byk sermaye karsnda cesareti krlmt.
Ertesi gn Jeanlin yreine biraz su serpti. Voreux'de de destek direkleri
yklmaya balam ve Kumpanya acele tamircileri getirmek zorunda kalmt.
Etienne nbetilerin kara glgelerinden rkt iin, imdiye kadar Voreux'ye
yanaamamt. Grnmeden buraya yaklamak imknsz gibiydi. Sonunda sabaha
doru buraya gitti ve arkadalarndan durumun kt olduunu, destek direklerinin
batan baa tamir gerektiini rendi. Etienne ieriden tamircilerin eki
seslerini duyduka byk bir haz duyuyordu.
afak skerken dnd. Nbeti imdi kendisini mutlaka grecekti. Bu adamlarn
halkn arasndan alnp, halka kar kullanldn dnerek yryordu. Ordu da
ihtill tarafn tutsa galip gelmeleri iten bile deildi. Klalardaki askerin
kendilerinden, yani iiler arasndan geldiini dnmesi yeterli gelecekti.
Daha imdiden baz alaylarn sosyalizm cereyanlarna yakalandna dair
sylentiler vard.Acaba bunlar doru muydu? Etienne imdi buradaki alayn da
grevciler safna katlarak, Kumpanya mensuplarn kuruna dizerek madeni
madencilere verdiini grr gibi oluyordu.
imdi iinden birtakm sesler ykselmekteydi. Bu askerlerin fikrini renmek
istiyordu. Bunun iinde onlarla konumalyd. Topraklarn arasna skm tahta
paralan arar gibi yaparak umursamaz bir ekilde yaklat. Nbeti hareketsiz
duruyordu.
Etienne:
"Hava berbat, deil mi arkada?" diye sordu.
Yz illi, sevimli bir sarn olan asker, kaputunun iinde pek de acemice
duruyordu.
"Belki de," diye sylendi.
Etienne:
"Sizi de buraya dikip iliklerinizi donduruyorlar. Sanki Rus kazak282
Emile Zola
larnn gelmesini bekliyorsunuz. Sonra da burada devaml bir rzgr var," dedi.
Asker ikyet etmeden titremeye devam ediyordu. leride Bonne-mort'un souk
gecelerde barnd bir kulbe vard ama ona buradan ayrlmamas iin emir

verilmiti. Asker, ellerinin souktan ta gibi kaskat kesildiini hissediyor ve


silahnn temasn bile duymuyordu. Kendisine sk sk nbet dt iin
ayaklarnn donduunu hissediyordu. Fakat bu grev idi ve sorulan sorulara da
uyuklamakta olan ocuk gibi, kekeleye kekeleye cevaplar veriyordu.
Etienne, onu konuturmak iin bo yere urat. Yzba iin cumhuriyeti
diyorlard, onun ise bu konuda hibir fikri yoktu. "Sizin isminiz nedir?"
"Jules."
"Neredensiniz?" "Plogof luyum. te urada."
Kolunu ilgisiz bir ekilde uzatmt. Oras dedii yer Bretan-ya'dayd.
"Annem, kz kardelerim var, ama onlara dnmek iin bir hayli zaman var daha.
Askere gideceim zaman hepsi beni geirmeye geldiler. Kuzenim sucuk da
getirmiti. Ama kadnlar o kadar ok aladlar ki, sucuk kursamdan gemedi,"
diye devam etti.
"Acaba ceza yemezsem iki yl sonra bana bir ay izin verirler mi?" diye sordu.
Etienne birden Jeanlin'in kendisine el salladn grd. Bu askerleri karde
gibi sevmek de nereden aklna gelmiti. Bunun iin daha uzun zaman geip gitmesi
gerekirdi. O srada Jeanlin'in el iaretlerinin anlamn anlad. Nbetiyi
deitirmeye geliyorlard. Hemen oradan ayrld ve Requillart'taki inine doru
hareket etti.
Jules yine molozluun zerinde hareketsiz duruyor ve pek az sonra:
Germinal
283
"Kim o, parola ver, sesleri duyuluyordu."
i mahallelerinde gn masna karn, asker izmesi altnda susmak ve iten
ie kudurmak zorunda kalan iilerde hibir kmldama gzkmyodu.
ki gnden beri yaan kar, bu siyah tozlarla kapl memleketi bem-beyai bir
rtyle sarmt. ki yz krklar mahallesi de kara gmlm, bacalardan en ufak
duman ttmez olmutu. Mahelle beyaz bir kefene brnm bir lm gibi hareketsiz
yatyordu.
Kularn bile p bulamad bu havada, karn arasnda kmr aramak lgnlk
olurdu. Nitekim Alzire bu ii denemi ve imdi l gibi yatyordu. Maheude
doktum bulamam, fakat hizmeti, doktorun gece olmadan mahalleye urayacan
kendisine kesinlikle ifade etmiti. Alzire, iki yorgana sarlm ve pencerede
doktoru beklemekle meguld. Henri ve Lenore da dnmemilerdi. Yollarda Jeanlin
ile para dileniyorlard. Bonnemort babann iki aya ktk gibi olmu ve
hareketsiz duruyor, Maheu ise gezinip duruyordu. Gaz bittiinden ksz da
kalmlard.
Bir kundura sesi duyuldu ve Levaque kadn kasrga gibi ieri dald.
"Kiracm benimle geceledii zaman yirmi metelik vermesi iin onu zorladm sen
mi syledin?" diye sordu.
Maheude omuzlarn silkti ve:
"Canm skma ben byle bir ey sylemedim. Bunu sana kim syledi?" diye cevap
verdi.
"Bilip de ne yapacaksn? Sylemisin, hatta hep onunla bacaklarm kaldrarak
yattm iin evi pislik gtryor da demisin, bunu da inkr etsene..."
284
Emile Zola
Kadnlarn bu bitip tkenmeyen zrzrlan yznden her gn kavga oluyor ve
bilhassa komular arasnda her gn danhp barmalar alabildiine gidiyordu.
Alktan herkes kavga edecek birini aryordu.
Biraz sonra, Levaque, Bouteloup^yu srkleyerek getirdi ve:
"te Bouteloup burada, karmla gecelemek iin yirmi metelik vermi mi anlatsn
bakalm."
Kirac rkek haliyle:
"Yok canm kesinlikle bir ey vermedim," dedi.
Bunun zerine Levaque, yumruunu Maheu'nn yzne sallayarak:
"Byle szler bana gelmez, insann bu biim kars olsa onun kemiklerini krar.
Yoksa onun dediklerine sen de mi inanyorsun?"
ektikleri yetmiyormu gibi bir de bu grltye sinirlenen Ma-heu:

"Allah kahretsin, ektiklerimiz yetmiyor gibi bir de dedikodu. Defolup gitmezsen


imdi seni de pataklarm... Hem karmn byle sylediini nereden duydun?" diye
sordu.
"Kim mi, Pierronne syledi.."
Maheude, Levaque kadna doru bir kahkaha atarak:
"Pierronne ha... Ya ben onun sylediklerini anlatsam. Senin iin kocanla
birlikte biri altta teki stte yattn da syledi o."
Bunun zerine i rndan kt... Levaque'lar Maheu'lere cevaben,
Pierronne'in Volkan meyhanesinde kazand bir derdi btn ev halkna
aladn sylemiti.
Maheu haykrarak:
"Demek byle syledi ha... imdi doru oraya gideceim, eer syledim derse
yumruumu aznn ortalk yerine indireceim," dedi.
Dar frlaynca dierleri de ahit olmak iin peinden kotular. Bouteloup ise
gizlice svverdi. nk kavgadan d patlard. Bu srada da hareketsiz yatan
Alzire'in iniltisi duyuluyordu.
Germinal
285
Pierronne'lann kaps nnde Lydie'yi karlar iinde yuvarlanrken grdler. Ev
sessizdi. Lydie babasnn evde olmadn syledi, sonra ard, annesinin ne
yaptn saklamak istedi ve daha sonra da kindar bir glle sun azndan
kard. eride Dansaert vard. Dansaert, sabahtan beri yannda iki jandarma
olduu halde mahallede dolam, iileri Voreux'ye dnmeleri iin tehdit etmi
ve aksi halde Belika k-' mr havzasndan ii getirileceini sylemiti. Gece
olduunu grnce, jandarmalar sepetlemi ve Pierron'u da yalnz bulduu iin
ieri dalmt.
Levaque ehvetli ehvetli gld ve:
"imdi seyredelim, sonra anlamaya bakarz," dedi.
imdi hepsi sra ile panjurun aralndan ierisini gzlemeye balamlard. Oda
tertemizdi. Masann zerinde nefis rekler duruyor, bunlarn yannda da iki
ieleri ve kadehler gzkyordu. Ksacas alem yerinde idi. Grdkleri manzara
iki erkei de sinirlendirdi. Kendileri bir lokma ekmek bulamazken Pierrone'un
bacaklar havada cilvelemesi ahlakszlk deil de neydi?
Lydie:
"te babam geliyor," diye bard ve svt.
Pierron amar bohas srtnda olduu halde kagelmiti. Maheu ona bard:
"Karn olacak kadn, benim Catherine'i sattm, evde hepimizin bulac bir
hastala tutulduunu sylyormu... Senin evde, bir yerini habire bakasyla
srttrp duran kannn sana verecei hediye ne acaba?"
Pierron, aptallam onlara bakyordu. Pierronne de sesleri iitmi ve korku ile
olup bitenleri grmek iin kapy aralad. Onu kzarm yz, ak gs ve
etekleri beline toplanm olarak grdler. Odann dibinde Dansaert, acele ile
pantolonunu giymekteydi. Baavu, olanlarn Genel Mdrn kulana gitmesi
endiesiyle hemen kat. te o
286
Emile Zola
zaman tam bir rezalet balad. Sesler birbirlerine karyor, grlt ayyuka
kyordu. Levaque kadn:
"Sen herkese pis deyip, kendini baavulara temizletiyorsun kaltak," diye
bard.
Pierronne hemen sakinlemi ve hepsinden daha gzel ve zengin olmann verdii
gurur ile onlara kafa tutmaya balamt.
"Benim yaptklarmdan, size ne? Kskanlktan atlayn kskan kanlar. Sandkta
paramz var diye ekemiyorsunuz deil mi? stediinizi syleyin, benim kocam,
Msy Dansaert'in eve ne iin geldiini bilir."
Pierron da kzm, karsn savunmakla meguld. Bu sefer ona dnp, satlm
herif, kumpanyann ispiyoncusu kpek, diye barmaya baladlar. Bu sefer de
kavga, erkekler arasnda olan bir bouma ile sonulanmt. Maheu ile Levaque,
yumruklarn skarak, Pier-ron'un zerine yrdler.
Brle kadn da amarhaneden dnd zaman damadn burnundan oluk gibi kan
akarken grd. Konuyu anlatnca:

"Hnzr herif benim de namusumu lekeliyor," diye sylendi.


Sokak imdi yine sszlam ve mahallede yine bir lm sessizlii balamt.
Maheu nce girip kapy kapadktan soma:
"Doktordan haber var m?" diye sordu.
Maheude, hl pencerenin nnde ve ayakta doktoru beklemekteydi, bu soruyu
duyunca gelmedi diye cevapla yetindi.
"ocuklar da gelmedi mi?"
"Hayr, onlar da meydanda yok."
Maheu yine gezinmeye balamt. Alzire de onlar zmemek iin titrememeye
alyordu. Ama ok ac ekiyor vedoal olarak arada bir vcudu sarslyordu.
Germinal
287
Ev tamtakr kalmt. Yattklar yataklarn pamuklarndan sonra, yzleri, yatak
araflar, amarlar ksacas ie yarar ne varsa hepsini satmlard. Maheu de
bir akam karsna verdii hediye pembe kutuyu da satmaya gtrrken hngr
hngr alamt.
Artk hi mitleri kalmamt. Kimse kendilerine on para dn vermezdi. imdi
hepsi lmlerini bekliyorlar ve ocuklarnn halini akllarna getirdike
lgna dnyorlard.
Hele kr ite geldi," diye sylendi.
Pencerenin nnde bir glge belirmiti. Fakat gelen doktor deil, rahipti.
eride onlar, ekmeksiz, atesiz ve ksz grnce hi de a-rmad. Buraya
gelmeden nce evi daha ziyaret etmi, ayn eylerle karlamt. eri
girince:
"Pazar gnk ayine ne iin gelmediniz, sizleri kurtaracak kilisedir, nmzdeki
pazara sizleri mutlaka beklerim, imdiden sz verin bakalm," diye konutu.
Maheu, ona yle bir bakt ve yrmesine devam etti. Maheude:
"Ayin mi, oraya ne iin gelelim? Allah bile bizimle alay ediyor. u halimize
bakn... urada ateler iinde titreyen yavrucak Allah'a ne yapt ki?
Sefaletimiz yetmezken bir de hastalk verdi bize..." diye cevap verdi.
Papaz hemen vaaza balad. Kilisenin fakirlerle olduunu, smrclerin Allah'n
cezasna arptrlacaklarn ve sonunda baarl olacaklarn anlatyordu. Hem
bu gnler ok da yaknd. Zenginler Allah'n yerine gemiler ve bu ilhi gc
alarak Allahsz bir idare balamt. iler, yeryzndeki servetlerin adilne
paylamn istiyorlarsa hemen rahiplerin etrafnda toplanp kaderlerini onlarn
eline teslim etmelidirler. Bu takdirde Papa ok kuvvetlenecek ve bir haftalk
bir zamanda dnya kt insanlardan temizleniverecekti.
Maheude onu dinlerken Etienne'in bir zamanlar, skntlarnn sona ereceini
belirten szlerini duyar gibi oluyordu. Ama teden beri
288
Emile Zola
cbbeliler snfndan holanmazd.
"Syledikleriniz ok gzel eyler rahip efendi, ama galiba siz burjuvalarla
anlaamadnz. Eskiden buraya gelen btn rahipler idareden yemek yerler ve biz
ekmek istedik mi bizi cehennemle tehdit ederlerdi."
Papaz bu sefer de, burjuvalarla birleen, bu gzleri bal din adamlarna
atmaya balad. Bunu yapan yksek snfa mensup din adamlaryd. Bu durumdan
onlar kurtaracak olanlar ky rahipleri olacakt.
Maheu birden homurdand:
"Kafamz iireceinize ekmek getirseydiniz daha iyi olurdu."
Rahip:
"Siz pazar gn ayine gelin, Allah byktr," diye cevap verdi.
Sonra da kp gitti. imdi de Levaque'lara girmiti. Alktan kvrlan bu
mahallede elleri bo dolap duruyordu.
Maheu dolamasna devam etti. Bonnemort baba, sandalyesini gcrdatarak soumu
ocaa bir tkrk att. Alzire artk sayklamaya balamt.
Maheude elleri ile kzn yanaklarn tuttu ve:
"Ate gibi yanyor, bu herif, gelmez haydut kumpanya gelmesine engel oluyor,"
diye sylendi.
Birden kapnn aldn duyunca sevinle frlad. Fakat ieri Eti-enne
girmiti.

Kapy kapad ve "iyi akamlar," dedi.


Etienne hep byle gece zaman gelirdi. Maheu'ler bile ikinci gn onun sakl
olduu yeri renmilerdi. Mahallede kimse Etienne'in nereye gittiini
bilmiyordu. Hakknda trl sylentiler duyuluyor ok kii onun bir ordu ile
birlikte dnecei, kendilerine sandk dolusu altn getireceine inanyordu.
Fakat gnler getike gvensizlik ve phe balad. Bazlar onu bir mahzende
saklanmakla suluyorlar, bazlar
Germinal
289
ise Mouquette'i sttn ileri sryorlard.
Etienne:
"Berbat bir hava," diye devam etti. "Sizden ne haber? Cce Negrel, Belika'dan
ii getirmeye gitmi diyorlar, yle ise mahvoldu-umuzun resmidir."
Bu karanlk odaya girince, duyduu ar koku, birbiri zerine ylm insanlar,
sefalet onu rpertmiti.
Maheu hemen karsna dikildi ve:
"i mi getirecekler, bunu yapamazlar, isterlerse getirsinler, ocaklarn
balarna geiririz," diye bard.
Etienne, ellerini oynatamayacaklarn kuyular askerlerin tuttuunu ve Belikal
iileri himaye edeceklerini ekinerek ve sknt duyarak syledi. Maheu,
yumruklann skm syleniyordu. Demek ki artk kendi topraklarndaki kuyulara
da sahip deillerdi. Maheu kuyusunu seviyor ve iki aydr oraya inemedii iin
zlyordu. Kuyuda yabanclarn gezeceini dndke kuduruyordu. ilik
belgeni da eline verildiini aklna getirince yrei cz edivermiti.
"Bu fkem niye anlamyorum? Orada bir iim kalmad. Buradan da kovarlarsa
sokakta geberir giderim," dedi.
Etienne:
"Tasalanma canm, iyi iileri kovmazlar.istersen iilik belgeni hemen geri
alrlar," dedi.
Alzire'nin sayklamasn duyunca hayretle sustu. ocuklarn da bu hale dtn
grmek onu ykmt ve:
"Bu byle devam etmez, artk bittik... Teslim olmalyz," diye inledi.
Sessiz ve hareketsiz duran Maheude birdenbire parlad: "Ne dedin, bunlar sen mi
sylyorsun, hayret dorusu..." diye bard.
Etienne, deliller ileri srmek istedi, fakat kadn onu susturdu ve:
290
Emile Zola
Germinal
"Yok, yok daha fazla konuma yoksa kadnlma bakmayp, tokad suratna
indireceim. Ben iki aydr alk ekeyim, her eyimi elimden karaym,
ocuklarm bu yzden hastalansn, sonra da hibir sonu kmasn... Yoo bunu
aklma bile getirmek istemem. Vallahi afakanlar bomaya balad. Teslim
olacakmm... Bunu yapacama her eyi ykar, elime geeni gebertirim," dedi.
Karanlkta Maheu'y iaret ederek:
"Kocam da ayet madene inmeye karar verirse alimallah yolunu bekler ilk ben
suratna tkrrm," dedi.
Etienne, Maheude'n bu kadar deieceini aklna getirmemiti. Bu kendi
eseriydi. Bir zamanlar kimsenin lmesini istemeyen bu kadn, imdi eliyle adam
ldreceinden szediyordu. Siyasetten konuan, burjuvalar yok etmekten ><>/
aan, alktan knlanlarm emei ile zenginleen hrszlardan dnyay kurtarmak
iin ihtill ve giyotin isteyen artk kendisi deil, o idi.
"ki elim onlarn yakasnda, onlarn derisini yzeceim....Artk bu kadar yeter.
Bizim de sramz geldi artk, diyen sen deil miydin? Babalarmzn babas ayn
sknty ekti, ocuklarmzn ocuklar da ayn eyi eksinler. Geen gn ok
az yaptk. Montsou'yu son tana kadar ykmalydk. En kzdm ey de byk
babay Piolain'in kzn bomaktan men etmem oldu. Benimki alktan lrken
kimse acmyor."
Etienne malbiyeti kabul etmi ve:
"Dediklerimi yaln anladnz, Kumpanya ile anlamak gerektiini sylemek
istedim. Kuyular ok zarar grd. Bizimle anlaacaklarn sanyorum," dedi.
Maheude haykrarak: "Kesinlikle olmaz bu," dedi.

Lenore'la Henri de eve elleri bo dnmlerdi. Bir adam, kendilerine iki metelik
vermi, fakat kz, kk kardeine tekme sallarken o
291
da paray karn iine drm, aramalarna karn bir ey bulamamlard.
"Jeanlin ne cehennemde?"
"lerim var deyip kat, anne."
Etienne yrei burkularak konuulanlar dinliyordu. Bir zamanlar dilendikleri
takdirde ocuklarn ldreceini syleyen Maheude imdi onlar dilenmeye
yolluyordu.
Karanlk odada sknt, ekilmez bir hal ald. Kklerin karn ackmt. Niin
yemek yiyemiyoruz diye sormaya baladlar. Maheude birdenbire katla katla
alad ve yatanda ateler iinde yatan kz kavrayarak, "Allah'm neden
bizlerin cann almyorsun?" diye inledi. Maheu bir aa bir yukar yrmesine
devam ediyordu.
Bu srada kap ald ve ieri doktor girdi. Her zamanki gibi acele ediyordu.
Doktorda kibrit olmasa hastaya bakamayacakt. Hasta kz karmlar, aklan
kibritlerin donuk altnda clz vcudu ve kamburu titremeye balamt.
Maheude hkryor, bu uslu ocuun canm kendinden nce almamas iin dua
ediyordu.
Doktor homurdand:
"lyor teki evlerde de durum ayn. Benim yapabileceim bir ey yok. Bunlara et
gerekli."
Doktor koa-koa uzaklam, odada Maheude'n hkrklar ve yalvarmalarndan
baka bir ey iitilmez olmutu.
Pazar gn, Svarine, Avantage'daki meyhanede her zamanki yerinde oturuyordu.
Madenciler bira iecek metelie sahip deillerdi. Meyhaneler hibir zaman bu
kadar isiz kalmamlard. Rasseneur, sobann karsnda sessiz sessiz
dnyordu.
Birdenbire cama kesik darbe vuruldu. Svarine ban evirdi
292
Emile Zola
ve Etienne'i grd. Ayaa kalkt. Fakat daha nce kapy Rasseneur amt.
Etienne'e, "Seni ele vereceimi mi sandn. Nerede saklandn ka gndr
biliyorum. Konumak iin buras herhalde sokaktan daha uygun bir yerdir."
Madam Rasseneur, Etienne'e bir bardak bira verdi, teki reddetti
ve:
"Senin byle eyler yapmayacan bilirim. Fikirlerimiz uymayabilir, ama
insanlar yine de birbirlerini takdir ederler," dedi.
Yine sessizlik olmutu. Svarine sinirli sinirli parmaklarn oynatyordu.
Etienne:
"Negrel, Belika'llan getirmi, Voreux'de i balyor," dedi.
Rasseneur:
"Evet, onlar gece kardlar, inallah yine bir olay olmaz," diye cevap verdi.
Sonra sesini ykseltti ve:
"Bak beni dinle, kavga karmak istemiyorum ama bu iin sonu ktye varacak.
Geen gn Dille'de idim ve Pluchart'a rastladm. rgtledii i bozuluyormu.
Topluluk burjuva snfn titreten bir zafer kazandktan ve btn dnya
iilerini kendisine ektikten sonra grevler ve an ihtiraslarla her gn biraz
daha ve iten ie kimiriloyormu. Anaristler iyi mevkileri ele geirdike, eski
toplumu ykmak iin tekilatlanan bu birlik, bu ekime ortasnda yok olabilir,"
dedi. "Pluchart da bu yzden hastalanm, fakat yine de konuma yapmak iin
dolayor. Bizim grev iin de hap yuttu deyimini kulland."
Etienne, konumay sessizlikle dinledi bu adam karsnda aresizliini aa
vurmaktan ekiniyordu.
"Grevin hap yuttuunu ben de biliyorum. Biz zaten grev yapmak istemedik.
Kumpanya ile ileri halledebileceimizi umuyorduk. Sonra insan kendini kaybedip
ok eyler mit ediyor. ktye dnnce soGerminal
293
nu beklemeden hemen kavga grlt balyor," dedi.
Rasseneur:

"Mademki kaybettiinizi anladn ne iin durumu arkadalara anlatmyorsun," diye


sordu.
Etienne kendisine dik dik bakt ve:
"Artk yeter, dncelerimiz baka. Fakat her eye karn seni takdir ederim.
Eziyete kar durmakla halk davasna daha fazla yardm edeceimiz,
dncesindeyim. u askerlerden biri kalbime bir kurun skabilse yle iyi
olacak ki," diye ekledi.
Madam Rasseneur:
"Doru sylediniz," dedi.
Svarine sinirli sinirli:
"Herkes isteksiz, devrim yine olmayacak. Mehur Nihilistler bile yz geri
ediyor. Bunlarn hepsi budala, bu sersemlikle iin iinden imkn yok
kamazlar," dedi.
Sonra alak bir sesle, kendi hayatn anlatmaya balad. Mevkiini ve servetini
bu yolda harcamt. Halbuki iiler bir trl kendisine yaklaamyorlard. O
sabah gazetede okuduu bir haberi anlatt." Marsilya'da apka iileri,
piyangodan byk ikramiye bize vurursa, gayri menkul alp hibir i yapmadan
rahata yaayacaklarn sylemilerdi. Bu olacak i miydi? Zaten siz Fransz
iileri hep bylesiniz," diye devam etti. "stediiniz kadar zenginler
aleyhinde atp tutun, talih size de glp zengin oldunuz mu, cebinizdeki paradan
bir meteliini fakirlere vermezsiniz," dedi. "Burjuvalara kar duyduunuz kin
de sizlerin de burjuva olmak isteinden douyor. Bu duyguya sahip olduka asla
mutlulua lyk olmayacaksnz."
Rasseneur, Marsilya'l iki iinin bu ikramiyeden vazgemelerini beklemek
sersemlik olur, dedi ve kahkahay bast.
Svarine sararmt ve:
"Hepinizi yok edip ple atacaklar. Siz hepiniz korkak ve kar294
Emile Zola
asnz. Bu nesli boacak bir adam elbet bir gn ortaya kacaktr."
Madam Rasseneur:
"Gzel sylediniz," dedi.
imdi ortada yine derin bir sessizlik balamt. Etienne, Suvari-ne'e
Belika'l iilerden ve askerin durumundan haberdar olup olmadn sordu. O
hayallerine dalm zoraki cevap veriyor ve askerlere mermi datldn
duyduunu belirtiyordu.
Birden, Polonya nerede diye sordu.
Meyhaneci karsna bakt ve:
"Kaynyor," diye cevap verdi.
Tavan Jeanlin ile geirdii olayl maceral gnden sonra yaralanm ve btn
yavrularn drmt. Fazla bir boaz beslememek iin onu kesip, patatesle
piirmilerdi.
Rasseneur devamla:
"Bu akam budunu afiyetle yedin, nasld?" diye sordu.
Svarine, nce bir ey anlamad, sonra yz gerildi, recek gibi oldu, kendini
tuttu. Fakat gznde iki iri ya damlasnn birikmesine engel olamamt.
O srada kap birden ald ve Catherine! srkleyerek Chaval ieri girdi. Btn
meyhanelere uram ve Avantage'a da gelerek arkadalarna korkusu olmadn
ispat etmek istemiti. Metresine:
"Bir bardak bira da sen ieceksin, yan bakann kafasn patlatrm," dedi.
Catherine, Etienne'i grnce sarard. Chaval de onu grm sinsi, sinsi
glyordu.
"Madam Rasseneur, iki bira doldurun ie balamann erefine iiyorum," dedi.
Madam Rasseneur biralar doldurdu. Yeniden bir sessizlik oldu.
Chaval, kstah bir ekilde devam etti:
"Benim ispiyoncu olduumu sylyorlar, bunu yzme kar syGerminal
295
lesinler. Bu dnyada tembel olanlar ve olmayanlar vardr. Yarn on iki
Belika'l ile Voreux'ye iniyorum. tiraz eden varsa syleinde hesaplaalm.

