You are on page 1of 1124

AMBER

YILLIKLARI




ROGER ZELAZNY

BRNC CLT




AMBERDE DOKUZ PRENS

AMBER YILLIKLARI

BRNC CLT
Amber'de Dokuz Prens

ROGER ZELAZNY

eviren: BARI E. ALKIM

Tarayan: Eylem Yurtsever
Dzenleyen: eldkaan

Blm 1
Bana neredeyse sonsuzluk gibi gelen bir srenin ardndan, bitiyordu artk. Ayak parmaklarm
oynatmaya altm, baarl oldum. Bir hastane yatanda boylu boyunca yatyordum ve bacaklarm
aldayd, yine de hl bana aittiler.
Gzlerimi smsk yumdum ve atm, kez.
Oda duruldu.
Hangi cehennemdeydim?
Sonra sis ar ar dald ve adna bellek denilen eyin bir ksm geri dnd. Geceleri,
hemireleri ve ineleri anmsyordum. Ne zaman zihnimde bir eyler berraklaacak olsa, ieri biri
gelip bana bir eyler batryordu. Byle olagelmiti ite.
Evet. Geri imdi, yar yarya kendimde saylrdm. Durmalar gerekirdi.
Deil mi?
u dnce ulland beynime: Belki de deil.
nsana zg gdlerin saflna ynelik doal bir phecilik geldi ve gsmn zerine
reklendi. Fazlaca uyuturulduumu anlayverdim birdenbire. Kendimi nasl hissettiime baklrsa
bunun iin gerek bir neden yoktu ve eer bunu srdrmek iin para alyorlarsa, onlarn durmalar
iinde ciddi bir neden yoktu. yleyse numara yap ve uyuturucunun etkisinde kal, dedi bir ses, bilge
de olsa benliimin en kt taraf.
Ben de yle yaptm.
Aa yukar on dakika sonra bir hemire kafasn kapdan uzatt ve ben hl horluyordum elbette.
Kadn gitti.
O na kadar olan bitenin bir ksmn toparlamtm. Bir kaza geirmitim, bunu belli belirsiz
anmsyordum. Kazann sonrasnda olanlar hl bulankt; ncesinde olanlar hakkndaysa ne desem
yalan olurdu. Ama nce bir hastaneye yatrldm, sonra bu yere nakledildiimi hatrladm. Neden?
Bilmiyordum.
Bununla birlikte bacaklarm gayet iyiydi, hem de zerinde durabileceim kadar iyi. Geri
krllarnn zerinden ne kadar zaman getiine dair bir fikrim yoktu... ama biliyordum ki
krlmlard.
Sonra oturdum. Bunu yapmak iin gerekten uramam gerekti, nk kaslarm ok yorgundu.
Dars karanlkt, pencerenin tesinde bir avu yldz rlplak duruyordu. Onlara gz krparak
karlk verdim ve bacaklarm yatan kenarndan sarkttm.
Bam dnyordu, ama az sonra duruldu ve yatan bandaki parmakla tutunarak ayaa kalktm,
ilk admm attm.
Tamam. Bacaklarm beni tayordu.
Demek ki, kuramsal olarak, durumum yryebilecek kadar iyiydi. Tekrar yalaa ulatm, uzandm
ve dndm. Ter basmt, titriyordum. Gzmn nnde renkli benekler vesaire gryordum.
Danimarka Eyaleti'ne bir rk kokusudur kmt...
Bir araba kazas olduu geldi aklma. Hem de feci bir kaza... Sonra kap n ieri girmesine izin
vererek ald ve kirpiklerimin arasndan eli rngal bir hemire grdm.
Yatamn yanna yaklat; koyu renk sal, koca elleri olan bir hippi karsyd.
Tam yanma geldiinde doruldum.
"yi akamlar," dedim.
"ey... iyi akamlar," diye karlk verdi.

"Ne zaman taburcu oluyorum?" diye sordum.


"Bunu doktora sormam gerekecek."
"Sor o zaman," dedim.
"Ltfen kolunuzu svayn."
"Sa ol, kalsn."
"Bir ine yapmak zorundaym."
"Hayr deilsin. htiyacm yok."
"Korkarm bunu sylemek doktora der."
"O zaman ar buraya da sylesin. Bu arada, ineye izin vermeyeceim."
"Korkarm bu konuda emir aldm."
"Eichmann da almt, bak bana neler geldi," dedim ve bam ar ar iki yana salladm.
"Pekl," dedi. "Bunu haber vermem gerekecek..."
"Ltfen yle yap," dedim. "Hazr gitmiken, ona yarn taburcu olmaya karar verdiimi de
syleyiver."
"Bu imknsz. Yryemiyorsunuz bile... ve i kanama geirdiniz..."
"Grrz," dedim. "yi geceler."
Kadn yant vermeksizin vnlayp gitti. Ben de orada yattm, dnp tandm. Grne gre bir
tr zel yerdeydim... demek ki birileri faturay dyordu. Kimleri tanyordum? Gzmn nne ne
bir akrabam geliyordu, ne de arkadalarm. Geride ne brakmtm? Dmanlar m?
Bir an dndm.
Hi.
Bana byle bir iyilik yapmay dnecek hi kimse yoktu. Aniden anmsadm: Arabamla bir
uurumdan aa umu ve gl boylamtm. Tm anmsayabildiim buydu. Sonra ben...
Kendimi zorladm ve yine ter boand.
Kim olduumu bilmiyordum.
Ama kendimi megul etmek iin oturdum ve tm sarglar sktm. Sarglarn altnda salam
grnyordum ve yaplacak doru ey bu gibi gzkmt. Karyolann bandan sktm demir bir
ubuu kullanarak sa bacamn alsn krdm. Birdenbire buradan acilen kmam gerektii,
yapmam gereken bir ey olduu hissine kaplmtm.
Sa bacam kontrol ettim. Salamd.
Sol bacamdaki aly paraladm, ayaa kalkp dolaba baktm.
Hi elbise yoktu.
Derken ayak seslerini iittim. Yatama dndm, krk allarn ve sklm bandajlarn zerini
rttm.
Kap bir kez daha ieri doru savruldu.
Sonra her yarm aydnla bouldu ve karma beyaz ceketli, eli k dmesinde duran bir am
yarmas dikildi.
"Bu hemireye zorluk kartma olay da neymi?" diye sordu, artk uyku numaras yapmak
olmazd.
"Bilmem," dedim. "Neymi?"
Bu onu bir iki saniye oyalad, ardndan atk ka "imdi ine zaman," dedi.
"Sen doktor musun?" diye sordum.
"Hayr, ama sana ine yapma yetkim var."
"Ben de itiraz ediyorum" dedim, "nk bu benim yasal hakkm. Sana ne oluyor?"

"neni olacaksn," dedi ve yatan sol tarafna geti. Elinde o ana kadar grmediim bir rnga
vard.
ok alaka bir darbe olduunu syleyebilirim, kemerin neredeyse on santim aasna
vurmutum ve bu, adam dizlerinin stne kertti.
____ ____!!" dedi biraz sonra.
"Hele tkrme menziline gir de," dedim, "gr bak neler oluyor."
"Senin gibi hastalarla baa kmay biliriz," diye soludu.
Harekete geme zamannn geldiini anlamtm.
"Elbiselerim nerede?" diye sordum.
____ ____!!" diye yineledi.
"O zaman sanrm seninkileri almam gerekecek. Elbiselerini bana ver."
nc tekrardan sonra canm skld, ben de araf bana geirip demir ubukla bir gzel
marizledim.
Herhalde iki dakika sonra, Moby Dick'in ve vanilyal dondurmann rengine brnmtm.
irkindi.
Adam dolaba tktm ve parmaklkl pencereden baktm. Eski Ay'n Yeni Ay' kollarna aldn ve
kavaklarn zerinde birlikte asl durduklarn grdm. imen gm gibi prldyordu. Gece,
gnele hafife bozuluyordu. Bu yerin neresi olduunu anlamam olanak yoktu. Geri grne gre
binann nc katyd ve sol altmdan drtgen eklinde bir k birinci katta, ardnda uyank birisi
bulunan bir pencere vard.
Bylece oday terk ettim ve koridoru gzden geirdim. Koridor, solda penceresi parmaklkl bir
duvarla son buluyordu ve karlkl ikierden drt kap vard. Belki benimki gibi odalara
alyorlard. Gidip pencereden baktm, daha ok imen, daha ok aa ve gece grdm, yeni bir ey
yoktu. Dnp dier yolu tuttum.
Altnda hibir k grnmeyen kaplar, kaplar, kaplar ve bana fazlaca byk gelen dn
ayakkablarmn iinden gelen ayak seslerim.
Duvar saatine baklrsa, bei krk drt geiyordu. Demir ubuk kemerimde, hastabakc ceketinin
iindeydi ve yrdke kala kemiime srtnyordu. Tavanda her on metrede bir yaklak krk
mumluk bir lamba aslyd.
Sadan aa inen bir merdivene geldim. ndim. Basamaklar hal kapl ve sessizdi.
kinci kat benim bulunduum kata benziyordu, sra sra odayla doluydu, ben de devam ettim.
Birinci kata inince saa dnp, altndan k szan kapy aramaya koyuldum.
Koridorun sonuna doru buldum kapy ve almaya hi zahmet etmedim.
Adam cafcafl bir bornoz giymi, parlak bir masada oturuyor, bir tr hesap defterini kontrol
ediyordu. Buras hastabakc odas deildi. Ban kaldrp bana falta gibi alm, akmak akmak
gzlerle bakt ve dudaklar belki de kararl yz ifademden dolay ulaamadklar bir bara doru
bkld...
Hemen ayaa frlad.
Kapy ardmdan kapatp ilerledim ve konutum:
"Gnaydn. Banz belada."
nsanlar konu bela olunca her zaman merakldrlar, nk oday katetmem iin geen saniyeden
sonra, u kelimeler dkld azndan:
"Ne demek istiyorsun?"
"Demek istediim u ki," dedim, "beni iletiim imknlarndan yoksun braktnz iin aleyhinize
bir dava alacak, bir tane de yanl tedavi ve uyuturucu maddeleri geliigzel kullanmaktan tr.

Daha imdiden uyuturucu krizi belirtileri gsteriyorum ve vahice eyler yapabilirim..."


Ayaa kalkt.
"kn buradan," dedi.
Masasnn zerinde bir paket sigara grdm. Kendime ikram ettim ve "Kapa eneni, otur aa,"
dedim. "Konuacaklarmz var."
Oturdu, ama enesini kapamad:
"Kurallara kar geliyorsunuz," dedi.
"yleyse brakalm, kimin sorumlu olduuna mahkeme karar versin," diye yantladm.
"Elbiselerimi ve ahsi eyalarm istiyorum. Hastaneden ayrlyorum..."
"kacak halde deilsin..."
"Sana soran olmad. Ya hepsini sklrsn, ya da yasalar nnde hesap verirsin."
Masasndaki bir dmeye uzand, ama vurarak elini uzaklatrdm.
"imdi!" diye tekrarladm. "O dmeye ben girdiim vakit basmalydn. Artk ok ge."
"Mr. Corey, ok glk karyorsunuz..."
Corey mi?
"Buraya kendim yatmadm," dedim, "ama bal gibi hastaneden kma hakkm var. Vakit geldi. O
yzden ie koyulalm."
"Bu kurumu terk edecek durumda olmadnz bsbtn ortada," diye karlk verdi. "Buna gz
yumamam. Odanza kadar elik etmesi ve sizi yatrmas iin birini aracam."
"Sakn deneme," dedim, "yoksa ne haldeymiim, grrsn. imdi birka sorum olacak. lk olarak,
beni buraya kim yatrd ve faturay kim dyor?"
"Pekl," diye iini ekti ve kk, sarn byklar olabildiince aa sarkt.
Bir ekmece at, elini iine sokunca ikillendim.
Emniyetini aamadan silah elinden drdm: 32 kalibre bir otomatik, ok k; Colt. Tabancay
masann stnden alrken emniyeti atm; adama dorulttum ve konutum: "Sorularm
yantlayacaksn. Beni tehlikeli saydn ortada. Hakl olabilirsin."
Hafife glmsedi, kendine bir sigara yakt ki eer niyeti soukkanlln ortaya koymaksa bu bir
hatayd. Elleri titriyordu.
"yle olsun, Corey... eer seni mutlu edecekse," dedi, "seni buraya kz kardein yatrd."
"?" diye dndm.
"Hangi kz kardeim?" diye sordum.
"Evelyn," dedi.
Hibir arm yapmamt. Bunun zerine, "Bu gln. Yllar var ki Evelyn'i grmedim," dedim.
"lkenin bu ksmnda olduumu bile bilmiyordu."
Omuz silkti.
"imdi nerede oturuyor? Onu aramak istiyorum," dedim.
"Adresi elimin altnda deil."
"Bul."
Ayaa kalkt, oday geip bir dosya dolabna doru gitti, ekmeceyi kartrd, bir kart kard.
Kart inceledim. Mrs. Evelyn Flaumel... New York adresi de deildi. Ama belleime kaydettim.
Kartta yazdna gre, adm Carl'd. Gzel. Daha fazla bilgi.
Silah belime, ubuun yanna yerletirdim ve sonra emniyeti kapadm elbette.
"Pekl," dedim adama. "Elbiselerim nerede ve bana ne kadar dyorsun?"
"Elbiselerini kazada kaybetmitin," dedi, "ve bilmelisin ki bacaklarn kesinlikle krlmt... sol
bacan iki yerinden. Ne yalan syleyeyim, ayakta nasl durabildiini bilmiyorum. Ancak iki hafta

oldu..."
"Her zaman abuk iyileirim," dedim. "imdi, paraya gelelim..."
"Ne paras?"
"Yanl tedavi ve dier ikyetlerimi mahkemeye gtrmeden halletmek iin verecein para."
"Gln olma!"
"Gln olan da kim? Bir binlie fit olurum, pein, derhal."
"Byle bir eyi tartmam bile."
"Bence bir dn ve kazan ya da kaybet, sence eer durumadan nce yeterince duyurursam bu
yerin ismi nasl kar? Hi phesiz tabip odalarna, gazetelere ve..."
"antaj," dedi, "buna bulamam ben."
"ster imdi de, ister mahkeme emri geldikten sonra." dedim. "Hi umurumda deil, ama bylesi
daha ucuza gelir."
Eer paralar ak diye dklseydi, tahminlerim doru olduunu, bir dolap evrildiini
anlayacaktm.
Bana ters ters bakt, ne kadar sreyle, bilmiyorum.
Sonunda, "Burada bin dolarm yok," dedi.
"Ortasn bulalm," dedim.
Bir kez daha durakladktan sonra, "Bu hrszlk," dedi.
"Para nakit deilse saylmaz, Charlie. yisi mi dkl."
"Kasamdan be yz kabilir."
"Getir."
Kk bir duvar kasasnn iindekileri yokladktan sonra drt yz otuz dolar olduunu syledi, srf
onu kontrol etmek uruna kasada parmak izi brakmay istemedim. Bu yzden paray aldm,
banknotlar yan cebime tktrdm.
"Buraya hizmet veren en yakn taksi dura hangisi?"
Adn syledi ve eyaletin kuzeyinde olduumu gsteren telefon rehberine baktm.
Numaray aratp kendime bir taksi arttm, nk yerin ismini bilmiyor, onun da hafzamn
durumunu renmesini istemiyordum. Sktm sarglardan biri bamn etrafndayd.
O taksiyi arrken, yerin ismini sylediini duydum: zel Greenwood Hastanesi'ydi buras.
Sigaray ezerek sndrdm, bir tane daha aldm ve kitapln yannda duran kahverengi demeli
bir koltua uzanarak ayaklarm belki de yz kiloluk ykten kurtardm.
"Burada bekleyeceiz ve beni kapya kadar geireceksin," dedim.
Azndan bir tek kelime daha duymadm.

Blm 2
Taksi beni en yakn kasabann geliigzel bir kesine braktnda saat sekiz civaryd. ofre
parasn dedim ve hemen hemen yirmi dakika dolandm. Sonra bir restorana girdim, oturacak bir
yer buldum ve meyve suyu, bir ift yumurta, kzarm ekmek, domuz pastrmas ve fincan kahve
smarladm. Pastrma ok yalyd.
Kahvaltya layknca bir saat ayrdktan sonra yrmeye koyuldum, giyecek satan bir maaza
buldum ve dokuz buua kadar almasn bekledim.
Bir pantalon, spor gmlek, bir kemer, birka takm i amar ve ayama uyan bir ift
ayakkab satn aldm. Bir mendil, czdan, bir de cep tara setim.
Sonra bir Greyhound otobs istasyonu buldum ve New York'a giden otobse bindim. Beni
durdurmaya kalkan olmad. Peime kimse dmemi gibiydi. Orada oturup, parlak ve souk gn
altnda sert rzgarlarn gdklad batan aa sonbahar renklerine brnm krlar izlerken,
kendime ve iinde bulunduum durum hakknda ne biliyorsam gzden geirdim.
Greenwood'a Cari Corey adyla, kz karde Evelyn Flaumel tarafndan yatrlmtm. Bu, on be
gn nce gerekleen bir araba kazasn takiben olmutu, bu kazada kemiklerim krlmt ama artk
rahatszlk duymuyordum. Kz kardeim Evelyn'i anmsamyordum. Greenwood'dakilere beni
uyuturulmu halde tutmalar tembih edilmiti, kendime gelip de onlar tehdit ettiimde yasalardan
korkmulard. Gzel.
Her nedense, birisi benden korkuyordu. Bundan var gcmle faydalanacaktm.
Zihnimi zorlayarak kazay hatrlamaya altm, bam aryana kadar kafa yordum. Bir kaza
deildi. Bu izlenim vard iimde, geri sebebini bilmiyordum. Bulacaktm ve birileri bunu
deyecekti. Hem de ok, ok kt deyecekti. Korkun bir fke alevlendi bedenimde. Beni
yaralamaya, kullanmaya yeltenen bana geleceklerden sorumluydu ve her kim idiyse, imdi
karln alacakt. ldrmek, sorumluyu yoketmek iin gl bir arzu duyuyor ve biliyordum ki, bu
eyi hayatmda ilk hissediim deildi, bu yoldan gemite daha nce de getiimin farkndaydm. Bir
ok kez.
l yapraklarn dn izleyerek pencereden darya diktim gzm.
Byk ehir'e ayak basar basmaz ilk iim en yakn berberde tra olup salarm kestirmek olmutu,
ikincisiyse erkekler tuvaletinde amarlarm ve gmleimi deitirmek... srtma kaan salara hi
tahammlm yoktur da. Greenwood'daki o isimsiz ahsn 32'lik otomatii ceketimin sa cebindeydi.
Eer Greenwood'dakiler ya da kz kardeim beni hemen yakalamak isterlerse, ie yarayabilirdi. Onu
elimden karmamaya karar verdim. nce beni bulmalar gerekliydi ve bir gereke istiyordum.
Ayakst bir le yemei yedim, bir saat boyunca metroya ve otobslere bindim, sonra szde kz
kardeim ve umarm belleimi canlandracak kii olan Evelyn'in Westchester'daki evine gitmek iin
bir taksiye atladm.
Daha eve varmadan, izleyeceim yolda karar klmtm bile. Bu sebeple, vurularma karlk koca,
eski evin kaps hemen hemen otuz saniyelik bir bekleyiin ardndan aldnda, ne syleyeceimi
biliyordum. Karanlk meeler ve aydnlk akaaalar arasndaki uzun, dolambal, beyaz akll
yoldan yrrken, ayamn altnda yapraklar trdar ve rzgr, ceketimin kaldrlm yakasndan
geip yeni tral ensemi trken dnmtm. Sa toniimin kokusu, eski, tula binann
duvarlarn, sarmalayan sarmaklarn kfl tryla karyordu.
Hibir ainalk hissi yoktu. Bu yerde daha nce bulunduumu sanmyordum.
Kapy almtm ve bir yank gelmiti.

Sonra ellerimi cebime soktum ve bekledim.


Kap aldnda esmer tenli, benli ve Porto Riko aksanl hizmeti kza glmseyip, bamla selam
verdim.
"Evet?" dedi.
"Mrs. Evelyn Flaumel'le grebilir miyim ltfen?"
"Kim olduunuzu syleyeyim?"
"Kardei Cari."
"Ah, ltfen ieri buyurun," dedi bana.
Zemini kk somon ve turkuvaz inilerle deli bir hole girdim, duvar maun aacndand, koca
yaprakl yeil eyler solumdaki blmeyi igal ediyordu. Tavandan sarkan mineli bir cam kre sar bir
k yaymaktayd.
Kz ayrld ve evremde tandk bir eyler arandm.
Hibir ey yoktu.
Ben de bekledim.
Hizmeti imdi dnmt, glmsedi, ban edi ve "Ltfen beni takip edin. Sizi ktphanede
kabul edecek." dedi.
Takip ettim, basamak ktk ve kapal iki kap bulunan bir koridordan getik. Solumda nc
kap akt. Hizmeti ieri girmemi iaret etti. yle yaptm, sonra eikte durakladm.
Tm ktphaneler gibi, bu da kitap doluydu. Duvarlarnda, ikisinde sakin manzaralarn ve birinde
huzurlu bir kumsaln resmedildii tablo aslyd. Zemin yeil renkli kaln bir halyla kaplyd.
Byk alma masasnn yannda koca bir kre vard, Afrika bana dnkt, arkasndaysa duvardan
duvara uzanan bir pencere ve camdan yaplm sekiz seyyar merdiven duruyordu. Ama duraklama
sebebim bunlardan hibiri deildi.
alma masasnda oturan kadn geni yakal, mavili yeilli bir elbise giymiti, uzun sal,
kaklleri ksa peremliydi, grup vakti bulutlaryla normalde karanlk olan bir odadaki mum nn
d izgileri arasnda bir eydi ve doald, bir ekilde biliyordum bunu ve gerek duymadn
dndm gzlnn ardndaki gzleri Erie Gl'nn bulutsuz bir yaz gn saat te olduu
kadar maviydi; bastrlm glcnn rengi, salaryla uyuuyordu. Ama bunlardan hibiri deildi
duraklama sebebim.
Onu bir yerden tanyor ama nereden olduunu karamyordum.
Glmseyiimi muhafaza ederek ilerledim.
"Merhaba," dedim.
"Otur," dedi, "ltfen." Yksek srtl, koca kollu, turuncu renkli, ikin ve tam uyuklamak iin
sevdiim ayla eilen cinsten bir koltuk gsterdi.
Dediini yaptm ve beni tepeden trnaa szd.
"Seni tekrar ayakta ve dolarken grdme memnun oldum."
"Ben de. Naslsn?"
"yi, Sa ol. Seni burada grmeyi beklemediimi sylemeliyim."
"Biliyorum," diye uydurdum, "ama ite buradaym, sana bir kz kardee yakr kibarln ve
efkatin iin teekkre geldim." Srf onun yantn gzlemleyebilmek iin bu cmleye hafif bir ironi
katmtm.
Tam o srada odaya muazzam byklkte bir kpek bir rlanda kurt kpei- girdi ve masann
nne kvrld. Onu bir dieri takip etti ve uzanmadan nce krenin etrafnda iki kez dnd.
"Gzel," dedi ironiye karlk vererek, "senin iin elimden gelenin en azyd. Daha dikkatli
srmelisin."

"Gelecekte," dedim, "daha iyi nlemler alacam, sz veriyorum." Ne tr bir oyun oynadm
bilmiyordum, ama benim bilmediimi o da bilmedii iin, elde edebileceim btn bilgiyi almay
aklma koymutum. "Durumumun nasl olduunu merak edeceini dndm ve seni bizzat grmeye
geldim."
"Merak ettim, ediyorum da," diye yantlad. "Yemek yedin mi?"
"Hafif bir yemek, birka saat nce." dedim.
Zili alp hizmetiyi ard ve yemek istedi. Sonra "Greenwood'dan kendi bana kabileceini
dnmtm. Bunu yapabilecek hale geldiinde, ama bu kadar abuk olacan ve buraya geleceini
aklma getirmedim."
"Biliyorum," dedim, "bu yzden yaptm."
Bana bir sigara ikram etti ve aldm onunkini de kendiminkini de yaktm.
"Hibir zaman san solun belli olmazd. Bu zellik, gemite sana sk sk fayda saladysa bile,
yerinde olsam imdi buna gvenmezdim."
"Ne demek istiyorsun?" dedim.
"Bir blf yapmak iin ortada ok fazla para var ve bence senin buraya bylece kp gelmekle
yaptn ey de bu. Cesaretini her zaman takdir etmiimdir, Corwin, ama aptallk etme. Olup bitenleri
biliyorsun."
Corwin mi? "Corey" dosyasnn iine koy.
"Belki de bilmiyorum," dedim. "Bir sredir uyuyordum, hatrladn m?"
"Yani balantda bulunmadn m sylyorsun?"
"Uyandmdan beri buna frsatm olmad."
Ban bir yana edi ve o harika gzlerini kst.
"Dncesizce," dedi, "ama mmkn. Hem de ok mmkn. Bunu kastediyor olabilirsin. Belki.
imdilik yle yaptna inanacam. Eer yleyse akllca ve emniyetli bir ey yapm olabilirsin.
Bunu bir dneyim."
Onun bir eyler daha syleyeceini umarak sigaradan bir nefes ektim. Ama sylemedi, ben de
hibir fikrim olmayan bir dl uruna tanmadm oyuncularla oynadm bu oyunda, grnrde
kazanm olduum avantaj kullanmaya karar verdim.
"Burada bulunmam bir eyi iaret ediyor," dedim.
"Evet," diye karlk verdi. "Biliyorum. Ama sen akllsndr, bu yzden tek bir eyden fazlasn da
iaret edebilir. Bekleyip greceiz."
Neyi bekleyecek? Neyi grecek? Hangi eyi?
O arada biftekler ve bir srahi bira geldi, ben de onun incelikli ya da st kapal zannedip de
zerinde dnp tanaca gizemli ve genel szler sarfetmek zorunluluundan gecici olarak
kurtuldum. Benimki iyi bir biftekti, ii i ve kanlyd, ktr kabuklu taze ekmei diimle paraladm
ve biray byk bir alk ve susuzlukla mideye indirdim. Beni izlerken gld, dier yandan da kendi
bifteinden kk paralar kesiyordu.
"Yaama zevkle sarlman seviyorum, Corwin. Bu yzden ondan ayrlman grmekten nefret
edeceim."
"Ben de," diye homurdandm.
Yemeini yerken onu dndm. Onu deniz yeili, uzun etekli, srt dekolte bir elbiseyle grdm.
Mzik, dans, arkamzdan gelen konuma sesleri vard. Ben siyah ve gm rengi giymitim ve...
Grnt soldu. Ama bu belleimin bir parasyd, biliyordum, tamamn hatrlayamadmdan iin
iin svyordum. O gece mziin, dansn ve konumalarn gerisinde, yeilleri iindeki o, siyaha ve
gm rengine brnm olan bana, ne sylemiti?

Bardaklarmza biraz daha bira doldurdum ve grnty snamaya karar verdim.


"Bir gece hatrlyorum," dedim, "sen yeillerini giymitin ve ben de kendi renklerimi. Her ey ne
kadar ho grnyordu... ve mzik."
Yz hafife hznlendi, yumuad.
"Evet," diye devam etti, "ve senin ne tarafta olduunu bilmek isteyecektir."
"Tam burada," dedim.
"Demek istediin..."
"imdilik," dedim ona, belki de fazlaca abuk, nk gzleri falta gibi almt, "nk ilerin
durumunu hl tam olarak bilmiyorum," her ne anlama geliyorduysa.
"Ya..."
Bifteklerimizle biramz bitirdik, artklar kpeklere attk. Ardndan biraz kahve itik ve kendimi
aabey gibi hissediyordum, ama bunu gizledim. "Ya dierleri?" diye sordum; her anlama gelebilirdi
ama gvenliydi bu.
Bir an iin, bana ne demek istediimi soracak diye korktum. Oysa bunu yapmak yerine srtn
iskemlesine yaslad, gzlerini tavana dikti ve konutu,
"Her zamanki gibi, hi kimseden yeni haber yok. Belki en akllcas senin izlediin yoldu. Ben
keyfime bakyorum. Ama insan nasl unutabilir... an ve erefi?" Gzlerimi yere evirdim, nk
ilerinde neyi barndrmalar gerektiinden emin deildim. "Unutamaz," dedim.
"Asla unutamaz."
Bunu uzun, huzursuz bir sessizlik takip etti, ardndan yle dedi: "Benden nefret ediyor musun?"
"Tabii ki hayr," diye yantladm. "Bunu nasl yapabilirim... her eyi gznnde bulundurunca?"
Bu onu memnun etmi gibiydi ve bembeyaz dilerini gsterdi.
"Gzel ve de teekkrler," dedi. "Baka ne olursan ol, sen bir centilmensin."
Eildim ve srttm.
"Bam dndryorsun."
"Hi de deil," dedi, "her eyi gz nnde bulundurunca."
Kendimi rahatsz hissettim.
fkem oradayd ve onu kime saklamam gerektiini biliyor mu, diye merak ettim. Bildiini
hissediyordum. Szm saknmadan sorma arzusuyla mcadele edip, bastrdm.
"Pekl, ne yapmay neriyorsun?" diye sordu nihayet ve annda yantladm, "Tabii ki bana
gvenmiyorsun..."
"Sana nasl gvenebiliriz?"
Bu "biz" meselesini bir kenara yazdm.
"Peki o zaman. imdilik. Kendimi senin gzetimin altna koymak istiyorum. Burada, gzn
zerimden ayrmayacan bir yerde bulunmaktan memnun olacam."
"Ya daha sonra?"
"Daha sonra m? Greceiz."
"Akllca," dedi, "ok akllca. stelik beni uygunsuz konumda brakyorsun." (Bunu demitim
nk gidebileceim baka bir yer yoktu ve antaj param da yaknda suyunu ekecekti.) "Evet, elbette
kalabilirsin. Ama seni uyaraym," boynuna asl bir zincirde bir tr kolye ucu sandm eyle oynad.
"bu ultrasonik bir kpek dd. Odadaki Donner'la Blitzen'in drt kardeleri daha var. Hepsi de kt
insanlarn hakkndan gelmek iin eitilmilerdir ve ddn sesine yant verirler. Bir iki kez
flersem seni bile paralarlar. Biliyorsun, rlanda'da kurtlarn soyunun tkenmesinin sebebi onlarn
tryd."
"Biliyorum," dedim, gerekten de bildiimi fark ederek.

"Evet," diye sze devam etti. "Eric misafirim olmana sevinecek. Seni rahat brakmasn salayacak
ki, senin istediin de bu zaten, n'est-ce-pas?'
"Oui," dedim.
Eric! Bunun bir anlam vard! Bir Eric tanmtm ve bunun ok byk nemi vard. Yakn zamanda
deildi. Ama tandm Eric hl civardayd ve bu nemliydi.
Neden?
Ondan nefret ediyordum, sebeplerden biri buydu. Eric'ten, onu ldrmeyi planlayacak kadar nefret
ediyordum. Belki de denemitim bile.
Dahas, aramzda bir tr ba vard, biliyordum.
Akrabalk m?
Evet, buydu ite. kimiz de karde olmaktan honut deildik...
Anmsyordum, anmsyordum...
ri yar, gl Eric, slak, kvrck sakal ve gzleri... tpk Evelyn'inkiler gibi.
akaklarm zonklamaya balayp ensem aniden kzarrken, anlarn yeni bir hcumuyla ac iinde
kaldm.
Yzme yansmasna izin vermedim ama kendimi zorlayp sigaramdan bir nefes, biramdan bir
yudum aldm ve Evelyn'in gerekten de kardeim olduunu kavradm! Yalnzca, ad Evelyn deildi.
Ne olduu aklma gelmiyordu, ama Evelyn deildi. Dikkatli olmaya karar verdim. Hatrlayncaya
kadar ona ismiyle hitap etmeyecektim.
Ya ben? Neler dnyordu etrafmda?
Birdenbire, Eric'in bama gelen kazayla bir balantsnn olduunu hissettim. Kaza lmcl
olmalyd ama kl pay kurtulmutum. Sorumlusu oydu, deil mi? Evet, yantn verdi hislerim. Eric
olmalyd. Evelyn onunla ibirlii yapyor, beni komada tutmalar iin Greenwood'a para dyordu.
lmekten daha iyiydi, ama...
Evelyn'e gelmekle kendimi tam da Eric'in kollarna attm anlamtm, ayet kalrsam onun
tutsa olacak ve yeni saldrlarla karlaacaktm.
Ama Evelyn misafiri olmamn, Eric'in beni rahat brakmasn salayacan ima etmiti. Merak
ettim. Hibir eyin grnne kanamazdm. Srekli tetikte olmalydm. Belki de uzaklamam,
belleimin yava yava geri dnmesine izin vermem daha iyi olurdu.
Ama iimde u korkun aciliyet hissi vard. Tm hikyeyi olabildiince abuk renmeli, renir
renmez de harekete gemeliydim. zerimde bir mecburiyet vard sanki. Eer bellein bedeli
tehlike, frsatn bedeli riskse yle olsun, kalyordum.
"Ben de hatrlyorum," dedi Evelyn ve aslnda bir sredir konumakta olduunu fark ettim, oysa
dinlememitim bile. Belki szlerinin dnceli niteliinden, aslnda yant gerektirmemesinden ve
durumumun aciliyetindendi bu.
"Julian' favori oyununda alt ettiin, onun sana bir kadeh arap frlatt ve svd gn
hatrlyorum. Ama dl kazanmtn. O da aniden ok ileri gittiinden korkmutu. Oysa sen glm
ve onunla bir kadeh arap imitin. Sanrm normalde ok soukkanl olan Julian o fke gsterisi
konusunda kendini kt hissetmi, kskanmt seni. Anmsyor musun? Sanrm o gnden beridir, bir
yere kadar senin taktiklerinin ounu taklit etti. Ama ondan hl nefret ediyor, tez vakitte lmesini
umuyorum. yle olacan hissediyorum."
Julian, Julian, Julian. Evet ve hayr. Bir oyun, bir adam kasten kzdrmam ve neredeyse efsanevi
bir iradeyi yerle bir ediim. Evet, bir ainalk vard ve hayr, nelerin dahil olduunu kesinlikle
bilemiyordum.
"Ya Caine, nasl da faka bastrmtn onu! Senden hl nefret ediyor, biliyorsun..."

Pek sevilmediim sonucuna varmtm. Her nedense bu duygu beni honut ediyordu.
Caine de tandk geliyordu. Hem de ok.
Eric, Julian, Caine, Corwin. simler kafamda yzyorlard ve bir ekilde, iimde tutamayacam
kadar fazlayd.
"O kadar uzun zaman oldu ki..." dedim neredeyse istemsizce ve bu doruymu gibi gzkt.
"Corwin," dedi bana, "laf uzatmay brakalm. Gvenlikten fazlasn istiyorsun. Bunu biliyorum.
Hl bir eyler koparabilecek kadar glsn. Kafanda ne var bilemiyorum, ama belki Eric'le bir
anlamaya varabiliriz." 'Biz' kelimesinin ona ve bana ait olduu akt. Her ne oluyorduysa, tadm
deere dair bir karara varmt. Kendisi iin bir eyler kazanma ans grdn anlayabiliyordum.
Glmsedim, azck. "Bu yzden mi buraya geldin?" diye devam etti. "Eric iin, arac
gerektirebilecek bir teklifin mi var?"
"Olabilir," diye yantladm, "zerinde biraz daha dndkten sonra. Ayaa kalkal o kadar az oldu
ki, lp bimem gereken ok ey var. Geri karlarmn Eric'inkiyle uyutuuna karar verirsem
hemen harekete geebileceim en iyi yerde olmak istedim."
"Dikkatli ol," dedi. "Her szn rapor edeceimi biliyorsun."
"Elbette," dedim, bunu hi de bilmeyerek ve laf dolandrmak iin abalayarak, "eer en iyi
karlarn benimkilerle akmyorsa."
Kalar atld ve aralarnda kck krklklar belirdi.
"Teklifinin ne olduundan emin deilim."
"Henz bir ey teklif etmiyorum," dedim. "Sadece sana kar drst ve tmyle ak davranyor,
bilmediimi sylyorum. Eric'le bir anlama yapmak istediimden emin deilim. Hem zaten..."
kasten szn geri kalann getirmedim, nk ardndan syleyecek bir eyim yoktu, geri olmas
gerektiini hissediyordum.
"Sana bir seenek mi teklif edildi?" Birdenbire ayaa kalkp ddn kavrad. "Bleys! Tabii ki!"
"Otur yerine," dedim "ve gln olma. Srf aklna Bleys geldi diye kendimi avcuna kpek mamas
olmak iin bylesine soukkanl, byle isteklice brakr mydm?"
Rahatlad, belki biraz gevedi bile, sonra yerine dnd.
"Muhtemelen hayr," dedi sonunda, "ama kumarbaz ve iten pazarlkl olduunu biliyorum. Buraya
bir rakibi ortadan kaldrmaya geldiysen deneme zahmetine bile demez. Ben o kadar nemli deilim.
Bunu imdiye kadar renmi olmalsn. stelik hep beni olduka sevdiini dnmmdr."
"Sevmiimdir ve seviyorum da," dedim "ve kayglanman gerektirecek hibir ey yok, o yzden
kayglanma. Geri Bleys'in szn etmen ilgin."
Yem, yem, yem! Bilmek istediim o kadar ok ey vard ki!
"Neden? Seninle balant m kurdu?"
"Sylememeyi tercih ederim," diye yantladm bunun bana bir tr dayanak salamasn umarak.
"ayet yle yapsayd, ona da Eric'e verdiim yant verirdim: 'Bu konuda dneceim.'"
"Bleys," diye yineledi ve Bleys, dedim kendi kendime, seni seviyorum Bleys. Sebebini unuttum ve
byle yapmamam iin sebepler var, ama seni seviyorum. Bunu biliyorum.
Bir mddet oturduk ve kendimi yorgun hissettim ama da vurmak istemedim. Gl olmalydm.
Gl olmam gerektiini biliyordum.
Orada ylece oturdum, glmsedim ve "Ktphanen gzelmi," dedim, o da "Teekkrler," dedi.
"Bleys," diye tekrarlad bir sre sonra. "Sence onun bir ans var m?
Omuz silktim.
"Kimbilir? Benim bilmediim kesin. Belki kendisi bilir, belki o da bilmiyordur."
Sonra bana bakakald, gzleri hafife bym, az ak kalmt.

"Sen olamazsn." dedi, "Kendin denemeyi nermiyorsun, deil mi?"


Srf onun duygularn tartmak amacyla glmsedim o zaman.
"Aptal olma," dedim ardndan. "Ben mi?"
Ama o daha sylerken bile damarma bastn biliyordum, derinlere gml bir ey gl bir
"Neden olmasn?" ile yant vermiti.
Birdenbire korktum.
Geri Evelyn reddediim karsnda rahatlam grnyordu, her neyi reddettiysem. Derken
glmsedi ve solumda kalan gmme bar iaret etti.
"Bir Irish Mist istiyorum," dedi.
"Ben de yle," diye yantladm, kalkp iki kadeh doldurdum.
"Biliyor musun?" dedim yerime dndkten sonra, "ksa bir sre iin de olsa seninle byle birlikte
olmak ok ho. Anlar tazeliyor."
Glmsedi ve gzeldi.
kisini yudumlayarak "Haklsn," dedi. "Sen buradayken kendimi neredeyse Amber'de
hissediyorum." kimi az kalsn dkyordum.
Amber! Bu szck omurgamdan aa bir imek aktrmt!
Sonra alamaya balad ve dorulup, onu rahatlatmak iin kolumu omzuna doladm.
"Alama kk kz, ltfen yapma. Beni de zyorsun."
Amber! Bu szckte bir ey vard, elektrikli ve kudretli bir ey!
"Gzel gnler bir kez daha gelecek," dedim yavaa.
"Buna gerekten inanyor musun?" diye sordu.
"Evet," dedim yksek sesle. "Evet, inanyorum!"
"Sen delisin," dedi. "Belki de bu yzden hep en sevdiim erkek kardeim sendin. Azndan kan
her eye inanabilirim, deli olduunu bilsem bile."
Sonra biraz daha alad ve sustu.
"Corwin," dedi, "eer baarrsan -eer Glge'den vahi ve acayip bir ans olarak baaracak
olursan kk kz kardein Florimel'i hatrlayacak msn?"
"Evet," dedim isminin bu olduunu renerek. "Evet, seni hatrlayacam."
"Sa ol. Eric'e sadece gerekenleri syleyeceim ve Bleys'ten ya da son phelerimden hi sz
etmeyeceim."
"Sa ol, Flora."
"Ama sana u kadarck gveniyorsam ne olaym," diye ekledi. "Bunu da unutma."
"Sylemen gereksiz."
Sonra beni odama kartmas iin hizmetisini ard, soyunmaya muvaffak oldum, yataa
yldm ve on bir saat uyudum.

Blm 3
Ertesi sabah Evelyn mesaj brakmadan kmt. Hizmetisi bana mutfakta kahvalt hazrlad ve
hizmetilere zg ileri yapmaya gitti. Kadnn azn arama dncesini bir kenara braktm, nk
bilmek istediklerimi bilmeyecek ya da sylemeyecek, bu giriimimi de phesiz Flora'ya
yetitirecekti. Bylelikle, evin idaresi bende grnd iin ktphaneye gidip orada neler
renecebileceime bakmay aklma koydum.
Hem ktphaneleri severim. Gzel ve bilgece szcklerden olumu duvarlar bana rahatlk ve
gven verir. Glgeleri engelleyecek bir ey grebildiimde kendimi hep daha iyi hissederim.
Donner, Blitzen ya da akrabalarndan biri bir yerlerden peydahlanp beni koridor boyunca takip
etti, bacaklarn krmadan yryor ve izlerimi kokluyordu. Onunla dost olmaya altm ama bu
arabay yolun kenarna ekmenizi iaret eden bir askerle hobe etmek gibiydi. Yrrken dier
odalarn bazlarna gz gezdirdim, ama sradan, zararsz yerlerdi.
Bylece ktphaneye girdim, Afrika hl bana dnkt.
Kpekleri darda tutmak iin kapy ardmdan kapadm ve raflardaki kitap isimlerini okuyarak
odada dolandm.
Bir sr tarih kitab vard. Dorusu kz kardeimin koleksiyonunda bunlar arlktayd. ok sayda
da sanat kitab bulunuyordu: koca koca ve pahal olanlarndan. Birkann sayfalarn kartrdm.
Genellikle en iyi fikirler, baka bir ey dnrken gelir aklma.
Ne i yapardm?
Flora'nn masasna oturdum ve sahip olabileceim, zulada sakl zel bilgiler var m, diye zihnimi
taradm. nsann kendini bir yabanc gzyle incelemesi zor. Belki bu yzden bir ey bulamamtm.
Sizin olan sizindir, bir paranzdr ve oraya, iinize aittir. Hepsi bu.
Acaba doktor muydum? Da Vinci'nin anatomik izimlerine bakarken aklma bu geldi. Neredeyse
refleks halinde, zihnimden eitli cerrahi operasyonlar basamak basamak gzden geirmeye
balamtm. O zaman gemite insanlar ameliyat ettiimi kavradm.
Ama bu deildi. Bir tp eitimim olduunu anlamama ramen bu baka bir eyin parasyd.
Cerrahlkla uramadm her naslsa biliyordum. O zaman neydim peki? Baka neler vard iin
iinde?
Gzme bir ey iliti.
alma masasnda oturduum yerden karmda, zerinde dier eylerin yansra bir de antika
svari klcnn asl durduu duvar grebiliyordum, odada attm ilk turda dikkatimi ekmemiti.
Kalkp duvara gittim, klc asksndan indirdim.
Klcn durumuna bakp zihnimden aypladm. Bir yal bez, bir de bileyta olacakt ki onu tekrar
olmas gerektii hale getirecektim. Antika silahlara, bilhassa keskin azl olanlarna dair bir eyler
biliyordum.
Svari klc elimde hafif ve yararlyd ve onu kullanmakta maharetli olduumu hissettim. Gardm
aldm. Birka darbe savuturdum ve hamle ettim. Evet, bunu kullanabilirdim.
Ne trden bir gemiti benimkisi yleyse? evremde belleimi harekete geirecek yeni bir eyler
aradm.
Dikkatimi eken baka bir ey olmad, ben de klc yerine koyup masaya geri dndm. Orada
oturup ekmeceleri kurcalamaya karar verdim.
Ortadakiyle balayp, soldan yukarya, sadan aaya, ekmece ekmece ilerledim.

Krtasiye malzemeleri, zarflar, posta pullar, atalar, kurun kalemler, lastikler... hepsi de bildik
eyler.
Tm ekmeceleri yuvalarndan kartyor ve iindekileri inceliyordum. ylesine bir fikir deildi
bu. Bir zamanlar alm olduum, bana nesnelerin yanlarn ve diplerini de incelemeyi reten
eitimin bir parasyd.
Bir ey az kalsn dikkatimden kayordu, ama son anda fark ettim: Sada, en alttaki ekmecenin
arkas dierlerininki kadar yksek deildi.
Bu bir eye iaret ediyordu ve diz kp ekmece yuvasna baktmda st ksma sabitlenmi, kutu
gibi bir ey grdm.
Ta geride, kk bir ekmeceydi bu ve kilitliydi.
Atalar, engelli ineler ve sonunda bir baka ekmecede grdm ayakkab eketeiyle yaklak
bir dakika uramam gerekti. Ayakkab ekecei meseleyi zmt.
ekmecede bir deste oyun kd vard.
Destenin zerinde, diz ktm yerde beni kaskat kesen, ter bastran ve nefesimi hzlandran bir
arma bulunuyordu.
Armann zerinde ayrda, yz sola dnk, aha kalkm, beyaz bir tekboynuz vard.
Bu armay tanyordum ve adn bilememek yaralyordu beni.
Desteyi ap kartlar kardm. Asalar, tlsmlar, kupalar ve kllaryla tarot usul dizilmilerdi,
ama Koz Kartlar tmyle farklyd.
Aratrmam srdrmeden nce iki ekmeceyi de yerine yerletirdim, k kilitlememeye zen
gsterdim.
Grnmleri neredeyse gerek gibiydi, Kozlar o parldayan yzeylerden dar zplamaya
hazrlard. Kartlar elimde buz gibiydiler ve bu yzden onlar tutmak zel bir zevk veriyordu. Bir
zamanlar benim de byle bir destem olduunu anszn anlayverdim.
Onlar nmdeki sumene dizmeye baladm. Kartlarn birinde sivri burnu, glen az ve saman
rengi salaryla, kurnaz bakl ufak tefek bir adam vard. Turuncu, krmz ve renkleri olan bir cins
Rnesans kostm giymiti. Uzun pantolonu ve vcuduna smsk oturan ilemeli bir yelei vard.
Onu tanyordum. Random'du ad.
Srada Julian'n upuzun dklen siyah salar, ne tutku ne de merhamet barndran mavi gzleriyle,
edilgen simas vard. Batan aa pullu beyaz bir zrh kuanmt. Zrh ne gmi, ne de madeni
renkteydi, mineliydi sanki. Ssl ve trenlik grnmne karn zrhn mthi derecede salam ve
darbeye dayankl olduunu biliyordum. Favori oyununda altettiim, bu yzden bana bir kadeh arap
frlatan adam buydu. Onu tanyor ve ondan nefret ediyordum.
Sonra Caine'in esmer, siyah gzl ehresi geliyordu; siyah ve yeil satenler giymi, hafife yana
yatk duran keli, koyu renkli bir apka takmt. apkann arkasndan bir tutam yeil ty
sarkyordu. Yan durmutu, bir eli belindeydi, izmelerinin ular yukar kvrkt. Belindeyse zmrt
kakmal bir haner aslyd. Kalbimde elikili duygular vard.
Sonra Eric. Herkesin lsyle yakklyd, salar ylesine koyu renkliydi ki, neredeyse maviydi.
Sakal oldum olas glmseyen aznn evresinde kvrlmt ve deri bir ceket ve tozluklar, sade bir
pelerin, uzun siyah izmeler giyiyordu. Uzun, gm renkli bir klcn asl durduu kemeri
krmzyd ve bir yakutla sslenmiti. Pelerininin yksek yakas, boynunu sard yerde krmz
astarlyd; manetlerindeki ssler de ayn renkteydi. Baparmaklar kemerine geirilmi duran elleri
olaanst glyd ve gze batyordu. Sa kalasna yakn, kemerinden sallanan bir ift siyah
eldiven vard. Rahmetli olmama ramak kald gn beni ldrmeye kalkann o olduundan
emindim. Onu inceledim ve biraz korktum.

Peinden uzun boylu ve somurtkan, yz ve gvdesi ince, zihni geni Benedict geliyordu. Turuncu,
sar, kahverengi giymiti ve bana Sleepy Hollow efsanesindeki saman plerini, balkabaklarm ve
korkuluklar anmsatyordu. Uzun, gl bir enesi, ela gzleri ve asla dalgalanmayan kumral salar
vard.
Doru bir atn yannda durmu, zerine ieklerden rl bir zincirin dolanm olduu bir kargya
yaslanmt. Az glerdi.
Onu severdim.
Bir sonraki kart atmda durakladm, kalbim yerinden kacak gibi oldu srayp ve azledilmeyi
diledi.
Bu bendim.
Tra ettiim yz tanyordum, aynadaki adam da buydu ite. Yeil gzler, siyah sa, siyah ve
gm rengi kyafet, evet.
zerimde bir pelerin vard ve sanki rzgrla hafife kvrlmt. izmelerim Eric'inkiler gibi
siyaht ve ben de bir kl tayordum, onunki kadar uzun deilse bile, daha ard. Eldivenlerimi
giymitim, gmten ve pulluydular. Boynumdaki toka gm bir gl biimindeydi.
Ben. Corwin.
Bir sonraki karttan iriyar, kuvvetli bir adam bakyordu. Bana olduka benziyordu, tek fark
enesinin daha kaba olmasyd. Biliyordum ki benden daha iri, ama yavat. Efsanelere smayan bir
eydi onun kudreti. Gri-mavi bir elbise giymi, geni, siyah bir kemer takmt ve glyordu.
Boynuna, kaln iple bir gm av boynuzu aslyd. Saakl sakal ve hafif bir by vard. Sa
elindeyse bir arap kadehi. Ona ani bir sevgi duydum. smi de o zaman aklma geldi. Gerard'd o.
Srada ate sakall, alev tal, turuncu ve krmz ipek giysili, sa elinde kl, sol elinde bir kadeh
arap tutan ve Flora'nn ya da Eric'inki kadar mavi gzlerinin arkasnda eytann bizzat dans ettii bir
adam vard. enesi inceydi ama sakal rtyordu bunu. Klcna altn renkli telkari bir ssleme
kaklyd. Sa eline iki, sol eline bir adet yzk takmt: srasyla zmrt, yakut ve safir. Biliyordum
ki Bleys'ti bu.
Sonra hem Bleys'e, hem de bana benzeyen bir figr geliyordu. Benim yz hatlarn, biraz kk de
olsa gzlerim. Bleys'in salar, sakalsz. Beyaz bir atn srtnda, yeil bir binici kyafeti giymi, kartn
sol tarafna ynelmiti. Onda gcn ve zayfln, maceracln ve terk edilmiliin izleri vard.
Onu hem tasvip eder hem etmez, onun tarafndan hem sevilir hem de nefret edilirdim. Ad
Brand'di, biliyordum. Grdm anda tanmtm.
Fark etmitim ki, aslnda hepsini ok iyi tanyor, gl yanlarn, zaaflarn, zaferlerini,
yenilgilerini hatrlyordum.
nk kardelerimdi onlar.
Flora'nn masasndaki kutudan aldm sigaray yakp arkama yaslandm ve hatrladklarm
gzden geirdim.
Tuhaf giysilere brnm bu sekiz tuhaf adam benim kardelerimdi. Benim siyah ve gm
giymem gibi, onlarn da setikleri ekilde giyinmeleri uygun ve doruydu. Sonra kyafetimi ve
Greenwood'u terk ettikten sonra uradm kk kasabadaki kk dkkndan ne satn aldm
kavraynca kkr kkr gldm.
Altmda siyah pantolonum vard, aldm gmleklerin de griye alan gm rengindeydiler.
Ceketim de siyaht.
Kartlara geri dndm ve deniz yeili uzun elbisesiyle Flora oradayd, tpk nceki akam
hatrladm ekilde. Sonra yine ayn mavi gzlere sahip, uzun siyah salarn dkm, simsiyah
giyinmi ve beline gm bir kuak dolam bir kz vard. Bilmem nedendir, gzlerim dolu dolu

oldu. Onun ad Deirdre'ydi. Sonra Bleys ile Brand'n salarna, benim gzlerime ve sedef rengi cilde
sahip Fiona geliyordu. Daha kd atm anda ona kar nefret duymutum. Ardndan salar da
gzleri gibi yeim renginde, ltl yeil-gri bir elbise giymi, beline meneke rengi kuak sarm,
slak ve kederli grnen Llewella'y grdm. Bir sebepten dolay onun bizler gibi olmadn
biliyordum. Ama o da kz kardeimdi.
Tm bu insanlara kar korkun bir uzaklk ve soukluk hissettim. Yine de her naslsa fiziksel
olarak yakn grnyorlard.
Parmak ularma deen kartlar ylesine souktular ki onlar tekrar masaya braktm, geri onlarla
temas kesmekte belli bir isteksizlik de duyuyordum.
Ama daha fazlas yoktu. Geri kalanlarn hepsi minr kartlard. Bir ekilde biliyordum ki her
naslsa -ah, yine o her naslsa ite- birka eksikti.
Bununla beraber ne kadar kafa yorarsam yoraym eksik Koz Kartlarnn neleri temsil ettiini
bilmiyordum.
Bu beni tuhaf bir ekilde hznlendirdi, sigaram alp kara kara dndm.
Kartlar grdm vakit tm bu eyler neden bu kadar kolayca geri dnvermilerdi...
balamlarn da beraberlerinde srklemeksizin? imdi yzler ve isimler zerine eskisinden daha
ok ey biliyordum. Ama hepsi bundan ibaretti.
Hepimizin bu ekilde kartlara resmedilmi olmasnn anlamn kestiremiyordum. Bununla birlikte,
iimde bir desteye sahip olmak iin anlatlamayacak denli gl bir arzu vard. Ama biliyordum ki,
eer Flora'nnkini alrsam, kaybolduunu bir rpda fark edecekti ve bam belaya girecekti. O
yzden desteyi byk ekmecenin arkasndaki kk ekmeceye geri koydum ve tekrar kilitledim.
Sonra, Ulu Tanrm, nasl da dnp tandm! Ama bounayd.
Ta ki sihirli bir szc anmsayana dek.
Amber.
Bir nceki akam bu szck beni allak bullak etmiti. yle ki, o andan itibaren aklma getirmekten
saknmtm. Ama imdi buna cret ediyordum. Onu zihnimde evirip evirdim ve uyandrd tm
armlar gzden geirdim.
Szck gl bir hasret ve muazzam bir nostaljiyle yklyd. inde vazgeilmi bir gzellik,
byk bir baar hissi ve korkun, neredeyse nihai bir kudret duygusu yuvalanmt.
Her naslsa szck benim daarcma aitti, her naslsa ben onun bir parasydm, o da benim. O
anda fark ettim ki, Amber bir yer ismiydi. Bir zamanlar bilmi olduum bir yerin ismi. Ne var ki
aklma hibir grnt gelmiyordu, yalnzca duygular.
ylece ne kadar oturduumu bilmiyorum. Zaman nasl olduysa benim dncelerimden koparmt
kendini.
Dncelerimin orta yerinde kapnn kibarca alndn fark ettim. Sonra kap tokma ar ar
dnd ve ad Carmella olan hizmeti kadn ieri girip le yemeinin ilgimi ekip ekmeyeceini
sordu.
yi bir fikir gibi grnd. Ben de onu mutfaa kadar takip ettim, yarm bir pili yiyip eyrek litre
st itim.
Ktphaneye dnerken yanma bir demlik koyu kahve aldm. Telefon aldnda ikinci fincan
iiyordum.
imden bakmak geldi ama evin her yannda paralel telefonlar olduunu ve Carmella'nn bir
yerlerden aacan dndm.
Yanlmtm. Telefon almaya devam etti.
Daha fazla dayanamadm.

"Alo," dedim. "Buras Flaumel Malikanesi."


"Mrs. Flaumel'le grebilir miyim ltfen?"
Hzla konuan, biraz tedirgin bir erkek sesiydi. Nefesi kesilmi gibiydi ve sesi uzak mesafeden
aradn belli eden hafif bir nlama ve hrtyla maskelenmiti.
"zgnm." dedim ona. "Kendisi u anda burada deil. Bir notunuz mu var, yoksa o mu sizi
arasn?"
"Kiminle konuuyorum?" diye sordu.
Duraksadm, ardndan "Adm Corwin," dedim.
"Aman Tanrm!" dedi ve bunu uzun bir sessizlik takip etti.
Kar tarafn kapattn dnmeye balyordum. Tekrar "Alo?" dediim anda konumaya balad.
"Evelyn hl hayatta m?" diye sordu.
"Tabii ki hayatta. Sen de kimin nesi oluyorsun?"
"Sesimi tanmadn m Corwin? Benim, Random. Dinle. Kaliforniya'daym ve bam dertte.
Flora'dan snma talebinde bulunacaktm. Onunla birlikte misin?"
"Geici olarak," dedim.
"Anlyorum. Beni korumana alacak msn, Corwin?" Duraklad, sonra, "Ltfen," diye ekledi.
"Elimden geldiince," dedim, "ama danmadan Flora'y hibir eye bulatramam."
"Beni Flora'ya kar koruyacak msn?"
"Evet."
"O zaman bana yetersin be adamm. imdi New York'a ulamaya alacam. Epey dolambal bir
yoldan geleceim, o yzden varmam ne kadar srer bilemiyorum. Eer yanl glgelerden
kanrsam seni herhangi bir zaman grebilirim. Bana ans dile."
"yi anslar," dedim.
Sonra bir klik sesi duyuldu ve artk uzak bir nlama ve hrty dinliyordum.
Demek ukala Random'un ba beladayd! Bunun beni zellikle rahatsz etmemesi gerektiini
hissediyordum. Ama o artk gemiimin ve byk olaslkla da geleceimin anahtarlarndan biriydi.
Bu yzden ondan istediim her eyi reninceye kadar mmkn olan her ekilde ona yardm
edecektim. Aramzda yitirilmi kardee bir sevgi olmadn biliyordum. te yandan onun zeki
olduunun da farkndaydm; becerikli, kurnaz, hi umulmayacak eyler konusunda tuhaf biimde
duygusald. te yandan verdii sz be para etmezdi ve karlnda eline bir ey geecek olsa
kadavram cannn istedii tp okuluna satmakta bir an olsun tereddt etmezdi. Kk dzenbaz, belki
de beraberce geirdiimiz birka ho vaktin ansna, iyi hatrlyordum. Ama ona gvenmek mi? Asla.
Onun geleceini Flora'ya son na kadar sylememeyi aklma koydum. Ceketin yerine saklanm bir
as, ya da hi olmazsa vale grevi grebilirdi.
Bu yzden fincanmda kalann stne biraz daha scak kahve dktm ve yava yava yudumladm.
Random kimden kayordu?
Eric olmad kesindi, yoksa buray aramazd. Sonra srf benim buradaki mevcudiyetimi
rendikten sonra Flora'nn sa olup olmadn soruu geldi aklma. Flora gerekten de nefret
ettiim erkek kardeimle o kadar gl bir ibirlii iinde miydi ki, ailemdeki herkes frsat elime
geince kz kardeimi ldreceimi dnyordu?
stelik hangi konuda ibirlii iindeydiler? Bu gerilimin, bu ztlamann kayna neydi? Random
niin kayordu?
Amber.
Yant buydu.

Amber. Her naslsa, her eyin anahtar Amber'de yatyordu, biliyordum bunu. Tm bu kargaann
gizemi Amber'de, orada ve kestirebildiini kadaryla hayli yakn bir gemite vuku bulan bir olayda
yatyordu. Tetikte olmalydm. Sahibi olmadm bilgiye sahipmiim gibi yapmal ve onu, sahip olan
insanlardan para para kazp almalydm. Bunu yapabileceimden emindim. Zaten herkesi ine
stnde oturtacak bir gvensizlik kol geziyordu etrafta. Bunu karma kullanacaktm. htiyacm olan
elde edip istediimi alacak, bana yardm dokunanlar hatrlayp geri kalan ezecektim. Biliyordum ki
ailemizin yaamak iin uyduu kural buydu ve babamn gerek bir oluydum...
Aniden bir ar girdi bama, kafatasm atlatrcasna zonklad.
Bu arya babamla ilgili bir eyin neden olduunu dndm, tahmin ettim, hissettim. Ama
nedeninden, naslndan emin deildim.
Ar bir sre sonra dindi ve orackta, koltukta uyudum.
ok daha uzun bir sre sonra kap ald ve Flora ieri girdi.
Darda bir kez daha gece olmutu.
zerinde yeil kadife bir bluz ve gri renkli, uzun bir yn etek vard. Yry ayakkablar ve kaln
oraplar giymiti. Sa bann arkasnda toplanmt, benzi biraz solmu gibiydi.
Kpek dd boynunda hl aslyd.
"yi akamlar," dedim dorularak.
Ama yantlamad. Bunun yerine odann dier ucuna, bara doru yrd, kendine bir bardak Jack
Daniels doldurdu ve bir erkek gibi dikip bitirdi. Sonra bir bardak daha doldurdu ve alp byk
koltua yerleti.
Bir sigara yakp ona uzattm.
Bayla onaylad, sonra "Amber'e giden Yol... zorludur," dedi.
"Neden?"
Bana hayretler iinde bir bak frlatt.
"En son ne zaman denedin?"
Omuz silktim.
"Hatrlamyorum."
"yle olsun," dedi. "Sadece ne kadar senin bann altndan kt, merak ediyordum."
Karlk vermedim nk neden bahsettiini bilmiyordum.
Ama birden Amber diye anlan yere ulamann Yol'dan daha kolay bir yntemi olduunu
anmsadm. Belli ki Flora buna sahip deildi.
"Koz Kartlar'ndan bazlar eksik," dedim anszn, hi de bana ait olmayan bir sesle.
Ayaa frlad, ikisinin yars eline dkld.
"Onlar geri ver!" diye haykrd ddne uzanarak.
Ona doru ilerledim ve omuzlarndan yakaladm.
"Bende deiller," dedim. "Yalnzca bakyordum."
Biraz gevedi, sonra alamaya balad. Onu kibarca itip koltuuna oturttum.
"Malum ve iren bir yorum yapmaktansa," dedi, "bende kalanlar da aldn sylyorsun
sandm."
zr dilemedim. Bunu yapmam uygun grnmyordu.
"Nereye kadar gidebildin?"
"Hi uzaklaamadm bile." Sonra gld ve bana gzlerinde yeni bir kla bakt.
"Ne yaptn imdi anlyorum, Corwin," dedi ve herhangi bir yant verme gereinden kanmak
iin bir sigara yaktm.

"O eylerden bazlar senindi, deil mi? Buraya gelmeden nce Amber'e gidi yolumu tkadn.
Eric'e gideceimi biliyordun. Ama bunu artk yapamyorum. O bana gelinceye kadar beklemek
zorundaym. Zekice. Onu buraya ekmek istiyorsun, yle mi? Ama yerine bir eli gnderecek, bizzat
gelmeyecektir."
Beni az nce dmanma satmaya altn aka itiraf eden ve imdi bile frsat bulsa satacak
olan bu kadn, kendi planlarna omak sokmak iin yaptm sand bir eyden bahsederken sesinde
tuhaf bir hayranlk vard. Bir insan kurban adaynn karsnda Makyavelistliini nasl bu denli aka
belli edebilirdi? Yant zihnimin derinliklerinden derhal yankland. Bizim trmzn yntemi buydu.
Birbirimize kar incelikli davranmak zorunda deildik. Geri onun gerek bir profesyonelin
kurnazlndan yoksun olduunu dnyordum ama...
"Beni aptal m sandn, Flora?" diye sordum. "Buraya beni
Eric'e teslim etmeni beklemek iin geldiimi mi dnyorsun? Bana ne geldiyse hak etmisin."
"Tamam, tamam, sizin liginizde oynamyorum! Ama sen de srgndesin! Bu senin o kadar da zeki
olmadn gsterir!"
Her naslsa bu szler bana batyordu ve doru olmadklarn biliyordum.
"Hi de yle deilim!" dedim.
Tekrar gld.
"Bunu sylemekle nasrna basacam biliyordum," dedi.
"Pekl, yleyse Glgelerde kasten yryorsun. Delisin sen."
Omuz silktim.
"stediin nedir? Buraya geliinin gerek maksad ne?" dedi.
"Neler yaptn merak etmitim," dedim. "Hepsi bu. Eer kalmak istemezsem beni zorla
tutamazsn. Eric bile yapamaz bunu. Belki seni gerekten ziyaret etmek istedim. Belki yalandka
duygusallayorum. Sebebi ne olursa olsun, biraz daha kalacam ve sonra belki de tamamen
gideceim. Eer srtmdan ne kazanabileceini grmek iin bu kadar acele etmeseydin ok daha
kazanl kabilirdin hanmefendi. Eer belli bir ey gerekleecek olursa seni unutmamam
istemitin..."
ma ettiimi sandm eyi kavramas birka saniye srd.
"Deneyeceksin!" dedi. "Gerekten de deneyeceksin!"
"Bu konuda haklsn," dedim, deneyeceim her ne ise yapacam bilerek "ve Eric'e istediini
anlatmakta da serbestsin, ama unutma ki baarabilirim. Eer bunu yaparsam, dostum kalman iyi olur,
aklndan sakn karma."
Ne halttan bahsettiimi bilmeyi iddetle diliyordum, ama yeterince laf kapm ve nemlerini
sezmitim, dolaysyla ne anlama geldiklerini bilemesem de gerektii gibi kullanabiliyordum. Ama
yle doru geliyorlard ki bana...
Birdenbire beni pcklere bodu.
"Ona sylemeyeceim. Gerekten sylemeyeceim, Corwin! Sanrm yapabilirsin. Bleys zor
olacaktr ama Gerard sana yardm edebilir, belki de Benedict. Sonra Caine sana yanaacaktr, olanlar
grd vakit de..."
"Kendi planm kendim yapabilirim," dedim.
Sonra uzaklat. ki kadeh arap doldurdu ve birini bana uzatt.
"Gelecee," dedi.
"Ben hep buna ierim."
yle de yaptk.
Sonra kadehimi doldurdu ve beni szd.

"Eric, Bleys ya da sen olmanz gerekiyordu," dedi. "Biraz cesareti ya da beyni olan sizlersiniz.
Ama kendini o kadar uzun sredir tablodan kartmtn ki seni olayn dnda saydm."
"Bu, hibir zaman bilemeyeceini ispatlyor."
kimi yudumladm ve onun bir dakika iin olsun enesini kapatmasn umdum. Beni rahatsz eden
bir ey vard ve bunun zerinde dnmek istiyordum.
Yam kat benim?
Biliyordum ki, bu soru oyun kartlarnda resmedilmi tm kiilerden aldm o korkun soukluk
ve uzaklk hissinin yantnn bir parasyd. Grndmden daha yalydm. (Aynada kendime
baktmda otuzlarmda grnyordum... ama artk bunun sebebinin, glgelerin benim iin yalan
sylemesi olduunu biliyordum.) ok, ama ok daha yalydm ve kz kardelerimle erkek
kardelerimi, bir arada ve kartlarda olduu gibi gerilim, srtme olmakszn dostane, omuz omuza
grmeyeli ok uzun zaman olmutu.
Zili ve Carmella'nn kapy amaya gidiini duyduk.
"Bu Random birader olacak," dedim, doru olduumu bilerek. "Korumam altnda."
Gzleri byd, sonra yaptm akllca bir eyi takdir edermiesine glmsedi.
yle bir ey yaptm yoktu elbette, ama bunu dnmesi houma gitmiti.
Bana kendimi gvenlikte hissettirmiti.

Blm 4
Kendimi belki de topu topu dakika gvende hissettim.
Carmella'y (iteleyerek) geip kapy ardna kadar atm.
Random sendeleyerek girdi ieri ve kapy hemen arkasndan kilitleyip srgy ekti. Renkli
gzlerinin altnda izgiler vard ve parlak yelek ile uzun pantolon giymiyordu, sakal uzamt ve
kahverengi yn takm elbiseliydi. Koluna gabardin bir pards atm, koyu renk set ayakkablar
giymiti. Ama o pekl Random'du -kartta grm olduum Random- yalnzca gle az yorgun
grnyordu ve trnaklarnn alt kir doluydu.
"Corwin!" dedi ve kucaklad beni.
Omzunu sktm. "Bir ikiye ihtiyacn varm gibi grnyor," dedim.
"Evet, evet..." diye onaylad ve onu ktphaneye gtrdm.
Hemen hemen dakika sonra, oturup bir eline sigarasn, dierine ikisini alnca, "Peimdeler. Az
sonra burada olurlar," dedi bana.
Flora ikimizin de duymazlktan geldii kk bir lk atverdi.
"Kim?" diye sordum.
"Glgelerden gelen kiiler," dedi, "kim olduklarn ya da kim tarafndan gnderildiklerini
bilmiyorum. Geri saylar drt be kadar, belki de alt. Benimle birlikte uaktaydlar. Bir jete bindim.
Denver civarnda ortaya ktlar. Onlar eksiltmek iin ua birka kez hareket ettirdim ama ie
yaramad... hem yoldan ok sapmak da istemedim. Manhattan'da izimi kaybettirdim ama sanrm
gelmeleri an meselesidir."
"Peki, onlar kimin gnderdiine dair hi fikrin yok mu?"
Bir an durdu.
"ey, sanrm rahata aile iinde snrlayabiliriz. Belki Bleys, belki Julian, belki de Caine. Belki de
beni buraya getirtmek iin sen. Geri umarm yle deildir. Sen yapmadn, deil mi?"
"Korkarm hayr," dedim. "Ne kadar zorlu grnyorlar?"
Omuz silkti. "Sadece iki ya da kii olsalard pusu kurmay deneyebilirdim. Ama bu kadar
kalabalkken hayatta olmaz."
Ufak tefek bir adamd, bir yetmi boylarnda, ancak altm be kilo kadar. Ama gerekten de iki
zorbay tek eliyle halledebileceini ima etmi gibiydi. Birdenbire onun kardei olduuma gre acaba
kendi fiziksel gcm nasldr, diye merak ettim. Kendimi, gven duyacak kadar gl hissediyordum.
Adil bir dvte hibir korkum olmadan herhangi bir adam karma almay isteyeceimi
biliyordum. Ne kadar glydm?
Anszn, bunu bulmak iin bir frsatm olacan anladm.
n kap alnd.
"Ne yapyoruz?" diye sordu Flora.
Random glmsedi, kravatn zp masada duran pardssnn stne att. Ceketini karttktan
sonra oday yle bir gzden geirdi. Gzleri svari klcna takld ve bir an iinde odann kar
ucuna gitmi, silah eline almt. Ceketimin cebinde 32'liin arln hissettim ve emniyetini
baparmamla atm.
"Ne mi yapyoruz?" diye sordu Random. "eri girme ihtimalleri var, o yzden gireceklerdir. En
son ne zaman savatn, kz kardeim?"
"ok zaman oldu," diye yantlad Flora.

"O zaman hemen hatrlamaya balasan iyi edersin," dedi ona, "nk ok az vaktimiz var. Uzaktan
ynlendirildiklerini syleyebilirim. Ama burada kiiyiz ve hepi topu sayca iki mislimiz kadarlar.
Telaa ne gerek var?"
"Ne olduklarn bilmiyoruz," dedi Flora.
Kap gene vuruldu.
"Ne fark eder ki?"
"Hi fark etmez," dedim. "Gidip onlar ieriye alaym m?"
kisinin de rengi atverdi.
"Beklesek de olur."
"Polisi arabilirim," dedim.
kisi de kahkahalarla gldler, neredeyse isterike. "Ya da Eric'i," dedim, birdenbire Flora'ya
bakarak. Ama ban iki yana sallad.
"Vaktimiz yok. Elimizde Koz Kart var ama o cevap verene kadar -ayet vermeyi seerse- i iten
geer."
"Hem bu onun ii bile olabilir, ha?" dedi Random.
Flora "Bundan pheliyim," dedi, "hem de ok. Bu onun tarz deil."
"Doru," diye yantladm srf laf olsun ve olaylarn iinde bulunduumu bilsinler diye.
Kap bir kez daha ve ok daha grltl vuruldu.
"Ya Carmella?" diye sordum aniden aklma gelince.
Flora ban iki yana sallad.
"Onun kapy amasnn ihtimal dahilinde olmadna karar verdim"
"Ama karna neyin kacan bilmiyorsun ki," diye bard Random ve anszn odadan kt.
Onu koridor ve antre boyunca takip edip, Carmella'nn kapy amasn klpay engelledim.
Kz odasna yollayp kapy kilitlemesini tembihledik ve Random "Bu, muhalefetin gcn
gsteriyor. Neredeyiz, Corwin?" diye gzlemde bulundu.
Omuz silktim.
"Bilsem sylerdim. En azndan imdilik bu ite beraberiz. Geri dur!"
Kapy atm.
lk adam beni kenara itmeye kalkt ve kolumla onu engelledim.
Alt kiiydiler, grebiliyordum.
"Ne istiyorsunuz?" diye sordum onlara.
Ama tek bir kelime bile konuulmad ve silahlar grdm.
Tekmeyi savurup kapy tekrar kapadm ve srgy ektim.
"Pekl, gerekten de oradalar," dedim. "Bu dolab senin evirmediini nereden bileyim?"
"Bilemezsin," dedi, "ama keke ben evirseydim. Vahi grnyorlar."
Kabullenmeye mecburdum. Verandada duran heriflerin hepsi de iri kymd ve gzlerini rtmek
iin apkalarn aa indirmilerdi. Yzleri glgeler iindeydi.
"Keke nerede olduumuzu bilseydim," dedi Random.
Kulak zarmda tyleri diken diken eden bir titreim hissettim. O anda Flora'nn ddn aldn
anladm.
Solumda bir yerlerden bir cam krldnda bir dizi homurtu ve havlamalar iitmek beni hi
artmad.
"Flora kpeklerini ard," dedim, "baka koullar altnda bizim peimizde olabilecek alt
acmasz ve saldrgan hayvan."
Random bayla onaylad ve ikimiz de camlarn krld yne ilerledik.

Oturma odasna vardmzda iki adam imdiden ieriye girmilerdi ve ikisi de silahlyd.
lkinin zerine ullanp yere drdm, ikincisine ate atm. Random klcn savurarak zerimden
srad ve ikinci adamn bann omuzlarndan ayrldn grdm.
Pencereden o na kadar iki kii daha girmiti. Otomatii zerlerine boalttm ve benim silahma ait
olmayan at sesleriyle karm halde Flora'nn kpeklerinin hrlamalarn iittim.
Adamlardan nn ve Flora'nn ayn sayda kpeinin yerde yattn grdm. Onlarn yarsn
hallettiimizi dnmek iime ferahlk verdi ve geri kalanlar pencereden ieri girerken bir bakasn
daha ldrmeme kendim de atm.
Aniden ve dnmeksizin kocaman, fazlaca ikin bir koltuu kaptm ve odann kar ucuna, belki
on metre uzaa frlattm. Koltuk, arpt adamn belkemiini krd.
Geri kalan ikisine doru atldm ama ben odann dier tarafna ulaamadan Random birisini svari
klcyla ilemi, bitirmeleri iin kpeklere terk etmiti ve dierine dnmekteydi.
Ama Random davranamadan adam alaa edilmiti. Geri nce kpeklerden birini daha
ldrmt, fakat bu son ldr oldu. Random onu boazlad.
Kpeklerden ikisi lm, biriyse kt yaralanmt. Random yaral hayvan seri bir darbeyle
ldrd ve dikkatimizi adamlara verdik.
Grnlerinde allmadk bir ey vard.
Flora ieri girdi ve bunun ne olduunu anlamamza yardm etti.
Bir kere, altsnn da gzleri kan ana gibiydi. Hem de fazlasyla. Geri iinde bulunduklar
durumda, normal gzkyordu.
Bir dier ey, hepsinin de parmaklarnda fazladan birer boum ve ellerinin zerinde ne doru
kvrk sivri mahmuzlar olmasyd.
Hepsinin de eneleri ne kkt ve birini zorlayp atmda ou normal insan diinden uzun, bir
kaysa ok daha sivri grnen krk drt di saydm. Tenleri klrengine alyordu, sert ve parlakt.
Baka farkllklar da vard kukusuz, ama bunlar bir eyi kantlamaya yeterdi.
Silahlarn topladk ve kk, dz tabancay alkoydum.
"Evet, Glgeler'den dar srndler," dedi Random ve bamla onayladm. "anslydm da. yle
grnyor ki takviye birliklerle ortaya kacam hi hesaba katmamlard... asi bir karde ve
neredeyse yarm ton kpek."
Gidip krk camdan dar bakt ve bu ii onun yapmasna gz yummaya karar verdim. Bir sre
sonra "Hibir ey yok," dedi. "Hepsini hakladmzdan eminim." Kaln, turuncu perdeleri rtt ve
nlerine bir sr yksek srtl mobilya dizdi. O bunu yaparken ben de adamlarn ceplerini boalttm.
Kimlik tr hibir eye rastlamamak beni artmamt.
"O zaman ktphaneye dnelim de," dedi, "ikimi bitireyim."
Bununla beraber, yerine oturmadan nce klc zenle temizledi, duvardaki asksna ast. Ben de o
srada Flora'ya bir iki doldurdum.
"yle grnyor ki geici olarak gvenlikteyim," dedi, "imdi resmi mz paylatmza
gre."
"yle grnyor," diye kabul etti Flora.
"Tanrm, dnden beri azma lokma koymadm!" diye aklad Random. Bunun zerine Flora
Carmella'ya oturma odasndan uzak durduu srece darsnn gvenli olduunu ve ktphaneye
bolca yemek getirmesini sylemeye gitti.
O odadan kar kmaz Random bana dnp sordu, "Syle bakalm, ikinizin arasnda ne var?"
"Ona srtn dnme sakn."
"Hl Eric'e mi ait?"

"Anladm kadaryla."
"O zaman burada ne iin var?"
"Eric'i benim peimden ahsen gelmesi iin kandrmaya alyordum. Beni ele geirmenin tek
yolunun bu olduunu biliyor ve beni ne kadar istediini grmek istedim."
Random ban iki yana sallad.
"Byle yapacan sanmyorum. Hi ansn yok. Sen burada o orada olduunuz mddete neden
ban deliinden uzatsn ki?"
"Ben de az nce ayn sonuca vardm."
O zaman gzleri ldad ve eski tebessm yine belirdi. Elini saman rengi salarnda dolatrd ve
gzlerini benimkilerden ayrmad.
"Yapacak msn?" diye sordu.
"Belki," dedim.
"Bana 'belki' numaras ekme, bebeim. Her yanndan belli oluyor. Neredeyse seninle gitmeyi
isteyeceim geliyor. likilerim iinde en ok seksi, en az da Eric'le aramda olan severim."
Kafamda lp bierken bir sigara tellendirdim.
"Dnyorsun," dedi ben dnrken, " 'Random'a bu sefer nereye kadar gvenebilirim? Sinsinin,
adinin tekidir. Tpk ad gibidir ve eer birisi daha iyi bir anlama nerirse hi phesiz beni satar.'
Doru mu?"
Bamla onayladm.
"Ama Corwin birader, unutma ki sana pek faydam dokunmamakla beraber zellikle zararm da
olmad. Ah, birka aka yapmmdr, kabulleniyorum. Ama her ey bir yana, ailede en iyi geinen
kardeler olduumuzu syleyebilirsin... yani birbirimizin yoluna kmadk. Bir daha dn. Sanrm
Flora'nn yada kadnnn geldiini duyuyorum, o yzden konuyu deitirelim... Ama elini abuk tut.
Yannda ailenin favori oyun kartlar yoktur herhalde, deil mi?"
Bam iki yana salladm.
Flora odaya girdi ve "Carmella birazdan yiyecek bir eyler getirecek," dedi.
Buna itik ve Flora'nn arkasndan Random bana gz krpt.
Ertesi sabah oturma odasndaki cesetler kaybolmutu, halda leke yoktu, pencere onarlm
gzkyordu ve Random bunlarn "aresine baktn" syledi. Onu daha fazla sorgulamay uygun
grmedim.
Flora'nn Mercedes'ini dn alp dolamaya ktk. Krlk alanlar tuhaf ekilde deimi
grnyordu. Neyin eksik ya da yeni olduunu tam olarak bilemiyordum ama her naslsa bir eyler
farkl geliyordu. Bu da dnmeye kalktmda bam artyordu, bundan tr bu tr dnceleri
imdilik bir kenara brakmaya karar verdim.
Ben direksiyondaydm, Random da yanmdayd. Srf nasl bir tepki uyandracan grmek iin
Amber'de olmak isteimi bir kez daha dile getirdim.
"Merak ediyordum," diye yantlad, "acaba katksz ve yaln bir intikam iin mi yola ktn, yoksa
daha fazlas iin mi?"
Bylece uygun grdm zere yant vermek ya da vermemek zere topu tekrar bana atmt.
Uygun grdm.
Beylik cmleyi kullandm.
"Ben de bunu dnyordum," dedim, "ansm tahmine alyordum. Biliyor musun, yle bir
deneyebilirim.'"
O zaman bana dnd (yan pencereden darya bakyordu) ve yle dedi:

"Sanrm hepimiz bu hrsa veya en azndan dnceye sahiptik. Bende olduunu biliyorum,
kendimi oyunun banda devre d brakmama ramen neler hissettiime bakyorum da, denemeye
deer. Biliyorum, sana yardm edip etmeyeceimi soruyorsun.
"Yant 'evet.' Bunu srf dierlerinin planlarna omak sokmak iin yapacam." Sonra sordu: "Flora
iin ne dnyorsun? Herhangi bir yardm olur mu?"
"Bundan phe duyarm," dedim. "Eer bir eyler kesin olsa o da dahil olurdu. Ama bu noktada
kesin olan ne var ki?"
"Varsa ayet."
"Varsa ayet," diye yineledim, bylece nasl bir yant alacam bildiimi dnecekti.
Hafzamn durumuna ilikin ona sr vermekten korkuyordum. Ona sylemekten de korkuyordum,
dolaysyla sylemedim. Bilmek istediim ok fazla ey vard, ama kimseye gvenemezdim.
Arabayla giderken bu konuyu biraz dndm.
"Evet, ne zaman balamak istersin?" diye sordum.
"Sen ne zaman hazrsan."
te orada, tam nmdeydi ve onunla ne yapacam bilmiyordum.
"imdi yapmaya ne dersin?" dedim.
Sessizdi. Bir sigara yakt, vakit kazanmak iindi sanrm.
Ben de aynsn yaptm.
"Pekl," dedi sonunda. "En son ne zaman geri dnmtn?"
"Kahrolsun, o kadar ok oldu ki," dedim ona, "yolu anmsayacamdan bile emin deilim."
"Tamam," dedi, "o zaman geri dnebilmemizden nce uzaklamamz gerekecek. Ne kadar benzinin
var?"
"Deponun drtte dolu."
"O zaman u keden sola dn, neler olacak grelim."
Bunu yaptm ve ilerlerken kaldrmlar parldamaya balad.
"Kahretsin!" dedi. "Yolu yryeli neredeyse yirmi yl oldu. Doru eyleri hemen anmsyorum."
Araba yol almaya ve ben de ne haltlar dndne amaya devam ettik. Gkyz azck yeermiti,
sonra glgelenip pembeleti.
Soru sorma isteimi bastrarak dudam srdm.
Bir kprnn altndan getik ve dier taraftan ktmzda gkyz yine normal renkteydi, ama
her yer yel deirmenleriyle doluydu, byk, sar olanlaryla.
"Kayglanma," dedi hemen, "daha kts de olabilirdi."
Yanndan getiimiz insanlarn bir hayli tuhaf giyindiklerini ve yolun ta deli olduunu fark
ettim.
"Saa dn."
Dndm.
Mor bulutlar gkyzn kaplad ve yamur balad. imek azametle yrd gkyznde ve
tepemizde grledi. Silecekleri altryordum ama pek ie yaramyorlard. Farlar yakp hz kestim.
Rzgra kar yakasn kaldrm, ban emi ve batan aa grilere brnm bir atlnn kar
ynden hzla gelip yanmdan getiine yemin edebilirdim.
Derken bulutlar para para ayrld ve biz bir sahil boyunu izlemeye baladk. Dalgalar ykseklere
sryor ve zerlerinde devasa martlar uuyorlard. Yamur dinmiti, farlar ve silecekleri kapattm.
Yol imdi oseydi ama bu yeri hi tanmyordum. Dikiz aynasnda az nce terk ettiimiz kasabadan
eser yoktu. Aniden karma kan, rzgrn bir o yana, bir bu yana savurduu bir iskeletin asl
olduu daraacnn yanndan geince ellerim direksiyonu daha sk kavrad.

Yolumuz sahilden uzaklap bir tepenin evresini dnerken Random sadece sigara iip pencereden
dar bakmaya devam etti. ayrlk, aasz bir ova samza serildi ve bir dizi tepe solumuzda
gitgide ykseldi. Gkyz koyu ama canl bir maviydi, tpk glgelik, derin, temiz bir havuz gibi.
Byle bir g daha nce grdm hi anmsamyordum.
Random izmaritini frlatmak iin penceresini at ve buz gibi bir meltem ieri girip o pencereyi
tekrar kapayana kadar arabann iinde girdapland. Meltemde deniz kokusu vard, tuzlu ve keskin.
"Btn yollar Amber'e kar," dedi sanki bu bir ataszymesine.
Sonra Flora'nn nceki gn dediklerini anmsadm. Flora'nn szlerinin neyi ima ettiini
kavradmda bir ahmak ya da nemli bilgileri saklayan biri gibi grnmek istemiyordum, ama onun
olduu kadar kendi iyiliim iin de bunu sylemeliydim.
"Biliyor musun," diye girdim sze, "nceki gn sen aradnda ve telefonu Flora evde olmad
iin ben atmda, iimde onun Amber'e ulamaya yeltendii ve yolu kapal bulduuna dair gl
bir his var."
Bunun zerine Random gld.
"Bu kadnn hayalgc ok kt," diye karlk verdi. "Byle bir zamanda yol elbette kapal olacakt.
Eninde sonunda yrmek zorunda kalacaz. Bundan eminim ve hi phesiz baarmak tm
gcmz ve becerimizi gerektirecek, baarabilirsek tabii. Tm yol boyunca iek tarlasnda
yryp, aaal bir prenses gibi geri dnebileceini mi sanyordu? O salak srtn teki. Aslnda
yaamay hak etmiyor, ama bunu sylemek bana dmez, henz."
"Kavaktan saa sap," dedi.
Neler oluyordu? Etrafmzdaki egzotik deiikliklerden bir ekilde onun sorumlu olduunu fark
etmitim ama bunu nasl yaptn, bizi nereye gtrdn kestiremiyordum. Bunun srrn
renmem gerektiini biliyordum, ama aka sormak olmazd, yoksa bilmediimi anlard. Sonra da
onun eline derdim. Sigarasn tttrp gzn uzaklara dikmekten baka bir ey yapmyormu
gibiydi, ama yoldaki bir ukurdan ktmzda mavi bir le girdik ve tepemizde, prl prl gkteki
gne pembeydi. Dikiz aynasnda grebildiim kadaryla l miller boyunca uzanyordu. Gzel
numarayd dorusu.
Sonra motor ksrd, duraklad, kendini toplad ve performansn yineledi.
Direksiyon ellerimin allnda ekil deitirdi. Bir hilale dnt; koltuk gerilemi, araba yola daha
yaknlam gibiydi ve n camn eimi artmt.
Yine de azm amadm, lavanta renkli kum frtnas bize arptnda bile.
Ama frtna daldnda hayretten azm ak kald.
nmzde yaklak bir mil boyunca uzanan tm de tampon tampona bir araba kuyruu vard.
Olduklar yerde duruyorlard ve kornalarn iitebiliyordum.
"Yavala," dedi. "Bu ilk engel."
yle yaptm ve bir dier kum rzgr esti zerimizden.
Farlar yakamadan kaybolmutu ve gzlerimi birka kez krptrdm.
Arabalarn tm gitmi, kornalar susmutu. Ama imdi otoyol, bir zamanlar kaldrmlarn da
olduu gibi parldyordu ve Random'un sessizce birine ya da bir eye kfrettiini duydum.
"O engeli koyan her kimse, tam yapmamz istedii gibi kaydmdan eminim," dedi, "ve onun
bekledii eyi yapm olmak canm skyor... bariz olan eyi."
"Eric mi?" diye sordum.
"Belki. Sence ne yapmalyz? Durup bir sre zor yolu mu takip edelim, yoksa devam edip baka
engel olup olmadna m bakalm?"
"Azck daha ilerleyelim. Hem bu daha ilkiydi zaten"

"Pekl," dedi, ama "ikincinin ne olacan kim bilebilir?" diye de ekledi.


kincisi bir eydi... onu baka nasl tarif edebilirim bilmiyorum.
Kollar olan bir maden eritme makinesi gibiydi. Yolun ortasna eilmi, uzanp arabalar yakalyor
ve yiyordu.
Frene asldm.
"Neyin var?" diye sordu Random. "Devam et. Onlar baka nasl geebiliriz ki?"
"Beni biraz sarst," dedim ve bana yan gzle uzun uzadya, garip bir bak att, bu srada bir dier
toz frtnas patlad.
Bunu sylemekle hata ettiimi anladm.
Toz daldnda bir kez daha bo bir yolda hzla ilerliyorduk. Uzakta kuleler vard.
"Galiba onun canna okuduk," dedi Random. "Birkan birletirdim, sanrm onun beklemedii bir
eydi olabilirdi. Zaten hi kimse Amber'e giden tm yollar kapayamaz."
"Doru," dedim, krdm hangi pot beni o baka hedef yapmsa kurtulmay umarak.
Random'u yle bir tarttm. Bir nceki gece benim kadar kolayca lebilecek, clz grnml, ufak
tefek bir adamd.
Neydi onun gc? Ya tm bu Glgeler hakknda konuulanlar? imden bir ey Glgeler her ne
ise, imdi bile onlarn arasnda hareket ettiimizi sylyordu. Nasl? Random'un yapt bir eydi bu
ve fiziksel olarak rahat, elleri gz nnde durduuna gre, zihniyle yapt bir ey olduuna kanaat
getirdim. yi de, nasl yapyordu?
Evet, onu sanki iinde hareket ettii evren koskoca bir denklemmi gibi "eklemek" ve
"karmaktan" bahsederken duymutum.
Ani bir kesinlikle karar verdim ki bizi ulamak iin denklemi zmekte olduu o tuhaf mekna,
Amber'e gitgide yaklatrmak iin etrafmz saran gzle grlr dnyaya bir eyler ekliyor ya da
ondan bir eyler kartyordu.
Nasl yapldn bir zamanlar benim de bildiim bir eydi bu. Bir anda anladm ki iin srr
Amber'i anmsamakta yatyordu. Ama ben anmsayamyordum.
Yol beklenmedik ekilde virajland, l sona erdi ve yerini uzun, mavi, sivri grnml imenlere
brakt. Bir sre sonra arazi biraz tepelik bir hal ald. nc tepenin eteinde asfalt bitti ve darack
bir toprak yola girdik. Yol iyice sktrlmt ve arasndan imdi sngye benzer devedikeni
allarnn ve bodur fundalarn gze arpt daha byke tepelerin arasndan kvrlyordu.
Yarm saat byle gittikten sonra tepeler gzden kayboldu ve zerinde gz turuncusu ve elmas
biimli mor yapraklar tayan bodur, koca gvdeli aalardan olumu bir ormana girdik.
Hafif bir yamur iselemeye balad ve her yanmzda glgeler vard. Islak yapraklarn
oluturduu haldan solgun bir sis ykseliyordu. Samda bir yerlerden bir uluma iittim.
Direksiyon kez daha ekil deitirdi, son hali sekizgen, ahap bir hadiseydi. Araba imdi bir
hayli uzamt ve nereden bulduysak bir de flamingo ekilli kaput ss edinmitik. Bu konularda
yorum yapmamak iin kendimi glkle zaptettim, bilakis koltuk ne ekil alrsa, aracn kullanm iin
yeni ne gerekirse uyum saladm. Bununla beraber, baka bir uluma daha duyulduu srada Random
direksiyona bakt, ban sallad ve bir anda aalar ok daha yksek, sarkan sarmaklarla ve
spanyol yosunundan mavi bir rtye benzer bir eyle sarmalanm, araba da neredeyse normale
dnmt. Yakt gstergesine baktm ve yarm depo benzinimiz kaldn grdm.
"lerliyoruz." dedi kardeim ve bamla onayladm.
Yol anszn geniledi ve beton bir yzey edindi. ki yanmzda da amurlu su dolu kanallar vard.
Yapraklar, kk dallar ve renkli ku tyleri ldyordu yzeylerinde.

Birden bire bam dnd, kendimi sarho gibi hissettim. Bunu daha dile getiremeden "Ar ar ve
derin nefes al," dedi Random. "Kestirmeden gidiyoruz ve atmosfer ile yerekimi bir sre iin farkl
olacak. Sanrm imdiye kadar epey anslydk. Sonuna kadar zorlamak istiyorum ki olabildiince
abuk ve olabildiince yakma gidebilelim."
"yi fikir," dedim.
"Belki, belki de deil," diye yantlad, "ama bence buna deer... Dikkat et!"
Tepeden yukar trmanyorduk ve bir kamyon dosdoru zerimize geliyordu. Yanl eritteydi.
Kamak iin direksiyonu krdm, o da aynsn yapt. Son anda yoldan kp soldaki yumuak bankete
girdim, bir arpmay engellemek iin arabann burnu kanaln kysna dnkt.
Tanker samda durdu. Banketten kp yola dnmeye kalktm, ama yumuak topraa saplanmtk.
Sonra bir kapnn arptn iittim ve srcnn aracn sa kapsndan indiini grdm ki bunun
anlam, muhtemelen kendisinin yolun doru tarafndan geldii, bizim yanl eritten gittiimizdi.
Amerika'nn hibir yerinde trafiin ngiliz usul ilemediinden emindim, ama benim bildiim
Dnya'y geride brakal ok olduu da su gtrmez bir gerekti.
Kamyon bir yakt tankeriydi. Yannda byk, kan krmzs harflerle ZUNOCO yazs ve altnda da
"Bdn Dnyaya Ularz" slogan yazlyd. Ben inip, arabann etrafn dnmeye ve zr dilemeye
balarken, ofr azna geleni sylyordu. Benim kadar iri yaplyd ve bir eliyle krikonun sapn
tutuyordu.
"Bak, zgn olduumu syledim," dedim ona. "Daha ne yapaym? Kimsenin burnu bile kanamad
ve hi hasar yok."
"Senin gibi kahrolasca srcleri yola salmamallar!" diye bard. "Allahn belas bir tehlikesin
sen!"
Bunun zerine Random arabadan kt, "Baym, yola koyulsan iyi edersin!" dedi ve elinde bir
tabanca vard.
"Kaldr u silah," dedim ona, ama emniyeti ap nian ald.
Herif arkasn dnp komaya balad, korkudan az ak kalm, gzleri falta gibi olmutu.
Random silahn namlusunu dorultup adamn srtna dikkatlice nian ald ama tam tetii ektii
anda koluna vurmay baardm.
Mermi asfalta arpp sekti.
Random bana dnd, yz neredeyse bembeyazd.
"Seni kahrolasca salak!" dedi. "O at tankere isabet edebilirdi!"
"Nian aldn adama da."
"Kimin umurunda? Bu yoldan bu nesilde bir daha geecek deiliz. O pi kurusu bir Amber
Prensi'ne svmeye cret etti! Ben senin erefini dnyordum."
"Kendi erefimi dnebilirim," dedim ona ve birdenbire souk, kudretli bir ey beni hkmne
ald. "nk onu ldrmek bana derdi, sana deil, ayet isteseydim," diye yant verdim ve iimde
bir nefret uyand.
Tankerin kaps kapanr ve ara yoluna devam ederken Random ban nne edi.
"zgnm, aabey," dedi. "Haddimi bilemedim. Ama birinin seninle bu tarz konumas bana
dokundu. Onu uygun grdn yntemle ortadan kaldrman iin beklemeli, ya da en azndan sana
danmalydm."
"Her neyse, bover," dedim ona. "Yola dnp devam edelim, edebiliyorsak eer."
Arka tekerlekler jant kapaklarna kadar gmlmt ve onlara bakp, en iyi ekilde nasl
halledebileceimize karar vermeye alrken Random seslendi, "Tamam, ben n tamponu tuttum.
Sen de arkadan kaldr, yola tayalm... ve sol erite braksak iyi ederiz."

aka etmiyordu.
Yerekiminin azaldna dair bir eyler demiti, ama kendimi pek o kadar hafif hissetmiyordum.
Gl olduumu biliyordum bilmesine, ama bir Mercedes'in arkasn kaldrp kaldramayacam
konusunda phelerim vard.
Dier yandan, denemek zorundaydm, nk bunu benden bekliyor gibiydi ve belleimdeki
boluklar ona belli edemezdim.
Bylece eildim, dizlerimi bktm, arabaya yaptm ve bacaklarm dorultmaya baladm. Arka
tekerlekler nemli topraktan bir aprtyla kurtuldu. Arabann arka ucunu yerden yarm metre yukarda
tutuyordum! Kahrolasca, ard! Ama yapabiliyordum!
Her attm admla topraa neredeyse on be santim batyordum. Ama tayordum. Random da
kendi tarafnda aynsn yapyordu.
Amortisrlerin hafif bir sarsntsyla arabay yola braktk.
Sonra ayakkablarm kartp ilerini boalttm, tutam tutam otlarla sildim, oraplarmn suyunu
sktm, pantolonumun paasn silkeleyip ayamdakileri arka koltua attm, plak ayakla src
koltuuna getim.
Random da yolcu tarafna atlad ve konutu, "Bak, tekrar zr dilemek istiyorum..."
"Unut gitsin," dedim. "Oldu ve bitti."
"Evet, ama bunu aleyhimde kullanman istemem."
"Kullanmayacam," dedim ona. "Sadece gelecekte, benim mevcudiyetimde can alman gerektiinde
sabrszlk etme."
"yle yapacam," diye sz verdi.
"O zaman yola delim," dedim ve yola dtk.
nce kayalk bir kanyondan getik, ardndan batan aa cam ya da cams bir maddeden yaplma
benzeyen, binalar uzun, ince ve krlgan grnml bir ehrin ve pembe gne nn ilerinden
geerek i organlarn ve son nlerinin kalntlarn ifa ettii insanlarn arasndan. Biz arabayla
giderken uzun uzun baktlar. Sokak kelerinde toplanmlard ama hi kimse bizi durdurmaya veya
nmzden gemeye kalkmad.
"Bu yerin Charles Fort'lar hi phesiz bu olay yllar yl anlatp duracaklar," dedi kardeim.
Bamla evetledim.
Derken yol kayboldu ve sanki bitimsiz bir silikon tabakasnn zerinde yol almaya baladk. Bir
sre sonra daralp yine yol haline geldi ve ok gemeden samzda ve solumuzda alak, kahverengi
ve pis kokulu bataklklar belirdi. Sonra stmzden yarasa kanatl devasa bir ekil geti. Gk imdi
lacivertti, gne ise lgn altn rengi.
"eyrek depodan az benzinimiz kald," diye yorumda bulundum. *
"Tamam," dedi Random, "durdur arabay."
yle yaptm ve bekledim.
Uzunca bir sre belki alt dakika sessiz kald, sonra "Sr," dedi.
Yaklak mil sonra ktklerden olumu bir barikata rastladk ve evresini dnmeye koyuldum.
Barikatn bir yannda bir kap vard ve Random bana, "Durup kornaya bas," dedi.
yle yaptm ve bir sre sonra tahta kap koskoca demir menteelerinin stnde gcrdayp ie
doru ald.
"eri gir," dedi Random. "Gvenlidir."
Girdim, solumda balon kafal Esso pompas vard, arkalarnda duran kk bina ise daha
sradan artlar altnda saysz defa grm olduum eylerden biriydi. Pompalardan birinin yanna
yanap bekledim.

Binadan kan adam bir buuk metre boyunda, inanlmaz genilikte ve ilek burunluydu ve
omuzlarnn aras belki bir metre vard.
"Ne olsun?" dedi. "Depoyu dolduraym m?"
Bam salladm. "Normal benzin," dedim.
"Az ileri al," dedi.
yle yaptm ve Random'a sordum, "Param burada geer mi?"
"Bir bak," dedi bana, ben de yle yaptm.
Czdanm kelerinde romen rakamlar ve takip eden "D.R" harfleri bulunan turuncu ve sar
banknotlarla dolup tayordu.
Ben desteleri incelerken Random srtt.
"Grdn m? Her eyin icabna baktm," dedi.
"Harika. Bu arada, ben acktm."
Etrafmza bakndk ve bir baka dkknda bize koca bir tabeladan bakan ve Kentucky Kzarm
Tavuklar satan bir beyefendi resmi grdk.
ilek burun hesab yuvarlamak iin az miktar yakt yere dkt, hortumu yerine ast, yaklat ve
"Sekiz Drachae Refgum," dedi.
zerinde "V D.R." yazan turuncu bir para ile adet "I D.R." kartp uzattm.
"Sa ol," dedi ve cebine tktrd. "Arabann yana, suyuna da bakaym m?"
"Bak."
Biraz su ekledi, ya seviyesinin iyi olduunu syledi ve n cam pis bir bezle silip kirletti. Sonra el
sallayp kulbesine geri dnd.
Kenni Roi'nn nne ekip bir kap dolusu Kentucky Kzarm Kertenkele Kftesi ve dk alkoll,
tuzlu bira aldk.
Sonra d binann nne ktk, kapda kornaya bastk ve sa omzunda baltal mzrak bulunan bir
adam gelip kapy ancaya kadar bekledik.
Sonra tekrar yola koyulduk.
nmze bir tiranozor atlad, bir anlna duraksad, sonra sol tarafa doru yoluna devam etti.
zerimizden pterodaktil daha utu.
"Amber'in gnden vazgemeye gnlm hi varmyor," dedi Random. Her ne demekse ben de
ona homurdanarak karlk verdim.
"Geri tmn birden bir anda denemeye cesaret edemiyorum," diye devam etti sze
"paralarmza ayrlabiliriz."
"Peki," deyip kabullendim.
"te yandan, bu yerden holanmyorum."
Bam salladm ve ylece devam ettik srmeye, silikon dzl sona erip drt bir yanmzda
plak kayalar uzanncaya kadar.
"imdi ne yapyorsun?" diye soracak oldum.
"G tutturduuma gre, araziyi deneyeceim," dedi.
Biz ilerledike yekpare kaya rts dank talara dnmeye balamt. Talarn arasnda plak,
kara toprak vard.
ok gemeden talar azalm, toprak daha grnr olmutu.
Nihayet tek tk yeillikler grdm. nce urada burada biraz imen vard. Ama parlak, ok parlak
bir yeildi, bildiim kadaryla Dnya zerinde grlmedik bir cins.
Sonra fazlalat.
Birazdan yolumuzun zerinde aalar da gze arpmaya balamt.

Sonra bir orman.


Ama ne orman!
Hayatmda hi byle aalar grmemitim; ulu ve hametli, bir nebze altn rengi karm derin ve
zengin bir yeil. Ge kule gibi ykseliyor, deliyorlard adeta. lerinde muazzam amlar, meeler,
akaaalar ve ayrt edemediim daha niceleri vard. Pencereyi araladmda aalarn arasnda
fantastik ve nefis rayihal bir meltem ar ar dolanyordu. Kokuyu birka kez iime ektikten sonra
pencereyi ardna kadar ap yle brakmaya karar verdim.
"Arden Orman," dedi kardeim olan adam. Sylediinin doru olduunu biliyor, her naslsa onu
hem seviyor, hem de bilgisi ve bilgelii yznden kskanyordum..
"Birader," dedim, "iyi beceriyorsun. Umduumdan da iyi. Teekkrler."
Bu onu bir nebze hazrlksz yakalam gibiydi. Sanki daha nce hibir akrabasndan bir tek iyi sz
iitmemiti.
"Elimden gelenin en iyisini yapyorum," dedi "ve tm yol boyunca da yapacama sz veriyorum.
una bak! G ve orman yaptk. Neredeyse inanasm gelmiyor! Yar yolu getik ve bize bilhassa
sorun kartan bir ey olmad. Bana sorarsan ok anslyz. Bana bir naiplik bahedecek misin?"
"Evet," dedim bunun ne anlama geldiini bilmeden, ama vermeyi isteyerek. Eer gcm
dahilindeyse.
O zaman bayla onaylad, "yi adamsn," dedi.
Eli adam ldrmeye yatkn, kk ktnn tekiydi.
Hep bir eit asi olduunu hatrlyordum. Ana babamz onu gemite yola getirmeye alm, asla
ok baarl olamamlard. Bununla birlikte farkna vardm ki onunla ayn anne ve babann
ocuuyduk. Eric, Flora, Caine, Bleys ve Fiona'daysa durumun byle olmadn birdenbire
anlamtm. Belki dierleriyle de, ama hatrladklarm bunlard, bunu kesinlikle biliyordum.
Devasa aalarn oluturduu bir katedralin iinden, plak, toprak yolda ilerliyorduk. Yol sonsuza
dek uzadka uzuyor gibiydi. Burada kendimi gvende hissediyordum. Ara sra bir geyii rktyor,
yolu geen ya da kenarda duran bir tilkiyi artyorduk. Yol yer yer toynak izleriyle doluydu. Gne
bazen yapraklarn arasndan szlyor, bir Hint enstrmannn smsk altn telleri gibi alar
oluturuyordu. Meltem nemliydi ve yaayan eylerden izler tayordu. Bu yeri bildiimi, gemite bu
yolu at srtnda sk sk katettiimi anmsadm.
Arden Orman'nda at binmi, yrm, avlanmtm. u koca koca dallarn altnda srtst uzanp
kollarm bama yastk yapm, g izlemitim. u devlerin bazlarnn dallarna trmanm ve
aaya, hi durmakszn deien yeil bir diyara bakmtm.
"Buray seviyorum," dedim, laf azmdayken yksek sesle konutuumu fark ettim ve Random
"Hep sevmisindir," diye yantlad ve sesinde nee izleri var gibiydi. Emin olamadm.
Sonra uzaklardan, bir av borusundan geldiini bildiim bir ses iitildi.
"Daha hzl sr," dedi Random apanszn. "Bu Julian'n borusuna benziyor."
taat ettim.
Boru bir kez daha alnd, daha yakndan.
"Onun o kahrolasca tazlar arabay parampara edecek ve kular gzlerimizi oyup beslenecek!"
dedi. "O bu kadar hazrlklyken kar karya gelmekten nefret ediyorum. Avlad her ne idiyse,
biliyorum ki kardelerinden ikisi gibi bir dl iin ondan seve seve vazgeer."
"Bu gnlerde yaam felsefem 'Bana dokunmayan ylan bin yaasn.'" diye belirttim.
Random kkr kkr gld.
"Ne kadar da deiik bir gr. ddiaya girerim en fazla be dakika dayanr."
Sonra boru tekrar ald, bu sefer daha da yakndan. "Allah kahretsin!" dedi Random.

Hz gstergesi, modas gemi rnik rakamlarla yetmi be mili iaret ediyordu ve bu yolda daha
fazla hz yapmaktan ekiniyordum.
Bir kez daha duyuldu boru, artk ok daha yaknd, uzun nota ald ve solumdan tazlarn
havlamasn da duyabildim.
"Amberden hl uzak olsak da gerek Dnya'ya ok yaknz u anda," dedi kardeim. "Yakndaki
Glgeler'in arasna kamak para etmeyecektir, nk arkamzdaki gerekten de oysa peimize
decektir. Ya da glgesi yapacaktr bunu."
"Ne yapacaz?"
"Gaza bas ve dua et, takip ettii biz olmayalm."
Yine boru sesi ve bu sefer neredeyse yanmzdayd.
"Neye biniyor bu kahrolasca, lokomotife mi?" diye sordum.
"Bana kalrsa kudretli Morgenstern'e, imdiye dein yaratt atlarn en hzlsna biniyor derim."
'Yaratt' kelimesinin bir sre kafamda dnp dolamasna izin verdim, aknlk iinde dnp
tandm. Evet, bu doru, diyordu iimden bir ses. Julian Morgenstern'i Glgeler'den yaratm, o
hayvanda bir kasrgann ve ahmerdann sahip olduu g ve hz kaynatrmt.
Hayvandan korktuumu anmsadm ve derken grdm onu.
Morgenstern hayatmda grm olduum en byk atlardan bile alt kar daha yksekti, gzleri
bir Weimaraner kpeinin l renginde, donu ise ak bir kr rengindeydi ve toynaklar cilal elie
benziyordu. Rzgr gibi kouyor, arabaya hz uyduruyordu ve eyerinde Julian oturuyordu... upuzun
siyah salar, mavi gzleriyle oyun kartndaki Julian. zerinde pullu, beyaz zrh vard.
Julian bize glmseyip el sallad ve Morgenstern ban oynattka grkemli yelesi rzgrda bir
bayrak misali dalgaland.
Bacaklar neredeyse seilemiyordu.
Julian'n bir seferinde adamn birine benim eski elbiselerimi giydirip hayvana ikence yaptrttn
anmsadm. Bu sebeptendir ki ava ktmz bir gn, bir geyiin derisini yzmek iin eildiimde
hayvan beni ezmeye kalkmt.
Hayvan kokumu alp arabadakinin ben olduumu anlamasn diye pencereyi smsk kapattm. Ama
Julian beni grmt ve bunun ne anlama geldiini biliyordum. Drt yannda Frtna Tazlar o
dayankl m dayankl gvdeleri ve elik misali dileriyle kouuyorlard. Onlar da Glgeler'den
gelmilerdi, nk hibir normal kpek bu ekilde koamazd. Ama kesinlikle biliyordum ki,
"normal" sfat bu mekndaki hibir eye yaktrlamazd.
Julian o srada bize durmamz iaret etti. Random'a gz attm, o da bayla onaylad. "Eer
durmazsak bizi ezip geecek," dedi. Frenleyip yavaladm, durdum.
Morgenstern aha kalkt, havay dvd, drt toynayla topraa vurdu ve ekin gitmeye balad.
Kpekler dilleri darda, gsleri krk gibi kalkp inerek etrafmz kuattlar. At, ter olduunu
bildiim gz alc bir ltyla kaplyd.
"Bu ne byk srpriz!" dedi Julian o tane tane, neredeyse zrl konumasyla ve zerinde siyah
yeil halkalar bulunan koca bir ahin gelip sol omzuna tnedi.
"Ya, ne demezsin!" diye karlk verdim. "Grmeyeli naslsn?"
"Ah, muhteem," dedi, "her zamanki gibi. Peki ya sen ve Random birader?"
"Gcm kuvvetim yerimde," dedim ve Random bayla onaylayp "Byle bir zamanda baka
elencelerle megul olacan dnmtm," dedi.
Julian ban eip n camn ardndan ona pis pis bakt.
"Hayvan boazlamay severim," dedi, "akrabalarm da hi aklmdan kartmam."
Ensemden aa hafif bir soukluk yayld.

"Av peindeydim ki motorlu tatnzn sesi dikkatimi datt," dedi. "O srada iinde siz ikinizin
bulunmanz beklemiyordum.
Srf zevk iin dolamaya kmadnz, ama aklnzda bir hedef olduunu farz ediyorum.
Szgelimi Amber gibi. Doru mu?"
"Doru," diye yantladm. "Sana neden orada deil de burada olduunu sorabilir miyim?"
"Eric beni bu yola nbeti dikti," diye yantlad ve o konuurken elim belimdeki tabancalardan
birine gitti. Geri iimde herhangi bir kurunun o zrh delemeyecei hissi uyanmt.
Morgenstern'i vurmay dnyordum.
"Pekl, kardelerim," dedi glmseyerek. "Sizlere ho geldiniz diyor ve iyi bir yolculuk temenni
ediyorum. phesiz sizi yaknda Amber'de greceim. yi gnler," dedi ve dnp ormana doru gitti.
"Hemen uzaklaalm buradan," dedi Random. "Belki de bir pusu ya da takip tasarlyordur." Bunu
syledikten sonra belinden bir tabanca ekti, kucana koydu.
Makul bir hzla srdm.
Hemen hemen be dakika sonra, tam rahat nefes almaya balamken boruyu duydum. Gaza
yklendim. Bizi her halkrda yakalayacan biliyordum ama elimden geldiince aray amak ve
vakit kazanmak niyetindeydim. Bir yerde az kalsn bir geyie arpyordum ama ok hz kaybetmeden
ya da arabay hurdaya evirmeden hayvann yanndan syrdk.
Boru sesi imdi daha yakndan geliyordu ve Random yakas almadk laflar sralamaya balamt.
imde hl ormanda gidecek ok yolumuz olduu eklinde bir his vard ve bu beni hi
rahatlatmyordu.
Uzun bir dzle ktk ve neredeyse bir dakika boyunca gaz kkleme frsatm oldu. O srada
Julian'n av borusunun notalar daha geride kald. Ama yolun kvrlp virajland bir ksmna
geldiimizde hz kesmeye mecbur oldum. Julian hemen aray kapatmaya balamt.
Yaklak alt dakika sonra dikiz aynasnda grnd, yolda gkgrlts gibi ilerliyordu ve kpek
srs etrafnda havlayp salya aktyorlard.
Random penceresini at, sonra dar sarkp atee balad.
"Kahrolasca zrh!" dedi. "Onu iki kez vurduumdan eminim ve tek izik bile yok."
"Ben de o hayvan vurmay dnmtm," dedim, "ama sen at bir dene."
"Denedim bile, hem de birka kez," dedi bo tabancay yere atp bir dierini ekerken, "ya ben
sandmdan daha karavanacym, ya da 'Morgenstern'i devirmek iin gm kurun gerekir' diye bo
yere dememiler."
Kalan mermilerle alt kpei haklad ama geriye hl iki dzine kadar kalmt.
Ona kendi tabancalarmdan birini uzattm ve hayvanlarn beini daha yere indirdi.
"Son kurunu saklayacam," dedi, "Julian'n kafasna, eer yeterince yakma gelirse diye!"
O srada on be metre kadar gerideydiler ve yaklayorlard, ben de frenlere asldm. Kpeklerin
bazs vaktinde duramad ama Julian bir anda gzden kayboldu ve zerimize kapkara bir glge dt.
Morgenstern arabann zerinden sramt. Sonra dnd ve at ile binicisi yzlerini bize
evirirlerken gaza yklendim, araba hzla ileri atld.
Morgenstern olaanst bir srayla yoldan kald. Dikiz aynasndan iki kpein skm
olduklar amurluu brakp tekrar takibe koyulduklarn grdm. Hayvanlarn birka yolda
yatyordu ve hl iz srmekte olan on be on alt kadar kpek vard.
"yi numara," dedi Random, "ama ansn var ki tekerleklere saldrmadlar. Herhalde daha nce hi
araba avlamadklar iindir."
Ona tabancam verdim ve "Birka kpek daha vur," dedim.
tinayla ve mkemmel bir nianclkla ate etti ve alt kpek vurdu.

Julian imdi sa elinde bir kl, arabann yanndayd.


Morgenstern'i rktmek iin kornay aldm ama ie yaramad. Direksiyonu zerlerine krdm ama
at dans edercesine uzaklat. Random koltuunda iyice eilmi, benim penceremden dar nian
alyordu. Sa eliyle tabancay tutmu, sol kolunu destek yapmt.
"Artk ate etme," dedim. "Onu alaa etmeyi deneyeceim."
"Sen delisin," dedi frene tekrar asldm srada.
Ama silahn da indirdi.
Araba durur durmaz kapy ap dar frladm, plak ayakla! Kahretsin.
Julian'n klcnn altna eildim, kolundan yakaladm gibi onu eyerden alp yere savurdum. nne
zrhl sol yumruunu kafama indirdi ve mthi bir acyla birlikte gzlerimin nnde maytaplar
uutu.
Sersemlemi, dt yerde kalmt. Etrafm kpekler evirmi beni sryorlard ve Random da
onlar tekmeliyordu. Julian'n klcn dt yerden alp ucuyla grtlana dokundum.
"Onlar uzaklatr!" diye haykrdm. "Yoksa seni yere ivilerim!"
Bararak emir verdi ve kpekler geri ekildiler. Random Morgenstern'in dizginlerine aslm,
hayvan zaptetmeye urayordu.
"imdi, sevgili kardeim, kendin iin syleyecein ne var?" diye sordum.
Gzlerinde souk mavi bir ate vard ve yz ifadesizdi. "Eer beni ldreceksen hi durma," dedi.
"Bolca vaktim var," dedim ona, kusursuz zrhnn zerindeki amurlar her naslsa keyifle
izleyerek. "Bu arada, senin iin yaamn bedeli nedir?"
"Sahip olduum her ey, elbette,"
Bir adm geriledim.
"Kalk, arka koltua ge," dedim ona.
Bunu yapt ve arabaya binmeden nce hanerini aldm.
Random kendi koltuuna oturdu ve iinde tek mermi kalan tabancay Julian'n bana dorulttu.
"Onu neden imdi ldrmyoruz ki?" diye sordu.
"leride iimize yarayacan sanyorum," dedim. "Bilmek istediim ok ey var. Hem daha ok
yolumuz mevcut."
Arabay srmeye baladm, kpeklerin toplandklarn grebiliyordum. Morgenstern arabann
peinden ekin gitmeye balamt.
"Korkarm tutsak olarak ok iinize yaramayacam," diye yorumda bulundu Julian. "Bana ikence
edebilirsiniz ama size sadece bildiklerimi anlatabilirim ki bu da fazla deil."
"Sen bildiinle bala o zaman," dedim.
"Eric en gl konumda grnyor," dedi bize, "her ey olup bittiinde tam burada, Amber'deydi.
En azndan ben durumu yle grdm ve ona desteimi verdim. Sizlerden biri de olsa herhalde ayn
eyi yapardm. Ana yollardan biri olduu iin Eric bana Arden'i koruma grevini verdi. Gerard
gney denizlerini kontrol ediyor ve Caine de kuzey denizlerinde."
"Ya Benedict?" diye sordu Random.
"Bilmiyorum. Ondan hi haber almadm. Bleys'le birlikte olabilir. Glge'de bir yerlerde olup da
tm bu eyleri duymam olabilir. lm olmas bile mmkndr. Ondan en son haber alal yllar
geti."
"Arden'de ka adamn var?" diye sordu Random.
"Binden fazla," dedi. "Belki bazlar u an sizi gzetliyordur."
"Eer senin hayatta kalman istiyorlarsa, tm yapacaklar da bu olacak," dedi Random.

"Hi phesiz haklsn," diye yantlad Julian. "Kabullenmek zorundaym, Corwin beni ldrmeyip
tutsak almakla kurnazlk etti. Bu ekilde orman amanz mmkn olabilir."
"Srf yaamak istediin iin sylyorsun bunu," dedi Random.
"Tabii ki yaamak istiyorum. Bunu yapabilir miyim?"
"Neden?"
"Size verdiim bilgi karlnda."
Random bir kahkaha att.
"Bize ok az ey verdin ve daha fazlasnn azndan zorla alnabileceinden eminim. Mola verme
ans bulur bulmaz bunu greceiz. Ne diyorsun, Corwin?"
"Greceiz," dedim. "Fiona nerede?"
"Sanrm gneyde bir yerde," diye yantlad Julian.
"Ya Deirdre?"
"Bilmiyorum."
"Llewella?"
"Rebma'da."
"Pekl," dedim, "sanrm bildiin her eyi anlattn bana."
"Aynen yle."
Sessizlik iinde yol aldk ve nihayet aalar seyrelmeye balad. Morgenstern'in izini uzun sre
nce kaybetmitim, geri kimi zaman Julian'n ahininin bize elik ettiini gryordum. Yol yukar
doru eimlendi ve mor renkli iki dan aramdaki bir geide yneldik. eyrek depodan biraz fazla
benzinimiz kalmt. Bir saat iinde yksek ta yamalarn arasndan geecektik.
"Buras yol kesmek iin iyi bir noktaya benziyor," dedi Random.
"Kuvvetle muhtemeldir," dedim. "Sen ne diyorsun, Julian?"
ini ekti.
"Evet," dedi, "bir tanesine rastlamanza ok az kald. Nasl atlatacanz biliyorsunuz."
Biliyorduk. Kapya geldiimizde yeil ve kahverengi deriler giymi, klc ekili nbeti bize
yaklat. Baparmamla arka koltuu iaret edip "Manzaray aktn m?" diye sordum.
yle yapt ve bizi de tand.
Aceleyle at kapy ve biz geerken selam durdu.
Geitten kmadan nce iki kapdan daha getik ve yolda bir yerlerde ahini kaybetmi gibiydik.
Birka bin metre ykseklikteydik artk ve bir uurumun yzne srnerek trmanan bir yolda el
frenini ektim. Samzda, aa inen upuzun bir uurum haricinde hibir ey yoktu.
"n aa," dedim. "Yrye kyorsun."
Julian kt gibi bembeyaz kesildi.
"Size yaltaklanmayacam," dedi. "Hayatm iin sizden af dilemeyeceim." ndi arabadan.
"Kahrolasca," dedim. "Haftalardr kimse yle gzelce yaltaklanmamt bana!... Haydi... git
uurumun kenarnda dur. Biraz daha ilerle ltfen." Random da tabancasn onun kafasna doru
tutuyordu. "Az nce," dedim ona, "Eric'in pozisyonunda her kim olursa destekleyebileceini
sylemitin."
"Bu doru."
"Aa bak."
Bakt. Dip ok uzakt.
"Pekl," dedim. "Eer durum aniden deiirse, bir bakasnn almaktan saknmayaca yerde
yaamn balayann kim olduunu unutma.
"Gel Random. Gidelim."

Onu orada, kalar atlm, derin derin nefes alrken braktk.


Zirveye ulatmzda benzin neredeyse bitmiti. Vitesi boa alp konta kapattm ve aaya olan
uzun yolu inmeye baladk.
"Dnyordum da," dedi Random, "eski kurnazln hi kaybetmemisin. Yerinde ben olsam,
yapmaya yeltendii ey iin onu muhtemelen ldrrdm. Ama sannm sen doru olan yaptn.
Sanrm Eric'e biraz stnlk salayabilirsek Julian bize arka kabilir. Bu arada, olan biteni de Eric'e
yetitirecektir."
"Elbette," dedim.
"stelik onu l istemek iin hepimizden daha ok gereken var."
Glmsedim.
"Kiisel duygular politika, resmi kararlar ya da i anlamalarna kartrlmamal."
Random iki sigara yakp birini bana uzatt.
Dumann iinden aa bakarken ilk defa denizi grdm.
Koyu mavinin tesinde, neredeyse gece g gibiydi, altn gne yle iinde dururken deniz boya
kadar canl ve youn, lacivert bir para kuma gibi kaba dokulu, neredeyse mora yakn bir renkteydi
ki bakmaktan rahatszlanyordum. Kendimi, bildiimi bilmediim bir dili konuurken buldum.
"Deniz Aanlarn Ballad"n[?] okuyordum. Random ben bitirene dein bekledi ve sordu: "Sk sk bu
arky senin yazdn sylenir. Doru mu?"
"yle uzun zaman oldu ki," dedim ona, "artk hatrlamyorum."
Uurum sola kvrldka ve biz de aalk bir vadiye doru dne dne indike denizin daha fazla
ksm gr mesafemize girer oldu.
"Carba Deniz feneri," dedi Random denizin millerce iinde, sulardan ykselen devasa bir gri
kuleyi iaret ederek. "Neredeyse unutmutum."
"Ben de," diye yantladm. "Geri gelmek... ok tuhaf bir duygu," ve artk ngilizce deil, Thari
adnda bir dilde konutuumuzu ayrmsadm.
Aa yukar yarm saat sonra dibe vardk. Yoku aa gidebildiimiz kadar gittim, sonra motoru
altrdm. Motorun sesiyle solumuzdaki allktan koyu renk bir ku srs ykseldi. Boz bir kurdu
andran bir ey gizlendii yerden kp yakndaki bir aala dald; sezdirmeden izledii ve o ana
kadar grnmeyen geyik sekerek uzaklat. Denize doru hafif, ama srekli meyillenen, aalar
Arden Orman'nnkiler kadar kaln ve byk olmasa da bitki rts gr bir vadideydik.
Yksek ve sola doru daha da ykselen dalar balarn ge uzatmlard. Vadide ilerledike doa
manzarasn ve nispeten alak bayrlarndan aa indiimiz o hametli dan btnn daha iyi
grdk. Dalar denize doru ilerleyilerini srdrmekte ve bunu yaparken de bymekteydiler,
srtlarna yeil, leylak, mor, altn ve ivit rengine boyanm, deiken bir rt alyorlard. Denize
dnk yzlerini vadiden gremiyorduk ama o en son, en yksek doruun srtna hayalet bulutlarn
incecik peesi sarmalanmt ve altn gne zaman zaman atee boyuyordu. In olduu yerden
yaklak otuz be mil uzakta olduumuza hkmettim, benzin ibresi de neredeyse bou gsteriyordu. O
son zirvenin hedefimiz olduunu biliyordum ve iimde bir sabrszlktr balad. Random da
gzlerini ayn yne dikmiti.
"Hl orada," dedim.
"Neredeyse unutmutum..." dedi.
Vites deitirirken pantolonumun daha nce sahip olmad bir parlakla brndn fark ettim.
Ayak bileklerime yaklatka bir hayli daralmt ve katladm paalar kaybolmutu. Derken gzm
gmleime takld.
Daha ok bir ceketi andryordu, siyaht ve kenarlar simliydi; kemerim de epey kalnlamt.

Daha dikkatli incelediimde pantolonumun yan boyunca gm bir izgi indiini grdm.
"Etkileyici kyafetler kuanm olduumu gryorum," diye yorumda bulundum, bunun ne tepki
uyandrdn grmek iin.
Random kkrdad ve o zaman fark ettim ki bir yerlerden dikine krmz izgili kahverengi bir
pantolon, turuncu kahverengi gmlek bulmutu. Sar kenarlkl kahverengi bir apka da yanndaki
koltukta oturuyordu.
"Ne zaman fark edeceini merak ediyordum," dedi. "Kendini nasl hissediyorsun?"
"Gayet iyi," dedim ona, "bu arada benzinimiz neredeyse bitti."
"Bu konuda bir ey yapamayacamz kadar ge," dedi.
"Artk gerek dnyadayz ve Glgelerle oynamak korkun bir gayret gerektirecektir. stelik
gzlerden de kamayacaktr. Korkarm araba pes ettiinde tabana kuvvet gitmeliyiz."
Araba iki buuk mil daha dayand. Yolun kenarna ekip durdurdum. Gne batya doru veda
ediyordu ve glgeler gerekten de uzamt.
Arka koltua uzandm. Ayakkablarm siyah izmelere dnmt ve onlar yoklarken bir ey
ngrdad.
Gm rengi arca bir klc ve knn ekitirdim. Kn belime kusursuzca oturdu. Bir de tokas
gmten gl eklinde kara bir pelerin vard.
"Onlar sonsuza dek kaybettiini mi sanmtn?" diye sordu Random.
"Kahretsin, yle saylr," dedim ona.
Arabadan inip yrmeye baladk. Akam havas serin ve insan canlandracak trlarla doluydu.
Douda imdiden yldzlar grnmt ve gne yatann yolunu tutmutu.
Yol boyunca ar admlarla ilerledik ve Random konutu:
"Bunun doru olmadn hissediyorum."
"Ne demek istiyorsun?"
"Buraya kadar her ey ok kolay gitti," dedi bana. "Bundan holanmadm. Arden Orman'ndan
buraya nerdeyse hi sorunla karlamadan geldik. Doru, orada Julian bizi haklamaya alt ama
bilmiyorum... Bu kadar mesafeyi ylesine rahat katettik ki neredeyse bunu yapmamza izin
verildiinden phelenmeye balayacam."
"Bu dnce benim de aklmdan geti," diye yalan syledim. "Sence neye iaret ediyor?"
"Korkarm," dedi, "bir tuzaa doru yryoruz."
Birka dakika sessizce ilerledik.
Sonra "Pusu mu?" dedim. "Bu orman tuhaf ekilde sessiz grnyor."
"Bilmiyorum."
Belki iki mil daha yrdk ve gne batt. Gece karanlkt ve zerine parlak yldzlar ivilenmiti.
"kimize uygun bir yolculuk yntemi deil bu," dedi Random.
"Doru."
"Yine de kendimize binek armaktan ekiniyorum."
"Ben de,"
"Senin duruma ynelik deerlendirmen nedir?"
"lm ve pislik," dedim. "Her an zerimize keceini hissediyorum."
"Sence yoldan ayrlmal myz?"
"Ben de bunu dnyordum," diye bir yalan daha syledim "ve azck kenardan yrmenin
ikimize de zarar dokunmayacan sanyorum."
yle yaptk.

Aalarn arasndan yrdk, allar ve kayalarn kara glgelerinin yanndan getik. Koskoca
gm ay yavaa ykselip geceyi aydnlatt.
"imdeki baarszlk hissi ar basyor," dedi Random bana.
"Peki, bu hisse ne kadar gvenebiliriz?" diye sordum.
"Olduka."
"Neden?"
"ok uzaa, ok hzl geldik," diye karlk verdi. "Bundan hi hazetmedim. Artk asl dnyada
olduumuzdan geri dnmek iin de ok ge kaldk. Glgeler'le oynayamayz, kllarmza
gvenmeliyiz." Kendisi de ksa, perdahl bir kl kuanmt. "Dolaysyla bu noktaya kadar
ilerleyebilmemizin belki de Eric'in arzusu dahilinde olduu fikri douyor iime. Artk konuda
yaplabilecek pek bir ey yok, ama mademki burdayz keke yolun her santimi iin savasaydk diye
dnyorum."
Bir mil daha devam edip, ellerimizi siper ettiimiz sigaralarmz tellendirmek iin mola verdik.
"Gzel bir gece," dedim Random'a ve serin melteme.
"Sanrm... O da neydi!"
Az gerimizdeki allklardan hafif bir hrt gelmiti.
"Belki bir hayvandr."
Klc elindeydi.
Birka dakika bekledik ama hibir ey duyulmad.
O da klcn knna yerletirdi ve yeniden yrmeye baladk.
Arkamzdan artk ses gelmiyordu, ama bir sre getikten sonra nmzden bir eyler iittik.
Ona bir bak frlattmda Random da bayla onaylad ve daha ihtiyatlca yrmeye baladk.
lerde, ta uzakta hafif bir lt vard, sanki bir kamp atei gibi.
Artk baka ses duymuyorduk, ama omuz silkisi ormann iine, saa doru ilerleme iaretimi
kabullendiini gsteriyordu.
Kampa rastlamadan nce neredeyse bir saat yrdk. Atein etrafnda drt adam oturuyordu, iki
kii de glgelerde uyumaktayd. Kaza balanm kzn ba bizden teye dnkt ama siluetine
bakarken kalbimin hzlandn hissettim.
"O olabilir mi?" diye fsldadm.
Evet," diye yantlad Random. "Sanrm olabilir."
Derken kz ban evirdi ve onun kim olduunu anladm.
"Deirdre!"
"Kaltan ne halt kartrdn merak ediyordum." dedi Random. "Adamlarn giydikleri renklere
baklrsa onu Amber'e geri gtrdklerini syleyebilirim."
Adamlarn Koz Kartlar'ndan hatrladm ve bir baka yerden Eric'e ait olduunu bildiim siyah,
krmz ve gm renkli kyafetler giydiklerini grdm.
"Onu isteyen Eric olduu iin alamayacak," dedim.
"Deirdre hibir zaman ok umurumda olmamtr," dedi Random, "ama senin umurunda olduunu
bilirim, yleyse..." dedi ve klcn knndan syrd.
Ben de aynsn yaptm.
"Hazr ol," dedim, dorulup melerek.
zerlerine ullandk.
Belki iki dakika, olsa olsa o kadar srmtr.
O arada Deirdre bizi izliyordu, atein parlts yzn kaskat bir maska eviriyordu. Alad, gld
ve yksek, korkmu bir sesle isimlerimizi syledi, balarn kesip ayaa kalkmasna yardmc oldum.

"Selamlar, kz kardeim. Amber Yolu'nda bize katlr msn?"


"Hayr," dedi. "Hayatm kurtardnz iin teekkrler ama onu korumak istiyorum. Neden
Amber'e gittiinizi sanki bilmiyorum."
"Kazanlacak bir taht var," dedi Random, bu benim iin de yeni bir haberdi "ve biz de ilgilenen
taraflarz."
"Eer aklnz varsa uzak durur ve daha uzun yaarsnz," dedi ve Tanr Akna! Azck bitkin ve
kirli grnse de ok tatlyd.
Onu kollarma aldm, nk yle istiyordum ve sk sk bastrdm kendime. Random bir arap
tulumu buldu, hepimiz itik.
"Eric Amber'deki tek prens," dedi Deirdre, "askerleri ona sadk."
"Eric'ten korkmuyorum," diye yantladm, bu sylediimden kendim de emin deildim.
"Amber'e varmanza asla gz yummayacaktr," dedi. "ki gn nce gizli yollardan kamay
baarncaya dein ben de bir tutsaktm. Her ey yatana kadar Glgeler'de yryebileceimi
dnmtm. Ama asl meknn bu kadar yaknnda balamak hi kolay deil. Bu yzden Eric'in
askerleri sabahleyin buldular beni. Geri gtryorlard. Sanrm iade edilseydim beni ldrtebilirdi...
geri bundan emin deilim. yle ya da byle, ehirde bir kukla olarak kalmam gerekirdi. Eric'in
ldrm olabileceini dnyorum... ama yine de, bundan emin deilim."
"Ya Bleys?" diye sordu Random.
"O Glgeler'den baz eyler gnderiyor ve Eric bundan ok rahatsz. Ama Bleys hi gerek
gcyle saldrmad, Eric bu yzden endieli ve Ta ve Asa'nn idaresi de Eric bunlardan birini sa
eline alncaya kadar kadar belirsiz."
"Anlyorum. Bizden hi bahsetti mi?"
"Senden deil, Random. Ama Corwin'den, evet. Hl Corwin'in Amber'e dnmesinden korkuyor.
Yol belki be mil daha nispeten gvenli... ama onun tesinde her adm tehlikelerle dolu. Her aa ve
kaya bir tuzak ya da pusu. Bleys ve Corwin yznden. Sizin en azndan buraya kadar gelmenizi istedi,
bylece ne Glgeler'le oynayabilecek, ne de onun gcnden kolayca kaabilecektiniz. Amber'e onun
tuzaklarndan birine dmeden girebilmek, ikiniz iin de kesinlikle imknsz."
"Ama sen katn..."
"O farklyd. Ben kmaya alyordum, girmeye deil. Belki de beni, sizlerden birini gzetecei
kadar zenle gzetmedi, hrstan yoksunluum ve cinsiyetim yznden. Hem ne olursa olsun, sizin de
grdnz gibi baarl olamadm."
"Artk baardn, kz kardeim," dedim, "klcm senin uruna savurmak zere serbest olduka," ve
beni alnmdan pp elimi skt. Buna dnden razydm zaten.
"Takip edildiimizden eminim," dedi Random ve bir iaretle mz birden karanla kartk.
Bir alnn altnda kprtszca yatp gzmz yola diktik.
Bir sre sonra fsltlarmz benim bir karar vermem gerektiini belli etti. Soru basitti: imdi ne
yapacaktk?
Soru gerekten de ok basitti ve artk daha fazla kaamak yant veremezdim. Onlara, hatta sevgili
Deirdre'ye bile gvenemeyeceimi biliyordum, ama eer birisiyle hesaplamak zorundaysam, en
azndan Random da benimle birlikte bu ie grtlana kadar batmt ve Deirdre de gzdemdi.
"Deerli akrabalarm," dedim onlara, "bir itirafta bulunmak zorundaym," ve Random'un eli daha
imdiden klcnn kabzasndayd. Birbirimize gvenimiz ite bu kadard. Zihninin ileyiini
neredeyse duyabiliyordum: Corwin beni buraya ihanet etmek iin getirdi, diyordu kendi kendine.
"Eer beni buraya ihanet etmek iin getirdiysen," dedi, "geriye sa gtremeyeceksin."

"aka m ediyorsun?" diye sordum. "stediim ey senin yardmn, kellen deil. Sylemek zorunda
olduum ey undan ibaret: Ne dolaplar dndn bilmiyorum. Birka tahmin yrttm ama ne halt
ettiimizi, Amber'in ne olduunu, Eric'in ne yaptn, kim olduunu, ya da neden burada allarn
arasnda melmi onun askerlerinden saklandmz biliyorum," dedim ona, "ya da iin asln
isterseniz, gerekte kim olduumu bile bilmiyorum."
ok uzun bir sessizlik oldu, sonra Random fsldad. "Ne demek istiyorsun?"
"Demek istediim," dedim, "seni kandrmay becerdim, Random. Bu yolculukta araba srmekten
baka bir ey yapmamamn garip olduunu dnmedin mi?"
"Sen patrondun," dedi bana. "Senin plan kuruyor olduunu dndm. Yol boyunca epey kurnazca
eyler yaptn. Senin Corwin olduunu biliyorum."
"Bu benim bile yalnzca bir ka gn nce rendiim bir ey," dedim. "Corwin diye tandnz
kii olduumu biliyorum, ama bir sre nce kaza geirdim. Bamda yaralanmalar vard. Daha
aydnlk bir yere ktmzda size izleri gsteririm ve hafza kaybndan muzdaribim. Bu Glgeler
muhabbetini hi anlamyorum. Amber hakknda bile ok ey anmsamyorum. Tek hatrladm
akrabalarm ve onlarn ipiyle kuyuya inilmeyecei gerei. te benim ykm. Bu konuda ne
yaplabilir?"
"sa Akna!" dedi Random. "Evet, imdi anlayabiliyorum! Yol boyunca kafama taklan her eyi...
Flora'y nasl bsbtn kandrabildin?"
"ans," dedim "ve bilinaltnda yatan sinsilik, sanrm. Yo! Deil! O aptald. Ama size imdi
gerekten ihtiyacm var."
"Glgeler'e ulaabilir miyiz sence," dedi Deirdre ve muhatap olduu ben deildim.
"Evet," dedi Random, "ama bundan yana deilim. Corwin'i Amber'de, Eric'in kellesini de bir sra
geirilmi grmek istiyorum. Bunlar grmek ansm az da olsa deerlendireceim, O yzden
Glgeler'e geri dnmyorum. stiyorsan sen dnebilirsin. Hepiniz benim elimsizin, palavracnn
teki olduumu dnyorsunuz. imdi greceiz. Bu ii sonuna kadar gtreceim."
"Sa ol, kardeim," dedim.
"Mehtabn altnda kt bir karlama," dedi Deirdre.
"Hl bir kaza bal olabilirdin," dedi Random ve kz karlk vermedi.
Orada biraz daha yattk ve adam kampa gelip evreye bakndlar. Sonra ikisi eilip yeri
kokladlar.
Sonra bulunduumuz yne baktlar.
"Weir," diye fsldad Random, onlar bize doru gelirlerken.
Olanlar grdm, ama sadece glgelerinden. Drt ayak zerine dtler ve ay boz
elbiseleriyle oyunlar oynad.
Derken izimizi srenlerin k saan alt gz vard.
Kurtlarn ilkini gm klcma geirdim ve bir insan iniltisi geldi. Random tek darbede birinin
kellesini uurdu ve hayretler iinde, Deirdre'nin bir kurdu havaya kaldrp hayvann belkemiini
nazik bir atrtyla dizinin zerinde krdna ahit oldum.
"abuk, klcn!" dedi Random, ben de onun ve Deirdre'nin kurbanlarn detim ve daha fazla lk
duyuldu.
"Elimizi abuk tutsak iyi olur," dedi Random. "Bu taraftan!" ve onu izledik.
Bitki rtsnn iinde belki de bir saatlik sinsice ilerleyiin ardndan "Nereye gidiyoruz?" diye
sordu Deirdre.
"Denize," oldu Random'un yant.
"Neden?"

"Corwin'in anlar orada sakl."


"Nerede? Nasl?"
"Rebma'da elbette."
"Orada seni ldrr, beynini de balklara yedirirler."
"Yolun tamamn gitmeyeceim. Kyda ii devralp kz kardeinin kz kardeiyle konuman
gerekecek."
"Onun Deseni tekrar denemesi iin mi yani?"
"Evet."
"Bu riskli."
"Biliyorum... Dinle, Corwin," dedi, "bana kar son zamanlarda fazlasyla drst davrandn. Eer
bir ans eseri, gerek Corwin deilsen lrsn. Geri o olmalsn. Bakas olamazsn. Hafzan
olmasa da davran biimin. Hayr. Hayatm zerine bahse girerim. ansn deerlendir ve Desen diye
anlan eyi dene. Anlarn yerine getirmesi mmkndr. Raz msn?"
"Belki," dedim, "ama Desen nedir?"
"Rebma hayalet ehirdir," dedi bana. "Amber'in denizdeki yansmasdr. inde, Amber'deki her
eyin bir aynadaymasna karl vardr. Llewella'nn halk oray mesken tutar ve Amber'deymi
gibi yaarlar. Mazide kalm bir takm kabahatlerim yznden benden nefret ediyorlar, bu yzden
seninle oraya gitmeyi gze alamam, ama onlarla drste konuur ve belki de amacn ima edersen,
Rebma'nn Deseni'ni yrmene izin vereceklerini hissediyorum. Amber'dekinin tersi de olsa, etkisi
ayn olmaldr. Babamzn oullarna Glgeler iinde yrme gcn baheden odur."
"Bu gcn bana ne faydas olacak?"
"Sana kim olduunu hatrlatacaktr."
"O zaman razym," dedim.
"yi adam. yleyse gney dorultusunda ilerlemeyi srdreceiz. Merdivene varmamz birka gn
alacak... Onunla gidecek misin, Deirdre?"
"Aabeyim Corwin'le gideceim."
Bunu diyeceini biliyordum ve honut kalmtm. Korkuyordum, ama honuttum.
O geceyi yryerek geirdik. grup silahl askerden kandk ve sabah bir maarada uyuduk.

Blm 5
Byk denizin pembe ve samur kumlarna ulamak iin iki akam geirdik. Gne batmadan nce
kk bir grubu baarl ekilde atlatarak nc gnn sabahnda kumsala vardk.
Faiella-bionin'i, dier tarafna abucak geebileceimiz Rebma Merdiveni'ni tam bulmadan
akla kmakta gnlszdk.
Ykselen gne milyarlarca parlak kymk dryordu sularn kpkl kabarna ve gzlerimiz
onlarn dansyla ylesine kamamt ki su yzeyinin altn gremiyorduk. ki gndr su ve meyveyle
yayorduk, kurt gibi ackmtm ama beklenmedik kvrmlar ve mercan rengi, turuncu, pembe ve
krmz ykseltileriyle, geni, eimli, kaplan kumsala, onun aniden ortaya kan deniz kabuu,
srklenmi tahta ve cilal kk ta zulalarna, ve tesinde bir ykselip bir alalan, hafife
aprdayan, batan aa altn rengi ve mavi ve koyu mor renkli, afan meneke rengi gnn
altnda yaam arks meltemlerini birer kutsama misali fren denize bakarken, alm aklmdan
kt gitti.
Yz afa gren da, Amber'i tm zaman boyunca yavrusunu tutan ana gibi koruyan Kolvir,
belki yirmi mil solumuzda, kuzeydeydi ve gne onu altna boyuyor, ehrin zerindeki yama
gkkuana eviriyordu. Random ban kaldrp bakt, dilerini gcrdatt ve gzlerini kard. Belki
ben de yle yaptm.
Deirdre elime dokundu, bayla iaret etti ve sahile paralel, kuzeye doru yrmeye balad.
Random ve ben takip ettik.
Belli ki bir nirengi noktas yakalamt. Hemen hemen eyrek mil byle ilerledik, derken yer
hafife sarslr gibi oldu.
"Toynak sesleri!" dedi Random dilerinin arasndan.
"Bak!" dedi Deirdre, ban geriye atm, g iaret ediyordu.
Bakm elini takip etti.
zerimizde bir ahin dnmekteydi.
"Daha ne kadar yolumuz var?" diye sordum.
"u ta yn," dedi ve aa yukar yz metre ileride, neredeyse iki buuk metre ykseklikte,
rzgr, kum ve suyla anm, insan ba byklnde gri talardan oluan tepesi kesik bir piramit
grdm.
Toynak sesleri kuvvetlendi ve bir borunun notalar duyuldu, ama Julian'nki deildi.
"Koun!" dedi Random ve yle yaptk.
Ancak yirmi be adm atmtk ki ahin alald. Random'a doru dald, ama o klcn ekmiti ve
hayvan yaralad. ahin sonra dikkatini Deirdre'ye yneltti.
Klcm knndan ekip vurmay denedim. Tyler uutu.
Hayvan ykseldi, tekrar dald ve klcm bu sefer sert bir eye vurdu. Sanyorum hayvan dt ama
emin olamyordum, nk durup arkaya bakacak deildim. Toynak sesleri imdi daha srekli ve
grltlyd, boru sesiyse yan bamzdayd.
Ta ynna ulatk, Deirdre ona gre doru aya dnd ve dosdoru denizin yolunu tuttu. Ne
yaptn biliyormua benzeyen biriyle tartacak deildim.
zledim ve gzucuyla atllar grdm.
Hl uzaktaydlar, ama sahil boyunca gkgrlts gibi yaklayorlar, kpekler havlyor, borular
tyordu ve Random'la ben deli gibi koup kz kardeimizin ardndan dalgalara atldk.
Random "Gitsem de lm, kalsam da," dediinde belimize kadar sudaydk.

"Birisi yakn," dedim, "dieriyse pazarla ak olabilir. Gidelim!"


Gittik. Denizin iindeki bir tr ta yzeydeydik. Yrrken nasl nefes alacamz bilmiyordum,
ama Deirdre bu konuda kayglanma benzemiyordu, ben de kayglanmamaya altm.
Ama kayglydm.
Su balarmzn zerinde girdaplanp hrdadnda ok kayglydm. Buna ramen Deirdre
dmdz yryp aa iniyordu ve ben onu izledim ve Random onu izledi.
Her birka metrede bir basamaklar vard. Muazzam bir merdivenden aa iniyorduk ve ad
Faiella-bionin idi, biliyordum.
Bir adm daha atmakla su seviyesinin altna inecektim, ama Deirdre daha imdiden inmiti bile.
Ben de derin bir nefes alp ileri frladm.
Basamaklar devam ediyordu ve ben de takip etmeyi srdrdm. Neden gvdemin doal olarak
suda asl kalmadna ayordum, nk hl dik duruyordum ve her bir admm sanki doal bir
merdivendeymiesine beni aa indiriyordu,
Geri hareketlerim yle byle arlamt. Nefesimi daha faza tutamaz hale geldiimde ne
yapacam dnmeye koyuldum.
Random'un ve Deirdre'nin balar evresinde hava kabarcklar vard. Ne yaptklarn
gzlemlemeye altm ama anlayamyordum. Gsleri normal biimde inip kalkyor gibiydi.
Yzeyin metre kadar altna indiimizde Random bana bakt, soluma geldi ve sesini duydum.
Sanki kulam kvetin dibine dayamtm ve her bir szc birinin kvete yandan indirdii
tekmeler gibiydi.
Bununla beraber anlalyorlard:
"Kpekleri iz srmeye ikna edebileceklerini sanmyorum, atlar izleseler bile," dedi.
"Nasl nefes alyorsun," demeye altm ve azmdan kanlar ak seik iittim.
"Rahatla," dedi hemen. "Eer nefesini tutuyorsan salver ve endielenme. Merdivenden
ayrlmadn srece nefes alabileceksin."
"Bu nasl olabilir?" dedim.
"Eer baarrsak anlayacaksn," dedi ve sesinde souun ve yeilliin iinden gelen nlamal bir
tn vard.
O ana kadar alt metre derinlie inmitik ve az bir miktar nefes verip belki bir saniye nefes almay
denedim.
Bu histe rahatsz edici bir ey yoktu, ben de sreyi uzattm. Daha fazla kabarck kyordu ama
bunun tesinde rahatsz edici hibir ey hissetmemitim.
nmzdeki metre boyunca basnta art hissi olmad ve inmekte olduumuz merdiveni sanki
yeilimsi bir sisin ardndan gryordum. Aa, aa, daha da aa iniyordu.
Dmdz. Dosdoru. Aamzdan bir tr k geliyordu.
"Eer kemerli kapy geebilirsek, gvende olacaz," dedi kz kardeim.
"Siz gvende olacaksnz," diye dzeltti Random ve onun Rebma denen yerde hor grlmek iin ne
yaptn merak ettim.
"Eer bu yolculuu daha nce yapmam atlara biniyorlarsa bizi yayan takip etmek zorunda
kalacaklar," dedi Random.
"O durumda baarabiliriz."
"yleyse bizi izlemeyebilirler... durum buysa ayet," dedi Deirdre.
Acele ettik.
O srada yzeyin belki on be metre aasna inmitik, su soumu ve epey kararmt, ama
nmzde ve aamzdaki lt glenmiti ve on basamak sonra kayna seebildim:

Sada ykselen bir stun ve tepesinde kremsi, parlayan bir ey vard. Yaklak on be adm sonra
solda benzer bir oluum grnd. Onun tesinde, sada bir tane daha vard ve bylece gidiyordu.
Bu eyin yaknna geldiimizde sular d ve merdivenin kendisi netleti: yer yer yeil ve pembe
izgileri olan bir beyazd. Mermeri andryordu ama suya ramen kaygan deildi.
Genilii neredeyse be metreyi buluyordu ve iki yannda da ayn maddeden trabzanlar vard.
Yrrken yanmzdan balklar geti. Omzumun zerinden baktmda bir takip izine
rastlayamadm.
Etraf daha da aydnland. lk n yanna geldik ve stunun zerinde duran bir kre deildi.
Olguyu biraz daha mantkl klabilmek iin bu ayrnty zihnim eklemi olmalyd. Bir ateti grne
baklrsa, ykseklii yarm metre civarnda, sanki koskoca bir mealenin ucundaymcasna dans
ediyordu. Bu konuda daha sonra soru sormay aklma koydum ve -ifademi mazur grn- nefesimi
yapmakta olduumuz hzl inie sakladm.
Aydnlatlm caddeye girip mealelerin altsn daha geride braktmza Random "Peimizdeler,"
dedi ve tekrar geriye baktmda drd ata binmi uzak figrlerin inmekte olduklarn grdm.
Suyun altnda kahkaha savurup da kendini duymak tuhaf bir his.
"Brak gelsinler," dedim ve klcmn kabzasna dokundum, "nk buraya kadar geldiimiz iin,
zerimde bir g hissediyorum!"
Yine de acele ettik. Samzda ve solumuzdaki sular mrekkep gibi kapkarayd. Yalnzca lgnca
inmekte olduumuz merdiven aydnlatlmt ve uzakta heybetli bir kemer grdm.
Deirdre imdi basamaklar ikier ikier atlyordu ve arkamzdaki atlarn toynaklarnn staccato
vurular yeri titretiyordu.
Silahl adamlar -merdiveni bir trabzandan dierine dolduran- ok geride ve yukardaydlar. Ama
drt atl aradaki mesafeyi kapatmt. leriye atlan Deirdre'yi takip ettik ve elimi klcmdan
ayrmadm.
, drt, be. Tekrar geri dnp atllarn hemen hemen on be metre gerimizde olduunu
grmeden nce bu kadar sayda k getik. Kemer nmzde heyula gibi belirmiti, belki altm
metre uzaktayd. Bykt, su mermeri gibi parlyordu ve zerine Tritonlar, su perileri, deniz kzlar
ve yunus kabartmalar oyulmutu. Grnen o ki dier tarafnda da bekleyenler vard.
"Neden buraya geldiimize ayor olmallar," dedi Random.
"Eer baaramazsak tartma bu akademik noktada kalacak " diye yantladm aceleyle, frlattm
bir dier bak, atllarn aray metre daha kapadklarn ortaya sermiti.
O vakit ektim klcm ve mealenin nda parlad. Random da aynsn yineledi.
Yirmi adm kadar sonra yeilin iinde nallarn titreimleri korkuntu ve kaarken biilmemek iin
dndk.
Neredeyse zerimizdeydiler. Kaplar otuz metre arkamzdayd ve drt atlnn hakkndan
gelemezsek bu mesafe yz mil de olabilirdi.
Bana ynelen adam klcn sallarken meldim. Sanda, az gerisinde bir baka binici daha vard,
ben de doal olarak soluna, trabzann yaknna gittim. Adam klc sa elinde tuttuu iin
aprazlamasna vurmas gerekiyordu.
Vurduunda quarte ile savuturdum ve abucak kar hamle yaptm.
Adam eyerinden ne sarkmt ve klcmn ucu boynunun sa tarafna girdi.
Kzl duman gibi bir kan dalgas grnd ve yeil kta girdapland. lgnca, keke Van Gogh
burada bulunsayd da grseydi, diye dndm.
At yoluna devam ederek geip gitti ve ikinci binicinin arkasndan saldrdm.

Darbeyi karlamak iin geri dnd, muvaffak oldu. Ama sudaki hz ve vuruumun gc onu
eyerinden alaa etmiti. Onu derken tekmeledim ve srklendi. Orada, zerimde asl dururken
ona vurdum, yine savuturdu, ama bu hareket onu trabzann tesine srkledi. Suyun basnc onu
ezerken haykrdn iittim. Sonra sessiz kald.
Dikkatimi bir at ve bir adam ldrm, bir ikincisiyle yaln kl arpmakta olan Random'a
verdim. Yanlarna gidene kadar adam ldrm, kahkahalarla glyordu. zerlerinde kan dalgalar
kabarmt ve aniden farkna vardm ki lgn, zgn ve kt Vincent Van Gogh'u tanmtm ve bunu
resmedememi olmas gerekten ok ktyd.
Yaya askerler otuz metre kadar gerimizdeydiler, biz de dnp kemerlere doru yneldik. Deirdre
imdiden kemerin altndan gemiti.
Kotuk ve baardk. Yanmzda bir sr kll kii vard ve askerler geri dndler. Sonra
kllarmz knlarna soktuk ve Random "Hap yuttum," dedi, bizi savunmak iin bekleyen gruba
katlmak zere hareket ettik.
Random'a derhal klcn teslim etmesi buyruldu, o da omuz silkip silahn verdi. Sonra iki adam
gelip iki yanna, bir ncs de arkasna geti ve merdivenden inmeye devam ettik.
O sulak yerde tm zaman kavramm yitirmitim, ama bir saat on be dakikayla bir buuk saat
arasnda bir sre yrdk hedefimize varmadan nce.
Rebma'nn altn kaplar nmze dikilmiti. Onlarn arasndan getik. ehre girdik.
Her ey yeilimsi bir pusun ardndan grlyordu. Desenler oluturacak ekilde kmelenmi,
gzlerimi delip zihnimi yrtan ve anmsanmaya isteyen tm de krlgan ve birou yksek binalar
vard. Baarsz oldular, bazlarnn tek meyvesi o artk allm, yar anmsanan ya da hi
anmsanmayana elik eden baars oldu. Bu sokaklar daha nce yrdm biliyordum oysa ya
da buna ok benzeyenleri.
Gzetim altna alndndan beri Random tek laf etmemiti. Deirdre'nin tek konumas kz
kardeimiz Llewella'ya ilikin bilgi almak iin olmutu. Onun Rebma'da olduu bildirilmiti.
Elikilerimizi inceledim. Yeil, mor ya da siyah sal, hepsinin gzleri, kestane renkli bir istisna
dnda yeil renkli adamlard. Hepsi de sadece pullu mayolar ve pelerin giymilerdi Gslerinin
zerinden geen apraz kuaklar ve deniz kabuu kemerlerinden sarkan ksa kllar vard. Hepsinin
de vcutlar klszd.
Hibiri benimle konumadlar, geri bazs uzun uzun szd, bazs da ters ters baktlar. Silahm
muhafaza etmeme gz yumulmutu
ehirde, Faiella-bionin'dekinden daha sk aralklarla dikilmi stun mealelerinin aydnlatt geni
bir caddeden geirildik ve sekizgen, koyu renk caml pencerelerin ardndan insanlar bizleri izlediler
ve parlak karnl balklar yzdler. Bir keyi dndmzde, meltemi andran souk bir aknt geldi
birka adm sonra da, rzgr gibi scak bir aknt.
ehrin merkezindeki saraya getirilmitik ve elim belimdeki eldiveni nasl biliyorsa, ylece
biliyordum bunu. Amber'deki sarayn bir eiydi, yalnzca yeille rtlm, duvarlara tuhaf biimde
yerletirilmi aynalarla karmakark olmu, ii dna kmt. Neredeyse anmsadm cams
odadaki tahtta bir kadn oturuyordu. Sa yeildi ama gm izgiler dmt ve gzleri yeim
tandan aylar gibi koskoca ve yuvarlakt, kalar zeytuni martlarn kanatlar gibi ykseliyordu.
Az, enesi ufack; yanaklar yksek, geni ve yuvarlakt. Alnna beyaz altndan ince bir ta takmt
ve boynunda billur bir gerdanlk vard. Gerdanln ucunda, ular da soluk yeil olan tatl, plak
gslerinin arasnda bir safir ldyordu. Gm bir kemer ve pullu mavi bir mayo giymiti, sa
elinde pembe mercandan bir asa ve elinin her bir parmanda bir yzk, yzklerin her birinde de
farkl mavi talar vard. Konuurken glmsemedi:

"Burada ne aryorsunuz, Amber'in dlanmlar?" diye sordu ve sesi peltek, yumuak, akkan bir
eydi.
Deirdre yantlad: "Asl ehirde oturan prensin... Eric'in gazabndan kayoruz! Doruyu sylemek
gerekirse, onun dn tezghlamak niyetindeyiz. Kendisi burada seviliyorsa ayet mahvolduk ve
kendimizi dmanmzn ellerine teslim ettik. Ama onun burada sevilmediini hissediyorum. O
yzden senden yardm dilemeye geldik, nazik Moire..."
"Size Amber'e saldrmanz iin asker vermeyeceim," diye karlk verdi. "Bildiiniz gibi, kargaa
benim diyarma da yansyacaktr."
"Senden isteyeceimiz bu deildi, sevgili Moire," diye konumasn srdrd Deirdre, "yalnzca
kk bir ey, sana ya da tebaana zarar vermeden veya bedel detmeden ifa edilecek bir ey."
"Syle! nk bildiiniz gibi, Eric burada en az solunda dikilen hain kadar az sevilir" ve ona iten
ve arszca bir bak ile gzlerini dikmi, dudaklarnn kesinde kk bir glck oynaan kardeim
Random'u iaret etti.
Eer Random yapt eyin bedelini, ne olursa olsun deyecekse, bunu Amber'in gerek bir prensi
gibi yapacan grebiliyordum, tpk yllar nce lm aabeyimizin yapm olduklar gibi. Tam
bu srada onlarla alay ederek, az kendi bedeninin kanyla dolu da olsa kahkahalar atarak deyecek
ve lrken geriye dndrlemez bir lanet okuyacakt. Birdenbire fark etmitim ki, ben de bu gce
sahiptim ve artlar gerektirirse, kullanacaktm.
"Ricada bulunacam ey," dedi Deirdre, "sizinle burada ikamet eden Leydi Llewella'nn da kardei
olan, aabeyim Corwin iin. Onun sizlere kar kusur ilediini sanmyorum.
"Bu doru. Ama neden kendi adna konumuyor?"
"Sorunun bir ksm da bu, Leydim. Konuamyor, nk ne syleyeceini bilmiyor. Glgelerin
arasnda yaad srada vuku olan bir kazada hafzasnn ou kaybolup gitti. Buraya geliinin
nedeni hafzasn yeniden kazandrmak, Amber'de Eric'e meydan okuyabilsin diye eski gnlerin
anlarn geri getirtmek iin."
Kirpiklerinin glgesinden beni szmekte olan tahttaki kadn, "Devam et," dedi.
"Bu binann bir yerinde," dedi kz kardeim, "pek az ziyaret edilen bir oda vardr. Bu odadaysa,"
diye sze devam etti, "zeminde, adna Desen dediimiz eyin ateli hatlarla izilmi bir ei. Sadece
Amber'in son hkmdarnn bir olu ya da kz bu Desen'i yryp de sa kalabilir ve bu, sz konusu
ahsa Glgeler'e hkmetme gc kazandrr." Burada Moire gzlerini birka kez krptrd ve onun,
bu gcn bir ksmn Rebma adna kazanmak iin halkndan ka kiiyi o yola gnderdiini tahmine
altm. Elbette baarsz olmutu. "Desen'i yrmek," dedi Deirdre, "sanyoruz ki Corwin'e bir
Amber prensi olarak hafzasn kazandracaktr. Bunu yapmak iin Amber'e gidemiyor ve bildiim
kadaryla buras, Tir-na Nog'th haricinde Desen'in bir einin bulunduu tek yer ki elbette oraya bu
zamanda gidemeyiz."
Moire bakn kz kardeime evirdi, Random'un zerinde dolatrd, tekrar bana dndrd.
"Corwin bu eyi denemeye gnll m?" diye sordu.
Eildim.
"stekliyim, leydim," dedim ve o zaman glmsedi.
"Pekl, size izin veriyorum. Ama lkemin tesinde gvenliinizi garanti edemem."
"Bu konuya gelince, majesteleri," dedi Deirdre, "sizden ltuf beklemiyoruz ve ayrldmzda
kendi bamzn aresine bakacaz."
"Random hari," dedi Moire, "kendisi olduka gvende olacak."
"Ne demek istiyorsunuz?" diye sordu Deirdre, nk Random elbette bu koullar altnda kendi
adna konuamazd.

"Kesinlikle hatrlyorsunuz ki," dedi, "Prens Random bir seferinde lkeme dost olarak geldi ve
sonra kzm Morganthe'yle birlikte apar topar ayrld."
"Bunu iitmitim, Leydi Moire ama yknn doruluundan ya da ne derece alaka olduundan
haberdar deilim."
"Dorudur," dedi Moire "ve kzm bir ay sonra bana geri dnd. ntihar, olu Martin'i
dourmasndan birka ay sonra gerekleti. Bu konuda ne diyeceksiniz, Prens Random?"
"Hibir ey," dedi Random.
"Ya kemale erdiinde," dedi Moire, "Amber kanndan olduu iin, Martin, Desen'i yrmeye
karar verdi. Halkmdan bunu baaran tek kiidir o. Ardndan Glgeler'de yrd ve kendisini o
gnden beri grmedim. Bu konuda ne diyeceksiniz, Lord Random?"
"Hibir ey," diye yantlad Random.
"O nedenle seni cezalandracam," diye devam etti Moire.
"Setiim kadnla evlenecek ve diyarmda bir sene mddetince kalacak, ya da yaamndan
olacaksn. Buna ne diyeceksin, Random?"
Random hibir ey demedi, ama bayla serte onaylad.
"ok gzel," dedi Moire. "yle olsun."
yle oldu.
Gcmz toplamak iin, onun bize tahsis ettii odalara ekildik. Sonradan odamn kapsnda
belirdi.
"Selam, Moire," dedim.
"Amber'li Lord Corwin," dedi bana, "sizinle tanmay hep istemiimdir."
"Ben de sizinle," diye palavra sktm.
"Kahramanlklarnz dillerde efsanedir."
"Teekkr ederim, ama parlak noktalar glkle anmsyorum"
"Girebilir miyim?"
"Kesinlikle," dedim ve yana ekildim.
Bana sunmu olduu, gzelce denmi site girdi. Turuncu divann ucuna iliti.
"Desen'i ne zaman tecrbe etmek istersin?"
"Olabildiince abuk," dedim ona.
Bunu kafasnda tartt, sonra konutu, "Nerelerde bulundunuz, Glgeler arasnda?"
"Buradan ok uzaklarda," dedim, "sevmeyi rendiim bir yerde."
"Bir Amber lordunun bu kapasiteye sahip olabilmesi garip."
"Ne kapasitesi?"
"Sevebilmek," diye yantlad.
"Belki de yanl szck setim."
"Bundan phe ederim," dedi, "nk Corwin'in baladlar gerekten de yrein tellerine dokunur."
"Leydim ok kibar."
"Ama yanlmyor," diye yantlad.
"Birgn size bir balad sunacam."
"Glgeler'de ikamet ederken ne yaptnz?"
"Sanyorum ki profesyonel bir askerdim, hanmm. cretimi deyenin tarafnda arptm. Bir
yandan da birok sevilen arkya sz ve beste yazdm."
"Her ikisi de bana doal ve mantkl geliyor."
"Rica ederim syleyin, kardeim Random'a ne olacak?"
"Tebaamdan Vialle adnda bir kzla evlenecek. Vialle krdr ve trmz arasnda talibi yoktur."

"Bunun," dedim, "kz iin en iyisi olduundan emin misiniz?"


"Bylece kendine iyi bir mevki kazanacak," dedi Moire,
"Random bir yl sonra ayrlp tekrar geri dnmeyecek olsa da. nk hakknda ne sylenirse
sylensin, o bir Amber prensi."
"Ya kz onu sevecek olursa?"
"Birisinin bunu yapabilmesi mmkn m?"
"Kendimce onu severim, kardei olarak."
"Bu, Amber'in bir olunun byle bir eyi ilk kez telaffuz edii ve bunu airane mizacnza
yoruyorum."
"Her neyse," dedim, "bunun kz iin en iyi ey olduunda emin olun."
"Bunu dnp tandm," dedi bana "ve eminim, Random'un ektirecei ac ne olursa olsun
kendine gelecek ve onun ayrlndan sonra saraymda nde gelen leydilerden olacaktr."
"yle olabilir," dedim ve baklarm kardm, iime bi hznn ktn hissettim... kz iin
elbette.
"Size ne diyebilirim?" dedim. "Belki de hayrl bir ey yapyorsunuz. yle olmasn umarm." Elini
avcuma alp ptm.
"Sen, Lord Corwin, destekleyebileceim tek Amber prensisin," dedi bana, "belki Benedict dnda.
O son on iki yldr kayp ve kemiklerinin nerede olduunu Lir bilir. Yazk."
"Bunu bilmiyordum," dedim. "Hafzam yle kark ki. Ltfen tahamml gsterin. Benedict'i
zleyeceim, ayet ldyse. O benim silah ustamd ve tm silahlar retmiti bana. Ama nazikti."
"Sen de ylesin, Corwin," dedi, elimi tutup beni kendine doru ekerek.
"Hayr, aslnda deil," diye yantladm, divana, yanna otururken. Sonra bana, "Yemee kadar ok
vaktimiz var," dedi.
Sonra yumuack omzuyla bana yasland.
"Ne zaman yemek yiyeceiz?" diye sordum.
"Ben ne zaman buyurursam," dedi ve yzn bana tamamen dnd.
Ben de onu kendime ektim ve karnnn yumuakln gizleyen tokann kilidini buldum.
Aasnda daha fazla yumuaklklar vard ve kllar yeildi.
Divann zerinde ona balladn sundum. Dudaklar, szler olmakszn karlk verdi.
Yemeimizi yedikten sonra, suyun altnda yemenin pf noktasn renmitim, eer artlar
gerektirirse bilahare ayrntsyla aklarn kahverengi ve krmz alar ve iplerle sslenmi yksek
mermer salondaki yerlerimizden kalktk, dar bir koridor boyunca ilerledik, sonra mutlak karanlk
boyunca kvrlan ve ldayan bir sarmal merdivenden aa, ta deniz tabanna kadar indik. Yirmi
adm kadar sonra Random "Kahretsin!" dedi ve admn dar atp, merdiven boyunca yzmeye
balad.
"ylesi daha hzldr," dedi Moire.
"Aaya kadar ok yol var," dedi Amber'dekinin uzakln bilen Deirdre.
Bylece hepimiz merdiveni brakp karanln iinde ldayarak kvrlan eyin yanndan aa
yzdk.
Dibe varmamz belki on dakika srmtr, ama ayaklarmz tabana dediinde srklenme eilimi
olmakszn durduk. Etrafmzda, duvardaki oyuklara yerletirilmi birka zayf ateten gelen bir
aydnlk vard.
"Amber'in ikizinin iindeki okyanusun bu ksm, baka yerlerdeki sulardan neden bylesine
farkl?" diye sordum.
"nk yle," dedi Deirdre ve bu keyfimi kard.

Muazzam bir maaradaydk ve her yne tneller uzanyordu. Birine doru yrdk.
Tnel boyunca ok uzun bir sre yrdkten sonra kiminde kap ya da parmaklk bulunan,
kimindeyse bulunmayan ara geitlere rastlamaya baladk. Bunlarn yedincisinde durduk. Arduvaz
gibi bir maddeden yaplm, metal perinli, benden iki misli ykseklikte koskoca bir kapyd. O
kapya bakarken Tritonlarn boyuna dair bir eyler hatrladm. Sonra Moire glmsedi. Yalnzca
bana, ve kemerindeki halkadan byk bir anahtar karp kilide soktu.
Geri anahtar eviremedi. Belki de ok uzun sredir kullanlmamt bu ey.
Random homurdand, eli ileri uzand, kadnnkini yana itti.
Anahtar sa eliyle tutup evirdi.
Bir tkrt duyuldu.
Sonra kapy ayayla at ve ieri baktk.
Balo salonu byklnde bir odadayd Desen. Zemin siyaht ve cam gibi przsz grnyordu.
Desen, zemindeydi.
Souk bir ate gibi zayfa titriyor, oday her naslsa hayal gibi gsteriyordu. Kudretin girift bir
mimari almasyd, znde erilerden olumutu ama ortasna doru birka dz hat da vard. Bana
u kurun kalemle (tkenmez kalem de olabilir) zdnz, bir yere girmeye ya da bir yerden
kmaya altnz labirent oyunlarnn fantastik karmaklkta, gerek boyutlarda bir versiyonunu
artryordu. Neredeyse herhangi bir yerde "Buradan balaynz" szcklerini grecektim. Eni
otuz, boyu krk be metre kadard.
Kafamda ziller ald ve derken zonklama balad. Zihnim dokunuu karsnda bir keye sinmiti.
Ama eer Amber'in bir prensi idiysem, o zaman kanmda, sinir sistemimde, enlerimde bir yerlerde
bu desen bir ekilde kaytlyd ki doru tepkiyi gsterebileyim, kahrolasca eyi yryebileyim.
"Gerekten de bir sigara olsa ok makbule geerdi," dedim ve kzlar kkrdadlar, geri gereinden
fazla hzlca ve tiz.
Random koluma girdi ve konutu, "Bu bir deneme, ama imknsz deil, yle olsa biz burada
olmazdk. ok yava hareket et ve dikkatinin dalmasna izin verme. Her admnla ykselecek olan
kvlcm yamuru seni telalandrmasn. Sana zarar vermez. Tm sre boyunca hafif bir cereyan
duyacaksn ve bir sre sonra kendini sarho hissedeceksin. Ama konsantrasyonunu srdr ve unutma:
yrmeye devam et! Ne yaparsan yap duraym deme ve yoldan sapma, yoksa seni ldrebilir."
Konuurken bir yandan da yrdk. Sadaki duvara yakn durup Desen'in etrafnda dolatk, uzaktaki
ucuna doru.
Kzlar peimizden geliyorlard.
Random'un kulana fsldadm.
"Onu senin iin planlad eyden caydrmaya altm. ansm yaver gitmedi."
"Byle yapacan dnmtm," dedi. "Cann skma. Bir yl kafamn zerinde durarak bile
geirebilirim, hem belki erken gitmeme izin verirler... yeterince tiksindirici davranrsam."
"Senin iin dnd kzn ad Vialle. O kr."
"Muhteem," dedi. "Muhteem bir aka. Konutuumuz naiplii hatrlyor musun?"
"Evet."
"O zaman kza kibar davranp, yl tamamlarsan cmert davranacam."
Hibir ey demedi.
Sonra kolumu skt.
"Moire senin dostun, ha?" diye kkr kkr gld. "Nasld bari?"
"Anlatk m?" dedim, ar ar.
"Anlatk."

Sonra odann kesine yakn, Desen'in balad yerde durduk. leri doru yrdm ve sa
ayam koymu olduum noktann yaknndan balayan ilemeli alevlerin izgisine baktm. Desen,
odadaki tek k kaynayd. evremdeki su souktu.
leri uzun bir adm attm, sol ayam yolun zerine koydum. Ayamn d hatlar mavi beyaz
kvlcmlarla izilmiti.
Sonra sa ayam koydum ve Random'un szn ettii cereyan hissettim. Bir adm daha attm.
Bir atrt oldu ve salarmn dikeldiini hissettim. Bir adm daha attm.
Desen beklenmedik ekilde kendi zerine kvrlmaya balad. On adm daha attm ve belli bir
diren ykselir gibi oldu.
Sanki nmde, beni gemek iin gsterdiim tm abayla geri iten maddesel ve kara bir engel
vard.
Onunla savatm. Aniden anmsadm ki, lk rt'yd bu.
tesine gemek bir baar olacakt, gerekten de Desen'in bir paras olduumu gsteren, iyi bir
iaret. Ayam her kaldr indiriim birdenbire mthi bir aba gerektirmeye balad ve salarmdan
kvlcm fkrd.
Ateli hatta konsantre oldum. Ar ar nefes alarak yrdm zerinde.
Basn anszn hafifledi. rt, belirdii kadar ani bir ekillanmt nmde. tesine gemi ve bir
ey elde etmitim.
Kendimden bir para kazanmtm.
Kda dnm derilerini ve yumrulu, sopa gibi kemiklerii grdm Auschwitz llerinin.
Nuremberg'de bulunmu olduumu anladm. Stephen Spender'in sesinin "Vienna,"y okuduunu
duydum ve bir Brecht gala gecesinde Cesaret Ana'nn sahneyi katediini grdm. Peenemunde,
Vandenberg, Kennedy, Kazakistan'daki Kzl Kum'dan roketlerin frladklarn grdm ve ellerimle
in Seddi'ne dokundum. arap ve bira iiyorduk, Shaxpur sarho olduunu sylemi ve kusmaya
gitmiti. Uzak Bat Rezervasyonu'nun yeil ormanlarna girdim ve bir gnde kafaderisi yzdm.
Uygun adm yrrken bir ark mrldandm ve herkesin diline dt, "Aupres de ma Blonde" haline
geldi. Hatrlyordum, hatrlyordum... sakinlerinin adna Dnya dedikleri Glge mekndaki yaamm.
adm daha ve elimde kanl bir kl vard, l adam ve srtnda Fransa'daki ihtilalden katm
at grdm. Fazlasn, ok daha fazlasn, geriye...
Bir adm daha attm.
Geriye...
llere. Drt bir yanmdaydlar. Berbat bir koku vard ryen etin kokusu ve dvlerek ldrlen
bir kpein ulumalarn duydum. Koskoca kara duman dalgalar g kaplad ve etrafmda buz gibi
bir rzgr esip kck birka yamur damlas getirdi. Boazm kupkuruydu, ellerim titriyordu ve
bam ateler iindeydi. Her eyi beni kavuran o atein arkasndan grerek, bir bama sendeledim.
Sokaklar ple, l kedilerle, oturaklardan boaltlm pisliklerle doluydu. Bir ngran tngrdayp
nlamasyla lleri tayan araba yanmdan gkgrlts gibi geti, zerime amur ve souk su
sratt.
Ne kadar dolatm bilmiyorum, sonra bir kadn kolumu yakalad ve parmanda bir kafatas
yz grdm. Beni odasna gtrd, ama orada parasz ve aklmn bamdan gitmi olduumu
kefetti. Parlak dudaklarndaki glc silerek korku dolu bir bak geti boyal yznden ve kadn
kap gitti, ben de yataa yldm.
Daha sonra -ne kadar sonra olduunu bilmiyorum- iri bir adam, kzn pezosu geldi, yzm
tokatlad ve beni ekerek ayaa kaldrd. Sa pazusunu yakaladm ve skca tutundum.
Beni kapya doru yar tad, yar ekeledi.

Beni dar, soua atacan anlaynca itiraz etmek iin kavraym sklatrdm. Yar tutarsz
ricalar mrldanarak, kalan tm gcmle sktm.
Sonra ter ve gzyalarmn arasndan adamn aznn ardna kadar aldn ve lekeli dilerinin
arasndan bir feryat koy verdiini grdm.
Kolundaki kemik sktm yerden krlmt.
Sol eliyle beni itip uzaklatrd ve dizlerinin stne dp alad. Yere oturdum ve kafam bir
anlna toparland.
"Ben... burada... kalyorum," dedim, "kendimi daha iyi hissedene kadar. Defol. Geri gelirsen... seni
ldrrm."
"Vebalsn sen!" diye haykrd. "Yarn kemiklerini almaya gelecekler!" sonra tkrd, ayaa kalkt
ve sendeleyerek kt.
Kapya ulap srgledim. Sonra yataa kadar srndm ve uyudum.
Ertesi gn kemiklerimi almaya geldilerse, hayal krklna uramlardr. nk belki on saat
sonra, gecenin ortasnda buz gibi bir terle uyandm ve ateimin dtn fark ettim, Zayftm, ama
bir kez daha aklm basmdayd.
Vebadan sa kurtulduumu fark ettim.
Dolapta bulduum bir erkek pelerinini ve bir ekmeceden kan paray aldm.
Sonra veba ylnda Londra'nn ve gecenin iine yrdm, bir ey arayarak...
Kim olduumu ya da orada ne yaptm bilmiyordum.
te byle balamt.
imdi Desen'in iyice iindeydim ve kvlcmlar ayaklarmn etrafnda srekli diz boyu
sryorlard. Yzmn ne yne dnk olduunu, ya da Random, Deirdre ve Moire'nin hangi tarafta
durduunu artk bilmiyordum. Akmlar zerimden getiler ve sanki gz krelerim titredi. Sonra
yanaklarm inelendi, ensemde bir soukluk ba gsterdi. Takrdamalarn engellemek iin dilerimi
smsk kenetledim.
Hafza kaybma sebep olan ey araba kazas deildi. Birinci Elizabeth'in hkmdarlndan beri
hafzama tam anlamyla sahip deildim. Flora bu yeni kazann beni kendime getirdiini farz etmi
olmalyd. Durumumdan haberdard. Aniden onun Glge Dnya'da aslen beni gzetmek iin
bulunduu dncesi geldi aklma.
Onaltnc yzyldan beri mi yani?
Bunu bilemezdim. Ama bulacaktm.
Hzl hzl alt adm daha attm, bir kavisin sonuna varp dz bir hattn balang noktasna geldim.
zerine ayam bastm ve attm her admla bana kar bir baka engel ykselmeye balad. kinci
rt'yd bu.
Saa bir dn vard, sonra bir daha, bir daha.
Ben Amber'in bir prensiydim. Bu doruydu. On be erkek karde vard ve alts lmt. Sekiz kz
karde vard ve ikisi belki de drd lmt. Vaktimizin ounu Glgelerde, ya da kendi
evrenlerimizde gezinerek geirmitik. Glge'ye hkmetme gcne sahip birinin kendi evrenini
yaratp yaratamayaca akademik, ama geerli bir felsefi soruydu. Nihai yant ne olursa olsun, pratik
bir adan bunu yapabiliyorduk.
Bir baka kavis balad ve boyunca yava yava ilerlerken sanki zamkta yryor gibiydim.
Bir, iki, , drt... Ateli izmelerimi kaldrp tekrar indirdim.
Bam zonkluyor, kalbim sanki sarslp paralarna ayrlyordu.
Amber!
Ben Amber'i anmsarken gidi bir kez daha anszn kolaylamt.

Amber var olmu ya da var olacak ehirlerin en byyd.


Ezelde vard, ebediyette de olacakt ve tm dier ehirler, yerleri nerede olursa olsun mevcut tm
ehirler Amber'in bir dneminin yansmasndan ibaretti. Amber, Amber, Amber... Seni anmsyorum.
Seni bir daha asla unutmayacam. Sanrm, iimde bir yerlerde asla unutmadm da, Glge Dnya'da
amaszca dolatm tm o asrlar boyunca, nk geceleri ryalarm sk sk senin yeil ve altn
kulelerinin, gz alabildiine uzanan teraslarnn grntleriyle blnd. Geni gezinti caddelerini
hatrlyorum, tarhlar dolusu ieklerini, altn rengi ve krmz. Havann tatll geliyor aklma ve
mabetlerin, saraylarn ve gemite ve imdi sahip olduun ve her zaman olacan holuklar. Amber,
btn dier ehirlerin biimlerini ald lmsz ehir, seni unutamam, imdi bile. Alktan lrken
yediim yemein ve Moire'yle sevimemin hemen ardndan duvarlar iinde seni anmsadm
Rebma'nn Deseni'ndeki gn de unutmayacam, ama hibir ey seni anmsamann zevki ve akyla
kyaslanamaz ve imdi bile, Kaos Saraylarn dnrken, bu yky tekrarlanabilsin ben senin
iinde ldkten sonra bile yaasn diye dinlemek zere mevcut tek kiiye anlatrken; imdi bile seni
sevgiyle anmsyorum, ey hkmetmek zere doduum ehir...
On adm daha, derken helezon gibi dnen ateten bir ilemeyle yzyze geldim. Onu yrmeye
kalktm, terim kar kmaz sularda kayboluyordu.
ok hileliydi, eytani bir ustalk gerektiriyordu ve odadaki sular aniden byk akntlar halinde
gelip beni Desen'den srkleyip gtrmekle tehdit edermi gibi oldu. Onlara kar koyup mcadeleye
devam ettim. gdsel olarak biliyordum ki Desen'i tamamlamadan terk etmek lmm olabilirdi.
Ne kadar yol geldim, ne kadar yolum kald diye grmek iin gzlerimi nmde duran kl
yerlerden ayrmaya cesaret edemiyordum.
Akntlar yatt ve hatralarmn daha fazlas geri dnd,
Amber'in bir prensi olarak yaantmn anlar... Hayr, onlar sormak size dmez; benim onlar,
kimi kt ve acmasz, dierleriyse belki soyluca... babam Oberon'un sanca, yz saa dnk aha
kalkm beyaz tekboynuz, byk Amber saraynda dalgalanrken geirdiim ocukluuma uzanan
anlar.
Random Desen'i gemeyi baarmt. Deirdre bile yapmt bunu. O yzden ben, Corwin, direni ne
olursa olsun yapacaktm.
Ate helezonundan ktm ve Byk Kavis boyunca yrdm. Evreni ekillendiren gler zerime
dtler ve beni kendi ekillerine soktular.
Bununla birlikte yry denemeye kalkan dier kiilere gre bir avantajm vard. Bunu daha
nce yapm olduumu dolaysyla da baarabileceimi biliyordum. Bu kara bulutlar gibi kabaran ve
sadece glerini ikiye katlamak zere kaybolan anormal korkulara kar bana yardmc oldu. Desen'i
yrdm ve her eyi hatrladm, Glge Dnya'da geirdiim yzyllardan nceki gnlerimin hepsini
ve birou benim iin zel ve deerli olan ve Amber haricinde, hepsinden ok sevdiim Glge'deki
dier yerleri anmsadm.
kavisi daha yrdm, dz bir hat ve bir dizi keskin yay ve iimde bir kez daha aslnda hi
kaybetmediim o eyin uuruna sahip oldum: Glgelere hkmetme gc benimdi.
Bam dndren on dn daha, ksa bir baka yay, dz bir hat ve Son rt.
Kprdamak ac demekti. Her ey beni bir kenara atmaya alyordu. Sular nce souktu, ardndan
kaynyordu. yle grnyor ki beni srekli itiyorlard. Bir ayam dierinin nne koyarak
abaladm. Kvlcmlar bu noktada bel hizamdayd, sonra gsme, sonra omuzlarma geldiler.
Gzlerime giriyorlard. Her bir yanm sarmlard. Desen'in kendisini glkle grebiliyordum.
Sonra karanlkla sonlanan ksa bir yay.
Bir, iki... ve son adm atmak bir beton duvarn iinden gemeye almak gibiydi.

Baardm.
Sonra yavaa dndm ve arkaya, gelmi olduum yola baktm. Dizlerimin zerine dme lksn
kendime tanmayacaktm. Ben Amber'in bir prensiydim ve Tanr Akna! Hibir ey beni
akranlarmn huzurunda kk dremezdi. Desen bile!
Doru olduunu sandm yne tasaszca el salladm. Grlp grlemediimse ayr bir konuydu,
sonra orada bir an durdum ve dndm.
Artk Desen'in gcn biliyordum. Desen boyunca geri yrmenin hibir faydas olmazd.
Ama niye zahmete girecektim ki?
Kendi kart destem eksikti, ama Desen'in gc de iimi pekl grrd.
Beni bekliyorlard, erkek kardeim, kz kardeim ve bacaklar mermer stunlardan farksz Moire.
Deirdre buradan sonra kendi bann aresine bakabilirdi... hem zaten onun hayatn kurtarmtk.
Onu gn be gn kollama zorunluluu hissetmiyordum. Random, ayet ileri atlp Desen'i yrme,
gcn bu dingin merkezine varp belki de kama cesaretine sahip deilse, bir yllna burada taklp
kalacakt. Moire'ye gelince, onu tanmak hotu ve onu da belki bir gn tekrar grrdm, falan filan.
Gzlerimi kapadm ve bam edim.
Geri bunu yapmadan nce, uup giden bir glge grdm.
Random mu? Deniyor muydu? Her neyse, nereye gidiyor olduumu bilemezdi. Hi kimse
bilemezdi.
Gzlerimi atm ve ayn Desen'in ortasndaydm, ama tersti.
yordum ve lesiye yorulmutum, ama Amber'deydim... asl odada, yola ktm bunun sadece
bir grntsyd. Desen'den kendimi Amber'de canmn istedii noktaya nakledebilirdim.
Bununla birlikte, geri dnmek bir sorun olacakt.
Bu yzden ylece durdum, zerimden sular szlrken dndm.
Eer Eric kraliyet sitine getiyse, onu orada bulabilirdim
Belki de taht odasnda. Ama o zaman, ka noktasna ulamak iin tekrar Desen'i yrmem
gerekirdi.
Kendimi sarayda bildiim bir gizlenme yerine naklettim
Tavana yakn gzetleme yarklarndan azck n girdii penceresiz bir odackt. Kapnn
srgsn ieriden kapadm duvarn yanndaki tahta bir srann tozunu sildim, zerine pelerinimi
serip kestirmek zere uzandm. Eer yukardan birisi el yordamyla aaya inecek olsa, bana
ulamadan ok nce duyardm.
Uyudum.
Bir sre sonra uyandm. Doruldum, pelerinimin tozunu silkeledim ve bir kez daha kuandm.
Sonra sarayn iine merdiven gibi ykselen tahta basamaklar kmaya koyuldum.
Duvardaki izler sayesinde nerede olduunu biliyordum nc katn.
Kendimi kk bir iskelenin zerine attm ve gzetleme deliini aradm. Buldum ve baktm. Hibir
ey yoktu. Ktphane botu. Bylece blmeyi yana kaydrp ieri girdim.
eride, kitaplarn bolluu beni afallatmt. Bana hep byle olur. Vitrinler dahil her eyi gzden
geirdim, nihayet bir aile ziyafetine sebep veren her eyi ieren kristal bir kutunun bulunduu yere
ilerledim... zel bir aka. inde aile kartlarndan drt deste vard ve onlar kullanmamn nne
geebilecek alarm altrmadan bir tanesini almann yollarn aramaya giritim.
Belki on dakika sonra doru kutuyu amay becerdim. ok maharet istiyordu. Sonra, deste elimde,
dnmek maksadyla rahat bir koltua kuruldum.
Kartlar tpk Flora'nnkiler gibiydi, hepimizi byte altnda tutuyordu ve dokunduumda souktu.
Bunun da sebebini biliyordum artk.

Bylece kartlar kardm ve uygun ekilde atm nme, sonra onlar okudum ve tm aile iin kt
eyler grdm ve hepsini gene bir araya getirdim.
Biri dnda.
Kardeim Bleys'i resmeden kart.
Dierlerini kutusuna koydum ve kemerime yerletirdim.
Sonra Bleys'i dndm.
Tam o srada ktphanenin koca kapsnn kilidinden bir tkrt geldi. Ne yapabilirdim? Klcm
knnda gevetip bekledim. Ama masann ardnda eildim.
Baktmda gelenin Dik adnda bir adam olduunu grdm, temizlie geldii aikrd, nk
kltablalarn ve p kutularn boaltmaya, raflarn tozunu almaya balamt.
Kefedilmek alaltc olacandan kendimi gsterdim.
Doruldum ve "Merhaba, Dik. Hatrladn m beni?" dedim.
Rengi ton beyazlad, kamak zere frlar gibi oldu ve "Elbette Lordum. Nasl unutabilirim ki?"
dedi.
"Geen bunca zamann ardndan bunun olabileceini dnmtm."
"Asla, Lord Corwin," diye yant verdi.
"Sanrm resmi onay olmakszn burada bulunuyorum ve burnumu yasad aratrmalara sokmu
durumdaym," dedim, ama beni grdn sylediinde Eric bundan holanmazsa. Ona ltfen sadece
haklarm uyguladm ve onunla bizzat greceimi syle... hem de yaknda."
Yapacam, lordum," dedi nmde eilerek.
"Gel yanma ve benimle otur biraz, dostum Dik ve sana daha fazlasn anlataym."
O da oturdu, ben de.
"Bir zamanlar," dedim bu yal ehreye hitap ederek, "Tamamyla gittiim ve Amber'i ilelebet terk
ettiim dnlmt. Ama hl yaadm ve tm akli melekelerime sahip olduum iin, korkarm
Eric'in Amber taht zerindeki iddiasna itiraz etmek mecburiyetindeyim. Bu basite halledilecek bir
konu deil geri, nk o ilk doan deil, eer ortada bir bakas olsayd Eric'in yaygn destek
greceinden de kukuluyum. Bunlar ve birou kiisel olan dier sebepler yznden ona meydan
okumak zereyim. Bunu nasl, ya da hangi gerekeyle yapacama henz karar vermedim, ama Tanr
Akna! Muhalefeti hak ediyor! Ona syle bunu. Eer beni bulmak isterse, ona Glgeleri mesken
tuttuumu, ama bu sefer ncekilerden farkl Glgeler olduunu syle. Bundan neyi kastettiimi
bilebilir. Kolayca yok edilmeyeceim, nk kendimi en az onun burada yapt kadar iyi
koruyacam. Onun cehennemden ebediyete dek yakasn brakmayacam ve birimiz lene dek pes
etmeyeceim. Buna ne diyorsun, eski uak?"
Elimi eline alp pt.
"Sana selam olsun ey Corwin, Amber'in Lordu," dedi ve gznde yalar vard.
Arkasndaki kap gcrdayarak araland ve ardna dein ald.
Eric girdi.
"Merhaba," dedim ayaa kalkp, sesime en irencinden bir nlama katarak. "Seni oyunun bu kadar
banda grmeyi beklemiyordum. Amber'de her ey yolunda m?"
Gzleri aknlktan falta gibi bymt ve sesi adna ineleyicilik denilen eyle kalnlamt
ve o yle derken, aklma daha iyi bir szck gelmiyordu:
"eyleri soruyorsan, iyidir Corwin. Ne var ki dier meseleler kt gidiyor."
"Yazk," dedim, "peki nasl dzelteceiz?"
"Bir yolunu biliyorum," dedi ve sonra Dik'e ters ters bakt, da derhal oday terk edip kapy
ardndan kapad. Kapnn smsk kapandn duydum.

Eric klcn knnda gevetti.


"Taht istiyorsun," dedi.
"Hepimiz istemiyor muyuz?" dedim ona.
"Sanrm yle," dedi bir ah ekerek. "Bu doru, baa geenin ba arrm biraz. Bu budalaca
mevkii iin niye byle uramaya gdlendiimizi bilmiyorum. Ama unutmamalsn ki seni iki kez
bozguna urattm ve son seferinde bir Glge diyarnda merhamet gsterip hayatn baladm."
"O kadar merhametlice deildi," dedim. "Biliyorsun ki beni oraya, vebadan leyim diye braktn.
Hem hatrladm kadaryla ilk seferinde neredeyse berabere kalmtk."
"yleyse bu artk ikimiz arasnda, Corwin," dedi. "Senin bynm ve senden iyiyim. Eer beni
silahlarda snamak istiyorsan, kendimi mnasip ekilde kuanm buluyorum. Dene. Ama
baarabileceini sanmyorum. Hak talebinden imdi kurtulmak istiyorum. O yzden gel bana.
Bakalm Glge Dnya'da neler renmisin."
Bir an sonra kllarmz ellerimizdeydi.
Masann etrafn dndm.
"Ne kadar da kibirlisin byle," dedim ona. "Seni dierlerimizden iyi ve ynetmeye daha yarar
klan ne?"
"Taht doldurabildiim gerei," diye yantlad. "Dene ve al."
yle yaptm.
Kafasna doru bir darbe denedim ve savuturdu; ben de onun kalbimi nianlayan riposte hamlesini
eldim ve bileine kesme vurdum.
Bunu bertaraf etti ve kk bir tabureyi tekmeleyip aramza drd. Tabureyi suratna arpmasn
umarak sa ayamla frlattm, ama skaladm ve yine bana saldrd.
Ben onun darbesini savuturdum, o da benimkini. Sonra hamlettim ve savuturuldum, bana hamletti
ve tekrar savuturdum.
Fransa'da rendiim, bir vuru, yanltmacal bir quarte, yanltmacal bir sixte ve bileine doru
sapan bir hamleyi ieren ok ssl bir saldry denedim.
Onu yaraladm ve kan akt.
"Ah, lanetli birader!" dedi gerileyerek. "Raporlara baklrsa Random da sana elik ediyormu."
"Bu doru," dedim. "Sana kar birden fazla karde birletik."
Tekrar hamle edip beni geriletti ve birdenbire, tm abama karn onun hl benden daha usta
olduunu hissettim.
Belki de imdiye dek karlatm en iyi kl ustasyd. Anszn onu yenemeyeceim hissine
kaplm, lgnca darbeleri savuturuyor ve onun zerime gelii gibi, ar ar geri ekiliyordum.
kimiz de piyasadaki en byk kl ustalarnca asrlar boyu eitilmitik. Ustalardan yaayan en
bynn biraderimiz Benedict olduunu biliyordum ve burada olmad iin u ya da bu ekilde
yardm edemeyecekti. Bu yzden alma masasndan bir eyler alp sol elimle Eric'e savurdum.
Ama frlattm her eyden kurtulup tm gcyle stme geldi ve daire izerek soluna getim, ama
klcnn ucunu gzmden uzak tutamyordum. Korkuyordum. Adam muhteemdi ve ondan, bu kadar
nefret etmeseydim oturur alklardm.
Gerilemeyi srdrdm ve korku zerime kt. Onu yenemeyeceimi biliyordum. klca
geldiinde benden daha iyiydi Buna lanet okudum, ama bir yolunu bulup atlatamyordum.
karmak hcum daha denedim ve her seferinde bozguna uratldm.
imdi sakn ola ki yanl anlamayn. Ben acayip iyiyim. Sadece o daha iyi gzkyordu.
Sonra dardaki koridordan kouma ve bar ar sesleri geldi. Eric'in adamlar geliyorlard
ve iimi Eric bitirmezse, onlarn bitireceine gvenim tamd... belki de bir arbalet okuyla.

Sa bileinden kan damlyordu. Bileinin gc hl yerindeydi ama baka artlar altnda, srf
savunma taktii uygulayarak, o bilek yarasn onun aleyhine evirecek kadar yorabileceimi, belki de
yavalamaya baladnda, o uygun anda gardm aabileceimi biliyordum.
Sessizce bir kfr salladm ve bana gld.
"Buraya gelmekle aptallk ettin," dedi.
Ne yapmakta olduumu anladnda i iten gemiti artk. (Arkamdaki kapya doru geri geri
gidiyordum. Tehlikeliydi. Kendime geri ekilecek yer brakmyordum, ama kesin lmden daha
iyiydi)
Sol elimle srgy indirmeyi baardm. Byk, kapyd ve artk ieri girebilmeleri iin krmalar
gerekti. Bana birka dakika daha kazandrd. Bir de ksmen elebildiim gelen bir darbeyle yaralanan
sol omzumdu. Kl tutan kolum salamd.
yi bir grnm sergilemek iin tebessm ettim.
"Belki de buraya gelmekle aptallk ettin," dedim. "Farkndasn, yavalyorsun," ve sert, hzl,
acmasz bir saldr denedim.
Saldry eldi, ama bunu yaparken iki adm geriledi.
"Yara seni etkiliyor," diye de ekledim. "Kolun zayflyor. Gcn akp gittiini hissedebiliyorsun..."
"Kapa eneni!" dedi ve damarna bastm hissettim. Bunun, ansm yzde birka arttrdna
hkmettim ve onu yapabildiimce sert, geriye srdm.
Ama Eric bunun fark etmemiti.
Korkunun tohumlarn ekmitim ve ani saldrmn nnde geriliyordu.
Kapda bir gmleme vard ama naslsa bir sre dert etmem gerekmeyecekti.
"Senin iini bitireceim, Eric," dedim. "Eskiye gre daha dayanklym ve vaktin geldi, birader."
Korkunun gzlerinde doduunu ve yzne yayldm grdm, tarz da buna ayak uydurdu.
Hcumumdan kaarak, bsbtn koruma arlkl bir dve balad. Numara yapmadndan da
eminim. Blfm yuttuunu hissetmitim, nk her zaman benden iyi olmutu. Peki ya ben de
ksmen psikolojik davranmsam? Ya, Eric'in de byyp kk salmasna katkda bulunduu bu tavr
yznden neredeyse kaybettiysem?
Ya bandan beri blf yapyorduysam? Belki ben de o kadar iyiydim. Tuhaf bir gven duygusuyla
daha nce kullanm olduum saldry denedim ve baarya ulatm, kolunda bir dier krmz izgi
daha brakarak.
"ok aptalcayd, Eric," dedim, "ayn oyuna iki kez gelmek, ve byk bir koltuun etrafndan
dnerek geriledi. Bir sre koltuun zerinden kl salladk.
Kapnn dvlmesi sona ermi ve saa sola emir yadran sesler kesilmiti.
"Balta getirmeye gittiler," diye soludu Eric. "Gz ap kapayana dek burada olurlar."
Glcm yzmden drmemeye kararlydm. Hi istifimi bozmadan "Birka dakika daha
srer," dedim, "bu ii nihayete erdirmek iin yeter de artar bile. Gardm bile g bela alyorsun ve
kann akp duruyor... bir baksana!"
"Kapa eneni!"
"Onlar kapy krp da ieri girene kadar, Amber'de yalnzca bir prens kalm olacak ve o da sen
olmayacaksn."
Derken sol koluyla bir raftaki kitaplar savurdu, kitaplar bana arpp etrafma dtler.
Bununla beraber, frsat saldrmak iin kullanmad. Sol eline kk bir tabure alp odann dier
ucuna koturdu.
Srtn bir keye verip klcn ve tabureyi nne doru tuttu.
Dardaki koridordan telal ayak sesleri duyuldu ve baltalar kapda nlamaya balad.

"Ne duruyorsun, gelsene!" dedi. "Dene de bitir iimi imdi!"


"Korkuyorsun," dedim.
Kahkahayla gld.
"Konu akademik," diye yantlad. "Beni kap krlmadan nce ldremezsin ve o zaman da senin
iin her ey olur."
Hak vermek zorundaydm. O dzenekle her hamleyi savuturabilirdi, en azndan birka dakika
Oday hzla katedip kar duvara vardm.
Odaya girerken kullandm blmeyi atm.
"Pekl," dedim, "yle grnyor ki yaayacaksn... bir sre daha. ansn varm. Bir dahaki sefere
yardmna koan olmayacak."
Tkrd ve bana birka geleneksel ve kt lakapla hitap etti, hatta ben blmenin iine eilip
arkamdan kapatrken, tabureyi yere brakp mstehcen bir harekette bile bulundu.
Bir atrt sesi geldi ve kapatmakta olduum blmenin bana bakan tarafnda yirmi santimlik bir
elik ldad. Klcn frlatmt. Eer geri dnmeyi seersem onun iin riskli olacakt.
Ama bunu yapmayacam biliyordu, nk seslere baklrsa kapnn dmesi yaknd.
Daha nce uyumu olduum yere doru tahta basamaklar elimden geldiince abuk, indim. Bir
yandan da kl kullanmadaki artan becerimi dnp duruyordum. Dvn ilk banda, beni daha
nce yenmi bu adamn karsnda huu iinde kalmtm. Ama imdi, merak ediyordum. Belki de
Glge Dnya'da geen onca asr bouna deildi. Belki de bu sre boyunca gerekten iyiye gitmitim.
imdi silahlarda Eric'e denk olabileceimi hissediyordum. Bu bana kendimi iyi hissettirdi. Tekrar
karlaacak olursak ki karlaacamzdan zerre kadar phe duymuyordum. Dardan mdahale
olmayacakt... kim bilir? Bu ihtimalin zerinde duracaktm yine de.
Bugnk karlama onu korkutmutu. Bundan emindim. Bir dahaki sefere elinin yavalamasna, o
gerekli duraklamay salamaya sebep olabilirdi.
Son drt buuk metrede kendimi brakp aa atladm, yere deerken dizlerimi bktm. mdada
yetienlerin o mehur be dakika nndeydim, ama bu avantaj deerlendirip kaabilirdim.
nk kartlarm belimdeydi.
Bleys'in kartn ektim ve ona diktim gzlerimi. Omzum acyordu, ama zerime souk kerken
unuttum bunu.
Amber'den ayrlp dosdoru Glge'ye gitmenin iki yolu vard...
Birisi bu amala nadiren kullanlan Desen'di. dieriyse Koz kartlaryd, bir erkek kardee
gvenebilirsen, elbet.
Bleys'i kafamda tarttm. Ona az ok gvenebilirdim. Kardeimdi, ama ba beladayd ve ona
yardmm dokunabilirdi.
Ona uzun uzun baktm, ateten tal, batan aa krmz ve turuncu giymi, sa elinde bir kl,
solundaysa bir arap kadehi. Mavi gzlerinde eytan dans ediyor, sakal alevler iinde yanyordu ve
aniden fark ettim ki, klcnn zerindeki ileme Desen'le birlikte parlamaktayd. Yzkleri gz
alcyd.
Hareket ediyormu gibi oldu.
Balant buzlu bir rzgr gibi geldi.
Kartn zerindeki figr imdi gerek boyutlardayd ve pozisyon deitirip Bleys'in halihazrda
durduu ekle gelmiti.
Gzleri zerimde odaklanmamt ve dudaklar oynad.
"Kimdir o?" dedi dudaklar ve szckleri duydum.
"Corwin," dedim ve artk kadeh tutmayan elini ileri uzatt.

"yleyse gel bana, eer istersen."


Uzandm ve parmaklarmz bulutu. Bir adm attm.
Kart hl sol elimdeydi, ama Bleys ve ben bir uurumun zerinde duruyorduk, bir yanmzda derin
bir yark, dier yanmzdaysa yksek bir kale vard. zerimizdeki gk alev rengiydi.
"Merhaba, Bleys," dedim kart belime, dierlerinin yanna yerletirerek. "Yardmn iin
teekkrler."
Aniden kendimi mecalsiz hissettim ve sol omzumdan hl kan aktn fark ettim.
"Yaralsn!" dedi bir kolunu omzuma sararak ve bamla onaylamaya baladm ama yapamadan
bayldm.
O gece ilerleyen saatlerde kalede koskoca bir koltua yaylp viski itim. Sigara tttrp ieyi
elden ele geirdik, syletik.
"Demek gerekten Amber'deydin?"
"Evet, bu doru."
"Ayrca Eric'i dello da yaraladn?"
"Evet."
"Kahretsin. Keke onu ldrseydin!" Sonra bir dnd.
"ey, belki de ldrmediin iyi olmu. O zaman tahta sen kardn. Eric'e kar, sana kar
olduundan daha fazla ansm olabilir. Bilemiyorum. Plann nedir?"
Tamamen drst olmaya karar verdim.
"Hepimiz taht istiyoruz," dedim, "o yzden yalana dolana hi lzum yok. Seni bu yzden
ldrmeye kalkacak deilim -bu aptalca olurdu- te yandan, srf konukseverliinden istifade
ettiim iin de hak talebimi geri alacak deilim. Random da taht isterdi, ama manzarann epey
dnda. Bir sredir hi kimse Benedict'ten haber almam. Gerard ve Caine kendileri talepte
bulunmak yerine Eric'i destekler grnyorlar. Julian iin de ayns geerli. Geriye Brand ve kz
kardelerimiz kalyor. Brand'in bugnlerde ne halt kartrdn bilmiyorum, ama biliyorum ki
Deirdre gsz, o ve Llewella Rebma'da bir eyler toplamadklar srece. Flora ise Eric'in piyonu.
Fiona'nn da neler evirdiini bilmiyorum."
"Bu geriye ikimizi brakyor," dedi Bleys, ikilerimizi tazelerken. "Evet, haklsn, kimin kafasndan
ne geiyor bilemem fakat glerimizi kyaslayabilirim ve sanrm en iyi durumda olan benim Bana
gelmekle yerinde bir tercih yaptn. Beni desteklersen sana bir naiplik veririm.
"Eksik olma," dedim. "Greceiz."
Viskilerimizi yudumladk.
"Yapacak baka ne var?" diye sordu ve sorunun nemli olduunu fark ettim.
"Amber'i kuatmak zere kendime bir ordu toplayabilirim," dedim ona.
"Ordun Glgeler'in neresinde bulunuyor?"
"Doaldr ki, bu benim meselem," dedim. "Senin yoluna kacam sanmyorum. Hkmdarlara
gelince, seni, kendimi, Gerard' ya da -eer hl hayattaysa- Benedict'i tahtta grmek isterim."
"Tercihen kendini, elbette."
"Elbette."
"O zaman birbirimizi anlyoruz. Bu yzden sanrm beraber alabiliriz, imdilik."
"Ben de," diye kabul ettim, "yoksa kendimi senin avcma teslim etmezdim."
Sakalnn iinden glmsedi.
"Denize dmtn," dedi, "ben de ylandm."
"Doru," diye onayladm.
"Keke Benedict burada olsayd. Keke Gerard kendini satmasayd."

"Keke, keke," dedim ona. "Bir elde kekeler, dierindeyse bir eyler yapmak var. ki
yumruumuzu da skalm, bakalm hangisi gerekleecek."
"yi syledin," dedi.
Bir sre sessizlikte sigaralarmz itik.
"Sana ne kadar gvenebilirim?" diye sordu.
"Benim sana gvenebileceim kadar."
"O zaman bir anlama yapalm. Dorusu u ki, nice yldr seni l addetmitim. Kritik bir zamanda
ortaya kp kendi talebinde direteceini nceden grememitim. Ama buradasn ve hepsi bu ite. Bir
ittifaka varalm... glerimizi birletirelim ve Amber'i kuatalm. Hangimiz sa kalrsak zirveye o
ular. Eer ikimiz de sa kalrsak -kahrolasca!- Canmz ne zaman istese dello yapabiliriz!"
Kafamda evirdim, evirdim. Bulabileceim en iyi anlama gibi geliyordu kulaa.
Bunun zerine, "Gece yatarken dnmek isterim. Sana sabah sylerim, olur mu?" dedim.
"Tamam."
kilerimizi bitirdik ve eski gnleri yadetmeye giritik. Omzum azck szlyordu ama viski ve
Bleys'in tedarik ettii merhem iyi gelmiti. Bir sre sonra, neredeyse fazlasyla duygusallamtk.
Dnyorum da, kendi yolumuzu izdike, kardelik olmadan karde olmak ok tuhaf. Tanrm!
Ay gkten kaybolmutu ama biz daha konumaktan bkmamtk. Sonra salam omzuma bir aplak
vurdu ve itiklerinin tesirini hissetmeye baladn ve yarn bir uan bana kahvalt getireceini
syledi. Bamla onayladm, kucaklatk ve yatmaya gitti.
Sonra pencereye yrdm, gzetleme yerinden, yarn derinliklerine kadar grebiliyordum.
Aadaki kamp ateleri yldzlar gibi yanyorlard. Binlercesi vard. Bleys'in byk bir g
topladn grebiliyordum ve kskanmtm. Dier yandan, iyi bir eydi bu. Eer Eric'i yerinden
edebilecek birisi varsa, o da belki Bleys'ti. Amber'de baa gemesi kt bir ey olmayacakt; yalnzca
tercihim olursa, kendimden yanayd.
Biraz daha izledim ve atelerin arasnda tuhaf ekillerin oynadn grdm. Bunun ne menem bir
ordu olduunu merak ettim.
yle ya da byle, benim sahip olduumdan kalabalkt.
Masaya kadar gittim ve kendime son bir iki doldurdum.
Ama yuvarlamadan nce, bir meale yaktm. Inda, aldm desteyi karttm.
nme yaydm ve Eric'i resmeden karta rastladm. Onu masann ortasna koyup dierlerini
kutusuna kaldrdm.
Bir sre sonra resim hayat buldu; Eric'i yatak kyafetleriyle grdm ve "Kimdir o?" szlerini
duydum. Kolu sarglyd.
"Benim," dedim, "Corwin. Naslsn?"
O zaman svp sayd ve ona kahkahalarla gldm. Bu tehlikeli bir oyundu, belki viskinin de pay
vard, ama devam ettim: "imden geldi de, sana keyfimin yerinde olduunu bildireyim dedim. Bir de
aryan batan bahsederken hakl olduunu bildirmek istedim. Geri omuzlarnn zerinde ok
durmayacak ya. O yzden neelen! Birader! Benim Amber'e geldiim gn, senin lm gnndr!
Haberin olsun dedim... nk o gn pek uzak deil."
"Gel o zaman," dedi bana, "lmn zarafetten yoksun olacak,"
Gzleri zerimde odakland o anda ve birbirimize yakndk.
Ona nanik yaptm ve elimin ayasn kartn zerinden geirdim.
Bu telefonu suratna kapamak gibiydi ve Eric'i de dierlerinin yanna koyup desteyi kardm.
Yine de uyumak zereyken, bir Bleys'in aadaki dar geide yerlemi askerlerini, bir de Eric'in
savunmasn dndm.

Kolay olmayacakt.

Blm 6
Diyarn ad Avernus'du ve itimadaki askerler tmyle insan deillerdi. Ertesi sabah Bleys'in pei
sra yryp onlar tefti ettim. Hepsinin de boyu iki metre on santim civarndayd, kpkrmz tenleri,
seyrek tyleri, kedi gibi gzleri, el ve ayaklarnda altar parmaklar vard. pek kadar hafif grnen
ama baka bir eyden dokunmu, ounlukla mavi ya da klrengi elbiseler kuanmlard. Her biri
ucu kancal iki ksa kl tayordu. Kulaklar sivri, sayca bol olan parmaklar sivri trnaklyd.
klim scak, renkler artcyd ve herkes bizi tanr sanyordu.
Dininde bize benzeyen ve balar belada olan tanr-kardelerin yerald bir mekn bulmutu Bleys.
Her zamanki gibi, bu mitosta da kt bir aabey iktidar ele geirip iyi kardelere zulmetmeye
alyordu. Tabii ki inananlarn hayatta kalan iyi kardelerin yannda savaacaklar bir Kyamet gn
efsanesi de mevcuttu.
Sol kolumu siyah bir askya almtm ve lmek zere olanlar gzden geirdim.
Bir askerin nnde durup bam kaldrdm ve sordum. Ona; "Eric kimdir, bilir misin?"
"er Tanrs," diye yantlad.
Bamla onayladm ve "ok gzel," deyip yoluma devam ettim.
Bleys kendine zel kurun askercikler yapmt.
"Ordun ka kii?" diye sordum ona.
"Elli bin civarnda," diye yantlad.
"Her eyini feda etmek zere olanlar selamlyorum," dedim ona. "Amber'i elli bin adamla
alamazsn, hepsini Kolvir'in eteklerine sapasalam getirsen bile... kald ki zaten getiremezsin.
lmsz ehre kar ellerinde oyuncak kllaryla bu zavall pikurularn gndermek fikri bile
aptalca."
"Biliyorum," dedi, "ama elimdekilerin hepsi bu deil."
"ok daha fazlasna ihtiyacn olacak."
"yleyse donanma kulaa nasl geliyor... Caine ve Gerard'n toplam donanmalarnn yars
byklkte?"
"Yine de yetmez," dedim, "daha iin basndasn."
"Biliyorum. Orduyu hl bytyorum," dedi.
"Evet, ok daha fazlasn bulsak iyi ederiz. Eric Amber'de oturup Glgeler'de yrdmz srada
bizi katledecektir.
Sa kalanlar nihayet Kolvir'in dibine vardklarnda byk ksmn orackta yok edecek. Sonra
Amber'e trman gerekleecek. ehre ulatmzda geriye ka yz kii kalacak sanyorsun? Eric'in
zahmetsizce be dakikada ortadan kaldrabilecei kadar. Eer elindekinin en iyisi buysa, Bleys
birader, bu uzun yolculuk hakknda yanl dncelere kaplmm demektir."
"Eric ta giyme treninin ay iinde yaplacan aklad," dedi. "Glerimi o gne kadar e
katlayabilirim... en az e. Amber'e kar yryecek eyrek milyon Glge askerine sahip olabilirim.
Bunun gibi baka dnyalar da var ve onlara da gireceim. Kendime, daha nce Amber'in karsna
hi grlmemi bir kutsal hal ordusu kuracam.
"Eric'te savunmasn salamlatrmak iin ayn vakte sahip. Bilemiyorum, Bleys... bu neredeyse bir
intihar saldrs. Buraya geldiimde iin iyzn bilmiyordum..."
"Peki ya sen yannda ne getirdin?" diye sordu. "Hibir ey! Bir zamanlar askerleri kumanda ettiin
rivayet edilirdi. Neredeler?"
Ona srtm dndm.

"Onlar artk yoklar," dedim. "Bundan eminim."


"Kendi Glgelerinden birinin Glgesini bulamaz msn?"
"Buna kalkmak istemiyorum," dedim. "zgnm."
"O zaman bana ne faydan var senin?"
"Gideceim," dedim, "eer tm aklndaki buysa ve beni aslnda srf etrafta... daha ok ceset olsun
diye istediysen."
"Bekle!" diye haykrd. "Dnmeden konutum. Hibir ey olmasa bile tlerinden yoksun
kalmay istemem. Benimle kal, ltfen. Senden zr bile dileyeceim."
"Bu gereksiz," dedim, zr dilemenin Amber'in bir prensi iin ne anlama geldiini bilerek.
"Kalyorum. Sanrm sana yardm edebilirim."
"Gzel!" dedi ve salam omzuma bir aplak indirdi.
"Ayrca sana daha fazla asker getireceim," diye de ekledim.
yle de yaptm.
Glgeler arasnda yrdm ve esmer, sivri dili ve peneli kll bir yaratk rk buldum, nispeten
insanms ve aklnza gelen herhangi bir lise birinci snf rencisi kadar akllydlar. Hi stnze
alnmayn ocuklar, ama kastettiim ey sadk, kendini adam ve drst olduklar, ayn zamanda da
ben ve kardeim gibi piler tarafndan da kolayca yoldan karldklardr. Kendimi gzde
DJ'lerinizden herhangi biri gibi hissediyordum.
Neredeyse yz bini silahlanacak derecede tapyorlard bize.
Bleys etkilenmiti ve enesini kapad. Bir hafta sonra om, zum iyilemiti. ki ay sonra eyrek
milyona ulam, gemi, tik bile.
"Corwin, Corwin! Hl Corwin'liini gsteriyorsun!" dedi ve birer iki daha aldk.
Ama kendimi biraz gln hissediyordum. Bu askerlerin byk ksmnn kaderlerinde lmek
yazlyd. Bunun balca msebbibi de bendim. Glge ve Madde arasndaki fark bilmeme ramen
biraz pimanlk duyuyordum. Bununla birlikte, her lm gerek bir lm olacakt, bunu da
biliyordum.
Baz geceleri oyun kartlarn dnmekle geirdim. Flora'nn destesinde eksik olan kartlar
benimkinde mevcuttu.
Bunlardan biri Amber'in resmiydi ve beni ehre geri gtrebileceini biliyordum. Dierleriyse l
ya da kayp akrabalarmzn resimleriydi. Bir tanesi de babamza aitti ve onu hemen getim. O
gitmiti.
Her bir surat ne kar salayabileceimi dnerek uzun uzadya tetkik ettim. Birka kez fal atm,
her seferinde de ayn kart en stte geldi.
Onun ad Caine idi.
Siyahl yeilli satenler giymi, zerinden geriye yeil ku tylerinin sarkt keli, koyu renkli
bir apka takmt. Kemerinde zmrt kakmal bir haner vard. Esmerdi.
"Caine," dedim.
Bir sre sonra bir karlk geldi.
"Kimdir o?" diye sordu.
"Corwin," dedim.
"Corwin! Bu bir aka m?"
"Hayr"
"Ne istiyorsun?"
"Neyin var?"

"Bunu biliyorsun," dedi ve gzleri kmldanp zerimde durdu, ama ben hanerine yakn duran
elini izliyordum.
"Neredesin?"
"Bleys'in yannda."
"Ksa zaman nce Amber'de ortaya ktn syleniyordu ve ben de Eric'in kolundaki sarglar
merak edip duruyordum."
"Sorumlusuna bakyorsun," dedim. "Fiyatn nedir?"
"Ne demek istiyorsun?"
"Dobra dobra konualm, laf dolatrmayalm. Sence Bleys ve ben Eric'i yenebilir miyiz?"
"Hayr, o yzden Eric'in tarafndaym ya. Donanmam da satmayacam, eer peinde olduun ey
buysa... ki bu olduunu zannediyorum."
Glmsedim.
"Anlayl biraderim," diye yantladm. "Pekl, seninle konumak gzeldi. Amber'de grrz...
belki."
Elimi kprdattm ve bard.
"Bekle!"
"Neden?"
"Daha teklifini bile bilmiyorum."
"Evet, biliyorsun," dedim. "Tahmin ettin ve ilgilenmedin."
"Bunu sylemedim. Sadece adaletin hangi tarafta olduunu biliyorum."
"Gcn, demek istiyorsun herhalde."
"Tamam, gcn. Ne teklif ediyorsun?"
Aa yukar bir saat konutuk ve bu srenin sonunda kuzey deniz yollar Bleys'in her an takviye
beklemekte olan olan hayalet filosuna almt.
"Eer baarszla urarsan, Amber'de kii kafasndan olacak," dedi.
"Ama gerekten de bunun olacan dnmyorsun, deil mi?" diye sual ettim.
"Hayr, ok gemeden senin ya da Bleys'in tahta oturacan dnyorum. Kazanana hizmet etmek
beni tatmin edecektir. u bahsettiin naiplik iyi olmal. Yine de hl cretin bir ksm olarak
Random'un kafasn isterdim."
"Pazarlk yok," dedim. "Ya duyduun gibi kabullen, ya da unut."
"Kabul ediyorum," dedi.
Glmsedim, elimin ayasn resmin zerine koydum ve Caine gitmiti.
Gerard meselesini yarna brakacaktm. Caine beni tketmiti.
Yataa devrildim ve uyudum.
Gerard, durumu rendiinde bize yol vermeyi kabul etti.
En bata ben sorduum iin, nk Eric'in ktnn iyisi olduunu dnmt.
Kafa kesmek sz konusu olmad srece, her talebine evet sz vererek, anlamay hemen
baladm.
Sonra askerleri bir kez daha tefti ettim ve onlara Amber'den biraz daha bahsettim.
Ne tuhaftr ki, karde gibi anlayorlard; iri krmz adamlarla, kk kll olanlar.
Bu acyd ve doruydu.
Onlarn tanrlarydk, bundan tesi botu.
Kan rengi byk bir okyanusa yelken am filoyu grdm. Dndm. Getikleri Glge
diyarlarda birou kaybolacakt.

Avernus askerlerini ve adna Ri'ik denilen yerden topladm orduyu dndm. Onlarn grevi
Dnya'ya ve Amber'e yrmekti.
Kartlarm kartrdm ve atm. Ad Benedict olan aldm.
Uzunca bir sre geti onu ararken, ama souktan baka hibir ey yoktu.
Sonra Brand'in kartn aldm. Yine uzunca bir sre sadece souk vard.
Derken bir haykr geldi. Korkun, azap dolu bir eydi.
"Bana yardm et!" diyordu lk.
"Nasl yapabilirim?" diye sordum.
"Kimdir o?" diye sordu ve bedeninin ac iinde kvrandn grdm.
"Corwin."
"Beni kurtar bu yerden Corwin birader! Karlnda dile benden ne dilersen!"
"Neredesin?"
"Ben..."
Ardndan zihnimin kavramay reddettii eylerin girdabnda, sanki azap iindeymiesine kopan ve
sessizlikle sonlanan bir dier feryat geldi.
Sonra tekrar soukluk.
Kendimi titrer vaziyette buldum. Neden dolay, bilmiyordum.
Bir sigara yaktm ve kartlar garnizondaki odamda, masamn zerinde dtkleri yerde brakp
geceyi dnmek zere pencereye gittim.
Yldzlar ufack ve pusluydu. Hi tandk takmyldz yoktu
Kk bir mavi ay karanln iinden abucak batt. Gece beklenmedik, buz gibi bir ayazla
gelmiti, smsk sarldm pelerinime. Gemii, Rusya'ya yaptmz ve felaketle sonulanan
ilerleyiin olduu k dndm. Tanrlar! Neredeyse donarak lyordum. Hepsi nereye kyordu
bunlarn?
Amber tahtna, elbette.
nk onun uruna her eyi gze almaya deerdi.
Peki ya Brand? Neredeydi o? Etrafnda neler dnyordu ve ona bunu kim yapmt?
Yantlar? Hi yok.
Dar, ge bakp alalmakta olan mavi diski izledim. Tm manzarada kardm bir ey var
myd, anlamadm bir etken?
Yant yok.
Elimde kk bir bardak ikiyle, gene masann bana getim.
Desteyi parmaklarmla yokladm ve babamn kartn buldum.
Oberon, Amber'in Lordu, yeil ve altn renkleriyle karmda duruyordu. Uzun, geni, kaln, siyah
sakalna ve sana ak dm. Altn yuvasnda yeil tal yzkler ve altn renkli bir kl. Bir
zamanlar Amber'in lmsz hkmdarn tahtndan hi kimsenin indiremeyeceini dnmtm. Ne
olduunu hl bilmiyordum. Ama gitmiti. Babam nasl yzlemiti sonuyla?
Gzlerimi dikip baktm ve konsantre oldum.
Hibir ey, hibir ey...
Bir ey?
Bir ey zayf da olsa, cevaben bir hareket oldu ve karttaki figr kendi iine kp bzerek, bir
zamanlar olduu kiinin glgesine dnt.
"Baba?" dedim.
Hi.
"Baba?"

"Evet..." ok belirsiz ve uzaktan, sanki bir deniz kabuunun iinden geliyormuasna, tekdze bir
uultuya gmlm.
"Neredesin? Neler oldu?"
"Ben..." Uzun bir duraklama.
"Evet? Ben Corwin, olun. Amber'de neler gelip geti ki, yoksun?"
"Benim zamanm," dedi, sesi daha da uzak geliyordu.
"Yani tacndan ve tahtndan feragat m ettin? Biraderlerimden hibiri bana hikyeyi anlatmad ve
onlara soracak kadar gvenmiyorum. Tek bildiim tahtn, kapann elinde kalacak grnd. Eric
ehrin banda ve Julian Arden Orman'n gzetiyor. Caine ve Gerard denizlerden sorumlu. Bleys
meydan okuyacak ve ben de onun mttefiiyim. Bu konuda arzun nedir?"
"Soran sadece sensin," diye soludu. "Evet..."
"'Evet' ne?"
"Evet, onlara meydan oku..."
"Ya sen? Nasl yardm edebilirim?"
"Ben yardmn tesindeyim. Taht ele geir..."
"Ben mi? Yoksa Bleys ve ben mi?"
"Sen!" dedi.
"Evet?"
"Hayr duam aldn... Taht ele geir ve elini abuk tut!"
"Neden, baba?"
"Anlatmaya nefesim yok... Ele geir!"
Sonra, o da gitmiti.
Demek babam hayattayd. lginti bu. imdi ne yapmalyd?
kimi yudumladm ve konu zerinde kafa yordum.
Bir yerlerde hl yayordu ve Amber'in kralyd. Neden terk etmiti? Nereye gitmiti? Ne tr,
hangi, ka? Falan, filan.
Kim bilir? Ben deil. O yzden syleyecek baka bir ey yoktu imdilik.
te yandan...
Aklmdan kartamyordum. Bilmenizi isterim ki, babamla yldzlarmz asla barmamtr.
Ondan, Random ya da dierlerinin bazlarnn yapt gibi nefret etmezdim. Ama hi phesiz ona
bilhassa dkn olmam iin de bir sebep yoktu. O bykt, glyd ve her zaman orada olmutu.
Bildiimiz kadaryla, o ayn zamanda Amber tarihinin de byk ksmn tekil ediyordu ve Amberin
tarihi yle ok binyllarca geriye gider ki, sayma zahmetinize demez. Bu durumda ne yapardnz?
Beni sorarsanz, ikimi bitirip yattm.
Ertesi sabah Bleys'in kurmaylaryla bir toplantya katldm. Drt amirali vard, her biri kabaca
filonun drtte birine kumanda ediyordu, bir yn da karac subay. Toplantda grdme gre byk
ve krmz, ya da kk ve kll olmak zere toplam otuz civar omzu kalabalk mevcuttu.
Toplant aa yukar drt saat srd ve sonra yemek molas verdik. gn sonra harekete
gememiz kararlatrlmt Amber'e giden yolu amak iin Amber kanndan biri gerektii iin
filoya ben amiral gemisinden nderlik edecektim
Bleys piyadelerini Glge diyarlar zerinden geirecekti.
Bundan rahatsz olmutum ve ona ayet ben ortaya kp, yardm etmeseydim ne yapacan
sordum. Buna iki yant aldm: ilk olarak, eer tek bana yapmak zorunda olsayd, donanmay
Amber'e kadar kendisi komuta edecek ve onlar karadan byk bir uzaklkta brakp tek bir gemiyle

Avemus'a dnecek ve yaya askerlerini belirlenmi bir tarihteki randevuya gtrecekti; ikinci yantsa
bir kardeinin ortaya kp yardm sunaca bir Glge'yi bile bile aram olduuydu.
Bu ikincisini duyduumda iime biraz phe dt, fakat gerekten kendim olduumu biliyordum.
lki hafiften uygulanamazlk kokuyordu, nk donanma karadan iaret alamayacak kadar uzak
olacakt ve bu kadar kalabalk bir ordunun bana gelebilecek talihsizlikler gznnde
bulundurulursa buluma tarihini karma ans, Bleys'in genel planna umut balamay
yreklendirmeyecek kadar bykt.
Ama hep onun parlak bir taktisyen olduunu dnmmdr ve kendi izdii, Amber'i ve etrafn
gsteren haritalar ortaya serip de zerinde uygulanacak taktikleri akladnda onun neredeyse
kurnazlkta bir ei daha olmayan gerek bir Amber prensi olduunu anladm.
Tek sorun, hi tartmasz daha stn konuma sahip bir baka Amber prensiyle kar karya
olmamzd. Kayglarm yok deildi, ne var ki ta giyme treni yaklarken nmzdeki tek yol bu
grnyordu ve yolculuu sonuna kadar gtrmekte karar kldm. Eer kaybedersek iimiz bitikti
ama Bleys mevcut tehditlerin en byyd ve bende olmayan, ie yarayabilir bir zaman izelgesine
sahipti.
Bylece Avernus diye anlan yerde yrdm, sisli vadi ve yarlarn, tten kraterlerini, lgn
gkyzndeki parlak, prl prl gneini, buz gibi gecelerini ve smscak gndzlerini bol
miktardaki tan, kamyonlar dolusu kara kumunu, kklne karn acmasz ve zehirli
hayvanlarn ve inesiz kaktsleri andran byk, mor bitkilerini inceleyip durdum ve ikinci gn
le vakti, denize nazr bir yarda, kmelenmi al bulutlardan bir kulenin altnda dururken tm bunlar
yznden bu mekn olduka ok sevdiime ve eer oullar tanrlarn savanda yok olacaksa,
onlar bir gn bir arkyla lmszletirmeye karar verdim.
Korktuum eye kar zihnimde bu kk avuntuyla donanmaya katldm ve komutay ele aldm.
Eer baarrsak, lmszler saraynda ebediyen anlacaklard.
Rehber ve yolu aandm. Dnyalar benim olmutu.
Bylece ertesi sabah denize aldk ve her eye nc gemiden kumanda ettim. Filomuzu bir
frtnaya ynelttim ve ktmzda hedefimizin ok daha yaknndaydk. Muazzam bir burgatan
geirdim ve bu ok lehimize oldu. Ynmz s bir kayala evirdim ve suyun rengi sonradan
koyulat. Amber'inkine yakn bir hale geldi. Demek nasl yaplacan hl biliyordum. Zamanda ve
meknda kaderimizi etkileyebiliyordum. Bizi eve gtrebilirdim. Kendi evime, yani.
Yeil kularn gaklad ve aalarda yeil maymunlarn meyve misali asl durduu yabanc
adalardan geirdim filoyu, hayvanlar bazen konumaya benzer anlamsz sesler karyor, sonra da
denize, hi phesiz bize nianladklar talar frlatyorlard.
Filoyu denizin ana gtrdm, sonra burnu ky dorultusuna evirdim.
Bleys artk dnyalarn ovalarnda ilerliyordu ordusuyla. Hazrlad savunma ne olursa olsun, her
naslsa onlar geeceini biliyordum. Kartlar vastasyla onunla balantda kaldm ve yol boyunca
gs gerdikleri glkleri rendim. Mesela sentorlarla yaplan meydan savanda on bin l,
dehet salan boyutlardaki bir zelzelede be bin kayp, kamplar silin spren bir hortum afetinde bin
be yz l, tanmadm bir meknn cangllarndan geerken tepelerinde uan tuhaf, vzldayan
eylerin att napalmden bin dokuz yz l, kendilerine vaat edilen cenneti andran bir yerde orduyu
terk eden alt bin kii, mantar ekilli bir bulutun yanbalarnda parlayp ge bir kule misali
ykseldii kumlu dzlkte anlalmaz biimde kaybolan be yz kii, aniden zerlerine saldran ve
ate aan paletli askeri aralarn bulunduu vadide alt bin sekiz yz kayp, hastalanp ayrlan sekiz
yz kii, sel basknnda iki yz l, kendi aralarndaki dellolarda len elli drt kii, zehirli yerel
bitkileri yiyip can veren yz kii, buffalo benzeri hayvanlarn lgnca koan srsnn ayaklar

altnda ezilen bin kii, adr yangnnda yetmi kii, suya kaplp giden bin be yz ve mavi
tepelerden kopup gelen rzgrn ldrd iki bin kii.
Bu srede yalnzca yz seksen alt gemi kaybettiime seviniyordum.
Uyumak, ansm varsa rya grmek... Evet, iin burasnda bir prz vard. Eric bizi santim santim,
saat saat ldryordu.
Planlad ta giyme treni yalnzca birka hafta uzaktayd ve ona kar yrdmz biliyor
olmalyd, nk ldke lyorduk.
imdi, Glgeler'de yalnzca bir Amber prensinin yryebilecei yazldr, ama bu yollarda cannn
dilediince kiiye nderlik edebilir ya da yneltebilir. Askerlerimize rehberlik ediyor ve onlar
lmlerine gtryorduk, ama Glge hakknda unu sylemeliyim: Bir Glge vardr, bir de Madde,
her eyin temeli de budur. Madde'den yaplm tek ey, asl Dnya'da da asl ehir olan ve her eyi
ieren Amber'dir. Glge'den mamul eylerse snrszdr. Her olaslk asln bir Glgesi olarak bir
yerlerde mevcuttur. Amber, mevcudiyetiyle her yne glgesini drmtr. Bunun tesindekileri
kim syleyebilir? Glge Amber'den Kaos'a kadar uzanr ve iinde her ey mmkndr. Glge'yi
katetmenin sadece yolu vardr ve hepsi de zordur.
Eer birisi kraliyet kanndan bir prens ya da prenses ise, evresini, ta ki tam arzu ettii ekle
gelinceye kadar kendisi getike deimeye zorlayarak Glgeler'i katedebilir, istedii yerde
durabilir. te bu durumda o Glge diyar aile efradndan biri burnunu sokmad srece dilediini
yapmak zere o kiiye aittir. Byle bir meknda asrlar boyunca ikamet etmitim.
kinci yol ise Hat Ustas Dworkin tarafndan, kraliyet ailesinin yeleri arasnda iletiimi
kolaylatrmak amacyla bizim suretimizde yaratlm olan kartlardr. O, zamann ve perspektifin
hibir ey ifade etmedii kadim bir sanatyd. steyene, kardeleri nerede olursa olsun balant
kurma imkn veren Koz Kartlarn yaratan oydu. imde, bu kartlarn yaratclar olan kiinin tam
rzas haricinde kullanldna dair bir his vard.
ncs, yine Dworkin tarafndan izilmi ve yalnzca ailemizin bireyleri tarafndan yrnebilen
Desen'di. Desen, zerinde yryeni kart sistemine deyim yerindeyse ye eder ve ona bir Glgeden
dierine yrme gc verirdi.
Kartlar ve Desen hzl bir ulam salarken dier yol yrmek ise olduka zordu.
Random'un beni asl dnyaya ulatrrken ne yaptn biliyordum. Arabayla giderken, belleinden
Amber'e dair hatralarn eklemeyi srdrm ve uymayanlar kartmt. Her karln
bulduunda, vardmz anlamt. Gerek bir hile saylmazd, nk bilgiye sahip olan her hangi bir
kii kendi Amber'ine ulaabilirdi. imdi bile, Bleys ve ben her birimizin hkm srd ve tm
zaman ve sonsuzluu hkmdar olarak geirdiimiz Glge Amber'ler bulabilirdik. Ama bu, ayn
olmazd bizim iin. nk hibiri iinde doduumuz ve tm dier ehirlerin ekillerini borlu
olduklar Amber olmazd.
Bu yzden, Amber'i istila etmek iin en zorlu yolu seiyorduk, Glgeler'den yrmeyi. Bunu bilen
ve gce sahip olan herkes nmze engeller dikebilirdi. Eric byle yapmt ve lrken onlarla
yzleiyorduk. Nereye varacakt bunun sonu?
Hi kimse bilmiyordu.
Ama Eric kral ilan edilecek olursa, bu her yere yansyacak ve glgelerini drecekti.
Sa kalan tm erkek kardeler, yani biz; Amber'in prensleri, eminim ki her birimiz kendi basit
yordamnca bunu daha iyi hissediyor, kral konumunu elde edip ardndan Glgeler nereye derse
dsn brakmay arzuluyorduk.
Denizde ilerlerken hayalet filolarn, Gerard'n gemilerinin...

u ya da bu dnyann Uan Hollandallarnn yanndan geip onlar geride braktk ve


yaklatmz anladm. Onlar nirengi noktas olarak kullandm.
Seferin sekizinci gnnde Amber'in yaknndaydk. Frtnann kt zamand.
Deniz kapkara kesildi, zerimizde bulutlar topland ve takip eden durgunlukta yelkenler snd.
Gne devasa ve mavi yzn gizledi ve Eric'in bizi nihayet bulduunu anladm.
Rzgrlar esti ve -tabiri ho grrseniz- binmekte olduum geminin zerinde patlayverdi.
Borayla savrulmu, frtnayla hrpalanmtk, ozanlarn dedii ya da demi olduklar gibi. lk
dalgalar vururken barsaklarm gevedi ve suya dnd. Bir devin avcundaki zarlar gibi oradan
oraya savruluyorduk. Biz sularn zerinden atk, sularsa gn zerinden. Gk siyaha dnmt ve
sulusepken bir kar yayordu. Kalbm basarm, herkes haykrd. Ben de haykrdm biliyorum. Bir
o yana bir dierine yatan gvertede tutunarak ilerledim babo braklm dmeni yakalamak iin.
Kendimi kaylarla baladm ve dmene sarldm. Frtnay Amber'den Eric salvermiti, bundan
phe bile edilmezdi.
Bir, iki, , drt ve dinme belirtisi yoktu. Sonra be saat.
Ka adam kaybetmitik? Bana sormayn.
Sonra bir rperti ve ngrt duydum ve Bleys'i sanki uzun, gri bir tnelin dier ucunda grdm.
"Sorun nedir?" diye sordu. "Sana ulamaya alp duruyorum."
"Hayat beklenmedik deiikliklerle dolu," diye yantladm.
"Biz de u anda onlardan birinin zerine binmi gidiyoruz."
"Frtna m?" dedi.
"O tatl kn zerine bahse girebilirsin. Tm frtnalarn bykbabas. Sanrm iskele ynnde bir
canavar gryorum. Eer azck beyni varsa dibe dalar... Dald bile."
"Bizim de bamza bir tane geldi," dedi Bleys bana.
"Canavar m, frtna m?"
"Frtna," dedi. "ki yz l."
"nancn kaybetme," dedim, "diini sk ve benimle daha sonra konu. Tamam m?"
Bayla onaylad, arkasnda imekler grlyordu.
"Eric saymz renmi," diye de ekledi balanty kesmeden evvel.
Kabullenmek zorundaydm.
Frtna yatmadan nce saat daha geti ve ok daha sonra rendim ki donanmann yarsn
kaybetmitik ve benim gemimde -amiral gemisinde- mrettebattan yz yirmi kii kaypta. Sert bir
yamurdu yaan.
Bir ekilde Rebma'nn zerindeki denize ulatk.
Kartlarm kardm ve Random'unkini nmde tuttum.
Kiminle konutuunu anlar anlamaz ilk laf "Geri dn," oldu ve ona sebebini sordum.
"nk Llewella'ya gre Eric sizi imdi ezip geebilir. Tedbiri elden brakncaya kadar
beklemenizi ve sonra saldrmanz salk veriyor... szgelimi bir sene sonra."
Bam iki yana salladm.
"zgnm," dedim. "Yapamam. Buraya kadar gelmek bize ok kayba mal oldu. Bu bir 'ya imdi ya
da hi' durumu."
Yznde "Sylemedi deme," gibi bir ifadeyle omuz silkti.
"Neden, peki?" diye sordum ona.
"Bata gelen sebebi, Eric'in bu civardaki havay kontrol edebildiini henz renmi olmam,"
dedi.
"Yine de ansmz denemek zorundayz."

Yine omuz silkti.


"Sylemedi deme."
"Geldiimizi bildii kesin mi?"
"Ne sandn onu? Embesil filan m?"
"Hayr."
"yleyse biliyordur. Eer ben Rebma'da tahmin edebildiysem, o Amber'de biliyordur ve ben
gerekten de Glgenin bir dalgalanmasndan tahmin ettim."
"Ne yazk ki," dedim, "bu seferle ilgili baz kayglarm var ama bu Bleys'in gsterisi."
"Sen aradan sv, baltann tadna o baksn."
"zgnm ama bu riski gze alamam. Kazanabilir de. Ben donanmay getiriyorum."
"Caine'le, Gerard'la konutun mu?"
"Evet."
"O zaman denizde bir ansnz olduunu dnyor olmalsn. Ama dinle beni, Eric Kyamet
Mcevheri'ni kontrol etmenin bir yolunu bulmu. Bu sonuca mcevherin ei hakknda sarayda yaplan
dedikodulardan vardm. Onu, buradaki hava durumunu kontrol etmek iin kullanabiliyor. Buras
kesin. Baka neler yapabileceini Tanr bilir."
"Yazk," dedim, "Katlanmaya mecburuz. Birka frtnann moralimizi bozmasna gz yumamayz."
"Corwin, itiraf ediyorum. gn nce Eric'le konutum."
"Neden?"
"Benden ricada bulundu. Can skntsndan kabul ettim. Savunmalarn tm ayrntlarna girerek
anlatt."
"nk Julian'dan buraya beraber geldiimizi renmi. Anlattklarnn bana ulaacandan emin."
"Belki," dedi. "Ama bu onun sylediklerini deitirmiyor."
"Hayr," diye onayladm.
"O zaman brak Bleys kendi savan versin," dedi bana. "Eric'i daha sonra vurabilirsin."
"Amber'de ta giymek zere."
"Biliyorum, biliyorum. Ama bir prens olarak krala saldrmak kolaydr, deil mi? Sen onu yerinden
edebilecein srece kendini hangi unvanla and ne yazar? O hl bildiin Eric olacak"
"Doru," dedim, ama sz verdim."
"O zaman sznden dn."
"Korkarm bunu yapamam."
"yleyse delisin, Charlie."
"Belki de."
"Her neyse, yine de iyi anslar."
"Sa ol."
"Grrz."
te hepsi bu kadard ve beni tedirgin etmiti.
Bir tuzaa m gidiyordum?
Eric aptal deildi. Belki de gerek bir lm gsterisi tezghlamt. Nihayetinde omuz silkip
kpeteye yaslandm, kartlar bir kez daha kemerimdeydi.
erefli ve insan kimsesiz brakan bir eydir Amber'in bir prensi olmak, gven duygusundan
yoksun... ok da merakls deildim hani, ama yleydim bir kez iinden henz syrldmz frtnaya
hkmeden Eric'ti elbette, bu, Random'un bana syledii gibi, onun Amber'de hava koullarna sz
geiniyor olmasna da uygun dyordu.
Bunun zerine ben de bir ey denedim.

Ynmz karlara gmlm bir Ambere evirdim. arabildiim en korkun tipiydi bu.
Orada, okyanusun ortasnda koskoca kar taneleri yamaya halad.
Elinden geliyorsa, gayet normal bir Glge teklifini drdursundu bakalm.
Durdurdu.
Yarm saat iinde tipi yatmt. Amber'i etkilemek her daim hemen mmkn deildi... ve oras
gerekten de tek ehirdi Rotadan sapmak istemiyordum, bu yzden her eyi oluruna braktm. Eric
Amber'de hava koullarnn efendisiydi.
Elden ne gelirdi?
Yelken atk elbette. Dosdoru lmn azna...
Doru sze ne denir?
kinci frtna ilkinden de ktyd ama dmeni elden brakmadm. Frtna elektrik yklyd ve srf
donanmann zerine odaklanmt. Bizi birbirimizden ayrd. Bu, krk gemiye daha mal oldu.
Bana neler geldiini renmek iin Bleys'i aramaya korkuyordum.
"ki yz bin civarnda asker kald," dedi. "Sel baskn." Ben de ona Random'un sylediklerini
aktardm.
"nanrm," dedi. "Ama buna bel balamayalm. Hava muhalefeti olsun olmasn, Eric'i yeneceiz."
"Umarm."
Bir sigara yakp pruvadan sarktm.
Amber az sonra gr alanna girecek olmalyd. Artk Glge' nin yolunu yordamn ve oraya
yryerek nasl ulaacam biliyordum. ,
Ama herkesin endieleri vard.
Asla mkemmel bir gn olmayacakt, geri...
Bylece yola devam ettik, karanlk ani bir dalga gibi kt zerimize ve frtnalarn en kts
vurdu bizi.
Frtnann kara kam darbelerinden saknmay baardk, ama korkmutum. Tmyle gerekti,
kuzey sularndaydk. Caine szne sadk kalrsa, her ey gllk glistanlkt. Eer bizi satacaksa,
mkemmel bir pozisyondayd.
Bu yzden onun bizi sattn farzettim. Neden olmasn? Geldiini grnce filoyu -geri kalan
yetmi gemiyi- arpmaya hazrladm. Kartlar onu anahtar kii olarak gsterdiklerinde ya yalan
sylemilerdi... ya da fazlasyla doru kmlard.
nc gemi, ynn benim gemime doru evirdi ve biz de onu karlamak zere ileri ktk. Vira
ettik ve yanyana birbirimizi szdk. Koz Kartlaryla da iletiim kurabilirdik, ama Caine bunu tercih
etmemiti ve gl konumda olan oydu. Bu sebeple, Aile adab iletiim yolunu onun semesini
gerektiriyordu. Szlerinin kaydedilmesini istedii barizdi, nk bize bir megafonla seslenmiti:
"Corwin! Filonun kumandasn kar koymakszn teslim et! Gemilerim sizinkilerden sayca fazla!
Geip gidemezsiniz!"
Dalgalarn karsndan ona uzun uzun baktm, kendi megafonumu gtrdm dudaklarma.
"Ya anlamamza ne oldu?" diye sordum.
"Bo ve geersiz," dedi. "Glerin Amber'e zarar veremeyecek kadar zayf, o yzden teslim ol ve
hayatlar kurtulsun."
Sol omzumun zerinden gnee baktm.
"Rica ederim dinle beni, Caine birader," dedim ona "ve bana unu bahet: gne gkte ykselinceye
dein kaptanlarma danmama izin ver."
"Pekl," diye yantlad hi duraksamakszn. "inde bulunduklar konumun farkndadrlar, hi
phesiz."

Bunun zerine arkam dndm, geminin burnunu evirip donanmann asl topluluuna
ynelmesini emrettim.
Kamaya yeltenecek olursam Caine beni Glgeler'de takip edecek ve gemileri birer birer yok
edecekti. Barut asl Dnya da ate almazd, ama ayet ok uzaklarsak sonumuzu getirmek zere o da
kullanlacakt. Caine bir miktar barut bulabilirdi, bu imkn dahilindeydi nk. Ben ayrlacak olursam
donanma Glge denizlerinde bensiz dolaamaz ve burada asl sularda kolay bir yem olurdu. Demek
ki ne yaparsam yapaym, mrettebat ya lecek, ya da esir decekti.
Random hakl kmt.
Bleys'in Koz Kart'n ektim ve o hareketleninceye kadar konsantre oldum.
"Evet?" dedi ve sesi heyecanlyd. Etrafnda verilen savan grltsn neredeyse duyabiliyordum.
"Bamz belada," dedim. "Yetmi gemi gemeyi baard ve Caine bizi lene kadar teslim
olmaya ard."
"Gz kasca!" dedi Bleys. "Ben senin kadar ilerleyemedim. u anda bir arpmann
ortasndayz. Muazzam bir svari bl bizi lime lime ediyor. O yzden sana gerektii gibi t
veremiyorum. Kendi sorunlarmla megulm. Nasl uygun gryorsan yle yap. Yine saldryorlar!"
Balant kesilmiti.
Gerard'n kartn kardm ve balant kurmaya altm.
Konutuumuzda, onun arkasnda sanki bir ky eridi grr gibiydim. Grne baklrsa buray
tanyordum. Tahminim eer doruysa, gney sularndayd. Konumamz tekrar hatrlamak
istemiyorum. Ondan Caine'e kar bana yardm edip edemeyeceini ve bunu yapp yapmayacan
sordum.
"Sadece geiine izin vermeyi kabul etmitim," dedi. "O yzden gneye ekildim. stesem bile
vaktinde yetiemem. Kardeimizi ldrmenize yardm etmeyi kabul etmemitim."
Ben daha yant veremeden gitmiti. Haklyd tabii.
Bana bir frsat vermeyi kabullenmiti, savam benim adma yapmay deil.
Ne kalyordu bana o zaman?
Sigara yaktm. Gverteyi arnladm. Artk sabah deildi. Sis oktan zlmt, gne
omuzlarm styordu. ok yaknda len olacakt. Belki iki saat sonra...
Parmaklarmla kartlar yokladm, desteyi elimde tarttm. Onlarn vastasyla Eric ya da Caine ile
bir irade mcadelesine giriebilirdim. Bu g ve hatta hakknda hibir bilgiye sahip olmadm
dierleri mevcuttu kartlarda. Kartlar, Oberon'un emri zerine lgn ressam Dworkin Barimen'in, bir
byc, rahip veya psikiyatrist -hikyeler bu noktada eliiyorlard- olmu olabilecek o vahi
grnml kamburun elinden kmayd. Dworkin kendi bana getirdii feci bir akbetten babam
tarafndan kurtarld uzak bir Glge'den gelmiti. Ayrntlar bilinmiyordu, ama o gnden beri
tahtalar biraz eksikti.
Yine de byk bir sanatyd, tuhaf bir gce sahip olduu inkr edilemez bir gerekti. Asrlar nce
kartlar yaratp, Amber'deki Desen'i izdikten sonra kaybolmutu. Onun hakknda sk sk speklasyon
yapardk, ama grnen o ki hi kimse Dworkin'in nerede olduunu bilmiyordu. Belki de babam,
srlar sr kalsn diye icabna bakmt onun.
Caine bu trden bir saldrya kar hazrlkl olacakt ve onu tutabilecek olmama karn, bozguna
uratamayacaktm. Baarsam bile hi phesiz kaptanlar saldr emrini alm olacaklard.
Eric'in her eye kar hazr olduu kesindi, ama yapacak baka bir ey kalmazsa, pekl bunu da
gze alabilirdim. Ruhumdan baka kaybedecek hibir eyim yoktu.
Sonra Amber'in resmedildii kart vard. Onunla kendimi Amber'e gtrp bir suikasta
kalkabilirdim ama sanrm bunu baaracak kadar yaama ihtimalim milyonda birdi.

arparak lmeyi arzuluyordum ama bunca adamn da benimle birlikte lmesi anlamszd. Desen
zerindeki gcme ramen, belki de kanm bozuktu benim. Gerek bir Amber prensinin byle
kuruntular olmazd. Glge Dnya'da geirdiim yzyllarn beni deitirdiine, belki yumuattna,
beni kardelerimden farkl klan bir eyler yaptna hkmettim.
Filoyu teslim edip kendimi Amber'e nakletmeye ve Eric'i son bir delloya armaya karar verdim.
Kabul etmesi aptallk olacakt. Kahretsin, ne yapaym... yapacak baka eyim kalmamt.
Emirlerimi subaylarma bildirmek zere dndm ve g zerime dt ve konuamadan ylece
kalakaldm.
Balanty hissettim ve sonunda skl dilerimin arasndan "Kim o?" diye mrldanmay baardm.
Yant yoktu ama burgulu bir ey zihnimi yavaa deliyordu ve onunla orada boutum.
Bir sre geip de uzun bir mcadele olmadan pes etmeyeceimi grdnde, rzgrda Eric'in
sesini duydum:
"Nasl gidiyor, birader?" diye sordu.
"Kt," dedim veya dndm ve kkr kkr gld, geri sesi mcadelemizin abasyla gergin
geliyordu.
"ok kt," dedi bana. "Eer geri dnp beni desteklemi olsaydn, seni el stnde tutardm. Artk
ok ge elbette. imdi, sadece seni ve Bleys'i perian ettiimde neeleneceim"
Hemen karlk vermedim, ama ona kar var gcmle savatm. Gcmn karsnda hafife
gerilediyse de beni olduum yerde tutmaya muvaffak oldu.
kimizden biri dikkatini bir an olsun baka yere yneltmeye cret edecek olsayd fiziksel temasa
geebilirdik, ya da birimiz zihinsel dzlemde ste kabilirdi. Onu, imdi saraynda net ekilde
grebiliyordum. Geri hangimiz byle hareket yaparsa, dierinin hkm altna girecekti.
Bylece birbirimize kt kt bakmay srdrdk ve iten savatk. Evet, bana saldrmakla
sorunlarmdan birini zmt Sol elinde Koz Kart'm tutuyordu, kalar atlyd. Tutunacak bir yer
aradysam da bulamadm. nsanlar benimle konuuyorlard ama srtm kpeteye yasl dururken ne
dediklerini iitemiyordum.
Saat ka olmutu?
Mcadelenin balamasyla birlikte tm zaman kavram kaybolmutu. ki saat gemi olabilir
miydi? yle miydi? Emin olamyordum.
"Tasal dncelerini hissediyorum," dedi Eric. "Evet, Caine ile birlikte hareket ediyoruz. Bar
grmenizin hemen ardndan benimle temasa geti. Donanman tahrip edilir ve rmek iin
Rebma'ya gnderilirken seni burada bylece tutabilirim. Adamlarn balklara yem olacak."
"Bekle," dedim ona. "Onlar susuz. Bleys ve ben onlar kandrdk ve bizi hakl sanyorlar. lmleri
hibir amaca hizmet etmeyecek. Gemileri teslim etmeye hazrlanyordum."
"O zaman elini abuk tutsaydn," diye yantlad, "nk artk ok ge. Seni serbest brakmakszn
emirlerimi iptal etmek zere Caine'i aramam ve seni braktm anda da ya fiziksel saldryla
yzyze kalr, ya da zihinsel hkimiyetin altna girerim. Zihinlerimiz birbirine ok yakn."
"Ya bunu yapmak istemediime dair sz versem?"
in ucunda bir krallk varsa herkes tvbekar olabilir," dedi Eric.
"Dncemi okuyamyor musun? Onu zihnimde hissediyor musun? Szm tutacam!"
"Enayi yerine koyduun bu adamlara kar garip bir merhamet duyduunu hissediyorum ve byle
bir balla neyin yol am olabileceini bilemiyorum, ama hayr. Sen de bili yorsun. u anda
samimi olsan bile -ki olabilirsin- frsat belirir belirmez cezbedicilii ok gl olacaktr. Kendin de
biliyorsun. Bunu gze alamam."
Biliyordum. Amber kanmzda cayr cayr yanyordu.

