You are on page 1of 511

M<ESm^i'<yE

PROF. DR. ALOSMAN KOKUZU

RUM YAYINLARI

RM YAYINLARI MEVLNA KTAPLII / 8

ISBN: 975-6021-25-X

Mellif/ PROF. DR. ALOSMAN KOKUZU Eser / MESNEV'DE PEYGAMBERMZ

Yayn Ynetmeni / Mustafa alkan Bask ncesi Hazrlk / Ahmet Acar Kapak Tasarm / Harun Yldz Bask / Meltem Ofset Haziran 2006

RM YAYINLARI ataleme Sk. ataleme Han D/2 Tel: O 212 512 48 84 faks: 512 09 14 e-mail: rumiyayincilikfaivahoo.com.tr. Caalolu / STANBUL

NDEKLER Takdim Giri MMET BYKLERNDE O DNEMN PEYGAMBERNE BALILIK ANANS Tarihi Tespitler Sufiler ve Hz. Peygambere Ballk Mevlna Celleddin Rmi ve zledii Yol Mesnevi'de Peygamberimize ve Szlerine Ait Atflar BRNC DEFTER Mustafa ve mer Beraberlii Zekt Yoksa Yamur Da Yoktur Sabr Genilemenin Anahtardr Sr Saklama ve Baarya Ulama Ahad'dan Ahmed'e Giden Yol Dnya Hissi ve Din Hissi Dorular ve Eriler Kulluun nndeki hlasmza Dman Engeller ve Kt Huylarmz nce Ambardaki Fareyi kar Hz. Peygamberin Nam ve Ondan Yararlanan Ehl-i Kitap Her Ynden Ahmed'e yi Yapmak Gerek Hz. Peygambere Hakaret, Yapana Zarar Getirir Bir Delikten ki Kez Yara Alnmaz Tevekkl ve yi almann Srr En Gzel Ev Halk Dnya ve Dnyalklar: Din Yolunda Maln Harcanmas Gz Bebekleri stiare Snnettir Herkes Snrn Bilmeli akacktan Hastalanma (Temaruz) ve Ktl Hev'ya Gre Kur'an Te'vili ve Yorumu 50 52 54 58 63 67 68 71 73 76 78 80 82 84 33 38 41 44 46 48 49 21 22 24 24 28 / u 15

Hz. Peygamberin Ad Kyamete Kadar Bakidir Dnya Hayat Bir Saatten barettir nsanolu (Nun Kimlii), Dilinin Altnda Gizlidir Allah'n Nuruyla Bakanlar Cihad- Asgar, Cihad- Ekber.... Arnan, Tez Tanr Derghn Grr Talip ve Matlup Sahabe Bahtiyar Nesildir Kuldan ksa Da Hakkn Sesidir lhi Kkenli Gzel Kokular Madde lemine Dn Bill'in Gzel Sesi Ve Anlam Gayb Yamuru Bahar ve Gz Serinlii Ayrla Dayanamayan Stun akllar O'nu Konutular nfak Edene Bol Ver Ya Rab man Nasip idir Kadnn Fendi Herkes Kuldur, Hak'ka Baldr M'minin Kalbi, Allah'n Saray Mstear Gvenilen Kii Olmaldr Mrit Gerei Vahiy Ktibi Ve Bana Gelenler Namazda Huzur Ve Huu' Peygamberimizin Hz. Zeyd le Konumalar Gelen Hediye ve Almetleri Kyameti Gr Peygamber ncinmesin Kapal Gz Gremez Sahabe, Yolumuza Ik Tutar, Yol Gsterir Hz. Ah ve ehit Oluu Mekke Fethi Dnya Sevgisi Saylr M? Yahudiler ve Yanl ddialar

86 88 90 92 93 94 96 98 99 101 102 104 107 109 112 115 117 119 1^1 123 125 126 128 131 133 134 136 137 138 139 141 145 146 148

BCNC DEFTER MESNEV'NN KNC DEFTERNDEK HZ. PEYGAMBERE VE HADSLERNE YAPILAN ATIFLAR M'min M'minin Aynasdr Hayalin Hill Sanlmas Allah'n Yemini Fni'ye Kasem Olmaz Yeryznn Askeri Peygamberimiz'e Mirmet Borcumuz Kin ve Zararlar Emanet'e Riyet Peygamber'in creti Olurmu? Sabr Glkleri Giderir Dertler ve Dermanlar Haset yilie Kat Kat Sevap: hlas Mkfat Artrr Sddk'ler Rahman'm Nefesi Cehennem'in Allah'a Yakar Gerek Yz: Akl Ve His Gerei Grseydik Chilin Sevgisi, kl'in Dmanl Can Dman Allah'n Nuruyla Bakanlar mm-i Mektum Olu Abdullah man ve nkr Hasta Sahabi'yi Ziyaret Hasta ve lm Hasta Dirildi, yileti Meveret Edilecek Akl Sayca Az Grnen Asker Hayrsz Du'a Yce Da Yklenme Her ki Yurtta yilik 153 157 159 163 165 167 168 170 172 173 175 176 178 179 181 183 184 186 188 189 191 192 193 195 196 197 198 199 201 202 203 204

ibdeti Geciktirmeyiniz Maksad; hsan Etmektir Goru Kalbe Emniyet Verir Mnafklarn Mescid- Drar Yapmalar yi ve Kt Bilen Konuamaz M? Her An Bir Mescid- Drar Var Namaz Vahyin Ruhu ve Akl Yeryz Mslmanlara Namazgahtr Gz Uyur, Gnl Uyank Kardelik, Birlik-Berberlik NC DEFTER MESNEV'NN NC DEFTERNDE PEYGAMBERMZE VE MBAREK SZLERNE YAPILAN ATIFLAR ki Kulak ve ki Kalp Hak Kokusu ve Yemen yi Niyet le Yaplan Hata Af Edilir Du Kulluu Gzelletirir Sabrn Sonu Selmettir Tedbirli Olmak Kt Deildir Alk Kulluu Bozar M? Ky Hayat Kalbi Kreltir Sefer Ediniz Cismi Cn Olan Mustafa Mnafn Tannma Yolu Cemdat Diridir Bilgimiz Yok De rfan Kazan Kur'n- Kerim Allah'n Garantisindedir Gz Uyur, Gnl Uyank Kader Bahsine Dalamazsnz, Derindir Kur'n Hafz Sahabe. Dua'da Israr ^

205 206 207 207 211 212 214 214 215 217 218 220

227 231 232 234 236 238 240 243 249 250 251 253 254 255 259 261 264 265

Kii Dilinin Altnda Gizlidir Zraki Hastalk Grnmez Ba Cihan Rya Gibidir Kavmi inde Peygamber Peygamber efkati ArsIanAli lim, nce Gren Kiidir Allah Kalbe Bakar Gz Nuru Namaz Sebepler, Mucizeler Namazda Kalp Huzuru Gizli Veliler ldeki Susuzluk Mucize stne Mucize Hazma M'minin Nuru Ah-Verite Sahtekrlk Temiz ve hlasl Dindarlk Szde Savalar iirin yisi yidir, Etkilidir yiliin Karl Kur'nn Zahiri, Btn Bukah Esirler. Yunus'un Mi'rac Amellerde Devamllk Esastr DRDNC DEFTER Sabr Varln Anahtardr Savata Nebiler Allah'a Kendini Veren Kii Peygamberler Ebu Cehil Mucize stedi nsanlar Kardetir

265 266 267 268 269 270 271 272 274 275 276 278 279 280 283 285 287 288 290 292 294 294 295 299 302 304

310 311 312 313 314 315

Yz Kandil ve Tek Bir Nur Hz. Osman ve Minberi Sonda Gelen ncler Nuh'un Gemisi 'in Armdrlmas Put Kran Rasl Hz. Halime ve Bana Gelenler kr Secdesi Ahmed ve Medih Ebleheler Cennette Mi? Ya Eyyhe'l-Mzzemmil yetinin Tefsiri Ahmak'a Cevap- Skut Snf Halk Yalanc Mseylime Rahman'm Kokusu Yusuf'un Gmlei Peygamberler Komutandr tiraza Cevap ileke Rasl lmeden nce lnz Gizli Define, Hazine Halkn Aklnca Konu Safer Ay kt Mjdesi Sddk'la Meveret Peygamberle ekien Arap Beyleri man Alameti Olan Nur Byc Koca Kar Gnde Yetmi Kez Tevbe Nefsini Aalayan Kii Kalbe Giren Nur Tevbe Nefsi Aala Size yle Grnyor Doru Gr

315 317 319 322 323 324 325 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 344 344 345 347 348 349 351 354 355 356 357 358 359 360 361 361

O'nun Zatndan Sz Etmeyiniz Olduun Gibi Grn Bana Peygamberin Can Sonu BENC DEFTER

362 363 365 366

MESNEV'NN BENC DEFTERNDEK PEYGAMBERMZE VE SZLERNE YAPILAN ATIFLAR Kfir Yedi Barsakla Yemek Yer Misafirleri Paylan Misafir Utanmas Bunu Ben Ykayacam Kaybolan Heykel Mustafa Onu Kucaklad Peygamberin Dediini Tut Ebedi Misafirim Gerekten Doydum eytanm Mslman Oldu Akl ndedir Benimle Dutar, Benimle Grr Srr Ruhbanlk Yoktur lmeden Evvel lenler Keke Daha nce Kseydim Fakr Benim ftiharmdr Az Kald Kfr Olayazd Tanr Eli Onlarn Elleri stndedir Acnacak Kiiler slm Garip Balad Suret ve Kalb'e Nazar Amel En Vefal Arkada Dertlerini Tek Dert Yapanlar Kevser'den Benzi Kzaranlar Alk Tanr Yemeidir Kalp Huzuru ve Namaz 373 375 376 377 378 378 379 380 381 382 384 385 386 387 388 391 393 394 396 398 399 401 403 404 405 407

Muhammed'in Bedeni Sen Olmasaydn Tanr Dilei Din tten barettir Muhammed'in Yldz Naslsa yle Gster Rzk Kaps Kanaat Tkenmez Hazinedir Rzklann Taksimi nnde Nice Devletler Var Tanr'y En yi Bileninizim Akl Yrtmek Kulluktur Glgesizler Kalp Suret Dengesi Banz Yerden Kaldrnz Tanr Kapsnn Halkasna Vurmak Kanaat Hazinedir Rzkn Sana Ular Tanr'ya dn Verin ALTINCI DEFTER MESNEV'NN ALTINCI DEFTERNDE PEYGAMBERMZE VE HADSLERNE YAPILAN ATIFLAR Sava ve Barmz Sava Barn Temelidir Kilitleri Aan Peygamber Mhr O Kaldrr Ebu Talip Amca Sadece Hak'tan ste Mft'lerin Fetvas Az Kald Yoksulluk Kfr Oluyordu Halvet ve Rahiplik Kalem ve Klnh Peygamber mm-i Mektum Olu -

408 409 412 413 413 414 415 417 418 420 421 426 427 429 430 431 433 434 435

440 442 443 444 446 449 450 452 453 455 456

Kskanlk Gne'e Yarar Ben Onu Gryorum Yaayan l Ahmed'in Sz Gerektir Konuan Krk Talar Hz. Bill ve Hill Ahmed'i Anma mam Aa Vuru Mira Sonu Yeni Durum zgrle Kavuu Peygamberimizin Kucanda Beni De Ortak Et Hasta Hill'i Ziyaret Garanik Olay Karanlkta Yldzlar Yoksullarn Duas yi Dinleyen Gerek Her Varlk ift Yaratld Sahabe Edebi Tanr Diliyle Konuur Ya Dken Gzler Yalya Hrmet Mslmann Ryas Helvay Yedi Sadaka Belay Defeder Peygamber Akh Ben yi Koku Alrm Yusuf'un Kokusu Arif Kiilerin Gc Hamd ve Cmertlik Cennet Daldr. Kulumun Kalbine Sdm Peygamberlik ve obanlk irkini irkin, Hakk Hak Olarak Gster Verdiimi Geri Almam

458 459 460 462 464 465 466 467 467 468 469 470 471 473 474 475 477 478 480 481 482 484 486 487 487 488 490 491 492 493 494 495 496 497

Cmertlik Kazantr Aldan lkesi Sadakayla Mal Azalmaz Doymayan ki Haris Yediinden Yedir M'min Kama Benzer Cansz Varlklar da Peygamberle Konuur Hepiniz obansnz Kimin Mevls Vahiyden Olan Sz -

497 498 498 499 500 501 503 504 505 507

TAKDM: lemleri yaratan, terbiye eden, merhameti bol Rabbimize dolu dolu hamd ve krmz; RasUerin Hatemi Efendimize, ev halkma, annelerimize ve btn slm mmetine hrmet, salat ve selamlar mz arz ederiz. Elinizdeki bir ok eksikle dolu kitap, bu eksiklerin ikmali iin belirsiz bir sre daha baskya girmeyebilirdi. Ama Allah'a kr bu gn takdim yazsm yazma imkan verdi ve eser gn yzne kt. Kitabm belirli bir plan dahilinde kitap olarak hazrlanmay, ondaki tekrarlarm ve za'f telifi diyebileceimiz niteliklerin domasma sebep oldu. Yine de onun bir hizmet yapmasm mit ederiz ve Allah'tan dileriz. lkemizde Rmi'yi tanyanlar, bundan yetmi yl ncesine gre daha azalmtr. Altm sene nce, bugnler dnlerek bir takm faaliayetlere giriilmi olsa idi, imdi pek ok Mevlna-ins alime sahip olurduk. Mesele sadece ekil lsnde ele almd ve Rmi'nin; manevi unsurlar, onu meydana getiren inan ve ameli hayat ile ah lak geri planda kald. Artk gnmz toparlanma gndr. yle umarz ki, ilgili birimler Onun tarih, kltr, iman ve ruh ynn dnyaya daha gzel anlatacaklar ve bizde bundan yararlanacaz. Mevlna slm dininin ve derin medeniyetinin ortaya koyduu bir alim, mtefekkir, sfi ve mrittir. alar tesine kadar slm iman, ahlak ve zhd hayatirun tantimmda, her dnmede kml ma nada hizmetini srdrm, srdrmektedir. Gelecekte de o en mer hametli, k bir mrebbi olarak gnllere slm' ve onun Aziz Pey-

gamberi ile Kur'anmzn sevgisini ulatracaktr. 2007 senesi Unesco tarafndan Mevlna Celleddin Rmi yl olarak kutlanacaktr. Trki ye'deki ilmi hayatm, sanat hayatmm bu yl pek ok faaliyete imza atacam beklemekteyiz. Kitabmzda yer yer tekrar ettiimizi burada da yazmak isteriz: Mevlna madde ve ruhtan ibaret bir slam by, olduuna gre, ilim dnyamza den "onu olduu gibi tanmak ve tantmak iin ilmi gayretleri seferber etmek". Bu sayede Mevlna aratrmalar, kendisinden beklenen ciddiyete ulap, umulan eserlerini verecektir. Mevlna'y kiilere ve arzulara gre anlama ve takdim dnemi artk sona ermelidir. Bu dnem, bu sevilmeyen zaman sreci artk bitmeli dir. slm Medeniyeti ve ilimler tarihi Dnya'ya, kendi evlatlarm ve onlarn lem-umul eserlerini, katksz tertemiz bir alma emei olarak "olduu gibi sunma" grevini yapmaldr. Mevlna yce s lm dininin, biliminin ve ahlakmn Dnya'ya arzmda bir imkan ve bir merhaledir. Dtiha onbinlerce bymz iin de ayn hizmetleri insanla arz etmekle grevliyiz. Grevimiz pek oktur. yi ve vazifesini idrak eden bir mmet olmak da az emek istemez dorusu. Allah'a gerek anlamda kul, Raslne bende olmak niyazmzla takdimimize son veririz. Ali Osman KOKUZU Seluklu-14 Saferu'l-Hayr 14271 14 Mart 2006-03-15

Giri: Tarihin derinliklerinde gml olduklarm zannettiimiz ve es ki olarak grdmz eserler ve oniarm sahipleri, gnmzde de, akl ve ruhlar zerine, olumlu etkilerini srdrdklerini mahede edince, onlarm asla eskimediklerini ve henz yeni olduklarn anla maktayz. Zaten onlara "eski" ve "yeni" sfatlarm bizler itibari olarak vermekteyiz. Verdiimiz bu sfatlar da, verenin kimliine gre de imektedir. Bu eserlerin ve sahiplerinin byklkleri de ayn ekilde bizim kendi nitelendirmemize gre olmaktadr. Bu nitelendirmeleri belirleyen l, omlukla "iinde yaanlan zaman ve hadiseler"; gnn moda deyiiyle konjonktr olmaktadr. Yani, bir eser veya ahs, bir ekilde, konjonktrel olmusa, artk n almamaz demektir. Hele bu eserleri veya kiileri, bakalar beenmi ve mse, bizim dikkatimiz onun zerine daha da younlamaktadr. Geri yabancnm ahitlii, bir tr fazilet olarak grlm ve bir Arap atasznde bu husus zikredilmitir. "Fazilet ve stnlk, dmanm da kabul ettii eydir/ sfathr". Toplumlarm, deer olarak grdkleri ahslar ve en dolu an lamda kltrel mirasmzn, uurlu ve bilimsel deerlendirmelerinin yaplmas mmkn deilmidir?, yani daha ksa deyile her eye kon jonktr m hakim olacaktr?. Bizim inancmz; eer eskileri bilimsel anlamda, tanyarak ve uurlu bir biimde bilerek sahip karak ince leyenlerin toplumdaki saylar artarsa, konjonktrn hkimiyeti kal mam demektir. Deerler zerine toplandn greceimiz gnlk ilgi, daha sonralarda dnlecek ve konjoktr laf edilmeyecektir. 15

Yedi yz yl akm bir sreden bu yana artk Konya'h olan Mev lna Celleddin Rmi-i Belhi de, eskimeyen eskilerden olmu bir din alimi, sfi ve mellifimizdir. Son yarm yzylda bu ehirde, ilk n celeri olduka ilme bal, daha sonralar sadece zahiri grnt ve turistik faaliyetlerle tantlmaa alld. Ona sahip kacaklarn zannedeceimiz kltr kurumlan; tekkeler, kanunla yasaklanp ka patldklar iin, toprak altma girmi bir takm kurum veya kurum hkmndeki bireyler topluluu, ona sahiplenir grnmektedir. Ama, onlarm sahiplendii Mevlna Celleddin Rmi ile, tarihte yaayan arasnda acaba benzerlik varmdr? sorusunu hi soran olmad. n k, onu ihtifallerde anmaa alan fikrin, byle bir derdi yoktu. Bizim lkemizde, tarihin bir zaman diliminde, Trk toplumu, kltr ve dini ilimler dzeyi ok dk fertlerden kurulu ise, onlara gre Mevlna, maddi getirii ile llmelidir. Bir Mevlna rei/ brei, etli ekmei, bir kitaptan ok getirirse, zaten kitaba deftere, Mevlna'nn ilmi manada tanmmasma da gerek yoktur. Hele Mevl na kltr ve ananesinin altndan, slm dini ve ahlak, slm ilmi, medeniyeti ve kltr kacaksa, o takdirde durum pek de i ac olmayacakt. Durum byle olunca, mmkn mertebe Mevlna, rmdan karlarak, bir tr slm dini ile irtibat kesilmelidir. Bu ii kaba ve sert bir tarzda yapma yerine, yllara yaymal ve yumuak bir slupla gerekletirmeli idi. Altm senedir, birileri ve tekileri de nder olarak ii byle gtrdler. Ama artk, dnya Mevlna'y ger ek lleri iinde tanmaa balad. yle olunca, bizde de retim kurumlarmda, niversitelerde ve zel kurulularda, Rmi gerek sfatlaryla tannmaldr. 1984 ylmdan itibaren, Konya Seluk niversitesi tarafndan gerekletirilen Mevlna sempozyum ve kongrelerine, "Mesnevi'de Peygamberimize ve Hadislerine Yaplan Atflar" balkl teblilerle katlmtm. Bu katlmlarda gerekletirdiim almalar, her sene, Mesnevi'nin bir defterini yukardaki bala uygun tarzda inceleme eklinde olmutu. Her defteri ele alp, beyitlerde geen bala uygun atf ve iktibaslarn kk bir blmn ayryor ve onlar aklyor dum. Aradan yllar geti. Bu yazlar, sempozyum ve kongre kitapla16

rmda kalp gitti. O gnlerde bu tebliler - bana gre - byk hizmet yapmt. nk, bizim gibi bu ilmi faaliyetlere katlan deiik mes lek gruplarndaki retim yeleri ve dier misafirler Mevlna'y, o tarihlerde kendilerine gre yorumluyorlard. Bu durumun eitli se bepleri bulunmaktadr. Bizim bu konuyu burada sz konusu etme miz de gerekmemektedir. Ama uras muhakkak ki, her ilim mensu bu, fikir ve tercihlerinde ilme kar sorumlu olduuna gre, gerekle re ve ilerin asima uygunluk asmdan, yaplan bu konumalar bizi zyordu. nk bunlar doruyu yanstmaktan ok, gne gre yap lan fki konumalar oluyordu. Bir ou, gerekli emein ekilmedii ve konunun tanmmad teblilerden meydana gelse de, durum icab konuan ve hakikatm aksini ifadeden ekinmeyen sorumlu ve ehli yetli kiilere de zaman zaman Talanmaktayd. yi niyetlerle ve srf ilmin yce deeri adma katldmz bu top lantlarda, ynetici kadronun meseleyi bilmeden kendisine sylenen lerin ve yazlp eline verilenlerin etkisi altmda, zaman zaman zc konumalar yaptm grnce, kendi kendimize kahrederek, bu et kinliklere katlma iini brakk. nk, iyi niyetimize ramen, eki len emeklerin takdir grmemesi, hatta stelik hafife aimmas, bizleri zmekteydi. Hatta bir seferinde bugn bile hatrlyorum, bir yetkili : "Mevlna yle be beyit farsa iir okumakla tanlmaz..." yollu, kendisine yakr tarzda st perdeden atp tutuvermiti. Biz de bu yetkili byle konutuu iin, artk bu ilmi faaliyetlere katlmamaa karar vermi/ niyet etmi ve ylece szmzde de durmutuk, hala da durmaktayz, insanlar sahip olmadklar erdemlere, hnerlere nedense dost gzyle bakmamaktadr. Halbuki, bu toplantlarda g rlmtr ki, uluslar aras ne sahip kiiler, Pakistan ve benzeri lke lerden kalanlar, teblilerinde, hem de ezber olarak Celaleddin R mi'den yzlerce beyit inad edince, Trkiye'den katlanlar ve Trki ye'deki Mevlna-bilim faaliyetleri adma, yahut da hi olmazsa biz kendi ahsmz adma eziklik duymakta idik. Ama hibir zaman da sz konusu ynetici gibi dnp, bu tr baar sahiplerine haset nazaryla bakamadk. Bize gre de Mevlna, kendi ahengi, szleri ve

17

beyit ve msralaryla, rubaileriyle kendi musikisi iinde anlrsa, bu tavr bizleri Seluklu Konya'snn ilim harimine kadar gtrebilirdi. Yine bu teblileri sunarken grdk ki, kongre ve sempozyum larda, katlmclar arasmda, birka tane dini ilimleri bilen kii grev alm ve Celleddin Rmi'yi, ilim lleri iinde kalp, onu; sufiler ve dinimizin bykleri arasmdaki yerine oturtup. Peygamberimize bal bir slm alimi, bir mrid ve pir olarak deerlendirmise, farkl anlatanlar da bu gre hemen katlmakta, o sene ar fikirlere; hazreti yersiz mbalaalar yaparak slm st tantma uarlma raslanmazd. Ne zaman i dini bilmeyenlerin elinde kalrsa, o sene herkes kendine gre bir eyler syler ve yanllara batard. Bu satrlarm yazarma, bir ok kez katlanlarm tebrikleri ve yanl anlamalara kar itiraflar olmutur. Tarihe ahitlik adma arzetmek istediim u olay hi unutmayacam. Bir le zeri, kongrenin birisinin sabah oturumu bitip, misafirler grevlilerce yemek iin bir minibsle Me ram'a gtrlrken, bir ara lkemizde babakanlk da yapm bir hemehrimizle yaptm konumay hi unutmam, ibretle hatrlarm. On kii kadar ahidi de bulunan bu olay esnasmda minibste, hatr ladm kadaryla bu ileri dzenleyen daire yetkilisi Emin Pasin yanmda rahmetli Do. Dr. Osman Cilac da mevcuttu. Babamla yat olduunu kendisinden rendiim bu zata, "yal bal olduunu, artk teki aleme gitme gnlerinin yaklatn, Mevlna'y olduu gibi tantmalarmm gerekli olduunu, byk olarak kendisinde doruyu ve gerei aklyla belirtmesini beklediimizi" syledi imde; "siz haklsmz. Burada oluan hava iinde baz eyler syleni yor. Yanl deerlendirmeler yaplyor. Kesinlikle Mevlna dinimizin stnde bir ahs deildir. slm'a ve onun aziz peygamberine bal dr. Bu gr en doru olan grtr" anlamma gelen gzel ve doru szler sylemilerdi. imdi rahmetli olmu Sadi Irmak beyefendiyi bu ikrarndan dolay o vakit ok takdir etmi, ama bu szlerin kongre lerde sylenmesini de kendilerinden beklediimizi eklemitim. Dndk ki, Mevlna mslman olan ve Peygamberimiz Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve selleme bahhyla iftihar eden/ bu ballkla eref duyan, bunu da iirlerinde ifade eden bir din,
18

ahlak ve tasavvuf bymzdr. Mesnevi indekslerinde grdk ki, Mevlna'nm, kendisinden en ok sz ettii, mbarek szlerine ese rinde en ok yer verdii zat, Rasl-i Kibriya'dr. Bu emeklerimizin, yaptmz bu almalarm heba olmamas ve gelecee belge olarak kalmas iin bunlar yeniden tertiplemee, gelitirmee ve yaynla maa karar verdik. Bu son gelitirmede unlar yaphk; teblilere alamadmz atflarm byk bir blmn metne aldk. Sonra, her bir iir grubuna, oraya uygun bir balk verdik. Yaplan atfta bir ahlak veya din meselesi, yahut da sosyal bir konu ilendii iin, onu ms takil bir bahis olarak dnp, ona uygun bir ser-levha tespit ettik. Balkta verilen konunun, kk bir aklamasm mteakip. Mesnevi beyitlerini Farsa olarak, ama latin harfleriyle esere aldk. Daha sonra Trke'sini ona ekledik. Sonunda da, meseleyi bir btn halinde okuyucuya sunduk. Kanaatmzca eseri bu ekle skmzn yle de bir faydas olabilir; isteyen buradaki herhangi bir bahsi okur, orada geen beyit lerle birlikte olur, aklamalar izler ve sonunda, isterse kitab kapa tp, can istedii zaman tekrar aabilir. Dolaysyla, en by sekiz on sayfa tutan birimler halnde efendimize ve mbarek hadislerine ait iktibaslar verdiimiz iin, kk kk kmeciklerde, ayet- ha dis, Mevlna'nm kendi aklamalar bir araya gelmi oldu. unu ifade etmeliyiz; elinizdeki kitap, bete biri o almalarda ki birikimi ihtiva etmektedir. almamz kitaplatrrken, Mevlna ve eserleriyle, tarih boyunca lkemize ve dnyaya etkisi konusunda da bir eyler ekleme lzumunu hissettik. Byle olunca kitap be kat byd ve hedefi de geniledi. Biz imdi diyebiliriz ki, bir okuyucu Rmi hakkmda genel bilgi ve eserleri hakkmda birazck fikir sahibi olabilmek iin bu eserden yararlanabilir. nk, burada almh yaptamz yzlerce beyitten ve dier mensur ve manzum eserlerden r nekler bulunmaktadr. Bu durumda unlar sylemek mmkndr: elinizdeki bu eser, hem Mesnevi'den semeleri ihtiva eden, hem de Mesnevi'nin tmn temsil eden bir semeler kitab deildir. Bu ki tap ayn zamanda bir tr Mesnevi derlemesi ve erhidir. nk, pek ok yazarn yapmad i burada yaplm, Ankara'h Rsuhi De19

de'den bu yana kimler ne yazmsa, onlara baklmtr. Ama konusu sadece Peygamberimiz, mbarek szleri/ hadisleri ve bazan da Kur'an- kerime yaplan birka atftr. Eer tam bir Mesnevi semeleri kitab derlemek isteseydik, o zaman elinizdeki eseri, Mesnevi'nin kk bir rnei olarak hazrlamamz gerekecekti. Yani, orada Mes nevi'nin ihtiva ettii her konudan rnekler almp, kk bir Mesne vi derlenmi olacak. Bir dier nokta ise udur; bu kitapk, Mevlna ve Mesnevisi hakkmda, bizim de sylememiz gerekenleri bnyesinde barmdran bir eser niteliindedir. Dini ilimlerle uraan kiilerin, uzun sre dini ilimleri okutmu bir hocaefendiyi Rmi'yi anlamaa ve anlatmaa almalar da kltrmz ve irfanmz iin belki de yeni bir eni olmaktadr. Allah nasip ederse ileride, Mesnevi'nin eski erhlerinin veya daha nceki Mesnevi almalarmm bir deerlendi rilmesi ve rneklemesi yaplabilir, onlar yeniden yaynlanabilir. Za man neleri getirecek imdiden bilmek mmkn deildir. Allah'tan baar niyaz eder, Rasl-i Ekrem'e ballklarm arz eder, bizlere medet-res olmasm dileriz. Cuma gecesi; 27 aban el-Muazzam 1421 123 Kasm 2000 - Konya.

20

M M E T BYKLERNDE, O DNEMN PEYGAMBERNE BALILIK ANANES;

"Din bykleri" deyiminin yadrganma ihtimalini dnerek, bir yanl anlatma ve anlamaa meydan vermemek iin, kastmz iyi bir tarzda aklamamz uygun olacaktr. Bir dinin by, bizim kabulmze gre, ilk sahabileridir. O dinin peygamberine ilk inanan lar, dinin ululandr. Buradaki "ulu" szyle de, beer stlk gibi bir anlam kastetmemekteyiz. Hatr saylr kii, kdemi olan zat, saygya layk birileri anlamnda kullandmz bu terimlerle, misal vermek istersek, bizim kendi dinimizin Ashabm da kastetmek durumunda yz. nk, onlarm ululuu ve bykl, Allah'la olan rzalamalar sebebiyle, temelden halledilmi bir byklktr. Hakkm ululuu karsmda kendi yokluklarn kabul eden bu kiilere, dinimizde Al lah'a ve Raslne ballklar sebebiyle bu ululuu, bizzat Hak teala ltfetmitir. Byk ilim ve ahlak sahipleri, salih kiiler, ehitler de dinin bykleridir. Onlarm ilminden, eserlerinden, fedakarlklarmdan; daha sonraki dnemlerde mmetin halefleri olan fertler vasta syla rnek alnaca iin, kendilerini saygyla ve hayranlkla dinimi zin bykleri olarak grmemiz normal karlanmaldr. "Bykler byle buyurmaktadrlar" kalb, gnmzden altm sene kadar nce yaam byklerimiz tarafmdan oka kullanlmaktayd. Onlar bu szleriyle selef alimlerini, sfileri, kendi kabullerince veli bildikleri insanlar kastederlerdi. Gn geldi, bu deyimler kullanlmaz oldu. Kazara kullananlar olursa, onlar da itirazla karlandlar. "Dinde en byk Allah'tr, baka byk yoktur, byklk ona hastr" gibi sert, d grn doru ifadeler de bu arada sarfedildi. Bize gre Sahabe, Selef alimleri. Byk ahlak sahibi kiiler, hakkm veli kullan dinimi zin izafi bykleridir. Onlarm hayat tarzlarmdan, ahlaklarndan ve dinimizi yaay sluplarmdan; zet sylersek kulluk tarzlarmdan, mmet olarak hep istifade etmekteyiz.
21

ite bu aklamalardan sonra, bir din bynn veya din ali minin, dinde kendisinin tabi olduu yce peygamberin, en byk mrit ve rehber bilerek Rasul-i ekreme ar ballk gstermesini yadrgamamak gerekmektedir. Bu ballk ve byk sayma durumu nun asl nedir, tarihte bu kabuller ve adlandrmalar nasl olmutur, bu konuda nasl bir lye bal olmalyz? gibi sorular, insanm akl na gelebilmektedir. Tarihe ynelerek imdi o konuda birka sz sy leyelim; Tarihi tespitler; slm toplumlarmda. Sahabe gnnden bu yana, kendilerini daha ok ahlak yceliine ve ibadete adam insanlar, daha sonraki dnemlerde, zel olarak Zhhad ve Nssak gibi adlarla da anlan bykler, saylar az da olsa bulunmaktayd. Bu insanlara o gnlerde yaayan mslman toplum fertleri tarafmdan deiik isimler veril mekteydi. Ama hadis kitaplarmdaki adyla, bu insanlarm tuttuklar kulluk yoluna zhd ad veriliyordu. Aratrclar, daha sonralar fark l yapda gelien ve yaylan tasavvuf hareketlerinin temelini bulmaa alrlarken, bu zhd hareketine de atflar yaparlar. Bu noktada bize yle geliyor ki, bu temiz hareketin; daha sonra, baarlar ve msl man toplumlara faydalar yannda, aksaklklar da grlmtr. G nmzde ise daha deiik isimler ve grnmler alan tasavvuf ha reketleri ve onun kurumlan saylan, ama varlklar ok da belirgin olmayan Tarikatlar iin bylesi bir salam temel tespiti yaplabilse, elbette baka aklama ve izahlardan tercihe daha ayandr. Sahabeye dayanan bir temele malik olabilmek, bir kurum iin nemli bir mazhariyyettir. Eer gerekten durum byle ise, o zaman insanm akima yle bir itiraz sorusu gelir: temeli bu kadar gzel olan bu yollara, daha sonra niin ayn dikkat ve itina gsterilmedi?. Fakat iyi dnrsek, bu yollardan ok daha mstakim ve insan ftratma uygun olan Mslmanl, yani bizzat dinimizin kendisini, asrlar getikten sonra niin daha farkh anlayp, iimize geldii tarzda dei ik biimde anlamaa, anlatmaa, tefsir etmee, yorumlamaa ve 22

te'vile kaplarak ve ok kaba bir tabirle ifade edelim "kitabma uydu rarak, gereiyle ahlaklanmadan, doru ve gzel bir kulluk yolunu tutmadan tatbike alyoruz"?. Bizce bu ikinci suumuz, tarikat kurumlarma kar davran ve deerlendirmelerimiz yanmda daha da dndrc bir crm olsa gerektir. Diyelim ki Tarikatlar, Islm'm z kurumlar olarak adlandrlmasalar bile, bir vaki'a olarak grlp, deerlendirirken, yaplan deerlendirme hatalanmzm, dinimizin bizzat kendisini, tanymz, kabul ediimiz ve rmdan karmz ve dnyevi hayatmza feda etmemiz, dierinden az bir yanl yneli olmasa gerektir. Bugn, biz yle bir dncenin tahakkuku ile mes'ud olmak istemekteyiz: gnmzde, ahlaklarm ve i dnyalarm nurlandrmak/ tasfiye etmek ve eksikliklerden armdrmak isteyenlere, Muhammed aleyhisselamm yolunu biraz tantarak, tuttuklar yollar snnete uygun hale getirmee almak. kinci hedef olarak da, bin lerce yldr devam eden, zahir-btm ayrmm, hi olmazsa hadis ilim leri ve peygamberimizin yce buyruklar yardmyla en kk dze ye eritirmek iin gayret etmek. Hadis alimi, kendi slk yolunu iz mek, birazck zahite yaamak usln bu almalarla benimseyebilirse, bundan iki taraf da kazanl kacaktr. ok kapal ve olduka pahal bir maddi refah ve asude bir hayat seen gnmz tasavvuf ehlinin; sufi mslmanlarm, birazck ilme ve geree ynelerek, ilk zahidlere ve sahabeye benzemee almas da, toplum iin iyi ola caktr. Sermayenin ve her trden maddi imkanlarm byk bir bl m ellerinde olan bu kiiler, belki gerek ve meru zhd tanyarak, lkede gelir dalmmm yanllm giderme gayretine deceklerdir. Dinle ilgisi olmayan daha byk dier bir sermaye grubu iin de bir eyler dnmek, onlar da ahlak ve fedakarlk yoluna sokmaa a lmak elbette toplumun eitimini zerine alanlara bortur. Hi ol mazsa onlar da, devlet yardmyla sermaye biriktirmeyi terk ederler se, lke iin bu kadar fedakarlklar bile bir kazan saylacak veya bylesi bir thmetten armacaklardr.

23

Sufiler ve H z . P e y g a m b e r e Ballk: slm dininin gelitirdii ve Hakkm kuUarma sunduu zhd ve takva hayat, daha ksa bir syleyile; mslmanca Allah'a kulluk etme slubu. Peygamber efendimiz hazretlerinin sade, ok derin ma nal ve mutedil yaayyla balad. O, kulluunda ve dnyevi hayatlarmda, madde-mana dengesini kurmakla grevlendirilen en son Tanr elisidir. Maddenin mnaya feda edilmesi, veya mana ve kalp dnyamzm, maddenin zalim arklar arasmda iflas, O'nun getirdii dinde en byk yanl saylmaktadr. nsan i dnyasnn/ deruni hayatnn ve bir anlamda meru btmmm fkh; (fikhu'l-btm) diye de adlandrlan ve insanla pek ok Rabbani Alim hediye eden bu yolun en byk zelliklerinden birisi, yetitirdii kiilerin manevi terbiyesini Hz.Peygamberin nder liine teslim etmi olmasdr. Gerek Kur'an- Kerim ve gerek hadis-i erifler, temelde her mslmanm, Allah'n Kitab olan Kur'an- Keri me ve Peygamberinin at yol olan Snnet ve Hadislerine balan may / "el-i'tisam bi'l-kitab ve's-sunne" yi uygulamay ister. Bunu; ister Allah Raslne kulluk tarzma benzeme, ister onun yce kiilii ni her ynden izleme ve isterse, her haliyle onda fani olup, onun tavrmda olma biiminde anlam olalm, zellikle Mslman fertler ve hatta diyebiliriz ki btn insanlk, bu iki irfan kaynamm dmda, kendisini maddede ve manada armdracak salam klavuzlara sahip deildir. Hz.Adem'den bu yana gelen her elinin devrinde yaayan zahit, arif ve ruh terbiyesi alm kiiler; yani Allah'm veli dostlar, yaadklar devre sahip Peygamberin byklnn bir tecellisinden ibaret kabul edilmitir. M e v l n a Celleddin R m i ve zledii Yol: Mevlevi air Galip Dede (01,1213/1798), tasavvuf terbiyesini Mevlevilik yolunda alm, onlar st dzeyde temsil etmi, anane ve kltrlerine vakf bir kiidir. Onun, Peygamberimiz hakkmdaki telakkileri, Mevlevilerin ortak kabulleri olarak grlebilir. Bu bakm24

dan ondan bir rnek gr semeyi uygun grdk. Bu zat, slm'm ve btn insanlm Peygamberi Hz.Muhammed (s.a.v.) efendimiz iin yazd bir mseddesinde, yce nebi hakkmdaki inanlarm ve sevgisini yle terennm eder: Sultan- Rusul, ah- mmeccedsin efendim. Brelere devlet-i sermedsin efendim, Divan- lahide seramedsin efendim, Menur-i "leamruk" 'le meyyedsin efendim, Sen Ahmed u Mahmud u Muhammedsin efendim. Haktan bize sultan- meyyedsin efendim!. Allah elisinin Rabbimiz katndaki yerini, rasl ve nebi olarak Allah'm kullar ve kendi mmeti zerindeki tesirini anlatan eyh Galip, manevi terbiyede kendisinin piri ve tuttuu yolun kurucusu ve alemdar olan Celaleddin Muhammed b. Muhammed 'in (.672/12 ) yolunu tutmadan baka bir i yapm deildir. "lhamm Mesnevi'den aldm, aldmsa da Miri mal aldm" diyen bu sufi air ve mnevver Osmanl, tpk kendisi gibi ayn terbiye ve slk yolunu tutan, ayn kaynaktan beslenen ve kendisin den yzyllar sonra gelecek olan Lahorlu Muhammed kbal (l. H.1357/M.1938) gibi peyrevlerine yol amtr. Bu tr kmiller, R mi'nin menurunda, devr-i Muhammediyi parlatan ve insanla, Al lah'a gidi ve ahlak yolunda/ kulluk slukunda yklerdir. Yedinci hicri asr Konya'snda: "Ben Muhammed-i muhtarn ayann tozuyum" Men hak-i reh-i Muhammed-i Muhtarem" diyen Hz.Pir, Peygamberler ve veliler zincirinin, birbirine bal olan halkalarm, o srada yine onlarm slubuna bah olarak tekil ettiini vurgulamaktayd. slm'a madde ve manasyla bal olarak yaayan
25

yardmc olan b

ve at ak yolundan Allah'a vuslat niyaz eden Mevlna Celleddin Rmi-i Konevi, eski felsefelerin, eski inan sistemlerinin iflas ettiini, yaama anslarmm kalmadm arpc bir ekilde belirlerken: "...Eski satanlarn sralar ve zamanlar geti gitti. Biz yeni eyler satyoruz!", Novbet-i khne-furuan der gozet, nov-furuanim u in bazar- mast" lsn getirir. Onun aka ilan ettii husus udur: ayet insanlar arasmda eskiden kalan ve eskiyi temsil eden; khne felsefe, iman ve dnceleri satmakta olanlar varsa, artk ekip gitmeleri zaman gel mitir. Dinde cari olan nesih, dncede de cari olmaldr. Ayn pa zarda bizim de mslmanhk adma sat yapma hakkmzm olduu nu herkes bilmelidir. Kendileri mslman olan baz kiilerin, bu beyitleri, farkl anla yarak, "Mevlna yeni fikirler getirdi, Pazar artk onun pazardr. s lm byklerinin yorumlar khnelemitir" eklindeki tercihleri, ispat imkansz iddialar olarak kalmaktadr. nk, slm'm tarihin de geen ilk yedi yz yllk dnemin, iman ve ahlak nderleri olan salih kiilerin, iman, kltr, ahlak ve hner pazarmda sergilenmekte olan meta'lar, hibir zaman eskimi deildi ki?!. Bu beyitleri, eski mmetler ve yeni Muhammet mmeti; slm ncesi ve slm dnemi eklinde anlamay zorunlu klan, Mesnevi-i Ma'nevi'de baka beyit ler ve hikayeler de mevcuttur. Dolaysyla nov-furu alim/ yeni fikir ler ve iman- ahlak esaslar satcs/ teblicisi, bir slm bilgini ve arifi olmas durumu ve meselenin byle kabul mecburidir. Mesnevi'deki beyitlerin siyak- sibak ve mevzu birlii gibi teknik ynleri de, bizim byle anlamamz zorunlu klan unsurlardr. Sevgi, ilim, irfan ve Allah'a ballkla insanlar kaynatrmak iin geldiini belirten MoUay- Rum, halkm blk prk olmasndan bizardr. Kendisinin gerek inancma gre o, halk kaynatrmak ve birletirmek iin grev almtr.

26

Ma beray- vasi kerden amedim, Ne beray- fasi kerden amedim!. "Biz birletirmek iin geldik dnyaya, yoksa insanlar ayrmak iin gelmedik!" beyti onundur. Dier yandan, kendi szlerinin ve terbiye, ilim ve kulluktaki yolunun, slm Peygamberinin yolundan ayr grlmesine ok zlen Mevlna, bir beytinde de yle der : Ma u perkarim yek pa der eriat stvar . Pay-i dier seyx-i heftad u d millet mikoned. "Biz, bir aya eriatta, dieri ise yetmi iki milleti gezen bir pergel gibiyiz". nsanlar, zellikle de yksek tahsil ve slmi terbiye de grm baz entelektel kiiler, burada geen "eriat" szcn den de zaman zaman irkilmektedirler. Bundan sekiz on yl nce, o tarihlerde seksen yam am bir gazeteci ve yazar hanmn, verdii bir konferansta, bu beyitleri okuduunu ve eriat kelimesini; "insan la sevgiyle kucak amak" gibi yuvarlak kelimelerle karladm hi unutmam. Siz hangi anlam yklerseniz ykleyiniz, burada Cela leddin Rmi'nin kas; slm dininin btn ilkeleri, kurumlar, tarihi, yce deerleri ve insan halinde, toplum halinde temsilidir. Bir aya dinimizde sabit iken, btn insanl kucaklama fikri, peygamberle rin getirdii bir erdemdir. Yeni bir rahmet slubu deildir. "nsan kardelii" temeli, iman kardelii, kan kardelii gibi, itina ve sev giyle gelitirilmesi ve izlenmesi gereken bir badr. Nitekim Hakkm yaratt btn varlklara, slm'm meru hogrs iinde, rahmet ve sevgi nazaryla baklmasm isteyen btn Sufiler gibi Yunus da ayn fikri: Yetmi iki millete bir gz ile bakmayan. Halka mderris olsa, hakikatte asidr! eklinde ifade eder.

27

M E S N E V F D E PEYGAMBERMZE V E SZLERNE AT ATIFLAR: Mesnevi'de sk sk Peygamberimize ve onun hadis-i eriflerine atflar yaphr. Tpk Allah kelamna, kudsi hadislere, dier Peygam berlere, onlarm mmetlerine ve bazlarmm getirdikleri kitaba atflar yapld gibi. Bu konuyu ilemee balamadan nce, Rmi'nin yaa d gnde, Konya'daki fikir ve iman hayat hakknda bir eyler sy lemeyi gerekli grmekteyiz. Mevlna'nm yaad devir Konya'smdaki tasavvufi akmlar ile, bu cereyanlarm nderleri olan bilgin sufilerin, hadisle, slm'm ilimleri ve kurumlaryla ilgileri ve yaptk lar deiik almalar arasmda ilikiler bulunmaktadr. O devirde peygamberimizin hadisleri ve Kur'an- kerimin retim ve eitimi ile sadece alimler megul olmamakta, tasavvuf kurumlan, felsefeciler, edebiyatlar, sanatkarlar da onlardan yararlanmakta idi. Sz gelii, Mesnevi'de Peygamberimize ait mbarek szleri/ hadisleri buldu umuz gibi, Karatay medresesinin tac kapsnda, Beyehir Erefolu camiinin divarlarmda ve btn mimari unsurlarmda, hatta blgedeki dier sanat yaplarmda, hatta bir kale bedeninde, bunlar imdi bile grebilmekteyiz. slm medeniyetinin temel ta saylan, yce pey gamberin ad ve zl szleri, hayatn her safhasmda grlmekteydi. Bu yaygmlk her zaman byle olagelmitir. Bundan dolay, sadece hadis alimleri deil, btn slmi ilimler mensuplar ve mslman mnevverler/ ziyallar, slm medeniyetinin her unsurunda, hadisi aramakla mkelleftir. Sadece hadis kitaplarma yaplacak bir nazar atf, bizi pek ok alanlardan, mahrum kalm bir aratrma ile karkarya brakacaktr. Tarihilerle konuyla ilgili bir ok ilim daimin uzman aratrc larnn belirttiklerine gre, yedinci asr Konya ilim evrelerinde, eser leri gnmze kadar gelen, ayn zamanda hadisle uraan sufi cereyan vard. Bunlar: 1. spanyal byk slm alimi, arifi ve sufi'si, Muhyiddin bn'l-Arabi (.H.638/M.1240), onun yolunun sarihi ve en mehur tamsilcisi durumundaki bir baka alim olan, Sadrddin Muhammed 28

b shak el-Konevi (.H.673/M.1274) ve gnldalarmm at r. Ekberiler diye de anlan bu ahlak ve tasavvuf mektebinin/ ekolnn mensuplar, daha ok ilim, felsefe ve zellikle hadisle uram, ken dilerinden ok sonraki zamanlarda, eksik bir adlandrma ile, sistem lerine Vahdet-i Vcut ad verilmi olan bilginler, Kef yolunun kuru cular olarak tanman zevat. Bunlarm, gerektii ekilde zerlerinde allp, eserlerinin yaynland ve kendilerinin lkede tantld sylenemez. Bu mehulln yannda, bunlarn birbirleriyle, mesela Ekberilerin, Mevlna Celaleddin Rmi evresindekilerle olan gr p konumalar/ fikri irtibatlar da yeterli derecede bilinmemekte, sadece yaygm baz temelsiz grler tekrar edilmektedir. 2. Nasr'd-din el-Muhaddis adyla bilinen, tarihi Prof. Dr. Mikail Bayram tarafmdan muhtelif zamanlarda; Nasruddin el-hoyi, Ahi Evren veya Nasraddin Hoca (mz olarak tespit edilen, ama kesin bir yarg ile kiilii henz tespit olmamayan), Debbalar/ Dericiler ve tabaklar diye bilinen bir meslek kuruluunun piri/eyhi olan zatm at yol. Bu yol da tam olarak tanmmamaktadr. Tarihilerin, bu dneme zaman ayrp. Dr. Bayramn ortaya att grleri, destek lemesi veya cerhetmesi, ilim adma uygun olacaktr, iddiaya gre, Celaleddin Rmi ve etrafmdaki mslmanlarm, bu zmre ile olan irtibatlar hakkmda da, iddiadan te gemeyen, tek yanl olan ve sa dece dmanlklar ileyen bir aratrmadan tesi yaplamamtr. Bu mehuUk, bazan gnmze kadar srayan olumsuzluklarm da se bebi olabilmektedir. 3. Mevlna Muhammed Celaleddin Rmi'nin ve evlatlannm tesis ettikleri, bilahare glendirilip gelitirilen ve Mevlevilik adn alan yol, baka alimler ve onlarm mntesiplerinin tekil ettikleri, ama belirli isimleri olmayan topluluklar. Tarihi belgelere dayanan, menk beden teye ulam bir Mevlevilik tarihi de gn yzne kamam tr. Bu mektepte yetienlerin eserleri, hatta bizzat Rmi'nin kendi kitaplarmm, tenkitli basmlar mevcut deildir. Bir asra yakm bir za man nce bir ngiliz tarafmdan yaplan, ama olduka da maddi hatal baslan bil- bask, gnmzde bile tercmelere esas gsterilebilmitir. Gerek devlet ve gerekse zel kurulular; elli yllk bir program iinde, 29

nce Mevlna yolunu bilimsel olarak tanyan/ bilen, sonra da eserleri nere hazrlayan birka dzine insan/ uzman yetitirmek zorunda dr. 4. Dier tasavvuf gruplar ve normal mslman zmre. Bu drt ekoln mensuplar, birinciler daha faal olmak zere, geni hadis, ahlak ve tasavvuf almalaryla Konya kltr ve irfan hayatm zenginletiren alimler olmulardr. Konya'da yedinci Hicri yzylm bamda da medreseler slmi ilimleri okutmakta, tarikatlar adm alan ahlak mektepleri almakta ve dardan gelenlerle; alim ler, sanatkarlar ve sufilerle her an irtibat devam etmektedir. Sadreddin Muhammed b. shak Konevi'nin hanikah ktpha nesinden, Yusuf aa yazmalar kitaplna devredilmi yzlerce cilt eser, devrin hadis, tefsir, fkh ve ahlak/ tsavvuf gibi bilim dallarmdaki almalar hakkmda bize geni ve salam bilgiler sunmaktadr. Son iki grubun daha ok tasavvufi haber ve hadisleri eserlerinde iktibaslarma ramen, birinciler en geni manasyla hadis literatrne sahip ktphaneleri ve ilmi almalaryla tanmm bulunmaktadr lar. Mesnevi indekslerini taradmz zaman, Mevlna'nn; Kur'an- kerim ayetleri. Peygamberimize ait szler/ hadisler, peygamber isim leri, deiik ehirler, eski milletler, baz kitaplar, bir takm mevhum varlklar ve fikirlerle mefhumlara atflar yapt grlr. Bu atf ve iktibaslar iinde yz altmtan fazla atfla Peygamberimiz birinci sray almaktadr. Adem, sa, Musa peygamberlerin isimleri de Mes nevi'de en az yzer kere gemektedir . Devrindeki nl ehirler , Mesnevi'nin ilgi alam iinde olmutur . Birinci defterde ellinin zerinde Peygamberimizin adma ve ha dislerine raslamaktayz. Bunlar dmda, Mesnevi'de Peygamberimize ve szlerine daha pek ok ima ve iaret bulunmaktadr. Bunlarm en az drder beyitle temsil edildiini dnsek, yzlerce beyit ve ak lamasyla okuyucunun ilgisini ekeceiz demektir. imdi bu atflarn en belirgin olanlarm srasyla grelim;

30

Mevlna Celaleddin Rmi-i Konevi, sadece Mesnevi'de deil btn dier eserlerinde de Hz.Peygambere ve onun hadislerine ve mbarek szlerine yer verir, onlar kendi fikirlerine dayanak olarak kullanr. Nitekim Fihi Ma Fih'te sze hemen Hz.Peygambere ait ol duunu kabul ettii bir hadisle/ mbarek szle balar: "erru'l-Ulema men zara'l-Umera ve hayru'l-Umera men zara'l-Ulema. Ni'me'l-Emir ala babi'l-fakir. Ve bi'se'l-fakir ala babi'lemir"; "Bilginlerin kts emirleri/ sultanlar ziyaret edenleridir. Emirlerin iyisi ise, bilginlerin ayaklarma kadar gelendir. Fakir ve yoksulun kapsmda grnen emir ne iyi insandr. Emirin kapsmdaki fakir ise ne kt kiidir". Mevlna, idareci ve ilim adam arasmdaki irtibatm, salkl olanm belirten bu ly zellikle vermektedir. nk bu konu, sosyal hayatm, pek ok probleminin temelini tekil eder. ou anlamazlklar, kargaa ve hatta isyanlarla ba kaldrma lar, ilimle idare arasmda ahenkli bir irtibat, seviyeli, anlaya ve lfete dayal bir iliki kuramamadan ileri gelir. Buraya kadar, eserimize bir mukaddime tekil edeceini ve okuyucumuzu ruhen, kitab tedkike hazrlayacam umduumuz blm burada bitirmek istiyoruz. Ar tk atflar tek tek grebiliriz; 33

1. M u s t a f a ve m e r Beraberlii: Mesnevi, Birinci Defter, 77. beyit:

Aadaki beyitler, Mesnevi'de Peygamberimiz efendimizin admm ve sfatmm ilk kez getii beyitlerdir. Burada sadece Mustafa mer birlikteliinden sz edilir. Hikayede zikri geen bir kii dieri ne, yani sultan durumunda olan zat, ryasmda kendisine mjdele nen ve Hak tarafmdan gnderilen, Mesnevi'de ve erhlerinde tabib-i ilahi olarak tantlan zata: "biz senin emrine hazrz, hizmetine ama deyiz, tpk merin Mustafa'nm emirlerine hazr olduu gibi" de mektedir. mer hazretlerinin Mustafa'nm emirlerine amadelii o kadar samimi ve salam bir; "emre hazr ve amade olu hali" ki, b tn ast- st mnasebetleri bir kenara, iki kii arasmda gerek ballk sz konusu olunca, bir byk sahabinin peygamberimize ball en st l olarak sunulmutur. Mesnevi'yi okuyanlar bu ifadeden o kadar sevinmelidirler ki, bunun haddi yoktur. nk, bu ifade, tarih iinde meydana gelen bir takm i blnmeler; sonuta mezhep, siyasi frka; Milel ve Nihal olarak adlandrlacak paralanmalar konusunda Mevlna Celleddin Rmi'nin salam izgide durduunu gstermektedir. slm ballmda, hizmete hazrlk denilince Hz. mer efendimiz akla gelmeli dir. Bilindii gibi bu dostluk, nce dmanlk gibi balam, ama bir den, kalpleri istedii yne ynelten Rabbimizin himmetiyle birden imana ve dostlua dnmtr. nsan, Hz. mer'in mslman ol masyla, kk slm toplumu nasl ehir iinde belini dorulttu, bu nu tasavvur edemez. Birdenbire; "evlatlarm babasz, karsm dul brakmak isteyen varsa bize kar dursun!" ltimatomu, Kureyi sarsverdi. Artk; "Ya rab! Bu dini iki mer'den biriyle glendir Al lah'm!" niyaz meyvesini vermiti. Mevlna bu noktada unlar sy lemektedir; Ey Mera o Mustafa men o mer, Ez beray hidmetet bendem kemer.
34

"Ey aziz ! sen bana Mustafasn. Ben de sana mer gibiyim, se nin hizmetin urunda gayret kemerini baladm/ kuandm". "Yani senin hidmet-i iradetin iin murad-i erifin zre sana hizmet klarm. Nitekim Hz. mer radyallah anh Hz. Mustafa'ya sallallah aleyhi ve selem, iman getirdi ve Ol hazret ana iman ve s lam' telkin edip Ashab- Gzin mertebesine getirdi. Ve Hz. mer radyallah anh. Ol hazretin er'i erifine kemaliyle hidmet idp Dini Mbinin zuhura gelmesine sebep oldu. Ve bi nihaye hidmet kld".' Halayk ve padiah hikayesinde geen bu beyitlerde, halaya ak olan ah, Hakim-i ilahi veya Tabib-i ilahi olarak adlandrlan ve bir baka alemden onlara, dertlerine deva olmas iin gnderilen zata kar bu szleri sylemektedir. Mesnevi'yi okumu olanlarm bilecei gibi, bu hakim, bu ilahi tabib, hastalanan einin tedavisi iin, doktor lar hastasmm bana toplayan sultanm, onlarm aczini grmesi so nunda, mescide koup, ilahi huzurdaki dua ve niyaz sonu, geirdii bir ruhani hal akabinde kendisine mjdelenen kii idi. Sultan bu zat kolayla bulmamh. Gz yalar ve ah u eninleri kendisini kendinden geirdii anda/ gark- ab- fena'da iken" ona, "yarm sana birisi gele cek, onu bizden bil!.." buyurulmutu. Artk bu gelen zat onun iin bir mitti ve bir ifa kayna idi. O ne derse ona tabi olma ahlakm da bu niyazlar ona retmiti. Bu beyitte geen ve Hazret-i peygamberle, yce sahabisi byk halife mer b. El-Hattabm, beyitlerdeki ifadeyle: Mustafa ve mer birliktelii dikkat ekici bir noktadr. Muhatabma sitayikar szlerle seslenen Mevlna Celaleddin Rmi, bu beytinde. Mesnevi zerine kitaplar yaymlayan ve Mesnevi sarihleri durumunda olan, ranl merhum Profesr Bediu'z-zaman Firuzanfer ve eski Trk edebiyat doenti Dr. Abdlbaki Glpmarl'nm ifadelerine gre, ayn zamanda Hz. merin deerine; mslman olmasyla dinimizin kuvvet bulu una temas zellikle temas etmektedir. Burada dikkati eken bir dier husus da udur; bir sufi ve slm alimi olan Mevlna Celaleddin R mi'de, ii-snni gibi bir ayrm bulunmamakta, mer b. El- Hattaptan kukulanmamaktadr. Bu ller onun merebini anlatmada ok b' - Ankaravi, erh-i Mesnevi, I, 11.

35

yk hizmet grmektedir. Bu beyit onun, snni izgide olduunu, veya hi deilse, bu tarihi ihtilafta taraf tutmayp. Sahabenin tama mna kar saygl olduunu gstermektedir.^ 1949 ylnda Konya'da Saryakup camiinde bayram va'zlan ya pan, zayf- nahif, ismini hatrlayamadm, muhtemeldir ki Konyanm Igalaman mahallesinden gelip mslmanlara vazeden bir alimin, ders esnasmda okuduu bir iiri ocuk hafzamzda saklamtk. Na sl ezber ettik bilmemekteyiz, ama hoca efendinin bu iiri ok sk okuduunu hatrlamaktayz. ok gen yalarda bir gayretli renci iken, erafettin camiinde va'za kan, cemaattan birisinin, kendisine ynelik bir kaba hareketine gcenip, mr boyu va'z etmeyen, ama belki de mftln veya mahalledeki dostlarmm istirham zerine ok yallk dneminde sadece bayram va'zlarm ltfeden bu hoca efendi merhum, Sar Ya'kub camiimizde, sene kadar veya daha fazla zaman iratlarm hep dinlemitik. iir yle idi: Muhibb-i ar-yarem, hem vcudum sadrdr Sddk, Omerdir cismimin cn, an tekzib eden zindk. Ve kim Osman' sevmezse, Huda'dan bulmasun tevfk, Yezid ibn-i Yezid olsun, Ali'yi eyleyen tefrik. Hoca efendi bu iiri biraz da Azeri azyla, aruzun ahengini vurgulayarak, musikisini belirterek; bastra basura okurdu. Normal de "zmdk" eklinde telaffuz ettiimiz kelimeyi, iir gerei; "zindiiik" tarznda okuyuu ve bu okuyutaki halavet, biz kklerin hafzasmda nakolup kalmt. Bu iirde de, slm ananesinin, en ok kabul gren bir fazilet sras iinde, drt byk sahabinin adlarm ve zel liklerini grmekteyiz. Eer ebu Bekir es- Sddk hazretleri, airin, be deninde gs mesabesinde bulunmakta ise, mer o bedenin can', kalbi ve ruhu durumundadr. Bu gr yalanlayan bahtsz kii, bu inancmdan dolay kendisi zindik olacak ve zarar grecektir. Osman radyallahu anhi sevmemek, baarszhm sebebidir. Haya rnei

^ - (erh-i Mesnevi, 1,71; Abdlbaki Glpnarl, Mesnevi erhi, I, 7 6 ; Velet elebi Izbudak, Tercme.l, 6 . )

36

olan bir zatn muhabbetinden yoksun olmak, kiiye bedduay hak et tiren ac bir durumdur. Artk, Aliyi sevmemek, dorudan doruya bir tr Yezitliktir. airin rengini birazck olsun belli eden bu ifade, bizi pheye drp baka yollara sevk etmemelidir. Biz unu bil meliyiz, "merayn ve Bekrayn" adyla ve sfatyla da anlan ilk iki byk halife, slm dininin bedeni ve can mesabesindedirler. Onla rm sevgisinin normal kvamda, her mslman'da bulunmas, ayn anda Peygamberimizi sevmek anlamma da gelecektir. Her szn, insanlara vermek istedii bir haberi, yneltmek, iste dii bir istikameti olur. Bu beyitlerde sylenen szden, yedi yz se neden bu yana, yararlanmak isteyenler istifade ederler. Eitici bir ifade olarak ele aldmz zaman, "iki iyi insanm birliktelii", ortak hareketi ve birinin dierine hazmetkar, mstear ve yardmc olmas, gnmz insanmda da olumlu etkiler yapmaldr. Mesnevi oku yunca, mer- Mustafa birliktelii, merin emre hazr halde hizmeti, bizim de i ve ahlak dnyamzda etkisini gsterebilmelidir. Hele top luma ait hizmetlerde, mir- memur ilikisinde bu ikili durum bize gzel bir rnek olabilir. Bir bakanm, istikametine ters bir mstear, bir reis-i cumhurun, babakana zt hareketleri, bir aile reisinin kuyu sunu kazan bir yardmcs olamaz. Byle bir toplumda gzel gnler beklemek hayaldir. imdilerde kullanlan bir ifadeyle, bu beytin bize verdii mesaj olumlu ynden alnmal ve ahlak lsnde, alma lsnde iyi rnekler sergilenmelidir. O takdirde Mesnevi grevini yapm saylacaktr. Yoksa, ders aimmayan bir beyit, sadece syleye ne yk olarak kalr.

37

2. Z e k t Y o k s a , Y a m u r da Yoktur; Mesnevi, Birinci Defter, 85. beyit;

Lbe kerde si iyonra ke iyn, Dyimest o kem nekerded ez zemin, Bed gomani kerden o hrs -veri, Kofr baed piy-i hn-i Mehteri, Z'on geda-ruyan-1 na- dide zi z. On der-i rahmet ber iyan od feraz, "Ebr ber nayed pey-i men'-i zekat, V'ez zina ofted veba ender cihat". Her e ber to ayed ez zolmat o gam. Un zi bi-bki vo gstahist hem. "sa bunlara yalvard; "bu devamhdr, yeryznden kalkmaz. Bir ulu kiinin sofras banda kt zanna dmek ve harislik etmek kfrdr" dedi. O rahmet kaps, hrslarmdan dolay bu grmedik dilencilerin yzlerine kapand. "Zekat verilmeyince yamur bulutu gelmez. Zinadan dolay da etrafa veba yaylr. ine kasvetten, gussadan ne gelirse korkusuzluktan ve kstahlktan gelir" Mevlna Celaleddin Rmi, hadis ve peygamber sz olduunu aklamadan bu haberi nakleder. Bunun benzeri haberlerin birka kez Mesnevi'de getii de olmutur. "Terbiyesizliin zararlar" balkl blmde, Hz. sa'ya gelen ilahi sofranm (sema'dan inen mide'nin), srf terbiyesizler yznden kaldrld anlatldktan sonra bu hadis meali verilir. Bir baka yerde Celaleddin Rmi, srailoullarmm Al lah'm kendilerine dar gnlerinde ltfettii Menn ve Selva ikramlar n, prasa, soan ve benzeri yiyecekler iin terkedilerini de anar. Cihanm nura gark oluu ve meleklerin srf nur olular hep edeplerin den dolaydr diyen Mevlna, gnein tutulmasm da, yine bir maddi inhiraf/ edepsizlik yznden olduunu syler. eytanlarm hocas olan Azazil/ blis de ayn hatadan dolay cermetten koulmutur.
- Veled elebi zbudak, Mesnevi Tercemesi, I, s.7

38

Dinlerin ve ahlak sistemlerinin hemen hepsinde, insanlarm g nahlar sebebiyle balarma bela ve musibet halinde, kevni olaylarm/ tabiat hadiselerinin ska geldii fikri mevcuttur. Bir eitim ve terbiye ilkesi olarak bu, zellikle insan ynnden normaldir. Herkes, "ben ne hata iledim ki, bu zorlukla ve mahrumiyetle karlatm?!" diyebil melidir. Bu bir kulluk tarzdr. O hadise, ahlakszlkla ilgili olsun ve ya olmasm, "ne ilgisi var bunun sununla!?" deme kabalndan daha uygun bir kabul eklidir bu. KuUarm hatalar ve pintiliklerinin, ya muru engelledii fikri de dierleri gibi, insanm terbiyesi asmdan nemlidir. Her hadiseyi meteorolojik artlara balama yanmda bizle rin, "kusurumuz var ki, Allah rahmet vermemektedir" demesi, ahla kmz dzeltme yoluna ynelmemiz, kulluk bakmndan nemli bir durumdur. "Babakanm ii Allah'a kald" diyenler, bol rahmet ya mas zerine; "bu adamm yukars ile aras iyi" kstahlm yazp izmeleri, yamur bombalarmm atld gnlerde, Trkiye'de insan lar iin, dndrc lutuflar olmutur. Bu beyitlerde zikredilen birka husus vardr; bunlardan biri. Peygambere kar gelmek eklindeki ahlaki dklk durumudur. kincisi, kii ve toplumlarm ahlakszlklar ve azgnlklar yznden, yeryzne darlk, hastalk ve belalarm inmesi, ncs ok cmert olan ihsan sahibi birisini tandktan sonra, onun sofrasmda, ona inanmamak anlamma gelen acelecilik ve sonradan grmlk gs terme ve nimeti depolama hastal, drdncs i dnyamzda ve ruh alemimizde beliren keder, gam ve skmtlarm, kendi hatalarmz sebebiyle olduu gr. Peygamberimizin bir hadisinden unu reniyoruz; gemi mmetlerin ahlaki k ve yok oluu deiik sebeplerle olmutur. Bunlardan birisi de peygamberlerine olan isyanlardr. Bu mmetler, genelde peygamberlerinden, gnlk hayatlar, ibadetleri ve ahlaki durumlaryla ilgili bir eyler sorarlar, sonra da onun emirlerinin ak sine, hilafma hareket ederlerdi. Byne danan kii, verilen cevab kabul edip, onu uygulamaldr. Bynden bir eyler sorar ve sonra da kendisine sylenenin aksini yaparsa, soru sahibinin ahlaki sorum luluu daha da artmaktadr. 39

Allah' cmert bir sahip ve efendi bildikten sonra, onun sofrasnm ihtiva ettii nimetlerin eksilecei dncesi, en azmdan nimete kfran anlam tamaktadr. Bu cmert varlk bize; "elde ettiiniz nimet asla tkenmeyecektir, rahat rahat yaaymz, israf etmeyiniz, stok da etmeyiniz demise, bizler bu garantiye gvenmeyip; "ne olur ne olmaz, ben yarmm iin bir eyler yaym" dncesiyle hareket edersek, bizim bu grgsz hareketimiz, netice itibaryla, o zata kar kfran- nimet anlam tar. dnyamzdaki skmlarm giderilmesi ve i huzura kavu mamz iin Mevlna Celaleddin Rmi bu beyitlerde iki yol tavsiye etmektedir; ya bunlar kendi ahlakszlklarmz sebebiyle meydana gelmekte, yahut da nmzde yeni almlarm habercisi olarak bize verilmektedir. Her iki durumda da, ahlakmz dzeltmee niyet edip, sabrla bunlarm gemesini beklememiz gerekmektedir. Zina ve benzeri ahlakszlklarm, ferde ve topluma verdii zarar lar burada sayp dkme durumunda deiliz. Yalnz, yzlerce sene nce yaplan bir tespitin, gnmzdeki durumunu birlikte mtala ada fayda vardr. Bu beyitlerde zikredilen, veba terimi, bulac hasta lklar olarak anlalmaldr, "zekat vermezseniz Allah yamurunuzu keser, ahlaksz yaarsanz, salmz bozulur!" sz manevi bir teh dit deildir. i madde planmda dnsek bile u durumlar izah ok gtr; modern dnyada, gelirin dalmmdan herkesi yararlanmas ve ortak bteye katk konusunda herkesin maddi durumuna gre hareket etmesi hep istenen husustur. Yani, vergi vermeyen kii, ayn zamanda hem toplumun btesini kt ynden etkiler ve hem de, bundan zarar grenlerin ah ve enini sonucunda, gkten ekmek veren kaplar kapanr. Bte de yok olur gider. Zekat bir dini vergidir, dn yevi vergilerle ilgisi yoktur diyemeyiz. nk, zekatn, devlet eliyle topland gnlerde, biriken meblalarm, insanlarm dnyevi hayatlarm tanzimde grev alan sekiz ayr hizmette harcanmas ngrlm ve bu usul terk edilinceye kadar normal devam etmitir. imdi hkmetlerin toplad vergi de, yine ortak hizmetlere harcanaca iin, insanlar, hkmetler ve devletler, biraz da, vergi adaletini sala yamadklar iin, fakir kaldklarm hesap etmelidirler. Sz gelii, ba40

tda bir devlet, vergiyi adil toplad iin, lkelerinin insan, hasis davranmad iin, bolluk ve bereket iinde ise, bunu aratrp re nip dnmek ve ibret almak da gerekmektedir. Bizde her naslsa, verginin ve zekatm adil toplanp, gereken yerlere gzel harcanma snda, dini llerden yararlanma istei yoktur. Millet fertlerinden vergi isteme ileminde, "Allah ve din msurlarm devreye sokmak" korkun bir olay olarak grlmekte ve bundan iddetle kamlmaktadr. Halbuki buras mslman bir millet toplumudur ve byle bir yoldan istifade de lzumludur. Ama ne yazk ki, hem devlette, hem de hkmetlerde byle bir aba, bu korkuyu atp, devreye Allah ve din unsurlarm koyarak, milletin huszuruna kma gibi bir yenilik yoktur. Halbuki, bu konuda, AUah'm ve elisinin buyruklar, sosyal barn ve sosyal adaletin kkletirilmesi iin devreye konulmas ve onlardan istifa edilmesi arttr. Bu hatann nne laiklik gibi bir enge li koymak da ilme aykrdr. Bugn btn dnyanm korktuu hastalklar vardr. Onlarm salgm hale gelmemesi iin, alman tbb tedbirlerin yanmda, ahlak ve inan tedbirleri almak da arttr.

3. Sabr G e n i l e m e n i n Anahtardr; Mesnevi, Birinci Defter, 96. beyit;

Goft iy hedye'y Hak o def'-i hara, Ma'ni-i "es-sabru miftahu'l-ferac!" "Ey Hak nuru! Ey gussay gideren, ey "sabr geniliin anahta rdr" sznn manas".* Padiahm kendisine ryada gsterilen veli/ ilahi tabib ile g rmesi balkl blmde geen bu beyitlerden bir kk cmle, "esSabru Miftahu'l-ferac" hadisinin iktibas edildii yerdir. Bu hadisin
- Veled elebi zbudak, Tercme, I, 8

41

anlam; "sabretmek, darlm getirdii aclara, onu giderecek abalarla birlikte katlanmak, ite bolluun anahtar budur." Mevlna Celaled din Rmi, padiaha gnderilen tabib-i ilahinin, onun tarafndan nasl kabul edildiini bu cmlelerle belirtir. Sabrla bir define bulduunu syleyen padiah, gelen zat, her amura batan amurdan karan el olarak grmekte ve "sen kaybolursan kaza gelir feza daralr" demek tedir. "Gam ve gussay gideren sabr, glkleri amanm anahtar dr" lsnn bir tr ma sadak olan zat. Baz insanlar vardr ki, onlarm grlmesi, insandaki kederi databilir. Bunun sebebini an lamak mmkn deildir. Kendisini keder ve gussanm sebebi olarak gren, ask suratl birisine bir seferinde, hocas; "vallahi seni grd m zaman iim alyor, kederim dalyor, sevinmek geliyor iim den" yollu szler sylemiti. mr boyu kendisinin, kederin sebebi ve merkezi olarak grldn bilen renci, buna hayret etti. lkin, aka olarak anlad ve tam tersinin kastedilip edilmediini hocasndan sordu, o da teminat vererek, gerein byle olduunu anlatt. Aa yukar arzettiim gibi olan olay yaayan bizzat bu satrlarm yazar dr. Kendisini, kederi datan bir kii olarak gren de, hocas deerli Prof. Dr. Ali zek'tir. Herkesin tespitinin tamamen aksi olan bu olay normal karlamak durumundayz. zah zor da olsa, kimin, kimden kederi giderip, ona moral verecei demek ki bazan bilinememektedir. Darlm sonunda beliren gedikten, artk bolluk ve genilik, ne'e ve srr girecektir. Bunun da anahtar sabrdr. slmi edebiyat ta sabr ne anlama gelmektedir?. Genelde, hareketsiz kalp, olan ka bullenme gibi grlen bu ahlak ile bazan yanl anlamlar da kastedilebilmektedir. Peygamberimiz, "dmanla karlamay hi arzulamaym aman! Ama zorunlu olarak karlarsanz, sabredin!" buyur mulardr. Bu hadisi aklayanlar; "savan getirdii zorluklara gs geriniz ve savam olmamas, eer olmusa sona ermesi iin, askeri ve sivil btn yollar kuUanmz!" cmlesiyle ifade edebileceimiz bir anlam vermektedirler sabr szcne. Demek ki, hareketsiz kaln mayacak. Ayn artlarda gs gerilecek ve ktln defi iin el den gelen her trl gayret gsterilecektir. "Hi arzu etmiyordum a42

ma, siz sebep oldunuz!" dncesiyle, intikam almakszm, az zararla, her iki tarafa da acyarak, abalaryla sabrla meseleyi kapatmak. Darlk ve bolluk, skmt ve sevin hali, insanlarda ve toplumun hayatmda pepee gelebilir. Kur'an- hakimin ifadesine gre; "g lkten sonra bir genilik" herkesin hayatmda sz konusu olabilir. te bu imtihan devresinde insanm veya toplumlarm, vaveyla koparma dan; sabrla, hatalarm nlerine dkmeleri, Allah yoluna ynelmeleri ve ilerinin peinden gitmeleri ve darlm alp, genilemenin gel mesi iin, oka almalar gerekmektedir. "Eer Hak sana uzun sre sknt vermise, mutlaka sana iyi gnler gsterecek; bir hil'at giydi recektir" diyen Mevlna Celleddin, insanm bekleyi sresinde. Hak tan gafil olmamas gerektiini de anlatr. "Biz sana yardma geldik, sen evde yoktun" denmemesi iin, murakabeyi tavsiye eden Rmi, "Hak yardm bir daha ne zaman gelecek bilinemez, onun iin onu dikkatle gzlemeliyiz" buyurmaktadr. "Bir kimse bir kardeinin bir skmtsm gidermek iin aba gsterirse, Allah da onun skmsm giderir. Bir kimse mslman kardeinin bir iinde ona yardmc olur sa, Allah da o kiiye yardm eder. Kul, bir kardeinin yardmma ko tuu srece, Allah da onun yardmma koar..." mealindeki peygam ber buyruundan renmekteyiz ki, skmtlarm giderilmesi, darlklarm almas iin, bakalarma yardm etmemiz, bakasmm da bize yardm etmesi gerekmektedir. Bu yardmm en aa mertebesi, bir dua ile balar, sonra maddi yardmlar, skmty gidermek iin are aramalar eklinde srer gider. Skmt durduu yerde almaz. Geni lii Allah ltfeder, ama kullarn da yardm ve gayreti arttr. Birisi bir skmt iindedir. Niir o skmtya girdi? Baka insanlar neden aratrmazlar? Veya o skmtmm meydana geliinde kendilerinin acaba hatalar oldumu?. Bu ok nemli. Devlet ilerinde alanlarm ahsi yetsizlii ve dalkavukluu, bir ok ahvalde, ayn artlarda alan ahsiyetli, gayretli ve ahlakl birilerinin skmtya dmesine ve iini kaybetmesine sebep olur. teki insanlar da hi ilgilenmez, sadece i basma gelen o skmty eker. tekiler de "insanz diye yaarlar!". Bunun rnekleri pek oktur. Sosyal yardmlama'ya eskilerde "timai mu'avenet" denilirdi ve salk bakanlmm isminin yardan 43

ounu bu tutard. Shhat ve timai Mu'avenet Vekaleti. Daha nce de nezareti idi. imdilerde insanlar bireysel ve bencil yaamay rendikleri iin, hadiste tavsiye edilen grevi tmmazlar bile. Peki, hem tmmazlar, hem de nasl mslman kalrlar? Bunu anlamak zor deilmi?.

4. Sr S a k l a m a ve Baarya Ulama: Mesnevi, Birinci Defter, 176. beyit;

Ketumluk ve kendisine emanet edilen bilgileri saklama huyu, bir ahlaki gzelliktir, bir insan olgunluu ve faziletidir. timat telkin eden bir sfattr. Byle bir nitelie sahip olanlar, cemiyette istiarede kendileriyle grmelerde, kiiliklerine, tecrbelerine ve sr saklayclklarma smlan, oka bavurulan salam insanlardr. Bunlara emanet edilen hibir bilgi etrafa yaylmaz. nk bunlar, "aznda mercimek slanmaz" szleriyle tanmlanan sr tutmaz, enesiz insan lardan farkldrlar. Onlarm gs ve bar, Karacaahmet kabristan gibidir. Oraya teslim edilip, srlanan/ gmlen her sr, her emanet bilgi ve haber, sahibi istemedike bakasma tevdi edilmez. Bir mslmana zellikle de devlet ynetiminde grev alanlara, bilhassa d ileri mensuplarma ok yakan bu sfat, sahibindeki mes'uliyet duygusunun asaletinden ileri gelir. Sr saklamanm bir de pratikte faydas vardr, insan istedii ii, azm sk tuttuu takdirde daha abuk ve rahat sona erdirir. Sr etrafa fa olup yaylmaz, rakipler or taya kmaz, bilen bilmeyen mesele ve i zerinde konumaz, sahibi de iini tezce bitirir, baarya ular. Aksi olursa i srncemede kalr. "Atm kuyruunu toplum nnde kesmeyeceksin; kimi uzun oldu, kimi ksa kestin der!" hikmeti de ayn eydir. Demek ki, ketumluk bir faydaya mebni insanlardan istenmektedir. kulak verelim; Sr saklamak ve ketum olmak konusunda peygamberimiz ne buyurmulardr. Mesnevi'ye

44

Goft Peygamber ke her ke sir nohoft, Zud gerded b morad- hy cof t. Dneha on der zemin pinhan eved, Sirr-i an sersebzi-i bstan eved. "Peygamber demitir ki, her kim srrm saklarsa, abucak muradma eriir, dileine e olur. Tohum toprak iinde gizlenince, onun gizlenmesi bahenin yeiUenmesiyle neticelenir" Burada da yine bir hadis-i erife atf vardr. Peygamberimiz: ih tiyalarn elde etmek iin, ilerinizi baarmak iin srlarmz saklay nz. nk, nimet gren herkesi ekemeyenler olur; "ste'inu ala incai'l-havaic..." buyurmulardr. Yapaca ii kiinin gizlemesi, bil giyi saklamak gibi kt bir davran saylmamakta, aksine, dnce nin fiil haline gelebilmesinde, baar iin, gizlilii art komaktadr. Dnceyi birilerinin almas mmkndr. Bu noktada, iin ahlak yn zerinden ok, baarya ermesi ve zedelenmeden zerinde durulmakta ve bu husus istenmektedir.* slm ahlakmda ibni, sanat ve her tr hneri renmek isteye ne retmemek, sadece kendisinde saklamak ne kadar kt ise, zel likle devlet yetkilisi olan kiiler iin de ketumluk/ belirli artlarda devlete ait gizlenmesi gereken bilgileri saklamak, o kadar beenilen bir haslet saylmaktadr. Peygamberimiz, askeri seferlerinde hep ses siz hareket etmi ve tedbir olarak daima, gidilecek cihetin aksine do ru askeri birliini yneltmi, bir mddet gittikten sonra, asl maksadma doru ynelmitir. "Yapacam ii, sakalmdan bir tel bilse, onu koparrm" diyen Osmanl devlet bakanmm hassasiyeti bu olsa ge rektir. Bugn, zaman zaman grntl ve yazl basm organlarnda veya kendi seslerinden yetkililerin bu konulardaki ikayetini dinleriz. Saklanmas gereken bilgilerin etrafta dolatndan yaknan bu dev letliler, bu haberleri etrafa yayan ve aklayan, azn sk tutmasn bilmeyen grevlileri ve yetkilileri arama yerine ekvac olmakta ve bu tr sr saklamama detinin, devletin istihbaratma, adliyesine, emni yetin almalarma zarar verdiini anlatmaktadrlar. Onlarm ifadeletahakkuku

* - Veled elebi zbudak, Tercme, I, 31 ^ - Bediu'z- zeman Firuzanfer, Ahadis-i Mesnevi, I, 3 ; Uyunu'l-Ahbar , 1 3 8

45

rine gre artk haber ve bilgi yayld iin, sulular, kardaki kt kiiler tedbirini almtr. Ama ekvac olanlar iin bamdaki kiilerdir. Haberler yaylmakta ise, onlarm azmdan yaylmaktadr. Arap dilin de hretli bir sz vardr; "srrm senin esirindir. Eer onu birilerine anlatrsan, bu sefer sen onun esiri ve tutsa olursun" "Sirruke esiruk. Fe iza tekellemte bihi, srte esirah", demektedir. Yine bir baka Arap atasznde ayn anlamda; "Kullu sirrin caveze'l- isneyni a", "her bir sr, eer iki dudam arasmdan kar ve bakalarmm kula na giderse, yaylr, o artk sr olmaktan kar" denilmektedir. nsann, hr kalmas srlara tutsak olmamas iin, enesini tutmas tavsiye olunmaktadr.

5. A h a d ' d e n A h m e d ' e Giden Yol; Mesnevi, Birinci Defter, 228. beyit;

Hem o smail piye ser binih!, d o handan piy-i tiyga can bidih!. Ta bi maned caant handan ta ebed, (Ta bimand canet handan ta ebed) Hem o can- pak-i Ahmed ba ahad!. "smail gibi onun nne ba koy. Klcnn nnde sevinerek, glerek can ver. Ki Ahmed'in pk can, Ahad'la nasl ebediyse, senin canm da ebede kadar sevinli ve glmser bir halde kalsm". Ahad, Allah'n ismi ve sfatdr. Ahmed ise Peygamberimizin gzel isimlerinden birisidir. Edebi bir gzellik ve bir tasavvufi d nce ve hal olarak alimler, Ahad ile Ahmed arasmda sadece bir mim olduu fikrini hep ilemilerdir. te bu mim peygamberimizin yara tlm bir rasl, AUah'm ise tek ve en kudretli yaratc olduuna delil saylmaktadr. Bu mime, "imkan mimi veya halk mimi" ad verilmek tedir. Sylendiine gre, btn varlk alemi bu mim iinde garkolup/ 46

boulup gidip; Allah'a kulluklarnn idrakinde olmulardr. Ahad ile Ahmed'in arasndaki bir kk harf gibi grlen bu farkm, ne byk olduunu uzun uzun izaha ihtiya da bulunmamaktadr. Tevhid inancm Hz.Adem'den gnmze kadar getiren Pey gamberler zincirinde. Kurban, deiik trlerde Allah'a sunulan kul luk biimi, Hz. brahim ve oullar araclyla, artk hayvanlarm ke simi ekline getirildi. ster Musevilerdeki anane ve tarihi inanca gre Yitzak (Hz. shak), isterse biraderi Hz. smail ile ilgili olsun, Hz. b rahim, kulluunu evlattan deil, Allah'tan yana koyunca, imtihan kazand ve artk o tarihten sonra Allah'a adanan veya grev olarak arz edilen kurbanlar, kk ve bykba hayvanlar eklini ald. "Muttakilerin kurbanlarm AUah'm kabul ettiini syleyen dem evlad, kardeinin hmma urayp ilk ehit oldu. Kurbanm akl almaz saylarda olan rnekleri Yahudilerin Tevrat'mda gemektedir. Onbinlerce kkba, binlerce bykba hayvann mezbah'ta kesilip mabette yaklmas, akl alacak gibi grlmemektedir. Sinagoglarda yer alan ve adna "Mezbah" denilen yerin, alaca hayvan says? istiab haddi bilinmektedir. Bir hayvann yaklmas bile evrede nem li deiiklikler meydana getirirken, binlerce hayvan iin sylenen ve yazlanlar iin baka bir izah tarz aramak gerekmektedir. Eski vzlar, "gkten gelen bir atein, takdimeleri bir anda silip sprdn" ve kurban Allah katnda kabul olan kullarm iaretlerinin bu olduunu anlatrlard. Bylesi, belki de maddi anlamda olmayan bir atein varl, Tevrat'taki ifadeleri, anlalr hale getirecektir. slm mmetine tanman, m'minlerin kestikleri kendi kurbanlarmdan yi yebilme imkan, dorusu her bakmdan kre deer. smail aleyhisselam hazretleri gibi, babanm emrine, brahim aleyhisselam hazretleri gibi Hakkn emrine ba koyma ve boyun e me olay, itaatin semboUetii bir ifade halini almtr. te Celleddin Rmi'nin Mesnevi beyitlerindeki, "smail gibi bam koy!" sznn anlam budur. Ahmed'in can, Ahad'e kar itaatin en st dzeyinde olunca nasl ebedilie ererse, bizim canmz da Allah'a ve raslne itaatle yle ebedileebilecektir. Bir air asrlar sonra yle diyecektir; smail'im, Hak yoluna canm kurban eylerem! 47

6. D n y a Hissi v e Din Hissi; Mesnevi, Birinci Defter, 304. beyit;

Hiss-i donya nerdoban- iyn cihan, Hiss-i diyni nerdoban- asman, Shhat-i iyn his bicyiyd ez tabib, Shhat- un his bi hahiyd ez Habib!, "Dnya hissi bu cihanm merdivenidir. Din hissi de, gklerin merdiveni. Bu hissin salm hekimden (tabibten) isteyiniz. O hissin salm Habibten ( Hz. Muhammetten)" Binlerce lokma arasmda insann azna yabanc bir cisim girse, az onu ne yapar yapar dar atar. nk onun vcuda zararl/ ya ramaz bir ey olduunu hisseder. Gzleri grmeyen kiilerin, dille rinde ve azlarmdaki bu zelliimiz sayesinde, gayet rahat balk yedikleri ve klklar, ok titizce dar kardklar mahede olun mutur. te dini hayatm da, kalpteki ihlas gideren btn zararllar da atan bir mekanizmas ve bir hissi vardr. O his de, yabanc dav ran ve ahlak, ihlasa engel olan btn davranlar ve ahlak aynen az gibi dar atar. Bu hislerin, iyi almamalar durumunda rahatszlklarmm tedavisi gerekir. Birincisi bedeni tedavi eden tabibten, hekimden, dieri ise ruhu tedavi eden sevgiliden; Muhammet'ten bitecektir. Birinci hissin sal maddi anlamda shhatli, abad/ imar olmakta iken, ikincinin sal viran olmakla gerekleir. Yoklukla tahakkuk eder. Kendinden geip. Hakkn varlmda yok olmakla. O zaman artk, fertte ve onun ruhunda, yeniden bir vcuda erime meydana gelir. "Hayat- cvidan" ad verilen bir dirilik sz konusu olur. Tpk, eski evin yklp altmdan hazinenin bulunup alnmas ve evin tekrar yeniden inas, kalenin dman elinden tahrib edilerek alnmas, sonra yeniden imar edilip yokluktan varla kavuturulma s gibi.

' - Veled elebi zbudak, Terceme, I, .25

48

7. D o r u l a r ve Eriler; Mesnevi, Birinci Defter, 321;

Kr- merdan roeni vo germiyest, Kr- dnan hyle vo bi ermiyest!. ir-i pemin ez beray- ked konend. Bu Moseylimra lakab Ahmed konend. Bu Moseylimra lakab kezzab mand, Mer Mohammedra ulu'l-elbab mand. Un erab- Hak hitame mo mand, Bde ra hatane buved gend o azab. "Erlerin huyu aklk ve scaklktr. Aalklarm ii hile ve utanmazlktr. Dilenmek iin ynden arslan yaparlar. (Yol arslanlarnm ekline brnr, onlar gibi grnrler), Ebu Mseylim'e Ahmet lakab verirler. Ebu Mseylim'in lakab yalanc olarak kald. Muhammed'e de akllar sahibi dendi. O Hak arabmm mhr, iesinin kapa; halis miskti. Adi arabm mhr, iesinin kapa ise pis koku ve azabtr". ^ Merdan ve dnan kelimelerinin Trke'deki karlklar iin, Veled elebi yukardaki kelimeleri; erler ve aalklar szcklerini kullanmtr. Burada, toplumdaki iki insan cinsine ve onlarn fiilleri ne deinilmektedir. ok kere bu sfatlarla erkeklerin anld sanlr. Burada yle bir durum sz konusu deildir. ster bayan ister bay, eylemleri drst olanlara mert kiiler, yiit adamlar denir. Yani, s znn ve fi'linin eri olan fertler hep bu deyim iindedirler. Bakarsmz bu ulu kii bir hanm olabilir. Bunun mukabili, ii gc taklit ve adi lik olan bir erkek de bulunabilir. Eskiden dilenmek iin belki ocukla ra ynden arslanlar yaparlarm. Mevlna Celleddin Rmi, bu taklid arslan ile, taklit insan arasnda ilgi kurar. Her ikisinde de, insanlar aldatma sz konusudur. in kt yan da budur. Hakikati ters-yz eylemek. Bu tpk, trafik levhalarm bulunduu yerden skp bir
' - Veled elebi zbudak, Terceme, 1, s.26

49

baka yere; farkl istikametler akmak gibidir. Ark gecede gndzde insanlar, levhalara gvenerek istikametlerini tayin edecek ve sonuta, hi de aradklarm bulamayacak, menzillerine varamayacaklar. Bu misal ok canl olduu iin, sonunda meydana kacak ktl be lirgin olduu iin insana ok zor gelecektir. Ama, yle manevi adilik ler yaplr ki, fertler bunun sonucunu bazan bir mr boyu alamazlar. te Mevlna buna temas eder. "Aman avcmm taklit ettii hayvan tleri ve slklar sizi aldatmasm. Onlar rdek ve ku deildir. Sizin gibi kazlar, rdekleri ve kular avlamak ve tuzaa ekebilmek iin sun'i olarak bu sesler karlmaktadr. "Sahtekar olan bir mride gidip el vermeyiniz, ona intisap etmeyiniz!" buyurmaktadr. Bu uya rlar yaplmtr bin beyz senedir, ama insanlar da uyarlar nazar- itibara almadan yollarna devam edip, zararm ortasma dmlerdir. Ehliyetsiz mritten ikayet edenler, hibir dnemde onlarm adlarm vermezler. Halbuki bu iyi bir sonu dourmaz. Artk herkesin hak knda kt dnlr. Bunun yerine, insanlar ahlakl klacak bir mridin tamas gereken niteliklerin saylmas bile iyi bir tespit, yardmc bir bilgi, ynlendirici ve insanlar koruyucu bir hareket ola caktr.

8. K u l l u u n n n d e k i hlasmza D m a n Engeller ve K t Huylarmz; Mesnevi, Birinci Defter, 366. beyit:

Behr-i in ba'z- Sahabe ez Rasul, Multemis budend mekr-i nef s-i gul, Gu: e amized zi araz- nihan. Der ibadetha vu der ihlas- can, Fazl- taatra ne costendi ez u, Ayb-i zahir ra bucustendi ki ku?.

50

"Bunun iin, gizli hiyleyi anlamak mkil olduundan, baz Ashab Peygamberden azgm ve hilekar nefsin hilesini sorarlar: "nefis, ibadetlere ve candan gelen ihlasa gizli garazlardan ne kartrr?" derlerdi. Peygamberden ibadetin fazilet ve sevabm arayp sormazlar, apak ayp hangisidir? diye kt huylar sorarlard." Beyitte geen Nefs, btn kt huylar, hlas ise; kast ve niyeti temizlemek olarak aklanmaktadr. Sahabe-i Kiramdan Huzeyfe b. El-Yeman hazretleri. Peygamberimizden kt olan, ibadetlerdeki ihlas ve samimilii gide ren olumsuz nesneleri sorarm. Dier baz Sahabiler ise, Hayr ile ilgili sorular sorarlar, hangi ibadetten ne kadar sevap geleceini be yan etmesini isterlermi. Kendisinden bu davranmm sebebini so ranlara o u cevab verirmi: "bir kimse eer er'den kendisini korur sa, kolayca hayr'a ular." slm dininde artk bu prensip bir hukuk ilkesi ve bir ahlak dsturu halini alm. nce eksikler giderilir, sonra tezyin yaplr. nce er defedilir, sonra hayr kazanlr. "Def'-i mefasit, celb-i menafi'den her zaman evla" grlmtr. Mevlna Celled din Rmi bu anlamda bazan; "doksan elimizde olunca, yetmi nce likle bizde demektir" deyimini kullanr. badetlerimize musallat olan ktlkleri renip onlardan kamca, ihlas ve onun getirecei ecir haydi haydi bizim avucumuza gelmi demektir.' Ahlakta eksiklerden ve hatalardan kurtulmakrm ncedir, yoksa iyi huylarla bezenmee almakm?. Baz bilginler, nce insandaki kusurlarm ve dk ahlaki unsurlarm giderilmesini isterler. nk, temiz olmayan mekana, ss ve dier gzelliklerin kazandrlmas akla aykrdr. nk ortalk temiz deildir. Pis bir ortama, eya ta namad gibi, misafir de kabul edilemez. nce pislikler temizlene cek, sonra da orada, ilave gzelliklerin ve kemalin olabilmesi iin ayrca allacaktr. Bu yzden, slm tasavvuf ve ahlak yolunda, birinci ie boaltma ve temizleme anlamna gelen tahliye, ikincisine de zinetlendirme, ssleme ve bezeme manasna da tahliye ad veril mektedir. Latin harfleri bu iki kelimenin yazmmda aradaki fark belirtememektedir. Arapa olan kelimelerden birincisi, noktal ha harfi

' - Firuzanfer, Ehadis-i Mesnevi, 5; erh-i Mesnevi, I, 172; Glpnarl, 1 , 1 7 3 - 1 7 5 ; zbudak, i , 3 0 v.d.

51

ile yazlmaktadr. kincisinde nokta yoktur. Trkede kullanlan ve zinet anlamma gelen "Huliyyat", bu kkten tremi bir kelimedir. Bir air bu manay ifade iin u msra sylemitir; Padiah konmaz saraya, hane ma'mur olmadan. Kii eer AUah'm, kulunun kalbine ve gnlne misafir olarak buyurup gelmesini, tecellisini bekliyorsa, o sultanm gelecei yerin tertemiz olmas, ma'mur hale gelmesi arttr. Ruh temizliini yapa mam tenler, nasl Allah' kalplerine buyur edebilirler?.

9. n c e A m b a r d a k i Fareyi kar; Mesnevi, Birinci Defter, 380. beyit;

Evvel iy can def'-i err-i m kon, V'angehan der cem'-i gendom co kon!", Binov ez ahbar-i an Sadr-i sudur, "La salate temme illa bi'l-hudur!". "Ey can, nce farenin errini defet, sonra buday biriktirme

e al, abala!. O bykler bynn haberlerinden birini dinle: "huzur- kalp olmadka namaz tamam olmaz". Eer bizim ambar mzda hrsz bir fare yoksa, krk yllk ambarmzda ibadet buday nerede?".10 Peygamberimiz efendimiz, bir gn sahabe-i kirama sorarlar; "mflis kimdir?". Onlar cevap verirler; "yapt ticaret sonunda maIm kaybeden kii". Peygamberimiz onlarn tarifini eksik grr ve devam eder; "asl mflis u kimsedir; mr boyu kulluk ettiini, iyi iler yaptm, ecirlerle sevaplarla amel terazisinin dolu olduunu sanr. Sonra bir bakar ki hibir ey yok. stelik, bakalarmm gnahlarm, kendi ahsi borlarm demek iin yklenmee balar." te iflasm en kt olan budur. Bir ok malmzm olduunu, btenizin sa' - Veled elebi zbudak, Terceme, 1, 3 0

52

lam kurulduunu zannedersiniz, ama ara- sra kontrol etmediiniz iin bir de bakarsmz ki ambar bombo. Birileri ambardan mallarnz, sevaplarmz ekip gtrm, bugnn yaygm deyimi ile "hortumlam". Tabii insanlar, kontrol yapmas gerekenlerin, bu hortumlama iinde ortak olduklarm kabul ederler. Bu da kendiliinden hasl ol mu bir zan deildir. Elde deliller vardr. Hrsz koruyan gvenliki olursa, orada kapya dayak dayanmaz. Mslmanlm bizi uyard nemli bir konu olan bu "malm var zannedip, mflis kalakalmak" acs, her asrm acsdr. Onun iin; "ey can! nce ambardaki fareyi kart!" buyurulmaktadr. Havuzun deliklerini onar, suyu havuzda salam durur hale getir, ondan sonra gvenle suyu doldurmaa bak. nce kullua ters den, amelleri bozan; riya, kibir, ihlasszlk gibi fareleri temizle, sonra amellerini istif et. "ki yanl, bir doruyu gtrr kanununu" da sakm unutma. nk, iyi amelleri bozan kt fiiller, beraberce ayn ambara konulmaz. yi amelleri yapan kii, nce var kuvvetiyle kt fiillerden kanmas gerekir. Ta ki havuzda, ambarda bir eyler birikebilsin. Krk yldr ihlasla kulluk ettiimizi zannederiz. Peki, anbarmzda fare yoksa, budaylar nerede?. nsan her an bu soruyu kendisine sormaldr. Krk yldr dervisiniz, fakat ahlakmz, eskisine gre daha da ktleti. Eskiden, cahilliinizi kabul edir, sonra da bir eyler renmek iin abalardnz. Ama imdi, "her eyi en iyi bilen" kiiler safna getiniz ve sizdeki avaml da gitti, ark sizin bildikleriniz en dorudur. Eskiden nafile oru tutar, namaz klar cemaate giderdiniz. imdi bir ok te'vil renmisiniz, azmz kalabalk. Komularmz da sizden memnun deil. O vakit tez elden yolunuzu deitirmeniz ge rekir nk, anbarmzda fare var. Ama, krk ylda krk bin menzil katedip, tatlandnz, pitiniz, olgunlatmz, hatta yandmzsa, eriat ateinde, tarikat yolunda, ahlak ve kalp tasfiyesi seferinde, o zaman sizin ambar, tam tecridlidir, Allah slukunuzu ikmal buyursun, baa r ltfetsin.

53

H z . P e y g a m b e r i n N m ve O n d a n Yararlanan Ehl-i Kitab; 10. Mesnevi, Birinci Defter, 727. beyit; Bir ilahi kitapta, bir sonra gelecek peygamberin ad, vasflar mmetinin durumu anlatlrm?. slm ananesine gre evet. Nitekim, Hz. sa'nm, yapt konumalarda Peygamberimizden sz ettii, hat ta onm geleceini mjdeledii keyfiyeti, Kur'an- kerimde anlathr. "...Ve mubeiran bi rasulin ye'ti min ba'd'ismuhu Ahmed" ayeti bunu anlatr, "elimizdeki Tevrat tasdik eden ve Ahmed adl bir Pey gamberin geleceini size mjdelemek zere size AUah'm raslym..." anlamma gelen bu ayeti kerime paras, efendimizden nce kilerin, onun nbvvetini ihbar ettiklerinin bir delilidir. Ayn metne benzer ifadelerin nciUerde de bulunduu bilin mektedir. Ama onlarm ne anlama geldii zerinde farkl grler mevcuttur. Hristiyanlktan, bu konuda geree uygun beyan bekle mek de saflk olur. Nitekim onlar, bu tr ifadelerin getii nciUeri meru ncil olmamakla (apokriflikle) sulamaktadrlar. Aada arz edeceimiz gibi, mehur teseUi verici anlammdaki "Paraklitos" keli mesi ile ilgili bir ok polemik de vardr. Mevlna Celaleddin Rmi, devrinin Hristiyan kltrne de va kf olarak, onlardaki ananeyi bize nakleder. Onun belirttiine gre, Hristiyanlar bu konuda iki smftr; birisi Hz. Muhammed Mustafa aleyhisselam efendimizin geleceini drt gzle beklemekte ve onun daha henz dnyaya gelmemi kiiliinden, adndan, varlmdan istifade etmekte, ondan g kazanmaktadrlar. kinci smf ise, haset sonucu, onu horlamakta ve geleceini belirten ifadelerin zerini, maddi manevi unsurlarla kapatarak, gerei gizleme gayreti iinde bulunmaktadrlar, peygamberimize kar hrmetkar olan bu birinci Hristiyan kitlenin basma gelen belalara kar, salam bir kale gr nmndeki Mustafa'nn nam ve an onlar korumutur. Her trl ilerinde onu, zafer kazanmak iin, tevessl iin Hak nezdinde araya koymulardr. Mevlna bunlar uzunca u beyitlerle anlatr;

54

Bd der ncil nm- Mustafa, Un ser-i Peygamberan bahr-i safa, Bd zikr-i hilyeha vu ekl-i u, Bd zikr-i gazv u savm u ekl-i u. Tayifey Nasraniyan behr-i sevab, on residendi ber an nam u hitap, Buse dadendi beran nam- erif, Ru nihadendi bedan vasf-i latif. Enderin fitne ki guftim an griih, Eymen ez fitne budend u ez kuh. Der penah-i nam-i Ahmet mstecir, Nesl-i ian niz hem besyar od, Nur-i Ahmed nasr amed yar od. Van gruh-i dier ez Nasraniyan, Mustehan u hor getend ez f iten. Ez vezir-i um re'y u um fen. Hem mehabbet dini an u hokmian. Ez pey-i tumarhay- kej beyan, Nam- Ahmed in onin yari koned. Ta ki nure on nigehdani koned? Nam- Ahmed on hisari od hain, Ta e baed zat- an Ruhu'l-Emin?

"ncil'de Mustafa'nm, o Peygamberler bamm, o safa denizinin ad vardr. Sfatlar, ekli, sava, oru tutuu ve yiyii anlmtr. Hristiyan taifesi, o ad'a, o hitaba geldikleri zaman sevap iin yce ad perler; o latif vasfa yz srerlerdi. Szn ettiimiz fitne esnasmda o taife, fitneden kargaadan emindiler. Onlar o emirlerin ve vezirin errinden emin olup, Ahmed admm smamda korunmulard. On larn nesli oald. Ahmed'in nuru bunlara yardm etti. Yar oldu. Hristiyanlardan Ahmed adn hor tutan dier frka, fitnelerden ve o tedbiri de om, fitnesi de om vezir yznden hor ve kymetsiz bir hale geldi. Manalar ters, szleri aykr tomarlara uymalarmdan dola y dinleri de mevve bir hale geldi, hkmleri de". "Ahmed'in ad 55

(insanlara) byle yardm ederse acaba nuru nasl korur ?. Ahmed ad salam bir kale olunca, o emin ruhun zat ne olur? Vezirin belas y znden yola km olan o nasihat kabul etmez padiahtan sonra ..." . Kur'an- Kerimin yedinci suresi olan el-A'raf suresinde yle buyurulur: "Yanlarmdaki Tevrat ve ndide yazl bulduklar o eliye, o mmi Peygambere uyanlar var ya, ite o Peygamber onlara iyilii emreder, onlar ktlkten meneder... O Peygambere inanp sayg gsteren, yardm eden ve O'nunla birlikte gnderilen nur'a (Kur'an- Kerime) uyanlar var ya, ite kurtulua erenler onlardr". Kur'an- kerimin bu beyanlar, hemen hemen Mevlnadaki nakillerin/ beyitle rin temelidir. Bir mmet iin en nemli durum, kendi peygamberle rinin hkm getii anda, gelen yeni rasl veya nebi'nin emrine itaat edip, her iki dnemin kulluunu birlikte gtrmek. Bu bahtiyarla erenler pek oktur. Yine ayn istikamette, 61. Saff suresinin 6. ayetin de de yle buyurulmaktadr: "Meryem olu sa...Ey srail Oullar, ben size AUah'm elisiyim. Benden nce gelen Tevrat' dorulayc ve benden sonra gelecek Ahmed admda bir peygamberi de mjdeleyici olarak geldim demiti ...". Yine ayn surenin 14. Ayetinde Allah teala yle buyurmaktadr: "...srail OuUarmdan bir zmre onun risaletine inanm , bir zmre de inkar etmiti...". Bu ilahi beyanlar bize, insanlarm birbirine bal mjdeler halinde, gelecek peygamberle ilgili yeni durumdan bir ekilde haberdar klmdklarm aklamakta dr. Mevlna, Peygamberimizin, henz dnyaya gelmemi olan ah siyetinin kitapl (semavi) din mensuplarmca bilinip, hrmetle karlandm, hrmet edenlerin de nimete kavutuklarm arzettiimiz beyitlerle anlatarak, Hz.Peygambere olan balln, Mesnevi'de bir hikaye dolaysyla, zel bir bab aarak belirlemektedir . Peygamberi mize verilen bu ismin, kutsal kitaplarmda Faraklit (Pharaklitos) keli mesiyle karland belirtilmektedir. "

" - erh-i Mesnevi, 1, 2 8 9 , 2 9 0 ; Veled elebi zbudak, Tercme, 1, 5 8 .

56

Baz kiiler. Peygamberimizi g anlam tayan bu tr bilgi ve haberlerin, sanki eski kitabi dinlere baklarak, bizim mmet iinde de benzerinin meydana getirildii inancmdadrlaf. Dtan grn belki de doru olan bu durumun ilmi tespitinin yaplabilmesi iin belgeler gerekmektedir. Bizler, o gnleri yaamadmz iin, gelen haberlere, yazlan tarihi bilgilere bakmak, onlar inceleyip, doru olanlarma usulne gre inanmak durumundayz. Burada bizce en nemli nokta urasdr; bir mmette, gelecek bir peygamberi bekleme fikri nasl hasl olmutur?. AUah'm verdii haber dnda, o kltrde kendiUinden zaman iinde bir oluum meynada gelmimidir?. Baz larna gre insanlk, dertli olduu zamanlarda bir kurtarc bekler. Gzn onun gelmesine diker. Kendisi ahmay, dertleri azaltmay dnmez, grevden kaar. sa Mesih'in ve Muhammed aleyhisselamlarm beklenmesi, baz toplumlardaki Mehdi bekleme fikri ayn tarzda olumu eylerdir. Bu izah bizce pek de gl deildir. Bunun yanmda yle bir dnce daha mevcuttur; her peygamber, gayet alak gnll davranarak, gelecek yeni peygamberlere; onlarm geti recekleri kitaba ve eriata insanlar hazrlamakla grevli olduunu anlatr. Gelecek zat mjdeler, hatta onun gnnde yaamay arzu eder. Bizce, daha ma'kul grnen bu istek, zincirleme btn pey gamber gelen insan topluluklarmda bulunmaktadr. Hibir topluma peygamber gnderilmemi olmadma gre, her toplum, bir bearet beklemektedir. Arabistanda, Hicaz blgesinde bulunan Araplarm kkeni Yemendir. Buradan kuzeye olan gler ve nesillerin akrabalklarmm zamanla ayrmas; branlar, Aramlar Sryanlar gibi ayr aireti dourmu, yre insanmm ortak dili olan Arapa, bu yeni muhitlerde ve corafyalarda biraz ekil ve ahenk deitirmi, hatta bozulmu, insanlar, yanl bir tespit sonucu, Araplardan nce yaam bir kavim olarak bu aireti grmee balamlar, dillerini de Arapanm nce si diller grubuna dahil etmilerdir. Leopold Wels (Muhammed Esed) gibi Yahudi asll ilim adamlarmm belirttiklerine gre, Yahudi mille tinin asl Yemenli Arap airetleridir. Hz. sanm konutuu Aramca da, Arapa'nm ok bozulmu, asil musikisini kaybetmi, yeni bir dik57

siyon kazanm eklidir. Dolaysyla ortada, ayr dil ve ayr mil let olmad gibi, Arap Yahudi anlamazlmm da temeli yoktur. El deki Tevrat, iki milleti ayrr; birisini, hr bir hanm olan Sare'den tretirken, dierlerini cariye hkmndeki bir kle olarak grd Hacerden geldiklerini anlar. Yani, nce bir ayrm yapar; Yitzak' Samuel'den stn tutar. Bu gr ve kabul tarihe ve mutlaka asl Tevrata da aykr bir durumdur. Btn Arap airetleri, Hristiyan ve Musevi kavimler, airetler, "hir zamanda gelecek bir Rasl beklemekte ve onun kendilerinden kacana inanmakta ve hasmlarn bu sayede yeneceklerini kabul etmekte idiler". Fakat, gelen peygamber, Abdlmuttalib'in yetimi olunca, asaletine bir ey diyemediler, ama fakirliini dillerine dolad1ar. Dolaysyla, ncile bal olanlarm, Mustafa ve Ahmed adlarmdan ok ey umduklar, hakikatm ta kendisidir. Onlarm iinde, hrmetkar olanlar bundan yararlandlar, tekilerin ileri ise iyi gitmedi.

H e r Y n d e n A h m e d ' e yi Y a p m a k Gerek; 11. Mesnevi, Birinci Defter, 781. beyit:

Her dinin peygamberi, m'minlerince hrmet ve sayg grr. Rahmetli hocam, Bosnal "gurbette garib ve ileli bir hayat yaam iyi ahlakl insan" Profesr Muhammed Tayyib Oki, devaml olarak, Hristiyanlarm bir cmlesini sylerdi. Onlar diyorlarm ki; "il faut aimer Jesus Crist; Hz. say sevmek gerekir." Hristiyan iin bu ne ka dar doru ise, "Muhammed'i sevmek gerekir/ arttr" dememiz ve yce ve sevgili Peygamberimizi ona layk bir muhabbetle sevmemiz de o kadar dorudur ve mslmanlar olarak grevimiz ve hakkmz dr. Kimse; "Muhammedi deil, Allah' sev!" uyarsmda bulunmama ldr. nk, bylesi bir uyarda bize gre alk mevcuttur ve o kii, biri iki grmektedir. Bir tr sevgi ile kark bu saygda, elbette bir smr vardr. Bu smr, insan ve Allah smrdr. Yani, m'minler pey gamberlerine ilahlk atfetmezler. nk peygamberleri kendisinin 58

"kul peygamber" olduunu retmitir. te burada insanlar genellik le a bakarlar ve Allah- Peygamber izgisinde ikilik grrler. "Allah byle dedi, ama Rasl byle dedi" tarzmda ikili/ birbirini nakzeden rten bir durum ortaya koyarlar. Elbette, d grnte, bir mslman, Allah tarafn tutup tercih edecektir. Halbuki, slmi ter biyede. Peygamberi n planda sevip sayp, onun kimliinde ve ira dnda Allah' tanma yolu esastr. ocukluk yllarmzda Konya'da duyduumuz bir olay hi unutmayz. 1939 senesi, ikinci cihan harbinin patlak verdii gnlerde, Konya'da tccardan birka kii hac iin hkmetten zor er izin ala bilmiler. Bu izin de, yle hacca gitme eklinde falan deil. Alman ya'ya yapa ve tiftik ihracat iin ba vurulmakta ve ihracat izniyle pasaport aimmakta ve Yunanistan Pire yoluyla, denizden veya kara dan; armatr Yunan'l Haralambos'a arac olduu iin bir ok gerek siz paralar verilerek Hicaza gidilmekte. Be alt kiilik bu hayrl i yolundaki kafilede fikri ayrlk belirmi. lerinde dinimizi iyi bilen ok temiz insanlar da var. Bir blm, dorudan Mekke'ye gitmeyi uygun grdn aklarken, birka kii de, nce Peygamberimiz efendimize ziyaret yapalm, sonra onun izniyle haccmza gelelim terbiye izgisini benimsemiler. Yenbu' limanmda deniz ile irtibatlar kesilen hac namzetleri, kafileler ayrlm, bir blm Medine-i tahireye gitmi, aylarca Hac gnlerine kadar orada kalm, dierleri de Mekke artlarmda, Ka'bede hacc karlayp, hac sonu Medine yolunu tutmular. Hepsinin yolculuklar deve srtmda ve gnn gvenliksiz artlar altnda olmaktadr. Ama hepsinin ok sevdikleri bir efendi hocalar (Konyal Zeyne'l-abidin b. Muhammet Bahaettin efendi) da o tarihte Medine-i tahirede mcavir. lkeden uzakta. Me dine'ye gidenler, zaman zaman onunla grp, nasihatlarm dinle miler, onlara o hoca efendi; "aman Ravza-i saadetin yakmma kadar gelip Rasul-i ekrem efendimizi rahatsz etmeyin, geriden ziyaret ya pn. Haccmzm zevkini kaybetmeyin. Buralara tekrar bedel hac yolla r arayarak gelmeyin. inizde ilk haccmzm feyzini koruyun..." yollu talepleri olmu. ok sevinmiler. Aylarca bykleriyle beraber ol mular. Hatta anneden dedem mer Bykkaplan da, Konya'dan

Medine-i tahireye giden mcavir ak insan, byk imam Hafz Zeki Sarslmaz efendinin vekalesinde misafir kalm, alt ay kadar. Mek ke'dekiler de belki mektupla ve dier vastalarla hoca efendi hazretle riyle haberlemiler, ama grmek mmkn olmam. Olacak ya. Hac sonu o efendileri de Medinede vefat edivermi. Mekke'den ge lenlerin iinde, gzel yzl gzel ahlakl bir bymzn (Ayvazzade Hac Mustafa Gzelyzl hoca efendinin), yzne mendili tuta rak, vefat haberine atlarla muttali olduunu gren bir bymz anlatr ve Mekkede kalanlarm pimanlklarm dile getirirdi. phesiz iki grn de hakl gerekeleri vardr. Ama, Ahmed'e yapmak Allah'a yapmaktr. Ahmed'e itaatsizlik, Allah'a ve emirlerine itaat sizliktir. Bunu bize Kur'an- Mecidimiz retir. Dolaysyla ala gerek yoktur. Hakk, Muhammed pirizmasmdan/ menurundan gr mek zararl deil faydaldr. te bu ruhani izgiyi anlatmak iin R mi konuur; Der Hoday- Mtisi u Musi griz, Ab- imanra zi Fir'avni m e r i z , Destra ender Ahad v'Ahmed bizen. Ey berader vareh ez Bucehl-i ten!".'^ "Musanm Tanrsna ve Musaya ka. Firavunluk ederek iman suyunu dkme. Ahad'e ve Ahmed'e yap. Ey karde, ten Ebu Ceh linden kurtul!". Osmanb tasavvufi- irfan iirinde, Ahad ile Ahmed'in arasmdaki mim, "imkan mimi" olarak adlandrlr. Halik ile mahluku, yaratlan ile yce yaratcy bu mim ayrr. Kabul edie gre, btn varlklar ite bu mimde garkolup/ boulup, Hakkm vcudunda fenaya ve he lake ermi. Hakla bakaya ulamlardr. Hz. Peygambere ve ilk mslmanlara trl ktlklerin plan laycs ve uygulaycs, hemehrileri, Kureyin ileri gelen yneticisi ebu Cehl Amr b. Hiam b. Mugiyre el-Mahzumi, Bedirde ldrlen sayl mrik liderlerdendi. Ebu'l-hikem ( /Hakem) knyesiyle kn - Veled elebi zbudak, Tercme, 1, 63

60

yelenen, ok zeki olduu iin, lke ynetim meclisine adet halinde tespit olunan yatan da nce giren bu kii, bu Kurey ileri geleni, sa dece ahsi kaprisler yznden, temsil ettii hikmetten ve bilgiden yararlanamam, tam aksine cehaletle, kabalk ve bilgisizlikle, hikmetsizlikle nam deitirmitir. Artk binlerce yldr o, bir zamanlar hakl olarak yce manalar tad hikmetiyle deil, kabal ve bilgisizliiyle anlmaktadr. Bu ac bir haldir. "Her Musa'nm bir Fir'avunu vardr" sz'n hatrlatan beyitlerdeki bu ifadeler, bize iki ktan doru olana kamamz, orada yer tutmamz ve Musa ile Musa'nm Rabbini tercih etmemizi tler. te Peygamberimiz efendimiz, risalet gnlerinde nasl Musa cihetini m kemmelce dolduran yce rasul ise. Firavunun yeri de bo kalmam tr. Akll ve hikmetli bir lider durumundaki Kurey ulusu gen, ha sedi ve benlii yznden, hikmetini yitirmi ve kabaln, nobranl n ve bilgisizliin sembol halini almtr. Ark binlerce yl ayn l srp gidecektir. nsan ruh ve madde dnyasm Ebu cehilden ve Firavunluktan temizlemesi gerekmektedir. Bunlar birer sembol da olsa, bizim iin sonu deimeyecektir. Hemen her olayda bu ikili l durumlar grmek ve daima doru ve Hak olan taraf tercih et mek iimiz olmaldr. Firavunluun ve Musa'lm ak ve belirgin olduu durumlar da insan, kendi melekeleriyle doruyu bulabilirse de, kapah hallerde ve aklama gerektiren durumlarda nasl hareket edilecektir? Bizim kanaatmzca, nce Allah'a iltica etmek gerekmektedir. nanta, salih amel ve doru izgisinde AUah'm bizleri sabit-kadem klmas ve a rtmamas iin, onun yardm istenmelidir. Daha sonra, akllarn bir araya gelip, istiare sonucu, gerein bulunmasma allmaldr. Yine efendimizin rettii, manevi alemlerden, belki rya yoluyla bir ta km iaretler bekleme; istihare yolu da tutulabilir. "Bir ite tereddtte kalmsanz, kabirdekilerden yardm almz" sznn iaret ettii yardm nasl alnacaktr. Kabir bamda yaplan dualar, tefekkr ve bir mddet durup kendini dinleme, belki de kabir sahibi ile olan gemi teki ballk yoluyla, kalbe bir takm bilgilerin ve tercihlerin douvermesi mmkn olabilir. Ama, bu ly kaba bir tarzda reddet61

menin de bir faydas yoktur. slmi ilimleri bilen, eski bir edebiyat hocasnn u szn devaml hatrlarz; "baz mkiUerimi, Fahrettin Kulu hocaefendimizin kabrinin basma gidip zlmesini Jstediim zamanlar olur." Deme hocaya ve ilim adamma boyun vermeyen bu zat, slm akaidini sade, akl ve vahiy temellerine dayal ve ayn za manda Sahabe telakkisine uygun aklamay beceren bu alim, dev rinde cedelci tabiatyla, alimleri durduran bu ilim mensubu, tasavvufi hayat yaam bir bymz de deildir. Normal bir mslman lsnde dini grevlerini yapan bu zata, kabrin verecei ilim konu sunda dorusu bizde mspet dnceler bulunmaktadr. O zat bile, kabirden gelebilecek bir bilgi m kabul ettiine gre, meseleyi kabaca reddetmenin manas yoktur. "za tehayyertum fi'l- umur, fe'ste'inu min ashabi'l-kubur!" sznn, bir hadis eklinde takdimi de bir takm mnakaalar celbedecei muhakkaktr. Rahmetli vaiz ve vaktini slmi/ ilmi eserler mtalaasyla geiren ahlakl insan mer hum Mustafa Parlaktrk hocaefendiye, ayn zamanda komumuz olan, yine rahmetli Ahmet Nushi Karcolu adl bymz, yani yukardaki satrlarda szn ettiim edebiyat muallimini sordum. "Hocam, Ahmet efendi amcay nasl bulursunuz?" deyince, o amcanm zelliini gzel ve ksa bir cmle ile ifade etti: "Allah' iyi tanyor efendim". Bunu tahsil dnemimizde u ekilde anlamtk; "amcanm slm akaidi ile ilgili syledikleri ve Akaid Umdeleri adl risalesindeki verdii bilgileri dorudur. Yllar sonra, bir gece, nbet dnm de, imdiki sarraflar kapal arsmm stnde, ekirdek- leblebi satan bir seyyar hemehrimizde kitaplar kayl olarak grdm. im szla d. Bunlar bana sat usta dedim. "Aabey, ben gece yars kad ne reden bulaym. Gndz olsayd, bunlar size verir, gider kat alr, mteriye kullanrdm. Ama ben sabaha kadar bunun sayfalarm yr tp, huni olarak kullanacam. stersen iki tane vereyim" dedi. Bu hadise zerine yllar geti. Bir aile toplansmda anlatyordum. Ah met Fahri Kksakall dedi ki; "hocam! bu kitabm yaklmas iin hocalar babama tavsiyede bulunmular, o da yakmad, ama sattan kaldrd". Rahmetli Ali KksakaU aabey, kitap dkkanmda, amcann Yeni kitapevince bastrlan bu iki formalk risalesini sata 62

sunmu iken, bask zerine geri ekmi, ama amcay tand iin de kitapklar yakmam. Sz sz at. Biz, onun, kabir ehlinden huzu runa varp bir eyleri/ bir takm mkiUerini sorma arzusunu iinden geirdiini sylediini nakletmitik. Allah lenlere kalanlara rahmet buyursun.

12. Hz, P e y g a m b e r e Hakaret, Y a p a n a Zarar Getirir: Mesnevi, Birinci Defter, 812. beyit;

An dehan kej kerd ve'z teshur bihand, Nam- Ahmedra dehane kej bimand. Baz amed k'ey Muhammed afv kon!. Ey tora eltaf- ilm-i: "Min ledn" Men tora efsus mikerdem zicehl. Men bdem efsusra mensub u ehl, on Hoda hahed ki perde'y kes dered, Meyle ender ta'ne-i Pakan bered . "Birisi azm eerek Ahmed adm alayla and. Az arpld, ylece kalakald. Piman olup: ey Muhammed! sen "Min ledn" ilminden lutuflara mazharsm. Ben bilgisizlikten seninle alay ettim. Asl alaya layk benim. Tanr, bir kimsenin perdesini yrtmak isterse, onu temiz Kiileri ta'netmee meylettirir"." iirde geen teshurat, Arapa bir kelimedir. Asl tesehhurattr ve Trke'de alaya almak anlamna gelmektedir. Burada Peygambe rimize zulmeden Hakem b. el-As kastolunmaktadr. "lm-i ledn", Kur'an- Kerimde geen bir terimdir. Birdenbire kalbe dolan bilgi, keif ve ilham yoluyla gelen deiik trde manevi ilimler demektir. Hz. Musa'nn, feta'syla yapt, o mehur yolculuklarmda, birlikte karlalan ve bir mddet sohbet ve ortak hayat srlen, farkh bir ahlak ve irfan ile donatlm o manevi ve mehul mahiyetli kiiye
" - Veled elebi, Tercme, I. 6 5 .