Bakyorum, haydutlar geceleri kstebek gibi ortaya kmaya baladlar. Bunlarn


gzkmesi iin jandarmalarn uykuya dalmas gerek deil mi?"
Etienne sakin bir ekilde kalkt ve:
"Can skmaya baladn, evet sen pis bir gammazsn ve tadn paralar da da o
pis gammazlnn kokusu var. Satlm birisin sen, senin o pis vcuduna el
srmeye ireniyorum. Ama ben hazrm. Zaten ikimizden birinin dierini haklamas
art," dedi.
Chaval yumruklarn skt ve:
"Bo ver, seni kzdrmak iin bu szler vz gelir. Tek bana kar-san ne l,
bana yaplanlarn da dersini veririm," dedi.
Catherine aralarna girmek istedi. Onu itmeyebile gerek grmediler. O da bu
kavgann nedenini anlam gibi geri ekildi.
Madam Rasseneur, krlmasnlar diye tezghn zerindeki ie ve bardaklar
kaldrd. Rasseneur ise dvmemeleri iin srar ediyordu. Sonunda Svarine onu
omuzundan yakalayp bir masaya oturttu ve:
"Senin karmaya hakkn yok, kuvvetli olan yaar," dedi.
Chaval, bir taarruz beklemeden hcuma gemiti. Boyu Etien-ne'den daha uzundu,
kollarn uzatarak havay yumruklanyla dvyordu. Devaml olarak kfrler ediyor
ve:
"Kerhanecei, deyyus, o burnunu yerlerde srteceim, o p......suratn uzat da
Perembe pazarna evireyim. Bakalm o zaman da kadnlar peinden gelecekler
mi?"
Etienne, Chaval'in yumruklarn ustaca karlyor ve ona mthi darbeler
indiriyordu.
lk balarda birbirlerine fazla zarar vermediler. Bir sandalye devrildi, tahta
ayakkablar zemindeki kumu ezdi ve sonunda nefes nefese kaldlar.
296
Emile Zola
Chaval:
"te yaptrdm, kendini kolla," diye bard.
Yumruu Etienne'in omuzunu syrm ve can acsyle Chaval'in gsne sert bir
yumruk yollamt. Chaval geri ekilmeseydi bu yumruk onun iini bitirecekti.
Yine de sol brn bu darbeden kurtaramad. Acdan nefesi kesilmiti,
kekeleyerek:
"unu ikembenin ortasna al bakalm," diye inledi.
Etienne tekmeden korundu ve:
"Hayvanlk etme, tekme atmaya kalkarsan seni bir sandalye darbesi ile
gebertirim," diye kar kt.
Dv iddetlenmiti. Rasseneur atee yuvarlanmasnlar diye ocan nne gelip
durmutu.
Svarine, bir sigara hazrlam ama yakmay unutuvermiti. Catherine, duvara
dayanm hareketsiz duruyordu. Erkeklerden hangisini tercih ettiini de
bilmiyordu.
Chaval kesilmeye balad. Artk yava ve rastgele yaptryordu. Etienne
bunlardan korunuyor, fakat bazan yumruklarn bir ikisi syrarak urasna
burasna zarar veriyordu. Bir ara bir trnak, boynundan bir deri paras
kopard, acdan gz dnmt. Hemen mthi bir yumruk yaptrd. Chaval yine
eilmi, fakat bu sefer yumruu suratna yiyivermiti. Burnundan kan fkrd,
gz rd ve rpnrken ? yedii bir yumruk onu yere serdi.
Etienne bekliyordu:
"Hadi kalk, istersen yeniden balayalm," diye sylendi.
Chaval, birka saniye sersem sersem etrafna bakt ve kmldad. Elini cebine
sokmu bir eyler yapyordu. Kalkt ve yeniden saldrd. Catherine can havliyle
bard:
"Dikkat et, bak ekti."
Etienne ilk darbeyi savuturdu. Fakat ban kt az, yn kazan kesmiti.
Chaval'i bileinden yakalad. Brakrsa iinin bitik olduGerminal
297
unu biliyordu. Etienne iki defa souk eliin dokunuunu derisinde hisetti. Son
bir gayretle Chaval'in bileini byk bir kuvvetle bkt ve bak yere dt.

kisi de atldlar. Bak Etienne'de kald. Chaval'i diz st getirmi onu


boazlamakla tehdit ediyordu.
"Hayvan herif, gebermek sras sende."
Beyni zonkluyor, onun kann imek istei ile yanp tutuuyordu. Oysa alkol da
almamt. Sonra tekrar kendine hkim oldu ve ba frlatarak:
"Kalk ve defol," diye mrldand.
Etienne tekrar etti:
"abuk defol, bu sefer seni gebertirim."
Chaval yerinden kalkt ve yz gz kan iinde, bacaklarn sryerek dar
kt. Catherine hemen arkasndan kotu. Fakat onu itti ve:
"Hayr, pis fahie madem ki onu istedin, onunla kal," dedi ve uzaklat.
Meyhane salonunda imdi yanan kmrn uultusundan baka bir ey iitilmiyordu.
Yerde, inenmi kumlarn arasnda birka kan damlas ve devrik bir sandalye
kalmt.
Etienne, Catherine ile meyhaneden knca bu kzn varl onu skmaya
balamt.Sessizce yrmeye baladlar. Onu ii mahallesinde babasnn evine
gtrmek istedi. Kz korkmu bunu reddetmiti. Rastgele yryorlard.
Etienne:
"Bir yerde yatmak gerekiyor senin, benim de yerim yok, yoksa seni oraya
gtrrdm. Ama birden durdu. Eski gnler, istekler aklna gelmiti. Acaba bu
kzda hl isteim var m? diye kendi kendini tartt. Gaston Maire'de yedii
tokatlar imdi aklna geliyor ve onu tahrik
298
Emile Zola
ediyordu. Requillart'da ona, imdi sahip olmak gayet kolayd.
Catherine:
"Benim zntm zaten bana yeter bir de sen eziyet etme. Senin bir kadnn, benim
bir erkeim var, istediin ey sana ne kazandracak," diye mrldand.
Etienne, Mouquette ile ilgisi olmadn yeminle ona anlatt. Fakat Catherine
onlar prken grdn hatrlatt.
Etienne, yava sesle:
"Yazk, byle olmamalyd, oysa ne gzel anlaabilirdik," dedi.
Catherine rperdi ve:
"zlecek bir ey deil ki bu, o kadar clzm ki daha bula bile ermedim,"
dedi.
Etienne:
"Zavall yavrucam," dedi.
Moloz ynlarnn bulunduu yere gelmiti. Tam o srada ayn stnden bir bulut
geti ve birbirlerinin yzlerini bile fark edemiyor-lard. imdi nefesleri
birbirine karyor, aylarca kendilerini arzu ile kavuran bir pck iin
dudaklar birbirini aryordu. Fakat ay birden yine bulutlardan syrlp
kmt. Ufukta ocaklarn aznda nbet bekleyen askerin glgesi grnyordu.
Eski utan duygulan onlar tekrar ayrd. Bileklerine kadar kan amur iinde
tekrar yollarna devam ettiler.
Etienne:
"Kararn verdin mi? ster misin?" diye sordu.
Catherine:
"Hayr, Chaval, sonra sen, sonra bakalar.... Yok,yok bundan tiksinirim. Zaten
zevk duymuyorum, faydas ne," diye cevap verdi.
Etienne:
"Nereye gideceini biliyor musun? Seni bu gece sokak ortasnda brakamam," diye
tekrar etti.
Germinal
299
Catherine:
"Eve dnyorum, Chaval benim erkeimdir. Baka yerde yata-mam" diye sessizlikle
cevap verdi.
"yle ama, seni dver."
Tekrar sessizlik oldu. Dvmesine adamakll dvecekti ama, bir fahie gibi
sokaklarda srtmekten daha hayrlyd bu. Kendi kendini teselli etmek iin, on
kzda, sekizinin kendisinden daha iyi erkeklerle karlamadn sylyordu.

Erkei bir gn kendisiyle evlenirse, bu onun hesabna nazik bir hareket


olacakt.
Montsou'ya yaklatka birbirlerinden uzaklatklarn daha iyi anlamaya
balyolard. Etienne kza baktka ii paralanyor, fakat ekilmekte olan bir
acnn yerine yenisini yaratmann bo ve mantk d bir ey olduunu anlyordu.
Piquette kahvesine yaklatklar zaman Catherine onun daha fazla yaklamamasn
istedi.
"Sonre seni grr, yine rezalet kar," diyordu.
Etienne itiraz etmedi. Bu srada saat on biri vuruyordu.
Catherine:
"Allaha smarladk," dedi ve elini uzatt. Etienne eli avucunun iine alm bir
trl brakmyordu. Sonunda Catherine glkle elini kurtard ve kapdan ieri
szld. Etienne uzaklamam etraf dinliyor ve evde olabilecekleri aklna
getirdike endieleniyordu. Sonra birinci kattaki pencerelerden biri ald.
Dar bir glge sarkt. Etienne Cat-herine'i tanmt.
Catherine ok yava bir sesle:
"Henz gelmemi, ben yatyorum, sen de git rica ediyorum," dedi...
Etienne yava yava yrd, nnde belirtisiz ynlar uzanp gidiyordu. nce
Requillar'a gitmeyi dnd. Sonra vazgeti ve Voreux yoluna sapt.
300
Emile Zola
1
Moloz ynlarnn yanna gelince, ay ortal a bomutu.
Etienne ban kaldrnca, moloz ynlarnn zerinde dolaan nbetiyi grd.
Biraz ilende, Bonnemort'un kulbesinin yannda sinsi sinsi srnen bir glge
dikkatini ekti. Bunun Jeanlin olduunu hemen anlamt. ocuk mutlaka bir
eyler yapacakt. nk kendilerini ldrsnler diye yollanan bu askerlere kar
byk bir kin duyuyordu.
Onun bir terbiyesizlik yapmasn dnp, yanna armak istedi. Bir an
tereddt etti. Bu srada ay bulutlarn arkasna girmiti. Etienne onu sramaya
hazr grmt. Birden ay bulutlarn arkasndan kt. Nbeti kulbeye doru
dnm, ocuk melmiti. Sonra ay yine bulutlarla kapland. te o srada
Jeanlin srad ve askerin omuzuna atlad. Elindeki ban onun grtlana
saplayverdi. Askerin yaka ksm sert gelmi Jeanlin ba iki eliyle hareket
ettiriyordu. Fakat iini abuk bitirdi. Askerin tfei yere dt ve bouk bir
feryat koptu. Ay yine ldamaya balamt.
Etienne korku ve aknlktan dona kalm bakmaya devam ediyordu. Sonra kendini
toplad, koar admlarla tepeye frlard. Jeanlin kollan yana dm yerde yatan
cesedin nne melmi oturuyordu. Askerin boazndan bir damla kan kmamt.
Bak, sapna kadar grtlaa gmlp kalmt.
Etienne ocua sert bir yumruk patlatt ve onu da askerin yanna serdi. Sonra
endie ile sordu:
"Neden yaptn bu ii?"
Jeanlin hemen toparland kepe kulaklar, kk enesi, yeil gzleri
titriyordu.
Etienne tekrar sordu:
"Canm istedi, bilmiyorum..."
gnden beri bu ii tasarlyor ve madencileri buraya kadar gelip rahatsz eden
bu pis askerlere di biliyordu. Ormanda sylenenlerden aklnda kalan
tekrarlayp duruyordu. Bu tarladan soan arma hevesi
Germinal
301
gibi bir eydi...
Etienne bu fikir karsnda dehete dt. Onu bir tekme ile kovdu. Voreux'deki
karakoldan, nbetinin feryad duyuldu mu? diye etraf dinliyordu. Hibir
hareket grmemiti. Yavaa eildi, donan ellerden tuttu, durmu olan kalbi
dinledi, ban kabzasnda 'sevgi' kelimesi okunuyordu.
Etienne, askerin yzne doru bakt ve birden, bir sabah zaman konutuu askeri
tand. Bu Jules'd. Bu illi, sevimli, sarn yz yreini szlatmt,
cesedin ak mavi gzleri ufukta sabit bir noktaya taklmt. Kendisiyle
konuurken, ite orada diye gsterdii Plogof neredeydi acaba? imdi ok

uzaklarda, iki kadn, anne ve kz karde bu kk askeri dnyorlar ve acaba


olumuz nerede imdi diye belki de kendi kendilerine soruyorlard. Artk, onu
sonsuza kadar bekleyeceklerdi. Zavall fakirlerin, zenginler uruna birbirlerini
boazlamalar ne zc bir gerekti.
"Cesedi ortadan kaldrmal" diye dnd. nce kanala atmak istedi, sonra hemen
bulunaca aklna geldi, rperdi. Casedi Requillart'a kadar gtrse olay
hallolacakt. Jeanlin'e bard:
"abuk buraya gel."
ocuk, endie ile sordu:
"Gelmem, beni dveceksin deil mi? Hem iim var hadi Allaha smarladk."
Jeanlin, gizli bir kede, Bebert ile Lydie ile buluacakt. Beli-ka'l iiler
kuyulara inerken taa tutulursa kendileri de buna katlmak iin o gece eve
girmemek kararndaydlar.
Etienne tekrar bard:
"Sen buraya gelecek misin? Yoksa imdi askerleri arp ban kestireceim."
Jeanlin sonunda raz oldu ve Etienne yere kan aktmamak iin ba byk bir
ustalkla ekti. Yerde ne bir kan ve ne de bouma izi
302
Emile Zola
vard.
"Bacaklarndan tut."
Jeanlin bu emri yerine getirdi. kisi birlikte, grlt yapmadan ve ar ar
yryerek cesedi molozluktan aaya indirdiler.
Ay imdi bulutlarn arkasna snmt. Fakat su yolu boyunca yrrken yine
etraf aydnlatmaya balad. Be on admda bir cesedi yere brakmak zorunda
kalyorlard. Bir grlt duyunca rktler ve hemen bir duvarn arkasna
sndlar. Biraz ileride karlarna biri kverdi. Allahtan bu bir sarhotu
ve kendilerine kfrler savurarak uzaklat. S tunda kan ter iinde eski ocan
bulunduu yere vardlar.
Askeri merdivenlerden indirmek ok zor oldu. Ceset her merdivende Etienne'in
zerine ylmt. Sonunda ocua byk bir cimrilikle saklad mumu
getirmesini syledi. Fakat bu darack yolda n faydas olmayacakt. Cesedin
yanna oturdu, kalbi heyecanla arpyor, karanlkta bekliyordu.
Biraz sonra, elinde mumla Jeanlin gzkt. Etienne bu yerler hakknda ocua
danmay uygun grd. O burann girdisini ktsn biliyordu. ly tekrar
srklemeye baladlar. Tavan alalm ve kk bir kaya belirmiti. Buras
adeta bir mezara benziyordu. Askeri upuzun kayann zerine yatrdlar ve sonra
birka kk direi ektiler. Toprak yn yklvermi ve hibir ey gzkmez
olmutu.
Jeanlin inine dnnce ok yorulduunu hissetti ve:
"Bo ver, beklesin piler, bir saat kadar kestireyim," dedi.
Etienne, gittike klen mumu sndrd. Kendisi de ok yorgundu, ama uykusu
yoktu. Dnmeye balamt. Bak elinde Cha-val'i altnda tuttuu zaman ona
niye vuramamt. Bu ocuk ise adn bile bilmedii bir askeri nasl vurmutu?
Bu onun devrimci dncelerini sarsyor ve kendi kendine soruyordu. Acaba ben
bir korkak mym? ocuk oktan horlamaya balamt. Ondan ireniyordu. Birden
Germinal
303
rperdi, topran derinliklerinden bir hkrk duyar gibi oldu... leride
kayalarn altnda, tfei omuzunda, kk asker uzanmt. Bunun budalaca bir
his olduunu dnd. Btn maden bu konuyla dolmu gibiydi. Acele bir mum
yakt, aydnlkta galerinin boluunu grd ve rahatlad.
On be dakika daha geti ve mum hafif bir czrt ile snd. Yine karanlklara
gmlmt. Tekrar rpermeye balad. Grlt ile horlayan Jeanlin'i
tokatlayarak uyandrmak istiyordu. Acele ile dar frland.
Darda, Requillart'm kalntlar ortasnda derin bir nefes ald. ldremediine gre kendinin lmesi gerekti. Birden aklna devrimin amac iin
kahramanca lmek geldi. Arkadalar Belika'llara hcum ederlerse o da en
nlerde bulunacakt. ans iyi gider, nasl olsa bir kurun yerdi.
Voreux'ye doru yrd. Karakol etraf grltl, yksek seslerle
konuuyorlard. Nbetinin kaybolmas ortal kartrmt. Yzbay

uyandrmlar ve nbet yerinde araatrma yaplm, sonuta askerin katna


karar verilmiti. Etienne birden kk askerin szettii cumhuriyet taraftar
yzbay hatrlad. Belki de onu kendileriyle birlemesi iin kandrabilirdi.
Bu hayalle saatlerce orada pinekledi.
Saat bee kadar, bo yere Belikallar bekledi. Kumpanya onlar Voreux'de
yatrarak kurnazln ispatlamt. Sonunda ocaa ini ba-yordu. Orada etraf
gzleyen birka grevci bu haberi arkadalarna ulatrmakta tereddt eder
gibiydiler. Etienne onlar oynanan oyundan haberdar etti. Bunun zerine tela
iinde uzaklatlar. Saat alty ald srada, rahip, cbbesini sska
bacaklar zerine kaldrm, dua etmek iin kiliseye geliyordu. Etienne'i
grnce:
"Gnaydn," dedi fakat cevap alamad.
Etienne uzaktan bir kadnn geip gittiini grd. Bunu Catheri-ne'e benzetip
endielendi.
304
Emile Zola
Catherine geceden beri, orada burada srnyordu. Chaval gece odasna dnp onu
yatakta bulunca tokatlayarak kaldrm ve dar atmt. Kz alayarak aaya
inmi ve bu srada Chaval arkasndan koup kendine bir tokat daha atm ve kap
dar dar etmiti. Yolun zerindeki bir iaret bana oturmu, Chaval
kendisini anr midiyle bekleyip durmutu. Fakat bu mmkn deildi.
ki saat kadar bu durumda bekledi ve sonra yola koyuldu. Fakat tekrar geri
dnd. Mahalleye vardnda derin bir znt duydu. Herkes derin bir uykuda
olmasna karn grlmek korkusu ile titriyordu. Hzla uzaklat. Rastgele
dolamaya balamat. Bir, iki defa Vore-ux'ye geldi. Sonra karakoldan kaba
sesler duydu ve hzla uzaklat. Kendisini kovan adam grrm midiyle tekrar
eski yerine dnd.
Chaval o sabah madene inecekti. Artk aralarnda her ey bitmiti ama yine de
onu grmek midiyle ocaa yaklat. Artk almyordu da. Ne yapmal diye
dnyordu. Bacaklarnda da hl kalmamt. Yol amur iindeydi ve Catherine bu
balk yerde sallanarak yryordu.
Gn rken bir kovuun arkasna saklanan Bebert ile Lydie'yi grd. ocuklar
gece evlerine girememilerdi. nk Jeanlin beklemeleri iin emir vermiti. Bir
ocuk gibi snmak iin birbirlerine sarlmlard. Jeanlin de fazla oluyordu.
Hrszlklar onlara tehlikeye atarak yaptryor, sonra da hibir ey
paylamyordu. Sonunda Jean-lin'in yasana karn ve tokat yemeyi gze alp
pvermilerdi. Bekledikleri tokat gelmeyince pmelerine devam ettiler.
Btn geceyi mutlu bir ekilde geirdiler. Sainte Barbe yortusunda meyval pasta
yiyerek, arap itikleri zaman bile bu kadar mutluluk duymamlard...
Birdenbire bir boru sesi iitildi. Karakoldaki askerlerin silah ba yaptn
gren Catherine rpermiti. Bebert ile Lydie de srayarak
Germinal
305
kayboldular. Uzakta, kadnl erkekli bir grup fke ile kollarn sallayarak ii
mahallesinden buraya doru ilerliyordu.
Voreux'nun btn geit yerleri kapatlm, altm asker silah elde ak
braklan tek kapy koruyorlard. Yzba, arkadan hcum eden olur diye
askerleri, tula duvar nnde iki sra halinde dizmiti.
i grubu nce aklkla durdu. Hepsi otuz kii kadard. lk gelenler arasnda
olan Maheude, kucanda Estelle'i tayordu.
Maheude:
"Giren kan olmasn, hepsini ieride yakalamal," diye syleniyordu.
Maheu, karsn, onaylyordu. O srada Mouque baba kageldi. Gemek isteyince
brakmadlar. Fakat o rpmyor ve atlarn yem istediklerini, onlarn devrimle
ilgileri olmadn anlatyordu. Grubun arkasnda bulunan Etienne ihtiyar seyisi
braktrd. Mouque baba hayvanlardan birini aslnda kaybettiini haykra haykra
uzaklat. Grup gittike byyordu. Tam bu srada ocan zemin tarafndaki geni
kap ald ve bir hayvan cesedinin dar karld grld. Adamlar tekrar
ve ani olarak ieri girip kapy kilitleyiverdiler. aknlklar, onlara engel
olmalarna imkn vermemiti. Beygirin yana devrilen bandan hepsi onu
tanmt. Bu Trompette'di.

Trompe madenin karanlklarna bir trl snamam, dipteki arkada Bataie'n


btn dosta ilgilerine karn, her zaman gn n aramt. On yllar
beraberce gemiti. Sonunda bir gn, Trompette can ekiirken, Bataille adeta
hkrr gibi onu kokluyordu. Ocak, kendisine dardan taze hava ve kokular
getirmi bir arkada artk elinden almt. Mouque bir haftadan beri,
Trompette'in hasta olduunu baavua anlatmaya alm fakat dinletememiti.
Trompette'in cese306
Emile Zola
dinin tamak eski dostu Bataille'e dmt. Onu galerilerden srkleyerek o
karmt.Sonunda onu asansre baladlar ve Bataille dipte, son defa
arkadann ykseliine zgn zgn bakt. Bir gn kendisini de byle
karacaklard. Ar ar ahra dnyor, uzak, krlardan gelen hava nefesini
keser gibi oluyordu. Ahra geldii zaman sarho gibi olmutu.
i mahallesinden yeni gruplar akn etmiti. Arkasnda Levaque kadn ve
Bouteloup olduu halde Levaque hem yryor, hem de baryordu:
"Kahrolsun Belika'llar, aramzda yabanc istemiyoruz." imdi hepsi saldrmaya
balamt. Etienne onlar zorlukla durdurdu. Ve ok, ok 28 yanda kararl
yzl yzbaya yaklat. Ona bir eyler sylyor ve szlerinin etkisini bu
adamn yznde aratryordu. Sonuta bo yere kan dklecekti. Hakl olan
kendileri idi. Hep kardetiler. Cumhuriyet kelimesini iiten yzba sinirli bir
hareket yapt fkeyle cevap verdi:
"Al git, beni grevimi yapmaya zorlamayn." Etienne yine ayn eyleri
tekrarlamaya balad. Msy Hennebe-au'nun da madende olduunu syleniyor, onun
boynuna ip takmaktan sz ediyordu. Oysaki ocakta Negrel ve Dansaert vard. Biraz
sonra kapda grndler. Dansaert, Pierronne olayn hatrlad iin geride
kalmt. Negrel ise alayc bir tavr ile iilere bakyordu. Sonunda
yuhalanmaya baladlar ve ieri girdiler. Bu srada Svarine gzkt. Grevin
bandan beri makinesinin bandan ayrlmamt. Yzba, yksek sesle:
"Al dedi, ben sz dinlemem, kuyuyu korumak iin emir aldm, emri yerine
getireceim. Askerlerimin zerine gelmeye devam ederseniz sizi geriletmesini de
bilirim," diye sylendi.
Danayklln korumaya alyor, fakat says gittike artan grevcileri
grdke yz endie ile sararyordu.
1
Germinal
307
Nbeti, le zeri brakacakt. O zamana kadar belki tutamam, diye korkmu ve
ocaktaki raklardan birini yardm istemek iin gndermiti.
Yzbann bu uyarsna homurtular cevap verdi.
"Yabanclarn Allah belasn versin, kahrolsun Belika'llar. Kendi iimize
kendimiz sahip olacaz..."
Etienne, zlerek geri ekildi. Artk yapacak bir ey kalmamt. Vuruup,
leceklerdi. Arkadalarna engel olmaktan da vazgemiti. Saylar drt yz
bulmutu ve evre mahallelerden de grevciler koa koa geliyorlard. Maheu ve
Levaque askerlere fkeyle:
"Size ne oluyor, brakn iimizi kendimiz grelim," diye haykr-yorlard.
Levaque:
"Gemek iin sizi mutlaka haklamak m gerekiyor? ekilin gidin, diyoruz size."
Bebert ve Lydie de bu tempoya katlmlard. Lydie ince sesiyle:
"Ne eek kafal askerlersiniz siz,"diye baryordu.
Catherine rastlant sonucu ortalarna dt bu kalabala akn akn
bakmaktayd. Etienne'in eskiden geceleri kendilerine anlatt hikyeleri aklna
getiriyor, imdi askerlere ne sylediini merak ediyordu. Etienne askerlere
arkada diye hitap ediyor, onlarn da halkn iinden ktn sylyor ve
yaralananlara kar, kendileri ile birlikte mcadele etmelerini istiyordu.
Birden kalabalk iinde bir kaynama oldu ve bir ihtiyar kadn meydana kt. Bu
Brle kadnd. Koa koa gelmiti.
Nefes nefese:
"Ay, Allah'm! Sonunda gelebildim!" diye kekeliyor. "u satlm Pierron beni
mahzene kapamt."

Ve, hi zaman kaybetmeden, kfrler savurarak askerlere hcum etti:


308
Emile Zola
I
"Korkaklar srs! Reziller alay! Subaylarnzn izmelerini yalar, sadece
zavalllara kar cesaretinizi gsterirsiniz!"
O zaman btn tekiler de ona katldlar, korkun hakaretler savurmaya
baladlar. Bazlar hl 'Yaasn askerler. Subaylara lm!' diye
baryorlard. Fakat az sonra her azdan ayn haykr ykseldi: 'Krmz
pantolonlulara lm!' Kardelik davetlerini, aralarna katlmalar iin yaplan
dosta teklifleri, hareketsiz bir yzle sessizce dinlemi olan askerler, bu
kfr tufann ayn tavrla karyorlard. Arkalarnda, yzba klcn
ekmiti: ve kalabalk gittike skarak onlar duvara doru itmeye devam
ettii iin, askerlerine snglerini ne doru uzatmalar emrini verdi. Emir
uyguland ve iki dizi elik u grevcilerin gsne dayand.
Brle kadn gerileyerek:
"Ah! Alaklar!" diye bard.
Fakat hepsi, lme kar sarhoa tekrar ilerlemilerdi bile. Kadnlar ne
atlyorlar, Maheude ve Levaque kadn hayknyorlard:
"ldrn bizi, hadi ldrsenize! Hakkmz istiyoruz."
Levaque, parmaklarnn kesilmesine aldrmadan, tane sngy avulam, krmak
istermi gibi fkeyle bkmeye alyordu.
Maheu:
"Hadi bakalm," diye tekrar ediyordu, "Hadi bakalm gsterin kendinizi, yapn,
ne yapacaksanz!"
Ve, ceketini ayor, gmleini aralyor, plak gsn, kmrle dvmeli, tyl
derisini gsteriyordu. Snglere doru ilerliyor, onlar geri ekilmeye mecbur
ediyordu. Bir sng memesine girmiti, cesaret ve kstahlktan lgn bir halde,
onu daha ok saplamaya urayor ve kaburga kemiklerinin atrdamasn duymak
istiyordu.
"Alaklar, cesaret edemiyorsunuz... Arkamzda daha on bin kii var. Evet, bizi
ldrebilirsiniz ama ldrecek on bi kii daha kacak."
Germinal
309
Askerlerin durumu tehlikeye giriyordu, nk silahlarn ancak en son are
olarak kullanmak iin sert bir emir almlard. Fakat, bu kuduzlarn kendilerini
ilemelerine nasl engel olabilirlerdi? te yandan, ilerinde bulunduklar alan
daralyor, imdi, daha gerilemek imkn olmadan duvara srtlarn vermi
bulunuyorlard. Bu bir avu asker, madencilerin her an artan dalgas karsnda
yine de iyi dayanyor, yzbann verdii emirleri soukkanllkla yerine
getiriyordu. Yzba ise, dudaklarn sinirden kslm, sadece askerlerin
kfrlere dayanamayarak, fkeye kaplmalarndan korkuyordu. imdiden, bynn
drt tanecik teli dikilmi olan gen bir avu endie verecek bir ekilde
gzlerini krpyordu. Yannda, yal bir asker, sngsnn bir saman p gibi
kvrldn grnce bembeyaz olmutu. Hakaretler ise durmadan devam ediyor,
yumruklar yzlerine doru sallanyor, kt szler, ynla sulamalar, tehditler
suratlarnda patlyordu. Askerleri sakin tutmak iin ancak emirler yeterli
olabiliyordu.
Bir arpma mutlaka grnyordu ki, kalabaln arkasndan, bembeyaz salar
ile, avu Richomme'un heyecan iinde kt grld. Yksek sesle konuuyordu:
"Hay Allah! Artk bu kadar da ok sama! Byle aptalca hareketlere kalkmaya
ne gerek var!"
Ve, snglerle madencilerin arasna atld.
"Arkadalar, beni dinleyin!.. Biliyorsunuz ki ben eski bir iiyim ve her zaman
da sizin tarafnzdan oldum. yleyse, size adil davran-mazlarsa bunu idarecilere
kendimin syleyeceime sz verirsem, bana inanmalsnz... Fakat, fazla ileri
gidiyorsunuz, bu askerlere kfr etmek ve kendinizi iletmek istemekle hibir
ey kazanamazsnz."
Onu dinliyorlar, tereddt ediyorlard. Fakat, aksi gibi yukardan Negrel'in
tilki yz tekrar gzkt. Herhalde kendisinin yerine konumak iin bir avu