"Kl kullanmadaki becerin hatr saylr lde gelimi" diye yorumda bulundu. "Srgnn sana
bu bakmdan faydas dokunduunu gryorum. imdi, oktan lm olabilecek
Benedict haricinde, dengim olmaya en yakn kii sensin."
"Kendini pohpohlayp durma," dedim. "Seni yenebileceimi biliyorum. Asln istersen..."
"Hi zahmet etme. Seninle bu vakitten sonra dello yapmayacam," dedi ve zihnimde l l
yanan dnceyi okuyup glmsedi.
"Benim yanmda olmu olman dilerdim," dedi. "Seni dierlerinden daha fazla kullanabilirdim.
Julian'n yzne tkreyim. Caine dlein teki. Gerard ise gl ama aptal."
Syleyebileceim tek iyi sz sylemeye karar verdim.
"Bak," dedim. "Buraya benimle birlikte gelmesi iin Random'un akln eldin. Bu fikre scak
bakmyordu. Sanrm ona sormu olsaydn seni desteklerdi."
"O pi kurusu mu?" dedi. "Ona boaltmas iin oturam bile emanet etmezdim. Bir gn
benimkinden piranha kard. Sa ol, eksik kalsn. u anki tavsiyen olmasayd onu affedebilirdim.
Ona kardeim deyip barma basmam houna giderdi, deil mi? Ama hayr! Hemen onu savunmaya
kalkyorsun. Bu, onun hi phesiz sana belli ettii gerek tutumunu gizlemek iin. Merhamet
mahkemesinde Random'un adn unutalm!
Burnuma duman kokusu geldi ve metale vuran metal sesini iittim. Bu, Caine'in zerimize kt
ve iini grmekte olduu anlamna geliyordu.
"Gzel," dedi Eric, bu dnceyi zihnimden kapp.
"Durdur onlar! Ltfen! Adamlarmn bu kadar fazlasna kar hi ans yok!"
"Teslim olsaydn bile..." szn yarda kesti ve bir kfr vurdu. O anda dncesini yakaladm.
Onlarn hayat karlnda teslim olmam isteyebilir, ardndan Caine'i kyma devam ettirebilirdi.
Bunu yapmaktan zevk alrd, ama o fkeyle azndan karmt.
Onun sinirlenmesi karsnda kkrdadm.
"Yaknda elime deceksin, yle ya da byle," dedi. "Amiral gemisi ele geirilir geirilmez."
"O zamana kadar," dedim, "bunu dene!" Sonra ona sahip olduum her eyle vurdum, zihninde delik
ap, tm kinimle yaralayarak. Acsn hissettim ve bu beni daha da gl kld.
Srgnde geirdiim tm o yllar iin, en azndan bunun bedelini detmek iin krbaladm onu.
Beni vebaya brakt iin intikam peinde onun akl salnn duvarlarn dvdm.
Yaralanmamn karlnda bir derece strap arayarak araba kazas iin vurdum ona.
Denetimi gevemeye balad ve lgnlm artt. Onu srarla, azar azar sktrdm, zerimdeki
etkisi gevemeye yz tuttu.
Nihayet "Seni eytan!" diye feryat etti ve tuttuu kartn zerini rtmek iin elini hareket ettirdi.
Balant kesilmiti, orada durmu, tir tir titriyordum.
Baarmtm. rade mcadelesinde onu malup etmitim. Artk bire bir muharebenin hibir
eidinde zorba aabeyimden korkmayacaktm. Glydm ondan.
Birka derin nefes aldm ve belirecek yeni bir zihinsel saldrsnn soukluk anna kar hazrlkl,
dik durdum. Geri saldrnn Eric'ten gelmeyeceini biliyordum. Gazabmdan korktuunu sezmitim.
Etrafma bakndm ve arpmay grdm. imdiden gverteye kan dklmt. Yanmza bir gemi
yanam, bize bordalyordu. Bir dier gemi de br taraftan ayn manevray deniyordu. Bir ok
kulamn dibinden vnlayarak geti.
Klcm ektim ve arbedeye daldm.
O gn ka kiinin canna kydm, bilmiyorum. On iki ya da on ten sonra saymay braktm. Geri
srf o arpmada ldrdklerim bu saynn iki katndan fazlayd. Bir Amber Prensi'nin doasndan

gelen, bir Mercedes'i kaldrmama izin veren g o gn hizmetimdeydi, bu yzden adamlar tek elimle
kaldrp kpeteden teye frlatabiliyordum.
Bordalayan iki gemideki herkesi kltan geirip gemilerin ambar kapaklarn atk ve onlar
Random'un katliam karsnda neelenebilecei Rebma'ya gnderdik. Savata mrettebatmn yars
lm, ben de saysz izik ve yara almtm ama hibiri ciddi deildi. Karde bir geminin yardmna
koup Caine'in aknc gemilerinden birini daha denizin dibine yolladk.
Kurtardmz gemiden sa kalanlar da amiral gemisine ktlar ve mrettebatm bir kez daha
tamd.
"Kan!" diye haykrdm. "Bugn bana kan ve intikam bahedin cengaverlerim ki Amber'de ilelebet
hatrlanasnz!"
Tek bir kiiymiesine silahlarn havaya kaldrp, "Kan. " diye bardlar. Kan litreler -hayrnehirlerdolusu akt o gn. Caine'in aknc gemilerinden ikisini daha tahrip edip, donanmamzdan sa
kalanlarla saymz tamamladk. Bir altncya gelirken ana diree trmandm ve abucak bir saym
yaptm.
Dmann te biriydik. Filomdan geriye krk be ila elli be arasnda gemi kalm grnyordu,
Altncy hallettik ve yedinciyle sekizinciyi aramamza gerek kalmad. Onlar bize geldiler. Onlar da
batrdk ama muhatm yine yarya indiren o vurumada birka yara aldm. Sol omzumda ve sa
uyluumda derin kesikler vard ve sa kalamdaki izik canm actyordu.
O gemiler de dibi boylarken zerimize ikisi daha yneldi.
Katk ve gemilerimden kendi mcadelesinden henz galip km birisi bize mttefik oldu.
Mrettebat bir kez daha birletirdik, bu sefer sanca kt halde su almakta olan ve yana yatmaya
balayan gemimden dier gemiye aktardk.
Nefes alacak vaktimiz yoktu, bir dier gemi yaklam ve adamlar bordalamaya yeltenmiti.
Askerlerim yorgundu ve ben de kendimi yle hissetmeye balyordum. ansmz vard ki dier
geminin tayfas da ok iyi durumda deildi. Caine'in ikinci gemisi yardma gelmezden evvel gemiyi
ele geirmi, bordalam ve sanca yine tamtk. Bu geminin vaziyeti daha bile iyiydi.
Sradaki gemiyi de hallettik ve iyi bir gemi ve krk adamla, soluk solua kalmtm.
Artk grnrde yardmmza gelecek hi kimse yoktu.
Salam kalan gemilerimin hepsi Caine'inkilerden en az biriyle meguld. Bir kalyon bize
ynelmiti, katk.
Bu ekilde belki yirmi dakika kazandk. Glge'ye yol almay denedim, ama Amber'in bu kadar
yaknnda, zor ve yava bir eydir. Buraya kadar gelmek, ayrlmaktan ok daha kolaydr. nk
Amber merkezdir, odaktr. Eer bir on dakikam daha olsa, baarabilirdim.
Yine de yaptm.
Gemi vira edip bize yaklarken, uzaktan bir bakasnn daha ynn bize evirdiini grdm.
Eric'in renklerinin ve tek boynuzun altnda, siyahl yeilli sancak tayordu. Caine'in gemisiydi bu.
ldrmek iin orada olmak istiyordu.
lk geminin icabna baktk ve Caine geldiinde, daha geminin ambar kapaklarn aacak frsat
bulamamtk. Kanla kapl gvertede, evremde bir dzine askerle duruyordum
Caine gemisinin pruvasna yrd ve teslim olmam arsnda bulundu.
"Eer bunu yaparsam adamlarmn hayatlarn balayacak msn?" diye sordum ona.
"Evet," dedi. "Eer balamazsam kendim de tayfamdan bir iki kiiyi kaybederim ki buna hi
lzum yok."
"Bir prens olarak sz veriyor musun?"
Bir an iin dnd, sonra bayla evetledi.

"Pekl," dedi. "Adamlarn silahlarn braksn ve bordanza geldiimde benim gemime ksnlar.
Klcm knna soktum ve bamla evremdekilere iaret verdim.
"yi arptnz ve sizi bu yzden seviyorum," dedim. "Ama burada biz kaybettik." Konuurken
pelerinimle ellerimi kuruladm ve zenle sildim, sanat eserlerini lekelemekten nefret ederim nk.
"Silahlarnz brakn ve bilin ki bu gnk yiitliiniz katiyen unutulmayacaktr. Bir gn, Amber
saray nnde sizlere vgler dzeceim."
Adamlarm, dokuz iri krmz ve sa kalan kll, silahlarn brakrken alyorlard.
"ehir uruna mcadelemizi tmden yitirdik sanmayn sakn. Yalnzca bir arpmay kaybettik ve
sava bir her yerde hala srmekte. Kardeim Bleys u anda dahi yollar yararak Amber'e ilerliyor.
Caine benim karada Bleys'e katlmak zere gittiimi grdnde hayatlarnz balayacaktr, nk
Amber'e ulamak iin kendisine yalan yemin edildiini bilmeyecek. Sizleri de beraberimde
gtremeyeceim iin zgnm."
Bu lafmla birlikte desteden Bleys'in Koz Kart'n ektim ve dier gemiden grlmeyecek ekilde
alakta, nmde tuttum.
Caine yanarken o souk mu souk yzeyin altnda bir kprdan vard.
"Kim o?" diye sordu Bleys.
"Corwin," dedim. "Ne vaziyettesin?"
"Sava kazandk ama ok asker kaybettik. imdi yeniden yrye gemeden nce dinleniyoruz.
Senin durumun nasl?"
"Sanrm Caine'in donanmasnn neredeyse yarsn yok ettik, ama gnn galibi o. imdi gemime
kmak zere. Beni kar buradan."
Elini uzatt, ona dokundum ve kollarna yldm.
"Bu bir alkanlk olmaya balyor," diye mrldandm ve onun da bandan yaralanm olduunu
grdm. Sol eli sarglyd. "Bir klc ters ucundan yakalamak zorunda kaldm," diye belirtti
gzlerimin takldn grnce. "Acyor."
Soluumu tuttum ve adrna yrdk. Orada bana bir ie arap ap peynir, ekmek ve kurutulmu
et ikram etti. Hata ynla sigaras vard ve bir shhiye eri yaralarm tmar ederken bir tane tttrdm.
Ardnda hl yz seksen bin civarnda piyade vard. Bir dorukta durur ve etrafma akam kerken,
sanki bitimsiz asrlar ve miller boyunca uzanan, imdiye kadar iinde bulunduum tm kamplara
bakyordum. Amber'in lordlan gibi olmayan, ksack bir mr srp toza dnen ve birou
dnyann sava meydanlarnda sonlarna kavumak zorunda olan insanlar iin gzlerime aniden
yalar dolutuunu hissettim.
Bleys'in adrna dndm ve ienin dibini bulduk.

Blm 7
O gece kt bir frtna kt. afak dnyaya gmle rvet vermeye abalarken bile dinmemiti ve
o gnk yry boyunca da srd.
Ar admlarla yrmek ve yamur yemek ok moral bozucu bir ey, hele de souksa. inde
yryerek asrlar geirmi de olsam, amurdan yle nefret etmiimdir ki!
Yamursuz bir glge yolu aradk ama yaptklarmzn hibiri be para etmedi.
Amber'e yryebilirdik, ama bunu elbiselerimiz stmze yapm, gkgrlts davul alarken
ve imeklerin aydnl srtmzda yapmak zorunda kalacaktk.
Ertesi gece s dt ve sabahleyin kaskat kesilmi sancaklarn arasndan, kar taneleriyle dolu gri
bir gn altndaki bembeyaz bir dnyaya baktm. Nefesim ku tyleri halinde arkamda kalyordu.
Klllar hari, askerler buna gafil avlanmlard ve donmalarn engellemek iin hepsini derhal
harekete geirdik. Byk krmz adamlar ac ekiyorlard. Onlarnki ok scak bir dnyayd.
O gece kaplan, kutup ays ve kurt saldrsna uradk. Bleys'in ldrd kaplann boyu,
kuyruunun ucundan burnuna kadar drt buuk metreydi.
Gecenin ge saatlerine kadar yrdk ve buzlar zlmeye balad. Bleys askerleri souk
Glgelerden kartmak iin urat. Amber'in Koz Kart, orada lk ve kuru bir sonbahar hkm
srdn gsteriyordu ve asl Dnya'ya yaklayorduk.
O ikinci gecenin yansnda, erimi kardan sulusepken yamura, souk yamura, scak yamura ve
kuru bir dnyaya yrdk.
O vakit kat gvenlik kordonu iinde kamp yapma emri verildi. Askerlerin bitkin durumu gz
nne alnrsa, halimiz saldrya uramak iin idealdi. Ama askerler ayakta sallanyorlard ve daha
fazla zorlanamazlard.
Saldr birka saat sonra geldi ve sa kalanlarn verdii ekale baklrsa ban Julian ekiyordu.
Kamplarn en korunaksz olanlarna, asl gvdenin evresindekilere komando saldrlar
dzenliyordu. Yapann Julian olduunu bilseydim onu hareketsiz brakmak iin Koz Kart'n
kullanrdm, ama sadece i iten getikten sonra renebilirdim.
O ani kta belki iki bin adam yitirmitik, Julian'n ka kiinin hakkndan geldiiniyse henz
bilmiyordum.
Askerlerin morali bozulmaya balyor gibiydi, ama ilerleme emri verdiimizde itaat ettiler.
Ertesi gn srekli pusularla geti. Bizimki kadar byk bir insan topluluunun Julian'n
kanatlarmza ynelttii sinir bozucu aknlarla yeterince uraacak kadar yolundan sapmasna izin
verilemezdi. Adamlarndan birkan yakaladk ama gerektii kadar ok deil, her on adammza
kar, belki bir adam.
le vakti ky eridine paralel giden vadiyi katediyorduk. Arden Orman kuzeyde ve
solumuzdayd. Amber ise dosdoru nmzde. Serin meltem, topran ve zerinde yetien
gzelliklerin kokusuyla doluydu. Birka yaprak dkld. Amber sekiz mil mesafedeydi ve ancak
ufkun zerindeki bir ltdan ibaretti.
Akam, bulutlarn toplan ve ok hafif bir yamurla birlikte gkten imek yamaya balad.
Ardndan frtna dindi ve her eyi kurutmak zere gne kt.
Bir sre sonra duman kokusu aldk.
Yine bir sre sonra drt bir yanmzdan ge doru kanat rptm grdk onun.
Derken ateten levhalar kabarp dmeye baladlar. O atrtl, srekli ayak sesleriyle stmze
geliyorlard ve onlar yaklatka sy hissetmeye baladk; saflarn epey gerisinde bir yerlerde panik

balad. lklar geldi ve asker stunlar kabarp ne yklendi.


Komaya baladk.
zerimize kl yayordu imdi ve duman daha da kesiflemiti. Tabana kuvvet kotuk ve ateler
daha da yaklat. Biz kotuka muntazam, fkran bir gkgrlts kanat rpp scaklk bizi dalga
dalga dvyor, zerimizden geiyordu. ok gemeden tam yanmzdaydlar, aalar kararp
yapraklar dkldler ve ince aalarn bazlar sallanmaya balad. Yolumuz, gz alabildiine ateten
bir yoldu.
Daha hzl kotuk, nk birazdan her ey daha kt olacakt.
Yanlmamtk.
Yolumuza koca aalar devrilmeye balad. zerlerinden sradk, etraflarndan dndk. Nihayet
bir patikaya ktk.
Is boucu bir hal almt ve nefesimiz cierlerimizde arlamt. Geyikler, kurtlar, tilkiler ve
tavanlar yanmzdan ok gibi getiler, doal dmanlarnn varln grmezden geldiler ve bizimle
beraber katlar. Dumanlarn zerinde gk, haykran kularla kaplyd. Pislikleri, fark edilmeksizin
aramza dt.
Arden Orman kadar saygdeer bu kadim aalar yakmak benim gzmde neredeyse kutsal
eylere kar hrmetsizlik gibiydi. Ama Eric Amber'deki prensti ve yaknda kral olacakt. Ben de
olsam yakardm sanrm.
Kalarm ve sam alazlanmt. Boazm baca gibiydi. Bu saldr bize ka kiiye mal olacakt?
Merak ettim.
Amberle aramzda yetmi mil boyunca ormanlk bir vadi uzanyordu ve arkamzda, ormann
sonuna kadar otuz ksur mil daha vard.
"Bleys!" diye soludum. "ki, mil ilerde yol atallanyor! Sadaki kol denize dklen Oisen
nehrine daha yakn! Sanrm tek ansmz bu! Tm Garnath Vadisi yanacak! Tek umudumuz suya
ulamak!"
Bayla dorulad.
Kotuk, ama alevler bizi geti.
Duman tten elbisemizdeki alevlere vurarak, gzmzden klleri silerek, azmzdakileri
tkrerek, yalazlar yerletiinde salarnz ellerimizle sndrerek atala ulatk.
"Yalnzca bir eyrek mil daha," dedim.
Den dallar bana birka defa isabet etmiti. Tenimin akta kalan her yeri ve elbiselerin altnda
kalanlarnda byk ksm hararetli bir ateten fazlasyla zonkluyordu. Yanan imenlerin arasndan
kotuk, uzunca bir yokutan aa indik ve sonuna ulatmzda suyu grdk. Mmkn olabileceini
sanmadysak da hzmz artt. Suya atladk ve souk slakln kucaklamasna izin verdik.
Bleys ve ben aknt bizi gtrdke olabildiince yakn altk ve Oisen'in dnemeli gidiat
boyunca srklendik zerimizdeki aalarn i ie gemi dallar ateten katedralin stunlar
gibiydiler. Krlp dkldke yaknlklarna bal olarak srt st dnp yzmemiz ya da derinlere
dalmamz gerekiyordu. Etrafmzdaki sular kararm ve tslayan dkntlerle doluydu ve arkamzda,
sa kalan askerlerimin nehirdeki kafalar suda yzen bir dizi hindistan cevizi gibiydi.
Sular karanlk ve souktu, yaralarmz szlamaya balamt titriyorduk ve dilerimiz birbirine
vuruyordu.
Birka mil sonra yanan orman geride brakp denize alan alak, dz ve aasz yere ulatk.
Julian'n okularyla beklemesi iin mkemmel bir yer olacan dndm. Bu fikrimi Bleys'e de
atm ve o da katld, ama bu konuda yapabileceimiz ok bir ey olmadn dnyordu. Kabul
etmek zorundaydm.

Aalar evremizde yanyorlard ve yzdk, srklendik.


Korkularm vcut bulmadan ve ilk ok saana inmeden nce saatler gemi gibiydi, ama daha az
olmalyd.
Daldm, uzunca sre su altnda yzdm. Akntyla birlikte gittiim iin tekrar yzeye kmam
gerekmeden evvel nehir boyunca epey mesafe katettim.
Yukar knca etrafma daha da fazla ok dt.
Bu lmcl sra dayann daha ne kadar ekilebileceini tanrlar bilirdi, ama etrafta dolap
kefetmek istemiyordum.
Nefes alp bir kez daha daldm.
Dibe dedim, talarn arasnda yolumu buldum.
Elimden geldiince ilerledim, sonra ykselirken nefesimi verip, nehrin sa kysna dndm.
Su yzne ktm, soludum, etraf kolaan etmekle vakit yitirmeden derin bir nefes alp bir daha
daldm.
Cierlerim patlayana dein yzdm, sonra tekrar yukar ktm.
Bu sefer ansm yaver gitmedi. Bir ok pazumu deldi. Dalmay ve dibe vurduumda okun gvdesini
krmay baarabildim. Sonra okun ban karttm ve ayaklarmla kurbaa gibi tekmeler atp, sa
elimi krek gibi kullanarak yola devam ettim. Bir dahaki sefere kolay bir av olacaktm.
Bu yzden kendimi gz krelerimde krmz imekler akncaya, siyahlk kafama szncaya kadar
zorladm. Aada dakika kalm olmalym.
Bu defaki kmda hibir ey olmad, ben de suda yryp soludum.
Nehrin sol kysna yaklatm ve saakl bitkilere ttndm.
Etrafma bakndm. Bu noktada aalar seyrekti ve yangn bu kadar uzaa gelmemiti. Nehrin iki
kys da bo grnyordu, ama nehir de yleydi. Bir tek benim sa kalm olmam mmkn myd?
Olas gzkmyordu. Her eye karn, son seferinde yola epey kalabalk kmtk.
Yorgunluktan lyordum ve btn bedenim ac ve aryla kaplyd. Tenimin her bir santimi yanm
gibiydi, ama sular ylesine souktu ki titriyordum ve muhtemelen mosmor kesilmitim. ayet
yaamak istiyorsam nehri yaknda terk etmem gerekecekti. Su altnda birka keif seferi yapmaya
daha muvaffak olabileceimi hissettim ve koruyucu derinliklerden ayrlmadan nce ansm
denemekte karar kldm.
Her naslsa drt tur daha atmay becerdim ve bir beinciyi denersem sa kamayacam hissettim.
Bu sebeple bir kayaya tutunup nefeslendim, sonra kyya emekledim.
Srtst yatp etraf kolaan ettim. Yreyi tanmyordum, alevler henz varmamt. Samda gr
bir al kmesi bulup nefeslendim, sonra kyya emekledim ona doru srndm, srnerek iine yz
st dtm ve uyudum.
Uyandmda, keke uyanmasaydm, dedim. Her yerim aryordu ve hastaydm. Orada, akln yar
yarya karm halde saatlerce yattm ve nihayet sendeleyerek nehre dnmeyi ve kana kana su imeyi
baarabildim.
Bilincim bir kez daha geri dndnde hl canm yanyordu, ama bir nebze daha kuvvetliydim.
Nehre gidip geri dndm ve buz gibi Koz Kartm sayesinde Bleys'in hl hayatta olduunu rendim.
"Neredesin?" diye sordu balanty kurduumda.
"Biliyorsam ne olaym," diye yantladm. "Herhangi bir yerde olduum iin anslym. Ama denize
yaknm. Dalgalar duyuyorum ve kokuyu tanyorum."
"Nehrin yaknlarnda msn?"
"Evet."
"Hangi kys?"

"Yzn denize dnersen sol. Kuzeyde."


"yleyse yerinde kal," dedi bana, "seni bulmaya birilerini gndereceim. u anda glerimizi
topluyorum. Daha imdiden iki bini getik ve Julian yaknmza gelemeyecektir. Her geen dakika
sudan birka kii daha kyor."
"Pekl," dedim, hepsi buydu.
Yerimde kaldm. Bunu yaparken de uyudum.
Onlarn allarn arasnda kendilerine yol atklarn duyum ve telaa kapldm. Birka erelti
yapran aralayp dar baktm.
Koca krmz adamlardan yd.
Bunun zerine stme bama eki dzen verdim, giysilerimi silkeledim, salarm dzelttim, dik
durup sallandm, birka derin nefes aldm ve "Buradaym," diye bildirdim.
Syler sylemez aralarndan ikisi kllar ellerinde dona kaldlar.
Ama kendilerini toparlayp glmsediler, bana sayglarn sundular ve kampa geri gtrdler.
Belki iki mil uzaktayd.
Kimseye yaslanmadan gidebildim.
Bleys grnd ve "Artk bini getik," dedi. Sonra bir kez daha benimle ilgilenmesi iin bir
shhiye subay ard.
Gece boyunca rahatsz edilmedik, o gece ve ertesi gn askerlerimizin geri kalanlar da sudan
ktlar.
O zamana dein saymz belki de be bini bulmutu. Uzakta Amber'i grebiliyorduk.
Bir gece daha uyuduk ve ertesi sabah yola dtk.
len olmadan hemen hemen on be mil katetmitik. Ky boyunca yryorduk ve hi bir yerde
Julian'dan iz yoktu.
Yanklarmn sebep olduu ac hissi dinmeye yz tutmutu. Uyluum iyiydi ama omzumun ve
kolunun acsndan hl lecek gibiydim.
Yrmeye devam ettik ve ksa sre sonra Amber'in krk mil uzandaydk. Hava sakindi,
solumuzda kalan orman ssz, kararm bir harabeydi. Yangn vadideki aalarn ounu yok etmiti,
bu yzden bir kez olsun lehimize olan bir eyler vard.
Ne Julian ne de bir bakas bizi pusuya dremezdi. Geldiklerini bir mil teden grebilirdik.
Gne batmadan bir on mil daha yol aldk ve kyya kamp kurduk.
Ertesi gn Eric'in ta giyme treninin yaknlarda olduunu anmsadm ve Bleys'e hatrlattm. Gn
kavramn neredeyse unutmutuk ama birka gnmz daha kaldnn farkna vardk.
lene kadar hzlca yryp sonra dinlendik. O srada Kolvir'in eteklerinden yirmi be mil
uzaktaydk. Alacakaranlk ktnde bu mesafe on mildi.
Yola devam ettik. Geceyarsna kadar yryp, bir kez daha mola verdik. O sralar kendimi bir kez
daha canl hissetmeye balyordum. Klcmla birka darbe denedim, neredeyse baarabiliyordum.
Ertesi gn daha iyi hissettim kendimi.
Kolvir'in eteklerine gelinceye kadar yrdk ve orada Caine'in filosundan geriye kalan ve imdi
piyadelik yapanlarla birlemi halde Julian'n tm kuvvetleriyle kar karya geldik.
Bleys orada durup Robert E. Lee'nin Chancellorsville'de sylediklerine benzer bir eyler syledi
ve biz de onlar yuttuk.
Julian'n zerimize frlatabildii her eyi bitirdiimizde ancak bin adammz kalmt. Julian
kamt elbette.
Ama biz kazanmtk. O gece kutlama vard. Kazanmtk.
ok korkuyordum ve korktuumu Bleys'e bildirdim. Kolvir'e kar bin adam.

Ben filoyu kaybetmitim, Bleys de piyadelerinin yzde doksan sekizini. Bunlar sevinilecek eyler
gibi grmyordum.
Bundan holanmamtm.
Ama ertesi gn trmana getik. ki adamn yanyana gitmesine izin veren bir merdiven vard. Bu
ok gemeden daralacak, bizi tek sra yol almaya zorlayacakt.
Kolvir'e otuz metre trmandk, sonra elli, yetmi.
Derken denizden bir frtna esti, smsk tutunduk ve rzgrla krbalandk.
Akabinde birka yz adammz eksilmiti.
Mcadele ettike yamur yad. Yol dikleti, kayganlat.
Kolvir yolunun eyreinde, aa inen bir ordu stunuyla karlatk. Bunlardan ilki nc
kuvvetlerimizin liderleriyle kl tokuturdular ve iki adam aa dt. ki adm kazandk, derken bir
dier adam daha aa indi.
Bylece bir saatten fazla srd. O srada yolun te birim katetmitik ve nmzdeki sra Bleys'e
ve bana doru azalyordu. Byk krmz savalarmzn Eric'in askerlerinden daha gl olmas
iyiydi. Silahlarn sesi geliyor, bir lk duyuluyor, yanmzdan bir adam geiyordu. Bazen krmz
renkli bazen tyl, ama daha ok Eric'in renklerini kuanm oluyordu.
Her bir admnda arparak yolun yarsna ulatk. Tepeye vardmzda Rebma'dakinin sadece bir
yansmas olan geni merdiven orada olacakt. Amber'in dou girii olan Byk Kemer'e gidecekti.
nc kuvvetten geriye ancak elli kii kalmt. Sonra krk, otuz, yirmi...
Artk yolun neredeyse te ikisini trmanmtk ve merdivenler Kolvir'in cephesinde bir o yana bir
bu yana kvrlyordu. Doudaki merdivenin kullanld nadirdir. Neredeyse bir sstr. lk planmz
artk kmrlemi vadiyi geip bir daire izmek, trmanmak ve dalarn zerindeki bat yolunu tutup
Amber'e arkadan girmekti. Yangn ve Julian her eyi altst etmiti. Yukarya kp dan etrafndan
dnmeyi asla baaramazdk. imdi ya dosdoru saldr ya da hibir eydi. Hibir ey kkn
semeyecektik.
Eric'in savalarndan daha dt ve drt adm ilerledik. Sonra en ndeki adammz o uzun
yolculua kt, bir adm geriledik.
Denizden fren meltem keskin ve serindi, dan eteinde kular toplanmaya balamt. Bulutlarn
arasndan gne yzn gsterdi, ordularyla megul olduumuz iin Eric'in hava durumuyla
oynamay bir kenara brakt barizdi.
Alt adm kazandk ve bir adam kaybettik.
Tuhaf, hznl ve vahiceydi...
Bleys nmde duruyordu ve az sonra onun sras gelecekti. Eer lrse, ardndan benimki.
nc kuvvetten geriye alt kii kalmt.
On adm...
Sonra be kii kald.
lerlemek iin bastrdk ve arkamzdaki basamaklarda gz alabildiince kan vard. Neresindeydi,
bilemiyorum, ama bunda alnacak bir ders vard.
Beinci adammz dmeden nce drt kiiyi ldrd, bylece bizi bir baka zig ya da zaa getirdi,
hangisiyse.
nde ve yukardaki nc adammz her elinde bir klla dvyordu. Kutsal bir savata
arptndan da iyiydi hani, nk her darbesinin ardnda katksz bir evk vard. lmeden nce
kiiyi halletti.
Sradaki ya onun kadar dinine bal deildi, ya da kl kullanmay iyi bilmiyordu. Hemen aa
dt, geriye iki kii kald.

Bleys zeri sslemeli uzun klcn ekti ve klcn az gnete ldad.


"Az sonra, kardeim," dedi, "bir prense kar neler yapabileceklerini greceiz."
"Umarm yalnzca birine kar," diye karlk verdim ve gld.
Nihayet sra Bleys'e geldiinde yolun drtte n katetmitik sanrm.
leri atld, karsna kan ilk adam yerinden etti. Klcnn ucu ikinci adamn grtlan buldu, dz
kenarn da bir nc adamn kafasna yanlama indirip onu da aa uurdu. Drdncyle bir
anlna kl att ve onu da ldrverdi.
Seyreder ve ilerlerken klcm elimdeydi.
Bleys iyiydi, hatta hatrladmdan bile iyi. Kasrga gibi ilerliyordu ve k saan klc canlyd.
nnde dklyorlard hem de nasl dklmek dostlarm! Bleys hakknda ne denirse densin, o gn
adn temize kartt ve payesini hak etti. Ne kadar dayanabileceini merak ediyordum.
Sol elinde dmanla gs gse geldiinde merhametsiz bir beceriyle kulland bir haner
vard. Onu onbirinci kurbannn grtlanda brakt.
Karmza dikilen stunun sonunu gremiyordum. Kuyruun en tepedeki sahanlktan baladna
karar verdim. Sramn gelmeyeceini umuyordum. Neredeyse inanmtm buna.
Yanmdan adam daha dverdi ve kk bir sahanla ve dnemece geldik. Bleys sahanl
temizleyip trmana geti. Yarm saat boyunca onu izledim ve adamlar ldke ldler. Arkamdaki
adamlarn huu dolu mrltlarn iitebiliyordum. Neredeyse Bleys'in zirveye kabileceini dnr
olmutum.
Akla gelen her numaraya bavuruyordu. Peleriniyle kllar ve gzleri rtyordu. Cengaverlere
elme takyordu. Bileklerini yakalayp olanca gcyle bkyordu.
Bir dier sahanla ktk. Artk elbisesinin yenine biraz kan bulamt ama glc hi
eksilmiyordu yznden ve ldrd savalarn arkasndakiler korkudan kat gibi bembeyaz
kesilmilerdi. Bunun da ona katks oluyordu. Belki onun boluunu doldurmak zere hazr
bekleyiim de askerlerin korkularn arttryor, onlar yavalatyor, sinirlerini geriyordu sonra
rendiime gre, deniz muharebeleri onlarn da kulana gitmiti.
Bleys sonraki sahanla kadar arpt, oray temizledi, dnd ve trmanmaya koyuldu. O zaman o
noktaya kadar gelebileceini dnmemitim. Kendimin buraya kadar gelebileceini de. Benedict
Gnehesh'li Aysvarilerini Arden'in zerindeki geitte durdurduundan beri grdm en akl almaz
dayankllk ve kl gsterisiydi.
Geri yorulmaya balamt, bunu da grebiliyordum. Keke ona rahat bir nefes aldrmann, yerine
biraz gemenin bir yolu olsayd.
Ama yoktu. Bylece ilerledim, her bir darbenin onun son darbesi olacandan korkarak.
Zayfladn biliyordum. O noktada zirveden otuz metre mesafedeydik.
Aniden onun adna znt hissettim. Kardeimdi o benim ve bana iyi davranmt. O an
baarabileceini dndn sanmyorum, yine de mcadeleyi elden brakmyor... sonu olarak
bana tahta giden yolda bir frsat veriyordu.
adamn daha cann ald ama her seferinde klc biraz daha ar hareket etmiti. Drdncy
yenmeden nce, belki be dakika kl attlar. Bir sonrakinin sonuncu olacandan emindim.
Ama yle olmad.
O adam ldrrken klcm sol elime aktardm, samla hanerimi ekip frlattm.
Sradaki adamn boazna sapna kadar gmld.
Bleys iki basamak birden srayp nndeki adamn diz arsndaki kirileri kesti ve onu aa
yuvarlad.
Peinden klcn yukar kaldrarak bir arkadaki savann midesini deti.

Yeni bir enerji patlamasyla iki kiiyi daha halletti. Bir haner daha istedim ve sradan bir yerlerden
bana uzatld.
Bleys bir kez daha iyice yavalayana kadar bekledim ve haneri dvmekte olduu adam zerinde
kullandm.
Haner dne dne ilerlerken adam hamlesini yapyordu ve sivri ksm deil, sap isabet etti. Yine de
adamn kafasna arpmt ve Bleys omzundan iterek adam aa drd. Ama sradaki adam ileriye
srad ve kendisi de ilenmesine ramen klcn Bleys'in omzuna vurdu. kisi birden kenardan aa
dtler.
Bir refleksle, neredeyse ne yaptm bile bilmeden, ama ii yaptktan sonra sebebi aklanabilen o
saliselik kararlardan biriyle sol elimi kemerime gtrdm, destemi karttm ve kaslarmla ve
alglarm yle abuk tepki vermiti ki uurumun kenarnda bir anlna asl kalm gzken Bleys'e
doru frlattm, "Yakala unu, seni aptal!" diye bardm.
Yakalad.
Gelen darbeyi savuturup ileri hamlederken ne olduunu grecek vaktim olmad.
Ardndan Kolvir yolculuumuzun bir sonraki etab balad.
Bu ii baardm ve askerlerim beni desteklemek zere sahanla gelirken soluk solua kalm
olduumu sylesem yeter.
Glerimizi birletirdik ve ileri atldk.
Byk Kemer'e ulamamz bir saat srd.
Kemer'in altndan getik, Amber'e girdik.
Eric her nerede idiyse, bahse varm ki buraya kadar ulaacamz aklna bile getirmemiti.
Bleys nerelerdeydi? Aa dmeden Koz Kart ekip kullanacak frsat bulabilmi miydi? Sanrm
asla bilemeyecektim.
En bandan beri her eyi kmsemitik. imdi sayca azdk ve geriye tutunabildiimiz kadar
arpmak kalyordu. Neden Bleys'e Koz Kartlar'm frlatmak gibi aptalca bir hareket yaptm ki?
Onun Kart olmadn biliyordum ve belki Glge Dnya'da geen yllarmn getirdii artlanmayla,
beni bu tepkiye sevkeden de bunu bilmek olmutu. Ama iler sarpa sararsa kamak iin onlar
kullanabilirdim.
ler sarpa sard.
Geceyarsna kadar arptk ve o saatte yalnzca kk bir grup kalmtk.
Amber'in birka kilometre iinde, saraydan hl uzaktayken drt bir yanmz sarld. Savunma
taktiiyle dvyor, teker teker lyorduk. Ezici stnlk onlardayd.
Llewella ya da Deirdre bana snma hakk verebilirdi. Neden yapmtm bunu?
Bir adam daha ldrdm ve soruyu aklmdan karttm.
Gne batt ve karanlk doldurdu g. Saymz birka yze inmiti ve hl sarayn yaknnda
deildik.
Sonra Eric'i grdm ve bara ara emir yadrdn duydum. Ah, ona bir ulaabilseydim!
Ama yapamazdm.
Bana u ana dek hizmette kusur etmemi askerlerimden geri kalanlarn hayatn kurtarmak iin
silah brakabilirdim belki.
Ama ne teslim olunabilecek biri vard, ne de teslim arsnda bulunan. Eric barsam bile
duymazd. Uzakta bir yerlere adamlarn ynlendiriyordu.
Bylece arptk ve yz adama kadar indik.
Laf dolandrmayaym.
Benim haricimde herkesi ldrdler.

Bana a ve ucu kunt oklar frlattlar.


En sonunda kafama sopayla vurdular, domuz bayla baladlar ve birden bire her ey silindi, bana
yapan ve ne olursa olsun, bir trl brakmak bilmeyen bir kbus dnda.
Kaybetmitik.
Amber'in ta derinliklerinde, bu kadar ilerleyebildiime bin piman, bir zindanda atm gzm.
Hl yayor olmam Eric'in benimle ilgili planlar olduuna iaretti. kence tezghlar ve asklar,
ateler ve kerpetenler geldi gzmn nne. Nemli samann zerinde yatp, nasl alaltlacam
talimin ettim.
Ne kadar yatmtm bilinsizce? Bilmiyordum.
ntihar etmemin bir yolu var m diye hcreyi aratrdm. Bu amaca hizmet edebilecek hibir ey
bulamadm.
Tm yaralarm gne gibi yanyordu ve ok bitkindim.
Yattm ve bir kez daha uyudum.
Uyandmda hl hi kimse yoktu. Ne rvetle ayartlabilecek, ne de ikence edecek biri.
Yiyecek de yoktu.
Pelerinime sarnp orackta yattm ve Greenwood'da uyanp ine yaplmasn reddettiimden bu
yana bama gelen her eyi bir bir dndm. Belki de ineyi yapsalar daha hayrl olacakt.
aresizliin ne olduunu rendim.
Eric ok gemeden Amber'de ta giyecek, kral ilan edilecekti belki olmutu bile.
Uyku ylesine tatl, ben de ylesine yorgundum ki!
Dinlenip yaralarm unutmak iin elime geen ilk gerek frsatt.
Hcre ok karanlk, pis kokulu ve rutubetliydi.

Blm 8
Ka kez uyanp tekrar uyuduumu bilmiyorum. ki seferinde kapnn yanna braklm tepside et,
ekmek ve su buldum.
kisinde de tepsiyi silip sprdm. Odam neredeyse zifiri karanlkt ve ok souktu. Orada
bekledim, bekledim.
Sonra beni almaya geldiler.
Kap savrularak ald ve ieri zayf bir k girdi. Adm arlrken a bakp gzlerimi
krptrdm.
Dardaki koridor silahl adamlarla dolup tayordu, bu yzden bir oyuna kalkacak deildim.
enemdeki hafife uzam sakal svazladm, gtrdkleri yere gittim.
Uzun bir yryten sonra dner merdivenin bulunduu salona geldik ve trmanmaya baladk.
Yrrken hi soru sormadm, hi kimse de bana bilgi vermeyi teklif etmedi.
Yukar ktmzda sarayn i ksmna gtrldm. Beni scack, temiz bir odaya sokup
soyunmam emrettiler, itaat ettim. Sonra buusu tten scak su dolu bir kvete girdim, bir hizmeti
gelip beni fralad, tra etti, sam ksaltt.
Kuruduumda, siyahl gml yeni elbiseler verildi.
Onlar kuandm, omuzuma tokas gmten bir gl olan kara bir pelerin rtld.
"Hazrsn," dedi nbeti avu. "Bu yoldan." izledim, nbetiler de beni izlediler.
Sarayn arka ksmlarna gtrldm. Orada bir demirci ellerime kelepe, ayaklarma pranga
vurdu. Zincirler kramayacam kadar kalnd. Ayak diretseydim beni bayltana kadar dveceklerini
ve sonucun ayn olacan biliyordum. Dvlerek bayltlmaya hi merakl deildim, bu yzden
sesimi karmadm.
Sonra nbetilerden birka zincirleri tutup beni sarayn n ksmna gtrdler. Etrafm saran
ihtiamda gzm yoktu. Bir tutsaktm. kence gergisinde lmem yaknd belki de. u anda elimden
hibir ey gelmezdi. Pencereden attm ksack bak bana akamn erken saatleri olduunu gsterdi
ve ocukken oynadmz odalardan geerken nostaljiye hi yer yoktu.
Uzun bir koridordan geirildim ve byk ziyafet salonuna girdik.
Her yer masayla, masalar da byk ksmn tandm insanlarla doluydu.
Amber'in tm kaliteli tuvaletleri ve elbiseleri evremdeki soylularn zerinde ldyordu ve daha
hi kimse balamamasna ramen, masalara yiyecekler getirilmiti, mealelerin altndan mzik
duyuluyordu.
Tandm yzler grdm, szgelimi Hora'nnki gibi ve birka da yabanc yz. te, asrlardan
beridir grmediim ozan Lord Rein oradayd... evet, onu ben valye ilan etmitim. Bakm zerine
dnce, gzlerini benden kard.
Ortadaki koca masann en dip ksmna gtrldm ve oturtuldum.
Nbetiler gitmeyip arkamda kaldlar. Zincirlerimin ularn zemine yeni aklm olan halkalara
geirdiler. Masann bandaki koltuk hl sahibini bekliyordu.
Samdaki kadn tanmyordum, ama solumda Julian vard. Onu grmezlikten gelip, gzlerimi
hafiften sarn hanmefendiye diye diktim.
"yi akamlar," dedim. "Tantrldmz sanmyorum. Adm Corwin."
Kz destek almak iin sandaki iriyar, kzl sal, illi adama bakt. Adam ban dier yana
evirip bir anda sandaki kadnla ateli bir sohbete gmld.
"Benimle konumann bir sakncas yok, doru sylyorum," dedim. "Bulac deildir."

Hafife glmsemeye muvaffak oldu ve konutu, "Ben Carmel'im. Naslsnz, Prens Corwin?"
"Ne kadar da ho bir isim," diye yantladm, "ben de gayet iyiyim. Senin gibi tatl bir kzn ne ii
var burada?"
Kz nndeki suyu abucak yudumlad.
"Corwin," dedi Julian haddinden fazla yksek bir sesle. "Sanrm hanmefendi seni irkin ve
tiksindirici buluyor."
"Bu akam sana syledii bu muydu?" dedim ve Julian'n yz kzarmad. Bembeyaz kesildi.
"Bu kadar yeter."
O anda gerindim ve zincirlerimi kasten akrdattm. Yaratt etkinin haricinde, zincirlerin ne kadar
hareket pay braktn da grmtm. Pek fazla deildi elbette. Eric ihtiyatl davranmt.
"Biraz yaknma gel de itirazn kulama fslda, kardeim." dedim.
Ama bunu yapmad.
Son oturan ben olduum iin zamann yaklatn biliyordum. Ve zaman geldi.
Sonra alt borazandan be nota duyuldu ve Eric salona girdi.
Herkes ayaa kalkt.
Benim haricimde.
Nbetilerin zincirleri ekeleyerek beni ayaa kaldrmalar ve yle tutmalar gerekti.
Eric glmsedi, samda kalan merdivenden aa indi.Ermin kaftann altnda kendi renklerini
glkle grebiliyordum.
Masann bana yrd ve sandalyesinin nnde durdu. hizmetkr gelip arkasnda yerini ald,
arap yamaklar kadehleri doldurdular.
Btn kadehler dolduunda kendininkini kaldrd.
"Sonsuza dek yaayan Amber'de," dedi, "sizler de sonsuza dek yaayasnz," ve herkes kadehini
kaldrd.
Benim haricimde.
"Kaldr kadehini!" dedi Julian.
"Al da bir yerine sok!" dedim.
Sokmad elbette, yalnzca ters ters bakt. Ama hemen ne eildim, kadehimi aldm.
Aramzda birka yz insan vard, ama sesim uzaklara tand. Ben "Masann dibinde oturan Eric'in
erefine!" derken onun da gzleri zerimdeydi.
Julian kadehini yere boaltrken hi kimse bana dokunmad. Dierleri de ayn eyi yaptlar, ama
kadeh elime vurulup drlmeden nce ikinin epey ksmn yutmay becerdim.
Sonra Eric yerine oturdu, soylular onu takip ettiler ve benim de iskemleye dmem iin
zincirlerim salverildi.
Servis balad. A olduum iin dierleri kadar, hatta oundan daha iyi yedim.
Kesintisiz mzik vard ve yemek iki saatten fazla srd. Bu sre boyunca kimse bana tek laf etmedi,
ben de konumadm. Ama mevcudiyetim hissediliyordu ve bizim masamz dierlerine nazaran
sessizdi.
Caine masann dier ucundayd. Eric'in hemen sanda Julian'n gzden dtne hkmetmitim.
Random ve Deirdre orada deillerdi. Tandm birok soylu oradayd, bazlarn bir zamanlar dost
saymtm, ama hi birisi baklarma karlk vermedi.
O anda Eric'in Amber'de kral olmas iin kk bir formalitenin icap ettiini anladm.
Bunun da olmas ok srmedi.
Yemein ardndan konuma yaplmad. Sadece Eric ayaa kalkt.
Borazanlar gene parldad, havada kulaklar trmalayan bir ses yayld.

Sonra Amber'in taht odasna giden yol boyunca bir resmigeit treni yapld.
Srada neyin beklediini biliyordum.
Eric tahtn nnde durdu ve herkes eildi.
Benim haricimde yani, yle ya da byle, ben de diz kmeye mecbur brakldm.
Bugn onun ta giyme gnyd.
Sessizlik hkimdi. Sonra Caine zerinde tacn, Amber tacnn olduu minderi getirdi. Diz kt ve
tac sunar pozisyonda donup kald.
Sonra zincirli halde ayaa kaldrldm ve ne doru srklendim. Neler olacan biliyordum.
Birden bire kafama dank etti ve mcadeleye baladm. Ama dayak yedim ve tahta kan basamaklarn
dibinde dizlerimin stne kertildim.
Mzik hafife ykseldi -"Greensleeves"di alan- ve arka yerlerden Julian "Amber'de yeni bir kraln
talandrlna ahit olun'" dedi. Sonra bana fsldad, "Tac al, Eric'e uzat.Kendi kendini
talandracak."
Caine'in tuttuu fesrengi minder zerinde duran Amber tacna baktm. gmten dvlmt ve her
biri deerli bir tala sslenmi yedi sivri ucu vard. Zmrt kakmalyd ve akaa denk gelen
ksmlarnda birer yakut bulunuyordu.
Babam bu tacn altnda grdm zamanlar dnerek kprdamadm.
Sadece "Hayr," dedim ve sol yanama bir darbe indiini hissettim.
"Onu al, Eric'e uzat," diye tekrarlad.
Ona vurmaya altm ama zincirlerim smsk ekilmiti.
Bana tekrar vurdular.
Tacn uzun ve sivri ularna baktm.
"Pekl," dedim sonunda ve taca uzandm.
Onu bir an iin iki elimle tuttum, sonra kendi bama yerletirdim ve "Kendimi, Corwin'i Amber
kral ilan ediyorum!" diye duyurdum.
Ta hemen bamdan alnd ve mindere kondu. Srtma birka darbe indi. Salondan bir uultu geldi.
"imdi onu al ve tekrar dene," dedi Julian. "Al ve Eric'e ver."
Bir darbe daha geldi.
Gmleimdeki slakl hissederek, "Tamam," dedim.
Bu sefer Eric'in bir gzn kartmasn umarak frlattm tac.
Sa eliyle yakalad ve dvlm glmseyerek izledi.
"Teekkrler," dedi. "imdi burada hazr bulunanlar ve Glgelerde dinleyenler, hepiniz duyun beni.
Bugn tac ve taht devralyorum. Amber'in kraliyet asas elimde. Taht drte kazandm ve kan
hakkmla elimde tutuyorum."
"Yalanc!" diye bardm ve bir el kapand azma.
"Kendimi, Birinci Eric'i, Amber Kral ilan ediyorum."
"Kralmz ok yaa!" diye bard soylular kez.
Sonra Eric bana doru eildi ve fsldad, "Gzlerin grp grecekleri en gzel manzaraya tank
oldular... Nbetiler! Corwin'i demirciye gtrn ve gzleri dalanp oyulsun. Bu gnn manzaras
grd son ey olsun! Sonra onu Amber'in altndaki en derin zindann karanlna atn ve ad
unutulsun!"
Tkrdm ve dvldm.
Yolun her admnda dvtysem de salondan dar kartldm. Ben giderken hi kimse dnp
bakmad ve hatrladm son ey, tahtna oturmu Amber soylularn kutsayan ve glmseyen Eric idi.
Bana yaplmasn syledii ey yapld. ansm varm ki bitmeden nce baylmm.

Mutlak bir karanln iinde ve bamda korkun aclarla uyandmda aradan ne kadar zaman
getiine ilikin hibir fikrim yok. Laneti o zaman okudum, belki de akkor kesilmi miller suratma
yaklatnda. Hatrlamyorum. Ama biliyordum ki Eric o tahtta huzur nedir bilmeyecekti, nk bir
Amber prensinin olanca gazabyla okuduu lanet daima etkilidir.
Hcremin mutlak karanlnda saman dei peneledim ve gzlerimden tek damla ya akmad. En
korkuncu da buydu. Bir sre sonra -ne kadar uzun olduunu sadece ben ve siz tanrlar bilirsiniz- uyku
tekrar bastrd.
Uyandmda ac hl oradayd. Ayaa kalktm. Hcremin boyutlarn ltm. Eni drt, boyu be
admd. Yerde bir tuvalet delii kede de ii saman dolu bir dek vard. Kapnn alt ksmnda kk
bir blme, altnda da iinde bir lokma bayat ekmek ve su bulunan bir tepsi duruyordu. Yedim ve
itim, ne var ki g kazanmamtm.
Bam ok aryordu ve iimde huzurdan eser yoktu.
Olabildiince ok uyudum ve kimse beni grmeye gelmedi. Uyandm, odada volta attm, yemek
var m diye el yordamyla yokladm, bulduum zaman da yedim. Olabildiince ok uyudum.
Yedi uyku sonra gz ukurlarmdaki ac kaybolmutu. Amber'de kral olan aabeyimden nefret
ediyordum. Beni ldrm olsa daha iyiydi.
Halkn tepkisini merak ediyor ancak tahmin edemiyordum.
Karanlk Amber'e kadar uzandnda, biliyorum ki Eric piman olacakt. Bunu biliyordum ve bu
iimi rahatlatyordu.
Karanlkta geen gnlerim byle balad. Gnlerin geiini lmem iin bir yol yoktu. Eer
gzlerim olsa bile bu yerde geceyi gndzden ayramazdm.
Zaman beni gzard edip, bildiince akt. Bu konuyu dnnce ter bast ve titrediim oluyordu.
Aylardr m buradaym? Sadece saatlerdir mi? Haftalardr m? Yoksa yllar m gemiti?
Zamana ilikin her eyi unutmutum. Uyudum, volta attm,(ayaklarm tam olarak nereye
koyacam ve ne zaman dneceimi biliyordum.) yaptklarm ve yapmadklarm dndm. Bazen
bada kurup oturuyor, ar ar ve derinden nefes alyor, zihnimi boaltp elimden geldiince yle
tutmaya abalyordum. Bunun, hibir ey dnmemenin faydas oluyordu.
Eric aklllk etmiti. G iimde yaasa da artk ie yaramazd. Kr bir adam Glgeler'de
dolaamazd.
Sakalm gsme sarkmt ve sam uzamt. lk balarda srekli atm, ama bir sre sonra
itahm da kapand. Bazen ok hzl dorulduumda bam dnyordu.
Kimi zaman, kbuslarmda grebiliyordum, ama uyandm vakit daha da ok yaralyordu bu beni.
Yine de birlikte daha sonralar bu duruma yol aan olaylardan kendimi nispeten uzak hissettim.
Sanki her ey baka birinin bana gelmiti... ve bu da doruydu.
ok kilo vermitim. Kendimi gzmn nne getirebiliyordum, beti benzi atm, bir deri bir
kemik. Bir iki sefer iimden geldiyse de alayamyordum bile. Gzya bezlerimde yolunda olmayan
bir eyler vard. Bir insann bu hale getirilmesi korkuntu.
Sonra bir gn kapdan hafif bir kurcalanma sesi geldi. Kulak asmadm.
Ses tekrarland, yine tepki gstermedim.
Sonra admn, sual edilircesine fsldandn iaret ettim.
Hcrenin dier ucuna yrdm.
"Evet?" diye karlk verdim.
"Benim, Rein," dedi. "Naslsn?"
Bu sze kahkahayla karlk verdim.

"ok iyi! Ah, ok iyi!" dedim. "Her gece biftek, ampanya ve dans kzlar. Ulu Tanrm! Sen de bir
ara gelip kavga kartmalsn!"
"Yapabileceim bir ey olmad iin zgnm," dedi, sesindeki zdrab hissedebiliyordum.
"Biliyorum," dedim.
"Elimden gelse yapardm." dedi bana.
"Bunu da biliyorum."
"Sana bir eyler getirdim. Al."
Hcre kapsnn altndaki kk kapak birka kez ieri doru alrken hafife gcrdad.
"Nedir o?" diye sordum.
"Birka temiz giysi," dedi, " somun taze ekmek, bir teker peynir, biraz biftek, iki ie arap, bir
karton sigara, bir sr de kibrit."
Boazm dmlendi.
"Sa ol, Rein. ok iyisin. Bunu nasl tertipledin?"
"Bu vardiyada nbet tutan gardiyan tanyorum. Azn amayacaktr. Bana ok borcu var."
"terek borcunu iptale kalkabilir," dedim. "O yzden bunu tekrar yapma... her ne kadar takdir
ettiysem de. Sylemeye hi gerek yok, kantlar ortadan kaldracam."
"Keke baka trl olsayd, Corwin."
"kimiz iin de. Sana emredilmedii halde beni dndn iin teekkrler."
"in o ksm kolayd," dedi.
"Ne kadar zamandr buradaym?"
"Drt ay ve on gndr," dedi.
"Amber'de yenilik var m?"
"Eric hkm sryor. Hepsi bu."
"Julian nerede?"
"Nbetileriyle birlikte Arden Orman'na geri dnd."
"Neden?"
"Son zamanlarda Glge'den tuhaf eyler geliyor."
"Anlyorum. Ya Caine?"
"O hl Amber'de, gnn gn ediyor. ounlukla kzlarla dp kalkyor, kafay ekiyor."
"Peki ya Gerard?"
"O tm filonun amirali."
Biraz ferahlayarak i geirdim. Deniz muhaberesi srasnda geri ekilmesinin Eric'in gznde onu
dreceinden korkmutum.
"Random'dan ses var m?"
"st katta tutuluyor."
"Ne? O da m tutsak?"
"Evet. Rebma'daki Desen'i yrd ve elinde bir arbaletle buraya geldi. Tutsak alnmadan evvel
Eric'i yaralad."
"Gerekten mi? Neden idam edilmedi?"
"Sylentilere baklrsa Rebma'l bir asilzadeyle evlenmi.
Eric bu noktada Rebma'yla ters dmek istemedi. Moire'in byk bir krall var ve Eric'in ondan
kraliesi olmasn isteyecei bile syleniyor. Hepsi dedikodudan ibaret tabii ki. Ama ilgi ekici."
"Evet," dedim.
"Moire senden holanyordu, deil mi?"
"Biraz. Bunu nereden duydun?"

"Random mahkm edilirken oradaydm. Ksa bir sre onunla konuabildim. Kars olduunu iddia
eden Leydi Vialle mahpusta ona katlma talebinde bulundu. Eric hl ne yant vereceini bilemiyor."
Hi tanmadm kr kz dndm ve olanlara atm.
"Btn bunlar ne zaman oldu?" diye sordum.
"Hmm. Otuz drt gn nce," diye yantlad. "Random, o zaman ortaya kvermiti. Vialle ise bir
hafta sonra talepte bulundu."
Random'u gerekten seviyorsa tuhaf bir kadn olmal."
"Benim hislerim bunlard," diye yantlad. "Daha uygun bir ift dnemiyorum."
"Eer Random'u tekrar grrsen ona sayglarm ve zntlerimi ilet."
"Olur."
"Kz kardelerim ne durumda?"
"Deirdre ve Llewella Rebma'da kalyorlar. Leydi Florimel Eric'in ltuflarndan yararlanyor ve
saray erkan arasnda nfuzlu bir yeri var. Fiona'nn imdiki yerini bilmiyorum."
"Bleys hakknda hibir ey duyuldu mu? ldnden eminim."
"lm olmal," dedi Rein. "Geri cesedi bulunamad."
"Ya Benedict?"
"Her zamanki gibi kayp."
"Brand?"
"Tek kelime yok."
"Sanrm bu, mevcut haliyle tm soy aacmz kapsyor. Hi yeni balad yazdn m?"
"Hayr," dedi. "Hl 'Amberin Kuatl' zerinde alyorum. ayet tutulursa bir yeralt klasii
olacak."
Kapnn altndaki ufak kapaktan elimi dar uzattm.
"Elini skmak isterim," dedim ve elinin benimkine dokunduunu hissettim.
"Benim iin bunlar yapman gzeldi. Ama tekrarlama Eric'in gazabn gze almak aptallk olur."
Elimi skt, bir eyler mrldand ve gitti.
Onun ilkyardm paketini buldum, en abuk bozulan yiyecek olduu iin karnm etle tkabasa
doyurdum. Yannda bir sr de ekmek yedim ve bir yemein ne kadar iyi olabileceini unutmu
olduumun farkna vardm. Sonra stme rehavet kt, uyudum. ok uyuduumu sanmyorum.
Uyarm arap ielerinden birini atm.
Bu zayf halimle kafay bulmam ok srmedi. Bir sigara yakp srtm deime verdim ve
dnmeye baladm.
Rein'n ocukluunu anmsyordum. O zamanlar oktan serpilmitim, o da saray soytarlna
adayd. pince, hazr cevap bir ocuktu. nsanlar onunla durmadan dalga geerlerdi
Ben de dahil. Ama ben ark yazar, balad bestelerdim. O da nereden bulduysa bir ud bulmu,
almay kendi kendine renmiti. ok gemeden seslerimizi beraberce ykseltip ark syler
olmutuk. Ksa sre sonra ondan holandm ve dv sanatlar zerine almaya baladk. Bu konuda
yeteneksizdi, ama ona daha nceki davranlarmdan dolay biraz zgndm, yle evkle alyordu
ki, adna uydurma vgler dzdm ve onu hi de fena olmayan bir sava yaptm. ok gemeden
Amber sarayna ozan olmutu. O sralar onu ram olarak aryordum ve Glge'den gelen
Wirmonken adl karanlk yaratklara kar sava ilan edildiinde yardmclma terfi ettirdim ve
savaa beraberce at srdk. Jones alayan sava meydannda onu valye ilan ettim, bunu hak
etmiti.
Daha sonra sz ve mzikte beni at. Rengi kzl, szleri altnd. Onu Amber'deki iki dostumdan
biri bilir, severdim. Geri bana gzel bir yemek getirmeyi gze alaca hi aklma gelmemiti.

Kimsenin bunu yapacan ummamtm. Onun erefine biraz daha iip bir sigara tttrdm. yi bir
adamd. Ne kadar yaayacan merak ediyordum.
Tm izmaritleri ve en sonunda bo ieyi ukura attm. ayet ani bir tefti olursa burada "keyif
attm" gsteren bir eyler istemiyordum. Bana getirmi olduu tm gzel yiyecekleri yedim ve
hapse dtmden beri ilk kez karnmn tmyle doyduunu hissettim. Son ieyi muazzam bir
sarholuk ve unutkanlk nbeti iin sakladm.
Biraz vakit de getikten sonra karlkl ikyet faslna geri dndm.
En bata Eric'in btn glerimizin snrn bilmemesini umuyordum. Amber'in kralyd, tamam,
ama her eyi bilmiyordu. imdilik. Babam gibi bilgili deildi. Bunun benim kar olmas iin hl
milyonda bir ans vard. Hepsi bu kadard ama hi deilse orada, aresizliin kavraynda azck akl
sal satn almam salad.
Ama belki de bir sreliine delirmiimdir. Bilmiyorum.
imdi burada, Kaos'un kenarnda dururken bana hl byk bir boluk gibi gelen gnler var. O
srede neler olduunu Tanr bilir, renmek iin klm bile kprdatmayacam.
Geri, saygdeer doktorlar, aranzdan bir teki bile ailemle baa kamazd zaten.
Uyuturan karanln iinde yattm, volta attm. Seslere kar epey hassasiyet kazanmtm.
Samanlarn zerinde yryen farelerin ayak seslerini, dier mahkmlarn uzaktan gelen seslerini ya
da yemek tepsisi tayan gardiyann admlarn dinliyordum. Byle eylerle yn ve mesafeleri
kestirebilmeye balamtm.
Sanrm kokulara kar da hassaslamtm, ama onlar pek nemsememeye gayret ediyordum.
Akla gelebilecek i bulandrc kokularn yan sra, uzun bir sre, ryen ete ait olduuna yemin
edebileceim bir koku daha vard. Merak ediyorum. Eer lecek olsam, birinin farkna varmas ne
kadar srerdi? Gardiyann mevcudiyetimin devamllndan emin olmak iin ka somun ekmein,
ka kse bulamacn el srlmeden kalmas gerekirdi?
Bu sorunun yant ok nemli olabilirdi.
lm kokusu uzun sre gitmek bilmedi. Tekrar zaman birimleriyle dnmeye altm ve koku
bir hafta kadar kalm grnyordu.
imdeki istei bastrp zenle eit aralklara blmeye, elimin altdaki o batan karcla kar
koymaya alsam da nihayet kendimi son sigara paketiyle babaa buldum.
Ambalaj ap bir tane yaktm. Bir karton Salem'im vard ve on bir paket imitim. Bu iki yz yirmi
sigara ederdi. Bir seferinde lm, tek bir sigaray yedi dakikada itiimi hesaplamtm. Bu sigara
tttrmekle geen bin be yz krk dakika, ya da yirmi be sat krk dakika ederdi. Sigaralar arasnda
en az yarm saat, hatta bir buuk saat geirdiimden emindim. Bir buuk saat diyelim. imdi, gnde
alt ila sekiz saat uyuduumu dnelim. Bu uyank geen on alt ila on sekiz saat eder.
Gnde on ya da on iki sigara itiimi hesapladm. Demek ki Rein'in ziyaretinden bu yana belki
hafta gemiti. Bana ta giyme treninin zerinden drt ay on gn getiini sylemiti, yani be aydr
ierideydim.
Son paketimle ilgilendim, her bir sigaray bir ak ilikisi gibi tadna vararak itim. Hepsi
bittiindeyse kendimi keyifsiz hissettim.
Sonra epey bir vakit daha gemi olmalyd.
Eric'i dnp duruyordum. Hkmdarl nasl gidiyordu?
Hangi sorunlarla karlayordu? imdi ne yapyordu? Neden buralara urayp bana ikence
etmemiti? Amber'de gerekten unutabilir miydim, kraln buyruuyla bile olsa? Bunun asla
olmayacana hkmettim.

Peki ya erkek kardelerim? Neden hibiri benimle temas kurmamt? Desteden Koz Kartm ekip
Eric'in emrine kar kullanabilmek ok kolay olmalyd. Ama hi kimse bunu yapmad.
Uzun bir sre Moire', sevitiim son kadn dndm. Ne yapyordu? Hi aklna geliyor
muydum? Belki de hayr. Kimbilir, belki de imdiye dein Eric'in sevgilisi ya da kraliesi olmutu.
Ona hi benden bahsetmi miydi? Yine, belki de hayr.
Ya kz kardelerim? Unut gitsin, hepsi de srtkt.
Daha nce de bir kez kr olmutum, Glge Dnya'da, onsekizinci yzylda bir top patlamas
sonucu. Ama yeniden grmeye balamam sadece bir ay srmt. Oysaki emri verdiinde Eric'in
aklnda kalc bir ey vard. O akkor kesilmi demirleri anmsadka vcudumdan ter boanyor,
titremeye balyordum. Bazen de haykrarak uykudan frlyordum. Gzlerimin nnde asl
duruyorlard... ve sonra temas.
Hafife inleyip volta atmaya devam ettim.
Yapabileceim hibir ey yoktu kesinlikle. in en kt ksm da buydu. Bir embriyo gibi
aresizdim. Tekrar grebilmek ve nefret edebilmek iin ruhumu bile verirdim. Hatta elimde bir kl,
aabeyimle bir saat dello yapabilmek iin.
Deime srtst yatp uyudum. Uyandmda yemek gelmiti, tekrar yedim ve hcreyi
admladm. El ve ayak trnaklann upuzun olmutu. Sakalm ok uzamt ve salarm ikide bir
gzmn nne dyordu. Kendimi kirli hissediyor, durmadan da kanyordum. Acaba pirelendim
mi, diye merak ettim.
Amber'in bir prensinin bu hale getirilmesi benliimin orta yerinden korkun bir duygu ekiyordu,
oras her neredeyse bizleri yenilmez, temiz, sakin ve elmas sertliinde, Koz Kartlar'ndaki
resimlerimiz gibi dnmek zere yetitirilmitim.
Hi phesiz byle deildik.
En azndan, bizim de imknlarmz baka insanlarnkilerle aynyd.
Zihnimden oyunlar oynadm, kendi kendime hikyeler anlattm, tekrar gzden geirdim ho
anlar... bir sr vard bunlardan. Doa unsurlarn hatrladm: rzgr, yamur, kar, yazn scakl,
baharn serin meltemleri. Glge Dnya'da kk bir uam vard ve utuumda bu histen zevk
alrdm. Rengin ve uzaklarn prltl panoramalarn, ehirlerin minyatrlemesini, masmavi uzanan
geni g, bulut srlerini (imdi neredeler?) ve okyanusun kanatlarmn altndaki berrak enginlii
dndm. Sevdiim kadnlar, partileri, askeri arpmalar hatrladm. Hepsi tkendiinde ve artk
kar koyamadmda, Amberi dndm.
Bir seferinde yine byle yaparken, gzya bezlerim tekrar almaya balad. Aladm.
Karanlkla ve uykuyla dolu bitip tkenmek bilmeyen bir srenin ardndan hcremin kapsnda
duraklayan ayaklarn ve kilitte dnen anahtarn sesini iittim.
Rein'in ziyaretinden o kadar sonrayd ki, sigaralarn ve arabn tadn unutmutum. Aradan geen
zaman hesaplayamyordum, ama ok olmutu.
Koridorda iki adam vard. Konumalarn duymadan nce bile bunu ayak seslerinden
anlayabilmitim.
Seslerden birini tanyordum.
Kap ald ve Julian adm syledi.
Hemen yant vermedim, o da tekrarlad.
"Corwin? Buraya gel!"
Bu konuda seme ansm bulunmadndan doruldum ve ilerledim. Ona yaklatm anlaynca
durdum.
"Gel benimle," deyip koluma girdi.

Koridor boyunca yrdk, hibir ey sylemedi. Ben de sorarsam canm ksnd.


Yanklar dinleyerek, byk salona geldiimizi anlayabildim. Biraz sonra beni merdivenlerden
yukar kard.
Yukarya, sarayn i ksmna ilerledik.
Bir odaya gtrlp, iskemleye oturtuldum. Bir berber sacm ve sakalm kesmeye giriti.
Sakalmn dzeltilmesini mi, yoksa kesilmesini mi arzu ettiimi sorduunda onun sesini tanmadm.
"Kes hepsini," dedim ve bir manikrc trnaklarmla ilgilenmeye balad, yirmisiyle birden.
Sonra beni ykadlar ve birisi temiz giysiler giymeme yardmc oldu. Elbiseler zerime bol
geliyordu. Bitlerimi de temizlediler, ama orasn ne siz sorun ne ben syleyeyim.
Sonra mzikle, gzel yemek kokularyla, konuan seslerle ve kahkahalarla dolu kapkara bir yere
daha gtrldm. Burann ziyafet salonu olduunu tandm.
Julian bana rehberlik edip beni yerime oturturken sesler birazck alald.
Borazanlar tnceye kadar orada oturdum, beni zorla ayaa kaldrdlar.
Herkesin kadeh kaldrdn iittim:
"Birinci Eric'e, Amber Kral'na! Kralmz ok yaa!"
Buna kadeh kaldrmadm, ama hi kimse fark etmemi gibiydi. Konumay yapan, Caine'in
masann bana doru bir yerden gelen sesiydi.
Yiyebildiim kadar ok yedim, nk ta giyme gnnde bu yana bana sunulan en gzel yemekti.
Kulak misafiri olduum konumalardan, bugnn Eric'in tahta knn birine yldnm olduunu
anladm ki bu, tam bir yl zindanlarda geirdiim anlamna geliyordu.
Kimse benimle konumad, ben de bir giriimde bulunmadm. Sadece bir hayalet olarak
mevcuttum. Orada bulunmamn sebebi hi phesiz aalanmak ve dier erkek kardelerime
hkmdarmza kar kmann bedelini hatrlatmakt
Herkese beni unutmalar emredilmiti.
Yemek gecenin ge vakitlerine kadar srd. Birisi kadehimi devaml arapla doldurdu ki bu iyiydi,
orada oturup dans mziklerini dinledim.
O srada masalar toplanmt. Kede bir yere oturtuldum.
Krktk sarho olmutum ve sabahleyin, geriye yalnzca temizlik ii kaldnda hcreme yan
ekilerek, yar srtlanarak gtrldm. Tek pimanlm yerleri ya da birilerinin cafcafl elbisesini
kirletecek kadar midemin bulanamam olmasyd.
Karanln ilk yl bylece sona erdi.

Blm 9
Ayn eyleri tekrarlayp cannz skmayacam. kinci senem ilkinden pek farkl deildi, finali de
aynyd. nc de yle. Rein o sene, sepet dolusu yiyecek ve az dolusu dedikoduyla iki kez geldi.
kisinde de onu tekrar gelmekten men ettim. nc sene, her iki ayda bir, toplam alt kez geldi ve her
seferinde getirdiklerini yedim, syleyeceklerini dinledim ve gelmesini yeni batan yasakladm.
Amber'de yolunda gitmeyen bir eyler vard. Glge'den eit eit tuhaf eyler kyor ve herkese
kar iddet uyguluyorlard. Elbette yok ediliyorlard. Eric hl bunun nasl olduunu bulmakla
meguld. Lanetimden bahsetmedim tabii ki, geri sonralar, gereklemesinden tr sevin
duydum.
Random'un tutsakl da sryordu benimki gibi. Kars ona katlmt. Erkek ve kz kardelerimin
pozisyonlarnda deiiklik yoktu. Eric'in tahta knn nc yldnmnde bana g veren buydu
ve o ey beni neredeyse tekrar yaama dndrmt.
O ey...
O! Bir gn aniden oradayd ve kendimi yle iyi hissetmemi salad ki, Rein'in getirdii,
sakladm son arap iesiyle sigara paketini atm.
Onlar iip, u ya da bu ekilde Eric'i malup etme duygusunun keyfini kardm. Eer gerei
renirse bunun lmcl olacan hissediyordum. Ama bilmediini biliyordum.
Bylece neelendim, meydana gelen eyin nda iki itim, sigaram tttrdm, lem yaptm.
Evet, nda.
Samda bir yerlerde, kck bir para k kefetmitim
Bunun benim iin ne anlama geldiini biliyor musunuz?
Tamam, yle yapalm: Bir hastane yatanda kendime gelmi ve gereinden hzl iyiletiimi
renmitim. aktnz m?
Yaralarm baka insanlarnkilere kyasla daha abuk iyileiyordu. Amber'in tm lord ve leydileri
bir dereceye kadar bu yetenee sahiptiler.
Kara Veba salgnn atlatm, Moskova'ya yaplan seferden sa kmtm...
Vcudum kendini imdiye dek tandm herkesinkinden daha hzl yeniliyordu. Napoleon bir kez
deinmiti buna. General MacArthur da.
Sinir dokusu sz konusu olduunda biraz daha vakit alyordu, hepsi bu.
Grme yeteneim geri geliyordu, ite... samdaki kk, sevimli aydnlk parasnn anlam
buydu.
Bir sre sonra bunun, hcremin kapsndaki parmaklkl kk blme olduunu rendim.
Parmaklarm bana, gzlerimin yeniden gelitiini sylyordu. yldan fazla srmt, ama
baarmtm. Daha nce szn ettiim, aile bireylerinin kiiden kiiye deien gleri yznden
Eric'in bile hakkyla tahmin edemeyecei milyarlk birlik ihtimal buydu ite. Bu konuda onu
yenilgiye uramtm. Yeni gzkreleri gelitirebileceimi renmitim. Yeterli zaman olduu
takdirde sinir dokularn yenileyebileceimi hep biliyordum. Fransa-Prusya savalarnda aldm bir
omurga yarasndan ktrm kalmtm. ki senede dzelmitim. O zaman yaptm yanm gz
krelerim iin de yapabileceime dair iimde hep -kabul ediyorum, lgnca- bir mit beslemitim,
Hakl da kmtm. Yerli yerinde olduklarn hissediyordum ve grme yeteneim geri geliyordu,
yavaa. Eric'in tahta knn bir dahaki yl dnmne ne kadar vard? Volta atmay braktm ve
kalbim hzla arpmaya balad Birisi gzlerime kavutuumu grr grmez, onlar yeniden
yitirecektim.

Bu yzden drdnc sene dolmadan kamalydm.


Nasl peki?
imdiye dek kamay pek dnmemitim, nk hcremden dar kmann bir yolunu bulsam
bile, gzlerim ya da yardm olmadan asla Amber'in, hatta sarayn dna kamazdm ki ikisinden de
mahrumdum.
Oysa imdi...
Hcremin kaps byk, ar, pirin eritlerle perinlenmi bir kapyd ve zerinde, kimin
umurundaysa hl yaayp yaamadma bakmak maksadyla kullanlan sadece bir buuk metre
ykseklikte bir kk zgara vard. Yerinden skmeyi basarsam bile kilide dokunacak kadar
uzanamayacam syleyebilirdim. Kapnn altnda yiyeceklerin itilebilecei byklkte bir kapak
vard, hepsi buydu. Menteelerin kapnn iinde mi, dnda m, yoksa pervazn ortasnda m olduuna
emin deildim. Her halkrda onlara ulaamazdm. Baka pencere veya kap yoktu. Izgaradan gelen
zayf ve gven verici k olmasa, bunun hilikten hl bir fark yoktu. Grmn henz tamamen
dzelmediini biliyordum. Bunun iin daha ok vard. Zor grebilsem bile ierisi zifiri karanlkt.
Bunu biliyordum, nk Amber'in altndaki zindanlar tanyordum.
Bir sigara yaktm, azck daha gezindim ve dnyalklarm tartp, aralarnda faydal olabilecek bir
eyler aradm. Elbiselerim, deim ve istemediim kadar ok nemli saman vard
Kibritim de vard, ama saman tututurma fikrini hemen bir keye attm. Bunu yaparsam
birilerinin gelip kapy aacandan pheliydim. Byk olaslkla gardiyan gelir, kahkahalar atard,
o da gelirse tabii. Geen ziyafette bir kak yrtmtm. Aslnda gzm baktayd, ama armaya
alrken Julian beni yakalam, onu hemen elimden almt. Bilmedii ey bunun ikinci giriimim
olduuydu. Ka oktan izmemin iine sokmutum bile.
Ne iime yarayacakt ki?
En akla gelmedik eylerle, kemer tokalar (ki bende yoktu), vesaire tnel kazan insanlarn
yklerini iitmitim. Ama Monte Kristo Kontu'nu oynamaya hi vaktim yoktu. Birka ay zarfnda
dar kmalydm, yoksa gzlerim hibir ie yaramayacakt.
Kapnn byk ksm ahapt. Mee. zerine drt madeni erit aklyd. Biri yukardan, biri
aadan -tam kk blmenin stnden- dier ikisi de bir ayak geniliindeki zgarann iki yanndan
boylamasna geiyordu. Kapnn dar doru aldn biliyordum, kilidi de soldayd. Hafzam
kapnn yaklak be santim kalnlnda olduunu sylyordu ve kilidin konumunu aa yukar
hatrlyordum. Kapya yaslanp o noktadaki gerilimi hissederek emin oldum. Kapnn dnda bir de
srg vard ama bunun iin daha sonra tasalanabilirim.
Kan sapn kapnn kenaryla eik arasndan sokup, kilidi yukar kaldrmam mmkn olabilirdi.
iltemin zerine diz ktm, kakla kilidin arkasna dikdrtgen bir ekil izdim. Elim acyncaya
kadar altm, belki birka saat. Sonra trnam tahtann yzeyinde gezdirdim. Fazla iz kalmamt,
ama bir balangt. Ka sol elime aktardm, o da szlamaya balayana kadar devam ettim.
Rein'in ortaya kmasn umuyordum. Eer gerekten srar edersem hanerini bana vermesini
salayabilirdim. Ama gzkmedi, ben de oymaya devam ettim.
Belki de bir buuk santim derinlie ininceye kadar her gn altm. Ne zaman bir gardiyann ayak
sesini duyacak olsam dei kar duvara ekip, srtm kapya dnk vaziyette zerine uzanyordum.
Gardiyan geince tekrar ie koyuluyordum.
Sonra, istemesem de ara vermeye mecbur oldum. Elbiselerimden yrttm paavralara sarmama
ramen ellerim su toplam, kabarcklar patlam, bir sre sonra altndaki ak yaralar kanamaya
balamt. O yzden iyilemesi iin ara verdim. Bu vakti de ktktan sonra ne yapacam dnerek
geirmeyi kararlatrdm.

Kapy yeterince oyduktan sonra srgy kaldracaktm.


Den srgnn sesi belki bir gardiyan uyandracakt. Ama o gelene kadar dar km
olacaktm. Birka salam tekme zerinde altm paray kracakt ve kilit can isterse olduu
yerde kalmakta zgrd. Kap ardna dek alacakt ve gardiyanla yz yze gelecektim. O silahl
olacakt, bense silahsz.
ldrmem gerekecekti.
Gremediimi sand iin kendine ar gvenebilirdi. Dier yandan, Amber'e nasl girdiimi
anmsyorsa biraz korkabilirdi de. yle ya da byle, lecekti ve o zaman ben silahl olacaktm. Sol
elimle sa pazumu kavradm ve parmaklarm birbirine dedi. Tanrlar! Bir deri bir kemik kalmtm!
Her eye ramen damarlarmda Amber kan tayordum ve o halinle bile sradan bir adamn
hakkndan gelebileceimi hissediyordum. Belki de kendimi kandryordum, ama bir deneyecektim.
Ardndan, eer baarrsam ve elimde bir kl varsa, Desen'e ulamam hibir ey engelleyemezdi.
Desen'i yryecek merkezine ulatmda kendimi canmn diledii Glge diyara nakledebilecektim.
Orada salma kavuacak ve bu sefer ileri ardan alacaktm. Bir asr srse bile, tekrar Amber'e
yrmeden nce her eyi kitabna harfiyen uygun yapacaktm.
Hem zaten, teknik olarak hkmdar bendim. Eric de aynsn yapmadan nce, tac herkesin
huzurunda kendime giydirmemi miydim? Hakkm olan taht gzelce talep edecektim!
Keke Amber'in iinden Glge'ye yrmek imknsz olmasayd! O zaman Desen'le vakit harcamak
zorunda kalmazdm.
Ama Amber her eyin merkezidir ve o kadar kolayca ayrlamazsnz.
Neredeyse bir ay sonra ellerim iyilemi ve bu kaz faaliyeti yznden koca koca nasrlarm
olmutu. Bir gardiyann ayak seslerini duydum ve kendimi hcremin uzak kenarna attm.
Hafif bir gcrt doldu ve kapnn altndan yemeim itildi. Sonra bu sefer uzaklatka kaybolan
ayak sesleri duyuldu.
Kapya dndm. Tepside ne olduunu bakmadan biliyordum: Bir avu bayat ekmek, bir mlek su,
ansm varsa bir lokma da peynir. Dei yerine yerletirdim, stne melip kazdm yeri
yokladm. Hemen hemen yarlamtm.
Sonra kkrdamay duydum.
Arkamdan gelmiti.
Baka birinin varln bilmek iin gzlere gerek duymadan, dndm. Sol duvara yakn bir adam
durmu, kkr kkr glyordu.
"Kim o?" diye sordum, sesim bir tuhaf kt. Bunlarn uzun sredir azmdan kan ilk szckler
olduunu anlayverdim
"Firar," dedi. "Firar etmeye alyor." Sonra tekrar kkrdad.
"Nasl girdin buraya?"
"Yrdm," diye yantlad.
"Nereden? Nasl?"
Bir kibrit aktm, k gzlerimi actyordu, ama ileri uzattm.
Ufak tefek bir adamd. "Kk" daha iyi bir tanm olabilir.
Bir elli civarndayd ve kamburdu. Sa sakal benimki kadar uzundu. O koca kl yumann tek
ayrt edici zellii uzun, kanca gibi burnu ve imdi k karsnda kslm olan neredeyse tmyle
kara gzleriydi.
"Dworkin!" dedim.
Yine gld.
"Bu benim adm. Ya seninki?"

"Beni tanmyor musun, Dworkin?" Bir kibrit daha yaktm, yzme yakn tuttum. "Dikkatli bak.
Sa sakal unut. Csseme elli kilo ekle. Beni birka deste oyun kartnn zerine, nefis ayrntlarda
izmitin."
"Corwin," dedi sonunda. "Seni hatrlyorum. Evet."
"ldn sanyordum."
"Ama lmedim. Grdn m?" dedi ve parmaklarnn ucunda dnverdi. "Baban nasl? Son
zamanlarda onu grdn m? Seni buraya o mu att?"
"Oberon yok artk," diye yantladm. "Amber'de aabeyim Eric hkm sryor ve ben onun
tutsaym."
"Ben kdemliyim o halde," dedi bana, "nk Oberon'un tutsaym."
Aladn iittim.
"Evet," dedi bir sre sonra. "Bana gvenmedi."
"Niye?"
"Ona Amber'i yok etmenin bir yolunu bulduumu syledim. Anlattm, o da beni hapsetti."
"Bu hi ho deilmi," dedim.
"Biliyorum," diye onaylad, "ama bana gzel bir oda ve aratracak sryle ey verdi. Bir sre
sonra ziyarete gelmeyi brakt, o kadar. Yannda bana mrekkep lekeleri gsteren ve bunlarla ilgili
hikyeler anlatmam isteyen adamlar getirirdi. Elenceliydi, ta ki ben adamn birine houma
gitmeyen bir hikye anlatp sonra da onu kurbaaya evirinceye kadar. Eski haline dndrmeyince
kral sinirlendi. Ama hi kimseyi grmeyeli o kadar oldu ki eer hl istiyorsa adam eski haline
evirmeye bile razym. Bir seferinde..."
"Hcreme nasl girdin?" diye sordum yine.
"Sana syledim. Yrdm."
"Duvarn iinden mi?"
"Olur mu hi yle ey? Glge duvarn iinden."
"Amber'in iinde hi kimse Glgeler'de yryemez. Amber'de Glge yoktur."
"eyy, ben hile yaptm," diye kabullendi.
"Nasl?"
"Duvarn bu taraf nasl diye merak ettiimden yeni bir Koz Kart tasarladm. Eyvah! imdi aklma
geldi... O olmadan geri dnemem. Bir tane daha yapmam gerekecek. Yiyecek eylerin var m? Peki
zerine izebileceim bir ey? izim yapmam iin bir ey?"
"Bir para ekmek al," dedim ve ona uzattm, "burada da biraz peynir var. Yanna katk yaparsn."
"Sa ol, Corwin, dedi ve a bir kurt gibi yiyeceklere yumuldu. stne de btn suyumu iti. "imdi
bana bir kalem ve bir para parmen verirsen odama geri dneceim. Yarda braktm bir kitab
bitirmek istiyorum. Seninle konumak gzeldi. Eric meselesine zldm. Bir ara tekrar urarm, yine
laflarz. Baban grrsen ona syle, bana ok kzmasn nk..."
"Ne kalemim var, ne de parmenim," dedim.
"Vay canna," dedi, "hi uygarca deil."
"Biliyorum. Ama Eric de ok uygar deil zaten."
"Pekl, neyin var? Kendi odam bu yere tercih ederim. Hi deilse aydnlatmas daha iyi."
"Benimle yemek yedin," dedim "ve imdi senden bir ricada bulunacam. Eer bunu benim iin
yaparsan, seninle babam arasndaki her eyi dzeltmek iin elimden geleni yapacama sz
veriyorum."
"stediin nedir?" diye sordu.

"Eserlerine bildim bileli hayran olmuumdur,' dedim "ve hep senin eserin olarak grmeyi
istediim bir ey var. Cabra Deniz Feneri'ni anmsyor musun?"
"Elbette. Oraya ok gittim. Bekisini tanrm, Jopin. Eskiden karlkl satran oynardk."
'Yetikin hayatmn byk ksmnda," dedim ona, "o yce kulenin senin elinden kma byl bir
eskizini grmeyi her eyden ok arzulammdr."
ok basit bir konu," dedi, "epey de ekici hani. Gemite taslak niyetine birka ey izmitim, ama
hi bundan tesine geemedim. Hep dier iler girdi araya. stersen senin iin bir tane izerim."
"Hayr," dedim. "stediim daha kalc, hcremde bana yarenlik edecek... beni ve benden sonra
buray mesken tutabilecekleri avutacak bir ey."
"vgye deer," dedi. "Aklnda ne cins bir ara var?"
"Burada bir kalemim var," dedim ona (kak imdiye dek epey sivrilmiti) "ve kar duvara izmeni
isterim ki yattm yerden bakabileyim."
Bir an sessiz kald, sonra, "Aydnlatma ok zayf," diye fikrini beyan etti.
"Birka kutu kibritim var," diye karlk verdim. "Onlar yakp senin iin tutacam. Eer
kibritimiz azalrsa bu samann bir ksmn bile yakabiliriz."
"Bunlar hi de ideal alma koullar deil..."
"Biliyorum," dedim "ve onlar iin senden af diliyorum, Yce Dworkin, ama nerebileceimin en
iyisi bunlar. Senin yapacan bir sanat eseri u alakgnll varlm llemeyecek kadar
aydnlatacak."
Tekrar kkrdad.
"ok gzel. Ama bittikten sonra bana k salayacana sz vermelisin ki kendi odama geri dnen
bir yol izebileyim."
"Anlatk," dedim ve cebimi yokladm.
dolu paket ve bir drdncnn yars vard.
Ka eline bastrp onu duvara gtrdm.
"Ne olduunu hissedebiliyor musun?" diye sordum ona.
"Evet, sivriltilmi bir kak, deil mi?"
"Evet. Hazr olduunu syler sylemez k yakacam. Hzl izmen gerekecek, nk kibritlerim
sayl. Yarsn deniz fenerine, yarsn da senin iine ayracam."
"Pekl," dedi, bir kibrit aktm ve nemli gri duvara izgi izmeye giriti. nce resmi
erevelemesi iin diklemesine bir drtgen izdi, birka hnerli darbeyle, deniz feneri ortaya
kmad. Sonra balad. Byleyiciydi, keileri karmt karmasna, ama yeteneinden hibir ey
kaybetmemiti. Her bir kibrit pn ucundan tutup, sol ba parmam ve iaret parmama
tkryordum. Ancak sa elimde daha fazla tutamaz hale geldiimde kibriti kararm ucundan
tutuyor, bir bakasna gemeden nce yanp bitmesini bekliyordum.
lk kutu tkendiinde kuleyi tamamlam, gk ve deniz zerinde almaya balamt. Onu
yreklendirdim, her bir darbesinde mrldanarak vdm.
"Muhteem, gerekten muhteem," dedim resim neredeyse bitmi grndnde. Sonra imzasn
atarak bir dier kibriti daha boa harcamama sebep oldu. O srada neredeyse ikinci kutuyu
bitiriyordum.
"imdi hayranlkla seyredelim," dedi.
"Eer kendi odana dnmek istiyorsan hayranlkla bakmay bana brakacaksn," dedim. "u anda
sanat eletirmenlii yapamayacak kadar az kibritimiz var."
Biraz somurttu, ama dier duvara geti, kibriti akar akmaz izmeye koyuldu.

Kk bir alma odas, masann stne bir kafatas, yanna bir kre ve kitapla dolup taan
duvarlar izdi.
Ben nc paketi bitirip geriye kalan yarm pakete balarken "ite bu gzel," dedi.
Son dzeltmeleri yapmas alt, imzalamasysa bir kibrite mal oldu.
Sekizinci kibrit yanarken -geriye sadece iki p kalmt- gzn dikip bakt, sonra ileriye bir
adm atp kayboldu.
Kibrit parmak ularm yakmaya balamt. Elimden braktm, samana dp tslad ve snd.
Orada karmakark duygularla dolu halde titriyordum ki sesini tekrar duydum ve mevcudiyetini
yanbamda hissettim
Gene gelmiti.
"Aklma bir ey geldi de," dedi. "erisi bu kadar karanlkken resmi nasl greceksin?"
"Ah. Karanlkta grebiliyorum," dedim ona. "Beraber o kadar yaadk ki, dostum oldu."
"Anlyorum. Sadece merak etmitim. Bir k yakta geri dneyim."
"Pekl," dedim sondan bir nceki kibriti dnp. "Ama bir daha ki sefere uradnda kendi
n kendin getir. Bundan sonra kibritim kalmayacak."
"Olur," dedi. Kibriti aktm, kendi izimine bakt, ona doru yrd ve bir kez daha kayboldu.
Hemen dnp, kibrit snmeden nce Cabra Deniz Feneri'ni inceledim. Evet, g oradayd. Onu
hissedebiliyordum.
Geri, son kibritim yetecek miydi?
Hayr, zannetmiyordum. Bir Koz Kart'n geit olarak kullanmak daha fazla konsantrasyon
gerektirirdi.
Yakabileceim ne vard? Saman ok nemliydi ve ate almayabilirdi. Geidin, zgrlme giden
yolun orada olmas ve onu kullanamamak korkun bir ey olacakt.
Biraz olsun dayanacak bir atee ihtiyacm vadi.
Deim! i samanla doldurulmu bir astardan ibaretti
indeki samanlar daha kuru olacak, hem kuma da yanacakt.
Zeminin yansn plak ta grnene kadar temizledim. Kuma yarmak iin sivriltilmi ka
aradm. Peinden bir kf salladm. Dworkin onu da beraberinde gtrmt,
Dei bkp asldm.
Nihayet yrtld ve orta yerinden kuru samanlar kardm. Kk yn yaptm, astar ayet
gerekirse fazladan yakt olarak kullanmak zere bir kenara koydum. Geri ne kadar az duman karsa
o kadar iyiydi. Eer bir gardiyan bu yaknlarda geerse, dikkatini ekebilirdi. Bu ok olas deildi
hani, nk yemeimi henz vermilerdi ve nevalem gnde bir nd.
Son kibritimi aktm ve iinde durduu karton kutuyu yakmak iin kullandm. Tutuunca samann
zerine attm.
Neredeyse tutumayacakt. Saman, deimin orta yerinden alnmasna karn dndmden
daha nemliydi. Ama nihayet bir parlt, ardndan alevler grld. Bunu baarmak iin dier kibrit
kutularndan da faydalanmam gerekmiti, onlar tuvalete atmadma sevinmitim.
ncy de attm, kuma sol elime alp ayaa kalktm ve yzm resme dndm.
Yalazlar dans edip ykseldike parlaklk yayld, kuleye konsantre oldum ve onu anmsadm. Bir
martnn ln iittiimi sandm. Burnuma tuzlu meltemi andran bir eyin kokusu geldi ve
baktka, yer daha da gerek bir hal ald.
Kuma atee attm, alevler bir anlna duruldu, sonra daha da yukar srad. Bunu yaparken
gzlerimi resimden ayrmamtm.

By hl orada, Dworkin'in elindeydi, nk az sonra deniz feneri bana hcrem kadar gerek
grnyordu. Sonra o tek gereklik, hcre ise sadece arkamdaki bir Glge oldu. Dalgalarn vuruunu
duydum ve len gnei gibi bir eyi stmde hissettim.
leri adm attm ama ayam atee demedi.
Gece vakti Amber gemilerine yol gsteren byk gri fenerinin bulunduu kk Cabra adasnn
kumlu ve kayalk sahilindeydim. rkm bir mart srs etrafmda dnp ciyaklad ve kahkaham
dalgann grleyii ve rzgrn zgr ezgisiyle birdi. Amber sol omzumun krk mil gerisinde
kalmt.
Kamtm.

Blm 10
Deniz fenerine yrdm, bat yzndeki kapya giden ta merdiveni trmandm. Kap yksek, geni,
ar ve su geirmezdi. Kilitliydi de. Yaklak yz metre gerimde kk bir de rhtm vard.
Palamarlara iki tekne balyd. Biri bir sandald, dieriyse tek kamaral bir yelkenli. Hafif hafif
sallanyorlard ve arkalarndaki su, gnein altnda mikadan farkszd. Onlara bakmak iin bir an
durdum. Hibir ey grmeyeli o kadar zaman gemiti ki gerek tesi grnyorlard. Bir hkr
boazmda zaptedip yutkundum.
Dnp kapy aldm.
Bana ok uzun gelen bir bekleyiin ardndan yine aldm.
Nihayet ierden gelen bir ses duydum, kap kara menteenin zerinde gcrdayarak ald.
Beki Jopin kan anana dnm gzlerle beni szd ve nefesindeki viski kokusunu duydum.
Boyu bir altm kadard, kamburu ylesine kmt ki bana biraz Dworkin'i artrd. Sakal
benimki kadard, o yzden daha da uzun grnyordu e kurumu grnml dudaklarnn
civarndaki birka sar eke dnda duman rengiydi. Teni portakal kabuu gibi porozluydu ve doa
unsurlar onu karartarak antika bir mobilya gibi grnmesini salamt. Koyu renk gzleri ksld,
odakland. Ar iiten ou insan gibi, bir hayli yksek sesle konuu yordu.
"Kimsin? Ne istiyorsun?" diye sordu.
Eer bu sa sakal birbirine karm, iskelet gibi sska grnmmle bu kadar tannmayacak
haldeysem, gerek ismimi saklamay srdrebileceime karar verdim.
"Gneyden gelen bir yolcuyum, gemim ksa sre nce batt," dedim. "Gnler boyu bir tahta
parasna ttndm ve nihayet burada kyya vurdum. Tm sabah kumsalda uyuyarak geirdim.
Deniz fenerinize yryecek gc ancak imdi toparlayabildim."
leri kp koluma girdi. Dier kolunu omzuma dolad.
"Gel, ieri gel o halde," dedi. "Bana yaslan. Sakin ol. Bu taraftan."
Allmadk lde dank, her yerine ynla eski kitabn, haritann, izelgenin, denizcilik
gerelerinin salm olduu odasna gtrd beni. Kendisi de ok gl saylmazd hani, bu sebeple
ona arlm ok vermeden, sadece kapsna yaratmaya altm yorgunluk izlenimini devam
ettirecek kadar yaslandm.
Beni bir divana gtrp yatmam nerdi, sonra kapy kapatp yiyecek bir eyler getirmek zere
kt.
izmelerimi kardm ama ayaklarm yle kir pas iindeydi ki, tekrar giydim. Eer suda uzun sre
srklenmi olsam kirli olmazdm. Hikyemin ortaya kmasn istemiyordum. O yzden, kenarda
duran battaniyeyi stme ekip srtm yasladm, gerekten dinlendim.
ok gemeden Jopin zerinde bir srahi su, bir srahi bira, koca bir dilim biftek ve yarm somun
ekmek bulunan tahta bir tepsiyle geri dnd. Kk bir masann zerini boaltverek divann yanna
getirdi. Sonra tepsiyi zerine brakt. Yiyip iebileceimi iaret etti.
Dedii gibi yaptm. Kendimi tkabasa doyurdum. Patlayncaya kadar. Gzmn grd her eyi
mideme indirdim. ki srahiyi de boalttm.
Sonra muazzam bir yorgunluk hissettim. Bunu gren Jopin bayla onaylad ve uyumam syledi.
Daha farkna bile varmadan uyumuum.
Uyandmda gece vaktiydi ve kendimi haftalardr ilk kez bu kadar iyi hissediyordum. Ayaa
kalkp geldiim yolu gerisin geri dndm ve binadan ktm. Darda ayaz vard ama gk billur
berraklndayd ve milyonlarca yldz grnyordu adeta. Kulenin tepesindeki ldak srtmda

parldad, sonra snd, parldad, snd. Su souktu ama temizlenmeye mecburdum. Ykandm,
elbiselerimi de ykayp sktm. Bu i iin bir saat harcam olmalym. Sonra deniz fenerine geri
dndm, elbiselerimi kurumas iin eski bir iskemlenin zerine astm, srnerek battaniyenin altna
girdim, tekrar uyudum.
Sabahleyin kalktmda Jopin ayaktayd. Bana enfes bir kahvalt hazrlamt ve yemee, bir nceki
gece akam yemeine yaptm muameleyi yaptm. Sonra bir ustura, ayna ve makas dn alp tra
oldum, sam dzelttim. Ardndan tekrar ykandm, kaskat kesilmi, tuzlu ve temiz elbiselerimi
kuandmda kendimi neredeyse insan gibi hissettim.
Denizden dndmde Jopin beni uzun uzadya szd ve
"Gzm seni bir yerden sryor, ahbap," dedi. Omuz silktim.
"imdi bana u deniz kazasn anlat."
yle yaptm. Tmn de ikembeden attm. Nasl bir felaket anlattm ballandra ballandra! Ana
direin krlna varncaya kadar.
Omzuma hafife vurdu ve bana bir iki koydu. "Ne zaman istersen seni kyya gtrrm, ya da
tandn bir gemi geerse iaret ederim."
Bana sunduu misafirperverlii geri evirmedim. Geri evrilmeyecek kadar byk bir
cankurtarand. Onun yemeini yedim, ikisini itim ve bana byk gelen temiz bir gmlek vermesine
izin verdim. Gmlek denizde boulan bir arkadana aitti.
Onun yannda ay kalp gcm topladm. Fenerde yardmc oldum. Can kafay ekmek
istediinde ldaa gz kulak oldum, evin tm odalarn temizledim. Hatta iki oday boyayp, atlak
be pencere camn deitirdim... frtnal gecelerde onunla birlikte denizi gzledim.
Siyasi grleri olmadn renmitim. Amber'de kimin hkm srd umurunda deildi.
Onun gznde hibirimiz be para etmezdik. Bu deniz fenerini altrp lezzetli yemekleri ve biray
tketebildii, rahatsz edilmeden deniz haritalarn inceleyebildii srece karada olan biten zerre
kadar ilgilendirmiyordu onu. Yal adamdan ok holanmtm ve eski haritalar konuunda birka ey
bildiim iin, onlar dzelterek nice gzel geceler geirdik. Uzun yllar nce kuzeye yelken amtm
ve ona bu seyahatimin anlarna dayanarak yeni bir harita izdim. O denizleri tarif ediim gibi, bu da
onu mutluluktan havalara uurmu grnyordu.
"Corey," (kendime bu ismi takmtm), "Bir gn seninle denize almak isterim," dedi. "Senin bir
zamanlar kendi gemine kaptanlk ettiini bilmiyordum."
"Kim bilir?" dedim ona. "Sen de bir zamanlar kaptandn, deil mi?"
"Nereden bildin?" diye sordu.
Aslnda hatrlamtm, ama cevaben etrafm iaret ettim.
"Biriktirdiin tm bu eyler," dedim "ve haritalara dknln Ayrca bir zamanlar emir vermi
bir adam havas var sende."
Glmsedi.
"Evet," dedi, "bu doru. Yz yl akn sre emir verdim. Bu ok gemite kalm grnyor...
Birer iki daha ielim."
Kendi ikimi yudumladm ve kenara koyar gibi yaptm.
Onunla birlikte geirdiim aylarda yirmi kilodan fazla alm olmalydm. Beni ailemin bir yesi
olarak bugn yarn tanyacan dnyordum. Tanrsa beni belki Eric'e teslim ederdi... belki de
etmezdi. imdi bylesine sk bir dostluk gelitirmiken bunu yapmayacana dair bir his vard
iimde. ansm zorlayp olacaklar grmek istemiyordum.
Bazen ldan banda oturup "Burada ne kadar kalmalym," diye dnyordum.

Mil yatana bir damla ya dkerken, daha ok kalmamaya karar verdim. Hem de hi. Tekrar
yollara dp Glgeler arasnda yrmemin gerekecei vakit yaklayordu.
Derken, bir gn o basnc hissettim, ilkin hafif ve sorgulaycyd.
Aniden kalakaldm, gzlerimi kapattm ve zihnimi boalttm. Sorgulayc mevcudiyetin geri
ekilmesi be dakika srmt.
Volta attm ve merak ettim, sonra yrdm yolun ksaln fark edince glmsedim. Bilinsizce,
Amber'deki hcremin boyutlar dna kmadan yryordum.
Az nce birisi, Koz kartm vastasyla bana ulamaya almt. Eric miydi bu? Nihayet
yokluumu fark etmi, bu ekilde yerimi renmeye mi karar vermiti? Emin deildim. Benimle
tekrar zihinsel balant kurmaktan kanacan hissediyordum. O zaman kim, Julian m? Ya da
Gerard? Caine? Her kim idiyse, onu zihnimden tamamen kovduumu biliyordum
Ailemin btn yelerinden gelen bu cins tarz balantlar reddedecektim. Birka nemli haberi ya
da yardm elini karabilirdim belki, ama riski gze alamazdm. Balant giriimi ve engelleme
abalarm yznden buz gibi olmutum. Titredim.
Gnn geri kalann hep bunu dnerek geirdim ve yola kma vaktinin geldiini anladm. Bu
kadar zayf bir haldeyken Amber'in ok yaknnda kalmam iyi olmazd. Glgeler arasnda yolumu
bulacak, eer Amber benim olacaksa, bunu salayabilecek yere gidebilecek kadar kendime
gelmitim. Jopin'in yardmyla miskinlemi, huzura yakn bir eyin iine ekilmitim. Ondan
ayrlmak ac verecekti, nk aylar sren birlikteliimiz srasnda ihtiyar adam sevmeye
balamtm. Bu yzden, o akam, satran oynamay bitirdikten sonra ona ayrlma planmdan
bahsettim.
ki kadeh iki koydu, sonra kendi kadehini kaldrp, "yi anslar, Corwin. Seni tekrar grmeyi umut
ediyorum," dedi.
Bana asl admla hitap ettii gereini hi sorgulamadm ve o, bunun dikkatimden kamadn
fark edince glmsedi.
"Bana kar ok iyiydin, Jopin," dedim ona. "ayet denemek zere olduum eyi baarrsam, benim
iin yaptklarn unutmayacam."
Ban iki yana sallad.
"Hibir eyde gzm yok," dedi. "Olduum yerde, tam u an yaptm eyi yapmaktan mutluyum.
Bu kahrolasca feneri iletmekten keyif alyorum. Tm yaantm bu. Eer denemek zere olduun
eyi baarrsan -hayr- bana bunun ne olduu syleme ltfen! Bilmek istemiyorum! umarm bir ara
urar, benimle satran oynarsn."
"yle yapacam," diye sz verdim.
"stersen sabah Kelebeki alabilirsin."
"Sa ol" kelebek onun yelkenlisiydi.
"Gitmeden nce," dedi, "sana drbnm alp kuleye trmanman ve Garnath Vadisi'ne bir bakman
neririm."
"Grecek ne var ki?"
Omuz silkti.
"Kendi kararn kendin vermen gerekecek."
Bamla onayladm.
"Pekl, yle yapacam."
Sonra gece iin akrkeyif olmaya giritik. htiyar Jopin'i zleyecektim. Rein'i saymazsak
dnmden beri edindiim tek arkadat. Son geiimizde ateten bir rt olan vadiyi belli belirsiz
merak ediyordum. imdi, drt yl sonra, bu kadar allmadk ne olabilirdi?

Kurtadamlar ve Sabbatlarla dolu ryalar grerek uyudum ve dolunay dnyann zerine ykseldi.
Gn aarnca ben de aynsn yaptm. Jopin hl uykudayd ki bu iyiydi, nk elveda demeyi hi
sevmem ve onu bir daha hi gremeyeceime dair tuhaf bir his duyuyordum.
Kuleye trmanp byk ldan bulunduu odaya girdim, drbn de elimdeydi. Kyya bakan
pencereye gidip, drbn vadiye odakladm.
Ormann zerinde bir sis aslyd. Kk ve budakl aalarn tepelerine yapm, souk, gri, slak
grnml bir eydi. Aalar koyu renkliydi ve dallar, bilek grei yapan parmaklar gibi i ie
gemiti. Aralarnda karanlk eyler uuyordu ve uu desenlerinden onlarn ku olmadn
biliyordum. Muhtemelen yarasalard. O byk ormanda ktcl bir ey vard, biliyordum ve bir anda
onu tandm. Bu bendim
Bu eyi lanetimle ben yapmtm. Barl Garnath Vadisi'ni imdi temsilcisi olduu eye
dntrmtm: Eric'e ve onun iktidar ele geirmesine, gzlerimi oydurmasna seyirci kalan
herkese kar duyduum nefretin sembolyd. Ormann grnnden holanmamtm ve bakarken,
nefretimin kendini nasl maddeletirdiini kavryordum. Biliyordum, nk bir paramd o.
Asl dnyaya yeni bir giri kaps amtm. Garnath imdi Glgeler'i aan bir patikayd. Karanlk
ve korkun Glgeleri. Yalnzca tehlikeli ve kt niyetli olanlar yryebilirdi o patikay. Rein'in
szn ettii, Eric'in huzurunu karan eylerin kayna buydu. Bir bakma iyiydi... onu megul
ediyorlard.
Ama drbn evirirken aslnda ok kt bir ey yapm olduum duygusundan kaamyordum. O
vakitler gn nda parlak gkleri bir daha grebileceime ihtimal vermemitim.
imdi grebildiim iin, telafi edilmesi korkun aba gerektirecek bir eyi saldmn farkna
varmtm. imdi bile o meknda tuhaf biimler hareket ediyor gibiydi. Oberon'un tm iktidar
boyunca hi yaplmam bir eyi yapmtm: Amber'e yeni bir yol amtm. Gn gelecekti ki, Amber
hkmdarnn, her kim olursa bu dehetengiz yolu kapamas gerekecekti.
Bakarken, bu eyin kendi acmn, kzgnlmn ve nefretimin bir rn olduunu anlarken bunu
biliyordum. Eer bir gn Amber'i kazanrsam kendi eserimle baa kmak zorunda kalacaktm ki bu,
zaten srf denemesi bile eytanca olan bir eydi. Drbn indirip iimi ektim.
yle olsun, dedim. O arada Eric'in uykularn kartacak bir ey kacakt.
Aceleyle bir eyler attrdm, Kelebei mmkn olduunca donattm, yelken bezini biraz
kaldrdm, alarga ettim, denize aldm. Jopin o saatte genellikle uyanm olurdu, ama belki o da
vedalamay sevmeyenlerdendi.
Nereye gideceimi bilerek, ama nasl gideceimden tam emin olmadan, teknenin burnunu aa
evirdim. Glgelerden ve tuhaf sulardan geecektim, ama karadan gitmekten daha iyi olacakt,
zellikle de yaptm lkeye bu kadar yaylmken.
Neredeyse Amber'in kendisi kadar gzalc, neredeyse lmsz ama artk gerekte varolmayan bir
lkeye yelken atm. alar nce Kaos'a karp yok olmu bir meknd buras, ama bir yerlerde bir
Glgesi mevcut olmalyd. Tek yapmam gereken onu bulmak ve geip gitmi zamanlarda olduu
gibi, tekrar benim yapmakt. Sonra ardmda beni destekleyen glerle Amber'in asla bilmedii bir
baka ey yapacaktm.
Bunun nasl olacan hl bilmiyordum, ama kendi kendime, dndm gn lmsz ehirde
tfeklerin parlayacana sz verdim.
Glgeler'e ilerlerken arzum zerine ak bir ku geldi ve sa omzuma kondu, bir not yazp ayana
baladm ve gidecei yere yolladm. Notta "Geliyorum," yazyordu ve tarafmdan imzalanmt.
ntikamm alp, taht elime geene kadar durmak dinlenmek yoktu bana ve benimle bu eylerin
arasnda duran herkese, iyi geceler tatl prens, diyecektim.

Gne solumda aslyd. Rzgar yelkenlere fledi ve beni ileri itti. Bir kez kfrettim, sonra
glmsedim.
zgrdm ve kayordum, ama buraya kadar gelmiti Hep istemi olduum ansa sahiptim imdi.
Arzum zerine bir kara ku geldi ve sol omzuma kondu bir not yazp ayana baladm ve onu
batya yolladm.
Notta "Eric... geri dneceim," yazlyd ve "Amber Lordu Corwin," diye imzalanmt.
eytans bir rzgr beni gnein dousuna gtrd.

BRNC CLT




SON

KNC CLT




AVALONUN TFEKLER

AMBER YILLIKLARI

KNC CLT
Avalon'un Tfekleri

ROGER ZELAZNY

eviren: BARI E. ALKIM

Tarayan: Eylem Yurtsever
Dzenleyen: eldkaan

Blm 1
Orada, kyda durup, Ho akal, Kelebek," dedim ve tekne usulca dnd, ardndan burnunu
derinliklere evirdi. Cabra deniz fenerindeki rhtma geri dnmeyi baaracakt, biliyordum, nk
oras Glgeye yaknd.
nmde uzun bir yryn beklediinin farknda, arkam dndm, yakndaki aalarn siyah
hattna baktm. lerledike gerekli ayarlamalar yaparak o yne hareket ettim. Sessiz ormana bir afak
ncesi souu kmt, iyiydi bu.
Normal halimden hemen hemen yirmi be kilo daha zayftm ve hl arada bir ift grdm
oluyordu ama iyileiyordum. Amber in zindanlarndan kam ve bir lde kendimi
toparlayabilmitim; srasyla, kak Dworkin ve ayya Jopinin yardmlaryla. imdi kendime bir yer
bulmak zorundaydm... Artk mevcut olmayan bir yere benzeyen bir yer. Yolu saptadm. lerledim.
Bir sre sonra orada bulunmas gereken, ii oyuk bir aacn yannda durdum. ine uzanp gm
klcm aldm ve belime baladm. Klcn Amber de bir yerlerde olmas hibir ey deitirmezdi.
u anda buradayd, nk yrdm orman Glgenin iindeydi.
Birka saat boyunca yrmeye devam ettim, grnmeyen gne sol omzumun gerisinde bir
yerlerdeydi. Sonra bir sre dinlendim, ardndan tekrar yola dtm. Yapraklar, kaln l aa
gvdelerini, canllarn, imeni, kara topra grdm, gzeldi. Hayatn tm kk kokularn
koklamak ve onun vzldayan/uuldayan/ten seslerini duymak gzeldi. Tanrm!
Gzlerim nasl da kymetliydi! Neredeyse drt yllk karanl ardndan onlar geri almann nasl
olduunu tarife kelimeler kfi gelmez. Hele zgrce yrmek...
Yola devam ettim, lime lime olmu pelerinim sabah melteminde dalgalanyordu. Kr kr yzm,
ipince, zayf bedenimle elli yan gekin grnyor olmalydm. Kim olduumu kim bilebilirdi ki?
Glgenin iinde yryp bir yere doru hareket ettim, ama oraya ulaamadm. Biraz yufka
yreklilemeye baladmdan olsa gerekti bu. Olanlar yleydi:
Yolun kenarnda yedi adama rastladm; alts lyd, kpkrmz bir paralanmln eitli
safhalarnda yatyorlard.
Yedincisi ise srtn yal bir meenin yosunlu gvdesine vermi, yar oturur konumdayd. Klcn
kucana yatrmt ve sa brnde, hl kan akmakta olan koca bir yara vard. Zrh giymemiti,
ama dier adamlarn bazlar zrhlyd. Gri gzleri ak ama camsyd. Parmak eklemlerinin derisi
syrlmt, nefes al verii yavat. Fra gibi kalarnn altndan, llerin gzlerini yiyen kargalar
izliyordu. Beni grmemi gibiydi.
Yzm gizlemek amacyla kukuletam rttm ve bam nme edim. Daha yaknna gittim.
Bir zamanlar onu ya da ona ok benzer birini tanmtm.
Klc aniden titredi ve ben yaklatka ucu ykseldi.
"Ben dostum," dedim. Su ister misin?" Bir an tereddt sonra bayla onaylad.
"Evet." Mataram ap ona uzattm. ti, ksrd, azck daha i!"'
"Teekkr ederim, efendim," dedi geri uzatrken. Tek zntm iecek daha sert bir eyler
olmamas. Kahrolas yara!"
"ylesinden de biraz var. Kaldrabileceinden eminsen ayet."
Elini uzatt, ben de kk bir ieyi, azn ap ona verdim. Jopinin itii meretten bir frt
ektikten sonra belki yirmi saniye ksrd.
Derken aznn sol taraf glmsedi ve hafife krpt gzn.

"ok daha iyi," dedi. Brme azck dksem olur mu? Gzel viskiyi harcamaktan nefret ederim,
ama..."
"Eer gerekiyorsa hepsini kullar. Geri bir dndm de, ellerin titriyor gibi. Belki ben dksem
daha iyi olur."
Bayla onaylad, deri ceketini atm ve yara ortaya kana kadar hanerimle gmleini kestim.
irkin grnl bir yarayd; derindi ve kalasnn birka santim yukarsna iniyor, nden arkaya
doru uzanyordu. Kollarnda, gsnde ve omuzlarnda o kadar ciddi olmayan baka kesikler de
mevcuttu. Byk olanndan kan szmaya devam ediyordu. Mendilimle biraz kurulayp temizledim.
"Tamam," dedim, dilerini sk, baka tarafa bak." ve ikiyi dktm.
Tek ve byk bir kaslmayla vcudu tepeden trnaa gerildi.
"Sonra titreyerek gevedi. Ama barmad. Baracan dnmemitim zaten. Mendili katlayp
yarann stne bastrdm. Pelerinimin ucundan yrttm uzunca bir eritle baladm. Biraz daha
imek ister misin?" diye sordum ona.
"Sudan." dedi. Ardndan, korkarm ki, uyumalym. dedi sonra enesi gsne deene kadar
ban edi. Uykuya dald ve l adamlarn pelerinlerinden ona bir yastk yaptm, birkan da zerine
rttm.
Sonra yanna oturup, gzel karakular seyre koyuldum.
Tanyamamt beni. Kim tanyabilirdi ki zaten? Bir ihtimal kendimi ona tantm olsaydm,
tanyabilirdi. Sanrm bu yaral adam ve ben, gerekte hi tanmamtk. Ama ok farkl bir anlamda,
birbirimizden haberdardk.
Glgede yrdm srada bir yer aryordum, ok zel bir yer. Bu yer bir zamanlar yok
edilmiti, lakin onu yeniden yaratma gcne sahiptim, nk Amber sonsuz sayda glge drr.
Amber in bir ocuu onlar arasnda yryebilir, byle bir mirastr benimki. Buna isterseniz paralel
dnyalar, cannz ektiyse alternatif evrenler, ya da umurunuzdaysa, delirmi bir zihnin rnleri
diyebilirsiniz. Ben, onlara glgeler diyorum, tpk ilerinde yrme gcne sahip olan herkesin
yapt gibi. Bir olaslk seer ve ona ulaana kadar yrrz. Bylece, bir anlamda, onu biz yaratrz.
Konuyu imdilik burada keselim.
Yelken am, Avalona doru yrye balamtm.
Asrlar nce orada yaamtm. Bu uzun, karmak, gururlu ve ac dolu bir hikyedir ve geri
kalann anlatacak kadar yaarsam daha sonra da deinebilirim.
Yaral valyeye ve alt l adama rastladmda Avalonuma yaklamaktaydm. Eer yanlarndan
geip gitmeyi tercih etmi olsaydm, alt adamn l yatt ve valyenin izik bile almadan durduu
bir yere, ya da valyenin ld alt adamn gld bir yere de ulaabilirdim. Kimisi gerekte hi
nemi olmadn, nk bunlarn hepsinin olaslklar olduunu, dolaysyla hepsinin de Glgede
bir yerlerde var olduunu sylerler.
Muhtemelen Gerard ve Benedict haricinde, erkek ya da kz ilerimden bir teki bile arkasna dnp
bakmazd. Ama dnyadayken az ok yufka yrekli olmutum. Her zaman byle deildim, ama belki
de onca ylm geirdiim Glge Dnya beni bir nebze yumuatmt, belki de Amber zindanlarnda
geen yllarm bana bir ekilde insan aclarnn niteliini anmsatmt. Bilmiyorum. Tek bildiim,
bir zamanlar arkadam olmu birine bylesine benzeyen birini yaral grp de, yanndan geip
gidemeyeceimdi. Bu adamn kulana kim olduumu fsldasam, admn lanetlendiini
duyabilirdim, kederli bir hikye iiteceimse muhakkakt.
Tamam yleyse. Bedelin bu kadarn deyecektim: Onu ayaa kaldracak, sonra yoluma devam
edecektim. Hi zarar gelmeyecek, bu tekinde belki kk bir iyilik yaplm olacakt.
Orada ylece oturup onu izledim ve birka saat sonra uyand.

"Merhaba," dedim mataramn kapan aarak. Biraz daha ier misin?"


"Teekkrler." Bir elini uzatt. erken onu seyrettim ve mataray geri verdiinde bana, "Kendimi
tantmadm iin beni mazur grn. yi durumda deildim..." dedi.
Seni tanyorum," dedim ona. Bana Corey de."
Sanki Nereli Corey?" diyecekmi gibi grnd, ama sormann daha iyi olduuna karar verdi ve
bayla onaylad.
"Pekl, Sr Corey," diyerek rtbemi drd. Sana teekkrlerimi sunmak isterim."
"Daha iyi olduun gerei ile teekkrm aldm ben," dedim ona. Yiyecek bir eyler ister
misin?"
"Evet, ltfen."
"Yanmda biraz kurutulmu et var, geri ekmek ok taze deil," dedim. Bir de koca bir para
peynir. Dilediince ye."
Ona uzattm ve yle yapt.
"Ya sen, Sr Corey?" diye sual etti.
"Ben zaten yedim, sen uyurken." Manal manal etrafma bakndm. Glmsedi.
"...Ve altsn birden kendi bana m yendin?" dedim. Bayla evetledi.
"yi gsteri. Seninle ne yapacam imdi?"
Yzm grmeye alt, muvaffak olamad. Anlayamadm," dedi.
"Yolun nereye?"
"Dostlarm var," dedi, be fersah kadar kuzeyde. Bunlar olduunda o yne gidiyordum. Herhangi
bir insann, hatta bizzat eytann beni srtnda bir fersah bile tayabileceini sanmam. Ayaa
kalkabilirim, Sr Corey, o zaman boyuma dair daha iyi bir fikrin olur."
Doruldum, klcm syrdm ve be santimetre apnda bir gen aac tek darbede kestim. Sonra
zerini soyup budayarak uygun boya getirdim.
Bir kez daha yaptm bunu ve llerin kemerleri ve pelerinleriyle bir sedye uydurdum.
imi bitirene kadar bekledi, sonra yorumda bulundu:
"Salladn, lmcl bir kl, Sr Corey... Grne baklrsa, gmten hem de..."
"Yolculua hazr msn?" diye sordum ona. Be fersah, aa yukar yirmi kilometre eder.
"Peki ya ller?" diye sordu.
"stersen onlara bir de Hristiyanlara layk cenaze treni dzenleyeyim?" dedim. Siktir et! Doa
kendi iini kendi grr. Buradan uzaklaalm. Kokmaya balamlar bile."
"Hi deilse zerlerinin rtldn grmek isterim. yi dvtler."
imi ektim.
"Pekl, geceleri huzur iinde uyumana yardm olacaksa. Kazmam yok, o yzden onlara bir ta
yn yapacam. Geri toplu mezar olacak."
"Gayet iyi," dedi.
Alt cesedi yan yana dizdim. Onun, ller iin dua olduunu sandm bir eyler mrldandn
iittim.
Cesetlerin etrafn tala evirdim. Civarda ok miktarda ta vard, ben de iler hzl yrsn diye en
byklerini seip, elimi abuk tuttum.
Hatay da orada yaptm ite. Talardan birisi iki yz kilo kadar olmalyd ve onu yuvarlamadm.
Kaldrp yerine oturttum.
Onun tarafndan gelen derin bir nefes sesi iittim ve bunu gzden kanmadn anladm. O yzden
kfr bastm:
"Kahrolasca, az kalsn belim krlacakt!" dedim, ardndan daha kk talar setim.

imi bitirdiimde, Tamam," dedim. Gitmeye hazr msn?"


"Evet."
Onu kucama alp sedyeye yatrdm. O srada dilerini skt.
"Nereye gidiyoruz?" diye sordum.
Eliyle gsterdi.
"Patikadan git. atallanncaya kadar solu takip et. Oradan saa dn. Bunu nasl tamay
neriyorsun?"
Sedyeyi, bir bebei, beiiyle, vesairesiyle topluca nasl tarsanz ite ylece kollarmn arasna
aldm. Sonra dndm ve onu tayarak patikaya ktm.
"Corey?" dedi.
"Evet?"
"imdiye kadar tandm en kuvvetli adamlardan birisin seni bir yerden kartacak gibiyim."
Onu hemen yantlamadm. Sonra, Formumu korumaya alyorum. Temiz yaam ve bu gibi
eyler," dedim.
"...Hem sesin de bir hayli tandk geliyor."
Yukarya bakyor, hl yzm grmeye alyordu. Konudan derhal uzaklamaya karar verdim.
"Seni hangi arkadana tayorum?"
"Ganelonun atosuna gidiyoruz."
"O ekiya m!" dedim, neredeyse onu drrken.
"Kullandn szc tanmasam da, sesinin tonundan bunun bir hakaret olduunu varsayyorum,"
dedi, eer durum buysa, onu savunmak..."
"Dur biraz," dedim. imde ayn isme sahip iki ayr kiiden bahsettiimize dair bir his var. zr
dilerim." Sedyeden, gevediini hissettim.
"Muhakkak ki durum bu," dedi.
Onu bylece patikaya kadar tadm ve oradan sola dndm.
Tekrar uykuya yenik dt ve zaman daha iyi deerlendirip, bahsettii atal o uyurken koarak
getim. Onu haklamaya alan ve neredeyse baaran alt adam dnmeye baladm. allar arasnda
baka arkadalarnn saklanmyor olmasn umuyordum.
valyenin nefesi deiince tekrar yry hzna indim.
"Uyuyordum," dedi.
"Horluyordun da," diye ekledim.
"Beni ne kadar tadn?"
"ki fersah kadar diyebilirim."
"Yorulmadn m?"
"Biraz," dedim, ama dinlenmeye ihtiya duyacak kadar deil"
"Mon Dieu! dedi. Dmanm olmadna sevindim. eytan olmadndan emin misin?"
"yleyim ya," dedim. Kkrt kokusunu duymuyor musun? Hem u sa toynamn ars beni
ldrecek."
Kkrdamadan nce gerekten birka kez koklad ve buna biraz gcendim.
Asln isterseniz, hatrladm kadaryla drt fersahtan fazla yol almtk. Tekrar uyumasn ve
mesafeye kafasn ok takmamasn umuyordum. Kollarm armaya balyordu.
"ldrdn alt adam kimdi?" diye sordum ona.
"ember in Bekileri," diye yantlad. Onlar artk insan deildi, ilerine eytan girmiti. imdi
Tanrya dua et, Sr Corey ki ruhlar huzur bulsun."
"ember in Bekileri mi?" diye sordum. Ne emberi?"

"Karanlk ember: gnahn ve iren hayvanlarn mekn..." Derin bir nefes ald. Topraktaki
hastaln kayna."
"Toprak bana pek hasta gzkmedi," dedim.
"Oradan uzaktayz ve Ganelonun diyar saldrganlar iin hal fazlasyla gl. Ama ember
geniliyor. Nihai mcadelenin burada verileceini hissediyorum."
"Merakm cezbettin."
"Sr Corey, haberin yok ise unutman, ember in etrafna dolanman ve kendi yoluna gitmen daha
iyi. Seninle omuz, omuza arpmay can gnlden istesem de, bu senin savan deil... ve sonucu
kim bilebilir?"
Patika yukar kvrlmaya balamt. Sonra, aalarn arasndaki bir boluktan, duraklayp, baka,
benzer bir yeri hatrlamama sebep olan bir ey grdm uzaklarda.
"Ne?" diye sordu tadm adam, dnp. Sonra, Dndmden de hzl yol almsn. Buras
gideceimiz yer, Ganelonun atosu," dedi.
O anda Ganelonu dndm. Bunu istemedim, ama yaptm. Hain katilin tekiydi ve asrlar evvel
Avalondan srmtm onu. Aslnda onu, kardeim Ericin daha sonra bana yapm olduu gibi,
Glgenin iinde baka bir yer ve zamana brakmtm. Bunun, onu gnderdiim yer olmamasn
umuyordum. Dk bir ihtimaldi, ama mmknd. mr biilmi bir lml olmasna ve onu belki
de alt yz yl nce srgne gndermeme karn, bu srenin bu dnya iin sadece birka yla denk
gelmesi olasyd. Zaman da Glgenin bir ilevidir ve Dworkin bile iini dn tamamen bilmezdi.
Bilirdi belki de. Belki de bu yzden delirmiti... Zamanla ilgili en zor eyin, onu yapmak olduunu
renmitim. Her halkrda Ganelonun benim eski dmanm ve ondan nce gvendiim
yardmcm olamayacan hissediyordum, nk lkesini spren bir gnah dalgasna kar
koymayaca kesindi. Tam orada, iren yaratklara yardaklk ediyor olurdu. Bundan emindim.
Bana zorluk yaratan eylerden birisi tadm adamd.
Onun bir ei, srgn zaman Avalonda sad, yani bu zaman fark normal olabilirdi.
Bildiim Ganelonla karlamak ve onun tarafndan tannmak umurumda deildi. O, Glge
hakknda hibir ey bilmiyordu. Onu ldrmek yerine birtakm kara bylerim olacakt ve lmden
kurtulduysa bile, ikinci k daha zor olabilirdi.
Ama kucamdaki adamn dinlenmeye ve snacak bir yere gereksinimi vard, o yzden glkle
yrmeyi srdrdm.
Yine de merak ettim
Bu adam tanmama yardm eden, benimle ilgili bir ey var gibi grnyordu. Eer Avalona hem
benzeyen hem benzemeyen bu yerde benim bir glgeme ilikin baz hatralar varsa hangi ekli
almlard? ayet kefedilirsem gerek beni nasl karlayacaklard?
Gne batmaya balyordu. Souk bir geceyi haber veren, serin bir meltem kt. Tadm adam
bir kez daha horluyordu, o yzden geri kalan mesafenin ounu koarak gitmeye karar verdim. Bu
ormann karanlk ktkten sonra, hakknda hibir ey bilmediim, ama bu mekn sz konusu
olduunda i stnde grnen kahrolasca bir ember in murdar sakinlerinin kol gezdii bir yer
olabilecei hissinden holanmamtm.
Bylece, iimde ykselen takip, pusu ve gzetlenme dncelerini bir kenara atp, uzayan
glgelerin iinden kotum, bunu yapamaz hale gelinceye kadar. Bu dnceler bir nsezi seviyesine
erimilere: ve o anda arkamdan gelen grlty duydum: ayak seslerine benzeyen, yumuak patrt
sesleri.
Sedyeyi yere braktm ve dnerken klcm ektim,
ki taneydiler, kediler.

Grnlerine baklrsa kesinlikle Siyam kedileriydiler tek fark bunlar kaplan boyutundaydlar.
Gzleri bebeksiz, ,kat gne parlaklnda bir saryd. Ben dnerken arka bacaklar stne oturdular,
gzlerini krpmadan baktlar bana.
Otuz adm kadar uzaktaydlar. Klcm kaldrp onlarla sedye arasnda yan durdum.
Sonra soldaki azn at. Bir kkreme mi beklemeliydi yoksa mrlt m, bilemiyorum. Bunun
yerine, konutu. nsan lm yakn." dedi. Ses, insan sesi deildi. ok tiz bir perdedendi.
"Yine de hl yayor," dedi sesi ilkine ok benzeyen ikincisi.
"Onu burada ldr," dedi ilki.
"Ya hi sevmediim, elinde klla koruyana ne demeli?"
"lml insan m?"
"Gel de bul," dedim, yavaa.
"Zayf, belki de yal."
"Yine de dierini ta ynndan buraya, hzla ve dinlenmeden tad. Etrafn saralm."
Onlar hareket edince ileri frladm ve samdaki zerime atlad.
Klcm kafatasn yarp omzuna doru yoluna devam etti.
Klc kurtarp dnerken dieri yanmdan geip sedyeye yneldi. lgn gibi savurdum klc.
Kl srtna arpt ve gvdesini boydan boya yard. ki paraya ayrlr ve tutuurken, kara tahta
zerindeki tebeir gibi gcrdayan bir lk att. Dieri de yanyordu.
Ama ikiye ayrdm henz lmemiti. Ba bana dnd, ldayan gzleri benimkileri yakalad ve
brakmad.
"Nihai lmle lyorum," dedi ve bu yzden seni tanyorum, Yolu Aan. Bizi neden
ldryorsun?" Alevler kafasn sarmalad.
Dndm, klcm temizleyip knna soktum, sedyeyi kaldrdm, tm sorular duymazlktan geldim
ve devam ettim.
Bu eyin ne olduuna, ne anlama geldiine ilikin kafamda bir fikir olumaya balamt.
imdi bile bazen o yanan kedi kafasn dlerimde grp, kan ter iinde uyanyorum ve gece daha
da kararm, tarif edemediim ekillerle doluymu gibi geliyor.
Ganelonun atosunun etrafnda su dolu bir hendek ve kaldrlm bir kpr vard. Yksek
duvarlarn birletii drt kenin her birinde bir kule dikiliydi. Bu duvarlarn iinde bir sr kule
daha da ykseklere eriip, alak, kara bulutlarn karnn gdklyor, erken kan yldzlar rtyor,
atonun durduu yksek tepeye kapkara glgeler dryordu. Kulelerin birkanda imdiden klar
yanyordu bile ve rzgr bana belli belirsiz konuma seslerini tayordu.
Alr kprnn nnde dikildim, ykm yere braktm, ellerimi azma gtrp seslendim.
"Hey! Ganelon! Gece vakti ba derde dm iki yolcu var!"
Taa srtnen metalin sesini duydum. Yukarda bir yerlerden incelendiimi hissettim. Gzm
ksp baktm ama gzlerim eski haline gre hl ok zayft.
"Kim var orada?" diye geldi ses, tok ve grleyerek.
"Yaral Lance ve ben, onu buraya tayan Cabral Corey."
O, bararak bu bilgiyi bir baka nbetiye iletirken bekledim ve mesaj kulaktan kulaa iletildike
daha fazla sayda sesin ykseldiini duydum.
Birka dakikalk duraklamann ardndan, ayn ekilde bir yant dnd.
Sonra nbeti aa bard:
"Geri ekilin! Kpry indireceiz! Girebilirsiniz!"
O bunu sylerken gcrt balad ve ksa zaman iinde kpr, hendein bizim bulunduumuz
tarafna vurdu. Ykm bir kez daha kaldrdm ve kpry arnladm.

Sr Lancelot du Lac, kardeim gibi gvendiim Ganelonun atosuna ite byle getirdim.
Kardeim gibi, yani hi gvenmediim.
Etrafma insanlar hcum etti ve kendimi silahl adamlarca kuatlm buldum. Bununla birlikte
dmanlk deil, yalnzca endie mevcuttu. Mealelerin aydnlatt, her yanma dek serili, ta deli
geni bir avluya girmitim. Ter, duman, at ve yemek kokusu alabiliyordum. Burada kk bir ordu
kamp kurmutu.
Birok kii bana yaklamt ve beni szyor, mrldanyorlard. Derken sanki sava iin tmyle
zrhlanm iki kii geldi ve biri omzuma dokundu.
"Bu taraftan," dedi.
Takip ettim ve iki yanma getiler. Biz ilerledike insan emberi araland. ekme kpr
gcrdayarak yerine dnmekteydi. Kara talardan yaplm ana binaya doru yneldik.
eride uzun bir koridorda yrdk ve resepsiyon odasna benzeyen bir yeri getik. Sonra bir
merdivene geldik. Samdaki adam kmam iaret etti. kinci katta kaln bir tahta kapnn nnde
durduk ve nbeti kapy ald.
Maalesef ok tandk gelen bir ses, eri girin," diye seslendi. Girdik.
Avluyu gren geni bir pencerenin yannda, byk bir tahta masada oturuyordu. Siyah bir
gmlein zerine kahverengi deri ceket giymiti ve pantolonu da siyaht. Koyu renkli izmelerinin
zerinde bollayorlard. Belinde, kabzas toynak biimli hanerin asl durduu, enli bir kemer vard.
Sa ve sakal kzld, bir tutam da beyaz vard. Abanoz kadar koyuydu gzleri.
Bana bakt, sonra dikkatini sedyeyle birlikte ieri giren bir ift nbetiye verdi.
"Onu yatama yatrn," dedi. Sonra, Roderick, onunla ilgilen," diye ekledi.
Ganelonun hekimi Roderick, pek zarar verecekmi gibi durmayan, ihtiyar bir adamd, bu
yreime biraz su serpmiti.
Lancei onca yoldan kan aksn diye getirmemitim.
Sonra Ganelon bir kez daha bana dnd. Onu nerede buldun?" diye sordu.
"Burann be fersah gneyinde."
"Sen kimsin?"
"Bana Corey derler," dedim.
Beni tepeden trnaa inceledi ve solucan andran dudaklar bynn altnda bir tebessm halinde
kvrld. Bu iteki roln ne?" diye sordu.
"Ne demek istediini anlamyorum," dedim.
Omuzlarmn biraz kmesine izin verdim. Ar ar, yumuak ve azck titrettiim bir sesle
konutum. Sakalm onunkinden daha uzundu ve tozdan aarmt. Yal bir adama benzediimi hayal
edebiliyordum. Takdir ediindeki yaklam da byle dndnn belirtisiydi.
"Ona neden yardm ettiini soruyorum," dedi.
"nsanlarn kardelii, falan filan," dedim.
"Yabanc msn?"
Bamla doruladm.
"Pekl, burada cann istediince kalmakta zgrsn."
"Teekkrler. Belki yarn yola kabilirim."
"imdi bana bir kadeh arap ierken elik et ve onu hangi artlar altnda bulduunu anlat."
Ben de yle yaptm.
Ganelon szm kesmeyip konumama izin verdi. Konutuum bu sre boyunca o delip geen
gzleri zerimdeydi. Gzleri yoluyla insan yaralamay her zaman basmakalp bir ifade bulmusam

da o gece hissettiim bu deildi. Gzleriyle baklad beni. Ne bildiini ve hakkmda ne tahmin


yrttn merak ettim.
Derken yorgunluk zplayp yapt yakama. Yorgunluk, arap, scak oda... Tm bunlar bir araya
gelmiti ve aniden sanki odann bir kesine ekilmitim, kendimi izliyor, dinliyor olaylardan
kopmu gibi hissediyordum. Ksa patlamalar halinde byk efor sarf edebilme becerisine sahip de
olsam, dayankllk konusunda hl ok zayf olduumu anladm. Ellerimin de titrediini fark ettim.
"zr dilerim," dediimi duydum. Gnn yorgunluu etkilemeye balad..."
"Elbette," dedi Ganelon. Seninle sabah konuacaz. imdi uyu. yi uykular."
Sonra nbetilerden birini ard ve ona, beni bir odaya karmas buyruunu verdi. Yolda
sendelemi olmalym, nk nbetinin koluma girip beni ynlendirdiini anmsyorum.
O gece lm uykusuna yattm. Kocaman, kapkara bir eydi, neredeyse on drt saat uzunluunda.
Sabah kalktmda her yanm szlyordu.
Ykandm. Yksek dolabn zerinde bir leen ve dnceli birinin koymu olduu sabun ile
havlular vard.
Boazm tala, gzlerim ty dolu gibiydi. Oturup kendime deer bitim.
Bir zamanlar ardndan paralarma ayrlmakszn Lancei gn boyunca tayabilirdim. Bir
zamanlar Kolvir in cephede savaarak Amber in kalbine kadar ilerlemitim.
O gnler geride kalmt. Kendimi, grnmekte olduum enkaz gibi hissettim aniden.
Bir eyler yaplmalyd.
Biraz kilo alyor, gcm topluyordum. Bu srecin hzlandrlmas gerekecekti.
Bir iki hafta temiz yaayp deli gibi egzersiz yapmann epey faydas dokunacana hkmettim.
Ganelonun beni tandna dair gerek bir belirti yoktu. Tamam, o zaman. nerdii
misafirperverlikten faydalanacaktm.
Bu kararla mutfa aradm ve doyurucu bir kahvalt yaptm.
ey, aslnda le yemei vaktiydi ama her eyi asl ismiyle aralm. imde ttn imek iin
gl bir arzu vard ve ttnmn bitmi olmasndan tr sapka bir zevk duydum. Kader beni
kendime kar doru tutmak iin planlar yapyordu.
Avluya ve canl, parlak bir gne yrdm. Uzunca bir sre orada klalayan adamlarn eitimlerini
izledim.
Kar uta okular vard, saman balyalarna tutturulmu hedeflere ok sallyorlard. Benim kendimi
daha rahat hissettiim parmak tekniindense, baparmaklarna geirilmi halkalarla, kirii dou
tarz tuttuklarna dikkat ettim. Bu, beni bu Glge hakknda dnmeye evketti. Askerler kllarn
hem iki azn, hem de ucunu kullanyorlard ve ortada eit eit kllar ve kullanm teknikleri
mevcuttu. Kestirmeye altm ye etrafta belki sekiz yz kadar adam olduunu tahmin ettim... kann
gzden uzak olduu konusunda fikrim yoktu. Tenleri salar, gzleri, ak renkten koyu esmere
kadar deiiyordu. Yay vnlamalar ve kl akrtlar arasnda birok tuhaf aksan alnd kulama,
ama ounluun konutuu dier lehelerinden biri olan Avalon diliydi.
Ben durup izlerken, askerlerden biri elini kaldrd indirdi, alnnn terini sildi ve geri adm att.
Hasm soluksuz kalma benzemiyordu. Bu, aradm tarzda bir egzersiz iin yakaladm frsatt.
leriye ktm, glmsedim ve Ben Cabral Corey. Seni izliyordum," dedim.
Dikkatimi, soluklanan arkadana srtan iri yar esmer adama verdim.
"Arkadan dinlenirken seninle almamn sakncas var m?" diye sordum ona.
Srtmay srdrd ve azn, kulan iaret etti. Birka dil daha denedim ama hibiri kr etmedi.
Ben de adam fikri kapncaya kadar klc, onu ve kendimi gsterdim. Rakibi de bunun iyi bir fikir
olduunu dnmt olacak ki, daha ufak tefek olan adam klcn bana verdi.

Klc elime aldm. Grayswandir den daha ksa ve ok daha ard. (u ana kadar bahsetmediimin
farkndaym, ama klcmn ad budur. Kendine ait bir yks vardr ve beni bu nihai snava neyin
getirdiini renmenizden evvel bunu anlatabilirim ya da anlatmayabilirim. Ama bir daha ismiyle
ardm duyarsanz, ne hakknda konutuumu bileceksiniz.) Snamak iin klc birka kez
savurdum, pelerinimi karp bir yana attm ve gardm aldm.
Koca adam saldrd. Saldrsn savuturup hamlettim. Savuturdu ve karlk verdi. Kar
saldrsn eldim, aldatmaca yaptm ve hamlettim. O da. Be dakika sonra, adamn iyi olduunu
biliyordum. Ondan daha iyi olduumu da. Uyguladm teknikleri retmem iin iki kez beni
durdurdu. kisini de abucak rendi. On be dakika sonra srt daha da geniledi. Sanrm ou
hasmn srf ayakta kalma gc sayesinde yendii noktadayd... Eer o saate kadar saldrlarna kar
dayanrlarsa Adam dayanklyd, hakkn vermeliyim. Yirmi dakika sonra yzne akn bir bak
yerleti. O kadar ayakta kalacakm gibi grnmyordum. Ama bir insan, Amber in bir evladnn
iinde nelerin yattna dair gerekte ne bilebilir ki? Yirmi be dakika sonra ter iindeydi ama devam
ediyordu. Kardeim Random da astml bir delikanl gibi grnr sras geldiinde yle davranr
ama bir seferinde srf kimin pes edeceini grmek iin yirmi alt saat kl sallamtk. (Meraknz
kabardysa syleyeyim, pes eden ben olmutum. Ertesi gne bir randevum vard ve bir hayli iyi
gzkmek istiyordum.) Devam edebilirdik de. O anda byle bir performansa hazr deil idiysem de,
karmdaki adamdan fazla dayanabileceimi biliyordum. Her halkrda, o sadece bir insand.
Yarm saat kadar sonra g bela nefes alyordu, kar ataklar yavalamt ve birka dakika sonra
kendi hcumlarm kasten zapt ettiimin farkna varabilirdi. Bir nceki hasmndan grdm gibi,
elimi kaldrp klcm indirdim. O da duraklad, sonra zerime atlp beni kucaklad. Ne dediini
anlamadm ama altrmadan memnun kaldn karabildim. Ben de yleydim. in korkun yan,
bunu fark etmitim. Kendimi hafife sarho gibi hissettim.
Ama daha fazlasna ihtiyacm vard. Kendimi o gn ldrp egzersiz yapacama, o gece tka basa
yiyip derin bir uyku ekeceime, kalkp yeniden yapacama dair sz verdim.
Bylece okularn durduu yere geldim. Biraz sonra bir yay dn aldm ve parmak stilimle,
belki yz ok salladm.
ok da fena yapmamtm. Sonra bir sreliine karglar kalkanlar ve grzleriyle at srtndaki
adamlar izledim ve devam ettim. Silahsz dv eitimine baktm.
Sonunda ard ardna adamla gre tuttum. Ancak o sonra tkendiimi hissettim. Mutlak ekilde.
Tmyle glgelik bir srann zerine oturdum, ter boanmt ve nefes alyordum. Lancei,
Ganelonu ve akam yemeini merak ettim. On dakika kadar sonra bana verilen odaya geri dndm
ve tekrar ykandm.
O ana kadar kurt gibi ackmtm, bu sebeple kendime akam yemei ve bilgi bulmaya gittim.
Kapdan ok uzaklamamtm ki nceki geceden tandm nbetilerden biri, beni odama
gtrm olan yaklat ve Lord Ganelon akam yemeini yemek an aldktan sonra kendi
odasnda yemenizi rica ediyor," dedi. Ona teekkr ettim, orada olacam syleyip odama dndm
ve vakit gelene kadar yatamda dinlendim. Sonra tekrar dar ktm.
Vcudum derinden sancmaya balamt ve ilaveten birka rm daha olmutu. Bunun iyi
olduuna hkmettim, yal grnmeme yardm edecekti, Ganelonun kapsna vurdum ve bir olan
beni ieri ald, sonra minenin yaknma sofra kurmakta olan bir dier olann yanma koturdu.
Ganelon yeil bir gmlek ve pantolon, yeil izmeler ve kemer kuanmt, yksek arkalkl bir
iskemlede oturuyordu.
Ben ieri girince doruldu, karlamak zere yrd.

"Sr Corey, bugn yaptklarn iittim," dedi elimi kavrayarak. Bu, Lancei taman daha inanlr
klyor. Grndnden daha stn bir adam olduunu sylemeliyim... sakn alnmayasn".
Kkr kkr gldm. Alnmadm."
Bir iskemleye oturttu, bir kadeh dolusu, damak tadma tatl, hafif gelen bir arap verdi, sonra Sana
bakyorum da. Tek elimle yere devirebileceimi yemin edebilirim ama Lancei be fersah tadn ve
yolda o pi kurusu kedilerden ikisini ldrdn. Hem bana byk talardan ina ettiin ta ynn da
anlatt..."
"Lance bugn nasl?" diye szn kestim.
"Dinlendiinden emin olmak iin odasna nbeti diktim. Adale yn mankafa ayaa kalkp
gezinmek istiyor. Ama btn hafta orada kalacak, Tanr akna!"
"yleyse kendini daha iyi hissediyor olmal."
Bayla evetledi.
"Onun salna."
"Buna ierim."
tik. Sonra Sen ve Lance gibi adamlardan bir ordum olsayd," dedi, hikye farkl olabilirdi."
"Ne hikyesi?"
"ember ve Bekileri," dedi. Duymadn m?"
"Lance yle bir bahsetmiti. Hepsi o."
Bir olan minedeki ksk atein zerine devasa boyutta bir et paras yerletirdi. ii evirdike
zerine arap dkt.
Koku ne zaman benim tarafma gelse karnm gurulduyor, Ganelon da glyordu. Dier olan
mutfaktan ekmek getirmek zere kt.
Ganelon uzunca bir sre sessiz kald. arabn bitirdi ve bir kadeh daha koydu. Ben ilk kadehimi
yavaa yudumluyordum.
"Avalonu hi iittin mi?" diye sordu nihayet.
"Evet," diye karlk verdim. Nice zaman nce zorlu bir yolculukta iittiim bir drtlk bu:
'Kutsanmlar Nehrinin tesinde oturduk, evet, alatk, Avalonu anmsadka. Kllarmz elimizde
krld ve kalkanlarmz astk mee aacna. Gm kuleler devrildi, bir kan denizine. Avalona ka
mil var? Hi, derim ve ok. Gm kuleler devrildi.
"Avalon dt m?" dedi.
"Sanrm adam deliydi. Ben Avalonu bilmiyorum. Arna msralar aklmda kalm."
Ganelon yzn kard ve birka dakika konumad. Konutuunda, sesi farkllamt.
"Vard," dedi. Byle bir yer vard. Yllar evvel orada yaardm. Dtn bilmiyordum."
"O yerden buraya nasl geldin?" diye sordum ona.
"Orann byc Lordu, Amberli Corwin tarafndan srldm. Beni ac ekip lmem iin
karanln ve lgnln iinden buraya getirdi... ve ac ektim ve birok sefer lmle burun buruna
geldim. Dn yolunu bulmaya altm ama hi kimse bilmiyor. Byclerle konutum, hatta
ldrmeden nce ember den bir yaratk bile yakaladk. Ama hi kimse Avalonun yolunu
bilmiyordu. Ozann syledii gibi, 'Hem ok var, hem de hi,'" diyerek msralarm yanl alntlad.
Ozann adn anmsyor musun?"
"zgnm, ama hayr."
"Geldiin bu Cabra nerededir?"
"Uzakta, douda, denizin karsnda," dedim. ok uzaklarda. Bir ada kralldr."
"Bize asker gnderme imknlar var mdr? yi para deyebilirim." Bam iki yana salladm.

"Kk bir ordusu bulunan kk bir yerdir ve ulamas karadan da denizden de birka ay bulur.
Hi kiralk askerleri olamamlardr ve bu sebeple savaa yatkn deillerdir."
"yleyse vatandalarndan bir hayli farklsn," dedi, bana bir kez daha bakp. arabm
yudumladm.
"Silah eitmeniydim," dedim, Kraliyet Muhafzlarnn."
"yleyse askerlerimi eitmek zere kiralanmaya meyilli olabilirsin?"
"Birka hafta kalp bunu yapacam," dedim.
Bir saliselik, smsk dudakl bir glmsemeyle onaylad, sonra, Gzel Avalonun yok olduu
imasn duymak beni hznlendiriyor," dedi. Ama byleyse ayet, beni srgne yollayan kii de
muhtemelen lm demektir. arap kadehini boaltt. Demek eytann bile kendinin olan
koruyamayaca bir zaman geldi," deyip dncelere gmld. Bu, yreklendirici bir dnce.
Burada, bu eytanlara kar bir ansmz olabilecei anlamna geliyor."
"Affn dilerim," dedim, iyi bir sebepten dolay olduunu dnp, bam uzatarak, eer u
Amber li Corwini kastediyorsan, her ne olduysa, olduu zaman lmedi." Cam kadeh elinde
paraland.
"Corwini tanyor musun?" dedi.
"Hayr, ama onun hakknda bir eyler biliyorum," diye yantladm. Birka sene nce
kardelerinden biriyle karlatm. Brand diye bir adamd. Bana Amber denilen yerden ve Corwin ile
Bleys adl bir erkek kardeinin, bir orduyla, ehri elinde tutan kardeleri Ericin zerine yrdkleri
savatan bahsetti. Bleys Kolvir Dandan aa dm ve Corwin esir alnm. Eric ta giydikten
sonra Corwinin gzlerine mil ekilmi ve eer o gnden beri lmediyse hl tutsak bulunduu
Amber in altndaki zindanlara atlm."
Ben konuurken Ganelonun yznden renk ekildi
"Andn tm bu isimler... Brand, Bleys, Eric," dedi oktan geride kalm gnlerde Corwinin
onlardan bahsettiini iitmitim. Bunu ne kadar zaman nce duydun?"
"Yaklak drt sene nceydi."
"Daha iyisini hak ediyordu."
"Sana yaptklarndan sonra m?"
"ey," dedi adam, Dnecek ok vaktim oldu, hem sebepsiz yere de yapmamt hani. Glyd.
Hatta senden veya Lanceten bile gl, daha akll. Sras geldiinde neeli biri de olabiliyordu. Eric
onun cann hemen almalyd, byle yapmamalyd. Ona kar sevgi beslemiyorum ama fkem biraz
yatt. eytan bundan iyisini hak ediyordu, hepsi bu."
kinci olan bir sepet ekmekle dnd. Eti hazrlayan olan iten indirip bir tepsiye yerletirdi ve
masann orta yerine koydu.
Ganelon eti iaret etti. Yiyelim," dedi.
Kalkp masaya gitti.
Ben de takip ettim. Yemek srasnda pek konumadk.
Midemi patlayasya doldurup iindekileri bir kadeh daha fazlaca tatl arapla slattktan sonra
esnemeye baladm.
nc esneyiimden sonra Ganelon svd.
"Kahretsin, Corey! Kes esnemeyi! Bulac bu!" Kendi esnemesini bastrd.
"Biraz hava alalm," dedi dorularak.
Bylece duvarlar boyunca yrdk, postalarndaki nbetilerin yanndan getik. Kimin yaklatn
grr grmez hazr ola geip Ganelonu selamlyorlar ve o da onlara selam kabilinden birka ey
sylyordu, yolumuza devam ediyorduk. Bir bodruma indik orada nefeslenmek iin durakladk,

serin, nemli ormandan gelme, souk nem dolu akam havasn iimize ekip talara oturarak karanlk
gkyznde yldzlarn birer birer beliriini fark ettik. Srtmdaki ta souktu. Uzaklarda denizin
prltsn seebildiimi dndm Altmzda bir yerlerden bir gece kuunun sesi geldi. Ganelon
belindeki bir keseden pipo ve ttn kard. Doldurdu, bastrp yakt. Kvlcmlarn ateinde yz
eytanca olabilirdi. ayet azn aa kvran ve yanaklarndaki kaslar gzlerinin kenaryla
burnunun keskin kprsne doru eken o ey olmasayd. Bir eytandan ktcl bir srta sahip
olmas beklenir, bununkisi ok somurtkand. Duman kokusunu aldm. Bir sre sonra konumaya
balad, nce ok yava ve yumuak bir sesle:
"Avalonu anmsyorum," diye balad. Sradan biri olarak domadm, ama erdem gl
yanlarmdan biri deildi. Mirasm abucak elden kardm ve yolcularn yolunu kesmeye baladm.
Daha sonra kendim gibi insanlarn oluturduu bir eteye katldm. Aralarnda en gl ve
ynetmeye en uygun kiinin ben olduumu kefettiimde liderleri oldum. Hepimizin bana dl
konulmutu. En ok da benimkine."
imdi daha hzl konuuyordu ve sesi daha zarifti, kelimelerinin seimiyse gemiinden gelen bir
yankyd.
"Evet, anmsyorum Avalonu," dedi, gmn, glgenin ve serin sularn meknyd, yldzlarn
gece vakti enlik atei gibi parlad ve gnn daima bahar yeili olduu. Genlik, ak, gzellik...
Onlar Avalonda tandm. Grkemli aygrlar, parlak metal, yumuack dudaklar, esmer bira. eref..."
Ban iki yana sallad.
"Sonra bir gn," dedi, o diyarda sava ba gsterdiinde, hkmdar, asilere kar giriilecek
savata kendisini izleyecek btn kanunsuzlar affetmeyi nerdi. Bu, Corwindi. Ona katldm ve
savaa srdm atm. Bir subay oldum nce, ardndan onun ekibinden biri. Savalar kazandk,
ayaklanmay bastrdk. Sonra Corwin bir kez daha bar iinde hkm srd ben, onun saraynda
kaldm. Gzel yllard bunlar. Sonra baz snr atmalar yaand, ama bunlar her seferinde
kazandk Bana gvenmi, bu tr meselelerin hallini bana brakmt Sonra kzyla evlenmek istedii
nemsiz bir soyluya, soyunu ereflendirmek iin bir Dukalk bahetti. O Dukal ben istemitim ve
nice zamandr onun bir zaman benim olabileceime dair imalarda bulunmutu. fkeden gzm
dnmt ve daima bir eylerin kaynyor olduu gney snrndaki bir anlamazl zmeye
yollandmda emre hyanet ettim. Adamlarmn ou ld ve igalciler lkeye girdi. Onlar
durdurmak iin Lord Corwinin bir kez daha ahsen kl kuanmas gerekti. galciler byk bir
gle gelmilerdi ve lkeyi ele geireceklerini dnmtm. Byle olmasn umuyordum. Ama
Corwin, o kurnaz taktikleriyle bir kez daha galip geldi. Katm, ama yakalandm ve cezalandrlmak
zere ona gtrldm. Ona svdm ve suratna tkrdm. Boyun emeyecektim. Ayan bast
topraktan bile nefret ediyordum ve bir idam sulusunun elinden geleni ardna koymamas, bir erkek
gibi davranmamas iin hibir sebep yoktur. Ama Corwin gemiteki iyi halim yznden bana
merhamet gstereceini syledi. Ona merhametini alp mnasip bir yerine sokmasn syledim ve o
anda benimle alay ettiini anladm. Serbest braklmam syleyip yanma yaklat. Beni elleriyle
ldrebileceini biliyordum. Onunla dvmeye altm ama yarar yoktu. Bana bir kez vurdu ve
yere serildim. Kendime geldiimde atnn srtna balanmtm. Atn sryor, bir yandan da benimle
savayordu. Syledii hibir eye yant vermedim ama haritalarda olmayan ve kbustan kma
meknlardan getik, onun by gcn de bylece renmi oldum... nk bugne dek
karlatm hibir yolcu benim o gn grdmden gememiti. Sonra srgn cezam resmen
bildirdi, beni burada brakt, arkasn dnd ve atn srp gitti."
Snm olan piposunu yeniden yakmak iin duraklad, bir sre fledi, devam etti: Bu topraklarda
ok yerim rd, ok dayak yedim, srldm dvldm, insann ve hayvann elinde kl pay hayatta

kaldm. Beni diyarn en kt yerinde terk etmiti. Derken bir gn ansm dnd. Zrhl bir valye,
geecei yoldan ekilmemi istedi. O noktada yaayp yaamamak umurumda deildi, bu yzden ona
iek bozuu suratl orospu ocuu dedim ve cehenneme kadar yolu olduunu syledim. zerime
hcum etti, ben de mzran yakalayp ucunu yere sapladm ve onu atndan alaa ettim. Kendi
haneriyle enesinin altna bir glck izdim ve bylelikle binee ve silahlara kavutum.
Sonra bana kt davrananlardan intikam almaya giritim. Bir kez daha yol kesmeye baladm ve
beni takip eden bir etem oldu. Saymz artt. Saymz yzlere ulatnda ihtiyalarmz hatr saylr
boyutlara eriti. Kk bir kasabaya at srp, oray kendimizin yapardk. Yerel kolluk kuvvetleri
bizden korkuyordu. Bu da iyi bir yaamd, bir daha asla gremeyeceim Avalondaki kadar gsterili
deilse de. Yol zerindeki tm hanlar bineklerimizin gk grltsyle korkuya kaplr, geliimizi
iiten yolcular altlarna ederlerdi. Hah! Bu birka yl srd. zimizi srp yok etmek zere
peimizden kalabalk silahl gruplar gnderildi ama her seferinde onlardan katk ya da pusuya
drdk onlar. Derken bir gn karanlk ember oradayd ve kimse sebebini bilmiyordu."
Piposunu daha kuvvetlice fledi, uzaklara dikti gzne
"Bana, batda, uzakta kk bir zehirli mantar halkas olarak balad anlatld. Merkezinde bir kz
ocuu l bulunmutu ve onu bulan adam babas birka gn sonra rpnarak can verdi. O nokta
hemen lanetli ilan edildi. zleyen ayla da abucak byd, ap yarm fersah olana kadar. indeki
imenler kararmt, metal gibi parlyor ama lmyorlard. Aalar bklm, yapraklar siyaha
almt. Rzgr yokken sallanyorlard ve aralarnda yarasalar oynap uuuyordu. Alaca karanlkta
tuhaf ekillerin hareket ettii grlebilirdi. Dikkatini ekerim, daima ember in iindeyse gece
boyunca klar yanard, sanki kk ateler gibi. ember byd ve civarnda oturanlar katlar...
ou. Pek az yerlerinde kald. Kalanlarn karanlk varlklarla bir tr anlamaya vardklar sylendi.
ember bymeyi srdrd, gle atlan bir tan dalgalar gibi yayld. inde her geen gn daha
fazla insan kalp, yaad. Bu insanlarla konutum, onlarla savatm, onlar ldrdm. Sanki hepsinin
de iinde l bir ey varm gibi. Sesleri, sanki azndan kanlar ineyip, tatlarna bakyorlarm
gibi, insan sesinin ykseli ve alalndan yoksun. Yzlerini pek az hareket ettirir, onlar lm
maskeleri gibi tarlar. ember i gruplar halinde terk edip yamalamaya baladlar. Nedensiz yere
can aldlar. Trl rezillikler yaptlar ve ibadet yerlerimizi kirlettiler. Ayrlrken, arkalarnda kalanlar
atee verdiler. Asla gm nesneleri almyorlard. Sonra, uzun aylarn ardndan, senin ldrdn
cehennem kedileri gibi tuhaf biimli, insan olmayan yaratklar kmaya balad. Buras eskiden
Uther in sarayyd. Ona yapm, grm Ve duymu olduklarm anlattm. Corwinin yapt gibi
davrand bana. Eer ember in Bekilerine kar onun tarafna katlrsak beni ve askerlerimi
tamamen affetmeyi nerdi. Bama gelenlerden sonra bu eyin durdurulmas gerektiini anlamtm.
Bu yzden kabul ettim. Sonra hastalandm, bana gn boyunca aklm kaybettiim sylendi.
yiletikten sonra bir ocuk kadar zayftm ve ember e giren herkesin benzer bir illete tutulduunu
rendim. Aralarndan lmt. Adamlarmn geri kalann ziyaret ettim, onlara hikyeyi
anlattm ve bana katldlar. ember evresindeki devriyeler arttrld. Ama geriletilmesi mmkn
deildi. Takip eden yllarda ember byd. Birok atmaya girdik. Uther in sa kolu oluncaya dek
terfi ettirildim, tpk bir zaman Corwinin sa kolu olduum gibi. Sonra atmalar atma olmaktan
kt. O cehennem ukurundan gitgide daha byk gruplar kyordu. Birka sava kaybettik. Baz
karakollarmz ele geirdiler. Derken bir gece bir ordu belirdi, bir ordu -koskoca bir ordu- hem
insanlardan, hem oray mesken tutan dier yaratklardan olumutu. O gece, o ana dein grdmz
en byk gle karlatk. Kral Uther szm dinlemedi nk yalyd ve atn bizzat srd cenk
meydanna, orada dt ve lke hkmdarsz kald. Komutanlarmdan Lancelotun, vekillik grevi
stlenmesini istedim, nk onun kendimden ok daha onurlu bir adam olduunu biliyordum... in

buras tuhaf. Avalondayken bir Lancelotla tanmtm, tpk onun gibiydi... Ama ilk
karlatmzda beni tanmamt. Tuhaf... Her neyse, reddetti ve i ykld. Nefret ediyorum bundan,
ama buradaym ite. yl akn bir sredir engellemeyi baardm. Tm igdlerim ardma bile
bakmadan kamam sylyor. Bu Tanrnn belas insanlara ne borcum var benim? Kahrolasca
ember genilemi, genilememi, ne yazar? Deniz yoluyla, mrm olduka ember in
eriemeyecei bir lkeye ulap her eyi unutabilirim. Kahretsin! Bu sorumluluu ben istemedim!
Ama artk benim!"
"Neden?" diye sordum ona ve kendi sesim bana tuhaf geldi.
Sessizlik oldu.
Piposunu boaltt. Doldurdu. Tekrar yakt. fledi.
Daha fazla sessizlik oldu.
Sonra, Bilmiyorum," dedi. Bir adam bir ift ayakkab iin srtndan baklayabilirim, ayet onda
varsa ve ayaklarmn donmasn engellemek iin gereksiniyorsam. Bunu bir kez yaptm, oradan
biliyorum. Ama... bu farkl. Bu herkesi yaralayan bir ey ve ii yapabilecek tek kii benim. Tanr
cezasn versin! Beni bir gn buraya, tm dierlerinin yanna gmecekler. Ama geri ekilemem. O
eye, elimden geldiince engel olmalym."
Zihnim souk gece havasyla temizlenmiti, bu, vcudum hafiften uyuturulmu gibi olsa da
bilincimde ikinci bir rzgr estirdi adeta.
"Lance onlara nderlik edemez mi?" diye sordum.
"Bana sorarsan, eder. O iyi bir adam. Ama bir sebep daha mevcut. Sanrm o kei yaratk, her ne
halt idiyse, u sunan zerindeki, benden biraz korkuyor. Oraya girdim ve bana kamayacam
syledi, ama ktm. Ardndan gelen hastalktan kurtuldum. Bandan beri mcadele verenin ben
olduumu biliyor. Uther in ld gece o byk, kanl harbi kazandk ve o eyle bir baka
biimdeyken karlatm ve o tand. Onu gerileten eyin bir paras bu belki de."
"Hangi biimde?"
"nsans ekilli bir yaratk, ama kei boynuzlu ve krmz gzl. Alacal bir aygra binmiti. Bir
mddet dvtk ama sava dalgas bizleri ayrd. Fena da olmad hani, nk o kazanyordu.
Kllarmz sallarken tekrar konutu ve kafam dolduran o sesi tandm. Bana 'aptal' dedi ve
kazanmay hayal bile edemeyeceimi syledi. Ama gn aardnda meydan bizimdi ve onlar
ember e geri srdk, kaarlarken ldrdk. Ama alacal aygrn binicisi kat. O gnden beri baka
seferler de gerekleti ama o geceki gibi deil. Eer bu lkeyi terk edecek olursam bu trden bir
baka ordu. imdi bile hazrlanmakta olan gelecektir. O ey, ayrlm, bir ekilde bilecek...
Lancein ember iindeki askerlerin tertibine dair bir rapor getirmekte olduunu bilip, dn
srasnda onu yok etmek zere o Bekiler i yollamas gibi. u anda seni de biliyor ve bu gelimeyi
hi phesiz merak ediyordur. Gcn yznden senin kim olduunu merak ediyor olmal. Burada
kalp, lene kadar savaacam onunla. Yapmalym. Sebebini sorma. Sadece o gn gelmeden nce en
azndan bu eyin nasl vuku bulduunu... ember in neden orada olduunu reneceimi
umuyorum."
Derken bamn yaknnda bir rpnma sesi duyuldu. Her ne idiyse, saknmak iin eildim hemen.
Geri gereksizdi. Sadece bir kutu bu. Beyaz bir ku. Sol omzuma tnedi ve orada kk sesler
kartt. Bileimi kaldrdm, stne srad. Ayana bir not balyd. zdm, okudum, elimde
buruturarak uzaktaki, grnmez eyleri tetkik ettim.
"Sorun nedir, Sor Corey?" diye bard Ganelon.
Kendime nceden gnderdiim, kendi elimle yazlm, arzum ile yerine bir ku tarafndan iletilmi
olan not, sadece bir sonra ki duram olacak yere ulaabilirdi. Kafamdaki yer tam olarak buras

deildi. Bununla birlikte, kendi kehanetlerimi okuyabilirdim.


"Nedir o?" diye sordu. Nedir o elindeki? Bir mesaj m?"
Bamla doruladm. Notu ona verdim. Frlatp atamazdm, nk aldm grmt. zerinde
Geliyorum," yazlyd ve imzam tayordu. Ganelon piposunu fledi ve aydnlnda okudu.
"Yayor mu? Buraya m gelecekmi?" dedi.
"yle grnyor."
"Bu ok tuhaf," dedi. Hi anlamyorum..."
"Bana bir destek vaadi gibi geldi," dedim ve kuu saldm, iki kez tt, sonra bamn stnde daire
izip uzaklat.
Ganelon ban iki yana sallad.
"Anlamyorum."
"Bedava atn diine niye bakasn?" dedim. Sen o eyi yalnzca engellemeyi baarabildin."
"Doru," dedi. Belki Corwin onu yok edebilir."
"Belki de sadece bir akadr," dedim ona. Adice bir aka."
Ban tekrar iki yana sallad.
"Hayr. Bu onun tarz deil. Neyin peinde olduunu merak ediyorum."
"Gece yatarken dn," dedim.
"Yapabileceim ok az ey var, imdilik." dedi esnemesini rterek.
Bunun zerine kalktk ve duvar boyunca yrdk. Birbirimize iyi geceler diledik ve uyku ukuruna
sendeleyip kafa st iine dtm.

Blm 2
Gndz. Daha fazla ar. Daha fazla ac.
Birisi bana yeni bir pelerin brakmt, kahverengiydi, bunun iyi olduunu dndm. zellikle
biraz daha kilo alrsam ve Ganelon renklerimi hatrlarsa diye. Sakalm kesmemitim, nk o, beni
biraz daha az kll halimle tanyordu. O ortalktayken sesimi saklamak iin yrtnyordum.
Grayswandir yatamn altnda gizliydi.
Sonraki hafta boyunca kendimi acmaszca zorladm. Arlar yatana ve adalelerim bir kez daha
sertleene kadar altm, ter dktm. O hafta yedi kilo aldm sanyorum. Yavaa, ok yavaa,
kendimi eski ben gibi hisseder olmutum.
lkenin ad Lorraine idi, kadnn da. Eer bir msra yazacak havada olsaydm size, onunla atonun
ardndaki merada, o iek toplamaya, ben de egzersiz yapp temiz hava almak iin ktmda
karlatmz sylerdim. Samalk.
Sanrm kamp takipisi, daha kibar bir terim olabilir. Onunla ounlukla kl ve grzle harcanm
yorucu bir gnn ardndan karlamtm. lk grdmde kenar izgilerinin anda, randevusunu
bekliyordu. Bana glmsedi, ben de glmseyerek karlk verdim, bam edim, gz krptm ve
yanndan getim. Ertesi gn onu tekrar grdm, Merhaba," dedim yanndan geerken. Hepsi bu.
Evet, ona rastlamaya devam ettim. kinci haftann sonunda arm szm sona erip doksan kiloyu
atmda ve kendi tekrar yle hissettiimde onunla bir gece ayarladm. O vakte kadar kadnn
durumunun farkna varmtm ve benim iin hotu. Ama o gece alldk eyi yapmadk. Hayr.
Onun yerine konutuk ve baka bir ey oldu.
Sa, iinde birka tutam gri bulunan bir pas rengiydi Geri yann otuzdan aa olduunu tahmin
ediyordum. Gzle ok mavi. ene, hafife sivri. Bana srekli glmseyen bir azn iinde dzgn,
temiz diler. Sesi biraz burundan geliyordu, sa haddinden fazla uzundu ve yorgunluunun zerine
makyaj ok ard, teni fazlaca illiydi, elbise seimi ok dar ve parlakt. Ama ondan holanmtm.
Onunla o gece kmay istediimde byle dnmyordum, nk sylediim gibi, ondan holanmak
aklmda yoktu.
Odam haricinde gidecek yer yoktu, o yzden oraya gittik.
Yzba olmutum ve akam yemeini ve fazladan bir ie arab ayamza getirtmek iin
rtbemden faydalandm.
"Adamlar senden korkuyorlar," dedi. Senin asla yorulmadn sylyorlar."
"Yorulurum," dedim, inan bana."
"Elbette," dedi haddinden fazla uzun llelerini sallayp glmseyerek. Hepimiz yorulmaz myz?"
"Galiba," diye karlk verdim.
"Ka yandasn?"
"Sen ka yandasn?"
"Bir beyefendi bu soruyu sormaz."
"Ne de bir hanmefendi."
"Buraya ilk geldiinde yann elliden fazla olduunu sandlar."
Ve?"
"imdi hibir fikirleri yok. Krk m? Krk be mi?"
"Hayr." dedim.
"Bende de yle dnmyordum. Ama sakaln herkesi yanltt."
"Sakallar bunu sk sk yaparlar."

"Her geen gn daha iyi grnyorsun. Daha iri..."


"Teekkrler. Geldiim gne kyasla daha iyi hissediyorum kendimi."
"Cabral Sor Corey," dedi. Cabra nerededir? Cabra nedir? Eer senden kibarca istesem, oraya
gtrr mydn beni?"
"yle sylerdim," dedim, ama bu yalan olurdu."
"Biliyorum. Ama duymak gzel olurdu."
"Pekl. Seni yanmda gtreceim. Oras boktan bir yer."
"Adamlarn syledii kadar iyi misin?"
"Korkarm deilim. Ya sen?"
"Deilim. imdi yatmak ister misin?"
"Hayr. Konumay yelerim. Bir kadeh arap al."
"Teekkrler... Salna."
"Seninkine."
"Nasl bu kadar iyi kl kullanyorsun?"
"Doal yetenek ve iyi hocalar."
"...Ve Lancei onca yol tayp o hayvanlar ldrdn..."
"Hikyeler anlatldka byyor."
"Ama seni izledim. Dierlerinden daha iyisin. Ganelon o yzden seninle anlat, anlamanz neyse.
yi bir ey grd zaman kymetini bilir. Kl kullanan ok arkadam var ve onlar alrlarken
izledim. Onlar parampara edebilirsin. Adamlar senin iyi bir hoca olduunu sylyorlar. Senden
holanyorlar, onlar korkutsan da."
"Niye korkuyorlar benden? Gl olduum iin mi? Ayakta kalp uzun sre kl sallayabildiim
iin mi?"
"in iinde doast bir eyler olduunu dnyorlar"
Gldm.
"Hayr, ben sadece en iyi ikinci kl ustasym. Pardon belki de nc. Ama sk alyorum."
"Senden daha iyi olan kim?"
"Amberli Eric, muhtemelen."
"O kim?"
"Doast bir yaratk."
"En iyisi o mudur?"
"Hayr."
"Kimdir peki?"
"Amberli Benedict."
"Bir numara o mu?"
"Eer hl yayorsa, odur."
"Garipsin," dedi. Peki neden? Syle bana. Sen doast bir varlk msn?"
"Bir kadeh daha arap ielim."
"Bama vurur sonra."
"yi ya."
Kadehleri doldurdum.
"Hepimiz leceiz," dedi.
"Eninde sonunda."
"Demek istediim, burada, ok gemeden, o eyle savarken."
"Niye yle diyorsun?"

"O, ok gl."
"Niye buralardasn yleyse?"
"Gidecek baka yerim yok. O yzden sana Cabray sordum."
"Bu yzden mi bu gece buraya geldin?"
"Hayr. Senin nasl olduunu grmek iin..."
"Talimden kaamak yapan bir sporcuyum. Bu civarlarda nu dodun?"
"Evet. Ormanda."
"Neden bu heriflerle dp kalkyorsun?"
"Neden olmasn? Her gn domuz boku inemekten iyidir."
"Kendi erkein olmad m hi? Srekli biri, yani?"
"Evet. O ld. Oydu... Peri Halkasn bulan."
"zgnm."
"Ben deilim. kiyi karlayabilecek kadarn alabildii ya da dn alabildii her seferinde
kafay eker, eve gelip bana dayak atard. Ganelonla tantma sevinmitim."
"Demek bu eyin ok gl olduunu ve ona yenik deceimizi dnyorsun?"
"Evet."
"Hakl olabilirsin. Ama ben yanldna inanyorum'."
Omuz silkti.
"Bizimle birlikte dvecek misin?"
"Korkarm."
"Bunu hi kimse kesin olarak bilmiyordu, bilen varsa da sylemiyor. Bu ilgin olabilir. Seni
keiadamla arprken grmek isterim."
"Neden?"
"nk liderleri o gzkyor. Onu ldrrsen daha fazla ansmz olabilirdi. Bir ihtimal
baarabilirsin."
"Yapmak zorundaym."
"zel bir sebep mi?"
"Evet."
"ahsi mi?"
"Evet."
"yi anslar."
"Sa ol."
arabn bitirmiti, bu yzden tekrar doldurdum.
"Onun doast bir yaratk olduunu biliyorum."
"Konuyu deitirelim."
"Pekl. Ama benim iin bir ey yapacak msn?"
"Syle."
"Yarn bir zrh kuan, bir karg al, bir ata bin ve u iri yar svari subay Haralda haddini bildir."
"Niye?"
"Geen hafta dvd beni, tpk bir zamanlar Jarln yapt gibi. Bunu yapabilir misin?"
"Evet."
"Yapacak msn?"
"Neden olmasn? Onu dersini alm bil."
Yanma gelip bana yasland.
"Seni seviyorum," dedi...

"Samalk."
"Tamam. 'Senden holanyoruma ne dersin?"
"Gayet iyi. Ben..."
O anda bir rperti ve hissizletiren bir rzgr esti bel kemiini boyunca. Doruldum, zihnimi
tamamen boaltarak gelmesi yaklaan eye kar koydum.
Birisi beni aryordu. Amber Soyundan biriydi phesiz ve Koz Kartm ya da ona ok benzer bir
eyi kullanyordu. Bu hissi baka bir eyle kartrmak mmkn deildi. Eer Eric ise takdir
ettiimden daha cesur demekti, nk geen sefer balant kurduumuzda neredeyse napalmla
yakmtm beynini. ayet hapisten salnmadysa, Random da olamazd ki ondan phe ederdim. Eer
Julian ya da Caine idiyse cehenneme kadar yollar vard. Bleys byk ihtimalle lmt. Belki
Benedict de. Geriye Gerard, Brand ve kz kardelerimiz kalyordu. Bunlardan sadece Gerarddan
bana iyilik gelebilirdi. Bu yzden kefedilmeye kar baaryla direndim. Belki be dakikam ald ve
bittiinde her yanmdan ter boanm, tir tir titriyordum ve Lorraine beni garip ekilde szyordu.
"Ne oldu?" diye sordu. Daha ne sen sarhosun, ne de ben."
"Ara sra geirdiim bir nbet," dedim. Adalarda kaptm bir hastalk."
"Bir yz grdm," dedi kadn. Belki zemindeydi, belki de zihnimde. Yal bir adamd. Elbisesinin
yakas yeildi ve sana ok benziyordu, yalnzca sakal griydi."
Bunun zerine onu tokatladm.
"Yalan sylyorsun! Grm olamazsn..."
"Sadece grdm sylyorum! Vurma bana! Ne anlama geldiini bilmiyorum! Kimdi o?"
"Babam olmal. Tanrm, bu ok garip..."
"Ne oldu?" diye yineledi.
"Bir nbet," dedim. Bazen gelir byle ve insanlar babam ato duvarlarnda ya da zeminlerinde
grrler. Kafan takma. Bulac deildir."
"Sama," dedi. Bana palavra skyorsun."
"Biliyorum," dedim ona. Ama ltfen hepsini unut."
"Neden unutaym ki?"
"nk benden holanyorsun," dedim ona. Unuttun mu? nk yarn senin iin Haralda haddini
bildireceim."
"Bu doru," dedi ve tekrar titremeye baladm. Yataktan battaniye alp omuzlarma rtt.
arabm verdi, itim. Yanma oturdu, ban omzuma yaslad, ben de kolumu ona doladm. eytani
bir rzgr haykrmaya balad ve onunla beraber gelen yamurun hzl tngrdamasn iittim. Bir an
iin kepenklere bir ey arpm gibi oldu. Lorraine hafife inledi.
"Bu gece olanlardan holanmyorum," dedi.
"Ben de. Git kapnn srgsn indir. u an sadece kilitli."
O bunu yaparken, ben de deimizi odann tek penceresiyle yzleecek ekilde ektim.
Grayswandir i yatan altndan aldm ve knndan kardm. Sonra odadaki tm klar sndrdm,
sadece samdaki masada tek bir mum braktm.
Tekrar yerime oturup klc dizlerimin zerine yatrdm.
"Ne yapyoruz?" diye sordu Lorraine gelip soluma otururken.
"Bekliyoruz," dedim.
"Neyi?"
"Emin deilim, ama kesinlikle bu gece."
Kz rperdi ve sokuldu bana.
"Biliyor musun, belki de gitsen iyi olacak," dedim.

"Biliyorum," dedi, ama dar kmaya korkuyorum. Burada kalrsam beni koruyabilirsin, deil
mi?"
Bam olumsuz anlamda salladm.
"Kendimi koruyup koruyamayacam bile bilmiyorum."
Grayswandir e dokundu.
"Ne kadar da gzel bir kl! Hi bylesini grmemitim."
"Bir ei daha yoktur," dedim ve her kmldanmda k zerine deiik ekilde dt, bylece bir
an iin turuncu tonlarda insana ait olmayan bir kanla kapl gibiyken, bir sonraki anda bir kadnn
gs kadar souk ve beyazd, elimde her titremesinde beni bir rperti alyordu.
Balant giriimi srasnda Lorrainein benim grmediim eyi nasl grebildiini merak ettim.
Gereine bu kadar yakn bir eyi hayal etmi olamazd.
"Sende tuhaf bir ey var," dedim.
Mumun drt ya da be titreimi sresince sessiz kald, snmende biraz altnc his var. Annemde
daha fazlas vard. Byk annemin byc olduu sylenir. Geri o iten hi anlamam. ey, fazla
anlamam. Yllardr yapmadm. Her seferinde kazandmdan fazlasn kaybettim," dedi.
Sonra yine sessiz kald ve ona Ne demek istiyorsun?" diye sordum.
"lk erkeimi elde etmek iin by yaptm," dedi, adamn ne mal ktna bak. Eer yapmasaydm
ok daha iyi durumda olacaktm. Gzel bir kz ocuu istedim ve bunun olmasn saladm..."
Anszn durdu ve fark ettim ki alyordu.
"Sorun ne? Anlamyorum..."
"Bildiini sanyordum," dedi.
"Hayr, korkarm bilmiyorum."
"Peri Halkasndaki kk kz oydu. Bildiini sanmtm..."
"zgnm."
"Keke bu yetenee sahip olmasaydm. Artk hi kullanmyorum. Ama beni kendi halime
brakmyor. Bana hl ryalar ve iaretler getiriyor ve hepsi de deitiremeyeceim eyler hakknda.
Keke gidip bir bakasna bela olsayd."
"Sylediin olacak bir ey deil, Lorraine. Korkarm onunla yaamak zorundasn."
"Nereden biliyorsun?"
"Gemite senin gibi insanlar tandm, hepsi bu."
"Sende de bir para var bundan, deil mi?"
"Evet."
"O zaman u anda darda bir ey olduunu hissediyorsun, deil mi?"
"Evet."
"Ben de yle. Onun ne yaptn biliyor musun?"
"Beni aryor."
"Evet, bunu ben de hissediyorum. Neden?"
"Belki gcm snamak iin. Burada olduumu biliyor. Eer Ganelona yeni bir mttefik olarak
geldiysem, neyi temsil ettiimi, kim olduumu bilmek isteyecektir..."
"Boynuzlu olan m?"
"Bilmiyorum. Ama sanmam."
"Neden olmasn?"
"Eer gerekten onu yok edecek olan bensem, beni burada, dmannn atosunda, etrafm gle
evriliyken aramas aptalca olacaktr. Beni arayan, onun dalkavuklarndan biridir, derim. Belki, bir
ekilde, babamn hayaletinin... Bilmiyorum. Eer hizmetkr beni bulur ve adm sylerse, hangi

hazrlklarn yaplmas gerekeceini bilecek. Eer hizmetkr beni bulur ve yok ederse sorunu
zm olacak. Eer hizmetkrn ben yok edersem, gcm hakknda ok daha fazlasn renecek.
Her halkrda, boynuzlu olan bir adm nde olacak. yleyse neden oyunun daha bu aamasnda o
boynuzlu kn tehlikeye atsn ki?"
Glgeli odada, dakikalar fitille birlikte yanp gittike bekledik.
Bana, Eer seni bulur ve adn sylerse, derken neyi kastettin? Seni hangi adla aracak?" diye
sordu.
"Buraya neredeyse ulamayan birinin ismiyle," dedim,
"Bir ekilde, bir yerden tanyabileceini mi dnyorsun?"
"yle olabilir.
Bunun zerine benden uzaklat.
"Korkma," dedim. Sana zarar vermeyeceim."
"Korkuyorum ve bana zarar vereceksin!" dedi. Biliyorum! Ama seni istiyorum! Seni neden
istiyorum?"
"Bilmiyorum," dedim.
"Darda bir ey var!" dedi, hafiften isterik bir sesle. Yaknda! ok yaknda! Dinle! Dinle!"
"Kapa eneni!" dedim, enseme souk, rpertici bir his gelip boazmda dmlenirken. Odann
dier ucuna, yatan arkasna ge!"
"Karanlktan korkuyorum," dedi.
"Ge, yoksa seni bayltp tamam gerekecek. Burada ayama dolanrsn."
Frtnann iinde ar bir kanat sesi duyuyordum ve kz bana itaat iin hareket ederken duvarn
talarndan bir trmalama sesi geldi.
Derken, gzlerime dikilmi iki scak, krmz gzn iine bakyordum. Gzlerimi hemen yere
indirdim. Yaratk orada, pencerenin dndaki pervazda durmu beni szyordu.
Boyu bir seksenden daha uzundu, alnndan budak budak, koca boynuzlar kmt. plakt, teni kl
rengiydi. Cinsiyetsiz grnyordu ve srtndan uzanan koca, deri kanatlar arkasna doru iyice
uzanyor, geceye karyordu. Sa elinde kara metalden ksa, ar bir kl vard ve klcn st
rnlerle kaplyd. Sol eliyle pencere kafesini kavramt.
"Cann pahasna gir," dedim yksek sesle ve Grayswandir in ucunu, onun gsn iaret edecek
ekilde dorulttu
Kkrdad. Orada ylece durup kkr kkr gld bana. Gzlerimi bir kez daha yakalamaya alt,
ama izin vermeyecektim buna. Eer gzlerime uzunca sre bakarsa beni tanrd cehennem kedisinin
yapt gibi.
Konutuunda, sesi, kelimeleri fleyen bir fagot gibiydi.
"Sen o deilsin," dedi, nk daha kk ve yalsn. Yine de... u kl... Onun olabilir. Kimsin
sen?"
"Sen kimsin?" diye sordum.
"Strygalldwir dir benim adm. Beni byle ar ve kalbini ve cierini yiyeyim."
"armak m? Telaffuz bile edemiyorum ki," dedim, hem sirozum sende hazmszlk yapar. Git
buradan."
"Kimsin sen?" diye tekrarlad.
"Misli, gammi graadil, Strygalldwir," dedim ve sanki aya yanmasna srad.
"Bu kadar basit bir byyle mi beni karmaya alyorsun?" diye sordu tekrar oturduunda. Ben
dk seviyelilerden biri deilim."
"Azck keyfini karm gibi grnd."

"Kimsin sen?" dedi yine.


"Seni ilgilendirmez, Sharlie. U u bcei, annen sana terlik pabu alacak..."
"Drt kez sormal ve drt kez ret cevab almalym ieri girip seni ldrmeden evvel. Kimsin sen?"
"Hayr," dedim dikilip. eri gel ve yan!"
Bunun zerine pencerenin kafesini skt ve ona elik ederek odaya doluan rzgr mumu
sndrd.
leri atldm ve Grayswandir rnl kara klla bulutuunla kvlcmlar uutu. arptk, sonra
geri sradm. Gzlerim yar karanla almt, bu yzden n kayb beni etkilemedi. Yaratk da
gayet iyi gryordu. Bir insandan daha glyd ama ben de yleyim. Odada dndk. Etrafmzda
buz gibi bir rzgar esti ve tekrar pencerenin nnden getiimizde souk yamur damlalar
kamlad yzm, ilk kez yaraladmda gs boyunca uzun bir kesik yarann kenarlarnda kk
alevler dans ettiyse de, yaratk sessiz kald. kinci yaralaymda -kolunun st ksmndan- bir lk
atp bana svd.
"Bu gece kemiklerindeki ilii emeceim!" dedi. Onlar kurutup incelikle mzik enstrmanlarna
evireceim! Ne zaman alsam, ruhun bedensiz bir strapla kvranacak!"
"ok gzel yanyorsun," dedim.
Saniyenin kk bir kesiri kadar yavalad ve kolladm frsat oradayd ite.
Kara klc bir kenara eldim ve hamlem kusursuzdu. Hedefim yaratn gsnn ortasyd. Delip
getim.
O zaman uludu ama devrilmedi. Grayswandir kavraymdan kurtulmutu ve yarann etrafnda
alevler iek gibi amt. Orada, alevlerle ylece duruyordu. zerime doru bir adm att ve kk
bir iskemle kapp aramzda tuttum.
"Kalbimi, insanlarnkinin bulunduu yerde saklamam," dedi.
Sonra hcum etti ama darbesini iskemleyle savuturup ayaklardan biriyle sa gzne vurdum.
Sonra iskemleyi bir yana frlatp ileri atldm ve sa bileini yakalayp kvrdm. Dirseine elimin
kenaryla, vurabildiim kadar sert vurdum. Keskin bir atrt geldi ve rnl kl nlayarak yere
dt. O da sol eliyle bama vurdu ve yere serildim.
Klca doru atld, ama ayak bileini kavrayp ektim
Yzkoyun yayld, kendimi onun zerine atp grtlan buldum. Bam enem gsme deecek
ekilde omuz boluuna edim, nk sol eliyle trmalayarak yzm bulmaya alyordu.
lmcl kavraym sklatka gzleri benimkileri arad ve bu sefer saknmadm. kimiz de
bildiimiz eyi rendiimiz srada beynimin temelinde kk bir ok oldu.
"Sen!" diye solumaya muvaffak oldu, ben ellerimi serte bkp, hayat o kpkrmz gzleri terk
etmeden nce.
Kalktm, ayam cesedine dayadm ve Grayswandir i ektim.
Klcm kurtulduunda yaratk cayr cayr yand ve zeminde kararm bir nokta kalncaya kadar da
yanmay srdrd.
Derken Lorraine geldi, ona sarldm ve benden onu kendi evine, yatana gtrmemi istedi. yle
yaptm ve orada, o alayarak uykuya dalana kadar beraberce uzanmaktan baka bir ey yapmadk. te
byle tantm Lorraine ile.
Ge sabah gnei srtmza vururken, Lance, Ganelon ve ben yksek bir tepede atlarmzn
zerinde durduk ve aaya, o yere baktk. Grn baz dncelerimi onaylyordu.
Amber in gneyindeki vadiyi dolduran, o arplm ormana benziyordu.
Ah, baba! Ben ne yaptm, dedim kalbimden ama altmda duran ve gz alabildiine uzanan karanlk
ember den baka hibir yant yoktu.

Siperliimin demirleri arasndan baktm oraya... Kmrlemi grnml, ssz ve rme kokulu.
Bu gnlerde miferlerimin iinde yayordum. Adamlar buna gsteri gzyle bakyorlard ama
rtbem, bana eksantrik olma hakk veriyordu.
Miferi iki haftadr, Strygalldwir le savatmdan beri giyiyordum. Dvn ertesi sabah,
Lorrainee verdiim sz tutmak iin Haralda haddini bildirmeden nce geirmitim bama ve
vcudum gelitike, yzm sakl tutmann daha iyi olacana kanaat getirmitim.
Artk belki de on drt ta ekiyordum ve kendimi eskisi gibi hissetmekteydim. Eer adna Lorraine
denen lkeyi bu pislikten temizlemeye yardmc olabilirsem, en ok istediim eyi denemek iin en
azndan bir ansm olacan ve belki de baarabileceimi biliyordum.
"Demek bu," dedim. Toplanm asker falan gremiyorum."
"Atlarmz kuzeye srmemiz gerektiine inanyorum," dedi Lance ve onlar hi kukusuz sadece
karanlk bastrdktan sonra greceiz."
"Ne kadar kuzeye?"
" ya da drt fersah. Etrafta dolanyorlar."
ember e ulamak iin iki gn at srmtk. O sabah erken saatlerde bir devriye grubuyla
karlam ve o eyin iinde her gece askerlerin toplanmaya devam ettiini renmitik.
eitli idmanlar yapyor, sonra sabahn geliiyle birlikte daha derin bir yerlere kayboluyorlard.
rendiime gre ember in zerinde srekli bir frtna bulutu vard ama frtna hi patlak
vermiyordu.
"Burada kahvaltmz edip kuzeye yle gidelim mi?" diye sordum.
"Neden olmasn?" dedi Ganelon. Alktan lyorum ve vaktimiz var."
Bylece indik atlarmzdan ve kurutulmu et yiyip mataralarmzdakileri itik.
"Hl o notu anlamyorum," dedi Ganelon geirdikten sonra, gbeini svazlayp piposunu
yakarken. Son savata aramzda olacak m, olmayacak m? Eer yardma niyetliyse nerede?
arpma gn git gide yaklayor."
"Unut onu," dedim. Belki de bir akayd."
"Unutamam, kahrolasca!" dedi. Tm bu iin altnda tuhaf bir eyler yatyor!"
"Nedir o?" diye sordu Lance ve Ganelonun ona anlatmam olduunu ilk kez o zaman anladm.
"Eski hkmdarm Lord Corwin, bir posta gverciniyle, geleceini syleyen tuhaf bir mesaj
yollad. Onun ldn sanyordum ama bu mesaj yollad." dedi ona Ganelon. Hl neye yormak
gerektiini bilemiyorum."
"Corwin mi?" dedi Lance ve nefesimi tuttum. Amber li Corwin mi?"
"Evet, Amber li ve Avalonlu."
"Mesaj unut."
"Neden?"
"O onursuz bir adamdr ve verdii sz hibir ey ifade etmez."
"Onu tanyor musun?"
"Onun hakknda bir eyler biliyorum. Nice zaman nce bu topraklara hkmederdi. eytan lordun
hikyelerini anmsamyor musun? Ayn kii. Corwindi o, benden nceki gnlerde. Yapt en iyi ey,
kendisine kar direni ok kuvvetlendiinde tahttan ekilip tymekti."
Doru deildi bu!
Yoksa yle miydi?
Amberin sonsuz glgesi der ve oradaki mevcudiyetimle benim Avalonumun da birok glgesi
vard. Adm atmadm birok dnyada biliniyor olabilirdim, glgelerim oralarda yrm,
yaptklarm ve dncelerimi kusurlu ekilde taklit etmi olurlard.

"Hayr" dedi Ganelon, Eski hikyelere asla kulak asmamalsn. Burada hkm sren de ayn adam
olabilir miydi, bunu merak ediyorum. Bu ilgin olurdu."
"ok" diye katldm orbada tuzum bulunsun diye. Ama o kadar nce taht elinde tuttuysa imdiye
dek lm ya da eli aya tutmaz hale gelmi olmal."
"O bir bycyd," dedi Lance.
"Benim tandm kesinlikle yleydi," dedi Ganelon, nk beni, artk ne ilmin ne de bynn
bulamayaca bir lkeden buraya srgn etti."
"Bundan daha nce hi sz etmemitin," diye konutu Lance. Nasl oldu?"
"Seni ilgilendirmez," dedi Ganelon ve Lance bir kez daha sustu.
Kendi pipomu kardm. ki gn nce bir tane edinmitim ve Lance de aynsn yapt. Kilden
yaplmt, scak duman iyi ekiliyordu. Pipolarmz yaktk ve tttrerek orada oturduk.
"Evet, akllca olan yapt." dedi Ganelon. Artk unutalm."
Unutmadk elbette ama ondan sonra o konudan uzak durduk.
O karanlk ey arkamzda olmasayd ayet, orada srf ylece oturup rahatlamak bir hayli ho
olacakt. Aniden kendimi o ikisine yakn hissettim. Onlara bir eyler sylemek istedim ama ne
olduunu kartamadm. Ganelon acil ileri bir kez daha gndeme getirerek bunu zd.
"Demek onlar bizi vurmadan, biz onlar vuralm istiyorsun, ha?" dedi.
"Bu doru," diye yantladm onu. Sava onlarn tayalm."
"Sorun u ki, oras kendi sahalar," dedi. Oray bizim bildiimizden daha iyi tanyorlar ve orada
hangi gleri arabileceklerini kim bilir?"
"Boynuzlu olan ldrn, keceklerdir," dedim.
"Belki. Belki de deil. Belki bunu sen yapabilirsin." dedi. Ganelon. Ama ansm yaver gitmedii
srece yapabilir miyim, bilemiyorum. Kolayca lmeyecek kadar kt o. Hl birka sene nce
olduum kadar iyi olduumu dnsem de kendimi kandryor olabilirim. Belki yumuadm. Bu
kahrolasca eve tklp kalma iini asla istemedim!"
"Biliyorum," dedim.
"Biliyorum," dedi Lance.
"Lance," dedi Ganelon, dostumuzun syledii gibi mi yapmalyz? Saldrmal myz?"
Omuz silkip yuvarlak laflar etmeliydi. Etmedi.
"Evet," dedi. Geen sefer bizi neredeyse yeniyorlard. Kral Uther in ld gece, buna ramak
kalmt. Eer imdi saldrmazsak, gelecek sefere bizi bozguna uratacaklarn hissediyorum. Ah, bu
kolay olmaz ve onlarn cann kt yakabiliriz. Ama sanrm bunu baarabilirler. u anda ne
yapabileceimizi grelim, sonra planlarmz saldr iin yapalm."
"Pekl," dedi Ganelon. Bana da beklemekten gna geldi zaten. Dnmzden sonra bana bunu
tekrar hatrlatn, size ayak uydururum."
Biz de yle yaptk.
O len kuzeye at srdk ve kendimizi tepelerde gizledik,
ember e yukardan baktk. inde kendi yntemleriyle ibadet egzersiz yapyorlard. Drt bin
civarnda asker olduunu tahmin ettim. Bizde iki bin be yz civar asker vard. Ayrca iinde
grltler karan tuhaf, uan, srayan, srleri de vard. Bizim de salam yreklerimiz. Evet.
Tek ihtiyacm olan ey, liderleriyle ba baa geirilecek birka dakikayd ve u ya da bu ekilde,
bir karara varlacakt. Her ey.
Anlarsnz. Bunu ben yapmtm ve telafi etmek de bana derdi, yapabilirsem eer.
Yapamayacamdan korkuyordum.

fke, korku ve acdan olumu bir tutku krizinde bu eyi salmtm ve var olan her dnyann bir
yerine yansmt. Bir Amber Prensinin kan laneti byledir.
Onlar, ember in Bekilerini btn gece izledik ve sabahleyin ayrldk.
Karar, hcumdu!
Bylelikle geri dndk btn yolu ve bizi kimse takip etmedi. Ganelonun atosuna vardmzda
plan yapmaya giritik. Askerlerimiz hazrd. Belki de gereinden fazla ve on be gn iinde
saldrmay kararlatrdk.
Lorrainele yatarken ona tm bunlardan bahsettim. nk bilmesi gerektiini hissediyordum. Onu
Glgeye karma gcne sahiptim... Rza gsterirse, hemen o gece. Gstermedi.
"Seninle kalacam," dedi.
"Peki."
Ona her eyin elimde olduunu hissettiimi sylemedim, ama iimde yle bir his var ki, biliyor ve
bir sebepten dolay bana gven duyuyordu. Ben duymazdm, ama bu onun meselesiydi.
"Her eyin nasl olabileceini biliyorsun," dedim.
"Biliyorum," dedi ve onun bildiini biliyordum, bu tesi botu.
Dikkatimizi baka konulara verdik ve sonra uyuduk
Bir rya grmt.
Sabahleyin bana, Bir rya grdm," dedi.
"Ne grdn?" diye sordum.
"Yaklaan sava," dedi bana. Seni ve boynuzlu olan mcadelede birbirinize kilitlenmi grdm."
"Kim kazanyor?"
"Bilmiyorum. Ama sen uyurken, faydas dokunabilecek bir ey yaptm."
"Keke yapmasaydn," dedim. Kendi bamn aresine bakabilirim."
"Sonra bu vakitte, kendi lmm grdm."
"Seni bildiim bir yere gtrmeme izin ver."
"Hayr, yerim buras benim," dedi.
"Seni sahiplenmeye kalkmyorum," dedim, ama seni, ryanda grdn her neyse, ondan
kurtarabilirim. Bu kadar gcm dahilinde, inan bana."
"Sana inanyorum, ama gitmeyeceim."
"Sen kahrolasca ahman tekisin."
"Brak, kalaym."
"Nasl istersen... Dinle, seni Cabraya bile gnderirim..."
"Hayr."
"Sen kahrolasca ahman tekisin."
"Biliyorum. Seni seviyorum."
"...ok da aptalsn. 'Holanyorum,' diyecektin, unuttun mu?"
"Yapacaksn," dedi.
"Cehenneme kadar yolun var," dedim.
Sonra, onu teskin edene kadar alad.
Byleydi ite Lorraine.

Blm 3
Bir sabah, gemite olan her eyi dndm. Erkek ve kz kardelerimi, sanki oyun
kartlarymlarcasna dndm ki yanl olduunu biliyordum bunun. Uyandm klinie, Amber
iin savaa, Rebmadaki Deseni yryme ve imdi Ericin olabilecek Moirele geirdiim
zamana kadar geriye gitti dncelerim. Bleysi ve Randomu, Deirdreyi, Cainei, Gerard ve Erici
dndm o sabah. Sava sabahyd elbette ve ember in yaknndaki tepelerde kamp kurmutuk. Gn
boyunca birka kez saldrya uramtk ama bunlar ksa, gerilla meseleleriydi. Saldrganlarn
hakkndan gelip devam etmitik. Kararlatrdmz yreye geldiimizde kampmz kurmu,
nbetilerimizi dikmi ve dinlenmitik. Rahatsz edilmeden uyuduk. Erkek ve kz kardelerimin de,
benim onlar dndm gibi, beni dnp dnmediklerini merak ederek uyandm. ok hznl
bir dnceydi.
Kk bir korunun mahremiyetinde, miferim sabunlu su dolu, sakalm kestim. Sonra ar ar
giyindim, ahsi ve ypranm renklerimi kuandm. Bir kez daha ta kadar sert, toprak kadar kara ve
cehennem kadar ktydm. Bu gn o gn olacakt. Siperliimi indirdim, rme zincir zrhm giydim,
kemerimin tokasn ilikledim ve Grayswandir i belime astm. Pelerinimi yakamda gm bir glle
baladm ve her neredeyse hazr olduunu sylemek iin beni arayan bir tarafndan bulundum.
Beklemekte srar gsteren Lorrainei ptm. Sonra atma bindim.
Yldz adl demir kr bir ata ve onu n sraya srdm.
Orada Ganelon ve Lancele karlatm. Hazrz," dediler.
Subaylarm ardm ve bilgilendirdim onlar. Selam durdular dndler ve at srtnda uzaklatlar.
"ok yaknda," dedi Lance piposunu yakarken.
"Kolun nasl?"
"imdi iyi," diye karlk verdi, dn verdiin egzersizden sonra. Mkemmel."
Siperliimi atm ve kendi pipomu yaktm.
"Sakaln kesmisin," dedi Lance. Seni onsuz dnemiyorum."
"Miferim byle daha iyi oturuyor," dedim.
"Talih hepimize glsn," dedi Ganelon. Ben tanr tanmam, ama aralarndan zahmet edip, de bizim
yanmzda olmay seenler olursa, onlara kucak aarm."
"Tek bir Tanr vardr," dedi Lance. Onun bizimle olmas iin dua ediyorum."
"Amin," dedi Ganelon piposunu yakp. Bugnlk."
"Zafer bizim olacak," dedi Lance.
"Evet," dedim gne douyu, sabah kularysa havay canlandrrken, yle bir his var."
meyi bitirince pipolarmz boalttk ve kemerlerimize yerletirdik. Zrhlarmz son kez
sktrp kapatarak kendimizi gvenceye aldk ve Ganelon, e koyulalm," dedi.
Subaylarm rapor verdiler. Blklerim hazrd.
Sra halinde tepeden aa indik ve ember in dnda toplandk. eride hibir ey kprdamyordu
ve grnrde hi kimse yoktu.
"Corwini merak ediyorum," dedi Ganelon bana.
"O bizimle," dedim ve bana tuhaf bir bak att, gl ilk kez fark etmi gibi grnd ve sonra kaba
bir tavrla onaylad
"Lance," dedi toplandmzda. Emri ver."
Lance klcn syrd. Hcum!" l drt bir yanmzda yankland.

Karmza bir ey kmadan, ember in neredeyse yedi yz metre iine girmitik. Tm de atl be
yz kii, ba ekiyorduk. nmzde kara bir svari birlii belirdi ve onlarla karlatk. Be dakika
sonra daldlar, srmeye devam ettik.
Derken gk grltsn iittik.
imek akt ve yamur balad.
Frtna patlamt nihayet.
ounluu mzraklardan oluan ince bir saf halinde piyadeler yolumuzu tkam, duygusuzca
bekliyorlard. Tuzan kokusunu hepimiz almtk belki, ama zerlerine atldk.
O anda svariler iki cenahmzdan vurdular.
Geri dndk ve gerek sava balad.
Belki yirmi dakika sonrayd...
Ana kuvvetin gelmesini bekleyerek dayandk.
Sonra iki yz kadarmz yola devam etti...
nsanlar. Bizim ldrdklerimiz ve bizi ldrenler insand... Gri suratl, hain grnml adamlar.
Daha fazlasn istiyordum. Bir tane daha...
Onlarnki yar metafizik bir lojistik problemi olmalyd. Bu Geitten ne kadar fazlas
getirilebilirdi? Emin deildim. Pek yaknda...
Ykseltiyi trmandk ve aamzda, uzaklarda kara bir hisar uzanyordu.
Klcm kaldrdm.
Tepeden aa inerken saldrdlar.
Tsladlar, vrakladlar ve kanat rptlar. Benim gzmde o anlarn azalmaya balad anlamna
geliyordu. Grayswandir elimde bir ate olmutu, bir imek, tanabilir bir elektrikli sandalye. Onlar,
yaklatklar kadar hzl ldrdm lrken tututular. Samda Lancein de benzer bir kaos izdiini
ve bir yandan kendi kendine mrldandn grdm. Hi phesiz ller iin dualar. Solumda
Ganelon etrafna saldryordu ve atnn kuyruunu ateten bir yol izliyordu.
akan imeklerin arasnda, hisar daha da bym grnyordu.
Yz kadarmz ileri atldk ve ucubeler yol kenarna devrildiler.
Kapya vardmzda insanlardan ve hayvanlardan oluan yaya bir orduyla burun buruna geldik.
Saldrdk.
Sayca stnlerdi bizden, ama pek az seeneimiz vard.
Belki kendi piyadelerimizle aray biraz fazla amtk. Ama dnmedim. Grdm kadaryla en
nemli ey zamand imdi.
"eri girmeliyim!" diye bardm. O ieride!"
"O, benimdir!" dedi Lance.
"Sizin olsun!" dedi Ganelon, atarak. lerleyebiliyorken ilerleyin! Sizinleyim!"
ldrdk, ldrdk ve ldrdk, derken dalga onlardan yana dnd. Az ya da ok insan olan tm
irkin varlklar, insan askerlerle karmlard. Kendimizi her tarafa kar koruyan sk bir dm
haline gelmitik, o srada kir pas iindeki piyadelerimiz yetitiler ve bimeye baladlar. Kapya bir
daha yklendik ve bu sefer baardk, krk ya da elli kadar
Baardk ve bu sefer avluda ldrlmesi gereken asker vard.
Kara kulenin ayana ulamay baaran bir dzine kadarmz son bir nbeti grubuyla kar karya
geldi.
"Devam et!" diye bard Ganelon biz atlarmzdan srar ve glkle ilerleyerek aralarna
dalarken.
"Devam et!" diye bard Lance ve sanrm ikisi de, ya beni, ya da birbirlerini kastettiler.

Ben, kastedilenin ben olduuma yordum ve arbededen syrlp merdivenlere kotum.


Orada, en yksek kulede olacakt, biliyordum ve onunla yzleip, yzn yere yaptrmam
gerekecekti. Bunu yapabilir miyim, bilmiyordum ama denemeliydim, nk onun nereden geldiini
gerekten bilen tek kii ve onu oraya koyan bendim.
Merdivenlerin en stnde kaln bir tahta kapya geldim.
Amaya altm ama dier taraftan kilitlenmiti. Ben de olabildiince sk bir tekme attm.
Bir atrtyla ieri devrildi.
Onu orada, pencerenin kenarnda grdm, hafif zrh giymi insan biimli bir gvde ve o muazzam
omuzlarn zerinde bir kei ba.
Eii geip durdum.
Kap ykld vakit bakmak zere dnmt ve imdi, eliin arasndan gzlerimi aryordu.
"lml insan, ok ileri gittin," dedi. Sen, lml bir insan msn?" ve elinde bir kl vard.
"Strygalldwir e sor," dedim.
"Sen onu ldrensin," dedi. Seni adnla ard m?"
"Belki."
Arkamdaki merdivenden ayak sesleri geliyordu. Kapnn azndan sola ekildim. Ganelon odaya
dald ve ona Dur!" dedim ve yle yapt.
"te bu yaratk," dedi. Nedir o?"
"Sevdiim bir eye kar ilediim gnah," dedim. Ondan uzak dur. Benimdir."
"Senin olsun."
Hi kprdamadan kald.
"Gerekten kastettiin bu muydu?" diye sordu yaratk.
"Kendin bul," dedim ve stne sradm.
Ama benimle kl attrmad. Onun yerine herhangi bir lml kl ustasnn aptalca bulaca
eyi yapt.
Klcn, sivri ucu nde, bir imek gibi frlatt bana. Ses gn grlemesinden farkszd. Kulenin
dnda doa unsurlar, kulaklar sar eden bir yantla yankladlar onu.
Klc, Grayswandir le sanki sradan bir hamleymiesine eldim. Zemine sapland ve alevler
iinde kald. Darda, imek karlk verdi.
Bir an iin k, magnezyum atei gibi kr ediciydi ve o anda yaratk stme ulland.
Kollarm iki yanma iviledi ve boynuzlaryla miferimin siperliine vurdu, bir kez, iki kez...
Derken o kollara kar kuvvetimi uyguladm ve kavray zayflamaya balad.
Grayswandir i drdm ve son bir abayla yaratn elinden kurtuldum.
O anda gzlerimiz bulutu.
kimiz de birbirimize vurduk ve geriye sendeledik.
"Amber in Lordu," dedi o vakit, neden benimle dvyorsun? Bize bu geidi, bu yolu aan
sendin..."
"Dncesizce yaplm hareketimden pimanlk duyup ve geri almaya alyorum."
"ok ge ve buras balamak iin tuhaf bir yer."
Tekrar vurdu, yle hzlyd ki, gardm at. Duvara arptm
lmcld srati.
Elini kaldrp bir iaret yapt ve Kaos Saraylarnn grntleri geldi nme... Tylerimi diken
diken eden, ruhumda buz gibi bir rzgr estiren, yapm olduumu anlatan bir hayal.
"...Grdn m?" diyordu bana. Bize bu Geiti sen verdin. Yardm et bize ve senin olan tekrar
kazanmana yardm edelim."

Bir an iin duraksadm. Eer yardm edersem, tam nerdii eyi yapmas olasyd.
Ama ondan sonra sonsuza dek bir tehdit olacakt. Ksa sreli ittifakn ardndan, istediklerimizi alr
almaz birbirimizin grtlana sarlacaktk ve o karanlk gler o zamana kadar daha ok glenmi
olacaklard. Yine de, eer ehri ele geirebilirsem...
"Anlamaya vardk m?" diye geldi o tiz, melemeye yakn soru.
Glgeleri dndm ve Glgenin tesindeki yerleri...
Yavaa elimi uzatp miferimi zdm.
Sonra, tam rahatlam grnd anda yarata savurdum.
Sanrm o anda Ganelon hareketlenmiti bile.
Odann kar ucuna frladm ve yarat duvara dayadm.
"Hayr!" diye haykrdm.
nsans elleri, neredeyse benimkilerin onun grtlana sarld anda buldu boynumu.
Tm gcmle sktm ve bktm. Sanrm o da aynsn yapt.
Bir eyin kuru bir dal gibi atrdadn iittim. Kimin boynunun krldm merak ettim. Benimki
kesinlikle ok aryordu.
Gzlerimi atm ve g grdm. Yere serilmi bir battaniyenin zerinde, srt st yatyordum.
"Korkarm yaayacak," dedi Ganelon ve bam yavaa, sesinin geldii yne dndrdm.
Klcn dizlerine yatrm, battaniyenin ucuna ilimiti. Lorraine de onurdayd.
"Nasl gidiyor?" dedim.
"Kazandk," dedi bana. Szn tuttun. O eyi ldrdnde hepsi sona erdi. nsanlar bilinsizce
yere dkldler, yaratklar ise yandlar."
"Gzel."
"Burada oturmu, senden artk neden nefret etmediimi merak ediyorum."
"Bir sonuca varabildin mi?"
"Hayr, pek saylmaz. Belki de birbirimize ok benzediimiz iin. Bilmiyorum."
Lorrainee glmsedim.
" kehanete geldiinde ok beceriksiz olduuna sevindim. Sava bitti ve hl hayattasn."
"lm balad bile," dedi, glmsememi karlksz brakarak.
"Ne demek istiyorsun?"
"Hl Lord Corwinin byk babam nasl idam ettirdiine dair hikyeler anlatyorlar atlara
srkletmi ve halkn nnde drt paraya ayrtm ona kar ilk ayaklanmalarn ban ektii iin.
"O ben deildim," dedim. Glgelerimden biriydi."
Ban iki yana sallad ve Amber li Corwin, ben neysem oyum," dedi, doruldu ve yanmdan gitti.
"O neydi?" diye sordu Ganelon kadnn gidiini umursamadan. O kuledeki ey neydi?"
"Benimdi," dedim; Amber i lanetlediim srada salverdiim eylerden biriydi. O zaman
Glgenin tesinde uzanan ve gerek dnyaya giden yolu atm. En az direni gsteren patikalar,
glgelerden Amber e doru izledi bu yaratklar. Burada, patika ember di, baka bir ey de
olabilirdi. Ama onlarn yolunu kapadm artk. Burada huzur iinde olabilirsin."
"Bu yzden mi geldin buraya?"
"Hayr," dedim. Aslnda saylmaz. Avalon yolundaydm ki Lancee rast geldim. Onu orada ylece
yatarken brakamazdm ve onu sana getirmekle, kendi iime burnumu soktum."
"Avalon mu? O zaman yok edildi derken yalan sylyordun?"
Bam iki yana salladm.
"Hayr. Bizim Avalonumuz dt, ama Glgede onun gibi nicelerini bulabilirim."
"Beni de yanna al."

"Deli misin?"
"Hayr, ne pahasna olursa olsun doduum topraklara bir kez daha bakacam."
"Orada yaamaya gitmiyorum," dedim, savaa silah toplamaya gidiyorum. Avalonda
kuyumcularn kulland pembe bir toz vardr. O tozu bir kez Amber de yakmtm. Oraya onu
almaya gidiyorum, bylece Amber i kuatmak zere tfeklerim olur ve benim olan taht elde
edeceim."
"Szn ettiin, Glgenin tesinden gelen yaratklar?"
"Onlarla sonra ilgileneceim. Eer bu sefer kaybedersem, onlar artk Ericin sorunu."
"Seni kr edip zindana attrdn sylemitin."
"Doru gzlerim yeniden kt. Katm."
"Sen bir eytansn."
"Bu sk sk sylenmitir. Artk inkr etmiyorum."
"Beni de yanna alacak msn?"
"Eer gerekten istiyorsan. Ama senin bildiin Avalondan farkl olacaktr."
"Amber e!"
"Sen delisin!"
"Hayr. Mehur ehri nicedir grmek istemitim. Avalonu bir kez daha grdkten sonra gzm
daha iyi bir eye evireceim. yi bir general deil miydim?"
"Evet."
"O zaman bana tfek dediin u eyleri reteceksin ve sana savalarn en bynde yardm
edeceim. nmde ok vaktim kalmad, biliyorum. Beni de gtr."
"Kemiklerin Kolvir in eteinde aarabilir, benimkilerle birlikte."
"Hangi sava garantidir ki? ansm deneyeceim."
"Nasl istersen. Gelebilirsin."
"Teekkr ederini, Lordum."
O gece orada kamp kurduk, ertesi sabah atoya at srdk.
Sonra Lorrainei aradm. Onun eski klarndan biriyle, Melkin adl bir subayla katn
rendim. Kz zldyse de, hakknda sadece sylentiler duymu olduu bir eyi aklamama frsat
brakmamasna ierlemitim. Onlarn peine dmekte karar kldm.
Yldza bindim, kaskat kesilmi boynumu onlarn olmalar gereken yne evirdim ve srdm.
Aslnda onu sulayamyordum. atoda boynuzlu olan ldren kii olarak karlanmamtm, oysaki
yerimde kim olsa, byle anlrd. Onlarn Corwine dair hikyeleri hl anlatlyordu ve hepsinin de
zerinde eytan yaftas vard. Beraber altrma yapt,omuz omuza arptm adamlar imdi bana
korkudan fazlasn barndran baklar frlatyorlard... Frlatmakla yetiniyorlard sadece, nk
gzlerini ya hemen karyor ya da baka eylere eviriyorlard. Belki orada kalp onlar
yneteceimden korkuyorlard. Yola ktm zaman hepsi rahatlamlard herhalde, bir tek Ganelon
hari. Sanrm, Ganelon benim sz verdiim gibi, dnmeyeceimden korkuyordu. Onun bu sebepten
benimle birlikte at srmeyi teklif ettiini dnyorum. Ama kendi bama halletmem gereken bir
eydi bu.
Lorrainein benim iin bir eyler ifade eder hale geldiini kefetmek beni artmt ve onun bu
davranyla derinden yaralanmtm. Kendi yoluna gitmeden nce, beni dinleme borcu vard. Eer
tercihi hl lml yzbasndan yanaysa hayr duam alrlard. Eer deilse, onu yanmda tutmak
istediimin farkna varmtm. Gzel Avalon, bu iin bitimine ya da devamna karar verinceye kadar
ertelenecekti.

Patika boyunca at srdm ve etrafmdaki aalarda kular akd. Gn, gk mavisi ve aa yeili
bir huzurla, prl prld, nk musibetten kurtulmutu lke. Yreimde sebep olduum
rmln kk bir ksmn telafi etmekten kaynaklanan, neeyi andran bir ey vard. Ktlk
m? Kahretsin, bunu ou kiiden fazla yapmmdr, ama nereden bulduysam, yolda bir vicdan
edinmitim ve onun, nadir memnuniyet anlarnn birinin keyfini karmasna izin verdim. Amberi
elime aldmda, ona biraz daha zaman tanyabileceimi hissediyordum. Hah!
Kuzeye ynelmitim ve arazi bana yabancyd. Yakn zamanda gemi iki atn izlerini apak belli
eden patikay izledim. Btn gn yola devam ettim, akam karanlnda ve ara sra yolu incelemek
iin atmdan inerek. Nihayet hislerim bana oyunlar oynamaya balad, ben de patikann birka yz
metre solunda bir vadicik kefettim ve orada geceledim. Boynuzlu olan ryama sokan ve o sava
bana tekrar yaatan, hi phesiz boynumdaki acyd. Yardm et bize ve senin olan tekrar kazanmana
yardm edelim," demiti. O anda dudaklarmda bir lanetle uyanverdim.
Tan, g aartnca ata bindim ve yola devam ettim. Souk bir gece olmutu ve gndz beni hl
kuzeyden gelen ellerle tutuyordu. imenler hafif bir donla ldyordu, dek niyetine kullanlmaktan
pelerinim slakt.
len civar scaklk biraz dnd dnyaya ve izler tazeleti. Aray kapatyordum.
Lorrainei bulduumda atmdan aa atladm ve onun yatt yere, dikenleriyle omzunu ve
yanan izen ieksiz bir gl alsnn yanma kotum. ok olmamt leli, nk ban gsne
girdii yerde kan hl slak, teni hl lkt.
Ona mezar yapacak ta yoktu, ben de Grayswandir le imenleri kazp, onu oraca yatrdm. Adam
onun bileziklerden, kpelerden ve mcevherli sa fralarndan oluan tm dnyaln almt.
zerini pelerinimle rtmeden nce gzlerini kapamam gerekti ve o an elim titredi, gzlerim
buuland. im uzun srd.
At srmeye devam ettim, adam yakalamam ok vakit almad, sanki peinden eytan kovalyormu
gibi kayor! Haklyd da. Onu atndan indirdiimde tek bir kelime etti ve klcm ekmedim, geri o
ekti. Krk bedenini yksek mee aacna frlattm, arkama baktmda zeri kularla kaplyd.
Mezarn stn kapamadan nce kpelerini, bileziklerini ve fralarn geri koydum ve byleydi
ite Lorraine. Olduu ve olmak istedii her ey bu ekilde bitmiti ve Lorraine ile benim, Lorraine
denen lkede tantmzn ve ayrldmzn yks byledir ve sanrm yaammn yansmasna
benzer nk bir Amber Prensi dnyadaki tm rmln bir paras ve ortadr, ne zaman
vicdanmdan bahsetsem, iimde baka bir eyin Hah!" demesi bundandr. Birok yargnn aynasnda,
iki elim kana boyanmtr. Dnya'da ve Glgede var olan ktln bir parasym ben. Bazen
kendimin, dier ktlklere kar kmak zere var olan bir ktlk olduunu dnrm. Bulduum
zaman Melkin gibileri ldrrm ve peygamberlerin szn ettikleri ama gerekten inanmadklar o
Byk Gn gelip attnda, dnya ktlkten tmyle temizlendiinde, o zaman ben de lanetler
savurarak gmleceim karanla. imdi bakyorum da, belki daha bile erken.
Ama her neyse... O zamana kadar ellerimi ne ykayacam, ne de bo durmalarna izin vereceim.
Dndm, bilen ama hibir zaman anlamayacak olan Ganelonun atosuna srdm atm.

Blm 4
Avalona giden lgn, tuhaf yollardan at srdk de srdk,
Ganelon ve ben, gnein pirinten kabuunun ve gecenin beyaz adacklarnn altndaki rya ve
karabasan sokaklarndan aa; ta ki bunlar altn ve elmas paracklarna dnp de, ay, bir kuu
misali yzene dein. Gn, baharn yeilini canlaryla duyurdu, ulu bir nehri atk, karmza dikilen
dalar, gece tarafndan dondurulmutu. Arzu okumu saldm gece yarsna ve bamzn zerinde
alevlendi, bir meteor gibi yanarak kuzeye gitti. Yz yze geldiimiz tek ejderha aksakt, saklanma
telayla topallayp, ksrdke ve soluduka papatyalar alazlyordu. Parlak kularn gleri
gideceimiz yeri bir ok gibi iaretledi ve gllerden gelen kristalize sesler, biz geerken szlerimizi
yankladlar. Atm srerken ark syledim ve bir sre sonra, Ganelon da katld bana. Bir haftay
akn sredir seyahat ediyorduk ve yer ve gk ve meltem, artk Avalona yakn olduumuzu
sylyordu bana.
Gne talarn ardna gizlenir ve gn lp yok olurken, gl kenarndaki bir kontlukta mola verdik.
Ganelonun eyalarmz paketlerinden kard srada, ben de ykanmaya, gle gittim. Su souktu
ve insan kendine getiriyordu. Uzunca bir sre suda oynayp durdum.
Ykanrken birtakm lklar duyduumu sandm emin olamadm. Tuhaf bir ormand bu, ok da
kayglanmadm. Bununla beraber, abucak giyinip aceleyle kampn yolunu tuttum.
Yrrken yine geldi kulama: bir inleme, bir yakar daha da yaklatmda birilerinin karlkl
konutuunu fark ettim.
Sonra, kamp iin setiimiz kk akla girdim. Eyalarmz etrafa salm, bir kamp atei iin
hazrlk yaplmt.
Ganelon bir mee aacnn altna melmiti. Adam da aatan sallanyordu.
Genti, sar sal, ak tenliydi. lk bakta daha fazlasn sylemek mmkn deildi. Yerden birka
metre ykseklikte ba aa asl duran bir adamn yz hatlarna ve boyuna dair kesin bir izlenim
edinmenin zor olduunu kefettim.
Elleri arkadan balanmt ve sa ayak bileine dmlenmi bir iple, alak bir daldan aa
sarkyordu.
Ganelonun sorularna cevaben, ksa, hzl cmlelerle konuuyordu, yz ter ve tkrkle
slanmt. Geveke sallanmak yerine hzla ileri geri salnyordu. Yananda bir rk, gmleinin
nndeyse birka damla kan vard.
Durdum, kendime hkim oldum, araya girmeden izlendim.
Ganelon onu durup dururken olduu yere asmazd, o yzden adama hemen sempati duymamtm.
Ganelonu bu tarz bir sorgulamaya iten her ne idiyse, bilginin beni de ilgilendireceini biliyordum.
Bir yandan da bu olayn bana, artk bir nevi mttefik olan Ganelon hakknda ne gstereceini merak
ediyordum. Hem ba aa birka dakika daha geirmenin o kadar da fazla zarar dokunmazd...
Adamn gvdesi yavalaynca Ganelon onu ban ucuyla kafesinin zerinden drtt ve bir kez
daha iddetle sallanmaya balad. Bu, deriyi hafife deldi ve krmz bir nokta belirdi Bunun zerine
ocuk haykrd. Artk onun gen olduunu grebiliyordum. Ganelon ban uzatt ve ucunu
boynunun geri salnnda grtlann ulaaca yerden birka santim uzakta tuttu. Son anda geri ekti
ve ocuk kvranp santim Ltfen!" diye feryat ederken kkr kkr gld.
"Gerisi," dedi Ganelon. Her eyi anlat bana."
"Hepsi bu!" dedi beriki. Baka bir ey bilmiyorum!"
"Neden?"

"O srada zerimden getiler! Gremedim!"


"Neden takip etmedin?"
"Onlar atlyd. Bense yayan."
"Neden yryerek takip etmedin yleyse?"
"Afallamtm."
"Afallamm! Korktun! Birliini terk ettin!"
"Hayr!"
Ganelon ban ileri uzatt, yine en son anda geri ekti.
"Hayr!" diye haykrd ocuk.
Ganelon ba yine uzatt.
"Evet!" diye bard ocuk. Korkmutum!"
"Sonra da katn m?"
"Evet! Katm! O gnden beri de kayorum..."
"Peki, sonra ne olup bittiini bilmiyor musun?"
"Hayr."
"Yalan sylyorsun!"
Ba tekrar uzatt.
"Hayr!" dedi olan. Ltfen..."
O vakit ileri ktm.
"Ganelon," dedim.
Bana ksaca bakt ve ba indirerek srtt. Olan gzlerimi aryordu.
"Elimizde ne var?" diye sordum.
"Hah!" dedi, olann uyluunun i tarafna bir aplak koydu, ocuk bard. Anlatacak ilgin bir
yks olan bir asker kaa."
"yleyse kes ipini de dinleyeyim," dedim.
Ganelon dnd ve bann bir darbesiyle ipi kesiverdi.
Olan yere dt, hkra hkra alamaya koyuldu.
"Onu malzemelerimizi armaya alrken yakaladm ve yre hakknda sorgulamay dndm,"
dedi Ganelon. Avalondan gelmi... Hem de abucak."
"Ne demek istiyorsun?"
"ki gece nce gerekleen savata piyadeymi. Korkup kam."
Olan itiraza kalkt ve Ganelon ona tekmeyi yaptrverdi.
"Sus!" dedi. Anlatyorum... Ayn senin bana anlattn ekilde!"
Olan aanoz gibi yan yan yrd ve aman dileyen koskoca gzlerle bana bakt.
"Sava m? Kimmi savaanlar?" diye sordum.
Ganelon ac ac glmsedi.
"Kulaa biraz tandk geliyor," dedi. Grne baklrsa, Avalon kuvvetleri pek de doal olmayan
yaratklarla yaptklar uzun mcadelelerin en byk ve belki de sonuncu olanna girmiler."
"Ya?"
Olan inceledim ve gzlerini yere evirdi, ama yere bakmadan nce o korkuyu grdm.
"Onlar" dedi Ganelon. Cehennemin birinden km dii eytanlar, gzel ve souk. Zrhl ve
silahl. Uzun, ksa salar. Buz gibi gzler. nsan etiyle beslenen, ate soluyan atlara binmiler. Gece
vakti, birka sene nce depremin dalarda am olduu bir maaralar labirentinden dar
dklyorlar. Basknlar dzenleyip gen erkekleri tutsak alyor, geri kalanlar ldryorlar. Esir

alnanlarn ou daha sonra onlarn ordularnn ardnda, ruhsuz bir piyade olarak geri dnyor. Bu,
bizim bildiimiz ember in adamlarna ok benziyor."
"Ama onlarn ou, serbest brakldklar zaman hayatta kaldlar," dedim. O zaman ruhsuz
grnmyorlard, sadece bir zamanlar benim olduum gibi hafza kaybna uramlard. Tuhaf, deil
mi?" diye devam ettim, srcler yalnzca gece ktna gre gndz vakti o maaralar tkamam
olmalar..."
"Bu kaak, bana bunun denendiini sylyor," dedi Ganelon ve her seferinde, bir sre sonra, bir
ncekinden de gl olarak skn ediyorlarm dar."
Olan kt gibi bembeyaz kesilmiti ama ona sorgulayc bir bak frlattmda, bayla onaylad.
"Adna Koruyucu dedikleri Generalleri, onlar birok sefer bozguna uratm," dedi Ganelon.
Hatta gecenin bir ksmn dmanlarn lideriyle, Lintra adl soluk tenli bir kanckla geirmi...
Cilveleerek mi, bar grmeleriyle mi, emin deilim. Ama bir sonu kmam bundan. Aknlar
srm ve kadnn ordusu daha da kuvvetlenmi. Nihayet, Koruyucu onlarn kkn kazmak
umuduyla topyekn hcuma geme kararna varm. Bu da o sava meydanndan kan," dedi genci
bann bir hareketiyle iaret ederek, ite bu yzden hikyenin sonunu bilmiyoruz."
"Byle mi oldu?" diye sordum ona.
Olan gzlerini silahn ucundan kard, bir anlna gzleri gzlerimle bulutu, sonra yavaa
dorulad.
"lgin," dedim Ganelona. Hem de ok. Sorunlarnn bizim henz zm olduumuzla bir
balants bulunduunu hissediyorum. Keke savan nasl sona erdiini bilseydik"
Ganelon bayla bana katld, silahn br eline aktard
"Evet, artk onunla iimiz bittiyse..." dedi.
"Dur. Sanrm yiyecek bir eyler almaya alyordu?"
"Evet."
"Ellerini z. Onu doyuracaz."
"Ama bizi soymaya kalkt."
"Bir seferinde bir adam bir ift ayakkab iin ldrdn sylememi miydin?"
"Evet, ama o farklyd."
"Nasl?"
"Yaptm yanma kr kalmt."
Kahkaha attm. Makaralarm boald ve glmeyi kesemedim. Ganelon nce sinirlenmi, sonra
arm gzkt. Sonra o da kahkahalara bouldu.
Gen, karsnda iki manyak varmasna szyordu bizi.
"Pekl," dedi en sonunda Ganelon, pekl." Eildi, tek bir itile olan yuvarlad ve bileklerini
balayan ipi kesti.
"Gel, evlat," dedi. Sana yiyecek bir eyler vereyim." Eyalarmza yrd ve birka erzak paketi
at.
Olan doruldu ve onun ard sra topallayarak yavaa geldi. Sunulan yiyecei ald, gzlerini
Ganelondan ayrmadan, hzla ve aprtyla yemeye koyuldu. Verdii bilgiler, doruysa ayet, beni
birka yeni sorunla yz yze getirmiti, bunlarn en nde geleni, istediim eyi savan kasp
kavurduu bir lke ynetmenin daha zor olacayd. Bozulma deseninin dokusuna ilikin
korkularm da destekler nitelikteydi,
Ganelonun kk bir ate yakmasna yardmc oldum.
"Bu planlarmz nasl etkiliyor?" diye sordu.

Gerek bir seenek grmyordum. Arzu ettiime yakn glgeler ayn ekilde etkilenecekti. Rotam
byle bir etki altnda kalmam bir yere ulaacak ekilde deitirebilirdim, ama sonuta yanl yere
ulam olurdum. Arzu ettiim ey orada bulunmayabilirdi. Eer kaosun yamaclar Glgeler de
yaptm arzu yolculuumda srekli yoluma kacaklarsa, o zaman arzumun doasyla ilgileri var
demekti ve u ya da bu ekilde, er ya da ge halledilmeleri gerekecekti. Onlardan saknlamazd.
Oyunun doas byleydi ve ikyet edemezdim, nk kurallar ben belirlemitim.
"Devam ediyoruz," dedim. Arzu ettiim yer buras."
Olan kk bir feryat koyverdi, sonra belki Ganelonun onun zerinde delikler amasn
engellemi olmam karsnda hissettii kran yznden uyarda bulundu, Avalona gitmeyin,
efendim! Orada arzu edebileceiniz hibir ey yok! Sizi ldrecekler!"
Ona glmsedim ve teekkr ettim. Ganelon kkr kkr gld ve konutu. Onu da beraberimizde
gtrelim de, sava meydanndan kat iin divan harbe ksn."
Bunun zerine gen adam ayaa frlayp komaya balad.
Hl kahkahalar atan Ganelon hanerini ekip, frlatmak zere kolunu geriye att. Koluna vurdum,
haner hedefi ak farkla skalad. Olan aalarn arasnda gzden yitti, Ganelon glmeyi srdrd.
Hanerini dt yerden ald ve Onu ldrmeme izin vermeliydin, biliyorsun," dedi.
"Aksine karar verdim."
Omuz silkti.
"Bu gece dnp de grtlaklarmz keserse kendini biraz farkl hissedebilirsin."
"Tahmin edebiliyorum. Ama sen de biliyorsun ki bu yapmayacak."
Tekrar omuz silkti, bir para eti ie geirip alevlerin zerinde stmaya balad.
"Evet, sava ona tabanlar yalamasn retmi," diye fikrini belirtti. Yarn sabah belki de
uyanrz."
Bir srk ald ve inemeye giriti. yi bir fikir gibi grnd, ben de kendime biraz aldm.
ok sonralar huzursuz bir uykudan uyanp gzlerimi atm ve yapraklarn rtsnn ardndan
gzken yldzlara baktm.
Zihnimin kehanet reten bir ksm genci yakalam ve ikimizden de fena halde istifade etmiti.
Uzunca bir vakit gzme uyku girmedi.
Sabahleyin kllerin zerine ayamzla toprak attk ve atlarmz srdk. O le vakti dalara
ulatk, ertesi gn de aralarndan getik. zlediimiz yolda ara sra ksa sre nce geen birilerinin
izlerine rastladk, ama hi kimseyle karlamadk.
Ertesi gn birka iftlik evinin ve ahap kulbenin yanndan getik, hibirinde duraklamadk.
Ganelonu srgn ettiimde izlemi olduum vahi, eytani rotadan vazgemitim.
Daha kestirme de olsa, Ganelonun bunu son derecede rahatsz edici bulacan biliyordum. Bu
vakti dnmek iin istiyordum, bu yzden byle bir yolculuk gereksizdi. Oysa bu uzun yolculuk
sonuna yaklayordu artk. O akam Amberin gne ulatk ve sessizlik iinde hayran kaldm. inde
at srdmz orman neredeyse Arden Orman olabilirdi. Ama geen seferimizin aksine ne boru
sesleri, ne Julian, ne Morgenstern, nede bize musallat olan Frtna Tazlar vard. Sadece aalarda
ku cvltlar, bir sincabn ikyeti, bir tilkinin havlamas, bir elalenin alts, glgelik yerdeki
ieklerin beyazlar, mavileri ve pembeleri.
Aksam meltemleri nazik ve serindi; ylesine uykumu getirdi ki bir dnemeci aldmzda
karmza dikilen, yol kenarndaki taze mezar sras karsnda gafil avlandm. Yaknlarda tarumar
edilmi ve inenmi bir vadicik vard. Civarda biraz oyalandk ama gze ilk bakta arpan
haricinde hibir ey renemedik.

Daha ilerilerde bu tarz bir yer daha ve yangndan kararm birka koru getik. O srada getiimiz
yol bir hayli kullanlmt ve iki kenardaki allar, adeta birok adam ve hayvann geiiyle ezilip
krlmt. Havada zaman zaman kl kokusu duyuluyordu ve durduu yerde artk iyice rm ve
ksmen yenilmi bir et leinin yanndan hzla getik.
Amber in g artk yreklendirmiyordu beni, ama yol, bunun ardndan uzunca bir sre temiz
kald.
Ganelon gneydou ynndeki duman izlerine dikkat ektiinde gndz akama kavumaktayd ve
orman hatr saylr lde incelmiti. O yne giden ilk yan patikaya saptk, geri asl Avalona teet
geiyordu. Uzakl kestirmek gt, bununla beraber akam karanl kmeden oraya
varamayacamz tahmin edebiliyorduk
"Ordular... hl kamp halinde mi?" diye sordu Ganelon.
"Ya da onlar malup edenlerinki."
Bayla evetledi ve klcn knnda gevetti.
Alaca karanlk vaktine doru, akan su sesini kaynana doru takip etmek zere patikadan
ayrldm. Dalardan gelen hl onlarn serinliinden bir para tayan kk, berrak bir ayd. Orada
ykandm, yeni sakalm dzelttim ve seyahat tozunu elbiselerimden silktim. Yolculuumuz bu
ayann sonuna yaklarken, dileim toplayabildiim tm azametle varmakt. Bunu takdir eden
Ganelon bile yzne su serpti burnunu grltyle smkrd.
Nehrin kysnda durmu ykanm gzlerimi ge doru krptryordum ki ayn netleip
keskinletiini, kenarlarndaki bulankln kaybolduunu grdm. Bu ilk kez oluyordu
Nefesimi tuttum ve dikkatle bakmaya devam ettim. Sonra erken beliren yldzlar iin gkyzn
taradm, bulutlarn, rak dalarn, en uzak aalarn hatlarn takip ettim. Aya tekrar baktm ve hl net
ve sabitti. Grm bir kez daha normale dnmt.
Ganelon kahkahamn sesiyle irkildi ve sebebini asla sormad.
ark syleme gdm zapt ederek tekrar ata bindim ve bir kez daha patikay tuttum. Biz
ilerledike glgeler derinleti ve tepemizdeki dallarn arasndan, kme kme yldzlar kverdi.
Gecenin byk bir parasn iime ektim, bir an tuttum, sonra salverdim. Yine kendim olmutum
ve gzeldi bu his.
Ganelon atn yanma srp ksk bir sesle, Hi phesiz nbetiler vardr," dedi.
"Evet," dedim.
"O zaman patikadan ayrlmamz daha iyi olmaz myd?"
"Hayr. Sulu izlenimi uyandrmamay yelerim. Oraya, yanmzda elikilerle gitmemiz
umurumda deil. Biz yalnzca iki gezginiz."
"Seyahatimizin sebebini sorabilirler."
"yleyse diyardaki kargaay haber alm ve i frsat peinde paral askerler olalm."
"Evet, yle de grnyoruz. Umalm ki farkmza varacak kadar uzun sre duraklasnlar."
"Eer bizi o kadar iyi gremiyorlarsa, iyi hedef deiliz, demektir."
Atlarn patikadaki toynak seslerini dinledim. Yol dz deildi bkld, kvrld, bir mddet saa
sola gitti, sonra yukar doru dnd. Takip ettii tepeyi trmandmzda aalar daha da deiti.
Bir tepenin zerine ve bir hayli ak bir araziye geldik. lerlediimizde, birka mili kapsayan ani
bir manzaraya kavumutuk. On ya da on be sarp metrenin ardndan yavaa bir yoku halinde
kvrlan, neredeyse bir buuk kilometre tedeki geni ovaya doru inen, sonra seyrek aalkl,
tepelik bir sahaya doru devam eden beklenmedik bir uurumda dizginlere asldk. Ova kamp
ateleriyle beneklenmiti ve orta yerde birka adr vard. Yaknda ok sayda at otluyordu, atelerin
arasnda ya da adrlarn evresinde gezinen birka yz asker olduunu tahmin ettim.

Ganelon iini ekti.


"Hi deilse normal insanlara benziyorlar," dedi.
"Evet."
"...ayet normal askerlerse, muhtemelen u anda gzetleniyoruz. Buras, babo braklmayacak
denli iyi bir gzetleme noktas."
"Evet."
Arkamzdan bir grlt geldi. Tam dnmek zereyken, yakndan gelen bir ses Kprdamayn!"
dedi.
Bam evirmeyi srdrdm ve drt adam grdm. kisi zerimize dorultulmu arbaletler
tayordu ve dier ikisinin kllar ellerindeydi. Aralarndan biri, iki adm ne kt
"Atlarnzdan inin!" diye emir verdi. Bu tarafa! Yavaa!"
"Atlarmzdan indik, ellerimizi kllarmzdan uzak tutarak, onunla yzletik.
"Kimsiniz? Nereden geliyorsunuz?" diye sual etti.
"Bizler paral askeriz," diye karlk verdim, Lorraineden geliyoruz. Burada sava olduu
haberini aldk ve i aryoruz? Hedefimiz aadaki kampt. Umarm sizindir?"
"...Peki ya hayr der ve o kampa saldracak bir kuvvetin keif kolu olduumuzu sylersem?"
Omuz silktim. O taktirde, sizin tarafnz bir ift adam kiralamakla ilgilenmez mi?"
Tkrd. Koruyucunun sizin gibilere ihtiyac yok," dedi.
Sonra, Atnz hangi ynden sryorsunuz?" diye sordu.
"Doudan," dedim.
"Yakn zamanda hi... glklerle... karlatnz m?"
"Hayr," dedim. Karlamamz m gerekiyordu?"
"Sylemesi g," diye bildirdi. Silahlarnz zp brakn. Sizleri aaya, kampa gndereceim.
Sizi douda grm olabileceiniz her ey... allmadk her ey konusunda sorgulamak
isteyeceklerdir."
"Allmadk hibir ey grmedik," dedim.
"Her neyse, bakarsnz sizi doyururlar bile. Ho, ie alnacanz hi sanmyorum ya. Sava iin
biraz ge kaldnz. imdi silahlarnz teslim edin."
Biz kl kemerlerimizi zerken, aalarn arasndan iki adam daha ard. Onlar bizi yayan
olarak aa gtrmeleri iin tembihledi. Adamlar silahlarmz aldlar ve gitmek zere arkamz
dnerken, sorgucumuz seslendi, Bekleyin!"
Ona doru dndm.
"Sen adn nedir?" diye sordu bana.
"Corey," dedim.
"Kprdama."
Yaklat, burnumun dibine girdi. Beni aa yukar on saniye szd.
"Sorun nedir?" diye sordum.
Yant vermektense belindeki bir keseyi kartrd. Bir avu madeni para kard ve onlar gzne
yaklatrd.
"Kahretsin! ok karanlk," dedi ve ate yakamayz,"
"Ne iin?" dedim.
"Ah, ok nemli deil," dedi bana. Ama gzm seni bir yerlerden srd ve nereden olduunu
dnmeye abalyorum. Baz eski madeni paralarmza baslm olan surat andryorsun. Birka
hl tedavlde. yle deil mi?" diye sordu okularn en yaknda olanna.
Adam arbaletini indirip yaklat. Birka admlk mesafeden gzn ksp bakt bana.

"Evet," dedi sonra, benziyor."


"Kimdi o... u aklnza gelen?"
"Eski adamlardan biri. Ben domadan nce. Hatrlamyorum."
"Ben de. ey..." Omuz silkti. nemi yok. Devam et, Corey. Sorular drste yantlarsan zarar
grmeyeceksin."
Dndm ve onu orada, mehtabn altnda arkamdan bakar ye kafasn karken braktm.
Bize elik eden adamlar konumay seven cinsten deillerdi. Bu da iyiydi ya.
Tepeden aa ini boyunca olann hikyesini ve tarif ettii mcadelenin sonucunu dndm,
nk arzu ettiim dnyann fiziksel benzerini elde etmeyi baarmtm geerli duruma gre hareket
etmek zorundaydk.
Kampta, insanlarn ve hayvanlarn, odun dumannn, pien etin, derinin ve yan ho kokusu vard
ve insanlarn sohbet ettii, silahlarn bileyledii, ara gere tamir ettii, yemek yedii, kumar
oynad, uyuduu ve merkezdeki ypranm lsne doru elikilerimizle ilerlediimiz srada
bizi izledii ate nda tm bu kokular birbirlerine karmt. Biz ilerledike etrafmza bir
sessizlik emberi yayld.
En byk ikinci adrn nnde durduk ve nbetilerinden biri civarda volta atan bir adamla
konutu. Adam ban birka kez iki yana sallad ve en byk adr iaret etti. Konuma birka dakika
srd, sonra nbetimiz geri dnd ve solumuzda bekleyen dieriyle konutu. Nihayet adammz
bayla onaylad ve dieri en yakn kamp ateinin bandan birini arrken, bana yaklat.
"Btn subaylar Koruyucunun adrnda toplantdalar," dedi. Atlarnzn ayaklarn balayp ayra
salacaz. Eyalarnz zn ve burada brakn. Yzbay grmek iin beklemeniz gerekecek."
Bamla onayladm ve eyalarmz zp atlar tmar etmeye koyulduk. Yldzn boynunu
svazladm, ufak tefek bir topaln onu ve Ganelonun binei olan Ateejderini dier atlara doru
gtrn izledim. Eyalarmzn zerine oturup bekledik. Nbetilerden biri bize scak ay getirdi
ve bir pipo dolusu ttnm kabul etti. Sonra biraz arkamzdaki bir noktaya ekildiler.
Byk tenteyi izleyip aym yudumladm, Amber i ve nice zamandr mesken tuttuum glge
Dnyada, Brkselde, Rue de Char et Paindeki kk bir gece kulbn dndm. Amber'in
kuyumcu cilasn buradan elde eder etmez, Silah tccarlaryla pazarla tutumak zere Brksel
yollarna decektim. Sipariim komplike ve pahal olacakt, bunun farkndaydm, nk baz
cephane reticilerinin zel bir ikmal hatt kurmaya ikna edilmeleri gerekecekti. O Dnyada askeri
gemiim sa olsun, Interarmco haricinde baka tccarlar da tanyordum ve silahlanmamzn sadece
birka ay alacan hesaplamtm. Detaylar dnmeye baladm, zaman hzla ve ho geti.
Belki bir buuk saat sonra geni adrda glgeler kmldand Birka dakika sonra giri kanad
kenara savruldu ve insanlar kendi aralarnda konuarak, geriye baklar atarak, yavaa belirmeye
baladlar. Son ikisi, eikte oyalanp, hl ieride kalan birisiyle konuuyordu. Geri kalan dier
adrlara dalmt.
Giriteki iki kii, yzleri hl ieriye dnk olduu halde yavaa dar ktlar. Seslerini
iitebiliyor, ama ne dediklerini kartamyordum. Onlar darya ilerledike konumakta olduklar
kii de hareket etti ve onu bir anlna grebildim. Ik arkasndan vuruyordu ve iki subay grm
byk oranda engelliyordu, ama adamn zayf olduunu grdm ve de ok uzun boylu.
Nbetilerimiz hl kmldamamlard, bu, iki subaydan birinin, daha nce bahsi geen yzba
olduunu belli ediyordu. Bakmaya ve onlarn daha uzaa hareket etmesini ve stlerini daha iyi
grebilmemi salamalarn arzulamaya devam ettim.
Bir sre sonra yaptlar bunu ve bir an sonra, adam darya bir adm att.

lk bata bunun sadece bir k glge oyunu olup olmadndan emin deildim... Ama hayr! Adam
tekrar kprdaynca bir an iin onu olanca netliiyle grebildim. Sa kolunun hemen altndaki bir
noktadan itibaren eksikti, yle sarglanmt ki, kaybn olduka yeni olduunu tahmin ettim.
Sonra, koca sol eli aaya doru bir sprme hareketi yapt ve gvdesinden epey uzakta asl
kald. Kolunun gd de ayn anda seirdi, onunla birlikte, zihnimin gerilerinde baka bir ey daha.
Sa uzun, dz ve kahverengiydi ve enesinin kkln grmtm...
O srada dar admn att ve bir esinti, giydii pelerini yakalayp sama savurdu. Gmleinin
sar, pantolonunun ise kahverengi olduunu grebildim. Pelerinin kendisi alev gibi bir turuncuydu ve
sol elinin doast abuklukta bir hareketiyle, onu ucundan yakalayp, kolunun gdn gizlemek
zere geri ekti.
Hemen ayaa frladm ve ba anszn benim tarafma dnd.
Baklarmz karlat ve birka kalp atm sresince ikimiz de kprdamadk.
ki subay dnp bakakaldlar, sonra adam onlar bir kenara itip uzun admlarla bana doru geldi.
Ganelonun da homurdanp hzla ayaa kalktn iittim. Nbetilerimiz de hazrlksz
yakalanmlard.
Birka adm nmde durdu ve ela gzlerini zerimde gezdirdi. Glmsedii nadirdi, ama bu sefer
belli belirsiz tebessm etmeyi baarabildi.
"Benimle gelin," deyip adrna dnd.
Eyalarmz olduu yerde brakp onu izledik.
ki subay tek bir bakla dar karttktan sonra adrn kenarnda durup girmemizi iaret etti.
eri geldi ve adrn kapsnn dmesine izin verdi. Gzlerim onun deini, masasn, oturma
sralarn, silahlarn, bir sefer de kaydetti. Masann zerinde kitaplarn, haritalarn, bir ienin ve
birka bardan yan sra, bir de ya lambas vard.
Yatan zerinde bir lamba daha titreiyordu.
Elimi skt ve tekrar glmsedi.
"Corwin," dedi ve hl hayatta."
"Benedict," dedim, ben de glmseyerek ve hl soluk alp veriyor. ok uzun bir zaman geti."
"Gerekten de yle. Dostun kim?"
"Ad Ganelondur.
"Ganelon," dedi onu bayla selamlayp, elini skmay teklif etmeden.
Sonra masaya yrd ve kadeh arap doldurdu. Birini bana, dierini Ganelona verdi, ncy
de kendisi kaldrd.
"Salna, kardeim," dedi,
"Seninkine."
tik.
Sonra, Oturun," dedi kendisi masaya otururken en yakndaki sray iaret edip, ardndan ekledi ve
Avalona ho geldiniz."
"Teekkrler... Koruyucu."
Yz burutu.
"Hak edilmemi bir unvan deildir bu," dedi dz bir sesle, yzm incelemeye devam ederken.
Merak ediyorum, ehrin nceki koruyucular da ayn eyi syleyebilir mi?"
"Aslnda buras deildi," dedi ve sanrm syleyebilirdi,"
Omuz silkti.
"Elbette," dedi. Buna bir son verelim artk! Nerelerdeydin? Neler yapyordun? Niye buraya
geldin? Bana kendinden bahset. ok zaman oldu."