63

ltfedilmi bilgi tr. Bu bilginin karhmda, gya tahsil ile elde edilen, kulun abalar sonucu kavutuu mktesep bilgi vardr. Asmda iyi dnlecek olursa anlalr ki, bu tr bilgi de, her ne kadar insanm abasyla elde edilmi gibi grnse de, o da AUah'm lutfuyla kiide birikir. Yoksa insanm, kendi gayreti ve melekeleriyle bir eyi bilmesi, onu bilgi olarak kendinde korumas mmkn deildir. Sa lm kaybeden bir insanda, ne mktesep bilgi kalmakta ne de baka laryla anlama imkan. Kur'an'- Kerimin Kehf suresinin 65. Ayetin de bu ilme atf vardr.'* Allah bir kimseyi, insanlm huzuru ve saadeti iin tayin edilen, mstakim srattan, doru yoldan, kendi hatalar ve ynelmesi sebe biyle karmsa, bunun ilk iareti u imifhyle insanlar, temiz, b yk, dindar, ahlakl kiilerle urar, onlara amur atar ve onlarm aleyhinde bulunurmu. slm ahlakmda, temiz insanlara kar gel mek, Allah nazarnda, Allah'la savamak demektir. nk, o temiz kiiler AUah'm dostlar olmaktadr. Allah'n doslaryla/ evliyasyla di dien kii, Allah'a ilan- harb etmi demektir. Aktan dine ve Allah'a cephe almak, ii terbiyesizce ve saygszca aleniyete dkmek ise, bir insan iin en kt, en talihsiz bir durumdur. yi insanlar, kendilerini topluma saydrp sevdirmek iin bu ilkeyi uydurmu, insanlara byle anlatm deillerdir. nsanlar, tabii olarak dier insanlara saygl ol maldr. zellikle iyi ve byk insanlara duyulacak sayg da, byk lkleri ile oranth olmahdr. Byk insanlara ta atmak, tahlili edil diinde grlecei gibi, bir tr haset ve ekememe halidir. Onlarm tesindeki deerlere kar gelme halidir. Toplumda byle insanlar grmek mmkndr; temiz insanlarla karlatklar zaman bu kiile rin yz ekir, buruur, grnte onlara sayg duyar gibi yapar, ama tedirgindir, iteki fesat, haset ve adilikler yzne vurmutur, tenhada ise ii gc temizlere amur atmaktr. Bu beyitlerde geen olay bin drtyz yl nce olup bitmitir. Aktan dmanlm ilan eden kiilerce yaplmtr. Bugn daha acs meydana gelmektedir. Bizzat mmetin iinden. Kendilerinin msl man olduklarm sylemee ve mslmanca yaamaa arlansalar bile.
- Ankarav, erh-i M e s n e v i , II. 3 1 5 ; zbudak 1 , 6 5

64

vefatlarnda mslman muamelesi grecek olanlar, bu alaya akna iini ak veya ima yollu yapmaktadrlar. Asl ac olan nokta budur. nsanlar dinsizlii tercih etmi veya bu batakla saplanm olabilir. Onlar iin hidayet dileriz. Ama bu durumdan daha da kt olan, kiinin din dman, zellikle mslman ve slm dman olmas halidir. Bu iin gizlice ve ite yaatlmas durumudur. Millet tarihin de bunun rneklerini her zaman grmek mmkndr. Bylesi kiiler, deiik kesimlerden olabilir. Ama ilerinde hi dayanlmaz olanlar, phesiz lke ynetiminde sz sahibi olanlar ile, ilim, hukuk ve ah lak/ eitim adam olarak tanmanlardr. Bunlarm organize halde a ltklar da grlr. Biri dierinin izi sra gider ve toplu halde millete dmanlk ederler. Artk onlarm, milletlerin hayatnda, baz durum larda, byk kitleye ve inanlarma kar, kendi aralarnda birleip kazan kaldrmalar durumunda; erdem, deerler, demokrasi ve dier ller hak getire. Hepsi askya almr. nk, onlarm inancma gre, eer bu erdemler, onlara ve dinsizliklerine hizmet ediyor, millete kan kusturuyorsa faydaldr. Yoksa, ller bile gerekirse ters yz edilme lidir. te bu, kendi tabirlerince despotluun ta kendisidir. Bunun sebeplerini ilim adamlar aratradursun, meselenin bizi ilgilendiren yn, mslmanm bylesi kiiler karsmda da, zahmet eken, hor lanan, insani haklar zedelenen kiiler olaca gereidir. Yani, Ms lmanlar, hem bu ktlerin zulmn ekecek, onlar maalarla besle yecek ve hem de onlarm slah iin duac olacak. Mslmanm fazileti de buradadr. Bu kiilerin ilimde ve idarede gl olduklar dnemlerde dine ve dindara olan tahribatlar daha da artar. Bereket gnmzde, bun lar vasfszdrlar ve dinsizlii de gerektii ekilde bilmemektedirler. Ama kaba bir, "Mslman ve slm dmanlm" ok st dzeyde becermektedirler. Bunlara devlet imkanlarm kullandrmamak iin mslmanlar ellerinden gelen hukuki imkanlar zorlamaldr. nsaf sz olan bu gruh, milletin maln, milletle sava uruna ve millete ramen arur etmek iin ibirlii iinde olabilir. Maalesef bizde hak arama, kt ile cedelleme yerine, tevekkl ile meseleyi olduu gibi brakma adeti vardr. 65

Bu nokta zerinde birka sz sylemek gerekmektedir. Mevl na'nm anlatt olay geip gitmitir, gnmzle ilgisi yoktur demek mmkndr. Fakat, akla ve ilme aykrdr. nk, ilk insandan g nmze kadar, cereyan eden ferdi ve toplum halindeki btn olaylar, insan olanlar ilgilendirir. Binlerce ylm tecrbesinden de yararlan mak gerekmektedir. Mslman yaad toplumda, ounlua sahip ise, orada zellikle dini hayat asmdan, byk kitlenin istekleri ve slubu istikametinde yaamak gerekmektedir. Bu durum, olduka sert olan hukuk anabilim dallarmda bile byledir. 1959 senesinde, stanbul Yksek slm Enstitsnde, slm Hukuku derslerine giren. Profesr Doktor Halit Kemal Elbir isimli bir retim yesiyle, ren cilerin arasmda geen ve yl boyu sren bilimsel konumalar hatr lamaktaym. O zatm ifadesine gre, gen Trkiye Cumhuriyeti, za man darl sebebiyle. Batdan acele ile baz kanunlar alp tercme ederek, meclisten geirmi ve yrrle sokmu. Sonra komisyonlar kurmu bu komisyonlar, lke insanmzn; din, dil, rf, adet, anane, folklor., vb. bir ok deerini inceleyecek, bunlardan szp artt bilgiyi, kanun ve hukuk olarak lke insanmm bedenine elbise olarak hazrlayacak. renciler sordular, "otuz seneyi akm bir zamandr bu komisyon bu ii hala bitiremedimi?. Sonuta, slm ve slm hukuku karsa tedkikler neticesi, bu hukuk, millete elbise olarak hazrlanacakm?". Halit Kemal Elbir'in verdii cevap yledir: "evet, slm ve slm hukuku kacaksa, ilmin gerei, toplum bunu istedii iin, hu kuk olarak, kanun olarak onlar kendisine giydirilir". imdi sene 2005, bu komisyonlar her gn yenilenmekte, ancak bu sene Medeni Kanun'da baz deiikliklerle bir yenilik yaplabildi. Byk kitlesi mslman olan lkemizde, mslmanlara den grevlerden birisi, dinin retim, eitim ve yaymn hr ve demok ratik, medeni esaslara gre yapabilmek. te bu noktada hem mslman byk kitle hareketsiz ve pasif, hem de lkeyi yneten ve ynetimin sadece kendisine ait olduuna inanan ve mslmanlarm dinlerine iyi bakmayan, onlara din zgrl hibir zaman tanma yan gler, azgmlm ve demokrasi d, hukuk d hareketlerini artrmaktadrlar. lkede hala idari terr bulunmakta ve mslman 66

sindirilmektedir. Halbuki, hukuk ve kanun erevesinde, mslma nm dini ile ilgili olarak yapmas gereken bir ok grevi bulunmakta dr. Mslmanlarn ikinci ihmalkarlklar; bilgi ve amel asmdan dinlerinden ok uzakta olmalar; onun gerektirdii bir hayat yaamamalardr. Eer dini bir hayat ve bir ahlak sahibi olsalar, o vakit, dinlerine de sahip kma cesaret ve medeniliini gsterebileceklerdir.

13. Bir Delikten ki K e z Yara Alnmaz!; Mesnevi, Birinci Defter, 907. beyit;

Gu-i men "la yldeu'l-mu'min" enid, Kavl-i Peygamber be can o dil gozid!. "Benim kulam, "m'min, bir zehirli hayvan deliinden iki ke re dalanmaz" szn iitti; Peygamber'rn szn canla, gnlle kabul etti". s Mslman ayn hatay tekrar etmemelidir. Peygamberin sz, can u dilden samimi olarak kabul edilmelidir anlamma gelen bu mehur peygamber buyruu da bize, hayatta tecrbenin nemini anlatan nemli bir bilgi trdr. Grnte bir insan, zarar grd yere bir daha gitmez. Akl ve hisleri buna engel olur. Sz gelii, k k ocuk iken bir s kaynama , bir yakc nesneye eli dese, artk oradan zarar grd iin bir daha oray unutmaz ve devaml olarak oradan ekinir. Bunlar nazari olarak byle sylenir, kammanm ko layca gerekleecei zannolunur. Ama pratikte durum hi de yle deildir. Grnrde iki tane engel vardr: birinci engel, zararm etrahnm aldatc unsurlarla sarl olmas, ikincisi ise, elini uzatacak kii nin, iradesinin ve ihtiyarmm engellenmesi, kiinin ktl idrak edememesi hali. te bu iki durum sebebiyle birinci seferde zarar gren insan, ikinci seferde ayn hareketi tekrarlad iin, ayn delik' - Veled elebi zbudak, Tercme, I, 73

67

ten yine zarar grr. Grnte bu durumda o mazur saylmaldr. Hadiste bu durumlara temas edilmemektedir. Hadiste anlatlan ahs, bile bile zarar grd yere tekrar yanamakta, uurla ikinci kez ayn eylemi yapmakta, sonmda da ahmaka ikinci zarara muhatap ol maktadr. slm'm beenmedii hal de budur. Ormanda, kendilerini arslana feda eden hayvanlarn, her gn birisinin kurban edilmesi zerine kk bir tavanm meseleyi zme si hikayesinde geen bu ifade, karlkl konumadan alman bir par adr. Yapaca ilerde kiinin gstermesi gereken ihtiyat belirten hayvan, gya dikkatli hareket etmek durumunda olduunu anlatmak iin bu hadis-i erifi sylemektedir. Ama, ahsi gururu, onu hata yapmaktan alkoyamamtr. Aada, bu ihtiyata bal olarak, tevek kl ve tevekklszlk/ tedbirini kendi alarak, kendi bana hareket etme anlatlacaktr.

14. T e v e k k l ve yi almann S r r : Mesnevi, Birinci Defter, 912.beyit;

Guf t ari! ger tevekkol rehberest. n sebep hem sonnet-i Peygamberest, Goft Peygamber be avaz- bolend, Ba tevekkol zanoy-i ustur bibend ! Remz-i " el-kasib habibuUah" inov!. Ez tevekkol der sebep kahil meov ! "Arslan, evet tevekkl klavuzsa da, bu sebebe yapmak ve te ebbs etmek de Peygamberin snnetidir. Peygamber yksek sesle: "tevekklle beraber, yine sen devenin ayam bala!" dedi. "alan kimse Cenab- Hakkm sevgilisidir" iaretini dinle. Tevekklden do lay, esbaba tevessl hususunda tenbel olma dedi.

- Ankaravi, erh-i M e s n e v i , 1 , 3 6 4 ) .

68

Sufilerin inanma gre: "tevekkl Peygamberin hali, kesb ve kazan ise snnetidir; et-tevekkl halu RasuliUah, ve'l-kesbu snnetu RasliUah" olmaktadr. Mslman hem haline ve hem de snnetine uymakla mkellef bulunmaktadr. nsan dnya'da her iki alem iin almak durumundadr. n k, Allah Razzak olarak, kula bir takm grevler yklemitir. Bunlar dan birincisi, AUah'm verdii gc kendisine, her iki dnya hayatmda da gerekli olanlar kazanmak iin kullanmak, dieri ise, alrken bir taraftan da, kendi azim ve sa'yi yanmda, AUah'm yardmm iste yip, ona gvenmek ve ona dayanmaktr. Bu bakmdan, kulun Allah'a srfan dayamas, onun ahmasma mani deil, aksine almasm teviktir. "nce deveni iyice bala, sonra Hakk'a kendini teslim et!" ls, hayatin her safhas iin geerli bir ldr. Tenbel kii Hakk' m dman, kazanan, reten ise ksip kii ise, AUah'm dostudur. nsanlara ekmek reten; eken, diken, yetitiren, yapan, izen el ler plmee layk ellerdir. Her insan kendi alanmda insanla bir eyler retirken, ormana tohum atan, tarlaya tohum atan, besleyip byten, skp- saan nasrl ellere de, minnet borlusu olduunu gnlden kabul edip, onlar iin iyi dualar etmeli; onlarm rettiklerini de deer fiyattan almal, tarla ile Pazar arama girip, hem reticinin ve hem de tketicinin- haksz yere- emeklerini yiyenlere frsat ver memelidir. Bu noktada, kylye, ziraatla megul olan nfusumuza ok eyler borlu olduumuzu idrak etmekteyiz. Onlarm almas neticesinde Allah bize ekmek, et, st, yumurta lutfetmektedir. Onlar sa olsunlar, mesailerini Allah ibadet olarak deerlendirsin. Her gn ormanda bir hayvan yiyen arslanm, kk bir tavanm hilesine kurban gitmesi ve ormandaki btn hayvanlarm bu zeki tavan tarafmdan lmden kurtarlmas hikayesi esnasmda bu ko numalar gemektedir. Anlatldma gre, hayvanlar kendi aralarmda arslana yem olma iini sraya koymular, kendi iradeleriyle zaHme teslim olmakta idiler. Tavan devreye girdi, bir plan yapt ve onlar kurban olmaktan kurtard. slm dinin getirdii ticaret ve ahma ahlakm da ilgilendiren bu meselede birka inan biimi vardr. Bunlardan birincisi ve en
69

doru olanna gre; insanlarm ve btn canllarm rzkm Allah verir. Onlara sa'yetmek, almak ve bu rzk aramak ve ona kavumak der. alrken de Allah'tan yardm dilemek, ona gvenmek, da yanmak esas aimmaldrr. kinci gre gre, varlklarm abasma ge rek yoktur, onlar hi almasa da Allah onlarm geimini salayacak kadar rzk gnderir. Bunu rnekleyen ve insanlara inandrc biim de nakledilen pek ok hikaye ve nkte tanzim edilmitir. Onlar dur madan anlatlr. nc bir yol daha var ki, o da udur; kii AUah'm gcne inanr, tevekkl yanl anlar ve kendisini, yanl bir dervie telakki ile almadan eker. Zaten tenbel bir kii olduu iin, ibadet ve taat yolunda olduunu zannederek, evine ekmek gtrmez. Eine, oluk- ocuuna bakmaz. Hastalk ve benzeri sebepler uydurur, top luma yk olur. Daha doru bir ifade ile, bu kiilere bu fikirleri, onla rm mritleri durumunda olan insanlar aktarr, yanl olarak ynlen dirir veya onlarn szlerini yanl anlarlar. Bir drdnc zmre var dr ki, rzk ve ticari baary hep kendisinden bilir. Ona gre Allah'a tevekkl, Allah'tan bir eyler bekleme hep yanltr. nsan, bilimsel olarak ticaret, sanat ve hner sergilerse, mutlaka baarl olur. Bu telakkilerden birimcisi, ayet ve hadislerle sabit olan: alma+tevekkl+AUah'tan yardm dileme= baar izgisidir ve insan kurtaracak olan da budur. Sz gelii genel ktlk, ticarette baarszlk, gnlk rzkm elde edilememesi, almaa ramen rzkta darlk gibi haller, kiinin gcn aan, almasma engel olan, onu baarsz klan zel durumlar olduu iin, bunlarm tamam, mutlaka kultm lehine deerlendirilmesi ve hkmedilmesi gereken geici durumlar dr.

70

15. E n G z e l E v Halk; Mesnevi, Birinci Defter, 927. beyit;

"Biz Hak'km ayali ve st isteyen yavrularyz. O, (Peygamber) "halk Tanr'nm ayalidir" dedi. Gkten yamur veren, rahmetiyle can (ekmek) vermee de kaadirdir" dediler".!^ Ma iyal-i Hazratim o ir- hah, Goft: "el-halku iyalun li'l-ilah!". On ki u ez asman baran dihed. Hem tevaned, ku zi rahmet nn dihed". slm dini Allah, Rasl ve m'minleri bir ailenin fertleri olarak grr. Bu birliktelii; "birbirinin velisidirler" szleriyle defalarca per inler. Bu aile elbette ok byk, saylar milyonlar geen, kyamet ve hair sabahma kadar devam edecek olan bir aile. Asimda, Adem ev latlar olarak daha byk bir aile fikirini de dinimiz bize vermekte, "insan kardelii" olgusunu her m'minin zihnine ve kalbine ala maktadr. Ailenin by olan Rabbimiz; Allah z'-lcelal, aile efra dna kar en mfik bir aile reisidir. Ailenin dier fertleri ise, Allah'm evinin halkdr. Aile fertlerinin derdiyle dertlenen, sevinlerine ortak olan bir aile reisi, onlarm ahiret hayatlarm da dnr. Onlar ateten korumaa alr, cennete sevkeder. Dolaysyla ailede kiiye can veren, ekmek veren, ahlak ve iman veren, yol gsteren, baarlar iin yardm eden hep ailenin reisi Allah tealadr. mdi aile fertlerine den, byle bir mfik bye yaraan kvamda kulluk gstermek ve onun emir ve yasaklarmm ereveledii hayah yaamak ve sonu ta iki alemde de istenen ve beklenen baarya ulamaktr. Bir dine zellikle de Mslmanla inanan ve hayatm ona gre tanzim eden kiilere gre bu durum byle olduu gibi, dini kabul etmeyen, dinsiz olduunu ilan eden kiilere gre de durum byledir. Yani, bir ailenin ferdi olmay kabul etmek, yahut da etmemek gibi.
' - Veled elebi zbudak, Tercme, I, 7 5 )

71

aa tabakann; Hakk'm kullarnn seim hakk yoktur. Allah byle kabul etmitir, onun rahmeti, dier varlklar bylece kuatmtr. Durum byle olunca, biz ister kabul edelim isterse etmeyelim, onun ayali olma durumunu deitiremeyiz. Nefesi ortak aldmza gre; topraktan ve sudan ortak yarar landmza gre, bunlarm sahibini tanmadmz da sylesek, bu tespitimiz gerek durumu deitirmez. Bir aile reisini ve onun, aileyi veya burada olduu gibi dnyay idare tarzm beenmediimiz za man, mertlie yakan, reddettiimizi zannettiimiz gcn, btn varlklara sunduu hayat nimetini de reddetmektir. Grlyor ki insan, bu konularda en dar ve en geni anlamlarda Allah'a muhtatr. Yeryzne rahmet veren Allah, insanlara ve dier varlklara da ruh ve can vermektedir. stelik bu verdii can ve ruh da, kendisinden teceUi ve zuhur eden bir ltuf sonucu aimmtir. Adeta Allah teala, kendi canmdan onlara can vermi, kendi ruhundan onlara frm/ hohlamtar. Kur'an- kerimde "ve nefahtu fihi min ruhi" cmlesi mevcuttur. Bunun anlam; "onlara kendi canmdan/ ruhumdan can ve ruh fledim" demektir. Demek ki, bizim Rahmani bir yanmz mevcuttur. Bu bakmdan kymetimizi ve grevimizi bilmemiz ge rekmektedir. Hz. Adem'le balayan bu nefh-i ruh, onlar ayal olarak kabuln ilk merhalesidir. Ondan sonra dnyaya ini ve zahmetli dnya hayat. Burada unu unutmamalyz; bizim ektiimiz her zahmete, her olumsuzlua nce aile reisi olan rabbimiz zlmekte, baarmza ve drst kulluumuza da nce o sevinmektedir.

72

16. Dnya ve Dnyalklar; Din Yolunda Maln Harcanmas; Mesnevi, Birinci Defter, 980. beyit;

yn cihan zindan o ma zindaniyan, Hufre kon zindan o hodra vrehan!, yst donya?; ez Hoda gafil boden, Ni koma o, nokra vo, miyzan o zen!. Mal ra ke'z behr-i din bai hamul, "Ni'me malun salihun" hane Rasul. "Bu dnya zindandr, biz de zindandaki mahpuslarz. Zindam del, kendini kurtar. Dnya nedir? Tanr'dan gafil olmaktr. Kuma, para, lp tartarak ticaret etmek ve kadm; dnya deildir. Din yo lunda sarf etmek zere kazandm mal. Peygamber, "ne gzel mal!" demitir".'* Dnyanm zindan oluu, bizlerin orada kalan mahpuslar olu umuz, hapishaneden kurtulmak iin, aba sarf etmemizin gerei, asimda sadece bu beyitlerde anlmamaktadr. Bu fikirler, slm ahlak sisteminde, ok eski dnemlerde, ayet ve hadislerden, dini hayattan karlm, tavrlar ve yaay prensipleridir. Doru veya yanl, mslmanlar bu fikirlerle yatp kalkm, mr srmlerdir. Bir d nemde ok doru grlen bu kanaatlar, bir baka dnemde farkl deerlerdirilmi, ona gre hareket edilmitir. "Dnya" adyla adlandrlan, hayat, dini dnyevi ksmlarma blen ve maddi hayat anlammda, "dnya deilmi?" diye ktlenen eyin gerek anlamda ne olduu fikri, insanlarm telakkilerine bal olan husustur. Son derece temiz niyetlerle alp, ev halkmm rzkm kazanan mminin bu abas, ibadet olarak, dini hayat olarak adland rlmaktadr. tede, kt niyetli bir dini hayat, bu beriki kadar deerli grlmemitir. Maddi zenginliin, dnya saylamayaca fikri, yine kendisini Allah'a vermi, ama grevleri iin gayretle alan bir mslmana gre hi de dinin beenmedii bir hal deildir. Dnyaya

- Veled elebi zbudak, Terceme, l, 8 0

73

balanmann asl manas, Allah' unutmaktr. Aslnda bir gre g re, dnyada mlk ve mal sahibi olmanm gerek sebebi, din yolunda onu kullanabilmek olmaldr. nk Peygamberimiz; "iyi bir insan iin temiz bir mal ne gzel bir imkandr" buyurmaktadr. imdi sra ile bunlar aklayalm; "dnya mslmanm zindan, kafirin ise cennetidir" sz, bir hadis olarak kitaplarmzda yer alr. "Ed- Dnya sicnu'l-mumin ve cennetu'l- kafir" tarzmdaki bu metin iin pek salkl szler sylenmemektedir. Tutalm ki bu sz sahihtir ve bir Peygamber szdr. Bu cmleden yle bir anlam karmamak gerekir; "mslman, dnyay kendisi iin bir mahrumiyetler yurdu bilmeli ve burada zinetli bir hayat srmemelidir. nk, onun iin asl yurt teki alemdir ve orada her ey ters dnecektir. Kafirin ora daki nasibi ise hsran ve zindandr". Dnyaya boazma kadar dalmaktan, Allah' unutacak kadar bel balamaktan mslmanlar alkoymay hedefleyen bir cmle ise bu sz, o zaman onu, hayatta ve mslmanlarm ruhunda grecei gre ve uygun olarak anlamak gerekmektedir. Cmlenin bir de yle anla lmas mmkndr; "mslman bu dnyaya gelmezden nce, ruh lar dnyasmda, yaratcsmm huzurunda ok mutlu idi. Ama bir ta km durumlar ve hatalar onu, madde alemine ve yeryzne getirdi. Meekkat ve glkler iine itildi. Eski lahuti dnyasma nispetle, bir hicran lkesi olan ikinci yurdu, onun iin artk zindan hkmnde dir". Bu madde alemini delerek Hakk'a ulama istidad, ancak kk bir grup Ademoluna nasib olabilmektedir. Ama kafir iin, burada madde dnyasmda istedii imkanlar iinde yzerek yaamak mu kadderdir. Bir gn bu durumlar deiecektir; zindandaki cennete, cennetteki ise zindana ve cehenneme gtrlecektir. Dolaysyla, dnya hayatmdan bu kadar emin olmaynz, nk geicidir. Sizi bekleyen, hrriyyet ve Allah huzurundaki eski elest bezmindeki hayatmzdr, Allah tealaya yakmik yani kurbiyyettir. Zindan hayatnda mslmana den bir grev mevcuttur, o artlar terketmek ve zindan delip, Allah'a kamak iin aba sarfetmesi gerekmektedir. nk, ona byle bir imkan verilmitir. Eer mslman faziletli olan semeyip o baya ve aa olan hayata raz 74

olursa, zindanm duvarlar kat kat gl hale gelecek ve insan yok edecektir. Ama, o eski gnlerini; Allah katndaki eriilmez hayatm ve Haktan ayr olmamas gerektiini hatrlar ve zindan delmek iin aba sarf ederse, Allah ona bir gn zindandan k nasip edecektir. Dnya hayat, din hayat ayrm Mesnevi'de de yer ahr. Byk lerin belirttiklerine gre, insanm, bu alemdeki hayat, teki alemini kazanma uruna tanzim edildii iin, iyi niyetle yaarsa, burada her fi'li ve hareketi, ahiret alemi iin yaama; Allah iin yaama ve kulluk anlamna gelmektedir. te bu hayat, dini ve dnyevi eklinde ikiye blen mantk, dnya hayatm devaml olarak ktler. Halbuki bura da ktlenen, insanm Allah' unutup, dnyadaki geici zevklere tes lim olmasdr. Yoksa, Allah'tan gafil olmayan bir canm, mal mlk sahibi olmas, evlenmesi, ocuk- oluu, ona Allah' unutturan nesne ler olmad mddete helaldir ve bylesi temiz bir hayat, ahiret ha yatdr, dnya hayat deildir. Bylesi bir hayatta insan, Allah'a yakm olduunu kabul eder, uhrevi denilebilecek temiz bir hayat yaar, ama byle yapmayp da, mal Allah'tan ok severse, ite byle bir hayat beenilmemektedir. Mal, mlk Allah yolunda ve gzel ilerde harcedilmek zere kazanlmaldr. Dinin ihtiyalarma, fakirlerin hayatna sarf edilmeyen bir mal, insanm zerinde bir vebal olmaktadr. Malm insana bir ema net olduu fikri unutulmamaldr. Emanetin kuUanmm da dinimiz tarif etmitir. Malda fakirin, dinin ve devletin haklar vardr. Bunlarn hepsi de insanlm ortak yarar iin istenmektedir. Bu haklar veril medii zaman mal, teki alemde kenz olacak ve sahibinin, yzne, ainma, vcuduna ate eklinde baslacaktr. Kur'ann hkm budur. Yeryznde, mal din iin sarf eden devletleri ve fertleri grmekteyiz. Bu kiiler, blmeyi bilen ve ondan zevk alabilen ruhlardr. Artk, mal onlar iin bir iyilik kaynadr. "Ni'me'l- malu's-salih, li'rracli's-salih; iyi insan iin gzel sarfedilen bir mal ne gzel bir zen ginliktir" szn syleyen yce Peygamberimizin iaret buyurdukla r nokta da budur.

75

17. G z Bebekleri; Mesnevi, Birinci Defter, 1002. beyit;

Her peyember der meyan- ommetan, Hemonin ta mahlasi mi handan. Kez felek rah-i burun ev dide bud. Der nazar on merdumek piyide bud, Merdme on merdmek didend hord. Der bozorgi merdmek kes reh ne bord. "Her peygamber, dnyada mmetini byle bir kurtulu yerine davet etti. Peygamberler, halk nazarmda gzbebei gibi kk gr nrlerdi ama, felekten kurtulu yolunu grmlerdi. Halk, peygam berleri; gzbebei gibi kk grd, gzbebeinin manen bykl n kimse anlamad".'' Peygamberlerin gerek deerinin anlatld ve onlarm arlarmm hedefinin belirtildii bu beyitler, yine insanlm eski bir yanl na iaret etmektedir. Bir peygamber, geldii toplumu Allah'a arr. Onlar bir k yoluna, bir kurtulu vadisine ekmee gayret eder. Yapt inzar, verdii mjde, hep onlarm iki cihan seadetleri iin ya plan eylemlerdir. Peygamber aleyhimsselamlar, o toplum iinden; genelde fakir ve orta halli normal bir aileden geldikleri iin de. Pey gamberlerin bir ksmma yneltilen dmanlklar veya ilk itirazlar bu noktada olur. Kendisini mal ve mlk noktasmdan kk grrler, ama asaletlerine, geldikleri slale izgisine itiraz edemezler. Fakirlik lerini sebep olarak ilerinde konuup; "Allah bula bula, peygamber yapmak iin seni mi buldu?" cmlesini, baz toplumlarda ilk itiraz sebebi olarak ortaya atmaktan utanmazlar. Mesnevi ite bu dayanaksz ve anlamsz itirazm yanllm vurgulayarak, "gzbebei de kk ve hor grnl ama, vcuttaki en deerli noktadr" demektedir. Bir dier itiraz ise, izlenmekte olan yoUarmm deitirilmesi isteine vuku bulan itirazlardr. nsanlar bir
" - Veled elebi zbudak, Terceme, I, 8 2

76

hayata abm, ylece srklenip giderken, bir uyarc: "bu yol yan ltr, u yola gidiniz!" demektedir. te; "babalarmz bu yolda gr dk!" itiraz da, akl yrtmeden, peygambere kar ikinci kksz bir direni olmaktadr. tirazlarn bir blm de, dinin istekleri zerin dedir. "Zekat vermeyiz!, namaz klmayz!, insanlar eit olarak gr meyiz!, fuhu ve ribay terketmeyiz!" na'ralar bu safhada atlr. Bu beyitlerde, "manevi byklkten" sz edilmektedir. Bunu, grd ilev bykl, tad karizma ve manevi etki bykl olarak anlayabiliriz. Peygamberler, toplumlarmda en byk inklab gerek letirdikleri iin, onlarn manevi bykln, etkilerinin azamet ve srekliliini doru ve kkl olarak anlamak gerekmektedir. Mevlna Celaleddin Rmi, byk bir edep rnei gstererk. Enbiya efendilerimizi toplumun gzbebei olarak gstermitir. Hz. Ali'ye ait olduu sylenen ve daha farkl bir fikri ileyen bir iir y ledir; "Ve tez'umu enneke cirmun sagirun . Ve fike'ntave'l-alemu'l-ekber!. Bir Osmanl airi de ayn metni Trk diline u iirle aktarmtr; Hoa bak zatna kim zbde-i alemsin sen!, Merdum-i diyde-i ekvan olan Ademsin sen. iirdeki "zbde-i alem" terkibi, cihanm kayma, zeti ve en mkemmel rnei, hlasas demektir. "Merdum-i dide" gz bebei anlamma gelmektedir. Kainatm gznn bebei sfatm insana layk gren air, ondan, kendisinin deerini iyi bilip, kendisine hrmet gstermesini de istemektedir. Buradaki genilik, Celaleddin Rmi'nin verdii rnekten daha farkldr. Ama unu bilmeliyiz; eer insan ola rak o deerimizin kymetini bilirsek, unu da biliriz; bize verilen bu kymet "Allah'a ve elilerine olan hilafet ve niyabetimiz sebebiyle dir". Onlarm ziyadar kimliklerinden bize verilmi kk bir k huzmesidir.

77

18. stiare Snnettir: Mesnevi, Birinci Defter, 1043 ve 1052. beyitler:

Meveret idrak o hyari dihed, Akiha mer akira yari dihed, Goft Peygamber: bi kon ey re'y-zen. Meveret: "ke'l-mostearu mo'temen; Meveret kerdi Peyember beste-ser, Gofte iane cevab o bi haber. "Danmak insana anlay ve akl verir; akllar da akllara yar dm eder. Peygamber; "ey tedbir sahibi! dan ki, "kendisine dan lan kii emin ve gvenilen birisi olmaldr" buyurdu. Peygamber, yerine gre kapal szlerle meveret ederdi de Ashap, onun szlerine cevap verirken, konudan dmanm haberi olmazd" .20 Mesnevi'de geen hadis-i erifleri konu edinen ve Bediuzzeman Firuzanfer tarafmdan kaleme alman, Ehadis-i Mesnevi adl eserde belirtildiine gre Peygamberimiz: "el-Muir munun ve '1-Mustearu mu'temen" buyurmulardr. Bilindii gibi, Trk dilinde, bu Farsa eserden ok daha kapsaml ve ilim dal ve ihtisas alan Hadis olan Prof. Dr. Ali Yardm tarafmdan te'lif edilen bir byk eser daha vardr ki, maalesef otuz yla yakm bir zaman gemesine ramen hala yaymlanamamtr. Yukardaki beyitlerde geen hadisin biraz da tefsirli bir anlam udur; "istiare eden kii, mutlaka ilahi yardma ka vuur. Kendisiyle istiare edilen kii de salam, gvenilir ve emin birisi olmaldr." leride de gelecei gibi, Kur'an- kerimde; "onlarm aralarmdaki ilerinin zm ra / meveret tarzmdadr = ve emruhum ra beynehum" buyurulmaktadr. Dier bir ayet-i kerimede ise Peygamberimize: "meselelerinizi zerken, onlara dan!; ve virhum fi'l-emr!" buyurulmutur. Dolaysyla, bir mslmanm istiaresiz i yapmas, onun baarsn azaltacaktr.

- Veled elebi zbudak, Tercme, I, 8 5 , 8 6

78

Peygamberimiz, Sahabeyle istiareye nem verirdi. nk, Al lah yle yapmasm isterdi. Ayrca Raslullah, istiarenin sonularm da, olduka ketum davranlarla muhafaza ederdi. Meveret sonucu, ortaya kan fikir, artk hepsinin uymakla mkellef olduklar ortak fikir olurdu. Peygamber efendimiz, askeri maksatl seferlerde, zel likle yapmaa niyetlendii askeri harekatm gizlemek iin, bir takm taktiklere bavururdu. "Bir yere askeri sefer dzenleyecei zaman, nce gidilecek cihetin aksi istikamete ynelir, izini ve niyetini hi belli etmezdi". Mesnevi'nin dier defterlerinde yeri geldike u husus anlatl maktadr; meveret, anlam olarak, akUarm birlemesi ve bir noktada g birlii yapmalardr. Akl, bir dier aklla birleir ise, ortaya iki akim rn kar. Birisi yanlrsa, dieri onu uyarr ve yanlmaktan korumu olur. Danlmadan yaplan ilerde baarszlk oran, daha fazla olmaktadr. Gnmzde mslman lkelerin parlamentolarnm duvarlarmda byk harflerle bu ayet-i kerimelerin yazlm ol duunu grrz. O milletler tarafmdan ne kadar bu hkme uyulur o bilinmez ama, bu hareketleri, her lke, vatandalarmm zellikle de, iyi yetimi, idareden ve hukuktan anlayan byklerinin istiaresine ehemmiyyet verdiini hi olmazsa nazari olarak kabul ve ifade et mektedir. Herhalde demokrasi denilen idare tarzmm da sonunda varmak istedii mes'ud nokta budur; herkesin dndn belirt mesi ve ortak bir noktada buluup, onu tatbikata sokmak. te iste nen de budur zaten.

^' - Suyuti, el-Cami' es-Sagir, II, 1 0 2 ; erh-i Mesnevi, II, 4 0 4 ; Veled elebi zbudak, Terc me, 1 , 8 5

79

19. H e r K e s S m m n Bilmeli: Mesnevi, Birinci Defter, 1066. beyit;

Akl on Cibril goyed: Ahmeda!, Ger yeki gmi nihem szed mera. Tu mera bgzar zin pes pi ran! Hadd-i men in bud iy sultan- can. "Akl Cebrail gibi: "ey Ahmed, bir adm daha atarsam yanarm. Sen beni brak, bundan sonra sen ileri yr. Ey can sultan, benim haddim ( varabileceim son smr) bu kadardr" der" .22 Mevlna Celleddin Rmi'ye gre, iinden su kaynayan kum sal. Tanr eri gibidir ve bu tr kumsal yeryznde. Tanr eri stn insan da dier insanlar arasmda ok az bulmur. inde su olmayan kumsal ise, insandaki btn nemi, can alr gtrr. Hakka ulam olan bu er kiiden, dinin tatl suyu kaynayp coar. Byle bir kaynak, ayn zamanda hikmet kaynadr. Onlar, dnce ve fiillerinde ha kimdirler. Byle kiilere akl nceleri hoca iken, sonra onlar akla ho calk ederler. Akl, bylesi durumlarda, Mi'racta Hz. Peygamberin vard ok zel ve ok mahrem yerlere bir noktada giremeyen Ceb rail gibi, kendi smrm bilir ve onu amamak iin gayret gsterir. Yu kardaki beyitler bu olay ve bu makam anlatmaktadr. Mevlna burada bize akim smrlarm gstermektedir. Cibril aleyhisselam nasl, Mi'rac gecesi Rasl-i Ekreme refakat ettii srada, bir takm tecellilerde ve vardklar muhteem makamlarda; "daha teye geemem, benim eliim buraya kadar" buyurmusa, akl da belirli smr tesinde, ii inanca ve ruh dnyasma terkeder. nk orada akim vazife grmesi mmkn deildir. Zira akim imkanlar pek mahduttur ve smrldr. Rivayete gre Mira gecesi. Peygamberimize mihmandarlk eden Cibril, ilahi huzurda bir yere kadar gelmi ve teye gemee izin li olmadm belirtmitir. Sidre adm alan bu yerden teye geersem
- Veled elebi zbudak, Tercme, I, 8 7 ) .

80

yanarm buyurmutur. Bu makam, Sufiler arasmda eitli tefsirlere yol amtr. yle anlalyor ki, insanlarm, Allah istedii takdirde, bir takm zelliklere de sahip olan meleklerden/ kutsal varlklardan da te, Allah huzuruna kabulleri, daha mahrem alanlara kadar yaklaabilmeleri mmkn olmaktadr. Buradaki alan tabirini, anlayabil memiz iin kullanmaktayz. Yoksa, byle bir seyahatte, ne zaman ve ne de mekan sz konusudur. Sleyman elebi'nin; Ne mekan var anda ne arz u sema. Kim ne halidir ne mli ol mahal, Akl u fikretmez o hali fehm hail. e cihetten ol mnezzeh z'l-celal, Bi kem u keyf, ana gsterdi cemal, dedii bir makam ve hali, biz insanlar, ancak kendi yaadmz art lar, zaman, mekan ve imkanlar nispetinde anlamaa almaktayz. ^3 Akl, kendinin smrlarm bylece bildii halde, akla akldan faz la sahip kan; aklc ve akl yanls olduklarm syleyenler/ rasyona list a, felsefe ve tefekkr taraftar olanlar, bu olgunluu hibir za man gsterememektedirler. Akim rzas hilafma, ona sahte gler ykleyenler, belki de bilerek veya bilmeyerek, vahye dmanlk yap makta, ruh dnyasmm gcn inkar etmektedirler. Celaleddin R mi'ye gre akl, Mustafa'ya gelen vahyin nnde kurban edileceine/ ona tabi klnacama gre, demek ki akln vahiyle terbiye grp, vahiyden g almas arttr. Vahiy ile terbiye grm akim, umarz ki gc kat kat artmaktadr. Dinsiz bir akla gre onun gcnn artfam her gn rneklerinden anlayabilmekteyiz. "Akl evvel, nakil mevvel" gibi, er'i bir izgiyi kabaca ve marurca am, vahyile beslenen akla da pek uymayan hasta bir dnce ve belki de bir usul-i fkh kaidesi/ kural, yllarca akl ve medeniyet adma toplumlarn azmda sakz oldu. Dini, sosyal hayattan soyutlamak iin, insanlarm yapma dklar maskaralk kalmad. Hatta byk byk ilim mensuplarma, vahyi gya te'vil ettirdi. Geriden baklmca bunlarm te'vil deil tahrif trnden abalar olduu her an grlebilmektedir.

" - Ehadis-i Mesnevi, 143 ; erh-i Mesnevi, II, 4 0 9 ; Veled elebi zbudak, T e r c m e , 1 , 8 7

81

20. a k a c k t a n Hastalanma; (Temaruz) ve K t l ; Mesnevi, Birinci Defter, 1070. beyit:

Goft Peygamber ke rencuri belag. Rene red ta bi mired on erag, "Peygamber akacktan hastalan gerekten hastalk getirir ve o adam nihayet mum gibi sner gider" dedi".2* nsanlar, eitli sebeplerle hasta deilken kendilerinin hasta ol duklarm ileri srerler. Bu bazan bir naz olabildii gibi, bir bakasm aldatmak niyetiyle de yaplabilir. te Peygamberimiz, bu tr temaru zu ahlaki bulmamakta ve insanlar uyarmaktadr. "Siz akadan has taym derseniz, ola ki Allah sizi gerekten hastalayverir". Herhangi bir konuyu bilirken, bilmez grnmek; tecahl de byledir. Bunun aksini de slm ahlak beenmemektedir; bilmedii eyi bilir gibi davranarak malumatfuruluk edilmitir. Bu davramm temelinde, eyay ve varlklar, olduu gibi gr memek ve gstermemek; onlarn durumlarm ters yz etmek ahlak szl yatmaktadr. Cebinde paras olan bir adam, param yok derse durum yine ayndr. Kendisinden dn para isteyene, insanmzm ilk tepkisi: "ben de senet deyeceim, vallahi, billahi param yok" eklinde olmaktadr. slm'm istedii ise udur; "sana para veremem. nk u kadar param var, benim de falan gn demem var, ama size u ekilde yardm edebilirim" demek hem merte ve hem de s lm ahlakmm istedii trden bir davran olur. Bunlar nazari planda byle sylemek mmkndr. Ama bizzat hayatm iinde bu olaylar, zannedildii gibi kolay olmamaktadr. Mesela insanlar, "yalansz bir hayatm olabileceini kabul etmemektedirler". Ayn insanlar, "ribasz ve dalaveresiz bir ekonomik, ticari ve smai hayatm da olmayacanda ittifak halindedirler". Btn bunlara ramen, toplumlarda drst insanlar ve riba ile ilgilenmeyen sermaye ve i sahipleri de bulunur
- Veled elebi zbudak, Tercme, 1,:

yapmak da ahlakszhk olarak kabul

82

ve piyasalarda da onlar, kutup yldz gibi, ahlakl insanlara yn ve rirler. Devlet ve hkmet emrinde alan memurlar iin, ihtiya anmda, istismar edilmeden kullanlabilecek izin imkanlar verilmedii takdirde, insanlar, istemeyerek hastalanm(!) duruma sokmak ne kadar kt ise, "rapor alma" olarak adlandrlan, hi sebep yokken hastalanma da, ayn derecede ahlak d bir harekettir. Hele bu olay, bir alma nitesinin btn mensuplarnn, sabahleyin sevk almak ve hastahaneye gitmek zere ayaklanmas eklinde yaplanm d nrsek, ii ve iveren olarak, ne kadar kayplarmz olduunu gr rz. Bu kayplarn bir blm muhakkak ki ahlakidir. Ama idari olanlarmm da bulunduunu kabul etmemiz gerekmektedir. Yllardr gryoruz ki, batdan aldmz hibir kurum, bizim kendi i prob lemlerimizi zmemektedir. Belki, i kanunlarmdan, toplu i akdin den yararlanan toplumlar olmutur. yle grlyor ki, bu toplum larda ii ve iveren gibi iki ayr kutup ve iki ayr snf bulunmakta ve bunlar birbirlerinin haklarn ve grevlerini istismar etmektedirler. Veya her ikisinden birisi, veya ikisi de tekine zulmetmektedirler. Mslman bir memlekette, ii ve iveren, birbirlerini karde bilip, haklarma riayet etmekle -din asmdan- ykml olduklarna gre, ne toplu i akdine ve ne de yalandan hastalanmaa ihtiya belirecek tir. Her iki taraf da, birbirlerinin grev ve haklarm bilmedikleri veya onlara uymadklar takdirde, bu milletin rf, anane, kltr, ahlak ve dinine uygun zm yoUarm, kendi evlatlar fikir ilesi ekerek re tecektir. Yoksa baka bir milletten hazr alp tercme yoluyla deil. Bundan on yllarca nce, yabanc lkelerden dilimize gramer kuralla r ithal edip, ikide bir onu da deitirdiimizi gren Hseyin Kazm Kadri, dilbilgisi kurallarmm, Trke'nin kendi bnyesinin tedkik edilerek, yine kendisinden kmas gerektiini sylemitir. Halbuki biz nceleri kelimeyi; isim, fiil, harf diye e blerken, daha sonra Fransz gramerini rnek alarak, sekize blmee baladk. Ve bize tav siye edilen yolu hi tutmadk, nk ahma gerekmekteydi. Tema ruz bizi nerelere kadar getirdi.

83

21, H e v a ' y a Gre Kur'an Te'vili ve Y o r u m u : Mesnevi, Birinci Defter, 1080. beyit:

Taze kon iman ne ez goft-i zeban, y heva ra taze kerde der nilan. Ta heva tazest iman taze niyst, Kiyn heva coz gol-i un dervaze niyst, Kerdei te'vil-i harf-i bikr'ra, Hyra te'vil kon ni zikrra!, "Ey gizlice heva ve hevesini tazeleyen kimse! manm tazele, ama yalnz dille olmasm. Heva ve heves tazelenip durduka iman taze deildir. nk heva, iman kapsmm kilididir. Bakir sz (Kur' an- Mecid'i) te'vil etmisin; sen kendini te'vil et. Kur'an deil!. ste ine gre Kur'an te'vil ediyorsun. Yce mana, senin te'vilinden aa land, aykr bir ekle girdi. Senin ahvalin o tuhaf sinee benzer ki, o kendini bir adam sanrd...".^^ Allah kelam olan bir dini kitabn iki trl tahrifinden sz edilir; birinci tahrif, eldeki metin zerinde yaplacak deiiklikler yoluyla olmaktadr. Bu durumda, asl metnin korunamamas bahis mevzuu dur. kinci tr tahrif, onun anlalmas; yorumu, tefsiri ve erhi esna snda yaplan, gereksiz te'viUerle metnin ierdii anlamm rmdan karlmas yoluyla yaplan tahrif. Tevrat ve ndide bu iki tahrif de sz konusudur. Kur'an- Mecitteki; "Szleri yerinden oynatyorlar; yuharrifune'l- kelime an mevaziih" cmlesi/ ayet-i kerimesi, bu ci tr tahrifi de kapsamaktadr. O kitaba bah olanlar byle bir tahrifi niin yaparlar?, tabii bu nun pek ok sebebi bulunmaktadr. Ama ilerinde, asl kitapta iste nen hayahn yaanamay ve yaanmak istenmeyii bu ite en byk etkendir. Bunu ister kitabi dinlerdeki gibi, kilise ve havra grevlileri; Ruhani smf yapsm isterse halk, fark etmemektedir. Halkm byle bir tahrifine imkan bulunmad sylenebilir. nk, gerek Yahudilikte
" - Veled elebi zbudak, Terceme, I, 8 8 , 8 9

84

ve gerekse Hristiyanlkta din, kurumlam ve bir silsile-i meratip/ hiyerari iinde, birileri o dinin otoritesini tekil etmilerdir. Dolay syla, Tevrat (Tora) ve ncilin, yorumunu bile sade m'minlerinin yapmas sz konusu deildir. Ancak, kilise ve havranm bu yorumlar; tefsir ve te'vili yapma haklar vardr. Kur'an- kerim, kurumlamam son dinin son kitabdr. Bura da, metnin ksal ve Peygamberimizin ald tedbirler ve zellikle Hafzlk messesesinin ok erken tarihten itibaren etkili grev yap mas, metnin korunmasm dourmutur. Bu beeri koruma tedbirleri yanmda, zaten Kur'anm ilahi koruma altmda olduu da belirtilmitir. Geriye sadece onun tefsir ve anlalmas kalmaktadr. Bu noktanm tespiti de ilim adamlarmca kurallara balanmr. Kur'an ilimleri tarihinde ok erken zamanlardan itibaren; "ar zulara gre Kur'an yorumlama ii, iddetle reddedilmi, bu i kfre denk grlmtr. "Men fessera'l-Kur'ane bi ra'yih, fe kad kefer" cmlesi, ister bir nebevi hadis olsun isterse olmasm, ok erken tarih lerden beri bilinen, dnemindeki kltrel durumu aksettiren gzel bir cmledir. nsanlar fert ve toplum olarak Kur'ana m uyacaklar, yoksa Kur'an onlara m uyacaktr?. Birinci durum normalin izahdr. Kur'an iyi anlayan ve gereini yaayan fert, aile ve toplum iin hibir problem bulunmamaktadr. Ama, farkl yaamak isteinde olanlarm, utandklar Kur'an izgisi karsmda, onunla amel yerine, onu baka vadilere ekme gayretleri... ite istenmeyen durum budur. Rmi bu noktay ok feci bir misalle anlatr; bir at, yere kaanm/ iini yap m. Orada, amurdaki nal izinin a ukura idrar birikmi. Bir saman p ve p zerinde bir sinek. stelik, sanki Venedikli bir korsan; gz tenekeli ve zalim grnl. Mevlna Celaleddin Rmi, ite sahte mfessirle ve te'vilciyle byle alay etmekte ve "sen kendini te'vil et"; Kur'anm ahkamma kendini uydur! buyurmaktadr.

85

22. H z . P e y g a m b e r i n A d K y a m e t e Kadar Bakidir: Mesnevi, Birinci Defter, 1105. beyit;

Ez diremha nam- sahan ber kenend, Nam- Ahmed ta ebed ber mi zenend, Nam- Ahmed nam- cmle Enbiyast, on ki set amed neved hem pi-i mast. "Paralardan padiahlarm adlarm silerler; Ahmed'in adm ise kyamete kadar hakkederler/ paralarm zerine sikke olarak kazarlar, onun adma para basarlar; devletini, izzetini kabul ederler. Ahmed'in ad btn Peygamberlerin addr. Yz elimizde olunca, doksan haydi haydi bizim elimizde demektir" .^^ Bu beyitlerde de Peygamberimizin yce kiilii lmektedir. slm dinine bal olan Sufi geleneindeki inanca gre. Peygamberi miz btn Nebilerden ruh bakmndan nce yaratlmtr. Sufi litera trde Hz. Peygamberimize isnad edilen ve fakat hadis bilginlerince temelsiz saylan, sahih saylmayan baz haberlerde bu fikir ilenmek tedir. "Ben peygamber iken Adem henz, ruh- ceset aras bir kvam dayd. AUah'm ilk yaratt varlk benim nurumdur. Ben yaratl bakmmdan peygamberlerin ilki, ama peygamber olarak gnderili srasmda ise sonuncusuyum= Kuntu nebiyyen ve Ademu beyne'r-ruh ve'l-cesed. Evvelu ma halakallah nuri. Kuntu evvele'n-nebiyyin fi'lhalk ve ahirahum fi'l-ba's".^^ Btn bu haberlerin, kendiliinden ortaya atlmad, ama bir bilgi ve rivayet temelinin bulunduunu kabul etmek durumundayz. D grnteki benzerliklere bakarak, baz alimler, mslmanlarm, kendi peygamberlerine ncelik ve fazilet yklemeleri ve onu stn saymalar gibi bir fikrin, genelde Hz. sa'y rnek alarak yapldm ifade ederler. uras muhakkaktr; slm, RasuUer ve Nebiler arasmda iki tr fikir kabul eder; birincisi bunlarm arasmda fark grmemek.

- Veled elebi zbudak, Tercme, I, 91 - Ehadis-i Mesnevi , 1 1 1 , 1 1 3 / zbudak, i ,91 ; Firuzanfer, erh-i M e s n e v i , 11,423

86

ikincisi ise bunlarn bir blmn dierinden stn grmek. Bizim kanaatimiz odur ki, Kur'an- kerimdeki: "la nuferriku beyne ehadin min rusulih"; onun elileri arasmda hi farkl davranmayz/ onlar ayn deerde grrz ve "velekad faddalna ba'zannebiyyine ala ba'zm"; Peygamberlerin bir blmn dierinden daha faziletli ola rak donattk, ayetleri, yukardaki taksimi yapmamz emreder. Bura da, zahirde olsun veya i anlamda sezilsin hibir eliki yoktur. Pey gamberlere bak amz, bizim bu ikiden birisini kastettiimiz anla mma gelecektir. uras phe gtrmez; btn Peygamberler, vahiy allar, Allah'm elisi olular ve temel itikad esaslarm tebli edileri gibi bakmlardan ortaktrlar. Herkesin zellii ayndr. Ama, biz biHyoruz ki; ilerinde eriat sahibi olan vardr, olmayan da vardr. Ken disine byk kitap gnderilen vardr, sabitelerle desteklenenler var dr. RasuUer vardr. Nebiler vardr. lu'l-azm olanlar vardr, sadece nebi olanlar vardr. Kiilik olarak, dier Enbiyadan ahsi farklar, tebli farklar ve mmet zellikleri gibi farklar olanlar vardr. Enbiyanm birbirinden daha faziletli klmdm anlatan ayet; "... ve Da vud'a da Zebur'u gnderdik/ verdik" eklinde biter. Demek ki, Zeburun ve Davud'un farkl yanlar vardr ve bu sanki bize, "rnekmi is tersiniz, ite Davut!" lsn vermektedir. Son peygamber Muhammed Mustafa aleyhisselam efendimizin, insanhm en ok fikri geliime ulat bir dnemde geldiini hepi miz bilmekteyiz. "Allah'tan baka Allah yoktur" ilkesi/ her noktada klli, tevhid inanc, her nerede olursa, orada Muhammed ad da bu cmle ile birlikte bulunacaktr. Dolaysyla, devletlilerin adlar, bir gn dmanlar tarafndan; paralardan, kitabelerden silinebilir. Ama tevhit kelimesi, her sultanm basrd sikkede kullanaca bir gerek olduu iin, kyamete kadar Ahmed'in nam baki kalacak demektir. nk Ahmed'in ad, mesela kelime-i tevhid gibi bir cmlede Allah lafz ile birlikte anlacaktr. Son beyitte yer alan; "Ahmed'in ad btn Enbiyanm namdr" hakika, slm'm evrenselliini belirtir. Ahmed'in ahsmda, btn RasUer ve Nebiler, nbvvetlerini ve ahsiyetlerini temsil imkan bulduklarna gre, demek ki slm, ihtiva ettii esaslar bakmndan,
87

btn dmlerm faziletlerini iermektedir. Yz says elimizde olduu na gre; elli, altm, hatta doksan dokuza kadar her ey avucumuzdadr demektir. Uluslararas, dini toplantlarda, slm' temsil eden alimlerin gl bir durumlar mevcuttur. Kitabi dinler bata olmak zere, her trl fazileti, doruyu ve Hakk kabul eden slm, gster dii insan kardelii itibaryla da onlarm en geimli ve en efendi tabi atl olan durumunda grnvermektedir. yle diyebiliriz ki, dnya zerinde fazilet adma ne varsa, bir mslman, dinine uygun yaarsa, onlarm hepsinin tesinde bir ahlak ve insanlk sergileyecektir. Bu itibarla, "Diyalog" retme hareketleri, ne kadar ac grnr bize. nk, onlarm lasm uygulamay, dini bir grev bilen kimseye on lar retmee ahmak, iyi niyetle yaplan bir hata deilse, mutlaka bir ard dncenin ve fi'lin rndr. Bunun yerine, kendi insanm za, kendi dini ve ahlaki deerlerimizi retsek, "i dnyamzda diya log" imkanlarm canl tutsak daha iyi olacakhr.

23. D n y a Hayat Bir Saatten barettir; Mesnevi, Birinci Defter, 1142. beyit;

Pes tora her lahza merg o ric'atiyst, Mostafa fermud: "Donya sa'atiyst. "u halde sen, her gn gz ap kapamada lyor, diriliyorsun. Mustafa: "dnya bir andan ibarettir" buyurdu.^* "ed- Dnya saah, fe'c'al-ha taah"; Dnya hayat bir anlk bir zamandan ibaret gibidir. Sen onu Allah'a itaatla geirmee bak! hikmeti ne kadar dorudur. lim, gnmzde u noktay ispat etmitir; her trl varlk, hat ta hcre bile, her an lr ve yeniden dirilir. Bu o kadar hzl olur ki, biz hayatm devaml olduunu zannederiz. Saniyede milyonlarca defa yenilenen hcre, bize devaml olarak diri gibi grnmektedir. Bunu alimler yle bir misal ile anlatrlar; elimize ucu ateli bir deynek al^' - Veled elebi zbudak, Tercme, i, 93

88

sak ve onu hzla daire eklinde hareket ettirsek, bir ate ve k em beri elde ederiz. Halbuki ate tek bir nokta halindedir. Bu noktalar saniyede binlerce defa hareket ettirerek devaml bir daire izgisi elde etmekteyiz. Ayn ekilde, ucu ateli p veya sopay, yukardan aaya hzla hareket ettirmisek, bu sefer de dimdik duran bir k huzmesi, izgi halinde bir k stunu hasl olur. Halbuki, var gibi grnen bu izgi, asimda birka saniyelik zaman biriminde meydana gelen var ve yoklarm sr'atinden byle grnmektedir. Bizdeki bu grme yanlmas bir ok yerde vuku bulur. "Dnya hayat bir andan ibarettir, onu Allah'a kullukta harca!" gr bu bakmdan nemli dir. nk, kendisinde varlk devam olmayan bir ey, devaml zan nedilerek onun zerine bir takm zahmetler ve sevinler ina edilirse, bunlar fuzuli sevin ve kederlerdir. nk, devaml gibi grnmekte olan bu ubuu hzla eviren kuvvet onu durduruverirse, o da ilk yokluk ve ilk varlk anma dnecektir, insan, bu hakikati kabul ettii takdirde, hayatam ahlak lleri iinde, Allah'a ve emirlerine itaatla geirir. Burada insann akima, sorumluluk ve mkafaat prensibi ve kul luumuz gelebilir. Madem ki bizim hayatmz; var ve yoklarm toplammdan ibarettir, yle ise, biz, varken mi yaptk, yokkenmi yaptk bir takm gzel ve irkin ileri?. Eer yokken yapmsak, o takdirde, yok olann, bir ey yapmas, sorumluluu gerektirirmi?. Var iken yapsak, varlk o kadar dar bir zamana mnhasr ki, ben varlm bile idrak edememekteyim, dnme ve karar verme imkanm da yok, byle olunca hal, ben nasl mkafat ve cezaya hak kazanabilirim?. yle inanyoruz ki, bu yok ve varlarm toplam olan, aslnda geici denilebilecek sri bir varlk/ bir tr zel nayat sebebiyle, bize bahe dilen benlik, uur ve ne yaptmm farkmda okna sfatlar neticesi mkafaat veya cezaya mstahak olmaktayz. Yani var gibi ve devam l grnen o izgi iinde, baar ve su belirlenmektedir. i, Allah'la olan irtibat noktasmdan, gllk noktasmdan alma yerine, ona kul luk asndan bakmak kul iin daha iyidir. "Sen yoksun, Allah var. Fiiller Allah'mdr, sen neden mkafat veya ceza alacaksm ki?" man-

89

t yllarca iletildi, bunun zerine sistemler kuruldu, ama kullukta bunun geerli olmad da ayn felsefelerce beyan edildi. bn Arabi gibi baz byk slm alimlerinin, bir takm eserlerine ve oralardaki grlerine Vahdet-i vcud gibi bir isim taktktan son ra, onlarm hi kastetmedikleri bir takun anlamlara bu grleri eke rek, dini ve eriat ta'til noktasna getirenler, kendileri sorumludurlar. ster kaba bir tarikat ve tasavvuf azman' eklinde grnsn isterse, ilim adam eklinde kendilerini ilim dnyasna takdim etsinler, bu tr gr sahiplerinin kanaatlar tamamen yanltr. nk, bn Ara bi kendisi byle bir adlandrma yapmad gibi, byle bir aklama da gerekletirmemitir. Seyr ve slkunu itmam etmemi bir takm ham- ervahm, uydurduu bu fikirlerin, slm tasavvufuna mal edil mesi de yanltr. Diyebiliriz ki, insanlk henz Ekberilerin gerek ilmini ne okumu ve ne de anlayabilmilerdir.

24. n s a n o l u ( n u n kimlii). Dilinin A l t n d a Gizlidir; Mesnevi, Birinci Defter, 1270. beyit;

Reng u b gammaz med on ceres. Ez feres agah koned bang-i feres, Bang-i her iyzi resaned z haber. Ta bidani bang-i har ez bang-i der, Goft Peygamber bi temyiz-i kesan, "Mer' mahfiyyun leda ta)^illisan!". "Renk ve koku, an gibi haber verir; atm kinemesi, atm mev cudiyetini bildirir. Eein sesini, kapmm sesinden fark edesin, diye her eyin sesi, o eyi haber verir. Peygamber, insanlar ayrd etmek hususunda; "insan, sznde gizlidir" dedi" .2'

- Veled elebi zbudak, Tercme, 1, 104

90

Ses, koku, grnt bunlarm her biri bize bilgi sunarlar. Bizi bir takm bilgi kaynaklarma gtrrler. Sz gelii bir odaya girdiimiz zaman, orada oturanlara; "salatalkm yediniz?, portakal kim yedi, bize de verin!" deriz. Bize bu szleri syleten bilgi, ite burnumuz araclyla aldmz kokudan ne'et etmitir. Mevlna Celaleddin Rmi, bunlar gammaz olarak tarif etmektedir. Gizlice haber veren, gz krpan, durumu anlatan gibi anlamlara gelen gammaz kelimesi, ses, koku gibi unsurlarm sr saklama huylarnn olmadn bize retmektedir. At kineyince, ieride inek deil at olduuna yakini bilgi hasl ederiz. Peygamber efendimiz, koku ve ses gibi, konumanm da insan tantmakta grev yaptn anlatmaktadr. nsanolu dilinin altmda gizlidir. Yani, konuunca herkesin kimlii ortaya dklmektedir. Konuma, karmzdaki insan hakkmda, ksa zamanda bizde hasl olmu btn tahminleri yok etmektedir. Bir misalle derdimizi anlata lm; son derecede gsterili, mheykel ve gzel giyimli bir bey gr sek. Onun d grnyle ilgili tahminlerimizi bir yere yazsak, son ra da onun konumasm beklesek, konutuu andan itibaren ortada bizi artan durumlar meydana geldiini grrz. Biz cahil zannetmisek, ilk cmlede kiinin tahsil durumu meydana kverecektir. Biz bu beyi, belirli bir corafyann adam zannetsek, konuma bize, onun memleketini ve hatta yresini bile tayin imkan verecektir. Her kap, iinde olan darya szdrdma gre, konuma byle bir sznt olarak, insanm dilinin altmdan gerek kiiliinin ortaya kmasm temin edecektir. Bu hadisin, baka trl izahlar da yaplmtr.

91

25. Allah'n N u r u y l a Bakanlar, Mesnevi, 1. Defter, 1327. beyit;

Ey bi diyde aks-i bed ber ry-i m, Bed ne ammest un tuvi ez hod merem, Mo'minan yine-i hemdigerend, yn haber mi ez peyember averend. Piy-i emet dti iey kebud, Za'n sebep alem kebudet mi numud. Ger ne kuri iyn kebudi dan zi hiy, Hiyra bed gu! Megu kesra tu biy!, Mo'min er "yenzur bi nuriUah" nebud, Gayb mo'minra borehne on numud? on ki to "yenzur bi narillah" budi, Niykuyra va nediydi ez bed. "Ey bakasmm yznde kt bir "ben" gren. Grdn ken di ben'inin aksidir. Ondan nefret etme!. "M'minler birbirinin ayna sdr". Bu haberi Peygamber'den rivayet etmedilermi?. Gznn nne gk renkli bir cam koymusun, o sebepten alem sana gk gr nyor. Kr deilsen bu gkl kendinden bil. Kendine kt de, ba kasna deme!. Eer m'min. Tanr nuriyle bakmam olayd; gaip m'mine btn plaklyla nasl grnrd?. Fakat sen Tanr nu ruyla deil. Tanr ateiyle baktmdan ktlkte kaldm, iyilikten gafil oldun; "iyilii ktlkten ayrd edemedin, ktlkten de gafil oldun, iyilikten de" .3" Celleddin Rmi, bu beyitlerde Peygamberimizin bir kutlu s zn hatrlatmaktadr. Mslmanlarn bir blmn, onlara ok g vendii, kanaat ve fikirlerini hep tasvip ettii iin; "itteku firasete'lmu'min; fe innehu yenzuru bi nuriUah"; "aman mslmanm firasetinden akll ve yrekli davran ve bakmdan sakmm. nk o, AUah'm verdii nurla/kla bakar, grr" buyurmulardr. Firaset,
^ - Veled elebi zbudak, Tercme, 1,108,109

92

insanda etrafl dnmek, akl, zekay, ruhu ve btn melekeleri kul lanarak, mkemmel kararlar verebilmek; eyanm ve olaylarm, gn n deil ok daha telerini grebilme yeteneidir. Bunm tahsille mkemmelletiini sylememiz de mmkn deildir. Bazan mmi bir insan, ok firasetli olurken, tahsilli bir insandan firasetli davran ve szler gremeyiz. Mslman hafife almamak gerekmektedir. nk, onun gz, AUah'm nuruyla grr. Bir baka haberde, feraiz ve nevafil ile Allah'a yaknlk peyda eden m'minlerin; Allah, gzleri, kulaklar, elleri ve ayaklar olmaktadr. Onunla grr, onunla duyar, onunla tutar, onunla yrrler. Sanki Allah onlarm her eyi olmaktadr. Onlar Allah'm olunca, Allah da onlarm olmaktadr. "Biz Allah'a aidiz ve so nunda ona dnp varacaz".

26. Cihad- Asgar, Cihad- Ekber; Mesnevi, Birinci Defter, 1386. beyit;

on ke v getem zi peykar- burun, Ruy verdem be peykar- derun; Kad raca'na min cihadi'l-asgarim, Ba Nebiy ender cihad- ekberim. Kuvvet ez Hak hhem o tevfik o lf. T be szen ber kenem iyn Kuh-i Kf!. "D (zahir) savamdan kurtulunca, i (btm) savama yz tut tum. Biz imdi kk muharebeden dndk; Peygamberle beraber byk muharebedeyiz. Tanr'dan denizleri yaran bir kuvvet isterim ki, Kaf dam ine ile yerinden koparp ataym" .^ Muteber hadis kitaplarmda olmayan, ama Siyret ve slm tarihi eserlerinde yer alan bu haber, bir sava sonras dnte sylendii rivayet olunan bir mbarek szdr. nsanlar savar, yakar, ykar.
" - Veled elebi zbudak, Tercme, 1 , 1 1 3

93

Sonra bu aclar sarar; yeniden yapar, imar eder. kinci sava, yani dzeltme ve ta'mir sava, elbette birinciden ok daha pahal ve za man almas bakmndan da ok uzun olur. Tpk bunun gibi, insan, hasmlaryla, istemeden savaa tutumu olabilir. Sabreder, savam getirdii gl AUah'm yardmyla yener, ama asl sava; i dn yasndaki kt ahlak ile sava artk yeni balamtr. dnyann, ahlakszlktan ve kt sfatlardan kurtarlp, gzel nitelik ve sfatlarla bezenmesi, ite edebiyatmzda "byk sava; el- cad'l-ekber" olarak adlandrlm olan mcahededir. Asl mcahit bu sava kaza nandr. Gerek pehlivan, iteki bu arbedeyi, zaferle sulha erdirendir. Mflis olmayan, kazanl m'min, teki alemde, eline defteri geldii zaman, hasenat hanesi hayli kabark, ama seyyiat az olandr. slm tasavvuf edebiyatnda ve mrit- mrid ilikilerinde bu fikir oka ilenir. nsanlar, iteki gizli illetlerden, ihlasa engel olan ahlaktan armdrlrken bu temaya ok vurgu yaplr.

27. A r m a n , T e z Tanr Derghn Grr; Mesnevi, Birinici Defter, 1396. beyit;

Her kira hest ez hevesha cn pk, Zd biyned Hazrat o Eyvan- pk, on Mohammed pk od ziyn nr o dd. Her koca r kerd " vechuUah" bud, on refiki vesvese-i bed-hah ra, Key bidani"semme vechullah" ra? "Kimin can, heveslerden armmsa derhal tertemiz Tanr tapu sunu, TanrK dergahm grr. Muhammed, bu ateten, bu dumandan temizlendiinden, nereye yz evirse, orada Allah cemalini grd. Seni ktle sevk eden vesveselere yolda olduka; "semme vechullah" nasl bilebilirsin?". ^2
" - Veled elebi zbudak, Tercme, I, 114

94

"Kad eflaha men tezekka ve zekera'sme Rabbihi fe salla", "Kad eflaha men zekkaha ve kad habe men dessaha." "canm temizleyen, ruhmu artan m'minler; Hakk hi unutmayan, oka anan ve zik reden, namazla kendilerini ikmal ede m'minler" her iki dnyada da saadete eren kiilerdir. Ama dnya hayatna, ihtiyatan fazla zaman ayran, ona balanan ve adeta onun kulu olanlar; dnyadaki hayatla rm ahirete tercih edenler, geici bir eyi alp, ebedi olanla deien zarar grenler gibi olurlar. Hi ebedi, geici ile deiilirmi?: deiil mez, deiilmemelidir!. Btn Nebilerin ortak yolu, insanlar iletmek istedikleri nokta budur. brahim'de de byledir, Musa aleyhimsselamlarda da byledir, Muhammed Mustafada da. Can nasl artmak gerekir?. Muhammed Mustafa bu armmay yapt. Artk, nereye bak sa Allah' grr hale geldi. Nereye ynelirse, zat- Hak onunla birlikte oldu. Mslmanlarm nnde byle bir sve-i hasene olduuna gre, "can nasl artsak acaba?" sorusunun cevab kolay grnmektedir. Muhammed Mustafa, mslmanl nasl yaamsa, yle yaayarak, can temizleyebiliriz. Mustafa, Kur'an- Mecidin- bugnk deyimlealm olduuna ve canl Kur'an olduuna gre, onun ahlakm Kur'andan reneceimize gre, can' artma yolunu da bu temiz hayattan szlp gelep prensiplerden reneceiz demektir. "Nereye ynelirseniz yneliniz, AUah'm zat, yardm, hakk nzdaki rahmetli nazar, hep o taraftadr" mealli yet-i kerimenin ihtiva ettii ycelik, mminde nasl teceUi edecektir?. Celaleddin Rmi bunun da cevabm beyitlerde vermektedir. "Eer can' artmamsan, "fe semme vechullah" grmen mmkn olmayacaktr. n k vechuUah, armmam can'a grnmemektedir. Bu szlerin, ii dol durulmadan tekrar, bu yolla insanlarm kandrlmas da, mslman iin yasaklanm bir dk davran trdr. Tanr dergahm gremeyenler; baka dergahlara insanlar y neltir ve "gel! gel!" diye barr, Hak dergah adma gnah balar ve insanlara teminat verirler. stelik bunu da, yukardaki beyitlerin sa hibi olan Celaleddin Rmi'ye izafe ve isnad etmekten de geri dur mazlar. "

95

28. Talip v e Matlup; Mesnevi, Birinci Defter, 1605. beyit;

Goft Peygamber ke iy talib ceriy, Han mekon ba hi matlubi meri!. "Peygamber buyurdu ki; "ey cr'etli talip! Sakm, hibir matlup ile mcadele etme!". Tasavvuf dilinde, Allah' ve onun nimetlerini isteyen ve bu uurda ileli bir yaay mcadelesi verene "Talip" ad uygun grl mtr. Ama Allah zl-celal, birisini, istemi, yola koymu, ona her trl yce vasflar vermi, barma basmsa, ona da "matlup" Allah tarafmdan istenen, beenilip, alkonan denmitir. Keza, ekgin bir hayat yaayan, harama halale dikkat eden ve Allah'tan gayriye kul luk etmeyen, hasbi yaayanlara "Muhlis" ad verilirken, eer btn bu vasflar, Allah tarafmdan bir m'mine giydirilmi ve o kii mkemmel klmmsa, ona da "Muhlas" ad verilmitir. Bir hadiste, "muhlisler de cennete girmeleri garantili deildir. Ancak, AUah'm ihlasl klp, setikleri hari" buyurulmaktadr. Kul kendi aczini bilip, hayatmm herhangi bir menzilinde. Hak kn setii bir byk zatla; bir matlup ile grrse onunla amamal, kalbini ve ilmini ona teslim etmeli; ona sayg gstermelidir. Onun elde ettii derecelerin kesbi olmadm dnp, onlar aalamamaldr. Keza, ihlasl muttaki bir m'min de, Hak canibinden ihlasl klman; yani, muhlas olan farkl derecedeki bir kardeini horlamamal, haset etmemelidir.

zbudak, Tercme, I, 131

96

Mesnevi,

Birinci Defter, 1762. Beyit ve Baitk;

Der ma'ni-i kavlhu aleyhisselam; " inne Sa'den le gayurun ve ene ayen min Sa'din vallahu ayeru minni ve min ayratihi; "harrame'l-fevahie ma zahara minha ve ma betan". "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin: "Sa'd ok kskantr, ben Sa'ddan daha kskancm. Tanr ise benden de kskantr. Kskanlmdan dolay, grnr grnmez btn ktlkleri haram etmi tir" .3* Gayur szc ile kskan szckleri birbirinin tam tamma dengi deildir. Belki tarihin bir dneminde, gayret kelimesi kskan lk ile tercme edildi. Ama bugn gayret kelimesinin yklendii an lamla, hadiste kastedilen anlam arasmda hemen hemen hi ilgi kal mamtr. Burada sz konusu olan, saknganlk/ korunganlktr. Yani, gayur olan kimsenin, gerek kendisine ve gerekse evresine ait ky metlerin muhafazas iin kanatlarm germesi ve onlar hfz ve hima yesi altnda tutmaa aba gstermesidir. Kskanlk ayr bir eydir. Orada haset ve baka dk huylar da sz konusudur. "GayretuUaha dokundu/ dokunur" ata szmz, bize gayreti ok iyi anlatmaktadr. Bir hatal davranmz olmusa, Allah'a kar edep d ve kullua yakmayan bir davran iine girmisek, bunca nimete kar, byle davranmz ve edepsizliimiz eer bir de byle manevi ve hassas bir noktaya ters dmse, ite ilahi gayret bizi arp demektir. Sa'd b. Ebi Vakkas'm gayretini de, sadece eini ve ocuklarm kskanr, yabancdan onlar sakmr anlammda almamak gerekmekte dir. Peygamberimiz, Sahabe iinde, bu sfatla en belirgin olarak h ret bulmu bir misal vermek istedikleri iin Sa'd hazretlerinin adm vermilerdir. Yoksa, btn sahabe, dinin istedii lde gayurdur. Gayretlidir diyememekteyiz. nk, bugnn Trkesinde "gayret li" szcnn anlam tamamen ayrdr, konumuzla ilgisi yoktur.

- Veled elebi zbudak, Tercme, I, 144

97

30. S a h a b e Bahtiyar Nesildir: Mesnevi, Birinci Defter, 1946. beyit:

Goft: "tuba men raani "Mustafa, "Vellezi yubsr limen vechi raa", on eragi nur-i em'i ra keid. Her ki did anra yakin an em' did. "Mustafa: beni grene ve benim yzm gren kiiyi grene ne mutlu dedi. Bir mumdan yanm era gren, yakinen o mumu grm gibidir" Bir mumdan bir era yanmsa, era gren, mumun aynm grm demektir. Peygamberimizin; "Beni grene ne mutlu, ne mut lu beni greni grene" buyurmaktadr. "Vefatmdan sonra beni kim ziyaret ederse, tpk salmda beni ziyaret etmi gibidir. Ona efaat i olurum kyamet gnnde". Hz. Peygamber efendimizin ilk mme ti olma erefine erienler; yani Sahabe-i kiram efendilerimiz, AUah'm memnunluunu kazanm, kendileri de ondan honut olmular ve cenneti kazanm bahtiyarlardr. lerinde on tanesi var ki, onlarm salklarnda cennet mjdesi kendilerine lutfedihnitir. Sahabenin oullar ve torunlar da, ayn neslin faziletinden hisse almlar ve hayrl nesil iine girmilerdir. Yanan ve yaklan mumlar/ eralar, ilk muma ve ilk eraa kadar birbiriyle irtibat koparmadan devam et tirdiklerine gre. Sahabeden gnmze kadar, gzel hareketler, salih ameller, ilim, ahlak ve slm' yaama biimi olarak bir silsile ve bir anane halinde gelmitir. Diyebiliriz ki, bizim en kk amelimizin, ta Sahabeye kadar uzanan bir temeli bulunmaktadr. yi kt her nok tada durum byledir. Burada bizlere den bir grev mevcuttur; iyi ilerde, salih amel lerde, salam bir kkene bal bulunmak, bundan sonras iin de, zin cirin bir halkas olarak, grev ve haklarm mdrik bir hayat yaamak.

- E h a d i s - i M e s n e v i , 19 ; e r h - i M e s n e v i . I I I . 798

98

31. K u l d a n ksa da H a k k ' m Sesidir; Mesnevi, Birinci Defter, 1936. beyit ve devam;

Motlak un avaz hod ez eh bved. Ger e ez hulkm-i abdullah bved, Goft ra men zeban o em-i t. Men havss o men rza vo ham-i u, Rov ke "bi yesma' ve bi yubsr" tovi, Sir tovi e cay-i sahib-sir tovi, on odi "men kne liUah" ez veleh. Men tora bem ke "kanallahu leh"!. "O ses. Tanr kulunun boazmdan ksa da, esasen ve mutlaka Padiahtan gelmektedir. Tanr ona dedi ki; "ben dilim, sen vcutsun. Ben senin hislerin, memnuniyet ve gazabmm. Yr! Benimle duyan, benimle gren sensin. Sr sahibi olmak da ne demek?. Bizzat sr sen sin. Sen, madem ki hayret aleminde "liUah" srrma mazhar oldun, ben de senin olurum. nk, "kim Tanrmm olursa. Tanr da onun
olur".3"

AUah'm kulu'nun boazndan/ haneresinden ksa da, sz Allah'm kelamdr ve onun gibi ezeli ve ebedidir. "Syleyene bakma, syletene bak" darb- meseli nasl konumalarm meneini iyi dn memizi bize retirse, burada da o anlatlmaktadr. Syleyenden ok, sylenen sz ile ilgilenmemiz istenmektedir. Hz. Ali efendimize ait olduu sylenen bir sz nakledilir; "la tekul; " men kal?", " kul; ma kal?"; "sakm ola,"kim syledi"deme!, "ne syledi?" de. Yani seni ilgilendiren szn kendisidir, syleyen kii deil. Bu beyitlerdeki durum, meseleyi kkten zmektedir; Allah kulunun boazndan da ksa, sen onu Allah kelam olarak bil. Allah adma son sz syleyen ve semalardan son vahyi alan Nebiy-i Ekrem efendimizin, kendi szlerinin, Hak kelam olup olma d yzyllarca tarilp durulmutur. Bunun sebebi bizim

- Veled elebi zbudak, Tercme, I, 158

99

kanaatmzca udur; insanlar, Allah ve Raslnn sz gibi ikili du rum tespitine ok nem atfederler. Meseleye a bakarlar. Onlaryle grnyor ki- sz eer Allah sz ise onu tutacaklar. Peygamber sz ise, gerekirse tutmayacaklar. Bu zahirde doru gibi grnmekle beraber, Allah sznn de hi tutulmad gnmzde ve eskide grlmtr. Celleddin Rmi'nin anlatt gibi, nebilerin azmdan duyulan sz de netice itibaryla, Allah sz olarak bilinirse, ikilik ortadan kal kaca gibi, insanlar. Peygamber buyruuna da ayn samimiyetle sarlacaklardr.

32. lahi K k e n l i Gzel Kokular; Mesnevi, Birinci Defter, 1950. beyit ve haslk;

Goft Peygamber ke; "nefhathy- Hak, Enderin eyyam mi red sebak, G o h darid iyn evktra!. Der robayid iyn onin nefhtra!". "Zamanmzdaki gnlerde Rabbinizin gzel kokular vardr. Kendinize gelin; o gzel kokulara barmz amaa ve onlar almaa
alm".3^

Tasavvuf kkenli hadis edebiyatmda ok tanman ve Arapa metni; "Inne fi eyyami dehrikum haza nefehat! Ela... fe te'arradu leha!" eklinde olan bu haberdeki gzel koku, herkes tarafmdan du yulmayan bir kokudur. Hz. Peygamber, belki o gnlerde vuku bula cak ilahi yardmlar ve tecellileri ashaba anlatmak iin bu "gzel ko ku; nefehat" tabirini kullanmtr. Nasl gayb yamuru gibi bir ya mur trnden sz etmise Rmi, bu sefer de, misk, anber gibi maddi olmayan bir nefhadan/ gzel kokudan sz etmektedir. Konya'nm Seydiehir ilesinde medfun Seyyid Harun veli isimli bir alim/ sufinin kabri, kendi adyla anlan camiye bitiiktir. Krk yl kadar nce, bir yats vakti, yaz gnnde, pencereler ak namaz k lnmakta idi. Camiin iinde trbe tarafmdan gelmekte olan ok ho bir koku mevcuttu. Camiden kmakta olan cemaatten birisine, gen bir kii sordu; "caminizdeki bu gzel koku nedir?". Oradakilerden birisi cevap verdi; "dn camiye filit yapld, belki o kokmaktadr". Delikanl, burunlara giden kokunun farkl olduu kanaatma vard ve sustu. Herkesin, ne zaman gelecei belli olmayan bu tr lutuflara mazhar olmas gzel bir dilektir. Bir baka beyittte Mevlna Cel leddin Rmi, insanlara cezbe'den sz eder. Cezbenin, insan umma d yceliklere gtren zelliklerinden bahseder. nsan, cezbeyi bek" - Veled elebi zbudak, Tercme, I, 159

101

lerken, kulluuna devam etmeli, ama cezbeyi beklemeden de vaz gememelidir. Ne zaman terif edecei belli olmayan bu ilahi yardm, "biz geldik, seni evde hazr bulamadk" szleriyle karlanrsa, bu hal kul iin ok byk bir mahrumiyet olmaktadr. Mevlna bu yzden, mride, tam bir murakabe disiplini iinde, ilahi lutuflar beklemeyi tler. Peygamberimizin, bu gzel kokular boa gtrmemek iin, kullarn, barlarm, kalplerini, kalplarm ve btn varlklarm, bu nefhalara ynelterek, hazr olmalarm tlemektedir. Kimbilir, kim ler hazr oldu ve gzel kokularla, ebedi dirilik kazand. Ne mutlu onlara.

33. M a d d e l e m i n e Dn; Mesnevi, birinci Defter, 1972. beyit:

Mostafa med ke szed hemdemi, "Kellimini ya Homeyra! Kellimi!", y Homeyra te ender nih to na'l!. T zi na'l-i to eved iyn kh la'l. "Mustafa, bir hemdem elde etmek iin geldi; "kellimini ya Humeyra!" dedi. "Ey Humeyra! nal atee koy da bu da, l'l haline
gelsin" buyurdu.38

2428. beyit: Un ke lem bende-i gofte btidi, "Kellimini ya Homeyra! mi zedi. "Alem, szlerinden sarho olan Muhammed bile; "kellimini ya Humeyra!" derdi.^'

- Veled elebi zbudak, Tercme, 1, 161 " - Veled elebi zbudak, Tercme, I, 2 0 0

102

Bu haberde geen Humeyra sz, beyaz ten/renk gzel ha mn anlamndadr. Hamra' kelimesinin ism-i tasgiridir. Peygamberi miz, elerinin kendisine bir eyler sylemesini istemektedir. Vahiy, farkl bir alemle irtibat kurma halidir. Bunun farkllklarm, vahiy geldii esnada. Peygamberimizi gzetleyen sahabe efendilerimiz an latmlardr. Vahyin biraz daha farkl ve devaml bir durumu daha vardr. Bu durumda efendimiz, lahut alemiyle irtibatl olduu iin, maddi ilgilerden soyutlanm durumdadr. "Rabbimin yannda kalrm( bazan); beni doyurur ve yedirir iirir" szlerinde anlatlan, Allah'm huzurunda geceleme, kalma, bizim szle ve maddi varlklarla anlatmamz mmkn olmayan bir haldir. Bu halin uzamas, pey gamberlik grevlerinin, insanlk hizmetlerinin aksamas demek ola ca iin, efendimizin, nasut alemine, dnyaya gelmesi ve ilerinin basma dnmesi zaruridir. Bunun iin de, mesela bir hanm sesi, veya dnyevi bir konuma bu irtibat salayacamdan, efendimiz de san ki; "Ey Aye! Benimle konu ki, lahuti alemden, sizin dnyanza ge leyim!" buyurmulardr. "Nalm atee konulmas" bir atasz/ meseldir. Uygun ortam hazrlamak, tava getirmek, hazrlamak, ilahi tecellilere ak olmak anlamlarm tar. Peygamberimizin mbarek szleri Nebevi hadisleri iin, "alemi mest eden szler" tabirini kullanan Mevlna, rnek s tnlkteki mkemmel insanm, ne kadar lahuti alemle irtibat olsa da, bir an gelip, dnyaya dnmesi gerektiini anlatr. Nebiyy-i ekrem efendimiz hazretleri bile, nihayet o vasattan ayrlma ihtiyacm hisse der ki, byle bir talepte bulunur. Burada yle bir mana dnlme melidir; kadn, insan yce alemlerden alp getiren bir maddi unsur dur. nsan, yceliklerden dmek iin, bir kadm konumasma muhtahr. Dolaysyla kadn dini ynden kusurludur, eksiktir. Bu metin lerden byle bir anlamm kmas mmkn deildir. Aile hayatmz iin ok nemli bir ip ucu verilen bu beyitlerden; erkein aile fertleriyle ve zellikle de eiyle, zaman zaman konuma s, sohbet etmesi gerei anlatalmaktadr. Bu husus, hepimizin ok kere ihmal ettii bir noktadr. Bizde hi orta yol bulunmamaktadr; ya ar da, pazarda, okulda olanlar, olduu gibi eimize anlatr, bir ok
103

ktln sebebi oluruz, veya hi konumayz, onlar olanlar erisb dardan duyarak renirler ve bizlere sitem ederler. Bunun ikisinin de ie yaramad meydandadr.

34. Bill'in Gzel Sesi ve Anlam; Mesnevi, Birinci Defter, 1986. beyit;

Can kemalest o nidy-i kemal, Mostafa gyan: "erihna ya Bilal!", y Bilal! Efrz bang-i selselet. Zan demi ke'nder demidem der dilet. Zan demi k'dem ez un medh get, H-i ehl-i asman bi-h get, Mostafa bi hiy od zan hob sevt, od nemze ez "eb-i ta'ris" fovt. Ser ez un hb-i mobrek ber nedt. T nemaz-i sobhdem med be t. Der "eb-i ta'rs py-i un ars", Yft cn- pk eyun dest-bs. Ak o cn her do nihanend o sitir. Ger aruse hande em aybi megiyr!. "Can, kemaldir. armas, sesi de kemaldir. Onun iin Musta fa: "Ey Bilal! bizi dinlendir, ferahlandr. Ey Bilal! Gnlne nefhettiim o nefhadan, o feyizden dalga dalga coan sesini ycelt. Adem'i bile kendinden geiren, gk ehlinin bile akllarm hayrete dren o nefhayla sesini ykselt!.." buyurdu. Mustafa o gzel sesle kendinden geti. Ta'ris gecesinde namaz kat. O mbarek uykudan ba kaldr mad; sabah namazmm vakti geip kuluk a geldi. Ta'ris gecesi o gelinin huzurunda tertemiz canlar, el pme devletine eriti. Ak ve can... her ikisi de gizli ve rtldr. Tanr'ya, "gelin" dediim iin beni ayplama".""

- Veled elebi zbudak, Tercme, I, 162.163

104

Hadis kitaplarnda, sabah namaznn seferde fevt edilii babn da zikredilen bu olay, bilginlerin belirttiine gre birka kez meyda na gehnitir. Mevlna'nm, "dn ve gelin gecesi" olarak adlandr d bu gece, hadis kitaplarmda, "mola vermek, gecenin bir vaktinde, dinlenmek iin kervanm sefere ve yolculua ara vermesi" olarak ad landrlmaktadr. Celleddin Rmi'ye gre. Peygamberimiz efendi miz, ilahi tecellilerin ok yksek olduu, Hakla vuslatn st dzeyde gerekletii bir gece olarak tavsif etmektedir geceyi. Benim anlay ma gre, Ta'ris kelimesinde anlam genilii, belki de Mevlna'da byle bir ruh geniliini dourdu. Bu haberlerde peygamberimiz Hz. Bilala; "ikle' lena's-subh!", bizim admza sabah namazmm vaktini dikkatle izle haber ver" de mitir. O da, AUah'm nasib ettii kadar bir zaman ufku gzetlemi, sonra da "gzleri onu yenerek" uyuyakalm. Efendimiz uyanm ve kervandakUere namazm getiini, zerlerine gnein doduunu haber verip, uyanmalar iin barmca onlar da uyanmlar, Gne doduu iin, efendimiz pek sevemedii bu mekan acele terketmi, biraz gittikten sonra, yine konaklam ve namaz klmlar. Hatta o yer iin; "buras eytanl bir yerdir" ifadesini kullanmlardr. Bu hadislerin akabinde, hadis kitaplarmda bir ayet-i kerimeye temas vardr. "Ekmssalata li zikra" tarzmdaki bir kraati de bulunan bu ayet-i kerimenin bu tr kraat tarz, geen namazn, vakit uygun ol sun olmasm, hatrlanmca hemen klnmasm emretmektedir. Bu olaya mesnet ittihaz eden alimler; uyuyan kiinin, uyanmca veya unutan kii, namaz akima gelince hemen namazn klmasn bu ayete da yandrr ve efendimizin fi'lini Kur'andan deliUendirirler. teki yay gm kraatte ise ayetin anlam; "beni hatrlamak iin namaz klmz; beni hatirladmz zaman namazmz klnz" eklindedir. Cenab- Peygamber, ibadet vaktinin ilanna nem vermi. Saha be ile istiare sonucunda, ezan'a karar verilmitir. Karardan sonra, birka sahabi, ryalarnda birilerinin kendilerine ezan cmlelerini rettiini peygamberimize sylemilerdir. badetlerde grev alan kiilerin, dini mansp ve mevki sahibi olmalarn slm dini istemez. Sade bir m'min olan azatl kle, zenci Bilal el- Habei efendimiz,
105

sesinin gzellii ve grl sebebiyle bu hizmete layk grlmtr. Mevlnann temas ettii bir dier nokta udur; Peygamberimiz, gzel ses dinleyerek, zaman zaman yorgunluunu atmakta ve ruhunu bu seslerle rahatlatmaktadr. Buradan renmekteyiz ki, ezanmz yk sek sesli ve gzel seslilerce okunmaldr. kinci ve en nemli grevi miz ise, ezanmzm susularak, kalben ve azla ayn cmleleri tekrar layarak dinlenmesidir. le megul olan kendisini ezana vermeli, iini brakmal ve cmleleri tekrarlamaldr. "Kimin min deyii melekle rin mtn'ine denk derse, onun gemi gnahlar balanr" mjde si, bizim ezana ittibamz haber vermektedir. Mevlna'nm gelin gecesi/ dn gecesi tabirinin yadrganaca n haber vermesi de nemUdir. Nitekim, kendi vefat gnleri iin de, iirlerindeki bu tr ifadelere bal olarak, eb-i arus olarak anlmak tadr. Hibir mslman, gelin gecesi tabirinden peygamberimizin Hakla evlendii gibi lsz bir mana anlamaz. Buradaki vuslat, tp k Mi'ra'taki gibi, mahiyetini bilmediimiz, Allah ile, onun kulu olan byk Peygamber arasmda bir hal ve bir ifredir. Ak ve can terimle ri de bizim iin mehul olan eylerdir. Ak, insanm normalin dmda eitilmesi yolu olunca, ancak o tad tadanlarn ondan haberdar ol duklarm bilmekteyiz. Yine biliyoruz ki, km tuhaf halleri bulunur, konumalarmda da insicam ve mana pek aranmaz. stelik akm da terbiye gerei saklarm. Fakat, ehresi, gz yalar ve dier alamet ler, onun akm darya vuran unsarlar olarak onu tekzib ederlermi.

106

35. G a y b Y a m u r u ; Mesnevi, Birinci Defter, 2012. beyit ve devam;

Mostafa rzi be guristan bireft, B cenaze-i merdi ez baran bi reft, Hk ra der gr-i gende kerd, Ziyr-i hk u dnee ra zinde kerd, 2027. beyit: on zi guristan peyember bz get, Sy-i Sddka od u hemraz get, em-i Sddka o ber rye fotad, Piy med, dest ber vey mi nihad, Ber amame vo ruy-i u vo my-i , Ber giriban o ber o bzy-i u, Goft peygamber; " e mi cyi itab? Goft baran med imrz ez sehab, Cmehet mi bcyem der taleb. Ter nemi biynem zi baran iy aceb? Goft e ber ser figendi ez izar? Goft; kerdem un ridy- to himar, Goft; behr-i on numud iy pk ciyb, em-i pketra Hoda bran-i gayb, Niyt un baran ez iyn ebr-i oma, Heest ebri diyger o dier sema!. "Mustafa bir gn dostlarmdan birinin cenazesiyle ve dostlarla mezarla gitti... Peygamber mezarlktan dnnce, Sddka'nm yan na giderek konuup grmee balad. Sddka'nm gz, peygam berin yzne iliince, nne gelip elini onun stne, sarma, yz ne, sama, yakasma, gsne, koUarma srd. Peygamber, byle ace le acele ne aryorsun? Dedi. Aye; bugn hava bulutluydu, yamur
107

yad, elbisende yamurun eserini aryorum. Gariptir ki, stn, ban yamurdan slanmam grmekteyim" dedi. Peygamber; "o srada basma ne rtmtn, ba rtn neydi diye sordu. Aye, senin ridan bama rtmtm dedi. Peygamber dedi ki; "ey yakas terte miz hatun! Tanr onun iin sana, temiz gzne gayb yamurunu gs terdi". O yamur, sizin bu bulutunuzdan deildir. Baka bir buluttan, baka bir gktendir".*' Topra, ta, insanlar ve eyay slatmayan yamur. Cenab- Peygamberin ridasm basma alan Hz. Aienin, byle bir yamurdan haberdar oluu, haddi zatnda ehirde maddi anlamda bir yamurun yamam olduu, gayp yamurunun, maddi unsurlar slatmad. Baka bulutlardan, baka semalardan gelen yamur. Bu yamurun ancak belirli kimselerce fark edilmesi. Btn bu olaylar, beyitlerde anlatlan hadisenin tamamm sembollerle anlatmak ve ii bir tr sem bolizme dkmek, belki de gerek anlamda anlamak istemeyen bir kabuln ldr. slm inancmda, mu'cize, keramet, irhas gibi, madde aleminde ki allm lleri aan bir takm oluumlar bulunmaktadr. Birka kiiye yetecek yemek ve suyun, bir orduya yettii, hem Hz. sa'da ve hem de bizim Peygamberimizin hayatmda vukua gelen olaylardan dr. Keza, Sahabenin hayatnda grlen fevkaladelikler ve onlarm yolunda giden slm byklerinin halleri. Bugn iin AUah'm rahme tine kavumu olan, Karakseli Kapk kardelerin anlattklar ve en az iki defa duyduum bir olay burada anlatmak isterim. Konya'ya muhacir olarak gelmi. Kadiri dervii bu samimi iki kasap karde, bindokuzyz krkl yllarda, Beyehirin kylerine kasaplk kk ba hayvan almaa giderler. O zaman yol ve vasta artlar pek de uygun deildir. lerini grdkten sonra, yola inen aabey kardei, zeri Aksekiden yklenen odun ile dolu bir kamyon karlar. Konya'ya ineceklerini ofre sylerler, o da kendilerini ancak odunlarm stne alabileceini ifade eder. Abdrrezzak ve Mehmed adl bu aabeylerin
- Veled elebi zbudak, Tercme, I, 166

tuttuu yol olabilecektir. Ne var ki, olay mecaza hamlet

meden, olduu gibi grmek ve ylece anlamaa ahmak esas olma

108

ifadelerine gre, odunlarn zerine kmlar ve ayaklarm ofr ma halline sarktarak, Konya'ya doru yol almaa balamlar. ki kar de, zikir ve ilahilerle yolculuun iyi getiini anlattlar. Odunlar, zincirlerle birka yerden arabanm kasasma bah imi. Bir ini esna snda, bu zincirlerden birisi kopmu. Odunlar balam dklmee. Araba da yoku aa hzlanm. Korku ve can havli ile, "Yeti Ya Abdlkadir Gey- lani!" dediimizi hatrlarz diyen Mehmet amca, kendilerinin yolun da taratma- uuruma deil- yukarya birka yz metre teye atldklarn anlatr. akmiklar geer. Bakarlar ki, nor mal olarak dereye, uuruma dmeleri gerekirken, Hz. Pirin- AUah'm izniyle- bu evlatlarma bir lutfu olmutur. Bu tr olaylar pek oktur. Gayb yamuru ve annemizin bunu grmesi de bizim anlayabilece imiz bir olay deildir. Ama bunlarm varlma inanmamak iin hi bir sebep de bulunmamaktadr. nk, normal olmadm Hz. Aie bile sezmi ki, efendimizin yznde ve vcudunda slak aramtr. Demek ki bizim bilmediimiz gkler ve bUmediimiz bulutlar ve rahmet yamurlar vardr. Onlara raslayanlar da bulunmaktadr.

36. B a h a r v e G z Serinlii: Mesnevi. Birinci Defter, 2046- 2051. beyitler:

Goft Peygamber; "zi sermy-i behar. Ten me puanid yaran zinhar!. Za'n ke b cn- oma un mi koned, Ka'n beharan ba direhtan mi koned, Lik bgrizid ez serd-i hazan, Ka'n koned ku kerd ba bag o rezan, Rviyan iyn ra be zahir borde end. Hem ber un suret kanaat kerde end, Bi haber budend ez can un gruh, Kh ra diyde nediyde kn be kuh.

109

"Peygamber; "dostlar, bahar serinliinden sakm vcudunuzu rtmeyin. nk bahar rzgar, aalara nasl tesir ederse, sizin hayatmza da yle tesir eder. Fakat gz serinliinden kamm. nk o, baa ve ubuklara ne yaparsa, sizin vcudunuza da onu yapar" dedi. Bu hadisi rivayet edenler, zahiri manasn vermiler ve yalnz zahiri manasyla kanaat etmilerdir. Onlarm halden haberleri yoktur. Da grmler de dadaki madeni grememilerdir. Tanr'ya gre gz, nefis ve hevadr. Aklla cansa, baharm ve ebediliin ta kendisidir...". Mevlna bu beyitlerde, slmi ilimlerde oka sz edilen bir konuya temas etmektedir. Ayet ve hadislerin, d ve i manalar me selesi. Zahir- btm btnl. Bu konularda alimlerin birka tr g r meydana kmtr. Bir blm alime gre, her szde olduu gibi, ayet ve hadislerde de, edebi sanatlarm tamam bulunur; hakikat, me caz, tebih, kinaye ve dier edebi sanatlar, bedi ve beyan kurallar onlarda da bilerek veya ftri olarak, sahiplerince tatbik edilir. Dolay syla, szdeki i manadan bahsedilince yadrgamanm anlam yoktur. Burada, ilim adamlarn fikir ayrlma gtren artlar vardr. Bir kere meselede u nokta ayrlmak zorundadr. Zahiri ve gerek mana s houmuza gitmeyen bir dini buyruu, deiik te'viUerle rmdan karp hkmsz klmak ayr bir sutur. Ama, bir ayet ve hadisdeki, iri manadan, meru batini anlamdan sz etmek hata olmasa gerek tir. Alimlerin bir blmne gre, metinlerde sadece zahiri anlam sz konusudur. yi tedkik edildii zaman grlr ki, bu tr alimler de yerine gre edebi zevki kabul etmekte, yerine gre naslara i anlam lar, btmi ve iari manalar yklemekte; fakat yukarda sylediimiz, ilerin rmdan kaca korkusuyla, bu yolu nceden kapal tut may yelemektedir. Bir blm alim daha vardr ki onlara gre, bu tr beyanlarm hepsinin zahir anlamlar nemli deildir, aslolan, batmi anlamlar ve sembolik manalardr. Bunlar, tpk zahir yanllar gibi, tamamen dar ller iinde kalmakta, tabii olan dahi kabul et memektedirler. Mevlna, sanki sadece batm manaya taraftar gibi, insanlarm bir blmn sulamaktadr: zahirde kaldlar, z kavrayamadlar; da
- Veled elebi zbudaic, Tercme, 1, 168

110

grdler, ama dam merkezindeki madeni ve hazineyi sezemediler. Halbuki, buradaki gz ve bahar serinliklerini nce, d anlamlaryla ele almak ve nebatlara yaptklar fayda ve zarar, ilim nda anlat mak sonra da, insanlar zerindeki etkisini gzlemek gerekmektedir. Bu szn sadece Hicaz iin mi yoksa dnyanm her blgesi iin mi kabul edeceiz? Meselesi, o da ayr bir konudur. nk, burada be lirli bir corafyadan sz edilmemektedir. Ama her hal ve karda i ve d btnl iinde, bu gzel buyruktan yararlanmak, Muhammedi yolda olduunu kabul ve beyan eden m'min iin gereklidir. Pey gamberimiz bunu vahiy ile mi bildi? Yoksa kendi tecrbelerimidir?. Bu mesele bir dini konumudur? Yoksa hayatm bir problemimidir. Biz bu tr konularda peygamberimizi izlemek zorundamyz? gibi laf retmek ve ii manasz yere uzatmak gereksizdir. Nebiyy-i ekreme bal olan kii, bu haberin gerekliine inanmsa, onu tatbikte bu merhaleleri oktan amtr. Gz nefis ve heva, akl ve can ise ebediliin ve baharm ta kendi sidir. Mevlna, szlerini zahire saplanp kalmaktan kurtarmakta ve kendisi, btmi bir izah getirmektedir. Ona gre, Peygamberimizin bizi uyard "gz rzgar", adeta insan yoldan karan nefis ve hevas demektir. "Bahar rzgar" ise, ebediliktir, yeniden hayatn belirmesi demek olan bahardr. imdi, nefis ve hevadan kammz, ama ebedilie ve size can veren eylere kounuz. nsann akima yle bir soru gelebilir: Peygamberimiz, sluplar gerei, bunu aka ifade edemezlermiydi?. Kur'n- kerimdeki mecazlar, meseller, kinayeler iin, onlar ok gzel anladklar halde, Allah'a kar; "acaba Allah bu ayetle ve bu misalle ne demek istiyor?" sorusunu sormulardr. Gn lk konumalarda, birisi ak ak bizim aleyhimize ve zararmza olan bir sz sylese, biz bunu iyi anladmz halde, fke ile o adama u soruyu sorarz ve ondan sonra da kavga ederiz; "sen ne demek istiyorsun?" Demek istemiyor, bizzat en ak biimde diyor o kii diyeceini. Biz anlamak istemiyoruz. fadenin bu denli ak ve sert oluu bizim iimize gelmiyor, kavga ediyoruz. Da grdler, ama dadaki maden ktlesini gremediler; zahirde kaldlar, iin zne inmediler sz de byk bir sulamadr. nk, zahirde kalmama111

nn anlamn Mevlna hemen aklamtr; rzgarm birini nefis ve heva, dierini de ebediyyet olarak almz. Mesele bu kadar basit ise, btm bytmemek, mehulletirmemek de gerikir. nk, bu da meseleye bir esrarengizlik vermektedir. Kald ki, nefis ve heva'nn, meru ller iinde, slm dininde hrmete layk deerleri de bulunmaktadr. Eer, biz er'i lleri aarak nefse ve hevaya kendi yularmz teslim etmisek, ktlk burada balamakta, bizi onlardan kurtarmak iin de, ahlak sistemi miz, birazck nefis ile hevay ktler tarzda konuuvermektedir. Yok sa, nefis bizim binitimizdir, ona kar grevlerimiz vardr. Hevamz meru lde olmasa, bizde teebbs gc ve sevgi olamaz, biz hay vandan farkl olamayz.

38. A y n l a D a y a n a m a y a n Stun: Mesnevi, Birinci Defter, 2112. beyit ve devam;

Ustun-i hannan ez hecr-i RasI, Nle mized hom o erbab- ukul, Goft Peygamber: e hahi? iy stun! Goft: canem ez firakat get hun. Mesnedet men bdem ez men thti, Ber ser-i minber to mesned shti, Goft mihhi tora nahli konend?, erkiy u garbi zi to mejrve enend. Y der an alem tora servi koned. T ter o taze bimni der ebed?. Goft; "un hahem ke dyim od bek!". Binov iy gafil kem ez bi meb! Un stunra deefn kerd ender zemin. T o merdom haar gerde yovm-i din.

112

"Hannane direi" Peygamberin ayrl yznden akl sahiple ri gibi alayp inliyordu. Peygamber: "ey direk ! ne istiyorsun?" dedi. O da: "canm ayrlmdan kan kesildi" cevabm verdi". Bana dayan yordun, imdi beni braktn. Minberin stne ktn" dedi. Bunun zerine Peygamber ona dedi ki; "ey iyi aa!, ey srr bahta yolda olan!. Syle! ne istersin?, seni yemilerle dolu bir hurma fidan yapa ym ki, doudakiler de, batdakiler de senin hurman yesinler. Yahut Tanr, seni o alemde bir servi yapsm da ebediyyen ter taze kal!" dedi. Hannane; "daim ve bak olan isterim" dedi. Ey gafil, dinle de bir aatan aa kalma!. Peygamber, kyamet gn insanlar gibi di rilmesi iin o aac yere gmd" ."^ 2121. beyit: An ki ura nebved ez esrar dad, Key koned tasdik-i u nale'y cemad!? "Bir kimsenin Tanr srlarmdan nasibi olmazsa, cemadm inle mesini nasl tasdik eder?".'** Peygamber efendimiz, hutbe irad ederken bir hurma aacmm kurumu gvdesine (ciz'u'n-nahi) dayanarak konuurlard. Zaman geldi bu grev iin basamakl Minber yapld. Efendimiz, mecbu ren aaca dayanmay brakt. Aacm zntden inlediini sahabe dahil herkes duydu. Peygamberimiz onu kucaklad ve Mesnevi'de ifade olunduuna gre; "istersen seni dnyada bir yere dikeyim, Al lah seni yeertir hayatna devam edersin. stersen bu hakkn teki aleme brak" buyurdular. Aa da ahiret muradm tercih edince efendimiz onu topraa verdiler. Hannane direi olay budur. Bu olay, cemadm da can tadmm delili olarak anlatlmtr. Bu olaylara ina nacak insanm da istidatl olmas gerekmektedir. Direin iniltisine inanmayan, nasl olur da cemadatm canl olduunu kabul eder? bu yuran Mevlna, iki olay arasndaki derin irtibata iaret eder.

- Veled elebi zbudak, Tercme, I, 174 - Veled elebi zbudak, Tercme, I, 175

113

Bir kimsenin Tanr srlarmdan(esrar- ilahiyyeden) haberi ol mazsa, cemadatm inlediini nasl duyacak/ kabul edecek, diyen Mev lna Celleddin Rmi, insann esrar- ilahiyyeden haberdar olmasm, Mesnevi'nin baka blmlerinde para para anlatr. Btn bunlar birletirdiimiz zaman unlar grrz; insan AUah'm en deerU var lk olarak yaratt bir deer. Onun grevleri var, imtiyazlar ve hak lar var. Allah'n yeryznde kalfas. Allah' en iyi tanmas ve ona en iyi kulluk etmesi gereken bir varlk. Eer, AUah'm buyruu zere hareket eder ve kendi ahlakm temizlerse, iinde tad, Allah'a ait olan can blgesi nurlanr ve kalp ekran, bir takm gzelliklere alr, ilahi kkenli bilgilerle oras zinetlenir. Bunun iin insan, varlk ta mamal, Allah katnda kendisinin yok olduunu idrak etmeli ve i dnyasmda bir deiim meydana getirmelidir, "lmezden nce l mek anlamma gelen bu deiim" bu i tebeddl, ondaki nefsani olan her eyi yok edecei iin, bnyesinde ve canmda Allah hkmran olacaktr. Bylesine yok ve fani olan bir geici varla, Allah kendi ebedi varlndan bir koku koklatm olacak ki, baz bilgilere sahip olacaktr. te bu kimseye cemadat gler yzyle grnr, onlarm tesbihatm dinleyip duyabilir. Aslnda, "kainatta her ey Hakk tenzih eder. Ama siz onlarm tebihlerini anlayamazsmz" lsne zaten inanm olan bu gzel insan, artk; "... siz onlarn tebihlerini anla yamazsmz" blmnden de muaf tutulmutur. Allah dilerse, onlarm tesbihatm ve iniltilerini anlar hale gelebilecektir. Mevlna insana kendine gelmesini tlemekte ve " aatan da m aasm ey insan, kendine gel!" buyurmaktadr. Hurma kt, Nebiyy-i ekremle ko nuabildiine gre, biz insan olarak neden cemadatm iniltisini duy mayalm?. Onlarn haline haset etmemekteyiz, ama bize de bu kaplarm almasn dorusu bekleriz.

114

39. akllar O'nu Konutular: Mesnevi, Birinci Defter, 2155. beyit;

Sengha ender kef-i Bu Cehl bud, Goft iy Ahmed buu in ist? zud. Ger Rasli ist der motem nihan? on haber dari zi raz- asman. "Ebu Cehlin elinde ta paralar vard. Dedi ki: Ey Ahmed, u avucumdaki nedir? abuk syle. Madem ki gklerin srlarma vakfsm, peygambersen avucumda ne sakl?. Peygamber, onlar nedir ben mi syleyeyim, yoksa talar m doru olduumuzu sylesin, bizi tas dik etsinler, hangisini istersin? Dedi." Talar ehadet getirirler, ebu Cehil iitince talar yere vurur". Peygamberimizin, Cuma hutbe iradlarmda kullanmalar iin minber inasndan nceki devrede, dayanp konumalarn yaptklar ve istinadgah olarak kullandklar aa/ hurma gvdesinin, basa makl minber yaplnca, peygamberimizle ayr dt iin, onun hicranna dayanamayarak inlemesi ve burada zikredilen talarm, efendimizin nbvvet ve risaletlerini tasdik eden ehadetleri, mucize olarak, kendilerine destek eklinde vuku bulmu hadiselerdir. nkar eden ahs, sanki iman edecek gibi talarm durumunu sormu, fakat sonucuna katlanp inanamamtr. Bu hurma gvdesi, "Hannane stn"/ inleyen stun ve direk olarak anlmaktadr. Belirtildiine gre aa kendisine yaplan iki tekliften biri olan, peygamberimizin dualar ile tekrar yeil bir hurma olmay istememi, ikinci tercih olan ahiret muradm istemi ve yine belirtildiine gre efendimiz bu "ciz'-i nahli"/ hurma gvdesini defnetmilerdir. Bylece hurma aac/ ilk tabii slm minberi, ahireti dnyadan stn tutmuhr."*

- Veled elebi zbudak, Tercme, I, 1 7 7 , 1 7 8 - erh-i Mesnevi, III, 8 6 2 ; Delailu'n-Nubuvveh , II 142, 154; bn Sa'd, I, 2 4 9 - 2 5 4 ; zbudak 1,174-177

115

akl talarmm efendimizin nbvvetini tasdik etmesi olay, dier mucizeler gibi bir mucizedir. Bunlar, AUah'm izniyle, peygam berlerin gittikleri toplumlarca, kabul grmeleri iin bir yardm ekli dir. Peygamberler, hibir zaman kendileri byle bir i planlayamaz1ar. Bu daima AUah'm uygun grd zamanda ve onun istedii biimde hasl olur. Burada ahlak asmdan bizi ilgilendiren nokta, mucize isteyenlerin, fevkaladelik olduu takdirde inanacaklarm sy leyenlerin, mu'cizeyi grdkten sonra, inkarda srar etmeleri duru mudur. Bu tpk. Peygamberlere soru soran, fikir danan, daha sonra da onlarm dediklerinin tam aksini yapan kiinin hali gibi bir durum dur. Soru soran, fikir danan, kendisine yaplan tavsiyeye inanmal dr. Akl ve ahlak kanunlar bunu emreder. Mu'cizeleri grenler de, artk inkar terk etmelidirler. Bunlar vaktinde olmu olaylardr. Gnmze bir mesajlar yok tur demek mmkn deildir. nk, iman- inkar hala devam etmek tedir. Bugn de insanlar, kendi nefislerinde ayn dneklii bol bol yaarlar. Kendi kendilerine sz verirler; "u yle olursa, bunu tasdik edeceim, ahlakm dzelteceim, mslmanca yaayacam..." gibi. Sonra da bir mu'cize berraklnda, o istedikleri gzlerinin nnde ayan- beyan zuhur eder, ama onlar hala inkarlarma devam ederler. Mevlna Celleddin Rmi, bylesi durumlardan vaz gememiz iin bizlere bunlar anlatmaktadr. "akl talar ehadet etsinler bakalm da grelim!" dedikten sonra, arttk insana onu tasdik dmektedir.

116

40. nfak E d e n e B o l V e r Y a R a b ! : Mesnevi, Birinci Defter, 2223. beyit:

Goft Peygamber ke dayim behr-i pend, "Du f erite-i ho monada mi konend, Ke'y Hodaya! Monfikanra sijnr dar! Her diremanra ivaz dih set hezar! y Hodaya ! momsikanra der cihan, To medih illa ziyan ender ziyan!". "Peygamber dedi ki; "t vermek zere; iki melek ho bir su rette nida ederler; ey Tanr! Muhtalara ihtiyalar olan eyi verenleri doyur. Verdikleri her dirheme yz bin ihsan et. Ya rabbi! maln esir geyenlere de, ziyan iinde ziyandan baka bir ey verme" .''^

Mesnevi,

kinci Defter, 379. beyit;

Vm- ra Hak zi her c mi gozaard, Keerd Hak behr-i Halil ez riyg rd, Gooft Peygamber ke der bzarha, D feriteh mi koned ayder doa, K'ey Hoda! To monfikan v dih halef! V e y Hoda to momsikanra dih telef!. Hssa un monf ik ke can inf aak keerd, Halg- hod kurbni-i Hallk keerd, Haalg piy verd smail var, Kaard ber halge neyred Kirdigar. "Tanr Halil'e nasl kumu un etmise onun da borcunu her ta raftan derdi. Peygamber dedi ki; "pazarlarda iki melek daima dua eder: Ey Tanr, sen verenlere, ihsan edenlere fazlasyla ver; nekeslerin
- Veled elebi zbudak, Tercme, I, 1 8 3 , 1 8 4

117

maln da telef et. Bilhassa canm balayan, kendisini Tanr'ya kur ban eden, smail gibi boynunu veren kiiye fazlasyla ver!" Hi o boyna bak ilermi?".*^ Hadis kitaplarmda aklandma gre, bu iki melek, her gn sa bah Pazar yerine gelir bu duay yaparlar. Bugn lkemizin deiik yerleim merkezlerinde, pazarlar byle bir dua ile alr. zellikle k k kalan ve an'anesini unutmayan Pazar yerleri, meleklerle beraber, ticaretin haramsz olmas ve bereketli kimmas iin Allah'a el aarlar. slm ahlakmda mal ve zenginliin gerek sahibi olarak Allah teala bilinir. Zengin insanlar eer bu inanta iseler, kendilerini sadece infakta ve tasarrufta grevli sayacaklar iin, bol bol gereken yerlere harcarlar. nk onlar, harcanan malm yerine ok daha fazlasmm mutlaka geleceini bilirler. Zenginliin gerek sahibi el- Gani olarak Allah tannmazsa, kii, kendisini mal sahibi ve zengin olarak grrse, onda "malmm tkeniverecei" korkusu yerleir ve infaktan kamr, pintileir. Bylesi insanlarda dier bir hatal davran da udur; "mal ve zenginlii ben kendi aklmla ve almamla kazandm" gr ve inanc. te onlar cimrilie gtren bu inancm rneini Kur'an, Ka run isimli ok zengin bir kiiyi anlatarak verir. "Irmema tiytuhu ala ilmin indi", bu mallar, sahip olduum bilgi ve hner sayesinde ka zandm, bunda kimsenin hakk yoktur" dncesi ve sz bu kiiyi helake srklemitir. Banka veznedar akama kadar para sayar; alr verir, o paralar kendisinin deildir. Onun sadece bir maa vardr. te bu kii, nasl mallarm, paralarn tamamnm kendisine ait olduu konusunda akima hibir ey getirmezse, mslmanm da yle olmas gerekirmi. Biz veznedara, nasl verirsin? Yazk deilmi? Mallarm gidiyor desek, o sadece bu szlere gler. nk, paralar bana aittir demek, ona gre delilie eittir. Nasl syleyebilir. Bizler, kk ve zahiri mlkiyetimize gvenerek, mallarm gerek sahibini unuturuz ve infak da gerektii gibi yapmayz. Sonunda ne olur; dnyadaki insanlara yetecek kadar bol rzk ve para var, ama baz insanlarm pintilii ve grevini yapmamas yznden dier bir takm insanlar a kalmakta.

- Veled elebi zbudak, Tercme, li, 3 0

118

"Kafirler kllan Mustafa'ya stn olsun diye develer kurban ederlerdi.... Mekke ulularnn Peygamber'le harp ederken kurban kesmeleri de. Tanr tarafmdan kabul edilir midiyle idi":'" Ayn Mekke ulular, o kk bir ocuk iken, elinden tutar, ara ziye giderler ve onun yz suyu hrmetine Allah'tan yamur ister lerdi. Mekke'de ve komu illerde, toplumun fakir kesiminin dualarda Allah'a arac olarak konulmas, gnahkar toplumun, bu temiz insan larn ardna saklanarak Allah'tan darlk gnlerinde bolluk istemeleri adetten idi. Ayn kiiler, mardklar vakit de, bu fakirleri unuturlar d. "Su'luk" adm verdikleri bu fakir, ahlakl gzel insanlar onlarm ekmek ve zenginlik kaplar idi. te, inanmadklar Allah'tan, yine inanmadklar Muhammed'e kar zafer kazanmak iin, bu eski usul kullanrlard.

41. m a n Nasip idir: Mesnevi, Birinci Defter, 2365. beyit ve devam;

Did Ahmedra ebu Cehl u bugoft, Zit-naki ke'z Beni Haim goft. Goft Ahmed mer vera ki: rasti. Rast gofti geri ka'j efzati, Did Sddka' bugoft: iy aftab! Ni zi arki, ni zi garbi hu bitab, Goft Ahmed: rast gofti iy Aziz!, Ey rehide tu zi dnyay- ne iz! Goft men ayineem masku'l-dest, Trk u Hindu der men an bined ki hest; "Ebu Cehil Ahmed'i grp. Beni Him'den irkin bir ehre zuhur etti dedi. Ahmed ona dedi ki: haddini tecavz ettinse de, do ru syledin. Sddik grp: ey Gne, ne doudansm ne batdan. Latif
- Veled elebi zbudak, Tercme, I, 184

119

bir surette parla alemi nurlardr! dedi. Ahmed dedi ki: ey aziz! ey deersiz dnyadan kurtulan! doru syledin. Orada bulunanlar, ey halkm ulusu, ikisi birbirine zt syledi, sen ikisine de, "doru syle din" dedin, neden? diye sordular. Peygamber: ben Allah tarafmdan cilalanm bir aynaym. Trk ve Hindu naslsalar, bende o sureti grrler". Herkesin, bulunduu makama, kltr ve iman yapma, ahsi yetine, yetime tarzma ve yetitii anane-gelenek/ grenek ve yaad muhitine gre etrafm ve eyay greceini, anlayp deerlendire bileceini izah eden bu beyitlerde geen yz parlatlm/ cilalanm ayna misali, bir semboldr. Bir tr i ekran olan bu manevi aynada herkes kendi sfatm; kemal ve noksanm grmektedir. Bazan bu ay na, kardaki insan da olabilmektedir. Bu yzden tasavvuf ve ahlak bykleri insana yle bir l verirler; eer birisinden nefret ediyor ve onda kt huylar gryorsanz, bu huylar gerek anlamda onda var olsalar bile, siz onlar kendi huyunuz olarak kabullenip, kardaki m'min kardeinizin size bir nevi aynalk grevi yaptn farzedin. sterse bu kii deersiz, adi bir insan olsun, durum ayndr. Sizin kendinizi ikmaliniz ve terbiyenizi tamamlamanz iin bylesi bir ka bul, ok daha kullua yakmdr. Nitekim tek kii olan Peygamberimi zi, Sddk- Ekber ile ebu Cehl ayr ayr grmlerdir. Birisinde iman, dierinde inkar eklinde tecelli eden durum, tamamen bakanlarm i dnyalarmm aksidir. Grlerdeki kusur ve kemal, sahiplerine aittir. Sfi edebiyatta, nl "el- Mu'minu mir'atul-m'min" haberi iin bir baka mana daha verilmektedir. Byk harfle yazdmz elMumin ismi, AUah'm esma-i hsnasmdan biridir. "Gven bala yan, iman veren" gibi anlamlar yklenen bu gzel isim, cmleyi u anlama getirmektedir; "Allah zl- celal m'minlere iman ve gvenir lik nasib eden zat, kendisine inananlarm yinesidir." M'min, kendi halini bu yineye nazar klarak bilebir. Hakta fani olan bir m'min, yinede Rabbin vechini grecektir. nk, helake uramayan tek varlk onun vechidir.