gnderse idi sorumlu olacan dnmt ve konumaya alt. Fakat sesi yle
korkun bir barma iinde kayboldu
310
Emile Zola
ki, omuzlarn silkerek tekrar geri ekilmek zorunda kald. Ve o andan itibaren
Richomme kalabal sakinletirmeye ne kadar urap yeminler verdi ise de
baarl olamad. Fakat inat etti, aralarnda kald.
"Hey Allah'm! Sizinle beraber benim kafam da krsalar, bu kadar aptallnz
taknmken sizi brakmam!"
Onlar sakinletirmek iin yalvard Etienne, bir aresizlik hareketi yapt.
Artk ok geti, saylar be yz gemiti. Ve Borain'leri kovmak iin gelmi
kalabaln yannda, yalnzca olanlan seyredip elenmek iin gelenler de oraya
toplanmt. Biraz ileride toplanm birka kiinin arasnda Zacharie ve
Philomene tiyatro seyreder gibi bakyorlard, hatta ocuklarn da
beraberlerinde getirmilerdi. Requillart'-dan, aralarna Mouquette'in de
bulunduu bir grup daha geliyordu. Moquet varr varmaz Zacharie'in de yanna
gidip, glerek omuzuna dokundu, Mouquette ise son derecede ateli bir tavrla
isyanclarn en nne gemiti.
O srada yzba, srekli Montsou yolunu gzlyor, destek bekliyordu; emrindeki
askerler daha fazla dayanamayacaklard. Sonunda lgn kalabaln gzn
korkutmak iin askerlerine silah doldurma emrini verdi. Askerler emri yerine
getirdiler, fakat, heyecan fazlala-yor, zoraki alaylar iitiliyordu.
Kadnlar, Brle kadn, Levaque kadn ve dierleri:
"Bak sen u yalanclara," diye banyorlard, "Nian antreman yapmaya
hazrlanyorlar."
Uyanm ve alamaya balam olan Estelle'i kucanda tutan Ma-heude, o kadar
yaklamt ki, avu, o zavall yavrucakla buraya ne yapmaya geldiini sordu:
Kadn:
"Senin neyine gerek?" diye cevap verdi. "Cesursan ate et!"
Erkekler balarn sallyorlard. Hi kimse ate alacan zannetmiyordu.
Germinal
311
Levaque:
"Onlar kuru sk kurun, be!" dedi.
Maheu:
"Biz kazak myz?" diye bard. "Franszlara ate edilmez, yahu!"
Ve herkes, tfeklere doru atlmaya devam ediyordu. Eer o anda bir ate edilse
idi herkes biilirdi.
En n srada, askerlerin kadnlarn derilerini delmek istediklerini dndke
Mouquette fkeden kuduruyordu. Btn kfr darcn bitirmi, yeterli
arlkta hakaret bulamaz olmutu ki, birden askerleri en fazla tahrik etmenin
yolunu buldu: poposunu aarak onlara gsterdi. ki eli ile eteklerini
kaldryor, kalalarn geriyordu.
"Aln tam size gre! Hem de sizin iin fazla temiz, namussuz herifler!"
Sryor, taklalar atyor, herkes payn alsn diye dnp duruyordu.
"Bu subay iin! Bu avu iin! Bu da askerler iin!"
Bir kahkaha frtnas ykseldi, Bebert ve Lydie glmekten kvranyorlard. Son
derecede neesiz olmasna karn Etienne bile bu hakaret dolu plakl
alklad. imdi hem de asl fkeliler, sanki onlar pislie batarak kirlenmi
gibi gryorlarmcasna, askerleri yuhalyorlard ve yalnz Catherine sessizce,
zavall bir tavrla uzakta duruyordu.
Fakat bir itime kakma oldu. Yzba adamlarnn sinirlerini yattrmak iin
esir almaya karar vermiti. Bir srayta, Mouquette kurtularak arkadalarnn
bacaklarnn arasna atld. madenci, Levaque ve baka ikisi en azgnlarndan
arasndan yakalanarak avularn odasnda gz altna alnd.
Yukardan Dansaert ve Negrel, yzbaya ieri girmesi ve kendileri ile birlikte
saklanmas iin hayknyorlard. Yzba bunu reddetti, binalarn bir hcumda
iiler tarafndan kuatldn ve silahlarnn
312
Emile Zola

elinden alnmas gibi bir duruma debileceini dnd. Askerler homurdanyorlard, bu tahta ayakkabl sefillerin nnden kalmazd ya. Duvara
skm olan altm asker, tfekleri dolu bir durumda tekrar kalabala doru
dndler.
nce bir gerileme, derin bir sessizlik oldu. Grevciler bu g gsterisinin
karsnda hayretle duralyorlard. Sonra, bir haykr ykseldi: Mahkumlarn
hemen serbest braklmalar isteniyordu. Ve aralarnda daha nce bir anlama
olmadan, tek bir atlma ile, tek bir intikam hrs ile herkes yakndaki bir
tula ynna kotu. ocuklar tulalar teker teker, kadnlar ise etek dolusu
tayorlard. Az sonra herkesin nnde yeterli derecede tula yld ve ta
yamuru balad.
lk hcuma geen Brle kadn oldu. Tulalar sska dizinde ikiye blyor, her
iki eli ile paralan frlatyordu. Levaque kadn, kocas ha-pise girmi olduu
iin onu dndrmek midi ile yalvaran Boutelo-up'ya karn, iman vcudu ile
attn vurabilmek iin yaklamaya mecbur kalm, kollar yerinden kacakm
gibi tula savuruyordu. Herkes kendinden gemiti, iman bacaklarnda tulalar
krmaya baarl olamayan Mouquette onlar btn btn atyordu. Yumurcaklar
bile sraya girmiti, Bebert, Lydie'ye tulay en iyi ekilde nasl atacan
retiyordu. Ve birdenire btn bunlarn ortasnda, Catherine de gzkt: Hrsla
yarm tula paralarn kaldrp kaldrp sska kollan ile savuruyordu. Sebepsiz
bir adam ldrme hrsna gmlmt. Bu skntl, rfgursuz hayat artk sona
ermeyecek miydi. Ve tulalar kryor, onlar sanki aclarn yok etmek iin
kullamyormu gibi hrsla frlatyordu.
Askerlerin nnde kuatlm olan Etienne'in az kalsn kafas yanlyordu. Kula
imiti, dnd, tulann Catherine'in titrek ellerinden frladn bir rperti
ile farketti ve lmek pahasna yerinden kmldamad, kza bakmaya devam etti.
Daha biroklan da bir sava heyecea-n iinde kendilerinden gemi, kollan
sarkk duruyorlard. Mouquet
Germinal
313
sanki bir at karlamas seyredermi gibi darbeler hakknda fikir
yrtyordu: Oh! bu, tam isabet! tekisi... ok yazk! Alay ediyor,
Philomene'le, ocuklar daha iyi grmeleri iin omuzuna almadndan dolay
kavga eden Zacharie'yi dirsei ile drtyodu. Uzakta, yol boyunca sralanm
seyirciler vard. Ve, yokuun st banda, ii mahallesinin giriinde, ihtiyar
Bonnemort bir bastona dayanarak gzkm, sonra srklenerek gelmi, hareketsiz
bir halde olanlara bakyordu.
lk tulalar frlatlmaya balad anda, Richomme madencilerle askerlerin
arasna girmi, her iki taraf da kendisini dinlemeye davet ediyordu. O kadar
zlmt ki, gzlerinden iri damlalar dklyordu. Grlt ortasnda sesi
duyulmaz olmutu.
Tulalar imdi daha ok frlatlmaya balanmt. Maheude, Ma-heu'nn geride
durduunu grnce:
"Sana da ne oluyor, korktun mu yoksa, ah kucamda u ocuk olmayacakt.
Grrdn o zaman sen," diye bard.
Kocasnn aldr etmediini grnce, aya ile birka tulay ona doru itti
ve:
"unlan alp atacak msn? Yoksa seni cesaretlendirmek iin, herkesin iinde
suratna m tkreyim," diye sordu.
Maheu kpkrmz kesilmi ve nne den bu paralar krp frlatmt. Kans
onu halamaya devam ediyordu. Sonunda sersemle-mi ve tfeklerle kar karya
gelmiti.
Mfreze, bu tula saana altnda aresiz duruma dmt. Yazba biran ieri
girmeleri gerektiini dnd. Fakat arkalarn dner dnmez kendilerini
paralarlard. Bir tula kasketinin siperliini krd ve yzne kan damlalan
akmaya balad.Askerlerden birou da yaralanmt. Yzba onlann da
kendilerini savunmak iin rpndk-lann dnyordu. Sol omuzuna bir tula
yiyen avu, vay canna diye bard.
Devaml olarak tulalar zerlerine geliyordu. Buna daha ne kadar
314
Emile Zola

dayanabileceklerdi. Yzba defadr ate emri vermemek iin kendisini zor


tutmutu. Tam ate iin azn amak zere idi ki, tfeklerin sesini duydu. Bir
yaylm atei oldu, sonra derin bir sessizlik ortal
kaplad.
Demek ate etmilerdi. Kalabalk aknlk iindeydi. Lydie ve Bebert ilk
kurunda dmlerdi. Kz hemen lmt. Bebert titreyerek kz kucaklad. Son
gecelerindeki gibi ona sahip olmak istiyordu. Jeanlin uzaktan zplaya zplaya
gelirken, onun karsn kucakladn ve sonra yere yklarak ldn grd.
Dier be kurun, Brle kadn ve Richomme avuu yere sermiti. Richomme, yal
gzlerle can ekiiyordu. htiyarn grtla delinmi ve oluk gibi akan kan
grlts arasnda son bir kfr duyulmutu.
Mfrezenin atei uzaklarda glerek bu karkl seyredenleri de taram.
Mouquet azndan yedii kurunlarla Philomene ile Zacha-rie'nin ayaklan dibine
dmt. Ayn anda Mouquette, Catherine'in nne atlayp siper olmak isterken
yedii kurunla yklmt. Eti-enne hemen oraya kotu ve onu kaldrmaya
alt. Fakat Mouquette eliyle kendisinden hayr kalmadn ona anlatmak
istedi. imdi yan aralk gzleri ile Catherine ve Etienne'i yan yana gryor ve
mutlu bir ekilde glmsyordu. Birden enesi sarsld ve ld.
Artk her ey bitmiti. Son bir silah sesi duyuldu. Maheu kalbinden vurulup
lmt. Yz kmr tozlar ile simsiyah olmu bir su bi* rikintisinin
iine gelmiti.
Maheude, akn akn eildi ve:
"Kalksana kocacm, bir eyin yok deil mi?" Sonra onun ban evirmek iin
Estelle'i koltuunun altna ald ve:
"Nerenden vuruldun, konusana," dedi.
Maheu'nn gzleri donuklam ve azndan kpkl bir kan bo-anyordu. Maheude,
amura oturdu ve kk Estelle bir boha gibi koltuunun altnda olduu halde,
sersem sersem kocasna bakmaya
Germinal
315
balad.
Ocak artk serbestlemiti.Yzba sinirli sinirli, siperlii paralanan
apkasn kard ve tekrar giydi. Hayatnn bu ok kt annda, yz kararl
solgunluunu koruyor, askerler ise tekrar silahlarn dol-duruyorlard.
Geride, harmanlama yerinde Negrel ve Dansaert'in korku dolu yzleri ve onlarn
arkasnda sabit baklar ile Svarine duruyordu. Vadinin eteinde sopasna
dayanm ve bouan aile etrafn daha iyi grmek iin ellerini gzlerine siper
etmi Bonnemort baba duruyor, yarallar yerlerde feryat ediyor, ller amurlu
ve siyah tozlarla karm kar kalntlarnn arasnda iki bklm yava yava
souyorlard. Sefaletten kck kalm insan cesetlerinin ortasnda
Trompette'in ls muhteem bir et yn gibi ykseliyordu.
Etienne vurulup lmemiti. Bitkin bir halde Catherine'in yannda durduu srada,
titrek bir sesle rperdi. Bu rahipti. Kollarn am, katiller zerine Allah'n
merhametini davet ediyordu.
Montsou'daki silah sesleri ta Paris'e kadar yansmt. Drt gnden bire muhalif
gazeteler bu konuyu dillerine dolam, birinci sayfalarnda kt haberler
veriyorlard: Yirmi be yaral, ikis ocuk, kadn olan, n drt l,
mahkumlar da vard. Levaque bir nevi kahraman olmutu, sorgu hakimine
olgunlukla, oturakl cevaplar verdiinden sz ediliyordu. Bu birka kurunla
kapanmaz bir yara alm olan mparatorluk ise, bu olay kapatmaya alyor,
iktidarlara zg bir sessizlik iinde kalyordu. Ona gre bu olay sadece basit
bir arpma, topluluk fikrini temsil eden Paris kaldrmlarndan ok uzakta,
karanlk bir lkede meydana gelmi belirsiz bir olaydan baka bir ey deildi.
abuk kapanacakt. Kumpanya, olay unutturmak ve bu grev hikyesini 316
Emile Zola
zmlemek iin emrini almt.
Onun iin, aramba sabah, Montsou'ya tane idarecinin geldii grld. O ana
kadar katliamdan dolay sevinmeye cesaret edememi olan kk ehir, yrei
yaralanm olmasna karn sonunda rahat bir nefes ald ve kurtulmu olmann
sevincini tatt. Havalar da dzelmi, lkl leylak tomurcuklarn yeerten

parlak bir ubat gnei kalplere biraz daha nee katmt. dare'nin btn
panjurlar almt, byk bina yeniden hayata kavumu gibi grnyordu ve
oradan iyi haberler kyor, gelen baylarn olaydan dolay ok zgn olduklar,
ii mahallesindeki zavalllara kollarn amaya hazr olduklar syleniyordu.
imdi, istediklerinden ok daha ar bir darbe indirmi olduklarndan, kurtarc
grevlerini yapmaya hazrlanyor, ge bile kalm olan mkemmel nlemler
alyorlard. ncelikle Borain'lere yol verdiler ve iilerine verdikleri byk
ayrcalklar hakknda grltler kopardlar. Sonra ezilmi olan grevcilerin
artk tehdit etmedikleri ocaklarndan askerler de karld. Voleux'nun
kaybolmu olan nbetisi hakknda sessizlii temin edenler yine onlard; her
taraf aramlar ne bir tfek, ne de cesedi bulabilmilerdi, cinayetten
phelenmekte olmalarna karn asker hakknda kaak raporu verdiler. Gelecek
korkusu ile dolu olarak, gemi azya alm bir kitlenin dayanlmaz vahetini
aklamaktansa olaylar bylece deitirmeye altlar. Fakat btn bunlar yine
de kurulun idari konulan eskisi kadar iyi bir ekilde idare etmelerine engel
olmuyordu; nk Deneulin'in dare'ye gelerek Msy Hennebeau ile bulutuu
grlmt. Vandame'n satn alnmas iin grmeler devam ediyor, Deneulin'in
bu baylarn tekliflerini kabul edecei tahmin ediliyordu.
Fakat memleketi asl kaynatran ey idarecilerin duvarlara beer onar tane
yaptrdklar kocaman sar renkli afiler oldu. Bu ilanlarda, son derecede
byk harflerle, unlar okunuyordu: "Montsou iileri, son gnlerde kt
sonularn grm bulunduunuz zc hatalaGerminal
317
rn,iyiniyetli ve akll iileri geim aralarndan mahrum etmesini
istemiyoruz. Buna gre, Pazartesi sabah btn ocaklar aacak ve i tekrar
balad zaman, alma artlarn iyiletirecek btn tedbirleri, itina ve iyi
niyetle inceleyeceiz. Sonuta yapmak olana olan her eyi adalet llerinde
yapmaya alacaz." On bin madenci tek bir sabah zarfnda bu afilerin nnde
resmi geit yapt. Hibiri konumuyor, ou ban sallyor, bazlar ise
hareketsiz yzlerinin tek bir noktas kmldamadan ayaklarn sryerek
uzaklayorlard.
O ana kadar iki yz krklar mahallesi byk bir inatla direnmiti. Sanki, ocan
amurunu krmzya boyayan arkadalarnn kan, kendilerine yolu kapyordu.
Aralarnda Pierron ve benzerleri olan topu topu on kii ocaa inmiti. Geri
kalanlar bunlarn gidi gelilerini karanlk baklarla hibir hareket yapmadan,
tek sz sylemeden takip ediyorlard. Kiliseye yaptrlm olan afi de gizli
bir gvensizlikle karlanyordu. Bu ilanda geri verilmi olan tezkerelerden
szedilmiyor-du: Acaba kumpanya onlar almay red mi ediyordu? Ve intikama
uramak korkusu, en fazla lekelenmi olanlarn kovulmasn protesto gibi
kardee bir dnce hl inat etmelerine neden oluyordu. Emin deillerdi, ancak
bu baylar samimi bir ekilde konumaya karar verince kuyulara dneceklerdi.
Alak evler derin bir sessizlik altnda eziliyordu, aln bile nemi
kalmamt, lm rzgr damlarnn zerinden esmi olduuna gre hepsi
lebilirlerdi.
Fakat teki evlerin arasnda bir tanesi, Maheu'lerin ki, matemin iinde daha ok
sessiz ve karanlk grnyordu. Maheude kocasn gmdklerinden beri bir kere
olsun azn amamt. arpmalardan sonra, Etienne'in, Catherine'i amur
iinde, hemen hemen l bir durumda eve getirmesine engel olmamt; ve kzn
yatrmak iin gen adamn yannda soyarken, onun da bir kurunla karnndan
yaralanm olduunu sanmt, nk kzn gmleinde geni kan lekeleri vard.
Fakat az sonra anlad, bunlar bu kt gnn sarsnts iinde patlak
318
Emile Zola
vermi olan ayba kan idi... Ah! bu yara da tam bir ans ya! Sonradan
jandarmalar ldrsnler diye ocuk dourma imknn veren bir hediye! Ve Maheude
ne Catherine ne de Etienne'le tek bir kelime bile konumuyordu.Gen adam,
tutuklanma korkusuna karn, Requillart'in karanlklarna tekrar dnmektense
hapishaneyi tercih ederek Jeanlin'le birlikte yatyordu: Btn bu dller ve
orada kayalarn altnda yatan kk askerin itiraf edemedii korkusu, gecelerini
dolduruyor, vcudunu rpertiyordu. Zaten hapishaneyi, yenilginin acs ortasnda

bir snak gibi hayal ediyordu, fakat onu rahatsz etmemilerdi bile, ne i
yapacan bilmeden uzun, kt saatler geiriyordu. Yalnz bazan Maheude, her
ikisine, ona ve kzna "evimde ne iiniz var?" der gibilerden kin duyar bir
tavrla bakyordu.
Tekrar stste uyumaya balamlard. Bonnemort baba, AIzire artk kamburunu
ablasnn gsne batrmaz olduundan beri iki kk Catherine'le beraber
yattklar iin onlar eski yatanda horluyor-du. Maheude ise evin boluunu
tam tersine genilemi fakat buz gibi olmu yatana bakarken anlyordu. Yata
biraz doldurmak iin Es-telle'i bouna yanna alyor, bebek kocasnn yerini hi
mi hi tutmu-yoFdu ve geceleri saatlerce yalnz bana alyordu. Sonra gnler
eskisi gibi geip gitmeye balyordu: Yine ekmekleri yoktu, lp giderek
kurtulmak ansna da sahip deillerdi. Yaantlarnda hibir deiiklik yoktu,
sadece kocas eksilmiti, hepsi bu.
Bu sessiz kadnn grn ile mitsizlie den Etienne,-beinci gnn leden
sonras, evden kt ve ii mahallesinin kaldrmlarnda yrmeye balad. Ona
ok skntl gelen hareketsizlik kendisini, ba nnde hep ayn dnce ile
kvranr durumda, devaml gezintilere itiyordu. Yarm saattir yollarda yryordu
ki, arkadalarnn kendisini grmek iin kaplarnn nne ktn farkederek
sknts iki kat artt. hretinin son krntlarn da jandarmalarn
kurunlar alp gtrm, alevlerinin kendisini takip ettii baklara
rastlamadan gezeGerminal
319
miyordu.. Ban kaldrnca, tehditedici tavrlar taknm erkekleri, perdeleri
aralam kadnlar gryordu ve henz sessiz olan bu sulamann, alk ve
gzyalarndan genilemi olan bu iri gzlerin fkesi altnda sersemliyor,
admlarn aryordu. Btn ii mahallesinin, kaplara frlayp ac ve
sefaletini yzne haykrmas korkusuna kaplarak hzl admlarla eve dnd.
Fakat, Maheu'lerde karlat sahne acsn son dereceye kard. Bonefnort
baba o uursuz gn, sopas para para olmu, kendisi yldrm arpm bir
ihtiyar aa gibi yere devrilmi bir durumda iki komu tarafndan bulunduu
andan beri aklm gibi oturduu iskemlesinin zerinde souk ocan yannda
bulunuyordu. Ve Lenore ile Henri alklarn bastrmak iin, bir gn nce iinde
lahana kaynatlm olan tencerenin dibini sinir bozucu bir sesle kazyp
dururlarken, dimdik duran Maheude, Estelle'i masann zerine braktktan sonra
Catherine'i yumruu ile tehdit ediyordu:
"Tekrar et bakaym. Allah'n cezas! Sylediini tekrar et!" Catherine Voreux'ye
dnmek niyetinde olduunu sylemiti. Ekmeini kazanamamak, annesinin evinde
gereksiz yere rahatsz edici bir yaratk gibi zoraki katlanlmak fikri, onun
iin her gn daha ekilmez bir durum almaya balamt ve Chaval'den kt bir
dayak yiyeceinden korkmasa daha Sal gnnden itibaren ie balam olacakt.
Kekeleyerek devam etti:
"Ne yapaym istiyorsun? Hibir ey yapmadan yaanlmaz ki. Hi olmazsa ekmeimiz
olur." Maheude szn kesti:
"Dinle, aramzdan ilk almaya kalkan, u ellerimle grtlaklarm... Yoo!
hayr! bu kadar da fazla olur, babay ldrsnler, sonra da ocuklar
yararlanmak iin almaya davet etsinler, yle mi? Yama yok! Artk yeter,
giden gibi, sizi tabutla gtrmelerini tercih ederim." Ve, fke ile, uzun
zamandr devam eden sessizliini bir sz tufan
320
Emile Zola
Germinal
321
ile bozdu. Catherine'in kendine getirecei bir b....tu sanki! Topu topu otuz
metelik, eer su Jeanlin haydutuna da i bulurlarsa elli metelik! Bu para ile
yedi kii doyacakt ha! Veletler ancak tknmaktan baka bir eye yaramazlard.
Byk babaya gelince, derken herhalde kafasndan bir tahta eksilmiti ki,
iyice aptallama benziyordu; belki de askerlerin arkadalarna ate atn
grnce akln kaybetmiti.
"yle deil mi? htiyar, en sonunda sizin cannza okudular. Daha kuvvetinizin
yerinde olmasna karn hap yuttunuz artk."

Bonnemort ona snk gzlerle bakyordu. Saatlerce gzleri bir noktaya dikilmi
oturuyor, temizlik iin yanna koyduklar bir tablaya tkrmeyi bile akl edecek
kadar zek eseri gsteremiyordu. Maheude devam etti:
"stelik emeklilik iini bile halletmediler ve fikirlerimizden dolay bunu
reddeceklerine de eminim... Hayr! Artk bu kadar fazla!" Catherine titrek bir
sesle konutu: "Fakat, afite diyorlar ki..."
"u Allah'n cezas afiinle beni rahat brakr msn sen!... Bu yine bizi
yakalayp yemek iin bir tuzaktan baka bir ey deil. Artk derimizi deldiler
ya, rahata nezaket gsterebilirler."
"Fakat anne, o zaman nereye gideriz? Herhalde bizi bu mahallede brakmazlar."
Maheude, belirsiz ve mthi bir hareket yapt. Nereye gideceklerdi? Bilmiyordu,
dnmesi gerekiyordu, deli olacakt. Baka bir yere, bir yerlere gideceklerde
elbet. Ve, tencerenin grlts ekilmez bir duruma geldiinde, Lenore ve
Henri'den hncn ald, ocuklar insafszca tokatlad... Drt ayak zerinde
emekleyerek yere den Estelle'in alamas patrdy daha da artrd. Anne
ocuu da bir tokatta susturdu. Dnce ilseydi, ne iyi olurdu! Alzire'den sz
etti, tekiler iin onun kadar ansl olmalarn diliyordu. Sonra, birden,
ban duvara
dayayp haykra, haykra alamaya balad.
Ayakta bulunan Etienne araya girmeye cesaret edememiti. Evin iinde artk
hibir nemi kalmamt, ocuklar bile gvensizlikle yanndan ekiliyorlard.
Fakat bu acyla kvranan kadnn gzyalar iini kt yapyordu, mrldand:
"Hadi, hadi cesur olun! in iinden syrlmaya bakarz." Kadn onu duymam
gibi grnd, imdi alak bir sesle srekli ikyet ediyordu:
"Ah! Allah'm, buna imkn var myd? Btn bu. kt olaylardan nce yine de her
ey yolunda idi. Evet kuru ekmek yiyorduk, fakat hep bir arada idik... Ve ne
oldu, Allah'm! Ne yaptk ki, byle bir straba uradk, kimimiz topran
altna girdik, dierlerimiz ise girmeye can atyoruz!... Doru, bizi hayvanlar
gibi arabaya kouyorlard ve paymza hep ac ekmenin, zenginlerin servetini
artrmann ve hibir zaman iyi eyleri tadamamann dmesi adalete uymuyordu.
Evet, bu daha fazla devam edemezdi, biraz nefes almak gerekiyordu... Fakat byle
olacan bilseydik! Adalet istediimizden dolay bu hallere dmemize Allah
nasl izin verdi!"
Sesi byk bir znt ile tkanyordu:
"Sonra, bir para zorlua katlanmakla ilerin batan aa dzeleceini iddia
eden bir sr akll geinenler de hep insanlar kandrmak iin hazrdlar...
nsann akln bandan alr, hayal peinde kotururlar. Ben aptal gibi hayaller
kuruyor, herkesin mutlu olduu bir dnyay grr gibi oluyordum. Szn ksas,
bulutlarn arasnda idim! Ve, sonra insan tekrar amurun iine dnce beli
krlyor.... Bunlar doru deildi, orada insann grmek istediklerinden bir
teki bile yoktu. Var olan sdece sefaletti, ah! grtlana kadar yoksulluk, bir
de stelik kurun!"
Etienne, her gz yann kendisine bir vicdan azab verdii bu ikyeti
dinliyordu. Hayallerinin zirvesinden dt iin fazlas ile
322
Emile Zola
yaralanm olan Maheude' teselli etmek iin ne diyeceini bilmiyordu. Kadn
odann ortasna kadar yrm, imdi ona bakyordu ve gen adama bir fke nbeti
iinde: "Sen" diye hitap ederek haykryordu:
"Ya sen, hepimizi bu hale drdkten sonra, ocaa dnmekten szediyor musun?...
Yalnz, ben senin yerinde olsaydm, arkadalarma bu kadar ktlk ettiim iin,
imdiye kadar oktan lm olurdum!"
Etienne cevap vermek istedi, sonra mitsizlikle omuzlarn silkti: Bu
kadncaza, acnn iinde anlayamayaca aklamalarda bulunmann ne gerei
vard? Ve acsnn fazlalndan dolay, kt, babo gezintisine tekrar
balad.
Darda da ii mahallesi sanki onu bekliyordu, adamlar kaplarn nnde,
kadnlar pencerelerde, gzkr gzkmek, homurtular iitildi, kalabalk
fazlalat. Bir dedikodu dalgas drt gndr kabaryor, genel bir lanet eklinde
beliriyordu. Yumruklar ona doru sklyordu, anneler ocuklarna onu nefretle
gsteriyorlard, ona bakarken ihtiyarlar yere tkryorlard. Bu, yenilgi

gnlerinden sonra grlen dneklik, hretin ani uurumu, sonusuz ekilen btn
straplardan doan korkun oir nefretti. Aln ve lmn hesabn o
veriyordu.
Philomene'le beraber gelen Zacharie kapdan kmakta olan Etien_ ne'e
arpt. Ve, kt bir tavr ile onunla alay etit:
"Bak hele una! imanlyor, demek ki bakalarnn kan ile besleniyor."
Levaque kadn, Bouteloup Oe birlikte kapsnn nne kmt. Kurunlara kurban
giden olu
kastederek bard:
"Evet, ocuklar atee iten alaklar var. Eer ocuumu bana geri vermek
istiyorsa, gitsin topran altndan karsn!"
Hapiste olan kocasn unutuyordu. Bouteloup kald iin evde bir deiiklik
olmamt. Fakat, kocasn yine de hatrlad ve ekledi:
Germinal
323
"Hadi canm! namuslu insanlar hapiste rrlerken, alaklar serbest serbeste
geziyor."
Etienne, oradan uzaklamak isterken, bahelerden koarak gelen Pierronne'la
karlat. Kadn annesinin lmn adeta bir halas gibi karlamt;
Pierron'un zavall kz, kendisi iin bir yk olan Lydie iin de tek damla
gzya dkmemiti. Fakat barmak iin komularn destekliyordu:
"Ya annem? Ya zavall kzcaz? Seni grmler, onlarn arkasna
saklanyormusun. Kurunu senin yerine onlar yediler."
Ne yapmas gerekiyordu? Pierronne'u tekileri grtlaklayp, ii mahallesine
kar sava m amal idi? Etienne bir an bunu istedi. Kan beynine kmt,
arkadalarn imdi birer hayvan gibi gryor, onlan bu kadar aptal ve vahi
grmek onu ldrtyordu. Btn olaylardan onu sorumlu tutmalar karsnda
kendisini kaybediyordu. Bundan daha aptalca bir ey olamazd! Onlan tekrar yola
getirmek iin kendinde yeterli g bulamad iin, iine bir irenti geliyordu
ve sanki hakaretleri duymuyormu gibi, admlarn sklatrmaya devam etti. Az
sonra, bu tam bir ka haline geldi, her evden yuha sesleri ykseliyor,
peinden kouluyor, btn bir halk yava yava ykselen bir uultu ile onu
lanetliyordu. Btn felaketlerin balatcs, katil hep o idi. Sapsan olmu,
lgna dnm bir halde mahalleden koarak kt; arkasndan uluyan bir
kalabalk kouyordu. Sonunda yola kt zaman, bir ou peini braktlar;
fakat birka hl inat edi yordu ve Etienne tam yokuun alt bana varmt ki,
Voreux'den kan baka bir grupla karlat.
htiyar Mouquet ve Chaval da onlann arasnda idi. Kz Mouquet-te'nin lmnden
beri ihtiyar Mouquet, azndan tek bir ikyet kelimesi kmadan seyislik
grevine devam ediyordu. Etienne'i fark edince etmez aniden, bir fke frtnas
ile sarsld ve gzlerinden yalar f-krd, ttn inemekten simsiyah olmu
azndan korkun kfrler
324
Emile Zola
dkld.
"Alak! Domuz! Pis herif... Bekle, zavall ocuklarmn hesabn bana
vereceksin, seni geberteceim!"
Bir tula yakalad, ikiye krd ve frlatt.
Bu intikamdan byk zevk duyan Chaval heyecan iinde bard: "Evet, evet,
hesabn grelim unun! Sras geldi... Artk kapana ksldn, pis herif!"
Ve o da talar frlatarak Etienne'in zerine hcum etti. Korkun haykrmalar
ykseldi, herkes bir tula alarak, askerleri ldrmek istedikleri zaman
yaptklar gibi, fakat bu sefer Etienne'i ldrmek iin frlatmaya balad.
Etienne serseme dnm, artk kamyor, szlerle onlar sakinletirmek
istiyordu. Eskiden o kadar ok alklanan nutuklar dudaklarndan dklyordu.
Onlar sadk bir sr gibi elinde tuttuu zamanlardaki kelimelerini kekeliyordu;
fakat artk gc kalmamt. Kendisine sadece tulalar cevap veriyordu ve sol
kolundan yaralanm, lm tehlikesi iinde geriliyordu ki, kendisini Avantage
meyhanesinin duvarna skm buldu.
Bir mddetten beri Rasseneur kapda idi. Sadece: "Gir," dedi.
Etienne tereddt ediyor, ona snmay kendine yediremiyordu. "Hadi gir ieri,
onlarla konuacam."