Bamla onayladm. ansszlkt, ama gerek aile adab, gerekse g dengesi kendi sorularm
sormadan evvel onunkileri yantlamam gerektiriyordu. Aabeyimdi o ve bilmeden de olsa onun
nfuz alanna, davetsizce girmitim. Ona bu nezaketi de ok grmyordum dorusu. Akrabalarm
arasnda sayg duyduum, hatta sevdiim birka kiiden biriydi. Sadece ona soru sormak iin
sabrszlanyordum. Onun da dedii gibi, ok zaman gemiti.
Ona ne kadarn sylemeliydim u anda? Hangi tarafa sempati duyuyor olabilecei konusunda
hibir fikrim yoktu. Yanl eylerden sz ederek, onun Amber den kendi kendini srgn etmesinin
sebeplerini kefetmek istemiyordum. Gayet tarafsz bir eyle balamal ve devam ettike onu
dinlemeliydim.
"Bir balang olmal," dedi o vakit. Ne yz takndn umurumda deil."
"Birok balang var," dedim. Zor... Sanrm en geriye gidip, oradan balamalym."
Bir yudum daha aldm araptan.
"Evet," deyip, verdim kararm. En basiti bu grnyor... Geri olup bitenin ounu nispeten ksa
zaman nce hatrlayabildim.
"Gheneshli Aysvarilerinin bozguna uratlmasndan ve senin ayrlndan birka yl sonra,
Ericle aramda byk bir mnakaa yaand," diye baladm. Evet, tahta kimin geeceine dair bir
tartmayd. Babam yine tahttan ekilme sylentileri yayyor ve halefinin adn vermeyi reddediyordu.
Doal olarak, kimin daha meru doumlu olduuna dair eski tartmalar yine alevlendi. Elbette sen
ve Eric benim aabeylerimsiniz, ama Eric ve benim annem olan Faiella, babamn Clymnea'nn
lmnden sonraki kars olmasna ramen, onlar"
"Yeter!" diye bard Benedict ve yumruunu yle sert vurdu ki, masa atlayverdi.
Lamba titreip dans etti ama kk bir mucize eseri, devrilmedi. adrn giri kaps annda
araland, tasalanm bir nbeti ieri bakt. Benedict ona ksa bir bak frlatt ve adam geri ekildi.
"Kiisel gayrimeruluk davalarmza karmak arzusunda deilim." dedi Benedict yumuak bir
sesle. Bu mstehcen ura, bandan itibaren kendimi refahtan mahrum etmemin sebeplerinden
biriydi. ykne, ltfen dipnotlara bavurmakszn devam et."
"ey... Evet," dedim, hafife ksrerek. Dediim gibi, aramzda bu konu zerine epey ateli
tartmalar yaand. Derken, bir akam, szlerin tesine geti. Kavga ettik."
"Dello mu?"
"O kadar resmi bir ey deil. Birbirimizi katletmek iin e zamanl varlm bir karar desek, daha
yerinde olur. yle ya da byle, uzunca bir sre dvtk ve sonunda Eric stnlk salad, beni
ezmeyi srdrd. Hikyemin sonunu batan anlatmak pahasna da olsa, tm bunlar be yl kadar nce
anmsam olduumu eklemeliyim."
Benedict bayla onaylad, sanki anlamasna.
"Bilincimi kaybettikten hemen sonra olanlara ilikin, yalnzca varsaymlarda bulunabilirim," diye
srdrdm szm.
"Ama Eric, kendine hkim oldu ve beni ldrmekten vazgeti. Uyandmda bir glge Dnyada,
adna Londra denen bir yerdeydim. Veba salgnd o zamanlar ve ben de hastala yakalanmtm.
Londra ncesine ait hibir hatram olmadan iyiletim. O glge dnyada asrlar boyu yaadm,
kimliime dair bir eyler aradm. Drt bir yann gezdim, ounlukla bir ordunun yesi olarak.
niversitelerinde okudum, en bilge adamlarnn bazlaryla syletim, mehur doktorlarna dantm.
Ama gemiimin anahtarn hibir yerde bulamyordum. Dier insanlar gibi olmadm ortadayd ve
bu gerei gizlemek iin nice cefa ektim. fkeliydim, nk en ok istediim eyler... Kendi
kimliim, anlarm haricinde her eyi elde edebiliyordum.

"Yllar akp gitti, ama bu zlem ve fke dinmek bilmedi, ilk hatralarmn geri dnne sebep
veren deiiklikleri balatan, kafatasmn atlad bir kaza oldu. Bu, yaklak be sene nceydi ve
ironik olan, kazadan Ericin sorumlu olduunu dnmek iin gl gerekelerim bulunmas. Flora,
hi phesiz bandan beri bana gz kulak olmak zere o glge Dnyada ikamet ediyordu.
"Varsaymlara dnecek olursak, lmm arzulayan, ama izlerin ona ulamamasn isteyen Eric
kendisini son anda dizginlemi olmal. Bylece beni Glgenin iinden ani ve neredeyse kesin
lmn olduu bir yere tad... phesiz geri dnp tarttmz ve bir fkeyle ekip gittiimi,
tekrar uzaklamakla ilgili bir eyler mrldandm sylemek zere. O gn Arden Ormannda
avlanyorduk... Sadece ikimiz, beraberce."
"Byle artlar altnda," diye szm kesti Benedict, sizin gibi iki hasmn beraberce ava kmasn
garip buluyorum."
Bir yudum arap alp, glmsedim.
"Belki de sylediimden daha planl bir eydi," dedim.
"Belki ikimiz de birlikte ba baa avlanma frsatn memnuniyetle karladk."
"Anlyorum," dedi. yleyse durumunuzun tersine dnmesi olasyd?"
"ey, dedim, sylemesi g. O kadar ileri gideceime inanmyorum. Elbette u an iin
konuuyorum. Biliyorsun, insanlar deiir. O zamanlar... Evet, ben de ayn eyi yapm olabilirdim
ona. Kesin konuamyorum, ama mmkndr."
Tekrar bayla onaylad ve abucak neeye dnen, anlk bir fke hissettim.
"ok kr, kendi drtlerimi hibir ey iin hakl karmak niyetinde deilim," diye devam ettim.
Tahminlere dnecek olursak, Ericin ondan sonra beni gzaltnda tuttuuna inanyorum, hi
phesiz ilk bata sa kalmdan dolay hsrana uram, ama zararszlmdan honut olmutu. Bu
yzden, beni gzetlemesi iin Floray ayarlad ve dnya uzunca bir sre huzur iinde dnd. Sonra,
muhtemelen babam tahttan ekildi ve tahta kimin geecei sorusu daha yantlanmadan kayboldu..."
"Hi de yle olmad!" dedi Benedict. Tahttan ekilme gereklemedi. Yalnzca kayboluverdi. Bir
sabah odasnda deildi, o kadar. Yatanda yatlmamt bile. Mesaj yoktu. Bir nceki akam odasna
girdii grlmt ama ayrlna kimse ahit olmamt. Bu bile uzunca bir sre garip bulunmad. lk
bata, onun bir kez daha Glgede dolat sanld, belki de yeni bir gelin bulmak maksadyla.
Birilerinin kt bir oyundan phelenmesi ya da bunu, allmadk bir tahttan ekilme usul olarak
yorumlamasndan nce epey vakit geti."
"Bundan haberdar deildim," dedim. Bilgi kaynaklarn olaylarn kalbine benimkinden daha
yaknm anlalan."
Sadece bayla evetleyerek, Amber deki temaslar hakknda huzur karan speklasyonlara
boulmam salad. nk tm bildiim, onun bu gnlerde Eric yanls olabileceiydi.
"En son ne zaman bizzat oradaydn?" diye sormaya cret ettim.
"Yirmi yl biraz geiyor," dedi, ama balanty kesmiyorum."
Bana sylemeye tenezzl edecek hi kimseyle deil! Sylerken bunu biliyor olmalyd, yani,
benden saknyor mu yoksa beni bir tehdit olarak m gryordu? Kafamda bin bir tilki birbirini
kovalyordu. Elbette bir deste Majr Koz Kart'na sahipti. Ktlar kafamda kartrdm ve deli gibi
onlar dndm. Random, Benedictin bulunduu yeri bilmediini aka sylemiti. Brand, uzun
zamandr kaypt. Onun hl hayatta naho bir yerde ve Amber deki olaylara dair haber veremeyecek
konumda olduunun iaretleri elime gemiti. Temas kurduu kii Flora olamazd, nk yakn
zamana kadar o da Glgede, resmen deilse bile fiilen srgndeydi. Llewella Rebmadayd. Deirdre
de oradayd ve son grdmde Amber de gzden dmt. Ya Fiona? Julian onun gneylerde bir
yerlerde" olduunu sylemiti. Kesin yerini bilemiyordu.

Geriye kim kalmt?


Grebildiim kadaryla, Ericin ta kendisi, Julian, Gerard ya da Caine. Erici ge. Babamn szde
tahttan ekiliinin detaylarn, olaylarn Benedictin anlad ekliyle anlalmasna izin verecek
ekilde duyulmasna gz yummazd. Julian, Erici destekliyordu ama kendisinin de en st seviyeden
kiisel hrslar yok deildi. Eer kendisine faydas dokunacaksa, o da bilgi iletebilirdi. Caine iin de
ayns geerliydi. te yandan, Gerard, bana her zaman Amber in refahyla, tahtta kimin oturduu
sorusundan daha ok ilgilenirmi gibi gelmiti. Geri Erice ok dkn deildi ve bir zamanlar beni
ya da Bleysi ona tercih etmeye meyilliydi. Onun, Benedictin olaylardan haberdar olmasn, lke iin
bir sigorta poliesi olarak greceine inanyorum. Evet, bu nden biri olduu neredeyse kesindi.
Julian benden nefret ederdi, Caine beni ne zellikle sever, ne de sevmezdi ve Gerard ile ocukluuma
kadar giden ortak, aralarmz vard. Kim olduunu hemen bulmam gerekliydi u anki amalarmdan
bihaber olduu iin, doaldr Benedict bir ey sylemeye hazr deildi. Amberle irtibat,
Benedictinin arzusuna ve dier utaki kiiye bal olarak, beni yaramak ya da bana hemen yardm
salamak iin kullanlabilirdi o yzden onun iin hem kl, hem de kalkand ve silahlarn
gstermede bu kadar aceleci davranmas karsnda biraz incinmitim. Anormal derecede ihtiyatl
davranna, yakn zamanda yaralannn neden olduunu dnmeyi setim, nk onun iin asla
strap kayna olmadm kesinlikle biliyordum. Yine de bu, benim de anormal derecede ihtiyat
hissetmeme sebep oldu ki, aabeyini uzun yllardan beri ilk kez gren birisi iin bunu bilmek,
hazindi.
"lgin," dedim kadehimdeki arab dndrerek. yleyse bunlarn nda grnen o ki, herkes
vaktinden nce hareket etmi olabilirdi."
"Herkes deil," dedi.
Yzmn kzardn hissettim.
"zr dilerim," dedim.
Bayla ksaca onaylad.
"Ltfen ykne devam et."
"Pekl, varsaymlar zincirini srdrecek olursak." dedim, "Eric tahtn yeterince uzun sredir bo
kaldna ve harekete geme vaktinin geldiine karar verdi, ayn zamanda hafza kaybmn yeterli
olmadn ve tahttaki hak iddiamdan bsbtn vazgetiimi garantilemenin daha iyi olacan da
dnm olmal. Bunun zerine bana o glge Dnyada bir kaza hazrlad, lmcl olabilecek ama
yle olmayan bir kaza"
"Bunu nereden biliyorsun? Ne kadar tahmin?"
"Daha sonra sorguladmda, Flora ite kendisinin parma bulunduu da dahil bu kadarn itiraf
etti."
"ok ilgin. Devam et."
"Bama aldm darbe, daha nce Sigmund Freudun bile benim iin elde edemedii eyi salad,"
dedim. Gitgide glenen kk hatralar... zellikle de Florayla karlap hafzam tetikleyen her
cinsten eye maruz kaldktan sonra. Onu hafzamn tamamen geri dndne ikna etmeyi baardm,
bu yzden kiiler ve her ey hakknda ak konutu. Sonra Random kverdi ortaya, bir eyden
kayordu..."
"Kayor muydu? Neden?"
"Glgeden gelen tuhaf yaratklardan. Sebebini asla bilemedim."
"lgin," dedi ve ona katlmak zorundaydm. Hcremdeyken sk sk dnm, Randomun neden
daha en bata sahnenin solundan, peinde yaratklarla girdiini merak etmitim.

Karlatmz andan ayrlana dein, hep bir cins tehlikenin iinde olmutuk; ben kendi
sorunlarmla meguldm ve o da beklenmedik ortaya kyla ilgili hibir ey sylemeye gnll
olmamt. Tabii ki onun ilk geldii anda da aklmdan gemiti bu, ama hakknda bilgi sahibi olmam
gereken bir ey olup olmadm bilememi, ylece brakmtm. Daha sonra hcremdeyken ve imdi,
burada, olaylar su yzne kmlard, ilgin mi? Gerekten de. Ayn zamanda, rahatsz edici.
"Randomu durumum konusunda kandrmay baardm, diye devam ettim. Benim aradm tek ey
hafzam iken, o, taht aradma inand. Amber e dnme yardm etmeyi kabullendi ve beni geri
getirmeyi baard. ey, neredeyse," diye dzelttim Rebmada bulduk kendimizi. O zamana kadar
Randoma gerek durumumu anlatmtm ve hafzam tamamen kazanmam iin Deseni tekrar
yrmemi nermiti. Frsat oradayd ben de deerlendirdim. Etkili oldu ve Desenin gcn, kendimi
Amber e nakletmek iin kullandm."
Tebessm etti.
"Tam o noktada, Random ok zlm olmal," dedi.
Eh, zevkinden akdn syleyemem," dedim. Moirenin hkmn kabul etti, onun setii bir
kadnla... Vialle isimli kr bir kzla evlenip, orada en az bir sene kalacakt. Deirdre de oradayd. Ona
Amber den firar srasnda yolda rastladk ve Rebmaya mz birlikte girdik. O da orada kald."
arabm bitirdim ve Benedict bayla ieyi iaret etti. Geri o da neredeyse botu, bu yzden,
sandndan yeni bir ie alp kadehlerimizi doldurdum. Koca bir yudum aldm. ncekinden daha iyi
bir arapt. Onun zel kavndan olmalyd.
"Sarayda," diye devam ettim, ktphaneye ulatm ve bir deste Tarot kart aldm. Oraya gitmeyi
gze almn asl sebebi buydu. ok bir ey yapamadan Eric beni artt ve orada, ktphanede
dvtk. Onu yaralamay baardm ve takviye kuvvetler gelip de kamaya mecbur brakmasayd,
inanyorum ki iini bitirebilirdim. Sonra Bleysle balant kurdum, Glgede beni yanna ald. Geri
kalann kendi kaynaklarndan duymu olabilirsin. Bleys ve benim nasl birleip Amber e
saldrdmz ve kaybettiimizi... Bleys, Kolvir in cephesinden aa dt. Ona Tarot kartlarm
frlattm ve yakalad. Cesedinin asla bulunamadn rendim. Ama aas uzun bir yoldu... Geri o
sralar denizin gelgitle kabarm olduunu sanyorum. O gn lp lmediini bilmiyorum."
"Ben de," dedi Benedict.
"Bylece esir edildim ve Eric ta giydi. Ta giyme trenin de yardmc olmaya ikna edildim, ahsi
itirazma karn. Kendimi, o pi geri alp kendi kafasna geirmeden nce eceresine bakarak
konuuyorum talandrmay baardm. Sonra gzlerimi kr ettirdi ve beni zindana att."
ne eilip, yzm inceledi.
"Evet," dedi, duymutum bunu. Nasl yapld?"
"Scak demirlerle," dedim elimde olmakszn irkilerek gzlerimi avulama gdsn bastrarak.
Bu etin snavn yarsnda baylmm."
"Gz krelerine gerekten dedi mi?"
"Evet," dedim. Sanrm."
"Peki, yenilenme ne kadar srd?"
"Bir kez daha grebilmem iin drt yla yakn zaman geti," dedim ve grm yeni yeni
normale dnyor. Demek ki... toplam be yl, diyebilirim."
Ardna yasland, iini ekti ve belli belirsiz glmsedi.
"yi," dedi. Bana kk bir mit verdin. Dierleri de vcut uzuvlarn kaybettiler ve yenilenmeye
uradlar elbette, ama ben hi nemli bir ey kaybetmemitim... imdiye dein."
"Ah, evet," dedim. ok etkileyici bir liste. Yllardr gzden geirip durdum. ounu unuttum
galiba, ama balcalarn sayarsak, parmak ular, ayak parmaklar, kulak memeleri. Kolun iin umut

var, diyebilirim. Doaldr ki uzunca bir sre iin deil.


"ki elini de ayn maharetle kullanabiliyor olman gzel bir ey," diye de ekledim.
Glmsemesi gitti, geldi ve bir yudum ald arabndan. Hayr, bana gelenleri bana anlatmaya
daha hazr deildi.
Kendi arabmdan bir yudum daha itim. Ona, Dworkinin izlenmi as gibi bir ey olduunu
sylemek istemiyordum. Adamn tm gcn hibirimiz anlamamtk ve akln kard aikrd.
Ama kullanlabilirdi. Babamn bile bir sre sonra ondan korkmaya balad ortadayd ve onu
kilitletmiti. Hcremdeyken ne sylemiti bana? Btn Amber i yok etmenin bir yolunu kefettiini
akladktan sonra babam onu oraya kapattrmt. Eer bunlar bir delinin samalklar deil de, onun
orada bulunuunun gerek sebebi idiyse, babam, ayn koullar altnda benim olacamdan ok daha
cmert davranm demekti. Adam, sa braklmayacak denli tehlikeliydi. te yandan, onu iyiletirip
bu durumdan kurtarmaya almt babam. Dworkin doktorlardan, korkutup kard ya da glerini
onlara kar kullandklarnda yok ettii adamlardan sz etmiti. Ona ait hatralarmn ounda bilge,
nazik yal bir adamd, Babama ve ailenin geri kalanna yrekten balyd. Eer biraz umut varsa,
byle birini gnl rahatlyla ldrmek zor olacakt. Firar etmenin mmkn olmad sylenen bir
yere hapsedilmiti. Yine de bir gn, can sklnca, basite yryp gitmiti. Amber de, Glgenin
yokluunda, hi kimse Glgede yryemez, bu yzden Koz Kartlarnn altnda yatan prensibe bal,
anlamadm bir ey yapm ve odasn terk etmiti. Geri dnmeden nce, onu benim hcreme de
benzer bir k salamas iin ikna etmeyi baarmtm, bu k beni bir nebze kendimi
toparladm, sonra da beni Lorrainee gtren yolculua ktm Cabra deniz fenerine gtrmt.
Dworkinin hl kefedilmemi olmas kuvvetle muhtemeldi. Anladm kadaryla, ailemiz daima
zel glere sahipti, ama onlar zmleyip, ilevlerini Desen ve Tarot kartlar araclyla
biimselletiren oydu. Bunu nice sefer tartmaya almt, ama konu oumuza korkun derecede
soyut ve can skc gelmiti. Bizimki ok pragmatik bir aile kahretsin! Konuya ilgi duyuyormu
gzken tek kii Branddi. Bir de Fiona. Az kalsn unutuyordum. Fiona da bazen dinlerdi. Babam.
Babam hi szn etmedii birok ey bilirdi Bize ayracak vakti asla yoktu ve etrafnda bizim
bilmediim birok ey vard. Ama hangi prensipler sz konusuysa, onlar muhtemelen Dworkin
kadar iyi bilirdi. Temel farkllk, uygulamadayd. Dworkin bir sanatyd. Babamn gerekte ne
olduunu bilmiyorum. Asla yaknlk gstermezdi ama zalim bir baba deildi. Ne zaman dikkatini
eksek bize hediyeler verme ve elendirme konusunda olduka cmert davranrd. Ama
yetitirilmemizi sarayn dier yelerine brakmt. Bize, tutkunun ara sra ortaya kan kanlmaz
sonular gzyle bakp hogr beslediini hissediyorum. Aslnda ailenin ok daha byk
olmamas beni epey artyor. On mz art imdi l olduklarn bildiim iki erkek ve bir kz
kardele birlikte, on be asrlk yakn bir ailesel retimi temsil ediyor. Bu kadar ehvet dkn bir
hkmdar iin muazzam bir skor saylmaz, ama hibirimiz de fazlasyla verimli kmadk zaten.
Kendimizi koruyabilir ve Glgede yryebilir hale geldiimiz anda babam bizi mutlu olup
yerleeceimiz meknlar bulmaya tevik ederdi. Artk var olmayan Avalonla aramdaki ba da buydu
ite.
Bildiim kadaryla, Babamn kkeni sadece kendisinin bildii bir eydi. Hafzas Oberonun
hayatta olmad dneme kadar uzanan biriyle karlamamtm imdiye kadar. Tuhaf m? Birisinin,
nnde merakn giderecek asrlar varken babasnn nereden geldiini bilmemesi? Evet. Ama o,
ketum, gl ve kurnazd... Bir dereceye kadar hepimizin sahip olduu niteliklerdi bunlar. Bizim iyi
konumda ve honut olmamz istediini hissediyorum... ama asla kendi saltanatna bir tehdit tekil
edecek kadar deil. Sanrm iinde huzursuz bir para, kendi ve geip gitmi zamanlara ilikin ok
fazla ey reneceimiz ile ilgili haksz karlamayacak bir ihtiyat hissi mevcuttu. Kendisinin

Amber de hkm srmedii bir zaman gerekten hayal etmi olduuna hi inanmyorum. Ara sra
aka yollu ya da serzeni dolu, tahttan ekilmekten dem vururdu. Ama her zaman iin bunun,
douraca tepkileri grmek maksadyla yaplan, hesaplanm bir ey olduunu hissetmiimdir.
lmnn yarataca durumun farkna varm, ama bunun gerekleeceine asla inanmam
olmalyd. Aslnda onun vazife ve sorumluluklarn, gizli taahhtlerini hibirimiz bilmiyorduk. tiraf
ne kadar tatsz da bulsam, hibirimizin tahta gerekten oturmaya uygun olmadn hissediyordum.
Bu yetersizlikten tr babam sulamak isterdim ama ne yazk ki, kendimi bu konuda mahcup
hissetmeyecek kadar uzun sre tanmtm Freudu. Hem artk hak iddialarmzn geerliliini
dnmeye balyordum. Eer tahttan ekilme gereklemediyse ve o gerekten hayattaysa, bizlerden
birinin umabilecei en iyi ey, naiplik koltuunda oturmakt. Onun dnn ve iin aksini
renmeyi iple ekmezdim... Hele tahtta oturuyorsam. Gerei kabullenelim, ondan korkuyordum ve
bu bo yere deildi. Yalnzca bir aptal, anlamad, hakiki bir kudretten korkmaz. Ama unvan ister
kral olsun, isterse naip, benim hakkm Ericinkinden fazlayd ve onu almaya hl kararlydm. Eer
babamn karanlk gemiinden gelen, gerekten anlayamadmz bir g onu elde etmeme hizmet
edecekse ve Dworkin byle bir gcn temsilcisi ise, o zaman benim karma kullanlncaya dein
gizli kalmalyd.
Temsilcisi olduu g, Amber in kendisini yok edip bylece glge dnyalar parampara etme,
bildiim anlamyla tm mevcudiyete bir son verme gc olsa bile mi diye sordum, kendi kendime.
Bilhassa bunun zerine yantladm kendimi. Byle bir g baka kime emanet edilebilirdi ki?
Bizimkisi, gerekten de ok pragmatik bir ailedir.
Biraz daha arap, sonra pipomu karttm, temizledim yeniden doldurdum.
"zetle, bugne kadarki hikyem byle ite," dedim kemdi eserimi szp, kalkp lambadan ate
alrken. Grm dzeldikten sonra kamay baardm, Amber den uzaklatm Ganelonla
karlatm Lorraine adl bir lkede bir sre oyalandm, sonra buraya geldim."
"Neden?"
Yerime geri dndm ve tekrar baktm ona.
"nk bir zamanlar bildiim Avalona yakn," dedim.
Ganelonla eskiye dayal tanklmdan kastl olarak sz etmemitim ve onun bundan bir ipucu
yakalayacan ummutum. Bu glge bizim Avalonumuza yaknd, dolaysyla Ganelon topografiyi
ve detlerinin ounu bilmeliydi. Deeri her ne idiyse, bu bilgiyi Benedictten gizlemek akllca
gzkmt.
Yapacan umduum gibi gz ard etti, kazlacak daha ilgin eylerin yanna, olduu yere gmd.
"Ya firarn?" diye sordu. Bunu nasl baardn?"
"Yardm aldm elbette," diye kabullendim, hcreden karken. Bir kez ktktan sonra... Evet,
Ericin hl farknda olmad birka geit var."
"Anlyorum," dedi bayla onaylayarak... Doaldr ki ibirlikilerimin adlarndan bahsetmemi
umuyordu ama sormayacak kadar akllyd.
Pipomu fledim ve glmseyerek arkama yaslandm.
nsanlarn dostlar olmas gzel," dedi, sanki aklmdan geiveren dile getirilmemi bir dnceyle
uyuuyor gibi.
Sanrm hepimizin Amber de birka dostu vardr."
yle dnmeyi isterim," dedi. Sonra, Ksmen oyulmu kapn kilitli braktn, deini
tututurduunu ve duvarna resimler izdiini biliyorum," diye ekledi.
"Evet," dedim. Uzun sreli hapis insann aklna bir eyler oluyor. Benimkine yapt en azndan.
Mantktan yoksun olduumu bildiim uzun dnemler oldu."

"Yaadn deneyime gpta etmiyorum, kardeim," dedi.


"Hem de hi. imdiki planlarn nedir?"
"Hl belirsizler."
"Burada kalmay isteyecek misin?"
"Bilmiyorum," dedim. Burada vaziyet nedir?"
"Her ey benden sorulur," dedi... Bbrlenme deil, sadece gerei dile getirdi. lkedeki tek
byk tehdit unsurunu ortadan kaldrmaya muvaffak olduuma inanyorum. Eer haklysam, gayet
dingin bir dnem yaknda demektir. Bedeli yksekti" Kolundan arta kalana bakt. " ama buna demi
olacak... ok gemeden, her ey normale dndnde grlecei gibi."
Sonra bize, temelde gencin tarif etmi olduuyla ayn durumu anlatmaya koyuldu, sava nasl
kazandklaryla devam etti. Cehennem bakirelerinin lideri ldrlm, atllar korkup kamlard.
Bunun zerine ou ldrlm, maaralar bir kez daha mhrlenmiti. Keif birlikleri yrede sa
kalanlar ararken, Benedict sava meydannda temizlik amacyla kk bir kuvvet brakmaya karar
vermiti.
Kendisiyle, dmanlarn lideri Lintra arasndaki bulumadan hi sz etmedi.
"Liderlerini kim ldrd?" diye sordum ona.
"Ben baardm," dedi gdk koluyla ani bir hareket yaparak, geri ilk darbeyi vurmak iin
gereinden fazla bekledi."
Baklarm kardm, Ganelon da yle yapt. Tekrar baktmda yz normale dnm, kolunu
indirmiti.
"Seni aradk. Bunu biliyor muydun, Corwin?" diye sordu.
"Brand seni birok glgede arad, Gerard da. Ericin o gn senin kayboluunla ilgili sylediklerini
doru tahmin ettin. Geri onun sznden tesini aratrmak istedik. Koz Kartn srekli denedik, ama
yant yoktu. u beyin hasar, iletiimi engellemi olabilir. Bu ilgin. Koz Kartna yant vermeyiin
bizi senin ldne inanmaya evketti. Sonra Julian, Caine ve Random da katldlar aratrmaya."
"Hepsi mi? Gerekten mi? Hayretler iinde kaldm."
Gld.
"Ya," dedim o anda ve ben de gldm.
Onlarn ava bu noktada katlm olmas, ilgilendikleri eyin benim salm deil, Erici yerinden
etmek ya da ona antaj yapmak amacyla karde katline dair deliller bulma ihtimali olduunu
gsteriyordu.
"Avalon civarnda aradm seni," diye srdrd konumasn, bu yeri buldum ve buraya vuruldum.
O gnlerde acnacak haldeydi ve nesiller boyu, eski grkemine kavuturmak iin altm. Bunu senin
hatran iin balattysam da, bu lke ve halkna kar bir dknlk hasl oldu. Beni koruyucular
olarak grdler, ben de gereini yaptm."
Hem canm sklmt, hem de duygulanmtm. Her ey korkun hale getirdiimi ve dzene
sokmak iin burada oyalandn m sylemeye alyordu... Kk kardeimin pisliini bir kez
temizlemek gibi? Yoksa benim bu yeri, ya da ok benzer bir yeri sevdiimi anlayp, benim de
isteyeceim gibi ileri yoluna koymak iin mi uramt? Belki de gereinden fazla hassasiyet
gsteriyordum.
"Aranm olduumu bilmek gzel," dedim, senin bu topraklarn savunucusu olduunu bilmek ise
ok gzel. Bu yeri grmek isterim, nk bana, bildiim Avalonu anmsatyor. Buradaki ziyaretime
itirazn var m?"
"Tek yapmak istediin bu mu? Ziyaret mi?"
"Aklmdaki tek ey buydu."

"yleyse unu bil ki, bir zamanlar burada hkm srm olan glgen hakknda iyi eyler
hatrlanmaz. Bu meknda ocuklara Corwin ad konulmaz, benim de burada, Corwin adnda bir
kardeim yok."
"Anlyorum," dedim. Adm Corey. Eski dostlar olabilir miyiz?"
Bayla evetledi.
"Buras, eski dostlarmn ziyaretine daima aktr," dedi.
Glmsedim ve onayladm.
Bu glgenin glgesine ynelik planlarm olabilecei fikrini aklndan geirmesine alnmtm: Ben
-bir an iin de olsa- Amber in tacnn souk ateini alnmda hissetmi olan ben.
Eer iin temelinde, aknlardaki rolm bilseydi tutumu ne olurdu, merak ediyorum. Bu adan
bakarsak, sanrm kolunun kaybndan da ben sorumluydum. Buna karn ii bir adm daha ileri
gtrp Erici sorumlu tutmay yeliyordum. Hem beni lanetlemeye sevk eden de onun hareketiydi.
Yine de Benedictin asla renmemesini umuyordum.
Onun Erice gre nerede durduunu renmek iin yanp tutuuyordum. Onu mu destekleyecekti,
benden yana m koyacakt arln, yoksa hamlemi yaptmda yoldan kalmakla m yetinecekti?
Aksi gibi, onun da benim hrslarmn snmediini, ya da hl iin iin yanmakta olduunu merak m
ettiinden emindim... ve eer ikincisi doruysa, planlarm hrslarm neyle krklediini. yleyse...
Konuyu kim aacakt?
Pipomdan birka gzel frt ektim, arabm bitirdim, biraz daha koydum, yine tttrdm. Kampn,
rzgrn, midemin sesini dinledim...
Benedict bir yudum ald arabndan.
Sonra, Uzun vadeli planlarn nelerdir?" diye sordu bana neredeyse tesadfi bir ekilde.
Ona daha karar vermediimi, zgr, canl ve gryor olmaktan dolay mutlu olduumu
syleyebilirdim... Ona bunun bana kafi geldiini, u an iin zel bir planm bulunmadn
syleyebilirdim...
...O da daha azm amadan, palavra sktm anlard.
nk yutmayacak kadar iyi tanyordu beni.
O yzden, Planlarmn ne olduunu biliyorsun," dedim.
"Eer desteimi isteseydin," dedi, vermezdim. Amber bir baka g ekimesi olmadan da
yeterince kt halde."
"Eric gaspnn teki."
"Ona sadece naip gzyle bakmay tercih ediyorum. u vakitte iimizden kim tahtta hak iddia
ederse gasp suu ilemi olur."
"yleyse babamn hl sa olduuna inanyorsun?"
"Evet. Hayatta ve kt durumda. Temas kurmak iin birka giriimde bulundu."
Yzmn bir eyleri ele vermemesini salamakta baarl oldum. Demek ki bir tek ben deildim.
Bu noktada deneyimimi aa dkmek ikiyzllk, frsatlk, ya da dpedz yalan olacakt... nk
be yl nceki belli belirsiz temasmzda taht ele geirmem iin icazet vermiti. Tabii o zaman
naiplikten bahsediyor da olabilirdi...
"Eric taht elde ettiinde desteklemedin," dedim. "imdi o, tahtta oturduuna gre, onu devirmek
iin bir giriimde bulunulsa, Erici destekler miydin?"
"Sylediim gibi," dedi bana. Ona naip gz ile bakyorum. Bunu onayladm syleyemem ama
Amber de daha fazla kavga istemiyorum."
"yleyse onu destekleyeceksin?"

"Bu konuda syleyeceim her eyi syledim. Avalonumu ziyaretinde zgrsn, ama buray
Amber in istilasna sahne arkas olarak kullanma. Bu, aklnda olabilecek baz konular akla
kavuturdu mu?"
"Kavuturdu," dedim.
"Durum buysa, hl buray ziyaret etmek istiyor musun?"
"Bilmiyorum," dedim. Amber de kavgadan kanma arzun, iki ynl m?"
"Ne demek istiyorsun?"
"Demek istediim, eer Amber e kendi rzam olmadan gtrlrsem, bir nceki durumumun
tekrarlanmasn engellemek iin elimden geldiince byk bir kargaa kartacam."
Yzndeki hatlar silindi ve gzlerini ar ar yere indirdi.
"Sana ihanet edeceimi ima etmek istememitim. Benim duygularm yok mu sanyorsun, Corwin?
Seni tekrar tutsak edilmi, kr... ya da daha kt halde grmek istemiyorum. Buras ziyaretine her
zaman aktr ve korkularn da hrslarnla birlikte, snr gemeden brakabilirsin."
"yleyse hl istiyorum ziyareti," dedim. Ordum yok, buraya ordu toplamaya da gelmedim."
"yleyse kapmz sana ak."
"Sa ol, Benedict. Seni burada bulmay beklemediysem de bulduuma memnun oldum."
Hafife kzard ve bayla onaylad.
"Bu, beni de mutlu ediyor," dedi. Kandan beri aramzdan ilk grdn kii ben miyim?"
Bamla doruladm.
"Evet ve herkesin ne yaptn merak ediyorum. nemli haber var m?"
"Yeni lm yok," dedi.
kimiz de gldk ve aile dedikodusunu kendi abamla kefetmem gerekeceini anladm.
Denediime demiti ama.
"Bir sre daha sava meydannda kalmay tasarlyorum," dedi ve devriyelerim bir tek yamac
bile kalmadndan emin oluncaya dek dolamaya devam edecekler. ekilmemiz bir haftay
bulabilir."
"Ya? Demek topyekn bir zafer deildi?"
"yle olduuna inanyorum, ama asla gereksiz risklere girmem. Emin olmak iin biraz daha vakit
geirmeye deer."
"htiyatlca," dedim bamla ona katlarak.
"Burada, kampta kalmak iin kuvvetli bir arzu duymuyorsan, kasabaya doru gidip olaylarn
merkezine yaklaman iin hibir sebep gremiyorum. Avalon civarnda birka evim ve aklmda
kullanmanz iin, ho bulduum kk bir malikane var. Kasabadan ok uzak deildir."
"Grmek iin can atyorum."
"Yarn sabah sana bir harita ve khyama iletmen iin mektup vereceim."
"Sa ol, Benedict."
"Burada iim biter bitmez orada size katlacam," dedi, ayn zamanda oradan her gn geen
ulaklarm olacak. Onlar vastasyla seninle temasta kalacam."
"ok iyi."
"yleyse kendinize rahat bir yer bulun," dedi. Kahvalt arsn karmayacandan eminim."
"Nadiren karrm," dedim. Eyalarmz braktmz yerde uyumamzn sakncas var m?"
"Kesinlikle yok," dedi ve arab bitirdik.
adrndan ayrlrken kapnn kanadm atmda yksek yerinden yakaladm ve kapatmadan nce
birka santimetre yana sktrmay baardm. Benedict bize iyi geceler diledi ve bir kenarnda

meydana getirmi olduu birka santimetrelik akl fark etmeden adrn kapsn kapatp arkasn
dnd.
Yatam eyalarmzn epey sana. Benedictin adrna bakacak ekilde koydum ve kartrrken
eyalarmz da tadm.
Ganelon bana akn bir bak frlatt. Ben sadece gzlerimle adr iaret ettim. O yne bakt ban
sallayarak karlk verdi ve kendi battaniyesini daha da saa sermeye giriti.
Battaniyeyi gzlerimle ltm, yanna yryp Biliyor musun, ben burada uyumay tercih ederim.
Benimle yer deitirir miydin?" dedim. Vurgulamak iin de gzm krptm.
"Benim iin fark etmez," dedi omuz sikerek.
Kamp ateleri ya snm ya da snyordu ve askerlerin ou yatmt. Nbeti bize ancak bir iki
kez bakt. Kamp ok sessizdi ve yldzlarn parlakln rtecek hi bulut yoktu. Yorgundum, duman
ve nemli toprak kokusu hoa burnuma geldi, buna benzer zaman ve yerleri, gnn bitimindeki
dinlenmeyi hatrlatyordu.
Mamafih, gzlerimi kapamaktansa antam alp srtm ona yasladm, pipomu tekrar doldurup
yaktm...
Benedict adrn iinde dolarken iki kez konumumu deitirdim. Bir seferinde gr alanmdan
kt ve birka dakika grnmeden kald. Ama o srada uzaktaki k hareket etti onun sand atn
anladm. Sonra bir kez daha grnd masay temizledi, bir anlna geriye gitti, dnd ve kendisini
nceki pozisyonuna getirdi. Sol kolunu grebileceim ekilde hareket ettim.
Bir kitabn sayfalarn eviriyordu, ya da ayn boyutta bir eyi diziyordu.
Belki de kartlar?
Doal olarak.
En sonunda nne koyaca Koz Kartn grmek iin ok ey verirdim. adra, gzetlediim
giriin haricinde bir yolla bir bakasnn girmesi ihtimaline kar Grayswandir in elimin altnda
olmas iin ok ey verirdim. Avularm ve ayak tabanlarm kanyordu, kan ya da savan
beklentisiyle.
Ama Benedict yalnz kalmaya devam etti.
Orada belki on be dakika kprdamadan oturdu ve nihayet hareket ettiinde, bu, sadece kartlar
sandn bir yerine kaldrmak ve lambay sndrmek iindi.
Nbeti tekdze turlarna devam etti ve Ganelon horlamaya balad.
Pipomu boaltp yan dndm.
Yarn, dedim kendi kendime. Eer yarn burada uyanrsam, her ey yolunda olacak...

Blm 5
Bir imen yapran emip, su deirmeninin dnen arkn seyrettim. Bam ellerimin arasna
alm, nehrin kar kysnda yz st uzanmtm. Kpklerin zerindeki sisten elalenin ayanda
suyun kaynat yere doru kk bir gk kua vard ve damlacklar ara sra bana kadar
ulayordu. Suyun muntazam sray ve arkn dn ormandaki dier tm sesleri bastryordu.
Deirmende kimsecikler yoktu bugn ve benzerini alardr grmediim iin bakyordum ona.
ark izlemek, suyun sesini dinlemek, rahatlatc olmann tesindeydi.
Hayli byleyiciydi.
Benedictin lkesinde nc gnmzd ve Ganelon elence aramaya kasabaya inmiti. Bir
nceki gn ona elik etmi, bilmek istediimi renmitim. Artk turistik gezilere ayracak vaktim
yoktu. abuk dnmeli ve hareket etmeliydim.
Kampta hi glk kmamt. Benedict bizi doyurmu, sz verdii haritay ve mektubu teslim
etmiti. Gn doumunda ayrlm, len vakti malikneye varmtk. Hoa karlanm, bize
gsterilen odalara yerletikten sonra gnden geriye kalan harcamak zere kasabaya yollanmtk.
Benedict sava meydannda birka gn daha kalmay tasarlyordu. Kafama koyduum ii o
dnmeden evvel bitirmeye mecburdum. Bu yzden, srada bekleyen bir cehennem i vard. Acelesizce
seyahat edecek vaktim yoktu. Doru glgeleri anmsamak, ok gemeden de yola dmeliydim
Benim Avalonuma bylesine benzeyen bu yerde olmak ho olabilirdi, ayet engellenmi
amalarm saplant noktasna yaklayor olmasayd. Geri farkna varmakla, kontrol etmek ayn ey
deildi. Aina sesler ve grntler beni yalnz ksa bir sre iin oyalamt, ardndan bir kez daha
planlar dnmtm.
Beklediim kadaryla her ey yolunda gitmeliydi. Bu yolculuk, eer phe uyandrmadan
gerekletirebilirsem, sorunlarmdan ikisini zecekti. Gece boyunca kesinlikle burada olmayacam
anlamna geliyordu ama bunu nceden tahmin etmi, Ganelonu beni idare etmesi iin
tembihlemitim bile.
Ban arkn her gcrdayyla nme dmekteydi, zihnimden dier her eyi kovmu ve kendimi
anmsamaya vermitim, kumun gereken kvamn, rengini, ssn, rzgrlar, havadaki hafif tuzu,
bulutlar...
Bylece uyudum ve rya grdm, ama ryamda aradm yeri grmedim.
Dev bir rulet arkna bakyordum ve hepimiz zerindeydik , erkek kardelerim, kz kardelerim,
ben ve tandm, tanmadm bakalar kendimize ayrlm ksmlarda ykselip alalyorduk.
Hepimiz arkn kendimiz iin durmasn isteyip baryor, en st noktay geip bir kez daha aann
yolunu tutunca dvnyorduk. ark yavalamaya balamt ve ben ykseliteydim. nmde ba
aa asl duran sarn bir gen, seslerin kakofonisinde boulan ricalar ve ikazlarla sesleniyordu.
Yz karard, krt, baklar korkun bir eye dnt; ayak bileine bal ipi kestim, dp
gzden yitti. Ben en tepeye yaklatka ark daha da yavalad ve o anda Lorrainei grdm. Deli gibi
elini kolunu sallyor, beni kendine aryor ismimi sesleniyordu. Onu tm netliiyle grdm, onu
arzuladm, ona yardm etmeyi istedim ve ona uzandm. Ama dnmeye devam ettike gr alanmdan
kp gitti.
"Corwin!"
Onun barn duymazlktan gelmeye abaladm, zirveye ulamama ramak kalmt nk. Ses
tekrar geldi, ama kendimi skp, yukar sramaya hazrlandm. Eer ark benim iin durmazsa

kahrolasca eyde hile yapacaktm, dmek toptan mahvolu anlamna gelse de. Sramaya
hazrlandm. Bir tk daha...
"Corwin!"
Ses ekildi, dnd, soldu ve tekrar su deirmeninin arkna bakyordum, kendi adm kulaklarmda
yanklanp nehrin sesiyle karyor, birleiyor, soluyordu.
Gzlerimi krptrp elimle salarm dzelttim. Bunu yaparken birka karahindiba dt
omuzlarmdan ve arkamdan kkr kkr bir gl geldi.
Hzla dnp baktm.
Benden on adm kadar uzaktayd, koyu renk gzleri, ksack kesilmi kumral salar olan uzun
boylu, ince yapl bir gen kzd. Eskrim ceketi giymiti, sa elinde bir me, sol elindeyse bir mask
vard. Bana bakp glyordu. Dileri beyaz, dzgn, birazck da uzundu; kk burnunu ve iyice
bronzlam yanaklarm illerden bir erit kat ediyordu. Onda, srf gzellikten farkl ekilde ekici
olan bir canllk vard. Belki de, zellikle benim nice yln tecrbesiyle baktm noktadan.
Klcyla selam verdi.
"En garde, Corwin!" dedi.
"Sen de kimin nesisin?" diye sordum, tam o srada imlerin zerinde yan bamda duran ceket,
mask ve mei fark ettim.
"Soru yok, yant yok," dedi. Eskrim yapmadan olmaz?
Maskn yzne oturttu ve bekledi.
Doruldum, ceketi aldm. Onunla kl yartrmann tanmaktan daha kolay olacan
gryordum. Adm biliyor olduu gerei beni rahatsz etmiti ve bunun zerinde ne kadar
dnrsem, kz o kadar daha tandk geliyordu. Onun gnln yapmann en iyisi olduuna karar
verdim, ceketi giyip kopaladm.
Klc yerden aldm, mask taktm.
"Tamam," dedim, ksaca bir selam izip ilerleyerek.
Tamam."
Bunun zerine ileri kt ve karlatk. Saldry onun balatmasna izin verdim.
Bir vuru... aldatmaca... aldatmaca... hamle serisiyle ok hzl geldi. Yantm iki misli hzlyd ama
elmeyi baarabildi ve ayn hzda karlk verdi. Ben de yavaa gerileyip onu ekmeye baladm.
Gld ve zerime geldi, beni sktrd. yiydi ve biliyordu bunu. Caka satmak istiyordu. ki seferinde
ayn ekilde neredeyse gardm ayordu -bel altndan- ki bundan hi holanmazdm. Bunun ardndan
yapabildiim kadar hzl bir durdurucu darbeyle ile onu yakaladm. Kabullenirken iyi huylulukla, tatl
tatl sylendi ve vakit kaybetmeden zerime hcum etti. Normalde kadnlarla kl dvne girmeyi
sevmem, ne kadar iyi olurlarsa olsunlar, ama bu sefer zevk aldm kefetmitim. Saldrlar balatp
devam ettirdii sradaki zarafeti ve mahareti, izlemeyi de, karlk vermeyi de bir zevke
dntryordu; kendimi, bu tarzn ardnda yatan zihni hatrlamaya alrken buldum. lkin, dv
sona erdirip onu yenebilmek iin abucak yormak istemitim. imdiyse karlamay uzatmay
arzuluyordum.
abuk yorulmuyordu. Bu konuda fazla endielenmeye gerek yoktu. Suyun kysnda kllarmz
kesintisiz akrtlarla devam ederken, vaktin nasl getiini unuttum.
Serte topuunu yere vurup son bir selam iin klcn yukar kaldrncaya kadar uzunca bir sre
gemi olmalyd. Maskeyi koparrcasna kard yznden ve bir kez daha bana tebessm etti.
"Teekkrler!" dedi glkle soluyarak.
Selamna karlk verdim ve ku kafesini yzmden ektim.

Dnp ceketin kopalaryla uramaya balamtm ki, ben daha farkna varamadan yaklap
yanama bir pck konduruverdi. Bunu yapmak iin parmaklarnn ucunda durmas da
gerekmemiti. Bir anlna mahcup olduumu hissettim ama glmsedim. Daha azm aamadan
koluma girmi, beni geldiimiz yne doru dndrmt.
"Bir piknik sepeti getirdim," dedi.
"ok gzel. Am. Merak da ediyorum..."
Neeyle, Sana duymak istediin her eyi anlatacam," dedi.
"Adn sylemeye ne dersin?" dedim.
"Dara," diye yantlad. Adm Dara, byk annemin adyd bu."
Bunu sylerken bana gz att, sanki bir tepki bekliyordu.
Onu hayal krklna uratmaktan nefret ediyordum, ama bamla onayladm ve tekrarladm,
sonra, Bana neden Corwin adyla hitap ettin?" diye sordum.
"nk adn bu," dedi. Seni tandm."
"Nereden?"
Kolumu brakt.
"te burada," dedi bir aacn arkasna uzanp, aalarn arasndan yzeye km kk yumrular
zerinde duran bir sepeti alrken.
Irman yan banda glgelik bir yere yryp rty yere sererken, Umarm iine karncalar
girmemitir," dedi.
Eskrim takmlarn yakndaki bir alya astm.
"Grne gre yannda pek az eya tayorsun," diye fikrimi belirttim.
"Atm ta arkada," dedi bayla nehrin aasn iaret ederek.
Dikkatini rtnn stne arlk koymaya ve sepettekileri boaltmaya verdi.
"Neden o kadar uzakta?" diye sordum.
"Tabii ki sana sezdirmeden yaklaabilmek iin. Eer yaknnda bir atn gezindiini duysaydn
ayaa frlam olurdun."
"Belki de haklsn," dedim.
Sanki derin derin dnyormu gibi duraklad, sonra bir kkrdamayla bozdu bunu.
"Ama ilkinde fark etmedin. Yine de..."
"lkinde mi?" dedim, sormam istediini grnce.
"Evet, az nce neredeyse seni ezecektim," dedi. ok derin uyuyordun. Kim olduunu grnce
piknik sepetini ve eskrim takmlarn getirmeye gittim."
"Ya. Anlyorum."
"Gel de otur," dedi. u ieyi de aar msn?"
Yanma bir ie brakt ve ihtimamla iki kristal kadeh kard, rtnn orta yerine koydu.
Yerime geip oturdum.
"Bunlar Benedictin en iyi kristalleri," diye yorumda bulundu ieyi aarken.
Evet. dedi. arab koyarken dkmemeye bak... ve onlar tokuturmamalyz sanrm."
"Sanrm yle," dedim ve arap doldurdum.
Kadehini kaldrd.
"Birlemeye," dedi.
"Ne birlemesi?"
Bizim birlememiz."
"Seninle daha nce hi karlamadm."
"Bu kadar skc olma," dedi ve bir yudum ald.

Omuz silktim.
"Birlemeye."
Sonra yemeye balad, ben de yle yaptm. Yaratt gizemli havadan ylesine zevk alyordu ki,
srf onu mutlu etmek uruna katkda bulunmak istiyordum.
"Peki, seninle nerede tanm olabilirim?" diye ansm denedim. Byk bir saray myd? Belki
de bir harem...?"
"Belki de Amber deydi," dedi. Oradaydn..."
"Amber mi?" dedim, Benedictin kristal kadehini tuttuumu hatrlayp, duygularm sesime
hapsederek. Sen de kimin nesi oluyorsun?"
"Oradaydn... yakkl, kibirli, tm leydilerin beeniyle izledii," diye devam etti, ve ben de
oradaydm... sana uzaktan hayran hayran bakan, fare gibi kk bir ey. Gri ya da pastel renkli -canl
deil- yeni yetmenin tekiydim, hemen eklemeliyim ki, kalbi senin iin yanp tutuan..."
Hafif bir kfr salladm ve tekrar gld.
"Byle deil miydi?" diye sordu.
"Hayr," dedim, etten ve ekmekten birer lokma daha alarak. Srtm sakatladm o genelevde
olmas daha muhtemeldi. O gece sarhotum..."
"Hatrlyorsun!" diye bard. Yar zamanl bir iti. Gndzleri de at eitiyordum."
"Pes ediyorum," dedim ve biraz daha arap koydum
Gerekten sinir bozucu olan, kzda gerekten de tandk gelen bir eyler olduuydu. Ama grn
ve davranlarna yan on yedi olarak tahmin etmitim. Bu, yollarmzn kesimi olmasn
neredeyse tmyle ihtimal d brakyordu.
"Sana kl kullanmay Benedict mi retti?" diye sordum
"Evet."
"O senin neyin oluyor?"
"Sevgilim, elbette," diye yantlad. Beni krklere, mcevherlere boar... ve benimle kl klca
dvr."
Tekrar gld.
Yzn tetkik etmeyi srdrdm.
Evet, bu mmknd...
"Krldm," dedim nihayet.
"Neden?" diye sordu.
"Benedict bana puro vermedi."
"Puro mu?"
"Sen onun kzsn, deil mi?"
Yz kzard, ama ban iki yana sallad.
"Hayr," dedi. Ama yaklayorsun."
"Torunu mu?" dedim.
"ey... onun gibi bir ey."
"Korkarm anlamyorum."
"Ona byk baba dememden holanr. Bununla birlikte, byk annemin babasyd."
"Anlyorum. Evde senin gibi bakalar da var m?"
"Hayr, tekim ben."
Peki ya annen ve byk annen?"
ld. Her ikisi de."
Nasl ldler?"

"Vahice, iki seferinde de Benedict Amber deydi. Oraya bir sredir geri dnmemesinin sebebinin
bu olduuna inanrm. Beni korumasz brakmaktan holanmyor... Bamn aresine bakabileceimi
bildii halde. Bunu yapabileceimi sen de biliyorsun, deil mi?"
Bamla evetledim. Bu, birka eyi akla kavuturuyordu Benedictin neden burada Koruyucu
olduu, bunlardan ilkiydi. Kz bir yerlerde tutmak zorundayd ve onu Amber e gtrmeyi kesinlikle
istemezdi. Onun varlnn aramzda bilinmesini bile istemezdi. Kz, onun elini kolunu balamak iin
kullanlabilirdi kolaylkla. Ayrca ondan bu kadar erken haberdar olmam istemeyecei kesindi.
Bu yzden," Sanrm burada bulunmaman gerekiyor," dedim ve eer burada olduunu renirse
Benedictin ok kzacan hissediyorum."
"Sen de ayn onun gibisin! Kahretsin, yetikinim ben!"
"tiraz ettiimi duydun mu? Ama baka bir yerde bulunman gerekiyordu, yle deil mi?"
Yant vermektense azn doldurdu. Ben de yle yaptm.
Huzursuzca inemekle geen birka dakikann ardndan, yeni bir konu amaya karar verdim.
"Beni nereden tandn?" diye sordum.
Yutkundu, arabn yudumlad, srtt.
"Resminden elbette," dedi.
"Ne resmi?"
"Kartn stndeki," dedi. Ben ok kkken onlarla oynardk. Tm akrabalarm byle rendim.
yi kl kullananlar sen ve Eric, bunu biliyorum. Bu yzden..."
"Sende bir Koz Kart destesi mi var?"
"Hayr," dedi yzn asp. Bana vermedi... ama onda ka tane olduunu biliyorum."
"Gerekten mi? Nerede saklyor?"
Gzlerini kst, benim gzlerimde odaklad. Kahretsin! O kadar hevesli grnmeyi istememitim.
Ama ou zaman yannda bir tane tar," dedi, dierlerini nerede bulundurduuna dair en ufak
fikrim yok. Neden onlara bakmana izin vermiyor mu?"
"Ona sormadm," dedim. Onlarn nemini anlyor musun?"
"Kartlarn yaknndayken yapmama izin verilmeyen kesin eyler vard. Onlarn zel bir
kullanmlar olduu kanaatine varyorum, ama bana bunun ne olduunu asla sylemedi. ok
nemliler, deil mi?"
"Evet."
"Ben de yle dnmtm. Onlara gz gibi bakyor. Senin bir desten var m?"
"Evet, ama u anda birine dn verilmi durumdalar."
"Anlyorum. Ve onlar alengirli ve fesat bir i iin kullanmak istiyorsun."
Omuz silktim.
"Onlar kullanmak istiyorum, ama ok sradan, basit amalar iin."
"Mesela?" Bam iki yana salladm.
"Eer Benedict onlarn ilevini henz bilmeni istemiyorsa, sana syleyecek deilim."
Dilerini gsterdi.
Ondan korkuyorsun," dedi.
Benedicte kar hatr saylr miktarda sayg beslerim, biraz sevgiyi de unutmamal."
Gld.
"Senden daha iyi bir sava m? Daha m iyi kl kullanr?"
Baklarm kardm. Olaylardan gayet uzak bir yerden, izlemi olmalyd. Tantm tm
kasaballar Benedictin kolundan haberdarlard. Yava yaylan cinsten haberlerden deildi bu. Kza ilk
syleyen de kesinlikle ben olmayacaktm.

"Nasl istersen yle dn," dedim. Neredeydin?"


"Kyde," dedi, dalarda. Byk babam beni oraya, Tecyler denilen arkadalarnn yannda
kalmam iin gtrd. Tecyleri biliyor musun?"
"Hayr, bilmiyorum."
"Daha nce de burada bulundum," dedi. Ne zaman burada sorun gibi bir eyler olsa, beni
Tecylerle kalmaya, kye gtrr. Orann ismi yok. Ben, sadece ky deyip geiyorum. Halk ok
tuhaf, ky de yle. Bize sanki tapyor gibiler. Bana kutsal bir eymiim gibi davranyorlar ve bilmek
istediim hibir eyi sylemiyorlar. Atla ok uzak mesafede deil, ama dalar farkl, gk farkl, her
ey farkl ve bir kez oraya gittikten sonra, sanki hi yol yokmu gibi. Buraya kendi bama gelmeyi
daha nce de denedim. Ama sadece kaybolduumla kaldm. Her seferinde byk babamn gelmesi
gerekiyordu ve yol o zaman kolayd. Tecyler onun benimle ilgili tm buyruklarn dinliyorlar. Ona
sanki bir tr tanrym gibi davranyorlar."
"yle," dedim, onlarn gznde."
"Onlar tanmadn sylemitin."
"Tanmam gerekmiyor. Benedicti tanyorum."
"Bunu nasl yapyor? Syle bana."
Bam iki yana salladm.
arabn bitirdi, kadehini uzatt. Doldurup bam kaldrdmda ba sa omzuna doru eilmi,
kalar atlm uzaklarda bir eye odaklanmt gzleri.
"Tam olarak bilmiyorum," dedi kadehini kaldrp, farknda olmadan yudumlayarak. Nasl
baladmdan emin deilim
Sol eliyle, bayla oynamaya balad, sonunda ba eline ald.
"Yine sepetlendiim iin kplere binmitim," dedi. Ona burada kalp dvmek istediimi
syledim ama beni atna bindirdi ve bir sre sonra kye vardk. Nasl olduunu bilmiyorum.
Yolculuk uzun deildi ve bir anda oradaydk. Bu yreyi bilirim. Burada doup bydm. Her yne
doru yzlerce fersah at binmiimdir. Aradm mekn asla bulamadm.
Ama o, ksack bir sre iin atla yol almt ve gz ap kapayana dein tekrar Tecylerin
yanndaydk. Ne var ki, birka yl gemiti ve artk bydme gre daha metanetli olabilirim.
Kendi bama dnmeyi aklma koydum."
Bakla yan bandaki topra kazyp oymaya balad, ne yaptnn farknda deilmi gibiydi.
"Akam karanl kene kadar bekledim," diye srdrd lafn ve ynm bulmak iin yldzlar
inceledim. Gerek tesi bir duyguydu. Tm yldzlar farklyd. Takmyldzlarn bir tekini bile
tanmyordum. eriye girip dndm. Biraz korkmutum, bilemiyordum ne yapacam. Ertesi gn
Tecylerin ve kydeki dier insanlarn azndan laf almaya abalayarak geirdim. Ama kt bir rya
gibiydi. Ya aptaldlar, ya da kasten kafam kartrmaya alyorlard. Buradan oraya gidecek bir yol
olmamasn bir kenara brak, 'burasnn neresi olduuna ilikin hibir fikirleri yoktu ve 'oradan' da
hi emin deildiler. O gece grdklerimden emin olmak iin tekrar gzden geirdim yldzlar ve
neredeyse inanmaya balayacaktm onlara."
Simdi, ban bileylermicesine ileri geri hareket ettiriyor, topra yumuatp dzletiriyordu.
Sonra ekiller izmeye balad.
"Akabinde birka gn dn yolunu bulmaya uratm," diye devam etti. Gelirken braktmz
izleri bulup, onlar takip edebileceimi zannetmitim, ama adeta kaybolmutu izler. Sonra aklma
bunun haricinde gelen tek eyi denedim. Her sabah bir baka yn tuttum, lene kadar at srdm,
sonra geri dndm. Tandk hibir eye rastlamadm. Bsbtn afallatcyd. Her gece yatama
yatarken olaylarn gidiatna daha da sinirleniyor, ierliyordum ve Avalona giden yolu kendi bama

bulmak iin kararllm artyordu. Byk babama beni artk bir ocuk gibi bir kenara atp orada
beklememi umamayacan ispatlayacaktm.
"Derken, bir hafta kadar sonra, ryalar grmeye baladm. Hi kotuunu, srekli kotuunu ama
hibir yere gidemediini dledin mi? Onun gibi bir eydi... Fazladan yanan bir rmcek a vard.
Yalnzca aslnda bir rmcek a deildi bu, rmcek yoktu ve yanmyordu da. Ama bu eye
yakalanmtm, iinde, etrafnda hareket ediyordum. Ama aslnda gidemiyordum. Anlattm tam
olarak doru deil, ama baka trl nasl kelimelere dkebileceimi bilmiyorum. Denemek
zorundaydm... Aslnda onun etrafndan dolamak istiyordum. Uyandmda sanki btn gece kendimi
zorlam gibi yorgun oluyordum. Bu, geceler boyu srd ve her gece daha da uzuyor, geree daha
da yaknlayor gibiydi.
"Sonra bir sabah uyandm, rya hl zihnimde dans ederken eve dnebileceimi biliyordum. yle
grnyor ki, yar uykuda yar uyank yola kmm. Tm yolu bir kez bile durmak aldm ve bu
sefer evreme dikkat etmedim, bunun yerine Avalonu dndm ve ben srdke, her ey gitgide
daha tandk bir hal almaya balad, sonunda ben buraya gelinceye kadar. Ancak o zaman tmyle
uyanr gibi oldum. imdi ky ve Tecyler, o gkyz, yldzlar, aalar, dahil hepsi bir rya gibi
geliyor bana. Oraya giden yolu bulabileceimden hibir surette emin deilim. Tuhaf deil mi? Bana
neler olduunu syleyebilir misin?"
Kalktm ve le yemeimizden arta kalanlarn etrafndan dolandm. Onun yanna oturdum.
"Aslnda bir rmcek a olmayan ve yanmayan o an nasl grndn hatrlyor musun?" diye
sordum ona.
"Evet... biraz," dedi.
"Ver u ba bana," dedim.
Uzatt.
Ban ucuyla, onun amura izdii taslaa ekler yapmaya, izgileri uzatmaya, bir ksmn silip,
yenilerini eklemeye koyuldum. Tm bu sre boyunca tek kelime etmedi ve yaptm her hareketi
izledi. im bittiinde ba bir kenara koyup uzun, sessiz bir sre boyunca bekledim.
Sonra, sonunda yavaa konutu.
"Evet, bu o," dedi gzlerini bana dikmek zere ekilden kararak. Nereden bildin? Ne
dlediimi nasl bildin?"
"nk" dedim ona, bizzat genlerine ilenmi bir eyi dledin. Nedenini, nasln bilmiyorum.
Bununla beraber, senin gerekten Amber in bir kz olduunu gsteriyor. Yaptn ey, Glgede
yrmekti. Dlediin ey, Amber in Byk Deseniydi. Kraliyet kanndan olanlar, onun kudretiyle
glgelere hkmederler. Neden bahsettiimi anlyor musun?"
"Emin deilim.' dedi. Sanmyorum. Byk babamn glgeye lanet okuduunu duymutum, ama ne
kastettiini hi anlayamadm."
"yleyse Amber in nerede olduunu bilmiyorsun."
"Hayr. Hep kaamak yantlar verirdi. Bana Amber den ve aileden sz etti. Ama Amber in hangi
ynde olduundan bile habersizim. Sadece uzakta olduunu biliyorum."
"Amber her yndedir," dedim, ya da setiin herhangi bir ynde. Tek gereken..."
"Evet!" diye szm kesti. Unutmutum, belki de onun sadece gizemli davrandn veya beni
alaya aldn sanmtm, ama uzunca bir sre nce Brand de harfiyen aynsn sylemiti. Peki,
bunun anlam nedir?"
"Brand mi! Brand ne zaman buradayd?"
"Yllar nce," dedi, ben kck bir kzken. Sk sk urard buraya. Ona deliler gibi ktm ve hi
rahat yz gstermezdim. Bana hikyeler anlatr, oyunlar retirdi..."

"Onu en son ne zaman grdn?"


"ey, sekiz ya da dokuz sene oldu sanrm."
"Dierlerinden biriyle karlatn oldu mu?"
"Evet," dedi. Julian ve Gerard buradaydlar, ok deil, birka ay nce."
Anszn ok gvensiz hissettim kendimi. Benedict birok konuda kesinlikle azn sk tutmutu.
likiler konusunda kara cahil olmaktansa, yanl bilgilendirilmi olmay yelerdim, iin asln
rendiinizde kzmas daha kolaydr. Geri Benedict sz konusuysa, glk, onun gereinden fazla
drst olmasyd. Bana yalan sylemektense, hibir ey sylememeyi seerdi. Bununla birlikte, naho
bir eyin bana doru yaklatn hissettim ve artk sallanmay bir kenara brakp olduunca abuk
harekete gemem gerektiini anladm. Evet, talar uruna zahmetli bir cehennem sr gerekliydi.
Yine de o ie kalkmadan nce, burada renilecek baka eyler vard. Zaman... Kahretsin!
"Onlarla ilk karlaman myd?" diye sordum.
"Evet," dedi ve duygularm ok incinmiti." Duraksad iini ekti. Byk babam kan bamzdan
sz etmeme izin vermiyordu. Beni, vesayeti altndaki bir ocuk olarak tantt ve sebebini sylemeyi
reddetti. Kahretsin!"
"ok iyi gerekeleri olduundan eminim"
"Ya, ben de eminim. Ama akrabalarnla tanmak zere hayatn boyunca beklemisen, hi de iyi
gelmiyor. Bana neden yle davrandn sen biliyor musun?"
"Amber iin kt bir zaman," dedim ve iler dzelmeden nce, daha da sarpa saracak. Senin
mevcudiyetinden ne kadar az kii haberdar olursa, karman ve zarar grmen olasl da o kadar
azalr. Sadece seni korumak iin yapm."
Tkrrm gibi bir ses kartt.
"Korunmaya ihtiyacm yok," dedi. Kendi bamn aresine bakabilirim." ?
"yi kl kullanyorsun," dedim. Maalesef hayat adil bir dellodan daha karmaktr."
"Bunu biliyorum. ocuk deilim. Ama..."
"Amas filan yok! Eer benim olsaydn, benim yapacam eyi yapm. Seni olduu kadar, kendini
de koruyor. Benim rendiimi kefederse deliye dnecek."
Kzn ba aniden kalkt ve fal ta gibi bym gzlerini dikti bana.
Sen bize zarar verecek bir ey yapmazsn," dedi. "Biz biz akrabayz...
"Ne halt etmek iin burada olduumu, ya da ne dndm ne bileceksin?" dedim. Az nce
ikinizin de boynunu ilmie uzatm olabilirsin!"
"Saka yapyorsun, deil mi?" dedi sol elini yavaa ikimizin arasna uzatarak.
"Bilmiyorum," dedim. Yapyor olmam gerekmez... Hem kafamda rezilce eyler olsa bile sana
sylemem, deil mi?"
"Hayr... sanrm sylemezsin," dedi.
"Sana imdi, Benedictin ok uzun zaman nce sylemi olmas gereken bir ey syleyeceim,"
dedim. Bir akrabana asla gvenme. Yabanclara gvenmekten ok daha ktdr.
Bir yabancyla beraberken, hi deilse gvende olma olasl vardr."
"Sylediklerin gerek, deil mi?"
"Evet."
"Sen de dahil misin buna?"
Glmsedim.
"Elbette benim iin geerli deil. Ben, onurun, nezaketin, efkatin ve iyiliin ruhuyum. Bana her
konuda gvenebilirsin."
"yle yapacam," dedi ve kahkahay bastm.

"yle yapacam," diye srar etti. Bize zarar vermezsin. Bunu biliyordum."
"Bana Gerard ve Juliandan bahset," dedim, her zamanki gibi, kendimi gereksiz gvenin varlnda
rahatsz hissederek.
"Sebebi ziyaretleri neydi?"
Bir an sessiz kald, beni incelemekle meguld hl, sonra, Sana epey az ey anlatyorum, deil
mi?" dedi. Haklsn. htiyatn fazlasndan zarar gelmez. Sanrm konuma sras yine sende."
"Gzel. Bizimle nasl baa kacan reniyorsun Bilmek istediin nedir?"
"Kyn asl yeri neresi? Bir de Amber in. Bir ekilde benziyorlar, deil mi? Amber her yndedir,
ya da bir ynde, diyerek neyi kastediyordun? Nedir glgeler?"
Ayaa kalktm, bam eip ona baktm. Elimi uzattm o anda ok gen ve epey korkmu gzkt
gzme, ama tuttu elimi.
"Nereye...?" diye sordu dorulurken.
"Bu taraftan," dedim ve onu uyumu olduum, alayanlar ve su deirmenini izlediim yere
gtrdm.
Bir ey syleyecek oldu, susturdum.
"Bak. Sadece bak," dedim.
Bylece ben zihnimdekileri bir sraya sokarken orada ylece durup ak, sray, dn
seyrettik. Ardndan, Gel," dedim ona, dirseinden tutup evirdim ve aalara doru yrttm.
Biz aalarn arasnda ilerlerken bir bulut rtt gnei ve glgeler koyuldu. Kularn akmas
tizleti ve topraktan nem ykseldi. Her bir aacn yanndan geiimizde yapraklar daha uzun ve geni
bir hal ald. Gne tekrar grndnde daha saryd ve bir dnemecin tesinde sarmaklarla
karlatk. Kularn cvlts ksld, eitlendi. Patika yukarya dnd ve Daray bir akmakta
kayasnn yanndan geirip yksee kardm. Arkamzdan, uzak ve glkle duyulabilir bir
gmbrt geliyordu sanki. Bir aklktan getiimizde gk farkl bir maviydi ve bir tan zerinde
gnelenen kocaman, kahverengi bir kertenkeleyi rkttk. Bir dier kayaln etrafna
dndmzde Bunun burada olduunu bilmiyordum. Daha nce hi bu yoldan gelmedim," dedi.
Ama onu yantlamadm nk Glgenin zn kaydrmakla meguldm.
Sonra bir kez daha ormana denk geldik, ama yol artk yoku yukaryd. Aalar artk yer yer
erelti otlaryla karm devlerdi ve yeni sesler -havlamalar, tslamalar, vzltlar- duyuluyordu. Biz
bu yolda ilerledike gmbrt etrafmzda daha da glendi ve yer bile titremeye balad. Dara
koluma yapmt, artk hibir ey sylemiyor, ancak gzleriyle her eyi aratryordu. Soluk renkli,
koskoca, dz iekler ve glckler vard. Is bir hayli artmt ve ter iinde kalmtk. Gmbrt
imdi muazzam bir kkremeye dnmt ve aalarn arasndan nihayet ktmzda, evremize
dzenli olarak den yldrmlarn sesi gibiydi. Kz uurumun kenarna gtrdm, aay ve teleri
iaret ettim.
yz metreden daha yksekti; gri nehri bir rs gibi dven muazzam bir katarakt. Aknt, hzl ve
glyd, kpkleri ve baloncuklar, nihayet kaybolmadan nce, bir hayli uzaa tayordu.
Karmzda, hemen hemen yedi yz metre tede, sisin ve gk kuann ksmen gizledii devasa bir
ark, bir Titann tokatlad bir ada gibi, can skntsyla ve l l, yavaa dnyordu. Ykseklerde
devasa kular, srklenen halar gibi, hava akntlarna binmilerdi.
Orada bir hayli bekledik. Konumak mmkn deildi, bu da iyiydi hani. Birazdan, kz kslm
gzlerle, soru dolu baklarla bana dndnde, bamla onayladm ve gzlerimle koruyu iaret
ettim. Sonra dnp geldiimiz ynde geri gittik.
Dnmz, ayn srecin tersine evrilmiiydi ve bunu da rahat baardm. Bir kez daha konumak
mmkn olduunda Dara sessizliini korudu, etrafmzda sregelen deiikliklerin bir paras

olduumu hi phesiz o ana kadar anlamt.


Bir kez daha ayn yannda oturup, deirmenin kk milini dnn izlemeden nce de
konumad.
"Ky gibi miydi oras da?"
"Evet. Bir glge."
"Amber de mi yle?"
"Hayr. Glgeyi Amber yaratr. Eer nasl yapacan biliyorsan onu kesip bierek, istediin ekle
sokabilirsin. O mekn bir glgeydi, senin kyn de glgeydi... ve buras da bir glge.
Dleyebildiin her yer, Glgede bir yerlerde mevcuttur."
"...Ve sen, byk babam ve dierleri bu glgelerden yola kp arzu ettiinizi seip alyor
musunuz?"
"Evet."
"O zaman kyden geri dnerken benim yaptm da buydu."
"Evet."
Yz kavray dolu bir incelemeye dnt. Neredeyse siyah olan kalar bir santim alald ve hzl
bir solumayla burun delikleri kabard.
"Ben de yapabiliyorum..." dedi. stediim her yere gidebilir, istediim her eyi yapabilirim!"
"Bu beceri, iinde yatyor," dedim.
Bunun zerine beni pt, aniden, dncesizce yaplm bir eydi. Sonra dnd, her eye bir anda
bakmaya alrken salar incecik boynunun zerinde sallanyordu.
"yleyse her eyi yapabilirim," dedi nihayet durarak.
"Snrlar var, tehlikeler..."
"Hayat byledir," dedi. Kontrol etmesini nasl reneceim?"
Anahtar Amber in Byk Desenidir. Yetenei kazanabilmek iin Deseni yrmelisin.
Amber deki sarayn altnda bir zeminine ilenmitir. Epey byktr. Dndan balayarak merkezine
kadar hi durmadan yrmelisin. Hatr saylr direni vardr ve zor bir snavdr. Eer durursan, eer
tamamlamadan nce terk etmeye yeltenirsen, Desen seni yok eder. Geri bir kez tamamlarsan Glge
zerindeki hkimiyetin bilinli denetimin altna girecektir."
Piknik yaptmz yere koturdu ve yere izdiimiz deseni tetkik etti.
Daha yavaa, peinden geldim. Yaklatmda, Amber e gidip Deseni yrmeliyim!" dedi.
"Eminim ki, Benedict de nnde sonunda senin byle yapman planlyordur," dedim.
"nnde sonunda m?" dedi. imdi! Deseni imdi yrmeliyim! Neden bana bunlar hi
anlatmad ki?"
"nk daha yapamyorsun. Amber deki durum yle hassas ki varlnn orada bilinmesine izin
vermen ikiniz iin de tehlikeli olacaktr. Amber sana yasak, geici olarak."
"Bu hakszlk!" dedi, dnp bana ters ters bakarak.
"Elbette hakszlk," dedim. Ama iler imdilik byle. Beni sulama."
Kelimeler boazmda dmleniyordu sanki. Suun bir ksm, tabii ki benimdi.
"Eer bunlara hi sahip olamayacaksam," dedi, hi anlatmam olman daha iyiydi,"
"O kadar da kt deil," dedim. Amber deki durum tekrar dzelecek... ok gemeden."
"Bunu nasl reneceim."
"Benedict bilecektir. O zaman sana syleyecek."
"Beni hibir ey bilmeye layk grmedi!"
"Neden peki? Srf kendini kt hissedesin diye mi? Sana iyi davrandn, seni nemsediini
biliyorsun. Vakit geldiinde senin lehine harekete geecektir."

"Ya gemezse? O zaman bana yardm edecek misin?"


"Elimden geleni yapacam."
"Seni nasl bulabilirim? Haber vermek iin?"
Glmsedim. Hi ter dkmeden gelmitim bu noktaya kadar. Ona gerekten nemli olan ksmn
sylemeye gerek yoktu. Sadece daha sonra iime yaramasn salayacak, kadarn.
"Kartlar," dedim, ailenin Koz Kartlar. Onlar duygusal ballktan fazlasn ifade ederler. Onlar
iletiim aralardr. Benim kartm eline al, ona dikkatlice bak, konsantre ol, dier tm dnceleri
zihninden at, onu ben farz et ve benimle konumaya bala. Gerekten ben olduumu ve seni
yantladm fark edeceksin."
"Bunlarn hepsi de byk babamn kartlar elime aldmda yapmamam tembihledii eyler!"
"Elbette."
"Nasl iliyor?"
"Baka bir zaman," dedim. Her ey karlkl. Unuttun mu?
Sana imdi Amber ve Glgeyi anlattm. Bana Gerard ile Juliann ziyaretinden bahset."
"Evet," dedi. Geri syleyecek pek bir ey yok. Be ya da alt ay nce bir sabah, byk babam
olduu yerde kalakald. Meyve bahesinde aa buduyordu -bunu kendi yapmaktan holanr- ben de
ona yardm ediyordum. Merdivenin tepesinde, makasla kesiyordu ki, anszn durup kald, makas
alakt ve birka dakika boyunca kprdamad. Sadece dinlendiini sandm, trnakla yapraklar
toplamaya devam ettim. Sonra konutuunu duydum -sadece mrldanmak deil- fakat birisiyle
syleiyormu gibiydi. lk bata bana bir ey sylyor zannettim ve ne dediini sordum. Ancak beni
grmezlik geldin. imdi Koz Kartlarn rendiime gre, anlyorum onlardan biriyle konuuyordu
o srada. Muhtemelen Julian. Her neyse, sonra hzla merdivenden indi, bir iki gnlne gideceini
syledi ve evin yolunu tuttu. Ama ok uzaklamadan geri dnd ve Julian ile Gerard buraya gelirse
onun laveti altndaki biri, sadk bir hizmetkrn yetim kz olarak tantrlacaktm. ok gemeden
beraberinde iki yedek atla, uzaklat. Klcn kuanmt.
"Gece yars onlarla birlikte dnd. Gerard neredeyse bilinsizdi. Sol baca krlmt ve
gvdesinin sol yan batan aa rklerle doluydu. Julian da kt hrpalanmt ama kr yoktu.
Bizimle aa yukar bir ay geirdiler ve abucak iyiletiler. Sonra iki at dn alp ayrldlar. O
gnden beri grmedim onlar."
"Nasl yaralandklarna ne aklama getirdiler?"
"Sadece kaza geirdiklerini sylediler. Benimle konumadlar."
"Nerede? Nerede olmu bu?"
"Kara yolda. Birka kez kulak misafiri oldum onlara."
"Bu kara yol nerededir?"
"Bilmiyorum."
"Kara yol hakknda ne sylediler?"
"Ona bir sr lanet okudular. Hepsi buydu."
Bam ne ediimde ienin dibinde biraz arap kalm olduunu grdm. Eilip kadehleri son
kez doldurdum, birini kza uzattm.
"Birlememize," dedim ve glmsedim.
"...Birlememize," diye onaylad ve itik.
"Sana ulamaya almadan nce ne kadar beklemeliyim?" diye sordu
" ay. Bana ay ver."
" ay sonra nerede olacaksn?"
"Umarm Amber de."

"Burada ne kadar kalacaksn?"


"ok deil. Asln istersen, hemen imdi kk bir yolcua kmak zorundaym. Ama yarn
dneceim. Ondan son da sadece birka gn geireceim burada."
"Keke daha uzun kalsaydn."
"Keke yapabilseydim. Artk seni tandma gre, bunu isterdim."
Kpkrmz kesildi ve grnrde dikkatinin tmn sepeti toplamaya verdi. Ben de eskrim
takmlarn topladm.
"Malikneye geri mi dnyorsun imdi?" dedi.
"Ahra. Hemen yola kacam."
Sepeti ald.
"yleyse beraber gidelim. Atm u yanda."
Bamla onayladm ve samzdaki patikaya doru takip ettim onu.
"Sanrm," dedi, benim iin en iyisi bundan hi kimseye bahsetmemek olacak, zellikle de byk
babama, deil mi?"
"htiyatlca olurdu."
Denize giden nehre boalan ayn rlts ve aldamas soldu, soldu ve kayboldu, sadece ak
srasnda onu yaran, yere sabitlenmi deirmenin gcrts uzunca bir sre havada asl kald.

Blm 6
Muntazam hareket ou zaman hzdan daha nemlidir. Zihinsel kancalarn saplayabilecein
uyarclarn dzenli ilerleyii olduu srece, daha sonra hareket etmek zere yer vardr.
Bu bir kez balad m, hz bir saduyu sorunudur.
Bu yzden saduyumu kullanarak yavaa, ama muntazam ekilde hareket ettim. Yldz bo yere
yormann anlam yoktu. Hzl kaymalar insanlar iin yeterince zorludur. Kendi kendilerine yalan
sylemekte onlar kadar iyi olmayan hayvanlar, daha da mkl durumda kalr, bazen akllarn
bsbtn karrlar.
ay, kk bir tahta kprnn zerinden getim ve bir sre ona paralel gittim. Niyetim kasabann
etrafn dolanmakt, ama srf deniz kysna varncaya dek suyun akt genel yolu izlemek iin. kindi
vaktiydi. Yolum glgelik ve serindi. Grayswandir belimden sarkyordu.
Batya gittim, nihayet orada ykselen tepelere geldim. Benim Avalonuma benzeyen bu diyarn en
kalabalk ehrini yukardan gren bir noktaya ulamadan nce kayma yapmaktan sakndm. ehir
ayn ismi tayordu, iinde birka bin kii hayat sryor ve alyordu. Gm kulelerin birka
eksikti, akarsu da ehri daha gneyden, biraz farkl bir ayla kesiyor, o noktaya gelinceye kadar
genilii sekiz katna kyordu. Demircilerin ve genelevlerin bazlarndan, gney meltemlerinin
belli belirsiz kprdatt dumanlar ykseliyor; insanlar, at srtnda, yayan, at ve yk arabalaryla, dar
sokaklarda hareket ediyor, dkknlara, hanlara, evlere otellere girip kyorlard; ku srleri, atlarn
bal olduu yerlerin etrafnda dnp alalyordu; canl renklerde bir avu sancak ve bayrak
mecalsizce dalgalanmaktayd; sular prl prld, havada bir aslyd. Genel bir uultu haricinde
konuan insanlar, krtlar, eki ve testere seslerini, tkrtlar ve gcrtlar ayrt edemeyecek kadar
uzaktaydm. Kokular tek tek seemiyordum ama hl kr olsaydm bile, srf havay koklayarak
yaknlarda bir ehir bulunduunu anlayabilirdim.
ehri oradan grnce bir nostalji duygusu sard beni, bu meknn ada olan, uzun zaman nce,
kaybolmu bir glgede yer alan, hayatn buradaki kadar yaln, benimse u ankinden daha mutlu
olduum mekna duyulan hafif bir zlemin elik ettii bir rya parac.
Ama benim kadar uzun yaam birisi, naif duygular daha belirdikleri anda paralayan ve
duygusalln yaratmnda rol oynamay tiksintiyle reddeden o bilin niteliine erimeden edemez.
O gnler geride kalmt, o i bitmiti ve beni u anda tamamyla ele geiren ey Amber di.
Dndm ve gneye doru yola devam ettim, baarma arzum pekimiti. Amber, unutmuyorum...
Gne, bamn zerinde gz alan parlak bir kabarca dnt ve drt bir yanmda rzgrlar
haykrmaya balad. Ben ilerledike, gne gitgide daha sar ve daha gz kamatrc bir hal ald, ta ki
tepemde, ufkun bir ucundan dierine uzanan bir l gibi olana kadar. Ovalara indike tepeler
kayalklar rzgrn yonttuu grotesk ekiller ve kasvetli renkler haline gelmiti. Dan yamacndaki
tepelerden ktm srada bir kum frtnasna yakalandm ve bu yzden yzm pelerinimle kapatp
gzlerimi ksmaya mecbur oldum. Yldz kinedi, burnundan arka arkaya soludu, glkle yrmeyi
srdrd. Kum ta, rzgr ve daha turuncu bir gk, gnein yol ald tarafa ilerleyen arduaza benzer
bir bulut kmesi.
Sonra uzun glgeler, rzgrn dinii, durgunluk...
Yalnzca kayann stndeki toynak tkrts ve soluk sesi... Hep birden skn ettiklerinde ve gne
bulutlarla rtldnde, loluk... Gndzn, gk grltsyle sarslm duvarlar... Uzaktaki
nesnelerin doast netlii...
Havada serin, mavi ve elektrikli bir his... Tekrar gk grlts...

imdi, yamur ilerledike, samda dalgalanan, cams bir perde... Bulutlarda mavi blnme
izgileri... Is anszn dyor, hzmz muntazam, dnya, tek renkli bir fon artk...
nlayan gk grlts, akan beyazlk, perde titreerek bize doru geliyor imdi... ki yz metre...
yz elli... yeter!
En alt kenar yeri kazyor, oyuyor, kpkleniyor... Topran nemli kokusu... Yldzn kineyii...
Bir hz patlamas...
Su, derecikler halinde dar szyor, emiliyor, topra lekeliyor... Bir amurlu halde kpryor, bir
damla damla szlyor... imdi muntazam bir ak... Dereler her yanmzda, rldyorlar...
nmzdeki topraklar yksekte ve aylardan, denize akan akarsulardan atka Yldzn adaleleri
altmda kaslyor, geviyor, kaslyor, geviyor ve yokua atldnda, biz trmandka taa vuran
toynaklar kvlcm sayor, altmzda aldayp girdaplanan akntnn sesi derinleerek, muntazam
bir kkreyie dnyor...
Derken, daha yksek ve daha kuru bir yerde pelerinimin ularn skp suyunu szmek iin
duraklyoruz... Arkamzda ve samza doru frtnann kartrd boz bir deniz zerinde
durduumuz uurumun eteklerine vuruyor
imdi dalgann gmbrts arkamda, yonca ayrlar akamlara doru i kesimlere...
Kararan douya doru kayan yldzlar takip ve nihayet sessizlik ve gece...
G temizle ve yldzlar parlaklatr, ama birka tutam da bulut...
Yolumuzun stnde kvrlan, uluyan bir grup krmz gzl yaratk... Glge... Yeil gzl... Glge...
Sar... Glge... Gitti
Ama etekleri karl kara doruklar birbirlerini itip kakyorlar etrafmda... Toz kadar kuru, donmu
kar, ykseklerin buz gibi rzgryla dalgalar halinde havalanm... pince kar, un gibi... Burada bir
an, talyan Alpleri, kayak yapmak... Kar dalgalar tatan suratlardan aa srkleniyor... Gece
gnde beyaz bir ate... Islak izmelerimin iinde, ayaklarm hzla hissizleiyor... Yldz akna
dnm ve burnundan soluyor, her bir admn snayp, sanki inanmazmasna iki yana sallyor
ban...
Bylece bir kayann ardnda glgeler, daha lml bir yoku, dinen bir rzgr, daha az kar...
Dnen bir patika, helezoni bir patika, scakla giden bir maden galerisi... Gecenin iinden aa,
aa, aa, deien yldzlarn altnda...
Bir saat ncesinin karndan uzakta, imdi bodur bitkiler ve dz bir ova... Daha da uzaklarda gece
kular sendeleyerek havalanyor, biz getike kulak trmalayan protesto notalaryla le ziyafetinin
zerinde daireler iziyorlar... yavaa, daha az souk bir meltemin titrettii, dalgalanan imenlerin
olduu yere... Avc bir kedinin ksr geyie andran bir hayvann glgeli ka... Yldzlar
sayp oturuyor ve tekrar hissetmeye balyor ayaklarm...
Yldz geriliyor, kiniyor, grnmeyen bir eyden kayor...
Teskin etmek iin uzun, titremesi durana dek daha da uzun bir zaman
Simdi uzaktaki aalarn tepesine den ksmi bir ayn buz saaklar... Parlak bir sis soluyan nemli
toprak... Gece nda raks eden pervaneler...
Yer bir anlna kabarp sallanyor, sanki dalar, arlklarn bir ayaklarndan dierine
veriyorlar... Her yldzn bir de ifti var... Halter biimli ayn etrafnda bir hale... Ova, zerindeki gk,
kaan ekillerle dolu...
Toprak, kurmal bir saat; tik tak ediyor ve hl byyor...
Duraanlk... Atalet... Yldzlar ve ay, ruhlar tekrar birlemi...
Aalarn yaylan kenarnn etrafndan, batya... Uyuyan bir cangl izlenimleri: muambann altnda
ylanlarn lgnl.

Bat, bat... Bir yerlerde denize ulamam kolaylatracak geni, dzgn kylar olan bir akarsu...
Toynaklarn vuruu, glgelerin mekik dokuyuu... Yzmde gece havas... Koyu renkli yksek
duvarlarn, l l kulelerin zerindeki parlak varlklarn bir anlk grnts... Hava yumuad...
Grnt yzyor... Glgeler...
Bir santor gibi birlemiiz, ben ve Yldz, terden tek bir tenin altnda... Havay ortak bir abayla
iimize alyor ve veriyoruz... Gk grltsne brnm boyun, burun deliklerinin zaferi korkun...
Topra yutuyor...
Kahkaha, suyun kokusu zerimizde, aalar ok yakn, hemen solumuzda...
Sonra, aralarndayz... Dz aa kabuu, sarkanlar, geni yapraklar, rutubet damlacklar... Mehtapta
sarlm rmcek a, iinde rpman ekiller... Sngerimsi bitki rts... Yklm aalarn zerinde
fosforlu mantar...
Bir aklk... Hrdayan uzun imenler...
Daha fazla aa...
Tekrar, nehir kokusu...
Daha sonra, sesler... Sesler... Suyun cams kkrdamas.
Daha yakn, daha yksek, nihayet yan banda... Gkler eriliyor ve gbeinden bklyor ve
aalar... Temiz, souk ve nemli bir kokuya sahip... Solda, yannda gidiyor imdi... Rahat ve akc,
izliyoruz.
mek iin... Slklarnda sular sratyoruz, sonra keyifsiz olan Yldz, diz boyu suyun iinde, bir
pompa gibi iiyor, burun deliklerinden pskrtyor... Nehirden yukar, su izmelerime vuruyor...
Salarmdan szlp, kollarmdan aa iniyor... Kahkaha karsnda, Yldzn ba evriliyor...
Bir kez daha nehir aa, temiz, yava, dolambal... Sonra dz, geniliyor, yavalyor...
Aalar nce younlap sonra seyreliyor...
Uzun, muntazam, yava...
Douda belli belirsiz bir k...
imdi yoku aa ve aalar daha az... Kayalk ve karanlk bir kez daha tek para...
Denizin ilk, belirsiz iareti, sonradan kaybolan bir koku...
Tkrt, gece gelen ayazda... Tekrar, bir anlk tuz...
Ta ve aalarn yokluu... Sert, sarp, kasvetli, aa Gitgide artan sarplk...
Ta duvarlarn arasnda akyor... Yerinden oynayan akl talar alayan akntda gzden yitiyor,
sesleri kkreyenin yanklar arasnda bouluyor... Dar geidin daha da derinleri, geniliyor...
Aa, aa Daha da uzaklara...
Simdi dou bir kez daha soluk, yoku daha rahat... Yine tuz hissi, daha gl...
Dizginlere asl.
Altmda uzanyor sahil, kvrlan kum tepelerinin, lodos rzgrlaryla hrpalanp, kasvetli sabah
denizinin rak hatlarn ksmen grnmez hale getiren kum huzmeleri frlatt.
Pembe tabakann su boyunca, doudan yayln seyrettim.
Kayan kumlar, sada solda koyu renkli akllar ortaya serdiler. etin kaya ktleleri ykseldiler
denizin dalgalarnn zerine. Muazzam yzlerce metrelik kum tepeleriyle aramda, o ktcl sahilden
yksekte, keskin al kayalardan ve akldan olumu, paralanm ve opurlanm bir ova uzanr, u
anda geceden ya da cehennemden, afan ilk aydnlna kan ve glgelerle can bulan.
Evet, bu doruydu.
Attan indim ve gnein manzaray kasvetli ve gz alan bir gndze zorlamasn izledim. Aradm
sert, beyaz kt bu. Buras, tpk srgn edildiim glge Dnyada on yllar nce grdm haliyle,
gereken meknd... insanlar hari. Ne buldozerler, ne szgeler, ne eli trmkl siyahlar; ne de

maksimum gvenlikteki Oranjemund ehri. Ne x n cihazlar, ne dikenli teller, ne silahl


muhafzlar. Bir teki bile yoktu burada.
nk bu glge asla bir Sr Ernest Oppenheimer tanmamt ve burada ne bir Gneybat Afrika
Konsolide Elmas Madenleri irketi, ne de onlarn sahildeki madencilik karlarn gasp etmesine gz
yumacak bir hkmet var olmutu. u anda glgesinde durduum Richtersveld Dalarnn batya
bakan yamacna kadar, neredeyse be yz kilometre uzunluunda onlarca kilometre geniliinde,
kum tepeleri ve kayalardan erit halinde uzanyordu o gzden karlm sahiller, Townn alt yz
kilometre kuzeybatsndaki Namib l uzanyordu. Burada, sradan bir madenin aksine, elmaslar ku
pislikleri gibi salmlard kuma. Ben elbette yanma bir szge ve bir trmk almtm.
Erzakm kartp kahvalt hazrladm. Uzun ve tozlu bir gn olacakt.
Kum tepelerinde alrken Doyleu, Avalondaki tula krmzs tenli, yanaklarnda ya kistleri
olan tel tel sal ufak tefek mcevherciyi dndm. Kuyumcu cilas m? Neden btn bu kuyumcu
cilasn istiyordum ki... Bir ordu mcevherciye bir dzine mr boyu yetecek kadarn? Omuz
silkmitim. Karln verebildiim srece ne istediinden ona neydi? Pekl, eer bu maddenin yeni
bir kullanm varsa ve iyi para kazanlabiliyorsa aptal rol oynayabilirdi... Bir baka deyile, bu
miktar bana bir haftada salayamayacak myd? Tebessmndeki boluklardan kk, drtgen
kkrdamalar kamt. Bir hafta m? Yo, hayr! Elbette olmaz! Bu glnt, bahsi bile edilmezdi...
Anlamtm. yle olsun, abuk bir teekkr, belki yolun yukarsndaki rakibi malzemeyi retebilir,
birka gn iinde elime geecek olan bir miktar yontulmam elmasla da ilgilenebilirdi... Dur bir
dakika, elmas m: demitim? O elmaslarla her zaman ilgilenirdi... Evet, ama kuyumcu cilas
bakmndan, ne hazindir ki, yetersizdi. Havaya kalkan bir el, cila malzemesi retmekteki becerisini
hafife alm, dnmeden konumutu. Onu rahatsz eden ey, miktard. Ama malzemeler boldu,
forml de epeyce basitti. Evet, bir ey bulunmamas iin gerek bir sebep yoktu. Bir hafta yani. imdi,
elmaslara gelecek olursak...
Onun dkknn terk etmeden nce bir zm bulunmutu.
Barutun patlayc olduunu dnen ok insan tandm ki, elbette yanltr bu. Barut hzl yanar,
ateleme pimi iine girdiinde asl patlamay gerekletiren primer tarafndan tututurulduktan sonra,
bir mermiyi kovann azndan kartp silahn namlusundan dar sren gaz basncn meydana
getirir. Tipik aile sagrsyle, yllar boyu eitli patlayclarla deney yapmtm. Barutun Amber de
tutumadn, denediim tm dier primerlerin de orada ayn derecede etkisiz olduunu
kefettiimde duyduum hsran, ancak akrabalarmdan baka kimsenin de Amber e ateli silahlar
getiremeyecei bilgisi hafifletmiti. ok daha sonralar, Amber i bir ziyaretimde, Deirdreye
getirdiim bilezii parlattktan sonra, bezi mineye frlattm vakit kefetmitim Avalonun
kuyumcu cilasnn bu harika niteliini. ansm vard ki sz konusu miktar azd ve o anda tek
bamaydm.
Kutusundan kt haliyle hibir deiiklie gerek kalmadan, mkemmel bir primerdi. Yeter
miktarda katk maddesiyle kartrldnda dzgn yanmas salanabilirdi.
Bir gn Amber de temel meselelerin hallinde kullanlabileceini hissederek, bu kk bilgiyi
kendime saklamtm. Ne yazk ki o gn gelmeden nce Ericle birbirimize girmitik ve bu da dier
tm anlarmla birlikte depoya gitmiti. Nihayet olaylar benim iin netletiinde, benim kaderim de
Amber e saldr hazrl yapan Bleysinkilerle beraber abucak yazlmt. Aslnda Bleys bana
ihtiya duymuyordu, ancak gzn stmden ayrmamak iin akgzllk etmi beni de yanna
almt. Eer onu ateli silahlarla donatacak olsaydm yenilmez olabilirdi, ben de gereksiz. Daha
nemlisi planlar dorultusunda Amber i ele geirmeye muvaffak olsaydk igal glerinin

bykl, subaylarn sadakati, onun sadakati derken iler gerginleecekti. O zaman g dengesini
daha eit hale getirebilmek iin birka eye ihtiyacm olacakt.
Mesela, birka bomba ve otomatik silaha.
Bir ay nce bile aklm bamda olsayd, her ey tmyle farkl olabilirdi. nmde bir dier
cehennem sr ve ardndan zlmeyi bekleyen bir sorunlar silsilesiyle kavrulacama,
kuruyacama, ypranacama, Amber de oturuyor olabilirdim.
Gldm zaman boulmamak iin azmdaki kumu tkrdm. Kahretsin, kendi deerlerimizi
kendimiz yaparz. Nelerin olmu olabileceinden daha iyi eyler vard dnebileceim. Sz gelimi,
Eric.
O gn anmsyorum, Eric. Ben zincirlere vurulmu ve tahtn nnde diz kmeye mecbur
edilmitim. Seninle alay etmek iin kendimi talandrm, dayak yemitim bu yzden.
Ta ikinci kez ellerime getiinde onu sana frlattm. Ama yakaladn, sonra glmsedim Sana
zarar vermeyi baaramadnda, tacn zarar grmeyiine sevinmitim. yle gzel bir eydi ki... Yedi
sivri ucuyla, batan baa gmten yaplm ve tm elmaslar glgede brakacak zmrtler kaklm.
Her bir akanda iki koca yakut... O gn talandrdn kendini, aceleye getirilmi atafatl bir trenle,
kibir iinde. Daha Kralmz ok yaa!" yanklar salonda snmeden nce azndan kan ilk szler,
bana fsldanmt. Her birini hatrlyorum. Gzlerin, grebilecekleri en gzel manzaraya ahit
oldu," dedin.
"Nbetiler!" diye buyurdun. Corwini demirciye gtrn. Gzleri yaklp oyulsun! Hatrlayaca
son manzaralar bunlar olsun! Sonra onu Amber in altndaki en derin zindann karanlna atn ve ad
unutulsun!
"Simdi Amber de sen hkm sryorsun," dedim yksek sesle Ancak gzlerim var... ve ne
unuttum, ne de unutuldum"
Hayr, diye dndm. Kendini krallnla sarmala, Eric. Amber in duvarlar kaln ve yksektir.
Onlarn ardnda kal. Kendini, kllarn yararsz eliiyle kuat. Bir karnca gibi, evini tozla
glendiriyorsun. Artk ben hayatta olduka gvende olamayacan biliyorsun ve sana geri
dneceimi syledim. Geliyorum, Eric. Kendime Avalondan ateli silahlar toplayacam ve
kaplarn krp, savunucularn dmdz edeceim. Gerisi, adamlarnn gelip seni kurtard zamanki
gibi, ksa srecek. O gn yalnzca birka damla kann dkmtm. Bu sefer, hepsini alacam.
Ham bir elmas daha kardm, on altnc ya da on yedinciyi, bir fiskeyle belimdeki keseye
atverdim.
Batan gnee bakarken, Benedict, Julian ve Gerard dndm. Aralarndaki balant neydi? Her
ne olursa olsun, ine Juliann dahil olduu karlarn hibir kombinasyonundan honut deildim.
Gerardda sorun yoktu. Kamptayken, ancak Benedictin temas kurduu kiinin o olduunu
dndkten sonra uyuyabilmitim. Ne var ki, u an Julianla ibirlii iindeyse huzursuzluumun
artmas iin bir gerekeydi bu. Bana Ericden daha fazla nefret duyan birisi varsa ayet, o da
Juliand. Nerede olduumu biliyorsa byk tehlike iindeydim.
Yzlemeye henz hazr deildim.
Sanrm, bu noktada Benedict beni satmakla kendini ahlaki ynden hakl karabilirdi. Her eye
karn, her ne yapyorduysam -ki bir eyler yapmak zere olduumun farkndayd- sonucunun
Amber de bir kavga olacan biliyordu. Onu anla biliyor, hatta duygularn paylayordum. O,
kendini diyarn korunmasna adamt. Juliann aksine, prensiplerine bal bir adamd ve onunla
farkl taraflarda olmaktan pimanlk duyuyordum. Umudum, yapacam darbenin narkoz altnda di
ektirmek kadar hzl ve acsz olmas, hemen ardndan da ayn tarafta yer almamzd. Artk Daray
tandma gre, onun iin de byle olmasn istiyordum.

imi rahat ettirmeyecek kadar az ey sylemiti Benedict.


Gerekten tm haftay sava meydannda m geirecekti, yoksa imdi bile Amber gleriyle
ibirlii mi yapmt? Bana tuzak m kuruyordu, hapishanemin duvarlarn m ryor, yoksa
mezarm m kazyordu, bilmem mmkn deildi. Gnlm Avalonda kalmaktan yana da olsa, elimi
abuk tutmalydm.
Hangi taverna ya da genelevde kafay ekiyor, orospu peinde kouyor ya da kavga ediyorsa, hangi
tepede avlanyorsa, Ganelona imreniyordum. O, yuvasna dnmt. Amber e kadar elik etme
teklifine ramen, onu sefa srmeye mi brakmalydm? Ama hayr, benim ayrlmdan sonra
sorgulanacak -eer Juliann bu ite parma varsa, kt muamele grecek sonra ona kendi
memleketi gibi grnen bu yerde toplumdan dlanacakt, o da gitmesine izin verirlerse elbet. Sonra
hi phesiz bir kanun kaa olup kacakt yine ve bu nc sefer, onun sonu olacakt. Hayr,
szm tutacaktm. Arzusu hl buysa, benimle gelecekti. Fikrini deitirdiyse, evet, onun Avalonda
kanun kaa olmas fikrini bile kskanyordum. Burada daha ok kalmay, Darayla tepelerde,
krlarda at srmeyi, nehirlerde yelken amay isterdim.
Onun mevcudiyetinden haberdar olmak baz eyleri bir derece deitirmiti. Bu deiimin ne
ynde olduundan emin deildim. Byk kinimize ve nemsiz dmanlklara karn, biz Amberliler,
aile balar ok gl bir grubuz, daima iimizden bir dieri hakkndaki haberleri drt gzle bekler,
srekli deien resimde herkesin konumunu bilmek isteriz. Bir dedikodu molas, aramzda nice
lmcl darbenin iniini engellemitir. Bazen, kendimizi, engelli pist ile huzurevi karm bir yerde,
ihtiyar ve huysuz hanmefendilerden oluan bir ete gibi dnrm.
Daray henz hibir yere sdramyordum, nk kendisini nereye sdracan bilemiyordu.
Ah, sras geldiinde renecekti. Mevcudiyeti bir kez duyulsun, mkemmel bir koruma altna
girecekti. Artk onu benzersiz olduundan haberdar ettiime gre, bunun gereklemesi ve onun da
oyuna katlmas bir zaman meselesiydi. Korudaki sohbetimiz srasnda zaman zaman kendimi ylan
gibi hissetmitim, ama kahretsin, bilmek onun da hakkyd. Er ya da ge renecekti ve ne kadar
erken renirse, savunmasn glendirmeye o kadar erken balard. Kendi iyilii iindi.
Elbette, annesinin ve byk annesinin yaamlarn miraslarndan habersiz geirmi olmalar
mmkn, hatta kuvvetle muhtemeldi...
Peki miraslar onlar nasl bulmutu? Vahice ldler, demiti kz.
Amber in uzun kolunun Glgeden onlara kadar uzanm olmas mmkn m, diye dndm.
Peki ya tekrar vurmas? stedii zaman Benedict de herhangi birimiz kadar rezil ve adi olabilirdi.
Daha bile glyd. Kendinin olan savunmak iin savar, lzum grrse aramzdan birini gzn
krpmadan ldrrd de. Kz cahil tutmann ve varln sr olarak saklamann onu koruyacan
dnm olmalyd. Ne olduunu rendiinde bana kzacakt, arkama bile bakmadan kamak iin
bir dier gerekeydi bu. Ama kza, srf adiliimden sylememitim bunlar. Onun hayatta kalmasn
istiyor, Benedict ii layyla yapamadn gryordum. Dndmde, kz baz eyleri tekrar
dnmeye vakit bulmu olacakt. Birok sorusu olacakt ve onu uzun uzadya ikaz etmek, ayrnt
vermek frsatn karmayacaktm.
Dilerimi gcrdattm.
Bunlarn hibiri gerekli deildi. Amber de hkm srdmde her ey farkl olacakt. yle olmak
zorundayd...
Neden hi kimse insann esas doasn deitirmenin yolunu bulamam ki? Tm hafzamn
silinmesi ve yeni bir dnyada yeni bir yaam bile, yine ayn, eski Corwini ortaya kartmt.
Nehrin durgun yakasnda ykanp tozdan terden kurtuldum ve bir yandan erkek kardelerimi bu
ekilde yaralayan kara yolu dndm. Bilmem gereken ok ey vard.

Ykanrken Grayswandir i yanmdan eksik etmedim. zler hl tazeyse, her birimiz Glgenin
iinden bir dierini takip edebilme yeteneine sahiptir. Bununla birlikte ykanrken rahatsz
edilmedim ve geri dn yolculuunda Grayswandir i kez kullandm, erkek kardelerimden daha
az skc eyler iin.
Ama bu hesaba alnmas gereken bir eydi, nk hz hatr saylr lde arttrmtm...
Aabeyimin maliknesinin ahrna girdiimde afan skmesine ok kalmam da olsa, hava hl
karanlkt. Biraz huysuzlam olan Yldzla ilgilendim, onu okayp bir yandan da konutum ve
sakinletirdim, sonra nne yiyecek iecek eyler doldurdum. Ganelonun Ateejderi kar blmeden
selamlad beni. Ahrn arkasndaki tulumbann banda temizlendim, nerede azck kestirebileceime
karar vermeye altm.
Biraz dinlenmeye ihtiyacm vard. Birka saatlik bir uyku beni epeyce bir sre idare ederdi, ama
Benedictin ats altnda uyumay reddediyordum. Bu kadar kolay oyuna gelmeyecektim ve sk sk
yatakta lmeyi dilediimi sylediysem de bundan kastettiim, ihtiyarladmda, seviirken zerime
bir filin basmasdr.
Ama onun ikisinden imeye itirazm yoktu ve canm sert bir eyler ekiyordu. Malikne
karanlkt; sessizce girdim ieri, bfeyi buldum.
Sert bir iki doldurdum, yuvarladm, bir kadeh daha doldurup pencere kenarna gtrdm. Geni
bir sahay grebiliyordum. Malikne bir tepenin yamacna ina edilmiti ve Benedict baheyi iyi
dzenlemiti.
'"Bembeyaz uzanr yol ayn altnda,'" diye ezberden okudum kendi sesime ararak. Ay, bombo
durur yukarda...'"
"yledir, yledir Corwin, evladm," dediini iittim Ganelonun.
"Orada oturduunu grmedim," dedim sessizce, bam pencereden evirmeden.
"Klm bile kprdatmadan oturduum iindir," dedi.
"Ya," dedim. Ne kadar sarhosun?"
"Hemen hemen hi," dedi, imdilik. Ama iyi bir adam olur da bana bir iki verirsen..."
Dndm.
"Neden kendi ikini kendin almyorsun?"
"Kprdaynca canm yanyor."
"Pekl."
Gidip ona bir kadeh iki doldurdum, yanna gtrdm kadehi yavaa kaldrd, bayla
teekkrlerini sundu, bir yudum ald.
"Ah, bu gzelmi!" diye ekti iini. Umarm acm biraz hafifletir."
"Bir kavgaya kartn," diye bildirdim fikrimi.
"Evet," dedi, birka tanesine."
"O zaman iyi bir asker gibi ta yaralarn, hi duygu smrs yapma."
"Ama ben kazandm!"
"Tanrm! Cesetleri nereye braktn?"
"Yok canm, o kadar kt deildi. Bunu bana bir kz yapt."
"yleyse cretinin karln vermi, derim."
"Hi de o tarz bir ey deildi. Sanrm ikimizi de kk drdm."
"Bizi mi? Nasl?"
"Onun evin hanm olduundan habersizdim. akrkeyif vaziyette dndm ve onu hizmeti kaltan
teki sandm..."
"Dara m?" dedim gerginleerek.

"Ya, ta kendisi. Kna bir aplak vurdum, bir iki de pck alaym dedim." nledi. Ardndan beni
kaldrd. Ayaklarm yerden kesti ve bann zerinde havalandrd. Sonra, kendisinin evin hanm
olduunu syledi. Ardndan beni brakt. On sekiz ta arlndaym be adam, akl deilim ki... hem
aa ini uzundu."
Bir yudum daha ald, kkr kkr gldm.
"O da gld," dedi esefle. Sonra kalkmama yardm etti ve kibar davrand. Hemen zr diledim
tabii... u aabeyin, sk adam olmal. Hi o kadar gl bir kz grmedim. Onun bir erkee
yapabilecekleri..." Sesinde huu vard. Ban ar ar sallad iki yana ve ikinin geri kalann bir
dikite bitirdi.
ok korkuntu, kk drc olduunu sylememe hi gerek yok," diye bitirdi szn.
"zrn kabul etti mi?"
"Ah, evet. ok hogrl davrand bu konuda. Bana hepsini unutmam, kendisinin de unutacan
syledi."
"yleyse neden yatp dinlenmiyorsun?"
"Gecenin krnde gelirsin diye bekledim. Seni hemen yakalamak istedim."
"Yakaladn ite."
"Dar kalm," dedi.
"yi fikir."
Kapya giderken brendi srahisini de ald ki bunun iyi bir fikir olduunda ben de hemfikirdim ve
evin arkasndaki baheden geen bir yolu izledik. Nihayet koskoca bir mee aacnn altnda tatan
bir sraya kt, kadehlerimizi doldurdu ve kendininkini yudumlad.
"Ahh! Aabeyin ikide de aznn tadn biliyor," dedi.
Yanna oturup pipomu doldurdum.
"Ona zgn olduumu syleyip, kendimi tanttktan sonra bir sre syletik," dedi. Seninle
birlikte olduumu renince beni Amber, glgeler, sen ve ailenin geri kalan hakknda soru
yamuruna tuttu."
"Ona bir ey syledin mi?" diye sordum, ate yakarken. "stesem de syleyemezdim ki," dedi.
Yantlarna sahip deilim."
"yi."
"Geri beni dndrd. Benedictin ona pek bir ey anlattn sanmyorum ve sebebini
anlayabiliyorum. Yerinde olsam o etraftayken azmdan kana dikkat ederdim, Corwin, merakl
grnyor."
Duman fleyerek, bamla onayladm.
"Bir sebebi var bunun," dedim. ok iyi bir sebep. Geri ikiliyken bile aklnn banda olduunu
rendiime sevindim. Sylediin iin teekkrler."
Omuz silkti ve yudumlad ikisini.
"Temiz dayak insann akln bana getirir. Hem, senin iyiliin benim iyiliimdir."
"Doru. Avalonun bu versiyonu onayndan geti mi?"
"Versiyon mu? Buras benim Avalonum," dedi. ehirde yeni bir nesil var, ama yer ayn. Bugn,
senin hizmetindeyken Jack Haileyin etesinin hakkndan geldiim yeri, Diken Tarlasn ziyaret
ettim. Aynyd."
"Diken Tarlas..." dedim anmsayarak.
"Evet, buras benim Avalonum," diye devam etti ve Amber den sa karsak yallmda buraya
geleceim."
"Hl gelmek istiyor musun?"

"Hayatm boyunca Amber i grmek istedim... ey, ilk duyduumdan beri. Senden iitmitim, daha
mutlu zamanlarda."
"Ne dediimi hatrlamyorum. Gzel anlatm olmalym."
"O gece ikimiz de kafay mthi bulmutuk ve ufak tefek eyler anlatmtn sanrm, ulu Kolvir
dan, ehrin yeil ve altn kulelerini, meydanlarn, gverteleri, teraslar, iekleri, fskiyeleri biraz
da alayarak anlatmtn... Az konumu gibiydin ama aslnda gecenin ou gemiti ve sendeleyerek
yataklarn yolunu tutmadan evvel afak skmt. Tanrm! Neredeyse Amber in haritasn izebilirim
sana! lmeden nce oray grmeliyim."
"O geceyi anmsamyorum," dedim yavaa. ok, ama ok sarho olmalymm." Gld.
"Eskiden burada gzel gnlerimiz gemiti," dedi. Bizi burada anmsyorlar. Ama ok nceleri
yaam insanlar olarak... hem hikyelerinin ou da yanl. Ama kahretsin! Zaten ka kii hikyeleri
bir gnden dierine doru aktarr ki?"
Hibir ey demedim, pipomu tttrp dndm.
"Bunlarn tm, aklma bir iki soru getiriyor," dedi.
"Sor."
"Amber e saldrman aabeyin Benedictle aran bozacak m?
"Bunun yantn bilebilmeyi gerekten isterdim," dedim. "Sanrm ilk balarda bozacaktr. Ama
gelen bir yardm arsna yant veremeden, buradan Amber e gidemeden nce darbem tamamlanm
olmal. Yani, o Amber e takviye kuvvetlerle varamadan. Eer kar tarafta yardm eden birisi varsa
oraya annda bizzat gidebilir. Ama bu pek ie yaramaz. Hayr. Amber i paralamaktansa, bir arada
tutabilecek birisini destekleyecektir, bundan adm gibi eminim. Erici bir kez tahttan alaa ettim mi,
mcadelenin orada kalmasn isteyecek ve srf bir son vermek uruna taht elimde tutmama ses
karmayacaktr. Elbette ele geirmemi ilk bata tasvip etmeyecek."
"Ben de oraya geliyordum. Bunun sonucunda aranzda husumet doacak m?"
"Zannetmiyorum. Bu sadece politik bir mesele, hem o ve ben, hayatlarmzn byk ksmnda
birbirimizi tandk aramz her zaman Ericle olduundan daha iyiydi."
"Anlyorum. Bu ite birlikte olduumuza ve Avalon'da Benedicte ait grndne gre, bir gn
buraya geri dnmeme nasl bakacan merak ediyorum. Sana yardm ettii iin benden nefret edecek
midir?"
"Bundan phe ederim. Hibir zaman yle bir insan olmamtr."
"yleyse ileri bir adm daha ileri gtreyim. Tanr biliyor ya, deneyimli bir askerim ve eer
Amber i almay baarrsak Benedict de bu gerein yaln kantn grecek. Sa kolu bu ekilde yaral
olduuna gre, sence beni ordusuna saha komutan olarak almay dnr m dersin? Bu araziyi
avucumun ii gibi biliyorum. Onu Diken Tarlasna gtrp sava tarif edebilirim. Kahretsin! Ona
iyi hizmet edebilirim... sana ettiim kadar."
Ardndan gld.
"Bala beni. Sana hizmet ettiimden daha iyi."
Glmsedim, ikimi yudumladm.
"Bu biraz g olacaktr," dedim. Elbette fikirden holandm. Ama onun gvenine mazhar
olacandan hi emin deilim. Bariz ekilde benim bamn altndan km bir plan gibi
gzkecektir."
"Kahrolasca politika! Demek istediim bu deildi! Bildiim tek ey askerlik, Avalonu da
seviyorum!"
"Sana inanyorum. Peki, o inanr m?"
"Sadece tek kolu varken, yannda gl bir adama ihtiyac olacak. Gvenebilecei..."

Kahkahalarla glmeye baladm ve hemen kendime hkim oldum, nk kahkahann sesi uzak
mesafelere tanr. Hem, Ganelonun duygular da iin iindeydi.
"zgnm," dedim. Mazur gr, ltfen. Bilmiyorsun. O gece adrda konutuumuzun kim
olduunu aslnda anlamyorsun. Sana sradan bir adam gibi gzkm olabilir... sakat bir adam
stelik de. Ama iin asl yle deil. Benedictten korkarm. Glgede ya da gereklikteki hibir
yarata benzemez. Amber in Silah Ustasdr o. Bir binyl hayal edebiliyor musun? Bin adet yl?
Onlardan birka m? Byle bir mr boyunca neredeyse her gnn bir ksmn silahlarla, taktiklerle,
stratejilerle geiren birini anlayabilir misin? Onu kk bir krallkta, kk bir orduyla ve evinin
arkasnda gzelce budanm bir meyve bahesiyle grp de, aldanmayasn sakn. Askerlik ilmine dair
ne varsa kafasnda devinir durur. Sk sk glgeden glgeye yol alm, harp kuramlarn snamak
zere ayn savan hafife deitirilmi koullar altndaki eitlemelerine st ste tanklk etmitir.
yle byk ordulara komuta etmitir ki, yrylerini gnler boyu seyreder, yine de sralarn sonunu
gremezdin. Kolunun kaybyla keyfi kam da olsa, onunla, ne silahla ne de plak elle, dvmek
istemem. Taht zerinde planlar olmamas bir ans, yoksa u anda o mevkii igal ediyor olurdu. Eer
tahttaki o olsayd, inanyorum ki u an pes eder ve ona ballm bildirirdim. Benedictten
korkarm."
Ganelon uzunca bir sre sesini kartmad, ben de ikimi yudumladm, nk boazm kurumutu.
"Bunun farkna varamamtm, elbette," dedi sonra. Srf Avalona dnmeme izin verirse bile
mutlu olacam."
"Bu kadarm yapacaktr. Biliyorum."
"Dara, bugn bana ondan bir mesaj getirdiini syledi. Sava meydannda kaln erken
kesecekmi. Muhtemelen yarn dnyormu."
"Kahretsin!" dedim ayaa kalkp. yleyse hemen harekete gememiz lazm. Umarm Doyle
malzemeyi hazr ettir. Sabah ona gidip ileri hzlandrmalyz. Benedict geri dn den buradan
uzaklamak istiyorum!"
"Cicileri aldn, yleyse."
"Evet."
"Grebilir miyim?"
Belimdeki keseyi zp ona uzattm. At ve birka ta kard, onlar sol avcma koyup parmak
ularyla yavaa dndrd.
"Pek fazla grnmyor," dedi, bu kta grebildiim kadaryla. Dur! Bir lt var! Hayr..."
"lenmemi haldeler, tabii ki. Ellerinde bir servet tutuyorsun."
"Byleyici," dedi onlar tekrar keseye atp, kesenin azn balarken. Senin iin ok kolay oldu."
"O kadar kolay deildi."
"Yine de byle bir serveti bu kadar abuk toplamak hakszlkm gibi geliyor bana."
Keseyi geri verdi.
"Uralarmz sona erdiinde, senin de bir servetin olmasn salayacam," dedim. "ayet
Benedict sana bir mevki nermezse, bu telafi edici olmal."
"Artk onun kim olduunu bildiime gre, bir gn onunla almak konusunda hi olmadm
kadar kararlym."
"Ne yapabileceimizi greceiz,"
"Evet. Sa ol, Corwin. Yola ne zaman kyoruz?"
"Gidip biraz dinlenmeni istiyorum, nk seni sabah erkenden kaldracam. Korkarm Yldz ve
Ateejderi araba ekmeyi nezaketle karlamayacaklardr, ama sonra Benedictin arabalarndan birini
dn alp kasabann yolunu tutacaz. Bundan nce, buradan belli etmeksizin ekiliimiz iin bir sis

perdesi ayarlayacam. Sonra iini halletmesi iin mcevherci Doylea gideceiz, ykmz alacaz
ve mmkn olduunca abuk Glgeye gideceiz. Balangta araya ne kadar mesafe koyarsak,
Benedictin izimizi srmesi o denli zor uaktr. Eer Glgeye yarm gn avantajla girersek, bizi
takip etmesi pratikte imknsz."
"Her eyden nce, neden bizi takip etmeye byle can atsn ki?"
"Bana gnah kadar gvenmiyor... bunda hakl da. Hamlemi yapmam bekliyor. Burada ihtiya
duyduum bir ey olduunun farknda, ama onun ne olduunu bilemiyor. Bilmek istiyor, bu sayede
Amber iin bir tehdidi daha nleyebilecek. Temelli gittiimizi kavrad anda, neyi aldmz
anlayacak ve bizi aramaya gelecek."
Ganelon esnedi, gerindi, ikisini bitirdi.
"Evet," dedi bunun ardndan. Kouturmacaya hazr olmak iin en iyisi imdi dinlenmek. Bana
Benedict hakknda daha ok ey anlattn iin, artk sana anlatmak istediim dier ey beni eskisi
kadar artmyor... geri daha az akl kartrc deil"
"Nedir o...?"
Ayaa kalkt, srahiyi zenle ald, sonra patikadan aasn iaret etti.
"Eer u ynde devam edersen," dedi, bu ardan bitimini iaretleyen al iti geip aadaki
koruya girersen ve iki yz adm kadar ilerlersen solda, yoldan neredeyse bir metre kadar alak kalan,
ufak bir fidanlk greceksin. inde, zerine baslm ve dallarla, yapraklarla rtlm, taze bir mezar
var. Sabah erkenden hava almaya ktmda, kendimi rahatlatmak iin mola verdiimde kefettim."
"Mezar olduunu nereden biliyorsun?"
Kkrdad.
"inde ceset olan ukurlara genellikle byle denir. Mezar sd, ben de bir ubukla azck
eeledim. inde drt ceset var: adam ve bir kadn."
"leli ne kadar olmu?"
"ok az. Tahminimce bir iki gn."
"Bulduun gibi mi braktn?"
"Ben aptal deilim, Corwin."
"zgnm. Ama bu beni bir hayli rahatsz ediyor, nk hi anlamyorum."
"Belli ki Benedictin cann skmlar, o da iyiliklerini karlksz brakmam."
"Belki de. Neye benziyorlard? Nasl lmler?"
"zel bir yanlar yoktu. Orta yalarndaydlar ve grtlaklar kesilmiti... barsaklar deilen bir
erkek dnda."
"Tuhaf. Evet, hemen gittiimiz iyi olacak. Yerel sorunlara bulamadan da bamzda yeterince
fazlas var zaten."
"Kabul. Haydi, yatalm."'
"Sen git. Ben daha hazr deilim."
"Kendi nerine uy ve biraz dinlen," dedi malikneye doru dnerken. Ayakta kalp kendini zme."
"zmem."
"O zaman, iyi geceler sana,"
"Sabaha grrz."
Onun patikadan dnn izledim. Haklyd elbette, ama daha bilincimi teslim etmeye hazr
deildim. Gzden kardm bir ey olmasn diye planlarm tekrar inceledim, ikimi ve kadehi
srann stne koydum. Sonra kalktm ve etrafmdan dumanndan saaklar brakarak dolandm.
Arkamdan ay vuruyordu ve afaa zannmca hl birka saat vard ve gecenin geri kalann
darda geirme kararm kesindi kendime szmak iin iyi bir yer bulmay kafama koydum.

Doaldr ki sonunda gezinerek patikadan aa, fidanla indim. Etraf biraz eelemek, bana orann
yakn zamanda kazlm olduunu gsterdi, ama hi ay nda mezardan l karacak havada
deildim ve Ganelonun orada bulduklarna dair sylediklerini doru kabul etmeye dnden razydm.
Oraya neden gittiimden bile emin deilim. Marazi damarm kabarmt herhalde. Yine de o civarda
uyuma kararmdan caydm.
Bahenin kuzeybat kesine gittim, malikneden grnmeyen bir yer buldum. allar yksek,
imenler ise ho kokulu, uzun ve yumuakt. Pelerinimi yaydm, zerine oturdum, izmelerimi ekip
kardm. Ayaklarm serin imenlere uzatp iimi ektim.
ok az kaldna hkmettim. Glgeler elmaslara, elmaslar tfeklere, tfekler Amber e. Yola
kmtm. Bir sene nce, bir hcrede ryor, nceleri birok sefer teet gemi olduum, akl
bandalkla delilik arasndaki o izgiyi geip duruyordum.
imdi zgrdm, glydm, gzlerim gryordu ve bir planm vard. imdi bir kez daha
gerekleme imkn arayan bir tehdittim, eskisinden de lmcl. Bu sefer, talihimi bakasnn
planlarna balamayacaktm. Baarmdan ya da baarszlmdan ben sorumluydum artk.
Gzel bir histi; imen kadar, u anda bnyeme szan ve beni ho bir atele stan alkol kadar
gzeldi. Pipomu temizleyip bir kenara koydum, gerindim, esnedim ve uzanmaya hazrlandm.
Uzakta bir hareket sezdim, kendimi dirseklerimin zerine kaldrp tekrar bekledim. ok beklemem
gerekmedi. Bir figr yavaa ilerliyor, sk sk durup, t karmadan hareket ediyordu. Ganelonla
benim oturmu olduumuz aacn altnda gzden kayboldu ve uzunca bir sre grnmedi sonra on
ya da yirmi adm devam etti ve benim bulunduum yere uzun uzadya bakarm gibi gzkt. Sonra
bana doru ilerledi.
Bir al kmesini geip glgelerden karken, mehtap anszn yzne vurdu kzn. Bunun apak
farknda olarak, bana doru glmsedi, yavalayarak yaklat, nmde durdu.
"Bu davrannzdan, ikmetghnz beenmediiniz anlamn karyorum, Lord Corwin," dedi.
"Bilakis," dedim. yle gzel bir gece ki, iimdeki doa adamn cezbetti."
"Geen gece de bir ey sizi cezbetmi olacak," diye konutu, yamura ramen" ve pelerinimin
stne, yanma oturdu.
"eride mi uyudun, darda m?"
"Geceyi darda geirdim," dedim. Ama uyumadm. Asln istersen, seninle son grmemizden
bu yana hi uyumadm."
"Neredeydin?"
"Sahilde kum eliyordum."
"Can skc geliyor kulaa,"
"yleydi."
"Glgede yrdmzden beri ok dndm,"
"Tahmin etmitim."
"Benim de gzme pek uyku girmedi. O yzden ieri girdiini, Ganelonla konutuunu duydum
ve o, eve tek bana dndnde, senin buralarda bir yerlerde olduunu anladm.
"Haklsn."
"Amber e gitmeliyim, biliyorsun. Deseni yrmeliyim."
"Biliyorum. Bunu yapacaksn."
"Hemen, Corwin! Hemen!"
"Gensin, Dara. Daha ok vaktin var."
"Kahretsin! Tm hayatm boyunca bekledim... haberim bile olmadan! imdi oraya gitmemin bir
yolu yok mu?"

"Hayr."
"Neden olmasn? Glgelerden kk bir yolculukla beni Amber e gtrebilir, Deseni yrmeme
izin verebilirsin..."
"Eer derhal ldrlmezsek, idam edilmeden nce bir sre iin bitiik hcrelere ya da ikence
masalarna decek kadar ansl olabiliriz."
"Neden? Sen ehir in bir Prensisin. Dilediini yapmaya hakkn var."
Gldm.
"Ben yasal haklarndan mahrum edilmi biriyim, canm. Eer Amber e dnersem idam
edileceim, o da ansm varsa tabii. Eer yoksa daha da kts. Ama geen sefer olanlar
dnyorum da, sanrm beni abucak ldrrler. Hi phesiz ayn nezaketi elikilerimden de
esirgemezler."
"Oberon byle bir ey yapmayacaktr."
"Yeterince kkrtlrsa, onun da yapacana inanyorum. Ama bu soru asla sorulmayacak. Oberon
yok artk ve aabeyim Eric tahtta oturup kendini hkmdar sayyor."
"Bu ne zaman oldu?"
"Amber in zaman lsyle, birka sene nce."
"Seni neden ldrmek istesin ki?"
"Onu ldrmemi engellemek iin elbette."
"Bunu yapar mydn?"
"Evet, yapacam da. Sanrm yaknda."
O zaman yzn bana evirdi.
"Neden?"
"Tahta kendim kabilmek iin. Grdn gibi taht aslnda benim. Eric onu gasp etti. Onun
ellerinde birka yl hapis ve ikenceden daha yeni katm. Bununla birlikte perian halimi seyretme
lks iin beni sa brakmak hatasn dt. Serbest kalp, ona meydan okumak zere tekrar
dneceimi hi dnmemiti. Asln istersen ben de dnmemitim. Ama ikinci bir ans elde edecek
kadar ansl olduuma gre, onun yapt hatay yapmamaya zen gstereceim."
"Ama o senin aabeyin."
"Seni temin ederim ki, onun ve benim kadar bu gerein farknda olan pek az kii vardr."
"Ne kadar zamanda ulamay dnyorsun... hedeflerine?"
"nceki gn sylediim gibi, eer Koz Kartlarna ulaabilirsen, ay sonra benimle balantya
ge. Eer yapamazsan ve her ey planma gre ilerse, hkmranlmn daha en banda seninle
balant kuracam. Bir yl gemeden Desende ansn denemi olmalsn."
"Ya baaramazsan?"
"O zaman nnde daha uzun bir bekleyi olacak. Eric kendi hkmdarln daimi klp, Benedict
onu kral ilan edene kadar. Gryorsun, Benedict bunu istemiyor. Amber den uzunca bir sre ayr
kald ve Ericin bildii kadaryla, o artk hayatta deil. imdi ortaya karsa ya Ericin yannda, ya da
karsnda olmas gerekecek. Eer onun tarafnda olursa Ericin hkmdarlnn sreklilii garanti
altna alnacak ve Benedict bundan sorumlu olmak istemiyor. Eer Erice rakip karsa mcadele
balayacaktr ve bundan sorumlu olmay da istemiyor. Tata gz yok. u an hkm sren
durgunluun devasn sadece kendini olayn tmyle dnda tutarak getirebileceini gsterip, iki
tarafta yer almay da reddederse, belki bununla kurtulabilir, ancak bu, Ericin kralln inkr etmekle
eanlamldr ve yine sorun kacaktr. Eer seninle birlikte grnrse, kendi iradesini teslim etmi
olacaktr, nk ona senin araclnla bask yapacaktr."
"Demek ki sen kaybedersen Amber e asla gidemeyebilirim.

"Sadece grdm ekliyle durumu tarif ediyorum. Hi phesiz haberdar olmadm birok etken
vardr. Uzun sredir ortalkta yoktum."
"Kazanmaya mecbursun!" dedi. Sonra, anszn, Byk babam sana destek verir mi?" diye sordu.
"Bundan phe ederim. Ama durum tamamen farkl olacaktr. Ben, senin ve onun varlndan
haberdarm. Onun desteini istemeyeceim. Karma kmad srece hava ho. Hzl, etkili ve
baarl olursam, bana kar kmayacaktr. Seni bilmemden memnun kalmayacak ama senin iin
tehdit tekil etmediimi grnce, bu mesele hallolacak."
"Neden beni kullanmyorsun? Mantkl olan bu gibi gzkyor.
"yle. Ama senden holandm fark ettim," dedim, bu yzden sz konusu olamaz."
Gld.
"Seni byledim!" dedi.
Glmsedim.
"Kendi incelikli usulnle, klcn ucuyla, evet."
Birden bire ciddileti.
"Byk babam yarn dnyor," dedi. Arkadan Ganelon syledi mi?"
"Evet."
"Yapmak zere olduun eyi nasl etkiler bu?"
"O dnmeden nce, tas tara toplayp kamay planlyorum."
"O ne yapacak?"
"Yapaca ilk ey burada olduun iin sana ok kzmak olacak. Sonra geri dnmeyi nasl
baardn ve bana kendinden ne kadar sz ettiini soracaktr."
"Ona ne demeliyim?"
"Geri dnn konusunda doruyu syle. Bu, onun akln megul edecektir. Konumuna gelince,
kadns sezgilerin seni benim gvenilmezliime kar ikaz etti ve bana da Julian ve Gerarda yaptn
gibi yaklatn. Nerede olduuma gelince, Ganelon ve ben bir yk arabas dn alp kasabaya gittik
ge saate kadar dnmeyeceimizi syledik."
"Aslnda nereye gidiyor olacaksnz?"
"Ksa sreliine, kasabaya. Ama geri dnmeyeceiz. Bir noktaya kadar beni Glgede takip
edebilir, o yzden aray mmkn olduunca amak istiyorum."
"Onu sizin iin elimden geldiince geciktireceim. Gitmeden nce beni grmeyecek miydin?"
"Bu konumay seninle sabah yapacaktm. Sabrszlnla erkene aldn."
"yleyse sevindim... sabrsz olduuma. Amber i nasl ele geireceksin?"
Bam iki yana salladm. Hayr, sevgili Dara. Her entrikac prensin birka kk srr olmaldr.
Bu da benimkilerden biri."
"Amber de bu kadar fazla gvensizlik ve aldatmaca olmas beni artt."
"Neden? Ayn ihtilaflar farkl ekillerde, her yerde mevcut. Daima her yanndadr, nk her mekn
eklini Amberden alr."
"Anlamak g"
"Bir gn anlayacaksn. imdilik bununla yetin."
"yleyse, bana bir ey daha syle. Deseni gemeden bile Glgeleri bir dereceye kadar
kullanabildiime gre, bana, bunun tam olarak nasl yapldn anlat. Bu konuda daha iyi olmak
istiyorum."
"Hayr!" dedim. Hazr oluncaya dein Glgeyle oynamana izin vermeyeceim. Deseni getikten
sonra bile tehlikelidir. Gemeden nce denemekse, aptallk. anslydn, ama bir daha deneme. Hatta
sana, bu konuda baka bir ey sylemeyerek yardm edeceim."

"yle olsun!" dedi. zr dilerim. Sanrm bekleyebilirim."


"Sanrm bekleyebilirsin. Kzmadn, deil mi?"
"Hayr. ey..." Glmsedi. Kzsam da bir ie yaramazd herhalde. Neden bahsettiini biliyor
olmalsn. Bama gelenleri nemsediine sevindim."
Homurdandm, o da uzanp yanama dokundu. Bunun zerine bam tekrar ona evirdim; yz
yava yava benimkine yaklayordu, tebessm kaybolmu, dudaklar aralanm, gzleri neredeyse
kapanmt. ptmz srada kollarnn boynuma ve omzuma dolandn hissettim ve benim
kollarm da benzer bir halde ona sarld. aknlm bu tatlln iinde kayboldu, yerini scakla ve
belli bir cokuya brakt.
Eer Benedictin kulana bir giderse, bana kzmakla kalmayacakt...

Blm 7
Vagon tekdze bir ekilde gcrdyordu ve gne batda iyice ilerlemi de olsa, scak k
huzmelerini hl zerimize dkmekteydi. Ganelon arkada, kasalarn arasnda horluyordu ve ben
onun grltl megalesini kskanyordum. Birka saattir uyuyordu, benimse uykusuz geen nc
gnmd.
ehrin hemen hemen yirmi kilometre dndaydk ve kuzeydouya ynelmitik. Doyle sipariimi
tmyle bitirememiti ama Ganelon ve ben onu dkknn kapatp retimi hzlandrmaya ikna
etmitik. Bu, kfr hak eden birka saatlik gecikme daha demekti. O srada uyuyamayacak kadar
gerilmitim, imdi istesem de uyuyamyordum ve bu yzden ar ar glgelerin arasna sokulmakla
meguldm.
Yorgunluumu ve akam zapt edip, glge oluturmas iin birka bulut buldum. Derin tekerlek
izleriyle yarlm kupkuru bir toprak yolda gidiyorduk. Sarnn irkin bir tonundayd ve biz
ilerledike atrdayp ufalanyordu. Yolun iki yannda kahverengi imenler geveke sallanyordu;
aalar ise kaln ve kaba kabuklu, ksa, eri br eylerdi. Bir sr ist kayasnn yanndan getik.
Doylea hazrlad kimyasal bileim iin iyi para demi, ertesi gn Daraya ulatrlmak zere
bir de gzel bilezik satn almtm.
Mcevherlerim belimde, Grayswandir elimin altnda Yldz ve Ateejderi gl ve muntazam
admlarla yrme baladm. Baarma yolundaydm.
Benedictin dnp dnmediini merak ettim. Acaba bulunduum yerle ilgili aldatmacalara ne
kadar sreyle kanacakt? Onun tekil edecei tehlikeden hibir ekilde uzak deildim, Glgenin
iinde izimizi uzun bir mesafeden takip edebilirdi, ben de arkamda ona iyi bir iz brakyordum. Geri
pek seme ansm yoktu. Yk arabasna ihtiyacm vard, u anki hzmz deitiremezdik ve bir dier
cehennem srn daha kaldracak halim yoktu. Geileri yava yava ve zenle, krelmi
duyularmn ve gitgide artan yorgunluumun bilinciyle yapyor, kk deiimlerin birikiminin ve
uzakln, benimle Benedict arasna yaknda alamaz hale gelecek bir engel koyacan umuyordum.
nmzdeki kilometre boyunca lestnden ikindiye kadar ilerledim, ama havay bulutlu bir
akam halinde tuttum; nk bana scakl deil yalnzca aydnl gerekiyordu.
Sonra kk bir meltem yakalamay baardm. Yamur olasln arttryordu, ama buna deerdi.
Her eye birden sahip olunmaz ya.
Bu vaktin sonunda uykuyla mcadele eder hale dmtm ve iimden eytana uyup Ganelonu
kaldrmak, ben uyurken onun srmesine izin vererek yalnzca aradaki mesafeyi amak geliyordu.
Ama yolculuun daha bu kadar banda bunu denemekten korkuyordum. Yapacak daha ok ey vard.
Daha fazla gn istiyordum, daha iyi de bir yol; bu kahrolasca sar kilden gna gelmiti ve u
bulutlarla ilgilenmeli, nereye gittiimizi de aklmdan karmamalydm...
Gzlerimi ovuturup derin birka nefes aldm. Kafamda her ey allak bullak olmaya balyordu ve
atlarn nal sesleri ile arabann gcrts uyutucu bir etki gsterdi. Sarslmalara ve sramalara kar
imdiden hissizlemitim.
Dizginler ellerimde gevemiti ve ban ne dt kez elimden karmtm bile. Neyse ki atlar
kendilerinden beklendiini iyi biliyor gibiydiler.
ok gemeden, sabah ortasna alan uzun ve rahat bir yokuu trmandk. O srada hava iyiden
iyiye kararmt ve bitki rtsn datmak iin birka kilometre ve yolda yarm dzine dneme
gerekti. Bir frtna yolumuzu annda, amur deryasna dndrebilirdi. Bu dnce karsnda yzm
ekittim, g kendi iine brakp bir kez daha yola konsantre oldum.

Kum bir nehir yatann zerinden aan krk dkk bir kprye geldik. Kprnn dier ucunda
yol daha dzgn, daha az saryd. Biz ilerledike dzleti, sertleti, rengi daha da koyulat ve iki
yanndaki imenler yeerdi.
Ama bu srada yamur da balamt.
imenlerimden ve koyu renkli, rahat yolumdan vazgememek iin bir sre bununla mcadele
ettim. Bam aryordu geri, ama saanak yarm kilometre iinde dindi ve gne bir kez daha
yzn gsterdi.
Gne... evet, gne.
Ar aksak ilerledik, nihayet yolun parlak aalar arasnda dne dne alald bir yokua geldik.
Serin bir vadiye indik, bu sefer altndaki yataktan darack sar bir suyun akt kk bir kprden
getik. Bam ikide bir nme dt iin artk dizginleri bileklerime dolamtm. Dikkatimi, ok
uzaktaymasna topladm, dzelttim, sraladm...
Samdaki aalardan rkeke gn sorgulad kular, i damlalar yapraklara ve imenlere
yapmt. Ayaz kt ve sabah gneinin nlar aalarn arasndan geerken krlyordu.
Ama bedenim bu glgenin uyanna kanmamt ve Ganelon nihayet kmldanp kfrettiini
duyunca sevindim. Eer hemen kalkmasayd onu uyandrmam gerekecekti.
Gayet gzel. Dizginleri hafife ektim, atlar meseleyi kavrayp, durdular. Hl meyilli bir yerde
olduumuzdan freni ektim ve bir su iesi aldm.
"Dur!" dedi Ganelon ben ierken. Bir damla da bana brak!"
ieyi ona uzattm.
Yarm dakika boyunca hi durmadan iti, sonra patlarcasna soludu.
"Sen devralyorsun imdi," dedim ona. Biraz uyumam lazm."
"Tamam," dedi arabadan aa sarkp inerek. Ama bir dakika bekle. iekleri sulayaym."
Yoldan kt, ben de srnerek arabann arkasndaki yataa ulatm ve Ganelonun yatm olduu
yere uzandm. Pelerinimi katlayp yastk yaptm.
Birazdan onun src koltuuna trmanp oturduunu duydum ve freni gevettii srada araba
sarsld. Ganelon dilini ve dizginleri hafife aklatt.
"Sabah m oldu?" diye seslendi bana.
"Evet."
"Tanrm! Btn gn uyumuum!"
Gldm.
"Hayr. Biraz glge kaydrmaca yaptm," dedim. Hepi topu alt yedi saat uyumusundur."
"Anlamyorum. Ama bo ver, sana inanyorum imdi neredeyiz?
"Hl kuzeydouya gidiyoruz," dedim, ehirden otuz Benedictin evinden yirmi kilometre kadar
uzaktayz. Glgede yol aldk."
"imdi ne yapmam lzm?"
"Yolu izlemen kfi. Aray amalyz."
"Benedict bize hl ulaabilir mi?"
"Sanrm. O yzden atlar henz dinlendiremeyiz."
"Pekl. zellikle tetikte olmam gereken bir ey var m?"
"Yok."
"Seni ne zaman uyandraym?"
"Asla."
Sonra sustu ve bilincimin tketilmesini bekledim, elbette Daray dndm. Tm gn boyunca
aralklarla onu dnmtm.

Olaylar benim tarafmda nceden tasarlanmakszn gelimiti. Ona kadn gzyle bile
bakmamtm, ta ki kollarma gelip de bu konudaki fikirlerimi tekrar gzden geirmemi salayana
kadar. Birazdan omurgamdaki sinirler ii ele alp, beyin faaliyetlerimin ounu basite indirgedi, bir
zamanlar Freudun bana sylemi olduu gibi. Suu alkole ykamazdm, nk o kadar ok imemi
ve fazla etkilenmemitim. Suu neden bir eylerin stne atmak istiyordum? nk kendimi bir
ekilde sulu hissediyordum, buydu sebep. Kz, akraba olarak dnemeyeceim kadar uzakt.
Bundan tr deildi
Ondan faydalandm dnmyordum, nk beni bulmaya geldiinde ne yaptnn farkndayd.
Olaylarn ortasndayken bile kendi gdlerimi sorgulamama yol aan ey, artlard.
Onunla ilk kez konuup, Glgede yrye karttmda, gvenini ve dostluunu kazanmaktan
fazlasn istemitim. Benedicte duyduu ballk, gven ve sevgiyi soutup, bir ksmn kendime
ekmek istemitim. Onu, belki de bir dman kampndan gelebilecek bir yerde, kendi tarafmda
istemitim. ler sarpa sardnda lzum olursa onu kullanabilmeyi istemitim. Enikonu doruydu
bunlar. Ama kza, srf bunu daha da ileri gtrmek iin sahip olduumu dnmek istemiyordum.
Bunda gerek pay da yok deildi dorusu ve beni alaklk etmi olmaktan daha fazla rahatsz
ediyordu. Neden? Zamannda biroklarnn bundan ok daha kt sayaca bir sr ey yapm,
hibirinden de rahatszlk duymamtm. Bununla cebelletim, yant bilsem bile kabullenmek houma
gitmiyordu.
Kz benim iin nemliydi. Bu kadar basitti ite. Lorrainele aramdaki gibi grp geirmi iki
deneyimli insann dostluundan, ya da Deseni ikinci yrymden nce Moire ile aramda bir
anlna yaanan geliigzel tensellik havasndan bakayd. Hem de bambaka. Kz o kadar ksa bir
sre iin tanmtm ki, tmyle mantkszd. Ardnda yzyllar brakm bir adamdm. Yine de...
Yzyllardr byle hissetmemitim kendimi. Bu duyguyu unutmutum imdiye kadar. Ona k olmak
istemiyordum. imdi deil. Belki daha sonra. En iyisi, hi olmamakt. Benim iin tmyle yanlt. O
bir ocuktu. Yapmak isteyecei, yeni ve byleyici bulaca her eyi ben zaten yapmtm. Hayr,
batan aa yanlt. Ona k olmak iime gelmezdi. Kendimi kaptrmamalydm...
Ganelon ak sak bir arky berbat bir ekilde mrldanyordu. Araba sallanp gcrdad ve yoku
yukar bir dnemeci ald. Yzme gne vurunca kolumla gzlerimi rttm. Oralarda bir yerlerde
unutkanlk beni iyice kavrad ve skt.
Uyandmda vakit leni gemiti ve kendimi kirli hissediyordum. Su itim, avcuma biraz dkp
gzlerimi ovdum. Parmaklarmla salarm dzelttim. Bulunduunu bir gz attm.
Etrafmzda yeil yapraklar, kk aa kmeleri ve ve upuzun imenlerin bittii aklk alanlar
vard. Hl sert ve przsz toprak bir yolda gidiyorduk. Gk birka kk bulut haricinde berrakt
ve gn muntazaman yerini glgeye brakyordu. Hafif bir meltem esiyordu.
n blmeyi trmanp yanma oturduumda Canllarn arasna dnmsn. Ne gzel!" dedi
Ganelon.
"Atlar yoruluyor, Corwin, ben de ayaklarm yle bir gzel uzatmak istiyorum," dedi. Hem
karnm da zil alyor Ackmadn m sen?"
"Acktm. u soldaki glgelik yere ek de, duralm biraz."
"Oradan daha ileri gitmek isterim."
"zel bir sebebi var m?"
"Evet. Sana bir ey gstermek istiyorum."
"Tamam o zaman."
Belki bir yedi yz elli metre daha gittik, sonra yolun bizi daha kuzeye gtren bir kvrmna geldik.
Az sonra bir tepeye rastladk ve trmandmzda, karmzda daha da yksee kan bir baka tepe

duruyordu.
"Ne kadar uzaa gitmek istiyorsun?" diye sordum ona.
"u tepeyi de kalm," dedi. Oradan grebiliriz."
"Pekl."
Atlar ikinci tepenin eiminde zorlandlar, ben de inip arabay arkadan ittim. En sonunda tepeye
vardmzda, toz ve ter karm yznden kendimi daha da kirli hissediyordum, fakat bir kez daha
bsbtn kendime gelmitim. Ganelon dizginlere asld ve frene bast. Sonra arabann arkasna,
oradan da bir sandn zerine trmand. Eliyle gzn glgeleyip sola dnd.
Gel buraya, Corwin," diye seslendi.
Arka kapaa trmandm, melip elini uzatt. Tuttum, sanda kmama yardm etti ve yannda
durdum. aret etti, bende takip ettim.
Bir kilometre uzakta, soldan saa doru gz alabildiine uzanan, geni bir siyah erit vard. O
eyden birka yz metre yukardaydk ve yedi yz metrelik bir ksmn gzelce grebiliyorduk.
Onlarca metre geniliindeydi ve grebildiim kadaryla iki kez dnp kvrlmasna ramen
genilii sabit kalyordu. inde aalar vard ve tmyle siyahtlar. Bir hareket varm gibiydi ama
nedir, ne deildir, kestiremiyordum. Belki de sadece rzgr yolun kenarna yakn kara imenleri
dalgalandryordu. Ama iinde bir de inkr edilemeyecek ak hissi vard, adeta dz ve kara bir
nehrin alay gibi.
"Bu ne?" dedim.
"Belki sen bilirsin diye dnmtm," diye karlk verdi
Ganelon. Senin glge bylerinin bir paras olduunu sanmtm."
Bam ar ar iki yana salladm.
"Uyku bastrmt, ama bu kadar tuhaf bir eyin meydana gelmesini ayarlam olsam hatrlardm.
Onun burada olduunu nereden bildin?"
"Sen uyurken birka kez yanndan getik, sonra tekrar uzaklatk. imde hi de ho duygular
uyandrmad. ok aina geldi. Sana bir ey hatrlatyor mu?"
"Evet. Evet, hatrlatyor. Maalesef."
Bayla dorulad.
"Lorrainedeki o lanetli ember gibi. Ayn ona benziyor.
"Kara yol..." dedim.
"Ne?"
"Kara yol," diye yineledim. Kz bahsettiinde neyi kast etiini anlamamtm, ama imdi anlamaya
balyorum. Bu hi de iyi deil."
"Bu da m ktye alamet?"
"Korkarm yle."'
Bir kfr sallad, sonra, Bize hemen bir sorun kartacak m?" diye sordu.
"Sanmyorum, ama emin deilim."
Sandktan aa indi, ben de peinden.
"yleyse atlara yeillik bulalm," dedi, kendi midemizle de ilgilenelim."
"Evet."
lerledik ve dizginleri o ald. Tepenin aasnda uygun bir yer bulduk.
Orada aa yukar bir saat oyalandk, daha ok Avalon hakknda konutuk. Kara yoldan bir daha
sz amadk, ancak aklm devaml megul ediyordu. O eye yakndan bir bakmak zorundaydm
elbette.

Sonra yola dmeye hazrlandmzda dizginleri yine ele aldm. Biraz dinlenmi olan atlar iyi bir
hzda ilerlediler.
Ganelon solumda oturuyordu, lafazanl hl zerindeydi.
Bu tuhaf geri dnn onun iin ne anlama geldiini anlamaya yeni yeni balyordum. Eski
haydutluk gnlerinde urak edindii yerlerin ounu tekrar gezmiti, hrmet grmeye baladktan
sonra dier insanlarn arasndan syrlmay baard drt sava meydann da. Onun hatralar beni
birok ynden etkilemiti. amur ve altnn allmadk bir karmyd bu. Adamn bir Amber li
olmas gerekirdi.
Kilometreler abucak geti ve tekrar kara yola yaklayorken, tandk bir zihinsel drt hissettim.
Dizginleri Ganelona uzattm.
"Al unlar," dedim. Sr!"
"Ne oldu?"
"Sonra konuuruz! Sadece sr!"
"Hzlanaym m?"
"Hayr. Normal devam et. Bir sre konuma."
Gzlerimi kapadm ve bam ellerimin arasna aldm, zihnimi boaltp boluun evresine bir
duvar rdm. Evde kimse yok. le yemeine ktm. Satclar giremez. Bu mlk satlktr. Rahatsz
etmeyiniz. zinsiz girenler hakknda resmi yollara bavurulacaktr. Dikkat kpek var. Kayalar
debilir. Dikkat kaygan zemin. evre dzenlemesi iin ykm karar alnmtr...
Gevedi, sonra tekrar, iddetle geldi ve tekrar engelledim.
nc bir dalga takip etti. Onu da durdurdum.
Sonra gitti.
Gz krelerimi ovuturarak iimi ektim.
"Tamam," dedim.
"Ne oldu?"
"Birisi bana ok zel bir yoldan erimeye alt. Benedict olduu neredeyse kesindi. Bizi
durdurmasn gerektirecek birka ey bulmu olmal. imdi dizginleri tekrar alacam. Korkarm ok
gemeden peimize dm olacaktr."
Ganelon dizginleri uzatt.
"Ondan kama ansmz ne kadar?"
"Aramzdaki mesafe byd iin, bir hayli diyebilirim. Bam frl frl dnmeyi brakr
brakmaz birka glgeyi daha kartracam."
Rehberlik etmeyi srdrdm ve yolumuz kvrld ve bozuldu, bir sre kara yola paralel gitti, sonra
git gide yaklatk. Sonunda, birka metre tedeydi.
Ganelon yolu uzunca bir sre sesini karmadan inceledikten sonra Bana br yeri ok
hatrlatyor," dedi. Sisin her eyi yalayan kk dilleri, devaml gznn ucuyla kprdayan bir ey
grdn hissi..."
Dudam srdm. Boncuk boncuk ter dkmeye baladm
Bu eyden uzaa kaymaya alyordum ve bir tr direnile karlayordum. Amber de Glgede
yrmeye altnzda beliren o devasa hareket edememezlik duygusu deildi. Bsbtn farklyd.
Bu bir... kanlmazlk duygusuydu.
Glgede hareket etmeyi baardk. Gne gn daha da ykseklerine szlm, leye doru
gidiyordu nk o kara eridin yanndayken akam karanlnn kmesi dncesi hi houma
gitmemiti ve gk maviliini yitirmi, aalar drt bir yanmzda daha yukar ykselmi, uzakta
dalar belirmiti.

Yoksa yol Glgeyi kesiyor muydu?


yle olmalyd. Yoksa Julian ve Gerard nereden bulup da bu eyi kefe kalkacak kadar
ilgileneceklerdi?
Byk bir talihsizlik, ama korkarm o yolun ve benim ortak yanmz ok fazlayd.
Kahretsin!
Uzunca bir sre yolun yannda ilerledik, git gide yaklayorduk da. Az sonra aramzda yalnzca
otuz metre kalmtd.
On be...
...Ve nnde sonunda olacan tahmin ettiim zere, yollarmz nihayet kesiti.
Yulara asldm. Pipomu doldurup aa indim, bir yandan tttrp dier yandan da o eyi
incelemeyi srdrdm. Yldz ve Ateejderinin yolumuzu boydan boya kesen kapkara alandan
hazzetmedikleri besbelli ortadayd. Kineyip te yana kamaya alyorlard.
Eer yolumuza devam etmek istiyorsak, kara arazide uzun, enlemesine bir hat izmek zorundaydk.
Hem yer ekillerinin bir ksm, bir dizi alak, kayalk tepenin ardnda gizlenmiti.
Siyahln kenarlarnda ve tepelerin eteklerinde tutam tutam, gr imenler vard. Aralarnda sis
paracklar hzla geziniyor, tm boluklarda hafif, buharms dumanlar asl duruyordu. Bu meknda
asl duran atmosferin ardnda gzken gk, normalden birka ton koyuydu ve bulak, isli bir
grnme sahipti.
Dinginlikten farkl bir sessizlik hkimdi, adeta grnmeyen bir varlk hazrlanm, nefesini
tutuyordu.
Derken bir feryat duyduk. Bir kz sesiydi. Krk yllk, ba derde den kadn numaras m?
Ses sadan, tepelerin tesinde bir yerlerden gelmiti. Hile kokuyordu. Ama kahrolasca! Gerek
olabilirdi.
Dizginleri Ganelona frlatp yere atladm, Grayswandir i elime aldm.
"Bir aratracam," dedim, saa doru yryp, yolun yan sra giden hendee srayarak.
"abuk dn."
allarn arasndan kendime yol atm, kayalk bir bayra trmandm. Aa inerken yine fundalarn
arasndan getim ve daha da yksek bir dier bayra ktm. Ben trmanrken lk yine iitildi ve bu
sefer kulama baka sesler de alnd.
Sonra zirveye ulatm ve oradan genie bir alan grebildim.
Kara saha on metre kadar aamda balyordu ve grdm manzara krk metre kadar ierideydi.
Ateler olmasa, tek renkli bir manzarayd. Batan aa siyahlar giymi, siyah salar beline kadar
sarkan bir kadn, o karaaalardan birine balanmt ve ayaklarnn dibinde duman tten dallar
ylyd. Neredeyse anadan doma plak hareket ettike soyunmaya devam eden yarm dzine kll
albino adam mrldanp kkrdayarak dolanyor, tadklar sopalarla kadn ve atei drtyor, bir
yandan da srekli kasklarn tutuyorlard. Alevler imdi, kadnn elbiselerini alazlayacak duman
kmasna sebep olacak kadar ykselmiti. Kadnn uzun elbisesi, gzel ve ehvetli bir vcuda sahip
olduunu grmemi salayacak denli yrtlm ve aralanmt, geri duman onu yzn
gremeyeceim ekilde sarmalyordu.
leri atlp kara yola girdim, uzun, bklm bklm imenlerin stnden atladm ve grubun zerine
ullandm, onlar daha olup biteni kavrayamadan en yakndaki adamn kafasn uurup, bir dierini
ileyiverdim. Dierleri de dndler ve bir yandan bararak sopalarn bana doru salladlar.
Grayswandir onlar koca koca lokmalar kopararak yedi, ta ki hepsi para para dklp sessiz
kalncaya kadar. Kanlar karayd.

Nefesimi tutup dndm ve atei tekmeledim. Sonra kadna yaklap balarn kestim. Hkrarak
kollarma dt.
Yzn... daha dorusu yznn eksikliini ancak o anda fark ettim. Yzn tamamen rten, oval
ve kavisli, gzlerindeki iki ufak drtgen yark haricinde hibir knt ya da girinti bulunmayan bir
mask takmt.
Onu kandan ve dumandan uzaklatrdm. Smsk yapmt ve nefes nefeseydi, vcudunu bana
bastryordu. Uygun grnen bir srenin ardndan, kendimi kurtarmaya yeltendim. Fakat kadn
brakmyordu ve artc lde glyd.
Geti artk," dedim ona, ya da ayn derecede mnasip ve basmakalp baka bir ey, ama yant
vermedi.
Kaba okama hareketleriyle ve gayet huzursuz edici bir etki yaratarak, bedenimi farkl yerlerinden
kavramaya devam etti.
Arzu edilebilirlii her geen an artyordu. Kendimi onun salarn ve vcudunun geri kalann
okarken buldum.
"Geti artk," diye yineledim. Kimsin? Seni neden yakyorlard? Kimdi onlar?"
Ama kadn yant vermedi. Alamay braktysa da hl hzl hzl soluyordu, ne var ki farkl bir
ekilde.
"Neden bu mask giyiyorsun?"
Maska uzandm ve ban hzla kard.
ok da nemli grnmyordu dorusu. imden souk ve mantkl bir ksm tutkunun aklszca
olduunu bilse de, Epikrclerin tanrlar kadar acizdim. Onu istiyordum ve sahip olmaya hazrdm.
O anda Ganelonun adm haykrdn iittim ve o yne dnmeye abaladm.
Ama kadn beni brakmad. Kuvveti beni hayretler iinde brakmt.
"Amber in ocuu," diye geldi kadnn yar tandk sesi. Bize verdiin ey karlnda sana bunu
borluyuz ve artk hepinizi elde edeceiz."
Ganelonun sesi aralksz bir kfr seli halinde tekrar geldi kulama.
Kavray karsnda tm gcm kullandm ve gevedi. Elimi hzla uzattm, maskeyi koparp
aldm.
Kendimi kurtardm srada ksa bir fke l duyuldu ve maske karken solup giden son
szck duyuldu
"Amber yok edilmeli!"
Maskenin ardnda bir surat yoktu. Orada hibir ey yoktu.
Kadnn elbisesi katlanp geveke koluma dt. Kadn ya da yaratk kaybolmutu.
Hzla dnp baktmda, Ganelonun siyahln kenarna serildiini grdm, bacaklar anormal
biimde bklmt.
Klc kalkyor ve yavaa iniyordu, ama neye vurduunu gremiyordum. Ona doru kotum.
zerinden sram olduum kara imenler dizlerine ve bileklerine dolanmt. Onlar bise bile
dierleri krba gibi vuruyor, sanki kll kolunu yakalamaya alyordu. Sa bacan ksmen
kurtarmay baarmt, ben de uzanp ii tamamlamasna yardmc oldum.
imenlerin uzanamayaca mesafede Ganelonun arkasna getim ve hl kavramakta olduumu o
anda ayrmsadm mask frlatp attm. Siyahln dnda yere dt ve annda iin iin yanmaya
balad.
Ganelonu koltuk altlarndan tutup geri ekmeye abaladm. imenler iddetle kar koydular, ama
en sonunda onu skp kurtardm. Bizi yolun tesindeki daha yumuak bal yeillik eitlerinden
ayran dier kara imenlerin zerinden srayarak tadm.

Tekrar ayaklarnn stnde durmaya balad ve arln vererek bana yaslanmay srdrd. ne
eilip tozluklarna vuruyordu.
"Bacaklarm uyutu," dedi. Hissizletiler."
Arabaya kadar yardm ettim. Beni brakp arabann yanna tutundu ve ayan yere vurmaya balad.
"Karncalanyorlar," diye beyan etti. Geri gelmeye balyor."
Nihayet topallayarak arabann nne geldi. Koltua trmanasna yardm edip peinden ben de
ktm.
ini ekti.
"Bu daha iyi," dedi. Artk dzeliyorlar. O eyler bacaklarmda derman brakmadlar. Geri
kalanmda da. Ne oldu?"
"Alametin gerekten kt olduu ortaya kt."
"imdi ne olacak?"
Freni gevetip, dizginleri ele aldm.
"stnden geeceiz," dedim. Bu ey hakknda daha fazla bilgi edinmeliyim. Klcn elinin altnda
dursun."
Homurdand ve klc dizlerinin zerine yatrd. Atlar ilerleme fikrinden holanmamlard ama
brlerine krbac hafife dedirince yrmeye baladlar.
Kara blgeye girdik ve bu kinci Dnya Savana ait bir haber filmine at srmekten farkszd.
Uzakta ama burnunun dibinde, plak, boucu, kasvetli. Gcrt ve nal sesleri bile bir ekilde
boulmu, daha uzaktan geliyormu gibiydi. Kulaklarmda belli belirsiz ama srarc bir nlama
balad. Yol kenarndaki imenlerin epey uzandan getiysem de, biz yanlarndan getike
kprdyorlard. Birka sis kmesinden getik.
Kokusuzlard, ama her seferinde nefes alp veriimiz gleiyordu. lk tepeye yaklatmzda bizi
Glgeden geirecek olana kaymaya baladm
Tepeyi atk.
Hibir ey olmad.
Karanlk, mikroplu manzara deimemiti.
Tepem att. Deseni zihnimden ekip kardm ve zihin gzmn nne parl parl yerletirdim. Bir
kez daha geie kalktm.
Bam annda armaya balad. Alnmdan kafatasna doru bir sanc girdi ve akkor bir tel gibi
asl kald. Fakat fkemi krklemekten baka bir ie yaramad. Kara yolu hilie kaydrmay daha da
iddetle denememi salad.
Nesneler titreti. Sisler kesifleti, dalgalar halinde yola dkldler. D hatlar bulanklat.
Dizginleri salladm. Atlar ilerlediler. Bam, sanki atlayacakm gibi zonklamaya balad Onun
yerine, bir an iin bam haricinde her ey paraland.
Yer sarslp atlad, ama sadece bu kadar deildi. Her ev kaslp duran bir rpertiye tutulmu
gibiydi ve atlaklar yeryzndeki krk hatlaryla snrl kalmyordu.
Biri adeta, zerinde geveke bir araya getirilmi bir yapbozun durduu masann bacan anszn
tekmelemiti. Tm manzarada boluklar belirdi: orada bir yeil dal; burada suyun parlts, urackta
mavi gkten bir parack, mutlak siyahlk, beyaz hilik, bir tula binann cephesi, pencerenin ardnda
yzler, ate, yldz dolu gkten bir para...
Atlar drtnala kouyorlard artk ve acyla haykrmamak iin elimden gelen her eyi yapmtm.
Birbirine karm seslerin uultusu hayvan sesi, insan sesi, mekanik sesler bir dalga gibi
zerimizden geti. Ganelonun kfrlerini iitebiliyor gibiydim, ama emin olamyordum.

Acyla kendimden geeceimi sandm, ama srf dik ballm ve fkemden dolay baylana kadar
direnmeyi kafama koydum. lrken Tanrsna yakaran bir adam gibi dikkatimi Desende
younlatrdm ve tm irademi kara yolun mevcudiyetine kar frlattm.
Derken basn kalkt ve atlar gemi azya alm gibi kouyor bizi yeil bir araziye srklyorlard.
Ganelon dizginleri elimden almaya hamletti, ama onlara kendim asldm ve atlar durana kadar
bardm.
Kara yolu gemitik.
Hemen arkama dnp baktm. alkantl sularn altndaymasna dalgalanan bir nitelii vard
manzarann. Bununla birlikte, yolun getiimiz ksm temiz ve sabit idi, bir kpr ya da baraj akla
getiriyordu ve kenarndaki imenler yeildi.
"Bu," dedi Ganelon, beni srgne gnderdiin zamanki yolculuktan beterdi."
"Bence de yle," dedim ve atlarla nazike konutum, onlar nihayet toprak yola dnp ilerlemeye
ikna ettim.
Dnya burada daha parlakt ve az sonra iine girdiimiz aalar, byk am aalaryd. Hava
onlarn trlaryla tazeydi. Aralarnda kular, sincaplar oynayordu. Toprak daha koyu renkte, daha
zengindi. Anlalan, yolu gemeden nce olduumuzdan daha yksek bir irtifadaydk. Gerekten ve
arzu ettiim ynde kayma yapmamz beni sevindiriyordu.
Yolumuz kvrld, gerisin geri dnd, dzleti. Kara yol arada bir gzmze arpyordu.
Samzdayd, ok uzakta deildi. Hl ona paralel yol alyorduk. Bu eyin Glgeyi kestii
phesizdi. Grdmz kadaryla, bir kez daha kendi normal, tehditkr haline geri dnmt.
Bamn ars dindi ve kalbimden bir yk kalkt. Daha yksek yerlere kmay baarmtk ve
tepelerin, ormann byk ksmn gren gzel manzara, yllar nce arabayla gemekten holandm
Pennyslvaniann baz yerlerini anmsatyordu bana.
Gerildim; ardndan, Bacaklarn imdi nasl?" diye Ganelona sordum.
"yi," dedi Ganelon ardmzda braktmz yola bak
"Corwin, uzaklar grebiliyorum da..."
"Evet?"
"ok hzl gelen bir atl gryorum"
Ayaa kalkp arkaya dndm. Tekrar koltua knce dinginleri aklatrken inlemi olabilirim.
Hl emin olamayacam kadar uzakta, kara yolun dier yanndayd. Ama bizim yolumuzda bu
kadar hzla ilerleyen baka kim olabilirdi?
Bunun zerine sayp svdm.
Ykseltinin doruuna yaklayorduk. Ganelona dndm ve ona, Bir dier cehennem kousuna
daha hazrlar," dedim.
"Gelen Benedict mi?"
"Galiba. Burada ok vakit yitirdik. Tek banayken inanlmayacak kadar hzl hareket edebilir...
zellikle de Glgede."
"Sence hl izimizi kaybettirebilir miyiz?"
"Greceiz," dedim. Hem de ok yaknda."
Atlara dilimi aklatp dizginleri tekrar ele aldm. Zirveye ulatk ve buz gibi bir rzgr arpt bize.
Aa indik ve solumuzdaki bir kayann glgesi g karartt. Kayay getiimizde karanlk
sryordu; ince kar kristalleri ellerimizi, yzmz yakyordu.
ok gemeden bir kez daha yoku aa inmekteydik ve kar ya tipiye dnmt, gz gz
grmyordu. Rzgr kulaklarmza haykryor, araba sarslp yolun dna kayyordu. Hemen dze

kardm. Drt bir yanmz kar birikintileriyle dolmutu bile, bembeyazd yol. Nefesimiz
buharlayor; kayalarn, aalarn zerinde buzlar parlyordu.
Hareket ve duyularn geici aldan. Bedeli buydu...
Hzla ilerledik, rzgr arpt ve haykrd. Biriken karlar yolu kaplamaya baladlar, viraj aldk ve
frtnadan ktk. Dnya hl buzlarla kaplyd ve ara sra bir kar tanecii szlmekteydi, ama gne
bulutlardan kurtulmu, klarn dnyaya dkyordu ve bir kez daha yoku aa inmeye
girimitik...
Bir sisin iinden geip kra, ama karsz kayalarn ve engebelerin bulunduu bir yerden kp...
...Saa giderek gnei tekrar kazandk, dz ovada ylanms bir yol takip ettik, uzun, ekilsiz mavi
kayalarn arasnda dolandk...
...ve uzakta, samzda admlarn bize uydurmutu kara yol.
Is dalgalar at zerimizden ve toprak ttt. Kraterleri dolduran, kaynayan sularda kabarcklar
belirip, buharlarn nemli havaya kattlar. S birikintiler bir avu eski, bronz para gibi yatyordu.
Yol zerinde gayzerler fkrmaya balaynca artk yar yarya ldrm olan atlar drtnala
kotular. Yola pskren kaynar sular, duman tten, ince levhalar halinde akarak bizi kl pay
skaladlar. Gk pirintendi, gne ise rk bir elmayd.
Rzgr berbat nefesli, soluk solua bir kpekti.
Yer sarsld; uzakta, solumuzda kalan bir da zirvesini ge doru frlatt ve ardndan ate sat.
Kulaklar sar eden bir grlt duyma yetimizi geici olarak bizden ald ve sarsntnn dalgalar
bedenlerimizi dvdke dvd. Araba sallanp dingildedi.
Yer sarslmay srdrd ve kara zirveli bir dizi tepeye olanca hzmzla ilerlerken rzgrlar
kasrgadan farksz bir kuvvetle arpt bize. Yoldan geriye kalan ey yanl yne sapnca onu terk ettik
ve ovada hoplaya zplaya gitmeye baladk. Tepeler bymeye, alkantl havada dans etmeye devam
Ganelonun elini omzumda hissedince dndm. Bararak bir eyler diyordu, ama duyamyordum
onu. Sonra arkay iaret etti, ben de gsterdii yne baktm. Grmeyi beklemediim hibir eyle
karlamadm. Hava alkantlyd, toz, kymk ve kl doluydu. Omuz silktim ve dikkatimi tepelere
verdim
En yakn tepenin eteinde daha byk bir siyahlk belirdi
Oraya doru ilerledim.
Yer nmde bir kez daha aa meyillenirken byyverdi siyahlk, srekli yaan toz ve akln
perde gibi rtt muazzam bir maara azyd bu.
Krbac havada aklattm ve son birka yz metreyi deli gibi kat edip, iine dalverdik.
Hemen atlar yavalattm, yry hzna getirene kadar onlar gevettim.
Aa doru inmeyi srdrdk, bir keyi dndk ve geni, yksek bir maaraya girdik. Ta
ykseklerdeki deliklerden k szyor, sarktlar benek benek boyuyor ve titreen yeil gletlere
vuruyordu. Hl sarslyordu yer ve devasa bir sarktn ufalandn grp dnn ufack
ngrtsn duyunca, kulaklarm biraz kendine geldi.
Kapkara dipli bir yar, biz geer gemez paralanp kaybolan, kire tandan olabilecek bir
kprnn zerinden getik.
stmze kaya paracklar yayor, bazen de koca koca talar dyordu. Kelerde, atlaklarda
krmzl yeilli mantarlar parlamaktayd, mineral damarlar yp kvrlyor, koca kristaller ve soluk
tatan dz iekler bu yerin tekinsiz, rutubetli gzelliine katkda bulunuyordu.
ie gemi kabarcklara benzeyen maaralarda dolandk ve az kpkl bir aknty kara bir
delikte yitene dein takip ettik.

Uzun, helezon ekilli bir galeri bizi bir kez daha yukar kard ve Ganelonun g duyulur ve
yankl sesini duydum, Bir anlna dan doruunda anlk bir kmlt grdm sandm, bir binici
olabilir."
Nispeten aydnlk bir odaya getik.
Eer Benedict idiyse, yapmas gereken zor bir i var nnde diye bardm ve arkamzda daha
baka bir eyler ykldka sarsntlar ve bouk grltler geldi.
Yukar ve ileri doru devam ettik, nihayet tepemizde aklklar belirmeye, ksmen berrak mavi gk
paracklar grnmeye balad. Nallarn ve arabann sesi yava yava normal bir seviyeye ykseldi
ve yanklar da bize geldi. Sarsntlar kesildi, tepemizde kck kular hzla utular ve n iddeti
artt.
Yol bir kez daha kvrld ve k, gndze giden geni, alak bir aklk nmzdeydi. entikli st
eiin altndan geerken bamz ememiz gerekti. Da uzanan yosun kapl bir ta kenardan sradk
ve yamata orakla kesilmiesine uzanan, dev aalarn arasndan geip ilerinde kaybolan bir akl
yata grdk. Dilimi aklattm, atlar yola devam etmeleri iin yreklendirdim.
"Artk ok yoruldular," diye belirtti Ganelon.
"Biliyorum. Yaknda dinlenecekler, yle ya da byle."
akllar tekerleklerimizin altnda gcrdyordu. Aalarn kokusu hotu.
"unu grdn m? Aada, sada."
Bam evirerek, Neyi..?" diye lafa baladm. Sonra, Ah," diye bitirdim.
Cehennemi kara yol hl bizimleydi, belki bir buuk metre tede.
"Ka glgeyi kesiyor bu?" deyip kara kara dnmeye baladm.
"yle grnyor ki, hepsini," diye fikrini beyan etti Ganelon.
Bam ar ar iki yana salladm.
"Umarm yle deildir," dedim.
Mavi bir gn ve normal biimde batya ilerleyen altn bir gnein altnda, aa inmeye
koyulduk.
"O maaradan kmaktan korkuyordum neredeyse," dedi
Ganelon bir sre sonra. Bu tarafnda ne olduunu bilmek mmkn deildi."
"Atlar daha fazla dayanamazd. Pes etmek zorunda kaldm.
Eer grdmz Benedict idiyse, umarm at ok iyi durumdadr. Hayvan ok zorluyordu. Sonra
hepsiyle yzlemeye mecbur olmak... Sanrm geride kalacaktr."
"Belki hayvan alktr," dedi Ganelon atrtyla saa dnp, maara azn gzden kaybettiimiz
srada.
"Byle bir ihtimal her zaman iin mevcut," dedim ve tekrar Daray dndm, u anda ne yaptn
merak ettim.
Yavaa ve fark edilmeden kayma yaparak dne dne aa inmeyi srdrdk. Yolumuz srekli
saa gidiyordu ve kara yolun yaknna geldiimizi anlaynca kfr bastm.
"Kahretsin! Bir sigortac kadar srarc!" dedim, fkemin kin gibi bir eye dndn
duyumsayarak. Vakti geldiinde u eyi ortadan kaldracam."
Ganelon yantlamad. Kana kana su iiyordu. ieyi uzatt, ben de yle yaptm.
En sonunda dzle ktk ve yol, frsatn bulur bulmaz saa sola kvrlmay srdrd. Bu atlarn
dinlenesine izin veriyordu, atl bir takipiyi de yavalatacaktr.
Bir saat kadar sonra kendimi rahat hissetmeye baladm ve yemek molas verdik. Yemeimizi
henz bitirmitik ki gzn tepenin yamacndan hi ayrmam olan Ganelon ayaa kalkp ellerini
gzne siper etti.

"Hayr," dedim ayaa srayarak. Olmaz byle ey."


Maarann azndan yalnz bir binici kmt. Bir anlna duraklayp sonra tekrar yoldan aa
devam ediini izledim.
"imdi ne yapyoruz?" diye sordu Ganelon.
"Plmz prtmz toplayp yine yola delim. Kanlmaz biraz geciktirebiliriz en azndan. Biraz
daha dnmek istiyorum."
Bir kez daha yola ktk, hl normal bir hzda seyrediyorduk, ama zihnim olanca hzyla
almaktayd. Onu durdurmann bir yolu olmalyd. Tercihen, onu ldrmeden.
Ama aklma gelmiyordu.
Bir kez daha fark ettirmeden yakna sokulan kara yol olmasa, gzel bir yerde, ho bir leden
sonraya gelmitik. Buray kanla slatmak ok yazk olacakt, zellikle de kan benim kanmsa. Klc
sol elinde de olsa, onunla kar karya gelmekten korkuyordum. Ganelonun da faydas
dokunmayacakt bana. Benedict onun farkna varmazd bile.
Bir viraj daha alrken tekrar bir kayma gerekletirdim. Hemen ardndan, burnuma hafif bir
duman kokusu geldi. Tekrar hafife kaydrdm.
"Hzla geliyor!" diye duyurdu Ganelon. Az nce grdm... duman var! Alevler! Orman yanyor!"
Gldm ve arkama baktm. Yamacn yars duman altnda yzyordu ve trts henz kulama
gelen turuncu bir ey yeilin zerinde hzla oynayordu. Atlar hzlarn kendilerinden arttrdlar.
"Corwin! Sen mi..?"
"Evet! Daha dik ve aasz olsayd drmeyi denerdim."
Hava bir anlna kularla doldu. Kara yola daha da yaklatk. Ateejderi ban iddetle sallayp
kinedi. Aznda kpkl benekler vard. Kamaya alt, sonra geriledi ve ayaklaryla havay
dvd. Yldz korkmuasna bir ses kard ve saa ekti. Bir sre mcadele ettim, denetimi
kazandm, onlarn biraz komasna izin vermekte karar kldm.
"Hl geliyor!" diye bard Ganelon.
Lanet okudum ve atlar kotu. Eninde sonunda, izlediimiz patika bizi kara yolun yanna getirmiti.
Dnemesiz bir yoldaydk ve geriye attm bak, tm yamacn cayr cayr yanmakta olduunu,
patikann ise yamacn ortasndan irkin bir yara izi gibi getiini gsterdi. Biniciyi de o anda
grdm. Yolun neredeyse yarsndayd ve Kentucky Derbisindeymiesine hareket ediyordu.
Tanrm! Kim bilir nasl bir att bu! Onu hangi glgenin dourduunu merak ettim.
Dizginleri ektim, bata hafife, sonra serte, ta ki atlar yavalamaya balayana kadar. Kara yoldan
ancak elli altm metre uzaktaydk ve aradaki mesafenin daralarak on metreye kadar indii bir yeri
gzme kestirmitim. Oraya vardmzda atlar dizginlemeyi baardm, orackta tir tir titriyorlard.
Dizginleri Ganelona uzattm, Grayswandir i ektim ve yola indim.
Neden olmasn? Gzel, temiz, dzgn bir yerdi ve belki de hemen yan bandaki yaamn renkleri
ve bitki rtsyle tezat oluturan o kavrulmu kara toprak paras iimdeki daha hastalkl bir gdye
hitap ediyordu.
Ganelon, imdi ne olacak?" diye sordu.
"Ona izimizi kaybettiremiyoruz," dedim ve yangndan kurtulursa birka dakika iinde burada
olacaktr. Daha fazla kamann bir anlam yok. Onunla burada karlaacam."
Ganelon dizginleri arabann yan demirlerinden birine dolayp klcna uzand.
"Hayr," dedim. Ne yaparsan yap, sonucu deitiremezsin. Yapman istediim eyleri syleyeyim:
Arabay yolun ilerisine gtr ve yannda bekle. Eer her ey benim istediim ekilde zmlenirse
yola devam edeceiz. Aksi olursa, Benedicte hemen teslim ol. Onun istedii benim, seni Avalona

geri gtrebilecek tek kii de o kalacaktr. Bunu da yapacaktr. Bu ekilde hi deilse memleketine
kavumu olacaksn."
Tereddt etti.
"Haydi," dedim. Dediimi yap."
Gzlerini yere evirdi. Dizginleri zd. Bana bakt.
"yi anslar," dedi ve atlar yrtt.
Patikadan geriledim, kk bir fidanln nnde durup bekledim. Grayswandir i elimde tutup kara
yola bir kez daha gz attm, sonra baklarm patikada sabitledim.
ok gemeden ate hattnn yaknlarnda belirdi, her yan duman ve atele evriliydi, yanan dallar
zerine devriliyordu.
Bu Benedictin ta kendisiydi, yz ksmen rtlm, sa kolunun gd gzlerini rtmek iin
yukar kaldrlmt, cehennemden firar eden korkun bir kaak gibiydi. Bir kz ve kvlcm
yamurunun iinden frlayp dzle geldi ve patikadan aa bir ok gibi atld.
Az sonra atnn ayak seslerini duyabiliyordum. Beklerken klcm knnda tutmak centilmence
olurdu. Geri bunu yaparsam, bir daha ekme ans bulamayabilirdim.
Kendimi, Benedictin klcn nasl tutacan ve klcnn ne tarz olacan merak ederken buldum.
Dz m? Eri mi? Uzun mu? Ksa m? Hepsini ayn ustalkla kullanabilirdi. Bana kl kullanmay o
retmiti.
Grayswandir i knna sokmak centilmence olduu kadar akllca bir hareket de olabilirdi. Benedict
nce konumak isteyebilirdi... ve u anki halimle bela aryordum. Bununla birlikte, nal sesleri
glendike, klc knna yerletirmekten ekindiimi fark ettim.
O gr sahasna girmezden hemen evvel avcumun terini sildim. Dnemeci almak iin hz kesmiti
ve beni, benim onu grdm anda grm olmalyd. Yavalayarak dosdoru zerime srd atn.
Ama maksad durmakm gibi grnmyordu.
Neredeyse mistik bir deneyimdi. Kelimelere baka nasl dkebilirim, bilemiyorum. O yaklatka
zihnim zamann hzn geti, kardeim olan bu adamn yaklamas zerine kafa yormak iin nmde
adeta sonsuzluk vard. st ba kir pas iinde, yz kapkarayd, sa kolunun gd kalkm,
herhangi bir yeri iaret ediyordu. Bindii koca hayvan krmz siyah izgiliydi, vahi kzl bir yelesi
ve kuyruu vard. Ama basbaya bir att, gzleri dnyordu, az kprmt ve soluyuu yrek
paralaycyd. O vakit Benedictin klcnn srtna asl olduunu grdm, nk kabzas sa
omzunun zerinden ykseliyordu. Gzleri zerime akl, gitgide yavalayarak yoldan ayrld,
hafife soluma doru yneldi, dizginleri bir kez ekip brakt ve atnn kontroln dizleriyle salad.
Sol eli selam verircesine bir hareketle bann zerinden geti ve silahnn kabzasn kavrad. Silah
ses karmadan syrld knndan, Benedictin zerinde gzel bir kavis izdi ve ipincecik az ayna
paras gibi ldayan lmcl bir pozisyonda durdu. Kullandna daha nce de ahit olduum,
trpan andran bir trpand. Kald ki o zamanlar, benim yenilemeyeceine inanmaya baladm ortak
bir dmann karsna, mttefikler olarak dikilmitik. Benedict o gece bu inancm boa kartmt.
Klcn imdi bana kaldrldn grnce, iime daha nce hi bir ekilde tatmadm, kendi
lmllk hissim dolmutu. Adeta dnyann bir katman syrlm, lmn kendisini aniden, tmyle
anlamtm. O an geti. Gerileyip koruya girdim. Aalardan faydalanabileyim diye durmutum
orada. buuk metre kadar ekilip, sola iki adm attm. At, en son anda durdu, burnundan soluyup
kinedi; nemli burun delikleri kabarmt. imenleri yolarak yan dnd. Benedictin kolu, bir
kurbaann dili gibi, neredeyse grnmeyen bir sratte hareket etti ve klc, apnn sekiz santimetre
olduunu tahmin ettiim bir gen aacn iinden geti. Aa bir anlna ayakta kalmay srdrd,
sonra ykld.

izmeleri yere vurdu ve uzun admlarla yrd zerime.


Koruluu sememin bir sebebi de buydu, onun, dallarn ve kklerin bir uzun klc
engelleyebilecei bir yerde bana gelmesini istemitim.
Ama ilerledii srada silahn, neredeyse geliigzel, ileri geri sallad ve getii yerde aalar
devrildi. Keke byle eytancasna yetenekli olmasayd... Keke karmdaki Benedict olmasayd...
"Benedict," dedim normal bir sesle. Kz bir yetikin artk ve olaylar hakknda kendi kararn
verebiliyor."
Ama beni duyduuna dair bir tepki vermedi. Sadece o koskoca klc bir o yana, bir dierine
savurarak gelmeye devam etti. Silah havada yol alrken neredeyse nlarcasna bir karyor, ok az
yavalayarak bir dier aaca gmlrken bunu yumuak bir tak sesi takip ediyordu.
Grayswandir i gsn iaret edecek ekilde dorulttum.
"Daha yakna gelme, Benedict," dedim. Seninle dv istemiyorum."
Klcn hcum konumuna getirdi ve tek bir szck dkld azndan:
Katil!"
Eli seyirdi ve neredeyse ezamanl olarak klcm bir yana itildi. Peinden gelen drt bertaraf
ettim, o da kar hamlemi kaale almakszn stme geldi.
Bu sefer hamletmeye bile tenezzl etmedim. Sadece darbeyi savuturdum, geriledim ve bir aacn
arkasna getim.
"Anlamyorum," dedim, klc aacn yanndan kayverip neredeyse beni ilediinde, darbesini
aa elerek. Son zamanlarda hi kimseyi ldrmedim. Hele Avalonda, hi."
Bir dier tak! Ve aa zerime devrilmeye balad. Yolundan ekilip, darbeleri geitirerek geri
ekilmeye devam ettim.
"Katil," dedi tekrar.
"Neden bahsettiini bilmiyorum, Benedict."
"Yalanc!"
Durdum ve yerimi korudum. Kahretsin! Yanl sebep uruna lmek anlamszd! Elimden
geldiince hzl kar hamlede bulundum, her yerde bir boluk aradm. Hi yoktu.
"Hi deilse anlat bana!" diye bardm. Ltfen!"
Ama grne baklrsa konumay bitirmiti. Yklendi ve bir daha geri ekilmem gerekti. Bir
buzulla kl yartrmak gibiydi. O srada onun akln karm olduuna hkmetmitim. Bunun da
bana faydas yoktu hani. Bakas olsa, gz dnmesine bir lgnlk kiiye kontroln
kaybettirirdi. Benedict reflekslerini asrlar boyu ekile dverek ekle sokmas ve cidden inanyorum
ki beyin kabuunun ameliyatla aldrmas bile hareketlerinin kusursuzluuna glge dremezdi. Beni
srekli geriletiyordu, ben de aalarn arasnda saklandm, onlar biti ve gelmeye devam etti. Hcum
etme gafletinde bulundum ve kar saldrsn gsmden birka santimetre tede, kl pay
durdurabildim. Beni, korunun kenarna doru srmekte olduunu grnce zerime ken ilk panik
dalgasyla mcadele ettim. Beni az sonra, yavalatacak aalarn olmad ak alana getirecekti.
Dikkatimi ona ylesine vermitim ki, olacaklar, oluncaya kadar kavrayamadm.
Ganelon mthi bir lkla bir yerlerden srad, kollarn Benedicte sarp onun kll kolunu
gvdesine mhlad.
Fakat gerekten isteseydim bile o anda Benedicti ldrecek frsatm yoktu. ok hzlyd ve
Ganelon onun gcnn farknda deildi.
Benedict soluna kvrlp Ganelonu aramza ald, ayn anda kolunun gdn bir sopa gibi
kullanarak onun sol akana vuruverdi. Sonra ekeleyerek sol kolunu kurtard, Ganelonu
kemerinden tutup havaya kaldrd ve zerime frlatt.

Ben kenara kanrken, ayann dibine dm olan klcn alp tekrar zerime yrd. Bakacak
zaman zor buldum; Ganelonun on adm gerime uval gibi indiini grdm.
Benedictin darbesini savuturdum ve gerileyiime devam ettim. Geriye tek bir hilem kalmt ve
eer ie yaramazsa Amber in hak sahibi hkmdarndan mahrum kalacak olmas beni hzne
bouyordu.
yi bir solakla kl yartrmak, bunu sa elini kullanan biriyle yapmaktan biraz daha zordur, bu
benim iin de geerliydi. Ama biraz deneme yapmalydm. Bir ans deerlendirmek anlamna gelse
de, renmem gereken bir ey vard.
Geriye doru upuzun bir adm attm, bir anlna mesafenin dna ktm, ardndan ne eilip
saldrdm. Dnerek hesaplanm, bir o kadar da hzl bir eydi bu.
Bir beklenmedik sonu ki en azndan ksmen ans olduundan eminim, hedefimi arsam da
Benedictin gardn amamd. Bir an iin Grayswandir onun savuturma hareketinin fazlaca
yukarsndan geip sol kulan izdi. Bu onu birka saniyeliine, belli belirsiz yavalatt, ama
szn etmeye deecek kadar deil. Bir ie yaradysa, o da savunmasn daha da kuvvetlendirmek
oldu. Hcumumu younlatrmay srdrdm, ama artk geit yoktu. Ufak bir kesikti, ama kan kulak
memesine inip, her seferinde birer ikier damlalar halinde dyordu. Eer kendimi gz atmaktan
fazlasna verecek olursam, dikkat datc olmas iten bile deildi.
Sonra korktuum eyi yaptm, ama denemeye mecburdum.
Ona bir sadece bir anlna, ufack bir aklk braktm, oradan dosdoru kalbime saldracan
bilerek.
yle yapt ve son anda boa kardm. Ne kadar yaklatn dnmek istemiyorum.
Ardndan bir daha gerilemeye, korudan geri ekilmeye baladm. Savuturup gerileyerek
Ganelonun yatt yeri getim. Savunma arlkl ve dikkatlice dverek bir be metre kadar daha
ekildim.
Derken bir ak daha verdim Benedicte.
Daha nce yapm olduu gibi ilerledi ve onu durdurmay gene baardm. Bundan sonra daha da
iddetli saldry geti ve beni kara yolun kenarna doru geriletti.
Orada durup yerimi savundum, pozisyonumu setiim kaydrdm. Onu tuzaa drmek iin
birka saniye daha oyalamam gerekecekti...
Bunlar ok zorlu anlard, ama canm diime takp dvtm ve kendimi hazrladm.
Sonra ona yine ayn a verdim.
Deminki gibi saldracan biliyordum, sa bacam sol bacamn arkasnda aprazlamasna
duruyordu ve o hareket ettii srada dzletirdim. Klcn ufack bir drtle kenara ittim ve kara
yola doru geriye sradm, bir balestra hareketini nlemek iin de kolumu derhal olabildiince
uzattm.
Sonra, umduum eyi yapt. Klcm yana eldi ve hamleye giritiimde normal olarak ilerledi...
...bu, onun, zerinden sradm kara imen beine basmasna sebep oldu.
lk bata bakmaya cesaret edemedim. Sadece yerimde kaldm ve bitki rtsne bir ans verdim.
Sadece birka saniye srd. Benedict bir daha hareket etmeye kalkt anda farkna vard. Yznde
beliren akn ifadeyi, ardndan zorlan grdm. Anladm ki, imenler onu yakalamt.
Geri bunun onu uzun sre tutacandan emin deildim, o yzden hi vakit kaybetmedim.
Saa doru dans edip klcnn menzili dna ktm, hzla koup imenlerin zerinden sradm ve
bir kez daha kara yolun dna ktm. Dnmeye alt, ama imenler dizlerine kadar sarlmt. Bir
an salland, fakat dengesini korudu.

Sa arka tarafna getim. Basit bir darbe onu ldrebilirdi, ancak elbette bunun iin u anda bir
sebep yoktu.
Kolunu arkasna savurdu ve klcn bana dorultarak ban evirdi. Sol ayan ekip kurtarmaya
alt.
Ama sana doru aldatmaca yaptm ve savuturmak zere hareketlendiinde Grayswandir i
enlemesine ensesine indim.
Bu onu sersemletti; yaklap sol yumruumu bbree vurmay baardm. Hafife ne eildi ve
kll kolunu blok edip ensesine bu sefer skl yumruumla, serte vurdum uursuz bir halde yere
dt ve klcn elinden alp bir kenar frlattm. Sol kulak memesinden boynuna doru szlen kan
egzotik bir kpeyi andryordu.
Grayswandir i kenara koydum, Benedicti koltuk altlarndan kavrayp kara yolun uzana ektim.
imenler byk diren gsterdi, ama ekeledim ve sonunda onu kurtarabildim.
Ganelon ayaa kalkmt o srada. Topallayarak geldi ve yanmda durdu, yerde yatan Benedicte
bakt.
"Ne adamm ama" dedi. Ne adamm... ne yapacaz onu?"
Benedicti srtlayp kaldrdm.
"imdi onu yk arabasna gtreceim," dedim. Kllar getirir misin?"
"Tamam."
Yola dndm, Benedict uursuz kalmay srdrd... bu iyiydi, nk ayet mmknse bir daha
vurmay istemiyordum. Onu yolun yan banda, yk arabasnn yaknnda salam bir aacn dibine
yasladm.
Ganelon geldiinde kllarmz kuandk ve onu kasalarn iplerini zmeye gnderdim. O bunu
yaparken Benedictin stn aradm ve aradm eyi buldum.
Sonra onu aaca baladm, Ganelon da onun atn getirmeye gitti. At da yakndaki bir alla
baladk, Benedictin klcn da ayn alnn stne astm.
Sonra yk arabasnn src mahalline oturdum ve Ganelon yanma geldi.
Onu orada ylece brakacak msn?" diye sordu.
"imdilik," dedim. Yolda ilerledik. Dnp arkama bakmadm, ama Ganelon bakt.
"Daha kprdamad," diye rapor verdi. Sonra, Beni daha nce hi kimse yle kaldrp
frlatmamt. Yani tek eliyle," diye ekledi.
"Sana o yzden arabann yannda beklemeni, eer kaybedersem de onunla dvmemeni
sylemitim."
"Ona ne olacak imdi?"
"Az sonra aresine bakacam."
"Ama ona zarar gelmeyecek, deil mi?"
Bam sallayarak doruladm.
"yi."
kilometre kadar ilerledik ve atlar durdurdum. Aa indim.
"Olacaklar seni endielendirmesin," dedim. imdi Benedict iin bir eyler ayarlayacam."
Yoldan kp glgelik bir yerde durdum, Benedictin zerinde tad Koz Kart destesini
kardm. Onlar kartrp
Gerard buldum ve dierlerinden ayrdm. Geri kalanlar, Benedictin onlar tad ipek astarl,
kemik kaklm ahap kutuya koydum.
Gerardn Koz Kartn nmde tutup baktm.
Bir sre sonra snd, gerek ve kprdanyor gibi gzkt.

Gerardn mevcudiyetini gerekten hissettim. Amber deydi. Tandm bir yoldan aa iniyordu.
Kendisi bana ok benzer, sadece daha iri ve ardr. Hl sakall olduunu grdm.
Durdu ve bakt.
"Corwin!"
"Evet, Gerard. yi grnyorsun."
"Gzlerin! Grebiliyor musun?"
"Evet, tekrar grebiliyorum."
"Neredesin?"
"Gel de sana gstereyim."
Gzleri ksld.
"Bunu yapabileceimden emin deilim, Corwin. u an ok megulm de ."
"Sorun Benedict," dedim. Ona yardm etmek iin gvenebileceim tek kii sensin."
"Benedict mi? Ba belada m?"
"Evet."
"O zaman beni niye kendisi armyor?"
"Yapamyor. Bal durumda."
"Neden? Nasl?"
"imdi anlatamayacam kadar uzun ve karmak. nan bana, yardmna ihtiyac var, hem de
hemen."
Alt dileriyle sakaln ekitirdi.
"Kendin halledemiyor musun?"
"Kesinlikle hayr."
"Sen de benim yapabileceimi dnyorsun?"
"Yapabileceini biliyorum."
Klcn knnda gevetti.
"Bunun bir tr hile olduunu dnmek istemiyorum, Corwin."
"yle olmadna seni temin ederim. Dnmek iin bunca zamanm varken daha incelikli bir ey
bulabilirdim."
Bir an iini ekti. Sonra bayla dorulad.
Pekl. Sana geliyorum."
"Gel."
Bir anlna duraklad, sonra ileri bir adm att, yanmda durdu. Uzanp omzumu kavrad.
Glmsedi.
"Corwin," dedi. Gzlerini tekrar kazandna sevindim."
Baklarm kardm.
"Ben de yle. Ben de."
"Arabadaki kim?"
"Bir dost. Ad Ganelon."
"Benedict nerede? Sorun nedir?"
aret ettim.
"Ta geride," dedim. Yolun iki mil aasnda. Bir aaca bal. At da yannda."
"yleyse sen niye buradasn?"
"Kayorum?"
"Neden?"
"Benedictten. Onu oraya ben baladm."

Aln krt.
"Anlayamyorum..."
Bam iki yana salladm.
"Aramzda bir yanl anlalma var. Karlkl uzlaamadk ve kavga ettik. Onu bayltp baladm.
Onu serbest brakamyorum, braksam tekrar saldracak. Olduu gibi de brakamyorum, kendini
kurtaramadan nce bana bir ey gelebilir. O yzden seni ardm. Ltfen ona git, kurtar ve evine
sa salim varmasn sala."
"Tm bu srada sen ne yapyor olacaksn?"
"Buradan kap Glgede izimi kaybettireceim. Onun beni takip etmesini engellemekle ikimize de
byk bir iyilik yapm olacaksn. Onunla ikinci bir kez daha dvmek iin kalmay istemiyorum.
"Arlyorum. imdi bana olan biteni anlatacak msn?
"Emin deilim. Bana 'katil' dedi. Ant ierim ki Avalonda bulunduum sre boyunca hi kimseyi
ldrmedim. Ona syle bunu. Sana yalan sylemem iin hibir sebep yok ve bunun doru olduuna
yemin ederim. Onu biraz rahat eden bir baka mesele daha olabilir. Eer bahsederse Darann
aklamasyla yetinmesi gerektiini syle."
"Peki, bu nedir?"
Omuz silktim.
"Bahsederse bileceksin. Bahsetmezse, unut gitsin."
"Dara m dedin?"
"Evet."
"Pekl, rican yerine getireceim... imdi, bana Amber den nasl kamay becerdiini anlatacak
msn?"
Glmsedim.
"Akademik bir ilgi mi? Yoksa ayn rotaya bir gn senin de iinin debileceini mi
hissediyorsun?"
Kkr kkr gld.
"Bana kullanl bir bilgi gibi gzkyor."
"Dnya henz bu bilgiye hazr olmad iin pimanm, sevgili kardeim. Eer syleyecek olsam,
bir tek sana sylerdim... ama senin iine hibir ekilde yaramaz, halbuki gizli kalmas gelecekte
benim yaranma olabilir."
"Bir baka deyile, Amber e girip kmak iin gizli bir yolun var. Plann nedir, Corwin?"
"Sence ne?"
"Yant bariz. Ama bu konuda kark hislerini var."
"Zahmet edip bana syler miydin?"
Bulunduumuz yerden bir ksm gzken kara yolu iaret etti.
"u ey," dedi. Artk Kolvir in eteine kadar uzanyor. zerinden eit eit tehlike Amber e
saldrmaya geliyor. ehri savunuyor ve her seferinde galip geliyoruz. Ama hcumlar her geen gn
gleniyor ve daha sklayor. imdi harekete geen iin iyi bir zaman olmaz, Corwin."
"Ya da mkemmel bir zaman olabilir," dedim.
"Senin iin, ama Amber iin deil."
"Eric durumla nasl baa kyor?"
"Gerektiince. Dediim gibi, her seferinde biz kazanyoruz."
"Saldrlar kastetmedim. Tm bu sorunu... sebebini."
"Kara yolda kendim ilerledim, zerinde uzunca bir mesafe kat ettim."
"Sonra?"

"Sonuna kadar ulaamadm. Amber den uzaklatka glgeler nasl lgnlar ve tuhaflar bilir
misin?"
"Evet."
"...Ta ki zihnin kendisi arplp da lgnla dnnceye kadar?"
"Evet."
"...Ve bunun tesinde bir yerlerde Kaos Saraylar uzanr. Yol devam ediyor, Corwin. Oraya kadar
uzandna inanyorum."
"yleyse, korktuum gibi," dedim.
"O yzdendir ki, duygularn paylasam da, paylamasam da, abalarn iin u n tavsiye
etmiyorum. Amber in gvenlii her eyden nce gelmelidir."
"Anlyorum. u anda sylenecek baka bir ey yok yleyse."
"Peki ya planlarn?"
"Onlarn ne olduunu bilmediine gre, sana deimediklerini sylemem anlamsz olacak. Ama
deimediler.
"Sana ans m dilemeliyim, bilemiyorum, ama iyi olman diliyorum. Tekrar grebildiine
sevindim." Elimi skt Benedictin yanna gitsem iyi olur. Kt ekilde yaralanmadn farz
ediyorum?"
"Benim tarafmdan deil. Ben sadece birka kez vurdum.
Ona mesajm iletmeyi unutma."
"Unutmayacam."
"Onu Avalona geri gtr."
"Deneyeceim."
"yleyse imdilik ho akal, Gerard."
"Ho akal, Corwin."
Sonra dnp yrd. Arabaya gitmeden nce, o gzden yitene kadar bekledim. Sonra Koz Kartn
desteye yerletirdim ve Antwerpe doru yoluma devam ettim.

Blm 8
Tepede durup aa, eve baktm. Etrafm allarla evriliydi o yzden gze ok batmyordum.
Ne grmeyi umduumu bilmiyorum. Yanp kl olmu bir kalnt m? n kapda bir araba m?
Avludaki kzlaa mobilyalara yaylm bir aile mi? Silahl muhafzlar m?
atya yeni kiremit gerektiini, imenliin uzun sre nce doal haline dnm olduunu fark
ettim. Sadece arkada, tek bir krk pencere bulmak beni artmt.
Ceketimi yere serip zerine ilitim. Bir sigara yaktm. Yaknlarda baka ev yoktu.
Elmaslardan yedi yz bin dolar civar para almtm. Anlamaya varmam bir buuk hafta srmt.
Antwerpten Brksele gemi, istediim adam beni bulmadan nce Rue de Char et Painde bir
kulpte birka gece geirmitik.
Arthur bu anlama karsnda hayretler iinde kalmt.
Ufak tefek, beyaz sal, dzgn bykl, eski Kraliyet Hava Kuvvetleri mensubu, Oxfordlu bir
adamd ve ilk iki dakikann ardndan ban iki yana sallamaya balam, teslimatla ilgili srekli soru
sorup szm kesmiti. Kendisi Sr Basil Zaharoff deildiyse bile, mterinin fikirleri ok ham
geldiinde gerekten endielenirdi. Teslimatn hemen ardndan tatsz bir eylerin vuku bulmasndan
korkuyordu. Bunun bir ekilde iine yansyacan dnyor gibiydi. Bu yzden, i nakliyata
geldiinde dierlerinden fazla yardmseverlik gsterirdi. Nakliyat planlarm onu kayglandrmt,
nk grnte byle bir ey dnmemitim.
Bu tarzda bir anlamada genellikle gereken, bir son kullanc sertifikasdr. Bu, temelde, silahlar X
lkesinin talep ettiini tasdik eden bir belgedir. reticinin lkesinden ihra edebilmek iin gereklidir.
Mallar snr terk eder etmez tekrar Y lkesine satlsa edilse bile, ileri klfna uygun gsterir.
Yaplmas det olan ey, katlar elde etmek iin X lkesinin konsolosluunun yardmn -tercihen
memlekette Savunma Bakanlyla yakn akrabalar veya dostlar yoluyla- satn almaktr. Fiyatlar
yksektir ve sanyorum Arthur un kafasnda tm geerli cretlerin bir listesi vard.
"Ama onlar nasl nakledeceksin?" diye sorup duruyordu. "stediin yere nasl tayacaksn?"
"Oras," dedim, beni ilgilendirir. Brak ben dneyim."
Ancak ban saa sola sallamaya devam etti.
"Byle iin ucuzuna kamakla olacak gibi deil, Albay," dedi. (Birka on yl nce ilk
tantmzdan beri onun iin bir albaydm. Nedenini ben de bilmiyorum.) Hi ie yaramaz. be
dolar kra geeyim derken tm maldan olup, ban gerekten belaya sokabilirsin. Sana u iei
burnunda Afrika uluslarndan birini, makul bir fiyata ayarlayabilirim hemen..."
"Hayr. Silahlar hazr et, yeter."
Konumamz boyunca Ganelon orada ylece oturup birasn yudumlamt, her zamanki kadar
kzl sakall ve sinsi grnmlyd, azmdan kan her eyi bayla onaylyordu, ingilizce
bilmediinden pazarln durumundan habersizdi. Umurumda da deildi ya. Ama talimatlarma
uyuyor, arada bana kendi dilinde bir eyler soruyordu ve o dilde bir sre havadan sudan sohbet
ediyorduk. Dpedz adilik. Biare ihtiyar Arthur bir dilbilimciydi ve ne biz zaman konuacak olsak,
dilin ne olduunu anlamak iin kendini helak ediyordu. Nihayet, anlam gibi ban sallamaya
balad.
Biraz daha syletikten sonra bana yaklap, Gazeteleri okuyorum. Eminim onun halk sigorta
masraflarn karlayabilir. dedi.
Neredeyse kabul etmeye deerdi.

Ama Hayr," dedim. nan bana, otomatik tfekler elime geer gemez Dnyadan silinip
gidecekler."
"yi numara," dedi, onlar nereden alacamz bile bilmediime gre."
"Hi fark etmez."
"Gven gzel bir eydir. Gzkaralk ayr bir ey..." Omuz silkti. Dediin gibi olsun... senin
sorunun."
Sonra ona cephaneden bahsettim ve o anda aklm kardmdan emin olmutur. Bu sefer ban
bile sallamadan uzunca bir sre bakakald. stediim zelliklerle ilgisini salamamdan nce tam on
dakika geti. te o zaman ban saa sola sallamaya ve tutumayan primerli gm mermilerle ilgili
bir eyler mrldanmaya balad.
Mamafih, nihai arabulucu olan nakit para, onu benim istediimi yapmaya ikna etti. Kamyonlar ve
tfekleri salamakta hi sorun yoktu, ama bir silah fabrikasn istediim cephaneyi retmeye raz
etmek pahalya patlayacak, dedi bana. Bunu isteyecek bir fabrika bulabileceinden bile emin deildi.
Ona, bedelin sorun olmadn sylediimde, daha da tasalanmt sanki. Eer acayip, deneysel
cephaneye bunca para yatrabiliyorsam, bir son kullanc sertifikasn o kadar pahal
bulmayabilirdim...
Hayr, dedim ona. stediim gibi, diye de hatrlattm. Gs geirdi, bynn ucunu ekitirdi.
Sonra bayla evetledi. Pekl, benim istediim gibi olacakt.
Fazladan hesap kartt elbette. Dier tm konularda adil davrandmdan, psikozdan sonraki
seenek, pahal bir savurganlkla itigal ediyor olmamd. Sonular ilgisini ekmi olmalyd, ama bu
kadar ya gzken bir giriimi drt gzle beklemedii su gtrmezdi. Kendini projeden soyutlamak
iin her frsat deerlendiriyordu. Cephanecileri bulur bulmaz bir svire kuruluu olduu ortaya
kmt. Beni onlarla szleme masasna oturtup elini para dnda her eyden ykamaya can att.
Ganelonla birlikte sahte belgelerle svireye gittik. O Almand, ben ise Portekizli. Kalpazanln
kalitesi iyi olduu srece pasaportumda ne yazd umurumda deildi, ama Ganelonun
renebilecei en iyi dilin Almanca olduunda karar klmtm. Bir dil renmek zorundayd nk
ve her yer Alman turistlerle kaynyordu. Dili abucak kapt. Onu, soran gerek Almanlara ve
svirelilere, Finlandiyada bydn sylemesi iin tembihledim.
Ben cephanenin kalite kontrolnden memnun kalncaya kadar svirede hafta geirdik.
Dndm gibi, malzeme bu glgede kesinlikle tutumuyordu. Geri forml tutturmutum ve bu
noktada, umurumda olan tek eydi bu. Gm, doaldr ki pahalya patlamt. yle de olsa Amber
civarnda hakkndan yalnzca bu madenin gelebilecei baz eyler vard, ayrca gm deme gcm
dahilindeydi. Hem, bir krala altndan baka hangi mermi yakrd? Eer Erici vurmam gerekirse,
lese-majeste davas olmayacakt. Beni ho grn, kardelerim.
Sonra Ganelonu bir sreliine kendi bana braktm, nk gerek bir Stanislavskivari tarzda,
kendini turist rolne kapamt. Onu, gzlerinde dalgn bir bak, boynunda bir fotoraf makinesi
olduu halde talyaya uurladm ve uakla Amerikaya geri dndm.
Geri mi? Evet, yamataki bu virane, neredeyse on yl boyunca yuvam olmutu. Yoldan kp,
oluundan beri her eye sebebiyet veren o kazay yaptmda da buraya dnmek zereydim.
Sigaradan bir nefes ekip eve baktm. O zamanlar byle harap deildi. Hep bakml tutmutum.
Paras tamamen denmiti. Alt oda ve iki arabalk bir ek garaj. Otuz dnm arazi.
Asln isterseniz, yamacn tm. ou zaman burada, tek bama yaamtm. Bu yeri sevmitim.
Vaktimin byk ksmn alma odamda ya da atlyemde geirmitim. Morinin tahta basks hl
alma odamda asl m, diye merak ettim. Eserin ad Yz yze" idi ve lmcl bir mcadeleye
girmi iki cengveri resmetmiti. Onu geri almak gzel olacakt. Belki de her ey alnmam, ya da

vergi yznden satlmamt. New York resmi kurumlarnn bunu yapacan sanyordum. Evin yeni
sahip bulmam olmasna armtm. Emin olmak iin izlemeyi srdrdm. Kahretsin, ne acelem
vard? Baka bir yerde olmam gerekmiyordu.
Gerard ile Belikaya varmn hemen ardndan balant kurmutum. O an iin Benedictle
konumaktan vazgemitim.
Bunu yaparsam, bir ekilde bana saldracandan korkmutum.
Gerard beni ok dikkatlice incelemiti. Krlk bir alandayd ve tek bana grnyordu.
"Corwin?" demiti, ardndan da Evet..."
"Doru. Benedicte ne oldu?"
"Onu senin sylediin gibi buldum ve serbest braktm. Hemen seni takibe koyulmaya kalkt ama
onu, seni grmn stnden hatr saylr bir zaman getiine ikna etme baardm. Onu uursuz
halde braktn sylediin iin en iyi yolun bu olduunu dndm. Hem at da bitkindi. Avalona
beraber dndk. Cenaze treninde onunla birlikte kaldm sonra bir at dn aldm. imdi Amber e
dnyorum."
"Cenaze mi? Ne cenazesi?"
Yine o lp bien bak.
"Gerekten bilmiyor musun?" dedi.
"Kahretsin, bilseydim sormazdm!"
"Hizmetileri. Katledilmilerdi. Senin yaptn syledi."
"Hayr," dedim. Hayr, bu ok sama. Neden onun hizmetilerini ldrmek isteyeyim ki?
Anlamyorum..."
"Dnnn hemen ardndan onlar aramaya gitmi, nk onu karlamak zere hazr deillermi.
Onlar l bulmu, seni ve elikini de srra kadem basm olarak."
"imdi ona nasl grndn anlyorum," dedim. Cesetler neredeydi?"
"Gmlym, ama ok derine deil, bahenin hemen arkasndaki kk koruda."
Kesinlikle, kesinlikle yleydi. En iyisi mezar bildiimi belli etmemekti.
"Ama byle bir eyi yapm olabileceimi hangi sebepten dolay dnyor?" diye itiraz ettim
"O da akn, Corwin. Hem de, ok akn. Eline frsat getiinde neden onu ldrmediini ve
orada ylece brakp gidebilecekken neden beni ardn anlayamyor."
"imdi dvtmz srada bana neden 'katil' deyip durduunu anlyorum. Ona hi kimseyi
ldrmemek konusunda da sylediklerimi anlattn m?"
"Evet. lk bata kendi karn kollayan bir ifade, deyip omzunu silkti ama senin ok akn
olduunu ve samimi gzktn syledim. Bu kadar srarc olmam onu biraz rahatsz etti sanrm.
Sana inanp inanmadm birka kez sordu."
"nanyor musun?"
Gzlerini yere evirdi.
"Kahretsin, Corwin! Neye inanmam bekliyorsun? in orta yerine dtm. O kadar zamandr
ayrydk ki..."
Bakma karlk verdi.
"Dahas da var," dedi.
"O neymi?"
"Neden onun yardmna beni ardn? Benedictten aldn eksiksiz bir desteydi. Herhangi
birimizi seebilirdin."
"aka yapyorsun herhalde," dedim.
"Hayr, bir yant istiyorum."

"Pekl. Gvendiim dier kii sensin."


"Hepsi bu mu?"
"Hayr. Benedict yerinin Amber de bilinmesini istemiyor. >Onun bulunduu yerden haberdar
olduunu kesinlikle bildiim kiiler Julian ile sensin. Julian sevmiyorum, ona gvenmiyorum. O
yzden seni ardm."
"Julianla benim haberdar olduumuzu nereden biliyorsun peki?"
"Bir sre nce kara yolda banz belaya girdiinde ikinize de yardm etti ve siz iyileirken size
bakt. Bana Dara anlatt."
"Dara m? Kimin nesidir bu Dara?"
"Bir zamanlar Benedict iin alm bir iftin yetimi," dedim. Sen ve Julian geldiinizde o da
oralardayd.
"Sen ona bir bilezik yolladn. Yolun kenarnda beni ardnda da ondan bahsetmitin."
"Doru. Sorun nedir?"
"Hibir ey. Onu hi hatrlamyorum dorusu. Neden apar topar ayrldn? Kabul etmelisin ki sulu
bir adamn davran gibi gzkyor."
"Doru," dedim, Suluydum... ama cinayetten deil. Avalona istediim bir eyi almaya gittim,
aldm ve svtm. O yk arabasn grdn, iinde ykm olduunu da. Benedictin bana bu konuda
sorabilecei sorulardan kanmak iin o dnmeden yola ktm. Kahrolasca! Kamak isteseydim,
peimden bir de yk arabas srklemezdim! At srtnda seyahat ederdim, hzl ve hafif."
"Arabada ne vard?"
"Hayr," dedim. Benedicte sylemek istemedim, sana da sylemek istemiyorum. Ha, ne olduunu
bulabilir sanrm. Ama gerekiyorsa, zor yoldan yapsn bunu. Oraya bir ey iin gittiim ve hakikaten
de onu aldm gerei yeterli olacaktr. Burada deil, ama baka bir yerde kymetli. Bu adil mi?"
"Evet," dedi. Kulaa mantkl geliyor."
"yleyse soruma yant ver. Onlar benim ldrdme inanyor musun?"
"Hayr," dedi. Sana inanyorum."
"Ya Benedict? O ne dnyor?"
"Seninle nce konumadan saldrmayacaktr. Zihninde phe var, bunu biliyorum."
"yi. Hi deilse bu da bir eydir. Sa ol, Gerard. imdi gidiyorum."
Balanty kesmek zere hareket ettim.
"Dur, Corwin! Bekle!"
"Ne oldu?"
"Kara yolu nasl kestin? Getiin yerde ondan bir paray yok ettin. Bunu nasl yaptn?"
"Desen," dedim. Eer o eyle ban belaya girerse, ona Desenle saldr. Glgeler senden kamaya,
her ey rndan kmaya baladnda Deseni nasl zihninde tutman gerekir bilirsin, deil mi?"
"Evet. Denedim ve ie yaramad. Sadece bamn ardyla kaldm. O ey, Glgeden deil."
"Evet ve hayr," dedim. Onun ne olduunu biliyorum. Gerektii kadar iyi denememisin. Ben
Deseni sanki ban atlyormu gibi oluncaya, acdan gzm kararncaya, neredeyse kendimden
geene dein kullandm. Derken benim yerime, yol paraland. Elenceli deildi ama i grd."
"Aklmdan karmayacam," dedi. imdi Benedictle konuacak msn?"
"Hayr," dedim. imdi konutuumuz her eyi zaten biliyor. Mademki artk fkesi yatyor, bir
kez daha gerekleri dnmeye balayacaktr. Kendi bana bunu yapar yapmaz onunla konuacam...
ve bir dier dv daha gze almak istemiyorum. Balanty kestiimde uzunca bir sre sessiz
kalacam. Benimle balant kurmaya ynelik tm giriimleri de reddedeceim."
"Ya Amber e ne olacak Corwin? Ya Amber?"

Gzlerimi kardm.
"Oraya dndmde yoluma kma, Gerard. nan bana, rekabet olmayacak."
"Corwin... Dur. Bir daha dnmeni rica ediyorum. Amber e u anda saldrma. ehir ok tuhaf
biimde, zayf.
"zgnm Gerard. Ama son be senedir bu konuyu sizin toplamndan daha fazla dndme
eminim"
"O zaman, ben de zgnm."
"Artk gitsem iyi olacak."
Bayla dorulad.
"Ho akal, Corwin."
"Ho akal, Gerard."
Gnein tepenin ardnda kaybolmas ve evi zamansz bir alaca karanlkta brakmas iin birka saat
daha bekledikten sonra, son sigaram bastrdm, ceketimi silkeleyip giydim ayaa kalktm. Evde
hibir yaam belirtisi, kirli camlarn, krk pencerenin ardnda hibir kprt yoktu. Yavaa tepeden
aa indim.
Florann Westchester daki evi birka sene nce satlmt, buna hi armadm. Hazr ehre geri
dnmken, srf merakmdan bir kontrol etmitim. Hatta nnden bile gemitim bir kez. Onun bu
glge Dnyada kalmas iin hibir sebep yoktu. Uzun sren muhafzlk grevini baaryla bitirmiti
ve en son grdmde Amber de dllendiriliyordu. Mevcudiyetini hissetmeden onca zaman, bu
kadar yaknnda olmak beni fkelendiriyordu.
Randomla balant kurup kurmamay dndm, vazgetim. Bana tek faydas Amber deki gidiata
dair bilgi vermek olurdu. Fena olmazd bu, ama ok lzumlu da deildi. Ona gvenebileceimden bir
hayli emindim. Her eye ramen gemite bana ok faydas dokunmutu. Doru,
yardmseverliinden yapmamt elbette... ama yapmas gerekenden biraz daha ileri gitmiti. Geri bu
be yl nceydi ve kprnn altndan ok sular akmt. Artk bir kez daha Amber de dolamasna
gz yumuluyordu, bir de kars vard. Biraz mevki kazanmaya merakl olabilirdi. Bilmiyorum. Ama
olas kazanlarla plan tarttmda, bekleyip, yolum ehre dtnde onu bizzat grmenin daha iyi
olacana kanaat getirdim.
Szm tutmu, tm balant abalarn engellemitim.
Glge Dnyadaki ilk iki haftamda neredeyse her gn gelmiti balant teebbsleri. Geri
zerinden birka hafta gemiti ve o gnden beri rahatsz edilmemitim. Dnce makinelerime
bedava bir at hakk neden vereyim? Sa olun kardelerim, ben almayaym.
Evin arka tarafndan yaklatm, gizlice bir pencereye yanatm, dirseimle sildim. Buray
gndr gzetliyordum ve ieride birinin olma ihtimalini ok dk buluyordum. Yine de...
eri bir gz attm.
erisi bir mezbelelikti elbette ve eyalarmn ounun yerinde yeller esiyordu. Ama bir ksm hl
oradayd. Saa ilerleyip kapy denedim. Kitliydi. Gldm.
Verandann etrafn dndm. Dokuzuncu tula ieri, drdnc yukar. Anahtar hl tulann
altndayd. Kapya geri dnerken anahtar ceketime silip temizledim. Kendimi ieri buyur ettim.
Her eyin stnde toz vard, ama birka yerde bozulmutu. Kahve bardaklar, sandvi ambalajlar
ve minede talam bir hamburgerin kalntlar duruyordu. Yokluumda epey kar ve yamur,
bacadan aa inmenin yolunu bulmutu. Yrdm ve bacann anahtarn evirdim.
n kapnn kilidin etrafndan krlm olduunu grdm.
Amay denedim. Smsk kapalyd. Hol duvarna mstehcen bir sahne karalanmt. Mutfaa
girdim. erisi tam bir kemeke halindeydi. Yamadan kurtulan ne varsa yerdeydi. Frn ve buzdolab

gitmiti, srklenirken yeri izmilerdi.


Geri dndm, atlyemi gzden geirdim. Evet, soyup soana evrilmiti. Tepeden trnaa.
nnden geerken dank haldeki yatam ve iki pahal koltuu yerli yerinde grmek benim iin
srpriz oldu.
alma odam daha da byk bir srprizdi. Koca masa st er p kaplyd, ama zaten bandan
beri byle olmutu. Bir sigara yaktm, oturdum. Galiba birilerinin alamayaca kadar ar ve
bykt. Tm kitaplarm raflarndayd. nsann kitabn dostundan bakas almaz. Sonra ite:
nanamyordum. Ayaa kalktm, yakndan bir bakmak iin odann dier ucuna yrdm.
Yoshitoshi Morinin gzel tahta basks her zaman olduu yerde aslyd, tertemiz, plak, sekin,
vahi. Sahip olduum en deerli eylerden birini alp gtrmediklerini dnmek...
Tertemiz mi?
yice tetkik ettim. Parmam erevede gezdirdim.
Fazlasyla temizdi. zerinde, evde baka her eyin zerini kaplayan toz ve kumdan eser yoktu.
Bubi tuza var m diye baktm, bulamadm. Kancasndan indirdim.
Hayr, duvarn, tahtabasknn arkasnda kalan ksm daha ak renkte deildi. Duvarn geri kalanna
mkemmelen uyuyordu. ,
Morinin eserini pencereye bakan koltua koydum ve masama geri dndm. Keyfim kamt, hi
phesiz birilerinin niyetlendii gibi. Birilerinin ald ve gzelce bakt barizdi, -buna kran
duymuyor da deildim hani- sonra yakn zamanda yerine asmt. Sanki geri dneceim bekliyor
gibiydi.
Bu da hemen kamam iin yeterli bir sebepti sanrm. Ama aptalcayd. Eer bir tr tuzaksa, zaten
kapanmt bile. Otomatii ceketimin cebinden ekip kemerimin arkasna sktrdm. Geri
dneceimi ben bile bilmiyordum. Bo vaktim kalnca bir ara karar verdiim bir eydi. Buray neden
tekrar grmek istediimden dahi emin deildim.
Demek ki bu bir tr olaslk hesabyd. ayet eski iftlik evine gelirsem bu sadece, burada sahip
olmaya deer yegne eyi geri almak iin olabilirdi. yleyse onu sakla ve sergile ki, fark edeyim.
Pekl, fark etmitim. Henz saldrya uramamtm, o yzden tuzaa benzemiyordu. Neydi peki?
Bir mesaj. Bir tr mesaj.
Ne? Nasl? Kim?
Ev harap olmasayd bile, en gvenli yeri hl kasa olacakt. Kardelerimin becerisinin dnda
deildi bu. Duvara gittim, basp blmeyi gevettim ve dar doru atm. Kasann kadrann
evirdim, geri ekildim ve eski bastonumla atm.
Patlama yok. yi. Zaten beklememitim.
Kasann iinde ok deerli bir ey yoktu: birka yz dolar nakit para, biraz hisse senedi,
makbuzlar, mektuplar.
Bir zarf. Tam ortada yeni, bembeyaz bir zarf duruyordu.
Onu anmsamyordum.
zerinde ssl bir el yazsyla adm yazlyd. Tkenmez kalemle yazlmamt hem de.
inde bir mektup ve bir kart vard.
Kardeim Corwin, diyordu mektup, Eer bu mektubu okuyorsan, o zaman hl davranlarn bir
nebze kestirebileceim kadar birbirimize benziyoruz. Bu murdar glgeye geri dnmen iin
grebildiim iki muhtemel sebepten biri olan tahta basky dn verdiin iin teekkrler. Ondan
feragat etmeye hi gnlm varmyor, nk zevklerimiz de bir derece benzeiyor ve son birka yldr
odam sslyordu. Onda tandk gelen bir eyler var. Onun geri dn iyi niyet kant ve dikkatini

ekmek iin bir iaret addedilmeli. Bunu da drstlkle belirtmeliyim ki, eer seni bir eye ikna etme
durumuna dersem yaplm olan hibir ey iin zr dilemeyeceim.
Aslnda tek pimanlm, seni ldrm olmam gerekirken bunu yapmam oluumdur. Kibirlilikti,
nk seni aptal yerine koydum. Zaman gzlerini iyiletirmi de olsa karlkl duygularmzda nemli
bir deiiklik yapacan pek sanmam. Dneceim" yazl mesajn yaz masamn zerinde duruyor u
anda. ayet yazar ben olsaydm, geri dneceimi bilirdim. Aramzda baz eyler eit olduundan,
dnn biraz da endieyle bekliyorum. Aptal olmadn bildiimden buraya orduyla geleceini
tahmin ediyorum. te bu noktada kibrimin bedelini u anki gururumla dyorum. Aramzda bar
olmasn istiyorum, Corwin, kendi hatrm deil, lkeninki iin. Glgeden gelen gl ordular
Amberi dzenli olarak kuatyorlar ve doalarn tam olarak anlamyorum. Hatrladm kadaryla
Ambere saldranlarn en zorlusu olan bu g karsnda, aile benim nderliimde birleti. Bu
mcadelede senin de desteini almak isterim. Bu olmasa bile bana saldrmaktan bir sreliine sakn.
Eer yardm seersen, kriz sresince liderliimi kabul etmen haricinde senden hrmet
beklemeyeceim. Eski itibarn iade edilecek. Sylediklerimin gerekliini grmek iin benimle
balant kurman ok nemli. Sana Koz Kartn vastasyla ulamay baaramadmdan, kendi kartm
zarfa koyuyorum. Sana yalan sylyor olduum ihtimali aklnda en n srada olsa da, sylemediime
dair sana sz veririm.
-----Amber Lordu Eric.
Tekrar okudum ve kkr kkr gldm. Lanetleri ne iin sanyordu ki?
e yaramaz, aabey. Ban sktnda beni araman byk incelik ve sana inanyorum, hi phe
etmeden, nk hepimiz de onurlu insanlarz ama bulumamz benim takvimime gre gerekleecek,
seninkine deil. Amber e gelince, onun ihtiyalarn gz ard ediyor deilim ve canm istediinde
kendi usulmce ilgileneceim. Kendini gerekli grme hatasna dyorsun, Eric. Mezarlklar,
yerlerinin doldurulamayacana inanm adamlarla dolup tayor. Geri bunu yz yze sylemek iin
bekleyeceim.
Onun mektubunu ve Koz Kartn ceketimin cebine tktrdm. Sigaram masadaki kirli kllkte
sndrdm. Sonra cengverlerimi sarmak iin yatak odasndan birka araf getirdim. Bu sefer beni
daha emin bir yerde bekleyeceklerdi.
Tekrar evin iinde gezinirken, gerekten neden dndm merak ettim. Burada yaarken
tandm insanlar dndm, acaba beni, bana neler olduunu hi dnmler miydi? Asla
bilemeyecektim tabii ki.
Gece kmt ve dar kp kapy arkamdan kilitlerken gkyz berrak, ilk yldzlar parlakt.
Evin yanna dndm ve anahtar verandadaki yerine koydum. Sonra tepeyi trmandm.
Arkam dnp baktmda ev karanlkta klm, yolun kenarna atlm bo bir bira kutusu gibi,
viranln bir paras olmua benziyordu. Tepeden aa indim ve arazide arabam park ettiim yere
doru yneldim, hi geri dnp bakmam olmay dileyerek.

Blm 9
Ganelon ve ben svireden iki kamyonla ayrldk. Kamyonlar Belikadan oraya kadar srmtk
ve tfekler benimkindeydi. Tfein teki drt buuk kilo desek, yz tanesi bir buuk ton civar
gelirdi ki, hi de kt deildi bu. Cephane aldktan sonra bile yakta ve dier malzemelere yer
kalmt.
Trafii geciktirmek iin snrlarda bekleyen insanlardan saknmak amacyla, pek tabii Glgeden
geen kestirme bir yola saptk. Ayn ekilde, yani yolu amak iin ben nde olduum halde oradan
ayrldk.
Yanndan getiimiz tatlarn sadece atlar tarafndan ekildii, kara tepeler ve darack kylerle
dolu bir yolda nclk ettim. Gkyz parlak bir limon rengine brndnde yk hayvanlar izgili
ve tylyd. Arabalar saatler boyu srdk, nihayet kara yolla karlatk, bir sre ona paralel gittik,
sonra baka yne saptk. Gk birka dzine deiim daha geirdi ve arazinin hatlar eriyip
kaynaarak tepelikten dzle, sonra tekrar tepelie dnd. Perian yollarda srndk, cam kadar
przsz ve sert yzeylerde patinaj yaptk. Bir dan cephesinde glkle yolumuzu bulduk ve koyu
arap rengi bir denizin etrafn dolatk. Frtnalar, sisler atk.
Onlar, ya da hibir fark yaratmayacak kadar yakn bir glge bulmam yarm gn srd. Evet, daha
nce de smrmtm. u ksa boylu, ok kll, kapkara tenli, uzun kesici dileriyle geri ekilebilir
trnaklar olan yaratklar. Ama tetik ekebilecek parmaklar vard ve bana tapyorlard. Geri
dnm onlar cokuya bomutu. Be yl nce erkeklerin en ileri gelenlerini garip bir diyarda
lme yollam olmam umurlarnda bile deildi. Tanrlar sorgulanmak deil, sevilmek,
ereflendirilmek ve itaat edilmek zere vard. Yalnzca birka yz kii istemem onlar hayal
krklna uratmt. Binlerce gnlly geri evirmeye mecbur olmutum. Bu kez iin ahlaki yn
beni hi rahatsz etmemiti. Bu grubu semekle, daha ncekilerin bir hi uruna lmemesini
saladm dnlebilir. Ben elbette bu gzle bakmyordum, ama safsata egzersizlerini severim.
Sanrm onlar ruhani bir cret karl alan paral askerler diye de dnebilirim. Ha para uruna
arpmlar, ha inanlar uruna, ne fark eder? Asker bulmay arzu ettiimde her ikisini de
salayabilirdim.
Hem asln isterseniz, gidecekleri yerde ate gcne sahip bakas bulunmadndan bu askerler bir
hayli gvende olacaklard. Yine de cephanem onlarn ana yurtlarnda hl etkisizdi ve ilevini
kazanabilmesi iin Glgede birka gn yryp Amber e yeterince benzeyen bir yere vardk. Tek
sorun glgelerin de karlklarn uyumas prensibine tabi olmasyd, bu yzden bu yer Amber e
gerekten yaknd. Dolaysyla, askerlerin eitimi boyunca ine zerinde oturdum. Bir kardeimin
rastgele bu glgeye dalmas olacak ey deildi hani, ancak daha kt ihtimallerin gerekletii
olmutu.
Ben hazr olduklarna kanaat getirene dein aa yukar hafta eitim yaptk. Sonra prl prl ve
canl bir sabah vakti kamp skp Glgeye girdik; askerler kamyonlarn ardndan dizi dizi
yryordu. Amber e yaklatmzda kamyonlar ie yaramaz hale gelecekti daha imdiden sorun
kartyorlard ama tehizatmz mmkn olduunca uzaa tamaya yarayabilirlerdi.
Tekrar Kolvir in denize bakan tarafn denemektense kuzeyden yaklap dadan aa inecektim bu
sefer. Adamlar hepsi de plan kavramt, tfekli mangalarn tertibi oktan kararlatrlm, tatbikat
yaplmt.
le yemei iin konakladk, iyice yedik ve yola devam ettik, glgeler etrafmzda ar ar kayd.
Talarn ve imenlerin parlak yeilinin arasnda kapkarayd toprak. Aalarn ve allarn

yapraklarnda nemli bir parlaklk vard. Hava temiz ve tatlyd.


Akam kmeden evvel Ardenin kenarndaki devasa aalarn arasndaydk. ok youn bir
koruma altnda orada kamp kurduk. Artk hki niforma ve bere giyen Ganelon benimle birlikte
gecenin ge saatlerine kadar ayakta kalp, izmi olduum haritalar inceledi. Dalara gelmeden nce
gitmemiz gereken altm kilometre daha vard.
Ertesi len kamyonlar pes etti. Birka kez dnme uradlar, ard ardna stop ettiler, nihayet
motorlar hi mar basmaz oldu. Onlar genie bir dere ukuruna ittik, zerlerini kestiimiz
aalarla rttk. Cephaneyi ve geri kalan tayn askerlere bltrp gene yola koyulduk.
Sonra sert toprak yolu terk edip aalarn arasnda glkle yrmeye baladk. Orman hl
avcumun ii gibi bildiimden bize daha az sorun kard. Bizi yavalatt elbette, ama Juliann
devriyelerinden birine denk gelme ihtimalimizi de azaltt. Aalar son derecede bykt, nk asl
Ardenin iyice ilerindeydik ve biz ilerledike, topografi zihnimde canlanyordu.
O gn tilki, geyik, tavan ve sincaptan daha tehlikeli bir eyle karlamadk. Meknn trlar yeil, altn ve kahverengi- bana daha mutlu zamanlar artryordu. Gnbatmna yakn dev bir
aaca trmandm ve Kolvir i barndran da silsileni seebildim. Doruklarnda bir frtna oynayor,
bulutlar dan yksek kesimlerini gizliyordu.
Bir sonraki le vakti, Juliann devriyelerinden biriyle yz yze geldik. Kim kimi artt, ya da
kim daha ok ard, orasn gerekten bilemeyeceim. Silahlar neredeyse annda patlad. Atei
kesmelerini barmaktan sesim ksld, nk herkes silahn canl bir hedef zerinde denemeye can
atyormu gibiydi. Karmzdaki kk bir gruptu. Aa yukar yirmi adam ve hepsini ldrdk. Tek
bir yaralmz vard, askerlerimizden biri bir dierini yaralamt... Belki de adam kendi kendini
vurmutu. Hikyenin asln hibir zaman renemedim.
Olayn ardndan hzmz arttrdk, nk dnyay ayaa kaldracak kadar grlt koparmtk ve
civardaki dier kuvvetlere dair hibir fikrim yoktu.
Karanlk bastrana kadar hatr saylr bir yol kat etmi, yksek bir irtifaya kmtk ve ne zaman
net bir gr as olsa, dalar grnyordu. Frtna bulutlar hl yapkt doruklarna. Askerlerim
o gnk kym yznden cokuluydular ve o gece ge saate kadar uyuyamadlar.
Ertesi sabah iki devriye kuvvetinden baaryla saknarak, sradan uzants olan tepelere vardk.
Aklmdaki korunakl bir yere ulamak iin gecenin ge saatlerine kadar yola devam ettim. Bir nceki
geceden neredeyse bir kilometre daha yksekte mola verdik. Bulut rtsnn altndaydk, ama frtna
habercisine benzer srekli bir atmosfer basncna ramen yamur yamyordu. O gece rahat
uyuyamadm. Ryamda yanan kedi kafasn ve Lorrainei grdm
Sabahleyin kuruni gn altnda yola dtk ve askerlerimi acmaszca, dosdoru yukar
yrmeye zorladm. Uzaklardan gk grltsn iittik, hava canl ve elektrikliydi
lene doru, tek sra halindeki askerleri kvrml ve kayalk bir yoldan gtrrken, arkamdan,
silah seslerinin takip ettii bir bar duydum. Hemen geri dndm.
Aralarnda Ganelonun da bulunduu kk bir grup deki bir eye bakp alak sesle konuuyordu.
teleyerek kendime yol atm.
Buna inanamadm. Hatrladm kadaryla bunlardan bir tanesini bile Amber in bu kadar yaknnda
grmemitim. Hemen hemen buuk metre boyunda, bir aslann omuzlarnda insan yznn o
korkun parodisini tayan, kartalnkileri andran kanatlar artk kan iindeki srtnda katlanm,
akrebin kuyruuna benzeyen kuyruu hl seiren bu manticora gibilerini uzakta, gneydeki
adalarda ksa bir sre iin grmtm. Sevmediklerim listesinin zirvesine yakn bir yer igal eden,
korkun bir hayvand.
"Rall ikiye bld, Rall ikiye bld," diye yineleyip duruyordu adamn biri.

Yirmi adm kadar tede Ralldan geriye kalanlar grdm.


adr beziyle rtp zerine ta koyduk. Gerekten de elimizden gelen buydu. Hi deilse, bir
nceki gnn zahmetsiz galibiyetinin ardndan kaybolmaya yz tutan ihtiyat havasn canlandrmaya
yaramt. Yolumuza devam ederken adamlar sessiz ve tetikteydiler.
"Mthi bir yaratk," dedi Ganelon. Bir insann zeksna m sahip?"
"Bilmiyorum."
"imde huzursuz edici, tuhaf bir his var, Corwin. Sanki korkun bir ey oldu olacak. Bunu baka
nasl anlatabilirim, bilemiyorum.
Biliyorum." .
"Demek sen de hissediyorsun?"
"Evet."
Bayla onaylad.
"Belki havadandr," dedim.
Tekrar ban sallad, daha yavaa.
Biz trmandka gk kararmaya devam etti ve gk grltsnn ard arkas kesilmedi. Batda
yldrmn aydnl grnd ve rzgr sertleti. Bam kaldrdmda yksek doruklar evreleyen
koca bulut ynlarn grebildim. nlerinde srekli siyah, kuu andran ekiller uuuyordu.
Daha sonra bir dier manticora ile karlatk, ama hi zarar grmeksizin hakkndan geldik. Bir
saat kadar sonra imdiye kadar benzerine hi rastlamadm bir jilet gagal ku srsnn saldrsna
uradk. Onlar pskrtmeyi baardk, ama bu da huzurumu kard.
Frtnann ne zaman patlak vereceini merak ederek, trman srdrdk. Rzgrn hz artmt.
Etraf iyice kararmt, geri biliyordum ki henz batmamt gne. Bulut beklerine yaklatka
hava sisli, puslu bir nitelik kazand. Bir rutubet hissi her eyin iine iledi. Talar kayganlat. Az daha
dur emri verecektim, ama Kolvir den hl bir hayli uzaktaydk ve ok itinayla hesapladm tayn
durumunu zora sokmak istemiyordum.
Durmaya mecbur olmadan evvel drt mil kadar daha yrmeyi ve birka bin metre ykseklie
varmay baardk. Her yer zifiri karanlkt, tek aydnlk, ara sra akan imeklerden geliyordu. Sert
ve plak bir yamata kamp kurduk ve btn evresine nbeti diktik. Harp mziinin uzun sesleri
gibi duyuldu gk grlts. Is anszn dt. Ate yaklmasna gz yumsaydm bile civarda
yaklabilecek hibir ey yoktu. Souk, yap yap, karanlk bir zaman geirdik.
Birka saat sonra, anszn ve sessizce saldrd manticoralar. Yedi adam ld ve hayvanlardan on
altsn ldrdk. Karnesinin katn bilemiyorum. Yaralarm sararken Erice lanet okudum ve
onun bu yaratklar hangi glgeden ektiini merak ettim.
Sabah yerine geen o sre boyunca, Kolvir e doru belki sekiz kilometre ilerledik, sonra batya
saptk. Bu, izleyebileceimiz muhtemel rotadan biriydi ve olas bir saldr iin en uygunu
olduunu dnmtm. Kular yine gelip bize musallat oldular, birka sefer, gitgide artan say ve
srarclkla. Mamafih birkan vurmak tm sry karmak iin yeterliydi.
Nihayet koskoca bir yamacn eteini dndk, yolumuz bizi gk grltsnn ve sisin iinden
dar ve yukar doru gtrd, ta ki Garnath Vadisi boyunca kilometrelerce uzanan bir manzara
samzda anszn belirene kadar.
Dur iareti verdim ve bakmak zere ileri ktm.
Gzel vadiyi son grdmde, arplm bir orak araziye dnmt. imdi, iler daha da sarpa
sarmt. Kara yol vadinin iinden geip, Kolvir in eteinde sonlanyordu. Vadide bir sava vard.
Svariler birlikte burgalanyor, arpp geri dnyorlard. Piyade saflar ilerleyip karlayor, geri

ekiliyorlard. Aralarna imekler akp, yldrmlar yamaya devam ediyordu. Kara kular rzgra
kaplm kller gibi savruluyordu etraflarnda.
Rutubet souk bir battaniye gibi rtlmt. Gk grltsnn yanklar doruklardan sekmekteydi.
aknlk iinde, aadaki mcadeleye diktim gzm.
Savaan taraflarn kim olduunu anlamama izin vermeyecek kadar uzaktaydk. lk bata, bir
bakasnn daha benim tatm ie soyunduunu zannettim... Belki de Bleys sa kalm. Yeni bir
orduyla dnmt.
Ama hayr. Bunlar batdan, kara yoldan geliyorlard. imdi gryordum ki, onlara kularn yan
sra ne at ne insan olmayan, srayan ekiller elik ediyordu. Belki de manticoralard.
Onlar yaklatka yldrmlar zerlerine yayor, datyor, paralyor, yakyordu. Yldrmlarn
savunucularn yaknna hi dmediini anladmda, Ericin, Hkm Mcevheri diye bilinen ve
babamn Amber deki hava koullarna boyun edirmesini salayan ara zerinde hi phesiz bir
dereceye kadar hkm bulunduunu anmsadm. Eric onu be yl nce bize kar hatr saylr bir
tesirle kullanmt.
Demek ki varl kulama alnan, Glgeden gelen kuvvetler dndmden de kuvvetliydiler.
Kafamda taciz saldrlarn canlandrmtm, Kolvir in dibinde kran krana bir harbi deil.
Karanln iindeki hareketlilie baktm. Yol neredeyse kprdyor gibiydi.
Ganelon gelip yanmda durdu. Uzunca sre sessiz kald.
Bana sormasn istemiyordum, ama bir sorunun yant olmad srece bunu syleyecek gce sahip
olmadm duyumsuyordum.
"Ya imdi ne yapacaz, Corwin?"
"Hzmz arttrmalyz," dedim. Bu gece Amber de olmak istiyorum."
Yine hareketlendik. Bir sreliine gidiat iyiydi ve bunun yardm oldu. Yamursuz frtna srd,
yldrmlarnn ve gk grltsnn parlakl ve iddeti artyordu. Srekli bir karanlkta yol
alyorduk.
O le vakti gvenli gzken Amber in kuzey eteklerinden on kilometre uzakta bir yere
geldiimizde orduyu dinlenmek ve son bir yemek iin durdurdum. Duyabilmek iin birbirimize
haykrmamz gerekiyordu, bu yzden adamlara hitap edemedim. Temkinli olmalar gereine ve
yaknlmza dair kulaktan kulaa laf dolatrdm.
Dierleri dinlenirken, erzakm alp keif gezisine ktm
ki kilometre kadar ileride dik bir kntya trmandm, tepesine vardmda durakladm. lerideki
yamalarda bir mcadele yaanyordu.
Gzden uzak durup izledim. Amber den kan kuvvetler ya bizden nce bayrdan trmanm, ya da
baka bir yoldan gelmi olan daha byk bir hcum kuvvetiyle arpyordu.
kinci ihtimalden pheleniyordum, nk bizden ksa sre nce bu yoldan geildiine dair bir iz
grmemitik. Bu arpma, yukar trmanrken savunma amal devriyelerle kar karya gelmeme
talihimizi de aklyordu.
Biraz daha yaklatm. Saldrganlar dier iki yolun birinden gelmi olmallard, ama durumun
byle olmayabilecei ynnde ek kantlara rastladm. Batdan, rzgrn frd yapraklar gibi
ynlar halinde geliyorlard. Uzaktan tank olduum hava hareketi, sava kularnkinden ok daha
farklyd.
Saldrganlar kanatl, iki bacakl, ejderha benzeri yaratklarn srtnda geliyorlard, aina olduum
en yakn benzeim, efsanevi bir hayvan olan wyvern idi. Daha nce hi ssleme amal olmayan bir
wyvern grmemitim, ama gidip aramak iin bir istek de duymamtm zaten.

Savunucularn arasnda ok miktarda oku vard ve uanlara byk kayp verdiriyorlard.


Yldrmlar parlayp alevlenerek gktekilerin aralarnda saf cehennemden stunlar oluturarak onlar
cruf halinde yere gndermekteydi. Ama hl gelmeye, konmaya devam ediyor, hem binicinin, hem
hayvanlarn salam siper alm dierlerinin zerine saldrabilmesi iin bineklerinden aa
iniyorlard. Hkm Mcevherinin almaya ayarlandnda yayd nabz gibi atan parlakl
aradm ve buldum. Yksek bir yarn dibine konulanm savunucularn en byk grubunun orta
yerinden geliyordu.
Uzun uzadya baktm ve dikkatimi mcevheri tayann zerinde younlatrarak inceledim. Evet,
pheye hi mahal yoktu. Ericti bu.
Yzst uzandm, srnerek daha da ilerledim. En yaknmdaki savunucu grubunun liderinin, inen
bir wyvernin kafasn klcnn tek darbesiyle uurduunu grdm. Biniciyi sol eliyle koumlarndan
yakalad ve on metreden uzaa, bulunduklar yerin duda andran kenarndan aa frlatt.
Bararak emir vermek zere dndnde, onun Gerard olduunu anladm. Grne gre, yarn
dibindeki glere hcum eden saldrganlara yaplan bir yan taarruzun nderliini yapyordu.
Ta dier uta, benzer bir asker grubu daha ayn ile urayordu. Kardelerimden biri daha m?
Savan hem vadide, hem de burada, yani yukarda ne kadardr srmekte olduunu dndm.
Doast frtnann sresi gz nne alnnca, epey bir zamandr olmalyd herhalde.
Saa gittim, dikkatimi batya verdim. Vadideki harp hi hafiflemeden srp gidiyordu. Bu
mesafeden kimin kazanmakta olduunu sylemek yle dursun, kimin kim olduunu semek bile
imknszd. Geri saldrganlara batdan baka takviye gelmediini grebiliyordum.
Yapmam gereken en iyi hareketin ne olacam kestirmekte glk ekiyordum. Amber in
savunmas iin nemli bir eyle megulken Erice saldramayacam gn gibi ortadayd. En akllca
davran, olay bittikten sonra paralar toplamak olabilirdi. Bununla birlikte kukunun sandilerinin
bu fikri kemirdiini daha imdiden hissedebiliyordum
Saldrganlara takviye gelmese bile arpmann sonucu bir ekilde kesinkes belli deildi. Gl ve
kalabalktlar! Ericin yedekte ne sakladna dair fikrim yoktu. O anda Amber in sava hisselerinin
iyi bir yatrm olup olmayacam takdir etmem mmkn deildi. Eer Eric kaybederse, Amber in
insan gcnn ou krldktan sonra saldrganlarla benim uramam icap edecekti.
Eer otomatik silahlarmzla imdi sahneye kacak olsak, wyvern binicilerini gz ap kapayana
dein ezeceimizden hi phem yoktu. Hatta kardelerimden biri aadaki vadide olmalyd. Koz
Kartlar araclyla askerlerimden bir ksmnn oraya gitmesi salanabilirdi. Amber kuvvetlerinin
aniden tfekli askerlerle kagelmesi, aadaki her ne idiyse, onu artrd.
Dikkatimi tekrar yakndaki mcadeleye verdim. Hayr, gidiat hi iyi deildi. Karma ihtimalimin
sonularn deerlendirdim. Eric kesinlikle bana saldracak konumda olmayacakt.
ektirdiklerinden dolay bana duyulacak sempatinin yan sra, onun kn ateten kurtaran da ben
olacaktm. Rahatlad iin kran duysa bile, bu durumun yarataca genel duygudan ok honut
kalmayacakt. Hem de hi. Amber e ok lmcl, kiisel bir koruma gcyle ve ahsma ynelik iyi
duygularna geri dnecektim. lgin bir fikirdi bu. Amacma doru, aklmdaki hkmdar katline
ynelik vahice saldrdan ok daha przsz bir yol salayacakt.
Evet. Glmsediimi fark ettim. Kahraman olmak zereydim.
Ancak kendi hakkm yemeyeyim, Amber in dmesiyle, hatta Ericin oturmas arasnda seim
yapacak olsaydm kararm hi phesiz ayn, yani saldrmaktan yana olurdu. ler emin olunmayacak
kadar belirsizdi ve gn kurtarmak iime gelse bile, en nemli ey ahsi karm deildi. Amber i
daha fazla sevmeseydim, sana bu kadar nefret besleyemezdim, Eric.

Geri ekildim ve aceleyle yokutan aa indim. akan imekler glgemi dn bir yana
frlatyordu.
Kampmzn kenarnda durdum. En dnda Ganelon tek bana bir atlyla bara ara
konuuyordu ve at tanyordum.
lerledim ve binicisinin bir iaretiyle at ilerledi, dier atlarn arasndan dolanp bana yneldi.
Ganelon ban iki yana sallayp peinden geldi.
Binici Darayd. itme mesafesine gelir gelmez ona bardm.
"Burada ne halt ediyorsun sen?"
Glmseyerek attan indi, nmde durdu.
"Amber e gelmek istedim," dedi. yle de yaptm."
"Buraya nasl geldin?"
"Byk babam izledim," dedi. Kendi bana yapmaktansa, Glgede birini takip etmenin daha
kolay olduunu kefettim."
"Benedict burada m?"
Bayla evetledi.
"Aada. Vadideki gleri ynetiyor. Julian da orada."
Ganelon gelip az temizde durdu.
"Bizi buraya kadar izlediini syledi," diye bard. Birka gndr peimizdeymi."
"Bu doru mu?" diye sordum.
Glmsemesini koruyarak, bayla tekrar evetledi
"ok zor deildi."
"Peki niye yaptn bunu?"
"Amber e gelmek iin elbette! Deseni yrmek istiyorum. Oraya gidiyorsun, deil mi?"
"Elbette. Ama yolumuzun zerinde bir sava var!"
"Bu konuda ne yapacaksn?"
"Sava kazanacam tabii ki!"
"yi. Ben beklerim."
Vakit kazanmak iin bir sre sayp svdm, sonra, Benedict dndnde neredeydin?" diye
sordum.
Glmsemesi silindi.
"Bilmiyorum," dedi. Siz gittikten sonra at binmeye ktm, btn gn de dardaydm. Dnmek
iin yalnz kalmak istedim. Akam dndmde Benedict orada deildi. Ertesi gn tekrar atmla
dardaydm. Epey uzaa gittim ve hava karardnda gecelemeye karar verdim. Bunu sk sk
yaparm. Ertesi sabah, eve dnerken bir tepenin zirvesinde durdum ve onun aadan douya doru
gittiini grdm. zlemeye karar verdim. imdi anlyorum ki, yol Glgeden geiyordu ve izlemenin
daha kolay olduunu sylerken haklydn. Ne kadar srd, bilemiyorum. Zaman karma kark oldu.
Buraya geldi ve mekn kartlardan birinin zerindeki resimden tandm. Kuzeydeki bir korulukta
Julianla bulutu ve beraberce aadaki savaa katldlar." Vadiyi iaret etti. Birka gndr ne
yapacam bilemeden ormanda kalyorum. zimizi geriye doru srersem kaybolacamdan
korktum. Sonra senin kuvvetlerinin dalara trmandn grdm. Balarnda seni ve Ganelonu
grdm Amber in o ynde olduunu anladm ve izledim. Yaklamak iin imdiyi setim, nk
Amber e beni geri gnderemeyecein kadar yaknnda olmak istiyordum."
"Bana btn gerekleri anlattna inanmyorum," dedim, "ama ilgilenecek vaktim yok. imdi ileri
gidiyoruz, arpma olacak. Senin iin en gvenlisi burada kalmak. Yanna birka koruma
vereceim."