' - Veled elebi zbudak, Tercme, 1 , 1 9 5 , 1 9 6

120

Peygamberimizin, her iki kiiye de, birbirine zt gibi grnen durumlar iin kabul ve tasdik ifade buyurmalar, bir ok byk veli de de gnlk hayatta zuhur eder. Sz gelii, iki hasm gelir, ikisi de davalarn ortaya atarlar. O byk ikisini de hakh bulur ve hakl yn lerini onlara aklar. Sonra da, yanl yaptklar noktalara temas ede rek, barmalarm temin eder. Halbuki akla gre ortada bir hakl ve bir de haksz bulunmaktadr. Hakem olan zat, hakly ortaya karp, ondan yana tavr koymal ve haksza yklenerek, ondan hakk alma ldr. Byklerin yolu rahmet yolu olduu iin, ii byle sert bir e kilde taraf tutarak zme yerine, haksz da koruyarak, onun gnaha girmesini nleyerek, rzasn kazanarak zmee alrlar ve baarl da olurlar. Bir ok insan, bu yce ahlak anlayamad iin; "gelene de haklsn dedi, gidene de" lsyle grrler meseleyi. Nasreddin hocamza ait byle bir hakemlik seyreden birisi; "efendim, siz ikisine de sen haklsm dediniz. Halbuki bunlardan birisi hakl, dieri ise hakszdr, bu i nasl oldu?" demesi zerine hoca efendi hazretleri; "sen de haklsm" buyurdular. Evet de hakldr ve nn de hakllk ynleri, bu hakl olu tarzmm mesele ile ilgileri, hakem ve taraflarm meseleye bak sluplar; bakmalar, gerekli nazar tarzlar, hoca efendi tarafmdan her an aklanabilir ve bu aklamay da akl ve ruh seve seve kabul ve tasdik eder.

mk mb m-b
42. K a d n n Fendi: Mesnevi, Birinci Defter, 2432. beyit;

Gooft Peygamber ke: " zen ber aklan, Galib yed saht o ber sahib-dilan. Bz ber zen chilan galib evend, Ke'nder iyan tondi hayvanest bend". "Peygamber dedi ki; "kadmlar; akll kiilere, ehl-i dil olanlara fazlasyla galip olurlar. Fakat cahiller, kadma galebe ederler". nk onlar sert ve kaba muameleli olurlar...".
" - Veled elebi zbudak, Tercme, I, 201

121

Aile hayahnda erkek ve kadm, iki hak ve grev sahibi olarak, belirli ve temiz bir hayatm devam iin yuva kurarlar. Kadmlarm ve erkeklerin, kendilerine mahsus huylar vardr. Her ikisi de, evde ha kimiyetin kendilerine ait olmasm isterler. Hazm sahibi; oturakl, akl bamda bir erkei, kadmlarm ok kere ikna edip, kendi isteklerine ram ettikleri grlr. Bu tr insanlar, tekiler tarafmdan "klbk" olarak da vasflandrlrlar. Bu tr Hzim erkekler merhametli ve ile riyi geriyi dnen bir tabiata sahip olduklarmdan, kadmlarm incin mesini istemezler. Ama, kadmlarm da bu tr olanlar bulunur. Onlar da akl bamdadr ve erkeklerine kar saygldrlar. Her iki cinsin de, orta hallileri veya sert tabiatl olanlar, tekine galip gelebilir. Laf an lamayan bir kadmm, laf anlamayan kaba bir erkei varsa, i daha da ktlemektedir. nk, bunlarm ikisi de erkeklik iddiasmdadr ve erkek tabiatldrlar. lerinde, azck insaf sahibi olan, yine atma larda malup olur ve ailedeki ihtilaf zer. Peygamberimiz bir hadis-i eriflerinde bu konuyu anlatt iin, Rmi o haberi ksaca anlatm olmaktadr. RasuluUahn ifadesine gre, akll bir erkei kendi hevalarma uydurmakta ok baarl olan hanmlarm, nimete kfranlar da bu haberde anlatlr. "Onlardan biri sine mr boyu hizmet edip, varm younu sarf etsen, en kk im kanszlk durumunda, ben senden hi iyilik ve hayr grmedim efen di!" diyebileceklerini knatm efendisi aklamaktadrlar. Kocalarma ve kendilerine yaplan iyilie kfran, normal bir ahlak olmasa gerek tir. Gnmzde artk, kadmm martlmas ve yoldan karlmas iin her trl fikir retilmekte ve onlarn, ayr bir varlk olduklar savu nulmaktadr. RasluUaha gre kadm ve erkek, yekdierinin akikasdr. Elmanm ortadan kesilmesi halinde meydana gelen iki ak gibi. Grevler eit, haklar eit. Ve daima, hanmlk, kibarlk, zerafet ve fe dakarlk kadmda grlmek istenir. nk, onlarm yaratl kvam, kabala, cehalete ve ktle msait deildir. Mevlna kadn, Allah'm yaratma sfatmm tecellisine mazhar, deta bir tr izafi yaratc olarak grr, mahluk/ yarak olarak deil. Kadmm slm dinindeki yeri, nedense son yz ylda, mstakil almalarm konusu yapld. Baz kimseler de hakl olarak; kadm ve
122

erkek ayrmna kar ktlar. Kadmm akl ve dindarl tartld. Bir ksm ilim mensuplar, eldeki baz ayet ve hadislere dayanarak, onlar bnyeleri gibi hafif dinli ve hafif akll grrken, bir ksmlar tam aksini iddia attiler. Baz alimler de bu atmalarm, Avrupa'da bala yan kt cereyanlara bal olarak Trkiye'de de gelitiini ileri sr dler. Hatta baz ilim mensuplar. Peygamberimizin kadmlarla ve erkeklerle ilgili mbarek szlerini, tek tarafl olarak ele alp, kadmlar hakkmda vrid olanlar, hadis usul kanunlarna gre- gya- kritik edip, kullanlamaz halde olduklarm ilana da teebbs ettiler. Kendi ifadelerine gre, konjonktrel olan bu almalarm, bir mddet sonra aksi almalar ile ortadan kaldrlaca aikardr. nk, kadmlarm farkl yaps, biyolojik olarak tespit olunduka, bu ilim mensuplan, durumu yeni konjonktre gre ayarlama zaruretini duyacaklar veya i haleflerine intikal edecektir. On sene kadar nce Trkiye'de; "ileri kadmlarm eline tevdi olunan milletlerin helak olaca" haberinin, asll veya aslszl ze rinde kyamet kopmakta idi. imdilerde, konular baka alanlara kaym bulunmaktadr. Ne var ki, kadm ve erkek, hzim olan, akh bamdaki m'minler, kendi deerlerini; grev ve haklarm iyi bilmek mecburiyetindedirler. AUah'm iki cins arasnda ina ettii gzel hengi korumak arttr. Onu anlamak gerekmektedir.

43. H e r k e s Kuldur, H a k k ' a Baldr: Mesnevi, birinci Defter, 2495. beyit;

Mertebe'y insan be dest-i Evliya, Sobe on heyvan- inase iy Keya! "Bende-i hod" hand Ahmed der read, Comle lemra bi han: "kul ya ibad!".

123

"insan mertebesinin de. Tanr velilerinin elinde hayvan gibi malup olduunu anla ey yoksul!. Ahmed, irad ederken halka "kul larm!" dedi. Tanr; "btn alemi "Kul; ya ibadi!" diye ar buyur du". nsan, bir ynden en st deerde yaralm bir (Hak halifesi) bir Tanr kalfas, bir dier ynyle, grevlerini yapamad zaman, en deersiz ukurlara terkedilen/esfel-i sfiline braklan bir varlk. Ama, Allah'a ve gnderdii dine inananlar, slih amellerle mr srenler, ahsen-i takvimin deerli mensuplardr. Dolaysyla, Peygamberimi zin, onlara "kullar" demesi tuhaf karlanmamaldr. nk, Pey gamberimiz, Haktan alman vahyin ifadesini aktarmaktadr. Eger va hiy "ey kullarm!" eklinde balyor ve Allah da;"Ya Muhammed! Ey Kullarm de!" emrini veriyorsa, grnte sanki Peygamberimiz ey kullarm demi gibi oluyorsa da, ey kullarm! Diyen Allah'hr. nk ifade aktr. Geri Mevlnanm belirttii gibi, efendimiz hibir toplu lua AUah'm adna konutuklar mstesna; "kullarm!" eklinde hi tap etmemitir. Eer kendilerine; "Onlara ey kullarm, rahmetin ga zabmdan ndedir!" de! emredilmise, Allah'tan hikaye yoluyla, bu Allah ifadesini ayn cmle kalbyla anlatacakr. Kulun deeri, kulluundaki asaleti ve samimiyeti lsyledir. Yoksa, Hakkm zat ve gc karsmda ona kul olmak, kiinin deerini de azaltmamaktadr. Rmi bir rubaisinde; "herkes kulluktan zad olunca sevinir. Bense, ne zaman ki sana kul olurum, o vakit sevinirim" buyurmaktadr.

" - Veled elebi zbudak, Tercme, I, 2 0 6

124

44. M m i n i n Kalbi, Allah'n Saray; Mesnevi, Birinici Defter, 2653. beyit;

Goft Peygamber ke Hak fermudeest, "Men ne goncem der hom-i bla vo pest. Der zemin o sman- Ar niyz. Men ne goncem iyn yakm dan iy Aziz!, Der dil-i Mo'min bi goncem iy aceb?!. Ger mera cyi der on dilha teleb!". "Peygamber; "Tanr; ben ycelere aalara, yere, ge, hatta ara smam. Bunu ey aziz yakinen bili. Fakat alacak eydir ki, inanan kiinin kalbine sarm. Beni ararsan inanan gnllerde ara" buyurdu" dedi.^^ Kk bir bebee; "Allah nerede glm?!" sorusu sorulduu vakit o, ellerini kavuturarak, gsnn zerine koyup; "buydaaa!" demesini de yine bykleri retir. Veya sa elinin iaret parmam kaldrarak, "Allah ka kuzum, syle!" isteine; "biiiyyy!" cevabm verir. Bazan bu cevaplar, retilmeden de zuhur eder. O halde veri len cevaplara herkes aar kalr. Ama yine ii akl plannda dnen lerimiz; "mutlaka birimizden duydu bunlar" cmlesiyle avunuruz. Evet bir yerlerden duydu, ama o duyduu yerler, geldii ftrat lke sinin birileridir ve devaml olarak bu arkada bilgilendirmekte ve gznn nn amaktadrlar. Kck bir kza, onun ftratma ya kmayan ak bir eyler giydirdiimiz zaman, eteini ekmeyi re ten kim sahi?. Bu hanm kzm, en kk unsurlarma, atomlarma ve dededen atadan getirdii genlerine, iffet konuldu da onun iin eteini ekti. Biz ona daha tesettr falan da retmi deiliz. Daha dorusu, biz ona bir eyler anlatacak durumda deiliz. Buna ramen; "o k k, daha pek anlamaz" avuntusuyla durumu tahlile kavutururuz. Her ne hal ise, hadisiler; "ma vesi'ani ard vela semai velakin vesi'ani kalbu abdi'l- m'min" gerei, ve nahnu akrabu ileyhi min
" - Veled elebi zbudak, Tercme, I, 2 1 9

125

habli'l- verid'in bir alm, bir tefsiri ve bir ada yorumu olarak grlebilir. Grlnce, artk, AUah'm ackmas, hastalanmas, st nn bamm ak kalmas, mesi ve yalnz kalmas... gibi haller bi ze, bir sosyal mesele olarak; fakiria ve yoksulun, al, susuzluu, plakl, ml, yalnzl ve dertlilii olarak grlmelidir. Onlara kar grevlerin yaplmas da tabii olarak, Allah'a; Rabbimize kar grevlerimizin yaplmas olacaktr. Hele "m'min kulun kalbi bir de, gelecek sultanm yceliine uygun olarak, temizlenip hazr hale getirilmi ise, ite m'min, Allah'a kulluk grevinde bir adm daha ileri gitmi demektir. nk, bir bymz inad ettikleri bir iirlerinde; "Padiah konmaz saraya, hane ma'mur olmadan" buyurdular. Hanemizi yine Hak'km verecei gle, iz'an ve irfanla ma'mur hale getireceiz. O bizi imara ve temizlie yneltecek, yine bizim istek ve irademiz ile. AUah'm m'minin kalbine smas, mut lak anlamda hakikat olarak da almsa, mecaz ve sembol olarak da ne tice deimemektedir. Bunun anlam, kiinin, ahlak bakmmdan ol gunlamas, Allah' her yerde hazr ve kendisinin fiillerini ve davra nlarn, hatta niyetlerini grr bilmesi ve mkellemesi demektir. Yoksa, akaid bilimlerindeki tabiriyle, Allah'a bir mekan isnad sz konusu deildir.

45. M s t e a r Gvenilen Kii Olmaldr. Mesnevi, Birinci Defter, 2747. beyit;

Pes ez in fermud Hak der: " Ve'd-Duha, Bang kem zen iy Muhammed ber geda!; Emr-i " avirhum..." Peyember ra resid. Ger e re'yi nist re'ye ra nedid.

126

"Bundan dolay Hak ve'd-Duha suresinde: "ey Muhammed! yoksula barma!" buyurdu. Madem ki yoksul cmertliin aynasdr, iyi bil ki azdan kan nefes aynay bulandrr. (Yce) Gr yanm da hibir grn kymeti olmayan Peygambere, "onlarla istiare et!" emri gelmitir". ^ Kur'an- Kerimin baz ayetlerinde de Peygamberimize civar ile meveret etmesi emredilmitir. Bu beyitlerde Celleddin Rmi, me veretin deerini ve kutsallm anlatmaktadr. Mevlna'nm, Mesnevi'nin birinci defterinde yer alan, dorudan Peygamberimize yaplan atflar bu saydan ok fazladr. Bu defterde yer alan pek ok atfm her biri en az be beyitten teekkl etmektedir Mesnevi'de Peygamberimize, Ahmed, Muhammed, Mustafa, Pey gamber, Peygamber kelimeleri ile atflar yapld gibi, onu en yce vasflarla da zikri anlmaktadr. Bunlarm miktar yzlercedir. Her slm bilgini gibi, Mevlna Celleddin Rmi de, slm dinine bal, onun Peygamberinin izinde olmakla nen bir zatr. Zaten temelde slm dini, herkese Allah'a ve Elisine balanmay grev olarak ver mi bulunmaktadr. Mevlna Celleddin Rmi, bu ve benzeri atflaryla muhatab na, onun ruh olgunluuna, akl kemaline gtrecek prensipler ver mektedir. Gerek hikaye tarzmda ve gerekse ksa tler eklinde ve rilen Mesnevi beyitleri, ahenkli bir btn tekil etmekte. Peygambe rimizin zat ve fiilleriyle szleri de bu tabloyu mkemmelletirmek tedir. Kullanlan hadisler bize, o gnk Konya - Seluklu Millet ve sekin kitle kltrnn, iman ve slmi hayatmm tanmmasmda menei, seviyesi ve yaygml hakknda bilgiler verecek, bugnk iman hayatmzm temel kaynaklk edecek ip ulardr. Mevlna, Mesne visinde ve dier eserlerinde insanl topyekn kucaklamak isteyen bir sevgiyle, slm'm hogrsn, insana deer veriini, msamaha sn, irfan ve akimi esas alan kiidir. Bu msamahal olu, onun yan llar karsnda suskun kald anlamna aimmamaldr. Mesnevi'de yle beyitle' vardr ki, Mevlna orada fkelenir, muhatabma hakarete
" - Veled elebi zbudak, Tercme, I, 2 2 6 , 2 2 7

127

varan kt szler de syler. Bunlar tabii karlamak gerektir. nk o da insandr. Normal bir insan, byle durumlarda nasl tepki gste rirse o da o tepkileri gstermektedir. Biz bu tr ifadelerini toplarsak, o vakit bizde; "Mevlna'da hi de hogr yok. u ifadelerden biz bunlar anlarz" gibi bir sonuca varmamz da mmkndr. Ama, zaten bir m'min afv, mafiret ve rahmet yanls olaca iin, kt lkler karsmda, kendi aleyhine bile olsa, normal hogry, geim lilii gsterecektir. Btn bu rneklerde o, dier Rabbani alimler gibi, nurundan hayat bulduu zata/ Peygamberimize bal ve insan iin en byk irat vastas, semavattan kaynaklanan ilahi bilgi arac, insana AUah'm en byk ltuf ve yardm vahiy vakasm hkmran klmak istemi; kendisinin bu yoldan baka bir yolda grlmesi ve aranma sndan bizar kaldn zaman zaman ifade etmitir. Mevlna'da akl da kendi mtevazi slubu ve gc lsnde deerlidir. Ama o akim hudutlarm, gcn ve haddini ok iyi bilmektedir. Akim, eski Yu nan mezraasmda deil, vahiy otlamdan gdasm almasn defalarca gl ifadelerle anlatmaktadr.

45. M r i d Gerei; Mesnevi, Birinci Defter, 2959. beyit;

Goft Peygamber Ali ra ke'y Ali! ir-i Hakk, pehlevani por- dili, Lik ber iyri mekon hem i'temid. Ender ! Der sye-i nahl-i omid! Ender der sye-i un kili, K'e nedned bord ez reh nkili. Ya Ali! Ez comle-i tat- rh, Ber gzin to syide-i bende-i ilah!.

128

"Peygamber Ali'ye dedi ki; "ey Ali! Tanr arslansm, kuvvetli sin, korkmazsm, yreklisin. Fakat arslanlma dayanma, gvenme. mit aacmm glgesine sn. Hi kimsenin rivayetlerle, masallarla yoldan ayramayaca akll bir kiinin glgesine gir...Ya Ali! Sen, Tanr yolundakini btn ibadetler iinden, Tanr'ya ulam kiinin glgesine smmay se.."^^ slm tasavvufunda, mrid tavsiyesi her zaman yaplagelmitir. Mrid, ok kere, dini ilimleri bilen, Allah'a giden yolda seyr ve slukunu tamamlam; nzul ve urucunu bitirmi, ahlak yolcularma rehberlik edebilecek irad salahiyetini haiz kmil insan demektir. Bu fikrin aksini ileri srenler de bulunmaktadr. Onlar, mrit olarak Kur'an- Mecidi, peygamber efendimizi ve ilmi, akl gsterirler. Hal buki, byle bir etin yolda, insanlara kendi cinslerinden bir rehberin klavuzluunu kabul etmezler. Eitim bilimleri asmdan, rnek kiinin, ocuklar ve bykler zerindeki olumlu etkisi bilinen bir husustur. Deme sekin insan, Ku'ndan istifade yoUarm bilemezken, onlar arada bir byk olmakszm. Kur'anla, snnetle; yet ve hadisle temasa geirmeyi, ok tehlikeli grenler de bulunmaktadr. Bu kiiler o kadar sert bir ba nazlk iindedirler ki, "alimlerin yazd kitaplarda bu konu yledir" demekten teye, ilim mensuplarma bile, aratrma hrriyeti tanmaz lar. Bu konuda ne kadar sz sylenirse sylensin, gnmzn dinini iyi renmi insanlara ihtiyacm inkar etmek mmkn deildir. Daha en basit bilgileri dahi renememi, uygulamay hi yapmam ve grmemi insanlara, kendisini mrit olarak tantacak istismarclarn yanllarm ifade iin, mrit sznden korkanlara da hak vermemek elde deildir. Ama orta yolu bulan bir byk alim ve arif, "insanm bin yl mr olsa, bunun dokuz yz elli senesini bir irad ehli ara makla geirmelidir. Kalan elli ylda Allah onun iini bitirir, seyr ve slukunu ikmal eder". Bu beyitlere gelecek ilk itirazlar; "Peygamber aleyhisselam, Hz. Aliy'e bu szleri nerede, ne zaman syledi; belge varm?" eklinde olacaktir. Kur'ann dedii gibi; "herkesin yneldii

- Veled elebi zbudak, Tercme, I, 2 4 4 , 2 4 5

129

bir yol var, oray tervi edecektir. Sizler hayr ilemekte yarmz, nereye giderseniz gidiniz, Allah huzuruna getirileceksiniz". Mrit gereklilii konusunu, dnyadaki baz benzerleriyle bir likte mtalaa etmek gerekmektedir. Burada sz konusu olan; "tehli keli ve olduka yorucu bir yolculua, o yolculuu yapm olan uz manlarla birlikte kmak". Daclar dnelim. Bu uzman kiiler, bir ok tecrbeleri olmasna ramen, baz zirvelere karken, blge insa nn kendilerine rehber olarak seerler. Bu uzman kiiler, birer mrit olarak, o kiilerin tehlikesiz yolculuk yapmalarm salamakta grev alrlar. Bir ok tehlikeyi haber verir ve kendileri nden giderler. Bu kiilerin mrit aramalar hibir zaman yadrganmaz, stelik bilimsel bir davran olarak kabul edilir. Afrika'nm ve Hindistan'n tehlikeli ormanlarmda bilimsel aratrma yapan bir biyolojist'i dnelim. Bu kiiler - bei bir arada ararma gezilerine karlar. nceden yllar ca bu iin ilmini yapar, tecrbeler kazanrlar. Sonra, gittikleri ve al acaklar blgenin insanlarndan kendilerine rehberler, mritler se erler. Ta ki, zarar grmeden, bilim iin gerekli, flora'y toplasn, y lanlar tutabilsin, timsahlar zararsz yakalayp etkisiz hale getirsin ve aratrma masasnn zerine yatrabilsin. Bu kiilerin altrdklar rehber uzmanlar kimse yadrgamaz. Ama bir sufi alim, Allah'a giden yoldaki tehlikelere dikkati eker ve "rehbersiz gitmeyiniz!" uyarsn yaparsa, kyamet kopar. Artk, rehberin ilahlatnidmdan tutunuz, Allah ile aramza mridin insan olarak giriine kadar trl trl ithamlar ve tefsirler alr yrr. Gayet serin kanl hareket etmek gere kir. Kimse kimseyi Everest'e kmaa zorlamaz. Siz kmaymz. k mak isteyen'e de, mrit ve rehber arad iin, kt nazarla bakmaymz. Eer mridi ile zoru baarr ve Allah' bulursa ona sevininiz.

130

47. V a h i y Ktibi ve Bana Gelenler; Mesnevi, Birinci Defter, 3228. beyit ve devam;

Piy ez Usman yeki nessah bud, K'u be nesh o mi ciddi mi numud. Vehy-i Peygamber o handi der sebak, hemanra v nebiti ber varak, Pertev-i un vahy ber vey tfti, dern-i hiy hikmet yfti, Ayn- un hikmet bi fermudi Rasl, Ziyn kader gomrah od un bu'l-fuzul, K'ane mi guyed Rasl-i mostenir, Mer mera hest un hagigat der zamir, Pertev-i endiee zed ber Rasl, Kahr-i Hak verd ber cne nzul. Hem zi nossahi ber med hem zi din, od advv-i Mostafa vo din be kin, Mostafa fermud k'ey gebr-i anud, on siyeh geti eger nur ez to bud?. Ger to yenbu'-i ilahi budi i, yn onin b-i siyeh negudi.

"Osmandan nce bir katip vard. Vahyi yazmaa gayret ederdi. Peygamber, kendisine vahyedilen ayetleri syledimi o, hemen kada yazard. Vahyin katibe vurunca, gnlne baz hikmetler doard. Peygamber de, onun iine doanlar aynen sylerdi. O herzevekil, bu kadarck bir eyden azd. Yoldan kp; "Tanr'dan nur alan Peygam ber, ne sylyorsa, o syledii ey, benim gnlmde, o hakikat benim de gnlme domakta" dedi. Dncesinin Peygambere vurdu, katibin canna Tann'nm kahr gelip att. Hem katiplikten kt, hem dinden. Kinlenip Mustafa'ya ve dine dman oldu. Mustafa: "ey inat lofir! Nur, sendense niin imdi kapkara kesildin? Eer Tanr r-

13]

manm kayna olsaydn byle bir kara suyun bendini amaz, aktmazdm" dedi.^'' iirde "Nesscih" kelimesiyle zikredilen, vahiy ktibi ve vahiy ktiplii hakknda bilgi vermemiz gerekmektedir.' Konu hakkmda ararma yapanlar bilirler ki. Peygamberimize Kur'n yetleri, ihti ya anmda, para para gelmitir. Peygamberimizin vahyi al anmdaki durumu olduka zor ve skntldr. Kendisi de yaz bilmemek tedir. te, yaz bilenleri yanmda grevlendiren AUah'm rasul, yirmi senelik zaman zarfmda krk kii kadar sekreter kullanmtr. Bu kiiler. Peygamberimizin kendilerine okuduu Kur'n ayetini yaz makta ve isteyen baz sahabiler, kendileri iin birer nsha bu zatlar aracl ile temin etmekte idiler. lk katiplerden birisi, vahyin nurundan etkilenerek; "kendisine de ayn bilginin kaynaktan geldiini" iddia edip- neuzu bUlah, Pey gamberimizi zm ve sonu da iyi olmamtr. Halbuki, vahyi alan zatm civarmdakilere etkisi, yine onun kemaline iaretti. O nur zerle rinden ekilince, yine kapkara/ vahyin getirdii olgunluktan ve nuranilikten soyutlanm olarak kalacaklard. Sahabe gnndeki mmet arasmda mevcut sevgi, sayg, ittifak ve kardelik hali. Peygamberimizin vefayla/ dier bir deyile, zer lerindeki nurun yn deitirmesiyle zail olmu, hemen riyaset davas balam ve ksa zamanda kanlar dklmtr. nceki durumda, fazileti kendilerinden bilenler, vefatm getirdii gurbeti anlamlardr. Gnmzde ve bize ok yakn zamanlarda, bir byk alimin veya ahlak erinin etrafmda gelien mkemmelliklerin, tamamen o zatm yz suyu hrmetine gelitii grlmtr. nk, onlarm vefatnn akabinde hemen, paralanma olmu ve eski gnlerin tad kalmam tr. nsanlar, kendilerini birletiren nurun, kendilerinden olmadn bu durumda anlamaktadrlar. Ama, bu durum, birletirici zat, nurun kayna kaybolmadan bUinse idi daha da mkemmel olacakt. Fakat maalesef bu olamamaktadr.

- Veled elebi zbudak, Tercme, I, 2 6 6

132

48. N a m a z d a H u z u r ve Huu; Mesnevi Birinci Defter, 3390. beyit;

Goft Peygamber be a'rabi-i ma, "Salli innek lem tusalli ya feta!" Ez beray-i re-i iyn havfha, med ender her nemazi; "hdina!", Ki'yn nemazem ra meyamiz iy Hoda!, B nemaz-i Dalliyn o Ehl-i riya! "Peygamber bir a'rabiye (riyakara) namaz kld halde, "ey yi it kalk namaz kl!, nk senin kldn namaz deildi" dedi. Bu korkular yznden her namazda; "ihdinassrata'l-mstakim; sen bizi doru yola hidayet et!" denir. Yani, "ey Tanr! bu namazm yolmu aztmlarm, riyakarlarm namazyla kartrma".s'' Hadis kitaplarmda yer alan bu olay, oralarda daha farkl olarak anlalmaktadr. Bu sahabi'nin riyakarlma dair bir aklama bulun mamaktadr. Mevlna'nm beyitlerinde de byle bir kelime yoktur. Veled elebi, belki bir baka metne gre bunu tercme etmitir. O da, Konya'da huzurdaki eski yazmay, Nicholson da ayn yazmay esas ald halde bu fark nereden zuhur etti acaba biz aratrma imkan bulamadk. Hadis kitaplarmda geen ekliyle olay yledir; bir gen namaz klm, peygamberimiz de onun namaz klm grmtr. Mescitten kaca srada; "dn namaz kl, zira sen namaz klmadm!" buyurunca Peygamberimiz, o zat tekrar klm. Ayn olay kere tekerrr etmi. Onun zerine sahabi; "ancak bu kadar biliyor ve klyorum ya Raslallah! Bana namaz ret" demitir. Bunun zerine Peygambe rimiz de, ta'dil-i erkanlarma uyularak bir namazm klm biimini bu zata anlatmtr. Veled elebi beyitte geen a'rabi kelimesini, riyakar olarak ter cme etmitir. Elinde tercmeye esas olan metindeki ifade nasldr
" - Veled elebi zbudak, Tercme, I, 2 7 9

133

bilememekteyiz. Eer, beyitlerde farkllk yoksa, o vakit riyakar ter cmesi bize gre yanl olmaktadr. nk, a'rabi, kyl demektir. Peygamberimizin bu zatm namaz klm huzursuzluk/ huusuzluk sebebiyle beenmediini belirten bir iaret de bulunmamaktadr. y le grnyor ki, bu zat, namazn dtan grnen baz rknlerini gerei gibi yapamad. Peygamberimiz de ona istei zerine namaz tarif ve yeniden talim etti. Mevlna, tarifleri, biraz daha derni an lamda ele alarak, bize namazn ancak huzurla tamam olabileceini tledi. Halbuki slm fkhna gre, d artlar tamam olan namaz namazdr ve sahibini sorumluluktan kurtarr. Mevlna da bu iin fkhi ynn iyi bilir.

49. P e y g a m b e r i m i z i n Hz. Z e y d le Konumalar; Mesnevi, Birinci Defter, 3500. beyit ve devam;

Goft Peygamber sabahi Zeydra; "Keyfe asbaht?" iy sahabi b safa?, Goft; "abden mo'minen", bz oo goft, K'u nian ez bag- iyman ger ukuft? Goft tene bude em men ruzha, eb ne hoftestem zi k o szha. Ta zi ruz o eb gzer kerdem onan, Ke ez esir bogzered nk-i sinan, "Peygamber, bir sabah Zeyd'e; "ey temiz ve saf arkada! Sabah nasl ettin?" diye sordu. Zeyd; "m'min bir kul olarak" deyince; "iman bam yeermi, iekler amsa nianesi nerede?" dedi. Zeyd dedi ki; "gndzleri susuz geirdim, geceleri aktan, yanp yaklma dan uyumadm. Mzrak kalkandan nasl geerse, ben de gndzler den, gecelerden yle getim.( Onlar beni tutamadklar gibi, onlardan bana bir ey de bulamad)".
- Veled elebi zbudak, Tercme, 1, 2 8 8

134

Bu balk olduka uzun bir blm ierir. Sahabeden Peygambe rimizin halasnn kzmm eski kocas, Hz. sme efendimizin babala r, azadl kleleri Zeyd. B. Harise ile bir sabah konumasm veren bu blmde, birka ana balk vermek gerekmektedir. Naslsn? hitab nn, mutlaka sabah vakti olduunu da sylemek mmkn deildir. Asbaha filinin, Trke'de tercmesi genelde bu ekilde yapld iin, Veled elebi de bu yolu tutmutur. "Geceden sabaha nasl eritin Zeydi! sorusuna, "m'min bir kul olarak" cevabn veren Hz. Zeytten efendimiz, oradan getirdii bir hediye varmdr? Diye sormu, onun cevaplarm Mevlna bize anlatmtir. Bir blm yukardaki beyitte geen hediyenin, daha tafsilatl ksm ise buradadr. Efendimiz, Miraclarmdan dnte mmetlerine Namaz' hediye olarak getirmiler ve baz af mjdeleri vermilerdi. Uzun ve bilinmez bir sefere kan kiiden "neler getirdin oralardan?" sorusu sorulur, "yiyip itiin se nin olsun, grp geirdiklerini anlat!" denir. Sa'di, bam murakabe gsne dayam birisine; "gezdiin alemlerden, ne gibi bir keramet hediyesi getirdin, anlat bakalm!" demektedir. "txhfe-i keramet" nor mal olarak istenir. te Hz. Zeydin, szlerinin devamnda, bahsettii hediyeler; "iman bamm yeermi olmas" lutfuna delil olarak; "hi alk ve susuzluk ekmeden, mzran vcuttan geii gibi, geceler den, gndzlerden gei. te bu dayamkhik hali ve zamanm tayy. Hz. Zeydin geirdii ruh deiiminin iareti ve dinleyenlere getirdii hediyesi. Bundan sonraki hal; "normal insan gkyzn nasl grr se, ben de ar ayn ekilde klfetsiz grmekteyim" hali ve makam. te Mevlna birka beyitle bu hususu aklar. Mesnevi'yi dinleyelim;

135

^ . G e l e n H e d i y e v e Almetleri; Mesnevi, Birinci Defter, 3506. beyit ve devam;

"Goft ez iyn reh kre verdi biyar! K nian- yekrehi za'n ho- diyar? Goft halkan on bibiynende asman. Men bibiynem arra b ariyan. "Peygamber; "peki, o yoldan bu diyarm anlaymca, bu diyar akUarmm harcmca getirdiin bir hediye varm?, nerede?, kar baka lm!" dedi. Zeyd dedi ki: "halk, gk yzn nasl grrse ben de ar, artakileri beraber yle gryorum..."s' Yce peygamberimiz, insan ok iyi tandklar iin, hediyeler iinden sadece bir blmnn aklanmasna ferman buyurmaktadr lar; "... bu diyarm anlaymca, bu diyar akllarmm harcmca". Pek ok hediye alm olabilirsiniz. Ama bu diyarm insanlar, onlar anlama yabilir. Onlar duymak, bu insanlara ar gelebilir. Bu esrarn aklanmasma mezun olmayabilirsiniz. Bunun zerine Hz. Zeyd bu sz leri syledi. Benzeri bir ifade efendimizden zaman zaman sdr olmutur. Bir gn Sahabe efendimize sordular; "Rabbimizi grecekmiyiz?". Allah rasl, bu diyarm halkmm anlaymca, akUarma uygun, gn lk hayatlarndan bir misalle akladlar: "aym ndrdnde, ay' g rrken, glk ekermisiniz? Sen greceksin, ben greceim diye birbirinizin zerine ylrmsmz?", " hayr efendim, glk de ek meyiz, ylmayz da", "ite Rabbinizi teki alemde ayn ekilde ko layca greceksiniz." Berrak bir Arap diyar gecesi, ge bakan insan lar ve bu bakm ve grn, l olarak bir baka yce mefhumun anlalmasnda kullanl. nsanlar g grrken, Hz. Zeyd'e biraz daha teleri grme hassas verilmi olacak ki, Hakkm arm, krsisini ve levhini ayn kolaylkta grmektedir. draki ycelmi, kalb ekran alm, ilahi lutuflara gark olmutur.Bunlarm nasll ve nicelii "bu diyarm insanma" kapal gelmektedir. Hz. Zeyde olan lutuflar bun larla da smrh kalmamtr. Mevlna Celaleddin Rmi'yi dinleyelim;

^'-a.g.e.

136

b. K y a m e t i Gr: Mesnevi, birinci Defter, 3526. beyit ve devam;

Comle ra on ruz-i restahiyz men, F mi biynem o halkan merd o zen. Hiyn buguyem ya furu bendem nefes. Leb gozide Mostafa; ya'ni ke bes! Ya Raslallah buguyem sirr-i Har, Der cihan peyda konem imruz ner? "Zeyd; "ben halk kadm, erkek... herkesi, kyamet gnndeymi gibi apak gryorum. Hemen imdicek syleyeyim mi? Yoksa kapayaym m?" dedi. Mustafa dudan srarak sus! Demek istedi. Zeyd dedi ki; "Ey Tanr Peygamberi, hair srrm syleyeyim de bu gn dnyada kyameti koparaym m?...". ^ Kendisine "ahval-i hiret malum klman yce Sahabi, efendimi zin izinlerine smmakta ve daha anlataymm? Buyurmaktadr. Nebiyy-i Ekremin lutufkr iareti "sus!" eklinde mbarek dudaklarm srma eklinde tecelli etmitir. Bu hareket, hem Zeyd efendimize ve hem de mmete bir rahmettir. Sus!. Susmak baz hallerde konu maktan daha da belaatldr. Kardakinin konuyu daha gzel anlamasm salar. Sustuunuz ve gzlerine rahmet nazaryla baktmz zaman, kardakinin gnl ve kalp testisi dolar ve size inler; " tamam, mesaj alnd!". te susumak budur. kinci bir rahmet, Hz. Zeyd'e snr amama imkan lutfedilmektedir. Smrm belirtmekle efendimiz onu korumulardr. ncs, mmete kar bir rahmet ve merha mettir. Sizler de, konuulmamas gereken bir fazileti ve lutfu, yanl lkla konuup aa karan Zeyd'in bu izinsiz szlerini dinlemeyiniz, daha fazla mes'uliyete ve gnaha duar olmaymz!. Baz m'minlere, Allah kabirdeki yatanlarm i ahvalini gsterirmi. Bu kiiler, kabir ziyareti yaparken, odacklarm iindeki insan larm hallerine vkf olunca, sanki onlarm gizli srlarm nyor ve
^ - Veled elebi zbudak, Tercme, I, 2 9 0

137

alyor durumunda kendilerini grrler ve Allah'a smrlarm; "Ya Rab!, bizi bunlarla megul buyurma. Bunlar biz kaldramayz. Yolu muza engel olurlar, yolumuzu a, kulluumuza devam edelim, sana yryelim!" buyururlarm.

c. P e y g a m b e r ncinmesin; Mesnevi, birinci Defter, 3542. beyit ve devam;

yn iarethast guyem ez nugul, Liyk mi tersem zi azar- Rasl, "Bu sylediklerim ancak iaretlerden ibarettir. Daha derin sy lerim ama. Peygamberi incitmekten korkuyorum".'^' IVIevlna Celaleddin Rmi, Mesnevi'de bir konuyu bitirirken ok kere; " bu szn sonu yoktur, daha sylerim ama..." yollu bitiri1er yapar. O, daha ok konuacak ama, ya kalemi artk yazmamakta, yahut dinleyicisinde al kabiliyeti ve dinleme hassas bulunmamakta veya, ilahi esrar, etrafa yaymadan korkmaktadr. Veya, bu kadar iin izin verilmitir. te bu beyitlerde de Hz. Zeyd; "daha ok syle mek isterim ama, Hz. Peygamber aleyhisselam incitirim diye korka rm, sylemem" buyurmaktadr. Hz. Zeydin, byk bir cokunluk iinde muhataplarna bir ok gizh srr aklad grlmektedir. Asimda onlarm duyurulmasna gerek yoktur. Ne demek?, bir insan, bir byk sahabi, gznn nnden perde kalkt iin, m veray grmekte, ilahi esrara vkf olmakta ve hari, neri, gznn ucunda bilmektedir. Bunlar, muha taplarnn havsalasn zorlayacak hususlardr. Onun iin de, sanki Peygamberimiz; "biz sana bunlar aklaman iin izin verdikmi?" buyuracak diye yrei titremektedir. Daha pek ok syleyeceinin bulunduu da bir gerektir.

- Veled elebi zbudak, Tercme, I, 291

138

Bykler, insan eitimini/ terbiye usullerini ok iyi bildikleri iin, " insanlarm akllan lsnde onlara konuma" ilkesini de gze tirler. Bu uyulmas gereken bir ilkedir. Kendisini baz eyler syledi imiz kimsede, szlerimiz yanl veya eksik anlalyor, yahut muha tapta zararl oluyorsa, o zaman, onlarm akl miktarmca konumak hikmet gereidir. Hatta konumamak.

. K a p a l G z G r e m e z ; Mesnevi, Birinci Defter, 3555. beyit:

Goft yek sba' o ber emi nihi, Biyni ez Horid lem ra thi. Yek ser-i engot perde'y mah od, Viyn nian- stiri-i Allah od. "Peygamber dedi ki; "Bir parmam gznn stne koydunmu... dnyay gnesiz grrsn. Bir parmak bile, aya perde oluyor. te bu padiahm ayp rlclne alamettir..". '^ Hz. Zeyd'le Peygamberimizin konumas ok uzun srmekte dir. Biz beyitlerin tamam yerine, aklama blmnde olay zetle yip, nakli gereken beyitleri de ileyeceiz. Zeyd hazretleri, peygam berimizin ok sevdi Hz. Usame'nin pederleridir. Peygamberimiz bu azatl klesine, nce halasmm kzm nikahlam, geim olmaymca ayrlmlardr. Burada uzunca anlatlan konuma, bir gn sabahleyin peygamberimizin ona; "naslsm, ne haldesin?" anlamma gelen; "Key fe asbahte ya Zeyd?" sualiyle balamaktadr. O, bu sorunun cevapla rm, peygamberimizin istedii ekilde, ok derin anlaml olarak ver mektedir; m'min ve muvahhit olarak, Allah'a hamd ve kr eden bir kul olarak, sabaha erdim! Buyurmaktadrlar. Peygamberimiz, bunun delillerini gstermesini istemektedir. Verdii haberler zerine pey gamberimiz, kendisinin mslmanlkta ilerlemi olduunu, iman
- Veled elebi zbudak, Tercme, I, 2 9 1 - 2 9 3

139

bahesinin yeerdiini ifade buyurmulardr. Tand grd alem lerden, bu dnyaya bir armaan getirip getirmediini sormas zeri ne de. Ar ve insanlarm i hallerini aynen grdn sylemi, son ra da kyamette olacaklar burada aka haber verip, kyameti vak tinden nce koparaymm? demi. Peygamberimizin skunet tavsiye si zerine, o da Rasul-i ekreme olan saygs yznden, srf onu incit memek iin, dier alemin srlarma dair fazla konumamtr. Bu tr olaylarm bize rettikleri olacakhr; bir kere, insanlar, bir takm tecel lilere mazhar olmularsa, azlarm ve enelerini sk kapatp, hale krederek kullua devam mecburiyetindedirler. Ortal kartra cak, cokun ve takm beyanlara gerek bulunmamaktadr, insanm, dnya hayatmm geiciliine yakin peyda edip, teki dnyaya y nelmesi ve ruh alemini tezyini, buradaki grevlerini aksatmamasm gerektirecei iin, normal bir m'min gibi yaamas, hem mmet fert leri ve hem de kendisi iin zarurdir. Sahabeden sonra da takmiklar, karklklar dourmu, hep sahipleri zarar grmtr. eriatn h kmlerine gre tanzim olunmu, istikrarl slmi bir hayat m' minler iin esastr. Allah baz gzlere perde ekermi?. Kur'an- Kerimde "give" szc ile ifade olunan bir perde sz konusumudur. Tpk kulaklara ve kalbe vurulan mhrler gibi?. slm alimlerinin verdikleri bilgiye gre Allah z'l-celal, btn kuUarm ayn artlar altmda kulluk izgi sinde hizaya koyar. Orada ileri gidenler, geri kalanlarla ayn terbiye altmda bulundurulmaz. Tpk Osmanl retim sistemindeki gibi. Yani, lkemizde uygulanan deiik zeka ve kabiliyetlerdeki ocuklar bir yere doldurup, hepsinin zekasm geriletme eitimi, pek az lke maarifine nasip olan bir durumdur. mdi durum byle olunca, kuUarm hepsine ilahi tecelliler ayn oranda gelir. Bir ksm var ki, onlar, cz'i irade ve ihtiyarlarm, farkl/ olumsuz istikamete ynelttikleri iin, Allah onlara hayr nazaryla deil, istedikleri nazarla bakm ve baarsz kalmlar. Kulun, iradesini ktle doru ynlendirmesini biz, beyitlerde geen, "gznn nn parmayla kapatmak ameli yesi" olarak deerlendirebiliriz. Ayan beyan ay ve gne ortada iken, bizim dnyamzm kararmasm istiyor ve o gzelim irfan gzmzn
140

nne, nefis ve heva parmaklarmz koyarak, grmeyi engelliyoruz. Allah zl-celale sonu itibaryla sitem etmek caiz olamaz. Biz parma mz kendimiz, gzmzn nne koymaktayz. Sonucuna kat lanmak da bize der. Bunu mecaz anlamdan nce hakikat anlamda anlamak gerekir. Hemen bu satrlar okuyan, gznn nne parmam koyarsa, kita b gremez. nsana yakan, kendisine verilen ekranlarm nne engel koymamak ve onlar daima cilal tutmaktr. Mevlna bunun ancak Tevbe Saykal' ile mmkn olacam defalarca belirtir. Saykal, demir aynalarn yzn bir tr nikelajlama yoludur. Ayna cilal/ maskl olunca, ark orada hakikatler gerek lleri iinde grnrler.

50. S a h a b e Y o l u m u z a k Tutar, Y o l Gsterir; Mesnevi, Birinci Defter, 3656. beyit;

Goft Peygamber ke; "ashabi ncum, Rehrevanra em' o eytanra rucum. Her kesi ra ger bdi un em u zur, Ku girifti z'afitab- erh nur. Hi mah o ahteri hacet nebud, Ke bdi ber fitabi on hud, Mah mi guyed be hk o ebr o fi. Men beer; " men mislukum yuha ile)^, on oma tarik budem der nihad, Vahy-i Horidem onin nuri bi dad, Zolmeti darem be nisbet b umus, Dur darem behr-i zulumat-i nfus Z'an zaif em ta to tbi veri. Ki ne merd-i fitab- enveri. Peygamber; "Sahabem yldzlar gibi yola gidenlere k. eytan lara tar" dedi. Herkes uzaktan grebilseydi gkyzndeki gnele
141

nurlanrd. Ve ey aalk kii! Gnein nuruna delalet etmek zere yldza ne lzum kalrd?. Ay, buluta, topraa ve glgeye der ki; "ben de sizin gibi insanm. Ancak bana vahiy geliyor. Ben de-yaratlta sizin gibi karanlktm. Fakat vahiy gnei, bana byle bir nur verdi. Gnelere nispetle biraz karanlm, fakat insanlarn karanlklarna nispetle nurluyum. Tahamml edebilsin diye nurum zayf. nk sen, parlak gnein eri deilsin".^^ Bu haber, tarih boyunca bir takm ihtilaflarn kayna olmutur. lim mensuplarmca ortaya atlan ayr fikirde, hep sahiplerinin si yasi kanaatlanyla, temennileri grlr. Hadisilere gre, bu haber zayftr ve salam bir temeli bulunmamaktadr. Bazlarna gre, tarihi dnemde, i siyasi kargaalarda, taraflardan birisi, bunu uydurmu ve ortaya atmtr. Sz konusu kanaattan birine gre, buradaki ifade; "Ehl-i bey tim yldzlar gibidir..." eklindedir. Bu kanaat sahiplerine gre, hadi se insanlarn mdahalesi olmu ve Ehl-i beyt dmanlar, bunu genelletirmilerdir. Asimda bu durum mnakaa edilebilecek bir du rumdur. Bazan, Ehl-i Beyt mensubu olduklarm syleyenler, tarih boyunca rneklerinde grld gibi, kendi kendilerinin has d manlar olmulardr. Krkbe sene nce, stanbul'da sahaflar arsnda, bir vaizin, el iareti de yaparak, Ehl-i beyti savunur tarzda, hadisin muln na sl daralttn gzlerimle grmtm, hala hatrlarm. nk o tarih ten - be sene nce, bu konu alevlenmi, stanbul'daki bir vaiza kar, ehrin mfts, yazd bir kitabn basma, ok gzel bir sls celi yazyla bu hadisi kilise olarak koydurmutur. Bu mft ikinci gre taraftar olanlardand. Yani, hadis sahihti ve sahabenin tama mna ait bir tavsif idi. nc grn bir blmn bata nakletmitim. Onlara gre, bu iki haber de aslszdr. Ama Peygamberimi zin, sahabenin tamamn ve tek tek bazlarm medheden gzel, sahih szleri vardr. Bu sz tarihi dnemde hasl olan bir kanaattir. Bu grn, hadis tenkid esaslarna gre yapldm syle mek mmkn deildir. Bir haberi kabul iin ne kadar nemli alma''^ - Veled elebi zbudak, Tercme, I, 301

142

1ar gerekirse, reddi i, ondan daha da ok belge ve almaya Utiya vardr. Son zamanlarda ortaya atlan; "Hadisleme" sznn ispat da ok zordur. Bu pein fikirler yerine, bilimsel aratrmalar eitlendirmek ve yeni metodlarla, tarih iinde bu haberleri aramak en salim yoldur. Hadisleme hareketi, ister istemez aklmza, "hadis ken, normal sz haline gelme, hadislik vasfm zaman iinde kaybet me olaym" kabul etmemiz gerekecektir. Makul olan budur. Peygamber-i ziann sz iken, zamanla insanlarm dilinde, kendilerinin sz haline gelen nice hadis vardr kimbilir? eklinde dnmek de ilim gereidir. Ayrca, bu hareketin, bugn rnekleri olmaldr. Hadislemi malzemeyi tespit edenler, daha henz hadisleememi, yarm kalm, yolun balangcmda olan bol bol rnekleri de sunmak duru mundadrlar. uras muhakkaktr; Sahabe, kendilerinden sonra mslmanhk tarihine ok ey katm bahtiyar insanlardr. Kur'an, sahih snneti, zellikle de fi'l slmi yaamay hep onlara borlu deilmiyiz?. B tn bu nemli noktalar gz nnde bulundurduumuzda, m'min ler olarak. Sahabe ile ilgili, bilgilerimizi ve grevlerimizi, ilmin nda tespit etmemiz ve bu grevlerin ifasm, nesillerden nesillere aktararak, artk anane haline getirmemiz gerekmektedir. Bizler, menkabe halindeki bilgilerle bile alakadar olmamaktayz. Kald ki, onbebin kadar Sahabi'nin ksa da olsa hayatlar tespit olunmutur. Bu sa yy ihata etmemiz mmkn deildir. Ama, en tanmm yz yz elli Sahabi hakkmda, bizim ok st dzeyde bilgili olmamz maalesef hi mmkn olmamtr. Burada bir takm bahanelerin ileri srldn bilmekteyiz. Bunlarm bamda, gnlk hayatta, bu Sahabilerin kimlikleri bizi pek ilgilendirmedii iin, ameli bir faydas da bilinmedii iin, ister istemez, alakaszlk meydana gelmektedir. te bunu yenip, gnlk hayatn iinde onlar konumamz, onlarn zelliklerim gnlk hayat iinde renmemiz gerekmektedir. Birka rnekle dileimizi daha iyi anlatmak mmkn olacaktr. Sz gelii, ekonomi bizim gnlk haya tmzm en npmli grlen bir paras. Bu konuda bilgiler edinmiiz, bir takm ilkeleri benimsemii. Mesela; zengin sahabiler, fakirler, orta
143

hallilerden er beer rnek verilerek, onlarn zenginlik alanlar ile bunlar kazan biimleri renilebilir. nk, bir ok Kur'n yeti nin ini hikyesinde bu kiilerin ekonomik durumlar, fikirleri, amel leri de sz konusu olmaktadr. Bir ebu Zer el-Gifari'nin, mal biriktir me konusundaki deiik tutumu, farkl fikirleri, bizler ve evlatlarmz tarafmdan bilinmeli ve etd edilmelidir. Sahabede infak, devlete ve Allah'a kar verilen vergiler, ister istemez bizim sahabeyi tanmamz gerekli klacaktir. Marks'm ekonomik fikirleri kadarm bu mslman toplumu Sahabenin fikirleri ilgilendirmeyecektir?. Sz gelii askerlik ve devlet ynetimi, adalet g^bi konular renmekteyiz. Biz Ebu Musa el-E'ariyi, Hz. Muz b. Cebel'i, mer b. El-Hattab, Halid b. Velid'i, ebu Ubeydeyi, derinliine inceleyip, r nek kiiler olarak ilmim dnyamza ve ocuklarmzm nne getirsek ve bu anane gelierek, sahabeyi kendi akrabalarmz gibi bilsek kt m olur?. Yusuf Kandehlevi isimli bir hocanm Hayat's-sahabe adl kitab, Pakistan kkenli bir cemaatin ba ucu kitab olarak, onlarm iman ve ahlak hayatlar iine girmi ve Trke'ye de en az kez evrilmitir. Hayali bir Sahabi portresini zihnimizde gelitireceimi ze, onlarm gerek hayatm rensek daha iyi olmazm?. Elbette olur. Ama btn bunlar, dinin albenisi olan, insanlar ilgilendiren bir top lum iin sz konusudur.

144

51. H z . Ali ve ehit Oluu; Mesnevi, Birinci Defter, 3844. beyit ve devam;

Men onan merdem ke ber huni-i hiy, Nu lutf-i men ne od der kahr-i niy, Goft Peygamber be gu-i kerem, K'u bered ruzi zi gerden iyn serem, Kerd agah un Rasul ez vahy-i dst, Ke helakem akbet ber dest-i ust. hemi gyed; "buku piyin mera!. T neyayed ez men iyn monker hata. Men hemi gyem; "o merg-i men zi tost, B kaza men on tevanem hyle cost?!". "Ben yle bir er'im ki, kanlma- katilime bile erbetim, kahr zehri olmad. Peygamber hizmetkarmm kulana, bu bam boy numdan ayracam syledi. Peygamber sevgilinin vahyi ile nihayet lmnn onun eliyle olacam haber verdi. O, daima; "beni ldr de benden bu kt ve yanl i zuhur etmesin" demekte; ben de; "mademki lmm senden olacak, ben kaza ve kadere kar nasl hile edebilirim?" demekteyim.** Hz. Aliye s-i kast yapan kiinin, ona yakmim tarihiler ha ber vermemektedirler. Ama, onun Haricilerden olmas, bir mddet Ali ordusunda bulunmu ve Hz. Ali'ye yakm olmu olduu anlam na da gelmektedir. Bilindii gibi, bu taraftarlarm, Hz. Ali'ye kar gelilerinin sebebi, onu Muaviye yanls olarak sulamalar olmutur. Gnmzde de, solcular, ilerinden bazlarm saclkla; saclar da, prensiplerinden fedakarlk edenleri solculukla sulamaktadrlar. Ya ni, yle bir durum meydana gelmektedir ki, taassup, insanlar yle bir batakla srklemektedir ki, onlar ibirlii yaptklar kimseleri ihanetle ve bulunduklar izginin tam aksi istikamette bulunmakla sulayabilmektedirler.
"* - Veled elebi zbudak, Tercme, I, 3 1 6

145

Hz. mer'i camide namazdan sonra tehdit eden katili olan kii, kendisine fazla vergi yazldmdan bahisle halifeye ilgilileri ikyet etmi, Hz. mer de ona; "sen bir ok i yannda deirmen de yapyormusun, bu kadar vergi ok deil" buyurmu. Bunun zerine mezkur ahs dil halifeye; "doru, sana da bir deirmen yapacam, dnya durduka anlacak" tehdidini savurmu. Hz. merin yakmmdakiler, adam bertaraf etmek istemilerse de, Hz. mer, ortada i lenmi bir su yok diyerek onlara engel olmutur. Bir devlet bakannm, yakm korumalarm engelleme hakk yoktur. Hz. merin ve Hz. Ali'nin korunmalar gerekmektedir. Abdlhamit Han II. de ayn e kilde davranm, kendisine yalvaran Serasker Rza Paay, askeri ha rekattan ve tenkil iinden menetmitir. Sonra da mslmanlar ve devlet bundan ok zarar grmtr. Hz. Ali'nin katili ile olan ko numalar da bu tr bir olay anlatmaktadr. Hz. Ali'nin tehdit zeri ne tedbir almas gerekmektedir. Bu kaza ve kadere hile yapmak de ildir. Kaza ve kaderi bilmemekteyiz ve halife olarak canmz koru mak, kendimiz ve mmet adna farzdr. Bu olay da hazretin devlet bakanl iinde, baarsz olduunun delilidir. ahsi meziyetler bir tarafa, idarecilik baz meziyetler isteyen ayr bir itir.

52. M e k k e Fethi D n y a Sevgisi Sayhr m ? Mesnevi, Birinci Defter, 3948. beyit;

Cehd-i Peygamber be feth-i Mekke hem, Key boved der hubb-i dnya mottehem. Un ke ez mahzen-i hef t asman, em o dil ber best-i rz-i imtihan. Ez pey-i nezzare-i Hur u Can, Por ode fak- her heft asman, Hiyten raste ez behr-i , Hod vera pervay- gayr-i ds k'.

146

"Peygamber, Mekke'yi fethe urat diye nasl olur da dnya sevgisiyle itham edilir?. O, yle bir kiiydi ki, imtihan gn (yani mi'rac'ta) yedi gn hazinesine kar, hem gzn yumdu, hem gnln kapad. Onu grmek iin yedi kat gk utan uca hurilerle meleklerle dolmutur. Hepsi kendilerini onun iin bezemiti. Fakat, onda sevgiliye meyil ve muhabbetten baka bir heva ve heves nerde ki; O, Tanr ululuuyla. Tanr celaliyle yle dolmutu ki, bu dereceye, bu makama Tanr ehli bile yol bulamaz. "Bizim makammza ne bir eriat sahibi peygamber eriebilir, ne melek, hatta ne de ruh" dedi. Artk dnn anlaym. "Gz, Tanr'dan baka bir yere amad. Meyletmedi" srrna mazharz, karga deiliz; alemi renk renk boya yan Tanr sarhouyuz; ban bahenin sarhou deil!" buyurdu. Gk lerin, akUarm hazmeleri bile Peygamberin gzne iin savasm, onlara itiyak eksin". ''^ Mekke fethi, ehrinden zorla karlm bir Peygamberin, yllar ca hasretini duyduu memleketine geri dndr. Hastalanan, Mekke hasretiyle sararp solan Sahabe muhacirleri iin efendimiz dualar etmi; "ya Rab! Medine'deki hastalklar oradan defet. Asha bma buralar da sevdir Allah'm! dileinde bulunmu ve dokuz se nelik bir aradan sonra, sevdii, doumundan itibaren elli yldan fazla yaad memleketine kavumutur. Mekke fethi. Peygamberimize zenginlik getirmedii gibi, ms lmanlar zerini maddi ve manevi stelik pek ok da yk getirmitir. Hz. Peygamberin maddi zenginlikler karsmdaki tutumunu anlatan birka olay hatrlamamz gerekmektedir. Bunlardan birisi, O'na, Kurey ileri gelenlerinin gelerek, maddi bir takm imkanlar teklif et mesi. Peygamberimizin, risaletlerinin kendi ellerinde olmadn, maddi imkanlara nem vermediklerini anlatmas zerine ekip git meleri. Ashabm fakirleriyle olan dostluklarnm daha ok olduu hu susu. lk mslmanlarm hemen hepsinin fakirlii ve Kureyin bunu ktye yormas. Evlenecek kiinin, zenginlii sebebiyle kadm almasnm mmkn olduu, ama dindarnn ve evlat verecek yapda ola- Veled elebi zbudak, Tercme, 1, 3 2 4 , 3 2 5

bir p kadar

ehemmiyetsiz grnrse, artk Mekke, am, Irak ne oluyor ki onlar

147

nnn seilmesi. Uhut damm, AUah'm izniyle altm olma teklifine efendimizin verdii gz tok cevap. Bunlar arrmak mmkndr. Altm yllk bir mr sonunda, geride kalanlara sadece temiz bir nam brakmalar ve terikelerinin m'minlerin fakirlerine sadaka ola rak braktklar. Fedek'teki kk bir arazi dmda, teki aleme belki de borlu olarak gitmi olduklar. Btn bunlar, bize fetihlerde Allah rzas'nm n planda olduu kanaatim vermektedir. lahi risaleti teb li, Allah dininin ve sznn yce kimmas, ite Feth-i Mekke'nin ve dierlerinin, itici gc.

53. Y a h u d i l e r ve Yanl ddialar; Mesnevi, Birinci Defter, 3968. beyit ve devam;

ir-i donya cyed ikri vo berg, ir-i Movla cyed zdi vo merg. on ke ender meerg biyned set vcud, Hemo pervane bi szaned vcud, od hevay-i meerg tovk- sdkan, Ke Cuhudanra bod iyn dem imtihan; Der nebe' fermud; "k'ey kavm-i Yehud!, Sdkanra merg bed, gene u sd, Hemonan ke arzuy-i sd heest, Arzuy-i meerg borden z'an bihest. y Cuhudan! Behr-i nmus-i kesan, Bugzeranid iyn temenna ber zeban. Yek cuhudi iyn kader zehre nedat, on Mohammed iyn alemra ber firat, Goft; eger rnend iyn ra ber zeban, Yek yehudi hod nemned der cihan. Pes Yehudan ml bordend o hara, Ke mekon rusva to m r a , iy Sirac! yn sohanra niyst pyani pedid, Deest b men dih o emet dust diyd.
148

"Dnya arslan av ve rzk arar. Tanr arslan ise; hrlk ve lm!". nk, lmde yzlerce hayat grr de, varlm pervane gibi yakp yandrr. lm istei, doru kiilerin boyunlarma bir halkadr. nk bu istek, Yahudilere imtihan oldu. Tanr, Kur'anda; "Yahudi ler, dorulara lm; ftuhat, sermaye ve ticarettir. Sermaye ve ticaret istei var ya; lm istemek ondan daha iyidir. Ey Yahudiler! Halk iinde namusunuzu korumak istiyorsanz, bu dilei, bu lm temen nisi dile getirin" dedi. Muhammed bu bayra kaldrnca, bir tek Ya hudi bile bu istekte bulunmaa cr'et edemedi. Peygamber; "eer bunu dillerine getirirlerse, dnyada tek bir yahudi bile kalmaz" dedi. Bunun zerine Yahudiler; "ey din !, bizi rsvay etme" diyerek mal ve hara verdiler. Bu szn sonu grnmez. Madem ki gzn sevgiliyi grd, ver elini bana!".** Mesnevi sarihleri bu beyitlerle Kur'an- kerimin Cumu'a/62 s resindeki, 6 ve 7. ayetler arasmda ilgi kurarlar. Burada, kendilerini AUah'm dostlar olarak takdim eden Yahudilerin samimiyeti denen mekte ve "lm temenni ediniz yleyse!" denilmektedir. Onlar, kfrleri ve inatlar yznden byle bir denemeye yanamamlar dr. Yani, gerek Allah dostlar/ Allah arslanlar, av peinde komaz onlar Allah' ister ve hrlk peinde koarlar. Sonra, iin samimi ol mad anlalmca, Hz. Peygamberle iyi geinme yoUarm tuttular. Mesnevi, zaman zaman Halla Mansurdan da nakiller yaparak, "lm iinde yzlerce hayat/ dirilik bulunduu dncesini" ile mektedir. Mevlna Celleddin Rmi'ye gre, lm, bir hayattan di erine intikalin balangc, yani yeni bir doumdur. Dolaysyla, do uma alamak deil sevinmek gerekmektedir. Tabii bu dnceler, kendilerini iyi yetitirmi, byklerin iradm grm insanlarm har cdr. Yoksa, normal olarak hepimiz, lmden ekinir ve kaybettikle rimiz iin ah vah ederiz ki bu da, bizler iin normaldir. Mesnevi'nin birinci defterinde, Hz. Peygamberin veya mbarek szlerinin getii beyitler sadece bunlardan ibaret deildir. Gzden kaan veya Peygamberimizin ad getii halde, konusu ayr olan bir takm atflar daha vardr. Ama ounluu burada arz etmi bulun- Veled elebi zbudak, Tercme, I, 3 2 6

149

maktayz. Grld gibi, Mesnevi'nin iskeletini tekil eden konu larda, gemi dini ve dnyevi hayatlar yannda, slm dinini ve toplumlarmm hayat, kltr ve tarihleri de byk yer tutpaktadr. Bu normaldir. nk, herkes kendi evresinin evlad olduuna gre, Mevlna Celaleddin Rmi de, o gnn Konya'smdaki; bilgiden, kl trden, imandan, sosyal hayattan, eitimden, ekonomiden; insandan, onun gzellik ve za'flarmdan, ahlakndan; toplumdan, toplumun eksik ve gzel yanlarmdan.v.d. bahsedecekti. Bunlarm eserde zikre dilmesinde, "rnek olma ve ibret aimmas iin tehir edilme" ilkesi byk etki yapmtr. Bu misalleri okuyan kii, kendi yaad dn yaya dnerek, iman ve ahlak iin ilkeler/ prensipler karr ve ms takim srata yz tutmu, ynelmi olarak Allah'a kullua devam eder. Kendi gibi m'minlere ve btn insanla faydal olur. Dnya arslan ve Tanr arslan sembolleri, maddi hayatm, nefsi nin ve hevsnm zebunu olan, ahlak kemale ulaamam insanla, Allah eri olan Peygamberleri ve velileri iaret etmektedir. Bunlardan birisinin hedefi Allah ve hrriyyettir. Kendi nefsini yok bilip, varl n, sadece Allah'a ait olduunu takrir ve tasdik etmektir. kincisini istekleri ise maddi ve sflidir, ulvi deildir. lm istemek, Mesnevi'de oka zikredilen bir tema'dr. Bu rada kastedilen lm, dnya hayatmdan kurtulmak olabildii gibi, ahlaki deiime urayp, kendisini pk klmak anlamma da gelmek tedir. Celaleddin Rmi, Mansur el-Hallactan nakiller yapar. O zat, dar aacmm altma giderken syledii bir iirinde; "ey gvendiim dostlarm, beni ldrnz. lmmde hayat vardr. Ben yeni bir hayata balayacam" demitir. Mevlna'ya gre, diri iken ller gibi yaayanlar- buna ebu Bekir hazretlerini rnek olarak gsterir- aslnda diridirler. Konyanm yetitirdii byk slm alimi ve sufi- mrebbimiz Fahri Kulu efendimiz de, Konya Mevlna Celaleddin Rmi derghmm son post-niini, Filibe'li Hseyin Sdk dede'nin kabir tama yazdklar iirlerinde yle buyurmulardr:

150

lmez, diridir lmezden evvel lenler. te biridir, geri bilir n bilenler. Bilmezsen eer renegel merd-i hakikat, Dergh- Hnkri'de yetimi ehl-i tarikat, Tahsil-i ma'arifle mrn ksmen srm, Ta'lim-i edeple yaayp yz on'a girmi. Hitabetle i m a m e t gibi dini menasp, Mesnevi-hanlkla mehur sahip-menkp, Filibe'li Mevlevi Hseyin Stk Dede, Vuslat-yb-i ceml oldu 1352 Hicri'de, Ruhuna Fatiha 10 Temmuz 1933

"Mtu kable en temutu!" srr, ister bir kudsi, ister bir nebevi hadis; isterse, slm irfannda gelimi, kaili mehul bir hikmet olsun, nemli olan, mridin bundan anladdr. Eer, Hakkm vcudu kar snda, kendisini yok bilip, amelinde, ihlasmda ve ahlakmda, snneti seniyye-i Muhammedi'ye bal bir m'min olarak yaamay istemi se, Mevlna'nm ifadesiyle, "yaayan bir l; bir ebu Bekir sddk ta kipisi olmusa" o kii slm'n getirdii nurdan, bereketten yarar lanm demektir. Ondan tesi, sadece lafzi deeri olan cidaldir.

151

ikinci defterdeki atflara gemeden nce, bu blmn oluma snda ekirdek alma grevi yapan ve blmn temelini tekil eden ksa tebliimizi ve onun verili gnlerini harlatmak gerekmektedir. Birinci defterin banda arzettiimiz gibi, bu ekirdek blmler, son radan zerinde allarak, evvelce aimmam olan aflar da blmle re almarak hayli gelimi bulunmaktadr. Eski almamzm hemen hemen be kati bykle ulaan bu alma, ilk zaman, yani tebli lerin sunulu gnlerinde, peygamberimize ve hadislerine yaplan atflarn ancak nemli grlenlerini alma eklinde seilmiti. Ama imdi i biraz daha geni tutularak, eser daha da ikmal edilmitir. O gnn hatralarn yad etmek niyetiyle, ikinci deftere yazdmz mukaddimenin diyorduk ki; "3-5 mays 1986 gnlerinde Konya'da aktedilen 2. Milli Mevl na Kongresi'nde, "Mesnevinin Birinci Defterinde yer alan, Hz. Pey gambere ve Hadislerine Yaplan Atflar zerine" balm tayan bir tebli sunmu ve gelecek yllarda benzeri almalar, Mesnevi'nin tamam bitinceye kadar devamn arzedeceimizi vadelmitik. Mba rek Ramazan gnlerine denk gelen, "Mevlna'nm Konya'y ereflen dirdii gn" dolaysyla, 2. Defterden almamza devam edeceiz. Bu atflar deiik konulara temas etmekte. Peygamber efendimizin mbarek szleriyle birlikte, Rmi'nin, onlar anlay tarz da ilenmektedir.
155

baz cmlelerini burada vermek

isteriz.

Orada

"Gnlk hayat kavgas iinde; ruhla, i dnyamzla, ahlak ve dinimizle ilgisiz, tamamen maddeye ve ekonomiye nazar eden bir takm sz ve haberleri duya duya, gnl ve fikir dnyas perdelenen bizlere, maddi kalkmmalara; medenilemee ve insan olarak ycelmee zemin tekil eden mna ve ruh kalkmmasm anlatacak, hatta gerekletirecek almalar, sayca az da olsa yine de eksik olmamak tadr. Milli birlik ve btnlmz/ dirliimizi, gerek deeri iinde bizlere tantan, ruh ve madde kkenimizi hatrlatan, kltr hamuru muzun unsurlarmdan bizi haberdar eden az saydaki bu zl al malar, madde planmda mahpus kalan ruhumuzu, ksa bir mddet iin de olsa, madde tesi alemlere, mavera iklimine uurmakta, bizle rin garip gnlne, madde tesi lezzetler tattrmaktadr. Elverir ki bu hazlar srekli olsun. uur haline dnsn. Bizlerde ahsiyet eklinde tecelli etsin. Bu tebliimizde, Rmi'nin atflarndan; AUah'm yemini. Pey gamberimiz efendimize minnet borcumuz, sabr, derdin derman, haset, mucizeler ve iman. Cehennem, Peygamberimizin gerek yz, Sddk'lk mertebesi gibi deiik vadilerde bizi gezdirdiini grdk. Beyitlerin numaralarna iaret ettiimizi, birka yerde sarihlerin g rlerini aldmz ifade edelim. Mslman toplumlarda airinden mtefekkirine, sanatkarmdan sade vatandama kadar her fert, bal olduu din ve kltrn mah sldr/ rndr. Onda, inand dinin yce kitabmm, peygambe rinin mbarek kelammm, Islmm esiz rnek tarihinin tesiri gr lr. Mesnevi'ye bu gzle baktmz zaman aar kalrz. nk, atf lar iinde sayca en ok olan, "Ahmed, Muhammed, Mustafa" kelime leri ve O'nun mbarek buyruklar olmutur. imdi bu atflardan baz larm iktibas edelim". ikinci defterin nsz niteliindeki ilk sayfalar bu szler ile son bulmaktadr. Son paragraflarda defterdeki atflarn bir zeti verilmi tir. Grlecei zere, o gn iin bunlarm says be alt tanedir. Hal buki, elinizdeki kitapta, ikinci deftere ait atflarn tamamna yakn elden geirildii iin, bu icmalin kat kat art gzlenecektir. Birinci defterde yaptmz bir hatrlatmay burada da tekrar etmek isteriz;
156

Bu kitaptaki her konu, mstakil bir bahistir. Sekiz- on beyitle, bazan daha az, bazan da daha ok beyitle sslenen her blm, insanm on onbe dakika iinde okuyup, tefekkr edebilecei kendi basma ms takil konulardr. Mesnevi'den seilecek iirlerin elbette belirli konu larda birikmesi dnlebildii gibi, karma olarak da bir Gldeste tanzim olunabilirdi. Bizim niyetimiz, Hz. Peygamberin, Mesnevi'deki arlm kitaplatrmak ve Celaleddin Rmi'nin, Peygamber efen dimizi, eserinde hangi arhkta yoluna k olarak benimsediini gs termekti. Bunun dmda, Mesnevi'den yaplacak semelerle, baka konularda tekrar birlikte olmak dnlebilir. Ama bu kitap bize; "Mevlna Celaleddin Rmi'nin, slm dininden, yapti aimtlar, grd istifadeyi ve eserlerindeki temel kayna tantrsa, bir nebze grevini yapm olacak, Mevlna'y slm dini dnda grme yanl n da giderecektir. imdi srayla atflar grmee ve onlardan istifa de etmee alalm;

52. M ' m i n M ' m i n i n Aynasdr: Mesnevi, kinci Defter, 28. beyit ve devam;

Yr em-i tost iy merd-i ikar!. Ez has o hak ra pk dar! Hiyn be arub-i zeban girdi mekon, eem ra ez hass-i reh verdi mekon! onke mo'min yine-i mo'min bved, Ruy-i ez ludegi eymen bved. Yr yineest canra der hazen. Der ruh-i yine iy cn dem mezen!. "Ey avc! dost senin gzndr. Onu erpten ar tut!. Sakn, dil sprgesiyle ona toz kondurma. Gze tozu, topra hediye gtrme. Zira; "m'min m'minin aynas" olunca, yz buulanmadan kurtu-

157

lur. Mahzunluk zamannda dost, can aynasdr. Aynann yzn nefesle buulandrma".*'' Mesnevi'de tekrarlar usandrc lde deildir. Burada olduu gibi, bir hadis'e, bir Peygamber ismine bir iki sefer atfta bulunduu olmaktadr. Bu tekrar, insan bktrc bir tekrar olmaktan ok, uyarc ve eitici bir tekrardr. Aada zikredeceimiz haber, birinci ciltte gemi, orada baz aklamalarda bulunmutuk. leride tekrar gele cektir. Okuyucumuz, buradaki atf okuduktan sonra, birinci deftere tekrar dnerek, oradaki beyitleri ve aklamalar da okursa, daha son ra da dier defterlerdeki, "m'min m'minin aynasdr" melli atfla ra bir gz atarsa, konu daha iyi akha kavumu olacaktr. slmi edebiyatta; "el-Muminu mir'atul-mu'min" cmlesi ok yaygndr. Baz yazarlar, onu Hz. Peygambere nispet eder ve bir ha dis kudsiyyeti iinde grrler. Hadisilerin en az bir blmnn, bu nevi haberlere ilim adma scak bakmadklarm da bilmekteyiz. Bu hikmet, ister nebevi bir haber olsun, ister ortak akim rn bir mesel ve atasz olsun, her iki durumda da, haberde ilhi ve ruhani bir ko ku vardr ki, bu eskiden bu yana belki AUah'm rasUerinin azmdan insanlara sunulmu bir hikmettir. Bu cmle byle kalmamakta, dei ik aklamalara tabi kimmakta; hatta zaman zaman daha ileri gidile rek, aynaya bakan ile aynada grnen; "ri ile mer'" arasmda irtibat lar kurulmaktadr. Celleddin Rmi, "karmzdaki kiide grd nz ve sizi fkelendiren btn eksiklikler ve kt ahlak, aslnda sizin kendi tabiatmzdr. O kii size ayna grevi yapmaktadr. Siz ona ba karak kendinizi dzeltebilirsiniz" yollu uyarlaryla, ahlakn dzelt mek ve kemale ermek isteyen kiilere bir tr yardmda bulunmakta dr. Ama bu grn her zaman doru olduunu sylemek mmkn dedir. Sz gelii bir mslmanm, bir kfiri, dini, ahlak ve mukad desat asndan nasl grmesi gerektii bilinmektedir. Bunlar nezih szlerle de ifade etse, bu gre gre bizim ona yle dememiz gere kir; "o kiide grdn sfatlar, asimda senin gerek sfatlarmdr. Kfr onda deil sendedir, sen kendini art nce!" Ama birbirine sayg duyan iki mslmanm, sevgi ve sayg erevesinde, kemale

" - Veled elebi zbudak, Tercme, 11, 3

158

yry anlammda, birbirinde baz gzellikleri grp sylemesi, onun da, "siz kendi gzelliinizi bende mahede ettiniz, aslnda asalet size aittir, ben ayna grevi yaptm" demesi biraz anlalabilir bir durum olmaktadr. Byle bir izah stelik zararsz da grlmekte dir. Burada bir de "aynanm yznn bulandrlmas veya aynanm yznn, kendi gnahlarmz sebebiyle kirlenmesi meselesi vardr ki, asl konuulmas gereken nokta budur. Aynanm iyi grnt vermesi iin cilh olmas gerekir. Saykall bir ayna, sahibindeki ahlaki ycelii ve temizlii ifade eder. Kir pas iindeki ayna, iyi suret gstermeyece i iin, meydana gelecek grnt bozukluklarm, kendimizde gr memiz, tevbe ile yinenin yzn temizlememiz gerekmektedir. Bir de, nefsni sfatlarmz yznden, ayna yznn buulanmas vardr ki, bu da evvelkine pek benzer. Eer dost yzn, kendi aynamzda veya kendimizi dost aynasmda grmek istiyorsak, nce aynann y zne hahlamamz gerekmektedir. Bu hahlama; menfaat, kt sfatlar, kin ve garaz olabilmektedir.

53. H a y a l i n Hill Sanlmas; Mesnevi, kinci Defter, 112. beyit;

Mh- rze geet der ahd-i mer, Ber ser-i khi devidend un nefer. T Hilal-i Ruze ra girend fl. Un yeki goft iy mer iynek Hilal! on mer ber asman mehra nedid, Goft k'iyn meh ez hayal-i to demid! Ver ne men biynaterem eflakra, on nemi biynem Hill-i pkra? Goft ter kon deest ber ebru bi ml! Ungehan to ber niger sy-i Hilal
159

on ke ter keerd ebru meh nedid, Goft iy eh niyst meh od n-pedid!. Goft ri, my-i ebru od keman, Sy-i to efgend tiyri ez keman! on ke myi kej od ra rah zed. T bi da'vi lf diyd-i mah zed, My-i kej on perde-i gerdun bved, on heme eczat kej od on bved?!". "mer zamanmda oru ay geldi. Birka kii bir da tepesine kotu. Oru aymm Hillini grp kutlulamak, onu hayra yormak istiyorlard. Birisi; "Ey mer! te Hilal! Dedi. mer, gkyzne baktysa da ay gremedi. "Bu ay, senin hayalinden meydana geldi. Yok sa ben, gkleri senden iyi grrm. Tertemiz Hill'i nasl olur da grmem?. Elini sla da, kan svazla. Ondan sonra Hill'e bak!" de di. Adam elini slayp kam svazlaymca ay gremedi. "Padiahm ay yok! grnmez oldu" dedi. mer dedi ki: "evet kamm kl seni phelendirdi; yaydan sana ok att. Onun yolunu bir eri kl kesti, o yzden ay grdm diye davaya kalkt. Bir eri kl, gkyzne per de olursa, btn vcudun eri olunca halin ne olur?". Bir eri kl, btn ince ve elimsizliiyle, gkyz ile bizim aramza perde olursa, btn vcudumuz, manevi kiiliimiz iman ve ahlakmz eri ise acaba halimiz nice olur?. Celleddin Rmi, bu be yitlerde, insanm Hakikat ile arama giren eksik sfatlarm sz konusu etmektedir. Gerek anlamyla hilali r'yet etmek mmknmdr?, r'yetin yapl sebebi, takvimin ve oru aymm belirlenmesi mi, yok sa yeni aym kutlulanmas m?. Bu Ramazan ncesi deil de, herhangi bir kameri ay ncesi mi vukubuldu? Burada birka ahlaki mesele ol duu gibi, ilmi mesele de vardr. Mslmanlarn, Hill'i r'yet iin yksek yerlere koumalar, sadece orucun balama gnn tespitten ibaret deildir. Haydi diyelim ki, bir iki kii grd, geldi, mahkeme de ahitlik etti ve konulan dl ald. Ama tekilerin eline bir eyler gemeyecek. Hepsi bu dl iin abalad ve savat da diyemeyiz.
- Veled elebi zbudak, Tercme, II, 9 , 1 0

160

nk akl byle bir abay kabul etmez. Mevlna bunun sebebini gzel aklamaktadr; ay ilk kez grmek, onu kutlulamak, hayra yormak. Tarih boyunca evval hilalinin grlmesi mnakaa konusu olduu gibi. Zilhicce hilali iin de ayn ihtilaflar vuku bulmutur. Artk gnmzde bu ihtilaflar bir baka ekle de brnm bulun maktadr; astronomik hesaplar geerlimidir?, yoksa yine gzle r'yetmi yaplmaldr. nk, hesapla, aym yzlerce yl sonraki hare ketleri; dou bat ve gezdii mmtkalar ve grnd mahaller bilinmektedir. Bu bilgiye balanabilirmiyiz, yoksa; "biz mmi bir mmetiz, hesap bilmeyiz" szn ileri srerek, tarih boyu slm alimlerinin yapt astronomik faaliyetleri ve vardklar dnya lsndeki sonular grmezden gelerek, geree ilk ulaan kiiler hava syla, gzle r'yetemi koacaz?. Tabii mesele zlm de deildir. lkelerin iinde, asayi ve huzur bozulduu zamanlarda, bu gibi konular da ayrma iin ihtilaf sebebi kimmaktadr. Bugn toplum bu adeti oktan unutmu bulunmaktadr. Siyasal bir takm drtler olmasayd, zaten Hill r'yeti kavgalar da olmaz d. Zaten sona ermi de deildir. Almanya'dan yaplan bir telefon, Hicaz'daki birisinin orucunu bozmakta, Amerika'dan yaplan bir telefon, Trkiye'deki bir takm kimseleri oruca balatmakta... kargaa btn hzyla srp gitmektedir. Siyasi r'yetilik hastalma tutul mu bir yakmmm yle dediini hatrlarm; "Bayrama yakm, r'yet iin Konya'da Takkeli daa ktk. On kii idik, benim dmdaki1er zaten oru deillerdi, bayram gn geldi diye orularm nceden bozmulard. R'yet formalite olarak icra ediliyordu". Eskiden insanlar, ay grmek iin ge bakarlar grnce de; "ay grdm maaallah, hayrh olur inaallah" cmlesiyle, o otuz veya yirmidokuz gn hayra yoyarlard. Aym grlmesinden bir fl-i hayr, bir tefe'l umulur, bir mit sergilenirdi. imdilerde ay da aran maz, tefe'l de. Zaten om tutmak hepimizde adet deil sfat halini alm. htiyar gzetleyicinin yay gibi kalar, onun r'yetini nasl boz du?. Az nce grd gzel Hilali, elini slatap kam svazlaymca niin gremedi?. Fikir ve inan dnyamz da hep byledir. Dnce 161

hayatmzm zerine ince bir benlik veya garaz kl yatarsa, artk bi zim grler hepten atallanacak; grmediklerimizi de grr itikadmda olacaz. Kalp dnyamzda da bir kt ahlak kl, bizi tepetaklak ahlakszlk alemine yuvarlayacaktr. Vcuttaki kk bir klm ettikleri bunlar. Ya btn bir ruh ve btn bir ten dnyamzm her noktas eri ise, gereklerin zerine perde ise biz ne yapacaz?. Al lah'a snmaktan baka aremiz yoktur. nsan, her an kendisini ara trp murakabe ederse, dorularm bile bir salamasn ve kontroln yaparsa, Allah ona yardmc olacaktr. Madde dnyasmdaki bu tr yanlmalarmz, fikir ve mana dn yamzda daha da fazla olmaktadr. Buradaki glkler ise pek oktur. Mevlna Celleddin Rmi'nin anlatt hikayede, ka r'yetine engel olan kii, halifenin emrini kabul edip, hemen parmam slap, kam svazlamtr. Bu bir terbiye ve erdem halidir. nsanlarm bir ou, hatay kendilerinde deil, devaml olarak karlarmdaki kiide gr mek isterler. Bu sebeple, kam slatp svazlamak istemez. Bir sembol ve remz niteliindeki bu "ka teli" insanm basma ne ler getirmitir. Bu bir engeldir. Mana dnyamzdaki kllar ise pek oktur; ahlaki dklkler, menfaatler ve kaprisler, hepsi hakikati kabulde bizim engellerimiz mesabesindedir. Hakkm, karmzdaki zatta tecellisine hibir zaman rza gstermemekteyiz. nsanlar bu ko nuda iki ksmdrlar; bir blm, hatada srar etmez. Kabul eder veya etmez, mesele zerinde, kendi fikrini srarla ortaya atarak, kardaki ni bktracak tarzda durmaz. Vazgeer, mesele kapanr. kinci bir zmre vardr ki, onlar hatada srar eder. Deliller getirir, kardakini bktrr ve sonunda yine kendi kanaatm kabul etmemizi ister. Hal buki kanaati yanltr. Bu ikincisi; "bilmez, bilmediini de bilmez" cinsten bir ahlaka sahip kiidir. Fars iirinde bu kesim insanlar anla tan gzel bir rnek bulunmaktadr; Un kes ke bidaned ve bidaned ke bidaned, Esb-i tarab- hy, be Gerdun biresaned. Un kes ke nedaned ve bidaned ke nedaned.

162

V a n kes ke nedaned ve nedaned ke nedaned. Der cehl-i morekkeb, ebed'd-dehr bimaned. "Bir insan vardr ki, bilir, bildiini de bilir. Bu kii atm srer ve Felekleri aar gider; baarldr. Bir adam da vardr ki, bilmez, fakat bilmediini bilir... nc bir ahs vardr ki, o kii bilmez, stelik bilmediini de bilmez. te bylesi, katmerli cehalet iinde dnyalar durduka durur".

54. Allah'n Yemini; Mesnevi, kinci Defter, 295. beyit;

Arap dilinde Kasem, sylenen szn doruluunu belirtmek ve ispat etmek iin konuanm, Allah adma yemin etmesi demektir. Al lah' ahit tutuyorum ki, bu sylediim dorudur anlamma gelen bu kasemler, vav, ba, ta harfleriyle; vallahi, billahi, tallahi tarzmda icra edilir. Normal durum byle olmakla beraber, insanlar, kendilerince deerli grdkleri eylere de yemin ederler. Vaktiyle insanlar hava alanmda ldren bir ermeni anarist, tpk Trkiye'nin belirli blgele rinin insanlarmm yaptklar gibi, hakim karsmda; "kardeimin kab rine yemin ederim ki..." deyivermitir. Beden ve yz ekli de bizim corafyamzm insanma benzeyen bu katilin yemin tarz bizim dikkatimizi ekmiti. slm ncesi dnemin Arap toplumu da, bata Ka'be olmak ze re, kutsi grd ve kabul ettii bir takm deerlere hep yemin etmi tir. Bu adet devam da etmektedir. Kur'anda Allah zl-celal da baz varlklara yemin eder. Ama bir taraftan da, slm dini, Allah adma yaplan yeminler dmdaki yeminleri istemez, yasaklar. Yeminin terk edilmesi zellikle de, konuma esnasmda yerli yersiz Allah adma kasem, lav/ bo lakrd ve eylem olarak nitelendirilmitir. Kur'an- kerimdeki kasemleri, mecaz anlammda alan bir cereyan da vardr. Mesela Duha ve leyi kelimeleriyle kastedilen varkklar, hakikat an163

lamlaryla o varlklara delil olduu gibi, gerekte, Hz. Peygamberi temsil ederler. Bu tr bir mecaz anlayta, "Allah deersiz varlklara yemini yasaklar, zellikle kendi ad dmda olanlar" tarzndaki nehyin etkisi vardr. Madem ki, bu yasak vardr, demek ki kendi ye minleri, grnen anlam dnda bir mana tamaktadr. Mfessiri iari bir anlama ynelten bu yasak olsa gerektir. te Mesnevi'de de ayn tarzda bir iari tefsir ve bir mecazi anlay grmekteyiz. Mesnevi diyor ki; Za'n sebep fermud Yezdan Ve'd-Duha!. Ve'd-Duha, nr-i zamir-i Mostafa. Bz "ve'Uey!" eest settari-i , V a n ten-i hki-i zengari-i .
r

"Tanr, onun iin Ve'd-Duha..(kuluk vaktine yemin olsun ki...!) buyurdu. "Ved-Duha.., Mustafa'nn gnlnn nurudur".... "velleyl!" den maksat yine Mustafa'nn ayp rtcl, topraa mensup olan cismidir".*' nsan, kendi szlerine destek ararken, Allah teala bata olmak zere, yce varlklar o szlerinin doruluuna ve kendisinin sdk ve sadakatine ahit koar. O kii bu hareketiyle, sznn doruluunu ispata gayret eder. Bazan bu, alkanlk eseri olarak, geici ve fni varlklara da amil klmrsa da, dinimiz buna msaade etmez. Allah celle anh, tpk kullar gibi, belki de onlarm anlayabilmesi iin, bazan Kur'n- Mecidde yemin'e ba vurur. Deerli varlklarn adma ve zatma kasem ederek, mbarek kelamm te'yid eder. Burada, gndz'e kasem edilmitir. Sabah vaktin'e yemin olunmutur. Rmi'ye gre, geici bir varlk olan gndz'e yemin edilmesinin, bir ince ve hikmetli anlam olmaldr. Yoksa Allah celle celalh, fani ve mahluk olan bir varla yemin etmez.

*" - Veled elebi zbudak, Tercme, 11, 2 3 , 2 4

164

a. Fni'ye K a s e m Olmaz; Mesnevi, kinci Defter, 297. beyit;

Ver ne, ber fni kasem goften hataast, Hod fena e layk- goft-i hodast ?! "Yoksa fni olan eye yemin etmek hatadr. Byle olduu hal de, fni eyin, Tanr'nm szne girmesi layk olur mu ?!". Tahir el-Mevlevi, Ankaravi'nin^' grne uygun olarak gndz', "Hz. Peygamberin i nuru" olarak deerlendirmektedir.^^ ^^j^ takdirde, iteki nur, Allah'n varlndan bir tecelli olarak geici ol maktan kurtulmakta, zat- Hakka bal olarak ebedilemekte ve Allah celle celaluh da, geici olan bir varla yemin etmekten kurtulmakta dr. Bu izahlar zoraki bir yaktrma gibi grnse de, Trk nazm edebiyatmda, hatta nesir edebiyatmzda Duha, leyi. ems, Kamer gibi mefhumlar ile, Zat-i Risalet efendimizin beden ve ruh gzellikleri arasnda ilikiler kurulmu ve bunlardan kurulu ok gzel edebi rnler verilmitir. Nice geici varlklara, ne kadar ho medihler tan zim olunmu, bunlar okuyup durmakta, hatta gnlk hayatta gr mekteyiz. Diyebiliriz ki, bir m'minin, akla sevdii Rasl-i ekremine bu tr iltifatlar ok grlmemelidir. Mevlidin mellifi Sleyman elebi; Bir acep nur kim gne pervanesi Msrai ile, yle bir "mmteni' sehl" ortaya koymaktadr ki, riva yete gre bir Mevlid yazmna balam olan Namk- Kemal, bu beyti grnce, yazdklarm yrtp atvermitir. nk, elebi'nin tasvir et tii nurun, hayran ve k durumunda kalan o gl dnya Gnei, adeta o nura koan elimsiz ve clz bir pervane durumunda kalakalmtr.
- Veled elebi zbudak, Tercme, 23 ^' - " Ey benim habibim, benim Duha'ya kasemim, senin nur-i pakine mabeheti ve leyle kasemim, -ten-i tbnakine mmaseletinden trdr". Hz. Allahm, Peygamberimizin nuruna ve zatma ta'zim ve tekrimi, sadece halka anlatmak iindir. Ankaravi, Mesnevi erhi, II, 31 . - Tahiru'l-Mevlevi, erh-i Mesnevi, VI, 104; Veled zbudak, Mesnevi Tercemesi, 11,23.

165

Bu anlamm/ mazmunun tamamlaycs olarak, Hz.Peygamberin maddi/ cismani gzellii de geceyi temsil etmektedir. Bu gr bir ok aire ilham kayna olmutur. Fuzli'nin de ayn konuda gzel iirlerini bilmekteyiz. Ayal akir (.1926) efendi de, "fni olan'a gnl balamamay, Rmi'den ald feyz ile yle terennm etmek tedir; Her Peri-sima'ya bakmaz dide-i nadide-biyn, Her sevad- zlfe meyletmez dil-i sevda-karin. Afitab- husn-i huban akbet eyler uful. Ben muhibb-i (La YezaD'em, "La uhibbu'l-filin". Gnmz Trkesiyle iirin unlar sylediini anlamaktayz: "ok az grlen hatta grlmeyeni gren gz, peri imali dnya gzelleriyle ilgilenmez, onlara bakmaz. Gerek aka ve sevgiye yakm olan gnl, geici zlf gzellikleriyle avunup onlara meyletmez. nk gzellerin gzellik gnei gn olur batverir. Halbuki ben devaml olan, AUah'm zatm ve kendisini sevmekteyim, o uful etmez, ben de "uful edenleri sevmem." Bu son msradaki ifade Kur'an aye tinden aimmtir. Kk yata Hz. brahim, Gnei, Ay ve Yldzlar hep batar grnce AUah'a bu gzel szleriyle ynelmi ve smmtr.

166

55. Y e r y z ' n n Askeri: Ahmed hod kiyst ispah- zemin, Mh- biyn ber erh bikfe cebin. T bidaned so'd o nahs-i bi haber, Dovr-i tost iyn dovr ne dovr-i Kamer!. Dovr-i tost iyra ke Musi-i kelim. Arzu mi bord ziyn dovret mokim, onke Musi rovnak- dovr-i to diyd, K'ender sobh-i tecelli mi demid, Goft ya Rab! Un e dovr- rahmetest?! Un gzet ez rahmet unca ro'yetest. Gavta dih Musi hodra der bihar. Ez miyan- dovre-i Ahmed ber r!.

"Ey Ahmed! Yeryznn askeri kim oluyor ki? aya bak, aym bile ainm yar!. Bu suretle yldzlarm, yomlu yomsuz olduuna ina nan bi-haberler, bu devrin, senin devrin olduunu. Kamerin devri olmadm anlasnlar!. Bu devir senin devrindir. nk Kelim olan Musa bile daima senin zamanm arzulad. Musa senin devrinin parlaklm, o devirdeki tecelli sabahmm zuhurunu grd de; "Ya Rabbi! O ne rahmet devri?... o devir, rahmetten de ileri... o devirde r'yet var. Asan denizlere daldr da Ahmed'in devrinde izhar et" dedi.... Tanr dedi ki "Sana o devri onun iin gsterdim, o halvetin yolmu onun iin atm; ey kelim!, sen o devirden uzaksm; ayam ek, n k bu iklim uzundur" .''3 Bu beyitlerde gemekte olan devr kelimesi iki trl anlamda kullanlmaktadr; birisi, zaman, asr gibi, bir hadisenin olduu a anlammda dieri ise, astronomi deyimi olarak, aym aylk hareketleri srasmda urad menziller ve iinde bulunduu haller anlammda. Aym devri deyimi ile, o gn aym yrngede bulunduu ekil ve du rum kastedilmektedir. Eskidenberi, aym devirleri ile, insanlarm sh hatleri ve talihleri arasmda hep iliki kurulmutur. Gnein iinde
" - Veled elebi zbudak, Tercme, II, 2 8

167

bulunduu burlar iin de byle bir deerlendirme sz konusu ol maktadr. Hatta, denizlerin kabarmas ve ekilmesi ile, aym hareket leri arasnda, iklim artlaryla ay yrngesindeki tavr arasmda hep alaka kurulumaktadr. ikinci devir kelimesi ile a kastedilir. "Bu a Ahmed'in a dr" cmlesi bu anlamdadr. Artk Peygamberlik sras ondadr. B tn etkiler, insanlara olan bilgilendirmeler hep onun lutfu eseri ola caktr demektir. Bunu makul grmek lazmdr. Hatta, bu am glge lenmesi anlamma gelen hareket ve deerlendirmelerden de kanmak gerekmektedir. Gnmzde, baz m'minler, Hz. brahim olgusuna sk sk vurgu yapmakta ve oradan baz sonulara varmak istemekte dirler. Gerek odur ki, devir Muhammed Mustafa devridir. Her nebi, kendi gnnn sultandr. O gnde grevler yapm, mmetleri iin rehber ve rahmet olmulardr. Bugn, Ahmed'in gndr. Diyelim ki. Peygamberlerin, ona mmet olma haberleri, bizlerin uydurmas dr ve isteidir. Ama doru olan bir ey varsa o da udur; o nebi ve rasllerin gnnde de, onlarm mmeti olmak fikri, insanlm lks olmutur.

56. P e y g a m b e r i m i z e M i n n e t Borcumuz; Mesnevi, ikinci defter, beyit: 366

end bt bikest Ahmed der Cihan, Ta ki Ya Rab !-guy getend ommetan. Ger ne budi gui-i Ahmed to hem. Mi perestiydi o ecdadet senem, yn seret vareste ez secde'y senem. Ta bi dani hakk- U'ra beyn omem. Merd-i mirasi e daned kadr-i mal?!, Rostemi can kend o meccan yaft Zal!.

168

"Ahmed, mmetler "ya Rab !" desmler diye dnyada nice put krd. Ahmed'in almas olmasayd, sen de atalarm gibi puta tapar dn. Ahmed'in mmetler zerindeki hakkm b. Bam, puta secde etmekten, bunu bilesin diye kurtuldu. Mirasyedi, mal kadrini ne bil sin. Rstem can verdi, Zal bedava eref kazand". nsanlk, kendisini skmdan kurtaran kiilere kran borlusu olur. Vatanm dmandan kurtaran askerlere ve kumandana, ehide nasl kran borlusu isek, inan dnyasmda, bizleri tutsaklktan kurtaran Allah elilerine de ylece minnet borlusuyuz. Borlu oldu umuz kii bazan, kendisinden hibir ey beklenmeyen bir fakir/ ka lender olabilir. nsana kran borcunu demek, Allah'a demekle ayndr. "nsanlara teekkr etmesini bilmeyen, Allah'a da kr bilemez" ls ilkedir. Hz. Peygamberin, btn insanl kuatan risaleti/ elilii olmasayd, akl ve iz'anm unutan insanlk, asrlarca dalalet bataklklarnda kalacak, mana aleminde kmaz sokaklara girecekti. Rmi bizi O'na olan minnet borcumuzu dememiz iin uyarr. Ayn fikrin, Kur'an- Kerimde "Allah'a inandklar iin, Hz. Peygamberi yk/ minnet altma almaa alanlara kar" ileri srl dn grmekteyiz. Burada meal olarak: "mslman olduk, senin dinine girdik, bizi stn tut, diye Allah' minnet altmda brakmay nz. Tam aksine Allah sizi doru yola eritirdii iin, kendinizi min net altnda grp, sulannz, bor altma girdiinizi kabul eden bir ruh haleti iinde Rabbinize yalvarmz" buyurulmutur. Yine Kur' an'da belirtildiine gre, asl minnet alna almas gereken Allah z'lcelaldir. nk onlara/ insanlara iman gibi bir yksek deer nasip etmitir.^* Btn insanlk, Peygambereler ok ey borludur. Beyitlerde an latldna gre, teekkr etmeyi dnebilmeyi, yine Muhammed aleyhisselamm putu krmasna borluyuz. Yani hem tevhidi onun sayesinde rendik, Allah'tan baka hibir eye boyun ememeyi belledik, hem de teekkr etmeyi. Mevlna Celleddin Rmi, insanla rm maalesef nimetleri inkar iinde becerikli olduklarn anlatr. Hazr bulan emek ekmeden bollua ve bahtiyarla kavuan kiilere, ede- El-Hucurat Suresi,14. Ayet-i Kerime; Veled zbudak, li, 2 9 ; Taliiru'l-Mevievi, V I , 1 2 9 .

169

biyatmzda ve dnya edebiyatlarnda Mirasyedi tabir edilmektedir. Bu kiinin zellii, zahmetsizce mirasa konmas dolaysyla, deer bilmez oluudur. Konya'da, eski inaatlar alp ykan ve malzemeleri ikinci el olarak satan, bazan da hazr evleri alp satan bir rahmetH varm. Bu zatm ad san da belli imi. ok iyi ticaret bilen bu kii, alaca hurda evleri satan kiiye u soruyu sorarm; "evi senmi yap tn, babadan dededenmi kald?". Eer cevap ikinci k ise, elini uzatr pazarla giriirmi. Birinci k olursa, almkr olmazm. Sebebini soranlara da yle izah edermi; "evi kendisi yapan kii, akti her iviyi gm olarak grr, ona gre para ister. Halbuki, miras'nm byle bir derdi yoktur. O evi deerinden de aaya satabilir. Dolay syla, birinciden mal almak mkil itir". Mehur Fars kahraman ve yiidi Rstemin evlad, babas gibi harplerde yetimedii iin, mirasyedi durumundadr. lkeye bile sahiplenmesi zordur. Ama Rstem iin byle bir ey dnlemez.

57. K i n v e Zararlar; Mesnevi, kinci Defter, 420. beyit;

Mostafa meh mi ikfet niym- eb, Jj mi hayed zi kiyne Bu leheb, "Mustafa gece yars ay ikiye bler; ebu Leheb, kininden sama sapan sylenir" .^-'^ Ebu Leheb, Peygamberimizin amcalarmdan birisi olup, ona inanmam ve zellikle kars, hep Peygamberimizin aleyhinde almtir. Kur'an- Mecidde bir sure bu hanmm kt fiilinden ve teki dnyada grecei cezadan bahseder. "Odunlar yklenmi bir kadm" olarak adlandrlr. pi omuzunda ve devaml Cehenneme ate olacak odunlar tayan. Dnya'da iken Muhammed Mustafa'nm geecei
" - Veled elebi zbudak, Tercme, II, 3 3

170

yollar dikenlerle kirleten bu hanm, teki amca ve yengelere gre bahtsz idiler. kinci olay bir mu'cizedir. Aym akk; ikiye blnmesi, o gece yolda olan kervanlarm halkmdan da dinlenmi bir hadisedir, kutlu bir olaydr. Mustafa bu m'cizesiyle, amca da teki ktlyle hep anlacaklardr. Amcalardan ebu Talip ve Hamza gibi, gzel sfatlarla ve sevgi ile anlanlar da vardr, keza yenge ve halalardan da. Kin ahlaki bir dklktr. Burada, dmanlm ebediletirilmesi ve srdrlmesi gibi bir hata mevcuttur. Kindar insan, kardakinin hakl veya haksz bir hatasm unutmaz. Onun intikamn almak iin frsatlar gzler. Halbuki, insanlkta af gibi bir kurum daha var dr. Olaylar srdrmemek; unutmak ve intikamc olmamak. zellik le kin, insanda din haline gelirse, arhk onun karakteri ve ana ahlak olursa, o kiinin yz hibir zaman glmeyecektir. Kurey'ten pek ok kimse bu aftan yararland. Af iki tarafl oldu; efendimiz onlar balad. Birka tanesi hari. Onlar iin, "Kabe'nin rtsne bile ya pm olsalar, af olunmayp ldrlmelerini istediler. nk, Araplarda bir adet vard, Harem'e sman kimseye klm kaldrlmaz, o kimsenin hayata balanr. Fakat onlarm da araya giren baz sevdik leri araclyla mslman olduklarm grnce hepsine "entum etTuleka!" bugn hepiniz zad olundunuz!" buyurdular. Soylarmdan gelen ocuklar, bu sfatla asrlarca ndler. Dedelerinin byle bir lutfa uramasm, kendileri asmdan n sebebi saydlar. Kurey de ii srdrmedi. Onlar da dmanl sona erdirdiler. ahsi krgmlklar bir tarafa, kkl olarak "Muhammed ve slam dmanl fikri" zamanla deiti.

171

58. E m a n e t e Ri'ayet; Mesnevi, kinci Defter, 548. beyit;

Ez to hahem n e men ddem be to. Bz dih n e firistdem be to, Goft Peygamber ke; "destet her e burd, Byede der akbet vpes supurd, "Sana verdiimi senden isterim, onu iade et!. Peygamber dedi ki; " elinle aldn geri vermek gerek".''* Peygamberimiz mslmanlara, emin/ gvenilir kiilik sahib in san olmalarm tlemektedir. Gvenilir insan olmak, mslmanm ilk grevidir. Peygamberimiz henz gen yatan itibaren, Kurey iinde bu sfata layk grlm, bir ok kii emanetlerini ona brak mlar, mesela hicret gecesi, o da emanetleri, yatana yatrd Hz. Ali'ye tevdi etmi, sahiplerine tek tek verilmesini emir buyurmular dr. slm dini, emanete yaplan ktl hi sevmedii iin, iki yz lln, alametlerinden birisi olarak da, emanete hiyaneti gsterir. Birisine verdiiniz bir mal, bir avadanlk, eer verildii gibi gelirse ne ala. Bir hizmet yapm olur. Ama o malzeme, bozularak gelirse, ite o zaman emanete dikkat edilmedii anlalr. Bunun iin, bir ok kii, konu komuya emanet vermeyi brakmtr. Trk dilinde; "komuya darlan avadanlk sahibi olur" atasz bu meseleyi aklar. Verilen her ey, almd gibi geri verilmediinden, komulara hacet verilmez olmu, sonunda komusuna kzan, gitmi kendisine lazm olan o avadanl ve aleti alp kendi evine koymu. Artk bu kii, onun ze rine titrer, ona gz gibi bakar ve kimseye de vermez. Ayn malze meden iki tane evine alp koyanlar da duymaktayz. Birisi kendi evi iin, dieri isteyen komularmm hizmetine sunulmak zere. Bu tr insanlar, artk o malzemenin bozulup, yok almasma da fkelenmemekte, yerine hizmet iin yenisini almaktadrlar.

- Veled elebi zbudak, Tercme, II, 4 2

172

El-Emin Hakkm esmasmdan bir isimdir. Ayn isim Nebiyy-i Ekremin hemehrileri tarafmdan taklan adlardr. Trk rf ve anane si de, evlatlarma Mehmed Emin ismini uygun grmtr. te nemli olan, Mehmed'lerin bu Eminlik vasfm zedeleyici hareketten kammalardr. Sadece Mehmed'ler deil, btn m'minler.

59. P e y g a m b e r i n creti O l u r m u ? ; Mesnevi kinci Defter, 574. beyit;

Her nebiyyi goft b kavm ez safa, "Men ne hahem mozd-i peygam ez oma. Men delilem, Hak omara moteri, Dd Hak dellaliyem her do seri, iyst mozd-i kr-i men ? diydar- yr!. Ger e hod B u Bekr bahed il hezar. il hezr- nebed mozd-i men, Key boved; ibh-i ebeh dorr-i Aden? "Her Peygamber, kavmine aka; "ben, sizden peygamberlik iin cret istemiyorum. Ben delilim, mteriniz Tanrdr. Tanr, be nim tellallm iki batan da verdi. Benim cretim dosta kavumak tr. Ebu Bekir krk bin dinar verdi ama, onun krk bini benim cretim deil ki. Hi boncuk, Aden incisine benzermi" demitir.^^ "Sizden cret istemiyorum. Benim hizmetimin karlm Allah verecektir". Bu gzel sz birok Peygamber mmetlerine sylediler. Onlar Hak dine ardlar. Bir al-verite Allah teala taraf olursa, o alveri kutsi bir alveritir. Ama kullarm byle bir al-verie fakatlar olamaz. Onun iin, Allah'la al-verii istemek tehlikeli bir itir. "Ya Rab, bizi seninle ah-veriten koru" demek, ciz beerin ya paca en g;zel duadr. "Cennet karhmda AUah'm, Mslman" - ( Veled elebi zbudak, Tercme, 11, 4 4

173

larn mallarm ve canlarm satm almas", yle mel-i erifte ve tefsir kitabmda okunduu kadar kolay bir i olmasa gerek. Hz. Peygambe rin getirdii yce dini yaymak iin ebu Bekir es-Sddik krk bin dinar verdi. Ama bu Muhammed aleyhisselama verilen bir cret deildir. Muhammed'e verilecek cret Allah tarafmdan verilecek olan Aden ncisi gibi ecirler kmesidir. Yoksa, atm, inein boynuna taklan bon cuk hkmndeki dinar ve dirhemler deil. Toplum hayatmda. Peygamber ahlakl insanlarm, kardeleri du rumunda olan m'minlere yapklar hizmetler, sadece ecri Allah'a braklan hizmetler olmamaldr. Bir Peygamber hizmetinin karl n Allah'tan aldn syleyebilir. Bu dorudur. Ama mmetin, ona kar bir takm grevlerinin olduu da unutulmamaldr. yle d nelim; mslmanlarm ileriyle uraan insanlarm da ihtiyalar var dr. Onlara kar; "siz ecrinizi Allah'tan isteyiniz" denmemelidir. Toplumda, bu konuya benzer meselelerde insanlar, bazan doru dnememektedirler. Bir misalle anlatmak istediimiz noktay akla yalm; farzedelim ki, ocuklara dini bilgiler verilecek, onlara Kur'an retilecek, cami grevleri yaplacak. Ayn ocuklara; keman ve ngi lizce dersi verilecek, bir takm hnerler retilecek. nsanlar pratik olarak kendilerini hazrlamlar; Kur'an ve din bilgileri parasz reti lir. Eer araya para girerse; o para, altm, gm, teki alemde ate olarak hocanm boynuna taklr. Ama ngilizce, keman ve dier ders lerin saatleri bellidir, taraflar hi baka trl dnmeden hemen alrlar verirler. Burada, cami hizmetleri ve Kur'an retimi, cretsiz yaplacaksa, mutlaka btn m'minler, nbetlee grev almal ve dinimizin istedii gibi, iin iine para girmemelidir. "retmen Tanr mesleine sahip kiidir. Onun madde ile ilgisi yoktur" sz doru ise, hepimizin bu grevi srayla yapmamz gerekir. Bazlarmz d ne, bir ksmmz da devaml olarak deirmene gidecekse byle bir taksim kurt taksimi demektir. "Allah hizmetini, bir takm kardeleri mizin de yapmalar" akl gereidir. Bir alimin evinin nnde, gidece i yere onu gtrmek iin be para otomobil bir anda beklerken, mrnde pazara gitmemi bu zata hrmet gsterilirken, her gn gz lerimizle grdmz, nice retmen, Kur'an muallimi ve cami hiz174

metlisi, Pazar yerinde aldklarm, poetler ellerini kesercesine evine tar. Bu bir mr byle srer. Her ikisi de ayn dinin hkmlerini yorumlayarak bu ii bylece yaparlar; birisi yatar, insanlar istihdam eder, dieri her iini kendisi grr. kisi de makbul.^^

60. Sabr Glkleri Giderir; Mesnevi, ikinci defter, beyit no; 600

Sabr ez iman biyabed serkleh, "Haysu la sabra f ela imane leh", Goft Peygamber Huda' iman ne dad. Her kira sabri nebaed der nihad. "Sabr, iman yznden batac oldu/ iman sayesinde basma tac bulabildi. Bundan dolaydr ki, sabr olmayanm iman da yoktur. Hz. Peygamber, "Tanr, gnlnde sabr olmayana iman da vermemitir" dedi.79 Dilekler ve hacetler hep AUah'm dergahma arz edilirler. KuUarma, onlarm ah damarlarmdan daha yakm olan Allah zl-celal haz retleri, bu dualara icabet eder. Dilekleri yerine getirir, skmtlar gide rir. Kul, duadan sonra bir imtihan devresi geirebilir, "duam kabul olunmad!" diyebilir. Beklemesi, sabretmesi gerekebilir. Tela gs termeden, gnl holuu ile, Allah teala hazretlerine itimad ederek sabr imtihann aarsa, o baarm olacaktr. nk sabr, "btn glklerin giderilip, genilie eriilrriesinin anahtardr". Ankaravi'nin belirttiine gre Celaleddin Rmi, bu beyitleriyle u hadislere atf yapmaktadr; "Sabr imann badr", "Sabr, imanm yarsdr", "Sabr olmayanm iman da yoktur", "mana gre sabr, tpk gvdeye gre ba gibidir". Bedi'u'z-zaman Firuzanfer, Hz.Ali'ye nispet ettii bir haberi Nehc'l-Belaa erhinden nakleder. Bu nakUde

- Ankaravi, 11,52. Ayrca Bkz., er-Risalet'l-Kueyriyye, 8 5 - 8 6 , Msr basks, Tsz. - Veled elebi zbudak, Tercme, II, 4 6

175

imam Ali Kerramallah vecheh yle buyurur; "sabra sarlmanz tavsiye ederim. nk, imana gre sabr, pk vcuda gre ba gibi dir. Basz vcudun da bir deeri yoktur. Sabrsz imanm da ayn ekilde deeri yoktur".^" "Ya Hac sabr!, ya hac Sabr!". yi gzel, de hac'nm sabrn taracak ileri yapmama sabrm neden siz gstermiyor sunuz?. Hac neye sabredecek?. Dinin yasaklad eyleri, insanlarm gzne baka baka yapan, m'min kardelerini eziyetlere garkeden kiinin kt hareketlerinemi sabredecek?, yoksa ona doruyu anlatp, onm kt lk yapmasna engelmi olacak?. te iyice ayrd edilmesi gereken nok ta budur. Siz istediiniz densizlii yapacaksnz, kardaki hep sabre decek; siz eki olup aleme vuracaksmz, onlarm grevi de, rs gibi sabrla vakarla oturup darbelere dayanmak olacak ylemi?.

61. Dertler ve Dermanlar; Mesnevi, ikinci defter, beyit no; 682

Geri tu hesti kunun gafil ez an, Vakt-i hacet Hak koned unra iyan, Goft Peygamber ki; "Yezdan- Mecid, Ez pey-i her derd derman aferid". "Sen imdi, O'ndan gaflettesin ama ihtiya vaktinde Tanr onu izhar eder. Peygamber, "kadri yce Tanr, her derde bir derman ya ratt" demitir" .8' Mevlna dert-derman ikilisini, dnyada birlikte yaratlm var lklar olarak grr. O'na gre varlk alemi areler ile dopdoludur. AUah'm ifa veren gcnden ve esmasmdan, hatta tedavi iin hareket etmekten gafil olmamak esastr. htiya grlmeden, minnetsiz ve tezelzlsz bir hayat, bir yaama tercih edildii durumlarda, derman
- Bediu'z-zeman Firuzanfer, Aiadis-i Mesnevi, 47.(Nehc'l-Be!aa erli, IV, 279'dan naicien). - zbudak, 11,52; Mesnevi, VI, 2 3 0 .

176

konusunda, Allah zl- celale bile minnet etmeme gibi bir nevi krlk iinde kaldmz iin, areler bize kapal kalacaktr. Tbba ar bel balama da bu krlk iine dahildir. Ama Allah karsnda, muhta lmz, kulluumuzu ve aczimizi bilip, ubudiyyetimizi ona arzedince; Allah, areyi bize belirler. are, yine onun buyruk ve iznine bal olduu iin; derman da, derd de O'nun eseridir denebilir. Zaten varlklardaki kemal ve onlar/bizi bu kemale gtren terbiye izgisi in sanla bu gerei retmektedir. Peygamberimiz efendimiz; "hastalklarmz sadakalar vererek de tedavi yoluna gidiniz!" buyurmular dr. Bir mslman, hastalm tedavi ederken; nce ilmin altmda tabibe gidecek. Sahte tabibe gitmeyecek. Sonra, gerek ifa verenin Allah olduuna inanacak ve nc kulluk tr olarak da, muktedir olduu lde, fakire, yoksula; kendi akrabasmm ihtiyallarma sa daka verecek. Onlarm dertlerine derman olacak ve drdnc olarak, Allah'tan ifa niyaz edecek. imdi bu i bu kadar etrafl dnlmesi gerekirken, sadece tbba gvenmek, tbb terkederek, sadece ifay Allah'tan beklemek eksik olacaktr. Mesnevi'de anlatldna gre, Hz. mer gnnde kan bir yangm su ile sndrmee kalkmlar. Fakat su are olmam, mer efendimize bavuranlara o hazret; "bu kadar byk yangma su are olamaz, fukaraya sadaka veriniz!" bu yurmular. Bunlar denemekte mutlaka byk faydalar vardr. "Her derdin bir devas vardr", "Allah hibir derd indirmemitir ki, onun devasn da birlikte indirmemi olsun", "Allah her derde bir are yaratmtr"^^ neallerindeki hadisler, insan olunun aray iinde olmasn tlemektedir. Bu haberler iinde, gnahlardan af dilemeyi, gnah derdinin devas olarak gsteren bir haber de mevcuttur.83

Mesnevi'de, zahirdeki maddi dertlerin

bilinmesine mukabil,

gnl ve ahlak dertlerinin daha zor bilindiine temaslar vardr. Aya a batan dikeni grp karmak mmkndr. Ama ruha ve gnle batan dikenden nasl haberdar olunacak ve onu hangi usulle kim karacaktr?. Rmi bu noktanm ok mkil olduundan sz eder.
- Buhari, el-Cami'u's-Sahih, IV, 6; Mslim, el-Cami'u's-Sahih, IV,121 ; Ahmed b. Hanbel, el-Musned, 1 , 3 7 7 , 4 1 3 , 4 4 3 . " - Ankaravi, II, 5 8 ; B . Firuzanfer, Ahadis-i Mesnevi, 4 7 .

177

62. Haset:
Mesnevi, kinci Defter, 808. beyit ve devam;

Un ebu Cehl ez Mohammed neng dat, V'ez hased hodra be bl mi ferat, Bu'l-hikem name bd u. Bu Cehl od, Ey besa ehl, ez hased na ehl od. on mokarrer od buzurgi-i rasul. Pes hased nayed kesi ra ez kabul. "Ebu Cehil, Muhammed'e uymaa utand. Hasedinden kendi sini ykseltmee, O'ndan yksek olmaa alt. Ad, Ebu'l-Hikem (hikmetli dnen, hakm olan kii, bilgi babas) idi, Ebu Cehil (kabasaba, nobran, cahil adam) oldu. Nice ehliyetli kiiler vardr ki, haset yznden n-ehil olup kalmlardr..."^* "Hz. Peygamberin gerek bykl belirince, anlald ki, ha set insan makbul olmaktan engelleyen bir ahlaktr". "Haset, odunun atei yiyip tkettii gibi, insanm iyi amellerini yer bitirir" hikmeti, unutmamamz gereken bir dstur ve bir ahlaki ke tadr. Haset, blis'i cennetten kodurmu. Cennet gibi bir gzellikler yurdundan, dnya denilen mihnet diyarna attrmtr. Mekke'nin bilgin ve akU kiisi olan ebu'l-hikem (veya ebu'l-hakem), sadece peygamberimizin, Abdl-Muttalip oullarmm bir yetimi olarak Allah tarafmdan eli seilmesine haset ederek deerini kaybetmitir. Ebu Bekirler, mer, Osman ve Ali'ler, bu tecelliye ve seie ba edikleri iin dinin ulula r olmulardr. Haset, bir baka insandaki bir gzelliin, bir nimetin, ondan ammasm istemek, onu ekememek halidir. En hafifi gbta diye anlan huydur. Bu imrenme halinde, kardaki hakkmda kt dnce yok tur. Ayn nimetin, kendisinde de olmasn isteme durumu sz konu sudur. Gpta, bir bakma tevik edici ve zendirici bir huy olarak.
** - Veled elebi zbudak, Tercme, II, 6 2

178

masum da grlmektedir. Ama haset byle deildir. Peygamberimiz; "haset, insanm gzel amellerini, sevaplarm yok eder, bitirir. Tpk, atein odunu yakp bitirdii gibi" buyurmulardr. Hasette, AUah'm taksimine raz olmamak gibi bir yanl da bulunmaktadr. Hasedin tedavisi iin ahlaklar ve tasavvuf bilginleri bir ok yol gstermekte dirler. Bunlarm bamda, kendine verilenlere insanm rza gztermesi, bakasmm durumu ile megul olmamas gelmektedir. Hasedi gider menin bir dier yolu da, "Ya Rab! Benden ziyade, u kardelerime oka ver!" eklinde dualar etmek ve dier insanlar kendisine tercih etmektir. Zamanla artk fedkrla alan insan, belki de ftri olan, irsi olan bu huydan vaz geecektir. nk, insan terbiye ve eitim kabul eden bir varlktr.

63. yilie K a t K a t Sevap; hlas, Mkfat Artrr; "Kim bir iyilik yapar, Hakkm huzuruna onu takdim ederse, ona on ka sevap verilir" sznn ok daha stnde mjdeler veren s lm dini, kulun hatalar konusunda bu katlamay yapmamakta, hatta ona bir mddet de tevbe imkan tanmaktadr. Yzlerce kat sevap verilmesi, kulun kuUuundaki ihlas, samimiyet ve hasbilikle oranh olmaktadr. zel ilahi lutuflarm ise smr ve haddi yoktur. Dilediini diledii kadar ecir ve sevapla karlad gibi, dilediini de affeder. nk, O, bakasma hesap vermeyen tek varlktr. Etrafmdaki meslektalarma hayr yapmalar iin tevikte bulunan bir mslman tc car ve sanayici; "verdiinizin yz kat bir ay iinde kesenize gir mezse, geliniz benim dkkanmdan paramz almz!" garantisini ve ren kii olarak yle bir soruya muhatap oldu: "bunu nasl garanti edebilirsin, neye dayanarak bu kadar salam konuuyorsun?" Onun verdii cevap ok hotu; "bizzat defalarca tecrbe ettiim iin, infak edenin zarar etmeyecei konusunda imanm tamdr. Allah'a gvenim sonsuzdur!" Mevlna biraz kabaca tabirimizle; "kazm gelecei yer den rdek esirgenmez" ilkesinin insan harekete geirecei fikrini bize aadaki beyitleriyle anlatr. Kur'an'daki baak benzetmesi de
179

aheser bir tebihtir. Bir tane, tam yediyz adet prl prl; akmak ta gibi buday tanesi olmakta; isterse, hudutsuz bir bala ambarlar doldurup tarmaktadr. nk, kudret onundur, acz ise kulundur. Hi layk olmadmz anda bile bize acr ve yine ltfeder.

Mesnevi,

ikinci defter, beyit; 895

Goft Peygamber; ki daned ez yakin, Daned u pada- hod der yevm-i Din. Ki yeki ra deh ivaz mi ayede'. Her zaman cud-i diger-gun zayede. "Peygamber, "kyamet gnnde verilecek karl yakinen bi len, bire on verileceini anlayan kiinin cmertlii arp durur. Bu eit bir adam, trl trl cmertlikler icad eder". buyurmaktadr. Kur'an- Kerim'de ise, "iyilik getirene/ yapana on kat verilir" buyurulmaktadr. nsanm cimriliini bilen Allah teala, yaptklar ha yr ve verdikleri sadakalarm boa gitmeyeceini, karlnn cmert kiilere verileceini, iyiliklerin faydasmm insanlara ait olduunu, zulme urayp zarar etmeyeceklerini de belirtir.^* (Leyse aleyke hudahum ve lakirmallahe yehdi men yea'. Ve ma tunfiku min hayrin fe lienfusik.. la tuzlemun)" ayeti bize bunlar retmektedir. Hz. Ali'nin; "iyi bir karlk geleceini bilen, atyyeyi cmerte verir"^'' dedii kaydedilir. Yani, zarar etmeyeceini bilen, daha c mert davranr. Burada kiinin, gelecek mkafaat bilmesinden ok, yapt ii samimi yapmas; mesela infak yapyorsa, malmm eksilme yeceine inanmas, verdiini karlksz vermee almas esastr. Bundan sonra, kendisine kat kat ecir verilecekmi, mal kat kat arta cakm onlar dnlmemelidir. nk, onlarm hepsi tarif edilen ihlas- can'a engeldir. Cmertlik insanm elinde olmadan gsterdii
85

- a.g.e., II, 6 8 ; a.g.e., VI, 2 9 8 . - E l - B a k a r a suresi, 2 7 2 . Ayet-i kerime.

" - B.Firuzanfer, Ahadis-i Mesnevi, 5 1 .

180

bir ihsan halidir. O kiinin, sonucu dnmesi sz konusu deildir. nk, fhat gerei infak ve ihsan o, kalbinden gelen ve samimi olan bir duygu ile yapar. Hatem et- Tai ile ilgili bir infak rnei anla tlr. Hatemin adrma misafir gelmi. Evde onlara ikram edilecek bir eyler yok. ok deerli bir at var. Onu kesip onlara yemek yapm. Araplarda at kesme adeti varm, yokmu bilmiyoruz ama, hikaye by ledir. Yemek sonu gelenler ezile bzle Hatem'den bir istekte bu lunmular. "Sende ok asil bir at varm, onu bize ver. Airetimizde at azald, ondan at retelim!". Hatem zr diledi ve durumu anlatt: evde size ikram edilecek hibir ey yoktu, sadece szn ettiiniz at vard, bende onu size kestim. te cmertlik budur. nn sonunu dnme, lp tartma burada mevcut deildir. Eer sylemi ise, Hz. Ali'nin ifadesini de kabul gerekir. Demek ki bu tr insanlar da vardr. Eer gelecek olanm daha byk olduunu hesaplarsa bu kii ler, cmertlii daha rahat yapmaktadrlar.

64. S d d i k ' l e r ; Mesnevi, ikinci defter, beyit no;921

on Mohammed yaft un milk u Na'im, Kurs- Meh'ra kerd der dem, u du niym. on Ebu Bekr ayet-i tevfik od, Ba onan eh, sahib o Sddik od. "Muhammed, o mlk, o nimeti buldu da, hemencecik ay' iki ye bld. Ebu Bekir, tevfik'a mazhar oldu da, yle bir Padiahm mu sahibi oldu, yle bir Padiah candan tasdik etti".^^ Kur'an- Kerim'in ez-Zmer suresinde (ayet,33). Kamerin yarl mas olay ile ilgili olarak Mevlna'nm kendisinden sz ettii Sddiyk'lk mertebesi; "doruyu getiren/doru davranan ve o'nu doru layanlar olarak" tavsif olunmaktadr. Ebu Bekr'i yrekten Peygamber
- Veled elebi zbudak, Tercme, II, 7 0

181

aleyhisselamm nbvvetini tasdik ettiren. Peygamberimizin kiilii ne olan gerek inanc ve teslimiyetidir. AUah'm btn peygamberlere olan ltuf ve ihsanlarnm sayld beyitlerden sonra gelen bu b lmde, ilahi ihsan neticesinde RasluUahm, Kamer'in yarlmas gibi geici, Kur'an gibi ebedi mucizelerle desteklendii belirtilmektedir. Peygamberlerin has ballar bulunur. Bu kiiler, ona seksiz, phe siz, ilk seferde inanp balanrlar. AkUarm altrp, bir mddet bekleyip, mu'cizeler isteyip peygambere iman geciktirmezler. te ebu Bekr es- Sddk hazretleri byle bir kiidir. Tpk, ei Hatice an nemiz, klelerden Zeyd b. Harise, ocuklardan Hz. Ali, azadllardan Bilal el- Habei gibi. Bunlar ilk m'minler halkasdr. Bu zatlarm hep sinde Rasl-i Ekrem'e iman gecikmeden vuku bulmutur. Peygamberimizin Rait halifesi ve kaympederi Hz. Ebu Bekir'e Sddk deniliine sebep olan vak'a, Mi'rac olaydr. Hz. Ebubekir'e; "senin arkada gklere sefer ettiini, Mescid-i Aksa'y gezdirilip dolatrldm sylyor, ne dersin? denildiinde, hi tereddt gster meden: "o sylemise dorudur" deyiveren ite bu tasdik sahibi ebu Bekir hazretleridir. Hz. Peygamberin bulduu ilahi nimet, "mlk ve na'im" maddi servet, mal mlk deil, tamamen manevi sultanlk; kulluk ve risalettir. Artk o, Hakkm naibidir ve onun adma i yapmaktadr. Yaplan iler ona ait deil Allah'a aittir. AUah'm da, dnyevi ve uhrevi, hatta dnyalar tesi her konuda sonsuz gcn snrlama imkan yoktur. Ay' da ikiye bler, baka ileri de yapar. Dilerse baka kainatlar ya ratr. nk fa'aln Uma yrid o'dur. Ay yzeyinde, bu yarlma se bebiyle hasl olan ve bilahare yapan paralarm izini aramak veya astrologlarm, astronomlarm sansasyonel haberlerinden "akk- ka mer" olay lehinde hkmler karmak, slm'm muhta olmad bir konuda, bylesi haberlere muhta gibi gsterilmesi anlamma gelece i iin, teknik ve mspet ilimler adma i yapyoruz zannedenler, emeklerini baka alanlara sarf ederlerse daha iyi iler yapm olurlar.