Etienne boyun edi, meyhaneci geni omuzlan ile kapy kaparken, meyhanenin br
ucuna snd. Rasseneur konuuyordu:
"Hadi arkadalarm sakin olun... Sizi hibir zaman aldatmadm biliyorsunuz.
Her zaman bar taraftan idim ve beni dinlemi olsaydnz, mutlaka ki, imdi
iinde bulunduunuz durumda olmazdnz."
Karnn ve omuzlarn saklayarak, uzun sre konutu, lk su kadar rahatlatc
bir konuma yapt. Ve eski baarsn tamamen kazanyor, hi kuvvet harcamadan,
doal bir ekilde, sanki arkadalarn onu yuhalamamlar, alaklkla
sulamamlar gibi hretini tekrar elde ediGerminal
325
yordu. Sesler onu onaylyordu: ok gzel! Seninle beraberiz! te konumak buna
denir! Bir alk tufan koptu.
Geride, Etienne fenalk geiriyor, kalbi ac ile dolup tayordu. Rasseneur'n
ormanda, halkn nankrl ile kendisini tehdit ettii konumay hatrlyordu...
Ne aptalca bir vahet! Yapm olduu hizmetleri ne abuk unutmulard Bu,
srekli kendisini kemiren, kr bir kuvvetti. Ve, bu hayvanlarn kendi davalarn
mahvettiini grmenin fkesi altnda, kendi sessizliinin mitsizlii,
ihtirasnn korkun sona eriinin hrs vard. Ne! imdiden her ey bitmi
miydi? Kayn aala-nnn altnda, bin kalbin kendisinin ki ile beraber
attn hatrlyordu. O gn hreti iki elinin ortasnda tutmutu. O halk ona
aitti, kendisini onlann sahibi gibi hissediyordu. O sralarda delice hayallere
kaplyordu: Montsou ayaklarna serilmi, Paris yaknda idi, belki milletvekili
olacak, burjuvalar konumalar ile ykacakt, bir meclisin krssnde bir ii
tarafndan yaplan ilk konuma! Ve her ey bitmiti! Nefret edilen bir sefil
olarak uyanmt, sahibi olduu halk kendisini tulalarla kovalyordu.
Rasseneur'n sesi ykseldi:
"iddet hibir zaman baarl olmamtr, dnyay bir tek gnde yeniden kurmann
imkn yoktur. Size her eyi biranda dzelteceklerini sz verenler, ya birer
yalanc veya birer namussuzdurlar!"
Kalabalk:
"Yaa! Yaa!" diye bard.
Peki ama sulu kimdi? Ve Etienne'in kendi kendisine daima sorduu bu soru, onu
bsbtn mahvediyordu. Aslnda, kendisinin de iin iin kan alad bu felket,
bazlannn boazlanmas, dierlerinin sefalete dmesi, u zayf ve a
kadnlarn, u ocuklann kt kaderleri onun yznden mi olmutu? Felaketlerden
bir sre nce bu kt manzaralan dnyordu. Fakat bir kuvvet onu kavram,
arkadalan ile birlikte srklemiti. Zaten, hibir zaman onlar idare
etmemiti,
326
Emile Zola
asl ona yol gsteren, arkasndan iten bu kalabalk olmasa idi hibir zaman
yapamayca ileri yapmaya sevkeden onlard.Her iddet hareketinde, olaylarn
karsnda hayretler iinde kalyor, nk hibirini tahmin etmemi ve istememi
bulunuyordu. rnein, mahalleli arkadalarnn bir gn gelip de onu
talayacaklann dnebilir miydi? Bu kuduzlar, kendisinin onlara ekmek elden su
glden yaayacaklar bir tembel hayatn vaadettiini iddia ederken yalan
sylyorlard. Ve, bu temize kmada, vicdann rahat ettirmek iin yapt
yarglamalarda, grevinin ustas grnememekten doan gizli bir korku, kendisini
daima rahatsz eden o yar bilginlik phesi kmldanyodu. Fakat artk
cesaretinin sonuna geldiini hissediyordu, hatta arkadalarndan bile
korkuyordu; doal bir g gibi her eyi spren ve kanunlarn dnda,
dayanlmayan bu kr ve byk kitle onu korkuya dryordu.Bir tiksinti
kendisini yava yava ondan ayrmt, zevklerinin incelmesi, varlnn daha
yksek bir snfa ykselmesi onunla olan btn balarn koparmt.
O srada, Rasseneur'n sesi heyecanl haykrmalarn arasnda bouldu:
"Yaasn Rasseneur! Bizi idare edecek bir o var, yaa, yaa!"
Kalabalk dald ve meyhaneci kapy kapad ve iki adam birbirlerine sessizce
baktlar. kisi de omuzlarn silkti. Sonunda beraberce birer bardak bira
itiler.

Ayn gn Negrel ve Cecile'in nianlanmas erefine Piolaine'de byk bir ziyafet


verildi. Gregoire'lar bir gn nceden yemek salonlarnn parkesini cilalatyor
ve salonun tozunu aldrtyorlard. Mutfakta ise Melanie, son derecede telal
bir tavrla etleri kzartyordu, kokusu ta tavan arasna kadar ykselen
salalar hazrlyordu. imdiye kadar hibir bayram bu ciddi ve muhteem evi bu
kadar yerinden oynatma-mt.
Her ey son derecede iyi geti. Madam Hennebeau, Cecile'e kar
Germinal
327
ok iyi davrand ve Montsou noteri mstakbel ailenin erefine* kadeh
kaldrlmasn teklif edince Negrel glmsedi. Msy Hennebeau da ok neeli
idi; grevi bastrmakta gsterdii yeterlilikten dolay da-re'nin tekrar gzne
girdiinden ve Leyon donr nian almas olaslnn olduundan szediliyordu.
Son olaylardan szetmekten kanlyordu, fakat neelerine bir zafer havas
karyor, ziyafet adeta bir zafer trenine dnyordu. Sonunda kurtulunmu,
sessizlik iinde yenip iilebilmeye balanmt! Voreux amurunun kanlarn daha
henz emdii llere hafif bir imada bulunuldu: Bu gerekli bir dersti ve
Gregoire'lar imdi herkesin grevinin iilerin yaralarn sarmak olduunu
ekleyince herkes duyguland. Artk korkudan titremeyen Mont-sou'nun sz geen
kiileri, cret konularnn nemle incelenmesinin gerektiine karar verdiler.
Kzartmaya gelindii zaman, Msy Hennebeau, ba piskopostan gelen ve rahip
Ranvier'nin naklini bildiren bir mektup okuyunca zafer tamamlanm oldu. Btn
tara burjuvazisi, askerleri canilikle sularken bu rahibin hikyesi ile
meguld.
ki kz ile birlikte Deneulin de orada bulunuyordu. Btn bu neenin ortasnda,
felaketinden dolay duyduu znty saklamaya alyordu. Vandame madenlerinin
ayrcalklarn Montsou Kumpanyasna devrettiini bildiren szlemeyi daha o
sabah imzalamt. aresiz kalarak, idarecilere yenilmi , o kadar uzun zamandr
bekledikleri av onlara teslim etmi ve ancak borlarn deyebilecek kadar para
alabilmiti. Hatta son anda, idarecilerin kendisini mhendis olarak korumak
hakkndaki tekliflerini de kabul etmi ve bylece servetini yutan bu ocaa
maal olarak gzetmeye raz olmutu. Grevin bedelini sadece kendisi dyordu ve
Msy Hennebeau'nun baarsnn erefine iilirken ayn zamanda kendisinini
felaketine iildiini bili yordu; onu teselli eden, yalnz, tamir grm
tuvaletlerinin iinde son derece cici duran Lucie ve Jeanne'n paraya kymet
vermeyen erkeimsi gzel kzlarnn iflasnn karsnda gsterdikleri dayanma
gleriy328
Emile Zola
di.
Kahve imek zere salona geildii zaman, Msy Gregoire kuzenini bir keye
ekti ve verdii karardan dolay onu tebrik etti.
"Ne yaparsn? Senin tek kusurun, Montsou'daki hissen olan bir milyonu Vandame'a
yatrarak tehlikeye atmak oldu. Uratn, didindin ve bu nankr ie bak ne hale
geldin? Oysa, ekmecemden bile kmam olan benim hissem, hibir i yapmadan
beni rahata geindiriyor ve mutlaka torunlarmn ocuklarn da geindirecek."
Pazar gn, ortalk kararr kararmaz, Etienne ii mahallesinden frlayp kat.
Yldzlarla beneklenmi bulutsuz gkyz, her yeri soluk mavi bir aydnla
bomutu. Kanal'a doru indi, Marchiennes tarafna doru ilerleyerek, yava
yava kyy takip etti. Bu sonsuz bir erimi gm ubuuna benzeyen suyun yan
sra dmdz uzanan i-menli yol, onun en sevdii gezinti yeri idi.
Genellikle orada pek kimseye rastlamazd. Fakat, o gn kendisine doru bir
adamn yaklatn grerek can skld. Ve, yldzlarn soluk altnda,
iki adam ancak burun buruna geldikleri zaman birbirlerini tanyabildiler.
Etienne:
"Vay! Sen misin," diye mrldand.
Svarine cevap vermeden ban sallad. Bir an her ikisi de hareketsiz,
durdular; sonra, yan yana Marchiennes'e doru yrmeye baladlar. Her biri
sanki tekinden ok uzakta kalm gibi kendi dncelerine dalm bulunuyordu.
Sonunda Etienne:

"Gazetede Pluchart'in Paris'deki baarlarn okudun mu?" dedi. "u Belleville


toplantsndan kt zaman, onu kaldrmda bekliyorGerminal
329
larm, byk tezahrat yapmlar... Eh, artk o hretin yolunu buldu, bundan
sonra, istedii yere gidebilir."
Makinist omuzlarn silkti. Gzel konuma merakllarndan, siyasete, baro'ya
girer gibi, parlak cmlelerle para kazanmak iin girenlerden nefret ederdi.
Etienne imdi Darwin hakknda konuuyordu. Be meteliklik bir kitapta, ondan sz
edilmi ve halk iin yazlm baz paralar okumutu; ve bu pek de anlamad
yazlardan, hayat kavgas hakknda devrimci fikirler edinmiti: Zayflar
imanlan yiyor, kuvvetli halk, zayflam olan burjuvaziyi yutuyordu. Fakat
Svarine fkelendi, ilmi eitsizliin bir paras olan ve u dev snflandnnas
ancak aristokrat filozoflarn iine yarayan Darwin'e veritirmeye balad.
Arkada buna karn srar ediyor, phelerini bir rnek ile ifade ediyordu:
Eski topluluk artk yoktu, krnts bile kalmamt; buna gre yeni dnyann
ayn adaletsizliklerle sakat olmayaca, eski kuvvetli ve yeni zayflarn da
birer kle haline gelmeyecekleri nereden bilinebilirdi? O zaman bu sonsuz
sefalet varsaymnn karsnda, makinist mthi bir sesle adaletin insanlar
arasnda var olmasna imkn yoksa, insanlarn yok olmasnn gerektiini
haykrd. rm toplumlar olduka ezilenler,ada-letsizlikler olacak, son
varln ortadan kalkmasyla bu sona erecekti. Ve sessizlik tekrar balad.
Uzun sre, ba nnde, bir uyugezer kadar dalm olarak, Souva-rine imenlerin
stnde yrd durdu. Sonra, bir glgeye arpm gibi, sebepsiz olarak irkildi.
Gzlerini kaldrd, bembeyaz olmu olan yz gzkt ve arkadana hafif bir
sesle:
"Onun nasl ldn anlattm m?" dedi.
"Kimin?"
"Orada, Rusya'daki karmn."
Duygulan ile ilgisini kesmi gzken bu iine kapank adamdan gelen iini dkme
ihtiyac Etienne'i hayrete drmt; belirsiz bir
330
Emile Zola
iaret yapt. Tek bildii sz edilen kadnn, Suvarine'in metresi olduu ve
Moskova'da aslarak idam edildii idi.
Souvarine; gzleri kanaln sonsuz akna dalm olarak anlatmaya
balad:
"ler yolunda gitmemiti. Bir demiryolunu dinamitlemek iin drt gn bir
ukurun dibinde beklemitik; fakat havaya uan tren im-paratorunki deil,
sradan bir yolcu treni olmutu....Bunun zerine Anuka'y tutukladlar. Kyl
kadn kyafetinde, her gece bize yiyecek getiriyordu. Bir erkek daha fazla
dikkat ekecei iin, fitili ateleyen de o olmutu... Kalabaln arasna
kararak, alt gn sren yarglanmasn dinledim..."
Sesi buland, boulacak gibi ksrmeye balad. "ki kez, barmak,
nmdekilerin zerinden atlarak onun yanma gitmek istedim. Fakat neye yarard?
Bir eksik erkek, bir eksik asker demekti ve iri sabit gzlerinin, benimkilerle
karlat zaman, 'hayr' dediini anlyordum." Tekrar ksrd:
"Son gn, meydanda ben de vardm... Yamur yayordu, saanan altnda
beceriksizlerin elleri, ayaklar dolayordu. Drt kiiyi asmak iin yirmi
dakika sarfetmilerdi; ip kopuyor, drdncy tamam-layamyorlard... Anuka,
ayakta bekliyordu. Beni grmyor, kalabaln arasnda aryordu. Bir tan
zerine ktm, beni grd ve gzlerimiz bir daha birbirini terkedemedi. ld
zaman bile hl bana bakyordu.. apkam salladm, uzaklatm."
Tekrar bir sessizlik oldu. Her ikisi de tekrar dncelerine gmlm olarak
ayn sessiz admlarla ilerliyorlard. Svarine sert bir tavr ile devam etti:
"Bu bizim cezamzd. Sevitiimizden dolay sulu idik... Evet ld iyi oldu,
kanndan kahramanlar doacak, ben ise artk yreimde korkaklk tamyorum...
Ah! Kendi hayatn vermek veya bakalarnGerminal
331

kini almak gerektii zaman, insann elini titretecek ne akraba, ne dost, ne


sevgili, hibir ey bulunmamas gerekir!"
Etienne, serin gecenin altnda rpererek durmutu. Tartmad, sadece:
"Epeyi uzaklatk," dedi. "Dnsek mi?"
Yava yava Vaeux'ye doru yrmeye baladlar ve birka dakika sonra Etienne
sordu:
"Yeni afileri grdn m?"
Bunlar kumpanyann o sabah tekrar astrd byk ilanlard. dare, daha ak ve
anlamaya yanar grnyor, ertesi gn madene inecek olan iilerden ii
belgelerini geri alacana sz veriyordu. Her ey unutulacakt, en fazla
damgalanm olanlar bile affedilecekti.
Makinist:
"Evet, grdm," diye cevap verdi.
"Peki yleyse, ne dnyorsun?"
"Her eyin bittiini dnyorum... Sr tekrar inecek. Siz hepiniz fazla
korkaksnz."
Etienne ateli bir eda ile arkadalarn hakl gstermeye alt: Tek bir insan
cesur olabilirdi, fakat alktan len bir topluluk ok kuvvetsizdi. Adm, adm
Vareux'ye dnmlerdi ve kuyunun simsiyah grntsnn karsnda devam etti,
kendisinin hibir zaman oraya inmeyeceine yemin etti; fakat inecek olanlar
affediyordu. Sonra, marangozlarn asansr ukurunun cidarn tamir iin zaman
bulamadklar sylentisi dolat iin renmek istedi. Gerekten bu doru
muydu? ukura keresteden bir gmlek tekil eden tahtalarn zerinde topran
tazyiki o kadar fazla imi ki ve keresteleri o kadar ieri doru emi
ki,basncasansr be metre kadar bir yerde, kuyunun duvarlarna srtyormu.
Tekrar sessizlemi olan Souvarine ksa ksa cevaplar veriyordu, hatta onu
oradan geirmek iin makinitsler hz iki katna karmaya zorunlu oluyorlard.
Fakat btn efler, bu sorular ayn si332
Emile Zola
nirli cevaplarla savuturuyorlard: nemli olan kmr karmakt, duvarlar daha
sonra salamlatrlabilirdi. Etienne:
"ster misin duvarlar ksn?" diye mrldand. "Sen o zaman curcunay gznn
nne getir."
Gzlen kuyuya dikilmi, karanl iinde bir hayal gibi duran So-uvarine sakin
bir tavr ile sz balad:"
"Eer kerse, sen onlara aaya inmeyi tavsiye ettiine gre, arkadalar
anlarlar."
Montsou saat kulesi dokuzu alyordu; ve arkada gidip yatacan syleyince.
Svarine, elini bile uzatmadan ekledi:
"Eh, elveda. Ben buray terkediyorum."
"Ne, gidiyor musun?"
"Evet, iilik belgemi istedim, baka yere gidiyorum."
Etienne, aalam, heyecanlanm, ona bakyordu. Kendisine bunu, iki saatlik
bir gezintiden sonra, hem de bu kadar sakin bir sesle sylyordu; buna karn
kendisi sadece bu ayrlk szn iitmekle bile heyecanlanyordu. Birbirlerini
tanmlard, beraberce sknt ekmilerdi; birbirini tekrar grmemek fikri,
insan daima zntye board.
"Gidiyorsun demek, peki ama nereye?"
t
"Bilmem, oraya, buraya..."
"Ama, seni tekrar greceim, deil mi?"
"Hayr, sanmam."
Sustular, baka syleyecek sz bulamadan kar karya durdular.
"yle ise, elveda."
"Elveda."
Etienne, ii mahallesine doru yollanrken, Svarine tekrar dnd, kanaln
kysna doru ilerledi ve orada, imdi yalnz olarak, ba nnde,
karanlklarn iinde bir glge gibi yrd... Bazan duruyor,
Germinal
333

uzakta alan saati dinliyordu. Saat gece yarsn alnca, kyy terk etti,
Voreux'ye doru yneldi.
O srada maden bombotu, sadece, gzleri uykudan imi bir avua rastlad.
ncelikle, unutmu gibi yapt bir ceketi, bir dolaptan almak iin yukar
kt. Baz aletler, ucu taklm bir matkap, ok salam bir kk testere, bir
eki ve keski bu ceketin iine sarlm olarak duruyordu. Sonra, oradan
ayrld. Fakat, barakaya gidecei yerde, jnedivenlere giden dar geide dald.
Ve, ceketi kolunda, lambasz, derinlii basamaklardan sayarak ar ar inmeye
balad. Asansrn, yz yetmi drdnc metrede kalaslara srttn
biliyordu. Elli drt merdiven sayd zaman, eli ile yoklad, tahtalarn
kntsn hissetti. Oras idi.
O zaman yapaca i zerinde uzun zaman dnm bir iinin soukkanll ile
ie koyuldu. Hemen, merdiven blmesinin bir kaplamasn testerelemeye balayarak
asansr blmesi ile irtibatn salad. Ve, hemen yakp sndrd kibritlerle,
boaltma kuyusunun kaplamasnn durumunu ve yeni yaplm olan tamirat
inceleyebildi.
Souvarine, at deliin zerine ata biner gibi oturmu durumda, kaplamann
beinci blmesinde kt bir eriklik farketti. Kereste paralar erevelerinden
km, darya doru bel vermilerdi. Katranla kapatlm olan aralklardan
bol miktarda su szntlar fknyordu. Ve marangozlar zamanlarnn azlndan,
sadece kelere demir destekler vidalamakla yetinmiler, hatta byk ihmal eseri
olarak baz vidalalar yerlerine koymamlard.
O zaman, Souvarine, matkab ile, desteklerin vidalarn geveterek, onlarn en
ufak bir basn altnda kmelerini salad. Bu, delice, bir iti ve yirmi kez
tekerlenmek, yz seksen metre ykseklikten dmek tehlikesi atlatt. Asansrn
zerinde kayd kalaslara tutunarak, bolukta sallanyor, oturuyor, yatyor,
sadece bir dirseine yaslanm olarak uzanyor, lm umursamyordu. En ufak
esinti bile onu devi334
Emile Zola
rebilirdi, kez kl bile kprdamadn, son anda toparlanmaya baarl oldu.
ncelikle eli ile yokluyor, sonra almaya balyordu; arada srada evresini
grmek iin bir kibrit yakyordu. Vidalar gevettikten sonra, tekilerini tutan
ana kalas bulmu, onunla urayor, testereli-yor, deliyor, dayanma gcn
kaybetmesi iin inceltiyordu. Ayn zamanda aralklardan fkran sular yzn
donduruyor, gzlerini bulan-dnyordu. ki kibriti snd. Her ey slanyordu,
bir gece, sonsuz bir karanlk iinde gml idi.
O andan itibaren, bir hrs krizine tutuldu. Bilinmezlik onu sarho ediyor,
saanan dvd bu karanlk ukurun deheti kendisini yakp ykmak kuduzluuna
sevkediyordu. Rastgele kalaslara saldrd, nne geleni yere vurmaya, delmeye,
testerelemeye balad. Ve bu iten sanki nefret ettii bir insann vcudunun
iinde ban dolatnr-m gibi zevk alyordu. u,az her zaman ak,
binlerce insann etini yutmu, u kt Voreux hayvann sonunda ldrecekti!
Fakat, halini beenmeyerek sakinleti. Bu i soukkanllkla yaplamaz myd?
Telaszca, tekrar merdiven blmesine girerek, testerele-dii kaplamay yerine
koyup at delii kapad. Bu kadar yeterli idi, farkedilip hemen tamir
edilmesi mmkn olabilecek daha byk bir zarar yapmak istemiyordu. Hayvan
karnndan yaralanmt, bakalm akama kacak myd ve Souvarine oraya imzasn
da atmt, herkes hayvann eceli ile lmediini anlayacakt. Ar ar
aletlerini ceketine sard, merdivenleri kt. Sonra, kimse tarafndan
grlmeden ukurdan ktktan sonra, elbiselerini deitirmek aklna bile
gelmedi. Saat alyordu. Yolun zerinde durdu, bekledi.
Ayn sralarda, uyumam olan Etienne, odann koyu karanl iinde hafif bir
grlt iiterek endielendi. ocuklarn ince nefeslerini, Bonnemort ve
Maheude'n horultularn ayrt edebiliyordu; yannda ise Jeanlin, bir flt gibi
uzun slklar karyordu. Herhalde, ona yle gelmiti, fakat baka ey
dnmeye hazrlanyordu ki, tkrt tekrar
Germinal
335
balad. Bu bir ot ilte hrts, kalkmaya hazrlanan birinin grlts idi. O
zaman Catherine'in rahatszlanm olabileceini dnd. Alak sesle:

"Hey, sen misin? neyin var?" diye sordu.


Hibir cevap kmad, yalnz tekilerin horultular devam ediyordu. Be dakika
sreyle hibir kprdanma olmad. Sonra yeni bir tkrt oldu. Ve, bu kez
yanlmadna emin olarak Etienne ayaa kalkt, kar, yata yoklamak iin
karanlkta ellerini uzatt. Orada, gen kz oturur durumda, nefesi tutuk,
uyanm ve tetikte bulunca ok ard.
"Ey, niin cevap vermiyorsun? Ne yapyorsun bakalm?"
Catherine sonunda konutu:
"Kalkyorum."
"Bu saatte, kalkyorsun ha!"
"Evet, madene almaya gideceim."
Heyecanlanm olan Etienne yataa oturdu, kz ise bu hareketinin sebeplerini
aklyordu. Byle, tembelce, zerinde annesinin eletirici baklarn
hissederek yaamaktan ok ac ekiyordu; orada Chaval tarafndan hrpalanmak
tehlikesini gze almay tercih ediyordu ve eer annesi getirecei paray
reddederse, eh, kendi bana yaayacak kadar bymt artk.
"Hadi git, giyineceim. Ve, bana iyilik etmek istersen, bir ey syleme, olur mu
ha?"
Fakat gen adam kzn yannda oturmaya devam ediyordu, bir kolunu, ile onun
beline sarmt. kisi de gmlekle, birbirlerine sarlm olarak, plak
tenlerinin scakln hissediyorlard. Kz nce kurtulmak istemi, sonra, alak
sesle alamaya balayarak, gen adama, mitsizce bir atlla bu kez kendisi
sarlmt. Ve ilerinde baka bir istek olmakszn, tatmin edemedikleri zavall
aklarnn gemii ile, ylece kaldlar. Her ey gerekten bitmi miydi? imdi
serbest olduklarna gre, gnn birinde sevimeye cesaret edebilecekler miydi?
Be336
Emile Zola
raber olmalarna engel olan utanlarn yenmek iin birazck mutluluk yeterli
olabilirdi.... Gen kz:
"Git yat," diye mrldand. "I yakmak istemiyorum, annem uyanr... Zaman
geldi, beni brak."
Etienne kz dinlemiyor, kalbi byk bir zntyle dolu olarak onu skyor,
skyordu. Bir sessizlik ihtiyac, mthi bir mutlu olma isteine kaplmt ve
kendisini, onunla evlenmi, temiz bir evde, beraber yaayan lmekten baka
istei olmadan yaarken gryordu. Kuru ekmee raz idi; hatta bir tek para
bulabilirlerse bu, Catherine iin olacakt. Baka eylere ne gerek vard? Hayat
bundan daha kymetli olabilir miydi?
O srada gen kz plak kollarn zyordu. "Rica ederim, brak."
O zaman, yreinden kopan bir duygu ile, Etienne onun kulana: "Bekle," dedi,
"Ben de seninle geliyorum."
Ve kendisi bile bunu sylediinden dolay a irdi. Tekrar inmeme-ye yemin
etmiti, bir dakika bile dnmedii, yarglamad bu ani karar dudaklarndan
nasl dklmt? imdi, ii yle ferahlam, phelerinden o kadar syrlmt
ki, tesadfen kurtulmu ve sonunda kendisini iyiletirecek tek areyi bulmu bir
adam olarak inat ediyordu. Bunun iin, gen kz Etienne'in kendisi iin
fedakrlk ettiini anlayp, ocakta gen adam karlayacak olan kt szlerden
rkerek telaa dnce, onu dinlemek istemedi. Hibir ey umurunda deildi,
afiler af iin sz veriyordu ve bu kadar da yeterli idi.
"almak istiyorum ve bu, benim fikrim... Fazla grlt yapmadan giyinelim."
Karanlkta, sessizce giyindiler. Gen kz, bir gn nce gizlice madenci
elbiselerini hazrlamt; Etienne dolaptan bir ceket ve bir pantolon ald ve
leeni tngrdatmak korkusundan ykanmadlar. Herkes
Germinal
337
uyuyordu, fakat anann uyuduu dar koridordan gemek gerekiyordu. Yrmeye
balar balamaz byk bir ansszlk eseri olarak bir sandalyeye arptlar.
Maheude uyand, uyku sersemlii arasnda sordu: "Hey? Kim o?"
Catherine, iddetle Etienne'in elini skm, titreyerek durmutu. Gen adam:
"Benim, korkmayn," dedi. "Scaktan bouldum, biraz hava almaya kyorum."
"yi, iyi."

Ve Maheude tekrar uykuya dald. Catherine kmldamaya cesaret edemiyordu.