"Onlar istemiyorum."
"Ne istediin umurumda deil. Onlar alacaksn. Sava bittiinde seni artacam."
Dndm ve rastgele iki adam setim, onlara arkada kalp kz korumalarn syledim. Bu fikirden
fazla holanm gzkmyorlard.
"Adamlarnn tad bu silahlar da ne?" diye sordu Dara.
"Sonra," dedim. im var."
stnkr bir brifing dzenleyip mangalara emir verdim.
"Askerlerinin says ok az gzkyor," dedi kz.
"Yeterli," diye yantladm. Seninle sonra greceiz."
Onu, korumalarla birlikte orada braktm.
Setiim yoldan geri dndk. Biz ilerlerken gk grlts kesildi ve sessizlik, rahatlatc deil,
kayg verici bir unsura dnd benim iim. Alaca karanlk tekrar kt zerimize ve gecenin nemli
rtsnn altnda ter dkmeye baladm.
Mcadeleyi ilk izlediimiz noktaya gelmeden nce durma emri verdim. Sonra yanmda Ganelonla
oraya gittim.
Wyvern binicileri her yandayd ve hayvanlar da onlarla beraber savayorlard. Savunucular
uurumun yzne doru geriletmekteydiler. Bakndm, ama ne Erici, ne de mcevherinin ltsn
grebildim.
"Dmanlar hangileri?" diye sordu Ganelon.
"Hayvanlara binenler."
imdi gn topusu sustuu iin inie gemilerdi ve zemine deer demez ileri atldlar.
Savunuculara baktm. Gerard grnrde yoktu artk.
"Askerleri getir," dedim tfeimi dorultup. Onlara hem hayvanlar, hem de binicileri
vurmalarn syle."
Ganelon ekildi, alalan bir wyverne nian aldm, ate tim ve alalnn ani bir ty saanana
dnmesini izledin
Yamaca arpp rpnmaya balad. Tekrar ate ettim.
Yaratk lrken tututu. ok gemeden enlik atei yakmtm. Bir nceki pozisyonuma
srndm. Gvenli bir yerden nian aldm ve tekrar ate ettim.
Bir dierini daha indirdim, ama birka benim bulunduum tarafa dnmeye balamlard bile.
Cephanemin geri kalann da ateledim ve silah ivedilikle doldurdum. Aralarndan bazlar bana
doru geliyorlard. Bir hayli hzlydlar.
Onlar durdurmay baardm ve ilk tfekli manga geldiinde silahm tekrar dolduruyordum. Daha
youn bir ate atk, adamlarmzn geri kalan da gelince ilerleyie getik.
On dakikada bitmiti. lk be dakikada hi anslar olmadn apak grm ve kendilerini
bolua frlatp tekrar havalanmak maksadyla kntya doru kamaya balamlard.
Onlar kaarlarken vurduk ve drt bir yanmz yanan etlerle, duman tten kemiklerle doldu.
Islak kaya solumuzdan sipsivri ykseliyordu, doruu bulutlarn arasnda kaybolmutu, bu yzden
sanki yanbamzda sonsuza dek ykselen bir kule gibiydi. Rzgr hl sisi ve duman kamlyordu,
talar ise kana bulanm ve lekelenmiti.
Biz ate aarak yaklatka, Amber kuvvetleri takviye amacyla geldiimizi derhal anlayp,
uurumun dibindeki konumlarndan ileri kmaya baladlar. Onlara kardeim Cainein nderlik
ettiini grdm. Uzaktan bir an iin gzgze geldik, sonra atlp savaa dald. Saldrganlar
geriledike, Amberlilerin dank gruplar bir ava gelerek ikinci bir birlik oluturdu. Aslnda

bozguna urayan hayvanadamlarn ve wyvernlerinin uzaktaki cenahna saldrrken ate alanmza


giriyorlard ama bunu onlara sylemem mmkn deildi. Yaklayorduk ve atlarmz isabetliydi.
Uurumun dibinde kk bir insan topluluu kalmt. Onlarn Erici koruduklarna ve Ericin de
yaralandna dair bir his vard iimde, frtnann etkileri bak gibi kesilmiti nk.
0 yne doru kendime yol atm.
Gruba yaklatmda tfek sesleri dinmeye balamt bile ve ne olduunun farkna, ok ge
olmadan nce varamadm.
Koskoca bir ey arkamdan geldi ve bir anda yanmda bitti.
Kendimi yere atp yuvarlandm ve hi dnmeksizin tfeimi dorulttum. Ama parmaklarm
tetiin zerinde oynamad.
zerimden atyla atlam olan Darayd bu. Bana dnp kahkahalar att srada peinden
haykryordum.
"Buraya gel! Kahrolasca! leceksin!"
"Amber de grrz!" diye bard ve o tyler rpertici kayaya atlp tesindeki yola ulat.
fkeden lgna dnmtm. Ama o anda elimden hibir ey gelmezdi. Kfrederek ayaa kalkp
devam ettim.
Grubun yaknna geldiimde, admn birka kez sylendiini iittim. Balar bana doru dnd.
Gememe izin vermek iin ekildi insanlar. ounu tanyordum, ama onlar umursamadm.
Sanrm Gerardla birbirimizi ayn anda grdk. Kalabaln arasnda yere diz kmt, sonra
doruldu ve bekledi. Yz ifadesizdi.
Daha da ilerlediimde phelerimin doru ktn grdm. Gerard, yerde yatan yaral bir adamla
ilgilenmek iin eilmiti. Ericti bu.
Yanna geldiimde Gerard bamla selamladm ve bam eip Erice baktm. Duygularm karma
karkt. Gsnde ki yaralardan akan kan ok krmz ve ar miktardayd. Boynundaki bir zincire
asl duran Hkm Mcevheri kana bulanmt. Ne tuhaftr ki, phtlam kann altndan, belli belirsiz,
kalp at gibiltsn srdryordu. Ericin gzleri kapalyd, ba durulmu bir pelerinin
zerindeydi. Glkle soluyordu.
Gzlerimi o bembeyaz kesilmi surattan alamadan diz ktm. Nefretimi azck olsun bir kenara
itmeye altm, nk Ericin lmek zere olduu gn gibi aikrd ve bylece aabeyim olan bu
adam, kendisine kalan son anlarnda anlamak zere daha iyi bir ansm olacakt. Onun, yaamyla
birlikte yitiriyor olduklarn dnerek ve be yl nce ben galip gelseydim onun yerinde kendimin
yatp yatmayacan merak ederek bir nebze sempati duygusu toplayabildiimi fark ettim.
Onun hakknda iyi bir eyler dnmeye gayret ettim ve bulabildiim tek ey bir mezar yaztndan
kma szlerdi: Amber uruna arprken ld. Hi yoktan iyiydi dorusu. Bu cmle aklmda dnp
duruyordu.
Gzlerini kst, krptrd, at. Gzleri benimkilere odaklanrken yz ifadesiz kald. Beni tanyp
tanmadndan bile emin deildim.
Ama nce adm syledi, ardndan Sen olacan biliyordum," dedi. Bir iki nefes duraklad, sonra
szn srdrd, Seni zahmetten kurtardlar, deil mi?" yant vermedim. Biliyordu zaten.
"Bir gn senin de sran gelecek," diye devam etti. O zaman demi olacaz." Gld ve bunu
yapmamas gerektiini ok ge fark etti. Naho, kanl bir ksrk krizine tutuldu.
Getiinde, gzn dikip ters ters bakt bana.
"Lanetini hissedebiliyordum," dedi. Drt bir yanmda. Bandan beri. Lanetinin tutmas iin lmen
bile gerekmedi."

Sonra, adeta dncelerimi okumuasna, hafife glmsedi ve Hayr, lm lanetim senin


zerine olmayacak. Onu Amber in dmanlarna sakladm... ite oradakilere." Gzleriyle iaret etti.
Sonra, bir fsltyla zikretti lanetini ve kulak misafiri olunca tylerim rperdi.
Bakn yzme evirip uzun uzadya bakt. Sonra boynundaki zinciri tuttu.
"Mcevher..." dedi. Onu beraberinde Desenin merkezine gtr. Yukar kaldr. Bir gznn... ok
yaknna. ine bak... ve oray bir mekn farz et. Kendini oraya yanstmaya al... iine. Oraya
gitmiyorsun. Ama... deneyim var... Ardndan, onu nasl kullanacan anlyorsun..."
"Nasl...?" diye baladm sze, ama durdum. Mcevhere nasl uyum salayacam sylemiti zaten.
Nasl kefettiini anlattrarak neden nefesini tkettirecektim ki?
Ama duydu ve Dworkinin notlar... minenin altnda... odam..." demeyi baard.
Sonra bir ksrk nbetine daha tutuldu ve azndan burnundan kan geldi. Derin bir nefes ald,
kendini oturur konuma getirdi, gzleri frl frl dnyordu.
"Kendini benim yaptm gibi temize kar... pi!" dedi, sonra kollarma yld ve kanl son
nefesini verdi.
Onu bir sre kucamda tuttum, sonra eski haline getirdim. Gzleri hl akt, uzanp kapadm.
Neredeyse dnmeden, ellerini artk cansz olan tan zerinde birletirdim Ta o anda alacak kadar
midesiz deildim. Sonra ayaa kalktm pelerinimi karttm, zerine rttm.
Bam evirdiimde, herkesin bana baktn grdm Tandk suratlard ou. Araya baz
yabanclar da karmt. Zincirlerle getirildiim akam yemeinde bulunanlarn says o kadar oktu
ki...
Hayr. Bunu dnmenin sras deildi. Zihnimden kovdum bu dnceyi. Silah sesleri kesilmiti ve
Ganelon askerleri geri aryor, hizaya sokuyordu.
leri yrdm.
Amberlilerin arasndan yrdm. llerin arasndan getim. Kendi askerlerimin yanndan
yrdm ve uurumun kenarna geldim.
Aadaki vadide sava srmekteydi, svariler alkantl sular gibi dalgalanyor, piyadeler hl
bcekler gibi kaynayordu.
Benedictten alm olduum kartlar karttm. Desteden onunkini ayrdm. nmde parldad ve
bir sre sonra balant kuruldu.
Beni kovalarken binmi olduu ayn krmz siyah atn zerindeydi. Hareket halindeydi ve etrafnda
arpma yaanyordu. Onun bir dier atlyla yzyze geldiini grnce durdum. Tek bir laf kt
azndan.
"Bekle," dedi.
Hasmn klcnn hzlca iki hareketiyle saf d etti. Sonra bineini evirip arbededen ekilmeye
balad. Atnn dizginlerinin uzatlp ilmek yaplm ve sa kolunun gdne geveke balanm
olduunu grdm. Nispeten sakin bir yere itmesi on dakikasn ald. Bunu yaptnda bana bakt ve
onun da arkamdaki manzaray incelemekte olduunu anladm.
"Evet, ykseklerdeyim," dedim. Biz kazandk. Eric savata ld."
Devam etmemi bekleyerek sabit bakn srdrd. Yz hibir duyguyu ele vermiyordu.
Biz kazandk, nk tfekli askerler getirdim," dedim. "Nihayet burada alan patlayc bir madde
buldum."
Gzleri ksld ve bayla onaylad. Bu maddenin ne olduunu ve nereden geldiini o an
kavradn hissettim.
"Seninle tartmak istediim ok ey olsa da," diye devam ettim, ilk nce dmann icabna
bakmak niyetindeyim. Eer temas srdrrsen, sana birka yz tfekli asker yollayacam."

Glmsedi.
"Acele et," dedi.
Ganelona bardm, sadece birka adm arkamdan yantlad. Ona askerleri tek sra yapmasn
syledim. Ban sallad, dnp emir yadrmaya giriti.
Biz beklerken, Benedict, Dara burada. At srtnda Avalondan geldiin srada seni Glgenin
iinden izlemeyi baarm. stediim..."
Dilerini skt ve haykrd: Bu bahsedip durduun Dara da kimin nesi oluyor? Sen buraya
gelinceye kadar onun adn bile duymamtm! Ltfen syle bana! Gerekten bilmek istiyorum!"
Belli belirsiz tebessm ettim.
"e yaramaz," dedim bam iki yana sallarken. Onun hakknda her eyi biliyorum, ama baka hi
kimseye torunun ocuu olduunu sylemedim."
Dudaklar istemsizce araland ve gzleri aniden fal ta gibi ald.
"Corwin," dedi, sen ya akln karmsn, ya da oyuna getirilmisin. Bildiim kadaryla byle bir
vrisim yok. Beni buraya kadar Glgeden takip etme ksmna gelince, buraya Juliann Koz Kartyla
geldim."
Elbette. Kzn foyasn annda karamadysam, bunun yegne sebebi aklmn arpmada
olmasyd. Benedict tabii ki savatan Koz Kartlar vastasyla haberdar edilmi olacakt. Elinin altnda
annda gelmesini salayacak bir tama yntemi varken, niye at srtnda vakit kaybetsindi ki?
"Kahretsin!" dedim. imdiye dek Amber e varmtr bile! Dinle Benedict! Askerlerin naklini
devretmek zere Gerard ya da Cainei bulacam. Ganelon da gelecek. Emirlerini onun araclyla
verirsin."
Etrafa bakndm, Gerardn baz soylularla konumakta olduunu grdm. Byk bir telala ona
bardm. Ba hemen bana dnd. Ardndan komaya balad.
"Corwin! Ne oluyor?" Benedict baryordu.
"Bilmiyorum! Ama bir eyler fazlasyla ters gidiyor!"
Koz Kartn yaklaan Gerarda frlattm.
"Askerlerin Benedicte ulamasn sala!" dedim. Random sarayda m?"
"Evet."
"zgr m, hapiste mi?"
"zgr, gibi bir ey. Civarnda birka nbeti olacak. Eric ona hl gvenmiyor du."
Dndm.
"Ganelon," diye seslendim. Gerard sana ne derse yap. Seni Benedicte gnderecek... aaya."
Elimle iaret ettim.
"Adamlarn Benedictin emirlerine uymasn sala. imdi Amber e gitmek zorundaym."
"Tamam," diye seslendi.
Gerard ona doru ilerledi, ben de Koz Kartlarn bir kez daha kartrdm. Randomnkini buldum
ve konsantre olmaya giritim. Tam o anda nihayet yamur yamaya balad.
Balant neredeyse annda kuruldu.
"Selam, Random," dedim resim canlanr canlanmaz. Beni hatrladn m?"
"Neredesin?" diye sordu.
"Dalarda," dedim ona. Savan bu safhasn henz kazandk ve Benedicte vadiyi temizlemesi iin
gereken yardm gnderiyorum. Ama imdi senin yardmna ihtiyacm var. Beni oraya al."
"Bilmiyorum, Corwin. Eric..."
"Eric ld."
"O zaman baa kim geti?"

"Kim geti sanyorsun? Beni oraya al!"


abucak bayla onaylad ve elini uzatt. Uzanp yakaladm.
Admm ileriye attm. Avlulardan birine bakan bir balkonda onun yanndaydm. Parmaklk beyaz
mermerdendi ve aada am fazla iek yoktu. Yerden iki kat yukardaydk.
Dengemi kaybedip koluna sarldm.
"Yaralsn!" dedi.
Bam iki yana salladm, ne kadar yorgun olduumun farkna o anda vardm. Geen birka
gecedir gzme pek uyku girmemiti. Bu ve dier eyler...
"Hayr," dedim gmleimin n olan o kanl karmaaya bakarak. Sadece yorgunum. Kan Ericin."
Elini saman rengi salarnda gezdirdi ve dudaklarm yalad.
"Onu sonunda hakladn demek..." dedi yavaa.
Bam tekrar iki yana salladm.
"Hayr, onu bulduumda lmek zereydi zaten. imdi benimle gel! Acele et! nemli!"
"Nereye? Sorun nedir?"
"Desene," dedim. Neden mi? Emin deilim, ama nemi olduunu biliyorum. Haydi!"
Saraya girdik, en yakn merdivene gittik. Banda iki muhafz vard, ama biz yaklarken hazr ola
getiler ve geiimize engel olmaya kalkmadlar.
"Gzlerinle ilgili anlatlanlarn doru olduuna sevindim" dedi Random aa inerken. yi
grebiliyor musun?"
"Evet. Hl evli olduunu duydum."
"Evet. yleyim."
Zemin kata indiimizde hemen saa yneldik. Merdivenin dibinde bir ift muhafz daha vard, ama
bizi durdurmaya kalkmadlar.
"Evet," diye tekrarlad sarayn merkezine yneldiimizde.
"ardn, deil mi?"
"Evet. O yl bitirip ayrlacan sanmtm."
"Ben de yle," dedi. Ama ona k oldum. Gerekten."
"Daha tuhaf eyler de grdm."
Mermer yemek salonunu getik, glgelerin ve tozun iinde uzanan upuzun, dar bir koridora girdik.
Bu yoldan son geiimdeki halim aklma gelince rpermemek iin kendimi zor tuttum.
"Beni gerekten nemsiyor," dedi. Daha nce hi kimsenin yapmad gibi."
"Senin adna sevindim," dedim.
Aaya inen uzun, sarmal merdivenin bandaki platforma lan kapya vardk. Kap akt. Girdik
ve inmeye koyulduk.
"Ben sevinmedim," dedi aceleyle dne dne ilerlerken. "k olmak istememitim o zamanlar.
Devaml tutsaktk, bilirsin. Bununla nasl gurur duyulabilir?"
"Artk bitti," dedim ona. Beni izlediin ve Erici ldrmeye kalktn iin tutsak edildin, deil
mi?"
"Evet. Sonra karm da bana katld."
"Bunu unutmayacam."
Hzla ilerledik. Aaya kadar ok mesafe vard ve her on metrede bir lambalar vard. Byk,
doal bir maarayd. Ka tnel ve koridor ierdiini bilen var myd, merak ettim. Aniden sebebi ne
olursa olsun zindanlarda ryen zavall yaratklar iin iimin acmayla dolup tatn hissettim.
Hepsini salvermeye ya da onlarla yapacak daha iyi bir ey bulmaya karar verdim.
Uzun dakikalar geti. Aadaki mealelerin ve fenerlerin titretiini grebiliyordum.

"Bir kz var," dedim, ad da Dara. Bana Benedictin torununun ocuu olduunu syledi ve
inanmam iin gerekeler sundu. Ona Glge, gereklik ve Desenden bahsettim biraz. Glge zerinde
bir miktar gc var ve Deseni yrmek iin sabrszlanyordu. Onu son grdmde burann yolunu
tutmutu. imdiyse Benedict onun kendisinden olmadn sylyor. ime birden korku dt. Onu
Desenden uzak tutmak istiyorum. Sorgulamak istiyorum."
"Tuhaf," dedi. Hem de ok tuhaf. Sana katlyorum. imdi orada mdr sence?"
"Deilse bile, ok yaknda olacan hissediyorum."
Nihayet zemine ulatk ve doru tnele doru yokuu kmaya baladm.
"Bekle!" diye bard Random. Merakla durup geriye dndm. Onu bulmam biraz vakit ald
Merdivenlerin arkasndayd nk. Tekrar dndm.
Sorum dudaklarma ulaamad. ri yar, sakall bir adamn yanna melmi olduunu grdm.
"lm," dedi. ok ince bir bak. yi darbe. Henz olmu."
"Acele et!"
kimiz de koup tnele saptk. Sadan yedinci geit bizim aradmzd. Yaklarken Grayswandir i
ektim, nk o koyu renkli, metallerle perinlenmi koca kap aralk duruyordu.
eri daldm. Random da hemen arkamdayd. O muazzam odann zemini siyahtr ve cam kadar
przsz grnr, mamafih kaygan deildir. Desen onun zerinde, iinde yanar, aa yukar elli
metre uzunluunda, eri izgilerden oluan karmakark, l l bir labirenttir. Kenarnda durup
bakakaldk.
Orada bir ey vard, Deseni yryordu. Bu eyi izlemenin verdii o eski karncalanmal rpertiyi
duyumsadm. Acaba Dara myd? Drt bir yadndan biteviye pskren kvlcm fskiyelerinin
arasndan figrn kim olduunu semek gt.
Her kim idiyse, kraliyet kanndan olmalyd, nk baka birinin Desen tarafndan yok edilecei
herkesin malumudur ve bu ahs daha imdiden Byk Kavisi am, Son rtye giden dolambal
dneme dizisindeydi.
Atebcei figr hareket ettike adeta biim deitiriyordu.
Bir sreliine, duyularm iimden gelmesi gerektiini bildiim, bilinaltmn alglad kk,
anlk grntleri reddetti. Randomun nefesini tuttuunu iittim ve bu, bilinaltmdaki engel kalkm
gibi oldu. Bir imge ordusu bast zihnimi, her zaman hayali gzken odada figr, bir kule gibi
ykseliyordu. Sonra kuruyup kld, neredeyse hilie dnt.
Bir anlna ince yapl bir kadn gibi gzkt... muhtemelen Darayd, sa ltyla aydnlanm,
diken diken olmu, statik elektrikle atrdayan. Derken kafasndaki sa deil, geni ve belirsiz bir
alndan uzanan byk, kvrk boynuzlard ve boynuzlarn arpk bacakl sahibi, alev alev yanan yol
boyunca bir toynan dierinin nne atmaya alyordu. Ardndan baka bir ey... Devasa bir kedi...
Surat olmayan bir kadn... Betimlenemez gzellikte, parlak kanatl bir ey... Kllerden bir kule...
"Dara!" diye haykrdm. Bu sen misin?"
Sesim yanklanp geri dnd, hepsi buydu. Her kim, ya da her ne idiyse, artk Son rtyle
cebelleiyordu. Kaslarm bu aba karsnda istemsiz bir duygudalkla gerildi.
Nihayet, yarp geti.
Evet, Darayd bu. imdi uzun boylu ve byleyiciydi. Ayn anda hem gzeldi, hem de korkun.
Grnts zihnimin dokusunu yrtmt. Kollarn cokuyla yukar kaldrd ve dudaklarndan insanca
olmayan bir kahkaha dkld. Gzlerimi karmak istediysem de kprdayamyordum. Gerekten de
kucaklam, okam, yaklam mydm ben, bu... eye? Daha nce hi bama gelmedik bir ekilde,
bu yaratktan fevkalade tiksinmi, bir yandan da cazibesine kaplmtm. Bu boucu kararszl
anlayamyordum.

Derken bana bakt.


Kahkahas kesildi. Deimi olan sesi nlad.
"Lord Corwin, Amber in hkmdar artk sen misin?"
Bir yerlerden bir yant bulmay baardm.
"Tm pratik amalar iin," dedim.
"Gzel! yleyse can dmanna bak!"
"Kimsin? Nesin sen?"
"Asla bilemeyeceksin," dedi. ok ge artk."
"Anlamyorum. Ne demek istiyorsun?"
"Amber," dedi, yok edilecek."
Gzden kayboldu.
"Bu da neyin nesiydi?" dedi Random.
Bam iki yana salladm.
"Bilmiyorum. Gerekten bilmiyorum. Ama bulmamzn dnyadaki en nemli ey olduunu
sanyorum."
Kolumu kavrad.
"Corwin," dedi. Kz -o ey- ciddiydi. Bu mmkn olabilir, biliyorsun."
Bamla doruladm.
"Biliyorum."
"imdi ne yapacaz?"
Grayswandir i tekrar knna yerletirip kapya dndm.
"Paralar birletireceiz," dedim. Hep istediimi dndm ey avucumda artk ve onu
gvenceye almalym. Olacaklar bekleyemem. Onu Amber e yaklamadan nce bulup
durdurmalym."
"Onu nerede arayacan biliyor musun?" diye sordu.
Tnele saptk.
"Zannederim ki, kara yolun dier ucunda," dedim.
Maaradan geip merdivenlere, l adamn yatt yere geldik ve merdivenleri dne dne ktk.

KNC CLT




SON

NC CLT




TEKBOYNUZUN ARET

AMBER YILLIKLARI

NC CLT
Tekboynuzun areti

ROGER ZELAZNY

eviren: BARI E. ALKIM

Tarayan: Eylem Yurtsever
Dzenleyen: eldkaan

Blm 1
Tyler rpertici ykm indirip, baklmas ve ihtiyalarnn karlanmas iin atm teslim ederken
seyisin gzlerindeki sorular grmezden geldim. Ayam yere vura vura sarayn arka giriinin
yolunu tuttuum srada, omzuma attm pelerinim ieriinin doasn tmyle gizleyemiyordu.
Kyamet, ok yaknda maa ekini tahsile gelecekti.
Talim sahasnn etrafn dndm ve saray bahesinin gney ucuna giden patikaya ulatm. Bu
gzerghta daha az gz vard. Yine de grlecektim ama gnn her vakti ar kovan gibi olan n
kapdan girmekten ok daha az uygunsuzdu. Kahretsin.
Bir kez daha, kahretsin. Ben de bamda yeterince bela var sanrdm. Ama yle grnyor ki
belalar byle dneni buluyor. Bu da bileik faizin ruhani bir ekli olsa gerek.
Bahenin arka ucundaki fskiyenin banda aylaklk eden birka kii vard. Patikann yaknndaki
allarn arasnda da bir ift muhafz dolanyordu. Geliimi grnce ksa bir sohbete balayp
gzlerini te yana evirdiler. htiyatlca.
Ben, bir haftadan az bir sre nce. Birok mesele halledilmeyi bekliyor. Amber saray phe ve
huzursuzlukla dolup tayor. stne bir de bu: Benim, yani I. Corwinin, ksack, mutsuz hkmdarlk
ncesi dnemini tehlikeye sokacak bir vakas daha.
Artk, daha nceleri hemen yapm olmam gereken eyi yapmamn vakti gelmiti. Ama daha ilk
andan beri var olmas gereken yle ok ey vard ki. Bam sallayp durmamtm geri. Belirlenmi
nceliklerim vard, onlar yerine getirmitim.
Oysa imdi...
Baheyi getim, glgelikten, meyilli vuran gnna ktm. Geni, dnen merdiveni trmandm.
Saraya girdiim srada bir muhafz ak diye esas durua geti. Arka merdivene oradan da ikinci kata
ktm. Ardndan ncye.
Sa tarafmda, kardeim Random sitinden koridora kt
"Corwin!" dedi yzm tetkik ederek. Ne oldu? Seni balkondan grdm ve..."
"eri," dedim gzlerimle iaret edip. zel bir konuma yapacaz. Hemen."
Duraksad, tadm yk szd.
"ki oda yukarda yapalm," dedi. Olmaz m? Vialle ieri de."
"Pekl."
nden gidip kapy at. Kk oturma odasna girdim, uygun bir yer buldum, cesedi indirdim.
Random bohaya gzlerini dikti.
"Ne yapmam gerekiyor?" diye sordu.
"Cicilerinin paketini a," dedim, sonra bir bakver."
Dizinin zerine kp pelerinimi at. Sonra tekrar rtt.
"Evet, lm," diye fikrini belirtti. Sorun nedir?"
"Yeterince dikkatli bakmadn," dedim. Bir gz kapam arala. Azn ap dilerine bak. Ellerinin
tersindeki mahmuzlar yokla. Parmaklarnda ka eklem var, say. Sonra sorun neymi, bana syle."
Saydklarm yapmaya koyuldu. Ellere bakar bakmaz durdu ve bayla onaylad.
"Tamam," dedi, hatrlyorum."
"Yksek sesle hatrla."
"Florann evindeydi..."
"Ben byle birini ilk kez orada grdm," dedim. Ama senin peindeydiler. Sebebini hi
renemedim."

"Bu doru," dedi. Sana anlatma frsat kmad. O kadar uzun sre beraber kalmadk. Tuhaf... Bu
nereden kt?"
Tereddt ettim, onu hikyesini devama zorlamakla kendi hikyemi anlatmak arasnda kararsz
kalmtm. Benim hikyem galip geldi, nk benimdi ve ok acildi.
imi ekerek bir iskemleye ktm.
"Az nce bir erkek kardeimizi daha kaybettik," dedim.
"Caine ld. Oraya biraz ge vardm. u ey -adam- yapt. Onu bariz nedenlerden tr canl ele
geirmek istedim. Ama iyi bir dv kard. Fazla seeneim yoktu."
Hafife bir slk ttrd, karmdaki iskemleye oturdu.
"Anlyorum," dedi ok yumuak bir sesle.
Yzn inceledim. u yznn kenarndakiler ortaya kmay ve benimkileri karlamay bekleyen
kck tebessmler miydi? Byk olaslkla.
"Hayr," dedim ifadesiz bir sesle. Aksi trl olsayd, masumiyetime daha az glge drecek bir
eyler dzenlerdim. Sana gerekten olanlar anlatyorum."
"Peki," dedi. Caine nerede?"
"Bir imen rtsnn altnda, Tekboynuz Korusu civarn da."
"Orada pheli grnyor," dedi. Ya da grnecektir. Dierlerine."
Bamla doruladm.
"Biliyorum. Ama hem cesedi saklayp hem de zerin rtmem gerekiyordu. Onu buraya tayp soru
yamurunu savuturmaya balayamazdm. Kafann iinde, beni bekleyen ncelikli gerekler varken
olmazd bu."
"Tamam," dedi. Ne kadar nemli olduklarn bilemem ama onlar senindir. Yine de beni merakta
brakmasan olmaz m? Nasl oldu bu i?"
"le yemeinin hemen sonrasnda," dedim. Yemeimi Gerardla birlikte limanda yemitim.
Sonra Benedict beni Koz Kartyla yukar tad. Odama dndmde, kapnn altndan atld
anlalan bir not buldum. kindi vakti, Tekboynuz Korusunda zel bir grme talep ediliyordu.
'Caine' diye de imzalanmt."
"Not hl sende mi?"
"Evet." Cebimden g bela kartp ona uzattm. Al."
yice inceledi, ban iki yana sallad.
"Bilmiyorum," dedi. Bu onun yazs olabilir -ayet alelacele yazdysa- ama sanmyorum."
Omuz silktim. Notu geri aldm, katlayp kaldrdm.
"Her neyse. Ata binme zahmetine girmemek iin ona Kozuyla ulamay denedim. Ama yant
vermiyordu. Bunu, eer o kadar nemli idiyse, bulunduu mekn gizli tutmak iin yaptn
dndm. Bylelikle bir ata atlayp oraya gittim."
"Nereye gittiini hi kimseye syledin mi?"
"Hi kimseye. Bununla beraber, at terletmeye karar verdim ve gayet hzl bir ekilde srdm.
Bunun nasl olduunu grmedim, ama aala geldiimde onu orada yatarken grdm. Grtla
kesilmiti ve az tedeki allarda bir kprt vard. At dosdoru adama srdm, zerine atladm,
onunla boutum, ldrmeye mecbur oldum. Tm bu sre boyunca hi konumadk."
"Doru adam yakaladndan emin misin?"
"Bu artlar altnda ne kadar emin olunabilirse. zleri Cainee kadar gidiyordu. Elbiselerinde taze
kan vard."
"Kendi kan da olabilir."

"Tekrar bir bak. Hi yara bere yok. Boynunu krdm. Tabii ki benzerlerini daha nce nerede
grdm anmsadm, bu yzden kaptm gibi sana getirdim onu. Ama sen anlatmaya balamadan
nce bir ey daha var... Kk bir balant." kinci notu karp ona uzattm. Yaratn zerindeydi
bu. Onu Caineden aldn tahmin ediyorum."
Random notu okudu, bayla evetleyip geri uzatt.
"Senden, Cainee yazlm, orada olmasn rica ediyor. Evet, anlyorum. Hi phesiz..."
"Hi phesiz," diye bitirdim. Hem benim el yazm da andryor dorusu... en azndan ilk bakta."
"Oraya ilk varan sen olsaydn acaba ne olurdu?"
"Muhtemelen hibir ey," dedim. Sa ve kt durumda olurdum... yle grlyor ki beni bu halde
istediler. in srr oraya doru srayla varmamz salamakt ve ben olanlar karacak kadar yava
gitmemitim."
Bayla bana katld.
"Zamanlamann inceliine baklrsa," dedi, durumu yakndan bilen, buradan, saraydan biri olmal.
Bir fikrin var m?"
Glmseyip bir sigara kardm. Yakp, tekrar gldm.
"Ben daha yeni dndm. Sen bandan beri buradaydn," dedim. Bugnlerde benden en ok nefret
eden kim?"
"Bu can skc bir soru, Corwin," dedi. Herkesin bir kuyruk acs var. Normal artlar altnda
Julian aday gsterirdi. Ama bu duruma pek uymuyor."
"Nedenmi o?"
"Cainele o ok iyi anlayorlard. Yllardr. Birbirlerini beraber taklrlard. Su szmazd
aralarndan. Julian souk, kk hesaplar peinde ve en az anmsadn kadar irenti. Ama eer
sevdii biri vardysa, o Cainedi. Bunu, srf seni kt duruma drmek iin bile olsa ona yapacan
sanmyorum. Hem tek arzusu onu ldrmek olsa bunu yapmak iin baka birok yol seebilirdi."
imi ektim.
"Srada kim var?"
"Bilmiyorum. En ufak bir fikrim yok."
"Peki. Gelecek tepkileri nasl yorumluyorsun?"
"Hap yuttun, Corwin. Aznla ku tutsan da herkes senin yaptn dnecektir."
Bamla cesedi iaret ettim. Random ban olumsuz anlam da sallad.
"Pekl, suu zerine ykmak zere Glgeden bulup getirdiin salan teki olabilir." .
"Biliyorum," dedim. Ne ilgintir ki, Amber e dnmle, kendimi avantajl bir konuma
yerletirmek iin ideal bir zamanda varm oldum."
"Mkemmel bir zamanda," diye dorulad Random. stediini elde etmen iin Erici ldrmen
bile gerekmedi. ans yzne gld."
"Evet. Yine de buraya ne yapmak iin geldiim bir sr deil ve zel silahlarla donanm ve buraya
yerletirilmi olan yabanc askerlerimin ok olumsuz duygular uyandrmaya balamas an meselesi.
Beni bundan koruyan, u ana kadar harici tehdidin varl oldu. stne stlk, bir de geliimden n
yaptmdan kuku duyulan eyler var... Benedictin izcilerini katletmek gibi. Bir bu eksikti..."
"Evet," dedi Random, daha azn atn anda anladm. Sen ve Bleys yllar nce Amber e
saldrdnzda, Gerard donanmann bir ksmn, sizin yolunuzu aacak ekilde kaydrmt. Halbuki
Caine seninle savaa tutuup donanman batrd. imdi o ldne gre, sanyorum tm donanmann
bana Gerard geireceksin."
"Baka kimi geirebilirim ki? Bu ie uygun tek adam o."
"Bununla birlikte..."

"Bununla birlikte. Tamam, kabul ediyorum. Eer konumu mu glendirmek iin birisini ldrecek
olsaydm, mantkl seim Caine olurdu. Bu doru, kahrolasca gerek."
"Bunun altndan nasl kalkacaksn?"
"Herkese olanlar anlatp ardnda kimin olduunu kefetmeye alacam. Daha iyi bir fikrin var
m?"
"Sana nasl yalanc ahitlik yaparm, diye dnyordum ama pek umut vaat etmiyor."
Bam iki yana salladm.
"Bana ok yaknsn. Bunun ne kadar salam olmasn salasak da muhtemelen ters tepki
gsterecektir."
"Hi kabullenmeyi dndn m?"
"Evet. Ama meru mdafaa kk devre d. Ortada kesik bir grtlak varsa artmaca sz konusu
olmal. Onun adice bir eyler yapmak zere olduuna dair sahte deliller uydurup, Amber in iyilii
iin ldrdm sylemeyi midem kaldrmaz. Bu artlar altnda dzmece bir suu stlenmeyi ise
kesinkes reddediyorum. Adm ktye kar."
"Ama gerekten sk bir nn olurdu."
"Yrtmek istediim ey iin yanl trde bir n. Bunu da ge."
"Hepsi bu, yleyse... yani hemen hemen."
"'Hemen hemen' mi? Ne demek istiyorsun?"
Gzlerini ksp sol elinin baparman incelemeye balad.
"Bana yle geliyor ki, madem birileri seni resmin dna karmaya bu kadar merakl, erevenin sk
sk deiebilecei dnmenin tam vakti."
Bunu kafamda tartp sigaram bitirdim.
"Fena deil," dedim. Ama u anda harcayabilecek baka erkek kardeim yok. Julian bile
harcayamam. Hem o zerine su atlmas en az mmkn olan kii."
"Aileden olmas art deil," dedi. Etrafta olas gdlere sahip bir sr Amber soylusu var. Sz
gelimi Sr Reginald..."
"Unut bunu, Random! Suu bakalarna ykmak da yok."
"Peki. yleyse kk gri hcrelerimi tkettik demektir."
"Umarm hafzadan sorumlu olanlar deildir."
"Tamam."
geirdi. Gerindi. Ayaa kalkt, odann dier sakininin zerinden geti ve pencerenin yannda
durdu. Perdeleri aralayp bir sre dar bakt.
"Tamam," diye tekrarlad. Anlatacak ok ey var..."
Sonra yksek sesle hatrlad.

Blm 2
Seks listelerin byk bir ksmnda ba ekse de, hepimizin arada bir yapmaktan holandmz
eyler vardr. Benim iin, Corwin, bunlar davul almak, gkyznde olmak ve kumar oynamaktr...
zel bir sras yok. ey, belki planrlerle, balonlarla ya da eitli ekillerde szlmek dierlerinden
biraz daha nde olabilir, ama bu insann ruh haliyle de ilgili. Demek istediim, baka zaman sorsan
belki dierlerinden birini syleyebilirim. O anda en ok neyi istediine gre deiir.
Her neyse, birka yl nce burada, Amber deydim. Pek bir eyle uratm yoktu. Sadece ziyaret
ediyor ve sknt veriyordum. Babam hl ortalktayd, onun o huysuzluk dnemlerinden birine
girmek zere olduunu fark edince bir yrye kmay aklma koydum. Uzun bir yrye. Bana
kar ilgisinin, ona olan uzaklmn ters bir fonksiyonu olarak arttn birok sefer
gzlemlemiimdir. Bana ayrlk hediyesi olarak gzel bir krba vermiti... Sanrm sevgi srecini
hzlandrmak iin. Yine de ok gzel bir krbat bu -gm kabartmal, ipince ilenmi- ve iyi de
kullandm onu. Tm basit zevklerimin bir arada topland, Glgenin kk, kuytu bir yerini
aramaya karar vermitim.
Uzun bir yolculuktu -ayrntlarla cann skmayacam- ve byle yerlerin hep olduu zere,
Amber den ok uzaktayd. Bu sefer bilhassa nemli bir ahs olacam bir yer aryordum. Bylesi, ne
kadar sorumluluk almak istediine gre ksa srede ya ok can skc, ya da zor olur. Sorumsuz be
para etmez herifin teki olmak ve sadece keyif atmak istiyordum.
Texorami, ateli gndzleri, uzun geceleri, iyi mzii mi drt saat kumar, her sabah dellolar ve
dello saatlerini bekleyemeyenler iin arada kavga dv olan byk ve geni bir liman ehriydi.
Hava akntlarysa muhteemdi. ki gn de bir gkyznde srf yapmaya ktm, kk, krmz bir
planrm vard. Harika bir yaantyd. Duvarlarn da neredeyse mteriler kadar fazla terledii ve
dumann klar stl akntlara evirdii bir bodrum katnda gece gndz davul alardm. aldktan
sonra da hareket peine derdim, genellikle kadnlar, ya da kartlar. Gecenin geri kalan da byleydi.
Kahrolasca Eric! Aklma geldi de... Bir seferinde beni iskambil ktlaryla hile yapmakla
sulamt, biliyor musun? stelik neredeyse hile yapmayacam tek ey bu iken. Kt oyunlarn
ciddiye alrm. Bu konuda hem iyiyimdir, hem de ansl. Eric ise her ikisi de deildi. Onun sorunu
uydu, yle ok konuda baarlyd ki, baka insanlarn daha iyi becerdii eyler olabileceini bile
kabullenemiyordu. Eer onu herhangi bir konuda srekli yenilgiye uratyorsan, bu, hile yaptn
anlamna gelirdi. Bir gece bu konuda mnakaa kard -i ciddiye binebilirdi- ama Gerard ve Caine
araya girdiler. Cainein hakkn yememeli. O sefer benden yana kmt. Zavall.
ok kt bir lmdr, biliyor musun? Grtla... ey, neyse, ite, Texoramideydim, mzik ve
kadnlar yayor, kumarda kazanyor, gkyznde at koturuyordum. Palmiye aalar ve gece aan
ebboylar. Bir sr gzel liman kokusu... bilirsin ite baharatlar, kahve, katran, tuz. Centilmenler,
tccarlar ve iler birok yerdekiyle ayn eyler. Denizciler ve bin bir eit yolcu gelip giderdi.
Benim gibi, her eyin snrlarnda gezinen insanlar. Texoramide mutluluk iinde iki seneden fazla
geirdim. Dierleriyle pek balantm olmad. Ara sra Kozlar sayesinde kartpostalvari merhabalar, o
kadar. Amber aklmdan bir hayli uzaklamt. Tm bunlar, ben bir gece elimde full ile oturur ve
karmdaki herif blf yapp yapmadm kestirmeye alrken deiiverdi.
Karo Valesi benimle konumaya balad.
Evet, aynen byle balad. Kafam zaten bir acayipti. Bir ift seti daha yeni bitirmitim ve azck
uuyordum. Gn boyunca planrde szlmekten ve bir nceki gece uyumamaktan dolay, fiziksel
bakmdan da gergindim. Daha sonralar, ne zaman elimde kart varsa -ne kart olduu fark etmez- ve

birisi benimle balant kurmaya alrsa bu ekilde grmeme yol aann Koz Kartlaryla aramzdaki
zihinsel bir acayiplik olduuna karar verdim. Normalde, ary yapan biz olmadmz srece mesaj
bizi elimiz boken bulur elbette. Belki de o vakit aya biraz kaym olan bilinaltm, alkanlktan
dolay eldeki desteklere tutunuvermiti. Ama daha sonralar merak etmemi gerektirecek nedenlerim
oldu. Gerekten de bilmiyorum.
Vale bana, Random," diye seslendi. Sonra yz bulanklat ve Bana yardm et," dedi. O srada
kimliine dair bir fikir edinmeye balamtm, ama zayft. Sonra yz tekrar kendini toparlad ve
hakl olduumu grdm. Branddi. ok kt haldeydi ve bir eye balanm, ya da zincirlenmi
gibiydi.
"Bana yardm et," dedi bir kez daha.
"Buradaym," dedim. Sorun nedir?"
"...tutsam," dedi ve anlayamadm bir eyler daha.
"Nerede?" diye sordum.
Bunun zerine ban iki yana sallad.
"Seni getiremem," dedi. Koz Kartn yok ve ok uzun yoldan gelmek zorunda kalacaksn..."
Ona, balanty Koz Kart olmadan nasl saladn sormadm. Nerede olduunu renmek
birinci srada geliyordu. Onu nasl bulabileceimi sordum.
"ok dikkatli bak," dedi. Her grdn anmsamaya al. Sana yalnzca bir kez gsterebilirim.
Silahl gel..."
Sonra manzaray grdm... omzunun zerinden, mazgall bir siperin penceresinden. Emin
olamadm. Amber den uzaklarda, glgelerin delirdii bir yerdeydi. Benim gitmekten
holandmdan daha uzakta. Kra, deien renkli. Alev alev. Gkyz bir gne olmad halde
aydnlkt. Gkte planrler gibi szlen kayalar. Brand orada, bir tr kuledeydi... o akkan manzarada
kk bir duraanlk noktas. Hepsini aklma kaydettim. Kulenin dibinde reklenmi o varl da.
Parlak. Prizmatik. Grne baklrsa bir tr bekiydi... d hatlarn seemeyeceim, gerek boyunu
tahmin edemeyeceim kadar parlakt. Sonra hepsi birden gidiverdi. Bir anda. Karmdaki adam,
dikkatimin uzun sreli dalmasna sinirlensin mi, yoksa hastalandm iin endielensin mi, diye
karar vermeye alrken tekrar orada, gzlerimi Karo Valesine dikmi bakyordum.
O elin ardndan dkkn paydos edip eve gittim. Yatama uzandm, sigaram tttrp dndm.
Ben ayrldm srada Brand hl Amber deydi. Ama daha sonralar onu sorduum da hi kimse
onun yerini bilmediini sylemiti. Yine o melankoli krizlerinden birine girmi, bir gn aniden
kurtuluvermi ve atna atlayp gitmiti. Hepsi buydu. Hi mesaj da yoktu. Ne konuuyor, ne de yant
veriyordu.
Her adan dnmeye altm. Brand akllyd, hem de ok. Belki de ailenin en zekisiydi. Ba
dertteydi ve yardmna beni armt. Eric ya da Gerard daha yiit tiplerdi, belki maceraya seve
seve atlrlard. Sanrm Caine srf merakn tatmin etmek iin giderdi. Julian, biz geri kalanlardan
daha iyi grnmek ve babamn gznde puan kazanmak iin. Ya da en kolay, Brand babam
arabilirdi. Babam bu konuda bir eyler yapard. Ama beni armt. Niye?
O anda aklma, u an iinde bulunduu durumdan dier kardelerden biri ya da birkann sorumlu
olabilecei geldi.
Eer babam onun tarafn tutmaya baladysa... Evet. Bilirsin ite. Olumlu olan ortadan kaldr. Yok,
eer babamdan yardm isteyecek olursa kendi ayaklar zerinde duramayan bir ocuk durumuna
decekti.
Bu yzden, avazm ktnca barp yardm arma drtm bastrdm. Brand armt ve
Amberden birine onun darya mesaj ilettiini sylemekle onun boazn kesiyor olmam kuvvetle

muhtemeldi. Pekl. Bu iten karm neydi?


Eer iin iine tahta kma dahilse ve Brand gerekten de gzdeyse, ona bu yardm sunup beni
hatrlamasn salamazsam halimin ok daha kt olabileceini dndm. Eer deil idiyse... Baka
her trl olaslk sz konusuydu. Belki evdeyken, kaza eseri bir eyler dndn kefetmiti,
bilmenin ie yarayabilecei bir eyler. Onun Koz Kartlarn devre d brakmak iin kulland
yntemi bile merak ediyordum. O yzden, tek bama gitmeye ve onu kurtarmay denemeye karar
vermemi salayan ey merakt desem yeridir.
Kendi Koz Kartlarmn tozunu sildim ve ona tekrar ulamay denedim. Senin de tahmin
edebilecein gibi, yant gelmedi.
O gece gzel bir uyku ekip sabahleyin bir daha denedim. Yine yantsz. Pekl, daha fazla
beklemenin bir lemi yoktu.
Klcm temizledim, karnm tka basa doldurdum ve dayankl elbiseler giydim. Bir de polaroid
caml koruyucu gzlk taktm. Orada ne ie yarayacan bilemiyordum ama o beki yaratk mthi
parlakt... ve aklna gelebilecek fazladan bir eyi denemek asla gz karmaz. Bunu demiken, bir de
tabanca aldm. e yaramayacana dair bir his vard iimde haklda ktm. Ama dediim gibi,
denemeden bilemezsin.
Vedalatm tek kii bir dier davulcuydu, nk ayrlmadan nce davul setimi ona brakmak iin
uramtm. Davullarma iyi bakacan biliyordum.
Sonra hangara gittim, planr hazrladm, havalandm ve uygun bir hava akm yakaladm. Bunu
yapmann iyi bir yolu gibi gzkmt.
Hi Glgenin iinde gkte szldn m bilmiyorum, ama... Hayr m? Neyse, kara yalnzca
kuzeyde soluk bir izgi halini alana kadar denizin zerinde ilerledim. Sonra akmdaki sular kobalta
evirdim, ahlanmasn ve ldayan sakallarn samasn saladm. Rzgr deiti. Dndm.
Kararan bir gn altnda dalgalarla sahile doru yartm. Nehir azna vardmda Texorami
gitmi, yerini kilometreler boyunca uzanan batakla brakmt. Karann ilerine doru hava akmn
takip ettim, nehrin edindii yeni kvrmlar ve dmlerin zerinden defalarca getim. Rhtmlar,
yollar, trafik, hepsi gitmiti. Aalar yksekti.
Bulutlar batda kmelenmilerdi, pembe, inci rengi ve sar.
Gne turuncudan krmzya, krmzdan sarya kayd. Ban m sallyorsun? Gryorsun ite,
gne ehirlerin bedeliydi.
Acelem olduunda nfusu azaltrm... ya da doa unsurlarn element seviyesinde tutarm. O
ykseklikte insan elinden kma eyler ok dikkat datc bir hal alabilir. Glgelenmeler ve doku
benim her ey olur. Szlmek farkldr derken, kastettiim buydu.
Bylelikle, aalar yerini yeil bir yzeye brakncaya kadar batya gittim; bu yeil de hemen
soldu, dald, kahverengi ve sarms kahverengiye ve sarya dnd. Alp kolay ufalanr hale geldi,
beneklendi. Bunun bedeli bir frtnayd. in de olabildiince ilerledim, imekler yanbamda
atallannca rzgrn kk planre fazla geleceinden endielenmeye baladm. Hemen hafiflettim,
ama abamn karl aada daha fazla yeillik oldu. Yine de frtnadan, arkamda sabit ve parlak,
sar bir gnele syrlmay baardm. Bir sre sonra aann tekrar plak, drt bir yana uzanan le
dnmesine izin verdim.
Derken gne kld ve bulut afaklar yzn kamlayarak gemeye, onu yava yava silmeye
baladlar. Bu, beni Amber den uzun zamandr hi olmadm kadar uzaa gtren kestirme yoldu.
Sonra gne kaybolmu ama k kalmt, hl eskisi kadar parlak, ama ynsz ve tekinsizdi.
Gzlerime oyunlar oynuyor, perspektifin iine ediyordu. Daha da alaldm, gr alanm snrladm.

ok gemeden koca kayalar belirdi ve hatrladm ekilleri yaratmak iin uratm. Yava yava bu
da oldu.
Bklp akma etkisini elde etmek bu koullar altnda daha kolayd, ama etkiyi retmek fiziksel
adan rahatsz ediciydi. Planr ynlendirmedeki becerimi lmeyi bile zorlatryordu.
Dndmden daha da alalmtm, az kalsn o kayalardan birine arpacaktm. Nihayet
hatrladm gibi dumanlar ykseldi, ateler etrafta raks etmeye balad... belli bir dzeni takip
etmiyor, atlaklardan, deliklerden, maaradan, uradan buradan kveriyorlard. Ksack bakmdan
anmsadm gibi, renkler sz dinlememeye baladlar Ardndan kayalarn asl hareketi geldi...
[?]ebemkuaklarn sktklar bir yerde dmensiz tekneler gibi srkleniyor, geziniyorlard.
O srada hava akntlar ldrmt. Bir fskiyedeki gibi bir biri ardndan yukar fkryorlard.
Elimden gelenin en iyisini yapp mcadele ettim onlarla, ama bu irtifada her eyi uzun sre kontrol
altnda tutamayacam biliyordum. Hatr saylr bir ykseklie ktm, uan dengesini salamaya
altm srada bir sreliine her eyi unuttum. Tekrar baktm da, grdm ey kara buz
dalarnn serbest stil tekne yarlarndan farkszd. Kayalar yaryor, birbirleriyle arpyor,
geriliyor, tekrar birbirlerine vuruyor, topa gibi dnyor, ak yerlerde kavisler iziyor, birbirlerinin
iinden geiyorlard.
Derken darbe aldm, nce aa, sonra yukar zorlandm... ve kanat payandalarndan birinin pes
ettiini grdm. Glgeleri son kez dzelttim ve tekrar baktm. Kule uzaklarda grnmt,
dibindeyse buzdan ve alminyumdan daha parlak bir ey vard.
Bu son mdahale yetmiti. Tam rzgrlarn bilhassa pis bir ie kalkt an farkna vardm bunun.
Ardndan birka kablo koptu ve aann yolunu tuttum... bir elaleden aa kaymak gibiydi. Burnu
dzelttim, lgnca alaldm, nereye gittiimizi grdm ve son anda aa atladm. Zavall planr o
yerinde duramayan yekpare kayalardan birine vurup dmdz oldu.
Tm syrklarma, yaralarma, ien yerlerime deil de daha ok ona zldm.
Sonra elimi abuk tutmam gerekti, nk bir tepe zerime doru hzla geliyordu. ans varm ki
ikimiz de farkl ynlere manevra yaptk. Onlar hareket ettiren gcn ne olduuna dair en ufak bir
fikrim yoktu ve ilk balangta devinimlerinde bir dzen grememitim. Ayamn altndaki zemin
lktan ok scaa kadar deiiyor, yer yer alev fskiyelerine, saysz aklktan szan iren kokulu
gazlara rastlanyordu. Zorunluluktan dolay eri br bir rota takip ederek kuleye doru hzla
ilerledim.
Mesafeyi kat etmek epey srd. Tam olarak ne kadar sr dnden emin olamyordum, nk
zamann akn takip etmem mmkn deildi. Ama o srada ilgi ekici baz dzenlilikler fark etmeye
balamtm. lkin, byke kayalar kklerden daha byk bir hzla hareket ediyorlard. kincisi,
birbirlerinin etrafnda yrngeye oturmu gibiydiler... i ie daireler, bykler kklerin etrafnda,
yine de hareket etmeyen bir teki bile yoktu. Belki de hareketin ba sorumlusu -bir yerlerdeki- bir toz
tanecii ya da tek bir molekld. Bu olayn merkezini bulmak iin ne vaktim, ne de isteim vard.
Bunu aklmdan karmadan, bir yandan ilerleyip bir yandan da gzlemlemeyi srdrdm ve birtakm
kayalarn arpmalarn epey nceden tahmin edebilir hale geldim.
Bylece Random adl ocuk kara kuleye geldi, tabancas bir elinde, klc dierinde. Gzlm
boynumda aslyd. Tm bu dumann ve akl kartran n altnda, kesinlikle elzem bir hal almadan
takmamaya niyetliydim.
Sebebi her ne idiyse, talar kuleden saknyorlard. Kule bir tepenin zerinde duruyormu gibi
grnyordu, ama yaklatka farkna vardm ki, kayalar kulenin hemen yaknnda bir anak
oymulard. Ama bunun bir ada m, yoksa yarmada m olduu bulunduum taraftan anlalmyordu.

atlaklardan ve deliklerden fkran alev fskiyeler uzak durarak, akllarn ve dumann iinden
atldm. Sonunda kendimi yoldan uzaklatrp bir yamaca trmandm. Sonra bir sre iin, kulenin
gr alannn hemen aasn da bir noktada bekledim. Silahlarm gzden geirdim, nefesi
dzenledim, koruyucu gzlm taktm. Hepsi hazr olunca zirveyi ap meldim.
Evet, gne gzl ie yaramt. Evet, yaratk bekliyordu
Korkutucuydu, nk kimi ynlerden gzel saylabilirdi. F geniliinde bir ylan gvdesi,
devasa bir atal ekici andran, ama burnuna doru gitgide incelen bir ba vard. Gzleri soluk mu
soluk bir yeildi. Cam kadar effaft, pullarn iaret eden belli belirsiz, ipince izgiler gzkyordu.
Damarlarnda akan ey her ne idiyse, o da nispeten berrakt. ine gzlerini dikip duruma gre opak
ya da dumanl gzken i organlarn seyredebilirdin. Yaratn ileyiini izlerken dikkatin
dalabilirdi bile. Bann etrafnda, boynunu saran, camdan kllara benzeyen gr bir de yelesi vard.
Beni grd zaman ki hareketi, ban kaldr ve ileri doru srn suyun alay gibiydi...
yaayan bir su, yata ve kylar olmayan bir nehirdi adeta. Beni olduum yere neredeyse mhlayan
ey ise midesindekileri grebiliyor oluumdu. inde ksmen sindirilmi bir adam vard.
Tabancay dorulttum, en yakndaki gzne nian aldm ve tetii ektim.
Bunun bir ie yaramadn sana sylemitim zaten. Ben de silah yere frlattm, sola sradm,
sonra saa zpladm, klcmla gzne doru atldm.
Srngen hatlarna sahip yaratklar ldrmenin ne kadar g olabileceini bilirsin. Onu hemen
kr etmeye ve dilini kesmeye karar vermitim. Sonra ayam tez olduu iin kafasn koparana kadar
sk birka vuru indirebilirdim. Ardndan da duruncaya kadar dm dm dmlensindi. Bir
yandan da hl bir insan sindirmeye devam ettii iin uyuuk olmasn umuyordum.
Eer uyuuk hali bu idiyse, iyi ki daha nce yolum dmemiti oralara. Ban klcmn yolundan
ekip, ben daha denge mi bulamadan zerine indiriverdi. Burnu gsm syrp geti ve devasa bir
ekicin bana vurduunu hissettim. Yere serilivermitim.
Menzil dna kmak iin yuvarlanmay srdrdm, toprak bendin kysnda durdum. Yaratk
kendini dzletirdi, arlnn byk bir ksmn benim tarafma srkledi, sonra ahland ve ban
tekrar edi, neredeyse be metre stmde durdu.
Kalbm zerine bahse girerim ki Gerard saldrmak iin o n seerdi. Koca pikurusu o hayvani
klcyla ne koturur, yarat ikiye blerdi. Yaratk zerine devrilip tepinirdi belki, ama bir iki
syrkla kurtulurdu. Belki kanayan bir burunla. Benedict olsa gz skalamazd. u ana kadar her bir
gz bir cebine indirmi, Clausewitze bir dipnot yazarken bir yandan da kelleyle top oynuyor
olurdu. Ama bunlar hakiki kahraman tiplemeleri. Ben, iki elim klcn kabzasnda, dirseklerim
kalama dayal, ban mmkn olduunca yoldan ekili vaziyette, orackta ylece durdum. Kap,
'benden bu kadar' demeyi bin kez yelerdim. Ama biliyordum ki buna kalksam u kafas stme inip
beni yamyass ederdi.
Kulenin iinden gelen barlar fark edildiimi gsteriyordu, ama olan biteni grmek iin bam
evirecek deildim.
Sonra yarata svmeye baladm. Onun saldrmasn ve iin u ya da bu ekilde bitmesini
istiyordum.
Nihayet saldrdnda ayaklarm deitirdim, gvdemi dndrdm, klcn ucunu hedefime
savurdum.
Sol yanm darbeyle ksmen hissizlemiti ve kendimi yere gmlm gibi hissediyordum kendimi.
Her naslsa ayaa kalmay baarmtm. Evet, her eyi mkemmel ekilde yapmtm. Manevra
tasarland gibi sonulanmt.
Hayvana den ksm dnda. O, gerekli lm spazmlaryla kaslmyordu.

Asln istersen, ykselmeye balamt.


Klcm da beraberinde gtrmt. Klcn kabzas sol gznn yuvasndan dar km, klcn
ucuysa ensesindeki dikenlerden biri gibi bann arkasndan frlamt. Saldr takmnn hap
yuttuuna dair bir his vard iimde.
O anda kulenin en altndaki bir aklktan -ar ar, tedbirlice- baz ekiller kmaya balad.
Silahl ve irkin grnmlydler ve benim tarafm tutmayacaklarn hissediyordum.
Pekl. Ne zaman ktlar brakp bir baka gn daha iyi bir el gelmesini ummak gerektiini
bilirim.
"Brand!" diye bardm. Ben Random! eri gelemiyorum! Kusuruma bakma!"
Sonra dndm, kotum ve kenardan aa, kayalarn huzursuz edici iler evirdii yere atladm.
Aa inmek iin en iyi zaman seip semediimi merak ediyordum.
Tpk birok eyde olduu gibi, yant hem evet, hem de hayrd.
O an geerli olanlar haricinde pek fazla nedenden dolay yapmayacam bir srayt bu. Aaya
sa salim indim, ama o kadar. Sersemlemitim ve uzunca bir sre ayak bileimi krdm sandm.
Beni tekrar harekete geiren, yukardan gelen bir hrt ve etrafmdaki akllarn sesi oldu.
Gzlm dzeltip bam kaldrdmda, yaratn aa inip defterimi drmeye karar verdiini
grdm. Yoku aa hayaletimsi yolundan kvrlarak iniyordu, bann ilediim ksm koyulam
ve donuk bir hal almt.
Biraz doruldum. Dizlerimin zerinde durdum. Ayak bileimi yokladm, kullanamyordum. Etrafta
koltuk denei grevi grecek bir ey de yoktu. Pekl. Ben de srndm. Uzaa. Yapacak baka ne
kalmt ki? Elimden geldiince aray amal, bunu yaparken de iyi dnmeliydim.
Kurtulu bir kayayd... daha kk, daha yava olanlarndan, kamyonet boyutunda bir tanesi.
Yaklatn grdm de zerine kabileceim ulam aracnn bu olduu geldi aklma. Belki
gvenlik de salayabilirdi. Grne gre daha hzl ve gerekten dev boyutlarda olan kayalar daha
ok hasar alyorlard.
Bunu aklma koyup benimkine elik eden byk kayalar izledim, yollarn ve hzlarn hesapladm,
tm sistemin devinimini lmeye altm, kendimi o an iin, o aba iin hazrladm. Bir yandan da
hayvann yaklamasn dinledim, askerlerin uurumun kenarndan bardklarn duydum, birileri
bana ans tanyor mu, tanyorsa bu ne olabilir, diye merak ettim.
Vakit geldiinde ie koyuldum. lk byk kayann yanndan hi zorlanmadan getim, ama dierinin
uzaklamasn beklemem gerekti. ansm zorlayp sonuncusunun yolunu kestim. Zamannda ulamak
iin bunu yapmaya mecburdum.
Doru anda doru noktaya ulatm ve gzlemekte olduum yerlere tutunup, kendimi yukar
ekemeden nce aa yukar be metre srklendim. Sonra tan konforsuz tepesine ktm, uzanp
geriye baktm.
Kl pay olmutu. Aslna bakarsan olmaya da devam ediyordu, nk hayvan hzn bana uydurmu,
dnen byk kayalar salam gzyle izliyordu.
Yukardan hsran dolu bir feryat duyuldu. Sonra adamlar yarat yreklendirici nitelikte olduunu
tahmin ettiim bir eyler bararak yokutan aa inmeye baladlar. Bileimi ovmaya koyuldum.
Gevemeye altm. Hayvan karya varm, bir dier yrngesini daha tamamlad srada byk
kayalardan ilkinin arkasndan geiyordu.
Bana varmadan nce Glgeyi kaydrarak ne kadar uzaklaabilirdim? Merak ediyordum. Doru,
muntazam bir devinim, dokularn deiimi vard...
Yaratk ikinci kayay bekledi, srnerek arkasndan geti, hzn yine bana uydurdu, yaklat.
Ey gkte uan Glge...

Adamlar neredeyse yamacn aasna varmlard. Hayvan, i uydunun bir sonraki geiiyle yolun
almasn bekliyordu.
Beni tneimden kapabilecek kadar ykselebileceini biliyordum.
...canlar gelip ez u yarat!
Dnp szlrken Glgenin zn yakaladm, bu hissin iine gmldm, dokularla uratm,
olabiliri muhtemele, muhtemeli geree evirdim, incecik bir deiimle kvama geldiini hissettim,
mnasip zamanda, gereken o fiskeyi vurdum...
Elbette yaratn kr tarafndan geldi. Kontrolden km bir tr kasas gibi yan yatarak gelen
koskoca bir kaya...
Onu iki kayann arasnda ezmek daha zarif olabilirdi. Yine de inceliklerle uraacak vaktim yoktu.
Sadece yarat ezdirip ve onu orada, granit trafiinde can ekimeye braktm.
Bununla birlikte ezilmi ve bklm gvde aklanamaz bir ekilde anszn yerden ykseldi ve
kvrlarak ge doru srklendi. Rzgrlarca dvld, kld, kld, kayboldu.
Kayam beni ar ar, muntazam bir ekilde uzaklara tayordu. Tm desen srkleniyordu.
Kuleden kan herifler kafa kafaya verip beni takip etmekte karar kldlar. Bayrn dibinden uzaklap
dzln zerinde ilerlemeye giritiler. Ama bunun byk bir problem oluturmayacan
dnyordum.
Ta bineimi Glgenin iinden srp onlar dnyalarca geri de brakacaktm. Bu nmdeki en
basit seenekti. Onlar hazrlksz yakalamak hi phesiz hayvan hazrlksz yakalamaktan daha zor
olacakt. Her eye ramen buras onlarn lkesiydi; ihtiyatlydlar ve sakatlanmamlard.
Gzlm karp bileimi tekrar snadm. Bir an iin ayakta durdum. ok acyordu ama
arlm da tayordu. Bir kez daha uzandm ve dncelerimi olup bitenlere verdim. Klcm
kaybetmitim ve kesinlikle en iyi halimde deildim. Giriimi bu artlar altnda srdrmektense
arkama bile bakmadan kamakla en gvenli, en akllca eyi yaptm biliyordum. Mekn ve artlar
hakknda gelecek sefer daha ansl olmam salayacak kadar ok ey renmitim. Tamam...
Gk tepemde aydnland, renkler ve glgelik ksmlar o keyfi, babo havalarn bir nebze
yitirdiler. Etrafmdaki ateler durulmaya balad. Gzel. Bulutlar gkteki yerlerini bulma ya
koyuldular. Harika. ok gemeden bir bulut kmesinin ardndan yerel bir lt belirdi. Muhteem. O
da ekildiinde, gne gkyznde bir kez daha asl olacakt.
Geriye baktm, hl izlendiimi grnce ardm. Yine de, onlarn Glgenin bu dilimindeki
benzeimleriyle gereince ilgilenememi olabilirdim. Acelen varken her eyin icabna baktn
dnmek hi iyi deildir. O yzden...
Tekrar kaydrdm. Kaya yavaa rotasn, eklini deitirdi. uydularn yitirdi, sonradan bat olacak
dz bir izgide belirdi. Yukarda bulutlar dalmt ve soluk bir gne klarn sayordu.
Hzlandk. Bu, oradaki her eyin hakkndan gelmiti. Baka bir mekna geldiim phe gtrmezdi.
Ama olmamt. Baktmda, hl geldiklerini grdm. Doru, aray biraz amtm. Ama tam
peimden geliyorlard
Peki, tamam. Bazen olur byle eyler.
Elbette iki ihtimal vard. Zihnim tm bu olan bitenler yznden hl allak bullak olduu iin
yksek bir performans sergileyememiti ve onlar da beraberimde ekmitim. Ya da bir deikeni
bastrmam gerekirken bir sabiti korumutum... yani bir mekna kaym ve farknda olmadan takip
unsurunu da art komutum. yleyse bunlar farkl kiilerdi, ama hl takip ediyorlard beni.
Bileimi biraz daha ovdum. Gne parlaklaarak turuncu ya dnd. Kuzeyden esen bir rzgr, toz
ve kumdan bir perde kaldrp arkama ast, eteyi gr alanmdan kard. Artk bir da srasnn
byyor olduu batya doru hzla ilerledim.

Zaman bir arplma safhasndayd. Bileim daha iyiydi.


Dinlendim bir sre. Benimkisi bir kaya iin hayli konforluydu. Her ey sorunsuzca ilerken
yolculuu bir cehennem srne evirmek anlamszd. Ellerimi bamn arkasna koyup uzandm ve
dalarn yaknlamasn seyrettim. Brandi ve kuleyi dndm. Her ey bana verdii bir anlk
baktaki gibiydi. Elbette muhafzlar dnda. Glgenin uygun parasn yarp, kendi adamlarm
toplamaya, sonra geri dnp oradaki bir burnundan getirmeye karar vermitim. Evet, o zaman her
ey yoluna girecekti...
Bir sre sonra gerindim, yzst dndm ve arkama baktm. Bir de ne greyim, hl takip
etmiyorlar m? Hatta aray biraz kapatmlard bile.
Doaldr ki fkelendim. Kamann can cehenneme, dedim! Kendileri kanmlard, imdi de
greceklerdi.
Ayaa kalktm. Bileim yar sanclyd, yar hissizlemiti. Kollarm kaldrdm ve istediim
glgeleri aradm. Buldum onlar.
Kaya ar ar dz rotasndan kp, bir kavis izerek saa dnd. Kavis sklat, parabol izerek
savruldum ve onlara yneldim, hzm gitgide artyordu. Arkamdan bir frtna koparacak vaktim
yoktu, geri bunu becerebilsem ho bir ilave olacakt.
Tepelerine indiim srada -aa yukar iki dzineydi saylar- ihtiyatl davranp il yavrusu gibi
kamaya baladlar.
Geri birka bunu baaramad. Bir kavis daha izip olabildiince abuk geri dndm.
Birka cesedin zerinden kanlar akt halde ge doru ykseldiini grnce irkildim, ikisi
benden yksee kmt bile.
kinci geiimde, neredeyse zerlerindeyken farkna vardm ki, getiim srada birka kayann
zerine sramt. Kenardan yukar kan ilk adam klcn syrd ve zerime atld.
Kolunu engelledim, silahn elinden aldm, adam aa attm.
Sanrm ellerinin tersindeki mahmuzlarn farkna ilk o zaman vardm. Mahmuzlaryla
yaralanmtm.
O srada aadan frlattklar bir dizi tuhaf silaha hedef olmutum, adamlardan ikisi daha kenardan
kmaktayd ve birka daha kayaya trmanm gibi gzkyordu.
Evet, kimi zaman Benedict bile geri ekilir. Hi deilse kalanlara unutamayacaklar bir ey
vermitim.
Glgeleri braktm, brme ve uyluuma saplanm dikenli arklar ekip kardm, adamlardan
birini kl kolunu budadktan sonra karnndan tekmeledim, bir sonrakinin vahice darbesinden
kanmak iin dizlerimin stne ktm, kar hamlemle bacaklarna vurdum. O da aa dt
Yukarya trmanmakta olan be kii daha vard ve bir kez daha batya doru szlyorduk, geride
kumlarn zerinde yeniden bir araya gelen bir dzine sa adam ve tepelerinde kanlar akan,
srklenen cesetlerle dolu bir gk brakarak.
Bir sonraki adam karsnda avantaj bendeydi, nk onu tam kenardan kt srada yakalamtm.
i bitti ve geriye drt kii kald.
Ama onunla urarken daha, ayn anda, farkl noktadan kvermiti.
En yakndakine saldrp iini bitirdim, ama dier ikisi trmanmay baardlar ve zerime
ullandlar. Kendimi saldrlarndan korunmaya alrken sonuncusu da kt ve dierlerine katld.
O kadar iyi deillerdi ama ortalk kalabalklamt ve etrafmda bir sr sivri ve keskin u babo
dolayordu. Savuturmay ve hareket etmeyi srdrdm, birbirlerine engel olmalarn salamaya
altm. Ksmen baardm da, elime geebilecek en iyi dzeni yakaladma inandmda zerlerine
atldm, birka yara aldm -bunu yapabilmek iin biraz ak vermem gerekiyordu- ama zahmetimin

karlnda bir kafatas yardm. Adam kenardan aa dt, ikinciyi de bir uzuv ve silah karmaas
iinde beraberinde gtrd.
Ne yazk ki dncesiz kz, ben darbemi indirdiim sra araya sokmay tercih ettii kemikli bir
blgeye saplanp klcm da yanna almt. Bugn kesinlikle kl kaybetme gnmd, acaba yola
kmadan nce gnlk falma baksam bunu okur muydum, merak ettim.
Her neyse, son adamn kl darbesinden kamak iin hzla hareket ettim. Bunu yaparken ayam
zemindeki kanda kayd ve kayann nne doru dtm. Eer o ekilde aa inseydim ta tam
zerimden geer, gelecekteki yolcular ar tp gldrecek egzotik bir kilim gibi yamyass olmu bir
Random brakrd orada.
Kayarken tutunacak yer aradm ve adam bana doru birka hzl adm atp, arkadana yaptm
eyi bana yapmak zere klcn havaya kaldrd.
Ayak bileine tutundum ve bu frenlemeyi bir gzel baard... o arada birisi bana Koz Kartmla
ulamak iin o n semesin mi?
"Megulm," diye bardm. Sonra tekrar ara!" ve adam sendeleyip, bir tangrtyla yandan aa
giderken durmay baardm.
Adam kilimlik mertebesine ulamadan nce ona ulamaya altm ama yeterince abuk deildim.
Onu sorguya ekmek zere sa brakmak istemitim. Dnp tanmak iin tan zerine ve ortasna
trmandm.
Sa kalanlar hl beni takip ediyorlard ama aray epey amtm. u anda bir baka karma
kuvveti yznden endie ye kaplmam gereksizdi. Gayet gzel. Bir kez daha dalara ynelmitim.
ardm gne beni kavurmaya balamt. Kan ter iindeydim. Yaralarm canm skyordu.
Susamtm. ok, ama ok yaknda, diye kararm verdim, yamurun yamas gerekiyordu. Her
eyden nce bunun icabna bakacaktm
Bu yzden o ynde kaymann n hazrlklarna giritim: kmelenen, kabaran, kararan bulutlar...
O aralarda bir yerlerde kendimden getim, blk prk bir ryada birisinin bana tekrar ulamaya
altn ama baaramadn grdm. Tatl karanlk.
Ani ve sert yamurla uyandm. Gn karanl frtnadan m, yoksa akamdan m
kaynaklanyordu, bilemiyordum. Ama hava serinlemiti, ben de pelerinimi serdim, azm ap srt
st yattm. Ara sra pelerinimin suyunu skyordum. Nihayet susuzluum yatt, kendimi yine temiz
hissettim. Kaya da yle ince grnml bir hal almt ki, zerinde hareket etmeye korkuyordum.
Dalar ok daha yakndaydlar ve sk sk akan imekler doruklar belli ediyordu. Zt yn
takipilerimin hl benimle olup olmadn gremeyeceim kadar karanlkt. Yetimeleri iin ok
zorlu bir yry gerekirdi, ama tuhaf glgelerde seyahat ederken varsaymlara bel balamak
nadiren iyi bir yntemdir. Uyuduum iin kendime kzsam da, bunun bir zararn grmediim iin
srlsklam pelerinime sarndm ve kendimi affetmeye karar verdim. Yanma aldm sigaralar
yokladm, neredeyse yarsnn hl salam olduunu kefettim. Sekizinci denememde, glgeleri bir
ate yakabileceim kadar deitirdim. Sonra orada ylece oturdum, sigaram tttrp yamur altnda
slandm. Ho bir duyguydu ve saatler boyu baka hibir eye dokunmadm.
Frtna sonunda dinip de gk berraklatnda, gecenin tuhaf takmyldzlarla dolu olduunu
grdm. l gecelerinin olabilecei gibi, bu da gzeldi. ok daha sonralar yukar doru hafif bir
meyilin farkna vardm ve kayam hz kesti. Durumu kontrol eden fizik kanunlar her ne ise, onlarla
ilgili bir eyler oluyordu. Demek istediim, meyilin kendisi hzm ylesine etkileyecek kadar nemli
grnmyordu. Glgeyi, beni belki de yolumdan kartabilecek bir ekilde kurcalamak
istemiyordum. stediim, altm imenlere olabildiince abuk dnmek, fiziksel olaylara dair iten
gelen tahminlerimin doru kma olaslnn daha yksek olduu yerlere giden bir yol bulabilmekti.

Kayann srtnerek durmasna izin verdim, durunca aa indim ve yokuu trmanmaya baladm.
Bir yandan da ocukken rendiimiz Glge oyununu oynadm. Bir engeli a -clz bir aa, bir ta
kmesi- ve br yana getiinde gkyznn farkl olmasn sala. Tandk takmyldzlar ar ar
yerlerine koydum. Biliyordum ki trmandmdan farkl bir dadan aa inecektim. Yaralarm hl
zonkluyordu, ama ayak bileim, hafif bir katl saymazsak, artk canm skmyordu.
Dinlenmitim. Uzun bir sre yol alabileceimi biliyordum. Her ey tekrar yolunda gzkyordu.
Gitgide dikleen yokuta uzunca bir yryt, ama nihayet bir patikaya rastladm ve bu iledi
kolaylatrd. Artk taradk gn altnda glkle, durmadan yukar doru yryordum, hareket
etmeyi ve sabah olmadan dan dier yanna ulamay kararlatrmtm. Yrrken kyafetlerim
glgeye uyacak ekilde deitiler... zerimde imdi kot pantolon ve ceket vard; slak pelerinim de
kumdan bir al olmutu. Yaknlardan bir baykuun tn iittim ve arkamdan, ok aalardan akal
ulumas olabilecek bir ses geldi. Daha da tandk bir mekna ait bu iaretler kendimi biraz daha
gvende hissetmemi salad, kamdan geriye kalan sona aresizlik izlerini de kovdu. Yaklak bir
saat sonra, Glgeyle; birazck oynamann cazibesine dayanamadm. Bu tepelerde babo bir atn
dolanmas hi olmayacak ey deildi, ben de elbette buldum on on be dakikalk bir arkada olma
srecinden sonra da srtna eyersiz binmi, tepeye doru kafama daha uygun bir ekilde yol
alyordum. Rzgr yolumuza kra ekmiti kp onlara hayat kvlcm veriyordu.
Laf uzatmayaym, btn gece at srdm, zirveyi atm afaktan ok daha nce inie balamtm.
ndiim srada da etrafmda daha da byd, elbette ki bunun gereklemesi iin en uygun zamand.
Da silsilesinin bu yan yemyeildi ve dzgn otoyollarla blnm, yer yer evlerle sslenmiti. Her
ey arzu ettiim ekilde gerekleiyordu.
Sabahn erken saatleri. Dan eteindeki tepelere inmitim ve kot pantolonum haki renk almt,
zerimde parlak bir gmlek vard. nmde de hafif bir spor ceket duruyordu.
Yksek irtifada bir yolcu jeti g deldi, bir ufuktan dierine utu. Drt bir yanm kularn
arklar sarmt, hava gneli ve lkt.
te tam o srada admn sylendiini duydum ve Kozun dokunuunu bir kez daha hissettim. At
durdurup, yant verdim.
"Evet?"
Juliand bu.
"Neredesin Random?" diye sordu.
"Amber den ok uzaklarda," diye yantladm. Niye sordun?"
"Seninle balant kuran bakas oldu mu?"
"Son zamanlarda deil," dedim. Ama birisi dn beni arad. Meguldm, konuamadk."
"O bendim," dedi. Burada bir durum var. Bilmen iyi olur.
"Neredesin?" diye sordum.
"Amber deyim. Yakn zamanda birka ey vuku buldu."
"Ne gibi?"
"Babam hi olmad kadar uzun bir zamandr ortada yok. Kimse yerini bilmiyor."
"Daha nce de yapmt."
"Ama talimatname brakmadan ve grev dalm yapmadan deil. Gemite her seferinde bunlar
brakmt."
"Doru," dedim. Ama bu 'uzun' dediin sre ne kadar uzun?"
"Bir yldan epey fazladr. Farknda deil miydin?"
"Gittiini biliyordum. Bir ara Gerard sylemiti."
"yleyse onun stne biraz daha zaman koy."

"Durumu anladm. Nasl idare ediyorsunuz?"


"Sorun da bu ya. Sorunlarla, onlar ortaya ktka urayoruz. Gerard ve Caine halihazrda
babamn emirleriyle donanmay ynetiyorlar. Btn kararlar o olmadan veriyorlar. Ardendeki
devriyelerin sorumluluunu yine ben stlendim. Ama siyasi kararlara varacak, tm Amber adna
konuacak, sorunlar ortak kararlarla zecek merkezi bir otorite yok."
"Demek ki bir naibe gereksinimimiz var. Bunun iin kartlar kartrabiliriz sanrm."
"O kadar basit deil. Babamzn ldn sanyoruz."
"ldn m? Neden? Nasl?"
"Onu Koz Kartyla armay denedik. Yarm seneyi akn bir sredir her gn deniyoruz. Hi yant
yok. Ne diyorsun buna?"
Bamla onayladm.
"lm olabilir," dedim. Bir eyle kar karya gelmi olabilir. Yine de bann belada olmas
mesela bir yerlerde esir tutuluyor olmas- ihtimal d deil.
"Bir hcre Koz Kartlarn durduramaz. Onlar hibir ey durduramaz. Daha balanty
kurduumuz anda yardm isteyebilirdi."
"Buna itiraz edemem," dedim. Ama sylerken Brand'i dnyordum. Belki de balant abalarna
kasten kar koyuyordur."
"Neden?"
"Hibir fikrim yok, ama mmkn. Baz konularda az ne kadar skdr, bilirsin."
"Hayr," dedi Julian, bu ona uymuyor. Bir yerlerde bir takm talimatlar brakrd."
"Peki, sebepler ve koullar ne olursa olsun, imdi ne yapmay neriyorsun?"
"Birinin taht doldurmas gerek," dedi.
Daha konumann bandan beri lafn buraya geleceini biliyordum elbette... asla
gereklemeyeceini sandmz frsatt bu.
"Kimin?" diye sordum.
"En iyi seenek Eric gzkyor," diye yantlad. Asln istersen aylardr bu mevkii dolduruyor.
Geriye yalnzca ii resmiyete dkmek kalyor."
"Sadece naip olarak deil yani?"
"Sadece naip olarak deil."
"Anlyorum... Evet, gerekten de ben yokken epey bir eyler olmu. Bir seenek olarak Benedicte
ne dersin?"
"Yaad yerden memnun gzkyor, Glgede bir yerler de."
"Btn bunlar hakknda ne dnyor?"
"Tmyle onaylamyor. Ama direni gstereceini sanmyoruz. Bu her eyi fazlasyla
kartracaktr."
"Anlyorum," dedim yine. Ya Bleys?"
"O ve Eric bu konuda olduka hararetle tarttlar, ama askerler Bleysden emir almyorlar. Hemen
hemen ay nce Amber i terk etti. Daha sonra sorun yaratabilir. Ama hi deilse haberimiz var."
"Ya Gerard? Caine?"
"Erice ses karmayacaklar. Ben seni merak ediyordum."
"Peki ya kzlar?"
Omuz silkti.
"Onlar suya sabuna dokunmuyorlar. Sorun yok."
"Herhalde Corwinden..."

"Yeni haber yok. O ld. Bunu hepimiz biliyoruz. Heykeli asrlardr sarmak iinde, toz topluyor.
lmediyse bile kendisini Amber den sonsuza dek kasten ayrd. Bu konuda yenilik yok. imdi hangi
tarafta olduunu merak ediyorum."
Kkrdadm.
"ddial fikirlere sahip olacak konumda olmadm kesin," dedim.
"u anda bilmemiz gerekiyor."
Bamla onayladm.
"Rzgrn estii yn her zaman kestirebilmiimdir," dedim. Akntya kar yelken amam."
Glmsedi ve bayla onaylayarak karlk verdi.
"ok gzel," dedi.
"Ta giyme treni ne zaman? Herhalde davetliyimdir."
"Tabii, tabii. Ama daha vakit kararlatrlmad. Hl zlmesi gereken birka kk sorun var.
Tarih belirlenir belirlenmez aramzdan biri seninle tekrar balant kuracak."
"Sa ol, Julian,"
"imdilik gle gle, Random
Yine aa inmeye balamadan nce uzunca bir sre oturdum, kara kara dndm. Eric bunu ne
kadar zamandr tezghlyordu? Merak ediyordum. Amber deki politikalarn birou arabuk
yaplabilirdi, ama bu durumun uygulan, uzun dnemli dnme ve planlamann bir rn olduunu
ortaya koyuyordu. Doal olarak, Brandin iinde bulunduu zor durumda Ericin parma
olduundan phelenmitim. Babamn ortadan kayboluuna da onun karm olabilecei ihtimalini
dnmeden edemiyordum. Bu, gerekten de byk bir aba ve gvenilir bir yem gerekirmi
olmalyd. Ne kadar ok dnrsem, sulunun o olduuna o kadar ikna oluyordum. Senin
lmnden de onun sorumlu olduuna dair baz eski speklasyonlar bile tekrar gzden geirdim,
Corwin. Ama hazrlkszdm, bu konuda yapabileceim tek bir ey bile dnemiyordum. Eer gcn
bulunduu yer orasysa, onunla iyi gein, diye dndm. Gznden dme.
Yine de... Bir hikyeye birden ok adan bakmal. Bana kim iyi bir bak as salayabilir diye
dnp karar vermeye altm. Bunlar aklmdan geirirken gzme bir ey takld ve geriye dnp
bam yukarlara evirerek, tmyle inmemi olduum yksek yerleri yeniden inceledim.
Zirvenin yaknlarnda bir grup atl vard. Hi phesiz be nimle ayn yolu izlemilerdi. Tam olarak
sayamasam da phe uyandracak bir ekilde, bir dzineye yakn grnyorlard... tam da bu zaman
ve meknda at binmek iin epey kalabalk bir grup. Geldiim yoldan aa inmeye baladklarn
grdmde ensemde tylerimi diken diken eden bir his olutu. Ya bunlar...? Ya bunlar ayn
adamlarsa? nk yle olduklarn hissediyordum.
Kiisel bazda hibirisi rakibim olamazd. ki kii geldiklerinde bile gzel bir gsteri
sunamamlard. Hayr, bu deildi. Beni rperten ey, eer gelenler onlarsa, Glgeyi ok karmak
bir ekilde amalar dorultusunda deitirebilme yeteneine bizden bakalarnn da sahip
olduuydu. Bu, hayatm boyunca sadece ailemize ait bir ey saydm bir hneri bakalarnn da
paylat anlamna geliyordu. Buna, bir de onlarn Brandin bekileri olduunu ve ailemiz -hi
deilse bir ksm- zerindeki hi de merhametli olmayan planlarn ekle. En byk gcmzle boy
lebilecek dmanlar dncesi karsnda bir anda her yerimden souk terler boand.
Elbette o anda gerekten onlar olup olmadn kesinlikle gremeyeceim kadar uzaktaydlar. Ama
eer sakalm oyununda galip gelmeyi srdrmek istiyorsan her olasl aratrmalsn. Eric baz
zel yaratklar, kendisine bilhassa bu konu da hizmet etmeleri iin bulmu, eitmi, ya da yaratm
olabilir miydi? Sen ve Ericle birlikte tahta geme konusunda en iddial isimlerden biri Brand idi...
senin durumundan da ibret almam deildim hani, kahretsin! Demek istediimi anlyorsun.

Sana o zaman nasl dndm gstermek iin bundan bahsetmeliyim. Hepsi bu. Bylece, eer
hak iddia edebilecek bir konumda olsayd, taht iin Brandin de bir hayli salam gerekeleri vard.
Sen olayn dnda olduuna gre, iin resmiyet ksmna bakarsak Ericin en gl rakibi Brand idi.
Bunu, Brandin kt durumu ve u adamlarn Glgede yrme gcnn nda dnnce, Eric
bana daha da tehditkr gzkyordu. Binicilerden deil de bu dnceden korkuyordum, geri onlar
da beni neeye bomuyorlard. Hemen birka ey yapmamn iyi olacana hkmettim: Amber den
biriyle konumak ve beni Koz Kartyla yanna almasn istemek.
Pekl. Hemen kararm verdim, Gerard en gvenli seenek gibi gzkyordu. Nispeten ak
szl, tarafsz ve ok konuda drsttr. Juliann dediklerine baklrsa Gerardn tm bu meseledeki
rol pasifti. Yani Ericin hareketine aktif olarak direni gstermeyecekti. Bu, onaylad anlamna
gelmezdi. Karara varp Koz desteme uzandm ve neredeyse inledim. Yoktu.
Elbiselerimin her cebine baktm. Texoramiden ayrlrken yanma almtm. Bir nceki gnn
hareketliliinde, herhalde bir yerde kaybetmi olabilirdim. Kesinlikle hrpalanm ve oradan oraya
savrulmutum. Bir eyler kaybetme konusunda da muhteem bir gn olmutu. Karmak bir kfr
dizisi hazrladm ve topuklarm atn brne gmdm. imdi daha hzl hareket etmem ve
dnmem gerekiyordu. lk iim, daha ilkel bir suikastnn dezavantajda olaca, ho, kalabalk ve
uygar bir yere gitmekti.
Aceleyle yoku aa inip, yollardan birine yneldim. Glgenin dokusuyla uratm... ama bu
sefer inceden inceye, toplayabildiim tm maharetimi ie koarak. O anda arzuladm iki ey vard:
olas takipilerime son bir saldr ve snacak bir yere hzla ka.
Dnya ldad ve son bir alkantyla, aradm Kaliforniyaya dnt. Kulaklarma kesik kesik
bir gmbrt geldi, nk niyetlendiim son ey buydu. Geriye baktmda dan bir yznn
neredeyse ar ekimde yerinden ayrldn ve dosdoru atllarn zerine doru kaydn grdm.
Biraz sonra attan inmi, yola doru yryordum, kyafetlerim daha yeni ve daha kaliteliydi. Yln
zamanndan emin deildim ve hava New Yorkta nasldr diye merak ediyordum.
ok gemeden, tahmin ettiim otobs yaklat ve iaret ettim. Pencere kenarna getim, bir sre
sigara iip krlar izledim. Sonra da uyukladm. lene doru, bir terminale gelmeden de
uyanmadm.
Kurt gibi ackmtm, bir taksi tutup havaalanna gitmeden nce karnm doyurmann iyi olacana
karar verdim. Bylece bir zamanlar Texorami paras olan srt yeillerimle izburger, iki bira
satn aldm. Sipariin gelmesi ve yemem aa yukar yirmi dakika srd. Bfeden ayrldmda nde
bir sr bo taksinin beklediini grdm. Birine binmeden nce, tuvalette nemli bir mola vermeyi
kararlatrdm.
Aklna gelebilecek en mnasebetsiz anda, arkamdaki alt kabinin kaps birden alverdi ve iinden
kanlar zerime hcum ettiler. Ellerinin zerindeki mahmuzlar, koca enelerini, iin iin yanan
gzlerini tanmamak olanakszd. Beni yakalamakla kalmam, civardaki herkesin normal sayaca
ekil de giyinmilerdi. Glge zerindeki glerine dair son kukularm da kaybolmutu.
ansm varm ki biri dierlerinden daha hzlyd. Belki de cssemden dolay gcmden tmyle
haberdar olmayabilirlerdi. O ilk yaklaan kolundan tuttum, elindeki snglerden saknarak adam
tam nme getirdim, kaldrdm ve dierlerinin zerine frlattm. Sonra dnp katm. karken
kapy krdm. Fermuarm bile taksiye binip de ofre lastikleri yaktrdktan sonra ekebildim.
Yeterliydi. Artk aklmda sadece snacak bir yer yoktu. Bir deste Koz Kart elde etmek ve aileden
birilerine bu yaratklardan bahsetmek istiyordum. Eer yaratklar Erice aitse, dierlerinin de
onlardan haberdar olmas gerekirdi. ayet Ericin deillerse o da bilmeliydi. Eer Glgede byle

yol alabiliyorlarsa, belki onlar gibi bakalar da vard. Temsilcisi olduklar ey gn gelip Amber in
karsna bir tehdit olarak dikilebilirdi.
Farz edelim -sadece farz edelim ki- aileden kimsenin bununla bir ilgisi yok. Ya babam ve Brand
tmyle kuku duyulmayan bir dmann kurbanlarysa? yleyse byk ve tehditti bir eyler
yoldayd ve ben de tam zerine basmtm. Bu bylesine srarla takip etmeleri iin kusursuz bir neden
olurdu. Beni ele geirmeyi ok istiyor olacaklard. Zihnim lgnca iliyordu. Beni bir tr tuzaa
kovalyor da olabilirlerdi. Tuzaklarn sadece grnrdekilerden ibaret olduunu dnmek
gereksizdi.
Duygularm dizginledim. Bana gelen bu eylerle birer birer uramalsn, dedim kendime. Hepsi
bu. Duygular speklasyonlardan ayr, en azndan ayr ayr ilemelerine izin ver.
Buras, kz kardein Florann glgesi. O, ktann dier ucun da, Westchester diye bir yerde
yayor. Bir telefona ula, bilgi al ve onu ara. Ona bunun acil olduunu syle, snma talebinde
bulun. Bunu esirgeyemez, senden nefret etse bile. Sonra bir jete atlayp oraya git. Speklasyon
yapacaksan yolda yap, ama imdi kendine hkim ol.
Bylece hava alanndan telefon ettim ve sen yant verdin,
Corwin. Bu, aklmda evirip evirdiim tm denklemleri altst eden tek deikendi... senin o
zamanda, o meknda, o olaylar srasnda ortaya kman. Bana koruma nerdiinde frsatn zerine
atladm, bunun tek sebebi korunmak istemem deildi.
O alt adam kendi bama da haklayabilirdim belki. Ama artk olay bu deildi. Onlarn senin
adamlarn olduunu sanmtm. Senin bunca zamandr kendini gstermeyip, doru vakit geldiinde
harekete getiini dndm. Senin artk hazr olduunu dndm. Bu her eye aklk getiriyordu.
Brandi devre d brakmtn ve geri dnp Erici pantolonu dizlerinde yakalamak iin
Glgegezgini zombilerini kullanacaktn.
Senin tarafnda olmak istiyordum, nk Ericten nefret ediyor senin dikkatli bir planlamac
olduunu ve genellikle istediini elde ettiini biliyordum. Ne diyeceini grmek iin Glgeden
gelen adamlarca takip edildiimi syledim. Fakat bu konuda hibir ey sylememi olmas hibir
eyi ispatlamyordu. Dndm ki, ya ketumluk ediyordun, ya da nerde olduumu bilmene imkn
yoktu. Kendimi senin tasarladn bir tuzan iine atyor olma ihtimalimi de gzden geirdim, ama
bam halihazrda beladayd ve g dengesi zerinde, beni ortadan kaldrman gerektirecek kadar
rolm olmad fikrindeydim. zellikle de desteimi sunarsam ki bunu yapmaya dnden razydm.
Bu yzden utum. Ne grsem beenirsin? O alt herif peimden uaa binip beni takip ettiler. Corwin
bana eskort mu gnderiyor, diye merak ettim. Daha fazla varsaym retmemek en iyisiydi.
ndiimizde onlar yine atlatp Florann evinin yolunu tuttum. Sonra da tahminlerimden hibiri
tutmam gibi davranp, senin ne yapacan grmek iin bekledim. Adamlarn hakkndan gelmeme
yardm ettiinde aklm gerekten karmt. Hakikaten arm mydn, yoksa bana ak vermemek
iin kendi askerlerinden birkan feda edip, rol m yapyordun? Pekl, dedim, cahil ol, ibirlii
yap, kafasndan geenleri gr. Hafzann durumunu gizlemek amacyla yaptn eyler iin
mkemmel bir alettim. Gerei rendiimde ise artk ok geti. Rebmaya gidiyorduk ve bunlarn
hibiri senin iin anlam ifade etmeyecekti. Ta giydikten sonra Erice bunlarn hibirini sylemedim.
Onun esiriydim o sralar ve kibarca onun tarafn tutmamtm. O tehdit bir gn gerekleirse
bildiklerimin bir gn bir deerinin olabileceini -en azndan bana zgrlm kazandrabileceinibile dnmtm. Brande gelince, hi kimsenin bana inanacan sanmyordum; birisi inansayd
bile o glgeye nasl gidileceini bilen tek kii bendim. Ericin bunu beni serbest brak iin bir sebep
olarak greceine inanr msn? Glp bana daha iyi bir masal uydurmam tembihlerdi. Brandden
bir daha haber alamadm. Dierleri de ondan haber almam gibi davranyorlar. Diyebilirim ki

imdiye kadar lm olma ihtimali var. te sana hi anlatmadm hikye. Ne anlama geldiini
kendin bul."

Blm 3
Randomu inceledim, onun ne kadar usta bir kumarbaz olduunu anmsadm. Sz gelimi, bir Karo
Valesine gzlerimi dikerek ne kadar ey renebilirsem, yzne bakarak Randomun tamamen ya da
ksmen doru ya da yalan sylediini de anlayabilirdim. Vale ksm da ho bir detayd. Bu tarz
eylerden, hikyesinde doruluk pay olduu hissi verecek kadar fazlas vard.
"Oedipus, Hamlet, Lear ve tm dierlerinden bir alnt yapacak olursam," dedim. Keke bunlar
daha nce bilseydim."
"Bu sana sylemek iin elime geen ilk gerek frsat," dedi.
"Doru," diyerek ona katldm. Ne yazk ki, hikyen meselelere k tutmakta baarsz olmakla
kalmyor, bulmacay daha da iinden klmaz hale getiriyor. Bu da adice bir hile saylmaz. Elimizde
Kolvir in eteine kadar uzanan kara bir yol var. Glgeyi yaryor ve Amber in bana bela olacak
yaratklar bu yolu kat etmeyi baardlar. Ardndaki glerin doasn kesin olarak bilmiyoruz, ama
ktcl olduklar su gtrmez ve gleri artyormua benziyor. Bir sredir kendimi bu konuda sulu
hissediyordum, nk lanetimle balantl gryorum.
Evet, zerimize bir lanet okudum. Ama lanet olsun ya da olmasn, her ey eninde sonunda
mcadele edebileceim bir somutlua eriir. Evet, yapacamz da tam olarak bu. Ama btn hafta
boyunca Darann bu iteki roln anlamak iin kafa yordum. Kimdir o aslnda? Nedir? Neden
Deseni denemek iin bu kadar sabrszlanyordu? Nasl oldu da baard? Ya son tehdidi... 'Amber yok
olacak,' demiti. Bunun kara yoldan gelen saldryla ayn anda gereklemesi rastlantdan te bir ey.
Bunlar ayrk eyler deil de ayn btnn paralar olarak gryorum. Hepsi de Amber de bir
yerlerde bir hain olduu gereiyle btnleiyor... Cainein lm... Notlar... Buradan birisi ya harici
bir dmana yardaklk yapyor, ya da dnen tm dolaplarn ardnda kendisi var. imdi hepsini, u
adam vastasyla, Brandin ortadan kayboluuyla ilikileridir."
Ayamla cesedi drttm. Babamzn lm ya da yokluu da bunun bir paras gibi grnyor.
ayet durum buysa, ayrntlar yllar boyunca itinayla ilenmi bir komplo sz konusu."
Random kedeki bir dolab kartrp bir ie ve bir ift kadeh kard. Kadehleri doldurup birini
bana getirdi, sonra iskemlesine geri dnd. aresizliin erefine kadehleri sessizce kaldrdk, itik.
"Bak," dedi, komplo planlamak burada bo vakitleri deerlendirmek iin bir numaral uratr ve
sen de bilirsin ki herkesin yeterince vakti var. kimiz de Amber in iyilii uruna len aabeylerimiz
Osric ve Finndoyu anmsayamayacak kadar genciz. Ama Benedictle konuurken edindiim
izlenim..."
"Evet," dedim, taht iin hsnkuruntudan fazlasn yaptklar ve Amber uruna yiite lmelerinin
bir zorunluluk olduu. Bunu ben de duydum. Belki yledir, belki de deil. Asla emin olamayacaz.
Yine de... Evet, demek istediini anladm, geri neredeyse gereksiz bu. Daha nce denendiinden hi
phem yok. Bizler haricinde biri olduunu sanmyorum. Ama kim? Buluncaya dein bu ii ok ciddi
bir handikapla yrteceiz. Dtan yapacamz herhangi bir hareket belki de canavarn sadece bir
uzvuna yneltilecek. Fikir ret."
"Corwin," dedi, doruyu sylemek gerekirse burada bulunan herkes iin byle bir dava
dnebilirim... Tutuklu konumunda olmama ramen, kendim iin bile. Aslnda bu durum ok iyi bir
paravan olurdu. Bir yandan aresiz grnp dier yandan bakalarn dans ettiren ipleri ekmekten
gerekten zevk alabilirdim. Ama bunu aramzdan kim olsa yapard. Hepimizin gdleri, hrslar var.
Ayrca yllar boyunca hepimizin entrika temelleri atacak zaman ve frsat oldu. Hayr, phelileri
aramak yanl bir yol olur. Buradaki herkes o snfa giriyor. Onun yerine, byle bir kiiyi gdleri ve

frsatlar haricin de ayrt edecek eyin ne olduuna karar verelim. Ben derim ki, bavurulan
yntemlere bakalm."
"Oldu. Sen bala yleyse."
"imizden biri Glgenin ileyii konusunda dierlerinden daha ok ey biliyor... iini dn,
nedenini, nasln. ok uzakta bir yerlerden edindii mttefikleri de var. Amberle ilgili byle bir
ifreye sahip olmasn salayan da bu. imdi, bir ahsa bakp byle zel bilgiye ve hnerlere sahip
olup olmadn anlamamz mmkn deil. Ama bu bilgi ve hneri nereden edinmi olabileceini bir
dnelim. Glgede bir yerlerde, kendi bana renmi olabilir. Ya da Dworkin hl hayatta ve ders
vermeye istekliyken burada alarak."
Gzlerimi kadehime diktim. Dworkin hl yayor olabilirdi. Amber zindanlarndan kamam o
salamt... ne kadar zaman nce? Bunu kimseye sylememitim ve syleyecek de deildim. Her
eyden nce, Dworkin zrdeliydi... babamn onu bu yzden hapsettii gn gibi ortadayd. Bir de
anlamadm gler sergileyerek beni ok tehlikeli olabileceine inandrmt. Yine de azck
pohpohlama ve eski gnlerin sohbetiyle onu kibarca kendi tarafma ekebilmitim. Eer hl
ortalardaysa onu biraz sabrla kontrol edebileceime inanyordum. Bu yzden tm bu konuyu
muhtemel bir gizli silah olarak zihnimde kilitleyip kaldrmtm. u noktada bu kararm
desteklememi gerektirecek bir sebep gremiyordum.
Nihayet Randomun sz nereye getirmeye altm grp Brand onun yanndan hi
ayrlmazd," diye tasdik ettim
"O tarz eylerle ilgilenirdi."
"Kesinlikle," diye karlk verdi Random. O mesaj Koz Kart olmadan gndermeyi
baarabildiine gre hepimizden ok ey bildii ortada."
"Brandin yabanclarla anlama yaptn, onlar iin kapy atn, yabanclarn da artk ona
ihtiyalar kalmadn kefettiklerinde rsn diye onu hapsettiklerini mi dnyor sun?"
"Tam olarak deil. Geri sanrm bu da mmkndr. Benim akl yrtmem yle... ona kar
nyargl olduumu itiraf etmekten de saknmyorum: Bence bu konuda yle ok ey rendi ki,
birileri Kozlarla, Desenle, ya da Amberin ok yaknndaki Glge alanyla ilgili bir eyler yaptnda
bunu tespit edebiliyordu. Sonra bir hata yapt. Belki de sulu olan kiiyi kmsedi ve babamza ya da
Dworkine gitmek dururken, onunla tek bana yzleti. Sonra ne oldu? Sulu kii ona boyun edirdi
ve kuleye hapsetti. Ya ona ldrmek istemeyecei kadar deer verdiinden, ya da daha sonra ie
yarayabileceini dnd iin."
"Bunu akla yatkn bir hale getirdin," dedim ve hikyene gzel uyuyor," diye ekleyip onun o
pokerci suratn izleyebilirdim, ama bir ey vard. Ben Bleysleyken, Amber e saldrmzdan nce
Koz Kartlarn kartrm ve Brandle anlk bir balant salamtm. Kt durumda olduuna ve
hapis tutulduuna dair iaretler grmtm ve balant kesilmiti. Randomun hikyesi bu olayla
buraya kadar rtyordu. Bu yz den, eer parman o kiiye dorultabilirse, onu geri getirip
parman dorultturmamz lazm," dedim.
"Bunu sylersin diye bekliyordum," diye yantlad Random.
"Byle bir ii yarm brakmaktan nefret ederim."
Kalkp ieyi aldm, kadehlerimizi yeniden doldurdum. Yudumladm. Bir sigara daha yaktm.
"Ama buna kalkmadan nce," dedim, Cainele ilgili haberleri duyurmann en iyi yolunu
kararlatrmalyz. Bu arada, Flora nerelerde?"
"ehirde sanrm. Sabahleyin buradayd. Eer istersen, onu senin iin bulabilirim."
"Bul yleyse. Tandklarm arasnda bu adamlardan birini grm olan bir tek o var,
Westchester da evine girdikleri zaman. Onlarn ne kadar iren olduklarn anlatrken kantlarla

desteklemesi iimize gelebilir. Dahas, ona sormak istediim baka eyler var."
kisini dikip bitirdi ve ayaa kalkt.
"Pekl. imdi gidip bulacam onu. Nereye getireyim?"
"Odama. Eer orada deilsem bekleyin."
Bayla onaylad.
Doruldum, onu koridora kadar geirdim.
"Sende bu odann anahtar var m?" diye sordum.
"eride bir halkaya takl."
"Getirip buray kilitlesen iyi olur. rty vaktinden evvel asnlar istemeyiz."
Bunu yapt ve anahtar bana verdi. Onunla birinci kata dar yrdm ve uurladm. Sonra kendi
odama yneldi
Kasamdan Hkm Mcevherini, babama ve Erice Amber civarndaki hava artlarnn kontroln
veren yakut kolyeyi taktm. lmeden nce, Eric mcevheri kendi kullanmma alabilmek iin
izlenecek prosedr anlatmt. Ama bunu yapacak vaktim olmamt, imdi de yoktu aslnda. Ama
Randomla konumam srasnda buna vakit ayrmaya karar vermitim Dworkinin notlarn Ericin
minesine yakn bir tan altnda bulmutum. O son seferde bu bilgiyi de vermiti bana Eric. Her
eyden nce bu notlar nereden bulduunu bilmek isterdim, nk eksiktiler. Onlar kasann en
dibinden alp tekrar inceledim. Ericin ayarn nasl yaplacana dair anlattklaryla uyuuyorlard.
Ama tan baka kullanm alanlar da olduunu, meteorolojik olaylar kontrol edebilmesinin,
Amber in Glgeden ayrlan fiziksel btnlnn ve Desenin, Koz Kartlarnn altnda yatan bir
ilkeler rgsnn neredeyse tesadfi, ama etkileyici bir tezahr olduunu da belirtiyorlard.
Maalesef ayrntlar yeterli deildi. Yine de, hafzam aratrdka bununla ilgili bir ey daha dikkat
ekici bir hal ald. Babam ta nadiren takm ve onun hava koullarn deitirici olduundan
bahsetmiti ama yannda bulundurduu zamanlarda hava hi de deimi gzkmyordu. O kk
seyahatlerine karken sk sk ta da yanna almt. Bu yzden tata grnenden farkl bir eyler
olduuna inanmaya hazrdm. Eric de muhtemelen ayn ekilde akl yrtm, ama tan dier
kullanmlarn kefetmeyi baaramamt. Yalnzca ben Bleysle beraber Amber e saldrdmda onun
aikr glerinden faydalanmt; yine ayn ekilde, kara yoldan gelen yaratklar taarruza getiinde
de kullanmt onu. Mcevher onun hayatn kurtarmaya kfi gelmediyse de, her iki seferde de Erice
iyi hizmet etmiti. Bu yzden, imdi o gc elde etmeye karar vermitim. Avantaj salayacak her ey
nemliydi. Hem bunu tarken grlmek de gzel olacakt. zellikle de u anda.
Notlar tekrar kasaya, mcevheri de cebime koydum. Sonra kp merdivenlerden aa indim.
Daha nce de olduu gibi, bu salonlarda bir kez daha yrmek sanki hi ayrlmadm
hissettiriyordu bana. Buras yuvamd, istediim eydi. Artk onun koruyucusuydum. Daha tac bile
giymemitim ama bu yerin tm sorunlar benim sorunum olmutu. ronikti. Tata hak iddia etmeye,
Ericle mcadele etmeye, zafer kazanp hkmetmeye gelmitim. imdiyse her ey bir anda
darmadan oluyordu. Ericin yanl yaptn anlamam uzun srmemiti. Eer babamzn hakkndan
gelen gerekten o idiyse, o koltukta oturmaya hakk yoktu. Eer o yapmadysa, o zaman vaktinden
erken harekete gemiti. u ya da bu ekilde, talandrlmak sadece onun zaten iman olan egosunun
daha da imesine sebep olmutu. Bana gelince, ben tac istiyor ve alabileceimi biliyordum. Ama
askerlerim Amber de konulandrlmken, Caine cinayetinin pheleri srtma binmek zereyken,
fantastik bir komplonun ilk belirtileri aniden nme serilmiken ve babamn hl hayatta olma
ihtimali varken bunu yapmak, yine bir o kadar sorumsuzluk olurdu. Grne gre birka kez
birbirimizle ksack balantlar kurmutuk... ve yllar nce, bunlardan birinde, tahta gemem iin
icazet vermiti. Ama etrafta o kadar ok entrika ve hile dnyordu ki, neye inanacam

bilemiyordum. Babam tahttan ekilmemiti. Ben de bamdan yaralanmtm ve kendi arzularmn


fazlasyla farkndaydm. Zihin tuhaf bir ey. Kendi zihnime hi gvenmiyorum. Tm bu tezgh ben
kurmu olabilir miydim? O gnden bu yana ok vakit gemiti. Kendine bile gvenmemek bir
Amberli olmann bedeli olsa gerek. Acaba Freud bu duruma ne derdi. Hafza kaybm amay
baaramadysa bile babama, onun nasl biri olduuna ve onunla aramzdaki ilkeye dair, o vakitler
farkna varamadm, alacak dorulukta tahminler yrtmt. Keke onunla bir randevum daha
olsayd.
Mermer yemek salonunu getim, arkasndaki karanlk dar koridora girdim. Muhafz selamladm
ve kapya doru ilerledim. Oradan platforma kp aa inmeye baladm. Sonu gelmez dnen
merdiven, Kolvir in barsaklarna dek iner. Yry. Tek tk klar. tedeki karanlk.
Bir yerlerde bir denge bozulmu gibiydi, artk hareket etmiyor, ettiriliyordum, yapmaya, tepki
vermeye zorlanyordum.
Sr gibi gdlyordum. Her eylem bir dierini tetikliyordu.
Ne zaman balamt tm bunlar? Belki yllardan beri sregeliyordu ve ben ancak imdi farkna
varyordum. Belki de hepimiz, anlamadmz bir ekil ve derecede, kurbanlardk. Marazi
dnceleri besleyecek harika yiyecekler. Sigmund, imdi nerelerdesin? Kral olmay her eyden ok
istemitim... hl da istiyordum. Ne var ki rendike ve rendiklerim hakknda dndke, aslnda
tm hareketlerimin Amber piyonunu iki kare ileri gtrmekten te bir ey olmadn gryordum.
O anda, bu hissin bir sredir var olduunun ve gitgide bydnn farkna vardm ve bundan hi mi
hi hazzetmedim.
Ama yaayp da hata etmemi hibir ey yoktur, diye dnerek teselli buldum. Eer bu his
gereklii temsil ediyorduysa, kiisel Pavlovum zilin her alyla kpek dilerime biraz daha
yaklayordu. ok gemeden, hissediyordum ki, ok ksa kir sre iinde, onun ok yaknmda
olduunu grecektim. Sonra onun bir daha gitmemesini ya da gelmemesini salamak bana decekti.
Dnerek, dnerek aa, bir k orada, bir k burada, dncelerim bunlar, bir makaraya dolanan
iplik gibi, zlerek ya da dolanarak, emin olmas g. Aamda taa srtnen metalin sesi. Bir
muhafzn kn, muhafz doruluyor. Kaldrlan bir fenerden bir k dalgas.
"Lord Corwin..."
"Jamie."
En aada, raftan bir fener aldm. Yakp dndm ve nmdeki karanl tek tek admlarmla
gerileterek geide yneldim.
Nihayet geide var, yan geitleri say. stediim yedincisiydi. Yanklar ve glgeler. Yaplmas
gereken ve toz.
Sonra geli. Orada dn. Pek uzakta deil.
Nihayet o byk, kara, metal perinli kap. Kilidini atm ve serte ittim. Gcrdad, direndi, en
sonunda ieri doru ald.
Feneri ieriye, hemen saa braktm. Ona artk ihtiya duymuyordum, nk yapmam gereken ey
iin Desenin kendisi yeterince k veriyordu zaten.
Bir an iin Deseni inceledim -kendisini takip etmeye alan gzleri aldatan, ltl bir eri
izgiler kmesiydi- oraya, zeminin parlak ve przsz siyahlna ilenmi, kocaman.
Bana Glgeyi denetleme gc vermi, hafzamn byk ksmn yerine getirmiti. Eer onu
gerektii gibi geemezsem, beni gz ap kapayana dek yok edebilirdi de. Bu yzden manzarann
bende uyard minnettarlk duygusuna korku karmam deildi. Tam ait olduu yerde, yani
bodrumda, aaal ve esrarl, eski bir aile yadigryd.

Tataki sslemelerin balad noktaya gittim. Orada zihnimi topladm, bedenimi gevettim ve sol
ayam Desenin iine koydum. Sonra hi duraksamadan uzun admlarla yrdm ve akmn
baladn duyumsadm. Mavi kvlcmlar izmelerimi evreliyordu. Bir adm daha. Bu sefer
duyulabilir bir hrtya direncin balangc elik ediyordu. lk eriyi hzlca almak iin aba
gstererek, lk rtye olabildiince abuk varmay isteyerek getim. Bu srada salarm diken diken
olmaya ve kvlcmlar samaya balamt.
Basn artt. Her adm bir ncekinden daha ok ura gerektiriyordu. Hrtnn grlts artm,
akm younlamt.
Salarm dimdik oldu ve kvlcmlar zerimden sramaya baladlar. Gzlerimi ateli hattan
ayrmadm ve ilerlemeyi srdrdm.
Basn bir anda hafifledi. Tkezledim ama yola devam ettim. lk rty am, bunu izleyen
baar duygusuna gmlmtm. Buraya en son geliimi anmsadm, Rebmada, denizin altndaki
ehirde. Anlarm balatan, az nce tamamladm manevrayd. Evet, ileri doru bastrdm,
kvlcmlar artt ve akm bir kez daha ykselerek tenimi gdklad.
kinci rt... alar... Her seferinde kuvveti snrlarnn sonuna kadar zorlam gibi grnr, insana
tm benliinin katksz radeye dnt hissini verirdi. Bu, iddetli, amansz bir histi. O anda
Desenin stesinden gelmek, dnyada benim iin anlam ifade eden yegne eydi. Daima orada
olmutum, orada olacaktm, mcadele edecek, irademle erk labirentinin karsna kacaktm. Zaman
kaybolmutu. Sadece gerilim kalmt geriye.
Kvlcmlar belime kadar geliyorlard. Byk Kavise girdim savaarak ilerledim. Kavis boyunca
attm her bir admla yok edildim ve yeniden dodum, yaradln ateleriyle kavruldum, entropinin
bitimindeki soukla dondum.
leri, dmdz ileri ve dn. eri daha, bir doru, bir dizi yay. Ba dnmesi, sanki varoluun
iinden dna sarka misali sallanyormuum gibi bir solma ve younlama duygusu. Dn stne
dn, dn stne dn... Ksa, keskin bir kavis... Son rtye doru giden hat... O srada glkle
soluduumu ve ter iinde olduumu tahmin ediyorum. Hi kesin olarak anmsayamam nedense.
Ayaklarm glkle kprdatabiliyordum. Kvlcmlar omuz hizasndayd. Gzlerime geliyorlard ve
yanp snleri arasnda Deseni gzden kaybettim. eri, dar, ieri, dar... te oradayd. Sa
ayam ileri srdm, ayaklar kara imenler tarafndan yakaland vakit Benedictin neler
hissetmi olabileceini anladm. Ben ensesine sert bir darbe indirmeden nce. Kendimi bir araba sopa
yemi gibi hissediyordum, batan aa. Sol ayak, ileri...
yle yavat ki gerekten hareket ediyor olup olmadndan emin olmak ok gt. Ellerim mavi
alevler, bacaklarm ate stunlaryd. Bir adm daha. Bir tane daha. Yine bir tane daha.
Kendimi, yavaa hareket eden canlanm bir heykel, buzlar zlen bir kardanadam, bklen bir
kiri gibi hissediyordum... ki adm daha... ... Admlarm buzuldand, ama onlar yneten ben,
sonsuzluun tamamna ve gerekleecek bir dilein kusursuz tutarllna sahiptim.
rty atm. Bunu ksa bir yay takip etti. Onu anca karanla ve huzura adm. En ktleri de
bu admlard.
Desenden ayrlrken ilk dncem, Sisyphusa bir kahve molas! oldu. Yine baardm! kincisiydi.
Bir daha asla! ncsyd.
Kendime azck titreme ve birka sefer derin nefes lksn bahettim. Sonra mcevheri cebimden
karn zincirinden tuttum. Gzmn nne kadar kaldrdm.
i krmzyd elbette... vine r, dumanl, ok parlakt. Desendeki yolculuk srasnda fazladan
bir parlaklk ve k kazanma benziyordu. Dikkatle bakmaya, talimatlar aklmdan tekrar edip onlar
nceden bildiklerimle karlatrmaya devam ettim.

Bir kez Deseni yryp de bu noktaya geldiinizde onun sizi gznzde canlandrabildiiniz
herhangi bir yere nakletmesini salayabilirsiniz. Tm gereken arzu ve iradedir. Durum byleyken,
bir an rpermedim desem yalan olur. Eer bunun etkisi normalde olduu gibiyse, kendimi tuhaf bir
tuzaa atyor olabilirdim. Ama Eric bunu baarmt. Glgede bir yerler de, mcevherin kalbine
hapsolup kalmamt. Bu notlar yazan
Dworkin kudretli bir adamd ve ona gveniyordum.
Zihnimi toparlayp, tan i ksmn inceleme abalarm kuvvetlendirdim.
inde, Desenin gz krpan k noktacklaryla, kk fi ekler ve imeklerle, farkl kavisler ve
yollarla evrilmi, arptlm bir yansmas vard. Kararm verdim, irademi younlatrdm.
Krmzlk ve ar ekim. Tpk yksek viskoziteli bir okyanusa batmak gibiydi. lkin ok yava.
Tm o gzel klar uzakta, ok uzakta kalmt, srkleni ve karar. Hafife, grnen hzm
artyordu. Ik taneleri, uzak, sreksiz. Sonra biraz hzl gibi gzkt. lek yok. Belirsiz boyutlar
noktasndaydm. Devinimin, artk neredeyse hzla, kurguladm biimin farkndaydm. Krmzlk
kaybolmu, tpk herhangi bir ortamdaki bilin gibi.
Diren kaybolmutu. Hzlanyordum. imdi yalnzca bir an srm gibi gelen bu eylerin hepsi, o
an iinde hl devam ediyorlard. Tm bu ite tuhaf, zamandan bamsz bir nitelik vard. Artk
hedefimmi gibi grnen o eye oranla hzm muazzamd. Kk, karmak labirent byyor,
zlerek Desenin boyutlu eitlemesini andran bir eye dnyordu. Renkli, titrek ve parlak
klarla bezenmi bir halde gzlerimin nnde byyor, hl bitimsiz gecenin ortasnda yar
zlm, etraf lgn bir toz parltsyla evrelenmi, ince uzun kollar saysz titrek noktacktan
olumu acayip bir galaksiyi anmsatyordu. O byd, ya da ben kldm, ya da o yaklat, ya da
ben yaklatm, ama yaklatk, beraberce yaklatk ve o artk uzay aadan yukarya, bir ynden
dierine dolduruyor ve hzm hl artyor gibi grnyordu. Yakalanm, aydnla boulmutum ve
balang olduunu bildiim avare bir kol vard. Artk eklin btnn kavrayamayacan kadar
yakndm -aslnda kaybolmutum- ama grebildiim parasnn, etrafmdaki her eyin bklmesi,
titremesi ve kvrlmas, yz yze geldiim duyu arptc karmakl izah etmeye boyutun yetip
yetmeyeceini merak etmeme sebep oluyordu. Galaktik rneksememin aksine, zihnimdeki bir ey
dier ar uca kaym, atom altnn sonsuz boyutlu Hilbert uzayn artryordu. Bu bir aresizlik
eretilemesiydi zaten. Basite ve ak szllkle, bundan hibir ey anlamamtm. Sadece iim de
byyen bir his -Desenin artlandrmasyla m? gdsel mi?- aradm yeni g aamasna
ulamak iin bu labirentten gemem gerektiini sylyordu.
Yanlmyordum da. Grnrdeki hzm hi kaybetmeksizin iine savrulmutum. Frl frl dnyor
ve cayr cayr yanan yollar boyunca dnerek cisimsiz lt ve prlt bulutlarndan geiyordum.
Desende olduu gibi diren alanlar yoktu, balangtaki devinim gcm beni sonuna kadar
gtrmeye yeterli grnyordu. Samanyolunun kasrgams bir gezisi mi? Mercan kanyonlar
arasnda srklenen, boulan bir adam m? Bir Drt Temmuz akam lunaparkn zerinden geen
uykusuz bir krlang m? Dnm halimle yaptm bu yeni yolculuu zetlerken aklma gelen
dnceler bunlar... ve bitiyor, tamamlanyor, sonlanyor, krmz bir k parlamasyla. O k ki,
beni, kendimi Desenin yanbanda tuttuu kolyeye bakarken buluyor, kolyeye, iindeki, iimdeki
Desene, iimdeki her eye, her eyin iindeki bana. Krmzlk yatt, azald, bitti. Sonra bir tek ben,
kolye ve Desen, zne nesne ilikisi yeniden kurulmu... Yalnzca bir oktav daha inceden, ifade etmenin
en iyi yolunun bu olduunu dnyorum. Artk varl yadsnamayacak bir empati vard nk.
Sanki fazladan bir duyu, ilave bir ifade yolu kazanm gibiydim. Tuhaf, memnuniyet verici bir histi
bu.

Snamak iin sabrszlanarak bir kez daha azmimi topladm ve Desene beni baka bir yere
nakletmesini buyurdum.
imdi Amber in en yksek kulesinin tepesindeki dairesel odada duruyordum. Odadan dar, ufack
bir balkona ktm. Tezat ok glyd, henz tamamladm duyutesi seyahate ok yaknd. Uzun
bir sre orada ylece durup baktm.
Deniz bir doku almasyd, nk gk ksmen kapalyd ve akam karanl kyordu.
Bulutlarn kendileri de yumuak parlaklkta, kaba glgeli desenler sergiliyorlard. Rzgr denize
doru esmekteydi, bu yzden tuz kokusundan geici olarak mahrumdum. G kara kular
benekliyor, suyun zerinde, ok uzaklarda salnp havada asl duruyorlard. Altmda sarayn avlular
ve ehrin taraalar ebedi bir zarafetle Kolvir in kenarna doru uzanyordu. lek caddelerdeki
insanlar kcktler, hareketleriyse nemsiz. Kendimi ok yalnz hissettim.
Sonra kolyeye dokunup bir frtna ardm.

Blm 4
Dndmde Random ve Flora odamda bekliyorlard
Randomun gzleri nce kolyeye gitti, sonra benim gzlerime. Bamla evetledim.
Floraya dndm, hafife eildim.
"Kz kardeim," dedim, ok, ama ok uzun zaman oldu."
Biraz korkmua benziyordu, iyiydi bu. Ama glmsedi ve elimi tuttu.
"Kardeim," dedi. Szn tuttuunu gryorum."
Soluk altn rengiydi salar. Onlar kestirmi, ama kkllerine dokunmamt. Sann bu halini
beenip beenmediime karar veremiyordum. Salar ok gzeldi. Mavi gzleri de ve her eyi en
sevdii perspektifte tutmak iin, tonlarca kibre sahipti. Kimi zaman ok, aptalca davranrm gibi
grnrd, ama ona hayret ettiim zamanlar da vard.
"Sana gzlerimi diktiim iin kusura bakma," dedim, ama geen karlamamzda seni grmekten
mahrumdum."
"Durumun dzeltilmi olmasndan ok mutluyum," dedi.
"ok... Yapabileceim hibir ey yoktu, biliyorsun."
"Biliyorum," dedim, olayn yl dnmlerinden birinde karanln tesinden yer yer duyulan en
akrak kahkahasn anmsayarak. "Biliyorum,"
Pencereye yaklatm ve yamurun ieri girmeyeceini bilerek pencereyi atm. Frtna kokusunu
severim.
"Random, muhtemel bir postac hakknda ilgin bir eyler renebildin mi?" diye sordum.
"Pek deil," dedi. Birka yerde soruturdum. Hi kimse doru yerde ve doru zamanda birilerini
grmemi gibi."
"Anlyorum," dedim. Sa ol. Daha sonra seninle tekrar grebilirim."
"Pekl," dedi. Btn akam odamda olacam."
Bamla onayladm, dndm, srtm eie verdim, Floray seyrettim. Random karken kapy
sessizce rtt. Yarm dakika kadar yamuru dinledim.
Nihayet, Bana ne yapacaksn?" diye sordu.
"Yapmak m?"
"Eski borlarn hesabn sorabilecek konumdasn. Sanrm bir eyler balamak zere."
"Belki," dedim. Birok ey, dier eylere baldr. Bu ey de onlardan farkl deil."
"Ne demek istiyorsun?"
"Bana istediimi verirsen, bakarz. Arada srada iyi bir adam olduum da grlmtr."
"stediin nedir?"
"Hikyeyi istiyorum, Flora. Onunla balayalm. O glgede, Dnyada nasl obanm olduunla.
Tm ayrntlaryla. Anlama neydi? Uzlama neydi? Her eyi. Hepsi bu."
ini ekti.
"Balang..." dedi. Evet... Pariste, Msy Foucault diye birinin evinde, bir partideydi. Bu, sene
ncesindeydi Terr n..."
"Dur," dedim. Orada ne iin vard?"
"Glgenin o genel yresinde, onlarn ltyle be yldr bulunuyordum," dedi. Dolanyor,
allmadk, zevkime hitap eden bir eyler aryordum. Bir eyleri nasl bulursak o mekna da yle
gelmitim. Arzularmn bana rehberlik etmesine izin verdim ve igdlerime uydum."
"Tuhaf bir rastlant."

"Geen tm zamann nda ve yaptmz yolculuklarn miktarn gz nne aldnda, deil.


Oras, deyim yerindeyse benim Avalonum, Amber in yerine koyduum mekn, evimden uzak
evimdi. Ne isim verirsen ver, o Ekim gecesi, sen o kzl sal kk kzla kageldiinde -Ad
Jacquelinedi sanrm- orada, o partideydim."
Bu, ok uzaklardan, uzun, upuzun bir zamandr hi aklma getirmediim bir hatray
canlandrmt. Jacquelinei, Foucaultnun partisini anmsadmdan ok daha iyi hatrlyordum, ama
byle bir zel olay gereklemiti.
"Devam et."
"Dediim gibi," diye srdrd szn. Oradaydm. Sen sonradan gelmitin. Dikkatimi bir anda
ekiverdin elbette. Yine de, eer birisi yeterince uzun zaman boyunca varln srdrr ve hatr
saylacak kadar ok yolculuk yaparsa, ara sra tand birine ar derecede benzeyen bir bakasyla
karlaabilir. lk heyecanm yattktan sonra aklma bu gelmiti. Kesinlikle bir benzerin olmalyd.
Senden tek bir haber bile kmadan yle uzun zaman gemiti ki. Yine de hepimizin srlar ve onlar
saklamak iin salam gerekeleri vardr. Bu da senin srlarndan biri olabilirdi. O yzden
tantrlmamz saladm ve seni o kk kzl dilberin yanndan birka dakikalna alabilmek iin
neler ektiimi bir ben bilirim. sminin Fenneval olduunda diretiyordun... Cordell Fenneval.
Kararszlm artmt. Oyun mu oynuyordun, yoksa bir benzerin miydi? Bilemiyordum. Geri
nc bir ihtimal daha aklmdan gemedi deil... Glgenin yakn bir blgesinde, kendi glgelerini
drecek kadar uzun sre ikamet etmi olabilirdin.
Oradan merak iinde ayrlm olabilirdim, ayet Jacqueline senin gcn bana bbrlenerek
anlatmasayd. Bu, bir kadn iin sradan bir sohbet konusu deildir ve kzn bunu syleyi tarz, senin
yaptn bir eyler karsnda hayran kald izlenimi uyandrmt bende. Onu biraz konuturdum ve
farkna vardm ki bunlarn hepsi de senin yapmaya muktedir olduun eylerdi. Bu, benzerin olma
ihtimalini ortadan kaldryordu. Ya sen, ya da bir glgen olmalyd. Bunu aklmn bir kesine
yazdm, Cordell, Corwin deilse bile, senin o glgeli civarda bulunduuna dair bir ipucuydu... Senin
bulunduun yere dair elime geen ilk gerek ipucu. Bunun devamn getirmeliydim.
Bunun zerine seni takip etmeye, gemiini incelemeye baladm. nsanlar sorguladka, durum
daha da artc bir hal alyordu. Asln istersen, aylar sonra bile hl kararszdm. Bu nu imknsz
klacak kadar bulank noktalar vard. Ama benim iin her ey bir sonraki yaz, Amber i ksa bir sre
iin ziyaret ettiimde zld. Bu tuhaf meseleyi Erice atm..."
"Eee?"
"ey... bu olaslktan... bir yere kadar... haberdard."
Duraksad ve yanndaki koltukta duran eldivenlerini dzeltti.
"Hmm," dedim, Sana tam olarak ne syledi?"
"Bunun gerek sen olabileceini," dedi. Bana bir... kaza olduunu syledi."
"Gerekten mi?"
"ey, hayr," diye kabullendi. Bir kaza deil. Bir kavga yaandn, seni yaraladn syledi.
leceini sanm ve thmet altnda kalmak istemiyordu. Bu yzden seni Glge'ye tam ve orada, o
yerde brakm. Uzunca bir sre sonra lm olman gerektiine, aranzdaki her eyin bittiine karar
vermi. Getirdiim haberler doaldr ki onun huzurunu kard. Bu yzden bana gizlilik yemini
ettirdi ve seni gzetim altnda tutmam iin geri gnderdi. Orada olmak iin iyi bir nedenim vard,
nk herkese oray ne kadar ok sevdiimi anlatmtm."
"Bir hi uruna sessiz kalma sz vermemisindir, Flora Sana ne verdi?"
"Burada, Amber de erk sahibi olursa beni unutmayacana dair sz verdi."

"Biraz riskli," dedim. Her eye karn, bu seni hl ona kar avantajl klyor... Tahtta hak iddia
eden bir rakibin yeri ne ve onu oraya koymakta Ericin parma bulunduuna dair bilgi."
"Doru. Ama bir eyler dengelenmiti ve bunlardan bahsetmek iin su ortakln kabullenmem
gerekecek."
Doruladm.
"Kk bir ihtimal, ama imknsz deil," diyerek ona katldm. Ama tahta geme ans bulursa
yaamama izin verir miydi sence?"
"Bu hi konuulmad. Hem de hi."
"Bununla birlikte, aklndan gemi olmal."
"Evet, daha sonralar," dedi ve muhtemelen hibir ey yapmayacana kanaat getirdim. Zaten
hafzan yitirmi olman ihtimali ar basyordu. Sen zararsz kaldn srece bir eyler yapmak
gereksizdi."
"Bylece beni gzetim altnda tutmak, zararsz bir halde olduumdan emin olmak iin kaldn
orada, yle mi?"
"yle."
"Ya hafzam yeniden kazanma belirtileri gsterirsem ne yapacaktn?"
Bana bakt, sonra gzlerini kard.
"Erice bildirecektim."
"Peki, o ne yapacakt?"
"Bilmiyorum."
Biraz gldm, kpkrmz kesildi. Yznn kzardn en son ne zaman grmtm,
bilemiyordum.
"Malumu ilam etmeyeceim," dedim. Peki, orada kaldn, beni izledin. Ya sonra ne oldu?"
"zel bir ey olmad. Sen hayatn yaamay, ben de onu denetlemeyi srdrdm."
"Dierlerinin hepsi nerede olduunu biliyorlar myd?"
"Evet. Bulunduum yer sr deildi. Aslnda, hepsi de zaman zaman beni ziyarete geldiler."
"Random da dahil mi?"
Yzn buruturdu.
"Evet, birka kez," dedi.
"Neden yzn ekittin?"
"Onu seviyormuum gibi yapmak iin ok ge," dedi. Anlarsn ya, onun beraber olduu insanlar
sevmiyorum ite... bin bir trl sulu, caz mzisyenleri... Glgemi ziyaret ettii srada ona aile
nezaketini sunmak zorunda kaldm, ama eve gece gndz o adamlar getirip poker partileri,
konserler dzenleyerek sinirlerimi gerdi. Eve o ayrldktan sonra haftalar boyu kokudan girilmezdi,
her seferinde gidiini grmekten memnun olurdum. zgnm, bilirim ki onu seversin, ama gerei
duymay sen istedin."
"Senin ince hassasiyetine uygun dmyordu. Peki, imdi dikkatini, misafirin olduum o ksa
sreye ekiyorum. Bize beklenmedik ekilde katld. Peinde odanda ldrdmz yarm dzine
kt adam vard."
"Olay tm canllyla anmsyorum."
"Bundan sorumlu olan kiileri de anmsyor musun halletmek zorunda kaldklarmz?"
"Evet."
"Onlardan birini daha grsen tanyabilecek kadar m?"
"Sanrm."
"Gzel. Onlardan birini daha nce hi grm mydn?"

"Hayr."
"O gnden sonra?"
"Hayr."
"Bir yerlerde onlarn tarif edildiini hi duydun mu?"
"Hatrladm kadaryla hayr. Neden soruyorsun?"
Bam iki yana salladm.
"Daha deil. Sorguya eken benim, unuttun mu? imdi o akamdan ncesini dnmeni istiyorum.
Beni Greenwooda yatran olay. Belki biraz daha ncesini. Ne oldu ve bunu nereden rendin?
Hangi artlar altnda? Bu olaydaki roln neydi?"
"Evet," dedi. Bunu er ya da ge soracan biliyordum. yle oldu: Eric olaylar olduktan bir gn
sonra benimle balant kurdu... Amber den, Koz Kartmla." Bana tekrar bakt, belli ki bunu nasl
karladm, tepkilerimi grmek iin. fadesiz kaldm. Bana bir nceki gece kt bir kaza
geirdiini ve hastaneye kaldrldn syledi. Seni zel bir kurulua, tedavi srecine daha ok
mdahale edebileceim bir yere naklettirmemi syledi."
"Bir baka deyile, bir sebze olarak kalmam istedi."
"Senin srekli uyutulman istiyordu."
"Kazadan sorumlu olduunu kabul etti mi peki?"
"Arabann lastiklerine ate etmesi iin birini tuttuunu sylemedi, ama olayn byle gelitiini
biliyordu. Baka nereden bilebilirdi ki? Daha sonra taht ele geirmeyi tasarladn rendiimde,
seni ortadan tmyle kaldrmann en iyisi olacan dndn farz ettim. Bu teebbs baarsz
olduun da en etkili bir sonraki eyi yapmas mantkl grnyordu: yani ta giyme treni
yaplncaya kadar seni olaylarn dnda tutmak."
"Lastiklerime ate edildiinin farknda deildim," dedim.
Yz deiti. Kendini toparlad.
"Bana bunun bir kaza olmadn bildiini sylemitin... Birinin seni ldrmeye altn.
Ayrntlardan haberdarsn sanyordum."
Uzun zamandan beri ilk defa, yine kaygan zemine basyordum. Hl bellek kaybndan mustariptim
ve sanrm hep de byle kalacaktm. Kazadan birka gn ncesine ait anlarm paramparayd. Desen
o ana kadarki tm yaantmn anlarn canlandrdysa da, travma bunun hemen ncesindeki olaylarn
anlarn silmi gibiydi. Hi grlmedik ey deildi bu. Basit bir ilevsel bozukluktan ok, organik
hasar olmas imkn dahilindeydi. Belleimin geri kalann alm olmaktan mutluydum, o yzden
hatrlayamadklarmn ardndan gzya dkmek gereksizdi. Kazaya gelince, duygularm bana bunun
bir kazadan farkl bir ey olduunu sylyordu, silah seslerini hatrlyordum. ki el ate edilmiti. Eli
tfekli ahs grm bile olabilirdim... bir anlna, ok ge. Belki de yalnzca bir hayaldi. Ama
grm gibiydim. Westchester a giderken aklma byle bir ey gelmiti. Bu kadar vakitten sonra,
Amber de yetkiyi elimde tutarken bile bu biricik yetersizliimi kabullensem mi bilemiyordu.
Floray daha nce ok daha az ey bilirken bile kandrmtm. Kazanan kombinasyondan amamaya
karar verdim.
"Dar kp nereye isabet ettiine bakacak durumda deildim," dedim. Silah seslerini duydum.
Kontrol kaybettim. Tekerlee isabet ettiini farz ettim ama asla tam olarak bilemedim. Soruyu
sormamn tek sebebi, tekerlein vurulduunu nerden bildiini merak etmemdi."
"Sana bunu Ericten rendiimi syledim zaten."
"Bunu syleyi tarzn beni rahatsz etti. Sanki tm ayrntlar, o seninle temasa gemeden nce
biliyormusun gibi."
Ban iki yana sallad.

"yleyse sz dizimimi mazur gr," dedi. Bu, bazen bir eylere, olaylar gerekletikten sonra
baktnda olur. ma ettiin eyi inkr etmem gerekecek. Bununla hibir ilgim yok ve olmadan nce
de bilmiyordum."
"Eric hibir eyi tasdik ya da inkr edecek halde olmadna gre, bu konuyu olduu gibi
kabullenmeliyiz," dedim,
"imdilik," diye ekledim, onu kendini savunmas daha zor hal de brakmak; dikkatini, hafzamda
hl varln koruyan kck kuum szlerim ya da ifadem vastasyla belli edebilecek iaretlerden
uzaklatrmak iin. Daha sonra silahl kiinin kim olduunu rendin mi?" diye sordum.
"Hibir zaman," dedi. Byk ihtimalle kiralk serserinin teki. Bilmiyorum."
"Birisi beni bulup hastaneye kaldrmadan nce ne kadar bilinsiz kaldm konusunda bir fikrin
var m?"
Tekrar olumsuz anlamda sallad ban.
Bir eyler beni huzursuz ediyordu ve ne olduunu bir trl kestiremiyordum.
"Eric hastaneye ne zaman gtrldm syledi mi?"
"Hayr."
"Yannda olduum vakit, neden Ericin Koz Kartn kullanmak dururken Amber e yrmeyi
denedin?"
"Ona ulaamadm."
"Seni Amber e getirmesi iin bir bakasn arayabilirdin," dedim. Flora, bence yalan
sylyorsun."
Sadece bir testti, tepkisini grmek iin. Neden olmasn?
"Ne hakknda?" diye sordu. Baka hi kimseye ulaamadm. Hepsi u ya da bu ekilde
meguldler. demek istediin bu mu?"
Beni szd.
Kolumu dorultup onu iaret ettim ve arkamda, tam pencerenin dnda bir imek akt. Bir
rperti, bir elektrik hissettim. Gk grlts de etkileyiciydi.
"Eksik anlatarak su iliyorsun," diye ansm denedim.
Yzn elleriyle rtp alamaya balad.
"Ne demek istediini biliyorum!" dedi. Sorularnn hepsini yantladm! Ne istiyorsun? Olay
olduunda ne nereye gittiini, ne de sana kimin ate ettiini bilmiyorum! Sadece sana anlattm
gerekleri biliyorum, kahrolasca!"
Ya drst, ya da bu yntemlerle almas imknsz olduuna kanaat getirdim. Hangisi olursa olsun,
vaktimi boa harcyordum ve bu ekilde baka bir ey renemezdim. Ayrca kazann benim iin
nemini dnmeye balamasndan nce laf baka konulara getirsem iyi olacakt. Eer orada
kardm bir ey varsa, ilk bulan ben olmak istiyordum.
"Gel benimle," dedim.
"Nereye gidiyoruz?"
"Tehis etmeni istediim bir ey var. Sebebini sen baktktan sonra syleyeceim."
Kalkp beni takip etti. Cainele ilgili hikyeyi anlatmadan nce onu st kata karp cesedin yanna
gtrdm. Cesede byk bir serinkanllkla bakt. Bayla onaylad.
"Evet," dedi ve ekledi: Daha nce grmemi olsaydm bile, srf senin iin seve seve grdm
sylerdim."
ekimser bir eyler mrldandm. Aile sadakati hep bir yerlerime dokunur. Florann Cainele ilgili
sylediklerime inanm myd, bilmiyordum. Ama birbirlerine denk saylan eyler denk olan baka
eylere de denk sayldndan, ok da fark etmezmi gibiydi. Ona Brandle ilgili hibir ey

sylemedim ve o da onun hakknda yeni bir bilgiye sahip deilmi gibi gzkyordu.
Syleyeceklerimi bitirdiimde yapt tek yorum,
"Mcevher sana yakyor. Ya ba ksm?" oldu.
"Byle eylerden bahsetmek iin ok erken," dedim ona.
"Desteimin deeri her ne ise..."
"Biliyorum," dedim. Biliyorum."
Mezarm sessiz bir yer. Kolvir in zirvesinin arka tarafnda, kilometre kadar aada, kayalk bir
bayrda. yan doa unsurlarna kar korunmu, zerine bir ift bodur aacn, eit eit fundann,
otun, koca halatlar halinde da sarmann dikilmi olduu tanm toprakla evrelenmi. nnde
iki oturma sras olan uzun, alak bir bina ve sarmaklar onu byk oranda rtmeyi baarm, ok
kr binann cephesine admn altna kaznm tumturakl bir yaztn epey bir ksmn da kaplamlar.
Bina, doaldr ki, ou zaman bo.
Oysa o akam, Ganelon ve ben oraya, cmert bir arap, ekmek somunu ve kahvaltlk erzakla
gittik.
"aka etmiyormusun demek!" dedi, atndan inip, yryp, sarmaklar aralayp, kaznm
szckleri aynda okuyunca.
"Elbette etmiyordum," dedim, aa inip atlarla ilgilenirken.
"Benim ite."
Atlarmz yaknda bir alla balayp yiyecek torbalarmz indirdim ve en yakndaki sraya
gtrdm. lk ieyi ap, bir ift kadehe krmz arap doldurduum srada Ganelon da bana katld.
Kendi kadehini alp, Hl anlamyorum," dedi.
"Anlamayacak ne var? ldm ve buraya gmldm," dedim. Bu, benim simgesel mezarm... yani
ceset bulunamaynca dikilen cinsten. Benimkinden yakn zamanda haberdar oldum. Birka asr nce,
benden mit kesilince ina edilmi."
"Biraz rpertici," dedi. eride ne var o zaman?"
"Hibir ey. Geri ihtiyatl davranp bir boluk ve tabut koymay akl etmiler, hani olur da
kalntlarm ortaya kard ye. Bylece bir tala iki ku vuracaklar."
Ganelon kendine bir sandvi yapt.
"Kimin fikriymi bu?" diye sordu.
"Randoma sorarsan, ya Brandden, ya da Ericten km fikir. Kimse tam olarak hatrlamyor.
Hepsi de o vakit bunun iyi bir fikir olduunu dnmler."
Kkrdad, kr kr, yaral, kzl sakall ahsna mkemmelen uyan, ktcl bir ses kard.
"Ya imdi ne olacak mezarna?"
Omuz silktim.
"Sanrm bazlar mezarn bu ekilde bo durmasnn yazk olduunu dnyor ve onu
doldurduumu grmekten holanrlar. Bununla birlikte gelip de kafay ekmek iin gzel bir yer.
Aslnda daha sayglarm sunmadm."
Bir ift sandvi yaptm, ikisini de yedim. Geri dnmden beri ilk gerek molayd bu ve belki de
uzunca bir mddet iin de sonuncusu olacakt. Bilmek mmkn deildi. Ama geen hafta boyunca
Ganelonla hi konuma frsat bulamamtm ve o, gvendiim pek az kiiden biriydi. Ona her eyi
anlatmak istiyordum. Mecburdum buna. in bizler gibi paras olmayan biriyle konumalydm. yle
de yaptm.
Ay hatr saylr bir mesafe kat etti ve ant mezarmdaki krk camlarn says katlanarak artt.
"Peki dierleri bunu nasl karladlar?" diye sordu bana.

"Tahmin edilebilecei gibi," diye yant verdim. Juliann, inandn sylemesine ramen tek bir
kelimesine bile inanmadn anlayabiliyordum. Onun hakknda ne hissettiimi biliyor ve bana
meydan okuyacak konumda deil. Benedictin de bana inandn sanmyorum, ama onun tepkilerini
okumak ok daha zor. Burada vaktini geiriyor ve umarm ki bunu yaparken phe duyarak bana
avantaj salyor. Gerarda gelince, iimden bir ses, bunun onun iin barda taran son damla
olduunu ve bana duyduu son gven krntsn da yitirdiini sylyor. Yine de Cainein cesedini
korudan karmama elik etmek iin yarn erkenden Amber e dnecek. Bunu safariye evirmenin hi
anlam yok, ama aile erafndan bir bulunsun istedim. Deirdreyi sorarsan... Buna sevinmi gibiydi.
Azmdan kan tek kelimeye bile inanmadndan eminim. Ama fark etmez. O hep benim yanmda
olmu ve Cainei asla sevmemitir. Konumumu salamlatrmama sevindiini syleyebilirim.
Llewellann inanp inanmadn cidden bilemiyorum. Bildiim kadaryla birbirimize ne
yaptmzla zerre kadar ilgilenmiyor. Fiona tm bu olanlar karsnda dpedz neelenmi
grnyordu. Ama onun olaylara bak ekli hep byle mesafeli ve kibir doludur. Aklndan nelerin
getiinden asla emin olamazsn."
"Onlara Brand meselesini daha amadn m?"
"Hayr. Onlara Caineden bahsettim ve yarn akama dek hepsinin Amber de bulunmalarn istedim.
Brand meselesi o zaman gndeme gelecek. Denemek istediim bir fikrim var."
"Hepsiyle Koz Kartlar araclyla m balant kurdun?"
"yle."
"Sana bu konuyla ilgili sormak istediim bir ey var. Silah almak iin gittiimiz glge dnyada
telefonlar vard..."
"Evet?"
"Biz oradayken telefonlar gizlice dinleme yntemleri hakknda bilgi sahibi oldum. Sence, Koz
Kartlarnn da dardan dinlenebilmesi olas mdr?"
Glmeye baladm, sonra ima ettiklerinin bazlar kafama dank edince kendime hkim oldum.
Sonunda Bilmiyorum," dedim. Dworkinin yaptklarnn byk bir ksm hl sr niteliini
koruyor... Bunu hi dnmemitim. Kendim hi denemedim. Ama merak ediyorum da..."
"Ka deste var, biliyor musun?"
"ey, ailedeki herkesin bir iki destesi vardr, ktphanede de bir dzine kadar yedek bulunur. Baka
var m, bilemiyorum."
"Bana yle geliyor ki srf onlar dinleyerek bile birok ey renilebilir."
"Evet. Babamn destesi, Brandinki, benim asl destem, Randomun kaybettii... Kahretsin!
Bugnlerde hesab tutulmayan birok deste var. Bu konuda ne yapmal, bilmiyorum. Bir saym
izelgesi tutup baz deneyler yapmal sanrm. Sylediin iin sa ol."
Bayla onaylad ve bir sre ikilerimizi sessizlik iinde yudumladk.
Sonra, Ne yapacaksn, Corwin?" diye sordu.
"Ne konuda?"
"Her konuda. imdi kime saldracaz ve hangi srada?"
"Asl niyetim Amber de iler yoluna girer girmez kara yolu takip ederek kaynana kadar
ulamakt," dedim. Oysa imdi ncelik srasn deitirdim. ayet yayorsa, Brandin olabildiince
abuk geri getirilmesini istiyorum. Eer yaamyorsa ona ne olduunu renmeyi."
"Peki ya dman sana soluklanman iin vakit tanyacak m? u anda yeni bir saldr hazrlanyor
olabilir."
"Evet, elbette. Bunu dndm. Biraz daha vaktimiz olduunu dnyorum, nk yenilgiye
uratlmalarnn zerinden ok gemedi. Kendilerini tekrar toplamalar, glerini arttrmalar,

durumu yeni silahlarmz nda yeniden deerlendirmeleri gerekiyor. u anda aklmdan geen, yol
boyunca onlarn yeni faaliyetlerine dair nceden uyarlmamz salayacak gzetleme istasyonlar
kurmak. Benedict bu operasyonun sorumluluunu stlenmeyi kabullendi bile."
"Ne kadar vaktimiz olduunu merak ediyorum."
Ona bir kadeh daha iki doldurdum, nk aklma gelen tek yant buydu.
"Avalonda iler hi bu kadar karmak deildi... bizim Avalonumuzda yani."
"Doru," dedim. O gnleri zlemle anan bir tek sen deilsin. En azndan, imdi baknca daha basit
grnyorlar."
Bayla evetledi. Ona sigara uzattm, ama reddedip piposunu yakt. Atein nda hl boynumda
asl duran Hkm Mcevherini tetkik etti.
"Bu eyle hava artlarn kontrol edebiliyor musun gerekten?" diye sordu.
"Evet," dedim.
"Nereden biliyorsun?"
"Denedim. e yaryor."
"Ne yaptn?"
"Bu lenki frtna. Benimdi."
"Merak ediyorum..."
"Neyi?"
"Bu tarz bir gle ne yapardm. Bu gc ne yapmak iin kullanrdm."
"Aklma esen ilk ey," dedim, mezarmn duvarna bir tokat ak ederek, bu yeri yldrmlarla yok
etmek oldu... Srekli yldrm yadrp ta ta stnde brakmamak. Hi kimsenin aklnda gcme dair
phe kalmazd."
"Neden yapmadn?"
"Sonra biraz daha dndm. Bo versene, dedim. Eer yeterince akll, ya da gl, ya da ansl
olmazsam ok gemeden buras gerekten bir ie yarayabilir. Byle bir olay karsnda kemiklerimi
nereye atmalarn isteyeceimi dndm. O anda farkna vardm ki, buras aslnda gayet gzel bir
yer... yksek, temiz, doa unsurlarnn hl plak dolat bir yer. Gz alabildiine kaya ve
gkyz. Yldzlar, bulutlar, gne, ay, rzgr, yamur... dier cesetlerin biroundan daha iyi
elikiler. Neden u anda yanmda olmasn istemediim birinin yannda yataym ki, hem yanmda
olmasn istediim birileri de yok."
"Ya marazi dncelere kaplyorsun, Corwin, ya da sarhosun. Belki de ikisi birden. stelik
huysuzsun da."
"Sen kimsin de neye gerek duyduumu sylyorsun?"
Yanbamda gerginletiini, sonra rahatladn hissettim
"Bilmiyorum," dedi sonra. Sadece grdm dile getiriyorum."
"Askerler ne durumda?" diye sordum.
"Sanrm hl akn haldeler, Corwin. Cennetin yamalarnda bir kutsal savata arpmaya
geldiler. Geen haftaki dvn byle olduunu sanyorlar. Kazandmz grdklerinden, bu
konuda mutlular. Ama bu bekleyi, ehirde olmak. Bu yeri anlamyorlar. Dman sandklarnn
bazlar artk dost. Kafalar kark. Bir sava ihtimaline kar hazr tutulduklarn biliyorlar, ama
bunun kime kar, ya da ne zaman olacandan habersizler. Klalarndan kmalarna izin
verilmedii iin varlklarnn askerlerin ve ordunun byk ksmndan tepki aldn henz
kavrayabilmi deiller. Ama ok yaknda farkna varabilirler. Bu konuyu amak iin bekliyordum,
ama son zamanlarda ok meguldn..."
Bir sre oturup sigaram tttrdm.

Sonra, yleyse onlarla konusam iyi olur," dedim. Geri yarn buna frsatm olmayacak ve
acilen bir eyler yaplmal. Buradan ayrlmalar gerektiini dnyorum... Arden Ormannda bir
ak hava kampna. Evet, yarn. Geri dndmz de senin iin haritada iaretleyeceim. Bunun
onlar kara yola yakn tutmak iin olduunu syle. Onlara bir dier saldrnn gelmesinin an meselesi
olduunu syle... ki bu basbaya doru. Onlara talim yaptr, sava nitelikleri pas tutmasn. lk
frsatta aa inip onlarla konuacam."
"Bu seni Amber de kiisel bir gten yoksun brakacaktr."
"Doru. Ama hem gvenimin bir iareti, hem de sayg gsterisi olarak ie yarayabilir bir risk.
Evet, sanrm faydal bir hareket olacak bu. Olmazsa..." Omuz silktim.
Bir kadeh daha doldurdum ve bo bir ieyi daha mezarma salladm.
"Bu arada," dedim, zr dilerim."
"Ne iin?"
"Henz farkna vardm ki marazi dncelere kaplmm, sarho ve huysuzum. Buna gerek yok."
Kkrdad ve kadehini benimkine vurdu.
"Biliyorum," dedi. Biliyorum."
Bylece, ay derken orada oturduk, ta ki son ie de hemcinslerinin yanna defnedilene kadar. Bir
sre gemi gnlerden bahsettik. En sonunda sustuk ve gzlerim Amber in zerindeki yldzlara
kayd. Buraya gelmekle iyi etmitik, ama ehir artk beni geri aryordu. Dncelerimi bilen
Ganelon kalkt ve gerindi, atlara gitti. Bense mezarmn yannda hacet giderdim, sonra onu izledim.

Blm 5
Tekboynuz Korusu, Ardenin ilerinde, Kolvir in gneybatsnda, yerin Garnath denen vadiye
doru nihai alalna balad kntnn yaknlarndadr. Garnath, getiimiz yllar da lanetlenmi,
yaklm, istila edilmi ve savalara tank olmusa da, komusu olan dalk araziye hl el
srlmemitir.
Babamn, tekboynuzu asrlar nce grdn iddia ettii ve onu Amber in hamisi ilan edip
hanedan armasna iletmesine neden olan tuhaf olaylarn yaand yer, bildiimiz kadaryla
Garnathn denize bakan manzarasndan artk pek grlmeyen, yukar kenardan yirmi otuz adm
ieride bir noktadadr.
Buras, bir kaya parasndan szan kk pnarn berrak bir havuz oluturduu, taarak bir
derecie dnt, Garnatha doru aalara akt asimetrik ekilli, ak bir alandr.
Gerard ve ben, ertesi gn ite bu yere doru srdk atlarmz, ehirden bizi Kolvir den aa ini
yolunun yarsnda yakalayan bir saatte, gne nce k paracklarn okyanusun zerinde sektirip
ardndan ge kucak dolusu savurmadan nce. Gne bununla megulken, Gerard dizginlere aslp
durdu. Ardndan atndan indi, aynsn yapmam iaret etti. Yldz, ve Gerardn devasa benekli atnn
yannda gtrdmz yk atn brakp indim. Onu ii yar yarya akl dolu daa kadar izledim.
Durdu, yanna geldim.
"Ne oldu?" diye sordum.
Dnp benimle yzleti; gzleri ksl, az smsk kapalyd pelerinini zd, katlad, yere brakt.
Kl kemerini de zp pelerinin zerine koydu.
"Klcn, pelerinini brak," dedi. Sana engel olmaktan baka bir eye yaramazlar."
Ne olacana dair iimde bir sezgi vard ve buna uymann daha iyi olacana hkmettim.
Pelerinimi katladm, Hkm Mcevherini Grayswandir in yanma koydum ve bir kez daha onun
yzne baktm. Tek bir szck kt azmdan.
"Neden?"
"ok zaman geti," dedi, unutmu olabilirsin."
Bana ar ar yaklat, gardm alp geriledim. Bana yumruk atmad. Ondan daha hzlydm. kimiz
de melmitik; sol eliyle yava peneleme hareketleri yapyor, vcuduna yakn tuttuu sa eli
hafife seiriyordu.
Eer Gerardla dvmek iin bir yer seecek olsaydm, buray semezdim. O da bunun
farkndayd elbette. Eer Gerardla dveceksem bunu ellerimle yapmay da tercih etmezdim.
Klla ya da sopayla dvte ondan iyiyimdir. ine hzn ve stratejinin kart her ey, onu
kendimden uzak tutup arada bir vurarak, gitgide younlaan saldrlar karsnda ak vermesini
salayacak kadar yormam salar. Bunun da farkndayd elbette. Bu yzden beni byle tuzaa
drmt.
Ama Gerard anlyordum, imdi de onun kurallarna gre oynamaya mecburdum.
Her bir admyla beni sktrrken birka kez elini savuturdum. Nihayet ansm deerlendirip
eildim ve bir yumruksa vurdum. Midesinin hemen yukarsna hzl, sert bir sol indirdim. Salam bir
tahtay krabilir veya bir lmlnn i organlarn parampara edebilirdi. Ne yazk ki zaman Gerard'
yumuaklatrmamt. Homurdandn iittim, ama sa yumruu engelledi, sa elini sol kolumun
altndan geirdi ve omzumu arkadan yakalad.
Kramayacam bir omuz kilidiyle karlamay bekleyerek ona smsk yaptm ve dnp ileri
iterek sol omzunu ayn kilitte yakaladm, sa bacam dizinin arkasna takp onu devirmeyi

baardm.
Ama beni brakmamt, zerine devrildim. Kendi kavraym gevettim ve yere dtmz
srada sa dirseimi sol brne indirebildim. deal bir a deildi ve sol eli uzanp bamn
arkasnda bir yerlerde sa eliyle birleti.
Eilerek kaabildim, ama kolum hl ondayd. Bir anlna sa elimi dosdoru kasna indirme
frsat yakaladysam da, kendime hkim oldum. Hani kemer altna vurmaktan ekindiimden filan
deil, biliyordum ki Gerarda bunu yapsam refleksleri omzumu krmasna neden olabilirdi. Bunun
yerine alnm akllara srterek sol kolumu bann arkasna geirmeyi baardm, bir yandan da sa
kolumu bacaklarnn arasndan kaydrp onu sol uyluundan tuttum. Bunu yapar yapmaz da geriye
yuvarlandm, ayaklarm yere deer demez bacaklarm dzletirmeye kalktm. Onu havaya
kaldrp tekrar yere vurmak, sk da bir omuz atmak niyetindeydim.
Ne var ki Gerard bacaklarn makaslayp sola yuvarland, beni gvdesinin zerinden takla atmak
zorunda brakt. bur tarafa geerken ban brakp sol kolumu kurtardm. Sonra ters yne ilerleyip
sa kolumu ektim ve ayan bkmek iin harekete getim.
Ama Gerard bunu yutmamt. O srada kollarn tekrar altna almt. Mthi bir abayla kendini
kurtard ve dnerek ayaa kalkt. Ben de dorulup geriye sradm. Hi vakit kaybetmeden zerime
yrmeye balad ve eer onunla gree tutuursam canm karacan anladm. Birka numara
denemeliydim.
Ayaklarn izledim ve en iyi olduuna inandm anda, tam arln sol ayana verdii srada
eilerek, ne uzatt kollarnn arasndan getim. Sa bileini yakalayp, arkasndan neredeyse bir
buuk metre yukarya kaldrdm. Yzst kapakland, ileriye, sola dt.
Ayaa kalkmaya abalad ve enesine, onu tekrar yere indiren bir sol vurdum. Ban iki yana
sallad ve bir kez daha ayaa kalkarken kendini kollaryla korudu. Midesini tekmelemeye altm,
ama kendi ekseni etrafnda dnerken skalayp kalasna isabet ettirdim. Dengesini koruyup, gene
zerime geldi.
Yzne yumruklar savurup evresinde daire izdim. ki kez daha midesine vurdum ve sekerek
uzaklatm. Glmsedi. Ona yaklamaktan korktuumu biliyordu. Karnna bir tekme salladm,
tutturdum. Kollar boynuna, tam kprck kemiinin zerine bir kesme indirebileceim kadar aa
dt. Fa kat tam o anda ileri uzanverdi ve belime doland. Elimin kenarn enesine vurdum ama bu
onu kavrayn sklatrmaktan ve ayaklarm yerden kesmekten alkoymad. Tekrar vurmak iin
artk ok geti. O muazzam kollar daha imdiden bbreklerimi eziyordu. Parmaklarmla ah
damarn aradm, sktm.
Ama beni bann zerine kaldrmaya devam etti. Ellerim gevedi, kurtuldu. Sonra kyl kadnlar
amarlar nasl talara vurursa, ite ylece srt st arpt beni akllara.
Gzlerimin nnde yldzlar uutu; beni srkleyerek tekrar ayaa kaldrrken dnya titreen,
yar gerek bir mekn olmutu. Yumruunu grdm...
Gn doumu ok hotu, ama as yanlt... Yaklak doksan derece...
Birdenbire bam dnmeye balad. Srtmdan balayn nemin civarnda bir yerlerde byk ehre
ulaan, acdan olumu bir yol haritasnn farkna vardm srada dengelendi
Havada aslydm. Bam azck evirdiimde, aa doru, ok uzun bir mesafe olduunu
grebiliyordum.
Vcuduma takl bir ift gl mengene hissediyordum omzumda ve uyluumda. Dnp
baktmda, bunlarn eller olduunu grdm. Boynumu biraz daha bktmde grdm ki
Gerardnd bu eller. Beni bann zerinde, bir kol boyu ykseklikte tutuyordu. Yolun tam bitiminde
durmutu; Garnath ve ok aalardaki kara yolun bitimini grebiliyordum.

Eer beni braksa bir ksmm uurumun yzn kaplayan ku pisliklerine karr, geri kalanm da
gemite braktm kum sallara vuran denizanalarna dnerdi.
"Evet. Aa bak, Corwin," dedi, kmldandm hissedip, benimle gz gze gelmek zere ban
kaldrnca. Tek yapmam gereken ellerimi amak."
"Seni duyuyorum," dedim sessizce, bir yandan da ayet buna karar verirse onu da beraberimde
gtrmenin bir yolunu aryordum.
"Ben zeki bir adam deilim," dedi. Ama bir dnceye kapldm... ok korkun bir dnceye. Bu
konuda yapmay bildiim tek ey bu. Dndm ki, Amber den inanlmaz bir sredir uzaktasn.
Hafzan kaybetme hikyenin gerek olup olmadn bilmem imknsz. Geri dndn ve ilerin bana
getin ama henz burada tam anlamyla hkm srmyorsun. Benedictin hizmetilerinin lm
canm skmt, imdi Cainein lmyle canmn sklm olduu gibi. Ama Eric de ksa bir sre
nce ld, Benedict ise sakat kald. Olaylarn bu ksmndan seni sorumlu tutmak ok kolay deil, ama
bunun ihtimal dahilinde olabilecei aklma geldi... eer byleyse kara yoldan gelen dmanlarmzla
gizlice mttefik olmusun demektir."
"yle deilim," dedim.
"Fark etmez, nk sylediklerimi dinleyeceksin," dedi.
"Sadece lafm bitirene kadar bekle. Her ey olacana varr. Eer, uzun sreli yokluunda u anki
durumu tezghladysan -hatta belki de plannn paras olarak babamz ve Brandi ortadan
kaldrarak- yleyse sana taht gasp ediine kar beliren aile ii direnii ortadan kaldrmaya kararl
gzyle bakyorum."
"ayet durum byle olsa, gzlerim oyulsun ve zindana kapatlaym diye kendimi Erice teslim eder
miydim?"
"Szm kesme!" diye tekrarlad. Pekl, buna yol aacak hatalar ilemi olabilirsin. Artk fark
etmez. Sylediin kadar masum, ya da alabildiine sulu olabilirsin. Aa bak, Corwin. >Hepsi bu.
Kara yola bak. Eer bu senin eserinse, kat edecein yolun snr lmdr. Sana gcm bir kez daha
gsterdim, bir ihtimal unutmusundur diye. Seni ldrebilirim, Corwin. Klcnn seni koruyacana
gvenme, seni elime geirmem yeter. stelik szm tutmak iin, bunu yapacam da. Sz veriyorum
ki, eer suluysan, bunu rendiim an ldreceim seni. u an yaamm, seninkine bal olduu
iin garantilendiini de aklndan karma, Corwin."
"Ne demek istiyorsun?"
"u an tm kardelerimiz Koz Kartm vastasyla bizi izliyor ve dinliyorlar. Artk maksadn tm
aileye belli etmeksizin iimi bitirmeyi planlayamazsn. Bylelikle, yerine getiremeden lsem bile
szm tutulmu olacak."
"Anlyorum," dedim. Peki ya bir bakas seni ldrrse. kimizin birden icabna bakm olur. Bu
da siperlere yalnz Julian, Benedict, Random ve kzlarn gemesini salar Bu -her kimse- o kii iin
ok, ama ok daha iyi. Sylesene kimin bann altndan kt bu fikir?"
"Benim fikrimdi! Yalnzca benim!" dedi ve kavraynn sklatn, kollarnn kvrlp
gerginletiini hissettim. Ortal kartrmaya alyorsun sadece! Hep yaptn gibi!" diye inledi.
Sen geri gelene kadar her ey yolundayd! Tanr cezan versin, Corwin! Bence hepsi senin suun!"
Sonra beni havaya frlatt.
"Susuzum, Gerard!" demeyi baaracak vakit bulabildim.
Sonra beni yakalad -kocaman, omzumu yerinden kartacak bir kavrayla- ve beni uurumun
kenarndan ekip ald.
Beni i tarafa savurdu, dndrd ve ayaklarmn zerine brakt. Hi durmakszn yrd,
dvtmz akll blgeye gitti. Onu izledim, eyalarmz toparladk.

Koskoca kemerini tokalarken bana bakt ve gzlerini gene kard.


"Bir daha bu konuyu amayacaz," dedi.
"Anlatk."
Dndm ve atlara yrdm. Bindik, yoldan aa inmeye devam ettik.
Pnar, koruda kk mziini icra ediyordu. Artk daha da ykselmi olan gne, yapraklarn
arasndan k huzmelerini satyordu. Yerde hl bir miktar iy vard. Cainein mezar iin kestiim
imenler hl slakt.
Yanma aldm beli kartp mezar atm. Gerard tek kelime etmeksizin cesedi bu i iin
getirdiimiz yelken bezine yatrmama yardm etti. Bezi cesedin etrafna sardk ve byk, gevek
ilmeklerle diktik.
"Corwin! Bak!" Bu bir fsltyd ve Gerardn eli omzumu kavrad.
Baklarnn ynn takip edince donakaldm. Grnty seyrederken klmz bile kprdatmadk:
zerini yumuak, l l bir beyazlk epeevre sarmt, adeta kl ve yeleyle deil, ku tyyle kapl
gibiydi; kk yark toynaklar, tpk ince bandan ykselen boumlu boynuz gibi altndand. Kk
kayalardan birinin zerine km, orada biten likenleri yiyordu.
Ban kaldrp bize doru bakt vakit gzleri parlak zmrt yeiliydi. Bir an sren
hareketsizliimizi paylat. Sonra n ayaklaryla abuk, huzursuzca bir hareket yapt ve taa kez
vurdu. Sonra bulanklat ve bir kar tanesi gibi, sessizce gzden yitti, belki de samzdaki aalara
doru.
Doruldum ve taa gittim. Gerard arkamdan geldi. Orada, yosunlarda kk toynak izlerini
grdm.
"Sanrm gerekten grdk," dedi Gerard.
Bamla onayladm.
"Bir ey grdmz kesin. Onu daha nce grm mydn?"
"Hayr. Ya sen?"
Ban iki yana sallad.
"Julian onu bir kez grdn iddia ediyor," dedi, uzaktan. Dediine gre, tazlar onu takip
etmeye yanamamlar."
"ok gzeldi. O uzun, ipek gibi kuyruk, o parlak toynaklar..."
"Evet. Babam onun hep hayra alamet olduunu sylerdi."
"Ben de yle yormak isterim."
"Grnmesi iin tuhaf bir zaman... bunca yln ardndan"
Tekrar onayladm.
"zel bir det var m? Yani o bizim hamimiz olduuna ve... bir ey yapmamz gerekiyor mu?"
"Varsa bile babam bana hi sylemedi," dedim. Tekboynuzun zerinde belirmi olduu kayay
okadm. Eer talihimizi biraz olsun deitirebilirsen, eer bize bir derece zarafet bahedebilirsen...
teekkrler, tekboynuz," dedim. Bunu yapamasan bile byle kara bir zamanda bizi varlnla
aydnlattn iin sa ol."
Sonra uzaklap pnardan su itik. Kasvetli ykmz nc atn srtna baladk. Atlarmz, su
haricinde hibir eyin kprdamaz olduu bir yere gelene kadar yularlarndan ektik.

Blm 6
Yaamn bitmek bilmeyen trenleri ard arkas kesilmemecesine ortaya kverir; insanlar umudun
gsne saldrmaktan hi vazgemez; yamurun olduu yerde dolunun olmad hi grlm
mdr? O akam, uzun mrmde kazandm tm bilgelik, yaratc bir endienin ruhuyla sunulmu,
Randomun ban sallamas ve dosta yapt mstehcen bir hareketle yant bulmutu.
Ktphanedeydik ve byk yaz masasnn bir ucunda oturuyordum. Random samdaki
iskemledeydi. Gerard odann dier ucundayd, duvara asl silahlar inceliyordu. Belki de Reinin
eseri olan tekboynuz kabartmasyd bakt. Neye bakarsa baksn, kitaplklarn yanbanda, tam
ortada bir koltua ylm, ayaklarn bileklerinden aprazlayp uzatm, kollarn kavuturmu,
pullu izmelerini tetkike koyulmu olan Julian bizimle birlikte o da grmezden geliyordu. Boyu
neredeyse bir altm olan Fionann yeil gzleri, minenin yannda sohbet etmekte olduu
Florann mavi gzlerine dikilmiti; sa minede olmayan atein boluunu doldurmakla kalmyor,
adeta iin iin yanyordu. Bana her zaman olduu gibi bir sanatnn karsnda henz gerileyip
aletlerini bir kenara brakt, glnn ardnda yavaa sorularn ekillendii bir eseri
anmsatyordu. Boynunun bitiminde, sanatnn bann Fionann kprck kemiini enttii yer,
daima gzm bir byk ustann imzasna ekerdi, bilhassa ban daha boylu olan bizlere doru,
soru sorarcasna, ya da amirane tavrla kaldrdnda. Tam o srada belli belirsiz glmser
kabullenmenin huzursuz edici zelliini hibir zaman hafifletmedii gelecei grme yetisiyle, hi
phesiz bakmn farkndayd. Llewella bir keye ekilmi, bir kitab incelermi gibi yapyordu,
srt bize dnkt, yeil sann bukleleri kovu renkli yakasnn biraz yukarsnda sallanyordu. Uzak
duruunun altnda dmanlk m, yabancln sebep verdii mahcubiyet mi, yoksa sadece ihtiyat m
olduunu bilemiyordum Belki de hepsi birden. Onun varl Amber de alldk bir ey deildi.
...te o yorumu yapmama ve Randomun da kabullenmesine sebep olan ey, benim kiisel
farkllklar ap, ibirlii arzusu yaratmay amaladm bir zamanda, bir gruptan ya da aileden ok,
bir bireyler topluluu oluturmamzd.
Aina bir mevcudiyet hissettim, Merhaba, Corwin", dendiini iittim, Deirdre benimle balant
kuruyordu. Elimi uzattm, onun elini skca tutup ektim. ne doru bir adm att, sanki kurallar olan
bir dansn ilk admym gibi. Yaklap yzme bakt. Bir an iin demir parmaklkl bir pencere ban
ve omuzlarn ereveledi. Canl bir duvar hals solundaki duvar ssledi. nceden planlanm bir
pozdu elbette. Yine de etkiliydi. Koz Kartm sol elinde tutuyordu. Glmsedi. O belirdii srada
dierleri de bize baktlar ve Deirdre yavaa dnp, makineli tfekli bir Mona Lisa gibi hepsini
vurdu o glcyle.
"Corwin," dedi bana kk bir pck verip geri ekilerek, "Sanrm erkenciyim."
"Asla," dedim, yerinden henz kalkm ve benden birka saniye erken davranarak ayn eyi
sylemi olan Randoma dnp
Random Deirdrenin elini tutup, onu bara doru ekerken, "Sana bir iki ikram edebilir miyim, kz
kardeim?" diye sordu.
"Ah, evet. Teekkrler," dedi Deirdre ve Random ona arap sundu ve Deirdrenin Florayla
geleneksel atmasn bylelikle engelledi, ya da en azndan geciktirdi. Hi deilse anmsadm eski
srtmelerin hl devam ettiini grmtm. Bu, bana Deirdrenin o anlk elikiliine mal olduysa
da, benim iin ok nemli olan yerel huzur endeksini ykseltmiti. Random can istediinde byle
eylerde ok baarl olabilir.

Parmaklarmla masann kenarnda davul aldm, aryan omzumu svazladm, bacak bacak stne
attm, sonra vazgetim, bir sigara yakp yakmamay dndm...
Birdenbire gelivermiti. Odann dier ucunda Gerard soluna dnm, bir ey sylemi ve elini
uzatmt. Bir an sonra
Benedictin, grubumuzun son yesinin, sol ve tek elini tutuyordu.
Tamam. Benedictin buraya benim deil de Gerardn Koz
Kartyla gelmesi, bana kar duygularn belli etme yoluydu.
Ayn zamanda beni gz altnda tutmak iin kurulmu bir ittifakn iareti miydi? En azndan beni
meraklandrmak iin yapld su gtrmezdi. Gerarda sabahki gsteriyi yaptran Benedict miydi?
Belki de.
O anda Julian doruldu, odann dier tarafna yrd, Benedicte bir eyler syleyip elini skt. Bu
hareketlilik Llewellann merakn cezbetmiti. Dnd, kitabn kapayp bir kenara koydu. Sonra
glmseyerek ilerledi ve Benedictle merhabalat, Julian bayla selamlad, Gerarda bir eyler
syledi.
Bu doalama sohbet snd, hareketlendi. Tamam ve tamam.
Drde . ki kii ortada.
Odann dier ucundaki grubu izleyerek bekledim. Hepimiz oradaydk ve onlara hitap edip
aklmdakini uygulamaya geebilirdim. Bununla birlikte...
ok batan karcyd. Biliyordum ki hepimiz o gerilimi hissedebiliyorduk. Sanki odada aniden
iki manyetik kutup harekete gemiti. Demir tozlarnn hangi ynlere ekileceini merak ediyordum.
Flora bana ksack bir bak att. Bir gecede fikrini deitirmemitir, diye umuyordum... tabi yeni
bir gelime olmadysa.
Hayr, bir sonraki hareketini tahmin edebileceimden emindim.
Yanlmamtm da. Onun susamaktan ve bir kadeh araptan bahsettii alnd kulama. Yar yarya
dnd ve benim bulunduum tarafa yneldi, sanki Fionann da kendisine katlmasn beklermi
gibiydi. Bu gereklemeyince bir anlna duraklad, anszn tm dikkatlerin odak noktas oldu, bu
gerein farkna vard, kk bir karar verdi, glmsedi ve bana doru yrd.
"Corwin," dedi, sanrm bir kadeh arap iyi olurdu."
Bam evirmeden ve gzlerimi nmdeki tablodan ayrmadan, geriye doru seslendim.
Random, rica etsem Flora ya bir kadeh arap ikram eder miydin?"
"Laf m olur," diye yantlad ve gereken sesleri iittim.
Flora bayla onaylad, yznden glcn sildi ve arkaya, sama geti.
Drde drt, sevgili Fiona odann ortasnda cayr cayr yanyordu. Bunun tmyle bilincinde ve
zevkine vararak, aniden en yakn iki raf srasnn arasnda asl duran, ince ilenmi, koyu renk
ereveli aynaya dnd. Sa akann yaknnda babo kalm bir tutam sa dzeltmeye koyuldu.
Hareketi, halnn krmz ve altn rengi geometrisinde, sol ayan koyduu yerin yaknnda yeil
ve gm rengi bir imek gibi akmt.
Ayn anda hem kfretmek, hem de glmsemek istiyordum. Ad batasca srtk, yine oyun
oynuyordu bizimle. Ama her zamanki gibi olaanstyd. Hibir ey deimemiti. Kfr etmeden,
glmsemeden, ileri yrdm, tpk onun yapacam bildii gibi.
Ama Julian da yaklamt, hem de benden biraz daha abuk. Fionaya daha yakn olduundan sa
tutamn benden hemen nce fark etmi olabilirdi.
Fionann san kibarca tutup dzeltti.
Sonra da Bileziin, kz kardeim," dedi ho bir sesle. yle grnyor ki u aptal ey, bileinden
vazgemi. te... izninle."

Fiona Juliana elini uzatt, zmrtl zinciri balad srada o alak kirpikli glcklerinden birini
taknd. i tamamlayan Julian, Fionann elini iki elinin arasna alp, dierlerinin hem megul
grnp hem de yan yan szdkleri kesine doru gtrmeye balad.
"Paylamak zere olduumuz nktenin senin de houna gideceine inanyorum," dedi.
Elini kurtard srada Fionann glmsemesi daha da ho bir hal almt.
"Teekkr ederim, Julian," diye yant verdi. Duyduum zaman gleceimden hi phem yok.
Ama korkarm, her zamanki gibi son glen ben olacam." Dnp koluma girdi ve "Fark ettim ki
iimde daha byk bir arzu var," dedi, bir kadeh arap imek iin."
Bylece onu yanmda gtrdm ve iki ikram edilmesini saladm. Bee drt.
iddetli duygular sergilemekten holanmayan Julian gemeden bir karar verdi ve bizi takip etti.
Kendisine bir kadeh arap koydu, yudumlad, on ya da on be saniye beni szd, sonra konutu,
Sanrm hepimiz buradayz. Aklndan geenleri anlatmaya ne zaman balayacaksn?"
"Herkes srasn savdna gre," dedim, daha fazla ertelemek iin bir sebep gremiyorum."
Sesimi ykseltip, odann kar tarafna ynelttim. Vakit geldi. Yerlerimizi alalm."
Dierleri de geldiler. Sandalyelerimizi ekip oturduk. Biraz daha arap datld. Bir dakika sonra
dinleyiciler hazrd.
"Teekkrler," dedim son kprdanlar da yattnda.
"Sylemek isteyebileceim birka ey var ve bunlarn bazlarn syleyebilirim de. Olaylarn ak
daha nce olanlara gre ekillenecek ve vakit kaybetmeden balayacaz. Random, dn bana
anlattklarn onlara da anlat."
"Pekl."
alma masasnn gerisindeki koltua gittim ve Random ne kp masann kenarna oturdu. ne
eilip onun Brandle iletiim kuruunu ve kurtarma teebbsn bir daha dinledim. Hikyenin
zetlenmi bir haliydi ve Random aklma soktuundan beri gitmek bilmeyen speklasyonlardan
arndrlmt. Bunlarn atlanmasna ramen, ilerinde, imalar hakknda sze dklmeyen bir bilin
uyanyordu. Bunu biliyordum. Bu sebeple nce Randomun konumasn istemitim. Eer doruca
kendi phelerimi dile getirsem eskilii yznden sayg gren o dikkati kendimden uzaklatrma
abasna gmleceim kesindi. bu hareketin ardndan suratma birer birer kapatlan zihinlerin
metalik, keskin sesi gelecekti. Oysa bu ekilde, Randomun istediim her eyi syleyecei
dncelerine karn laf bitene kadar onu dinleyecek, tm bu srada merak edeceklerdi. Kafalarnda
bu fikirleri evirip evirecek, toplantya arma sebebimi kefetmeye alacaklard. Dayanaklarn,
takip eden gerekelendirme safhasnda kklenmesini salayacak zaman kazandracakt bu... ve
kantlar uydurup uydurmadmz dneceklerdi. Ben de ayn eyi merak ediyordum.
Bekleyip merak ederken dierlerini izledim, sonusuz, ama bir o kadar da kanlmaz bir abayd.
pheden ok merak, dierlerinden daha iyi tandm bu yzlerde tepki, ipucu ve belirtiler aramam
gerektiriyordu. Yzler elbette hibir ey sylememiti bana. Belki de sylenenler, yani insann bir
dier kiiye sadece ilk grte gerekten bakt, sonraki her karlamasnda zihinsel bir kestirmeye
bavurduu dorudur.
Beynim bu ihtimali doru karacak kadar tembeldir, aylaklk etmek iin ne zaman frsatn bulsa
zetleme gcn ve her eyin yerli yerinde olduu varsaymn kullanr. Ama bu kez kendimi
grmek iin zorladm, yine de bir faydas olmad. Julian yzndeki biraz skkn, biraz neeli mask
koruyordu. Gerard kimi zaman akn, kimi zaman fkeli ve hznlyd. Benedict sadece kasvetli ve
kuku dolu grnyordu. Llewella her zaman olduu kadar kederli ve esrarengizdi. Deirdrenin
dikkati dalmt, Flora ise uysald ve Fiona ben dahil herkesi inceliyor, kendi tepki katalounu
hazrlyordu.

Bir sre getikten sonra syleyebileceim tek ey, Randomun herkesi etkisi altna aldyd. Hi
kimse duygularn belli etmese de can skntsnn kaybolduunu, eski phenin ortadan kalktn ve
yeni phenin canlandn grdm akrabalarm arasnda merak ykselmiti. Neredeyse
bylenmilerdi. Sonra herkes soru sormaya balad. nce isenti sonra saanak halinde.
"Durun," deyip nihayet araya girdim. Brakn, bitirsin szn. Her eyi anlatsn. Sorularn bazlar
yant bulacak kalann sonra sorarsnz."
Bayla onaylayanlar oldu, homurtular ykseldi ve Random hikyenin gerek sonuna doru
ilerledi. Yani, sz Florann evinde hayvan adamlarla yaptmz dve getirdi, onlarn Cainei
ldrenlerle ayn rktan olduunu belirtti. Flora bu ksm onaylad.
Sonra, sorular geldiinde onlar dikkatle takip ettim. Randomun hikayesiyle ilgili olduklar srece
sorun yoktu. Ama iin arkasnda birimizin olduuna dair speklasyonlar yarda kesmek istiyordum.
Bu konu alr almaz laf dnp dolap bana gelecek, sahte yemlerin kokusu duyulacakt. Bu, irkin
szlerin sylenmesine, ya da hi merakls olmadm bir atmosferin domasna sebep olabilirdi.
Karlkl atmalara maruz kalmamak iin nce kantlar sunmak, eer mmknse suluyu hemen
keye sktrmak ve konumumu glendirmek iyi olacakt.
Bylece bekledim ve izledim. O kanlmaz nn ok yaklatn hissettiimde saati durdurdum.
"Bu mnakaann, bu speklasyonlarn hibiri gerekli olmayacakt," dedim, ayet tm gerekleri
u anda bilseydik. Onlara ulamann bir yolu olabilir... hemen imdi. te bu yzden buradasnz."
e yaramt. Hepsinin dikkati bu yana evrilmiti. Hazrlard. Belki de istiyorlard.
"Brande ulap onu eve getirmemizi teklif ediyorum," dedim, imdi."
"Nasl?" diye sordu Benedict.
"Koz Kartlaryla."
"Denendi," dedi Julian. Ona bu ekilde ulalamyor. Yant yok."
"Alldk kullanm kastetmemitim," dedim. Hepinizden tam deste Koz Kartlar getirmenizi
istemitim. Bunu yaptnz sanyorum."
Balaryla onayladlar.
"Gzel," dedim. imdi Brandin Koz Kartn kartalm. Dokuzumuzun da onunla ayn anda
balant kurmaya almasn neriyorum."
"lgin bir fikir," dedi Benedict.
"Evet," diye ona katld Julian, destesini kartp kartrrken. En azndan denemeye deer. lave
g retebilir. Bilmiyorum."
Brandin Koz Kartn buldum. brleri de bulana kadar bekledim. Sonra, Her eyi ayarlayalm,"
dedim. Herkes hazr m?"
Sekiz onay geldi.
"yleyse balyoruz. Deneyelim. imdi."
Kart incelemeye koyuldum. Brandin yz hatlar benimkilere benziyordu, ama daha ksa boylu ve
ince yaplyd. Sa Fionannki gibiydi. Yeil bir binici kyafeti kuanmt. Beyaz bir ata biniyordu.
Ne kadar zaman nce? Ne kadar gemiti bunun zerinden? Merak ettim. Bir tr hayalperest, gizemci
ve air olan Brand, her zaman ya zgn, ya da mutlu; ya kukucu ya da bsbtn saf olurdu.
Duygular asla orta bir noktada durmak bilmezdi. Manik depresif terimi, onun karmak kiilii iin
ok yzeysel kalsa da, yoldan ayrlnn ynn temsil ettii gibi yolu belirleyen saysz vasfn
belirtmek iin kullanlabilirdi. Bu durumunun takipisi olarak, onu ok etkileyici, dnceli ve sadk
bulup, ona tm akrabalarmdan fazla deer verdiim zamanlar olduunu itiraf etmeliyim. Ama kimi
zaman da yle huysuz, ineleyici ve dpedz vahiydi ki, ona zarar vermekten korktuum iin

yannda bulunmaktan kanrdm. Toparlayacak olursak, onu son kez, Ericle Amber den srgn
edilmeme yol aan mnakaadan hemen nce grdmde ikinci halindeydi.
...ve Koz Kartn inceleyip ona zihnimle, irademle ularken, onun doldurmas iin bo bir yer
aarken dncelerim ve hislerim bunlard. evremde dierleri de kendi anlarn kartlar gibi
kartryor ve aynsn yapyorlard.
Kart yavaa ryatozu niteliine brnd, derinleirmi gibi oldu. Peinden o alldk
bulanklama ve istenilen kiiyle balanty mjdeleyen hareket hissi geldi. Koz Kart parmaklarmn
altnda soudu, sonra her ey akt ve biimlendi, aniden srarc, dramatik ve eksiksiz bir grntnn
gerekliine kavutu.
Grne baklrsa bir hcredeydi. Arkasnda bir ta duvar vard. Yere saman seriliydi.
Kelepeliydi ve zinciri arkasnda, duvarn yukarsna akl koskoca bir halkaya kadar uzanyordu.
Epey uzun bir zincirdi, hareket iin ona yeterli boluu salyordu ve Brand u anda bu avantaj
kullanyor, kede, bir aput ve saman ynnn zerinde geliigzel yatyordu.
Sa ve sakal bir hayli uzundu, yz daha nce hi grmediim kadar zayft. Elbiseleri
paramparayd ve kir pas iindeydi. Uyuyormu gibiydi. Aklm kendi mahkumiyetime gitti
Kokular, souk, berbat yiyecekler, rutubet, yalnzlk, gidip gelen delilik. Hi deilse gzleri
yerindeydi, nk birkamz ismini ardnda onlar krptrmt; gzleri yeildi ve dalgn, bo
bir bak vard.
Uyuturulmu muydu? Yoksa halsinasyon grdn m zannediyordu?
Ama aniden kendine geliverdi. Doruldu. Elini uzatt.
"Biraderlerim," dedi. Kz kardelerim"
Oday titreten bir Geliyorum!" l koptu.
Gerard iskemlesini devirip ayaa kalkmt. Odann dier ucuna atlp duvardaki asksndan koca
bir sava baltas kapt.
Kayn bileine geirdi, ayn eliyle Koz Kartn tutuyordu. Bir an iin donakald, karta younlat.
Sonra botaki elini uzatt ve gz ap kapayncaya dein oradayd, kendinden gemek iin o n bulan
Brandi kucaklamt. Grnt dalgaland.
Balant kesildi.
Svp sayarak destede Gerard'n kendi Koz Kartn aradm.
Dierlerinin birka daha ayn eyi yapyorlard. Kart bulup, balant kurmaya giritim. Yavaa o
erime, dnme, yeniden ekillenme gerekleti. te!
Gerard zinciri duvar talarnn zerinde smsk germi, baltasyla vuruyordu. Ama zincir kalnd
ve onun gl darbelerine uzunca bir sre dayand. Halkalardan birka nihayet ezilip bkld ama
neredeyse iki dakika gemiti ve zincirlerin krts, baltann sesi gardiyanlar hareketlendirmiti
bile.
nk soldan sesler geliyordu... bir krt, srglerin kay, menteelerin gcrts. Alg alanm
oraya kadar uzanmasa da hcrenin kapsnn almakta olduu barizdi. Brand kendini bir kez daha
yerden kaldrd. Gerard zincire vurmaya devam ediyordu.
"Gerard! Kap!" diye haykrdm.
"Biliyorum," diye brd, zinciri koluna dolad.
Zincir pes etmedi.
Sonra zinciri brakt ve eli dikenli savalarn birisi klcn kaldrp saldrrken baltasn ona
savurdu. Adam dt bir bakas onun yerini ald. Sonra bir nc ve drdnc kt ortaya ve
hemen arkalarnda bakalar da vard.

O anda bir hareketin bulankl grld ve Random manzarada melmi, sa eliyle Brandin sa
elini kavramt elinde bacaklar ne gelecek ekilde bir kalkan gibi tuttuu iskemlesi vard. Ayaa
frlad ve saldrganlarn zerine atld iskemleyi bir koba gibi kullanarak aralarna dald. Adamlar
gerilediler. skemleyi kaldrp savurdu. Gerardn baltasyla len birisi yerde yatyordu. Bir dieri
kenara yaslanm kopan sa kolunun gdn tutuyordu. Random bir haner kartp yakndaki bir
mideye saplad, iskemleyle iki kiinin daha beynini datt, son adam da geri srd. Tuhaftr ki tm
bunlar olurken l adam zeminden ykselip kanlarn saarak, ar ar havada srklenmeye
balamt. Baklanan adam dizlerinin zerine km, ba karmaya alyordu.
Bu srada Gerard iki eliyle zinciri tutmutu. Bir ayan duvara dayayp ekmeye balad. Srtndaki
dev adaleler kabarrken omuzlar iti. Zincir dayand. Bir on saniye, belki. On be...
Sonra, bir pat sesiyle ve akrtyla koptu. Gerard geriye savruldu, eliyle bir kenara tutundu. Geriye
bakt, hi phesiz o anda gr alanm dnda olan Randoma. Tatmin olmu bir halde dnd, eildi
ve tekrar uursuz dm olan Brand'i kaldrd. Onu kollarna ald, dnd ve gevek bedenin altndan
bir elini bize uzatt. Random, iskemlesiz olarak tekrar manzaraya girdi ve bize doru ayn hareketi
yapt. Hepimiz birden uzandk onlara ve bir an sonra aramzdaydlar, etraflarna dolumutuk.
Uzun yllardr kayp olan ve kendisini esir tutan gizemli ahslarn elinden henz ekip aldmz
kardeimizi grmek, ona dokunmak iin birbirimizle yarrken bir tr tezahrat ykseldi. Nihayet,
umarm ki baz yantlar da zgrlne kavumutu. Ama Brand ok zayf, ince, solgun
gzkyordu...
"Aln!" diye bard Gerard. Onu divana gtryorum! Sonra hepiniz istediiniz kadar
bakabilir..."
lm sessizlii. nk herkes gerilemi ve ta kesilmiti.
Bunun sebebi Brandin zerinde kan olmas ve damlalar halinde akmasyd. Bu, sol brnde,
arkaya doru saplanm bir haner yzndendi. Daha bir an nce orada deildi. Aramzdan biri onu
bbreinden vurmaya kalkm, belki de buna muvaffak olmutu. Corwin ve Random kaynakl
hepsinin arkasnda aramzdan biri var" varsaymnn hatr saylr bir ekilde glenmesi beni
sevindirmemiti. Herkesin o anki konumunu zihnime kaydetmek iin tm yetilerimi bir anlna
toplamaya altm. Sonra by bozuldu. Gerard Brandi divana tad ve hepimiz kenara ekildik;
sadece neler olduunu deil, bunun ne anlama geldiini de anlamtk.
Gerard Brandi yzkoyun yatrd ve onun kir iindeki gmleini yrtp kard.
"Bana onu ykamam iin temiz su getirin," dedi. Bir de havlu. Bana tuz solsyonu, glikoz ve
onlar asmam iin de bir eyler bulun. Eksiksiz bir tbbi malzeme takm istiyorum."
Deirdre ve Flora kapya doru hareketlendiler.
"En yakn benim odam," dedi Random. Orada birtakm bulabilirsiniz. Ama tek intravenz seti
nc kattaki laboratuvarda. Gelip size yardm etsem iyi olur."
Hep birlikte ayrldlar.
Tmmz de bir zamanlar, hem burada, hem de darda tp eitimi almtk. Bununla beraber,
Glgede rendiimizin Amber de deitirilmesi gerekiyordu. rnein d dnyalardan getirilen
antibiyotiklerin byk ksm burada etkisizdi. Dier yandan kiisel baklk srelerimiz
incelediimiz kiilerinkinden farkl iliyordu, bu yzden enfeksiyon kapmamz ok daha zordu...
Enfeksiyona yakalandmzda da daha hzl iyileiyorduk. ok etkileyici bir de kendimizi yenileme
yeteneine sahiptik.
Asl olan nasl glgelerinden stnse, bunun byle olmas da normaldi. Amberliler olarak kk
yamzdan itibaren bu gereklerin farkndaydk ve tp eitimi almaya nispeten erken yata
balamtk. nsann kendi doktorluunu yapmas hakknda sylenenler bir yana, bunun temelinde

hemen herkese, zellikle de hayatmz elinde tutabilecek olan kiilere kar beslediimiz ve hi de
haksz olmayan gvensizlik duygusu yatyordu. Glge Dnyada geirdiimiz birka asr iinde tp
fakltesinde okumu olmama karn Gerard omuzlayp Brandin tedavisini yapmak zere ileri
atlmamann sebebi, ksmen buydu. Aklamann dier ksm ise Gerardn kimseyi Brandin yanna
yaklatrmamasyd. Belli ki akllarndan ayn ey geen Julian ve Fiona ileri km, ne var ki
Gerardn hemzemin demir yolu geidinin nndeki bir demir kap gibi bekleyen koluyla
karlamlard.
"Hayr," demiti Gerard. Bunu yapann ben olmadm biliyorum ve tek bildiim de bu. Hi
kimse ikinci bir frsat bulamayacak."
Aramzdan biri normal, salkl halindeyken byle bir yara alacak olsa, tehisim, ilk yarm saati
atlatrsa yaayaca ynnde olurdu. Ama Brand... u anki hali... Bir ey diyemiyordum.
Dierleri gerekli malzemeler ve ara gere ile dnnce Gerard, Brandi temizledi, yaray dikti ve
pansuman yapt. IVyi balad, Randomun getirdii bir eki ve keski yardmyla onun kelepelerini
krd, zerini bir araf ve battaniye ile rtt, bir kez daha nabzn sayd.
"Nasl?" diye sordum.
"Zayf," dedi, bir sandalye ekip divann baucuna iliti.
"Birisi bana klcm getirsin... bir kadeh de arap. Ben imemitim. Acktm, yiyecek bir eyler
kaldysa getirin."
Llewella bfeye yneldi, Random kapnn arkasndaki parmaklkl raftan ald klc Gerarda
getirdi.
Ona silah verirken, Burada m kalacaksn?" diye sordu Random.
"yle."
"Brandi daha iyi bir yataa tasak m, ne dersin?"
"Yerinden memnun. Tama vaktine ben karar vereceim. Birisi de mineyi yaksn. u mumlardan
birkan da sndrn."
Random bayla onaylad.
"Ben yaparm," dedi. Sonra Gerardn Brandin brnden ekip kard ba ald, keskin
ksm neredeyse yirmi sar tim uzunluunda, ince bir hanerdi bu. Silah avcuna yatrd.
"Bunu tanyan var m?" diye sordu.
"Ben tanmyorum," dedi Benedict.
"Ben de," dedi Julian.
"Hayr," dedim.
Kzlar balarn olumsuz anlamda salladlar.
Random haneri inceledi.
"Bir elbisenin manetine ya da korseye rahata sabilir ekilde kullanmak gerekten cesaret
gerektirir."
"aresizlik," dedim.
"...ve de yarattmz hengamenin ok iyi hesaplanmas. Neredeyse nceden tahmin etmi."
"Muhafzlardan biri yapm olabilir mi?" diye sordu Julian. "Hcredeyken?"
"Hayr," dedi Gerard. Hibiri o kadar yaklaamad."
"Dzgnce frlatlacak kadar dengeli gzkyor," dedi Deirdre.
"yle zaten," dedi Random haneri parmaklarnn arasnda gezdirerek. Ama hibiri temiz bir at
yapacak frsat bulamad. Bundan eminim."
Llewella geri dnmt, zerinde et dilimleri, yarm somun ekmek, bir ie arap ve bir kadeh
bulunan bir tepsiyle. Kk bir masann zerini boaltp Gerardn iskemlesinin yanna tadm.

Llewella tepsiyi brakrken, Ama neden?" diye sordu, Geriye yalnzca bizler kalyoruz. Aramzdan
biri neden bunu yapmak istesin ki?" imi ektim.
"Sence Brand kimin tutsayd?" diye sordum.
"Bizlerden birinin mi?"
"Eer birisinin, bastrmak iin byle bir yola bavurmay gze alabilecei kadar nemli bir eyler
biliyorduysa, neden olmasn? Ayn sebep onun oraya kapatlmasn ve orada tutulmasn da salad."
Kalar atld.
"Bu da anlamsz. Neden onu ldrp kurtulmadlar?"
Omzumu silktim.
"Bir ilerine yarayacak olmal," dedim. Ama tm bu sorular hakkyla yantlayabilecek tek biri var
aslnda. O herifi bulunca, sorarsn.
"Ya da kadn," dedi Julian. Kz kardeim, gryorum ki birdenbire muhteem bir safla
brndn."
Llewellann baklar Juliannkilere kilitlendi. Dondurucu sonsuzluklar yanstan bir ift buz
dandan farkszd gzleri.
"Anmsadm kadaryla," dedi, buraya geldikleri srada iskemlenden kalktn, sola gittin, masann
etrafn dnp Gerardn hafife sanda durdun. Epey ileriye uzanmtn. Sanyorum ki o srada
ellerin aada, grnmeyecek bir konumdayd."
"Ben de anmsyorum ki," diye karlk verdi Julian, sen de ba saplayabilecein mesafede,
Gerardn solundaydn... hem de ne eilmitin."
"Bunu sol elimle yapm olmam gerektirirdi... ve sa elimi kullanrm."
"Belki de Brand hl hayatta oluunu bu geree borlu."
"Bunu bir bakasnn yaptn kantlamaya ok fazla meraklsn, Julian."
"Tamam," dedim. Tamam! Siz de biliyorsunuz ki byle yapmakla kendi kendinizi baltalyorsunuz.
Bu ii bizden, kardelerden sadece biri yapt ve onu ortaya karmann yolu bu deil."
"Kz kardelerden biri de olabilir," dedi Julian.
Gerard kalkt, dikildi, ters bir bak savurdu.
"Hastam byle rahatsz etmenize izin veremem," dedi. "Random, sen de atei yakacan
sylemitin."
"Hemen," dedi Random ve ie koyuldu.
"Ana salonun yanndaki oturma odasna geelim," dedim, "alt kata. Gerard, kapnn dna bir ift
muhafz dikeceim."
"Hayr," dedi Gerard. Bu ii yapann buraya kadar yaklamasn tercih ederim," dedi. Sabah
olunca kellesini sana sunarm."
Bamla onayladm.
"Pekl. Herhangi bir eye ihtiyacn olursa zili alabilir ya da bizlerden birini Koz Kartyla
arabilirsin. rendii her eyi sabah sana aktaracaz."
Gerard homurdanarak yerine yerleti ve yemeini yemeye balad. Random atei yakt, mumlarn
birkan sndrd
Brandin battaniyesi ykselip alalyordu, ar ar, ama dzenli ekilde. Odadan sessizce tek sra
halinde ayrlp merdivenin yolunu tuttuk, onlar orada, atele ve trtyla, tplerle ve ielerle
babaa braktk.

Blm 7
Kendimi bir kez daha Amber in altndaki zindanlarda, eski hcremde, kr bir vaziyette grdm
ryadan nice sefer uyanmmdr, bazen tir tir titreyerek, ama her seferinde korkuyla. Bu, hapis
artlarna alk olmadmdan deil. Farkl srelerde hapsedildiim olmutur. Ama tek bana
kalmak, stelik krlk ve iyileme ihtimalinin kkl, zihin maazasnn duygu mahrumiyeti
ksmna ar yk bindiriyordu. zerine, her eyin sonunun geldii duygusu da eklenince, geride izler
kalmt. Uyank olduum saatlerde bu anlar genellikle kasada kilit altnda tutarm, ama baz geceler
kurtulur, fikir ksmnn koridorlarnda dans eder, hoplayp zplarlar. Brandi hcresinde grmek
onlar mevsimsiz bir rpertiyle birlikte tekrar meydana kartmt ve bu son darbe onlara neredeyse
kalc bir konut salamt. imdi, kalkanlarn asl durduu oda da akrabalarmn arasnda otururken,
aralarndan birinin, Ericin bana yapm olduunu Brande de yapt dncesini aklmdan
karamyordum. Birimizin bunu yapabilecek kapasitede olduunu kefetmek beni artmadysa da,
onunla ayn oday paylamak ve kim olduunu bilmemek bir hayli rahatszlk vericiydi. Tek tesellim,
dierlerinin de kendince rahatsz olduunu bilmekti. Artk byle birinin varlna dair savm
dorulandna gre, buna o sulu ahs da dahildi. O da bandan beri tm suun yabanclara ait
olmasn mit ettiimin farkna vardm. Oysa imdi... Bir yandan syleyeceklerim konusunda her
zamankinden daha kstl olduumu hissediyordum. te yandan, herkesin anormal ruh halinde olduu
bu zaman, bilgi almak iin bask uygulamaya uygun grnyordu. Tehditle mcadele iin ibirlii
yapma arzusu yararl olabilirdi. Hatta sulu kii bile herkes gibi davranmak isteyecekti.
Bu aba srasnda ak vermeyeceini kim bilebilirdi?
"Evet, yapmak istediin baka deney var m?" diye sordu.
Julian, ellerini bann arkasnda kavuturup, en sevdiim iskemleye yaslanarak.
"u anda hayr," dedim.
"Ne yazk," dedi. Babamz da ayn ekilde bulmaya almamz nerirsin diye bekliyordum. O
zaman, ansmz varsa onu bulurduk ve birisi onu daha kesin bir ekilde ortadan kaldrrd. Ardndan
senin getirdiin u yeni silahlarla hep birlikte Rus ruleti oynayabilirdik... kazanan her eyi alrd."
"Szlerin dncesizce seilmi," dedim.
"Bilakis. Her birini tartarak syledim," diye yantlad. Bir birimize yalan sylemek iin o kadar
vakit harcyoruz ki, gerekten hissettiklerimi dile getirmenin ilgin olabileceini dndm. Birileri
farkna varacak m, diye."
"Gryorsun ki, hepimiz farkna vardk. Yeni halinin de eskisinden aa kalr bir yan olmadn
fark ettik."
"Cann hangisini isterse, ikimiz de imdi ne yapacamz ilikin bir fikrin var m, merak ediyoruz."
"Var," dedim. imdi bizi rahatsz edenlerle ilgili bir takm sorulara yant aramak niyetindeyim.
Brandle ve bana gelenlerle balayabiliriz." Gzlerini atee dikmi oturan Benedicte dndm,
Avalondayken, Benedict, kayboluumdan sonra beni arayanlardan birinin Brand olduunu
sylemitin."
"Bu doru," dedi Benedict.
"Hepimiz seni aradk," dedi Julian.
"Hemen deil," diye karlk verdim. lk arayanlar Brand, Gerard ve sendin, Benedict. Bana
sylediin buydu, deil mi?"
"Evet," dedi. Geri sonradan dierleri de katldlar. Sana bunu da sylemitim."
Bamla tasdik ettim.

"Brand o zaman garip bir ey bildirdi mi?" diye sordum.


"Garip mi? Ne bakmdan?" diye sordu Benedict.
"Bilmiyorum. Ona olanlarla bana olanlar arasnda bir balant aryorum."
"yleyse yanl yere bakyorsun," dedi Benedict. Geri dnd ve bir ey elde edemediini bildirdi.
Ondan sonra da alar boyu rahat bir ekilde, buradayd."
"Ben de bu kadarn anladm," dedim. Oysa Randomun anlattklarndan, onun son kayboluunun,
benim iyilemem ve dnmden aa yukar bir ay ncesine isabet ettii sonucuna vardm. Eer
aratrmadan dndkten sonra zel bir ey bildirmediyse, bunu kayboluundan hemen nce yapm
olabilir mi? Ya da arada? Herhangi birine? Herhangi bir ey? Bilen varsa ksn ortaya!"
Bunu karlkl bakmalar takip etti. Geri baklar kukulu ya da sinirli olmaktan ok, meraklyd.
Sonunda, ey," dedi Llewella, Bilemiyorum. Yani nemli mi bilmiyorum, ama..."
Tm gzler ona dnd. Konuurken, belindeki kuan ucunu yavaa bkmeye balad.
"Arada bir zamandayd ve hibir nemi olmayabilir de," diye szn srdrd. Sadece gzme
arpan bir eydi ve uzun sre nce Rebmaya geldi..."
"Ne kadar zaman nce?" diye sordum.
Kalarn att.
"Elli, altm, belki de yetmi yl nce... Emin deilim."
Uzun hapsim srasnda kefettiim dnm faktrn kullanmaya altm. yle grnyor ki,
Amber de geen bir gn srgn hayat yaadm glge Dnyada geen iki buuk gne tekabl
ediyordu. Amber deki olaylar mmkn olduunca kendi zaman leime gre anlatmaya
alyorum, ola ki ileride garip benzerlikler karsa diye. Demek ki Brand Rebmaya benim
zamanmla on dokuzuncu yzylda gitmiti.
"Zaman nemli deil," dedi, geldi ve beni ziyaret etti. Birka hafta kald." Sonra Randoma bakt.
Martini soruyordu."
Random gzlerini kst, ban bir yana edi.
"Nedenini syledi mi?" diye sordu.
"Tam olarak deil," dedi. Seyahatleri srasnda Martin'le karlatn ima etti ve bende, onunla
tekrar balant kurmay istedii izlenimi uyandrd. Ancak o gittikten bir sre sonra farkna
varabildim ki, Martin hakknda mmkn olan her eyi renmek belki de geliinin tek sebebiydi.
Onun ne kadar iten pazarlkl olabileceini bilirsiniz, bir eylerin peindedir, ama deilmi gibi
grnr. Ziyaret ettii dier kiilerle grtkten sonra bunu anlamaya baladm. Ama sebebini asla
renemedim."
"Bu... ok tuhaf," diye fikrini belirtti Random. nk aklma, u ana kadar hi nemsemediim bir
eyi getiriyor. Bir seferinde beni olum konusunda sorguya ekmiti... ve ayn zamana denk geliyor
olabilir. Mamafih, ne onunla karlatn nede byle bir istei olduunu belli etti. Piler konusunda
bir aka yznden almt konu. Ben ierleyince zr diledi ve olan hakknda daha normal sorular
sordu, bunu srf kibarlk olsun diye aramz yumuatmak iin yaptn sanmtm. Senin de dediin
gibi, insann azndan laf almay bilirdi. Bunu bana neden daha nce sylemedin?"
ok gzel bir ekilde glmsedi Llewella.
"Neden syleyecekmiim ki?"
Random yavaa onaylad bayla, yz ifadesizdi.
"Peki ona ne syledin?" dedi. Ne rendi? Martin hakknda benim bilmediim ne biliyorsun?"
Llewella glmsemesi solarken ban iki yana sallad.
"Hibir ey. Asln istersen," dedi, bildiim kadaryla Martin Deseni yryp kaybolduktan sonra
Rebmadan hi kimse ondan haber alamad. Brandin geldii zamankinden daha fazla bilgiyle

ayrldn hi sanmyorum."
"Garip..." dedim. Bu konuyu baka kimseye at m?"
"Hatrlamyorum," dedi Julian.
"Ben de," dedi Benedict.
brleri de balarn iki yana salladlar.
"yleyse bunu bir kenara yazp, imdilik ylece brakalm," dedim. Bilmem gereken baka eyler
de var. Julian, bir sre nce senin ve Gerardn kara yolda ilerlemeye altnz ve Gerardn yolda
yaralandn biliyorum. Sanyorum ki Gerard iyileene kadar bir sre Benedictle birlikte kaldnz.
Bu keif seferi hakknda bilgi istiyorum."
"Grnen o ki, bilgin var zaten," diye yantlad Julian.
"Olan biten her eyi anlattn."
"Bunu nereden rendin, Corwin?" diye sordu Benedict.
"Avalondayken," dedim.
"Kimden?"
"Daradan," dedim.
Ayaa kalkt, yaklat, nmde dikildi, alev alev gzlerini bana dikti.
"Hl o kz hakkndaki gln hikyede srar ediyorsun."
imi ektim.
"Bu konuyu ok tarttk," dedim. u ana kadar, sana bu konuda bildiim her eyi anlattm. ster
kabul et, ister etme. Ama bana syleyen oydu."
"yleyse bana sylemediin bir eyler olduu ortada. Bu ksmndan daha nce hi
bahsetmemitin."
"Doru mu, deil mi? Julian ve Gerardla ilgili olanlar."
"Dorudur." dedi.
"O zaman imdilik kayna unutalm ve olanlardan bahsedelim."
"Anlatk," dedi Benedict. Artk szm saknmadan konuabilirim, nk gizlilik sebebi artk
aramzda deil. Kastettiim Eric, elbette. Dierlerinin birou gibi, o da yerimden habersizdi.
Amber deki asl bilgi kaynam Gerardd. Eric kara yol konusunda gitgide daha ok endielenmi,
nihayet Glge boyunca kaynana kadar takip etmeleri iin bir keif ekibi gndermeye karar
vermiti. Seilenler Julian ve Gerardd. Avalon yaknlarnda ok kuvvetli bir yaratk ordusunun
saldrsna uradlar. Gerard Koz Kartm sayesinde bana ulap yardm istedi ve onlarn yardmna
kotum. Dmann icabna baklmt. arpmada Gerardn baca krld, Julian da biraz
hrpaland iin ikisini birden beraberimde eve getirdim. Onlarn nerede olduklarn, balarna ne
geldiini anlatmak iin Eric'le aramdaki sessizlii bozdum. Eric, onlara yola devam etmemelerini ve
iyileir iyilemez Amber e geri dnmelerini syledi. yileinceye kadar benimle kaldlar. Sonra
dndler."
"Hepsi bu mu?"
"Hepsi bu."
Ama hepsi bu deildi. Dara bana baka bir ey daha sylemiti. Bir dier ziyaretiden daha
bahsetmiti. Olanca netliiyle anmsyordum. O gn, rman yan banda, elalenin zerindeki siste
kk bir alkm oynarken, deirmenin ark ryalar dourarak ve onlar ezerek dnerken; kl
yartrdmz, konutuumuz ve Glgede yrdmz, evrim ncesi bir orman ap tanrlarn
tahl ambarna yarar bir deirmen tann dnd muazzam bir akarsunun yannda bir yere
geldiimiz; piknik yaptmz, flrt ettiimiz, dedikodu yaptmz, bana hi kukusuz bir ksm
yalan olan birok eyi anlatt o gn. Ama Julianla Gerardn yolculuuyla ilgili yalan

sylememiti ve onun, Brandin Benedicti Avalonda ziyaret ettii konusunda da doruyu sylemi
olabileceine inanyordum. Bu nu betimlerken kulland szck sk sk" idi.
Benedict, bana gvenmedii gereini gizlemek iin artk hibir zahmete girmiyordu.
Karmamam gerektirecek kadar hassas bulduu meseleleri benden gizlemesi iin bunun yeterli bir
sebep olduunu gryordum. Hikyesine inanmaya gelince, kahretsin, ayet yer deitirseydik de
ben, bana gvenmezdim. Ama bunu yalnzca bir aptal o anda syleyebilirdi. Baka ihtimaller
yznden.
Brandin ziyaretiyle ilgili ayrntlar bana daha sonra, yalnz kaldmzda anlatmay dnyor
olabilirdi. Herkesin, zellikle de Brandin katil adaynn nnde szn etmek istemeyecei bir
eylere bulam olabilirlerdi.
Ya da... elbette hepsinin ardnda Benedictin bulunmas olasl da mevcuttu. Bunun sonularn
dnmek bile istemiyordum. Napolyon, Lee ve MacArthur un emri altnda altm iin, stratejisti
olduu kadar, taktisyeni de takdir ederdim. Benedict her ikisiydi ve tandklarmn en iyisiydi. Sol
kolunu yakn zamanda kaybetmesi onu bu konuda zayflatmam aslnda onun dv becerisini de
etkilememiti. Son dvmemizde ansm yaver gitmeseydi, o yanl anlamann sonucunda beni
zahmetsizce dilimlemi olabilirdi. Hayr, her eyin ardnda ki kiinin Benedict olmasn
istemiyordum ve u anda gizlemeye mnasip grd eyleri ortaya sermeye almayacaktm Tm
midim bunu daha sonra anlatmak zere saklyor olmasyd
Bu yzden onun Hepsi bu," aklamasyla yetindim ve baka bir konuya gemeye karar verdim.
"Flora," dedim, geirdiim kazann ardndan seni ilk ziyaret ediimde, bir ey sylemitin ve hl
tmyle anlayabilmi deilim. Daha sonralar birok eyi gzden geirmek iin bo vaktim oldu ve
hatralarm arasnda buna rastladm, aklma takld. 'Glgeler kimsenin dnmedii kadar fazla
dehet barndryor,' derken neyi kastettiini syler misin ltfen?"
"ey, bunu sylediimi tam olarak anmsamyorum," dedi Flora. Ama byle bir izlenim
braktna gre, sylemi olmalym. Hangi etkiden bahsettiimi bilirsin: Amber, bitiik glgeler
zerinde bir mknats gibi davranr, onlardan bir eyler eker; Amber e yaklatka yol kolaylar,
glge yaratklar iin bile. Bitiik glgeler arasnda da bir eylerin karlkl deiimi grlr, ama
bu etki Ambere gelindiinde ok daha gl ve tek ynldr. Kayp gelen tuhaf eylere kar her
zaman tetikte olmuuzdur. Evet, senin iyilemenden birka sene evvel, alldn dnda eyler
Amber civarnda grlmeye baland. Neredeyse her seferinde de tehlikeli eyler. Yaratklarn
birou yakn diyarlardan gelen, tannabilir varlklard. Ama bir sre sonra, uzaklardan, ok daha
uzaklardan yaratklar gelmeyi srdrd. En sonunda tmyle bilinmedik yaratklar grndler.
Onlar bu yana srebilecek karklklarn sebebini aramamza karn tehditlerin bu ani nakline
gerek bir aklama getiremedik. Bir baka deyile, Glgeden akl almayan gerekleiyordu.
"Bu, babam hl ortalktayken mi balamt."
"Evet. Sylediim gibi. Senin iyilemenden birka yl nceydi."
"Anlyorum. Babamzn ayrlyla olaylarn bu hali arasnda bir balant olmas ihtimalini
dnen oldu mu?"
"Kesinlikle," diye yant verdi Benedict. Hala onun gidi sebebinin bu olduuna inanyorum.
Aratrmaya gitti, ya da bir are bulmaya."
"Ama bu yalnzca varsaymdan ibaret," dedi Julian. O nasld, bilirsiniz. Hibir sebep belirtmezdi."
Benedict omuz silkti.
"Ama akla yatkn bir karm," dedi. Onun bu... canavar gne... dair endielerini birok kez dile
getirdiini anmsyorum."

Kartlarm kutusundan kardm; son zamanlarda bir deste Koz Kartn yanmda bulundurmay huy
edinmitim. Gerardn Koz Kartn karp gzlerimi diktim. Dierleri sessizlerdi, beni izliyorlard.
ok gemeden balant kuruldu.
Gerard iskemlesinde oturmaya devam ediyordu, klcn kucana yatrmt. Hl yemek yiyordu.
Mevcudiyetimi hissettii zaman yutkundu ve konutu. Evet, Corwin? Ne istiyorsun?""
"Brand nasl?"
"Uyuyor," dedi. Nabz biraz daha kuvvetli. Nefesi hl ayn... dzenli. Hl ok erken..."
"Biliyorum," dedim. Asl amacm bir konuda hafzan yoklamakt: Buradaki son zamanlarnda,
sylediklerinden ya da yaptklarndan, babamn gidiinin, Amber e szan Glge varlklarnn
saysndaki artla balantl olabilecei izlenimine hi kapldn m?"
"Bu," dedi Julian, ipucu sorusu diye bilinen eyin ta kendisi."
Gerard azn sildi.
"Evet, bir balant olabilir," dedi. Can skkn, kafas megul grnyordu. Yaratklardan
bahsediyordu gerekten de. Ama bu onun asl endiesi miydi, yoksa... bsbtn farkl bir ey miydi,
bunu hibir zaman sylemedi."
"Ne gibi?"
Ban iki yana sallad.
"Hi. Ben... evet... evet, belki de bilmen gereken bir ey var, ne nemi varsa. Onun kayboluundan
bir sre sonra, bir eyi bulmaya altm. Yani gerekten de ayrlndan nce onu gren son kii olup
olmadm. yle olduumdan bir hayli eminim. Btn akam saraydaydm, amiral gemisine
dnmeye hazrlanyordum. Babam bir saat nce odasna ekilmiti ama ben nbetilerin odasnda
kalp, Yzba Thobenle dama oynamtm. Ertesi sabah denize yelken aacamzdan, yanma bir
kitap almaya karar verdim. Buraya, ktphaneye geldim. Babam alma masasnda oturuyordu."
Bayla iaret etti. Baz eski kitaplar kartryordu ve hl zerini deitirmemiti. eri girdiimde
beni bayla selamlad. Ona bir kitap almaya geldiimi syledim. 'Doru yere gelmisin,' dedi ve
okumay srdrd. Ben raflar incelerken uyuyamadn belirten bir eyler mrldand. Bir kitap
buldum, ona iyi geceler diledim, bana 'Rastgele,' dedi ve oradan ayrldm." Baklarn yine indirdi.
Onun Hkm Mcevherini takmakta olduundan eminim, u anda senin boynunda olduunu nasl
gryorsam, o zaman da olanca netliiyle grmtm. O akam daha erken saatlerde mcevherin
zerinde olmadndan da ayn derece de eminim. Olaydan sonra uzunca bir zaman, her nereye
gittiyse mcevheri de yannda gtrdn dndm. Odasn da, daha sonra kyafetlerini
deitirdii yolunda hibir belirti yoktu. Sen ve Bleys, Amber e yaptnz saldrda yenilgiye
uratlncaya kadar ta bir daha grmedim. Sonra Ericin boynundayd. Ona sorduumda, mcevheri
babamn odasnda bulduunu iddia etti. Aksini gsteren delil bulunmadndan, hikyesini
kabullenmeye mecbur oldum. Ama beni asla memnun etmedi. Sorduun soru ve seni, mcevheri
tarken grmek tm anlarm yeniden canlandrd. Bu yzden bilmenin iyi olabileceini dndm."
"Sa ol," dedim ve aklma bir baka soru geldi, ama o an iin sormaktan vazgetim. Dierlerinin
duymas iin szlerimi "Sence daha fazla battaniyeye ihtiyac var m? Ya da baka bir eye?" diye
sorarak bitirdim.
Gerard kadehini bana doru kaldrd ve bir yudum ald.
"ok iyi. Devam et," dedim ve elimi kartn zerinden geirdim.
"Brand kardein durumu iyi grnyor," dedim ve Gerard babamzn, Glgedeki kaymalarla,
onun ayrln birbirine balayacak bir ey sylediini anmsamyor. Merak ediyorum, kendine
geldiinde acaba Brand neleri anmsayacak?"
"Kendine gelirse eer" dedi Julian.

"Geleceine inanyorum," dedim. Hepimizin kt yaralandmz olmutur. Hayatta kalma


gcmz gvendiimiz birka eyden biridir. Tahminimce yarn sabah konuuyor olacak."
"Eer Brand ismini verirse," diye sordu, sulu kiiye yapmamz neriyorsun?"
"Onu sorgulamay", dedim.
"O takdirde sorguyu ben yapmak isterim. Bu sefer hakl olabileceini dnyorum Corwin ve
Brandi baklayan kiinin srekli kuatlmamzla, babamzn ortadan kayboluuyla ve Cainein
lmyle ilgisi olabileceini. Bu yzden onu nce sorgulayalm, sonra grtlan keselim diyorum
ve bu ikinci ksm iin de gnllym."
"Bunu aklmda bulunduracam," dedim.
"Sen de buna dahilsin, Corwin."
"Bunun farkndaydm."
"Sylemem gereken bir ey var," dedi Benedict, Juliann kaba bir yantn azna tkayarak.
Dmanmzn gc ve bariz hedefi canm skyor. Onlarla farkl zamanlarda birka sefer
karlatm ve kan dkmek zere yola ktklarn syleyebilirim. Senin Dara adl kzla ilgili ykne
inanacak olursak, Corwin, kzn son szleri onlarn yaklamn zetliyor: 'Amber yok olacak!' gal
edilecek, boyun edirilecek, ya da haddi bildirilecek deil... Yok edilecek! Julian, burada hkm
srmeyi isterdin, deil mi?
Julian glmsedi.
"Belki seneye bu zamanlar," dedi, ama sa ol, bugn deil."
"Sylemeye altm ey u; sizlerin taht ele geirmek iin asker kiralamanz ya da mttefikler
edinmenizi anlayabilirim. Ama daha sonra ciddi bir sorun oluturacak kadar byk bir gc
kullanacanz aklm almyor. stelik igale deil, ykma eilimli bir gc. Corwin, seni, kendimi
ve dierlerini gerekten Amber i yok etmeye alrken, ya da bunu yapabilecek glerle pazarlk
ederken dnemiyorum. Corwinin her eyin arkasnda bizden biri olduu fikrinin beni rahatsz
eden ksm bu."
Bamla onaylamak zorunda kaldm. Varsaym zincirimin bu halkasnn bylesine zayf olduunun
bilincinde deildim.
Yine de bilinmeyen o kadar ok ey vard ki... Daha nce Randomun yapt gibi birok seenek
sunabilirdim, ama tahminler hibir eyi ispatlamaz.
"imizden biri anlamay yapm ama mttefiklerini kmsemi olabilir. u anda sulu kii de bu
yzden bizler kadar sknt ekiyordur. Artk istese bile hibir eyi durduramaz."
"Ona, mttefiklerine ihanet etmesi iin bir frsat sunabiliriz," dedi Fiona. Eer Julian onun
grtlan salam brakmaya ve geri kalanlarmz da ayn eyi yapmaya ikna edilebilirse, kendini ak
edebilir... Randomn tahmini doruysa elbette. Sulu kii tahtta hak iddia edemeyecektir, ama belli ki
zaten daha nce de bunu yapacak durumda deildi. Yaam balanabilir ve Amber i byk bir
beladan kurtarabilir. Aranzda byle bir durumu kabulleneniniz var m?"
"Ben varm," dedim. Eer kendini gsterirse srgnde devam ettirmesi artyla ona yaamn
balayacam."
"Buna ben de varm," dedi Benedict.
"Ben de," diye katld Random.
"Tek bir artla," dedi Julian. Ancak ve ancak Cainein lmnden bizzat sorumlu deilse, ben de
destekliyorum. Aksi takdirde yantm hayr. Ayrca kant da istiyorum."
"Srgnde bir yaam," dedi Deirdre. Pekl. Kabul ediyorum."
"Ben de," dedi Flora.
"Ben de," diye onu izledi Llewella.

"Muhtemelen Gerard da onay verecektir," dedim. Ama Brand de bizler gibi mi hissedecek,
gerekten merak ediyorum. Byle olmayabileceine dair bir his var iimde."
"Gerard kontrol edelim," dedi Benedict. Brand yaarsa ve tek tutanamz o olursa, sulular
saknmalar gereken tek bir dmanlar olacan bilecekler... ve bu meseleyi halletmek iin kendi
yntemlerine bavuracaklardr."
"Tamam," dedim endielerimi iime atarak ve Gerardla balant kurdum, o da onaylad.
Bylece ayaa kalktk ve Amber in Tekboynuzu adna ant itik -Juliann yemini fazladan bir
cmle ieriyordu- aramzdan andn bozan olursa onu srgnle cezalandrmak iin de yemin ettik.
in dorusu elimize bir ey geeceine inanmyordum, ama ailelerin beraberce bir eyler yaptn
grmek her zaman gzeldir.
Bunun ardndan, belki de Brandin sabah syleyebileceklerinden korkmadklarn gstermek iin
hepsi de geceyi saray da geireceklerini akladlar... Bu ekilde, Brand gece ruhunu teslim etse bile,
hi kimsenin ehirden ayrlmayaca ncelikle vurgulanm oluyordu. Gruba yneltecek baka
sorum yoktu, hi kimse de ne kp yeminimizin kapsad sular stlenmemiti, ben de srtm
yaslayp bir sre dinledim. Sonunda her ey, bir dizi muhabbet ve atmaya dnt. Ana konulardan
biri ktphanedeki tablonun yeniden canlandrlmas olduu iin her birimizin yeri ve konuan kii
haricinde neden herkesin sorumlu olabilecei tartld. Sigaram tttrdm; konuda hibir ey
sylemedim. Ama Deirdre ilgin bir olasla dikkat ekmiti. Yani hepimiz Brandin bana
tm srada onu baklayann Gerard olabilecei ve kahramanca tavrlarnn Brandin hayatn
kurtarmaya deil de, enesini kapatmaya hizmet edebileceine... ki bu durumda Brand sabaha asla sa
kamayacakt. ok zekiceydi, ama inanasm gelmiyordu. Baka ciddiye alan da olmad zaten. En
azndan, hi kimse st kata kp Gerard odadan kovmaya kalkmad.
Bir sre sonra Fiona gelip yanma oturdu.
"Aklma gelen tek eyi denedim," dedi. Umarm bir ie yarar."
"Yarayabilir," dedim.
Hkm Mcevherini iki parmayla tutup kaldrd ve tetkik ederek Gryorum ki gardrobuna
tuhaf bir ziynet eyas eklemisin," dedi.
Sonra baklarn yukar kaldrd.
"Senin iin bir eyler yapmasn salayabiliyor musun?" diye sordu.
"Biraz," dedim.
"yleyse onu nasl ayarlaman gerektiini biliyorsun. Desen iin iine dahil, deil mi?"
"Evet. Nasl yaplacan bana Eric syledi, lmeden hemen nce."
"Anlyorum."
Mcevheri brakt, koltuuna srtn verdi, alevleri seyre koyuldu.
"Sana bununla ilgili uyarda bulundu mu peki?" diye sordu
"Hayr," dedim.
"Acaba bu, koullarn gerei miydi, yoksa bir plann paras m?"
"O srada lmekle bir hayli meguld. Bu, sohbetimizi hatr saylr derecede ksaltt."
"Biliyorum. Sana duyduu kin Amber iin olan umutlarna ar m basmt, yoksa sadece
mcevherle ilgili baz kurallar bilmemesinden mi kaynaklanyordu, merak ediyordum."
"Bununla ilgili ne biliyorsun?"
"Ericin lmn tekrar dn, Corwin. Bu olduu srada orada deildim, ama cenaze iin
erkenden geldim. Naa ykand, tra edildii, giydirildii srada oradaydm... ve onun yaralarn
inceledim. Hibirinin de kendi bana lmcl olduuna inanmyorum. Gsnde yara vard, ama
sadece biri mediastinal blgeye kadar uzanyor gibiydi..."

"Bir tanesi yeterli, eer..."


"Bekle," dedi. Bu zordu, ama ince bir cam ubukla darbenin asn lmeye altm. Yaray kesip
bakmak istiyordum ama Caine izin vermedi. Yine de Ericin ne kalbinin, ne de atardamarlarnn zarar
grdn sanyorum. Eer bundan emin olmam istersen bir otopsi emri vermek iin hl ok ge
deil. Hi kukusuz lmnde yaralarn pay vardr, ama fark yaratann bu mcevher olduunu
dnyorum."
"Neden?"
"Onunla altm srada Dworkinin syledii ve bir de sonradan farkna vardm baz eyler
yznden. Dworkin, allmadk hnerleri olmasna karn tan sahibinin hayatn tkettiini ima
etmiti. Onu ne kadar fazla takarsan, senden o kadar ok ey gtryor. Sonra dikkat ettim ve grdm
ki, babam mcevheri boynuna nadiren takyor, hibir zaman da zerinde uzun sre
bulundurmuyordu."
Dncelerim Erice, onun drt bir yannda sava srerken Kolvir in yamalarnda ld o gne
dnd. Ona ilk bak m anmsadm: yz soluk, solumas dzensiz, gs kan iindeydi... ve Hkm
Mcevheri orada, zincirine asl, elbisesinin nemli kvrmlar arasnda bir kalp gibi atyordu.
Mcevherin bunu yaptn o ana kadar hi grmemitim, sonra da grmedim. Bunun gitgide
zayfladn, azaldn hatrlyordum. Eric lp de ellerini mcevherin zerinde birletirdiimde
ise bu olay sona ermiti.
"Mcevherin ilevine dair ne biliyorsun?" diye sordum ona.
Ban iki yana sallad.
"Dworkin buna devlet srr gzyle bakyordu. Grnen gcn -hava kontroln- biliyorum ve
babamn baz szlerinden, algy glendirmek ya da ykseltmekle ilgisi olduu nu kartyorum.
Aslnda Dworkin ondan, bize g veren her eyin iinde bulunan Desenin yaygnlnn bir rnei
olarak bahsetmiti... eer yakndan ve yeterince uzun sre bakarsan, Koz Kartlarnn bile Deseni
ierdiini grrsn. Korunum yasasna bir rnek oluturduunu sylemiti: tm zel glerimizin
bir bedeli var. G ne kadar fazlaysa, yaptn yatrm da o kadar ok oluyor. Koz Kartlar nemli
olmayabilir, ama kullanmlar yorgunluk yaratr. imizde var olan Desen imgesinin bir uygulamas
olan Glgede yrmek, daha da yorucudur. Desenin kendisini yrmek fiziksel olarak kiinin
gcn sonuna kadar tketir. Ama Dworkinin anlattna gre, mcevher ayn eyin daha da yksek
bir oktavn temsil ediyor ve kullancsndan talep ettii bedel katlanarak artyor."
Eer doruysa, bu, en az sevdiim rahmetli kardeimin karakterinin elikili bir yann daha
gzler nne seriyordu.
Eer Eric bu olguyu bildii halde mcevheri kuanm ve Amber in savunmasnda uzun sre
takmsa bu onu bir tr kahraman yapard. Ama yine ayn k altnda, mcevheri bana her hangi bir
uyarda bulunmakszn vermesi, lm deinde son bir intikam alma abasyd. Yine de beni
lanetine dahil etmediini sylemi, onu sava meydanndaki dmanlarmza saklamt. Elbette ki
bunun anlam dmanlarndan benden biraz fazla nefret ettii ve son gcn Amber iin
olabildiince stratejik bir biimde harcadyd. Sonra Dworkinin onun iaret ettii gizli yerden
aldm notlarnn eksikliini aklma getirdim. Eric onlar eksiksiz halde ele geirmi ve uyarnn
bulunduu ksm kasten, srf halefini lanetlemek iin mi yok etmiti? Bu fikir bana pek yeterli
grnmyordu, nk o anda dneceimi, savan bu ynde cereyan edeceini ve gerekten de
halefinin ben olacam bilmesine imkn yoktu. Tahta geecek kii, pekl onun sevdiklerinden biri
de olabilirdi ki bu durumda o kiinin bir bubi tuza devralmasn istemezdi. Hayr. Bana kalrsa Eric
ya kullanm talimatlarnn bir ksmna sahip olduu iin tan bu zelliinden habersizdi, ya da birisi

katlara benden nce ulam ve bir ksmn ortadan kaldrp, geride beni lmcl bir sorumlulukla
babaa brakacak kadarn brakmt. Bu da gerek dmann bir marifeti olabilirdi.
"Gvenlik faktrn biliyor musun?" diye sordum.
"Hayr," dedi. Ne kadar anlaml bilemiyorum, ama sana yalnzca iki lt sunabilirim. lki u;
babamn mcevheri uzun sreli taktn hi anmsamyorum. kincisi, syledii eylerden yola
karak, 'insanlar, heykele dnt zaman ya yanl yerdesindir, ya da ban beladadr,' yorumuyla
kastettii hakknda baz sonulara vardm. Bunun ne olduunu renmek iin azn aradm ve
nihayet u kanya vardm ki, mcevheri uzun sre kullanmann ilk etkisi zaman kavramnn
arplmas oluyor. Tan metabolizmay -ve her eyi- hzlandrd ortada ve bunun net sonucu da
dnyann senin iin yavalyormu gibi grnmesi. Bunun insan zerinde epey bir yk olmal. Tm
bildiklerim bundan ibaret ve son sylediklerimin byk ksmnn tahmine dayal olduunu da itiraf
ediyorum. Mcevheri ne kadar zamandr takyorsun?"
"Bir sredir," dedim, zihnimin nabzn lp, yavalama var m diye etrafma baknarak.
Bilemiyordum, geri kendimi ok da iyi hissetmiyordum. Bunun tamamen Gerardn ii olduunu
dnmtm. Bununla beraber, srf aile bireylerinden biri nerdi diye kolyeyi boynumdan koparp
atacak deildim, bu kii, dostane tavrlarn taknm zeki Fiona olsa bile. natlk, sabit fikirlilik...
Hayr, bamszlk! Buydu ite. Bu ve sadece resmi gvensizlik.
Mcevheri zaten birka saat nce, bu akam iin takmtm zaten. Bekleyecektim.
"Evet, onu takmakla mesajn verdin," diyordu Fiona. Sadece onun hakknda bir eyler daha
reninceye kadar uzun sreli kullanmana kar seni uyarmak istedim."
"Sa ol, Fi. Az sonra kartacam, bana sylemi olman da memnuniyetle karlyorum. Sras
gelmiken, Dworkine ne oldu?"
Parman akana hafife vurdu.
"Sonunda keileri kard, zavall adam. Babamzn onu inzivaya ekilmesi iin Glgeye
yolladn dnmeyi tercih ediyorum."
"Ne demek istediini anlyorum," dedim. Evet, yle dnelim. Zavall."
Julian Llewellayla konumasn sona erdirip ayaa kalkt.
Gerindi, Llewellay bayla selamlad ve dolanp yanma geldi.
"Corwin, bize soracak baka sorun var m?"
"u anda sormay isteyebileceim eyler deil."
Glmsedi.
"Anlatmak istediin baka bir ey var m?"
"u anda yok."
"Baka deneyler, gsteriler, zrvalar?"
"Hayr."
"Gzel. yleyse ben gidip yatyorum. yi geceler."
"yi geceler."
Eilerek Fionaya selam verdi, Benedicte ve Randoma el sallad, kapya doru giderken de
Floraya ve Deirdreye hafife ban edi. Kapnn aznda duraklad, geriye dnd ve
"Artk hepiniz beni ekitirebilirsiniz," deyip dar kt.
"Pekl," dedi Fiona. Haydi ekitirelim. Bence sorumlu o."
"Neden?" diye sordum.
"Her ne kadar znel, sezgisel ve nyargl da olsa, listemdekileri bir bir sayacam. Benim
gzmde Benedict phelerin tesinde. Taht isteseydi, imdiye dek dorudan, askeri yntemlerle
alrd. O kadar vakti varken, baarl olacak bir saldr gerekletirebilirdi, babamza kar bile. Bunu

yapabilecek kadar iyi, hepimiz biliyoruz. Oysa sen, eer tm yetilerine sahip olsaydn asla
dmeyecein bir dizi hata yaptn. Bu yzden ykne, bellek kaybna ve dierlerine inanyorum.
Gerard da kendi masumiyetini ispatlamak zere. Yukarda Brandin yannda oturmasnn asl
sebebinin onu korumak olduuna neredeyse inanacam. yle ya da byle, ok gemeden
reneceiz... ya da yeni pheler edineceiz. Random getiimiz yllarda olanlarn hepsini birden
tezghlayamayaca kadar sk gzetim altnda tutuldu. Bu yzden onu da listeden karyorum. Biz
latif cinse gelince, Florann beyni, Deirdrenin cesareti, Llewellannsa motivasyonu yok. Llewella
buras dnda her yerde olmaktan mutluluk duyar ve elbette ben de kt niyetli olmak haricinde her
konuda masumum. Geriye Julian kalyor. Bunu yapabilecek kapasitede mi? Evet. Taht istiyor mu?
Tabii ki. Vakti ve frsat var myd? Yant bir kez daha evet. Aradn kii odur."
"Cainei o ldrm olabilir mi?" diye sordum. Dostluklar ok iyiydi."
Dudan bkt.
"Juliann dostu yoktur," dedi. Onun buz gibi kiilii, yalnzca kendisini dndke zlr. Ah,
getiimiz yllarda herkesten ok Cainee yakn gzkt. Ama bu bile... bu bile iin bir paras
olabilir. u anda pheli konumda olmamak iin sahte bir dostluu uzun sre devam ettirmek...
Juliann bunu yapabileceini sanyorum, nk onun gl duygusal balar kurabileceine
inanmyorum."
Bam iki yana salladm.
"Bilmiyorum," dedim. Cainele yaknl benim yokluum da gelien bir ey, o yzden bu konuda
bildiim her ey ikinci el. Yine de Julian dostluu kendi kiiliine yakn birinde aradysa bunu
anlayabilirim. Birbirlerine ok benziyorlard. Bu dostluun gereklii aklma yatyor, nk hi
kimsenin bir dierini yllarca aldatabileceim sanmyorum. Eer aldatlan kii son derecede aptal
deilse ki Caine deildi. Evet, uslamlamann znel, sezgisel ve nyargl olduunu sylyorsun,
benim ki de yle ve u sonuca gidiyor: Hi kimsenin sahip olduu tek dostu bu ekilde harcayacak
kadar acnas bir zavall olabileceini dnmek istemiyorum. Bu yzden listende bir yanllk
olduu fikrindeyim."
Gs geirdi.
"Senin kadar uzun yaam birisi iin gln eyler sylyorsun, Corwin. O kk, komik yerde
uzun sre kalmak deitirdi mi seni? Yllar nce, malum olan benim gibi sen de grrdn."
"Belki deimiimdir, nk byle eyler bana malum deil artk. Yoksa deien sen misin, Fiona?
Bir zamanlar tandm kck kza kyasla biraz fazla phecisin. Yllar nce senin iin de bu kadar
malum olmayabilirdi."
Tatllkla glmsedi.
"Bir kadna deitii asla sylenmez, Corwin, ayet deiim iyiye doru deilse. Eskiden bunu da
bilirdin. Sakn buraya Corwinin yerine gzda vermek ve ac ekmek zere gnderilmi bir glge
olmayasn? Asl Corwin baka bir yerlerden hepimize kahkahalarla glyor mu yoksa?"
"Buradaym ve glmyorum," dedim.
Glmsedi.
"Evet, ite bu!" dedi. Senin, kendin olmadna karar verdim!"
"Duyduk duymadk demeyin!" diye bard ayaa frlayarak. Az nce bunun gerek Corwin
olmadn fark ettim! Glgelerinden biri olmal! Dostlua, saygnla, asalete ve popler ak
romanlarnda boy gsteren dier eylere inandn demin itiraf etti! Hi phesiz bir ey
yakaladm!"
Dierleri ona dik dik baktlar. Bir kahkaha att ve anszn oturdu.

Florann sarho" dediini ve Deirdreyle konumasna geri dndn grdm. Random, u


glgelerden bahsediyorduk," dedi, Benedict ve Llewellayla tartmasna geri dnd.
"Grdn m?" dedi Fiona.
"Neyi?"
"Gszsn," dedi, bacama elini hafife vurarak. Ben de yleyim, imdi bunu dn. Kt bir
gnd bu, Corwin."
"Biliyorum. Ben de kendimi ok kt hissediyorum. Brandi geri getirmek iin harika bir fikrim
olduunu sanmtm. Sadece o kadar da deil, ie yarad da. Brand iin ne kadar iyi oldu, baksana."
"Kazanm olduun erdem krntlarn hafife alma," dedi.
"Olaylarn gidiatndan sen sorumlu deilsin."
"Sa ol."
"Juliann doru fikri yakalam olabileceine inanyorum," dedi. Daha fazla uyank
kalabileceimi sanmyorum."
Onunla birlikte kalktm ve kapya kadar gtrdm.
"Ben iyiyim," dedi. Gerekten."
"Emin misin?"
Bayla serte dorulad.
"yleyse sabahleyin grrz."
"Umarm," dedi. Artk beni ekitirebilirsiniz."
Gz krpt ve dar kt.
Geri dndm, Benedict ile Llewellann yaklatn grdm.
"Yatyor musunuz?" diye sordum.
Benedict onaylad.
"Ben de yatsam iyi olur," dedi Llewella ve yanamdan pt.
"Bu ne iindi?"
"Baz eyler iin," dedi. yi geceler."
"yi geceler."
Random minenin nne melmi, maayla atei kartryordu. Deirdre ona dnd ve Bizim
iin atee odun atmana gerek yok," dedi. Flora ve ben kalkyoruz."
"Peki," dedi. mine demirini yana brakp doruldu. yi uykular," diye seslendi arkalarndan.
Deirdre bana uykulu, Floraya da gergin bir tebessm yollad. Ben de iyi geceler dileklerimi
sundum, gidilerini izledim.
"Yeni ve yararl bir ey rendin mi?" diye sordu Random
Omuz silktim.
"Ya sen?"
"Fikirler, varsaymlar. Yeni bir gerek yok," dedi. Srada imdi kimin olabileceini kestirmeye
alyorduk."
"Ve...?"
"Benedict iin yaz turaya kaldn sylyor. Ya sen, ya o. Elbette her eyin ardndaki sen deilsen.
Dostun Ganelonun da ayan denk almas gerektiini dnyor."
"Ganelon... Evet, bu yerinde bir dnce... ve bunu dnen ben olmalydm. Sanrm yaz tura
meselesinde de hakk var. Biraz ondan yana ar basyor bile olabilir, nk su atma olaynn
ardndan tetikte olduumu biliyorlar."
"Hepimizin Benedictin de tetikte olduunu bildiimizi syleyebilirim. Dncesini herkese
amay becerdi. Bir giriime kar hazr olsa gerek."

Kkr kkr gldm.


"Bu, paray tekrar dengeliyor. Sanrm i yaz turaya kald."
"O da byle dedi. Elbette sana syleyeceimi biliyordu."
"Elbette. Keke benimle tekrar konumaya balasayd. Neyse... u anda elimden pek bir ey
gelmez," dedim. Her eyin can cehenneme. Ben yatyorum."
Bayla onaylad.
"Yatmadan nce yatan altna bak."
Odadan kp koridora yneldik.
"Corwin, keke silahlarn yannda biraz olsun kahve getirme ngrsn gsterseydin," dedi. Bir
fincan iyi giderdi imdi."
"Uykunu karmaz m?"
"Hayr. Akamlar bir iki fincan imeyi severim."
"Ben sabahlar imeyi zlyorum. Bu hengame yatnca bir miktar kahve ithal etmemiz
gerekecek."
"Kk bir teselli, ama iyi fikir. Fi ne diyor peki?"
"Aradmz adamn Julian olduunu dnyor."
"Hakl olabilir."
"Ya Caine konusu?"
"Farz edelim ki tek kii deildi," dedi merdiveni ktmz srada. Diyelim ki iki kiiydiler, Julian
ve Caine gibi. Sonunda anlamazla dtler, Caine kaybetti, Julian onun icabna bakt ve lm
senin konumunu da zayflatmak iin kulland. En tehlikeli dmanlar eski dostlardan kar."
"Faydasz," dedim. htimalleri sralamaya balaynca ban dnyor. Ya bir eylerin daha
olmasn bekleyeceiz, ya da bir eyler yapacaz. Muhtemelen ikincisi. Ama bu gece deil..."
"Dur! Bekle!"
"Kusura bakma." Sahanlkta durakladm. Neyim var bilmiyorum. Sanrm son bir gayret geldi."
"Asabi enerji," dedi, bir kez daha yanma gelerek. Yola devam ettik ve iimdeki acele etme
arzusunu bastrarak ona ayak uydurmaya altm.
"yi uykular," dedi sonunda.
"yi geceler, Random."
Merdiveni kmaya devam etti, ben de odama giden koridoru izledim. Kendimi bask altnda
hissediyordum, anahtar da o yzden drm olmalym.
Uzandm ve anahtar fazla yol kat etmeden, daha havadayken yakaladm. Ayn anda anahtarn
hareketinin olmas gerekenden biraz daha yava olduu izlenimine kapldm. Kilide sokup evirdim.
Oda karanlkt ama mum ya da gaz lambas yakmaktan vazgetim. Karanla uzun bir sre nce
almtm. Kapm kilitleyip srgledim. Lo koridor sayesinde gzlerim karanla yar yarya
uyum salamt bile. Dndm. Perdelerin arasndan biraz yldz szyordu. Yakalm zp
odann br ucuna yrdm.
Beni yatak odamda, giriin solunda bekliyordu. Kusursuz bir pozisyon almt ve kendini ele
verecek hibir ey yapmad. Tuzan dosdoru iine yrmtm. deal konumdayd hanerini
hazrlamt ve artma avantaj da ondayd. Hakl olarak lmem gerekirdi... Yatamda deil,
orackta, yatamn dibinde.
Eie admm attm anda hareketi gz ucuyla grdm, mevcudiyetin farkna vardm ve ne
anlama geldiini kavradm.
Engellemek iin kolumu kaldrrken bile ok ge olduunu biliyordum. Ama ban kendisinden
nce, bir tuhaflk olduu kafama dank etti: suikastm ok yava hareket ediyor gibiydi. Oysa

bekleyiinin tm gerginliiyle, hareketinin abuk olmas gerekirdi. Hareket gerekleinceye kadar


farkna varamam olmam gerekirdi. Ksmen dnm ve kolumu bu kadar uzaa savurmu
olmamalydm. Grm krmz bir pus kaplad ve elik karnma deip, deldii anda kolumun n
ksmnn savrulmu bir kolun kenarna vurduunu hissettim. Krmzln iinde, Desenin o gn
daha erken saatlerde izlemi olduum kozmik versiyonunun belli belirsiz bir izi vard sanki, iki
bklm halde ve dnmekten aciz, ama yine de bilincim yerinde devrilirken ekil yaklat ve netleti.
Kamaya kalktm ama at tkezlemiti bir kere. Yere ykldm.

Blm 8
Herkesin kan biraz dklmelidir. Maalesef sram gelip atmt yine ve akan kan biraz"dan
fazlaym gibi geliyordu. ki bklm olmu, sa tarafmn zerinde yatyordum, iki kolumla karnm
skca sarmtm. Kandan srlsklamdm ve arada bir gbeim boyunca bir eyler szlyordu. Bel
hizamn hemen aasnda, nde, solda. Rastgele yrtlp alm bir zarf gibi hissediyordum kendimi.
Bilincim tekrar kendini gsterdiinde ilk hissettiklerim bunlard. lk dncem Ne
bekliyor?"olmutu. Hi phesiz coup de grce indirilmemiti. Neden?
Gzlerimi atm. Geen zamandan, kendilerini karanla altrmak iin faydalanmlard. Bam
evirdim. Odada kendimden bakasn gremedim. Ama tuhaf bir eyler olmutu ve bunun ne
olduunu tam olarak kestiremiyordum. Gzlerimi yumdum, bamn bir kez daha ilteye dmesine
izin verdim.
Bir eyler hem doru, hem de yanlt...
ilte... Evet, yatamda yatyordum. Oraya yardmsz kabileceimden kukum vard. Ama beni
nce baklayp sonra yatama yatrmak da anlamszd.
Yatam... Bu benim yatamd, ayn zamanda da deildi.
Gzlerimi smsk kapadm. Dilerimi gcrdattm. Anlamyordum. okun snrlarndayken ve
kanm nce barsaklarmda birikip sonra dar akarken normal dnemeyeceimi biliyordum.
Kendimi doru drst dnmeye zorladm. Kol deildi.
Yatam. nsan uyanrken her eyden nce, kendi yatan da olup olmadnn farkna varr: Ben de
yleydim, ama.
Muazzam bir aksrma isteiyle savatm, nk bunun beni parampara edeceini hissediyordum.
Burun deliklerimi kstm ve azmdan kk soluklar verdim. Her yanmda tozun tad, kokusu ve
hissi vard.
Burnuma ynelik saldr dindi, gzlerimi araladm. Nerede olduumu o anda anladm. Nedenini,
nasln bilemiyordum ama bir daha grmeyi ummadm bir yere, bir kez daha gelmitim.
Sa elimi indirdim, kendimi yerden kaldrmak iin kullandm.
Evimin yatak odasndaydm. Eski evimin. Cari Corey olduum zaman benim olan yerin. Glgeye,
srgn yllarm geirdiim dnyaya geri getirilmitim. Oda toz iindeydi. Yatak en son yatmdan
beri, yani en az on yldr yaplmamt. Evin durumunu tamamen biliyordum, daha birka hafta nce
gzden geirmitim.
Kendimi biraz daha kaldrdm, ayaklarm yatan ucundan arp aa sarktmay baardm. Sonra
tekrar iki bklm oldum ve orada oturdum. ok ktyd.
Bir baka saldrya kar geici olarak kurtulmu dahi olsam da, o an da gvenlikten fazlasna
ihtiyacm olduunu biliyordum. Yardma muhtatm ve kendi kendime yardm edebilecek halde
deildim. Bilincimi daha ne kadar koruyabileceimi bile bilmiyordum. Bu yzden yataktan inmeli,
dar kmalydm. Telefon kesikti, en yakndaki eve ise ok yol vard. En azndan yola inmem
gerekecekti. Oray seme nedenlerimden birinin, yolun ok ilek olmamas olduunu esefle
anmsadm. Yalnzlktan holanrm, en azndan bazen.
Sa elimle en yakndaki yast yakaladm, klfndan kardm. Yastk klfn ters yz ettim,
katlamaya altm, olmaynca pes edip tomar haline getirdim, gmleimin altna sokup yaramn
zerine bastrdm. Sonra onu orada tutup oturdum.
ok aba sarf etmem gerekmiti ve derin nefes almann ac verici olduunu da renmitim.