182

65. R a h m a n ' m Nefesi; Mesnevi, kinci Defter,1203. beyit ve devam;

on dem-i Rahman boved k'an ez Yemen, Mi resed suy-i Mohammed bi dehen. Ya o buy-i Ahmed-i morsel buved, K'an be 'asi der efaat mi resed. Ya o buy-i Yusuf-i hub-i latif. Mi zened ber can- Ya'kub-i nahif, Fayide'y dier ke her hiti k'ezin, Ber kenem yem suy-i ma-i me'in, K'ez kemi hit'-i divar- bolend, Pestter gerded be her d e f a ke kend "Muhammed'e Yemen'den gelen ve azsz sylenen Rahman nefesine, yahut, silere efaate gelen Ahmed'in, yahut da zayf Yakub'un canma erien gzel ve latif Yusuf'm kokusuna benziyor. suya attm her ta, Obr faydas da, duvardan koparp tertemiz da duvar biraz daha inmi oluyor".*' Gnlerce susuz kalan, bulduu bir kuyudaki azck suya, talar atmak suretiyle; hem su sesini duyarak, susuzluunu gideren, hem de kuyuyu doldurduu takdirde, su da ykselecei iin, kuru dudak larnn suya kavuacama inanan, mit dolu bir insanm hali anlatlr ken, "Nefesur'-Rahman" deyimi ile Rasl-i ekremin ifade buyurduk lar ilahi nefhay, Yusuf'un kokusunu, silere de efaati olan Ahmedi Muhtarm kokusmu (Revan- Muhammed'i) hep bu su sesine ben zetmektedir. Dnyada hep mitleri artran unsurlar olarak grd bu tarihi olaylar, susuz kii hep zikretmektedir. "Ben Rahmanm ne fesini; gzel ilahi kokuyu. Yemen tarafmdan gelir duymaktaym" buyuran peygamberimiz, bizlere de, zaman zaman her taraf saracak olan byle bir kokudan haberdar etmi, aman ona raslarsanz, zeri' - Veled elebi zbudak, Tercme, II, 9 2

her kerpi paras, yksek duvar biraz daha alaltyor. Her defasm-

183

ne doru koun, barnz ap onu gzelce kabul edin!" buyurmu lardr. Bir hadis-i erifte; "iman Yemenlidir" buyurulmutur. Bu kt'a, Islmm ilmine ve kimliine ok nemli katklarda bulunmu bir arazi parasdr. Hadis limleri kural olarak "ahslar, lkeleri ve baz fikir ve inanlar ycelten" hadisleri pek salam grmeseler de Peygamberi miz Yemen ile ilgili olarak ok gzel ve uyarc beyanlarda bulun mulardr. Glabadl hadis alimi sufi ilim mensubu Ebu Bekr, Me'ani'l-Ahbar adl gzel eserinde efendimizin bu haberlerini ver mektedir. man ve Hikmeti Yemenli olarak tantan efendimiz, onlar "ince kalpli, bazen kanar akll" kiiler olarak tantr. Hikmet Glabat'lya gre "Allah'n raz olup beendii ey olunca" onun Yemenli oluu, m'minlerin ynn o kt'aya evirmi. Yemen ksa zamanda Maverannehir ve Trk lleri Hadisiliinin temelini tekil etmitir. Musannef sahibi Abdrrezzaka ve dier muhaddislere bu mmet ok ey borludur. Esved el-Ansi ve Mseylime gibi birka sahte Peygambere kalplerinin akveriini de Glabatl bu "kalp rikkati ve za'fna" balamaktadr.

66. C e h e n n e m i n Allah'a Yakar; Mesnevi kinci Defter, 1247. beyit;

Tu misal-i Duzehi, m'mine'st, Kuten-i ate be m'min mumkinest. K'u be m'min labe-ger gerded zi biym, Guyede; bgzer zi men ey ah zud !, Hiyn ki nuret suz-i naremra rubud. "Senin misalin, mslman ile Cehennemlik kiinin misali gibi dir. M'min sayesinde. Cehennem ateini sndrmek imkan vardr. Mustafa, Cehennemin szn naklederek buyurdu ki; "Cehennem,
184

korkusundan m'mine yalvararak, padiahim abuk ge! Nurun ate imi sndrecek" der.'" Cennet ve Cehennem, imdi bile var olduklarma inandmz iki mekandr. Bunlar da Hakkm verdii grevleri yaparlar. Her birinin bamda ynetici olarak birer byk melek bulunmaktadr. Cennet'in ba grevlisinin ad Rdvan, Cehennemin'kinin ad ise Malik'tir. Bu iki mekan, sembolik ifadeler falan deildir. Hatta bunlardan, yery znde temsil grevi yapanlar bile bulunmaktadr. Peygamberimizin hane-i saadetleriyle mbarek minberleri arasmdaki maddi ve corafi mekan. Cennet olarak tavsif ve tespit olunmutur, mbarek dillerin den. Yaz gnlerindeki scak ortam da, Cehennem'in temsilcisi olarak yine peygamberimizin dilinden(min feyhi Cehennem) anlandrlmaktadr. Cenneti, ilahi tecelli ve cemal-i mutlak mahede. Cehennemi de ondan ayrlk, sevgililerden uzaklk ve bir nevi byle bir telakki, Kur'n naslaryla sabit olan bu iki varln, birer sembol halinde tak dimini imkansz klmaktadr. Mevlnanm yer yer belirttiine gre, Allah zl- celal bu iki me kan apraz olarak da kullanmaktadr. Yani atein ortasnda balar baheler, emenzar ve glzar yarat gibi, ba ve bostan ortasnda da ate yaratmaktadr. Hatta, bir hadisde; "Cennetin etrafmm sevil meyen, nefret ettirici eylerle evrili olduunu, halbuki. Cehennem deki durumun tamamen ehvet kamlayc ve insanlar ekici bir evre ve muhit ortasmda olduunu anlatr". nsan, meekkat ve zor luu amca, merkezde AUah'm rzasm ve Cennetini bulacaktr. Ama, alayie ve atafata kurban gidenler, bir mddet sonra atein sevilme yen yzyle karlaacaklardr. "Cehennemin ateini insanlar dnya dan gtrrler" gerei dorudur. Ayn ekilde, Cennet'in gzellik leri ve nimetleri de, iyi dnlrse yine buradan gider. Yani, bu iki mekana mstehak olmak, insanlarm dnya hayatlarm srdr bi imiyle alakaldr. Buna ramen, Allah insanlara acd iin, doymak bilmeyen ve "daha varm, gelsin!" lklaryla, insanlar yutan Cehenneme, kud- Veled elebi zbudak, Tercme, II, 9 4 , 95

185

ret ayayla basacak ve onu etkisiz hale getirecektir. Cehennem, bu kadar mthi olmasma ramen, en ok m'minin nurundan korkar. Bir m'minin tad, nur, ziya ve ihtiam karsmda; "aman tez ge ey m'min! nk senin aydmlm, benim ateimi sndrmekte dir" der. Atei snen Cehennem, grevini yapamayacaktr. M'min ler, imanl gitmek artiyla, eninde sonunda Cennete gideceklerdir. Bir mddet Cehennem'de t grseler de.

67. G e r e k Yz; A k l v e His; Mesnevi, kinci Defter, 1605. beyit ve devatnt;

Arap dilinde bir nesneyi dierine balama, bu balama iinde kullanlan bam kendisi, dnce ve istikamet gibi anlamlara gelen kelimenin, Trk dilindeki ak tarzmdaki ismi artk mastarl da kaybetmi, bir de hece ve hareke kazanmhr. Kimse akl, dememekte, akl demektedir. Bununla kastedilen, insan dier canllardan ayran dnce gc, temyiz kabiliyeti ve ksaca akl denilen nesnedir. Ma hiyeti de bilinmemektedir. Yokluu anmda daha ok farkedilen bu zelliimizin, ancak yaptklarm tanyabilmekteyiz. Tpk ruh, zeka, tefekkr kabiliyeti ve benzeri manevi hasletlerimiz gibi. Akl tpk zenginUk ve para gibi, insan ycelten veya alaltan bir msdak, bir deer ls olarak tanmmtir. zellikle gnmzden yz yl nce sinden balayan bir zaman izgisinde ise, gcne kimse son grme mekte, onsuz olan ilerin hepsi ktlenmektedir. Akll insan, aklsz adam, aklm seveyim, akimla bin yaa... ve dierleri. Akla uymayan bir inanc ve ahlak, hatta dini bile insan kabul etmez olmu, mar mtr. Rmi'nin dilinde akl zaman zaman ok garibandr. nk her an ak vermekte ve her an yanlmaktadr. Ama Celleddin Rmi, akln kendi alanndaki gzel baarlar ma da yer yer temas ederek, okuyucusuna yn verir. nsan bunlar okuyunca, akim ve kendisinin haddini bir dereceye kadar bilir ve anlar. zetle diyebiliriz ki, akl da bir Hak kuludur. Onun da aczi ve gszl anlar vardr. Ama
186

insanlk tarihinde yapt gzel grevler de inkar edilemez. Peygam berlerin akll insanlar olduklarn unutmayalm. Fetanet onlarm en belirgin vasfdr. stelik onlarm akdlar, vahiy otlamda gdalanm, Utarid yldzndan deil. Mesnevi diyor ki; Akl ba his zin tlasmat- d reng, on Mohammed ba Ebu Cehlan be ceng. Kafiran didend Ahmedra beer, on nedidend, ez V e y " inakka'l-Kamer". Hak zen diyde-i his-biyn-i hiy, Dide-i his, dmen-i akle'st u kiy, Dide-i hira Hoda a'm hand, Bt-pereste goft u zdd maa' hand. "Ak, bu iki renkli tlsmlar yznden Muhammed'le Ebu Cehil'lerin savat gibi, duygu ile savar durur. Kafirler Ahmed'i be er grdler. nk, O'nun Ay' bldn grmemilerdi. His'se ait gzne toprak serp. His gz, akla da dmandr, din'e de. Tanr, duygu gzne " Kr" dedi. Putperest dedi. Bizim zddmz dedi".'' Hazret-i Peygamberin "beer" oluunun, baz alimlerin konu malar arasmda sk sk vurguland u gnlerde ibret almamz ge reken bir ifadede bulunmaktadr Mevlria "Kafirler, Ahmed'in Ay' ikeye bln grmediklerinden ona beer demekteydiler" Allah saklasm. Bizimkiler tevhidi korumak ve Peygamberi ar memek adma bu ii yapmaktadrlar. Peygamberimizi azck erseniz, hemen tepenizde birisi belirip; "O bir beerdi! "tehdid ve uyarsm savur maktadr. Hasbnallah ve ni'mel-vekil!. nsan doutan Peygamber sevgisiyle dolu olarak gnderilmise, ona bu tr tehdit ve uyarlarm zarar olmamakta. Ama, sevgiyi mktesep bir vasf olarak kazanma a alanlar bu szler zmekte ve belki de i dnyalarmdaki sevgi lerini geriletmektedir. "ki renkli Tlsmlar" szyle, suret ve mana kastedilmektedir. Yani en azndan meseleyi byle grenler vardr. ve d yzler ara" - Veled elebi zbudak, Tercme, II, 123

187

sndaki ilgiyi " fark" eklinde anlayan akln, her iki mefhumun aras n bulamamas, ceng olarak tavsif olunmakta, his gznn peinden gitmememiz tlenmektedir. Baz insanlar, peygamberleri de, ayn dnce hatalar yznden, kendileri gibi insan/beer olarak grm, aradaki fark anlayamamlardr. Peygamberimizi sadece insan ola rak grme hatasma Kur'an- kerimde aflar vardr.'^ Ankaravi, kafir lerin ( esir-i his olduklar iin) Ahmed(s.a.v.)'i insan grdklerini belirtir.'3 AUah'm, "onlarm gz var fakat grmezler, kulaklar var iitmezler..." dedii, bu nokta olsa gerektir. Hidayet denilen ve yine AUah'm bir lutfu olan yardm, ferdin his ynn de hayra ynelt mekte ve ikilik, yerini doruyu seme baarsma terk etmektedir.

68. Gerei Grseydik; Mesnevi kinci Defter, 1911. beyit;

Mostafa fermud; "ger gyem be rast, erh-i un dmen ki der can- omast. Zehrehy-i por- dilan hem ber dered. Ne reved reh, ne gam-i kri haved. Ne diler tb mned der niyaz. Ne tene ra kuvvet-i ruze'v nemaz!". "Mustafa, Canmzdaki dman size olduu gibi anlatsam; yi itlerin bile d patlar... ne yol yrmee tkatlar kalr, ne bir iin tasasma derler. Ne kimsenin gnlnde niyaz etmeye kudret kalr, ne teninde oru tutmaa, namaz klmaa kuvvet" buyurdu.'* "Bir beyin, azma ylan kam birisini incitmesi" balmda geen bu beyitlerde Mevlna, bazan gerei bilememenin, kulun hay- Hud suresi, 2 7 . ayet-i kerime; brahim suresi, 10. ayet-i kerime; el-sra suresi, 47. ayet-i kerime; ei-Enbiya suresi, 3. ayet-i kerime; el-Mu'minun suresi, 2 4 . ayet-i kerime; Yasin suresi, 15. ayet-i kerime. - Ankaravi, erh-i Mesnevi, II, 36. '* - Veled elebi zbudak, Tercme, II, 146

188

rina olacana iaret eder. Bu gaflet hali, onun iin bir rahmet olmak tadr. Ylan yutan adam'a, beyin te-beri yedirmesi, atla ardma d p onu koturmas ve adamm ylan grdkten sonraki hali. Pey gamberimizin bir szyle de desteklenmektedir. AUah'm Rasl (s.a.v.) yle buyurmaktadr; "benim bildiimi bilseydiniz, az gler ok alardmz". Ankaravi; "AUahu a'lem bu hadis-i erife iaret buyurulur" di yerek u haberi nakletmektedir; "selam olsun O'na, buyurdu ki, be nim bildiimi bilseydiniz, ok alar az glerdiniz. steyerek yemek yemez, isteyerek ebediyyen bir ey imezdiniz. (zntnzden) gl gelenmek iin bir eve girmez, gsnz derek ve alayarak da lara ve ovalara derdiniz. inize sine sine yemek de yiyemezdi niz" .'^ Ayn haberi Veled elebi zbudak da vermektedir.'* Bazan insan, gerek mahiyetini bilmedii durumlar yznden bir nimet ve iyilik iinde bulunur. Ne zaman leceimizi, akbetimi zin ne olacam, kaderimizin sonucunu bemeyiimiz; hayata daha iyi sarlmamza sebep olmaktadr. Eer bunlar bize bdirilseydi, belki de yaaymzm zevki kalmazd. Gelecei dnr durur, iinde bulunduumuz hal'i deerlendiremezdik.

69. Chilin Sevgisi, kl'in Dmanl; Mesnevi kinci Defter, 1871. beyit ve devam;

Z'ate-i in zalimane dil kebab. Ez to comle; "ihdi kavmi" bud hitab, Kn-i di, der to ger te zenend. n cihan ez tr o reyhan genend, To ne un udi k'ez te kem eved, To ne un ruhi ke esir-i gam eved.
95

- Ankaravi, II, 3 6 . - Ankaravi, II, 163. Ayrca bkz., Ahadis-i f . Mesnevi, 6 1 .

189

d szed, kn- d ez sz dr, Bd key hamle bered ber asl- nr? Goft Peygamber adavet ez hired, Bihter ez mehri ke ez chil resed. "Bu zalimlerin teinden gnln kebap olduu halde daima;

"Ya Rabb, kavmimi hidayet et!" diye hitabediyordun. Sen, d aac madenisin. Seni atee atsalar bu alem, trla, fesleen kokusuyla dolar. Sen o d aac deilsin ki atete yanasm, eksilip bitesin. Sen o ruh deilsin ki gama esir olasm.... Peygamber; "akUmm dmanl, cahi lin sevgisinden yedir" dedi.'^ Akll dman, aklsz dosttan iyidir atasznn temelini tekil eden bu peygamber sz ve onlar ieren beyitler, tamamen hayatm iinden aimm misallerle desteklenebilir. Cenab- Peygamber aleyhisselam, Kurey iin dman saylan bir kiiydi. Krk yama kadar, kendisini Emin bir kii bildikleri ve ok sayg duyduklar, anlamazlklarda hakem yaptklar halde, nbv vetten sz edii onlar krk yllk fikirlerinden vazgeirdi, dman yapt. Ama yle bir dman ki, kardakilere acyan ve onlar kendine dost bilen bir dman. Olanca ktlkleri yaptklar halde o, onlarn bu davranlarmdan incinmemi; Allah ve melekler, zntyle, "Mekke'nin iki dam kavuturuvermeyi teklif ettikleri halde", "Ya rab! Bunlar ne yaptklarm, kime dmanlk ettiklerini bilmiyorlar. Bunlara hidayet ltfet. Belki nesillerinden dinimize uyan ve yardmc olanlar kabilir" buyurmulardr.

" - Veled elebi zbudaic, Tercme, II, 143

190

70. C a n Dman; Mesnevi kinci Defter, 1910. beyit

Mostafa fermud ger gyem be rast, erh-i un domen ke der cn- omaast, Zehrehay- por-dilan hem ber dered. Ne reved reh ne gam- kri haved, Ne dilera tb maned der niyaz. Ne tene ra kt-i roze vo nemaz. "Mustafa; "canmzdaki dman size olduu gibi anlatsam, yi itlerin bile d patlar. ... ne yol yrmee fakatlar kalr, ne bir iin tasasma derler. Ne kimsenin gnlnde niyaz etmee kudret kalr, ne teninde oru tutmaa, namaz klmaa kuvvet" buyurdu.'* nsanm baz bilgilerden ve haberlerden mahrum kald, Al lah'm ltfettii bir olumlu gaflet sebebiyle haya insana zehir edecek artlarm olumad durumlar vardr. Allah'tan gafil olmak ok kt bir hal olarak anlatlmaktadr. Ama bylesi bir gaflet insanm hayrma grlmektedir. Bizim dnmemiz gereken husus udur; Peygambe rimiz efendimiz de bir insan. Fakat, bizi zecek olan btn bilgiler onda mevcut bulunmaktadr. Yani, onun da az glmesi ve ok ala masn gerektiren, bizce mehul haller, onun bilgisine sunulmutur. O da, hayattan zevk almamas gerekmektedir. te bir nebi ve raslun, zel bir yaratla sahip oluu; olumsuz artlara dayankll burada grlmektedir. Bizlerin yle bir dnceye sahip olmamz da, bu beyitlerin zmnnda tlenmektedir; bizler hayatta, lsz sevin, lsz keder gstererek, normal hayatm dna kmamalyz. nk, se vinmemiz ar olursa, bizim gerek ahvalimizi bilenler bizim iin; "u insan, iinde bulunduu gerek durumu bilse, sevinemez, zn ty brakmaz, yok olur gider" demektedirler. Bu, azla sylenmese bile, hal ile sylenir. "Sen neyine sevniyorsun ki?" cmlesi, her gn
- Veled elebi zbudak, Tercme, II, 147

191

birbirimize sylediimiz bir cmledir. Biz byle deerlendiriyoruz. nk, o zatm bilmediklerini biz haber almz. Keder bahsi de ayndr. "u adam, biraz sonra AUah'm kendisi ne bahedecei luflar bir bilse, bugn zlmez, Allah'a si davran maz. Ama bilmedii iin yanhlar iinde bocalamakta" cmlesiyle halimizi gzetleyen bir arif, meselenin i yzn tanmaktadr. De mek ki, znt de, sevin de, ll ve normal olmaldr. Ne Allahtan midini kesmeli, ne de sfr mit olarak yaamal. Bu yzden, ta savvuf bykleri kulun havf ile raca ars bir mahalde bulunmasm tlemektedirler.

71. Allah'n N u r u y l a Bakanlar; Mesnevi, kinci Defter, 2023. beyit;

Mo'minem; "yenzur bi nuriUah" ode, Han o han bugriz ez te-gede!. "Ben m'minim. "M'min Tanr nuriyle bakar" srrma mazharm. Kendine gel! kendine!. Bu te-gedeyi brak! dedi".'' M'min kulun, AUah'm nuruyla bakp, o nurla gerekleri gr mesi, daha nceki defterde geen bir konudur. M'minde bir i l bulunmaktadr. Bu mihenk ta, eri ile doruyu bildirmektedir. Al lah, bir kiinin iine byle bir l koymusa, o kii bahtiyardr. Al lah'm verdii nur ile nazar etme konusu, insandaki firaset duygusu nun kaynama iaret etmektedir. Sakm m'minleri aptal zannetmeyesiniz, nk onlar akl ve firaset sahibidirler. AUah'm nuruyla ba kar ve hakikati bu nur ile grrler denilmek istenmektedir. Mesnevi'de iki tr gr ve baktan sz edilmektedir. Birincisi ba gzyle olan grtr. Bunun olabilmesi iin tane aydmlk gerekmektedir: gren gzde, grlecek eyada ve gr alan diyebi leceimiz muhitte. gz ayr bir grtr. Buna "ileri gr veya
- Veled elebi zbudak, Tercme, II, 154

192

yksek gr" ad verilmektedir. Bu gr hadiselerin sebeplerinin tesini grebilme durumudur ki Allah iimize byle bir nur ve aydmlk vermi ise bu tr gr gerekletirebiliriz. Vermemise, kii i grten mahrumdur. Hadislerde ve slm kltrnde m'min kii, AUah'm verdii bir gle bir kla ve nurla bakmaktadr. Bu bak firasetli olduu iin, m'min hi aldanmaz. Onu aldattk sananlar aldanrlar. "M' min firasetinden; olaylarn gerek yzn ve tesini grebilme niteli inden sakmmz. nk o, AUah'm nuruyla bakar" uyars unutul mamaldr.

72. m m - i M e k t u m O l u Abdullah; Mesnevi, kinci Defter, 2070. beyit ve devamv,

Ahmeda! diydi ke kavmi ez mluk, Mostemi' getend geti ho ke bol, yn reisan br- din gerdend h, Ber Arab iynha serend o ber Habe, Bgzered iyn siyt ez Basra'v Tebuk, Z'an k e ; "en-nasu ala dini'l-muluk!", Zin sebep to ez zarir-i mohtedi, R bigerdnidi vo teng medi, Ke derin fursat kem efgend in menah, To zi yrani vo vakt-i to ferah, Mozdahim mi gerdiyem der vakt-i teng, yn nesihat mi konem n'ez hm o ceng, Ahmeda! nezd-i Hoda iyn yek zarir, Bihter ez set Kayserest o set vezir, Yad-; "en-Nas me'adin.." hiyn biyar! Ma'deni bed fzun ez set hezar, Ma'de-i la'l o akiki moktenis, Bihterest ez set hezaran kn-i mis,
193

Ahmeda! iynca nedared sal-i sd, Siyne byed por zi ak o derd o dd! A'mi-i Ruen-dil med der mebend, Siyne ra dih ke hakk- ust pend! Ger do se ebleh tora monkir odend, Telh key gerdi o hesti kn-i kand? Ger do se ebleh tora tuhmet nihed, Hak beray- to gevahi mi dihed, Goft ez ikrar- alem frigam. Un ke Hak bed gevah ura e gam?!. "Ey Ahmed!, byklerin bir ksm seni dinlemeye koyulunca holandm. Belki bu ulular, dine gzelce yardmc olurlar. Bunlar Arab'a Habe'e reistir. Bunlar yznden slm dininin hreti Bas ra'y Tebk' aar. nk, "halk padiahlarmm dinindendir" diye dndn. Bu yzden de, hidayet isteyen krden yz evirdin, onun sohbetinden skldm. "Bunlar her vakit ele gemez. Sen dostlarmzdansm, vaktin de geni. Bu dar vakitte iime mani olma. Bunu sana darlarak, kzarak sylemiyorum; nasihat yollu sylyorum" dedin. Fakat ey Ahmed!, Tanr indinde bu bir tek kr, yzlerce Kayserden, yzlerce vezirden yedir, "insanlar madenlerdir" szn batrma getir. yle maden olur ki, yz binlerce mdenden daha deerlidir. Gizli kalm la'l ve akik madeni, yzbinlerce bakr madeninden de erlidir. Ey Ahmed! burada malm faydas yok. Akla, dertle dumanla dolu gnl lazm. Gnl aydm kr gelince kapy kapama. Ona nasi hat ver, nasihat onun hakkdr. ki ahmak , seni inkar etse neden aclarsm, sen zaten eker madenisin. ki ahmak seni itham etse bile Hak, sana tanklk eder. (Muhammed dedi ki;) alemin ikrarmdan fariim. Birisine Tanr tank olursa gayr sana ne gam!".' Abdullah b. Umm-i Mektum, Peygamberimizin mescidinde mezzin olan drt be bahtiyar sahabiden birisidir ve gzleri gr memektedir. Peygamberimizin, Kureyin ileri gelenlerine slm' an latt bir srada, efendimizin yanma gelerek; "ey AUah'm raslu!
' - Veled elebi zbudak, Tercme, II, 158, 159

194

Beni irad et!" isteinde bulunmutur. Peygamberimiz, onu zme mek iin, sert davranmam ama, onunla da - rivayete gre- ilgilenememi. Kur'an- kerimin ifadesiyle; "yzn ekitti ve dnd" denildiine gre, hareketleri- btn iyi niyetlerine ramen- bu ekil de tavsif olundu. Celaleddin Rmi, daha tatl bir ekilde olay anlat makta ve; "seni azarlamak ve sana fkemi bildirmek iin yapmyo rum; sen zaten bizdensin, geni zamanda seninle konuuruz, hele u azgmlarla grelim" buyurmusa da, lahi deerlendirme olaydan holanmamtr. Allah teala, onlarm a'ma m'min yanmda deerleri nin olmadn bu olayla anlatirken, Mevlna, "iki ahmak kii" diyerek, Kurey'in ileri gelenlerine hi deer vermemitir. Bu olaydan sonra efendimiz mm-i Mektum hazretlerini her grlerinde; "gel bakalm, AUah'm yznden beni azarlad kimse" diye taklr larm.

73. m a n v e nkr; Mesnevi, ikinci defter, beyit no; 2059

on ebu Bekr ez Mohammed bord b, Goft; "haza leyse vechun kazibu", on nebud Bu Cehl ez Ashab- derd, Did set akk- Kamer baver nekerd. "Ebu Bekir Muhammet'ten bir koku almca; "bu yz yalanc y z deil!" dedi. Fakat Ebu cehil, derd sahiplerinden olmad iin, yzlerce akk- Kamer grd de gene inanmad".'"' Ayine'y dil saf bayed ta der , Vainasi, suret-i zit u niku. "Gnl aynas saf olmal/zerinde buu olmamal ki, orada ir kin sureti, gzel surettten ayrd edebilesin" .'"^
- zbudak, 11,157; Ankaravi, II, 173.

195

inkar ve imann bir nasip ii olduunu anlatan bu beyitlerde. Peygamber Efendimizin(s.a.v.) iki hemehrisinin taknd tavr iyice anlatlmaktadr. Birisi, dnce ilesi ekmi, Mevlna'nm syleyii ile derd sahibi olmu, insan tanma bahtiyarlma ermi Ebu Bekir, dieri ise, o gne kadar hikmet sahibi olarak anhnasma ramen. Peygamberdeki kokuyu, belki de haset yznden alamam olan Ebu Cehil. Nasip meselesinde, kul olarak ferde deni de Mevlna anlat makta, gnl aynasmm temiz tutulmasm art komaktadr. yi ile kt, ancak orada iyice belirlenmektedir.

74. H a s t a Sahabiyi Ziyaret; a- G e n Sahabi'ye Ziyaret: Mesnevi, kinci Defter, 2141. beyit ve devam;

Ez Sahabe hcei bimar od, V'ender un bimariye on tr od, Mostafa med iyadet sy-i , on heme lutf o kerem bd hy-i . "Sahabeden biri hastaland. O hastalk yznden zayflad: ip lik gibi inceldi. Mustafa halini hatrm sormaa geldi. nk Pey gamberin huyu, tamamyla ltuf ve keremden ibaretti.'^^ Peygamber efendimiz, bir m'mine bir takm grevler dt anlatrken, "hasta ziyareti ve cenaze'yi takip de bu grevlerden ikisi dir. mmetine ltuf ve keremi bol olan peygamberimiz, bu hasta sahabi'yi de ziyaret etmilerdir. Ondan sonra olay gelimitir. Mescitte devaml etraf sprp derleyen bir genci de bir md det gremeyince onun da ziyaretine gitmitir. Ama oradaki olay ba kadr. Hatta, cenazesine katlamad, vefatm ge duyduu birisinin de kabrini buldurup, ashabiyle birlikte ona cenaze namaz klmlar dr. ne iplie dnen sahabi, bu ziyaretten ok memnun kalm, ade ta iyilemitir.
'"^-zbudak, II, 2 0 9 - 2 1 0 . - Veled elebi zbudak, Tercme, II, 164

196

75. Hasta ve lm; b- Hastalk l m Getirmez: Mesnevi, kinci Defter, 2213. beyit ve devam;

Der iyadet od Rasl-i bi nedid. Un sahabi ra be hal-i nez' did, "Naziri olmayan Peygamber, hastay dolamaa, hatrm sor maa gidince o sahabeyi lm halinde grd.'"* ne iplie dnen bu zatm ziyaretine gidildiinde hastanm hal-i ihtizarda olduu mahede olundu. htizar veya mevt sekerat hali, kiinin vefat anmm yaklat anlar demektir. Herkes artk onun, te ki alemin yolcusu olduuna hkmeder. slm Ahlakmda hasta ziyareti belirli kurallar erevesinde ger ekletirilir. Bu kurallardan biriside, hastay lm korkusundan mmkn olduka kurtarmak iin gayrettir. Ziyareti: "ok iyisiniz, hastalk lm getirmez, daha ok yaayp iyi iler yapacaksmz..." yollu konuup, hastay rahatlatinaldr. zellikle tabib olanlar iin bu szler gzel sonular vermektedir. nsan mrn belirleyen, "bir ay kald, size misafir..." gibi szler iyi deildir. nk, haklarmda byle hkm verilen nice insanlar vardr ki, tabibe ramen elli sene daha yaamtr. Tabibin hastaya bunlar sylemesi gerekmemektedir. nk tp ilminin de arp kald durumlar olabilmektedir. te Sahabe, leceini zan ettikleri bu gen ile daha uzun mddet yaa mlardr.

- Veled elebi, Tercme, 11,170

197

76. H a s t a Dirildi, yileti; Mesnevi, kinci Defter, 2252. beyit ve devam;

on Peyember did un bimar ra. Ho nevzi keerd yr-i gar ra. Zinde od , on Peyember ra bidid, Gyiya un dem mer ra ferid, Goft; "bimari mera in baht dd, K'med in soltan ber-i men bmdad. T mera shhat resid o afiyet. Ez kudum-i in eh-i bi hasiyet, y huceste reenc o bimari vo teb, y Mobarek derd o bidri-i eb, Nek mer der piri ez lotf o kerem, Hak onin rencrii dd o sakam, "Peygamber, o hastay grnce halini hatrm sordu, o hakiki dosta iltifatlarda bulundu. Adam, Peygamberi grnce dirildi, sanki o anda yeniden yaratlmt. Sahabe; "Hastalk beni bu bahta eritirdi; bu sultan, sabah amda beni dolamaa geldi. Bu suretle bana sh hat riti, saltanatma bir hudut olmayan bu padiahm kademi bereketiyle iyiletim. Ne gzel, ne mbarek ar, sz. Ne mutlu, ne kutlu hastalk, hararet, dert ve gece uykusuzluu. te Tanr bana bu koca lmda ltuf ve kereminden byle bir hastalk, byle bir illet verdi".105

Cenab- Peygamberin lutufkar ziyareti, hastanm moralini yk seltti ve konumaa balad. Onun ilk dikkat ettii ey u idi; hastalk sanki grnte bir kt hal. insan hayatmdan bezdiren eziyetli bir olay. Ama bu sayede, kinatm efendisi evimizi terife ettiler. En b yk manevi saltanatm sahibi bu. Peygamber-i zi anm gelii bana ltuf oldu ve ben salma kavutum. Bu devlete hastalk sayesinde eritim. Grnte hastalk benim zararma idi, ama asimda tama- Veled elebi zbudak, Tercme, II, 1 6 4 - 174

198

men faydama imi. Burada dikkatimizi eken bir dier nemli nokta, efendimizin hastaya onu iyi grdn ifade eden ve kalbini oka yan szleri sylemi olmas. Hasta ziyaretleri, ok fazla oturulmayan ama, hastann halini iyiletirmek iin, szle ve dier yardmlarla des tek verilen ziyaretler olmak durumundadr.

77. M e v e r e t Edilecek A k l ; Mesnevi, ikinci Defter, 2269. beyit ve devamt;

Goft ommet; "meveret b ke konim?", Enbiya goftend; "b akl- imam!, (mm)" Goft ger kdek der yed y zeni, K' nedared ray o akl-i reni, Goft; " b meveret kon v'an e goft, To hilf-i un kon o der rh of t, Nefs-i hodr zen inas ez zen beter, Z'an ke zen coz'iyst nefset koll-i er!. "mmet kiminle meveret edeHm? dediler de. Peygamberler; "mukteda olan aklla" diye cevap verdiler. Hatta soran adam; "iyi ama ya hibir tedbiri isabetli olmayan bir ocuk, yahut kadm gelince onunla da meverette bulunalmm?" deyince Peygamber; "onunla da meverette bulun, fakat ne derse zddm yap, ona aykr yola gir" dedi. Nefsini kadm bil, hatta kadndan da beter. nk kadm cz dr, nefsinse errin kll".'"* Yukarda geen baz blmlerde, kadm ile ilgili pek ok bilgi verilmitir. Burada, meveret konusu gemektedir. Meveret konusu, "meveret edilen kii, emin olmaldr" hadisinin getii beyitlerde tekrar aklanmtr. Bu beyitlerde, mukteda olabilecek akl ile me veretin gerei anlatilmakta, ama akim tanm yaplmamaktadr. Mes nevi'nin tamammdan elde edilecek fikir udur; Mevlna akl lsz
- Veled elebi zbudak, Tercme, II, 174

199

byk grme ve onu hatasz zannetme yanhs deildir. Filozoflarn, akla verdikleri am deeri benimsemez. Ama aklsz olunamayaca n da savunur. Akim yanmda bir can dnyasmm, bir kalp leminin olduuna vakftr. Ruhun, akldan ayr konularm zmnde grev yaptna kanidir. Akl iin de "vahiy ile terbiye edilmi olma" artm getirir. Akim, vahiy otlama yaylmasm art koar. Kadma ok fazla gvenen ve ar deer veren Mevlna, onu yaratlm merkezi sayar, mahluk deil, mecaz anlamda halik olarak grr. Ama kadmlarm da aresiz kald anlar belirtir. Erkek ile mkemmelleeceini savunur. Bu beyitlerdeki kadm ve ocukla istiare konusundaki tavsiyesi bir aka olabilir. Veya, gnnde yaygm olan bir kanaati belirtmi demektir. slmi edebiyatta; "viruhunne, hlifuhunne; onlarla akl danp meveret ediniz, ama, dediklerin aksi ni yapmz" haberi mehurdur. Bir ok alim, kadmlar iin bu fikre sahiptir. Kur'n- kerimde geen, kadmlarm ahitliklerinin, erkek ahitliinin iki kat kii ile olmas da, mali konular dmda da kabul edilmek istenir. Ama, baz alimlerin kanaatlar hi de yle deildir. Mesela, bir doum olaymm tespitinde, kadmm ahitlii esas almr. O tarihlerde, doumlarda erkeklerin grev almamas zerine bina edi len bu hkm, bugn iin arrim yitirmi durumdadr. nk, erkekler de douma katalmakta ve ahitlik yapabilmektedirler. Erkek, kadm, kim olursa olsun, danmada mstear olabilmesi iin, mukteda akla sahip olmas gerekmektedir. Akl kendine yr ve yardmc deilse, kadm erkek fark etmemektedir.

200

78. Sayca A z G r n e n Asker; Mesnevi, kinci Defter, 2292. beyit;

Hem onan ke leker-i unbh bd, Mer Peyember ra be em endek numd. T ber iyun zed Peyember bi hatar. Ver fzn didi, ez un kerdi hazer. Un inayet bd o ehl-i un bdi, Ahmed! Ver ne to bed- dil mi od, Kem namd ra vo Ashab- v'era. Ez cihad- zahir o btn Hoda. "Nitekim kalabahk asker de Peygamberin gzne pek az g rnd de Peygamber, tehlike grmeksizin onlara hcum etti. Eer fazla grseydi ekinirdi. Ey Ahmed!, o bir inayetti, sen onun ehliydin. Yoksa gnln ktleir, bozulurdu. Tanr, o zahiri ve btm sava, ona da ehemmiyetsiz gsterdi, ashabma da.'"'' Peygamberimizin, sava hi arzu etmemesine ramen, artlarm zorlamas sonunda, bir ok savaa ister istemez katlmlardr. Ama, bu da insanlk iin bir rahmet olmutur. Gnmz harplerini grn ce, slm'n getirdii harp hukukunun deeri bir kat daha anlalr. Harplerde ok merhametli davranan mslmanlar, kendi i kargaa larnda ok insafsz davranmlar, eer tarihilerin tespiti doru ise, onbinlerce sahabi katletmilerdir. Savalara has mucizeler vardr. Yamurlarm yamas, arazinin savaa hazr hale gelii, dmanlarm az ve m'min ordusunun kala balk grnmesi, meleklerin, slm mcahitlerine bilfiil yardmlar ve dierleri. te bu beyitlerde de byle bir durum sz konusudur. Ms lman askerlerinin gznde ok az grnen; daha doru bir deyi ile Allah tarafndan az gsterilen dman ordusuna hcum edilmi ve zafer kazanlmtr. Mute'deki gibi, kendi ordusunu byk grp bbrlenme, Uhut'daki gibi, kumandan sz tutmama, askerlik ku' - Veled elebi zbudak, Tercme, 176

201

rallarna ters den hareketler olarak, mslman orduya hep zahmet ve malubiyet getirmitir. Toparlanp tekrar saldr olmasa, neredey se sava, kar tarafn zaferi ile sonulanacakt. Ayetlerin belirttiine gre, mslman komutan ve askerlerin bir hedefi, bir de bunlarm stnde AUah'm hedefi ve arzusu bulunmak tadr. Allah, btlm her zaman yrrlkten kalkmasm isterken, mslmanlar, kendileri iin kolay ve ganimetli olan istemekteydiler.

79. Hayrsz Dua; Mesnevi, kinci Defter, 2456. beyit;

Goft Peygamber mer on biymarra, on iyadet kerd yr-i zrra, Ke meer nov'i do'ai kerdei?. Ez cehalet zehr bayi hordei? Yd ver e do'a mi goftei? on zi mekr-i neefs-i men oftei? Goft ydem niyst illa himmeti, Dr b men yd med saati, Himmet-i Peygamber-i roen kede, Piy-i hatr mede un gm ode, Tft z'an rovzen ke ez dil t dilest, Roeni ke fark- Hakk o Btle, Goft; iynek ydem med iy Rasul, Un do'a ke gofte em men bu'l-fuzul. "Peygamber, o hastay dolat, o alayp inleyen zavallnn hali ni, hatrm sordu. Sonra dedi ki; "acaba sen bir eit dua m ettin, bilmeyerek bir zehirli am yedin? Hele bir hatirla bakaym, nefsin hilesinden counca ne eit duada bulundun?". Hasta, "Hi hatirma gelmiyor. Himmet et de hatrlayaym" dedi. Mustafa'nm nur bala202

yan huzuru hrmetine duay hatrlad. Her yan aydmlatan Peygam berin himmeti, ona hatrlamadn hatrlat. Hakla btl arasn ayrdeden aydmlk, gnlden gnle alm olan pencereden parla d. Dedi ki: "ya raslallah!, bir hezeyandr ettim, imdicek duam hatrladm": '"^ Hayatta aresiz kalan, tevbe kapsmm kapandm zan eden bu kiinin ettii dua: "gnahlarmm gerektirdii azab ve cezay dnyada iken ekme istei" idi. Byle duada bulundu fakat dayanamad.

80. Y c e D a Y k l e n m e ; Mesnevi, kinci Defter, 2481. beyit;

Goft; " Hey Hey! yn do'a dier mekon!, Ber mekon to hiyra ez biyh o bun!". To e takat dri iy mur-i nej end? Ke nehed ber to onan kh-i bolend!. "Peygamber; "ne yaptm? Sakm bir daha bu duada bulunma. Kendi kkn kazp skme. Ey zayf karnca, senin ne takatm var ki byle bir yce da yklenmee kalkyorsun?" dedi. Mslman'm duas, sonucma katlanp dayanabilecei trden bir dua ve istek olmaldr. nsan lm istememeli fakat hayrl olan niyaz etmelidir. Peygamberimiz Efendimiz: "lm istemeyiniz. ok darda kalm ve istemek zorunda kalmsamz: Ya Rabbi, eer yaa mam hayrl ise benim iin beni yaat, yok lmm hayrl ise beni ldr... tarzmda Allah'a yakarmalyz" buyurmulardr. nsan acl gnlerinde "keke anam beni dourmasayd..." diyebilir. Ama, lm istenmemelidir. nk mr tayin ve tespit eden sadece Allah teala hazretleridir.

- Veled elebi zbudak, Tercme, II, 188

203

81. H e r ki Yurtta da yilik. Mesnevi, kinci Defter, 2551. beyit;

Goft Peygamber mer un bmarra. n buu k'ey seehl kon dovarra, "tina fi dri dnyana hasen!, tina fi dri ukbna hasen!". Rhra ber ma o hutan kon latif!, Menzil-i m hod to bi iy erif!. "Peygamber, o hastaya dedi ki; "sen, unu syle; Tanr, sen bize glkleri kolaylatr. Dnya yurdunda da bize iyilik ver, ahiret yur dunda da. Yolumuzu gl bahesi gibi latif bir hale getir, ey yce tan r, konamz zaten sensin"."*' Dnya ve hiret hayatmda iyilik ve Hasene istemek, bir nevi hayat boyu ve ebedi olarak iyilik dilemek demektir. Bu durum, her gn et-Tehhiyyat okumak iin namazda oturduumuz zaman, ken dimize, ebeveynimize ve btn Mslmanlara dilediimiz gzellik ler iinde gemektedir. "Rabbena tina afi'd-Dnya haseneten ve fi'lhireti haseneten ve kma azabennar.." dilei ite en kapsaml ve ha yrl bir duadr. nk burada hem iki dnya iin hakkmzda en hayrl olan istemekteyiz ve hem de ateten. Cehennem'den uzak kalmak talebinde bulunmaktayz. Bunun devammda kendimize anne-babamza ve btn din kardelerimize istifar etmekteyiz. D nelim, binlerce senedir ne kadar temiz azl insanlarm dualarm al maktayz. Bizden binlerce yl nce gelip gemi: iyi kt bir ok Mslman, gemi ve gelecek iin duada bulunmutur.

- Veled elebi zbudak, Tercme, II, 196

204

82. bdeti Geciktirmeyiniz!; Mesnevi, kinci Defter, 2613. beyit;

Goft hengm-i nemaz hr resid, Sy-i mescid zd mi byed devid, Goft; ni n i ! in garaz nebved tora, Ke bi hayri reh noma bi mera, Dozd yed ez nihan der meskenem, Gyedem ke; "psbani mi konem!". Men koca bver konem un dozd ra?!, Dozd key dned sevab o mozd ra?!. "Mustafa, mana incisini delerek; "acele edin, ibadetleri vakti gemeden yapm!"buyurdu dedi. Muaviye; "hayr, hayr... senin byle bir maksadm olamaz. Bana hayra delil olasn, imkan m var?, hrsz evime gizlice giriyor da, "bekilik ediyorum" diyor. Ben o hrsza nasl inanaym?. Hrsz, sevab ecri ne biHr" dedi."" "Accil bi's-salati kable'l-fevt ve accilu bi't-tevbeti kable'l-mevt" uyarsm zaman zaman minarelerden duymaktayz. Bu szlerle Ms lmanlar uyarlmaktadr. Denilmektedir ki: Ey Mslmanlar, size bir kardeinizin lm haberini vermek iin bu salay vermekteyiz. Ama u Nebevi uyarlar da birlikte dinleyelim: Namazlarmz vakti ge meden klmz. lm gelip bamza atmadan da Allah'a ynelip gnahlarmz iin balanma ve af isteyiniz. Ltfen Rabbimize tevbe ediniz, yalvarmz, yakarmz. Tevbe kaps her zaman aktr dncesiyle insan tevbeyi dar zamana brakmamaldr. nk, kap ak ama bizim vaktimizin olup olmad bizce bilinmemektedir. Dolaysyla frsat elde ve shhat bedende iken tevbe etmeliyiz. Bir airimiz ne gzel syler: Buyruun tut Rahmanm tevbeye gel tevbeye, tazelensin imanm tevbeye gel tevbeye.

- Veled elebi zbudak, tercme, 11, 201

205

82. Maksad; hsan Etmektir, Mesnevi, kinci Defter, 2635. beyit;

Goft Peygamber k e ; "Hak fermde est, Kast- men ez haalk, ihsan bde est, feridem t zi men sdi konend. T zi ehdem deest- ludi konend, Ni bery-i un ke t sdi konem, V'ez borehne men kabyi ber kenem, "Peygamber, "Tanr, alemi yaratmadan maksadm, ihsan et mekti. Yarattm ki benden bir fayda grsnler, balma parmaklarm bassmlar. Ben bir fayda greyim, plak adamdan bir libas elde ede yim diye yaratmadm" dedi."' Varlklarm yaratl ve sonlar, yani eski syleyi ile Mebde' ve Me'ad meselesi, gsz olan insanm merak konularmdan birisi ol mutur ve olmaa da devam etmektedir. Vahye bal grler onu Hz. Adem'le balatrken, bakalar her zaman deien nazariyeleri ile aklamaa alrlar. Tabii iyi niyetli olanlar olduu gibi, sadece din lere olan dmanlklar yznden farkl ve ilim d dnenler de bulunmaktadr. Buradaki izah tamamen farkl bir grn rndr. Ayn yolda, "AUah'm bilinmeyi ve tanmmay istedii iin varlklar yaratt..." gr vardr. Her ikisinde de, AUah'm deil yarattklarm yarar ve faidesi sz konusu olmaktadr.

"' - Veled elebi zbudak, Tercme, II, 2 0 2

206

83. D o r u , K a l b e E m n i y e t Verir; Mesnevi, kinci Defter, 2733. beyit;

Goft; "Peygamber niani dde est, Kalb o nikra mihakk bi'nhdeest, Gofte est; " el-kizbu raybun fi'l-kulub, Goft; "es-sdku tume'ninun tarb!". Dil neyrmed bi goftar-i durug. b o rugan hiy ne'frzed furug. Der hadis-i rast rm- dilest, Rstiyh dne-i dm- dilest. "Muviye; "Peygamber, nianesini bildirmi, kalpla salam anlamak*iin mehenk vermi; "Yalan kalplerde phe uyandrr, doru kalplere emniyet ve ne'e verir" demitir. Gnl, yalan szden istira hat bulmaz. Suyla ya kark olursa era aydnlk vermez. Doru sz kalbe istirahat verir Doru szler, gnl tuzamm taneleridir"."^

84 . Mnafklarn Mescid-i Drar yapmalar; a- Bir M e s c i d Yapalm; Mesnevi, kinci Defter, 2825. beyit ve devamt;

Yek misal-i dier ender kej-revi. ayet er ez nakl-i Kur'n binevi. n onin kej- bazii der cuft o tk, B Nebi mi bhtend ehl-i nifak. K'ez bery- izz-i din-i Ahmed'i, Mescidi szim o bd an mortedi. n onin kej-bazii mi bhtend. Mescidi coz mescid-i sahtend.
- Veled elebi zbudak, Tercme, II, 1 9 6 - 2 1 0

207

"Aykr gidie Kur'andan getireceimiz baka bir misal de dinlesen yerindedir; Mnafklar, buna benzer bir ift- tek oyununu da Peygambere oynamlard. "Ahmed dinini yceltmek iin bir mescit yapalm" dediler. Halbuki bu mrtetlikten baka bir ey deildi. Bu eit aykr bir oyuna girierek. Peygamberin mescidinden baka bir mescit yaptlar". slm kltrnde Takva Mescidi ve Dirar Mescidi olarak anlan iki olay vardr. Birincisi topluluu ittifak ve ikincisi ise dalmay ve paralanmay temsil eder. Bir takm siyasi sebeplerle, slm toplumu nun gcn zayflatmak ve birlii paralamak zere kurulan bir tu zaktr Drar Mescidi olay. Kur'an- Kerim genie anlatr. Peygambe rimize uslu uslu gelip, asl niyetlerini gizleyen bu insanlarm i yz n Allah, Raslne anlatr ve "Sakm orada namaza durma, sakm ha. Kurulduu gnden beri takva zere kurulu olan kendi mescidinizde namaza durunuz... nk orada ii d tertemiz insanlar bulunmak tadr. Allah da temizleri sever." Peygamberimiz vahyin uyars ile bir askeri birlik gnderip mescidi yktrm ve Mslmanlar bylece ikilikten ve paralanmak tan kurtulmulardr.

85. d- P e y g a m b e r i m i z Ancak; "Peki" Dedi; 2849. beyit: Un Resul-i Mehr-ban- Rahm, kiy, Coz tebessom cz "beli" n'aveerd piy. " O merhametli, efkatli Peygamber glmseyerek ancak "pe ki" diyebildi".

208

86. c- M e r h a m e t l i Peygamber: 2856. beyit: Hem o pervane oma an s devan. Her do dest-i men ode pervane, rn. "Siz pervane gibi o tarafa kouyorsunuz. Ben de iki elimle per vane kovmaktaym. Mnafklarm dilei zerine Peygamber, o tarafa yrynce Tanr gayreti haykrd: "Gl sesini dinleme!..

87. d- Drar Mescidi: 2863. beyit: Goft Peygamber ke: ri liyk m, Ber ser-i rhiym o ber azm-i gaza " Peygamber; " gelmee gelirim ama imdi yol stndeyiz. Sa vaa gidiyoruz, savatan dnnce o mescide giderim" buyurdu. On lar defetti, savaa gitti. O kt, o yalanc kiileri bu suretle avuttu. Dnnce Mnafklar tekrar gelip evvelki va'dini hatrlattlar. Tanr, " Peygamber, aka syle. Neticesi sava bile olsa onlarm hyanetlerini aa vur!" dedi. Peygamber de; "Ey hilebaz kavim!, susun da srlar nz sylemeyeyim" deyip, srlarmdan bir kam syleyiverdi. Derhal halleri ktleti.

209

88. e- nanlacak "Yemin" K i m i n Yemini?: 2876. beyit: Gooft Peygamber ke sgend-i oma, Rast girem yak e sgend-i Hoda?. "Peygamber dedi ki; "sizin yemininize mi inanaym, Tanrmm yeminine mi?"

% ^ %
89. f- M h r l e n e n Kulaklar: 2880. beyit: Gooft Peygamber ke vaz-e Hoda, Mi resed der g-i men hem on sada. "Peygamber dedi ki; " Tanrmm sesi, kulama dier sesler gibi gelmekte. Hak kulaklarn mhrledi de Tanr sesini duymuyor sunuz. te apak kulama Tanr sesi gelip duruyor. Adeta tortuyu saftan szmekteyim.

90. g- Y a l a n Sylemeyiniz: 2887. beyit: Bz Peygamber be tekzib-i sarih, Kad kezebtum gooft b iyun fasih. "Peygamber, yine apak onlar yalanlad ve fasih bir surette; "phe yok, yalan sylyorsunuz!" dedi. Peygamber va'dinden d nnce sahabeden birisinin gnlne inkar dncesi dt. Peygam210

ber, byle ak sakall kmil kiileri utandryor. Nerede kerem, nerede ayp rtmek, nerede haya?. Hani Peygamberler, yzbinlerce ayb rterlerdi?" dedi. Derhal yine bu itiraz, yzmz saratmasm, mah cup dmeyeyim diye gnlnden istifar etti.":"^

91. yi v e Kt; Mesnevi, ikinci defter, beyit no; 2740

yi ve kt, gzel ve irkin, slm akaidinde ok eski tarihlerden itibaren mnakaa konusu olmutur. Belli ki mesele, slm'dan nce sine hatta insanm ilk yaratl tarihlerine kadar uzanmakta. Felsefi bir deer meselesi olmadan te, Allah'm iyiyi yapma mecburluu var mdr? Yokmudur? Gibi bir soru erevesinde ele alman, aslah alallah vacipmidir? Meselesi, yine de zlm bir mesele olamamtr. nk, herkesin bak as ve meseleyi deerlendirii farkl olmutur ve olmaktadr. Kullarm eylemleri ve fiilleri asmdan iyi ve ktnn bilinmesi pratik bir yarar salayabilir. Ama asl mesele, bu pratikliin temininden ok, iin dedikodusu zerinde arlm hissettirmekte dir. te Mevlna, iin dinimizle ilgili ynn ele alm, ve zmnen; "iyi, Allah ve raslnn beendii, kt ise beenmedikleridir fik rinden hareket etmitir. Mevlna diyor ki; Goft Peygamber niani dade'est. Kalp u niku ra mihak binhade est, Gofte est; "el-Kizbu raybun fi'l-kulub", Goft; es-sdku tuma'ninun tarub". "Muaviye, Peygamber nianm bildirmi, kalp'la salam an latmak iin mehenk vermi; "yalan, kalplerde phe uyandrr, do ru, kalplere emniyet ve ne'e verir" demitir."*

- Veled elebi zbudak, Tercme, II, 2 1 7 - 2 2 2 "* - zbudak, Tercme, II, 2 0 9 - 2 1 0 .

211

eytann Hz. Muaviy'eyi Namaza Kaldrmas balmda yer alan bu beyitlerde Celaleddin Rmi, yalan ile gerein, fertlerin benli inde yapt deiikliklerden abucak anlalacam, hadisler yar dmyla anlatmaktadr. Peygamberimizin de belirttikleri gibi yalan, sahibinin iinde bir endie ve phe uyandrr. Bakalarmm, o mese leyi bilmesini istemez. Ama, doru yle deildir. Onda, oturmu bir inan, kalp huzuru sz konusudur. Doruda, kii pheden kurtul mu bulunmaktadr. Bakalarmm o doruya muttali olmalar iin nemli deildir. Belki sembolik olarak Hz. Muaviye(r.a.) ile blis'i konuturan bu blmde, ktlklerin sembol olan eytan'm iyi bir i yap, Muaviye'yi namaza ve cemaata kaldr, ona birlik ve beraberlik tleyii dikkatle incelemee deer. Peygambere ok yakm bu d nemde, birlik ve beraberlie duyulan iddetli ihtiyam, blisin bile katksyla temini dndrcdr. Sonunda blis, hafif bir sesle, ni yetini aklamakta ve "a filan!, ben seni cemaate yetiesin, devletin bile kadrini ycelten Peygamberin ardmda namaza durasm, cemaati karmayasm diye uyandrdm. Namaz vaktini karsaydm, bu dn ya, gzne karanlk grnrd" demektedir. Ankaravi, bu beyitleri aklarken. Peygamberimizin; "sana p heli geleni brak, pheh olmayan al. nk, doruluk kalpteki yatkmlk, phe ise yalandr" mbarek szn zikreder."^ onun

92. Bilen K o n u a m a z m?: Laafz der ma'ni hemie n-resan, Z'an Peyember goft "Kad kelle lisan". Gerei bilenin azm dikerler eklinde bir atasz de aym an lam belirtmektedir. "Tanr'y bilenin dili tutulur" eklinde Trkeletirilen haberin metnindeki kelime "gszleir, zayflar, ifade ede mez" gibi anlamlara gelmektedir. Bunun da sebebi vardr. Allah'
- Arkaravi, II, 219 ; Firuzanfer, Ahadis., 65.

212

bilen kii etrafl dnp konumak zorundadr. Kfr halindeki gibi cr'etli ve dncesiz sz sarfeden birisi olamaz. nk artk ne sy lediini iki kula iitmesi gerekmektedir. Bir baka hikmet daha vardr o da bu konu ile alakaldr: yani szn bittii yerde, szn ifade edemedii yerde o devreye girer bu fani olmak, yok olmak, kendinden geerek Hakk'm bakasm zayf bedeniyle haykrmak. Sa'dinin anlattma gre, ak' ve ak davasm devaml ten, barp aran blblden deil de, kendisini atee atip yok olan, akm fani vcudu ile deyen ve geriye hibir haber brak mayan Pervane'den sormalymz. nk o yanp kavrulmu k, gerekten akm. Yoksa akm szn eden tellallm yapan bir geveze deil. nk ak dnyasmda, szden ok icraat geerli imi. "Hakk k olduklarm iddia edenler bihaber kimselermi. nk o taraftan haberdar olanlardan, buraya hi haber getiren olmazm, azm diker, mhrlerlermi".

3013-3017.

Be/itler:

Lafz der ma'ni hemie n-resan, Z'an Peyember gooft "kad kelle lisan...", Notk usturlb bed der hisab, e kader dned zi erh o fitab, Hassa cerhi k'iyn Felek z perreiyst, fitab ez fitabe zerreiyst. on pedin med ke un mescid nebd, Hne-i hiylet bd o dm- Chud, Pes Nebi fermud ke un rab er kenid, Matrahay hk o hakister konid. " Sz manaya daima kifayetsiz. Onun iin peygamber; "Tanr'y bilenin dili tutulur" dedi."*
"* - Veled elebi zbudak, Tercme, II, 231

213

93. H e r A n Bir Mescid-i Drar Var; 3016. Beyit: on pedid med ke un Mescit nebd, Hne-i hiylet bod u dm-i Chud. Pes Nebi fermud ke un ra berkenid, Matraha-i hak o hakister konid! "Mnafklarm yaptklar mescid, hakiki mescit olmayp hile yurdu, Yahudi tuza olduu anlalmca. Peygamber; "onu ykm! Sprntlk, kllk, gbrlk yapm!" buyurdu. Mescidin sahibi de mescit gibi kalpt. Tuzaa sat taneler, cmertlik saylmaz ki"."^

94. N a m a z ; Mesnevi, ikinci defter, beyit no; 3235

Behr-i iyn b gft Ahmed der izat; "Daimen kurrat ayni fi's-salat!". "Ahmed bu koku iin vaazlarmda daima, "gzm namazda klanr" buyurdu. Bu hadis. Peygamberimizin daha da uzun mbarek szlerinin sadece bir parasdr. Dnyada kendisine makbul gsterilen/ sevdiri len eyleri sayarken; kadmlar, gzel kokular da zikredilir. Namaz gz aydmh, en deerli varlk olarak verilir. Hz. Enes(r.a)'den nakledilen bir rivayeti ise Ankaravi eserine almaktadr."' Beyitlerde geen gzel koku; "Raiha-i lahiyye veya Nefha-i Rabbani" olarak nitelendirilir. Ayn koku, Hz. Yakuba, binlerce millik yerden olunu haber veren
' " - Veled elebi zbudak, Tercme, II, 231 - izbudak, II, 2 4 8 ; Tbir el Mevlevi, Mesnevi erhi, VIII, 9 6 6 . ' " - Ankaravi, Mesnevi erhi, II, 2 5 4

214

kokudur. Pirahen-i Yusuf/ Yusufun gmlei'ndeki koku odur. "Revan-3 Mustafa" eklinde iirlerde yer alan da ayn koku olsa gerektir. Bir air bir msra'da; (Piyrahen-i Yusuf bved, ya hod revan- Mos tafa!) diyerek, d eyin, Yusuf'un gmleimi, yoksa Mustafanm gzel kokuumu? olduunu ayramamaktan sz etmektedir.

95. V a h y i n R u h u ve Akl; Mesnevi, ikinci defter, beyit no; 3258

Ruh-i vahy ez akl pinhanter bved, Za'nki u gaybest u zan ser bved. Akl- Ahmed ez kesi pinhan neod. Ruhi vahye' mdrek-i her can ne od. "Vahiy kabul eden ruh ise, akldan da gizlidir o. nk o, gayptr. Gayb alemindendir. Ahmed'in akh kimseye gizli deildi. Her kes onun akl ve kemal sahibi olduunu bilirdi. Fakat onun ru hundaki vahyi/ vahiy ruhunu, her can anlayamad". Bu beyitlerde iki trl akldan sz edilir. Birisi, ruh-i vahy ola rak da adlandrlan, vahye muzaf olan akl olup, ona ruh ismi verilmektedir.'2i Beeri akl bilip tanyan insanlarm pek az, vahiy ruhu olan ikinci akl ve ikinci ilim trn maalesef bilememektedirler. nk o, olduka gizlidir ve gayb alemine ait bir varlktr. Peygamberimizdeki bu stn sfat kestiren kii hidayete ermekte, O'na ve getirdiklerine hemen inanmaktadr. Akl ile vahiy, slm dnce ve bilgi kaynaklar ve problemleri sisteminin, en az dinin kendisi kadar ilgilendii bir konusudur. Mev lna bu konuda, vahyi akla tabi klmaktan ve vahyi te'vil edip, rmdan karmaktan ok, akl vahyin terbiyesi altmda yetitirme taraflsdr. "Utarit otlanda deil akim, vahyin mezraasmda yaylp

- zbudak, II, 2 5 0 ; Mevlevi, VIII, 9 6 6 . - bnu'i-Esir, en-Nihaye, II, 2 7 1 , 2 7 2 ; Ankaravi, II, 2 5 7 .

215

gdalanmas gerekmektedir" grnn sahibi odur. Yce varha ballk ve Allah RasUeri ile gnderilen dine ba emek, akllarm vahyin rehberliine verenleri bahtl kdar. Mes'ud eder. ok ince olan bu noktada, slm dini, akim dnme yetkisini, metafizik meseleler le ilgilenmesini, hrriyetini asla ksmaz. Fakat, kendi hududunu bil mesini de tavsiye eder. nk, akim hudutlar dma taan tefekkr, sahibine iyilik getirmez. Bu sebeple insanolu, yasaklanm konular da bile dnmee devam etmi; bir ksm aczini itiraf ederek bu d nceden faydalanm, bazlar da kendisini toparlayamamtr. Akl ile vahyin, kendi gerek deerleri ve ereveleri iindeki ahenkli irtibatlar, en gzel kvamda Hz.Peygamber de mahede olunur. Bu yzden, akl gzel kullanamayan din ve eriatlarm men suplar, slm dinindeki bu itidale hayran kalrlar. te vahiy ile akim izdivac, slm'm hkmlerine dirilik, her aa uygulanabilirlik veren unsur olmaktadr. Rmi'nin, akl bazan gsz gsteren iirlerini byle anlamak uygun der. Nitekim o yle der; Akl kurban kon be pey-i Mostafa, Hasbiyallah gu ki Allah em kefa. Ender iyn reh er hired reh-bin bdi, Fahr-i Razi razdan- din bdi. "Akl, Mustafa'nm nnde kurban et. "Allah'm bana yeter" de. Gerekten Allah sana vekildir. Eer bu yolda akl rehber olsayd, Fahreddin Razi, dinin gizliliklerini bilen en arif kii/rz-dan- din olur du".

216

96. Y e r y z M s l m a n l a r a Namazgahtr; Mesnevi, ikinci defter, beyit no; 3424

Aie rzi be Peygamber bugoft. Ya Raslallah! tu peyda v nhft. Her koca yabi nemazi mikoni, Mi deved der hane na-pak u deni. Goft Peygamber ki ez mehr-i Mehan, Hak necisra pak gerdaned bidan. "ie bir gn Peygambere dedi ki, a Allah'm Rasl! sen ak, gizli neresini bulursan orada namaz klyorsun; oysa evde pis, baya kii de gezip dolayor. Peygamber dedi ki; unu iyi bil ki Tanr, ulu lar iin pisi temiz yapar", Bu beyitler Peygamberimizin bir mbarek buyruunu bize ha trlatmaktadr. O, dier peygamberlere verilmeyen, fakat kendilerine ve mmetlerine verilen -en az be- zellii sayarken yle demekte dir; "yeryz bana namazgah ve temiz klmd. mmetimden bir fert, nerede olursa olsun namaz vakti girmise, orada namazm klsm". Bu haberle renmekteyiz ki, Yahudi ve Hristiyan toplumlarda, ferdi ibadet kabul olunmad gibi. Kilise ve Havra dmda da Allah'a tap ma imkan yoktur iirde, "Mehan" diye adlandrlan (bykler) sznden Ankara vi Rsuhi dede. Mesnevi erhinde; "Kibar- Enbiya ve Evliya"; Pey gamberlerin ve velilerin bykleri'ni anlar.'^^ Bu Kelimeyi, "slam kabul edenler; Mslmanlar" olarak anlamak gereklidir. Byle bir anlay, beyitlerin konumuna daha da uygundur. nk, namaz ma hallinde pislik bulunma durumunda; veli, nebi herkesin ibadeti ka bul olunmamaktadr. Fakat, dier mmetlerden farkl olarak bize, yeryznn her taraf ve namaz mahalli temiz olmak kaydyla her yerinde ibadete izin verilmitir. Bu izin, btn mmet fertlerine a-

- zbudak, II, 2 6 3 - Ankaravi, II, 2 6 3

217

mildir. Yani yeryz asimda temiz saylmtr. evredeki pislik, son radan olma/ rizi olarak kabul olunmaktadr. Bu nemlidir. Dier mmetler iin ancak, mabed ii temizdir. Bizde, namaz klmacak yer de, ayrca bir pisliin bulunmamas ararilacaktar. Yoksa, varlk ola rak yeryz doutan temiz ve ibadete elverilidir. Namazm farzlarndan biri olan temizlik, ibadet yapacak kiide ve evrede olaca gibi, mmkn ise, o kiinin ahlak ve i dnyasmda da olmaldr. nsan, ten ve can olmak zere iki dnyadan ibaret oldu una gre, ten zerindeki temizlikler yanmda, can dnyasmda da temizlik yaparsa kulluu daha gzel olacaktr. yi dndmz takdirde u hususu kabul etmemek mmkn deildir: bizim yapt mz btn temizlikler, asimda can dnyamz ve ahlakmz iin deilmidir?. Elbette bu dorudur. yle ise m'min kiiye den g rev, nerede kendisine temizlik emredilmise, orada ii bir maddemana dengesi erevesinde grmeli ve iki tarafl olarak armmaa gayret gstermelidir. Yani iteki pis bir yap, dtaki her trl temiz lii yok edecei iin, i taharet evlevviyetle art grlmelidir.

97. G z U y u r , G n l Uyank; Mesnevi, ikinci defter, beyit no; 3548

em-i men hofte dilem bidar dan, ekl-i bi-kr- mera, ber-kr dan. Goft Peygamber k i ; "aynaye tenam. La yenam(u) kalbi an Rabbi'l-enam. em-i tu bidar u dil hofte be hab, em-i men hofte, dilem der feth-i bab. "Halbuki, bil ki gzm uyur, gnlm uyanktr. Bil ki, isiz gsz gibi dururum ama, iim de var, gcm de. Peygamber; "gz-

218

lerim uyur ama. Tanr lutfuyla kalbim uyumaz" dedi. Senin gzn ak, kalbin uyuyor; benim gzm uyuyor, gnlme kap alm",!^'' iirde geen; "der feth-i bab" blmn A. Glpmarl, "gnlm kapy amada" eklinde terceme etmektedir. Metin buna daha uy gundur. Ankara'vi konu ile ilgili olarak bir hadis nakletmektedir. Hadis-i erif yledir; "Buhariden; Peygamberimiz vitir ncesi uyur lard. Kalkar, bila vudu' namaza uru klarlard. Aie (r.a.) sordu. Peygamberimiz cevap verdiler: "gzlerim uyur, fakat kalbim uyu maz". nde ehli't-tahkik bu haslet, Hz. Rasl aleyhisselama mahsusa olmasma delil yoktur. Belki ala tariki'l-verase, evliyaya myesserdir".'25

smail Rusuhi dede bu szleriyle unlar bylemektedir: Pey

gamberimizin gzlerinin uyurken kalbinin uyumamas sadece ona has bir zellik deildir. nk byle dnmeyi gerekli klan bir delil mevcut deildir. Hatta tam aksine, veraset yoluyla efendimizin bu nitelikleri Hakkm veli kuUarma da kolay kimmtr. Onlarn da gzleri uyur ama kalpleri uyanktr Ankaravi'nin bu grn savunmak mmkn olmamaktadr. nk, abdesti bozan bir fizik olay, ferdin velayeti ile deil, fizik bnyesi ile ilgilidir. Konunun uzman fakihler de, byle bir ayrm yapmamaktadrlar. Hadislerde, Peygamberimizin yan tarafma bir mddet iin uzanverdikleri de zikredilir. Uyku yerine, bir nevi din lenme hali olarak dnlrse bu uzanma, o takdirde kalkp namaz klmak herkes iin dorudur. Fakat, " hafif horlard" gibi baz kayt lar da gz nne alrsak, bu zellii sadece Peygamberimize ait grmek bizi yanltsa gerektir. Kald ki, uykunun bizzat abdesti boz duunu syleyen ilim mensubu bulunmamaktadr. Abdesti bozduu tahmin edilen olay, yatm olan kiinin bedeninden bir yelin kp kmamas durumudur.

- zbudak, II, 2 7 2 - Ankaravi, II, 2 8 0

219

98. Kardelik, Birlik-Beraberlik; "Uhuvvet, ittihat" gibi szcklerle de ifade olunan, slm kar delii Kur'anm emrettii bir grevdir. Toplu halde yaayan insanla rm, cem'iyyet halinde olabilmeleri; ite ve dta birlik iinde bulunup, beraber hareket etmeleri, mslmanlm hedefledii ahlak olgunluklarmdandr. Tabiidir ki, bunlardan beklenen bir fayda da sz konu sudur. Mslmanlk, srf kardelik olsun diye din kardeliini tavsi ye etmez. Bu tavsiye ve emirde, mutlaka idraki mmkn olan veya olamayan hikmetler ve maslahatlar, faydalar sz konusudur. Cemi yetin ahengi, oradaki huzura baldr. Sulhun, i barm ve kardeli in olmad bir toplum, dman igalindeki durumdan daha beter bir hal yaar. Mesela gnmzdeki bir musibeti rnek verelim: Allah saklasm, Irakm Amerika Birleik Devletleri tarafmdan igali ve sonrasmda grlen i huzursuzluk, katl-i am, nice susuz insanlarm yok olmas; medeniyetin, insan emeinin ve zafnanmm yok olmas, Kur'n tabiri ile "fesat fi'l-ard; yeryzn bozma ve rmdan karma" hastal, mfiflerin defolup gitmesiyle bitermi?. yle bir asayisizlik hkm srmektedir ki, dtan bakan Trkiye gibi komu, mslman lkelerin haber kanallar bile, lkesi iin canla bala arp anlar, terrist ve direnii olarak adlandrmakta. Buna m yanarsm, yoksa Allah iin cihadm, mslmanlarm dilinde ald bu pis adlandrmalaram?. Bereket ki, meselenin i yzn bilen mslman zm re, bunlara hi olmazsa kalpten zlmekte ve bir an nce i huzurun/ barm avdet etmesi iin Allah'a yalvarmakta. Cenab- Peygamber Muhammed Mustafa aleyhisselam, yce rehberimiz, Medine-i mnevvereyi teriflerinde, teslim aldklar toplumu, adeta parampara olmu bir toprak vazoyu, usta elleriyle, onardlar ve slm kardelii nin, komu dinlere olan rchanlm ve yararm bizzat gsterdiler. Artk yzlerce yl, Yahudi ve Hristiyanlar, mer b. El- Hattabm ahitnamesiyle kendi hayatlarm garanti altma alarak huzurla yaadlar. Ta ki, eski ahlakszlklar yeniden depreinceye kadar. Sonunda yine sulhu ve kardelii/ gnn deyimi ile diyalogu bozan perian eden kendileri oldu. Peygamberimizin diplomatik davranlar ve gtt
220

siyaset, iki dman kabileyi tek vcut haline getirdii gibi, Medinede kurduu dzen ile de, ayr dinin mensuplaryla, mrikleri ayn yazl metin etrafmda toplad. Bugn slmi zorbalkla sulayanlar, o gnde ne kadar huzurlu bir idarenin kurulduunu itiraf etmelidirler. Medineye yakm Yahudi airetlerinin sadakatsizlii, Hristiyanlarm, dmanlarla birlik olup Medine'deki huzuru bozmalar. Peygambe rimizin kurduu birlik ve beraberlii bozan anari ve idaresizlik ol mutur. Bu da, slama ve onun mensuplarma ait olmamtir.

Mesnevi,

ikinci defter, beyit no; 3713

D kabiyle k'Evs o Hazrec nam dat. Yek zi dier can-hun-aam dat, Kiynehay-i kuhne an ez Mostafa, Mahv od der nur-i slm u safa, Evvelen ihvan odend un dmenan. Hem o a'dad- ineb der busitan, V'ez dem-i "el-mu'minun ihveh" be pend. Der ikestend u ten-i vahid odend, Suret-i engurha ihvan bved, on fuurdi sine-i vahid bved. "Medine'lilerin iki kabilesi vard. Birine Evs, o birine Hazrec denirdi. Adeta bir kabile o birinin kanma susamt. Mustafa'nn y znden o eski kinleri slm ve saflk nuruyla mahvoldu. nce o d manlar, badaki zmler gibi karde oldular. "phe yok, sz bun dan ibaret; m'minler kardetir" nasihatiyla da, bu nefesle de karde lii braktilar, tek bir ten oldular" . 6 iirde geen ve Hucurat suresinde yer alan, mslmanlar kar de sayan/ onlara karde olmay bir grev ve bir fariza olarak ykle- Ankaravi, II, 290 ; zbudak, II, 285.

221

yen ayet-i kerime yanmda, mslmanlarm ilk gnlerine iaret eden ayeti grmek de yararl olacaktr. Al-i mran suresinin 103. Ayetinin meali yledir; "Hepiniz toptan smsk AUah'm ipine sarlm. Para lanp ayrlmaym. AUah'm, zerinizdeki nimetini dnn, hatrlaym. Hani siz, (birbirinizin) dman idiniz de O, kalplerinizi (slm'a) smdrp birletirmiti. te O'nun bu nimeti sayesinde din kardeleri olmutunuz. Ve yine siz, ate ukurunun tam kenarmda iken, oradan sizi O, (Allah zl-celal hazretleri) kurtarmta...". kinci defterdeki en son ataflarm, "birlik-beraberlik" konusunu ilemesini bir tesadf deil, bir uygun d olarak gryoruz. Mev lna'nm, Anadolu'nun birlie en ok muhta olduu dnemde bun lar sylemesini, gnmz iin de uygun bulmakta ve tarihin bu te kerrrne gnlden rza gstermemekteyiz. Keke birlik-beraberlik1er devam etseydi de, zaman zaman uyarma gerekmeseydi. Ama, durum byle olmamaktadr. Mslmanlarm (bir tek can) haline gelmeleri, birlik olmalar Peygamberimizin zerinde titredii bir husus olmutur. Bilindii gibi, dinlerde, "ii dmdan ayr insan", yani mnafk kavram vardr. Bu tabir her din iin geerlidir. Peygamberimizin gnnde bile gr len bu insanlar iin O, son derece dikkatli bir yol izlemi, onlarm nifaklarm yzlerine vurmam, normal mslmanlar gibi davranm kendilerine, bu akll siyasetleriyle de, mmeti paralamaktan sakmmtr. Uhut sava ncesinde, ordunun te birini bldkleri halde, yine de onlarla olan ilgisini kesmemitir. Peygamberimizin bu titiz stratejisi, sylenildiine gre etraf dost olmayanlarla evrili lkemiz insanmm tuttuu tek yol olmaldr. Mslmanlar paralayan hibir hareket; iman ve slm adm tasa bile geerU deildir. Dinimiz bize aklmz bamza dermeyi/devirmeyi tavsiye ederken, lke insan olarak hepimiz, dirlik ve birliimizi bozacak hareket, davran ve hatta dnceden bile uzak durmalyz.

222

Mesnevi'nin nc defterine gelmi bulunmaktayz. Bu def terde de Peygamberimize ve hadislerine yaplan atflar inceleyeceiz. Sz konusu iktibaslar ve aflarda, Mevlna Celleddin Rmi, dier defterlerdeki gibi, yine insan ahlakm ve ruh yapsn deitiren ko nulara temaslar yapmakta, bu arada yet ve hadislerle konular ss lemekte ve Peygamberimiz ile dorudan ilgili meselelere eserinde yer vererek, buradan dier konulara ve hikayelere gemektedir. Bu iktibaslarm hedefledii nokta, yine insan ve toplumun ikmali, eitilmesi ve eksiklerinin giderilerek, bar iinde bir hayatm; Allah'a kulluun n plana aimmasdr. Bu iktibaslar ilemekle biz, bata da syledii miz gibi, Mevlna'nm ve Mesnevi'nin son elli ylda kimsenin zerin de durmadklar bir zelliine temas etmek istemekteyiz. Bu zellik; eserin ve sahibinin slm imanma, kltr ve bilimi ile ahlakna olan sarslmaz balldr. Birinci defterdeki atflar verirken belirttiimiz gibi, okuyucu muza Mesnevi'yi genel anlamda tantmak ve ierdii beyitlerden, deiik alanlara ait semeler sunmak mmknd. Bunu, Mesnevi zerinde alan bir ok ilim mensubu yapm ve deiik llerde eserler yaynlam bulunmaktadr. Bizim yazmay hedeflediimiz eser, elinizdeki bu kitap; Mesnevi'nin, kimsenin temas etmedii bir zelliini ilemek ve ondan rnekler vermek eklinde idi. Yani, Mes nevi'nin, slm dinini iki ana pmar ve kayna ile ilgisi idi. Mevlna
225

Celaleddin Rmi, bir mslman alim ve sufi olarak, bal olduu Peygamberimiz Muhammed Mustafa aleyhisselam ile ve onun mba rek szleriyle ilgili eserinde neler nakletmiti?. Eserimizin te'lifinde, hedefimiz bu olunca, biz daha baka rnekler yerine, Pfeygamberimize ve hadislerine yaplan atflara yneldik. Bunlarm kk birer b lmn, yedi yl mddetle, Mevlna Sempozyum ve Kongrelerinde tebli olarak sunduk. Daha sonra bu misalleri oaltarak, elinizdeki eser meydana geldi. Sadece Farsa metinler ve onlarm Trkeleri ve rilerek mesele bitirilemezdi. Uygun grdmz aklamalar ve Mesnevi erhlerinden baz derlemeleri eserimize aldk ve onlar yer yer hikmetli bir takm iirlerle bezedik. nmzdeki yllarda, Mes nevi'nin, belirli konulara tahsis edilen dier bir takm derlemeleri ile okuyucumuza hizmet edebilirsek bahtiyar oluruz. Beyitlerin Farsa asllarn, kendi z yazsyla vermeyi biz de isterdik. Bunu yaptmz takdirde, eserin bir miktar daha uzayaca malumdur. Okuyucu kit lesinin durumunu da gz nne alarak bunu sadece latin harfleriyle verdik. Bunun da beyitlerin asln grmek isteyenlere yardmc olacajn zannetmekteyiz. Mesnevi'yi tanyan, Farsa bilen okuyucu zaten ondan yararlanabilir. Latin harfleriyle okunuun verilmedii ve sade ce Farsa kendi harfleriyle verildii zaman, bundan sadece Farsa bilenler yararlanabilecekti. Farsa orijinal metinlere hareke verilmesi hlmam bir yenilik olacak ve harekeler de istenen hizmeti yapaacakt. imdi Mesnevi'den iktibaslar grelim;

226

99. ki K u l a k ve ki Kalp; Mesnevi, nc Defter, 99. beyit ve devam;

Ba gz, kalp gz. Ba kula, kalp kula. Kalbin dili, kalbin kalbi gibi tabirler Mesnevi'de sk geen szlerdir. Bunlarm bir bl mnn nelere delalet ettiini anlamak, gerekten baka bilgilere ve farkl ruh yapma malik olmay gerektirir. Halbuki, okuyunca ne demek istediini anlamaktayz. Ama, delaleti ok daha zor anlalan bir konu olmaktadr. Kalbin kalbi, kalbin kula ve dili bylesi ifade lerdir. Dikkat edilirse grlr ki, Mevlna bu beyitlerde allmam bir tespit daha yapmakta ve yadrgayacamz bir slupla, bazan her uzvumuzu, mstakil kiilik sahibi, canl bir fert olarak ele alp; ona, bir insana, hayvana veya nebata gereken dier uzuvlar da izafe et mektedir. Mesnevi batan baa okununca grlecei gibi, onun kabu lne gre kinattaki her varlk canldr. Hatta bizim c e m a d adm verdiimiz; ta, toprak, cam, kum v.s. kendilerine has birer can tar lar ve hepsi de Allah'a kar greve hazr durumda beklerler; nk onlarm kulluklar gerei, verilen vazifeleri bi hakkm yerine getirrne zellikleri de bulunmaktadr. Mesela; "gzn eli, gzn kula, gzn kalbi; kalbin gz, kal bin kula, kalbin eli ve kalbin ruhu" bu tr tabirlerdir. Ayrca bun lar, varlklarda tam olabildii gibi, kusurlu ve eksik de olabilirler. Buna gre sar bir kalp olabilecei gibi, kr bir kalp de olabilecektir. Ne mutlu o kiilere ki, madde ve mana alemindeki uzuvlar ift ift ve ayn istikamette alr ve onu ikmal ederler. nsanm Allah'a kul luk ynnde ald eitim, bilgi ve ahlak ycelii nispetinde, ondaki bu uzuvlarm da kemale erdiini kabule mecburuz. Hi eitim gr memi, Allah' tanmayan, insanlar sevmeyen bir kiinin, kalbinin akl hibir zaman olamaz. Onun kalp tad bile yine Mesnevi'nin tespitlerine gre phelidir. nk, kalbin de; insani, hayvani ve ne batlara mahsus olan bulunmaktadr.

227

Mesnevi'ye kalp ve beden kulamz vererek dinleyelim; To nebiyni liyk behr-i gian, Berg'ha ber h'ha hem kefzenan, To nebijmi berg'hra kef zeden, G-i dil byed ne iyn g-i beden! Gu-i ser berbend ez hezl u durug! Ta bibiyni ehr-i canra ba furug. Ser keed g-i Mohammed der sohan, Ke' buguyed der Nubi' Hak (Hve uzn), Serbeser gest u eme'st in Nebi, Taze zu ma murdiast u ma sabi. "Sen grmezsin ama, onlarm gayretinden yapraklar bile dallarm stnde el rpar. Dallarm el rpn grmyorsun deilmi?. Buna can kula gerek... ten kulayla duyulmaz ki. Ba kulam alaya, yalana, dolana kapa da, aydm can ehrini gr. Muhammed'in kula, szlerin i yzn duyar. Tanr O'na Kur'nda: "O, kulam ta kendi sidir" der. Bu Peygamber, batan baa kulaktr, gzdr. Onun mer hameti stninedir. Biz de onun st emer ocuklaryz". Mesnevi'nin bu nc defterinde de. Peygamberimize ve m barek buyruklarma yer veren pek ok atf bulunmaktadr. te bu ilk atfta Mevlna, insann bir zelliinden bahsetmektedir; bu zellik, ondaki esrarengiz bir takm gizli gler ve melekeler, yani manevi organlardr. Sz konusu bu cevarih/ manevi organlar, nsana hem maddi ve hem de manevi olmak zere, Allah zl-celal tarafmdan ift ift verilen uzuvlar, onda iki tr kulam, iki tr gzn ve iki tr kal bin yer almasm dourmutur. Bunlarm bir blmn be duyu or gan ve varlklar mnakaa konusu altmc, yedinci hisler/organlar olarak zahirde grmekteyiz. tekiler ise; i idraklerimiz; yani mane vi/ ruhani kulaklarmz, gzlerimiz ve kalbimizdir. Birer manevi ek ran mesabesinde olan bu kabiliyetler gerekte bizlere; bizleri iyiye, doruya daha kolay ve salam olarak yneltmek iin lutfedilmiler- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 9

228

dir. Hadislerde belirtildiine gre insanlarm bu i imkanlar/ ekranla r krelirse, gnah yznden paslanr ve kirlenirse, onu tevbe ile saykallamak, temizleyip parl parl hale getirmek gerekmektedir. Pis, kir bir tarafa, kck bir buu ve hahlama yznden de bu gzel ekranlar istenen berraklkta vazife gremezler. Celleddin Rmi, insanlarda bulunan "ba kula"nm yalana ve bo lakrdlara kapanmasn isterken, ba gznn de Haktan gayri her eye ilgi duymamasm tenbihler. O'na gre her iki uzuv da, fer din deruni dnyasmda/mana aleminde elere sahiptir. Onlar, sahibi olan insan tarafmdan hayrda kullanlmal, iyi yerlere yneltilmelidir ler. te bu gzel kullanm anlatan bir iirinde Erefolu Rmi yle demektedir; Bir gz ki anun olmaya ibret nazarnda. Ol dmenidr sahibinin ba zerinde! Gzmzn grevi, iteki gzmzn gsterdii istikamette, olaylardan, grntlerden ibret almaktir. bretin anlam ise; bu grnty, i dnyasnda, kendi melekeleriyle yuurarak, hayat iz gisinde kendisine yardmc olacak yeni grntler ve hareketler tes pit etmektir. Yoksa, ibretsiz her nazar, insana vebaldir. Bunun iin ibretsiz olan ve haram olan baklarmz iin Kur'n- kerim; "M'min erkeklere... m'min hanmlara syle! Gzlerini kapasmlar/ baklarm yere diksinler, kt ve haram olan eylere bakmasmlar!.." buyurmutur. nk, iffetimizin korunmas, temiz ve pk kalabil memiz iin bu ibretsiz baklar terk zorunludur. Sana vebal olacak bak terketmelisin demektedir Kur'an. Eer gzmz, bozulmusa, ibretsiz bakyorsa, o zaman biz bamzn stnde, en deerli yeri mizde, kendimize dman bir varl tayoruz demektir. Akll kii de dmanm hibir zaman bamm stnde tamad gibi, mm kn olduka onu kendine yanatirmaz, yaklatrmaz. Manevi gz ve kulamzm iyi faaliyet gstermesi iin, maddi kulak ve gzmz, harice kar kapal tutmamz tlenmektedir. Yani hem zahire hem batma ak latifeler ve organlar; asl hizmetleri229

ni zahire akhk engelledii iin, normal grev yapamamakta, al amamaktadrlar. Onlarm birbirine muvazi/ paralel alabilmeleri ve kamil manada grev yapabilmeleri iin, aralarmda bir uyum salan mas arttr. Bu uyumu her ne kadar Hak ltuf edecekse de, kulun da kendine den grevi idrak ederek bu ie irade beyan edip g sarf etmesi istenmektedir. Mevlna buna bir rnek verir. Mbarek hayatlarmda herkesin szn dinledii, onlara deer verdii ve yumuak davrand iin, hemehrileri tarafmdan Peygamberimiz efendimize, Kurey'teki inanmam zmre, ahmak ve ebleh anlammda Kulak demilerdir. Araplarm bu kt ad takmalarma Kur'n- kerim yle cevap verir: "Onlardan yleleri de vardr ki. Peygamberi incitirler. Derler ki O, her sylenen sz dinleyen bir Kulak'hr adeta. De ki, evet O, sizin iin bir kulaktr, ama hayr kula !. O Allah'a ve inananlara inanr. Sizden inanan kesim iin ise bir rahmettir. AUah'm, Peygamberini incitenlere ise hazrlad elemli bir azap vardr"; "ve minhumu'llezine y'zune'n-nebiyye ve yekulune huve zn!. Kul zni hayrin lekum...lehum azabm elim" .'^^ "Can kulayla dinle. Gnl gzn a da gr!" gibi szlerle Trke'de tatl ve olduka ihatal/ kapsamh bir ifadeye de kavuan bu fikirler, kendisi eksiksiz. Kmil, bakalarm tamamlayan ve irad eden Mkemmil insanm tamlmdan ve ekmelliinden, mkemmelli inden ileri gelen, adeta ona ok gzel yaraan vasflardr. Can kulamm ve gnl gznn ak olmas, beeri sfatlardan kurtulmay gerekli klar. Bu da insanda, ahlak ve benlik alarmdan, kendisindeki eksiklerin giderilmesini, fazlalklarm da trplenmesini gerektirir. Bu mertebeye ferdin/ mridin eriebilmesi kemal ve olgunluk ister. Bu haller, yle kolayca bir rpda ve ksa zamanda kazanacak nitelikler olmayp, bir mr boyu Seyir ve Slk dediimiz, badireli bir haya tm yolcusu olmaa baldr. Bir tr kulluk ilesi, seyahati ve slubu dur. Kemalin tahakkuku ise, ancak Muhammedi bir yolla: "szlerin ayn amanda i yzn duymakla" olabilir. Aadaki bir beyitte de ileyeceimiz gibi Hz.Peygamber, mmetinin rahmet bulutudur.
. et-Tevbe suresi, 62. ayet-i kerime

230

Mevlna onu bir nevi anneye benzetir:" onun merhameti bizim iin bir stnine, bizler ise onun yanmda st emen kkleriz; Taze z ma morziast o ma sabiy. Allah ve Raslnn, m'minleri ok sevdikleri, onlarm cehenneme gitmelerine raz olmadklar hususu, dini edebiya tmzda; hem ayetlerde ve hem de Peygamberimizin yce buyruklarmda bol bol gemektedir. te orada kullanlan benzetmelerden/ te bihlerden birisi de budur. Anne evladm atee atarm? Atmaz. Allah ve rasul, bir anneden daha ok olmak zere evlatlar olan m'min lere acrlar.

100. H a k K o k u s u v e Yemen; Mesnevi, nc Defter, 160 beyit ve devam;

"Hilelere sapan koku rsvay etti. Fil, yavrusunun kokusunu bilir. "Hak kokusunu Yemen'den duyan" bendeki btl kokuyu nasl olur da duymaz?. Mustafa ta uzak yoldan koku alr da, azmzdaki kokuyu nasl almaz?. Duyar, duyar ama yzmze vurmaz, rter. yi koku da gklere kar, kt koku da".'^' By rsva keerd mekr endira, Piyl dned by- tfl- hiyra. Un ke ybed by-i Hak'ra ez Yemen, on ne ybed by-i btm ra zi men?! Mostafa on boord by ez rh-i dr, on ne ybed ez dehn- ma be hr? Mesnevi'de Hindistan'a yolculuk yapan bir tacir hikayesi var dr. Bu kii ve yol arkadalar, yolculuktan nce uyarlm; Hindis tan'da, taze fil yavrularmm etlerinden yaplan hibir yemei yememeleri tlenmitir. Yolculukta beraber olduklar birka arkadayla seyahat mddetince bu yasaa riayet eden, fakat sonra dayanamayp
- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 1 3 , 1 4

231

taze fil yavrusu eti yiyen seyyahlarn/ tacirlerin basma beklenen teh like gelip atmtr. Onlar, ziyafet sonu gzl bir uykuya dalmlar ken, arme fil gelip, hepsinin azm koklam ve yavrusunu yiyenleri yerden kucaklayarak ge kaldrp, param para etmitir. Mevlna bu hikayeden insanlara ahlaki tler vererek sonular karr, ibret almalarm salar. Gizli bir yerde yaplan hatalarn ve ilenen sularm, bir gn bir ekilde ortaya dklecei konusunda insanlar uyarr. Hatta daha da ileri giderek; fakirlerin yoksuUarm malm, parasm yiyen devlet yetkililerine; "fakirleri kimsesiz zan netmeyiniz! Onlarm anneleri Allah'tr. O bir gn gelip, azmz kok lar ve sizi yok eder" uyarsn yapmaktadr. Sahtekarm, hilebazm ve samimi insann kokular, szlerindeki ve yzlerindeki ifadeler ve salamlklar, tereddtler onlar bir bir ele verir. Bundan kurtulu olamaz. Szlerdeki kokular da byledir; bun lar samimi ise baka trl, sahte ise baka trl kokarlar. Onun iin insan, zellikle de mslman tek ynl ve samimi olmaldr.

101. iyi Niyet le Yaplan Hata Affedilir: Mesnevi, nc Defter, 172-179. beyitler;

An Bill-i Sdk der bang-i nemaz, "Hayye" ra "heyye" hemi hand ez niyaz. Ta buguftend; iy Peyember nist rast! n hata eknun ki aaz-i bina'st. y Nebiyy u iy Rasul-i kirdigar. Yek mezzin g bved efsah biyar. Hem-i Peygamber bcuid o bgoft; "Yek do remzi ez inayat- nohoft, K'ey hasan! nezd-i Hoda hej^-i Bilal, Bihter ez set Hayy o K h a ) ^ o kyl o kl!.

232

"O doru szl Bilal, ezan okurken (Hayya ale's-salah=haydin namaza!"cmlesindeki Hayye kelimesini, Heyye eklinde okurdu. Nihayet Peygambere dediler ki: Ya Raslallah! bina yeni kuruluyor, bu yaplan hata hi de doru deil. Ey Tanr habercisi, ey Tanr Ras l, ey Tanr meydanmm tek binicisi, daha fasih bir mezzin getir/ grevlendir". "Peygamber'in hiddeti cotu. Gizli inayetlerden bir iki remiz syleyip dedi ki; "Ey aalk adamlar!. Tanr yanmda Bill'in heyye'si, yzlerce H'dan, ECha'dan, yzlerce dedikodudan iyidir.'^o Niyet, insan kalbinin uygun grd yne ynelmesi halidir. Bu ynelite de mutlaka bir yarar bulunur veya, bir ktln orta dan kaldrlmas sz konusu olur. Eski dildeki syleyi ile sylersek, niyette bir def-i mazarrat ve bir celb-i menfaat olmaldr. Allah'a kullukta ve her trl fillerimizde ve ilerimizde, niyetin byk deeri ve etkisi vardr. Alimlerin bazlarma gre niyet, "beden ve ruhla birlikte, yaplacak ie doru bir yneli" demek olduu iin, dil ile sylenmesi gerekmez. Sz gelii, haftalar ncesinden, evine erzak almaa balayan bir m'min, Ramazan'a hazrland iin, ark oru tutmaa, teravih klmaa da karar vermi, o ilere doru btn benUiyle ynelmi demektir. Onun, her oru iin ayrca szle niyeti gerekmemektedir. Ama fakihlerin ve alimlerin bir blmne gre, szn ettiimiz bu "hal olarak yneli" yannda, yaplacak iin dil ile de sylenmesi; yani dil ve kalp birliktelii, kmil bir niyet iin art tr. Niyetlerin, hedefledikleri nokta asndan hepsi mutlaka iyi ol mayabilir. Kii kt ise, fiillerindeki niyetleri de kt olur. yi ise iyi. nsan istemeden, iyi niyetli bir amelinin sonu kt, kt niyetli bir kiinin eylem ve amelinin encam iyi olabilir. Burada kiiyi sorumlu tutan, niyetindeki drstlk olmaktadr. Kullar niyetlerine gre ecir alrlar; bayrsa hayr, serse serdir. Bir hadiste bu durum drtl olarak anlatlmaktadr. Bir kimse iyi bir niyetle iyi bir i ilerse, Allah ona yzlerce ecir ve sevap verir. Niyet eder, ama ii yapamazsa bir sevap ltfeder. Bir kimse kt bir
- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 14,15

233

i iin niyet eder ve onu yapmazsa veya yapamazsa, Allah o kiiye bir sevap verir. Niyet eder, ktl de yaparsa, ona sadece bir ceza yazar. Cezalar, niyetlerin durumuna gre artrlmaz. Bilenin bileme yenin cezalar kendi lehlerine deerlendirilir. Hatta, ktlk yapan iin, Allah meleklere hemen ceza yazm dememektedir. Onlara bir mddet, tevbe imkan tanmaktadr. Eer tevbe ederse, tevbesi kabul edilecek ve yine ecir alacaktr. Grld zere, kulun fiillerinin yzde yetmibeinde Allah teala onu gzetmektedir. Yzde yirmi belik blmde ise, yine ona acmakta, tevbe iin zaman tanmakta, pimanlk halinde, onu affetmekte ve ecir vermektedir. Drst niyetlerle yaplan hatalarda, kt kast aranmaz. Bu yzden onlar zararsz hatalar olarak grlmelidir. Bir de insan, nce kendi kusurlarm grmeli, onlar gidermee almaldr. Kendi ku surlu iken, bakalarmm kk eksikliklerini, hatalarm bytmek; zellikle dinde, dini hayatta; inan ve Allah'a kulluk yolunda, tama men nemsiz olan bir eyi, gaye ve hedefmi gibi gstererek, kar dakini sulamak, bunu da, toplumun huzurunu bozacak ekilde yaygmlatrarak yapmak yasaklanmtr. Celleddin Rmi burada. Pey gamberimizden nemli bir rnek getirmekte. Efendimizin tleriyle bizi, kendi kusurlarmzla babaa kalmaa armaktadr :

102. Du Kulluu Gzelletirir:


Mesnevi, nc Defter, 179. beyit;

Va meuranid ta men rz-i tan, Va neguyem ahir u aaz-i tan! Ger nedari tu demi ho der dua, Rov dua miyhan zi hvan-i Safa.

234

"ii ok kartrmayn da, ben de sizin srlarmz amayaym. nnz sonunuzu sylemeyeyim. Duada ho bir soluun yoksa, yr hvan- Safadan dua dile".'^! Bu l Mesnevi'den ok nce Kur'n- Kerimde aklanm bu lunmaktadr. Allah teala yle buyurur: "Siz kendinize bakm. Kendi kusurlarmz gidermee alm. Siz doru yoldaysanz, saptanlar size zarar vermez. Ama sonunda dolap dnp Allah huzuruna varacaksmz. O da size, yaptklarmz bir bir sayp dkecektir". Bakalarmm kusuru cemiyet dzenini bozmuyorsa, onlar af ile karlamak; bozuyorsa, yine usulne uygun olarak, onun da gideril mesi iin efkatle gayret gstermek gerekmektedir. Son beyitlerde insanm kendisine ynelip, kendi kusurlarm aramas ve onlar gider mesi tavsiye olunmaktadr. Nitekim Kur'n- kerim bu usul bize retir ve buyurur ki;"Ya eyyhellezine amenu, aleykum enfusekum! La yedurrukum men dalle ize'htedeytum. lallahi merciukum cemia, summe yunebbiukum bi ma kuntum ta'melun"; "ey inananlar! Siz kendi eksiklerinizi gideriniz, kendinize bakmz!, eer siz doru yolda olursanz, yoldan kanlar size etki edemez (siz onlar dzeltirsiniz), eninde sonunda varacamz yer AUah'm huzurudur. Yaptklarmz o, bir bir size haber verecek (ve sizleri amellerinizin karlklaryla mkafaat veya cezalandracak) tr. Hz. Ebu Bekir efendimizin ayetle ilgili bir uyarsm sylemeden geemeyeceiz. O, bu ayetin, insanlar nemelazmcla sevk etmeme si iin, yanl anlalmamasn istemekte ve uyar grevimizi hatirlatmaktadr. "nsanlar, zalimlerin ktlklerini grp de onlara engel olmaz ve bu ayeti kendilerine tutamak yaparlarsa yanl yaparlar. nk, zalim uyarlmazsa, azap toplumun tmne gelir" buyurmak tadr. nk, Hz. Peygamber onlara aynen byle anlatmtir, ayeti byle aklamtr. slm toplumlarmda, toplum ahlakm ve eylemlerini kontrol eden iki byk uyarc vardr; bunlardan birisi AUah'm murakabesi, dieri ise toplumun gzetmesidir. nsan, Allah'tan korkup, ondan
- Veled elebi zbudak, Tercme, 111,14; Glpnarl, Mesnevi Tercemesi ve erhi, III 2 1 , 68. - el-Maide Suresi, 108. Ayet-i kerime

235

utanp ahlakm ve fiillerini dzgn hale getirirken, bir taraftan da, toplumun onu grp gzetmesinden de ekinmelidir. Bu da bir ahlak gzelliidir. Topluma sayg ve toplum huzuruna katk anlamlarm tayan bu sfat, Allah'tan korkmakla birlikte gzel bir anlam ifade eder. Allah'tan korkmayp, sadece kullardan utanmak doru deil dir. Kur'n- kerim bunu ayplar. "Onlar Allah'tan korkmayp, kul lardan utanrlar.." "yestahfune minennasi ve la yestahfune minallah..." Bu denge tutturulmak. Ben hrm, bana kimse karamaz denilemez. nk, gnmz llerinde bile, kiinin zgrl, dier kardeinin zgrlk snrna varp dayanmamaldr.

103. Sabrn S o n u Selmettir; Mesnevi, nc Defter, 212. beyit;

Sabr kerden behr-i iyn nebved hara, Sabr kon "K'es- sabru miftahu'l-ferac!"., Z'in kemin bi- sabr o hazmi kes ne cest, Hazm'ra hod sabr med p vo dest. "Bunun iin sabr g bir ey deildir. Sabret!, "sabr glkle rin skmtilarm anahtardr!". Bu pusudan sabr ve ihtiyat etmeksizin kimse kurtulmad. Sabr da, ihtiyatm eli ayadr"."3 Yalvarann Allah! demesi, Hakk'm lebbeyk! Geldim kulum, dile ne dilersen, yerine getireceim! demesinin ta kendisidir. mr boyu dua eden bir kiiye birileri, "duana hi cevap gelmiyor, Allah sana lebbeyk! Demiyor; neden boa dua eder durursun?!" demesi zerine, ryada srarla dua eden bu zata, duasmm ve srarmm, ayn zamanda Allah'm lebbeyk kulum! cevabm da tad anlatilr. O zata denir ki; sen Allah! dediin srece, kapdan sana cevap geliyor demektir. Aman duay terketme. Burada sabr ve ihtiyat zerinde durulur. Mev- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 3 4

236

lna bu beytin devamnda. Peygamberlerin ihtiyat sayesinde ok g l olduklarm ve gl kaldklarm anlatr. htiyatszlk, insanda pi manl dourur ve sonunda insan zararlara urar. Beyitte geen ihtiyat ve hazm szckleri de nemli ahlaki nite liklerdir. htiyat, sabrm eli aya olunca, demek ki sabreden kii sade ce bakp durmayacak faal olacaktr. Toplumlar sabr hareketsizlik olarak anlamaktadrlar. "Belalara sabretmek", hibir i yapmadan, o musibetin zerimizden gitmesini beklemek anlamna gelmez. Sabr da, musibet olarak insanm basma geleni hayra yormak ve onun defedilmesi iin planlar yapmak; tevbe ederek, skmtmm almas ve almas iin gzyalaryla Hakka kulluk esastr. nk, geleni hayra yorduumuz zaman, insan daha gl olmakta ve dalp perianlamamaktadr. Peygamberimizin bir mbarek szlerinde belirtildiine gre, sabr denilen olgunluk ve dayankllk hali, bela'nm geldii ilk anlarda/ yani ilk sadme nmda olursa bir anlam ifade eder. lk kar lama anmda, kii olgun hareket eder, bunun Allah'tan gelen bir te celli olduunu kavrarsa, ondan sonraki dakikalarda, kendi hatalarm daha rahat grr ve musibetten syrlmanm yoUarm arar. Peygamberimiz efendimiz; "dmanla karlamay sakm arzu etmeyiniz! Ama karlarsanz da sabrediniz!" buyururlar. Yani, ga yet mtevazi bir ekilde davranp, etrafa gvde ve g gsterisi ya parcasna harbi istemeyeceiz. Fakat, birileri gelip bizi savaa zorlarsa, harbin gereklerini sabrla karlayp, dayanp, bilgi ile ve cesaretle sulhu aramaa ve ikame etmee alacaz. Bu haberden de ren mekteyiz ki, sabr pasif oturma hali deil, aksine aktifliktir, canllktr. Sabr ihtiyata ve akl bamda harekete engel deildir. Zaten sa brl kii ve toplum, akll yani hazimli bir toplumdur, ferttir.

237

104. Tedbirli Olmak Kt Deildir:


Mesnevi, nc Defter, 263. beyit ve devatnt;

Gooft hakkest iyn veli iy Sibeveyh!, "tteki min erri men ahsente ileyh!", Dosti tohm-i dem-i hir boved, Tersem ez vahet ke on fasit eved. Sohbeti bed o emir-i katu', Hom o Diy der bsitan o der zru'. Sohbeti bed o fasl-i novbahar, Z'u imaretha vo dahl-i bi omar,, Haazm on bed ke zann- bed beri. T gorizi vo evi ez bed beriy. "Hazm s'z-zann" goftest an Rasl, Her kademra dam miydan ey fudul!. Ruy-i sahra heest hemvar u ferah. Her kadem damiyst kem ran u sitah!. "ehirli dedi ki; "yavrucuum, doru ama "iyilik ettiin kiinin errinden sakm!" demiler. Dostluk son demdedir. Korkarm ki bir ey olur da o tohum bozulur. Sohbet vardr, keskin bir klca benzer; bostan, ekini kesip bier. Sohbet vardr, ilkbahar gibidir. Her taraf yapar, saysz meyvalar verir. htiyat ve tedbir ona derler ki, kt zann gideresin, kap ktlkten kurtulasm. Peygamber, "tedbir s-i zandr" dedi. A boboaz! her adm bir tuzak bil. Sahranm yz dmdz ve genitir ama, her admda bir tuzak var, kstaha komay brak \"'^^ "nsanm iini iyice kavramas, eldeki imkanm kamamas iin gayret gstermek, akll ve tedbirli hareket etmek
...""s

gibi pek ok

anlam olan Hazm, niin s-i zann olmaktadr?. Peygamberimize nis pet edilen cmlenin u ekilde anlalmas uygun grlmektedir:

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 2 1 , 2 2 - Ibnu'1-Esir, en-Nihaye, I, 3 7 9

238

"Akllca hareket, nceden meselenin olumsuz yanm dnmek ve ylece tedbir almak" yoksa, hazml kii tedbir almca, Allah'a kar su-i zanda bulunmu, ona gereken tevekkl gsterememi olma maktadr. Bir Arap atasz de ayn fikri u cmle ile anlatr: "Su'zzann smeh ve husnu'z-zann vartah" = meseleyi nce olumsuz yanmdan alp ylece yaklamak inam korur. Olumlu dnp, kendi ni tedbirsiz brakmak ise tehlikeye atlmak demektir". zellikle top lumun ynetimini ve ilerini zerlerine alanlarm, meseleleri nce ihtiyatla ters ynlerinden ele almalar, kt ihtimalleri hesaba katma lar gerekmektedir. yi ve kolay olan zaten eldedir. Mkilat aksi du rumlar iin sz konusudur. Bir nevi tedbir ve ihtiyat diyebileceimiz bu halin, hastalk / vesvese derecesine de vardrknamas arttr. Eer bu hal bir insana yerleirse, o zaman fert teebbs kabiliyetini yitirir, azmini kaybeder. Yllarca bir kyl, ehre gelir gider ve her seferinde bir dostu nun evinde kalr. Bu kallar o kadar uzar ki, kendisi de utanr ve giderken hep; "bizim kye geliniz! Orada sizleri arlarz, yle ya par... byle yaparz!..." trnden eser grlermi. ehirli kylnn azdan isteksiz kan ve gayr-i samimi olan bu davetlerine otuz sene inanmam, ama ocuklar onu zorlamlar ve kye dostlarmm evine konuk olmaa karar vermiler. Fakat kyl bunlar tanmam. Balarma bir ok bela ve musibet gelmi, yamur altmda smacak bir yer bulamamlar. Sokakta kalakalmlar. Nihayet bir rtmeye smp yamurdan korunmalarma kyl izin vermi bir artla; koyunlarma saldrmak iin gelecei beklenen kurdu gzetleyip, sry ondan korumak. Elinde silah ehirli souk ve yamur altmda bekleye bekleye donmu, nihayet sabaha yakm bir karalt grm, ona silah do rultmu, meer o da evin eeinin spas imi. Ev sahibi, yanllkla len spanm bamda alam ve "Ben spam yellemesinden tanrm! Bu kurt deildi!" diyerek zntlerini bildirmi. ehirli bunun zeri ne a arkada, spay yelinden tanrsn da, krk yllk ehirli arkadan nice tanmazsm? diyerek onun sznde yalanc olmasm yermi. te bu hikayede, ehirli ile ocuklar arasmdaki konumalarda geen bu felsefi ve ahlaki musahabeler,okuyucuya bir ok bilgi ve grg sunar.
239

105. Alk K u l l u u Bozar m?: Mesnevi, nc Defter, 421- 428. beyitler ve devam;

Evet alk kulluu bozar. nk a beden, kendisini dik tutacak imkanlardan mahrum olursa, fazilet, ahlak ve ruhani hayat adma yapabilecei hibir i yoktur. Bu umumi kural dna kan, faziletli insanlar bulunabilir. Bunlarm ne gibi byk bir skmt ve klfet al tmda olduklarm ancak kendileri bilebilir. Bu yzden Allah z'l-celal, buyruklarmda, "gcn yetmesini" art komaktadr. Btn emirler ve yasaklar, g ve takat yetmesi halinde geerlidir. lahi yardm, merhamet bizleri bu ekilde sorumlu tutmu, bize, takat getiremeye ceimiz yklerin ykletilmemesi iin Allah'tan dua ve niyazda bu lunma terbiyesi retilmitir. Peygamberimizin rettiine gre bir mslman; haramlardan var gcyle kaacak ve emirleri de gc yettii kadar yerine getirecektir. Mslman, gnn sonunda her gece yataa girmeden nce mutlaka okuduu- okumas gereken- El-Bakara suresinin son ayetle rinde, Allah'tan bir ok istekte bulunur. Bu isteklerden bazlar un lardr; gnahlarmm affedilmesi, unutup hata etmise, bu hatalarmm tamammm balanmas, baka milletlere yklenen yklerden, ma nevi skmt ve ar azaptan kurtarlmas ve nihayet, emirlerde ve buyruklarda, takati kadar sorumlu tutulmas, srtna, takatinin te sinde manevi ykler yklenmemesi gibi durumlar Allah'tan ister ve uykuya yle yatar. Mslmanlk insana nce bedenini ve ruhunu, onlarm canll n ve grev yapma kudretlerini giderecek hastalklardan korumay emreder. Bunun iin de, insanm ruh ve kalbinini biricik biniti demek olan nefsin ve bedenin gdalandrlmas, halal yiyeceklerle onun ayakta ve diri tutulmas arttr. Bu yzden slm dini cana kylmasm en byk gnah ve cinayet sayarak yasaklamtir. Beyitlerde anlat lan olay, bir ktlk ylmda. Sahabenin ekmee muhta olduu bir za manda, kulaklarm ekmek sesine ve ticaret kervanmm geliini haber veren seslere yneldii bir zamanda vuku bulmu, ekmek haberini
240

alan sahabe, efendimizi Cuma hutbelerini irad ettikleri minberde ayakta braktklarm anlaymca, Mescid-i saadete geri dnp kulluu kaldklar yerden eklemiler, ibadetlerine devam buyurmulardr; yn inev ki end Yezdan zeecr kerd, Goft ashab- Nebira germ o serd, Z'an ke ber bang-i duhul der sal-i teng, Com'a ra kerdend btl bi-direng. T nebyed digeran erzon harend, Z'an celep srfe zi ma iyon berend, Mand Peygamber be halvet der nemz, 6 do se dervi-i sabit por-niyaz, Goft-i tebl o lehv o bzergnii, ooon ton bbrid ez Rabbanii? Kad fadadtum nahve kamhn hyima, Summe halleytum Nebiyyen kima! Behr-i gendom tohm-i btl ktiyd, V'an Rasl-i Hak ra bgztiyd, Sohbet-i haayr min lehvest o ml, Biyn ke ra bgzti emi biml!, Hod ne od hrs- omara iyn yakm, Ke men'em Razzak o Hayrurrazkyn!, Un ke gendom ra zi hod rzi dihed, Key tevekkolhara zayi' nihed?!. Ez pey-i gendom coda geti ez on, Ke firistdeest gendom z'asmn?!. "unu dinle! Tanr, Peygamberin ashabma, iyi- kt nice eyler syleyip ka kere itab etti. nk kthk ylmda davul sesini duyunca, cum'a namazm hemencecik brakverdiler. Bakalar daha ucuz al masnlar, o al-verile bizim krmz onlar elde etmesinler dediler. Peygamber, namazda kendini tamamyla niyaza vermi iki yoksul la kalakald. Tanr; "davul sesi, abes iler ve ah-veri. Tanr Raslnden sizi nasl ayrd?, akm bir ekilde budaya doru dalver241

diniz de. Peygamberi ayakta yalnz braktmz. Buday iin olmaya cak tohumlar ektiniz, o Hak Rasln terkettiniz. Onun sohbeti, oyundan da hayrldr, maldan da. Hele bir gr, kimi braktm? gzn ov da bir bak. Hrsmz yznden unu yakinen bilmedinizmi ki rzk veren benim?!. Rzk verenlerin hayrls benim!". Budaya gnele rzk veren Tanr, senin ona dayanman nasl olur da zayi eder!?. Buday iin, gkyznden buday gnderenden ayrldm ha?!".'^* Cumu'a suresinde anlaldma gre, bir ktlk ylmda, am'a kadar gidip, ticaret yapan insanlar iinde barmdran ticaret kervannm, Medine-i tabire'ye geldiini, dardaki seslerden duyan ve Cu ma namazm klmaa gelmi olan cami cemaati Sahabe tarafmdan, Hz.Rasl hutbe irad ederken Minber'de ayakta braklmt. Rivayete gre, drt hanm ve yedi erkek sahabi, efendimizi dinlemee devam etmi, onlar darya kmamlardr. Bugn nasl hanmlar Harem lerde Cuma namazma katlyorsa, o gn de cum'a namazma ve btn namazlara Mescitte kalrlard. Rivayet bunu da bize retmektedir. Bir mddet sonra, yaptklar hareketin hatal olduunu anlayan ve mescide Hakkm huzuruna ve peygamberimizin yanma gelen Saha biler, namazlarm tamamlamlardr. Alk ve ticaretin kesad, toplumlar iin nemli bir olaydr. Hele bu bir ktlk zamannda olursa. Bugn bile, cemaate devaml bir kii yi, dkkan kapma gelen iki mteri cemaatten alkoymaktadr. Namaz vaktinde ticaretin durdurulmas olay gnmzde, sadece Hicaz'da devam etmektedir. Kald ki, ticaret erbabmm ekmek paras na muhta olan pek azdr. Buradan yle bir sonuca varmak mm kndr: insann nce kam doymak, sonra Allah'a kulluk iin sra gelmelidir. Tabii olan budur. Ekmek derdinde olan aile fertlerine, istediimiz kadar dinimizden sz edelim, yanl yapm oluruz. nce onlarm karmlarmm doyurulmas gerekmektedir. Tabii ve ftrata uy gun olan ekil budur. nsan ve ihtiyalarm ok iyi tanyan dinimiz, byle salam bir l getirmitir. Allah'm elisi yle buyurmaktadr: "akam yemei hazrsa, akam ezam da okunuyorsa, siz nce yemei yiyiniz!". Milletimizin nktedan blm: "hrm mescitten nce ya- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 3 3 , 3 4

242

plrutr" der. Karn doyan insan Rabbine kr hatrlar. Seyr ve sulukta riyazat; her an ekmei bulan, tok olan kiinin, beeri sfatlar dan soyunmas iin yapt bir itir. Szn ettiimiz konunun bu nunla alakas bulunmamaktadr. Zaten a olan bir de ile'ye sokmak manaszdr. nk onun her gn iledir, riyazattr. Sz konusu surenin sonunda u iki nokta ayrca aklanr: Allah katmda mkafatlar, sevaplar ve ecirler, oyundan ve ticaretten daha hayrldr. nsana rzk sunan sebeplerin en hayrls Allah'tr. nk o Hayr'r-razkyn'dir. Bu olay bize pek ok noktada yol gstericilik ve rehberlik yap maktadr. nce unu bilmemiz gereklidir; insan, ten dnyasmm canl kalabilmesi iin, almak ve binit'i demek olan vcuduna bakmak zorundadr. Bu, ona dinimizin emirlerinden birisi ve en nemlisi ol mak zere ayn zamanda yerine getirilmesi mecburi olan bir farzdr. Can diri, vcudu shhatli ve akl yerinde olanlara, dnyada ve ahirette rahat etmeleri iin, slm dini emirler, yasaklar, tavsiyeler ve menduplar sunmutur. Akl olmayana bu teklifler yoktur. Hastalar iin ise dinimiz zel indirimler ve kolaylklar emir buyurmaktadr. Diyebiliriz ki, nce ekmeimizi kazanmamz, bizlerden beklenen ilk dini ibadetimizdir. Ondan sonraki hayat, ark can bamda olan in sana btn blmleriyle alacaktr.

106. Ky Hayat Kalbi Kreltir:


Mesnevi, nc Defter, 517. hey it ve devamt;

Dih merev! Dih meerd ra ahmak koned, Akl ra b nur o b revnak koned Kavl-i Peygamber inev ey mcteba, Gur-i akl amed, vatan der rsta. Her ki der rsta bved u ruz u am. Ta be mahi akl- u nebved temam. 243

"Kye gitme. Ky adam ahmak bir hale sokar. Akl, nursuz, fersiz bir hale getirir. Ey seilmi temiz adam. Peygamberin szn dinle. Kyde yurt tutmak, akim mezardr. Kyde sabah akam bu gn kalan kiinin, akh bir ay yerine gelmez. Ky nedir? Hakikata ulamam, elini taklit ve hccete atm

eyhi"P''

"Kylerde yerleip oturmaym. nk kylerde oturanlar, kabir lerde oturanlar gibidir". Bu ve benzeri baz hadisleri bize nakleden Bedi'uz-Zaman Firuzanfer, baz kaynaklara da atflar yapar:'^^ Mesnevi'de bir kyl- ehirli hikayesi anlatlr. Yllarca ehirli nin evine konuk olup, ehirdeki ilerini takip eden kyl, her sefer srarla onlar kye davet eder. Ky ballandrarak anlatr. Kazara ehirli ailesiyle karar verir ve kylnn davetini kabul edip ky yo lunu tutar. Sonuta basma gelmedik olay kalmaz. te bu blmler den birinde geen ve ehirlinin kye gitmesi bal ile verilen bu beyitler, tamamen ayr deer hkmlerine ve hayat tarzlarma sahip olan kylnn hayatna dair kk bir aklama yapan iir, tarihi ky-ehir farkllma/ rekabetine temas eder. Kyle ehrin iinde ya anan hayat farklarmm en aza indirildii gnmz dnyasmda me sele belki eski nemini kaybetmitir. Hatta, bu szlerle nelerin kaste dildii de anlalamaz olmutur. Ama, meseleyi doru anlayabilmek iin, 12. asr Anadolu'sundaki ky-ehir fark ve dengesi dnlme e allmaldr. lkemizde kylnn ehirlere, ehirlilerin de akm akm kylere hicret ettii yllar olmutur. Bu iki durumdan bugn ehirden kye gitme, akim alaca bir i olarak grlemez. Halbuki, tarihte yle zamanlar vardr ki, insan, ehirde geinemedii iin- zellikle harp ve huzursuzluk senelerinde, yakm akrabalarmm bulun duu kylere gm, oralarda toprak iisi olarak hizmet grp kamm doyurabilmitir. ehrin dadaal ve lsz hayati yannda, daha kapal ve muhafazakar olan ky hayatmm ve bizzat kyn, ok gzel taraflar yanmda; evlerin yakmimm verdii tecesss, ar ilgi, dedi kodu gibi beenilmeyen taraflar da mevcuttur. Milletlerin nfus ve rzk

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 4 2 ; Glpmarl, III, 73 - B . Firuzanfer, Aiadis-i Mesnevi, 75

244

kayna olan kyler, zahmetin bol olduu yerlerdir. Sanayiin douu, ehirleri de yaanlmayacak hale sokmaktadr. Ana slmi kaynaklarda, zellikle Hadis kitaplaryla, hadis ilim lerine ait her tr eserde olmasa bile, dier baz eserlerde, bu konuda Peygamberimize nispet olunan szler, Arap dilinde ky karl kul lanlan el-Karye kelimesiyle verilmemekte, el-Kr ve el- Kefr, elKufur kelimeleriyle temsil edilmektedir. Szlkler bu kelimelere; "insanlarm az bulunduu yerler, ar kovanlar" gibi anlamlar verir. Durum byle olunca, mesele biraz daha aklanm olmaktadr. Trk e'deki, bu tr yerleim merkezlerine verilen Mezre/mezre'a ad, bel ki de ok az nfusu barmdran bu yerler iin kullanlmaktadr. Byk kylerden, kavgalar ve kslkler sebebiyle meydana gelen bu kopu lar ve kk birimli yerleme yerleri, birlik- beraberlik iinde olan ky halk ile, aileler arasmda her zaman iin blnmeyi ve dmanl da dourmutur. Sz konusu hadislerde/ haberlerde, mutlak ma nada kyler deil; ssz, insanm bulunmad yerler ktlenmekte, oralarda oturulmas istenmemektedir. Bu da tabii bir haldir. nsanm salkh bir hayat srmesi, elbette kendisi gibilerin ok bulunduu yerlerde olacaktr. nsanlarm youn olarak bulunmad veya ok az bulunduu bir yerde, normal ve huzurlu bir hayat/ bir yaay bulu namayaca iin, bu yerler mezarlara, kabirlere benzetilmitir. Ky hayat konusunda, bnu"-Esir, es-Suyuti ve Kunz"Hakaik adl eserin yazar. Peygamberimizden u szleri nakleder : a. "Issz yerlerde oturmaymz. nk oralarda oturanlar, tpk kabirlerde hayat srenler gibidirler. b. "Issz yerlere, mola ve konaklamak iin inmeyiniz. nk oralar, tpk kabristanlar gibidir..."''"' c." Issz yerlerin insanlar, aynen kabirdekiler gibidir.''" Ayn yerde mam Ali'den geldii belirtilen bir sz de verilmek tedir: "Size ehirlerde oturmay tavsiye ederim. sterse oralarda zu-

- bnu'l-Esir, en-Nihaye, IV, 2 7 , eski basm; es-Suyuti, ei-Cami' es-Sagir, II, 2 0 0 ; Knzu'l-hakyk, 153; Firuzanfer, Ahadis-i Mesnevi, 75 ''"' - Knuz, 156 ; Firuzanfer, Ahadis-i Mesnevi, 75 "" - Zimaheri, el-Faik , II , 2 0 5 ; en-Nihaye, IV , 2 8 ; Firuzanfer, Ahadis, 7 5

245

lm olsun. Size ana yollan tavsiye ederim. sterse biraz uzasm. Size, byk kitlenin yanmda oturmanz salk veririm". Kyllk ve ky, ehirlilik ve ehir zerindeki polemikler hibir zaman azalmayacaktr. zellikle, nfusunun yars henz kylerde ve kk kasabalarda oturan Trkiye gibi memleketlerde. ehirde oturduunu sylediimiz yzde elli nfusun yardan fazlas ise, son yirmi ylda kyden ehire genlerden olumaktadr. Sosyolojik bir bakla denilebiUr ki, Trkiye'de, ehirlerin asl nfusu kaybolmu, ehre yeni kiiler gelmi, ehirdeki hayat tarz, ahlak ve telakkiler artk kylemitir. Bir stanbul'lu, bir Edime'li, Bir Kayseri'li, bir Diyarbekir'li, bir Van'l, bir Erzurum'lu bulunmamaktadr. nk, bu ehirlerin nfus yaps, kylerle zenginletirilmi, kydeki ller ehirde uygulanr hale gelmitir. stanbul'da meydana gelen sosyal olaylar, ehre genler yapt demek bile su olmaktadr. Televizyon programlarmda, meseleyi tahlile kalkanlarm azmdan laf almp, reji tarafmdan uyarlan spiker, derhal; "doulu batl yok. Herkes eit. Batl da kapka yapabihr. Konumanz kesiyorum!" diyerek, yaranm tehis ve tedavisine yanamyor. nk, ondan da yle isteniyor. Mevlna'nm szlerini bir tr manevi ve kltrel anlamda ehirlileememe, medenileememe olarak anlamak da mmkndr. O takdirde mesele biraz daha ferdilemektedir. nk, beenilmeyen kyde ve ky hkmndeki ehirde doanlar iinde, iyi ve ahlakl, aydm kiiler kabilmektedir. yle insanlar vardr ki, onlarm zerafetine ve hanmlma efendiliine baylrsmz. Ky artlarmda yeti milerdir. Beri taraftan, yzlerce yldr ehirli olduu halde hala, me denilii brakalm, insan olamayanlar vardr. O takdirde, evvelki ky llk, bylesi bir mran ve medeniyyet grmlkten ok daha iyi dir. Mesele insanm nobranlktan, sorumsuzluktan, kabalktan kurtu lup, bilgili, ahlakh, etrafla iyi geinen, evreye hrmetkar olabilmesi meselesidir. Bu takdirde, ky artk korkulacak bir mekan olmaktan kurtulur. nsanlar, lfet sayesinde dier insanlardan akl, ahlak ve grg kaparak kemale erer.