Sonunda, aa odaya indi, Montsou'lu bir hanmn verdii bir ekmekten saklad
tereyal ekmek dilimini bld. Sonra kapy hafife kapadlar ve gittiler.
Svarine, Avantage'n yaknnda yolun kesinde duruyordu. Yarm saattir, bir
sr gibi geip giden, ie dnen madencileri seyrediyordu. Kasaplarn, mezbaha
nnde hayvanlarn saydklar gibi onlar sayyordu ve onlarn bu kadar fazla
olduklarn grmek onu artyordu. Alaklarn bu kadar ok
olabileceini,ktmser olmasna karn, yine de tahmin edememiti. Kuyruk uzayp
gidiyor, Svarine, buz gibi, dileri kenetlenmi bakyordu.
Birden irkildi. nnden geen ve yzlerini seemedii bu adamlarn arasndan bir
tanesini, tavrlarndan tanmt. lerledi, onu durdurdu.
"Nereye gidiyorsun?"
aalam olan Etienne, cevap verecei yerde kekeliyordu:
"Ne! Sen daha gitmedin mi?"
Sonra, itiraf etti, madene dnyordu. Evet, yemin etmiti; fakat yz yl sonra
meydana gelecek eyleri, kollarn kavuturarak beklemek hayat deildi ve zaten
kendine gre baka sebepler de vard.
Svarine, rpererek onu dinlemiti. Etienne'i bir omuzundan kav338
Emile Zola
rad, ii mahallesine doru itti.
"Evine dn, ben bunu istiyorum, anlyor musun?"
Fakat, Catherine yaklam, Svarine kz da tanmt. Etienne itiraz ediyor,
kimsenin kendi hareketlerine karmayacan ileri sryordu. Ve makinistin
baklar, arkadandan, gen kza gitti, ve ani bir raz olma ile geriye doru
bir adm att. Kalbinde bir kadn olunca, erkek lm demekti, lebilirdi. Belki
de birdenbire, Moskova'da aslm olan metresini hatrlamt. Sadece:
"Git," dedi.
Sklm olan Etienne, duruyor, byle ayrlmamak iin iyi bir sz
aryordu.
"Ey, hl'gitmeye kararl msn?"
"Evet."
yleyse, elini uzat, dostum. yi yolculuklar, ama darlmaca yok
deil mi?"
teki buz gibi bir el uzatt. Ne bir dost, ne bir kadn.
"Bu kez, tam anlamyla elveda."
"Evet, elveda."
Ve, karanlklarn iinde hareketsiz duran Svarine, Voreux'ye giren Etienne ve
Catherine'i baklar ile takip etti.
Saat drtte ini balad. Dansaert, lambacnn odasnda zellikle oturmu, her
iinin ismini yazyor, bir lamba veriyordu. Afilerdeki sz tutarak, herkesi,
tek kelime sylemeden kabul ediyordu. Fakat, gienin nnde Etienne'le,
Catherine'i grnce kpkrmz kesilerek, yazlmalarn reddetmek iin azn
at; sonra alayc bir tavrla, zaferinin tadn karmakla sze balad:
"Oh! oh! Kuvvetlilerin kuvvetlisi demek malup olmutu ha!
Germinal
339
Montsou'nun byk asi adam gelip ondan ekmek istediine gre, demek kumpanyann
iyi bir taraf vard?. Etienne sesini karmadan lambasn ald ve src kzla
birlikte kuyuya kt.
Fakat Catherine, arkadalarnn kt szleri asl asansrn yannda
karlamaktan korkuyordu. Gerekten de, daha oraya varr varmaz, yirmi kadar
madenci ile birlikte bo bir asansrn gelmesini bekleyen Chaval'i grd. Adam
fkeyle gen kzn stne yryordu ki Etien-ne'i" farRederek durdu. O zaman,
alayc bir tavr taknmay tercih etti. Pekl! madem ki teki onun daha scak
olan yerini almt, umurunda bile deildi; artklar toplamak istiyorsa,
efendinin keyfi bilirdi ve bu g gsterisinin altna, bir kskanlk
titremesine yakalanmt, gzleri ate sayordu. Zaten, arkadalar, seslerini
karmadan, gzleri nlerine eik, kmldanyorlard. Yeni gelenlere bir gz
atmakla yetiniyorlar, sonra, hzn iinde fakat kzgnlk duymadan, lambalar

ellerinde, incecik elbiseleri iinde titreyerek, tekrar sabit baklarla kuyunun


azna bakmaya devam ediyorlard.
Sonunda, bir asansr kafesi gzkt, Etienne ve Catherine iinde, daha nce
binmi olan Pierron ve iki kazmacnn bulunduu bir kmr arabasna stlar.
Yanda, dier arabada, Chaval, Mouque babaya, kumpanyann frsattan yararlanarak,
madeni rten serserileri kov-mamakla byk hata ilediini sylyordu; fakat
ihtiyar seyis, tekrar sefil hayatnn iine gmlm olarak, ocuklarnn
lmnden dolay kzmyor, sadece bir uzlatrma hareketi ile cevap veriyordu.
Asansr hareket etti, karanla gmldler. Kimse konumuyordu. Birdenbire,
iniin te ikisindeydiler ki, byk bir srtnme oldu. Demirler atrdyordu,
adamlar st ste yuvarlanmlard.
Etienne:
"Hay Allah!" diye homurdand, "Bizi para para m etmek istiyorlar! u uursuz
kuyu kaplamalar ile bir gn canmza okuyacaklar, stelik de tamir ettiklerini
iddia ediyorlar!"
340
Emile Zola
Fakat, her eye karr.n, asansr engeli gemiti. imdi madencilerin endie ile
dinledikleri ok iddetli bir frtna yamurunun altna iniyordu. Demek, kaplama
aralklarnda birok szntlar meydana gelmiti.
Birka gnden beri alt iin kuyunun durumunu bilen Pierron, kendisine
sorular sorulunca korkusunu belli etmemek istedi ve:
"Tehlike yok canm!" diye cevap verdi. "Hep byle. Herhalde szntlar
dindirecek kadar zamanlar olmad."
Balarnn zerinde bir tufan aldyordu, dibe iddetli bir saanak altnda
vardlar. Durumu anlamak iin, bir avu bile merdivenlerden kp kuyunun
evrelerini incelemeyi akl etmemiti. Pompa yeterli gelirdi, ertesi gece
tamirciler sznty keserlerdi. Galerilerde, iin tekrar dzene konmas olduka
zor oluyordu. Mhendis kazmaclar yerlerine gndermeden nce, be gn sreyle,
btn adamlarn ok acele olan baz salamlatrma ilerini yapmalarn
istemiti. Her yerde gme tehlikesi vard, yollar o kadar berbat olmutu ki,
yzlerce metre boyunca payandalar yenilemek gerekiyordu. Bunun iin, bir avu
gzetiminde onar adamlk ekipler kuruluyor, en fazla zarar grm yerlerde
altrlyordu. ni sona erdii zaman, ocak tam kadro ile alt zamanki
ii saysnn yars olan, yz yirmi kiinin indii anlald.
Chaval, Etienne ve Catherine'in bulunduu ekibi tamamlad; ve bu da bir ans
eseri deildi, adam nce arkadalarnn arkasna saklanm, sonra avuu raz
etmiti. Bu ekip, kilometre uzakta, kuzey galerisinin sonunda, Dix-HuitPouces damarnn bir yolunu tkayan bir g kaldrmaya gitti. km olan
kayalar kazma ve krekle temizlemeye baladlar. Chaval ve be madenci kazma
sallyorlar, Catherine ve iki rak ise topraklar boaltma yerine kadar
tayorlard. Az konuuluyordu, avu balarndan ayrlmyordu. Fakat bir ara,
src kzn iki sevgilisi birbirlerini tokatlayacak dereceye geldiler. Bu
srt arGerminal
tk istemediini homurdanarak iddia etmesine karn Chaval daima onunla
ilgileniyor ve o kadar sinsice tartaklyordu ki, tekisi, eer kz rahat
brakmazsa onu ldreceini sylemiti. Birbirlerini baklar ile yiyorlard,
aralarna girmek zorunda kaldlar.
Saat sekize doru, Dansaert ie bir gz atmak iin oraya geldi. Son derecede
sinirli gzkyordu, avua kt: galeri aldka pa-yandalamak gerekirdi,
byle i olmazd! Ve, mhendis ile beraber geri dneceini syleyerek gitti.
Sabahtan beri Negrel'i bekliyor, gecikmesinin sebebini anlayamyordu.
Bir saat daha geti. avu galeriyi ama iini durdurmu, herkesi tavan
payandalamakta kullanyordu. Hatta src kz ve iki rak bile toprak
tamyor, payanda tahtalarn hazrlyor ve getiriyorlard. Bu en dip galeride,
ekip dier antiyelerle ilgisi kesilmi durumda, sanki bir nc gibi idi. ,
drt defa, garip grltler, uzak koumalar alanlarn ban evirtti: bu da
neydi? Sanki galeriler boalyor, arkadalar koarak madenden kyorlard.
Fakat grltler, derin sessizliin iinde kayboluyor, tekrar, eki sesleri ile
sersemlemi olarak, tahtalar yerletirmeye devam ediyorlard. Sonunda,

kayalarn kaldrlmas ii tekrar balad, srcler topraklan tamaya


koyuldular.
Daha ilk seferde, Catherine, korkmu bir tavrla dnerek, boaltma yerinde
kimsenin bulunmadn haber verdi.
"Seslendim, kimse cevap vermedi. Hepsi ortadan yok olmular." aknlklar o
kadar fazla oldu ki, o an iiler de kazma kreklerini atarak komaya
baladlar. ukurun dibinde, asansrden bu kadar uzak bir yerde, tek balarna
terkedilmek fikri onlar ileden karyordu. Ellerinde sadece lambalar
erkekler, ocuklar ve kzlar tek sra halinde kouyorlard ve avu bile
soukkanlln kaybediyor, sessizlikten gititke daha fazla rkmeye
balayarak, sonsuz galerilerde yanklanan lklar atyordu. Ortada tek
kimsenin gzkmemesi iin ne olmutu.Arkadalarn byle ortadan yok olmas iin
hangi kaza mey342
Emile Zola
dana gelmiti. Korkulan tehlikenin bilinmezliinden dolay gittike artyordu.
Sonunda asansre yaklatklar zaman bir saanak yollarn kesti. Dizlerine
kadar suya batmlard ve artk koamyorlar, bir dakika gecikmenin hayatlarna
mal olacaklarn dnerek zorla sular yaryorlard.
Etienne:
"Hay Allah kahretsin! Kuyunun evreleri km," diye bard. "Bu yzden
canmza okuyacaklarn biliyordum!"
Daha indiklerinden beri endieli olan Pierron kuyudan dklen saanan
arttn gryordu. Fakat asl, altta on metre derinlikteki ukurun dolmakta
olduunu grnce korkudan titredi, bu pompalarn suyu atmaya yeterli
gelmediklerine bir kantt. Onun bir yorgunluk hkr ile soluduunu
hissediyordu. O zaman Dansaert'e durumu haber verdi, fakat avu mhendisi
beklemenin gerektiini syleyerek kfretti. Pierron iki kez daha srar etti ise
de ondan omuz silkmelerinden baka cevap alamad. Eh, su ykseliyordu. Ama o ne
yapabilirdi?
Mouque, angaryaya gtrd Bataille ile beraber grnd; ihtiyar hayvan iki
eli ile tutmaya mecbur oluyordu, nk uyuklayan ihtiyar at birdenbire dikilmi
kuyuya doru ban uzatarak lm korkusu ile kinemeye balamt.
"Neyin var ahbap? Seni rkten nedir?... Ha! Yamurdan deil mi? Gel senin ne
stne vazife."
Fakat hayvann tyleyi diken diken olmutu ve Mouque baba onu ancak zorla
yaklatrabildi.
Hemen hemen ayn anda, Mouque ve Bataille bir galerinin iinde kayboluyorlard
ki, havada bir atrd oldu, arkasndan bir dme grlts iitildi. Bu kuyu
davarlarndan kopup yz seksen metreden kenarlara arparak yuvarlanan bir
kalast. Pierron ve teki ykleyiciler kenara kaabildiler, mee kt sadece
bir arabay yamyass etti. AyGerminal
343
n anda yklm bir bendin fkran sular gibi bir saanak boald. Dansaert
kp durumu grmek istedi; fakat daha-kouyordu ki, ikinci bir kalas daha
dt. Ve, kendilerini tehdit eden tehlikenin karsnda korkuya derek, artk
tereddt etmedi k emrini verdi, antiyedeki adamlara haber vermek iin
avularn gnderdi.
O zaman mthi bir iti kak balad. Her galeriden iiler kouarak geliyor,
asansrlere hcum ediyorlard. Hemen kabilmek iin herkes birbirini eziyor,
ldryordu. Merdivenlerden kmay akl ederi birka kii, geidin imdiden
tkanm olduunu haykrarak geri dndler. Her asansrn hareket ediinden
sonra herkesin kafasnda ayn dnce vard: Bu gei baarl olsa bile kuyuyu
tkayan manialarn arasndan dierlerinin geebileceini kim verebilirdi?
Yukarda kme devaml ve artan uultusu arasnda tahtalar atrdyordu. Az
sonra, bir asansr ezilerek ie yaramaz hale geldi. tekisi ise o kadar
srtnyordu ki, mutlaka kablosu kopacakt. Ve hl karlacak yz adam vard.
ki tanesi den kalaslarn altnda ezildi. Asansrn kenarna yapm olan bir
ncs elli metreden dt ve su dolu ukurun iinde kayboldu.

O ara Dansaert dzeni salamaya alyordu. Bir kazma ile silahlanm olarak,
emirlere uymayann kafasn, patlatmakla tehdit ediyordu ve onlar sraya sokmak
istiyordu. Ykleyicilerin arkadalarn yolladktan sonra son olarak
kacaklarn baryordu. Szn dinlemiyorlard, bembeyaz kesilmi olan korkak
Pierron'u ilk olarak kamaya alrken yakalad. Her seferde onu bir tokatla
uzaklatrmaya mecbur oluyordu. Fakat kendisinin bile korkudan dileri
takrdyordu, bir dakika daha ve belki hap yutacakt. Yukarda her ey
paralanyordu, adeta bir nehir tamt, ldrc kalas yamuru dyordu. Daha
birka ii koarak geliyordu ki, korkudan lgna dnerek, peinden Pierron
olduu halde bir kmr arabasnn iine atlad. Asansr kt.
O anda, Etienne ve Chaval'n ekibi asansr blmesine varmt.
344
Emile Zola
Asansr kafesinin ykselip, gzden kaybolduunu grdler, ileri adldlar; fakat
son bir kalas yamurunun karsnda gerilemek zorunda kaldlar; kuyu
tkanyordu, asansr tekrar inmeyecekti. Catherine h-kryor, Chaval
tkanrcasna kfrler savuruyordu. Yirmi kii kadar vard, yoksa u domuz
efler onlar byle terkedecekler miydi. Batail-le' getirmi olan Mouque baba,
hayvan hl dizgininden tutuyordu; ihtiyar ve hayvan, ikisi de aptallam bir
halde sularn ykselmesini seyrediyorlard. Su kalalara kmt bile. Etienne,
sessizce dilerini skarak, Catherine'i kollarnn arasnda yukar kaldrd. Ve,
yirmi kii, yzleri yukarya dnk, uluyor, yirmi kii, aptalca, kuyuya, bir
nehirin fkrd ve kendilerine artk hibir yardm gnderilmesine olanak
vermeyen o km delie bakmakta inat ediyorlard.
Dansaert yukarya varnca, koup gelmi olan Negrel'i farketti. Kt bir
rastlant eseri olarak, Madam Hennebeau, o sabah yataktan kalkar kalkmaz, onu
dn sepetini semesi iin kataloglan incelemek zere alkoymutu. Saat ondu.
"Hey! Ne oluyor?" diye bard.
Baavu cevap verdi:
"Ocak mahvoldu!"
Ve, kekeleyerek kazay anlatmaya balad, mhendis ise inanmam bir tavrla
omuzlarn silkiyordu: Hadi canm, bir kaplama byle ker miydi? Abartlyordu,
hele bir gidip grsnd.
"Kimse dipte kalmad, deil mi?"
Dansaert bocalyordu. Hayr, hi kimse. Hi olmazsa yle mit ediyordu. Belki de
baz iiler ge kalmlard.
Negrel:
"Fakat, Allah kahretsin!" dedi, "O halde, siz niye ktnz? nsan adamlarn
brakr m?"
Hemen lambalarn saylmas iin emir verdi. Sabahleyin yz yirmi tane
datlmt; imdi sadece iki yz elli be tane vard; yalnz,
Germinal
345
iilerin ou, kargaalkta kendilerininkini kaybettiklerini itiraf
ediyorlard. Sonuta kesin bir rakam elde etmek mmkn olamad. Kimse eksik
arkadalarnn saysn tam olarak veremiyordu. Belki yirmi, belki de krk kii
idiler. Ve, mhendis yalnz bir tek eyden emin olabiliyordu; Dipte adamlar
vard, kuyunun azna eilindii zaman sularn grltsnn arasndan
haykrmalar iitiliyordu.
Negrel'in ilk ii Msy Hennebeau'yu armak iin adam gndermek, sonra da
kuyuyu ayrmay istemek oldu. Fakat ok ge kalmt. Hl panik iinde doru
ii mahallesine koan bir sr ii aileleri korkuya drmt ve srler
halinde kadnlar, ocuklar, ihtiyarlar, hkrklarla sarslarak madene hcum
etmilerdi. Onlar geri pskrtmek iin srveyanlardan bir kordon oluturmak
gerekliydi, nk manevralara ket vurabilirlerdi. Kuyudan km olan birok
ii orada, aptal aptal, elbiselerini deitirmeyi dnmeden, iinde kalmak
tehlikesini atlattklar bu korkun ukurun karsnda, lm korkusunun
gizliekiciliine yakalanm bir halde kalakalmlard. lgna dnm kadnlar,
evrelerinde dneniyor, yalvaryor, sorular soruyor, isimleri renmek
istiyorlard. Bilmiyorlar, kekeliyorlar, deliler gibi geni hareketler
yapyorlard. Kalabalk abucak byyor, yollardan bir ac iniltisi

ykseliyordu. Ve, yukarda Bonnemort'un kulbesinde, yere oturmu olan bir adam
vard: Svarine, gitmemiti ve seyrediyordu.
Kadnlar, gzyalarndan tkanarak:
"simler! simler!" diye hayknyorlard.
Negrel bir an gzkt, unlar syledi:
"simleri renir renmez size bildireceiz. Fakat hibir ey koy-bolmu
deildir, herkes kurtulacaktr... Ben iniyorum."
O zaman, kalabalk bir korku sessizlii iinde bekledi. Gerekten, sakin ve
cesur bir tavr ile mhendis inmeye hazrlanyordu. Asansr kafesini yerinden
karm, yerine, ucunda byk bir sepet bulunan bir kablo taktrmit ve
sularn lambasn sndrebileceini hesaba kata346
Emile Zola
rak, bir tane de sepetin altna taklmasn emretmiti.
avular, yzleri allak bullak, titreyerek bu hazrlklara yardm ediyorlard.
Negrel:
"Dansaert, siz de benimle ineceksiniz," dedi.
Fakat, sonra, baavuun korkudan dizlerinin bann zldn grnce, onu
kenara itti:
"Hayr, hareketlerime engel olursunuz... Yalnz olmay tercih ederim."
Kablonun ucunda sallanan darack sepete girmiti bile ve bir eli ile lambasn,
dieri ile iaret ipini tutarak, makiniste kendisi iaret verdi:
"Yava, yava!..."
Makinann bobinleri dnmeye balad. Negrel, iinden hl zavalllarn
haykrlar ykselen kuyuda kayboldu.
Mhendis, kuyunun st blmlerinde hibir hasar gremedi. Kuyunun ortasnda
sallanyor dnerek etraf aydnlatyordu. Fakat, yznc metrede, alt
kademeye vard zaman, lamba tahmin ettii gibi snd, bir saanak sepeti
doldurmutu. O andan itibaren, evresini ancak, sepetin altna asl olan ve
karanlkta kendisinden nce ilerleyen lamba sayesinde grebilmeye balad. Ve,
cesaretine karn, felaketin deheti karsnda vcuduna bir rperme geldi.
Sadece birka para kalas kalmt. Dierleri, ereveleri ile beraber
dmlerdi; yerlerinde byk oyuklar olmu, un inceliinde olan san bir kum
byk kitleler halinde dklmeye balamt; sular ise, bendini ykm bir nehir
gibi akyordu. Bu gittike artan boluun ortasnda, kaynaklarn tufan altnda
dne dne, sadece altndaki lamba ile aydnlanarak, inmeye devam etti. Artk
insan eli ile kuyunun tamiri imknszd. Tek midi lm tehlikesinde bulunan
adamlarn kurtarlmas idi. Dibe doru indike, haykrmalarn arttn
duyuyordu. Birden durmas gerekti, alGerminal
347
maz bir engel kuyuyu tkyordu: Bir kalas yn, merdivenlerin yklm
blmeleri, pompann kopmu hortumu ile karmt. Kalbi skm olarak bu
manzaray seyrederken, barmalar birden kesildi phesiz gittike artan su
basknnn altnda adamlar ya boulmular veya kamak zorunda kalmlard.
Negrel kendisini yukar karmalar iin iaret ipini ekmek zorunda kald.Sonra
kendisini tekrar durdurttu. Sebebini anlayamad bu ani kaza onu meraka
dryordu. Anlamak istiyordu, hl salam olan birka kaplama kalasn mauyene
etti. Lambas rutubetten dolay son demlerine gelmiti, elleri ile yoklad ve
ok kesin olarak, testere ve matkap darbelerini, korkun bir yok etme
ameliyesini farketti.
Bu felaketin nceden hazrlanm olduu kesindi. Hayretten kala kalmken,
erevelerinden ayrlaniki kalas paras burnunun ucundan, byk bir grlt ile
aa yuvarlandlar. Btn cesaretini kaybetmiti, bunu yapm olan adam
dndke salar diken diken oluyor, sanki adam hl orada, byk ktl ile
karanlklarn arasnda imi gibi korkudan buz kesiyordu... Bard, lgnca
iaret ipini sallad; zaten tam zaman idi, nk yz metre daha yukanda
kaplamalann st ksmnn da atrdamaya baladn, kaydn, kuyunun
kaplamalarn kaybederek tamamen kmesi her an olabilirdi.
Yukarda, Msy Hennebeau endie ile Negrel'i bekliyordu.
"Ey! Ne var?" diye sordu.

Fakat dili tutulmu gibi olan mhendis konuamyordu. Baylmak zere idi.
"mkn yok, grlmemi ey! yice inceledin mi?" Mhendis ba ile nce
cevabn verdi. Orada kendilerini dinleyen birka avuun yannda aklamak
istemiyordu. Amcasn on metre uzaa ekti, sonra oray yeterli derecede uzak
bulmayarak daha da geriledi; sonra, ok alak sesle, amcasnn kulana sonunda
suikasti, testerelenmi, delinmi kalaslar, ta kalbinden vurulmu ve can eki348
Emile Zola
en kuyuyu anlatt. Bembeyaz kesilmi olan mdr de sesini ksyordu.
Montsou'nun on bin iisinin nnde korkularn gstermeye gerek yoktu; daha
sonra da Allah kerimdi... Ve her ikisi de fsldamaya devam ettiler. Bir adamn
oraya tek bana inmeye, boluun zerinde asl durarak hayatn bu korkun i
iin bin kere tehlikeye atmaya cesaret edebilmesi akllarn balanndan almt.
Hatta, bu kadar delile karn buna inanmamaya alyorlard.
Msy Hennebeau avulara yaklat zaman, yz sinirli bir tikle sarslyordu.
mizsiz bir hareket yapt, ocan hemen boaltlmas emrini verdi. Bu, bir nevi
cenaze merasimi oldu, herkes arkasna kaamak baklar atarak, sessizce, artk
hibir eyin mahvolmaktan kurtaramayaca bu tula ynn terketti.
Mhendis ve mdr son olarak karlarken, dardaki kalabalk srarla
tekrarlad haykrmalar ile onlar karlad. "simler! simler! simleri
syleyin!"
imdi, kadnlarn arasna Maheude de katlmt. Bir gece nceki grlty
hatrlyor, kz ile kiracsnn beraberce ktklarn anlyordu. Mutlaka ocaa
inmilerdi. Ve, bunun onlara iyi bir ceza olduunu bardktan sonra Maheude
koup gelmi, endie ile titreyerek n srada yer almt. Zaten artk phe
etmeye cesaret edemiyordu, evresinde konuulanlar ona Catherine ve Etienne'in
mutlaka ocaa indiklerini retiyordu. Fakat teki kaybolanlarn zerinde hl
hi kimse anlamaya varamyorlard. Hayr, bu deil, tam tersine teki, belki
de, bir ran beraberce ktklarna yemin ettii Chaval! Levaque kadn ve
Pierronne, tehlikede hi kimseleri olmamasna karn koup gelmiler herkesten
ok szlanyorlard. lk kanlardan biri olan Zacharie, her zamanki alayc
haline karn, annesi ile karsn alayarak kucaklam, imdi de Maheude'n
yannda durarak, kz kardei iin beklenmeyen bir efkatle tayor, onun orada
olduuna inanmak istemiyordu. "simler! simler! Allah nzas iin isimleri
syleyin!"
Germinal
349
Sinirlenmi olan Negrel srveyanlara, yksek sesle: "unlar susturun bakaym!"
dedi. "nsann ii paralanyor. Biz de bilmiyoruz ki, isimleri."
ki saat gemiti bile. lk aknlk srasnda, kimse eski kuyuyu, Requillart
kuyusunu dnmemiti. Msy Hennebeau o taraftan bir kurtarma hareketine
balayacaklarn sylyordu ki, bir sylenti dolat: Be ii, eski merdiven
blmesinden geerek su basknndan tam zamannda kurtulmulard ve bunlarn
arasnda Mouque babann ismi de veriliyordu, bu ise bir aknlk dourdu, kimse
onu aada sanmyordu. Fakat kurtulan be kiinin hikyesi gzyalarn
artrd: On be kii, kmelerden dolay yollarn kaybederek onlar takip
edememiler ve Requillart'da imdiden on metre su bulunduu iin yardmlarna
komak olana kalmamt. Artk btn isimler biliniyordu, her yer boazlanan
bir halk iniltisi ile dolmutu. Negrel hrsla:
"Susturun unlar!" diye tekrarlad. "Ve, gerilesinler! Evet, evet yz metre
teye ekilsinler! Tehlike var, itin itin."
Bu zavall insanlarla mcadele etmek gerekti. Baka felaketler kurmaya
balamlard, onlar, kendilerinden llerini saklamak iin geri sryorlard
ve avular, oralara ken kuyunun oca mahvedeceini anlatmalar gerekti... Bu
fikir onlar hayretten dilsizletirdi, sonunda, adm adm gerilemeye baladlar;
fakat, halk nlemeye alan nbetileri desteklemek gerekiyordu, nk,
yerlerinde duramyorlar, tekrar yaklamaya alyorlard. Yolun zerine bin
kadar insan ylmt, btn ii mahallelerinden, hatta Montsou'dan adamlar
koup geliyordu. Ve yukarda, tepenin zerinde, sarn, gen kz ehreli adam,
sabrszca sigara zerine sigara iiyor, ocaa parlak gzlerinin sabit baktan
ile bakyordu.