Bir sre sonra ikinci yast da kendime ektim, dizlerimin zerine koyup klfn kardm. Yastk
klfn geen srclere sallamak niyetindeydim, nk elbiselerim, her zaman olduu gibi koyu
renkliydi. Ama daha klf kemerime asamadan, yastn hareketi karsnda afalladm. Henz yere
dmemitim. Yast brakmtm, onu destekleyen hibir ey yoktu ve hareket ediyordu. Ama ok
ar hareket ediyor, adeta ryadan kma bir yavalkla alalyordu.
Odamn hemen dnda drdm anahtar anmsadm.
Randomlayken merdiveni istemediim kadar hzl km dndm. Fionann szlerini ve hl
boynumda asl duran, brmdeki sancyla uyum iinde zonklayan Hkm Mcevherini aklma
getirdim. Hayatm kurtarm olabilirdi, en azndan u an iin; evet, eer Fionann fikirleri
doruysa, muhtemelen kurtarmt. Saldrgann vuruu srasnda bana dnme ve kolumu savurma
frsat vermi olabilirdi. Aniden buraya nakledilmemden bile bir ekilde sorumlu olabilirdi. Ama
byle eyleri bir baka zaman dnmem gerekecekti, tabii gelecekle aramda anlaml bir iliki
kurmaya muvaffak olursam.
Mcevher u an iin gitmeliydi -Fionann korkularnn doru olmas ihtimaline kar- ve harekete
gemeliydim.
kinci yastn klfn kemerime tktrdm, sonra karyolann ayak ucundaki tahtaya tutunup ayaa
kalkmaya altm
Ne gezer! Ba dnmesi ve fazlasyla ac. Yar yolda baylmaktan korkarak kendimi zemine doru
alaktm. Baardm. Dinlendim. Sonra hareket etmeye, ar ar srnmeye baladm
n kap, anmsadm kadaryla ivilerle kapatlmt. Pekl. yleyse arka kapdan kacaktm.
Yatak odasnn kapsna varp durakladm, kapnn erevesine yaslandm. Orada soluklanrken
Hkm Mcevherini boynumdan karp zincirini bileime doladm. Onu bir yerlere saklamam
gerekirdi ve alma odamdaki kasa yolumun ok uzandayd. stelik ardmda bir kan izi
braktm da sanyordum. zi bulup takip eden herhangi birisi aratracak kadar meraklanabilirdi.
Hem buna ne zamanm vard, ne de enerjim...
Odadan kp ilerledim. Arka kapy aabilmek iin dorulmam ve kendimi zorlamam gerekti.
Bunu yapmadan nce mola vermemek gafletinde bulundum.
Tekrar kendime geldiimde kap eiine serilmitim. Gece nemliydi ve bulutlar gn byk
ksmn dolduruyorlard.
Sert bir rzgr avlunun zerindeki dallar birbirine vuruyordu.
Dar uzattm elimin tersinde birka damla slaklk hissettim.
Doruldum ve dar emekledim. Kar neredeyse be santim kalnlktayd. Buz gibi hava kendime
gelmeme yardmc olmutu. Panii andran bir duyguyla, yatak odasndan buraya gelinceye kadar
zihnimin ne kadar bulank olduunun farkna vardm. lmem her an sz konusu olabilirdi.
Hemen evin dier kesine doru ilerledim, gbre ynnn yanma gitmek iin yolumdan
ayrldm, mcevheri iine saklayp l yaprak kmelerini tekrar yerine yerletirdim. zerine kar
yp yola devam ettim.
Keye ular ulamaz rzgrdan korunmu ve hafif bir yokutan aa inmeye balamtm. Evin
nne ulap bir kez daha dinlendim. Bir araba henz gemiti ve stop lambalarnn klerek
kayboluunu izledim. Grnrdeki tek ara buydu.
Tekrar hareket ettiim srada buz kristalleri yzm inelediler. Dizlerim slakt ve souktan
yanyordu. n avlu yola doru nce hafife, sonra dik bir ekilde alalyordu. Otuz metre kadar
sada, srclerin genellikle frene bastklar bir yoku vard. Bu, bana o ynden gelen birinin
farlarnn nn de biraz daha durma frsat tanyacakt... Zihnin i ne zaman ciddiye binse arad o
kk avuntulardan biri, duygular iin aspirindi bu. mola daha vererek yol kenarna, sonra da

evimin numarasnn yazl olduu byk kayaya ulamay baardm. Kayann zerine oturup, srtm
buzlu topraa verdim.
kinci yastk klfn karp dizlerimin zerine serdim.
Bekledim. Zihnimin dumanl olduunu biliyordum. Sanrm bilincim gidip geliyordu. Kendimi ne
zaman bilincimi kaybederken yakalasam dncelerime eki dzen vermeye, her eyin nda olup
bitenleri deerlendirmeye, baka gvenlik tedbirleri aramaya altm. Bu abalarn ilki fazla
gelmiti.
artlara tepki vermenin tesinde dnmek ok zordu. Ama donuk bir ekilde farkna vardm ki,
Koz Kartlarm hl zerimdeydi. Amber den biriyle balant kurabilir, beni geri getirmesini
isteyebilirdim.
Ama kiminle? Durumumdan sorumlu olan kiiyle balant kuruyor olabileceimi anlayamayacak
kadar berbat halde deildim. Byle bir kumar oynamak m daha iyiydi, yoksa burada ansm
denemek mi? Yine de Random ya da Gerard...
Bir araba sesi iittiimi sandm. Belli belirsiz, uzak. Rzgr ve nabzm algmla rekabet ediyorlard.
Bam evirdi
Dikkatimi topladm.
te... Tekrar. Evet. Bir motor sesiydi. Bezi sallamaya hazrlandm.
O anda bile zihnim bir daldan dierine atlyordu. Aklmda uuan dncelerden biri, zaten Koz
Kartlarn kullanmak iin gerekli konsantrasyonu salayamayacak halde olduumdu.
Ses glendi. Bezi kaldrdm. Biraz sonra yolun samda kalan ksmnn grlebilen en uzak
noktas kla aydnland.
ok gemeden arabann yokuun tepesinde olduunu grdm. Tepeyi indii srada onu bir kez
daha gzden kaybettim.
Sonra tekrar trmand ve ilerledi, farlarn klar arasnda kar taneleri parlyordu.
Yokua yaklat srada bezi sallamaya baladm. Araba geerken far klar beni yakalad ve
src beni grmemi olamazd. Buna ramen yoluna devam etti, son model bir Sedann iinde bir
adam, yolcu koltuunda bir kadn. Kadn dnp bana bakt, ama ofr yavalamaya bile zahmet
etmedi.
Bir iki dakika sonra daha eski bir araba geldi, ofr bir kadnd, grnrde yolcusu yoktu.
Yavalad, ama yalnzca bir an iin. Grnmden holanmam olmalyd. Gaza yklendi ve bir
anda geiverdi.
Geveyip ardma yaslandm ve dinlendim. Bir Amber prensi ahlaki sebeplerden dolay insanlardan
nadiren inayet dileyebilir. En azndan bunu anlamsz bir surat ifadesiyle baaramaz ve glmek de ok
ac veriyordu.
Gcm, dikkatim ve biraz da hareket kabiliyetim olmadan Glge zerindeki etkim yararszd. Onu
ilk nce scak bir yere gitmek iin kullanmaya karar verdim... Tepeye, pislik ynna geri dnp
dnemeyeceimi merak ediyordum. Mcevheri hava artlarn deitirmek iin kullanmak aklma
gelmemiti. Belki bunu yapamayacak kadar zayftm. Belki de bu aba beni ldrrd. Yine de...
Bam iki yana salladm. Kendimi kaptryordum, neredeyse bir ryayd bu. Uyank kalmalydm.
u baka bir araba myd? Belki. Bezi kaldrmay denedim ve elimden drdm.
Almak iin ne eildiimde bir an iin bam dizlerime koymam gerekti. Deirdre... Sevgili kz
kardeimi aracaktm. Bana yardm edecek birisi varsa, o da Deirdre idi. Koz Kartn karp onu
aracaktm. Birazdan. Keke o kz kardeim olmasayd... Dinlenmek zorundaydm. Ben bir valeyim,
joker deil.

Belki, bazen, dinlendiimde bir eylerden pimanlk bile duyarm. Baz eylerden. Keke biraz
daha scak olsayd hava...
Ama byle eildiimde de ok kt deildi... u bir araba myd? Bam kaldrmak istedim, ama
bunu yapamadm fark ettim. Geri bunun grnrlk konusunda pek fark yaratmayacana karar
verdim.
In gzkapaklarma vurduunu hissettim ve motorun sesini duydum. imdi ne ilerliyor, ne de
geriliyordu. Sadece muntazam bir mrlt. Sonra bir bar duydum. Ardndan kapnn al
kapannn klik duraklama tak sesi. Gzlerimi aabileceimi hissettim, ama bunu yapmak
istemiyordum. Gzm atmda yalnzca karanlk ve bo yolu grmekten, seslerin bir kez daha
kalp atlarna ve rzgra dnmesinden korkuyordum. Kumar oynamaktansa elimdekiyle yetinmek
daha iyiydi.
"Hey! Neyin var? Yaral msn?"
Ayak sesleri... Bu gerekti.
Gzlerimi atm. Kendimi bir kez daha dorulmaya zorladm.
"Corey! Ulu Tanrm! Bu sensin! "
Zoraki srtmay baardm, selam vereyim derken az daha yuvarlanacaktm.
"Benim, Bill. Naslsn?"
"Ne oldu?"
"Yaralym," dedim. Ktye benziyor. Doktora ihtiyacm var."
"Yardmmla yryebilir misin? Yoksa seni tayaym m?"
"Yrmeyi bir deneyelim," dedim.
Beni ayaa kaldrd ve arlm ona verdim. Arabaya doru yrmeye baladk. Sadece ilk
birka adm anmsyorum.
Ninni sona erdiinde kolumu kaldrmaya altm, engellendiini fark ettim, bal olan tpleri
grdm ve yaayacama karar verdim. Hastane kokularn iime ektim ve iimde ki saate dantm.
Buraya kadar geldiime gre, devam etmeyi kendime borlu olduumu hissettim. stelik snmtm
ve yakn gemiin izin verdii kadaryla da rahattm. Bunlara karar verip gzlerimi yumdum, bam
koydum ve tekrar uykuya dndm.
Daha sonra, bir kez daha kendime geldiimde daha iyi hissettim ve bir hemire beni grd,
hastaneye yedi saat nce getirildiimi ve az sonra bir doktorun benimle konumaya geleceini haber
verdi. Bana bir bardak su uzatt, kar yann durduunu syledi. Bana ne olduunu merak ediyordu.
Hikyemi yazmann vakti geldiine hkmettim. Ne kadar basit olursa o kadar iyiydi. Yurt dnda
uzunca bir sre kaldktan sonra evime geri dnmtm. Otostopla gelmi, ieri girmi ve orada
arttm bir hrszn ya da serserinin saldrsna uramtm. Srnerek dar km ve yardm
aramtm. Son.
Bunu doktora anlattmda bana inanp inanmadn kestiremedim. Yz uzun zaman nce
sarkm ve yerine oturmu, irice bir adamd. Ad Bailey idi, Morris Bailey. Hikyemi anlatrken
bayla onaylad ve sonra bana sordu, Adam grebil din mi?"
Bam iki yana salladm.
"Karanlkt," dedim.
"Seni soydu mu?"
"Bilmiyorum."
"Czdan tayor muydun?"
Bu soruya 'evet' demenin iyi olacana karar kldm.
"Buraya geldiinde zerinde czdan yoktu, onu da alm olmal."

"yle olmal," diyerek tasdik ettim


"Beni hi anmsyor musun?"
"Evet desem yalan olur. Anmsamal mym?"
"Getirdiklerinde gzmn seni bir yerlerden srdn dnmtm. lk bata hepsi buydu..."
"Ya sonra...?" diye sordum.
"zerindeki kyafetler neydi yle? Bir cins niformay andryorlard."
"Bizim oralarda bu gnlerin son modas. Tandk geldiimi mi sylyordun?"
"Evet," diye onaylad. Sizin oralar da neresi? Nerelisin? Neredeydin?"
"ok yolculuk yaparm," dedim. Az nce bana bir ey syleyecektin."
"Evet," dedi. Buras kk bir klinik ve bir sre nce enesi dk bir satc, mdrleri
bilgisayarl tbbi kayt sistemi ne gemeye ikna etti. Eer bu alan daha gelimi, biz de da ha
genilemi olsaydk buna deebilirdi. Ama ikisi de gereklemedi henz ve bilgisayar pahal bir alet.
Bro ilerinde belli bir tembellie bile sebep oldu. Eski dosyalar bir zamanlar olduu gibi
silinmiyorlar, hatta acil servisinkiler bile. Bir sr yararsz kaytlar tutacak bo yer var. Bu yzden,
Mr. Roth bana senin adn verdiinde, rutin bir kontrol yaptm ve bana neden aina geldiini
anlayverdim. Yedi sene nce, senin araba kazas geirdiin gece de acil serviste grevliydim. Seni
ameliyat ettiimi -ve yaamayacan dndm- anmsadm. O zaman artmtn beni, imdi de
artmaya devam ediyorsun. Orada olmas gereken yara izlerini bile bulamadm. ok gzel
iyilemisin."
"Teekkrler. Doktorum sayesinde diyebilirim."
"Yan renebilir miyim? Kaytlar iin."
"Otuz alt," dedim. Bu her zaman gvenlidir.
Kucana koyduu dosyann bir yerlerine hzl hzl yazd.
"Biliyor musun, seni kontrol ettiimde hatrladm da, geen grtmzde de ayn yata
grndne yemin edebilirdim."
"Salkl yaam."
"Kan grubunu biliyor musun?"
"Deiiktir. Ama AB pozitifmi gibi davranabilirsiniz. Her kan grubunu alabilirim, yeter ki
benimkini kimseye vermeyin."
Bayla onaylad.
"Bana gelenler bir polis raporu gerektirecek, bunu biliyorsundur."
"Tahmin etmitim."
"Bunu dnmek isteyebilecein aklma geldi."
"Teekkrler," dedim. Demek o gece nbetteydin ve beni dikip tamir ettin, ha? lgin. Bu konuda
baka ne hatrlyorsun?"
"Ne Demek istiyorsun?"
"O zaman hangi artlar altnda getirildiimi merak ediyorum. Hafzamda kazann hemen
ncesinden, br yere, Greenwooda yatrlmn biraz sonrasna kadar bir boluk var. Buraya nasl
getirildiimi anmsyor musun?"
Tam her olay karsnda tek bir surat ifadesi olduunu dnmeye baladm srada kalarn att.
"Bir ambulans gnderdik," dedi.
"Neye karlk? Kazay kim ihbar etmi? Nasl?"
"Ne demek istediini anlyorum," dedi. Ambulans isteyen Eyalet Devriyesiydi. Yanl
hatrlamyorsam birisi kazay grp merkeze telefon etmi. Onlar da telsizle civardaki bir arabaya

bildirmiler. Ekip gle gitmi, ihbar dorulam, sana ilk yardm uygulam ve ambulans arm.
Hepsi buydu ite."
"hbarda bulunann kimliine dair kaytlar var m?"
Adam omuz silkti.
"Byle eylerin kaydn tutmayz," dedi.
"Sigorta irketin bunu aratrmad m? Sigortadan paran alamadn m? Belki de..."
"yileir iyilemez lkeyi terk etmem gerekti," dedim. Konunun peine hi dmedim. Ama bir
polis zapt tutulmu olmal."
"Kesinlikle. Ama ne kadar sreyle sakladklarn bilemem."
Gld. Eer ayn satc onlara da uramadysa tabi... Geri bunlardan bahsetmek iin biraz ge,
deil mi? Bildiim kadaryla bu tr eylerde bir zaman snrlamas sz konusu. Arkadan Roth sana
kesin olarak syleyecektir..."
"Aklmdaki ey sigorta paras deildi," dedim. Sadece gerekten olup bitenleri bilme arzusuydu.
Yllardr bunu merak eder dururum. Grdn gibi, geriye dnk hafza kayb az da olsa hl devam
ediyor."
"Bunu bir psikiyatristle konutun mu?" diye sordu ve syleyi tarznda houma gitmeyen bir ey
vard. Birden zihnimde o kk imeklerden biri akt: Acaba Flora Greenwooda naklimi
salamadan nce benim iin deli raporu mu almt?
Kaytlarmda bu mu yazlyd? stelik hl kaak konumunda mydm? ok zaman gemiti ve iin
resmi ksmn hi bilmiyordum. Ama eer durum buysa, bir baka davada akli dengemin yerinde
olduuna karar verilip verilmediini bilmeleri imknszd. Sanrm beni ne uzanp doktorun
bileine bakmaya sevk eden de ihtiyat duygusuydu. Bilinaltmda, onun nabzm lerken takvimli bir
kol saatine baktna dair bir an var gibiydi. Evet, byle bir saati vard. Gzm kstm. Tamam. Gn
ve ay: 28 Kasm. ki buua bir dnm formlmle yl buldum. Onun da syledii gibi, yedi yl
gemiti.
"Hayr, konumadm," dedim. Bellek kaybnn organik deil de ilevsel olduunu farz ettim ve
kaybettiim anlarn zerine souk su itim."
"Anlyorum," dedi. Byle terimleri bir hayli rahat kullanyorsun. Terapi grm kiiler bazen
byle yaparlar."
"Biliyorum," dedim. Bu konuda ok ey okudum."
ini ekti. Kalkt.
"Bak," dedi. Mr. Rotha haber verip uyandn syleyeceim. Belki de en iyisi bu."
"Nasl yani?"
"Arkadan avukat olduuna gre, polisten nce onunla konumak isteyebilirsin."
Bir yerlerine yam yazm olduu dosyay at, kalemini kaldrd, kalarn att, Bugn ayn
ka?" diye sordu.
Koz Kartlarm istiyordum. ahsi eyalarmn komodinin gznde olduunu tahmin ediyordum,
ama onlar almak, fazlaca kvrlp uzanmay gerektiriyordu ve dikilerimi zorlamak istemiyordum. O
kadar da acil deildi geri. Amber de sekiz saatlik uyku burada aa yukar yirmi saate tekabl
ediyordu, o yzden yuvamdaki herkes hl gzelce uyuyor olmalyd.
Geri Randoma ulamay ve sabahleyin orada olmayma bir klf uydurmasn istiyordum. Tabii
daha sonra.
Byle bir zamanda pheli grnmeye niyetli deildim.
Brandin syleyeceklerini de derhal renmek, bunlara gre harekete gemek istiyordum.
Aklmdan kk bir hesap yaptm. Nekahet dnemimin zorlu ksmn burada, Glgede geirmem,

Amber de daha az vakit harcanmas demekti. Zamanm dikkatlice planlamak ve iin zorluklarndan
kanmalydm. Billin abuk gelmesini mit ediyordum. Buradaki durumu renmek iin
sabrszlanyordum.
Bill yrenin yerlisiydi, Buffaloda okumu, geri dnm, evlenmi ve aile irketine katlmt,
hepsi buydu. Beni bazen gizli sakl iler peinde seyahatlere kan emekli bir subay olarak tanyordu.
kimiz de ilk tantmz yer olan ehir kulb ne yeydik. Onunla bir yldan uzunca bir sreyi
sadece merhabalaarak geirmitik. Derken bir akam barda yan yana oturmutuk ve bir ekilde onun
askeri tarihe, zellikle de Napolyonun savalarna merakl olduunu renmitim. Sonra
anmsadm tek ey kulbn kapan saatinin geldii ve hl sohbet ediyor olduumuzdu. O gnden
sonra ban derde girinceye dek iyi arkada olmutuk. Arada bir onu merak etmitim. Aslnda geen
geliimde beni onu grmekten alkoyan tek ey hi phesiz bana ne olduuyla ilgili bir sr soru
soracak olmas ve zihnimin hem keyif alp, hem de bunlarn hepsiyle gerektii gibi uraamayacak
kadar megul bulunmasyd. Amber deki her ey rayna oturduktan sonra gelin onu grmeyi bir iki
kez geirmitim aklmdan. Durumun byle olmad gereini bir yana braksam bile onunla
kulbn salonunda karlamadma pimandm.
Bir saat gemeden geldi, ksa boylu, tknaz, elma yanakl, akaklar hafiften krlam,
glmseyerek, bayla selam vererek. O gelinceye kadar srtm dikletirmi, birka derin nefes alm
ve bunun iin henz ok erken olduunu anlamtm.
Elimi skt ve yatan yanndaki sandalyeye oturdu. Evrak antas da yanndayd.
"Dn gece dm patlattn, Cari. Hayalet grdm sandm," dedi.
Bamla evetledim.
"Biraz daha gecikseydin yle olabilirdim," dedim. Sa ol. Naslsn?"
ini ekti.
"Youn. Biliyorsun ite. Yine ayn terane, sadece daha fazlas."
"Ya Alice?"
"yi. ki de yeni torunumuz oldu... Bill Jr.'lar... ikizler. Dur bir dakika."
Czdann bulup iinden bir fotoraf kard.
"te."
nceledim, aile yelerinin benzerliklerine dikkat ettim
"nanmas g," dedim.
"Bunca yl hi deimemi gibisin."
Glp karnma hafife dokundum.
"Onu saymazsak tabii," dedi. Nerelerdeydin?"
"Tanrm! Nerelerde deildim ki!" dedim. O kadar ok yer de bulundum ki artk hesabn tutamaz
oldum."
fadesi deimedi, gzlerimi yakalayp ilerine bakt.
"Cari, ban ne tr bir belada?" diye sordu.
Glmsedim.
"Eer ban kanunla belada m diye sorarsan, yantm hayr. Sorunlarm bir baka lkeyle ilgili ve
ksa bir sre sonra oraya dnmeye mecburum."
Yz tekrar gevedi ve ift odakl gzlklerinin gerisinde gzleri ldad.
"Orada askeri danmanlk m yapyorsun?"
Bamla tasdik ettim.
"Neresi olduunu bana syleyebilir misin?"
Bam iki yana salladm.

"zr dilerim."
"Bunu anlayabilirim," dedi. Dr. Roth bana dn gece hakknda anlattklarn aktard. Sylediklerin
kayt d kalacak, bunun yaptn ile bir ilgisi var myd?"
Bam sallayarak onu bir kez daha doruladm.
"Bu her eyi biraz daha netletiriyor," dedi. ok deil, ama yeterince. Hangi casusluk rgt
olduunu sormayacam bile, iin iine bir tanesi dahilse elbette. Seni her zaman bir beyefendi,
stelik de akl banda biri olarak tandm. Bu yzden kaybolduun zaman meraklanp biraz
soruturma yapmtm. gzarlk yaptm dndm ve utandm. Ama resm durumun ok
artcyd ve neler olduunu renmek istiyordum. En ok da senin iin endielendiimden yani.
Umarm seni rahatsz etmemitir."
"Rahatsz etmek mi?" dedim. Bana ne olduunu umursayan pek az kii vardr. Sana minnettarm.
Neler kefettiini de bilmek istiyorum. Bu konularla ilgilenecek, ileri yoluna koymaya uraacak
vaktim hi olmad. Neden rendiklerini bana da anlatmyorsun?"
Evrak antasn ap iinden kaln, kahverengi bir dosya kard. Dizlerinin zerinde ap dzgn
bir el yazsyla kapl birka sar sayfay kartrd. Bunlardan ilkini kaldrp bir an inceledi, sonra,
Albanydeki hastaneden kap kaza geirdikten sonra belli ki Brandon sahneden kt ve..."
"Dur!" dedim elimi kaldrp, dorulmaya alarak.
"Ne var?" diye sordu.
"Hem yer, hem de sra yanl," dedim. Kaza daha nce gerekleti ve Greenwood Albanyde
deil."
"Biliyorum,'" dedi. ki gn geirip katn Porter Sanatoryumunu kastetmitim. Ayn gn kaza
geirdin ve buraya getirildin. Sonra sahneye kz kardein Evelyn girdi. Seni Greenwooda naklettirdi
ve yine kendi iradenle ayrlmadan nce orada birka hafta geirdin. Doru mu?"
"Ksmen," dedim. Yani son ksm. Doktora da az nce anlattm gibi, kazann birka gn
ncesine ait hatralarm silindi. Albanydeki bir yer bana bir eyler artryor, ama ok az.
Bununla ilgili baka bilgi var m?"
"Ah, evet," dedi. Hafzann u anki haliyle ilgisi olabilir. Akli dengenin yerinde olmadna dair
bir raporla oraya yatrlmsn..."
"Kim tarafndan?"
Kd sallad ve bakt.
'"Kardei Brandon Corey; Vekil Doktor, Hillary B. Rand, psikiyatrisi," diye okudu. Bir eyler
hatrlatyor mu?"
"Kuvvetle muhtemel," dedim. Devam et."
"Evet, bunun zerine bir emir imzalanm," dedi. Uygun ekilde belgelenmi, gzetim altna
alnmsn ve naklin yaplm. Hafzana gelince..."
"Evet?"
"Bu uygulamay ve anlar zerindeki etkilerini pek bilemiyorum, ama Porter dayken ok terapisi
grmsn. Sonra, dediim gibi, kaytlarda ikinci gnn ardndan katn yazl. Araban raporda
belirtilmemi bir yerden tekrar almsn ve kaza olduu srada bu tarafa doru yol alyormusun."
"Bu doru gibi gzkyor," dedim. Evet." O konumaya baladnda bir an iin her eyin benzer,
ama uyumsuz olduu yanl bir glgeye dndm sanmtm. Oysa imdi durumun bu olmadna
inanyordum. imden bir eyler bu hikyeye karlk veriyordu.
"imdi, rapora gelince," dedim. Sahte kantlarla hazrlanmt, ama mahkemenin o anda bunu
bilmesi mmkn deildi. Bunlar olup bittii srada Dr. Rand ngilteredeymi ve onunla daha sonra

balantya getiimde senin adn bile duymadn syledi. Ama yokluunda odasna zorla girilmi.
Ne ilgintir ki gbek ad da B" ile balamyormu. Brandon Corey diye birini de tanmyormu."
"Brandona ne oldu?"
"Srra kadem bast. Porter dan katn vakit ona ulalmaya alld, ama bulmak mmkn
deildi. Sonra kaza geirdin, buraya getirildin ve tedavi grdn. O srada kendini >Evelyn Flaumel
diye tantan bir kadn burayla temasa geti, senin velayetinin kendisine devredildiini ve ailenin
Greenwooda naklini istediini syledi. Vasin olan Brandonun yokluunda ailenden tek kii olarak
onun isteklerine uyuldu. Birka hafta sonra tekrar firar ettin ve elimdeki kronoloji bu noktada sona
eriyor."
"yleyse u anki resm durumum nedir?" diye sordum
"Ha, durumun dzeltildi," dedi. Benimle konutuktan sonra Dr. Rand mahkemeye bavurdu ve bu
gerekleri belirten yeminli bir ifade verdi. Emir iptal edildi."
"yleyse buradaki doktor neden bana bir akl hastasymm gibi davranyor?"
"Aman Tanrm! Ne fikir ama. Ellerindeki tm kaytlar bir zamanlar burada kaldn gsteriyordur.
karken doktoru grsem iyi olacak. Mahkeme kararnn bende bir kopyas var. Ona gsterebilirim."
"Ben Greenwoodu terk ettikten ne kadar sonra mahkeme de dzeltme yapld?"
"Bir sonraki ay," dedi. e burnumu sokma karar vermeden nce birka hafta geti."
"Bunu yaptna ne kadar sevindiimi bilemezsin," dedim.
"Bana son derece nemli olduuna inandm birka para bilgi verdin."
"Ara sra bir dosta yardm edebilmek gzel ey," dedi dosyasn kapatp antasna yerletirirken.
Bir ey daha... Btn bunlar bittiinde -her ne yapyorsan- eer konumana izin verilirse, hikyeyi
dinlemek isterim."
"Buna sz veremem," dedim.
"Biliyorum. Sadece syleyeyim dedim. Bu arada, evi ne yapacaksn?"
"Benim mi? Sahibi hl ben miyim?"
"Evet, ama hibir ey yapmazsan bu sene vergiler yznden satlabilir."
"Hl satlmam olmasna atm."
"Bankaya deme talimat vermisin."
"Hi aklma gelmemiti. Onu sadece vr zvr ve veresiye hesaplarm iin vermitim. yle eyler
iin ite."
"Neyse, hesap neredeyse boalm artk," dedi. Geen gn bankadan McNallyyle konuuyorduk.
Bu, hibir ey yapmazsan evin nmzdeki sene gidecei anlamna geliyor."
"Artk bir iime yaramaz," dedim. Ne istiyorlarsa yle yapsnlar."
"Satp parasn alabilirsin."
"O kadar uzun kalmayacam."
"Bunu senin iin yapabilirim. Parasn istediin yere gnderirim."
"Pekl," dedim. Ne gerekiyorsa imzalarm. Hastane faturam d, gerisi senin olsun."
"Bunu yapamam."
Omuz silktim.
"Neyin iyi olacan dnyorsan yle yap, ama iinden iyi bir cret al."
"Kalan hesabna yatrrm."
"Peki. Teekkrler. Ben unutmadan nce, u komodinin gzne bakar msn, orada bir deste kart
var m? Oraya uzanamyorum ve iime yarayabilirler."
"Tabii ki."
ekmeceyi at.

"Byk, kahverengi bir zarf," dedi. ikince. Herhalde cebinde ne vardysa iine koymulardr."
"A."
"Evet, burada bir deste kart var," dedi iine elini sokup.
"Vay canna! Harika bir kutu! Bakabilir miyim?"
"Ben..." Ne diyebilirdim ki?
Kutuyu at.
"ok ho..." dedi. Bir cins tarot... Antika m bunlar?"
"Evet."
"Buz gibi souk... Hi bylesini grmemitim. Bak, bu sensin! valye gibi giyinmisin! Ne ie
yaryorlar?"
"ok karmak bir oyun," dedim.
"Eer bunlar antikaysa resimdeki nasl sen olabilirsin?"
"Onun ben olduumu sylemedim. Sen syledin."
"Evet, yle. Atalarndan biri mi?"
"Saylr."
"u kz da gzelmi hani! Kzl sal olan..."
"Sanrm..."
Desteyi dzeltip kutusuna koydu. Bana uzatt.
"Tekboynuz da ok homu," diye ekledi. Onlara bakmamam gerekirdi, deil mi?"
"Sorun deil."
ini ekip arkasna yasland, ellerini bann arkasnda birletirdi.
"Kendimi tutamadm," dedi. Sende bu evirdiin gizli ilerin haricinde ok tuhaf bir eyler var,
Cari... ve gizemler beni eker. Daha nce gerek bir muammaya bu kadar yaklamamtm."
"Eline bir deste souk tarot kart aldn iin mi?" diye sordum.
"Hayr, bu sadece gizem havasna katkda bulunuyor," dedi. Bunca ne yldr ne yaptn hi
kukusuz zerime vazife deil, ama bir trl kavrayamadm bir olay var."
"Nedir o?"
"Geen gece seni buraya getirip Alicei eve braktktan sonra olanlar hakknda bir fikir
edinebilmeyi umarak tekrar evine dndm. Kar ya durmutu, sonra tekrar balad geri, ama ayak
izlerin net ekilde grlebiliyordu, evin etrafn dnp n avludan aa iniyorlard."
Onayladm.
"Ama eve giden ayak izleri... geliini gsterecek hibir ey yoktu. stelik evden ayrlan,
saldrgann kama iaret edebilecek baka iz de bulunmuyordu."
Glmsedim.
"Yaray kendi kendime atm m dnyorsun?"
"Hayr, elbette hayr. Grnrde bir silah bile yoktu. Kan lekelerini yatak odana, yatana kadar
takip ettim. Yanmda sadece cep fenerim vard, ama grdklerim iimde tuhaf bir duygu uyandrd.
Sanki aniden kanlar iinde orada, yatan zerinde belirivermi, sonra ayaa kalkp dar km
gibiydin."
"Bu elbette imknsz."
"Ama hi iz olmamas kafama taklyor."
"Rzgr zerlerini karla rtm olmal."
"Onlar rtt de dierlerini rtmedi mi yani?" Ban saa sola sallad. Hayr, hi sanmyorum.
Eer bana bir eyler anlatmak istersen, merak ettiklerim listesine bunun yantn da eklemek
istiyorum."

"Bunu unutmayacam," dedim.


"Evet," dedi. Ama ayorum... imdeki garip his seni bir daha grmeyebileceimi sylyor.
Sanki bir melodramda, olaylarn i yzn renmeden sahneden kan nemsiz karakterlerden biri
gibi hissediyorum kendimi."
"Bu duyguyu anlayabiliyorum. Rolm yznden bazen ben de yazarn grtlana sarlacak gibi
oluyorum. Ama bir de u adan bak: Hikyelerin i yznn hayal krklna uratmad ok
nadirdir. Bunlar genellikle ufak tefek eylerdir, her ey bilindiinde en adi gdlere indirgenir.
Varsaymlar ve yanlsamalara sahip olmak ou zaman daha iyidir."
Glmsedi.
"Her zamanki gibi konuuyorsun," dedi, yine de senin erdemin cazibesine kapldn zamanlar da
bilirim. Birkan..."
"Laf nasl oldu da ayak izlerimden bana geldi?" dedim. Sana tam eve gelirken de evden giderken
de ayn yolu izledii mi anmsadm syleyecektim. Hi phesiz ayrlm geliimin izlerini silmi
olmal."
"Hi fena deil," dedi. Saldrgan da ayn yolu mu izledi?"
"yle yapm olmal."
"Baya salam," diye bildirdi. Akla yatkn pheler uyandrmay iyi biliyorsun. Ama hl
kantlarn byk ksmnn esrarengiz bir eyleri iaret ettiini hissediyorum."
"Esrarengiz mi? Hayr. Belki garip olabilir. Bir yorum meselesi."
"Ya da anlambilim meselesi. Geirdiin kazayla ilgili polis raporunu okudun mu?"
"Hayr. Ya sen?"
"Evet. Ya bu raporda garipten fazlas varsa? O zaman esrarengiz" tanmm kabul edecek misin?"
"Pekl."
"...Ve bir soruyu yantlayacak msn?"
"Bilemiyorum..."
"Basit bir evet hayr sorusu. Hepsi bu."
"Tamam, anlatk. Hepsi bu. Ne yazyordu raporda?.
"Bir kaza ihbar aldklarn ve bir devriye arabasnn olay mahalline intikal ettiini. Orada sana ilk
yardm uygulayan acayip kyafetli bir adamla karlamlar. Seni gle uan arabadan kardn
sylemi. Kendisi de srlsklam slak olduundan bu akla yatkn. Orta boylu, zayfa, kzl sal.
zerinde, polis memurlarndan birinin tabiriyle Robin Hood filminden kma yeil bir kyafet
varm. Kendisini tantmay, ya da ifade vermek iin onlarla birlikte gelmeyi reddetmi. Polisler
bunun iin srar ettiklerinde slk alm ve beyaz bir at drtnala koarak kagelmi. Adam atn
srtna atlayp gzden kaybolmu. Bir daha da onu gren olmam."
Gldm. Canm yanyordu ama elimde deildi.
"Bak sen u ie!" dedim. imdi bir eyler anlam kazanma ya balyor."
Bili bana bir an ylece bakakald. Sonra, Gerekten mi?" diye sordu.
"Evet, sanrm yle. Bugn rendiklerim iin baklanmaya ve geri gelmeye deermi."
"ki olay tuhaf bir srayla andn," dedi enesini ovutururken.
"Evet, yle yaptm. Ama daha nce dzenin olmad yer de bir dzen grmeye balyorum. Bu,
itiraf ettiime deebilir, kazayla syledim."
"Srf beyaz atl bir adam yznden mi?"
"Ksmen, ksmen... Bill, ok yaknda buradan ayrlmam gerekecek."
"Bir sreliine hibir yere gitmiyorsun."
"Ayn hesap. Szn ettiin u ktlar... Sanrm onlar bu gn imzalasam iyi olacak."

"Tamam. Onlar leden sonra sana yollarm. Ama aptalca bir eye kalkman istemiyorum."
"Gittike daha ihtiyatl bir hal alyorum," dedim, inan bana."
antasn serte kapatp, Umarm yledir," dedi. Hadi dinlen. Ben doktorla meseleyi halledip
belgeleri sana bugn gndereceim."
"Tekrar teekkrler."
Elini sktm.
"Ha, aklma gelmiken," dedi, bir sorumu yantlamaya sz vermitin."
"Vermitim, deil mi? Neymi o?"
Elimi brakmadan, yznde zel bir ifade olmadan sordu.
"Sen insan msn?"
Glmsemeye baladm, sonra braktm.
"Bilmiyorum. Ben... yle dnmek istiyorum. Ama aslnda sanmyorum... Elbette insanm! Bu soru
ok gln... Off, hepsinin can cehenneme! Kastettiin gerekten bu, deil mi? Hem drst olacam
da syledim..." Bir an iin dudam srdm ve dndm. Ardndan, Sanmyorum," dedim.
"Ben de sanmyordum zaten," dedi ve glmsedi. Benim iin fark etmiyor, ama senin iin fark
edebilir... birinin senin farkl olduunu ve bunu umursamadn bilmek."
"Bunu da unutmayacam," dedim.
"Pekl... grrz."
"Tamam."

Blm 9
Eyalet polisi henz ayrlm... Akamn ilerleyen vakitleri...
Yatm, kendimi daha iyi hissediyorum ve daha da iyi hissettiim iin kendimi daha iyi
hissediyorum. Orada yatm, Amber de yaamann tehlikelerini uzun uzadya dnyorum.
Brand de, ben de ailenin en gzde silahyla geici olarak saf d braklmtk. Acaba hangimiz
daha kt yaralanmtk? O, byk olaslkla. Darbe bbreine ulam olabilirdi ve durumu
yaralanmadan nce de ktyd zaten.
Billin sekreteri imzalamam gereken belgelerle gelmeden nce kalkp odada tkezleyerek iki kez
dolanmtm. Snrlar m bilmem artt. Bu hep byledir. O glgenin sakinlerinden birka kat daha
hzl iyiletiim iin kalkp biraz yryebileceimi, onlardan birinin bir buuk iki gnn ardndan
yapabilecei eyleri yapabileceimi hissetmitim. Yapabildiim kantlanmt da. Canm acmt ve
ilk seferinde ban dnmt, ama ikincisinde dnme azalmt. Bu da bir eydi. O yzden kendimi
daha iyi hissederek yatyordum.
Koz Kartlarn defalarca kartrm, zel fallar am, aina yzlerin arasnda aprak gelecekler
okumutum. Her seferin de de Randomla balant kurma, ona neler olduunu syleme, yeni
gelimeleri sorma isteimi glkle bastrabilmitim.
Daha sonra, demitim kendi kendime. Onlarn uykuda geirdii her saat, senin iin burada iki
buuk saat eder. Senin iin burada geen her iki buuk saat, sradan bir lmlnn yedi ya da sekiz
saatine denk der. Sabret. Dn. Kendini yeni le.
Bylece olanlar akam yemeinden sonra tam hava tekrar kararrken ve ben pestile dnmken
oldu. Eyalet polisinin buz gibi bir gen yesine syleyeceim her eyi sylemitim zaten. Bana inanp
inanmadn bilemiyordum, ama kibard ve uzun kalmad. Aslnda o ktktan hemen sonra balad
olaylar.
Orada yatm, kendimi iyi hissediyor, Dr. Baileyin uramasn ve yneliminin yerine gelip
gelmediini kontrol etmesini bekliyordum. Orada yatm, Billin bana sylediklerini dnyor,
bildiim ya da tahmin ettiim dier eylerle badatrma ya alyordum.
Temas! Birisi benden nce davranmt. Amber de birileri erkenciydi.
"Corwin!"
Bu, tela iindeki Randomdu.
"Corwin! Uyan! A kapy! Brand kendine geldi ve seni soruyor."
"Beni uyandrmak iin mi kapya vuruyordun?"
"Evet."
"Yalnz msn?"
"Evet."
"yi. erde deilim. Bana Glgede ulatn."
"Anlamadm."
"Ben de. Yaralym ama yaayacam. Sana hikyeyi sonra anlatrm. Bana Brandden sz et."
"Az nce uyand. Gerarda derhal seninle konumas gerektiini sylemi. Gerard bir hizmeti
arp odana yollam.
Hizmeti seni uyandramaynca bana geldi. Onu, seninle birlikte az sonra orada olacam
sylemesi iin Gerarda geri gnderdim."
"Anladm," dedim, yavaa gerinip oturarak. Grnmeyecein bir yere git, geleceim. Ama
cppe gibi bir eye ihtiyacm var. Baz kyafetlerim eksik de."

"yleyse odama gitmem en iyisi."


"Tamam. Git."
"Bir dakika bekle o zaman."
Ardndan sessizlik.
Bacaklarm ar ar oynattm. Yatan kenarna oturdum.
Koz Kartlarm toplayp kutusuna kaldrdm. Yaram Amber de gizlemenin nemli olduunu
hissediyordum. nsan normal zamanda bile kendi zayflklaryla vnmez.
Derin bir nefes aldm ve karyolann kenarna tutunup kalktm. Yaptm altrmalar ie yaramt.
Daha rahat bir nefes aldm ve elimi braktm. ok kt deildi, eer yava hareket edersem, gereken
en temel hareketlerin dnda kendimi zorlamazsam... Gcm geri dnene kadar rol yapabilirdim.
Tam o anda bir ayak sesi duydum ve kap aznda dost canls bir hemire bilirdi; gen, dzgn
yaplyd ve bir kar tanesinden tek fark, hepsinin birbirine benzemesiydi.
"Hemen o yataa geri dnn, Mr. Corey! Ayakta olmamanz gerekiyor!"
"Bayan," dedim, ayakta olmam gerekiyor. Gitmeye mecburum."
"Zili alp bir tas isteyebilirdiniz," dedi odaya girip ilerleyerek.
Randomun mevcudiyeti bana bir kez daha ularken, ba m bezgince iki yana salladm.
Hemirenin nasl rapor edeceini merak ettim... Acaba ben kozla uzaklatktan sonra geride kalan
prizmatik grntmden bahsedecek miydi? Sanrm arkamda braktm ve hzla byyen efsanelere
bir dieri daha eklenecekti.
"Bunu yle dn, tatlm," dedim ona. Bizimki bandan beri sadece fiziksel bir ilikiydi.
Bakalar da olacak... Hem de bir sr. Adieu!"
Amber e adm attm srada eilip kadna bir pck yolladm; o, gk kuaklarn yakalamaya
alrken, Randomun omzuna tutunup sendeledim.
"Corwin! Ne halt..."
"Eer denizlere hkimiyetin bedeli kan ise, biraz nce kendime deniz kuvvetlerinden bir kadro
satn aldm," dedim. Bana giyecek bir eyler ver."
Omuzlarma uzun, kaln bir pelerin rtt ve boynumdan tokalamaya altm.
"Tamamdr," dedim. Beni ona gtr."
Random beni kapdan kard, salondan merdivene gtrd. Giderken arlm ona veriyordum.
"Ne kadar kt?" diye sordu.
"Bak," dedim ve elimi yarann zerine koydum. Dn gece birisi odamda bana saldrd."
"Kim?"
"Eh, sen olamazsn, nk yanndan henz ayrlmtm," dedim. Gerard da Brandin yannda
ktphanedeydi. Kardelerden siz n kar, tahmin etmeye bala. En iyi yol..."
"Julian," dedi.
"Onun hisse senetleri kesinlikle dmeye meyilli," dedim.
"Dn gece Fiona bana onu ktleyip durdu, Juliann favorim olmad da sr deil."
"Corwin, o gitti. Geceleyin kat. Beni uyandrmaya gelen hizmeti Juliann saraydan ayrldn
syledi. Sence bu neye benziyor?"
Merdivene ulatk. Bir elimle Random'u, dieriyle trabzan tuttum. lk sahanlkta mola istedim ve
orada ksaca dinlendim.
"Bilmiyorum," dedim. Bazen lehte dnme hakkn hi kullanmayp uzatmak da ok kt olabilir.
Ama bana yle geliyor ki beni hakladn dnseydi, kaacana burada kalp, renince arm
gibi yapmas lehine olurdu. Kamas phe uyandryor. Brandin kendine geldii vakit
syleyeceklerinden dolay kam olabileceini dnyorum."

"Ama sa kaldn, Corwin. Sana saldran her kimse ondan kurtuldun ve o kii senin icabna
baktndan emin olamazd.
Ayn durumda ben olsaydm, imdi birka dnya tede olurdum."
"Ona syleyecek lafm yok," diye itiraf ettim ve basamaklar tekrar inmeye koyulduk. Evet, pekl
hakl olabilirsin. imdilik tartmaya ak kalsn. Yaralandm da kimse bilmeyecek."
Bayla onaylad.
"Nasl istersen. Konumak gmse, skut altndr."
"Zekn yaral blgelere de, yaralanmam olanlarna da ac veriyor, Random. Birazn da
suikastnn odama nasl girdiini bulmak iin harca."
"Kaplamann ardndan m?"
"eriden alp kapanyor. Artk yle tutuyorum. Kapnn kilidi de yeni. Almas hner
isteyenlerden."
"Tamam, buldum. Yapann bir aile bireyi olmasn da gerektiriyor."
"Anlat."
"Birisi seni gafil avlamay kafasna koymutu ve bunun iin Deseni gze ald. Aa indi, Deseni
yrd, kendini senin odana nakledip sana saldrd."
"Bu mkemmel bir zm olabilirdi, tek bir nokta dnda hemen hemen hepimiz ayn anda
ayrldk. Saldr gecenin ge saatlerinde gereklemedi. eri girdiim anda oldu. Deseni amak
yle dursun, hibirimizin aadaki odaya inecek vakti bulacan bile sanmyorum. Bu yzden,
bizden biriyse baka bir yntemle girmi olmal."
"yleyse hnerine filan bakmadan kap kilidini at."
"Belki de," dedim sahanla varp yola devam ederken.
"Kede dinlenelim ki ktphaneye destek almadan girebileyim."
"Elbette."
Bunu yaptk. Kendime ekidzen verdim, pelerine iyice sarndm, omuzlarm dikletirdim,
ilerledim ve kapy aldm.
"Bir dakika," dedi Gerardn sesi.
Kapya yaklaan ayak sesleri...
"Kim o?"
"Corwin," dedim. Random'da yanmda."
Onun geriye doru, Randomu da istiyor musun?" dediini duydum ve yant olarak ksk bir
Hayr" geldi.
Kap ald.
"Sadece sen, Corwin," dedi Gerard.
Bamla onaylayp Randoma dndm.
"Sonra grrz," dedim.
Bamla yaptm iarete karlk verdi ve geldiimiz yn de geri dnd. Ktphaneye girdim.
"Pelerinini a, Corwin," diye emretti Gerard.
"Bu gereksiz," dedi Brand ve onun, srtna konan birka yastk sayesinde oturduunu, sararm
dilerini gstererek glmsediini grdm.
"Kusura bakma, ben Brand kadar gvenmiyorum," dedi Gerard ve emeimin boa harcanmasna
izin vermeyeceim. Bir bakalm."
"Sana bunun gerekmediini syledim," diye tekrarlad Brand. Beni baklayan o deil."
Gerard hemen dnd.
"O olmadn nereden biliyorsun?" diye sordu.

"nk kimin bakladn biliyorum. Ahmakln sras deil, Gerard. Eer Corwinden
korkmam gerektirecek bir ey olsa onu buraya artmazdm."
"Seni getirdiim srada uursuzdun. Kimin bakladn bilmen imknsz."
"Emin misin?"
"ey... O zaman niye bana sylemedin?"
"Gerekelerim var, hem de geerliler. imdi Corwinle ba baa konumak istiyorum."
Gerard ban edi.
"Hezeyana kaplaym deme sakn," dedi. Kapya doru yrd, tekrar at. ardnda
duyabilecek bir mesafede olacam," diye ekledi, sonra kapy kapatt.
Yaklatm. Brand uzand ve elini sktm.
"Geri dnmeyi baardn grmek gzel," dedi.
"Aynen," dedim, sonra ylmamaya alarak Gerardn iskemlesine oturdum.
"Kendini imdi nasl hissediyorsun?" diye sordum.
"Bir bakma berbat. Ama bir bakma da yllardan beri hissetmediim kadar iyi. Hepsi greceli."
"ou ey ledir."
"Amber dnda."
imi ektim.
"Pekl. Teknik anlamda konumuyordum. Neler oldu?"
Baklar ok youndu. Beni inceliyor, bir ey aryordu.
Neydi arad? Sanrm, bilgi. Daha dorusu, cehalet. Olumsuzluklar lmek daha zor olduu iin
buraya geldii ilk andan beri zihninin hzla almas gerekiyordu. Onu tandm iin,
bildiklerimden ok bilmediklerimle ilgilendiini tahmin edebiliyordum. Kendisine faydas olabilecek
hibir eyi sylemek istemiyordu. stediini elde etmek iin gereken minimum aydnl bilmek
istiyordu. Bunun bir watt fazlasn bile vermeye rza gstermezdi. nk onun yntemi buydu ve
elbette bir ey istiyordu. Tabii eer... Son yllarda, kendimi insanlarn deitiine, zamann aknn
sadece var olanlar glendirmekle kalmadna; bazen yaptklar, grdkleri, dndkleri ve
hissettikleri eyler yznden niteliksel deiimlere urayabildiine inandrmak iin her zamankinden
fazla almtm. imdiki gibi, baka her eyin yanl gittii zamanlarda kk bir teselli salyordu,
dnya grm pekitirdiinden bahsetmeme ise hi lzum yok. Belki de hayatm ve anlarm,
yapmaktaki amac ne olursa olsun Brande borluydum. ok gzel. Ona srtm dnmeksizin, lehinde
dnme kararma varmtm. Kk bir taviz, genellikle oyunlarmzn balangcna yn veren
esprilerin basit psikolojisine kar, benim hareketim.
"Hibir ey grnd gibi deildir, Corwin," diye balad sze. Bir bakmsn bugn dostum
dediin yarn dmann olmu ve..."
"Ksa kes!" dedim. imdi kartlar masaya serme zamandr. Brandon Coreyin benim iin
yaptklarn takdir ediyorum ve seni bulup geri getirmek iin bavurduumuz numara benim
fikrimdi."
Bayla evetledi.
"Bunca zamann ardndan karde sevgisinin yeniden nksetmesi iin geerli sebepleriniz olduunu
tahmin ediyorum."
"Ben de senin bana yardm etmek iin ilave sebeplerinin olduunu."
Tekrar glmsedi, sa elini kaldrd, sonra indirdi.
"yleyse ya detik, ya da birbirimize borluyuz, olaylara nasl baktna bal. u anda karlkl
yardma ihtiya duyuyormu gibi grndmze gre, birbirimize en pohpohlayc gzle
bakmamz yararl olacak."

"Laf dndrp duruyorsun, Brand. Beni yldrmaya alyorsun. Bugnk idealizm abam da
mahvediyorsun. Beni yataktan bir ey sylemek iin kaldrdn. nden buyur."
"Yine eski Corwin," dedi kkrdayarak. Sonra baklarn kard. Yoksa deil mi? Merak
ediyorum... O kadar sre Glgede yaamak deitirdi mi seni? Kim olduunu bilmeden? Baka bir
eyin paras olarak?"
"Belki," dedim. Bilmiyorum. Evet, sanrm deitirdi. aile politikalarna geldiinde sabrmn
abuk tamasna neden olduunu biliyorum."
"Ak szllk, dobralk, hilesiz hurdasz i yapmak m? Bylelikle elencenin birazn
karyorsun. Ama byle yeni bir detin de yarar olabilir... Herkesi dengesiz yakalayabilir ve hi
ummadklar bir anda eski haline dnersin. Evet, ie yarayabilir. nsan canlandryor da. Tamam!
Panie lzum yok. Balang szlerim bylece sona eriyor. Tm esprilerimi sraladm. Her eyin
temeline ineceim, mantkszlk hayvanna gem vuracam, en anlaml incileri gizemin
bulanklndan skp alacam. Fakat izin verirsen, nce baka bir ey var. zerinde tten cinsten
herhangi bir ey var m? Aradan yllar geti ve canm yuvama dnm kutlamak iin kt bir ot
istiyor, hangisi olsa fark etmez."
Hayr demek iin azm atm. Ama alma masasnn zerinde benden kalma birka sigara
olduundan emindim
Aslnda hareket etmek istemiyordum, yine de Bir dakika," dedim.
Dorulup odann br ucuna yrrken hareketlerimin kas kat deil, normal grnmesine altm.
Masann zerini kartrrken aslnda tutunmakta olduumu gizlemeye alyordum.
Hareketlerimi, pelerinim ve gvdemle, elimden geldiince rttm.
Paketi bulup geldiim gibi dndm, ocakta bir ift sigara yakmak iin durakladm. Brand kendi
sigarasn alrken ok ar davrand.
"Elin titriyor," dedi. Neyin var?"
"Geen gece partide fazla kaldm," dedim iskemleme geri dnerken.
"Bunu dnmemitim. Elbette bir parti olacakt, deil mi? Tabii. Herkes ayn odada... Beni
bulmakta karlalan beklenmedik baar, geri geliim... ok sinirli, ok sulu birinin aresiz bir
hareketi... Yarm kalan baars. Yaralanm ve suskun olan ben, ama nereye kadar? Sonra..."
"Yapann kim olduunu bildiini syledin. Dalga m geiyordun?"
"Hayr, gemiyordum."
"Kim yleyse?"
"Vakti geldiinde, sevgili kardeim. Dizilim ve sra, zaman ve vurgu... bu meselede hepsi de ok
nemli. Gemie gven iinde bakarak olay dizisinin tadn karmama izin ver. Kendimi deilmi ve
sizleri bama m olarak hayal ediyorum da. Ah! O tabloya ahit olmak iin neler vermezdim!
Bana her bir yzdeki ifadeyi tarif edebilir misin?"
"Korkarm ki yzler o anda en az nemsediim eydi."
Gs geirdi ve duman fledi.
"Ah, bu gzel," dedi. Kafan takma, onlarn yzlerini grebiliyorum. Canl bir hayalgcm vardr,
bilirsin. ok, znt, aknlk... yerini korku ve pheye brakyor. Bana anlatlana gre sonra
hepiniz ayrlmsnz, nazik Gerard bana hemirelik etmek iin burada kalm." Duraklad, dumana
dikti gzlerini ve bir an iin sesindeki alayc tn kayboldu. Aramzdaki tek drst o, biliyorsun."
"Listemde yksek sralarda," dedim.
"Bana iyi bakt. Her zaman bizleri kollamtr." Aniden gld. Ak szl olmam gerekirse neden
zahmete giriyor, bilmiyorum. Geri senin iyilemekte oluun beni dnmeye evketti de, herhalde
tartmay sonraya ertelemisinizdir. Bir dier partiyi daha kardma yanyorum. Tm o duygular,

pheler ve yalanlar havada uuuyor ve hi kimse ilk 'iyi geceler' dileyen olmay istemiyor. Herkes
en iyi tavrn taknm. Sulu kiiye gzda verme abalar. Belki gnah keilerine frlatlan bir iki
ta. Ama her eyi hesaba katarsak bir arpa boyu yol kat edilmedi. Hakl mym?"
Zihninin ileyiini takdir ederek bamla doruladm ve pes edip kendi bildii tarzda anlatmasna
izin verdim.
"Hakl olduunu biliyorsun," dedim.
Bunun zerine bana dik dik bakt, sonra devam etti. Ancak sonunda herkes ya sabaha kadar endie
iinde gzn krpmadan yatmak, ya da bir araya gelip bir plan yapmak zere odadan kp gitti.
Gece vakti gizli telalar yaand. Esenliimin herkesin aklnda olduunu bilmek gsm kabartyor.
Elbette bazlar bundan yanayd, bazs ise karsndayd. Tm bunlarn arasnda, destekilerimi hayal
krklna uratmamak iin kendimi toparladm... hayr, iyiletim. Gerard bugne kadar olanlar
uzun uzadya anlatt bana. Yeteri kadarn duyduumda seni arttm."
"Belki farkna varmamsndr diye sylyorum, ben buradaym. Bana ne anlatmak istiyordun?"
"Sabrl ol, birader, sabrl ol! Glgede bunu hatrlamaktan bile mahrum geirdiin onca yl
dn." Sigarasyla etraf iaret etti. Ben yerini saptamay baarp, seni iinde bulunduun kt
durumdan kurtarmaya kalkana kadar bilmeden geirdiin tm o zaman hatrla. Herhalde
kyasladn zaman imdi geen birka saniye o kadar da paha biilmez olmasa gerek."
"Beni arayanlar arasnda olduunu sylediler," dedim. Buna atm, nk son seferinde pek
dosta ayrlmamtk."
Bayla dorulad.
"Bunu inkr edemem," dedi. Ama her seferinde, eninde sonunda geride brakrm byle eyleri."
nanmadm belirten bir ses kardm.
"Sana ne kadarn anlatmam gerektiine ve nelere inanacana karar vermeye alyordum," diye
devam etti. Eer dosdoru kp kk birka ey haricinde o anki gdlerimin tmyle fedakrca
olduunu sylesem bana inanmazdn."
Yine soludum burnumdan.
"Ama bu doru," diyerek konumasn srdrd, phelerini yattrmak iin eklemeliyim ki ok
az seeneim vard. Balanglar daima gtr. Neye balasam ardndan bir baka ey geldi. ok
uzun sredir ortada yoktun. Eer tek bir eyin ismini vermem gerekiyorsa, syleyeyim: taht. Al ite,
syledim. Hepimiz onu ele geirmenin bir yolunu aryorduk. Bu, senin kayboluunun hemen
akabinde olmutu ve bir bakma senin kayboluunla tetiklenmiti. Babamz seni Ericin
ldrdnden pheleniyordu. Ama kant yoktu. Yine de bu duyguyu koruduk... arada bir szn
ettik. Aradan yllar geti, sana hibir ekilde ulalamyordu ve gerekten lm olma ihtimalin
kuvvet kazanmt. Babamz Erice gitgide byyen bir honutsuzlukla yaklayordu. Derken, bir
gece, tmyle tarafsz bir konuda balattm bir tartmada -hemen hepimiz masada mevcutken- bir
karde katilinin tahta asla kamayacan syledi ve bunu sylerken gzlerini Erice dikmiti.
Babamzn gzlerinin nasl olabileceini bilirsin. Eric gn batm kadar kzard, uzun bir sre de
yutkunamad. Sonra babamz ii hibirimizin ummad ve arzulamad kadar ileriye gtrd. Sana
kar akgzl olacam, bunu srf duygularn aa vurmak iin mi yapt, yoksa gerekten mi
sylyordu bilemiyorum. Ama seni tahtn vrisi olarak semeye neredeyse karar vermi olduunu,
bu yzden senin bana her ne talihsizlik geldiyse, bunu ahsen inceleyeceini syledi. Dile getirmedi,
ama o da senin ldne inanmt. Takip eden aylarda bu karar somutlatrmak iin sana simgesel
bir mezar yaptk ve hi kimsenin babamzn Erice kar besledii duygular unutmamasn saladk.
Biz bandan beri tahta ulamak iin senin ardndan devre d braklmas gereken kiinin Eric
olduunu dnmtk."

"Biz mi? Dierleri kimdi?"


"Sabret, Corwin. Dzen ve sra, zaman ve nem! Vurgu... Dinle!" Bir sigara daha ald, ncekinin
izmaritiyle yakt, havay sigarann yanan ucuyla baklad.
"htiyacmz olan bir sonraki adm babamz Amber in dna karmakt. Bu, iin en nemli ve
tehlikeli ksmyd ve burada anlamazla dmtk. Ben, tmyle anlamadm zellikle de bizi
ksmen etkisine alacak bir gle ibirlii yapma fikrinden holanmamtm. Glgeleri kullanmak
baka eydir; onlarn seni kullanmas ise hangi artlar altnda gerekleirse gereklesin, hatal bir
dncedir. Buna itiraz ettim, ne var ki ounluk aksine karar vermiti." Glmsedi. kiye kar bir.
Evet, kiiydik. Sonra harekete getik. Tuzak kuruldu ve babam yemin peine takld..."
"Hl hayatta m?" diye sordum.
"Bilmiyorum," dedi Brand. Sonra iler sarpa sard ve kendi bamn aresine bakmam gerekti.
Ama babamzn ayrlndan sonraki hareketimiz lm kesinlik kazanncaya kadar uzunca bir sre
bekleyip, bir yandan da konumumuzu salamlatrmakt. Kt zerinde, ihtiyacmz olan tek ey
birinin i birliiydi. Ya Caine, ya da Julian... hangisi olduu fark etmezdi. Bleys daha imdiden
Glgeye gitmi ve byk bir askeri kuvvet toplamaya girimiti..."
"Bleys mi! Sizlerden biri miydi?"
"yleydi ya. Onu, elbette zerinde yeterince ip olacak ekilde tahta karmay dnyorduk, fiilen
bir l ynetim gerekleecekti. Dediim gibi, o asker toplamaya gitmiti. Kansz bir ihtilal
gerekletirmeyi umuyorduk, ama davamz kazanmak iin szlerin yetersiz kalmas durumuna kar
da hazrlkl olmalydk. Eer Julian bize karadan, ya da Caine denizden geit verirse askerleri
ivedilikle nakledebilir ve eer gerekirse silahlarn gcyle galip gelebilirdik. Ne yazk ki yanl
adam setim. Benim hesabmla, Caine hile hurda ilerinde Juliandan bir gmlek stnd. Bu yzden,
ll bir incelikle ona konuyu tlattm. lkin kabul etmeye hevesli grnd. Ama ya sonradan tekrar
dnp tand, ya da beni bandan beri byk bir ustalkla aldatt. lk seenein doru olduunu
dnmeyi yeliyorum. Her neyse, bir noktada rakibi desteklemenin kendisi iin daha krl olaca
kararma vard. Yani Erici. Ericin umutlar, babamzn ona kar tutumu yznden snmt... ama
babamz gitmiti ve tasarladmz eylem, Erice, tahtn koruyucusu olarak hareket etme frsat
sunuyordu. Bu da yetmiyormu gibi Cainein peinden Julian da askerlerine tahtn koruyucusu Erice
ballk yemini ettirdi. Bylece dier l olutu. Eric bunun zerine taht savunmak zere halkn
nnde ant iti ve snrlar izildi. Doal olarak g bir durumda kalmtm. Onlarn dmanlnn
ceremesini ben ekiyordum, nk ortaklarmn kim olduunu bilmiyorlard. Yine de beni
hapsedemiyor, ya da ikence yapamyorlard, nk bir anda kozlayp kaabilirdim ellerinden. ayet
beni ldrecek olurlarsa bilinmeyen ahslarn misillemede bulunabileceinin farkna varmlard.
Bir sre iin satran tahtasnda pat kalmaya mahkmdu durum. Onlara kar artk dorudan bir
harekette bulunamayacam da anlamlard. Beni youn bir gzetim altnda tutuyorlard. Bu sebeple
daha dolambal bir rota izildi. Ben yine itiraz ettim ve yine ikiye bir kaybettim. Babamzn icabna
bakmas iin ardmz kuvvetleri, bu sefer Erici gzden drmek, ayan kaydrmak iin
kullanacaktk. Eer Eric byk bir rahatlkla soyunduu Amber i savunma grevinin altndan
baaryla kalkamazsa ve Bleys o srada sahneye kp sorunun hakkndan hemen gelirse, savunucu
rolne bu sefer kendi soyunurken ardna halk desteini alacak -mnasip bir zaman getikten sonra
da- Amber in refah iin ta zerine kalacakt."
"Soru," deyip araya girdim. Ya Benedict? Onun Avalonda sorunlarla megul olduunu
biliyorum, ama bir eyler Amber i gerekten tehdit ediyorsa..."
"Evet," dedi bayla dorulayp, bu yzden anlamamzn bir maddesi Benedicti kendi
sorunlaryla megul etmekti."

Benedictin Avalonuna musallat olan cehennem kzlarn dndm. Benedictin kolunun


gdn dndm. Yine konumak iin azm amaya kalktm, ama Brand elini kaldrd.
"Kendi bildiim gibi anlatp bitireyim, Corwin. Konutuun vakit dncelerinin akn
bilmediimi sanma sakn. Brn de benimkinin ikizi olan acy da hissediyorum. Evet, biliyorum
bunlar ve daha fazlasn." Eline bir sigara daha alp kendi usulnce yakarken gzleri garip bir
ekilde, alev alev yanyordu. Sigarasndan derin bir nefes ald ve flerken konutu.
"Bu karar yznden dierlerinden ayrldm. Kararn ok byk bir tehlike ierdiini, Amber i
tehlikeye sokabileceini grmtm. Onlarla ortaklm bitirdim..." Devam etmeden nce bir sre
duman izledi. Ama iler ylece kp gidemeyeceim kadar ciddilemiti. Onlarla kar karya
gelmek zorundaydm,
Amber i olduu kadar kendimi de korumak iin. Ericin tarafna gemek iin ok geti artk.
Koruyabilecek olsa bile korumazd beni... dahas, onun kaybedeceine kesin gzyle bakyordum.
Edindiim yeni hnerleri ie komaya o zaman karar verdim. Eric ile o ok sevdiini iddia ettii
glge Dnyay mesken tutan Flora arasndaki ilikiyi sk sk merak etmiimdir.
Bu meknda Erici ilgilendiren bir ey olduuna ve Florann onun oradaki maas gibi
davrandna dair bir phe vard iimde. Erice bu konuda bir ey yapabilecek kadar yaklasam da
Florann neler kartrdn dolayl ya da dolaysz yoldan soruturmann ok aba
gerektirmeyeceinden emindim. Byle de yaptm. Derken her ey bir anda hzlanverdi. Eski grubum
yerimi merak ediyordu. Seni bulup ok tedavisiyle bir ksm hafzan geri getirdiim anda, Eric,
Fionadan bir eylerin yolunda gitmediini rendi. Pek doaldr ki ok gemeden iki taraf birden
peime dt. Senin dnnn herkesin planlarn suya dreceini ve beni nice zamandr elimde
alternatif bir planla beklediim delikten karacan dnmtm. Ericin tahttaki iddias bir kez
daha glgelenecekti, seni destekleyenler kacakt ve ortaklarmn dalaveresi tm anlamm yitirecekti.
Eh, senin de olaylardaki rolmden dolay bana minnettar kalacan dnyordum. Sonra Porter dan
katn ve iler arapsana dnd. Sonradan rendiime gre, hepimiz seni farkl bir ama iin
aryorduk. Ama eski ibirlikilerimin senin iin ok srad bir plan vard. Olanlar renmi,
yerini bulmu ve oraya herkesten nce ulamlard. Elbette avantaj ellerinde tutmalarn salamann,
statkoyu korumann yolu ok basitti. Seni arabanla birlikte gle uuran atlar yapan Bleysti. Ben
tam bu olduu srada vardm. Bleys oradan derhal ayrld, nk temiz bir i yapm grnyordu.
Ama seni arabadan kardm, senden geriye ilkyardm uygulamaya balanacak kadar kalmt. Geri
imdi geriye bakyorum da, tedavinin gerekten sonu verip vermediini, uyandnda Corwin mi,
yoksa Corey mi olacan bilmemek can skcyd. Sonras da can skcyd, hl bilmiyordum...
Yardm ulat sra da cehennem sryle oradan uzaklatm. Daha sonra ortaklarm beni
yakaladlar ve beni bulduunuz yere kapattlar. Hikyenin geri kalanndan haberdar msn?"
"Hepsinden deil."
"yleyse bildiin yere geldiimizde beni uyar. Ben de geri kalann sonradan rendim. Ericin
taraf kazay rendi yerini buldu ve seni daha iyi korunacan ve srekli uyutulacan zel bir yere
naklettirdiler, bylece kendileri de korunacaklard."
"Eer mevcudiyetim onun planlarn yerle bir edecek idiyse, Eric beni neden korusun ki?"
"O srada kardelerden yedisi senin yaadn biliyordu. Bu ok fazlayd. stediini yapmas iin
ok geti. Hl babamzn laflarn hazmedememiti. Eer onun elindeyken senin bana bir ey
gelecek olursa, bu onun tahta geiini engellerdi. Eer Benedictin, ya da Gerardn kulana gitse...
Hayr, asla baaramazd. Tahta ktktan sonra, evet. kmadan, hayr. Olan uydu, senin yaadn
gereinin herkes tarafndan bilinmesi onu ktlarn oynamaya zorlamt. Ta giyme treninin
vaktini belirledi ve bu gerekleinceye kadar seni olaylarn dnda tutmay aklna koydu. Olmas

gerekenden ok erken yaplm bir iti, ho, baka aresi de yoktu ya. Sanrm ondan sonra olanlar
biliyorsun, nk senin bandan getiler."
"Tam o harekete geecei srada Bleysle bir araya geldik. ok hayrl olmad."
Omuz silkti.
"Ah, olabilirdi belki de eer kazansaydnz ve Bleysin hakkndan gelebilseydin. Ne var ki
aslnda buna frsatn olmad. Onlarn gdlerine dair kestirimlerim bu noktadan itibaren geersiz
ama o saldrnn gstermelik olduuna inanyorum."
"Neden?"
"Dediim gibi, bilmiyorum. Ama Eric zaten tam istedikleri konuma gelmiti. Hcuma gemeleri
gereksizdi."
Bam iki yana salladm. ok fazlayd, ok hzlyd... Anlatcnn nyargsn karttmda
sylediklerinin birou gerek gibi duruyordu. Yine de...
"Bilmiyorum..." diye konumaya baladm.
"Elbette," dedi. Ama sorarsan sylerim."
"Grubunuzun nc yesi kimdi?"
"Beni baklayan kii elbette. Bir tahmine var msn?"
"Sadece syle."
"Fiona. Hepsi onun fikriydi."
"Bunu neden daha nce sylemedin?"
"nk anlatacaklarmn geri kalann dinleyecek kadar beklemezdin. Onu yakalamak iin bir
hmla buradan kar, onun gittiinin farkna varr, dierlerini uyandrr, bir soruturma balatp bir
sr deerli vakti boa harcardn. Bunu hl yapabilirsin, ama hi deilse bana, ne yaptm bildiim
konusunda seni ikna etmem iin yeterli vakti tandn. imdi, sana zamann ok kymetli olduunu ve
eer Amber in bir ans olacaksa bunun iin syleyeceklerimi hemen dinlemen gerektiini
sylersem, deli karnn tekini kovalamak yerine beni dinleyebilirsin."
skemlemden yar yarya dorulmutum bile.
"Onun peinden gitmemeli miyim?" diye sordum.
"Fionann can cehenneme, imdilik. Daha byk sorunlarn var. Otursan iyi edersin."
yle de yaptm.

Blm 10
Ay ndan bir sal... mealelerin siyah beyaz filmlerdekini andran hayaletimsi ... yldzlar...
incecik birka tutam sis...
Trabzana yaslanp, dnyaya baktm... Nihai sessizlik geceyi, ryalarla srlsklam ehri ve buradan
grnen tm evreni sarmt. Uzaktaki eyler: deniz, Amber, Arden, Garnath, Cabra deniz feneri,
Tekboynuz Korusu, Kolvir in zirvesindeki mezarm... Sessiz, ok aada, yine de net ve berrak...
Buna tanrnn, ya da bedeninden kopmu, yukar srklenen bir ruhun gzyle bakmak diyebilirim...
Gecenin ortasnda...
Hayaletlerin hayalet gibi davrand, kehanetlerin, alametlerin, iaretlerin ve arzularn gecenin
sokaklarnda ve Amber in gkteki yksek salonlarnda mekik dokuduu bu yere, Tir-na Nogtha
gelmitim...
Srtm trabzana ve gndz dnyasnn izlerine dnp bulvarlara ve karanlk taraalara, lordlarn
atolarna, avamn barnaklarna baktm... Ay Tir-na Nogthda youndur, binalarmzn
kopyalarnn birbirine bakan yzlerini gme boyar... Elimde denek ilerledim ve tuhaf yaratklar
etrafmda hareket ettiler, pencerelerde, balkonlarda, banklarda, kaplarda grndler... Grnmeden
getim, nk kelimenin tam anlamyla burada hayalet olan bendim...
Sessizlik ve gm ay... Yalnzca deneimin tkrts, o da byk oranda boulmu... Her
eyin ortasna doru szlen sis... Saray, sisli bir enlik atei... iy, adeta ipince zmparalanm
tayapraklarda ve yol kenarlarn ssleyen bahelerdeki bitki gvdelerinde, cva damlacklar gibi
grnyor...
Gkte ilerleyen ay, le vakti gnei kadar actyor gz, onun lgnletirdii yldzlar daha da
fazla parlyorlar... Gm ay ve sessizlik...
Buraya, kehanetleri yznden gelmemitim, nk bunlar -eer gerekten kehanetlersealdatcdrlar, aadaki yerlere ve yaamlara benzerlikleri huzursuzluk vericidir; grnmleri, ou
zaman tedirgin edicidir. Yine de gelmitim... Zamanla aramdaki anlamann bir paras olarak...
Brandi Gerardn gzetiminde iyilemeye braktktan sonra kendimin de fazladan dinlenmeye
ihtiya duyduumu anlam ve bunu yaralandm belli etmeden yapmaya karar vermitim.
Hakikaten de Fiona kamt; ona ve Juliana Koz Kartlaryla ulalamyordu. Brandin bana
anlattklarn Benedicte ve Gerarda syleseydim, Fionann peine dmekte, ikisinin bir den izini
srmekte srar edecekleri kesindi. abalarnn yararsz olacandan da ayn derecede emindim.
Random ve Ganelonu artp odama ekilmi, herkese, bir Tir-na Nogth gecesine hazrlkl
olarak, gn dinlenme ve tefekkrle geireceimi sylemitim... ciddi sorunlar olan her Amberli
iin makul bir nedendi bu. Byle bir eyi yapmak iin mkemmel bir zaman olduundan, bunun tm
gn dinlenme mi akla yatkn bir hale getireceini hissediyordum. Elbette ii gece tamamlamam da
zorunlu klyordu. Ama bu da iyiydi.
Bana yaramn yeterince iyilemesi iin tam bir gn, geceyi ve ertesi gnn bir ksmn
salyordu. Bu vaktin boa harcanmayacan dnyordum.
Ama insan birilerine sylemeden edemiyor. Randoma ve Ganelona olanlar anlattm. Yatamda
oturup onlara Brandin, Fiona ve Bleysin planlarn; Eric -Julian- Caine entrikasn anlattm.
Brandin benim geri dnm ve kendisinin komplo ortaklarnca hapsedilii hakknda sylediklerini
aktardm. ki tarafn da sa kalanlarnn -Fiona ve Juliann- neden katklarn anlamlard: hi
phesiz kendi kuvvetlerini toplamaya gitmilerdi, umarm birbirlerini ortadan kaldrrlard; ama

belki de kaldrmazlard. Her neyse yakn zamanda olacak bir ey deildi. lerinden birinin bundan
nce Amber i ele geirmek iin harekete gemesi daha olasyd.
"Onlarn da numara alp herkes gibi sra beklemesi gerekiyor," demiti Random.
"Tam olarak deil," dediimi anmsyorum. Fionann mttefikleri ve kara yoldan gelen
yaratklar ayn eyler."
"Peki ya Lorrainedeki ember?" diye sormutu bunun zerine Ganelon.
"Ayns. Kendilerini glgede o ekilde gsterdiler. Uzun bir yoldan gelmiler."
Random Her yan sarm pikurular," demiti.
Bamla onaylayp, aklamaya almtm...
Bylece geldim Tir-na Nogtha. Ay ykseldiinde ve Amber in hayaleti kulelerinin evresinde
solgun haleleri, duvarlarnn zerinde kk kprtlar ve iinden grnen yldzlarla gkyzne bir
tl gibi serildiinde bekledim... Ganelon ve Randomla birlikte, Kolvir ykseklerinde, tatan kabaca
yontulmu basaman olduu yerde bekledim.
Ayyla okandnda merdivenin tm ekillenmeye balad ve kentin hayaletiyle deniz
arasndaki koca uurumun zerinde bir kpr gibi uzand. Ayyla ykanan basamaklar
olabildiince maddelemilerdi artk ve ayam ilk tan zerine koydum... Randomda tam bir deste
Koz vard ve benim destem de ceketimin cebindeydi. Yine bir ay vakti, tam da bu tan zerinde
dvlm olan Grayswandir in gc hayalet kentte de geerliydi, dolaysyla onu da yanmda
tayordum.
Btn gn boyunca dinlenmitim ve zerine yaslanacak bir de asam vard. Zamanda ve uzaklkta
bir yanlsama... Beni hi umursamayan gkyznde basamaklar basit bir matematiksel dizi halinde
trmanlmyordu. Bir an buradaydm, bir an sonra orada, Ganelonun elinin scakl omuzumdan
kaybolmadan yolun eyreini trmanmtm bile... Ayaklarmn altndaki basamaa dikkatle
baktmda ta, ltl opakln yitiriyordu ve ben ok, ok aalardaki okyanusu effaf bir
mercekten bakarcasna rahata grebiliyordum... Sonradan pek uzun grnmese de zaman kavramn
bsbtn yitirmitim... Ben dalgalarn ne kadar zerindeysem o da o kadar derinlerinde olmak zere,
samda, Rebmann parldayan ve kvrlan hatlar belirmiti. Moire dndm, ne haldeydi acaba?
Amber derse eer, derinlerdeki ikizimize ne olacakt? Aynadaki aksi paralanmadan kalabilecek
miydi? Yoksa talar ve kemikleri, donanmalarmzn zerlerinden uarcasna getii deniz
kanyonlarndaki kumarhanelerde zar misali ayrlacaklar myd?
Adam yutan ve beni de akna eviren sular suskundu, sol yanmda ince bir sz hissetsem de.
Merdivenin bandan hayalet ehre, Kolvir in denize bakan yzndeki merdiveni trmanan biri
Amber e nasl girerse, ite ylece girdim.
Trabzana yaslanp dnyaya baktm.
Kara yol gneyde uzanyordu. Gece vakti onu gremiyordum. Fark etmezdi. Nereye uzandn
artk biliyordum. Ya da Brandin, yolun nereye uzandn sylediini. Yalan sylemek iin bir mre
yetecek kadar gereke sayp tketmi gibi grndnden, onun, yolun nereye gittiini bildiine
inanyordum.
Sonuna kadar.
Amber in parlaklndan ve bitiik Glgenin l l parlayan grkeminden yola kp,
grntnn her yne uzanan, gitgide kararan dilimlerine, daha da ilerideki arpk manzaralara,
onlarn da tesinde, sadece sarhoken, deliyken ya da kt ryalarda grlen yerlere, daha da telere,
benim durduum yerin ilerisine gidiyordu... Durduum yerin ilerisine...
Bunun basit bir ey olmadn kolayca nasl anlatabilirim...? Sanrm solipsizmden balamamz
gerekecek... yani insann kendisi dnda hibir eyin var olmad, ya da en azndan, kendi

mevcudiyetimiz ve tecrbemiz haricinde aslnda hibir eyin farkna varamayacamz grnden.


Gzmde canlandrabileceim her eyi, Glgede bir yerlerde bulabilirim. Hepimiz bunu yapabiliriz.
Bu, drstlkle syleyebilirim ki benliin snrlarn gemez. Gittiimiz glgeleri kendi ruhumuzun
znden yarattmz... Gerekte mevcut olann yalnz bizler, gezdiimiz glgelerin ise sadece ve
sadece arzularmzn yansmasndan ibaret olduu dncesi tartmaya aktr; dorusu, bizler
tarafndan da birok kez tartlmtr... Bu tartmann faydalar ne olursa olsun -ki birka tane
vardr- ailemizin Amber haricindeki insanlara, kiilere ve nesnelere kar tutumunu byk oranda
aklamay baarr. Yani bizler oyuncakyzdr, onlar ise bizim kimi zaman tehlikeli ekilde
canlanm oyuncaklarmz; ama bu da oyunun bir parasdr. Yaradl itibariyle her birimiz bir
tiyatro ynetmeniyiz, birbirimize de ona gre muamele ederiz. Solipsizm, insan etiyoloji
sorularnda bir hayli mahcup etse de, sorularn geerliliini reddederek mahcubiyetten kolayca
syrlmak da mmkndr. Biroumuz, sk sk belirttiim gibi, kendi ilikilerimiz sz konusu
olduunda neredeyse tmyle pragmatik davranrz. Neredeyse...
Yine de... Yine de resimde tedirgin edici bir unsur var. Glgelerin ldrd bir yer vardr...
Kendini kasten, ard ardna Glge katmanlarndan gemeye zorlarsan, yolun her admn da -yine kast
olarak- kavrayndan bir paray feda edersen, sonunda daha tesine geemediin, lgn bir mekna
gelirsin.
Bunu neden yapasn? Yeni bir anlay veya oyun bulma umuduyla, diyebilirim... Ama o yere
geldiinde, hepimizin farkna vard gibi, Glgenin snrna, ya da kendi bitimine ulatn
anlarsn... Bu ikisinin eanlaml kavramlar olduunu dnmzdr hep. Oysa imdi...
yle olmadn artk biliyorum. imdi Kaos Saraylarnn dnda bekler ve size bunun nasl
olduunu anlatrken, yle olmadn biliyorum. Ama Tir-na Nogthda geirdiim o gecede;
Lorrainein Kara ember indeki kei adamla dvtmde; Amber zindanlarndan firar ettikten
sonra, Cabra deniz fenerindeki o gn mahvolmu Garnatha baktmda bile biliyordum... O yerin her
eyin sonu olmadn biliyordum.
Biliyordum, nk kara yol o noktann da tesine uzanyordu.
Yol, lgnlktan geip kaosa giriyor ve gitmeye devam ediyordu. Bu yoldan gelen varlklar bir
yerlerden geliyorlard, ama benim deillerdi onlar. Bir ekilde bu geidi amalarna yardmc
olmutum, ama kaynaklar, gerekliin bana ait olan hali deildi. Kendilerine, ya da bir bakasna
aitlerdi -nemsiz bir farkt bu- ve alar boyu rdmz metafizikte delikler ayorlard. Kiisel
sahamza girmilerdi, onun bir paras da deillerdi, hem sahamz, hem de bizi tehdit ediyorlard.
Fiona ve Brand her eyin tesine ulam ve bizlerin, hibir eyin var olmadna inand bir yerde,
bir ey bulmulard. Serbest kalan tehlike, bir bakma, elde edilen kanta deerdi neredeyse ne
yalnzdk, ne de glgeler aslnda bizim oyuncamzd. Glgeyle aramzdaki ba her ne idiyse, ona
artk eski gzle bakamyordum...
nk kara yol gneye gidiyor ve u anda durduum yerin, dnyann sonunun tesine uzanyordu.
Sessizlik ve gm... Trabzandan uzaklap deneime yaslanarak, rahatsz edici ehrin, sisten
dokunmu, pustan rlm, ay yla izilmi grnt dokusunun iinden geiyorum... Hayaletler...
Glgelerin glgeleri... htimalin imgeleri... olabilirler ve olmu olabilecekler... Kaybolan ihtimal...
Kazanlan ihtimal...
imdi gezinti meydannda yryorum... ekiller, birou aina gelen suratlar... Ne yapyorlar?
Sylemesi g... baz dudaklar kprdyor, baz yzlerde hareketlenme var. Szckler benim iin
deil. Aralarndan fark edilmeksizin geiyorum.
te... ylesine bir figr... Yalnz, ama bekliyor... Parmaklar dakikalarn dmlerini zyor,
savuruyor onlar... Yz br tarafa dnk ve onu grmeyi arzuluyorum... Greceimi ya da

grmem gerektiini belli eden bir alamet... Saraya doru bakyor... Endam ok tandk...
Yaklatmda, bunun Lorraine olduunu gryorum... temde bir noktaya bakmay srdryor,
lmnn intikamn aldm sylyorum, iitmiyor.
Ama burada sesini duyurma gcne sahibim ben... Bu g, knnn iinde, belimde asl duruyor.
Grayswandir i ekip bamn zerine kaldryorum, ay sihriyle onun desenlerini bir tr
harekete eviriyor. Klc yere, aramza koyuyorum.
"Corwin!"
Ba hzla geriye dnyor, salar ay nda hrdyor, gzleri odaklanyor.
"Nereden geldin? Erkencisin."
"Beni mi bekliyordun?"
"Elbette. yle yapmam sylemitin..."
"Nasl geldin buraya?"
"Bu banka m...?"
"Hayr. Bu ehre."
"Amber e mi? Anlamyorum. Beni sen getirdin. Ben..."
"Mutlu musun burada?"
"Senin yannda olduum srece mutluyum, bunu biliyorsun."
Dilerinin dzgnln, yumuak n rts altndaki illeri unutmamm...
"Ne oldu? Bu ok nemli. Bir an iin bilmediimi farz et, bana Lorrainedeki Kara ember
savandan itibaren bamzdan geen her eyi anlat."
Kalarn att. Ayaa kalkt. Ban evirdi.
"Seninle o tartmay yaptk," dedi. Beni takip ettin, Melkini kovup uzaklatrdn, konutuk.
Hatam grdm ve seninle Avalona dndm. Orada, aabeyin Benedict, seni Ericle konumaya ikna
etti. Barmadnz, ama Ericin sana syledii bir ey yznden atekes kararna vardnz. Eric, sana
zarar vermemeye yemin etti, sen de Amber i korumaya; Benedict iki yeminin de ahidi oldu. Sen
kimyasal maddeler satn alrken Avalonda kaldk, sonra tuhaf silahlar aldn bir baka yere gittik.
Sava kazandk, ama Eric u anda yaral."
Ayaa kalkp gzlerini dikti bana. Atekesi sona erdirmek mi istiyorsun? Sorun bu mu, Corwin?"
Bam iki yana salladm ve yapmamam gerektiini bildiim halde, ona sarlmak iin ileri
uzandm. Tenlerimiz arasndaki o ksack mesafe ald vakit birimizin var olmayacan, var
olamayacan bildiim halde onu barma basmak, nelerin olduunu ya da olacan sylemek
istiyordum...
ok ciddi deildi, ama sendelememe neden oldu. Grayswandir in zerine serildim... Deneim
birka adm teye, imenlerin zerine dmt. Dizlerimin zerinde dorulduumda Lorrainein
yznn, gzlerinin, salarnn rengini kaybetmi olduunu grdm. Ba dnp beni ararken az
hayalet szckleri ekillendirmiti. Grayswandir i knna soktum ve deneimi yerden alp bir kez
daha ayaa kalktm. Baklar iimden geip odakland. Yz sakinleti; glmsedi ve ileri atld.
Kenara ekilip dndm, onun yaklaan adama doru kousunu izledim. Onu kollarna alan adam
grdm, yzn kznkine doru eip, onu perken bir anlna seebildim; o ansl hayaleti,
elbisesinin yakasndaki gm gl, asla tanyamayacam o adam, sessizlii ve gm ayn...
Yryorum... Arkama bakmadan... Meydan geiyorum...
Randomn sesi: Corwin, iyi misin?"
"Evet."
"lgin bir eyler var m?"
"Daha sonra, Random."

"Pardon."
Anszn saray avlusunun giriindeki ltl merdivenler...
Merdivenlerden yukar k, saa dn... imdi yavaa ve sessizce, baheye giri... Hayalet
iekler drt bir yanm saran saplarnn zerinde titreiyor; hayalet allar dondurulmu hava
fiekleri andran ieklerini dkyorlar. Hepsi de renksiz...
Yalnzca gerekenler kabataslak izilmi; dikkat ekicilikleri, gm renginin parlaklk derecesiyle
alakal. Yalnzca gerekenler var burada. Acaba Tir-na Nogth, Glgenin ilkel benliin drtleriyle
biimlenen ve gerek dnyada yer alan zel bir alan m? Gkte bulunan gerek boyutlu bir izdm
testi mi, hatta bir tedavi arac m? Gme ramen syleyebilirim ki, eer buras ruhun bir
parasysa, gece ok karanlk... ve sessiz... Yryorum... Fskiyelerin, banklarn, korularn, im
labirentlerdeki kurnazca oyuklarn yanndan... Gezinti yollarndan geiyorum, ara sra basamaklardan
trmanp, kk kprleri ayorum... Gllerin, aalarn, tuhaf heykellerin, bir kayann, bir gne
saatinin (yoksa burada ay saati mi?) yanndan geip saa dnyorum, dmdz ilerliyorum ve bir sre
sonra sarayn kuzey ucu solumda kalyor, zerinden bakan balkonlarn stnde, iinde, arkasnda
daha da fazla hayaletin durduu bir avluyu geride brakyorum...
Arkaya dolayorum, srf arka baheleri bu haldeyken grebilmek iin, nk gerek Amber deki
normal aynda da gzeldirler.
Birka figr daha konuuyor, ayakta duruyorlar... Benim kinden baka hibir hareket grnr
deil.
...Saa ekildiimi hissediyorum. Bir khine bedava srt evrilmemesi gerektii iin, gidiyorum.
...Yksek bir al ynna doru, eer allar fazla bymemilerse, aralarnda bir boluk olmal...
ok eskiden vard...
inde sarma dola iki figr. Ben arkam dndm sra da birbirlerinden ayrlyorlar. stme
vazife deil, ama... Deirdre... Birisi Deirdre. Adamn kim olacan, o daha dnmeden evvel
biliyorum. Bu gme, bu sessizlie hkmeden hangi kuvvet ise, onlarn adice bir akas bu...
Geriliyorum geriliyorum, kayorum o allardan... Dnp tkezliyorum tekrar kalkyorum,
gidiyorum, uzaa, hzla...
Randomun sesi: Corwin? yi misin?"
"Sonra! Kahrolasca! Sonra!"
"Gndoumuna ok kalmad, Corwin. Hatrlataym dedim..."
"Beni hatrlam say!"
Kamalym artk, hzla... Tir-na Nogthda zaman da bir ryadr. Zrt tesellisi, ama hi yoktan
iyidir. imdi hzla, uzaa, tekrar...
...Saraya, imdi gereinden daha net grnen, zihnin ya da ruhun parlak mimarisine doru...
Mkemmeliyete deer bimek, deersiz bir hkm vermektir, ama ieride ne olduunu grmeliyim...
Bu bir tr son olmal, nk oraya srl yorum. Bu sefer deneimi dt yerden, ltl
imenlerin arasndan almak iin duraklamadm. Nereye gitmem gerektiini, ne yapmam gerektiini
biliyorum. Beni etkisine alan mantk, uyank bir zihne ait deilse, bile, yapmam gerekenler orta da
artk.
Aceleyle trmanyorum, arka girie doru... Brm sran ac tekrar eve dnyor... Eii
geiyorum, ieriye...
Yldz ve ay nn yokluuna giriyorum. Yn olmayan aydnlk, neredeyse maksatszca szlp
birleiyor. Iskalad yerlerde glgeler mutlak, odann byk ksmn, koridoru, dolab ve
merdivenleri rtyorlar.

Aralarndan, ilerinden, neredeyse kouyorum artk... Evimin tek renkli versiyonu... Endie beni
penesine alyor... Kara noktalar bu gereklik parasnda birer ukur adeta... ok yakn gemekten
korkuyorum. Dp kaybolmaktan.
Dnyorum... Karya geiyorum... Nihayet... eri giriyorum... Taht odasna... Gzlerimin tahta
doru dikey izgiler ektii yerde, kileler dolusu siyahlk ylm... Ama bir hareket var.
Ben ilerlerken, samda bir srkleni.
Srklenile birlikte, bir kalk.
O yerin tam ortasna doru ilerlemeyi srdrrken, izmeli ayaklar ve bacaklar giriyor gr
alanma.
Grayswandir elime geliyor, bir k parasna uzanyor, gz aldatan, biim deitiren uzamn
yeniliyor, kendi kendine bir lt kazanyor...
Sol ayam basamaa koyup, sol elimi dizimin zerinde dinlendiriyorum. yilemekte olan
barsamn dikkati datan, ama dayanlabilecek sancs. Karanln, boluun ekilmesini, bu gece
oynamam gereken tiyatro iin perdenin almasn bekliyorum.
Bir el, bir kol ve bir omzu aa kartarak aralanyor perde; kol, ldayan, metalik bir ey,
yzeyleri bir mcevherin faetalar gibi; ate noktacklaryla bezenmi, bilei ve dirsei hayretler
uyandran gm kablolarla rlm, biemsel, iskeletimsi bir svire oyunca; ilevsel, lmcl,
kendi usulnce gzel...
Perde yana kayarak adamn geri kalann da ifa ediyor...
Benedict tahtn yannda, rahat bir vaziyette, sol elini tahta hafife koymu, duruyor. Tahta doru
eiliyor. Dudaklar oynuyor.
Perde, tahtn sahibini gzler nne sererek, alyor...
"Dara!"
Sana dnp glmsyor, Benedicte bayla iaret veriyor, dudaklar kprdyor. lerliyorum ve
Grayswandir i, ucu kzn gs kafesinin hemen altndaki bolua hafife deecek ekilde
uzatyorum...
Yavaa, ok yavaa eviriyor ban ve gzleri benimkilerle buluuyor. Renk ve hayat buluyor.
Dudaklar yine kprdyor ve bu sefer azndan kanlar bana ulayor.
"Nesin sen?"
"Hayr, bu soru bana ait. Yantla. imdi."
"Daraym ben. Amber li Dara, Kralie Dara. Bu taht ihtilal ve kan hakkyla elimde tutuyorum. Sen
kimsin?"
"Corwin. Ben de Amber liyim. Kprdama. Sana sormadm kim olduunu..."
"Corwin asrlardr l. Onun mezarn grdm."
"Mezar bo."
"yle deil. Bedeni iinde."
"Bana soyunu say!"
Gzleri saa, Benedictin siluetinin hl durmakta olduu yere kayyor. Benedictin yeni elinde bir
kl belirmi, nerdeyse kolunun bir uzants gibi duruyor, ama silah geveke tutuyor. Benedictin
sol eli, imdi kzn sa kolunun zerinde.
Gzleri, beni, Grayswandir'in kabzasnn ardnda aryor. Bunu baaramaynca tekrar grnr
olana -Grayswandir e- dnyor, bu ekli tanyor.
"Ben, Benedict ile onun nce sevdii ve sonra ldrd cehennem kz Lintrann torunlarnn
ocuuyum." Bunun zerine kalarn atyor Benedict, ama kz devam ediyor.

"Onu hi tanmadm. Annem ve annemin annesi, zamann Amber deki gibi akmad bir yerde
dodular. Ben, annemin soyundan gelen ve tm insani nitelikleri barndran ilk kiiyim. Sen, Lord
Corwin, oktan unutulmu bir gemiten gelen, bir hayaletsin, tehlikeli bir siluetsin. Buraya nasl
geldiini bilmiyorum; Ama hata ettin. Mezarna dn. Yaayanlarn huzurunu karma."
Elim titriyor. Grayswandir in ucu en fazla bir santim oynuyor. Yine de bu yeterli.
Benedictin darbesi alg eiimin dnda. Yeni kolu, Grayswandir e vuran klc tutan eli tarken,
eski kolu da Daray tahtn zerinden yakalyor... Bu eik alt izlenimi, bana gerilediim, havay
kestiim, kendimi toparlayp refleks icab bir gard aldm srada ulayor... Bir ift hayaletin
dvmesi gln. Buradaysa adil deil. O bana dokunamaz bile, oysa Grayswandir...
Ama hayr! Daray brakp topuklarnn zerinde dnd srada eski ve yeni elini bir araya
getiriyor, klc bir elinden dierine geiyor. Silahn ne ve aaya indirirken bileini eviriyor,
ayet kar karya gelmi iki lml olsaydk, silahsz dvmemize yol aabilecek bir konuma
getiriyor. Bir an iin gardlarmz kilitleniyor. O an yeterli...
Ay ve ateten, siyahlktan ve przszlkten, tmyle alardan olumu, hibir kvrm
olmayan, parmaklar hafife aralanm; avucuna gmle yar tandk gelen bir ekil izilmi olan o
l l mekanik el iniyor ve boazma sarlyor...
Iskalayan parmaklar omzumu skyor ve ba parma belki grtlama, belki kprck kemiime
doru ilerliyor, bilemiyorum. Solumla brne doru bir yumruk sallyorum ve elim hibir eye
arpmyor...
Randomun sesi: Corwin! Gn domak zere! Hemen aa inmelisin."
Yant bile veremiyorum. O el tuttuu her eyi bir iki saniyede koparabilir. O el... Grayswandir ve
tuhaf ekilde onu andran el, varln benim ehrimde ve hayaletler ehrinde ayn anda srdrebilen
yegne nesneler...
"Gryorum, Corwin! Kendini kurtar ve bana ula! Koz >Kart..."
Grayswandir i dndrerek kilitten kurtaryor, sonra da evirip uzun, amansz bir kavisle
indiriyorum...
Benedicti ya da onun hayaletini bu hareketle yalnzca bir hayalet saf d brakabilirdi. Klcm
engelleyemeyecei kadar yakndk birbirimize, ama mkemmel ekilde hedeflenmi kar darbesi
kolumu koparabilirdi, eer orada, darbesini karlayacak bir kol olsayd...
Olmad iin, darbeyi tamamlyor, sa kolumun olanca gcyle o ay ve ateten, siyahlk ve
przszlkten yaplm lmcl aletin Benedictle birletii yere indiriyorum klcm.
Omzumu mthi bir gle eken kol, Benedictten kopup hareketsizleiyor... kimiz de dyoruz.
"Ayaa kalk! Tekboynuz akna, Corwin, ayaa kalk! Gne douyor! ehir ayaklarnn altnda
paralanacak!
Ayamn altndaki zemin dalgalanarak puslu bir effaflkla gidip geliyor. Bir an iin ak renk
pullu suyu gryorum. Yuvarlanarak ayaa kalkyor, hayaletin kaybettii kolunu kapmak iin yapt
hamleden kl pay kurtuluyorum. Kol bana l bir parazit gibi yapyor ve brm tekrar sancyor...
Aniden arlayorum ve okyanus grnts bu sefer solmuyor. Zeminden aa gmlmeye
balyorum. Pembe eritleri sallayarak dnyaya geri dnyor renk. Corwini reddeden zemin
aralanyor ve ldrc uurum alyor...
Dyorum...
"Bu tarafa Corwin! imdi!"
Random bir dan zirvesinde durmu, bana uzanyor. Elimi uzatyorum...

Blm 11
Yamurun olduu yerde dolunun yokluu hi grlm mdr?...
Birbirimizden ayrlp ayaa kalktk. Hemen merdivenin en alt basamana ktm. Metal eli
omzumdan skp almaya uratm... kan yoktu, ama belirmeye balayan rklerin izleri
grnyordu. Sonra kolu yere attm. Sabahn ilk klar, onun enfes ve tehditkr grnmn
deitirememiti.
Ganelon ve Random yanbama dikildiler.
"yi misin, Corwin?"
"Evet. zin verin, bir soluklanaym."
"Yiyecek getirmitim," dedi Random. Kahvalty hemen burada yapabiliriz."
"yi fikir."
Random erzaklar karrken, Ganelon, sa izmesinin ucuyla kesik kolu drtt.
"Bu ey de neyin nesi?" diye sordu.
Bam iki yana salladm.
"Onu Benedictin hayaletinden kesip aldm," dedim ona. "Anlayamadm sebeplerden tr bana
ulaabiliyordu."
Eilip yerden ald, tetkik etti.
"Sandmdan ok daha hafif," diye belirtti gzlemini.
Onunla havay trmalad. Byle bir elle karndakini mahvedebilirsin."
"Biliyorum."
Parmaklar hareket ettirdi.
"Belki gerek Benedict onu kullanabilir."
"Belki," dedim. Bunu ona vermek konusunda elikili fikirlere sahibim, ama hakl olabilirsin..."
"Yaran nasl?"
Yavaa yokladm.
"Olanlar dnnce, o kadar da kt deil. Yava ve dikkatli olduumuz srece kahvaltnn
ardndan ata binebilirim."
"Gzel. Bak Corwin, Random yiyecekleri hazrlarken, sana bir sorum olacak; belki zamansz, ama
ta en bandan beri beni rahatsz edip duruyor."
"Sor."
"Peki, u ekilde aklayaym: Tamamen senden yanaym, yoksa burada olmazdm. Her ne olursa
olsun, tahtn elde etmen iin savaacam. Ama ne zaman tahta kimin geecein den bahis alsa,
birileri ya fkelenip konuyu kapatyor, ya da laf baka tarafa ekiyor. Sen yukardayken Randomn
yapt gibi. Senin, ya da dierlerinin taht zerindeki iddialarnn neye dayandn bilmek benim iin
vazgeilmez bir art deil, ama srtmenin sebebini merak etmeden de yapamyorum."
imi ektim, bir sre sessizce oturdum.
Sonra Pekl," dedim ve gldm. Pekl, bizler bile bu konuda anlamaya varamazken, dardan
bakan birine vaziyet karmakark grnyor olmal. Benedict en bymzdr. Cymnea onun
annesiydi. Babamza iki oul daha verdi... Osric ve Finndo. Sonra -nasl sylemeli?- Faiella Erici
dourdu. Ardndan, babamz Cymneayla olan evliliinde bir kusur buldu ve bandan itibaren
geersiz kld... eski glgemde ab initio dediklerinden. Sk numarayd dorusu. Ama o krald."
"Bu, ocuklarn hepsini gayri meru yapmad m?"

"ey, onlarn durumunu daha belirsiz hale getirdi. Anladm kadaryla Osric ve Finndo bir hayli
bozulmulard, ama zerinden ok gemeden ldler. Benedict ya onlar kadar sinirlenmemiti, ya da
konuya daha ihtiyatl yaklayordu. Hi sesini karmad. Babam, daha sonra Faiellayla evlendi."
"Peki, bu Erici meru hale getirdi mi?
"Erici olu olarak tansayd, yle olacakt. Ona oluymu gibi davranyor, ama bu konuda resm
hibir giriimde bulunmuyordu. Bu, Cymneann o devirlerde daha nfuzlu olan ailesiyle aray ho
tutma abasyla alakalyd."
"Yine de ona kendi olu gibi davrandysa..."
"AH! Ama daha sonra Llewellay resmen tand. O da evlilik d domutu, ama babam zavall
kz ocuu olarak kabul etmeye karar verdi. Ericin tm taraftarlar, onun durumu zerindeki
etkisinden dolay Llewelladan nefret ettiler. Ben, evlilik ba iinde, gvenli bir ekilde dodum; bu,
beni taht ta dorudan hak iddia edebilecek ilk kii yapyor. Dierlerine sorsan trl uslamlamalarla
karlaabilirsin, ama tmnn de bu gereklere dayanmas gerekecektir. Her naslsa, Eric ld,
Benedict de tahtla ilgilenmedii iin eskisi kadar mhim grnmyor... Ama durumum bu."
"Anladm... saylr," dedi. yleyse bir ey daha soracam...."
"Nedir o?"
"Sradaki kim? Yani, sana bir ey olsa...?"
Bam iki yana salladm.
"ler imdi etrefilleiyor ite. Srada Caine vard. O ldne gre, sra Clarissann ocuklarna,
kzl sallara geiyor. nce Bleyse, sonra Brande."
"Clarissa m? Annene ne oldu?"
"Doum yaparken ld. Dourduu ocuk Deirdreydi. Babam, annemin lmnden sonra yllarca
evlenmedi. Evlendiinde de kars, ta gneydeki glgelerden birinden gelme, kzl sal bir kaltakt.
Onu asla sevmedim. Babam bir sre sonra yine eskisi gibi davranmaya balad ve gzn dar dikti.
Rebmada Llewellann doumundan sonra bir kez bartlar, sonu Branddi. Nihayet
boandklarnda, srf Clarissaya nispet olsun diye Llewellay resmen ocuu olarak tand. En
azndan ben byle yaptn dnyorum."
"Demek bayanlar taht hesabna dahil etmiyorsunuz?"
"Hayr. Ne tahta uygunlar, ne de ilgileniyorlar. Ama onlar da sayacak olsaydm, Bleysten nce
Fiona, sonra Llewella gelirdi. Clarissann veletlerinden sonra sra Julian, Gerard ve Randoma
geerdi, tam bu dizilile. Pardon, Juliandan nce Flora olacakt. Evlilik bilgileri daha da karmak,
ama hi kimse bu son sralamaya itiraz etmeyecektir. Sen de byle bil."
"Memnuniyetle," dedi. Yani sen lrsen sra Brandde, yle mi?"
"Eh... Bir hain olduunu kendi azyla itiraf etti ve tm imekleri zerine ekiyor. u anki haliyle
dier kardelerin ona gz yumacana inanmyorum. Ama vazgetiini de kesinlikle
dnmyorum."
"Ama onun alternatifi Julian."
Omuz silktim.
"Julian sevmemem, onun tahta uygun olmad anlamna gelmez. Asln istersen, ok etkili
mutlak bir hkmdar olabilir."
"Bunu ispat etmek iin seni baklad ya," diye seslendi
Random. Gel de bir eyler ye."
"Hl yle olmadn dnyorum," dedim ayaa kalkp yemee ynelerek. Her eyden nce,
oraya nasl gidebileceini aklm almyor. kincisi, onun yapt gn gibi ortada olurdu. ncs,
eer yakn gelecekte lrsem, tahta kimin kaca Benedictin iki dudann arasnda olacak. Bunu

herkes biliyor. O hepimizden byk, akll ve gl. Ortaya kp da 'Topunuzun can cehenneme, ben
Gerard destekliyorum,' derse, hi kimse azn bile aamaz."
"Ya Benedict kendi statsn yeniden belirlemeye ve tahta kendisi gemeye karar verirse?"
Yere oturup, Randomn doldurduu teneke kaplar aldk.
"steseydi, bunu ok daha nceleri yapabilirdi," dedim. "Hkmsz bir evliliin meyvelerine
bakmann birka yolu vardr ve o en iyisini tercih edecektir. Osric ve Finndo yargya varmakta acele
edip olaya en kt gzle baktlar. Benedict byle yapmayacak kadar akllyd. Bu yzden... ihtimal
dahilindedir. Ama pek muhtemel olmadn syleyebilirim."
"yleyse -olaylarn normal akyla- bana bir ey gelse, tahta kimin kaca tamamen muallakta,
deil mi?"
"Tamamen."
"Peki, Caine neden ldrld?" diye sordu Random. Sonra dolu azyla kendisi yantlad. Bylece
senin icabna baktklarnda, sra dosdoru Clarissann ocuklarna geecekti. Bleysin hl yayor
olabileceini dnyorum, srada o var. Cesedi asla bulunamad. Tahminim u: Saldrnz srasnda
kozlayp Fionann yanna kat ve senin Ericin ellerinde leceini umarak, glerini yeniden
toparlamak iin Glgeye dnd. imdi tekrar harekete gemeye hazr. Bu yzden Cainei ldrdler,
seni de ldrmeye kalktlar. Eer kara yol ordusuyla ibirlii iindelerse, o taraftan bir saldr daha
gelmesini salayabilirler. Sonra da senin yaptn eyin aynsn yaparlar. Son dakikada ortaya kp
saldrganlar bozguna uratr ve ehre girerler. Ve Bleys de orada olacaktr, sradaki ve en gl kii
olarak. Bu kadar basit. Ne var ki yaadn, Brand de geri getirildi. Eer Brandin Fionay sulamasn
ciddiye alacaksak -ki almamamz iin hibir sebep gremiyorum- bu, onlarn orijinal programna
uyuyor."
Bam sallayarak ona katldm.
"Olabilir," dedim. Ben de tam tamna bunlar sordum Brande. Olabileceini kabul etti, ama
Bleysin hl yaayp yaamadna dair hibir bilgisi olmadn syledi. ahsen onun yalan
sylediini dnyorum."
"Neden?"
"Hapsedilmesinin ve canna kastedilmesinin intikamn, benim haricimde tahta giden yolu kapatan
tek kiinin ortadan kaldrlmasyla birletirmek istiyor olabilir. Sanrm benim u an kurmakta
olduu, kara yolla ilgili bir tertipte ortadan kalkacam umuyor. Kendi entrikasnn ve kara yolun
yok edilii, zellikle de dedii kefaretin ardndan onu gayet masum gsterecektir. Belki o zaman
taht iin bir frsat olacak... ya da olacan sanyor."
"Demek sen de Bleysin hl hayatta olduunu dnyorsun?"
"Sadece bir his," dedim. Ama evet, yle dnyorum."
"Rakiplerimizin gleri nelerdir?"
"Yksek eitimin kazandrdklar," dedim. Hepimiz Glgede trl tutkular peinde koarken
Fiona ve Brand, Dworkinin yanndaydlar. Dolaysyla ilkeleri bizden daha iyi kavram
gzkyorlar. Glge ve onun tesindekiler, Desen ve Koz kartlar hakknda bizden fazlasn
biliyorlar. Brand bu sayede sana mesaj gnderebilmeyi baard."
Dnp, lgin bir fikir..." dedi Random. Sence ondan yeterince ey rendiklerini
hissettiklerinde Dworkini de saf d brakm olabilirler mi? Bu baz eylerin gizli kalmasn
salard, zellikle de babamza bir ey olursa."
"Bu aklma gelmemiti," dedim.
Acaba Dworkinin zihnini etkileyecek bir ey yapm olmalar mmkn myd? Onu en son
grdm halde brakacak bir ey. Eer yleyse, onun bir yerlerde hl yaadndan haberleri var

myd? Yoksa onu tmyle ortadan kaldrdklarn m sanmlard?


"Evet, ilgin bir fikir," dedim. Sanrm mmkn olabilir."
Gne ar ar trmand ve yemek beni kendime getirdi.
Sabahn yla birlikte Tir-na Nogthdan eser kalmamt.
ehre ait anlarm daha imdiden soluk bir aynadaki yansmalara dnmt. Ganelon, orada
geirdiim vaktin dier kant olan kolu yerden ald ve Random tabak anakla birlikte onu da
kaldrd. Gne nda ilk basamak merdivenden ok, devrilmi kayalar andryordu.
Random bayla iaret etti.
"Ayn yoldan m dneceiz?" diye sordu.
"Evet," dedim ve atlarmza bindik.
Kolvir in etrafndan gneye kvrlan bir patikadan gelmitik. Uzun, ama zirveyi aana kyasla daha
az engebeli bir yoldu. Brm itiraz edince kendimi martmaya karar vermitim.
Bylece Random nmde, Ganelon arkamda, tek sra halinde saa doru ilerledik. Yol hafife
yukar meyillendi, sonra tekrar aa dnd. Hava serindi, aa ve nemli toprak kokusunu tayordu.
Bu ykseklikte, o plak yerde allmadk bir eydi. Buna ok aalardaki ormandan kopup gelen
esintilerin neden olduunu dndm.
Atlar, yokuu kendi normal hzlaryla inmeye brakp bir sonraki ykseltiyi trmanmaya koyulduk.
Zirveye yaklarken
Randomn at kineyip gerilemeye balad. Random at hemen sakinletirdi, etrafma
bakndmda hayvan rktm olabilecek hibir ey gremedim.
Zirveye vardnda, Random yavalad ve u gndoumuna bir bakn hele," diye seslendi.
Bunu yapmamak ok zordu, ama bu gerei dile getirmedim. Randomn bitki rtsne, yer
ekillerine ya da a bakp da duyguland ok nadirdi.
Tepeyi trmannca az daha dizginlere aslacaktm, nk gne fantastik bir altn toptu sanki.
Olmas gerekenden yar yarya kkt ve tuhaf rengi daha nce grdm hibir eye
benzemiyordu. Bir sonraki ykseltinin zerinden grnen okyanus eridine harika eyler yapyordu
ve gn, bulutlarn rengi gerekten dikkate deerdi. Yine de durmadm, nk ani parlaklk
neredeyse ac vericiydi.
"Haklsn," diye seslendim onu bir sonraki inie doru takip ederken. Arkamdan, Ganelon
homurdanp, bizi onaylayan bir kfr sallad.
Gzlerimi krptrarak manzarann etkilerinden kurtulduktan sonra, bu kk ukurda gkyzne
uzanan bitki rtsnn, anmsadmdan ok daha youn olduu gzme takld.
Birka bodur aa ve yer yer yosun olduunu sanmtm, ama etrafta hatrladmdan daha byk
dzinelerce aa vard; yer yer ot bekleri ve talarn d hatlarn yumuatan sarmaklarla
yemyeildi. Yine de dnmden beri bu yerden yalnzca alaca karanlkta gemitim. imdi
dnyordum da, daha nce burnuma gelen trlarn kayna belki de burasyd.
inden girdiimiz srada ukur hatrladmdan daha da geni gzkyordu. Geip, bir kez daha
trmanmaya koyulduumuzda bundan emindim.
"Random," diye seslendim, buras yakn zamanda deiti mi?"
"Sylemesi zor," diye yantlad. Eric dar kmama pek izin vermiyordu. Biraz bym gibi
grnyordu."
"Daha byk... daha geni."
"Evet, yle. Ben de sadece hayalgcmden kaynaklanyor sanyordum."
Bir sonraki tepeye vardmzda gzlerim kamamad, nk bu sefer yapraklar ve dallar aacn
nn kesiyordu. nmzdeki alanda geride braktmzdan ok daha fazla aa vard... daha byk

ve birbirlerine daha yaknlard. Dizginleri ekip durduk.


"Bunu hi hatrlamyorum," dedi Random. Gece getiimizde bile dikkatimizi ekerdi. Yanl
sapm olmalyz."
"Bu nasl olabilir, bilmiyorum. Yine de nerelerde olduumuzu biliyoruz. Geri dnp en bandan
balamaktansa, ilerlemeyi yelerim. Amber in evresindeki koullara kar da gzmz drt
amalyz."
"Doru."
Aa, ormana doru yneldi. Onu izledik.
"Bu ykseklikte byle bir bitki rts grlmedik bir ey," diye seslendi arkaya.
"Toprak da bildiimden daha fazla."
"Galiba haklsn."
Aalarn arasna girdiimizde yol sola kvrld. Doru yoldan byle sapmak iin hibir neden
gremiyordum. Ama yoldan ayrlmadk ve bu da mesafe yanlsamasna katkda bulundu. Ardndan
yol tekrar saa dnd. Geri dndmzde ahit olduumuz manzara tuhaft. Aalar daha da uzun
grnyorlard ve artk yle sklamlard ki, aralarnda gei arayan gz aldatyorlard. Yol bir
kez daha dndnde genilemiti ve uzunca bir mesafe boyunca dmdz uzanyordu. Aslna
bakarsanz gereinden uzun bir mesafe boyunca. Bizim koruluk kk vadimiz bu kadar geni
deildi.
Random yine durdu.
"Kahretsin, Corwin! Bu ok anlamsz!" dedi. Bir numara evirmiyorsun, deil mi?"
"steseydim de yapamazdm," dedim. Kolvir in hibir yerinde Glgeyi ynlendirmeyi
baaramammdr. Burada hibir ie yaramamas gerekir."
"Ben de hep yle bilirdim. Amber Glgeyi yaratr ama onun bir paras deildir. Bundan hi
holanmadm. Sence geri dnelim mi?"
"imde geldiimiz yolu tekrar bulamayacamza dair bir his var," dedim. Bunun bir sebebi
olmal ve onu bilmek istiyorum."
"Bana tuzak olabilirmi gibi geliyor."
"yle olsa bile," dedim.
Bayla onaylad ve artk daha grkemli olan aalarn altnda, o glgelik yoldan aa srdk
atlarmz. evremizdeki orman sessizdi. Yer dz, yol doruydu. Yar bilinli bir kararla atlarmz
hzlandrdk.
Be dakika boyunca hi konumadk. Sonra Random, Corwin, bu Glge olamaz," dedi.
"Niye?"
"Etkilemeye alyorum ama hibir ey olmuyor. Sen denedin mi?"
"Hayr."
"Neden bir denemiyorsun?"
"Pekl."
Hemen u aacn arkasnda bir kaya, u allarn iinde kvrlan, at eklinde sabah sisi... Gn
bir paras grnmeli, zerinde ty gibi tek bir bulutla... Sonra kopmu bir aa dal olsun, yannda
mantarlardan bir merdiven... zerinde kir tabakas yzen bir su birikintisi... Bir kurbaa... Den
tyler, havada uuan tohumlar... yle kvrlan bir dal...
Yolumuzun zerinde yeni alm, zerinde derin izler olan bir patika daha, tyn dmesi gereken
yerin hemen ilerisin de...
"Bir ie yaramyor," dedim.
"Eer Glge deilse nedir bu?"

"Baka bir eydir elbette."


Ban iki yana sallad ve klcnn knnda gevek durup durmadn bir daha kontrol etti.
Kendiliimden aynsn yaptm. Hemen ardndan, arkamdan Ganelonun klcndan gelen kk
krty iittim.
Yol ileride daralmaya balad, ok gemeden saa sola kvrlr oldu. Bir kez daha yavalamak
zorunda kaldk ve aalar daha da alalan dallaryla bizi sktrdlar. Yol bir patikaya dnt.
Kvrld, bkld, nihayet bir dnemecin ardndan sona erdi.
Random eilerek bir daln altndan geti, sonra elini kaldrp durdu. Yanna geldik. Grebildiim
kadaryla patikann ileride tekrar baladn gsteren hibir iz yoktu. Arkaya baktmda da
patikadan geriye kalan hibir ey gremedim.
"imdi nerileri sralayn," dedi. Brakn nerede olduumuzu, nereden geldiimizi, nereye
gittiimizi bile bilmiyoruz.
Benim nerim buradan kamak. Bildiimiz en hzl yntemle uzaklaalm."
"Koz Kartlar m?" diye sordu Ganelon.
"Evet. Ne dersin, Corwin?"
"Tamam. Ben de bunu sevmedim ve yapacak daha iyi bir ey gelmiyor aklma. Haydi."
"Kimi deneyeyim?" diye sordu destesini kabndan kararak. Gerard m?"
"Evet."
Kartlarn kartrd, Gerardn kartn buldu, ona bakt. Biz de ona baktk. Zaman geti.
"Ona ulaamyorum," diye duyurdu sonunda.
"Benedicti dene."
"Tamam."
Ayn gsteri tekrarland. Balant yoktu.
"Deirdreyi dene," dedim, kendi destemi karp onun Koz Kartn bularak. Ben de sana
katlacam. kimizin denemesi fark yaratacak m, greceiz."
Tekrar ve tekrar.
"Hibir ey olmuyor," dedim uzun bir abann ardndan.
Random iki yana sallad ban.
"Koz Kartlarnda bir tuhaflk fark ettin mi?" diye sordu.
"Evet, ama ne olduunu bilmiyorum. Gerekten de deiik geldiler bana."
"Benimkiler bir zamanlar sahip olduklar soukluu yitirmi gibiler," dedi.
Kendi destemi yavaa kartrdm. Parmak ularm kartlarn zerinde gezdirdim.
"Evet, haklsn," dedim. Farkllk bu. Ama tekrar deneyelim. Mesela, Flora'y."
"Tamam."
Sonu yine aynyd. Llewellada, Brandde de...
"Neyin yolunda gitmediine dair bir fikrin var m?" diye sordu Random.
"En ufak bir fikrim bile yok. Hepsi birden bizi engelliyor olamazlar. Hepsi lm de olamaz... Ah,
bu olabilir aslnda. Ama ok dk bir ihtimal. Bir ey Koz Kartlarn etkilemi grnyor, hepsi bu.
Bunu yapabilecek bir eyi ise hi grmedim."
"Eh, yzde yz garantili deiller," dedi Random, reticinin beyanna gre."
"Bilmediim ne biliyorsun?"
Gld.
"nsan yann kemale erdiini ve Deseni yrdn hi unutmaz," dedi. Sanki geen yl olmu
gibi gzmn nn de. Baardmda -zafer ve heyecan duygusuyla kpkrmz kesilmitim- Dworkin
bana ilk Koz destemi sundu ve kullanmn gsterdi. Her yerde ie yararlar m, diye sorduumu tm

netliiyle hatrlyorum. Verdii yant da... 'Hayr,' demiti. 'Ama senin hayatn boyunca gidecein her
yerde ie yarayacaklardr.' Beni hi sevmezdi, biliyorsun."
"Ona bu szle neyi kastettiini sordun mu?"
"Evet ve bana yle dedi, 'Kartlarn sana hizmet edemeyecei bir dzeye varabileceinden
pheliyim. Neden imdi gidip oynamyorsun?' yle de yaptm. Koz Kartlaryla kendi bama
oynamak iin sabrszlanyordum."
'"Bir dzeye varmak' m? 'Bir yere ulamak' demi olma sn?"
"Hayr. Baz eyleri ok iyi hatrlarm."
"Tuhaf... ama pek iimize yarayacan sanmyorum. Doast bilgi krntlar."
"ddiaya girerim Brand biliyordur."
"Haklsn galiba."
"Doast konular tartmaktan baka bir eyler yapmalyz," diye yorumda bulundu Ganelon.
Eer Glgeyi ynlendiremiyor ve Koz Kartlarn altramyorsanz, yapacak bir sonraki ey
yerimizi kestirmek olmal. Sonra da yardm bulmak."
Bamla onu doruladm.
"Amber de olmadmza gre, Glgede olduumuzu farz etmemizin bir sakncas yok... gei ani
olmadna gre, Amber e ok yakn, ok zel bir yer. Kendi rzamzla gelmediimize gre bu
olayn ardnda birisi ve muhtemelen de kt niyet olmal. Eer bize saldracaksa, imdi saldrmasnda
bir saknca yok. Eer istedii baka bir ey varsa bize gstermesi gerekecek, nk iyi bir tahmin
yrtecek durumda deiliz."
yleyse ne yapmamz neriyorsun?"
"Beklememizi. Etrafta amaszca dolap, daha da kaybolmann bir anlam yok."
"Bana bir zamanlar bitiik Glgelerin bir dereceye kadar rtebildiini sylediini
anmsyorum," dedi Ganelon.
"Evet, belki demiimdir. Ne olmu?"
"yleyse, Amber e farz ettiin kadar yaknsak, ehrin kendisine kout giden bir noktaya varmak
iin tek yapmamz gereken gndoumuna doru ilerlemek."
"Bu o kadar basit deil. yle olsayd bile, bize ne faydas dokunurdu?"
"Belki de maksimum rtme salandnda Koz Kartlar tekrar ilevsel hale gelirler."
Random bir Ganelona, bir de bana bakt.
"Denemeye deebilir," dedi. Kaybedecek neyimiz var ki?"
"Sahip olduumuz azck yn duygusu," dedim. Bak, bu da kt bir fikir deil. Eer burada hibir
ey olmazsa, deneriz. Yine de arkama baktmda yolun biz ilerledike kapandn gryorum.
Sadece yolda gitmekle kalmyoruz. Bu artlar altnda, baka seeneimiz kalmadndan emin olana
kadar dolanp durmak istemiyorum. Eer birisi zel bir yerde bulunmamz istiyorsa, daveti daha
anlalabilir bir dilde yapmak ona dyor. Bekliyoruz."
kisi de bana hak verdiler. Random atndan inmeye balad, sonra bir aya yerde, dieri zengide,
kalakald.
"Bunca yln ardndan," dedi. Hi inanmamtm ona..."
"Nedir o?" diye fsldadm.
"Seenek," dedi ve tekrar atna bindi.
Atn ok, ama ok yavaa ilerlemeye ikna etti. Randomu takip ettim ve bir an sonra grdm onu:
Tekboynuz... bir erelti otu beinin arasnda yar yarya gizlenmi ve koruda grdm zamanki
kadar beyaz.

Biz ilerleyince dnd ve birka saniye sonra ileride parldad, aa gvdelerinin arkasna bir kez
daha ksmen gizlendi.
"Onu grdm!" diye fsldad Ganelon. Byle bir hayvann var olabileceini dnmemitim...
Ailenizin simgesi, deil mi?"
"Evet."
"Bence hayra alamet olmal."
Yant vermedim ama tekboynuzu gzden karmadan ilerledim. Takip edilmesi gerektii su
gtrmezdi.
Srekli bir eylerin ardna gizleniyor, bir eyin arkasndan bakyor, hareket ettii zaman bir
siperden dierine inanlmaz bir sratle ilerliyor, ak alanlardan uzak durup ormann glgelik
yerlerini, aa altlarn tercih ediyordu. Kolvir in eteklerinde bulunabilecek herhangi bir yere tm
benzerliini yitiren ormann derinliklerine doru izledik onu. Bu yer, imdi Amber in civarndaki
her eyden ok anmsatyordu Amber i, nk zemin nispeten dzd ve aalar daha da heybetliydi.
Tahminimce bir saat geti, onu bir dieri daha izledi, sonra ufak ve berrak bir aya ulatk,
tekboynuz durdu ve su boyunca yukar kmaya balad. ayn kys boyunca ilerlerken,
Random, Buras bana tandk geliyor," dedi.
"Evet," dedim, ama sadece biraz. Sebebini bilemiyorum."
"Ben de."
Hemen ardndan bir yokua denk geldik, ok gemeden iyice diklemiti. lerleyi atlar iin
glemiti, ama tekboynuz hzn onlara uyduruyordu. Zemin daha talk, aalar daha ufakt artk.
ay alkantl yatanda kvrlyordu. Suyun ka defa dnp kvrldn sayamamtm, bununla
birlikte, trmanmakta olduumuz kk dan tepesine nihayet yaklamtk. Bir dzle vardk,
suyun kt aala doru ilerledik.
O srada ilerde sada, topran ekilmi olduu bir yerde, ok aamzda kalan buzlu mavi
denizden bir para arpt gzme.
"Bir hayli yksekteyiz," dedi Ganelon. Ovay andryordu ama..."
"Tekboynuz Korusu!" diye araya girdi Random. Oraya benziyor. Bakn!"
Yanlmyordu da. nmzde uzanan, kayalarn salm olduu bir araziydi. Talarn arasnda,
takip ettiimiz ayn kayna yer alyordu. Buras daha geni ve bitki bakmndan daha grd,
konumu da, isel saatime gre yanlt. Yine de benzerlik rastlantdan te bir ey olmalyd.
Tekboynuz, pnarn en yaknndaki kayann zerine kt, sonra arkasn dnd. Aadaki okyanusa
bakyor olmalyd.
Derken, ilerleyiimizle birlikte koru, tekboynuz, bizi saran aalar, yanbamzdaki ay,
allmadk bir netlie brnd.
Sanki her biri zel bir k sayor, aydnln renk cmbyle titremesine, bir yandan da tam
alg snrlarnda yavaa dalgalanmasna neden oluyordu. Bu, cehennemde drtnala at srerken
duyduuma benzer bir cokunun uyanmasna yol amt iimde.
Sonra, bineimin her bir admyla etrafmzdaki dnyadan bir eyler eksildi. Nesnelerin ilikisi
aniden alt st oldu... Derinlik duygumu ortadan kaldrd, perspektifi yok etti, gr alanmdakilerin
grnmn yeniden dzenledi; yle ki, her eyin tm d yzeyi, daha geni bir alan kaplamadan,
ayn an da grlebiliyordu. Alar ar bast ve greceli byklkler bir anda gln bir hal ald.
Randomun at aha kalkt ve kinedi, muazzamd, kyameti artryordu ve aklma bir anda
Picassonun tablosu Guermay getirmiti. Endieyle baktmda benim ve Yldzn bu olgudan
etkilenmediini, ama atn zapt etmeye alan Randomun ve Ateejderini dizginleme ye uraan
Ganelonun da baka her ey gibi bu kbist d tarafndan bakalatrldn grdm.

Ama Yldz nice cehennem srleri yaamt; Ateejderinin de ondan aa kalr yan yoktu.
Atlarmza tutunduk ve bir sre hareketlerini dizginleyemedik. Nihayet Random bineine sz
geirmeyi baard, ne are ki manzara biz ilerledike farkllamaya devam ediyordu.
Sonra k deerleri deiti. Gk siyaha kesti, ama gece gibi deil, dz, yansmasz bir yzeydi bu.
Nesnelerin arasnda ki baz bo yerler de byleydi. Dnyadaki tek k nesnelerin kendilerinden
yaylyor, her ey git gide beyazlyormu gibi geliyordu. Varolu dzlemlerinden beyazn farkl
younluklar yaylyordu ve bunlarn en parla olan muazzam, korkun tekboynuz aniden aha
kalkt, toynaklaryla g dvd, evrenin yzde doksann, bir adm daha atarsak bizi mahvedeceini
dndm ar ekim bir hareketle doldurdu.
Sonra sadece k vard.
Sonra mutlak sessizlik.
Sonra k gitmiti ve hibir ey yoktu. Siyahlk bile. Bir an, ya da sonsuzluk kadar srm
olabilecek bir varolu kesintisi...
Sonra siyahlk geri dnd, ardndan k. Ama yer deitirmilerdi. Ik, yarklar dolduruyor,
nesne olmas gereken boluklarn hatlarn vurguluyordu. Duyduum ilk ses suyun akyd ve her
naslsa kaynan yannda durduumuzu bildim.
Sonra hissettiim ilk ey Yldzn titreyii oldu. Sonra denizin kokusunu aldm.
Sonra Desen, ya da onun arplm negatifi grnd...
ne eildim ve cisimlerin kenarlarndan daha fazla k szd. Geriye yaslandm; kayboldu. Yine
ilerledim, bu sefer ncekinden daha fazla...
Ik yayld, cisimlerin oluturduu manzaraya grinin farkl tonlarn getirdi. Bunun zerine
dizlerimle hafife bastrarak
Yldza ilerlemesini iaret ettim.
Her admda dnyaya bir eyler geri dnd. Yzeyler, dokular, renkler...
Arkamda, dierlerinin de beni izlemeye baladn duydum. Desen, aada, gizeminden hibir
ey yitirmemi, ama azar azar etrafmzdaki dnyann yeniden ekilleniinde yerini bulmutu.
Yoku aa inerken derinlik duygusu yeniden ortaya kt. Artk sada rahata grlebilen deniz,
bir an iin yukardaki ve aadaki dalgalarn Urmeer'e bal gzkt gkyznden, muhtemelen
tmyle optik bir ayrm geirerek koptu. Dnnce rahatsz eden, ama gerekletii srada gzden
kaan bir eydi bu. Grne gre, korunun, tekboynuzun bizi gtrd arka ksmndan balayan
sarp ve kayalk bir srttan aa iniyorduk. Yz metre kadar aada, kusursuz dzlkte, atlaksz
yekpare kayadan olumu ve byk ekseni birka yz metreyi bulan bir alan vard. ndiimiz yoku
sola doru kavislendi ve devasa bir yay, bir parantez izip dz kayay yar yarya kucaklad. Sadaki
kntsnn tesinde hibir ey yoktu... yani kara, o tuhaf denize dimdik iniyordu.
Devam ettike, boyut da kendini yeniden gsterdi. Gne, daha nce grdmz gibi eriyik
altndan koca bir kreydi. Gkyz, Amber inkinden daha koyu bir maviydi ve bulutsuzdu. Deniz de
gkle uyuan bir maviydi ve onu lekeleyecek ne bir ada, ne de bir yelken vard. Hi ku grmedim,
bizimki haricinde hi ses duymadm. Bugn, bu yere muazzam bir sessizlik kmt. Aniden
netleen grmn ortaya serdii anakta Desen yzeyin altndaki yerini almay sonunda baarmt.
Onun ilk bata taa kaznm olduunu sandm, ama yaklatka iinde olduunu grdm... tpk
egzotik bir mermerin damarlar gibi altn rengi ve pembe girdaplar halindeydi; doal
grnmlyd, ama tasarmn amac gn gibi aikrd.
Dizginleri ektim, dierleri de yanma geldiler, Random samda, Ganelon solumda durdu.
Uzunca bir sre, t karmadan seyrettik onu. Koyu renkli, kenarlar prtkl bir is lekesi, onun
tam nmzdeki ksmn kenarndan merkezine kadar silmiti.

"Biliyor musun," dedi Random sessizlii bozup, sanki birisi, Kolvir in tepesini zindanlarn
hizasndan kesivermi gibi."
"Evet," dedim.
"O zaman -rtme aryorsak- buras bizim Desenimizin bulunduu yere denk geliyor olmal."
"Evet," dedim yine.
"u gneydeki silinmi ksm da kara yolun geldii yer."
Anlay gerekleir ve kesinlie dnrken, bamla ar ar onayladm.
"Ne anlama geliyor bu?" diye sordu. in gerek yzne karlk geliyormu gibi grnyor, ama
bunun dnda nemini kavrayamyorum. Neden buraya getirildik ve bu eyi izlemeye zorlandk?"
"O, iin gerek yzne karlk gelmiyor," dedim. O zaten iin gerek yz."
Ganelon bize dnd.
"Ziyaret ettiimiz -hani senin u uzun yllar geirdiin- Glge Dnyada, ormanda ayrlan iki yolu
anlatan bir iir duymutum," dedi. yle bitiyordu: 'Ben daha az seileni setim ve her eyi bu
deitirdi.' Bunu ilk duyduumda aklma senin bir zamanlar sylediin 'Tm yollar Amber e kar'
sz geldi ve o zaman da, senin soyundan olanlar iin varlacak yer ayn olsa bile, setiin yolun
neyi deitireceini merak etmi tim, tpk imdi ettiim gibi."
"Biliyor musun?" dedim ona. Anlyor musun?"
"Anladm sanyorum."
Bayla onaylad sonra da eliyle gsterdi.
"u aadaki gerek Amber deil mi?"
"Evet." dedim. "Evet, yle."

NC CLT




SON

DRDNC CLT




OBERON'UN EL

AMBER YILLIKLARI

DRDNC CLT
Oberon'un Eli

ROGER ZELAZNY

eviren: Niran Eli

Tarayan: Eylem Yurtsever
Dzenleyen: eldkaan

Blm 1
O tuhaf gnee yaraan, parlak bir sezgi kvlcm...
te oradayd... O n altnda serilmi, o ana kadar yalnzca karanln iinde, kendi kendini
aydnlatrken grdm bir ey: Desen, garip bir gkdenizin altnda ve stnde, oval bir dzle
yaylm, Amber in byk Deseni.
Ve, belki de bizi birbirimize balayan her ne ise ona dayanarak biliyordum ki, bu asl Desen
olmalyd. Bu da Amber deki Desenin onun birinci glgesinden baka bir ey olmad anlamna
geliyordu. Bu da Amber in kendisinin bir glgeden ibaret olduu anlamna geliyordu, ama yine de
zel bir glge, nk Desen, Amber, Rebma ve Tir-na Nogth diyarlarndan daha teye
yansmyordu. Dernek ki, ncelikler ve dzenleni yasasna gre, geldiimiz bu yer gerek
Amber di.
Sakal ve vahi salar merhametsiz n iinde erimi, glmseyen Ganelona dndm.
"Nasl bildin?" diye sordum ona.
"ok iyi bir tahminci olduumu bilirsin, Corwin," diye yant verdi ve Amber de ilerin nasl
yrd hakknda bana anlattn her eyi hatrlyorum: Amber in glgesinin ve sizin
mcadelelerinizin dnyalara nasl yansdn. Kara yolu dnrken, herhangi bir eyin Amber e
byle bir glge yanstm olup olamayacan sk sk merak ettim. Ve byle bir eyin son derece
temel, gl ve gizli olmas gerekeceini dndm."
nmzdeki sahneye iaret etti. Bunun gibi."
"Devam et," dedim.
Yz ifadesi deiti, omuzlarn silkti.
"Yani Amberinizden daha derin bir gereklik katman olmalyd," diye aklad, kirli ilerin
yapld bir yer. Haminiz olan hayvan bizi byle bir yermi gibi grnen buraya getirdi ve
Desendeki o leke de sz konusu kirli imi gibi grnyor. Bunu kabul etmitin."
Bam salladm.
"Beni bu kadar artan sonucun kendisinden ok senin kuvvetli sezgilerin oldu," dedim.
"Laf azmdan aldn," diye itiraf etti Random, sa tarafmdan, ama zarife ifade etmek gerekirse,
bu duygu barsaklarma kadar iledi. Bir ekilde, aadakinin dnyamzn temeli olduuna
inanyorum."
"Bazen bir yabanc, olaylar onlarn bir paras olanlardan daha rahat grr," dedi Ganelon.
Random bana bir bak frlatt, sonra dikkatini manzaraya evirdi.
"Sence," dedi, eer daha yakndan bakmak iin aa inersek olaylar daha fazla deiir mi?"
"Anlamann yalnzca tek yolu var," dedim.
"Tek sra, o zaman," diye kabul etti Random. Ben nden giderim."
"Tamam."
Random atnn ban, bize duvarn bir yz boyunca zikzaklar izdiren uzun bir dizi dnemeci
izleyerek saa, sola, saa evirdi. Tm gn koruduumuz srayla, onu ben takip ettim ve Ganelon en
arkadan geldi.
"imdilik yeterince istikrarl grnyor," diye arkaya seslendi Random.
"imdilik," dedim.
"Aadaki kayalarda bir tr aklk var."
ne eildim. Sa tarafta, oval dzlkle ayn dzeyde bir maara az vard. yle bir konumdayd
ki, biz daha yksekteyken grnmyordu.

"Olduka yaknndan geiyoruz," dedim.


"... hzla, ihtiyatla ve sessizce," diye ekledi Random, klcn ekerek.
Grayswandir i ektim, bir dneme yukarmdaki Ganelon da kendi silahn ekti.
Akln nnden gemedik, oraya gelmeden bir kez daha sola dndk. Ama drt metre kadar
yaknma gittik ve tanmlayamadm naho bir koku aldm. Atlar ya kokuyu daha iyi tanmlard ya
da doalar gerei daha ktmserdiler, zira kulaklarn yatrdlar, burun deliklerini atlar ve
dizginlere direnerek korku dolu sesler kardlar. Ama keyi dnp bir kez daha uzaklamaya
balaynca sakinletiler. niimizin sonuna ulap, Desenin zarar grm ksmna yaklamaya
balayana kadar korkular nksetmedi. O noktada ise, daha fazla ilerlemeyi reddettiler.
Random atndan indi. Desenin kenarna ilerledi, durdu ve bakt. Bir sre sonra, arkasna dnmeden
konutu.
"Bildiklerimize dayanarak," dedi, zararn bilinli olarak verildiini dnebiliriz."
"yle grnyor," dedim.
"Ayn zamanda, buraya getirilmemizin bir amac olduu k."
"Bence de yle."
"O zaman, burada olma amacmzn Desenin nasl zarar grdn ve onarmak iin ne
yaplabileceini belirlemek olduu sonucuna varmak iin ok fazla hayal gc gerekmiyor."
"Muhtemelen. Senin tehisin ne?"
"Henz yok."
eklin evresinde, lekenin balad sa tarafa doru ilerledi. Ben klcm knna soktum ve
inmeye hazrlandm. Ganelon uzand, omzumu tuttu.
"Kendim yapabilirim..." diye baladm.
Ama o benim szlerimi duymazdan gelerek, Corwin," dedi, Desenin ortasna doru kk bir
dzensizlik var. Oraya ait bir eymi gibi grnmyor..."
"Nerede?"
aret etti ve gsterdii yere baktm.
Merkezin yaknnda yabanc bir nesne vard. Bir sopa m?
Ta m? Yolunu arm bir kat paras m?... Bu mesafeden karmak mmkn deildi.
"Gryorum," dedim.
Atlarmzdan indik ve eklin en sanda km, siyahl inceleyen Randoma doru yrdk.
"Ganelon merkezin yaknnda bir ey grd," dedi.
Random ban sallad.
"Fark ettim," diye yant verdi. Daha iyi bakmak iin yaklamann en iyi yoluna karar vermeye
alyordum. Krk bir Desende yrme fikri ok ho gelmiyor. Dier yandan, siyahlam blgeye
girmeye kalkrsam neyle kar karya kalacam merak ediyordum. Sen ne dnyorsun?"
"Eer diren saraydakiyle aynysa," dedim, Desenden arta kalan yrmek zaman alacaktr. Ayn
zamanda, Desenden sapmann lm olduu retildi bize ve mevcut durum, lekeye ulatmda beni
Deseni terk etmeye zorlayacaktr. Dier yandan, dediin gibi, siyah ksmda yryerek
dmanlarmz uyandryor olabiliriz. Bu yzden..."
"Bu yzden ikiniz de gitmiyorsunuz," diye araya girdi Ganelon. Ben gidiyorum."
Sonra, bir yant beklemeden siyah blgeye srad, merkeze doru kotu, kk bir nesne alacak
kadar durdu, dnd ve geri geldi.
Bir sre sonra, nmzde duruyordu.
"Yaptn tehlikeli bir eydi," dedi Random.
Ganelon ban evet anlamnda sallad.

"Ama ben yapmasaydm siz ikiniz hl mnazara ediyor olacaktnz." Elini kaldrd, nesneyi uzatt.
imdi, bundan ne karyorsunuz?"
Elinde bir haner vard. zerine dikdrtgen, renkli bir mukavva paras oturtulmutu.
"Koz Kartna benziyor," dedi Random.
"Evet."
Kart kurtardm, yrtk ksmlarn dzledim. Karmdaki adam yar tandkt elbette, bu ayn
zamanda yar yabanc olduu anlamna geliyordu. Ak renk, dz salar, biraz keskin hatlar, hafif bir
glmseme, biraz ince yapl.
Bam salladm.
"Onu tanmyorum," dedim.
"Bir de ben bakaym."
Random kart ald, kalarn atarak bakt.
"Hayr," dedi bir sre sonra. Ben de tanmyorum. Sanki tanmam gerekir gibi, ama... Hayr."
O anda atlar ikayetlerini daha kuvvetle yinelediler. Ve rahatszlklarnn sebebini renmek iin
biraz dnmemiz yeterli oldu, nk o ey maaradan kmak iin o n semiti.
"Lanet olsun," dedi Random.
Onunla ayn fikirdeydim.
Ganelon boazn temizledi, klcn kard.
"Ne olduunu bilen var m?" diye sordu sessizce.
lk izlenimim, yaratn ylans olduuydu, hem hareketlerinden, hem de bir uzantdan ok ince
bedeninin devam gibi grnen uzun, kaln kuyruu yznden. Ama drt adet iki eklemli bacan
zerinde ilerliyordu; iri, ktcl grnl peneleri vard. Dar kafas gagalyd ve yrrken bir o
yana, bir bu yana sallanyor, bize bir solgun mavi gzn, sonra dierini gsteriyordu. Geni, mor
ve derimsi kanatlar yanlarnda toplanmt. Ne kllar, ne de tyleri vard, ama gsnde,
omuzlarnda, srtnda ve kuyruu boyunca pullu blgeler vard. Gaga sngsnden kvrlan
kuyrukucuna kadar, yaklak metre grnyordu. Hareket ederken kk bir ngrt karyordu
ve boaznda bir eyin parladn grdm.
"Bildiim en yakn ey," dedi Random, hanedan armamzdaki grifon. Ama bu kel ve mor."
"Bizim ulusal kuumuz olmad kesin," diye ekledim,
Grayswandir i ekip ucunu yaratn ba ile ayn hizaya getirerek.
Yaratk krmz, atal dilini frlatt. Kanatlarn birka santimetre kaldrd, sonra yine indirdi. Ba
saa sallannca kuyruu sola sallanyordu, sonra sola ve saa, sonra saa ve sola ilerledike
neredeyse hipnotize edici, akc bir etki yaratyordu.
Ama bizden ok atlarla ilgileniyor gibiydi, nk rotas bizim yanmzdan atlarmzn titreyerek,
ayaklarn vurarak bekledikleri yere uzanyordu. Araya girmek zere hareket ettim.
O anda, ahland.
Kanatlarn at, kaldrd, aniden rzgar yakalam gevek yelkenler gibi yayld. Arka ayaklarnn
zerinde duruyordu ve tepemize dikilmiti, daha nce kaplad alann drt katn kaplyormu gibi
grnyordu. Ve sonra korkun bir lk att, kulaklarm nlatan bir av ya da meydan okuma
l. Bununla beraber o kanatlarn vurdu ve srad, bir sre havada kald.
Atlar frlayp katlar. Hayvan ulaamayacamz mesafedeydi. Ancak o zaman o parlak akmann
ve ngrtnn ne anlama geldiini fark ettim. Hayvan maaraya uzanan uzun bir zincirle balanmt.
Zincirinin kesin uzunluu o anda akademik bir meraktan daha acil bir sorun oluturuyordu.
Hayvan tslayarak, kanat rparak ve derek temize geerken dndm. Ksa sren atlmasnda
gerekten umasna yetecek kadar hz kazanamamt. Yldz ile Ateejderinin ovalin uzak ucuna

gerilediklerini grdm. Dier yandan Randomn at Iago, Desene doru frlamt.


Hayvan yine yere dokundu, Iagoyu kovalayacakm gibi dnd, bizi bir kez daha incelermi gibi
grnd ve yerinde dondu. Bu sefer ok daha yaknd, drt metreden az. Ban edi, bize sa gzn
gsterdi, sonra gagasn at ve yumuak bir gaklama kard.
"imdi saldrmamza ne dersin?" dedi Random.
"Hayr. Bekle. Davrannda tuhaf bir ey var."
Hayvan biz konuurken kafasn emi, kanatlarn aaya doru yaymt. Gagasyla kez yere
vurdu ve yine ban kaldrd. Sonra kanatlarn ksmen bedenine toplad. Kuyruu bir kez seirdi,
sonra daha iddetle salland. Gagasn at ve gaklamay tekrarlad.
O anda, dikkatimiz elindi.
Iago, Desene girmiti, kararm alann iine. Be, alt metre ieride, g izgilerinin arasnda
duruyordu, sinek kadna yapm bir bcek gibi, Perde noktalarndan birine yakalanmt.
evresinde kvlcmlar ykselip yelesi dikilirken yksek sesle haykrd.
O anda, tam tepesindeki gkyz kararmaya balad. Ama bu, younlamaya balayan su buhar
bulutu deildi. Daha ok, merkezde krmz, kenarlara doru sar, saat ynnde dnen mkemmel bir
daireydi. Tek bir ann nlamas gibi bir ses, sonra boa kkremesi gibi bir grleme aniden
kulaklarmza geldi.
Iago abalamaya devam etti, nce sa n ayan kurtard, sonra sol ayan kurtarrken san
yine kaptrd ve tm bu sre boyunca lgnca kinedi. O srada kvlcmlar omuzlarna kadar
gelmiti; hayvan onlar bedeninden ve boynundan yamur damlalar gibi silkeledi, tm bedeni
yumuak, tereyams bir parlt kazand.
Kkremenin iddeti artt ve tepemizdeki krmz eyin kalbinde kk imekler oynamaya
balad. O anda dikkatimi bir ngrt ekti ve baklarm aa evirdiimde mor grifonun
kvranarak getiini ve yksek sesli, krmz ey ile bizim aramza girdiini grdm. Yzn bizden
evirdi, manzaray izleyerek heykel gibi dondu.
Tam o srada Iago n ayaklarn kurtard ve ahland. Artk onda, parlaklyla, hatlarnn
kvlcml belirsizliiyle, gerekd bir eyler vard. O anda kinemi olabilirdi, ama tm dier
sesler yukardan gelen kesintisiz kkremenin iinde bouluyordu.
Grltl oluumdan iinden bir huni alald. Parlakt, yanp snyordu, feryat ediyordu ve
muazzam bir hza sahipti.
ahlanan ata dokundu, bir an atn d hatlar devasa boyutlara eriti ve bu etki ile doru orantl
olarak daha da belirsizleti. Ksa bir an boyunca huni, mkemmel bir dengeye sahip bir kapak gibi
sabit kald. Sonra ses azalmaya balad.
Gvde yava yava, Desenin zerinde ksa bir mesafeye -belki bir adam boyu- ykseldi. Sonra
indii hzla trmand.
Feryat kesildi. Kkreme dinmeye balad. emberin iindeki minyatr imekler soldu. Tm
oluum solgunlamaya ve yavalamaya balad. Bir an sonra, bir para karanlktan baka bir ey
kalmamt; bir sonraki an ise tamamen kaybolmutu.
Grebildiim hibir yerde Iagodan iz yoktu.
"Bana sorma," dedim, Random bana dndnde. Ben de bilmiyorum."
Ban sallad, sonra dikkatini, o srada zincirini ngrdatmakta olan mor dostumuza evirdi.
"Ya buradaki gerzek?" diye sordu, klcna dokunarak.
"Bizi koruyormu izlenimine kapldm," dedim, ne bir adm atarak. Beni koru. Bir ey denemek
istiyorum."
"Yeterince hzl hareket edebileceinden emin misin?" diye sordu. Yan tarafn yle..."

"Endielenme," dedim, gerektiinden biraz daha itenlikle ve ilerlemeye devam ettim.


Haner yarasnn hl ard ve hareketlerimi yavalatt sol yanm konusunda haklyd. Ama
Grayswandir hl sa elimdeydi ve bu igdlerime gvenimin yksek olduu o durumlardan
biriydi. Gemite bu duyguya gvendiim zamanlar iyi sonulanmt. Bu tr kumarlarn gerekli
olduu zamanlar yaanr.
Random ileri, saa doru yrd. Ben yan dndm ve sol elimi, yabanc bir kpekle tanrken
yaptnz gibi yavaa uzattm. Hanedan armamzdaki dostumuz kt yerden kalkm,
dnyordu.
Bize bakt, solumdaki Ganelonu inceledi. Sonra elime bakt. Ban edi, yere vurma hareketini
tekrarlad, yumuak sesle gaklad -kk, fokurtulu bir ses- ban kaldrd ve yavaa uzatt. Byk
kuyruunu sallad, gagas ile parmaklarma dokundu, sonra btn bunlar tekrarlad. Elimi dikkatle
bana koydum. Kuyruk sallamas artt; ba hareketsiz kald. Nazike ensesini kadm ve hayvan
ban yavaa, sanki kamadan zevk alrmasna evirdi. Elimi ektim, bir adm geriledim.
"Sanrm dost olduk," dedim yumuak sesle. imdi sen dene, Random."
"aka m yapyorsun?"
"Hayr, gvenli olduundan eminim. Bir dene."
"Ya yanlyorsan? Ne yapacaksn?"
"zr dilerim." *
"Harika."
lerledi, elini uzatt. Hayvan dostane tavrn brakmad.
"Tamam," dedi yaklak yarm dakika sonra, hl boynunu okayarak, neyi kantladk?"
"Bir beki kpei olduunu."
"Neye bekilik ediyor?"
"Grne gre Desene."
"Bouna o zaman," dedi Random, gerileyerek, kard iin eksik olduunu syleyebilirim."
Kararm blgeye iaret etti. Yulaf yemeyen ve kinemeyen herkese kar bu kadar dost canlsysa,
bu anlalr bir ey."
"Benim tahminim, bu konuda olduka seici. Ayn zamanda, zarar verildikten sonra, daha fazla
naho eylem olmasn diye buraya konulmu olabilir."
"Kim koymu onu?"
"Bunu ben de bilmek isterdim. Grne gre, bizim tarafmzda olan birisi."
"Ganelonun yaklamasna izin vererek teorini snayabilirsin."
Ganelon kprdamad.
"Sizde aileye has bir koku olabilir," dedi sonunda, ve belki yalnzca Amberlileri beeniyordun Bu
yzden benden pas, teekkr ederim."
"Tamam. O kadar da nemli deil. imdiye dek tahminlerin hep doru kt. Olaylar nasl
yorumluyorsun?"
"Taht isteyen iki hizip arasnda," dedi, Brand, Fiona ve Bleysin Amber in evresindeki gleri
daha iyi bildiini sylemitin. Brand sana detay vermedi -anlatt baz olaylar unutmadysan- ama
benim tahminim, Desendeki bu zarar onlarn mttefiklerinin leminize girmesini salayan yntemi
temsil ediyor. lerinden biri ya da birka bu zarar yaratt ve bu da karanlk yolu salad. Eer
buradaki beki kpei aile kokusuna ya da hepinizin sahip olduu bir baka ayrt edici zellie tepki
veriyorsa, o zaman muhtemelen batan beri burada olmas ve Deseni bozanlara kar tepki vermemi
olmas mmkn."

"Muhtemelen," diye yorum yapt Random. Bunun nasl baarld konusunda herhangi bir fikrin
var m?"
"Belki," diye yant verdi Ganelon. Gnllysen, benim iin sen gstereceksin."
"Ne gerekiyor?"
"Bu tarafa gel," dedi. Dnd, Desenin kenarna yneldi.
Onu takip ettim. Random da yle yapt. Beki grifonu yanmda yrd.
Ganelon dnd ve elini uzatt.
"Corwin, bir zahmet aldm haneri uzatabilir misin?"
"te," dedim, haneri kemerinden ekip uzatarak.
"Tekrarlyorum, ne gerekiyor?" diye sordu Random.
"Amber kan," diye yant verdi Ganelon.
"Bu fikirden holandmdan pek emin deilim," dedi Random.
"Tek yapman gereken hanerle parman delmek," dedi, haneri uzatarak, ve Desenin zerine
bir damla kan dmesine izin vermek."
"Ne olacak?"
"Deneyelim ve grelim."
Random bana bakt.
"Ne diyorsun?" diye sordu.
"Yap, grelim. Merak ettim."'
Ban sallad.
"Tamam."
Ganelondan haneri ald, sol sere parmann ucunu deldi. Sonra, Desenin zerinde parman
skt. Minik, krmz bir boncuk belirdi, byd, titredi ve dt.
Dt yerden hemen bir duman ykseldi, minik bir atrt ona elik etti.
"Vay anasn!" dedi Random, grne gre bylenmiti.
Minik bir leke olutu, yava yava yaylarak yaklak yarm dolar byklne eriti.
"te," dedi Ganelon. Byle yapld."
Gerekten de leke samzdaki byk lekenin minyatr bir benzeriydi. Beki grifonu kk bir
feryat kopard, geriledi, ban hzla birimizden dierimize evirdi.
"Sakin ol, dostum. Sakin ol," dedim, uzanp sakinletirerek.
"Ama bylesine byk bir lekeye ne sebep..." diye balad Random ve sonra yavaa ban sallad.
"Gerekten de, ne?" dedi Ganelon. Atnn nerede yok olduunu gsteren hibir iz gremiyorum."
"Amber kan," dedi Random. Bugn sezgilerle dolusun, deil mi?"
"Corwinden sana Lorrainei, uzun sre yaadm yeri anlatmasn iste," dedi Ganelon, karanlk
emberin byd yeri. Onlar yalnzca uzaktan tansam da, bu glerin etkilerinden haberim var.
Sizden rendiim her yeni eyle bu konular benim iin daha ak bir hal alyor. Evet, bu iler
konusunda daha fazla ey bildiime gre, anladm baz eyler var. Generalinin aklnn nasl
ilediini Corwine sor."
"Corwin," dedi Random, bana delik Koz Kartn ver."
Kart cebimden kardm ve dzelttim. Lekeler imdi daha da uursuz geliyordu. Bir ey daha
dikkatimi ekti. Kart bilge, byc, ressam Dworkinin, Oberonun ocuklarnn eski rehberinin
izdiine inanmyordum. O ana kadar bir bakasnn Koz Kart yapabilecei aklma gelmemiti. Bu
kartn stili bir ekilde tandk gelse de, onun elinden kma deildi. Bu, ustannkinden daha az
geliigzel, sanki her hareket kalem kada dokunmadan nce tamamen tasarlanm gibi ll
izgileri nerede grmtm? Ve hatlarda doru olmayan bir ey daha vard. Bizim kendi Koz

Kartlarmzdan daha farkl bir idealletirme, ressamn yaayan bir obje ile deil, eski anlar, frlatt
baklar ve tariflerle altn dndryordu.
"Koz Kart, Corwin. zin verirsen," dedi Random.
Bunu sylemesinde, tereddt etmeme sebep olan bir ey vard. nemli bir konuda benden bir adm
ileride olduu duygusunu uyandrd, hi houma gitmeyen bir duygu.
"Senin iin bu ihtiyar irkini okadm ve davamz uruna kan dktm, Corwin. imdi kart ver."
Kart uzattm. Random kalarn atarak kart kaldrrken huzursuzluum artt. Neden aniden
aramzdaki aptal ben olmutum? Tir-na Nogthta geirilen bir gece entelektel yetileri yavalatyor
muydu? Neden...
Random, uzun askeri kariyerim boyunca karlatm her eyi aan bir dizi galiz kfr savurmaya
balad.
Sonra, Ne oldu?" dedim. Anlamyorum."
"Amber kan," dedi sonunda. Bunu yapan ilk nce Deseni yrm, anlyor musun? Sonra
merkezde durmular ve Koz Kartn kullanarak onunla iletiim kurmular. O yant verdikten ve
salam bir iletiim salandktan sonra, onu hanerlemiler. Kan Desenin zerine akm, benimkinin
buray silmesi gibi o ksm silmi."
Birka derin nefes boyunca sessiz kald.
"Bir ayin gibi grnyor," dedim.
"Lanet olsun ayinlere!" dedi. Hepsine lanet olsun! Birileri lecek, Corwin. Onu ldreceim."
"Ben hl anlamyorum."
"Hemen anlamadm iin aptaln biriyim," dedi. Bak! Daha yakndan bak!"
Delik Koz Kartn bana uzatt. Baktm. Hl anlamyordum.
"imdi bana bak!" dedi. Beni gr!"
Grdm. Sonra karta tekrar baktm.
Ne demek istediini anladm.
"Onun iin karanln iinde bir yaam fsltsndan baka bir ey olmadm hi. Ama bunun iin
olumu kullandlar," dedi. Bu Martinin resmi olmal."

Blm 2
Orada, bozuk Desenin kysnda dururken, Desenin iindeki noktada bir haner yaras alarak
lm ya da lmemi olabilecek, Randomn olu olabilecek ya da olmayabilecek adamn resmine
bakarken, dndm, geriye doru dev bir adm attm ve zihnimde beni bu tuhaf aydnlanmaya getiren
olaylar yeniden canlandrdm. Son zamanlarda o kadar ok ey renmitim ki, son birka yln
olaylar onlar yaarkenkinden ok daha farkl bir hikaye oluturuyor gibi grnyordu. imdi bu
yeni olaslk ve bunun iaret ettii birtakm eyler perspektifi yine deitirmiti.
Kazadan sonra iki bo hafta geirdiim Greenwoodda, yukar New Yorkun dndaki o zel
hastanede uyandm zaman ismimi bile bilmiyordum. Kazann erkek kardeim Bleys tarafndan,
Albanydeki Porter Sanatoryumundan kamn hemen ardndan tezgahlandn daha yeni
renmitim. Bu hikayeyi, sahte psikiyatrik kantlarla beni Porter a yatran kardeim Brandden
dinlemitim. Porter da gnlerce elektrook terapisi grmtm; sonular belirsizdi, ama
muhtemelen birka annn geri gelmesini salamt. Grne gre Bleysi korkutan ve kamdan
sonra, bir gln yukarsndaki dnemete tekerlerime ate ederek canma kastetmesine sebep olan
buydu. Brand Bleysin bir adm arkasnda, sigorta yatrmn, yani beni korumaya hazr olmasayd bu
benim lmmle sonulanacakt, kukusuz. Polislere haber ulatrdn, beni glden kardn ve
yardm gelene kadar ilk yardm uyguladn sylemiti. Bundan ksa sre sonra, eski ortaklar Bleys ve kz kardeimiz Fiona- tarafndan yakalanm, Glgenin uzak bir kesinde, korunakl bir
kuleye kapatlmt.
Taht iin entrika ve kar entrika eviren iki grup vard. Birbirlerinin topuklarna basyor,
enselerinden ayrlmyor, birbirlerine o srada uygun grnen her eyi yapyorlard. Kardeimiz Eric,
kardelerimiz Julian ve Cainein destei ile babamz Oberonun aklanamaz yokluu nedeniyle uzun
zamandr bo kalan taht almaya hazrlanyordu. Yani, Eric, Julian ve Cainee aklanmamt. Bleys,
Fiona ve -bata- Brandden oluan dier grup iin aklanmam deildi, nk sorumlusu onlard.
Bleysin tahta kmas iin mevcut koullar hazrlamlard. Ama Brand, taht iin oynadklar oyunda
Cainein yardmn almaya alrken bir taktik hatas yapmt. Caine Ericin tarafn tutarak daha iyi
bir anlama yapabileceine karar vermiti. Bu, Brandin sk gzetim altnda tutulmasna sebep
olmutu, ama ortaklarnn kimliini hemen ak etmemiti. Yaklak olarak ayn zamanlarda, Bleys ve
Fiona Erice kar gizli mttefiklerini kullanmak istemilerdi. Brand, bu mttefiklerin gcnden
korkarak buna itiraz etmiti ve sonu olarak Bleys ve Fiona tarafndan reddedilmiti. O srada
herkesin peinde olduu Brand, Ericin beni yzyllar nce lmeye brakt glge Dnyaya giderek
g dengelerini tamamen bozmaya almt. Eric benim lmediimi, ama hafzam tamamen
kaybettiimi daha sonra renmiti. Bu da neredeyse lmem kadar iyiydi, yine de srgnme
gzkulak olmas iin Floray nbeti brakt ve bir daha bana bela olmayacam umdu.
Brand daha sonra, Amber e dnmeden nce hafzamn yerine gelmesi iin mitsizce bir aba
gstererek, beni Porter a teslim ettiini anlatt.
Fiona ile Bleys Brand ile urarken, Eric Flora ile iletiime gemiti. Flora, beni polisin
gtrd klinikten Greenwooda nakletmi, uyuturulmam emretmi, bu srada Eric Amber de ta
giyme treni hazrlklarna balamt. Bundan ksa sre sonra kardeimiz Randomn Texoramideki
pastoral yaam, Brandin ona normal aile kanallarnn -yani Koz Kartlarnn- dndan mesaj
gndermesi ve onu kurtarmasn istemesi ile bozulmutu. G mcadelesinde tarafsz kalmaktan
memnun olan Random kendi iine bakarken ben, hafzam greceli olarak hl eksik halde
Greenwooddan kmay baarmtm. Greenwoodun korkmu yneticisinden Florann adresini

alm, onun Westchester daki evine gitmi, baz dolambal blfler yapm ve konuk olarak evine
yerlemitim. Bu arada Random Brandi kurtarma abasnda baarsz olmutu. Kulenin ylans
bekisini ldrm, o yrelerin tuhaf bir ekilde hareketli kayalarn kullanarak muhafzlardan
kamt. Ama pek de insans saylamayacak zorlu bir ete olan muhafzlar onu Glge boyunca takip
etmeyi baarmt, normalde Amberli olmayanlar iin imkansz olan bir ey. Sonra Random, altnda
bulunduum koullar aydnlatmaya alrken Floray anlalmazln patikalarnda yrttm
glge Dnyaya kamt.
Korumam altnda olduu teminat altnda ktay aan Random takipilerinin benim yaratklarm
olduunu dnmeye balamt. Ben onun onlar yok etmesine yardm edince armt, ama ben
taht ele geirmek amal kendi kiisel manevramla megulken konuyu amak istememiti. Aslnda,
kolayca aldanm ve beni Glge iinden geirip Amber e gtrmeye raz olmutu.
Bu teebbs baz alardan faydal, baz alardan daha az tatminkar olmutu. Ben sonunda gerek
durumumu akladm zaman, Random ve yolda karlatmz kz kardeimiz Deirdre beni denizin
iindeki, Amber in ayna ehri Rebmaya gtrmlerdi. Orada Desen'in imgesini yrdm ve sonu
olarak anlarmn ou geri geldi -bylece gerek Corwin mi,?- yoksa yalnzca glgelerinden biri
mi olduum sorusu da akla kavumu oldu. Rebmadan, Desenin eve gitmemi salayan gcn
kullanarak Amber e ulatm. Eric ile sonusuz kalan bir dello yaptktan sonra, Koz Kartlarn
kullanarak sevgili kardeim ve mstakbel katilim Bleysin kollarna katm.
Bleysin Amber e saldrsna katldm, kt ynetilmi bir iti, kaybettik. Son arpma srasnda
Bleys, lmcl olacak gibi grnen, ama bildiklerim arttka ve dndke belki de yle olmayan
koullar altnda kayboldu. Bunun sonucunda Ericin tutsa ve ta giyme treninde gnlsz taraf
oldum, sonra beni kr ettirdi ve hapse attrd. Amber in zindanlarnda geen birka yl sonunda
gzlerim yeniden olutu ve bununla doru orantl olarak akl salm bozuldu. Ancak babamn eski
danmam, zihinsel durumu benden de kt olan Dworkin kazayla ortaya knca bir ka yolu
buldum.
Bundan sonra, iyileme iine koyuldum ve Ericin peine bir daha dtmde tedbirli davranmaya
karar verdim. Glgeye, bir zamanlar hkm srdm eski bir lkeye -Avalona- gittim. Amberliler
arasnda yalnzca benim bildiim, Amber de ate alma yetisine sahip bir madde edinmeyi
planlyordum. Yolda Lorraine lkesinden getim, orada srgne gnderdiim eski Avalonlu
generalim Ganelon ya da ona ok benzeyen biri ile karlatm. Yaralanm bir valye, bir kz ve
Amber in evresinde olana ok benzeyen yerel bir tehdit yznden kaldm: dmanlarmzn
yolculuk etmekte kulland kara yol -kr edildiim srada telaffuz ettiim bir lanet yznden ksmen
kendimi sorumlu tuttuum bir ey- ile ilikili, gittike byyen siyah bir ember. Sava kazandm,
kz kaybettim ve Ganelon ile birlikle Avalona gittim.
Ulatmz Avalonun kardeim Benedictin korumas altnda olduunu abuk rendik. O da,
kara ember kara yol tehlikelerine benzer sorunlar yayordu Benedict son arpmada sa kolunu
kaybetmiti, ama cehennem-kadnlar ile savandan muzaffer kmt. Beni Amber ve Eric
konusundaki niyetlerimin saf olmas gerektii konusunda uyard ve sonra o birka gn daha sahada
kalrken malikanesinin konukseverliini nerdi. Darayla burada tantm.
Dara bana Benedictin, varln Amber den gizledii torununun ocuu olduunu syledi. Beni
elinden geldiince Amber, Desen, Koz Kartlar ve Glge'de yrme konularnda konuturdu. Son
derece yetenekli bir eskrimciydi. Amber e saldrrken ihtiya duyacam eylerin bedelini dememe
yetecek kadar ham elmas edindiim cehennem srnden dnmde ylesine sevitik. Ertesi gn,
Ganelon ve ben gerekli kimyasal maddeleri aldk ve benim istediim niteliklere gre imal edilmi

otomatik silahlar ve cephane edinmek iin, srgnm srasnda yaadm glge Dnyaya gitmek
zere ayrldk.
Yolda, etki alann Glge dnyalarda artrm gibi grnen kara yolda baz zorluklar yaadk.
Ortaya kan sorunlarla baa kabiliyorduk, ama vahi bir cehennem sr ile beni takip eden
Benedict ile yaptm delloda neredeyse lecektim.
Tartamayacak kadar fkeli olan Benedict kk bir aalk boyunca benimle savat. Klcn sol
eliyle kullanrken bile benden daha iyiydi. Onu ancak kara yolun, onun bilmedii bir zelliini
kullanarak alt edebildim. Dara ile ilikim yznden kanm dkmek istediini sanyordum. Ama
hayr. Aramzda geen birka cmlede byle birini tandn inkar etti. Hizmetkarlarn
ldrdm dnd iin takip etmiti. Gerekten de, Ganelon Benedictin yerindeki aalkta
baz yeni cesetler bulmutu, ama kim olduklarn bilmediimizden ve durumu daha da
karmaklatrmak istemediimizden onlar unutmaya karar vermitik.
Benedicti, Koz Kart sayesinde Amber den ardm kardeim Gerardn ellerine brakarak
glge Dnyaya doru yolumuza devam ettik, silahlandk, Glgede bir saldr gc oluturduk ve
Amber e saldrmak zere yola koyulduk. Ama oraya vardmzda Amber in kara yoldan gelen
yaratklarn saldrsna uradn grdk. Yeni silahlarm durumu hzla Amber in lehine evirdi ve
kardeim Eric savata lerek bana sorunlarn, kt niyetini ve Hkm Mcevherini brakt.
Amber e saldrdmzda Bleys ile bana kar kulland, hava durumunu kontrol eden bir silah.
O noktada, Dara ortaya kt, hzla yanmzdan geti, Amber e doru at srd, Deseni buldu ve
yrd. Gerekten de akraba olduumuzu kantlayan geerli bir delil. Ama bu yry srasnda tuhaf
fiziksel dnmler geirdi. Deseni tamamladnda Amber in yok edileceini duyurdu. Sonra da
yok oldu.
Yaklak bir hafta sonra, beni sulu gsterecek ekilde dzenlenmi koullar altnda Caine
ldrld. Onun katilini ldrm olduum gerei masumluumu kantlayacak tatminkar bir delil
olamyordu, nk adam doal olarak bu konuda konuacak durumda deildi. Ama onun benzerini,
Random Florann evine kadar takip eden kiiler arasnda daha nce grdm fark ederek,
sonunda Random ile oturup, Brandi kuleden kurtarmak iin yapt baarsz giriimin hikayesini
dinledim.
Random yllar nce, Rebmay terk edip Eric ile dello yapmak zere Amber e yollanmamdan
sonra Rebmann kraliesi Moire tarafndan, sarayndan bir kadn ile evlenmeye zorlanmt: Vialle:
gzel, kr bir kz. Bu ksmen Randoma bir ceza olarak dnlmt, nk yllar nce Moirenin
merhum kz Morgantheyi Martine, imdi Randomn ellerinde tuttuu yaral Koz Kartnn
grnrdeki konusuna hamile iken terk etmiti. Random asndan tuhaftr ki, Vialleye k olmu
grnyordu ve imdi Amber de onunla yayordu.
Randomn yanndan ayrldktan sonra Hkm Mcevherini aldm ve Desen odasna gtrdm.
Orada, kendi kullanmma ayarlamak iin, daha nce aldm talimatlar uyguladm. Sre esnasnda
srad duygular yaadm ve en bilinen ilevini kontrol etmeyi baardm: meteorolojik olaylar
ynetebilme. Bundan sonra, srgnm konusunda Floray sorguladm. Hikayesi mantkl geldi ve
benim bildiim gerekler ile uyuuyordu, ama kaza srasndaki olaylar konusunda bir eyi
anlatmyor gibi geldi. Ama Cainein katilinin Random ile benim Westchester daki evinde
savatmz kiilerle ayn trden olduuna tanklk etmeye sz verdi ve peinde olduum herhangi
bir ey konusunda destek olaca gvencesini verdi.
Randomn hikayesini dinlediim srada, iki hizip ile dzenledikleri entrikalardan hl
habersizdim. O zaman, Brand hl yayorsa, srf birisinin aklanmasn istemedii bir bilgiye sahip
olmas yznden bile olsa, kurtarlmasnn elzem olduuna karar verdim. Bunu baarmak iin bir

plan yaptm, ama bunu denemeyi, Cainein cesedini Gerard ile birlikte Amber e getirene kadar
erteledim. Ama bu zamann bir ksm Gerardn, bunu baarabileceini unutmu olmam ihtimaline
kar, Amber in mevcut aclarnn sebebi olduum ortaya karsa beni ldreceini bildirirken
szlerine arlk kazandrmak iin beni baylana kadar dvmesine harcand. Bu bildiim en zel
kapal devre kavgayd, Gerardn Koz Kart aracl ile aile tarafndan izlendi. Sulunun ben olmam
ve tehdidi yznden ismini listeden silmeyi dnmem ihtimaline kar bir sigorta. Sonra Tekboynuz
Koruluuna gittik ve Cainei mezardan kardk. O srada, Amber in efsanevi tekboynuzunu ksa bir
sre iin grdk.
O akam Amber deki sarayn ktphanesinde toplandk. Random, Gerard, Benedict, Julian,
Deirdre, Fiona, Flora, Llewella ve ben. Orada Brandi kurtarmak iin yaptm plan denedik.
Dokuzumuz ayn anda, Koz Kartn kullanarak ona ulamaya altk. Ve baardk.
Onunla iletiim kurduk ve baaryla Amber e getirdik. Ama heyecann ortasnda, hepimiz onu
tayan Gerardn evresinde toplanmken, birisi Brandin yan tarafna bir haner saplad. Gerard
hemen kendini grevli doktor seti ve oday boalttrd.
Kalanmz aa kattaki bir oturma odasna getik, orada birbirimizi ekitirdik ve olaylar
tarttk. Bu srada Fiona beni, Hkm Mcevherinin uzun sre taklmas durumunda tehlike
oluturabilecei konusunda uyard ve Ericin lmnn sebebinin ald yaralardan ok bu ihtimal
olabileceini belirtti. Ona gre ilk iaretlerden biri, zaman duygusundaki arplmayd. Aslnda
fizyolojik olaylarn hzlanmasn temsil eden, zamann aknda bir yavalama. Bu konuda daha
ihtiyatl olmaya karar verdim, nk o, bir zamanlar Dworkinin ileri seviyeli bir rencisi
olduundan bu konularda geri kalanmzdan daha bilgiliydi.
Ve belki de haklyd. Belki de o akamn ilerleyen saatlerinde, odama dndmde byle bir etki
sz konusuydu. En azndan, beni ldrmeye kalkan kii benim o koullarda yapacamdan biraz
daha yava hareket ediyordu. Bu yzden saldrs neredeyse baarl olacakt. Haner beni yan
tarafmdan yakalad ve dnya kayp gitti.
Canm damla damla akarken, uzun sre Cari Corey olarak yaadm glge dnyadaki eski
evimde, eski yatamda uyandm. Oraya nasl dndm konusunda en ufak bir fikrim yoktu.
Darya, bir tipinin iine srndm. Bilincime tutunarak Hkm Mcevherini eski yaprak ynma
gmdm, nk gerekten dnya evremde yavalyor gibiydi. Sonra yola ulamay baardm, geen
srcleri durdurmaya altm.
Beni orada bulan ve en yakn klinie gtren dostum ve eski komum Bill Roth oldu. Orada, yllar
nce, geirdiim kazadan sonra beni iyiletiren doktor tarafndan tedavi edildim.
Benim psikiyatrik bir vaka olduumdan kukuland, nk eski kaytlarm o sahte durumu
yanstyordu.
Ama sonra Bill ortaya kt ve baz eyleri yoluna soktu. Bir avukat olarak, ben yok olduumda
meraklanm, baz aratrmalar yapmt. Sahte belgeleri ve ardndan gelen kalarm renmiti.
Bu konularda ve kaza hakknda detaylar bile biliyordu. Hl bende tuhaf bir eyler olduunu
hissediyordu, ama bu onu o kadar da rahatsz etmiyordu.
Daha sonra, Random Koz Kartm kullanarak benimle iletiim kurdu ve bana Brandin kendine
geldiini, beni sorduunu bildirdi. Randomn yardm ile Amber e dndm. Brandi grmeye
gittim. te o zaman evremde sren g mcadelesini ve itirakilerin kim olduunu rendim.
Billin bana glge Dnyada anlattklar ile birlikte Randomun hikayesi sonunda son birka yl
boyunca olan bitenlere biraz mantk ve tutarllk getirdi. Bana ayn zamanda, kar karya olduumuz
tehlikenin nitelii konusunda daha fazla ey anlatt.

Ertesi gn hibir ey yapmadm, grnte kendimi Tir-na Nogtha yapacam ziyarete


hazrlamak iin, ama aslnda yaramn iyilemesi iin fazladan zaman kazanmak iin. Ama bunu
planlamtm ve uygulamalydm. O gece gkyzndeki ehre yolculuk ettim, belki de hibir anlam
olmayan, kafa kartrc iaretler ve alametlerle karlatm ve bu srada, kardeim Benedictin
hayaletinden garip, mekanik bir kol aldm.
Bu geziden neeli dndm, Random ve Ganelon ile birlikte kahvalt ettim, sonra eve dnmek iin
Kolvir zerinden yola koyulduk. Yol yava yava, artc bir ekilde evremizde deimeye balad.
Sanki Glgede yryorduk, Amber e bu kadar yaknken imkansza yakn bir ey. Bu karara
vardmzda yol deitirmeye altk, ama ne Random ne de ben deien manzaray etkilemeyi
baaramadk. O srada tekboynuz ortaya kt. Onu takip etmemizi ister gibiydi. Biz de yle yaptk.
Bizi rengarenk bir dizi deiimden geirdi, ta ki sonunda kendi bamzn aresine bakmak zere
brakt bu yere gelene kadar. imdi, kafamda dnp duran tm bu olay dizisi ile zihnim evrelerde
dolanyor, ne ilerliyor ve Randomn biraz nce syledii szlere dnyordu. Bir kez daha ondan
bir adm ileride olduumu hissettim. inde bulunduumuz durumun ne kadar sreceini
bilmiyordum, ama delik Koz Kartn izen ele ait almalar daha nce nerede grdm
hatrlamtm.
Brand melankolik dnemlerine girerken sk sk resim yapard ve aydnlatt veya karartt
tuvaller birbiri ardna aklma derken kulland favori teknikleri hatrladm. Buna yllarca Martini
tanyan herkesten anlar ve tasvirler edinmeye almasn ekle. Random slubu tanmamt, ama
Brandin bilgi edinme abasnn muhtemel sonular konusunda benim yaptm gibi dnmeye
balamadan nce ne kadar zaman geeceini merak ediyordum. Haneri kullanan onun eli olmasa
bile, Brand arac salayarak eyleme ortak olmutu. Random, sylediinde iten olduunu bilecek
kadar tanyordum.
Aradaki balanty grr grmez Brandi ldrmeye alacakt. Bu rahatsz ediciden de te
olacakt.
Bunun, Brandin muhtemelen hayatm kurtarm olduu gerei ile hibir ilgisi yoktu. Onu o lanet
kuleden kurtararak hesaplar eitlediimizi dnyordum. Hayr. Random yanl ynlendirmek ya
da yavalatmak iin yollar aramaya balamama sebep olan ne borluluktu, ne de duygusallk. Bu,
plak, souk, Brande ihtiyacm olduu gereiydi. Bunu o salamt. Onu kurtarma sebebim, onun
beni glden karma sebebinden daha fedakarca deildi. Onda imdi ihtiyacm olan bir ey vard:
bilgi. Bunu hemen anlamt ve azar azar kullanyordu. Hayatnn toplu bedeli gibi.
"Benzerlii gryorum," dedim Random'a ve neler olduu konusunda hakl olabilirsin."
"Elbette haklym."
"Delinen kartt," dedim.
"Bu ak. Benim kastettiim..."
"Dernek Koz Kart aracl ile getirilmemiti. Yani bunu yapan kii iletiim kurdu, ama onu
gelmeye ikna edemedi."
"Ee? letiim yine de onu hanerlemesini salayacak salamla ve yaknla ulat. Hatta
muhtemelen zihinsel bir kenetlenme salamay ve o kan kaybederken onu orada tutmay baard.
Muhtemelen ocuun Koz Kartlar ile fazla deneyimi olmamt."
"Belki evet, belki hayr," dedim. Llewella ya da Moire bize Koz Kartlar hakknda ne kadar ey
bildiini syleyebilir. >Ama benim varmak istediim nokta, o lmeden iletiimin bozulmu olmas
olasl. Eer senin yenilenme yeteneklerini aldysa, hayatta kalm olmas olas."
"Olas m? Ben tahmin istemiyorum! Ben yant istiyorum!"

Kafamda dengeleyici bir eylem balattm. Onun bilmedii bir eyi bildiime inanyordum, ama
kaynam en iyisinden deildi. Ayn zamanda, bu olaslk konusunda sessiz kalmak istiyordum, nk
henz Benedict ile konuma frsatm olmamt. Dier yandan, Martin Randomn oluydu ve
dikkatini Brandden uzaklatrmak istiyordum.
"Random, elimde bir ey olabilir," dedim.
"Ne?"
"Brand hanerlendikten hemen sonra," dedim, oturma odasnda konuurken, sohbetin Martin
konusuna dnd zaman hatrlyor musun?"
"Evet. Yeni bir ey konuulmad."
"O srada ekleyebileceim bir ey vard, ama herkes orada olduu iin sustum. Ayn zamanda, bu
konuyu ilgili taraf ile yalnzken amak iin."
"Kim?"
"Benedict."
"Benedict mi? Benedictin Martin'le ne ilgisi var?"
"Bilmiyorum. te bu yzden renene kadar sessiz kalmak istedim. Ve bilgi kaynam biraz
hassast."
"Devam et."
"Dara. Onun adn ne zaman telaffuz etsem Benedict lgna dnyor, ama bana syledii baz
eyler imdiye kadar doru kt. Julian ile Gerardn kara yoldaki yolculuklar, yaralanmalar,
Avalonda kalmalar. Benedict bunlarn olduunu kabul etti."
"Martin hakknda ne dedi?"
Gerekten de. Iklar Brandin zerine evirmeden nasl sze dkmeli...? Dara Brandin Benedicti
Avalonda, birka yl iinde birka kez ziyaret ettiini sylemiti. Amber ile Avalon arasndaki
zaman fark yledir ki, imdi dndm zaman, ziyaretlerin Brandin aktif olarak Martin hakknda
bilgi arad dneme denk gelmesi olas geliyordu. Onu devaml oraya ekenin ne olduunu merak
etmitim, nk o ve Benedict hibir zaman fazla samimi olmamt.
"Sadece Benedictin Martin isimli bir konuunun olduunu ve Darann onun Amber den olduunu
dndn," diye yalan syledim.
"Ne zaman?"
"Bir sre nce. Emin deilim."
"Neden bunu bana daha nce sylemedin?"
"Aslnda ok deil ve dahas, Martin'le zellikle ilgileniyor gibi grnmyordun hi."
Random baklarn sa tarafmda diz km, guruldanan grifona evirdi, sonra ban sallad.
"Artk ilgileniyorum," dedi. Her ey deiir. Eer hl hayattaysa, onu tanmak isterim. Eer
deilse..."
"Tamam," dedim. kisini de yapmann en iyi yolu eve dnmenin bir yolunu bulmak. Grmemiz
gerekeni grdmz dnyorum ve artk gitmek istiyorum."
"Bu konuda dnyordum," dedi ve aklma Deseni bu ama iin kullanabileceimiz geldi.
Merkeze git ve geri dn."
"Karanlk blgeden geerek mi?" diye sordum?
"Neden olmasn? Ganelon oktan denedi ve sal yerinde."
"Bir dakika," dedi Ganelon. Kolay olduunu sylemedim ve atlar oradan geiremeyeceinizden
eminim."
"Ne demek istiyorsun?" diye sordum.
"Avalondan kaarken kara yolu getiimiz yeri hatrlyor musun?"

"Elbette."
"Eh, kart ve haneri alrken yaadm duygular o zamanki huzursuzluumuzdan ok farkl
deildi. O kadar hzl komamn sebeplerinden biri buydu. Bu noktann Amber ile benzer olduu
teorisine dayanarak, ilk nce Koz Kartlarnn denenmesini tercih ederim."
Bam salladm.
"Tamam. Bunu elimizden geldiince kolaylatrmak daha iyi olabilir. lk nce atlar toparlayalm."
Bunu yaptk ve bu srada grifonun zincirinin uzunluunu rendik. Maara azndan otuz metre
kadard ve hemen szlanarak ikayet etmeye balad. Bu atlar sakinletirme iini kolaylatrmad, ama
kendime saklamaya karar verdiim tuhaf bir fikir uyandrd.
Her eyi kontrol altna aldktan sonra Random Koz Kartlarn buldu ve ben de kendiminkileri
kardm.
"Benedicti deneyelim," dedi.
"Tamam. Dilediin zaman."
Hemen kartlarn elime yine souk geldiini hissettim, iyi bir iaret. Benedictin kartn setim ve
hazrlklara baladm.
Yanmda, Random da aynsn yapyordu.
letiim hemen geldi.
"Sebep ne?" diye sordu Benedict, gzleri Random, Ganelon ve atlar zerinde dolap, yine
benimkilere dikilerek.
"Bizi alr msn?" dedim.
"Atlar da m?"
"Alayn."
"Gelin, o zaman."
Elini uzatt ve ona dokundum. Hepimiz ona doru ilerledik. Birka saniye sonra, yksek, kayalk
bir yerde, souk bir rzgar giysilerimizi hrpalarken duruyorduk. Amber in gnei bulutlarla dolu
gkyznde, gnortasn gemiti. Benedict sert, deri bir ceket ve geyik derisi pantolon giymiti.
Gmlei solgun bir saryd. Portakal rengi bir pelerin sa kolunun kalan ksmn saklyordu. Uzun
enesini skt ve bana bakt.
"lgin bir yerden geliyorsunuz," dedi. Arkada bir eyler grdm."
Bam evet anlamnda salladm.
"Bu ykseklikten manzara da ilgin," dedim, kemerine asl drbn ve Ericin onun ld,
benim geri dndm gn sava ynettii kaya kntsnda durduumuzu ayn anda fark ederek.
Garnath boyunca, ok aada, ufka kadar uzanan karanlk eride bakmak iin ilerledim.
"Evet," dedi. Kara yolun snrlar ok noktada sabitlenmi gibi. Ama birka baka noktada hl
geniliyor. Sanki bir tr desene uyacak ekilde son hareketlerini yapyor gibi... imdi syle bana,
hangi noktadan geldiniz?"
"Dn geceyi Tir-na Nogthta geirdim," dedim ve bu sabah Kolvir i geerken yolumuzu
kaybettik."
"Kolay bir ey deil," dedi. Kendi danda kaybolmak. Douya gitmeye devam ediyorsun,
biliyorsun. Gneimizin yoluna balad yn oras olarak bilinir."
Yzmn kzardn hissettim.
"Bir kaza oldu," dedim, baklarm kararak. Bir at kaybettik."
"Ne tr bir kaza?"
"Ciddi bir kaza, at bakmndan."

"Benedict," dedi Random, delik Koz Kart olduunu fark ettiim eyden aniden ban kaldrarak,
bana olum Martin hakknda ne anlatabilirsin?"
Benedict konumadan nce onu uzun uzun szd. Sonra, "Bu ani ilgi neden?" diye sordu.
"nk ldne inanmamz iin sebepler var," dedi.
"Eer bu doruysa, intikamn almak istiyorum. Eer deilse eh, bunun doru olabilecei
dncesi beni biraz rahatsz etti. Eer hl hayattaysa, onunla tanmak ve grmek isterdim."
"Neden lm olabileceini dndn?"
Random bana bakt. Bam salladm.
"Kahvaltdan bala," dedim.
"O bunu yaparken, ben bize le yemei bulaym," dedi Ganelon, antalardan birini kartrarak.
"Tekboynuz bize yolu gsterdi..." diye balad Random.

Blm 3
Sessizlik iinde oturduk. Random konumay bitirmiti ve Benedict gkyzne, Garnathn zerine
bakyordu. Yz hibir ey belli etmiyordu. Uzun zaman nce sessizliine sayg gstermeyi
renmitim.
Sonunda ban bir kez, serte sallad ve dnp Randoma bakt.
"Uzun zamandr buna benzer bir eyden pheleniyordum," dedi, babamn ve Dworkinin yllar
iinde azlarndan kardklarndan. Ya bulduklar ya da yarattklar, glerinden faydalanmak iin
Amber i ondan bir glge teye yerletirdikleri bir birincil Desen olduu izlenimine kaplmtm.
Ama oraya nasl gidilebilecei konusunda hibir fikrim yoktu." Garnatha dnd, enesiyle iaret etti.
Ve bana diyorsun ki bu, orada yaplana tekabl ediyor, yle mi?"
"yle grnyor," diye yant verdi Random.
"... Martinin kan dklerek yaratlm."
"yle sanyorum."
Benedict anlatm srasnda Randomn ona verdii Koz Kartn kaldrd. O srada Benedict hibir
yorum yapmamt.
"Evet," dedi bu sefer, bu Martin. Rebmadan ayrldktan sonra bana geldi. Uzun sre benimle
kald."
"Neden sana geldi ki?" diye sordu Random.
Benedict hafife glmsedi.
"Bir yere gitmesi gerekiyordu, biliyorsun," dedi. Rebmadaki konumundan bkmt, Amber le
ilgili kark dnceleri vard, genti, zgrd ve Deseni kullanarak gc yeni kazanmt.
Uzaklamak, yeni eyler grmek, Glgede yolculuk etmek istiyordu. Hepimizin yapt gibi. Henz
kk bir ocukken onu Avalona gtrm, yaz vakti kuru toprak zerinde yrmesini salam,
ona at binmesini retmi, ekinlerin hasat edilmesini gstermitim. Aniden diledii yere gitme
yeteneini kazannca, seenekleri hl bildii pek az yerle snrlyd. Evet, o anda bir yer hayal
edebilir ve oraya gidebilirdi. Bir yandan yaratarak. Ama ayn zamanda, Glgede gvenliini
salamak iin hl renmesi gereken ok ey olduunun farkndayd. Bu yzden bana gelmeyi
tercih etti ve benden onu eitmemi istedi. Ben de eittim. Bir yla yakn yanmda kald. Ona savamay
rettim, Koz Kartlarn ve Glgeyi kullanmay rettim, hayatta kalacaksa, bir Amberlinin bilmesi
gereken eyleri rettim."
"Neden btn bunlar yaptn?" diye sordu Random.
"Birinin yapmas gerekiyordu. Bana geldi, bu yzden yapmak bana dyordu," diye yant verdi
Benedict. Ama ocuktan holanmadmdan da deil," diye ekledi.
Random ban sallad.
"Bir yla yakn sre seninle kaldn syledin. Ondan sonra ona ne oldu?"
"Senin de benim kadar iyi bildiin o yolculuk tutkusu. Bir kez yeteneklerine gven kazannca,
onlar kullanmak istedi. Ona ders verirken, onu Glgede yolculuklara gtrm, deiik yerlerde
tandklarmla tantrmtm. Ama kendi yolunu izmek istedii bir zaman geldi. Bir gn bana veda
etti ve gitti."
"O gnden sonra onu grdn m?" diye sordu Random.
"Evet. Dzenli olarak geri dnd, benimle bir sre kald, bana maceralarn, keiflerini anlatt.
Bunun yalnzca bir ziyaret olduu hep akt. Bir sre sonra huzursuz olur, yine giderdi."
"Onu en son ne zaman grdn?"

"Avalon zamanyla yllar nce, her zamanki artlar altnda. Bir sabah geldi, belki iki hafta kald,
bana grd ve yapt eyleri anlatt, yapmak istedii pek ok eyden bahsetti.
Daha sonra, yine gitti."
"Ve sen sonra ondan hi haber almadn, yle mi?"
"Tam tersine. Geerken ortak dostlarmza brakt mesajlar vard. Zaman zaman, benimle Koz
Kartm aracl ile iletiim kuruyordu..."
"Bir deste Koz Kart m vard?" diye araya girdim.
"Evet, benim fazla destelerimden birini hediye ettim."
"Onu tasvir eden bir Koz Kartn var myd?"
Ban hayr anlamnda sallad.
"Bunu grene kadar byle bir ey olduunu bilmiyordum," dedi, kart kaldrp bakarak. Sonra yine
Randoma uzatt. Bir Koz Kart hazrlayacak yeteneim yok. Random, ona Koz Kartn kullanarak
ulamay denedin mi?"
"Evet, bunu bulduktan sonra birka kez. Aslnda, yalnzca birka dakika nce. Hibir ey kmad."
"Bu hibir ey kantlamaz, elbette. Eer her ey senin tahmin ettiin gibi olduysa ve hayatta
kaldysa, daha sonra gelecek her tr iletiim giriimini engellemeye karar vermi olabilir. Bunu
yapmasn biliyor."
"Tahmin ettiim gibi mi oldu? Bu konuda daha fazla bilgin var m?"
"Bir fikrim var," dedi Benedict. Birka yl nce Glgede, bir dostun yerinde, yaral ortaya kt.
Bir klcn sebep olduu bedensel bir yara. Onlara ok kt durumda geldiini ve neler olduu
konusunda detaylara girmediini sylediler. Birka gn kalm -tekrar yrmeye balayana kadar- ve
tamamen iyilemeden ayrlm. Ondan bir daha haber alamamlar. Ben de yle."
"Meraklanmadn m?"' diye sordu Random. Onu aramaya gitmedin mi?"
"Elbette meraklandm. Hl meraklanyorum. Ama bir adam, ne kadar iyi niyetli olsalar da,
akrabalar iine karmadan kendi hayatn yaama hakknda sahiptir. Krizden kurtuldu ve benimle
iletiim kurmaya almad. Grne gre ne yapmak istediini biliyordu. Tecylere benim iin bir
mesaj brakt, neler olduunu rendiim zaman endielenmememi, ne yapacan bildiini syleyen
bir mesaj."
"Tecyler mi?" dedim.
"Evet. Glgeden dostlarm."
Syleyebileceim eyleri sylemekten kandm. Bunlar Darann hikayesinin bir baka paras
olarak grmtm, nk baka konularda gerei ok arplmt. Tecylerden, sanki onlar
tanyormu gibi bahsetmiti, sanki onlarla kalm gibi, Benedictin bilgisi dahilinde. Ama ona dn
gece Tir-na Nogthta grdm hayalden ve kzla akrabaln ilgilendiren eylerden bahsetmek iin
uygun bir zamanm gibi grnmyordu. Henz konu ve iaret ettikleri hakknda dnecek zamanm
olmamt.
Random yrd, kntnn yaknnda, srt bize dnk, parmaklar arkasnda kenetlenmi, durdu.
Bir an sonra dnd ve uzun admlarla geri dnd.
"Tecylerle nasl iletiime geebiliriz?" diye sordu Benedicte.
"Gidip grmek dnda yolu yok," dedi Benedict.
Random bana dnd.
"Corwin, bir ata ihtiyacm var. Yldzn pek ok cehennem sr yaptn sylemitin..."
"Youn bir sabah yaad."
"O kadar da zorlu deildi. Korktu ve imdi iyi grnyor. Onu dn alabilir miyim?"
Ben yant veremeden Benedicte dnd.

"Beni gtrrsn, deil mi?" dedi.


Benedict tereddt etti.
"renilecek baka ne var, bilmiyorum..." diye balad.
"Herhangi bir ey! Hatrlayabilecekleri herhangi bir ey belki zamannda nemli grnmeyen,
imdi bildiklerimizin nda nemli olan bir ey."
Benedict bana bakt. Bam salladm.
"Eer onu gtrmeye gnllysen, Yldz alabilir."
"Tamam," dedi Benedict, ayaa kalkarak. Atm getireyim."
Dnd ve byk, izgili atn bal olduu saraya yneldi.
"Teekkrler, Corwin," dedi Random.
"Karlnda bana bir iyilik yapman istiyorum."
"Ne?"
"Martinin Koz Kartn dn ver."
"Neden?"
"Aklma bir fikir geldi. Eer hemen yola kmak istiyorsan, aklamak iin fazla karmak. Ama
bir zarar dokunmaz."
Dudan inedi.
"Tamam. in bittii zaman geri istiyorum."
"Elbette."
"Onu bulmaya yardmc olacak m?"
"Belki."
Kart bana uzatt.
"imdi saraya m dnyorsun?" diye sordu.
"Evet."
"Vialleye neler olduunu ve nereye gittiimi anlatr msn? Endielenir."
"Elbette. Anlatrm."
"Yldza iyi bakacam."
"Bunu biliyorum. yi anslar."
"Teekkrler."
Ateejderini ben srdm. Ganelon yrd. O srar etmiti. Savan olduu gn Daray takip
ettiimiz yoldan gittik.
Yeni gelimelerin yan sra, muhtemelen bana Daray dndren bu olmutu. Duygularmn
tozunu aldm ve onlar dikkatle inceledim. Bana oynad oyunlara, kukusuz haberdar ya da ortak
olduu lmlere ve alem hakkndaki planlarna ramen, meraktan baka bir ey yznden beni hl
ektiini fark ettim. Bunu kefetmek beni aslnda artmamt.
Duygusal klama ani bir denetim yaptm son seferde de her ey yaklak olarak byle
grnyordu. O zaman, nceki geceki son hayalimde, Benedictin soyundan olduunu bildirmesinde
ne kadar gereklik olduunu merak ettim. Gerekten de aralarnda fiziksel bir benzerlik vard ve
olduka ikna olmutum. Elbette o hayalet ehirde, Benedictin glgesi de ayn eyi kabullenmi, yeni,
tuhaf kolunu onu korumak iin kaldrmt...
"Komik olan ne?" diye sordu Ganelon, solumda yrd yerden.
"Kol," dedim, bana Tir-na Nogthdan gelen bunun gizli bir anlam olduundan, o gizem ve hayal
dnyasndan bizim dnyamza gelmesi ilgili baz grnmeyen yazg glerinden endielenmitim.
Ama bir gn bile dayanmad. Desen Iagoyu yok ettiinde geride hibir ey kalmad. Tm gecenin
hayallerinin sonu boa kt."

Ganelon boazn temizledi.


"Eh, pek de dndn gibi deil," dedi.
"Ne demek istiyorsun?"
"O kol aleti Iagonun heybesinde deildi. Random onu senin antana koymutu. Yiyecekler de
oradayd ve biz yemeimizi yedikten sonra kap kaa kendi antasna koydu, ama kolu koymad. Yer
yoktu."
"Ah," dedim. O zaman..."
Ganelon ban sallad.
"... Yani imdi yannda," diye bitirdi.
"Kol ve Benedict birlikte. Lanet olsun! O eyden hi holanmyorum. Beni ldrmeye alt. Daha
nce kimse Tir-na Nogthta saldrya uramamt."
"Ama Benedict sorun karmaz. u anda baz anlamazlklarnz olsa bile, o senin yannda. Deil
mi?"
Ona yant vermedim.
Uzand, Ateejderinin dizginlerini yakalad, at durdurdu.
Sonra baklarn kaldrd, yzm inceledi.
"Corwin, orada gerekte ne oldu? Ne rendin?"
Tereddt ettim. Gerekten de, gkyzndeki ehirde ne renmitim? Kimse Tir-na Nogthun
hayallerinin arkasndaki mekanizmadan emin deildi. Zaman zaman tahmin ettiimiz gibi, oras
yalnzca bizim telaffuz etmediimiz korkular ve arzular maddeletiren, belki onlar bilinaltndaki
tahminlerle kartran bir yer olabilir. Sonular ve manta dayal tahminleri paylamak bir ey.
Bilinmeyen bir eyin dourduu phelere itimat etmektense, anlatmadan brakmak daha iyi. Yine de,
o kol yeterince gvenilirdi...
"Sana sylemitim," dedim, o kolu Benedictin hayaletinden kesip aldm. Ak ki, dvyorduk."
"O zaman bunu sen ve Benedictin zaman iinde anlamazla deceinin iareti olarak
gryorsun, yle mi?"
"Belki."
"Bunun iin bir sebep grdn, deil mi?"
"Tamam," dedim, denemeden bir i eki bularak.
Evet. Darann gerekten de Benedictle akrabal olduunu gsterdi. Doru olabilecek bir ey.
Ayn zamanda, bu doruysa, onun haberi olmamas da olas. Bu yzden bunun doruluunu ya da
yanlln kantlayana kadar sessiz kalyoruz. Anlald m?"
"Elbette. Ama byle bir ey nasl olabilir?"
"Tpk Darann syledii gibi."
"Byk-bykbabas m?"
Bam salladm.
"Kimden?"
"Yalnzca nn bildiimiz cehennem kadn Lintra, koluna malolan hanmefendi."
"Ama o sava yeni olmad m?"
"Zaman Glgenin farkl alemlerinde farkl akar, Ganelon.
Uzaklarda olduka mmkn olabilir."
Ban sallad ve dizginleri gevetti.
"Corwin, ben Benedictin bunu bilmesi gerektiini dnyorum," dedi. Eer doruysa, aniden
renmesindense kendini hazrlamas iin ona ans vermelisin. Sizler yle ksr bir topluluksunuz ki,

babalk sizi bakalarndan daha fazla etkiliyor gibi. Randoma bak. Yllarca olunu tanmad ve
imdi... Onun iin hayatn tehlikeye ataca fikrindeyim."
"Ben de yle," dedim. imdi ilk ksm unut ve ikinci ksm Benedictin durumunda bir adm teye
gtr."
"Amber e kar Darann tarafn tutacan m dnyorsun?"
"Byle bir seenein olduunu -eer varsa- renmesini engelleyerek ona bu bir seenek
vermekten kanmay tercih ederim."
"Ona zarar verdiini dnyorum. O duygusal bir ocuk deil. Onu Koz Kartyla yakala ve
phelerinden bahset. En azndan bu ekilde, hazrlksz kar karya gelmesi tehlikesinden kurtarp,
dnmesini salarsn."
"Bana inanmaz. Daradan bahsettiim zaman nasl olduunu grdn."
"Bu da kendi iinde bir ey sylyor olabilir. Muhtemelen neler olduundan kukulanyor ve aksini
tercih ettii iin hararetle inkar ediyor."
"u anda kapatmaya altm bir uurumu daha da aabilir."
"Ondan saklaman, rendii zaman tamamen kopmanza sebep olabilir."
"Hayr. Kardeimi senden daha iyi tandm dnyorum."
Dizginleri brakt.
"Pekala," dedi. Umarm haklsndr."
Yant vermedim, Ateejderini tekrar harekete geirdim.
Aramzda telaffuz edilmemi bir anlama vard. Ganelon bana diledii eyi sorabilirdi ve ben de
nerebilecei her tr tavsiyeyi dinlerdim. Bu ksmen, konumunun benzersizlii yzndendi.
Akrabalmz yoktu. O Amberli deildi. Amber deki mcadeleler ve sorunlar yalnzca o setii iin
onundu. Uzun zaman nce dost ve dman olmutuk, sonunda da, daha sonra, benimsedii
topraklarda yine dost ve mttefik olmutuk. Bu mesele kararlatrldktan sonra, benimle gelmeyi,
benim ve Amber in ilerinde bana yardm etmeyi teklif etmiti.
Benim bak amla, artk bana hibir ey borlu deildi, ne de ben ona eer byle meselelerde
skor tutuluyorsa. Bu yzden, bizi balayan tek ey dostluktu, gemi borlardan ve onur
meselelerinden daha gl bir ey: baka bir deyile, bunun gibi konularda canm skma hakkn
veren bir ey.
Ve onun yerinde Random olsayd, kararm verdikten sonra cehenneme gitmesini sylerdim.
Syledii her eyin iyi niyetlilikle nerildiini fark ettikten sonra, o kadar sinirlenmemem
gerektiini fark ettim. Byk ihtimalle eski bir askeri duyguydu, kk en eski ilikimize kadar
dayanan, ayn zamanda mevcut durumla da balantl olan bir ey: Kararlarmn ve emirlerimin
sorgulanmasndan holanmam. Muhtemelen, diye karar verdim, son zamanlarda baz kurnazca
tahminler yrttnden ve bunlara dayal baz olduka mantkl neriler yaptndan, benim
yakalamam gerektiini dndm eyler. Kimse byle bir eye dayal kzgnln itiraf etmez.
Yine de... hepsi bu muydu? Birka kiisel yetersizlik olay zerinde basit bir honutsuzluk izdm
m? Kararlarmn kutsallna ilikin eski bir ordu refleksi mi? Yoksa beni rahatsz eden ok daha
derin olan, daha yeni yeni yzeye vurmaya balayan bir ey miydi?
"Corwin," dedi Ganelon, Dnyordum da..."
imi ektim.
"Evet?"
"... Randomn olu hakknda. Sizinkilerin nasl iyiletiini dnnce, bence sa ve hl ortalarda
olmas olas."
"Ben de byle olduunu dnmek isterim."

"O kadar acele etme."


"Ne demek istiyorsun?"
"Rebmada bydnden Amberle ve ailenin geri kalanyla pek az iletiimi olduunu anlyorum."
"Ben de yle anladm."
"Aslnda, Benedict dnda -ve Rebmada Llewella dnda- iletiim kurduu baka tek kii onu
hanerleyen kii olacak. Bleys, Brand veya Fiona. Aklma, aile hakknda olduka arpk bir bak
edinmi olabilecei geldi."
"arpk," dedim, ama belki dayanaksz deil, eer neye vardn anlyorsam."
"Sanrm anlyorsun. Aileden yalnzca korkmakla kalmayp, hepinize kin besliyor olmas anlalr
geliyor."
"Mmkn," dedim.
"Dmanla birlik olmu olabilir mi?"
Bam hayr anlamnda salladm.
"Eer onu ldrmeye alanlarn piyonlar olduklarn olduunu biliyorsa, hayr."
"Ama yle mi? Acaba...? Brandin korktuunu ve kara yol etesi ile yaptklar her ne anlama
varsa, ekilmeye altn syledin. Eer o kadar gllerse, Fiona ya da Bleysin de onlarn
piyonlar olup olmayacaklarn merak ediyorum. Eer durum buysa, Martinin onlara kar kendine
stnlk veren bir eyi elde etmeye almasn anlayabilirim."
"ok karmak bir tahmin biimi," dedim.
"Dman senin hakknda ok ey biliyor gibi grnyor."
"Evet, ama onlara ders verecek bir ift hain vard."
"Onlara, Darann bildiini sylediin her eyi verebilirler miydi?"
"Bu iyi bir nokta," dedim, ama bilmesi zor." Tecyler meselesi dnda, diye aklma geldi hemen.
Ama o an iin bunu kendime saklamaya karar verdim, teet gemektense onun neye varmaya
altn grmek iin. Bu yzden, Martin onlara Amber hakknda fazla bir ey anlatacak konumda
deildi," dedim.
Ganelon bir an sessiz kald. Sonra, O gece mezarnda sana sorduum konuyu aratrma frsat
buldun mu?" dedi.
"Hangi konu?"
"Koz Kartlarnn dinlenip dinlenemeyecei," dedi. Artk Martinin bir destesi olduunu
biliyoruz..."
nmden tek sra halinde kk bir anlar ailesi, soldan yaklap, bana dillerini karrken sessiz
kalma sras bana geldi.
"Hayr," dedim sonra. Frsatm olmad."
Uzun bir mesafe atk, sonra konutu, Corwin, Brandi geri getirdiin gece..."
"Evet?"
"Daha sonra, seni hanerleyenin kim olduunu karmaya alrken, herkesin konumunu
aklayabildiini ve gereken zamanda bunu baarabilmelerinin zor olduunu syledin."
"Ah," dedim, ve ah."
Ban sallad.
"imdi dnmen gereken bir akraban daha var. Srf gen ve deneyimsiz olduundan aile
ustalna sahip olmam olabilir."
Orada, zihnimde otururken, Amber ile o an arasndaki anlarn sessiz geit treninin yine balamas
iin iaret ettim.

Blm 4
Kim o, diye sordu ve ben de syledim.
"Bir dakika."
Ayak sesleri duydum, sonra kap ieriye doru ald. Vialle bir elliden yalnzca biraz daha uzun ve
ok zayftr. Esmer, narin hatl, ok usulca konuan biri. Krmzlara brnmt.
Grmeyen gzleri iimden geip gitti, bana karanlk, ac dolu bir gemii anmsatt.
"Random," dedim, sana biraz gecikeceini iletmemi istedi, ama endielenecek bir ey yok."
"Ltfen ieri gir," dedi, yana ekilip, kapy aarak.
Girdim. stemiyordum, ama girdim. Randomn isteini -ona ne olduunu ve nereye gittiini
sylemeyi- tam anlamyla gerekletirmeyi dnmemitim. Yalnzca sylediklerimi sylemeyi
dnmtm, o kadar. Randomn talebinin ne olduunu ancak kendi yollarmza gittikten sonra tam
olarak kavramtm: Benden, yarm dzineden fazla laf etmediim karsna, gayrmeru olunu
aramaya gittiini sylememi istemiti. Annesi Morganthe intihar eden ocuk, Randomn Vialle ile
evlenmeye zorlanarak cezalandrld ocuk. Evliliin her naslsa harika gitmesi gerei beni hl
hayretlere dren bir eydi. Bir sr rahatszlk verici olay aktarmak istemiyordum ve odaya
girerken alternatifler aradm.
Solumdaki duvarda yksek bir rafa konmu, Randomn bir bstnn yanndan getim. Aslnda,
bstn konusunun kardeim olduunu anlayana kadar yanndan geip gitmitim bile.
Odann karsnda tezgah grdm. Dnp bst inceledim.
"Heykel yaptn bilmiyordum," dedim.
"Evet."
Baklarm odada dolatrdmda, almalarndan baka rnekler grdm.
"Olduka iyi," dedim.
"Teekkr ederim. Oturmaz msn?"
Byk, yksek, grndnden daha rahat kan bir koltua oturdum. O da sa tarafmda alak bir
divana oturdu ve bacaklarn altna ald.
"Sana yiyecek ya da iecek bir ey getirebilir miyim?"
"Hayr, teekkr ederim. Ksa bir sre kalabilirim. Olan u, Random, Ganelon ve ben gelirken
biraz yoldan saptk ve bu gecikmeden sonra bir sre Benedictle grtk. Sonu olarak Random ve
Benedict bir baka kk yolculua kmak zorunda kald."
"Ne kadar srecek?"
"Muhtemelen yarn bulur. Belki biraz daha uzun. Eer ii daha uzun srerse muhtemelen birisinin
Koz Kartndan bizi arar ve biz de sana bildiririz."
Yan tarafm zonklamaya balad ve elimi zerine koyarak hafife masaj yaptm.
"Random bana senin hakknda ok ey anlatt," dedi.
Gldm.
"Yiyecek bir ey istemediinden emin misin? Sorun olmaz."
"Sana hep a olduumu mu anlatt?"
Gld.
"Hayr. Ama eer anlattn kadar dolu bir gn yaamsanz, le yemei yiyecek zamannz
olmadn talimin ederim."
"Bu konuda yalnzca ksmen haklsn. Tamam. Eer bir yerlerde duran fazla bir para ekmein
varsa, kemirmek bana iyi gelebilir."

"Gzel. Biraz bekle."


Ayaa kalkt ve yandaki odaya geti. Bu frsat, aniden ldresiye kanmaya balam olan
yaramn evresini kamak iin kullandm. Kadnn konukseverliini ksmen bu yzden, ksmen
gerekten de a olduumu fark ettiimden kabul etmitim. Biraz sonra aklma, yan tarafma nasl
saldrdm gremeyecei geldi. Tereddtsz hareketleri, kendinden emin olmas krln
unutturmutu. Gzel. Bunu bylesine rahat tayabilmesi houma gitmiti.
Onun bir ezgi mrldandn duydum: Suyu Aanlarn Trks," Amber in ticaret filosunun
arks. Amber sanayisi ile tannmaz ve tarm hi uzmanlk alanmz olmamtr. Ama gemilerimiz
glgelerde yelken aar, her yerle her yer arasnda yolculuk eder, her eyin ticaretini yapar. Asil ya da
deil, hemen her Amberli filoda bir sre hizmet verir. Kanmzdan olanlar uzun zaman nce dier
gemilerin takip edecei iki dzine dnyadaki her kaptann kafasndaki denizlerde ticaret rotalarn
amlardr. Gemi zamanlarda benim de yardmm olmutu ve Gerard ya da Caine kadar derin
ilgim olmasa da, derinlerin gleri ve onu geen adamlarn ruhlar beni ok etkilemiti.
Bir sre sonra, Vialle zerinde ekmek; et, peynir, meyve ve bir arap iesi olan ar bir tepsi ile
dnd. Tepsiyi yaknda ki bir masann zerine koydu.
"Bir alay doyuracan m dnmtn?" diye sordum.
"Emin olmak en iyisi."
"Teekkrler. Bana katlmaz msn?"
"Bir para meyve belki," dedi.
Parmaklar bir an arand, bir elma buldu. Divana dnd.
"Random o arky senin yazdn syledi," dedi.
"Bu ok uzun zaman nceydi, Vialle."
"Son zamanlarda yeni bir tane yazdn m?"
Bam sallayacak oldum, kendime hkim oldum ve konutum, Hayr. imdeki o ksm...
dinleniyor."
"Yazk. ok gzel bir ark."
"Ailedeki asl mzisyen Random."
"Evet, ok iyi. Ama icra ve besteleme farkl eylerdir."
"Doru. Bir gn, her ey yoluna girdiinde... Syle bana, burada, Amber de mutlu musun? Her ey
istediin gibi mi? htiyacn olan bir ey var m?"
Glmsedi.
"Tek ihtiya duyduum Random. O iyi bir adam."
Onun Randomdan bu ekilde bahsettiini duymak beni garip bir ekilde etkilemiti.
"O zaman senin adna mutluyum," dedim. Ve, Random daha gen ve daha ufak tefektir... biz geri
kalanlardan daha zorlu bir byme dnemi yaam olabilir," diye devam ettim.
"Zaten bir sr prens varken yeni bir prens kadar gereksiz bir ey yoktur. Bleys ve ben bir
seferinde onu iki gn boyunca burann gneyindeki bir adackta mahsur braktk..."
"... Ve rendii zaman Gerard gidip onu getirdi," dedi.
"Evet, bana anlatt. Bunca zamandan sonra hl hatrlyorsan, seni rahatsz etmi olmal."
"Onun zerinde de iz brakm olmal."
"Hayr, seni uzun sre nce affetmi. Bir aka olarak anlatt. Ayn zamanda, izmenin topuuna ivi
yerletirmi. Giydiinde ayan delmi."
"Demek o Randomd! Belam bulaym! Bunun iin hep Julian suladm."
"O da Random rahatsz ediyor."
"zerinden ne ok zaman geti..." dedim.

Bam salladm ve yemeye devam ettim. Alk beni yakalamt ve ben onu alt edene kadar Vialle
bana dakikalarca sren sessizlik verdi. Bitirdiim zaman bir ey sylemek zorunda hissettim.
"Bu daha iyi. ok daha iyi," diye baladm. Gk-ehrinde tuhaf ve zorlu bir gece geirdim."
"Faydal alametler buldun mu?"
"Ne kadar faydal olacaklarn bilemiyorum. Dier yandan, sanrm bulmamaktansa, bulmu
olmay tercih ediyorum. Buralarda ilgin olaylar oldu mu?"
"Bir hizmetkar kardeiniz Brandin durumunun iyilemeye devam ettiini syledi. Bu sabah iyi
yemi ve bu cesaret verici."
"Doru," dedim. Doru. Tehlikeden kurtulmu gibi grnyor."
"Muhtemelen. Hepiniz korkun olaylar yaadnz. zgnm. Tir-na Nogthta geirdiin gecede
talihinin dneceine ilikin bir iaret bulacan umuyordum."
"Fark etmez," dedim. Kymetinden o kadar emin deilim."
"O zaman neden -Ah."
Onu yenilenmi bir ilgi ile inceledim. Yz hibir ey belli etmiyordu, ama sa eli seirdi, divann
kumana hafife vurdu, ekitirmeye balad. Sonra, bunun neler anlatabileceini aniden fark ederek
durdu. Grne gre kendi sorusunu yantlayan ve imdi bunu sessizlik iinde yapm olmay
dileyen biriydi.
"Evet," dedim. Oyalanyordum. Yaram biliyorsun."
Ban sallad.
"Sana syledii iin Randoma kzmyorum," dedim. Yarg yetenei hep keskin ve savunmaya
ayarl olmutur. Buna benim de gvenmemem iin bir sebep gremiyorum. Ama hem senin
gvenliin, hem de benim i huzurum iin sana ne kadarn anlattn bilmeliyim. nk
phelendiim, ama henz telaffuz etmediim eyler var."
"Anlyorum. Bir eksiklii deerlendirmek g -anlatmad eyler, dernek istiyorum- ama bana
ou eyi anlatr. Senin ve dierlerinin ounun hikayesini biliyorum. Bana olaylar, kukularn,
tahminlerini anlatr."
"Teekkr ederim," dedim, bir yudum arap ierek. O zaman konumay benim iin
kolaylatryor. Sana kahvaltdan u ana kadar olan her eyi anlatacam..."
yle yaptm.
Ben konuurken zaman zaman glmsedi, ama szm kesmedi. Bitirdiim zaman sordu,
Martinden bahsetmenin beni rahatsz edeceini mi dndn?"
"Muhtemel grnyordu," dedim ona.
"Hayr," dedi. Martini Rebmada, henz kk bir ocukken tanyordum. Byrken oradaydm.
Onu o zaman da seviyordum. Randomn olu olmasayd bile benim iin deerli olurdu. Randomn
ilgisi beni ancak memnun eder ve umarm bu ikisi iin de faydal olacak bir zamanda gelmitir."
Bam iki yana salladm.
"Senin gibilerle pek sk karlamyorum," dedim. Sonunda tantmz iin memnunum."
Gld ve yle dedi, Uzun sre kr kaldn."
"Evet."
"Bu bir adam hayata kstrebilir ya da sahip olduu eyler iin daha byk bir sevin verebilir."
Yaadm koullar hesaptan dsek bile, benim ilk trden biri olduumu bilmek iin o krlk
gnlerindeki duygularm hatrlamam gerekmiyordu. Ama ben byleyim ite ve zgnm.
"Doru," dedim. Sen talihlisin."
"Aslnda bu yalnzca bir dnme tarz. Glgenin Lordlarndan birinin kolayca anlayaca bir
ey."

Ayaa kalkt.
"Hep nasl grndn merak ediyordum," dedi. Random bana tasvir etti, ama o farkl. zin verir
misin?"
"Elbette."
Yaklat ve parmak ularn yzme koydu. Nazike yz hatlarm yoklad.
"Evet," dedi, dndm gibisin. Ve sendeki gerginlii hissediyorum. ok uzun zamandr orada,
deil mi?"
"yle ya da byle, sanrm, Amber e dndmden beri."
"Merak ediyorum," dedi. Acaba hafzan kazanmadan nce daha m mutluydun?"
"Bu o imkansz sorulardan biri," dedim. Kazanmasaydm lm de olabilirdim. Ama o ksm
imdilik bir kenara brakrsak, o gnlerde hl beni zorlayan, her gn rahatsz eden bir ey vard.
Devaml gerekte kim ve ne olduumu bulmann yollarn aryordum."
"Ama imdi olduundan daha ok mu mutluydun, yoksa daha az m?"
"kisi de deil," dedim. Her ey dengeleniyor. Senin dediin gibi, bir dnme tarz. Ve yle
olmasayd bile, artk kim olduumu bildiime, artk Amber i bulduuma gre, asla o baka yaama
dnemezdim."
"Neden olmasn?"
"Neden bana bunlar soruyorsun?"
"Seni anlamak istiyorum," dedi. Rebmada seni duyduumdan beri, Random bana hikayeler
anlatmadan nce bile seni gdenin ne olduunu merak ediyordum. imdi frsatm olduuna gre hakkm yok, elbette, srf frsat sras gelmese de, konumum hakl karmasa da, sormaya
deeceini dndm."
Yarm bir kahkahaya yakalandm.
"Gzelce anlald," dedim. "Bakalm drst olabilecek miyim? lk bata beni gden nefret kardeim Erice duyduum nefret- ve taht istememdi. Bana dnmde hangisinin daha gl
olduunu sorsaydn, sana tahtn arsnn daha gl olduunu sylerdim. Ama imdi... imdi
aslnda aksi olduunu itiraf etmek zorundaym. u ana kadar fark etmemitim, ama doru. Ama Eric
ld ve o zaman hissettiklerimden eser kalmad. Taht yerinde duruyor, ama imdi bu konudaki
duygularmn kark olduunu anlyorum. Mevcut koullarda hibirimizin tahta kmaya hak sahibi
olmad ihtimali var ve ailenin tm itirazlar yok olsa bile, u anda tahta oturmam. lk nce aleme
istikrar gelmesini ve baz sorularn yantlanmasn beklerim."
"Btn bu eyler aslnda tahta oturamayacan gsterecek olsa bile mi?"
"Evet, yle."
"O zaman anlamaya balyorum."
"Neyi? Anlayacak ne var ki?"
"Lord Corwin, bu meselelerin felsefi temeli hakkndaki bilgim snrldr, ama Glgede dilediin
her eyi bulabileceini anlyorum. Bu beni uzun zaman dndrd ve Randomn aklamalarn hi
tam olarak anlayamadm. Dileseniz, her biriniz Glgede yryebilir ve kendinize bir baka Amber
bulabilirsiniz, deil mi? Her adan buradaki gibi, yalnz orada hkm sren siz olursunuz ya da
dilediiniz herhangi bir konumun zevkini karrsnz."
"Evet, byle yerler bulabiliriz," dedim.
"O zaman neden mcadeleyi sona erdirmek iin bunu yapmyorsunuz?"
"nk ayn grnen bir yer bulunabilir ama o kadar. Biz bu Amber in parasyz, o da bizim bir
paramz. e yaramas iin Amber in herhangi bir glgesine, bizim glgelerimiz yayor olur. Hazr
bir aleme gitmeyi tercih edersek, kendilerimizin glgelerini bile kabullenebiliriz. Ama glge halk

tam olarak buradaki halk gibi olmayacaktr. Bir glge asla onu dren nesne gibi deildir. Kk
farkllklar birikir. Bunlar aslnda byk farkllklardan daha ktdr. Yabanclardan oluan bir ulusa
girmek gibidir. Aklma gelen en sradan karlatrma, tandn birine ok benzeyen biri ile
karlamak. Onun tandn kii gibi davranmasn beklersin; daha da kts, ona dierine
davrandn gibi davranmaya eilimli olursun. Yznde belirli bir maske ile yaklarsn ona ve onun
tepkileri doru olmaz. Bu huzursuz edici bir duygudur. Bana bakalarn anmsatan kiilerle
karlamay hi sevmem. Glgeyi kullanrken kontrol edemediimiz bir ey kiiliktir. Aslnda, bu
birbirimizi glgelerimizden ayrt etmemizi salayan tek eydir. te bu yzden Flora, glge Dnyada
uzun sre boyunca benim hakkmda kararsz kald; yeni kiiliim buna yetecek kadar farklyd."
"Anlamaya balyorum," dedi. Sizin iin nemli olan yalnzca Amber deil. Mekan ile dier her
ey."
"Mekan ile dier her ey... Amber bu ite," diye kabul ettim,
"Nefretinin Eric ile birlikte ldn, tahta kma arzunun ise rendiin yeni eylerle kreldiini
syledin."
"Evet, yle."
"O zaman seni harekete geiren eyin ne olduunu anlyorum, sanrm."
"stikrar arzusu harekete geiriyor beni," dedim, biraz da merak ve dmanlarmzdan intikam
alma istei..."
"Grev duygusu," dedi. Elbette."
Bir homurtu kardm.
"Buna byle bir klf uydurmak rahatlatc olurdu," dedim. "Ama u anda ikiyzl olmayacam.
Ben Amber in ya da Oberonun grev akyla yanan bir olu deilim."
"Sesin byle saylmak istemediini aka ifade ediyor."
Gzlerimi kapattm, karanlkta ona katlmak, ksa bir sre iin k dalgalarndan baka mesajlarn
ncelik kazand dnyay hatrlamak iin gzlerimi kapattm. O zaman sesim hakknda hakl
olduunu anladm. Neden grev duygusu fikrini, nerildii anda iyice inemitim? Hak ettiimi
bildiim zaman, hatta bazen hak etmediimi bildiim zaman, herkes gibi iyi, temiz, asil ve yce
gnll saylmay severim. Amber e kar grev fikrinde beni rahatsz eden neydi? Hibir ey. Bu
neydi o zaman?
Babam.
Artk ona hibir ey borlu deildim, zellikle de grev duygusu. Son tahlilde, mevcut durumdan o
sorumluydu. Bizden bir sr yapmt, halef belirlememiti, hibirimizin annesine nazik
davranmamt ve sonra bizden destek ve sadakat beklemiti. Kim gzde" oynamt ve aslnda, bizi
birbirimize kar kullanm gibi grnyordu. Sonra hkim olamad bir eyin iine ekilmi,
krall kargaa iinde brakmt. Sigmund Freud uzun zaman nce beni, aile birimi iinde ie
yarayacak normal, genel kzgnlk duygularna sahip olacak kadar tedavi etmiti. Bu zeminde hibir
kavgam yok. Ama gerekler baka mesele. Babam srf bana onu sevmek iin hibir sebep vermedii
iin sevmiyor deildim; aslnda, tam aksi ynde uram gibiydi. Beni grev fikrinde neyin rahatsz
ettiini fark etmitim: hedefi.
"Haklsn," dedim, gzlerimi ap ona bakarak ve bana bundan bahsettiin iin minnettarm"
Ayaa kalktm.
"Elini ver," dedim.
Sa elini uzatt ve ben onu dudaklarma kaldrdm.
"Teekkr ederim," dedim. yi bir le yemei oldu."

Dndm ve kapya yneldim. Geriye baktmda kzarm, glmsyordu. Eli hl biraz havadayd
ve Randomdaki deiimi anlamaya baladm.
"Sana iyi anslar," dedi, ayak seslerim durduu an.
"... Sana da," dedim ve hzla dar ktm.
imdi Brandi grmeyi planlyordum, ama bir trl ayam varmad. lk olarak, beynim
yorgunluktan uyumuken onunla karlamak istemiyordum. Sonra, Vialle ile konumak bir sredir
bama gelen ilk ho ey olmutu ve bu seferlik henz ben ndeyken brakacaktm.
Merdivenleri ktm ve koridorda, kendi odama odama yrdm. Yeni anahtarm yeni kilidime
sokarken, elbette hanerleme olaylarnn olduu geceyi dnyordum. Yatak odamda, akam na
kar perdeleri ektim, soyundum ve yataa girdim. Stresten sonra dinlendiiniz ve sizi daha fazla
stresin bekledii baka durumlarda olduu gibi, bir sre uyku benden kat. Uzun sre dndm,
kvrandm, gemi baz gnlerin, hatta baz daha eski gnlerin olaylarn tekrar yaadm. Sonunda
uyuduumda, ryalarm ayn malzemeden oluuyordu, eski hcremde, kapy yontma nbetlerinden
biri dahil.
Uyandm zaman hava kararmt ve kendimi dinlenmi hissediyordum. imdeki gerginlik
gitmiti, dncelerim daha huzurluydu. Aslnda, kafamn arkasnda minik, ho bir heyecan prlts
dans ediyordu. Dilimin ucunda gibi bir eydi, gmlm bir fikir...
Evet!
Dorulup oturdum, giysilerime uzandm, giyinmeye baladm. Grayswandir i taktm. Bir battaniye
katladm ve kolumun altna tktrdm. Elbette...
Zihnim berrak geliyordu ve yan tarafm zonklamay brakmt. Ne kadar uyuduum konusunda en
ufak bir fikrim bile yoktu ve o anda kontrol etmeme demezdi. Aratrmam gereken ok daha nemli
bir ey vard, uzun zaman nce aklma gelmesi gereken bir ey, aslnda gelmiti de. Bir sefer tam
yzne bakmtm, ama zaman ile olaylarn etkisi onu zihnimden karmt. imdiye dek.
Arkamdan kapy kilitledim ve merdivenlere yneldim.
Mumlar titreti, sa tarafmdaki, yzyllardr lmekte olan solgun geyik, arkasna dnp, onu
yaklak olarak ayn sre boyunca kovalamakta olan solgun kpeklere bakt. Bazen geyie sempati
duyardm; ama genellikle, tamamen kpektim. Bir ara duvar halsn onartmak gerekiyordu.
Merdivenler ve aas. Aadan gelen ses yok. Demek ge olmu. Gzel. Bir gn daha ve hl
hayattayz. Hatta belki azck daha akll. Hl renmemiz gereken ok ey olduunu fark edecek
kadar akll. Ama umut. Bu var. O lanet hcrede meldiim, ellerimi mahvolmu gzlerime
bastrarak uluduum zamanlarda sahip olmadm bir ey. Vialle... keke o gnlerde seninle birka
dakika konuabilseydim. Ama rendiklerimi irkin bir okulda rendim ve daha lml bir mfredat
bile muhtemelen bana senin zarafetini veremezdi.
Yine de... bilmek g. Hep geyikten ok kpek, kurbandan ok avc gibi hissettim kendimi. Bana
kzgnlm krletirecek, nefretimi dizginleyecek bir eyler retebilirdin. Ama en iyisi bu mu
olurdu? Nefret hedefi ile birlikte ld ve kzgnlk da geti ama geriye dnp baktmda, onlar
olmadan hayatta kalp kalamayacam merak ediyorum. Tekrar tekrar beni hayata ve akl bandala
eken irkin yoldalarm olmadan stajm canl tamamlayabileceimden emin deildim. Artk arada
bir geyik gibi dnme lksn karlayabilirdim, ama o zaman lmcl olurdu. Gerekten de
bilmiyorum, iyi yrekli kadn ve bir gn anlayacamdan pheliyim.
kinci katta kprtszlk. Aada birka ses. yi uykular, iyi kadn. Dn, tekrar aa. Randomn
nemli bir ey bulup bulamadn merak ettim. Muhtemelen hayr, aksi halde o ya da Benedict
imdiye dek benimle iletiim kurarlard. Sorun kmamsa. Ama hayr. Endie aramak sama.
Gerek zaman gelince kendini hissettirir ve benim de bana yetecek kadar vard.

Zemin kat.
"Will," dedim ve Rolf."
"Lord Corwin."
ki muhafz ayak seslerimi duyunca profesyonel durularn almlard. Yzleri bana her eyin
yolunda olduunu anlatt, ama formalite icab, yine de sordum.
"Sessiz, Lordum. Sessiz," diye yant verdi daha tecrbeli olan.
"ok gzel," dedim ve devam ettim, mermer yemek salona girdim, oday atm.
e yarayacakt, bundan emindim, eer zaman ve nem onu tamamen silmemise. Ve sonra...
Tozlu duvarlarn iki yandan zerime zerime geldii uzun koridora girdim. Karanlk, glgeler,
ayak seslerim...
En sondaki kapya geldim, atm, platforma ktm. Sonra bir kez daha aa, o sarmallar izen
yol, orada bir k, burada bir k, Kolvir in maaralarnn iine. Random haklyd, diye karar
verdim o zaman. Eer, en alttaki zemine kadar her eyi oyup karsan, geri kalan ile bu sabah ziyaret
ettiimiz birincil Desenin olduu yer arasnda ok yakn bir benzerlik bulursun.
... Aaya devam. Kasvet iinde dnp durarak. Meale ve lamba ile aydnlanan muhafz yeri
abartl bir biimde plakt. Zemine ulatm ve o tarafa yneldim.
"yi geceler, Lord Corwin," dedi zayf, ceset gibi ekil, bir rafa yaslanp, piposunu ekip,
evresinden srtrken.
"yi geceler, Roger. Aa dnyada her ey nasl?"
"Bir san, bir yarasa, bir rmcek. Kprdanan baka bir ey yok. Huzurlu."
"Bu grev houna gidiyor mu?"
Bayla evetledi.
"Korku ve dehet eleri ieren felsefi bir ak roman yazyorum. Burada korkun ksmlar
zerinde alyorum."
"Yakr, yakr," dedim. Bir lambaya ihtiyacm olacak."
Raftan bir lamba ald, mumuyla yakt.
"Sonu mutlu olacak m?" diye sordum.
Omuzlarn silkti.
"Ben mutlu olacam."
"Demek istediim, iyi galip gelecek, erkek kahraman kadn kahraman yataa atacak m? Yoksa
herkesi ldrecek misin?"
"Bu hi adil deil," dedi.
"Bo ver. Belki bir gn okurum."
"Belki," dedi.
Lambay aldm, dndm, uzun sredir gitmediim bir tarafa yneldim. Yanklar hl aklmda
lebildiimi fark ettim.
Fazla zaman gemeden duvara yaklatm, doru koridoru grdm, girdim. O zaman admlarm
saymam yeterliydi.
Ayaklarm yolu biliyordu. Eski hcremin kaps aralk duruyordu. Lambay yere koydum ve iki
elimi kullanarak onu atm. Zorla, inleyerek ald. Sonra lambay aldm, yksee kaldrdm, ieri
girdim.
Etim karncaland, midem iimde kasld. Titremeye baladm. Dnp kamamak iin kendimle
mcadele etmek zorunda kaldm. Byle bir tepki beklememitim. Arkamdan arplarak kapanp
kilitlenmesinden korktuumdan, o ar, pirinle tutturulmu kapdan uzaklamak istemiyordum.
Kk, pis hcre bir anlna iimde safa yakn bir dehet uyandrmt. Kendimi zellikleri

incelemeye zorladm. Tuvaletim olan delik, son gn ate yaktm kararm yer. Sol elimi kapnn i
tarafnda gezdirdim, kakla kazrken yaptm oyuklar aradm ve izledim. Bunun ellerime neler
yaptn hatrladm. Durup oyuu inceledim. Kapnn toplam kalnl ile karlatrldnda, o
zaman grnd kadar derin deildi. zgrlk iin giritiim bu zayf abalarm ne kadar
abarttm hatrladm. Yannda ki kapdan geip duvar inceledim. Hrlayarak bir kfr ettim ve elimi
indirdim. Sonra yavaa gezdirdim, kamla kazrken yaptm oyuklar aradm ve izledim. Bunun
ellerime neler yaptn hatrladm. Durup oyuu inceledim. Kapnn toplam kalnl ile
karlatrldnda, o zaman grnd kadar derin deildi. zgrlk iin giritiim bu zayf
abann etkilerini ne kadar abarttm hatrladm. Yanndan getim, duvar inceledim. Solgun. Toz ve
nem onu silmek iin almt. Ama hl, eski kak sapmn drt darbesi ile erevelenmi, Cabra
fenerinin d hatlarn seebiliyordum. By, sonunda beni zgrle gtren o g hl oradayd.
Onu armadan hissettim.
Dndm ve dier duvara baktm.
imdi incelediim izim fenerden ok daha kt durumdayd, ama zaten son birka kibritimin
altnda, son derece byk bir telala izilmiti. Tm detaylar karamyordum bile, ama hafzam
bana gizli olan birka eyi salad: Bu bir dinlenme odas ya da ktphaneydi, duvarlarda kitap
raflar diziliydi, n planda bir alma masas, masann yannda bir kre. Onu silip temizleme riskine
girip girmemeyi dndm.
Lambam yere koydum, dier duvardaki izime dndm. Battaniyemin bir kesi ile fenerin
tabanna yakn bir yerdeki tozu sildim. izgi daha belirgin oldu. Yine, biraz daha bastrarak sildim.
Yazk. erevenin iki santim kadarn yok ettim.
Bir adm geriledim ve battaniyenin kenarndan daha geni bir erit yrttm. Kalan katlayp yastk
yaptm ve zerine oturdum. Sonra yava yava, dikkatle fener zerinde almaya baladm. Dierini
temizlemeye kalkmadan nce iin doas konusunda kesin bir duygu edinmeliydim.
Yarm saat sonra ayaa kalktm, gerindim, eildim ve bacaklarm ovaladm. Fenerden kalanlar
temizlenmiti. Ne yazk ki, duvarn dokusu ve ne kadar bastrlmas gerektii konusunda bir his
gelitirene kadar izimin yaklak yzde yirmisini yok etmitim. Bundan daha iyi olacandan
kukuluydum.
Lamba, hareket ettirirken czrdad. Battaniyeyi atm, silkeledim, yeni bir erit yrttm. Yeni bir
yastk yaptm, dier izimin nnde diz ktm ve almaya baladm.
Bir sre sonra, izimden kalan ortaya karmtm. Dikkatli bir sili bir kez daha ortaya karana
kadar masann zerinde duran kafatasn unutmutum -ve uzak duvarn as ile yksek bir amdan...
Geriledim. Daha fazla ovalamak riskli olurdu. Muhtemelen gereksiz de. Eskiden olduu kadar btn
grnyordu.
Lamba yine titreti. Gazya seviyesini kontrol etmedii iin Roger a kfrederek ayaa kalktm ve
solumda, omuz seviyesinde tuttum. nmdeki sahneden baka her eyi aklmdan kardm.
Ben bakarken biraz perspektif kazand. Bir an sonra tamamen boyutlu bir hal ald ve tm gr
alanm kaplayacak kadar geniledi. O zaman ne bir adm attm ve lambay masann kenarna
koydum.
Gzlerimi odada dolatrdm. Drt duvarda kitap raflar vard. Pencere yoktu. Odann uzak ucunda,
sada ve solda, birbirinin karsnda iki kap, biri kapal, biri aralk. Ak kapnn yannda kitaplar ve
katlarla kapl uzun, alak bir masa vard. Tuhaf, ilgi ekici eyler raflar, garip nileri ve duvardaki
girintileri doldurmutu -kemikler, talar, kap kaak, tablet yazmalar, lensler, ubuklar, ilevini
bilmediim aletler. Kocaman hal bir Ardebile benziyordu. Odann o ucuna doru bir adm attm ve
lamba yine czrdad. Dndm, ona uzandm. O anda snd.

Hrlayarak bir kfr ettim ve elimi indirdim. Sonra yavaa, baka bir k kayna aramak iin
dndm. Odann karsnda mercan dalna benzer bir ey hafife parlyordu ve kapal kapnn dibinde
solgun bir aydnlk izgisi olutu. Lambay braktm ve oday atm.
Kapy elimden geldiince sessizce atm. Ald oda bo, kk, penceresiz, tek bir minede
hl iin iin yanan kzlerin hafife aydnlatt bir yaam mekan idi. Odann duvarlar tatand ve
zerimde kubbe oluturuyordu. Ocak sorumdaki duvarda, muhtemelen doal bir girinti idi. Uzak
duvarda byk, zrhl bir kap vard ve kilidinde anahtar ksmen evrilmiti.
Yakndaki masadan bir mum alarak ieri girdim ve mumu yakmak iin mineye gittim. Diz
km, kzler arasnda alev ararken kapnn yaknlarnda yumuak ayak sesleri duydum.
Dndm ve eiin hemen tesinde onu grdm. Yaklak bir elli boyunda, kambur. Salar ve
sakal hatrladmdan da uzundu. Dworkin ayak bileklerine gelen bir gecelik giyiyordu.
Elinde bir ya lambas, karanlk gzleri isli iesinden karya bakyordu.
"Oberon," dedi, artk zaman geldi mi?"
"Ne zaman bu?" diye sordum yumuak sesle.
Ks ks gld.
"Ne zaman olacak? Dnyay yok etme zaman, elbette."

Blm 5
I yzmden uzak, sesimi alak tuttum.
"Pek deil," dedim. Pek deil."
ini ekti.
"Hl ikna olmadn."
leriye bakt ve ban eerek beni szd.
"Neden her eyi berbat etmek zorundasn?" dedi.
"Ben hibir eyi berbat etmedim."
Lambay indirdi. Yine bam evirdim, ama sonunda yzme iyi bir bak frlatt. Kahkaha att.
"Komik. Komik, komik, komik," dedi. Ailevi duygusallklarla beni etkileyeceini dnerek gen
Lord Corwin klnda geliyorsun. Neden Brandi ya da Bleysi semedin? Bize en ok hizmeti olan
Clarissannkiler oldu."
Omuzlarm silktim ve durdum.
"Evet ve hayr," dedim, kabullendii ve tepki verdii srece belirsiz cmleler sarf etmeye karar
vererek. Deeri olan bir ey syleyebilirdi ve suyuna gitmek iin kolay bir yol gibi grnyordu.
Ya sen?" diye sordum. Sen btn bunlara ne klf bulurdun?"
"Eh, iyi niyetini kazanmak iin sana ayak uydururum," dedi ve sonra kahkahalar atmaya balad.
Ban geriye att ve kahkahas evremde nlarken zerine bir deiim geldi. Boyu artar gibi oldu
ve yz rzgara yakalanm yelken gibi gerildi. Srtndaki kambur, o dikilirken kld. Yz hatlar
kendilerini dzenledi ve sakal karard. O zamana kadar, beden ktlesini yeniden datt iyice
anlalr olmutu, nk daha nce ayak bileklerine gelen gecelik imdi incik kemiinin stndeydi.
Derin bir nefes ald ve omuzlar geniledi. Kollar uzad, ikin karn darald, inceldi. nce
omuzlarma ulat, sonra daha da ykseldi. Bana kendi gz hizamdan bakt. Gecelii imdi dizlerine
geliyordu. Kamburu tamamen yok olmutu. Yz son bir kez bkld, hatlar dzeldi ve sabitlendi.
Kahkahas snd, kendinden honut bir srtma ile bitti.
Kendimin biraz daha zayf bir versiyonuna baktm.
"Yeterli mi?" diye sordu.
"Hi fena deil," dedim. Atee bir iki odun atana kadar bekle."
"Sana yardm edeyim."
"nemli deil."
Sa taraftaki raftan biraz odun aldm. Herhangi bir oyalanma tarz iime geliyordu, bana zerinde
allacak tepkiler kazandryordu. Ben alrken o oday ap bir sandalyeye oturdu. Ona
baktmda, beni deil glgeleri izlediini grdm.
Bir ey, herhangi bir ey syleyeceini umarak iime devam ettim. Biraz sonra syledi.
"Byk plana ne oldu?" diye sordu.
Desenden mi, yoksa yalnzca onun bildii, babamn nemli bir planndan m bahsettiini
bilmiyordum. Bu yzden, "Sen syle," dedim.
Yine gld.
"Neden olmasn? Fikrini deitirdin, olan bu," dedi.
"Senin baknla, eskiden neydi, imdi ne?"
"Benimle alay etme. Senin bile benimle alay etmeye hakkn yok," dedi. Hele senin, hi."
Ayaa kalktm.
"Seninle alay etmiyordum," dedim.

Oday ap bir baka sandalye aldm ve atein yannda, Dworkinin karsna koydum. Oturdum.
"Beni nasl tandn?" diye sordum. "Nerede olduum herkesin bildii bir ey saylmaz."
"Bu doru."
"Amber de ou kii benim ldm m sanyor?"
"Evet, bakalar da senin Glgeye yolculuk ettiini dnyor."
"Anlyorum."
"Kendini nasl hissediyorsun?"
Bana ktcl bir srt bahetti.
"Hl deli olup olmadm m kastediyorsun?"
"Szn benim yapacamdan daha az saknyorsun."
"Zaman zaman soluyor, zaman zaman younlayor," dedi. "Gelip gidiyor. u an, neredeyse
kendimdeyim... neredeyse, diyorum. Ziyaretinin oku belki... Beynimde bozuk bir ey var. Bunu
biliyorsun. Ama aksi olamaz. Bunu da biliyorsun."
"Sanrm biliyorum," dedim. Neden batan itibaren anlatmyorsun? Srf konumak bile kendini
daha iyi hissetmeni salayabilir ve bana kardm bir ey verebilir. Bana bir hikaye anlat."
Bir baka kahkaha.
"Nasl istersen. Tercihin var m? Kaostan, gece denizi iindeki bu kk, ani adaya kam m?
Boluun iindeki dncelerim mi? Bir tekboynuzun boynuna asl bir mcevherin iindeki
Desenin kefi mi? Ate iiri beynimdeki o ilk yoldan akarken, bana yaratma iradesi bulatrrken
beni armak iin ok ge kalm atalarmz akn bir fke iinde kprrken, benim Deseni
imek, kan ve lir ile izmem mi? ok ge! ok ge... Hastalktan doan irenliklere teslim olmu,
yardm yeteneklerinin, glerinin tesinde, yeni benliimin tutsa olarak planladm ve ina ettim.
Tekrar dinlemek istediin hikaye bu mu? Yoksa tedavisini anlatmam m tercih edersin?"
Avu avu frlatt kavramlar kafamda dnyordu. Syledikleri gerek miydi, yoksa metafor
muydu, yoksa yalnzca paranoyak yanlsamalarn m paylayordu, anlayamyordum, ama dinlemek
istediim, dinlemek zorunda olduum eyler o anda daha yakn eylerdi. Bu yzden, kadim bir sesin
kt kendimin glgeli imgesini incelerken, Bana tedavisinden bahset," dedim.
Parmakularn bir araya getirdi ve aralarndan konutu.
"Ben Desenim," dedi, ok gerek bir anlamda. imdi sahip olduu ekli kazanmak, Amber in
temelini oluturmak zere zihnimden geerken, benim onun zerinde iz braktm kadar o da benim
zerimde iz brakt. Bir gn benim hem Desen, hem de kendim olduumu fark ettim ve o da kendi
varolu srecinde Dworkin olmak zorunda kald. Bu yer ve bu zamann doumunda ortak
deiiklikler oldu ve gcmz kadar zayflmz da bunda yatyor. nk aklma, Desene zarar
verilmesinin bana da zarar verilmesi olduu geldi ve bana verilecek bir zarar da Desene yansrd.
Ama ben gerekten zarar gremem, nk Desen beni koruyor ve benden baka kim Desene zarar
verebilir? Gzel bir kapal sistem gibi grnyordu, zayflklar gl taraflarnca tamamen
koruman."
Sustu. Atei dinledim. Onun neyi dinlediini bilmiyorum.
Sonra, Yanlmm," dedi. Hem de bu kadar basit bir konuda... Onu izmek iin kullandm
kanm, onu silebilir de. Ama kanmdan gelen kann da bunu yapabileceini anlamam yzyllarm
ald. Onu kullanabilir, deitirebilirdin. Evet, ta nc nesle kadar."
Onun hepimizin atas olduunu renmek beni artmad.
Her naslsa, batan beri biliyormuum gibi gelmiti. Biliyordum, ama hi telaffuz etmemitim.
Yine de... bu yantladndan daha ok soru douruyordu. Kandan gelen bir nesil al. Kargaa yarat.

Dworkinin gerekte ne olduunu imdi ncekinden de az biliyordum. Buna onun bile kabullendii
bir gerei ekle: Bunun deli bir adamn anlatt hikaye olduu gereini.
"Ama onu onarmak iin...?" dedim.
Srtt, kendi yzm nmde arpld.
"Yaayan boluun lordu, kaosun kral olmak artk houna gitmiyor mu?" diye sordu.
"Belki," dedim.
"Annen Tekboynuz adna, iin buna geleceini biliyordum! Desen sende byk alem kadar gl.
O zaman arzun nedir?"
"Ailemi korumak."
Ban sallad.
"Her eyi yok edip batan balamay denemek daha kolay. Sana daha nce de sk sk sylediim
gibi."
"Ama ben inatym. Bu yzden yine syle," dedim, babamn aksiliini taklit etmeye alarak.
Omuzlarn silkti.
"Deseni yok edersen Amber i yok edersin ve onunla ayn kutupsal dizilite olan btn glgeleri.
Desenin ortasnda kendimi yok etmeme izin verirsen, onu silebiliriz. zin ver ve sonra dzenimizin
zn ieren Mcevher i alacana, kaosun alaylar her taraftan dikkatini datmaya alrken kendi
benliinin maddesini kullanarak onu yeni, parlak ve saf, lekesiz bir Desen yaratmak iin
kullanacana sz ver. Bana bu sz ver ve brak sona erdireyim, nk bu sayrl halimle, dzen iin
yaamaktansa dzen iin lmeyi yelerim. imdi ne diyorsun?"
"alarn emeini yok etmektense elimizdekini onarmaya almak daha iyi olmaz myd?"
"Korkak!" diye haykrd, ayaa frlayarak. Yine bunu syleyeceini biliyordum!"
"Eh, olmaz myd?"
Oday admlamaya balad.
"Ka kez konutuk bunu?" diye sordu.
"Hibir ey deimedi! Denemeye korkuyorsun!"
"Belki," dedim. Ama eer onu kurtarma olasl bile varsa, bunca eyini verdiin bir varln
biraz aba -fazladan bir fedakarlk- hak ettiini hissetmiyor musun?"
"Hl anlamyorsun," dedi. Zarar grm bir eyin yok edilmesi -ve yerine yeni bir tane
yaratlmas- gerektiinden baka bir ey dnemiyorum. Kiisel yaramn doas yle ki, onarmay
hayal bile edemiyorum. Ben de ayn ekilde zarar grdm. Duygularm nceden belirlenmi."
"Eer Mcevher yeni bir Desen yaratabiliyorsa, neden eskisinin onarlmas, dertlerimizin sona
ermesi, senin ruhunun iyilemesi iin kullanlmasn?"
Yaklat, nmde durdu.
"Hafzan nerede?" dedi. Zarar onarmann batan balamaktan sonsuz kat daha zor olacan
biliyorsun. Mcevher bile onarmaktan daha kolay yok edebilir onu. Orada olmann nasl bir ey
olduunu unuttun mu?" Arkasndaki duvara iaret etti. Gidip yine bakmak ister misin?"
"Evet" dedim. Bunu isterim. Gidelim."
Ayaa kalktm ve ona tepeden baktm. ekli zerindeki kontrol fkelendiinde biraz yok olmutu.
oktan boyundan yedi-sekiz santim kaybetmiti, yzmn grn kendi ccemsi hatlarna
dnyordu ve omuzlarnn arasnda dikkat ekici bir ikinlik olumutu, iaret ettii zaman bile
fark ediliyordu.
Gzleri irileti, yzm inceledi.
"Bunu gerekten istiyorsun," dedi bir an sonra. Tamam, o zaman. Gidelim."

Dnd ve byk, metal kapya doru yrd. Onu takip ettim. Anahtar evirmek iin iki elini
birden kulland. Sonra arln bindirdi. Ona yardm etmek iin ilerledim, ama sra d bir gle
beni yana sprdkten sonra kapy son bir kez ittirdi. Kap gcrdayarak ardna kadar ald. Tuhaf,
ama bir ekilde tandk bir koku aldm.
Dworkin kapdan geti ve durdu. Sa tarafnda, duvara dayanm duran, uzun bir asaya benzeyen
bir ey ald. Yere birka defa vurdu ve asann yukar ucu parlamaya balad. Olduka iyi k
veriyordu, Dworkinin imdi ilerlemeye balad dar bir tneli aa kard. Onu takip ettim ve
tnel fazla ilerlemeden geniledi, yle ki, onunla yan yana yryebiliyordum. Koku glendi,
neredeyse tanyacaktm. Son zamanlarda olan bir ey...
Yaklak seksen adm sonra sola ve yukar dndk. Sonra bir tr kntdan getik. Yere krk
kemikler salmt ve yerden altm santim kadar yukardaki bir kayaya iri, metal bir halka
gmlmt. Halkaya parlak bir zincir aslyd, zincir yere dyor, loluun iinde souyan eriyik
damlalar gibi ileriye doru uzanyordu.
Bundan sonra yolumuz yine darald ve Dworkin bir kez daha ne geti. Ksa bir sre sonra keskin
bir keyi dnd.
Mrldandn duyabiliyordum. Keyi dndm zaman neredeyse ona bindirecektim. Diz
km, glgeli bir atlan iini sol eli ile yokluyordu. Yumuak bir gaklama duyduum ve zincirin
aklkta kaybolduunu grdm zaman sesin kaynann ne olduunu ve nerede olduumuzu
anladm.
"Uslu Wixer," dediini duydum. Uzaa gitmeyeceim. Sorun yok, Uslu Wixer. Al sana ineyecek
bir ey."
Durduu yerden ald her neyse, hayvana frlatt. imdi yuvasnn iinde kprdandn grecek
kadar ilerlediim mor grifon sunulan eyi kafasn sallayarak ve bir dizi atrt kararak kabul etti.
Dworkin srtarak bana bakt.
"ardn m?" diye sordu.
"Neye?"
"Ondan korktuumu sanyordun. Asla onunla dost olamayacam sandn. Onu buraya beni ieride
-Desenden uzakta- tutmak iin koydun."
"Hi byle dedim mi?"
"Demek zorunda deildin. Ben aptal deilim."
"Sen nasl istersen," dedim.
Gld, ayaa kalkt ve tnelde ilerlemeye devam etti.
Onu takip ettim ve bir kez daha zemin dzleti. Tavan ykseldi, yol geniledi. Sonunda maara
azna geldik. Dworkin bir aydnln nnde silueti grnr biimde, asasn nnde kaldrarak
durdu. Dars geceydi ve temiz bir tuz kokusu burun deliklerimdeki pis kokuyu sprd.
Bir an daha getikten sonra tekrar ilerlemeye balad, gk kandilleri ve mavi kadifeden bir
dnyaya geti. Arkasndan gittiimde, aknlk verici manzara karsnda ksa bir an nefesim kesildi.
Bunun nedeni sadece aysz, bulutsuz gkyzndeki yldzlarn doast parlakl ya da gkyz ile
deniz arasndaki ayrmn bir kez daha tamamen silinmi olmas deildi. Desenin o gk-denizin
altnda neredeyse asetilen mavisi renkte parlamas ve yukardaki, yanlardaki ve aadaki tm
yldzlarn geometrik bir hassasiyet ile dizilmi olmasyd. Her eyden fazla, Desenin gerek merkez
olduu, parlak dzenin geri kalannn bu varln, dizilimin, konumun kesin bir sonucu olduu
kozmik bir an ortasnda aslymz izlenimi veren fantastik, oval bir kafes oluturuyordu.
Dworkin Desene, kararm blgenin tam kenarna doru yoluna devam etti. Asasn tam o tarafa
doru sallad ve ben yaklarken bakmak iin dnd.