'^ - SefnetM-Bihar, I, 4 6 ; Firuzanfer, Ahadis, 7 5

246

Mesnevi beyitlerini izlediimiz zaman Kyllk bir nevi Hakk kabul etmeme, kabalk ve nobranlk anlamlarma da aimmaktadr. Burada ark mecaz anlamda, eksik insanm hali bu sfatla anlmakta dr. Gnmzde bir takm kelimeler de byle bir ok msemmay iine alan bir isim haline gelmitir. Mesela "Yobaz" kelimesi bu tr bir kelimedir. lk zamanlar, dinine bal mslmanlara verilmi bir sfat iken, artk bu geri dnm, dinsizlerin de nitelii olmutur. Yo bazlk tek alanda kalmam, bir ok insan tipinin yobaz tr yetimi ve kelimenin istiab haddi geniledike genilemitir. nklap yobaz, laik yobaz, hortumcu yobaz... gibi yobazlar alm yrmtr. Mev lna Kyll de byle ok geni alanl bir eksiklikler, hatalar man zumesi olarak grr. Tabii bunu gerekelerle de destekler. Bu Mes nevi'nin nemli bir slubudur. Dnya denilince bizim aklmza hem corafi bir tanm ve hem de bu alemdeki maddi hayat gelirken, Mev lna onu; "Allah'tan gafil bir hayat yaamak" olarak vasflandrr. Ve ekler; "elbise, kuma, mal mlk, altm, gm kadm... bunlar dnya deildir". nk, bunlar, AUah'm istedii tarzda tanmlanp hududlandrlmca, artk onlar hirete ait temelU unsurlar olmakta, dnyalk vasflar yok olmaktadr. Toplumlarm bir blm; eitim, idare, as kerlik, salk bilimleri, kk ocuklarn terbiyesi., gibi bir takm alanlar, Mevlna'nm en geni anlamda ele ald kyllkten kurtar mak iin, kyller bir zamanlar evlatlarm belirli gngrm, temiz izgide binlerce yldr nikahla gelien ailelere verirmi. Yani, sylen diine gre, ngiltere'de, ynetime gelecek insanlarm, hangi aileler den gelecei, hangi okullarda okuyacaklar ve hangi hayat safhalarmdan geip trplenip, mkemmelletirilip getirilecekleri byk oranda belli imi. Osmanl ve Seluklu idari, askeri ve ilmi yapsn hatrlayalm. yi dnelim. nk, kyl kalan insan, mevki, derece ve mansp arttka, onu hazmedemeyip, gln hallere der ve mlk de drrm, ikni de, askerlii de. Mesnevi, kyll bir baka noktadan yle tarif etmektedir; "Ky nedir? Hakikata ulamam, elini taklid ve hccete atm eyh!. Akl- kl ehrine kar bu duygular, gzleri bah deirmen eekleri-

247

ne benzer. Bunu ge de hikyeye giri!, inciyi brak, buday tanesini ele al". Dih e bed? eyh-i vsl na- ode, Deest der taklid o hoccet der zede, Piy-i ehr-i akl- koUi iyn havaas, on haran-i eem beste der heras, yn reha kon, suret-i efsane gir!, Hil to dordne to gendom dne gir!. Bu gre gre "kyllk" bir mekan ve corafya meselesi ol mayp, bir eitilmilik ve gelimilik poreblemidir. nsan ehirde do ar ve fakat kyl kalr, nk ruh ve akimda istenen kemal meyda na gelmemitir. Bir dier insan kyde ve imkanszlklar iinde doar fakat geliir kemale erer ve ruh- akl olgunluunu zerinde tar. Kyllkte bariz vasf, kyafete ve niformaya ballk, akim hamh ve kendisi eksik olduu halde, bakalarm kemale erdirme, ynetme ve yceliklere gtrme iddiasdr. Kyl kalan fertte, akl- klli ile irtibat maalesef bulunmamaktadr. nk kendisi akl- cz'i olarak da bir ey deildir. ekle baldr, zavalldr. Ama bu tr kim seler, byk bir dayanma ierisine girdikleri zaman, yaadklar lkelerin btn hassas noktalarm ele geirir ve insanlarma zor bir hayat yaatrlar. nk, akla ve ruha kardrlar. Dolaysyla Mevl na beyitlerin sonunda bir ikayette de bulunmaktadr; bu inci gibi yce olan konular brak da sen anlattm hikayenin sonunu getir, inciye ihtiya yok, bize buday- dolaysyla saman ve kepek- gerek mektedir. Mesnevi bu slubu zaman zaman kullanr; sylediklerini anlayacak "kulaa ve akla hi raslamadm hep ikayet konusu eder". Mevlna'nm mecazi anlamda saylabilecek bu ky tanmmda, irada ehil olmayan; kendisi henz eksik olan bir mrit trnden sz etmesi de manidardr. Celleddin Rmi gibi pek ok alim ve sufi, insanlar irada ehil olmayan "eksik ve sahte mritler" den hep i kayet eder ve insanlara onlardan uzak durmalarm tlerler. Bir ok alim, kitaplarmda bu nevi insanlar zemmeder. Fakat isim vermez. Bu
'"^ - Veled elebi zbudak, Tercme, III, 4 2

248

da bir taktik ve edeptir. Sz gelii, bir alim veya sufi veya bir mellif, kendi zamamndaki bu tr "sahte eyhlerden" sz etse, onun mutlaka huzuru kaar ve hatta can tehlikeye der. nk, o eksik ve sahte grlen zatm da etiafm saranlar vardr. Mesele bir bakma iktisadi dir/ ekonomiktir. Bu yzden almadan geinenler, mal biriktirenler ve zenginler mevcuttur. Asimda, Peygamberimizin bu konudaki ah lak; insanlardan yemek deil, onlara yedirmektir. Bu temel ilke be nimsenince ortaya kimin yanl yolda olduu kolayca kar. Bu noktada insanlarm uyarlmas gereken ikinci nemli mesele, irat edecek kiinin alim olmas veya olmamas meselesidir. Tasavvuf toplumlarnda, mridin ilmi konusunda yanl bir kanaat vardr; ilmi yoksa da, irada salahiyetli grlmesi keyfiyeti insanlara anla tlm ve onlar bu gre inanmlardr. Onlarm inancma gre mr idin, ilimden ok daha stn varl, kendisinin buraya layk grlmesidir. lmin o kadar da nemi yoktur. nk bunlar zahiri unsur lardr, nemli olan btmdr ve kalptir. Mslamanlar unu bilmek zo rundadrlar, 1900'l yllarda, Osmanh Devlet-i Aliyye'sinde, ilgili birim, irada ehil olduunu iddia eden kiiden iki trl belge iste mekteydi; birinci belge, slmm gelitirdii ilimleri bildiine dair resmi belgeler; icazetler, ehdetnameler ve diplomalar. kincisi ise, sz konusu tarikatm, kendisinden nceki mridinden, mhrl resmi yazl belge. Devlet, bu iki belgeye dayanarak, yapt dier aratirmalardan sonra, resmen o zat ilgili birime mrit olarak atar d. 1924'ten sonra bu usul kalkti, herkes artik kendi kaf asma gre hkme balad ve tarikatlar da yasal destek ve murakabeden mah rum kaldlar. Siyaset onlar istedii istikamette kullanr oldu. Sefer Ediniz; Mesnevi, nc Defter, 532. beyit;

Hce vo begn cehazi saahtend, Ber sturan cnib-i dih taahtend, dmne sy-i sahra raandend "Sfir key tanem" ber haandend. 249

"ehirli ve oluu ocuu, hazrlklarn tamamladlar, eyalar n katrlara ykleyip kye doru yollandlar. Hayvanlarm neeli ne eli srmekte, "sefer edin de ganimet bulun!" demekteydiler.'**

107. Cismi Cn Olan Mustafa;


Mesnevi, nc Defter, 590. beyit;

Her ke gired piye bi usita, Riy-i handi od be ehr o rsita, Coz ke ndir bed ender Hafikayn, demi ser ber zened bi Vlideyn, Maal ybed ke kesbi mi koned. Ndiri bed ke genci ber zened, Mostaf i ku? ke cisme cn boved. Ta ke Rahman "alleme'l-Kur'n" boved!.
"Ustaya mracaat etmeksizin bir sanat tutan kii, ehre de alay mevzuu olur, kye de!. Douda da, batda da anasz, babasz bir in san domas pek nadirdir. Bir ie girien, alan kii mal kazanr. Ama, nadir olarak bir adam, bir hazine de bulabilir. Fakat nerde bir Mustafa ki, cismi can olsun da "er-Rahman, alleme'l-Kur'n; Rahman ona Kur'n' retti" srrma ersin?!. '"^ Usta, retmen, mrit, klavuz, eitim olaymda kendilerine ba vurulan deerli insanlardr. Tabii bir retim ve terbiyede, bir eiti len, bir de terbiye eden gereklidir. Ustasz rak olamaz. Daha doru bir syleyi ile sylersek, ok nadir kiiler, umulmadk bir baar gs terir ve mrebbisiz beceriler kazanabilirler. Fakat bu nadir varlklar, son derece hassas olmalar gerekir ki, ustasz sanat rensin, muallimsiz bilgi sahibi olsun, mritsiz doru yolu bulabilsin. te bu az

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 4 2 - Veled elebi zbudak, Tercme, III, 4 7

250

bulunurluu ifade iin Mevlna, nerede o... kii demektedir. Bu kii bazan akl sahibi, bazan kulak ve gnl sahibi olur veya bazan da bir yetin srrma agah olur. te burada "alleme'l-esma srr" adm verdi i yetimilik de byle bir kvamdr. Mevlna insanlar uyarmakta ve "sakm insanlar nezdinde g ln duruma dme!" demektedir. Bununla bize unlar sylemi ol maktadr; "tabii olarak herkes, bir bilgiyi, marifeti veya hneri, onu bilenlerden renir. Sen, ustay ve alimi hafife alp da, kendi kendine bir i renmee kalkma, herkesi heryerde sakalma byma gld rrsn!".

108. Mnafn Tannma Yolu;


Mesnevi, nc Defter, 790. beyit ve devamt;

Gooft Yezdan, mer Nebi ra der mesak. Yek nini seehlter z'ehl-i nifak; Ger monafk zit bed naz o hevl, V inasi merd ra der lahn o kavi, on sef alin kze'ha ra mi hari, mtihani mi koni iy Moteri!. Mi zeni desti ber an kze era?. Ta inasi ez tanin ikeste ra!. Bang-i ikeste dier gn mi boved, Baang vueest piye mi reved. "Tanr, sz geliminde Peygambere dedi ki: "mnatiklarm anla lmas iin en kolay ve grnr delil udur: mnafk iri yar kor kun, zahiren babayiit grnse bile, sen onun sesinin tonundan ve sznden tanr anlarsm. Testi aldm zaman o testileri smar, o testile re vurursun, deilmi?. Neden vurursun? Sesinden krk testiyi anla mak iin. Krk testinin sesi daha baka olur. Ses avua benzer, nde gider".
- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 63, 64

251

Mesnevi'nin deiik blmlerinde Rmi bize; ses, hareket, ko ku, yz ifadesi, el kol hareketi, vcud dili gibi unsurlarm,kardaki kiide sezdiimiz dier baz hallerin, insan ele verdiini, gerek kii liini ortaya koyuverdiini anlatr. Ses avu gibidir. Daima nden gider ve ilk haberleri o verir buyuran Mevlna, konumann da insa nm tanmmasmdaki byk roln rneklerle anlatr. "nsan dilinin altmda gizlidir" hadisinin/ hikmetinin anlamn bu misallerden iyice renmekteyiz. Konumayan insan mehul kalaca iin, mehuln cazibesinden bir mddet yararlanr. Kardakileri bir mddet aldata bilir. Ama, azmdan kacak ilk sz kendisini bize tantr. Bu tantm olumlu olabilecei gibi, olumsuz da olabilir. Yalan mzrak gibidir, ne kadar klf iine koysak da, bir an gelir o kendini etrafa arzeder. Ses ve koku da byledir. nsan, pk testi alr gibi yoklamak isteriz. Ta ki krk olup olmad belli olsun, ona gre davranalm kendisine. te bunun da yollar vardr. Mevlna bu misallerden u sonucu karmak ister; bir mslman, yz hatlaryla, fiilleriyle, konumasyla ve kokusuyla, Allah'a ait bir emanet oldu unu bilmeli ve emaneti gzel yerlerde, gzel insanlara arzetmeli ve gzel fiillerle kuUumu srdrmeli. Dnya ve hiret mahcupluuna dmemeli. Byklerin belirttiklerine gre; "dnya mahcupluu da mhim ise de, hiret mahcupluu insan iin daha azab vericidir. Al lah ondan herkesi korusun". Dtaki grkeme aldanmamak gerekir. Dmdan ok gzel g rnd halde, ii hi de beklendii gibi olmayan nice varlk vardr. Fuzli diyor ki; Yahi grnr sureti meh-velerin emma, Yahi nazar ettikde serencam yamandr!. yi ve nfuzlu bir bak veya bir deneme, gzelin zerindeki geici gzellii siliverir, gerek yz bize grnr. Bir Arap rinde ise d tan iri yar grnenler iin; " katir gibi iri ve gsterili, ama sere akl l; cismu'l-biali ve ahlam'l-asafiri denilmitir. En gzelini de p hesiz Kur'n- Mecidimiz lutfetmektedir; vcutlar seni imrendirir, konuurlarsa szleri dinlenir, fakat sanki elbise giydirilmi tomruk lar, latalar gibidirler..."
252

109. C e m d a t Diridir; Mesnevi, nc Defter, 1015. beyit ve devamt;

Bd hammal-i Sleymani eved, Baahr ba Msi sohan- dani eved, Mh ba Ahmed iaret -biyn eved, Naar brahim ra nesrin eved, Khk Karun ra o mri der keed, Ustun-i hannane yed der reed, Seeng ber Ahmed selami mi koned, Kuh Yahya ra peyami mi koned; "Ma Semi' iym o Basirim o hoim, Ba oma na- mahreman ma hamuim" on oma suy-i cemadi mi revid, Mahrem-i cn- cemadan on evid? Ez cemadi alem-i cnha revid, Golgol-i eczay- alem binevid!. "Rzgar Sleymani yklenir, tar. Musa ile deniz konuur. Ay, Ahmed'in iaretini, emrini anlar, fermanma uyar; ate, brahim'e austos gl olur. Toprak Karun'u ylan gibi smrr, yutar. Hannane direi akla, fikre sahip olur. Ta Ahmed'e selam verir; da Yahya'ya haber yollar. Hepsi de bunlara; "biz size kar duyar, grrz... sizin le houz, neeliyiz; fakat n-mahremlere kar susup durmaktayz" derler. Ama siz cemada gidiyor, ona yneliyorsunuz. Ark cemadlarm canma, srrma nasl mahrem olursunuz ki?. Cemadlardan alemine gidin de alemin czlerinin ahengini duyun!".'"^ Mesnevi'de zaman zaman, kinatta cansz gibi grnen varlklarm hepsinin asimda, kendilerine yakan bir hayat ile diri ve canl olduklar fikri ilenir, anlatlr. Btn cemdat, hepsi canl varlklar dr. Kur'n'm anlatma gre hepsinin kulluk grevleri vardr, hepsi Allah' tenzih ve tebih ederler. Fakit insanlar, onlarm tebihlerini
- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 81, 82

can

253

duyamazlar. Su, toprak, rzgar, ate hepsi birer canldr ve hepsi de Allah'a ba eerek hizmete hazr beklerler. Mevlna yukardaki beyit lerde, gemi Peygamberlerin cemadat ile olan mucize gibi ilikilerini anlatr, insanolu; cemadlardan teye geip, can alemine ruh dnya sma giderse, o vakit, btn eya kendisiyle grp konuacak ve emrine amade olacaklardr. Tabii bu normal bir insanm eriebilecei bir mertebe olmaktan ok ok ycedir.

Bilgimiz Y o k ! De, rfan Kazan; Mesnevi, nc Defter, 1130. heyit;

on melik guy "la ilme lena!". Ta bigired dest-i to ; "allemtena..". Ger derin mekteb nedani to heci. Hem o Ahmed porri ez nor-i hac. Ger nebai nmdar ender bilad. Kem nei; Allahu a'lem bi'l-ibad. Ender un viran ke un ma'ruf niyst. Ez beray-i hfz genciyne-i zeriyst. "Melekler gibi; "bizim bilgimiz yok! de de; "ancak senin bildir diin bilgiyi biliriz" srr elini tutsun. Bu mektepte hecelemeyi bil mezsen, Ahmed gibi akl ve irfan nuruyla dolarsm. ehirlerde ad san sahibi olmazsan. Tanr kuUarmm halini daha iyi bilir ya, kaybolmazsm, merak etme. Altm definesini bilinmeyen viraneler gizlerler...". nsan, bilmediini bilirse, o slm ahlakmda fazilet saylr. Bildi ini bilirse, ama bilgi geinmemek iin, bilenlerin huzurunda alak gnll davranrsa, bu daha stn bir sfat olmaktadr. Hele, Rabbi mizin huzurunda; "ya Rabbi ! biz bir ey bilmiyoruz, ancak sen bize retmisen onu biliriz, o da senin lutfunla..." derse, o takdirde artk
- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 91

254

bu benlikten gei, ortada sadece Hakkm var olmasm ve sadece onun varlm kabulmz gerekli klar ki, bu hal; bir lmeden nce l, bir ahlak deiimi ve bir yokluu idrak saylmaktadr. Byle olursak eer, o takdirde mrebbimiz ve yaratcmz bizi aklla ve ir fanla doldurmaktadr. Tpk melekler gibi. Onlar imtihanda, biz bilmiyoruz, ancak senin rettiklerini bilmekteyiz dediler ve hakka kul oldular. Dier bir nurani varlk olan blis, sadece hasedi yzn den, Adem'i amur olarak grd, yanl bir akl yrtmesiyle; "ben ondan stnm!" benlik davulunu vurdu ve lanetlik oldu. Nurdan da uzakta kald. ki yap dnelim; birisi ykk yumuk, dieri; ben yeniyim, gzelim, salamm demekte. kinci yapya gelip giden ok olaca iin, defineleri birinci viraneye gmerler. nsanlarm adetleri byledir.

Harabat ehline hor bakma akir, Defineye malik, viraneler var!.

110. Kur'n- Kerim Allah'n Garantisindedir:


Mesnevi, nc Defter, 1197. beyit;

"Mustafa ra va'de kerd eltaf- hak; "Ger bi miri tu nemired in sebak! Men Ketab u mu'cizetra rfi'am, Bi u kem kon'ra zi Kur'n mni 'am. Men tora ender du alem rafi'am, Tayan'ra ez hadiset dafi'am Kes netaned bi u kem kerden der u! Tu bih ez men hafz- dier mecu!, Revnakat ra rz rz efzun konem, Nam- to ber zerr o ber nokra zenem. Minber o mihrab sazem behr-i to. Der mehebbet kahr-i men od kahr-i to, 255

Nam- to ez teer pinhan mikonend, on nemaz rend pinhan mi evend. Ez hiras o ters-i kf f ar- le'in, Diiynet pinhan eved ziyr-i zemin. Men menare por konem f k ra. Kr gerdnem do em-i k ra, keranet eehr'ha giyrend o ch, Diyn-i to gired zi mhi t be mh. T kyamet bkye drim ma, To meters ez nesh-i din iy Mostafa!, y Rasul-i ma! to Cadu niysti, Sdki hem-hrka-i Musisti, Heest Kor'an mer tora hemon as, Kofrha'ra der keed on ej deha, To eger der ziyr-i khaki hoftei, on asaye dn to un e goftei, Ksdan ra ber asaye deest ni, To bihosb! y ah! mobarek -hofteni. Ten bhofte, nur-i to ber asman, Behr-i peykar- to zih kerde keman. Felsefi vo un e pzi mi koned, Kavs-i nret tiiyr dze mi koned". Un onan kerd vo ezun efzun ke gooft, buhoft o bakht-i ikble ne hoft. "Tann'nm lutuflar Mustafa'ya va'dlerde bulundu da dedi ki; "sen lsen bile bu din, bu iman lmez. Senin kitabn, mu'cizeni ben yceltirim. Kur'n'dan bir ey eksiltmee, ona bir ey katmaa yelte nen kiiye mani olurum. Ben seni iki cihanda da korurum. Szn kmayanlar terkeder, onlar hor hakir bir hale koyarm. Hi kimse Kur'n- kerimi deitirmee kudret bulamaz; ona ne bir ey ilave edebilirler, ne ondan bir ey eksiltebilirler. Sen benden daha iyi bir koruyucu arama. Senin parlaklm gn getike artrr, adm altmlara gmlere bastrrm. Senin iin minberler, mihraplar kurduru256

rum. Ben, seni yle seviyorum ki, senin kahrm, benim demektir. imdi adm korkudan gizlice sylyorlar, namaz klacaklar zaman gizleniyorlar. Mel'un kfirlerin korkusundan, dinin maaralarda gizli kalyor ya... btn alemi, minarelerle dolduracam. Asilerin gzleri ni kr edeceim ben. Kullarm ehirler alacak, mevkiler bulacak. Di nin, Balk'tan Ay'a kadar her taraft kaplayacak. "Ey Peygamberimiz! Sen sihirbaz deilsin. Dorusun. Sen de Musa'nm giydii elbiseyi giymisin. Sen de onun gibi bir peygamber sin. Kur'n'm, Musa'nm asasma benzer. Kfrleri ejderha gibi sm rp yutar. Sen, toprak altmda uyursun ama o tertemiz sz, asa gibi her eye agahtr. Kast edenlerin elleri o asaya ulaamaz. Uyu ey Padi ah!, uyu., uykun mbarek olsun. Bedenin uyur ama, nurun gklere aar. Dmanlarm kahretmek iin okunu kur, yaym ger. Felsefeci, aleyhine sylenmee yeltenir ama, nurunm oku azm oklar, onu susturur.""' Hakikaten de yle oldu. Hatta bu vaitten de stn eyler vcuda geldi. O uyudu, fakat bah, ikbali uyumad". Bu beyitler Kur'n ilimleri ve Kur'n tarihi disiplinlerinde tespit olunan bir takm gereklere dayanmaktadr. Oradan reniyoruz ki, peygamberin lm ile, kullara getirdii ders sona ermeyecektir. nk, Kur'n'm belirttiine gre, bu grev mmetin her ferdine yklenmi bir sorumluluktur. Gelen vahyi korumak, gereini yaa mak, gelecek nesillere aktarmak ve tebli vazifesinde zerine den grevi yapmak. ster tahsilli, ister okumam herkese den grev budur. Peygamber ldrlrse veya eceliyle lrse, m'minler tekrar gerisingeri eski hayatlarma dneceklermiydi?, hayr. Dnseler bile Allah'a ve dinine hibir zarar veremeyeceklerdi. nk AUah'm yakd era, yani ilahi nur sonsuza kadar yanacak. Zira;

Bir em'a ki Hak yandra, bin nefh ile snmez!.


"AUah'm yakta mum, binlerce kt kiinin flemesiyle hi snmez!". Bu gerek en az birka ayet-i kerimede daha belaatl bir tarzda belirtilmitir.
149

- Veled elebi izbudak. Tercme, III, 96, 97

257

Ders (sebak) devam edecei iin, elbet o derse katlanlar da bu lunacaktr. Ama u corafyada, ama teki corafyada. Allah mutlaka kendi diniyle dirilen, onu ayakta tutan kiileri yaratacaktr. Demek ki Kur'n'm gerek koruyucusu/ hafz, onun sahibi olan Allah'tr. n k, kadim kelam onun kelamdr. Mevlna Celleddin Rmi, 111. defterin 119. beytinden nce bir balk aar. Balkta Kur'n- kerimle ilgili benzetmeler yapar. Orada anlahidma gre; kadri yce Kur'n- kerim, Hz. Musa peygamberin mucizeler gsteren asasma benzer. Peygamberimizin vefat ise, Hz. Musa'nn uykusuna. Kur'an deitirmek isteyenleri de, Musa'y uyur bulup, asay almaa kalkan iki kk sihirbaza tebih edilir. Kur'n- kerimi tebli eden, aklayan, onun istedii gibi terte miz bir hayat/ bir kulluk mddeti yaayan Peygamberimizin gsn ihtiva eden bu blmde, yine Kur'n- kerime samimi ve iten atflar vardr. Bilindii gibi: "Kur'n- kerimi indiren ve koruyacak olan Tanrdr". "O'nun bir araya getirilmesi; cem'i, kraati/ okutulma s, ta'limi ve teallm; renilmesi ve retilmesi hep ilahi garanti altmdadr. Ama yine de Peygamberlerin ve zellikle de Peygamberi mizin, kul olarak gereken tedbirleri hep aldklar grlr. Allah'm elisi: Kur'n- Aziz'i ezber ettirmi, kendisi ayetlerin tamamn hf zetmi, onu belirli malzemeler zerine vahiy katipleri araclyla ve bir dzen dahilinde yazdrm, her sene biriken vahiyleri karlatr mak suretiyle Hz. Cibril ile mukabelede bulunmu, ibadetlerde okunmas iin emir vermitir. Mevlna'nm dilinden unu da ren mekteyiz: Allah teala, elisine, "senin dinini balktan aya kadar her tarafa yayacam. O, her taraf kaplayacaktir", garantisini vermi, koruyuculuk ve hfz va'dinde bulunmutur. Bu, Allah'm kesin temi natdr. Ayrca Kur'n- kerimde el-Kyame suresinin 1. Ayetinde yle buyurulur: "O'nu gsnde toplamak, O'nu (dilinde aktip) okutmak phesiz bize aittir". Bu ilahi hfz'm benzeri dier bir teminat ise, elHicr suresinin 9. ayetindedir. Ayet u mealdedir: "Kur'n- kerimi biz indirdik biz! O'nun koruyucular da phesiz ki biziz". Kur'n- ke rimin, tahriften, kaybolmaktan ve hkm ile amelin terk edilmesin258

den korunmasnn deiik yollar vardr. Bu hfz ve himaye iinin bir blmn alimler yklenmilerdir. Onlar, Kur'nla ilgili olarak dei ik alanlarda, asrlar boyu almalarn srdrmler ve lmez eser ler brakmlardr. Bu deerli gayretler ve almalar, gnmzde de btn dnya Islmlmda aynen devam edip gider. kinci bir yol vardr ki, o da mslmanlara den yoldur. Kur'n- amel ve tatbikat asmdan korumak, onun gsterdii hayat yaamak, emirlerini tut mak, yasaklarmdan kammak, Kur'n ahlak ile ahlaklanmak ve ya ayan Kur'n olabilmek demektir. Kur'n' koruma anlamnda tutu lan btn yollar, bu ilahi hfz ve himaye hedefinin tutturulmas iin grev yaparlar. Dolaysyla, her mslmana den, nce kendisini Kur'n ahlakl klmak, sonra evresini. Ondan sonra da, kendisine halef/ yedek olacak m'minlerin yetimesine aba sarfetmek. Bu aba, bedenle, fikirle, ruhla olduu gibi, maddi gle de olacaktir. Dolay syla, bir dede eer haleflerini brakmsa, onlarla birlikte drst tica rette devam ediyorsa; bir babaanne eer torunlarm, mslmanca yetitirmise, rahat lebilir. Yok byle olmam da, slm, onlarla kabre gidiyorsa, o zaman demek ki, mslmanlk baka fertlerde devam edecektir, onlardaki yol kapanmtr. Bu ise ok ac bir du rumdur. Allah kimseye vermesin.

111. Gz Uyur, Gnl Uyank;


Mesnevi, nc Defter, 1225. beyit ve devamv

Ver dilet bidr od, mi hosb haa, Niyst gib nziret ez heft o e, Gooft Peygamber ke; "hosbed em-i men, Liyk key hosbed dilem ender vesen? h bidreest haris hofte gir. Can fedy- hoftegan- dil basir, Vasf- bidri-i dil iy ma'nev, Der negonced der hezaran Mesnevi.
259

"Gnln uyand m, gzelce uyu. Gayr gznden ne yedi kat gk kaybolur, ne alt cihet. Peygamber; "gzm uyur ama kalbim nasl uyur, buna imkan varm?" dedi. Beki, farzet ki uyumu. Fakat Padiah uyank ya. Gnl gzleri ak olduu halde uyuyanlara can feda. Ey manevi er!, gnl uyanklm anlatmaa kalksam, binlerce Mesnevi'ye smaz".' Bu beyitlerde anlatlan ulu derece ve mevki', Cenab- Peygam bere has bir zellik. Fakat Sufiyye nazarnda, Peygamber-i zi ana verilen bir ok sfat, kainat durduka grev yapabilmesi ve slm ah lak ve gnl hayatmm, evrensel olabilmesi iin, onun yolunda olan velilerde de bir lde bulunur. Yalnz bu sfat, peygambere verilenle hi kyas edilemez. O rasle hasr, berikiler ise kk birer teceUi. Ama normal insanda bunlarm bulunmas ise ok ok nadir ve belki de kyaslanamaz ldedir. Fakat, bizler byle bir m'min grd mz zaman bile, onun bu haline imreniriz. nk, normal ms lmana gre bu kklerin de k lutuflar, ok byk grnr. Beki uyursa uyusun, ne gam? nk sultan uyumamaktadr. Bu ok nemli bir noktadr. Beki, nihayet bir insan, ona bel bala yanlar da var, ama asl mlkn sahibi, her eyden haberdar ve her an ve zamanda; hatta zamanszlk ve mekanszlk alemlerinde daima uyank. "Gzlerim uyur, ama kalbin uyumaz" lsn bize reten peygamberimiz, bizden uyumayan bir kalp gz edinmek iin kul lukta bulunmamz ister. Bykler iin, "snnet-i seniyyeye uygun yaar; ahlak, aynen Rasl-i ekremin ahlaklar gibidir" trnden tavsiflerde bulunuruz. Mevlna'nm devaml syledii bir ey vardr; bir eyin misli baka dr, misali bakadr. Misli onun ayn, tpk demektir. Halbuki, misa linde sadece ona kck bir benzerlik sz konusudur. Demmki cmlelerde, insanlar, bir noktay anlatabilmek iin, byle bir ifadeyi kullanmaa mecbur kalrlar. Bunu, misli olarak anlamamak gerek mektedir. Misali dedikse, ona kk benzerlii olan veya onu hahrlatan anlamma almalyz bu ifadeleri demektedir.

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 98,99

260

112. K a d e r Bahsine Dalamazsnz, Derindir: Mesnevi, nc Defter, 1363. beyit;

Di soali keerd sil mer mera, Z'an ke k bud u der her macera Goft nkte'y "er-nza bi'l-kufri kufr", n peyember goft u goft-i o'st mohr. Baz fermud u ki ender her kaza. Her mselman ra reza bayed reza. Ni kazay- Hak boved kofr o nifak? Ger bediyn rzi evem bed ikak. V e r neyem rzi boved un hem ziyan. Pes e re bedem ender meyan?!. "Dn, maceray ve muhasebeyi seven birisi bana sual sordu, dedi ki: "kfre rza kfrdr. Bunu Peygamber syledi. O'nun syle dii sz de dorudur, yerindedir. Sonra da yine; "mslman olan kiinin her trl kazaya rzi olmas lazmdr" buyurdu. Kfirlik ve mnafklk da Tanr'nm kaza ve kaderiyle deilmi?. Fakat buna rzi olursak (ilk hadise gre) ktlk etmi olmazmyz?. Rzi olmazsak o da su... peki, ikisinin arasmda hangi areye ba vuralm?". Bu iki haber arasmda bir ztlk varmdr? Bu konu zmnen, kfre rza kfrdr, ama ister istemez rza gsteriliyor gibi bir ima tamak tadr. Bilindii gibi, hadisler arasmda ztlk gibi grnen hususlar iin, alimler bir takm kolaylklar ve dnce yollar tavsiye ederler. Her eyden nce, zt gibi grnen iki veya daha ok haberde, ilenen konu, aralarmda ortak konu olmas arttr. Ayr ayr konulardaki haberler, farkl meseleleri anlatan haberler, belki de zt grnebilir veya ayr eyleri anlattklar iin, birbirine ztlklarm da akl kabul eder. kinci art, geli yollar, tadklar salamlk ve yaygm hretle ri bakmndan da denk olmaldrlar. Yoksa, belge deerleri tamalar bakmndan gleri farkl, geli yollar deiik, salamlk- za'f gibi
- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 110

261

halleri birbirinden olduka ayr, hatta hretleri birbirine denk olma yan ve ztlk tadklar zannedilen haberlerin de, ztl sz konusu olamaz. Dolaysyla, kader ile kaderin sonucuna rza ayr eyler olduu gibi, bunlarm, "kfre rza kfrdr" ilkesi ve hkmyle de bir ilinti leri yoktur. Allah, raz olmad eyleri de, istemeyerek yaratabilir. Dolaysyla, ne Allah, ne de kullar kt olana rza gsterir. Ama kul larm hatalar sonucunda, istenmeyen, sevilmeyen bir ktlk zuhur etmise, onu sevmemiz art olmad gibi, onu Allah'a izafe etmemiz de doru deildir. Lebbeyk okuyan hac yolcusu; " lebbeyke ve sa'deyk! Ve'l-hayru kuUuhu bi yedeyk! Ve'-erru leyse ileyk!" derken, Allah'a ball arzetme yanmda, "btn iyilikleri ve hayrlar yaratan sensin ey Rabbim, ama sana er yakmaz, erri insan olu kendisi planlar, eytanm iidir er!" demi olmaktadr. Btn yaratlanlar Hakkm eseri olduu iin, er de onun gcyle- ama istei olmadan- yaratlmtr. Dolaysyla yaratmak baka, onu sevmek ve beenmek bakadr. Bu beyitleri veren sarihler, Hz.Peygamberin yle iki hadisinden sz ederler : a. "Herkes hangi heva ve hevesteyse onunla, ona gre hasre dilir. Kafirlere uyan kii, kafirlerledir. Amelinden hi biri ona fayda vermez". b. "Kim Allah'm kazasma raz olmaz, kaderine iman etmezse, Allah'tan baka bir Allah dilesm".'53 Allah'm kazasma ve takdirine boyun eme ve insanlara, mahi yetleri ve tadklar srlar tam bilinmedii iin kt grnen kaza ve takdirlere rza gsterip itaatla onlar ho karlamanm, onlar kullukla ve sabrla kabul edip. Hakka hamd ve kretmenin gereklilii ve anlam gibi dier baz konular da ileyen bu beyitlerde, insanln asrlar boyu zmee aht baz girift meseleler dile getirilir. Kaza ve kader gibi, bir ynyle; Allah'n dilemesi ve gcne dnk yny le tamamen bizce mehul olan; bilinmedii iin de, Allah'a olan g152 153

- Celleddin es-Suyuti, el-Cami' es- Sagir, II, 7 9 - Celleddin es-Suyuti, el-Cami' es-Sagir, II, 167

262

venimiz ve kulluumuz sebebiyle, kurcalamayp sadece ihlasla ve samimiyetle inamimas gereken etin konularda, asrmm ve daha n ceki dnem alimlerinin ortaya koyup eserlerine yazdklar akait ve kelam mnakaalarm, hatta felsefi grlerini veren Mevlna, mana sz kadercilii tenkid ettii gibi, bunun tam zdd olan; eylemde bu lunma ve fiil yaratma gcn tamamen kuUara/insana isnad eden gr de yerer. Ehl-i Snnetin inancm, gzel bir ekilde aklar. Yani bir kul, kendi fiilinin yaratcs olmad gibi, l ykaycsmm elindeki bir l gibi iradesiz ve gsz de deildir. Yerine gre hem iradesi ve gc vardr, yerine gre de gc Allah'a aittir. slm ahlak ve inan sisteminde, kiinin gerek kendisine ve ge rek Hakkm yaratt dier varlklara kar yapaca her tr ktlk yasaklanmtr. Ktl grp, boyun eip ona rza gstermek de yasaktr. Fertlerin ve toplumlarn grevi, bu yasaklardan saknmak, elinden geldii kadar, bu ktlklerin olmamas, varsa yok edilmesi iin almaktir. Kfrde ktlk vardr. Kfre rza da kfr olarak belirlenmektedir. nk kfr insanm akimi, dncesini, ahlakn ve teebbs gcn yok eder, hayata yaanmaz hale getirir. AUah'm kfr yaratmas, ktlklere vcut vermesi, bir dier adan bakldmda diyebiliriz ki, AUah'm ve kuUarmm o ktlkleri sevmelerini gerektirmez. "Allah beenip yaratmtar, biz de ona rza gsteririz" gr yanltr. Teknik deyile; "kazaya rza, makzyya rzay gerektirmez". Yani Allah teala, kuUarmm tercih ve irade etme leri sonunda ktl yaratr, ama onu beenmez. Ona honutluu ve rzas asla yoktur. Kur'n ifadesiyle; "ve la yerd li ibdihi'l-kufr." Mevlna yle devam eder: "irkin resim, ressamm irkinliini icab ettirmez. Onun, irkini de yaptma, yapabildiine, sanatma de lil olur ancak". Beyitlerin bamda: "Kavga arayan, macera seven" bir kavgac tipten sz edilir. Bylece bu balkta nce manasz soru yerilir. slm eitim prensiplerine ve ahlakna gre; faydasz olan, kardakini k lten, kibir mahsul olan, fitne kartan ... sorular zararldr. Eitici deildir. Aksine soruda; fayda, aklama istei, yanl dzeltme ar zusu ve iyi niyet olmaldr.
263

Kaza- kader konularnda kula den bir dier grev de udur; Allah'tan kendisine gzel yazlar yazmasn dilemek. Allah'tan, da yanamayaca kader ve kaza ile kendisini imtihan etmemesini iste mek. Bunlar kulluk iin normal saylmaldr. Allah'm takdirine rza gstereceim derken, insan dayanamayaca durumlar karsnda kalabilir. Onun gsz bir kul olarak bunlara tahamml de sz ko nusu deildir. O vakit, kulluktan kamakszm, "ya rabbi, bana takatim dmda yk ykleme Allah'm, benim iin iyi eyler takdir eyle rabbim!" tarzmda talepte bulunmas normal saylmaldr. unu da unutmamalyz, kader konularma dalmay yasaklayan slm dini, pratik faydas olmad iin bu yasa getirmitir. nk, ilahi srlar la dolu olan bu bahiste, insan imkanlar kstl olarak cevelan edecei iin, sonunda takatsiz kalacaktir. Halbuki iin kulluk ynyle ilgili olan kadar belirtilmitir; kulda kk de olsa, gsz de olsa, bir irade/ seim gc ve ihtiyar vardr. Dolaysyla insan, bu noktadan mkafata ve cezaya hak kazanacaktir. in Allah' alakadar eden y n bizi ilgilendirmemelidir. Allah acaba nasl idare eder kainati? Me rak bize pahalya mal olan, cevapsz kalmaa mahkum bir meraktan teye gemeyecektir.

Kur'an Hafz Sahabe;


Mesnevi, nc Defter, 1386. beyit;

Der Sahabe kem bodi Hafz kesi. Ger e ovki bud cananra besi, Rob'-i Kur'an her ke ra mahfuz bd, "Celle fina" ez sahabe mi unud, Cem'-i suret b onin ma'ni-i jerf, Niyst momkin oz zi soltani igerf. "Sahabe'nin ruhlarmda Kur'na kar fevkalade bir itiyak var d. Ama aralarmda hafz pek azd... Sahabe arasmda birisi Kur'n'm 264

drtte birini ezberledi de duyuldumu, sahabe, "bu bizim ulumuzdur" derdi. Byle bir byk mana ile sureti bir arada cem etmek, hayretlere dm, mest olmu padiahtan baka kimseye mmkn
deildir".i54

113. D u a d a Israr: Mesnevi, nc Defter, 1485. beytin baitt;

Deviden-i gv, der hane-i do'a konende bi ilhah. Kalennebiyyu aleyhisselam; "nnallahe yuhibbu'I-mulihhiyne fi'd-du'a". Zira, ayn- haast ez Hak teala ve ilhah-i hahende ra bih est ez une mi hahed um-a ez ". "Bir kzn, o srarla dua eden adamm evine koup gelmesi. Peygamber aleyhisselam; "phe yok. Tanr duada srar edenleri se ver" demitir. nk o istek ve isteyen kiinin isteindeki srar yokmu... istedii eyden de daha iyidir, istediine ulamasmdan
da".'55

114. Kii, Dilinin A l t n d a Gizlidir; Mesnevi, nc Defter, 1539. beyit;

Un tefvot heest der akl- beer, Ke meyan-i hidan ender suver, Ziyn kabil fermud Ahmed der mekal; "Der zeban pinhan boved husn-i rical". "Gzellerin bazlar, nasl bazlarmdan stn, bir ksm da br lerinden aaysa, insanlarm akllar da fazla yahut eksiktir. Ahmed; "erlerin gzellii, dillerinin altmda gizlidir" mealinde bir sz syle-

- Veled elebi zbudak, Tercme, IH, 1129 - Veled elebi zbudak, Tercme, IH, 120 - Veled elebi zbudak, Tercme, H, 124

265

115. Zoraki Hastalk:


Mesnevi, nc Defter, 1580. heyit;

Kavl-i Peygamber: kabulh yufradu, "n temaraztum ledeyna temrazu"; "Kabul dilmesi farz olan Peygamber hadisidir: "bizim yanmz da, hasta deilken kendinizi hasta gsterirseniz, hasta olursunuz". Temaruz; hasta deilken hasta grnmek nasl yasaklanm bir tavr ise, tabib ve hekim deilken, olamamken doktorluk taslamak; tetabub da ayn ekilde, slm ahlakmda ve hukukunda iyi grlme mitir. Bir mslman kii hasta deilken, etraf aldatmak iin hasta grnrse, zoraki hasta olursa, resmi dairelerde alan grevli, hasta deilken iini terkedip, rapor alrsa- tabire dikkat edilsin; kendisine doktor hastal sebebiyle rapor verirse deniknemekte- bu haliyle pek ok deeri ters yz etmi olur; nce toplumun kendisine olan gve nini sarsar. Gerekten hasta olduu zaman kimse ona yardma komaz. nk inanamaz. Bu ahs, Allah'm verdii shhat nimetini gizlemi, hatta Allah'a kar yalan isnadnda bulunmutur. Salk, shhat, afiyet ve huzur, hamdi ve kr gerektiren birer nimettir. Bir ey deilken, bir eymi gibi grnmek, mesela cemiyet hayatmda oka raslanan; alim olmad, bir konuyu bilmedii halde alim/ bilir geinmek, iyi insan olmad halde iyi gibi grnmek, yaygm tabiriy le; ift yzl olmak, eski deyile takyye yapmaktr. Unutmamaldr ki, bylesi bir durumda aldanan yme ahsm kendisidir. nk, sergi ledii iki durumdan, doru olmayana, zmnen kendisini de inandr m olmaktadr. nsanlar aldattm zanneden kii, nce kendisini al datm demektir.

- Veled elebi zbudak, Ttercme, 111,128

266

116. G r n m e z Ba; Mesnevi, nc Defter, 1658. beyit ve devamt;

Ez kodmin beend mi cyi halas? V'ez kodamiyn haabs mi cyi menas? Bend-i takdir u kazay-i mohtefi, Ke nebiyned un bicoz cn- Safiy, Gere peyda niyst un der mekmenest, Bed ter ez zindan o bend-i henest, Z'anke henger mer unra bikened, Hofreger hem hit-i zindan berkened, y aceb iyn bend-i pinhan- giran. Aciz es teksir-i un hengeran, Diyden-i un beend Ahmed ra resed, Ber guluy-i beste; "hablun min mesed". Diyd ber pot-i iyal-i B Leheb, Teng-i heyzom gooft; Hammale-i hatab, Habl o heyzom ra coz emi nedid, Ke pedid yed ber her n-pedid, Bkyane comle te'vili konend, Kiyn zi bi-hiyst o iyun hmend, "Adam, hangi badan kurtulmak istiyor, hangi hapisten ka mak diliyorsun?. Hangi badan olacak? Tertemiz ruhtan baka kim senin gremedii takdir bamdan, gizli olan kaza bamdan.Ortada deil, grnmyor, gizli ama zindandan da beter, demir zincirlerden de!. nk, demir zincirleri demirci krabilir, zindanm temelini ancak temel kazan bir adam kazp ykabilir. Fakat alacak ey u ki, bu gizli olan kuvvetli ba krmaktan demirciler bile cizdir. O ba Ah med grebilir de, "boynunda hurma Hfinden bir ip var" der. Ahmed, Ebu Leheb'in karsmm srtmdaki odun ykn grd de ona, "odun hamal" dedi. pi de ondan baka kimse grmedi, odunu da. Ona her grnmeyen ey grnr. Bakalar umumiyetle te'vil ederler; "bu aklszlktan byle sylyor" derler. Sanki onlarm akllar balarmdaym!.'58

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 135, 136

267

117. Cihan R'ya Gibidir;


Mesnevi. nc Defter, 1732. beyit;

Hsl ender hb nuksn- beden, Niyst bk o ni do set pre oden, yn Cihanra ke be suret kimest, Gooft Peygamber ke "Hulm-i nmest". Ez reh taklid to kerdi kabul, Slikan'z iyn diyd peyda b Rasl, Rz der hbi meg k'iyn hb niyst. Saye fer'ast asl- coz Mehtab niyst, Hb o biydriyt un dn iy azut, Ke bibiyned hofte k der hb od.
Dnyanm geicilii bu beyitlerde vurgulanmaktadr. nsan eer dinin istedii bir hayat srmyorsa, gece gndz uykuda demektir. Hatta, bir noktada dindarm bile hayat bir tr uyku halidir. Ryada kendisini pare pare gren de yine ryanm artlar iinde bundan b yk ac duyar. Ama duyduu bu ac, yatakta yatmakta olan bedenine belki sadece ter eklinde tecelli eder. Uyanmca insan sevinir. Allah'm hkmran ve daim olduu bir dnya hayatma: "Sanki uykuda olan kiinin grd bir rya denilmesi bu yzdendir". "Hasl, ryada vcudunu noksan grmekten ne kar? Yzler ce paraya ayrlsan bile ne korkacaksm ki? Suretle kim olan bu cihan hakkmda da peygamber, "uyuyann grd bir r'ya" dedi. Sen bu sz taklit yoluyla kabul ettin, fakat slikler, bunu rivayet edilmeden de gzleriyle grdler. Sen gndzn de uykudasm. Bu uyku deil deme!. Glge feridir, asl ise ancak ay mdan ibaret. Ey yiit! Bil ki uykun da, uyankhm da, uyuyan adamm rya iinde rya grmesi ne benzer ".159

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 141

268

118. Kavmi inde Peygamber;


Mesnevi, nc Defter, 1772. beyit ve devamt;

Bud eyhi reh-nomayi piy ez iyn, smani eem' ber ruy-i zemin, on Peyember der meyan- ommetan. Der goay-i Ravza-i Daru'l-cinan, Goft peygamber ke; " eyh-i refte-pi, on Nebi baed meyan- kavm-i hiy".
"Bundan nce yol gsteren bir eyh vard. Yer yznde deta ge mensup bir erad. mmetler iinde peygambere benzer, halka cennet bahelerinin kaplarm aard. Peygamber; "ileri giden eyh, kavminin arasmda peygambere benzer" dedi.'*"

1783. beyit:

Goft Peygamber ke; " ruz-i Reesthiyz, Key gzarem mocrimanra eek-riz?! Men efi'-i sman baem becan. Ta rehaneman zi ikence'y giran, Asiyan v'ehl-i kebair ra be cehd, Va rehanem ez itab- nakz-i ahd, Salihan-i ommetem hod fariend. Ez efaathay-i men ruz-i gezend, Belke iyonra efaatha bved, Goftian on hokm-i nafiz mi reved. Hi vzir vizr-i gayri ber nedat. Men neyem, vzir Hhodayem ber firat!".

160

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 144

269

"Peygamber, kyamet gn sulular alar, inler bir halde nasl terkederiz? Ben o gn canla bala onlarm sularn affettirir, onlara efaat eder, onlar ar ikencelerden kurtarrm. Sulular, byk gnahlarda bulunanlar alp abalar, ne yapp yapp Tanr azabmdan halas ederim. mmetimin iyileri zaten kurtulurlar, o azab gn benim efaatma ihtiyalar olmaz. Hatta onlar bile sululara efaat ederler, onlarm bile szleri geer, hkmleri yrr. Hi kimse baka smm suunu almaz, ykn yklenmez... yklenmez ama yklenen ben deilim ki, onlarm yklerini alan, onlar hafifleten Tanrdr" de di.'"

119. Peygamber efkati:


Mesnevi, nc Defter, 1934. beyit ve devam;

Goft Peygamber omara: iy mehan, on peder bestem efik u mihrban, Zan sebep ke comle eczay- menid, Coz'ra ez koli era ber mi kenid ?!. "Peygamber; ey ulular, ben size baba gibi efkat ederim, sizi babanz gibi severim. nk siz, benim czlerimsiniz. Neden cz kU'den ayrrsmz?" demitir. Cz kl'den ayrldm bir ie yara maz. Tenden bir uzuv kesildimi o uzuv, murdar olur. Tekrar asima ulamazsa lr kalr, candan haberi bile olmaz".

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 1 4 4 , 1 4 5 - Veled elebi zbudak, Tercme, III, 187

270

120. A r s l a n Ali; Mesnevi, nc Defter, 1941. beyit;

Mer Ali ra der misali ir hand, ir misl-i u nebaed ger e rand. Ez misal o miisi o ark- un biran, Canib-i kssa'y Dekuki iy cevan!. "Peygamber, Ali'ye de temsil yoluyla aslan demitir. Aslan onun benzeri deildir ama misal bu... byle demitir ite. Sen misal den, benzerden, aralarmdaki farktan vazge de Dekuki hikyesine gel civanm".'*^ Peygamberimiz, mmetine kar olan efkatini muhtelif ben zetmelerle aklam, bir seferinde etrafmdakilere; "bir anne ocuu nu atee atar m? diye sormu, hayr cevabm almca; ite ben sizin ebeveyniniz gibiyim" buyurmulardr. Bediu'z-Zaman Firuzanferin naklettii bir haberde ise; "ben size gre bir baba gibiyim" buyurulmutur.'** Bir peygamberin mmetiyle bir btn tekil ettiini belirten bu beyitlerden yine Kur'ndaki fikirlerin ilendiini grmekteyiz. Kur' n'm belirttiine gre Peygamberimiz bizler iin Rauf ve Rahimdir. Acr, merhamet eder ve bizlerin bir klma dahi zarar gelmesine rza gstermez. M'minlerin edep d bir davranlar veya onlarm ba na gelen bir musibet Peygamberimizi ok zer. mmetine kar bu derece sevgi harisi olan bir zatm, bu sevgisi Mevlit manzumelerinde, bazan temeli tespit olunamayan rivayetlere de yol amtir. Efendi mizin kk yata; mmeti!, mmeti! niltileriyle, Rabbinden bizlerin aff iin talepte bulunduu anlatlr. Sleyman elebide de ayn fikir ler bol bol grlr. "mmetimi sana verdim ey habib, cennetimi an lara kldm nasib" beyti bunlardan birisidir. zellikle mi'racta, dile ne dilersen izni verilince mmetini istemitir. Hadis kitaplarmda behr-

164

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 158 - Bediuzzeman Firuzanfer, Ahadis-i Mesnevi, 8 4

271

tildiine gre, her peygamberin mstecab bir duas olmu, onlar dnya hayatlarmda bu dualarm darlk zamanlarmda yapm ve karlm Allah'tan mmetleri lehine olmak zere almlardr. Peygam berimiz; "ben bu hakkm ahirette kullanmak zere sakladm. mme timin aff iin kullanacam" buyurmutur. oban ve srdeki kuzu lar, koyunlar fikri de bu temele dayanmaktadr. Hibir oban, sr nn eksilmesini ve kurda kua yem olmasm istemez. Onlarm tam sayyla kye dnmesi baardr. te, bir peygamber iin de, fire ver meden mmetin tamammm cennette ve Hak rzasm kazanm olma s idealdir. Bir tebihlerinde efendimiz kendilerini, smmak ve aydmlanmak iin ate yakan bir insana benzetir. Atein etrafma kelebekler, kk haerat dolar kalr. Kendilerini korkusuzca atee atarlar, o zat onlara engel olmaa akr, ama onu dinlemez, onu yener, yine atei boylarlar. "Sizler de atee kendinizi atarsmz. Ben belinizden sizi kav rayp kurtarmaa ahnm, ama beni yener, atein dibini boylarsmz" buyurmulardr. Merhametli bir baba, evlatlarmm atete kalmasma rza gsterirmi?, elbette gstermez. Ama evlatlar sz dinlemez olur larsa, onu saymadan, atee gmlmeyi yelerlerse, yine zlen o mfik baba olur.

121. l i m n c e G r e n K i i d i r : Mesnevi, nc Defter, 2196. beyit;

Rast fermodest ba ma Mustafa, Kutb u ahinah u deryay- safa. Ka'ne cahil did hahed akbet. Aklan biynend zi evvel mertebet. Karha z'aaz eger gaybest u sr, kil evvel did u ahir a musrr.

272

"Mustafa, o kutup, o padiahlar padiah, o temizlik denizi bize ne doru buyurmutur: "Cahilin sonunda grecei eyi, aklllar nce grr." Ama akll akbeti nce grr; gnaha dalp srar edense meydana kmca".'*^ Beyitlerde verilen bilgileri. Peygamberimizin, meselenin bir ba ka ynne k tutan mbarek szyle ikmal etmek uygun olacaktr. Alim kii cahilin en son greceini nceden grr. nk o, meseleye nfuz imkanma sahiptir. Meseleyi etraflca bilmektedir. Tecrbesi vardr. Muhakemesi mevcuttur. Fakat, bu meselede insan dnd ren, artan iki husus daha mevcuttur ki, bazan bunlar cahil olan kiide de tecelli etmektedir: a. Mmin kiinin AUah'm nuru ile bakt gerei, b. Mminin firaset sahibi olduu tespiti. Bu iki noktada ayrm yaplmam, alim-cahil herkes bir tutulmutur. nsan eer, iyi inan msa, Hakkm yardmyla ilerin srrm nceden grecektir. Bu nok tada bazan alimin, gerekli basireti gsteremedii de olmaktadr. "htiyar, gencin aynada grdn kerpite grr" bu3ruran Mevlna, tecrbeye byk bir deer verir. Basiretli ve firasetli baka bilmek iin, mutlaka bilgi sahibi/ okumu olmak gerekmez. stenen, baknca grebilme melekesidir. Bakar, fakat gremez olmak ok ac dr. Aydm/ mnevver/ ziyal kiiler, bazan sade vatandam tahlilleri ve terkipleri karsmda hayran kalr. Sz gelii, ok iyi yetimi, umur grm bir sosyolog, gnlk olaylar ve bir takm meseleler zerinde, hayah iyi anlam, gngrm bir mmi'ye raslamsa, orada o kadar yksek bir sohbet meydana gelir ki, insan taraflarm mkemmelliine aar kalr. Bir yanda gerek ve inanm bir ilim, dier yanda, ftrat tan getirilen yce sfatlara giydirilmi bir hayat tecrbesi. lmin s tnln takdir edip, teenni ile konuma. Ftiat gzellii, tecrbe ve firasetin verdii ulvi gr'e ilmin boyun eip sayg ile bakmas. By lesi bir durumda, kimse kimseyi "halk olarak" grmez, aalayamaz. Tabii, byle bir vasat hazrlamak iin milletlerin hayli yksek bir gemii ve ok salam almalara dayanan bir hali olmas gere kir.
- Veled elebi, zbudak, Tercme, III, 178,179

273

122. Allah Kalbe Bakar;


Mesnevi, nc Defter, 2242. beyit;

Der penah-i ir kem n'ayed kebab, Rubeha to suy-i cife kem itab, y dila! Manzur-i Hak ungeh evi, Ke o coziy suy-i kol-i hod revi, Hak hemi gyed; "nazarman ber dilest!, Niyst ber suret ke un ab o gilest. To hemi guyi mera dil niyz heest. Dil f eraz- aar baed ni be peest. Der gil-i tiyre yakin hem ab heest, Liyk z'an abet ne ayed ab dest, Z'an ke ger abeest malub-i gilest. Pes dil-i hodra megu kiyn hem dilest. Un dili k'ez aasmanha ber terest. Un dil-i Ebdal ya Peygamber'est!.
"Aslan'a smrsan kebabm azalmaz. Murdar l etine pek koma!. Gnl, sen bir cz'e benzersin, kllne varu, ularsan, Tan r'ya makbul olursun. Tanr; "biz gnle bakarz, su ve topraktan ibaret olan surete deil" diyor. Sen dersin ki bizim gnlmz var. yle ama, gnl arm ycesindedir. Aalklarda deil. Kara toprak ta da su olur ama, o suyla abdest alamazsm ki!. O da sudur, sudur ama toprakla kark... gayri sakm gnlne gnl deme!. Gklerden yce olan gnl, ya Abdal'm gnldr, ya Peygamberin".'** Allah'm kuUarm, yce kudrete balanmaya tevik eden bu be yitlerde, dnya hayatmm bir nemli rneine iaret vardr; eer kud retli birisinin himayesinde iseniz, ktlk ekmeniz mmkn deildir. Avc olan birisinin yakm olmak. Elbette her zaman et yeme imkanna kavumak demektir. Ama, gsz birisinin klesi ve kulu olursanz, o vakit yemeksiz kalmak da mmkndr.
- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 182

274

Allah'm gnle bakmas meselesi mutlak deildir. Surete bak mamak da ayn ekilde bir takm artlara baldr. slm dini, yerine gre insann d yzne bakar, o d artlarm yerine getirilmesini ister. Onlar olmadan kiinin kulluu kabul edilemez. Sz gelii, hac da ihramm zaruri olmas gibi. Kadmlarm ibadet esnasmda ve gnlk hayatta belirli bir lde rtnmeleri gibi. "Kalbimi salam tutar, ihramsz da hac yaparm veya rtnme yerine ak gezmeyi de tercih ederim, nk ben Allah'a kalpten balym" gibi iddialar geerli deildir. yle anlar da vardr ki, orada Hakkm gnle nazar ettii, bir ta km zahiri art ve grntleri gnln samimiyetine balad da dorudur ve vakidir. Ama iaret olunduu gibi bu gnl, ok nadir olan Peygamber ve velinin gnl olsa gerektir. nk, sradan insa nm gnlnn, artan yce olmas devaml olamaz. Belki bir anlk bir tecellide, onlarm da yceltildii olabilir. Ama, srekli yce bir kalbe malik olma durumu, daha ok bu iki byk zmre iin olsa gerektir.

123. G z N u r u N a m a z ; Mesnevi, nc Defter, 2399. beyit;

Gooft hiyn imroz iy hahan-i gav, Mohlet'em dih viyn de'avi ra mekav!. Ta revem men suy-i halvet der nemaz, Porsem iyn ahval ez danay- raz, Huy darem der nemaz un iltifat, Ma'ni-i "Kurrat ayni fi's-salat!", Revzen-i canem goadest ez safa. Mi resed bi vasta name'y Hoda. "Ey kz dava eden, bugn bana mhlet ver, bu davanm gnlmesinde srar etme. Halvete gidip namaz klaym da bu ahvali,
275

bir de srlar bilen Tanr'dan soraym. Namazda Rabbime balanrm. "Namaz gzmn nurudur" srr zuhur eder, bu benim huy umdur. Can penceresi zevk ve evkle akr. Tanr'nm luth oraya vastasz gelir". Umulmadk dncelerin ve kapal ve dml meselelerin zmnn namazda insanm akima gelmesi fikri insanlarda yaygm bir dncedir. Bunu iki trl izah etmektedirler: eytan insan namazda huzur ve huudan alkoymak iin aklma bu tr gereksiz ve insan megul edici fikirleri getirir. kinci aklamaya gre de namaz, insa nm huzur bulduu, sakinletii ve dnce ve kalp aleminin ak olduu bir andr, dolaysyla bir ok ey akima sunulabilir. Bunlar mutlaka ktye yormamak da gereklidir. Peygamberimiz Efendimiz Dnya'dan kendisine sevdirilen nes neleri: hanmlar, gzel koku ve namaz olarak sralar. Namaza ayrca gzel bir sfat da ekler. Grlyor ki slm'm yce Peygamberi, madde-mana dengesini en gzel tarzda kurmakta ve retmektedir.

124. Sebepler, Mucizeler; Mesnevi, nc Defter, 2516. beyit;

Heest ber esbab esbabi dier. Der sebeb menger der un efgen nazar. Enbiya der kat'- esbab amedend, Mu'cizat- hiy ber keyvan zedend. Bi sebeb mer baahr ra bikaaf tend, Bi ziraat a- kendom yaaftend. Riygha hem aard od ez sa'yian, Pem-i boz ibriiim amed ke kean, Comle Kur'n heest der kat'- sebeb, zz-i dervi o helak-i Bu Leheb,
167

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 194,195

276

Morg-i Babili do se seeng efgened, Leker-i zeft-i Habe ra bikened. Pil ra sorah sorah efkened, Seng-i morgi k'u be bala ber zened, Domm-i gav- kote ber maktul zen. Ta eved zinde heman dem der kefen, Haalk bobride cehed ez cay- hiy, Hun-i hod cyed zi hon-palay- hiy, Hemonin z'aaz- Kur'an ta temam, Rafz- esbabeest o illet vesselam!.
"Sebeplerin de baka sebepleri var. Sebebe bakma da asl ona bak. Peygamberler, sebepleri gidermek iin geldiler. Mucizelerini ta Zhal yldzna ulatrdlar. Sebep ve vesilesiz denizi bldler; ek meden buday ymm buldular. almalar yznden, kum tanele ri un oldu. Keinin ynlerini ektilermi ellerinde ibriim olurdu. B tn K u r ' a n , sebebi gidermee aittir. Zahiren yoksul olan Peygam berin yceliini, yine zahiren yce olan Ebu Leheb'in helakini anlatr durur. Ebabil kular iki ta attlarm, o koca Habe ordusunu krp geirirler. T yukarlarda uan kuun att bir ta, fili delik deik eder. ldrlm adama; "kesilmi kzn kuyruuyla vur da he men dirilsin, kefeniyle kalksm. Kesilmi boaz, yerinden davransm, kanm dkenlerden kanm istesin" denir. Bunlar ve bunlara benzer daha nice eyler var... Kur'an, batan sona kadar sebepleri, illetleri nefyeder vesselam". "'^ nsanlarm ok merakl olduklar bir konu. Sebep- sonu ilintileri veya dier bir deyile kozalite meselesi. Gnmzde, nev-zuhurlar eskiyi ktlerken hep, selefimizi "olaylar, sebep- sonu izgisi iinde dnmemekle ve ezbercilikle" sularlar. Sebep- sonu ve kozalite' den haberdar olanlar bilgili, felsefi dnceye sahip, dierleri ise bir alay "vlgarize bilgi ymmm hammallar" olarak grlr. Tabii bu dipsiz ukalalk, ok eskiye kula atmak ve dibine dalmak melekele rinden yoksun, garbm gnderdiiyle yetinen cinsten zavalllar olduk- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 204, 205

277

lan iin, biz zerinde durmayacaz, zaten o bakalarmm yapmas gereken bir itir. Mevlna bir baka sebep'ten ve o sebebin de asl sebebinden sz etmektedir. SnnetuUah vardr ve istikrarl olarak srp gider. Ama, adeti ve snneti devre dma brakan, Hakkm kudretini izharda kul lanlan durumlar da vardr. te asl derin dnce ve asil tefekkkr ile dnlp, hayran olunmas gereken hal de budur. Erzak isteyen eine un paras bulamad iin, "bari dereden kum doldurup gtreyim de, bir iimize yarasm" buyuran devletli'nin, uvalm unla dolduruveren devletlilerin devletlisi, alemin rezzakmm kudretini dnp, hayrete dalp; "sbhanek!" diyebilmek; ite asl grevimiz budur. Mucize istememek, hayat batan sona en byk mucize bil mek. "Efendim, herkes bir takm kerametler izhar etmekte. Yllardr sizden byle bir hal gremedik" diyen talebesine; "baba, bunca g nahmzla Allah bizi ayakta tutuyor, nimet veriyor, krnden ciz bulunmaktayz... bundan daha iyi keramet olabilirmi?" buyuran yk sek irfan sahibi kulluk izgisi.

125. Namazda Kalp Huzuru;


Mesnevi, nc Defter, 3033. beyit;

Ruy-i na-oste nebined ruy-i Hur, "La salate" gooft "illa bi't-tahur!".
"Yzn ykamayan, Huri'lerin yzn gremez. Peygamber; "namaz ancak huzur- kalb ile klnr" demitir."'

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 247

278

Gizli Veliler; Mesnevi, nc Defter, 3105. beyit;

Rasl aleyhisselam fermud; "inne liUahi te'ala Evliya Ahfiya". Kavm-i dier saht pinhan mi revend, uhre-i halkan zahir key evend? Hem kerametan hem iyan der Harem, Nm-i an ra neneved Ebdal hem. Ya nemi dani keremhay- Hhoda, K'u tora mi hand un su ke biya! e cihet alem heme ikram- uust. Her taraf ke bingeri i'lam- uust, on kerimi guyedet te der !. Ender ! Vo zud o megu suzed mera! "Raslullah sallellah aleyhi ve sellem; "phe yok ki, Tanrmm gizli velileri var" buyurdu. (Peygamberlerden baka) bir taife daha vardr ki, bunlar gizlidirler. Bu zahir halkna nereden mehur olacak lar?. Bunca kerametleri vardr da yine ululuklarm hi kimsenin gz grmez. Hem uludurlar, kerametleri vardr... hem Tanr Hareminde gizlenmilerdir. Onlarm adlarm Abdal bile iitmemitir. Sen, yoksa Tanr'nm keremlerini bilmiyormusun ki; seni, gel! diye onlarm bu lunduu tarafa arp duruyor. Alemin alt ciheti de onun keremleriyle dolu...nereye baksan onun bayraklar orada dikili.!. Bir kerem sahibi san, gel! atee gir! Dese, hemencecik al atee..."beni yakar m"
demebile!".i7o

- Veled elebi zbudak, tercme, III, 253

279

126, ldeki Susuzluk;


Mesnevi, nc Defter, 3130 beyit.

Ender un vadi gruhi ez Arab, Hook od ez kaht baranan krab. Der meyan- un beyaban maande, Krvani merg-i hod ber haande, Nagehani un muis-i her do kevn, Mostafa peyda od ez reh behr-i avn, Rahme amed gooft; "hiyn z'u ter revid,
3135. Beyit:

end yari suy-i un kosban devid! Ke siyahi ber utur mok avered, Suy-i mir-i hod be zudi mi bered. Pes bedu gofteend mi hahed tora, yn taraf Fahru'l-beer hayru'I-vera, Gooft men neinasem ura kiyst u? Gooft u un mah-ruy-i kand-hu,
3161. Beyit:

Kafile hejnran od ender kar- u. Ya Mohammed! iyst iyn iy bahr-hu? Kerdei ru-pu-i mok-i hord ra. Garka kerdi hem Arab hem Kord ra,
3164. Beyit:

Un siyeh heyran od ez borhan- u. Mi demid ez la mekan iyman- u,

280

3169.

Beyit:

Baz behr-i maslahat bazi keid, Ke be hiy !, baz rov iy mostefid!, 3273. Beyit: Desthay-i Mostafa ber ru nihad, Busehay-i kane bes bidad, Mostafa dest-i mobarek ber roha. Un zeman malid o kerd u f erroha, od sepid un zengi o zad- Habe, Hem o Bedr o ruz-i roen od ebe, Yusufi od der cemal o der dilal, Gofte eknun rov bidih v gy hal!, U hemi od bi ser u bi paay mest, Py mi nenaaht der ref ten zi dest. Pes biyamed ba do mok-i por revan, Suy-i Hace ez nevahi-i karvan, "lde bir Arap kervan susuz kalm, yamursuzluktan krba larnda bir damlack olsun su kalmamt. Btn kervan, o l orta snda bunalm, lm haline gelmiti. Anszm o iki dnyanm imdadma yetien Mustafa, onlarm imdadma erimek zere yoldan ka geldi. (3135. beyit). Bu hali grnce acd, "kalkm, bir kamz derhal o kum ymma doru koun! Orada zenci bir kle krbayla beyine su gtryor...Zenciye; "u tarafta insanlarm iftihar edecekleri zat, kai natm hayrls olan Peygamber seni aryor" dediler. Adam; "ben onu tanmyorum, o da kim? Dedi. "Ay yzl, eker huylu Muham med" dediler". (Sll.beyit); "Evet kafile halk. Peygamberin mucizesine hayran oldu...Ya Muhammed, ey deniz huylu Peygamber, bu ne? Kkck bir krbay sebep ittihaz ettin, Arabi da suya garkettin. Krd de...."
281

(3164. beyit); "O zenci kle, Peygamberin bu mucizesine hayran oldu. man, lmekan aleminden domaktayd...". (3169. beyit); "Mustafa, i grmesi iin tekrar onu o alemden ekti de dedi ki; "kendine gel! ey faydalanmak isteyen yr!. Kervan halkmdan ayrld, suyla dolu iki krbasm ald, yolu dt". (3173). Beyit); "Mbarek eliyle klenin yzn svazlad, onu kutlu bir hale getirdi. O klenin, o Habe olunun yz bembeyaz oldu; gecesi aym ondrd gibi aydmland, Gandaz gibi nurland!. Gzellikte, ivede bir Yusuf kesildi. Peygamber ona; "hadi imdi git de hali anlat!" dedi. Kle elsiz ayaksz sarho bir hale geldi, elden kt, ayam tanmaz oldu!. Kervan halkmdan ayrld, suyla dolu iki krbasm ald, yola dt".''^ Bu olay veya benzerleri byk hadis kitaplarmda da gemekte dir. Klenin krbalarna "mezadete3m" ad verilen bu metinlerdeki olay bu kadar tafsilatl da deildir. Bir su darl, aratrma ve iki b yk krba dolu bir zenci, onun krbalarmm susuzluk eken ashaba yardm ve sonuta yine sularm hi kullanlmam gibi sahibine veri lii, klenin yznn okan ve onun eritii byk devlet. Ksaca byle anlatabileceimiz olayda. Peygamberimiz efendimizin kendi istekleri dnda zuhura gelen mucizeleri sz konusudur. Mucizeler Allah'm kudretini ilan ettii kadar, kimin elinde zuhura gelmi ise, o peygamberin de hak peygamber olduuna ahitlik ederler. Bu hissi mucizelere itiraz olamaz. Ama burada bizce daha byk bir mucize vardr ki, o da zenci klenin geirdii deiim ve ulat yce ruhani mertebe ve kendinden gemesi. slmm fert ve toplum zerindeki en byk eitici ve retici, ikmal edici etkisi, veya onlar mkemmelletirmede hemen grlen en mucize taraf; kimlii/ ahsiyeti, bozmadan, gerektiinde hibir paray horlayp atmadan, yeni faziletler ve bilgiler vererek onu, ksa srede ikmal edip deitirmesidir. slam tarihi boyunca bunu gr mekteyiz. Kiide meydana gelen bu ruhani deiim, zerinde durul mas gereken en nemli noktadr. Tpk, Kur'an mucizesi gibi, ebedi ve deimez, kesintisiz. Nice kafir, slama girince kendisinde meyda- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 255- 259

282

na gelen byk tahavvl anlanr. "nceleri sen ey Muhammed, bana dnyanm en kt kiisi olarak grnmekte idin. u anda, sen ve dinin, m'min kardelerim bana, dnyanm en sevimli varlklar ola rak grlmektedir" itiraf, slmm fertte gerekletirdii en byk inklap ve en nemli mucizedir. Dinlerin en byk zellikleri de budur. Kiinin yolunu do rultmak ve kimliini en gzel ahsiyete evirmek. Mucizenin dier yanlar da nemlidir. Ortada hi su yokken, tepenin gerisinden haber veren bir peygamberin, mensuplarma biraz aba sarfetmelerini t lemesi ve sonunda ortaya kan manzara. Tpk, azck yemekten bir ok kiinin doymas gibi. Bir takm itirazclar, bu tr mucizeleri, Hz. sa'nm, nciUerde anlatlan hayat hikayesine ve hallerine benzetilerek uydurulmu olaylar olarak grrler. Bu durumun tespiti her iki taraf iin gtr. Ortada nemli bir nokta kalmaktadr: m'min olan kii, bu olaylara inanr ve ondan yce ibretler alr, hayatm ona gre tan zim eder.

127. Mu'cize stne Mu'cize;


Mesnevi nc Defter, 3219- 3254. beyitler;

Hem ez un dih yek zeni ez kafiran, Suy-i Peygamber devan od zi'mtihan, Piy-i Peygamber der med ba hmar, Kudeki du mahe zenra ber karar... Goft kudek: sellemallahu aleyk. Ya Raslallah! kad ci'na ileyk, Madere ez hem gofte: hi hamu!, Kiiyt efkend in ehadetra be gu?!... Ey kiyet amuht ey tfl- sagir? Ke zebanet geet der tfl- cerir ? Goft: Hak amuht angeh Cebreil, Der beyan ba Cebreil'em men resil. Enderin budend k'avz- sala.
283

3238. Beyit:

Mostafa binid ez suy-i ala, Hast abi vu vudu ra taze kerd. Dest u ru ra ost u, za'n ab- serd. Deest suy-i muze bord un ho-hitab, Muze ra ber bud ez deste ukab, Muzera ender heva bord u o had. Pes nikun kerd o ez un mari futad. Der fotad ez muze yek mar-i siyah, Z'an inayet od ukabe nikhaht. Pes ukab un muzera averd baz, Gooft hiyn bistan o ruv suy-i nemaz! Pes Rasle' okr kerd o gooft; "ma, yn cefa diydiym o bod hod iyn vefa, Muze ber budi ve men der hem odem, To gamem bordi vu men der gam odem. Ger e her gaybi Hoda mara numud. Dil der un lahza be hod megul bud, Gooft dur ez to ke gaflet ez to rest, Diydenem un gayb ra hem aks-i tost, Mar der muze bibiynem ber heva, Niyst ez men aks-i tost iy Mostafa! Aks-i ruhani heme ruen boved, Aks-i zolmani heme kuri boved. ( 3219. Beyit:) "Yine o kyden bir kafir kars. Peygamberi smamak iin koa koa, eeiyle beraber, (veya ba rtsyle) yanma geldi. Kucamda da iki aylk bir ocuk vard. ocuk Peygambere: "Tanr sana selam syledi (Allah seni esenlik ve afiyette klsn!", ya Raslallah sana geldik ite" dedi. Anas kzgmlkla: "sus be! bu ehadeti kulama kim frd? a yumurcak, bunu sana kim syledi de byle dilin ald, syleyip duruyorsun ?" dedi. ocuk dedi ki: " Ev vela Allah, sonra da Cebrail. Ben bu szde Cebraile aheng uyduruyo rum ...".
284

(3238. beyit) "Tam bu srada Mustafa ycelerden ezan sesi


duydu. Abdest tazelemek zere su istedi. O, souk suyla elini yz n ykad. Ayaklarm da ykayp pabularm giymek zere iken, bir ku gelip pabucunun bir tekini kapverdi...". "Ku yel gibi havaland. Pabucu tersine evirdi. inden bir y lan dt. Peygamber kretti dedi ki: "Biz bunu cefa sanyorduk, halbuki vefanm ta kendisi imi. Tanr bize btn gayipleri gsterdi ama, o srada gnlm kendimle meguld. Tavancl kuu; sen gafil olamazsm. Bu senden uzak!". "Ey Mustafa! benim gaybi grmem de sendeki bilginin aksinde. Havadayken pabucun iindeki ylan gr mem, kendimden deil, senden aksetti bu bana" dedi. Nurlu kiinin aksi de aydmdr. Zulmette kalanm aksiyse, batanbaa klhan kesilir...".'72

128. Hz. Hamza;


Mesnevi, nc Defter, 3419. beyit ve devamt;

Ender ahr Hamze on der saf odi, Bi zirih sermeest der gazv medi, Siyne- baz o ten- borehne piy piy. Der f ikendi der saf- emir hiy, Haalk porsidend k'iy amm-i Rasl, y hij ebr-i saf-iken ah- fuhul! Ne to; " la tulku bi eydikum ila, Tehlke" handi zi peygam-i Hoda?! Pes era to hiy ra der tehlkeh. Mi der endazi onin der ma'rakeh?

172

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 263- 265

285

3429. Beyit: Gooft Hamze on ke budem men cevan, Meerg mi diydem veda'- iyn cihan, Suy-i diyden, kes be rabet key reved? Piy-i ejderha borehne key eved? Liyk ez Nur-i Mohammed men knun, Niystem iyn ehr-i fani ra zebun!. "Peygamber'in amcas Hamza, genlik amda savaa daima zrh giyerek girerdi. Son zamanlarmdaysa, sava saflarma zrhsz olarak katlr, sarhoa savaa alrd...Halk; "ey Peygamber'in amca s! Ey saflar yaran aslan, ey erlerin padiah! Tanr buyruunda; "ne fislerinizi, kendi ellerinizle tehlikeye atmaym" emrini okumadmm ki? peki neden kendini byle bir sava esnasmda tehlikeye atyor sun?...", (3429. beyit); "Hamza dedi ki; "genken lm, bu dnyaya veda etme tarzmda grrdm. Kim lme isteyerek gider? Kim, ej derhann karsmda soyunur?. Fakat imdi, Muhammed'in nuruyla bu fani ehre zebun deilim ki".'^^ Peygamberimizin amca ve halalar pek oktur. zellikle Hz. Hamza, belki de yamm yakmi sebebiyle efendimizle karde gibi bymlerdir. Amca evlatlar da keza pek oktur. Hz. Ali gibi, h reti yaygm bir zat olan Hz. Hamza, ilk zamanlarda mslman deil ken dahi, yeenini koruyup gzeten bir zatt. Kurey, ona saygsmdan, hatta biraz da korkusundan, efendimize kar daha yumuak hareket ediyordu. Burada ince bir siyaset de sz konusu idi; eer dorudan dman olurlarsa, Haim oullarmm pek ok ferdini kay bedebilirlerdi. Nihayet korkulan oldu, Hz. Hamza efendimize ba land ve dinimizi kabul buyurdu. Bu olay, mer b. El-hattab'mkinden de ar bir darbe niteliinde kabul edildi Kurey zerine. Kurey byk bir desteini daha yitirmiti. Bu ayn zamanda dmanl da krkledi. Ebu Sfyanm hanm, bir klesi marifetiyle hazreti ehit
- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 279- 281

286

ettirdi. Bu zenci klenin ad Vahi idi. Bu zat, bu hatasn ve gnahn, Mseylime isimli sahte bir peygamberlik iddiacsm ldrerek dedi. Efendimiz Hazret-i Hamza'nm ehit oluuna ok zld. Vahinin slama giriine de memnun kald, fakat huzurlarma giren zenci kle ye; "amcam hatrlatyorsun, gzme grnme!" buyurdular. Hamza, savalardaki iki deiik tavrm ne gzel anlatmaktadr. Genken, Kurey inanlaryla dolu iken, lm korkuntu. Ama ciddi bir m'min olunca lmn anlam deiti. Bunlar dinlemek hatta ilenmek pek kolaydr. Ama, lmle yzyze gelince, onu bir vuslat gn ve bir intikal olay olarak grmek pek zordur. Her kula nasib olmayan bir kvamdr bu.

129. Mminin Nuru;


Mesnevi, nc Defter, 3480 beyit ve devamt;

Ham-i to tohm-i Sa'ir-iDuzehest, Hiyn bi k iyn Dzahat ra kiyn fahest, Koten-i iyn nar nebved coz be nur, "Nuruk etfa narana nahnu'-ekur!". Ger to bi nuri koni hilmi bedest, Ateet zindeest o der hakisterest, "Kzgmlm, Cehennem ateinin tohumudur. Kendine gel de u Cehennemini sndr. nk, o bir tuzaktr. Bu atei ancak nur sndrebilir. Cehennem, m'mine, "nurun ateimizi sndrd" der. Tanr'ya krler olsun. Nura sahip olmadm halde yavalk, mla yimlik gsterirsen bu kt bir eydir. nk, atein snmemitir, kUenmitir". 1^4 Bu beyitlerde gereksiz fkenin, mslmanlara yakmayan bir ahlak olduuna temas edilir. Bir sebebe dayanmayan ve meru b k
- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 284

287

sonu beklenmeyen fke, ancak iten mlayemet ile; nur ile sndrlebilir. Bu mlayemet sahte olmamaldr. Eer yapmack olursa, kii de huy halinde olmazsa, o takdirde hm atei sadece kUenmi de mektir, snm deil. fke ateini ancak m'minin tamas gereken ahlak ve iman nuru sndrr. Nitekim, Cehennem, oradan gemekte olan bir m'mine; "abuk ge! Senin nurun, benim ateimi/ nrm sndrd!" demek zorunda kalmtr. Sembollerle anlahlan fke, bir sebebe dayanmal ve bir sonu dourmaldr. Douraca bu sonu da, meru ve faydal olmaldr. Bir mslman, iman, ahlak, eref ve haysiyeti iin fkelenebilir. Ke za hakszlklar karsmda meru olarak kzabilir. Bunlar hukuki, ka nuni ve merudur, bunlardan hayrl sonular beklenir. Mslman, dinsizlerin, slm'a saldrs karsmda fkelenmelidir. Hakszlk kar smda susmamak gerei sylemelidir. Btn bu hallerde gsterece i fke, onun ayn zamanda ruh salmm da yerinde olduunu gs teren birer iarettir. Tepki vermeyen, sadece susan mslman rahat sz demektir. nsan ruhunda mevcut olan faziletler, ancak normal alma anmda ortaya kacaktr. Hakl ve cesur olan kiinin, tepkili olmas normaldir.

130. Al-Verite Sahtekrlk: Mesnevi, nc Defter, 3494. beyit;

Un yeki yari Peyember ra bigoft, Ke menem der bey'ha ba gabn coft, Mekr-i herkes ku furued ya hared. Hem o sihrest u zi rahem mi bered. Goft; der bey'i ke tersi ez garar. art kon se ruz hodra ihtiyar! Ke teenni hest ez Rahman yakin, Hest ta'cilet zi eytan- le'in .
288

"Bir dostu, bir Sahabi Peygambere; ben al-verite daima aldanyorum. Bir ey satan yahut alan kiinin hilesi sanki sihir, gelip be nim yolumu kesiyor, ne yapaym? dedi. Peygamber dedi ki: "al verite aldanmaktan korkuyorsan; eer pheye dyor ve bu iki fikri ayrd edemiyorsan, alacam eyi gn muhayyer al. nk phe yok, yava i Rahmandandr. Acele ediin de mel (un eytan dan..", ar Pazar insann urak yeri, ayn zamanda imtihan yeridir. Mescitteki kulluk, ihlas ve drstlk eer pazarda bozulursa, o za man kiinin haline acmak gerek. Mslmanlk bir btndr. Bir ya ay slubu ve bir kulluk izgisidir. Mescitte, yolda, halk iinde, tica rette, hayatn her safhasmda; nce kullarm, sonra da AUah'm hakkm korumaktr. Peygamberimizin; "al veri ettiinde, aldatmaca yok de.." ek lindeki emirleri, muhayyerlik iin msaade talep etmemizi mmetine tavsiyeleri bir takm artlara balanm, gnlk hzl al-veri iinde, adeta tatbik edilemez hale dmtr. nein gsne st biriktirip satmay yasaklayan Allah elisi, her iki ii de mslman'a yakma yan haramlar olarak grm, byle hareketlerin halal olmadm belirtmitir. Al- verite aldatldmdan korkan kiinin, nceden satclar; ben muhayyer alyorum! "La hilabeh!" al-verii drst yapnz, beni aldatmaymz!" demesi tavsiye edilen bir mslman, arya ksa ve; "kardelerim, ben biraz safaym, ltfen beni aldatmaym, ben al veri yapyorum ama, gn bana sre tanym, ben sorup- sorutu raym, size geleyim" dese, acaba bu kiiye mal verirlermi?. Vermez ler. Bu zat, ancak kendisi gibi, konuyu bilen, bunun bir peygamber tavsiyesi olduunu duyan, okuyan ve renen insandan bylesi bir al- veri yapabilir. Fkh alimleri, arda pazarda ticaret yapacak mslmanm, hi olmazsa Kitab'l-byu' ahkamm bilmesini tavsiye ederler. Bu da byk bir bilgi birikimi demektir. Ticarette ortaya kan ve adma kr

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 304 ''^ - bnu'l-Esir, en-Nihaye, II, 58, 59

289

denilen art dinimiz halal saydna gre, normal ller iindeki kazan halal kazan olacaktr. Bunun anlam ise udur, satc, bu iten kr etmelidir. nk, parasm tehlikeye atp, mal getirmi, iin skm tsm ekmi, dinimiz de onun bir miktar kazanmasma izin vermitir. Bu art yani kr halal, ama riba'nn her tr haramdr. Btn bunlar dorudur. Ama bunlar hukuk ile bal olduu kadar, ahlak ve kulluk lleri ile de smrlanm ve erevelenmitir. Mslmanlarm paza rmda aldatma ve aldanma olmamaldr. Sahte iler olmamaldr. Fi yatlar herkese ayn olmal ve herkes huzurla iini grmelidir. urasm sylemek durumundayz, slm dini, uygulanmas mmkn olmayan hibir hkm ve ahlaki dsturu, iktisat dsturunu tavsiye etmemi tir. Bunlarm uygulanma zellikleri vardr. Yine biz bilmekteyiz ki, ticaret ve sanat erbab iinde, bunlar uygulayan insanlar mevcuttur. Bunlar, hibir zaman eksik olmamlardr. Ama saylar az veya ok tur, o deiebilir. Hedeflenen, sahtekarlm sfrland bir ticaret ve sanat hayatma kavumaktr.

131. Temiz ve hlasl Dindarlk:


Mesnevi, nc Defter, 3943. beyit

Goft "ed-Diynu Nasihah .." an Rasl, An nasihat der loat zdd- ulul. n nasihat rasti der dusti. Der gululi hain u seg-pusti, Bi hiyanet in nasihat ez vidad, Bi numayimet meer ez akl u dad .
"Peygamber; "Din nasihattir" dedi. Nasihat lgatte hiyanetin zdddr. Bu nasihat da, dostlukta doruluktan ibarettir. Doru syle mez aldatrsan hainsin. Kpek postuna brnmsn. Kpeksin. Sa290

na bu nasihati muhabbetimizden veriyoruz. Sakm akldan insaftan ayrlma" d e d i " .'^^ "Temiz dindarlk dostlukta doruluk; Allah iin, Rasul iin. Devlet bakan iin, btn mslmanlar iin yaplr". Hadisin, eldeki metne uygun tercmesi budur. Trke'ye bir baka eviri daha yap lr: "Din nasihattir.." eklinde. Bu tercme iin eldeki Arapa cmle yetmemektedir. nceden hadise bu anlam kararlatrdktan sonra, ona bir ek yaplarak, sfat-mevsuf cmlesi, mbteda haber cmlesi tarzna sokulmaktadr. Din nasihattir, gzel ama; Allah'a, Raslne nasl nasihat edilecek?. te bu zorluu gidermek iin de, hi gerei olmayan zorlamalara gidilmitir. Arzettiimiz gibi, birinci tercme dil ve i'rab bakmmdan daha gzeldir. Mevlna ilk manaya gre ha disi aklar. Katksz ihlasl ve temiz dindarl^ dostlukta sahtekarlk tan, hainlikten arnma olarak verir. Bu da btn mslmanlara ve yneticiye, RaslUaha kar iyi mslman olmanm bir gereidir. Ayrca , byle bir mslmanl kimler adma ve kimler karsmda yapmamz da belirtir. Nasihati, hainliin zdd, yani sadakat; kark dnce ve eylemden kurtulma, temiz olmak eklinde anlayan Mev lna hadis-i erifi; "Fert Allah'a kar drst bir dindar kii olacaktr. Elisine kar drst olacaktr. Devlet bakanna ve btn tebeaya; kendi miUetinm her ferdine kar drst ve ihlasl olacaktr..." eklin de anlayan gre katlmaktadr. Dier tercme ve anlaya gre bir mslman, mslmanl bakalarma nasihat ve yol gstermeden ibaret bilecek; Allah, Rasul, devlet bakam ve btn mslmanlar iin bu nasihat verme ilemini yerine getirecektir. Onlarn Hakka uy gun yaamalar ve hareket etmeleri zerine ynelik olacaktr. Burada Allah'a nasihat sz konusu deildir. Ama metin yle tercme edilin ce: "Allah' bir tanmak, emrini tutmak..." gibi bir zorlama ile, nasihata deiik anlamlar yklenmee allmaktadr. Bu anlamda Efendimizi de karmza alp nasihat edemeyiz. Ama her ikisine kar, ihlasl, temiz bir mslman olma mecburiyetimiz vardr. Asimda slm ahlak gerei, bir insan karmza alp; yukardan aaya em reder tarzda nasihat etmemiz de, netice almamz bakmmdan ho bir

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 322-323

291

davran olamaz. En normal bir nasihat bile, istiare tarznda ve alak gnll bir slupla, rica/istirham szleriyle yerine getirilirse, Allah da o zan kalbini yumuatrsa belki tutulur. Kald ki, insan kendine bile nasihat kabul ettirememektedir, kald ki bakasna ettirsin.

132. Szde Savalar;


Mesnevi, nc Defter, 4004. Beyit:

Bir Arap atasz yle der; "Ebi yazu ve ummi tuhaddis"; "babam savar, anam da szn eder". Demek ki insanlar iki trl dr; i yapanlar, sz retenler. Belki annenin sava ballandra bal landra anlat da, airetin ona verdii bir grevdir. nk, savaan, ama yaptklarn hi anlatmayan erkein yanmda, belki bizzat savaa katlan ve orada grdklerini bir bir anlatan birisi gerekmektedir. Propagandanm gcn herkes bilir. Yaplmayan bir i bile bu sayede insanlara yaplm gibi gsterilip, onlar ikna edilebilir. Kald ki, yap lan bir iin anlatlmas da faydaldr. Kendi muhitini krp geiren ama, yabana kar korkak davrananlar Mevlna bakmz nasl anlat maktadr: Der meyan- hemdiger merdaneend, Der gaza n avretan- haneend. Goft Peygamber sipehdar- gayub; "La ecaat ya feta kable'l-hurub!". Vakt- laf-i gazv mestan keff konend, Vakt-i cu-i ceng on kef f bi f enend . "Kendi kendilerine kaldlar m er kesilirler. Fakat savata, ev deki karlara dnerler. O gayb askerinin babuu Peygamber dedi ki: ey yiit! savatan nce yiitlik olmaz. Goft Peygamber Sipehdar- gayub; "la ecaat ya feta kable'l-Hurub!". Sarholar sava lafma kal292

ktlar m, azlarmdan kpk saarlar (kpk kesilirler adeta). Ama sava kzmca, kpk gibi kalrlar (solarlar), hibir ie yaramazlar".i7

Tecrbe insanlar katmda nemli bir terazidir. Dilimizde, yaplan bir takm gereksiz teebbslere; "bekrm eini boamas" olarak bak lr. Hatta daha kaba sylenir bu ifade. Bu szler, teori ile pratiin ayr ayr dnyalar olduunu gstermesi bakmmdan nemlidir. Kiinin ecaatl olduunu, ancak onu denedikten sonra anlarz, yumuak huyluluunu, iyi insan olduunu; onunla yiyip itikten, yolculuk yaptktan, para kartrdktan sonra anlarz. Maden parasmm deerli olup olmadn, bir madeni paranm kalp m, iyi mi olduunu, nasl atele denersek, insanm gizli hasletleri de tecrbeyle aa kar. irazl Sa'di anlatr; "yolculuklarm birinde zenci bir muhafz mz vard. Son derece gl fakat ncek birisi idi. Toydu. Savalmdan sz ederdi. Karsm dul, ocuklarm yetim brakacak var m? benimle dousun...! yollu konuurdu. Derken kervanmz hrszlar ve uursuzlar bast. Ona gittik ve; ite tam senin mertliini, cesurlu unu ortaya koyacan an geldi. Haydi kendini gster! dedik. Duru mu grnce korkudan tir tir titiedi. Glgede bymt, tecrbesiz di...sz uzatmayalm, ykte hafif pahada ar ne varsa hepsini hr szlara verdik ve canmz kurtardk ..." Mevlna'nm beyitlerinde, karde kavgalarma da temas vardr. Ev halkm krp geiren insanolu, sokakta kedi gibi uysaldr. Yaban cya kar zorba deildir. Mslman'a kar acmasz olan, bylesi sert bir kayaya arpmca hemen byklar aa bkp, yelkenleri suya salar. Zulm kendi ev halkmadr. Darya kar kendi haklarm bile koruyamaz.

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 326-327

293

133. iirin yisi yidir, Etkilidir;


Mesnevi, nc Defter, 4079. beyit ve devamt;.

Guft-i u sihrest u virani - i tu, Guft-i men sihrest u def'-i sihr-i u. Goft Peygamber ki (nne fi'l-Beyan, Sihran) u Hak goft an ho Pehlevan.
"O'nun sz sihirdir. Seni yakar, harabeder ... Benim szm de sihir ama, on\m sihrini defeder. O gzel yiit, O Peygamber, "szde sihir hassas vardr" dedi. Doru syledi"..'^^ Faydasz iiri, insanl ktle gtren iiri beenmeyen s lm dini, edebi szn ve iirin hakkm da teslim etmektedir. "yle beyan tarzlar vardr ki, sihirlidir, tesir icra eder. yle iirler vardr ki hikmetlidir" buyuran Peygamberimiz, bu tr iire ve bu nevi beyana iaret buyurmaktadr. Yunusun dedii gibi, gzel bir sz bazan uzun sren bir sava keser, son erdirir. Yine gereksiz sylenen bir sz de, sahibinin bam gvdesinden ayrtr.

134. yiliin Karl;


Mesnevi, nc Defter, 4103. Beyit,

Goft Peygamber ki: "Cade fi's-selef, Bi'l-atyye men teyakkan bi'l-halef!". Her ke bined mer atara set ivaz, Zud der bazed ata ra ziyn ivaz.

179

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 333

294

"Peygamber dedi ki: ihsan edilecek eye verilecek karl iyice bilen, bu dnyada ihsanda bulunur. Verilen eye, verilecek karl gren, derhal cmertHe, ihsana balar". Sadakaya ve iyilie tevik yolunu gsteren bir ok Kur'n- ke rim ayetinde, "mslmanlarm verdiklermi kat kat geri alacaklar, maddi-manevi kayba uramayacaklar, zulm grmeyecekleri garan tisi" verilir. Bir kul, bu dnyada ve teki alemde yapt iyiliklere 700 katma kadar iyilikle muamele edileceini bilince, akll ise eer, rahat lkla bu dnyada gerekli yerlere harcar, hayrda bulunur. Unutul mamaldr ki bu bir inan ve eitim/ terbiye grme meselesidir. Allah'm ihsanna, cmertliine kesinlikle inanan, kendisinin kayba uramayacama mutlak olarak akimi ve gnln balayan kii, rahat lkla fedakarlkta bulunur, infak eder ve harcar. nk, yapt her iyiliin karl vardr. yilikleri boa gitmemektedir. "Bir iyilik ya pana on kat ecir vardr" ayeti, "Allah yolunda sarfedeceiniz her ey, tpk her biri yzer tane veren yedi baak misali gibidir. Allah diledi i kimselere kat kat verir" ayeti ve dier konu ile ilgili ayet-i kerime ler, hep ayn ihsan bolluunu bize anlatr.

135. Kur'n'm Zahiri, Btm;


Mesnevi, nc Defter, 4229. beyit ve devam;

Ho beyan kerd un Hakim-i Gaznevi, Behr-i mahcuban misal-i ma'nevi, Ke zi Kur'n ger nebined gayr-i kal, yn aceb nebved zi ashab- dalal, K'ez u'a-i afitab- por zi nur, Gayr-i germi mi neyabed em-i kr, Harbati na gah ez har- hanei. Ser burun averd on taanei, K'iyn sohan pestest ya'ni Mesnevi,
180

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 335

295

Kssa-i Peygamberest o pey- revi, Niyst zikr-i bahs o esrar- bolend, Ke devanend Evliya un su semend. Ez makamat- tebettl ta fena. Paye paye ta molakat- Hoda, erh o hadd-i her makam o menzili, Ke bi per zu ber pered sahib- dili, on kitabuUah biyamed hem ber un,
42U. Beyit:

yn onin ta'ne zedend un kafiran. Harf-i Kur'an ra bidan ke zhiriyst, Ziyr-i zahir btmi bes khiriyst, Ziyr-i un btn yeki batn- ovum, Ke deru gerded hiredha comle gom, Batn- arom ez nebi hod kes nedid, Coz Hoday- bi- nazir-i bi- nedid, To zi Kur'an iy poser zahir mebiyn! Diyv dem ra nebiyned coz ke tyn. Zhir-i Kur'an o ahs- demiyst, Ke nukue zahir u cane hafiyst.
"O Hakim-i Gaznevi, perde ardnda kalanlara ne gzel manevi bir misal getirdi. Sapklar Kur'nda, szden laftan baka bir ey grmezlerse almaz ki. Krn gzne, nurlarla dolu gnein klar gelmez de yalnz bir hararet gelir. Gbekli biri, anszm eek yurdun dan unu bunu kmayan karlar gibi ba kararak, "bu sz, yani Mes nevi aalk bir sz. Peygamberin hikayesi ona uymay anlatp dur makta. Dnyadan ve Tanr'dan baka her eyden kesilmeden tut da, yokluk makamna kadar derece, derece, mertebe mertebe Tanr'ya ulancaya kadar her duram, her konan ehri de yok ki, bir gnl sahibi, onunla kanatlanp usun" dedi. O kafirler, Tann'nm kitabn da bu eit knadlar".
296

( 4244. beyit) "Bil ki Kur'n'm bir zahiri var...zahirinin de gizli ve pek kudretli bir de i yz var. O btmm bir btm, onun da bir nc btm var ki, onu akllar anlayamaz, hayran kalr. Kur'n'm drdnc btm'ysa esiz, meksiz Tanr'dan ve elisinden baka kimse grmemi, kimse bilmemitir. Oul, sen Kur'n'm d yzne bakma... eytan da Adem'i topraktan ibaret grd, hakikatma eremed. Kur'n'm zahiri, insana benzer... sureti grnr, meydandadr da can gizli". Celaleddin Rmi, nereden haber almsa, zamanmda Mesne vi'ye yaplan bir itiraz burada sz konusu etmektedir. "Nereden ha ber almsa" szmz dikkatle izlememiz ve aklamamz faydal olacaktr. Her devirde Ulema ve Meayih arasnda sz tayanlar bu lunmu ve bulunmaktadr. Burada, onlarm salkl grmelerinin olmay ve herbirinin ayr bir toplum oluturmas nemli rol oynar. Eer onlar aktan grp sohbetler etseler, dersler tanzim etseler, mnakaa ve mzakerelerini aktan birbirinin yzne kar yapsa lar, bir nebze sz tama ii azalacakt. Ama bu yaplmad. "Yzleme ve yzletirme" kurumu altirilsayd, sz tayan kiilerin ii ta mamen kesada urar ve dedikodu da ortadan kalkard. Bu dedikodular, ilmi mnakaa gibi bazan yneticilerin huzurlarmda yapldysa da, bunlarm saylar ok az oldu. te sz tayan lar veya dorudan yzne syleyenler. Mesnevi iin bir takm deer lendirmelerde bulunmular, Mevlna da onlarm tespitlerini ho kar lamam olacak ki, bir ok yerde muhatabma hakaret ederek feve ranla mukabelede bulunur. Mesnevi'nin anonim bir eser olduu fikri bazan ortaya atlr. i bilen bilmeyen bu vadide yazar izer, baz kiilerden szler aktarrlar. Eer Mesnevi, - be yzylda oluan bir edebi antoloji ise, bu tr savunma beyitlerinin de bir aklamas olmaldr. Bu itiraz gibi, Mesnevi'de birka kez benzeri itirazlara aflar vardr. Btn bu nitelemelerde, muarzlar, kitabn basitliinden sz etmektedirler. Onlarm sylediine gre Mesnevi'de, tasavvufun kla sik meseleleri ilenmemekte, baz basit hikayelere yer verilmektedir.
- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 347

297

Burada yaplan itirazm tutarszlma iaret etmek gerekmekte dir. nk, Mesnevi ana tasavvuf eserleri gibi, tasavvufun bir nazari problemini alp onu ileyen, bu vadideki yazlan eserlere benzeme mektedir. Niin vahdet meselelerine temas edilmemektedir? Gibi bir soru yersizdir. Mesnevi'nin slubu ve kitap olarak tanzim ekli baka bir sluptur. Burada iir temeldir. iirin kanunlar ve endieleri birin ci plandadr. Mevlna bazan; "ben vezin ve kafiye endiesindeyim, sevgili ise bunlardan kurtulmutur..." tarznda konumalar yapar. iirdeki sz gzellii yanmda, fazla olarak bir takm konularn ilen mesi, Mesnevi'de ikinci bir gzellik olarak esere katlr. Onun niyeti, tasavvufun girift konularm anlatmak deildir ki. Muhyiddin bn Arabi gibi bir takm sufiler, eserlerinin toplu mun en sekin kat iin yazldm syler. Mevlna'nn kitabnda byle bir smflama bulunmamaktadr. Geri mukaddimede bu eserin de "ehassu'l-havas" sekin zmrenin de en sekinleri iin yazld ifadesi varsa da, ondan btn millet fertleri istifade edecek ekilde kaleme aimm olmas, daha ar basmaktadr. Dolaysyla, ayr ayr hizmetler iin, baka baka sluplarda yazlan eserleri birbirine kyas etmemek gerekir. nk, hepsinin zellii ayrdr; kokusu ve rengi ayrdr. Burada bir nemli nokta daha vardr; Mevlna kitabyla Kur'n1 kerim arasnda bir paralellik ve bir benzerlik tesis etmektedir. Onun anlattna gre, Mesnevi'ye yaplan itirazlarm benzeri, vaktiyle Kur'n- azimu- ana da yaplmtr. Kur'an bu itirazlara, "benzeri nin veya kk bir rneinin ortaya konulmas" arsyla karlk vermitir. Nihayet en son meydan okumalarmda, bu iin yaplamaz olduunu da vurgulamtr. Bir kitab, yap hizmet ve tad zel likler bakmmdan Kur'na benzetilmesinde, "kendi eserini Kur'an saymaktadr" yollu bir anlam aramak dorusu iyi niyetle badama yan bir hareket olur. nk, hibir fani, yazd kitab, Allah kelam na benzetemez, nk o kadim kelamdr ve Hakkm sfatdr. Dierle ri ise yok olmaa mahkum, eksiklerle dolu, beerin ortaya koyduu aba rnleridir.

298

136. Bukal Esirler:


Mesnevi, nc Defter, 4473. beyit ve devamt;

"Acibtu min kavmin, yucermne ile'l-cenneh bi's-selasili ve'lalal" Did Peygamber yeki covki esir, Ke hemi bordend o iyun der nefir. Did an derbend un agah iyr. Mi nazar kerdend der vey ziyr ziyr. Ta hemi khayiiyd her yek ez gazab, Ber Rasul-i sdk dendanha vo leb. 4479. Beyit: Rahmet-i alem hemi guyeend o u. Alemi ra mi bered halg o gl, Ba hezar inkar mi refteend rah, Zir-i leb ta'ne zenan ber kr- h.

"y tainan mi goftiyd ke; ez ba vo Mohammed aleyhisselam un ke hakkest feth o nusrate dih..". yn doa bisyar kerdim o salat, Pi-i Lat o piy-i Ozzi vo Menat, Ke eger hakkeest u, peyda kon, Ve'r nebaed Hak zebun-i maa kon. "aarm bu kavme ki, onlar cennete zincirlerle bukalarla srklyorlar" hadisi; "Peygamber, bir blk esir grd. Onlar ekip srklyor lard, hepsi de feryad figan ediyordu. O, srlar bilen aslan, zincirle re vurulmu olduklarm grd, gizlice onlara bakmaa balad. Her biri hiddetinden o Hak Peygambere dilerini gcrdatmakta, dudaklarm inemekteydi..."

(4479. beyit); "Peygambere "alemlere rahmet" diyorlar ya., yle


olduu halde btn bir alemin boynunu, boazn kesiyordu.
299

"Ey knayanlar, diyordunuz ki; "bizimle Muhammed aleyhisselamdan hangimiz dorucuysak ya Rabbi, sen onu kazandr. Ona yardm et!". "Bu duada ok bulunduk, Lat, Uzza ve Menat'a nice secde ettik; dedik ki: eer Muhammed haksa, meydana kart, deilse, bize zebun et. imdi onun tanr yardmma mazhar olduunu grdk ite... biz, umumiyetle zulmetmiiz, o nur!Bu bize bir cevap: dilediimiz ite meydana kt, hanginizin doru olduu aa vuruldu...". (4502). Beyit: "Peygamber, perian bir halde Hudeybiye'den dnerken, "nna fetahna" devletinin davulu almd".!^^ 4520 beyit ve devam; "Esirlerden biri dedi ki: "peki niin peygamber bizim halimizi grmedi?. Bizi byle zincirlere vurulmu grnce nasl oldu da gl d?... memur duymasm, duyarsa o padiaha syler, szlerimiz kula ma gider diye hsltyla konuuyorlard. Memur, o sz duymad ama Tanr bilgisine sahip olan Peygamberin kulama vard... Muhammed'se dayanp yatm, uyurken o sr gelir, ba ucunda dner durur... delici ihap eytanlar, hrszl brakn da Ahmet'ten sr renin diye kovar, srer...Peygamber, onlarm szlerini duyup sy lediklerini anlad da dedi ki; " O gl, savata galebe ettim diye de il ki... Un yeki goft er onanest un nedid, on bi handid ke mra beste diyd? on ke mobdel odest o diye, Niyst zin zindan o ziyn zidiye. Ger e nenid un movekkel un sohan, Reeft der gi ke un bod "min ledon". Un Mohammed hofte vo tekye zede, mede sir gird-i gerdan ode, Necm-i Sakp gete haris Dijrvran, Ke bihil dozdi zi Ahmed sir sir sitan.
- Veled elebi zbudak, Tercme, III. 3(S6- 3 6 8 300

4571.

beyit

Gooft Peygamber ke hestend ez funun, Ehl-i Cennet der husumetha zebun. Ez kemal-i hazm o suu'z-zann-i hiy. Ne zi naks- o bed-dili vo za'f-i kiy. Der firih daden senide der kumun, Hikmet-i; "Levla ricalun mu'minun!". Dest kutahi zi koffar- laiyn. Farz od behr-i halas- mo'minin. Kssa-i ahd-i Hodeybiyye bihan!, "Keffe eydikum" temamet z'an bidan! Niz ender galibi hem hiy ra, Diyd u malub dam- kibriya. Z'an nemi handem men ez zencirtan, Ke bi kerdem nagehan eb-giyrtan. Z'an hemi handem ke ba zencir o goU, Mi keemtan suy-i servistan o gul. y aceb k'ez ate-i bi ziynhar. Beste mi ariymtan ta sebze-zar. Ez suy-i Dzah be zencir-i giran. Mi keemtan ta behet-i Cavidan. "Peygamber; "cennet ehli olanlar, baz eyler yznden sava larda, dmanlklarda malup ve zebun olurlar. Bu alt olu, bu ze bunluk; noksan yznden, gnllerinin ktlnden, yahut da din zayflmdan deil, son derece ihtiyata riayet ettiklerinden, dnce lerine inanmadklarmdandr. Peygamber Hudeybiye'de kfirlere s tn gelmiken gizlice; "iman etmi erler olmasayd" hikmetini iitti. M'minlerin halas olmas iin mel'un kafirlerden el ekmek farz ol du. Hudeybiye ahdi nasl oldu, oku da "Tanr, kafirlerin ellerini ek ti, size dokunamadlar" ne demektir, tamamyla anla!. "Peygamber, galip gelmiken bile kendisini Tanr nazarmda malup olmu grd de; "ben sizi anszm bastrdm, zincirlere vur301

dum diye glmyorum. Sizi zincirlerle, bukalarla selviliklere, gl lk glistanlklara ekiyorum da ona glyorum. Ne alacak ey... sizi zincirlere vurup amansz ateten ayrlklara, imenliklere gt ryorum. Cehennemden ar zincirlerle ta ebedi cennete kadar s rkleyip gtryorum"
dedi".'^3

Bu byk iktibasta birbirine bal konular ilenmektedir. Bir sava sonras gtrlmekte olan esirlerin. Peygamberimize baklar ve onun bakm tefsir edileri, bilmeden zan beslemenin, meselelerin zerinden lp, hakikatlarma vakf olmadan onlar yorumlamanm tipik rneidir bunlar. Bir byk Peygamber, bu esirlerin akbetlerini; mslman olduktan teye, kazanacaklar yce mertebeleri, Allah'm izniyle bilip haberdar olmakta ve onlar; "zincirlerle cennete isteksiz ce srklenen bahtiyarlar" olarak grmekte ve aradaki tezada iaret olunmaktadr.

137. Yunus'un Mi'rac;


Mesnevi, nc Defter, 4512. heyit.

Gooft Peygamber ke Mi'rac- mera, Niyst ber mi'rac- Yunus ictiba! An- men ber eerh o an- u neib, Z'an ke korb-i Hak burunest ez hasib.
"Peygamber dedi ki, "benim mi'racm, Yunus'un mi'racmdan stn deildir. Benimki gklere kmakla oldu, onunki yerlere in mekle... zaten Tanr yakmh hesaba smaz ki". Matta olu Yunus, byk bir peygamber. Kur'n- Mecitte ks sas mevcut. Rivayet olunduuna gre, bir deniz yolculuunda, ge minin istiab haddini akm yk aimm, baz eya ve insanlarn dar

- Veled elebi zbudak, Tercme, III, 370- 375 '^^ - Veled elebi zbudak, Tercme, III, 370

302

atlmas gerekmi, ekilen kur'a hazrete de km ve denize atlm. lahi rahmet, kendisini korumu, byk bir balm karnmda bir mddet kalm, sonra karaya karlm. "La ilahe illa ente sbhanek! nni kuntu mine'z-zalimin!" yakar onun hatrasdr. Balk da onun adyla bugn de dn de anlmaktadr. Yunus balmm, insan yutabi lecek byklkte olan da demek ki varm. Efendimiz bize bir edep retmektedir; kendilerini ar eme mize ve peygamberler arasnda mukayeseler yapmamza rza gs termemektedirler. Kur'n- kerim, RasUerin arasmda farkllk olma dm beyan ettii gibi, bir blmnn, dierlerinden faziletli klmdklarm da anlatr. Bu iki farkl beyanm arasm bulan alimler, ikisini de doru sayar ve ikisinin de anlam farklarm belirtirler. Niin fazi letli kimmlar ve niin bizler Allah elilerini kademelendirmekten menedilmiiz?. Hepsi peygamber olular ve vahye mazharlklar, yaptklar grevlerin kudsiyeti bakmmdan ayn durumdadrlar. Ama Allah; "onlarn bir blmn dierlerinden daha faziletli kldk" bu yurduuna gre, bu ortak noktalar dmda, onlarm zel faziletleri, stn durumlar bulunabilmektedir. Cenab- Peygamber, baln karnma inii de bir nevi ykseli olarak kabul buyurmakta ve kendUeri ne kadar ykseldiyse, hazretin de benzeri bir "aksi istikamette ykseli ile" ykseldiklerini anlat maktadrlar. Hazret-i Yunusa gre, Mi'rac- Muhammedi de bir aksi istikametteki yceli veya bir tr daltr. Kendilerininki de, bir tr yceli ve bir tr deruna daltr. Ama ikisinin de ortak yan, Allah'a ve huzur- Hak'ka doru ynelileri olmaktadr.

303

138 Amellerde Devamllk Esastr;


Mesnevi, nc Defter, 4782. beyit;

Sye-i Hak ber ser-i bende buved, "Akbet cyende, ybende buved! "Goft Peygamber ke: "on kubi deri, Akbet z'an der burun ayed seri!, on niini ber ser-i kuy-i kesi. Akbet bini tu hem ruy-i kesi!. on ahi mikeni her ruz hak. Akbet ender resi der ab- pak!".
"Tanr glgesi kulun ba stndedir. "Arayan, nihayet arad n bulur!" Peygamber dedi ki: bir kapy alar durursan, nihayet o kapdan bir ba kar, grnr. Bir adamm oturduu yerin civarmda oturursan, sonunda elbette o adamm yzn grrsn. Bir kuyudan her gn toprak eker karrsan, onunla tertemiz suya eriirsin elbet". Mevlna konuya yle devam eder:

"Comle danend in eger tu ne'grevi. Her e mikare ruzi bidrev. (4785. beyit) "Sen inanmazsm da, bunu herkes bilir: ne ekersen bir gn gelir onu biersin".
Bu beyitlerde istikrara iaret olunmaktadr. Kii, devaml i de itirirse, akbet iyi olmamaktadr. "Tekkeyi bekleyen ier orbay" meseli, insanlar istikrarh olmaa armaktadr. Slk yolunda, ah lak tasfiyesinde ve en geni anlamyla Allah telaya kullukta da du rum ayndr. Kul, belirli bir izgi zerinde, mr srmeli ve ald kapdan, birilerinin kendisine; "buyur!"demesini beklemelidir. Krk kapmm tokmam eviren kii muradma zor erer. Beyitlerde geen ikinci husus; kendin baka insanlara ne yap msan, ona uygun bir karlk greceksin. yilik yapan iyilik bulacak,
- Veled elebi zbudak, Tercme, 111, 391; Abdlbaki Glpmarl, 111, 3333, 3334

304

ktlk yapan da ktlk. Bu iki kkm istisnalar da olabilir. mr iyilikle geen bir insana,, bakalar ktlk yapabilir. "Etti de buldu" demek mmkn olmayan bu insanm derecesi artacak ve gnahlarnm aff gerekleecektir. Bir de mrn insanlara ktlkte geire nin, karlk olarak mr boyu iyilik grmesi vardr ki, bundaki hik meti anlamak mmkn deildir. Evvelce de sylediimiz gibi, bu son iki durum ndir olan durumdur. "Etme komuna, gelir basma" l s, "bakasnn kuyusunu kazarsan, oraya kendin dersin" meseli hayatta oka grld iin darb- mesel haline gelmitir. Nadir durumlar kaideyi bozmayacaktr. Mesnevi'ye bir erh ve tercme yazm olan merhum Abdlbaki Glpnarl der ki: "Firuzanfer, namaza devam ettike padiahn kap sn alyorsun demektir. Kim padiahn kapsn alarsa, o kap ona alr" mealindeki bir hadisi, Hilyet'l-Evliyadan naklediyor.'^* lk Mesnevi sarihlerinden olup, hala eserine denk bir kitap yazlamam olan Ankaral smail Rshi Dede de, " Kim bir kapy alar ve srar ederse, o kap alr" mealinde bir hadisi eserine alyor."^ Arapada bazan Peygamber efendimize ait bir hadis olarak da verilen bir sz vardr: "men talebe ve cedde, veced = kim bir eyi elde etmeyi ister, elde etmek iin de ciddi surette alrsa, istediini elde eder." Peygamber efendimiz: "lerin en hayrls, az da olsa devaml olanlardr" buyurur. Dinimizde ve kltrmzde, sebatla ve azimle, devam edilen ilerin zerine gitmek, emredilen bir husustur. Ciddi yetle zerinde durulan iler, azar azar da ilerlese, sonuta olumlu netice verir. Byk bir evkle balanan, ama sonra hi takip edilme yen nice iler vardr ki, sonunda akim kalmtr. Bitirilememitir. lerde devamllk ve sreklilik esastir. Ferdi iler byle olduu gibi, toplum ileri, devlet ileri de byledir. Herkesin akllca bir tula ko yarak ina ve imarda sreklilii salanan nice binalar, ge de olsa tamamlanmlardr. slam dininde tedri ad verilen bir oluum sreci mevcuttur. Her nesnenin bir vakt-i merhunda vuku bulmas mukadderdir. On-

' - Ahadis-i Mesnevi, 1 0 5 - A n k a r a v i , e r h - i M e s n e v i , 1 1 1 ,4 1 3 ;; A b d l b a k i G l p n a r l , III, 3 4 0 vi, 111, 4 3

305

dan ncesi mmkn deildir. Yumurta, annenin altmda 21, 22 gn lk bir srede yavru haline gelebilir. Bunun baka bir yolu imdilik bilinmemektedir. Fil yavrusu alabilmek iin, iki seneye yakm, hamile anneyi gzetmemiz, ona salk iinde hayat imkan vermemiz gere kir. Bir buday tanesinin imlenme, ayaa kalkma, sk' zerinde dik durma, glenme, sararma, baak verme ve hasat zaman bellidir. Bir aa ekirdekten ka ylda hasl olacaksa, o sreyi beklememiz/ sabr la ve mitle beklememiz arttr. Tevbelerin ve ahlaklanmanm, eitim ve terbiyenin de belirli bir sresi vardr. Niyet, karar, azim, sebat, tevekkl ve sonu almak bir izgi ise, bunun her safhasnda insanm yapacaklar vardr. Bir kimse, bu izgi deki safhalar doldurmadan, muradma eremez. Ererse, bylesi bir sonu peygamberlere verilen mu'cize demektir. te bu sreler iinde, Hak ile rabta kesintiye uramamaldr. Tabii bu bir kvam ve olgun luk iidir. nsana bu terbiye, "bekleyebilme ahlak" anne tarafmdan alanr. Acl anne ve babalarm ocuklar, panik iinde, hareket ede cekleri iin evre onlara peyperek adm takacaktr. nk onlarda huzur ve skun yoktur. Devaml aba ve devaml hareket ve endie hali kendilerini yer bitirir. Ama sonuta da Hakkn dedii olur. Sab reden dervi, muradma ermi atasz bize meseleyi ok ksa anlatr. Rzk iin sk sk, meslek deitirmeler, yeni i kurma teebbsleri, maymun itahl projeler, hi birinde vaktmi beklemeden bir dierine geiler hep zaman ve imkan hovardah douracaktr.

306

Drdnc deftere gelmi bulunmaktayz. Bu defterde de. Pey gamberimiz Efendimize ve O'nun mbarek szlerine yaplan atflar ve onlardan yaplan iktibaslar inceleyeceiz. Mevlna dier sufiler gibi Kur'an ve rivayet malzemelermi eserinde kullanmaktadr. Bu kullan dierlerinden biraz farkldr. Bilindii gibi Ebu Bekir, Glbadi ve Hakim Tirmizi gibi baz sufi merepli Hadis bilginleri de eserlerinde, farkl hadisler nakleder ve onlar deiik tarzda erh ve tefsir ederler. Onlarm zellikleri nce muhaddis olulardr. Yani sfi merep olular ve hadislerde iri anlamlar aramalar daha sonraki ileridir. nce verdikleri her rivayet malzemesini bir hadis alimi ola rak senetleriyle verir, bazen da onlarm tahricini ve tashihini, deer lendirmesini yaparlar. Mevlna'da bu durum yoktur. O sadece kendi dnyalarmda geerli olan baz haberlerin kk bir blmnden alntda bulunur, senet vermez ve tahric de yapmaz. Celleddin Muhammed Rmi, Mesnevi adl eserinin pek ok yerinde deiik varlklara, ahslara, mefhumlara, iyi-kt sfatlara atflarda bulunur. Eserin indeksi incelendii zaman, bunlarm baz kelimelerde younlat grlr. Peygamberimiz Muhammed Mus tafa aleyhissalat vesselam efendimiz de, zerine ve szlerine deiik atflarn yapld bir byk olmutur. Geen blmlerde defteri incelemi bulunmaktayz. Bu atflar da yine evvelkiler gibi pek ok tur. Bunlarm bazlarm gruplandrarak sunmak faydal olur kanatmdayz.
309

Tebli olarak sunduumuz dnemde bu almay yaptktan sonra, eserin geniletilmesi ve yeni ekler ve erhler yapld srada aimtlarm saylar daha da artrld ve yer yer aklamalar ziyadeleti. Bylece hemen hemen drdnc defterde ve eserin tamammda, ak lamadmz almt kalmad. Evvelce de belirttiimiz gibi bu alma mz, Mesnevi'den Semeler deildir. Ama okuyucu, bir aimty -be sayfa iinde okursa, mstakil olan o konu kendisine yararl hizmet yapacaktr. imdi atflara geebiliriz:

138. Sabr V a r l n Anahtardr; Mesnevi, Drdnc Defter, 14. beyit:

Ho bike iyn krvanra t be Hacc, y emir-i; "Saabr mifthu'l-ferac". Hac ziyaret kerden-i Hane buved, Hacc- Rabbu'l-Beyt merdane buved. " Ey, "sabr varlm anahtardr" srrnm emiri. Bu kervan, g zel gzel ta Hacca kadar ek, gtr!. Hac, Tanr evini ziyarettir. Ev sahibini ziyaretse erliktir".'*^ slm zhd hayat Peygamberimiz gnnden itibaren balad iin, onun Asr- saadetten ikiyz yl kadar sonra ortaya kt gibi, kastl tespitlere itibar olunmaz. Gerekte, ilk Peygamberden itibaren insan denilen varlm, zellikle de bir blmnn, ruhani hayat da ha st seviyede yaamay gerekletii iin, zhd ilk insanla yattr demek dorudur. Peygamberimizin gnnde ve onlara yakm olan nesillerin gnnde, zhdn anlamm felsefiletiren ve fiilden ok, sz halinde dedikodusu yaplan bir zhd ve takva hayat yoktu. Ama daha sonra, belki de deiik kltrlerle temasn sonucu, artk mese lenin bir de soyut ve sz boyutu gelimee balad. Burada, eskiden duyulmayan szler edilir oldu. in tuhaf bu szler ve yeni grler.
- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 2

310

Selefin zhd anlayna pek de uymuyordu. te, ilk ihtilaflar zannmzca buralardan ne'et etti. Sz gelii bu beyitlerde olduu gibi, hacca iki tr veya daha ok anlamlar verildi. Biri Beyti haccetmek, dieri ise beytin sahibini haccetmek. lk zhd dneminde, beyt ile beytin sahibinin hacc ayn eylemlerde gerekletiriliyordu. Tabii bu byle ayrlmca, birileri de; "etiafm dnerek haccm yap, Ka'beye kadar yorulma" yollu byk ve sevimsiz konumalar yapt. Bu da zahir alimi dedikleri zata malzeme oldu. Meselenin zm nedir?. Kanaatimiz odur ki, zellikle Fars kkenli saylabilecek bu tr mbalaal szleri nakletmekte bir fayda yoktur. Dinimizin emri olarak Hac her mslmanm imkan bulunca yapmas gereken bir ziyaret ve bir ibadettir. Bunun hakikat anlam, Mekke'de Beytullah, yln belirli aylarmda; niyet, ihram ve dier menasik ile birlikte ziyarettir. Arhk bin yl akm bir zamandr yap lan bu ibadete, bir takm mecazi anlamlar ykleyerek, smflandrmak ve deerini drecek szler etmek anlamszdr.

139. Savata Nebiler; Mesnevi, Drdnc Defter, 27. beyit:

Enbiya b dmenan ber mi tonend. Pes Melaik "Rabbi sellim!" mi zenend. "Peygamberler dmanlarla savarlar. Melekler de. Ya rabbi sen koru onlar diye durmadan dua ederler". Henz Dibace saylan bu blmde Rmi, Kur'an okumay okuyucularma tavsiye eder. Ona gre geersiz/ kalp ake ile salamnm tannmas da nemlidir. Daha sonra bu beyti syleyen Mevlna, Peygamberlerin hayatm iinde, ruhban olmayan, ama yaptklar teb li sonucu, dost ve dman nazarlara maruz kalan kimseler olduu nu anlatmaktadr. Peygamberlerin, Meleklerle glendirilmesi ve
- Veled elebi zbudak, T e r c m e , IV, 3

311

te'yid edilmesi fikri, sk sk Kur'an- kerimde de gemektedir. "Sellim!" sznde, koruma yanmda, "bar olsun, bar yarat ya Rabbi!" gibi anlamlar da bulunmaktadr. Bu beyitlerde de belirtildii gibi, savata mslman tarafa yar dm iin gelen meleklerin iki trl grevleri bulunmaktadr; birisi, slm askerinin muzaffer olmas iin onlara yardm, bizzat savaa katlarak yaplan grev, ikincisi, savan ortadan kalkp, barm tek rar lkeye gelmesi iin Allah'a yakarmak, yalvarmak. Mslmanln z ad, bar anlatan bir kelimedir. Buradan anlamaktayz ki, sava arzi bir durumdur, asli deil. Dolaysyla, gelip geici olan bu halin gitmesi iin, mslmanlar da du'a etmek durumundalar. nk Peygamberimiz; "dmanla karlamay arzu etmeyiniz, ama karlatmz vakit de, savam sknlarma katlannz" buyurmaktadrlar.