O zaman, bekleyi balad. Vakit lendi, kimse yemeini yememiti ve kimse


oradan uzaklamay hatrna getirmiyordu. Ve kalaba350
Emile Zola
lk, yava yava yz metrekare kadar bir sahaya yaylm ocan evresinde halka
olmutu. Byk boluun ortasnda Voreux btn hameti ile ykseliyordu. Ne bir
kimse, ne bir ses, sanki bir l... Ak braklm olan kap ve pencereler,
ocan tam anlamyla terkedilmi olduunu gsteriyordu. Jeneratrlerin kazanlar
hl tam snmemiti ki, yksek tula baca, hafif dumanlar salveriyordu; yalnz
bir rzgr frlda, lmek zere olan bu binalardan gelen tek hznl ses
olarak hafif hafif gcrdyordu.
Saat ikide, hl hibir hareket olmamt. Msy Hennebeau, Negrel, baka
mhendisler, toplanmlar, kalabaln nnde, silindir apkalardan ve
ceketlerden olumu bir kme meydana getiriyorlard ve onlar da uzaklamyor,
bacaklar yorgunluktan titreyerek, byle byk bir felkete tank olmaktan
dolay aresizlikten rpnarak, sanki lm halinde bir hastann ba ucunda
imiler gibi alak sesle konuuyorlard. st kaplamalar da artk km olmal
idi, ani grltler, kesik yuvarlanma gmbrtleri arkasndan derin sessizlikler
oluyordu. Yara gittike geniliyordu. Aadan balam olan gme ykseliyor,
yukar kadar varyordu. Negrel, sinirli bir telaa kaplmt, grmek istiyordu
ve tek bana bu korkun bolukta ilerlemeye balamt ki, zorla kollarndan
tutmaya mecbur oldular. Neye yarard? Hibir eye engel olamazd ki. Buna
karn, bir madenci, eskilerden biri, gzcleri atlatarak barakaya kadar kotu;
fakat, sakin sakin geri dnd, tahta ayakkablarn almaya gitmiti.
Saat ald. Hl hibir ey olmamt. Bir saanak kalabal srlsklam
etmi, fakat tek kii bile geri ekilmemiti. Ve saat yirmi geiyordu ki,
ilk sarsnt yeri oynatt. Voreux hl salam, titredi. Fakat onu hemen, bir
ikincisi takip etti ve ak azlardan uzun bir haykr ykseldi: Hangar, iki
kere sallandktan sonra, korkun bir grlt ile yere serilmiti. Byk basncn
altnda, keresteler paralanyor ve o kadar iddetle birbirine srtyordu ki,
kvlcmlar fkryorGerminal
351
du. O andan itibaren artk yerin sarslmas durmad, gmbrtler birbirini takip
ediyor, devaml bir kayma ba gsteriyordu... Ve kadnlar, ocuklar, seyreden
btn bu kalabalk, bu sarsntlarn her birinde lklarn tutamyorlard. On
dakikadan az bir zamanda, kulenin dam kt, makine dairesi ve saym odas
atlad, byk bir yarkla blndler. Sonra grltler kesildi, gme durdu,
tekrar byk bir sessizlik oldu.
Bir saat sreyle, Voreux ylece bir vahi ordu tarafndan bombalanm gibi
durdu. Artk barlmyordu, seyircilerin genilemi halkas bekliyordu. Enkazn
arasnda, bir rastlant olarak salam kalm olan odasnn ortasnda, makine,
parlak madeni ile sarslm bir ekilde duruyor, gcnden emin bir dev'e
benziyordu.
Bu bir saatlik srenin sonunda Msy Hennebeau'nun iinde bir mit
belirmiti.Topran hareketi artk sona ermi olmal idi, makineyi ve binalarn
geri kalann kurtarmaya imkn bulabileceklerdi. Fakat, halkn yaklamasn hl
yasaklyordu, bir yarm saat daha sabretmek istiyordu. Bekleyi dayanlmaz bir
hl almt, mit endielerini iki kat artryordu, btn kalpler arpyordu.
Yedi saattir, yemeden, kmldamadan, orada bekliyorlard.
Ve, birdenbire, tam mhendisler yaklamaya hazrlandklar srada, son bir
sarsnt onlar kamak'zorunda brakt. Yer altndan byk patlama sesleri
gelmeye balam, sanki ocak byk bir top ateine tutulmutu. Yzeyde, son
binalar, devriliyor, eziliyordu. Bir nevi, girdap, sayp odasnn ve hangarn
enkaznn srkleyip gtrd. Kazanlarn binas, ortadan yarld, sonra
kayboldu. Sonra, sra, drt ke kuleye geldi, o da bir kurunla biilmi bir
adam gibi, yzst yere yuvarland. Ve o zaman, korkun bir manzara grld:
Makine paralanarak, lmle savamaya balamt; yrd, hareket kolunu, dev
dizini, uzatarak dorulmak istedi, fakat ezilip, yutularak son nefesini verdi.
Yalnz, frtnada gemi direi gibi, sallanarak, otuz metrelik kule
352

Emile Zola
ayakta kalmt. Paralananak, toz haline gelecei sanlyordu ki, birdenbire,
toprak tarafndan iilmi gibi, yere blok halinde gmld. Ve, artk her ey
dmdz olmutu, paratonerin direi bile gzkmyordu. Bitmiti, ukuruna
melmi, insan kan ile beslenen kt hayvann uzun ve kaln nefesi artk
duyulmuyordu. Voreux batan aa hilie gmlmt.
Kalabalk, haykrarak kamaya balad. Kadnlar gzlerini saklayarak
kouyorlard. Barmak istemiyorlar, fakat alm korkun ukurun nnde,
kollarn dehetten havaya kaldrarak boazlarn yrtar-casna haykryorlard.
On be metre derinliindeki snm volkan krateri, yoldan kanala kadar, en aa
krk metre geniliince uzanyordu. Ve, ukurun kenarndaki atlaklar, ta
tarlalara kadar devam ediyordu. Bir yark, cephesi atlam olan Rasseneur'n
meyhanesine kadar varmt. Yoksa ii mahallesi bile kecek miydi? Emniyette
olmak iin nereye kadar kamak gerekiyordu?
Fakat Negrel ac bir lk att. Gerilemi olan Msy Hennebeau alad. Felaket
daha tamamlanmamt, bir set km, kanal bir anda boalarak, krateri
doldurmutu. Eskiden Voreux'nun bulunduu yeri, imdi amurlu bir gl igal
ediyordu. Dehet dolu bir sessizlik olmutu, sadece, topran derinliklerine
inerek, galerileri sonsuza dek dolduracak olan sularn sesi iitiliyordu.
O zaman, Svarine kalkt. Ve, son sigarasn att, arkasna tek bir bak
atmadan, kararm olan gecenin iinde kayboldu. Uzakta, glgeleri ufald,
glgelerin iinde eridi. Oraya bilinmeyene doru gidiyordu. Sakin tavr ile,
dinamit bulabilecei yerde, insanlar yok etmeye gidiyordu. Can ekimekte olan
burjuvazi ayaklarnn altndaki kaldrmn her admda havaya utuunu grnce
bunun sorumlusu mutlaka o olacakt.
Germinal
353
Voreux'nun kmesini takip eden ayn gece. idarecilere aklama yapmak isteyen
Msy Hennebeau Paris'e hareket etmiti. Ve, ertesi gn, dnd zaman, onu her
zamanki sessizlii iinde buldular. phesiz, sorumluluu zerinden atmt,
gzden dmek yle dursun, Lejyon donr niann almasna dair emir yirmi drt
saat sonra imzalanmt.
Fakat, mdrn paasn kurtarmasna karn, kumpanya bu mthi darbenin altnda
sendeliyordu. sade kaybolan birka milyonda deildi, konu asl kuyularndan
birinin maruz kald suikast karsnda gelecek korkusu idi. O kadar
aalamt ki, bir kez daha sessiz olmay tercih etti. Bu suikast olayn
kartrmakta ne fayda vard? Hain ele gese bile, bir kahraman sfat
kazanacak, ileride ayn harekete kalkacak olan ocuklara rnek olacak, bir
katiller ve kundaklar neslinin yetimesine sebep olacakt. Zaten, gerek
suludan phe bile etmedi, bir tek adamn bunu yapmasna imkn grmeyerek, bir
ete ihtimalinin zerinde durdu ve asl onu endielendiren ocaklarn evresinde
gittike genileyen bir hareketin korkusunu yreine salan asl bu olaslkt.
Mdr, geni bir dedektif ebekesi kurmak ve teker teker, sessizce phelileri
kovdurmak emrini almt. Bu ok yksek siyasetin sonucu olarak, sadece bir
temizlikle yetinildi.
Hemen kovulan, sadece Dansaert olmutu. Pienone'daki skanda-lndan sonra
ekilmez hale gelmiti. Ve, tehlike onunda adamlarn brakmas bahane edildi.
Dier taraftan, bu ondan nefret eden madencilere verilmi gizli bir avans
niteliinde idi.
Buna karn, halk arasnda baz eyler dolamaya balamt ve kumpanya,
gazetelere, grevciler tarafndan atelenmi bir barut fsna dair yalanlama
yollamak zorunda kald. Acele bir incelemeden sonra, hkmet mhendisi, kuyu
kaplamalarnn doal bir ekilde ykldna dair bir rapor vermiti ve
kumpanya, kt bir bakm suunu yklenerek susmay tercih etmiti, Paris'te,
basn, nc gnden itibaren.
354
Emile Zola
felaketi baka haberlerle sslemeye balamt: Artk sadece dipte can ekien
madencilerden szediliyor, her sabah yaynlanan bltenler merakla okunuyordu.
Montsou'da, burjuvalar, sadece Voreux adn iitir iitmez sararyorlar, en
cesurlarn bile gizlice anlatrken titredikleri bir efsane meydana geliyordu.

Btn, memleket, kurbanlara byk bir merhamet gsteriyor, yklm olan ocaa
gezintiler tertip ediliyor, ailecek, gmlm olan zavalllarn stndeki
korkun arln dehetini seyretmeye koyuluyordu.
Mhendis olarak grev alm olan Deneulin, iine balar balamaz felaketle
uramaya mecbur oldu ve ilk olarak kanal yatana sokmakla grevlendirildi,
nk sular, her an zarar attryorlard. Bunun iin uzun almalar balad,
hemen yz iiye bir set ina ettirmeye balad. ki kez, azgn sular, ilk
barajlar srkledi. Pompalar yerletirildi bu kaybolmu topraklarn adm adm
yeniden kazanlmasna baland.
Fakat dipte kalm olan madencilerin kurtarlmas ii daha ok ilgi topluyordu.
Negrel bu ile grevlendirilmiti ve btn madenciler, bir kardelik hareketi
ile ona gnll olarak yardma kouyorlard. Grevi unutuyor, cretler
hatrlarna bile gelmiyordu; onlara hibir ey ver-meseler bile, tek istedikleri
lm tehlikesi iinde bulunan arkadalarna yardma komakt. Hepsi, ellerinde
aletleri, kazacaklar yerin kendilerine gsterilmesini bekleyerek heyecan iinde
orada bulunuyorlard. Kazadan sonra, korku hastalna tutulmu, daima bir kbus
iinde bulunan biroklar bile kalkp geliyor, sanki topraktan alnacak bir
intikamlar varm gibi en fazla hrsla ie balamak istiyorlard. Fakat, asl
konu hangi iin faydala olaca idi. Ne yapmal? Nereden inmeli? Kayalar hangi
taraftan kazmaya balamal idi?
Negrel'in fikri zavalllardan hibirinin hayatta olmad idi, on be ii de ya
boulmu ya da ezilmilerdi, yalnz, maden kazalarnda, kural dipteki insanlar
hayatta varsaymakt, onun iin dncelerini bu
Germinal
355
ynde younlatnyorlard. zlmesi gereken ilk konu kazazedelerin nereye
sndklarn tahmin edebilmekti. Fikrini sorduu avular, ihtiyar madenciler
bir noktada fikirbirine varyorlard: Arkadalar, su baskn karsnda,
galeriden galeriye geerek en st damarlara kadar kmlard. Zaten, bu Mouque
babann verdii aklamaya da uyuyordu. Fakat avularn fikirleri sonra
ayrlyordu. Yzeye en yakn galeriler elli metre derinlikte olduu iin, bir
kuyu amak imknszd. Geriye sadece, tek giri yolu olan Requillart kalyordu.
in kts, su basm olan eski ocan Voreux ile balantsnn kalmam olmas
idi. Sulann boaltlmas yllar srerdi, en iyi are su seviyesinin stnde
kalm baz galerilerin Voreux'nnklere en yakn olduu yeri aratrmakt;
hatta kazazedelerin o komu galerilerde olduu tahmin ediliyordu.
Bu karara varabilmek iin, ie yaramaz bir sr projeyi bir kenara atmak iin
uzun sre tartmak gerekmiti.
O andan itibaren, Negrel tozlu arivleri kartrd ve iki ocan planlarn
bulduu zaman, onlar inceledi, aratrmalarn nerelerden balayacan tesbit
etti. Yava yava, bu av, onu hareketlendiriyor, o da kardelerine yardma
komak ateine kaplyordu. Requillart'a ini-lirken ilk glklerle
karlald: Kuyunun azn ayklamak, evreyi kaplam olan yabani aalar
kesmek gerekti; stelik merdivenleri de tamir etmek zorundaydlar. Sonra,
aratrmalar balad. On ii ile birlikte inmi olan mhendis, onlara
gsterdii yerlere aletleri ile vurdur-tuyordu ve byk sessizliin iinde her
biri kulan kmr tabakalarn dayyor, uzak darbelerin cevabn dinliyordu.
Fakat, geilebilen btn galerileri denediler, hibir karlk alamadlar. Buna
karn inatla, gittike artan bir endie iinde aratrmalarna devam
ediyorlard.
lk gnden itibaren Maheude her sabah Requillart'a geliyordu. Kuyunun nnde,
bir kalasn stne oturuyor, akama kadar yerinden kmldamyordu. Bir adam
knca, dikiliyor, gzleri ile onu sorguya e356
Emile Zola
kiyordu. Bir ey yok mu? Hayr, bir ey yok! ve tekrar oturuyor, atk yz ile
beklemeye devam ediyodu. ninin igal edildiini gren Jean-lin de kk askerin
meydana kaca korkusu ile, aratrmalar gzlyordu fakat o ksm sular
altnda kalm olduu iin tehlike yoktu. nceleri, Phlilomene de, Zacharie'ye
elik etmek iin oraya geliyordu, sonra bu i onu skm ve ii mahallesinde
kalarak, sabahtan aksamak kadar, ilgisiz tavrlarla ksre ksre dolamaya

balamt. Buna karn, aratrma ekibinde grev alm olan Zacharie, kendini
kaybetmi bir halde, kz kardeini yutmu olan topra elleri ile kazmak
derecesine geliyordu. Uykusunda baryor, Catherine'i, boaz yardm
armaktan kurumu, alktan iskelete dnm bir halde dlyordu. ki kez, tam
yerin oras olduunu, bunu hissettiini syleyerek emir almadan kazmaya
kalkmt. Mhendis onun inmesine izin vermiyordu ve gen adam kuyunun azndan
uzaklamyor, hatta annesinin yannda bile oturamayarak, avn bekleyen bin
hayvan gibi, oralarda dnp duruyordu.
nc gn balamt, midini kaybetmi olan Negrel, o akam aratrmalara son
vermeye karar vermiti. len yemeinden sonra, adamlar ile son bir gayret
gstermek iin geri dnd zaman, kuyudan, kpkrmz kesilmi, delice
hareketler yapan Zacharie'nin ktn grnce ard.
Zacharie:
"Kzkardeim orada! Bana cevap verdi! Gelin! abuk gelin!" diye
baryordu.
Nbetiye grnmeden, merdivenlerden aa kaymt ve oradan Guillaume
damarnn ilk galerisinden baz, darbe sesleri iitmi olduuna yemin ediyordu.
Negrel inanmam bir tavrla:
"Fakat dediiniz yerden biz iki kez getik," dedi. "Ama hadi gidip bakalm."
Germinal
357
Maheude ayaa kalkmt ve inmesine engel olmak istiyordu. Ayakta, gzleri
ukurun karanlklarna dalm olarak bekliyordu.
Aada, Negrel, uzun aralklarla darbe vurdu, sonra, kulan kmre
yaptrd. Hibir grlt iitmedi, ban sallad: Zavall ocuk, phesiz
hayal grmt. O zaman, hrslanan Zacharie ileri atlarak vurmaya balad ve
tekrar cevab iitti, gzleri parlyor, her taraf bir sevin titremesi ile
sarslyordu. Bunun zerine, btn dier iiler -de sra ile denediler. Hepsi,
heyecanlanyor, uzaktan gelen cevab iyice iitiyorlard. Mhendis armt,
kulan yaptrmt ve sonunda o da, son derecede hafif olarak, madencilerin
tehlike annda kullandklar darbe iaretlerini iitti. Kmr, sesleri, ok
uzaktan, bir kristal berrakl ile duyulurdu.
Orada bulunan bir avu, kendilerini arkadalarndan ayran bloku en az elli
metre kalnlnda olarak tahmin etti. Fakat, madencilere, sanki arkadalarnn
elini tutabilecekmi gibi geliyor, derin bir sevince kaplyorlard. Negrel,
yaklama ilerini hemen balatmak zorunda kald.
Zacharie, yukarda Maheude' grnce, ana oul birbirlerine sarldlar. O gn
merakla oraya gelmi olan Pierronne:
"Pek de fazla mide kaplmayn. Eer Catherine oradan kmazsa, sonra ok daha
fazla zlrsnz," demek zalimliini gsterdi.
Belki de doru idi, belki de Catherine baka tarafta idi.
Zacharie kudurmu gibi haykrd:
"Defol uradan! Orada o, eminim!"
Maheude sessizce tekrar oturmutu. Ve, tekrar beklemeye balad.
Hikye Montsou'ya yaylr yaylmaz, bir insan akn daha balad. Hibir ey
gzkmyor, buna karn orada duruluyordu, merakllar uzakta tutmak
gerekiyordu. Aada gece, gndz allyordu. Bir engelle karlamak
endiesi ile, mhendis, kazazedelerin bulunduunu tahmin ettii noktada birleen
ayr galeri atryordu. Dar dehli358
Emile Zola
zin ucunda, yalnz tek bir kazmac alabiliyordu; ki saatte bir nbet
deitiriliyordu ve kmr, galeri aldka uzayan bir insan zinciri sayesinde,
elden ele kfelerle karlyordu. , ncelikle ok abuk ilerledi, gnde alt
metre kazlabiliyordu.
Zacharie, kazmaclkla grevlendirilmi en gzde iilerin arasnda yer almaya
hak kazanmt. Bu, herkesin elde etmek istedii bir eref mevkii idi. Ve,
Zacharie, iki saatlik almasndan sonra nbet devretmek zaman gelince
kzyordu. Arkadalarnn srasn alyor, kazmasn brakmay reddediyordu.
Onun galerisi az sonra tekilerinden daha fazla ilerledi, kmre yle vahice
saldryordu ki, dar dehlizin, kalayc kr gibi ten iri nefesi iitiliyordu.

Oradan, yorgunluktan sarho olmu bir halde, amur ve ter iinde kt zaman,
yere yuvarlanyor ve kendisini bir rtye sarmak gerekiyordu. Sonra, dizleri
titreyerek tekrar dalyor ve tekrar, korkun mcadelesine balyordu in
kts, kmr gittike sertleiyordu; iki kez yeterli derecede hzla
ilerleyememesine kzdndan dolay, kazmasn krd. Her admda fazlalaan, ve
darack dehlizin iinde bsbtn ekilmez bir hal alan scaktan da znt
duyuyordu.Bir el vantilatr iyi alyor, fakat havalandrma tam anlam ile
yaplamyordu, kez, oradan havaszlktan boulmak zere olan iiler
kardlar.
Negrel, iileri ile birlikte dipte yayordu. Yemekleri aaya indiriliyor,
bazan bir saman ynnn stnde iki saatlik bir uyku kestiriyordu.
Cesaretlerini arttran, hapis kalm olan arkadalarnn acsn ve kendilerine
abuk varlmas iin gittike hzla vurduklar darbeler-. di. imdi, darbeler
son derecede net olarak iitiliyordu. Onun sayesinde yollann buluyor, bir
savata top sesine doru ilerlendii gibi ona doru yneliyorlard. Her nbet
deimesinde, Negrel iniyor, darbe vuruyor, kulan kmre dayyordu ve o
ana kadar her seferinde cevap geliyordu. Artk hi phesi kalmamt, doru
ynde idiler, fakat ne kadar ar ilerliyorlard! Hibir zaman tam zamannda
varamayaGerminal
359
caklard. nce, iki gn iinde, on metre kazmlard, fakat, nc gn be
metreye, drdnc gn ise metreye dmlerdi. Kmr o kadar sertleiyor
skyordu ki, imdi artk ancak iki metre kazabiliyorlard. Dokuzuncu gn,
insan st gayretlerden sonra, otuz iki metre kadar ilerlemilerdi ve ileride
daha yirmi metre kaldn tahmin ediyorlard.Mahpuslar iin, bu on ikinci gn
idi, a susuz, atesiz, karanlkta, on iki kez yirmi drt saat! Bu korkun
dnce, gz kapaklarn -kaldryor, kollan sertletiriyordu. Fakat darbeler
gittike zayflyor, her an kesilmelerinden endie ediliyordu.
Maheude muntazaman, her gn kuyunun azna oturmaya geliyordu. Kollarnda,
sabahtan akama kadar yalnz kalamayacak olan Estelle bulunuyordu, almay
dakikas dakikasna takip ediyor, mit ve mitsizlikleri paylayordu.
Memleketin btn kalpleri de onunki ile birlikte, orada, yerin altnda
arpyordu.
Dokuzuncu gn, yemek zaman, nbeti devretmek iin Zacharie'yi ardklan
zaman, cevap alamadlar. Adeta delirmi gibi idi, kfrler savurarak kmrlere
saldryordu. Negrel bile ona szn geirememiti. Herhalde, yeterli
bulmayan Zacharie, iini geciktiren bu snk aleve kzarak, lambasn amak
tedbirsizliinde bulunmutu. Oysa bu konuda sk emirler verilmiti, nk fazla
miktarda grizu kaaklarna rastlanyordu. Birdenbire, bir imek parlad,
dehlizin azndan alevler fkrd. Bu ate yuma avu ve kiiyi srkledi,
kuyudan yukar doru kt, ge doru fkrd. Merakllar katlar, Maheude
gsnde Estelle'i skarak ayaa frlad.
Negrel ve iiler geri geldikleri zaman, bir fke buhranna tutuldular. Kendi
ocuklarn yiyen anneye, topraa topuklan ile vuruyorlard. Kendilerini feda
ediyor, arkadalarnn yardmna kouyorlard, fakat yine de baka kurbanlar
vermeleri gerekliydi! saatlik tehlikeli ve zor bir almadan sora, galeriye
sonunda girebildikleri zaman, kur-banlann yukanya karl ok zc oldu.
avu ve iiler lmemi360
Emile Zola
lerdi, fakat korkun yaralar vcutlarn kaplyor, evreye yank et kokusu
sayorlard ve kendilerini ldrmesini isteyerek ac feryatlar ko-paryorlard.
Bembeyaz kesilmi olan kalabalk onlar geerken kenara ekildi.
Maheude ayakta bekliyordu. Sonunda Zacharie'nin vcudu gzkt. Elbiseleri
yanmt, vcut tannmayacak bir kmr yn haline gelmiti. Patlamada
paralanm olan kafa artk yoktu. Ve, bu kalntlar bir sedyeye koyduklar
zaman, Maheude onlar tek gzya dkmeden, uykuda imi gibi takip etti. i
mahallesinde, Pholomene nce aptallat, sonra emeler gibi alad ve hemen
teselli buldu. Fakat ana, Requillart'a dnyordu bile. Oluna elik etmiti,
kzn beklemeye gidiyordu.

gn daha geti. Kurtarma iine, iitilmemi zorluklar iinde tekrar


balanmt. Yakn galeriler iyi bir rastlant sonucu olarak g-memilerdi:
yalnz havalan o kadar yakc ve bozuk bir hale gelmiti ki, baka vantilatrler
getirmek gerekmiti. Yirmi dakikada bir kazmaclar nbet deitiriyorlard.
lerleniyor, arkadalar ile alalarnda ancak iki metrelik bir mesafe kalyordu.
Fakat, artk kalpleri soumu olarak alyor, srf intikam duygusu ile kazma
sallyorlard; nk grltler durmutu.... almalarn on iki, kazmann on
beinci g-nndeydiler ve sabahtan itibaren, bir lm sessizlii balamt.
Yeni kaza Montsou'nun merakn iki katna karmt, burjuvalar o kadar istek
ile gezintiler dzenliyor, kazazedelerin ailelerine o kadar istekle yardma
kouyorlard ki, Gregoire'lar da harekete getiler..Zacharie'nin lm, btn
memleketin szn ettii zavall Maheu ailesi hakknda ilerini merhametle
doldurmutu. Bir kpek gibi ldrlmesi gerekmi olan babaya, bu asker katiline,
bu hayduda acmyorlard. Yalnz, kocasndan sonra olunu da kaybetmi ve kz
ise yerin altnda belki bir ceset olan zavall ana onlar zyordu; stelik bu
ailenin sakat bir byk babas, grevde alktan lm bir kz, bir kaza
sonucunGerminal
361
da topal kalm bir olu da vard. Maheu'lar kt davran ile belki de btn
bu felaketleri haketmi bile olsalar, merhametlerinin bykln, af ve
anlamak duygularn gstermek iin, bu aileye kendi elleri ile yardmda
bulunmaya karar vermilerdi. tina ile sarlm iki paket arabalarnn oturacak
yerinin altna yerletirilmiti.
Msy ve Madam Gregoire ile Cecile ii mahallesine vardklar zaman, ihtiyar
bir kadn arabacya, Maheu'lerin ikinci blokun on nu--mafasndaki evlerini
gsterdi. Fakat Gregoire'lar paketleri ile beraber arabalarndan inip de, kapy
ncelikle tkrdatp sonra yumruklamalarna karn hibir cevap alamadlar.
Sessizlikle karlaan Cecile:
"Kimse yok!" dedi. "Bu ok can skc bir ey! Elimizdekileri ne yapacaz?"
Komu kap birden ald ve Levaque kadn gzkt.
"Oh! Msy, madam, matmazel!... zr dilerim!... Ha komuyu mu aryorsunuz? Evde
deil, Requillart'a gitti...."
Bir sz tufan iinde, onlara olay anlatyor, birbirine yardm etmenin
gerektiini tekrarlyor, annelerine Requillart'a gidip beklemek imknn vermek
iin Lenore ile Henri'yi kendisinin gzettiini sylyordu. Baklar paketlere
taklmt, dul kalm kzndan, kendi sefaletlerinde szetmeye balad; gzleri
hrsla parlyordu. Sonra, mtereddit bir tavrla mrldand:
"Anahtar bende. Eer msy ile madam gerekten istiyorlarsa... Byk baba evde."
aalam olan Gregoire'lar kadna baktlar. Nasl! byk baba evde miydi? Fakat
kimse cevap vermiyordu ki! Yoksa uyuyor muydu? Ve, Levaque kadn kapy at
zaman, grdkleri ey onlar kapnn eiinde durdurdu.
Yalnz, geni ve sabit gzleri ile, souk ocan nnde, iskemlesine mhlanm
olarak Bonnemort orada idi. evresinde, eskiden kendi362
Emile Zola
sine hayat veren guguklu saatini, am mobilyalarn kaybetmi olan oda geni
grnyordu. htiyar kmldamyor, kapdan giren k gz kapaklarn
krptrmyordu; aptal edas ile sanki kapdan ieri girenleri grmemi
gibiydi.
Levaque kadn terbiyeli bir eda ile:
"Pek nazik deilse bile ona aldrmayn," dedi. "Galiba kafasndan bir tahta
eksilmi. On be gndr ylece oturuyor."
Tuhaflam, ilerine bir irenti gelmi olan Gregoire'lar, her eye karn
birka dosta ve cesaret verici sz sylemeye alyorlard. Baba:
"Ey, ihtiyarm," dedi, "Gsnz hrldyor, nezle mi oldunuz?" Bonnemort
gzleri duvara saplanm ban evirmedi. Ve ar sessizlik tekrar balad.
Anne:
"Size bir hlamr piirmeliler," diye ekledi. htiyar cansz sessizliini
korudu. Cecile:

"Baba," diye mrldand. "Bize sakat olduunu anlatmlard, yalnz, sonra bunu
dnmedik..."
Son derecede sklm bir tavrla szn yarda kesti. Masann zerine iki ie
arap koyduktan sonra, ikinci paketi ayor, iinden bir ift kocaman ayakkab
kanyordu. Bu, byk babann hediyesi idi ve gen kz ne yapacan arm
bir halde, hibir zaman yryemecek olan ihtiyarn imi ayaklarna bakyordu.
Msy Gregoire zoraki bir nee ile:
"Ha? Biraz ge kaldk deil mi, ihtiyarm?" dedi. "Ziyan yok, yine de ie
yarar."
Bonnemort duymad, cevap vermedi.
Ayakkablara kskanlk dolu bir bak atm olan Levaque kadn:
"Hadi, teekkr edeceini sanmayn," diye haykrd. "Sz mecGerminal
363
listen dar, ha ona ayakkab vermisiniz, ha bir kpee gzlk."
Szne devam etti, kendisini andrarak Gregoire'lan evine gtrmeye alt.
Sonunda, bir bahane bulabildi, onlara cici ve yalarndan beklenmeyecek kadar
zeki olduunu iddia ettii Henri ve Lenore'yi methetti. ocuklar, msy ve
madamn her sorularna cevap verebilirlerdi.
Dar kmak iin bir bahane ktna memnun olan baba: " "Geliyor musun
kzn?" diye sordu.
Gen kz:
"Evet, imdi "diye cevap verdi.
Cecile, Bonnemort'la yalnz kalmt. htiyar bir yerden ttand-n
dnyordu. Bu soluk, keli, kmrle dvmelenmi yz nerede grmt? Ve
birden hatrlad, evresine toplanm uluyan bir kalaba-lk tekrar grd,
boazn skan souk elleri hissetti. O idi, kendisini bomaya alan bu
ihtiyard. Yava yava Bonnemort da uyanr gibi olmutu ve o da aptal baklar
ile kz inceler gibi bir hal almt. Yanaklarna bir kzllk yaylyor,
kenarndan ince bir kara salya izgisi akan az sinirli bir tikle titriyordu,
kisi de, biri gzellk, tazelik ve salk rnei dieri ise su ile imi, kt
bir irkinlikte, kar karya duruyorlard.
On dakika sonra, Cecile'in hl gelmemesinden dolay hayrete dm olan
Gregoire'lar, Maheu'lere dndkleri zaman korkun bir lk attlar. Kzlar,
yz mosmor, boulmu olarak yerde yatyordu. Boynunda bir dev parmaklarnn
krmz izleri kalmt. l bacaklar zerinde sendelemi olan Bonnemort,
cesedin yanna yklm, bir daha dorulmaya kuvveti yetmemiti. Elleri
kenetlenmi durumda idi, evresindekilere, aptal baklar ile bakyordu.
Olaylar tam olarak sralamak hibir zaman mmkn olamad. Cecile niin
yaklamt? Sandalyesine adeta ivilenmi olan Bonnemort kzn boazn nasl
yakalayabilmiti? Tabii, onu yakalad za364
Emile Zola
man, btn kuvveti ile grtlan skm, haykrmalarn bomu ve kzla beraber
yuvarlanm olmal idi. Komu evi ayran ince duvardan tek bir grlt, tek bir
inilti bile gememiti. Bu beyaz kz boynunun karsnda ihtiyarn ani bir
delilie, ldrme hrsna kapldn kabul etmek gerekti. Hangi kin, ihtiyarn
kendisi ile bilmeden iinde bym beynine kadar kmt? Cinayetin deheti,
bunun uursuzca ilenmi olduuna inandrd, bu bir delinin ii idi.
Gregoire'lar diz km, alayor, acdan bouluyorlard. Kzlar ile birlikte
artk hayatlar da kmt, onsuz yaamalar neye yarard?
Akl bandan gitmi olan Levaque kadn baryordu:
"Ah! htiyar canavar, bunu nasl yapacakt! Byle bir ey kimin aklna
gelirdi?... stelik Maheude de ancak akama gelecek? Yoksa gidip onu getireyim
mi?"
km olan anne ile baba cevap vermiyorlard.
"Ha? Daha iyi olur, deil mi?.. Gidiyorum..."
Fakat kmadan nce Levaque kadn ayakkablara bir gz att. Btn ii
mahallesi harekete gemiti, kapnn nnde bir kalabalk birikmiti bile. Belki
de onlar alarlard. Sonra, Maheu'lerde artk onlar giyecek adam da

kalmamt. Yavaa ayakkablar da gtrd. Tam Bouteloup'nun ayana gre


idiler.
Requillart'i ziyarete gitmi olan Hennbeau'lar, Negrel'in eliinde kendileri
ile buluacak olan Gregoire'lar uzun sre beklediler. Kuyudan km olan
mhendis onlara aklama yapyordu: Mahkumlara o akam ulamak midinde idiler;
fakat herhalde sadece cesetlerle karlaacaklard, nk l sessizlii devam
etmekte idi. Mhendisin arkasnda Maheude bembeyaz kesilmi oalrak anlatlanlar
dinliyordu ki, Levaque kadn gelerek ihtiyarn marifetini anlatt. Ve kadn
sadece, bir kzgnlk ve sabrszlk hareketi yapt. Fakat yine de kadn takip
etti.
Germinal
365
Madam Hennebeau baylmak zere idi. Ne korkun eydi bu! O her zaman neeli,
taze Cecile lsnd ha! Hennebeau'nun karsn oradaki bir barakaya sokmas
gerekti. Beceriksiz elleri ile kadnn gsn ayordu. Ve, kadn yz yalarla
slanm olarak, evlenmesinin byle birden kesilmesinden dolay aalam olan
Negrel'i kucaklad zaman, koca bir endieden kurtulmu olarak ikisinin
beraberce inlemelerini seyretti. Bu felaket her eyi dzeltiyordu, arabacnn
yerine ye-ejini-kansnn aa grmeyi tercih ediyordu.
Kuyunun dibinde terkedilmi bu zavall yaratklar, korkudan hay-knyorlard. Su
imdi gbeklerine kadar ykselmiti. Sel gibi akan su onlar aptallatryor,
kuyudaki son i kaplamalarn d, onlarda dnyann balarna ykld
duygusunu uyandryordu. Ahrda kapal kalm atlann devaml kinemeleri,
uradklar panii tamamlyor, bu sesler boazlanan bir hayvann kard,
korkun, unutulmaz bir lm sesini andryordu.
Mouque, Bataille'i serbest brakmt. Hayvan, iri iri alm gzlerle, devaml
olarak ykselen bu suya bakyordu. Tavanda hl yanmaya devam eden lambann
krmz altnda, yeilimtrak su asansr tarafnda hzla ykselmekte idi.
Bataille tylerinin srlsklam olduunu hissedince dekovil hattnn kaybolduu
derinlikleri doru drt nala komaya balad ve gzden uzaklat.
Oradakiler can kaygs ile hayvan takip ettiler.
Mouque:
"Burada kalp gebereceimize, Requillart'dan kmay deneyelim," diye bard.
Sular geidi tkamadan, yandaki eski kuyudan kmak fikri imdi hepsine aklc
gelmi ve onlar srklemiti. Yirmisi de, bir sra halin366
Emile Zola
de ve suyun erimesi iin lambalarn havaya kaldrarak hareketlendiler.
Allahtan, yoku fazla dik deildi. Sularla mcadele ederek iki yz metre kadar
ilerlediler.Kaybolmu ruhlardaki kllenmi inanlar yava yava uyanyordu.
Yal biri unutulmu dualar okuyor ve ba parmaklarn dar doru evirerek,
madendeki kt ruhlar kovuyordu.
ki yol aznda bir ayrlk ortaya kt. Seyis sol taraftan gitmek istiyor,
dierleri ise sa taraftan gidecek olurlarsa yolu ksaltacaklarn iddia
ediyorlard. Bylece bir dakika geti. Chaval:
"Burada kalp dinlenmek isteyen varsa kimin umurunda, ben bu taraftan
tyyorum," diye bard..
Chaval, sa tarafa doru yrd ve iki arkada kendisini takip etti. Dierleri,
Mouque'un arkasnda yrdler. Fakat o da tereddt ediyordu. Eskiler bile
yollar unutmulard. Her yol aznda bir sre duraklyorlard.Fakat iin
sonunda karar vermek gerekiyordu.
Korku ve yorgunluun felce uratt Catherine, Etienne'i duraklatm ve bu
yzden en sona kalmt. nce Chaval'in sapt sa taraftan gitmeye karar
vermiti, fakat sonra vazgeti. Zaten herkes bir tarafa gitmeye balamt.
imdi Mouque'un pei sra giden yedi kii kalmt.
Etienne, gen kzn gittike kesildiini grdke: "Boynuma sarl, seni
tayacam," dedi. Catherine:
"Hayr, hayr brak beni, artk dayanacak gcm kalmad, burada lmek
istiyorum," diye cevap verdi.

En az elli metre geri kalmlard. Etienne, Catherine'in zayf dayanmasna


karn onu kucaklad. Bu srada geit, den byk bir kaya paras ile
tkanverdi ve dierlerinden ayrlm oldular...
Su baskn, kayalar yerlerinden skm ve her tarafta kntler balamt.
Tekrar gerisin geriye gitmeleri gerekiyordu. Fakat hangi
Germinal
367
ynde yryeceklerini bilmiyorlard. Artk her ey bitmiti. imdi btn
mitleri daha yksek yerlere ulamak ve sular alaldi zaman kendilerini
kurtarmalarn beklemekti.
Etienne, glkle Guillaume damarn tand ve:
"Oh, hi olmazsa imdi nerede olduumuzu biliyorum. u ie bak doru
yoldaymz, imdi dmdz gidip, bacadan trmanmaya bakalm," dedi.
Su gslerine gelmiti, glkle yryorlard. Yanlarnda k olduka
mitsizlie kaplmyorlard.Bunu dnerek lambalardan birini sndrdler.
Bylece gazdan tasarruf edeceklerdi. Bacaya ulatklar srada arkalarnda bir
grlt duydular. Acaba bunlar, kendileri gibi yollan tkanp geri dnmek
zorunda kalan arkadalar myd? Birdenbire, karanlklarn iinden dar geidi
zorlukla gemeye alan byk bir cisim grdler.
Bu Bataille'ydi. Asansr mahallinden ayrldktan sonra, hayvan dar geitlerde
deli gibi olmutu. On bir yldan beri bu ukurlarda yasaya yasaya, yollar
renmi gibiydi. Bu sonsuz karanlk iinde geen hayat her taraf zifir gibi
olduu halde ona evreyi mkemmel tantmaya yaramt. Bylece, dar geitlerin
arasndan drt nala gemi ve belki de bu karanlklarn arasndan genlik
yllarnn getii bol gneli deirmenin yanna kmay dnmt.
Geitler gittike daralm, buna karn drt nala komaya devam etmiti. Derisi,
gittike skan kalaslar arasna taklp kalyor, maden onu bomak iin
gittike sktryordu.
Etienne ile Catherine Bataille yanlarna ulat srada ondan hayr kalmadn
anladlar. ki aya krlm ve sonra bir gayretle birka adm daha
srklenmiti. Fakat yanlar bu dar geitten smam ve orada topraa gml
kalmt. Kanl kafasn bir delik aramak iin son kez ileri uzatt. Gzlerinde
derin bir endie vard. Birden su onu rtverdi. Son bir kez ve korkun bir
ekilde kinedi. Su imdi yelesi368
Emile Zola
ne km, o uzam ak az ile ve mitsizce kinemeye devam ediyordu. Sonunda
bir kineme duyuldu ve sonra ortalk derin bir sessizlie gmld. Bataille
lmt. Catherine hkrarak:
"Beni buradan kar, lmek istemiyorum, kar beni buradan, kar beni buradan,"
diye barmaya balad.
Kuyunun kn, su basknn grm, fakat Bataille'n gzleri nnde can
ekimesi kadar hibir ey ona bu kadar fazla etkilememiti. Kulaklar
uulduyor, her taraf titriyordu.
"Beni buradan kar, beni buradan kar," diye inledi. Etienne onu tuttu ve
kaldrd. Su omuzlarna kadar gelmiti. Bacann iinde trmanmaya balad.
kez, Catherine'i bu derin sularn iine drdn zannetti. Serbest bir yola
gelince bir iki dakika nefes aldlar, fakat su tekrak ykselmeye balamt.
Trmanma devam etti. Altnc katta, biraz mitlenir gibi oldlar.Suyun yz
sabit gibi gzkyordu. Fakat biraz sonra burada da ykselmeye balad. Yedinci
ve sekizinci kata trmandlar. Artk nlerinde tek bir kat kalmt. Su
ykselmeye devam ederse, ihtiyar at gibi, tavann arasnda ezilecekler ve su
kendilerini boacakt.
Galerinin boluklarnda biriken hava suyun hcumuna uradka byk bir grlt
ile patlyor kayalar ve toprak paralar evreye salyordu.
Catherine bu devaml grltler arasnda serseme dnm ellerini kavuturmu
devaml bir ekilde mrldanp duruyordu: "lmek istemiyorum, lmek
istemiyorum."
Etienne ona cesaret vermek iin, suyun ykselmediini sylyor-du.Alt saatten
beri kayorlard. Nasl olsa yardmlarna geleceklerdi. Alt saati gelii gzel

sylemiti. Aslnda zaman diye bir ey kalmamt. Gerekte, Guilaume damar


boyunca yaptklar bu trman bir gn srmt.
Germinal
369
Sonunda, srlsklam ve souktan titreyerek buraya yerletiler. Catherine hi
utan duymadan, soyundu, slak elbiselerini skt ve sonra i amarlar ve
ceketini zerinde kurumalar iin giydi. Ayakkablarn kaybettii iin, Etienne
kendi tahta ayakkablarn zorla ona giydirdi. imdi sabrla bekleyebilirlerdi.
Lambann fitilini iyice kstlar. ok hafif bir k evreyi aydnlatyordu.
Midelerinin alktan kazndn duymaya baladlar. Felaket anndan beri
azlarna bir ey koymam] ard... Tereyal ekmeklerinin sudan kabardn ve
orba olduunu grdler. Catherine, Etienne'in kendi payn yemesi iin ona
kzm gibi davrand. Yemeini bitirince de yorgunluktan souk topran zerine
uzand. Etienne'in gzleri uykusuzluktan yanyor ve aln iki eli arasnda olduu
halde, sabit gzlerle Catherine'i bekliyordu.
Bu ekilde ne kadar zaman getiini hatrlamyordu. Birden siyah sularn tekrar
ykselmeye ve bir ylan gibi gen kzn ayaklarn yalamaya baladn grd.
Onu uyandrp uyandrmamak konusunda kararszd. Belki de imdi gneli ve ak
haval bir yerin ryasn grmekteydi. Onu uyandrmak insafszlk olmaz m? diye
dnd. Suyun ykseliini dikkatle takip etmeye balad. Sonunda onu
uyandrmaya karar verdi. Catherine titreyerek kalkt ve:
"Aman Allah'm, yine balad demek, ah Allah'm," diye mrldanmaya ve ok yakn
bir lm hatrlam gibi alamaya balad. Etienne:
"Sakin ol, bunu da atlatrz, merak etme," diye mrldanmaktayd. Eik yzeye
kmak iin iki bklm oldular. Yeniden omuzlarna kadar slanmlard. Yeniden
trmanmaya balamlard. Fakat bu sefer ki trman ok tehlikeli oluyordu.
Tepelerindeki bir arabann yerini tesbit etmek iin halat ektiler. teki
araba, ktklar srada inmeye balarsa ezilmeleri iten bile deildi. Fakat
bunda baarl olamadlar. Bir engel mekanizmay bozmutu. Trnaklar ile
duvarlara ve tahta paralarna tutunuyorlar ve bu ekilde trmanmaya devam
ediyorlard.
370
Emile Zola
Etienne arkadan geliyor ve Catherine kayd zaman onu kanl elleri ile tutmaya
alyordu. Birdenbire bir kalas yn ile karlatlar. Daha yukar
gitmelerine olanak yoktu. Fakat anslar iyi gitmi ve nlerinde bir geit
almt. Hemen buraya daldlar.
nlerinde, bir lambann soluk onlar artt. Bu srada biri:
"Benim gibi hayvanlar da varm demek," diye bard.
Chaval'i tanmlard. Chaval'i takip eden iki arkada balar yarlarak yolda
kalmlard. Kendisi de dirseinden yaralanm ve buraya sndktan sora,
tekrar dnp arkadalarnn tereyal ekmeklerini almaya cesaret etmi ve geri
dnerken arkasndaki yer byk bir grlt ile km ve geit kapamvermiti.
Elindeki ekmeklerini topraktan biten bu adamlarla paylamamaya kendi kendine
yemin etti. Onlar gerekirse temizleyecekti. Birdenbire kahkahalarla glmeye
balad ve:
"Sensin demek, Catherine, sen ha... Demek erkeine kavumak istedin. Mkemmel
imdi beraberce bol bol dans edebiliriz," dedi.
Etienne'i grmemezlikten gelmiti. Gen adam, bu karlamadan allak bullak
olmutu. Catherine'i korumak istermi gibi, onu gsne bastrd. Sonra bir saat
nce birbirlerinden ayrlm iki dost gibi:
"Dibe baktn m? Buradan geemeyiz," diye sordu.
Chaval, alayl bir ekilde glmeye devam ediyordu:
"Damarlardan geemez miyiz?" diye soruyor... "Onlar da oktan kt. Burada iki
duvar arasnda mahsur kaldk. Tpk fare kapannda-ki gibi. Ama iyi bir dalc
isen ansn dene," diye mrldand.
Su tekrar ykselmeye balamt. Ka yolu aslnda kesilmi bulunuyordu.
Chaval'in hakk vard. Ne nlerinde, ne de arkalarnda hibir k yolu yoktu.
Tam fare kapanna kslmlard.
Chaval:

"Demek kalyorsun. En iyisi de bu zaten. Beni rahatsz etmezsen, sana syleyecek


szm yok. Burada iki kii iin imdilik yer var. Bizi
Germinal
371
aramaya geldikleri zaman, ki bunu hi sanmyorum, ikimizden hangisinin nce
leceini greceiz," dedi.
Etienne:
"Duvarlara vurursak belki bizi dryan olur," dedi.
Chaval:
"Ben vurmaktan yoruldum, istersen sen de bir dene, al, ite sana bir ta," diye
sylendi.
Etienne, Chaval'in uzatt ta parasn ald ve bir kaza meydana geldiinde
madencilerin varln bildirmek iin-verdikleri iaretleri tekrarlamaya
balad. Darbelerden sonra kulan duvara dayayp din-liyodu. Yirmi kez bu
hareketi tekrarlad. Hibir cevap alamamt.
Bu srada, Chaval, lambay dizdi, bunlardan yalnz biri yanyordu. tekiler
daha sonra kullanlacakt. Sonra, bir tahta parasnn zerine tereyal iki
ekmei koydu. Bu erzakla iki gn idare edebilirdi. Geriye dnd ve:
"Catherine, ok acktn zaman bunlardan biri senin," dedi.
Catherine sessiz duruyordu. Bu iki adamn ortasnda bulunmak felaketini daha da
artrmt.
imdi ekilmez bir hayat balamt. Ne Etienne, ne de Chaval konuuyordu. kisi
de birbirinden birka adm mesafede yere oturmulard. Chaval'in ikaz zerine
Etienne kendi lambasn sndrd. Bu gereksiz bir israft. Sonradan yine derin
bir sessizlik balad. Catherine, Etienne'in yanna uzanm ve arada bir
kendisine bakan eski ann baklarndan endie duyuyordu. Arada bir uzaktan
ken son duvarlarn sesleri duyuluyordu. Lambann biri snnce, yakmak iin
dierini amak gerekiyordu. Grizu patlamas korkusu onlar bir an heyecanlardrd. Fakat karanlklar iinde beklemektense bir patlamada umak daha ok
ilerine geldi ve lambay yaktlar. Hibir ey olmamt. Yeniden uzandlar ve
yine saatler geti.
Bir grlt, Etienne ile Catherine'i heyecanlardrd. Her ikisi de
372
Emile Zola
balarn kaldrdlar. Chval, sonunda tereyal ekmei yemeye karar vermiti.
Bir ekmek dilimini ikiye blm, bunu bir lokmada yutmamak iin ar ar
inemeye balamt. Her ikisi de alktan yorgun bir halde ona baktlar.
Chaval Catherine'e dnerek:
"Demek istemiyorsun? Kuvvetliymisin," diye kkrtc edici bir tavr ile
konutu.
Catherine, raz olurum korkusu ile gzlerini indirdi. Chaval'in isteklerini
anlyordu. tekinin yannda yine kskanlk lgnlklar balam gibiydi. Bu
iki adam kaptrmak istemiyordu. Sanki dosta le-mezler miydi? Etienne,
Chaval'den bir lokma ekmek dilenmektense alktan lmeye tercih ederdi.
Sessizlik gittike arlamaya balamt. Birlikte, burada mahsur kalmalarnn
zerinden bir gn gemiti. kinci lamba da snd ve ncy yaktlar. Chaval,
teki dilimi blerek homurdand: "Alsana sersem."
Catherine, titredi, Etienne almas iin ban evirdi ve yine hareketsiz
durduunu grnce:
"Al, al yavrum," diye sylendi.
Catherine hkrarak alamaya balamt. Kendisini yorgun hissediyor,
ayaklarnn zerinde duramyordu. Etienne yine duvarlara vurmaya balamt.
Yine saatler geiyor ve karmakark ve yasak cinsi mnasebet duygusu gittike
artyordu.
Yeni bir gn sona ermiti. Chaval, Catherine'in yanna oturmu, son ekmek
dilimini onunla paylayodu.
Catherine lokmalar glkle yuttuu srada, Chaval cimri bir kskanlkla onu
okuyor ve lokmay bu ekilde detiyordu. Catherine yorgunluktan bu hareketlere
ses karmamaktayd. Fakat ona engel olmak iin harekete geince:
"Oh, brak, kemiklerimi kracaksn," diye inledi.
Germinal

373
Etienne, bu manzaray grmemek iin ban kalaslara dayam duruyordu, birden:
"Allah akna brak," diye bard.
Chaval:
"Sana ne oluyor, o benim karm deil mi?" diye sylendi.
Tekrar Catherine'e sarld ve dudaklarn krmz byklan ile ezmeye balad,
bir taraftan da sylenmeye devam ediyordu: "Bizi rahat braksana sen."
Etienne'in dudaklarnn kan ekilmiti. fkeyle bard:
"Onu brakmazsan seni boarm."
Bunun zerine teki ayaa frlad. Arkadann sesinden onun bu ii bitirmek
istediini anlamt. Eski sava yeniden balyordu:
Chaval:
"Koru kendini, bu sefer seni i i yiyeceim," diye homurdand.
Etienne bu srada fkeye kaplmOTGzleri her eyi krmz grmeye, boazna
kan hcum etmeye balamt. ldrme istei kendisini btn iddetiyle sarmt.
Duvardan bir ist tabakas kopard ve bu ar paray iki eliyle Chaval'in
kafasna indirdi.
Chaval geri ekilecek zaman bulamad. Kafas ikiye blnd. Paralanan beyni
tavana yapt ve bu yarktan oluk gibi kan akmaya balad. imdi yerde, soluk
lamba nn aksettirdii bir birikinti meydana gelmiti.
Etiennee, eilmi, iri, iri olmu gzleriyle ona bakyordu. Artk bu i bitmi,
Chaval lmt. Etienne eski mcadelelerini hatrlyor, irsi alkoliklie kar
bu faydasz mcadelesi aklna geliyordu. Halbuki imdi alktan baka bir eyle
sarho deildi ki. Bu cinayetin nnde salar kirpi gibi kalkm ve ald
terbiyenin verdii utanma duygusuna karn iinde belirsiz bir rahatlk duyuyor,
hayvani aln sonunda tatmin olduunu hissediyordu. Daha sonra gurur duymaya
balad. Boazlanarak kk bir ocuk tarafndan ldrlen, kk asker akl374
Emile Zola
na gelmiti. te sonunda o da birini ldrmt.
Catherine keskin bir lk att ve:
"Aman Allah'm , lm," dedi.
Etienne kzgn bir tavrla:
"Yoksa zldn m?" diye sordu.
Catherine, anlalmaz birka kelime mrldand, boulur gibi oldu ve sallanarak
onun kollarna atld ve:
"Ne olur beni de ldr, ikimiz de lelim," diye hkrd.
Skca Etienne'in omuzlarna yapt. O da onu skca sard. Bylece
leceklerini mit ediyorlard ama lmn bu kadar acelesi yoktu ki... Kollarn
zdler. Catherine ban evirdii srada, Etienne bu sefil yarat yatk
yzeye doru srkledi. Henz yaamalar gereken bu dar yerden onu uzaklatrmak
gerekiyordu. Cecedin sulara gmldn grnce korkuya kapldlar. Demek su bu
delii de dolduracakt. Su inat bir ekilde ykselmeye devam etmekteydi. nce
bileklerinde, daha sonra diz kapaklarnda souk bir slaklk duydular. U tarafa
doru sndlar.Bu kendilerine ancak birka saat kazandrmt. Ykselen su
yine onlar yakalad. imdi bellerine kadar suya gmlmlerdi. Srtlar
kayalara dayal olduu halde suyun gittike ykselmesini seyrediyorlard. Su
azlarna geldii halde suyun gittike ykselmesini seyrediyorlard. Bu
karanlk suyu soluk klaryla yadnla-tan lamba da yava yava eriyordu.
Devaml olarak ykselen suyla bym gibi gzken karanlk, gittike soluklaan
bu sanki yemekteydi. Birdenbire karanlk son k huzmesini de sard ve
ortalk derin bir karanla gmlverdi. Lamba snmt.
Etienne:
"Allah kahretsin," diye bir kfr savurdu.
Catherine ecelin kendilerini sardn hisseder gibi Etienne'in yanna yaklat
ve alak sesle madencilerin syledikleri bir cmleyi tekrarlad:
Germinal
375
:
"lm, lambay fledi."
Bu tehlike karsnda, yaamak hrs kendilerine yeni bir canllk vermiti.
Etienne, lambann engeli ksmyla estleri kazmaya balad. Catherine de

trnaklan ile ona yardm ediyordu. Bylece ykseke bir yer meydana getirdiler.
Tavan ksm o kadar alakt ki ancak balar eik bir durumda buraya
snabildiler. Bacaklarn aaya sarktm-lard. Zemin o kadar kaygand ki,
dmemek iin skca tutunuyorlar-d. Artk sonlan gelmiti. Bu oyukta ne kadar
zaman kalabilirlerdi. Ne ekmekleri, ne de klar vard. En ok, lmn
geliini grmelerine engel olan karanlktan korkuyorlard. imdi tam bir
sessizlik hkm srmekteydi. Suya batan maden artk hareket etmez olmutu.
Karanlklar iinde saatler birbirini takip etti. Dakikalar uzatmas gereken bu
ikence onlara ok abuk geiyor gibi geliyordu. Buraya skp kaldklarndan
beri gnler getii hesabna kaplmlard. Halbuki gerekte nc gn sona
ermekteydi. Dandan yardm mitleri de kalmamt. Hi kimse onlann burada
olduundan haberdar deildi. Sonra hi kimsenin buraya inmesi mmkn olamazd.
Ykselen sudan kurtulsalar bile alktan leceklerdi. Son bir kez daha, iaret
vermeyi dndler. Fakat vuracaklar ta suyun iinde kalmt. Zaten vursalar
da kim duyacakt?...
Catherine, kaderine raz olmu gibi aryan ban damara dayamt birden
silkindi ve:
"Sesler iitiyorum."
nce Etienne, onun ykselmeye devam eden suyun sesini duyduunu sand ve onu
teskin etmeye alt:
"Bacaklanm sallyorum, onun grltsn duyuyorsundur," diye cevap verdi.
"Yok, yok, bak oradan geliyor, dinle."
Sonra kulan kmr damarna dayad ve dinlemeye devam etti. Etienne anlamt,
onun gibi yapt. Birka saniyelik bekleyi nefesleri376
Emile Zola
ni kesmiti. Daha sonra ok uzaktan ok hafif darbe sesi duydular. Fakat
inanamyorlard ve kulaklarnn nladn sanyorlard. Bu darbelere nasl
cevap vereceklerini de bilemiyorlard.
Birden Etienne'in aklna bir fikir geldi:
"Senin ayanda tahta ayakkablarn var, ayakkablarn kar ve topuklar ile
vur," dedi.
Catherine hemen syleneni yapt. Madencilerin iaretini vermiti. Tekrar
dinlediler ve yine darbe sesi duydular. 20 kez ayn hareketi yaptlar ve her
seferinde buna cevap aldlar. Sevinten alamaya balamlar ve dengelerini
kaybetmek uruna birbirlerine sarlmlard. te sonunda arkadalar oradayd
ve yardmlarna geliyorlard. Sanki kurtarclar kendilerine bir iki adm kalm
gibi delice bir sevince kapldlar.
Catherine neeyle bard: '
"Kulam duvara dayamak ne byk ans oldu."
"Kulaklarnn maallah var, ben hibir ey duymadm."
imdi srayla ikisinden biri dinlemeye balamt. En ufak iarete cevap vermek
iin hazr bekliyorlard. Kendilerine yaklaabilmek iin bir geit atklarn
duyuyorlar ve en ufak bir grlty karmyorlard. Fakat neeleri snmt.
Dnmeye baladlar. Herhalde Requil-lart tarafndan geliyorlard. Belki de
birka geit amlard. Daha az konumaya baladlar ve sonunda tamamen
sustular. imdi arkadalarn kendilerinden ayran byk ynlar dnmeye
balamlard. Bir iinin bir gnde kazaca yeri hesaplyorlard. Kendilerine
ulancaya kadar 20 kez lm olacaklard. imdi, gittike artan bir i
sknts ve tekilere henz yaadklarn belirten otomatik bir ihtiya ile ve
mitsizce aaretlere cevap vermeye baladlar.
Bylece bir,iki gn geti. Alt gnden beri bu ukurda bulunuyorlard. Su diz
kapaklarna gelmi durmutu. Bacaklarnn bu buz gibi suda donduunu
hissediyorlard. Bacaklarn bir saat kadar yukar eGerminal
377
kebiliyorlar fakat yerin darl bu durumda oturmalarn bir ikence haline
getiriyordu. Kmr atlaklar srtlarna batyor ve enselerinde derin bir ac
duyuyorlard. Sesleri de kslm, kulaklar uuldamaya balamt.
Catherine alktan kvranyordu. Bklm ellerini grtlana gtryor ve
devaml olarak inliyordu. Etienne de ayn dertten ikyet ediyordu. Karanlk
iinde evreyi aratryordu, birden parmaklar yars rm bir tahta