"te," diye bildirdi, aklmdaki delik. Artk bunun iinden dnemiyorum, yalnzca evresinden
dnebiliyorum. Artk sahip olmadm bir eyi onarmak iin ne yaplmas gerektiini bilmiyorum.
Bunu yapabileceini dnyorsan, krk ksm amak iin Deseni her terk ettiinde kendini ani yok
olua ak brakmaya raz olmalsn. Karanlk ksmn seni yok etmesinden bahsetmiyorum. Devreyi
krdn zaman Desenin seni yok etmesinden bahsediyorum. Mcevher seni hayatta tutabilir de,
tutmayabilir de. Bilmiyorum. Ama daha kolay olmayacak. Her devrede daha da gleecek ve tm bu
sre boyunca gcn azalyor olacak. Son konutuumuzda korkmutun. O zamandan bu yana
cesurlatn m sylemeye alyorsun?"
"Belki," dedim. Baka kar yol grmyor musun?"
"Temiz bir sayfayla balayarak yapabileceini biliyorum, nk bir zamanlar ben byle
yapmtm. Bunun tesinde, baka kar yol gremiyorum. Ne kadar beklersen, durum o kadar
ktleecek. Neden Mcevher i getirmiyor ve bana klcn dn vermiyorsun, olum? Ben daha iyi
bir yol gremiyorum."
"Hayr," dedim. Daha fazlasn bilmeliyim. Bana zararn nasl olduunu yine anlat."
"Hl bu noktada ocuklarndan hangisinin kanmz akttn bilmiyorum, eer kastettiin buysa.
Yaplm ama. i burada brak. Onlarda bizim karanlk doalarmz daha ok ne kyor. inden
doduumuz kaosa ok yakn olduklarndan, kaosu alt etmek iin bizim tahamml ettiimiz
deneyimleri yaamadan bydklerinden olmal. Desende yrme ayininin onlar iin yeterli
olacan dnmtm. Daha gl bir ey dnemiyorum. Ama ie yaramad. Her eye
saldryorlar. Desenin kendisini yok etmeye alyorlar."
"Eer taze bir balang yapmay baarrsak, btn bu olaylar kendilerini tekrarlamaz m?"
"Bilmiyorum. Ama baarszlk ve kaosa dnten baka ne seeneimiz var ki?"
"Eer yeni balang yapmay denersek onlara ne olacak?"
Uzun sre sessiz kald. Sonra omuzlarn silkti.
"Bilemem."
"Yeni bir nesil nasl olurdu?"
Gld.
"Byle bir soru nasl yantlanabilir? Hibir fikrim yok."
Delik Koz Kartn kardm ve ona uzattm. Asasnn altnda inceledi onu.
"Sanrm bu Randomn olu Martin," dedim. Kan burada dklen. Hl hayatta olup olmad
konusunda en ufak bir fikrim yok. O nasl biri olurdu sence?"
Desene doru bakt yine.
"Dernek bununla sslenmi," dedi. Nasl aldn?"
"Alnd," dedim. Senin iin deil dernek?"
"Elbette hayr. Olan hi grmedim. Ama bu senin sorunu yantlyor, deil mi? Eer yeni bir nesil
olursa, senin ocuklarn onu yok edecek."
"Tpk bizim onlar yok edeceimiz gibi mi?"
Gzlerini gzlerime dikti ve bakt.
"Aniden sevgi dolu bir baba m oldun?" diye sordu.
"Eer o Koz Kartn sen hazrlamadysan, kim hazrlad?"
Baklarn indirdi, karta trna ile vurdu.
"En iyi rencim. Olun Brand. Bu onun stili. Birazck g edinir edinmez ne yaptklarn gryor
musun? lerinden herhangi biri alemi korumak, Deseni onarmak iin hayatn verir miydi?"
"Muhtemelen," dedim. Muhtemelen Benedict, Gerard, Random, Corwin..."

"Benedictin zerinde kyamet iareti var, Gerard iradeye sahip ama zekadan yoksun, Randomn
cesareti ve kararll yok. Corwin... O gzden rak, gnlden rak deil mi?"
Dncelerim, hcremden Cabraya kamama yardm ettii son karlamamza dnd. Aklma,
beni oraya gtren koullar bilmediinden o konuda farkl dnceleri olabilecei geldi.
"Bu ekle brnmenin sebebi bu mu?" diye devam etti. Bu bir tr paylama m? Yine beni snyor
musun?"
"Corwin ne gzden, ne de gnlden rak," dedim, ama aile iinde ve baka yerlerde dmanlar
var. Alemi korumak iin her eyi yapar. ans var m sence?"
"Uzun sredir uzakta deil miydi?"
"Evet."
"O zaman deimi olabilir. Bilmiyorum."
"Deitiine inanyorum. Denemeye gnll olduunu biliyorum."
Bana yine dik dik bakt, bakmaya devam etti.
"Sen Oberon deilsin," dedi sonunda.
"Hayr."
"Sen nmde grdm kiisin."
"Ne eksik, ne fazla."
"Anlyorum... Buray bildiini bilmiyordum."
"Son zamanlara kadar bilmiyordum. Buraya ilk defa, tekboynuzun rehberliinde geldim."
Gzleri irileti.
"Bu ok ilgin," dedi. ok uzun zaman oldu..."
"Ya sorum?"
"H? Soru mu? Hangi soru?"
"ansm var m? Sence Deseni onarabilir miyim?"
Yava yava ilerledi ve uzanarak sa elini omzuma koydu.
Bunu yaparken dier elindeki asa eildi; mavi yzmn otuz santim tesinde alevlendi, ama
s hissetmedim. Gzlerime bakt.
"Deimisin," dedi bir sre sonra.
"i yapmama yetecek kadar m?" diye sordum.
Baklarn kard.
"Belki denemeye deer klacak kadar," dedi, baarszla mahkum olsak da."
"Bana yardm edecek misin?"
"Bu yapabileceimden emin deilim," dedi. Ruh hallerim, dncelerim hakkndaki bu ey gelip
gidiyor. imdi bile, kontrolmn bir ksmnn kayp gittiini hissedebiliyorum. Heyecan, belki... eri
girsek iyi olacak."
Arkamda bir tngrt duydum. Dndm zaman, grifon oradayd, ba yavaa soldan saa,
kuyruu sadan sola sallanyordu, dilini frlatp ekiyordu. evremizden dolanmaya balad,
Dworkin ile Desen arasnda bir yerde durdu.
"Biliyor," dedi Dworkin. Deimeye baladmda hissedebiliyor. O zaman beni Desenin yannda
brakmyor... Uslu Wixer. Artk dnyoruz. Sorun yok... Gel, Corwin."
Maara azna yneldik ve Wixer takip etti, her adm iin bir tnlama.
"Mcevher," dedim, Hkm Mcevheri... Desenin onarlmas iin gerekli olduunu mu
sylyorsun?"
"Evet," dedi. Desende yrrken yol boyunca taklmal, krld yerlerde asl deseni yeniden
izmeli. Ama bu ancak mcevheri kullanmak iin ayarlanm biri tarafndan yaplabilir."

"Ben Mcevher i kullanmay biliyorum," dedim.


"Nasl?" diye sordu, durarak.
Wixer arkamzda bir gdaklama kard ve yrmeye devam ettik.
"Senin yazl talimatlarn izledim ve Ericin szel talimatlarn," dedim. Onu yanmda Desenin
merkezine gtrdm ve izdmm iine yansttm."
"Anlyorum," dedi. Nasl ele geirdin onu?"
"Ericten, lm deinde."
Maaraya girdik.
"Yannda m?"
"Onu Glgede bir yere saklamak zorunda kaldm."
"Onu bir an nce alman ve buraya ya da saraya getirmeni neririm. Her eyin merkezine yakn
tutulmas en iyisi."
"O neden?"
"Orada ok fazla kalrsa, glgeleri arptma etkisi var."
"arptma m? Ne ekilde?"
"nceden bilmenin yolu yok. Tamamen mekana bal."
Bir keyi dndk, loluun iinde ilerlemeye devam ettik.
"Mcevher i takarken evrendeki her eyin yavalamas ne anlama geliyor? Fiona bana bunun
tehlikeli olduunu syledi, ama neden olduu konusunda emin deildi."
"Kendi varlnn snrlarna ulatn ve enerjilerinin ksa sre sonra tkenecei, hemen bir ey
yapmazsan lecein anlamna geliyor."
"Ne yapmak gerekiyor?"
"Desenin kendisinden g ekmeye bala. Mcevher in iindeki birincil Desenden."
"Bu nasl yaplyor?"
"Ona teslim olmal, kendini salvermeli, kimliini yok etmeli, seni baka her eyden ayran
snrlar silmelisin."
"Sylemek yapmaktan daha kolay geliyor."
"Ama yaplabilir ve tek yolu bu."
Bam salladm. Devam ettik, sonunda byk kapya geldik. Dworkin asasn sndrd ve duvara
yaslad. eri girdik,
Dworkin kapy kilitledi. Wixer darda pozisyon ald.
"imdi gitmen gerek," dedi Dworkin.
"Ama sana sormak ve anlatmak istediim daha ok ey var."
"Dncelerim anlamszlamaya balyor ve szlerin boa gidecektir. Yarn gece ya da ondan
sonrakinde ya da ondan sonrakinde. Acele et! Git!"
"Bu acele niye?"
"Deiim zerime kt zaman sana zarar verebilirim. imdi bile kendimi ancak irade gcyle
alkoyabiliyorum. Git!"
"Nasl gideceimi bilmiyorum. Buraya nasl gelineceini biliyorum, ama..."
"Yandaki odadaki masada her tr Koz Kart var. I al! Herhangi bir yere git! k buradan!"
Onun elinden gelen hibir tr fiziksel iddetten korkmadm syleyerek itiraz etmeye
hazrlanyordum ki, yz hatlar erimi mum gibi akmaya balad. Bir ekilde olduundan daha iri,
daha uzun kol ve bacakl grnmeye balad. I kaparak odaya katm. Aniden iimi bir rperti
basmt.

Masaya. ekmeceyi koparrcasna atm ve iinde dank duran baz Koz Kartlarn kaptm. O
zaman ayak sesleri duydum. Bir ey biraz nce ktm odadan, arkamdan odaya giriyordu. Bu bir
adamn ayak seslerine benzemiyordu. Arkama bakmadm. Bunu yerine, kartlar nmde kaldrdm ve
en sttekini inceledim. Tanmadm bir sahneydi, ama hemen zihnimi atm ve uzandm. Bir kayalk,
tesinde belirsiz bir ey, tuhaf bir ekilde benek benek bir gkyz, solda salm yldzlar... Kart
elime bir souk, bir scak geliyordu, ben bakarken iddetli bir rzgar iinde esmi, bir ekilde
manzaray deitirmi gibi grnyordu.
Sonra arkamdan, sadan, Dworkinin son derece deimi, ama hl tannabilen sesi konutu.
Aptal! Sonunun gelecei lkeyi setin!"
Byk penemsi bir el -siyah, derimsi, boum boum- kart kapacakm gibi omzumun zerinden
uzand. Ama grnt hazr grnyordu ve ona doru frladm ve katm anlar anlamaz kart
evirdim. Sonra, duyularmn yeni mekana almasna izin vererek kprdamadan durdum.
Anladm. Efsane paracklarndan, aile dedikodularndan ve zerime ken genel duygudan,
nereye geldiimi anladm.
Bakmak iin gzlerimi kaldrdmda, burann neresi olduundan kesinlikle emindim. Kaos
Saraylar.

Blm 6
Neresi? Duyular o kadar gvenilmez eylerdir ki! Ve imdi benimkiler snrlarnn tesinde
zorlanyordu. zerinde durduum kaya... Eer baklarm ona dikmeye kalkarsam, scak bir
akamstndeki kaldrm grn alyordu. Kayp dalgalanyor gibiydi, ama ayak bastm yer
deimiyordu. Ve k tayfnn kendine ait, evi diyebilecei ksm konusunda da kararszd. Bir
iguanann derisi gibi zonkluyor, akyordu. Yukarya baktmda, daha nce hi grmediim gibi bir
gkyz buldum. O anda, ortadan ikiye ayrlmt. Yars derin bir gece-karanl idi ve iinde
yldzlar dans ediyordu. Dans etmek derken, titremekten bahsetmiyorum; sryorlar, byklkleri
deiiyordu; frlyor, emberler iziyorlard; nova parlaklna eriiyor, sonra yok olana kadar
soluyorlard. Korkutucu bir manzarayd ve derin bir akrofobi hissederken midem iimde kasld.
Yine de, baklarm karmam durumu pek az dzeltti. Gkyznn dier yars, devaml sallanan
renkli kumlardan bir ie gibiydi; portakal rengi, sar, krmz, mavi, kahverengi ve mor kuaklar
dnyor, bklyordu; yeil, leylak rengi, gri ve l beyaz lekeler gelip gidiyor, bazen uzanarak
kuaklayorlar, dier kvranan eylerle birleiyor ya da onlarn yerini alyorlard. Ve bunlar da
ldayp dalgalanyor, imkansz uzaklk ve yaknlk duygular yaratyorlard. Zaman zaman, bazlar
ya da hepsi, kelimenin tam anlamyla gkyz kadar yksek grnyor, sonra bir araya gelip,
buharl, saydam sislerle, yar effaf eritler ya da kat renk dokunalar halinde nmdeki havay
dolduruyorlard. Siyahl renklerden ayran izginin sa tarafmdan yaklap, soluma ekildiini
anlayana kadar biraz zaman geti. Sanki tm semavi mandala tam tepemdeki bir noktann evresinde
dnyor gibiydi. Parlak yarnn k kaynana gelince, belirlenemiyordu. Orada durup bata saysz
renk patlamalar ile dolu bir vadi gibi grnen eye baktm; ama ilerleyen karanlk bu manzaray
uzaklatrd zaman, yldzlar ykseklikleri kadar derinliklerinde de dans edip yand ve dipsiz bir
uurum izlenimi brakt. Sanki dnyann, evrenin, her eyin sonunda duruyordum. Ama durduum
yerden ok, ok uzakta, en derin karanlktan bir dan zerinde bir ey szlyordu Kendi iinde bir
siyahlk, ama zar zor alglanabilen k akmalar ile evrelenmi, yumuam. Burada mesafe,
derinlik ve perspektif olmadndan bykln tahmin edemiyordum. Tek bir yap m? Bir yap
topluluu mu? Bir ehir mi? Yoksa yalnzca bir yer mi? D hatlar, retinama her dyle
deiiyordu. imdi aramzda solgun, sisli tabakalar szlyor, sanki uzun gaz iplikikleri scak
havayla uuuyormu gibi bklyordu. Mandala, kendini tam tersine evirdii anda dnmeyi brakt.
Renkler imdi arkamdayd ve bam evirmediim srece algm dndaydlar; yapmay hi
istemediim bir eylem. Orada durup, her eyi douran ekilsizlii izlemek hotu... Bu ey, Desenden
nce bile vard. Bunu biliyordum, belirsizce ama kesin, bilincimin tam merkezinde. Bunu biliyordum,
nk daha nce buraya geldiimden emindim. Henz babamn ocuu iken, uzak bir gnde buraya
getirilmiim gibi geliyordu -ya babam ya da Dworkin tarafndan, imdi hatrlayamyordum- ve
burada ya da buna ok benzeyen bir yerde ayakta durmu veya kucakta tutulmu, ayn manzara
olduuna emin olduum bir manzaraya bakmtm; benzer bir anlayamazlkla, benzer bir kavrayla.
Aldm zevk endie dolu bir heyecanla lekelenmiti, bir yasaklanmlk duygusu, pheli bir beklenti
hissi. Tuhaf bir ekilde, o anda iimde, glge Dnyadaki yaprak ynmda terk etmek zorunda
kaldm Mcevher i zledim, Dworkinin ok ey yapmak iin kulland o eyi. imden bir para
orada olan her ne varsa ona kar bir savunma ya da en azndan bir diren simgesi mi aryordu?
Muhtemelen.
Bylenmi bir biimde uuruma bakarken, sanki gzlerim alt ya da manzara belirsiz bir ekilde
yine deiti. nk artk o yerde minik, hayalete benzer ekillerin, sisli bulutlarn iinde ar ekilii

meteorlar gibi hareket ettiini ayrt edebiliyordum. Onlara dikkatle bakarak bekledim, dalm
olduklar eylemleri anlamaya altm. Sonunda, bulutlardan biri ok yakna szld. Ksa sre sonra
aradm yant buldum.
Bir hareket oldu. Hzla ilerleyen ekillerden biri irileti ve bana doru gelen kvrml yolu takip
ettiini grdm. Yalnzca birka saniye iinde, bir atlnn boyutlarna ulat. Yaklarken, nmde
uzanan her eye yapm gibi grnen o hayaletimsi niteliini kaybetmeden katlk suretine brnd.
Bir an sonra, tysz bir at ile zerinde plak bir src grdm, ikisi de l gibi solgundu ve hzla
bana doru geliyordu. Src kemik beyaz klcn sallad; onun ve atn gzleri krmz krmz
akt. Beni grp grmediini, ayn gereklik dzleminde olup olmadmz bilmiyordum, yz o
kadar tuhaft ki. Yine de Grayswandir i ektim ve o yaklarken bir adm geriledim.
Uzun, beyaz salar minik, kvlcml zerreler sat ve ban evirdii zaman benim iin geldiini
biliyordum, zira baklarn bedenimin n yznde souk bir basn gibi hissettim.
Yan dndm ve klcm kaldrdm.
Devam etti ve hem binicinin, hem de atn byk, dndmden de byk olduunu fark ettim.
Gelmeye devam ettiler. Bana en yakn noktaya ulatklarnda -yaklak on metre belki- binici onu
durdururken at ahland. Sonra, hafife kabaran bir denizin zerindeki bir sal gibi salnarak bana
baktlar.
"smin!" dedi binici. Buraya gelen, bana ismini syle!"
Sesi kulaklarmda bir atrt kard. Hepsi tek bir ses dzeyindeydi, yksek ve tekdze.
Bam iki yana salladm.
"Ben istediim zaman ismimi sylerim, emredildii zaman deil," dedim. Sen kimsin?"
ksa havlama kard, bunlarn kahkaha olduu sonucuna vardm.
"Seni yere indirip fena benzeteceim, o zaman sonsuza dek haykrrsn."
Grayswandir le gzlerine iaret ettim.
"Laf bedava," dedim. Viski ise parayla."
O zaman, sanki birisi Koz Kartmla oynuyor, beni dnyormu gibi hafif bir serinlik hissettim.
Ama solgun ve zayft ve dikkatimi ona eviremezdim, nk src atna bir tr iaret vermi
olmalyd ki at ahland. Aramzdaki mesafenin ok fazla olduuna karar verdim. Ama bu dnce bir
baka glgeye aitti. Hayvan bana doru srad, takip ettii belirsiz yolu terk etti.
Sray onu fazla yakna getirmedi. Ama umduum gibi dp yok da olmad. Drtnala gitmeye
devam etti ve ilerleyii eylemleri ile tam olarak orantl olmasa da, yaklak yar hzla boluu
amaya devam etti.
Bu gerekleirken, atlnn geldii ynden bir baka eklin bana doru yneldiini grdm.
Konumumu koruyup savamaktan ve bu saldrgan dieri yaklamadan alt etmeyi ummaktan baka
yapacak ey yoktu.
Binici yaklarken, krmz gzleriyle beni szd ve Grayswandir i grnce durdu. Arkamdaki
lgn aydnlk neye dnmse, klcmdaki karmak oymalar bir kez daha hayata dndrmt, yle
ki, Desenin klcn zerindeki paras uzunluu boyunca yzyor, kvlcmlanyordu. Atl o srada
ok yaklamt, ama dizginleri ekti ve baklar yukarya srayarak benimkilerle karlat. Pis
srt silindi.
"Seni tanyorum!" dedi. Sen Corwin denilensin!"
Ama ben ve mttefikim momentum onu yakalamtk.
Atn n toynaklar kntnn zerine dt ve ben ne atldm. Hayvann refleksleri, dizginlere
ramen arka ayaklarna da basacak yer aramasna sebep oldu. Ben yaklarken binici klc ile gard

ald, ama ben apraz bir adm attm ve solundan saldrdm. Adam klcn evirirken, ben oktan
atlmtm.
Grayswandir solgun derisini yrtt, gs kemiinin altndan, barsaklarnn zerinden sapland.
Klcm ekip kurtardm ve yarasndan kan gibi ate damlalar fkrd. Klc tutan eli sarkt, alazl
sv ensesine dklrken at, slk gibi bir lk kopard. Binici ne ylrken ve imdi drt ayan
basm olan hayvan tekmeleyerek bana doru atlrken geriledim. Dnmeden, kendimi savunmak
iin yine klcm savurdum. Klcm sol n ayan entti ve o da yanmaya balad.
Hayvan dnerken ve ikinci kez bana doru atlrken yine yana kaydm. O anda binici bir k stunu
halinde patlad.
Hayvan brd, dnd, frlayp gitti. Durmadan kenara atlad ve bolukta yok olarak, beni uzun
zaman nce benimle konuan kedinin yanan kafasnn anlar ve ona elik eden rpertilerle ile
babaa brakt.
Nefes nefese, kayaya doru ekildim. Bulutsu yol daha yakna szlmt. kntdan belki
metre teye. Soluma kramp girmiti. kinci atl hzla yaklayordu. lki gibi solgun deildi. Salar
koyuydu ve yznde renk vard. At doru drst bir doru renge sahip ve yeleliydi. Elinde kurulmu
bir arbalet tayordu. Arkama baktm, ama ka yolu yoktu, iine girebileceim bir atlak yoktu.
Avucumu pantolonuma sildim ve Grayswandir i kavradm.
Hedefi mmkn olduunca kltmek iin yan dndm. Klc, kabzas kafamn hizasnda, ucu yere
dnk, aramzda kaldrdm: Sahip olduum tek kalkan buydu.
Binici karma geldi ve dumans yoldaki en yakn noktada durdu. Arbaleti yavaa, beni bir vuruta
deviremezse klcm mzrak gibi frlatabileceimi bilerek kaldrd. Gz gze geldik.
Sakalsz ve inceydi. Kst gzleri muhtemelen ak renkliydi. Atn iyi idare ediyordu, srf
bacaklarnn yapt basn ile. Elleri iriydi ve titremiyordu. Becerikli. Ona bakarken iimden tuhaf
bir duygu geti.
An eylem noktasnn tesine uzand. Adam geriye kaykld, silah hafife indirdi, ama duruundaki
gerginlik deimedi.
"Sen," diye seslendi. O kl Grayswandir mi?"
"Evet," diye yant verdim, yle."
Beni incelemeye devam etti, iimdeki bir ey giyinecek szler arad, bulamad, gecenin iinde
plak kat.
"Burada ne yapmak istiyorsun?" diye sordu.
"Gitmek," dedim.
Bir ngrt geldi ve oku solumda, teye arpt.
"Git o zaman," dedi. Buras senin iin tehlikeli bir yer."
Atn geldii yere evirdi.
Grayswandir i indirdim.
"Seni unutmayacam," dedim.
"Hayr," dedi. Unutma."
Sonra atn drtnala srp gitti, birka dakika sonra bulut da szlerek uzaklat.
Grayswandir i knna soktum ve ne bir adm attm. Dnya evremde yine dnmeye balamt,
k sa tarafmdan yaklayor, karanlk solda ekiliyordu. Arkamdaki kaya kntsna trmanmann
bir yolunu aradm. Yaklak dokuz, on metre yksekliinde grnyordu ve zirveden grlebilecek
manzaray istiyordum. zerinde durduum knt hem sama, hem de soluma doru uzanyordu.
Ama inceleyince, sa tarafmdaki yolun, uygun bir trmanma noktas sunmadan hzla daraldn
grdm. Dndm ve sola ilerledim.

Bir tan tesindeki dar yerde kaba bir nokta buldum. Baklarm gezdirince, trmanmak mmkn
geldi. Geleneksel tehditlerin yaklamasna karlk arkam kontrol ettim. Hayalet yol uzaklara
szlmt; yaklaan baka biniciler yoktu. Trmanmaya baladm.
Trmanmak g deildi, ama ykseklik aada grndnden fazla kt. Bu yerde grdm
her eyi etkileyen uzamsal arpkln bir belirtisiydi byk ihtimalle. Bir sre sonra, kendimi yukar
ektim ve boluun te yann daha iyi gren bir noktada ayakta durdum.
Bir kez daha, kaos dolu renkleri grdm. Samdan, karanlk onlar gdyordu. zerinde dans
ettikleri topraklar kaya ve krater doluydu, zerinde yaam iareti yoktu. Ama ortasndan, uzak ufuktan
sada, dalardaki bir noktaya, mrekkep gibi ve ylans, ancak siyah yol olabilecek ey geiyordu.
Yeni bir on dakikalk trman ve manevralar sonunda kara yolun bitiini grebileceim bir
noktada mevzilenmitim.
Yol dalardaki geni bir geidi spryor, boluun tam kenarna kadar geliyordu. Orada,
siyahl mekan dolduran karanlkla birleiyordu, aralarndaki fark ancak yolun karanlnda
yldzlarn parlamamas ile ayrt edilebiliyordu. Onu lmek iin bu dlama yntemini kullandm ve
sisli iplikiklerin evresinde szld karanlk tepenin zerinde devam ettii izlenimini edindim.
Hangi grnmeyen gzler zerinde geziniyorsa, alak tepenin kontrn olabildiince az bozmak
iin karnmn zerinde uzandm. Orada yatarken, bu yolun nasl aldn dndm. Desendeki
zarar Amber i bu ekilde ulalmaya ak klmt ve lanetimin itici unsur olduuna inanyordum.
imdi ben olmadan da alabileceini hissediyordum, ama benim de kendi rolm oynadmdan
emindim. Eskiden inandm gibi tamamen olmasa da, su hl ksmen benimdi. O zaman Erici,
Kolvir de uzanm lrken dndm. Benden ne kadar nefret etse de, lm lanetini Amber in
dmanlarna saklayacan sylemiti. Baka bir deyile buna ve bunlara. Talihin tuhaf bir cilvesi.
Artk abalarm tamamen en az sevdiim kardeimin lm dileini gerekletirmeye ynelmiti.
Benim lanetimi geersiz klacak onun laneti ve arac olarak ben. Ama belki de, daha geni bir adan,
uygun.
Aradm ve yolda ilerlemeye balayan ya da toplanan parlak binici topluluklar bulamaynca
memnun oldum. Baka bir saldr topluluu oktan yola kmadysa, Amber geici olarak gvendeydi
hl. Ama baz eyler beni endielendiriyordu. En nemlisi, eer zaman orada Darann olas
kkeninin iaret ettii gibi garip davranyorsa, neden baka bir saldr olmamt?
Kendilerini toplayp yeni bir saldr hazrlamalarna yetecek kadar zamanlar olduu kesindi.
Amber zamanna gre yaknlarda, stratejilerini deitirecek bir ey mi olmutu? Eer yleyse ne?
Silahlarm m? Brandin geri dnmesi mi? Yoksa baka bir ey mi? Ayn zamanda, Benedictin ileri
karakollarnn nereye kadar uzandn merak ediyordum. Kukusuz bu kadar uzaa deil, aksi halde
bilgim olurdu. Buraya hi gelmi miydi? Dierlerinden herhangi biri, son zamanlarda benim
durduum yerde durup, benim bilmediim bir ey bilerek Kaos Saraylarna bakm myd? Geri
dner dnmez Brand ile Benedicti bu konuda sorgulamaya karar verdim.
Tm bunlar beni, o anda zamann bana nasl davrandn merak etmeye itti. Burada gerektiinden
daha fazla zaman harcamamak en iyisi, diye karar verdim. Dworkinin masasndan aldm dier Koz
Kartlarn taradm. Hepsi ilgi ekici grnyor olsa da, tasvir edilen manzaralarn hibirini
tanmyordum. Bunun zerine kendi kutumu atm ve kartrarak Randomn Koz Kartn buldum.
Belki daha nce benimle iletiim kurmaya alan oydu.
Yava yava, grnt gzlerimin nnde yzd ve bulank, kaleydeskop imgelerine baktm,
Randomn resmi de ortalarnda. Hareket ve bklen perspektifler...
"Random," dedim. Ben Corwin."

Zihnini hissettim, ama yant gelmedi. O zaman aklma bir cehennem srnn ortasnda olduu,
tm konsantrasyonunun evresindeki Glge malzemesini bkme iine adand geldi. Kontroln
kaybetmeden yant veremezdi. Elimde Koz Kartn kapadm ve iletiimi kestim.
Gerardn kartn buldum. Biraz sonra, iletiim saland.
Ayaa kalktm.
"Corwin, neredesin?" diye sordu.
"Dnyann sonunda," dedim. Eve dnmek istiyorum."
"Gel o zaman."
Elini uzatt. Uzandm ve elini tuttum, ileriye bir adm attm.
Amber deki sarayn zemin katnda, Brandin geri dnd gece toplandmz oturma
odasndaydm. Sabahn erken saatleri gibi grnyordu. mineden ate vard. Baka kimse yoktu.
"Sana daha nce ulamaya altm," dedi. Sanrm Brand de denedi. Ama emin olamyorum."
"Ne kadardr yoktum?"
"Sekiz gn," dedi.
"Acele ettiime memnun oldum. Neler oluyor?"
"Tatsz bir ey yok," dedi. Brandin ne istediini bilmiyorum. Seni sorup duruyordu ve ben sana
ulaamadm. Sonunda ona bir deste verdim ve o daha iyi i karabilecek mi, bakmasn istedim.
Grne gre karamam."
"Meguldm," dedim ve zaman-ak diferansiyeli fenayd."
Ban sallad.
"Durumu dzeldiinden beri ondan kanyorum. Yine o karanlk ruh hallerinden birine girdi ve
kendine bakabilecei konusunda srar ediyor. Bu konuda hakl ve bylesi daha iyi."
"imdi nerede?"
"Kendi odasnda. Yaklak bir saat nce oradayd. Kara kara dnyordu."
"Hi dar kt m?"
"Birka ksa yry. Ama son gnlerde kmad."
"Sanrm gidip onu grsem iyi olacak o zaman. Randomdan haber var m?"
"Evet," dedi. Birka gn nce Benedict dnd. Randomn olu ile ilgili baz ipular bulduklarn
syledi. Bir iki tanesini kontrol etmesine yardm etmi. Bir tanesi daha teye gidiyormu, ama
Benedict, her ey belirsiz olduu iin Amber den fazla ayr kalmamasnn daha iyi olacan
hissetmi. Bu yzden Random arayn yalnz srdrmesi iin brakm. Ama maceras srasnda
bir ey edinmi. Yapay bir kol takarak dnd. Gzel bir para. Onunla, daha nce yapabildii her eyi
yapabiliyor."
"Gerekten mi?" dedim. Tuhaf bir ekilde tandk geldi."
Glmsedi, ban sallad.
"Kolu onun iin Tir-na Nogthtan getirdiini syledi. Aslnda, en ksa srede seninle bunu
konumak istiyor."
"Eminim istiyordur," dedim. imdi nerede?"
"Kara yol boyunca kurduu ileri karakollardan birinde. Ona Koz Kartn kullanarak ulamak
zorunda kalacaksn."
"Teekkrler," dedim. Julian ya da Fiona hakknda yeni bir ey?"
Ban sallad.
"Tamam," dedim, kapya dnerek. Sanrm ilk nce gidip Brandi greceim."
"Ne istediini merak ediyorum," dedi.
"Bunu hatrlayacam," dedim ona.

Odadan ktm ve merdivenlere yneldim.

Blm 7
Brandin kapsn aldm.
"eri gir, Corwin," dedi.
Girdim ve eii aarken gelenin ben olduumu nasl anladn sormamaya karar verdim. Odas
kasvetli bir yerdi ve gndz olmasna ve drt penceresi olmasna ramen mumlar yanyordu.
Pencerelerin ndeki kepenkler kapatlmt. Drdncs ksmen akt. Brand bu pencerenin
yannda durmu, denize bakyordu. Batan aa siyah kadifelere brnmt, boynunda gm bir
zincir aslyd. Kemeri de gmt. Gzel, halkal bir ey. Kk bir hanerle oynuyordu ve ben ieri
girerken bakmad. Hl solgundu, ama sakal dzgn bir ekilde krplmt, iyice temizlenmiti ve
onu en son grdm zamandan biraz daha kiloluydu.
"Daha iyi grnyorsun," dedim. Nasl hissediyorsun?"
Dnd ve ifadesiz bir yzle, gzleri yar kapal, beni szd.
"Ne cehennemdeydin?" dedi.
"Orada burada. Beni neden grmek istedin?"
"Sana neredeydin, diye sordum."
"Ben de seni duydum," dedim, arkamdaki kapy yine aarak. imdi dar kacam ve tekrar
ieri gireceim. Bu sohbete batan balamaya ne dersin?"
ini ekti.
"Bir dakika. zr dilerim," dedi. Neden hepimiz bu kadar alnganz? Bilmiyorum... Tamam.
Batan balamamz daha iyi olabilir."
Hanerini knna soktu ve oday ap siyah ahap ve deriden ar bir sandalyeye oturdu.
"Konutuumuz her ey hakknda endielenmeye baladm," dedi, konumadmz baz eyler
hakknda da. Senin Tir-na Nogthtaki iini tamamlayp geri dnmen iin uygun grnen bir sre
bekledim. Sonra seni sordum ve henz dnmediin sylendi. Biraz daha bekledim. Bata sabrszdm,
sonra da dmanlarn pususuna dm olmandan endielenmeye baladm. Daha sonra sorduumda,
dndn, Randomn kars ile konuacak -harika bir sohbet olmal ve biraz kestirecek kadar
kaldn rendim. Sonra yine gitmisin. Beni olaylardan haberdar etmediin iin sinirlendim, ama
biraz daha beklemeye karar verdim. Sonunda Gerarddan sana Koz Kartn aracl ile ulamasn
istedim. O baarsz olunca, hayli endielendim. O zaman kendim denedim ve sana defalarca
dokundum gibi geldi, ama sana ulaamadm. Senin iin korktum ve imdi batan beri korkacak bir
ey olmadn gryorum. Bu yzden, ters davrandm."
"Anlyorum," dedim, onun sa tarafndaki bir sandalyeye oturarak. Aslnda, zaman benim iin
sizin iin olduundan daha hzl akyordu, bu yzden oturduum yerden kprdamamm bile
saylabilir. Muhtemelen senin yaran benimkinden daha fazla iyilemitir."
Hafife glmsedi ve ban sallad.
"Bu da bir ey," dedi. ektiim aclara karlk."
"Ben de birka ac yaadm," dedi, bu yzden bana daha fazlasn yaatma. Beni bir ey iin
grmek istiyordun. Neymi bakalm."
"Seni rahatsz eden bir ey var," dedi. Belki ilk nce onu konumalyz."
"Tamam," dedim. Konualm."
Dndm ve kapnn yanndaki duvarn zerindeki resme baktm. Bir yalboya, Miratadaki
kuyunun olduka kasvetli bir tasviri, atlarnn yannda durmu konuan iki adam.
"Kolayca ayrt edilir bir stilin var," dedim.

"Her konuda," diye yant verdi.


"Bir sonraki cmlemi aldn," dedim, Martinin Koz Kartn karp ona uzatarak.
Kart incelerken yz ifadesiz kald, bana ksa, yan bir bak frlatt ve ban sallad.
"Kendi el iimi inkar edemem," dedi.
"O el bu kart izmekten daha fazlasn yapt, deil mi?"
Dilinin ucunu st dudanda gezdirdi.
"Nerede buldun?" diye sordu.
"Tam olarak braktn yerde, her eyin yreinde, gerek Amber de."
"Demek..." dedi, sandalyeden kalkp pencereye dnerek ve daha iyi k altnda incelemek iin kart
kaldrarak. Demek," diye tekrarlad, tahmin ettiimden de fazlasn biliyorsun. Birincil Deseni
nasl rendin?"
Bam olumsuz anlamda salladm.
"lk nce sen sorumu yantla: Martini sen mi hanerledin?"
Bir kez daha bana dnd, bir an bakt, sonra ban ksaca sallad. Gzleri yzm aramaya devam
etti.
"Neden?" diye sordum.
"Birisinin yapmas gerekiyordu," diye aklad, ihtiya duyduumuz glerin yolunu amak iin.
p ektik."
"Ve sen kazandn."
"Kazandm m? Kayp m ettim?" Omuzlarn silkti. Btn bunlar neden imdi nemli olsun?
Olaylar beklediimiz gibi gelimedi. Artk o zamankinden farkl biriyim."
"Onu ldrdn m?"
"Ne?"
"Martin, Randomn olu. Verdiin yaradan dolay ld m?"
Avularn yukar evirdi.
"Bilmiyorum," dedi. lmediyse, denemediimden deil. Daha fazla aramana gerek yok. Suluyu
buldun. imdi ne yapacaksn?"
Bam salladm.
"Ben mi? Hibir ey. Tek bildiim, olann hl yayor olabilecei."
"O zaman daha nemli konulara geelim. Gerek Desenin varln ne zamandr biliyorsun?"
"Yeterince uzun," dedim. Kkeni, ilevleri, Amber kannn etkisi, yeterince uzun. Dworkine senin
dndnden daha fazla dikkat ettim. Ama varln kumana zarar vermekte fayda grmedim. Bu
yzden brak Rover daha uzun, ok uzun sre uyusun. Seninle konuana kadar kara yolun byle bir
aptallkla ilgili olabilecei aklma bile gelmedi. Deseni incelemeye gittiimde Martinin Koz Kartn
buldum ve geri kalan rendim."
"Martini tandn bilmiyordum."
"Onu hi grmedim."
"O zaman Koz Kartndaki resmin onun olduunu nasl anladin?"
"Orada yalnz deildim."
"Yannda kim vard?"
Glmsedim.
"Hayr, Brand. imdi senin sran. Son konutuumuzda bana Amber in dmanlarnn ta Kaos
Saraylarndan geldiini, sen, Bleys ve Fiona taht ele geirmenin en iyi yolu konusunda hemfikir
iken yaptnz bir ey yznden kara yolu kullanarak aleme girebildiklerini sylemitin. Artk ne
yaptnz biliyorum. Yine de Benedict kara yola gzkulak oluyor; ben de Kaos Saraylarn yeni

grdm. Toplanan gler yok, o yol zerinde bize doru herhangi bir hareket yok. Orada zamann
farkl aktn biliyorum. Onlar tutann ne olduunu renmek istiyorum. Neden harekete
gemediler? Ne bekliyorlar, Brand?"
"Sahip olduumdan daha fazla bilgi atfediyorsun bana."
"Sanmyorum. Burada, konu zerinde uzman olan yalnzca sen varsn. Onlarla anlama yaptn. O
Koz Kart, konumadn baka konular olduunu kantlyor. Kvranma, konu."
"Saraylar..." dedi. Sen meguldn. Eric seni hemen ldrmedii iin aptaln biriydi. Eer btn
bunlar bildiinden haberi varsa."
"Eric aptaln biriydi," diye kabullendim. Ama sen deilsin. imdi konu."
"Ama ben aptaln biriyim," dedi, hem de duygusal bir aptal. Uzun zaman nce burada, Amber de
yaptmz son tartmay hatrlyor musun?"
"Biraz."
"Yatamn kenarnda oturuyordum. Sen yaz masamn yannda duruyordun. Sen dnp kapya
yneldiinde, seni ldrmeye karar verdim. Kurulmu bir arbalet bulunan yatamn altna uzandm.
Elimi zerine koymu, kaldracaktm ki, beni durduran bir ey fark ettim."
Durdu.
"Neydi o?" diye sordum.
"Kapnn yanma bak."
Baktm. zel bir ey grmedim. Bam salladm, ama o, "Yerde," dedi.
Sonra ne olduunu fark ettim -koyu krmz, zeytin rengi, kahverengi ve yeil- kk geometrik
desenleri vard.
Ban sallad.
"En sevdiim halmn zerinde duruyordun. Kanla lekelenmesini istemedim. Daha sonra fkem
geti. Demek ben de duygularn ve koullarn kurbanym."
"Harika bir hikaye..." diye baladm.
"... ama artk gevezelii brakmam istiyorsun. Ama gevezelik etmiyordum. Bir ey anlatmaya
alyordum. Hepimiz birbirimizin msamahas, yer yer de talihli kazalar sayesinde hayattayz. ok
nemli iki olayda o msamahay askya almay ve kaza olasln karmay neriyorum. Ama ilk
nce, sorunu yantlamak iin, onlar neyin tuttuunu bilmesem de, ok iyi bir tahminde bulunabilirim.
Bleys Amber e saldrmak iin byk bir kuvvet toplad. Ama senin elik ettiin ordunun byklne
denk bir ey olmayacak. Bu saldrya verilecek koullu tepki iin son saldrnn anlarna gveniyor
olacak. Muhtemelen saldrdan nce Benedicte ve sana suikast dzenlenecek. Ama btn bunlar
yanltmaca olacak. Fionann Kaos Saraylar ile iletiime getiini -belki imdi oradadr- ve onlar
Bleysin yanltmaca basknndan sonra her an beklenebilecek asl saldr iin hazrlandn tahmin
ediyorum. Bu yzden..."
"Bunun ok iyi bir tahmin olduunu syledin," diye szn kestim. Ama Bleysin hl hayatta
olduunu kesin olarak bilmiyoruz bile."
"Bleys hayatta," dedi. Koz Kart aracl ile yaadn belirledim. Hatta eylemlerinin ksa bir
zetini aldm- ama varlm fark etti ve iletiimi kesti. Bu tr gzetlemelere kar ok hassastr. Onu
Amber e kar kullanmay planlad birliklerle sahada buldum."
"Ya Fiona?"
"Hayr," dedi. Onun Koz Kart ile deney yapmaya kalkmadm ve senin de kalkmaman tavsiye
ederim. O son derece tehlikelidir ve etkisine kendimi amak istemedim. Onun mevcut konumu
hakkndaki tahminleri dorudan bilgi yerine karmlara dayal. Ama buna gvenmeyi tercih ederim."
"Anlyorum," dedim.

"Bir planm var."


"Syle."
"Beni tutsaklktan kurtarma ekliniz, herkesin konsantrasyonunu sizin yaptnz gibi birletirmek
olduka ilham vericiydi. Ayn prensip bir kez daha, farkl bir ama iin kullanlabilir. Byle bir g
birinin savunmasn kolayca krabilir -hatta aba doru ynlendirilirse Fiona gibi birinin bile."
"Yani, sen ynlendirirsen, yle mi?"
"Elbette. Aileyi toplamamz ve her neredelerse, Bleys ve Fionayla zorla iletiime gemeyi, onlar
bedensel olarak tamamen kilitlemeyi neriyorum. Bir dakika kadar. Benim saldrmama yetecek
kadar."
"Martine yaptn gibi mi?"
"Daha iyi, umarm. Martin son anda kurtulmay baard. Sizin yardmnzla, bu sefer bu olmamal.
ya da drt kii bile muhtemelen yeterli olacaktr."
"Bu kadar kolayca baarlabileceine gerekten inanyor musun?"
"Denememizin iyi olacan biliyorum. Zaman daralyor. Amber i aldklarnda idam
edileceklerden biri sen olacaksn. Biri de ben. Ne diyorsun?"
"Eer gerekli olduuna ikna olursam. O zaman sana uymaktan baka seeneim kalmaz."
"Gerekli, inan bana. htiya duyacam dier bir ey Hkm Mcevheri."
"Ne iin?"
"Eer Fiona gerekten Kaos Saraylarndaysa, Koz Kart tek bana ona ulamak ve onu yakalamak
iin yeterli olmaz. Arkasnda hepimiz birden olsak bile. Bu durumda, enerjimizi odaklamak iin
Mcevher e ihtiyacm olur."
"Sanrm bu ayarlanabilir."
"O zaman ne kadar acele etsek o kadar iyi. Her eyi bu gece iin ayarlayabilir misin? Bana den
ksmn halledebilecek kadar iyiletim."
"Lanet olsun, hayr," dedim, ayaa kalkarak.
"Ne demek istiyorsun?" Sandalyenin kollarn kavrayarak yar doruldu. Neden olmasn?"
"Sana, gerekli olduuna ikna olursam uyarm, dedim. Bunlarn ounun tahmin olduunu itiraf
ettin. Yalnz bu bile beni ikna olmaktan alkoyuyor."
"O zaman ikna olmay unut. Risk almaya raz msn? Bir sonraki saldr son saldrdan ok daha
gl olacak, Corwin. Yeni silahlarn biliyorlar. Planlarnda bunu da hesaba katacaklar."
"Sana katlsam bile, Brand, ldrmenin gerekli olduuna dierlerini ikna edemeyeceimden
eminim."
"Onlar ikna etmek mi? Syle, yeter! Hepsini grtlaklarndan yakaladn, Corwin! imdi sen
tepedesin. Orada kalmak istiyorsun, deil mi?"
Glmsedim ve kapya doru yrdm.
"Kalacam da," dedim, her eyi kendi tarzmla yaparak. nerini kayda geeceim."
"Senin tarzn lmne yok aacak. Dndnden daha abuk."
"Yine halnn zerinde duruyorum," dedim.
Kahkaha att.
"ok iyi. Ama seni tehdit etmiyordum. Ne demek istediimi biliyorsun. Artk Amber in
tamamndan sorumlusun. Doru olan yapmalsn."
"Sen de benim Ne demek istediimi biliyorsun. Srf senin tahminlerin yznden aramzdan iki
kiiyi daha ldrmeyeceim. Bundan daha fazlasna ihtiyacm var."
"Elde ettiim zaman, ok ge olacak."
Omuzlarm silktim.

"Greceiz."
Kapya ulatm.
"imdi ne yapacaksn?"
Bam salladm
"Herkese her bildiimi anlatmyorum, Brand. Bir tr sigorta bu."
"Bunu takdir ederim. Yalnzca yeterince ok ey bildiini umuyorum."
"Ya da belki ok fazla ey bildiimden korkuyorsundur," dedim.
Bir an, gzlerinin altndaki kaslarda ihtiyatl bir bak dans etti. Sonra glmsedi.
"Senden korkmuyorum, kardeim," dedi.
"Korkacak hibir eyinin olmamas iyi," dedim.
Kapy atm.
"Dur," dedi.
"Evet?"
"Martinin Koz Kartn benim braktm yerde bulduunda yannda kim olduunu sylemedin."
"Randomd," dedim.
"Ah. Detaylardan haberdar m?"
"Olunu senin hanerlediini bilip bilmediini kastediyorsan," dedim, yant hayr, henz deil."
"Anlyorum. Ya Benedictin yeni kolu? Onun iin bir ekilde Tir-na Nogthtan aldn anlyorum.
Bu konuda daha fazlasn renmek isterim."
"imdi deil," dedim. Bir sonraki bulumamza bir eyler saklayalm. O kadar uzak olmayacak."
Dar ktm ve halya sessiz teekkrlerimle kapy kapattm.

Blm 8
Mutfaa gidip, muazzam bir yemek derleyip mideye indirdikten sonra, ahrlara gittim ve bir
Zamanlar Erice ait olan gzel, gen, al donlu bir at buldum. Ericin olmasna ramen dost olduk ve
ok gemeden bizi Glge glerimin kampna gtrecek, Kolvir den aa dolanan yolda
ilerliyorduk. At srer ve yediklerimi sindirirken, benim iin son birka saate karlk gelen srede
yaadm olaylar ve yaptm keifleri dndm. Eer Amber gerekten de Dworkinin Kaos
Saraylarna kar isyan hareketinden doduysa, o zaman hepimizin imdi bizi tehdit eden glerle
akraba olmamz olasyd. Elbette, Dworkinin sylediklerine ne kadar gvenilebileceini bilmek
zordu. Yine de kara yol, grnte Brandin ayininin Dworkinden rendii prensiplere
dayandrd bir ey dorudan sonucu olarak gerekten Kaos Saraylarna kadar uzanyordu. Neyse
ki, imdilik Dworkinin anlatmnn en ok inan gerektiren ksmlar, acil ve pratik alardan, hali
hazrda ok nemli grnmeyen eylerdi. Yine de, bir tekboynuzun soyundan olmak konusunda
duygularm karkt.
"Corwin!"
Dizginleri ektim. Zihnimi mesaja atm ve Ganelonun imgesi belirdi.
"Buradaym," dedim. Nereden bir deste Koz Kart buldun? Ve onlar kullanmay nasl rendin?"
"Bir sre nce ktphanedeki dolaptan bir deste aldm. Seninle acele iletiime gemek gerekirse
bunun iyi bir fikir olacan dndm. Onlar kullanmaya gelince, sen ve dierlerinin yapyor
grnd eyi yaptm. Koz Kartn incelemek, onu dnmek, kii ile iletiime gemek zerinde
younlamak."
"Uzun zaman nce sana bir deste vermeliydim," dedim.
"Benim atladm ve telafi ettiin iin memnun olduum bir nokta. imdi yalnzca kartlar snyor
musun, yoksa bir ey mi oldu?"
"Bir ey oldu," dedi. Neredesin?"
"Ne tesadftr ki, ben de seni grmeye geliyordum."
"yi misin?"
"Evet."
"Gzel. Gel, o zaman. Seni, sizlerin yapt gibi, bu eyden getirmeye almasam daha iyi. O
kadar da acil deil. Seni birazdan grrm."
"Peki."
letiimi kesti ve ben dizginleri silkeleyerek devam ettim.
Bir an, benden bir deste istemedii iin sinirlenmitim. Sonra, Amber zaman ile bir haftadan fazla
zamandr yok olduumu hatrladm. Muhtemelen endielenmi, dierlerine, birinin benimle iletiime
gemesini isteyecek kadar gvenmemiti. Belki haklyd da.
ni ve kampa giden yolculuun kalan hzl geti. At ad Davuldu, bu arada- bir yerlere
gitmekten memnun grnyordu ve en ufak bir bahanede ban alp gitmeye eilimliydi. Bir
noktada, onu yormak iin dizginleri braktm ve uzun zaman gemeden kamp grdm. O anda
Yldz zlediimi fark ettim.
Kampn iinde ilerlerken baklarn ve selamlarn hedefi oldum. Beni bir sessizlik takip etti ve ben
geerken tm eylemler durdu. Sava emri vermeye geldiime inanp inanmadklarn merak ettim.
Ben attan inmeden Ganelon adrndan kt.
"Hzl," diye yorum yapt, ben inerken elimi skarken. Gzel bir at."
"Evet," diye kabul ettim, dizginleri emir erine vererek. Ne haberler var?"

"Eh..." dedi. Benedictle konuuyordum..."


"Kara yolda hareket mi var?"
"Hayr, hayr. yle bir ey deil. Bahsettii dostlarnn -Tecylerin- yanndan dndkten sonra,
Randomn iyi olduunu, Martinin nerede olduuna ilikin bir ipucunu takip ettiini sylemek iin
beni grmeye geldi. Ondan sonra baka eyleri konumaya baladk ve sonunda benden Dara
hakknda bildiim her eyi anlatmam istedi. Random onun Deseni yrdn anlatm ve Benedict
kendinden baka herkesin onun varlndan haberdar olduuna karar vermi."
"Ona ne anlattn?"
"Her eyi."
"Tahminler ve speklasyonlar dahil mi Tir-na Nogthtan sonra?"
"yle."
"Anlyorum. Nasl karlad?"
"Heyecanl grnyordu. Mutlu, bile diyebilirim. Gel kendin konu onunla."
Bam salladm ve adrna doru dnd. Kap kanadn arkaya itti ve yana ekildi. eri girdim.
Benedict, zerinde bir harita serili olan kk bir sandn yanndaki alak bir tabureye oturmutu.
Gkyzndeki ehirden getirdiim lmcl, gm kablolu, ate ivili mekanik kola monte edilmi
parlak, iskelet elin uzun, metal parma ile harita zerinde bir eyi takip ediyordu. Alet imdi sa
koluna, kahverengi gmleinin yeninin kesik olduu yerin biraz altna balanmt. Beni bir anlna
rpererek durduran bir deiiklikti bu, karlatm hayalete o kadar benziyordu ki. Gzleri
gzlerimle karlat ve selam vererek elini kaldrd, kaytsz, mkemmel bir hareketti ve yzn
krtrdn grdm en geni glmseme ile glmsedi.
"Corwin!" dedi ve sonra ayaa kalkp o elini uzatt.
Beni neredeyse ldren aleti tutmak zorunda kaldm. Ama Benedict bana kar, uzun zaman
olmad kadar iyi niyetli grnyordu. Yeni eli sktm ve basnc mkemmeldi. Soukluunu, keli
oluunu grmezden gelmeye altm ve bu kadar ksa sre iinde onu bu kadar iyi kontrol etmeyi
renmesi karsndaki aknlm iinde neredeyse baarl oldum.
"Sana bir zr borluyum," dedi. Sana hakszlk ettim. ok zgnm."
"Tamam," dedim. Anlyorum."
Bir anlna beni kucaklad ve aramzdaki her eyin dzeldiine ilikin inancm, ancak o hassas ve
lmcl parmaklarn omzumu kavramas ile karard.
Ganelon gld, bir baka tabure getirdi ve sandn dier tarafna koydu. Koullar ne olursa olsun
bahsedilmesini istemediim bir konuyu am olmas karsnda hissettiim fke, etkilerini grnce
yok olmutu: Benedicti daha iyi bir ruh halinde grdm hatrlamyordum; Ganelonun
anlamazlklarmz zmeyi baarmaktan memnun olduu akt.
Kendi kendime glmsedim, tabureyi kabul ettim, kl kemerimin tokasn zdm ve
Grayswandir i adr direine astm. Ganelon kadeh ile bir ie arap kard. Kadehleri nmze
koyup doldururken yorum yapt, Avalondaki o gece adrnda bize gsterdiin konukseverliin
karl olarak."
Benedict kadehini pek az nlatarak kaldrd.
"Bu adrda daha fazla rahatlk var," dedi. "yle deil mi Corwin?"
Bam salladm ve kadehimi kaldrdm.
"Bu rahatla. Hep srmesi dileiyle."
"Nicedir," dedi, Random ile uzun uzun konumak iin ilk kez frsat buldum. Olduka deimi."
"Evet," diye onayladm.

"Artk ona eskiden olduundan daha fazla gveniyorum. Tecylerin yanndan ayrldktan sonra
konumak iin zamanmz oldu."
"Nereye gidiyordunuz?"
"Martinin ev sahibine syledii baz eyler Glgede daha uzakta, benim bildiim bir yere
gittiini iaret ediyor gibiydi. Heerat isimli byk ehre. Oraya gittik ve bunun doru olduunu
grdk. O taraftan gemi."
"Heerat bilmiyorum."
"Bir kerpi ve ta ehri, pek ok yolun kesitii bir ticaret merkezi. Orada, Random onu douya ve
muhtemelen Glgenin derinliklerine gtren haberler ald. Heeratta ayrldk, nk Amber den
fazla ayr kalmak istemiyordum. Ayn zamanda, peine dmek iin acele ettiim kiisel bir konu
vard. Random bana sava gn Darann Deseni yrdn grdn anlatt."
"Bu doru," dedim. Yrd. Ben de oradaydm."
Ban sallad.
"Dediim gibi, Random beni etkiledi. Doruyu sylediine inandm. Eer yleyse, o zaman
muhtemelen sen de doruyu sylyordun. Bunu kabul edince, kzn iddialarn aratrmam
gerekiyordu. Sen yoktun, bu yzden Ganelona geldim -bu gnler nceydi- ve Dara hakknda bildii
her eyi anlattrdm."
Ganelona baktm, ban hafife emiti.
"Demek yeni bir akraba kefettiine inanyorsun," dedim, "yalanc bir akraba, kukusuz ve byk
ihtimalle bir dman ama yine de bir akraba. Bir sonraki hareketin ne olacak?"
Bir yudum arap ald.
"Akrabala inanmak istiyorum," dedi. Bu fikir her nedense beni memnun ediyor. Bu yzden
bunun doruluunu ya da yanlln kesin olarak kantlamak istiyorum. Eer gerekten akraba
olduumuz kantlanrsa, o zaman eylemlerinin arkasndaki itici gleri anlamak istiyorum. Ve neden
varln dorudan bana bildirmediini renmek istiyorum." Kadehini indirdi, yeni elini kaldrd ve
parmaklarn gerdi. Bu yzden," diye devam etti, Tir-na Nogthta yaadn, Dara ve benimle ilgili
eyleri renmekle balamak istiyorum. Bu eli de ok merak ediyorum. Sanki benim iin yaplm
gibi davranyor. Gkyzndeki ehirde fiziksel bir nesne elde edildiini hi duymamtm."
Yumruunu skt, at, bileini evirdi, kolunu uzatt, kaldrd, yavaa dizine indirdi. Random
olduka etkili bir operasyon yapt, sence de yle deil mi?" diye bitirdi.
"ok," diye kabul ettim.
"Ee, hikayeni anlatacak msn?"
Bam salladm ve bir yudum arap aldm.
"Gkyzndeki sarayda oldu," dedim. Mekan mrekkep gibi, devaml kayan glgelerle doluydu.
Kendimi taht odasn ziyaret etmek zorunda hissettim. Bunu yaptm ve glgeler yana kaydnda, seni
bu kolu takm, tahtn sanda dururken grdm. Grnt biraz daha berraklanca, Darann taht
oturmu olduunu grdm. lerledim ve ona Grayswandir ile dokundum. Bu beni onun iin grnr
kld. Benim yzyllar nce ldm bildirdi ve mezarma dnmemi istedi. Soyunu sorduum
zaman, senden ve cehennem kadn Lintrann soyundan geldiini syledi."
Benedict derin bir nefes ald, ama hibir ey sylemedi.
Devam ettim:
"Zaman, dedi, doduu yerde o kadar farkl bir hzda akyormu ki, orada nesiller gemi. Normal
insan zelliklerine sahip olan ilk oymu. Yine gitmemi istedi. Bu srada, sen Grayswandir i
inceliyordun. Sonra onu tehlikeden kurtarmak iin bir hamle yaptn ve dvtk. Benim klcm sana,
senin elin bana ulaabiliyordu. Hepsi bu. Bunu dnda, hayaletlerin karlamasyd. Gne domaya,

ehir solmaya baladnda, o elle beni yakaladn. Grayswandir i savurup onu koldan kesip ayrdm
ve katm. Hl omzumu tutuyor olduu iin benimle geldi."
"Merak uyandrc," dedi Benedict. O yerin sahte kehanetler verdiini bilirdim. Ne olaca
hakknda gerek bir resimden ok ziyaretinin korkularn ve gizli arzularn. Ama sk sk
bilinmeyen gerekler gsterdii de oldu. Ve baka ok eyde olduu gibi, gerei sahteden ayrmak
g. Sen nasl yorumluyorsun?"
"Benedict," dedim. Kkenine ilikin hikayeye inanmaya eilimliyim. Sen onu hi grmedin, ama
ben grdm. Baz alardan sana benziyor. Kalanna gelince... kukusuz senin sylediin gibi gerek
ayklandktan sonra ne kalyorsa o."
Yavaa ban evet anlamnda sallad. kna olmadn grebiliyordum, ama srar etmek
istemedim. Geri kalann neye iaret ettiini o da benim kadar iyi biliyordu. Eer taht zerinde hak
iddia ederse ve taht ele geirirse, bir gn tek varisi tahta gesin diye ekilmesi mmknd.
"Ne yapacaksn?" diye sordum ona.
"Yapmak m?" dedi. Random Martin hakknda ne yapyor? Onu arayacam, bulacam, hikayeyi
kendi dudaklarndan dinleyeceim ve sonra kendim karar vereceim. Ama bu, kara yol meselesi
hallolana kadar beklemek zorunda kalacak. Bu, seninle konumak istediim bir baka konu."
"Evet?"
"Eer zaman onlarn kalesinde bu kadar farkl ilerliyorsa, yeni bir saldr hazrlamak iin
gerektiinden de ok zamanlar oldu. Onlar sonucu belirsiz atmalar iin beklemeye devam etmek
istemiyorum. Kara yolu kaynana kadar takip edip, onlara kendi topraklarnda saldrmay
dnyorum. Senin de bu karara katlman istiyorum."
"Benedict," dedim, hi Kaos Saraylarn grdn m?"
Ban kaldrd ve adrn bo duvarna bakt.
"Yzyllar nce, genken," dedi, gidebildiim kadar, her eyin sonuna kadar cehennem sr
yaptm. Orada, blnm gkyznn altnda, korkun bir boluk grdm. Orann hl var olup
olmad ya da yolun o kadar uzaa gidip gitmedii hakknda bir fikrim yok, ama durum buysa o
yolu tekrar gitmeye hazrlklym."
"Durum bu," dedim.
"Nasl emin olabilirsin?"
"O lkeden yeni dndm. inde karanlk bir kale szlyor. Yol oraya gidiyor."
"Yol ne kadar zor?"
"te," dedim, Koz Kartn karp ona uzatarak. Bu Dworkine aitti. Eyalar arasnda buldum.
Yeni denedim. Beni oraya gtrd. O noktada zaman hzl. Kartta grlmeyen trden, szlen bir
yolda, bir atlnn saldrsna uradm. Orada Koz Kart iletiimi g, belki zaman fark yznden.
Beni Gerard geri getirdi."
Kart inceledi.
"O zaman grdm yere benziyor," dedi sonunda. Bu lojistik sorunlarmz zyor. Koz Kart
iletiiminin iki ucunda iki kii varken birlikleri, Kolvir den Garnatha naklettiimiz gibi
nakledebiliriz."
Bamla evetledim.
"Sana gstermemin sebeplerinden biri bu. yi niyetimi kantlamak iin. Glerimizi bilinmeyen bir
yere gtrmekten daha az risk ieren baka bir yol olabilir. Ben biraz daha keif yapana kadar bu
giriimi ertelemeni istiyorum."
"Oras hakknda bilgi edinene kadar, her durumda biraz erteleyeceim. Otomatik silahlarnn orada
alp almayacan bilmiyoruz, deil mi?" ,

"Hayr, yanmda bir tane gtrmemitim."


Dudaklarn bzd.
"Gerekten de yanna bir tane alp, snamay dnmeliydin."
"Buradan ayrldm koullar buna izin vermiyordu."
"Koullar m?"
"Baka zaman. imdi konumuzla ilgili deil. Kara yolu kaynana kadar takip etmekten bahsettin..."
"Evet?"
"Gerek kayna oras deil. Asl kayna gerek Amber de yatyor, birincil Desendeki bir
kusurda."
"Evet, bunu anlyorum. Hem Random, hem de Ganelon gerek Desenin olduu yere yaptnz
yolculuu ve orada bulduunuz zarar anlatt. Paralellii gryorum, olas balanty..."
"Avalondan katm, senin de beni takip ettiin zaman hatrlyor musun?"
Yant olarak, yalnzca hafife glmsedi.
"Kara yolu getiimiz bir nokta vard," dedim. Hatrlyor musun?"
Gzlerini kst.
"Evet," dedi. inde bir yol kestin. O noktada dnya normal haline dnmt. Unutmuum."
"Desenin etkisiydi," dedim, sanrm daha byk lekte kullanlabilir."
"Ne kadar byk?"
"Tamamn silmek iin."
Arkasna yasland, yzm inceledi.
"O zaman neden yapmyorsun?"
"Yapmam gereken baz hazrlklar var."
"Ne kadar zaman alr?"
"Fazla deil. Muhtemelen birka gn kadar. Belki birka hafta."
"Neden bunu daha nce sylemedin?"
"Yeni rendim."
"Nasl yapyorsun?"
"Temel olarak, Deseni onarmak anlamna geliyor."
"Tamam," dedi. Diyelim ki, baardn. Dman hl orada olacak." Garnatha ve kara yola doru
iaret etti. Birisi onlara bir kez geit verdi."
"Dman hep oradayd," dedim. Ve bir daha geit verilmemesini salamak bize kalacak. Bata
geidi verenlere gereken muameleyi yaparak."
"Bu konuda sana uyarm," dedi, ama benim kastettiim bu deildi. Bir derse ihtiyalar var,
Corwin. Onlara Amber e sayg gstermeyi retmek istiyorum, yle bir sayg olsun ki, yol yine
alsa bile, onu kullanmaya korksunlar. Kastettiim buydu. Bu gerekli."
"Orada savamann nasl bir ey olacan bilmiyorsun, Benedict. Bu, lafn tam anlamyla, tasvir
edilemez."
Glmsedi ve ban iki yana sallad.
"O zaman sanrm gidip kendim grsem en iyisi olacak," dedi. Senin iin sorun olmazsa bu kart
imdilik alkoyacam."
"Sorun olmaz."
"Gzel. O zaman sen Desen'le ilgili iine bak, Corwin, ben de kendi iime bakaym. Bu benim de
biraz zamanm alacak.
Gidip komutanlara yokluumda ne yapacaklarna ilikin emirler vermeliyim. Birbirimizle
konumadan nihai neme sahip bir ey yapmamak konusunda da anlaalm."

"Kabul," dedim.
araplarmz bitirdik.
"Ben de ksa sre sonra yola kacam," dedim. Bu yzden, iyi anslar."
"Sana da." Yine glmsedi. Her ey daha iyi," dedi ve girie geerken omzumu kavrad.
Onu takip ederek darya ktk.
"Benedictin atn getir," diye yakndaki bir aacn dibinde bekleyen emir erine emretti Ganelon;
sonra dnerek, Benedicte elini uzatt. Ben de sana ans dilemek istiyorum."
Benedict ban sallad ve elini skt.
"Teekkr ederim, Ganelon. Pek ok ey iin."
Benedict Koz Kartlarn kard.
"Atm gelmeden nce Gerarda gelimeleri aktarabilirim," dedi.
Kartlar kartrd, bir tanesini ekti ve inceledi.
"Deseni nasl onaracaksn?" diye sordu Ganelon bana.
"Hkm Mcevherini yine almam gerekiyor," dedim. "Onunla zarar grm blgeyi yeniden
izebilirim."
"Bu tehlikeli mi?"
"Evet."
"Mcevher nerede?"
"Glge Yeryznde, braktm yerde."
"Neden braktn?"
"Beni ldryor olmasndan korktum."
Yz hatlarn, imkansz grnen bir yz buruturma ile arptt.
"Bundan holanmadm, Corwin. Baka bir yolu olmal."
"Daha iyi bir yol bilseydim, onu tercih ederdim."
"Ya Benedictin plann uygulasak ve saldrsak? Glgede sonsuz ordular oluturabileceini kendin
syledin. Ayn zamanda, sava meydannda en iyi adamn o olduunu da kendin syledin."
"Ama Desendeki zarar kalr ve baka bir ey gelir. Daima. u andaki dman bizim kendi
zayflmzdan daha nemli deil. Eer zarar onarlmazsa, duvarlarmzn iinde hibir yabanc
fatih olmasa bile batan yenilmi saylrz."
Srtn dnd.
"Seninle tartamam. Kendi alemini sen daha iyi bilirsin," dedi. Ama sana ok ihtiya duyulduu
bir zamanda kendini riske atarak ok ciddi bir hata yapyor olabileceini hissediyorum hl."
Gldm, nk bu Viallenin kulland szckt ve o sylemiken bunu kendimin saymak
istemiyordum.
"Bu benim grevim," dedim ona.
Yant vermedi.
On adm uzaktaki Benedict anlalan Gerarda ulamt, zira bir eyler mrldanyor, sonra susup
dinliyordu. Orada durup konumasn bitirmesini bekledik, bylece onu uurlayabilecektik.
"... Evet, imdi burada," dediini duydum. Hayr, bundan kukuluyum. Ama..."
Benedict birka kez bana bakt ve ban sallad.
"Hayr, sanmyorum," dedi. Sonra, Tamam, gel."
Yeni elini uzatt ve Gerard eli elinde, adm atarak belirdi.
Ban evirdi, beni grd ve hemen bana doru geldi.
Gzlerini aadan yukar, sadan sola tm bedenim boyunca, sanki bir ey ararm gibi gezdirdi.
"Sorun ne?" dedim.

"Brand," diye yant verdi. Odasnda deil. En azndan, ounluu orada deil. Geride biraz kan
brakm. Ayn zamanda oda, bir dv olduunu belli edecek kadar krlp dklm."
Gmleimin ve pantolonumun nne baktm.
"Ve sen kan lekesi aryorsun, yle mi? Grdn gibi, bunlar daha nce de zerimde olan eyler.
Kirli ve krk olabilirler, ama o kadar."
"Bu hibir eyi kantlamaz," dedi.
"Bakmak senin fikrindi. Benim deil. Sana bunu dndren..."
"Onu gren son kii sendin," dedi.
"Dvt kii hari eer gerekten yle olduysa."
"Bununla ne demek istiyorsun?"
"Mizacn, ruh hallerini bilirsin. Kk bir tartma yaadk. Ben ayrldktan sonra eyalar krp
dkmeye balam olabilir, belki kendini yaralad, skld, manzara deiimi iin kp gitti. Bekle!
Hals! Kapsnn nndeki kk, ssl halnn zerinde kan var myd?"
"Emin deilim. Hayr, sanmyorum. Neden?"
"Kendi kann dktn gsteren ikinci dereceden kant. O haly ok seviyordu. Onu kirletmekten
kanyordu."
"Buna inanmyorum," dedi Gerard ve Cainein lm hl tuhaf grnyor ve barut tozu
istediini renmi olabilecek Benedictin hizmetkarlar. imdi de Brand..."
"Bu suu benim zerime ykmak iin baka bir giriim olabilir," dedim ve Benedict ile ben artk
birbirimizi daha iyi anlyoruz."
On adm uzakta, durduu yerden kprdamam olan, bizi ifadesiz bir yzle dinleyen Benedicte
dnd.
"O lmleri aklad m?" diye sordu Gerard ona.
"Dorudan deil," diye yant verdi Benedict, ama hikayesinin kalan artk daha ak grnyor.
Bu yzden tamamna inanmaya eilimliyim."
Gerard ban sallad ve dik dik bana bakt yine. "Hl belirsiz," dedi. Sen ve Brand ne hakknda
tartyordunuz?"
"Gerard," dedim, bu bizi ilgilendirir, ta ki Brand ve ben aksine karar verene kadar."
"Onu hayata dndrdm ve ona baktm, Corwin. Srf bir arbedede ldrlsn diye yapmadm
bunu."
"Beynini kullan," dedim ona. Onu o ekilde aramak kimin fikriydi? Geri getirmek?"
"Ondan bir ey istiyordun," dedi. Sonunda elde ettin. Sonra senin iin engel olmaya balad."
"Hayr. Ama durum bu olsa bile, sence byle aka m yapardm? Eer ldrldyse, o zaman
Caineinkiyle ayn sebeptendir. Suu bana ykmak iin."
"Cainede de durumun fazlasyla bariz olduu bahanesini gsterdin. Bu bana ince bir plan gibi
geliyor. Senin iyi olduun bir ey."
"Bunu daha nce konutuk, Gerard..."
"... Ve o zaman sana ne sylediimi biliyorsun."
"Unutmak zor olurdu."
ne uzand ve sa omzumu yakalad. Hemen sol yumruumu karnna savurdum ve geriledim. O
zaman aklma, belki de ona Brand ile ne konutuumu anlatmam gerektii geldi.
Ama sorma tarzndan holanmamtm.
Yine zerime geldi. Yana kaydm ve sa gznn yanna hafif bir sol salladm. Bundan sonra, daha
ok ban uzak tutmak iin hzl yumruklar savdrmaya devam ettim. Onunla gerekten dvecek
durumda deildim ve Grayswandir adrda kalmt. Yanmda baka silah yoktu.

evresinde dnmeye devam ettim. Sol bacamla tekme attm zaman yan tarafm acyordu. Bir
kez sa bacamla kalasn buldum, ama yavatm, dengesizdim ve devamn getiremezdim.
Yumruklar savurmaya devam ettim.
Sonunda, solumu bloke etti ve elini pazma indirmeyi baard. O zaman gerilemem gerekirdi, ama
savunmas akt.
Tm gcmle midesine ar bir sa indirerek yaklatm. nleyerek ne eilmesine sebep oldu, ama
kolumdaki kavray sklat. Soluyla aparkatm engelledi, elinin taban ile ileri hareketine devam
etti ve gsme vurdu, ayn zamanda sol kolumu arkaya ve yana yle bir gle bkt ki, yere
yuvarlandm. zerime gelirse, iim biterdi.
Bir dizinin zerine kt ve boazma uzand.

Blm 9
Elini bloke etmek iin harekete getim, ama yar yolda durdu. Bam evirdiimde, bir baka elin
Gerardn koluna uzandn, imdi onu tutmu, engellemekte olduunu grdm.
Yuvarlanarak uzaklatm. Bam yine kaldrdmda onu Ganelonun yakalam olduunu grdm.
Gerard elini ne ekti, ama kurtaramad.
"Bu ie karma, Ganelon," dedi.
"Yola k, Corwin!" dedi Ganelon. Mcevher! al!"
O seslenirken Gerard dorulmaya balad. Ganelon sol koluyla uzand ve Gerardn enesine
yumruunu indirdi. Gerard ayaklarnn dibinde yaylp kald. Ganelon yaklat ve bbreine doru
bir tekme sallad, ama Gerard ayan yakalayarak onu arkaya devirdi. Ben tek elime dayanarak
doruldum.
Gerard yerden kalkt, dorulmakta olan Ganelonun zerine atld. Tam tepesindeyken Ganelon iki
yumruunu birden Gerardn karnna vurarak doruldu ve bu onu durdurdu. Ganelonun yumruklar
Gerardn karnnda iki piston gibi alyordu. Gerard dakikalarca kendini savunamayacak kadar
sersemlemi grnd. Sonunda eilip kollarn araya soktuunda, Ganelon enesine indirdii bir sa
ile geriye sendelemesini salad. Ganelon zaman geirmeden ileri atld, ona arparken kollarn
Gerarda dolad ve sa bacan Gerardnkine takt.
Gerard devrildi ve Ganelon stne dt. Sonra Gerardn zerine bindi ve sa yumruunu
enesine savurdu. Gerardn kafas arkaya yuvarlandnda, Ganelon solunu indirdi.
Benedict aniden araya girmek iin harekete geti, ama Ganelon ayaa kalkmak iin o an seti.
Gerard bilinsiz, az ve burnu kan iinde, yatyordu.
Titreyerek ayaa kalktm ve zerimdeki tozlar silkeledim.
Ganelon bana srtt.
"Buralarda oyalanma," dedi. Rvanta neler yapabilirim, bilmiyorum. Git oyuncan bul."
Benedicte baktm, ban sallad. Grayswandir i almak iin adra dndm. ktmda, Gerard
hl kprdamamt, ama Benedict nmde duruyordu.
"Unutma," dedi, sende benim, bende senin Koz Kartlarmz var. Konumadan nihai bir hareket
yok."
Bam salladm. Ona neden bana deil Gerarda yardm etmeye gnll grndn soracak
oldum. Ama baka dncelere kapldm ve taze dostluumuzu bozmamaya karar verdim.
"Tamam."
Atlara yneldim. Yaklatmda, Ganelon omzuma bir aplak att.
"yi anslar," dedi. Ben de seninle gelirdim, ama bana burada ihtiya var. zellikle de Benedict
Koz Kartyla Kaosa giderken."
"yi gsteriydi," dedim. Bana sorun olmaz. Endielenme."
ayra gittim. Ksa sre sonra ata binmi, harekete gemitim. Ganelon geerken bana bir selam
sallad ve yant verdim.
Benedict Gerardn yanna diz kmt.
Ardene giden en yakn yola yneldim. Deniz arkamda kalmt, Garnath ve kara yol solumda,
Kolvir samdayd. Glgenin malzemesi ile oynamaya balamadan nce biraz uzaklamalydm.
Garnath gzden kaybolduktan sonra, pek ok tepe ve vadinin ardnda gneli bir gn vard. Yola
koyuldum ve ormana girdim. Nemli glgeler ve uzak ku tleri aklma eskiden bildiim uzun
huzur dnemlerini ve tekboynuz anann ipek, parlak varln hatrlatt.

Aclarm yolculuun temposu ile solup gitti ve bir kez daha arkamda braktm karlamay
dndm. Gerardn tavrn anlamak g deildi, nk bana kukularndan zaten bahsetmi, beni
uyarmt. Yine de, Brande her ne olduysa, yle kt bir zamanlamas vard ki, bunu beni
yavalatmak ya da tamamen durdurmak iin yeni bir eylem olarak grmekten kendimi alamyordum.
Ganelonun yaknda, formda olmas ve yumruklarn uygun zamanda doru yere koyabilmesi iyi
olmutu. Yalnzca mz olsaydk Benedictin ne yapacan merak ettim. Bekleyeceini ve yalnzca
Gerardn beni ldrmesine engel olmak iin araya gireceini hissediyordum. Hl anlamamz
konusunda mutlu deildim, ama ilikimizin eski durumu ile karlatrlnca bir gelime saylmas
gerektii phesizdi.
Btn bunlar yine Brandin bana ne geldiini merak etmeme sebep oldu. Fiona ve Bleys sonunda
onu ele mi geirmilerdi? nerdii suikasta yalnz bana teebbs etmi, kar saldr ile kar
karya kalm, sonra kurbannn Koz Kartndan oraya m ekilmiti? Kaos Saraylarndan eski
mttefikleri bir ekilde onu ele geirmeyi baarmlar myd? Kuledeki diken-elli muhafzlarndan
biri sonunda ona ulam myd? Yoksa Gerarda sylediim gibi mi olmutu. Bir fke krizi
srasnda kazayla kendisini yaralamas, ardndan baka yerde kara kara dnmek ve plan yapmak
iin Amber den kamas.
Tek bir olaydan bu kadar ok soru ktnda, yant nadiren saf mantkla elde edilebilir. Ama daha
fazla gerek ortaya ktnda elimi atacak bir eyim olmas iin olaslklar elemek zorundaydm. Bu
arada, bana syledii her eyi dikkatle dndm, imdi bildiim eylerin altnda iddialarn
deerlendirdim. Biri dnda, gereklerin oundan kuku duymuyordum. Yapsnn kolayca
yklmasna izin vermeyecek kadar akllca ina etmiti ama zaten, btn bunlar dnmek iin ok
zaman olmutu. Hayr, olaylar sunma tarznda beni yanltmay hedefleyen bir ey gizliydi. En son
nerisi bundan emin olmam salamt.
Eski patika dnd, geniledi, tekrar darald, kuzeye ve aa, sklaan aala dnd. Orman pek
az deimiti. Yzyllar nce gen bir adamn, srf keyfini yaamak iin, Glgeye sapmasa bile
ktann ounu kaplayan engin yeil alemi kefetmek iin at srd ayn patika gibi grnyordu.
Srf bu sebepten aynsn yapmak yine gzel olacakt.
Belki bir saat sonra ormanda epey ilerlemitim. Aalar dev, karanlk kulelerdi. Grebildiim
gne nlar anka yuvalar gibi en yksek dallara taklyordu, daima nemli, alacakaranlk
yumuakl aa gvdelerinin, dallarn, ktklerin ve yosunlu kayalarn d hatlarn yumuatyordu.
Bir geyik, patikann sandaki alln mkemmel korumasna gvenmeyerek, srayp yoldan geti.
evremde, asla yakn olmayan ku sesleri ykseldi. Zaman zaman baka atllarn izlerini kesiyordum.
Bunlarn bazlar olduka tazeydi, ama patikada fazla kalmyorlard. Kolvir bir sredir grnrde
deildi.
Patika yine ykseldi ve ksa sre sonra kk bir srtn tepesine ulaacam, kayalarn arasndan
geeceimi ve bir kez daha inmeye balayacam biliyordum. Trmanrken aalar biraz azald, ta ki
nihayet gkyznden bir para grebilmeye balayana kadar. Devam ettike geniledi ve zirveye
geldiimde bir av kuunun uzak haykrn duydum.
Bam kaldrdmda, ok yukarda emberler izen byk, karanlk ekli grdm. Kayalarn
yanndan getim ve yol alr almaz hz iin dizginleri salladm. leriye atldk, bir kez daha byk
aalarn korumas altna girmek iin kotuk.
Biz bunu yaparken ku haykrd, ama glgeye, lolua olaysz ulatk. Bundan sonra yavaladm ve
dinlemeye devam ettim, ama havada tatsz sesler yoktu. Ormann bu ksm srtn te tarafnda
braktmz ksmna ok benziyordu. Yalnz karlatmz ve bir sre paralel ilerlediimiz,
sonunda s bir yerinden getiimiz kk bir ay vard. tede, patika geniledi, aalarn arasndan

biraz k szmaya balad ve yarm fersah boyunca bizi takip etti. Beni eski srgn yerim, glge
Dnyaya gtrecek yola ulatracak kk Glge ayarlamalarna balamama yetecek kadar
uzaklamtk. Yine de, burada balamak g, ileride balamak kolay olacakt. Daha iyi bir balang
iin bekleyerek kendimi ve atm zorlanmaktan korumaya karar verdim. Aslnda tehdit edici bir ey
olmamt.
Ku vahi bir avc olabilirdi, muhtemelen yleydi de.
At srerken yalnzca tek bir dnce beni rahatsz ediyordu.
Julian...
Arden Juliann blgesiydi, korucular devriye geziyor, daima birliklerinin pek ok kampn
barndryordu. Doal saldrlara ve Glgenin snrnda belirebilecek baka eylere kar
Amberin kara snr muhafzlar.
Brandin hanerlendii gece saraydan aniden ayrldnda Julian nereye gitmiti? Yalnzca
saklanmak istemise, bundan daha uzaa kamasna gerek yoktu. Burada glyd, kendi adamlarnn
destei vard, bizden ok daha iyi bildii bir alemdeydi. u anda ok uzakta olmamas olduka
mmknd. Ayn zamanda, avlanmaktan holanyordu. Cehennem tazlar vard, kular vard...
Sekiz yz metre, bir buuk kilometre...
Tam o srada, en ok korktuum sesi duydum. Bir av borusunun notalar yeillii ve glgelii
delip geti. Arkamdan, uzaktan geliyordu, sanrm yolun sandan.
Atm drtnala kaldrdm ve her iki yanmdaki aalar bulank bir leke halinde akmaya balad.
Burada yol dz ve dzgnd. Bundan faydalandk.
Sonra arkadan bir kkreme duydum. Derin bir gsten gelen, geni cierlerce desteklenen bir
hrlama. Bu sesi neyin kardn bilmiyordum, ama kpek deildi. Bir cehennem tazs bile byle
ses karmazd. Arkama baktm, ama beni kovalayan bir ey yoktu. Bu yzden eildim ve Davul'la
biraz konutum.
Bir sre sonra, sa tarafmdaki aalkta bir atrt duydum, ama kkreme o srada tekrarlanmad.
Defalarca baktm, ama sorun yaratann ne olduunu karamadm. Bundan ksa sre sonra, boruyu
yine, ok daha yaknda duydum ve bu sefer havlamalar ve ulumalar tarafndan yantland. Yanl
anlamak imkanszd. Cehennem tazlar geliyordu. Juliann bir glgede bulduu ve av iin eittii
hzl, gl, vahi hayvanlar.
Kaydrmaya balamann zamannn geldiine karar verdim.
Amber evremde hl glyd, ama Glgeyi elimden geldiince kavradm ve harekete baladm.
Patika sola kvrlmaya balad ve biz yol boyunca koarken iki yandaki aalar gittike kld ve
geride kald. Bir baka dneme sonra yol bizi, belki iki yz metre uzunluunda bir akla gtrd.
O zaman baklarm kaldrdm ve lanet kuun hl emberler izmekte olduunu grdm. imdi ok
daha yaknd, benimle beraber Glgeye srklenecek kadar yakn.
Bu benin niyetlendiimden ok daha karmakt. Gerekirse atm evirip, klcm serbeste
sallayabileceim ak bir alan istemitim. Ama byle bir yerin olumas konumumu, atlatmakta
glk ektiim kua aka belli etmiti.
Tamam. Alak bir tepeye geldik, trmandk, aaya inmeye baladk, bunu yaparken yalnz,
yldrmla kavrulmu bir aacn yanndan getik. Bize en yakn dalnda gri, gm rengi ve siyah bir
ahin oturuyordu. Geerken slk aldm, havaya srad, vahi bir sava l att.
Devam ederken, artk kpeklerin seslerini ve at toynaklarnn gmlemelerini aka duyuyordum.
Bunlara bir baka ses karmt, daha ok bir titreim, yerdeki bir rperti. Yine arkama baktm, ama
peimdekilerin hibiri tepeyi amamt.

Zihnimi yola evirdim ve bulutlar gnei rtt. Patika boyunca tuhaf iekler belirdi -yeil, sar ve
mor- ve uzaktan gk grltsnn sesi geldi. Aklk geniledi, uzad. Tamamen dzleti.
Bir kez daha boru sesi duydum. Yeniden bakmak iin dndm.
O srada srayarak belirdi ve o anda avn hedefinin ben olmadm, atllarn, kpeklerin, kuun
arkamdan koan eyi kovaladn fark ettim. Elbette, bu olduka speklasyona ak bir ayrmd,
nk ben nndeydim ve byk olaslkla onun avnn hedefiydim. ne eilerek Davula haykrdm
ve dizlerimi brne sapladm. Bunu yaparken bile iren eyin bizden ok daha hzl ilerlediini
fark ettim. Bu yalnzca paniin dourduu bir tepkiydi.
Beni izleyen bir mantikor idi.
Benzerini en son, Ericin ld gn grmtm. Ben birliklerimi Kolvir in yan eteklerinden
karrken belirmi, Rall isimli adam ikiye bimiti. Onu otomatik silahlarla ldrmtk. Yaratn
boyu buuk metre kmt ve imdiki gibi bir aslann ba ve omuzlarnn zerinde bir adam yz
tayordu; bunun da yanlarnda katlanm bir ift kartal kanad ve tepesinde, havada kvrlan uzun,
sivri bir akrep kuyruu vard. Biz savaa giderken aralarndan bazlar bir ekilde Glgeden
admlarmz takip etmilerdi. Her birinin nerede olduunun bilindiine inanmak iin sebep yoktu,
ama o zamandan sonra hi grlmemilerdi ve Amber in yaknlarnda bulunduklarna dair herhangi
bir kanta rastlanmamt. Grne gre bu Ardene girmi, o zamandan beri ormanda yayordu.
Son bir bak, eer durup direnmezsem saniyeler iinde yakalanacam gsterdi. Ayn zamanda,
tepeden aa koan kpeklerden karanlk bir da gsterdi.
Mantikorlarn zekasn ya da psikolojisini bilmiyordum.
Kamakta olan ou hayvan, onlar rahatsz etmeyen bir eye saldrmak iin durmaz. Genellikle
kendini korumak zihinlerinde en n sradadr. Dier yandan, mantikorun kovalandnn farknda
olup olmadndan emin deildim. Benim izimi takip etmeye balam, ama sonra takip edilen olmu
olabilirdi. Aklnda yalnzca tek ey olabilirdi. Durup tm olaslklar zerinde dnmenin zaman
deildi.
Grayswandir i ektim ve atm sola evirdim. At dner dnmez dizginleri yine ektim.
Davul kinedi ve arka bacaklarnn zerinde ahland. Arkaya kaydm hissettim, bu yzden yere
atladm ve yana sradm.
Ama bir anlna, frtna tazlarnn hzn unutmutum, Florann Mercedesinde giderken Random
ile beni nasl yakaladklarn, araba kovalayan normal kpeklerin aksine arac parampara etmeye
baladklarn unutmutum.
Aniden, hepsi birden mantikorun zerine ulland, srayan ve sran bir dzine kpek. Hayvan
ban arkaya att ve kpekler saldrrken bir haykr daha kopard. Korkun kuyruunu onlara
doru sallad, birini havaya frlatt, iki tanesini sersemletti ve ldrd. Sonra ahland, dnd ve
inerken n ayaklar ile saldrd.
Ama o bunu yaparken bile bir kpek n sol bacan yakalad, iki tanesi sarsna tutundu ve biri
srtna trmanp omzunu ve boynunu srd. imdi dierleri evresinde dnyordu. Bir tanesine
saldrd anda, dierleri atlp sracakt.
Sonunda srtndaki kpei akrep inesi ile yakalad ve bacan kemireni silkeleyip att. Ama o
srada iki dzine yaradan kan akyordu. ok geirmeden, bacann sorun yaratt anlald, hem
saldr asndan, hem de dier bacaklarn savururken arln bindirmek asndan. Bu arada, bir
baka kpek srtna km, boynunu paralyordu. Bu kpee ulamakta glk ekiyor gibiydi. Bir
bakas sadan yaklat ve kulan paralad. ki tanesi daha sarlarna yapt ve yaratk yeniden
ahlandnda, biri atlp karnn paralad. Kpeklerin havlamas ve hrlamalar kafasn kartryor
gibiydi ve devaml hareket eden gri ekillere lgnca saldrmaya balad.

Davulun gemini yakalam, onu zerine binip cehennem olup gitmeme yetecek kadar
sakinletirmeye alyordum.
Ama o ahlanmaya, ekitirmeye devam ediyordu ve onu yerinde tutmak iin bile byk ikna gc
gerekiyordu.
Bu arada, mantikor ac bir feryat koparmt. Srtndaki kpee vahice saldrm, inesini kendi
omzuna saplamt. Kpekler bundan faydalanarak, ak bulduklar her yana saldrm, srm,
koparmlard.
Kpeklerin yaratn iini bitirebileceklerinden emindim, ama o anda biniciler tepeyi at ve
inmeye balad. Be kiiydiler, Julian da balarnda. zerinde pullu, beyaz zrh vard, av borusu
boynunda aslyd. Dev at Morgensterni sryordu, benden hep nefret etmi bir hayvan. Tad
uzun mzra kaldrd, bana doru bir selam verdi. Sonra indirdi ve kpeklere emirler verdi.
Kpekler istemeye istemeye avlarn braktlar. Mantikorun srtndaki kpek bile kavrayn gevetti
ve yere atlad. Julian nian alr ve Morgensternin brn mahmuzlarken hepsi geriledi.
Hayvan ona dnd, son bir meydan okuma haykr kopard ve dilerini kararak ne atld. Bir
araya geldiler ve bir an Morgensternin omzu grnty kapatt. Ama bir sonraki an, atn
davranndan darbenin etkili olduunu anladm.
At dnd zaman hayvann yerde yattn grdm. Gsnde, mzran sapndan fkran kanlar
akyordu.
Julian atndan indi. Dier binicilere, benim duymadm bir eyler syledi. Adamlar atlarndan
inmediler. Hl seiren mantikora bakt, sonra bana bakp glmsedi. lerledi, ayan hayvann
zerine dayad, mzra tek eliyle ekti ve leten kurtard. Sonra mzra yere saplad ve
Morgensterni sapna balad. Uzand, atn omzunu okad, bana bakt, dnd ve bana doru yneldi.
Yanma geldii zaman, Keke Belay ldrmeseydin," dedi.
"Bela m?" diye tekrarladm.
Gkyzne bakt. Baklarn takip ettim. ki ku da grnrlerde yoktu.
"En sevdiklerimden biriydi."
"zgnm," dedim. Olan biteni yanl anladm."
Ban sallad.
"Tamam. Senin iin bir ey yaptm. imdi bana ben saraydan ayrldktan sonra ne olduunu
anlatabilirsin. Brand kurtuldu mu?"
"Evet," dedim ve sen o konuda yrttn. Onu Fionann hanerlediini syledi. Ve o da
sorgulanmay beklemedi. Geceleyin gitti. Birbirinize rastlamam olmanz tuhaf."
Glmsedi.
"Bu kadarn tahmin etmitim," dedi.
"Neden bylesine kuku uyandrc koullar altnda katn?" diye sordum. Durumun aleyhinde
grnmesine sebep oldu."
Omuzlarn silkti.
"Benden yanl yere phe duyulduu, sulandm ilk sefer olmayacakt. Ve bu ynden, eer niyet
hakl gsteriyorsa, ben de kk kz kardeimiz kadar suluyum. Elimden gelse ben yapacaktm.
Aslnda, onu geri getirdiimiz gece benim de hazrda bir hanerim vard. Ama yana itildim."
"Ama neden?" diye sordum.
Gld.
"Neden mi? Piten korkuyorum da ondan. Uzun sre, lm olduunu sandm ve umdum. Sonunda
anlama yapt karanlk gler tarafndan ele geirildiini dndm. Onun hakknda gerekte ne
kadar ok ey biliyorsun, Corwin?"

"Uzun uzun sohbet ettik."


"Ve...?"
"O, Bleys ve Fionann taht ele geirmek iin plan yaptklarn itiraf etti. Bleyse ta
giydireceklermi, ama gerek gc paylaacakm. Senin bahsettiin gleri babamn ortadan
kaybolmasn salamak iin kullanmlar. Brand Cainei de kendi taraflarna kazanmaya altn,
ama Cainein bunun yerine sen ve Erice geldiini syledi. Sonra nz, onlardan nce gc ele
geirmek ve tahta Erici oturtmak iin benzer bir grup oluturmusunuz."
Ban sallad.
"Olaylarn sras doru, ama nedeni deil. Taht istemiyorduk, en azndan bu kadar abuk ya da o
zamanda deil. Onlarn grubuna kar kmak iin grubumuzu kurduk, nk taht korumak iin kar
kmak gerekiyordu. Bata, Erici en fazla koruyuculua ikna edebildik. Bu artlar altnda ta giyerse
ksa srede kendini l bulmaktan korkuyordu. Sonra, son derece geerli talebin ile sen ortaya ktn.
O srada srar etmene izin veremezdik, nk Brandin grubu ak ak sava tehditleri savuruyordu.
Tahtta oturan biri olursa bu hamleyi yapmaya daha az eilim duyacaklarn dndk. Tahta seni
oturtamazdk, nk kukla olmay reddederdin; oyun oktan ilerlediinden ve sen ok konuda
bilgisiz olduundan bu rol oynamak zorunda kalacaktn. Bu yzden Erici risk almaya ve ta
giymeye ikna ettik. te byle oldu."
"Demek ben geldiimde, srf elence olsun diye gzlerimi karttrd ve beni zindana attrd."
Julian srtn dnd, l mantikora bakt.
"Sen aptaln birisin," dedi sonunda. Batan beri bir piyondun. Seni bizim elimizi zorlamak iin
kullandlar ve her durumda kaybedecektin. Eer Bleysin o aptalca saldrs bir ekilde baarl
olsayd, derin bir nefes alacak kadar yaamayacaktn. Baarsz olsayd ki oldu, Bleys ortadan
kaybolacak, taht zorla ele geirme giriimi yznden hayatn kaybedecektin. Amacna hizmet
etmitin ve lmeliydin. Bize bu konuda pek az seenek braktlar. Seni ldrmek hakkmzd. Bunu
biliyorsun."
Dudam srdm. Syleyebileceim ok ey vard. Ama eer bana geree yakn bir ey
anlatyorsa, mantkl geliyordu. Ve ben daha fazlasn dinlemek istiyordum.
"Eric," dedi, nasl iyiletiimiz dnlnce, gzlerinin zaman iinde onarlacan dnd. Son
derece hassas bir durumdu. Babam dnse, Eric tahttan iner ve tm eylemlerini herkesi tatmin edecek
ekilde aklayabilirdi. Seni ldrmek dnda. Bu, o ann sorunlarnn tesinde, kendi
hkmdarln srdrmek iin ak bir hareket olurdu. Ve sana drste sylemeliyim, o yalnzca
seni zindana attrmak ve seni unutmak istiyordu."
"O zaman kr edilmem kimin fikriydi?"
Uzun sre sessiz kald. Sonra yumuak sesle, neredeyse fsldayarak konutu. Ltfen
anlatacaklarmn tamamn dinle. Fikir benimdi ve hayatn kurtarm olabilir. Sana kar giriilen
herhangi bir eylem lme bedel olmak zorundayd, aksi halde kar taraf seni gerekten ldrrd.
Artk ilerine yaramyordun, ama canlyken gelecekte bir zaman tehlike oluturma potansiyeli
tayordun. Seninle iletiim kurmak iin Koz Kartn kullanabilir, sonra seni ldrebilirlerdi. Ya da
seni kurtarp, daha sonra Erice kar bir baka hamlede feda edebilirlerdi. Ama krken seni
ldrmelerine gerek yoktu ve kafalarndaki herhangi bir ey iin faydan da yoktu. Seni bir sreliine
manzaradan kararak hayatn kurtard ve bizi de bir gn hesabn vermemiz istenebilecek ok yanl
bir eyleme girimekten kurtard. Bizim bak amzdan, baka seenek yoktu. Yapabileceimiz tek
eydi. Yumuak davranmak da olmazd, aksi halde seni bizim kullanacamzdan phelenilirdi.
Kymet kazandn an lrdn. Yapabileceimiz en iyi ey, Lord Rein seni teselli etmeye alt
zamanlarda bamz te yana evirmekti. Yaplabilecek tek ey buydu."

"Gryorum," dedim.
"Evet," diye onaylad. ok abuk grdn. Kimse bu kadar abuk iyileeceini ya da kaabileceini
talimin etmiyordu.
Nasl baardn?"
"Macyninki Gimbelnkine sylyor mu?" dedim.
"Pardon?"
"Dedim ki, bo ver. O zaman Brandin tutsak edilmesi konusunda ne biliyorsun?"
Beni bir kez daha szd.
"Tek bildiim kendi ilerinde bir tr anlamazlk doduu. Detaylardan haberim yok. Bir sebepten,
Bleys ve Fiona onu ldrmekten ya da serbest brakmaktan korkmular. Onu onlarn vard
uzlamadan -tutsaklktan- kurtardmz zaman, Fionann onun serbest kalmasndan daha fazla
korktuu belliydi."
"Ve sen de, onu ldrecek kadar korktuunu syledin. Bunca zamandan sonra, tm bunlar tarih
olmuken ve g dengeleri yine deimiken, neden? Zayf ve hemen hemen savunmaszd. Artk ne
zarar olurdu ki?"
ini ekti.
"Sahip olduu gc anlamyorum," dedi, ama olduka byktr. Akln kullanarak Glgede
yolculuk yapabileceini, sandalyesinde oturup, Glgede arad eyi bulabileceini ve
sandalyesinden kprdamadan srf iradeyle onu kendine arabileceim biliyorum; benzer ekilde
Glgede yolculuk edebiliyor. Aklna ziyaret etmek istedii yeri getiriyor, bir tr zihinsel kap
oluturuyor ve basite iinden geiyor. Bu ekilde, zaman zaman bakalarnn ne dndn
bilebildiini dnyorum. Sanki kendisi de bir tr canl Koz Kart olmu gibi. Btn bunlar
biliyorum, nk yaptklarn grdm. Sona doru, onu sarayda gzetim altnda tuttuumuz zaman,
bir kez daha bizi bu ekilde atlatt. Bu, glge Dnyaya gittii ve seni Bedlama yatrd zamand.
Yakalandktan sonra, iimizden biri hep yannda kald. Ama henz Glgeden ne tr eyler
arabileceim bilmiyorduk. Senin katn rendii zaman, Cainee saldran, o zaman muhafz
olan korkun yarat ard. Sonra bir kez daha peinden gitti. Grne baklrsa Bleys ve Fiona
onu bundan ksa sre sonra, bizden nce yakalamlar. Onu geri getirdiimiz, ktphanedeki geceye
kadar bir daha grmedim. Ondan korkuyorum, nk anlamadm lmcl gleri var."
"Bu durumda onu nasl esir tuttuklarn merak ediyorum."
"Fionann da benzer gleri var, sanrm Bleysin de. kisi bir arada Brandin gcnn ounu
yok edebiliyorlard. Etkisiz kalaca bir yer yarattlar."
"Tamamen deil," dedim. Randoma bir mesaj iletti. Aslnda, bir kez bana da zayfa ulaabildi."
"Demek tamamen deil," dedi. Ama yeterli olacak kadar. Biz savunma hatlarn aana kadar, tabii."
"Benimle ilgili oyunlar hakknda ne biliyorsun. Beni tutsak etmek, ldrmeye almak,
kurtarmak."
"Anlamyorum," dedi, kendi gruplarnn iindeki g mcadelesinin bir paras olmas dnda.
Kendi aralarnda anlamazla dtler ve sen bir tarafn iine yaryordun. Bu yzden, doal olarak,
bir taraf seni korumaya alrken dier taraf ldrmeye alyordu. Elbette, nihai olarak,
dzenledii saldrda senden en ok yararlanan Bleys oldu."
"Ama glge Dnyada beni ldrmeye alan oydu," dedim. Tekerlerime ate eden oydu."
"yle mi?"
"Eh, Brandin bana syledii bu, ama her tr ikincil kantla uyuuyor."
Omuzlarn silkti.
"Bu konuda sana yardmc olamam," dedi. O sralarda aralarnda neler olup bittiini bilmiyorum."

"Ama Fionann Amber de bulunmasna hogr gsteriyorsun," dedim. Aslnda, ne zaman


evrende olsa, olduka iyi davranyorsun."
"Elbette," dedi glmseyerek. Fionay hep ok sevmiimdir. Kesinlikle aramzdaki en gzel, en
medeni kii. Babamn, senin de bildiin gibi, kardeler aras evlilik konusunda bu kadar inat olmas
ok kt. Bunca uzun zaman dman olmamz beni rahatsz ediyordu. Ama Bleysin lmnden,
senin tutsak edilmenden ve Ericin ta giymesinden sonra hemen hemen her ey normale dnd.
Yenilgilerini zarafetle kabullendi. Brandin geri dnmesi fikrinden benim kadar korktuu akt."
"Brand her eyi farkl anlatt," dedim, ama zaten, yle yapacakt elbette. Bleysin hl hayatta
olduunu, Koz Kart aracl ile onu bulduunu, Glgede, Amber e saldracak yeni bir ordu
hazrladn iddia ediyor."
"Sanrm bu mmkn," dedi Julian. Ama biz de olduka iyi hazrlklyz, deil mi?"
"Dahas, saldrnn artmaca olacan iddia ediyor," diye devam ettim, asl saldr dorudan
kara yoldan, Kaos Saraylarndan gelecekmi. Fionann u anda bunun iin yolu hazrladn
sylyor."
Kalarn att.
"Umarm yalan sylyordur," dedi. Gruplarnn yeniden canlandn ve karanlk taraftan yardm
alarak zerimize saldrdm grmekten nefret ederim. Ve Fionann ie karm olduunu
grmekten de nefret ederim."
"Brand gruptan ktn, yanln grdn syledi. Bu tr tvbekar zevzeklikler ite."
"Ha! Brandin sylediklerine inanmaktansa biraz nce ldrdm yarata gvenirim. Umarm
onu gzetim altnda tutacak saduyuyu gstermisindir ama eski gleri geri geldiyse bunun pek
faydas olmaz."
"Ama imdi nasl bir oyun oynuyor olabilir ki?"
"Ya eski ly canlandrmtr ki bu dnceden hi holanmyorum ya da kendi bana yeni bir
plan yapmtr. Ama szme mim koy, bir plan var. Hi yalnzca izleyici olmaktan tatmin olmamtr.
Hep planlar yapar. Uykusunda bile entrika evirdiine yemin edebilirim."
"Belki de haklsn," dedim. Gryorsun, iyi mi, kt m, henz bilmiyorum, ama yeni bir gelime
oldu. Biraz nce Gerard ile dvtm. Brande bir tr ktlk yaptm sanyor. Bu doru deil,
ama masumluumu kantlayacak durumda deildim. Bugn sabah, Brandi son gren bendim. Gerard
ksa sre nce odasn ziyaret etti. Her eyin krlp dkldn, orada burada kan lekeleri
olduunu, Brandin de ortalarda grnmediini sylyor. Bundan ne karmalym, bilmiyorum."
"Ben de yle. Ama umarm birisi bu sefer ii doru dzgn yapmtr."
"Tanrm," dedim, karmakark. Keke btn bunlar daha nce biliyor olsaydm."
"Sana sylemek iin uygun zaman hi olmad," dedi, imdiye dek. Kesinlikle sen tutsakken ve hl
eriilebilirken deil. Ondan sonra da uzun sre ortalarda yoktun. Birliklerin ve yeni silahlarn ile
dndn zaman, niyetinden emin deildim. Sonra her ey ok abuk olup bitti ve Brand geri dnd.
ok geti. Postu kurtarmak iin gitmek zorundaydm. Burada, Ardende glym. Burada, zerime
salabilecei her eyle baa karm. Devriyeyi savataym gibi srdryorum ve Brandin lm
haberini bekliyorum. Hl ortalarda olup olmadn sizden birine sormay dnyordum. Ama
lmesi durumunda hl pheli saylacam dnerek, kime soracama karar veremiyordum. Ama
haber alr almaz, hl hayattaysa, bir de kendim denemeye karar vermitim. imdi... bu koullar...
imdi ne yapacaksn, Corwin?"
"Hkm Mcevherini glgede sakladm yerden almaya gidiyorum. Kara yolu yok etmek iin
kullanlmasnn bir yolu var."
"Bu nasl yaplabilir?"

"Bu ok uzun bir hikaye, nk aklma korkun bir dnce geldi."


"Nedir?"
"Brand Mcevher i istiyor. Bana soruyordu ve imdi Glgede nesneleri bulma ve alma gc. Ne
kadar baarl?"
Julian dnceli grnd.
"Her eyi bildii sylenemez, kastettiin buysa. Bizim her zaman yaptmz gibi Glgede her
eyi bulabilirsin. Yani yolculuk ederek. Fionaya baklrsa, o yalnzca ayak iinden kurtuluyor. Bu
yzden ard herhangi bir nesne, zel bir nesne deil. Dahas, Ericin bana anlattklarna baklrsa
o Mcevher olduka garip bir ey. Sanrm Brand, nerede olduunu renirse, ahsen aramaya
gitmek zorunda."
"O zaman cehennem srme devam etmeliyim. Ondan nce davranmalym."
"Davula bindiini gryorum," dedi Julian. yi bir hayvandr, salamdr. ok cehennem sr
yaamtr."
"Bunu duyduuma memnun oldum," dedim. Sen imdi ne yapacaksn?"
"Amber den birisi ile iletiime geeceim ve konuma frsat bulamadmz konularda
gelimeleri reneceim. Benedictle muhtemelen."
"Faydas olmaz," dedim. Ona ulaamazsn. Kaos Saraylarna gitti. Gerard dene ve hazr onunla
konumuken benim drst bir adam olduuma ikna et."
"Ailedeki yegane bycler kzl sallardr, ama denerim... Kaos Saraylar m dedin?"
"Evet, ama yine, zaman artk ok deerli."
"Elbette. Sen git. Daha sonra bo zamanmz olur. Umarm."
Uzand ve kolumu tuttu. Mantikora ve evresinde halka olmu oturan kpeklere baktm.
"Teekkrler, Julian. Anlamas zor birisin."
"O kadar da deil. Sanrm benim nefret ettiim Corwin yzyllar nce lm. Git artk, be adam!
Eer Brand buraya gelecek olursa derisini bir aaca akacam!"
Atna binerken kpeklere bararak bir emir verdi ve hepsi mantikorun leine kerek kann
itiler, etini byk paralar ve eritler halinde kopardlar. Ben o yabanc, iri, adam suratnn yanndan
geerken, gzlerinin hl ak, ama cam gibi olduunu grdm. Maviydiler ve lm onlar belli bir
doast masumluktan mahrum klmamt. Ya bu, ya da o baklar lmn son armaanyd. roniler
datmann mantksz bir yolu.
Davulu patikaya evirdim ve cehennem srme baladm.

Blm 10
Yava bir tempoyla yolda ilerliyoruz, bulutlar gkyzn karartyor ve Davul hatrlayarak,
beklenti iinde kiniyor... Sola bir dn, sonra yoku yukar... Yer kahverengi, sar, yine kahverengi...
Aalar alalyor, seyrekleiyor... Aralarnda otlar, ykselen serin esintiyle dalgalanyor...
Gkyznde hzl bir ate... Gevek yamur damlalarn bir grlt sarsyor...
imdi dik ve kayalk... Rzgar pelerinimi ekitiriyor... Yukar... Kayalarn gm izgilerle
lekelendii ve aalarn sraland ykseklere trmanyoruz... Otlar, yeil ateler yamurda lyor...
Yukar, entikli, kvlcml, yamurun ykad, bulutlarn hzla akt ve selin ykseldii
zamanlardaki amurlu bir nehir gibi kaynad yksekliklere... Yamur sama gibi actyor ve rzgar
ark sylemek iin boazn temizliyor...
Trmanyoruz, trmanyoruz ve boynuzlar ile yolu koruyan rkm bir boann ba gibi zirve
meydana kyor... Ularnda imekler bklyor, aralarnda dans ediyor... Biz oraya yaklar ve
hzla geerken ozon kokusu, yamur aniden duruyor, rzgar uzaklayor...
Uzaktaki taraftan kyoruz... Yamur yok, hava durgun, gkyz przsz ve uygun, yldz dolu
bir siyahlk ile kararm... Meteorlar gkyzn kesiyor ve yanyor, gkyzn dalayarak iz
brakyor, sonra soluyor, soluyor... Bir avu madeni para gibi salm aylar... parlak on sentlik,
donuk bir eyreklik, bir ift peni, ilerinden biri kararm ve lekelenmi... Sonra o uzun, dolambal
yoldan aa... Toynak sesleri gece havasnda berrak ve metalik... Bir yerlerde, kedi hrlamas gibi bir
ses Daha ufak bir ayn nden geen hrpani, hzl, karanlk bir ekil...
Aa... Toprak her iki yanda alalyor... Aada karanlk... Son derece yksek, kvrml bir
duvarn zerinde ilerleyen yolun kendisi ay ile aydnlanm... Yol kabaryor, katlanyor,
saydamlayor... Ksa sre sonra srkleniyor, bulutsu, iplik iplik, aada ve yukarda yldzlar... Her
iki yanda, aada yldzlar... Toprak yok... Yalnzca gece var, gece ve gelecekte kullanma ihtimaline
kar zerinde at srmeyi denemek, nasl bir his verdiini renmek zorunda olduum saydam yol...
imdi mutlak bir sessizlik var ve yavalk yanlsamas her harekete yapyor... Ksa sre sonra yol
uzaklayor ve muazzam bir derinlikte yzyormuuz gibi hareket ediyoruz, yldzlar parlak
balklarm gibi grnyor... Bu zgrlk, cehennem srnn coku veren gc, savata zerinize
ken gzkarala hem benzeyen, hem benzemeyen bir ey, iyi renilmi, riskli bir becerinin
cesareti, airin doru szc bulmas zerine iine dolan doruluk hissi... Bunlar ve manzarann
kendisi, ileri, ileri, ileri, at zerinde belki hibir yerden hibir yere, boluun mineralleri ve ateleri
iinde ve arasnda, toprak, hava ve sudan zgr...
Byk bir meteorla yar ediyoruz ve gvdesine dokunuyoruz... ukurlu yzeyinde, aa,
evresinde ve tekrar yukar hzlanyoruz... Uzanarak byk bir ova oluyor, aydnlanyor, sararyor...
Bu kum, imdi hareketimizin altnda kum var... Karanlk zlerek sabah afana dnrken
yldzlar soluyor... leride glgelik alanlar, ilerinde l aalar... Karanla at sryorum... ine
atlyorum... Parlak kanatlar fkryor, yaknyor, tekrar eski yerlerine yerleiyor...
Sklaan aalarn arasnda... Yer daha karanlk, yol daha dar... Palmiye yapraklar klerek el
kadar oluyor, kabuklar kararyor... Saa bir dn, yol geniliyor... Toynaklarmz deme
talarndan kvlcmlar karyor... Sokak geniliyor, kenarlarna aalar dizilmi bir cadde oluyor...
Minik sra sra evler yanlarndan geerken bir grnp bir kayboluyor... Ta deli kaldrmlarn
tesinde parlak kepenkler, mermer merdivenler, boyal paravanlar... Taze sebze ykl bir at arabas
geiyor... nsan yayalar dnp bakyor... Sesler hafife vzldyor...

Devam... Bir kprnn altndan geiyoruz... ay genileyerek dere olana, denize dklene kadar
takip ediyoruz...
Mavi bulutlarn srklendii limon rengi gkyznn altnda, kumsalda ilerliyoruz... Tuz,
dkntler, kabuklar, sularn srkledii aa dallarnn przsz ekilleri... Kire rengi denizden
beyaz su serpintisi...
Hzla, su mekannn bir taraada bittii yere... Trmanyoruz, her admmz arkada, aada
ufalanyor, kkryor, kimliini kaybediyor, kyya arpan dalgalarn gmbrtsne karyor...
Yukar, yukar, dz tepeli, aalkl ovaya, sonunda serap gibi ldayan, altndan bir ehir...
ehir byyor, glgeli bir emsiyenin altnda kararyor, gri kuleleri yukarya uzanyor, cam ve
metal kasvetin iine k aktryor... Kuleler sallanmaya balyor...
Biz geerken ehir sessizce kendi zerine kyor... Kuleler devriliyor, toz kaynayarak ykseliyor,
daha alaktan gelen bir parlt ile pembeleiyor... Hafif bir ses, flenip sndrlen bir mum gibi,
szlp geiyor...
Bir toz frtnas, hzla kyor, her yeri sise bouyor...
inden, otomobil klaksonlarnn sesi... Bir srklenme, ksa bir kalkma, gri-beyazda ksa bir
kesinti, inci beyaz, kayyor...
Toynak izlerimiz bir anayolun omzunda... Sada, kprtsz aralardan sonsuz bir sra... nci beyaz,
gri-beyaz, yine srkleniyor...
Ynsz haykrlar ve feryatlar... Ik geliigzel akyor...
Bir kez daha ykseliyoruz... Sisler alalyor, ekiliyor...
Otlar, otlar, otlar... imdi gkyz berrak, ince bir mavi... Gne batmaya kouyor... Kular...
Otlakta gevi getiren, bakan, yine gevi getiren bir inek...
Tahta bir itten atlayp krlarn arasnda, yolda ilerliyoruz...
Tepenin tesinde ani bir souk... Otlar kum ve yerde kar var... Bir ykseltinin tepesinde teneke
daml bir iftlik evi, zerinde kvrlarak ykselen duman...
Devam... Tepeler ykseliyor, gne aa yuvarlanyor, arkasnda karanl srklyor... Bir yldz
serpintisi... Burada, uzakta bir ev... Bir tane daha, yal aalarnn arasnda uzun bir araba yolu
kvrlyor... Farlar...
Yolun yanna ekiliyoruz... Dizginleri ekiyorum ve arabann gemesini bekliyorum...
Alnm sildim, gmleimin nndeki ve kol yenlerimdeki tozlar silkeledim. Davulun boynunu
okadm. Gelen ara bana yaklarken yavalad ve srcnn gzlerini bana diktiini grdm.
Dizginleri hafife silkeledim ve Davul yrmeye balad. Araba fren yapp durdu, src arkamdan
bir ey seslendi, ama ilerlemeye devam ettim. Biraz sonra, arabasn srp uzaklatn duydum.
Bundan sonra bir sre yol krlarn iinde devam etti. Rahat bir tempoda, tandk nirengi
noktalarnn yanndan geerek, baka zamanlar hatrlayarak ilerledim. Birka kilometre sonra bir
baka yola rastladm, daha geni ve iyiydi. Oraya dndm, yolun sandaki ykseltide kaldm. Hava
scakl dmeye devam etti, ama souk havann gzel, temiz bir tad vard. Solumdaki tepelerin
zerinde bir dilim ay parlyordu. Tepemden geen birka kk bulut vard, ayn eyreine yumuak,
tozlu bir kla dokunuyorlard. Hafif bir rzgar esiyordu; dallar zaman zaman kprdanyordu, o
kadar. Bir sre sonra yolda, bana varmak zere olduumu anlatan bir dizi inie geldim.
Bir dneme ve iki ini daha... Araba yolunun yanndaki ta grdm, zerindeki adresimi okudum.
O zaman dizginleri ektim ve bam kaldrp tepeye baktm. Araba yolunda bir steyn, evin iinde
k vard. Davulu yoldan uzaklatrdm, otla arp bir grup aaca ynlendirdim. Onu yapran
dkmeyen aalardan iki tanesinin arkasna baladm, boynunu okadm, birazdan geleceimi
syledim.

Yola dndm. Grnrde araba yoktu. Yolu getim ve araba yolunun uzak ucuna yryp,
steynn arkasndan getim.
Evdeki tek k sadan, oturma odasndan geliyordu. Evin sol tarafndan arkaya dolandm.
Verandaya ulatmda durdum, evreme bakndm. Yolunda olmayan bir ey vard.
Arka avlu deimiti. Harap bir tavuk kmesine yaslanm ryen, atmaya zahmet etmediim bir
ift bahe sandalyesi yok olmutu. Ayn sebepten, tavuk kmesi de. Bu yrelerden getiim son
seferde buradaydlar. Eskiden evreye salm duran l aa dallar ve uzun zaman nce odun
yapmak iin ydm, rmekte olan bir dal kmesi de gitmiti.
Yaprak yn yerinde yoktu.
Eskiden durduu yere yrdm. Geriye kalan tek ey, yaklak olarak ynn eklinde olan
ekilsiz, plak bir toprak parasyd.
Ama Mcevher i kullanmay renirken onun varln hissedebileceimi de renmitim. Bir an
gzlerimi kapattm ve bunu yapmaya altm.
Hibir ey.
Yine baktm, dikkatle aradm, ama grnrlerde varlna iaret edecek bir prlt yoktu. Aslnda
yaknda hissetmiyorken herhangi bir ey grmeyi beklediimden deil.
Ikl odada perde yoktu. Evi imdi incelediimde, pencerelerin hibirinde perde, stor, kepenk ya
da jaluzi olmadn grdm. Yani...
Evin dier kesini dolandm. lk nce kl pencereye yaklaarak hzla ieri baktm. Yerin ou
kumala kaplanmt. apkal ve tulumlu bir adam kar duvar boyuyordu.
Elbette.
Bill'den evi satmasn istemitim. Eski evime nakledildiim zaman -muhtemelen Mcevherin bir
eylemi sayesinde- hanerlendiim iin yerel klinikte yatarken gerekli belgeleri imzalamtm. Bu,
Amber-Glge Dnya arasndaki yaklak iki buuk zaman katsaysn kullanarak ve Amber de, Kaos
Saraylarnda geirdiim sekiz gn hesaba katarak, yerel zaman ile haftalar nce olmalyd. Elbette,
Bill talebimi yerine getirmek iin giriimde bulunmutu. Ama mekan, yllarca terk edilmi
kaldndan ve harap edildiinden kt durumdayd... Yeni pencere camlarna, atnn onarlmasna,
yeni yamur oluklarna, boyanmaya, zmparalanp parlatlmaya ihtiyac vard. Ve hem ieride, hem
darda, tanacak bir sr p olacakt...
Dndm ve yolun n yokuundan aa yrdm. Buradan getiim son seferi hatrladm, yar
deli, ellerim ve dizlerim zerinde, yan tarafmdan kan kaybederek. O gece ok daha souktu, yerde
ve havada kar vard. Oturup, bir yastk yzn bayrak yapp bir araba durdurmaya altm
noktann yanndan getim. Anlarm hafife bulankt, ama durmadan geenleri hl hatrlyordum.
Yolu getim, otla ap aalara gittim. Davulu zp, bindim.
"Biraz daha gitmemiz gerek," dedim ona. Bu sefer fazla uzak deil."
Yola dndk ve evimi geip yol boyunca yrmeye baladk. Bille evi satmasn sylemeseydim,
yaprak yn hl orada ve Mcevher, hl ynn altnda olacakt. Krmz ta boynumda asl, ne
yaplmas gerekiyorsa denemeye hazr, Amber e dnyor olacaktm. imdi, zamann yine daralmaya
balad hissiyle onu aramaya gitmek zorundaydm. En azndan, burada, Amber e gre daha fazla
zamanm vard. Davula dil aklattm ve dizginleri silktim. Yine de zaman boa harcamann anlam
yoktu.
Yarm saat sonra kasabaya girmi, bir konut blgesindeki sessiz caddede at sryordum. Her
tarafmda evler vard.
Billin evinde klar yankt. Araba yoluna dndm. Davulu arka avluda braktm.
Kapy Alice at, bir an bakakald, sonra, Tanrm, Cari!" dedi.

Dakikalar sonra, samdaki sehpada bir iki, Bill ile oturma odasnda oturuyordum. Alice
mutfaktayd. Bana yiyecek herhangi bir ey isteyip istemediimi sorma hatasn yapmt.
Bili piposunu yakarken beni inceledi.
"Gelip gitme yntemlerin hl renkli," dedi.
Glmsedim.
"Elverililik, o kadar," dedim.
"Klinikteki hemire... hikayesine hemen hemen hi kimse inanmad."
"Hemen hemen mi?"
"Sz konusu aznlk bendim, elbette."
"Ne hikaye anlatt?"
"Odann ortasna yrdn, iki boyutlu olduunu ve sonra gkkua eliinde eski bir asker
gibi solup gittiini syledi."
"Gkkua semptomlarnn nedeni Glokam olabilir. Gzlerini kontrol ettirmeli."
"Ettirdi," dedi. Hibir ey kmad."
"Ah. ok kt. Aklma gelen bir sonraki ey sinirsel olmas."
"Hadi, Cari. Kadnn bir eyi yok. Bunu biliyorsun."
Glmsedim ve ikimden bir yudum aldm.
"Ve sen," dedi, bir zamanlar zerinde yorum yaptm belli bir oyun kartna benziyorsun. Kl
dahil. Neler oluyor, Cari?"
"Hl karmak," dedim. Hatta konutuumuz son seferden daha fazla."
"Bu, henz bana aklama yapamayacan anlamna m geliyor?"
Bam salladm.
"Btn bunlar bittii zaman, lkeme tm harcamalar dahil bir tur kazandn," dedim, eer o zaman
hl bir lkem olursa. u anda, zaman korkun eyler yapyor."
"Sana yardmc olmak iin ne yapabilirim?"
"Bilgi, ltfen. Eski evim. Evi onaran adam kim?"
"Ed Wellen. Yerel taeron. Onu tanyorsun, sanrm. Senin iin du monte etmek gibi bir ey
yapmam myd?"
"Evet, evet yapt... Hatrlyorum."
"leri biraz byd. Baz ar ekipmanlar ald. imdi onun iin alan adamlar var. irketinin
kurulmas iini ben hallettim."
"u anda evimde kimin altn biliyor musun?"
"Ezbere, hayr. Ama bir dakika iinde renebilirim." Elini sehpadaki telefonun zerine koydu.
Arayaym m?"
"Evet," dedim, ama bundan daha fazlas var. Aslnda yalnzca tek eyle ilgileniyorum. Arka
bahede bir yaprak yn vard. Bu taraftan getiim son seferde yerindeydi. Gitmi. Ona ne
olduunu renmem gerek."
Ban saa edi ve piposu aznda srtt.
"Ciddi misin?" dedi sonunda.
"lm kadar," dedim. Yanndan srnrken ve karlar kymetli beden svlarmla sslerken oraya
bir ey saklamtm. imdi onu geri almam gerekiyor."
"Neydi bu?"
"Bir yakut kolye."
"Paha biilmez, herhalde."
"Haklsn."

Yavaa ban sallad.


"Senin yerinde bakas olsayd, eek akas yaptn dnrdm," dedi. Yaprak ynnda bir
hazine... Aile yadigar m?"
"Evet. Krk, elli karat. Basit bir yuvas ve ar zinciri var."
Piposunu azndan kard, yumuak bir slk ald.
"Neden oraya sakladn sorabilir miyim?"
"Saklamasaydm imdi lmtm."
"Olduka iyi bir sebep."
Yine telefona uzand.
"Evde oktan hareketlenme var," dedi. ok iyi, zellikle de henz ilan vermemiken. Birisinden
duyan birisinden duyan birisi. Onu bu sabah oraya gtrdm. Dnyor. Olduka hzl satlabilir."
Numaray evirmeye balad.
"Dur," dedim. Bana o adamdan bahset."
Ahizeyi yerine koydu, ban kaldrd.
"Zayf biri," dedi. Kzl sal. Sakal var. Ressam olduunu syledi. Krlarda bir ev istiyor."
"Orospu ocuu!" dedim, tam Alice elinde bir tepsi ile odaya girerken.
Ck ck yapt ve tepsiyi bana uzatrken glmsedi.
"Yalnzca iki hamburger ve biraz akam yemeinden kalm salata," dedi. Heyecan yaratacak bir
ey deil."
"Teekkr ederim. Atm yemeye hazrlanyordum. Ama sonra kendimi kt hissederdim."
"Onun da fazla mutlu olacan sanmyorum. Afiyet olsun," dedi ve mutfaa dnd.
"Adam oraya gtrdnde yaprak yn orada myd?" diye sordum.
Gzlerini kapatt ve alnn krtrd.
"Hayr," dedi bir an sonra. Avlu temizlenmiti bile."
"Bu da bir eydir," dedim ve yemeye baladm.
Telefonunu etti ve birka dakika konutu. Konumann bu tarafn dinliyordum, ama o telefonu
kapattktan sonra, ben yemeimi bitirir ve kadehimde kalan dikerken tamamn dinledim.
"yi bir yaprak ynnn boa gitmesini istememi," dedi Bill. Bu yzden kamyoneti ile yn
alm ve iftliine gtrm. Ekmek istedii tarlann yanna dkm ve henz tarlaya yayacak zaman
olmam. Mcevher fark etmediini syledi, ama kolayca gznden kam olabilir."
Bamla evetledim.
"Eer bana bir el feneri dn verebilirsen, yola ksam iyi olacak."
"Elbette. Seni arabamla gtrrm," dedi.
"Atmdan bu noktada ayrlmak istemiyorum."
"Eh, muhtemelen bir trmk ve bir krek ya da yabaya ihtiyacn olacak. Arabayla onlar gtrrm
ve seninle orada buluuruz. Eer neresi olduunu biliyorsan."
"Edin yerini biliyorum. Ama onun aletleri vardr."
Bili omuzlarn silkti, glmsedi.
"Tamam," dedim. Tuvaletini kullanaym, sonra yola ksak iyi olur."
"Mstakbel alcy tanyor gibiydin."
Tepsiyi bir kenara koydum ve ayaa kalktm.
"Onu en son Brandon Corey olarak duydun."
"Kardein numaras yapan ve hastaneye yatran adam m?"
" 'Numara yapmak' m? Lanet olsun! O benim kardeim. Ama bu benim suum deildi. Affedersin."
"Oradaym."

"Nerede?"
"Edin yerinde, bu akam. En azndan sakall bir kzl kafa oradaym."
"Ne yapyormu?
"Ressam olduunu sylemi. Tarlalarn birinde sehpasn kurup resim yapmak iin izin istemi."
"Ed izin vermi mi?"
"Evet, elbette. Bunun harika bir fikir olduunu dnm. Bana bahsetmesinin sebebi bu.
vnyordu."
"Malzemeni getir. Seninle orada buluuruz."
"Tamam."
Tuvalette kardm ikinci ey Koz Kartlarmd. En ksa zamanda Amber de birine ulamalydm,
onu durduracak kadar gl birilerine. Ama kim? Benedict Kaos Saraylarna gidiyordu, Random
olunu aryordu, Gerarddan pek de sevgi dolu artlarda ayrlmamtm. Ganelon iin bir Koz Kart
olmasn diledim.
Gerard denemem gerekeceine karar verelim.
Kartn kardm, gerekli zihinsel manevralar yaptm. Biraz sonra iletiim saland.
"Corwin!"
"nce dinle, Gerard! Senin iin teselli olacaksa, Brand hayatta. Bundan kesinlikle eminim. Bu
nemli. lm kalm meselesi. Bir ey yapmalsn. Hemen!"
Ben konuurken yz ifadesi hzla deimiti. fke, aknlk, ilgi...
"Syle," dedi.
"Brand ok ksa sre sonra gelebilir. Aslnda, oktan Amber e gelmi olabilir. Onu henz
grmedin, deil mi?"
"Hayr."
"Deseni yrmekten alkonmas gerek."
"Anlamyorum. Ama Desen odasnn dna nbeti koyabilirim."
"eriye nbeti koy. Artk tuhaf gelip gitme yntemleri var. Deseni yrrse korkun eyler
olabilir."
"O zaman bizzat ben nbet tutarm. Neler oluyor?"
"imdi zaman yok. Bir sonraki ey u: Llewella Rebmaya dnd m?"
"Evet, dnd."
"Koz Kartndan onu yakala. Moireyi, Rebmadaki Desenin de gzetim altnda tutulmas gerektii
konusunda uyarmal."
"Bu ne kadar ciddi, Corwin?"
"Her eyin sonu olabilir," dedim. imdi gitmek zorundaym."
letiimi kestim ve mutfaa, oradan arka kapya yneldim.
Yalnzca Alicee teekkr etmek ve iyi geceler dilemek iin durdum. Eer Brand Mcevher i ele
geirmi ve kendini ona ayarlamsa, ne yapacandan emin deildim, ama olduka gl bir
nsezim vard.
Davula bindim ve ban yola evirdim. Bill oktan arabasn geri geri yola karyordu.

Blm 11
Billin yolu takip etmek zorunda kald ou yerde ben tarlalardan gittiim iin ok geride
kalmadm. Ben yaklatm zaman, gneybatya iaret eden Ed ile konuuyordu.
Ben inerken Ed Davulu inceledi.
"Gzel at," dedi.
"Teekkrler."
"Yoktun."
"Evet."
El sktk.
"Seni yine grmek gzel. Bille o ressamn ne kadar kaldn bilmediimi sylyordum. Hava
kararnca gideceini dndm ve fazla dikkat etmedim. imdi, eer gerekten sana ait bir ey
aryorsa ve yaprak ynn biliyorsa, hl orada olabilir. stersen tfeimi alp seninle geleyim."
"Hayr," dedim, teekkrler. Kim olduunu bildiimi sanyorum. Tfee gerek olmayacak.
Yalnzca gidip evreyi yoklarm."
"Tamam," dedi. Sizinle gelip yardm edeyim."
"Bunu yapmak zorunda deilsin," dedim.
"Ya atn? Ona su ve yiyecek bir eyler versem, biraz temizlesem?"
"Eminim minnettar olur. Ben olsam olurdum."
"Ad ne?"
"Davul."
Davula yaklat ve onunla dostluk kurmaya alt.
"Tamam," dedi. Bir sre ahrda olacam. Bir eye ihtiyacnz olursa seslenin."
"Teekkrler."
Bill'in arabasndaki aletleri aldm, o elektrikli feneri ald ve Edin biraz nce iaret ettii,
gneybatdaki yere gtrd.
Bir tarlay geerken, yn arayan Billin n takip ettim.
Bir ynn kalntlar gibi grnen eyi grnce gayr ihtiyari derin bir nefes aldm. Nasl
daldna baklrsa, birisi onu bulmutu. Bir kamyondan dkldnde byle dank grnmezdi.
Yine de... birisinin aram olduu gerei arad eyi bulduu anlamna gelmiyordu.
"Ne dnyorsun?" dedi Bill.
"Bilmiyorum," dedim ona. Aletleri indirip grnrdeki en byk yna yaklatm. Buraya biraz
k ver."
Yndan kalan taradm, sonra bir trpan aldm ve datmaya baladm. Her kesei krdm ve yere
yaydm, trpann dilerinden geirdim. Bir sre sonra, Bill feneri iyi bir ayla koydu ve bana yardm
etmeye geldi.
"imde tuhaf bir duygu var..." dedi.
"Benim de."
"... ok ge kalm olabiliriz."
Ufalamaya ve yaymaya, ufalamaya ve yaymaya devam ettik...
Tandk bir varln karncalanmasn hissettim. Doruldum ve bekledim. Birka saniye sonra
iletiim geldi.
"Corwin!"
"Buradaym, Gerard."

"Ne dedin?" dedi Bili,


Elimi kaldrp onu susturdum ve dikkatimi Gerarda verdim. Byk klcna yaslanm, Desenin
parlak balang noktasnda, glgede duruyordu.
"Haklymsn," dedi. Brand biraz nce burada ortaya kt. Nasl ieri girdiinden emin deilim.
uradan, soldaki glgelerden kt." aret etti. Bir an bana bakt, sonra dnd ve geriye yrd. Ona
seslendiim zaman yant vermedi. Bu yzden feneri evirdim, ama grnrlerde yoktu. Yok oldu.
imdi ne yapmam istiyorsun?"
"Hkm Mcevherini takm myd?"
"Bilemiyorum. Onu bu kt kta, yalnzca bir anlna grdm."
"Rebmadaki Deseni gzetliyorlar m?"
"Evet. Llewella onlar uyard."
"Gzel. O zaman nbet tutmaya devam et. Yine iletiim kuracam."
"Tamam. Corwin, daha nce olanlar hakknda..."
"Unut onu."
"Teekkrler. O Ganelon sk bir adam."
"yledir," dedim. Uyank kal."
Ben iletiimi gevetirken imgesi soldu, ama o srada tuhaf bir ey oldu. letiim duygusu, yol
benimle kald, hedefsiz, ak, herhangi bir kanala ayarlanmam, ak bir radyo gibi.
Bili bana tuhaf tuhaf bakyordu.
"Cari, neler oluyor?"
"Bilmiyorum. Biraz bekle."
Aniden yine iletiim saland, ama Gerardla deil. Benim dikkatim o tarafa younlamken bana
ulamaya alyordu herhalde.
"Corwin, bu nemli..."
"Syle, Fi."
"Aradn orada bulamayacaksn. Brand alm."
"Ben de bundan phelenmeye balamtm."
"Onu durdurmalyz. Senin ne kadarn bildiini bilmiyorum..."
"Artk ben de yle," dedim, ama Amber deki ye Rebmadaki Desenleri izlettiriyorum. Gerard
biraz nce Brandin Amber dekinde belirdiini, ama korkup katn syledi."
Kk, narin yz hatlarn sallad. Krmz bukleleri sra d bir ekilde dankt. Yorgun
grnyordu.
"Bunun farkndaym," dedi. Onu gzetim altnda tut. Ama baka bir olasl unuttun."
"Hayr," dedim. Hesaplarma gre, Tir-na Nogtha henz ulalamyor olmal..."
"Benim bahsettiim o deildi. Birincil Desene gidiyor."
"Mcevher e ayarlanmak iin mi?"
"lk kez tamamen yapacak," dedi.
"Yrmek iin, zarar grm ksmdan gemesi gerekecek. Anladm kadaryla bu olduka zor."
"Demek biliyorsun," dedi. Gzel. Bu zaman kazandrr. Karanlk blge onu, bizlerden birini
edecei kadar rahatsz etmez. O karanlkla anlama yapt. Onu hemen durdurmalyz."
"Oraya giden kestirme bir yol biliyor musun?"
"Evet. Bana gel. Seni oraya gtreyim."
"Bir dakika. Davulu yanmda getirmek istiyorum."
"Ne iin?"
"Bilmek kolay deil. te bu yzden istiyorum."

"Pekala. O zaman sen beni al. Oradan da kolayca yola kabiliriz."


Elimi uzattm. Bir an sonra, onunkini tutuyordum. ne adm att.
"Tanrm!" dedi Bill, gerileyerek. Akl saln konusunda phelenmeye balamtm, Cari. Ama
imdi benimkinden phe duyuyorum. O... O da kartlardan birindeydi, deil mi?"
"Evet. Bili, bu kz kardeim Fiona. Fiona, bu Bill Roth, ok iyi bir dostum."
Fi elini uzatt ve glmsedi. Ben Davulu getirmeye giderken onlar orada braktm. Birka dakika
sonra Davulla dndm.
"Bili," dedim, zamann harcadm iin zgnm. Aradmz eyi erkek kardeim alm. imdi
peinden gideceiz. Yardm ettiin iin teekkrler."
Elini sktm. Corwin," dedi. Glmsedim.
"Evet, adm bu."
"Kz kardeinle konuuyorduk. Birka dakika iinde fazla bir ey renemedim, ama tehlikeli
olduunu biliyorum. Bu yzden, iyi anslar. Yine de, bir gn tm hikayeyi dinlemek isterim."
"Teekkrler," dedim. Dinlemeni salamaya alacam."
Ata bindim, eildim ve Fionay nme ektim.
"yi geceler, Bay Roth," dedi. Sonra bana, Yava yava, tarla boyunca srmeye bala."
Dediini yaptm.
"Brand onu hanerleyenin sen olduunu syledi," dedim, yalnz hissedecek kadar uzaklar
uzaklamaz.
"Bu doru."
"Neden?"
"Btn bunlar engellemek iin."
"Onunla uzun uzun sohbet ettik. Bata sen, Bleys ve onun gc ele geirmek iin birlikte plan
yaptnz syledi."
"Bu doru."
"Bana, kendi tarafmza ekmek iin Cainee yaklatn, ama Cainein kabul etmediini ve Eric
ile Juliana haber verdiini anlatt. Bu da, sizin taht ele geirmenizi engellemek iin kendi gruplarn
oluturmalar ile sonulanm."
"Temel olarak doru. Cainein kendi hrslar vard -uzun vadeli hrslar- ama yine de hrs. Ama
onlarn peinden gidecek konumda deildi. Bu yzden, eer o kadar ykselemeyecekse, Bleystense
Erice hizmet etmeyi tercih edeceine karar verdi. Bunu da anlayabiliyorum."
"Ayn zamanda, nzn kara yolun sonundaki glerle, Kaos Saraylar ile bir anlamanz
olduunu iddia etti."
"Evet," dedi, vard."
"Gemi zaman kipi kullanyorsun."
"Ben ve Bleys asndan, yle."
"Brand yle anlatmyor."
"Anlatmaz."
"Sen ve Bleysin o ittifak kullanmaya devam ettiinizi, ama onun fikir deitirdiini syledi. Bu
yzden, ona kar ktnz ve onu o kuleye kapattnz iddia etti."
"Neden ldrp kurtulmamz?"
"Pes ediyorum. Sen anlat."
"Serbest kalmasna izin verilmeyecek kadar tehlikeliydi, ama onu ldremezdik de, nk elinde
bir ey vard, hayati neme sahip bir ey."
"Ne?"

"Dworkin yok olduundan, birincil Desene verdii zararn nasl onarlacan bilen tek kii
Branddi. Ondan bu bilgiyi almak iin ok zamannz oldu. nanlmaz kaynaklar var."
"O zaman neden onu hanerledin?"
"Tekrarlyorum, btn bunlar engellemek iin. Eer seim zgr kalmas ile lm arasnda ise,
lmesi daha iyiydi. Desenin nasl onarlaca konusunda ansmza gvenmek zorunda kalacaktk."
"Eer durum buysa, onu geri getirirken neden ibirlii yaptn?"
"lk olarak, ibirlii yapmadm. Sizi engellemeye alyordum. Ama saynz ok fazlayd ve ok
sk urayordunuz. Bana ramen ona ulatnz. kinci olarak, baarl olmanz durumunda onu
ldrebilmek iin yaknda olmalydm. Olaylarn bu ekilde gelimesi ok kt."
"Senin ve Bleysin ittifak konusunda fikrini deitirdiini, ama Brandin deitirmediini mi
sylyorsun?"
"Evet."
"Fikrinizi deitirmeniz taht arzunuzu nasl etkiledi?"
"Dardan yardm almadan baarabileceimizi dndk."
"Anlyorum."
"Bana inanyor musun?"
"Korkarm inanmaya balyorum."
"Buradan dn."
Bir yamataki yara girdik. Yol dar ve ok karanlkt, stmzde yalnzca dar bir yldz band
vard. Biz konuurken Fiona Glgeyle oynuyor, bizi Edin tarlasndan aaya, sisli, engebeli bir
araziye, sonra yine yukar, dalarn arasndaki ak ve kayalk bir yola gtryordu. imdi, karanlk
yarn iinde ilerlerken, yine Glgeyle oynadn hissettim. Hava serindi, ama souk deildi.
Solumuzdaki ve samzdaki siyahlk mutlakt, glgeye brnm, yakn kayalklardan ok muazzam
derinlikler izlenimi veriyordu. Aniden, izlenimin Davulun toynak seslerinin yank yaratmad
gerei ile glendiini fark ettim.
"Gvenini kazanmak iin ne yapabilirim?" dedi.
"ok ey istiyorsun."
Gld.
"Baka ekilde soraym. Anlattklarmn gerek olduu konusunda seni nasl ikna edebilirim?"
"Bir soruya yant ver, yeter."
"Nedir?"
"Tekerlerime kim ate etti?"
Yine gld.
"Anladn, deil mi?"
"Belki. Syle."
"Brand," dedi. Hafzan yok etme teebbs baarsz oldu, bu yzden daha esasl bir i karmas
gerektiine karar verdi."
"Hikayenin benim dinlediim versiyonunda Bleys ate ediyor, beni glde brakyor ve Brand tam
zamannda geliyor, beni glden karyor ve hayatm kurtaryordu. Aslnda, polis raporu buna
benzer bir eye iaret ediyordu."
"Polisi kim aram?" diye sordu.
"Kayna bilinmeyen bir arama olarak kaydetmiler, ama..."
"Bleys arad onlar. Neler olduunu anladktan sonra, seni kurtarmak iin zamannda yetiemedi.
Onlarn yetieceini umdu. Neyse ki, yetitiler."
"Ne demek istiyorsun?"

"Seni arabadan Brand karmad. Sen kendin ktn. ldnden emin olmak iin bekledi, sen su
yzeyine ktn ve kendini kyya ektin. Yanna indi, seni kendi haline brakrsa lr msn, yoksa
yine gle mi atmal, karar vermeye alyordu. Tam o srada polis geldi ve Brand kamak zorunda
kald. Bundan ksa sre sonra ona yetitik, ele geirdik ve kulede tutsak ettik. Bunun iin ok uratk.
Daha sonra, Eric ile iletiim kurdum ve ona neler olduunu anlattm. Bunun zerine Florann seni o
dier yere yerletirmesini ve ta giyene kadar orada tutulman salamasn emretti."
"Uyuyor," dedim. Teekkrler."
"Neye uyuyor?"
"Bundan daha iyi zamanlarda yalnzca kk kasaba pratisyeniydim ve psikiyatri vakalar ile fazla
ilgim olmad. Ama hafzasn yerine getirmek iin birine elektrook tedavisi uygulanmayacan
biliyorum. Elektrook genellikle tam aksini yapar. Baz ksa vadeli anlar yok eder. Brandin bana
bunu yaptn rendiimde phelenmeye baladm. Bu yzden kendi hipotezimi oluturdum.
Otomobil kazas hafzam yerine getirmemiti, elektrook da yle. Sonunda, kendiliinden gelmeye
balamt, zel bir travmann sonucu olarak deil. Bunu belli edecek bir ey yapm ya da sylemi
olmalym. Bir ekilde Brand haber ald ve bunun, o srada olmas iin iyi bir ey olmadna karar
verdi. Bu yzden benim glgeme geldi, beni hastaneye yatrmay baard ve geri gelen hafzam yok
edeceini umduu tedaviyi uygulatt. Bu ksmen baarl oldu, tek kalc etkisi, seanslar takip eden
birka gn kafam kartrmak oldu. Kazann da katks olmu olmal. Ama Porter dan kap, beni
ldrme teebbsnden kurtulduktan, Greenwoodda bilincim yerine gelip katktan sonra iyileme
sreci devam etti. Florann yannda kalrken gittike daha fazla ey hatrladm. Randomn beni
Rebmaya gtrmesi ve Deseni yrmem ile iyileme sreci hzland. Ama bu olmasayd da,
sonunda hafzamn yerine geleceinden eminim artk. Biraz daha uzun srebilirdi, ama yrtmtm ve
hatrlamak devam eden bir sreti, sonuna doru da gittike hzland. Bu yzden Brandin bana
sabotaj dzenlemeye alt sonucuna vardm ve senin bana anlattn eyler bu dnceye uyuyor."
Tepemizdeki yldz band darald ve sonunda yok oldu. Artk tamamen siyah bir tnele benzeyen
yerde ilerliyorduk. leride, ok uzakta, belki minicik bir k prlts vard.
"Evet," dedi nndeki karanlktan, doru tahmin etmisin. Brand senden korkuyordu. Bir gece
Tir-na Nogthta senin dndn ve tm planlarmz bozduunu grdn iddia etti. O srada
sylediklerine nem vermedim, nk hl hayatta olduunu bile bilmiyordum. Ondan sonra seni
bulmak iin yola km olmal. Nerede olduunu gizli glerle mi buldu, yoksa yalnzca Ericin
zihnini mi okudu, bilmiyorum. Muhtemelen ikincisi. Zaman zaman byle eyler yapmay
baarabiliyor. Ama seni buldu, geri kalan biliyorsun."
"Onu kukulandran ilk ey Florann oradaki varl ve Eric ile tuhaf anlamas oldu. Ya da yle
sylyor. Artk bir ey fark edeceinden deil. Onu ele geirirsek, ne yapmamz neriyorsun?"
Gld.
"Klcn yannda," dedi.
"Brand bir sre nce, Bleysin hayatta olduunu syledi. Bu doru mu?"
"Evet."
"O zaman neden Bleys deil de ben buradaym?"
"Bleys Mcevher e ayarl deil. Sen yakn mesafelerde onunla etkileim iinde oluyorsun ve
tehlike iinde olursan hayatn kurtarmaya alacaktr. Bu yzden, risk o kadar byk deil," dedi.
Biraz sonra, Ama buna gvenme. Hzl bir darbe yine de onun tepkisinden nce gelebilir. O
yakndayken lebilirsin."
lerideki k byd, parlaklat, ama o ynden gelen esinti, ses ya da koku yoktu. lerlerken,
dnmden bu yana edindiim aklamalar dndm. Her birinin kendi karmak itici gleri, ben

uzaktayken olanlar iin, o zamandan bu yana olanlar ve imdi gerekleen eyler iin kendi
mazeretleri vard. Grdm duygular, planlar, hisler, amalar, dier benliimin zerine yava yava
dikmekte olduum mezarn zerindeki gerekler ehri iinde sel sular gibi dnyordu. Ve her ne
kadar, en iyi Stein geleneine gre eylem eylem olsa da, zerimde patlayan her farkl yorum dalgas
gvenle demirlendiini sandm bir ya da daha fazla eyin konumunu kaydryor ve bu ekilde
btne bir deiim getiriyordu, yle ki tm yaam Amber in evresinde, bazlar hi gerek
olmayacak.
Glgelerin daima deien bir oyunu gibi grnyordu. Yine de, imdi birka yl ncesine gre
ok daha fazla ey bildiimi, olaylarn merkezine o zaman olduundan daha yakn olduumu,
dnmden sonra yakalandm eylem selinin nihai bir sona doru akyor gibi grndn inkar
edemezdim. Peki ne istiyordum? Doru olan bulma ve bunun zerine eyleme geme ans! Gldm.
Brak ikincisini, ilki kime bahedilmitir ki? O zaman, geree yeterince yakn bir ey. Bu yeterli
olurdu... Ve klcm birka kez doru ynde savurma ans: leden beri olan deiiklikler iin saat
bir dnyasndan elde edebileceim en iyi telafi. Yine gldm ve klcmn knnda gevek
durduundan emin oldum.
"Brand Bleysin yeni bir ordu oluturduunu syledi..." diye baladm.
"Daha sonra," dedi, daha sonra. Artk zaman kalmad."
Ve haklyd. Ik bym, yuvarlak bir aklk olmutu.
Sanki tnelin kendisi geriliyormu gibi, biz ilerledike k irilemiti. Benim maara az olarak
grmeyi tercih ettiim yerden gn ieriye doluuyor gibiydi.
"Tamam," dedim ve birka dakika sonra akla ulap onu getik.
Dar karken gzlerimi krptrdm. Solumda, ayn rengi tayan gkyz ile karyormu gibi
grnen deniz vard.
zerinde iinde yzen asl duran altn gne her ynden parlak nlar sratyordu. Artk arkamda
kayalardan baka bir ey yoktu. Bu yere gei yaptmz yer iz brakmadan kaybolmutu. Biraz
aada ve nmde -belki otuz metre tede- birincil Desen uzanyordu. Bir ekil d yaylarndan
birini amaya alyordu, dikkati bu eyleme o kadar younlamt ki, henz varlmz fark
etmemiti. Bir keyi dnerken krmz bir akma: daha nce benim, Ericin ve babamn boynunda
asl olduu gibi boynunda asl duran Mcevher. Elbette, ekil Branddi.
Attan indim. Baklarm ufak tefek ve endieli Fionaya kaldrdm ve Davulun dizginlerini eline
verdim.
"Arkasndan gitmek dnda bir tavsiyen var m?" diye fsldadm.
Ban olumsuz anlamda sallad.
O zaman dndm, Grayswandir i ektim ve ileriye yrdm.
"yi anslar," dedi yumuak sesle.
Desene doru yrrken, maara azndan Wixer n artk kprtsz yatan ekline uzanan zinciri
grdm. Wixer n ba bedeninden birka adm tede, solunda yatyordu. Beden ve batan talarn
zerine normal renkli kan akyordu.
Desenin balangcna yaklatmda hzl bir hesap yaptm.
Brand oktan desenin sarmallarnda epey dneme amt.
Yaklak iki buuk tur ierideydi. Aramzda yalnzca bir sarmal kalsa, onunkiyle paralel konuma
geldiimde klcmla ona ulaabilirdim. Ama desenin ilerine girdike ilerlemek gleirdi.
Sonu olarak, Brand gittike azalan bir hzla ilerliyordu. Bu yzden yaklaabilirdim. Ona
yetimem gerekmiyordu. Karsna geebilmek iin bir buuk tur yapmam yeterli olacakt.

Ayam Desene koydum ve elimden geldiince ilerlemeye baladm. Ykselen dirence kar ilk
dnemeci aarken ayaklarmn evresinde mavi kvlcmlar olutu. Kvlcmlar hzla byd. lk
Perdeye ulatmda salarm havaya dikilmeye balad; kvlcmlarn trts artk rahata
duyuluyordu. Perdenin basncna ramen devam ettim, Brandin beni fark edip etmediini merak
ediyordum, ama o tarafa bakmak iin konsantrasyonumu bozmaya cesaret edemiyordum. Direnci
daha fazla g harcayarak yantladm ve birka adm sonra Perdeyi am, bir kez daha kolayca
ilerliyordum.
Bam kaldrdm. Brand korkun kinci Perdeden kyordu, mavi kvlcmlar beline kadar
geliyordu. Serbest kalp, ileriye bir adm attnda bir kararllk ve zafer srt ile gld.
Sonra beni grd.
Srtmas yok oldu ve tereddt etti, benim lehime bir puan.
Elinizden geliyorsa, Desende asla durmazsnz. Durursanz, tekrar harekete gemek iin daha
fazla enerji harcamak zorunda kalrsnz.
"ok ge kaldn!" diye seslendi.
Yant vermedim. lerlemeye devam ettim. Desenin izgilerinin mavi alevleri Grayswandir in
zerine yansd.
"Siyahl aamayacaksn," dedi.
lerlemeye devam ettim. imdi karanlk alan tam nmdeydi. imdilik Desenin daha zor
ksmlarndan birinde olmad iin seviniyordum. Brand ilerledi ve yava yava Byk Kavise
doru yrmeye balad. Onu orada yakalayabilirsem, mcadele edemezdi. Kendini savunacak gc
ya da hz bulamazd.
Ben Desenin yaral ksmna yaklarken, Avalondan kaarken Ganelon ile birlikte kara yolu nasl
atmz hatrladm.
Geerken Desenin imgesini aklmda tutarak yolun gcn krmay baarmtm. Elbette, imdi
Desenin kendisi her yanmdayd ve amam gereken mesafe o kadar fazla deildi. lk dncem
Brandin tehdidi ile beni sarsmaya almas olmutu, ama aklma karanlk blgenin gcnn burada,
kaynanda ok daha byk olabilecei geldi. Yaklarken, Grayswandir daha nceki parlakln
aan bir gle alevlendi. gdyle, klcn ucunu Desenin sona erdii yere, siyahln kenarna
dokundurdum.
Grayswandir siyahla yapt ve kalkmad. lerlemeye devam ettim ve klcm zgn desene
benzer bir hatta kayarak nmdeki alan kesti. Onu takip ettim. Karanlk zeminde yrrken gne
kararm gibi grnyordu. Aniden yreimin atlarnn, alnmda oluan ter damlacklarnn
ayrma vardm.
Her eyin zerine grimsi bir glge dt. Dnya lolam, Desen solmu gibi grnyordu.
Burada yanl adm atmak kolayd ve sonucun, Desenin bozulmam ksmlarnda yanl adm
atmakla ayn olup olmayacan merak ettim. Bunu renmek istemiyordum.
Gzlerimi kaldrmadan, Grayswandir in izdii hatt takip ettim. Klcn mavi atei artk dnyada
kalan tek renkli eydi.
Sa ayak, sol ayak...
Sonra aniden siyahlktan ktm ve Grayswandir bir kez daha elimde serbest kald, tekrar
aydnlanan manzara yznden mi, yoksa baka bir sebepten mi bilmiyorum, ama ateler ksmen
azalm gibi grnd.
evreme bakndmda, Brandin Byk Kavise yaklatn grdm. Bana gelince, ben kinci
Perdeye doru ilerliyordum. kimiz de birka dakika boyunca gereken zorlu abalara dalm
olacaktk. Ama Byk Kavis kinci Perdeden daha zorludur ve daha uzun srer. O kendi engelini

amadan ben serbest kalacak, daha hzl ilerleyecektim. Sonra bir kez daha zarar grm ksm
amam gerekecekti. O zamana kadar o da serbest kalabilirdi, ama ilerlemenin daha da zorlat bir
blgede olduundan, benden daha yava hareket ediyor olacakt.
Attm her admla statik elektrik artt ve tm bedenime bir karncalanma iledi. Yrrken
kvlcmlar kalalarma kadar ykseldi. Elektrikten budaylardan bir tarlada yrr gibiydim.
O zamana kadar salarm en azndan ksmen dikilmiti. Salarmn kprdandn
hissedebiliyordum. Fionay grmek iin bir kez arkama baktm. Hl atn zerindeydi, kprdamadan
izliyordu.
kinci Perdeye doru yrdm.
Keler... ksa, keskin dnler... G bana kar ykseldike ykseliyordu, bu yzden tm
dikkatimi, tm gcm ona kar mcadele etmek iin kullanyordum. Yine o tandk zamanszlk
hissi geldi, sanki imdiye kadar tek yaptm, bundan sonra hep yapacam ey buymu gibi. Ve
irade... arzunun baka her eyi darda brakacak kadar odaklanmas...
Brand, Fiona, Amber, kendi kimliim... Ben abalarken, dnerken, emek verirken, her adm bir
ncekinden daha fazla g gerektirirken, kvlcmlar daha da ykseldi.
lerledim. Yine siyah blgeye gelmitim.
gdyle, bir kez daha Grayswandir i aaya indirdim ve ne uzattm. Yine grilik, tek renkli sis
klcmn mavilii ile blnerek nmde bir operatrn kestii deri gibi yol at.
Normal a ktmda Brandi aradm. Hl bat kanadndayd, Byk Kavis ile mcadele
ediyordu ve te ikisini gemiti. Kendimi zorlarsam, onu tam oradan karken yakalayabilirdim.
Tm gcm elimden geldiince hzl ilerlemeye vakfettim.
Desenin kuzey ucuna ve geriye dnen kvrma ulatmda, aniden ne yapmaya kotuumu
anladm.
Desenin zerine daha fazla kan dkmeye gidiyordum.
Eer Desene daha fazla zarar vermek ile Brandin onu tamamen yok etmesi arasnda seim
yapmam gerekse, o zaman ne yapmam gerektiini biliyordum. Yine de, bir baka yolu olmas
gerektiini hissediyordum. Evet...
Hzm biraz azalttm. Bu zamanlamaya kalacakt. O srada onun geii benimkinden ok daha
zorluydu, bu yzden o konuda stnlm vard. Yeni stratejim tamamen doru noktada
karlamamza balyd. O srada Brandin hals iin endielenmesini hatrladm. Ama buray temiz
tutma sorunu ok daha ustalk istiyordu.
Byk Kavisin sonuna yaklayordu ve siyahla kalan mesafeyi hesaplayarak arkasndan
yrdm. Zaten zarar grm blgede kan dkmesine karar vermitim. Sahip olduum tek
dezavantaj, Brandin sanda olmam olacakt. Kl klca geldiimizde bunun ona salayaca
fayday en aza indirmek iin biraz arkada kalmam gerekecekti.
Brand abalad ve ar ar ilerledi. Ben de abaladm, ama onun kadar fazla deil. Tempomu
korudum. Yrrken Mcevher e ayarlanmamdan sonra paylatmz yaknl merak ettim. O anda
Brandin gsnde gremesem de varln solumda, ileride hissedebiliyordum. Brand yaklaan
mcadelemizde stn kacak olursa gerekten o mesafeden beni kurtarmak iin eyleme geer miydi?
Varln hissettiimde, geeceine inanr gibi oluyordum. Beni bir saldrgandan kurtarm, zihnimin
iinde geleneksel bir gvenlik mekan bulmu -kendi yatam- ve beni oraya nakletmiti. imdi
varln hissederken, onun aracl ile Brandin nndeki yolu grrken, bir kez daha benim lehime
harekete geecei gvencesini hissettim. Ama Fionann szlerini hatrlaynca, buna gvenmemeye
karar verdim. Yine de, dier ilevlerini dndm, ona dokunmadan dier ilevlerini kullanp
kullanamayacam konusunda speklasyon yaptm...

Brand Byk Kavisi neredeyse tamamlamt. Benliimdeki bir dzeye uzandm ve Mcevher ile
iletiim kurdum. rademi ona ynlendirerek Iagoyu yok edene benzer krmz bir kasrga ardm.
Bu mekanda bir kasrgay kontrol edip edemeyeceimi bilmiyordum, ama yine de ardm ve
Brande ynlendirdim. Hemen bir ey olmad, ama Mcevher in bir eyler yapmak iin altn
hissediyordum. Brand sona geldi, son bir aba gsterdi ve Byk Kavisi geti.
Tam arkasndaydm.
O da bir ekilde biliyordu. Basntan kurtulur kurtulmaz klcn ekti, yapabileceini
dndmden daha hzl iki adm att, sol ayan nne koydu, dnd ve kllarmzn zerinden
baklarm karlad.
"Beceremediysen belam bulaym," dedi, klcmn ucuna kendisininkiyle dokunarak. Ama atn
zerindeki kaltak olmasayd buraya bu kadar abuk varamazdn."
"Kz kardeinden ne gzel bahsediyorsun," dedim, artmaca yapp, hamlemi savuturmasn
izleyerek.
kimiz de snrlanmtk, ikimiz de Desenden ayrlmadan ne hamle yapamyordu. Ben onun henz
kan dkmesini istemediimden daha fazla kstlanmtm. Sol ayan desen boyunca arkaya
kaydrarak darbesini durdurdum ve geriledim. O zaman san ekti, zerine bast ve gerekli
hazrlklar yapmadan kafam kesmeye kalkt. Lanet olsun! Savuturdum ve sonra srf reflekslerimle
karlk verdim, gsne savurduum darbenin hedefini bulmasn istememitim, ama
Grayswandir in ucu gs kemiinin hemen altnda bir yay izdi. stmzdeki havada bir mrlt
duydum. Ama baklarm Brandden ayrma riskini gz alamadm. O aaya bakt ve biraz daha
geriledi. Gzel. imdi klcmn kestii yerde gmleinin nn krmz bir izgi sslyordu.
imdiye dek, gmleinin kuma kan emiyor gibiydi. leriye bir adm attm, artmaca, hamle,
savuturma, durdurma, kenetlenme, zlme, geri ekilmeye devam etmesi iin aklma gelen her ey.
Benim daha ileriye uzanabilmemden ve bu avantajla benim daha ok eyi daha hzl yapabileceimi
ikimiz de bildiimizden psikolojik stnlk bendeydi. Brand siyah blgeye yaklayordu. Birka
adm daha... Tek bir an nlamas gibi bir ses duydum, arkasndan byk bir kkreme. zerimizde
aniden, bir bulut gnei rtm gibi bir glge belirdi.
Brand yukarya bakt. Sanrm onu o srada indirebilirdim, ama hl hedef alandan biraz uzaktayd.
Hemen kendine geldi ve dik dik bana bakt.
"Lanet olsun sana, Corwin! Bu senin, deil mi?" diye haykrd ve sonra kalan ihtiyatn da bir
kenara atarak saldrd.
Ne yazk ki, kt bir konumdaydm, onu gerilemeye zorlamak iin yaklayordum. Gardm inmiti
ve hafife dengesizdim. Hamlesini savutururken bunun yeterli olmayacan hissettim, dndm ve
geriledim.
Aa derken ayaklarm kprdatmaya altm. Sa dirseim ve sol elimin zerine dtm. Ac
ok fazlayd, dirseim yana kayd ve sa omzumun zerine dtm. Kfrettim.
Ama Brandin hamlesi yanmdan geip gitmiti ve ayaklarm mavi hareler iinde hl izgiye
dokunuyordu. Brandin lm vuruu yapamayaca kadar uzaktaydm, ama yine de dizalt kirilerimi
kesebilirdi
Grayswandir hl elimde, sa kolumu ne uzattm. Dorulup oturacak oldum. Ben bunu yaparken,
kenarlar sar, krmz oluumun imdi Brandin tam zerinde dndn, kvlcmlarla ve kk
imeklerle atrdadn grdm. Kkremesi feryada dnmt.
Brand klcn ucundan tuttu ve bana dorultarak, mzrak gibi omzunun zerine kaldrd. Bunu
savuturamayacam, yana kaamayacam biliyordum.
Zihnimin iinde Mcevher e ve gkyzndeki oluuma uzandm...

Kk bir yldrm aa uzanp klcna dokunurken parlak bir akma oldu...


Silah elinden dt ve eli azna gitti. Sol eli ile ne yaptm kavram ve ta saklayarak
engellemeye alrm gibi Hkm Mcevherini kavrad. Parmaklarn emerek yukarya bakt,
yzndeki tm fke gitti, yerine dehete yakn bir korku geldi. Koni inmeye balamt.
O zaman dnp kararm glgeye adm att, gneye dnd, iki kolunu kaldrd ve feryadn
zerinden duyamadm bir eyler haykrd.
Koni ona doru indi, ama o yaklarken Brand iki boyutlu bir hal alm gibi grnd. D hatlar
dalgaland. Klmeye balad ama bu boyutlarnn deimesinden deil, uzaklamasndan
kaynaklanyor gibiydi. Kld, kld ve koni kaplad alana dokunmadan hemen nce yok oldu.
Mcevher de onunla beraber gitmiti ve tepemdeki eyi kontrol edebilmemin yolu kalmamt.
Yerde kalsam m daha iyi mi olurdu, yoksa Desende ayaa m kalkmalydm, bilmiyordum.
kincisini yapmaya karar verdim, nk hortum normal d eyleri hedef alyor gibiydi. Oturdum ve
izgiye doru ekildim. Sonra ne doru eildim, o srada koni ykselmeye balad. Feryat da
onunla beraber geriledi. izmelerimin evresindeki mavi alevler tamamen yok olmutu. Dnp
Fionaya baktm. Ayaa kalkp devam etmemi iaret etti.
Yava yava ayaa kalktm, ben hareket ederken tepemdeki burgacn daldn grdm. Brandin
biraz nce durduu alana ilerledim ve bir kez orada bana yol gstermesi iin Grayswandir i
kullandm. Brandin klcnn arpk kalntlar lo blgenin uzak ucunda duruyordu.
Desenden kmann kolay bir yolu olmasn diledim. imdi onu tamamlamak anlamsz geliyordu.
Ama Desene ayak bastktan sonra geri dn yoktu ve karanlk yolu denemekten ekiniyordum. Bu
yzden Byk Kavise yneldim.
Brandin nereye gittiini merak ediyordum. Bilseydim, merkeze ulatmda Desenin beni
arkasndan gndermesini isteyebilirdim. Belki Fionann bir fikri vard. Yine de, muhtemelen
mttefiklerinin olduu bir yere gidecekti. Onu yalnz bana kovalamak anlamsz olacakt.
En azndan mcevhere ayarlanmasn engelledim, diye teselli ettim kendi kendimi.
Sonra Byk Kavise girdim. Etrafmda kvlcmlar ykseldi.

Blm 12
Dada akamn ge saatleri: Batmakta olan gne sorumdaki talarn zerinde parlyor, sadakiler
iin uzun glgeler biiyordu; mezarmn evresindeki bitkilerin iinde szlyor,
Kolvir in souk rzgarlarna kartlk oluturuyordu. Randomn elini braktm ve antmezarn
nndeki bankta oturan adama bakmak iin dndm.
Delik Koz Kartnn zerindeki gencin yzyd, artk azn evresine izgiler ekilmi, kalar
daha gr, gz hareketlerinde genel bir ihtiyat ve enede kartta grlmeyen bir kararllk.
Bu yzden daha Random, Bu benim olum, Martin," demeden anladm.
Ben yaklarken Martin ayaa kalkt, elimi tuttu ve, Corwin Amca," dedi. Bunu sylerken yz
ifadesi hafife deiti. Beni inceledi.
Randomdan epey uzundu, ama ayn ince yapya sahipti. enesi ve elmack kemikleri benzerdi,
salarnn yaps aynyd.
Glmsedim.
"Uzun zamandr buralarda yoktun," dedim. Ben de yle."
Ban sallad.
"Ama zaten hi gerekten Amber de olmadm," dedi. Rebmada bydm ve baka yerlerde."
"O zaman ho geldin, yeenim. lgin bir zamanda geldin. Random sana bahsetmi olmal."
"Evet," dedi. Bu yzden seninle orada deil de burada tanmak istedim."
Randoma baktm.
"Karlat son amca Branddi," dedi Random ve ok irkin koullar altnda karlatlar. Onu
sulayabilir misin?"
"Hayr. Ben de biraz nce onunla karlatm. ok faydal bir grme olduu sylenemez."
"Karlatn m?" dedi Random. Anlamadm."
"Amber i terk etti ve Hkm Mcevheri yannda. Eer imdi bildiklerimi daha nce bilseydim,
hl kulede olurdu. Adammz o ve ok tehlikeli."
Random ban sallad.
"Biliyorum," dedi. Martin hanerleme hakknda tm phelerimizi onaylad ve o Brandmi. Ama
Mcevher konusu nedir?"
"Glge Yeryznde braktm yere benden nce ulat. Ama kullanmay renmek iin Deseni
yrmek ve kendini iine yanstmak zorunda. Bunu gerek Amber deki birincil Desende yapmasn
nledim. Ama kat. Gerardla birlikte tepedeydim, geri dnp tekrar denemesini nlemek iin orada
bekleyen Fionaya bir muhafz birlii gnderiyorduk. Bizim Desenimiz ve Rebmadaki desen de
onun yznden koruma altnda."
"Neden ona ayarlanmay bu kadar ok istiyor? Birka frtna yaratabilmek iin mi? Lanet olsun,
Glgeye yryp istedii hava durumunu yaratabilir."
"Mcevheri kullanmay bilen biri Deseni silebilir."
"Ah! O zaman ne olur?"
"Bizim tandmz dnya yok olur."
"Ah," dedi Random yine. Sonra, Sen nereden biliyorsun?"
"Bu uzun bir hikaye ve zamanm yok, ama Dworkinden rendim ve sylediklerinin ouna
inanyorum."
"Hl buralarda m?"
"Daha sonra," dedim.

"Tamam. Ama byle bir ey yaptna gre Brand ldrm olmal."


Bam evet anlamnda salladm.
"Sanrm daha sonra yeni bir Desen izebileceini sanyor. Asl idareci olarak evreni yeniden
dzenlemek istiyor."
"Bu yaplabilir mi?"
"Teorik olarak, belki. Ama Dworkin bile bunun etkin bir ekilde tekrarlanabileceinden kukulu.
Faktrlerin bileimi benzersiz... Evet, sanrm Brand biraz deli. Gemite kalan yllar dnnce,
kiilik deiimlerini, ruh hallerinin deimesini hatrlaynca, burada izoid bir motifin sz konusu
olduunu dnyorum. Onu te tarafa itenin dmanla yapt anlama olup olmadn bilmiyorum.
Aslnda fark etmez. Keke kulesinde kalsayd. Keke Gerard daha kt bir doktor olsayd."
"Onu hanerleyenin kim olduunu biliyor musun?"
"Fiona. Ama hikayeyi ondan dinleyebilirsin."
Kitabeme yasland ve ban sallad.
"Brand," dedi. Lanet olsun ona. Eski gnlerde Aramzdan herhangi biri onu ldrm olabilirdi.
Ama seni ne zaman yeterince kzdrsa deiirdi. Bir sre sonra, aslnda o kadar da kt bir adam
olmadn dnmeye balardn. imizden birini yanl zamanda fazla zorlamamas ne yazk..."
"Bundan onun artk ak hedef olduunu mu anlyorum?" dedi Martin.
Ona baktm. enesindeki kaslar gerilmi, gzleri kslmt.
Bir an yznde, aile kartlar kartrlm gibi her birimizin yzleri uutu. Tm
benmerkezciliimiz, nefretimiz, kskanlmz, gururumuz bir an iinde geip gitmi gibi oldu ve
henz Amber e ayak basmamt bile. imde bir ey koptu ve uzanp omuzlarn yakaladm.
"Ondan nefret etmek iin iyi sebeplerin var," dedim ve sorunun yant, evet. Av sezonu ald.
Onunla baa kmak iin, onu yok etmekten baka yol gremiyorum. Benden uzakken ondan ben de o
kadar uzun sre nefret ettim ki! Ama imdi farkl. Evet, ldrlmeli. Ama ailemize katlrken nefretle
vaftiz olma. Aramzda zaten ok fazla nefret var. Yzne bakyorum. Bilmiyorum... zgnm,
Martin. u anda ok ey olup bitiyor. Gensin. Ben daha ok grdm geirdim. Bazlar beni rahatsz
ediyor. Farkl bir ekilde. O kadar."
Omuzlarn braktm ve geriledim.
"Bana kendinden bahset," dedim.
"Uzun sre Amber den korktum," diye balad ve sanrm hl korkuyorum. Brand bana
saldrdndan beri, beni tekrar yakalayp yakalayamayacan merak ediyorum. Yllarca arkama
bakarak yaadm. Hepinizden korkuyordum, sanrm. ounuzu kartlardaki resimler olarak
tanyordum. Kt bir n olan resimler. Randoma -babama- hepinizle ayn anda tanmak
istemediimi syledim ve ilk nce seninle tanmam nerdi. O zaman ikimiz de bildiim belli
eylerle ilgileneceini bilmiyorduk. Ama onlardan bahsettikten sonra, babam en ksa zamanda seni
grmem gerektiini syledi. Olup bitenleri bana anlatt. Bu konuda bir eyler biliyorum."
"Bileceini hissetmitim. Ksa sre nce belli bir isim telaffuz edilince."
"Tecyler mi?" dedi Random.
"Evet."
"Nereden balamam gerektiine karar vermek zor..." dedi Martin.
"Rebmada bydn, Deseni yrdn ve sonra gcn kullanarak Avalonda Benedicti
ziyaret ettiini biliyorum," dedim. Benedict sana Amber ve Glge hakknda daha fazla ey anlatt,
Koz Kartlarn nasl kullanacan retti, silah kullanmay retti. Daha sonra, Glgede yrmek
iin yanndan ayrldn. Ve Brandin sana ne yaptn biliyorum. Bildiim her ey bundan ibaret."
Bayla evetledi, batya bakt.

"Benedictin yanndan ayrldktan sonraki yllarca Glgede yolculuk yaptm," dedi. Bildiim en
mutlu zamanlard. Macera, heyecan, grecek, yapacak yeni eyler... Aklmn bir kesinde, daha akll
ve zorlu olduumda -yani daha fazla deneyim kazandmda- Amber e gelip dier akrabalarmla
tanacam dnyordum. Sonra Brand beni buldu. Uzun bir srten sonra kk bir yamata
kamp kurmu, le yemeimi yiyordum. Dostlarm Tecyleri ziyaret etmeye gidiyordum. Brand
benimle o zaman iletiim kurdu. Benedict ile bana Koz Kartlarn kullanmay retirken ve yolculuk
ederken iletiim kurmutum. Hatta zaman zaman onlar kullanarak beni nakletmiti, bu yzden nasl
bir his verdiini biliyordum, ne tr bir ey olduunu biliyordum. Bu da ayn hissi verdi ve bir an
Benedictin beni aradn dndm. Ama hayr. Branddi. Onu destedeki resminden tandm.
Desene benzeyen bir eyin ortasnda duruyordu. Meraklanmtm. Bana nasl ulatn bilmiyordum.
Bildiim kadaryla beni gsteren Koz Kart yoktu. Bir dakika konutu -ne sylediini unuttum- ve her
ey kat ve berrak iken o... o beni hanerledi. Onu ittirdim ve ekildim. Bir ekilde iletiimi korudu.
Koparmak benim iin g oldu ve sonunda baardmda, yine bana ulamaya alt. Ama onu
engelledim. Bunu Benedict retmiti. Yine, defalarca denedi, ama engellemeye devam ettim.
Sonunda durdu. Tecylere yakndm. Atma binmeyi ve onlarn evine gitmeyi baardm. leceimi
dnyordum, nk daha nce hi bu kadar kt yaralanmamtm. Ama bir sre sonra iyilemeye
baladm. Sonra yine korkmaya baladm, Brandin beni bulmasndan ve balad ii bitirmesinden
korkuyordum."
"Neden Benedict ile iletiim kurmadn," diye sordum ona, "ve neler olduunu anlatmadn,
korkularndan bahsetmedin?"
"Bunu dndm," dedi ve Brandin baarl olduuna, gerekten ldme inanmas olasln
da dndm. Amber de ne tr bir g mcadelesi olduunu bilmiyordum, ama hayatma
kastedilmesinin byle bir ey olduuna karar verdim. Benedict bana aile hakknda yeterince ey
anlatmt ve aklma gelen ilk bu oldu. Bu yzden belki de l kalmann daha iyi olacana karar
verdim. Tecylerin yanndan tamamen iyilemeden ayrldm ve izimi Glgede kaybetmek iin gittim.
"O zaman tuhaf bir eye rastladm," diye devam etti, daha nce hi karlamadm bir ey, ama
her yerde varm gibi grnyordu: Getiim neredeyse tm Glgeler de, bir ya da baka ekilde bir
kara yol vard. Anlamyordum, ama imdiye dek rastladm, Glgeleri kesen tek ey gibi
grndnden meraklandm. Onu takip etmeye ve onun hakknda daha fazla ey renmeye karar
verdim. Tehlikeliydi. zerinde yrmemem gerektiini ok abuk rendim. Geceleyin zerinde
tuhaf ekiller yolculuk ediyordu. zerine kan doal yaratklar hastalanyor ve lyordu. Bu yzden
dikkatli davrandm. Onu gr alannda tutmak iin gerekenden daha fazla yaklamadm. Pek ok
yere kadar takip ettim onu. Her nereye gidiyorsa yannda lm, ykm ve sorun gtrdn ok
abuk rendim. Bundan ne karmam gerektiini bilemedim.
"Yaram yznden hl zayftm," diye devam etti ve kendimi zorlama, bir gnde ok uzaa, ok
hzl gitme hatasn yapmtm. O akam hastalandm; o gece ve ertesi gnn ou boyunca
titreyerek battaniyemin zerinde yattm. Bu srada kendimden getiim zamanlar oldu, bu yzden
kzn tam olarak ne zaman belirdiini bilmiyorum. Ryamn paras gibi grnyordu. Gen bir kz.
Gzel. Ben iyileirken bana bakt. Ad Darayd. Durmakszn konutuk. ok hotu. O ekilde
konuacak birinin olmas... Ona tm hayatmn hikayesini anlatm olmalym. Sonra o kendisi
hakknda bir eyler anlatt. Yere ykldm yerin yerlisiydi. Oraya Glgeden geldiini syledi.
Henz bizim gibi Glgeler arasnda yryemiyormu, ama Amber Soyundan, Benedictten geldii
iin renebileceini dnyordu. Aslnda, nasl yapldn renmeyi ok istiyordu. O anda
yalnzca kara yolu kullanarak yolculuk yapabiliyordu. Yolun uzak ucunda yaayanlarla, Kaos
Saraylar ile de akraba olduundan zehirli etkisine kar bakl olduunu syledi. Ama bizim

adetlerimizi renmek istiyordu, bu yzden ona bildiim eyleri retmek iin elimden geleni
yaptm. Ona Desenden bahsettim, hatta onun iin bir emasn izdim. Ona Koz Kartlarm gsterdim
-Benedict bana bir deste vermiti- ve dier akrabalarnn nasl grndn gsterdim. zellikle
senin Koz Kartn ile ilgilendi."
"Anlamaya balyorum," dedim. Devam et."
"Bana olanca yozluu ve kstahlyla, Amber in kendisi ve Kaos Saraylar arasnda metafizik bir
dengeyi bozduunu syledi. imdi halk Amber i ykarak bunu dzeltmeye alyordu. Onlarn
kendi yeri Amber in bir glgesi deildi, kendine zg kat bir varlkt. Bu arada, aradaki tm
glgeler bu kara yol yznden ac ekiyordu. Amber hakkndaki bilgim bu kadar olduundan ancak
dinleyebiliyordum. Bata, syledii her eyi kabul ettim. Bana gre Brand kesinlikle onun Amber
hakkndaki kt anlatmna uyuyordu. Ama ondan bahsettiimde, hayr, dedi. Onun geldii yerde
Brand bir tr kahramand. Detaylardan emin deildi, ama onu o kadar rahatsz etmiyordu. O zaman
her ey konusunda kendinden ne kadar emin olduunu fark ettim. Konuurken sesinde bir fanatiklik
havas vard. Neredeyse gnlszce, kendimi Amber i savunurken buldum. Llewella ve Benedicti
dndm ve birka kez rastladm Gerard. Kzn Benedict hakknda daha fazla ey renmek
istediini grdm. Zrhndaki yumuak nokta buydu. Bu konuda bilgime dayanarak konuabilirdim
ve o da sylediim iyi eylere inanmakta gnllyd. Bu yzden, btn bu konumalarn nihai
etkisini bilmiyorum, ama sonuna doru kendinden eskisi kadar emin grnmyordu..."
"Sonuna m?" dedim. Ne demek istiyorsun? Seninle ne kadar kald?"
"Neredeyse bir hafta," diye yant verdi. yileene kadar bana bakacan sylemiti ve bakt.
Aslnda, fazladan birka gn kald. Emin olmak istedii iin kaldn syledi, ama sanrm aslnda
konumalarmza devam etmek istemiti. Ama sonunda, yoluna devam etmesi gerektiini syledi.
Ondan benimle kalmasn istedim, ama hayr, dedi. Onunla gitmeyi teklif ettim, ama buna da hayr,
dedi. O zaman onu takip etmeyi planladm anlam olmal, nk geceleyin gizlice ayrld. Ben
kara yol zerinde at sremiyordum ve Amber yolunda imdi hangi glgeye gittiini bilmiyordum.
Sabah uyandmda ve gittiini fark ettiimde, ben de bir sre Amber i ziyaret etmeyi dndm.
Ama hl korkuyordum. Belki syledii baz eyler korkularm glendirmiti. Her neyse, Glgede
kalmaya karar verdim. Ve bylece yolculuklarma devam ettim, deiik eyler grdm, deiik
eyler renmeye altm ta ki Random beni bulana ve eve gelmemi istediini syleyene kadar. Ama
beni seninle tanmam iin ilk nce buraya getirdi, nk hikayemi dierlerinden nce dinlemeni
istiyordu. Senin Daray tandn, onun hakknda daha fazla ey renmek istediini syledi.
Umarm yardmm dokunmutur."
"Evet," dedim. Teekkr ederim."
"Anladm kadaryla sonunda Deseni yrm."
"Evet. Bunu baard."
"Sonra da kendini Amber in dman ilan etmi."
"Evet, bunu da yapt."
"Umarm," dedi, btn bunlardan zarar grmez. Bana kar iyiydi."
"Kendine gzkulak olabilecek yetenekte grnyor," dedim. Ama... evet, holanlacak bir kz.
Onun gvenlii hakknda sana herhangi bir sz veremem, nk hl onun hakknda, olup biten her
eydeki rol hakknda pek az ey biliyorum. Yine de, bana anlattklarnn yardm oldu. Onu, elimden
geldiince, sulu olduuna karar vermeden nce etraflca dnme ayrcal tanyacam biri
yapyor."
Glmsedi.
"Bunu duyduuma memnun oldum."

Omuzlarm silktim.
"imdi ne yapacaksn?" diye sordum.
"Onu Vialleyi grmeye gtryorum," dedi Random ve sonra, zaman ve frsatlar izin verirse,
dierleri ile tanacak. Elbette, bana ihtiya duymana sebep olacak yeni bir gelime olmamsa."
"Yeni gelimeler oldu," dedim, ama aslnda sana imdi ihtiyacm yok. Ama olanlar anlatsam iyi
olacak. Hl pek az zamanm var."
Onun ayrlmasndan sonra olanlar Randoma anlatrken, Martini dndm. Beni ilgilendirdii
kadaryla hl bilinmeyen bir eydi. Hikayesi kesinlikle doru olabilirdi. Aslnda, yle olduunu
hissediyordum. Dier yandan, hikayesinin tamam olmadn, bilinli olarak bir eyleri eksik
braktn hissediyordum. Belki zararsz bir ey. Ama belki de deil. Bizi sevmek iin sebebi yoktu.
Tam tersine. Ve Random eve bir Truva At getirmi olabilirdi. Ama belki de byle bir ey deildi.
Yalnzca, alternatifim varsa, birisine gvenmemeyi tercih ediyordum.
Yine de, Randoma anlattm hibir ey bize kar kullanlamazd ve niyeti buysa bile, Martinin
bize fazla zarar verebileceinden kukuluydum. Hayr, byk olaslkla bizim kadar uyank
davranyordu ve sebepleri de aa be yukar aynyd: korku ve kendini korama drts. Ani bir
ilham ile sordum, Bundan sonra Darayla tekrar karlatn m?"
Kzard.
"Hayr," dedi, ar telala. Yalnz o sefer. O kadar."
"Anlyorum," dedim ve Random bunu fark etmemi olmak iin fazla iyi bir poker oyuncusu idi; bu
yzden bir babay uzun zaman nce kaybettii oluna kar biraz tetikte klmak bedeli karlnda
bize bir para teminat salamtm.
Hemen konuma konusunu Brande kaydrdm. Biz psikopatoloji konusundaki notlarmz
karlatrrken minik bir karncalanma ve Koz Kart iletiimini haber veren mevcudiyet duygusunu
hissettim. Elimi kaldrdm ve yana dndm.
Bir an sonra iletiim berraklat ve Ganelon ile ben birbirimize baktk.
"Corwin," dedi, seni kontrol etme zamannn geldiine karar verdim. imdiye dek ya sen
Mcevher i aldn, ya Brand Mcevher i ald ya da ikiniz de hl aryorsunuz. Hangisi?"
"Brand Mcevher i ald," dedim.
"ok yazk," dedi. Anlat."
Anlattm.
"Demek Gerard hikayenin dorusunu biliyor," dedi.
"Sana btn bunlar anlatt m?"
"Bu kadar detayl olarak deil," diye yant verdi Ganelon, "ve doru iittiimden emin olmak
istedim. Onunla biraz nce konutum." Yukarya bir bak frlatt. O zaman, ayn ykselmesi ile ilgili
anlarm doruysa, yola ksan iyi olacak."
Bam salladm.
"Evet, ksa sre sonra merdivenlere doru yola kacam. Buradan o kadar da uzak deil."
"Gzel. imdi, unlar yapmaya hazrlkl olmalsn..."
"Ne yapmam gerektiini biliyorum," dedim. Brandden nce Tir-na Nogtha gitmeliyim ve
Desene girmesini engellemeliyim. Bunu baaramazsam, onu yine takip etmeliyim." .
"Bunu yapmann yolu bu deil," dedi.
"Daha iyi bir fikrin mi var?"
"Evet, var. Koz Kartlarn yannda m?"
"Evet."
"Gzel. lk nce, Desene girmesini engellemek iin zamannda orada olamazsn..."

"Neden olmasn?"
"Senin trmanman, sonra saraya yrmen ve Desene inmen gerekiyor. Bu, Tir-na Nogthta bile
zaman gerektirir. zellikle de, zamann sana oyunlar oynad Tir-na Nogthta.
Seni yavalatan bir lm dilei olabilir. Bilmiyorum. Her ne ise, sen gidene kadar Deseni
yrmeye balayacaktr. Senin ona zamannda ulaman engelleyecek kadar ilerlemi olabilir."
"Muhtemelen yorgundur. Bu onu biraz yavalatr."
"Hayr. Kendini onun yerine koy. Sen Brand olsaydn, zamann farkl akt bir Glgeye gitmez
miydin? Bir akamst yerine, bu akamki aba iin gnlerce dinlenmi olabilir. yi durumda
olacan varsaymak en iyisi."
"Haklsn," dedim. Buna gvenemem. Tamam. Dndm, ama elden geliyorsa denemeyeceim
bir alternatif, onu uzaktan ldrmek olabilir. Yanma bir arbalet ya da tfeklerimizden birini alrm
ve Desenin ortasnda vururum onu. Beni dndren, kanmzn Desen zerindeki etkisi. Bundan
etkilenen yalnzca birincil Desen olabilir, ama bilmiyorum."
"Bu doru. Bilmiyorsun," dedi. Ayn zamanda, orada normal silahlara gvenmeni de
istemiyorum. Oras tuhaf bir yer. Gkyznde szlen garip bir Glge paras gibi olduunu sen,
kendin syledin. Sen Amber de ate alacak tfek yapmay dnebildin, ama ayn kurallar orada
geerli olmayabilir."
"Bir risk," diye kabullendim.
"Arbalete gelince ya her frlattn ok ani bir esinti yznden yolundan aarsa?"
"Korkarm anlamyorum."
"Mcevher. Birincil Desende Mcevherle bir sre yrd ve o zamandan sonra deneyler yapacak
zaman oldu. Sence kullanmay ksmen renmi olmas olaslk d m?"
"Bilmiyorum. Srecin nasl iledii konusunda o kadar emin deilim."
"Yalnzca iler beklediin gibi gitmezse, Mcevher i kendini savunmak iin kullanabileceine
iaret etmek istedim. Mcevher senin bilmediin baka zelliklere sahip olabilir. Bu yzden benim
sylediim, onun uzaktan ldrlebileceine gvenemeyecein. Ve Mcevherle yaptn numaray
yine yapabileceine de gvenmemelisin. Eer zerinde bir miktar kontrol elde etmise."
"Her eyi benim yapacamdan daha kasvetli bir kta sunuyorsun."
"Ama muhtemelen daha gereki," dedi.
"Kabul. Devam et. Bir plann olduunu sylemitin."
"Bu doru. Benim dnceme gre, Brandin Desene ulamasna bile izin verilmemeli. Desene
adm atarsa, felaket ihtimali zvanadan kar."
"Ve sen de oraya onu engellemek iin zamannda gidemeyeceimi dnyorsun."
"Sen uzun uzun yrmek zorunda kalrken o kendini istedii anda istedii yere gtrebiliyorsa
deil. ddiaya girerim ayn ykselmesini bekliyordur ve ehir ekillenir ekillenmez ieride,
Desenin hemen yannda belirecek."
"Ne demek istediini anlyorum, ama zm anlamyorum."
"zm u: Bu gece sen Tir-na Nogtha ayak basmayacaksn."
"Bir dakika bekle!"
"Beklemeye lanet olsun! Bir strateji ustas getirdiysen, syleyeceklerini dinlesen daha iyi olur."
"Tamam, dinliyorum."
"Muhtemelen oraya zamannda varamayacan kabul ettin. Ama baka birisi ulaabilir."
"Kim ve nasl?"
"Tamam. Benedict ile iletiime getim. Geri dnd. u anda Amber de, Desen odasnda. imdiye
dek onu yrmeyi bitirmi, merkezde durmu bekliyor olmal. Sen gkyz ehrinin merdivenlerinin

dibine gideceksin. Ayn ykselmesini bekleyeceksin. Tir-na Nogth maddeleir maddelemez, Koz
Kartn kullanarak Benedict ile iletiime geeceksin. Ona her eyin hazr olduunu syleyeceksin ve
Amber deki Desenin gcn kullanarak kendini Tir-na Nogthtaki Desene aktaracak. Brand ne
kadar hzl yolculuk ederse etsin, bundan daha hzl gelemez."
"Avantajlar gryorum," dedim. Oraya birini karmann en hzl yolu bu, Benedict de kesinlikle
iyi bir adam. Brand ile urarken sorun yaamamas gerekir."
"Gerekten de Brandin herhangi bir hazrlk yapmayacan m sanyorsun?" dedi Ganelon.
Adam hakknda duyduum eylere dayanarak, kak olsa da zeki biri olduunu syleyebilirim.
Byle bir ey bekliyor olmal."
"Muhtemelen. Ne yapabilecei hakknda fikrin var m?"
Eliyle sprr gibi bir hareket yapt, ensesine bir aplak att ve glmsedi.
"Bir bcek," dedi. Affedersin. Ba belas eyler."
"Sence hl..."
"Bence orada, yukarda kald srece Benedict ile iletiim halinde olmalsn, ite benim fikrim bu.
Brand onu alt edecek olursa, hayatn kurtarmak iin Benedicti oradan ekmen gerekebilir."
"Elbette. Ama sonra..."
"Ama sonra bir tur kaybetmi oluruz. Kabul. Ama oyunu deil. Mcevhere tam anlamyla ayarlansa
bile gerek zarar verebilmek iin birincil Desene gitmesi gerekir ve orasn koruma altnda
tutuyorsun."
"Evet," dedim. Her eyi dnm gibisin. Bu kadar abuk hareket ederek beni arttn."
"Son zamanlarda bol bol bo zamanm oldu. Dnmek iin kullanmazsan kt bir eydir bu. Ben
de yle yaptm. imdi, hzl hareket etsen daha iyi olur, diye dnyorum. Sen durduka gndz
uzamyor."
"Kabul," dedim. Tavsiyen iin teekkr ederim."
"Sonucunu grene kadar teekkrn sakla," dedi ve sonra iletiimi keti.
"Bu nemli gibiydi," dedi Random. Ne oldu?"
"Uygun bir soru," diye yant verdim, ama imdi hi zamanm yok. Hikayeyi dinlemek iin sabaha
kadar beklemen gerekecek."
"Yardmc olmak iin yapabileceim bir ey var m?"
"Aslnda," dedim, evet, eer ikiniz tek ata binerseniz ya da
Amber e Koz Kart ile giderseniz iyi olur. Yldza ihtiyacm var."
"Tabii," dedi Random. Sorun deil. O kadar m?"
"Evet. Her ey acele etmeye bal."
Atlarn yanna gittik:
Yldz birka kez okadm, sonra srtna bindim.
"Seninle Amber de grrz," dedi Random. yi anslar."
"Amber de," dedim. Teekkrler."
Dndm ve mezarmn douya doru uzayan glgelerine basarak merdivenlere yneldim.

Blm 13
Kolvir in en yksek yamacnda basamaa benzeyen bir formasyon vardr. Bunlarn en
dibindekine oturdum ve yukarda daha fazla eyin belirmesini bekledim. Bunun iin gece ve ay
gerekir ki, koullarn yars gereklemiti.
Batda ve kuzeydouda bulutlar vard. Bu bulutlardan ekmiyordum. Tm ay n kapatacak
kadar younlarlarsa,
Tir-na Nogth solarak yok olurdu. Yukardaki ehrin yok olmas olaslna kar yerde bir adam
bulundurmann nerilmesinin sebebi buydu.
Ama gkyz berrakt ve tandk yldzlarla doluydu. Ay ykseldii ve zerinde oturduum
taa dt zaman, gkyzne giden merdiven var olacak, ykseklere trmanacak, Tir-na Nogtha,
Amber in gece havasnda yzen imgesine bir yol aacakt.
Bitkindim. ok ksa zamanda ok fazla ey olmutu. Aniden rahat olmak, izmelerimi karp
ayaklarm ovmak, arkama yaslanp, taa olsa bile bam dayamak bir lks, saf hayvani bir zevk olup
kmt. Gittike souyan havaya kar pelerinimi nmde topladm. Scak bir banyo, gzel bir
yemek, bir yatak gzel eyler olurdu. Ama bunlar o artlar altnda hayaldi. Mevcut durumda oturmak,
dncelerimin yavaa, bir gzlemci gibi o gn olan olaylar zerinde szlmesine izin vermek bile
yeterinden oktu.
Onca ey... ama imdi en azndan sorularmn bazlarn yantn biliyordum. Hepsinin deil,
kukusuz. Ama o anln zihnimin susuzluunu gidermeye yetecek kadar... Artk ben yokken neler
olup bittii hakknda bir fikrim vard, yaplmas gereken, benim yapmam gereken baz eyler
konusunda bilgim vard... Ve bir ekilde, bilinli olarak fark etmekten ok biliyordum ki, nmde
gittike byyen resme uyacak parala zaten bende vard, onlar biraz kaydrsam, evirsem, uygun
ekilde dndrsem. Son zamanlarda olan, zellikle de bugnn olaylar bir an bile dnmeme izin
vermemiti. Ama imdi, paralarn bazlar tuhaf alarla dnyor gibiydi...
Omzumun stndeki bir kprdanma, ykseklerdeki havann azck parlaklamas dikkatimi ekti.
Dndm, sonra ayaa kalktm ve ufka baktm. Denizin zerinde, ayn ykselecei noktada bir parlt
vard. Ben izlerken ufak bir k yay grnr oldu. Bulutlar da hafife kaymt, ama endie
gerektirecek kadar deil. O zaman yukarya baktm, ama yukardaki oluum henz balamamt.
Yine de Koz Kartlarm kardm, kartrdm ve Benedictinkini ektim.
Yorgunluumu unutarak gzlerimi diktim, ayn suyun zerinde genilemesini, dalgalarn zerine
bir k izi brakmasn izledim. Aniden ykseklerde, grnrlk snrnda solgun bir ekil szlmeye
balad. Ik byrken, yer yer kvlcmlar akt. lk hatlar, rmcek a kadar solgun, kayalarn
zerinde belirdi. Benedictin kartn inceledim, iletiim iin uzandm...
Souk imgesi canland. Onun Desen odasnda, tam merkezde durduunu grdm. Sol ayann
yannda yank bir lamba vard. Varlm fark etti.
"Corwin," dedi, zaman geldi mi?"
"Tam olarak deil," dedim ona. Ay ykseliyor. ehir yeni yeni ekillenmeye balyor. Bu yzden
biraz daha zaman alr.
Yalnzca hazr olduundan emin olmak istedim."
"Hazrm," dedi.
"Geri dnmen iyi oldu. lgi ekici bir ey rendin mi?"
"Beni Ganelon ard," dedi, neler olduunu renir renmez. Plan iyi bir plan gibi
grnyordu, burada olmamn sebebi bu. Kaos Saraylarna gelince, evet. Sanrm birka ey

rendim..."
"Bir dakika," dedim.
Ayn nlar daha somut bir grn kazanmt. Yukardaki ehrin d hatlar imdi akt.
Merdivenin tamam grnr olmutu, ama baz yerleri dierlerinden daha solgun grnyordu.
Elimi ikinci, nc basaman stne uzattm...
Serin, yumuak, drdnc basamakla karlatm. Ama ittirince esner gibi oldu.
"Az kald," dedim Benedicte. Basamaklar deneyeceim. Hazr ol."
Ban evet anlamnda sallad.
Ta basamaklar trmandm, bir, iki, . Sonra ayam kaldrdm ve drdnc, hayaletimsi
basaman zerine koydum.
Arlma teslim oldu. Dier ayam kaldrmaya korkuyordum, bu yzden ay izleyerek
bekledim. Parlaklk artar, sulardaki yol genilerken serin havay soludum. Yukarya baktmda, Tirna Nogthun saydamlnn biraznn kaybettiini grdm. Arkasndaki yldzlar solmutu. Bu
olurken, basamak ayamn altnda katlat. Tm esneklii kayboldu. Arlmn tamamn
tayabileceini hissettim. Gzlerimi merdiven zerinde kaydrnca tamamn grdm, orada yar
effaf, burada yar saydam, kvlcml, ama denizin zerinde szlen sessiz ehre kadar kesintisizdi.
Dier ayam kaldrdm ve drdnc basaman zerinde durdum. Kararm bu olsayd, birka adm
daha beni gksel merdivenden ryalarn gerek olduu o yere, yryen nevrozlara ve pheli
kehanetlere, belirsiz tatminlerle dolu o ay ehrine, arpk zamana ve solgun gzellie
gtrrd. Geri adm attm ve imdi dnyann slak kenarnda dengelenmi olan aya baktm. Gm
parlts altnda Benedictin Koz Kartna baktm.
"Merdiven kat, ay ykseldi," dedim.
"Tamam. Gidiyorum."
Onu orada, Desenin merkezinde izledim. Lambay sol elinde kaldrd ve bir an kprdamadan
durdu. Bir an sonra yok oldu, Desen de yle. Bir sonraki an, benzer bir odann iinde duruyordu, ama
bu sefer Desenin dnda, balad yerin yanndayd. Lambay kaldrd ve odada evresine baknd.
Yalnzd.
Dnd, duvara yrd, lambay dibine koydu. Glgesi Desene doru uzand, o topuklarnn
zerinde dner ve balad yere giderken ekil deitirdi.
Bu Desenin Amber dekinden daha solgun bir kla parladn fark ettim. Gmi beyaz, benim
bildiim mavimsilik olmadan. ekli aynyd, ama hayalet ehir perspektifte tuhaf oyunlar oynamt.
arpklklar vard -daralmalar, genilemeler- yzeyi boyunca sebepsizce kayyor gibiydiler, sanki
tm tabloyu Benedictin Koz Kartndan deil de kt bir mercekten bakyormuum gibi.
Basamaklardan indim, bir kez daha en dipteki basamaa oturdum. zlemeye devam ettim.
Benedict klcn knnda gevetti.
"Kann Desen zerindeki olas etkisini biliyor musun?" diye sordum.
"Evet. Ganelon syledi."
"Hi btn bunlardan phelenmi miydin?"
"Brande hi gvenmedim," dedi bana.
"Ya Kaos Saraylarna yaptn yolculuk? Ne rendin?"
"Daha sonra, Corwin. Her an gelebilir."
"Umarm dikkatini ekecek grntler olumaz," dedim,
Tir-na Nogtha benim yaptm yolculuu ve oradaki son maceramda onun oynad rol
dnerek.
Omuzlarn silkti.

"Onlar nemseyerek g veriyorsun. Bu gece benim dikkatim tek eye younlaacak."


Tam bir ember izerek odann her kesini inceledi, bitirdii zaman durdu.
"Burada olduunu biliyor mu, acaba?" dedim.
"Belki. Fark etmez."
Bam salladm. Brand gelmezse, bir gn kazanm olurduk. Muhafzlar dier Desenleri korurdu,
Fiona Brandi bizim iin bularak gizemli sanatlardaki becerisini tehir etme ans kazanrd. Sonra
onu takip ederdik. Fiona ile Bleys onu daha nce bir kez durdurmutu. Fiona imdi bunu yalnz bana
yapabilir miydi? Yoksa Bleysi bulup, yardm etmeye ikna etmemiz mi gerekirdi? Brand Bleysi
bulmu muydu? Brand bylesi bir gc ne halt etmeye istiyordu ki zaten? Tahta kma arzusunu
anlayabilirdim. Ama... Adam deliydi, bunu o noktada brakmak gerekirdi. ok kt, ama yleydi ite.
Kaltm m, yoksa evre etkileri mi, diye merak ettim alayla. Her birimiz, bir dereceye kadar onun
gibi deliydik. Drst olmak gerekirse, biraz daha fazlasn elde etmek iin, dierlerinden azck stn
olmak iin bu kadar ok ve bu kadar iddetle aba gstermek bir tr delilikti. O bu eilimi arya
karmt, o kadar.
Hepimizde bulunan bu lgnln bir karikatr idi. Bu anlamda, hainin iimizden hangisi olduu
gerekten nemli miydi?
Evet, nemliydi. Eyleme geen oydu. Deli olsun olmasn, ok ileri gitmiti. Eric, Julian ya da
benim yapmayacamz eyler yapmt. Bleys ve Fiona sonunda bu dolambal plandan
ekilmilerdi. Gerard ve Benedict hepimizden biraz daha iyiydi -daha ahlakl, daha olgun, her neysenk toplamda sonu hie varacak bu iktidar oyununun dnda kalmlard.
Random son yllarda olduka deimiti. Tekboynuzun ocuklarnn olgunlamas iin alar
gerekmesi yznden olabilir miydi; yava yava hepimizin bana gelirken Brandi es mi gemiti?
Yoksa eylemleri sayesinde Brand bizlerin olgunlamasn m salamt? ou soru gibi, asl fayda
sormaktayd, yantlamakta deil. Hepimiz Brande yeterince benzediimizden, baka hibir eyin
yaratamayaca zel bir korku trn biliyordum. Ama evet, fark ederdi. Sebep ne olursa olsun,
eyleme geen o olmutu.
Ay imdi daha yksekti, grnts Desen odasnn iinin manzarasnn zerindeydi. Bulutlar
kaymaya, ayn daha yaknnda kaynamaya devam ediyordu. Benedicte sylemeyi dndm, ama
dikkatini datmaktan baka ie yaramayacakt.
Yukarda, Tir-na Nogth gece denizlerinin zerinde bir tr doast yay gibi szlyordu.
... Ve aniden Brand belirdi.
imden bir para daha batan onun gkyznn ykseklerindeki karanlk odada, Desenin kar
tarafnda durduunu fark etmi de olsa elim gayr ihtiyari Grayswandir in kabzasna gitti.
Elim aa dt. Benedict onun varln hemen fark etmi, onunla yzlemek iin dnmt.
Silahna davranmad, yalnzca Desenin kar tarafndaki kardeine bakt.
lk korkum, Brandin Benedictin tam arkasnda belirmesi ve onu srtndan hanerlemesi olmutu.
Ama ben olsam bunu denemezdim, nk lrken bile Benedictin refleksleri saldrgan ldrmeye
yeterdi. Grne gre, Brand de o kadar lgn deildi.
Brand glmsedi.
"Benedict," dedi. Tuhaf... Sen... Burada."
Hkm Mcevheri gsnde aslyd.
"Brand," dedi Benedict, deneme."
Brand glmsemeye devam ederek kl kemerini zd ve silahnn yere dmesine izin verdi.
Yanklar sndkten sonra konutu: Ben aptal deilim, Benedict. Sana klla kar koyabilen adam
domamtr."

"Klca ihtiyacm yok, Brand."


Brand yavaa Desenin kenar boyunca yrmeye balad.
"Yine de tahtn hizmetkar olarak takyorsun onu. Kral olabilecekken."
"Hrslarmn listesinde bu hi yksek sralara gelmemitir."
"Bu doru." Desenin kenarnda durdu. Sadk, geri planda. Hi deimemisin. Babamn seni bu
kadar iyi artlamas yazk. ok daha fazla ilerleyebilirdin."
"stediim her eye sahibim," dedi Benedict.
"... Bu kadar erken engellenmek, yolunun kesilmesi."
"Konuarak da yanmdan geemezsin, Brand. Seni incitmeye zorlama beni."
Brand, yzndeki glmseme silinmeden yine yavaa ilerlemeye balad. Ne yapmaya
alyordu? Stratejisini anlayamyordum.
"Dierlerinin yapamad baz eyleri yapabildiimi biliyorsun," dedi Brand. Eer istediin, ama
elde edemeyeceini dndn herhangi bir ey varsa, sylemen ve ne kadar yanldn anlaman
iin tam zaman. nanamayacan eyler rendim."
Benedict o nadir glmsemelerinden birini glmsedi.
"Yanl yolu setin," dedi. Ben istediim her eye yryebilirim."
"Glgeler!" Brand hhlad, yine durdu. Dierlerinden herhangi biri de hayaletlere tutunabilir! Ben
gereklikten bahsediyorum! Amber! G! Kaos! Maddelemi gndz dleri deil! Asl olandan
baka bir ey deil!"
"Sahip olduum eylerden daha fazlasn isteseydim, ne yapmam gerektiini biliyorum.
Yapmadm."
Brand kahkaha att, yine yrmeye balad. Desenin evresindeki yolun eyreini amt.
Mcevher daha parlak yanyordu. Sesi nlad.
"Zincirlerini bile isteye taktn iin sen aptaln birisin! Ama eer nesnelere sahip olmak
istemiyorsan, g de senin iin cazip deilse, bilgiye ne dersin? Dworkinin ilminin tamamn
biliyorum. O zamandan sonra almaya devam ettim ve evrenin nasl alt hakknda daha fazla
bilgi edinmek iin karanlk bedeller dedim. Bunlara, bedelini demeden sahip olabilirsin."
"Bir bedel olacaktr," dedi Benedict, benim demeyeceim bir bedel."
Brand ban sallad ve salarn arkaya att. O srada Desenin imgesi, ayn nnden bir bulut
iplikii gemi gibi, bir an dalgaland. Tir-na Nogth hafife soldu, sonra normal haline geldi.
"tensin, gerekten itensin," dedi Brand, grne gre solma ann fark etmeden. O zaman seni
daha fazla snamayacam. Denemek zorundaydm." Yine durup bakt. Sen Amber deki ynda,
parampara olduu ak olan bir eyi savunmaya alarak harcanmayacak kadar iyi bir adamsn.
Kazanacam, Benedict. Amber i silip batan yapacam. Eski Deseni silip, kendiminkini izeceim.
Sen de yanmda olabilirsin. Yanmda olman istiyorum. Mkemmel bir dnya ina edeceim, Glge
ile arasnda birden fazla dorudan balant olan bir dnya. Amber i Kaos Saraylar ile
birletireceim. Bu alemi tm Glge boyunca uzatacam. Sen alaylarmza komuta edersin, bir araya
getirilen en kudretli askeri gce. Sen..."
"Eer yeni dnyan sylediin kadar mkemmel olacaksa, Brand, alaylara gerek yok. Dier
yandan, eer yaratcsnn zihnini yanstacaksa, o zaman mevcut durumdan pek de stn olmayacan
grebiliyorum. nerin iin teekkr ederim, ama ben mevcut Amber in tarafnda kalacam."
"Sen aptaln birisin, Benedict. yi niyetli bir aptal, ama yine de aptal."
Kaytszca, yine ilerlemeye balad. Benedicte on iki metre uzaktayd. Dokuz... lerlemeye devam
etti. Sonunda alt metre uzakta durdu, baparmaklarn kemerine takt, bakarak durdu. Benedict

baklarn karlad. Bulutlar yine kontrol ettim. Uzun bir bulut yn aya doru kaymaya devam
ediyordu. Ama Benedicti her an yanma ekebilirdim. u anda onu rahatsz etmeye demezdi.
"O zaman neden gelip beni doramyorsun?" dedi Brand sonunda. Silahszm, g olmasa gerek.
Damarlarmzda ayn kann akmasnn bir nemi yok, deil mi? Ne bekliyorsun?"
"Seni incitmek istemediimi zaten syledim," dedi Benedict.
"Yine de, yanndan gemeye kalkarsam bunu yapmaya hazr, bekliyorsun."
Benedict yalnzca ban evet anlamnda sallad.
"Benden korktuunu itiraf et, Benedict. Hepiniz benden korkuyorsunuz. Sana bu ekilde silahsz
yaklarken bile, bir ey mideni burkuyor olmal. Kendime gvenimi gryorsun ve anlamyorsun.
Korkuyor olmalsn."
Benedict yant vermedi.
"... Ve eline kanmn bulamasndan korkuyorsun," diye devam etti Brand, lm lanetimden
korkuyorsun."
"Sen eline bulaan Martinin kanndan korkmu muydun?" diye sordu Benedict.
"O pi enik mi!" dedi Brand. O gerekten bizden biri deildi. O yalnzca bir arat."
"Brand, kardelerimden birini ldrmek istemiyorum. Boynuna taktn ss bana ver ve benimle
Amber e dn. Her eyi yoluna koymak iin ok ge deil."
Brand ban arkaya att ve gld.
"Al, asil bir konuma! Asil bir konuma, Benedict! Alemin gerek bir lordu gibi! Ar erdeminle
beni utandracaksn! Ve btn bunlarn ana fikri ne?" Uzand ve Hkm Mcevherini okad. Bu
mu?" Yine gld ve ilerledi. Bu oyuncak m? Onu teslim etmem bize bar, sevgi ve dzen getirecek
mi? Hayatm kurtaracak m?"
Bir kez daha durdu. imdi Benedictten metre uzaktayd. Mcevheri parmaklarnn arasnda
kaldrd ve bakt.
"Bu eyin tm gcn biliyor musun?" diye sordu.
"Yeterince..." diye balad Benedict ve sesi boaznda atlad.
Brand telala bir adm att. Mcevher nnde parlakt. Benedictin eli klcna ilerlemeye
balamt, ama ona ulamad.
imdi kaskat, sanki aniden heykele dnm gibi duruyordu. O zaman anlamaya baladm, ama
ok geti.
Brandin syledii hibir eyin aslnda nemi yoktu. Yalnzca kesintisiz bir gevezelikti, doru
uzakla ulaana kadar Benedictin dikkatini ekecek bir ey. Gerekten de Mcevher i kullanmasn
ksmen renmiti ve zerindeki snrl kontrol sonular elde etmesine yeterliydi, yaratacan
bilmediim, ama onun batan beri bildii sonular. Brand dikkatle Benedicte yaklam, Mcevher i
denemi, daha fazla yaklam, yine denemiti ve Benedictin sinir sistemini etkileyecek noktay
bulana kadar snamaya devam etmiti.
"Benedict," dedim, artk bana gelsen iyi olacak" ve irademi zorladm, ama ne kprdad, ne de
yant verdi. Koz Kart hl alyordu, varln hissedebiliyordum, onun aracl ile olaylar
izleyebiliyordum, ama ona ulaamyordum. Mcevher in motor sinir sisteminden daha fazlasn
etkiledii akt.
Yine bulutlara baktm. Hl byyor, aya ulayorlard. Ksa sre sonra ay rtecek gibilerdi. Bu
olduu zaman Benedicti ekemezsem, k tamamen rtlr rtlmez ehir yok olur ve denize
derdi. Brand! Eer fark ederse bulutlar datmak iin Mcevher i kullanabilirdi. Ama bunu
yapmak iin, muhtemelen Benedicti serbest brakmas gerekirdi. Bunu yapacan sanmyordum.

Yine de... Bulutlar imdi yavalyor gibiydi. Tm bu mantk yrtme gereksiz olabilirdi. Brandin
Koz Kartn setim ve bir kenara koydum.
"Benedict, Benedict," dedi Brand glmseyerek, klcn ekmek iin hareket edemiyorsa, yaayan
en iyi kl ustasnn ne faydas var? Sana aptaln biri olduunu syledim. Bile isteye kendi katlime
yryeceimi mi sandn? Hissettiin korkuya gvenmeliydin. Buraya savunmasz gelmeyeceimi
bilmeliydin. Kazanacam sylerken bunu kastediyordum. Ama sen iyi bir seimdin, nk en iyisi
sensin. Gerekten de nerimi kabul etmeni isterdim. Ama artk bunun nemi yok. Beni durdurmanz
imkansz. Dierlerinden kimsenin ans yok ve seninle her ey daha kolay olabilirdi."
Pelerininin altna uzand ve bir haner kard.
"Beni oraya naklet, Benedict!" diye haykrdm, ama faydas yoktu. Yant yoktu, beni oraya
gtrecek g yoktu.
Brandin Koz Kartn aldm. Eric ile Koz Kart savam hatrladm. Eer Koz Kart aracl ile
Brande bir darbe indirebilirsem, konsantrasyonunu Benedicti zgr klacak kadar bozabilirdim.
Tm dikkatimi karta evirdim, muazzam bir zihinsel saldrya hazrlandm.
Ama hibir ey. Yol donmutu, karanlkt.
Elindeki ie younlamas yznden olmalyd, Mcevherle zihinsel ilikisi o kadar eksiksizdi ki,
ona ulaamyordum. Her dndm yerde engellendim.
Aniden, yukarda merdiven solgunlat. Aya hzl bir bak frlattm. imdi ayn yzn kmls
bulutlarndan bir kol rtmt. Lanet olsun!
Dikkatimi Benedictin Koz Kartna evirdim. Yava gelmekle beraber iletiimi yeniledim, btn
bunlarn iinde, bir yerlerde, Benedictin bilincinin hl yerinde olduunu gsteriyordu bu. Brand bir
adm yaklamt ve hl ona satayordu.
Ar zincirine asl Mcevher kullanlrken yanyordu. Artk, aralarndaki mesafe, belki, adma
inmiti. Brand haneri ile oynuyordu.
"... Evet, Benedict," diyordu, muhtemelen savata lmeyi tercih ederdin. Dier yandan, buna da bir
tr onur olarak bakabilirsin. Bir mjdenin onuru. Bir adan, lmn yeni bir dzenin domasna izin
verecek."
Bir an arkalarndaki Desen soldu. Ama aya bakmak iin gzlerimi nmdeki manzaradan
koparamyordum. Orada, glgelerin ve titreen n altnda, srt Desene dnk olan Brand bunu
fark etmemi gibiydi. leriye bir adm att.
"Ama bu kadar yeter," dedi. Yaplmas gereken eyler var ve biz durduka gece beklemiyor."
Daha yakna adm att ve haneri indirdi.
"yi geceler, tatl Prens," dedi ve Benedicte yaklat.
O anda, Benedictin bu tuhaf glge, gm ve ay mekanndan koparlp alnm tuhaf,
mekanik kolu saldran bir ylann hzyla hareket etti. Bedenin geri kalan sabit, heykel gibi beklerken,
bir mcevherin fasatlar gibi parlak, metalik dzlemlerden, gm kablolardan rlm harika bir
bilekten olumu, alevden beneklerle ivilenmi, stilize, iskeletsi, svire oyunca, mekanik bcek,
ilevsel, lmcl, kendince gzel nesne benim takip edemediim bir hzla frlad.
Mekanik parmaklar Mcevher in Brandin boynundaki zincirini yakalad. Kol hemen yukar kalkt,
Brandi yerden yksee kaldrd. Brand hanerini brakt ve iki eliyle boazn kavrad.
Arkasnda, Desen yine soldu. Daha da solgun parlamaya balad. Brandin lamba ndaki yz
korkun, arpk bir hayaletti. Benedict yerinde donmu kald, insandan bir daraac gibi
kprdamadan, onu yksekte tuttu.
Desen lolat. Tepemde, merdivenler yok olmaya balad.
Ayn yars rtlmt.

Brand kvranarak kollarn bann zerine kaldrd, zinciri bir arada tutan metal engelin iki yann
yakalad. Her birimiz gibi, o da glyd. Kaslarnn toplandn, sertletiini grdm. O srada
yz kararm, boynu gergin tellerden bir yn haline gelmiti. Dudan srd; zinciri ekerken
sakalna kan szd.
Zincir keskin bir aklama ve takip eden ngrt ile ayrld ve Brand nefes nefese yere dt.
Boazn iki eliyle tutarak bir kez yuvarland.
Benedict, yavaa, ok yavaa garip kolunu indirdi. Zincir ve Mcevher hl elindeydi. Dier
kolunu gerdi. Derin bir nefes ald.
Desen daha da soldu. Tepemde, Tir-na Nogth saydamlat. Ay neredeyse tamamen yok olmutu.
"Benedict!" diye haykrdm. Beni duyabiliyor musun?"
"Evet," dedi ok yumuak bir sesle ve yere batmaya balad.
"ehir soluyor! Hemen bana gelmelisin!"
Elimi uzattm.
"Brand..." dedi dnerek.
Ama Brand de batyordu ve Benedictin ona ulaamayacan grdm. Benedictin sol elini tuttum
ve ektim. kimiz, kaya kntsnn yannda yere dtk.
Ayaa kalkmasna yardm ettim. Sonra tan zerine oturduk. Uzun sre hibir ey sylemedik.
Yine baktmda Tir-na Nogth yok olmutu.
Olan biten her eyi dndm. O kadar hzl. O kadar aniden. imdi zerime byk bir bitkinlik
kmt ve enerjimin tkendiini, en ksa zamanda uyumam gerektiini dndm.
Doru dzgn dnemiyordum bile. Son zamanlarda yaam ok kalabalk olmutu. Bam bir
kez daha taa dayadm, bulutlara ve yldzlara baktm. Paralar... uygun ekilde dndrsem, evirsem
uyacak gibi grnen paralar... imdi, kendiliklerinden dnyor, evriliyorlard...
"Sence ld m?" diye sordu Benedict, beni beliren ekillerden oluan yar ryann iinden
ekerek.
"Muhtemelen," dedim. Her ey yok olduunda kt durumdayd."
"Aaya ok yol var. Geldii gibi kamann bir yolunu bulmu olabilir."
"u anda fark etmez aslnda," dedim. Kpek dilerini ektin."
Benedict homurdand. Mcevher hl elindeydi, son zamanlarda olduundan daha solgun bir
krmz idi.
"Doru," dedi sonunda. Desen imdi gvende. Keke... keke uzun zaman nce bir gn, sylenen
bir ey sylenmemi ya da yaplan bir ey yaplmam olsayd. Onun farkl bymesine sebep olan
bir ey, yukarda grdmz fkeli, arpk eyden farkl bir adam olmasn salayacak bir ey.
Bilebilseydik! Artk lm olmas en iyisi. Ama olabilecei bir eyin boa harcanmas dernek bu."
Yant vermedim. Syledii doru olabilirdi de, olmayabilirdi de. Brand, bu her ne demekse,
psikozun snrnda olabilirdi, ama olmayabilirdi de. Her zaman bir sebep vardr. Ama ne zaman
herhangi bir ey berbat edilmi olsa, ne zaman korkun bir ey olsa, bir sebebi bulunur. Ama yine de
elinizde berbat, korkun bir durum vardr ve aklamak onu hi de hafifletmez. Eer birisi gerekten
berbat bir ey yapmsa, bir sebebi vardr. Aldryorsan ren bu sebebi, neden adamn bir orospu
ocuu olduunu ren. Ama gerek geride kalan eydir. Brand eyleme gemiti. Olayn ardndan
psikoanaliz yapmak hibir eyi deitirmiyordu. Bakalar bizi eylemler ve bunlarn sonular ile
yarglar. Baka her ey, onun yerinde sen olsaydn nasl daha cici eyler yapacan dnerek ucuz
bir ahlaki stnlk duygusu yaamaktan ibarettir. Geri kalana gelince, onu cennete brak. Ben o
niteliklere sahip deilim.
"Amber e dnsek iyi olacak," dedi Benedict. Yaplmas gereken ok ey var."

"Bekle," dedim.
"Neden?"
"Dnyordum."
Ben aklamaynca, sonunda o konutu, Eee...?"
Koz Kartlarm yava yava kartrdm, onunkini ve Brandinkini yerine yerletirdim.
"Taktn yeni kolu hi merak etmedin mi?" diye sordum ona.
"Elbette. Onu sra d koullar altnda Tir-na Nogthtan getirdin. zerime uyuyor. e yaryor. Bu
gece kendini kantlad."
"Kesinlikle. Bu sonuncusu, zayf olaslklara ok fazla nem vermek olmuyor mu? Yukarda,
Mcevher e kar sana bir ans veren tek silah oydu. Ve tesadfen senin bir parand ve tesadfen
yukarda olan ve onu kullanan kii sendin. Olaylar geriye sar ve sonra tekrar izle. ok sra d hayr, ok akl almaz- bir tesadfler zinciri yok mu iin iinde?"
"Sen bu ekilde ifade edince..." dedi.
"Evet. Ve bundan fazlas olmas gerektiini sen de en az benim kadar anlyorsun."
"Tamam. Syle. Ama nasl? Nasl yapld?"
"Benim bir fikrim var," dedim, uzun, ok uzun zamandr bakmadm bir kart ekerek, parmak
ularmda soukluunu hissederek, ama yntem nemli deil. Yanl soruyu sordun."
"Ne sormalydm?"
" 'Nasl?' deil. 'Kim?'"
"Sence tm olay zincirini, Mcevher in geri alnmasna kadar, bir insan m ayarlad?"
"Bunu bilmiyorum. nsan nedir ki? Ama ikimizin de tand birinin geri dndn ve btn
bunlarn arkasnda olduunu dnyorum."
"Tamam. Kim?"
Ona elimdeki Koz Kartn gsterdim.
"Babam m? Bu sama! lm olmal. Uzun zaman oldu."
"Onun yapm olabileceini biliyorsun. O kadar sinsidir. Glerinin tamamn hi anlamadk."
Benedict ayaa kalkt. Gerindi. Ban sallad.
"Bence sen fazla soukta kalmsn, Corwin. Artk eve gidelim."
"Tahminimi snamadan m? Hadi! Oyunbozanlk etme. Otur ve bana bir dakika ver. Koz Kartn
deneyelim."
"imdiye kadar birisi ile iletiime geerdi."
"Sanmyorum. Aslnda. Hadi, ayak uydur bana. Kaybedecek neyimiz var ki?"
"Tamam. Neden olmasn?"
Yanma oturdu. Koz Kartn ikimizin de grebilecei ekilde kaldrdm. Ona gzlerimizi diktik.
Zihnimi gevettim, iletiim iin uzandm. Neredeyse hemen geldi.
Bize bakarken glmsyordu.
"yi geceler. yi i kardnz," dedi Ganelon. Oyuncam geri getirmenize sevindim. Ksa sre
sonra ona ihtiyacm olacak."

DRDNC CLT




SON

BENC CLT




KAOS SARAYLARI

AMBER YILLIKLARI

BENC CLT
Kaos Saraylar

ROGER ZELAZNY

eviren: Niran Eli

Tarayan: Eylem Yurtsever
Dzenleyen: eldkaan

Blm 1
Amber: gn ortasnda Kolvir in tepesinde yksek ve parlak.
Kara yol: gneyde Kaostan Garnatha, alak ve ktcl.
Ben: Amber deki sarayn ktphanesinde kfreden, oday admlayan, zaman zaman okuyan biri.
Ktphanenin kaps: kapal ve kilitli.
Amber in deli prensi masaya oturdu, dikkatini ak cilde evirdi. Kap alnd.
"Defol!" dedim.
"Corwin. Benim Random. Kapy a, olmaz m? le yemei de getirdim."
"Bir dakika."
Yine ayaa kalktm, masann evresinden dolatm, oday atm. Kapy atmda Random ban
sallad. Elinde bir tepsi vard. Tepsiyi masann yanndaki kk sehpaya koydu.
"Burada olduka ok yiyecek var," dedim.
"Ben de am."
"O zaman bu konuda bir eyler yap."
Yapt. Eti kesti. Bana bir dilim ekmek zerinde biraz et uzatt. arap doldurdu. Oturduk ve yedik.
"Hl kzgn olduunu biliyorum..." dedi bir sre sonra.
"Sen deil misin?"
"Eh, belki altm. Bilmiyorum. Yine de... Evet. ok ani oldu, deil mi?"
"Ani mi?" araptan byk bir yudum aldm. Tpk eski gnler gibi. Hatta daha da kt.
Ganelonculuk oynarken onu sevmeye balamtm. imdi geri dnp kontrol ele ald ve her
zamankinden daha buyurgan. Her birimize, aklamaya zahmet etmeden bir dizi emir verdi ve yine
ortadan kayboldu."
"Ksa sre sonra iletiime geeceini syledi."
"Ben o kadar emin deilim."
"Ve dier yokluu hakknda hibir aklama yapmad. Aslnda hibir ey aklamad."
"Sebepleri olmal."
"Artk kuku duymaya baladm, Random. Sence akln yitiriyor olabilir mi?"
"Seni aldatacak kadar akllyd."
"O igdsel hayvani kurnazl ile ekil deitirme yeteneinin bir birleimiydi."
"Ama ie yarad, deil mi?"
"Evet. e yarad."
"Corwin, etkili olabilecek bir plan olmasn istemediin iin kzm olabilir misin? Onun hakl
kmasn istemediin iin?
"Bu sama. Ben de bu karkln dzelmesini herkes kadar istiyorum."
"Evet, ama yantn baka bir taraftan gelmesini tercih etmez miydin?"
"Neye varmak istiyorsun?"
"Ona gvenmek istemiyorsun."
"Bunu itiraf ederim. Onu ok uzun zamandr -kendisi olarak- grmedim..."
Ban iki yana sallad.
"Benim kastettiim bu deildi. Geri dnd iin kzdn, deil mi? Onu bir daha grmeyeceimizi
umuyordun."
Baklarm kardm.

"Bu da var," dedim sonunda. Ama bo bir taht istediim iin deil. Ya da srf bunun iin deil.
Sorun kendisi, Random. Kendisi. O kadar."
"Biliyorum," dedi. Ama itiraf etmelisin, Brandi enayi yerine koydu. Bu hi de kolay bir ey deil.
Hl anlamadm bir numara evirdi ve o kolu senin Tir-na Nogthtan getirmeni, benim Benedicte
gtrmemi salad. Benedictin doru zamanda doru yerde bulunacandan emin oldu, bylece her
ey yolunda gitti ve Mcevher i geri ald. Glge oyunu konusunda hl bizden daha iyi. Bizi tam
Kolvir in tepesinden birincil Desene gtrd. Ben bunu yapamam. Sen de yle. Ve Gerard alt
etmeyi baard. Yavaladn sanmyorum. Bence ne yaptn ok iyi biliyor ve biz holansak da,
holanmasak da, bence mevcut durumla baa kabilecek tek kii o."
"Ona gvenmem gerektiini mi sylemeye alyorsun?"
"Baka seenein olmadn sylemeye alyorum."
imi ektim.
"Sanrm tam zerine bastn," dedim. Kzmam mantkl deil. Yine de..."
"Saldr emri seni rahatsz ediyor, deil mi?"
"Evet, baka eylerin yannda. Biraz daha beklesek Benedict daha byk bir g toplayabilirdi.
gn byle bir eye hazrlanmak iin yeterli deil. Dman hakknda bu kadar bilgisizken deil."
"Ama yle olmayabiliriz. Benedict ile uzun uzun konutu."
"Bu da baka bir konu. Bu mstakil emirler. Bu gizlilik...
Hibirimize gerektiinden daha fazla gvenmiyor."
Random gld. Ben de yle.
"Tamam," dedim. Belki ben de gvenmezdim. Ama savaa hazrlanmak iin gn." Bam
salladm. Bizim bilmediimiz bir ey biliyor olsa iyi olur."
"Bunun bir savatan ok nleyici bir saldr olaca izlenimi altndaym."
"Yalnz, neyi nlediini bize sylemeye zahmet etmedi."
Random omuzlarn silkti, biraz daha arap doldurdu.
"Belki geri dndnde syler. Sen zel emirler almadn, deil mi?"
"Yalnzca durup bekleyeceim. Ya sen?"
Ban iki yana sallad.
"Zaman geldiinde bileceimi syledi. En azndan Juliana emri var. Birliklerini, hemen harekete
geirebilecek ekilde hazr tutmasn syledi."
"yle mi? Birlikler Ardende mi?"
Bayla evetledi.
"Bunu ne zaman syledi?"
"Sen gittikten sonra. Julian Koz Kart ile buraya getirdi ve birlikte gittiler. Babamn yolun bir
ksmn onunla gideceini sylediini duydum." *
"Kolvir zerinden, dou yoluna m saptlar?"
"Evet. Onlar ben uurladm."
"lgi ekici. Baka neler kardm?"
Oturduu yerde kprdand.
"Beni rahatsz eden ksm u," dedi. Babam ata binip ho akal dedikten sonra, bana dnd ve
yle dedi, 'Martine gz kulak ol.'"
"Bu kadar m?"
"Bu kadar. Ama bunu sylerken glyordu."
"Yeni gelen birine kar doal phe, sanrm."
"O zaman neden glsn?"

"Pes ediyorum."
Bir para peynir kestim ve yedim.
"Ama kt bir fikir olmayabilir. Belki sebebi kuku deildir. Belki Martinin bir eyden korunmas
gerektiini dnyordur. Ya da her ikisi birden. Ya da hibiri. Bazen nasl davrandn bilirsin."
Random ayaa kalkt.
"Alternatifler zerinde dnmemitim. imdi benimle gel, olmaz m?" dedi. Tm sabah buraya
kapandn."
"Tamam." Ayaa kalktm, Grayswandir i taktm. Martin nerede, bu arada?"
"Onu birinci katta braktm. Gerard ile konuuyor."
"O zaman iyi ellerde. Gerard kalacak m, yoksa filoya m dnecek?"
"Bilmiyorum. Ald emirlerden bahsetmedi."
Odadan ktk. Merdivene yneldik.
nerken, aadan kargaa sesleri geldi ve admlarm hzlandrdm.
Trabzanlarn zerinden baktm ve taht odasnn giriinde kk bir muhafz kalabal ile
Gerardn iri bedenini grdm. Hepsi srtn bize dnmt. Son basamaklar srayarak atm.
Random arkamdan takip ediyordu.
Aralarndan getim.
"Gerard, neler oluyor?" diye sordum.
"Biliyorsam belam versin," dedi. Kendin bak. Ama ieri girmenin yolu yok."
Yana ekildi ve ben bir adm attm. Sonra bir tane daha. O kadar. Sanki hafife esnek, tamamen
grnmez bir duvara yaslanm gibiydim. tesinde anlarm ve duygularm dmleyen bir
manzara vard. Bir korku beni ensemden yakalayp ellerimi tuttu. Katlatm. Bu hi de kolay bir
numara deildi.
Martin glmseyerek sol elinde bir Koz Kart tutuyordu ve
Benedict -grne gre yeni arlm- nnde duruyordu.
Tahtn yannda, ykseltinin zerinde, yz te yana dnk bir kz vard. ki adam konuuyor
gibiydi, ama szlerini duyamyordum.
Sonunda Benedict dnd ve kza hitap etti. Bir sre sonra, kz ona yant verdi. Martin kzn soluna
doru ilerledi. Kz konuurken Benedict ykseltinin zerine kt. O zaman kzn yzn grdm.
Konuma devam etti.
"O kz bir ekilde tandk geliyor," dedi, ne kp yanmda durmu olan Gerard.
"Yanmzdan geerken grm olabilirsin," dedim ona. "Ericin ld gn. Bu Dara."
Keskin bir nefes aldn duydum.
"Dara!" dedi. Demek sen..." Sesi solup gitti.
"Yalan sylemiyordum," dedim. O gerek."
"Martin!" diye bard, gelip samda durmu olan Random. "Martin! Neler oluyor?"
Yant gelmedi.
"Seni duyabildiini sanmyorum," dedi Gerard. Bu engel bizi onlardan tamamen koparm
grnyor."
Random ellerini grnmez duvara koyarak ittirdi.
"Hep beraber itelim," dedi.
Yine denedim. Gerard da arln grnmez duvara verdi.
Baarsz bir yarm dakikadan sonra vazgetim.
"Faydas yok," dedim. Kprdatamyoruz."
"Bu lanet ey de ne," diye sordu Random. Bu eyi tutan ne..."

Neler olup bittii konusunda iime bir eyler douyordu ama yalnzca o kadar. Ve srf mekann
dej vu zellii yzndendi. Ama sonra... Sonra, Grayswandir in hl yanmda olduundan emin
olmak iin elimi kna gtrdm.
Yanmdayd.
O zaman orada aniden beliren, herhangi bir destek olmakszn tahtn nnde havada asl duran,
Darann boazna dokunan, zerindeki girift desenlerin hepimizin grmesi iin parlad, o tandk
klcn varln nasl aklayabilirdim?
Aklayamyordum.
Ama o gece gkyzndeki rya ehrinde, Tir-na Nogthta olan bitene, tesadf olamayacak kadar
ok benziyordu. Burada dier unsurlarn hibiri yoktu -karanlk, kargaa, derin glgeler, o zamanki
karmak duygularm- ama yine de her ey o gece olduu gibiydi. ok benzer. Ama tam olarak deil.
Benedict biraz daha uzakta duruyordu. Biraz arkada, bedeni farkl bir a yapyordu. Dudaklarn
okuyamadm, ama Darann ayn tuhaf sorular sorup sormadn merak ettim. Bundan kuku
duyuyordum. Tablo -benim yaadma benzer, ama deil- muhtemelen dier utan renklendirilmiti
-yani herhangi bir balant varsa- o srada Tir-na Nogthun glerinin zihnim zerindeki etkileri ile.
"Corwin," dedi Random, nnde asl duran Grayswandir e benziyor."
"Benziyor, deil mi?" dedim. Ama grebildiin gibi, benim klcm yanmda."
"Onun gibi bir tane daha olamaz... deil mi? Neler olduunu biliyor musun?"
"Belki de bildiimi dnmeye balyorum," dedim. Her ne ise, onu durduracak gcm yok."
Benedict aniden klcn ekti ve benimkine o kadar benzeyen dieri ile karlat. Bir an sonra,
grnmez bir rakip ile dvyordu.
"Onu gebert, Benedict!" diye bard Random.
"Faydas yok," dedim. Birazdan kolunu kaybedecek."
"Nereden biliyorsun?" diye sordu Gerard.
"Bir ekilde, orada onunla savaan benim," dedim. Bu Tirna Nogthtaki ryamn dier ucu. Bunu
nasl baard bilmiyorum, ama babamn mcevheri tekrar ele geirmesinin bedeli bu."
"Seni anlamyorum," dedi.
Bam salladm.
"Ben de nasl yapldn anlam rol yapmyorum," dedim ona. Ama o odada iki ey ortadan yok
olana kadar oraya giremeyeceiz."
"Hangi iki ey."
zle."
Benedictin klc el deitirdi. Parlak protezi ne frlad ve grnmeyen bir hedefe kilitlendi. ki
kl birbirlerini savuturdu, arpt, ular tavana dnerek birbirlerine bask yapt. Benedictin sa
eli gittike daha sk kavryordu.
Aniden Grayswandir serbest kald ve dierinin yanndan geti. Benedictin sa koluna, metal
ksmn baland yerin hemen stne korkun bir darbe indirdi. Sonra Benedict dnd ve dakikalar
boyunca eylem gr amzdan sakland.
Sonra, Benedict bir dizinin zerinde dnerken grmz yine ald. Kesik kolunu tutuyordu.
Mekanik el/kol Grayswandir in yannda havada aslyd. Kl ile beraber Benedictten uzaklayor,
alalyordu. kisi de yere ulat zaman, yere arpmadlar, gzden kayboldular.
ne doru sendeledim, dengemi saladm ve ilerledim.
Engel yok olmutu.
Martin ve Dara Benedicte bizden nce ulatlar. Gerard, Random ve ben oraya varana kadar Dara
oktan pelerininden bir erit yrtm, Benedictin kolunu saryordu.

Random Martinin omzunu yakalad. Ona dndm.


"Ne oldu?" diye sordu.
"Dara... Dara Amber i grmek istediini syledi," dedi.
"Artk burada yaadma gre, onu buraya getirmeyi ve evreyi gstermeyi kabul ettim. Sonra..."
"Onu getirmek mi? Koz Kart ile mi?"
"Eh, evet."
"Seninki mi, onunki mi?"
Martin diini alt dudana geirdi.
"Eh, gryorsun..."
"Bana o kartlar ver," dedi Random ve Martinin kemerine takl kutuyu kapt. At ve kartlar
kartrmaya balad.
"Sonra Benedicte bahsetmeyi dndm, nk onunla ilgileniyordu," diye devam etti Martin.
Sonra Benedict gelip grmek istedi..."
"Bu ne demek oluyor!" dedi Random. Dara, sen ve daha nce hi grmediim bir adamn kartlar
var burada! Bunlar nereden buldun?"
"Ben de greyim," dedim.
kart bana uzatt.
"Ee?" dedi. Brand miydi? Artk Koz Kart yapmay bilen bir o var."
"Brandle ilgili hibir eyi istemem," diye yant verdi Martin, onu ldrmek dnda."
Ama bunlarn Brandden olmadn ben zaten biliyordum.
Onun stili deildi. Ne de almalarn bildiim herhangi birinin stili idi. Ama o anda aklmdaki en
nemli ey stil deildi.
Daha ok, Randomn daha nce hi grmediini syledii kiinin yz harlaryd. Ben grmtm.
Kaos Saraylarnda karma kan, beni tanyan ve sonra beni vurmay reddeden gencin yzne
bakyordum.
Kart uzattm.
"Martin, bu kim?" diye sordum.
"Bu kart yapan adam," dedi. Balamken kendisi iin de bir tane izdi. Adn bilmiyorum.
Darann arkada."
"Yalan sylyorsun," dedi Random.
"O zaman Dara anlatsn," dedim ve ona dndm.
Benedictin kolunu sarmay bitirmi, ama hl yannda diz km, duruyordu. Benedict dorulup
oturdu.
"Buna ne dersin?" dedim, kart ona doru sallayarak. Bu adam kim?"
Karta, sonra bana bakt. Glmsedi.
"Gerekten tanmyor musun?" dedi.
"Tansam sorar mydm?"
"O zaman bir daha bak, sonra da git aynaya bak. O senin ve benim olumuz. Ad Merlin."
Ben kolay kolay ok geirmem, ama bunda kolay bir taraf yoktu. Bamn dndn hissettim.
Ama zihnim hzl hareket etti. Uygun bir zaman fark ile bu mmknd.
"Dara," dedim, istediin nedir?"
"Deseni yrdm zaman sana syledim," dedi, Amber yok olmal. Benim istediim, bundaki
hakl rolm."
"Eski hcremi alacaksn," dedim. Hayr, yanndakini. Muhafzlar!"

"Corwin, sorun yok," dedi Benedict, ayaa kalkarak. Kulaa geldii kadar kt deil. Her eyi
aklayabilir."
"O zaman imdi balasa iyi olur."
"Hayr. Yalnz. Srf aile iin."
Seslenince gelen muhafzlara gitmelerini iaret ettim.
"Pekala. Koridordaki odalardan birinde toplanalm."
Ban sallad ve Dara onun sol kolunu tuttu. Random, Gerard, Martin ve ben onlar takip ettik.
Dnp ryamn gerek olduu, imdi bo kalan odaya baktm. Byle bir eydi ite.

Blm 2
Atm Kolvir in zirvesine srdm ve mezarma geldiimde indim. eri girdim ve tabutu atm.
Botu. Gzel. phe duymaya balamtm. Kendimi nmde uzanm grmeyi ummutum. Bu
iaretlere ve sezgilere ramen bir ekilde yanl glgeye geldiimin kant olacakt.
Darya ktm ve Yldzn burnunu okadm. Gne parlyordu ve rzgar souktu. Aniden denize
gitme arzusu hissettim. Bunun yerine banka oturdum ve pipomu kardm.
Konumutuk. Kahverengi divann zerinde bacaklarn altna alan Dara glmsemi, Benedict ile
cehennem kadn Lintrann soyundan geldiini tekrarlam, Kaos Saraylarnda bydn
anlatmt. Zamann kendisinin tuhaf dalm sorunlar sunduu, klidden bihaber bir alemdi.
"Tantmz zaman bana anlattklarn yaland," dedim. "imdi neden sana inanaym?"
Glmsedi ve trnaklarn inceledi.
"O zaman sana yalan sylemek zorundaydm," diye aklad, senden istediimi almak iin."
"Peki, o ne?"
"Aile, Desen, Koz Kartlar ve Amber hakknda bilgi. Gvenini kazanmak iin. ocuunu
dourmak iin."
"Gerei anlatsan daha iyi olmaz myd?"
"Pek deil. Ben dman tarafndan geliyorum. Bu eyleri istememin sebepleri senin onaylayacan
trden deildi."
"Kltaki ustaln...? O zaman seni Benedictin eittiini sylemitin."
"Kaosun Yksek Lordlarndan biri olan Dk Borelden rendim."
"...ya grnn," dedim. Deseni yrrken birka kez deiti. Nasl? Ve neden?"
"Soylar Kaosa dayanan herkes ekil deitirebilir," diye yant verdi.
Dworkinin benim klma brnd geceki performansn dndm.
Benedict ban sallad.
"Babam Ganelon grn ile bizi kandrd."
"Oberon Kaosun oullarndan biridir," dedi Dara, asi bir babann asi olu. Ve hl gc var."
"O zaman biz neden yapamyoruz?" diye sordu Random.
Omuzlarn silkti.
"Hi denediniz mi? Belki yapabiliyorsunuzdur. Dier yandan, sizin nesliniz ile birlikte lm de
olabilir. Bilmiyorum. Ama benim, gergin anlarmda tercih ettiim baz ekiller var. Bunun kural
olduu, zaman zaman dier eklin hkim olduu bir yerde bydm. Benim iin bir refleks. Sizin o
gn tank olduunuz da bu."
"Dara," dedim, istediini sylediin eyleri neden istedin? Aile, Desen, Koz Kartlar, Amber
hakknda bilgi. Bir de oul?"
"Tamam." ini ekti. Artk Brandin planlarn biliyorsunuz Amber in yok edilmesi ve yeniden
ina edilmesi, deil mi?"
"Evet."
"Bu bizim onaymz ve ibirliimizle planland."
"Martinin ldrlmesi de mi?" diye sordu Random.
"Hayr," dedi. Kimi kullanmay planladn bilmiyorduk."
"Bilseniz bu sizi durdurur muydu?"
"Varsaymsal bir soru soruyorsun," dedi. Kendin yant ver. Martin hl hayatta olduu iin
memnunum. Bu konuda syleyebileceim tek ey bu."

"Tamam," dedi Random. Ya Brand?"


"Dworkinden rendii yntemleri kullanarak nderlerimizle iletiim kurdu. Hrslyd. Bilgiye ve
gce ihtiyac vard. Bir anlama nerdi."
"Ne tr bilgi?"
"lk olarak, Deseni nasl yok edeceini bilmiyordu..."
"O zaman onun yapt eyden sen sorumlusun," dedi Random.
"O adan bakmay tercih edersen."
"Ediyorum."
Omuzlarn silkti, bana bakt.
"Bu hikayeyi dinlemek istiyor musun?"
"Devam et." Randoma baktm. Bayla evetledi.
"Brande istedikleri verildi," dedi, ama ona gvenilemezdi. Dnyay diledii gibi ekillendirme
gcne sahip olunca, deitirilmi bir Amber e hkmetmekle yetinmeyeceinden korkuluyordu.
Hkmdarlk alann Kaosa yaymaya alacakt. stenen zayf bir Amber di, bylece Kaos imdi
olduundan daha gl olacakt. Yeni bir denge kurulacak, bize alemlerimiz arasnda kalan glge
topraklarndan daha fazlas decekti. Uzun zaman nce, aramzda akan sreleri bozmadan iki
kralln birletirilemeyecei ya da ilerinden birinin yok edilemeyecei anlald. Aksi halde sonu
mutlak duraanlk ya da mutlak kaos olurdu. Yine de, Brandin aklnda ne olduu anlalm olsa da,
nderlerimiz onunla anlamaya vard. alar boyunca nmzde kan en iyi frsatt.
Kullanlmalyd. Zaman geldii zaman Brandin iinin grlebilecei ve yerine baka birinin
geirilebilecei dnld."
"Demek sznzden dnmeyi plnlyordunuz," dedi Random.
"O szn tuttuu srece, hayr. Ama tutmayacan zaten biliyorduk. Bu yzden ona kar bir
hamle planladk."
"Nasl?"
"Kendine deni yapmasna izin verilecek, sonra yok edilecekti. Amber in kraliyet ailesinden bir
ye geecekti yerine. Bu aile Saraylar n hkmdar ailesinden geliyordu. Bu kii aramzda
byyecek, konumu iin eitilecekti. Merlinin soyu Amber e iki koldan bal. Benim Benedictten
gelmem ve onun senin olun olmas sayesinde tahtnzn en gzde iki talibinin soyundan."
"Demek sen Kaosun kraliyet ailesindensin."
Glmsedi.
Ayaa kalktm. Uzaklatm. minedeki kllere baktm.
"Hesapl bir reme projesinde kullanldm renmek biraz sinir bozucu," dedim sonunda. Ama
naslsa yle olsun. Sylediin her eyi -u an iin- doru kabul edersek, btn bunlar bize imdi
neden anlatyorsun?"
"nk" dedi, korkarm alemimin efendileri, Brandin hayallerini gerekletirmek iin gitmeyi
tercih edecei kadar ileri gidecekler. Belki daha da ileri. Bahsettiim denge. Onun ne kadar hassas
olduunu pek az kii takdir edebiliyor gibi. Amber e yakn glgelerde yolculuk ettim ve Amber in
iinde yrdm. Kaos tarafnda uzanan glgeleri de biliyorum. ok kiiyle tantm, ok ey grdm.
Sonra, Martinle tantktan ve konutuktan sonra, bana iyi olaca sylenen deiimlerin, Amber in
byklerimin holanaca ekilde deimesi ile sonulanmayacan hissetmeye baladm. Bunun
yerine, Amberi Saraylar n uzants haline getirecek. ou glge Kaosa karp gidecek. Amber bir
ada haline gelecek. Dworkinin Amber i yaratmasna hl zlen byklerimden bazlar bundan
nceki gnlere dnmeye alyor. Her eyin iinde vcut bulduu Mutlak Kaosa. Mevcut durumu

daha stn buluyorum ve bu ekilde korunmasn dilerim. Arzum bu mcadeleden iki tarafn da
muzaffer kmamas."
Dndmde Benedictin ban iki yana salladn grdm.
"O zaman iki taraftan da deilsin," diye bildirdi.
"Ben her iki tarafta olduumu dnmekten holanyorum."
"Martin," dedim, bu olayda onunla msn?"
Ban evet anlamnda sallad.
Random bir kahkaha att.
"kiniz mi? Amber e ve Kaos Saraylarna kar m? Ne elde etmeyi umuyorsunuz ki? Bu denge
fikrini nasl gerekletirmeyi dnyorsunuz?"
"Yalnz deiliz," dedi Dara ve plan bizim deil."
Parmaklar cebine dald. Geri ektii zaman bir ey prldad. Nesneyi a evirdi. Elinde
babamn mhr yzn tutuyordu.
"Onu nereden buldun?" diye sordu Random.
"Nereden bulmu olabilirim?"
Benedict ona doru bir adm att ve elini uzatt. Dara yz ona verdi. Benedict yz inceledi.
"Bu gerekten de onun yz," dedi. Arkasnda daha nce grdm kk izler var. Bu neden
sende?"
"lk olarak sizi, emir verirken gerektii gibi davrandm konusunda ikna etmek iin," dedi.
"Nasl oluyor da, onu tanyorsun?" diye sordum.
"Onu bir sre nce, baz -glkler- yaarken tandm," dedi bize. Aslnda, onun o glklerden
kurtulmasn saladm, bile diyebilirsiniz. Bu, Martin ile tantktan sonra oldu ve Amber e daha
olumlu bakmaya eilimliydim. Ama zaten, babanz ok sevimli ve ikna gc yksek bir adam. O
akrabalarmn tutsa iken kenarda durup seyredemeyeceime karar verdim."
"Nasl tutsak edildiini biliyor musun?"
Ban olumsuz anlamda sallad.
"Yalnzca, Brandin onu Amber den, ele geirilmesine yetecek kadar uzaklatrdn biliyorum.
Sanrm Deseni iyiletirmeye yarayacak, var olmayan byl bir arac bulmak iin sahte bir aray
ile ilgiliydi. Artk, bunu yalnzca Mcevher in yapabileceini biliyor."
"Senin kamasna yardm etmen... Bu kendi halkn ile ilikini nasl etkiledi?"
"ok da iyi deil," dedi. Geici olarak evsizim."
"Burada bir ev mi istiyorsun?"
Yine glmsedi.
"lerin nasl gideceine bal. Halkmn istedii olursa, en ksa srede geri dnerim ya da kalan
glgelerde yaarm."
Bir Koz Kart ektim ve baktm.
"Ya Merlin? O imdi nerede?"
"Onlarn yannda," dedi. Korkarm artk adamlar o. Soyunu biliyor, ama uzun sredir eitimi ile
onlar ilgileniyor. Uzaklatrlabilir mi, bilmiyorum."
Koz Kartn kaldrdm, gzlerimi diktim.
"Faydas olmaz," dedi. Buradan oraya ilemez."
O yerin kenarnda dururken Koz Kart iletiiminin ne kadar zor olduunu hatrladm. Yine de
denedim.
Kart elimde soudu ve uzandm. Yant veren bir varln ok hafif kprdanmas vard. Daha gl
denedim.

"Merlin, ben Corwin," dedim. Beni duyuyor musun?"