140. Allah'a Kendini V e r e n Kii; Mesnevi, Drdnc Defter, 78. beyit;

T evi eymen zi siri vo melal, Gooft: "Kanallah lehu" z'in Z'l-celal. em-i u men bem o dest o dile. T rehed ez modbirih mokbile. Her e mekr o heest on od u Delil, Sy-i mahbubet habibest o halil. "Bak da bkmadan, usanmadan emin ol. te ululuk ss Pey gamber, bunun iin; "Kim kendini tanr'ya verirse. Tanr kendisini ona verir" dedi. "Onun gz de ben olurum, eli de, gnl de...bu suretle devleti, bahtszlktan kurtulur" buyurdu. Ne olursa olsun, kt ve istenmeyen bir ey bile olsa, deilmi ki sana klavuzluk etti, sevgiline ulatrd, sevimlidir, dosttur".""
- Veled elebi zbudak. Tercme, IV, 7

312

Kur'an- Kerimlde bir ayet-i kerime vardr. Orada; "biz Allah'mz, sonunda onun huzuruna varp toplanacaz!; nna liUahi ve inna ileyhi rci'un" buyurulmaktadr. Buradan anlamaktayz ki, b tn varlklar Allah'mdr, Allah'a aittir. Bu aid olu iki tarafl olursa o vakit ok ho bir durum ortaya kmaktadr; "Biz AUah'mz, Allah zl-celal da bizim". te bu fikri anlatan bir sz, hadis formunda ta savvuf kitaplarnda yer almakta, fakat hadisiler tarafmdan beenilmemektedir. Aslnda, "men kane lillah, kanallah lehu" tarzmdaki Arapa bu szn ierdii anlam, az nce kendisinden bahsettiimiz aye-t-i kerimeye uygun dmektedir. Peygamberimizin syleyip sy lemedii konusundaki, hadis alimlerinin gsterdii titizlik de uy gundur. Beyitlerde gemekte olan ikinci bir nokta daha mevcuttur, o da; "kulun eli, aya, gz kula olurum..." szdr. Bu sz de bir kudsi hadis tarzmda kitaplarmzda yer almaktadr. Fakat bu haberin aley hinde bulunan olmamtr. Peygamberimiz, "Nevfil Kurbu" diye anlatlan bir nevi Allah'a yakmiktan bu mbarek beyanlarmda sz etmektedir. Farz ve nafileleri tam tamma yerine getiren kulun, Allah katndaki durumu budur.

141. Peygamberler; Mesnevi, Drdnc Defter, 100. Beyit:

Ziyn sebep ber Enbiya rene u ikest. Ez heme halk- cihan efzunterest. T zi canha can-i an od zeftter, Ke nediydend un bela kavm-i dier. "Bu yzden. Peygamberler eziyetlere, zahmetlere uradlar, on larm ektikleri meakkat, btn cihan halkmm ektii meakkatten stnd, daha arkt. nk, canlar da btn canlardan daha byk.

313

daha stnd... onun iin de onlarn uradklar belaya baka bir taife uramad".'" Bir vaizin halinin tasvir olunduu blmde geen bu beyitte, yine byle bir af mevcuttur. slm ananesinde Tanr'nm lutuflar ve verdii deneme nitelikli meakkatleri, ibtilalar, buna muhatap olan ferdin/ kulun kiilii, mevkii, Allah katndaki ululuu ile mtenasip olmaktadr. Bu yzden, en ulu kiiler olan peygamberler, mihnet ekmede de en st dzeydedirler. lerinde ldrlen, diri diri testere ile biilen, hapislere atlan pek ok ikence grenleri olmutur. Deiik lafzlarla gelen ve pek ok hadisi tarafndan da salam grlen bir mbarek sznde Peygamberimiz: " Halkn en ok belaya urayanlar Peygamberler, sonra Salih kiiler, sonra da mertebelerine gre dier insanlardr" buyurmutur."^ Ferid'd-Din Attar, Peygam berlerin halini Pendname adl manzum eserinde ok gzel anlatmak tadr : Bendei ra erre ber ser mi nihed. Dieri ra tac ber ser mi nihed. "Kulunun birinin bana testere koydurur, tekine ise tac

142. E b u Cehil M u c i z e stedi; Mesnevi, Drdnc Defter, 350 beyit;

Un Ebu Cehl ez Peyember mu'cizi, Haast hem on kine-i Torki Gozi, Liyk un Sddik- Hak mu'ciz ne haast, Gooft iyn ru hod neguyed coz ke raast. K'ey resed hem on tuvi ra k'ez meni. mtihan hem on men-i yari koni.
191 192

- Veled elebi zbuddak, Tercme, IV, 9 - Munavi, Feydu'l-Kadir, 1, 520 ; Ankaravi smail Rusuhi, Mesnevi erhi, IV, li

314

"Ebu Cehil, Peygamber'den, kindar Ouz Trk' gibi bir muci ze istedi. Fakat Tanr, Sddiki mucize istemedi. "Bu yzn sahibi zaten dorudan baka bir ey syleyemez ki" dedi. Sen nerde, senin gibi birisinin benlie derek benim gibi bir sevgiliyi smamas nerde?"i

143. nsanlar Kardetir; Mesnevi, Drdnc Defter, 406. beyit baht;

nnema'l-muminune hveh...v'el-ulemau ke nefsin vhideh"; "Sz ancak budur; insanlar kardetir" ve "Alimler, tek bir insan gibidir" hadislerinin erhi."*

144. Y z K a n d i l ve T e k Bir Nur; Mesnevi, Drdnc Defter, 449. Beyit:

Set eraat er merend er bistend. Pes codaend u yegane nistend. Za'n heme cengend in ashab- ma, Ceng-i kes neniyd ender Enbiya ?! Z'an ke nur-i Enbiya Horid buudd, Nur-i hiss-i ma erag o em' o dd. "Yz tane kandilin olsun, ister snsnler ister yansmlar, deil mi ki hepsi ayr ayrdr ... bir olmazlar. te bu yzden bizim ashab mz hep savatadr. Fakat Peygamberlerin birbiriyle savatklarn

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 29 ''^ - Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 33

315

kimsecikler duymamlar. nk Peygamberlerin nurlar gnetir. Bizim duygulu mz ise kandil, mum ve is'tir". Vahdeti, birlii ve birliktelii savunan bu beyitlerden, o gnn Anadolu'suna ait kokular almak mmknse de, gnmz iin de ayn szlerin ifal olduunu bilmekteyiz. Ayr ayr olan varlklarm cem edilemediini/ matematik olarak toplanamadm, ama ayn va sfta olanlarn ise, ayr ayr halde bulunmalarmm bir zulm tr ol duu ne gzel anlatlmaktadr. Daha sonraki dnemlerde Peygam berleri bir kii u szlerle tavsif edecektir: "Enbiya bir silsile-i musaddikin, Felasife ise, birbirlerini yalanlayan bir silsile-i mkezzibindir". Mevlna, dier defterlerde "cem'iyyet" adm verdii bir gten sz eder. Cem'iyyet bir varlkta mevcut ise, o bazan bir sr tek var l yok edebilmektedir. Yrtc hayvanlar rnek olarak veren Mev lna, mesela bir arslanda ve kaplanda mevcut olan bu halden cem'iyyet szcyle bahseder. Bir kaplann, arslanm veya bir ta'nm nnde koan ceylanlarda antiloplarda bu cem'iyyet sfat bu lunmamaktadr. Harpi bir millette, mesela moal askerinde de bu cem'iyyetin varlndan sz edilmektedir. Anadoluda 12. asrda sr ler halindeki insanlarda bir cem'iyyet ve bir irade ve birliktelik olsay d, onlarn kendilerini koruyup, dman lkeden atmalar mm knd.

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 3 7

316

145. Hz. O s m a n ve M i n b e r i ; Mesnevi, Drdnc Defter, 487. Beyit:

Kssa-i Osman ke ber minber bireft, on hilafet yaaft bitabiyd teeft, Minber-i mehter ke se paye bodest, Reeft Bu bekr o dovum paye niest, Ber ovum paye mer der dovr-i hiy. Ez beray-i hormet-i slm o kiy, Dovr-i Osman med u blay-i taaht, Ber od o bineest un mahmuud- baht. Pes soale keerd ahsi bu'l-fuzul, K'an do nenesteend ber cay-i Rasul! Pes to on cesti ez iyan ber teri?, on be rotbet to ez iyan kemteri?!. Goft eger paye suvum ra bsperem, Vehm ayed ke misal-i Ommerem. Ber dovum paye evem men cay-cu, Guyi Bu Bekrest viyn hem misl-i u, Hest in bala makam- Mustafa, Vehm misli nist ba an eh mera . Ba'd ez un ber cay-i hotbe un vedud, Ta be korb-i aasr leb-haamu buud. "Osman, halife olur olma;z hemen koup minbere kt. Ulular ulusu Peygamber'in minberi basamakt. Ebu Bekir minbere kmca ikinci basamaa, mer de, kendi zamammmda slm'a ve dine sayg s dolaysyla nc basamaa oturmutu. Osmanm devri gelince o st basamaa kt. O baht kutlu oraya oturdu. Herzevekilin biri ona sordu;" ilk iki halife, Peygamber'in yerine oturmadlar. Sen nasl oldu da onlardan stn olmaa kalkyorsun?. Halbuki mertebe bakmn dan onlardan aasm sen". Osman dedi ki; nc basamaa otur saydm beni, mer'e benziyorum sanrlard. kinci basamaa otur'317

saydm diyeceklerdi ki bu Ebu Bekir'e benziyor. Bu st basamak, Mustafa'nn makam... o padiaha benzememe zaten imkan yok. On dan sonra o merhametli halife, hutbe okunacak yerde ta ikindiye ya kn bir zamana kadar oturdu kald. Kimsede; "hadi okusana! A!" di yecek bir kudret de yoktu, mescitten kp gidecek kudret de"."* 480. Beyitten itibaren balayan bu blmde, Hz. Osman'n hila fete seilmesinin ilk gnlerinde vuku bulan bir olay anlatlr. Msl manlara konumak iin minbere kan halife. Peygamberimizin otur duu basamakta oturur ve szn syler. Hutbesini irad eder. Bu hareketi dedikodu vesilesi olur. Halife kendisini bu szlerle savunur: "nc basamaa otursaydm, beni mer'e benziyorum sanr lard (mer gibi grnme iddiasmda olduuma hkmedilirdi). kin ci basamaa otursaydm, diyebilirlerdi ki ebu Bekre benziyor; (ben zeme iddiasmda: yle grnmek istiyor). Bu st basamak, Musta fa'nm makam...o padiaha benzemeye zaten imkan yok". Belirtildi ine gre bu aklamalardan sonra, mescitte bir huu ve bir sessizlik meydana gelir. Halife ikindiye kadar konumadan olduu yerde otu rur kalr. Kimseden ses kacak takat grlmez. Mevlna bu olay ok ho tasvir eder ve ... "mescidin iin nurla dolmutu ..." der.

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 40, 41

318

146. S o n d a Gelen ncler; Mesnevi, Drdnc Defter, 525. beyit;

Mustafa zin goft ke Adem v'Enbiya, Half-i men baend der ziyr-i liva. Behr-i in fermude est an Zu funun, Remz-i "Nahnu'l-Ahirun es-Sabikun". Ger be suret men zi Adem- zade' em. Men be ma'ni cedd-i cedd uftadeem. K'ez beray-i men bude secde-i Melek, V'ez pey-i men reeft ber heftom felek. Pes zi men zyiid der ma'ni pider. Pes zi meyve zd der ma'ni ecer. "Mustafa onun iin, Adem'le btn Peygamberler benim ar dmda ve sancamm altmdadrlar dedi. O hnerler sahibi, onun iin: "Biz sonda gelen, fakat ileri giden ve ndl olanz" buyurdu ."Suret bakmmdan ben Ademden domuum. Ama hakikatta O'nun atasym... Melekler bana secde ettiler... Adem benim ardmdan yrd... Yedinci kat gn stne kt. Hakikatte babam benden dodu... aa meyveden vcut buldu..."."'' Burada Tasavvuf nevesiyle sylenen fikirler iinde, dini ilimler asmdan Sahih ve doru grlenler olduu gibi, sembolik ifadeler olarak deerlendirilmeleri gerekenler de bulunmaktadr. Bunlarm hakikat anlammda deerlendirilmeleri, dinimizin bir ok meselesi ile amazlara girecektir. Bu ifadelerin bir blm zamanla hadis halini alarak. Peygamberimiz efendimize bile nispet olunmutur. Mevl na'nm burada verdii gibi, hepsi sahib de deildir. slm zhd haya t, zamanla tasavvuf adyla anlp, zel kurumlarda temsile balanmca, buralarda bir takm fikir ve telakkiler gelimi. Peygamberimize olan sevgi, bu gibi arlklar da dourmutur. Sahih bir haberde Peygamberimiz: "La tutruni, kema utriye sa'b-nu Meryem; beni
- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 42, 43

319

Meryem'in olu sa (a.s.) 'y dkleri gibi, ar meyiniz...ben ku lum, ben rasulm" buyurmutur."^ Durum byle olunca, bir takm tenash kokan ve eski dinlere ait kalnt izleri de tayan ifadelerin Peygamberimize isnad, hadis bilimleri asmdan da mmkn g rlmemitir. Nitekim beyitlerde geen bu fikirlerin, hadis tarznda Peygamberimize isnad edilen uydurma hadisler halinde kitaplara geip, bunlar zerin nice fikirlerin ve aklamalarm kurulduu da bir gerektir. "Adem daha su ve balk durumunda iken ben peygam berdim". "Ben peygamber iken ortalkta ne Adem vard, ne amur ve ne de su vard ..." = Kuntu nebiyyen ve Adem beyne'l-ma ve't-tyn. Kuntu Nebiyyen ve la Adem ve la ma' ve la tyn". " ' Hazret-i Peygamberi sevme ve onu me konularmda, bize isti kamet veren ve ar meyi istemeyen haberler, onun hi lmeyecei ve mmeti tarafmdan ballkla sevilmeyecei anlam na aimmamaldr. Esefle syleyebiliriz ki, mslmanlar bu konuda zellikle alimler iki trl gr belirtmektedirler. Birine gre pey gamberi mek doru deildir. nk, me onu bir nevi kutsalla trma ve kulluk llerinin zerinde kabul etmedir. Bu gr sahiple rine gre, peygamberimize yazlan medhiyeler ve mevlit manzumele ri hep hatal ifadelerle doludur. Bizim kanaatmza gre bu gr de arlk tamamaldr. yi niyetle sylenen bu tr szlerin de bir smr ve haddi olmaldr. Bir m'minin kendi peygamberini sevmesi gayet tabii grlmelidir. Peygamberimizi kendisi dmda her eyden ok sevdiini belirten mer efendimize Raslullah; " kendinden de daha ok sevmelisin" deyince, "ya Raslallah! Sizi kendimden de ok sevi yorum sz zerine, "el-n Ya mer!" hah, imdi oldu mer buyurulmutur. Bu szleri tevhit adma uyarlar olarak grmekteyiz. Ama Peygamberin, kulluk smrlar iinde iyice lmesi, slm'm medhi anlamma geleceinden, bunu yasaklayan hibir delil olduu nu kabul etmemekteyiz.

- B u h a r i , e i - C a m i ' . , K . e l - E n b i y a , 4 8 . b a b ; K . e r - r i i c a k , 6 8 . b a b ; A h m e d b. H a n b e l , M s n e d , 1, 2 3 , 2 4 , 4 7 v e 5 5 . S a y f a l a r ; D a r i m i , e s - S n e n , K . e r - r i k a k , 6 8 . B a b - A l i e l - k a r i , e l - M a s n u ' . , l 1 0 ; M . N a s r u d d i n e l - E l b a n i , S i l s i l e , 1, d r d n c c z , 4 h a b e r numaras; 3 0 2 , 3 0 3

320

Sonradan gelen fakat ne geen kiiler fikri, gerek bir hadise dayanmaktadr. Bir blmn Mevlna'nm beyit iinde iktibas ettii hadise gre Peygamberimiz ve slm mmeti, vcut bakmmdan sonraya kalan, fakat kiilikleri ve icraatlar bakmndan ne geenler dendir. nk baka mmetlere verilmeyen zellikler bu mmete verilmitir. "Nahnu'l-Ahirun es-Sabikun yevme'l-kyameh ...beyde ennehum utu'l- kitabe min kablina ve utiynahu min ba'dimi..". 1960'l yllarda, stanbulda bir parkta kendisiyle sohbet ettiimiz bir Hristiyan din grevlisi. Teslis ile ilgili sorumuz zerine: "Ben faz la ilahiyat tahsili grmedim. Kilisede pratikten yetiip papaz oldum. Ama unu syleyebilirim, bunlar sembolik ifadelerdir. Sizler nasl Hz.Muhammed'in nurunu ilk yaratilm varlk olarak grrsnz. Bu gerekte olmas mmkn bir ey mi ? Deildir. Ama sizler sembo lik olarak yle kabul edersiniz. Teslis de tpk byledir. Yoksa bir Hristiyan Hz. sa'nm insan olduunu bilir" demiti. Yllar sonra bunu bir ilmi toplanhda Ankara'da naklettiimde, bir profesr: "bu inanc Papa sylesin, o zaman inanalm; o sylerse bir ey ifade eder, bir papaz sylerse bir ey ifade etmez" demiti. Bunun anlamm da hala bilmemekteyim. Bence bu szleri syleyen resmi bir az da olmasa, demek ki Hristiyan'larm iinde bir kii de olsa bu fikri -stelik din grevlisi - bize azyla sylemitir. Bu da gzel bir eydir, kald ki bizim. Gneydou Anadolu'daki kiliselerde durum tamamen tevhide yakm izgidedir. Papazm sylediinden de ileridedir. Arzettiim gibi din grevlisinin syledii szler o zaman bende hayret uyandrmt. Bizle ilgili benzetme belki ona gre uygundu ama, bizim iin teselli kayna, Hristiyanlarda inan halindeki bu durumun, Mslmanlardaki benzetildii ey, sadece baz kiilerin telakkilermden ibaretti, yaygm bir inan deildi. Hadisiler bu telakkileri yzlerce yl nce eserlerinde aslsz olarak zaten ilan etmilerdi.

- Buhari, el-cami., K.el-vudu, 68. bab; k. El-cumu'a,l,2. bablar; K. Ed-Diyat, 15. Bab; k. El-Enbiya, 94. bab; K.el-Eyman 1. Bab; K. Er-Ru'ya 40. bab; K.et-Tevhit 35. Bab; Mslim, el- Cami'. , K.el-Cumu'a , 19-22. bablar; Nesai, es-Sunen , K.el-Cumu'a , 1. Bab; bn Mace, es-Sunen , K.el-ikame , 78. Bab , K. Ez-Zhd , 34. Bab; Darimi , es-Sunen , mukaddime , 8. Bab

321

147. N u h ' u n Gemisi; Mesnevi, Drdnc Defter, 538. beyit;

"Meselu mmeti ke meseli sefineti Nuh; men temesseke biha neca ve men tehallefe anha arika"; Behr-i in fermud Peygamber ke men, Hemo keti em b e Tufan- zemen. Ma vo ashabem o un keti-i Nuh, Her ke dest ender zened ybed futuh. "mmetim, Nuh gemisine benzer. O gemiye giren kurtuldu, girmeyen bouldu gitti". "Peygamber, bunun iin; "ben zamane Tufan'na gemi gibiyim. Nuh'un gemisine benzeriz. Kim bu gemiye el atar, kim bu gemiye girerse kurtulur" buyurdu". Peygamberimiz Efendimiz kendilerini zor bir gnde insanlar kurtaran bir tr smak ve bir ilticagah olarak grr. Gemi Pey gamberlerden Hz. Nuh nasl o gnde zuhura gelen Tufan tehlikesine kar insanlara barmak grevi yapmtr. Efendimiz de ahlakszlk ve adaletsizlik tufanma kar btn insanh koruyan bir yeni gemi oluturmu ve slm dinini onlara tantmtar. Nuh'un gemisi nasl insanl maddi battan ve lmden korudu ise, Muhammed Aleyhisselamm gemiside onlar ruhani ve ahlaki tufanlardan koruya caktr. nemli olan bu durumu bilip grp gemiye smabilmektir. "Daa smrm, o beni korur" davas gtmemektir. O olayda da iyice anlald gibi Nebilerin ve RasUerin davetlerine uymayanlar iin, bir kfr ve ahlakszlk dalgas gelmekte -Allah saklasm- herkesi helak etmektedir.

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 4 4

322

148. in A n n d n i m a s : Mesnevi, drdnc Defter, 551. Beyit:

Magzra hali kon ez inkar- yar. Ta ke reyhan yabed ez golzar- yar. Ta beyabi buy-i hold ez yar-i men, on Mohammed buy-i Rahman ez Yemen. Der saf- mi'racyan ger biysti, on Burakat ber keaned niti. "ini sevgiliyi inkardan art. Orada O'nun glbahesindeki rey hanlar bitsin. ini art da Muhammed'in Yemen lkesinden Rahman kokusunu ald gibi, sen de sevgilinin ebedilik kokusunu bul. Mi'rac edenlerin safmda durursan, yokluk seni Burak gibi gklere ycel tir" 202 Bu beyitlerde geen; i armmas, orada gllerin ve reyhanlarm bitii, Gayb aleminden bir koku alma, sevgilinin ebediyyet kokusuna erime, Mi'rac edenlerin safma katlma ve yokluun insan Burak gibi ycelere ykseltmesi hep hal ve makam olarak adlandrlabilecek konulardr. Bunlarm, bir baka alemle irtibatl olduklar besbellidir. Bu bir seri duruma kavuabilmek iin ilk art, grld gibi Btm taharetidir. Tertemiz olarak yaamaa devam et ki, rzkm genilesin hadisindeki temizliin bir yn budur. Kur'n- kerim, temizlie ok dikkat edenler eklinde bu kiilerden sz eder. Temizlikte mbalaa belirten kiplerle ifade edilen bu konu, insandaki i temizliini de kapsad muhakkaktr. Bunun iin, iri yoruma bile gerek yoktur. nsan madde ve manadan ibaret olduuna gre, temizlik ve kirlenme iki safhal olmaktadr. temizlii, burundaki rahatszlklar ve nezle yi ortadan kaldraca iin, ruhumuzun bumu, artk kilometrelere smayan mesafelerden teden gzel kokular alr hale gelecektir. Madem ki Peygamberimiz, Rahmanm nefesini Yemen'den almtr, madem ki bizlere; bugnlerde Allah'm zerinize gnderecei gzel
^ ^ - Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 45 "

323

kokular/ gzel imkanlar ve lutuflar olacaktr, ona barmz aarak kounuz, sakm onlar yitirip boa geirmeyiniz buyurulmutur, o halde i temizliiyle birlikte bize gelecek ho kokularm xe bizim ii mizde bitecek gzel kokulu manevi ieklerin oalmasma yardmc olmalyz. Burada yine yokluk devreye girmektedir. Aczini idrak ede rek, kt vasflarmdan armmak, AUah'm bakas dnda Baki olan hibir varl tanmamak, dnya'da Hz. Ebu Bekr vari yokluk eri ola rak yaamak demektir ki, artk o vakit o mkemmel insan Mi'rac edenler safma alrlar ve gidecei yere de Buraklarla gtrrler. n k, ortada ne kt, ne de ktlk kalmtr. Ne suri ve izafi varlk kalm, ne de Allah dmda varlk iddia eden faniler. "Allah bes baki heves" denilen durum tecelli etmitir. Peki byle olunca dnyadaki sorumluluklar ve dnya hayat ne olacak?. Hibir ey olmayacak. Kul daha byk bir baaryla kulluuna devam edecek, kullardan kurulu kitlelerin meydana getirdii cemiyetler de insanlk iin rnek ve mo del toplumlar haline gelecek ve bar iinde dnyada takdir olunan hayatlar yaanacaktr.

149. P u t Kran Rasl; Mesnevi, Drdnc Defter, 813. beyit;

Bt-iken budeest asl- asl- ma, on Halil-i Hak o comle-i Enbiya. Ger der yiim iy rehi der btgede, Bt sucud red ne ma der ma'bede. Ahmed o Bu Ceehl der bthane reft, Z'iyn oden t un oden f arkyst zeft. yn der yed ser nihend ra btan. Un der yed ser nihed on ummetan.

324

"Aslmzn asl, Halil ve btn Peygamberler gibi put kran ki ilerdir. Ey esir, biz puthaneye girsek bile puta secde etmeyiz. Put bize secde eder. Ahmet de puthaneye gitti, Ebu Cehil de... fakat bu nun gitmesiyle onun gitmesi arasmda pek byk bir fark var!. Bu, puthaneye girdi mi putlar ba kor, secdeye kapanr... o girdi mi m metler gibi putlara secde eder".

150. H z . H a l i m e ve Bana Gelenler; Mesnevi, Drdnc Defter, 915. Beyit ve Devam;

Kssa-i raz-i Halime gyemet. Ta zidayed dasitan- u amet, Mostafa ra on zi iyr bz keerd, Ber kef e ber dat on reyhan o veerd. Mi grizanide ez her nik o bed. T sipared un ehineh ra be ced. on hemi verd emanet ra zi biym, od be Ka'be v'med u ender Hatim. "Sana Halime'nin gizli hikayesini syleyeyim den gnlnden gam gitsin! Mustafa'y stten kesince fesleen ve gl gibi eline alp barna basarak... her iyi ve ktden karp esirgeyerek o padiahlar padiahn atasma teslim etmek zere Mekke'ye geldi. O emaneti zayetmekten korkarak Ka'beye geldi. Hatim'e girdi. Fakat bu arada havadan "Ey Hatim!, sana pek byk bir gne dodu. Ey Hatim! Bugn sana cmertlik gneinden yzbinlerce nur isabet ediverdi" .20* Szn duydu.

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 67 - Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 76

325

a. M u s t a f a N e r e y e Gitti?; Mesnevi, Drdnc Defter, 930. beyit;

Bz amed suy-i un tfl-i reid, Mostafa ra ber mekan- hod nedid. Hayret ender hayret med ber dile, Geet bes trik ez gam menzile. Suy-i menzilha devid o baang daat, Ke ke ber dordaneem garet gomaat?. "Tekrar o akh bamda olan ocuu brakt yere dnd... bir de ne baksm, Mustafa koyduu yerde yok!... Halime yle bir feryad edip alamaa balad ki, onun alamasm grp bakalar da alad lar. Gsn derek yle yank yank alyordu ki, alamasma ba kp yldzlar bile alamaa koyuldular" .^"5 b. htiyar Arap; Mesnevi, Drdnc Defter, 936. beyit;

Gooft Ahmed ra razem mo'temed, Bes biyaverdem ke bisprem be ced. "Bu srada ihtiyar bir adam, elindeki sopasm kaka kaka kageldi. Dedi ki; "a halime, basma ne geldi senin?. Neden byle alyor, yasla cierler dalyorsun?. Halime; "ben Ahmed'in inanlr, gveni lir st annesiyim.. onu atasma teslim etmek zere getirdim. Fakat Hatim'e gelince kulama havadan sesler gelmee balad. Gkten gelen o sesleri duyunca ocuu oraya braktm. Bu szleri kn sylyor greyim dedim. nk, pek latif ve pek gzel bir sesti o. Ne etrafmda kimseyi grdm, ne de bir an o ses kesildi. arp kaldm, akmikla uraya buraya giderken, bir de baktm ki ocuk, koydu um yerde yok. Eyvahlar olsun, yazk oldu bana!".^"*
^ ^ - Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 77 " - Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 78

326

c. U z z a ' y a Gtr; Mesnevi, Drdnc Defter, 944. beyit,

"htiyar; "meraklanma, kederlenme ben sana bir padiah gste reyim. O sana ocuun ne olduunu nereye gittiini, nerede bulun duunu syler" dedi. Halime, canm feda olsun sana ey gzel 5mzl, tatl szl ihtiyar!, hadi hemen bana o yce bakl padiah gster de, ocuun halinden haber alaym" dedi. htiyar Halime'yi Uzza'nm yanma gtrd. Dedi ki, "bu put, kayplar haber vermede tecrbe edilmitir. Biz ona tap klarak vardk m binlerce kaybmz bulmutir". d. Putlar Secdede; Mesnevi, Drdnc Defter,955. beyit;

on Mohammed gooft iyn comle-i btan, Ser-nigun geteend o scid unzeman. "Arap, Muhammed der demez derhal btn putlar yere ka pandlar, secde ettiler." A ihtiyar! Muhammed'i ne eit aray bu? Biz, onun yznden iten kalacak, hor hakir olacaz. Biz, onun y znden yzst deceiz, talanacaz. Onun jiznden krmza kesat gelecek, ayarmz mahvolacak. "A ihtiyar, uzakla bizden... smama Ahmed'in kskanlyla bizi yakma!..".^"^ ateini alevlendirme;

- Veled elebi zbudak, tercme, IV, 78 - Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 78, 79

327

. K'be'de Y a k a n ; Mesnevi, drdnc Defter, 983. beyit;

on haber ybid Cedd-i Mostafa, Ez Halime ve'z figane ber mela, Ve'z onan bang-e bolend-i na'raha, Ke be mili mi resid ez vey sada.

"Mustafa'nm ceddi, Halime'nin halini, halk iinde alayp szladm., sesi, bir millik mesafeye yetecek kadar feryad ve figan etti ini duyunca, ii anlad eliyle gsn yumruklamaa, barp a rmaa koyuldu. Derken yana yakla Ka'be kapma gelip dedi ki: " Ey gece srlarn da, gndzn gizlenen ileri de bilen Tanr!, ken dimde bir hner, bir marifet grmyorum ki senin gibisiyle srda olaym. Kendimde bir ehliyet grmyorum ki, bu kutlu kapda mak bule geiyem. (992) ... o bizden ama bize benzemiyor.... biz hep bak rz, Ahmed kimya. Onda grdm alacak eyleri ne bir dostta grdm ben, ne bir dmanda ". d. K ' b e ' d e n Ses Geldi; Mesnevi, drdnc Defter, 1033. beyit;

Ez derun-e Ka'be vaze resid, Gooft iy cyende un tfle reid, Der folan vdiyst ziyr-i un direht. Pes revan od zd piyr-i nik-baht...

"Ka'be iinden Abdlmuttalib'e ses geldi; "ey o akh bamda olan ocuu arayan! Filan vadide , filan aacm altnda!" o iyi bahtb. Bu
- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 81, 82

328

sesi duyunca hemen yrd. Ardmdan da Kurey emirleri gidiyor lard. nk Peygamberin atas Kurey ulularmdand. Adem Pey gambere kadar btn gemileri, mecliste de en ulu kiilerdi, savata da!. Bu soy, onun zahiri soyuydu. Ulu padiahlar padiahmdan szlmeydi. iyse zaten soydan, soptan uzakt, pakti. Balktan "Simak" denilen yldza kadar onunla cins ve eit olacak kimse yoktu" .^'o Seba melikesi Belks ve Hz.Sleymana ait, konu birlii olan bir ka babm arama sktrlan bu blmde Mevlna, mevzua uygun grd bu olay deiik bir biimde, tarihilerin vermedii teferru atlar da vermek suretiyle anlatmaktadr. Yaklak 126 beyitle Pey gamberimize ve onun henz st emdii dneme ait bir olay tasvir etmektedir. slm tarihinin ve zellikle Peygamberimize ait Siyret iimmin ana kaynaklarndan bn shak, eserinde Hz.Halime'den ve onun evindeki fevkalade hallerden ksaca sz etmektedir. 2" Arap ananesine gre asaletli aileler, ocuklarmm badiyede Arap dilini iyi renmesi iin, o dilin temizce ve fasihe konuulduu bu yerlere, st annelerine gnderilirlerdi. Burada iki yl kalan kk, dili en temiz yerden renir ve tekrar ailesine dnerdi. Bu sre bazan uzayabilirdi. Halime validemiz fakirdi. St ocuu almak iin gittii Mekke'de, tabii olarak zengin aile ocuu beklerken, talihine asil fa kat geliri az olan bir ailenin evlad dt. ocuu tereddtsz evine gtrd ve ksa zamanda evin iinde beliren bolluk ve olumlu dei iklikler onlar sevindirdi. St ocuu olan yavrunun deiik yaps, oyun esnasmda vukua gelen baz haller, muhtemelen akk- sadr ola y, onlar korkuttu ve Muhammed'i Mekke'ye geri gtrmee karar verdiler. Mevlna'nm tasvir ettii olay ksaca budur. Mesnevi'deki tasvirler ise yledir: Hz.Halime Peygamberimizi stten kesince, emaneti ailesine tes lim etmek iin Mekkeye ve Ka'beye gelir. Hatim ad verilen divarm i tarafma, yani Hicr ad verilen ve Ka'beden saylan mahalle yavruyu koyar. ittii bir sesi aramaa koyulur. Geriye gelince ocuu brak - Veled elebi zbudaic, Tercme, IV, 76- 86 ^" - bn shak, K.el-Mubtede'., 24, 28, fkra 29-34 ; bn Hiam, Siyretu'n-Nebi, I, 103-108; Muhammed Hamidullah, slam Peygamberi (Sait Mutlu Tercmesi, birinci bask), 1,42,71-75

329

t yerde bulamaz. Saa sola ba vurur, ihtiyar bir arap onu yardm etmeleri iin oradaki putlara gtrr. Putlar, Muhammed kelimesini dujmnca, titreyip yz st kapanrlar. "ocuu buradan uzaklatar!" derler. htiyar fevkaladelii grnce. Halime annemizi teselli eder ve "gam yeme kaybolmaz o. Belki btn alem onda kaybolur" der. Du rum Peygamberimizin dedeleri Abdl-Muttalibe kadar duyurulur. Dede Allah'a yalvarr. Kurey ulular onun peine der ve aramay srdrrler. Ryada efendimizin yeri dedeye bildirilir . Ez heva binid bangi: ke'y Hatim! Taft ber tu aftabi bes azm. Ey Hatim imruz ayed ber tu zud. Set hezaran nur ez hurid-i cud Ey hatim imruz ared der tu raht. Muhteem ahi ki peyk-i ost baht! Ey hatim imruz b i ek ez nevi, Menzil-i canhay-i balayi evi. "Fakat bu srada havadan, ey Hatim! sana pek byk bir gne dodu ...ey Hatim! bugn sana cmertlik gneinden yzbinlerce nur isabet ediverdi. Ey Hatim! bugn sana talih ve bahtm, ardmda avu olduu ulular ulusu padiah, geHp kondu. phe yok ki yeni batan ycelikler alemine mensup canlar, her yandan blk blk, takun takm evklerinden sarho olarak sana gelecekler diye ses geliyordu" .Peygamberimizin yaad dnemde Ka'be yeniden tamir grm. Kzl denizde paralanan bir geminin ahap aksam bu tamirde kul lanlm, malzeme azl yznden, bir blm darda kalmt. Bu blm kk ve engin bir divarla evrilmitir ki. Hatim oraya verilen addr. Mevlna'nm tasvirine gre ocuun oraya konulmasyla Ha tim byk bir eref kazanmtir. Hatimde anne Halime, hatiften b yk bir ses iitince onu aramaa koyulur. Burada aklmza Hz. Hacer'in olu smail'i aramas gelmelidir. Hemen hemen ayn figr ler burada da mevcuttur. iirde geen ihtiyar putperesttir ve dertli

330

gen hanm en byk put olan ve Kur'anda ad geen^'^ el-Uzza'ya gtrr. htiyar puta durumu anlatr ve onun yardmm almak iin nce putun yceliklerini nnde sayp dker: Mesnevi, Drdnc Defter, 951-95. beyitler:

Goft iy Uzza tu bes ikramha, Kerdei ta r e s t e i ) T n ez damha, Ber Arab hakkest ez ikram- tu. Farz gete ta Arab od ram- tu. on "Muhammed" goft in comle btan, Semigun getend u sacid an zeman, Ke burov ey pir in e cost u cust? n Muhammed ra ke azl-i ma ez ust Ma nigun u sengsariyem ez ost. Ma kesad u bi ayar ayiim ez u. "Ey Uzza! sen bize nice lutuflarda bulundun. Bu sayede biz tu zaklardan kurtulduk...onun bir kaak ocuu kaybolmu...ad Muhammed'mi dedi. Arap Muhammed der demez derhal btn putlar yere kapandlar. Secde ettiler... " a ihtiyar!, Muhammed'i ne eit ara y bu?. Biz onun yznden iten kalacak, hor-hakir olacaz. imize kesat gelecek... biz onun yznden yz st deceiz, talanaca z...ayarmz mahvolacak" . 2 " Tarih kitaplarmda bulamayacamz bu detay Mevlna acaba ifahi kltrden mi ald? Bunu bilmemekteyiz. Ama, kendisinin, da ha nceki kitaplardan hikayeleri, deiik tarzda naklettikleri de ol maktadr. Kimbilir belki bir Arap airi veya siyret-megazi yazar, o gne kadar biriken Menkabeyi bize nakletti, Mevlna da oradan ya rarland. Buradaki tehis ve intak sanatlar da, deliUendiremeyeceimiz hususlardr. Lat ve Uzzanm konumas ve Halime ile gren bedevi Arabm szleri, hep tasavvur mahsul de olabilir. Yalnz bu-

^'^ - en-Necm suresi, 19.ayet-i ierime Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 76-86

331

rada unutmamz gereken bir nokta vardr; szle bunlar konuulma m, hatta vuku bulmam bile olsa, olaylarm meydana gei, bu seyri takip etmitir. Gerekten Muhammedin hali tasvir edilen gibi olmu tur. Putlarm ilerinin kesad dorudur. Onlar, hatta madde planmda bile Fetih gn yerlere dp, yzst srnm ve yok olmular dr. Put bile, maddenin her tr bile, Muhammedi risaleti tasdik et mekte, ama eitli sebeplerle, kendi halini de srdrmekten geri durmamaktadr.

151. kr Secdesi: Mesnevi, Drdnc Defter, 975-978. beyitler:

Goft pire ka'y Halime ad ba!, Secde-i okr ar u ru ra kem hra! Gam mehor yave negerded u zi tu, Belke alem yave gerded ender u. Her zeman ez rik-i gayret pi u bes. Set hezaran pasbanest u hares. An ne didi ka'n btan- z funun, on odend ez nam- tflet semigun. "htiyar dedi ki, ey Halime ad ol!...kr secdesine kapan, y zn pek yrtma... gam yeme o kaybolmaz, aksine btn alem onda kaybolur. Her an O'nun nnde ardnda yzbinlerce gzc, beki var; O'nu onlar korurlar. Grmedin mi? o hnerli putlar, ocuun adn duyunca nasl yerlere kapandlar? secde ettiler!". Gayet mtevazi cmlelerle dede Abdl-Muttalibin yakarlarm veren Rmi, Ondan u cmleleri nakleder. Daha dorusu ona u tr yakar uygun grr: "ne bamda bir deer var, ne secdemde... ne de alamamla bir devlet glmser benim. Ancak o ei bulunmaz tekincinin yznden senin ltuf eserlerini grmm ey kerem sahibi Tanrm. O bizden amma bize benzemiyor... biz hepimiz bakrz, Ah332

met ise kimya". "O ei bulunmaz tek incinin yznden senin ltuf eserlerini grmm.." fikri, daha sonraki dnemlerde btn airle rin iledii gzel bir mazmun olacaktar. Nitekim amcalarmdan birisi. Peygamberimizin daha kk ocukken, elinden tutarak Allah'tan yamur istemee gittiklerini hatrlatarak: Ve ebyadu ystesa'l-amamu bi vechihi, simalu'l-yetama smetun li'1-eramili. "O yle nur yzl bir zattr ki, yz suyu hrmetine Allah'tan yamur istenir, yetimlerin barma, dul hanmlarm ise namuslarmm kalesidir" diyerek yeenini medhetmitir.

152. A h m e d ve Medih; Mesnevi, drdnc Defter, 1199. beyit;

yn Peyember gooft on binid kadh, Ke; "era firbe eved Ahmed be medh?" Gooft Peygamber; "hunuk unra ke , od zi donya mand ez fi'l-i niku, Mord mohsin leyk ihsane nemord, Nezd-i Yezdan din o ihsan niyst hord. Vaay ank'u mord u isyane nemord. T nepindari be merg u can bibord. "Bunu, hakkmdaki hicivleri duyunca, mriklerin; "Ahmed ne den medihten holanyor, neden medihten memnun oluyor? "dedik lerini iitince syledi....", (1203). Beyit; "Peygamber; "ne mutlu o adama ki, dnyadan gitti de, ondan iyi bir i kald" demitir, ihsan sahibi ld ama ihsan 333

lmedi ki. Tanr indinde din ve ihsan, kk ve deersiz bir ey de ildir. Eyvahlar olsun o kiiye ki kendisi ld de isyan kald. Sakm, ld de cann kurtard sanma!". Peygamberimiz Efendimiz kendilerini mekten her zaman sa knan bir kiilie malikti. lmesi gerekenleri de o ar olmamak zere tebcil sdip erlerdi. zelliklerini anlattklar pek ok hadisin sonunda "ve la fahra" bunlar byle ama biz nmeyiz.. buyururlar d. Tefahur onun sevmedii bir zellikleriydi.

153. Eblehler Cennette mi?; Mesnevi, drdnc Defter, 1419. beyit;

Hy ebleh kon tebe' mirev sipes! Restegi ziyn eblehi ybi vo bes. "Ekseni ehli'l-cenneh el-Buleh" iy pider! Behr-i iyn gofteest Sultanu'l-beer. Zeyrei on kibr o bd-engiz-i tost. Eblehi ov t bimaned dil durust. Eblehi ne k'u be mashargi du tost. Eblehi k'u valeh o heyran- Hust. Eblehanend un zenan- deest-ber. Ez kef-i ebleh v'ez ruh-i Yusuf nezer. Akl ra gorban kon ender ak- dust, Akiha bari ez un syest k'uust. "Kendini aptal yerine koy., ona uy da yr...ancak bu aptallkla kurtulabilirsin!. Babam, insanlarm padiah, bunun iin; "cennetlikle rin ou aptallardr" dedi. Akl ve zek, sana kibir ve gurur verirse eer, aptal ol da, gnln doru kalsm! Aptallk dediim, halka iki kat maskara olan adamm ahmakh deildir... bu aptallk, ona hayran olan adamm aptalldr. Kendilerini unutup Yusuf'un yzn g^'^ - Veled elebi zbudaic, Tercme, IV, 99

334

renler, o gzellie dahp kalanlar... bu yzden ellerini dorayanlar yokmu... ite onlar aptaldr! Akl, dost akmda kurban et... akUarm hepsi de o taraftandr, odur". Kuzi'nin ihap adl eserinde ve dier baz hadisiler de kitap larmda "cennetliklerin ou Allah adam ouz kiilerdir: ekseru ahli'l-cennit el-Bleh" haberini yazmlardr. Hadis tenkidi yapan alimler bunu hem senet ve hem de muhteva bakmmdan beenmez ler. Buradaki Ouz kii, Araplarm Selim's-sadr: iyi yrekli, ktlk dnmeyen AUah adam insan demektir. Cennetin onlara tahsisini, slm'm esaslaryla uzlaturamayan alimler hadisi beenmemilerdir.

154. Y a eyyuhe'l-Muzzemmil yetinin Tefsiri: Mesnevi, Drdnc Defter, 1453. beyit:

Hand Muzzemmil Nebi ra zin sebep. Ki burun ay ey kelim ey bu'l-Hereb, Ser meke ender kelim u ru mepu. Ki cihan cismst ser gerdan tu hu, Hiyn meev pinhan zi neng-i moddei. Ki tu dari em'-i vahy-i a'ai, Bi furugat rz ruen hem ebest, Bi penahet ir esir-i emebest. Ba ketiban derin bahr-i safa. Ki tu Nuh-i sanii ey Mostafa!. "Peygambere bu yzden; "Ey kilime brnen, ey rkp kaan... kilimden k! Kilime ba ekme, yzn rtme... nk alem, akm bir beden, sense bu aleme akism.! Kendine gel de, davaya kalkan lardan arlanp gizlenme... nk sende vahiy mumunun nurlar var!. Kendine gel de geceleri kalk. nk ey Peygamber, mum geceleri ayakta durur. Senin nurun olmadka aydm gn bile gecedir. Sana
- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 116

335

smmadka, arslan bile tavan kesilir...Ey Mustafa, bu nur denizin de kaptanlk et... nk sen, ikinci Nuh'sun" . Bu blmn devammda Mevlna Celleddin Rmi, yine remzlerle Peygamberimize seslenmekte, onun tebliinin insanlar iin fay dalarn sayp dkmektedir. Blmn son beyitlerini buraya almak istiyoruz:

155. A h m a k ' a C e v a p Skt: Mesnevi, drdnc Defter, 1488 ve 1489. beyitler:

on cevab- ahmak amed hamui. n dirazi der sohan on mikei. Ez kemal-i rahmet u mevc-u kerem. Mi rehed her ure ra baran u nem. "Ahmam cevab madem ki skuttur...ne diye sz uzatp du rursun?. Tanr rahmetinin ycelii ve kerem denizinin dalgalanmas yznden, her orak yere yamur yadrp slatmada" Peygamberimizin slubunda szlerin hayrls; "az, fakat konu ya en arpc biimde klavuzluk edip delil ve belge olan trdr, az ve z olan sz ve beyandr". slm'm ilk gnlerinde inen bir surede peygamber efendimize, kalkp teblie balamas t verilir. Bilindii gibi vahyin ilk zaman larnda, ona almcaya kadar peygamberimiz bir takm zorluklar ek ti. Zaten zaman zaman toplumdan ayr kalmay arzular olmutu. O gnleri anlatan bir hadiste, Hz. ie sahabeden nakilde bulunmakta ve " summe hubbibe ileyhi el- hala" demektedir. "Sonra ona yalnz kalma, halk iinden ayrlma huyu sevdirilmiti". Fakat brnp sarmma yerine, halvet yerine celvetin gereklilii anlatlm ve aktan tebli yapmas istenmitir. Bunun zerine yine vahyin gsterdii isti-

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 119, 120). (Grmeyen kiiyi yedmeyi tavsiye ve emreden deiik bir rivayet iin Bkz., el-Munavi, Feyzu'l-Kadir, VI, 188, " 8894"

336

kamete, yakm akrabaya yneldiler. nk, kendisini en ok ve en iyi onlar tanmakta idi. Muhatabmz eer szden anlamaz ise, o takdir de skut en iyi cevap olmaktadr. Ama uras da bilinmelidir; yeter derecede, gerei kadar konumak da bir grevdir, bu terk edilmeme lidir.

156. S m f Halk: Mesnevi, Drdnc Defter, 1497. beyit;

Der hadis med ke Yezdan- Mecid, Halk- lem ra se gne ferid. Yek gruh ra comle akl o ilm o cd. Un Feriteest nedaned coz scd. Niyst ender unsure hrs o heva, Nur-i motlak zinde ez ak- Hoda. Yek grh-i dier ez dni tohi, Hem o Hejrvan ez alef der firbehi. nebined coz ke istabl o alef. Ez ekavet gafilest o ez eref. yn ovum hest Ademi-zd o beer, Niym-i z'ifirte vo niymiy har. Niym-i har hod myil-i sofli buved, Niym-i dier myil-i akli buved. "Hadiste gelmitir: " Ulu Tanr halk eit yaratt. Bir bl, tamamyla akldan, bilgiden ve cmertlikten ibaret. Bunlar Melekler dir. Secdeden baka bir ey bilmezler. Yarallarmda hrs ve heva yoktur. Mutlak nurdur onlar. Tanr akyla dirilmilerdir. Bir blyse bilgisizdir, hayvan gibi ot otlamakla semirirler. Onlar, ahrdan, ottan baka bir ey grmezler. Ktlkten de gafildirler, iyilikten de. nc blkse Adem oullardr. nsanlardr. Bunlar, yar yaratl lar bakmndan melektirler, yar yarallar bakmmdan eek! Eek olan yarlar, aala meyleder, br yarlar akla meyleder".
^" - Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 123

337

Mesnevi

drdnc

Defter, 1640. beyit

baht;

Ebitu inde Rabbi; yut'imuni ve yeskin. El-Cu'u ta'amullah. Yyuhyi,bihi ebdan es_Sddikiyn. 218 "Ben Rabbime konuk olurum, o beni doyurur ve suvarr", "Ahk Tanr yemeidir. Tann dorularn bedenini onunla diriltiri. "Allah katnda gecelemek, orada kalmak. Allah'm Peygamberini doyurup suya kandrmas" gibi haberler mteabih kavram iinde mtalaa olunmas gereken haberlerdir. Efendimiz gn iftar etme den oru tutunca, bunu snnet zan eden Sahabe de aynen yle yap m. Peygamberimizin haberi olunca: "Siz iftar ediniz" buyurmular ve "ben sizin gibi deilim, Rabbim beni doyurur ve suvarr..." gerek esinin ifade buyurmulardr. Yani "ben dayanklym sizden" demek istemilerdir. Allah'm yanmda bulunmak, Allah' yedirip iirmek, zerine bir eyler giydirmek gibi mteabih szler de, "fakirlerin ve yoksuUarm Allah adma doyurulmas" olarak anlalmaldr.

157. Yalanc Mseylime; Mesnevi, Drdnc Defter, 1695. beyit;

B Moseylim gooft hod men Ahmed'em! Diyn-i Ahmed ra be f enn ber hem zedem. B Moseylim ra buu kem kon batar, Garra-i evvel meev, hr niger! yn klavuzi mekon ez hrs- cem'! Pes-revi kon t reved der piy em'!

218

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 134

338

"Ebu Mseylime dedi ki; "ben de Ahmed'im. Ahmed'in dinini hileyle vurup kracam. Ebu Mseylime'ye de ki; pek kibirlenme, iin nne bakp bbrlenme, sonuna bak. Basma adam toplama hr syla klavuzlua kalkma. Klavuza uy. Ardmdan git de nnde mum gidedursun, sen de yolunu gr!".2" Esved el-Ansi ve Mseylime el-kezzab. Yemen'de yalanc pey gamber olarak zuhur edip, slm dnyasm megul eden iki kiidir. manm kalesi ince ruhlu insanlarm lkesi olan Yemen'de, bunlarm taraftar buluu ik zc tarafdr. Mslman alimler. Peygamberi mizin Yemen hakkmda syledii "ince ruhlu, zayf kalpli insanlar" nitelemesini, "abuk inanan kiilerdir" eklinde anlayan alimler de ol mutur. in sonunda Efendimizi epey megul ve rahatsz etmilerdir.

158. R a h m a n ' m Kokusu; Mesnevi, drdnc Defter, 1826. beyit;

Goft buy-i bu'l-aceb amed be men, Hemonan ke mer Nebi ra ez Yemen, Ke Mohammed goft ber dest-i saba; Ez Yemen mi ayedem buy-i Hoda!. "Bayezid dedi ki: alacak bir koku geldi bana... tpk Peygam bere Yemen tarafmdan gelen koku gibi.. Muhammed demitir ki: Seher yelinin eliyle bana Yemen'den Tanr kokusu gelmekte".^^^ Bu beyitlerin devamnda Mevlna konuyu daha da amakta, ge len ho kokunun. Karen kabilesinden nl tabii by Amir olu Uveys'ten ne'et ettiini ifade etmektedir. Rivayete gre evde olma d bir demde. Peygamberimize gelen, fakat ihtiyar annesine hizmet akyla geri Karen'e dnen bu ulu kii, sahabi okna erefini yakala yamam, fakat ya itibaryla sahabilere ada byk Tabiilerden olmutu. Mevlna veys hazretlerinin. Peygamberimize mensubiyeti
- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 139 - Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 149

339

sebebiyle, artk yerlere mensup olmaktan kurtulup, gklere mensup olduuna iaret etmektedir. Devam eden beyitlerde ebu Yezit Bestami'nin, ileride doacak olan ebu'l-Hasen el-Harakani isimli bir zata nceden iaret ettii vurgulanmakta ve u iki misalle konu daha da zenginletirilmektedir:

159. Yusuf'un Gmlei;


Mesnevi Drdnc Defter, 1845,1846. Beyitler:

Merd-i hofte der Aden diyde farak, Aks-i un ber ciism oftade arak. Piyrehen der Masr rehn-i yek haris, Por ode Ken'an zi buy-i un kamis!. "Uyuyan adam, Aden'de bir azaba uradn grr ama, aksi, bedeninde ter halinde grnr. Gmlek Msr'da bir kiiye rehin ol mutur ama, kenan lkesi o gmlein kokusuyla dolmutur" .^2' Ryada kendisini Aden'de gren bir kii, ektii azabn ve ztrabm bedelini yatamda terleyerek demektedir. Sanki aklmza gre, Adende olan iin, his olarak duyulusu da, beden olarak icra yeri de Aden olmaldr. Ama yle olmuyor. Binlerce kilometre teden, Hz. Yakuba olunun kokusu veren gmlein srr nedir?. Mevlna'nm belirttiine gre, bu duyma ve duyurma iinin sahibi Allah tealadr. Sa'di irazi, Hz. Yakuba sorar: "evinizin yakmmdaki kuyuda iken olunuz, ondan haber alamadmz. Ama binlerce kilometre teden, Yusufun; Mevlna "gnl vahyi" olarak niteledii bu bilginin, remil, yldz fah ve rya olmadm da belirtir. Konuya merak duyan tarih iler, verilen bilgileri kontrol ettiklerinde, Bestami'nin tavsif ettii ebu'l-Hasen'in doum tarihiyle, ihbarm aym gne tesadf ettiini grmlerdir. Ken'an ili ve gmlek, bilindii gibi Yusuf suresinde tafsilatlca anlatlmaktadr.

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV,15I

340

160. P e y g a m b e r Komutandr; Mesnevi, Drdnc Defter, 1992. beyit;

Yek serijrye mi firistadi Rasl, Behr-i ceng-i kfir o def'-i fuzul. Yek cevani ra gozid u ra Huzeyl, Mir-i leger kerde o slar- hayl. "Peygamber, kafirlerle savamak, abes eyleri gidermek iin bir ordu gnderiyordu. Huzeyl kabilesinden bir genci seti., orduya emir
etti".222

2030. beyit: on Peyember Serveri kerd ez Hzeyl, Ez beray-i leker-i mansur-hayl. Bu'l-fuzuli ez haset takat nedat, I'tiraz o la nsellim ber f irat. 2064. beyit; Hemonin peyveste kerd un bi-edep, Piy-i Peygamber sohan z'an seerd leb. "Peygamber, Tanr yardmma nail olan askerine Huzeyl kabile sinden olan o genci babu yapmca, bir herzevekil, hasedinden da yanamad; itiraza, bunu kabul edemeyiz! Bayram kaldrmaa ba
lad".223

"O edepsiz Ppeygamberin huzurmda o souk Dudaklarmdan szler karmada, bylece sylenip durmadayd" .22*

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 161 ^" - Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 161. ''"-A.g.e. 167 341

161. tiraza Cevap; Mesnevi, Drdnc Defter, 2081. beyit;

Der huzur-i Mostaf ay- kand-huy. ok zi had bord un Arap ez goft o fu. Un eh-i "Ve'n-necm" o "Sultan- Abes", Leb gezid un serd-dem ra goft ke bes! Deest mized behr-i men'a ber dehan, eend guyi? Piy-i danay- nihan!?. 2091. beyit: eend guyi iy locac- bi- safa, yn fusun-i Diyv piy-i Mostafa. "eker huylu Mustafa'nn huzurunda o Arap, sz haddinden arnca o "vennecmi padiah. Abese sultan", o souk nefesliye, "szn kfi ark!" diye dudan srd. Sylemesin diye elini azma koydu. Gizlileri bilen kiinin yanmda nice bir syleyip duracaksm?!"225

"A pis inat. Bu eytan masahm Mustafa'nm huzurunda nice bir syleyeceksin?".^* Askerin temeli komutandr. Komutansz asker, basz bedene benzer" diyen Mevlna, Peygamberimiz efendimizi de, cefakar, nefis katrlarma bakmak, onlar yola getirmek zere grevlendirilen, Allah'm bir imrahoru olarak grr. Rivayete gre seilen komutana itirazlar olur. Mevlna bu itirazlar ok kt kelimelerle anlatr. tirazcmm, yal ve tecrbelileri gstererek bunlardan babu se de mesine. Peygamberimizin u cevabm da, sayfalar sonra verir. Araya hikayeler girer. Peygamberimizin itirazlara cevab yle olmutur:

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 168 ^^*-a.g.e.l69

342

Goft Peygamber ke ey zahir-niger. Tu mebiyn u ra cevan u bi honer! Ey besa riy-i siyah u merd-i pir. Ey besa ri-i sefiyd o dil o kyr! Akl- ura azmudem barha, Kerd piyri an cevan der karha. "Peygamber aleyhisselam buyurdu ki: ey iin d yzn g ren, sen onu gen ve hnersiz grme. Nice kara sakall ihtiyarlar var dr. Nice de gnlleri zift gibi kapkara ak sakalllar vardr. Onun ak imi defalarca denedim, o gen, ilerde ihtiyarlk etti, (ihtiyarlar gibi olgun ve olumlu dnd). ihtiyar akl ihtiyardr olum. Sam sakaIm aarmasyla adam adam olmaz. blisten daha ihtiyar kim var? Fakat deil mi ki akl yok, hibir eye yaramaz. Birisi ocuktur ama sa nefesi, gururdan hevesten armm olursa nasl ocuk diyebilir sin?" .22^ Eer bu deilse, ayn itiraz, vefat olaymdan az nce tanzim edi len Usame b. Zeyd komutasmdaki ordu iin de olmutu. Peygambe rimizin azadl'smm evlad, hbbu rasuliUah/ efendimizin sevdii in san komutan tayin edilince, "pek ok yal ve tecrbeli byk varken, bir gencin komutanl" fsltilar mucip olmutu. Sanca dikilen Usamenin seferini maalesef efendimiz gremediler. Mevlna'nm iti razlara verdii cevaptan anlalan odur ki, gen defalarca denenmi ve yetikinliine kanaat getirilmitir. Zaten byle durumlarda, o sa dece bir semboldr. Onun temsil ettii milletin kendisi ve peygambe rimizin bizzat zatdr. O gence itaat, efendimize, toplum erefine ve manevi kiiliine itaat demektir.

' " - Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 174

343

162. ileke Rasl; Mesnevi, Drdnc Defter, 2005. beyit;

Mir-i hur bd Hak ra Mostafa, Behr-i stran- nefs-i por-cefa. "Kul te'alev!" gooft ez cezb-i kerem. T riyazzattan dihem men razyam. Neefshara t muravvaz kerde em, Ziyn sturan bes lekedha hordeem. Her koca bed riyazat barei. Ez lekedha e nebaed rei. La ceram aleb bela ber Enbiyaast, Ke riyazatdan- haman- belaast "Cefakar nefis katrlarma bakmak, yola getirmek iin Mustafa, Hakkm imrahorudur. Kerem ve ihsanm ekiiyle; "kul te'alev!" dedi. "Gelin de sizi riyazatla terbiye edeyim, azgm ve serke atlar altrr, yola getiririm ben. Nefisleri azgmlktan geirinceye dek bu katrlar dan ne tekmeler yedim. Nerde azgmlar yumuatan bir er varsa, on larn tekmelerinden kurtulmasma bir are yoktur. Hasl belalarm ou. Peygamberlere gelir. nk, ham kiileri yola getirmek, zaten bir beladr" .228

163. l m e d e n n c e lnz!; Mesnevi, drdnc Defter, 2271. beyit;

Morde gerdem hiy bisparem be b, Meerg piy ez meerg emnest ez azab, Meerg piy ez meerg emnest iy f eta! yn onin fermud ma ra Mmostafa.
22S

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 162, 163

344

"Gooft;" Mutu kullehum min kabli en, Ye'tiye'l-mevtu, temutu bi'l-fiten!". Hemonan mord o ikem bala figend. Ab mi borde niib o geh bolend. "Kendimi lye benzetip suya brakaym. lmden nce l mek, azaptan kurtulutur. Ey yiit ! lmden nce lm emniyettir. Bize Mustafa byle buyurdu. Dedi ki; "size lm, smamalarla gelme den hepiniz ln!. Balk, gya ld, srtm yukarya evirdi. Su onu kah yukarya karyor, kah aaya alyordu".^^'

164. Gizli Define / Hazine; Mesnevi, Drdnc Defter, 2540. beyit;

Hane ber ken ke'z akk- in Yemen, Set hezaran hane ayed sahten. Gene ziyr-i haneest u are nist. Ez harabi hane mendi u mehiyst, Ke hezaran hane ez yek nakd-i gene, T'an imaret kerd bi teklif u rene. Akbet iyn hane hod viran eved, Geenc ez ziyre yakm ryan eved, Liiyk n- to nebaed z'an ke ruh, Mozd-i viran kerdeneste un futuh. "Evi yk !...Bu Yemen akikyla binlerce ev yaplr. Hazine evin altmdadr. Ev yklmadka ele gemesine are yok. Evi ykmaktan rkme, durma. nk bu hazinenin ele geecek parasyla zahmetsiz, meakkatsiz binlerce ev yaplabilir. Nihayet bu ev zaten viran olacak. Altmdaki hazine de apak meydana kacak. Fakat o vakit hazine

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 183

345

senin olmaz. nk, o ele geen ganimet, ruhim evi ykma creti dir" .230 2540. beyitten itibaren Mevlna, Peygamberimize nispet edilen, ama hadis alimlerirce, salkl geli/ shhat ve sbut artlarm ta mad iin; hem geli yoUarmdaki przler ve hem de ierdii an lam ve muhteva bakmmdan kabul edilmeyen, fakat dier yandan Sufilerce ok tanman, zerine neveler ve felsefeler bina edilen bir haberden sz etmekte ve onu aklamaa almaktadr. Allah'tan, Peygamberimizin azyla rivayet edilen bu haberia deiik metinler iinde tad meal yledir: "ben gizli bir hazine idim. Bilinmeyi istedim, bu alemi yarattim, beni bilmeleri iin". Burada define olan Cenab- Hak, onu tammak iin yaratlanlar (Halk) ise btn varhklardr. Allah ve varlklar ilikisinin temeli olan bu haberi, mstakil bir kitap halinde erh eden Osmanh bilginleri bile vardrr.^^' bn Teymiyye el-Harrani bu haber iin unlar sylemitir: "Pey gamber aleyhisselamm sz deildir. Sahih veya zayf bir senet zinciri de Bilinmemektedir. Ez-Zerkei ve bn Hacer de bu grte dirler". smail el-Acluni, Keh'l-Hafa., 11,132 " 2016" adl eserde u zet vardr: "Baz metinlerde u ek bulunmaktadr; kendimi onlara tantmaa altim, onlar da beni, benim sayemde tandlar", ancak Ali b. Sultan el-Kari, metin olarak Peygamberimizden varid olmasa bile, manasmm bir ayete uygunluundan sz etmektedir. Bu ayet u mealdedir; " Ben, ns ve Cinleri beni tansmlar ve bana kul olsunlar diye yarattim"; ve ma halaktu'l-cirme ve'l-inse illa liya'budun". Ali el-Kari buna unlar ilave etmektedir: "bu sz Sufilerin eserlerinde oka yer almaktadr. Ona gvenirler ve kendi usullerini bu haber zerine kurmulardr. Bursal Halveti tarikat byklerinden smail Hakk Efendinin Kenz-i Mahfi adl eseri de kk bir kitap olup bu konuyu ilemektedir. Hadis alimleri Peygamberimizden byle bir haberin varid ol madm sylerken, problemin vahdet-i vucud erevesinde mtalaa edilmesine ve onun douraca glklere de pek temas etmemekte230 231

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 206, 207 - Hadis iin Bkz., es-Sehavi, el-Mekasd el-Hasene, 327

346

dirler. Onlar elde mevcut raviler zincirinin bulunmamasm daha n planda tutmaktadrlar. Dorudan hadis olarak takdim ettii bu sz aklamayan Rmi, geici olan bu alemdeki mr, iyi iler yaparak geirmeyi tlemekte ve bir misalle meseleyi aklamaktadr . Al tmda hazineler ve defineler olan bir evin yklmasmdan korkulmamasm, kiralk evde mr geirirken, hayat faydal ekilde bitirmeyi tavsiye etmektedir. Baz alimlerce Allah teala ile, onun yaratklar arasnda salksz beraberUi, ittihad ve benzeri olumsuz fikirleri artard gerekesiyle terkedilen bu habere gre, kainatta grlen her ey Allah' hatrlatan, onun tanmmasmda grev alan varlklardr. Hepsi de gelip geicidir. "Baki olan ise sadece O'nun zatdr";.^^^ So nunda viran olacak bir evin altmdaki hazinelerin aimmas, altmda maden gml dkkanda eskicilik, yamaclk yaparak para kazanl mas; geici mr bo yere ilerle tketme gibi unsurlar hep birer remz, birer semboldr. Evin yklmas, ferdin benliinden ve kt sfatlarmdan kurtulup, iyi huylar kazanp, Allah'a kulluk edip onm yce varl nnde hiliini anlamas, kendisini aradan ekerek Tan n'nm daha iyi tanmmasma hizmet etmesidir. Bu yaplmad zaman, insanlarn durumunu Mevlna bir ok beyitle tasvir eder.

165. H a l k m A k i m c a Konu; Mesnevi, Drdnc Defter, 2577. beyit:

"Kellimu'n-nase ala kadri ukulihim la ala, kadri ukulikum; hatta la ykezziballah ve rasleh"! on ke ba kodek ser o karem f otad, Hem-zeban- kodekan bayed goad. Ke burov kttab ta morgat harem. Ya meviz o cevz o fustuk verem!

232

- el-Kasas suresi, 88. Ayet-i kerime

347

"iim ocua dt, gayri ocuklarm azm kullanmam lazm; "mektebe git de sana ku alaym. Yahut kuru zm, ceviz ve fstk getireyim diyeyim". Kaynaklarda tespit edilemeyen, fakat yaygm bir ekilde azlar da dolaan bu habere gre. Peygamberimiz insanlara, onlarm anlaya caklar dilde konumamz gerektiini tavsiye etmitir. Mevlna'da geen cmlede, bu istein sebebi de belirtilmektedir; "Allah'a ve Rasul'ne yalan sylyor demesinler". Buradan anlalyor ki, insan anlamad meselede Allah' ve elisini, makul olmamakla, belki de yalanclkla sulayacaktar. Ama onun anlayaca sadelikte konuu lunca, belki de en karmak meseleler anlalacak, kii faydalanacak tr. Bunu ok geni anlamda dnmek gerekecektir. Yani mesele sadece onun anlayaca dil seviyesinde konumakla hallolmamaktadr. Onun ruh hali, kltr seviyesi, yetitii iklim, ferdi zellikleri... gibi daha pek ok husus, konuan tarafmdan dnlmelidir. Zaten bylesi bir kemalde konuan mtekellim, karsndakine AUah'm izniyle anlatacan anlatr ve iletiim salanr. Mesnevi kendisi ge nelde bu yolu tutar. Fakat, o devrin akima gre konuuyorsa eer Mevlna, demek ki ok seviyeli muhataplara malikmi ki, derdini rahatlkla onlara anlatabilmitir. 166. Saf er A y kt Mjdesi; Mesnevi, drdnc Defter, 2585. beyit;

Ahmed-i ahir-zemanra intikal. Der rebi-i evvel ayed bi cidal, u haber yabed dile zin vakt-i naki, Ak- an vakt gerded u be akl, on Saf er ayed eved ad ez Saf er, Ke pes-i in mah mi sazem sefer, Goft her kes ke mera mojde dihed, on saf er pay, ez cihan birun nihed.
233

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 208

348

"Ahir zaman Peygamberi Ahmed, Rabiu'l-evvel aymda gt... bunda hi hilaf yoktur. Gnl bu g zamanm nceden haber almca, can u gnlden o vakte ak oldu. Safer ay gelince, bu ay bitince sefer edeceim diye neelendi...". Bana kim Safer kt diye mjde verirse, beni mutularsa, ben de onu cennetle mutular, ona efaati olurum" dedi" .23* Rivayete gre, Ukkae isimli bir sahabi mjdeyi verdi ve Pey gamberimizi sevindirdi. Ardmdan biri daha gelip ayn haberi verince: "Ukkae atik davrand, seni geti" buyurdular. Mevlna bu olay y le deerlendirir: Mesnevi, Drdnc Defter, 2593. beyit:

Pes Rical ez nakl-i alem adman, Ve'z bakae adman in kudekan, onke ab- ho nedid an morg-i kur, Piy-i u Kevser nomayed ab- ur. "Erler, gryorsun ya, alemden gme yznden neeleniyor lar. u ocuklarsa (kk kiiler ise), alemde kalmalarma seviniyor lar. yi suyun tadm tatmayan kr kua, ac su Kevser grnr".

167. Sddk'la Meveret; Mesnevi, drdnc Defter, 2654. beyit;

Mostafa ra re'y- zen Sddik-i Rab, Re'y-zen-i Bu Cehl ra od B Leheb. Irk- cinsiyyet onane' ceezb kerd, K'an nasihatha be piye geet seerd. Ciins suy-i ciins sad-perre pered, Ber hayale beendha ra ber dered. Yek zeni med be piy-i Morteza,
- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 209 '"-a.g.e.210

349

2664. Beyit: Gooft od ber navidan tfh mera, Geer mi hanem nemi yed be dest. V e r hilem tersem ke ofted u be pes. Gooft; "tifli ra ber ver hem be bm! Ta bi biyned cins-i hodra un golam!, "Sy-i cins yed sebuk z'an navidan, Ciins ber sinseest k cvidan!". 2669. Beyit: Z'an buved cins-i beer Peygamberan, T be cinsiyyet rehend ez navidan. Pes beer fermud hodra; "mislukum!" " Ta be cins yid o kem gerdiid gom!". 2714. Beyit: Der hadis med ke; " mo'min der do'a, on eman hahed zi Duzah ez Hoda, Duzah ez vey hem eman hahed be caan, Ke; "Hodaya! Dr dre'm ez fulan!". "Mustafa'nm meveret ettii zat. Tanr Sddikyd. Ebu Cehl'e fikir veren Ebu Lehebti. Cinsiyet onu yle bir ekti ki, o nasihatlar, kulama bile giremedi. Her ey, kendi cinsinden olana yzlerce ka natla uar gider. Ona ulama hayaliyle balarm yrtp yrr. Murtaza'nm yanma bir kadm gelip dedi ki; "ocuum oluun stne kayd. arsam ele gemez. Braksam dp korkuyorum... 2664. beyit; "Ali Dedi ki; dama bir ocuk kar, ocuun kendi cinsini g rnce, derhal oluktan dama gelir. Cins, ckse ebedi olarak akr... 350 helak olacamdan

2669. beyit; "Peygamberler de kullar oluktan kurtarmak iin insan olarak gnderilmilerdir. Peygamber, "ben de sizin gibi insanm. Kendi cin sinize gelin! Kaybolmaym!" buyurdu. 2714. beyit; "Hadiste gelmitir: "M'min duada Tanr'ya yalvarr. Cehen nemden aman diler ya... cehennem de canla bala ondan aman diler. Ya Rabbii beni falandan uzak et" der.^^*

168, P e y g a m b e r l e ekien A r a p Beyleri; Mesnevi, Drdnc Defter, 2782. beyit:

Goft miri mer mera Hak dade est, Serveri vu emr-i motlak dade est! Ki'yn kran- Ahmedest u dovr- u, Hiyn bigiyrid emr- i u ra: " itteku!". "Peygamber dedi ki; bana beylii Tanr verdi. O, bana babuluk ve mutlak beylik ihsan etti. Buyurdu ki: bu devir Ahmed'in dev ridir. Bu zaman, Ahmed'in zaman... kendinize gehn de onun emrine uyun. Kavim; biz de Tann'nm takdiriyle hkmediyoruz. Bize de bey lii veren tanr'dr" dedi. "Peygamber; "fakat dedi Tanr bana beylii mlk olarak verdi, sizeyse ireti. "Derhal Tann'nm kahir emriyle gkyznde bir bulut peydah land. Sel bast, btn o civar kaplad. O pek korkun sel ehre yz tuttu. ehirliler feryadederek korkudan kamaa baladlar. Smama zaman gelmiti. phenin kalkaca, hakikatm meydana kaca zamand. Peygamber dedi ki; "her bey mzram atsm da u sel dur sun. Beyliimiz bir smayalun!". Hepsi mzraklarm attilar. Mustafa da

- Veled elebi zbudak, Tercme., IV, 214-218

351

elindeki sopay, o buyruklar yrten, inanmayanlar ciz brakan sopay at. O cogun ve inat ve iddetli sel, btn o mzraklar sa man p gibi nne kap srkledi. Btn mzraklar kayboldular. Sopaysa bir gzc gibi suyun stnde duruyordu. O sopanm himme tiyle o iddetli sel, ehirden yz evirdi. Baka bir tarafa akp gitti. Bu byk ii gren Arap beyleri, korkularmdan hep Mustafa'nm beyli ini tasdik ettiler. 2799. beyit; "Ey soyu sopu belli kii, o mzraklarla sopay grmediysen, o beylerin adlaryla Peygamberin adma bak. Onlarm adlarm kuvvetli, iddetli lm seli sildi sprd, fakat Ahmed'in ad ve devleti baki. Onun nbetini gnde be defa vuruyorlar. Bu kyamete kadar her gn byle srp gidecek" .^^^ 2778. beyitten balayp otuz beyit kadar sren bu blmde de. Peygamberimizin ve hayatmm yer aldm grmekteyiz. Peygamber liin ilk yUarmda Kurey ileri gelenleri ona gelerek balktaki teklifi yapmlard. Onlar durumu takdir edememi, dnya sultanl pe inde olduunu sanmlard. Siyret kitaplarmdaki haberlere gre Efendimiz: "Gnei sa elime, Ay' da sol elime verseniz, sa olduum mddete bu grevi yapmaktan vazgemem" azmini gstermitir. Burada bertildiine gre Peygamberimiz onlara, iki grev arasmda ki farka iaret ederek cevap vermektedir. Efendimizle mnakaaya giren bu adamlarm, delil ve belge istemesi zerine gkyzn bulut lar kaplam ve etiaf seller gtrmtr. Peygamberimiz, selin dur durulmas iin herkesin elindeki mzra suya atmasn teklif etmi. Onlar da atmlar, sel devam etmitir. Efendimiz elindeki sopay suya brakmca azgm sel itaatli varlk haline gelmi, sakinlemi sular da baka yerlere akp gitmitir. Bunun zerine ilerindeki baz asiller Peygamberimize iman etmi, inatlar da inatlarm srdrmlerdir. Sonuta Mustafanm nam baki kalm, onlar ise herkes unutmutur.

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 223-225

352

Mucizeler; a. A a , T a Selamda; Mesnevi, Drdnc Defter, 2831. beyit:

on Kamer ke binid o itaft, Pes do nijnne geet ber erh o ikaaft. on diraht o seeng k'ender mukam, Mmmostafa ra kerde zahir es-selam! "Ay da yle emri duyunca derhal gkyznde yarld, ikiye b lnd ya!. Nerde bir aa ve ta varsa Mustafa'y grnce apak selam verdi ya!. te canszlarm hepsini de byle bil, byle b. Y a n m a y a n sim; Mesnevi, Drdnc Defter, 2865;
tan".238

Ke ne suzideest iyn nam ez ecel, K'e mosemma saadr budest uo eceli. "Ecelle, lmle Mustafa'nn ad yanmamtr. nk, o adm sahibi ileriden ileriydi, uludan ulu".239 2873. beyit: Ry-i dinar o direm ez nam- an. T kyamet mi dihed ziyn Hak nian, Sikke-i han hemi gerded dier, Sikke-i Ahmed bi biyn t mostakar Ber roh-i nokre v oya ry-e zeri, V noma ber sikke nam- monkiri, Hod begiyr iyn mo'cize on
fitab.

Set zeban biyn nam- Ummu'l-Kitap.


- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 227 "'-a.g.e. 230

353

"Paralarn stne baslan Peygamber adlar, kyamete kadar on larm doruluuna alamettir. Padiahlarm paralar deiir durur, fa kat Ahmed'in paras kyamete dek srer gider. Altm olsun, gm olsun bir paranm stnde bir mnkirin adm gstersene!. Hadi, bunu mucize sayma! Peki bir de gne gibi apaydm olan ve adma Ummu'l-Kitap denen yz dilli Kur'ana bak!. Kimsenin ondan bir harfi almaa,yahut szne bir sz katmaa ne haddi var, ne kudreti!".

169. m a n A l a m e t i O l a n Nur; Mesnevi, Drdnc Defter, 3080. beyit;

Un nian- diyd-i Hindustan buved, Ke cehed ez hab o diyvane eved. Mi f eaned haak ber tedbiiyrha. Mi deraned halka-i zenciyrha. Un onan ke gooft Peygamber zi nr, Ke niane un buved ender sudur. Ke tecfi red ez Daru'l-urur, Hem inabet red ez Daru's-surur. Behr-i erh-i iyn hadis-i Mostafa, Dsitani binev iy yar-i safa!. "u i, Hindistan grmenin nianesidir. insan, uykusundan srayp uyanr, deli divane olur. Btn tedbirlerin basma toprak sa ar, zincirlerin halkalarm krar geer. Ey temiz dost, Mustafa'nn bu hadisini anlatmak i bir hikaye syleyeceim, dinle;" .2*'

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 231 - Veled elebi zbudak, tercme, IV, 246, 247

354

170. B y c K o c a k a n ; Mesnevi, drdnc Defter, 3192. beyit:

Ta rehi z'iyn cadu vo ziyn kalak, sti'azet hah ez Rabb'l-Felak., Z'an nebi dnyaat ra sehhare hand, 5270. Beyit: K'u be efsun halk ra der eh niand. Hiyn fsun- geerm dared gende- piyr, Kerde sahan ra dem-i germe esir. Ba vcud-i Zal n'ayed inhilal. Der ebike'v der ber an- pr-dilal. Ne bigofteest un Sirac- Ommetan, yn cihan o an cihan ra zaratan ?!. Pes visal-i iyn firak- un buved, Shhat-i iyn ten sekam- can buved. "Bu byden, bu straptan kurtul. Sabah Tanr'sma sm, on dan yardm iste!. Dnya, halk by yaparak kuyuya atmtr da Peygamber, onun iin Dnyaya byc demitir. Kendine gel, bu kokmu kocakar'nm kuvvetli byleri vardr. Scak nefesi padiahla r bile esir eder". 5207. beyit; "Dnya kocakars senin yanmda olduka ve sen, onun iveleri ne kaplp kaldka, ne onun a, tuza zlr, ne by dmleri. mmetlerin olan o Peygamber, bu dnya ile br dnyaya or taklar demedimi?".2 Peygamberimizin gnde yetmi kez tevbesi, mbarek ruhlarmm ve bedenlerinin Ighut ve nasut alemleri arasmdaki hizmetleri sebebiy- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 256

355

le, "kalplerinin azck perdelenmesi ve rahatszlanmas olarak" ad landrlr. Bir nevi Allah' arzulama ve bir nevi o alemlere itiyak, kendilerini huzur-i izzete dndrp istifarlaryla, gnahkar mmet leri iin bir talim ve bir koruma hissiyle onlar adma Kak'tan af talebi idi. Yine de, efendimizin kalbinin hafife perdelenmesi, buulanmas ve zlmeleri ne anlama gelmektedir dorusu bizim iin mehuldr.

171. G n d e Y e t m i K e z Tevbe; Mesnevi, drdnc Defter, 3300. beyit;

"nni le estafirullah fi kuUi yevm seb'ine merrah; Hem o Peygamber zi goften ve'z nisar. Tvbe rem ruz men heftaad bar. Liyk un mesti eved tevbe- iken, Mmonsi est iyn mesti-i ten came-ken. "Peygamber gibi hani, "sylemeden, hakikatlar samadan do lay her gn yetmi kere tvbe ederim. Fakat o sarholuk tvbemi bozar, bu elbiseler soyan beden sarholuu tvbemi unutturur" .^^^ Peygamberimize yaplan by ve Dnya'nm byc bir koca kar olarak nitelenmesi Mevlna'da sk sk anlatlan bir olaydr. Bu rada dikkat edilecek husus: "sihirde efendimizin halini tasvir ederken yaplan yanllklardr. Ne vahyin gecikmesi gnlerinde ve ne de si hir olaymda Peygamberimiz kendilerini hi kaybetmemilerdir. Ki taplarda zikredilen ve Nbvvet makamma yakmayan ifadeler, belgesiz ve mesnetsiz yazlan yazlardan ibarettir. Allah, Rasln, "kendinden geecek, ne yaptm bilmeyecek derecede hibir zaman hasta etmemitir." Sihrin kk baz etkileri phesiz olmutur. Efendimiz mahallini sylemi ve oraya gidenler kuyudaki malzemeyi getirmiler. Efendimiz de zerindeki arlktan kurtulmu, hafifle mitir.
^^ - Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 264 '^

356

172. Nefsini Aalayan Kii;


Ona kulluk etmek sultanlktan iyidir. nk, "ben ondan hayr lym" sz. eytan szdr. Be aalk, Adem'in kuUuuyla blis'in kibrine bak da aradaki fark gr. Ademin kulluunu se!. Yol gnei olan Peygamber bile; "nefsini aalayan kiiye ne mutlu!" dedi. on gzet Ahmed zi Sidre'v marsade, Ve'z makam- Cebrail u ez hade, Goft u ra hiyn biper ey perde-suz. Ma be evc-i hod neresteftestem henz, Goft biyrun ziyn had ey ho ferr-i men. Ger zenem perri bi suzed perr-i men. "Ahmed Sidre'den ve Cebrail'in gzetme yerinden, makammdan, smrmdan geince, Cebrail'e: "haydi ardmdan u!" dedi. Cebra il dedi ki: yr! yr!, ben senin ein, eitin deilim. Hz. Ahmed tek rar: "ey perdeleri yakan, gel!... ben daha kendi yce makamma git medim" dedi. Cebrail dedi ki: "a benim nurlu arkadam, bir kanat rpp buradan ileriye gitsem, teye gesem kolum yanarm". Bu b lmde anlatldma gre Peygamberimiz, Cebrail'i asli ekli ile gr mek ister. O da, "takatm yoktur, gremezsin" buyurur, kk bir grnme(tecelli) Peygamberimizi takatsiz brakr. Cibril ise O'nu ba rma basar. "Ahmedin de zel halleri bulunmaktadr. Eer O, ulu ve yce kanadm aarsa, Cebrail ebedi olarak kendisinden geip gider" diyen Mevlna, Mi'rac 'daki tecellileri anlattktan sonra yukardaki beyitleri syler. Cibrilin asli ekliyle grlmesi olay. Peygamberliin ilk gnlerinde de Hira maarasmdan Efendimiz inerken olmu. Pey gamberimiz ufku kapatan bir vcut ile karlamtr. Cibril ile Pey gamberimizin g yarma sokulmas gibi bir fikir de veren konuyu Mevlna, ok sevdii Peygamberimizin lehine kapatmak istemekte dir. O'na gre Ahmedin zel halleri, kutsi vasflar yanmda Cibrilin asli eklinin ne anlam olabilir ki?.

357

173. K a l b e Giren Nur; Mesnevi, Drdnc Defter, 3082. Beyit:

An onan ke goft Peygamber zi nur, Ke tecafi ared ez Daru'l-Gurur, Ke niane an bved ender sudur. Hem inabet ared ez Daru's-Srur. "Peygamberim, nuru anlatrken gnUerdeki nianesini syle dii gibi, hani dedi ki: "Nur kalbe girdi mi, nianesi udur: insan, bu yalan yurttan uzaklar, ne'eler yurdu olan ahiretten de geer."^''^ Zeyd hazretleri ile Peygamberimizin bir konumalarmda bu szler gemektedir. Daha nceki sayfalarda bu haber gemitir. "Na sl sabahladm ya Zeyd?" sorusu zerine konuma uzar ve orada imanm alameti olarak; geici olan Dnya hayatma deil de, ebedi olan teki aleme daha ok hazrlanma" zerine dikkat ekilir. nanan ve kalbinde inancmm ve nuru olan kii. Dnya'dan ziyade hiretteki hayata iin aba sarfeder ve Allah ve Rasln kendisi dahil her eyden daha ok sever, sayar ve izinden gider.

Mesnevi,

drdnc

Defter, 3192.

Beyit,

Hiyn fusun-i germ dared gende-piyr, Kerde


s a h a n

ra dem-i germe esir.

Der derun-i sine " Neffasat" O'st, Ukdehay-i sihr ra ispat- ust. Sahire 'y Dnya kavi dana zeniyst, Hall-i sihr-i u be pay-i amme nist.

- Veled elebi kbudak. Tercme, IV, 247 - Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 256

358

"Dnya halk by yaparak kuyuya atmtr da Peygamber, onun iin Dnyaya Byc demitir. Kendine gel! bu kokmu koca kar'nm kuvvetli byleri vardr. Scak nefesi padiahlar bile esir eder." Dnyay bir acuze olarak gren bu fiki, O'nun hilelerine kar savunma yolunu da, Allah'a ilticada grr. Allah, Peygamberler gn derdi, diyen Rmi, kendi nefsinde insanla gzel nasihatlarda bulu nur. 173. Tevbe: Mesnevi, drdnc Defter, 3300. beyit:

Hem o Peygamber zi goften ve'z nisar. Tvbe arem ruz men heftad bar, Liyk an mesti eved tevbe-iken, Monsi'yest iyn mest-i ten came-iken, Hod hired ane'st k'u ez Hak erid. Ne hired ka'nra Utarid averid. "Peygamber gibi, hani... sylemeden hakikatleri samadan do lay her gn yetmi kere tevbe ederim. Fakat o sarholuk tevbemi bozar... bu elbiseler soyan beden sarholuu, tevbemi unutturur". Peygamberimizin; "...kalbim bazan bir eylere brnr de Rabbime gnde yetmi kere tevbe ederim..." hadisine atf yapan Mevlna, de iik tarzlarda konuyu iler ve sonunda ii vahyin yceliine getire rek der ki: "akl zaten ona derler ki. Tanr yaylasmda yaylm. Tanr nimetlerini yemi olsun...Utarit'ten gelen akla akl demezler."^** stifar mutlaka gnah sebebiyle olmamaldr. nk, burada belirtildiine gre, bazan Rasl-i ekremin kalbinde, onun etrafm saran yle bir hal olmaktadr ki, bu istenmeyen durum sebebiyle, istifara sarlmakta ve o halin izalesi iin Allah'tan gufran dilemekte dir. Kimbilir, beeri halin galebesi mi peygamberimizi istifara s rkleyen, yoksa tam tersi melekut aleminin baskm feyzimi?. nsan, dnyadaki ilerinin grlmesi i, o lahuti alemden ayrlarak, beden
- Veled elebi, Tercme. IV, 264

359

ve kesafet dnyasna inmek mecburiyitendedir. Nbvvet, devlet bakanl, imamet gibi bir takm vazifelerin ifas bunu gerektirmek tedir. te bu durumda, Allah'tan gufran talep ederek, halinin nor mallemesini isteyebilir. Bizim yazdklarmz sadece bir tahminden bir fikir yrtmeden ibaret kalacaktr. Mevlna'nm belirttiine gre insandaki cz'i akl, mezara kadar olan eyleri grr. O bir ksmda insan akl. Velilerle Peygamberleri taklid eder. Mevlna Mesnevinin bir baka yerinde ise, akl, Musta fa'nm huzurunda kurban eder ve Allah'm bana yeter (hasbiyallah!) lsn verir: Akl korban kon be pi-i Mostafa, Hasbiyallah gu ke Allah' em kefa .

174. Nefsi Aala; Mesnevi, drdnc Defter, 3344. beyit:

Goft an ke hest Horid-reh u, Harf-i: " Tuba her ke zellet nefsehu", Saye-i Tuba bibiyn u ho bihosb. Ser binih der saye biserke bihosb, ZU- "Zellet nefsehu..." ho mazcaest, Mostaidd-i an safa ra mohceest. Ger ezin saye revi suy-i men'i, Zud tai kerdiy u reh gom koni. "Yol Gnei olan Peygamber bile: nefsini aalayan kiiye ne mutlu dedi. Tuba glgesini gr de gzelce uy., o glgeye ba koy da, serkelik etmeden uykuya dal!. Nefsi aalama glgesi, yalacak gzel bir yerdir. O, arla istidad olana bu ho bir uyku yeridir. Bu glgeyi brakr da benlik taratma gidersen, abucak asi olur, yolunu kaybeder gidersin" .^^^
- el-Munavi, Feyzu'l-kadir, IV, 27, " 5299" - Veled elebi, Tercme, IV, 268.

360

175. Size yle Grnyor; Mesnevi, Drdnc Defter, 3537. beyit;

mme goftendi ke Peygamber turu. Ez e getest o odest ez zov-ke, Haas goftendi ke suy-i em-i tan. Mi numayed u turu iy Ommetan, Yek zeman der em-i ma yiid t, Handeha biynid ender "Hel eta!". "Halk, Peygamber eki surath; neden byle, neye zevki yok ki? Derlerdi. leri gelenlerse derlerdi ki; sizin gznze yle grnyor o. Bir zamancaz bizim gzmzle bakm da "Hel eta!" daki glle ri grn hele" .249

176. D o r u Gr; Mesnevi, Drdnc Defter, 3565. beyit;

on furud yi ez iyn amrud-bun, Kej nemaned fikret o em o uhun. Yek direht-i baaht biyni gete iyn, h- u ber asman-1 heftomiyn, on furud yi ez u gerdi coda, Mobdele gerdaned ez rahmet Hoda. Z'iyn tevazo' ke furud yi Hoda, Rst-biyni bahed n em-i tora, Rast biyni ger budi asan o zeb, Mostafa ke haasti un ra zi Rab?.

249

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 282, 283

361

"Aa indin de ondan ayrldn m Tanr, rahmetiyle o aac de itirir. Bu aaya inme, bu tevazu yznden Tanr gzne, doru bir gr kabiliyeti verir. Doru gr kolay ve bedava olsayd Mus tafa, Tanr'dan bu gr dilermiydi?".25o

177. O'nun Z a t n d a n Sz Etmeyiniz; Mesnevi, drdnc Defter, 3699. beyit;

yn taalluk ra hired on reh bered? Beste-i f asleest o vaslest iyn hired. Z'iyn vasiyyet keerd ma ra Mostafa, Bahs kem cyiid der zat- Hoda! Un ke der zate tefekkor kerdeniyst. Der hakikat un nazar der zat niyst. Heest un pindar ziyra be rh. Set hezaran perde med t ilah!. Her yeki der perde-i mevsuul huust, Vehm-i u neest k'an hod ayn- Huust. Pes Peyember def kerd iyn vehm ez u. T nebaed der galat sevda-pez u. "Akl, bu alakaya nasl yol bulsun, bu alakay nasl anlasm?. Bu akl, ayrlk ve buluma alakalarma baldr. Mustafa bunun iin bize; "Tann'nm zatmdan pek bahsetmeyin" diye vasiyette bulundu. Zaten tanr'mn zatm dnmek, hakikatta zatim dnmek deildir ki. nk, dnenin zann ve dncesi, ancak yola taalluk eder. O zan ve dnceyle Tanr arasmdaysa yz binlerce perde vardr. Herkes, bir perdeyle kapanm, ulatm sanmtir ama Tanr sand, ancak kendi vehmidir. te Peygamber, bu yzden o vehim sahibinin yanl a dp de ml-i hlyalara kaplmamas iin vehmini gidermitir.
"251

- Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 285 - Veled elebi zbudak, Tercme, IV, 295

362

178. O l d u u n Gibi G r n Bana; Mesnevi, Drdnc Defter, 3755. beyit;

Mostafa mi gooft piy-e Cebrail, Ke onan ke sret-i tost iy Halil? Ber mera bnma to mahss aikar. Ta bibiynem mer tora nezzare-var Gooft netvani vo takat nebvedet. His zaifest teng saht yedet

3764. Beyit: L ceram gooft Un Rasl-e z funun, Remz-e "Nahn'l-hirun es-sbikun.'

3768. Beyit: on ke ker ilhah bnmd endeki. Heybeti ke, ke eved z' mondeki? ehperi bigrifte ark o Garb'ra, Ez Mehabet geet o bi-h Mostafa...

3800. Beyit: Ahmed er bogyed un perr-e celil. T ebed b-h mned Cebreil, on gzet Ahmed zi Sidre'v mersade, V'ez makam- Cebrail vo ez hade, Gooft ra hiyn bi perrneyd peyem, Gooft rov rov men harif-e to neyem. 363

"Mustafa, Cebrail'e; "ey dost! Suretin nasl?. Apaikar olarak bana yle grn de seni greyim. Sana bakaym." Dedi. Cebrail dedi ki: "takatm yoktur, gremezsin. Duygu zayftr, pek yufkadr" dedi. Peygamber; "grn bakaym da bu beden, duygunun ne derece zayf ve kuvvetsiz olduunu anlasn" dedi. nsanm bedenine ait duygusu noksandr. Fakat, iinde pek ulu, pek gzel bir huy vardr... 3764. beyit; "Fiasl o bilgiler sahibi peygamber; "biz ileri giden lerin artta gelenleriyiz" remzini syledi... 3768. beyit; "Peygamber, Cebra'in asli suretiyle grnmesinde srar edince
Cebrail,

birazck grnd. Fakat, yle heybetliydi ki, da

bile grse param para olurdu. Bir kanad douyu, baty kaplayverdi. Mustafa grnce heybetinden kendinden geti. Cebrail Mustafa'y korkusundan baygn bir halde grnce kucaklad barma bast. O heybet yabanclarm nasibi, bu lutufsa dostlarm ksmeti". 3786. beyit; "Hz. Ahmetteki o batm olan duygu, imdi Medine topraklar altmda uyumakta", 3791. bejdt; "Hz. Ahmed'in bedeninin o yce ruhla alakas var d. Bu deime bil ki bedene ait bir haldir". 3798. beyit; "Cebrail bakt da Hazret-i Ahmed'in ancak kp yaraland. Denizi, kpk sevgisiyle cotu, kprd". 3800. beyit; "Hazret-i Ahmet, eer o ulu ve yce kanadm aar sa, Cebrail ebedi olarak kendisinden geip gider. Ahmet, Sidre'den ve Cebrail'in gzetme yerinden, makammdan, smrmdan geince, Cebrail'e; "hadi! Ardmca u!" dedi. Cebrail dedi ki; "yr, yr. Ben senin ein, eidin deilim." Hazret-i Ahmet tekrar; "ey perdeleri ya kan! Gel, ben daha kendi makamma gitmedim ki" dedi. Cebrail dedi ki; "a benim gzel nurlu arkadam, bir kanat rpp buradan ileriye gesem kolum yanar". Bu hikayeler hayret iinde hayrettir. Tanr haslar, daha has olanlarm ahvalini grnce kendilerinden geerler!.
252

' " - Veled eiebi zbudaic, Tercme, IV, 303,304

364

179. P e y g a m b e r i n Can; Mesnevi, Drdnc Defter, 3834. beyit;

Z'iyn sebep can- Nebi ra can- bed, T inasa geet o pot-i paay zed. yn heme handi furu han "lem yekn". T bidani locc-i iyn gebr-i khun. Piy ez un ke nak- Ahmed fer numud, Ni'met-i her gebr ra ta'viz bud, K'in onin kes heest ya yed pedid. Ez hayal- ruu dilan mi tapiyd. Secde mi kerdend k'ey Rabb-i beer! Der iyan riy her e zdter! T benam- Ahmed ez; "Yesteftihun", Yagiyanan mi odenhdi ser-nign. Her koca harb-i mehli medi, Gavsian Kerrari-i Ahmed budi. "Bu yzden kt can, Peygamber'in canm tanmad da tekme ledi ya!. Bunlarm hepsini okudun, bildin. imdi "lem yekn" suresini de oku da, bu eski kfirin inadm, srarm bil!. Hazret-i Ahmed'in sureti, bu aleme ziya salmadan nce, onun vasflan, her kfirin muskasyd. Bbyle bir zat var, gelecek derlerdi. Yznn hayaliyle y rekleri arpard. Secde ederler, ey insanlarm Rabbi! Onu ne kadar mmknse o kadar tez meydana kar! Diye yalvarrlard. Hazret-i Ahmed'in adyla fetih dilerler, dmanlar, bu yzden ba aa ge lirdi. Nerde bir korkun sava olsa Hazret-i Ahmedin dne dne h cumu, onlara yardm ederdi" .^^s

- Veled elebi zbudak, tercme, IV, 306, 307

365

Sonu;

Mevlna Muhammed Celaleddin Rmi, Mesnevi adl eserinde, ok deiik yollar izleyerek, okuyucusunu eitmekte/terbiye etmek tedir. Bazan hikayeler, bazan meseller, bazan da ok ksa cmlelerde, dnyay kuatacak hakikatler verilirken, bir taraftan da slm dinine ball n planda tutmaktadr. Zaten O'nun grne gre, kendi sinin bir aya slm eriatmda, dieri ise yetmi iki milletin klt rne ziyaret yapmaktadr. slm ananesine gre Hikmet m'minin yitik maldr. Onu nerede bulursa alr. Mevlna da hikmeti bazan Hint'ten, bazan in'den, Bazan Yunan'dan devirebilir. slubu, ya zm tarz, konuma ekilleri; tehisleri, intaklar, u veya bu devrin veya edebi mektebin tesirinde olabilir. Bizce O'nun orijinal yn, ayamm birinin slm eriatma smsk basm ohnasmdadr. Nice Mteerri'ler, O'nun eserlerindeki zahiri hale bakarak, kendisini tenkid de etseler. Mesnevi, slm dnyasmda yzyllardan bu yana grev yapmaktadr. Bu hizmete devam da edecektir. te bu slm'a ballmm bir gerei olarak Rmi, Efendimize bazan; Ahmed, Bazan Muhammed, bazan Mustafa, bazan da O'nun gzel vasflarmdan birini syleyerek sz getirmekte ve ondan onun m barek hadislerinden rnekler vererek, anlatmak istediini ayet ve hadis gibi iki salam temele oturtmaktadr. Grdm ki, Mevlna'y, slm tesinde dnmek, onu Muhammed aleyhisselamm nurundan uzak grmek; tamamen, onu anlamamak, daha dorusu onu tan mamak demektir. Bycek bir kitap hacmindeki bu atflar, Celaled din Rmi'nin gerekten Muhammed Mustafa'nm yolunun tozu oldu una adil olarak ehadet etmektedir. 366

Mevlna htifalleri bu ehirde 1940'l yllardan bu yana yaplr, bu satrlarn yazan da, 1949 ylmdan itibaren bu ihtifallerin bir bl mn inceleme frsat bulmutur. Bu ihtifallerde, imdilerde bir ou kendi deyimlerince: "Hakka yrm" olan kiiler, Mevlna'y kendi merepleri merkez olmak zere anarlard. Her sene katlanlarm dindarhklarma, kltr ve mereplerine gre Mevlna ekil alrd. Bun lardan bir blm ise gerekten zc olurdu. Altmc sempozyum da, Mevlna ve Goetheile ilgili sempozyumda, stanbul gazetelerinin belirttiine gre. Sempozyuma katlanlar, Mevlna'y nereye oturtacaklarm arp tartma konusu yapmlar. Herkes bir ey sylemi. Gazeteci ise; "...Mevlna'y ille de bir dine mensup gstermee gerek yok. O, daha st seviyede ve zgn dnlmeli.." tavsiyesinde bu lunmu, bunu da gazetesine haber olarak gemitir. Byle ihtifallere tebli ile katldmz zaman, Mevlna ile sulben ilgilerinin olduunu iddia edenler de bizimle birlikte, hararetli bir ekilde Mevlna'y byk bir mslman olarak grmler, dier kanaatlardan bizar olduklarm ifade etmilerdir. Yaadmz son krk yl akm mddet iinde elde ettiimiz tec rbe unu gstermitir ki, Mevlna'y tanyan, yazd dili, dini felse feyi, tasavvufu, ahlak, psikolojiyi toplum ahvalini bilenler, onu mil letimize tantmaldr. Bmun yolu ise, nce eserlerinin ilmi nerinden gemektedir. Krk yl nce bir ekirdek oluturulsa idi: Mevlna bir turizm esinden teye dnlse idi, bugn yzlerce eser neredil mi, yzlerce Mevlna'y iyi tanyan ilim adam yetitirmi olurduk. Vakit yine de gemi deildir. Laf yerine i retilmelidir. Kltr ba kanl istemese de, Mesnevi'nin en eski nshasm asima uygun yaymlayarak byk bir ii baarverdi. Bunun ardmm getirilmesi ge rekmektedir. Mevlna, evlatlarm kutsamamakta, aksine slm Peygamberi nin izinden gidenleri evlad olarak grmektedir. Her byn usul de budur. Konya'da nice Mevlna soyundan insanlarm barmd ev ler ve aileler vardr ki, onlar tevazu iinde yaamakta, kendilerini etiafa takdirr etmemektedirler. Onlardan bu nispeti, bakalarma kar nme olarak grme istidad bilmemekteyiz. 367

ehrimiz artk ilmi manada Mevlna ararmalarmm yapld, onu iyi tanyanlarm katlacaklar ilmi toplantlarm icra edildii bir ehir olmaldr. Aralk ay, Konya'da drt nevi Mevlna tantmma ma'kes olmaktadr. niversitenin Mevlna's ayr, Belediyelerinki ayr, kltr Bakanlmmki ayr, Mevlna ve Turizm vakflarmmki ise ap ayrdr. Ona nispet edilen hir szde belirtildii gibi: "onu ne ise o tarzda bilmek" hakkmzdr. Yirmi sene nceki bu tespitler, gnmzde biraz daha ekil de itirmi, birlie doru tam bir gidi olmasa bile, hi olmazsa, niver site devreden karak, i yerel ynetimlere kalmtr. niversite, ilmi manada olduka vasfl olan almalarm, daha kk apl toplant lar yaparak, deiik bir havaya sokmu bulunmaktadr. Sz yine onun msralar ile bitirelim: Pes sohan kutah bayed vesselam= sz ksa kesmek lazmdr. AUah'm selam zerinize olsun.

368

Dnya'da olduu gibi Trkiyede de, Celalettin Rmi ve eserleri zerine pek ok alma yaplm, Rmi'nin gerek kendisi ve gerekse fikirleriyle alakal olarak pek ok eser kaleme aimmr. Yaplan bu almalarm deiik alanlar arasmda, zellikle "Rmi ve fikirlerinde Hz. Peygamber ve Kur'anm ve etkisi konusu", nedense hep in sanlarm ilgi alan dmda kalmr. Bu tespitimiz, ok kr dier asrlardan ok, sadece son yz yl iin geerlidir. Ankara'l bjik rih smail Rsuhi Dede gibi, Mesnevi'nin her sarma, Kur'n mda bakan alimlerin yokluunu iddia mmkn deildir. Ayrca, Fars ve Arap edebiyatlarmda da konuyla ilgili hayli eser yaymlanm bulunmaktadr. Son yzylda, dardan veya ieriden beliren bir fikir ve gerek siz bir gayret; genelde tasavvuf ricalinin, zelde de Rmi'nin, slm st gsterilme abas hayret vericidir. Farkmda olmadan veya bile rek, Rmi'yi klten bu telakkilerin, temeli ve ciddiyeti bulunma makla beraber, zamanla herkeste adet haline gelen; "Mevlna'da hogr" trnden, asl ifade edilmek istenilenin bir baka biimde diUendiriLmesi de gzden kamamaktadr. "lkede ka kii Rmi'yi okur, ka kiinin gayr-i ciddi telakkisi, kar almay gerektirir?" diyenler olabilir. Ama, cevap anlammda olmasa bile, normal bir mslman kiinin ve zellikle de mnevverin, bu konuda, gerei bilmeye de ihtiyac vardr. te bu yzden, Kur'andan Mesnevi'nin ald feyiz ve nuru tespitten nce. Peygamberimiz ve mbarek sz lerinden Mesnevi'nin ve yazarmm istifadesini, tebliler halinde, vak tiyle Seluk niversitesinin gerekletirdi ilmi toplantlara sunmu371

tuk. Sonradan eseri yeniden gzden geirdik ve okuyumuzun huzu runa kma cesareti gsterdik. Bu satrlardan nce drt adet def ter/Cilt bitmi idi. imdi sra beinci deftere gelmi bulunmaktadr. Buradan itibaren beinci defterdeki atflarla, onlar zerindeki ksa dncelerimizi ve aklamalarmz arza alacaz. Defterdeki ilk atf. Besmele'den sonra yer alan dua cmlesindedir. Drt defterde, mukaddimelerde af varm yokmu buna temas etmemi bulunmaktayz. "Yarattklarmm en hayrls Muhammed'le btn soyuna ve mslman olarak onu grenlere rahmet et!". Bu dua cmlesi. Al ve ashab da kapsamaktadr. Yol almak isteyen kiilerin, karanlklara kar mum tamas, bir c kaynamdan yardm grmesi tabiidir. te Celleddin Rmi, di nimizi byle bir a benzetir. O , tatbikatlarla, kullar tarafmdan gerekletirilecek olan, ihlasla srdrlen iyi amellerle takviye gere kir. Mevlna buna Tarikat adm verir. Maksada vusul ise, onun tara fmdan hakikat, ma'rifet ve Allah'a kulluk olarak adlandrlmaktadr. Bu kulluk, dnya tutsaklklarmdan farkl olduu iin, Peygamberlerce en yce mertebe olarak grlmtr. Efendimiz, kendilerinin ubudiyyet/ Allah te'alaya garazsz kul luk ynlerini her frsatta vurgulamlardr. Durum byle olunca, mslmanl, insanm kiiliini ldren bir "gnll klelikler/ kul luklar zinciri" olarak grmek yanl olmaktadr. Rmi tarafmdan terennm edilen; "Herkes klelikten kurtulunca sevinir, bense, sana kle olunca sevinirim" kesi, ite byle bir temelin rndr. Byle bir kulluk ve klelik, zgrln en mkemmehdir. Beinci defterdeki atflar, tekilerden farkl bir biimde ele ala cak deiliz. Bunlar evvelce; mstakil atflar ve belirli konularda vuku bulmu atflar olarak blmlemitik. Ama, sonradan bu tertibi dei tirdik. Tasnifte nemli olan, beyitlerin tamamm defalarca gzden geirerek, bunlar arasmda, bir mbarek hadise/ efendimizin bir buy ruuna ve Peygamberimizin ismine, yahut bir gzel sfatma ve ema iline yaplan atf aknak ve o konuyu ilemekti. Biz eseri son gzden geiriimizde be ve altmc defterleri bylece yaptk. imdi srayla bu atflar grmee balayabiliriz; 372

1. Kfir Yedi Barsakla Yemek Yer, M'min se Bir Barsakla;


Mesnevi, beinci Defter, 64. beyit;

"El-Kafiru ye'kulu fi seb'ati em'a, V'el-muminu ye'kulu fi mian vahid." Kafiran mihman- Peygamber odend, Vakt-i am eyun be mescid medend. K'amediym iy ah ma iynca konuk, y to mihmandar- skkan- ufuk. Bi-nevayim o reide ma zi dr, Hiyn biyefan ber ser-i ma fazi o nur!. Goft; iy yarn- men ksmet konid! Ke oma por ez men o huy-i menid!. Por buved ecsam- her leker zi h Z'an zenendi tiyg ber a'day-i ch.

"Tanr rahmet etsia Mustafa'nm u; "kafir yedi barsakla ye mek yer, inanan bir barsakla" hadisini sylemesindeki sebep" ba l ile verilen yz kadar beyit, efendimizin, "el- Muminu ye'kulu bi mian vahid, ve'l-kafiru ye'kulu bi seb'ati em'a" hadisi anlahlr. Hadislerin syleni anmda vuku bulan ve bir tr sylenie se bep olan olaylara "Esbab- vrud" ad verilir. Tpk, yetlerin inii anmdan ve meydana gelen olaylardan bahseden haberlere "esbab- nzul" denildii gibi. Burada bu haberle ilgili olarak, ok geni bir esbab- vrud anlatilr. Hadis literatrnde tespiti mmkn olmayan bu olaylar yle gelimitir; ayr bir hkmet binas bir lke meclisi olmad iin, o gnk Mediije-i Mnevvere'de, mescidin pek ok grevi vard. Onlardan bir tanesi de, gelen heyetleri arlama ve onla ra konaklama yeri olma zellii idi. te byle bir komu lke hey'eti 373

Medine'ye gelmiti. Efendimizin mescidine henz mslman olma m bu konuklar gehr. A olduklar iin, kendilerine yemek ve yata cak yer verilmesini isterler. Peygamberimizin emriyle. Sahabe onlar paylap evlerine gtrrler. Burada ok nemli bir ifade vardr; "Sahabe'nin. Peygamberimizin huylar ile dolu olmas durumu". Pey gamberimiz, Sahabeye; siz benim huylarmla dolusunuz; cmertsiniz, bu misafirleri paylamz buyurmulardr. Hey'et iinden, ok iri vcutlu birisini evine misafir olarak g trmek zere hi alan olmaymca, efendimiz onu bizzat hane-i saadete davet ederler. Evdeki keilerinin st, o gne kadar btn ev haUcma yetiyordu. Fakat misafir onlara geldiinde, stn tamamm iip bitir di. Hane-i saadette hizmete bakan halayk da, fkelenerek, olacak ya, adamm kald oda kapsmm srgsn srverdi. Misafirin gece vakti hela'ya gitme ihtiyac belirdi. Kapya kotu, kap kilitli idi. Ni hayet uyuyup, uykuda skklm geitirme yolunu tuttu. Uyudu, ryada kendisini bir viranede buldu, oraya kaza-i hacet iin oturdu. Uyanmca yata yorgan, her taraf pislik iinde buldu, utand. imdi olay yukarda verdiimiz beyitlerin anlamlarmdan izleyelim; "Kfirler, Peygambere konuk olduklarmda. Akam vakti mesci de geldiler. Ey btn dnyadakileri yurdunda konuklayan, ey padi ah! Biz sana konuk geldik. Azmz yok, uzaktan gelmiiz. Hemen cecik bamza rahmet ve nur sa dediler. Peygamber Sahabeye; "dostlarm! dedi, bunlar paylam. nk siz benimle ve benim hu yumla dolusunuz". Her askerin bedeni padiahla doludur. Padiahm mevki ve rtbesine dman olanlara bu yzden kl vururlar."

- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 8

374

2. Misafirleri Paylan;
Mesnevi, Altmc Defter, 74. heyit;

Her yeki yri yeki mihman gozid. Der meyan yek zeeft bud o bi- nedid. Cism-i zahmi daat kes ra nebord, Maand der mescid o ender caam dord. Mostafa borde o v mand ez heme, Heeft boz bud ir-dih ender reme. "Her dost bir konuk seti. Konuklarm arasmda pek iri ve misli grlmemi biri vard. yle iriydi ki, kimse onu gtrmee cesaret edemedi. Kadehteki posa ve tortu gibi o da mescitte kalakald. O her kesten arda kalmca Mustafa, alp gtrd. Srde yedi tane st verir kei vard", ehirler ve kasabalar aras yoUarm bulunmad ok eski za manlardan, gnmze yakm dnemlere kadar, Anadolu ve Kmeli de, gelen misafir, ya ky odasma almr orada barmdrlr ve konuk edilir, veya saylar ok ise, her ev onlar paylard. Ky dnlerin de kalabalk arlama usul ye paylama eklinde olmaktadr. Gece meydana gelen olaym, gelimesini aadaki beyitlerde greceiz;

- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 8

375

3. Misafir U t a n m a s n ; Mesnevi, Beinci Defter, 97 heyit;

Mostafa soobh med o der ra goad, Soobh un gom-rh ra rah dad. Der goad o geet pinhan Mostafa, T negerded eerm-sar un mobtela. Ya nihan od der pes-i izi vo ya. Ez veye puid dman- Hoda. Mostafa mi did ahval- ebe, Liyk mni' bud ferman- Rab'e. T ke piy ez haabt bgayed rehi. T neyofted z'an fazihat der ehi. "Mustafa sabahleyin gelip kapy at. Sabah, o yolunu saptm kiiye yol gsterdi. Mustafa, o belalara urayan utanmasm diye giz lendi. Kapy aan grmesin de serbeste dar ksm diyordu. Ya bir eyin ardmda gizlendi, yahut da Tanr etei, Mustafa'y ondan gizle di...Mustafa, onun geceki halini gryordu. Fakat Tanr ferman, ona hatasm bildirmeden bir yol amasma, o ktlkle bir kuyuya d mesine mani olmaktayd". Yanllkla birisi o pis yata Peygamberin yanma getirdi. O da "ibrik getir!" diye emir bujmrdu. "Hepsini kendi elimle ykayaym" dedi. Bakalar yata ykamak iin srar ettilerse de, "bunda bir hik met vardr" diyerek Efendimiz kendi ykamay istedi. Dar km olan adam, kaybettii heykelciini aramak zere odaya dnnce, peygamberin yatak ykadm grd, zld. Adam, sam bam yolmaa, utancmdan naralar atmaa balad, heykeli unuttu, halk basma toplad.

- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 10

376

4. B u n u B e n Ykayacam. Mesnevi, Beinci Defter, 114. beyit;

Gooft un danem velik iyn saatiyst, Ke derin osten be hiyem hikmetiyst. Montazr bdeend k'iyn kavl-i Nebiyst, T pedid yed ke iyn esrar iyst?. U be cidd mi ost un ahdaasra, Haas z'emr-i Hak ne taklid o riya "Peygamber dedi ki; "ben de biliyorum, fakat imdi bmu ben ykayacam. Bunu bizzat ykamamda bir hikmet var. Bu sz. Pey gamber sz diye hepsi sustular, bu sr nedir, hele bir ortaya ksm diye beklemee koyuldular. Peygamber o pislii, bilhassa Tanr buy ruuyla adamakll ykamaktayd, riya ile deil" .^^^ Cenab- Peygamberin, ev ilerinde elerine yardm ettii, i se medii, toplulukla birlikte ehir dmda olduu zamanlarda da, ayn ekilde ilere yardm ettii bilinmektedir. Onun byle bir iten i renmesi sz konusu deildir. Sahabe'nin; "ya Raslallah! Siz oturu nuz, zahmet buyurmaymz" eklindeki srar ve dileklerine o ie yar dm ederek cevap verir, kendilerine tanmacak ayrcalm asla sevmezlerdi. Bu hal, hayatlar boyunca, iln ve ahlaklaryla cemiyet iinde onu temsil eden btn ilim adamlarmda ve ahlak byklerin de vardr. Bir toplulukta, byle bir bymz, zel olarak oturmas iin hazrlanan yere oturmaz, herkes gibi herhangi bir yeri tercih ederlerdi. Bu hal, onun btn takipilerinde mevcuttur. Burada, pey gamberimizin, zel olarak bu yata ykad da anlatlmakta ve bir hikmetten sz edilmektedir. "Sahabe, Peygamber buyruu olduu iin, sz dinleyip tuttular ifadesi de dikkat ekicidir". nk Ashab- kiram. Efendimize artsz itaatin, Allah emri olduunu bilmekte idi ler. Eer ortalkta katlamayacaklar bir durum varsa, fikirlerini beyan edebilmek iin; "Ya Raslallah! Bu sizin fikrinizmidir, yoksa AUah'm
- Veled elebi zbudak, Tercme, V,ll

377

emri mi byledir?" sorusunu sorarlard. Rmi, zaman zaman Sahabe'nin bu zelliine dikkat ekmektedir. Peygamber sz, onlara g re mutlaka dinlenmesi ve gereince amel edilmesi gereken bir direk tif bir yce buyruktur.

5. K a y b o l a n Heykel; Mesnevi, Beinci Defter, 121. beyit;

Ez pey-i heykel itab ender devid. Der visak- Mostafa v'onra bi did. K'an "yeduUah" un hades ra hem behad. Ho hemi uyed ke dre em-i bed. "Heykelin ardna dp koa koa geldi, onu Mustafa'nm odasmda grd. Grd ama o Tanr eli, bizzat o pislii ykamaktayd. Kt gzler ondan rak olsun; kfir bunu da grd" .^s Misafirlerin heykel tadklar anlalmaktadr. Bu kiiler, ya bir Hristiyan toplu mu veya putperest olsa gerektir. O tarihte, Hristiyanlarm byle bir hallerinin bulunup bulunmadm bilmek mmkn deildir. Ama, putperestlik, Arap milletinin o gnde din olarak benimsedikleri yol du.

6. M u s t a f a O n u Kucaklad; Mesnevi, Beinci Defter, 132. beyit;

on zi had biyrun bi lerzid o tapid, Mostafa e der kenar- hod keid, Sakine kerd o besi bi nevahte, Diyde e bgad o dd inaahte.
258

- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 12

378

"Hadden artk titreyip arpmmca, Mustafa onu kucaklad. Ya ttrd, pek iltifat etti, gzlerini at, ona kendini tantt" .^s^ Olay ksaca anlattn syleyen Mevlna, araya soktuu hik metli beyitlerle olaydan okuyucuya sonular karr, yollar gsterir, nasihatlar eder. Misafirin yapt iten duyduu utanmay, dertlen meyi, tpk, dadsm arayan ocuun alamas olarak grr ve alayanm imdadma yetiileceini de belirtir. Bu insanlarm. Peygamberi mize ok byk deer verdikleri anlalmaktadr. Gelen heyetlerin zellikleri budur. Bu kiiler, memleketlerine kadar haberi ve hreti gelen bu zat grmek ve din konusunda ondan nur ve fikir almak zere Medine'ye gelirlerdi. Siyasal anlamda bir ziyaret etmi de ola bilirler. Ama, Rasl-i Ekremin byklnden haberdardrlar. Mev lna Celalettin Rmi, Sonuca yakm yle konuur;

7. P e y g a m b e r i n Dediini Tut; Mesnevi, Beinci Defter, 163. beyit;

Un bikon ke heest mohtar- Nebi, Un mekon ke keerd Mecnun o sabiy. "Huffeti'l-cenneh" be e Mahff geet? "Bi'l-mekarih" ke ez efzuud kit. "Peygamberin setii ii yap, deliyle ocuun yaptm yapma. "Cennet evirilmitir..." Neyle evrilmitir?, "insanm istemedii, ho lanmad eylerle". nk ekin, bunlarla oalr, geliir".^s" "Peygamberin yaph ii yap" dsturu Mevlna'nm azmdan kan bu snnete ballk ifadesi, gelen misafirlerin de ortak fikridir. Dikkat edilirse abucak grlecei gibi, Mslman olmanm birinci ar, dinimizi bize tebli eden, kendisine gvenip balandmz y ce Peygamberin buyruklarma uymak ve gittii yoldan gitmek. Daha

- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 13 - Veled elebi zbudak, Tercme, V, 15

379

sonraki yzyllarda, hatta ilim adamlarmda bile bu itaat fikri zedele necek ve ortaya; Allah RasuUUah ikilii konacaktr. Sonmda misafir olan kii, grd bu asil ve affedici ahlak ve tavr karsmda, takdir hisleriyle dolar, ilenir ve Peygamberimizin teklifi ile ehadet kelimesini syler ve emaneti verir, kurtulur. Artk mslman olan o konuk. Peygamber efendimizin srar zerine yine mteakip gnlerde onlarm hane-i saadetine misafir olur. Adam Pey gamberimizin, "bizde bu gece kal!" teklifine, u vglerle cevap ve rir. Bu ifadeler, slm'a yeni girmi heyfecanl bir m'minin ruh halini canlandrmas bakmmdan ok dikkat ekicidir;

8. E b e d i Misafirim!; Mesnevi, beinci cilt, 264. beyit;

Gooft vallah! T ebed zayf- tuem. Her koca bem be her c ke revem. Zinde kerde'v mo'tak o der-ban- to, yn cihan o un cihan ber hn- to. Her ke bgzined coz in bogzid hn, Akbet derred glye stuhan. Her ke sy-i han-i gayr-i to reved, Diyv b dan ke hem-kse buved. Her ke ez hem-sayegi-i to reved, Diyv bi ekki ke hemsye' eved. Ve'r reved bi to sefer dr-deest, Diyv-i bed hemrah o hem-sufre-i veyest. "Adam; vallahi dedi, ebedi olarak senin konuunum. Nerede olursam olaym, nereye gidersem gideyim sana misafirim. Beni dirilt tin. Senin zatim, senin kapcmm. Bu alem de senin sofranm bamda, o alem de. Bu seilmi sofradan baka bir sofra seen kiinin boaz n kemik yrtar, deler. Kim senin sofrandan baka bir sofraya giderse 380

bil ki. eytan onunla bir kseden yemek yer. Kim, senin komulu undan kaarsa, phe yok ki eytan, ona komu olur. Kim, sensiz uzak bir yola giderse, onunla yolda olur. Onvmla bir sofraya otu rur" .2*1 O gece yeni mslman olan bu zata, bu mslman kardee yine st ikram edilir. Fakat, henz mslman olmad gnlerde, o evdeki al yedi st keisinin stlerini bir rpda tamamen ien kii, bu sefer bir kei stnn ancak yansm ier. Daha fazla st imesi iin ona srar edilince de, yle konuur;

9. G e r e k t e n D o y d u m ; Mesnevi Beinci Defter, 279. beyit:

yn tekellof niyst ni namus o fenn, Siyrter getem ez un ke d men. "Bu ne tekellf, ne sklma ve ne de hiledir. Dn gecekinden da ha ziyade doydum"... Btn ev halk arr. Mevlna der ki; "Kfirliin a gzll" ve "a kahrm endiesi ve vehmi" ba aa dt. Ejderha bir karmcanm gdas ile doydu". Mslman kii, rzk veren Allah olduma inandrlm ve her tr maddi endieden artk armdrhntr. Dolay syla bu kiide mevcut olan "a kalrm fikri" yok olmutur. kinci bir deiiklik ise, onm a gzllnn doyurulmas" idi. nsanlar maddi manada alktan ok, a gzllkten ekerler. Gz a olan kii, istedii kadar rzk elde etsin, ondaki tama' ve hrs kendisini toklua ulatrmaz. Dolaysyla, burada dikkatimizi eken ikinci nemli nokta, artk o kiinin "manen doymu olmas durumu" dur. Byle bir sfata erien kii. Elbette sadece bir mide ile yemek yiyecek ve dnk alm terkedecektir.
261 262

- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 23 - Veled elebi zbudak, Tercme, V, 24

381

m r boyu mslmanca yaayan toplumlardaki hrs ve tama eer terkedilmemi ise, o insanlar da, mslman olmalarma ramen, bu a gzllklerini srdryorlarsa, bu agzllkleri sebebiyle, btn rzklarm kendilerinde toplanmas anlamma gelebilecek k klklerde bulunacak ve tuhaf huylar sergileyeceklerdir. te zaman zaman toplumlarmzda grdmz bir mslmana yakmayan bu huylarm izah bu noktadadr.