parasna iliti. Bunu ufalad ve bundan bir avu Catherine'e verdi. ki gn


sreyle bu tahta paras ile yaadlar. Sonunda bu da bitince yenileri bulmak
iin mcadeleye giritiler.Dierleri henz salamd ve koparlmyordu. Deriden
bir bel kemeri onlar biraz ferahlatt. Etienne bu kemeri dileri ile kk
paralara ayrd ve Catherine'e verdi. Catherine bunlar iniyor ve yutmaya
alyordu, bu paralar enelerini oyalyordu ve yemek yedikleri havasna
kaplyorlard. Bel kemeri de bitince saatlerce bezleri emmeye baladlar.
iddetli alk krizleri durulmu gibiydi. Alk imdi derin ve bouk bir ac
halini almt. Su imek iin eiliyorlar ve avularna aldklar su ile
gittike artan hararetlerini sndrmeye alyorlard. Hararetleri o kadar
fazlayd ki btn bu su susuzluklarn gidemeyecek gibi gzkyordu.
Yedinci gn yine su imek iin eilen Catherine birden:
"una da bak, bu da ne acaba?" diye sordu.
Etienne karanlklar iinde yzen bir cisme dokundu ve:
"Anlamadm, herhalde bir havalandrma kapsnn rts olacak," diye cevap
verdi.
Catherine suyunu imeye devam etti ve ikinci defa avucunu buraya daldrnca, bu
cisime elini arpt ve korkun bir lk kopard ve:
"Aman Allah'm o," diye inledi.
"O da kim?"
"O ite, byklarn hissettim."
378
Emile Zola
Bu Chaval'in cesedi idi. ierek suyla beraber ykselmiti. Etien-ne kolunu
uzatt ve byklar, ezik burnu hemen hissetti. renerek ve korku ile titredi.
Kt halde midesi bulanan Catherine aznda kalan suyu tkrd. Bu adamn kann
imi gibi olmutu ve imdi nndeki suyun hep bu insann kan olduunu
dnyordu.
Etienne kekeleyerek:
"Dur biraz, onu def edeceim," dedi.
Bir tekme yaptrd ve ceset uzaklat, fakat biraz sonra ayaklarna
srndn hissettiler.
"Allah kahretsin, defolup gitsene."
nc defasnda Etienne uramaktan vazgeti. Bir aknt onu buraya
srklyordu. Chaval gitmek istemiyor ve onlarla birlikte onlara kar durmak
istiyor gibiydi. Bu korkun arkada havay zehirle-miti. Su imemeyi ve hatta
bu yzden lmeyi tercih ettiler.
Sonunda ertesi gn, straplar dayanlmaz bir hal ald ve her yudumda cesedi
iterek imeye baladlar. Kafasn krmak hibir ie yaramamt. ls bile
onlar beraber olmaktan alkoy ar gibi aralarna girmiti.
Bir iki gn daha geti. Etienne suyun her dalgalanmasnda ldrd adamn
cesedinden hafif bir darbe yiyordu. Her dakika krmz byklan ile bu ien
cesedi gryor ve onun ldn unutarak kendisini sracan sanyordu.
Catherine hkrklarla sarslm ve sonra baygn dmt. Etienne onu
uyandrd, Catherine birka kelime kekeledi ve tekrar uykuya dald. Etienne,
dp boulmasn diye bir kolu ile onu sarmt. imdi arkadalarnn arna
kendisi cevap veriyordu. Sesleri gittike yakndan duymaya balamt. Fakat
artk dayanacak gc kalmam ve vurmak cesaretini de kaybetmiti. Burada
olduklarn biliyorlard ya, vurmak neye yarayacakt. Uzun bir bekleyi ona
beklemekte olduu eyi de unutturmutu.
Suyun alalmas ve Chaval'in cesedinin uzaklamas onlar bir
Germinal
379
para teselli etmiti. Dokuz gnden beri onlar kurtarmak iin alyorlard.
lk defa olarak geitte birka adm attklar srada korkun bir sarsnt onlar
yere att. Felaketin yeniden baladn zannederek birbirlerine sarlm, deli
gibi olmulard. Sonra derin bir sessizlik oldu. Kazma sesleri de duyulmaz
olmutu.
Yan yana oturduklar kede, Catherine birden hafife glmsedi
ve:
"Darda hava gzel olacak, hadi buradan kalm," diye sylen-

di.
Etienne, nce bu hayallere kar mcadele etti. Fakat yava yava, o da gerek
duyularn kaybetmeye balamt. Catherine kulaklarnn uultusunu ku
cvltlar sanyor, ezilmi otlarn kokusunu duyuyordu. Gzlerinin nnde sar
iaretler uuuyor ve kendisini gzel gneli bir gnde kanaln yanndaki buday
tarlasnda dlyordu.
"Oh ne scak, bana sarlsana, hep beraber kalalm, oh..."
Etienne ona sarld, ve okamaya balad, Catherine hl mutlu bir kz
ifadesiyle devam ediyordu.
"Bu kadar zamandr neden aptallk ettik anlamyorum. Seni ilk grdm an
arzulamtm. Sen ise anlamamazlktan geldin. Sonra hani bizde kaldn geceleri
hatrlyor musun? Saatlerce uykusuz birbirimizin olmak iin nefeslerimizi
dinlerdik."
Etienne bu neeli konumaya kendisini kaptrmt:
"Ama bir keresinde bana iki tokat atmtn , hatrlyor musun." diye sordu.
Catherine:
"Seni seviyordum da ondan. Sonra seni dnmekten kendi kendimi men etmitim.
Fakat sonuta bir gn yine birbirimizin olacamz biliyordum. Bunun iin de
iyi bir frsat, iyi bir ans gerekiyordu deil mi," diye syleniyordu.
Etienne titreyerek:
380
Emile Zola
"Hibir ey bitmedi, her eyin yeniden balamas iin biraz mutluluk gerek,"
diye fsldad. Catherine o kadar gszd ki, konumas iitilmez oldu. Etienne
korku ile onu kendine ekti ve:
"Ac ekiyor musun?" diye sordu.
Catherine doruldu ve hayretle:
"Yo, hi de deil, niye sordun?" dedi.
Fakat bu soru onu dald ryadan uyandrmt. Karanlklara sonsuz bir bak
att ve ellerini bkerek ikinci bir hkrk krizine yakaland.
"Aman Allah'm, ama Allah'm, ne kadar karanlk."
imdi ne buday tarlalar, ne otlarn kokusu, ne kularn cvlts ve ne de
parlak gne kalmt. Buras ken madendi, gnlerden beri ac ektikleri
yerdi. Kklndeki batl inalara kendisini kaptrm ve kt kzlarn
boyunlarn skan siyahl adam grr gibi olmutu.
"Dinle bak, duydun mu?" diye sordu.
"Yok hibir ey duymadm..."
"Orada ite bak, gryor musun kara adam orada, gecelerden daha siyah o... Oh
korkuyorum, ok korkuyordum."
Sonra titreyerek sustu. Ve yava sesle devam etti:
"Yok yok, yine teki bu."
"teki de kim?"
"Bizimle olan, artk var olmayan."
Chaval'in hayali kendisini saryordu. Kpek gibi yaadklarn anlatyor ve
kendisine kar tek bir gn, Jean- Bart ocanda kibar davrandn sylyor,
btn teki gnlerinin tokatlar, kfrler iinde getiini, kendisini adamakll
slattktan sonra okadn sylyordu.
"Birlikte gitmemize engel olacan syledim sana, yine kskanl tuttu. Oh
onu defet ne olur... Beni koru, koru beni."
Birdenbire Etienne'in zerine atld. Dudaklarn aryordu. Buldu ve dudaklarn
onlarn stne kenetledi. Karanlklar aydnlanyordu.
Germinal
381
Gnei tekrar grd ve eski ak glne tekrar kavutu. Etienne kendisine
sarlm bu yar plak vcudu hissettike titriyordu. Sonunda onu skca
kucaklad. Bu amur yn zerinde, bu karanlklar iinde lmeden nce son bir
kez daha mutluluu tatma ihtiyac onlar birletirmi, bu dn geceleri
olmutu. mitsizlik ve lm tehlikesi iinde sevimeye baladlar.
Sonra her ey bitti. Etienne dizlerinde Catherine yerde oturmaya devam ediyordu.
Bylece saatler geti. Catherine'in uzun zamandan beri uyuduunu sanyordu. Ona
dokundu, buz gibi olmutu. Catherine lmt. Buna karn onu uyandrmamak ister

gibi sarsmaktan korktu. leride onunla birlikte yaama mutluluu kendisine bir
zevk veriyordu. Sonra yava yava, gsz dtn hissetti, eli ile zorlukla
bir ocuk safl ile uyuyan Catherine'in yannda olduuna inanmak iin onu
yoklad. Sonra her ey kayboldu. Gece bile kayplara karm gibiydi. Artk,
zaman ve mekah erevesinden syrldn hissediyordu. Birden yan banda
darbeler duydu. O kadar yorgundu ki nce bu darbelere cevap veremedi. Hibir ey
hatrlamyordu. Yalnz Catherine'in, tahta kunduralarn tkrdatarak nnde
yryeceini dlyordu. ki gn getii halde Cathenire hl kprdamamt.
Otomatik bir hareketle onun rahat bir ekilde yattndan emir olmak iin ona
dokundu.
Birden bir sarsnt hissetti. Sesler duyuyor, kayalar ayaklarnn dibine
yuvarlanyordu. Bir lambann n grd zaman alamaya balad. Gzlerini
krptrarak bu krmzmtrak a devaml bir ekilde bakyordu. Arkadalar
kendisini buradan kardlar, sklm dileri arasndan kak kak orba
vermelerine izin veriyordu. Requillart galerisinde ilk kez birini tand. nnde
mhendis Negrel duruyordu. Birbirlerinden nefret eden bu iki adam birdenbire
birbirlerinin kollarna atldlar. lerindeki her eyi altst eden derin stn
insan hisleri ile hkra hkra alamaya baladlar.
Maheude kadn, Catherine'in cesedi yannda arka arkaya uzun ve
382
Emile Zola
ac lklar att. imdi birok ceset meydana km ve topran zerinde
sralanmaya balamt. Chaval'in de cesedi ortaya kmt. Onun yklma
srasnda ldn sandlar. Beyni frlam, karn imiti.
Kalabalk arasnda bulunan kadnlar, stlerini balarn yoluyorlard.
Etienne'i klara altrarak ve bir para besleyerek dar kardklar zaman
herkes bu ihtiyar adamn nnde titrediini hissetti. Eti-enne'in salar
bembeyaz olmutu. Maheude bile ona bakmak iin lklarn kesmi ve imdi
sabit gzlerle onu szyordu.
Sabahn drdyd. Nisan aynn serin gecesi yaklaan gnle lk-layordu. Ufuk
yan gn ile kzarmt.
Etienne uzun admlarla Vandame yolunu takip ederek yryordu. Montsou'da bir
hastanede alt hafta kalmt. Hl zayf ve soluk benizliydi. Buradan gitmek
kuvvetini bulunca hemen harekete gemiti. Kumpanya, ocaklan iin titremeye ve
baz iilere yol vermeye devam ediyordu. Kendisine de yol vereceklerini
bildirmilerdi. Ayrca 100 franklk bir yardmda bulunuyorlar ve maden iinin
artk ok ar geleceini ileri srerek babaca tte bulunuyorlard. Etienne
yz frank reddetmiti. Zaten, Paris'teki Phuchart'tan, iinde yol paras
bulunan bir mektup almt. Phuchart kendisini de Paris'e davet ediyordu.
Bylece eski ryas gerekleecekti. Hastaneden ktktan sonra, geceyi Dul
Desir'in Bon Joyeux adl salonunda geirmiti. Sabahleyin erkenden kalkm ve
Marchiennes'den sekizde kalkacak trene gitmeden nce arkadalar ile vedalamak
istemiti.
Etienne, pembemsi bir renk alan yolun zerinde biran duralad. Bu erken balayan
baharn temiz havasn solumak ok iyi oluyordu.
Germinal
383
Artk gn iyice mt. Ykselen gnele birlikte topraktan da hayat
fkrmaya balamt. Etienne tekrar yola koyuldu. Elindeki bastonu kuvvetle
yere vuruyor ve uzaktan, gecenin sisleri iinden syrlan ovaya bakyordu. Uzun
zamandan beri hi kimseyi grmemiti ve hastanede iken bir kez Maheude kendisini
ziyaret etmi, sonra o da her halde tekrar gelmek imknn bulamamt. Fakat,
btn iki yz krklar mahallesinin Jean Bart'taki ocaklarda yeniden almaya
baladklarn biliyojdu.
Yava yava, yollar kalabalklamaya balamt. Yanndan sessiz ve sar yzl
madenciler geiyordu. Kumpanyann zaferini smrd syleniyordu. ilerin
payandalama cretlerinden bir saat almlard. Kumpanyaya taviz
vermeyeceklerine dair ettikleri yemin boa kmt. Bu, boazlarna bir klk
gibi saplanp kalmt. her tarafta, Mi-rou'da, Madeleine'de, Crevecaurx'de
ve Victorie'da balamt. Karanlklardan syrlan yol zerinde, bir insan
grubu, tpk salhaneye giden hayvan srs gibi, balan eik yryorlard.

iler, ince elbiselerinin altnda titriyor ve kollarn kavuturup srtlarn


kamburlatryor-lard. Bu kalabaln geri dnnde, tam bir sessizlik vard
ve hi kimse evresine bakmyordu. Dilerin skld, kalplerin kinle dolu
olduu hissediliyordu. Bu gidi, midelerin ihtiyacna cevap vermekten baka bir
ey deildi.
Etienne, ocaa yaklatka kalabaln gittike arttn gryordu. Madecilerin
ou yalnz yryordu. Adeta dier arkadalarndan ve kendilerinden bezmi gibi
bir halleri vard. Bu kalabaln ortasnda, gzleri kmr gibi parlayan bir
ihtiyar ve frtnalarla dolu soluu ile dolaan gen bir iiyi gryordu. Pek
ou, tahta ayakkablar ellerine almlard. Yn oraplarn kard yumuak
ses duyulmuyordu bile. Sonu olmayan bir ak, yenilmi bir ordunun zoraki
yryyd.
Etienne ocaa ulat zaman, Jean-Bart aydnlanmt. Lambala asl lambalann
hl yanmakta olduu grlyordu.
384
Emile Zola
Etienne, elek ksmndan geerek, vezneye doru ilerledi.
ni balamt. Bir sre bu grlt iinde hareketsiz kald. Makaralar dnyor,
kmr vagonetleri, dkme zemin zerinde grlt ile yuvarlanyor, zil sesleri
birbirine kanyordu. nsan eti ile beslenen canavar yine karsnda bulmutu.
Kazadan beri, Etienne, madene kar sinirli bir korku duymaktayd. imdi derine
inen kafesler, iini gcrdatmaya balam ve ban geri evirmek zorunda
kalmt.
Soluk lambalarn aydnlatt geni odada hi tandk bir yze rastlamad.
Burada plak ayaklar ile bekleyen madenciler iri iri gzlerle ona bakyorlar
ve utanma duygusu ile uzaklayorlard. Onlar herhalde kendisini tanmlard.
Ona kar bir kzgnlklar da kalmam, tam tersine onun kendilerini
kallelikle sulayabilme olasln dnp kzaryorlard. Bu durum kalbini
szlatt, bu zavalllarn kendisini taladn unutarak, onlar yine
kahramanlatrmay ve onlar idare etmeyi dnmeye balad.
Bir asansr insanlarla ykl bir halde bolukta kaybolmutu. imdi dierleri
geliyordu.Bunlar arasnda grevin kahramanlklarndan, lmeye yemin edenlerden
birini grd ve:
"Sen de mi?" diye hayfland.
teki, sararm ve dudaklar titreyerek:
"Ne yapabilirim, karm var," diye cevap verdi.
Hepsi kekeleyerek ve bouk bir sesle:
"Benim bir annem, benim ocuklarm var... Ekmek lazm," diye cevap verdiler.
Asansr henz kmamt ve hepsi baklar karlamasn diye gzlerini kuyuya
dikmilerdi.
Etienne:
"Ya Maheude," diye sordu.
Cevap vermediler. lerinden biri, eliyle onun da geleceini iaret etti.
Dierleri kollarn havaya kaldrdlar. Zavall kadn iin ne byk
Germinal
385
felaketti bu. Sessizlik devam ediyordu. Arkadalar kendilerine elini
uzattklar zaman hepsi samimiyetle sktlar. Hepsinde intikam almak atei
hissediliyordu. Sonunda asansr geldi, bindiler ve ukurun iinde kayboldular.
Bu srada Pierron gzkt. Sekiz gnden beri lamba odasnn efi olmutu.
iler kendisine yol verdiler. Saylmak ok houna gidiyordu. Etienne'i grnce
skld. Fakat yine de yanna yaklat. Gen adam gideceini syleyince
rahatlad ve konumaya baladlar. Pier-ronne, myslerin sayesinde Progres
kahvehanesini iletmeye balamt. Msyler ona ok iyi davranyorlard.
Birdenbire sustu ve srada oradan gemekte olan Mouque'a atlarn gbresini
zamannda karmad iin kt. htiyar adam ba nnde onu dinliyordu.
Kuyuya inmeden nce Etienne'e elini uzatt. Onun eli de, dierleri gibi fke ile
dolu ve ba kaldrma isteiyle titriyordu. Btn ocuklarn kaybetmi bu
ihtiyarn titrek eli onu o kadar heyecanlandrd ki, kuyuda kaybo-luncaya kadar
arkasndan tek bir kelime sylemeden bakakald.
Etienne, Pierron'a

"Maheude bu sabah gelmiyor mu?"


Pierron nce bunu duymamazlktan geldi. Baz konumalarn ne byk ansszlklar
dourduunu biliyordu. Sonra emir vermek bahanesiyle uzaklarken:
"Maheude m, ite geliyor," dedi.
Maheude bu srada elinde lambas, ayanda klot pantolonu ve arkasnda ceketi
olduu halde gzkt. Kumpanya ona acyarak ayrcalkl davranm ve krk
yandan sonra tekrar ocaa inmesine izin vermiti. Vagonetleri itmenin onu iin
ok ar bir klfet olaca dnlm ve havalandrma tertibatnn bulunmad
ksma konan kk bir vantilatrn kolunu evirmekle grevlendirilmiti. 10 saat
sreyle, 40 derece hararet altnda bu kolu eviriyor ve 30 metelik kazanyordu.
386
Emile Zola
Etienne onu, bu erkek elbiseleri iinde grnce, buradan ayrlacan ve veda
etmek iin geldiini anlatmak iin kelimelerin boaznda dmlendiini
hissetti.
Maheude, bir sre ona bakt ve:
"Beni burada grmek seni artt galiba. Bir zamanlar, bizimkilerden biri bu
kuyuya inmeye kalkarsa onu kendi ellerimle boacam sylemitim, deil mi?
Oysa bak imdi kendim iniyorum. imdi kendi kendimi grtlaklamam gerek, deil
mi? Evde yal byk baba ve kkler olmasa bunu oktan yapacaktm," diye
mrldand.
Etienne:
"htiyar nasl?" diye sordu.
"Her zamanki gibi uysal ve temiz... Fakat akln iyiden iyiye kard. O olaydan
sonra mahkum etmediler. Fakat trmarhaneye kapatmak istediler. Buna da ben raz
olmadm. Ama bu olay bizi bir hayli zd. Kumpanyadan bir msy ona emekli maa
balayamayacaklarn, byle bir hareketin ahlkszlk olacan syledi."
"Jeanlin de alyor mu?"
"Evet, bu baylar ona da bir i buldular. Gnde 20 metelik kazanyor. eflerimden
hibir ikyetim yok. Bana kar ok iyi davranyorlar. ocuun yirmi metelii
ile benim otuz meteliim, elli metelik ediyor. Eer alt kii olmasaydk,
yiyecek bir eyler bulurduk. Estelle imdi obur gibi yiyor ve iin en kts,
Lenore ile Henri'nin ocaa inecek aa gelmeleri iin drt veya be yl beklemek
gerekiyor."
Etienne bir ac hareketine engel olamad:
"Onlard m?"
Maheude'n yanaklarna bir krmzlk yaylm, gzleri garip bir ekilde
parlamt. Fakat, omuzlan, kaderin arl altnda ezilir gibi tekrar dt.
"Ne yaparsn? tekilerden sonra, onlar da... Hepsi orada canlarn kaybettiler,
sra onlarn."
Sustu, arabalarn grltsnden rahatsz olmutu. btn hz ile
balamt.
Pierron:
"Hadi, tembeller, abuk olun!" diye baryordu. "Asansre binin,
ok ge kaldk."
Gzlerini diktii Maheude yerinden kmldamad; kadn asansre binmemiti y
uykudan uyanr gibi, Etienne'in ilk szlerini hatrlayarak konutu:
"Demek gidiyorsun?" "Evet, bu sabah."
"Haklsn, insann imkn olunca baka yere gitmesi daha hayrl... Seni
grdmden dolay memnunum, nk sana kar hibir fke duymadm sylemek
istiyordum. Bir ara, btn o lmlerden sonra seni ldrmek istiyordum. Fakat
dndm, bunlarda hi kimsenin suunun olmadn anladm. Hayr, hayr, bu
senin suun deil, herkesin suu.!
imdi, sakin bir tavrla llerinden, kocasndan, Zacharie'den, Catherine'den
szediyordu ve gzleri ancak Alzire'in ismini syledii zaman yaard. Tekrar,
akl banda kadn sesizlikle dnmt, her eyi son derecede iyi yarglyordu.
Bu kadar zavall insan ldrmek burjuvalara ans getirmeyecekti. Bundan dolay
bir gn mutlaka cezalarn greceklerdi. Hatta ie karmalarna bile gerek
kalmayacakt, askerler iilere ettikleri gibi patronlara ate edeceklerdi. Ve
eer Allah yoksa bile, onlarn intikamn almak iin yeni bir Allah doacakt.

Alak sesle, endieli baklarla konuuyordu. Sonra Pierron'un yaklatn


grnce, yksek perdeden ekledi:
"Eh, gittiine gre, gelip bizden eyalarn almalsn... ki gmlek,
mendil, eski bir klotun var."
Etienne her naslsa eskiciye satlmaktan kurtulmu olan bu prtlar reddetti.
388
Emile Zola
"Hayr, zahmete bile demez, ocuklara kalsn... Paris'te bir kolayn bulurum."
ki asansr daha inmiti, Pierron sonunda dorudan doruya Ma-heude'e seslenmeye
karar verdi:
"Hey, oradaki, sizi bekliyoruz! Gevezeliiniz bitmedi mi, hl?"
Fakat kadn srtn evirdi. Bu satlmn tela etmesine sebep neydi? Aa
inme ii onu ilgilendirmezdi ki. Ve Maheude lambas elinde inat ediyordu. Fakat
ne Etienne ne o, konuacak sz bulamyorlard. Kar karya duruyorlar, hl
birbirlerine bir eyler sylemek istiyorlard.
Sonunda kadn konumak ii konutu:
"Levaque kadn gebe, Levaque hl hapiste, imdilik yerini Bou-teloup tutuyor."
"Ah! Evet, Bouteloup."
"Ha, dinle beni, sana anlatmadm m? Philomene gitti."
"Nasl, gitti mi?"
"Evet, Pas-de-Calais'li bir madenci ile gitti. ki ocunu bana brakacandan
korkuyordum. Fakat, onlar da gtrd. Nasl? Her dakika kan tkren bir
kadn..."
Biran hayale dald, sonra yava sesle devam etti:
"Benim hakkmda neler de sylemediler!... Hatrlyor musun, seninle yattm
iddia ediyorlard. Allah'm! Kocamn lmnden sonra, ben daha gen olsaydm bu
i pekala da mmknd deil mi? Fakat, bugn, bu iin olmadna memnunum, nk
iimizden mutlaka pimanlk duyardk."
Etienne sadece:
"Evet, pimanlk duyardk," diye cevap verdi.
Daha fazla konumadlar. Bir asansr kadn bekliyordu, onu fkeyle aryor,
ceza vermekle tehdit ediyorlard. Bunun zerine kararn verdi, gen adamn
elini skt. Etienne heyecana kaplm olarak,
Germinal
389
Maheude'n, bitmi, harap olmu yzne, balnn altndan kan beyaz
salarna bakyordu. Pierron:
"Ne Allah'n cezas tembel bu!" diye bard.
Maheude itile kakla, drt ii ile beraber bir arabann dibine oturdu. Asansr
bolua dt.
O zaman Etienne oca terk etti. Darda, bir sre dncelerine dalm olarak
yolu takip etti. Kafasnda trl fikirler kaynayodu. Fakat, birden ak
havay, yksek g grd, geni bir nefes ald. Parlak bir gne btn sahay
canlandryordu, insann iini ayordu. Yaamak iyi eydi, ihtiyar dnya bir
ilkbahar daha geirmek istiyordu.
Ve, Etienne, kalbi bu mitle dolmu, yeni mevsimin bu neesi cinde evresine
baknarak yrmesini yavalatt. Kendini dnyor, kuvvetli ve tecrbe kazanm
olarak gryordu. Eitimi sona ermiti, devrimin akll bir askeri olarak
topluma sava am bir halde oradan ayrlyordu. Pluchart'a kavumak, onun gibi
sz dinlenir bir ef olmak sevinci ile yapaca konumalar dnyordu.
Programn geniletmeyi tasarlyor, burjuvalara kar olan nefretinin gittike
arttn dnyordu. Sefalet iindeki iilere bir zafer hazrlamay, onlar
tek byk insanlar olarak tantmay bir ihtiya olarak dnyordu. imdiden,
kendisini krsde, eer halk onu yok etmezse, onunla beraber zafer kazanm
olarak gryordu.
Byle hayaller kurarak, sopas ile yolun kenarndaki otlar bierek yrmesine
devam etti, sola Joiselle yoluna sapt. Uzakta parlak gnein altnda, bir sr
madenin kntlarn gryordu. Sada Mirou, yan yana Madelaine ve Crevecour.
Her yerden bir alma uultusu ykseliyordu, yerin dibinden gelen kazma
seslerini iitir gibi oluyordu. Etienne Vandame yolunu terkederek tarlalara

dald, sekiz trenini karmak istemiyorsa acele etmesi gerekiyordu, daha alt
kilometre yolu vard.
Ve ayaklarnn altnda, derin darbeler, kazma darbeleri devam et390
Emile Zola
mekte idi. Btn arkadalar orada idiler, sanki kendisini her admda takip
etmekte idiler. u pancar fidannn altndaki iki bklm alan Maheude deil
mi idi? Sada, solda, daha ileride, budaylarn, gen aalarn altnda
bakalarn farkeder gibiydi. imdi, Nisan gnei, topra styor, vadilerden
hayat fkryor, tomurcuklar patlyor, ekinler ykseliyordu. Her yandan
tohumlar iiyor, uzuyor, topra deli-yordu. Ve, arkadalar, tekrar tekrar,
sanki yzeye yaklamlar gibi daha berrak bir ekilde vuruyorlar, vuruyorlard.
nsanlar yetiiyor, kara, kin dolu bir ordu, bir asr sonraki hasada
hazrlanyor, tohumlarn patlatyordu.
SON
YAYINLARIMIZ
/- YEN KLTR ANSKLOPEDS
Son genel saym sonularn, yeni illeri, ileleri 1992 dnya ekonomik siyasal
gelimelerini bulabileceiniz yegane ansiklopedidir. A'dan Z'ye alfabetik olup,
90 gram 1. hamur kda baslmtr, 10 ciltten olumaktadr.
2- ENGLISH FOR BEGINNER'S NGLZCE RENM SET
8 Cilt 3 kasetten oluan yepyeni bir settir. zel izimlerle donatlm 3 ders
kitab, Trke-ngilizce hikayeler kitab, 1 szlk, 1 gramer ve 1 alma
kitabndan olumaktadr. Ayrca 3 adet kaseti vardr. 1. hamur kda
baslmtr.
3- TRK KLASKLER DZS
Evliya elebi'den Tevfik Fikret'e, Namk Kemal'den mer Seyfettin'e kadar 25
edebiyatmzn eserlerinden meydana gelmitir. retmenlerin, rencilerin,
herkesin elinin altnda, ktphanesinde bulundurmas gereken kitaplardan
olumaktadr.
4- SPOR ANSKLOPEDS
Atletizmden basketbol, futboldan gree, voleyboldan yzmeye kadar tm spor
dallar. Genel bilgileri, kurallar, dereceleri ve iz brakanlarn iermekte
olup, 1. hamur kda baslmtr. 6 ciltten olumaktadr.
5- DNYA KLASKLER DZS
V. Hugo, L. Tolstoy, E. Zola, J. Steinbeck gibi dnyann nde gelen yazarlarnn
eserlerinden oluur. Kuaktan kuaa geecek bir kltr mirasnn gerek
rnleri olan bu dizimiz 21 kitaptan meydana gelmektedir.
TURK KLASKLER DZS
1.
ZYA GOKALP Eserlerinden Semeler
2.
NAMIK KEMAL ntibah ve Vatan yahut Silistre
3.
MER SEYFETTN
Yalnz Efe
4.
NASRETTN HOCA
Fkralar
5.
DEDE KORKUT Hikayeler
6.
ZYA PAA
Eserlerinden Semeler
7.
BRAHM HAKKI
Marifetnme
8.
AHMET HAM Eserlerinden Semeler
9.
AHMET RASM Eserlerinden Semeler
10.
EVLYA ELEB
Seyahatname
il.
MEVLN C. RM
Eserlerinden Semeler
12.
TEVFK FKRET
Eserlerinden Semeler
13.
MUALLM NAC
Eserlerinden Semeler
14.
A. CEVDET PAA
Eserlerinden Semeler
15.
M.KFERSOY Safahat
16.
YUNUS EMRE iirlerinden Semeler
17.
FUZL
Eserlerinden Semeler
18.
NABZADE NZIM
Zehra
19.
MEHMET RAUF Eyll
20.
EMSETTN SAM
Taauk- Tal'at ve Fitnat
21.
RECAZADE M. EKREM
Araba Sevdas
22.
SAM PAAZADE SEZA
Sergzet

23.
A.MTHAT EFEND
Feltun Bey ile Rakm Efendi
24.
KARACAOLAN Semeler
25.
BRAHM NS
air Evlenmesi
- 'jf
Emile Zola (1840-1902)
Paris'te dodu. Edebiyatta
doalcln kurucusu olan bu
nl eletirmen ve romanc birok
ynden ann tipik bir
temsilcisiydi.
Madencilerin yaam koullarn
anlatan Germinal (1865) yazarn
en nl eserlerinden
biridir.

You might also like