Bir yant duyar gibi oldum. Sanki Duyamyorum..." gibi bir eydi. Ama sonra yok oldu. Kart
soukluunu yitirdi.
"Ona ulatn m?" diye sordu Dara.
"Emin deilim," dedim. Ama sanyorum. Bir anlna."
"Dndmden daha iyi," dedi, Ya koullar iyi ya da zihinleriniz ok benzer."
"Babamn yzn yzmze sallamaya baladn zaman emirlerden bahsettin," dedi Random.
Ne emiri? Ve neden onlar senin aracln ile gnderiyor?"
"Bu bir zamanlama meselesi."
"Zamanlama m? Lanet olsun! Buradan daha bu sabah ayrld!"
"Yeni bir eye hazrlanmadan nce bir eyi bitirmesi gerekiyordu. Bunun ne kadar srecei
konusunda fikri yoktu. Ama buraya gelmeden nce onunla iletiim kurdum -ama byle karlanmaya
hazr deildim- ve artk babanz bir sonraki aamaya hazr."
"Onunla nerede konutun?" diye sordum. O nerede?"
"Nerede olduu konusunda hibir fikrim yok. Benimle iletiim kurdu."
"Ve...'"
"Benedictin hemen saldrya gemesini istiyor."
Gerard sonunda oturmu, olup biteni dinlemekte olduu iri koltukta kprdand. Ayaa kalkt,
baparmaklarn kemerine takt ve Daraya tepeden bakt.
"Byle bir emrin dorudan babamdan gelmesi gerekir."
"Geldi," dedi Dara.
Gerard ban sallad.
"Mantkl gelmiyor. Neden iimizden biri deil de, gvenmek iin pek az sebebimiz olan sen
aracl ile iletiime gesin?"
"O anda sizlere ulaamad sanrm. Dier yandan, bana ulamay baarabiliyordu."
"Neden?"
"Koz Kart kullanmad. Benim Koz Kartm onda yok. Brandin Corwinden kamak iin
kullandna benzer, kara yolun yanklama etkisini kulland."
"Olup bitenler hakknda ok ey biliyorsun."
"Evet. Saraylar da hl kaynaklarm var ve mcadelenizden sonra Brand oraya gitti. Baz eyler
duyuyorum."
"u anda babamzn nerede olduunu biliyor musun?" diye sordu Random.
"Hayr, bilmiyorum. Ama sanrm Dworkine danmak ve birincil Desendeki yaray incelemek
iin gerek Amber e gitti."
"Neden?"
"Bilmiyorum. Muhtemelen eylem planna karar vermek iin. Bana ulamas ve saldr emri vermesi
byk olaslkla kararn verdii anlamna geliyor."
"Bu iletiim ne kadar nce oldu?"
"Benim zamanmla birka saat nce. Ama Glgede, buradan ok uzaktaydm. Zaman farknn ne
olduunu bilmiyorum. Bu konularda henz ok yeniyim."
"O zaman ok yeni bir ey olabilir. Muhtemelen birka dakika nce," diye fikir yrtt Gerard.
Neden bizden biriyle deil de seninle konutu? stedii halde bize ulaamadna inanmyorum."
"Belki bana olumlu baktn gstermek istedi," dedi Dara.
"Tm bunlar tamamen doru olabilir," diye bildirdi Benedict. Ama ben emir dorulanmadan
harekete gemiyorum."

"Fiona hl birincil Desende mi?" diye sordu Random.


"Son bildiim," dedim ona, orada kamp kurduu. Ne demek istediini anlyorum..."
Finin kartn kardm.
"Oradan iletiim kurmak iin birden fazla kiiye ihtiya duymutuk," diye yorum yapt Random.
"Doru. O zaman bana bir el ver."
Ayaa kalkt, yanma geldi. Benedict ve Gerard da yaklatlar.
"Bu gerekten de gerekli deil," diye itiraz etti Dara.
Onu duymazdan geldim ve kzl sal kz kardeimin narin yz hatlarna younlatm. Biraz sonra
iletiim kuruldu.
"Fiona," dedim, arka plandan hl her eyin merkezinde olduunu grerek, babam hl orada
m?"
"Evet," dedi gergin bir glmseme ile. Dworkin ile birlikte ieride."
"Dinle. Acil bir durum var. Daray tanyor musun, Bilmiyorum, ama imdi burada..."
"Kim olduunu biliyorum, ama hi karlamadm."
"Babamn Benedicte saldr emri verdiini sylyor. Kant olarak mhr yz var elinde, ama
babam daha nce bundan bahsetmemiti. Bu konuda bilgin var m?"
"Hayr," dedi. Dworkin ile birlikte Desene bakmak iin oradan kt zaman tek yaptmz
selamlamak oldu. Ama o zaman baz kukularm domutu ve bu onlar doruluyor."
"Kuku mu? Ne demek istiyorsun?"
"Babamn Deseni onarmaya alacan dnyorum. Mcevher yannda ve Dworkine
syledii baz eylere kulak misafiri oldum. Eer buna teebbs ederse, balad an Kaos
Saraylarnn haberi olur. Onu durdurmaya alrlar. Onlar megul etmek iin ilk saldran olmak
isteyecektir. Yalnz..."
"Ne?"
"Bu onu ldrecek, Corwin. Bu konuda fazla ey bilmiyorum. Baarl olsa da, olmasa da, sre
esnasnda yok olacak."
"Buna inanmay g buluyorum."
"Bir kraln alemi iin yaamn feda edeceine mi?"
"Babamn yapacana."
"O zaman ya o deiti ya da onu hi tanmamsn. Ama deneyeceine inanyorum."
"O zaman neden son emirlerini gerekten gvenmediimizi bildii biriyle yollad?"
"Emri dorularsa, ona gvenmenizi istediini gstermek iin, derdim."
"Bir eyler elde etmek iin dolayl bir yol gibi grnyor, ama teyit olmadan harekete
gemememiz gerektii konusunda hemfikirim. Bizim iin bunu yapabilir misin?"
"Denerim. Onunla konuur konumaz sana dnerim."
letiimi kesti.
Konumann yalnzca benim tarafn duyan Daraya dndm.
"u anda babamn ne yaptn biliyor musun?" diye sordum ona.
"Kara yol ile ilgili bir ey," dedi. O kadarn ima etti. Ama ne ya da nasl, sylemedi."
Ona srtm dndm. Kartlarm dzelttim ve kutusuna koydum. Olaylarn bu ekilde gelimesi
houma gitmemiti. Bugn kt balamt ve o andan sonra daha da ktye gitmiti. stelik henz
leni biraz gemiti. Bam salladm. Onunla konutuumda, Dworkin Deseni onarmak iin
herhangi bir giriimin sonularndan bahsetmiti ve bunlar bana olduka korkun gelmiti. Babamn
denediini, baarsz olduunu ve bu srada kendini ldrttn dnrsek? O zaman nerede
olurduk? Tam da imdi olduumuz yerde, ndersiz, savan eiinde ve halef sorunu yine ortada.

Tm bu korkun mesele savaa giderken zihnimizin bir kesinde kalacakt ve mevcut dmann ii
bitirilir bitirilmez birbirimiz ile savamak iin hazrlk yapmaya balayacaktk. Olaylar idare
etmenin bir baka yolu olmalyd. Babamn hayatta ve tahtta kalmas, halef entrikalarnn tekrar
canlanmasndan daha iyi olacakt.
"Ne bekliyoruz?" diye sordu Dara. Dorulama m?"
"Evet," dedim.
Random oday admlamaya balad. Benedict oturdu, kolundaki sargy snad. Gerard mine
rafna yasland. Ben durdum ve dndm. O srada aklma bir dnce gelmiti. Onu hemen ittirip
uzaklatrdm, ama geri dnd. Ondan holanmamtm, ama pratikti. Ama kendimi bir baka bak
asna ikna etmeden nce hemen harekete gemeliydim. Hayr. Bu fikre sadk kalacaktm. Lanet
olsun!
letiimin kprtsn hissettim. Bekledim. Birazdan yine Fionaya bakyordum. Tanmam iin birka
saniye geen, tandk bir yerde duruyordu: maarann arkasndaki ar kapnn tesinde, Dworkinin
oturma odasnda. Babam ve Dworkin de onunla beraberdi. Babam Ganelon biimini brakmt ve
eskisi gibi grnyordu. Mcevher i takm olduunu grdm.
"Corwin," dedi Fiona, doru. Babam Dara aracl ile saldr emri vermi. Teyit iin bu aramay
bekliyormu. Ben..."
"Fiona, beni oraya getir."
"Ne?"
"Beni iittin. Hemen!"
Sa elimi uzattm. O da uzand ve dokundu.
"Corwin!" diye bard Random. Neler oluyor!"
Benedict ayaa kalkmt. Gerard bana doru ilerliyordu.
"ok gemeden reneceksiniz," dedim ve bir adm attm. Brakmadan nce Fionann elini sktm
ve glmsedim.
"Teekkrler, Fi. Merhaba, baba. Selam, Dworkin. Nasl gidiyor?"
Ar kapya bir bak frlattm ve ak durduunu grdm.
Sonra Fionann evresinden dolatm ve onlara doru ilerledim. Babam ban emi, gzlerini
ksmt. O bak tanyordum.
"Bu ne demek, Corwin? znim olmadan buradasn," dedi.
"Kahrolas emri doruladm, imdi uygulanmasn bekliyorum."
"Uygulanacak," dedim bam sallayarak. Buraya bu konuda tartmak iin gelmedim."
"O zaman ne?"
Uzaklk kadar szlerimi de hesaplayarak yaklatm. Hl oturuyor olmasndan memnundum.
"Bir sre yolda olarak at srdk," dedim. O zaman senden holanmaya balamadysam belam
bulaym. Daha nce hi olmamt bu, biliyorsun. Daha nce bunu syleyecek cesaretim de
olmamt, ama doru olduunu biliyorsun. Eer ilikimiz byle olmasayd, her eyin o ekilde
gelieceini dnmek houma gidiyor." Ben pozisyon alrken, ksa bir an iin baklar yumuar
gibi oldu. Sonra, Her halkarda," diye devam ettim, seni bu ekilde deil o ekilde dneceim,
nk aksi halde senin iin asla yapmayacam bir ey var."
"Nedir?" diye sordu.
"Bu."
Elimi yukarya sprerek Mcevher i kaptm ve zinciri bann zerinden geirdim. Topuumun
zerinde dndm, kapya, sonra dier oda boyunca kotum. Kapy arkamdan hzla kapattm. Onu

dardan kilitlemenin bir yolunu gremiyordum, bu yzden Dworkin ile birlikte o gece gittiimiz
yolu takip ederek maarada kotum. Arkamda, beklediim bar duydum.
Dnemeleri takip ettim. Bir kez sendeledim. Wixer n kokusu ininde hl ard. Devam ettim ve
son bir dnemeten sonra ileride gn grdm.
Bir yandan Mcevher in zincirini boynuma geirirken o tarafa kotum. Mcevher in gsme
dtn hissettim, ona zihnimle eritim. Arkamda, maarada yanklar vard.
Dar!
Bir yandan Mcevher e doru uzanarak, onu fazladan bir duyu organna evirerek Deseni kotum.
Babam ve Dworkin dnda onu tamamen kullanmay renen yalnzca ben vardm. Dworkin Byk
Desenin byle biri tarafndan yrnmesi, oradan her geiinde lekeyi yakp yok etmesi, yerine
Desenin iinde tad imgesini izmesi, bu arada kara yolu silmesi ile onarabileceini sylemiti.
Bunu yapann babam deil ben olmam daha iyiydi. Kara yolun nihai biimini, lanetimin Amber e
kar ona verdii gce borlu olduunu hl hissediyordum. Bunu da silmek istiyordum. Hem,
savatan sonra babam ileri yoluna koymak konusunda daha iyi bir i karrd. O anda, artk taht
istemediimi fark ettim. Tahta kmam mmkn olsa bile, nmde uzanan tekdze yzyllar boyunca
krall idare etme fikri boucuydu. Belki mcadele esnasnda lsem iin kolayna kam olacaktm.
Eric lmt ve artk ondan nefret etmiyordum. Beni iten ikinci ey -taht- artk yalnzca onu ok
istediimi sandm iin arzulanr grnyordu. kisinden de feragat ediyordum. Geriye ne kalmt?
Vialleye glmtm, sonra kukulanmtm. Ama haklyd. En gls, iimdeki eski askerdi. Bu
grev duygusuydu. Ama yalnzca grev duygusu deil. Daha fazlas vard...
Desenin kenarna ulatm, hzla balangcna ilerledim. Arkaya, maara azna baktm. Babam,
Dworkin, Fiona henz hibiri kmamt. Gzel. Asla zamannda yetiemezlerdi. Desene bir kez
ayak basnca, durup izlemek dnda hibir ey gelmeyecekti ellerinden. Ksa bir an boyunca Iagonun
zln dndm, sonra bu dnceyi aklmdan uzaklatrdm, zihnimi stlendiim i iin
gerekli sakinlik seviyesine ulatrmaya altm, Brand ile burada yaptm tuhaf mcadeleyi ve tuhaf
gidiini hatrladm, bunu da aklmdan kardm, sonra yava yava nefes alarak kendimi hazrladm.
zerime bir bitkinlik kt. Balama zaman gelmiti, ama bir an durdum, zihnimi nmde yatan
muazzam ie younlatrmaya altm. Desen bir an gzlerimin nnde buland.
imdi! Lanet olsun! Hemen! Daha fazla hazrlk yok! Bala, dedim kendi kendime. Yr!
Yine de durdum, ryadaym gibi Deseni seyrettim. Ona bakarak uzun dakikalar boyunca kendimi
unuttum. Desen, zerinde silinmesi gereken uzun, siyah leke...
Artk beni ldrebilecek olmas nemli grnmyordu.
Aklm, gzelliini dnerek gezindi...
Bir ses duydum. Babam, Dworkin ve Fiona geliyor olmalyd. Onlar bana ulamadan bir eyler
yapmalydm. Hemen yrmeye balamalydm...
Baklarm Desenden kopardm ve maara azna baktm.
Dar kmlar, yamacn yarsn inmiler ve durmulard. Neden? Neden durmulard?
Ne fark ederdi ki? Balamak iin gerekli zamanm vard. Bir adm atmak iin ayam kaldrmaya
baladm.
Zar zor hareket ediyordum. Byk bir irade gcyle ayam santim santim uzattm. Bu ilk adm
atmak, Desenin son admlarn yrmekten daha ktyd. Ama dtan bir dirence kar deil de kendi
bedenimin yavalna kar mcadele ediyor gibiydim. Sanki...
Sonra gzlerimin nnde Benedictin Tir-na Nogthtaki desenin yannda durmas, Brandin
gsnde alev alev yanan Mcevher ile yaklamas geldi. Baklarm aa indirmeden nce de ne
greceimi biliyordum. Krmz ta yrek atlarmla ayn tempoda yanp snyordu.

Lanet olsun onlara!


Ya babam ya da Dworkin -ya da her ikisi birden- o an Mcevher e uzanm, beni fel etmiti.
lerinden birinin bunu yalnz bana yapabileceinden kukum yoktu. Yine de, bu uzaklktan, teslim
olmadan nce mcadele etmeye deerdi.
Ayam ittirmeye, Desenin kenarna doru kaydrmaya devam ettim. Bir kez baarrsam,
greceklerdi ki...
Uyudum Dmeye baladm hissettim. Uzun bir an uykuya dalmtm. Sonra yine oldu.
Gzlerimi atmda, Desenin bir ksmn grdm. Bam evirdiim zaman, ayaklar grdm.
Baklarm kaldrdm, Mcevher in babamn elinde olduunu grdm.
"Gidin," dedi Dworkin ve Fionaya, ban o tarafa evirmeden.
O Mcevher i kendi boynuna asarken ekildiler. Sonra babam ne eildi ve elini uzatt. Elini
tutarak ayaa kalktm.
"Yaptn ok aptalcayd," dedi.
"Neredeyse baaryordum."
Bayla evetledi.
"Elbette, kendini ldrtr, ama hibir ey elde edemezdin," dedi. Ama yine de iyi denemeydi.
Hadi, yryelim."
Koluma girdi ve Desenin evresinde yrmeye baladk.
Yrrken, evremizdeki ufuksuz, tuhaf gk-denizi izledim.
Desene balamay baarm olsaydm ne olacan, o anda neler oluyor olacan merak ettim.
"Deimisin," dedi sonunda, ya da seni hi tanyamamm."
Omuzlarm silktim.
"Belki ikisinden de biraz. Ben de aynsn senin iin syleyecektim. Bana bir ey sylemeni
istiyorum."
"Ne?"
"Senin iin Ganelon olmak ne kadar zordu?"
Gld.
"O kadar da g deil," dedi. Gerek beni ksaca grm olabilirsin."
"Onu sevmitim. Ya da, senin o halini. Gerek Ganelona ne olduunu merak ediyorum."
"Uzun zaman nce ld, Corwin. Uzun zaman nce, onu Avalondan srdn zaman tantm
onunla. Kt bir adam deildi. Ona biraz bile gvenmezdim, ama zaten zorunlu olmadm srece
kimseye gvenmem."
"Kanmzda var."
"Onu ldrmek zorunda kaldm iin zlyorum. Bana fazla seenek tandndan deil. Bunlar
ok uzun zaman nceydi, ama onu ok iyi hatrladma gre, demek beni etkilemeyi baarm."
"Ya Lorraine?"
"lke olan m? yi bir i, diye dndm. Uygun glgeyi yarattm. Benim varlm ile gc
byd, herhangi birimiz bir yerde ok kalrsa olduu gibi. Sen Avalondayken, sonra o dier yerde
kalrken nasl olduysa, yle. Ve orada irademi zamann ak zerinde kullanarak uzun zamanm
olmasn saladm."
"Bunun yaplabileceini bilmiyordum."
"Desendeki balangcndan sonra gcn yava yava artar. Henz renmen gereken ok ey var.
Evet, Lorrainei glendirdim ve onu kara yolun gittike byyen gcne kar zayf kldm. Onun,
nerede olursa olsun senin yoluna kmasn saladm. Kandan sonra, tm yollar Lorrainee
kyordu."

"Neden?"
"Senin iin kurduum bir tuzakt. Belki de bir snav. Kaosun gleri ile karlatnda yannda
olmak istiyordum. Ayn zamanda, bir sre seninle yolculuk etmek istiyordum."
"Snav m? Beni ne iin snyordun? Ve neden benimle yolculuk etmek istedin?"
"Tahmin edemiyor musun? Yllarca her birinizi izledim. Hi halef belirlemedim. Bilinli olarak
konuyu mulak braktm. Her biriniz, iinizden birini halef ilan ettiim anda idam hkmn
imzalam olacam bilmeme yetecek kadar benziyorsunuz bana. Hayr. Bilinli olarak, her eyi
sonuna kadar olduu gibi braktm. Ama artk kararm verdim. Sen olacaksn."
"Lorrainede ksa bir sre iin benimle kendi suretinde iletiim kurdun. Bana taht almam
syledin. Eer kararn o anda verdiysen, neden bu maskeli baloya devam ettin?"
"Ama o srada kararm vermemitim. Bu yalnzca devam etmeni salamak iindi. O kz, o lkeyi
ok fazla sevmeye balamandan korkmutum. Kara ember den bir kahraman olarak ktn zaman,
yerleip orada kalmaya karar verebilirdin. Yolculuuna devam etmeni salayacak fikirler edinmeni
istedim."
Uzun sre sessiz kaldm. Desen boyunca epey ilerlemitik.
Sonra, Bilmeni istediim bir ey var," dedim. Buraya gelmeden nce Darayla konutum. Bize
kar adn temizlemeye alyor..."
"Ad temiz zaten," dedi. Onu ben temizledim."
Bam iki yana salladm.
"Bir sredir aklmda olan bir ey hakknda onu sulamaktan kandm. tirazlarna ve senin onayna
ramen ona gvenilemeyeceini hissetmem iin iyi bir sebep var. Aslnda iki sebep."
"Biliyorum, Corwin. Ama evdeki konumunu ayarlamak iin Benedictin hizmetkarlarn o
ldrmedi. Onun sana o ekilde, tam da uygun zamanda yaklamasn salamak iin ben ldrdm."
"Sen mi? Kzn plannn tamamnda taraf mydn? Neden?"
"Senin iin iyi bir kralie olacak, olum. G iin Kaos kanna gvenirim. Taze kan edinmenin
zaman gelmiti. Hazr bir vris ile tahta geeceksin. O hazr olduu zaman, Merlin yetitirili
tarznn etkilerinden kurtulacak kadar bym olacak."
Deseni tamamen dolam, kara lekeye gelmitik. Durdum. meldim ve lekeyi inceledim.
"Bu seni ldrecek mi sence?" diye sordum sonunda.
"ldreceini biliyorum."
"Beni ynlendirmek iin masumlar ldrmekten kanmyorsun. Yine de krallk iin kendi
hayatn feda edebiliyorsun."
Baklarm ona kaldrdm.
"Benim ellerim de temiz deil," dedim ve kukusuz seni yarglamaya kalkmyorum. Ama bir
sre nce, Deseni denemeye hazrlanrken, duygularmn nasl deitiini dndm. Eric hakknda,
taht hakknda. Sanrm ne yapyorsan grev duygusuyla yapyorsun. Ben de artk Amber e kar, tahta
kar grev duygular tayorum. Aslnda bundan da fazlas. O srada, ok daha fazlas olduunu fark
ettim. Ama bir ey daha fark ettim, grev duygusunun benden talep etmedii bir ey. Ne zaman ve
nasl bitti ve ben deitim bilmiyorum, ama taht istemiyorum, baba. Planlarn mahvettiim iin
zgnm, ama Amber kral olmak istemiyorum. Kusura bakma."
Sonra baklarm kardm, lekeye baktm. ini ektiini duydum.
O zaman, Seni imdi eve gndereceim," dedi. Atn eyerle ve erzak al. Amber in dnda bir
yere git. Issz, herhangi bir yere."
"Mezarm nasl?"
Hhlad ve hafife gld.

"e yarar. Oraya git ve benden haber bekle. Biraz dnmem gerek."
Ayaa kalktm. Uzand, sa elini omzuma koydu. Mcevher nabz gibi atyordu. Gzlerimin iine
bakt.
"Asla her ey dilediin gibi olmaz," dedi.
Ve bir uzaklama etkisi oldu. Koz Kart gc kullanlm gibi, ama ters olarak. Sesler duydum,
sonra evremde biraz nce ayrldm oday grdm. Benedict, Gerard, Random ve Dara hl
oradayd. Babamn omzumu braktn hissettim. Sonra yok oldu ve bir kez daha dierlerinin
arasnda duruyordum.
"Neler oluyor?" dedi Random. Babamn seni geri gnderdiini grdk. Bunu nasl yapt, bu
arada?"
"Bilmiyorum," dedim. Ama Darann sylediklerini doruluyor. Mhr yzn ve mesaj o
vermi."
"Neden?" diye sordu Gerard.
"Ona gvenmeyi renmemizi istiyor," dedim.
Benedict ayaa kalkt. O zaman gidip syleneni yapaym."
"Saldrmanz, sonra gerilemenizi istiyor," dedi Dara. Bundan sonra, onlar oyalamak yetecek."
"Ne sre iin?"
"Yalnzca, bunu anlayacamz syledi."
Benedict o nadir glmsemelerinden biri ile glmsedi ve ban sallad. Bir eliyle kart kutusunu
kard, desteyi kard, ona verdiim Kaos Saraylar kartn kard.
"yi anslar," dedi Random.
"Evet," diye onaylad Gerard.
Ben de dileklerimi ekledim ve solmasn izledim. Gk kua imgesi yok olduktan sonra
baklarm evirdim ve Darann sessizce alamakta olduunu fark ettim. Bu konuda yorum
yapmadm.
"Ben de baz emirler aldm, bir tr," dedim. Harekete gesem iyi olacak."
"Ben de denize dneceim," dedi Gerard.
Ben kapya giderken Darann Hayr," dediini duydum.
Durdum.
"Sen burada kalp Amberin gvenliini salayacaksn, Gerard. Denizden saldr olmayacak."
"Ama yerel savunmadan Randomn sorumlu olduunu sanmtm."
Ban sallad.
"Random Ardende Juliana katlacak."
"Emin misin?" diye sordu Random.
"Eminim."
"Gzel," dedi. En azndan beni dnm olmas iyi bir ey. zgnm, Gerard. Hayat bu!"
Gerard akn grnyordu. Umarm ne yaptn biliyordur," dedi.
"Bunu daha nce konumutuk," dedim ona. Ho akal."
Ben oday terk ederken ayak sesleri duydum. Dara yanmdayd.
"imdi ne var?" diye sordum ona.
"Her nereye gidiyorsan, seninle yryeyim, demitim."
"Erzak almak iin tepeye kyorum yalnzca. Sonra ahrlara gideceim."
"Ben de seninle geleyim."
"Yalnz gideceim."
"Zaten sana elik edemezdim. Daha kz kardelerinle konumadm."

"Onlar da iin iinde, ha?"


"Evet."
Bir sre sessizlik iinde yrdk. Sonra, Tm bu mesele grnd kadar soukkanllkla
yaplmad, Corwin."
Erzak odasna girdik.
"Hangi mesele?"
"Ne demek istediimi biliyorsun."
"Ah. O mesele. Eh, gzel."
"Senden holanyorum. Sen de bir eyler hissediyorsan, bir gn bundan da fazlas olabilir."
Gururum bana ters bir cevap sundu, ama konumadm.
Yzyllar size baz eyler retiyor. Beni kullanmt, doru, ama o srada zgr davranmyordu.
Sanrm sylenebilecek en kt ey, babamn ona sahip olmam istemesiydi. Ama bu konudaki
kzgnlmn gerek duygularmn ne olduu ya da ne olabilecei ile karmasna izin vermedim.
Bu yzden, Ben de senden holanyorum," dedim ve ona baktm. O srada plmeye ihtiyac
varm gibi grnyordu ve ben de yle yaptm. Artk gidip hazrlansan iyi olacak."
Glmsedi ve kolumu skt. Sonra gitti. Duygularm o an incelememeye karar verdim. Birka ey
toparladm.
Yldz eyerledim ve mezarma gelene kadar Kolvir e trmandm. Darda oturdum, pipomu itim
ve bulutlar izledim.
Dolu dolu bir gn yaadm hissediyordum ve henz akamstyd. nseziler zihnimin kenar
mahallelerinde ekitirmece oynad, ama hibirini le yemeine gtrmek istemezdim.

Blm 3
Ben oturmu uyuklarken iletiim aniden geldi. Hemen ayaa frladm. Babamd.
"Corwin, kararlarm verdim ve zaman geldi," dedi. Sol kolunu a."
Denileni yaptm. ekli maddeleti, gittike daha fazla azamet kazand. Yznde tuhaf bir hzn
vard, daha nce hi grmediim trden bir ey.
Sol eliyle kolumu tuttu ve sa eliyle hanerini kard.
Kolumu kesmesini, sonra hanerini knna koymasn izledim. Kan akt ve sol avcunu
ukurlatrarak kan toplad. Kolumu brakt, sol elini sa eli ile rtt ve benden uzaklat. Ellerini
yzne kaldrarak ilerine fledi ve sonra hzla ellerini ekti. ,
Bir kuzgun boyunda sorgulu, krmz bir ku elinde duruyordu. Tm tyleri kanm renginde olan
ku bileine ilerledi ve bana bakt. Gzleri bile krmzyd. Ban yana eip bana bakarken tandk
grnyordu.
"O Corwin, takip etmen gereken kii," dedi kua. Onu unutma."
Sonra kuu sol omzuna koydu. Ku oradan bana bakmaya devam etti, uup gitmeye kalkmad.
"Artk gitmelisin, Corwin," dedi, hemen. Atna bin ve gneye sr. Bir an nce Glgeye ge.
Cehennem sr yap. Buradan, elinden geldiince ok uzakla."
"Nereye gidiyorum, baba?" diye sordum ona.
"Kaos Saraylarna. Yolu biliyor musun?"
"Teorik olarak. Tm mesafeyi gitmedim hi."
Yavaa ban sallad.
"O zaman yola k," dedi. Buras ile kendin arasnda olabildiince byk bir zaman fark
yaratman istiyorum."
"Tamam," dedim, ama anlamyorum."
"Zaman gelince anlayacaksn."
"Ama daha kolay bir yol var," diye itiraz ettim. Koz Kartn kullanarak Benedicti bulursam ve
beni oraya almasn istersem oraya ok daha abuk ve zahmetsizce ularm."
"e yaramaz," dedi babam. Uzun yoldan gitmen gerek, nk yolda sana iletilecek bir ey tayor
olacaksn."
"letilecek mi? Nasl?"
Uzand, krmz kuun tylerini okad.
"Buradaki dostun aracl ile. Saraylar a kadar uamaz. Yani zamannda uamaz."
"Bana ne getirecek?"
"Mcevher i. Onunla yapmam gereken ii bitirdiim zaman onu benim iletebileceimden
kukuluyum. Gleri orada iimize yarayabilir."
"Anlyorum," dedim. Ama yine de tm mesafeyi cehennem sr ile amam gerekmiyor.
Mcevher i aldktan sonra Koz Kartyla gidebilirim."
"Korkarm, yapamazsn. Ben burada yaplmas gerekeni yaptktan sonra Koz Kartlarnn tamam
bir sre ilevsiz kalacak."
"Neden?"
"nk tm yaratm dokusu deiime urayacak. Git artk, lanet olsun! Atna bin ve git!"
Ayaa kalktm ve bir an daha baktm.
"Baba, baka yolu yok mu?"
Yalnzca ban iki yana sallad ve elini kaldrd. Solmaya balad.

"Ho akal."
Dndm ve atma bindim. Sylenecek baka eyler vard, ama ok geti. Yldzn ban beni
gneye gtrecek yola evirdim.
Babam Kolvir in tepesinde Glge ile oynayabiliyordu, ama ben yapamyordum. Benim gerekli
kaymalar yaratabilmem iin Amber den epey uzaklamam gerekiyordu.
Yine de yaplmas gerektiini bildiim iin denemeliydim.
Bu yzden, plak talarn arasndan, rzgarn uluduu kayalk geitlerin iinden geer, Garnatha
giden yola doru ilerlerken varln dokusunu bkmeye altm.
...Bir kaya kntsn dolarken mavi ieklerden kk bir bek.
Buna heyecanlandm, nk benim alak gnll bir almamd. Yolun her kvrmnda, nmde
uzanacak dnyaya irademi uygulamaya devam ettim.
gen bir tan, yoluma den glgesi... Rzgarn deimesi...
Kk deiimler gerekten de oluyordu. Yolun geriye doru kvrlmas... Bir atlak... Kayalk bir
kntnn zerinde eski bir ku yuvas... Daha fazla mavi iek...
Neden olmasn? Bir aa... Bir tane daha...
Ben daha fazla deiiklik yaparken gcn iimde harekete getiini hissettim.
O zaman aklma, yeni bulduum gcm hakknda bir dnce geldi. Bu tr oynamalar daha nce
yapmam engelleyen yalnzca psikolojik sebepler olabilirdi. Son zamanlara kadar Amber i tek, tm
glgelerin ekillerini ald sabit bir yer sayyordum. Artk onun glgelerin ilki olduunu, babamn
durduu yerin en yksek alem olduunu biliyordum. Bu yzden, yaknlk glk karsa da, burada
deiiklikler yapmay imkansz klmyordu. Yine de, baka koullar altnda, gcm evreyi
deitirmenin kolay olaca bir noktaya saklardm.
Ama imdi tela iindeydim. Babamn istedii eyi yapmak iin kendimi zorlamam, acele etmem
gerekecekti.
Ben Kolvir in gney yzne giden yola ulaana kadar evrenin yaps deimiti bile. Normalde
yolu evreleyen dik ini yerine bir dizi hafif yamaca bakyordum. oktan glge topraklarna girmeye
balamtm.
Ben aa inerken kara yol hl solumda karanlk bir yara gibi uzanyordu, ama iinden getii bu
Garnath benim ok iyi bildiim yerden biraz daha iyi durumdayd. l blgenin yaknnda duran
yeillikler yznden hatlar daha yumuakt.
Sanki toprak zerindeki lanetim biraz hafiflemi gibiydi. Duygu yanlsamas, elbette, nk bu
artk tam olarak benim Amber im deildi. Ama zihinsel olarak her eye, yar dua eder gibi, Btn
bunlardaki rolm iin zr dilerim, dedim. imdi onu yok etmek iin gidiyorum. Beni affet, ey bu
topraklarn ruhu. Gzlerim Tekboynuz Korusuna gitti, ama oras batda, uzaktayd, o kutsal yeri
grmemi engelleyecek kadar ok aala perdelenmiti.
Ben inerken eim daha da azald, bir dizi hafif tepe halini ald. Onlar aarken Yldzn daha hzl
yrmesine izin verdim; gneybatya, sonra gneye dndk. Daha da alaldk.
Solumda, uzakta deniz kvlcmlanyor, parlyordu. Ksa sre sonra kara yol aramza girecekti,
nk o tarafa ilerliyorduk.
Glgeye ne yaparsam yapaym, onun uursuz varln silemezdim. Aslnda, en hzl yol ona
paralel uzanan yol olacakt.
Sonunda vadinin tabanna geldik. Arden Orman sa tarafmda, batya doru, yal ve muazzam,
uzanyordu. Beni evimden uzaklatracak ne deiiklik gerekiyorsa yaparak at srmeye devam ettim.
Kara yolu gzden ayrmamakla beraber, epey uzandan gidiyordum. Buna zorunluydum, nk
deitiremeyeceim tek ey oydu. Aramzda allar, aalar ve alak tepeler bulunduruyordum.

Sonra uzandm ve evrenin yaps deiti.


Akik damarlar... ist ynlar... Yeilliklerin kararmas...
Bulutlar gkyznde szlyor... Gne parldayarak dans ediyor...
Hzmz arttrdk. Zemin alalmaya devam etti. Glgeler uzad, birleti. Orman geriledi. Samda
kayalk bir duvar ykseldi, solumda bir tane daha... Souk bir rzgar kaba bir kanyonda beni takip
etti. Tabakalar -krmz, altn rengi, sar ve kahverengi- akp geti. Kanyonun zemini kum kazand.
Toz hortumlar evremizde dnd. Yol yine ykselmeye balaynca ne eildim. Duvarlar ie doru
eimlendi, birbirine yaklat.
Yol darald, darald. ki duvara da dokunabiliyordum neredeyse...
Tepeleri birleti. Glgeli bir tnelde ilerliyor, tnel karardka yavalyordum... Ik veren ekiller
patlayarak belirdi.
Rzgar inledi.
Sonra dar!
Duvarlarn kr ediciydi ve tepemizde, her yerde dev kristaller aslyd. Frlayp yanlarndan
getik, bu blgeden uzaklaan, trmanan bir yolu takip ettik ve kk, mkemmel birer daire olan
havuzlarn yeil cam kadar kprtsz yatt yosunlu vadilerden getik.
nmzde yksek erelti otlar belirdi ve aralarndan ilerledik. Uzak bir boru sesi duydum.
Dndk, yrdk... imdi erelti otlar daha geni ve ksa... tede, byk bir dzlk, geceye doru
pembeleiyor...
Solgun otlarn zerinden ileri... Taze toprak kokusu...
nmzde, uzakta dalar ya da karanlk bulutlar... Solumda yldz geidi... Hzl bir nem saana...
Gkyzne srayan mavi bir ay... Karanlk ynlarn arasnda kvlcmlar... Anlar ve bir gmbrt...
Frtna kokusu, hzla esen hava...
Gl bir rzgar... Yldzlarn nnde bulutlar... Sa tarafmda parlak bir atal paralanm bir
aac mzraklyor ve atee veriyor... Bir karncalanma... Ozon kokusu... zerimde su tabakalar...
Solumda bir dizi k...
Yldz ta deli yolda takrdayarak yryor... Tuhaf bir ara yaklayor... Silindir eklinde, motor
sesi karyor... Birbirimizden kamyoruz... Arkamdan bir barma geliyor...
Ikl bir pencerede bir ocuun yz...
Takrdayarak ilerliyoruz... Sulara dalp kyoruz... Dkkan vitrinleri ve evler... Yamur azalyor,
azalyor ve diniyor... Sis uuuyor, duruyor, derinleiyor, solumda byyen k yznden inci
rengine brnyor...
Toprak yumuuyor, krmzlayor... Sisin iindeki k gleniyor... Arkadan gelen, snan yeni bir
rzgar... Hava blnyor...
Gkyz solgun limon rengi... Portakal rengi gne leye doru koturuyor...
Bir rperti! Benim yaptm bir ey deil, kesinlikle beklenmedik... Yer altmzda hareketleniyor,
ama bundan daha fazlas var. Yeni gkyz, yeni gne, imdi girdiimiz pasl l hepsi genileyip
daralyor, solup geri dnyor. Bir atrt geliyor ve her solma ile Yldz ile kendimi beyaz bir
hiliin iinde yalnz buluyorum. Dekorsuz karakterler gibi. Hilikte yryoruz. Ik her yerden
geliyor ve yalnzca bizi aydnlatyor.
Bir zamanlar yannda at srdm bir Rus rmanda bahar buzlar eritirken olduu gibi istikrarl
bir atrt kulaklarm dolduruyor. ok glge gemi olan Yldz korku dolu bir ses karyor.
evreme bakmyorum. Bulank izgiler beliriyor, keskinleiyor, berraklayor. evrem geri geldi,
ama solgun bir grn var. Dnyadan bir miktar renk gitmi.
Sola dnyoruz, alak bir tepeye doru kouyoruz, trmanyoruz, sonunda zirvesinde duruyoruz.

Kara yol. Bozulmu gibi hatta geri kalan her eyden daha fazla. Ben bakarken kprdanyor, ben
izlerken neredeyse dalgalanyor. atrt devam ediyor, ykseliyor...
Kuzeyden bir rzgar ykseliyor, bata hafif, ama gittike gleniyor. O tarafa baktmda karanlk
bulutlardan bir yn gryorum.
Daha nce hi gitmediim gibi gitmem gerektiini anlyorum. Ziyaret ettiim yerde ykm ve
yaratmn u noktalar gerekleiyor. Ne zaman? nemi yok. Dalgalar Amber den evreye yaylyor
ve bu da geip yok olabilir ve ben de yannda.
Eer babam her eyi yine bir araya getirmezse.
Dizginleri silkeliyorum. Hzla gneye ilerliyoruz.
Bir dzlk... Aalar... Baz ykk binalar... Daha hzl...
Yanan bir ormann duman... Alevden bir duvar... Gitti...
Sar gkyz, mavi bulutlar... Bir hava tat filosu geiyor...
Daha hzl...
Gne bir kova suya den kzgn demir paras gibi; yldzlar erit oluyor... Dz bir yol zerinde
solgun bir k... Karanlk lekelerde uzaklaan sesler, feryat... Ik daha parlak, manzara daha solgun...
Samda, solumda grilik... imdi parlak... Gzlerimin nnde yalnzca yol... Feryat tizleerek bir
lk oluyor... ekiller bir araya geliyor... Bir Glge tnelinden geiyoruz... Dnmeye balyor...
Dnyor, dnyor... Yalnzca yol gerek... Dnyalar gelip geiyor... Artk dekorlar zerindeki
kontrolm braktm ve yalnzca, beni Amber den uzaklatrmay ve Kaosa frlatmay hedefleyen
gcn itmesi ile ilerliyorum... zerimde rzgar, kulaklarmda bir lk var... Daha nce Glge
zerindeki gcm hi snrlarna kadar zorlamamtm... Tnel cam kadar kaygan ve kesintisiz
oluyor... Bir burgatan, bir hortumdan, bir hortumun merkezinden aa at sryor gibiyim... Yldz
ve ben tere battk... Sanki kovalanyormuum gibi, vahi bir ka duygusu var zerimde... Yol bir
soyutlama oldu... Gzlerim, terden kurtulmak iin krptrrken acd... Bu sr daha fazla
srdremem... Kafatasmn dibine bir zonklama geldi...
Dizginleri hafife ekiyorum ve Yldz yavalamaya balyor...
Tnelimin ktan duvarlar damarlar kazanyor... Tekdze bir renkten ok gri, siyah, beyaz
lekeler... Kahverengi... Biraz mavi... Yeil... Feryat alalarak bir mrltya, gurultuya dnyor, sonra
soluyor... Rzgar daha hafif... ekiller gelip gidiyor...
Yava, daha yava...
Yol yok. Yosunlu topran zerinde at sryorum. Gkyz mavi, bulutlar beyaz. Bam dnyor.
Dizginleri ekiyorum. Ben...
Ufack.
Gzlerimi indirdiim zaman ok geirdim, Oyuncak bir kyn dnda duruyordum. Evler
avucuma sabilirdi, minik yollar, zerinde ilerleyen ufack aralar...
Arkama baktm. Bu ufak konutlarn bazlarn ezmitik.
evreme bakndm. Sol tarafta daha azdlar. Yldz dikkatle o tarafa ynlendirdim, oray terk
edene kadar hareket etmeye devam ettik. Kendimi bu konuda kt hissediyordum oras her neyseher kim yayorsa. Ama yapabileceim hibir ey yoktu.
Yine harekete getim, yeilimsi bir gkyznn altndaki terk edilmi bir ta oca gibi grnen
yere gelene kadar Glgeler den getik. Burada kendimi ar hissettim. Attan indim, su itim, biraz
evrede yrdm.
Beni evreleyen nemli havay derin derin soludum. Artk Amber den uzaktaydm, ne kadar uzaa
gitmek gerekirse o kadar uzakta, Kaos yolunda. Daha nce nadiren bu kadar uzaa gelmitim.

Dinlenmek iin burada durmamn sebebi, yakalayabileceim normallie en yakn ey olmasyd, ama
deiimler gittike daha radikal olacakt.
Gergin kaslarm gevetirken yukarda, havada bir lk duydum.
Bam kaldrdm ve karanlk bir eklin alalmakta olduunu grdm. Grayswandir bir refleksle
elime yerlemiti. Ama ekil inerken k onu uygun bir adan yakalad ve kanatl ekil alev ald.
zde kuum dnd dnd, uzattm koluma indi. O korku verici gzler bana tuhaf bir zeka ile
bakt, ama baka koullarda vereceim dikkati vermedim onlara. Bunun yerine Grayswandir i knna
yerletirdim ve kuun tad eye uzandm.
Hkm Mcevheri.
Babamn abasnn, sonucu her ne olmu ise, sona erdiini anladm. Desen ya onarlm ya da
bozuk kalmt. Belki hayattayd, belki lmt. ki stundan dilediin ikiliyi se. Bu eylemin
sonular, nl havuzun dalgalar gibi Amber den dar, Glgeye yaylyor olmalyd. ok
gemeden daha fazlasn renecektim. Bu arada, yerine getirmem gereken emirler vard.
Zinciri bamdan geirdim ve Mcevher in gsme dmesine izin verdim. Yldza yine bindim.
Kankuum ksa bir haykr kopard ve havaland.
Yine hareket ettik.
...Yer kararrken gkyznn beyazlad bir yerdeyiz.
Sonra toprak alevlendi ve gkyz karard. Sonra tersi. Sonra yine tersi... Her admda etki deiti
ve biz hzlanrken evremizde bir dizi yanp snen fotoraf yaratt, yava yava kesintili bir
animasyona dnt, sonra sessiz bir filmin hiperaktif netliini kazand. Sonunda, tamamen
bulanklat.
Ik noktalan meteorlar ya da kuyrukluyldzlar gibi akp geti. Kozmik bir yrek at gibi bir
zonklama hissetmeye baladm. Her ey, hortuma yakalanm gibi evremde dnmeye balad.
Yolunda olmayan bir ey vard. Kontrolm kaybediyor gibiydim. Babamn yaptklarnn etkileri
getiim Glgeye ulam olabilir miydi? Bu pek olas grnmyordu. Yine de...
Yldz sendeledi. Yldzdan ayrlmak istemediimden derken sk sk tutundum. Omzumu sert
bir yzeye arptm ve bir an sersemlemi bir biimde yatp kaldm.
Dnya evremde yine bir araya geldiinde, dorulup oturdum ve evreme baktm.
Tekdze bir alaca karanlk vard hl, ama yldz yoktu. Bunun yerine muhtelif byklklerde ve
ekillerde kayalar havada szlyordu. Ayaa kalktm ve baklarm etrafta gezdirdim.
Grebildiim kadaryla, zerinde durduum dzensiz ta yzey, dierleri ile birlikte szlen, da
boyutunda bir kaya olabilirdi. Yldz ayaa kalkt ve titreyerek yanmda durdu.
Mutlak bir sessizlik bizi sard. Durgun hava serindi. Grnrde hibir canl varlk yoktu. Buradan
holanmamtm. Kendi isteimle burada durmazdm. Yldz'n bacaklarn incelemek iin diz
ktm. Buradan en ksa srede ayrlmak istiyordum, mmknse at zerinde.
Ben bunu yaparken, ancak bir insan grtlandan gelebilecek yumuak bir glme sesi duydum.
Durdum, elimi Grayswandir in kabzasna koydum ve sesin kaynan aradm.
Hibir ey. Hibir yerde.
Yine de duymutum. Yava yava dnerek her yne baktm. Hayr...
Sonra yine geldi. Ama bu sefer kaynann yukarda olduunu fark ettim.
Yzen kayalar taradm. Glgelere brnm olduklarndan ayrt etmek zordu...
te!
Yerden on metre yukarda, yaklak otuz metre solumda, gkyzndeki kk bir adann zerinde,
insana benzer bir ekil durmu, bana bakyordu. Deerlendirdim. Her ne ise, tehdit oluturmayacak
kadar uzakta grnyordu. O bana ulaana kadar ben gitmi olurdum. Yldza binecek oldum.

"Faydas yok, Corwin," dedi, o srada duymay en az istediim bir ses. Burada ksl kaldn. Ben
izin vermeden ayrlmann yolu yok."
Atma binerken glmsedim, sonra Grayswandir i ektim.
"Deneyelim," dedim. Gel de engelle beni."
"Pekala," diye yant verdi ve zerinde durduum plak kayadan alevler fkrd, yksek bir ember
halinde beni sard, sessizce yalad, yayld.
Yldz lgna dnd. Grayswandir i hzla knna soktum, pelerinimin ucu ile Yldz'n gzlerini
rttm, yattrc szler syledim.
"kna oldun mu?" dedi ses. Buras ok kk. Hangi yne gidersen git. Sen Glgeye kayamadan
atn panie kaplacak."
"Hoa kal, Brand," dedim ve atm srdm.
Yldz'n sa gzn her eyi evreleyen alevlere kar rterek kaya yzey zerinde saatin ters
ynnde geni bir ember izdim. Brandin yine gldn duydum. Ne yaptm fark etmemiti.
Bir ift iri kaya... Gzel. Ayn rotay takip ederek srmeye devam ettim. imdi solunda entikli bir
ta knt, bir k, bir ini... Yolumda atelerin drd bir glge yn... te.
Aa... Yukar. O k lekesine yeil bir dokunu... Kaymann yine baladn hissedebiliyordum.
Dz bir yolda ilerlemenin bizim iin her eyi kolaylatrd gerei, bunun tek yol olduu
anlamna gelmiyor. Ama hepimiz ounlukla dz yolu tercih ettiimiz iin, emberler izerek de
ilerleme kaydedebileceimizi unuturuz...
ki iri kayaya yine yaklarken kaymay daha gl hissettim. Brand o srada anlad.
"Dur, Corwin!"
Ona orta parmam gsterdim, kayalarn arasndan getim, sar ktan noktalarla beneklenmi
dar bir kanyona ilerledim.
Talimatlar dorultusunda.
Pelerinimi Yldzn bandan ektim ve dizginleri silkeledim. Kanyon aniden saa dnd. Onu
takip ederek daha iyi aydnlanm, biz ilerlerken genileyen ve canlanan bir caddeye ktk.
...Yukarda knt yapan bir kayann altndan, te yanda sedefe alan st rengi bir gkyzne.
Hzlanarak daha derine, teye at srdm... Solumdaki yamacn tepesini kntl bir uurum
talandrd, pembemsi gkyznn altnda allklarla yeillendi.
Yeillik sar bir gkyznn altnda mavilie dnene, kanyon ykselip portakal rengi talarn,
zemin altmzda toynak sesleri ile ezamanl bir biimde sarslyormu gibi yuvarland lavanta
rengi bir ovaya eriene kadar ilerledim. Kayan kuyruklu yldzlarn altnda dzl atm, ar
kokularla dolu bir yerde, kan krmzs denizin kysna ulatm. Gkyznde iri, yeil bir gne ile
kk bronz bir gne altnda kyda yrdm. Bir yanda iskelet donanmalar arpyor, derinliklerin
ylanlar portakal rengi ve mavi yelkenli gemilerinin evresinde dolanyordu. Mcevher zerimde
kalp gibi atyordu ve ondan g alyordum. Vahi bir rzgar ykseldi ve bizi, sonsuza dek
uzanyormu gibi grnen, siyah dipli, kvlcml, ba dndren kokular yayan, feryat eden bir
uurumun zerinde, bakr rengi bir gkyznde uurdu...
Arkamda, durmak bilmeyen bir gk grlts sesi... nmzde, ilerleyen, her yere yaylan, eski
bir resimdeki atlaklar gibi ince izgiler... Souk, kokuyu ldren rzgar bizi takip ediyor...
izgiler... atlaklar geniliyor, siyahlk aralarn doldurmak iin akyor... Siyahlk yana, yukar,
aa, sonra yine kendi zerinde yukar akyor... Bir a oluuyor, bir devin ii, grnmez rmcek,
dnyay ana dren...
Aa, aa, yine aa... Yine yer, bir mumyann, boynu gibi krk ve buru buru... Zonklayan
geiimiz sessiz...

Gk grlts daha yumuak, rzgar diniyor... Babamn son nefesi mi bu? imdi hzla uzaklara...
izgiler daralyor, asitle oyulmu resmin izgileri gibi inceliyor, sonra gnein ss altnda
soluyor... Daha hzl...
Yaklaan bir binici... Eli benimkiyle ayn anda klcnn kabzasna gidiyor... Ben. Kendim geri mi
geliyorum? Ayn anda selam veriyoruz... Bir ekilde birbirimizin iinden geiyoruz, o kum anda hava
bir su tabakas gibi... Bu hangi Carroll aynas, hangi Rebma, hangi Tir-na Nogth etkisi... ama uzakta,
solumda, kvranan siyah bir ey... Yolda yryoruz... Beni gtryor...
Gkyz beyaz, yer beyaz ve ufuk grnmyor... Gnesiz ve bulutsuz manzara... Yalnzca uzakta o
iplik ve her yerde iri, huzursuz edici piramitler...
Yoruluyoruz. Bu yerden holanmadm... Ama bizi izleyen her ne srese, ondan uzaklamamz
gerek. Dizginleri ekiyorum.
Yorulmutum, ama iimde tuhaf bir canllk hissediyordum.
Gsmden ykseliyor gibiydi... Mcevher. Elbette. Gcnden yine faydalanmak iin aba
gsterdim. Kollarma ve bacaklarma yayldn, el ve ayaklarmda glkle durduunu hissettim.
Sanki...
Evet. Uzandm ve bo, geometrik manzaraya irademi uyguladm. Deimeye balad.
Bir hareketlenme oldu. Piramitler srnp geti, geerken karard. Dnya ba aa dnd ve ben
bir bulutun altnda durup, altmda/stmde manzaralarn akp gemesini izledim.
Ik, ayaklarmn altndaki altn gneten yukar akt. Bu da geti ve pamua benzeyen zemin
karard, gelip geen topraklar eritmek iin yukarya sular fkrtt. imekler frlayp yukardaki
dnyay arpp paralad. Baz yerlerde ufaland ve evremde dt.
Bir karanlk dalgas geerken dnmeye baladlar.
Ik, bu sefer mavi renkte geldiinde, noktasal bir kayna yoktu ve herhangi bir manzara
betimlemiyordu.
...Altn kprler boluu byk flamalarla ayor, ilerinden biri imdi bile altmzda yanp
snyor. Gittii yere dolanyoruz, tm bu zaman boyunca heykel gibi kprtsz duruyoruz... Bu,
belki, bir yzyl sryor. Gzlerimden ieri, otoban hipnozuna benzeyen bir olgu giriyor, beni
tehlikeli bir biimde yattryor.
Geiimizi hzlandrmak iin elimden geleni yapyorum.
Bir yzyl daha geiyor.
Sonunda, ok ileride, karanlk, sisli bir leke, k noktamz, hzmza ramen yavaa byyor.
Biz ona ulatmz zaman devasa bir hal alyor. Bolukta bir ada, altn, metalik aalardan bir
ormanla kapl...
Bizi buraya kadar getiren hareketi durduruyorum ve kendi gcmzle ilerliyor, o aala
giriyoruz. Alminyum folyo gibi otlar o aalarn arasndan geerken altmzda trdyor.
Solgun ve parlak, tuhaf meyveler evremde asl duruyor. Herhangi bir hayvan sesi yok. e doru
ilerleyerek, iinden bir civa deresinin akt kk bir akla geliyoruz. Orada attan iniyorum.
"Corwin, kardeim," diyor o ses yine. Seni bekliyordum."

Blm 4
Aala dndm ve oradan kmasn izledim. O silahn ekmediinden ben de kendiminkini
ekmedim. Ama zihnimle Mcevher e uzandm. Biraz nce tamamladm altrmadan sonra, onunla
hava durumunu kontrol etmekten ok daha fazlasn yapabileceini biliyordum. Brandin gc her ne
ise, ona dorudan meydan okumama imkan verecek bir silahm olduunu hissediyordum artk. Ben
bunu yaparken Mcevher daha derinden att.
"Atekes," dedi Brand. Tamam m? Konuabilir miyiz?"
"Birbirimize syleyecek baka ey gremiyorum," dedim ona.
"Bana bir ans vermezsen asla kesin olarak bilemeyeceksin, deil mi?"
Yaklak yedi metre tede durdu, yeil pelerinini sol omzundan arkaya att ve glmsedi.
"Tamam. Her neyse, syle," dedim.
"Seni durdurmaya altm," dedi, orada, geride, Mcevher iin. Artk ne olduunu bildiin, ne
kadar nemli olduunu fark ettiin ak."
Hibir ey sylemedim.
"Babam onu oktan kulland," diye devam etti ve onunla yapmaya alt eyin baarsz
olduunu bildirmekten zgnm."
"Ne? Sen nasl bilebilirsin?"
"Ben Glgeler in tesini grebilirim, Corwin. Kz kardeimizin seni bu konularda daha fazla
bilgilendirdiini sanyordum. Kk bir zihinsel aba ile ne istersem alglayabilirim. Doal olarak,
bu olayn sonucu beni ilgilendiriyordu. Bu yzden izledim. O ld, Corwin. Bu aba ona fazla geldi.
Kulland glerin kontroln kaybetti ve Desenin yarsnda onlar tarafndan yok edildi."
"Yalan sylyorsun!" dedim Mcevher e dokunarak.
Ban olumsuz anlamda sallad.
"Hedefime ulamak iin yalan syleyecek kadar alalabileceimi kabul ediyorum, ama bu sefer
doruyu sylyorum. Babam ld. Onun baarsz olduunu grdm. Sonra, ku emrettii gibi
Mcevher i sana getirdi. Desensiz bir evrende kaldk."
Ona inanmak istemiyordum. Ama babamn baarsz olmu olmas mmknd. in ne kadar g
olduu konusunda, konu zerinde uzman olan tek kiinin, Dworkinin gvencesini almtm.
"u an iin sylediinin doru olduunu kabul edersek, imdi ne olacak?" diye sordum.
"Her ey yok olacak," diye yant verdi. u anda bile Kaos Amber de kalan boluu doldurmak
iin toplanyor. Byk bir burga olutu ve byyor. Da dora yaylyor, glge dnyalar yok
ediyor ve Kaos Saraylar ile birleene, tm yaratm bir kez daha Kaosun hkmetmesi iin
evreleyene kadar durmayacak."
Sersemlediimi hissettim. Greenwooddan, her eyden buraya, byle bir son uruna m
abalamtm? ler sonuca varmak zereyken her eyin anlamdan, biimden, ierikten, yaamdan
mahrum kalmasn m izleyecektim?
"Hayr!" dedim. Bu olamaz."
"Eer..." dedi Brand yumuak sesle.
"Eer ne?"
"Eer yeni bir Desen izilmez ve ekli korumak iin yeni bir dzen yaratlmazsa."
"Yani o kargaaya geri dnp ii bitirmekten mi bahsediyorsun? Orann artk var olmadn
syledin."

"Hayr. Elbette yok. Mekan nemsiz. Nerede bir Desen varsa, merkez orasdr. Tam burada
yapabilirim."
"Babamn baaramad eyi senin baaracan m sylyorsun?"
"Denemek zorundaym. Bu konuda yeterince bilgisi olan ve Kaos dalgalar gelmeden nce
yeterince zaman olan tek kii benim. Dinle, kukusuz Fionann hakkmda sana anlatt her eyi
kabul ediyorum. Plan yaptm ve eyleme getim. Amber in dmanlar ile anlatm. Kanmz dktm.
Anlarn yok etmeye altm. Ama artk bildiimiz dnya yok oldu ve ben de burada yayorum.
Eer bir tr dzen salanmazsa planlarm -her ey!- sonusuz kalacak. Belki Kaosun Efendileri beni
aldatt. Bunu kabullenmek benim iin zor, ama artk olasl grebiliyorum. Ama onlar engellemek
iin henz ok ge deil. Tam burada yeni bir dzenin kalesini kurabiliriz."
"Nasl?"
"Mcevher e ihtiyacm var ve yardmna. Yeni Amber in yeri buras olacak."
"Diyelim ki -arguendo- onu sana verdim. Yeni Desen eskisinin tpatp ayns m olacak?"
Ban iki yana sallad.
"Nasl babamn yaratmaya alt Dworkininki ile ayn olamazsa, bu da eski Desen'le ayn
olamaz. ki yazar ayn hikayeyi ayn ekilde anlatamaz. Bireyden bireye slup farkllklar
kanlamaz. Onu taklit etmek iin ne kadar abalarsam abalayaym, benim versiyonum biraz farkl
olacaktr."
"Bunu nasl yapabilirsin?" diye sordum, Mcevher e tam olarak ayarlanmadn ki! Sreci
tamamlamak iin Deseni tamamlaman gerekir ve senin de sylediin gibi, Desen yok oldu. Nasl
olacak?"
Sonra, Senin yardmna ihtiyacm olduunu syledim," diye bildirdi. Bir kiiyi Mcevherle
uyumlu hale getirmek iin bir yol daha var. Uyumlu birisinin yardmn gerektiriyor. Kendini bir kez
daha Mcevher e yanstman ve beni de yannda gtrmen gerekiyor tede yatan ilk Desenin iine,
sonra Desen boyunca."
"Ya sonra?"
"Tren tamamland zaman ben de uyumlu olacam, sen bana Mcevheri vereceksin, ben yeni bir
Desen izeceim ve sorun halledilmi olacak. Her ey dalmayacak. Yaam devam edecek."
"Ya Kaos?"
"Yeni Desen lekesiz olacak. Artk Amber e girmelerini salayan bir yollar olmayacak."
"Babam lmken, yeni Amber nasl ynetilecek?"
Dzenbazca glmsedi.
"ekeceim aclara karlk bir ey almalym, deil mi? Bunu yaparak hayatm tehlikeye atm
olacam ve baar olasl o kadar da yksek deil."
Ona glmsedim.
"dl dnlnce, bu kumar benim oynamam ne engelleyecek?" dedim.
"Babamn baarmasn engelleyen ey Kaosun tm gleri. Byle bir eylem balatld zaman
kozmik bir refleksle arlyorlar. Ben onlar senden daha iyi tanyorum. Senin hibir ansn yok.
Ama benim olabilir."
"imdi, diyelim ki bana yalan sylyorsun, Brand. Ya da daha nazik olalm ve diyelim ki, onca
kargaa iinde pekiyi gremedin. Diyelim ki, babam baard. Diyelim ki u anda yeni bir Desen var.
Sen burada yeni bir tane izersen ne olacak?"
"Ben... Daha nce byle bir ey hi yaplmad. Ben nereden bileyim?"
"Acaba," dedim, yine de senin gereklik versiyonunu elde edebilir misin? Yeni bir evrenin
ayrlmasn temsil ediyor olabilir mi -Amber ve Glgesi ile- srf senin iin? Bizimkini yok eder mi?

Yoksa yalnzca ayr m durur? Yoksa baz rtmeler olur mu? Bu koullar altnda, sen ne
dnyorsun?"
Omuzlarn silkti.
"Bunu oktan yantladm. Daha nce hi yaplmad. Ben nereden bileyim?"
"Ama bence biliyorsun ya da ok iyi bir tahminde bulunabilirsin. Bence planladn bu, denemek
istediin bu nk artk sana kalan yalnzca bu var. Bu eylemini babamn baarl olmas ve elinde tek
kart kalmas olarak anlyorum. Ama bunun iin bana ve Mcevher e ihtiyacn var. kisini de
alamazsn."
ini ekti.
"Senden daha iyisini beklerdim. Ama tamam. Yanlyorsun, ama orada brak. Ama dinle. Her eyin
kaybedildiini grmektense, alemi seninle blrm."
"Brand," dedim, kaybol. Ne Mcevher i alabilirsin, ne de benim yardmm. Seni dinledim ve
yalan sylediini dnyorum."
"Korkuyorsun," dedi, benden korkuyorsun. Bana gvenmek istemediin iin seni sulamyorum.
Ama hata yapyorsun. Artk bana ihtiyacn var."
"Bununla beraber, ben seimimi yaptm."
Bana doru bir adm att. Sonra bir tane daha...
"Ne dilersen dile, Corwin. Sana istediin her eyi veririm."
"Tir-na Nogthta Benedict ile beraberdim," dedim, onun gzleriyle baktm, kulaklaryla
dinledim. Ona da ayn teklifi yaptn. Al bir yerine sok, Brand. Ben iime devam ediyorum. Beni
durdurabileceimi dnyorsan, u an da her an kadar iyi."
Ona doru yrmeye baladm. Ona ularsam onu ldreceimi biliyordum. Ayn zamanda, ona
ulaamayacam da biliyordum.
Durdu. Geriye doru bir adm att.
"Byk bir hata yapyorsun," dedi.
"Ben ayn fikirde deilim. Bence kesinlikle doru eyi yapyorum."
"Seninle dvmeyeceim," dedi telala. Burada, boluun zerinde deil. Bir daha
karlatmzda, Mcevher i senden alacam."
"Uyum salamamken sana ne faydas olacak?"
"Benim iin bunu baarmann bir yolu olabilir hl. Daha zor, ama mmkn. Sana ans verdim.
Hoa kal."
Aala ekildi. Arkasndan gittim, ama yok oldu.
Oradan ayrldm ve boluun zerindeki yol boyunca at srdm. Brandin gerei ya da en azndan
gerein bir ksmn syledii olasln dnmek istemiyordum. Ama syledii eyler dnp
dolap yakama yapyordu. Ya babam baarsz olduysa? O zaman bu bouna bir abayd. Her ey
oktan bitmise, dernek yalnzca zaman meselesiydi. Herhangi bir eyin bana yaklayor olmas
olaslna karlk arkama bakmak istemiyordum. Ilml bir cehennem sr temposuna getim.
Kaosun dalgalar o kadar uzaa ulaana kadar, srf bana deni elimden geldiince yaptm
gstermek iin dierlerine ulamak istiyordum. Savan nasl gittiini merak ettim. Ya da, o zaman
kesitinde balam myd acaba?
Gittike aydnlanan gkyznn altnda kpry getim.
Altndan bir dzlk manzarasn ald zaman Brandin tehdidini dndm. Bunu srf kuku
uyandrmak, huzursuzluumu arttrmak ve etkinliimi bozmak iin mi sylemiti? Muhtemelen. Yine
de, eer Mcevher i istiyorsa bana tuzak hazrlamas gerekecekti. Ve Glge zerinde edindii tuhaf
gce saygm vard. Her hareketimi izleyebilen, kendini bir anda avantajl bir noktaya nakledebilen

birinin saldrsna kar hazrlanmak neredeyse imkansz grnyordu. Ne zaman gelecekti? ok


yaknda deil, diye tahmin ettim. lk nce, sinirlerimi bitkin drmek isteyecektir ve oktan
yorulmutum. Eninde sonunda dinlenmek, uyumak zorunda kalacaktm. Cehennem sr ne kadar
hzl olursa olsun, bir defada onca mesafeyi amam imkanszd.
Pembe, portakal rengi ve yeil sisler yanmdan utu, evremde dnd, dnyay doldurdu.
Altmzdaki yer metal gibi nlad. Zaman zaman, kristal seslerine benzer mzikal tonlar bamn
zerinde olutu. Dncelerim dans etti. Pek ok dnyaya ait anlar geliigzel gelip gitti. Ganelon,
dostum-dmanm ve babam -dmanm-dostum, birleti, ayrld, ayrld ve birleti. Bir yerde
ilerinden biri bana, taht zerinde kimin hak sahibi olduunu sordu. Sanrm Ganelondu, her
birimizin saysz mazeretini bilmek istiyordu. Artk onun babam olduunu, duygularm renmek
istediini biliyordum. Deerlendirmiti.
Kararn vermiti. Ve ben oyundan kyordum. Gelimelerden mi kayordum, bu tr bir ykten
kurtulmak m istiyordum, yoksa son yllarda yaadm, iimde yava yava byyen deneyimlere
dayanarak aniden aydnlanm mydm, bir hkmdarn ihtiam anlarnn dndaki klfetli yaam
hakknda daha olgun bir gr m edinmitim, bilmiyorum. Glge Dnyadaki hayatm hatrladm,
emirler veriyor, emirler uyguluyordum.
Gzmn nnde ehreler yzmeye balad -yzyllar boyunca tandm insanlar- dostlar,
dmanlar, eler, sevgililer, akrabalar. Lorraine beni devam etmeye aryor, Moire kahkahalar
atyor, Deirdre alyor gibiydi. Ericle yine dvtm. Bir delikanlyken Deseni ilk yrym
hatrladm. Sonra adm adm anlarmn geri dnd zamanki yryn. Cinayetler, hrszlklar,
valyelikler, batan kartmalar geri dnd, nk Mallorynin dedii gibi, oradaydlar. Onlar
zamansal terimlerle doru sralayamyordum bile. Byk bir su olmad iin byk bir endie de
yoktu. Zaman, zaman ve daha fazla zaman sert eylerin kelerini andrm, beni deitirmiti. Eski
benliklerimi farkl kiiler olarak gryordum, byrken kaybettiim tandklar. Nasl onlardan biri
olabildiimi merak ediyordum. Hzla ilerlerken, gemiimden manzaralar evremdeki sislerin iinde
maddeleir gibiydi. iirsel serbestlik yok burada.
Katldm savalar elle dokunulabilir bir biim ald, ama sesten yoksundu. Silahlarn atelenmesi,
niformalarn renkleri, flamalar, kan. Ve insanlar -ou uzun zaman nce lm- anlarmdan kp
nmde sessizce yrdler. Bunlarn hibiri aileden deildi, ama hepsi bir zamanlar benim iin
nemli olmu insanlard. Yine de zel bir modele uymuyordu. Utan verici olanlar kadar asil
eylemler de vard; dostlar kadar dmanlar da ve bunlarn hibiri geiimi fark etmedi; hepsi uzun
zaman nce gereklemi bir dizi eylemle meguld. O zaman, zerinde at srdm yerin doasn
merak ettim. Tir-na Nogthun sulandrlm bir versiyonu muydu, benden faydalanan zihne-duyarl
baz maddeler vard da evreme bu te Hayatnz" manzarasn m yanstyordu? Yoksa yalnzca
halsinasyon mu gryordum? Yorgundum, endieliydim, huzursuzdum ve hayallere yol aan,
duyular monoton bir ekilde, nazike uyaran bir yolda yryordum... Aslnda, bir sre nce Glge
zerindeki kontrolm kaybetmi, manzara tarafndan bir tr dsal narsisizm tuzana drlm,
dz ilerlemekteydim.
O zaman durup dinlenmem gerektiini fark ettim -hatta belki biraz uyumam- ama bunu burada
yapmaya korkuyordum. Buradan kurtulup daha arbal, daha ssz bir nokta bulmalydm...
evremi ekitirdim. Her eyi biraz bktm. Serbest kaldm.
Ksa sre sonra kaba, dalk arazide ilerliyordum ve bundan ksa sre sonra dilediim maaraya
geldim.
eriye girdik ve Yldzla ilgilendim. Alm biraz yattrmak iin yiyip itim. Ate yakmadm.
Pelerinime ve getirdiim bir battaniyeye sarndm. Grayswandir i sa elimde tuttum. Maara aznn

tesindeki karanla bakarak uzandm.


Kendimi biraz hasta hissediyordum. Brandin yalancnn biri olduunu biliyordum, ama szleri
beni yine de rahatsz etmiti.
Ama uykuya dalmak konusunda hep baarl olmuumdur.
Gzlerimi kapattm ve uyudum.

Blm 5
Bir varlk hissederek uyandm. Ya da belki bir ses ve bir varlk hissiydi. Her neyse, uyandm ve
yalnz olmadmdan emindim. Grayswandir i sk sk kavradm ve gzlerimi atm.
Bunun dnda kprdamadm.
Maara azndan ay gibi yumuak bir k geliyordu.
Maara aznn hemen iinde insana benzer bir ekil ayakta duruyordu. yle bir k vard ki, yz
bana m, yoksa darya m dnk, anlayamyordum. Ama sonra bana doru bir adm att.
Ayaa frladm, klcmn ucunu gsne dorulttum. Durdu.
"Sakin ol," dedi bir adamn sesi Thari lisannda konuarak.
"Frtnadan kap buraya sndm yalnzca. Maaran paylaabilir miyim?"
"Hangi frtna?" diye sordum.
Yant verircesine, bir gk grlts, ardndan yamur kokusu tayan bir rzgar geldi.
"Tamam, bu kadar doru," dedim. Rahatna bak."
eride oturdu, srtn maarann sa duvarna verdi. Battaniyemi katlayp minder yaptm ve tam
karsna oturdum. Aramzda yaklak drt metre vard. Pipomu buldum ve doldurdum, sonra glge
Dnyadan benimle gelen bir kibriti yakmay denedim. Yand ve beni bir sr zahmetten kurtard.
Ttnn ho bir kokusu vard, nemli esintiye kart. Yamurun seslerini dinledim ve isimsiz
arkadamn karanlk siluetini inceledim. Baz olas tehlikeleri dndm, ama bana hitap eden
Brandin sesi deildi.
"Bu doal bir frtna deil," dedi adam.
"Ah. yle mi?"
"lk olarak, kuzeyden geliyor. Yln bu mevsiminde asla kuzeyden gelmezler."
"Tarih byle yazlr ite."
"Sonra, daha nce bir frtnann byle yaptn hi grmemitim. Tm gn hareketini izledim.
Yava yava ilerleyen, n sudan bir rt gibi, dz bir izgi. Bir sr imek, yzlerce parlak baca
olan dev bir bcek gibi. Hi doal deil. Ve arkasnda, her ey arpklayor."
"Yamurda bu olur."
"Bu ekilde deil. Her ey ekil deitiriyor gibi. Akyor.
Sanki dnyay eritiyor ya da basp ekilleri deitiriyor gibi."
rperdim. Karanlk dalgalardan, biraz dinlenecek kadar uzakta olduumu sanyordum. Yine de,
yanlm olabilirdi, bunun sra d bir frtnadan ibaret olmas mmknd. Ama ii ansa brakmak
istemedim. Ayaa kalktm ve maarann arka tarafna dndm. Islk aldm.
Yant gelmedi. O tarafa gittim ve el yordamyla aradm.
"Bir ey mi oldu?"
"Atm yok."
"Uzaklam olabilir mi?"
"yle olmal. Ama Yldzn daha akl banda bir at olduunu sanrdm."
Maara azna gittim, ama hibir ey gremedim. Dar kar kmaz, bir anda srlsklam oldum.
Sol duvardaki yerime dndm.
"Bana sradan bir frtna gibi geldi," dedim. Bazen dalarda kt olurlar."
"Belki buralar benden iyi biliyorsundur, ha?"
"Hayr, yalnzca geiyorum. Aslnda bir an nce devam etmem gereken bir ey."

Mcevher e dokundum. Zihnimle ona, sonra onun aracl ile dar, yukar uzandm. evremdeki
frtnay hissettim, yreimle bir olan krmz atlarla uzaklamasn emrettim.
Sonra arkama yaslandm, bir baka kibrit buldum ve pipomu yine yaktm. Bu byklkte bir
frtnaya kar gler ilerini tamamlayana kadar zaman geecekti.
"Fazla srmez," dedim.
"Nereden biliyorsun?"
"mtiyazl bilgi."
Gld.
"Baz anlatmlara gre, dnya byle sona erecekmi. Kuzeyden gelen tuhaf bir frtna ile."
"Bu doru," dedim ve bu o ite. Ama endielenecek bir ey yok. yle ya da byle, fazla zaman
gemeden zaten her ey bitecek."
"Tadn o ta... Ik veriyor."
"Evet."
"Ama bunun son olmas konusunda aka yapyordun, deil mi?"
"Hayr."
"Aklma Kutsal Kitaptan bir dize getirdin Bamelek Corwin, gsnde imek, frtnann nnden
gidecek... Adn Corwin olamaz, deil mi?"
"Gerisi nasl?"
"...Nereye gittii sorulduunda, 'Dnyann sonuna,' diyecek. Bir dmana kar hangi dmann ona
yardm edeceini bilmeden. Boynuzun kime dokunacan bilmeden."
"Bu kadar m?"
"Bamelek Corwin hakkndaki bu kadar."
"Kitab Mukaddes ile bu gl gemite de yaadm. lgini ekecek kadarn anlatyor, ama o an
iine yaratacak kadarn anlatmyor. Sanki yazar insanlar tahrik ederek eleniyor gibi. Bir dmana
kar bir bakas. Boynuz. Anlamadm."
"Sen nereye gidiyorsun?"
"Atm bulamazsam fazla uzaa deil."
Maara azna dndm. Frtna diniyordu, batdaki bulutlarn arkasndan bir tane, doudakilerden
bir tane ay gibi parlt geliyordu. Yolun her iki yanna ve vadinin yamacna baktm. Grnrde at
yoktu. Maaraya dndm. Ama tam ben bunu yaparken, ok aada Yldzn kinemesini duydum.
Maaradaki yabancya seslendim. Gitmeliyim. Battaniye sende kalabilir."
Ne yant verdiini bilmiyorum, nk o srada iseleyen yamura ktm ve yamatan aa
inmeye baladm. Yine Mcevher ile uzandm ve yamur durdu, yerini sise brakt.
Talar kaygand, ama ayam kaymadan yolun yarsna geldim. Sonra durdum, hem nefeslenmek,
hem de evreme bakmak iin. O noktadan, Yldzn kinemesinin tam olarak nereden geldii
konusunda emin olamyordum. Ayn biraz daha glenmi, ortalk biraz daha aydnlanmt, ama
nndeki manzaraya bakarken hibir ey grmedim. Dakikalarca dinledim.
Sonra kinemeyi bir kez daha duydum -aadan, solumdan, karanlk bir kaya, ta yn ya da kaya
kntsndan. Tabanndaki glgelerde bir tr kargaa var gibiydi gerekten de.
Cesaret edebildiimce hzl hareket ederek o tarafa yneldim.
Ben dz zemine ulap, hareket noktasna giderken, batdan gelen esintilerle hafife kprdanan,
bileklerimin evresinde gm ylanlar gibi dolanan yer sisi ceplerinden getim.
Ar bir ey kaya zeminde ittiriliyormu gibi bir srtnme, ezilme sesi duydum. Sonra,
yaklatm karanlk ynn dibine yakn bir k parlts yakaladm.

Yaklatm zaman, dikdrtgen n nnde kk, insans siluetlerin byk bir kaya plakasn
hareket ettirmeye altklarn grdm. O taraftan hafif bir takrt ve bir baka kineme geldi. Sonra
ta hareket etmeye, kap gibi kaymaya balad. Ikl blge azald, darald, sonra bir gmleme ile
kapand. abalayan ekiller ieri girmiti.
Sonunda kaya ynna ulatm zaman, her ey bir kez daha sessizdi. Kulam taa dayadm, ama
hibir ey duymadm. Ama bunlar her kimse, atm almlard. At hrszlarndan, hi holanmazdm
ve gemite payma denleri ldrmtm. Ve o anda Yldza, bir ata hi ihtiya duymadm gibi
ihtiya duyuyordum. Bu yzden elle yoklayarak ta kapnn kenarlarn aradm.
Parmak ularmla d hatlarn bulmak zor olmad. Muhtemelen gn altnda
becerebileceimden daha hzl buldum. Gndz her ey bir araya gelir, gz yanltmak iin karr.
Konumunu anladktan sonra, bu sefer tutup ekebileceim bir tutama aradm. Adamlar ufak
grnyorlard, bu yzden aalar aradm.
Sonunda uygun bir yer gibi gelen bir ey buldum ve yakaladm. Sonra ektim, ama inatyd. Ya
adamlar boylarndan anlalmayacak kadar glydler ya da fark etmediim bir numara vard.
Olsun. ncelik zaman vardr, kaba g zaman vardr. fkeliydim, acelem vard, bu yzden
kararm verdim.
Kollarmdaki, omuzlarmdaki, srtmdaki kaslar gererek, keke Gerard buralarda olsayd, diye
dnerek kapy yine zorlamaya baladm. Kap gcrdad. ekmeye devam ettim.
Biraz oynad -iki santimetre belki- ve takld. Gevemedim, abam arttrdm. Yine gcrdad.
Geriye eildim, arlm kaydrdm ve sol ayam kapnn yanndaki kaya duvara dayadm.
Aslrken ayamla ittirdim.
Kap biraz oynarken -yine iki santim kadar- yine gcrt ve baz srtnme sesleri kt. Sonra durdu
ve yerinden oynatamadm.
Kavradm yeri braktm ve kollarm gererek durdum.
Sonra omzumu dayadm ve kapy iyice kapanana kadar ittirdim. Derin bir nefes aldm ve yine
yakaladm.
Sol ayam eski yerine koydum. Bu sefer yava yava artan bir basn uygulamadm. Ayn anda
ayam ittirdim ve kapnn kolunu ektim.
eriden bir kopma sesi ve atrtlar geldi ve kap srtnerek on be santim kadar araland. Ama
imdi daha gevek geliyordu, bu yzden ayakta durdum, pozisyonumu deitirdim -srtm duvara
verdim- ve ayaklarm dayayarak ittirdim.
Bu sefer daha kolay oynad, ama ayam dayayp btn gcmle ittirmekten kendimi alamadm.
Tam yz seksen derece dnd, byk bir gmleme ile dier yandaki kaya duvara arpt, pek ok
yerinden krld, salland ve rpererek, yere arparken paralar frlatarak yere dt.
Kap yere ulamadan Grayswandir i kavram, melmi, keden ieri hzl bir bak frlatmtm
bile.
Ik... tede aydnlk vard... Duvar boyunca asl duran kk lambalardan... Merdivenin yannda...
Aa iniyor...
Daha fazla k ve sesin geldii bir yere... Mzik gibi...
Grnrde kimse yoktu. Yarattm korkun patrtnn birinin dikkatini ekeceini dnmtm,
ama mzik devam etti. Ya ses -her naslsa- oraya kadar gitmemiti ya da kimsenin umurunda deildi.
Her durumda...
Doruldum ve eikten ieri adm attm. Ayam metal bir nesneye takld. Nesneyi aldm ve
inceledim. Bklm bir srg. eriye girdikten sonra kapy arkalarndan srglemilerdi. Srgy
omzumdan arkaya frlattm ve merdivenleri inmeye baladm.

Mzik -keman ve flt- ben yaklarken ykseldi. Sarho bir rlandalnn ryasndan km gibi
grnen bir manzara ile karlatm. Dumanl, meale klar ile aydnlanm bir salonda, krmz
yzl, yeillere brnm, bir metre boyunda bir halk mzikle dans ediyor, ayaklar ile tempo
tutarken bira kupas gibi duran eylerden iiyor, masa tablalarna ve birbirlerinin omuzlarna
aplaklar atyor, srtyor, glyor, baryorlard. Bir duvarn nnde dev flar sralamt ve
musluk alm birisinin nnde uzun bir kuyruk vard. Odann uzak ucundaki ocakta muazzam bir
ate yanyordu, duman, bir yerlere giden iki maara aznn zerinde, kaya duvardaki bir atlaktan
yukar emiliyordu. Yldz atein yannda, duvardaki bir halkaya balanmt ve deri nlkl gl,
kk bir adam baz kuku uyandrc aletler bileyliyordu.
Bana doru yzler dnd, barlar oldu ve mzik aniden durdu. Sessizlik neredeyse mutlakt.
Klcm epee en garde pozisyonunda kaldrdm, odann karsndaki Yldza doru iaret ettim. O
zaman tm yzler bana dnd.
"Atm iin geldim," dedim. Ya onu bana getirirsiniz ya da ben gelir alrm. Ama ikinci seenekte
daha fazla kan kar."
Sa tarafmda, dierlerinin oundan daha iri ve gri bir adam boazn temizledi.
"Affedersin," diye balad, ama buraya nasl girdin?"
"Yeni bir kapya ihtiyacnz olacak," dedim. stersen git bak. Fark ediyorsa ve fark ediyor olabilir.
Ben beklerim."
Yana ekildim, srtm duvara verdim.
Ban sallad.
"Gideceim."
Ve yanmdan frlayp geti.
Mcevher e akan, sonra oradan yaylan, fkeden doan gc hissedebiliyordum. Bir param kesip
bierek oday amak istiyordu, ama bir bakas benden ok daha kk bir kalabalkla daha insanca
koullarda anlamay istiyordu ve bir nc, belki en bilge param bu kk adamlarn o kadar
kolay lokma olmayabileceini sylyordu. Bu yzden kap ama baarmn szclerini nasl
etkilediini grmek iin bekledim.
Birka dakika sonra geri dnd ve yanmdan geerken aramzda geni bir mesafe brakmaya zen
gsterdi.
"Adama atn verin," dedi.
Salonda aniden konumalar ykseldi. Klcm indirdim.
"zr dileriz," dedi emri veren. Bamzn senin gibilerle derde girmesini istemeyiz. Baka
yiyecek buluruz. Umarm alnmamsndr."
Deri nlkl adam Yldz zd ve bana doru ilerlemeye balad. O atm salondan geirerek
bana getirirken elenenler yol at.
imi ektim.
"Bugnlk paydos edeceim, affedeceim ve unutacam," dedim.
Kk adam yakndaki bir masadan bir kupa ald ve bana uzatt. Yz ifademi grnce nce kendi
bir yudum ald.
"O zaman bize katl, ha?"
"Neden olmasn," dedim, kupay aldm ve itim. Kk adam da benimle iti.
Nazike geirdi ve srtt.
"Senin lnde bir adam iin bu olduka kk bir kupa oldu," dedi sonra. Sana bir tane daha
getireyim. Yol iin."
yi bir birayd ve mcadelelerimden sonra susamtm.

"Tamam," dedim.
Yldz bana teslim edilirken biraz daha bira getirmeleri iin seslendi.
"Dizginleri uradaki engele balayabilirsin," dedi, kapnn yanndaki kk bir kntya iaret
ederek. Ayakaltnda durmam olur."
Bam salladm ve kasap ekilirken dediini yaptm. Artk kimse bana bakmyordu. Bir srahi bira
geldi ve kk adam kupalarmz doldurdu. Kemanclardan biri yeni bir ezgi balatt. Biraz sonra,
dierleri ona katld.
"Biraz otur," dedi ev sahibim, bir sray bana doru ittirerek. stersen srtn duvara ver.
stenmedik iler olmayacak."
Dediini yaptm. Masann evresini dolat ve karma oturdu. Srahi aramzda duruyordu. Birka
dakika oturmak, bir sreliine yolculuumu aklmdan karmak, siyah biray imek ve canl mzii
dinlemek hotu.
"Bir kez daha zr dilemeyeceim," dedi adam, aklama da yapmayacam. kimiz de bunun bir
yanl anlalma olmadn biliyoruz. Ama ak ki, hakl taraf sensin." Srtt ve gz krpt. Bu
yzden ben de paydos, diyorum. A kalmayz. Bu gece kendimize ziyafet ekmesek de olur. Gzel bir
mcevher takmsn. Bana ondan bahset."
"Bir ta ite," dedim.
Dans tekrar balad. Sesler ykseldi. kimi bitirdim, adam kupam yine doldurdu. Alevler
dalgaland. Gecenin souu kemiklerimi terk etti.
"Rahat bir yeriniz var," dedim.
"Ah, yledir. Hatrlayamadmz kadar eski zamanlardan beri kullanrz. Bir tur atmak ister
misin?"
"Teekkr ederim, hayr."
"Ben de yle dnmtm, ama teklif etmek ev sahibi olarak grevimdi. Dilersen dansa da
katlabilirsin."
Bam olumsuz anlamda salladm ve gldm. Burada dans etme fikri aklma Swiftden imgeler
getirmiti.
"Yine de teekkrler."
Bir kil pipo kard ve doldurdu. Ben de kendiminkini temizledim ve doldurdum. Bir ekilde
tehlike gemi gibi geliyordu. Bu kk adam olduka cana yaknd ve dierleri de artk mzikleri ve
danslar ile zararsz grnyordu.
Yine de... Buradan ok, ok uzakta, bir baka yerden hikayeler biliyordum... Sabahleyin bir tarlada,
plak uyanmak, buraya ilikin btn izlerin yok olduunu grmek... Biliyordum, ama yine de...
Birka iki imek fazla tehlikeli grnmyordu. imi styordu ve cehennem srnn beynimi
sersemleten deiimlerinden sonra fltlerin t, kemanlarn feryatlar hotu. Arkama yaslanp bir
duman bulutu fledim. Dans edenleri izledim.
Kk adam konuup duruyordu. Baka herkes beni grmezden geliyordu. Gzel. valyeler,
savalar ve hazinelerle dolu fantastik bir masal iitiyordum. Yalnzca yarm kulakla dinlesem de bana
ninni gibi geldi, hatta birka kez gldm.
Ama iten ie, ktcl, bilge benliim beni uyaryordu: Tamam, Corwin, bu kadar yeter. Gitme
zaman...
Ama sanki kupam byyle doluyor, ben de alp yudumluyordum. Bir tane daha, bir tane daha.
Hayr, dedi dier benliim, sana by yapyor. Hissedemiyor musun?
Herhangi bir ccenin iki yarnda beni ykabileceini dnmyordum. Ama yorgundum ve fazla
yemek yememitim.

Belki en tedbirli davran...


Bamn nme dtn hissettim. Pipomu masaya koymutum. Gzlerimi krptm her seferde,
onlar amak iin daha fazla zaman harcamm gibi geliyordu. imdi ho bir ekilde snmtm,
yorgun kaslarmda harika bir uyuukluk vard.
ki kez bam nme dm buldum. Grevimi, kiisel gvenliimi, Yldz dnmeye
altm... Kapal gz kapaklarmn arkasndan, hl biraz uyank, bir eyler mrldandm. Yarm
dakikack daha byle kalmak ne ho olacakt...
Kk adamn ahenkli sesi monotonlat, bir vzltya dnt. Ne sylediinin nemi yoktu...
Yldz kinedi.
Dorulup dimdik oturdum. Gzlerimi iri iri atm ve nmdeki tablo uykuyu aklmdan silip att.
Mzisyenler almaya devam ediyordu, ama artk dans eden yoktu. Herkes sessizce bana doru
ilerliyordu. Her birinin elinde bir ey vard. Bir srahi, bir sopa, bir kl. Deri nlkl olan bir satr
tayordu. Arkadam duvara dayal olduu yerden kaln bir sopa almt. ou kk mobilyalar
kapmt. Atein yanndaki aklklardan daha fazlas km, ta ve sopalarla yaklayorlard. Tm
elenme izleri yok olmutu. Yzleri ya ifadesiz, ya nefretle arplm ya da kt kr srtyordu.
fkem geri dnd, ama daha nce hissettiim kor gibi ey deildi. nmdeki kalabala bakarken,
bununla uramay hi istemiyordum. Saduyu hislerimi kreltmiti. Bir grevim vard. Olaylarla
baa kmann baka bir yolunu bulursam, burada postu tehlikeye atmamalydm. Ama konuarak
halledemeyeceim akt.
Derin bir nefes aldm. Saldrmaya hazrlandklarn grdm ve aniden Tir-na Nogthtaki Brand ile
Benedicti, Brandin Mcevher ile tam olarak uyumlu olmamasna ramen yaptklarn dndm.
Bir kez daha alev alev tatan g aldm, dikkat kesildim ve i buna varrsa saldrmaya hazrlandm.
Ama ilk nce, sinir sistemleri zerinde almak gerekiyordu.
Brandin bunu nasl becerdiinden emin deildim, ama hava durumunu kontrol ederken yaptm
gibi Mcevher e ve Mcevher den uzandm. Tuhaf bir ekilde, imdiki eylemleri bu kk halkn
dansnn tyler rpertici devamym gibi, mzik hl alyordu.
"Kprdamayn," dedim yksek sesle ve ayaa kalkarak bunu diledim. Yerinizde kaln. Heykele
dnn. Hepiniz."
Gsmn zerinde/iinde tuhaf bir zonklama hissettim.
Mcevher i kullandm baka durumlarda olduu gibi krmz glerin da aktn hissettim.
Kk saldrganlar durdu. En yaknda olanlar heykel gibiydi, ama arka taraflarda hl kprtlar
vard. Sonra fltler lgn cyaklamalar kard ve kemanlar sustu. Yine de, onlara ben mi ulamtm,
yoksa benim ayaa kalktm grnce kendileri mi durmutu, bilmiyordum.
Sonra benden dar yaylan gcn byk dalgalarnn kalabal gittike sklaan bir matrisin
iine gmdn hissettim. Hepsinin benim irademin bu ifadesi iinde ksl kaldn hissettim ve
uzanp Yldz zdm.
Onlar Glgeden geerken kullandm younlamann en saf hali ile tutarak, Yldz kapya
gtrdm. Dnp son bir kez donmu kalabala baktm ve Yldz merdivenlerden yukar yrttm.
Arkasndan giderken dinledim, ama aadan hareketlenme sesi gelmedi.
Biz dar karken, afak douyu aydnlatmaya balamt.
Tuhaf bir ekilde, atma binerken uzaktan keman sesleri duydum. Birka dakika sonra fltler ezgiyi
yakalad. Sanki bana kar planlarnn baarl olup olmamasnn hibir nemi yoktu; parti devam
ediyordu.
Atmn ban gneye evirirken, biraz nce ktm kapdan kk bir ekil bana seslendi.
Birlikte itiim nderleriydi. Ne sylediini duyabilmek iin dizginleri ektim.

"Nereye gidiyorsun?" diye seslendi arkamdan.


Neden olmasn?
"Dnyann sonuna!" diye yant verdim bararak.
Paralanm kapsnn zerinde hoplayp zplamaya balad.
"Yolun ak olsun, Corwin!" diye bard.
Ona el salladm. Gerekten de, neden olmasn? Bazen dans edeni dansn kendisinden ayrt etmek
gerekten gtr.

Blm 6
Gney olarak bildiim yne doru bin metreden az yol gittim ve her ey sona erdi. Yer, gk,
dalar. Beyaz ktan bir perde ile karlatm. O zaman yabancy ve szlerini dndm. O frtnann
dnyay sildiini, bunun yerel kyamet efsanesi ile rttn hissetmiti. Belki de yleydi
gerekten.
Belki bu tarafa ilerleyen, lkenin zerinden geen, yok eden, her eyi altst eden, Brandin
bahsettii Kaos dalgas idi. Ama vadinin bu ucuna dokunulmamt. Neden bu ekilde kalacakt ki?
O zaman frtnann iine koarken ki eylemlerimi hatrladm. Mcevher i, iindeki Desenin
gcn kullanarak o blgede frtnay durdurmutum. Ya bu sra d bir frtnaysa? Desen daha nce
de Kaos zerinde galip gelmiti. Yamur durdurduum bu vadi artk Kaos denizinin iinde kk bir
ada olabilir miydi? Eer yleyse, yoluma nasl devam edecektim?
Baklarm gnn aydnland douya evirdim. Gkyznde yeni domu bir gne yoktu, daha
ok byk, kr edici parlaklkta bir ta, iinde asl duran bir kl. Bir yerlerden bir ku t
duydum, notalar neredeyse kahkaha gibiydi.
ne eildim, yzm ellerimle rttm. Delilik...
Hayr! Daha nce de tuhaf glgelerde bulunmutum. Ne kadar uzaa giderseniz, o kadar
tuhaflarlard. Ta ki... O gece Tir-na Nogthta ne dnmtm?
Isak Dinesenin bir hikayesinden iki cmle geldi aklma, o zamanlar Cari Corey olmama ramen,
beni onlar ezberlememe yetecek kadar rahatsz eden iki cmle: ...Pek az insan evrelerinde
grdkleri dnyann aslnda kendi hayal glerinin eseri olduu inancna sahip olmadklarn
syleyebilir. Eer yleyse ondan honut muyuz, onunla gurur duyuyor muyuz?" Ailenin en sevdii
felsefi elencesinin zeti. Glge dnyalar biz mi yapyoruz? Yoksa bizden bamsz, bizim
admlarmz bekleyerek zaten orada duruyorlar m? Yoksa hakszca hesaba katlmayan bir orta yol
mu var? Yoksa bu yle veya byle meselesi yerine az ya da ok meselesi mi? Yant asla kesin olarak
renemeyeceimi anladm zaman aniden boazmda kuru bir kahkaha ykseldi. Yine de, o gece,
Benlikin sonuna gelindii bir yerin olduunu dnmtm, ziyaret ettiimiz mekanlara,
bulduumuz eylere artk tekbenciliin geerli bir yant olmad bir yer. Burann, bu eylerin varl
en azndan burada bir farkllk olduunu ifade ediyor ve eer burada varsa, belki bizim
glgelerimize de yaylyordur ve onlara ben olmayan bildiriyor, egolarmz daha ufak bir sahneye
gtryordur. nk burann yle bir yer olduunu hissediyordum, yrtk Garnath vadisinin ve
lanetimin eve yaknken geerli olduu Eer yleyse ondan honut muyuz, onunla gurur duyuyor
muyuz?" sorusunun geerli olmak zorunda olmad bir yer. Nihai inancm ne olursa olsun, mutlak
ben-deil lkesine girmek zere olduumu hissediyordum.
Glge zerindeki glerim bu noktann tesinde etkisiz olabilirdi.
Dorulup oturdum ve parltya kar gzlerimi kstm. Yldza bir szck syledim ve dizginleri
silkeledim. lerledik.
Bir an, sis iinde at srmek gibiydi. Ama ok daha parlakt ve kesinlikle hibir ses yoktu. Sonra
dmeye baladk.
Dyorduk ya da szlyorduk. lk oktan sonra ayrt etmek zordu. Bata, bir alalma duygusu
vard. Belki balad zaman Yldzn panie kaplmas ile younlamt. Ama Yldzn
tekmeleyecei hibir ey yoktu ve bir sre sonra titremek ve derin derin nefes almak dnda hibir
ey yapmamaya balad.

Sa elimle dizginleri tuttum ve sol elimle Mcevher i kavradm. Ne dilediimi ya da ona tam
olarak nasl uzandm bilmiyorum, ama bu parlak hilik mekanndan geip gitmeyi, bir kez daha
yolumu bulmay ve yolculuun sonuna ulamay istedim.
Zaman hissini kaybettim. Alalma hissi yok oldu. Hareket ediyor muydum, yoksa ayn yerde
szlyor muydum? Anlamann yolu yoktu. Parlaklk gerekten de hl parlaklk myd? Ve o
lmcl sessizlik... rperdim. Burada, eski hcremde kr geirdiim gnlere gre ok daha byk
bir duyusal yoksunluk vard. Burada hibir ey yoktu. Koturan bir fare ya da kamn kapya
srtnme sesi bile; slaklk, souk, dokular yoktu. Uzanmaya devam ettim...
Bir kvlcm.
Sa tarafmda grsel alan bir anlna bozulmu gibi oldu, ksal ile neredeyse uucu. Uzandm
ve hibir ey hissetmedim.
O kadar ksa bir eydi ki, gerekten olup olmadndan emin deildim. Pekala, da halsinasyon
olabilirdi.
Ama yine oldu sanki bu sefer solumda. Aralarnda ne kadar zaman gemiti, bilemiyordum.
Sonra, yn belirsiz inleme gibi bir ey duydum. Bu da ok ksa srd.
Sonra -ve ilk defa olduundan emindim- ayn yzeyi gibi gri-beyaz bir manzara geldi. Grsel
alanmn kk bir ksmnda, solumda geldi ve gitti, belki bir saniye srd. Yldz kinedi.
Samda bir orman belirdi -gri-beyaz- sanki birbirimizin yanndan imkansz bir a ile
geiyormuuz gibi yuvarland.
Kk ekran bir fragman, iki saniyeden daha az.
Sonra altmda yanan bir binann paralar... Renksiz...
Yukardan feryat sesleri...
Bir hayalet da, yakn yamacnda, meale altnda kvrml bir yolu trmanan bir alay...
Bir aa dalnda asl bir kadn, boynunda gergin bir ip, ba bir tarafa eilmi, elleri arkasnda
balanm...
Dalar, ba aa, beyaz; altnda siyah bulutlar...
Tk.
Minik bir titreim, sanki bir anlna kat bir eye dokunmuuz gibi Yldzn taa deen toyna
belki. Sonra gitti...
Bir kvlcm.
Yuvarlanan, siyah kan damlatan balar... Boluktan bir glme sesi... Ba aa duvara ivilenmi bir
adam...
Yine, yuvarlanan, kabaran, dalgams beyaz k...
Tk. Kvlcm.
Bir yrek atmlk sre iin nokta nokta bir gkyznn altnda, bir yolda yrdk. Yok, olduu
anda Mcevher aracl ile yine uzandm ona.
Tk. Kvlcm. Tk. Grleme.
Yksek bir da geidine yaklaan kayalk bir yol... Hl tek renkli bir dnya... Arkamda, gk
grlts gibi bir atrt...
Dnya solmaya balarken Mcevher'i odak ayar dmesi gibi evirdim. Geri geldi... ki, , drt...
Grleyen arka plana kar toynak seslerini, yrek atmlarn saydm... Yedi, sekiz, dokuz... Dnya
parlaklat. Derin bir nefes aldm ve ar ar verdim. Hava souktu.
Gk grlts ve yanklar arasnda, yamur sesi duydum.
Ama zerime yamyordu.
Geriye baktm.

Yaklak yz metre arkamda byk bir yamur duvar duruyordu. inde ok belirsiz bir da
siluetini seebiliyordum.
Yldza dil aklattm ve biraz daha hzlanarak kule gibi iki zirve arasnda uzanan neredeyse dz bir
yola trmandk. lerideki dnya hl siyah, beyaz ve gri bir manzara idi, nmdeki gkyz karanlk
ve aydnlk eritlerle blnmt. Geide girdik.
Titremeye baladm. Dizginleri ekmek, dinlenmek, yemek, pipo imek, attan inmek ve evrede
yrmek istiyordum. Ama o frtna perdesine fazla yakndk.
Yldzn toynak sesleri, kaya duvarlarn o zebra gkyz altnda iki yanda dik bir ekilde
ykseldii geitte yankland.
Bu dalarn frtna perdesini keseceini umuyordum, ama yapamayacaklarn hissediyordum. Bu
sradan bir frtna deildi ve Amber e kadar uzand, Mcevher olmasayd sonsuza dek iinde ksl
kalacam, kaybolacam gibi hastalkl bir duygu tayordum.
O tuhaf gkyzn izlerken, solgun ieklerden bir tipi evremde yamaya ve yolumu
aydnlatmaya balad. Havay ho bir koku doldurdu. Arkamdaki gk grlts yumuad.
ki yanmdaki kayalar gm izgilerle sslenmiti. Dnya, aydnlk ile uyum salayacak ekilde
bir alaca karanlk hissi tayordu ve geitten karken aada tuhaf bir perspektife sahip bir vadi
grdm. Uzaklklar lmek imkanszd, vadi doal grnl kulelerle doluydu, minareler gkyz
eritlerinin aya benzer n yanstyor, Tir-na Nogthta geceyi anmsatyordu. Gm aalar,
aynams havuzlar, szlen hayaletleri, taraal bir manzaras vard. Taraalar baka yerlere doru
uzanyor, takip ettiim yolun uzants gibi grnen yollarla kesiliyor, ykseliyor, alalyordu.
zerinde matemli bir hava vard, aklanamaz prlt ve parlaklk noktalan ile kvlcmlanmt,
herhangi bir yaam izinden yoksundu.
Tereddt etmedim, inmeye baladm. Akmdaki yer burada tebeir gibi ve kemik kadar beyazd ve
sol tarafmda kara yolun solgun izgisi mi vard? Zar zor ayrt edebiliyordum.
Yldzn yorulmaya baladn grdmden, artk acele etmiyordum. Frtna ok abuk
gelmezse, aadaki vadinin havuzlarndan birinde dinlenebileceimizi hissediyordum.
Ben de yorgundum ve atm.
Aadaki yolu inceledim, ama ne herhangi biri, ne de herhangi bir hayvan grdm. Rzgar usul
usul iini ekiyordu.
Normal bitki rtsnn balad yerde, yolun yanndaki sarmaklarn zerinde beyaz iekler
kprdanyordu. Arkama baktmda, frtna perdesinin henz dan zirvesini amadn, arkasnda
bulutlarn toplanmaya devam ettiini grdm.
O tuhaf yere indim. iek yamura uzun zaman nce dinmiti, ama havada hafif bir koku aslyd.
Bizim kardmz seslerden ve sadan esen daimi rzgardan baka ses yoktu.
Tuhaf ekilli kaya formasyonlar evremde ykseliyor, hatlarnn dzgnlkleri ile neredeyse
heykel gibi grnyorlard.
Sisler hl srkleniyordu. Solgun otlar slak slak parlyorlard.
Vadinin aalk merkezinde yolu takip ederken perspektif evremde kaymaya, uzaklklar
arptmaya, manzaray bkmeye devam ediyordu. Aslnda yakn bir gl gibi grnen yere ulamak
iin yoldan sola dndm ve biz ilerlerken o ekilir gibi grnd. Ama sonunda yanma ulatm, attan
indim ve tatmak iin parmam iine daldrdm. Su buz gibi, ama tatlyd.
Bitkinlik iinde, kana kana itikten sonra yere yayldm, ben antamdan souk yemeimi yerken
Yldzn otlamasn izledim. Frtna hl dalar amak iin mcadele ediyordu.
Uzun uzun, merak ederek izledim. Babam baarsz olduysa, o zaman bunlar Kyametin
kkremeleri idi ve bu yolculuk tamamen anlamszd. Bu ekilde dnmenin bana faydas olmad,

nk her halkarda devam etmem gerektiini biliyordum. Ama elimde deildi. Hedefime ulaabilir,
savan kazanlm olduunu, sonra her eyin yok olduunu grebilirdim.
Anlamsz... Hayr. Anlamsz deil. Denemi olurdum ve sonuna kadar denemeye devam ederdim.
Her eyi kaybetsek bile bu yeterliydi. Bu arada, Brande lanet olsun! Balatt...
Bir ayak sesi.
meldim ve elimde kl, bir anda o yne dndm.
Karmdaki ufak tefek, beyazlara brnm bir kadnd.
Uzun, siyah salar, vahi, koyu renk gzleri vard ve glmsyordu. Tad hasr sepeti aramza,
yere koydu.
"A olmalsn, silahl valye," dedi Thari lisannda tuhaf bir aksanla. Geldiini grdm. Sana
bunu getirdim."
Glmsedim ve daha normal bir durua getim.
"Teekkr ederim," dedim. Am. Adm Corwin. Ya seninki?"
"Hanm," dedi.
Bir kam kaldrdm. Teekkr ederim, Hanm. Evin burada m?"
Bayla evetledi ve sepeti amak iin diz kt.
"Evet, kulbem geride, gl kysnda." Bayla douya iaret etti. Kara yolun olduu yere.
"Anlyorum," dedim.
Sepetteki yiyecekler ve arap gerek, taze, itah ac grnyordu. Benim azmdan daha iyi.
pheciydim, elbette.
"Bana katlr msn?" diye sordum.
"Eer istiyorsan."
"stiyorum."
"Pekala."
Bir rt yayd, karma oturdu, sepetteki yiyecekleri kard ve aramza yerletirdi. Sonra servis
yapt ve hzla her eidi tatt. Bunun zerine kendimi biraz aalk hissettim, ama yalnzca biraz. Bir
kadnn, grne gre yalnz yaamas ve yoldan geen ilk yolcunun hizmetine komak iin
beklemesi iin tuhaf bir yer gibi grnyordu. Dara da ilk karlatmz gn beni beslemiti ve
yolcuumun sonuna yaklayor olabileceimden, dmann gl olduu yerlere daha yakndm.
Kara yol ok yakndayd ve Hanm sk sk Mcevher i incelerken yakaladm.
Ama zevkli bir zamand ve yemek yerken birbirimizi daha iyi tandk. yi bir dinleyiciydi, tm
akalarma glyor, hep kendimden bahsetmemi salyordu. ou zaman gzlerimin iine bakyordu
ve herhangi bir eyi uzatrken bir ekilde parmaklarmz birbirine dokunuyordu. Eer bir tr tuzaa
dyorsam, bunu ho bir ekilde yapyordu.
Yemek yer ve konuurken, ara ara o amansz grnl frtna perdesine gz atyordum. Sonunda
dan zirvesine ulam, amt. Yava yava yksek yamatan aa inmeye balamt. rty
toplarken, Hanm baklarm takip etti ve ban sallad.
"Evet, geliyor," dedi, son atal baklar sepete kaldrrken.
Gelip yanma oturdu, ieyi ve kadehlerimizi de getirdi. Ona ielim mi?"
"Ona imem, ama sana ierim."
Kadehleri doldurdu.
"Fark etmez," dedi. Artk fark etmez" ve elini koluma koyarak kadehi uzatt.
Kadehi aldm, ona baktm. Glmsedi. Kadehinin kenar ile benimkine dokundu. tik.
"imdi benimle kulbeme gel," dedi elimi tutarak, kalan saatleri zevkle harcarz."

"Teekkrler," dedim. Bir baka zaman olsa o saatler harika yemeimize gzel bir tatl olurdu. Ne
yazk ki, yola koyulmalym. Grev icab, zaman dar ve bir misyonum var."
"Tamam," dedi. O kadar da nemli deil. Ve grevini biliyorum. Artk o da ok nemli deil."
"yle mi? tiraf etmeliyim ki, beni zel bir partiye davet etmeni beklemitim ve kabul etseydim bir
sre sonra bir yamacn souk tarafnda kendimi yalnz ve solgun solgun yatarken bulmay
umuyordum." *
Gld.
"Ve itiraf etmeliyim ki, benim niyetim de bunu yapmakt, Corwin. Ama artk deil."
"Neden deil?"
lerleyen perdeye iaret etti.
"Artk seni oyalamak iin sebep yok. Bundan Saraylar n kazandn anlyorum. Kaosun
ilerleyiini durdurmak iin yaplabilecek hibir ey yok."
Ksaca rperdim ve o kadehlerimizi doldurdu.
"Ama byle bir zamanda beni brakmaman tercih ederdim," diye devam etti. Birka saat iinde
bize ulaacak. Son saatleri bir bakasnn arkadal ile harcamaktan daha iyi seenek var m?
Kulbeme kadar gitmeye bile gerek yok."
Bam edim ve ona yanatm. Cehenneme kadar yolu var. Bir kadn ve bir ie, hep byle lmek
istediimi sylerdim. araptan bir yudum aldm. Muhtemelen haklyd. Yine de, Avalondan
ayrlrken beni kara yolda yakalayan kadn-eyi hatrladm. Bata ona yardm etmeye gitmitim,
doal olmayan cazibesine direnememitim sonra, maskesi dt zaman, arkasnda hibir ey
olmadn grmtm. O srada fena halde korkutucu gelmiti. Ama ar filozof olmamak kaydyla,
herkesin deiik durumlar iin deiik maskeleri vardr.
Yllarca popler psikologlarn bunlar iddetle eletirmesini dinledim. Yine de, bata zerimde iyi
izlenim brakan kiilerle tantm, altta yatan yzlerini rendiim zaman nefret ettiim kiilerle. Ve
bazen o kadn-ey gibiydiler. Aslnda altta hibir ey yoktu. Genellikle maskenin altndakinden daha
kabul edilebilir olduunu anladm. Bu yzden... Sarldm bu kz aslnda iten ie bir canavar
olabilirdi. Muhtemelen de yleydi. oumuz yle deil miyiz? Bu noktada pes etmeye karar
verirsem, lmenin daha kt yollarn dnebiliyordum.
Ondan holanmtm.
arabm bitirdim. Yine doldurmak iin harekete geti, ama elini tuttum.
Bana bakt. Glmsedim.
"Beni neredeyse ikna ediyordun," dedim. Sonra, byy bozmamak iin gzlerini drt pck ile
kapattm, gidip Yldza bindim. Sazlar kurulmamt, ama kularn olmamas konusunda haklyd.
Ama demiryolu geirmek iin g bir yerdi.
"Hoa kal, Hanm."
Frtna fokurdayarak vadiye inerken gneye yneldim.
nmde baka dalar belirdi ve yol onlara doru gidiyordu.
Gkyz hl siyah ve beyaz izgiliydi ve bu izgiler biraz hareket ediyor gibi grnyordu;
genel etkisi alaca karanlk gibiydi, ama siyah blgelerde yldzlar parlamyordu. Esinti, evremdeki
kokular hl vard ve sessizlik, arpk tektalar, gm bitki rts, hl ile slak, parlak. Sisin
lime lime ular nmde uuuyordu. Glgeyle oynamak istedim, ama zordu ve yorgundum. Hibir
ey olmad. Mcevher den g ektim, birazn Yldza aktarmaya altm. Sabit hzda ilerledik ve
sonunda toprak nmzde yukar meyletti. Bir baka geide doru trmanyorduk, iinden geip
geldiimizden daha entikli bir eydi. Durup arkama baktm. Vadinin belki te biri imdi o ilerleyen

frtna-eyin parlak perdesinin arkasnda kalmt. Hanm, gln ve kulbesini merak ettim. Bam
salladm ve yola koyuldum.
Geide yaklatka yol dikleti ve yavaladk. Yukarda, gkyzndeki rmaklar krmzms bir
renk ald, biz ilerlerken koyulat. Biz geidin giriine ulatmzda, tm dnya kan rengine
brnm gibiydi. O geni, kayalk yoldan geerken, gl bir rzgar bize arpt. Ona direnerek
giderken altmzdaki zemin biraz dzleti, ama trmanmaya devam ediyorduk ve hl geidi
gremiyordum.
Ben at srerken, solumdaki kayalarda bir ey tkrdad. O tarafa baktm, ama hibir ey
gremedim. Yuvarlanan bir ta olduunu dnerek nemsemedim. Yarm dakika sonra, Yldz
altmda srad, korkun bir kineme kopard, saa doru keskin bir dn yapt, sola yuvarlanmaya
balad.
Yere atladm ve ikimiz de dtk. Yldz'n sa omzunun arkasna bir ok saplandn grdm.
oktan silahn yeni bir at iin kurmaya balamt.
Onu durdurmak iin zamannda ulaamayacam biliyordum. Bu yzden beyzbol topu
byklnde bir ta arandm, arkamdaki yamacn dibinde bir tane buldum, aldm ve fkemi atmn
kesinliine kartrmamaya altm. Karmad, ama fazladan g kazandrm olabilir.
Darbe sol koluna indi, haykrd, arbaleti drd. Silah kayalarn zerinde yuvarland ve yolun
dier tarafna, tam karma dt.
"Seni orospu ocuu!" diye haykrdm. Atm ldrdn! Bunun iin kelleni keseceim!"
Yolu aarken onun bulunduu yere trmanmann en hzl yolunu aradm ve solumda olduunu
grdm. O tarafa seirttim, trmanmaya baladm. Bir an sonra, k ve a doruydu ve iki bklm
olmu, kolunu ovuturan adam daha iyi grdm. Branddi, bu krmz k altnda salar daha da
kzl grnyordu.
"Buraya kadar, Brand," dedim. Keke birisi bunu uzun zaman nce yapm olsayd."
Doruldu ve bir an trmanmam izledi. Klcna uzanmad.
Tam ben tepeye ulamken, ondan belki yedi metre uzaklktayken, kollarn gsnde kavuturdu
ve ban edi.
Grayswandir i ekerek ilerledim. Onu o veya baka bir konumda ldrmeye hazr olduumu itiraf
ediyorum. Krmz k yle koyulamt ki, kana boulmu gibi grnyorduk.
Rzgar evremizde uluyordu. Aadaki vadiden gk grltsnn gmbrts geliyordu.
nmde solu verdi. Silueti belirsizleti ve ben durduu yere ulaana kadar tamamen yok oldu.
Bir an kfrederek durdum, bir ekilde yaayan bir Koz Kartna dnt, kendini ok ksa srede
diledii her yere nakledebildii hakkndaki hikayeleri hatrladm.
Aadan bir ses duydum...
Kenara kotum ve aa baktm. Yldz hl tekmeler savuruyor, kan fkrtyordu ve bunu grmek
yreimi burktu.
Ama tek rahatsz edici grnt bu deildi.
Brand aadayd. Arbaleti alm, bir kez daha kuruyordu.
Baka bir ta aradm, ama yaknda yoktu. Sonra arkada, geldiim tarafta bir tane grdm. O tarafa
seirttim, klcm knna soktum ve ta kaldrdm. Karpuz boyundayd. Ta elimde, kenara dndm
ve Brandi aradm.
Grnrlerde yoktu.
Aniden, apak ortada olduumu hissettim. Kendini herhangi bir noktaya nakletmi, o anda beni
izliyor olabilirdi. Yere, kayann zerine uzandm. Bir an sonra, okun sa tarafma dtn duydum.
Sesi Brandin gl takip etti.

Silahn yeniden kurmas iin biraz zamana ihtiya duyacan bilerek yine ayaa kalktm. Glme
sesinin geldii yana baktmda, geidin kar tarafnda, bir kntnn stnde olduunu grdm.
Benden yaklak be metre yksekte ve yirmi metre uzaktayd.
"Atn iin zldm," dedi. Sana nian almtm. Ama o lanet rzgarlar..."
O srada bir girinti grdm ve kalkan olarak kullanmak iin ta da alarak o tarafa yneldim. O
kama ekilli atlan iinden arbaleti kurmasn izledim.
"Zor bir at," diye seslendi silah kaldrarak, nianclm asndan bir meydan okuma. Ama
kesinlikle abaya deer. Daha ok okum var."
Gld, nian ald ve frlatt.
Ta karnma tutarak iyice eildim, ama ok altm santim sama dt.
"Bunun olacan tahmin etmitim," dedi, silahn yine kurarak. Ama rzgrn ynn renmem
gerekiyordu."
Daha nce yaptm gibi cephane olarak kullanmak iin daha kk talar aradm. Ama yaknlarda
hi yoktu. O zaman Mcevheri dndm. Yakn tehlikeye kar beni korumak zere eyleme gemesi
gerekiyordu. Ama bunun yakn mesafe gerektirdii gibi tuhaf bir duyguya sahiptim. Brand bunu
biliyordu ve bundan faydalanyordu. Yine de, onu engellemek iin Mcevherle yapabileceim hibir
ey yok muydu? Fel numaras iin fazla uzakta gibiydi, ama daha nce hava durumunu kontrol
ederek onu bir kez alt etmitim. Frtnann ne kadar uzakta olduunu merak ettim. Ona uzandm.
Brandin zerine imek ekmek iin gereken koullar hazrlamann benim sahip olmadm
dakikalar gerektireceini grdm.
Ama rzgar baka konuydu. Rzgarlara uzandm, onlar hissettim...
Brand yeni at iin neredeyse hazrd. Geitte rzgar lklar atmaya balad.
Bir sonraki atnn nereye indiini bilmiyorum. Ama yaknma deil. Yine silahn hazrlamaya
balad. Ben bir yldrm iin gerekli koullar hazrlamaya baladm...
O hazr olduunda ve silahn kaldrdnda, bir kez daha rzgar yarattm. Onun nian aldn, bir
nefes alp tuttuunu grdm. Sonra arbaleti indirip bana bakt.
"imdi aklma geldi," diye seslendi, rzgar cebinde, deil mi? Ama bu hile demektir, Corwin."
evresine baknd. Ama rzgarn etkisinin olmayaca bir yer bulmalym. Aha!"
Onu patlatmak iin gerekli eyleri hazrlamaya devam ettim, ama koullar henz hazr deildi. O
krmz-siyah eritli gkyzne baktm, bulutsu bir ey tepemizde toplanyordu.
Ksa sre sonra, ama henz deil...
Brand yine solup gzden kayboldu. lgn gibi, onu her yerde aradm.
Sonra benimle yzleti. Geidin benim tarafmdaki yamacna gelmiti. Benden yaklak on metre
gneyde duruyordu ve rzgara srtn dnmt. Bu sefer rzgar zamannda eviremeyeceimi
biliyordum. Tam atp atmamay dndm.
Muhtemelen eilecekti ve ben kalkanm atm olacaktm. Dier yandan...
Silahn omzuna kaldrd.
Ben gkyz ile oynarken, Oyala! diye haykrd kendi sesim kafamn iinde.
"Okunu frlatmadan nce, Brand, bana bir eyi syle. Olmaz m?"
Tereddt etti, sonra silahn birka santim indirdi.
"Ne?"
"Neler olduu konusunda gerei mi sylyordun? Babam, Desen ve Kaosun gelii konusunda?"
Ban arkaya att ve gld, biz dizi ksa havlama.
"Corwin," diye bildirdi sonra, senin iin bu kadar byk anlam ifade eden bir eyi bilmeden
lmeni izlemek beni anlatamayacam kadar memnun ediyor."

Yine gld ve silahn kaldracak oldu. Tam o srada ben tam frlatmak ve zerine atlamak iin
hazrlanmtm. Ama ikimiz de eylemlerimizi tamamlayamadk.
Yukardan korkun bir lk geldi ve gkyznn bir paras kendini koparp Brandin kafasna
dm gibi grnd.
Brand bard ve arbaleti drd. Ona saldran eyden kurtulmak iin ellerini kaldrd. Krmz
ku, Mcevher tayan, kanmdan ve babamn elinden doan yaratk beni savunmak iin dnmt.
Ta brakp klcm ekerek Brande doru ilerledim.
Brand kua vurdu ve ku kanat rpp uzaklat, ykseldi, yeni bir sorti iin emberler izmeye
balad. Brand yzn ve kafasn korumak iin iki kolunu kaldrd, ama ben sol gz ukurundan
akan kan grmtm bile.
Ona doru atlrken yine solmaya balad. Ama ku bomba gibi indi ve peneleri Brandin kafasna
yine arpt. Sonra ku da solmaya balad. kisi de yok olurken Brand krmz saldrganna uzanyor
ve ku onu paralyordu.
Olay yerine ulatmda geride kalan tek ey arbaletti ve izmemle onu krdm.
Henz deil, henz son gelmedi, lanet olas! Daha ne kadar bana eziyet edeceksin, kardeim?
Aramzdaki eyi sona erdirmek iin ne kadar ileri gitmeliyim?
Yoldan aa indim. Yldz henz lmemiti ve ii ben bitirmek zorunda kaldm. Bazen yanl
meslek setiimi dnyorum.

Blm 7
Bir anak pamuk eker.
Geidi ap, nmde uzanan vadiye baktm. En azndan, bunun bir vadi olduunu varsayyordum.
Bulut/sis/pusun altnda ne olduunu gremiyordum.
Gkyznde, krmz eritlerden biri sarya, bir bakas yeile dnyordu. Bu beni biraz
cesaretlendirdi, nk gkyz her eyin kysn ziyaret ettiim, Kaos Saraylarnn karsnda
durduum zamana benzer bir ekilde hareket ediyordu.
antam srtladm ve yoldan aa yrmeye baladm. Ben ilerlerken rzgar azald. Uzaktan,
katm frtnadan gk grltleri duydum. Brandin nereye gittiini merak ettim. Onu bir sre
gremeyeceimi hissediyordum.
Yolun yarsnda sis evremde srnmeye, kvrlmaya balad. Yal bir aa grdm ve kendime
bir asa kestim. Ben daln keserken aa lk atm gibi geldi.
"Lanet olsun sana!" dedi iinden ses gibi gelen bir eyle.
"Bilincin var m? Af edersin..."
"O dal bytmek iin uzun zaman harcadm. Herhalde imdi onu yakarsn."
"Hayr," dedim. Bir asaya ihtiyacm var. nmdeki yol uzun."
"Bu vadiden mi?"
"Evet."
"Yakla ki, varln daha iyi hissedebileyim. Sende parlayan bir ey var."
Bir adm attm.
"Oberon!" dedi. Mcevherini tanyorum."
"Oberon deil," dedim. Ben oluyum. Ama onun verdii grev iin Mcevher i takyorum."
"O zaman dalm al ve hayr dualarm da seninle olsun. Babana ok tuhaf gnlerde snak oldum.
Beni o ekti."
"Gerekten mi? Babam yaparken grmediim nadir eylerden biri aa ekmektir."
"Ben sradan bir aa deilim. Beni buraya snr iaret etmem iin ekti."
"Ne tr bir snr?"
"Ben, hangi taraftan baktna gre Kaosun ve Dzenin sonuyum. Ben bir blnmle iaret
ediyorum. Benim temde baka kurallar geerlidir."
"Hangi kurallar?"
"Kim bilir? Ben deil. Ben yalnzca gittike byyen, bilin sahibi bir aacm. Ama asam sana
rahatlk verebilir. Onu ekersen, tuhaf iklimlerde iek aar. Ama amayabilir de. Kim bilebilir? Ama
onu gittiin yere gtr, Oberonun olu. Bir frtnann yaklatn hissediyorum. Gle gle."
"Hoa kal," dedim. Teekkr ederim."
Dndm ve koyulaan sise doru yrdm. Ben ilerlerken pembelii silindi. Aac dndke
bam sallyordum, ama asa, zeminin gletii, bundan sonraki yzlerce metre boyunca faydal
oldu.
Sonra her ey biraz ald. Kayalar, durgun bir havuz, yosundan halatlarla balanm kk,
kasvetli aalar, rk kokusu... Hzla geip gittim. Koyu renkli bir ku aalarn birinden beni
izliyordu.
Ben ona bakarken havaland, bana doru tembel tembel kanat rpt. Son olaylar bende kulara
kar biraz ekingenlik uyandrmt, bu yzden tepemde dnerken geriledim. Ama sonra gelip
nmde, yola kondu, ban edi ve sol gzyle beni szd.

"Evet," diye bildirdi sonra. Sen osun."


"Hangi o?" dedim.
"Elik edeceim kii. Seni takip edecek uursuzluk habercisi bir kua itirazn yoktur herhalde,
deil mi, Corwin?"
Sonra gld ve kk bir dans icra etti.
"Aslnda, seni nasl durdurabilirim, bilmiyorum. Adm nereden biliyorsun?"
"Seni Zamann balangcndan beri bekliyorum, Corwin."
"Olduka can skc olmal."
"Burada o kadar da uzun olmad. Zaman, sen ondan neyi anlyorsan odur."
Yrmeye baladm. Kuun yannda getim ve ilerlemeye devam ettim. Biraz sonra uarak
yanmdan geti ve samdaki bir kayaya kondu.
"Adm Hugi," diye bildirdi. 'htiyar Yggden bir para tadn gryorum."
"Ygg mi?"
"Burann giriinde bekleyen ve kimsenin dallarnda dinlenmesine izin vermeyen can skc aa.
ddiaya girerim sen daln keserken seni fralamtr." Sonra yksek sesle glmeye balad.
"Olduka arbal davrand."
"Eminim. Ama zaten, bir kez kesildikten sonra fazla seenei kalmamtr. Pek de iine yarayacak
ya."
"Yeterince yaryor," dedim, hafife ona doru sallayarak.
rpnarak uzaklat.
"Hey! Bu hi de komik deildi!"
Gldm.
"Bence komikti."
Yryp getim.
Uzun sre, batakl bir blgede yrdm. Zaman zaman bir esinti yakndaki yolu temizliyordu.
Sonra oradan geip gidiyordum ya da sisler bir kez daha kayyordu. Zaman zaman mzik
duyduumu sanyordum -hangi ynden geldiini ayrt edemiyordum- yava, tuhaf bir ekilde
grkemli, elik telli bir enstrmanla alnan bir mzik.
Ben bata ka yrrken, solumdan bir yerden biri seslendi.
"Yabanc! Dur ve bana bak!"
Durdum. Ama sisler yznden hibir ey gremedim.
"Merhaba," dedim. Neredesin?"
Tam o srada sisler bir anlna araland ve gzleri gzlerim hizasnda, dev bir kafa grdm.
Omuzlarna kadar batakla gmlm bir deve aittiler. Kafa keldi, deri st kadar solgundu, tas bir
dokusu vard. Koyu gzleri, muhtemelen derisi ile oluturduu kartlk yznden daha da karanlk
grnyordu.
"Gryorum," dedim o zaman. G durumda grnyorsun. Kollarn kurtarabilir misin?"
"ok zorlasam kurtarrm," dedi yant olarak.
"Eh, tutunabileceim salam bir ey arayaym."
"Hayr. Bu gerekli deil."
"Oradan kmak istemiyor musun? Bana bu yzden seslendin sandm."
"Ah, hayr. Yalnzca bana bakman istemitim."
Daha yakna gidip gzlerimi diktim, nk sis yine srklenmeye balamt.
"Tamam," dedim. Seni grdm."
"Ne kadar kt bir durumda olduumu gryor musun?"

"Kendi bann aresine bakmazsan ya da yardm kabul etmezsen, pek grmyorum."


"Kendimi kurtarsam ne iime yarayacak?"
"Senin sorun. Sen yantla."
Gitmek iin dndm.
"Dur! Nereye gidiyorsun?"
"Gneye, ahlaki bir oyunda yer almaya."
Tam o srada Hugi sislerin arasndan uarak kt ve kafann tepesine kondu. Kafay gagalad ve
gld.
"Zamann harcama, Corwin. Burada gzne arpandan daha az ey var," dedi.
Devin dudaklar ismimi biimlendirdi. Sonra: Bu gerekten o mu?"
"Kesinlikle o," diye yant verdi Hugi.
"Dinle, Corwin," dedi batm dev. Kaosu durdurmaya alacaksn, deil mi?"
"Evet."
"Yapma. Demez. Ben her eyin sona ermesini istiyorum.
Bu durumdan kurtulmak istiyorum."
"kmana yardm etmeyi nerdim. Reddettin."
"Ben o tr kurtulutan bahsetmiyorum. Her eyin sonundan bahsediyorum."
"Bu kolay," dedim. Kafan indir ve derin bir nefes al."
"Arzuladm kiisel son deil, bu aptalca oyunun tamamen bitmesi."
"Konu hakknda kendi kararlarn vermeyi tercih edecek bakalar olabileceini dnyorum."
"Brak onlar iin de sona ersin. Onlarn da benim konumumda olduu ve ayn ekilde hissedecei
bir zaman gelecektir."
"O zaman onlar da ayn seenee sahip olacaklar. yi gnler."
Dndm ve yrdm.
"Sen de!" diye seslendi arkamdan.
Ben yrrken Hugi bana yetiti ve asamn ucuna tnedi.
"Yggin dalna oturmak ho. Artk elinden... Ayy!"
Hugi havaya srad ve ember izdi.
"Ayam yakt! Bunu nasl yapt?" diye haykrd.
Gldm.
"Hibir fikrim yok."
Birka dakika kanat rpt, sonra sa omzuma yneldi.
"Burada dinlensem olur mu?"
"Dinlen bakalm."
"Teekkrler." Yerleti. Kafa gerek bir zihinsel sepet vakas, biliyor musun?"
Omuzlarm silktim, dengesini salamak iin kanatlarn at.
"El yordamyla bir eyler aryor," diye devam etti, ama yanl ynde ilerliyor ve kendi
baarszlklar iin dnyay sorumlu tutuyor."
"Hayr. amurdan kmak iin el yordamyla bile aranmyor," dedim.
"Felsefi anlamda demek istedim."
"Ah, o trden amur. ok kt."
"Tm sorun benlikte, egoda ve bir yandan dnyayla, dier yandan Mutlak ile ilikisinde yatyor."
"Ah, yle mi?"
"Evet. Bak, yumurtalarmzdan ktk ve olaylarn yzeyinde szlyoruz. Zaman zaman, olaylar
gerekten de etkileyebildiimizi gryoruz ve bu abalamamza sebep oluyor. Bu byk bir hata, zira

arzular yaratyor ve srf var olmak yeterli olmal iken, sahte bir ego ina ediyor. Bu daha fazla
arzuya, daha fazla abaya yol ayor ve sonunda kendini tuzaa dm buluyorsun."
"amurda m?"
"Tabiri caizse. Bakn kararllkla Mutlaka dikmen ve seni sahte bir bilin adas olarak
dierlerinden ayran seraplar, yanlsamalar, sahte kimlik hissini grmezden gelmeyi renmen
gerekiyor."
"Bir zamanlar benim de sahte bir kimliim vard. imdi olduum mutlak -yani ben- halini
almamda ok yardmc oldu."
"Hayr, bu da sahte."
"O zaman yarn var olacak ben bunun iin bana teekkr edecek. Ben o dierine ediyorum."
"Asl noktay karyorsun. O sen de sahte olacak."
"Neden?"
"nk seni Mutlaktan ayr tutan arzularla ve abalamalarla dolu olacak."
"Bunda yanl olan ne?"
"Yabanclarla dolu bir dnyada, olgular dnyasnda yalnz kalyorsun."
"Ben yalnz kalmaktan honudum. Kendimi olduka severim. Olgular da severim. Ama Mutlak hep
orada olacak, sana seslenecek, huzursuzluk yaratacak."
"Gzel, o zaman acele etmenin gerei yok. Ama evet, Ne demek istediini anlyorum. dealler
biiminde ortaya kar. Herkesin birka tane vardr. Eer onlar takip etmem gerektiini sylyorsa,
seninle hemfikirim."
"Hayr, bunlar Mutlakn arptlm halidir. Sen daha fazla abalamaktan bahsediyorsun."
"Bu doru."
"renecek daha ok eyin olduunu grebiliyorum."
"Eer baya hayatta kalma igdmden bahsediyorsan, unut gitsin."
Yol yukar trmanyordu ve imdi dz, engebesiz, neredeyse asfalt dklm gibi grnen, ama
hafife kumlu bir yere gelmitik. Mzik ykselmiti ve ben ilerlerken ykselmeye devam etti. Sonra
sislerin iinden, belirsiz ekillerin yava yava, ritmik bir ekilde hareket ettiini grdm. Mzik
eliinde dans ettiklerini anlamam dakikalar ald.
Grnmez mzisyenlerin yava temposu ile adm atan ekilleri grene kadar ilerlemeye devam
ettim. nsan grnl, gzel bir halkt, zarif giysiler giymilerdi. Karmak, gzel bir danst ettikleri
ve biraz izlemek iin durdum.
"Burada, hiliin ortasnda verilen bu partinin sebebi ne?" diye sordum Hugiye.
"Dans ediyorlar," dedi, geiini kutlamak iin. Bunlar lml deil, Zamann ruhlar. Bu aptalca
gsteriye sen vadiye girdiinde baladlar."
"Ruhlar m?"
"Evet. zle."
Omzumdan ayrld, stlerine utu ve dklad. Dk, sanki hologrammlar gibi pek ok dansnn
iinden geti ve tek bir brokar kol yenini, tek bir ipek gmlei kirletmedi, glmseyen ekillerin
hibirinin l karmasna sebep olmad. Hugi birka kez gaklad ve yanma dnd.
"Bu hi de gerekli deildi," dedim. Gzel bir gsteri."
"Rezilce," dedi ve bunu kompliman olarak kabul etmesen iyi olur, nk baarsz olman
bekliyorlar. Gsteri sona ermeden nce son bir kutlama yapmak istiyorlar."
Yine de asama yaslanp dinlenerek bir sre izledim. Danslarn yapt figr yava yava kayd, ta
ki kadnlardan biri -kumral bir gzel- bana olduka yaklaana kadar. imdiye dek danslarn hibiri

benimle gz gze gelmemiti. Ben yokmuum gibi davranyorlard. Ama o kadn, mkemmel bir
ekilde zamanlanm bir hareket ile sa eliyle ayaklarmn dibine den bir ey frlatt.
Durdum ve maddesel bir ey olduunu grdm. Elimdeki gm bir gld. Kendi simgem.
Doruldum ve gl pelerinimin yakasna taktm. Hugi baklarn kard ve hibir ey sylemedi.
karacak apkam yoktu, ama hanmefendiye eilerek selam verdim. Gitmek iin dnerken sa
gznde hafif bir seirme oldu sanki.
Ben yrrken zemin przszln kaybetti ve sonunda mzik sustu. Yol kabalat; sisler
araland zaman tek grlen kayalar ya da plak dzlklerdi. Mcevher den g ektim, aksi halde
yere yklacaktm ve artk her g ekiimde daha az dayanabildiimi fark ettim.
Bir sre sonra acktm ve kalan azm yemek iin durdum.
Hugi yaknda, yerde durdu ve yememi izledi.
"Dayanklln iin sana bir miktar hayranlk duyduumu itiraf ediyorum," dedi ve ideallerden
bahsettiin zaman ima ettiin eyden dolay. Ama o kadar. Daha nce, arzunun ve abalamann
bounalndan bahsediyorduk..."
"Sen bahsediyordun. Benim hayatmda byk bir yeri yok."
"Olmal."
"Uzun bir mr srdm, Hugi. niversite ikinci snf felsefesindeki bu dipnotlar hi
dnmediimi varsayarak bana hakaret ediyorsun. Herkesin zerinde hemfikir olduu gereklii
plak bulduun gerei bana olaylarn gerek durumunda ok senin hakknda bir eyler anlatyor.
Yani, eer bana sylediklerine inanyorsan senin iin zgnm, nk kendini bu tr samalklardan
kurtarp Mutlakna doru yola kman gerekirken buradasn ve aklanamaz bir sebepten dolay
benim bu sahte egomu etkilemeyi arzuluyorsun ve bunun iin abalyorsun. Eer sylediklerine
inanmyorsan, bu da senin buraya beni engellemek, benim cesaretimi krmak iin gnderildiin
anlamna geliyor ve bu durumda zamann boa harcyorsun."
Hugi boulur gibi bir ses kard. Sonra: Mutlak, her eyin balangcn ve sonunu inkar edecek
kadar kr deilsin, deil mi?"
"Liberal eitimde vazgeilmez bir kavram deil."
"Olas olduunu kabul ediyor musun?"
"Belki senden daha iyi biliyorum, ku. Senin grdn ekliyle ego, rasyonellik ve refleks varolu
arasnda ara aamalardan birinde var. Ama onu yok saymak bir katr. Eer o Mutlaktan -kendi
kendini silen bir Btnden- geliyorsan, neden eve geri dnmek istiyorsun? Aynalardan korkacak
kadar kk m gryorsun kendini? Neden yolculuu zaman harcamaya deer klmyorsun? Geli.
ren. Yaa. Eer bir yolculua gnderilmisen, neden kamak ve k noktana geri dnmek
istiyorsun? Yoksa Mutlakn senin ltnde birini gndermekle hata m yapt? O olasl kabul et ve
haberlerin sonu olsun."
Hugi bana dik dik bakt, sonra havaya frlad ve uup gitti. Belki de elkitabna danacakt...
Ayaa kalkarken gk grltsnn gmbrtsn duydum. Yrmeye baladm. Olaylarn nnde
kalmaya almalydm.
Yol birka kez darald, geniledi ve sonunda tamamen yok olarak beni akl zeminli bir dzlkte
brakt. lerledike moralim daha da bozuluyordu, zihinsel pusulam doru ynde tutmaya
alyordum. Frtna seslerine sevinecek hale gelmitim, zira en azndan kuzeyin ne taraf olduu
konusunda kaba bir fikir veriyorlard. Elbette, sisin iinde her ey biraz kafa kartrcyd, bu yzden
kesinlikle emin olamyordum. Ve sesler ykseliyordu... Lanet olsun.
...Ve Yldz kaybettiim iin zlm, Huginin bounaclna sinirlenmitim. Kesinlikle gzel
bir gn deildi bu. Yolculuumu tamamlayabileceimden kuku duymaya balamtm. Fazla zaman

gemeden bu karanlk yerin isimsiz sakinlerinden biri beni pusuya drmese bile, gcm tkenene
kadar dolanp durmam ya da frtnann beni yakalamas olaslklar da vard. Baka zaman olsayd o
her eyi silen frtnay alt edebileceimden emin deildim. Bundan phe duymaya balamtm.
Sisi datmak iin Mcevher i kullanmaya altm, ama etkisi krelmi gibiydi. Benim kendi
arlm, belki. Kk bir blgeyi temizleyebiliyordum, ama ilerleme hzm beni abucak oradan
uzaklatryordu. Bir ekilde Glgenin z gibi grnen bu yerde Glge hissim krelmiti.
zc. Sisli bir dzlkte debelenerek deil de opera eliinde gitmek ho olurdu. Yabanc gkler
altnda, saygn rakipler karsnda byk, Wagneryen bir finalle.
Tandk grnl bir kaya kntsnn yanndan getim.
ember iziyor olabilir miydim? Tamamen kaybolduunuzda bunu yapmaya eilimli olursunuz.
Ynm belirlemek iin gk grltsn dinledim. Aksi ekilde, her ey sessizdi. Kayaya gittim,
yere oturdum ve bam kayaya dayadm. Gezinip durmak anlamszd. Bir sre gk grltsnn
sesini bekleyecektim. Orada otururken Koz Kartlarm kardm. Babam onlar bir sre
kullanamayacamz sylemiti, ama yapacak daha iyi bir eyim yoktu.
Teker teker hepsini yokladm, Brand ve Caine hari herkese ulamaya altm. Hibir ey. Babam
haklyd. Kartlar her zamanki soukluklarndan yoksundu. Tm desteyi kartrdm ve orada,
kumlarn zerinde fal atm. mkansz bir fal kt ve tm kartlar kaldrdm. Arkama yaslandm ve
biraz suyum kalm olmasn diledim. Uzun sre frtnay dinledim. Birka gmbrt vard, ama yn
belirsizdi. Koz Kartlar ailemi dnmeme sebep oldu. lerideydiler -o neresiyse- beni bekliyorlard.
Neyi bekliyorlard? Mcevher i gtryordum. Ne iin? Bata, glerinin savata gerekli
olabileceini dnmtm. Eer yleyse ve o gleri kullanabilecek tek kii bensem, demek
durumumuz ktyd. Sonra Amber i dndm. Vicdan azab ve bir tr dehetle sarsldm. Amber
iin her ey sona ermemeliydi, asla. Kaosu pskrtmenin bir yolu olmalyd...
Oynamakta olduum kk bir ta frlattm. Salverdiim ta ok yava hareket etti.
Mcevher. Yine yavalatc etkisi...
Biraz daha enerji ektim ve ta frlayp gitti. Mcevher den daha biraz nce g ekmi gibiydim.
Bu davran bedenime enerji vermi olsa da, zihnim hl sisliydi. Uykuya ihtiyacm vard. Bir sr
hzl gz hareketi ile dinlenmi olsam buras ok daha az sra d gelecekti.
Hedefime ne kadar yakndm? Bir sonraki da srasnn ardnda myd, yoksa aramzda muazzam
bir mesafe mi vard?
Ve uzaklk ne olursa olsun, frtnann nnde kalma ansm ne kadard? Ya dierleri? Ya sava
oktan bitmi ve kaybedilmise? Oraya ok ge ulatm, ancak mezarlarn kazabildiimi hayal
ettim... Kemikler ve monologlar, Kaos...
Peki, sonunda bir iime yarayacakken kahrolas kara yol neredeydi? Bulabilsem, onu takip
edebilirdim. Solumda bir yerlerde olduunu hissediyordum...
Bir kez daha uzandm, sisleri araladm, geriye srdm...
Hibir ey...
Bir ekil mi? Hareket eden bir ey mi var?
Bir hayvand, belki iri bir kpek, sisin iinde kalacak ekilde hareket ediyordu. Beni mi izliyordu?
Ben sisleri daha da geriletirken Mcevher atmaya balad.
Akta kalan hayvan kendi kendine omuz silker gibi grnd.
Sonra dorudan bana geldi.

Blm 8
O yaklarken ayaa kalktm. Bir akal olduunu grebiliyordum, iri bir akal, gzlerini
gzlerime dikmi.
"Biraz erkencisin," dedim. Yalnzca dinleniyordum."
Gld.
"Yalnzca bir Amber Prensi grmek iin geldim," dedi hayvan. Baka herhangi bir ey ikramiye
olur."
Yine gld. Ben de yle.
"O zaman gzlerine len ek. Baka herhangi bir ey istersen, yeterince dinlendiimi greceksin."
"Hayr, hayr," dedi akal. Ben Amber Soyunun hayranym. Ve Kaos Soyunun da. Kraliyet kan
beni cezbeder, Kaos Prensi. Sava da yle."
"Bana sra d bir unvan verdin. Kaos Saraylar ile balantm soyaacndan teye gemiyor."
"Kaosun glgelerinden geen Amber imgelerini dnyorum. Amber imgelerinin zerinde
srklenen Kaos dalgalarn dnyorum. Ama Amber in temsil ettii dzenin yreinde kaotik bir
aile var, tpk Kaos Soyunun sakin ve durgun olmas gibi. Ama atmalarnz kadar balarnz da
var."
"u anda," dedim, paradoks av ve szck oyunlar ile ilgilenmiyorum. Kaos Saraylarna
ulamaya alyorum. Yolu biliyor musun?"
"Evet," dedi akal. Le kuu uuuyla uzak deil. Gel, sana doru yolu gstereyim."
Dnd ve uzaklamaya balad. Takip ettim.
"ok hzl m gidiyorum? Yorgun grnyorsun."
"Hayr. Devam et. Bu vadinin tesinde, deil mi?"
"Evet. Bir tnel var."
Kumlarn, akllarn ve kum, sert zeminin zerinde akal takip ettim. ki yanda da hibir ey yoktu.
Biz yrrken sis seyreldi ve yeilimsi bir renk ald -eritli gkyznn bir baka etkisi olduunu
dndm.
Bir sre sonra seslendim, Daha ne kadar var?"
"ok deil," dedi. Yoruldun mu? Dinlenmek ister misin?"
Konuurken geriye dnd. Yeilimsi k irkin yz hatlarna daha da korkun bir grn
vermiti. Ama bir rehbere ihtiyacm vard; stelik trmanyorduk ve bu doru geliyordu.
"Yaknlarda su var m?" diye sordum.
"Hayr. Epey geriye dnmemiz lazm."
"Bo ver. Zamanm yok."
Omuzlarn silkti, gld ve yrmeye devam etti. Biz ilerlerken sis biraz ald ve alak tepelerden
bir diziye yaklatmz grdm. Asama dayandm ve hzm kesmedim.
Belki yarm saat boyunca devaml trmandk. Zemin kayalk olmu, trmanma amz diklemiti.
Derin derin nefesler aldm fark ettim.
"Dur," diye seslendim akala. Artk dinlenmek istiyorum.
Fazla uzak olmadn sylediini sanyordum."
"Bu akal-merkezcilik iin affet beni," dedi ve durdu. Kendi doal hzm temelinde dndm. Bu
konuda hata yaptm, ama neredeyse geldik. lerideki kayalarn arasnda. Neden orada
dinlenmiyorsun?"
"Tamam," diye yant verdim ve yine yrmeye baladm.

Ksa sre sonra, bir dan eteklerinde olduunu fark ettiim kayalk bir duvara ulatk. Salm
kayalarn arasnda dolandk ve sonunda karanla giden bir aklk bulduk.
"te buras," dedi akal. Yol dzdr ve ba artan yan yollar yoktur. inden ge ve yolun ak
olsun."
"Teekkr ederim," dedim. Bir anlna dinlenme fikrini bir kenara braktm ve ieriye adm attm.
Bu makbule geti."
"Benim iin bir zevkti," dedi arkamdan.
Birka adm daha attm, ayaklarnm altnda bir ey atrdad ve bir kenara tekmelediimde
takrdad. Kolay kolay unutamayacanz bir sesti. Yere kemikler salmt.
Arkamdan yumuak, hzl bir ses geldi ve Grayswandir i ekmeye zamanm olmadn anladm.
Bu yzden asam nmde kaldrp savurarak dndm.
Asa hayvann omzuna arparak srayn bloke etti. Ama ayn zamanda beni geriye yuvarlad ve
kemiklerin zerine drd. arpma asay elimden kopard ve rakibimin dnn bana tand
salise el yordam ile asay aramak yerine Grayswandir i ekmeye karar vermemi salad.
Klcm knndan karmay baardm, ama o kadar. akal ayaa kalkp yine sradnda srt st
uzanmtm ve silahmn ucu hl soldayd. Kabzay tm gcmle yzne indirdim.
Darbenin oku kolumdan omzuma yayld. akaln ba arkaya devrildi ve bedeni sola kvrld.
Klcn kabzasn iki elimle kavrayarak ucunu hemen ne evirdim. akal hrlayarak bir kez daha
zerime atlarken sa dizimin zerinde dorulmay baardm.
Hayvana nian almay baardm grr grmez arlm vererek klc akaln bedenine
sapladm. Hzla geri ektim ve kapanan enesinden uzaklamak iin yuvarlandm.
akal lk att, kalkmaya alt, yine devrildi. Ben dtm yerde nefes nefese uzandm, kaldm.
Asam altmda hissettim ve yakaladm. Kalkan olarak kullanmak iin ne getirdim ve srtm maara
duvarna vererek ekildim. Ama hayvan yine kalkmad, can ekierek yatt. Lo kta, kustuunu
grdm. Koku korkuntu.
Sonra gzlerini bana evirdi ve kprtsz uzand.
"Bir Amber Prensi yemek ho olacakt," dedi yumuak sesle. Asil kann tadn hep merak
etmiimdir."
Sonra gzler kapand, nefesi durdu ve koku ile ba baa kaldm.
Srtm duvardan ayrmadan, asam nmde, ayaa kalktm ve akala baktm. Klcm almaya
kendimi ikna edene kadar uzun zaman geti.
Hzl bir keif bunun bir tnel deil, yalnzca bir maara olduunu gsterdi. Dar ktmda sis
sararmt ve vadinin aalarndan gelen bir esinti ile kprdanyordu.
Kayaya dayandm ve ne tarafa gideceime karar vermeye altm. Burada gerek bir yol yoktu.
Sonunda sola dndm. O taraf daha dik gibi grnyordu ve en ksa srede sisin zerine, dalara
kmak istiyordum.
Asa hl ok iime yaryordu. Akan su sesi duymaya altm, ama duyamadm.
Devaml yukar trmanarak abalamaya devam ettim ve sis seyrelerek renk deitirdi. Sonunda,
geni bir platoya doru trmandm grdm. Platonun zerindeki gkyznn ok renkli olduunu
ve alkalandn fark ettim.
Arkamda keskin gk grlts sesleri vard, ama frtnann yerini hl gremiyordum. Hzm
arttrdm, ama birka dakika sonra ban dnd. Durdum, nefes nefese yere oturdum.
Bir baarszlk duygusuna boulmutum. Platoya kmay basarsam bile, frtnann zerini
sprp geeceini hissediyordum. Ellerimin ayas ile gzlerimi ovuturdum. Baarmann yolu
yoksa devam etmenin ne anlam vard?

Fstk rengi sislerin arasndan bir glge hareket etti ve bana doru alald. Asam kaldrdm, sonra
gelenin yalnzca Hugi olduunu grdm. Fren yaparak ayaklarmn dibine kondu.
"Corwin," dedi, iyi yol geldin."
"Ama yeterince iyi olmayabilir," dedim. Frtna yaklayor gibi."
"yle sanrm. Dnyordum ve senin de dncelerimden faydalanman..."
"Eer bana faydan olmasn istiyorsan," dedim, sana ne yapacam syleyebilirim."
"Nedir o?"
"Geriye u ve frtnann ne kadar uzakta olduunu, ne kadar hzl ilerlediini gr. Sonra geri dn
ve bana syle."
Hugi ayak deitirdi. Sonra, Tamam," dedi. Havalanarak, kuzeybat olduunu hissettiim yne
doru kanat rpt.
Asaya dayandm ve ayaa kalktm. Elimden geldiince hzl trmanmaya devam etsem iyi olacakt.
Mcevher den yine g aldm ve g iime krmz bir imek gibi akt.
Ben yamac trmanrken Huginin gittii ynden nemli bir rzgar ykseldi. Bir baka gk
grlts sesi daha geldi. Artk grlemeler ve homurtular yoktu.
Enerji akmndan faydalanarak, birka yz metre boyunca hzla trmandm. Eer kaybedeceksem,
ilk nce tepeye ksam iyi olacakt. Nerede olduumu grsem, deneyecek herhangi bir ey kalp
kalmadn rensem iyi olacakt.
Trmanrken gkyzn daha ak grdm. En son baktmdan bu yana olduka deimiti. Yars
kesintisiz siyahlkt ve dier yars szlen renk ynlar ile doluydu. Ve tm semavi anak tam
tepemdeki bir noktann evresinde dnyor gibiydi. Heyecanlanmaya baladm. Aradm gkyz
buydu,
Kaosa yolculuk ettiim son seferde zerimi rten gkyz buydu. Daha yksee abaladm.
Yreklendirici bir eyler sylemek istiyordum, ama boazm fazla kurumutu.
Platonun kenarna yaklarken bir kanat sesi duydum ve
Hugi aniden omzuma kondu.
"Frtna kndan yukar trmanmak zere," dedi. Her an burada olabilir."
Trmanmaya devam ettim, dz zemine ulatm ve kendimi yukar ektim. Bir an durdum, derin
derin nefes aldm. Rzgar buray sisten uzak tutmu olmalyd, nk yksek, przsz bir dzlkt
ve uzaklara kadar gkyzn grebiliyordum.
Uzak kenarn tesini grebileceim bir nokta bulmak iin ilerledim. Ben hareket ederken, frtna
sesleri aka duyuldu.
"Islanmadan buray aabileceini sanmyorum," dedi Hugi.
"Bunun sradan bir frtna olmadn biliyorsun," diye gakladm. yle olsayd, biraz su iebilme
frsat iin minnettar olurdum."
"Biliyorum. Mecazi anlamda sylemitim."
Kfr kabilinden bir eyler hrladm ve yrmeye baladm.
Gkyz hl lgn pee dansn yapyordu, ama aydnlk yeterden de oktu. nmde ne
uzandn grebileceim bir konum buldum, durdum ve asama dayandm.
"Ne oldu?" diye sordu Hugi.
Ama konuamadm. Yalnzca platonun uzak ucundan sonra en az altm kilometre uzanan ve bir
baka da srasnn dibinde sona eren araziye iaret ettim. Ve solda, uzakta, kara yol uzanyordu.
"Arazi mi?" dedi. Sana orada olduunu syleyebilirdim. Neden bana sormadn?"
nleme ve hkrk aras bir ses kardm ve yava yava yere ktm.

Ne kadar yle kaldm, emin deilim. lgna dndm hissediyordum. Tam ortasnda olas bir
yant gryordum, ama iimde bir ey ona kar isyan ediyordu. Sonunda frtnann sesleri ve
Huginin gevezelii ile kendime geldim.
"Oray aamam," diye fsldadm. Yolu yok."
"Baaramadn sylyorsun," dedi Hugi. Ama yle deil. abalamakta ne baar ne de
baarszlk vardr. Bu yalnzca egonun yanlsamasdr."
Yava yava dizlerimin zerinde doruldum.
"Baarsz olduumu sylemedim."
"Hedefine varamayacan syledin."
Geriye, frtna bana doru trmanrken akan imeklere baktm.
"Bu doru, o ekilde yapamam. Ama eer babam baarsz olduysa, Brandin beni ancak kendisinin
yapabileceine ikna etmeye alt bir eye teebbs etmeliyim. Yeni bir Desen yaratmalym ve
bunu tam burada yapmalym."
"Sen mi? Yeni bir Desen yaratmak m? Eer Oberon baaramadysa, ayakta zor duran bir adam
nasl yapabilir? Hayr,Corwin. Gelitirebilecein en byk erdem teslimiyettir."
Bam kaldrdm ve asam yere indirdim. Hugi gelip yannda durdu ve ona baktm.
"Sylediim hibir eye inanmak istemiyorsun, deil mi?" dedim ona. Ama fark etmez.
Grlerimiz arasndaki uyumazlk alamaz. Ben arzuyu gizli kimlik, abalamay byme olarak
gryorum. Sen byle grmyorsun." Ellerimi ne uzattm ve dizlerime koydum. Senin iin en
byk iyilik Mutlak ile birlik ise, neden uup, imdi her eyi silen Kaos biimine brnm olan ona
katlmyorsun? Eer ben burada baarsz olursam, o Mutlak olacak. Bana gelince, iimde nefesim
kald srece ona kar bir Desen yaratmak iin denemeye devam etmeliyim. Bunu yapyorum,
nk ben benim ve Amber kral olabilecek adamm."
Hugi ban edi.
"nce karga yediini grmeyi tercih ederim," dedi ve gld.
Hzla uzandm, boynunu bktm ve ate yakacak zamanm olmasn diledim. O bunu fedakarlk
gibi gstermeye almt, ama ahlaki zaferin kime ait olduunu sylemek zordu, nk ben bunu
yapmay zaten planlyordum.

Blm 9
...Frenkzm ve kestane ieklerinin kokusu. Champs- Elysees boyunca kestaneler beyaz beyaz
kpryordu...
Place de la Concordedaki emelerin mziini hatrladm... Ve Rue de la Seineden aa,
rhtmlar boyunca, eski kitap kokusunu ve rman kokusunu... Kestane ieklerinin kokusunu...
Neden aniden glge Dnyada 1905'i ve Parisi hatrlamtm. Ama o sene ok mutluydum ve
igdsel olarak mevcut duruma bir panzehir aram olabilirdim. Evet...
Beyaz absent, Amer Picon, nar urubu... Yabani ilekler ve
Creme dIsigny... Sokan karsndaki Comedie Franaiseden aktrlerle Cafe de la Regenceta
satran... Chantillydeki yarlar... Rue Pigalle zerinde, Boite a Fursyde akamlar...
Sol ayam kararllkla sa ayamn nne, sol ayam sa ayamn nne koydum. Sol
elimde, Mcevher in asl olduu zinciri tutuyordum. Tan derinliklerine bakabilmek, her admm
ile tanmladm yeni Desenin varln grmek ve hissetmek iin yksee kaldrmtm. Asam
yere, Desenin balangcna saptamtm. Sol...
Rzgar evremde ark syledi ve yaknlarda gk grlts vard. Eski Desende karlatm
fiziksel direnle karlamadm. Hi diren yoktu, Onun yerine -ve ok adan daha ktyd- tm
hareketlerime tuhaf bir ama gelmi, onlar yavalatm, ayinletirmiti. Tm enerjimi gereken
fiziksel performans iin deil de, her adm iin hazrlanrken onu alglar, fark eder ve zihnime onun
uygulanmasn emrederken- harcyor gibiydim. Ama yavalk kendi kendini gerektirir gibiydi, tm
hareketlerim iin hassaslk ve adagio bir tempo isteyen, bilinmeyen bir arac tarafndan benden
koparlr gibi. Sa...
Ve Rebmadaki Desenin solmu anlarm geri getirmesi gibi, imdi yaratmaya altm bu
Desen kestane aalarnn, afakta Hallese giden arabalar dolusu sebzelerin kokusunu uyandryor
ve aa karyordu... O srada zellikle kimseye k deildim, ama ok kz vard. Yvetteler,
Mimiler, Simonelar, yzleri karyor, bir araya geliyordu- ve Pariste bahar vard, ingene
mzisyenler, Louisde kokteyller... Hatrlyordum ve Zaman evremde cehennem gibi nlarken
yreim Proustvari bir coku ile sryordu... Ve belki hatrlamamn sebebi buydu, k coku
hareketlerime akyor, alglarm uyandryor, irademi glendiriyor gibiydi...
Bir sonraki adm grdm ve attm... Bir tur dnm, Desenimin evresini yaratmtm. Frtnay
arkamda hissedebiliyordum. Platonun kenarn yeni trmanmt. Gkyz kararyordu, frtna
sallanan, yzen, renkli klar rtyordu. akan imekler yayld. Olaylar kontrol etmek iin
gerekli enerjiyi ve dikkati veremiyordum.
Tam bir tur attktan sonra, artk yrdm kadaryla Desenin kayaya izilmi, solgun mavi
renkte parlamakta olduunu grebiliyordum. Ama kvlcmlar, ayaklarmda karncalanma, salar
dimdik eden akmlar yoktu. Yalnzca, zerimde byk bir arlk gibi, duraan kararllk yasas...
Sol...
...Gelincikler, gelincikler ve peygamber iekleri ve ky yollar boyunca kavaklar,
Normandiyann elma arabnn tad... Ve yine ehir, kestane ieklerinin kokusu... Yldzlarla dolu
Seine... Sabah yamurundan sonra Place des Vosgesde eski tula evlerin kokusu... Olympia
Mzikholnn altndaki bar... Orada bir kavga... Beni evine gtren bir kzn sard kanl parmak
boumlar... Ad neydi? Kestane iekleri... Beyaz bir gl...
Burnumu ektim. Yakamdaki gln kalntlarnn kokusu neredeyse tamamen gitmiti. Buraya
kadar dayanm olmas bile artcyd. Beni yreklendirdi. lerledim, hafife saa dndm. Gz

ucuyla, cam kadar kaygan, ilerleyen, geerken her eyi silen frtna duvarna baktm. Gk
grltsnn kkremesi imdi sar ediciydi.
Sa, sol...
Gecenin ordularnn ilerlemesi... Desenim ona kar dayanabilecek miydi? Acele edebilmeyi
diledim, ama tam tersine, gittike artan bir yavalkla hareket ediyordum. Merak uyandrc bir ift
mekanllk duygusu hissettim, sanki Mcevher in iinde, Deseni takip ederken burada ona bakarak
hareket ediyor, ilerleyiini taklit ediyordum. Sol... Dn... Sa... Frtna gerekten de ilerliyordu. Ksa
sre sonra ihtiyar Huginin kemiklerine ulaacakt. Nem ve ozon kokusu aldm, beni Zamann
balangcndan beri beklediini syleyen tuhaf, siyah kua hayret ettim. Benimle tartmak ve bu
tarihsiz yerde benim tarafmdan yenmek iin mi beklemiti? Her neyse, ahlaklarda ok rastlanan
abartma alkanl dnlnce, beni, yreim tinsel durumum yznden kederle dolu
brakamamasndan sonra teatral bir gk grlts eliinde yenilmesi uygun geliyordu... Artk uzak
gk grlts, yakn gk grlts ve daha fazla gk grlts vard. Bir kez daha o yne dnerken,
imeklerin akmas neredeyse kr ediciydi. Zincirimi kavradm ve bir adm daha attm...
Frtna Desenimin tam kenarna geldi ve sonra ikiye ayrld. evremde srnmeye balad. Benim
ya da Desenin zerine tek damla bile dmedi. Ama yava yava tamamen frtnaya gmldk.
Sanki frtnal bir denizin dibinde, bir kabarcn iindeydik. Su duvarlar evremi almt; karanlk
ekiller yanmdan frlayp geiyordu. Sanki tm evren beni ezmek iin zerime geliyor gibiydi.
Mcevher in kzl dnyasna younlatm.
Sol...
Kestane iekleri... Bir kaldrm kahvesinde bir fincan scak ikolata... Tuileries Bahelerinde
bando konseri, sesler gne ile ykanm havada ykseliyor... Yirmilerde Berlin, otuzlarda
Pasifik. Orada, baka trden zevkler vard. Gerek gemi deil de, insan ya da ulus, daha sonra bizi
teselli etmek ya da bize ikence etmek iin gelen gemi imgeleri olabilir. Fark etmez. Pont Neufun
karsna, Rue Rivoliden aa, otobsler ve at arabalar... Luxembourg Bahelerinde, valelerinin
banda ressamlar... Her ey yolunda giderse, bir gn yine buna benzer bir glge arayacam... Benim
Avalon'um kadar gzeldi. Unutmutum, Detaylar... Yaam yaanr klan dokunular... Kestane
kokusu...
Yrdm... Bir tur daha tamamladm. Rzgar lklar atyor, frtna kkryordu, ama ben
etkilenmiyordum. Dikkatimi ekmesine izin vermediim srece, ilerlemeye ve Mcevher e
odaklanmaya devam ettiim srece... Dayanmal, bu yava, dikkatli admlar atmaya devam etmeli,
asla durmamal, gittike yavalasam da ilerlemeliydim... Yzler... Desenin kenarndan bir dizi yz
beni izliyor gibiydi... Byk, Kafa gibi, ama arpk srtan, kahkahalar atan, benimle alay eden,
durmam ya da yanl adm atmam bekleyen yzler... evremdeki her eyin ufalanmasn bekleyen
yzler... Gzlerinin arkasnda ve azlarnda k vard, kahkahalar gk grltsyd... Aralarnda
glgeler geziniyordu... imdi, szckleri karanlk bir okyanusun zerindeki boralar gibi, benimle
konuuyorlard...
Baarsz olursam, diyorlard bana, yok olacaktm, ardmda bu Desen paras para para olacak,
silinecekti... Bana kfrettiler, tkrdler ve bana doru kustular, ama hibiri bana ulaamad... Belki
aslnda orada deildiler... Belki zorlanan zihnim bozulmutu... O zaman abalarmn ne faydas vard?
Deli bir adamn ekillendirdii yeni bir Desen? Tereddt ettim ve doa glerinin sesleri ile koro
halinde bardlar, Deli! Deli! Deli!"
Derin bir nefes aldm, glmden kalan kokladm ve bir kez daha kestaneleri, yaamn sevinleri
ve organik dzen ile dolu gnleri dndm. Zihnim o mutlu yln olaylarn yeniden yaarken sesler
yumuuyor gibiydi... Ve bir adm daha attm... Sonra bir tane daha... Zayflklarmla oynuyorlard,

kukularm, endiemi, bitkinliimi hissedebiliyorlard... Onlar her ne ise, grdklerini alp bana
kar kullanmaya alyorlard Sol... Sa... Brak gvenimi hissedip kurusunlar, dedim kendi
kendime. Buraya kadar geldim. Devam edeceim. Sol...
Hl cesaret krc szler syleyerek evremde dndler, kabardlar. Ama glerinin bir ksmn
kaybetmi gibiydiler.
Yeni bir yay izdim, zihnimin krmz gznde, nmde bymesini izledim.
Greenwooddan kam, Floray kandrarak bilgi almam, Random ile karlamam, bizi
kovalayanlarla dvmz, Amber yolculuumuzu hatrladm... Rebmaya kamz, hafzamn
ounluunu geri getiren aksi Deseni yrym dndm... Randomn hzl evliliini, Amber e
dnm, Eric ile kavgam ve Bleyse kam... Bunu takip eden savalar, kr edilmemi,
iyilememi, kam, Lorraine yolculuumu, sonra Avalona gidiimi...
Zihnim vites byterek takip eden olaylar tarad... Ganelon ve Lorraine... Kara Yolun yaratklar...
Benedictin kolu...
Dara... Brandin dn ve hanerlenmesi... Benim hanerlenmem... Bill Roth... hastane kaytlar...
Kaza...
...imdi, Greenwooddaki balangtan bu yana, nmde beliren manevrann mkemmelliini
garanti etmek iin -bana yle geliyordu- mcadele ettiim bu ana kadar tandm o gittike byyen
beklenti duygusunu hissettim -eylemlerim taht, intikam ya da grev bilinci iin olsa da- hissettim, bu
ana kadar onca yldr var olduunu fark ettim ve sonunda ona bir ey daha elik eder olmutu...
Bekleme sresinin bitmek zere olduunu, beklediim her ne ise, her ne iin abalamsam, ksa sre
sonra olacan hissettim.
Sol... Yava, ok yava... Baka hibir eyin nemi yoktu.
Artk tm irademi hareketlerime adamtm. Konsantrasyonum mutlakt. Desenin tesinde her ne
varsa, ona kar kaytszdm. imekler, yzler, rzgarlar... Fark etmezdi. Yalnzca Mcevher, gittike
byyen Desen ve ben vardm ve kendimin bile ancak farkndaydm. Belki Huginin Mutlak ile
birleme idealine en yakn olduum an buydu. Dn Sa ayak... Yine dn...
Zaman anlamn kaybetti. Uzay yarattm desenle snrl kald. Artk istememe gerek kalmadan,
megul olduum srecin bir paras olarak Mcevher den g ekiyordum. Sanrm, bir anlamda
yok olmutum. Mcevher tarafndan programlanan, beni bilincime ayracak dikkatim kalmayacak
kadar iine eken bir operasyon yapan, hareketli bir noktaydm. Yine de, bir dzeyde, kendimin de
srecin paras olduumu biliyordum. nk biliyordum ki, bir ekilde, bunu yapan bir bakas
olsayd, farkl bir Desen yaratlyor olacakt.
Yar yolu getiimin hayal meyal farkndaydm. Yol daha tehlikeli, hareketlerim daha yava
olmutu. Hz meselesine ramen, bir ekilde Mcevher e uyum salama deneyimi srasnda
yaadklarm, Desenin kayna gibi grnen o tuhaf, ok boyutlu matrisi hatrladm.
Sa... Sol...
Zorlanma yoktu. Kararlla karn kendimi ok hafif hissediyordum. Snrsz bir enerji
durmakszn iimden geiyor gibiydi. evremdeki tm sesler beyaz bir grltye bouldu ve yok
oldu.
O zaman aniden, kendimi artk yava hareket etmiyor gibi hissettim. Bir Perde ya da engel
amam, daha ok isel bir uyum salamtm.
Artk normal hzda yryormuum gibi geliyordu; daha sk sarmallar iziyor, ksa sre sonra
tasarmn k noktas olacak yere yaklayordum. Daha ok, hl duygusuzdum, ama ksa sre
sonra, bir yerde bir sevin duygusunun bymekte olduunu, ksa sre sonra patlayacan
biliyordum. Bir adm daha... Bir tane daha... Belki yarm dzine daha adm...

Aniden dnya karard. Byk bir boluun iinde duruyordum sanki tek k nmdeki
Mcevher in solgun ve iinde yrdm Desenin sarmallar izen nebulasyd. Tereddt ettim,
ama yalnzca bir an iin. Bu son snama, son saldr olmalyd. Dikkatimi ekmeye alan eye kar
yeterli olmalydm.
Mcevher ne yapmam gerektiini, Desen onu nerede yapacam gsterdi. Eksik olan tek ey
kendimin grnts idi.
Sol...
Her hareket iin tm dikkatimi adayarak devam ettim. Sonunda, eski Desende olduu gibi kart
bir g ykselmeye balad. Ama bunun iin, yllarn deneyimi ile hazrdm. Ykselen engele kar
iki adm daha mcadele ettim. Sonra, Mcevher in iinde, Desenin sonunu grdm. Gzelliini
aniden fark ederek inleyebilirdim, ama bu noktada nefesim bile abalarmla dzenleniyordu. Tm
gcm bir sonraki adma verdim ve boluk evremde sarslmaya balad sanki. Adm tamamladm
ve bir sonraki daha da gt. Evrenin merkezindeymiim, yldzlarn zerinde yryormuum,
temelde bir irade eylemi olan bir eyle temel bir hareket yaratyormuum gibi hissediyordum.
Ayam yavaa ilerledi, ama ben gremedim. Desen parlamaya balad. Ksa sre sonra parlts
kr edici bir hal ald.
Biraz daha teye... Eski Desendekinden ok daha byk bir aba gsterdim, nk artk diren
mutlak geliyordu. Ona baka her eyi dlayan bir kararllk ve istikrar ile kar koymalydm. Artk
hareket etmiyor gibiydim, tm enerjim parlayan desene dnm gibiydi. En azndan, harika bir sahne
nnde gidecektim...
Dakikalar, gnler, yllar... Bunun ne kadar srdn bilmiyorum. Bana sonsuz gibi geldi, sanki
ezelden beri bu tek eylemle uramm gibi. Sonra bir tane daha...
Evren evremde dnmeye balad. Amtm.
Basn gitmiti. Siyahlk yok olmutu...
Bir an, Desenimin ortasnda durdum. Ona bir bak bile frlatmadan dizlerimin zerine ktm,
kan kulaklarm dverken iki bklm oldum. Ban dnyordu. Nefes nefeseydim.
Her tarafm titremeye balad. Baardm fark ettim hayal meyal. Sonucu ne olursa olsun, bir
Desen vard. Ve yaayacakt.
Hi ses olmamas gereken yerde bir ses duydum, ama bitkin kaslarm, ok ge olana kadar,
igdsel olarak bile tepki vermeyi reddetti. Ancak Mcevher gevek parmaklarmdan ekilip
alnd zaman bam kaldrdm ve topuklarmn zerine oturdum. Desende kimse beni takip
etmemiti. Aksi halde farkna varacamdan emindim. Bu yzden...
Ik neredeyse normale dnmt ve ona kar gzlerimi krptrarak Brandin glmseyen
yzne baktm. Artk bir gz rtlmt ve Mcevher elindeydi. Kendini buraya nakletmi
olmalyd.
Bam kaldrrken bana vurdu ve sol yanma dtm. O zaman iddetle midemi tekmeledi.
"Eh, baardn," dedi. Yapabileceini dnmemitim. Artk her eyi dzeltmeden nce yok etmem
gereken bir Desen daha var. Ama ilk nce Saraylar daki sava kazanmak iin buna ihtiyacm var."
Mcevher i sallad. imdilik hoa kal."
Ve yok oldu.
Orada inleyerek, karnm tutarak yattm. Karanlk dalgalar iimde ykselip alald, ama
bilinsizlie tamamen teslim olmadm. Muazzam bir mitsizlik duygusuna bouldum, gzlerimi
kapattm ve inledim. Artk g ekebileceim Mcevher de yoktu.
Kestane aalar...

Blm 10
Ben ac iinde orada yatarken, Brandin Amber ve Kaos glerinin arpt sava alannda
belirdiini, Mcevherin boynunda yrek gibi attn grdm. Grne gre Mcevher zerindeki
kontrolnn, her eyi aleyhimize evirmesi iin yeterli olduunu dnyordu. Onu birliklerimize
imekler yadrrken grdm. Onu, bize saldrmak iin byk rzgarlar ve dolu frtnalar
arrken grdm. Alamakl oldum. Bizim tarafmza geerek her eyi affettirebilecekken btn
bunlar yapmas. Ama artk yalnzca kazanmak onun iin yeterli deildi. Kendisi iin, kendi
artlaryla kazanmas gerekiyordu. Ya ben? Baarsz olmutum. Kaosa kar bir Desen izmitim,
yapabileceimi hi dnmediim bir ey. Ama sava kaybedilirse, Brand geri dnerse ve almam
silerse btn bunlar anlamsz olacakt. Bu kadar yaklamak, yaadm her eyi yaamak ve burada
baarsz olmak... Hakszlk!" diye barmak istedim, ama evrenin benim adalet fikirlerime gre
ilemediini biliyordum. Dilerimi sktm, azmdaki topra tkrdm.
Babamz bana Mcevher i sava alanna gtrme grevini vermiti. Neredeyse baaracaktm.
Sonra zerime bir tuhaflk geldi. Bir ey dikkatimi ekiyordu. Ne?
Sessizlik.
fkeyle esen rzgarlar ve gk grlts kesilmiti. Hava durgundu. Aslnda, hava serin ve taze
geliyordu. Ve gz kapaklarmn dier yannda k olduunu biliyordum.
Gzlerimi atm. Parlak, tekdze beyaz bir gkyz grdm. Gzlerimi krptrdm, bam
evirdim. Samda bir ey vard...
Bir aa. htiyar Yggden kestiim asay sapladm yerde bir aa duruyordu. Asayken
olduundan ok daha yksekti.
Bydn neredeyse grebiliyordum. Ve yapraklarla yeil, tomurcuklarla beyazd; birka iek
amt bile. Rzgar o ynde bana teselli veren hafif, narin bir koku getirdi.
Yanlarm yokladm. Kaburgalarm salam grnyordu, ama karnm yediim tekmeden dolay
hl dm dmd.
Yumruklarmla gzlerimi ovuturdum ve ellerimi salarmdan geirdim. Sonra derin bir i ektim
ve bir dizimin zerinde doruldum.
Bam evirerek manzaray inceledim. Plato aynyd, ama bir ekilde ayn deildi. Hl plakt,
ama artk vahi grnmyordu. Muhtemelen yeni n etkisi. Hayr, bundan daha fazlas vard...
Dnmeye devam ettim, ufku taramay bitirdim. Buras yrmeye baladm ayn yer deildi.
Kk ve byk farkllklar vard: deimi kaya formasyonlar, bir ykseltinin olduu yerde bir
ukur, akmdaki, yanmdaki kayalarda yeni bir doku, uzakta topraa benzer bir ey. Durdum ve bir
yerlerden deniz kokusu geldiini hissettim. Bu yer, trmandm yerden -ok uzun zaman nce gibi
geliyordu- tamamen farkl bir duygu veriyordu. O frtnann yaratabileceinden ok daha byk bir
deiimdi. Bana bir ey hatrlatyordu.
Orada, Desenin ortasnda yine iimi ektim ve evremi incelemeye devam ettim. Her naslsa,
elimde olmadan mitsizliim kayp gidiyor ve yeni bir duygu -en iyi szck tazelenme" gibi
geliyor- iimde ykseliyordu. Hava o kadar temiz ve tatlyd ve burada yle bir yenilik,
kullanlmamlk duygusu vard ki. Ben...
Elbette. Buras birincil Desenin bulunduu yere benziyordu. Aaca dndm ve yine baktm. Biraz
daha ykselmiti.
Benzer, ama deil... Havada, yerde, gkyznde yeni bir ey vard. Buras yeni bir yerdi. Yeni bir
birincil Desen. evremdeki her ey iinde durduum Desenin sonucuydu.

Aniden tazelenmeden daha fazlasn hissettiimi fark ettim.


Bu bir sevin duygusuydu, iimde ykselen bir coku. Bu temiz, taze bir yerdi ve bir ekilde ben
bundan sorumluydum.
Zaman geti. Orada durmu aalar izliyor, evreme baknyor, zerime ken keyif duygusunun
zevkini karyordum.
Ne olursa olsun burada bir tr zafer vard. Brand gelip silene kadar.
Aniden kendime geldim. Brandi durdurmak zorundaydm.
Bu yeri korumak zorundaydm. Desenin merkezindeydim.
Eer bu da dierleri gibi davranyorsa, onun gcn kullanarak kendimi dilediim yere
nakledebilirdim. Onu gidip dierlerine katlmak iin kullanabilirdim.
zerimdeki tozlar silkeledim. Klcm knnda gevettim.
Olaylar daha nce grnd kadar mitsiz olmayabilirdi.
Mcevher i sava alanna gtrmem sylenmiti. Brand bunu benim yerime yapmt; hl orada
olmalyd. Gidip, bir ekilde ondan geri almam, olaylar olmas gerektii ekilde etkilemem yeterli
olacakt.
evreme bakndm. Buraya bir baka gn dnp, durumu inceleyecektim. Eer yaklaan olaylarda
hayatta kalrsam. Burada gizem vard. Havada aslyd, rzgarla srkleniyordu.
Yeni Deseni izerken var olanlarn gereklemesi alar alacakt.
Aac selamladm. Ben bunu yaparken kprdanr gibi oldu.
Glm dzelttim. Bir kez daha harekete geme zaman gelmiti. Henz yaplmas gereken bir ey
vard.
Bam edim ve gzlerimi kapattm. Kaos Saraylarndaki uurumun eklini hatrlamaya altm.
O vahi gkyznn altnda grdm, sonra oraya akrabalarm, birliklerimizi yerletirdim. Sahne
kendini dzeltti, berraklat. Grnty bir an daha beklettim, sonra Desene beni oraya gtrmesini
emrettim.
...Bir an sonra bir dzln yanndaki tepede duruyordum. Souk bir rzgar pelerinimi
dalgalandryordu. Gkyz son seferden hatrladm o lgn, dnen, eritli eydi. Yars siyah,
yars lgn gk kuaklarndan. Havada naho kokular vard. Kara yol imdi samdayd, dzl
kesiyor, tesindeki boluu ayor, evresinde atebceklerinin kvlcmland o gece kalesine
gidiyordu. pliksi kprler havada srkleniyor, o karanlkta uzaklara uzanyordu ve onlarn stnde,
kara yolun stnde garip ekiller ilerliyordu. Altmda, sava alannda birliklerimizin ana gvdesi
duruyordu. Arkamda, Zamann kanatl sava arabasndan baka bir ey vard.
Yn konusunda nceki tahminlerime dayanarak kuzey olduunu dndm tarafa
dndmde, uzaktaki dalarn zerinde, imekler akan, hrlayan, gkyz yksekliinde bir
buzda gibi ilerleyen o eytani frtnann cephesini grdm.
Demek yeni bir Desen yaratarak onu durduramamtm.
Benim korunakl alanm gemi, gidecei yere doru ilerlemeye devam etmiti. O zaman belki bu
eyin arkasndan yeni Desenin yapc gleri yaylacak, Glge mekanlarna yeniden dzen verecekti.
Frtnann buraya ulamas iin ne kadar zaman gerektiini merak ettim.
Toynak sesleri duydum ve klcm ekerek dndm.
Byk, siyah bir atn zerinde boynuzlu bir binici, gzlerinden ate fkrarak zerime geliyordu.
Pozisyonumu dzelttim ve bekledim. Bu tarafa srklenen o sis gibi yollarn birinden inmi
gibiydi. Sava alanndan epey uzaktaydk. Tepeyi inmesini izledim. Tuhaf bir at vard. Gzel gsl.
Brand ne cehennemdeydi? Ben herhangi bir dv istemiyordum.

Binicinin, eri klc elinde, yaklamasn izledim. Beni doramak iin atlrken pozisyonumu
tekrar deitirdim. Klcn savurduu zaman, kolunu ulaabileceim bir yere eken bir savuturma
hareketine hazrdm. Kolunu yakaladm ve adam atndan aa ektim.
"O gl..." dedi yere derken. Baka ne diyecekti, bilmiyorum, nk boazn kestim ve szckleri
de onunla ilgili baka her ey gibi alevler iinde kayboldu.
Sonra dndm, Grayswandir i kurtardm, birka adm kotum ve siyah atn gemini yakaladm. Atla
konuarak sakinletirdim ve alevlerden uzaklatrdm. Birka dakika sonra dost olduk ve bindim.
Bata rkekti, ama ben izlemeye devam ederken tepeyi ar ar kmasn saladm. Amber
gleri saldrya gemi gibi grnyordu. Alev alev cesetler alana yaylmt. Dmanlarmzn ana
gleri boluun kenarndaki bir ykseltiye ekilmiti. Henz bozulmam ama bask altndaki saflar
halinde, yava yava o tarafa geriliyorlard. Dier yandan, boluu aan ve ykseltiyi koruyan
dierlerine katlan daha fazla birlik vard. Gittike artan saylarna ve konumlarna bakarak, onlarn
da kendi saldrlarna hazrlanmakta olduklarn tahmin ettim.
Brand grnrlerde yoktu.
Dinlenmi ve zrhl olsaydm bile atm aa srp atamaya katlmak konusunda tereddtl
olurdum. u anda iim Brandi bulmakt. Dorudan atmaya karm olacandan kukuluydum.
Sava alannn kenarlarna bakarak yalnz bir ekil aradm. Hayr... Belki alann uzak ucunda. Kuzeye
dolanmam gerekecekti. Bat tarafnda gremediim ok ey vard.
Atmn ban evirdim ve tepeden aa indim. Yere yklvermenin ok ho olacana karar
verdim. Bir yn halinde yklp uyumak. imi ektim. Brand ne cehennemdeydi?
Tepenin dibine ulatm ve dnp bir ukuru atm. Daha iyi bir gr asna ihtiyacm vard...
"Amber Lordu Corwin!"
Ben ukurdaki keyi dnerken beni bekliyordu; byk, ceset renkli, krmz sal ve kzl atl bir
adam. Yeilimsi desenli, bakr renkli bir zrh vard ve bir heykel kadar kprtsz, bana dnk
oturuyordu.
"Seni tepede grdm," dedi. Zrhn yok, deil mi?"
Gsme vurdum.
Ban hzla sallad. Sonra elini nce sol omzuna, sonra sa omzuna, sonra yanlarna uzatt, gs
plakasndaki tokalar at. Hepsini tamamlad zaman kard, sol yannda yere sarktt ve brakt.
Baldrndakilere de aynsn yapt.
"Seninle tanmak iin uzun zamandr bekliyorum," dedi. "Ben Borel. Seni ldrdm zaman
durumundan haksz avantaj kazandm sylesinler istemem."
Borel... sim tandkt. Sonra hatrladm. Darann saygsn ve sevgisini kazanmt. Kl
retmeni, bir ustayd. Ama aptald anlalan. Zrhn kararak saygm kaybetmiti. Sava bir oyun
deildir ve aksini dnen eein birine kendimi ldrtmeye niyetim yoktu. zellikle de ben bitkin
bir haldeyken, becerikli bir eee. Hibir ey yapamasa bile, dayankll ile ste kabilirdi.
"imdi uzun zamandr beni rahatsz eden bir konuyu akla kavuturacaz," dedi.
Garip edepsizliklerle yant verdim, atm evirdim ve geldiim yere srdm. Hemen kovalamaya
balad.
ukurdan geerken aramzdaki mesafenin yeterli olmadn fark ettim. Birka dakika sonra beni
yakalard, srtm korunmaszd ve beni dorar ya da savamaya zorlard. Ama snrl olsa da,
seeneklerim bundan biraz daha fazlasn kapsyordu.
"Korkak!" diye bard. Savatan kayorsun! Hakknda bunca ey duyduum o byk sava bu
mu?"

Uzandm, pelerinimin tokasn atm. ki yanda, ukurun kenarlar omuzlarmla, sonra belimle ayn
hizaya geldi.
Eyerden sol tarafa yuvarlandm, bir kez takldm ve dengemi saladm. Siyah at yrmeye devam
etti. Saa getim, ukura dndm.
Pelerinimi iki elimle tutarak, Borelin kafas ve omuzlar benim hizama gelmeden bir ya da iki
saniye nce savurdum. Pelerin klcyla birlikte her tarafn kaplad, ban sard, kollarn yavalatt.
O zaman sk bir tekme savurdum. Kafasn hedeflemitim, ama sol omzundan yakaladm. Eyerden
dt ve onun at da geip gitti.
Grayswandir i ekerek zerine atladm. Tam pelerinimi kenara atm, ayaa kalkmaya alrken
yakaladm onu. Oturduu yerde iledim ve yara alev ald zaman yzndeki akn ifadeyi grdm.
"Ah, alaka bir i!" diye haykrd. Senden daha iyisini beklerdim!"
"Olimpiyat Oyunlarnda deiliz," dedim, pelerinimden kvlcmlar sprerek.
Sonra atm yakaladm ve bindim. Bu birka dakikam ald.
Kuzeye doru yoluma devam ederken zemin ykseldi. Oradan Benedictin sava ynettiini
grdm ve ok arkada, Julian Arden birliklerinin bandayd. Grne gre Benedict onlar yedekte
tutuyordu.
Yar karanlk, yar renkli, dnen gkyznn altnda, ilerleyen frtnaya doru gitmeye devam
ettim. Ksa sre sonra hedefime, grnrdeki en yksek tepeye ulatm ve trmanmaya baladm.
Yolda arkaya bakmak iin defalarca durdum.
Siyah zrh iinde, bir balta savuran Deirdreyi grdm; Llewella ve Flora okularn arasndayd,
Fiona grnrlerde yoktu. Gerard da orada deildi. Sonra at stnde, ar bir kl sallayan,
dmann tuttuu tepeye yaplan saldry yneten Random grdm. Yannda tanmadm, yeilli
bir valye vard.
Adam topuzunu lmcl bir etkinlikle kullanyordu. Srtnda bir yay tayordu ve kalasnda parlak
oklarla dolu bir sadak vard.
Tepenin zirvesine ulatmda frtnann sesleri ykseldi.
imek bir neon lambasnn dzenlilii ile parlyordu ve yamur czrdayarak, fiberglas bir perde
halinde dalar amt.
Aada, hayvanlar ve insanlar ve baz hayvan-adamlar sava halinde dmlenmiti. Alann
zerinde bir toz bulutu aslyd. Ama glerin dalmn incelediimde, dmann gittike byyen
kuvvetleri daha fazla geriletilemez gibi geldi.
Aslnda, kar saldrnn zaman gelmi gibiydi. Kayalk mekanlarnda hazrlanm, emir bekliyor
gibi grnyorlard.
Yaklak bir buuk dakika uzaktaydm. lerlediler, yamatan aa indiler, saflarn
salamlatrdlar, birliklerimizi ekilmeye zorladlar. Ve karanlk boluun tesinden daha fazlas
geliyordu. Birliklerimiz olduka dzenli bir ekilde ekilmeye balad. Dman daha fazla bask
yapt. Her ey bir bozguna hazr gibi grndnde, bir emir verilmi olmalyd.
Juliann borusunu duydum ve hemen arkasndan Morgensternin zerinde, Arden savalarn
sava alanna srdn grdm. Bu kar karya gelen gleri neredeyse tamamen dengeledi.
Tepemizdeki gkyz dnerken grlt ykseldi, ykseldi.
Bizim glerimiz yava yava ekilirken, belki on be dakika boyunca atmay izledim. Sonra
izgili bir atn zerinde tek kollu bir eklin aniden uzaktaki bir tepede belirdiini grdm. Klcn
kaldrmt ve srt bana dnkt. Batya bakyordu. Uzun dakikalar boyunca kprdamadan durdu.
Sonra klcn indirdi.
Batda borular duydum, ama bata hibir ey grmedim.

Sonra bir svari hatt gr alanma girdi, irkildim. Bir an Brandin orada olduunu sandm. Sonra
dmann aktaki kanatlarna birliklerini srenin Bleys olduunu fark ettim.
Ve aniden sava alanndaki birliklerimiz ekilmekten vazgeti. Yerlerini korudular. Sonra, dmana
bask yapmaya baladlar.
Bleys ve atllar alana geldi ve Benedictin yine gn kurtardn anladm. Dman ufalanacakt.
Sonra kuzeyden zerime souk bir rzgar esti ve yine o tarafa baktm.
Frtna epeyce ilerlemiti. Son zamanlarda daha hzl hareket etmeye balam olmalyd. Ve imdi
ncekinden daha karanlk, imekleri daha parlak, kkremeleri daha yksekti. Ve bu souk, slak
rzgar gittike hzlanyordu.
O zaman merak ettim... Sava alannn zerinden yok edici bir dalga gibi geecek miydi? Hepsi bu
mu olacakt? Ya yeni Desenin etkileri? Bunlar arkadan gelip her eyi dzeltecek miydi? Bir ekilde,
bundan kukuluydum. Eer bu frtna bizi ezerse, ezilmi kalacamz hissediyordum. Dzen
salanana kadar korunmamz iin Mcevher in gcne ihtiyacmz vard.
Peki, biz frtnadan sa kurtulursak ne kalacakt geriye? Tahmin edemiyordum.
Brandin plan neydi? Neyi bekliyordu? Ne yapacakt?
Bir kez daha sava alanna baktm...
Bir ey.
Dmann yeniden topland, takviye ald, tekrar saldrya getii tepelerde, glgeli bir yerde...
bir ey.
Minik bir krmz akma... Grdmden emindim.
zlemeye, beklemeye devam ettim. Yerini belirlemek iin tekrar grmeliydim...
Bir dakika geti. Belki iki...
te! Yine.
Siyah atm evirdim. Dman glerinin yakndaki kanadn dolanmak ve o bo ykseltiye
trmanmak mmkn grnyordu. Atm tepeden ama koturdum ve o tarafa ilerledim.
Mcevher i takan Brand olmalyd bu. Tm sava alann ve yaklaan frtnay gren iyi, gvenli
bir nokta semiti. Oradan, frtnann n cephesi ilerlerken birliklerimizin zerine yldrm
yadrabilirdi. Uygun anda geri ekilmelerini emredebilir, frtnann tuhaf fkesini zerimize
salabilir, sonra tuttuu tarafn yanndan geip gitmesini salayabilirdi. Mevcut artlar altnda
Mcevher in en kolay ve en etkin kullanm bu gibi grnyordu.
Bir an nce yaklamam gerekiyordu. Ta zerindeki kontrolm onunkinden daha fazlayd, ama
mesafeyle azalyordu ve Brand Mcevher i zerinde tayor olmalyd. Yaplacak en iyi ey dorudan
saldrmak, her eyi gze alarak kontrol menziline girmek, ta emrim altna almak ve ona kar
kullanmakt. Ama orada, yannda bir muhafz olabilirdi. Bu beni endielendiriyordu, nk muhafzla
baa kmak beni felaketle sonulanacak kadar yavalatabilirdi. Ve muhafz yoksa bile, g duruma
dt zaman kendini bir yere nakletmekten ne alkoyacakt ki onu? O zaman ne yapabilirdim? Her
eye batan balar, yine peinden giderdim. Onu kendini nakletmekten alkoymak iin Mcevher i
kullanp kullanamayacam merak ettim. Bilmiyordum. Denemeye karar verdim.
Belki planlarn en iyisi deildi, ama sahip olduum tek pland. Plan yapacak daha fazla zamanm
yoktu.
Atm srerken, o tepeye ynelen bakalar da olduunu grdm. At zerinde Random, Deirdre ve
Fiona, yanlarnda sekiz atl, dman hatlarn ayorlard. Arkalarnda birka birlik daha vard -dost
ya da dman, ayrt edemiyordum, belki ikisi birden- hzla takip ediyorlard. Yeillere brnm
valye aralarnda en hzl hareket eden gibiydi, yaklayordu. Onu tanmadm. Ama topluluun
amac hakknda kukum yoktu.

Fiona oradayken deil. Brandin varln hissetmi, dierlerini ona gtryor olmalyd.
Yreime birka damla umut dt. Brandin glerini etkisiz klabilir ya da en aza indirebilirdi.
Sola ynelerek ne eildim, atm hzlandrdm. Gkyz dnmeye devam ediyordu. Rzgar
evremde slk alyordu.
Korkun bir gk grlts koptu. Arkama bakmadm.
Onlara doru koturuyordum. Oraya benden nce ulamalarn istemiyordum, ama
ulaacaklarndan korkuyordum. Mesafe ok fazlayd.
Arkalarna dnp, benim geldiimi grseler muhtemelen beklerlerdi. Onlara varlm bildirmek
iin bir yol olmasn diledim. Koz Kartlarnn ie yaramamasna kfrettim.
Barmaya baladm. Arkalarndan seslendim, ama rzgar szcklerimi alp gtrd ve gk
grlts ezdi geti.
"Beni bekleyin! Lanet olsun! Ben Corwin!"
Benim tarafma tek bir bak bile frlatmadlar.
En yakndaki atmalar atm; oklarn ve mzraklarn menzili dnda dman hatlarnn yanndan
getim. imdi daha hzl ekiliyor gibiydiler ve birliklerimiz daha byk bir alana yaylyordu. Brand
saldrmaya hazrlanyor olmalyd. Dnen gkyznn bir ksm birka dakika nce orada olmayan
karanlk bir bulutla rtlmt.
Sama, ekilen glerin arkasna dndm, dierlerinin oktan trmanmaya balad tepelere
seirttim.
Ben tepelerin dibine ularken gkyz kararmaya devam etti ve kardelerim iin korktum.
Brande ok fazla yaklayorlard. Bir ey yapmak zorunda kalacakt. Fiona onu durduracak kadar
gl deilse...
At ahland ve yaknmda beliren kr edici bir akma ile yere frladm. Ben yere dmeden gk
grlts atrdad.
Dakikalarca sersem sersem, orada yattm. At kamt, belki elli metre tedeydi, durmu,
kararszca dolanyordu. Karnmn zerine yuvarlandm ve uzun yamatan yukar baktm. Dier atllar
da inmiti. Grne gre yldrm gruplarna arpmt. Bazlar hareket ediyordu, bazlar
etmiyordu. Hibiri henz ayaa kalkmamt. stlerinde, bir kntnn altnda, parlak ve imdi
istikrarl, Mcevher in krmz parltsn ve onu takan eklin glgeli siluetini grdm.
Yukar ve sola srnmeye baladm. Ayaa kalkmadan nce o eklin gr alanndan kmak
istiyordum. Srnerek ona ulamak ok uzun srerdi ve imdi dierlerinin de uzandan gemek
zorundaydm, nk yukardaki adamn dikkati onlarn zerindeydi.
Yavaa, dikkatle, grdm her eyi saklanmak iin kullanarak, yldrmn ksa sre sonra ayn
yere dp dmeyeceini -ve dmezse, ne zaman birliklerimizin zerine felaket yadrmaya
balayacan- merak ederek ilerledim. Artk her an olabilir, diye tahmin ettim. Arkama frlattm
bir bak glerimizin alann uzak ucunda yayldn, dmann ekildiini ve bu tarafa ilerlemekte
olduunu gsterdi. Aslnda, ksa sre sonra onlar iin de endielenmeye balamak zorunda
kalacaktm.
Dar bir ukura girdim ve belki on metre boyunca gneye doru srndm. Sonra, bir ykseltiden
faydalanarak uzak ucundan ktm ve baz kayalarn arkasna saklandm.
Durumu deerlendirmek iin bam kaldrdmda, artk Mcevher in parltsn gremiyordum.
Parltsnn geldii yark dousundaki ta knts ile rtlmt.
Ama byk boluun kenarna doru srnmeye devam ettim, sonra bir kez daha saa dndm.
Ayaa kalkmann gvenli grnd bir noktaya geldim ve yle yaptm. Yeni bir akma, yeni bir gk
grlts bekliyordum -yaknda veya sava alannda- ama hibiri gelmedi. Merak etmeye baladm...

neden olmasn? Uzandm, Mcevher in varln hissetmeye altm, ama hissedemedim. Parlty en
son grdm yere doru seirttim.
O taraftan yeni bir ktlk gelmediinden emin olmak iin bolua doru baktm. Klcm ektim.
Hedefime ulatmda, kayalktan uzaklamadan kuzeye dndm. Kenarna geldiimde eildim ve
kenarndan baktm.
Krmz parlt yoktu. Glgeli bir ekil de yoktu. Ta yark bo grnyordu. evrede pheli
hibir ey yoktu. Kendini yine nakletmi olabilir miydi? Ve eer yleyse neden?
Ayaa kalktm ve kaya kntsn dolandm. O tarafa ilerlemeye devam ettim. Bir kez daha
Mcevher i hissetmeye altm ve bu sefer onunla hafif bir iletiim kurmay baardm. Samda ve
yukarda bir yerde gibiydi.
Sessiz, ihtiyatl, o tarafa yneldim. Neden korunakl yerini terk etmiti? Amalad ey iin
mkemmel bir yerdi. Elbette...
Bir lk ve bir kfr duydum. ki deiik ses. Komaya baladm.

Blm 11
Girintiyi getim ve komaya devam ettim. tesinde, yukar kvrlan doal bir patika vard. Buradan
ktm.
Henz hi kimseyi gremiyordum, ama Mcevher in varl ben ilerledike daha gl geliyordu.
Sa tarafmdan tek bir ayak sesi duyduumu sandm ve hzla o tarafa dndm, ama grnrde kimse
yoktu. Mcevher in hissi o kadar yakndan gelmiyordu, bu yzden devam ettim.
Siyah Kaos sahnesi arkamda, ykseltinin tepesine ilerlerken, sesler duydum. Neler sylendiini
ayrt edemiyordum, ama szckler heyecanlyd.
Zirveye yaklarken yavaladm, eildim ve bir kayann yanndan gzetledim.
Random biraz temdeydi ve Fiona, Lord Chantris ve Lord Feldane yanndayd. Fiona hari herkes,
kullanmaya hazr, silahlarn kaldrmlard, ama kprdamadan duruyorlard. Her eyin kenarna
doru bakyorlard -boylarndan biraz yksek, belki on be metre uzakta bir kaya knts- boluun
balad yer.
O yerde Brand duruyordu ve Deirdreyi nnde tutuyordu.
Deirdrenin miferi yoktu, salar lgnca uuuyordu ve boazna dayanm bir haner vard.
Brand onu oktan hafife kesmi grnyordu. Geriledim.
Randomn yumuak sesle konutuunu duydum, Yapabilecein baka bir ey yok mu, Fi?"
"Onu orada tutabilirim," dedi ve bu uzaklktan hava durumu zerindeki kontroln
yavalatabilirim. Ama o kadar. Mcevher e biraz uyumlu, ama ben deilim. Yaknl da onun
tarafnda. Deneyebileceim baka her eye kar koyabilir."
Random alt dudan inedi.
"Silahlarnz indirin," diye seslendi Brand. Hemen, yoksa Deirdre lr."
"Onu ldrrsen," dedi Random, seni hayatta tutan tek eyi kaybetmi olursun. ldr de sana
silahm nereye sokacam gstereyim."
Brand alak sesle bir eyler mrldand. Sonra: Tamam. Onu sakatlayarak balayacam."
Random tkrd.
"Hadi ama!" dedi. O da bizim kadar kolay iyileir. Anlaml bir tehdit bul, yoksa sesini kes ve
sava!"
Brand kprtszd. Varlm belli etmemenin daha iyi olacana karar verdim. Yapabileceim bir
ey olmalyd. Bir bak daha frlatma riskini gze aldm, gerilemeden nce mekann zihinsel bir
fotorafn ektim. Sol tarafta baz kayalar vard, ama yeterince uzaa gitmiyorlard. Ona gizlice
yaklamann hibir yolunu gremiyordum.
"Sanrm ii ansa brakp saldracaz," dediini duydum
Randomn. Baka seenek gremiyorum. Ya sen?"
Biri ona yant vermeden nce tuhaf bir ey oldu. Ortalk aydnlanmaya balad.
Aydnln kaynan bulmak iin evreme bakndm, sonra baklarm yukarya evirdim.
Bulutlar hl oradayd, lgn gkyz telerinde numaralarn yapyordu. Ama parlaklk
bulutlarn iindeydi. Solmulard ve sanki bir gnei maskelermi gibi parlyorlard. Aydnlk ben
izlerken bile fark edilir derecede artt.
"imdi ne yapmaya alyor?" diye sordu Chantris.
"Anlayabildiim bir ey deil," dedi Fiona. Bunun onun ii olduunu sanmyorum."
"O zaman kimin?"
Yantn duymadm.

Bulutlarn aydnlanmasn izledim. Aralarndaki en byk, en parlak bulut, kartrlm gibi dnd.
inde ekiller doland, yerleti. Bir siluet ekillenmeye balad.
Aada, sava alannda, arpma sesleri azald. mge byrken frtna sessizleir gibi oldu.
Balarmzn stndeki parlak yerde bir eyin olutuu kesindi. Dev bir yzn hatlar.
"Bilmiyorum, dedim ya," dediini duydum Fionann, mrldanan bir eye yant olarak.
Bulut ekillenmeyi bitirmeden nce gkyzndekinin babamn yz olduunu fark ettim. yi bir
numarayd. Ve neyi temsil ettiine ilikin en ufak bir fikrim yoktu.
Yz, sanki her birimizi szermi gibi dnd. Hatlar gergindi, yz ifadesi endieliydi. Parlaklk
biraz daha artt. Dudaklar kprdad.
Sesi bana ulat zaman, beklediim engin gmbrt deil, bir ekilde normal konuma
dzeyindeydi:
"Size bu mesaj," dedi, Deseni onarmaya girimeden nce gnderiyorum. Siz mesaj aldnzda
ya baarl, ya baarsz olmu olacam. abama elik eden Kaos dalgasndan nce gelecek.
abamn benim iin lmcl olacana inanmam iin sebeplerim var."
Gzleri sava alann tarad.
"Sevinin ya da yas tutun, nasl isterseniz," diye devam etti, "nk bu belki bir balang, belki son.
im biter bitmez Hkm Mcevherini Corwine gndereceim. Onu, Mcevher i sava meydanna
tamakla grevlendirdim. Kaos dalgas engellenemezse tm abalarnz bouna olacak. Ama
Mcevher elindeyken, orada, Corwin sizi Kaos dalgas geene kadar koruyabilmeli."
Brandin kahkahasn duydum. Artk olduka deli geliyordu kulaa.
"Benim lmm ile" diye devam etti ses, halef sorunuyla ba baa kalacaksnz. Bu konuda
dileklerim vard, ama artk bunlarn bouna olduunu gryorum. Bu yzden, meseleyi Tekboynuza
brakmaktan baka seeneim kalmad.
"ocuklarm, beni tam olarak memnun ettiinizi syleyemem, ama sanrm bu karlklyd. yle
olsun. Size hayr dualarm gnderiyorum ve bu yalnzca formalite deil. imdi Deseni yrmeye
gidiyorum. Elveda."
Sonra yz solmaya, bulutlardaki parlaklk snmeye balad. Bir sre sonra tamamen kayboldu.
Sava alanna bir durgunluk kt.
"...ve grebildiiniz gibi," dediini duydum Brandin, Mcevher Corwinde deil. Silahlarnz
atn ve buradan kaybolun. Ya da silahlarnz alkoyun ve gidin. Umurumda deil. Beni yalnz brakn.
Yapacak ilerim var."
"Brand," dedi Fiona, Corwinden istedii eyi sen yapabilir misin? O frtnann bize dokunmadan
gemesini salayabilir misin?"
"stesem yapardm," dedi. Evet, onu engelleyebilirdim."
"Yaparsan kahraman olursun," dedi Fiona nazike. Minnetimizi kazanrsn. Gemiteki btn
hatalarn affedilir. Affedilir ve unutulur. Biz..."
Brand lgnca glmeye balad.
"Sen, beni affedeceksin, yle mi?" dedi. Beni o kuleye kapatan, beni hanerleyen sen. Teekkr
ederim, kardeim. Beni affetmeyi nermen ok nazike, ama reddedersem alnma."
"Tamam," dedi Random, sen ne istiyorsun? zr m? Servet ve zenginlik mi? nemli bir grev
mi? Hepsi birden mi?Hepsi senin olsun. Ama aptalca bir oyun oynuyorsun. Brak bitirelim ve eve
gidelim, hepsi kt bir ryaym gibi davranalm."
"Evet, bitirelim," diye yant verdi Brand. Ama ilk nce silahlarnz yere atn. Sonra Fiona beni
bysnden serbest brakacak, siz, hepiniz dnecek, kuzeye gideceksiniz. Bunlar yapn, yoksa
Deirdreyi ldrrm."

"O zaman bence onu ldrsen ve benimle savamaya hazr olsan iyi olacak," dedi Random, nk
senin istediin gibi olmasna izin verirsek Deirdre zaten birazdan lecek. Hepimiz leceiz."
Brandin alak sesle gldn duydum.
"Gerekten de lmenize izin vereceimi mi dnyorsun?Size ihtiyacm var. Ne kadarnz
kurtarabilirsem. Belki Deirdreye de. Zaferimi takdir edebilecek yalnz siz varsnz. Balayacak olan
kymda sizi koruyacam."
"Sana inanmyorum," dedi Random.
"O zaman bir dakika dur ve dn. Beni, burunlarnz srtmenizi izlemek isteyeceimi bilecek
kadar tanyorsun. Yaptm eye seyirci olmanz istiyorum. Bu anlamda, yeni dnyamda var
olmanz istiyorum. imdi, defolun gidin buradan."
"Her eye ve minnetimize sahip olacaksn," diye balad Fiona, eer yalnzca..."
"Gidin!"
Daha fazla oyalanamayacam biliyordum. Hamlemi yapmak zorundaydm. Ayn zamanda, ona
zamannda ulaamayacam da biliyordum. Mcevher i ona kar silah olarak kullanmaktan baka
seeneim yoktu.
Uzandm ve varln hissettim. Gzlerimi kapatarak glerimi topladm.
Scak. Scak, diye dndm. Seni yakyor, Brand. Bedenindeki her molekln gittike daha hzl
hareket etmesine sebep oluyor. nsandan bir meale olmak zeresin...
Bir lk duydum.
"Corwin!" diye bard. Kes unu! Her neredeysen! Onu ldrrm! Bak!"
Mcevher in onu yakmasn emretmeye devam ederek ayaa kalktm. Aramzdaki mesafeden dik
dik ona baktm. Giysileri iin iin yanmaya balamt.
"Kes unu!" diye haykrd, hanerini kaldrd ve Deirdrenin yzn izdi.
lk attm, bam dnd. Mcevher in kontroln kaybettim. Ama sol yana kanlar iinde kalan
Deirdre dilerini onu yine izmek iin harekete geen Brandin eline geirdi. Sonra kolunu kurtard
ve dirseini kaburgalarna gmerek uzaklamaya alt.
O kprdar kprdamaz, ba eilir eilmez bir gm akmas oldu. Brand inleyerek haneri
brakt. Bir ok boazn delmiti. Bir an sonra bir bakas onu takip etti ve gsne,
Mcevher in biraz sana sapland.
Geriledi, bir gurultu kard. Ama boluun kenarndan sonra gidilecek yer yoktu.
Devrilmeye baladnda gzleri iri iri ald. Sonra sa eli ne atld, Deirdrenin salarn
yakalad. Ben bararak kouyordum, ama zamannda ulaamayacam biliyordum.
Deirdre, kan kapl yznde bir dehet ifadesi, haykrarak bana uzand...
Sonra Brand, Deirdre ve Mcevher kenardan dtler, gzden kayboldular...
Sanrm kendimi arkalarndan atmak istedim, ama Random beni yakalad. Sonunda bana vurmak
zorunda kald ve her ey karard.
Kendime geldiimde dtm yerin kenarndan uzaktaydm. Birisi pelerinimi katlayp yastk
yapmt. lk grdm dnen, Dara ile karlatmz gn grdm deirmen ryasn hatrlatan
gkyz oldu. Dierlerinin evremde olduunu hissedebiliyor, seslerini duyuyordum, ama bam
hemen evirmedim. Orada yattm ve gklerdeki mandalay izleyerek kaybm dndm. Deirdre...
Benim iin ailemin geri kalannn tamamndan daha fazlasn ifade ediyordu. Elimde deil.
yleydi ite. Ka kez kz kardeim olmamasn dilemitim.
Ama gerekle uzlamtm. Duygularm asla deimeyecekti, ama... Artk yoktu ve bu dnce
benim iin dnyann yaklaan yok oluundan daha fazla anlam ifade ediyordu.

Yine de, imdi neler olduunu grmek zorundaydm. Mcevher yoktu, her ey bitmiti. Ama...
Uzandm, her neredeyse varln hissetmeye altm, ama hibir ey hissedemedim.
Sonra, dalgann ne kadar ilerlediini grmek iin ayaa kalkmaya altm, ama bir kol beni geri
itti.
"Dinlen, Corwin." Randomn sesiydi. Perian olmusun. Srnerek cehennemden gemi gibi
grnyorsun. Artk yapabilecein hibir ey yok. Sakinle."
"Salk durumum ne fark eder ki?" diye yant verdim. Ksa sre sonra hibir nemi olmayacak."
Yine dorulmaya altm ve bu sefer kol bana destek oldu.
"Tamam, o zaman," dedi. Geri grmeye deecek fazla ey yok."
Sanrm haklyd. Sava, dmann direndii birka cep dnda sona ermiti ve bunlar da hzla
sarlyor, savalar ldrlyor ya da tutsak alnyordu. Herkes bu yana geliyor, meydann uzak
ucuna ulaan dalgann nnde ekiliyordu. Ksa sre sonra zerinde durduumuz tepe her iki taraftan
hayatta kalanlarla kalabalklaacakt. Arkamza baktm. Kara kaleden gelen yeni gler yoktu. Dalga
sonunda buraya ulatnda oraya ekilebilir miydik? Sonra ne olacakt? Boluk, nihai yant gibi
grnyordu. Ksa sre sonra," diye mrldandm, Deirdreyi dnerek. Ksa sre sonra..." Neden
olmasn?
Frtnann imekler akan, maskeleyen, dntren n cephesini izledim. Evet, ksa sre sonra.
Mcevher Brand ile birlikte yok olmuken...
"Brand..." dedim. Sonunda kim indirdi onu?"
"Bu eref bana ait," dedi kartamadm, tandk bir ses.
Bam evirdim ve bakakaldm. Yeillere brnm adam bir tan zerinde oturuyordu. Yay ve
sada yannda, yerde yatyordu. Bana doru ktcl bir glmseme akt. Cainedi.
"Belam bulaym," dedim enemi ovalayarak. Cenazene giderken yolda komik bir ey oldu."
"Evet. Duydum." Gld. Sen hi kendini ldrdn m, Corwin?"
"Son zamanlarda deil. Nasl becerdin?"
"Uygun glgeye yrdm," dedi, orada kendimin glgesine pusu kurdum. Cesedi o salad."
rperdi. rktc bir duygu. Bir daha tekrarlamaktan holanmayacam bir ey."
"Ama neden?" dedim. Neden sahte bir lm sahnesi hazrlayp suu bana ykmaya alasn?"
"Amber deki sorunun kkne inmek istiyordum," dedi ve sonra yok edecektim. Bunun iin
yeraltna inmemin en iyisi olacan dndm. Herkesi ldme ikna etmekten daha iyi ne olabilir?
Grdn gibi, sonunda baardm." Durdu. "Ama Deirdre iin zldm. Ama baka seeneim yoktu.
Son ansmz buydu. Brandin onu yannda gtrecei hi aklma gelmemiti."
Baklarm kardm.
"Baka seeneim yoktu," diye tekrarlad. Umarm bunu anlayabiliyorsundur."
Bam salladm.
"Ama neden seni ben ldrmm gibi gstermeye altn?" diye sordum.
Tam o srada Fiona Bleysle belirdi. kisine de selam verdim ve yant iin Cainee dndm. Bleyse
de sormak istediim eyler vard, ama bekleyebilirlerdi.
"Ee?" dedim.
"Yoldan ekilmeni istedim," dedi. Hl her eyin arkasnda senin olduunu dnyordum. Sen
veya Brand. Seenekleri o kadar daraltmtm. Hatta ikinizin birlikte alyor olabileceinizi
dndm. zellikle de o seni geri getirmek iin abalarken."
"Bunu yanl anlamsn," dedi Bleys. Brand onu uzak tutmaya alyordu. Hafzasnn dnmeye
baladn renmiti ve..."

"Anlyorum," diye yant verdi Caine, ama o srada yle grnyordu. Bu yzden ben Brandi
ararken Corwinin bir zindanda kapal olmasn istiyordum. Sonra saklandm ve Koz Kartlarndan
herkesin syledii her eyi dinledim. Brandin nerede olduuna ilikin bir ipucu bulabileceimi
umuyordum."
"Babam da bunu anlatmaya almt," dedim.
"Ne?" diye sordu Caine.
"Koz Kartlarna kulak misafiri olan biri olduunu ima etti."
"Nasl bilebileceini anlamyorum. Bu konuda tamamen pasif olmay rendim. Hepsini amay,
hepsine ayn anda hafife dokumay, bir kprdanma beklemeyi renmitim. Geldii zaman,
dikkatimi konuanlara kaydryordum. Sizi teker teker ele alarak, Koz Kartlarn kullanmazken bile
beyinlerinize girebileceimi anladm. Eer yeterince dalgnsanz ve ben hibir tepki gstermezsem."
"Ama biliyordu," dedim.
"Kesinlikle mmkn. Hatta muhtemel," dedi Fiona ve Bleys ban sallad.
Random yaklat.
"Corwinin yan tarafn sorarken ne demek istedin?" diye sordu. Nasl bilebilirsin, elbette sen..."
Caine yalnzca bayla evetledi. Benedict ile Juliann uzakta, birliklerine hitap ettiklerini grdm.
Cainein sessiz hareketi zerine onlar tamamen unuttum.
"Sen," diye gakladm. Beni sen mi hanerledin?"
"Bir eyler i, Corwin," dedi Random, matarasn uzatarak.
Seyreltilmi arapt. Yudumladm. Susuzluum korkuntu, ama birka gzel yudumdan sonra
durdum.
"Anlat," dedim.
"Tamam. Sana bu kadarn borluyum," dedi. Juliann zihninden Brandi Amber e geri
getirdiini rendiim zaman, nceki tahminimin doru olduuna karar verdim. Sen ve Brand
birlikte alyordunuz. Bu da ikinizin de yok edilmesi gerektii anlamna geliyordu. O gece Deseni
kullanarak kendimi odana naklettim. Orada, seni ldrmeye altm, ama ok hzl hareket ettin ve
bir ekilde, ben ikinci bir ans bulamadan kendini oradan naklettin."
"Eh, gzlerine lanet et," dedim. Eer zihinlerimize dokunabiliyorduysan, aradn adam
olmadm gremedin mi?"
Ban iki yana sallad.
"Yalnzca yzeydeki dnceleri ve evrene gsterdiin tepkileri alglayabiliyordum. O da her
zaman deil. Ve lanetini duymutum, Corwin. Ve gerekleiyordu. evremizde grebiliyordum. Sen
ve Brand, ikiniz de ortadan kaybolursanz ok daha gvende olacamz hissediyordum. Senin
dnnden nceki eylemlerinden, onun neler yapabileceini biliyordum. Ama o srada Gerard
yznden ona ulaamyordum. Sonra glenmeye balad. Daha sonra bir giriimde daha bulundum,
ama baarsz oldum."
"Bu ne zamand?" diye sordu Random.
"Corwinin suland olayd: Maske taktm. Corwin gibi kurtulmas durumunda, benim hl
ortalarda olduumu bilmesini istemiyordum. Deseni kullanarak odasna girdim ve iini bitirmeye
altm. kimiz de yaralandk -odada ok kan vard- ama o da kendini nakletmeyi baard. Sonra bir
sre nce Julian ile iletiime getim ve bu savata ona katldm, nk Brand burada ortaya kacakt.
Artk bizler gibi olmadna ikna olduum iin gm ulu oklar hazrlamtm. Onu uzaktan ve hzl
ldrmek istiyordum. Okuluk altrmalar yaptm ve onu aramaya geldim. Sonunda buldum. imdi
herkes bana senin hakknda yanldm sylyor, bu yzden sanrm senin okun kullanlmadan
kalacak."

"ok teekkrler."
"Hatta sana bir zr borlu bile olabilirim."
"Bu iyi olurdu."
"Dier yandan, hakl olduumu dnyordum. Dierlerini kurtarmak iin yapyordum..."
Cainein zrn hi duymadm, nk tam o srada bir boru sesi tm dnyay sarsmaya balad.
Yn belirsiz, yksek, uzun bir boru sesi. Daldk, kaynan aradk.
Caine durdu ve iaret etti.
"Orada!" dedi.
Gzlerim hareketini takip etti. Frtna perdesi kuzeyde, kara yolun kt yerde aralanmt. Orada,
siyah bir atn zerinde hayalet gibi bir binici belirmi, borusunu ttryordu. Notalarnn geri kalan
bize ulaana kadar biraz sre geti. Birka dakika sonra, iki borazanc daha -onlar da solgundu ve
siyah atlara binmilerdi- ona katld. Borazanlarn kaldrdlar ve seslerini eklediler.
"Ne olabilir?" diye sordu Random.
"Sanrm ben biliyorum," dedi Bleys ve Fiona ban sallad.
"O zaman ne?" diye sordum.
Ama bana yant vermediler. Atllar yine yol boyunca ilerlemeye balamlard. Arkalarndan daha
fazlas geliyordu.

Blm 12
zledim. evremdeki tepelerde byk bir sessizlik vard. Birliklerin tamam durmu, alay
izliyorlard. Saraylar'n zincire vurulmu tutsaklar bile dikkatlerini o tarafa evirmilerdi.
Solgun borazanclarn arkasndan beyaz atlara binmi, bazlarn tanmadm flamalar tayan bir
atl grubu geldi. Hepsi Amber in Tekboynuz sancan tayan bir adam-yarat izliyordu. Bunlarn
ardndan, bazlar daha nce hi grmediim trden enstrmanlar alan daha fazla mzisyen geldi.
Mzisyenlerin arkasndan hafif zrhlara brnm boynuzlu, adam ekilli eyler yryerek kt.
Uzun bir sra oluturmulard ve yaklak olarak her yirmincisi elinde yksek bir meale tayordu. O
srada gr bir ses bize ulat -yava, ritmik, borazanlarn notalarnn ve mzisyenlerin seslerinin
altnda yuvarlanan bir ses- ve piyadelerin ark sylediini fark ettim. Bu grup nmzdeki siyah
yolda ilerleyene kadar uzun zaman geti. Hibirimiz kprdamadk ve konumadk. Mealelerle,
flamalarla, mzikle ve arklarla getiler ve sonunda boluun kenarna gelerek, kara yolun
neredeyse grnmez devam zerinde yrmeye devam ettiler. Mealeleri imdi karanla kar
yanyor, yollarn aydnlatyordu. Mzik uzakla ramen glendi, koroya gittike daha fazla ses
katld ve o akan frtna perdesinden muhafz alay kmaya devam etti.
Zaman zaman bir gk grlts yuvarlanp geiyordu, ama bu sesi boamyordu; ne de mealelere
saldran rzgarlar grebildiim kadaryla herhangi birini sndrebiliyordu. Hareketin hipnotize
edici bir etkisi vard. Sanki sayamadm gnler, hatta belki yllar boyunca, artk tandm mzii
dinleyerek alay izlemiim gibi geliyordu.
Aniden frtna perdesinden bir ejder kt, sonra bir bakas, sonra bir bakas. Yeil, altn ve eski
demir kadar siyah, rzgarlarn zerinde ykseldiler, balarn evirerek ateten flamalar savurdular.
imek arkalarnda akt, dehet verici, muhteem ve talimin edilemez byklkteydiler. Altlarnda
beyaz srlardan kk bir sr geldi, balarn salladlar, soludular, toynaklar ile yeri dvdler.
Atllar bunlarn yanndan ve aralarndan geti, uzun, siyah krbalarn savurdular.
Sonra, Amber in zaman zaman ticaret yapt bir glgeden gelen, gerekten hayvans birliklerden
bir alay geldi. Ar, pullu ve peneliydiler, gaydaya benzer enstrmanlar alyorlard.
Gaydalarn feryatlar titreerek, acnas notalarla bize kadar geliyordu.
Bunlar da yrdler ve daha fazla meale tayc, yakn ve uzak glgelerden kendi renklerini
tayan daha fazla birlik geldi. Onlarn gemesini, uzak gklerdeki yolda g eden atebcekleri gibi
dolanmalarn izledik. Kaos Saraylar denilen siyah kaleye gidiyorlard.
Alayn sonu yok gibiydi. Zaman kavramn, yitirmitim.
Ama tuhaf bir ekilde, btn bunlar olup biterken frtna perdesi ilerlemiyordu. Kiilik hissimi bile
kaybetmi, nmzden geen alaya kendimi kaptrmtm. Bunun, bir daha asla tekrarlanmayacak bir
olay olduunu biliyordum. Sralarn arasndan parlak, uan eyler frlad ve siyah olanlar yksekte
szld.
Hayalete benzeyen trampetiler vard, saf ktan varlklar ve yzen makinelerden bir sr;
siyahlara brnm, deiik hayvanlarn zerinde biniciler grdm; bir havai fiek gsterisinin
paras gibi, iki ayakl bir ejderha bir anlna gkyznde asl kald. Ve sesler -toynak sesleri, ayak
sesleri, ark, gayda, davul ve boru sesleri- zerimizden geen byk bir dalga halinde ykseldi. Ve
karanlk kprnn zerinde alay doland, doland, klar engin bir mesafe zerinde yayld.
Sonra, gzlerim tekrar saflara dndnde, parlak perdeden bir baka ekil kt. zerine siyah
rtler rtlm, siyah atlarn ektii bir arabayd bu. Her kesinden, mavi bir atele parlayan bir
asa ykseliyordu ve zerinde Tekboynuz bayramza sarlm, ancak bir tabut olabilecek bir ey

duruyordu. Src mor ve portakal renkli giysiler giymi bir kamburdu ve bu uzaklktan bile onun
Dworkin olduunu biliyordum.
Demek byle, diye dndm. Neden bilmiyorum, ama bir ekilde, imdi Eski lkene gidiyor
olman uygun geliyor. Sen hayattayken syleyebileceim ok ey vard. Bazlarn syledim de, ama
doru szcklerin pek az telaffuz edildi. Artk bitti, nk lsn. Kalanmzn da arkandan gelecei
o yere senden nce gidenler kadar l. zgnm. Ancak bunca yldan sonra, sen baka, bir yz ve
beden aldktan sonra seni gerekten tandm, sana sayg duydum, hatta seni sevmeye baladm ama o
bedendeyken de aksi, ihtiyar bir pitin. Batan beri gerek olan Ganelon kiiliin miydi, yoksa bu
gerektii iin brndn ekillerden bir bakas myd yalnzca, htiyar, ekil-deitiren? Asla
renemeyeceim, ama sonunda seni olduun gibi grdm, sevdiim birini, gvendiim birini
tantm ve onun sen olduunu dnmek houma gidiyor. Keke seni daha iyi tanyabilseydim,
ama bu kadar iin de minnettarm...
"Babam m...?" diye sordu Julian usulca.
"Zaman geldiinde Kaos Saraylarna, o nihai karanla gtrlmeyi istedi," dedi Bleys.
Dworkin bir zamanlar bana byle sylemiti. Kaosun ve Amberin tesine, hibirinin hkm
srmedii bir yere."
"Ve yle de," dedi Fiona. Ama iinden ktklar o duvarn tesinde bir yerde dzen var m? Yoksa
frtna hep sryor mu? Eer baarl olduysa, bu yalnzca geici bir ey ve tehlikede deiliz. Ama
baarl olmadysa..."
"Onun baarp baaramadnn bir nemi yok," dedim, "nk ben baardm."
"Ne demek istiyorsun?" diye sordu.
"Sanrm baaramad," dedim, eski Deseni onaramadan yok edildi. Frtnann geldiini grnce aslnda bir ksmn yaadm da- abalarndan sonra bana gnderdii Mcevher i zamannda buraya
getiremeyeceimi hissettim. Brand yol boyunca onu benden almaya alt. Yeni bir Desen yaratmak
iin, diyordu. Daha sonra, bu bana bir fikir verdi. Her eyin yok olmaya baladn grdmde,
yeni bir Desen yaratmak iin Mcevher i kullandm. Hayatm boyunca yaptm en zor eydi, ama
baardm. Biz hayatta kalsak da, kalmasak da, bu dalga getikten sonra her ey yerinde kalacak. Tam
Deseni tamamladmda Brand Mcevher i benden ald. Saldrsndan sonra kendime geldiimde
yeni Deseni buraya gelmek iin kullandm. Yani, baka ne olursa olsun, hl bir Desen var."
"Ama Corwin," dedi Fiona, ya babam baarl olduysa?"
"Bilmiyorum."
"Dworkinin bana syledii eylerden anladm kadaryla," dedi Bleys, ayn evrende iki farkl
Desen var olamaz. Rebma ve Tir-na Nogthtakiler saylmaz, nk onlar bizimkinin yansmalar..."
"Ne olur?" diye sordum.
"Sanrm bir ayrma,bir yerlerde, yeni bir varoluun kuruluu olur."
"Peki bizim evrenimiz zerindeki etkisi ne olur?"
"Ya mutlak felaket olur ya da hibir etkisi olmaz," dedi Fiona. Her iki durum iin de sebepler ne
srebilirim."
"O zaman baladmz yerdeyiz," dedim. Ya her ey ksa sre sonra yok olacak ya da
olmayacak."
"yle grnyor," dedi Bleys.
"O dalga bize ulatktan sonra burada olmayacaksak fark etmez," dedim. Ve ulaacak."
Dikkatimi cenaze alayna evirdim. Arabann arkasndan daha fazla atl kmt, arkalarndan
trampetiler geliyordu.

Sonra flamalar, mealeler ve uzun bir piyade sras. ark hl bize kadar geliyordu ve boluun
ok, ok uzanda alay sonunda siyah kaleye ulam grnyordu.
Uzun sre boyunca senden nefret ettim, ok ey iin seni suladm. Artk hepsi bitti ve bu
duygularn hibiri kalmad. Kral olmam bile istemitin; artk uygun olmadm anladm bir i.
Senin iin bir anlamm varm demek ki. Dierlerine asla sylemeyeceim. Benim bilmem yeterli.
Ama artk seni asla ayn ekilde dnemeyeceim. mgen bulanmaya balad bile. Seninkinin olmas
gereken yerde Ganelon'un yzn gryorum. O benim yol arkadamd. Benim iin kellesini
tehlikeye att. O sendin, ama farkl bir sen, tanmadm bir sen. Ka tane eten ve dmandan sonra
hayatta kaldn? Hi dostun var mydn? Sanmyorum. Ama senin hakknda bilmediimiz o kadar ok
ey vard ki! ldn greceimi hi dnmemitim. Ganelon -baba- eski dostum ve dmanm,
elveda. Sevdiim Deirdreye katldn. Gizemini korudun. Dilediin buysa eer, huzur iinde yat. Sana
cehennemden geerken tadm bu solmu gl veriyorum, bolua atyorum. Sana gl ve
gkyzndeki arpk renkleri brakyorum.
Seni zleyeceim...
Sonunda uzun alay sona erdi. Son gelenler perdeden, kt ve uzaklat. imekler hl- akyordu,
yamur hl yayor ve gk grlts kkryordu. Ama hatrlayabildiim kadaryla alaydan hi
kimse slanmamt. Boluun kenarnda durup, gemelerini izlemitim. Kolumda bir el hissettim. Ne
kadardr oradayd, bilemiyordum. Alay tamamlandktan sonra, frtna perdesinin yine ilerlemeye
baladn fark ettim.
Gkyznn dn zerimize daha fazla karanlk getiriyor gibiydi. Sol tarafmdan sesler
geliyordu. Uzun zamandr konuuyor gibiydiler, ama szcklerini duymuyordum. Titrediimi, her
tarafmn ardn, ayakta zor durduumu fark ettim.
"Gel, uzan," dedi Fiona. Aile bir gn iinde yeterince kld."
Beni kenardan uzaklatrmasna izin verdim.
"Gerekten fark eder mi ki?" diye sordum. Daha ne kadar zamanmz kaldn dnyorsun?"
"Burada kalp beklemek zorunda deiliz," dedi. Karanlk kpry ap Saraylar a gideriz.
Savunmalarn bozduk bile. Frtna o kadar uzaa eriemeyebilir. Burada, bolukta durabilir. Zaten,
babamn cenazesine katlmamz gerekiyor."
Bam salladm.
"Sonuna dek grev bilir olmak dnda pek az seeneimiz varm gibi grnyor."
Yere oturdum ve iimi ektim. Kendimi imdi ncekinden de yorgun hissediyordum.
"izmelerin..." dedi.
"Evet."
Onlar ekip kard. Ayaklarm zonkluyordu.
"Teekkrler."
"Sana azk bulaym."
Gzlerimi kapattm, uyudum. Kafamda tutarl bir rya olamayacak kadar ok imge oynayordu.
Bu ne kadar srd, bilmiyorum, ama eski bir refleks yaklaan bir at sesi zerine beni uyandrd.
Sonra gz kapaklarmn zerinden bir glge geti.
Baklarm kaldrdm, yz gizlenmi, sessiz, kprtsz bir binici grdm. Beni szyordu.
Baklarna karlk verdim. Tehdit edici bir hareket yapmamt, ama o souk baklarda nefret
vard.
"te kahraman burada yatyor," dedi yumuak bir ses.
Hibir ey sylemedim.
"Seni imdi kolayca ldrebilirim."

O zaman sesi tandm, ama bu duygunun arkasndaki sebep konusunda en ufak bir fikrim yoktu.
"lmeden hemen nce Boreli buldum," dedi. Bana onu nasl erefsizce alt ettiini anlatt."
Elimde deildi, kontrol edemiyordum. Boazmda kuru bir kahkaha ykseldi. Uzlnecek onca
aptalca ey arasnda. Ona Borelin benden ok daha iyi donanm, ok daha din olduunu ve dv
aramaya kendisinin geldiini anlatabilirdim.
Ona hayatm sz konusu iken kural tanmadm, sava oyun saymadm syleyebilirdim. Bir
sr ey syleyebilirdim, ama eer onlar zaten bilmiyorsa ya da anlamamay tercih ediyorsa,
syleyeceklerimin hibir nemi olmayacan hissettim.
Dahas, duygular zaten akt.
Bu yzden yalnzca byk allagelmi gereklerden birini syledim: Genelde bir hikayede
birden ok bak as vardr."
"Ben elimdeki ile yetineceim," dedi bana.
Omuz silkmeyi dndm, ama omuzlarm ok aryordu.
"Hayatmdaki iki nemli insana mal oldun," dedi sonra.
"yle mi?" dedim. Senin iin zgnm."
"Beni inandrdklar gibi biri deilsin. Seni gerekten asil biri olarak grmtm. Gl, ama
anlayl ve bazen nazik. Onurlu..."
imdi ok daha yaknda olan frtna arkasnda alevleniyordu. Aklma bir kfr geldi ve syledim.
Beni duymam gibi gemesine izin verdi.
"imdi kendi halkma dnyorum" dedi. Bu ana kadar gn sizin gnnz ama Amber orada
yatyordu." Frtnaya doru iaret etti. Bakmaktan baka bir ey yapamyordum. fkeyle kopan
frtnaya deil. Ona. Yeni kurduum ittifaktan geriye reddeceim bir ey kaldndan kukuluyum,"
diye devam etti.
"Ya Benedict?" diye sordum yumuak sesle.
"Yapma..." dedi ve yzn evirdi. Bir sessizlik oldu. Sonra, Bir daha karlaacamz
sanmyorum." dedi ve at onu soluma, kara yolun olduu yne gtrd.
Bir pheci, artk hangi tarafn kazanacan grdnden kendi halkna gitmeyi semi olduuna
karar verirdi, zira muhtemelen hayatta kalan Kaos Saraylar olacakt. Ama ben emin deildim.
Yalnzca iaret ettii zaman grdm eyi dnebiliyordum. Bal kaymt ve imdi olduu eyi
ksaca grmtm. Orada, glgelerin iindeki bir insan yz deildi.
Bam evirdim ve gidene kadar izledim. Deirdre, Brand ve babam gitmiti ve imdi Daradan bu
artlarda ayrlmtm.
Dnya ok daha botu. Dnyadan geriye her ne kaldysa.
Uzandm ve iimi ektim. Neden dierleri giderken burada kalp, frtnann beni kaplamasn
beklemeyeyim, uyurken... zlmeyeyim? Hugiyi dndm. Eti ile birlikte yaamdan kan da m
sindirmitim? O kadar yorgundum ki, en kolay bu gibi grnyordu...
"Al, Corwin."
Yine uyuyakalmtm, ama yalnzca bir anlna. Fiona azk ve bir matara ile yine gelmiti. Yannda
biri vard.
"Grmeni blmek istemedim," dedi. Bu yzden bekledim,"
"Duydun mu?" diye sordum.
"Hayr, ama gittiine gre, tahmin edebiliyorum," dedi.
"Al."
Biraz arap itim, dikkatimi ete ve ekmee evirdim. Dncelerimin durumuna ramen, tatlar
houma gitti.

"Ksa sre sonra hareket edeceiz," dedi Fiona, yaklaan frtnaya bir bak frlatarak. At binebilir
misin?"
"Sanrm," dedim.
araptan bir yudum daha aldm.
"Ama ok fazla ey oldu, Fi," dedim ona. Duygusal olarak uyutum. Bir glge dnyada
sanatoryumdan katm. nsanlar aldattm, insanlar ldrdm. Hesap yaptm ve dvtm. Hafzam
kazandm ve yaamm dzenlemeye alyorum. Ailemi buldum ve sevdiimi anladm. Babam ile
uzlatm. Krallk iin savatm. Her eyi bir arada tutmak iin her eyi denedim. imdi hepsi
bounaym gibi grnyor ve daha fazla yas tutacak gcm kalmad. Uyutum. Beni affet."
Beni pt.
"Henz yenilmedik. Yine kendin olacaksn," dedi.
Bam iki yana salladm.
"Alice'in son blm gibi," dedim, Eer, 'Hepiniz bir deste karttan baka bir ey deilsiniz!' diye
barrsam hepimizin bir el boyal karton gibi havaya uacamz hissediyorum. Sizinle
gelmiyorum. Beni burada brakn. Hem, ben yalnzca Joker im."
"u anda ben senden daha glym," dedi. Geliyorsun."
"Bu adil deil," dedim yumuak sesle.
"Yemeini bitir," dedi. Hl biraz zaman var."
Dediini yaptm ve devam etti, Olun Merlin seni grmek iin bekliyor. imdi buraya onu
armak istiyorum."
"Tutsak m?"
"Pek deil. Savaanlar arasnda yoktu. Bir sre nce geldi ve seni grmek istedi."
Bam evet anlamnda salladm ve gitti. Azm braktm ve araptan bir yudum daha aldm.
Endielenmitim. Var olduunu yeni rendiiniz yetikin bir oula ne derdiniz? Bana kar
duygularn merak ettim. Darann kararn bilip bilmediini merak ettim. Onunlayken nasl
davranacaktm?
Solumda, uzakta akrabalarmn topland yerden yaklamasn izledim. Beni neden bu ekilde
yalnz braktklarn merak etmitim. Kabul ettiim her ziyareti ile daha ak oluyordu. Geri
ekilmeyi benim yzmden erteleyip ertelemediklerini merak ettim. Frtnann nemli rzgarlar
gleniyordu.
Yaklarken bana bakyordu, benimkine onca benzeyen yznde zel bir ifade yoktu. Darann,
ykm kehaneti gereklemi grndne gre, nasl hissettiini merak ettim. Olanla ilikilerinin
nasl olduunu merak ettim. Bir sr ey merak ettim.
Bana doru eilip elimi yakalad.
"Baba..." dedi.
"Merlin." Gzlerine baktm. Elini tutmaya devam ederek ayaa kalktm.
"Kalkma."
"Sorun yok." Ona sarldm, sonra braktm. Memnun oldum," dedim. Sonra: Benimle i." Ona
arap ikram ettim, ksmen syleyecek sz bulamaym kamufle etmek iin.
"Teekkr ederim."
Ald, biraz iti, geri verdi.
"Salna," dedim ve ben de bir yudum aldm. Bir sandalye gsteremediim iin zgnm." .
Yere oturdum. O da aynsn yapt.
"Dierlerinin hibiri neler yaptn bilmiyordu," dedi, Fiona dnda. O yalnzca ok zor
olduunu syledi."

"nemi yok," dedim. Srf bunun iin olsa bile buraya kadar gelebildiim iin memnunum. Bana
kendinden bahset, evlat. Nasl birisin? Yaam sana nasl davrand?"
Baklarn kard.
"ok ey yapacak kadar yaamadm," dedi.
ekil deitirme yeteneine sahip olup olmadn merak ettim, ama o anda sormak istemedim.
Yeni tanmken aramzda fark aramann anlam yoktu.
"Saraylar da bymenin nasl bir ey olduu konusunda hibir fikrim yok," dedim.
lk kez glmsedi.
"Benim de baka herhangi bir yerde bymenin nasl bir ey olaca konusunda bir fikrim yok,"
diye karlk verdi. Bol bol yalnz kalmama yetecek kadar farklydm. Bir centilmenin bilmesi
gereken her zamanki eyleri rendim. By, silahlar, zehirler, at binme, dans etme. Bir gn
Amber e hkmedeceim sylendi. Bu artk doru deil, deil mi?"
"ngrlebilir gelecekte olas grnmyor," dedim.
"Gzel," diye yant verdi. Yapmak istemediim tek ey buydu."
"Ne yapmak istiyorsun?"
"Annem gibi Amber deki Deseni yrmek ve Glge zerinde g kazanmak, bylece orada
yryebilmek, tuhaf eyler grmek ve deiik eyler yapmak istiyorum. Sence yapabilir miyim?"
Bir yudum daha aldm ve arab ona uzattm.
"Amber in artk var olmamas olduka mmkn," dedim.
"Her ey bykbabann teebbs ettii bir eyi baarp baaramam olmasna bal ve artk neler
olduunu bize anlatmak iin aramzda deil. Yine de, yle ya da byle bir Desen var. Eer bu eytani
frtnay atlatrsak, sz veriyorum sana bir Desen bulacam, sana ders vereceim ve yrmeni
salayacam."
"Teekkrler," dedi. imdi bana yolculuunu anlatr msn?"
"Daha sonra," dedim ona. Sana benim hakkmda ne sylediler?"
Baklarn kard.
"Amberle ilgili ok eyi sevmemem retildi," dedi sonunda. Sonra, bir duraklamadan sonra:
Sana, babam olarak sayg duymam retildi. Ama dmanla bir olduun hatrlatlyordu." Bir
duraklamadan sonra. Devriye gezerken buraya gelip seni bulduum zaman hatrlyorum. Sen
Kwanla savatktan sonra. Duygularm karkt. Tandm birini ldrmtn, ama duruuna hayran
kalmtm. Sende yzm grmtm. Tuhaft. Seni daha iyi tanmak istedim."
Gkyz tamamen dnmt ve imdi stmzde karanlk vard, renkler Saraylar n zerinden
geiyordu. imekler akan frtnann ilerleyii de bunu vurgulad. ne eildim, izmelerimi aldm
ve giymeye baladm. Ksa sre sonra ekilme zamanmz gelecekti.
"Sohbetimize evinde devam etmek zorunda kalacaz," dedim. Frtnadan kama zaman."
Dnd ve yaklaan frtnay inceledi, sonra bolua bakt.
"stersen bir zars arabilirim."
"Karlatmz gn zerinde geldiin szlen kprlerden mi?"
"Evet," diye yant verdi. ok kullanllar. Ben..."
Toplanm akrabalarmn durduu yerden bir bar geldi.
evrede tehditkar bir ey grnmyordu. Bu yzden ayaa kalktm ve onlara doru birka adm
attm. Merlin de beni takip etmek iin doruldu.
Sonra onu grdm. Havay tekmeliyor gibi grnen, bolukta ykselen beyaz bir ekil. n
toynaklar sonunda kenara vurdu ve ne kt, sonra kprdamadan durup bize bakt: Tekboynuzumuz.

Blm 13
Bir an arlarm ve bitkinliim yok oldu. nmzde duran zarif, beyaz ekle bakarken iimde
umut gibi minik bir sz hissettim. imden bir para yerimden frlamak istedi, ama daha gl bir ey
kprdamam, beklememi emretti.
Bu ekilde ne kadar durduk, bilmiyorum. Aada, yamalarda birlikler yolculua
hazrlanyorlard. Tutsaklar balanm, atlar yklenmi, ara gereler gvene alnmt. Ama
yrye hazrlanan bu byk ordu aniden durmutu. Bu kadar abuk farkna varmalar doal
deildi, her ba bu tarafa, o lgn gkyznn nnde, kenarda duran Tekboynuza dnmt.
Aniden arkamdan esen rzgarn dindiini, ama gk grltsnn kkreyip patlamaya, imeklerin
nme dans eden glgeler drmeye devam ettiini fark ettim.
Tekboynuzu grdm bir baka zaman dndm. Glge-Cainein bedenini aldmz, Gerarda
kar bir dv kaybettiim gn. Duyduum hikayeleri dndm... Gerekten bize yardm edebilir
miydi?
Tekboynuz bir adm att ve durdu.
O kadar harika bir eydi ki, nedense srf ona bakmak bile beni cesaretlendirdi. Ama yaratt acl
bir histi; onunki, kk dozlarda alnmas gereken bir gzellikti. Ve bir ekilde o kar-beyaz ban
iinde doal olmayan bir zeka olduunu hissedebiliyordum. Ona dokunmay ok istiyordum, ama
dokunamayacam biliyordum.
Baklarn herkesin zerinde dolatrd. Gzleri bana dikildi; elimden gelse baklarm
karrdm. Ama bu mmkn deildi ve benimkinin ok tesinde bir anlay okuduum o baklara
karlk verdim. Sanki benimle ilgili her eyi biliyordu ve bir nn iinde son zamanlarda yaadm
btn glkleri kavramt. Grm, anlam, muhtemelen sempati duymutu.
Bir an, orada merhamete ve gl bir sevgiye benzer bir eyin yansdn hissettim ve belki biraz
alay.
Sonra ba dnd ve bak kesildi. stemsizce gs geirdim. O anda, imein aydnl altnda,
boynunun yannda parlayan bir ey grdm dndm.
Bir adm daha att ve imdi kardelerimin oluturduu kalabala bakyordu. Ban edi ve kk
bir kineme kard.
n sa toynann altndaki topra dvd.
Merlinin yanmda olduunu hissettim. Her ey burada biterse kaybedeceim eyleri dndm.
Tekboynuz dans eder gibi birka adm ilerledi. Ban sallad ve edi. Sanki bu kadar byk bir
kalabala yaklama fikrinden holanmam gibiydi.
Bir sonraki admnda, parlty bir kez daha grdm. Boynunda, krknn altnda minik, krmz
bir kvlcm parlyordu.
Hkm Mcevherini takmt. Onu nasl ald konusunda hibir fikrim yoktu. Ve fark etmezdi de.
Verirse, frtnay engelleyebileceimi biliyordum ya da en azndan geene kadar bu kesimi
koruyabilirdim.
Ama bana frlatt tek bak yeterli olmutu. Bana daha fazla dikkat etmedi. Yavaa, dikkatle, en
ufak bir harekette kamaya hazr gibi, Julian, Random, Bleys, Fiona, Llewella, Benedict ve dier
asillerin durduu yere yaklat.
O zaman neler olup bittiini fark etmeliydim, ama etmedim. Yalnzca zarif hayvann ilerlemesini,
topluluun kenarndan gemesini izledim.

Bir kez daha durdu ve ban edi. Sonra yelesini sallayarak n dizlerinin zerine kt. Hkm
Mcevheri kvrk, altn boynuzunda asl duruyordu. Boynuzunun ucu nne diz kt kiiye
dokunuyordu.
Aniden, zihnimin gz ile babamn gkyzndeki yzn hatrladm ve szleri aklma geldi:
lmm ile halef sorunu ile ba baa kalacaksnz... Meseleyi Tekboynuza brakmaktan baka
seeneim kalmad."
Grupta bir mrlt doland, aklma gelen dncenin dierlerinin de aklna geldiini fark ettim.
Ama Tekboynuz yerinden kprdamad, yumuak, beyaz bir heykel gibi kald, nefes bile almyordu
sanki.
Random yava yava uzand, Mcevher i boynuzundan ald. Fslts bana kadar geldi.
"Teekkr ederim," dedi.
Julian klcn knndan kard ve diz kerek Randomn ayaklarnn dibine koydu. Sonra Bleys,
Benedict, Caine, Fiona ve Llewella. Ben de gidip onlara katldm. Olum da yle.
Random uzun sre sessiz kald. Sonra, Sadakatinizi kabul ediyorum," dedi. Artk ayaa kalkn,
hepiniz."
Biz ayaa kalkarken Tekboynuz dnd ve kat. Yamatan aa kotu ve birka dakika iinde
gzden kayboldu.
"Byle bir eyin olacan hi beklemiyordum," dedi Random, Mcevher i gz hizasnda tutarak.
Corwin, bunu alp frtnay durdurur musun?"
"O artk senin," dedim ve kargaann ne kadar byk olduunu bilmiyorum. Mevcut durumumla
hepimizin gvenliini salayacak kadar dayanabileceimi dnmyorum. Bence bu senin krallara
yakr ilk eylemin olmak zorunda."
"O zaman bana nasl kullanacam gstermen gerekecek. Uyum salama ilemi iin bir Desene
ihtiyacmz var sanyordum."
"Sanmyorum. Brand Mcevher e uyumlu birinin bir bakasnn uyum kazanmasn
salayabileceini sylemiti. O zamandan bu yana biraz dndm ve nasl yaplacan bildiime
inanyorum. Uzak bir yere gidelim."
"Tamam. Hadi."
Sesine ve duruuna oktan yeni bir ey gelmiti. Aniden stlendii rol hemen deiim yaratyor
gibi grnyordu. O ve Viallenin nasl bir kral ve kralie olacan merak ettim. ok fazla. Zihnim
kopuk gibiydi. Son zamanlarda ok fazla ey olmutu. Son zamanlarda olan her eyi tek bir byk
dncenin iine dahil edemiyordum. Yalnzca bir yerlere srnp yirmi drt saat uyumak
istiyordum. Bunun yerine, kk bir atein hl iin iin yand bir yere kadar onu takip ettim.
Atei drtkledi ve iine bir avu dal att. Sonra atein yaknna oturdu ve bana ban sallad. Ben
de gidip yanna oturdum.
"Bu krallk meselesi hakknda," dedi. Nasl yapacam, Corwin? Beni tamamen hazrlksz
yakalad."
"Yapmak m? Muhtemelen ok iyi," diye yant verdim.
"Sence ok kiiyi krdm m?"
"Krdnsa bile, belli etmediler," dedim. Sen iyi bir seimdin, Random. Son zamanlarda ok ey
oldu... Babam bizi korudu aslnda, belki bizim iin iyi olamayacak kadar ok. Tahtn bir dl
olmad ak. nnde bir sr zor i var. Bence dierleri de bunu anlayacaktr."
"Ya sen?"
"Ben taht yalnzca Eric istedii iin istiyordum. O sralar bilmiyordum, ama doru. Yllarca
oynadmz bir oyunun dl idi. Bir kan davasnn sonu, aslnda. Ve bunun iin onu ldrebilirdim.