10. e y t a n m M s l m a n Oldu; Mesnevi, Beinci Defter, 288. beyit;

"Ger e un mat'um-i cnest o nazar, Ciism ra hem un nasib est iy poser!. Ger negeti Diyv-i cism unra ekl, "Esleme'- eytan" ne fermudi Rasl. Viyv z'an luti ke morde hayy eved. T neyaamed moselman key eved?. "Geri ruh gdas, canm ve gzn yedii bir gdadr. Fakat oul, cismin de ondan nasibi vardr. eytan'a benzeyen beden, onu yemeseydi Rasl, "benim eytanm mslman olmutur" buyurmazd. ly dirilten o yemekten eytan yiyip imeseydi, nasl olur da mslman olur". Bu beyitlerde madde ve ruh farkma iaret dmda, ruhun gdas yanmda zaruri olarak bedene ait yiyeceklerin de terk edilmemesi anlalr. Bedenin kendisine verilen zahiri hayatn srdrebilmesi iin, adeta eytan'm huyunu tebdil eden bu cisim gdasmm da ye nilmesi arttr. Bu iki varlk arasmdaki dengedir ki, insan diri ve can l tutar. Artk bylesi bir kiide iki varlk da grevini tam yapar. Bu itidali biz, en tam anlamda Peygamber efendimizde grmekteyiz. D grn bakmmdan, sanki onun mbarek hayatlar, manevi taraf
' " - Veled elebi zbudak, Tercme, V, 25

382

ar basan bir grnmdeyse de, iyi baklmca, tam yar yarya b lnd anlalr. Mslman byle bir dengeyi kurmak zorundadr. Mevlna unu da vurgulamaktadr; bu insandaki deiiklik, be deninde deil, ruhunda ve inancmda olmutur. Peki bu manevi hal, nasl olmu da onun beden ve ten dnyasma, maddesine etki etmi tir?. Rmi, bu etkinin beden zerine de olabileceine dikkatlerimizi ekmektedir. Biz bu ifadelerde, insandaki ok karmak ve kmil an lamda olan, "madde- mana dengesini" grebilmeliyiz. Her insanda, onu dorulardan uzaklatrmak iin bir eytanm bulunduunu ak layan Peygamberimize Sahabe efendilerimiz; "sizin de varm? Efen dim" sorusunu sormular, o da onlara" Evet ama, benimki mslman oldu" cevabm vermilerdir. Yard benim eytanm ark bana ktl emredemez haldedir buyurmulardr. Daha sonra bu ifade biraz daha felsefi bir anlam kazanarak; "her insan, eytanm Mslmanlatrabilir" fikri domutur. Bunun da sembolik izah; insandaki ey tan, ondaki nefistir gibi bir aklamaya kadar gitmitir. Bu takdirde, eytanmzm mslman olmas, "ruhumuzun nefsimize galip gelme si" anlamma gelecektir. Meseleyi felsefi ve sembolik anlamdan ok, hakikat anlammda ele alrsak, demek ki efendimize zel bir ikram olmak zere, ondaki eytan itaatkar hale getirilmitir. Bu ona has bir ey olabilir. O takdirde, btn mslmanlara bunun temili anlamsz olmaktadr. 289. beytin balmda yer alan. Peygamberimizin; "benim ey tanm mslman oldu" hadisine kk bir atf varsa da, sz devam etmemektedir. Bilindii gibi her insanda grevH melek ve eytanlar bulunmak tadr. Onlar insanm yakmmda, ona yol gsterme trnden, kendile rine yakan yaparlar. Fakat efendimizin eytan da melek haslet olmutur. Yani ona itaatlidir ve efendimize hibir konuda glk karmamaktadr. slm tasavvufunda, eytan- la'in, Kur'ndaki koulmuluu lsnde ok fazla reddedilmi durumda deildir. Kur'n- kerim de, la'nete ramen yine de ona bir af ve rahmet kapsmm daima ak tutulduu sezilmektedir. Onun srarla ktlk istikametinde diret383

meine karlk, Allah zl-celalin, kendisine bir takm imkanlar bah ettii de belirgindir. Kitab- kerimde, Allah ile eytan arasmda bir takm konumalar nakledilir, veya yle tasavvur olunur ki, bu ko numalarda eytan daima Allah zl- celalden, affedilmesi istikame tinde taleplerde bulunur. Peygamberimizin leme rahmet oluu me selesi zikrediUrken, eytanm Allah teala hazretleriyle yine byle bir konumas anlatlr. "Ben alemlere dahilmiyim ya Rabbi"? Tarzmdaki bir suale, olumlu cevap verilir.

11. Akl ndedir; Mesnevi, Beinci Defter, 454. beyit;

Bes nik goft un Rasul-i ho-cevaz, Zerre-i aklet bih ez savm o nemaz. Z'anke aklet cevherest iyn do araz, yn do der tekmil-i un od monkaraz. "yi eyleri caiz gren o Peygamber, ne de gzel syledi; "bir zerre akim, orutan da yedir, namazdan da. nk akim cevherdir, bu ikisiyse araz. Bu ikisi, yani namaz ve oru, akim tam olmasyla farz olur" .2*" Mesnevi'nin deiik blmlerinde akl problemine yer verilir. O bazan, "Mustafa aleyhisselamm huzurunda kurban edilir, bazan da ak'a kurban olunur". Dolaysyla akim, ilevleri hudutludur. Kendi alan iinde bir deeri bulunan akim, zellikle de vahiy terbiyesi grm olmas istenir. Grevini yapmayan akim, haddini bilmeyen akim, bala saplanm merkepten fark olmad vurgulanan baz beyitlerde, akla kendi deerinden ok fazla gvenen filozoflar da ince ve zarif bir slupla yerilirler. Dolaysyla bir mslman akl ve onun hizmetlerini hor grmemelidir. Ama, akla hudutsuz imkan tanmak da yanhtr.
- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 38

384

12. B e n i m l e Duyar, B e n i m l e Grr S i m ; Mesnevi, Beinci Defter, 498. beyit;

Perr-i tavuset mebin o py biyn! Ta ke "suu'l-ayn" negayed kemin. Ke bilazed kh ez em-i bedan, "Yuzlikunek" ez Nubi' ber han bidan!. Der aceb dermaand k'iyn lagze zi iyst? Men ne pindarem ke iyn halet tuhiyst!. Ta biyamed yet o agah kerd, K'an zi em-i bed residet v'ez neberd. "Tavus gibi kanadma bakma. Ayam gr ki, kt gz sana bir pusu kurmasn. Da bile ktlerin nazaryla yerden oynar. Kur'nda "yzlikuneke" yi iyi oku, iyi anla. Da gibi Ahmet bile yolda amur ve yamur yokken nazara urad da, aya titremee balad. Bu duraklama, srme, bu ayak titremesi de ne?. Bu iin bo olmasma imkan yok diye hayrette kald. Nihayet yet geldi de, o hal sana kt gzden eriti diye hikmetini bildirdi" .^^^ nsan, kendi varlmdaki stn hasletler yanmda, zayf tarafm da grmelidir. Burada bu duruma dair bir rnek verilir. Tavus isimli kuun, son derece alml bir ty blm varken, ona nispetle eksik saylan ayaklarma vurgu yaplmaktadr. Tpk tavus gibi insan da hep baarya ve kemale bakmamak, eksik taraflarm da grebilmeli; gzel krke, tylere bakp bbrlenmemek, zaman zaman da ayakla ra nazar etmelidir. Bu nazar insanm gururunu krar ve orta yolda gitmesine yardmc olur. Beyitlerde vurgulanan dier bir husus, "gz demesi" olaydr. Kfirler, mescitte minberde konumakta olan efendimize byle b k kt nazarla zarar vermek istediler. lerinde, gz en ok etkili olan bir kfiri getirdiler. Ayakta hutbe irad eden Peygamberimize baktirdlar. Fakat ilahi vahiy, onun omuzuna dokunarak, oturmasm ve o
- Veled elebi zbudak, T e r c m e , V, 4 2

385

kt gzden korunmasn salad. Bugn hatipler, o hatiray yadetmek iin. Cuma gnleri irad edilen hutbeyi ikiye bler ve arada bir mddet otururlar. Bu oturu insana, daima kt gze maruz kalma/ yani nazar deme imkanm hatirlatr. nsana nazar olabildii gibi, aileye ve bir millete de nazar geer. Nazar, her zaman kt niyetli insanlardan gelmez. Bazan, farkmda olmadan dost nazarlardan da insanlar zarar grebilir. Bunun iin insanolu daima, Allah'a s nmay yelemeli ve Kur'nda mevcut; ihlas ve Mu'avvizeteyn sure lerini okuyup, kendi vcuduna ve aile ortamma flemelidir. Bu gzel bir hareket olmaktadr.

13. R u h b a n l k Yoktur; Mesnevi, Beinci Defter, 574. beyit:

Der beyan- kavl-i Rasl aleyhisselam; "La rahbaniyyete fi'1-sIm!". Peygamber aleyhisselamm, "Mslmanlkta papazlk/ keilik yoktur" hadis-i erif'nin akland bab. Mevlna ati bu balkta verdii Peygamberimizin sz yani hadis-i erif zerinde fazla durmaz. Oradaki bir buuk sayfalk b lmde; manasz riyazat'm slm dininde olmadm, insanm mukte dir iken kendisini ehvetten ekip ondan uzak durmasm bilmesinin nemli olduunu vurgular. Bu hadiste de zaten konuyla ilgili olan iki mesele anlalmaktadr; birincisi, slm dini, bedenlere uygulanan ve insan salm bozan gereksiz gda rejimlerini reddeder. nsan, yiye cek, iecek fakat itidaldan ayrlmayacaktr. nk insanm bedeni. Peygamberimizin ifadeleriyle "onun binitidir." nsan, kullanaca, hizmet alaca binitini hi a brakrm?. Brakmaz. yle ise bu an lamda dinimizde sal bozacak "perhiz" yoktur. kincisi, ruhban smf slm dininde mevcut deildir. Ruhban teriminin anlam udur; kendisini dini konulara ayrm, gnlk yemekleri terketmi, manas386

tr gibi, halka ak olmayan ibadethanelere smm, dnya hayatm terketmi, kendisini duaya ve kullua vermi kii. Hristiyanlkta, din kurumlam olduu iin, bu Ruhanilerin dinde otoriteleri vardr. Onlarm meydana getirdii konsiUer, ncil metni zerinde bile tasar rufta bulunabilir. Daha bir ay olmad, berilen bir haberde, ad geen kurul, ncil tercmelerindeki iki kelimeyi, tehlikeli bularak baka ke limeler ile deitirdi. Bunlardan birisi; "Allah dem'i kendi suretinde yaratt" ayeti idi. dem kelimesi yerine insan kelimesi kondu. Bir baka ayette, kadmlarm sulu grlmesi zerine, onlara ayet hakaret anlam tad iin, bir baka kelime ile deitirildi. te dinimizde byle Ruhani bir smf mevcut deildir. Herkes Allah katmda kuldur ve dinimizden sorumludur. Ayn smf Rabbinler adyla Musevilikte de vardr. Parlamentoyu/ Keniset'i belirli sayda bunlarm oylar etki ler ve byk arlklar vardr. Bizdeki Fukaha'nm bunlara benzeyen bir taraf yoktur. Onlarm fikirleri ve bilimsel almalar, her an ten kide aktr ve kutsall da yoktur. nk, bizim inancmza gre Peygamberler bile yapklarmdan sorumlu olduklar dnlrse, ayr bir ruhani smfm, Allah ile m'mia arama girmesini Mslman lk niia reddetmitir kolayca anlalabilir, insan, yemekler yiyerek ruhbanl reddedecek, ama israftan kamarak da temiz ve afif kal may temel alacakr. nsanm en byk zellii, toplu yaamaktan zevk almas ve insanlarla ihtilaf iinde bir mr srmesidir. Gnlk hayat iinde temiz ve ahlakl kalabilmek nemlidir.

14. l m e d e n E v v e l lenler; "Rasl aleyhisselamm, "lmn lmeden nce isteyen lme mi saylr. yi ise iyilie ulamaa acele eder. Ktyse, ktlnn azalmasm diler" hadis-i erifinin tefsiri; '^^

^ - Veled elebi zbudak, Tercme, V, 51

387

15. K e k e D a h a n c e Gseydim; Mesnevi, Beinci Defter, 604. beyit;

Z'iyn bi fermudeest un geh Rasul, Ke her unke mord o, kerd ez ten nzul, Nebved ra hasret-i noklan o meevt, Liyk bed hasret-i taksir o feevt. Her ke mired ho temenni bede, Ke bodi z'iyn piy nokl-i maksade. Ger boved bed t bedi kemter bodi. V e r takiy t hane z'uter medi. Gyed un bed; "bi haber mi bdeem, Dem be dem men perde mi efzdeem. Ger eziyn zter mera ma'ber bodi, yn hicab o perde'em kemter bodi!". "te onun iin, o her eyi bilen Peygamber, "kim lr bedenini terk ederse, ldnden, gtnden dolay hasrete dmez. An cak, taksiratmdan, frsat fevt ettiinden hasrete der. len, keke maksadma bundan nce eriseydim diye diler. Ktyse, nce lseydi ktl daha az olurdu. yiyse, iyilik yurduna daha nce gelirdi. Kt, haberim yokmu, ben an be an nmdeki perdeleri artrp duruyormuum. Bundan nce buraya gseydim, bu perdem daha az olurdu der" buyurmutur". Hadis kitaplarmda bu fikri ileyen birka tane haber vardr. n ce Kur'n- kerimdeki konuyla dorudan ilgili olan, "nefislerinizi ldrnz!" ayetini hatrlayalm. srail OuUarma verilen bu emrin ifade ettii anlam ayetten anlalmaktadr. nsanlarm yapamayacak lar ilerin onlara teklif edilmesi abes olurdu. Ama, onlarm bir dei im geirmelerini istemek de normaldi. nsanlarm gzel ahlaka ka vumalar iin yalan, benlik, vahet, kibir gibi bir takm kt huylar terkedip, Allah'm varlm iyi tanmas, kiinin kendisini ifna etmesi
- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 51

388

olarak adlandrlmaktadr. Allah' severek, onu sayarak, kemal dere cesine ahlak ve kulluk ynlerinden eren bu tr kimseler, hadiste be lirtildii zere; eyay ve varlklar, mefhumlar grrlerken AUah'm nuruyla grr, bir yerlere giderlerken AUah'm verdii gle gider, bir eyi tutarlarsa AUah'm eliyle tutarlar. te bu kimseler iin lm kendisinden korkulacak bir g/ zor olay deil, tam aksine, bir alem den dier bir aleme gei ve bir anlamda Allah'a/ Hakka kavumak tr. Artk bu tr kmil bir m'min, dnyevi dertleri ruhundan atm, gerekle kar karya kalmtr. lm bu ekilde glerek ve isteye rek kabul eden bir iman ve ahlak sistemi, dnya zerinde bulunma maktadr. Peygamberimizin azmdan; "lmeden evvel lnz; Mutu kable en temutu!" eklinde nakledilen ve tasavvuf dnyamzda, etra fmda byk bir dnce ve edebiyat birikimi oluturan bu haber de, bu ekUde yorumlanmaktadr. Konya Hadim (Takent'li) byk m rebbi, mderris ve sufi Fahreddin Kulu efendi hoca tarafmdan yaz lan ve Mevlna sitanesinin en son post-niin'i Hseyin Stk Dede'ye ait olan kabir ta da ayn grn bir izah gibidir; lmez diridir, lmezden evvel lenler. te biridir, geri bilir n bilenler. Bilmezsen eer, rene gel merd-i hakikat, Dergeh-i Hunkari'de yetimi Mrid-i tarikat.. Bu nevi zevat diri olarak kabul ettiren zellik, onlarm kendile rini lmeden nce lme hazrlam olmalar, hesaba ekilmeden kendi hesaplarm her gnn sonunda kendilerinin grmeleridir. Mevlna bu lm iin, kiide gerekletirilen bir tebeddl/ deiim olarak nitelemektedir. Haberin hadis olarak deeri konusunda bir ok kitap bize bilgi ler verebilir. Bunlarm ilki, ranl aUm Bediuzzeman Firuzan Fer isimU zatm Ahadis-i Mesnevi adl muhtasar kitabdr. Eser Farsadr ve baslmtr. Trkiye ktphanelerinde bulunmaktadr. kinci kitap, bugnlerde baslmas haberini aldmz, arkadamz Prof. Dr. Ali Yardm'm eseridir. Bu kitap, bir tez eklinde hazrlanm ve haberler 389

zerinde ciddi allmtr. Ali Yardm Hadis retim yesidir ve ayrca Tasavvuf, Ahlak ve milletimizin gelitirdii hars ve ilimlerden haberdar bir alimdir.^* Bu iki kitap dmda, yine hadis alimleri olan kiilerin almalar vardr. Prof. Dr. Bilal saklan bize. Tasavvufa temel tekil eden haberlerin en ok bulunduu Kutu'l- kulub adh eserin ve sahibinin hadis ilimleri asmdan incelenmesini tantt. Dok tora almas olan bu eser maalesef baslamamtr. Ama at r dan giden Yard. Do Dr. Muhittin Uysal ve Dr. Seyit Avc'nm kitap lar da olumlu ve olumsuz tenkitlere konu oknu, kitaplar ilgi uyan drmtr. Ssleyman demirel niversitesi lahiyat fakltesi retim yelerinden hadisi Yard. Do. Dr. Ahmet Yldrm da, yine Tasavvu fa temel tekil eden haberlerin, ilmi deerleri zerinde almalar yapmlardr. Adapazar lahiyat Fakltesi retim yesi Prof. Dr. Abdullah nm doktora almas, belki de Hadis- tasavvuf ilikileri zerinde yaplan ilk ilgi ekici eserdir. mu demek istemekteyiz, biz burada meseleye ilmi anlamda bakan eserlerden birka tanesini, okuyucumuza yardm olur dncesiyle arzettik. Bunlar dmda, tasavvufu temelden reddeden, zellikle de bu nevi hadislere ate pskren ilim mensuplar da vardr. Bunlar da normal karlamak gerekir. slm gibi tertemiz bir dine bile her gn kfrle kalkp kfr le yatanlarm oka bulunduu Trkiye'mizde barmz onlara da dayanr inaallah. u sz ok dorudur; "Allah'tr sadece insanlar yolun en dorusuna irad edip ileten!" Bir mslmanm ylm belirli zamanlarda usulne uygun olarak itikafa girmesi, veya belirli terbiye gruplarmm insanlar, salklarm bozmadan ile'ye almalar, kontroll olmak kaydyla. Ruhbanlk olmasa gerektir.

- Kitabmzn basm gereklemeden birka nce Dr. Yardm Allah'a kavutu. Ona Hak'tan rahmet diler, bir mr tantmaya ve sevdirmeye alt Nebiyy-i Ekrem'e komuluk niyaz ederiz..

390

16. F a k r B e n i m ftiharmdr; Mesnevi, beinci Defter, 672. beyit;

"Bir adam yoklua eriir, kendisine yokluu ziynet edinirse, o adamm, Muhammed gibi glgesi olmaz. "Yokluk benim iftiharmdr" srrma ziynet yokluktur. Bu eit adam, mumun alevi gibi glgesizdir. Mum, batan ayaa alevden ibarettir. Glge onun evresine
urayamaz..."2*9

on fenaa ez f aakr piyraye eved, Mohammed var bi-sye eved. "Faakr fahri!" ra fena piyraye ood, on zebane-i eem' bi-saye od. eem' comle od zebane p vo ser. Saye ra nebved bi gird-i gzer. slm ahlak ve tasavvufunda fakr kelimesi bir terim olarak kul lanlmaktadr. Fakr, iki anlamyla da hadis kalbmda zikredilir; "elFakru Fahri ve bibi eftehiru" ve "Kade'l- Fakru en yekune kufra"; "fakr ve bir nev fanilik benim ndm bir sfahmdr, onunla onur duyarm!", "maddi fkirlik, neredeyse kfr olayazd!". unu syleyelim, nc asrdan sonra yazlan hadis kUiyatmda, bunlara yakm metinler varsa da, bylesi metinler bulunmamaktadr. Ama Hakim Tirmizi'den Ebu Bekir Glabadl'ya kadar, sufi- hadis alimle rinin eserlerinde ve dier baz kaynaklarda haberler vardr. Her iki haberin de hedefleri gzeldir; birincisi insanlar, kt benlikten armdrmak iin tevik anlamm tamaktadr. kincisi ise, almaya ve alm terini yemee teviktir. Her mslman. Peygamberimizin syle medii bir sz ona ait gibi gstermekten Allah'a smr. Bizim de o yolu tutmamz tabiidir. Muhalif olanlarm da ayn niyetini tebrik et mek gerekmektedir. Yalnz, bu tr hikmetler, dinimizin temelleriyle atmayan bilger, eer byk alimlerce eserlerine aimmsa, bizim
- Veled elebi zbudak, Terme, V, 56

391

aratrmamz daha derin yapmamz ve meseleyi slm'm rahmet geniliinde grmee almamz gerekmektedir. Sz edilen kelimelere daha dorusu Fakr'm iki ayr kullan mndaki anlam genilik ve farkalarna yine temas edelim: bu anlam lardan birisi, bildiimiz "yoksulluk" demektir. Kur'n- kerimde fakr bu anlamda pek ok yerde zikredilir. Fakr'm bir de, "gereksiz benlik ten/ enaniyetten; kimlikten ve kt huylardan armp, AUahla birlikte olma; Allah'ta fani olma" anlam vardr ki, ona. Kullukta kt huy lardan insilah ve Allah'a devamh ihtiya anlam verilmektedir. "Ey insanlar! Hepiniz Allah'a muhta fakirlersiniz, o ise Ganiydir, vgye layk tek ma'buttur" ayet-i celUestndeki fakr, ferdin kimliinden insahmdan ok, Allah'a muhtalk ve en geni anlamda kulun are sizliinin aklanmas demektir. Fakat sz edilen ahlaki anlamdaki bu deiim, insandaki "so rumluluk ve dnyevi grevleri terk" anlamma gelmeyecektir. nsan hem dnya hayatm yaayacak, hem grevlerini yapacak ve hem de, fakr kendisi iin bir zinet bilecek, haddini tecavzden Allah'a smacaktr. Yani burada kuldan beklenen, ititdalli bir kiilik sahibi olmak, Hakkm izzet ve gcn temel biknek, dnya ve ahiretini kazanmak iin almak, toplumdan ayrlmamak, topluluk iinde AUahla her an beraber olabilmek, maddi dnyaya kendini vermemek, zenginlii gz tokluunda grmek ve devaml almak; "insan iin sa'yinden/ almasmdan baka bir kr kaps yoktur, o mutlaka eninde sonun da, gayret ve almasmm semeresini grecektir, sonra da Allah tarafmdan ona, dolu dolu karlk sunulacaktr ve yine gerek olan husus udur ki, her eyin sonu AUah zl- celalde bitecektir." nk, alatan, gldren; yaatan ldren sadece O'dur.

392

17. A z K a l d K f r Olayazd; Mesnevi, Beinci Defter, 2819. beyit;

Z'an Rasuli k'e hakayik dd dest, "Kde fakrun en yekun kufr" medest. "Kendisine hakikatler kefedilen Peygamber, onun iin; "az kald ki yoksulluk, kfr olayazd" dedi.^^" slam, her meselede en mkemmeli tler ve emreder. alma hayatm tanzim de onun bu emirlerinden biridir. slm, tevekkl de nilen ve ou kez yanl anlamalara ve kt kullanmlara sebep olan bir inan biimini, kendi ilkelerine gre doru tanzim eder. Her ey de temel Allah'tr. Ama kullar alp, rzk arayacak, iyi bir hayat iin imkanlar bulmaa gayret edecek, lkelerini imar edecek ve bakala rmm yardmma koacaklardr. almada, i veren ve ii olarak be lirli haklar ve grevler yklenecektir. te gnmz iktisatlar, dn yadan al ve fakirlii silip atmak iin areler arayp, modeller geli tirirken, slm da kendi sliklerine ve dolaysyla btn insanla bunun yoUarm retmitir. Bu ilkeleri bilen bir kii; almamay, tenbellii savunamayaca gibi, slm tasavvufu azla yetinmeyi em reder gibi bir safsatay da diUendirmemeUdir. Ama ayn slm, hem kulluun en st dzeyine talip olup, hem de israfa ve lkse dalanlar da normal izgiye davet eder. Saz gelii, lkemizde alk ve tenbellik varsa, nce bunun giderilmesi iin doru tehisler koymalyz. Bizce, lkemizde isizlik yoktur; iini sevmeyen, hnersiz ve almay asla holanmayan kitleler mevcuttur. Bize den ilk grev, alma zevki ni, ibadet lsnde insanmza retmektir. Ondan sonra dil l lerde paylam, Hakkm taksimine rza ve gz tokluk gelecektir. i sine yediinden yediren, giydiinden giydiren bir ekonomik sistem mevcutsa eer, slm onu sadece tebrik eder. Ama bu gne kadar byle bir uygulama - maalesef- grlememitir.

" - Veled elebi zbudak, Tercme, V, 231

393

18. Tanr Eli Onlarn Elleri s t n d e d i r Mesnevi, beinci defter, 740. heyit:

on ke dest-i hod be dest-i nihi. Pes zi dest-i kilan biyrun cehi?, Dest-i to ez ehl-i un bey'at eved, Ke; "yedullah fevka eydiyhim" boved. on bidadi dest-i hod der dest-i piyr, Piyr-i hikmet ke alimest o hatir. K'u nebiyy-i vakt-i hiy est iy murid! T ez nur-i Nebi yed pedid. Der Hodeybiyye odi hzr bedin, V'an Sahabe-i bey'ati ra hem karin. Pes zi Deh yar-i Mobeer medi. Hem o zerr-i Dehdehi hlis odi. T ma'ij^et raast yed un ke merd, B kesi coft est k'ura dust kerd. 3m cihan o un cihan b boved, V'iyn hadis-i Ahmed-i ho-h boved; Gooft; "el-Meru ma'a mahbubihi. La yefukku'l-kalbu min matlubihi". "Tanr; "Tanr eli, onlarm ellerinia stndedir" dedi ya. te se nin elin de o Bey'at Ehliain eli olur. Elini Pir'ki eline verdk, o her eyi bilen ulu Piyre uydunmu, kurtuldun demektir. nk o, ey mrid! vaktkk peygamberidir. Peygamber'in nuru, ondan zuhur eder. Ona uydun, onun elini tuttunmu, Hudeybiye'de bulunup Peygamber'e bey'at eden Sahabe'den olursun. Cennetle mutulanan on kiiden saylrsm. Halis ve potada erie bile ayar dmez altma dnersin. Bu bilelik dorudur. nk insan, kimi severse ona eriir. Bu alemde de onunladr, o alemde de. Bu, huylar gzel Ahmed'in hadisidir. Dedi ki; "insan sevdiiyle beraberdir". Kalp, dilediinden ayrlmaz".^^
- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 61,62

394

Bey'at, sz vermek ve itaat etmek anlamlarma gelir. slm tari hinde, terim olarak Hz. Peygambere sz veri ve ona uyu karl kullanlr. zellikle bu kelime, Hudeybiye ismiyle birlikte anlrsa, o vakit belirli bir olaya iaret eder. Kur'nda tafsilatl anlalan bu bey'at iin; "Allah yoluna can verip cennet satm alma" terimi kulla nlmaktadr. Memnunluk Bey'ati; Beyatur-rdvan da denilen bu olay ksaca yle olmutur. Mekkeye umre iin giden Hz. Peygamberi ve ashabm Kurey engellemi ve her iki toplum arasmda belirli artlar tayan bir sulh akdi yaplmtr. Mekke mrikleriyle Umre Mesele sini grmek zere Murahhas olarak gnderilmi olan Hz. Osmanm Mekke'de ldrld haberinin efendimiz ve Ashabmca duyulmas zerine, bir aa altmda Sahabenin toplanmasyla gerekleen ve Peygamberimizle yaplan bu bey'at, slm'm nemli bir dnm nok tas olmutur. Kurey'le meseleyi grmek zere Mekke'ye gnderilen Hz. Osmandan haber almamaymca, bu bey'at gereklemi, sonra da mehur anlama grmeleri balamtr. Anlamaya konulan her madde, mslmanlarm aleyhine idi. Peygamberimiz sabr tavsiye etti ve anlamay imzalad. Ama bir yl gemedi ki, Kurey bu artlara dayanamayp, kendisi gelerek anlamanm feshini istedi. nk, tica ret yoUarmm gvenlii kalmamt. Ebu Cendel, Mekke murahhasnm olu, zincirlerle Hudeybiye alanma kagelmi, anlamada zikre dilen madde gerei, istenmeyerek Kureye teslim edilmiti. Onlarm yanmdan kaan bu cesur insan ve dostlar, Kzdeniz kysmda bir kme oluturmu ve Kurey'in ticaret kervanlar iin tehlike tekil etmitir. Manevi terbiye iin yola girenler de, yoUarmm byklerine, peygamberimiz adma bey'at ederler. Ahlaklarm deitirip, iyi ms lman olacaklarma dair sz verirler. Onlarm da trl ifade ekilleri bulunmaktadr. Baz byklerin, zellikle lke mdafaa gnlerinde, mensuplarmdan, ellerini elleri zerine koyarak, Allah ve Rasl ad na bey'at aldklar tarih kitaplarmda yazldr. ki olay birbiriyle irtibatlandrlmaktadr. Mevlna bu an'anedeki izgiyi anlar; mrid eer efendisine bey'at edecekse, bu bey'at, slm Peygamberine ya395

plm bir sz verme kabul etmeli ve terbiyesine baland yolda kulluunu srdrmelidir. Byle yap takdirde, sanki Asr- saadet te yayormucasma bir feyz ve bereket iinde yaayacak ve Aere-i Mbeere'nin, ahlakma ve kulluuna ortak olacaktr. imdi ahlak yoUarmda ortaya konulan "hvanlama Hareketi" ile, Bey'atlar- daki hedefleri bir dnelim. Her ikisinde de Allah'ta birleme esas iken, ikinciler, sadece kendileri iin bir "ekonomik toplum" oluturmakta drlar. Ki bu durum slm tasavvufunun da beenmedii bir uygu lamadr. nk slm tasavvufu, kendi ihvanmdan olmayanlara da ha ok iten ihvan muamelesi yapmay ve onlar "avamdan kiiler" olarak grmemeyi emreder. Eer bu ii, Hudeybiye lleri iinde yapamyorsak, onu yapmaa gayret etmemiz gerekmektedir. Byle bir hvan, insanlar rahmetle kucaklayan ve slm gerekten istifade etmi olan bir mslman olmaktadr. tasavvufundan

19. A c n a c a k Kiiler; Mesnevi, Beinci Defter, 823. beyit;

Gooft Peygamber ke rahm rid ber, Can- "men kane aniyyen f'eftakar, Vellezi kane azizen f'ahtakar. Ev safiyyen limen beyne'l-Mudar!" Gooft Peygamber ke; "b yn se gruh, Raahm riyd er zi sengiyd o zi kh!. Un ke ba'd ez reisi hoor od, V'an tevanger hem ke bi- diynaar od, V'an ovum un alimi k'ender cihan, Mobtela gerded meyan- eblehan. "Peygamber, "canm hakk iin dedi yoksul den zengine, hor hakir hir hale den yceye, yahut da bilgisizlikle hret kazanan Mudar kabilesinin arama dm saf ve temiz alime acym." Pey396

gamber dedi ki; "ta ve da bile olsanz bu blk halka merhamet edin. nk o, balkta bulunduktan sonra hor oldu. br, zengin ken yoksul dt, parasz kald. ncs de, alemde ahmak adam lar arasmda belalara urayan limdir". Mevlna toplumlardaki bir olaan hale temas eder. zzetli iken zillete dmek, zengin iken fakirlemek, deerini bilmeyen insanlar elinde oymcak olmak. Millet fertleri arasnda, "ne oldum deme, ne olacam de", "Allah kimseyi grdnden geri koymasn" gibi dua larla zetlenen bu duruma Peygamberimizin iaret buyurmas, top luma ve insana verdii deerin bir ifadesidir. Bazen ok sade grle bilen bu ahlaki reeteler, artlar dahilinde uygulanrsa iyi bir toplum temelini kurar. Bizim inancmza gre, asimda inam aziz ve zelil klan Allah'tr. Ama nemli olan, izzet gnlerinde ve zillet zamanlarmda ayn sfatta ve kabulde kalabilmektir. nsanm izzette azmas, zillette h u figan etmesi, ikayeti olmas iyi deildir. Bunlarm en nemlisi de, ilmin deerinin, cehil ile bir tutulmasdr. Bir Osmanl airi bu hali u beyitle anlatmaktadr; Kinatn yle bir hkinden ettik kim zuhur. Halk hep seyyan tutarlar, cehli de irfan da. Yukardaki beyitleriyle air, ite byle bir toplumdan, byle bortamdan ikayette bulunur. O diyor ki; biz bu kainatta yle bir l kede doup bydk ki, buranm insanlar, ilmi de cehaleti de ayn derecede grrler. lme stnlk kat'iyyen tanmazlar. Bu yine iyidir. Cehil ile ilmin eit tutuluu. Bundan daha kts de mevcuttur. O da; cehlin ilimden nde tutulmas hali. Bu konuda yine bir baka air yle dertlenir; Bed-baht ana derler ki elinde chela'nm. Kahrolmak iin, kesb-i kemal u hner eyler.

- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 6 8

397

ite bu durum, cehli daima nde tutan nl Mudar kabilesi or tamma dmenin ta kendisidir. nk burada bilgisizlik, kabalk ve nobranlk, daima ilimden kibarlktan ve medenilikten stn tutul maktadr. Bu hal ise, tam Mudar'lk bir durumdur. Buradak ilim, tahsil grmlk ve okur yazarlk, gnmzTrkiyesndeki deyimle Aydm olu falan deildir. nk bu gre gre, mrn boa geirmemi her insanda bilgi vardr. Her insan, kendi iinin ustas ise, onda ilim mevcuttur. Buradaki ilim szc, ok geni anlaml bir bili halidir. Ve bu bazan hi okumam insanda en mkemmel gr lebilir. Sanatlar, zanaatlar, el becerileri, trl hnerler ve akla gelebi lecek her tr marifet bu ilim iine dahildir. Bir anlamda burada yay gm eitim sz konusudur. nk grlmtr ki, toplumlar baz hallerde, en byk ktl okumu insanmdan; gya cehli kendi sinden gidermi kiiden grmtr. Bu da gstermektedir ki, insan yksek tahsil yapar fakat chil kalabilir. rneklerini toplumda bol bol grmek mmkndr.

20. slm Garip Balad; Mesnevi, Beinci Defter, 925. beyit;

Behr-i iyn goft, un Nebiyy-i Mostecib, Remz-i; "el-slamu fi'd-Dunya garib!", Z'anke hiyane hem ez vey miremend, Gere b zate Melayik hem- demend. Sretera ciins mi biynend enam, Liyk ez vey mi neyyed un mem. "O efaati Peygamber, bu yzden; "slm, dnyada gariptir" remzini sylemitir. nk, zati Meleklerle hem-dem olmakla bera ber akrabalar bile ondan kaarlar. Halk, onun suretine bakar. Onu kendilerine cins sanr, ama ondaki kokuyu duymaz" .^''^
' " - Veled elebi zbudak, Tercme, V, 76

398

Hadiste yer alan Garib kelimesiyle, bu kelimenin Trke'deki anlam arasmda ok az ilgi vardr. Buradaki kelime, "tuhaf ve ala cak nesne" anlammda deildir. Garib, ei olmayan, kimsesiz ve mem leketinden uzak anlammdadr. Bir dinin gariplii; mensuplarmm azl ve insanlarm onunla ilgilenememesi demektir. slamm intiar tarihi gz nne getirilince unu syleyebiliriz; slm dini, balang ta, kleler, fakir insanlar ve ok az sayda da asil ve zengin kiiler arasmda balad. Bu haberin tamammda, dnyanm sonma doru yine dinimizin, mensuplar azalarak, balangtaki gibi mensupsuz kalmas eklinde olacaktir. Hadisin sonundaki ifade ok gzeldir; "o gariplere ne mutlu!". Bu ifadeden anladmza gre. Peygamberimiz bir noktada vasfsz kalabal da pek istememekte, dinimiz de nazh davranmaktadr. Bir baka hadiste Peygamberimiz; "oalmz, ben sizin oklu unuzla dier mmetlere nrm" buyurmaktadr. Bizim kanaatimza gre bu iki hadis arasmda bir tenakuz bulunmamaktadr. Bura da, vasfl ounluk kastolunmaktadr ki, byle bir toplulukla nmek de normal karlanmaldr. Beyitlerde anlan bir dier konu udur; iyi bir mslmanm ha yat tarz, ok deiik olaca iin, toplum onlar istemeyebilir. Bylece onlar, yalnzha itilir ve garipleirler. Ama bundan korkmamak ge rekmektedir. nk, Meleklerin bile haline imrendii bylesi bir m'min, dinimiz iin ereftir.

21. Suret ve K a l b e Nazar; Mesnevi, Beinci Defter, 869. beyit;

Gooft; "La yenzur ila tasvirukum, F'ebteu ze'l-kalbi fi tedbirukum!". "Peygamber, Tanr suretlerinize bakmaz, kalbe bakar. Kalp ile rinizi dzene koyun!" demitir.^7*

- Velet elebi zbudak, Tercme, V, 71

399

Bu haber Mesnevi'de birka yerde gemektedir. Oralarda gerek li aklamalarda belirttiimiz gibi, bu sz mutlak deildir. Bir takun aklamalara ihtiya vardr. slm dini, suret ve mana dengesini ge tirmitir. Bu iki varlk, dierinin aleyhine arlk tayamaz. Yani, srf suretten veya srf manadan ibaret bir dzen ve bir kulluk haya; bir inan ve bilgi sisitemi dinimizde mevcut deildir. slm'm, yerine gre surete arlk verdii alanlar vardr, tpk sadece manaya arlk verdii haller bulunduu gibi. Mesele hi istismara mnasip bir konu da deildir. Manaya ynelmi gibi grnerek, slm'm eriat hkm lerini suret olarak ve ekil olarak mtalaa etmek yanltr. Byle bir slm ve byle bir kulluk biimi bulunmamaktadr. Burada geen Hadis hakkmda slm alimleri unlar sylemektedir: "Kalp ilerinizi dzene koyun!" blm, hadis olarak verilen metinlerde gememektedir. Rmi bu metni nereden aldn belirtmemektedir. nsanlarm kalp ilerini dzene koymalar nasl olacak tr?. Burada nce, kullukta kalbin bir yn olduunu kabul edip, ona gre hareket etmek ilk merhale olur kanaatmdayz. slamm kalbe ynelik bir ynnn bulunmadn kabul eden kimseye, byle bir teklif manasz gelecektir. nk onlar, ihlas, samimiyet gibi kalbi ilgilendiren hususlar, baka trl anlatacak ve metinleri ona uygun ekilde te'vil edeceklerdir. Burada, imanm artlarmdan biri olan; "inanlacak eyi, nce kalp ile tasdik" unsuru nasl aklanacaktr?. Bi zim kanaamza gre, bu nokta, kullukta kalbin nemli bir unsur olduunu kabul etmemizi zorunlu klmaktadr. Bir misal ile fikrimizi biraz daha aklayalm. Bizim bir Peygam berimiz vardr. Bu zat, gnmzde hayatta deil. Onunla birlikte yaayanlar onu grdler, onunla her an samimi ilim ve nur al- veri inde bulundular. R'yalarmda ve gerekte karlarmda grdler. Biz, efendimizle, kalbi anlamda temasm kurulabileceine inanmakta yz. Her mslmanm, onu r'yada grme istei olmaldr. Grd takdirde, onu bo bir oluum olarak grmeyip, manalandrmak ve ona gre, slmi yolda ahlakm ve kulluunu gzelletirmek imkan olabilmelidir. "Bizim peygamberle ve Allah zl- celal ile, kalbi an lamda bir temasmz olamaz" demek yanl bir hareket olacaktr. 400

22. A m e l E n Vefal Arkada; Mesnevi, Beinci Defter, 1051. heyit baitt;

"Mustafa aleyhisselamm; "sana, seninle beraber mezara gm lecek bir e, bir arkada lazm. Sen, onunla gmlrsn; sen lsn ama o diridir; yi ise sana iyilikte bulunur, ktyse senden kurtuluu giderir. Bu e, bu arkada, senin yaptm ilerdir. Elinden geldii kadar ilerini iyiletir, iyi amelde bulun" hadisinin tefsiri. Tanr elisi doru demitir;275 Pes Peyember gooft behr-i iyn tarik, Ba vefater ez amel nebved rafik; Ger boved niku ebed yret eved. V e r boved bed der lahd mret eved. yn amel v'iyn kesb der rh- sedd, Key tevan kerd iy peder bi usitad?. Dn terin kesbi ke der lem reved, Hiy bi irad- ostadi buved? Evvele ilmeest un ghi amel. T dihed ber bo'd-i mohlet y ecel. ste'inu fi'l-hiref ya ze'n-nuha! Min kerimin slihin min ehliha. Utlubu'd-durr ya ehi vasta's-sadef! V'atlubi'l-fenne min erbabi'l-hiref!. n raeytum nsihiyne ensfu, Bdiru't-ta'lime la testenkifu!. "Peygamber dedi ki; "bu yol iin amelden daha vefal bir arka da, bir yolda yoktur. Amelin iyiyse sana ebediyen dost olur. Ktyse, mezarmda ylan kesilir. Babam! doruluk yolundaki bu amel, bu kazan, nasl olur da statsz elde edilebilir?. Alemde en aalk sanat bile hi ustasz elde edilebilirmi?. Her sanatm n bil- Veled elebi zbudak; Tercme, V, 86 401

gidir. Ondan sonra amel gelir. Bu suretle de amel, bir mddet mh letten, yahut ecelden sonra fayda verir" .^76 "La budde min karinin, yudfenu ma'ake ve huve hayy ve ente meyyit. n kane kerimen ekramek. Ve in kane leiymen... ve zalike ameluk" cmleleriyle Arapa bir metin olarak verilen bu haber, h retli hadis indekslerinde ve alfabetik hadis kitaplarmda bulunma maktadr. Ama bu fikir. Peygamberimizin dier mbarek szlerinde vardr. Orada belirtildiine gre; "insanolunu ey kabre kadar uurlar; yakmlar, mah ve ameli. Bunlardan ikisi geri dner, sadece ameli onunla kabre girer". Eer, onun bu bu amelleri, salmda ihlas ve samimiyetle yapt; cri sadakalar, lmsz eylemler ve salih ameller ise, sahibi ondan faydalanr. Yok byle deilse, hukuk ve slm fkh nazarmda be lnn, malma tasarrufu ancak te birdir. Salmda malma tasarruf konusunda sahip olduu "istediini ya pabilme gc" arhk e blnmtr. Hayrl ameller yapabilme teknii, Mevlna'nm ifadesine gre, Allah ve Raslnn istedii an lamda yine Kur'ndan, snnetten ve bunlara mtemessik bir alim ve ahlak eri olan bir mritten, bir mrebbiden en iyi tarzda renilir. Bu mritlerin ba. Peygamber efendimizdir. O bize yle ller vermitir ki, onlar uygularsak, kabkde bize enis/ iyi arkada olacak unsurlar bulabiliriz. Sz gelii konuyla ilgili olarak varid olan; "Akl l kii kendisini, lmden sonras iin hazrlar" haberini ve dsturu nu bir dnelim. nsanm Kendine kabir hazrlamayp, kendini kabre hazrlamas. Peygamberimizin istedii husustur. nk, insanm ken disi iin salmda kabir hazrlamas, ou kere bir tr gsteri ve riyadan ibaret iken, kiinin kendisini kabre ve kabir sonrasma hazr lamas daha doru bir hareket olmaktadr.

- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 86

402

23. Dertlerini T e k D e r t Yapanlar; "Mustafa aleyhisselanun "btn dertlerini bir dert yapan. Tanr baka dertlerden kurtarr. Fakat dertlerini datan, bir ok eylere dertlenen kiiyi, hangi vadide helak olacaksa Tanr kayrmaz" hadi sinin tefsiri; Mesnevi, Beinci Defter 1084. beyit;

Hra tevzi' kerdi ber cihat. Mi neyerzed terre-i un torrehat. b- hura mi keed her bih-i hr, b- he't on resed sy-i simar? "Akimi bir ok yerlere dattm. Halbuki o sama sapan ura man, o beyhude drldanman, bir tereye bile demez. Akimm suyunu her diken ekip durduka akl suyun, meyvalara nasl ulaabilir?" .^^^ Yce Peygamberimiz Muhammet Mustafa aleyhisselamm; "b tn dertlerini bir dert yapan. Tanr baka dertlerden kurtarr. Fakat dertlerini datan, bir ok eylere dertlenen kiiyi, hangi vadide he lak olacaksa olsun. Tanr kayrmaz. "Men ce'ale'l-humume hemmen vahiden, kefahuUahu sira humumih. Ve men teferrakat bihi elhumum, la yubaliUahu fi eyyi vadin aflar yaplmaktadr. Yukardaki Arapa metinle Mesnevi'de verilen bu haber de, ay n lafzlarla byk hadis mecmualarmda bulunmamaktadr. nin bn Mace el-Kazvini, es-Sunen adl el-Kutubu's-sitte iinde saylan eseri mukaddimesinin 23. babmda ve ayn eserin zhd iin ayrlan kitabmda ikinci babmda geen bir hadis vardr. Hadis budur; "btn zntlerini hiret ve hesap gn znts yapan kiiye, dnyadaki znt ve kederlerinde Allah te'ala yardmcdr. O, ona yeter." Habe ri hemen hemen bu fikirleri ilemektedir. helekeh.." szne beyitlerde

- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 89

403

Mevlna yukardaki hadisi verdikten sonra, insana akimi bir noktada toplamasm tler. Hadiste gemekte olan (hemm) deyimi ni; ilgi, alaka, insanm zihni megul eden ey olarak deerlendirir. Asimda, keder ve znt anlamma daha ok kullanlan bu kelime nin, byle bir anlam da bulunmaktadr. Mevlna'nm dnyaya ait, "gam" olarak adlandrd nesneler, beyitlerden anlaldma gre, insan bedeninin jmklenebilecei maddi skmlar, bedenle tahamml edilebilecek konulardr. Celalettin Rmi'nin ifadesine gre, her eyi yaral gayesine uygun kullanmak adalet, aksi ise zulmdr.

24. K e v s e r ' d e n Benzi Kzaranlar; Mesnevi, Beinci Defter, 1234. heyit;

Tvbe kon! bizar ev ez her adov, K'u nedared b- Kevser der kedu. Her kira diydi zi Kevser soorh- r, Mohammed hst b giyr h!. T "ehabballah" yi der hasib, K'ez direht-i Ahmedi b st siyb. Her kira diydi zi Kevser hok- leb, Domene' mi dar hemon merg o tebb. "Tvbe et. Dmanlardan vazge. Onun testisinde Kevser Su yu yoktur. Kimi, Kevser'den benzi kzarm grrsen, onunla d kalk, onun huyuyla huylan. nk o, Muhammed huyuyla huylanmtr. Byle yap da; "Tanr iin sever" lerden sayl. nk, Ahmed' in aacmda biten ekna ondandr. Kimi Kevser imemi, duda kuru grrsen, onu lm ve stma gibi dman say".278 Kevser, bir havuz veya bir rmam addr. ok byk hayr, ba ar, affetmek gibi anlamlara gelen kelimenin, buradaki anlam. Cen nette m'minlerin, su iecekleri bir su badr. Peygamberimizin Kev- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 101

404

ser ile ilgili bir ok mbarek beyanlar vardr. Mslmanlara ilk kez o havuzdan su verecek olan zat, yani hadisteki deyimi ile Farat olan kii, efendimiz olacaktr. Yine hadislerde belirtildiine gre, baz kii ler, yabanc devlerin, kuyu bamdan koulduklar gibi koulacaklardr. nk o develer, o kuyu halkmm develeri deildir. Onlarm iecekleri su, asl ihtiya zahiplerinin hissesinin azalmasm douraca iin, yabanc deve su bamdan koulacaktr. Peygamberimizin belirttiine gre, bu koulu sebebi, onlarm Peygamberimizin vefatmdan sonra, onun dinini ve snnetini deitirmi olmalardr. "nnehum kad beddelu ba'dek; onlar senden sonra deitirdiler" de nilmitir. Baz bilginler; haberi "innehum kad buddilu ba'dek" tar znda okumu ve ona; "onlar senden sonra her ynden deitirildi ler" anlam verilmitir. Mevlna bu temay ok sk iler. Birilerine sorar; "Kevserden sz ediyorsun, peki neden dudaklarm kupkuru ve yarlm durumda?". Buradan anlalyor ki, m'min, her gn be vakit namazmda okuduu Kevserden, gerek anlamda da istifade imkanlarn aramaldr.

25. Alk Tanr Yemeidir; Mesnevi, Beinci Defter, 1743. beyit;

El-Cu'u ta'amuUah. Yuhyi bihi ebdane's- Sddikiyn. Ebiytu inde Rabbi; yut'imuni ve yeskiyn
*

"Hz. Peygamber efendimiz: "Alk Tanr yemeidir. Onunla, zdorularm bedenlerini diriltir" demitir. Yine peygamberimiz; "ben Rabbime misafir olurum, o beni doyurur, suvarr" buyurmu tur" .^^^ Sufilerin belirttiklerine gre riyazat, -yani yal ball yemekler yeme yerine, yemede iffetli davranmak, ihtiyatan da az yemek, in sanda baka baka ruhani ve cismani zellikler meydana getirir. Ar - Veled elebi zbudak, Tercme, V, 144

405

tk, madde lemi dmdan o kii doyurulmaa, susuzluu giderilme e balar. nsan manevi yol alrken, bu tr deerli yemeklere kendisi ni verirse, o zaman maddi vcudu semirecei iin, feyzi de azalr. Tanr yemei olarak adlandrlan yemei azalr. Efendimizin belirttiine gre, onun bu tr bir zellii mevcut tur. Sahabe'den kendilerini oruca vermi bir takm genleri uyarr ken; "sizlerin zerinizde hanmlarmzm haklar vardr. ... benim du rumumu kendinize kyaslamaym. Ben de zaman zaman oru tutarm, bazan da tutmam. Tuttuumda ben dayanabilirim. nk beni Rabbim doyurur, suyumu verir" eklinde konuarak onlara, elerinin ikayetleri zerine orta yolu tavsiye etmitir. Efendimizin zaman za man Allah nezdine misafirlii de sz konusudur. Btn bunlar, sade bir mslman iin, izah mkil olan hususlardr. Aadaki beyitler de de Mevlna oruca sarl! buyurur. Burada zikreden beyitlerden, "Peygamberimizin kendileri ve Ashab, yoksul insanlard ve her zaman orulu idiler" gibi bir anlam karmamahyz. nk eldeki belgelere gre, peygamberimizin evinde ve Sahabesinde, ktlk yUar hari byk imkanlar da olmu tur. ki tane olay zikredersek bize bir fikir verecektir. Bir Kurban bayramnda Peygamberimiz yz tane deve kesmilerdir. Bu develer ya kendilerine aitti veya devletin idi. Netice deimemektedir. De mek ki, Medine gibi kk bir ehirde, tonlarca et imkan bir anda sadece bir evden ortaya konulmaktadr. Sahabe'den bir ok zenginin, vefatlarmda, geriye brakklar mallarmm ve devlete verdikleri zekat ve sadakalarmm listesi meydandadr. Bir sahabi bize; "bir keresinde efendimizle yemek yiyorduk, sofrada piirilmi et bulunmakta idi. Bana bir kol'u (Ketife at) koparp verdi. Sz konusu edilen eer bir n kol ise, en az iki kiloya yakm ete sahiptir. Demek ki ortada by cek bir et vardr ve onun, kol blmn efendimiz koparp, yanmdaki zata? Belki misafire ikram etmitir.

406

26. K a l p H u z u r u v e N a m a z ; Mesnevi, Beinci Defter, 1265. beyit;

Un yeki porsid ez Mofti be rz. Ger kesi giryed be novha der nemaz. Un nemaz-i aceb btl eveed? Y nemaze cyiz o kmil boved? Gooft; b- diyde nme behr-i iyst? Bingeri t ke e diyd vo girist! b- diyde t e diyd ez nihan. T bedan od zi eme-i hod revan? Un cihan ger diydeest un por- niyaz, Rovnaki ybed zi novha un nemaz. V e r zi renc-i ten bud un girye'v zi sg, Riyseman bikest o hem bikest dk!. "Kalp huzuru olmadka namaz namaz deildir"; "Birisi, mftden gizlice sordu; bir adam namazda feryad ede rek alarsa, acaba namaz bozulurmu, bozulmazm?, namazda ala mak caizmidir?. Mft dedi ki: gzya denilen o ya niin akt?. O ne grd, neden alad?, nce buna dikkat etmek gerek. Acaba gizlice ne grd de o gzya emesi ak?. Eer yalvarp yakar an kii, o alemi grdyse alayyla namaz daha makbul bir hale gelir. Yok, o ala y, o ya, beden zahmetinden ise, ip de krld, i de".^^ Kur'n- kerimde "namazlarm huu' iinde klanlar" dan bah sedilir. Bu kimseler, her trl azaptan kurtulan bahtiyar on grup mslmandan bir grubudur. Huu', azalarm sakinlii ve namazm ruhani bir hava iinde edas anlamma gelmektedir. Huu'un maddi artlar, namazlarm farz ve vacipleriyle, snnetlerinin yerine getirile rek kimmas demektir. Bunlar gerekletikten sonra, bir de ruhani artlarn yerine getirilmesi gerekir ki, bunlarm bamda, namazm ivaz
- Veled elebi zbudak, Tercme, V,104,105

407

ve garazdan arnm olarak, ihlasla sadece allah iin eda edilmesi demektir. te byle bir namaz klmakta olan kiinin, ilenerek na mazda alamasma Rmi ho bakmaktadr. nk, buradaki at, bir maddi hedef sebebiyle olmamakta, sadece Allah'a ynelik bulunmak tadr. Btn ibadetlerimizde bu iki trl artm yerine getirilmesi esas tr. Namazm farzlarm yerine getirmeden, kendiliinden bir huzur ve huu beklemek yanl olur. Veya sadece insanm kendisini byle bir ruh hali iin altrmas ve zorlamas anlamszdr. nk. Kraat ol mayan bir namazda huu olamaz. Kbleye ynelmeyen ve gerekli taharetleri yapmayan bir kimsenin namaz bldr. D ve i artlarm birliktelii ve ferdin olgun bir havada namazm edas beklenmekte dir.

27. M u h a m m e d ' i n B e d e n i ; Mesnevi, Beinci Defter, 1323. beyit;

Heest terkib-i Mohammed lahm o pust, Gere der terkib her ten cins-i ust. Gut dred, pust dred ustuhan, Hiy iyn terkib ra bed heman. K'ender un terkib med mo'cizat, Ke heme terkibh geteend mt. "Muhammet de etten, deriden meydana gelmitir. Bu hususta her beden, onun cinsindendir. Eti vardr, derisi vardr, kemii vardr. Fakat hi bu bedenlere benzermi?. O terkipte yle mucizeler meyda na geldi ki, btn terkipler mat oldu".^' Peygamberlerin kimlii, grev iin gittikleri mmetiertnde her zaman ihtilaf konusu olmutur. Bir blm asalet ve mal zenginlii beklemi, bir blm de, onlarm insanst varlklar olmas gerekti^" - Veled elebi zbudak, Tercme, V, 109

408

inden sz etmitir. Burada Mevlna, AUah'm onu da dier insanlar gibi yarattm anlatmak iin, sade bir slup kullanmaktadr. Beyit lerde, "insan ve kul olan Peygambere" vurgu yaplmaktadr. Msl man alimlerden bir blm, zellikle son yularda, bu noktaya ok temas etmektedirler. Onlarm iddialarma gre, efsanevi bir Peygam ber tasavvuru zerinde duranlar, dinimizin yanl anlalmasma se bep olurlar. Bu yzden, bu tr yazarlar. Peygamberimizin lmemesi fikrini savunurlar. Bu konuda efendimizden naklolunan haber leri sk sk ortaya getirirler ve Hristiyanlarm dtkleri yanlla dmememiz iin aba gsterirler. Bunlarm doru yanlar vardr. Ama uras da teslim edilmelidir; bir mslman. Peygamberine ballm artrabilmek iin, onu beeri ller iinde mek ve ona olan sevgisini belli etmekten men edil memelidir. Bir taraftan ifratm zararlarm gidermek iin urarken, dier yandan bir dier ar u ortada belirmemelidir. uras hi unu tulmamaldr; hibir mslman. Peygamberimizi, insanst bir varlk olarak grme hatasm ilemez. Sevgi ifadelerinden, onu Uahlatrmak gibi yanl bir anlam karmak ve bu noktada, mslmanlarm meru imkan ve haklarm onlara haram kknak da doru olmasa gerektir. Orta yol bulunmal ve mslman. Peygamberini sevip, yceltebilmelidir. Onun bylesi medihlere ihtiyac olmadm savunmak mmkn deildir. nk, insanda sevdii varlk ve fikri, ycelterek yaymak ve bakalaryla ortaklaa sevmek duygusu mevcuttur.

28. Sen Olmasaydn; "Sen olmasaydn gkleri yaratmazdm" hadis-i kutsisinin manas; (Levlake le ma halaktu'l- Eflak!). Mesnevi, Beinci Defter, 2734. beyit baitt;

od onin eyhi, gedyi ku be ku, Aaak med la ubali itteku!, 409

ak ced baahr ra manend-i diyg, Aak syed kh ra manend-i riyg. B Mohammed bd ak- pk coft, Behr-i ak ra Hoda; "Levlak" gooft. Monteha der ak on bd ferd. Pes mer ra z'Enbiya tahsis keerd. "Byle bir eyh. Sokak sokak dolaan bir dilenci oldu. Ak, per vaszca geldi. Ne yapsm? Sakmm aktan. Pak ak Muhammed'le eti. Tanr, ak yznden ona; "sen ohnasaydm..." dedi. Hasl o, aktan tekti. Onun iin Tanr, onu Peygamberler iinden seti.^^ Bir nceki konuda sylediklerimizin devam. Peygamberimizin ve Allah'm ak derecesinde sevip sevilmeyecei konusudur. Allah ak terimi de yadrganm olan kelimelerdendir. Buna cevaz veren ler; Allah'm sanma ve sfatlarma yakr bir sevgiyi insanlar iin bir grev ve hak bilmektedirler. Burada, mahluk'larm sevilmesine ben zer bir durum yoktur. "Kema yeliku bi zati" yce varlm zatma yakr bir tarzda... kayd her zaman iin dnlmelidir. Bunun iin. Tenzih temel aimmaldr. Peygamberimizin ak derecesinde sevilmesi de yasaklanmamahdr. Takdir olunur ki bu haller, smarlama olamaz. Kii, kendi iradesi tesinde bu iki yce varla kar, iten bir cizap duyarsa, elinde olmadan onlar severse o kii kmanmamaldr. Bu sevginin hudutlarmm izilmesi ve tevhidin korunmas adma, yapla bilecek arlklardan da korunmak doru olur. Beyitlerde gemekte olan; "Sen olmasaydm..." haberi de ok mnakaah bir konudur. slamm ok erken tarihlerinde yazlan baz kitaplarda; "Habibim, sen olmasaydm bu alemleri yaratmazdm" fikri ilenmitir. Bir takm ilim adamlarma gre bu sistem bir ok dal buda olan bir sistemdir. Mesele Hakikat- Muhammediyye diye tanman bir gre dayanr. Burada anlatlan ise udur; kinatm yara tl sebebi, Muhammed Mustafa'nm varl ve nurudur. lemin ya ratl mayas da odr. Sleyman elebinin deyiiyle;

- Veled elebi zbudaic, Tercme, V, 223

410

Ey Habibim sana k olmuam. Cmle halk sana bende klmam. Btn varlklarm z, Muhammed Mustafa aleyhisselamdr. Bu gre itirazlar da vardr. Bu fikrin taraftarlarma gre de, bu sistem, Hz. saya yaplan saygya kar oknak zere slm sufilerince geliti rilmitir. Yine buna bal olarak Peygamberimizin; "biz sonradan gelen ilkleriz" szn hatirlamalyz. Burada belirtildiine gre, s lm toplumu ve onlarm bamda da yce peygamberleri, nbvvetle gnderili bakmmdan her ne kadar sonuncu Rasul ve sonuncu m met iseler de, gerek yaratal ve nur bakmmdan mmetlerin ilkidir ler. Tasavvuf dnyasmm nemli bir haberi de budur. Hadis alimle rinin; temelsiz/ aslsz olarak grdkleri bu haber, deiik lafzlarla Peygamberimize, onun vastasyla da Allah zl-celala isnad edilmek tedir. Peygamber'imizin; "Allah Rasul-i Ekremin belirttii bir haber de buyurdu ki" veya, "Rasul-i Ekrem, Allah te'aladan naklen dedi ki"; tarzmda balklar tayan haberleri, daha sonraki dnemlerde alimler, manas Allah'tan, lafzlar Peygamberden olmak zere yet ler e hadisler aras bir kudsiyyette grmlerdir. Bir ok sahih kudsi hadis varken, aralarmda szmalar da olmutur. Belirtildiine gre, balktaki haber de byledir. Dier taraftan, tasavvuf edebiyatmzda, bu fikir yle ilenmitir ki, adeta bjoik bir literatr olumutur. Kur'n- Kerim, Allah sevgisinden; Allah' seven, AUah'm da kendilerini sevdii yce kiilerden bahseder. iirlerimizde bu tema oka ilenir. Allah ile Peygamberimiz arasmdaki bu sevgi, baz cogun kierce "ak olarak" adlandrlsa da, bunun beeri ve garami bir yn olamaz. nk, Allah ile kulu byle bir sevgide birleemez. Vcutlar ve mahiyeer farkldr. Bura da, peygamberimizi AUah'm seviini; ona lutfu ve ihsan, muzaffer olmas iin yardm, mmetine bir takm balarda bulunmas, pey gamberlik grevini hakkyla yapmas iin, kendisini te'yidi, son eli olarak gnderip, dier Enbiyaya onu stn klmas v.b olarak anla mak durumundayz. Yoksa Allah tealaya yakmayan bir takm du rumlara sebip olmak, bir ok tenkidi bu gr zerine ekmek olur.
411

29. T a n n Dilei; Mesnevi, Beinci Defter, 3111. beyit;

Kavl-i bende iy; "allah kn!", Behr-i un nebved ke tenbel kon derun. Belke tahrisest ber ihlas o cidd, Ke der un hidmet fuzun ov mosteidd. "Kulun; "Tanr ne dilediyse o oldu" demesi, o ite tenbel ol! demek iin deildir. Bu sz, kalbini salam tutup almaa teviktir. O hizmette daha fazla gayrette bulun, o ie daha fazla al ve sarl demektir" .283 Bu beytin balmda; "Tanr neyi dilediyse o oldu" hadisinin manas, yani dilek onun dileidir, onun rzasdr. Onun rzasm araym. Bakalarmm hmmdan, bakalarmm reddetmesinden gnlnz daralmasm. Hadisteki; "Kane" sz mazidir. Ama Tanr iinde ge mi gelecek yoktur. nk, "Tanr yanmda ne sabah vardr, ne ak am" szleri yer almaktadr. Mevlna bu konuyu bir baka yerde daha anlatr. Din lisanmda stisna olarak adlandrd bu eyleme gre insan, ileride yapaca iler iin; "Allah izin verirse" deyimini kullanmaldr. Bu baar iin arttir. Bu terim kullanlmad zaman, beklenen i olmayabilir. Byle sylemek, yaplacak ii savsaklamak ve askya almak deildir. G nmzde byle sylendii zaman insanlar, kardakini ii yapmama a niyetli olmakla sularlar. nk, kelime yle anlalr hale gelmi tir. Mevlna'nm da iaret ettii gibi, tam aksine ie tevik vardr bu ifadede. Her ite baarmm, Allah'm dilemesi ve yardm etmesi ile mmkn olduuna da temas mevcuttur. Allah'm rzas, dilemesi ve yardmyla kendini birlikte grmesi ve bilmesi gereken insan, bu du rumdan g almal ve almasm artrmaldr.

-'^ - Veled elebi zbudak, Tercme, V, 254

412

30. Din t t e n barettir; Mesnevi, Beinci defter, 3351. beyit baht;

Sirr-i rok ra beyan kon iy yz! Piy-i rok iystet endiyn niyaz. "Padiah tekrar Eyaz'a, arkla psteki iini aka syle de, ka p yoldalarn bundan t alsnlar. nk, "din tten ibarettir" demesi."^^'' "Din tten ibarettir" eklinde Trkeye evrilen bu hadis, as lnda eksik nakledilmitir. nk, buradaki tercme, cmleye bir takm paralar uygun grerek yaplm bir tercmedir. Hadisin asl metninde, din kelimesin nasihah kelimesi sfat olarak verilmektedir. Temiz ve samimi dindarlk anlamma gelen bu terkibin devammda cmle u hali almaktadr: "temiz ve ihlasl dindarlk; Allah'a, Ras lne, btn mslmanlara, idarecilere yaplmaldr." Habere, "Din nasihattir" anlam verenler onun evveline bir Hve zamiri ekleyerek, "ed- Dinu huve'n- nasihah!" ekline sokmaktadrlar. Bu durumda, Allah'a ve elisine, devlet adamma nasihati anlatmak iin de bir ta km izahlar ve tevcihler, te'villere gerek duyulmaktadr ki bunlarm izah da ok gtr.

31. M u h a m m e d ' i n Yldz; Mesnevi, Beinci Defter, 3397. beyit;

Nek sitre der Mohammed roh numud. T fena od govher-i Gebr o Cuhud. Un ke iman yaft reft ender eman, Kofrhay-i bkyan od do geman.

284

- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 274.

413

"Muhammed'in yznde bir yddzdr parlad. Kfirlerin, htlarm gevherleri yok oldu. mana erien aman buldu, imana gelme yenlerin phesi iki kat oldu".^^ Eski astronomi bilgilerine gre, insanlarm herbirini temsil eden gkte yldzlar bulunmaktadr. Bu yldzlar, onlarm vefatlaryla kay bolur. Onlarm ilerinin kt gitmesi durumunda kararr, ilerin iyi gitmesinde ve ikbal gnlerinde de parlar. "nsana stara gerek" sz de bu inana yaplan bir atftr. O dnemlerde ve bazan da gnmzde, astronomik artlar ile, dnya haya arasmda da ilikiler olduu ileri srlr. Sz gelii denizlerin ekmesi ve kabarmas olay, Aym hareketi ve ziyas ile alakal grlmektedir. nsanlarm kaderleri ile gk cisimleri arasmda ki ilikiyi inceleyen Astioloji gibi bir disiplin de bulunmaktadr. Muhammed'in yldznm parlamas, onun dininin yaylmas ve cihana mul anlamlarma da gelmektedir. Bu da normaldir. nk, artk kainat varlmm son gnleri ve hir zaman demek olan bu asr larda ve bin yllarda, "Muhammed'in Pazar almr." O pazardaki emti'a revata olmahdr. nk Allah, teki Peygamberlerden sonra, en son pazarc olarak Peygamberimizi gndermitir. Onun pazar reva bulunca, tekilerin, zellikle de ona dost oknayanlarm sitareleri kararacaktr.

32. Naslsa yle Gster; "Her eyi, naslsa bize yle gster" hadisiyle, "perde kalksa, bildiimden, grdmden fazla bir ey grmez ve bilmezdim" s znn manas; Mesnevi, Beinci Defter. 1973. beyit baht;

Erina'l- eyae kema hiy. Lev kife'l- ta, me'zdedtu yakinen.


- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 277

414

"AUahumme erina'l- eyae kema hiy" szleriyle kitaplarda yer alan bu haber/ hadis hakknda slm alimleri bir ok ey sylemekte dirler. Buradaki eya tabiri ok geni anlamldr. Mesele tersinden almd takdirde, bu duanm nemi bir kat daha artmaktadr. Kar latmz olaylar ve fertlerin tanmmasmda, ilerin ters yz olmas bizi nasl rahatsz eder bir dnelim. Gnlk hayatamzda, ne ile karlarsak, onu yanl deerlendirsek ne olur?. Her ey birbirine karr. te bu deerlendirmelerin doru olarak yaplmasmda, ms lman allantan yardun istese bu okmudur?. Eer eyay ve varlkla r, AUah'm yardmyla, olduklar gibi grrsek, o takdirde eylemle rimiz ve deerlendirmelerimiz daha isabetli olur. Hz. Ali Efendimize nispet eden ikinci sz, mslmanm iman derecesini belirtmektedir. O zat buyurur ki; " inandm konularda, beer olarak, nmzde ve gzlerimiz ile o konu arasmda mevcut beeri perdeleri Allah kaldrsa, benim inancmdaki sabitlik ve derin lik hibir zaman artmaz. Yani perde altmda ek iinde idim, ayanbeyan ortaya kmca, gerek belirince bendeki bilgi yakm derecesine ula demek mmkn deildir. Ben, perdeli ve Mahcup iken de a5m yakine sahiptim demektir. Bu da Allah'a olan itibat anlamma gelmek tedir. O kadar gvenle iman etmektedir ki mslman, hibir geUme ondaki bilgiyi ve yakini artramaz. Tabii bu duruma ulamak her kul iin kolay olmasa gerektir.

33. Rzk Kaps; Mesnevi, Beinci Defter, 2382. beyit;

Gooft Peygamber ke; "ber rizk iy feta! Der furu bestest o ber der goofha. Conbi o, med- od-i ma v'ektisab, Heest miftah ber un gofl o hicab.

415

"Peygamber, rzk iin; "kaps baldr, kapsmda da kilit var" buyurmutur. O kilidin anahtar bizim hareketimiz, gelip- gitmemiz
ve kazancmzdr".286

Rzk meselesini en gzel aklayan bu beyitler, Kur'nm anlattklarma uygundur. "Ve en leyse liT- insani illa ma se'a" buyurulduuna gre, insan alacak; gelecek, gidecek, terleyecek gayret edecek ve rzkm anahtarm ve arzm hazinelerinin kapsm ve anahtarm bu lacaktr. Allah z'l- celal Razzak'r. Bu dorudur, ama rzk yaratmm boazma dkmeyecektir. nsanlar, tenbellie klf bulmak iin, Allah'm bir takm varlklara olan zel lutuflarm misal gsterip, ken dileri de yatarak, gayret ve aba gstermeden rzk beklemektedirler. Rzk darlmdan ikayet edenlere Peygamberimiz, Allah'a kulluk tavsiyeleri yanmda, "eline bir ip alarak, arya kp yk tamay da m yapamayacam?" hatrlatmaktadr. Gnmz hayat artlar artk sadece mutfak masraflarmdan ibaret grlemez. Mutfak masraflarmm en az iki kat daha baka mas raflar sz konusu olmaktadr. Aile anlamazlklarmm ou, bu rzk kapsmm anahtarm aramamaktan domakta ve insanlarmz, al may hi mi hi sevmemektedirler. almamak iin en byk bahane ise, "sahte hastalk grntleri, yani kendi z adyla temaruz" dur. Dolaysyla, anne babalar, kkleri terbiye ederken, onlara alma arzusunu alamak; bir i yapmadan duramaz hale gelmelerine a lmaldrlar. Cemiyette byle insanlar vardr. Bu gzel insanlar; "bir i yapmadan duramazlar." te rzk kapsmm anahtarm bulma for ml, bu insanlar gibi oknakr. Rzk kaps rtl ve kilitlidir. nsa nm sa'yi onu amak iin gereklidir. Allah oray gzel nimetlerle dol durmutur. Onun lutfuna kar, yaratlmlarm da azck gayreti ge rekmektedir. Bu durum, hayvan bitki ve insan iki ayndr.

- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 195

416

34. K a n a a t T k e n m e z Hazinedir; Mesnevi, Beinci Defter, 2395. beyit;

on kanaatra Peyember geenc goft. Her kesi ra key resed genc-i nohoft?. Hadd-i hod binas o ber bla meper! T neyofti der niib o r o er. "Peygamber, kanaata hazine demitir. Gizli hazineyi herkes el de edebilirmi?. Haddini bil de yukarlarda uma. Uma da, ktlk ukuruna dme". "El- Kanaatu kenzun la yefna; kanaat bitmez tkenmez bir ha zinedir. Harca harca onun varlm sona erdiremezsin. Kanaat keli mesinin anlam udur; "insanm mevcut ile yetinmesi, kendisine ayr lan kabul edip ondan byk haz duymas ve krn bol bol yap mas". Kanaatm zdd, hrs ve tama'dr. Haris insanm doymas mm kn deildir. Haris kii a gzl insan, kanaattan bi- haberdir. Kanaat bir gizli hazine ise, bu gizli hazineye ulaabilmeyi arzu edip, haya zehir etme yerine, ayrlanla yetinme, dier bir hazineye gzel bir ah laka sahip olma demektir. Tama'kar ve haris insan, daha st gelir dzeylerine atlmak iin olmadk yoUara ba vuracamdan, kendisi nin baarszl her zaman mmkndr. Mevlna ukura dme deyimi ile ite bu baarszla iaret etmektedir. Rzik arama abasmda byle olduu gibi, hayatm her safhasm da da, eldeki ile yetinip; istikrarl alma ve sebat gsterme, insanm byk hazinelere ulamasmda temel faktrdr. Fert, alrken, bir taraftan da umamaldr. Utuu takdirde, yeni borlar yapacak ve yeni zararlara urayacaktr. Ama baary bir uzm izgi olarak he saplayanlar, kanaat sahipleri yava yava maksudlarma eriecekler dir.

^" - Veled elebi zbudak, Tercme, V, 196

417

35. R z k l a r m Taksimi; Mesnevi Beinci Defter, 2401. beyit;

Un yeki zhid unud ez Mostafa, "Ke yakiyn yed be can rzk ez Hoda; Ger bi hahi v'er ne hahi rizk- to. Piy-i to yed devan ez ak- to. Ez beray-i imtihan un merd reeft, Der beyaban nezd-i khi hoft teeft. "Bir zahit Mustafa'dan; "herkesin rzk Tanr'dan gelir. Dilesen de, dilemesen de rzkm, senin akmla koa koa gelir, sana ular" szn duymutu. Denemek iin sahralara dt, bir dam dibine vard, yatp uyudu" .^^s Dam yanma vard uyudu ama, gnlerce alktan perian oldu. nk, Allah' imtihan ediyordu. Acaba Allah, ben aba gsterme den bana rzkm verecekmi diye, o Razzak- alimi deniyordu. Niha yet lm raddelerine geldi. O srada hayr datan fakir arayan insan lar etraf aratryordu, bizimki bir aba gsterip, alm gidermek iin gayret edecek oldu, ama gsteremedi, nk son derece bitkin idi. Nihayet kk bir ksrk abas, kk bir gayret, kendisinin grlmesine ve perianlktan kurtulmasma sebep oldu. Allah'm ka nunu budur, o kk ksr olmasa idi, rzka rimesi imkanszd. Dolaysyla, Allah' imtihan kullua yakmad gibi, tenbellik ise hi yakmamaktadr. Peygamberlerin, tebli grevleri gnlk zamanlarm kaplad hale onlar, el emeklerini yiyebilmek iin bir takm iler yapmakta idiler. Dolaysyla insanm rzk taksimine daha dosta bakmas ve sadece kendi grevini dnmesi ve almas esastr. tesi onun bilecei i deildir. "Bir zhid Mustafa'dan iitti ki..." ifadesi ne anlama gelmekte dir?. Bu zahit Peygamberimizin gnnde yaam ve kulaklaryla o mbarek sz efendimizden duymumudur?. Bizim bilgimize gre
- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 197

418

byle bir durum mevcut deildir. Ne zaman ve nerede olduu belli olmayan bir olay sz konusudur. Burada bizi ilgilendiren ve dikka timizi eken nokta urasdr; Peygamberimizden yzlerce yl sonra bile, birisi bir hadise muttali olmu ise, ister onu bir alimden, bir va izden duysun, ister babadan anneden veya komulardan duysun, isterse retim ve eitim yoluyla kitaptan grp okusun, bu durumlarm hepsi iin; "Mustafa'dan duydu" ifadesi sylenebilmektedir. Halbuki Hadis ilimlerinde kural budur ki, bir kii eer kulaklaryla bir haberi kaynamdan duymusa ancak o; "...dan duydum diyebilir. Yoksa, haber kendisine nasl intikal etmise ylece anlatr. Sz gelii; " falandan duydum. Falanca bana dedi ki, falan kii ona yle syle mi. Falancadan kitabm okuyarak duydum. Falancanm defterinden bana unu ifade ettiini hatirlamaktaym v.b." gibi. lk asrlarda ze rinde ok dikkat edilen bu nakil ve rivayet ii, daha sonralar, biraz gevemi, hatta bu beyitlerde geen ifadeye kadar i gelip dayanm tr. Burada, bir yolla zahide, Hz. Peygamberin, byle bir sz syledii haberi ulamtir. Ama, insanlar yine eski hassaslk dnemlerine d nerek, duymadklar hakkmda duydum dememeli, "bir zahid, kitap tan. Peygamberin yle dediini okumutu..." eklinde meramm ifade etsin. Buna dikkat edilirse, haberlerin salam yolla geldii belir lenir ve onlara olan gven daha da artar. Eski dnemlerde. Peygam berimizden veya bir Sahabi'sinden yaplacak bir haber nakli, ciddi bir i olarak grlr ve yalandan korkulurdu. Bilmeden aslsz bir haberi Peygamberimize ait gibi gstermekten insanlar ekinirlerdi. imdi lerde, bu dikkati gsterenler bulunmaktadr. Ama onlar, ii biraz da ha ileri gtrerek, Hz. Peygamberin hi hadisinin bulunmadm da belirtmekte ve mnakaal haberler iin; "inkar et, kurtul!" ilkesini benimsemektedirler. Bu da yanl bir davrantir. Aynen Hz. Pey gamber aleyhisselam'a yalan isnad kadar tehlikelidir. nsanlar, gece gndz bu yanllara kar uyarlmal ve bu tr yanllardan korun malar iin onlara doru bilgiler sunulmaldr.

419

36. n n d e Nice Devletler Var; Mesnevi, Beinci Defter, 3535. beyit;

Mostafa ra heecr on bifirahti, Hiyra ez kh mi endahti. Ta bigofti Cebraile; "Hiyn mekon! Ke tora bes dovletest ez emr-i Kon!" Mostafa sakin odi z'endaahten. Bz hicran veridi tahten. Bz hodra semign ez kh . Mi figendi ez gam o endh . Bz hod peyda odi un ebraiyl, Ke mekon iyn iy to hi bi- delil. Hemonin mi bd t kef-i hacib. T biyabiyd un guher ra zi ciyb. "Mustafa'y ayrhk derdi kaplayp, darald m, kendini dadan atmaa kalkard. Cebrail; "sakm yapma!, kn emrinden sana nice devletler takdir edilmitir" deyince yatr, kendini atmaktan vazge erdi. Sonra yine, ayrlk derdi gelip att m, yine gamdan, dertten bunaldun, kendisini dadan aa atmak isterdi. Bu sefer Cebrail grnr, "ey ei olmayan padiah, yapma bunu!" derdi. Hicap kefe dilip, (perde aradan kaldrlp) da o inciyi koynunda buluncaya kadar bu haldeydi" .289 Mevlna Celleddin Rmi, bu beyitlerle yine Peygamberimizin ilk nbvvet yUarma ait bir olay dile getirir. Kur'an tarihi ve Siyret kitaplarmm anlattmm aksine, burada tafsilat bulunmaktadr. O ilim dallaryla Mevlna'nm buradaki hedefi ayrdr. Onlar tarihi bir olay anlarken, vahyin balang gnlerinin tespitini yaparken, Rmi; "Allah iin feday- can" konusunu ilemektedir. Onun belirttiine gre; "herkes bir fennin, bir sanatm fedisidir. mrn o yolda sarf eder, lp gider". nemli olan o yol, o sanat olumlu olsun.
- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 288

420

Yalnz burada,

oka yaplm olan bir yanl

mevcuttur.

"Fetretu'l-vahiy" teknik deyimi ile ifade olunan; vahyin ksa bir mddet duraklamas olay, byle zannedildii gibi, uzun sreli ve Peygamber-i zi ana, intihar dndrecek boyutlarda olmamr. Mddeti zerinde bile gr ayrlklar vardr. Krk gnden yla kadar olduunu syleyen bilginler olmutur. Ama, bi'setin nnde ve akabinde meydana gelen olaylar, kronolojik sraya koyduumuz zaman, bu srenin bir iki ay gemedii ortaya kmaktadr. Kald ki, o srada peygamberimizin ehir dma, Hira'ya gitmesi mmkn de deildir. nk, Him OuUarmm tamamma Kurey'in boykotu vardr. Onlarm mahallelerinin etraf evrilmi, Ebu Talib mahallesin de; 'b-i Ebu talib'te mahsur durumdadrlar. Her ynden kuatilm olan ilk mslmanlar ve tabii ki Pey gamberimiz, znt iindedir ve teselliye muhtatr. Hz.Cibril aley hisselam ile ilk nsiyetler, onda ar bir ilgi de uyandrmtir. Pey gamberlik messesesine farkmda oknadan yaplan bu tr yanl tav siflerin; Peygamber kendisini dadan atmak istedi gibi yaktrmalarm asl yoktur. Kald ki, Hz. Cibril'in grevi bellidir. Onun gelii en byk ilgi olmutur. Efendimiz Allah tarafmdan terk edilmemesini her zaman istemektedir. lticalar o istikamettedir. Nitekim, Tif d n, en kt durumda iken yapti nl duasmda, zellikle Al lah'tan, kendisini terk etmemesini istemektedir. O zamanda bile Pey gamberimizde kendi canma kyma dncesi asla yoktur.

37. Tanr'y E n yi Bileninizim; Mesnevi, Beinci Defter, 4153. beyit baht;

Ene a'lemukum ve ahakum bih; "nnema yahallahe min ibadihi'l- Ulema'."

421

"Peygamber; "ben. Tanr'y en iyi bileniniz ve Tanr'dan en ok korkanmzm" dedi. Ulu Tanr da; "Sz budur, bundan tesi yok" buyurmutur" .290 Sahabe, Peygamberimizin itidali tavsiye etmesi zerine; "Ey Al lah'm Rasul, siz bizim gibi deilsiniz; sizin gelmi gemi gnahlarm affolunmutur, siz kulluk yapmasanz da olur.." dediklerinde efendimiz onlarm yanlarm dzeltip, geree akUarm erdirmek iin bu szleri sylemitir. nk doru olan budur; o, o gnk mslman cemaat iinde, Allah' en iyi tanyan, seven, ona itaat eden ve ondan en ok korku duyan kiidir. Dolaysyla Peygamberimizi; "ne yaparsa yapsm, affedilmi bir kii" olarak grme yanll, zt-i risaletlerini rencide etmitir. Bujmrmak istemilerdir ki, ben de sizin gibi, alm teriyle kulluk yapan ve bir takm derecelere bu abalarla erien kiiyim. Bunu normal grmek gerekmektedir. nk, insanlara normal sorumluluk ve kulluk yollar gsterilirken, her konuda ismet sahabi, gnahsz bir peygamber tavsifi tamamen yanh olurdu. nk, efen dimizin okuduu Kur'n- Mecid; "Peygamber gelen kavnleri de o peygamberleri de gerektiinde amellerinden sorguya ekeceiz" ds turunun anlatmaktayd. Bu beyitlerde geen hadis-i erifte iki kelime vardr ki bunlar, Allah tela ile ilgili olarak kuUanlmtir ki, buradan iki mesele anla maktayz; Allah'm bilinebilmesi ve Allah'tan kullarn hayet/ korku duymalarmm gerekliHi. lrn biUah ve ma'rifetullh adlaryla anlan birincisi iin, slm akaidinin grev yapt bilinmektedir. "Cin ve Ins'i, sadece bana kullukta bulunsunlar diye yarathm" mealindeki yetin bir baka kraatinde geen bir kelime'n yine bu konu ile ala kal olduunu alimler haber vermektedirler. O okunua gre yetin meali yle olmaktadr: "cirmi ve ins'i, ancak beni tanmalar iin ya rathm". Peygamberimiz bize bir bilgi daha vermektedir; insanm me lekeleri ve bilme imkanlar smrl olduu iin; "Allah'm zatini deil eserlerini dnnz. Byle yapmazsanz, tekini anlamaa gcnz yetmez, ciz kalrsmaz". Allah'm bilinmesi de yine smrl olacak, eser- Veled eiebi zbudak, Tercme, V, 337

422

lerini ve fiillerini tanma ile hudutlandrlacakr. Dier kelime olan Hayefe veya Havf'a gelince, o konuda da bir takm grler beyan edilmitir. Alimlerin bir blmne gre Allah'tan korkulmak ve o saylmaldr. Dier bir blmnn ifadesine gre; korkuya bal bir kulluk yerine, sevgi ve saygya bal bir kulluk daha nemlidir. Yani, AUah'm emirleri, sevgi gerei yerine getirUmeli, zatma kar da son derece sayg ve bilgili bir sevgi beslenmelidir. Neticede her iki tarafm da hedefi ayndr; Allah'a yakmayacak sfatlar ona izafe etmemek ve onu, sanma yakr tarzda tenzihe almak.

Beinci defterde de Mevlna en ok Peygamberimize ve hadisle rine atflarda bulunmaktad'. Mesnevi'ye ait indekste en ok ad ge en zat yine Peygamberimizdir. Muhammed ve Mustafa kelimeleri yanmda. Peygamber kelimesinin de bir ok atf ona aittir. Peygambe rimizin getirdii din dmda Mevlna'nm bir dier yolu ve dini yok tur. Ak ve benzeri frik vasflar da hep Muhammed'in yolu ile ka ytldr. slamm eriat ahkamm omuzdan aran, deiik dinlere mihrap olacak bir Mevlna bulunmamaktadr. Mevlna tedkikleri, bir ok bymzn hayat hikayeleri ve ilmi kiilikleri gibi, henz bilimsel llerle, bol tahsisatla, dnyada benzerleriyle ibirlii iinde alan ilim kurumlaryla temsil edil memektedir. Bu i byk lde niversitelerin ilgili blmlerine dmektedir. retimle megul olan, hi bo saati kalmayan, yorgun, alet ve edevati olmayan, hazrlksz, vasfsz retim yesinin ahsmdan bir eyler beklemek de hakszlk olur. Sadece aratirma ile grev li, bol zamana sahip kadrolarm bolca yetitirilmesi arttr. Sosyal bi limler enstitleri bunlar iin kurulmuken, 25 senedir onlara kadro tahsis edilmemi ve hep lisans retimi e megul elemanlara bu iler ek yk olarak yklenmitir. ok hretlendirdiimiz "saysal" yolu, "szel ve gnlsel" ile takviye etmedike, ne beklenen kemal olur, ne de kalkmma. Mevlna'nm eserine ald hadis-i erifler iinde, hadis alimleri nin kulland terimlerle, sahih olanlar byk saydadr. Yani, "bu bir 423

tasavvuf kitabdr ve hadislerinin hepsi problemlidir" demek acele verilmi bir karar olur. Bu haberler iinde, ilmi anlamda ve usul-i hadis kanunlarma gre temellendirilemeyenler, hadisilerce zayf kabul edilenler de bulunmaktadr. Bunlar iinde, anlamlar iin Mteabih deyimini kullanabileceimiz trden olan hadisler de mev cuttur. Bu haberler, slm tasavvuf dnyasmm zellikle Hicri 3. asr dan sonra kullanmaa balad haberlerdir. lk sufilerin hadisi yn leri kuvvetlidir ve onlar, rivayet ilimlerini, tarihi tenkidi de ok iyi bilmektedirler. Daha sonraki dnemlerde, srf belirli meseleleri an latmak iin bu tr aslsz ve ispat mmkn olmayan haberlerden de yararlanlmtr. Gerek eski dnemde ve gerekse gnmzde mesele daima iki trl deerlendirilmitir; 1. Bir ksm bilginler ve sufiler, bu tr haberleri ok kullanarak, kendilerine gre daha sert bulduklar slm eri'atmm ahkam bl mnden kamaa alp, haUca sevgi ve msamahay tavsiye eden bu haberleri yazp yaymay yelemilerdir. Ortada iki trl slm dini behrmitir: zahir slm', btm slm'. Zahir slm' daha kaba bulunup elit bir zmre kendisini, daha da ileri gtrecek, sorumlu luktan, ibadet ve taattan mstani saymaa cr'et bile gstermitir. Halbuki, kendilerine bilmeden bu malzemeyi veren kiilerin byle bir sonutan haberleri ve rzalar yoktur. 2. er'in ve slm kaynaklarmm temellendirmedii bu tr ha berleri diline dolayan bir zmre ise, Sfiyye'yi zmdklkla ve slm d olmakla sulam ve hala da onlarm takipileri aym yolu izleye rek onlar sulamaktadr. e hangi ynden baklrsa baklsm, taraf larda arlklar vard ve zarar gren taraf ise mslmanlktr. Birisi, din evrensel boyutunu daraltm, dieri onun ahlak ve zhd yan n, srf birka kiinin hatas yznden inkar edip, baka dinlerin kalnts olarak grmtr. Bu iki ifrat noktasndan kurtulmanm yolu, gerek anlamda ikni hakem kbnaktir. yi ve temelli ilim, dorular retecek, slm'm eri'at, zhd ve ahlak olduunu gsterecek, dier yandan herkesi slm dma atma bedbahtl da bu sayede son bulacaktir.

424

Seluk niversitesi lahiyat Fakltesi Hadis anabilim dal men suplar olarak bizler, mslman dnyanm tasavvuf ve zhde olan ilgisini, dnya insanmm slm diaine bu kapdan girme isti'dadm da n planda tutarak, ilme katk yapmak amacyla retim yelerimizi bu istikamette almalarm uygun grdk. Rahmetli doktora ren cimiz Veysel nler, tasavvuf kkenli hadisler ve haberler zerinde alyorken AUah'm rahmetine kavutu. Daha sonra bu ii daha bir vukufla baaran Yard. Do. Dr. Muhittin Uysal, almalarm bu iz gide srdrecektir. Tasavvufta mnakaal olan hadisler onun ve arkadalarmm almalaryla daha da gn yzne kacak, daha da belirginleecek ve armacaktr. Dr. Seyit Avc, smail Hakk Bursevi de, ayn konulu almay bitirerek tezini kitaplatrd. Btn bu a lmalar, anabilim dalnda, halen temel slam Bilimleri blm bakan olan Prof. Dr. Bilal Saklan'm nclyle gerekleti. Dr. Bilal Sak lan, anabilim dalmzda, tasavvuf kkenli haberlerin iari tefsirlerine ynelik sayiabilecek ilk almay yapmak zere, Kutu'l-kulubta bu ii srdrm ve eserin ihtiva ettii haberlerin intikadm gerekle tirmitir. Sufi hadisilerle ve hadisi sufilerle ilgili henz yaymlanmayan deerli almas onun Profesrlk takdim tezidir. Doentlik dneminde nl muhaddis ve sfi Glabadh Ebu Bekr isimli aUmin, Me'ani'l-Ahbar zerinde alan Saklan, yzlerce tasavvuf muhtevah hadisin kritii iini gerekletirmi, sahanm merakllarma, hadisleri tahri suretiyle yardmc olmutur. Tasavvufla ilgilenenlerden bekle nen bu tr eserleri okumak ve ona gre fikir dnyalarm, ameli ha yatlarm idame ettirmektir. Sosyal Bilimler Enstit'lerinde ve dier enstitlerde, yaplan a lmalar ad geen kurumlarm ktphanelerinde- eer varsa- birer nsha, jri yelerinde nsha, yedeklerde iki nsha olarak, baslma gnlerini beklemektedirler. Bunlarm usulnce basm, lkemizin bil gi, kltr ve medeniyet dzeyini ykseltecek; yanllar ve yanl ynelileri, istismarlar byk apta nleyecektir. Devletimiz bata olmak zere zerine, grev den her kesim, dinimizin yanl eller deki istismarmdan sz etmektedirler. Bu istismarclar, kendi eserleri iin ok kolay basm ve yaym imkanlar bulurken, gerek ilmi al425

malar, yedi yazma halinde - maalesef- kalmaktadr. Bir ihtimal daha ortada kalmaktadr ki, onlar da eserlerin sahiplerinin, oluk ocukla rmm rzkmdan bir eyler artrarak, bu kitaplar kendileri bastrmalar. naallah altmc defterde sa- salim bulutuumuzda bir ok olum suzluk giderilmi olur.

38. A k l Y r t m e k Kulluktur: Mesnevi, Beinci Defter, 454. beyit;

Bes niku goft un Rasul-i ho- cevaz, Zerre-i aklet bih et savm o nemaz, "yi eyleri caiz gren o Peygamber, ne de gzel syledi: bir zerre akim, orutan da yedir, namazdan da"?^^ slm Peygamberinin beyanlarmda olduu gibi, baz mcmel ve mteabih yetlerde de, dinimizin tmne gre, farkh gibi grnen manalar bulmabilmektedir. Bunlarm anlalmas iin, tamammm gz nnde tutulmas, zellikle de szn hedefinin anlalmas gerek mektedir. imdi bu beyitte grnen hedef, tefekkr teviktir. Biz, "Mevlna namaz da orucu da kale almamaktadr: dn cenin, tefekkrn, onlarm yerine geeceini sylemektedir" gibi bir dnceye saplanrsak, yanl olmakta, Mevlna'ya thmet etmi bulunmaktayz. uras sabittir; hibir veli, hibir aUm, kendi pey gamberinin sisteminin dmda aklamada bulunamaz, onun stne kamaz, onun kaytlarmdan vareste olamaz. Mevlna'y, peygam berler ve dinler st grmek, onu Muhammet aleyhisselamdan ayr mtalaa etmek", onu kltmekle e anlamldr. Krk yldan bu yana yaplan ihtifallerde, kathmclarm iinde, bu tr dnce sahiplerine de rastlanm, hatta onlar kendilerini daima farkl grmlerdir. Du rum hi de yle deildir.
- Veled elebi zbudakjercme, V, 38

426

Akl sz konusu olunca, ksaca Peygamberimizin hadislerine temasta fayda vardr. Hadis alimlerinin belirttiklerine gre, akl en az sayda Peygamber sz bulunmaktadr. Ama akla ilahhk veren, onu her eyden stn gren, vahyin de stnde akla mevki bien haberler, hadis alimleri tarafmdan aslsz olarak nitelenmitir. Tefek kr haberleri de byledir.Onlar iinde de, rical, mana ve muhteva tenkidi yaplmadan, zellikle uzmanlarmca deeri belirtilmeden kul lanlacak sahih haberler ok azdr. Bir ok aslsz haber var ki, orada, Allah zl-celal bile, bu tr akim hizmetinde gsterilmektedir. Byle telakkilerden Allah'a smrz.

39. Glgesizler: Mesnevi, Beinci Defter, 673. beyit;

on fenaa ez fakr piyraye eved, Mohammed- var bi- saye eved. "Faakr fahri " ra fena piyraye od, on zebane-i eem' bi- saye od. "Bir adam yoklua eriir, kendisine yokluu ziynet edinirse, o adamm Muhammet gibi glgesi olmaz. "Yokluk benim iftiharmdr" srrma zijmet yokluktur. Bu eit adam, mumm alevi gibi glgesizEski dnemlerde glgesizlik, effaf olmak, kemal iareti saylr d. "Nurun glgesi olmaz" hikmeti bmu anlatmaktadr. Nebiyy-i Ekremin de bu hasletinden bahsedilir. Buna itiraz eden, glgesizlii bir kemal iareti saymayan grler de vardr. Onlarm anlathma gre. Peygamberimizin glgesinin olmas tabiidir. nk, Kur'anm belirttiine gre o da, farkl zellikleri bulunmasma ramen insandr. nsan ise maddedir ve maddenin de glgesi olmas normaldir. Bura da zikredilen Fakr, madde plhmdaki yoksulluk deildir. Hadis kri- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 56

427

tikilerinin/ mnekkitlerinin kabul etmedikleri bu haberde, eer Pey gamberimiz, yoksullukla nyorsa bunun bir izah olmaldr. nk, Kur'n- kerim bizatihi almay en byk ibadet saymakta dr. Peygamberler, almlarmm terini yiyen kutsal insanlardr. Efen dimiz de tccardr, bedenen almtr. almay emreden bir dinin en ulu kiisi, "yoksulluk benim n kaynamdr" derse, - bil-farzburada Fakr, Allah'a kulluk ve Allah'a muhtalk anlammdadr. Ve Peygamberimizin byle bir nitelikle iftihar etmesi de tabiidir. n k, ona inen Kur'an yle buyurur: "Ey insanlar, hepiniz Allah fukarassmz. Allah'a muhtasmz. O ise zengindir, vgye ve hamde layk tek varlktr. Dilerse sizi gtrr ( sizleri Dnya hayatmdan eker alr), yerinize yeni bir halk getirir, bunu yapmak da yle, Al lah'a zannedildii gibi zor da deildir." Ayette belirtildiine gre, en gl, en zengin ve en ihtiyasz da olsak, yine de hep Allah fukarasyz. Allah'a mirmetle kafa tutma yerine, gnlszlkle/ kasma iltica etmek daha hayrldr. nk bize, "aferin sizler beni kabul edip kulluk etmektesiniz" demek gibi bir borcu da yoktur. Aksine yine, Kur'nda belirtildii gibi bizim ona kar minnet ve kran bor cumuz vardr. Kiiliini Allah'm ahlak ile yok edip, insanlarla iyi geinen ve onlara rahmet olan ahlakl, dindar stn insan, ark Al lah'ta fani olduu iin, bir kesafetten armm haldedir. Madde pla nmda onun glgesi olsa bile, Allah'm kulu olduu iin, mana le minde o Allah'm iradesinde yok olmutur. Allah zl-celal'in ise gl gesi bulunmamaktadr. Beyitten anlalan odur ki, "iftikar ila'llah", yine Nebiyy-i Ekremin snnetidir. Allah karsmda varlktan sz et meyenlerin ilki ve en stn O'dur.

428

40. Kalp, Suret Dengesi; Mesnevi, Beinci Defter, 869. beyit;

G o o f t " la yenzur ila tasvirukum, Febteu ze'l- kalbi fi tedbirukum! Men zi sahib- dil konem der to nazar, Ni be nak-i secde vo iysar- zer. "Peygamber, Tanr suretlerinize bakmaz, kalbe bakar. Kalp ile rinizi dzene koyun demitir. Tanr, ben sana bir gnl sahibinden bakarm. Secdene, altm vermene bakmam bile demektedir" .^93 Suret, kalp, amel ve bu varlklara nazar, bir haberin sz konusu ettii hususlardr. Yaygm ve fakat, hadisilerce geli yollar salam grlmeyen bir hadiste, "AUah'm, insanlarm i hallerine bakt, dlarma bakmad" fikri ilenmektedir. Suret- mn, zahir ve btm tarzmdaki ikiliklere zemin tekil eden bu haber iin, deiik erh ve tafsilat verilmektedir. Bmlar iinde^ kullua en uygun gelen gr ise, yaklak olarak u fikirdir. Bilindii gibi insanlar, eyada ve ev rede, neyi grrlerse temel olarak onu almak durumundadrlar. On larm i hali (es-serir) ise tamamen AUah'm bilgisini ilgilendirir. Bu haberin belirttiine gre, Allah varlklarm d yzne deil, onlarm eylemlerine/ amellerine ve niyetlerine/ kalplerine bakmakta dr. nk iyi bir amel, kt niyetle kt sonu verdii gibi, kt bir amel de iyi bir niyetle iyi sonu vermekte ve sahibi sevap kazanabil mektedir. nemli olan kalbin temiz bir niyet tamas, gnln, ey lemden nce iyi tespitlerle yolunu belirlemesidir. yi bir niyetin kt sonucundan kul sorumlu olmamaktadr. Bunu anlamak ve sert bir ekilde vurgulamak iin; niyet ve eylemin nde tutulduunu belirt mek iin bu edebi sanat uygulanmhr. Yoksa hibir zaman, "btm zahirden stndr; dmz gzel olabilir, ama eyleminiz ve kalbiniz temiz deilse ie yaramaz iyi amelleriniz" gibi, slm'm beenmedii bir anlam bulunmamaktadr.
^" - Veled elebi zbudak, Tercme, V, 71,72

429

"Ben bir gnl ehlinden bakarm" ifadesi, yine Peygamberimi zin bir hadisini harlatmaktadr. Burada belirtildiine gre, insan Tanryla sohbet iin bazan kalbi krlmlarla, yoksullarla, kalender kiilerle hem-hal olmak durumundadr. nk Allah, olabilir ki o a kimsenin rzasyla beraberdir, o kalbi krk kiinin yanmdadr. Byle ce Allah'm nazarma kavumak dileyen kii, bu tr mahallere ok u ramak, kalp onarmak, mali yardmlarda bulunmal, halkm, fukaranm, yetimin, dulun ilerini grmelidir. Allah, ite bu tr mahallerden bize nazar edebilir.Gn olur, altm ve gmmz de para etmez. "Selim bir kalple Allah huzuruna gitme..." aranr. Bu da dorudur. nk sadece Allah vardr, onun dmdaki btn varlklar fena bulmaa mahkumdur. "Kullu ey'tn hlikn illa vecheh!"dir.

41. Banz Y e r d e n Kaldrnz; Mesnevi Beinci Defter, 1772. beyit;

Der hadis med ke rz-i resthiyz, Nefh-i sr emreest ez Yezdan- pk. Ke ber rid iy zerair ser zi hak!. Bz yed cn- her yek ez beden, Hemo vakt-i soobh h yed be ten. "Hadiste gelmitir ki, kyamet gn, her bedene "kalk!" diye emir gelir. Sr'un frknesi, pk Tanrmm, "ey zerreler!, yerden ba kaldrm!" diye emretmesidir. Herkesin can, sabahleyin kalkmca nasl aklmz bamza gelirse tpk yle, kendi bedenine girer" .^9* slamm akaid sisteminde, ldkten sonra dirilme ve bir hesap gn olduuna kalpten inanma vardr. Btn varlklarm kabirlerin den, yeni bir hayatla canlanarak ayaa kalkmas, sr denilen bir ale tin frlmesi, Kur'an nassyla sabittir. frlen birinci sr, btn varlklarm yerlere kapanmas ve yok olmas ile sonulanrken, "sonra
- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 146,147

430

tekrar frlr, bir de bakarsn ki hepsi ayaa kalkm, bakp du rurlar." srafil adl grevli melein frecei sr iin Arap dilinde. Kam, yani boynuz terimi de kuUamlmaktadr. nsan vcudunun to humu ve en kk paras iin kullanlan "zerreler" deyimi, Arapa da "en- Neeme" olarak adlandrlmaktadr. Nesemu Beni dem, toprak olmadan salam olarak kalabilen ve muhtemelen insanm be linde veya kuyruk sokumu denilen blgede yer alan, mercimek b yklnde dayankl bir maddedir. Bugnn tbb, byle izahlar iin neler syler bilmemekteyiz. Mevlna, tenash gibi yanl inan lar defedercesine diyor ki; "bilgi sahibinin can, bilgi sahibinin bede nine girer. Zulmedenin can, zulmedenin bedenine. Yani, ilk beden, ikinci beden ayr can deil, yine ayn can tar. Akl, hesap gnn ve hari tanmayanlara da yle hitap eder: "Ayak bile karanlkta ayakkabsn tanrken, a gzelim, can kendi bedenini nasl tanmaz?!"

42. T a n r Kapsnn Halkasna V u r m a k , Mesnevi, Beinci Defter, 2048. heyit;

Goft Peygamber rku'ast o scud, Ber der-i Hak kften halka-i vcud. "Peygamber; "ruk ve secde varhk halkasm Tanr kapma vurmaktr" dedi. Kim o kapmm halkasm dverse, elbette ona devlet ba gsterir", Mescitleri AUah'm evi olarak bilmek, Ka'beye verilen BeytuUah/ AUah'm evi nitelemiinin bir devam olsa gerektir. "Eski ve deerli ev; el- Beytu'l- Atik" da yine bu neviden bir tavsiftir. Dnya'da iba dethane olarak kurulan ilk ma'bedin, Ka'be olduu da yce kitab mzda kaytldr. ocukluk yllarmzda, sonradan Mevlevi olduunu daha yakndan rendiimiz bir sanatkarm, seksenli yalara yakm bir bymzn, bir merkez vaizi e olan mnakaalarm hatrlarm.
- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 167

431

Kalayc dkkanmm nnde, biraz da latife yollu yaplan bu mnaka ada, vaiz, Konyanm tasavvufu sevmediini zannettiimiz bir alimi idi. Konu ne idi pek harlayamyorum ama, ihtiyar kalaycmm, ken disinden vcuta ve yaa kk olan alime byk bir edeple; "biz dost eiine yz sreriz" dediini hi unutmam. Vaiz da iri vcutlu idi. Ama kalayc amcanm vcudu ondan bykt ve kendisi de saka l da mheykeldi. Dkkanmda byk bir resmi asl olan Pilevne kahramanma ok benzedii iin olacak, herkesin kabul ettii bu ben zeyii, o bir poster ile de tescil etmiti. Onun dkkanmm n dervi dostlaryla zaman zaman kk ay sohbet halkasna dnrd. Kap camiimizin krkl ellili yllarda, kuzey kapsmdan girince sal sollu tarabzanlarla evrili er drder saflk, son cemaat yeri diyebileceimiz yerleri/ mahfel ve maksure ad verilen mekanlar mevcuttu. Namaza gelemeyenler orada namazlarm klarlar, farzlar da da, cemaate kadar yrmeyip, orada iktida edenler olurdu. Bunu vaizler tenkid eder, namaz klanlar n taraflara davet ederlerdi. Yine byle bir gnde, ayn vaizle, kalayc dedenin mnakaasm hatrla rm. Burada sa taraftaki mahfelin n blmnde bir byk saat var d. Onun da nnde, gayet byk bir yazma Kur'n- kerim mevcut idi. Bunu zaman zaman biz ocuklar da bo bulursak okurduk. n k, son derece sanatl bir ahap kap vard. Kepenk gibi iine bklen kk kk tahtalardan oluan yz rtsn ap kapatmak ve oradaki ince kobilyac sanatm grmek bize ho gelirdi. Bunlar niin anlattm?, kalayc Hasan dede'n, "dost eiine yz sreriz biz!" sznden bahsaarak buraya geldik. te onlarm deyimi ile Hz. Pir de, Allah taalaya niyaz ve ibadet yerini kap olarak tavsif etti. Gnde be vakit vakitli, istediimiz zaman da iltica ve dualarmzla vakitsiz olarak o kapy tklamamz, kulluun gerei idi. Yine Mevlna'nm ifadesine gre, biz bir kapya devamh tklarsak, elbette oradan bir ba kar ve bize kimi aradmz sorar. Kapmm halkasm edeple ve Peygamberimizin rettii esaslar dairesinde, kibarca klamak, uzunca beklemek gerekmektedir. Ki beklediimiz fuyuzat ve tecelliyat ba gstersin, ycelikler zuhur etsin. Tek kapmz odur, baka da kap yoktur. 432

43. Kanaat Hazinedir;


Mesnevi Beinci Defter, 2395. beyit;

on kanaatra Peyember geenc goft. Her kesi ra key resed genc-i nohoft?. Hadd-i hod binas o ber bla meper! T neyofti der niib o r o er. "Peygamber kanaat'a hazine demitir. Gizli hazineyi herkes el de edebilirmi?: Haddini bil de yukarlara uma. Uma da ktlk ukuruna dme" .^^^ Yanl bir tevekklle yaayan bir merkebe almay tleyen tilkinin szleri arama skm olan bu beyitleriyle Mevlna, alma, rzk, tevekkl lsnn, anlalmas g, insanlar yanltan ynle rine aklk getirir. Bazan merkebin, bazan da tilkinin azmdan gzel szlerin kt bu konumalarda belirtildiine gre; Peygamberimiz, rzk iin, "kaps baldr, kitlidir" buyurmu ve "almay da anah tar olarak adlandrmtir." Tanr te'ala'nm snneti, isteyene ekmek vermektir denilmektedir. Tilki, Tanr'ya dayanmanm, has tevekkl erbabmm azlmdan sz etmekte, kanaati da bu tevekkln zmre sinden saymaktadr. Daha sonra, yatarak ekmek bekleyen birisinin yanl tevekklnn dourduu hsran ve kk bir hareketle elde ettii rzk anlatilr. Kanaat bu beyitlerde tama'm zdd olarak lmektedir.

- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 196

433

44. Rzkn Sana Ular;


Mesnevi, Beinci Defter, 1401. beyit;

"Bir zahit Mustafa'dan; "herkesin rzk Tanr'dan geUr; dilesen de dilemesen de rzkm, senin akmla koa koa gelir, sana ular" szn duymutu. Denemek iin sahralara dt, bir dam dibine vard, yahp uyudu" .^'^ Beyitte beHrtildii gibi durumu denemek iin bir daa kan bu zat, l gibi yatar vaziyette rzk beklerken, gelen kervanm adamlar onu alp, ekmek ve yemek sundular. Adam rzkm gerekten kendisi ne gelip gelmediini anlamak iin, dilerini skp yemei azma koymad. Zorla adamm az ald ve ona yemek yedirildi. Eek ile tilki, rzk ve kesb konularm, byk bir kelam uzman gibi, zel olarak seilmi bu tr kk fkra ve hikayelerle anlatr du rurlar. Yine eski terbiye/ ahlak ve tasavvuf kitaplarmda, kesbi ve al may ye tutan hikayelerden birisi yle biter. Rzkmm ayama gel mesini bekleyen ve hi hareket gstermeyen bu adam, fakirleri ara yp, onlar doyuranlarm, kendi yanma geldiklerini grr. nattr, takatsiz kalmtr. Fakat alk ona galebe alar ve bir canllk emaresi gsterip ksrr. "Ha burada da bir fakir var" diyen adamlar onu alktan bylece kurtarrlar. Kur'nm ifadesi ne gzeldir; "insan i alma esastr. O ahtmm meyvesini grecektir. Ecrini alacaktr".

' " - Veled elebi zbudak, Tercme, V, 167

434

45. Tanr'ya d n Verin; Mesnevi, Beinci Defter, 2700. beyit;

Enbiya her yek hemin fen mi zenend, Haalk moflis, kodye eyun mi konend. "AkrizuUah!, akrizuUah! Mi zenend. Bz gn ber unsuruUah! Mitonend. Der beder iyn eyh mi red niyaz, Ber felek set der beray-i eyh baz. "Peygamberlerin hepsi bu eit hareket ederler; halk mflistir, yle olduu halde onlar halktan bir eyler isterler. "Tanrya dn verin, Tanr'ya dn verin!" derler. i tersine yrtrler de, "Tan r'ya yardm ederseniz, Tann da size yardm eder!" derler", Gazne'li eyh Mahmut Serezi'nin hikayesi bahkl blmde ge en bu beyitlerde, yce kiilerin, Allah rzas iki, ksanlardan him met ve hizmet beklediklerini anlatr. Onlarm llerine gre zaten mflis olan halktan, Hakkm rzasna uygun i beklemek, Allah'a dn vermelerini ummak olurmu? hi. Allah katanda yzlerce yardm kaps akken, Allah teala'nm, insanlardan nusrat ve yardm talebi nin mutlaka bir hikmeti bulunmak gerekir. Halkm Allah'tan karz- hasen talebi, Kur'n- kerimde de yer alan bir deyimdir. Allah'a dn veren, mutlaka kat kat fazlasyla dncn geri alacaktr. Bu da, kendi hemcinslerine/ ihtiyal ksanla ra dn vermek. Tanr yolunda ihsan etmek ile mmkn olmakta dr. Cennet karl Allah'a benliklerini satanlar deyimi de yine Kur'n tabiridir. Dmanla AUah adma cihad tercih edenler iin sy lenmi bir deyim olan, "itira" en stn al-veri ve kazanl bir tica ret olarak tavsif edilmektedir.

- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 221

435

Celleddin Rmi, her yl bir takun almalarla ve dncelerle lke sathmda ve zellikle de Konya'da her yl bir hafta boyunca s ren ihtifallerle tanmaa almuz, bir ilim, ruh ve ahlak adam mzdr. Herkes onun bir ynyle ilgilense de o, slm ilimler tarihi ve tasavvufu iinde, ilgilenmemiz gereken bir deerdir. Gnmzden binlerce yl nce yaanm hayatlarm, ortaya konmu eserlerin, bize ibret olan yanlar yanmda, eitici ve retici vasflar da elbette var dr. Peygamberimizin ilk mmeti, sevgili dostlar Sahabi'lerden ba layarak, bize armaan bir yol ve eser brakan herkes, hatalarm tekrar edilmemesi, gzel hareketlerin tekrar icras, nihayet onlarm sadaka-i criye olan eserlerinin/ izlerinin taratimzdan aynen uygulanp iz lenmesi asmdan sz konusu yaay sluplar/ tarzlar ok gzel rnekler ohnakta ve onlarla ilgili anlar srp gitmektedir. Allah'a krediyorum. Geen be Mesnevi defterinde bulunan. Peygamberimize ve szlerine ayrlan ksmlar, atiflar tekrar oku dum. Bunlarm birletirilmesi ve mstakil bir kitap halinde yaymlanmas dileiyle altmc defteri incelemee balyorum. Allah baar ve rirse; bundan, nce kendim faydalanm olacam iin sevinliyim. Altmc defterde yine atflar pek oktur. imdi sra ile beyitleri, tercmelerini ve kk aklamalar vermee alacam;
439

1. Sava ve B a n m z ; Mesnevi, Alttnct Defter, 45. beyit:

Ceng-i ma vu solh-i ma, der nur-i ayn, Nist ez ma, heest "beyne sbaayn". yn Mohalif ez e iym iy Hacema! V'ez e zyed vahdet iyn a'dadra?!. "Bizim savamz da hakikaten bizden deildir, barmz da. Her halimiz, Tanr'nm iki parma arasmdadr.... (61. beyit)...Hocam, neden biz bu aykrlklar iindeyiz? Neden birlik, bu saylar douruyor?.299

Gzn mutlak grmesi yanmda bir de, hikmetli, nfuzlu bak sz konusu olmaktadr. Bunlardan birincisine" bakmak", dierine de "grmek" denilmektedir. "Gz nuruyla grmek" biraz da ie nfuz edercesine, etrafl dnrcesine bir bakr. D artlardan ok, problemin gerisinde onu ortaya dken artlar grmee gayret eden bir bakla baklmca, u gerek aka grlr; insanm sulhu da, harbi de Tanr'nm elindedir. Sebeplerini insan iler, Allah da onlar yaratr. Suret aleminde i, kulun elinde zuhur eder gibi grnr. Bu yzden mkafat ve ceza grr kul. Ama gerekte Tanr'nm iki parma ara smdaki ezeli yaz, hkmn yrtr. nsan bunda hibir zaman ira desiz ve mecbur da deildir, babo da. Onun eHnde olan kk bir irade de mevcuttur. Yeter ki mslman, dinimizin kendisine rettii ahlakla, her zaman sulhu, bar istesin. Kavgadan daima kasm. Et raf ile iyi geinsin. nsanla kar merhametli olsun. Fakat, btn iyi niyetine ramen, gelip basma dikilen savata da, savam gerei ne ise onu yapsm, grevi yerine getirmekten asla geri durmasm. Sulh Peygamberi olan efendimiz, ayn zamanda bir dier yn den harp peygamberidir de. "Aman dmanla karlamay isteme yin Tanrdan. Fakat btn iyi niyetinize ramen, sava kanlmaz hale geldiyse; sebat edin, savam glklerine gs gerin" dsturu nu bize,reten O'dur.
- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 6

440

Son yzylda slm toplumlarmda, fetihleri ve savalar izah etme ve kendisini savunma zorunluluu hasl oldu. Sonunda; "slm mdafaa harbi yapar" ls belirdi. Bu yanl bir tutumdur. Yine bu yzylda grld ki, bir takm gl devletler, maddi karlar iin, bakalarmm topraklarma sebepsiz saldrlar dzenledi ve savalara sebep oldular. Bunu yaparken, bir devletler topluluu ile ve devletle rin ortak kararyla yaptklarm da ilan ettiler. Asimda ne ortak karar vardr, ne de toplanm lkeler. er beer temsili askeri yanma ala rak, bir "devletler topluluu" yaygaras kopartlmakta, ardmdan da bir lkeye, "demokrasi ve huzur operasyonu" ad altmda igal ya plmaktadr. Bunu yapanlar, kendilerini a5m zamanda sulh melei olarak da takdim etmektedirler. Yaptklar hareket igal olmamakta ve gittikleri lkenin karma, onlarm daveti sonucu yaplm bir ha rekat olmaktadr. Durum byle olunca, mslman toplumlarm, "bi zim dinimiz tedafi harbe izin verir" gibi bir savunma iine girmeleri normal olmamaktadr. slm da istedii zaman, lzum grdnde, kardakinin huzuru iin bir takm savalar ve igalleri gerekletir mektedir. Altmc defterin bu ilk atfmda, ortada bir sebep yokken savatan sz edilmesinin sebepleri vardr. Altmc cilt ile, evvelkilerde olduu gibi "al cihete nur salmakta", ilahi bilgilerin teblii yaplmaktadr. nsanlarm ilgi duyup duymamasylada ilgilenmeyen Mevlna, "Nuh, tam dokuz yz yl kavmini davet edip durdu. Her an da kavminin inkar artta" demektedir. Mevlna'ya gre, tebliden geri durmamal; "kpeklerin havlamasyla kervan, hi yolundan kalmamaldr." Mes nevi muhataplarmm onunla yle veya byle cedellemesi, yazarm slm' ve hakikatlar tebliden geri durdurmamaktadr. Bir nevi fikir sava olarak grlen bu ilgisizlie kar verdii ar cevaplar da, Allah adma onun ilkeleri adma verilmi bir sava olarak grmektedir. 45. beyte kadar bu ar sulamalar, yer yer tesellerle devam etmekte ve Mevlna'ya gre; "rmak suyunu tamamiyle imenin imkan yok. Yok ama, susuzluu giderecek kadar imemenin de imkan yoktur". nsan, nasibi kadar bu iman suyundan, amel ve ahlak emesinden iecek ve Allah' tanyacaktr. Bu savalar, zahiri muhalefetleri de 441

sebepsiz ve hikmetsiz grmemek gerekir. Kinatta Allah herkese bir grev vermitir. Dolaysyla, bahtsz kiilerin grevleri ters istikamet te de olsa onlardan, sava sonu kacak sulh iin izler aramak gerek mektedir. Ola ki, "sevmediimiz bir ey bizim hakkmzda hayrh sonular dourur."

2. Sava B a n m Temelidir; Mesnevi, Alttnct Defter, 64. Beyit:

Cengha biyn an usul-i sulh'hast, on Nebi ke ceng-i u behr-i Hodast. Galibest o iyr der her do cihan, erh-i iyn galib ne gonced der dehan. "Savalara da iyi bak. O savalar, barlarm temelleridir. Tann urunda savaan Peygamber Muhammed aleyhisselamm harpleri gibi hani. O, iki cihanda da stndr. Bu stnn galebesi, dile smaz, anlalmaz ki".^ Peygamberimizin savalarma deinen Mevlna, Efendimizin harplerinde, asl hedefin lkenin ve dini hayatm mdafaas ve insan lar arasmdaki barm korunmas olduuna iaret eder slm tarihi, uluslar aras ilikiler ve hukuk alanlarmda, dnyaca nl eserlerin sahibi, Haydarabatl merhum byk aUm Prof. Dr. Muhammed HamiduUah, Allah elisinin yapt savalarda, her iki taraf zayiatmm yz kii olduunu tespit eder. Efendimizin gerekletirdii, irili ufakl yirmiyi akm harbin sonucu budur. Fakat, O'nun teki alemi terifinden sonraki ilk siyasi ve idari anlamazlkta, ieride yine ta rihilerin verdii bilgilere gre, bebini akm deerli Sahabi canmdan olmutur. Bunu grnce. Efendimizin sadece sulhu koruma urunda savaa hazr, fakat onu gnlden hi istemeyen birileri olmamz tlemesi marddardrr.
- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 7

442

Hzr ol cenge... eer ister isen sulh u salah. diyen Osmanl da aym eyi ifade etmektedir. Kur'n- Kerimin belirt tiine gre, toplumda devaml olarak bar hkmran klmak isteyen mslman, am harp ara, gere ve techizatm hazr ve kendisini eitimli tutarken; Tanr'nm dmanlarm, kendi dmanlarm ve daha bilmediimiz bir ok dman unsuru, caydrc gcyle, sulh izgisine yanatrma siyaseti gdecektir. Sava bile bar temin iin ngrlnce, toplum hayatmda slm'm, bo yere harcanan emekle re, canlara ne kadar deer verdii bu beyitlerin ieriinde vurgulan maktadr.

3. Kilitleri A a n Peygamber; Mesnevi, Altmc Defter, 163. beyit,

Ma'ni-i; "nahtum ala efvahihim", yn inast 3meest reh-rev ra mohim. T zi rh-i Hatem-i Peygamberan, Bki ber hiyzed zi leb hatm-i giran. Htmhyi k'Enbiya bgzatend. Un be diyn-i Ahmed'i ber dtend. "Onlarm azm mhrledik" yetinin manasm bil. Yolcuya bu, mhim bir eydir. Bunu bil de belki Peygamberlerin sonuncusunun yolu hrmetine azmdan o kuvvetli mhr kaldrlr. Peygamberler den kalan mhrleri, Ahmed'in dini hrmetine kaldrdlar" .^o Azlarm, gzlerin ve kalbin mhrlenmesi gibi sembolik ifade ler, bir takm srlar ihtiva eden gizH remzlerdir. Bunlarm iyi anlal mas, phesiz kiilerin kalp dnyalarmm faal olmasma baldr. Ya ni ahlaklar dzelen ve Allah'a iyi balanan ruhlar, bu ayetlerde ge en anlamlar, gerek genilii ve derinUi e hal olarak anlayacak ve
- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 15

443

bilgi olarak da bileceklerdir. Bizim deinmeyi uygun grdmz bir husus var ki, o dorudan inancunz ile alakaldr. Allah, kuUarm mecbur ve gsz brakmamtr. Kalpleri zerine mhr ye damga vurulan kiilerin, kendi arzu ve istekleri sonucu bunun gerekletii ni bilmemiz gerekir. Allah, hibir zaman zulm etmediine gre, kulun yanl ynelii sonucu, bu mhrlenme olay gereklemektedir. Yoksa, kul inanacakt da, Allah onu engelledi demek mmkn deildir. Gerekleri grmek ve iitmek istemeyenler, kendi iradelerini o yne sarfederek bu mhr kendileri istemektedirler. Bunun tesin deki srlarm bilinmesi, sade mslman iin belki de mmkn olma yacaktr. Ama bu noktanm bilinmesi gereklidir.

4. M h r O Kaldrr; Mesnevi, Alttnct Defter, 173. beyit:

Der gad- hatm'ha tu Hatemi, Der cihan- ruh-baha hatemi, Hest iarat- Muhammed el-Murad, K' gad ender gad ender gad. "Mhrleri kaldrmada, kilitleri amada sonsun. Sonuncusun, can balayanlar dnyasmda Tay'l Htemsin. Has Muhammed'in buyruklar, aklk iindeki aklk dnyasmda gller amtir" .^^' Mesnevi mtercimi ve sarihi Abdl-Bak Glpmarl, beyitleri bu ekilde tercme ederken. Velet elebi zbudak'ta durum farkldr. O beyte u ekilde bir eviri yapmtir: "Ey Peygamber, mhrleri kal drmakta ve kapah kaplar amaktasm. Hatemsin, bu i seninle ve sende bitmitir. Can balayanlar aleminde bir Hatemsin sen. Hasl mhrleri kaldrmada ve kaplar amada, Muhammed'in iaretleri, tamamyla aklk iinde aklktr. Aklk iinde aklktir. Aklk iinde aklktir". Bu iki tercemede, gvdesi a5m yazlan Gl ve Kl
'"^ - Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 15

444

szckleri, her iki alimin evirtnisin de tercih sebebi olmaktadr. Ne tice beyitlerde; meseleleri zme kavuturma, kilitleri usulyle a mada, Hz. Muhammed Peygamberimiz, sonuncu nebidir, yani en gzel tarzda anlamazlklar zen zatr. Can balayan, cmert insanlar dnyasmda da, hretli Arap cmerdi Tay kabilesinden Hatem gibidir efendimiz. nsanlarm problem zeni yle dursun, problem karmayannm ld dnyada, stelik efendimiz birka ynden hnee laykr; onun her ii apak, kaplar ardmda deil effaftr. Kendisi ileri krdm haline getirmez. Aksine btn dmleri o zer. nsanlar karde yapar. O'nun her sznde, iaretinde aklk ve ber raklk esastr. Kapal hibir yn yoktur. nsanlar nefret ettirmek iin deil, bilakis sevdirme, kolaylklara kavuturmak iin gelmitir O. Allah'm salat ve selam zerine, ev halkmm, ashabmm ve onlar izle yenlerin zerlerine olsun, dnyalar durduka, varlklarm saysmca . Bu blmde ve bir nceki blmde, Kur'n- Kerimdeki baz ayetlerde ilenen, "Kulaklarm, gzn ve azlarm mhrlenmesi, sembolik anlamda, bu uzuvlarm karlklar olan manevi uzuvlarm grev yapamaz hale gelmeleridir. nsanm, maddi uzuvlar grnr. Ama bir de grnmeyen fakat yaptklar grev ve hizmetler bak mmdan tanman uzuvlar vardr ki, zerleri mhrlenenler onlardr. Sz gelii, son derece gzel konuan bir kiiyi dnelim. Bu insanm konumalar, tamamen zararl ise, bu kii, hakk'm sylenmesinde hi hizmet grmyorsa, o vakit ona biz, "Allah azm mhrlemi, bu kii sadece yanllar sylemektedir" deriz. nk gerekten, ondaki manevi az, tamamen kapaldr. Kendi iradesini hayra sarfetmedii iin, Allah onda manevi az konuturmamakta, o kii adeta dilsiz olmaktadr. Keza dorular ve du}almas gereken gerekleri eer bir insan duymuyorsa, onun vcdan ve mana kula kapanm demektir. Bereket bu mhrlerin alma imkanlar vardr. Eer kullar, du rumu anlar, Allah huzuruna koar, secdeye kapanr ve af dilerlerse, Muhammet Mustafa'nm ortaya koyduu zr ve istifar yolunu se erlerse, Allah dayanamaz onlar - gnahlar ne kadar ar olursa olsun- yine affeder. Mevlna bize; "manevi kulam almas ve ma445

nevi kula kapatan pamuun kaldrlmas, ancak maddi kulam gereksiz eylere duyarl olmamas, baz lzumsuzluklara kar zahir kulama pamuk tkanmas" fikrini anlar. Manevi kulam faaliyeti iin, i dnyamza engel olan deliklere pamuk tkamamz, alayi ile megul olmamamz gerekmektedir.

5. E b Tlib A m c a ; Mesnevi, Alttnct Defter, 194. beyit:

Set dil o cn k- Sni' ode, em-i bed y g-i bed mni' ode. Hod yeki Bu Talib un amm-i Rasl, Mi nmude en'a- Urban (husul). Der e guyendem Arap ke'z tfl- had, U bigerdanid diyn-i mu'temed (?) Gofte ey amm! yek ehadet tu bigu!. Ta konem ba Hak husumet behr-i tu, Goft: liken fa gerded ez sema. Kullu srrin cvez'l-isneyn a'. Men bimanem der zeban- in Arab, Piy-i iyan hoor gerdem ziyn sebeb, Lik ger budiy lutf-i ma sebak, Key budi iyn bed dili ba cezb- i Hak?. "Yzlerce gnl ve can, yaratc Tanr'ya k olmutur da, on lara ya kem gz mani olmutur, ya kt kulak. Bunlarm bir tanesi de Peygamberin amcas. Araplarm knamas, O'na pek korkun grn d. Arap, "kendi ocuuna uydu da, gvenilir dininden dnd "der lerse ne derim ben? dedi. Peygamber: "amca dedi, bir kere ehadet getir de senin iin Tanrya efaat edeyn". Eb Talip: "doru ama, duyulur yaylr, herkes duyar. ki duda aan her sz yaylr. Otuz iki diten, otuz iki orduya duyulur. Bu Araplarm diline derim. On446

larm yannda bu yzden hor ve hakir olurum". Fakat Tanr'nm ezeli lutfu olsayd. Tanr cezbesiyle, ekiiyle beraber bu olurmuydu hi ?^^ Ata dinine ballk ve ktl bu beyitlerde vurgulanmakta dr. Hz. brahim dininin, smail aleyhisselam yardmyla Hicaz'da yaylmas, bu vahdaniyet dininden yzyllarca yarmada halkmm faydalanmas, sonra vuku bulan yoldan sapmalar, saylar pek az olan Hanifler dmda, Hz. brahimden eser kalmamas, koyu bir put perestliin hakimiyeti, "insanlarm kendi yaptiklar hatalar ve sular yznden, karada, denizde huzurun bozulmas...", Kur'n- kerimin ve Peygamberimizin hadislerinin iledii nemli tarihi dnm nokta lardr. Putperestlik atalar dini haline gelince, Kurey aristokratlar, artk halk nazarmda kk deceklerini grerek, Allah'tan korkma yerine, kullardan utanma, nasdan ve onlarm ayplamalarmdan hazer etme yolunu tuttu. Bu o kadar etkili oldu ki, doruyu bulanlar bile, bu rnekte grld gibi, el alem bana ne der? tuzama tutuldu. Bugn lkemizde: "Bati bize ne der"? rahatszl, ayn aristokrat ve aydm zannedenlerde grlmektedir. Tuzaktan kurtulup, grd doruya koabilmek ise bir nimettir demek ki. Yetim yeenine elinden gelen himayeyi ve yardm esirgeme yen, O'nun elinden tutup, yamur dualarmda Allah'a efaati klan amca. Peygamber aleyhisselamm lmne yakm kendisini ziyaretin deki iman etme isteini, alimlerin ounluunun kabul ettikleri gibi yerine getiremedi. Her ne kadar Eb Talib'in iman ile gittii tezini savunan, hatta bu konuda mstakil kitaplar yazanlar olsa da, yle grlyor ki, bu iman zahirde grlecek tarzda tahakkuk etmemi veya tahakkuk ettiyse de, halkm duyaca ekilde aleniyete dkl memitir. Mevlna beyitlerde insanlarda bulunmas gereken, sr saklama zelliinden de bahseder. ki duda aan her eyin uyn bulacama dokunur. Fakat teselli edici bir husus udur: Tanr'nm istei olur. Eer ilahi cezbe kiiyi ekmise kendine doru, belki de, halktan utanma smrlarm aan Eb Talip, ister istemez yeenine inanacakt.
- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 17

gnlllk

447

kalbin her zaman iin Hak'ka, hakk kabule ak hlmas, lahi cez beye ak hale getirilmesi, muhta olunan istidat herhalde?. Hz. Eb Talibin ve Peygamberimizin pederleri Abdullah efen dimiz ile, anneleri Amine annemizin mslmanlklar meselesi, ilim adamlarm deiik fikirlere sevketmilerdir. Bu konularda Peygam berimizden tespit olunan bilgiler, her iki taraf da hakh karacak ya pdadr. Bu yzden, herkes kendi kararlatrd n fikre uygun ola rak malzeme bulabilmekte ve onunla kanaatm savunmaktadr. Rah metli hocam Profesr Muhammed Tayyib Oki'in belirttiine gre, bu konularda mstak eserleri bile kaleme alnmtr. Bu belgelerin bir blm biraz sert ifadelerle doludur. Rivayete gre Peygamberi mize gelip, babasmm durumunu soran bir Sahabiye o, "benim babam da, senin baban da Cehennemdedir!" buyurmulardr. Efendimizin emailini ve hasaisini/ huylarm ve sluplarm bilenler, byle bir sert cevab iin mspet dnmezler. ster istemez insan sormaktadr: "ni in Cehenneme girecekler?" slm'm anlattklarna gre bu zatlar, fetret yUarmda dnyaya gelmi, ahlakl ve stn hasletli kiilerdir. Bozulmu Hristiyanla gnl vermedikleri bellidir. Bunlar, brahimin tevhit inancma bal bir airetin fertleridir. stelik bir de ye timleri vardr. nancmza gre bu yavru, anne- babasma efaat hakkma sahiptir. Bu normal bir insan iin hak iken, nasl olur da Pey gamberimizin ebeveyninden bu imkan kaldrlr. Bu konuda air g zel syledi; em-i im'an ile bir kez nazar et kavvas'a; Alcak drrn yabana atarm sadefi?.

448

6. Sadece Hak'tan ste; Mesnevi, Alttnct Defter, 332. beyit;

Dihdihe eknun ke set bustaant heest. T negerdi ciz-i viran-perest. Gooft Peygamber ke; "Cennet ez ilh. Ger hemi hhi zi kes iyzi mehh!, on nehahi men kef ilem mer tora, Cennetu'l-Me'va vo diydar- Hoda!". Un Sahabi ziyn kefalet od iyar. T yeki rzi ke gete bod sevar, Tziyane ez kef e oftad raast, Hod furud med, zi kes unra nehaast. "imdi yzlerce baa, baheye sahipken vazge varlktan da, ciz ve ykk yere tapar bir hale gelmeyesin. Peygamber, "Tanr'dan Cenneti istiyorsan, kimseden bir ey isteme. Kimseden bir ey iste mezsen ben kefilim, Cennet'e de girersin, Tanr'ya da ularsm" dedi. Bunu duyan Sahabi de, u kefillik yznden yle ayar tam bir hale geldi ki, bir gn ata binmi bir yere gidiyordu. Elinden kams dt. Attan inip kendisi ald. Kimseden istemedi" .2'* Bakasma yk olmamak insan iin en byk nimettir. Kur'n- kerim, "ve huve kellun ala mevlah" ayetinde, bakasma ihtiya du yan insan anlatr. Bylesi kii elbette zgndr, nk kendisi kendi basma ihtiyacm giderememektedir. Bir hadislerinde Peygamberimiz; "insanlardan bir ey isteme ki, onlarm yanmda sevimli olasm" buyu rur. Ayn ekilde Dnya'dan ihtiya d konularda el etek ekmek de AUah'm sevgisini kazanmak anlamma gelir. Ey AUah'm elisi, bana bir amel ret ki, beni o sayede hem Allah sevsin, hem de onun kul lar diyen Sahabiye verilen cevapta bu iki husus zikredilir; dnyay kale almaymca Allah bizi sevecek, insanlarm eline bakmadmz zaman ,da onlar bizi sevecekler. "Para isteme benden, buz gibi sou- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 29

449

rum senden" hikmeti, insan ilikilerini kt ynde etkileyen noktanm, aradaki istek oldumu gzel anlar. nsanlarm eline bakmak, bizim kendi kabiliyetlerimizi de krel tir, ayrca bizi tenbellie de ynlendirir. Kendi bayla ve kendi der diyle ilgilenen fert, her zaman gelimeye ak bulunmaktadr. Halk tan istina fikri, insanm, toplum d bir varlk olmasm gerektirme mektedir. nsanlar birbirlerine muhtatirlar. Buradaki istina'y gn lk belirli ihtiyalar komuya arzetmemek gibi bir kibir ve grur iine girmek, insanlarm elinden avucundan midini kesip onlardan ms tani yaamak anlamma aimmamaldr. Burada ifade edilen durum, Allah' ve kendi z kabiliyetlerini ber taraf ederek, bakas zerinde tufeyli yaamak halidir.

7. Mftlerin Fetvas; Mesnevi, Altnc Defter, 378. beyit;

yn cihan dmest o dne' arz, Derguriz ez dmha, ruy r z'u! on oniyn refti bi diydi set goad, on odi der zdd- un diydi fesad. Bes Peyember gooft: "steftu'l-kulub! Gere moftitan burun guyed hutub, rz bgzar t rahm yede, zmudi ke oniyn mi byede. "Bu dnya tuzakr, tanesi de istek. Tuzaklardan ka, onlardan yz evir. Byle hareket ettinmi, yzlerce ferahlk bulursun. Fakat istekten geemedinmi, fesatlklara urarsm. Bunun iin Peygamber; "Mftler sana kuvvetli fetvalar bile verseler, sen kalbine dan" de di. stei brak da sana Tanr acsm. Bunun byle olmas lazm, bunu denedin, smadm ya".^''^
- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 32

450

1950'li yllarda Konya mftl, erafettin camiinin kuzeyinde yer alan ve imdilerde akmda Turizm Polisi levhas bulunan kk kubbeli ta bina idi. Bu kubbenin ii, ahap malzeme ile drde b lnmt. Kapdan girince sol tarafta mft, sada msevvit soldaki ikinci odada ise ktipler otururlard. Sadaki ikkci oda ise, odun vesaire'nin konulduu, fazla eyanm brakld bir ok amal oda idi. Burada bir ktphane de vard. Mft odasmm kuzey duvarmda dolaplar dolusu kitap mevcuttu. Bunlar bugn nerelerdedir kimbilir? Asl anlatmak istediimiz udur. Mft Abdullah Ulubay veya dier lerinin balarmm stnde bir levha asl idi. "stetti kalbek ve in eftke'l- Mftn!". ocuk ve genlik yllarmzda bu gzel sls ya zy grr, fakat anlamm bilmezdik. Altmda Trkesi de yoktu. Hal buki, bir Trkesi de olsayd veya sadece Trke olarak o hadis oldu u ifade olunarak yazlsayd, fetva istemee, mesele sormaya gelenle re belki etki eder, onlar doruya ynlendirirdi. "Hekim kim?, bam dan geen!" hikmeti de bize ayn meseleyi anlar. Bir kimsenin ba mdan bir mesele gemise, i dnyasn rahatsz klmsa, fetvay ve meselenin zmn i dnyas yapyorsa, o takdirde mftlere ta nmaa ihtiyac yoktur. Gnmzde, insanlarm i dnyalar, yap mak istedikleri ilere msaade etmedii zaman, koa koa mft aramaktadrlar. ok kt bir de r almr; istee uygun fetva verecek, ama resmi devlet grevlisi olmayacak "Gney Mfts". Kendi ii meseleye msaade etmemektedir. zellikle evlilik, miras ve ticaret konularmda. Zengin zekat vermek istememektedir. indeki ses ise aksini sylemektedir. Hemen bir fetva bulmakta ve verdii vergileri ayn zamanda zekat olarak ilemekte ve gya kendini rahatlatmaktadr(!).

451

8. A z Kald Y o k s u l l u k Kfr Oluyordu; Mesnevi, Alttnct Defter, 435. heyit hahv

Ve huve'l-hrsu ve't tama'. La siyyem inde farti'l-haceti ve'l-fakr, Kle'n-Nebijryu sallallahu aleyhi ve selem: Kde'l-fakru en ykne kfra. "Hrs ve tama' hele ihtiya ve yoksulluk zaman pek mkl dr. Peygamber; "Az kald yoksulluk kfr oluyordu" demitir.^* htiya iinde olan insan elbet hrs sahibi olur demektedir beyit ler. Bunun mutlak olmadm dnmekteyiz. nk, insanlarm iinde, zellikle ihtiya zamanlarmda afif davranp ihtiyacmm fev kinde mala dkn ohnayan insanlar pek oktur. htiya, hrs ve tamaa msaade eder demek de doru deildir. nk, asl ihtiya ve yoksulluk zamanmdaki hrstan ve tama'dan korunmak ve geri dur mak fazilettir. Fakirliin tad anlamlar ve Peygamberimizden sadr olan Fakr hakkmdaki iki ayr haberi dier blmlerde aklam bulun maktayz. Burada zikredilen fakirlik, Trkedeki anlamma uygun olan fakirliktir. Bu hal insanm bir ok yerde hrriyetini kstlad gibi, onun zaman zaman rezil olmasma da zemin hazrlar. Bu bakm dan slm, almay ngrm ve fakirliin lkeden koulmas iin tedbirler almtr.

- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 37

452

9. H a l v e t V e Rahiplik; Mesnevi, Alttnct Defter, 478. beyit:

Morg gof te': hace der halvet me iyst!, Diyn-i Ahmedra terahhob niyk niyst. Ez terahhob nehy kerdest an Resul, Bid'at on der girifti iy fudul?!. Com'a artest o cemaat der nemaz, Emr-i ma'ruf o zi monker ihtiraz, Renc-i bed- hyan keiden ziyr-i saabr. Menfa'at dden be Halkan hem o eebr, "Hayru Nas en yenfa' en- Nas" iy peder! Ger ne sengi e harifi ba meder? Der miyan- ommet-i merhum b! Sonnet-i Ahmed behil mahkm ba! "Ku dedi ki: azizim halvette oturma. Ahmed'in dininde rahip lik iyi deildir. Peygamber rahiplii nehyetti. Sen, nasl oldu da byle bid'ata kapldn?. Cuma namazm klmak, namaz cemaatle eda et mek, halka iyilik yapmalarm. Tanr buyruklarm tutmalarm emret mek, ktlkte bulunmaktan ekinmek lazm. Kt huylularm zah metlerini ekip sabretmek, bulut gibi halka menfaatli olmak gerek. "nsanlarm hayrls, halka faydal olandr" babacm. Ta deilsen, tala toprakla iin ne?. Acmm, Tanr rahmetine erimi mmetin arasnda ol, Ahmed'in snnetini brakma, ona mahkum et kendi ni" .^^ Ku ve avc adl bir hikayenin arama sktrlan ve "Mustafa aleyhisselam, slm'da rahiplik yoktur" buyurmutur. Bu esasa gre, kuun avc ile grp konumas" balm tayan bir blmde, yine Mevlna, Peygamberimize ve onun mbarek szlerine deir. Der ki: Mslmanlkta keilerin yapt gibi, yer altma smmak, oralarda halktan ayr ruhani bir hayat yaamak yerine. Cuma nama- Veled elebi zbudaic, Tercme, VI, 40, 41

453

zina halkm arama karak, onlarla beraber olarak yaamak esasr. nk, " insanlarm en hayrllar onlara yararl olanlardr". Beyitlerde kuun azmdan, topluma karma, madde ve mana hayatn birlikte gtrme, i ve d dengeyi kurabilme anlatlmaktadr insanlara. nsanlarla birlikte olmak bir yoldur, snnettir. Topluluk fertieri bu yolda, birlikte gittiimiz yoldalardr, yol arkadalardr. alma esastir. Deiim temeldir. Bu da ruhbanl terketmekle olur. Hatta istemeyerek dmanla karlamak bile bu hayatta mukadder dir. te erlik de burada olur. slm tasavvufunda bir ilke vardr: "Halvet der encomen." Top lum iinde sosyal hayatin ortasmda yaamak, ama beri taraftan Al lah'la her an halvette ve yalnz kalmak. Bunun zdd, tavsiye olunmamaktr. Yani; "encomen der halvet" kendi basma kald halde ruh dnyas, insanlarla dopdolu, Allah' unutmu, kargaa ortasmda; gya halvette Allah'la birlikte olacakti. Halbuki burada namazda, niyazda hep sosyal hayati dnr, ticareti, sanat mal, mlk en byk endie konusu yapar ve hibir zaman Allah'la beraber oknaz. Bu hal beenilmemektedir. Byk alimlerden nakledilen bir nkte vardr; bu zat. Tavafta alayp szlayan, ok gzel bir tarzda yakar an, Allah'a iltica eden bir ihtiyar grm, halini ok imrenmi. Fakat, biraz kalbine yaklap nazar edince, o kiinin metafta olmadm, akimm ve ruhunun baka dnyalarda gezindiini mahede etmi ve zlm bu iki yzll e. Arafatta veya Mzdelifede hac gnlerinde ok candan ticaret ya pan bir genci grp zlm; bu bu kadar gen yata kendisini dn yaya bu denl balam ise, sonu ne olacak bunun? Endiesine ka plm. Yine ayn ekilde yakmdan nazar edince gencin, Allah ile megul, ona ynelik olduunu grp, imrenmi, beenmi ve Allah'a kretmi. Bu nkteler bize, paay dnyaya kaptrmadan, dnya iinde yararl yaa ilkesini tavsiye etmektedir.

454

10. K a l e m ve K l m l Peygamber; Mesnevi, Alttnct Defter, 493. beyit:

on Nebij^-i seyf budest un Resul, Ommet-i u safderanend u fuhul. Maslahat der diyn-i ma ceng o ukuh. Maslahat der diyn-i si gar u kuh. "Peygamber kLnla gnderildi. mmeti de, saflar yaran er bir mmettir. Bizim dinimizde i, savatadr. sa dininde ise, maaraya, daa ekilip ibadette". 3 Durum byle olmasma ve hreti byle bulmasma ramen i tamamen berakistir. nk dn de, bugn de Hz.sa'ya bal olduk larm syleyenler Allah'm arzmda/ dnyada bol bol ve sebepsiz yere kan dkmekte. Harp Peygamberi olarak gelen Hz. Muhammed'in mmeti ise bar iin aba sarfetmekte, zulm grmektedir. Birinci ve ikinci cihan harplerinde milyonlar, gya Hz. sa'ya bal olanlar, yani sulh yanls bir peygamberin m'minlerinin eliyle, bar havarisi saylanlarm/ yle tanmanlarm elleriyle katledildiler. te Balkanlar, Rusya ve etrafmzdaki devletler ve ite Hz. sa taraftarlarma para vererek, mslman kardelerini krdran krfez lkeleri. l tama men ters dnm durumda. Mslmanlm en son din oluunda, lahi iradenin onu, en m kemmel ve beerin tiyalarmm tamamm en mkemmel kvamda grecek ve karlayacak nitelikte tanzim etmi olmas n planda mtalaa olunur. slm ncesi dinlerde olan, fakat ftrat ile elien baz uygulamalar. Peygamberimizin gelmesiyle kaldrlm, "dinimiz uygulanabUir, makul, en msamahah din: el-Haniyfiyyetu's-semha" olarak bizlere smulmutur. slm' ve ona bah milletleri, silah zo ruyla yaylmac olarak takdim edenler, gerek istatistiklerle meseleye baktklar zaman, bir ok ktln nnn, daha o ktlk ba gs termeden slm dinince almd grrler.
- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 42

455

Hz. sa'y bize "sa tarafna tokat vurulunca, solunu dnen bir kii olarak kimler tantt ve bu propaganday dnya lsnde kimler tutturdu bilmemekteyiz. nk, eldeki nciUeri okuduumuz zaman, bir ok alimin de belirttii gibi u sonucu hissederiz; kan, gzya, ate, kkrt, di gcrts, fke ve zulm. Bunlar Hz. sa'nm yaptklar ve hogrdkleri demek istememekteyiz. Ama ontm iinde bulundu u hayat ve ncilin getirdikleri, sonuta bunlar dourmaktadr. Or tada sul hogr ve benzeri uygulamalar ve szler bulmmamaktadr.

11. U m m - i M e k t u m Olu; Mesnevi, Alttnct Defter, 670. beyit:

Ender med piy-i Peygamber darir, Ke'y neva-bah - tenur-i her hamir! Ey tu mir-ab u men mstaskiyem, Mosteas'l-mosteas ey sakiyem! on der amed an darir ez der itab, ie bgriht behr-i ihticab. Za'nke vakf bud an hatun-i pak. Ez gayuri - i Rasul-i rinak. Her ke ziybater bved reke fuzun, Za'n ke risk ez naz hiyzed ya benun!. "Peygamberin huzuruna bir grmez/ a'ma geldi. Ey her hamur tandrma ihsanda bulman! dedi. Sen sulara ve yamurlara hakimsin, ben de susuzum, su istiyorum. Ey beni suvaran! medet, medet!. A'ma kapdan aceleyle gelince Hz.Aye, grnmemek iin derhal kat. O temiz kadm. Peygamberin gayretini biliyordu. Kim daha gzelse ks kanl daha artktr. nk oullarm, kskanlk nazdan meydana gelir" .309

- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 56

456

Kur'n- kerimin son cznde, Abese suresi adyla anlan bir su re mevcuttur. Abdullah b. Umm-i Mektum adl, gz grmeyen bir Sahabi, baz dini ihtiyalarm sormak iin, uygun olmayan bir za manda Peygamberimize gelmi, o srada Efendimiz, Kurey ileri ge lenlerinden birisine slm' anlatmaktadr. Umm Mektum'un olu Abdullah'la biraz az ilgilenmi ki, Allah zl-Celalin yette de belirtti i gibi serzenii mucip olmutur. Allah zlcelal. Peygamberimiz Efendimizden, a'ma olan bu zatla; Abdullah'la da ayn derecede ilgi lenme istemitir. Peygamberimiz, itihatlar gerei, Kurey idareci ve erafmdan olan o zatla ilgenince, Mslman Toplumun daha az zarar grp, daha ok taraftar toplayaca var saylm. Vahiy Pey gamberimizi, yapt hareketten daha uygun bir hareket yaplmasmm uygunluuna iaret ederek bylece uyarmtr. Peygamberimiz za man zaman Abdullah hazretlerine: "gel bakalm, Allah tarafmdan azarlanmamza sebep olan kii, buyur yle ge otur!" eklinde ser zenite bulunur; veya ona samimiyetle taklr, naz ederlermi. Byk hadis kitaplarmda olayla ilgili haberlerde durum daha farkl ekilde anlatilr. Hz.Aie validemiz. Peygamberimizin uyars ile karlamca sormu: "Ey Allah'm Rasl! grmeyenlerden de ka acak myz?" demitir. Hadis kitaplarmdaki eklinde, a'madan kamasm isteyen efendimiz, burada ise, ikazsz olarak kendisini karan annemizdir. Peygamberimiz validemizden rtnmesini isteyince an nemiz peygamberimize demi ki,"ya Raslallah bu gelen grmez ki!" Peygamberimiz demi ki; "evet a'madr ama, o sizi grmese bile siz onu grmektesiniz, bu da rtnmeyi gerektirir". Mevlna Peygamberimizi, mtercimlerin "kskan" kelimesiyle tercme ettikleri, fakat elebi'nin sadece "gayret" diye tercme ettii bir sfatla yad etmi. Veled elebi'nin gayret szc, gnmz Trkesinde artk o manaya gelmemektedir. Kskanlk veya Gayret, her e sahibinin tabii olarak, yabanc dan eini sakmmas halidir ki, gzel bir huydur. Bir tr einin dee rini koruma ve onu gnahtan syanet anlamm tar. nk, evlilik ve nikah messesesi, korunmas, zerine titrenmesi gereken en nemli kurumudur. Bu blmn 457 bamda Mevlna; Rasl aley-

hisselamm, nereye kayorsun ? O, seni grmyor ki demesi zerine, Hz.ie elleriyle iaret ederek; " ben onu gryorum ya!" buyurdu unu anlatmaktadr. Mevlna mteakip beyitlerde ise unlar syle mektedir:

12. K s k a n l k G n e e Yarar; Mesnevi, Alttnct Defter, 676. beyit;

on cemal-i Ahmed'i der her do kevn, Key b e dest iy f err-i Yezdani avn? Nazha-i her do kevn ra resed, Gayret-i un Horid set to ra resed. "ki alemde de Ahmed'in gzellii gibi gzellik var m?. Tanr nuru O'na yardun etmekte. ki alemin naz da O'nda olacak elbet, bu bakmdan, kskanlk da gneten yz kat daha parlak olan O zata yakr" . 3 " Gzelliin ve baarmm kskanldm anlatan Rmi, Hz. Pey gamber ve annemiz iin bu hali normal grr. nk, onlar en g zeldir ve en baarl onlardr. yle ise onlar, bakalar tarafndan da kskanlaca iin, kendilerini birbirlerinden kskanp, korumaa gay ret etmeleri tabdir. Bir insan, dini inanlarm, mukaddesat ad altm da toplayabileceimiz maddi ve manevi deerlerini, eini evlatlarm ve aile hayatm, koruma amal olarak kskanp, onlara kol kanat ge rebilir. Bu demek deildir ki, bu koruma, bakalar iin zarar douran bir harekettir. Eler, ortada hibir sebep yokken, birbirlerini kskanp ithamda bulunurlarsa, delilsiz ve brhansz bu itham iin de Kur'n belge istemi, belge getiremeyenleri de; Allah huzurunda karlkl bedduaya davet etmitir. Bmlar aile hukukunun meseleleridir. Mev lna sadece meseleye Gzellik asmdan, kemal noktasmdan" bir atfta bulunmutur o kadar.
^'^ - Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 56

458

13. B e n O n u Gryorum; Mesnevi, Alttnct Defter, 686. beyit;

Goft Peygamber beray- imtihan; "U nemi bi)med tura, kem ev nihan!". Kerd iaret ie ba destha; "U nebiyned men hemi bi)mem vera!". "Peygamber smamak iin; o kadar gizlenme, o seni grmyor ki! dedi. Aye elleriyle iaret ederek; o grmyor ama, ben onu gr yorum ya!" demek istedi.^" Hz. Ayeyi imtihan fikri, bizim salam hadis ve Siyret kaynaklarmda raslamadmz bir husustur. Hz. ie ifk olay gibi byk bir badireyi, AUah'm onu temize karmasyla atlatm bir annemizdir. Onun tekrar imtihan sz konusu olmamaldr. Mevlna neye istina den byle syledi o bilinmemektedir. Burada slm kh asmdan bilmediimiz bir noktanm zerini izmek gerekmektedir; akl gz gren mahremlerden kanmay uygun grr. Ama, akim bir stnde, kalp ittika ve ihlas, gz gr meyenin karsmda da tesettrn gerekliini ifade eder. Bunun ok doru olduunu anlayabilmek iin, a'ma e bir mddet birlikte kal mak bize fikir verecektir. A'ma, gzl olandan ok evrenin teferruat ile ilgili bilgi toplayabiknktedir. Ses onun iin nemli bir unsurdur. Bize yle geliyor ki, kadmm konumasmdaki ahenk, onun giyimi hakkmda zeki bir kr'e bizim bilemediimiz bilgiler vermektedir. Bu bakmdan, tesettr yanmda, zellikle sessizlik de bir tr kama- g me olarak alglanmaldr. Son derece rtnen, fakat enesiyle alp salan bir hanmm, a'ma karsmdaki tesettrnn bizim anlay mza gre grevi yarm kalmaktadr.

^" - Veled elebi zbudak, tercme, VI, 57

459

14. Y a a y a n l; Mesnevi, Alttnct Defter, 742. beyit;

Mostafa ziyn goft; "ka'y esrar-cu! Morde ra hahi ke biyni zinde tu. Miyreved on zindegan ber hak-dan, Morde vu cane ode der asman. Can ra iyn dem be bla meskenist. Ger bi miyred ruh- i ura naaki niyst. Z'an ke piy ez meerg u kerdeest naaki, yn be morden fehm yed ne be akl. Naaki bed, ne o nakl-i cn- aam. Hem o nakli ez makami ta makam. Her ke hahed ke bi biyned ber zemin, Mordei ra mi reved zahir onin. Mer Eb Bekr-i Takiy ra k'u bibiyn, od zi Sddiki emiru'l-Maherin. Enderin ne'et niger Sddik ra. T be har efzun koni tasdik ra. Pes Mmohammed set kyamet bd nakd, Z'an ke hail od der fenay-i hail o akd. Zade-i saniyst Ahmed der cihan. Set kyamet bd ender iyan, Z'u kyamet ra hemi porside end, y kyamet, t kyamet rh eend?. B zeban- haal mi gofti besi, Ke zi maher haar ra porsed kesi!. Behr-i iyn goft un Rasul-i ho- peyam; Remz-i; "Mutu kable mevtin ya Kiram!". Hem onan ke morde em min kabl-i movt, Z'antaraf verdeem iyn syt o savt. Pes kyamet ev kyamet ra bibiyn!, Diyden-i her iyz ra arteest iyn!. T negerdi nedani e temam, Hh un envar bed ya zalam. 460

"Mustafa, bunun iin, ey srlar arayan, diri olan bir l grmek istersen dedi, diriler gibi u toprak stnde l olarak yryen; can gklere ycelmi, yceleri yurt edinmi birisini grmek dilersen, lmden nce bu alemden gm, aklla deil de, ancak sen de lr sen anlayabilecein bir hale gelmi, can halkm can gibi gmemi, bir duraktan bir duraa ge ge ta son duraa varm birisini, yer yznde bu sfatlara brnm gezip duran bir ly grmek ister sen. Tertemiz Eb Bekir'i gr ki o, doruluu yznden mahere varm, harolmu kiilerin ulusudur. Bu alemde Eb Bekir Sddk'a bak da hari daha iyi tasdik et. Muhammed de elde bulunan, gr np duran yzlerce kyametti. O'ndan kyameti sorup dururlar ve "Ey kyamet!, kyamete ne kadar zaman var?" derlerdi. Birisi, o haki ki maher olan Peygamberden hari sordumu, ok defa hal diliyle; "maherden hari soruyor?!" derdi. te onun iin o gzel haberler veren Peygamber, ey ulular demiti, "lmeden nce ln!. Netekim ben de lmeden ldm de bu sesi, bu hreti o taraftan aldm, getir dim. Kyamet ol da kyameti gr. Her eyi grmenin art budur. ster nur olsun ister karanlk, o olmadka onu tamamyla bilemezsin" .^'^ Mevlna Celaleddin Rmi'nin, Peygamberin; "lmeden nce ln!" hadisinin tefsiri" balkl blmde iledii bu beyitler, hadis bilginleri tarafmdan eletirilen, kabul edilmeyen, fakat slm tasavvu fu ve zhd dnyasmm ana direklerinden biri olan bir haberi vermek tedir. lmeden evvel, dnya deerlerinden kendini soyup, Allah'a kulluu ileri gtrme, nefs ve hevay terk anlammda aklanan bu ahlaki gzellik, grevlerini yapamayacak kadar dnyadan ayrlmak deildir. Aksine, ahenkli bir beraberlik sz konusudur burada. l meden evvel arzettiimiz manada lp, l hkmnde yaayp, ken di sorumluluklarm iyi bilen, madde ile olan ilgisini iyi ayarlayan, gzel vasflarla zinetlenen bu ulu kiilere rnek olarak Hz. Eb Bekir efendimiz gsterilmektedir. Hz. Eb Bekir devlet bakandr, dnya ile i iedir. Ama ayn zamanda, yeryznde davasz, kavgasz bir l, bir fni gibi bulunmaktadr. Mevlna'nm ifadesine gre, Eb Bekir hazretleri, kyameti grmeden, hari ve hesab ve bunlarm ya^'^ - Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 62, 63

461

placa gn tanmta. Bu vasfta olanlarm rehberi olan Allah elisi, "adeta bu dnyaya ikinci defa domutu, yzlerce kyamet grm t/ kendisi bizzat yzlerce kyamet idi. Ondan Kyamet'i sorarlar ve ey kyamet, kyamet ne zamandr? derlerdi. Birisi, o hakiki maher sfatl peygambere hari sorunca. O, hal diliyle: "Allah Allah! mah erden hari soruyor?" der taaccb ederdi. Bizzat Peygamberin varl , dnyanm sonu, harin balangc ve sorumluluun, hesap gn nn en ala rnei idi. Merhum Nasreddin Hoca'mza atfedilen nl ly hatrlaya lm: "eekten den yanma gelsin!" Hoca efendi, kendisine gemi olsun diye gelenler iinde, nce konuya in birisini arad ve bu is tekte bulundu. Aym devrin insan Mevlna: "kyamet ol da kyameti gr! hereyi grmenin arti budur" demektedir. Bunun anlam udur: gelir dalmmm adaletsizliinden sz ediyorsanz eer, alk ek memi iseniz bunu tadamazsmz. Devrin lks hayati iinde, Allah' bulmak da bu anlamda gerekten zordur. nk, hedeflenen hayat ile, yaanan hayat arasnda hibir ilgi bulunmamaktadr. Bu beyitler de, bir mr boyu lmden korkarak yaamak yerine, lm ve lm sonrasm nceden sezip/ bilip, hazrlkl yaamanm nemi de bir anlamda vurgulanmaktadr.

15. A h m e d ' i n S z Gerektir; Mesnevi Alttnct Defter, 814. beyit;

on be derya rah od ez cn- homm, Hoom ba Ceyhun ber red otolum, Z'an sebep "kul!" gofte-i derya boved. Her e notk-i Ahmed'i gya boved. Gofte-i , comle dorr-i baahr buz, Ke dile ra bd dorr-i derya nfuz. Dd-i derya on zi homm-i ma boved, e aceb der mhii derya boved?!.
462

"Kpn canndan denize bir yol alrsa kp, rmaktan stn olur. Onun iin; "syle!" sz, denizin szdr. Ahmet neyi sylerse hakikatta o sz hakikat denizinindir. Onun szleri denizin incileridir. nk, gnl denizle birdir onun. Deniz daima kpmze yardm edip durursa, artk bir balkta denizin bulunmasna alrm?"^!^ Bir kp dnelim ki onun okyanusla irtiba olsun, oradan da ima su alabilsin. Byle bir kpe bizim "deniz dememiz" yanl olmaz. nk, onun denizle irtibat vardr. imdi bu kp, kendisinin Cey hun rma olduunu sylese veya iddia etse, o ayplanabilirmi? ayplanamaz. Bir ynden o gerekten kptr. Bu haliyle Ceyhun r mann yannda kk ve cizdir. Ama bu tp, dier kplerden farkl bir zellie sahipse, yani deryadan beslenebiliyorsa, ona Cey hun demek bir tarafa. Okyanus demek bile yanl deildir. Bir Muhammet dnelim. Birok ynyle dier insanlara ben zemektedir. Belki o da amurdan ve sudan yaplm. Ama bu Mu hammed'in, denizler denizi ile irtibati varsa, canll oradan ise, o vakit, ona deniz demek yanl olmaz. Onun azndan kanlar, her ne kadar bir Allah kulunun azmdan da ksa, lhi Kelam, Kadim Kelam demek mmkndr. nk, "o hevadan konumaz, kendisine indirilen vahyi syler." ster Kur'n anlatrken, ister gnlk konu malarnda O'nun ilahi gle, Hak'la irtibati kesindir ve o bildiimiz insan deildir. Balk ve inci'ye, deniz dememiz mmknmdr?. te burada i atallanmakta, normal bir alimin idraki zorlanrken, cogun bir sufi'nin ii daha da kolay olmaktadr; mademki kpmz her an de nizden tecelliler grmekte, yardmlar almaktadr, ona deniz diyebili riz. Bala da deniz diyebiliriz. Unutmamalyz ki bu adlandrmalar itibaridir. Yani, onlar o yce denizin ayn ve misli deil, onu hahrlatan birer semboldr.

- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 6 8

463

16, K o n u a n Krk Talar; Mesnevi, Alttnct Defter, 858. beyit:

Piy-i tu an sengrize skitest, Piy-i Ahmed u fasih u kanitest, Piy-i tu stun-i mescit morde est, Piy-i Ahmed ak dil-borde est. Comle eczay- cihan piy-i avam, Morde vo piy-i Hoda dana vo rm. "Senin nnde o krk talar susarlar. Fakat Ahmed'in nnde fasih bir hale gelir, hamd senada bulmurlar. Senin nnde mesci din stunu ldr, fakat Ahmed'e kar gnln aldrm bir ktr. Cihanm btn czleri halkm nnde ldr, Tanr'ya kar bilgi sa hibi ve muti" . 3 " inde insan olmayan bir evin nnde, daha henz vakti gel meden, sahur davulu alan davulcuyu birileri kar tersler. Davulu vakitsiz aldm ve evde de kimsenin olmadm haykrr. Sessizce adam dinleyen davulcu: "sen szn bitirdin, imdi cevab dinle de arp kalma..." diyerek hikmetli szler syler. Onun anlatma gre insanlar; camilere dolar, ibadet eder; paralar harcar hacca gider. Fakat hi biri, Ka'be-i Muazzamay kastederek; "bu evde kimse yok!" demez. nk, bize gre bir trl olan varlklar, bakalarma gre baka trl olabilir. Da, bize gre cansz ve sardr. Ama Davud'a gre o, usta bir algc ve bir okuyucudur. Demir bize gre sert ve acmaszdr. Ayn demir Hz. Davud'un elinde mumdur, itaatkardr. Peygamberimizin getirdii slm dininin bize rettiine gre, her trl eyada can vardr. Onlar saygya layktir. Bu yzden Efen dimiz, kullandklar eyaya ve evlerinde barmdrdklar ev hayvanlarma, binitlerine isimler vermitir. Mevlevi terbiyesinde, geceleyin zerine ba konulup yatlan yastik, sabahleyin kalkarken sayg ile plr ve ona teekkr edilerek minnet borcu bir lde denir.
- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 71

464

nk o yask, yularca bizim ykmz ve nazmz ekmitir. Ev deki eyaya ve hayvanlara selam verme adab da bu cmledendir. "Mescitieki stim" ifadesi, haninu'l-ceza' = hurma ktnn inlemesi olayma gnderme yapmaktadr. nceleri Peygamberimizin kendisine dayanarak mescitte konumalarm yapti bu hurma gv desi, bilahare peygamberimizin basamak halinde zerine kp hutbe irad etmesi iin minber-i saadet yaplnca, grevden aimmasma zlm, inlemi ve Efendimizin gelip kendisini svazlayarak, oka yarak iltifat etmesi zerine honut ohnutur. nleyen Hannane stu nu olay budur. Dnya hayatimzda etiahmza bu nazarla bakmak, bizi bir takm yce hislere ve sfatlara ulatracaktar. Bu beyitlerin benzeri, gemi defterlerde tekrarland iin, burada bu kadar ak lama yeterli grlmtr. u noktay her zaman ifade etmekte yarar vardr; Efehrimizin elinden sudur eden ve adlarma, Kevni ve Hissi mucizeler denilen olaylar- ki bunlar o istememi, onlarm zuhurunu Hak teala istemitir- Peygamberimizin en byk mucizesi olan kiili ini ve Kur'n- Mecidin dnya-muUn kapatmamaldr. Kevni mucizeler olmutur, inana inanm ondan yararlanm, inanmayanlar iin de sadece hasret ve nedamet kalmtr. Ama ebedi olan mucize, onun getirdii Kitab- Mbin ve ortaya koyduu Din-i Hakim ve Meciddir. Din-i kayyimdir. nsanlk iin, hissi mucizelerden ok, bu ebedi ve edebi mu'cize kr getirmitir.

17. H z . Bill ve Hill; Mesnevi, Alttnct Defter, 885. beyit haltt;

"Kssa-i Ahad Ahad goften-i Bill der harr-i Hicaz ez mohabbet-i Mostafa aleyhisselam." "Bill Hicaz scamda, Mustafa aleyhisselamm sevgisiyle; "Tan r birdir!, bir!, Ahad!" derdi;
- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 73

465

18. A h m e d ' i A n m a ; Mesnevi, Alttnct Defter, 888. beyit;

Ke era to yd-i Ahmed mi koni? Bende-i bed monkir-i din mi koni! "Efendisi, neden Ahmed'i anmaktasm? Diyordu. Sen, kt b klsn, benim dinimi inkar ediyorsun" .^'^ Hz. Bill el- Habei bir zenci Sahabidir. Peygamberimiz slm dinini teblie balad gnlerde, ona ilk inanan bir zattr. Onun, s lm' kabul eden ilk kle gibi bir iik'lii vardr. Nasl; Hz. Eb Bekir hr erkeklerin slm'a giren ilki, Hz. Hatice annemiz nasl hanmlarm slm'a giren ilki, Hz. Zeyd azadllarm ilki ve Hz. Ali de ocuk mslmanlarm ilki ise, Hz. Bilhn de byle bir zellii mevcuttur. Hicazda kle olarak yaayan insanlara, zellikle byle bir din deitirme olaymda pek dost gzle baklmam, sahibi tarafmdan ikenceye tabi tutulmutur. Bu ikence o kadar hukuksuz, ahlaksz ve yaygm idi ki, ikence denilince hemen akla ilk gelen kii Hz. Bill olmaktadr. Kzgm Mekke kumlarma srt st yatrlp, zerine ta lar ylmas, kurbalanmas ve her trl azab verici ilerin uygulan mas ona reva grlen ikence trleridir. kence arttka, Hz. Billin "Ahad! Ahad Ahad!" feryad ve zikirleri de artmakta idi. Gelip geen lerin bile grp dayanamadklar bu ikenceden onu para ile satm alp kurtaran Hz. Eb Bekir efendimiz olmutur. Bu beyitlerde o anla tlmaktadr. Hz. Bill'in sonu ok muhteem olmutur. O "Mezzinlerin en by" olarak slm tarihinde anlmaktadr. Sesi grdr ve rengi, beyaz insanlarm arasmdan seilmesine engel olmamtr. Hikayenin tamamm Mesnevi'den izlemek mmkndr. Biz burada, aflar grmeyi srdrelim. Hz. Bill, imanm aa vurarak, daha byk bir derdi satm alm oldu. Kendisine teklif edilen, sahibinden zr dile me ve tvbeyi reddetmekte ve Rasul-i Ekreme ballm aa vur maktadr;
^'*-a.g.e.74

466

19. m a n A a Vuru: Mesnevi, Alttnct Defter, 899. beyit;

F kerd ispird-i ten ra der bilad, K'ey Mohammed iy adovv-i tovbeha!. "nanm aa vurdu, bedelini belya att, ey Muhammed de di, ey tvbelere dman! bedenim de seninle dolu, damarm da. Ark bu bedene nasl olur da tvbe sar?"3i7 Hz. Bill, imanm kendisine verdii yeni kiilii anlatmakta ve btn varlm, byk Peygamberin kimlii sardm zikretmektedir. Bedenim de seninle, damarlarm da seninle doludur dedii zat efendimizdir. Hz. Bill'e gre, bylesine kendisini yeni dine veren bir m'min, nasl olur da bir kfir sahibe tvbe edip, zr dileyebilir?.

20. Mi'rc S o n u Y e n i D u r u m ; Mesnevi, Alttnct Defter, 950. beyit;

By-i cani, sy-i cnem mi resed, By-i yr-i mehrbne'm mi resed. Ez suy-i Mi'rac med Mostafa, Ber Bill'e habbeza li habbeza!. onke Sddik ez Bill-i dem- dorust, yn enid ez tovbe-i deest ost. Ba'd ez un Sddik piy-i Mostafa, Gooft hl-i un Bill-i b vefa. "Canma bir can kokusudur gelmede, merhametli sevgilimin kokusu erimede. Mustafa Mira'tan geldi, Bill'ine ne mutlu ne mut lu!. Sddik doru zl, doru szl Bill'den bu szleri duyunca.
- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 75

467

tvbesinden el yudu. Sddk bunun zerine Mustafa'nn yanma gelip vefal Bill'in halm anlat''.^' Peygamberimizin Mi'rac tecellisini kendisine haber verenlere; "o dediyse hepsi dorudur" lsnde tasdik eden ve Sddk lakab alan Eb Kuhafa'nin evlad Eb Bekir, artk Billin en yakm dostu ve Efendimizden sonra hamisi durumundadr. Daha sonra, bir mbarek maarada Kur'nm ifadesine gre dost olacak iki zat; Efendimizle Hz. Sddk, yeni kardelerinin zc durumuna bir are aramaa koyuldular, ticareti ve cemiyeti ok iyi bilen Eraftan biri olan Hz. Eb Bekir, onun bedelinin sahibine deyerek, hrriyetine kavutur may efendimize taklif etti ve ne pahasma olursa olsun onu almaa kararl davrand.

21. z g r l e Kavuu; Mesnevi, Alttnct Defter, 983. beyit;

Mostafa z'iyn kssa on ho ber igeft. Rabet efzun geet ra hem bigoft. Mostemi' on yaft hem on Mostafa, Her ser-i mye zebani od coda. Mostafa gofte' ke; "eknun re iyst?" Gooft iyn bende mer ra moteriyst. Her beh ke gyed ra mi harem. Der ziyan o haayf zahir nengerem. K'u esirullah fi'l-arz medest, Sohre-i hm- aduvvullah odest. "Mustafa, bu vak'ay duyunca ho bir surette ferahlad, nee lendi. Eb Bekir de bu hali grnce sz sylemee itahland. Mus tafa gibi bir dinleyici duyunca her k, ayr bir dil oldu. Mustafa dedi ki; peki, ne aresi var imdi? Eb Bekir, ben ona mteriyim dedi.
'"'-a.g.e.78

468

Efendisi ne isterse, zarar ziyana bakmadan alacam. nk o, yer yznde Tanr esiri obnu. Tanr dmanlarmm hmna uram. Mustafa dedi ki: ey devlet arayan, bu hususta ben de sana ortam. Vekilim ol, mteri olup onu al, yar parasm ben vereyim" . 3 " Hz. Bill'in, imandaki seba ve tavrm asla deitirmemesi ze rine, Hz. Eb Bekir, ikenceden kurtulmanm tek yolu olarak, Bill efendimizi esaretten kurtarp zgrlne kavuturma olduuna karar verdi. Bunu Nebiy- yi ekreme bildirince, efendimiz, yar fiatm da kendisinin vererek, bu hayra ortak olmay teklif ettiler. Fakat, Hz. Eb Bekir bunu kabul buyurmadlar. nk onun inancma gre asmda, kendileri de Bill da efendimizin getirdii yeni imanm ballar ve kleleri olmakla eref duyuyorlard. Bu noktay Peygamberimize arzedip zr beyan eylediler.

22. P e y g a m b e r i m i z i n Kucanda; Mesnevi, Alttnct Defter, 1061. beyit;

on bi diyd un haste ruy-i Mostafa, "Harra maiyyen" futad ber kafa. T be diyri bi- hod o bi- hiy mand, on be hiy med zi di ee rnd. Mostaf a'e der kenar- hod keid. Kes e dned bahii k'ura resid? Un hitabati ke goft un dem Nebi, Ger zened ber eb ber yed ez ebi. "Zayf, hasta bir haldeydi. Mustafa'nm yzn grnce srt s t dp bayld. Uzm mddet kendisinden gemi olarak yle baygm kald. Kendine gelince sevincinden gz yalar dkmee balad.
^" - Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 81-83

469

Mustafa onu kucaklad. Ona ne balad, ne ihsanlarda bulundu, kim bilir?...Peygamberin o anda syledii szler, geceye sylenseydi gecelikten kar, sabah gibi apaydm olurdu. Ben o szleri anlatamam ki" .320

23. B e n i D e Ortak Et; Mesnevi, Alttnct Defter, 1075. beyit:

Gooft; "iy Sddik hir gofteme't ?! Ke mera enbaz kon der mekromet". Gooft ma do, bendegan-i ky-i to, Kerdeme' zad men ber ruy-i to! To mera mi dar bende'v yar o gar, Hiy zadi ne hahem ziynhar. "Peygamber, dedi ki; "ey Sddk!, sana demedimmi ki bu ihsan da beni de ortak et!?". Eb Bekir, biz dedi, ikimiz de senin kuUarmz. Ben, onu senin rzan iin zad ettim. Sen beni kul et. Bana dostum de! de senden hi azatlk istemem. Benim azatlm sana kul olmamdr. Sensiz olursam mihnetlere, azaplara urarm" .32' Hz. Eb Bekir'e gre, azadlk, slm'a bal kul ve kle olmakta idi. Kendi para vermee muktedir idi. Peygamberimizi ayrca skmt ya sokmaa gerek yoktu. Bu hususu arzedip zr beyan eylediler. Burada geen "Kul" deyimi, slm'a bal, Muhammet aleyhissela mm peinden giden, onunla birlikte olmaktan haz duyan m'min anlammdadr. Hz. Eb Bekir soyundan olduunu rendiimiz Celalettin Rmi, asrlar sonra; "bir bende, zad olunca sevinir. Bense, sana kle olunca sevinirim" szn, dedesinden rendii tarzda, Allah'a olan bir niyazmda ifade edecektir.

- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 87 - Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 88

470

24. Hasta Hill'i Ziyaret; Mesnevi, Alttnct Defter, 1150. heyit;

Ez kaza rencr o naks od Hilal, Mostafa ra vahy od, gammaz-i hl. Bod z i rencri' hce' b i - haber, Ke ber bod bovved kesad o b i - hatar. Hufte nh rz ender hir mohsini, Hiy kes ez hal-i agah n i . Vahye' med rahm-i Hak gam- har od, Ke fulan motak- to biymar od. Mostafa behr-i Hilal-i b - eref, Reeft e z behr-i iyadet un taraf. Der pey-i Horid-i vahy un Meh devan, V'an Sahabe der peye on ahteran, Mh mi guyed ke; "Ashabi Ncum, Lisseri kudve ve litti rucum". Reeft Peygamber be rabet behr-i . Ender hur v'amed ender cost o cu. Pes Peyember ry ber ruye nihad, Ber ser o ber eem o ruye buse d d . Hem o si ber sere gired Fudat,
K'e)Tneni

ez garka der b - hayat.

"Hill kazara hastaland. Zayflamaa, erimee balad. Musta fa vahiyle onm halini anlad...Peygambere vahiy geldi; Tanr mer hameti dertlilere derman oldu. tiyakm eken Hill hastadr. Mus tafa, kadri yce Hilal'i grmek, ona gemi olsun demek iin o tarafa doru yola ikti. O ay, vahiy gneinia ardma dm. Sahabe de, yldzlar gibi onun ardnca gitmekteydi. Ay,: "Sahabem yldzlara benzer. yilere doru yolu gsterirler, azgmdan talarlar" diyordu. .. Mustafa, arn Hill'i nerde? Tevazuundan ay sl gibi yerlere de nen...Peygamber Hill'i grmek zere ahra girdi, aratrmaa bala471

d...Peygamber, yzn yzne srd. Bam, gzn, yzn p t.... sa gibi hani. Irmak onu ba stnde tutard. Ab- hayat iinde garkolmadan emindi. Ahmet dedi ki; "eer yakiyni fazla olsayd, hava ona binek olurdu. Benim gibi, ben de havaya bindim. Mira gecesi hava stnde yrdm" .^^^ Peygamberimiz, uzm zamandr mescitte grnmeyen Hilal'in durumunu, kendisine gelen bir vahiyden rendi ve hemen hasta ziyaretine gitti. Ardmda Sahabe-i kiram hazarat mevcuttu. Aym pe ine taklm yldzlar kmesi halinde Hill'ler evlerine kadar gittilerse de, hastay pek de uygun olmayan bir yerde, bir ahrda buldu lar. Hill, gelenleri grnce, sevindi ve adeta utu. Bu duruma daya namad dp bayld. Peygamberimiz, yzn gzn okad, ku lama bir eyler fsldad. Mevlna bu sylenen esrar ok gnemlli grmekte ve geceye sylenseydi o srlar, gndz kesilirdi buyurmak tadr. Peygamberimiz Hilal'in halinden sz etti ve "yaki daha fazla olsayd, neredeyse havada uard" buyurdular. Altmc defterin 885-1380. beyitlerinde Bl ve Hill hikayeleri olarak ksaltabileceimiz blmler vardr. ki Sahabi'nin bamdan geen baz olaylar hikaye olunmaktadr. Burada yine Peygamberimi zin isimleri sk sk gemektedir. "Allah birdir = Tanr birdir; Ahad! Ahad!" szlerki, kzgm l gnei altmda ikence grd zaman durmadan tekrarlayan. Peygamberimizin mezzini olma erefine erien Hz.Bill el-Habei, bu beyitlerde sz konusu olmaktadr. Hz. Bill satm alarak klelikten kurtaran Sddk-i Ekber hazretleri de, beyitlerde ska sz konusu edilmektedir. 1595. beyitte ksa bir af bulunmaktadr. Peygamberimizin, "Ashabi ke'n-ncum bi eyyihim iktedeytum ihtedeytum = dostlarm yldzlar gibidir; hangisinin ardmca giderseniz, yolunuzu bulursunuz" szne atf vardr.

" ' - Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 94, 95, 96, 97

472

25. Garanik Olay; Mesnevi, Altnc Defter, 1530. beyit;

Hande' der sre-i Ve'n- Necm zd, Liyk un fitne bod, ez sre nEbd. Comle Kuffar on zeman scid odend. Hem- seri bd un ke ser ber der zedend. Ba'd eziyn harfiyst piy a piy o dr. Bu Solejman b o Diyvan ra meur!. "Halk tuzaa drmek i putu vmeyi; "onlar ak ve yce kulardr" sz gibi say. Peygamber onu "Vennecmi" suresinde oku du. Ama o sz, sureden bir yet deildi. Smama iin sylenmi bir szd. Sonunda kafirler de secde ettiler. Bu bir srd, bu suretle onlar da yere ba koydular" .^^s slm tarihinde "Garanik Olay" olarak adlandrlan bu olay. Mrik Kurey'i ok sevindirmitir. Onlar, Hz. Peygamberin, kendi lerine yaklatim ve fikirlerini deitirdiini zannetmilerdi. nk, Ka'be avlusunda okunan ve Allah' en yetler arama; "onlar ak kuulardr ve onlarm da efaatlar umulur" blm sokuturuhnutu. Lt, Ment ve Uzza isimli Mekke putlar anlmakta ve ardmdan da bu szler duyulmakta olunca, bir ortak gr saland fikrine varan Kureyin bu sevinci ok srmedi. nk, Peygamberimiz du rumu onlara tekrar anlatt. Mevlna ; "onlar ayet deildi, smama iin sylenmi bir szd" derken bunlar anlatmaktadr. Kurey bu duyduklar zerine, Ms lmanlarla birlikte secdeye ba koydular. Garanik hadisesi bir takm polemiklerin domasma sebep olmutur. Hatta Osmanl Trkesinde konu ile ilgili olarak mstakil b u eser de kaleme aimmtr. nk, zellikle Hristiyan aleminde, olumsuz fikir beyan eden bir takm yaymlar yaplmas zerine Osmanl lkesinde de bu alma neredil mitir. Bu kitaplarda slm'a saldrlar yaplrken, bu olay da anlatil- Veled elebi zbudak, Tercme, 122

473

makta; "Muhammed nce putlar d, sonra glenince fikrinden cayd" demek istemektedirler. Olaym byle deerlendirilmesini ka bul etsek bile, ister istemez u soruyu sormamz gerekrnektedir; ne den bu uzlama hali devam etmedi?. Madem ki Kurey'le cedellemenin faydaszlma kani olmutur Peygamber, o vakit bu yeni stratejinin srp gitmesi gerekirdi. Akl bu meseleyi byle deerlen dirir. Asimda Hz. Peygamber, hemehrileriyle hibir zaman dman lk zerine kurulu bir siyaset takip etmemitir. Onlar, satamadklar srece. Peygamberimizin muameleleri hep sulh zerine, bar temeli ne kurulu idi. Bir takm muhaliflerin, meseleyi bir tr uzlama olarak deerlendirmeleri, bizim anlaymza gre, ok yakmdan izledikleri Hz. Peygamberin, hayatmm bir safhasmda bulduklar ve kendilerince eksik olarak deerlendirdikleri bir noktadan yararlanmaktan ibaret tir. Yoksa, byle bir mesele kendileri ile ilgili olsayd, onun aklamasm bu sefer baka trl yaparlard. Mesele, Kureyin, dmanl temel alan, geinmeyi ve lfeti dlayan siyasetinin sonucudur.

26. Karanlkta Yldzlar;


Mesnevi, Alttnct Defter, 1595. beyit;

Goft Peygamber ke: "der bahr-i humum. Der dilalet dan tu Yranra ncum".
"Peygamber dedi ki, bil ki karanlkta yldzlar nasl yol gste rirse, dostlar da elemler, skntlar denizinde yle yol gsterirler" .^^^ "Dostlar" tabiri muhtemeldir ki. Peygamberimizin etrafmdaki Sahabe'yi anlatmaktadr/ gstermektedir. nk, Peygamberimizin, ayn mealde. Ashab tarif eden bir mbarek szleri daha vardr. Bu radaki cmleler daha aktr. Karanlklar deyimi teki hadiste yoktur. Burada ayrca skmtlar denizi tabiri gemektedir. teki hadiste ise; "hangisinin peine taklrsanz, doru yolu bulursunuz" blm bu- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 127

474

lunmaktadr.

Baz haberlerde, zellikle ii mene'li hadislerde ise.

Ashabm gkteki yldzlar gibidir yerine; "Ehl-i Beyt'im gkteki yl dzlar gibidir" tabiri gemektedir. Bu normal karlanmas gerekli bir durumdur. iada ve dier slm frkalarmda bylesi kendilerine me seleyi yontan izahlar ve inanlar vardr. Mesela, "size iki ey braktim, onlara uyarsanz, asla yolunuzu kaybetmezsiniz" hadisi iin de ia; "Kur'n ve Ehl-i Beyt'im" ikilisinden sz eder ve Snneti iin iine kartrmaz. Halbuki Snni kajmaklarda; "Kur'n, AUah'm kita b ve Snnetim' tarzmda bir ikili mevcuttur. Bu farklhk sadece bu noktada deildir. Mesela, slm be direk zerine kurulmutur hadisi gibi baz haberleri, bu insanlar; yedi veya dokuz says zerine kur makta ve kendi mezheplerinin prensiplerini de oraya eklemektedir ler. O vakit bakyoruz ki, sanki Peygamberimiz salmda, bu zatlarm inancm ve yoUarm benimsemi ve mmete onlar tavsiye etmi tir. Byle bir durum bulunmamaktadr. nl De'aim el- slm adl eserin ilk blmlerinde bu tr farkl haberleri grmek mmkndr. Buradan u sonu kmaktadr; taraftarlm her tr slm iin fay dadan ok zarar getirmitir.

27. Yoksullarn Duas; Mesnevi. Alttnct Defter, 1630. beyit;

Enderin ca ftab- enveri, Hidmet-i zerre koned on keri. ir iyn s piy-i h ser nihed. Bz iyn ca nezd-i tiyh per nihed. yn tora bver neyayed Mostafa, on zi miskiynan hemi cuyed do'a?. Ger bi guyi ez pey-i ta'lim bud, Ayn- techil ez e ru tefhim bud?.

475

"Burada parlak gne bile bir zerreye kulluk etanekte, kle gibi hizmetlerde bulunmaktadr. Aslan, burada ceylanm nne ba kor. Doan, burada il kuunun yanmda kanat rpar. Buna inanmyorsan neden Mustafa, yoksullardan dua ister dururdu ya?. Bu belletme iindi dersen; bilgisizlik, nasl olur da anlatma vesilesi kesilir?". Peygamberimizin bir snnetleri vard. Arapa olarak stinsar kelimesi ile ifade olunan bu snnet, toplumdaki fakir insanlar Al lah'a arzederek, onlarm yz suyu hrmetine Allah'tan baar dile mek ve nusrat niyaz etme halidir. Bu adet slm ncesi dnemde de grlmtr. nk, amcalar, Abdl- Muttalibin yetimi olarak ad landrlan Peygamberimizin elinden tutarak yamur duasna kar, onun yz suyu hrmetine Allah'tan yamur dilerlermi. Eb Talib'in bir iirinde; Ve Ebyazu ystesga'l- amamu bi vechihi, Simal'l- yetama smetun lil- eramili. Beytiyle Peygamberimiz anlatlmaktadr. "O, yle beyaz yzl bir gzeldir ki, onun yz suyu hrmetine Allah'tan yamur ienir. O, Yetimlerin barma ve dul hanmlarn smd melce'dir". Su'luk, fakir ve kimsesiz, yoksul, yardma muhta insan demektir. Cenah- Peygamber, Muhacirlerin fakirlerini ahr gtrr, belirli zamanlarda onlar araya koyarak Allah z'l- celalden yardm, zafer ve baar ni yaz buyururlard. Dolaysyla, bir toplumun fakirlerini, o toplumla rm, balarna gelebilecek musibetlere kar bir emniyet sbab olarak grme fikri mslman toplumlarda mevcuttur. Bunun iin, fakirleri ne bakmayan toplumlar, zellikle fakirleriyle ilgilenmeyen akrabalar, slm nazarmda iyi grlmemektedirler. Peygamberimizin bu srmeti, belki de Eski Nebilerin ve Rasl lerin bir snnetidir. nk, insan toplumlarmda, aresiz kiilerin kollanmas, yedirilip giydirilmesi nasl iyi bir hareket ve bir grev olarak yaplrsa, ayn tarzda, onlarm Allah kahnda yce deerlerinin olduuna inanlr. nsanlar, kendilerini gnahkar grrlerken, g- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 130

476

nahsz bildikleri bu insanlar arac klarak, onlarm Allah katndaki kredilerinden yararlanmak isterler. Bu adet devam etmesi ve uygu lanmas gereken gzel bir snnettir. Bu sayede insanlar hem kendi fakirlerinin hayat seviyelerini yceltip, ihtiyalarm grecekler ve hem de kendileri, Allah'a kretmeyi, fakirlerin haliyle hallenmeyi, tevazuu ve dnyanm faniliini reneceklerdir. Yetimi gzeten. Pey gamberimizle yanyana teki alemde yerini alacaktr. YoksuUarm ve yetimlerin ihtiyalarm gideren, onlara yardmc olan m'minler de, tpk gndzlerini orula, gecelerini sabaha kadar namazla geirmi insanlar olarak sevaba kavuacaklardr.

28. yi Dinleyen Gerek; Mesnevi, Alttnct defter, 1656. beyit baht;

Kale'n-Nebiyyu aleyhisselam; "nnallahe yulakkmu'l-hkmete ala lisanil- va'izin, bi kadi himemi'l- mustemi'in"; "Peygamber aleyhisselam; "phe yok Tanr, dinleyenlerin himmetince va'z edenlerin diline hikmet telkin eder" buyurdu" .^^^ Va'z ve nasihat da bir nevi retim ve eitim demektir. Allah adma ve hibir n fikir olmakszm yaplan bu almalarda, dinleyen lerin de ayn kalp temizlii iinde va'z ve nasihati almas gerekmek tedir. slm ibadet tarihinde va'zlarm ok nemli bir yeri bulunmak tadr. Kkeni Peygamberimizin zaman zaman yaptklar cami konumalarma dayanr. Va'zm slm toplumlarmda siyasete alet edil dii zamanlar da olmutur. Hatta, Hz. mer'in, va'z etmek isteyenle ri engelledii bu istismarlar iin rnek olarak gsterilmektedir. Bir Sahabiye Hz. mer; "herkes senin gibi olsa ya!" buyurup, arkas ge lecei iin, ona dahi va'za msaade etmemitir. stismar ynetimler tarafmdan da yaplabilir. Gnmzdeki, merkezi sistem ve bir bel dede tek vaiz uygulamalar bunun rneidir. Hatta, resn azla ko- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 132

477

nuan siyasal vizlarn byk bir blmn belde mftleri olu turmaktadr. Asimda va'z bir dini bilgilendirme ve bir ders olarak grp, be lirli kaynaklara dayanan, ilmi seviyesi ykseltilen bir alma olarak ele alp, kontiolden uzak tutmamak gerekmektedir. Kur'n- kerim yetlerini okumay beceremeyen, kendisini dinleyen hafz din grev lilerinin gltkleri vizlar yetitirdiimiz iin, yksek dini retim kurumu olarak Yksek slm Enstitleri ve lahiyat Faklteleri, ken dilerini toparlayabilirler. Ama yeti orijinalinden okuyamayacak ka dar hazrlkl(!) olan baz farkl kiileri de kurumlar baka grevlerde istihdam etmelidirler. Mslman toplumda yle bir an vardr; bir toplu ibadette, mesela bir cemaatla klman namazda, imam eer yanlmsa, demek ki cemaatmdan, bir takm. gnahkar kiiler vardr ki, onlarm o halleri, lider durumundaki bu zatm yanknasma sebep olmutur. Olay ger ekten byle deerlendirmek dorumudur bilmemekteyiz. Ama, bir cemaatin, kendisini byle sulayarak, daha derli toplu cemaate kat lm, kendisi adma gzel bir deerlendirmedir. Sa solu sulama yerine bu zat, kendi eksiklerini grecek ve onu gidermee alacaktir ki, bu hal muhta olduumuz bir tefekkr tarz ve davran biimidir.

29. H e r Varlk ift Yaratld; Mesnem, Altnc Defter. 1894. beyit;

Her kesi ra cooft kerde adl-i Hak, Piyl ra ba piyl o bakk ra cins-i bakk. Munis-i Ahmed be meclis r- yar, Munis-i Bu Ceehl; Utbe'v Z'l- himar. Kble-i Cibril o Cnha Sidrei, Kble-i akl- mfelfis od hayal. Kble-i zhid boved Yezdan ber, Kble-i motmi' boved hemyan- zerr.

478

"Tanr adaleti, herkesi eiyle ift etmitir; fili fille, sivrisinei sivrisinekle. Ahmed'e mecliste drt seilmi dost enis olur. Eb cehil'e de, Utbeyle, Z'l-himar. Cebrail'le canlarm kblesi Sidre'dir. Karnma kul olanlarm kblesi sofra" .^^^ Varlklarm ift ift yaratilm olmas, onlarm mspet ve menfi olarak iftletirilmesi anlammdadr. Yani bir yksee bir ukur ift olmaktadr. Bir iyiye bir kt. Bir baka ift yaratilma hadisesi daha vardr ki, ona da bu beyitlerde iaret vardr. Yani her ey kendi cin sinden olan bir zdd ile birlikte yarahimtr. Sz gelii, bir filin ms peti ile, bir sivrisinei menfisi gibi bir ift yaratma olmamaktadr. Filin ei yine fildir, sivrisinein ei de sivrisinek. Burada anlatilmak istenen, "eya zdlaryla daha belirgin hale gelir" dsturunun bir baka trl izahdr. nsanlar gnlk hayatta ve dier durumlarda fikir yrtp hkm verirken, bu noktalar unutmamaldrlar. Eer bu uygunluu nazar- itibara aknaz isek, o vakit anlama mmkn olamaz. te burada, herkese kendi akl miktarmca konuma dsturu da devreye girmektedir. Bir insan, ancak kendi ifti olan bir kiinin sohbetinden zevk alabilir. nsan insandr diyerek, birbirinden farkl yaratil ve kltre, irfana sahip insanlar bir araya koyarsanz, orada her iki tarafa da azab etmi olursunuz. retim ve eitimdeki farkl kabiliyet ve zekalarm bir derslie doldurulmas da aynen bu duruma benzer. Burada, stn zekal da, orta zekal da, nispeten az zekah olan da hep azab iindedir. renim dnemi olarak geirecekleri 15- 16 yllk hi dnem iinde, zorla bu gen insanlar, bir zeka ve grg dzeyinde bulutururlar ve lkede de hi gelime olamaz. Herkesin kulvar ayr olmad iin, hi kimse koamaz. Bir faklteden sz edildi. steyen drt yldan nce oray bitirir imi. Fakat, gariplik burada balamaktadr; drt yl sonra ancak diplomasm alabilecek ve kendisi ie girebilecektir. Erken bitirse bile, diplomay dierleriyle alabilecek.

"'-a.g.e.l51

479

30. S a h a b e Edebi; Mesnevi Alttnct Defter, 2067. beyit;

Ku reh-i Peygamber u Ashab- u? Ku nemaz u sobha vu adab- u ?!. "Nerede Peygamber ile Sahabesinin yolu?!, nerede namaz? ne rede tebih? nerede onlarm edepleri?" .^^^ Peygamberimiz konuurken. Sahabe "balarmda sanki ku var da, onu rktmemek iin kmldamadan sessizce duran bir kii gibi dinlerlerdi". Keennema ala rusihkn et- tayr" ifadesi, hicri ikinci asrda yaam hretli sufilerin meclislerine katlanlar i de ifade olunmaktadr. Peygamberimizin, abdest suyundan dklenleri teberrk iin kapan Sahabileri, bugn iki trl tenkide tabi tutmaktadr lar ilim mensuplar. Bir blmne gre bu haberler aslszdr, dierle rine gre, bu gerektir. Birincilere gre, byle bir durumda Peygam berimiz derhal mdahale ederek, onlar uyarmaldr. nk Pey gamberimiz "kuldur, insandr" dolaysyla, onun artklaryla teberrk czi dedir. Fakat Sahabe'nin, saygl ve edepli halleri, Tabiun neslinde de devam etmi, ondan sonra o arbahlk, ilim mensuplar ve salih kiiler yoluyla mmete intikal etmitir. Dnyanm neresinde olurlarsa olsunlar, slm toplumlar iinde, bu edebi ve grgy srdren in sanlar vardr. Sz gelii, bir alimin ders halkasmda veya bir vaizin sohbet meclisinde, her trden insanlar bulunabiUr. Bunlar iinde, o kimseye ok yakm olanlar da olur. Gerek bunlar ve gerekse daha uzakta kalanlar arasmda olsun, son derece kibar, efendi ve Sahabi adabm temsil eden bir kk zmre bulunur. Dier insanlar, bu alimle veya mrit ile bildikleri slupta konuurlarken, o kiiler izgi yi koruduklar gibi, bu tr konumalardan da gnlleri incinmi ola rak zlrler. Fakat gittike toplumlar, bu edebi terketmee ve mese leye bir baka trl bakmaa balamlardr. "Hr tenkid/ intikad"
- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 165

480

ad altmda, bazan sluplar da kabalamakta ve Allah'a ve Peygambe re olan saygh ifadeler yok olmaktadr. Sz gelii son altm yda bir kanaat yaygm hale geknitir. O da udur, siz eer bilimsel bir eser yazmsanz orada, Hz.Aleyhisselam, radyallahu anh, muhterem gibi tekrim szckleri kuUanamazsmz. Eer bunlar kuUamr ve edepli bir ifade ve slupla eserinizi srdrrseniz, sizin kitabmz hakkmda hkm hemen yaptrlr; "vlgarize bilgilerle dolu, va'z slubunda kaleme aimm eser". Bu hkm verenlerin, bereket slmi ilimlerle gerek anlamda pek de ilgeri, genilik ve derinlikleri bulunmamak tadr. Gerek udur; insanm belirU bir mr vardr. Bu mr iinde, yazp izdiklerinde de, gnlnn istedii gibi bir slup kullanp, saygsm gsterebilmelidir. Eseri deerlendirecek olanlar da, kendi grevlerini drst olarak yapmaldrlar. Bu arada, tekrim cmleleri kullanmadan eser yazanlar da olabilir. Bunlarm tercihleri de kendi bilecekleri bir itir. Zaten samimi bir mslman, her zaman yk ve azab ekmee alkm kiidir. Bu slup farkllklarm da sineye eke cektir.

31. T a n n Diliyle Konuur; Mesnevi, Altnc Defter, 2244. heyit;

"Ma rameyte iz rameyte" b vey est, Hemonin; "Kalallah.." ez samte bi cest. "Sen atmadm attm vakit, o at" yeti Peygamberin varh ol madan inmitir. Peygamber de kendi varlmdan gemi, susmu. Tanr diliyle sylemee koyulmutur da ondan sonra; "Allah dedi" demiti" .329 Hz. Peygamber efendimizin, beeri varlklarm, Allah'ta fni klmalar sonucu, ortada sadece Hakkm mevcut olarak kaldm do laysyla da, bir takm fiillerin, zahirde kendilerinden sudur ettii
- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 178

481

halde gerekte, Hakkm o fiillerin sahibi olduunu anlatan ve benzer leri oka gemi olan bir beyit. Sufiyye, bu ayet-i celileyi bu tr me seleleri anlarken ska kullanrlar. Ayetin ini sebebi. Peygamberi mizin Kurey'in gzleri grmesin diye yerden alp onlara doru frlat bir avu toprak olaydr. Asimda onu Allah at ve tesirini de o halketti, yoksa insan olarak onu sen atsaydm, o kadar etkili olmazd denmek istenmektedir. insanm, merhale merhale; nce mrebbisinde, sonra Peygambe rimizin kiiliinde, sonra da AUah'm zatmda kendisini yok olarak grp, onlarm ahlakm benimsemesi olay, tamamen eitim ve terbi ye olay olarak ilenir. Bu hedef, mride, ahlakm dzeltme ve iyi insan olma konusunda, blnerek hazm istenen ayr lokma olarak grlmelidir. Burada, insanm, beerilikten syrlmas gibi, bir yanl anlamaya gidilmeden, Allah' ve Rasln iyi tanma olarak mesele grlmelidir. Kul yine kuldur, am slkunu itmam eden bir kulda, Allah hkmrandr. Bu bakmdan, zahiri ifadeleri, eriata uymayan ifadeler gibi grlse de, bunlar iradm merhaleleri olarak grmek daha yanlsz bir durum olmaktadr.

32. Y a D k e n Gzler; Mesnevi, Alttnct Defter, 2335. beyit;

Der nedrem hem to drayiym kon! Reenc diydem, rahat efzayiim kon! Hem der b- diyde oryan biystem, Ber der-i to on ke diyde niystem. b- diyde, bende-i bi diyde ra, Sebzei bah b nebati iyn era! V e r nemanem b- bem dih zi ayn. Hem o Ayneyn-i Nebi Hettaleteyn!. o ab- diyde cost ez cd-i hak, B onan ikbal o iclal o sebak. 482

"Hibir eyim yok. O haldeyim ite. Bana ltfet. Zahmetler ek tim, rahatlatr beni, rahatm artr benim. Gz yalarma garkoldum, ryan bir halde durmadaym. Senin kapm grecek g yok bende. Gzsz kuluna rahm et de gz yalar, u yazda bir yeillik, bir ot bitirsin. Gz yam kalmazsa, pmardan gz ya ihsan et. Peygambe rin ya dkc gzleri gibi hani. O be bunca devletiyle, bunca ulu luuyla, bunca ileri oluuyla beraber Tanr kereminden gz ya is tedi" .33" Gz ya ve bedeni, ruhu giydirecek elbise, ekilen zahmetlere kar ilahi teselli, ite btn bunlar kulun muhtalmm simgeleridir. ekilen maddi ve manevi zahmet ve meakkatlerden ksan kurtara cak Allah'm lutfudur. nsan o rahatlatr. Allah'm kapsm gsterecek g yine ondan gelecektir. Maddi manevi uryanlmz giderecek yine odur. Alayabilme, isteyebilme gcn o verecei gibi, kapma doru ynelmemizi de yine o salayacakta. Peygamberimizin bile yce sfatlarma ramen, Allah'tan iyi alayabilen iki gz diledii an latlmaktadr. slm tasavvufunda "Alayanlar; el- bekkn" hareketi Men suplar isimli bir grup vardr. Bu kiilere gre, Allah'a hzn ve ke derle gidilebilir. Ne'e ve sevin insana yaramaz. Bu yolu iyi niyet lerle tatanlara kar, ilmin ls udur; slm dini, alamay da, eer zamanmda ve ll yaplrsa ho grebilir. Ama, bunu bir yaay biimi haline sokmak da uygun bir hareket olmasa gerektir. nk, Peygamberimizin yaay tarzlar bize rnek olduuna gre, onun, tebessm ile de olsa gldklerini bilmekteyiz. Dolaysyla glebilen bir peygamberin, zaman zaman da alayabilmek iin Allah'tan "yi alayabilen iki gz; Aynenyn-i Hettaleteyn" dilemesi ma'kuldur. Bir ok noktada arzettiimiz gibi, btn bu ameller ve eylemler, hep in sanm ikmali ve Allah'a yakan bir kul olmas hedefine ynelikto. Yoksa Allah zl-Celal, kulunun iniltisini niin istesin. "Ben onun yalvarmasmdan holanyorum" diyorsa, bilelim ki o, kuUarma ikramm daha ok yapmak iin holanmaktadr. Baka bir sebebi yoktar. Yani, kullarn niyazmdan ve yalvarmasmdan holanan, sadist bir Allah grnts sezmek ve vermpk yanl bir durumdur.

" - Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 185

483

33. Yalya Hrmet;


Mesnevi, Altnc Defter, 2460. beyit;

Ke Ekbir ra mokaddem daten, Amedest ez Mostafa ender Sonen. Gere Piyran ra der iyn dovr-i lim. Der do mevzi' piy mi drend am; Ya der un luti ke un szan boved. Ya ber un pol k'ez halel viran boved.
"Yallara hrmet Mustafa'nm snnetlerindendir. nk, aa lk kiilerin hkmettii bu devirdeyse halk, yallar iki yerde ne geirirler; ya ate gibi scak yemee buyur derler, yahut bakmszlk tan yklacak dereceye gelen kprde ileri srerler" .'^ Peygamberimizin, Eb Kuhafe olarak anlan, Hazret-i Eb Bekin yal pederinin meclise gelmesi zerine ayaa kalkarak ihti yara hrmet ettiini bilmekteyiz. Hatta rivayete gre, salar tama men aarm olan bu zatm salarma uygun bir renk verilmesini de istemilerdir. Peygamberimiz ihtiyarlara ve bir airetin byne hrmet edilmesini ok sever ve cemaatinden isterdi. nk, onun deerlendirmelerine gre, ihtiyarlar, Allah'a kullukta genlerden ok daha ileri durumdaki varlklardr. Bir toplulukta gelen zat iin; "ekrimu seyyidekum"; bynze ikramda bulunun diyerek ayaa kalkmlardr. Bu tr hareketlerdeki beklenen terbiye, kdemi esas alarak, Allah katandaki eskilik ve yalla, dolaysyla Allah'a yakmla ve hizmete hrmettir. nsanlarda u dnce hakimdir; bu yal zat, bizden daha tecrbeli, topluma bizden daha ok faydal olmu bir kiidir. kinci bir hrmet vesilesi de, o zatm artk bedence zayflamas ve yardma saygya layk bir hale gelmesidir. Mevlna'nm verdii iki rnek, gnmz insanma anlatlmas zor olan bir husustur. Rmi'nin gnnde olan, byn yemee ilk kak atan kii olmas fikri gnmzde de geerlidir. Mslman A- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 194

484

rap toplumlarmm adeti, ev sahibinin yemee nce balamas eklin dedir. Bu hareketiyle ev sahibi, misafirlerine bir "gven arzeder". Yemeimi rahata yiyebilirsiniz. Bunun iinde, sizin hayatmza kas tedecek hibir ey yoktur anlammdaki bu gven veri, bizim toplu mumuzda, sofrada olan en yal kiiye nce balama hakk verme eklinde belirlenmi ve srdrlmektedir. Eer bu sofrada ilim ada m varsa, o zat yalya tercih edilir, yemee ilk kak uzatan o olur. Tabii bu durumlar, ortak sofradan yenen yemeklerdedir. Herkese ayr tabaklarm verildii durumlarda, byle bir durum sz konusu olmamaktadr. Yyklacak kprye byn buyur edilmesi de dik kat ekicidir. Ama bizim toplumumuzda, byle bir durum belki de baz ailelere ve kiilere hastr. Sz gelii, byk bir miras brakacak yal, byle bir kprye srlebilir. Yoksa, parasz bir yaimm lp lmemesi evlatlarm ve evreyi pek ilgilendirmez. 1940- 40 yUarma ait bir uygulama da, iln mensuplarnm bir ilke nasl zorlandm gstermesi bakmmdan nemlidir. Bu tarihlerde evlere sabun, kilo larca almr ve bir kede bunlar kurumaa terkedilir. nk, slak sabunun kullanl pahaldr. Gnmzde, slak sabun slak olarak satlmakta ve hemen tketime konulmaktadr. O vakitler, "tketim ekonomisi yerine, israftan kamma ekonomisi" uygulanrd evleri mizde. El ykama ilemi de, tamabilen leenler, ibrikler ve onlar kullandran genler araclyla hizmet grrd. Tek tek kiilerin nne leen gtrlr veya evu Mabeyn ad verilen sofasma bu leen konur, orada su dken genle sohbet ederek, teekkrle o taltif ediler el ykanrd. Gen de bundan ok memnun kalrd. nk, ba ba veya dedesinin dostlarmm konumalarm, kendisine ynelik iltifatlarm duyard. te burada, ilk el ykayan kii, sofradaki alim/ imam veya hatip efendi olurdu. Tabii, ona verilen sabun da hi kulla nlmam, kuru bir sabim ve hi kullanlmam tertemiz bir Pekir. Konyada, aslen GonguUu olan bir mderris, bu iten bkm olacak ki, bir el ykama esnasmda, etrafmdaki misafarler duyaca ekde; "krk yldr, Konya'llarm bu kuru sabunlarmdan kpk kartmaa akrz efendim" buyurmulardr. Gerekten iyi kurumu bir sabu nun, kpk vermesi hayli evkip evirmeyi gerektirirdi. Eer bir de 485

scak su yoksa, hoca efendinin ii daha zor olurdu. Gnmzde, ne o terbiye kalm, ne ibrik, ne leen, ne de kurutulmu sabun. Glle gibi slak ve ayn zamanda, souk su sabunu, hatta likit tertemiz sabun, insanlarm hizmetinde. krn eda edebiliyormuyuz acaba?. Bile meyiz. Bugnk toplumlarda- belki de corafyadan corafyaya dei en; ihtiyar ne srme - iyi veya kt niyetli- abalar nelerdir aca ba?.

34. M s l m a n m Ryas; Mesnevi, Alttnct Defter, 2486. beyit;

Pes Moselman gooft; "iy Yaran- men!, P i y e m m e d Mostafa Soltan-men, Pes mera goft; "un yeki ber Tur taht, B Kelim-i Hak u nerd-i ak baaht, V'an dier ra si-i sahib- kran, Boord ber evc-i eharom asman. Hiyz iy pes- mande-i diyde- zarar. Bari un halvaa vo yahni ra bihar!". "Mslman bunun zerine dedi ki; dostlar, sultanm Mustafa zuhur etti; "Onlarm birisi Tur'a gitti. Tanr Kelim'ine arkada oldu, ak tavlas oynamaa giriti. brn de sahipkran sa ald. Dr dnc kat ge kard. Kalk a arda kahn, zarar grm adam! Bari o helvay ve yahniyi sen ye" dedi.^^^

- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 196, 197

486

35. H e l v a y Yedi; Mesnevi, Alttnct Defter, 2497. beyit,

"Men zi Fahr-i Enbiya ser on kesem? Horde em halva vo iyn dem ser- hoem!. "E... artak ben nasl olur da. Peygamberlerin nd Pey gamberimin emrinden dar kabilirim?. Helvay yedim tabii, imdi de sarhoum ite!" dedi".3^3 36. S a d a k a Belay Defeder; Mesnevi, Alttnct Defter, 2589. heyit,

re-i def-i bela nebved sitem. re ihsan bed o afv o kerem! Gooft; "es- Sadkah meraddun lil- bela! Davi merzake bi sadkah ya f eta!". Sadka nebved sohten-i dervira, Kr kerden, em-i hilm- endi ra!. "Belay defetmenin resi sitem/ ve zulm etmek deildir. Buna re ihsandr, aftar, keremdir. Peygamber; "sadaka, belay defeder" dedi. Ey yiit, hastalm sadakayla tedavi et!. Sadaka, yoksulu yak mak, hilim gzleyen gz kr etmek deildir" .334 Bela sznn ok anlam vardr. Burada anlaknak istenen, in san basma gelebilecek her tr musibeti ve skmtiy kaplar. Bunlarm defi veya daha henz kiinin basma gelmeden o musibetin ondan uzaklatirilmas, elbette bir takm beeri almalar gerekli klabilir, insanlar, istiare yoluyla birbirleriyle yardmlama iinde yaadklar srece, belalarm bir blm zaten ortadan kalkacaktr. Beklenmeyen

- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 196,197 - Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 205

487

ve kullarn defedemedikleri belalar iin de, bu beyitlerde tavsiye edi len, Hz. Peygamberin yolu ve snneti de denenmesi gereken bir uy gulamadr. slm dini, hastalk tedavisine nem verir. Ama bu teda viyi, sadaka ile de destekler. Burada da yle bir durum sz konusu dur. nsan, hem gerekli tedbirlere bavurmal ve hem de, ihsan ve infak yoluyla bu ilere are bulma yolunu srdrmelidir. Biziin terkettiimiz ve meseleyi sadece aklla zme yoluna gittiimiz nemli yanllarmzdan birisi budur. Paras olan sadaka verebilir dncesi yanltr. nsanm, dier bir insana yapaca en kk yardm; hatta gler yz ve birka tath sz, nemli bir sadaka ve nemli bir ihsandr. Bu itibarla, kimse ben sadakaya muktedir deilim diyemez.

37. Peygamber Akl;


Mesnevi, Alttnct Defter, 2615. beyit;

Gayret-i Hak perdei engihteest, Sofli o ulvi behem mihteest. Gooft; "Siyru!" mi taleb ender cihan. Baht o ruzi ra hemi kon imtihan. Der mecalis mi taleb ender ukul, Anonan akli ke bod ender Rasl. Z'an ke miras ez Rasul nest o bes, Ke bibiyned gaaybha ez piy o pes. Der basarha mi taleb hem un basar, Ke netabed erh-i un iyn mohtasar. Behr-i iyn kerdest men' un b- kuh. Ez terahhob v'ez oden halvet be kh. T ne gerded foovt iyn nov' iltika, K'an nazar bahteest o iksir-i baka.

488

"Tanr gayreti, ortaya bir perde salmtr. Aalk ve ycelik lemine mensup olanlar birbirine karrm, karmhr. "Yryn, alemi gezin!" demitir. Sen de, gez dola da bahtm, rzkm smaya dur. Meclislerde, Peygamberde bulunan akl gibi bir akl ara. nk Peygamberden miras kalan ancak odur. Bu akl, gayplar nden de grr arttan da. Bu ksa kesilen kitapta, anlatilmasma imkan bulun mayan gz de, gzler arasmda ara. te o azametli Peygamber, ra hiplii, dalara ekilip yalnzca ibadet etmeyi bunun iin menetmi tir. nsanlar birbirleriyle bulusunlar diye bmu kaldrmtir. nk, byle bir gze sahip adamm bak bahttr, ebedilik iksiridir" .^^s Peygamberler, zellikle de bizim Peygamberimiz efendimiz, yksek bir akla ve yce bir ruh dzeyine maliktir. slm akaidinde/ inan bilgileri arasmda. Peygamberleri akll olarak tanmak ok nemlidir. "Fetanet" kelimesi bu aklll bize anlatan bir sfattr. Fatin kelimesi, kil kelimesi gibi deil, daha nemli bir anlam genililiine maliktir. Fatin bir Peygamber, gnn bildii gibi, derin ve ileri g r ve ruh dnyas sayesinde, kendisine vahyin yardm sonucu gelecee dair de gzel dnce ve tedbirleri olur. Bu bakmdan Pey gamber akl, baka aklla llp kyas edilemez. Peygamberimizin bize rettii nemli birka ilkeden birisi; ileri grl olacak ekilde kendimizi haz:rlamak ve Allah'tan byle di leklerde bulunmak ve o yolda olmaktir. kinci mesele, bilginin sosyal evrede olumas bilindii iin, insanm yalnz yaamamas gerek mektedir. Toplum iindeki insanm kemale ermesi daha kolay olacak tir. Nihayet insana, salk, bilgi ve grg baheden seyahat. nsanm kendi lkesinde kalmas, gezmemesi durgunluu dourmaktadr. mam afi'i Muhammed b. dris hazretleri bir iirinde, gezip grg sn artirmayan durgun suya benzetir ve "gez dola, memlekette terkettiin dostlar yerine, yeni yeni arkadalar ahbablar edinecek sin..." demektedir. slm'm ngrd insan tipi; her ynden sosyal, akll, ileri g rl ve her an yeni bilgilere susam/ tene kii olmak zorundadr. Byle bir insan ancak. Dnya insanma slm' temsil grevini hakky la yerine getirebilecektir.

- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 206

489

38. B e n yi K o k u A l n m ; Mesnevi, Alttnct Defter, 2825. beyit;

Gooft yek hsyyetem der b5Tiiyest, Kr-i men der hakha b biyni est, Sirr-i "en- Nasu me'adin..." dd deest, Ke Rasl unra pey-i eh gofte est. Men zi hk-i ten bi danem k'ender n, eend nakdest o e dred zi kn. "Baka biri dedi ki: benim marifetim burnumda. im, toprakla r koklamaktir. "nsanlar madenlere benzerler" srrma ermiim. Pey gamber, onu ne iin sylemiti?. Ben topram bedeninde ne kadar para var, ne madeni gizU anlarm" .^^e Sultan Mahmut Gazneli, bir gece lkesinin asayiini denetlemek zere, kyafetini deitirerek sokaa kar ve insanlar dinlemee balar. Her kafadan bir laf. Derken, kendisini birka hrszm arasmda buluverir. Onlarm her biri kendi zelliklerini sayp dkerler. Sultan Mahmud'a da sorulur; senin marifetin nedir?. O da; "ben enemi sa kalm oynatanca, bazan bir kiinin hayat elinden gider veya bala nr" der. Gecenin bir saatinde, herkes bir ie baladklar srada zel liklerine uygun olarak alr ve bir byk mekana duvardan dalarlarlar. Gerekten altm peinde olan bu hrsz grubu altm da bulmu tur. Fakat, yine marifetlerini ortaya koyarak ev, sultanm saray ol duu yargsma varrlar. Nihayet yakalanrlar, sra Sultan Mahmut Gaznevi'nin marifetini gsterme srasdr. Hrszlar, ii sultanla bir likte kotardklarm anlarlar ve ona balarlar yalvarmaa; "ne olur, u mbarek sakalm oynat da lmden kurtulalm", btn marifetleri mizi sergiledik, sra sende ey ulu ah!" yollu niyazlarda bulunurlar. O da sultanlm gereini yapar. te burada bir iki hrsz, kendi zel liklerini sayp dkmektedir. te iyi kokular tanyan ve olduka da kltrl olan hrsz kendisini aadaki beyitlerde yle anlatir;
"* - Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 223

490

39. Y u s u f ' u n K o k u s u ; Mesnevi, Alttrct Defter, 2830. beyit;

B konem dnem zi her piyraheni. Ger boved Yusuf vo ger Ahirmeni. Hem o Ahmed ke bered by ez Yemen. Gooft yek nek hasiyet der pene em, Ke kemendi efkenem tl-i alem. Hem o Ahmed ke kemend endaaht can. T kemende bord suy-i smaan. Gooft Hakke' iy kemend- endaz-i Beyt! Un zemen dan: "ma rameyte iz rameyt". "Her gmlei koklar, iinde Yusuf mu var. eytan m anlarm. Ahmet gibi hani. O da Yemen'den koku alrd ya. Benim de burnum, o nasibe erimitir ite. Bir bakas da, benim hnerim de dedi, elim dedir. Da tepesine kadar kement atarm. Ahmet gibi... Onun can da bir kement att, kemendi onu ta ge ulatrd. Tanr dedi ki: " Ey gkyzndeki Beyt-i Ma'mura kement atan, o a benden bil!" attm vakit sen atmadm, ben attm!".^^^ Dorusu burun nemli bir deerimizdir. Bumu koku alabilen insan olmak da AUah'm zel bir lutfudur. evreyi koklayabmek, durumlar anlayabilmek, kiiye Allah vergisi huylardandr. nsanlar da eer bu zeUikler varsa, onlar dier insanlardan farkldrlar. Ken'an lkesinden ok uzaklardaki evladmm kokusunu alan baba. Yemen lkesinden iman kokusu ve slm gelecei sezen peygamber, farkl yaraltaki akll insanlardr. Gerekten Yemen, efendimizin gnlerinden iki yz yl gemeden, slm' en gzel temsil eden bir ilim ve medeniyet merkezi olmutur. Bugnk derbeder haline ba kp, onun gemiine ve geleceine olumsuz hkmlerle yaklamak bizce yanh olur. Dnya Arap ve branlmm merkezi ve ticaretin
- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 222, 223

491

mektebi saylan bu diyar, yine de her trl gelimeye ak, karakterli insanlar yetitirebilecek kabiliyettedir. Marur bir Yemenli, kle ruh lu olmadm, bakalarma peyk olarak/ uydu ve uyuntu-olarak yaayamayacam ilk grte muhatabma anlatr. nsan, ksa bir konu mada onun bu sfatlara sahip olduu hkmne varr.

40. Arif Kiilerin Gz; Mesnevi, Alttnct Defter, 2860. beyit;

em-i arif dn eman- her do kevn, Ke bed yabiyd her behram avn. Z'an Mohammed fi'-i her dg bud, Ke zi coz Hak em-i ; "Ma za" bud. Der eb-i donya ke mahcobest iyd, Nzr-i Hak bd o z'u bude omid. "Bil ki arifin gz, iki lemde de insana aman verir. Herkes, onunla yardma nail olur. "Gz Tanr'dan baka bir eye kaymad" da onun iin Muhammed, her derdin efaatisi oldu. Dnya gecesin de, Gne perde ardmdayken o Tanr'y gryordu. midi ondan d" .338 Ariflerin gz ve bak, bunun kayna olan Efendimiz'in yk sek nazarlar, Mi'ractaki durumu anlatan yet-i celile ve Allah Rasl'nn leme efaati oluu, yce grlerinin Hak enri ve kud retiyle, perdeler tesinden ilahi didar grmesi ve mmetine hediye ler getirmesi slm ananesinin ok tand meselelerdir. Gzn baka bir eye (sivya) bakmamas. Hakk gzetmesi slm kulluk ahlakm da ilenen en nemli meseledir. Mi'racta Nebiyy-i Ekrem'in ruh ve mana gzleri, siv'ya kaymam, emre itaatsizlik de etmemitir. So nuta Allah'm cemline O'na uygun artta veya artsz niliyyet ol mutur. Kul olarak m'minlerin Efendimizin efaat zelliine inan- Veled elebi zbudaic, Tercme, VI, 223, 225

492

mas ve onu beklemesi normaldir. "Gneler perde alnda iken Mu hammed Mustafa Hak'k mahede ediyordu demek" normal insa nm anlamakta glk ekecei bir husustur. Ama bir m'minin "Al lah'm nuru ile baktm ve firasetli olmas gerektiini" birlikte d nrsek, o zaman mesele bizim iin de kk bir aydmlk ile kendisini bize de gsterecektir, AUa' a'lem.

41. H a m d V e Cmertlik Cennet Daldr; Mesnevi, Alttnct Defter, 2982. beyit;

Ne Nebi fermud; "cuud o mahmideh, ah- Cennet dan b e Donya mede". "Peygamber; "hamd ve cmertlik, dnyaya uzanm Cennet
dallardr" demedimi?.335

Hamd, kr ve cmertlik, kulda ahlak gzellikleri yaratan, onun huylarm Hak'km esma ve sfatma benzeten gzel hasletlerdir. Kur'anm ahitliiyle renmekteyiz ki kr nimetin ziyadelemesini dourur. kretmezsek, nimete kfran hasl olur, o da nimetin azalmasma ve yokluma sebeptir. nsan vermekle, intakla Cennet'e layk bir amel ilediini daha Dnya'da iken fark eder. inde bir haz ve sevin duyar, hi ie yaradn grp sevinir. "Cennet'ten uzanm bir dal" benzetmesi ne kadar manidardr, biz kullar iin byk bir ltuftur. Cermetin, Cehennemin varlma, u anda bulunduuna dair insanlar deiik dedikodularla megul iken, bir takm cmert Ms lmanlarm byle bir dal ile taltifi, dorusu imrenilecek bir durum dur.

- Veled elebi; Tercme, VI, 236

493

42. Kulumun Kalbine Sdm;


Mesnevi, Alttnct Defter, 3070. beyit;

Nr-i an hayran- iyn nur mede, on sitre z'iyn Duha fni ode. Z'iyn hikyet keerd un Hatm-i Rusl, Ez Melik-i La yezl o Lem yezul. Ke; "Ne goncidem der Eflak o hala. Der Ukl o der Nufs-i ba ula. Der dil-i Mo'min bi goncidem o zayf, Bi zi on o bi ekne bi zi keyf. T be dellalii un dil fovk o taht, Ybed ez men pdiahiha vo baht.
"Arm ve gklerin nuru, bu nura kar arp kalr, kuluk amdaki yldz gibi yok olur gider. Peygamberlerin sonuncusu, bunu hibir an zevali olmayan padiahlarmdan nakletmitir. Tanr demitir ki; "ben gklere, bolua, yce akllara nefislere smadm da, konuk gibi vardm, m'minin gnlnde keyfiyetsiz, mhiyeti anlalmaz bir ekilde yurt tuttum, oraya konuk oldum. Bu gnl vastasyla, yce lerde bulunanlar da benden padiahlklar, baht ve devletler bulurlar, aada bulunanlar da" .3* Allah'm kulun kalbine smas gibi, yetersiz kelimelerle anlat maa abalanan bu konu, mananm, ksr harf, kelime ve sz kalbma dklmesinden ibarettir. Dorusu byle kifayetsiz bir aklama da M'minler i ilgi konusu olmamaldr. nk bizler, Allah'm eser lerini incelemek ve onlardan ibretler karmakla emrolunduk. Onun zatini ve mhiyetini dnmemiz yasakland. Sebebi de udur: bizim sahip olduumuz tehizat, Allah telay kavrayacak llerde takatli ve engin, geni deildir. "Ma vesi'ani ard ve l sema ve lakin vesi' ani kalb abdi el-Mmin" haberi iin de deiik szler sylenmitir. Aslsz gren alimler olduu gibi, bu fikri Kur'an ve sahih Snnet mda gzelce yorumlayan ve okuyucuya anlatanlar da vardr.
- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 243

494

43. P e y g a m b e r l i k ve obanlk: Her nebi ve rasln genlik ve ocukluk yllarnda davar gtt anlalr. Bu ii yapmalar bir tr, sry idare etme ve onlara sa hiplenme, babalk etme olarak tavsif edilir. mmetine obanlk ede cek bir peygamberin, bu ite pimesi iin, ilahi irade onlar bir md det oban olarak istihdam etmitir. "Hepiniz obansmz, srnzden sorumlusunuz.." hadis-i erifi de bize bu noktay anlatir. mmet fert leri de, kendilerine emanet olarak verilen kiilerin oban ve mrebbisi olmaktadr. Bu obanlk aile reisliinden balar, toplum idarecili ine kadar ykselir. Mesnevi, Alttnct Defter, 3289. beyit;

Mostafa fermud hod ki her nebi, Kerd opaniy berna ya sabi. Bi obani kerden o un imtihan, Hak nedade piyvyi-i cihan. "Mustafa buyurmutur ki: her nebi, genliinde, yahut ocuklu unda mutlaka obanlk etmitir". Peygamberimizin hadislerinde de, ocukluk ve genlik demlerinde, Kurey'in koyunlarm gttn ifade etmesi bilinmektedir. Mevlnanm belirttiine gre: "obanlk etmeden, o smav baar ile geirmeden Tanr, O'na alem babuluunu vermemitir" .34' R'i ve ri'yet kelimelerini "oban ve obanlk" olarak akla mak mmkn olduu gibi, "grp gzeten, grp gzetmek" olarak izah da mmkndr. Meseleyi sadece "gdc ve gdlecek varlk lar" eklinde ale alp, bundan bir takm alimleri sulama ve yeni yeni fikirler retmek iin bundan medet umma yolu da tutulmamaldr. Peygamberlerin bu zellikler, rahmet ve merhametleriyle byk kit lelere sahiplenip, onlar kazasz olarak Allah'a gtrmeleri eklinde anlamaldr. Raiyeyi sr olarak grmek yerine, "ikmal edilmek, g- Veled elebi, Tercme, VI, 260

495

zel sfatlar kazandrlmak iin Peygamberlere verilen emanet" olarak grmek de mmkndr.

44. irkini irkin, H a k k H a k olarak Gster; Mesnevi, Alttnct Defter, 3513. beyit;

Z'iyn sebep der hast ez Hak Mostafa, Zit ra hem zit o Hak ra Hak- noma. T be hir on bigerdani varak. Ez peimani ne oftem der kalak. Mekr-i Hak ser-eme-i iyn mekrhaast, Kalb beyn-i sba'aym Kibriyaast. Un ke szed der dilet mekr o kyas. tei daned zeden ender pels. "Mustafa, Tanr'dan; "irkini irkin. Hakk Hak olarak gster mesini" diledi. in sonunda, yapra dndrdn zaman piman lktan ztraba dmeyeyim" dedi... Tanr hilesi, bu hilelerin kayna dr. "Kalp, ulu Tann'nm iki parma arasmdadr". Gnlne hile ve ren Tanr, hrkan atee vermeyi de bilir" .^^ Hakkm Hak olarak bilinmesi ve Btlm da Btl olarak bilinip sezilmesi yine Allah'm yardmyla olacaktr. nk insanm yanlmas mmkndr. Hakk Hak olarak bilirken, Allah Tela kalbimize ma nevi parmam takarak, bizi doru yoldan aymr m? Byle bir durum olmaz. nk Allah kullar iin daima iyi ve doru olan ister ve ya ratr. Her iki durumda da kulun iradesi iin iine girer.

- Veled elebi, Tercme, VI, 278

496

4 5 . V e r d i i m i Geri A l m a m ; Mesnevi, Alttnct Defter, 3548. beyit:

Z'an e dadem bz nestanem nekir, Sy-i pistan baz nyed hiy iyr? Gete baed hem o seg gay' ra ekul, Msteridd-i nihle ber kavl-i rasl. "Ben verdiimden bir habbe bile geri almam. Memeden kan st, bir daha gerisin geriye memeye girmez. Verdiini geri alan. Pey gamberin szne gre, kpek gibi kusmuunu yemi olur".^*^ "Verdiini geri alan, yapt iyilikten vaz geen kiiyi" Peygam berimiz ok kt tavsif etmitir. Mslman yapaca infak, iyilii nceden lp, takad kadar yapmaldr. nk, iyilik yaplan kii ve kurumlar zerinde sonradan caymanm iyi bir etkisi olmamakta, on lar ok zmektedir.

46. C m e r t l i k Kazantr; Mesnevi, Alttnct Defter, 572. beyit;

T bgofte Mostafa h- necah. Es- Semahu ya uli'n- na'ma rabah! "Bunun iindir ki o kurtulu padiah Mustafa, "ey nimet sahipleri, cmertk kazantr, krdr" demitir.^^

- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 281 - A.g.e, VI, 283

497

47. Aldan lkesi; Mesnevi, Alttnct Defter, 3596. beytin haitt;

et- Tecafi an Dari'l-urur; Beyan- istimdd- Arif ez sereme-i hayat- ebedi, ve

mostani oden-i ez istimdd- o ictizab ez emehy-i bha-i bi, vefa ki alametu zalik "et-Tecfi an dari'l-urur": "Arif, ebedi hayat kaynamdan yardm diler, vefasz sularm

emelerinden bir ey dilemez, onlara yz tutmaz ve aldr bile etmez. Bunun nianesi de; "u gurur, u aldanma yurdu olan dnya dan ekinmektir". Kim bu fani kaynaklara dayanr, gvenirse, ebedi kayna, adam akll arayamaz" .^^^ slm kaynaklarmda, hibeden dnme ve cayma konusunda ge en bir habere gre Peygamberimiz, bu huyn tasvip etmemektedir. nceden iyice dnp, tamp karar veren mslman, bir mazeret olmadka hibesinden caymamaldr.

48. S a d a k a y l a M a l Azalmaz; Mesnevi, Alttnct Defter, 3572. beyit:

Ta bugofte Mostafa ah- necah, "es-semahu ya li'n-na'ma ribah. Ma nakas malun mine's-sadkat-i kat, nnema'l-hayratu ni'me'l-murtabat. "Bunun iindir ki, o kurtulu padiah Mustafa: ey ni'met sa hipleri (ey zenginler), cmertlik kazanr, krdr" demitir. "Mal sadakayla (harcamakla, hayra vermekle) kat'iyyen azalmaz. Hayr- Veled elebi zbudak, Tercme, V, 285

498

larda bulunmak, mal zayi etmez. Aksine kaybolmaktan kurtarr". Mevlna'nm ifadesine gre altm, zeka verildike coar, fazlalar. Yukarda da zaman zaman infak ve hayrlarm, mal artrd fikri ilenmi, insanlar infaka ve tasadduka sevkedilmitir. Kur'n- kerim Tebzir denilen savruk para ve mal harcama yo lunu yerer ve cmertlii savunur, insanlara onu tavsiye eder. Belirtil diine gre, insanlardaki mal sevgisi yanmda, infak ettii takdirde malmm tkenecei endiesi onlar pintilie altrmakta ve tutumlu luun da tesinde uhh ad verilen bir mala ar ballk penesine drmektedir. Kur'n- kerim zaman zaman, zekat verenlerin ve infak edenlerin asla zarara uramayacaklarm anlar ve insana ver dii takdirde, verdiinden ok fazlasmm kendisine iade edilecei hususu tler. Arap airetlerinin slm ncesi dnemde bile en b yk zellikleri, cmert olular ve cmertlie ok deer verileridir. Hatem et- Ti isimli bir cmert arabm, hikayeleri edebiyata konu ol mutur. Peygamberimizin dedelerinden Kusay'm cmertlii hret bulmutur.

49. Doymayan ki Haris;


Mesnevi Alttnct Defter, 3884. beyit baht;

K'an Rasul-i Hak bugoft ender beyan; "ynk menhuman Huma la yebe'an; Talibu'd-Dunya ve tevfiratuha, Tlibu'l- ilmi ve tedbiratuha!" Pes deriyn ksmet o bgmari nazar, Gayr-i Donya bed iyn ilm iy peder!. Gayr-i Donya pes e bed hiret, K'et koned z'iynca vo bed rehberet.
"Tanr rahmet ets, Mustafa; "iki haris vardr ki hi doymaz; biri dnyay dileyen, br, bilgi isteinde bulunan" dedi. Bu bilgi,

499

dnya bilgisinden baka olmal ki, hadiste tekrarlanma olmasm. nk, dnya bilgisi de dnyadr. Eer buradaki bilgi, dnya bilgisi olursa, hadiste; "biri dnyay dileyen, br dnya isteinde bulu nan" diye tekrar olur. Ayrma olmazd. Dnyay ve dnyanm atafan dileyenle bilgi ve bgiye bal akllca tedbirler elde etmek iste yen" dendi" . 3 Bilgi isteklisinin ve Dnya talibinin hi doymadm anlatan bu beyitlerdeki durum farkl olarak deerlendirilebilir. Yine Efendimizin beyanlarmdan anladmza gre, her iki kiinin de niyeti "hayrl ve temiz ise" o takdirde, doymazliklar bir derece makul grlecektir. Devaml olarak iyilik yapmak ve ilmini srekli hayrda kullanmak isteyen iki kiinin, bu harislikleri anlamak mmkndr. Bu iki in san iin de herkes iyi dualar edecek ve gzlerinin devaml a olmas n, srekli hayr yapmalarm bekleyeceklerdir. Aksi takdirde, her ikisi de ktlk iin bu hrs kuUanm ise acmacak durum budur.

50. Yediinden Yedir;


Mesnevi, Alttnct Defter, 3974. beyit;

eerm drem ez Nebiyy-i z funun, "elbisuhum!" gooft "mimma telbesn!". Mostafa kerd iyn vasiyyet; "Ya Benun! "Et'imu'l- Eznabe minuna te'kulun!".
"Hnerler sahibi Peygamberden utanrm. O, "hizmetinize siz ne giyiyorsanz onu giydirin" dedi. Mustafa, evlad olan mmetine; "elinizin altindakilere yediiniz eyden yedirin"diye vasiyette bu lundu... Mustafa'ya bak, sabr Burak edindi de Burak, onu gklere ekti, kard" .347

- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 309 - Veled elebi, Tercme, VI, 317

500

"Hizmetinize bakan insanlar sizin kardelerinizdir! Kardeleri niz!. Allah onlar, sizin ellerinizin altma emanet olarak vermitir. Bir kimse bir kardeini byle altrmak ve hizmet gstermek iin ema net olarak istihdam ediyorsa; ona yediinden yedirsin, giydiinden giydirsin. Onlara g gelecek hizmetler ve ykler yklemeyiniz. Eer yklemiseniz, kendilerine yardm ediniz". Hadis kitaplarmda yer alan ve geli yolu salam olan bu haber, slm'da ii- iveren huku kunu ve ahlakm, aa ve oban, eltek, maraba, hizmetkar hukukunu ve ahlakm en gzel ve ksa bir ekilde dzenleyen cmlelerdir. te bu eseslardr ki, mslmanlar, insan altrma konusunda korkut mu ve "slmda kle almak, o kiilere kle olmak demektir" dstu runu getirmitir. ok sorumluluk isteyen ve aym derecede erefli bir hizmet olan bu iverenlik, hukuk ve ahlaka, mslmanlar dnyada esiz hale getiren bir uygulamay da peinden getirmitir.

51. M ' m i n K a m a Benzer; Mesnevi, Alttnct Defter, 4212. beyit;

on tohi od yd-i Hak gaz keerd. Ya Rab o ya Rab ecimi sz kerd. on Peyember gooft; "Mo'min mizherest. Der zeman-i halii nle- greset. on eved por, motribe bi nihed zi dest, Pur meev k'asib-i dest-i hoest. Ney ev o ho b beyn-i sba'ayn, K'ez mey-i l iyn sermestes eyn? "Gnlnden her ey boalmca. Ya Rabbi, Ya Rabbi! Demee ko yuldu. "Rabbim, beni kurtar, bana yardm et!" demee balad. Pey gamber; "kanan, kama benzer" demitir. i bo olunca feryad eder. Fakat kamm ii dolu oldumu algc, onu eliden atar. Sakm dolu olma. Onun elinden gelen zarar da hotur. Bo ol da Tann'nm iki
501

parma arasmda ho bir hale gel. nk, btn alem yokluk arabmdan sarhotur" .^48 Yokluk, varlk; boluk, doluluk Rmi'nin iledii sfatlardr. Bu kelimelerin hakikat anlamlarmdan ok mecaz manalar burada sz konusu olmaktadr. Yok; kendini am, varlm Hakta eritmi, ben likten gemi, kbalin tabiri ile Bihodi mertebesine erimi kimsenin sfadr. Artk byle insanlar. Hakla beraberdir, onlar yoktur sadece Hak celle ve ala hazretleri vardr. Zaten Kur'n da bunu sylemekte dir; " her ey yok olmaa mahkumdur, sadece onun yz/ zat hari; o ebedidir". Varlk, ite btn ktlklerin ba olan bu nitelik, insana hi de yakmayan bir haldir. Var, sadece Allah'tr. Suri varlmz bizi alda trsa, biz kendimizin var olduuna hkmedersek yanlrz. Biz yok isek; kulluk grevlerimiz, kiiliimiz, tasarruflarmz hukuki duru mumuz da yokmudur?. Bunlar, slm eriatmm belirttiine gre, in sanm akl ve benlii yerinde olduu srece, insana izafi bir kiilik verdii iin, bu kiilik sayesinde dini emirlere muhatap olmaktayz. "Biz zaten yok olduk, byle bir alaca, borcu kabul etmiyoruz" di yemeyiz. Dolaysyla, eriatn ahkamm, bizim izafi anlamdaki yok luumuz gidermez. Byle bir kapmn almas halinde, dnya kar makark hale gelir. Bu yokluk fikri, insanm terbiyesinde ona yar dmc olacak kadar dnlp konuulacak bir tespit ve bir zevktir. Yoksa, insandaki varl, bir takm istismarlar iin ortadan kaldrmak yanltr. Boluk ve doluluk da, szn ettiimiz sfatlarm bir baka ifa desidir. Ney yapmak isteyen bir kii, yarataltan ii bo olan bir ka m aramak mecburiyetindedir. yi bir mslman yapacak mrit de, tpk algc gibi, ileyecei insanm, enaniyetten yoksun, gelimeye kabiliyetli birisi olmasm ister. Yoksa ii zorlar. nk, insan tabia gerei, iindeki mevhum varl boaltmazsa, mridini zer durur. Bu itibarla, eer insan da bir nay gibi bo ise, deer bir alg olmaya istidatl demektir. Yoksa ii bir takm kaba malzeme ile dolu olan in san, bolua kabiliyetsiz kii, mrebbisini rahatsz eder ve ok yorar.
^ ^ - Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 336, 337 "

502

52. Cansz Varlklar da P e y g a m b e r l e Konuur; Mesnevi, Alttnct Defter, 4289. beyit;

Her cemadi b Nebi efsne- g, Ka'be b haci gevah o nutk- hu. Ber mosalli mescid med hem gevah, K'u hemi med be men ez dr rah. "Her cansz ey. Peygambere hikayeler syler. Kabe hacya ta nklk eder, sz syler. Mescit de namaz klana tanklk verir, ta uzak yollardan bana gelirdi der". Hz. Peygamberin, Medine'deki mescidine, uzak yerlerden gelen cemaatine; "namaza devam ediniz, ayaklarmzm izi/ yani her att nz adm yazlr!" buyurmulardr. Bunan anlam udur; attmz her adm iin Allah sevap verecektir, mescide devam ediniz. Her adm, kiinin mescide devammm tescilinde grev ald gibi, namaz klman her arazi paras da insanm lehine ehadet edecektir. Belki de kt ilerimiz iin, ayn yerler aleyhte ahitlik yapacaklardr. Buras da gzden uzak tutulmamaldr. Cemadat dediimiz eyanm, asimda kendilerine has bir canllk la diri olduklar fikri birinci defterde gemi bulunmaktadr. Rmi bunlarm byle olduuna, "Her eyi onu tebih ve ona hamd eder, fakat sizler onlarn tebihini duyamaz, anlayamazsmz" mealli ayet-i celileyi delil getirerek anlatr. Misal olarak da. Peygamberimizin avucunda akl taiarmm konumasm, aalarm kendilerine selam du ruunu, Uhut da ile konumalarm ve mescitteki hurma ktnn inlemesini rnek verir. Ayrca; ate, rzgar, toprak hava gibi varlkla rm da birer canl olduunu anlatr. Onlarm canl olmas fikri, insanm daha gzel ve mkemmel olmasma ve dnmesine sebep olur. nsanlar canl varlklara daha ok sayg duyarlar. Bu yzden e yanm canl izgisinde grlp, byk bir saygya maruz kalmas, insanm, ruh dnyasm gelitirir. Bir ta, bir aa parasm ve bir top' - a.g.e., V I , 3 4 3

503

ra incitmeyen insan, canll daha stn seviyelerdeki hayvanlar ve insanlar, haydi haydi incitmez, incitmemelidir. 53. H e p i n i z obansnz; Mesnevi, Alttnct Defter, 4395. beyit;

Kullukum ra'in bi dned ez reme, Key alef- horeest o key der melhame? Ger e der suret ez un saf dr bd, Liyk on def der meyan- sr bud. "Hepiniz obansmz ve size tbi olanlardan mes'lsnz" di yen, srnn halini bilir. Otmu otluyor, yoksa bir savaam dt? Bundan haberdardr. Grnte srden uzaktadr ama, tef gibi d nn iindedir" .35" nsana sorumluluu tatl bir slupla ama o derece kesin bir can llkla reten bilgi kaynaklarmdan birisi bu haberdir. "Hepimiz o banz, hepimiz, zerimize sorumluluklarm aldmz kiilerden sorumluyuz". nsan Tebe'a yerine koyan bu haberin asl yoktur, di yen bir echeli harlamaktayz. Kendisinin, slmi ilimlerin en byk temsilcisi grme rahatszlm her an ve konumasmm ok kere ilk cmlesinde belirten bu kafaya gre, bu tr haberlerde insanlar de erlerinin altmda grld iin, slmla eliki halinde bulunmak tadr. slm insanlar oban olarak ve davar olarak gremez. Tabii, safsata ve yeni adyla demagoji her zaman isabetli sonu vermez. Nbvvet tarihinde; "kuzu ve oban" tablosu her zaman n planda dr, insanm davar olmas gibi bir anlamm, byle bir tablodan karl mas iin de hayli aba sarfetmek gerekmektedir. Devlet bakam, ynetimini yklendii kiilerin atas olarak en byk sorumlulua sahiptir. Mevlna'nm ifadesine gre, bakan, Dic le'den binlerce kilometie uzaktadr ama, btn varlyla, tef misali dnn iindedir. Tebeasmdan her ferdin kalbindedir, akimdadr.
'"'-a.g.e., VI, 352

504

54. K i m i n Mevla's; Mesnevi, Alttnct Defter, 4538. Beyit:

Ziyn sebep Peygamber-i ba ictihad, Nam- hod vu an Ali movla nihad, Goft: her k'o ra menem Movla vu dost, bn amm-i men Ali movlay- ust. Kiyst movla? an ki azadet koned, Bend- i rikkyyet zi payet ber kened, on be azadi nbvvet hadiyest, Mo'minan ra z'enbiya azadiyest. "Bu yzden itihat sahibi Peygamber, kendine de mevla adm takd, Ali'ye de. Ali hakkmda da dedi ki: ben kimin mevlas ve dostuysam, amcamm olu Ali de onun mevlasdr. Mevla kimdir? Seni azad eden. Ayamdaki kulluk prangasm zp atan. Hrlk yolunu gsteren peygamberliktir. M'minler Peygamberlerden azat lk bulurlar" .3^1 Mevlna'nm belirttiine gre. Peygamberimizin bu szleri ze rine bazlar: "kafi deikniydi ki, kendisine muti olduk, kul kle ke sildik, bir de daha ocukluktan kurtulamam zata bizi kul kle yap mada" demiler ve O'nu kmamlardr. Bu beyitler bir takm tarihi olaylara ters ve ispat mmkn olmayan ifadelerdir. Mevlna genel hatlaryla byle bir tuzaa taklmayan birisi idi. tarihilerin, kendisini bu cereyana kaptrmam olanlarmca/ hatta baz Ali taraftarlarmca, hadis bilginlerinin de tamammca, ne Gadir Hum olay denilen olay vuku bulmu, ne de efendimiz, Hz.Ali'yi bu ekilde Ashaba takdim etmitir. Bu fikir Snni dnyanm yanmda, insafl ler de ortak kanaatlardr. slm siyaset tarihinde, ok yaygm olan kanaat budur; Hz. Peygamber, szle, yazyla ve ima yoluyla, hi kimseyi devlet ba kanlna teklif etmemitir. Byle bir vasiyeti de yoktur. Ashap g nnde, Hz. Ali de normal bir ilgi dmda, Nebiyy-i Ekremden zel bir
- Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 363, 364

505

muamele grmemitir. Yal Sahabilerin ounlukta olduu bir d nemde, orta yal olarak. Efendimizin, sadece kendileriyle ilgilendii gibi hava, sonradan uydurulmu bir ilgi trdr. unu hatrlamakta fayda vardr; bir normal baba, kzmm zerine kuma getirmek isteyen ve uyarldktan sonra, bu iten vazgeen bir damatla, btn iini g cn brakp, adeta her ey onunla alakadar olma lsnde ilgilenemez. Mutlaka kalp o zata kar belirli lde krgmdr. Kald ki, Hz. Ali ile ilgili olay, sadece ondan ibaret de deildir. Bu olay ol musa eer, kk bir anlamazlm izalesi iin. Ashap ile Hz. Ali arasndaki soukluu giderme gibi bir ama gtm de olabilir. Hz. ie armemize ynelik o nl; "Ya Raslallah, hanm yok deil ya, size baka bir hanm buluruz" sz, nasl annemizi zmse, imamm bylesi akalarmdan zlen baka kiilerin de bulunmas tabiidir. Altmc defterdeki atflar bunlardan ibaret deildir. Sar arala rmda: "Ahmed, Muhammed, Ahmed'in dini, Mustafa'nm kendisi..." gibi ifadelere ska raslamaktayz. Son szler olarak yle bir zet yapmak mmkndr: Rmi bu defterde, harp ve sulhun gerek hedeflerini anlatr. Eb Talibin slm dinine girip girmediine atfta bulunur. Peygamberimize geni vg cmleleri tahsis eder. slm dininde ruhban' lm olmadm syler ken Efendimizin ayn zamanda, sulhu zinde tutmak iin harp pey gamberi olarak gnderildiine temasta bulunur. Abdullah b. Umm-i Mektum olaym anlatr. lmeden evvel kne fikri ve Hz. Ebbekirin, kemalini tamamlam bir zat oluunu anlatr. Baz mucizelere deini len bu defterde. Efendimizin obanl sz konusu olmaktadr. C mertlik ve infak lrken, hibeden dn beyitlerde yerilir.

506

55. V a h i y d e n Olan Sz; Mesnevi, Alttnct Defter, 4668. beyit;

Mantk k'ez vahy nebved ez hevaast, Hem o hki der hev vo der hebast. Ger nomayed hce ra iyn dem galat, Z'evvel-i V'ennecmi ber hn eend hat!. T k e ; " Ma yentk Mohammed an heva. n huve illa bi vahyin ihteva!". Ahmeda! on niystet ez vahy ye's, Cismiyan ra dih taharri vo kyas. "Vahiyden olmayan sz, hava ve hevestendir. Topraktan yarat lanlar gibi havaya, zerre zerre dalr, biter. Eer bu sz sana yanl grnrse; "vennecmi Suresi" nin evvelinden birka satr okuyuver. Oku da Muhammed'in, heva ve hevesinden konumadm, onun her sznn, ancak vahiy olduunu anla. Ey Ahmet!, madem ki va hiyden me'yus deilsin, bu aratrmay, bu kyas bedene mensup olanlara brak" .3^2 nsandaki konuma, ya kalpten gelmektedir veya insanm nefis ve heva ad verilen, baboluun ve olumsuzluun sembol olan benliinden. Kalpten gelen bu konuma ise, Allah'tan olduu vakit, vahiy eseri olduu vakit, konuan zat hem bunu belirtmekte ve hem de ok yksek bir makamdan sadr olan bu bilgileri, insanla aktar maktadr. Bu yce bilgi ve onun geli ekli, eer akimza uygun dmyorsa, o vakit a Ve'n- Necm suresinin ilk ayetlerini ve orada ki; "o peygamber hevasmdan konumaz, onun konutuu vahiyden ibarettir" mealli ayet-i celileyi oku. Bir ksm hadis alimi hemen bu radaki zamiri Kur'na gndererek. Peygamberimizin konumasmm vahiyle ilgisi olmad sonucuna tez elden varrlar. Burada, Peygam berimizin konutuu hep vahiy eseri olsa ne zararmz olur?, o vakit peygamber insanlktan kar, kutsallar ve durum daha tehlikeli o" ' - Veled elebi zbudak, Tercme, VI, 3 7 4

507

lur. Fakat ayn kiiler. Peygamberin, normal ilerinde bile vahyin kontrol altmda olduu gereine gz yumamamzlar. Ama u nok tay unuturlar; her an vahye muntazr olan zatm, gnlk konumala rmda da ilahi koku sezilebilir. Bir ksm alimler ii daha da ileri gtrrler ve "Peygamber sa dece Kur'n konutu, baka bir ey sylemedi hadis adma elde bu lunanlar hep uydurmadr. Hatta, Avesta blgesindeki hadisilerden derlendii iin, Avesta kltr hadis eserlerinde hakimdir. Bunu sy leyenlerin, bereket, kk bir Arapa cmleyi anlama ve gramer tahlih ile, cmle unsurlarm yerli yerince koyup tanma melekeleri bu lunmamaktadr. te Rmi bize. Peygamberden sadr olan konuma larm, Allah'a ait olduunu haber verir. Bir baka yerde ise; "Her ne kadar, bir Allah kulunm azmdan da km olsa, bunlar Allah sz leridir" tespitinde bulunur. Szler gnlden gelmezse eer, toz toprak gibi kaybolur gider. Ama vahiyden ve gnlden kopup gelen szler, binlerce yl ilerisinin hayatlarn tanzim eder. Hair Sabah'na kadar da canllklarm sr dreceklerine ilahi garanti verilir. Mevlna ruh mensuplarmm byle bir dedikoduyla megul olmamalarm, beden mensuplarma bu pole mikleri terketmelerini, yce Peygambere hitap tarzmda, btn insan la teblii eder.

508

You might also like