Ama artk lmek iin baka bir yol bulmasna memnunum. Onun ve benim benzer taraflarmz
farkllklarmzdan oktu. Bunu da ok ge olana kadar anlamadm. Ama lmnden sonra, tahta
gememek iin mazeretler bulmaya baladm. Sonunda, asl istediimin o olmadn anladm. Hayr.
Al senin olsun. yi hkmet, kardeim. yle yapacandan eminim."
"Eer Amber hl varsa," dedi bir sre sonra, deneyeceim. Gel, u Mcevher iini
tamamlayalm. O frtna rahatsz edici derecede yaklat."
Bam salladm ve ta parmaklarndan aldm. Zincirinden tutarak atein nnde kaldrdm. Ik
iinden geti; ii berraklat.
"Yakla ve benimle birlikte Mcevher e bak," dedim.
Dediimi yapt ve birlikte taa baktk. Ona, Deseni dn," dedim ve ben de onu dnmeye,
zihnime kvrmlarn ve halkalarn, solgun solgun parlayan izgilerini armaya altm.
Tan merkezinin yaknnda hafif bir kusur var gibiydi. Kvrmlar, dnleri, Perdeler i
dnrken bunu deerlendirdim... O karmak yoldan yrdm her seferinde iimden geen
akmlar hayal ettim.
Tataki kusur daha da belirginleti.
rademi ona dorulttum, tm btnl, akl ile ardm. Bu olurken tandk bir duygu kt
zerime. Mcevher e uyum kazandm gn hissettiim duyguydu. imdi, bir kez daha bu deneyimi
yaayacak kadar gl olup olmadm merak ediyordum.
Uzandm ve Randomn omzunu kavradm.
"Ne gryorsun?" diye sordum ona.
"Desene benzer bir ey," dedi, ama bu boyutlu gibi. Krmz bir denizin dibinde yatyor..."
"Benimle gel o zaman," dedim. Ona gitmeliyiz."
Yine, bir hareket duygusu, bata bir srklenme, sonra gittike artan bir hzla, Mcevher in
iindeki Desenin asla tam olarak grlemeyen dolambalarna doru dme hissi geldi.
Kardeimin varln yanmda hissederek ilerlememizi diledim ve bizi evreleyen yakut parlts
karard, berrak bir gece gnn siyahl oldu. Bu zel Desen her kalp at ile byyordu. Nedense,
sre ncekinden daha kolay geliyordu. Belki nceden uyum kazandm iin.
Random yanmda hissederek, o tandk ekil byr ve balang noktas belirginleirken onu
yanmda srkledim. O tarafa ilerlerken, bir kez daha bu Desenin btnln kavramaya altm
ve bir kez daha boyut-d kvrmlarnn iinde kayboldum. Byk yaylar, sarmallar ve dm gibi
grnen desenler nmzde doland. Dahi nce hissettiim huu duygusu iimi doldurdu ve yaknda
bir yerde Randoma da ayn eyin olduunun farkndaydm.
Balang noktasna ilerledik ve iine srklendik. O k matrisinden geerken evremizde
kvlcmlarla dolu, ltl bir parlaklk ykseldi. Bu sefer zihnim tamamen srece odakland ve Paris
ok uzakta grnd...
Bilinaltmdan bir an bana daha g ksmlar hatrlatt ve burada arzumu -ya da yle tercih
ediyorsanz irademi- kullanarak sersemletici rota boyunca hzla ilerledim, sreci hzlandrarak iin
Randomdan acmaszca g ektim.
Sanki dev, karmak kvrmlara sahip bir deniz kabuunun aydnlk i ksmnda gidiyorduk. Ama
geiimiz sessizdi ve biz de bedensiz bilin zerreleriydik.
Hzmz devaml artyor gibiydi, deseni daha nce getiim zamandan hatrlamadm zihinsel
ar da yle. Belki yorgunluumla ilgiliydi ya da olaylar hzlandrma abamla. Engelleri hzla atk;
parlak, akc duvarlarla evriliydik. Artk bamn dndn, baylacak gibi olduumu
hissediyordum. Ama bilincimi kaybetme lksn yaamaya hakkm yoktu, ne de frtna bu kadar

yaknken daha yava hareket edebilirdik. Yine, zlerek, Randomdan g ektim. Bu sefer srf
oyunda kalmamza yetecek kadar. Hzla ilerledik.
Bu sefer, ekillendirilme duygusunun verdii alev alev, gdklanma deneyimini yaamadm. Uyum
kazanma srecinin etkisi olmalyd. Daha nceki geiim bana bu adan kk bir baklk
kazandrm olmalyd.
Belirsiz bir sreden sonra, Randomn g kaybettiini hissettim. Belki enerjisini ok fazla
tketmitim. Ondan daha fazla faydalanrsam frtnay uzaklatrmaya yetecek gc kalp
kalmayacan merak etmeye baladm. Ondan bir daha g almamaya karar verdim. Epeyce
ilerlemitik. Eer i buna gelirse, bensiz devam etmesi gerekecekti. Artk elimden geldiince
dayanmakla yetinecektim. Burada ikimiz birden kaybolacamza benim kaybolmam daha iyiydi.
Hzla ilerlemeye devam ettik, duyularm isyan ediyor, bamn dnmesi sryordu. rademi
ilerleyiimize ynlendirdim ve baka her eyi aklmdan kardm. Bitie yaklatmz hissettiimde,
deneyimin bir paras olmadn bildiim bir kararma balad. Panik duygusuyla mcadele ettim.
Faydas yoktu. Kayp gittiimi hissettim. Bu kadar yaknken!
Neredeyse biteceinden emindim. O kadar kolay olacakt ki...
Her ey yzerek uzaklat. Son hissettiim, Randomn benim iin duyduu endieydi.
Ayaklarmn arasnda portakal rengi ve krmz bir parlt vard. Semavi bir cehennemin iinde
ksk m kalmtm? Zihnim yava yava berraklarken bakmaya devam ettim. Ik karanlkla
evrelenmiti ve...
Sesler vard, tandk...
Her ey berraklat. Srt st yatyordum, ayaklarm kamp ateine dnkt.
"Her ey yolunda, Corwin. Her ey yolunda."
Konuan Fionayd. Bam evirdim. Bamn yaknnda, yerde oturuyordu.
"Random...?" dedim.
"O da iyi. Baba."
Merlin samda oturuyordu.
"Ne oldu?"
"Random seni geri getirdi," dedi Fiona.
"Uyum kazanmay baard m?*
"O yle olduunu dnyor."
Dorulup oturmaya altm. Fiona beni geri itmeye alt, ama ben yine de oturdum.
"O nerede?"
Gzleri ile iaret etti.
Baktm ve Random grdm. Yaklak otuz metre tede, bir kaya kntsnn zerinde, srt bize
dnk, ayakta duruyor, frtnaya bakyordu. Frtna artk ok yaknd, rzgar giysilerini
dalgalandryordu. nnde imekler zikzaklar iziyordu. Gk grlts neredeyse durmakszn
kkryordu.
"Ne kadardr orada?" diye sordum.
"Yalnzca birka dakikadr," diye yant verdi Fiona.
"Yani, dnmzden bu yana o kadar m geti?"
"Hayr," dedi. Sen uzun zamandr baygnsn. Random nce dierleri ile konutu, sonra birliklerin
ekilmesini emretti. Benedict hepsini kara yola gtrd. Oradan gidiyorlar."
Bam evirdim.
Kara yolun zerinde hareket vard, kaleye doru ilerleyen karanlk bir sra. Aramzda ince iplikler
uuuyordu; uzak uta, karanlk ktlenin yaknlarnda birka kvlcm vard. Tepemizde, gkyz

kendini tamamen tersyz etmiti ve bir kez daha karanlk yarnn altndaydk. Yine, uzun, ok uzun
zaman nce burada bulunduum, yaratmn gerek merkezinin Amber in deil buras olduunu
grdm duygusuna kapldm.
Hayalet anya uzandm. Yok oldu.
evremdeki imeklerle ssl karanl aratrdm.
"Hepsi, gitti mi?" dedim Fionaya. Sen, ben, Merlin, Random kalan yalnzca bizler miyiz?"
"Evet," dedi Fiona. Artk arkalarndan gitmek istiyor musun?"
Bam iki yana salladm.
"Ben Random ile burada kalyorum."
"Bunu syleyeceini biliyordum."
Onunla beraber ayaa kalktm. Merlin de yle. Fiona ellerini rpt ve beyaz bir at ona doru geldi.
"Artk bakmma ihtiyacn yok," dedi. Bu yzden gidip Kaos Saraylarnda dierlerine
katlacam. O kayalarn yannda sizin iin atlar bal." aret etti. Geliyor musun, Merlin?"
"Babam ve kral ile kalacam."
"yle olsun. Seni yaknda greceimi umuyorum."
"Teekkrler, Fi," dedim.
Ata binmesine yardm ettim ve uzaklamasn izledim.
Sonra yine gidip atein bana oturdum. Frtnaya dnm, kprdamadan oturan Random izledim.
"Epeyce azk ve arap var," dedi Merlin. Sana biraz getireyim mi?"
"yi fikir."
Frtna o kadar yaknd ki, birka dakika iinde yryp iine girebilirdim. Henz Randomn
abalarnn bir etkisi olup olmadn anlayamyordum. Derin derin i ektim ve dncelerimin
srklenmesine izin verdim.
Bitmiti. yle ya da byle, Greenwooddan bu yana verdiim mcadele bitmiti. Artk intikam
almam gerekmiyordu. Hayr. Salam bir Desenimiz vard, belki de iki tane. Tm sorunlarmzn
kayna, Brand lmt. Lanetimden kalanlar Glgeler i spren muazzam sarsntlarla silinecekti.
Ve lanetimi telafi etmek iin elimden geleni yapmtm. Babamda bir dost bulmu, lmnden hemen
nce onunla uzlamtm. Tekboynuzun takdisi ile yeni bir kralmz olmutu ve hepimiz ona
sadakatimizi sunmutuk. Bu bana iten geliyordu. Tm ailemle barmtm. Grevimi yaptm
hissediyordum. Artk beni gden hibir ey yoktu. Amalarm tkenmiti ve huzura olabildiince
yakn hissediyordum. Her eyi arkamda brakmtm ve imdi lsem bile sorun olmayacan
hissediyordum. Buna baka zaman olsa yapacam kadar yksek sesle itiraz etmezdim.
"Buradan ok uzaklardasn, baba."
Bamla evetledim; sonra glmsedim. Biraz yiyecek kabul ettim ve yemeye baladm. Bir yandan,
frtnay izledim. Emin olmak iin henz ok erkendi, ama artk ilerlemiyor gibiydi.
Uyuyamayacak kadar bitkindim. Ya da yle bir ey. Arlarm dinmi, zerime harika bir
uyuukluk gelmiti. Kendimi sanki scak pamuklara sarnmm gibi hissediyordum. Olaylar ve anlar
iimdeki zihinsel saatin dnmeye devam etmesini salyordu. Pek ok adan harika bir duyguydu.
Yemeimi bitirdim ve atei besledim. arap yudumladm ve bir havai fiek gsterisinin nndeki
buzlu cam gibi grnen frtnay izledim. Yaam gzel geliyordu. Random bunu engellemeyi
baarrsa, yarn Kaos Saraylarna gidecektim. Orada beni ne beklediini bilmiyordum. Belki dev bir
tuzak. Belki bir pusu. Bir hile. Dnceyi kafamdan uzaklatrdm. Bir ekilde, o anda, nemi yoktu.
"Bana kendinden bahsediyordun, baba."
"yle mi? Ne dediimi hatrlamyorum."
"Seni daha iyi tanmak istiyorum. Bana daha fazlasn anlat."

Dudaklarmla bir pop sesi kardm, sonra omuzlarm silktim.


"Sonra da bunu." Eliyle bir iaret yapt. Tm bu anlamazl. Nasl balad? Senin payn neydi?
Fiona bana yllarca gemiini hatrlamadan Glgede yaadn syledi. Hafzan nasl kazandn,
dierlerini nasl buldun ve Amber e dndn?"
Gldm. Bir kez daha Randoma ve frtnaya baktm. arap itim ve rzgara kar pelerinime
sarndm.
"Neden olmasn?" dedim sonra. Uzun hikayelere dayanabiliyorsan, yani... Sanrm balanacak en
iyi yer srldm glge Dnyadaki zel Greenwood Hastanesi. Evet..."

Blm 14
Ben konuurken gkyz dnd, dnd. Frtnann nnde duran Random baarl oldu. Frtna
nmzde araland, bir devin baltas ile yarlm gibi ald. O yandan bu yana yuvarland, sonunda
kuzeye ve gneye srklendi, soldu, kld, yok oldu. Maskeledii manzara dayand ve onunla
beraber kara yol da gitti. Ama Merlin bana bunun sorun olmadn, boluu ama zaman geldiinde
tlden bir yol arabileceini sylyor.
Random gitti. zerindeki bask muazzamd. Uykusunda bile eskiden grnd, gibi grnmyor
artk -yani eziyet etmeye bayldmz kstah kk kardeimiz gibi- yznde, daha nce hi fark
etmediim izgiler vard, hi nem vermediim derinlik iaretleri. Bak am son olaylarla
renklenmi olabilir, ama bir ekilde daha asil daha gl grnyordu.
stlendii yeni rol bir tr simya ml yaratt? Tekboynuz tarafndan atanm, frtnayla vaftiz
edilmi, uykusunda bile krallara layk bir tavr edinmi gibi grnyordu.
Uyudum Merlin'de uyuyor imdi- ve o uyanmadan nceki bu ksa sre iin Kaosun kysndaki
bu kayalk zerindeki tek bilin noktas olmak, dnen bir dnyaya, temizlenmi bir dnyaya,
yaananlara dayanan bir dnyaya bakmak beni memnun etti...
Babamn cenazesini, Saraylar n tesindeki isimsiz bir yere srkleniini karm olabiliriz, ama
hareket edecek gcm yoktu. Ama yine de, cenaze alayn grdm ve yaamnn byk blmn
iimde tayorum. Vedam ettim. Anlayacaktr.
Ve elveda, Eric. Bunca zamandan sonra, bu ekilde sylyorum. Sen de bu kadar yaam olsaydn,
aramzdaki srtme bitmi olacakt. Anlamazlk sebebimiz ortadan kalkt iin, belki bir gn dost
bile olabilirdik. Tm dierlerinin arasnda, aile iindeki herhangi bir ikiliden daha ok birbirimize
benziyorduk. Belki, baz alardan Deirdre ile ben hari... Ama o konuda gzyalarm dkleli ok
oldu. Ama yine de, tekrar elveda, sevgili kz kardeim, kalbimde hep yaayacaksn.
Ve sen, Brand... Hatrana kzgnlkla bakyorum, deli kardeim. Neredeyse bizi yok edecektin.
Neredeyse Amber i tnedii yerden Kolvir in gsne yuvarlayacaktn. Tm Glgeleri parampara
edecektin. Neredeyse Deseni bozacak, evreni kendi imgene gre yeniden ekillendirecektin. Deli ve
ktsn ve arzularn gerekletirmeye o kadar yaklatn ki, imdi bile titriyorum. ldne
sevindim, okun ve boluun seni ele geirmi olmasna, insanlarn yaad yerleri varlnla
kirletmediine, Amberin tatl havasnda yrmediine memnunum. Keke hi domasaydn ya da
daha nce lseydin.
Yeter! Bu ekilde dnmek beni kltyor. l kal ve artk dncelerimi rahatsz etme.
Sizi bir el kart gibi datyorum, kz ve erkek kardelerim.
Sizi bu ekilde genellemek ac verici ve marka, ama siz-ben-biz deitik gibi grnyor ve bir
kez daha trafie kmadan nce, son bir kez bakmak istiyorum.
Caine, seni hi sevmedim ve sana hl gvenmiyorum. Bana hakaret ettin, ihanet ettin, hatta beni
hanerledin. Bunu unut. u anda sadakatine kusur bulamasam da, yntemlerinden holanmyorum.
Susalm o zaman. Bu yeni devir aramzda temiz bir defter olsun.
Llewella, son yaananlarn kullanman gerektirmedii karakter zellikleri tayorsun. Bunun iin
minnettarm. Bazen bir anlamazlktan snanmadan kmak hotur.
Bleys, benim iin hl a sarnm bir ekilsin. Cesur, canl ve atlgan. lki iin sayg duyuyor,
ikincisi iin glmsyorum. Ve sonuncusu son zamanlarda hafiflemi gibi grnyor. Gzel.
Gelecekte komplolardan uzak dur. Sana pek yakmyor.

Fiona, en ok sen deimisin. Senin iin yeni bir duygu gelitirmeliyim, prenses, nk ilk kez
dost olduk. Sevgim senin olsun, byc. Sana borluyum.
Gerard, tl, sadk kardeim, belki o kadar da deimedik. Sen kaya gibi salam durdun ve inancn
korudun. Bu kadar kolay fkelenmemeni umarm. Umarm bir daha seninle gremek zorunda
kalmam. Denizindeki gemilerine dn ve temiz, tuzlu havay solu.
Julian, Julian, Julian... Seni hi tanyamam mym? Hayr. Ardenin yeil bys benim uzun
yokluum srasnda o eski kibri yumuatm, geriye daha adil bir gurur ve adalet demekten memnun
olacam bir ey brakm olmal -merhametten farkl bir ey kukusu- ama hor grmeyeceim
nitelikler cephanende bir yenilik.
Ve Benedict, tanrlar bilir ki, zaman entropiye yaklatka daha da bilgeleiyorsun, ama yine de
insanlara dair bilginde hl benzersiz rnekleri grmezden geliyorsun. Bu sava bittiine gre, belki
glmsediini grrm. Dinlen, sava...
Flora... Merhametin evde baladn sylerler. Uzun zaman nce olduundan daha kt
grnmyorsun. Sana ve dierlerine imdi olduu gibi bakmak, bilanolar toparlamak duygusal bir
ryadan baka bir ey deil. Artk hibirimiz dman deiliz ve bu yeterli olmal.
Peki ya siyahlara ve gm rengine brnm, zerinde gm bir gl tayan adam? Gvenmeyi
rendiini, gzlerini berrak bir derede ykadn, bir iki idealin tozunu aldn dnmek houna
gidiyor. Bo ver. Hl yalnzca nemsiz hayatta kalma iinde becerikli, ince ironi tonlarna kar
zindanlarn bildii kadar kr, geveze bir igzar olabilir. Bo ver, brak gitsin, yle kalsn. Ondan hi
memnun kalmadm zaten.
Dara, voulez-vous venir avec moi? Hayr m? O zaman sana da elveda, Kaos Prensesi. Elenceli
olabilirdi.
Gkyz bir kez daha dnyor ve boyal nn ne tr baarlar aydnlatacan kim bilebilir?
Fal ald ve oynand. Artk dokuzumuzun olduu yerde artk yedi kii ve bir kral var.
Ama Merlin ve Martin de bizimle, sregelen oyunda yeni oyuncular.
Kllere bakar, yrdm yolu dnrken gcm geri dnyor. nmde uzanan yol fena halde
ilgimi ekiyor. Gzlerim, anlarm, ailem yine benimle. Ve Corwin hep Corwin olacak, maherde
bile.
Merlin kprdanyor ve bu iyi. Yola kma zaman. Yaplacak eyler var.
Randomn frtnay alt ettikten sonraki ilk eylemi bana katlmak, Mcevher den g ekmek ve
Koz Kart aracl ile Gerarda ulamak oldu. Kartlar yine souk ve glgeler yine kendileri gibi.
Amber ayakta. Oradan ayrlmamzn zerinden yllar geti ve biz geri dnmeden nce daha da fazlas
geebilir. Dierleri oktan, grevlerini devralmak zere giden Random gibi, Koz Kartlar ile eve
dndler. Ama benim imdi Kaos Saraylarn ziyaret etmem gerekiyor, nk edeceimi syledim,
nk orada bana ihtiya duyulabilir.
Eyalarmz topluyoruz, Merlinle ben ve ksa sre sonra sis yollardan birini aracak.
Orada her ey tamamlandktan sonra, Merlin Deseni yryp dnyalar zerinde hak iddia ettikten
sonra, kmam gereken bir yolculuk var. Atm ihtiyar Yggin daln diktiim yere srmeli, byyp
olduu aac grmeliyim. Champs-Elyseesnin gvercinlerinin sesi eliinde izdiim Desenin ne
durumda olduunu grmeliyim. Eer yol beni, olacana inandm gibi yeni bir evrene gtrrse,
oraya gitmeli, yaptklarm grmeliyim.
Yol nmzde szlyor, uzaktaki Saraylar a doru ykseliyor. Zaman geldi. Ata biniyor,
sryoruz.
Karanln zerinde, tl gibi grnen kara bir yolun zerinde gidiyoruz. Dman kalesine,
fethedilmi ulusa, tuzaa, atalarmzn evine... Greceiz. Siperlerde ve balkonda hafif

kvlcmlanmalar var. Cenazeye bile yetiebiliriz. Srtm dikletiriyor, klcm knnda gevetiyorum.
Fazla zaman gemeden varm olacaz.
Her zamanki gibi, elveda ve merhaba.

BENC CLT




SON

ALTINCI CLT




KIYAMETN KOZ KARTLARI

AMBER YILLIKLARI

ALTINCI CLT
Kyametin Koz Kartlar

ROGER ZELAZNY

eviren: Niran Eli

Tarayan: Eylem Yurtsever
Dzenleyen: eldkaan

Blm 1
Birinin sizi ldrmeye almasn beklemek kadar feci bir ey yoktur. Ama bugn Nisann
30'uydu ve elbette, her zamanki gibi olacakt. Anlamak zamanm almt, ama imdi en azndan ne
zaman geldiini biliyordum. Gemite, bu konuda herhangi bir ey yapamayacak kadar meguldm.
Ama artk iim bitmiti. Buralarda yalnzca bunun iin oyalanmtm. Gitmeden nce bu ii halletmem
gerektiini hissediyordum.
Yataktan ktm, tuvalete gittim, du aldm, dilerimi fraladm, vesaire. Yine sakal brakmtm,
bu yzden tra olmam gerekmiyordu. yl nce bir ba ars ve bir nsezi ile uyandm,
pencereleri atm ve mutfaa gidip tm gaz ocaklarnn aldn ve zerinde ate olmadn
grdm zamanki gibi tuhaf kuruntularla dolu deildim. Hayr. ki yl nce dier apartman
dairesinde afaktan nce uyanp hafif bir duman kokusundan evimde yangn ktn rendiim
zamanki gibi de deildi. Yine de, ampullerin patlayc bir ey ile dolu olmas ihtimaline kar
lambalarn altnda durmaktan kandm ve dmelere yakndan deil uzaktan bastm. Bu eylemleri
uygunsuz bir ey takip etmedi.
Genelde kahve makinesini nceki gece, otomatik zamanlayc ile hazrlayp brakrdm. Ama bu
sabah gr alanmdan uzak hazrlanm kahve istemiyordum. Makineyi altrdm ve szlmesini
beklerken paketlerimi kontrol ettim. Bu yerde deer verdiim her ey iki orta boy sanda
yerletirilmiti. Giysiler, kitaplar, resimler, baz enstrmanlar, birka anda, vesaire. Sandklar
kapattm. Birtakm elbise, bir sweatshirt, iyi bir roman ve bir koan seyahat eki srt antama gitti.
Anahtarm karken apartman yneticisine brakacaktm, bylece yeni tananlar ieri alabilecekti.
Sandklar depoya gidecekti.
Bu sabah bana kou yoktu.
Pencereden pencereye yryerek ve her birinin yannda durup aadaki soka ve kardaki
binalar (geen sene birisi tfekle beni vurmaya almt) inceleyerek kahvemi yudumlarken, yedi
yl nce bunun olduu ilk seferi dndm.
Gzel bir bahar akam sokakta yrrken bir kamyon direksiyon krm, kaldrma frlam,
neredeyse beni tula duvara yaptrmt. Bir dal yapp kamyonun yolundan yuvarlanmay
baarmtm. Src bilincini hi kazanamamt. Bunun zaman zaman hepimizin bana gelen o tuhaf
olaylardan olduunu dnmtm.
Ama ertesi yl ayn gn, hanm arkadamn evinden evime yrrken adam saldrmt. Biri
bakla, dieri boru paralaryla. Czdanm isteme nezaketini bile gstermemilerdi.
Kalntlar yakndaki bir plak dkkannn kapsna brakmtm ve eve giderken bu konuyu
dnsem de ertesi gne kadar o gnn kamyon kazasnn yldnm olduu aklma gelmemiti. O
zaman bile, olay tuhaf bir tesadf saydm ve unuttum. Ertesi yl oturduum baka bir apartman
dairesinin yarsn yok eden bombal paket yznden gerekliin istatistiki doasnn o sezon benim
evremde biraz zorlanp zorlanmadn merak etmeye baladm.
Birisi ylda bir kez beni ldrmeye almaktan keyif alyordu, bu kadar basitti. Teebbs
baarsz olunca bir sene ara veriyor, sonra yine deniyordu. Sanki bir oyundu bu.
Ama bu yl ben de oynamak istiyordum. Asl endiem, adam, kadn ya da nesnenin, olay annda asla
orada olmamas, gizlilik, aralar ya da araclar kullanmay tercih etmesiydi.
Bu kiiye S diyeceim (bu harf benim kiisel kozmolojimde bazen sinsi", bazen de smkkafa"
anlamna gelir), nk X harfi fazla kullanlmtr ve nk tartmaya ak kaynaklar olan
zamirlerle uramaktan holanmam.

Kahve fincanm ve srahiyi ykadm, rafa koydum. Sonra antam aldm ve oradan ayrldm. Bay
Mulligan yerinde yoktu ya da uyuyordu, bu yzden anahtarm posta kutusuna atp yakndaki
lokantada kahvalt etmek iin sokaa ktm.
Trafik azd ve tm aralar iyi huyluydu. Yava yava, dinleyerek, bakarak yrdm. Ho bir
sabaht, gzel bir gn vaat ediyordu. leri abuk halletmeyi umuyordum, bylece gnn tadn
karabilecektim.
Lokantaya rahatsz edilmeden ulatm. Pencerenin yannda bir masaya oturdum. Tam garson
sipariimi almaya geldiinde tandk birinin sokakta yrmekte olduunu grdm -eski bir snf
arkadam ve daha sonra i arkadam- Lucas Raynard, bir seksen boyunda, kzl sal, sanatkarca
krlm burnuna ramen ya da belki bu yzden yakkl, sesi ve tavrlar mesleine, yani satcla
uygun.
Pencereye vurdum, beni grd, el sallad, dnd ve ieri girdi.
"Merle, haklymm," dedi masaya gelince. Omzumu ksaca kavrad, karma oturdu ve meny
elimden ald. Seni evinde bulamadm ve burada olabileceini tahmin ettim."
Gzlerini indirdi ve meny okumaya balad.
"Neden?" diye sordum.
"Eer biraz daha dnmek istiyorsanz daha sonra geleyim," dedi garson.
"Hayr," diye yantlad Luke ve muazzam bir sipari verdi.
Ben de kendiminkini ekledim. Sonra: nk alkanlklarna bal birisin."
"Alkanlk m?" diye yant verdim. Artk burada neredeyse hi yemiyorum."
"Biliyorum," diye yant verdi, ama zerinde bask varken genellikle buraya gelirdin. rnein,
snavlardan nce ya da seni rahatsz eden bir ey varsa."
"Hm," dedim. Daha nce fark etmemitim, ama byle bir ey vard gerekten. zerine tekboynuz
resmi baslm kltablasn evirdim, kapnn yannda perde grevi yapan vitrayl camda resmin daha
byk bir kopyas vard. Neden bilmiyorum," dedim sonunda. Dahas, beni rahatsz eden bir ey
olduunu nereden karyorsun?"
"Birka kaza yznden 30 Nisan hakknda paranoyak olmutun."
"Birkatan daha fazla. Sana hepsinden bahsetmedim."
"Demek hl inanyorsun."
"Evet."
Omuzlarn silkti. Garson geldi ve kahve fincanlarmz doldurdu.
"Tamam," dedi sonunda. Bugn oldu mu?"
"Hayr."
"ok kt. Umarm dncelerini kreltmez."
Bir yudum kahve aldm.
"Sorun deil," dedim.
"Gzel." ini ekti ve gerindi. Dinle, ehre daha dn geldim..."
"yi bir gezi miydi?"
"Yeni bir sat rekoru krdm."
"Harika."
"Her neyse... Otele gittiimde senin ayrldn rendim."
"Evet. Yaklak bir ay nce istifa ettim."
"Miller sana ulamaya alyor. Ama telefonun kapandndan arayamyor. Birka kez uram
bile, ama sen dardaymsn."
"ok kt."

"Geri dnmeni istiyor."


"Orada iim bitti."
"Teklifini duyana kadar bekle, olmaz m? Brady yukarya utlanyor ve sen Tasarmn yeni
yneticisi oluyorsun. stelik yzde yirmi zam alyorsun. Sana bunu sylememi istedi."
Hafife gldm.
"Aslnda kulaa o kadar kt gelmiyor. Ama dediim gibi, orada iim bitti."
"Ah!" Bana kurnaz kurnaz glmserken gzleri parlad.
"Baka bir yerde seni bekleyen bir ey var. O da merak ediyordu. Tamam, eer durum buysa dier
adamn teklifini ona gtrmeni istedi. stne kmak iin elinden geleni yapacak."
Bam iki yana salladm.
"Sanrm anlatamadm," dedim. Bitti. Nokta. Geri dnmek istemiyorum. Ve bakas iin de
almayacam. Bu tr eyleri braktm. Bilgisayarlardan bktm."
"Ama gerekten iyisin. Sylesene, ders mi vereceksin?"
"Hayr."
"Pekala, lanet olsun! Bir eyler yapman gerek. Bir yerden para m buldun?"
"Hayr. Sanrm biraz yolculuk edeceim. Bir yerde ok fazla kaldm."
Kahve fincann kaldrd ve bitirdi. Sonra arkasna yasland, ellerini gbeinde kavuturdu ve gz
kapaklarn hafife indirdi. Bir sre sessiz kald.
Sonunda: inin bittiini syledin. i mi kastettin, buradaki yaamn m, yoksa baka bir eyi
mi?"
"Seni anlamyorum."
"niversitede de zaman zaman ortadan kaybolurdun. Bir sreliine gider, sonra aniden geri
gelirdin. Bu konuda olduka mulaktn da. Bir tr ikili hayat yayor gibiydin. imdiki konuyla ilgisi
var m?"
"Ne demek istediini anlamyorum."
Glmsedi.
"Elbette anlyorsun," dedi. Ben yant vermeyince ekledi,
"Eh, iyi anslar o zaman, her neyse."
Her zaman hareket halinde, nadiren yerinde duran biriydi.
kinci kahvelerimizi ierken bir anahtarlkla oynad, anahtarlar ve mavi bir pandantifi sallayp
krdatt. Sonunda kahvaltlarmz geldi ve bir sre sessizlik iinde yedik.
Sonra sordu, Yldz Patlamas hl senin mi?"
"Hayr. Geen gz sattm," eledim ona. O kadar meguldm ki, denize alacak zamanm yoktu.
Onu bo bo yatar grmekten nefret ediyordum."
Ban sallad.
"Bu ok kt," dedi. Okulda onunla ok elenmitik. Daha sonra da. Eski gnlerin ansna onu bir
kez daha denize karmak isterdim."
"Evet."
"Sylesene, son zamanlarda Juliay grdn m?"
"Hayr, ayrldmzdan beri grmedim. Sanrm hl Rick isimli bir adamla kyor. Ya sen?"
"Evet. Dn gece uradm."
"Neden?"
Omuzlarn silkti.
"eteden biriydi ve birbirimizden uzaklayoruz."
"Naslm?"

"Hl gzel. Seni sordu. Sana iletmem iin bunu verdi."


Ceketinin i cebinden kapal bir zarf kard ve bana uzatt. Juliann el yazsyla ismimi tayordu.
Yrtarak atm ve okudum:
Merle,
Yanlmm. Kim olduunu biliyorum ve tehlikedesin. Seni grmeliyim. htiya duyacan bir ey var
bende. ok nemli.
Ltfen ara veya bir an nce gel.
Sevgiler,
Julia
"Teekkrler," dedim, antam atm ve mektubu iine tktm.
Hem huzursuz edici, hem artcyd. Olduka. Bu konuda ne yapacama karar vermem
gerekecekti. Ondan hl holanyordum, ama onu yine grmek istediimden emin deildim. Ama
kim olduumu bildiini sylerken Ne demek istiyordu?
Onu yine aklmdan kardm.
Bir sre trafii seyrettim, kahve itim ve ilk senemizde, Eskrim Klbnde Luke ile nasl
karlatmz dndm.
nanlmaz derecede ustayd.
"Hl eskrim yapyor musun?" diye sordum ona.
"Bazen. Ya sen?"
"Zaman zaman."
"Kimin daha iyi olduunu hi renemedik."
"Artk zamanmz yok," dedim.
Gld ve birka kez ban bana doru savurdu.
"Sanrm hayr. Ne zaman gidiyorsun?"
"Muhtemelen yarn. Yalnzca birka iimi hallediyorum.
Bittii zaman gideceim."
"Nereye gidiyorsun?"
"Oraya buraya. Henz her eye karar vermedim."
"Sen delisin."
"H-h. Buna Wanderjahr* derlerdi. Ben benimkini atladm ve imdi istiyorum."
"Aslnda kulaa olduka iyi geliyor. Belki bir gn ben de denemeliyim."
"Belki. Ama ben senin seninkini taksit taksit kullandn dnyordum."
"Ne demek istiyorsun?"
"Sk sk kaybolan yalnz ben deildim."
"Ah, o." Elini sallad. O iti, zevk deil. Faturalar demek iin baz anlamalar yapmam
gerekiyordu. Aileni mi greceksin?"
Tuhaf soru. kimiz de daha nce ebeveynlerimizden bahsetmemitik, ok genel baz eyler dnda.
"Sanmyorum," dedim. Seninkiler nasl?"
Baklarm yakalad ve tuttu, kronik glmsemesi geniledi.
"Bilmek zor," diye yant verdi. Pek grmyoruz."
Ben de glmsedim.
"O duyguyu bilirim."
Yemeimizi bitirdik, son bir fincan kahve itik.
"Demek Miller ile grmeyeceksin, ha?" diye sordu.
"Hayr."

Yine omuzlarn silkti. Hesap geldi ve o ald.


"Bu benden," dedi. Hem, ben alyorum."
"Teekkrler. Belki akam yemei iin seni ararm. Nerede kalyorsun?"
"Dur." Gmlek cebine uzand, bir kibrit kutusu ald, bana frlatt. te. Yeni izgi Moteli," dedi.
"Alt civarnda gelmeme ne dersin?"
"Tamam."
Paray dedi ve sokakta ayrldk.
"Grrz," dedi.
"Evet."
Ho akal, Luke Raynard. Tuhaf adam. Birbirimizi neredeyse sekiz yldr tanyorduk. Gzel
zamanlar yaamtk. Birka spor dalnda rekabet etmitik. Neredeyse her gn birlikte koardk.
kimiz de atletizm takmndaydk. Bazen ayn kzlarla kardk. Yine dndm, gl, zeki ve en az
benim kadar ie dnk. Aramzda bir ba vard, tam olarak anlamadm bir ba.
Apartmanmn park yerine yrdm, arabamn motor kapann ve asisinin altn kontrol ettim ve
motoru altrdm.
Yava yava, sekiz yl nce yeni ve taze olan eylere bakarak, imdi onlara ho akal diyerek
srdm. Son hafta boyunca benim iin nemli olan herkese veda etmitim. Julia dnda.
Devaml ertelemek istediim o eylerden biriydi, ama zaman yoktu. Ya imdi, ya da asla olacakt
ve merakm uyanmt. Arabay bir alveri merkezinin park yerine ektim, bir ankesrl telefon
buldum, ama numarasn evirdiim zaman yant gelmedi. Yine gndz vardiyasnda tam zamanl
alyor olabilirdi, ama dua girmi ya da alverie km olmas da mmknd. Evine gidip
renmeye karar verdim. ok uzak deildi. Ve bana vermek istedii her ne ise, onu almaya gitmek
onu son bir kez grmek iin iyi bir bahane olacakt.
Park edebileceim bir yer bulmadan nce o evrede birka dakika dolandm. Arabay kilitledim,
keye yrdm ve saa dndm. Hava biraz snmt. Bir yerde kpekler havlyordu.
Apartmana dntrlen dev Victoria tarz evlerin olduu bloa yrdm. nden penceresini
gremiyordum. En st katta, arka taraftayd. Kaldrmda yrrken canlanan anlar bastrmaya
altm, ama faydas olmad. Birlikte olduumuz zamanlara ilikin dnceler bir dizi eski duyguyla
beraber kafama dolutu. Durdum. Buraya gelmek aptalca olmutu. zlemediim bir ey iin zahmete
girmenin anlam neydi. Yine de...
Lanet olsun. Onu bir kez daha grmeyi istiyordum. Geri dnmeyecektim. Basamaklar trmandm
ve veranday atm.
Kap aralkt, ieri girdim.
Ayn fuaye. Yaldz ereveli aynann nndeki dolabn zerinde, ayn saksnn iinde ayn yorgun
grnl, yapraklar tozlu meneke. O ayna birbirimize sarlmamz defalarca, hafif arpk bir
ekilde yanstmt. nnden geerken yzm dalgaland.
Yeil hal kapl merdiveni trmandm. Arka tarafta bir yerden bir kpek ulumaya balad.
lk kat deimemiti. Ksa koridoru yrdm, kasvetli resimlerin ve eski sehpann yanndan
getim, dndm, ikinci merdiveni trmandm. Yar yolda tepeden gelen bir srtnme sesi ve bir
ienin ya da vazonun sert zeminde yuvarlanmas gibi bir ses duydum. Sonra saaklarn arasndaki
rzgar dnda yine sessizlik. imde tuhaf bir endie kprdand ve admlarm sklatrdm.
Merdivenin banda durdum ve sra d hibir ey yok gibiydi, ama bir sonraki nefesimle tuhaf bir
koku algladm. Kokuyu ayrt edemedim -ter, kf, slak kir belki- ama kesinlikle organik bir ey.
Sonra Juliann kapsna gittik ve birka saniye bekledim.
Koku burada daha gl gibiydi, ama ses duymadm.

Koyu renk ahaba birka kez vurdum. Bir an ieride birinin kprdandn duyduumu sandm,
ama yalnzca bir an.
Kapy yine vurdum.
"Julia?" diye seslendim. Benim, Merle."
Hibir ey. Daha kuvvetli vurdum.
Bir ey atrdayarak dt. Kap kulpunu denedim. Kilitliydi.
ektim, bktm ve kap kulpunu, kilit aynasn ve mekanizmann tamamn kopardm. Sonra hemen
sola, kapnn menteesinin yanna, erevenin tesine ekildim. Sol elimi uzattm ve kapy parmak
ularmla hafife ittim.
Kap birka santim ie dnd ve durdu. Yeni ses gelmedi, duvar ve yerin bir ksm, bir suluboya,
krmz bir divan, yeil bir hal dnda hibir ey grmedim. Kapy biraz daha ittim.
Ayn. Koku daha da glyd.
Saa doru yarm adm attm ve daha fazla ittirdim.
Hibireyhibireyhibirey...
Gr alanma Julia girdii zaman elimi ektim. Orada yatyordu. Odann karsnda. Kanlar
iinde...
Yerde, halda kan vard, sol kedeki karmakark yn kanlyd. Devrilmi mobilyalar, yrtk
yastklar...
Koma igdm bastrdm.
Yavaa bir adm attm, sonra bir tane daha, tm duyularm tetikteydi. Eii atm. Odada baka
hibir ey/hi kimse yoktu. Frakir bileimi skt. O zaman bir ey demem gerekirdi, ama aklm baka
yerdeydi.
Yaklatm ve yannda diz ktm. Midem bulanyordu. Kapdan yznn yarsnn ve sa kolunun
olmadn grememitim. Nefes almyordu ve ahdamar sessizdi. zerinde yrtk, kanl, eftali
rengi bir sabahlk vard; boynunda ise mavi bir kolye.
Haldan teye, ahap zemine dklm kanlar bulam, zerine baslmt. Ama bunlar insan izleri
deildi, iri, uzun, parmakl eylerdi, etli ve trnakl.
Yalnzca ksmen bilincinde olduum bir esinti -arkamdaki yatak odas kapsndan geliyorduaniden azald, koku oald. Bileimde yeni bir zonklama hissettim. Ama hi ses yoktu.
Kesinlikle sessizdi, ama orada olduunu biliyordum.
Diz ktm yerde hzla dnerek meldim...
Koca bir az dolusu iri di, evrelerinde gerilmi kanl dudaklar grdm. Bunlar kaba, kfl
grnml, sar bir krkle kapl, yzlerce kiloluk, kpee benzer bir yaratn azn sslyordu.
Kulaklar mantar kmeleri gibiydi, sar-turuncu gzleri iri ve kedimsiydi.
Niyetine ilikin herhangi bir kukum olmadndan, son bir dakikadr bilinciz olarak elimde
tuttuum kap kolunu ona frlattm. Fark edilir bir etki brakmadan sol gznn zerindeki kemik
kntsna arpt. Yaratk, hl sessiz, zerime atlad.
Frakir e bir szck sylemeye bile zaman yoktu...
Mezbahalarda alanlar bilir, hayvann alnnda, sa kulandan sol gzne, sol kulandan sa
gzne hayali izgiler izilerek bulunan bir nokta vardr. Bu iki izginin kesime noktasnn drt
santimetre zerine ldrc bir darbe indirirler. Bana bunu amcam retmiti. Ama mezbahada
almyordu. Yalnzca yaratklar nasl ldreceini biliyordu.
Bu yzden hayvan atlarken hzla ne ve yana dndm ve o lm noktasna eki gibi bir darbe
indirdim. Ama benim beklediimden daha hzl hareket ediyordu ve ben vurduumda oktan geip
gitmiti. Boyun kaslar yumruumun gcn emmesine yardmc oldu.

Ama bu ilk kez ses karmasna sebep oldu. Bir ciyaklama.


Sonra ban sallad, byk bir hzla dnd ve yine zerime atld. imdi gsnden alak bir
hrlama geliyordu ve yksee sramt. Bu sefer yana dnerek kurtulamayacam anlamtm.
Amcam bana bir de bir kpei ensesinin yan taraflarndaki ve enesinin altndaki deriden
yakalamay retmiti. Bu kadar byk bir hayvanda sk kavramak ve tam yerini bulmak
gerekiyordu. O anda baka seeneim yoktu. Tekme atmay denesem ve skalasam, muhtemelen
ayamdan olurdum.
Ellerim ne frlad, yukar dnd ve kar karya gelirken kendimi hazrladm. Benden ar
olduundan emindim ve momentumunu da karlamam gerekecekti.
Parmaklarm ya da bir elimi kaybettiimi hayal ettim, ama enesinin altndan yakalamay,
kavrayp skmay baardm. Kollarm uzattm ve darbenin gcn karlamak iin eildim.
Sraynn gc beni sarst, ama kavraym korumay ve darbeyi emmeyi baardm.
Hayvann hrlamalarn dinlerken ve yzmden otuz santim uzaktaki salyal az incelerken, bu
noktadan tesine fazla kafa yormadm fark ettim. Bu bir kpek olsayd, kafasn yakndaki sert bir
eye vurarak krabilirdim; hayvann karotis damarlar, boarak ldrlmeyecek kadar derindeydi.
Ama bu yaratk glyd ve lgnca kvranmalar karsnda ellerim kaymaya balamt bile.
enelerini kendimden uzak tutmaya ve hayvan ittirmeye alrken, dikey olarak benden uzun
olduunu da fark ettim. Yumuak karnna bir tekme sallamay deneyebilirdim, ama muhtemelen
dengemi ve kavraym kaybeder, kasklarm dilerine kar savunmasz brakrdm.
Yaratk sol elimden kurtuldu ve sa elimi kullanmak ya da onu kaybetmekten baka seeneim
kalmad. Bu yzden elimden geldiince gl ittirdim ve yine ekildim. Bir silah aryordum,
herhangi bir silah, ama yaknlarda iime yarayacak hibir ey yoktu.
Grtlam hedefleyerek yine srad. Kafasn tekmelemeye izin vermeyecek kadar hzlyd.
Yolundan kaamadm da.
n bacaklar karnmla ayn hizadayd. Amcamn bu konuda da hakl olmasn umarak bacaklarn
yakaladm ve tm gcmle arkaya ve ie bktm. O dilerden kanmak iin bir dizimin zerine
km, enemi gsme doru bastrm, bam geri ekmitim. Ben bkerken kemikler frlad ve
krld, hayvan bileklerime saldrmak iin hemen ban edi. Ama o srada ben ayaa kalkyor, onu
te iterek sryordum.
Srt st devrildi, dnd; neredeyse ayaklarnn stne dyordu. Ama peneleri yere vurduunda
inleme ile hrlama arasnda bir ses kard ve n ayaklarnn zerine yld.
Ben kafatasna bir darbe indirmek zereyken, dndmden daha hzl hareket ederek
ayaklarnn stnde doruldu. Ayaa kalkar kalkmaz n, sa bacan kaldrd ve gzleri gzlerime
dikilmi, alt enesinden salya akarak, hrlayarak aya zerinde denge kurdu. Yine zerime
atlayacandan emin olduumdan, hafife sola getim, yan dndm, bana kimsenin retmedii bir
pozisyon aldm. Zaman zaman zgn dnceler gelitiririm.
Bu sefer daha yava saldrd. Belki kafatasn hedefleyebilir ve baarrdm. Bilmiyorum, nk
denemedim. Bir kez daha ensesini yakaladm ve bu sefer bildiim bir blgeydi. htiya duyduum
birka dakika iinde, daha nce yapt gibi ekilemeyecekti. Hzn kesmeden dndm, ktm,
ittirdim, ektim ve hzna rehberlik ettim.
Havada dnd, srt pencereye arpt. atrt ve kymk kymk krlma sesleri arasnda pencereden
geti ve yannda erevenin ounu, perdeyi ve perde rayn da gtrd.
kat aaya dtn duydum. Ayaa kalkp dar baktmda birka kez seirip kprtsz
kaldn grdm. O beton avluda Julia ve ben arada bir, gece yars bira ierdik.

Juliann yanna dndm ve elini tuttum. fkemi fark etmeye balamtm. Bunun arkasnda biri
olmalyd. Yine S mi? Bu senenin 30 Nisan armaan bu muydu? yle olduunu hissediyordum ve
eylemi yerine getiren yarata yaptmn aynsn Sye yapmak istiyordum. Bir sebep olmalyd. Bir
ipucu olmalyd.
Ayaa kalktm, yatak odasna gittim, bir battaniye aldm ve Juliann zerine rttm. Apartman
aramaya balarken, dnmeksizin yerdeki kapnn kulpunu silerek parmak izlerimi yok ettim.
Aradm eyi mine rafnn zerinde, saat ile gizemlerle ilgili bir kat yn arasnda buldum.
Onlara dokunduum an soukluklarn hissettim ve durumun dndmden daha ciddi olduunu
anladm. htiya duyacam syledii ey bu olmalyd ama kartrdm zaman, bir dzeyde
tansam ve baka bir dzeyde asam da, aslnda benim deillerdi. Bunlar Koz Kartlaryd, daha nce
grdklerime benzer, ama ayn deil.
Btn bir deste deildi. Yalnzca birka kart. Tuhaf. Sirenleri duyduum zaman kartlar hzla yan
cebime attm. Fal beklemek zorunda kalacakt.
Kimseyle karlamadan merdivenlerden aa kotum, arka kapdan dar ktm. Fido hl
dt yerde yatyordu ve evredeki tm kpekler konuyu tartyorlard. itlerin zerinden
atladm, ieklikleri ezdim, park ettiim yan sokaa giden arka baheleri getim.
Birka dakika sonra kilometrelerce tede, hafzam kanl pene izlerinden temizlemeye
alyordum.

Blm 2
Krfezden sessiz, aalk bir alana gelene kadar araba srdm. Sonra durdum, dar ktm ve
yrdm.
Bir sre sonra kk, ssz bir park buldum. Sralardan birinin zerine oturdum, Koz Kartlarn
kardm ve inceledim.
Birka yar tandk grnyordu ve kalan tamamen artcyd. Bir tanesine uzun uzun baktm ve
bir siren arks duyar gibi oldum. Kartlar indirdim slubu tanmyordum. Bu olduka rahatsz
ediciydi.
Fark etmeden panzehiri olmayan bir zehir yutan bir zehirbilim uzmannn hikayesini hatrladm.
Aklndaki en nemli dnce, lmcl bir doz alp almadym. Yllar nce kendisinin yazd
klasik bir ders kitabna bakm. Kendi kitabna gre, ii bitikmi. Ayn derecede nl bir baka
uzmann kitabna bakm. O kitaba gre, o beden ktlesine sahip birinin iini bitirecek dozun yalnzca
yarsn almm. Adam oturmu ve yanldn umarak beklemi.
Ben de byle hissediyordum, nk bu tr konularda uzmanm. Bu tr eyleri hazrlayabilen
herkesin slubunu bildiimi sanyordum. Kartlardan birini aldm. Tuhaf, neredeyse tandk bir
manzara betimliyordu. Sessiz bir gle doru knt yapan imenli bir yer, sada parlak, ltl, ne
olduu anlalmayan bir eyin paras. zerine doru derin bir nefes alp verdim ve kart bir anlna
buulandrdm. Trnamla vurdum. Camdan bir an gibi nlad ve hayata dnd. Sahne akama
doru kayarken glgeler yzd, akt. Elimi zerinden geirdim ve yine kprtsz kald. Gle,
imenlere ve gndze dnd.
ok uzak. Zaman orada mevcut konumuma gre ok daha hzl akyordu. lgi ekici.
Zaman zaman kullandm eski bir pipoyu kardm, doldurdum, yaktm, iime ektim ve
dndm. Kartlar alyordu, zekice taklitler deillerdi ve amalarn anlamam olsam da, o an asl
dndm bu deildi.
Bugn 30 Nisandi ve bir kez daha lmle yz yze gelmitim. Henz canma kasteden kiiyle
yzleememitim. S yine arac kullanmt. Ve ldrdm sradan bir kpek deildi. Bir de kartlar...
Julia onlar nereden bulmutu ve neden onlar almam istemiti? Kartlar ve kpek sradan insanlardan
te bir gce iaret ediyordu. Batan beri, bo zamanmda halledebileceim bir psikopatn istenmeyen
ilgisine mazhar olduumu dnmtm. Ama bu sabahki olaylar duruma bambaka bir grnt
vermiti. Bir yerlerde korkun bir dmanm olduu anlamna geliyordu.
rperdim. Luke ile bir kez daha konumak, nceki gece neler konutuklarn renmek, Juliann
bir ipucu verecek herhangi bir ey syleyip sylemediini grmek istiyordum.
Geri dnmeli, daireyi daha dikkatli aramalydm. Ama bu sz konusu olamazd. Ben uzaklarken
polisler apartmann nne gelmilerdi bile. Bir sre geri dnmek olmazd.
Rick. Bir de Rick Kinsky vard, biz ayrldktan sonra kt adam. Neye benzediini biliyordum.
Zayf, bykl, entel cinsten. Bir iki kez ziyaret ettiim bir kitapya bakyordu. Ama bundan tesini
bilmiyordum. Belki bana kartlar ve Juliann yaamna mal olan ne tr bir ie kart konusunda bir
eyler syleyebilirdi.
Biraz daha dndm, sonra kartlar cebime koydum. Onlarla daha fazla oynamayacaktm. Henz
deil. lk nce, bulabildiim kadar bilgi edinmek istiyordum.
Arabaya dndm. Yrrken bu 30 Nisann henz bitmediini dndm. Ya S bu sabahki
karlamay dorudan bana yneltilmi saymazsa? Bu durumda yeni bir saldr iin epey zaman
vard. Ayn zamanda, ona fazla yaklarsam Snin tarihleri unutacan, ne zaman ak yakalasa

boazma sarlacan hissediyordum. Bundan sonra gardm drmemeye, bu mesele hallolana


kadar kuatma altndaym gibi yaamaya karar verdim. Ve tm enerjimi onun iini bitirmeye
yneltecektim. Salm dmanm ok yaknda yok etmeme bal gibi grnyordu.
Danacak birini aramal mym? diye merak ettim. Ve kimi? Ailem hakknda bilmediim daha ok
ey vard...
Hayr. Henz deil, diye karar verdim. Meseleleri kendim halletmek iin her tr abay
gstermeliydim. stediimin bu olduu gereinin yan sra, pratie ihtiyacm vard. Benim geldiim
yerde uygunsuz durumlarla baa kabilme yeteneine sahip olmanz gerekir.
Ankesrl bir telefon arayarak ve Juliay en son grdm haliyle dnmemeye alarak
arabam srdm. Batdan birka bulut geliyordu. Saatim bileimde, grnmez Frakir in yannda
tklyordu. Radyodaki haberler uluslararas ve keyifsizdi.
Bir markette durdum ve telefonu kullanarak Lukeun moteline ulamaya altm. Motelde deildi.
Bu yzden yemek blmnden bir sandvi ve bir milkshake aldm, yiyip itikten sonra yine denedim.
Hl dardayd.
Tamam. Daha sonra yakalardm. ehre yneldim. Rickin alt kitapnn adnn Browserie
olduunu hatrlyordum.
Arabam oraya srdm ve dkkann ak olduunu grdm. Birka blok tede park ettim ve geri
yrdm. ehirden geerken dikkati elden brakmamtm, ama takip edildiime ilikin iaret
grmemitim.
Yrrken serin bir esinti ve rzgar kokusu hissettim. Dkkann camndan Ricki grdm. Yksek
tezgaha oturmu, kitap okuyordu. Grnrde baka kimse yoktu.
Ben ieri girerken kapnn zerindeki kk an tngrdad. Rick ban kaldrd. Doruldu, ben
yaklarken gzleri iri iri ald.
"Selam," dedim ve bir an durdum. Rick, beni hatrlyor musun, bilmiyorum."
"Merle Coreysin," diye bildirdi alak sesle.
"Doru." Tezgaha yaslandm, geri ekildi. Kk bir bilgi konusunda bana yardm edip
edemeyeceini merak ediyordum."
"Ne tr bilgi?"
"Julia hakknda," dedim.
"Bak," diye yant verdi, siz ikiniz ayrlmadan nce yanma bile yaklamadm."
"H? Hayr, hayr, anlamyorsun. Bu umurumda bile deil. Benim daha yeni bir bilgiye ihtiyacm
var. Julia geen bir haftadr bana ulamaya alyor ve..."
Ban iki yana sallad.
"ki aydr ondan haber almyorum."
"yle mi?"
"Evet, artk grmyoruz. Farkl ilgi alanlar, anlyor musun?"
"Siz birbirinizi grmeyi braktnzda iyi miydi?"
"Sanrm."
Dorudan gzlerine baktm ve geriledi. Bundan holanmadm. Sanrm." Adamn benden biraz
korktuu akt ve ben de srar etmeye karar verdim.
'"Farkl ilgi alanlar, derken neyi kastettin?" diye sordum.
"Eh, biraz tuhaflat, anlyor musun?" dedi.
"Bilmiyorum. Anlat."
Dudaklarn yalad, baklarn kard.
"Sorun istemiyorum," diye bildirdi.

"Ben de karmasam iyi olur. Sorun ne?"


"ey," dedi, korkuyordu."
"Korkuyor muydu? Neyden?"
"Aa -senden."
"Benden mi? Bu sama. Onu korkutacak bir ey yapmadm hi. Ne dedi?"
"Fazla konumad, ama ne zaman ismin telaffuz edilse, anlyordum. Sonra o garip hobileri
edinmeye balad."
"Anlamadm," dedim. Hem de hi. Tuhaflat m? Garip hobileri mi vard? Ne tr? Neler oldu?
Gerekten anlamyorum ve anlamak istiyorum."
Ayaa kalkt ve onu takip etmemi istercesine arkasna bakarak dkkann arka tarafna yneldi. Ben
de yle yaptm.
Doal ifa, organik iftilik, sava sanatlar, bitkisel tedaviler, evde dourma zerine kitaplarla
dolu bir ksma geldiinde yavalad, ama oradan geip gizemcilikle ilgili ksma yrd.
Durup, te," dedi. Bunlardan birkan dn ald, geri getirdi, sonra birka tane daha dn
ald."
Omuzlarm silktim.
"O kadar m? Bu pek de tuhaf deil."
"Ama kendini ok kaptrd."
"ok kii yle yapar."
"Brak da bitireyim," diye devam etti. Teosofi ile ilgilenmeye balad, hatta yerel bir grubun
toplantlarna katld. lgisini ok abuk kaybetti, ama o srada farkl balantlar olan baka insanlarla
tanmt. Ksa sre sonra Sufiler, Gurdjieffiler, hatta bir aman ile grmeye balad."
"lgin," dedim. Yoga yok mu?"
"Yoga yok. Ona ayn eyi sorduum zaman, peinde olduu eyin samadhi deil g olduunu
syledi. Bir ekilde, gittike daha tuhaf arkadalar edinmeye balad. Ortam benim iin ok
boucuydu, bu yzden veda ettim."
"Acaba neden?" diye dndm.
"Al," dedi, bir de una bak."
Bana siyah bir kitap frlatt ve geriledi. Kitab yakaladm.
ncilin bir kopyasyd. Teekkrler ksmn atm.
"Bu kopyada zel bir ey mi var?" diye sordum.
ini ekti.
"Hayr. zr dilerim."
Kitab geri ald ve raftaki yetine koydu.
"Bir dakika," dedi.
Tezgaha dnd, altndaki raftan bir karton ald. zerinde, DIARIDAYIM. BU SAATTE
DNECEM yazlyd ve hareketli kollar olan bir saat vard. Saati otuz dakika sonrasn gsterecek
ekilde ayarlad ve tabelay kapya ast. Sonra srgy ekti ve arkadaki odaya geerken onu takip
etmemi iaret etti.
Arka ofiste bir masa, birka sandalye, kitap dolu karton kutular vard. Masann arkasna oturdu ve
en yakndaki sandalyeye iaret etti. Oturdum. Telefonu telesekretere balad, masann zerinden bir
yn form ve yazmay kaldrd, bir ekmeceyi at ve bir ie Chianti kard.
"Bir kadeh alr msn?" diye sordu.
"Elbette, teekkrler."

Ayaa kalkt, kk bir lavabonun kapsn at. Raftan iki kadeh indirdi ve ykad. Kadehleri
getirdi, masann zerine koydu, doldurdu ve birini bana doru itti. Kadehler Sheratondand.
"Sana ncil frlattm iin zgnm," dedi, kadehini kaldrp bir yudum alarak.
"Bir duman bulutu iinde yok olmam bekliyor gibiydin."
Ban sallad.
"G aramasnn sebebinin seninle ilgili bir ey olduuna eminim. Sen de gizemcilikle urayor
musun?"
"Hayr."
"Bazen senden doast bir yaratkmsn gibi bahsediyordu."
Gldm. Bir an sonra o da gld.
"Bilmiyorum," dedi sonra. Dnyada bir sr tuhaf ey var. Hepsi doru olamaz, ama..."
Omuzlarm silktim.
"Kim bilir? Demek kendini bana kar savunmak iin bir tr sistem aradn dnyorsun."
"Edindiim izlenim buydu."
Bir yudum arap itim.
"Bu mantkl gelmiyor," dedim.
Ama bunu sylerken bile muhtemelen doru olduunu biliyordum. Ve eer Juliay, onu yok eden
eyin yoluna ben karmsam, o zaman lmnden ksmen sorumluydum. Aniden acya ek olarak
yk de hissettim.
"Hikayeni bitir," dedim.
" aa be yukar bu kadar," diye yant verdi. Durmakszn kozmik samalklardan bahsetmek
isteyen insanlardan skldm ve ayrldm."
"Bu kadar m? Doru sistemi, doru guruyu buldu mu? Ne oldu?"
ri bir yudum ald ve bana bakt.
"Ondan gerekten holanyordum," dedi.
"Eminim."
"Tarot, Kabala, Altn afak, Crowley, Fortune. Bir sonraki adm bu oldu."
"Orada kald m?"
"Kesin olarak bilmiyorum. Ama sanrm yle. Bunu bir sre sonra duydum."
"Ayinsel by o zaman."
"Muhtemelen."
"Kim yapyor?"
"Bir sr insan."
"Demek istediim, kimi buldu? Bunu duydun mu?"
"Sanrm Victor Melmand."
Bana beklentiyle bakt. Bam iki yana salladm.
"zgnm. Bu ismi tanmyorum."
"Tuhaf bir adam," dedi. Bir yudum alp sandalyesinde arkasna yasland. Ellerini ensesinde
birletirdi ve dirseklerini ne kard. Lavaboya bakt. Ben...ben baz insanlardan ki bazlar
gvenilir insanlard, adamn gerekten bir eyler yapabildiini, bir eyleri yakaladn, bir tr
aydnlanma yaadm, bir tr g edindiini ve zaman zaman byk bir retici olduunu duydum.
Ama bu tr eylerle birlikte gelen o ego sorunlarn yayormu. Ve bu konuda irkin bir eyler var.
Hatta adnn gerek olmadn, bir sicili olduunu ve onda bycden ok Mansonlk olduunu
duydum. Bilmiyorum. Bir ressam olarak tannyor. Aslnda resimleri olduka iyi. yi satyor."
"Onunla tantn m?"

Bir an durdu, Evet."


"Senin izlenimin ne?"
"Bilmiyorum. ey... ben nyarglym. Gerekten bilemiyorum."
Kadehimdeki arab evirdim.
"Bu nasl oluyor?"
"Ah, bir defasnda rencisi olmak istedim. Beni reddetti."
"Demek sen de bu ilerin iindesin. Sanmtm ki..."
"Ben hibir eyin iinde deilim," diye terslendi. Her eyi o ya da bu zamanda denedim. Herkes
baz aamalardan geer. Gelimek, genilemek, ilerlemek istedim. Kim istemez ki? Ama hi
bulamadm." Doruldu, bir yudum arap daha ald.
"Bazen ok yaklatm, neredeyse dokunabileceim, grebileceim bir g, bir vizyon olduunu
hissettim. Neredeyse.
Sonra yok oluyordu. Hepsi tamamen samalk. Yalnzca kendini aldatyorsun. Bazen onu
yakaladm bile dndm.
Sonra birka gn geiyordu ve yine kendi kendime yalan sylediimi fark ediyordum."
"Btn bunlar Julia ile tanmadan nce mi oldu?"
Ban evet anlamnda sallad.
"Evet. Bizi bir sre bir arada tutan eyin bu olduunu dnyorum. Artk inanmadm halde bu
samalklardan konumak hl houma gidiyor. Sonra o bu konularda fazla ciddileti ve ben o yoldan
tekrar gemek istemedim."
"Anlyorum."
Kadehini bitirdi ve yeniden doldurdu.
"Aslnda hibir anlam yok," dedi. Kendi kendine yalan sylemenin, olaylar olmadklar ekilde
rasyonalize etmenin saysz yolu var. Sanrm ben by istiyordum ve dnyada gerek by yok."
"Bu yzden mi bana ncil frlattn?"
Gld.
"Kolaylkla Kuran ya da Vedalar olabilirdi, sanrm. Senin alevler iinde yok olduunu grmek
ho olurdu. Ama yolu yok."
Glmsedim.
"Melman nasl bulabilirim?"
"Buralarda bir yerde olacak," dedi, baklarn indirip bir ekmece aarak. te."
Kk bir defter kard, sayfalarn evirdi. Bir indeks kartna bir adres kopyalad ve bana uzatt.
Bir yudum arap daha iti.
"Teekkrler."
"Bu stdyosunun adresi, ama orada yayor," diye ekledi.
Bam salladm ve kadehimi masaya braktm.
"Bana anlattklarn iin sa ol."
ieyi kaldrd.
"Bir kadeh daha alr msn?"
"Hayr, teekkrler."
Omuzlarm silkti, kendi kadehini kafasna dikti. Ayaa kalktm.
"Biliyor musun, aslnda olduka zc," dedi.
"Ne?"
"Hi by olmamas, hi olmam olmas, muhtemelen gelecekte de olmayaca."
"Gerek bu," dedim.

"Dnya ok daha ilgin bir yer olurdu."


"Evet."
Gitmek iin dndm.
"Benim iin bir iyilik yap," dedi.
"Ne?"
"karken, tabelay saat e getir ve brak kapnn srgs arkandan kapansn."
"Elbette."
Onu orada braktm ve dediklerini yaptm. Gkyz epey kararmt, rzgar daha souktu.
Kedeki telefondan bir kez daha Lukea ulamaya altm, ama hl dardayd. Mutluyduk. Harika
bir gn olmutu. Hava mkemmeldi ve her ey gzel gitmiti. O akam elenceli bir partiye gitmitik
ve sonra tesadfen rastladmz ok gzel, kk bir yerde ge bir akam yemei yemitik. Gnn
bitmesinden nefret ederek ikilerimizi yava yava imitik. ansl gnmz uzatmaya karar vermi,
arabay ssz bir kumsala srm, oturmu, yzm, ay seyretmi, esintileri hissetmitik. Uzun sre.
Sonra kendi kendime yapmamaya sz verdiim bir ey yapmtm. Faust gzel bir ann bir ruha
bedel olduunu dnmemi miydi?
"Gel," dedim, bira kutumu bir p kutusuna nianlayp elini tutarak. Biraz yryelim."
"Nereye?" diye sordu, ben kalkmas iin ekerken.
"Periler lkesine," diye yant verdim. Eski masal alemlerine. rem bana. Hadi, gel."
Kahkahalar atarak onu kumsalda yrtmeme izin verdi.
Kumsal darald, yksek setlerin arasndan getik. Ay cmert ve saryd, deniz en sevdiim arky
sylyordu.
El ele kayalarn arasndan getik, keskin bir dneme biraz nce oturduumuz yeri gzlerden
gizledi. Biraz sonra ortaya kmas gereken yksek, dar maaray aradm...
"Bir maara," diye bildirdim birka dakika sonra. eri girelim."
"Karanlktr."
"Gzel," dedim ve girdik.
Ay bizi alt adm kadar takip etti. Ama o zamana kadar sola giden dnemeci bulmutum.
"Bu taraftan," diye bildirdim."
"Ama karanlk!"
"Elbette. Biraz daha bana tutun. Sorun yok."
On be, yirmi adm sonra sada hafif bir aydnlk grdk.
Onu o dnemece gtrdm ve biz ilerlerken yol aydnland.
"Kaybolabiliriz," dedi alak sesle.
"Ben kaybolmam," diye yant verdim ona.
Ortalk aydnlanmaya devam etti. Yol bir kez daha dnd ve son bir pasajdan yryp alak bir
ormann iindeki bir dan eteklerinde dar ktk. Gne aalarn tepesinde sabah yksekliinde
aslyd.
Dondu, gzleri iri iri ald.
"Buras gndz!" dedi.
"Tempus fugit,*" diye yant verdim. Hadi, gel."
Bir sre aalarn arasnda yrdk, kularn ve rzgarn sesini dinledik, siyah sal Julia ve ben
ve bir sre sonra onu renkli kayalardan ve otlardan bir kanyonun iinden rmaa dklen bir ayn
yanndan yrttm.
Irma takip ederek aniden bir uuruma geldik. Byk bir ykseklikten, gk kuaklar ve sis
yaratarak aa dklyordu. Orada durup aada uzanan byk vadiyi seyrettik, sabah ve sisin

iinde kuleler ve kubbelerle, yaldz ve kristalle dolu bir ehir grdk.


"Biz neredeyiz?" diye sordu.
"Keyi dnnce gelinen yerde," dedim. Gel."
Onu sola ynelttim, sonra bizi yamaca, sonunda bir alayann arkasna gtren bir patikada
yrdk. Glgeler ve elmas damlalar... sessizliin gcne yaklaan bir kkreme...
Sonunda bir tnele girdik, bata nemliydi, ama ykselirken kurudu. Bir galeriye getik, solumuzda
ald, geceye ve yldzlara, yldzlara, yldzlara baktk... Muazzam bir manzarayd, yeni
takmyldzlarla alev alevdi, klar arkamzdaki duvara glgemizi drecek kadar glyd. Alak
parapete dayand, derisi cilal mermer gibiydi, aaya bakt.
"Aada da yldzlar var," dedi. Ve her iki yanda! Aada yldzdan baka bir ey yok. Ve
yanlarda..."
"Evet. Gzeller, deil mi?"
Uzun sre orada kaldk, izledik, sonunda onu gelip tnelde daha fazla yrmeye ikna edebildim.
Bizi akamst gneinin altndaki virane bir amfi tiyatroya gtrd. Krk sralarn ve stunlarn
zerinde sarmaklar bymt. Yer yer, sanki bir depremde devrilmi gibi krk bir heykeller
yatyordu. ok pitoresk. Holanacan dnmtm ve hakl ktm. Srayla oturduk ve birbirimize
konumalar yaptk. Akustik mkemmeldi.
Sonra ele ele, rengarenk gkyznn altnda yrdk. Sonunda gnein, uzak kysnda geceye
alald durgun bir gle geldik. Sa tarafmzda prltl bir kaya yn vard. Yosunlar ve erelti
otlar ile kapl, kk bir noktaya yrdk.
Kollarm ona doladm ve uzun zaman orada durduk.
Aalardaki rzgar grnmez kularn elik ettii bir mzikti.
Daha sonra bluzunun dmelerini zdm.
"Burada m?" dedi.
"Burada olmasn istiyorum. Ya sen?"
"Buras ok gzel. Tamam. Bir dakika bekle."
Ve uzandk, glgeler bizi rtene kadar sevitik. Bir sre sonra, istediim gibi uyudu.
Uyanmamas iin bir by yaptm, nk bu yolculuu yapmann akllca olup olmad konusunda
kuku duymaya balamtm. Sonra giyindim, onu giydirdim ve onu kollarma alp geri tadm.
Kestirmeye saptm.
Bataki kumsala ulatmzda onu yere koydum ve yanna uzandm. Ksa sre sonra ben de
uyudum.
Gne ykselene ve yzmeye gelenlerin sesleri bizi uyandrana kadar kalkmadk.
Dorulup oturdu, bana bakt.
"Dn gece," dedi, bir rya olamaz. Ama gerek de olamaz. Olabilir mi?"
"Sanrm," dedim.
Alnn krtrd.
"Az nce neye evet dedin?" diye sordu.
"Kahvaltya," dedim. Hadi gidip kahvalt edelim. Gel."
"Bir dakika bekle." Elini koluma koydu. Sra d bir ey oldu. Neydi o?"
"Neden konuarak byy bozalm? Hadi gidip yemek yiyelim."
Beni takip eden gnlerde ok sorgulad, ama bu konuda konumamakta kararlydm. Aptalca, hepsi
aptalcayd. Onu o yrye asla karmamalydm. Kalc olarak ayrlmamza sebep olan tartmaya
yol at.

Ve imdi, arabam srer ve bu konuyu dnrken aptallmdan baka bir eyi daha fark ettim.
Ona ak olduumu, onu hl sevdiimi anladm. Onu o yrye karmasaydm ya da byc
olduum konusundaki sulamalarn kabul etseydim, gittii yolu semez -muhtemelen kendini
korumak iin- g aramaya almazd. Hayatta olurdu.
Dudam srdm ve bardm. nmde fren yapan arabann evresinden dolanrken bir farn
krdm. Sevdiim bir eyi ldrdysem, aksinin asla gerek olmayacandan emindim.

Blm 3
fke ve ac dnyam kltr ve buna sinirlenirim. Daha mutlu zamanlarma, dostlara, mekanlara,
nesnelere, seeneklere ilikin anlarn fel ederler sanki. Derin, rahatsz edici duygularn kavray
ile ezilir, sabit fikirliliim iinde klrm. Sanrm bunun sebebi ksmen bir dizi seenei gz ard
etmem, bir lde zgr iradeden vazgememdir. Bundan holanmam, ama bir noktadan sonra
zerinde pek az kontrolm kalr. Bana kendimi bir tr kararlla teslim olmuum gibi hissettirir ve
bu beni daha da sinirlendirir. Sonra bu, bir ksr dng iinde, beni gden duyguyu besler ve daha da
derinletirir. Bu durumu sona erdirmenin basit yolu hedefini ortadan kaldrmak iin balklama
dalmaktr. Zor yol ise daha filozofadr, bir adm geri ekilmem, kontrolm yine ele geirmem
gerekir. Her zamanki gibi, zor yol daha tercih edilir olandr. Balklama dalmak krk bir boyun ile de
sonulanabilir.
Grdm ilk yere park ettim, pencereyi atm, pipomu yaktm. Sakinleene kadar buradan
ayrlmamaya yemin ettim.
Tm yaamm boyunca olaylara ar tepki gsterme eilimde olmutum. Aileden gelen bir zellik
gibi grnyor. Ama dierleri gibi olmak istemiyordum. Bu ekilde balarna bir sr bela
ayorlard. Daima kazanyor olsanz topyekun, ya hep ya hi tepki iyi saylabilir, ama sra d bir
eyle karlamanz durumunda, byk trajedilere ya da en azndan operalara o yoldan karsnz. Ve
durumun bu olduu konusunda iaretler vard. Bu yzden, ben aptalm biriydim. nanana kadar bunu
kendi kendime tekrarladm.
Sonra sakin benliimin gerekten de aptaln biri olduumu onaylamasn dinledim. Bu konuda bir
eyler yapabilecekken duygularm anlamadm iin, gcm sergilediim ve sonularn inkar
ettiim iin, bunca yl boyunca dmanmn tuhaf doasn tahmin bile edemediim iin, yaklaan
karlamay bu kadar basite indirgediim iin. Victor Melman grr grmez yakalayp gerei
renene kadar dvmek hi ie yaramazd. Dikkatle ilerlemeye, kendimi ele vermemeye karar
verdim. Yaam asla basit olmamtr, dedim kendi kendime. Kprdamadan otur, topla, tekrar dzenle.
Yava yava gerginliin zerimden akp gittiini hissettim.
Dnyam da yava yava byd ve iinde Snin beni gerekten tanmas, ok iyi tanmas, hatta
olaylar benim dnce tarzma ve o ana teslim olmama gre dzenlemesi olasln grdm. Hayr,
dierleri gibi olmayacaktm...
Orada oturdum ve uzun sre dndm. Sonra arabay altrp, yavaa srdm.
Bir kede dikilen pis, tula bir binayd. Drt katlyd, yan sokaklara bakan duvarlara sprey
boyayla mstehcen szler yazlmt. Binann evresinde dolaarak baknrken grafitiler, birka krk
pencere ve bir yangn merdiveni buldum. O srada hafif bir yamur yamaya balad. eri, dar bir
koridora girdim. Merdivenin yanndaki tabelaya gre alttaki iki kat Brutus Ardiye irketine aitti.
Ortalk sidik kokuyordu ve samdaki tozlu pencere pervaznda bo bir Jack Daniels iesi vard.
Kabarm duvarda iki posta kutusu aslyd. Birinin zerinde
"Brutus Ardiye," dierinde V.M." harfleri yazlyd. kisi de botu.
Gcrdamasn bekleyerek merdiveni trmandm. Gcrdamad.
kinci katn koridorunda, zerinde kap kulpu bulunmayan drt kap vard. Hepsi kapalyd. Karton
olmas gereken eylerin siluetleri kaplarn st ksmndaki buzlu camdan grlebiliyordu. eriden
ses gelmiyordu.
Bir sonraki merdivende uyuklamakta olan bir kediyi arttm. Srtn kamburlatrd, bana dilerini
kard, tslad, sonra dnd, srayarak merdiveni trmand ve gzden kayboldu.

Bir sonraki katta da drt kap vard. Grne gre kullanlmyordu, drdnc siyah boyalyd
ve gomalak cilayla parlatlmt. zerinde Melman" yazl kk, pirin bir plaka vard. Kapy
vurdum.
Yant gelmedi. Defalarca denedim, sonu aynyd. Buradan da ses gelmiyordu. Buras adamn
yaam mekanym, atda bir penceresi olan drdnc kat da stdyosuymu gibi grnyordu. Bu
yzden dndm ve son merdiveni trmandm.
st kata ulatm ve drt kapdan birinin aralk olduunu grdm. Durdum, bir an dinledim. teden
hafif hareket sesleri geliyordu. lerledim ve kapy vurdum. eriden bir yerden, birinin keskin bir
nefes ektiini duydum. Kapy ittim.
Byk bir at penceresinin alt metre altnda duruyordu ve yz bana dnkt. Uzun, geni
omuzlu, siyah sakall ve siyah gzl bir adam. Sol elinde bir fra, sa elinde bir palet vard. Levis
pantolonunun zerine boya lekeli bir nlk takmt ve zerinde ekose spor gmlek vard.
Arkasndaki valenin zerinde Meryem ana ile olu olabilecek bir resmin ana hatlar vard. evrede
epey tuval vard ve hepsi ya duvara dnk ya da rtlyd.
"Merhaba," dedim. Siz Victor Melman msnz?"
Bayla evetledi. Yznde ne glmseme, ne de ka at vard. Paletini yakndaki masann zerine,
frasn zc dolu bir kavanoza brakt. Sonra slak grnl bir kuma paras ald ve ellerini
sildi.
"Ya siz?" diye sordu, kuma bir kenara frlatp bana dnerek.
"Merle Corey. Julia Barnes tanyordunuz."
"Bunu inkar etmiyorum," dedi. Gemi zaman kipi kullanmanz..."
"ld. Sizinle bu konuda konumak istiyordum."
"Tamam," dedi, nln zerek. O zaman aa kata inelim. Burada oturacak yer yok."
nl kapnn yaknndaki bir iviye ast ve dar kt.
Onu takip ettim. Sonra dnp stdyonun kapsn kilitledi ve merdivene yneldi. Hareketleri evik,
neredeyse zarifti. atda yamurun sesini duyabiliyordum.
Ayn anahtar kullanarak nc kattaki siyah kapy at.
Kenara ekilerek ieri girmemi iaret etti. eri girdim, koridorda yrdm, bir mutfan nnden
getim. Mutfan tezgahlar bo ieler, tabak ynlar ve pizza kutular ile doluydu.
Dolaplara patlak p torbalar yaslanmt; zemin yer yer yap yap grnyordu ve mekan
mezbahann yanndaki baharat fabrikas gibi kokuyordu.
Bir sonraki oda geni bir oturma odasyd. Oryantal hallardan ve her birinin zerinde azna
kadar dolu kl tablalar bulunan sehpalardan oluan bir sava meydannn iki yannda, birbirine bakan
iki rahat grnl, siyah divan vard. Uzak kede, ar, krmz perde ile kapl bir duvarn nnde
gzel bir konser piyanosu duruyordu. Gizemcilii konu alm kitaplarla dolu bodur kitaplklar,
yanlarnda, stlerinde ve birka sandalyenin yannda dergi ynlar vard. En byk halnn altndan
be keli yldz olabilecek bir eyin bir kesi frlamt. Havada bayat tts ve marihuana kokular
aslyd. Samda bir baka odaya giden kemerli bir giri, solumda kapal bir kap vard. Yar dini
temalar ieren resimler -onun almalar olduunu dndm- duvarlarda aslyd. Chagallvari bir
havalar vard. Olduka iyi.
"Oturmaz msn?"
Bir sandalyeye iaret etti, oturdum.
"Bira alr msn?"
"Teekkr ederim, hayr."
Yakndaki divana oturdu, ellerini kavuturdu, bana bakt.

"Ne oldu?" diye sordu.


Baklarna karlk verdim.
"Julia Barnes gizemcilie merak sard," dedim. Daha fazla ey renmek iin sana geldi. Bu
sabah, ok sra d koullar altnda ld."
Aznn sol kesi hafife seirdi. Baka hareket yapmad.
"Evet, bu tr konularla ilgileniyordu," dedi. Bana ders almak iin geldi, ben de verdim."
"Neden ldn renmek istiyorum."
Bakmaya devam etti.
"Zaman dolmutu," dedi. Uzun vadede herkesin bana gelir."
"Burada var olmamas gereken bir hayvan tarafndan ldrld. Bu konuda bilgin var m?"
"Evren oumuzun hayal edemeyecei kadar tuhaf bir yer."
"Biliyor musun, bilmiyor musun?"
"Seni tanyorum," dedi, ilk kez glmseyerek. Bana senden bahsetmiti, elbette."
"Bu ne anlama geliyor?"
"u anlama geliyor," diye yant verdi, senin de bu konular hakknda biraz bilgin olduunu
biliyorum."
"Ee?"
"Yaplacak i varken Sanatlar doru insanlar doru anda bir araya getirir."
"Btn bunlarn sebebinin bu olduunu mu dnyorsun?"
"Biliyorum."
"Nasl?"
"Vaat edilmiti."
"Demek beni bekliyordun."
"Evet."
"lgin. Bundan biraz daha bahsetmek ister misin?"
"Sana gstermeyi tercih ederim."
"Bir eyin vaat edildiini syledin. Nasl? Kim tarafndan?"
"Ksa sre sonra hepsi akla kavuacak."
"Ya Juliann lm?"
"Bu da, diyebilirim."
"Beni nasl aydnlatmay dnyorsun?"
Glmsedi. Yalnzca bir eye bakman istiyorum," dedi.
"Tamam. Ben varm. Gster bana."
Ban sallad ve ayaa kalkt.
"eride," diye aklad, dnd ve kapal kapya yneldi.
Ayaa kalktm, onu takip ettim.
Elini gmleinin nne uzatt ve bir zincir kard. Bann zerine kaldrd. zerinde bir anahtar
asl olduunu grdm.
Anahtar kapy amak iin kulland.
Kapy ap, eri gir," dedi ve yana ekildi.
Girdim. Geni bir oda deildi ve karanlkt. Bir dmeye bast ve tepede dk vatl, mavi bir
lamba yand. O zaman tam karmda bir pencere olduunu ve btn camlarnn siyaha boyanm
olduunu grdm. Yerde, oraya buraya salm birka yastktan baka mobilya yoktu. Samdaki
duvarn bir ksm siyah perde ile rtlmt. Dier duvarlar botu.
"Bakyorum," dedim.

Gld.
"Bir dakika, bir dakika," dedi bana. Gizem sanatlarna kar ne kadar byk bir ilgi duyduum
hakknda en ufak bir fikrin var m?"
"Sen bir kabalacsn," diye bildirdim.
"Evet," diye kabul etti. Nereden anladn?"
"Dou ilimleri ile ilgilenenler kalabalktan holanr," dedim. Ama kabalaclar genellikle snepe
tiplerdir."
Gld.
"Her ey aslnda senin iin neyin nemli olduuna dayanyor," dedi.
"Kesinlikle." *
Bir yast odann ortasna tekmeledi.
"Oturmaz msn?" dedi.
"Ayakta duracam."
Omuzlarn silkti.
"Tamam," dedi ve alak sesle mrldanmaya balad.
Bekledim. Bir sre sonra, hl hafif hafif mrldanarak siyah perdeye gitti. Tek bir hzl hareketle
at ve ben baktm.
Kabalistik Yaam Aac resmi kmt ortaya, on sefiray baz klipfotik alardan gsteriyordu.
ok gzel izilmiti ve ona bakarken hissettiim tanma duygusu huzursuzluk vericiydi. Herhangi bir
uyuturucu dkkanndan kan standart bir ey deildi, olduka orijinal bir resimdi. Ama dier odada
asl resimlerle ayn stilde deildi. Yine de tandk geliyordu.
Resmi incelerken, onun Juliann dairesinde bulduum Koz Kartlarn izen kii tarafndan
yapldndan kukum yoktu.
Ben resme bakarken Melman efsununa devam ediyordu.
"Bu senin almalarndan m?" diye sordum ona.
Bana yant vermedi. Bunun yerine, ilerledi ve Binah isimli nc sefirotu iaret etti. Onu
inceledim. Karanlk bir sunan nndeki bir sihirbaz betimliyordu ve...
Hayr! nanamyordum. Bu olamazd...
ekille iletiim kurduumu hissettim. Bu yalnzca bir simge deildi. Gerekti ve beni aryordu.
Byd, boyutlu oldu. Oda evremde solmaya balad. Neredeyse...
Oradaydm.
Buras alaca karanlk bir yerdi, kvrk aalarn arasnda kk bir aklk. nmdeki levha
neredeyse kanl bir kla aydnland. Yz bir balk ve glgelerce gizlenen sihirbaz tan zerindeki
nesnelerle oynuyordu, elleri takip edemeyeceim kadar hzl hareket ediyordu. Bir yerlerden, hafif
bir sesle ark sylendiini duyuyordum.
Adam sonunda sa eliyle tek bir nesne kaldrd ve tuttu. Siyah, camkayadan bir hanerdi. Sol
kolunu sunan zerine koydu, yzeyinden geirdi ve zerindeki her eyi yere sprd.
lk kez bana bakt.
"Buraya gel," dedi sonra.
Talebinin aptalca basitlii karsnda glmseyecek oldum.
Ama sonra ayaklarmn iradem dmda hareket ettiini hissettim ve bu karanlk glgede bana bir
by yapldn anladm.
Hayal edilebilecek en uzak yerde yaayan baka bir amcama teekkr ederek Thari lisannda
konumaya ve kendi bym yapmaya baladm.
Yere szlen bir gece kuundan gelir gibi delici bir haykr koptu.

Sihirbazn dikkati dalmad, ayaklarm da serbest kalmad, ama kollarm nmde kaldrmay
baardm. Onlar uygun seviyede tuttum ve sunan kenarna ulatklar zaman, arma bys ile
birlikte alarak attm her otomaton admnn gcn artrdm. Dirseklerimi bktm.
Sihirbaz haneri parmaklanma doru sallad, ama fark etmezdi. Tm gcm kullanarak sunak
tan ittirdim.
Sunak devrildi. Sihirbaz kanmak iin geriledi, ama ta bir, ya da belki iki bacana arpt. Adam
yere derken byden kurtuldum. Yine doru dzgn hareket edebiliyordum ve zihnim berrakt.
Adam dizlerini gsne ekti ve ben sunan ykntlarnn zerinden atlayp, ona doru uzanrken
yuvarlanmaya balad. O eimden aa taklalar atarken takip etmek iin harekete getim ve iki
dikilitan arasndan, glgeli aala getim.
Akln kenarna ulatm anda gzler grdm, deiik seviyelerde, glgelerin iinde parlayan
yzlerce kedi gz.
ark ykseldi, daha yakndan, tam arkamda geliyor gibiydi.
Hzla dndm.
Sunak hl yknt halindeydi. Arkasnda, ilkinden ok daha byk bir baka balkl ekil vard.
Tandk bir erkek sesi ile arky syleyen buydu. Frakir bileimde zonklad. evremde bir bynn
olumaya baladn hissettim, ama bu sefer hazrlklydm. Yrymn tersi, bir ar, byy
duman bulutu gibi datan souk bir rzgar estirdi. Giysilerim bedenimde dalgaland, ekil ve renk
deitirdi. Mor, gri... daha ak renk pantolon, daha koyu pelerin ve gmlek. Siyah izmeler, geni
kemer, eldivenlerim belime sktrlm, gm Frakir im sol bileimde bir bilezik gibi dolanm,
grnr ve parlak. Sol elimi kaldrdm, gzlerimi sa elim ile glgeledim ve bir imek ardm.
"Sessiz ol," dedim sonra. Beni rahatsz ediyorsun."
ark kesildi.
Pelerin geriye utu ve Melmann korku dolu yzne baktm.
"Tamam. Beni istedin," diye bildirdim ve imdi elindeyim, gkler yardmcn olsun. Her eyin
akla kavuacan sylemitin. Kavumad. Sen akla."
ne bir adm attm.
"Konu!" dedim. Kolay da olabilir, zor da. Ama konuacaksn. Seim senin."
Ban arkaya att ve brd: Efendim!"
"Tamam, o zaman, efendini ar," dedim. Ben beklerim. nk onun da yapaca aklamalar
var."
Yine seslendi, ama yant gelmedi. Sonra kamaya kalkt, ama buna gl bir arma ile
hazrlanmtm. O ulaamadan aalar rd ve ykld ve sonra hareket ettiler, durgun olmas
gereken yerde muazzam bir rzgarla utular. Rzgar akln evresinde gri-krmz renkte dnd,
aaya ve yukarya uzanan almaz bir duvar oldu. Gecenin iinde, birka yz metre genilikte,
kenarlar yava yava ufalanan, yuvarlak bir adann zerindeydik.
"Gelmeyecek," dedim, sen de hibir yere gitmiyorsun. Efendin sana yardm edemez. Sana kimse
yardm edemez. Buras yksek by mekandr ve varlnla buray kirletiyorsun. O rzgarlarn
tesinde ne var, biliyor musun? Kaos. Bana Juliay, efendini ve beni buraya getirmeye neden cret
ettiini anlatmazsan seni ona veririm."
Kaostan geriledi ve bana dnd.
"Beni daireme gtr, sana her eyi anlataym," dedi.
Bam iki yana salladm.
"Beni ldrrsen asla renemezsin."
Omuzlarm silktim.

"Bu durumda, acy sona erdirmek iin anlatacaksn. Sonra seni Kaosa vereceim."
Ona doru ilerledim.
"Dur!" Ellerini kaldrd. Sana anlatacaklarm karlnda bana hayatm bahet."
"Pazarlk yok. Konu."
Rzgarlar evremizde dnd ve adamz kld. Rzgarn iinde yar iitilir, yar anlalr sesler
gevezelik ediyordu ve orada kpk paralan yzyordu. Melman ufalanan kenardan uzaklat.
"Tamam," dedi yksek sesle konuarak. Evet, Julia bana geldi. Gelecei bana bildirilmiti. Ona
baz eyler rettim. Bir yl nce olsa reteceim eyler deil, benim de yeni rendiim baz yeni
eylerden paralar. Ona da ayn ekilde retmem sylenmiti."
"Kim sylemiti? Efendinin ad ne?"
Yzn buruturdu.
"Bana adn syleyecek kadar aptal deildi," dedi, aksi halde onu kontrol etmeye alabilirdim.
Senin gibi, o da insan deil, baka bir boyuttan bir varlk."
"Sana Aa resmini o mu verdi?"
Melman bayla onaylad.
"Evet, ve resim beni her sefirota nakletti. O yerlerde by iliyordu. Gler edindim."
"Ya Koz Kartlar? Onlar da m o izdi? Juliaya vermen iin o mu verdi onlar?"
"Koz Kartlarndan haberim yok," diye yant verdi.
"Bunlar!" diye haykrdm, pelerinimin altndan Koz Kartlarn karp, bir hokkabaz gibi nmde
aarak ona doru ilerlerken. Kartlar ona doru uzattm ve biraz bakmasna izin verdim, sonra o bir
ka yolu sunduklar fikrine kaplmadan geri ektim.
"Onlar daha nce hi grmedim," dedi.
Yer bize doru klmeye devam etti. Merkeze yakn bir noktaya ekildik.
"Onu ldren yarat sen mi gnderdin?"
Ban iddetle iki yana sallad.
"Ben yapmadm. leceini biliyordum, nk efendim seni bana bunun getireceini sylemiti.
Onu ldrenin Netzachdan bir yaratk olacan da sylemiti ama yarat hi grmedim ve
arlmasnda rolm yok."
"Peki, neden benimle kar karya gelmek istedi, neden beni buraya getirmek istedi?"
Vahice gld.
"Neden mi?" diye tekrarlad. Seni ldrmek iin elbette. Seni burada kurban edersem glerinin
bana geeceini syledi. Senin Merlin, Cehennem ve Kaosun olu olduunu, seni burada
ldrebilirsem tm zamanlarn en byk bycs olacam syledi."
Dnyamz imdi en fazla yz metre geniliindeydi ve klme hz artyordu.
"Doru mu bu?" diye sordu. Baarl olsaydm bana faydas olur muydu?"
"G para gibidir," dedim. Yeterince becerikliysen ve hayatta istediin tek eyse onu elde
edebilirsin. Ama sana faydas olur muydu? Sanmyorum."
"Ben hayatn anlamndan bahsediyorum. Bunu biliyorsun."
Bam iki yana salladm.
"Yalnzca bir aptal hayatn tek bir anlam olduuna inanr," dedim. Bu kadar yeter! Bana efendini
tarif et."
"Onu hi grmedim."
"Ne?"
"Yani, onu grdm, ama neye benzediini bilmiyorum.

Hep bir balk takyor ve siyah bir trenkot giyiyordu. Ve eldivenler. Hangi rktan olduunu bile
bilmiyorum."
"Nasl tantnz?"
"Bir gn stdyomda belirdi. Arkam dndm ve orada duruyordu. Bana g nerdi, hizmetim
karlnda bana baz eyler reteceini syledi."
"Sylediini yapabileceini nereden anladn?"
"Beni bu dnyadan olmayan yerlere gtrd."
"Anlyorum."
Adamz artk geni bir oturma odas kadard. Rzgardaki sesler alaycyd, sonra tutkulu, korkmu,
zgn ve fkeli. evremizdeki grnt devaml deiiyordu. Yer durmakszn titriyordu. Ik hl
ktcld. imden bir para Melman hemen, orackta ldrmek istiyordu, ama Juliay inciten o
deilse...
"Efendin neden lmemi istediini syledi mi?" diye sordum.
Dudaklarn yalad ve yaklaan Kaosa bakt.
"Onun dman olduunu syledi," diye aklad, ama neden olduunu hi aklamad. Ve bunun
bugn olacan, bugn olmasn istediini syledi."
"Neden bugn?"
Ksaca glmsedi.
"Sanrm Walpurgis* gecesi olduu iin," diye yant verdi, "ama aslnda hi sylemedi."
"Bu kadar m?" diye sordum. Nereli olduundan hi bahsetti mi?"
"Bir kez, onun iin nemliymi gibi Drt Dnya Kalesinden bahsetti."
"Ve onun seni kullanyor olabilecei hi aklna gelmedi, yle mi?"
Glmsedi. Elbette beni kullanyordu," diye yant verdi.
"Hepimiz birilerini kullanrz. Dnya byledir. Ama bunun karln bilgi ve gle dedi. Ve
bence vaadi hl yerine getirilebilir.
Arkamdaki bir eye bakyor gibiydi. Dnyadaki en eski hiledir, ama yine de dndm. Orada kimse
yoktu. Hemen Melmana dndm.
Siyah haner elindeydi. Kol yenine saklam olmalyd. Bana doru atld, yeni efsunlar syleyerek
haneri uzatt.
Geriledim ve pelerinimi ona doru savurdum. Yana kap haneri sallayarak pelerinden kurtuldu,
dnd, yine ilerledi.
Bu sefer eilerek yaklat, dudaklarn kprdatarak arkama dolanmaya alt. Haneri tutan elini
tekmeledim, ama yine pozisyon ald. Bunun zerine pelerinimin sol kenarn yakaladm, koluma
sardm. Yine saldrd zaman onu bloke ettim ve pazlarn yakaladm. Onu ekerek meldim, sa
elimle sol kalasn yakaladm, sonra doruldum, onu havaya kaldrdm ve frlattm.
Hareketimi tamamlayarak dndm zaman ne yaptm fark ettim. ok geti. Dikkatim rakibime
younlamken, yok edici rzgarlarn hzl ilerleyiini takip etmemitim. Kaosun kenar
dndmden ok daha yaknd ve lm onu artk efsun yapamayaca bir yere gtrmeden nce
Melmann en ksa kfrlere zaman oldu.
Ben de kfrettim, nk ondan daha fazla bilgi alabileceimden emindim. Orada, gittike klen
dnyamn merkezinde bam iki yana salladm.
Gn henz sona ermemiti ve bu oktan en hatrlanmaya deer Walpurgis gecesi olmutu.

Blm 4
nmde uzun bir yry vard. Giysilerimi yolda deitirdim. Labirentten km iki kirli tula
binann arasndaki dar bir sokak biimini ald. Hl yamur yayordu ve gn yerini geceye
brakmt. Park ettiim arabam yolun karsnda, krk olmayan sokak lambalarnn birinin yayd
k havuzunun kenarnda grdm. Bir an zlemle bagajdaki kuru giysilerimi dndm, sonra
Brutus Ardiye tabelasna yollandm.
lk kattaki ofiste kk bir k yanyor ve karanlk girie pek az aydnlk veriyordu. Srlsklam ve
tetikte, merdivenleri trmandm. Kap kulpunu evirip ittirdiim zaman dairenin kaps ald. I
yaktm ve girdim, kapy arkamdan kilitledim.
Hzla dolatrdm baklarm mekann bo olduunu gsterdi. Islak gmleimi Melmann
dolabndan bir gmlekle deitirdim. Ama pantolonu benim iin biraz uzundu ve beli ok geniti.
Koz Kartlarm kuru tutmak iin gs cebime aktardm.
kinci adm. Daireyi sistemli bir biimde aratrmaya baladm. Birka dakika sonra komodinin
ekmecesine kilitlenmi gizem gnln buldum. Dairesi kadar karkt, szckler yanl telaffuz
edilmi ve izilmiti, birka kahve ve bira lekesi vard. Her zamanki znel eylerle, ryalar,
meditasyonlar kark bir sr karm vard. Sayfalar evirdim, efendisi ile tanmasn aradm.
Buldum ve gz gezdirdim. Uzundu ve daha ok ona verilen Aan nasl iledii konusunda
heveskar nidalarla doluydu. Bunu daha sonrasna saklamaya karar verdim ve kaldrmaya
hazrlanyordum ki, evirdiim birka sayfa ksa bir iiri aa kard. Swinburnvari, ar mecazi
ve sevinle dolu, gzme arpan ilk dizeler unlar oldu, ...Amber in aldatc renkleri ve dokunduu
sonsuz glgeleri." Zevksiz bir redifti, ama nemli olan anlamd. Eski incinebilirlik duygularm
canland ve bu aratrma hzmn artmasna sebep oldu. Aniden tek istediim dar kmak,
uzaklamak ve dnmek oldu.
Oda baka srpriz barndrmyordu. Odadan ktm, bir kucak gazete topladm, onlar tuvalete
tadm, kvete attm ve yaktm. karken pencereyi atm. Sonra mabedi ziyaret ettim,
Yaam Aac resmini aldm, geri getirdim ve atee attm. Banyo n sndrdm, karken
kapy kapattm. yi bir resim eletirmeniyimdir.
Sonra kitap raflarnda duran kat ynlarna gittim ve hayal krkl ile sonulanan bir
aratrmaya giritim. kinci ynn yarsna geldiimde telefon ald.
Dncelerim hzla koarken dnya evremde donar gibi oldu. Elbette. Bugn buraya geleceim ve
ldrleceim gnd. Bu olacaksa, imdiye kadar olmu olmalyd. Yani bu lm ilanmn yaynlanp
yaynlanmadn renmek iin arayan S olabilirdi. Telefonu amaya karar verdim. O tarafa
yrrken iki, kez almasna -on iki, on sekiz- saniye kadar izin vererek talamayla m, hakaret ya
da tehditle mi karlk vereceimi, yoksa rol yaparak neler renebileceime mi bakacam
dndm. ncekiler ne kadar tatmin edici grnse de, oyunbozan saduyu ikinci yolu emretti ve
ayn zamanda alak sesle, ksa szcklerle konumam ve yaralanm, nefessiz kalm numaras
yapmam nerdi. Sonunda Snin sesini duymaya ve adam tanyp tanmadm anlamaya
hazrlanarak alcy kaldrdm.
"Evet?" dedim.
"Ee? bitti mi?" dedi kardaki.
Lanet olsun. Bu bir kadnd. Yanl cinsiyet, ama kulaa doru gelen bir soru. kide bir fena
saylmazd.
Ar ar nefes aldm, sonra, Evet," dedim.

"Sorun ne?"
"Yaralandm," diye gakladm.
"Ciddi mi?"
"Sanrm. Ama sanrm burada deerli bir ey ele geirdim. Gelip grsen iyi olur."
"Nedir? Ona ait bir ey mi?"
"Evet. Konuamyorum. Bam dnyor. Gel."
Alcy yerine koydum ve glmsedim. yi oynadm dnyordum. Onu tamamen aldattm
hissediyordum.
Oday ap daha nce oturduum sandalyeye oturdum, zerinde byk bir kllk olan sehpalardan
birini ektim ve pipomu kardm. Dinlenmek, sabretmek ve biraz dnmek zaman.
Birka dakika sonra tandk, elektrikli bir karncalanma hissettim. Bir anda ayaa frladm,
izmaritleri kurun gibi evreye saarak kl tablasn kaldrdm ve aptallma kfrederek lgnca
odaya bakndm.
te! Krmz perdenin nnde, piyanonun yannda. ekilleniyor...
Siluetinin tamamnn ortaya kmasn bekledim, sonra kl tablasn elimden geldiince hzla
frlattm.
Bir an sonra oradayd. Uzun boylu, kzl kahve sal, kara gzl. Elinde 38lik otomatie benzer bir
ey vard.
Kl tablas karnna arpt ve kadn inleyerek iki bklm oldu.
O dorulamadan yanndaydm.
Kolunu bktm ve tabanca odann kar tarafna frlad.
Sonra iki bileini yakaladm, kadn evirdim ve en yakndaki sandalyeye hzla oturttum. Sol elinde
hl bir Koz Kart tutuyordu. Kart aldm. Bu dairenin resmiydi. Aa ve cebimdeki kartlarla ayn stili
tayordu.
"Sen kimsin?" diye hrladm.
"Jasra," dedi tkrrcesine, l adam!"
Azn kocaman at ve ba ne devrildi. Kadnn sa kolunu sandalyenin koluna dayayan sol
kolumun zerinde dudaklarnn slak dokunuunu hissettim. Birka saniye sonra orada yrtc bir ac
hissettim. Sanki bir srk deildi de, kor krmz bir ivi etime saplanmt.
Bileini braktm ve kolumu ektim. Hareketim tuhaf bir ekilde yava ve zayft. Elime ve koluma
souk bir karncalanma yayld. Elim yana dt ve yok olmu gibi oldu. Kadn elimden kolayca
syrld, glmsedi parmak ularn hafife gsme koydu ve ittirdi.
Geriye devrildim. Aptalca zayftm ve hareketlerimi kontrol edemiyordum. Yere dtmde ac
hissetmedim ve kadnn ayaa kalkmasn izlemek iin bam dndrmek byk aba gerektirdi.
"Zevkini kar," dedi. Uyandktan sonra, ksa yaamnn kalan ac dolu olacak."
Gr amdan kt ve biraz sonra telefon alcsn kaldrdn duydum.
Syi aradndan emindim ve syledii eye inanyordum.
En azndan, o gizemli ressamla tanacaktm...
Ressam! Sa elimin parmaklarn kvrdm. Yava olsa da, hl alyorlard. rademin her
zerresini ve hl kontrol edebildiim organlarm zorlayarak elimi gsme gtrmeye abaladm.
Bunu takip eden hareket sarsntl ve yavat. En azndan sol yanma dnmtm ve srtm bu zayf
eylemi iimi bitiren kadndan saklyordu.
Elim titriyordu ve gs cebime ulatnda daha da yavalam gibiydi. Bundan sanki yzyllar
sonra, karton paralarnn kenarlarna dokunduumu hissettim. Sonunda biri kurtuldu ve grebilecek
kadar kaldrmay baardm. Bam dnyordu ve grm bulanmaya balamt. Kendimi

nakletmeyi baarabileceimden emin deildim. Engin bir uzaklktan birisi ile konuan Jasrann
sesini duydum, ama szckleri seemedim.
Kalan dikkatimi karta younlatrdm. Mavi, kayalk bir kntnn zerine km bir sfenksti bu.
Ona uzandm. Hibir ey. Zihnim pamuklarla sarlm gibiydi. Bir teebbse yetecek kadar bilincim
kalm gibiydi.
Belirli bir soukluk hissettim ve sfenks ta kntnn zerinde hafife yer deitirir gibi oldu.
Sanki yukarya doru kabaran siyah bir dalgaya dyordum.
Ve hepsi bu kadard.
Kendime gelmem uzun srd. Bilincim geri geldi, ama kollarm ve bacaklarm hl kurun gibiydi
ve grm bulutluydu. Hanmefendinin sr bana nrotropik bir zehir alam gibi grnyordu.
El ve ayak parmaklarm germeye altm, ama baarl olduumdan emin deildim. Hzlanmaya,
derin derin nefes almaya altm. Bu ie yarad.
Bir sre sonra bir glleme duyduumu sandm. Bir sre sonra azald ve kendi kanmn uultusunu
duyduumu anladm. Bundan bir sre sonra kalp atlarm duydum ve grm berraklamaya
balad. Ik, karanlk ve ekilsizlik, kum ve kayalara dnt. Her tarafmda kk, souk alanlar
hissettim. Sonra titremeye baladm, bu da geti ve hareket edebildiimi fark ettim. Ama kendimi ok
zayf hissediyordum, bu yzden kprdamadm. Bir sre iin deil.
Sesler duydum -hrtlar, kprtlar- yukardan ve nmden bir yerden geliyordu. Ayn zamanda
tuhaf bir kokunun ayrmna vardm.
"Uyandn m?" Bu hareket sesler ile ayn ynden gelmiti.
Bu nitelemeye tamamen hazr olmadma karar verdim, bu yzden yant vermedim. Kollarma ve
bacaklarma biraz daha can dnmesini bekledim.
"Beni iitip iitmediini belirtmeni gerekten istiyorum," dedi ses yine. Bir an nce bitirmek
istiyorum."
Sonunda merakm mantm yendi ve bam kaldrdm.
"te! Biliyordum!"
Tepemdeki mavi-gri kntda bir sfenks kmt. Mavi, aslan beden, yanlarndan katlanm iri,
tyl kanatlar, bana bakan cinsiyetsiz bir yz. Dudaklarn yalarken bir dizi korkun grnl di
sergiledi.
"Neyi bitirmek?" diye sordum, derin nefesler alarak yavaa dorulup oturarak.
"Bilmece iini," diye yant verdi, en iyi yaptm ey."
"Ma yamur yznden iptal oldu," dedim, kollarmdaki ve bacaklarmdaki kramplarn gemesini
bekleyerek.
"Kusura bakma. Israr etmek zorundaym."
Yaral kolumu ovarak yarata dik dik baktm. Sfenksler hakknda hatrladm hikayelerin ou,
bilmecelerine yant veremeyen kiileri yemeleri ile ilgiliydi. Bam iki yana salladm.
"Senin oyununu oynamayacam," dedim.
"Bu durumda, hkmen malup saylyorsun," diye yant verdi, omuz kaslar gerilerek.
Elimi kaldrdm, Bekle," dedim. Bana kendime gelmem iin bir iki dakika verirsen, muhtemelen
farkl dnmeye balarm."
Yerine oturdu ve Tamam," dedi. Bylesi daha resmi olur. Be dakika dinlen. Hazr olduunda
syle."
Ayaa kalktm, kollarm sallamaya, gerinmeye baladm.
Bir yandan da evreyi inceledim.

Orasna burasna portakal rengi, gri ve mavi kayalar salm kumlu bir sel yatandaydk.
Sfenksin zerine oturduu kntnn ait olduu ta duvar nmde yaklak yedi buuk metre
ykseliyordu ve dikti. Ayn ykseklikte bir baka duvar ayn uzaklkta, arkamda duruyordu. Samda,
sel sularnn getirdii dkntler dik bir duvar halinde ykseliyor, soluma doru dzleiyordu.
Birka dikenli, yeil al, atlak ve tepeleri kaplamt. Akam karanl yaklayor gibiydi. Gkyz
zayf bir sar renkteydi ve gne grnmyordu. Uzaktan rzgar sesi duydum, ama hissetmedim.
Hava serindi, ama souk deildi.
Yaknda, yerde halter gllesi byklnde bir ta grdm. ki admdan sonra hl kollarm
sallyor ve geriniyordum- sa ayamn yannda duruyordu.
Sfenks boazn temizledi.
"Hazr msn?" diye sordu.
"Hayr," dedim. Ama eminim bu seni durdurmayacaktr,"
"Haklsn."
Esnemek iin nlenemez bir arzu duydum ve esnedim.
"Hevesten yoksun grnyorsun," diye yorum yapt. Ama bilmece u: Alevler iinde yeryznden
ykselirim. Rzgar beni dver, sular bana arpar. Ksa sre sonra her eye tepeden bakacam."
Bekledim. Belki bir dakika geti.
"Ee?" dedi sfenks sonunda.
"Ee ne?"
"Yant buldun mu?"
"Neye?"
"Bilmeceye elbette!"
"Bekliyordum. Sora sormadn, yalnzca bir dizi beyanatta bulundun. Sorunun ne olduunu
bilmeden yant veremem."
"Bu geleneksel formattr. Soruyu ifade ekillendirir. Ak ki, soru, 'Ben neyim?'"
"Pekala, 'Grantin mezarnda kim gml?' de olabilirdi. Ama tamam. Nedir? Anka kuu, elbette.
Yeryznde yuva yapar, alevler iinde ykselir, havadan, bulutlardan geer, ykseklere uar..."
"Yanl."
Glmsedi ve hareketlenmeye balad.
"Bekle," dedim. Yanl deil. Uyuyor. Senin istediin yant olmayabilir, ama gereken artlara uyan
bir yant."
Ban iki yana sallad.
"Yantlar konusunda nihai otorite benim. Tanmlamay ben yaparm."
"O zaman hile yapyorsun."
"Yapmyorum!"
"Bir ienin yarsn ierim. Bu onu yar dolu mu yapar, yar bo mu?"
"Herhangi biri. kisi."
"Kesinlikle. Ayn ey. Eer uyan birden ok yant varsa, hepsini kabul etmelisin. Dalgalar ve
partikller gibi bir ey bu."
"Bu yaklamdan holanmadm," diye bildirdi. Belirsizlie her tr kapy ayor. Bilmece iini
mahvedebilir."
"Bu benim hatam deil," dedim, yumruklarm skp aarak.
"Ama ilgin bir konu ortaya attn."
Bam iddetle salladm.
"Ama yalnzca tek bir doru yant olmal."

Omuzlarm silktim.
"deal bir dnyada yaamyoruz," dedim.
"Hm."
"Berabere diyebiliriz," diye neride bulundum. Kimse kaybetmedi, kimse kazanmad."
"Bunu estetik bakmdan naho buluyorum."
"Baka bir sr oyunda ie yaryor."
"Ayn zamanda, biraz acktm."
"Gerek yzeye kyor."
"Ama ben adil biriyim. Kendi yntemimle geree hizmet ederim. Beraberlik nerin bir zm
olasln akla getiriyor."
"Gzel. Her eyi benim gibi..."
"Eitlii bozacak bir ey. Bilmeceni sor."
"Bu sama," dedim. Benim bilmecem yok."
"O zaman bir an nce bir tane bulsan iyi olur. nk bu kmazdan kurtulmann tek yolu bu ya da
kaybettiin sonucuna varrm."
Kollarm salladm ve birka kez kp kalktm. Bedenim atee verilmi gibi geliyordu. Ayn
zamanda, glenmi gibiydi.
"Tamam," dedim. Tamam. Biraz bekle."
Ne halt olacaksa olsun...
"Yeil krmz olan, dnen, dnen ve dnen nedir?"
Sfenks iki kere gzlerini krptrd, sonra alnn krtrd.
Takip eden zaman birka kez daha derin derin nefes almak, evrede biraz koturmak iin
kullandm. Alevler ekildi, zihnim berraklat, nabzm dzeldi...
"Ee?" dedim birka dakika sonra.
"Dnyorum."
"Acele etme."
Biraz glge boksu yaptm. Biraz da gerinme egzersizi.
Gkyz biraz daha kararmt ve samda birka yldz grnyordu.
"Ah, acele ettirmeyi hi istemiyorum," dedim, ama..."
Sfenks homurdand. Hl dnyorum."
"Belki de bir zaman snr belirlemeliyiz."
"Fazla srmez."
"Dinlenmeme aldrmazsn ya?"
"Keyfine bak."
Kumlarn zerine uzandm, gzlerimi kapattm ve Frakir e bir koruma szc syleyip uyudum.
Titreyerek, gzlerimde k, yzmde bir esinti ile uyandm. Sabah olduunu anlamam biraz
zamanm ald. Solumda gkyz aydnlanyordu, samda yldzlar soluyordu. Susamtm.
Ackmtm da.
Gzlerimi ovuturdum. Ayaa kalktm. Taram kardm ve salarm taradm. Sfenkse baktm.
"... dner, dner ve dner," diye mrldand.
Boazm temizledim. Tepki gelmedi. Hayvan gzlerini uzaa dikmiti. Gizlice kap
kaamayacam merak ettim...
Hayr. Baklar bana kayd.
"Gnaydn," dedim neeyle.
Dilerini ksaca gcrdatt.

"Tamam," dedim, benden ok daha fazla zaman kullandn. imdiye kadar bulamadysan, ben artk
oynamak istemiyorum."
"Bilmeceni sevmedim," dedi sonunda.
"Kusura bakma."
"Yant ne?"
"Pes mi ediyorsun?"
"Buna mecburum. Yant ne?"
Elimi kaldrdm.
"Dur bakalm," dedim. Bu tr eyler srasyla yaplr. Benimkini sylemeden nce senin tercih
ettiin yant renmeliyim."
Ban sallad.
"Bu adil. Tamam. Drt Dnya Kalesi."
"Ne?"
"Yant bu. Drt Dnya Kalesi."
Melmann szlerini dndm. Neden?" diye sordum.
"Drt elemente ait dnyalarn birletii yerde bulunuyor, orada alevler iinde yeryznden
ykseliyor, rzgarlar ve sular tarafndan dvlyor."
"Ya her eye tepeden bakma meselesi?"
"Manzaraya ya da efendisinin imparatorluk planlarna atfta bulunuyor olabilir. Ya da her ikisine
birden."
"Efendisi kim?"
"Bilmiyorum. Bu bilgi yant iin gerekli deil."
"Bu bilmeceyi nereden rendin ki?"
"Birka ay nce, bir yolcudan."
"Biliyor olman gereken onca bilmece arasndan bana sormak iin bunu neden setin?"
"Beni dndrmt, demek ki, iyiydi."
"Yolcuya ne oldu?"
"Yenmeden yoluna devam etti. Benim bilmeceme yant vermiti."
"Ad neydi?"
"Sylemedi."
"Onu tarif eder misin?"
"Edemem. yice sarnmt."
"Ve Drt Dnya Kalesi hakknda baka bir ey sylemedi, yle mi?"
"Hayr."
"Eh," dedim. Sanrm onun gibi yapacam ve ben de yrye kacam."
Dndm, samdaki yokua yneldim.
"Dur!"
"Ne?" diye sordum. *
"Bilmecen," dedi. Sana benim yantm syledim. Sen de bana neyin yeil ve krmz olduunu,
dnp durduunu sylemelisin."
Aaya baktm, yeri taradm. Ah, evet, ite buradayd. Benim halter eklindeki tam. Birka adm
attm ve yannda durdum.
"Frnda bir kurbaa," dedim.
"Ne?"

Kaslar gerildi, gzleri ksld ve dilerinin ou grnr oldu. Frakir e birka szck syledim
ve ben melip sa elimle ta alrken kprdandn hissettim.
"Yant bu," dedim, ayaa kalkarak. O grsel eylerden biri..."
"Bu berbat bir bilmece!" diye yant verdi sfenks.
Sol iaret parmamla nmde iki hzl hareket yaptm.
"Ne yapyorsun?" diye sordu.
"Kulaklarndan gzlerine izgiler iziyorum," dedim.
O anda Frakir grnr oldu, sol bileimden elime kayd, parmaklanma doland. Sfenksin gzleri o
tarafa kayd. Ta sa omzum hizasna kaldrdm. Frakir in bir ucu serbest kald ve uzattm elimden
kvranarak asld. Parlamaya balad, sonra kzgn gmten bir tel gibi ldad.
"Bence berabere kaldk," dedim. Ya sen ne dnyorsun?"
Sfenks dudaklarn yalad.
"Evet," dedi sonunda, iini ekerek. Sanrm haklsn."
"O zaman sana iyi gnler dilerim," dedim.
"Evet. Yazk. Pekala. yi gnler. Ama gitmeden nce kaytlar iin ismini alabilir miyim?"
"Neden olmasn?" dedim. Ben Merlinim. Kaostan."
"Ah," dedi, o zaman intikamn almak iin biri gelirdi."
"Bu mmkn."
"O zaman gerekten de beraberlik en iyisi. Git."
Srtm dnmeden nce iyice uzaklatm, samdaki bayrdan ktm. O yerden uzaklaana kadar
tetikte kaldm, ama takip edilmedim.
Komaya baladm. Atm ve susuzdum, ama limon rengi gkyznn altndaki bu ssz, kayalk
yerde kahvalt bulma olasl pek yoktu. Frakir kvrld ve soldu. Ykselen gnee doru ilerlerken
derin nefesler aldm.
Salarmda rzgar, gzlerimde toz... Bir kaya ynna yrdm, aralarndan getim. Glgeleri
arasndan tepemdeki gkyznn yeilimsi bir renk kazandn grdm. Kayalktan ktm zaman
dzlk daha yumuakt, uzakta prltlar, solumda birka bulut vard.
stikrarl bir tempo kazandm, kk bir ykseltiye ulatm, trmandm, uzak ucundan seyrek
otlarn dalgaland bir yere indim. Uzakta fra tepeli aalardan bir grup... Onlara yneldim,
yoluma frlayan ve sola kaan portakal rengi krkl bir yarat rkttm. Biraz sonra kara bir ku
hzla yanmdan geti, bir feryat kopard, ayn tarafa yneldi. Gkyz kararrken komaya devam
ettim.
Gkyz daha yeil, otlar daha gr ve daha yeil... Dzensiz aralarla ar esintiler... Aalar daha
yakn... Dallardan gelen bir ark... Bulutlar srkleniyor...
Kaslarmdaki gerginlik yok oluyor ve tandk bir akclk geliyor... lk aac geiyorum, uzun,
dm yapraklar eziyorum... Tyl kabuklu gvdelerin arasndan geiyorum... Takip ettiim yol
sert zeminli, zerinde tuhaf ayak izleri olan bir patikaya dnyor... Alalyor, kvrlyor, geniliyor,
yine daralyor... Yapraklarn arasndan grdm gkyz Morinci turkuaz... Buluttan flamalar
gm rmaklar gibi kvranyor...
Mavi ieklerden kk kmeler patikann kenarnda beliriyor... Kenarlar ykseliyor, boyumu
ayor... Yol talk oluyor... Komaya devam ediyorum...
Yol devaml alalarak geniliyor, geniliyor... Duymadan ya da iitmeden nce bile suyun
kokusunu alyorum... Dikkatle talarn arasndan geiyorum... Burada biraz daha yava... Dnyorum
ve ay gryorum, iki yannda yksek, kayalk kylar var, ykselmeden nce bir, iki metre aklk...
Homurdanan, kvlcml akntnn yannda daha da yava...

Kvrmlarn takip ediyorum... Dnler, dolambalar, yukarda aalar, samdaki duvarda


kkleri akta, pul pul tabannda gri-sar ta ynlar...
Dzlm geniliyor, duvarlar alalyor... Ayaklarmn altnda daha fazla kum, daha az ta... Aa,
daha aa... Ba hizasnda, omuz hizasnda... Yol bir kez daha kvrlyor, yoku alalyor... Bel
hizasnda... evremde yeil yaprakl aalar, yukarda mavi gkyz, sada sert tabanl patika...
Yamac trmanyorum, yolu takip ediyorum...
Aalar, allar, ku tleri ve serin rzgar... Havay iime ekiyorum, admlarm ayorum...
Ahap bir kprden, adm seslerim yanklanarak geiyorum, imdi maskelenmi aya bir dere
akyor, serinliinin yannda yosun kapl kayalar var...
imdi samda alak bir ta duvar... Ar ar ilerleyen bir araba...
Her iki yanda yabani iekler... Uzaktan gelen, yanklanan bir kahkaha... Bir atn kinemesi... Bir
arabann gcrts... Sola dn... Yol geniliyor... Glge, gne , glge, gne ... Benek
benek... Solda daha geni, kvlcml rmak...
Bir sonraki tepenin zirvesinde bir pus...
Zirveye yaklarken yavaladm. Yryerek ulatm, giysilerimin tozunu silkeledim, salarm
dzelttim. Kollarm ve bacaklarm karncalanyor, cierlerim kabarp iniyor, ter damlalar beni
serinletiyordu. Toz tkrdm. Aada ve sada bir han vard, rmaa bakan geni, kaba verandasnda
ve yakndaki bahesinde masalar. Hoa kal, imdiki zaman. Ben geldim.
Aaya yrdm ve binann uzak tarafnda bir su pompas grdm. Yzm, ellerimi, kollarm
ykadm. Sol kolumun, Jasrann srd yeri hl acyor ve yanyordu. Verandaya ktm, kk bir
masaya oturdum ve ieride grdm garson kadna iaret ettim. Bir sre sonra bana lapa, sosis,
yumurta, ekmek, tereya, ilek reeli ve ay getirdi. Hepsini abucak bitirdim ve aynsndan yine
smarladm. kinci kez normalliin bir para geri geldiini hissettim ve yavaladm, yemein keyfini
kardm ve rman akmasn izledim.
ler tuhaf bir ekilde sonulanmt. im bittiine gre yolculuk yapmay, uzun, tembel bir tatile
kmay dnmtm.
u nemsiz S meselesi beni engelliyordu. abucak halledebileceimi dndm bir ey. imdi
anlamadm, tehlikeli ve garip bir eyin tam ortasndaydm. aym yudumlarken ve gnn
evremde snmasn hissederken, bir anlk huzur duygusuna kaplabilirdim. Ama bunun geici bir
ey olduunu biliyordum. Bu sorun halledilene kadar benim iin gerek huzur, gerek gvenlik
olamazd. Olaylar dndm zaman, hayatta kalmak, bu ii zmek iin yalnzca tepkilerime
gvenemeyeceimi anladm. Plan yapma zaman gelmiti.
Snin kimlii ve ortadan kaldrlmas, bilinmesi ve yaplmas gereken eyler listemin ilk
sralarndaydlar. Daha da yukarda Snin amac vard. Sabit fikirli bir psikopatla uratm fikri yok
olmutu. S ok iyi rgtlenmiti ve ok sra d yeteneklere sahipti. Olas adaylar bulmak iin
gemiimi taradm. Ama imdiye kadar bama gelenleri baarabilecek birka kii bulsam da, hibiri
bana zellikle dman deildi. Ama Melmann o tuhaf gnlnde Amber den bahsedilmiti. Teorik
olarak bu, olay bir aile meselesi haline getiriyordu ve sanrm dierlerinin dikkatini ekme
ykmll douruyordu. Ama bunu yapmak yardm istemek, pes etmek, kendi ilerimi
halledemeyeceimi itiraf etmek dernekti. Julia benim sorumundu. Bu konuda intikam alma hakk
benimdi. Biraz daha dnmem gerekecekti...
Hayaletark?
Dndm, reddettim, yine dndm. Hayaletark... Hayr. Snanmam. Hl geliiyor. Aklma
gelmesinin tek sebebi benim sevgilim, hayatmdaki en nemli baar, dierlerine hazrladm

srpriz olmasyd. Yalnzca kolay bir k noktas aryordum. Daha fazla veriye ihtiyacm olacakt,
bu da veri bulmak gerektii anlamna geliyordu, elbette.
Hayaletark...
u anda daha fazla bilgiye ihtiyacm vard. Kartlar ve gnlk bendeydi. Bu noktada Koz Kartlar ile
oynamak istemiyordum, nk ilki bir tr tuzak kmt. Yaknda gnl okuyacaktm, ama
edindiim ilk izlenim onun faydal olamayacak kadar znel olduuydu. Melmann evine dnp son
bir kez evreye baknmalydm, gzden kardm herhangi bir ey var m, diye. Sonra Lukeu
aramal, bana faydal olacak daha fazla ey syleyip syleyemeyeceini grmeliydim. Kk bir
yorum bile olsa. Evet...
imi ektim ve gerindim. Irma biraz daha izledim, aym bitirdim. Frakir i bir avu parann
zerinden geirdim ve yemeimin bedelini deyecek kadarn setim. Sonra yola dndm. Geriye
komann zaman gelmiti.

Blm 5
Akamn ge saatlerinin aydnlnda koarak sokaa geldim ve arabamn yannda durdum. Onu
neredeyse tanmayacaktm. Toz, kl ve su lekeleri ile kaplyd. Ne kadar zamandr uzaktaydm ki?
Buras ile bulunduum yer arasndaki zaman farkn tahmin etmeye almamtm, ama arabam bir
aydr orada duruyor gibi grnyordu. Ama salamd. Saldrya uramam ve...
Baklarm kaportann tesine, ileriye dnd. Brutus Ardiye Sirketini ve merhum Victor Melman
barndran bina yerinde yoktu. Keyi yanm, yklm bir iskelet igal ediyordu iki duvardan
paralar ayakta kalmt. O tarafa yneldim.
evresinde yryerek kalntlar inceledim. Binann kararm kalntlar souk ve oturmutu. Gri
izgiler ve isli peri emberleri suyun iine pompalandn, sonra buharlatn gsteriyordu. Kl
kokusu ok gl deildi.
'Yangn kvetteki atele ben mi balattm' diye merak ettim. Sanmyordum. Benimki kk bir
ateti ve ben oradayken yaylma iareti gstermemiti.
Ben yknty incelerken yeil bisikletli bir ocuk geti. Birka dakika sonra gen dnd, benden
yaklak metre tede durdu. On yalarnda grnyordu.
"Ben grdm," diye bildirdi. Yangn grdm."
"Ne zamand bu?" diye sordum ona.
" gn nce."
"Nasl baladn biliyorlar m?"
"Ardiyede bir ey inf..."
"nfilak m etmi?"
"Evet," dedi gedik dili glmsemesinin arasndan. Belki bilerek kartmlardr. Sigorta iin."
"Gerekten mi?"
"H-h. Babam belki de ilerinin kt olduunu syledi."
"Daha nce de olduu bilinir," dedim. Yangnda yaralanan var m?"
"Yukarda yaayan ressamn ldn dnyorlar, nk kimse onu bulamad. Ama kemik ya da
onun gibi eyler bulamadlar. Gzel bir yangnd. Uzun srd."
"Gece miydi, gndz m?"
"Gece. uradan seyrettim." Sokan karsnda, benim geldiim ynde bir yere iaret etti. ok su
dktler."
"Binadan birinin ktn grdn m?"
"Hayr," dedi. Yangn bydkten sonra geldim ben."
Bam evirdim ve arabama dndm.
"O yangnn iinde mermiler patlar sanrsn, deil mi?" dedi.
"Evet," diye yant verdim.
"Ama patlamad."
Yine ona dndm.
"Ne demek istiyorsun?" diye sordum.
Elini cebine daldrmt bile.
"Ben ve arkadalarm dn burada oynuyorduk," diye aklad ve bir yn mermi bulduk."
Elini ap bir sr metal nesne gsterdi.
Ona doru ilerledim, meldi ve silindirlerden birini kaldrma koydu. Aniden uzand, yakndaki
bir ta ald ve mermiye doru savurdu.

"Yapma!" diye bardm.


Ta mermiye arpt, ama hibir ey olmad.
"O ekilde yaralanabilirsin..." diye baladm, ama szm kesti.
"Yok. Bu pisliklerin hibiri patlamyor. O pembe eyi yakamyorsun bile. Kibritin var m?"
"Pembe ey mi?" dedim. Ta kaldrd, ezilmi mermi kovann ve kk bir para pembe tozu
aa kard.
"Bu," dedi, iaret ederek. Komik, deil mi? Barutun gri olduunu sanrdm."
Diz ktm ve toza dokundum. Parmaklarmn arasnda ezdim. Kokladm. Hatta tadna baktm. Ne
halt olduunu anlayamadm.
"Hibir fikrim yok," dedim. Yanmyor bile, diyorsun, yle mi?"
"Yok. zerine gazete koyduk ve yaktk. Eriyip akyor, o kadar."
"Birka tane fazla mermin var m?"
"ey... var."
"Sana bir papel veririm," dedim.
Bana dilerini ve aralarndaki boluklar gsterirken eli pantolonunun yan cebinde kayboldu.
Frakir i yabanc Glge parasnn zerinden geirdim ve yndan bir dolar kardm.
Bana iki is lekeli ift 30'luk kard ve paray ald.
"Teekkrler," dedi.
"Bir ey deil. Buralarda ilgini eken baka ey var myd?"
"Yok. Klden baka bir ey yok."
Arabama bindim ve srdm. Rastladm ilk araba ykama servisine girdim, nk silecekler cama
pislik bulatrmaktan baka bir ie yaramamt. Lastik duyargalar kpkten denizleri zerime
zerime frlatrken Lukeun verdii kibritin hl yanmda olup olmadn kontrol ettim. Yanmdayd.
Gzel.
Darda ankesrl telefon grmtm.
"yi gnler. Yeni izgi Moteli," dedi gen bir erkek sesi.
"Birka gn nce orada kalan Lucas Raynard isminde biri vard," dedim. Benim iin mesaj
brakp brakmadn renmek istiyorum. Adm Merle Corey."
"Bir dakika."
Sustu. Sayfa evirme sesi duyuldu.
Sonra: Evet, brakm."
"Ne diyor?"
"Kapal bir zarf. Amasam..."
"Tamam. Ben gelirim."
Arabam oraya srdm. Sese uyan adam lobideki masada buldum. Kendimi tanttm ve zarf
istedim. Memur -fra gibi bir by olan zayf, sarn bir adam- bir an bakt, sonra:
"Bay Raynard grecek misiniz?" dedi.
"Evet."
Bir ekmeceyi at ve yanlar ikin kahverengi bir zarf kard. zerine Lukeun ad ve oda
numaras yazlmt.
"Bize adres brakmad," diye aklad, zarf aarak ve o gittikten sonra hizmetli bu yz
lavaboda buldu. Bunu ona verir misiniz?"
"Elbette," dedim ve yz bana uzatt.
Soldaki oturma blmnde oturdum. Yzk pembe altndand ve zerinde mavi bir ta vard. Byle
bir ey taktn hatrlamyordum. Onu sol elimin yzk parmana taktm ve mkemmel uydu. Ona

verene kadar takmaya karar verdim.


Motel kadna yazlm mektubu atm ve okudum:
Merle,
Akam yemei iin zldm. Seni bekledim. Umarm her ev yolundadr. Sabah Albuquerqueye
gidiyorum. gn orada kalacam. Sonra gn de Santa Fede. ki yerde de Hiltonda kalacam.
Seninle konumak istediim eyler vard. Ltfen beni ara.
Luke
Hm.
Seyahat acentemi aradm ve acele edersem Albuquerqueye giden akam uana yetiebileceimi
rendim. Bir telefon konumas yerine yz yze grmek istiyordum, bu yzden rezervasyon
yaptrdm. Ofise uradm, biletimi aldm, nakit dedim, havaalanna gittim ve park ederken arabama
ho akal dedim. Onu bir daha greceimden kukuluydum.
Srt antam aldm ve terminale yrdm.
Kalan kolay ve rahatt. Yerin altmda uzaklamasn izlerken, varoluumun bu aamasnn
gerekten de sona erdiini biliyordum. ok ey gibi, tam olarak istediim gibi deildi. S meselesini
abucak halletmeyi ya da unutmay dnyordum. Sonra bir sredir grmek istediim kiileri
ziyaret edecektim ve uzun zamandr merak ettiim birka yere gidecektim. Sonra Hayaletark
kontrol etmek iin Glgeye urayacak, ondan sonra varoluumun parlak kutbuna dnecektim.
Ama imdi nceliklerim deimiti. Tamamen Snin ve Juliann lmlerinin birbiriyle balantl
olmas ve Glgenin baka bir yerinden, anlamadm bir gcn ie karmas yznden.
Beni en ok rahatsz eden ikinci dnceydi. Gururum yznden hem mezarm kazyor, hem de
dostlarm ve akrabalarm tehlikeye mi atyordum? Dost gkler adna, bunu kendim halletmek
istiyordum, ama bu konuda ne kadar dnrsem, kar karya geldiim rakip glerden ve S
hakknda bildiklerimin azlndan o kadar etkileniyordum. Dierlerine bildirmemek adil deildi.
Onlar da tehlikede olabilirdi. Her eyi kendim toparlayp, hediye olarak onlara sunmay ok
istiyordum. Belki bunu yapardm da, ama...
Lanet olsun. Onlara sylemek zorundaydm. S iimi bitirip, onlara ynelirse, bilmeleri gerekirdi.
Eer bu daha byk bir eyin parasysa, bilmeleri gerekirdi. Fikir hi houma gitmese de, onlara
sylemek zorunda kalacaktm.
ne eildim ve ellerim koltuumun altndaki srt antama gitti. Luke ile konuana kadar
beklemenin bir zarar olmayacana karar verdim. ehir dna kmtm ve muhtemelen artk
gvendeydim. Luketan bir iki ipucu elde etme olasl vard. Hikayemi anlattm zaman onlara
verebilecek daha fazla eyim olurdu. Biraz daha bekleyecektim.
imi ektim. Hostesten bir iki aldm ve yudumladm. Albuquerqueye normal yolla, arabayla
gitmek fazla zaman alrd. Glgede kestirmeden gitmek ie yaramazd, nk daha nce oraya hi
gitmemitim ve oray nasl bulacam bilmiyordum. ok kt. Arabamn yanmda olmas houma
giderdi. Muhtemelen Luke Santa Feye gitmiti bile.
Yudumladm ve bulutlarn iinde ekiller aradm. Bulduum eyler ruh halime uyuyordu, bu
yzden antamdaki roman kardm ve uak alalmaya balayana kadar okudum.
Yine dar baktmda, manzara bir sre da sralar ile doldu. Czrtl bir ses havann iyi olduu
konusunda gvence verdi. Babam merak ettim.
Kapdan ktm, Kzlderili taklar, Meksika mlekleri ve ssl andalar ile dolu bir hediye
dkkannn yanndan getim, bir telefon buldum ve yerel Hilton otelini aradm. Lukeun ayrldn
rendim. Bunun zerine Santa Fedeki Hilton aradm. Oraya giri yapmt, ama odasndaki
telefon yant vermiyordu. Kendim iin rezervasyon yaptrdm ve telefonu kapattm. Danma

masasndaki kadn yarm saat sonra Santa Feye kalkacak servis otobsn yakalayabileceimi
syledi ve bilet almam iin gitmem gereken yere gnderdi.
Santa Fenin byk havaalan olmayan birka eyalet bakentinden biri olduunu okumutum bir
yerde.
I-25 zerinde kuzeye ilerlerken, Sandia Tepesinin yaknlarnda, uzayan glgelerin arasnda Farkir
bileimi hafife skt ve bir an sonra brakt. Bir daha. Sonra bir daha. abucak kk otobse gz
gezdirerek beni uyard tehlikeyi aradm.
Aracn arkasna oturmutum. nde Texas aksan ile konuan, gsterili turkuaz ve gm taklar
takm orta yal bir ift vard; ortada New Yorktan bahseden yal kadn vard; koridorun kar
tarafnda ise gzleri birbirlerinden baka bir ey grmeyen gen bir ift; aprazlarnda niversiteden
bahseden, tenis raketli iki delikanl; arkalarnda kitap okuyan bir rahibe. Pencereden dar baktm ve
otoyolda ya da yaknlarnda zellikle tehditkar hibir ey grmedim. Herhangi bir saptama
uygulamas ile dikkatleri zerime ekmek istemiyordum.
Bu yzden Thari dilinde bir szck syledim, bileimi ovaladm ve uyar yok oldu. Yolculuun
devam olaysz gese de beni rahatsz etmiti, ama zaman zaman sahte uyarlar almak sinir
sistemlerinin doasnda vardr. Yanmdan akp geen krmz yapraktalar, sar krmz topra
izlerken, sel yataklarn aarken, uzaktaki dalara, daha yakn yamalardaki fstk amlarna bakarken
merak ettim. S? Orada bir yerde miydi? Bir ekilde izliyor, bekliyor muydu? Ve yleyse, neden?
Oturup birka bira ierken konuamaz mydk? Belki her ey bir yanl anlamadan
kaynaklanyordu.
Bunun bir yanl anlama olmadn hissediyordum. Ama herhangi bir ey zmlenmese bile
neler olup bittiini renmekle yetinmeye de razydm. Biralarn parasn bile derdim.
Kasabaya girerken batan gnein Sangre de Cristosun karlarnn zerinde akt; glgeler
gri-yeil yamalardan kayd; grnrdeki binalarn ou badanalyd. Hiltonn nnde otobsten
indiimde hava scakl Albuquerqueden on derece daha serin geliyordu. Ama 600 metre daha
yksekteydik ve geceye bir saat on be dakika daha yakndk.
Otele kayt yaptrdm ve odam buldum. Lukea telefon etmeyi denedim, ama yant yoktu. Sonra du
aldm ve yedek giysilerimi giydim. Odasn bir kez daha aradm, ama yine yant yoktu. Ackmaya
balamtm ve akam yemeini onunla yemeyi umuyordum.
Bar bulup bir bira imeye, sonra yine denemeye karar verdim. nemli bir randevusu olmadn
umuyordum.
Lobide yanap yn sorduum Bay Brazda otel mdr kt. Bana odam sordu, hobe etti ve
oturma salonuna giden koridoru gsterdi. O tarafa yneldim, ama fazla gidemedim.
"Merle! Burada ne halt ediyorsun?" dedi tandk bir ses.
Dndm ve lobiye henz girmi olan Lukea baktm. Terliydi ve glmsyordu, zerinde tozlu
asker giysileri, bot ve kep vard. Yz kirliydi. El sktk ve Seninle konumak istedim," dedim.
Sonra: Neler yapyorsun, askere mi yazldn?"
"Hayr, tm gn Pecosta yry yaptm," diye yant verdi. Bu taraflardayken hep yaparm.
Harikadr."
"Ben de bir gn denemeliyim," dedim. Akam yemei smarlama sras bende gibi grnyor."
"Doru," diye yant verdi. Bir du alp giysilerimi deitireyim. On be, yirmi dakika sonra
seninle barda buluuruz. Olur mu?"
"Tamam. Grrz."
Koridora yneldim ve bar buldum. Orta byklkte, lo, serin ve biraz kalabalk bir yerdi. ki
balantl odaya ayrlmt, alak, rahat grnl sandalyeleri ve kk masalar vard.

Bir ift solumdaki ke masasndan ayrlyor, ikileri ellerinde, yandaki yemek odasna doru
garsonu takip ediyorlard. O masaya oturdum. Bir sre sonra kokteyl garsonu geldi ve bir bira
smarladm.
Birka dakika sonra oturmu biram yudumlar ve zihnimin gemi gnlerin sapka dzenlenmi
olaylarn gzden geirmesine izin verirken, mekann gelip geen ekillerinden birinin gemekten
vazgetiini fark ettim. Gelip yanmda durmutu. Karanlk bir figr olarak alglanacak kadar arkada.
Yumuak sesle konutu: Affedersiniz. Size bir soru sorabilir miyim?"
Bam evirdiimde spanyol grnl ksa, zayf bir adam grdm. Salar ve byklar
aklamt. Yeterince iyi giyimliydi ve yerel bir i adamna benziyordu. Endie iaretine yorulacak
kadar ksa glmsemesi esnasnda kesi krlm bir n di grdm.
"Adm Dan Martinez," dedi, elini uzatmadan. Karmdaki sandalyeye bakt. Bir dakika oturabilir
miyim?"
"Bu ne hakknda? Eer bir ey satyorsanz, ilgilenmiyorum. Birini bekliyorum ve..."
Ban iki yana sallad.
"Hayr, yle bir ey deil. Birini beklediinizi biliyorum. Bay Lucas Raynard adnda birini.
Aslnda bu onunla ilgili."
Sandalyeye iaret ettim.
"Tamam. Oturun ve sorunuzu sorun."
yle yapt, ellerini kavuturdu, masann zerine koydu.
ne eildi.
"Lobide konutuunuzu duydum," diye yant verdi ve birbirinizi olduka iyi tandnz izlenimini
edindim. Bana onu ne kadar zamandr tandnz sylemenizin sakncas var m?"
"Eer bilmek istediiniz tek ey buysa," diye yant verdim, "yaklak sekiz yldr. niversiteye
birlikte gittik ve bundan sonra yllarca ayn irkette altk."
"Grand Tasarm," diye bildirdi, San Franciscoda bir bilgisayar irketi. Onu niversiteden nce
tanmyordunuz, deil mi?"
"Zaten olduka ok ey biliyor gibisiniz," dedim. Ne istiyorsunuz? Bir tr polis misiniz?"
"Hayr," dedi, yle bir ey deil. Sizi temin ederim, dostunuzun ban belaya sokmak
istemiyorum. Yalnzca kendi bam beladan kurtarmak istiyorum. Size sormak..."
Bam iki yana salladm.
"Baka bedava yant yok," dedim. ok iyi bir sebep olmad srece yabanclara dostlarmdan
bahsetmekten holanmam."
Ellerini at ve masann zerine koydu.
"Sinsi davranmak istemiyorum," dedi, ona bundan bahsedeceinizi biliyorum. Aslnda,
bahsetmenizi istiyorum. Beni tanyor. Onun hakknda sorular sorduumu bilmesini istiyorum, tamam
m? Aslnda bu onun karna. Lanet olsun, stelik bir dostuna soruyorum, yle deil mi? Ona yardm
etmeye gnll olacak birine. Ve birka basit gerei renmem gerekiyor..."
"Benim de basit bir gerei renmem gerekiyor: Bu bilgiyi neden istiyorsunuz?"
ini ekti. Tamam," dedi. Bana ok ilgi ekici bir yatrm frsat nerdi. Kesin bir ey deil ama.
Byk miktarda paradan sz ediyorum. Byk rekabet ieren alanlarda alan yeni irketler sz
konusu olduunda bir risk unsuru vardr, ama olas kazanlar batan kanadr."
Bam salladm.
"Siz de onun drst olup olmadn renmek istiyorsunuz."
Gld. Drst olup olmad umurumda bile deil," dedi. "Tek ilgilendiim ey klksz rn
teslim edebilir mi?"

Adamn konuma tarz bana birini hatrlatt. Denedim, ama kim olduunu hatrlayamadm.
"Ah," dedim, biramdan bir yudum alarak. Bugn biraz yava anlyorum. zgnm. Elbette, bu
anlama bilgisayarlarla ilgili."
"Elbette."
"Yannda getirdii eyle burada irket aarsa imdiki ivereninin bana bela ap amayacan
bilmek istiyorsunuz."
"Tek szckle, evet."
"Pes ediyorum," dedim. Buna yant vermek iin daha fazla bilgisi olan birine ihtiyacnz olacak.
Entelektel mallar kanunun incelikli alanlarndandr. Ne sattn bilmiyorum, nereden geldiini
bilmiyorum. Dostum ok gezer. Ama biliyor olsaydm dahi, sizin yasal konumunuz hakknda en ufak
bir fikrim yok."
"Bunun tesinde bir ey beklememitim," dedi glmseyerek.
Glmsemesine karlk verdim.
"Demek mesajnz verdiniz," dedim.
Ban sallad ve ayaa kalkacak oldu.
"Ah, bir ey daha," diye balad.
"Evet?"
"Baz yabanc mekanlardan bahsetti mi?" dedi, gzlerimin iine bakarak. rnein Amber ya da
Kaos Saraylar gibi."
rkildiimi fark etmemi olamazd ve bu tamamen yanl izlenimlere kaplmasna sebep olmu
olmalyd. Ona doru yant verdiim zaman yalan sylediimi dndnden eminim.
"Hayr, bu yerlerden bahsettiini hi duymadm. Neden soruyorsunuz?"
Ban iki yana sallad, sandalyesini itti ve masadan uzaklat. Yine glmsyordu.
"nemli deil. Teekkr ederim, Bay Corey. Nus a dhabzhun dhuilsha."
Neredeyse kaarak gitti.
"Dur!" diye seslendim. O kadar yksek sesle konumutum ki, bir sessizlik oldu ve btn balar
bana dnd.
Ayaa kalktm ve arkasndan koacak oldum, ama ismimin sylendiini duydum.
"Hey, Merle! Kama! Geldim ite!"
Dndm. Luke arkamdaki giriten gelmiti. Salar hl slakt. lerledi, omzumu skt, Martinezin
biraz nce boaltt sandalyeye oturdu. Ben otururken yarm braktm birama doru ban sallad.
"Benim de onlardan birine ihtiyacm var," dedi. Ah, ok susadm!" Sonra, Ben gelirken nereye
gidiyordun?"
Grmemden bahsetmek istemediimi hissettim ve bunun tek sebebi tuhaf bitii deildi. Grne
gre Martinezi grmemiti.
Bu yzden, Tuvalete gidiyordum," dedim.
"Arka tarafta," dedi, geldii yn iaret ederek. Gelirken nnden getim."
Gzleri aaya kayd.
"Sylesene, o taktn yzk..."
"Ah, evet," dedi. Yeni izgi Motelinde brakmsn. Mesajn alrken sana iletmek zere verdiler.
Al, brak da..."
ekitirdim, ama kmad.
"Taklm grnyor," dedim. Tuhaf. Takarken kolayca gemiti."
"Parmaklarn imi olmal," dedi. Ykseklikle ilgili bir ey olabilir. Olduka yksekteyiz."
Garsonun dikkatini ekti ve ben yz evirip dururken bir bira smarlad.

"Sanrm sana satmam gerekecek," dedi. yi bir anlama nerebilirim."


"Greceiz," dedim ona. Bir dakika iinde dnerim."
Bir elini geveke kaldrd ve ben tuvalete ynelirken indirdi.
Tuvalette baka hi kimse yoktu ve Frakir i servis otobsnde yaptm basklama bysnden
serbest brakan szckleri syledim. Hemen harekete geti. Ben bir baka emir veremeden zlerek
prltl bir grnt kazand. Elimin zerinde srnd, yzk parmama doland. Parmam sabit
basn altnda kararr ve armaya balarken bylenmi gibi izledim.
Sonra hemen gevedi. Parmam ip dolanm gibi grnyordu. Fikri anladm. Yz etime
yaplm iz boyunca evirerek kardm. Frakir yz kapacakm gibi harekete geti ve onu
okadm.
"Tamam," dedim. Teekkrler. Yerine dn."
Bir an tereddt eder gibi oldu, ama daha resmi bir emir vermeden iradem yeterli oldu. Elime kayd
ve bileime dolanp soldu.
imi bitirip bara dndm. Yerime otururken yz Lukea uzattm ve biramdan bir yudum aldm.
"Nasl kardn?" diye sordu.
"Bir para sabunla," diye yant verdim.
Yz mendiline sard ve cebine koydu.
"Sanrm paran alamayacam."
"Sanrm hayr. Takmayacak msn?"
"Hayr, bu bir hediye. Biliyor musun, buraya gelmeni beklememitim," dedi, ben yokken ortaya
kan bir kase fst avulayarak. Mesaj alnca arayacan ve daha sonras iin
randevulaacamz dnmtm. Ama geldiine memnun oldum. Daha sonrasnn ne zaman
olacan kim bilebilir? Dndmden daha hzl ilerlemeye balayan planlarm var.Seninle bu
konuda konumak istemitim."
Bam salladm.
"Benim de seninle konumak istediim eyler var."
O da ban sallad.
Tuvalette Martinezden ve syledii, ima ettii eylerden henz bahsetmemeye karar vermitim.
Bahsettikleri benim ilgimi ekecek trden eyler iermiyor gibi grnse de, birisi ile konuurken dostum bile olsalar- onlarn sahip olmad bilgilere sahip olmay gven verici bulurum. Bu yzden
imdilik kendime saklamaya karar verdim.
"O zaman medeni davranalm ve yemeimiz bitene kadar nemli eyleri rafa kaldralm," dedi,
yava yava peetesini yrtarak ve paralar buruturarak. Ve gidip konuabileceimiz bir yer
bulalm."
"yi fikir," diye onayladm. Burada yemek ister misin?"
Ban iki yana sallad.
"Devaml burada yiyorum. Yemekler iyi, ama deiiklik istiyorum. Kedeki bir yerde yemeyi
dnyordum. Gidip bo masalar var mym, greyim."
"Tamam."
kisinin kalann bitirdi ve ayrld.
...Bir de Amber bahsi vard. Martinez kimdi ki? Bunu renmek olduka gerekliydi, nk
grnd gibi biri olmad akt. Son szleri benim ana dilim olan Thari dilindeydi.
Bunun nasl ve neden olabilecei konusunda en ufak bir fikrim bile yoktu. S konusunun bu kadar
uzun srncemede kalmasna izin verdiim iin kendi kendime kfrettim. Kibrimin sonucuydu bu.
Olayn bu kadar aprak bir hal alacan tahmin etmemitim. Holanmasam da, bunu hak etmitim.

"Tamam," dedi Luke, keyi dnp elini cebine daldrd ve masaya birka madeni para att.
Rezervasyonumuz var. kini bitir de yrye kalm."
Bitirdim, kalktm ve onu takip ettim. Beni koridorlardan geirerek lobiye gtrd. Sonra oradan
ktk ve arkadaki koridordan getik. Yumuak bir gece havasna ktk, park yerini geip
Guadaloupe Caddesi boyunca uzanan kaldrma ktk. Orasyla Alameda ile kesitii yer arasnda
fazla mesafe yoktu. Orada iki cadde getik ve byk bir kilisenin nnden yrdk, sonra bir sonraki
keden saa dndk. Luke biraz tede, caddenin karsnda La Tertulia isimli bir lokanta gsterdi.
"Buras," dedi.
Caddeyi getik ve girie yneldik. Alak, kerpi bir binayd, spanyol tarz, eski ve ierisi olduka
zarif. Bir srahi sangria aldk, pollo adova, ekmek tatls ve fincan fincan kahve itik, yemek boyunca
ciddi eylerden bahsetmeme szmz tuttuk.
Yemek srasnda odadan geen iki farkl kii Lukeu selamlad, masada durdu ve biraz sohbet etti.
"Bu kasabadaki herkesi tanyor musun?" diye sordum ona biraz sonra.
Gld. Burada ok i yapyorum."
"Gerekten mi? Olduka kk bir kasaba gibi grnyor."
"Evet, ama grnt aldatc. Buras gerekten de bakent. Burada sattmz eyleri alan bir sr
insan var."
"Demek sk sk buraya geliyorsun."
Bayla onaylad. Benim blgemdeki en scak sat noktalarndan biridir."
"Ormanda yry yaparken bunca ii nasl idare ediyorsun?"
Masann zerindeki eylerden oluturduu kk ordudan ban kaldrd. Glmsedi.
"Biraz dinlenmem gerek," dedi. ehirlerden ve ofislerden bkyorum. Biraz uzaklap yryor,
kano yapyor ya da krek ekiyorum. Yoksa aklm karrm. Aslnda, burada i imkan yaratmamn
sebeplerinden biri bu. O tr eyler yapabileceim bir sr yere yakn."
Kahvesinden bir yudum ald.
"Biliyor musun," diye devam etti, darda ok gzel bir gece var, arabaya atlayp biraz
srmeliyiz. O zaman ne demek istediimi anlarsn."
"Kulaa gzel geliyor," dedim, omuzlarm gererek garsona baknrken! Ama hava ok
kararmad m?"
"Hayr. Birazdan ay ykselir, yldzlar kar ve hava gerekten ak. Greceksin."
Hesab aldm, dedim ve dar ktk. Gerekten de ay kmt.
"Araba otelin parknda," dedi yrmeye baladmzda.
"Bu yanda."
Park yerine dndmzde bir steyn gsterdi, kilidi at ve binmemi iaret etti. Arabay
altrd, ilk keden dnd ve Alameday takip ederek Paseoya kt, saa dnerek
Otero adl caddeye girdi. Yol yoku yukar gidiyordu. Sonra yine saa, Hyde Park Yoluna kt.
Oradan sonra trafik hafifti. Kayak yapmaya uygun bir havzaya doru gittiimizi gsteren bir tabela
getik.
Dnemeleri aarak, genellikle yoku yukar trmanrken gerginlikten kurtulduumu hissettim.
Ksa sre sonra ehre ilikin her tr izi arkamzda braktk. Gece ve sessizlik iyice yerleti. Burada
sokak lambas yoktu. Ak pencerelerden am aalarnn kokusunu aldm. Hava serindi. Sden ve
baka her eyden uzakta, dinlendim.
Lukea baktm. Alnn krtrm, dmdz nne bakyordu. Baklarm hissetti, aniden gevedi ve
srtt.
"Kim balyor'" diye sordu.

"Sen bala," diye yant verdim.


"Tamam. nceki sabah Grand Tasarmdan ayrlmandan bahsederken, baka bir yerde
almayacan, ders de vermeyeceini syledin."
"Doru."
"Yalnzca yurtdna yolculuk yapacan syledin."
"Evet."
"Bir sre sonra aklma baka bir olaslk geldi."
O bana bir bak frlatrken sessiz kaldm.
"Merak etmeye baladm," dedi bir sre sonra, belki aratryorsundur. Belki kendi irketini
kurmak iin destek, belki de satmak istediin bir ey iin alc aryorsundur. Ne demek istediimi
anlyor musun?"
"Yeni bir ey bulduumu ve bunu Grand Tasarma kaptrmak istemediimi dnyorsun."
Yanndaki koltua bir aplak att.
"Aptal olmadn biliyorum," dedi. Demek imdi ortalklarda dolanyor, gelimesini bekliyorsun.
Sonra en fazla deyecek alcy bulacaksn."
"Mantkl olurdu," dedim, eer durum bu olsayd. Ama deil."
Gld.
"Sorun yok," dedi. Grand Tasarm iin alyor olmam beni onlarn ispiyoncusu yapmaz. Bunu
biliyor olmalsn."
"Biliyorum."
"Ve srf burnumu sokmu olmak iin sormuyorum. Aslnda, bambaka planlarm var. Senin ok
baarl olduunu grmek istiyorum."
"Teekkrler."
"Bu konuda yardmm bile olabilir. Byk yardmm."
"Ne demek istediini anlyorum, Luke, ama..."
"Bir dinle, olmaz m? Ama ilk nce bir eye yant ver: Bu konuda kimseyle anlamadn, deil mi?"
"Hayr."
"Ben de yle dnmtm. Biraz erken olurdu."
Yolun kenarndaki aalar imdi daha yksekti, gece rzgar biraz daha souktu. Ay burada,
aadaki kasabada olduundan daha byk, daha parlak grnyordu. Bir dizi dnemeci dolandk ve
bizi daha da yksee tayan zikzaklar izdik. Zaman zaman solda keskin uurumlar arpyordu
gzme. Korkuluk yoktu.
"Bak," dedi, ilerine kendimi katmaya almyorum. Eski zamanlarn hatrna kendime pay
istemiyorum. O baka, i baka ama gvenebileceini bildiin biriyle anlama yapmann kimseye
zarar olmaz. Sana yaamn gereklerinden bahsedeyim. Eer gerekten harika bir tasarm yaptysan,
bu ile uraan bir sr insana gidip bir tomar para kazanabilirsin. ok dikkatli davranrsan. Ama o
kadar. Eline geen altn frsat uup gitmi olur. Gerekten temiz para istiyorsan, kendi iini kurarsn.
Applea bak. Tutarsa, dilersen yine satabilirsin, hem de srf fikir karlnda alacandan ok daha
fazlasn. Tasarm konusunda dahi olabilirsin, ama pazar ben biliyorum. Ve insanlar tanyorum -tm
lkede- tasarmn uygulaman ve vitrine karman iin para verecek kadar bana gvenen insanlar.
Lanet olsun! Tm hayatm boyunca Grand Tasarmda kalmayacam. Beni de yanma al, sana finans
bulaym. Sen imalata bakarsn, ben de ii yrtrm. Byk bir eyler baarabilmenin tek yolu bu."
"Ah, tanrm," diye iimi ektim. Kulaa gerekten de gzel geliyor. Ama yanl iz peindesin.
Benim satacak bir eyim yok."

"Hadi ama!" dedi. Bana gvenebileceini biliyorsun. Dediimi yapmay kesinlikle reddetsen de
kimseye bundan bahsedecek deilim. Ben dostlarma kazk atmam. Yalnzca tasarmn kendin
retmezsen hata yapm olacan dnyorum."
"Luke, sylediimde ciddiyim."
Bir sre sessiz kald. Sonra baklar yine bana dnd. Ona baktmda, glmsediini grdm.
"Bir sonraki soru ne?" diye sordum.
"Hayaletark ne?" dedi.
"Ne?"
"ok gizli Merle Corey projesi. Hayaletark," diye yant verdi. Kimsenin daha nce grmedii
eyler ieren bilgisayar tasarm. Sv yar-iletkenler, dondurucu tanklar, plazma..."
Kahkahalar atmaya baladm.
"Tanrm!" dedim. Bu yalnzca bir aka. lgn bir hobi. Bir tasarm oyunu. Yeryz zerinde asla
imal edilemeyecek bir makine. Eh, belki ou edilebilir. Ama almaz. Escher izimi gibi kat
zerinde harika grnr, ama gerek yaamda yaplamaz." Bir sre dndkten sonra sordum, Sen
nereden biliyorsun? Kimseye bundan bahsetmedim."
Bir dnemeten dnerken boazn temizledi. Ay aa tepeleri ile kesilmiti. n camn zerinde
birka iy damlas belirmiti.
"Eh, o kadar da gizli davranmadn," diye yant verdi. Ne zaman ofisine gelsem masann zerinde
ve izim tahtanda tasarmlar, grafikler, notlar olurdu. Fark etmekten kendimi alamadm. ou
'Hayaletark' olarak adlandrlmt. Ve Grand Tasarmda buna benzer bir ey olmad hi, bu yzden
senin en sevdiin projen ve gvenlie giden biletin olduunu dndm. Beceriksiz hayalcinin biri
olduunu hi dnmedim. Bana doruyu sylediinden emin misin?"
"Eer oturup burada yaplabilecek kadarn yapsak," diye yant verdim drstlkle, orada durur,
tuhaf grnr ve tek bir lanet ey bile yapmaz."
Ban iki yana sallad.
"Bu doru gelmiyor," dedi. Hi senin yapacan bir ey deil, Merle. Neden zamann
almayacak bir makine tasarlamak iin harcayasn ki?"
"Tasarm kuram konusunda bir egzersizdi..." diye baladm.
"Affedersin, ama bu samalk," dedi. Evrende senin o kahrolas makinenin alaca tek bir yer
bile olmadn m sylemeye alyorsun?"
"Bunu sylemedim. Yalnzca onu varsaymsal koullar altnda almak zere tasarladm
aklamaya alyordum."
"Ah. Baka bir deyile, eer bir baka dnyada yle bir yer bulursak, alr."
"Ah, evet."
"Sen tuhafsn, Merle. Bunu biliyor musun?"
"H-h."
"Boka dm bir baka hayal. Ah, pekala... Sylesene, buraya uydurulabilecek sra d bir zellii
yok mu?"
"Yok. Burada ilevlerini yerine getirmez."
"levlerinde bu kadar zel olan ne ki?"
"Uzay, zaman ve Everett ve Wheeler isimli baz adamlarn baz fikirlerini ieren bir sr teorik
samalk. Yalnzca matematikle aklanabilir."
"Emin misin?"
"Ne fark eder ki? Bir rnm yok, irketim de yok. Kusura bakma. Martinez ile ortaklarna bunun
kmaz sokak olduunu syle."

"H? Martinez kim?"


"Corey ve Raynard Ltd.ti.'nin potansiyel sermayedarlarndan biri," dedim. Dan Martinez. Orta
yal, biraz ksa, biraz sekin grnl, n dii krlm..."
Kalar atld. Merle. Kimden bahsettiin konusunda en ufak fikrim yok."
"Barda seni beklerken yanma yaklat. Senin hakknda ok ey biliyor gibiydi. imdi, biraz nce
tanmladn potansiyel durumla ilgili olduunu anladm bir sr soru sordu. Sermaye bulmak iin
ona gitmisin gibi davrand."
"H -h," dedi. Onu tanmyorum. Neden daha nce sylemedin?"
"Gitti, sen de yemek bitene kadar iten bahsetmek yok, dedin. Zaten o kadar nemli grnmemiti.
Hatta benden, senin hakknda sorular sorduunu sana sylememi istedi."
"zellikle ne bilmek istiyormu?"
"zerinde hak iddia edilemeyecek bilgisayar haklar satp satamayacan ve yatrmclar
mahkemeye kmaktan koruyup koruyamayacan, diye anladm."
Direksiyona bir aplak att. Bu hi de mantkl gelmiyor," dedi. Gerekten de gelmiyor."
"Aklma, bu eye yatrm yapmalar iin konutuun insanlar tarafndan aratrma yapmas iin
tutulmu biri olabilecei geliyor -ya da seni biraz silkeleyip drst kalman salamak iin."
"Merle, para konulacak bir ey olduundan emin olmadan yatrmc arayacak kadar aptal
olduumu mu sanyorsun? Senden baka kimseyle konumadm ve sanrm bir daha da
konumayacam. Sence o adam kim olabilir? Ne istiyor?"
Bam iki yana sallad, ama Thari dilinde syledii o szleri dnyordum.
Neden olmasn?
"Bana ayn zamanda Amber adnda bir yerden bahsettiini duyup duymadm sordu."
Ben bunu sylerken dikiz aynasna bakyordu ve ani bir dn yakalamak iin direksiyonu hzla
kvrd.
"Amber mi? Dalga m geiyorsun?"
"Hayr."
"Tuhaf. Tesadf olmal..."
"Ne?"
"Geen hafta Amber isimli bir hayal dnyasndan bahsedildiini duydum. Ama kimseye
bahsetmedim. Sarho gevezeliiydi."
"Kim? Kim bahsetti?"
"Tandm bir ressam. Gerek bir atlak, ama yetenekli bir adam. Ad Melman. almalarn ok
severim ve epey resmini aldm. ehre son dndmde yeni bir eyler var m diye uramtm.
Yoktu, ama yine de evinde uzun uzun oturdum, konutuk, itik, bir eyler tttrdk. Bir sre sonra
kafay iyice buldu ve byden bahsetmeye balad. Kart numaralarndan bahsetmiyorum. Ayinsel
eyler, anlyor musun?"
"Evet."
"Eh, bir sre sonra biraz gsteri yapmaya balad. Ben de biraz kafay bulmu olmasaydm ie
yaradna yemin edebilirdim. Bir eyler uurdu, ate perdeleri ard, bir dizi canavar yaratt ve
yok etti. Bana verdii eyde asit vard herhalde. Ama lanet olsun! Kesinlikle gerek grnyordu."
"H -h."
"Her neyse," diye devam etti. bir tr eski ehirden bahsetti. Sodom ve Gomoreye mi benziyordu,
yoksa Camelota m, bilmiyorum. Kulland onca sfata baklrsa. O yere Amber diyordu ve yar deli
bir aile tarafndan ynetildiini, ehrin onlarn pileriyle ve atalar uzun zaman nce oraya getirilmi
kiilerle dolu olduunu anlatt. Ailenin ve ehrin glgeleri bilinen efsanelerin ounda geiyormu

falan. Bu da ne demekse. Metafor mu yapyor ki ok yapard, deilse Ne demek istiyor, asla emin
olamadm. Ama o yeri orada duydum."
"lgi ekici," dedim. Melman ld. Evi birka gn nce yand."
"Hayr, bilmiyordum." Yine aynaya bakt. Onu tanr mydn?"
"Sen gittikten sonra tantm. Kinsky Juliann onunla grtn anlatt ve bana onun hakknda ne
anlatabileceini grmek iin adam aradm... ey, Julia da ld."
"Nasl oldu? Onu daha geen hafta grdm."
"Tuhaf bir ekilde. Onu garip bir hayvan ldrd."
"Tanrm!"
Aniden fren yapt ve soldaki geni akla ekti. Dik, aa dolu bir yamaca bakyordu. Aalarn
stnde, ok uzaktaki ehrin minik klarn grebiliyordum.
Motoru durdurdu, farlar sndrd. Cebinden bir Dunham torbas kard ve sigara sarmaya
balad. Onu yukar, ileri bakarken yakaladm.
"O aynay ok sk kontrol ediyorsun."
"Evet," diye yant verdi. Hiltonn park yerinden buraya kadar bir araba tarafndan takip
edildiimizden emindim. Uzun sredir birka dneme geriden geliyordu. imdi yok olmu gibi
grnyor."
Sigarasn yakt ve kapy at.
"Biraz hava alalm."
Onu takip ettim ve birka dakika boyunca uzaklara bakarak durduk. Ay yaknmzdaki
aalarn glgelerini drecek kadar glyd. Sigarasn yere att ve zerine bast.
"Lanet olsun!" dedi. Bu ok karmak olmaya balad! Juliann Melman grdn biliyordum,
tamam m? Melman grdkten sonra onu grmeye gittim, tamam m? Hatta Melmann ona
gtrmemi istedii kk bir paketi ilettim, tamam m?"
"Kartlar," dedim.
Ban sallad.
Kartlar cebimden kardm ve ona gsterdim. Lo kta ksa bir bak frlatt, ama yine ban
sallad.
"O kartlar," dedi. Sonra, Ondan hl holanyordun, deil mi?"
"Evet, sanrm yle."
"Ah, lanet olsun," diye iini ekti. Tamam. Sana anlatmam gereken baz eyler var, eski dostum.
Hepsi gzel eyler deil. Dnmek iin bana bir dakika ver. Benim iin bir sorun yarattn ya da ben
kendi kendim iin yarattm, zira bir eye karar verdim."
Bir ta ynn tekmeledi ve talar yamatan aa yuvarland.
"Tamam," dedi. lk nce, o kartlar bana ver."
"Neden?"
"Onlar yrtp konfeti yapacam."
"Yok canm. Neden?"
"Onlar tehlikeli."
"Bunu zaten biliyorum. Ama bende kalacak."
"Anlamyorsun."
"O zaman akla."
"O kadar kolay deil. Sana neleri anlatmam ve neleri anlatmamam gerektiine karar vermeliyim."
"Neden bana her eyi anlatmyorsun?"
"Yapamam. nan bana..."

lk patlamay duyduumda kendimi yere attm. Mermi samdaki tatan sekti. Luke kendini yere
atmad. Zikzaklar izerek, iki merminin geldii solumuzdaki aa kmesine doru komaya balad.
Elinde bir ey vard ve kaldrd.
Luke kez ate etti. Saldrgan bir mermi daha yollad. Lukeun ikinci atndan sonra birinin
inlediini duydum. O zamana kadar ayaa frlam, elimde bir ta, ona doru kouyordum. nc
attan sonra bir bedenin dtn duydum.
Tam cesedi evirirken yanma vardm ve adamn krk diinin yanndan hafif bir mavi bulutun ya da
gri bir sisin uup gittiini grdm.
"Bu da neydi?" diye sordu Luke, sis dalrken.
"Sen de mi grdn? Bilmiyorum."
Gmleinin nnde karanlk bir lekenin bymekte olduu gevek ekle bakt. Sa elinde 38'lik
bir revolver vard.
"Tabanca tadn bilmiyordum," dedim.
"Benim kadar yolculuk yaparsan, tedbiri elden brakmazsn," diye yant verdi. Vardm her
ehirde yeni bir silah satn alrm ve giderken satarm. Havayollar gvenlii. Sanrm bunu
satamayacam. Bu adam daha nce hi grmemitim, Merle. Ya sen?"
Bam evet anlamnda salladm.
"Bu Dan Martinez, sana bahsettiim adam."
"Ah, Tanrm' dedi. Yeni bir kahrolas kargaa. Belki bir yerlerde bir Zen manastrna girmeli ve
kendimi hibir eyin nemi olmadna inandrmalym. Ben..."
Aniden sol parmak ularn alnna kaldrd.
"Eyvah," dedi sonra. Merle, anahtarlar yerinde. Arabaya bin ve hemen otele dn. Beni burada
brak. Acele et!"
"Neler oluyor? Ne..."
Silahn, kt burunlu bir otomatii kaldrd ve bana dorulttu.
"Hemen! Sesini kes ve git!"
"Ama..."
Silah indirdi ve ayaklarmn arasnda skt. Sonra karnma nian ald.
"Corwin olu Merlin," dedi skt dilerinin arasndan, "eer hemen imdi komaya balamazsan
lrsn!"
Tavsiyesine uydum, bir akl yamuru yaratarak ve dnerken yerde lastik izleri brakarak arabay
kaldrdm. Tepeden aa frladm ve samdaki dnemete patinaj yaptm. Bir sonraki dnemete
fren yaptm. Sonra yavaladm.
Sola, bir kayann dibine, allarn yaknna ektim. Motoru durdurdum, farlar sndrdm ve el
frenini ektim. Kapy sessizce atm ve dar ktktan sonra tam olarak kapatmadm. Buna benzer
yerlerde sesler ok ak duyulur.
Yolun daha karanlk olan sa yannda kalarak geri yrmeye baladm. Ortalk ok sessizdi. lk
dnemeci dndm ve bir sonrakine yneldim. Bir aatan dierine bir ey utu.
Sanrm bir baykutu. kinci dnemeci dnerken, sessizlii bozmamak iin istediimden daha
yava ilerledim.
Son dnemeci kayalarn ve allarn arkasna saklanarak ellerim ve dizlerim zerinde dolandm.
Sonra durdum, biraz nce durduumuz yeri inceledim. Grnrde hibir ey yoktu. Yava yava,
ihtiyatla, gerekirse yerimde donmaya, yere yatmaya, dalmaya ya da frlayp komaya hazr ilerledim.
Rzgarda sallanan dallar dnda hibir ey kprdamad.
Grnrde kimse yoktu.

meldim ve hl yava hareket ederek, hl saklanarak yava yava ilerledim.


Orada deildi. Bir yere kam olmalyd. Daha yakna gittim, yine durdum, en az bir dakika
boyunca dinledim. Hareket eden bir eylere ilikin hibir ses yoktu.
Martinezin ld yere gittim. Ceset yok olmutu. Blgeyi admladm, ama ben gittikten sonra ne
olduuna ilikin fikir verecek hibir ipucu bulamadm. Aklma seslenmek iin sebep gelmedi, bu
yzden seslenmedim.
Baka talihsizlik yaamadan arabaya dndm, bindim ve kasabaya yollandm. Ne haltlar dnyor
olabilecei konusunda fikir bile yrtmedim.
Arabay otelin park yerine, daha nce park edilmi olduu yerin yaknna braktm. Sonra ieri
girdim, Lukeun odasna yrdm ve kapy aldm. Gerekte bir yant beklememitim, ama ieri
gizlice girmeden nce yaplmas gereken uygun bir ey gibi grnmt.
Yalnzca kilidi krmaya ve kap ile ereveyi salam brakmaya dikkat ettim, nk Bay Brazda iyi
bir adama benziyordu. Biraz uzun srd, ama grnrde kimse yoktu. eri girdim, yaktm,
hzla odaya gz gezdirdim, sonra ieri girdim. Birka dakika dinleyerek durdum, ama koridordan
ses duymadm.
Dzenli. Bavul rafnn zerinde bavul, bo. Giysiler dolaba asl, ceplerde iki kibrit, bir tkenmez,
bir kurun kalem dnda hibir ey yok. ekmecede birka giysi ve i amardan, baka bir ey yok.
Tra antasnn iinde ya da lavabonun kenarnda gzelce dizilmi halde duran tuvalet eyalar.
Orada deiik bir ey yok. Komodinin yannda B.H. Liddell Harfin Strateji kitabnn bir kopyas,
kitap ayracnn yerine baklrsa te ikisi okunmu.
Asker giysileri bir sandalyenin zerine atlm, tozlu izmeleri yannda duruyordu, oraplar iine
tktrlmt. izmelerin iinde bir ift kauuk banttan baka bir ey yoktu. Gmlek ceplerine baktm,
bata bo gibiydiler, ama sonra parmak ularm bir tanesinin iinde bir dizi kk, beyaz kattan bir
top buldu. aknlk iinde birka tanesini atm. Tuhaf gizli mesajlar m? Hayr... Tamamen
paranoyaklamann anlam yoktu, bir tanesinin zerindeki birka kahverengi zerre soruyu yantlad.
Ttn. Bunlar sigara kad paralaryd. Ormanda yrrken izmaritleri yrtmt anlalan. Onunla
ktm birka yry hatrladm. Eskiden bu kadar temiz deildi.
Pantolonunu aratrdm. Bir arka cepte nemli bir bandana, dierinde bir tarak vard. n sa cepte
hibir ey yoktu, soldakinde ise tek bir mermi. gdyle mermiyi cebime attm, sonra iltenin altn
ve ekmecelerin arkasn aratrdm. Tuvaletin sifon kutusuna bile baktm. Hibir ey. Tuhaf
davranlarn aklayacak hibir ey bulamadm.
Araba anahtarlarn komodinin zerine brakp ktm, kendi odama dndm. eri zorla girdiimi
bilmesine aldrmyordum. Aslnda, bu fikir houma gidiyordu. Hayaletark planlarma burnunu
sokmasna kzmtm. Dahas, dadaki davran iin bana ok iyi bir aklama borluydu.
Soyundum, du aldm, yataa girdim ve m sndrdm. Kant brakmak istemediim ve geri
dnemeyeceine ilikin gl bir duygu tadm iin not brakmadm.

Blm 6
Ksa boylu, ar, biraz krmz yzl bir adamd. Siyah salarnda beyaz izgiler vard ve belki
tepede biraz seyrelmiti.
New York banliylerindeki yar krsal evinde, alma odasnda oturmu bira yudumluyor, ona
sorunlarmdan bahsediyordum. Pencerenin tesinde rzgarl, yldzl bir gece vard ve adam iyi bir
dinleyiciydi.
"Lukeun ertesi gn grnmediini sylyorsun," dedi.
"Mesaj yollad m?"
"Hayr."
"O gn tam olarak neler yaptn?"
"Sabahleyin odasn kontrol ettim. Tpk braktm gibiydi. Danma memuruna gittim.
Sylediim gibi, hibir ey brakmamt. Bu yzden kasabaya, doru uzun bir yolculua ktm.
leden biraz sonra geri dndm, le yemei yedim ve oday yine denedim. Aynyd. Sonra
arabann anahtarlarn dn aldm ve nceki gece gittiimiz yere srdm. Gndz gzyle baknca,
sra d herhangi bir eye ilikin hibir iaret yoktu. Hatta yamatan aa inip evreye bakndm.
Ceset ya da ipucu yoktu. Geri dndm, anahtarlar yerine koydum, akam yemei vaktine kadar
otelde zaman ldrdm, yemeimi yedim, sonra seni aradm. Sen gelmemi syleyince rezervasyon
yaptrdm ve erken yattm. Bu sabah servis otobsn yakaladm ve Albuquerqueden buraya uakla
geldim."
"Bu sabah oday yine kontrol ettin mi?"
"Evet. Yeni bir ey yoktu."
Ban iki yana sallad ve piposunu yeniden yakt.
Ad Bill Roth idi ve babam bu blgede yaarken dostu ve avukat olmutu. Muhtemelen
Yeryznde babamn gvendii tek insand ve ona ben de gveniyordum. Burada geirdiim sekiz
yl boyunca onu birka kez ziyaret etmitim. Son zamanlarda, bir buuk yl nce, ne yazk ki, kars
Alicein cenazesi iin. Ona, Kaos Saraylarnn dnda, kendi azndan duyduum ekliyle babamn
hikayesini anlatmtm, nk neler olup bittiini Billin duymasnn istedii izlenimini edinmi,
ettii yardmlardan dolay babamn ona bir aklama borlu olduu kansna varmtm. Ve Bili
gerekten de anlar ve inanr grnmt. Ama zaten, babam benden ok daha iyi tanyordu.
"Daha nce de babana benzerliinden bahsettim."
Bam salladm.
"Fiziksel zelliklerin tesinde," diye devam etti. Ua dman hattnn gerisine dm bir pilot
gibi aniden ortaya kma alkanl vard. Belinde kl, at stnde geldii ve rk bir yaprak
ynnn izini srmemi istedii geceyi asla unutamayacam." Gld. imdi sen Pandorann
kutusunun yine aldn dndren bir hikayeyle geliyorsun. Neden her aklbanda gen adam gibi
bir boanma isteiyle geliniyorsun? Ya da bir vasiyetname yazlmas ya da vakf kurulmas isteiyle?
Bir ortaklk anlamasyla? yle bir eyle? Hayr, bu Carin sorunlarndan birine benziyor. Amber de
yaptm o dier ey bile greceli olarak daha arbalyd."
"Dier ey mi? Antlamadan m bahsediyorsun. Randomn evirmesi ve senin boluk araman iin
Fiona ile Kaos Kral Swayhille yaptmz Desend Antlamasn gnderdii zaman m?"
"Evet, o," dedi, ama bitmeden nce ben de dilinizi renmeye baladm. Sonra Flora
ktphanesini iade etmemi istedi -kolay bir i deildi- ve sonra eski bir iz takip edildi. Tekrar
birlemek iin mi, yoksa intikam iin mi, asla renemedim. Ama bana iyi deme yapt. Bu parayla

Palm Beachteki yeri aldm. Sonra... Ah, lanet olsun. Bir sre sonra kartvizitime 'Amber Saray
Danman' unvann eklemeyi dndm. Ama bu tr iler anlalr eyler. Daha sradan seviyede hep
yapyorum. Ama seninkinde o kara by ve baban takip eder grnen o ani-lm nitelii var. Beni
fena korkutuyor ve sana bu konuda nasl tavsiyeler verebileceimi bile bilmiyorum."
"Eh, kara by ve ani lm benim alanm, sanrm," diye yorum yaptm, Aslnda, dnce tarzm
ok fazla renklendiriyor olabilirler. Sen olaylara benden daha farkl bakarsn. Tanm gerei kr
nokta, farknda olmadn bir eydir. Neyi gzden karyor olabilirim?"
Birasndan bir yudum ald, piposunu yine yakt.
"Tamam," dedi. Dostun Luke. O nereli?"
"Sanrm Ortabatdan bir yerden demiti: Nebraska, Iowa, Ohio. O yerlerden birinden."
"H -h. Babas ne ile uralm?"
"Hi bahsetmedi."
"Kz ya da erkek kardei var m?"
"Bilmiyorum. Hi sylemedi."
"Sana biraz tuhaf gelmiyor mu? Onu tandn sekiz yl boyunca sana ailesinden ya da geldii
yerden hi bahsetmemi."
"Hayr. Hem, ben de benimkilerden hi bahsetmedim."
"Bu doal deil, Merle. Sen bahsedemediin tuhaf bir yerde bydn. Konuyu deitirmek,
bahsetmekten kanmak iin her sebebin vard. Anlalan onun da varm. Ve sonra, sen geldiin
zaman buradaki ou insann nasl davrandndan bile emin deildin. Ama Lukeu hi merak
etmedin mi?"
"Elbette. Ama o benim suskunluuma sayg gsterdi. Ona daha az sayg gsteremezdim. Bu tr
eylerin snrd olduu konusunda sessiz bir anlamamz vard, diyebilirsin."
"Onunla nasl tantn?"
"niversitenin ilk ylnda ayn snftaydk, bir sr ortak dersimiz vard."
"Ve ikiniz de orada yabancydnz ve baka arkadanz yoktu. Batan itibaren anlatnz..."
"Hayr. Birbirimizle hemen hemen hi konumuyorduk. Karsna kan herkesten on kat daha iyi
olduunu sanan kibirli bir pi olduunu dnmtm. Ondan holanmadm ve o da benden
holanmyordu."
"Neden?"
"O da benim hakkmda benzer dncelere sahipmi."
"Demek yava yava ikiniz de yanldnz anladnz m?"
"Hayr. kimiz de haklydk. Hangimizin stn olduunu anlamaya abalarken birbirimizi tanmaya
altk. Ben olaanst bir ey yapacak olsam, beni gemeye alrd. Keza bende ayn ekildeydim.
Ayn sporu yaptk, ayn kzlarla kmaya altk, birbirimizin notlarn gemeye altk."
"Ve...?"
"Sanrm bir yerlerde birbirimize sayg duymaya baladk. kimiz de Olimpiyat Oyunlar'ndayken
bir ey koptu. Birbirimizin srtna aplaklar atmaya, glmeye baladk. kp akam yemei yedik,
tm gece oturup konutuk. Bana Olimpiyatlara hi aldrmadn syledi, ben de aldrmadm
syledim. Yalnzca benden daha iyi olduunu gstermeye alm ve artk umurunda deilmi.
kimizin de yeterince iyi olduuna karar vermi ve meselenin burada kalmas onun iin yeterliymi.
Ben de tam olarak byle hissediyordum ve ona byle syledim. O zaman dost olduk."
"Bunu anlayabilirim,"' dedi Bill. zel bir tr dostluk. Belli yerlerde dostsunuz."
Gldm ve ikimden bir yudum aldm.
"Herkes yle deil midir?"

"Bata, evet. Bazen daima. Bunda yanl olan bir ey yok. Ama sizinki oundan daha zel bir
dostlua benziyor."
Yavaa bam salladm. Belki yledir."
"Yine de mantkl gelmiyor. Birbirine sizin kadar yakn iki adam ve ikinizin de birbirinize
gsterecek bir gemiiniz yok."
"Sanrm haklsn. Bu ne anlama geliyor?"
"Sen normal bir insan deilsin."
"Hayr, deilim."
"Lukeun da insan olduundan emin deilim."
"O zaman ne? *
"Bu senin uzmanlk alann."
Bamla onayladm.
"Konu d olarak," diye devam etti Bili, beni rahatsz eden baka bir ey var."
"Ne?"
"Bu Martinez isimli adam. Sizi krlara kadar takip etti, siz durunca durdu, peinizden geldi ve ate
at. Kimin peindeydi? kinizin birden mi? Yalnz Lukeun mu? Yoksa yalnz senin mi?"
"Bilmiyorum. lk merminin hangimize atldndan emin deilim. Ondan sonra Lukea ate
ediyordu nk o srada Luke saldrya gemiti ve adam kendini savunuyordu."
"Kesinlikle. Adam S ya da Snin aracs olsayd neden barda seninle konumaya zahmet etsin ki?"
"Artk her eyin son sorusu iin hazrlk olduunu dnyorum, yani Lukeun Amber hakknda
herhangi bir ey bilip bilmediini renmek iin."
"Ve yantndan ok tepkin onu bildiine inandrd."
"Eh, Lukeun bildii ak sonunda bana hitap tarzna baklrsa. Sence gerekte Amber den birisi
hesabna m alyordu?"
"Belki. Luke Amberli deil, deil mi?"
"Savatan sonra orada geildiim zaman boyunca ona benzer birinden bahsedildiini duymadm.
Soyaac konusunda olduka fazla ders aldm stelik. Bu tr konulara geldiinde akrabalarm diki
dikmek iin bir araya gelmi kadnlar gibi oluyor -ama Kaostakilerden daha az dzenliler- kimin en
byk olduuna bile karar veremiyorlar, nk bazlar zamann farkl akt yerlerde domu ama
olduka kapsaml bilgileri var..."
"Kaos! Bu doru! Oradaki akrabalarnla da aran iyi deil! Bu...?"
Bam iki yana salladm. Mmkn deil. Oradaki aileler hakknda daha fazla bilgim var.
Glgeyi kullanabilen ve yryebilen herkesi tandm dnyorum. Luke onlardan biri deil ve..."
"Bir dakika bekle! Saraylar da da Glgede yryebilenler mi var?"
"Evet. Ya da bir yerde kalp, Glgeyi kendilerine arabilirler. Tersi gibi..."
"O gc kazanmak iin Deseni yrmen gerektiini sanyordum."
"Logrus isimli bir edeerleri var. Kaotik bir labirent. Deiip duruyor. ok tehlikeli. Bir sre
zihnin dengesini de bozuyor. Hi elenceli deil."
"Demek sen yaptn."
"Evet."
"Deseni de yrdn."
Hatrlayarak dudaklarm yaladm.
"Evet. Neredeyse beni ldrecekti. Suhuy yle sanyordu, ama Fiona kendisi yardm ederse
baarabileceimi dnyordu. Ben..."
"Suhuy kim?"

"Logrus Ustas. Daym. Amber in Deseni ile Kaosun Logrusunun uyumsuz olduunu, ikisinin
imgelerini ayn anda iimde tayamayacam dnyordu. Random, Fiona ve Gerard Deseni
grmem iin beni aaya gtrmlerdi. O zaman Suhuy ile iletiim kurdum ve bir bakmasn
saladm. Birbirlerine zt olduklarn ve Deseni yrmeye kalkarsam ya yok olacam ya da
Desenin Logrusun iimdeki imgesini sileceini syledi. Muhtemelen birincisi olacakt. Ama Fiona
Desenin her eyi, hatta Logrusu bile kapsyor olmas gerektiini, Logrusu anlad kadaryla onun
da her eyin yannda ileyebiliyor olmas gerektiini syledi. Bylece karar bana braktlar ve
Deseni yrmem gerektiini anladm. Bu yzden yrdm. Baardm ve imdi hem Logrusu, hem
Deseni tayorum. Suhuy Fionann hakl olduunu kabul etti ve bunun annemle babamn farkl
soylardan gelmesi ile ilgili olduu tahminini yrtt. Fiona kabul etti, ama..."
Bili elini kaldrd. Bir dakika bekle. Bir anda Suhuy dayn Amber atosunun bodrumuna nasl
getirebildiinizi anlamadm."
"Ah, Amber Koz Kartlarna ek olarak bir deste de Kaos Koz Kartlarm var. Kaostaki akrabalarm
ieriyor."
Ban iki yana sallad. Btn bunlar byleyici, ama konudan uzaklayoruz. Glgede
yryebilen bakas var m? Yoksa bunu yapmak iin baka yollar m var?"
"Evet, yaplabilmesi iin deiik yollar var. Tekboynuz gibi baz byl varlklar diledikleri yere
giderler. Ve kim olursan ol bir Glge yrysn ya da Glgede yryebilen byl bir varl,
izini srebildiin srece takip edebilirsin. arkdaki Thomas Rhymer gibi. Ve bir Glge yrys
bir orduyu bile geirebilir. Ve sonra Amber ve Kaosa en yakn Glgeler deki krallklar var. ki g
merkezine yaknlklarndan dolay uta yaayan halklarda gl bycler doabiliyor. Baz gl
bycler bu konuda olduka becerikli olabiliyor ama Desen ya da Logrus imgeleri kusurlu oluyor,
bu yzden asla bizler kadar iyi olamyorlar. Ama iki tarafta da ieri girmek iin davete ihtiya
duymuyorlar. Orada Glge arayzeyleri ok ince. Aslnda o Glgelerle ticaret yapyoruz. Ve daha
nce alm yollar zamanla daha da kolay kullanlyor. Ama dar kmak daha g. Ama byk
saldrgan glerin ieri girdii bilinir. te bu yzden devriyeler bulunduruyoruz. Ardende Julian,
denizde Gerard, vesaire."
"Ya baka yollar?"
"Bir Glge frtnas belki."
"O ne?"
"Doal, ama ok iyi anlalamam bir olgu. Aklma gelen en iyi benzetme tropikal bir frtna.
Kaynaklar hakknda bir teori, Amber den ve Kaostan yaylan ve glgeleri ekillendiren dalgalarn
frekanslar ile ilgili. Her ne ise, bu tr bir frtna kt zaman, dinmeden nce ok sayda glgeden
geebilir. Bazen byk zarar yaratrlar, bazense ok az. Ama sk sk yollar zerindeki baz eyleri
naklederler."
"Buna orada yaayanlar da dahil mi?"
"Daha nce olduu biliniyor."
Birasn bitirdi. Ben de benimkini bitirdim.
"Ya Koz Kartlar?" diye sordu. Baka birisi onlar kullanmay renebilir mi?"
"Evet."
"Ortalklarda ka deste var?"
"Bilmiyorum."
"Onlar kim yapyor?"
"Saraylar da baz uzmanlar var. Ben orada rendim. Ve Amberde Fiona ve Bleys var. Randoma
da rettiklerini sanyorum..."

"Bahsettiin o bycler... Yakndaki krallklarda... Onlar da bir deste Koz Kart yapabilirler mi?"
"Evet, ama onlarnki mkemmel olmaz. Onlar doru yapabilmek iin Desen ya da Logrus
snavndan gemi olman gerektiini dnyorum. Bazlar kullanrken risk alyor olacan,
kusurlu bir deste yapabilir. Sonunda lebilir ya da yanl yere gidebilirsin, bazen de hedeflediin yere
ularsn."
"Ya Juliann evinde bulduun deste...?"
"Onlar gerek."
"Nasl aklyorsun?"
"Kartlar hazrlamay bilen birisi renme yeteneine sahip birisine retmitir ve benim hi
haberim olmamtr. O kadar."
"Anlyorum."
"Korkarm bunlarn hibiri verimli olmad."
"Ama dnmek iin her eyi bilmeye ihtiyacm var," diye yant verdi. Baka nasl ipucu bulurum?
Bir bira daha ister misin?"
"Dur."
Gzlerimi kapattm ve Logrusun imgesini ardm. Durmakszn deien Logrusu. Arzumu
belirledim ve grntnn iindeki iki izginin parlakl ve kalnl artt. Kollarm yavaa
oynattm, dalgalanmalarn, silkinmelerini taklit ettim.
Sonunda izgiler ve kollarm yekvcut oldu. Ellerimi atm, izgileri Glgede darlara uzattm.
Bili boazn temizledi.
"Uh -ne yapyorsun, Merle?"
"Bir ey aryorum," diye yant verdim. Bir dakika daha."
izgiler dilediim nesnelere rastlayana -ya da benim sabrm ve konsantrasyonum tkenene kadarGlgenin sonsuzluu iinde yaylmaya devam edecekti. Sonunda bir ift oltadaki srklar gibi
silkinmeler hissettim.
"te geldiler," dedim ve izgileri hzla ektim.
ki elimde iki souk bira belirdi. Onlar yakaladm ve birini Bille uzattm.
"Glge yrynn tersi ile bunu kastetmitim," dedim, birka kez derin derin nefes alarak,
Glgeden iki bira istedim. Seni mutfaa gitme zahmetinden kurtardm."
zerinde tuhaf, yeil yazlar olan portakal rengi etikete bakt.
"Brak dili, markay bile tanmyorum," dedi. Gvenli olduundan emin misin?"
"Evet, gerek bira smarladm."
"Ah -aklna aacak smarlamak gelmedi, deil mi?"
"Eyvah!" dedim. Kusura bakma, ben..."
"Sorun deil."
Ayaa kalkt, mutfaa gitti ve biraz sonra bir aacak ile dnd. lk bira alnca biraz kprd ve
kpkler snene kadar p kutusunun zerinde tutmas gerekti. Dierinde de ayns oldu.
"Hzl ektiim zaman nesneler biraz sarslm olabiliyor," diye akladm. Normalde biralarm
o ekilde almam ve unutmuum..."
"Sorun deil," dedi Bill, ellerini mendiline silerek...
Sonra birann tadna bakt.
"En azndan iyi bir bira," diye yorum yapt. Acaba... Hayr."
"Ne?"
"Bir pizza da smarlayabilir misin?"
"Neli istersin?"

Ertesi sabah dolanarak akan bir ay boyunca uzun bir yrye ktk. Billin mterisi de olan bir
komusunun topraklarndayd. Yava yava yrdk, Billin elinde bir sopa, aznda piposu vard ve
nceki gece balad sorgulamaya devam etti.
"Sylediin bir ey o srada tam kafama yatmad," diye bildirdi, nk konunun dier alar ile
daha fazla ilgileniyordum. Senin ve Lukeun Olimpiyat semelerinde finale kaldnz ve sonra
vazgetiinizi syledin."
"Evet."
"Hangi dalda?"
"Deiik atletizm dallarnda. kimiz de koucuyduk ve..."
"Ve onun derecesi seninkine yaknd, yle mi?"
"ok yakn. Ve bazen de benimki ona yaknd."
"Garip."
"Ne?"
Ky dikleti ve talara basarak daha geni ve greceli olarak dz olduu, yannda ok kullanlan
bir patikann uzand kar kyya getik.
"Aklma bu adamn da spor dallarnda senin kadar baarl olmasnn tesadf olamayaca
geliyor," dedi. Duyduklarma dayanarak, siz Amberliler biz normal insanlardan kat kat daha
glsnz, size sra d dayankllk, iyileme ve yenilenme gleri veren fevkalade bir
metabolizmanz var. Nasl oluyor da Luke senin performansna ayak uydurabiliyor?"
"yi bir atlettir ve kendini formda tutar," diye yant verdim.
"Burada onun gibi bakalar da var. ok gl ve hzl."
Patikaya ktmzda ban iki yana sallad.
"Bu konuda tartmyorum," dedi. Ama bana ok fazla tesadf varm gibi geliyor. Bu adam senin
gibi gemiini saklyor, sonra senin kim olduunu bildii anlalyor. Sylesene, byk bir
sanatsever mi?"
"H?"
"Resim. Koleksiyon yapacak kadar seviyor muydu?"
"Ah. Evet. Dzenli olarak galeri allarna ve mzedeki sergilere giderdik."
Hhlad ve sopasn bir akl tana sallayarak tan aya dmesine sebep oldu.
"Eh," diye yorum yapt, bu bir noktay zayflatyor, ama motifi yok etmiyor."
"Anlamyorum..."
"O deli gizemci ressam tanmas tuhaf gelmiti. Ama ressam iyiyse ve Luke resim koleksiyonu
yapyorsa o kadar da tuhaf deil."
"Melman tandn bana sylemek zorunda deildi."
"Doru. Ama btn bunlara ilaveten fiziksel yetenekleri... Yalnzca kantlara dayanan bir vaka ya da
dzen oluturuyorum, ama adamn ok sra d olduunu hissediyorum."
Bam salladm.
"Dn geceden beri ben de defalarca kafamdan geirdim," dedim. Eer gerekten bural deilse, ne
cehennemden geldii konusunda bir fikrim yok."
"O zaman bu ipucunu kaybettik," dedi Bill, beni bir kvrmdan dolatrp suyun karsndaki
bataklk alandan havalanan kular izlemek iin durarak. Geldiimiz yne bir bak frlatt, sonra,
Sylesene -tamamen konu d- senin ah, mevkiin ne?" diye sordu.
"Ne demek istiyorsun?"
"Sen bir Amber Prensinin olusun. Bu seni ne yapyor?"
"Unvan m dernek istiyorsun? Ben Bat Snrtopraklar Dk ve Kolvir Kontuyum."

"Bu ne anlama geliyor?"


"Amber Prensi olmadm anlamna geliyor. Kimsenin benim tahta gemek iin planlar
yapmamdan ya da kan davas gtmemde korkmasna gerek yok..."
"Hm."
"Ne demek 'hm'?"
Omuzlarn silkti. Bol bol tarih okudum. Kimse gvenli deildir."
Ben de omuzlarm silktim. En son duyduum, ev cephesinde her eyin huzurlu olduu idi."
"Eh, bu iyi haber."
Birka dneme sonra akl talar ve kum dolu geni bir alana getirdi. Yaklak dokuz metre
boyunca hafife ykseliyor, sonra iki, iki buuk metre yksekliinde dik bir ykselti ile bitiyordu.
Suyun ykseldii zaman ulat izgiyi ve tepede byyen aalarn aktaki kklerini
grebiliyordum. Bili aalarn glgesinde bir taa oturdu ve piposunu yakt. Ben de solunda,
yakndaki bir tan zerine oturdum. Su huzur verici sesler kararak aprdayp dalgalanyordu ve
bir sre parlamasn izledik.
"Gzel," dedim bir sre sonra. Ho bir yer."
"H -h."
Ona baktm. Bili geldiimiz yne bakyordu.
Sesimi alaktm. Orada bir ey mi var?"
"Biraz nce bir ey grdm," diye fsldad, biri bu tarafa yryordu. Biraz arkamzda.
Dnemelerde gzden kaybettim."
"Belki geriye yrmeliyim."
"Muhtemelen bir ey deildir. ok gzel bir gn. ok insan buralarda yry yapar. Birka
dakika beklersen ya adamn ortaya kacan ya da baka bir yere gittiini anlayacamz dndm
yalnzca."
"Onu tarif edebilir misin?"
"Hayr. ok ksa grnd. Heyecanlanacak bir ey olduunu sanmyorum. Yalnz, hikayen
hakknda dnmek beni ihtiyatl kld ya da paranoyak. Hangisi olduundan emin deilim."
Pipomu kardm, doldurdum, yaktm ve bekledik. Yaklak on be dakika bekledik. Ama kimse
grnmedi.
Sonunda Bill ayaa kalkt, gerindi. Yanl alam," dedi.
"Sanrm yle."
Yine yrmeye balad, ben de peine dtm.
"Bir de o Jasra adl kadn beni rahatsz ediyor," dedi. Koz Kartyla gelmi gibi grndn
syledin sonra da aznda seni bayltan u zehir vard, deil mi?"
"Doru."
"Daha nce ona benzer biriyle hi karlatn m?"
"Hayr."
"Herhangi bir tahminin var m?"
Bam iki yana salladm.
"Peki, bu Walpurgisnacht meselesi neden? Bir psikopat iin belirli bir tarihin nem tamasn
anlayabiliyorum, muhtelif ilkel dinlerde halklarn mevsim dnlerine byk nem verdiklerini de
biliyorum. Ama S deli olamayacak kadar iyi organize olmu. Ve bir de dier..."
"Melman nemli olduunu dnyordu."
"Evet, ama o gizemcilik meselelerine dalmt. Bilinli olsa da, olmasa da, aralarnda bir iliki
olduunu dnmese aardm. Efendisinin bundan hi bahsetmediini itiraf etti. Kendi fikriydi. Ama

bu konuda bilgisi olan sensin. Yln belirli bir zamannda soyunuzdan birini ldrerek gerek g
elde edilebilir mi, ya da bunun zel bir anlam var m?"
"Bildiim kadaryla yok. Ama elbette bilmediim ok ey var. Dier ustalarla karlatrldnda
ben ok gencim. Ama ii hangi yne ekmeye alyorsun? Bunun bir delinin ii olmadn
dndn sylyorsun, ama Walpurgis fikrine de inanmyorum."
"Bilmiyorum. Yalnzca yksek sesle dnyordum. kisi de bana pheli geliyor, o kadar. Fransz
Lejyonu bu yzden herkese 30 Nisanda izin veriyordu. Herkes sarho oluyor, aylmalar iki gn
alyordu. Kamerun savann, byk zaferlerinden birinin yldnm. Ama konunun bu olduundan
kukuluyum.
"Peki, sfenks neden?" dedi aniden. Neden seni aptalca bilmeceler deitoku edecein ya da
kelleni kaybedecein bir yere gtren bir Koz Kart yaplsn?"
"Asl hedeflenenin ikincisi olduunu hissediyorum."
"Ben de yle. Ama kesinlikle tuhaf. Biliyor musun? ddiaya girerim hepsi ayn bir tr tuzak."
"Olabilir."
Elimi cebime daldrdm, kartlara uzandm.
"Brak," dedi. Bela aramayalm. Belki bir sreliine gmmelisin onlar. Ofisimde kasama
koyabilirim."
Kahkaha attm.
"Kasalar o kadar da gvenli deil. Hayr, teekkrler. Yanmda olmalarn istiyorum. Riske
girmeden aratrmann yolu olmal."
"Uzman sensin. Ama sylesene, sen istemeden kartn zerindeki sahneden biri gizlice gelebilir
mi?"
"Hayr. yle almyor. levsel olmas iin dikkatini vermen gerekiyor. Hem de az buz deil."
"Bu da bir eydir. Ben..."
Yine arkaya bakt. Birisi geliyordu. Gayr ihtiyari parmaklarm esnettim.
Sonra onun nefesini salverdiini duydum.
"Sorun yok," dedi. Onu tanyorum. George Hansen. nmzdeki iftliin sahibi olan adamn
olu. Selam, George!"
Yaklaan ekil tereddt etti. Orta boylu, tknazd. Salar saman sarsyd. zerinde Levis pantolon,
Gratelul Dead desenli bir tirt vard. Kvrd sol kol yenine bir paket sigara sktrlmt.
Yirmilerinde grnyordu.
"Selam," diye yant verdi yaklarken. Gzel gn, ha?"
"yle," diye yant verdi Bill. Bu yzden evde oturmak yerine darda yryoruz."
Georgeun baklar bana kayd.
"Ben de," dedi, dilerini alt dudana geirerek. Gerekten gzel bir gn."
"Bu Merle Corey. Beni ziyarete gelmi."
"Merle Corey," diye tekrarlad George ve elini uzatt. Selam, Merle."
Elini tuttum ve sktm. Biraz nemliydi.
"smi tandn m?"
"Ah -Merle Corey," dedi yine.
"Babasn tanrdn."
"yle mi? Ah, elbette!"
"Sam Corey," diye bitirdi Bill ve Georgeun omzunun zerinden bana bir bak frlatt.
"Sam Corey," diye tekrarlad George. Baban sk adamd! Tantmza memnun oldum. Ne kadar
kalacaksn?"

"Birka gn sanrm," diye yant verdim. Babam tandn bilmiyordum."


"yi adamd," dedi. Nerelisin?"
"California, ama deiiklik zaman geldi."
"Nereye gidiyorsun?"
"Yurtdna, aslnda?"
"Avrupaya m?"
"Daha uzaa."
"Kulaa harika geliyor. Ben de bir gn yolculuk yapmak isterim."
"Belki yaparsn."
"Belki. Eh, ben yola devam edeyim. Size iyi yryler, Seninle tantma memnun oldum,
Merle."
"Ben de."
Geriledi, el sallad, dnd ve uzaklat.
O zaman Bille baktm ve titrediini grdm.
"Sorun ne?" diye fsldadm.
"Bu ocuu doduundan beri tanyorum," dedi. Sence uyuturucu mu kullanm?"
"Kollarna delik aman gereken trden deil. z grmedim. Ve zellikle umu grnmyordu."
"Evet, ama onu benim gibi tanmyorsun. ok farkl grnyor. Ani bir gdyle babann isminin
Sam olduunu syledim, nk bir ey yolunda deil gibiydi. Konuma tarz deiik, duruu,
yry... elle tutulmaz eyler. Dzeltmesini bekledim, o zaman erken bunama konusunda aka
yapacaktm. Ama dzeltmedi. smi o da kabullendi. Merle bu korkutucu! Baban gerekten ok iyi
tanyordu. Cari Corey olarak. Baban mekann dzenli tutmay severdi, ama imenleri bimekten,
yabani otlar yolmaktan ve yapraklar toplamaktan fazla holanmazd. George okurken yllarca onun
bahe ilerini yapt. Adnn Sam olmadn biliyordu."
"Anlamyorum."
"Ben de yle," dedi ve bu hi houma gitmiyor."
"Demek tuhaf davranyor-bizi takip ettiini mi dnyorsun?"
"Artk yle. Senin geliinle ayn anda olamayacak kadar byk bir tesadf."
Dndm.
"Arkasndan gidiyorum," dedim. Neymi, grelim."
"Hayr. Yapma."
"Onu incitmeyeceim. Baka yollar var."
"Bizi kandrdn dnmesine izin vermek daha iyi olabilir. Bu daha sonra faydal olabilecek bir
ey yapmas ya da sylemesi iin ona cesaret verecektir. Dier yandan, yapacan herhangi bir ey
incelikli ya da byl bir ey bile olsa onu ya da baka bir eyi peinde olduumuz konusunda uyarr.
Brak gitsin, uyary aldn ve tetikte olacan iin minnet duy."
"Bu konuda haklsn," diye kabullendim. Tamam."
"Artk geri dnp le yemei yemek iin arabayla kasabaya gidelim. Ofise urayp baz belgeleri
almak ve birka telefon grmesi yapmak istiyorum. Sonra saat ikide bir mteriyle greceim.
Sen arabay alp ben bunlar yaparken dolaabilirsin."
"Gzel."
Geri yrrken merak ettim. Bille sylemediim baz eyler vard. rnein, ona olduka sra d
zellikler tayan, sol bileime sarl duran bir boma teli tadm sylemek iin sebebim yoktu.
Bu zelliklerden biri bana ynelik kt niyetler konusunda beni uyarmasyd. Dost olana kadar iki yl

boyunca Lukeun yannda yapmt bunu. George Hansenn anormal davranlarnn sebebi ne olursa
olsun, Frakir bana zarar vermeyi dndne ilikin herhangi bir iaret vermemiti.
Ama tuhaf konuma tarznda, szckleri telaffuz etmesinde bir ey vard...
le yemeinden sonra Bill ilerine bakarken ben arabayla gezintiye ktm. Yllar nce babamn
yaad yere gittim.
Gemite birka kez oray grm, ama hi ieriye girmemitim. Girmek iin bir sebep yoktu,
sanrm. Bir tepenin zerinde arabay park ettim ve eve baktm. Bili artk orada gen bir iftin
yaadn sylemiti. ocuklar vard. Baheye yaylm oyuncaklardan benim de grebildiim bir
ey. Byle bir yerde bymenin nasl bir ey olacan merak ettim. Sanrm houma giderdi. Ev
bakml, hatta canlyd. O insanlarn burada mutlu olduklarn dndm.
Babamn nerede olduunu merak ettim. Hatta hl yaayanlarn arasnda olup olmadn. Koz
Kartndan kimse ulaamyordu ona, ama bu hibir eyi kantlamyordu. Koz Kart iletiiminin bloke
edilmesi iin birka yntem vardr. Aslnda babam konusunda bunlardan birinin geerli olduu
syleniyordu, ama ben bu fikirden holanmyordum.
Bir sylentiye gre babam annemin yapt bir lanet yznden Kaos Saraylarnda akln yitirmiti
ve imdi Glgeler de amaszca dolanyordu. Annem bu hikaye hakknda yorum yapmay
reddediyordu. Bir baka sylentiye gre kendi yaratt bir evrene gitmi ve bir daha asla
dnmemiti. Bu onu Koz Kart ile ulalmaktan alkoyabilirdi. Bir baka sylentiye gre Saraylar dan
ayrldktan sonra lmt ve oradaki baz akrabalarm onu uurladklar konusunda beni temin
etmilerdi. Bu yzden, eer ld sylentisi doruysa, bu Kaos Saraylarnda olmamt. Ve daha
sonra onu ok uzak yerlerde grdn iddia edenler vard, babamn tuhaf davrandnn grld
grmelerdi bunlar. Birisi bana dilsiz bir danszle birlikte yolculuk yaptn sylemiti -iaret dili
kullanarak anlat ufak tefek, gzel bir kadn- ve babam da fazla konumamt. Bir bakas
kalabalk bir meyhanede grltc bir ayya olarak grldn, daha sonra mzisyenleri
dinleyebilmek iin mterilerce dar atldn bildirmiti. Bu anlatmlarn hibirini gvenilir
bulmuyordum. Bu bir avu sylentiyi dinlemek iin bile aratrma yapmam gerekmiti. Defalarca
denememe ramen onu bir Logrus armas ile de bulamamtm. Ama elbette ok uzaktaysa
konsantrasyon gcm yetersiz kalm olabilirdi.
Baka bir deyile, babam, Amberli Corwinin ne cehennemde olduunu bilmiyordum ve bilen
bakas da yoktu. Buna epey zlyordum, nk onunla uzun uzun grtm tek sefer
Desend Savann olduu gn, Kaos Saraylarnn dnda hikayesini dinlediim zamand. Bu
hayatm deitirmiti. Saraylar dan ayrlmaya karar vermemi salamt.
Babamn uzun zaman yaad bir glge dnyada deneyim ve eitim edinmeye karar vermitim.
Onu daha iyi anlayacaksam, o dnyay anlamam gerektiini dnyordum. Artk bunu, hatta daha
fazlasn baardm dnyordum. Ama sohbetimizi devam ettirmek iin babama ulaamyordum.
Onu bulmak iin yeni bir yntem denemeye hazr olduuma inanyordum -Hayaletark
tamamlanmak zereydi- ama pervaneler boka dmt. lkeyi batan baa gezdikten, bundan bir ya
da iki ay sonra Billin yerine uradktan sonra zel anomali mekanma gidecek ve almaya
balayacaktm.
Ama... araya baka eyler girmiti. Aramaya balamadan nce eldeki meselelerin halledilmesi
gerekecekti.
Arabay yavaa evin yanndan srdm. Ak pencerelerden stereo mzik sesi geliyordu. erinin
neye benzediini renmemek daha iyi. Bazen gizem en iyisidir.
O akam yemekten sonra verandada Bill ile oturdum ve deerlendirmesine sunacak baka eyler
bulmaya altm.

Ben bo kart ekerken, sohbetimizi yenileyen o oldu:


"Bir ey daha," diye balad.
"Evet?"
"Dan Martinez Lukeun bir tr bilgisayar irketi iin yerel yatrmc aradndan bahsederek
konumaya balad. Daha sonra sen her eyin, seni gafil avlamak ve Amber ve Kaos hakkndaki
soruyla sana saldrmak iin bir hile olduunu dndn."
"Doru."
"Luke aslnda byle bir konu at. Ama potansiyel yatrmclarla grmedii ve Dan Martinezin
adn hi duymad konusunda srar etti. Daha sonra adam l grd zaman onunla hi
karlamadn tekrarlad."
Bamla evetledim.
"O zaman ya Luke yalan sylyor ya da Martinez bir ekilde planlarn renmi."
"Lukeun yalan sylediini sanmyorum," dedim. Aslnda, her eyi bir kez daha dndm. Onu
ok iyi tanyorum, Lukeun paray koyacak bir ey olduundan emin olmadan yatrmc arayacan
sanmyorum. Sanrm bu konuda doruyu sylyordu. imdiye kadar olan bunca ey iinde
gerekten tesadf olan tek eyin bu olmas bana daha olas geliyor. Martinezin Luke hakknda ok
ey bildiini dnyorum ve bence yalnzca tek bir eyi renmek istiyordu. Amber ve Kaos
hakknda neler bildiini. Sanrm ok kurnaz bir adamd ve bildii eylere dayanarak ve Luke ile ayn
firmada altm bildiinden bana inanlr gelen bir hikaye uydurdu."
"Sanrm bu mmkn," dedi. Ama o zaman Luke aslnda..."
"Lukeun hikayesinin de sahte olduuna inanmaya balyorum," diye szn kestim.
"Anlamyorum."
"Sanrm bunu Martinez gibi ve ayn sebeplerden dolay uydurdu. stedii bilgiyi almak iin bana
inanlr gelecek bir ey buldu."
"Kafam tamamen kart. Ne bilgisi?"
"Hayaletarkm. Ne olduunu bilmek istiyordu."
"Ve bunun bir egzotik tasarm egzersizi olduunu renince, irket kurmaktan baka sebeplerden
dolay m hayal krklna urad?"
Bill bam evet anlamnda sallarken glmsediimi fark etti.
"Dahas m var?" dedi. Sonra: Dur. Syleme. Sen de yalan sylyordun. Bu gerek bir ey."
"Evet."
"Muhtemelen sormamalym. Sen byk bir ey olduunu dnerek bana sylemek istemiyorsan.
Eer nemli bir eyse, benden renilmesi mmkn, biliyorsun. Ac eiim dktr. Bir dn."
Dndm. Uzun zaman dnceler iinde oturdum.
"Sanrm," dedim sonunda, senin bahsetmediin dolayl bir adan olabilir. Ama nasl -senin
deyiinle- byk olabileceini dnemiyorum. Luke ya da baka biri iin nemli olamaz nk
benden baka kimsenin ondan haberi yok. Hayr. Lukeun merak dnda denkleme nasl giriyor,
gremiyorum. Bu yzden sanrm tavsiyene uyacam ve kayt d brakacam."
"Bana uyar," dedi. O zaman Lukeun yok olmas meselesi var..."
Evin iinde bir telefon ald.
"Af edersin," dedi Bili.
Ayaa kalkt ve mutfaa gitti.
Biraz sonra seslendiini duydum, Merle, sana!"
Kalktm ve ieri getim. Girer girmez ona soran gzlerle baktm, ama omuzlarn silkti ve ban
iki yana sallad. Hzl dndm ve evin iindeki dier iki telefonun yerini hatrladm. alma

odasna iaret ettim ve ahizeyi kaldrp kulama tutarm gibi yaptm. Hafife glmsedi ve ban
sallad.
Ahizeyi aldm ve klik sesini duyana kadar bekledim. Ancak ondan sonra konutum ve arayann
yant vermek iin paralel hatt aldm dndn umdum.
"Alo?" dedim.
"Merle Corey?"
"Benim."
"Sahip olabileceinizi dndm bir bilgiye ihtiyacm var."
Erkek sesiydi, tandk gibi, ama deil.
"Kiminle gryorum?" diye sordum.
"zr dilerim. Size bunu syleyemem."
"O zaman muhtemelen sorunuza yantm da bu olacak."
"En azndan sormama izin verir misiniz?"
"Sorun," dedim.
"Tamam. Siz ve Luke Raynard dostsunuz."
Durdu.
"yle denebilir," dedim, boluu doldurmak iin.
"Onun Amber ve Kaos Saraylarndan bahsettiini duydunuz."
Yine soru olmayan bir ifade.
"Belki," dedim.
"Bu yerleri siz de biliyor musunuz?"
Sonunda bir soru.
"Belki," dedim yine.
"Ltfen. Konu ciddi. 'Belkiden fazla bir eye ihtiyacm var."
"Kusura bakmayn. Bana kim olduunuzu ve neden bunlar renmek istediinizi syleyene kadar
benden alacanz tek yant 'Belki' olacak."
"Bana kar drst olursanz size byk hizmetim dokunabilir."
Kendimi yant vermekten tam zamannda alkoydum ve nabzmn hzlandn hissettim. Son cmle
Thari dilinde sylenmiti. Sessizliimi korudum.
Sonra: Eh, bu ie yaramad ve hl bilmiyorum."
"Neyi? Neyi bilmiyorsunuz?" dedim.
"Onun mu, yoksa sizin mi oral olduunuzu."
"Akszl olmak gerekirse, size ne?" diye sordum ona.
"nk ikinizden biri byk tehlikede olabilir."
"Oral olan m, olmayan m?" diye sordum.
"Size bunu syleyemem. Bir hata daha yapmay gze alamam."
"Ne demek istiyorsunuz? Son hatanz neydi?"
"Bana sylemiyorsunuz belki kendinizi korumak iin, belki dostunuza yardm etmek iin."
"Syleyebilirdim," dedim, konunun ne olduunu bilseydim. Ama tek bildiim, tehlikenin sizden
kaynaklanyor olabilecei."
"Sizi temin ederim yalnzca doru kiiye yardm etmeye alyorum."
"Laf, laf, laf," dedim. Ya ikimiz de o yerlerden deilsek?"
"Ah, Tanrm," dedi. Hayr. Bu olamaz."
"Neden olmasn?"
"Bo verin. Sizi ikna etmek iin ne yapmam gerekiyor?"

"Mm. Bir dakika. Dneyim," diye yant verdim. Tamam. una ne dersiniz? Bir yerde bulualm.
Siz syleyin. Size iyice bakarm, bilgi deitokuu yaparz ve tm kartlar masaya sereriz."
Bir duraklama oldu.
Sonra: Bunu yapmanzn tek yolu bu mu?"
"Evet."
"Bir dneyim. Ksa bir sre sonra iletiime geerim."
"Bir ey daha..."
"Ne?"
"Eer bensem, u anda tehlikede miyim?"
"Sanrm yle. Evet, muhtemelen yle. Hoa kaln."
Kapatt.
Telefonu yerine koyarken ayn anda iimi ekmeyi ve kfretmeyi baardm. Her yerden beni
tanyan insanlar fkryor gibiydi.
Bill, yznde akn bir ifade ile mutfaa girdi.
"Burada olduunu ne cehennemden rendi?" oldu ilk szleri.
"O benim sorumdu," dedim. Baka soru bul."
"Bulacam. Belki bir tuzak kuruyordur, gerekten gidecek misin?"
"Kesinlikle. Bu adamla tanmak istediim iin nerdim."
"Belirtmi olduun gibi, tehlikenin kayna o olabilir."
"Bu bana uyar. O da byk tehlikede olacak."
"Bundan holanmyorum."
"Ben de ok mutlu deilim. Ama imdiye dek aldm en iyi teklif."
"Eh, senin kararn. Kim olduunu nceden saptamann mmkn olmamas ok kt."
"Bu benim de aklma geldi."
"Dinle, neden onu biraz zorlamyorsun?"
"Nasl?"
"Sesi endieli geliyordu ve nerinden holandn sanmyorum. Arad zaman burada olmayalm.
Oturup telefonun almasn beklediimizi dnmesine izin vermeyelim. Git yeni giysiler yarat ve
birka saatliine kulbe gidelim. Buzlua saldrmaktan iyidir."
"yi fikir," dedim. Zaten bunun tatil olmas gerekiyordu. Muhtemelen bundan daha iyi tatil
bulamayacam. Kulaa gzel geliyor."
Glgeden gardrobumu yeniledim, sakalm dzelttim, du aldm ve giyindim. Sonra arabaya
binip kulbe gittik ve terasta yemek yedik. Gzel bir geceydi, yumuak ve yldz doluydu, ay st
gibi yaylyordu. kimizin de rzasyla sorunlardan daha fazla bahsetmekten kandk. Bill orada
neredeyse herkesi tanyor gibiydi, bu yzden bana dost canls bir yer gibi grnd. Uzun zamandr
yaadm ilk huzurlu geceydi.
Daha sonra kulbn barnda iki imeye gittik. Burasnn babamn en sevdii yerlerden biri
olduunu rendim. Yakndaki odadan dans mzii duyuluyordu.
"Evet, gzel bir fikirdi," dedim. Teekkrler."
"De nada,*" dedi. Burada babanla gzel zamanlar yaadm. Tesadf eseri ondan...?"
"Hayr, ondan haber almadm."
"zldm."
"Ortaya karsa sana bildiririm."
"Tabii. zgnm."
Geri dn yolculuu olayszd ve bizi kimse takip etmedi.

Gece yarsndan biraz sonra eve girdik, birbirimize iyi geceler diledik ve dorudan odama gittim.
Yeni ceketimi karp dolaba astm, yeni ayakkablarm tekmeleyip kardm ve dtkleri yerde
braktm. Odama dnerken yastmn zerindeki beyaz dikdrtgeni fark ettim.
ki byk admda oday atm ve kad kaptm.
ARADIIMDA EVDE OLMAMANIZA ZLDM, diyordu byk harflerle. AMA SZ
KULPTE GRDM VE DIARIDA BR GECE GERMEK STEMENZ KESNLKLE OK Y
ANLIYORUM. BU BANA BR FKR VERD. YARIN GECE ONDA O BARDA BULUALIM.
EVREDE KULAK MSAFR OLMAYAN BR SR NSAN OLMASI KENDM DAHA Y
HSSETMEM SALAYACAK.
Lanet olsun. lk aklma gelen gidip Bille sylemek oldu.
Ama sonra uykusuz kalmaktan baka bir ey yapamayacan dndm ve muhtemelen uykuya
benden daha ok ihtiyac vard. Bu yzden notu katladm, gmlek cebime tktrdm, sonra
gmleimi astm.
Uykumu neelendirecek bir kabus bile grmedim. Tehlikeye kar Frakir in beni uyaracan
bilerek derin ve iyi uyudum. Aslnda fazla uyudum ve iyi geldi. Sabah gneliydi ve kular tyordu.
Yzm ykadktan, salarm taradktan ve yeni pantolon ve gmlek bulmak iin Glgeyi talan
ettikten sonra mutfaa indim. Mutfak masasnn zerinde bir not vard. Not bulmaktan bkmtm, ama
bu Billdendi ve bir sreliine ofise gitmesi gerektiini, benim kahvalt sayabileceim, dilediim her
eyi almakta zgr olduumu sylyordu. Bir sre sonra dnecekti.
Buzdolabn kontrol ettim ve ngiliz kekleri, bir para kavun ve bir bardak portakal suyu buldum.
Yemeye balamadan nce altrdm kahve makinesi ben kahvaltm bitirdikten sonra iini
tamamlad ve verandaya bir fincan kahve gtrdm.
Oturup, bir not brakarak yola kp kmamay dndm.
Gizemli mektup arkadam -bir ihtimal S- bir kez buraya telefon etmi, bir kez de gizlice ieri
girmiti. Snin burada olduumu nasl rendii nemsizdi. Buras bir dostun eviydi ve baz
sorunlarm onlarla paylamaktan holansam da, onlar tehlikeye alma fikrinden holanmyordum.
Ama artk gne domutu ve bu gece buluacaktk. Bir tr sonuca ulamama o kadar ok zaman
kalmamt. Bu noktada gitmek aptalca olacakt. Aslnda, o zamana kadar oyalanmak muhtemelen
daha iyi olacakt. evreye gz kulak olabilir, bir ey olursa Bill'i koruyabilirdim...
Aniden birinin o notu Bille silah zoruyla yazdrdn, sonra beni sorularn yantlamaya
zorlamak iin rehin aldn hayal ettim.
Mutfaa seirttim ve ofisini aradm. Sekreteri Horace Grayper ikinci alta yant verdi.
"Merhaba, ben Merle Corey," dedim. Bay Roth orada m?"
"Evet," diye yant verdi, ama u anda yannda bir mteri var. Sizi arataym m?"
"Hayr, o kadar nemli deil," dedim. Onu daha sonra greceim. Rahatsz etmeyin. Teekkrler."
Kendime bir fincan kahve daha doldurdum ve verandaya dndm. Bu tr eyler sinirler iin iyi
deildi. Bu gece her ey hallolursa gitmeye karar verdim.
Biri evin kesini dnd.
"Selam, Merle."
George Hansend. Frakir uyar balangc gibi hafife bileimi skt, sonra tekrar dnd.
Belirsiz. Srad.
"Selam, George. Nasl gidiyor?"
"ok iyi. Bay Roth evde mi?"
"Korkarm, hayr. Bir sreliine kasabaya gitmesi gerekti. Sanrm len ya da leden sonra
dnecek."

"Ah. Birka gn nce iim yokken uramam syledi. Yapmam istedii bir i varm."
Yaklat, ayan basamaa koydu.
Bam iki yana salladm.
"Yardmc olamayacam. Bana bahsetmedi. Daha sonra onu yakalaman gerekecek."
Ban sallad, sigara paketini kol yeninden kard, bir tane yakt, sonra paketi eski yerine
yerletirdi. Bu sefer Pink Floyd tirt giymiti.
"Ziyaretinden memnun musun?" diye sordu.
"Hem de ok. Bir fincan kahve alr msn?"
"yi olur."
Kalktm ve ieri girdim.
"Biraz krema ve eker," diye seslendi arkamdan.
Ona bir fincan kahve hazrladm. Dndmde verandadaki dier sandalyeye oturmutu.
"Teekkrler."
Kahvenin tadna baktktan sonra, Babann adnn Cari olduunu biliyorum," dedi. Bay Roth Sam,
dedi. Sanrm aklndan km."
"Ya da dili srt," dedim.
Glmsedi.
Konuma tarznda yanl olan neydi? Sesi dn gece telefonda duyduum ses bile olabilirdi, ama
telefondaki herhangi bir ipucu vermemek iin ok kontroll ve yava konumutu. Beni rahatsz eden
bu benzerlik deildi.
"Emekli askerdi, deil mi? Ve bir tr hkmet danman."
"Evet."
"imdi nerede?"
"Devaml yolculuk yapyor. Denizar lkelere."
"Yolculuunda onu da grecek misin?"
"Umarm."
"Bu iyi olur," dedi, sigarasndan bir nefes, kahvesinden bir yudum alarak. Ah! Bu gzelmi."
"Seni evrede grdm hatrlamyorum," dedi sonra aniden. Hi babanla oturmadn, deil mi?"
"Hayr, annem ve baka akrabalarla bydm."
"Buradan uzakta m?"
Bam salladm. Denizar bir yerde."
"Ad neydi?"
Neredeyse syleyecektim. Neden, emin deilim. Ama azmdan kmadan nce Dorothy" yaptm.
Ona baktmda dudaklarn bzdn grdm. Ben konuurken yzm inceliyordu.
"Neden sordun?" dedim.
"zel bir sebebi yok. Ya da genetik merakllk denebilir. Annem kasaba dedikoducusuydu."
Bir kahkaha att ve kahve yudumlad.
"ok kalacak msn?" diye sordu sonra.
"Bilmek g. Ama muhtemelen ok deil."
"Eh, umarm iyi zaman geirirsin." Kahvesini bitirdi, fincan korkuluun zerine brakt. Sonra
ayaa kalkt ve ekledi,
"Seninle konumak gzeldi."
Merdivenin yarsnda durdu ve dnd.
"ok uzaklara gittiini hissediyorum," dedi. yi anslar."
"Sen de ok ykseleceksin gibi grnyor," dedim. Szckler konusunda yeteneklisin."

"Kahve iin teekkrler. Grrz."


"Evet."
Keyi dnd ve gitti. Onun hakknda ne dneceimi bilemiyordum ve bir sre sonra pes ettim.
lham sessizken mantk kolay tkenir.
Kendime bir sandvi hazrlarken Bill dnd, bu yzden iki sandvi yaptm. Bu srada o gidip
giysilerini deitirdi.
"Gya bu ay ii hafiften alyordum," dedi sandvilerimizi yerken, ama acil ii olan eski bir
mteriydi, bu yzden gitmek zorunda kaldm. Bu akam ay dier yne doru takip etmeye ne
dersin?"
"Tabii."
Tarlada yrrken ona Georgeun ziyaretinden bahsettim.
"Hayr," dedi, ona gre i olduunu sylemedim."
"Baka bir deyile..."
"Sanrm gelip seni grmek istedi. Evlerinden benim ayrldm kolayca grebilir."
"Keke ne istediini bilsem."
"nemli bir eyse, zaman gelince sana soracaktr."
"Ama zaman daralyor," dedim. Yarn sabah, hatta bu gece ayrlmaya karar verdim."
"Neden?"
ay boyunca yrrken ona dn geceki nottan ve bu geceki randevudan bahsettim. Onu serseri ve
bilinli kurunlara maruz brakmak konusundaki duygularmdan bahsettim.
"O kadar ciddi olmayabilir," diye balad.
"Kararm verdim, Bill. Seni bu kadar uzun zamandr grmemiken ziyaretimi ksa kesmekten
nefret ediyorum, ama bu kadar ok sorun kacan dnmemitim. Ve ben gidersem sorunlarn da
yok olacan biliyorsun."
"Muhtemelen yle, ama..."
Suyu takip ederken bir sre bu ekilde devam ettik. Sonunda konuyu kapattk ve tekrar sorunlarm
altst etmeye baladk. Yrrken zaman zaman arkaya bakyordum, ama arkamzdan gelen kimseyi
grmedim. Kar kydaki allarn arasnda ses duyduum oluyordu, ama seslerimizden rahatsz
olan bir hayvan olabilirdi.
Yaklak bir saat yrmtk ki, birinin Koz Kartma younlatn hissettim. Yerimde dondum.
Bill durdu ve bana dnd.
"Ne..."
Elimi kaldrdm.
"Uzun mesafeli arama," dedim.
Bir an sonra iletiimi hissettim. Ayn zamanda suyun karsndaki allardan gelen sesi yine
duydum.
"Merlin."
Randomn sesiydi. Birka saniye sonra onu grdm, Amber ktphanesinde bir masaya
oturmutu.
"Evet?" diye yant verdim.
mge katlat, yan odaya kemerli bir kapdan bakarmm gibi gereklik kazand. Ayn anda,
evremi hl grebiliyordum, ama zaman getike daha uzak geliyordu. rnein, ayn karsndaki
allarn arasndan George Hansenn bana bakarak ayaa kalktn grdm.
"Hemen Amber e dnmeni istiyorum," diye bildirdi Random.
George suya dalp yaklamaya balad.

Random elini kaldrd, uzatt.


"Gel," dedi.
D hatlarm prldamaya balamt ve Georgeun haykrdn duydum: Dur! Bekle! Benim de
gelmem...!"
Uzandm, Billin omzunu yakaladm.
"Seni bu kakla yalnz brakamam," dedim. Gel!"
Dier elimle Randomn elini yakaladm.
"Tamam," dedim, ne adm atarak.
"Dur!" diye haykrd George.
"Cehenneme kadar yolun var," diye yant verdim ve onu gkkuan yakalamaya almaya
braktm.

Blm 7
Ktphaneye iki kii girince Random arm grnd. Ayaa kalkt, buna ramen ikimizden ksa
grnyordu ve dikkatini Bille evirdi.
"Merlin, bu kim?" diye sordu.
"Avukatn Bill Roth," dedim. Gemite arac kullanarak onunla i yaptn. Tanmak
isteyebileceini..."
Bill, dudaklarnda Majesteleri" szc, bir dizinin zerine kecek oldu, ama Random
omuzlarn yakalad.
"Samal kes," dedi. Trende deiliz." Billin elini skt, sonra, Bana Random de. O anlama
konusunda kardn i iin sana hep teekkr etmek istedim. Ama hi frsatm olmad. Seninle
tantma memnun oldum."
Daha nce Billin syleyecek sz bulamadn hi grmemitim, Randoma, odaya, pencereden
darya, uzaktaki kuleye bakakald.
Birka dakika sonra, Gerekmi..." diye fsldadn duydum.
"Size doru atlan birini mi grdm?" dedi Random bana, elini ele avuca smaz kahverengi
salarnn iinden geirerek.
"Ve kukusuz oradaki son szlerin bana ynelik deildi, deil mi?"
"Kk bir sorunumuz vard," diye yant verdim. Billi yanmda getirmemin gerek sebebi bu.
Birisi beni ldrmeye alyordu ve..."
Random elini kaldrd. imdilik detaylar bo ver. Onlara daha sonra ihtiyacm olacak, ama brak
daha sonra olsun. u anda elimizde normalden daha fazla sorun var ve seninki de bunun paras
olabilir. Ama biraz nefes almalym."
Ancak o zaman gen yzndeki izgilerin derinletiini grdm ve gergin olduunu fark ettim.
"Sorun ne?" diye sordum.
"Caine ld. ldrld," diye yant verdi. Bu sabah."
"Nasl oldu?"
"Deiga isimli Glgedeydi. Ticaret yaptmz uzak bir liman. Eski bir ticaret anlamas zerinde
tekrar pazarlk yapmak iin Gerard ile birlikte oraya gitmiti. Kalbinden vuruldu. Hemen ld."
"Okuyu yakaladlar m?"
"Oku mu, lanet olsun! Bir atdan ate eden, tfekli bir adamd. Ve kat."
"Barutun buralarda ie yaramadm sanyordum."
Avularn kaldrd.
"Deiga buradan, barut kullanlmasna olanak verecek kadar uzak olabilir. Kimse bunun denendiini
hatrlamyor. Ama baban burada patlayan bir bileik bulmutu."
"Doru. Neredeyse unutmuum."
"Her neyse, cenaze yarn..."
"Bill! Merlin!"
Flora Halam -Rosettinin tekliflerini geri evirmiti ve bunlardan biri onun iin modellik
yapmasyd- odaya girmiti.
Uzun boylu, ince, parlak, Bille doru seirtti ve yanandan pt. Daha nce Billin kzardn
hi grmemitim. Aynsn bana da yapt, ama onun bir zamanlar babamn gardiyan olduunu
hatrladmdan, Billden daha az etkilendim.
"Ne zaman geldiniz?" Sesi de ok gzeldi.

"Biraz nce," dedim.


Bili ile benim kollarmza girdi ve bizi ekip gtrecek oldu.
"Konuacak o kadar ok eyimiz var ki!" diye balad.
"Flora!" Bu Randomd.
"Evet, kardeim?"
"Bay Rotha kapsaml bir tur yaptrabilirsin, ama imdilik Merlinin kalmasn istiyorum."
Flora hafife surat ast, sonra kolumu brakt.
"Mutlak monarinin ne olduunu imdi anladn," diye Bille aklad. Gcn insan nasl da
yozlatrdn gryorsun."
"Gcm olmadan nce de yozdum ben," dedi Random, "ve zenginlik bu konuda daha iyidir.
ekilebilirsin, kardeim."
Flora burnunu ekti ve Billi uzaklatrd.
"Glgede bir yerde bir erkek arkada bulduu zaman buralar daha sessiz oluyor," diye yorum
yapt Random. Ne yazk ki, bu sefer neredeyse bir yldr burada."
Ck ck yaptm.
Bir sandalyeye iaret etti, oturdum. Sonra bir dolaba yneldi.
"arap alr msn?" diye sordu.
"Fena olmaz."
ki kadeh doldurdu, birini bana getirdi, soluma oturdu.
Aramzda bir sehpa vard.
"Birisi Bleyse de ate etti," dedi, bu akam, bir baka glgede. O da vuruldu, ama durumu kt
deil. Silahl adam kat. Bleys dost bir kralla diplomatik bir gezi yapyordu."
"Ayn kii olduunu mu dnyorsun?"
"Kesinlikle. Daha nce bu evrede tfekli keskin nianc grlmemiti. Hem de ayn anda iki kii?
Ayn kii olmal. Ya da ayn komplo."
"pucu var m?"
Ban iki yana sallad ve arabn tadna bakt.
"Seninle yalnz konumak istedim," dedi sonra, dierlerinden biri sana ulamadan nce. Bilmeni
istediim iki ey var."
arabm yudumladm ve bekledim.
"lki, bunun beni gerekten korkuttuu. Bleyse de suikast teebbsnde bulunulduktan sonra, artk
bu Cainee yneltilmi kiisel bir saldr gibi grnmyor. Birisi bize kin besliyor gibi ya da en
azndan aramzdan bazlarna. imdi sen, senin de peinde olan biri olduunu sylyorsun."
"Herhangi bir balant var m, bilmiyorum..."
"Eh, ben de bilmiyorum. Ama gelimekte olan, olas kalptan holanmadm. En kt korkum,
bunun arkasnda iimizden bir ya da daha fazla kiinin olmas."
"Neden?"
Kadehine dik dik bakt.
"Yzyllar boyunca kiisel kan davalar anlamazlklar zmek iin kullandmz yntem oldu.
Mutlaka lmle sonulanmas gerekmiyordu ama bu her zaman bir olaslkt. Ama karndakini
utandrmak, sakatlamak, srgne gndermek ya da dezavantajl durumda brakmak ve kendi
konumunu glendirmek amacyla entrikalar yapld kesin. Bu taht kavgas srasnda zirveye ulat.
Ama taht bana dnce ki istediim bir ey deildi, her eyin yoluna girdiini sanyordum.
Bileyleyecek baltalarm yoktu ve adil olmaya altm. Herkesin ne kadar alngan olduunu
biliyorum. Ama sebebin ben ya da tahta km olduunu sanmyorum. Dierlerinde kt niye

hissetmedim. Benim ehveni er olduuma karar verdiklerin ve aslnda ibirlii yaptklarn hissettim.
Hayr, dierlerini tahtm isteyecek kadar dncesiz olduklarn sanmyorum. Aslnda tahta kimin
kaca konusu halledildikten sonra aramzda dostluk ve iyi niyet vard. Ama imdi eski
alkanlklarn tekrar canlanp canlanmadn merak ediyorum. Belki bazlar kiisel ikayetlerini
halletmek iin eski oyunlar oynuyorlardr. Gerekten de bunlarn canlandn grmek istemiyorum.
Onca kuku, nlem, kinaye, gvensizlik ve ikili oyunlar. Bu bizi zayflatr ve karsnda gl
olmamz gereken bir tehdit her zaman vardr. Herkesle ayr ayr konutum ve elbette hepsi mevcut
birlikler, entrikalar ve kan davalarndan habersiz olduklarn iddia ediyorlar, ama birbirlerinden
kukulanmaya baladklarn grebiliyorum. Bu alkanlk halini ald. Ve Cainein Brandi ldrerek
hepimizin kn kurtarm olduu gereine ramen her biri bir dierinin ona kar besliyor
olabilecei hnc hatrlamas hi de zor olmad. Ayns Bleys iin de geerli. Herkes baka herkes iin
olas cinayet sebepleri bulabiliyordu."
"Demek katili abuk bulmak istemenin sebebi ortam bozmas."
"Kesinlikle. Btn bu arkadan konumalara ve hn araylarna ihtiyacm yok. Hl hepsi yzeye o
kadar yakn ki, fazla zaman gemeden kendimizi gerek hizipler, entrikalar ve kan davalar iinde
bulabiliriz. Henz yoksa elbette. Ve baz kk yanl anlamalar yine iddete yok aabilir."
"Dierlerinden biri olduunu mu dnyorsun?"
"Lanet olsun! Ben de onlardan farkl deilim. phelenme refleks halini alm. Olabilir, ama
aslnda hibir kant grmedim."
"Baka kim olabilir?"
Bacaklarn zd, sonra yeniden ayak ayak stne att. arabndan bir yudum daha ald.
"Lanet olsun! Dmanmz ok. Ama ou o cesareti bulamaz. Hepsi kim olduklarn anlarsak nasl
bir misilleme ile kar karya kalacaklarn biliyorlar."
Ellerini bann arkasnda kenetledi ve kitap sralarna bakt.
"Bunu nasl syleyeceimi bilmiyorum," diye balad bir sre sonra, ama buna mecburum."
Yine bekledim. Sonra abuk abuk konutu, Corwin olduundan bahsediliyor, ama ben
inanmyorum."
"Hayr," dedim usulca.
"nanmadm syledim sana. Baban benim iin ok ey ifade ediyor."
"Neden herhangi biri buna inansn ki?"
"Delirdii sylentisi var. Sen de duydun. Ya eski dn tarzna dndyse? Caine ve Bleys ile
ilikileri pek de sevgi dolu deildi ya da bizlerden biriyle. Syledikleri bu."
"nanmyorum."
"Yalnzca sylentilerden haberin olsun istedim."
"Kimse bana sylemese iyi olur."
ini ekti. Sen balama hi olmazsa. Ltfen. Sinirlisin. Bela arama."
araptan bir yudum aldm.
"Evet, haklsn," dedim.
"imdi senin hikayeni dinlemeliyim. Hadi, hayatm biraz daha gletir."
"Tamam. En azndan benimki yeni," dedim ona.
Bylece her eyi yeniden anlattm. Uzun zaman ald ve bitirdiim zaman hava kararmaya
balamt. Szm yalnzca baz aklamalar istemek iin kesmiti ve Bill dinlerken yapt gibi
olaslklar deerlendirmeye zaman harcamamt.
Bitirdiim zaman ayaa kalkt ve birka gaz lambas yakt.
Dncelerinin akn neredeyse duyabiliyordum.

Sonunda konutu. Hayr, Luke aklma takld. Aklmda hibir ey canlandrmyor. Isran kadn
beni biraz rahatsz etti ama. Ona benzer halklardan bahsedildiini duydum gibi, ama hangi koullarda
duyduumu hatrlamyorum. Aklma gelecektir. Ama bu senin Hayaletark projen hakknda daha
fazlasn dinlemek isterim. O konuda bir eyler beni rahatsz ediyor."
"Elbette," dedim. Ama nce, sana anlatmak istediim baka bir ey aklma geldi."
"Nedir o?"
"Bill ile konuurken her eyi aa be yukar ayn ekilde anlatmtm. Aslnda, daha nce bir
kez anlatmak prova gibi oldu. Ama o zaman nemli grnmedii iin Bille anlatmadm bir ey
var. Baka eylerden bahsederken tamamen unutmutum -ta ki bu keskin nianc meselesi ortaya
kana kadar- sonra bana Corwinin bir zamanlar burada patlayacak, barut benzeri bir bileik
gelitirdiini hatrlattn."
"Herkes hatrlad, inan bana."
"Cebimde Melmann stdyosunun bulunduu binan ykntlarndan kan iki mermi var."
"Ee?"
"lerinde barut yok. Pembe bir ey var ve yanmyor bile. En azndan glge Yeryznde..."
Bir tanesini kardm.
"30-30'a benziyor," dedi.
"Sanrm yle."
Random ayaa kalkt ve kitap raflarnn yanndan sarkan bir kordonu ekti.
Oturduu yere dnd anda kap alnd.
"Gel," diye seslendi.
niformal bir hizmetkar belirdi, sarn, gen bir adamd.
"Olduka hzlsn," dedi Random.
Adam arm grnd.
"Majesteleri, anlamyorum..."
"Anlayacak ne var? Ben zili aldm, sen geldin."
"Efendim, ben hizmetkar odasnda grevli deilim. Size akam yemeinin hazr olduunu ve
emrinizi beklediini bildirmek iin gnderildim."
"Ah. Onlara ksa sre sonra geleceimi syle. ardm kii ile konuur konumaz."
"Emredersiniz, efendim."
Adam hzl bir selamdan sonra geri geri kt.
"Gerek olamayacak kadar iyi olduunu dnmtm," diye mrldand Random.
Biraz sonra bir baka adam belirdi, daha yal ve daha az zarif giyimli.
"Rolf, silahhaneye gidip kim grevliyse konuur musun?" dedi Random. Ondan Corwinin
Kolvir e geldii, Ericin ld gnden kalma tfek koleksiyonunu taramasn syle. Bak bakalm
benim iin iyi durumda bir 30-30 bulabiliyor mu? Temizlesin ve yukar yollasn. imdi yemee
iniyoruz. Silah uraya, keye brakabilirsin."
"30-30 mu efendim?"
"Evet."
Rolf ayrld. Random ayaa kalkt ve gerindi. Ona verdiim mermiyi cebine att ve kapya iaret
etti.
"Hadi gidip yemek yiyelim."
"Gzel fikir."
Yemekte sekiz kiiydik: Random, Gerard, Flora, Bill, Martin -gndz arlmt, Julian Ardenden yeni gelmiti, Fiona -uzak bir yerden yeni gelmiti ve ben. Benedict sabah gelecekti ve

Llewella bu gece bekleniyordu.


Randomn soluna, Martin'in sana oturdum. Martini uzun zamandr grmemitim ve neler
yaptn merak ediyordum.
Ama ortam sohbete uygun deildi. Herhangi biri konutuu anda herkes ar ilgi gsteriyordu.
Basit nezaketin gereinden ok daha keskin bir ilgi. Bunu olduka sinir bozucu buldum ve sanrm
Random da ayn fikirdeydi, zira ar sessizlii doldurmak iin saray soytars Droppa MaPantzi
artt.
Droppa bata epey glk yaad. Bir miktar yiyecekle hokkabazlk yaparak balad, nnden
geerken hepsini yiyip bitirdi, azn dn ald bir peeteye sildi, sonra srayla hepimize hakaret
etti. Bundan sonra olduka komik bulduum bir stand-up gsterisine balad.
Solumdaki Bill yumuak sesle yorum yapt, ounu anlayacak kadar Thari dili biliyorum ve bu
George Carlinin esprisi! Nasl..."
"Ah, ne zaman Droppann malzemesi bayatlasa, yeni malzeme bulmas iin Random onu Glgede
muhtelif kulplere gnderir," diye akladm. Vegasa dzenli olarak gittiini biliyorum. Hatta
kumar oynamak iin Random da bazen ona elik eder."
Bir sre sonra kahkahalarla dllendirilmeye balad ve bu ortam biraz yumuatt. Droppa bir iki
iin ara verdii zaman dikkat merkezi olmadan konumak mmkn oldu. O zamana kadar deiik
sohbetler balamt. Bu olur olmaz dev bir kolun Billin arkasndan uzandn ve omzuma indiini
grdm.
Gerard sandalyesinden bana doru uzanmt.
"Merlin," dedi, seni yeniden grmek ok gzel. Dinle, zamann olduunda seninle yalnz
grmek isterim."
"Elbette," dedim, ama yemekten sonra Randomla birlikte ilgilenmem gereken konular var."
"Zamann olduunda," diye tekrarlad.
Bam salladm.
Birka dakika sonra birisinin bana Koz Kartmla ulamaya altn hissettim.
"Merlin."
Fionayd. Masann kar ucunda oturuyordu...
Ama imgesi berraklat ve yant verdim, Evet?" Sonra masann kar yanna baktm ve Fionann
mendilinin iine baktn grdm. O zaman bana bakt, glmsedi ve ban sallad.
Ayn anda zihinsel imgesi de duruyordu ve onun konutuunu duydum, Baz sebeplerden dolay
sesimi ykseltmek istemiyorum. Yemekten sonra alkonacandan eminim. Yalnzca yaknda birlikte
bir yrye kmamz, gllerden birinde kaykla gezmemiz, Cabra'ya Koz Kart yolculuu
yapmamz ya da birlikte Desene bir gz atmamz gerektiini dndm bilmeni istedim. Anlyor
musun?"
"Anlyorum," dedim. Seni ararm."
"Mkemmel."
Sonra iletiim kesildi ve ona baktmda mendilini katladn, taban szmekte olduunu
grdm.
Random tatlsn bitirdikten sonra oyalanmad, hemen kalkt, dierlerine iyi geceler diledi ve
giderken Martin ile bana ona elik etmemizi iaret etti.
Ben karken Julian, daha az ktcl grnmeye alarak ve neredeyse baararak yanat.
"Birlikte Ardende at binmeliyiz," dedi, yaknda."
"Gzel fikir," dedim. Ararm."
Yemek odasn terk ettik. Flora koridorda beni yakalad.

Bill hl yedeindeydi.
"Yatmadan nce bir iki imek iin odama urasana," dedi. Ya da yarn aya gel."
"Teekkr ederim," dedim. Greceiz. Ne zaman olacana gelince, her ey olaylarn nasl
gelieceine bal."
Ban sallad ve bana gemite pek ok delloya ve Balkan krizine sebep olan bir glmseme
frlatt. Sonra yoluna devam etti. Biz de yle.
Ktphane yolunda merdivenleri karken Random sordu,
"Herkes tamamland m?"
"Ne demek istiyorsun?" dedim.
"Hepsi seninle randevulat m?"
"Eh, hepsi belirsiz eyler, ama evet."
Bir kahkaha att. Zaman harcayacaklarn dnmemitim zaten. O ekilde herkesin en sevdii
pheleri reneceksin. Koleksiyonlarn yapsan iyi olur. Daha sonra bazlar iine yarayabilir.
Muhtemelen hepsi mttefik araylarna da balamtr ve sen olduka gvenli bir seenek gibi
grnyorsundur."
"Hepsini grmek istiyorum gerekten. Ama bu ekilde olmas utan verici."
Merdivenin tepesine gelince iaret etti. Koridora dndk ve ktphaneye yneldik.
"Nereye gidiyoruz?" diye sordu Martin.
Randoma benzese de Martin daha az sinsi grnyordu ve daha uzun boyluydu. Yine de iri yar
bir adam saylmazd.
"Bir tfek almaya," dedi Random.
"Ah. Neden?"
"Merlinin getirdii baz mermileri denemek istiyorum. Eer ate alrsa, yaamlarmz yeni bir
glk kazanm demektir."
Ktphaneye girdik. Gaz lambalar hl yanyordu. Tfek kede duruyordu. Random tfee gitti,
cebindeki mermiyi kard ve tfei doldurdu.
"Tamam. Neyin zerinde deneyelim?" diye dnd.
Koridora kt ve evresine baknd.
"Ah! Tam da ihtiyacmz olan ey!"
Tfei omuzlad, koridorun tesindeki bir zrha nian ald, tetii ekti. Keskin bir patlama oldu ve
metal nlad. Zrh sarsld.
"Lanet olsun!" dedi Random. alt! Neden ben, Tekboynuz? Barl bir krallk istiyordum."
"Ben de deneyebilir miyim, baba?" diye sordu Martin. Hep denemek istemiimdir."
"Neden olmasn?" dedi Random. Dier mermi hl yannda m, Merlin?"
"Evet," dedim ve cebimi kartrp iki mermi kardm. Randoma uzattm. Bunlardan birinin
patlamamas gerekir," dedim. Dier ikisine kart."
"Tamam."
Random iki mermiyi de kabul etti, birini tfee doldurdu.
Silah Martine verdi ve nasl altracan aklad. Uzakta alarm verildiini duyduk.
"Saray muhafzlarnn tamam tepemize inecek," dedim.
"Gzel," diye yant verdi Random, Martin tfei omzuna kaldrrken. Arada gereki bir tatbikat
yapmann zarar dokunmaz."
Tfek grledi ve zrh ikinci defa nlad. Martin rkm gibi bakt ve silah Randoma iade etti.
Random elindeki mermiye bakt, sonra, Ne halt olacaksa!" dedi ve tfei yine doldurup nian
almadan ateledi.

nc bir patlama oldu ve kurunun sektii duyuldu.


Tam o srada muhafzlar merdivenin tepesine ulatlar.
"Sanrm doru yaamyorum," diye yorum yapt Random.
Random muhafzlara bu eitim egzersizine hemen tepki gsterdikleri iin teekkr ettikten ve ben
kraln kafasnn kyak olduuna dair mrldanmalar duyduktan sonra, ktphaneye dndk ve bana
soruyu sordu.
"ncy Lukeun spor ceketinin cebinde buldum," diye yant verdim ve koullar akladm.
"Luke Raynardn kim olduunu renmemeye dayanamam artk," dedi sonunda. Bana biraz nce
olan eyi nasl yorumladn syle."
"Yanan bina," diye baladm. "Yukar katta beni kurban etmeye alan Melman oturuyordu. Aa
katta Brutus Ardiye irketi vard. Anlald kadaryla Brutus deposunda bu tr mermiler saklyordu.
Luke Melman tandn kabul etmiti. Brutus ile mermiler arasnda bir balant olduu konusunda
en ufak bir fikrim yoktu. Ama ayn binada bulunmalar ok fazla artk."
"Depo gerektirecek kadar byk miktarlarda retiliyorlarsa, bamz byk belada," dedi Random.
O binann sahibinin kim olduunu renmek istiyorum. Farkl biriyse irketin sahibinin de."
"Bulmak zor olmasa gerek."
"Bunun iin kimi gndermeli?" diye dnd. Sonra parmaklarn klatt ve glmsedi. Flora
Krallk iin nemli bir greve kmak zere."
"Dahiyane," dedim.
Martin buna glmsedi ve sonra ban iki yana sallad.
"Korkarm neler olup bittiini anlamyorum," dedi bize ve bilmek istiyorum."
"Bak sana ne diyeceim," dedi Random. Ben gidip Floraya grevini bildiririrken sen ona anlat.
Flora cenazeden hemen sonra buradan ayrlabilir."
"Peki," dedim o giderken ve hikayeyi ksaltarak anlatmaya baladm.
Martinin taze grleri ya da verecei yeni bilgileri yoktu.
Ondan beklediimden deil. Son birka yln ok daha pastoral bir ortamda geirdiini
renmitim. ehirlerden ok krlardan holand izlenimi altndaydm.
"Merlin," dedi. Bunca karkl eve, Ambere daha nce getirmeliydin. Bu hepimizi etkiliyor."
Ya Kaos Saraylar? diye merak ettim. O tfek orada da patlar myd? Ama hedef olanlar Caine ile
Bleys idi. Beni herhangi bir olay iin Kaos Saraylarna aran olmamt. Yine de... belki bir ara
dier akrabalarm da bilgilendirsem iyi olacakt.
"Ama birka gn ncesine kadar her ey daha basitti," dedim Martin'e ve sonra her ey o kadar
hzl geliti ki, kaplp gittim."
"Ama bunca sene... dzenlenen suikastler..."
"Ayam her incittiimde evi aramyorum," dedim. Baka kimse de yapmyor bunu. Onca zaman
boyunca arada bir balant gremedim."
Ama onun hakl, benim haksz olduumu biliyordum. Neyse ki, o srada Random dnd.
"Bunun bir onur olduuna inandramadm onu," dedi, "ama yapacak."
Sonra daha genel konularda, daha ok son yllarda neler yaptmz hakknda bir sre konutuk.
Randomn Hayaletarkla ilgilendiini hatrladm ve projeden bahsettim. Hemen konuyu deitirdi.
Bu konuyu tamamen zel bir sohbete saklad izlenimini edindim. Bir sre sonra Martin esnemeye
balad ve esnemesi bulacyd. Random bize iyi geceler dilemeye karar verdi ve bana odam
gsterecek bir hizmetkar gelmesi iin zili ald.
Beni odama gtren Dickten, bana izim malzemeleri bulmasn istedim. htiya duyduum her
eyi bulmas on dakika srd.

Geriye dn iin uzun ve zorlu bir yry gerekiyordu ve yorgundum. Bu yzden masaya
oturdum ve nceki gece Billin beni gtrd kr kulbnn Koz Kartn izmeye baladm. Belki
yirmi dakika altktan sonra tatmin oldum.
imdi her ey zaman fark meselesiydi, her yerde deien bir ey. Amber ile imdiye kadar
yaadm glge arasndaki oran yaklak 2.5 da ldi. simsiz hrszla randevumu karm olmam
son derece mmknd.
Koz Kart dndaki her eyi bir kenara braktm. Ayaa kalktm.
Kapm alnd. Yant vermek istemedim, ama merakm galip geldi. Oday atm, srgy ektim ve
kapy atm.
Karmda Fiona duruyordu. Bir deiiklik yapp salarn salvermiti. zerinde ekici bir yeil
gece elbisesi ve salarna mkemmel uyum gsteren mcevherli bir bro vard.
"Selam, Fi!" dedim. Seni hangi rzgar att buraya?"
"Baz glerle altn hissettim," diye yant verdi ve bir sohbet etmeden sana bir ey olmasn
istemedim. eri girebilir miyim?"
"Elbette," dedim, kenara ekilerek. Ama acelem var."
"Biliyorum, ama belki yardmm dokunabilir."
"Nasl?" diye sordum, kapy kapatarak.
Odaya gz gezdirdi, biraz nce bitirdiim Koz Kartn grd. Kapnn srgsn ekti ve masaya
gitti.
"ok gzel," dedi, iiliimi inceleyerek. Demek gidecein yer buras. Nerede?"
"Buraya gelmeden nce bulunduum kr kulbndeki bar," diye yant verdim. Yerel saatle onda
tanmadm biriyle bulumam gerekiyor. Beni kimin, neden ldrmeye alt konusunda bilgi
almay umuyordum. Ve belki beni rahatsz eden baka konularda."
"Git," dedi ve Koz Kartn burada brak. Bylece onu gizlice gzetlemek iin kullanabilirim ve
aniden yardma ihtiyacn olursa sana bunu verebilecek konumda olurum."
Uzandm ve elini sktm. Sonra masann yannda durdum ve dikkatimi younlatrdm.
Birka dakika sonra sahne derinlik ve renk kazand. Beliren dokulara daldm ve her ey bana doru
ilerleyerek bileti, evremdeki nesneleri dlad. Baklarm barn sanda olduunu hatrladm
duvar saatini arad...
9:48.
Daha iyi zamanlama yapamazdm.
Artk mterileri grebiliyor, seslerini duyabiliyordum. En iyi giri noktasn aradm. Aslnda,
barn sa tarafnda, saatin yaknnda kimse yoktu. Tamam...
Oradaydm. Batan beri oradaymm gibi grnmeye alyordum. Mterilerden bana doru
baklar frlattlar.
Glmsedim ve bam salladm. Bill nceki akam beni adamlardan biriyle tantrmt. Dierini
grm, ama konumamtm. kisi de selamma karlk verdi ve bu nc adam gerek olduum
konusunda tatmin etmi gibiydi, nk dikkatini hemen yanndaki kadna evirdi.
Ksa sre sonra barmen geldi. O da beni dn geceden hatrlyordu, zira Billin buralarda olup
olmadn sordu.
Ondan bir bira aldm ve en kuytu masaya ekildim. Srtm duvara vererek oturdum, biram
yudumladm ve zaman zaman saate bakarak odann iki giriini izledim. Denediim zaman Fionann
varln hissedebiliyordum.
Saat on geldi ve geti. Yeni ve eski baz mteriler de yle. Ama hibiri benimle zellikle
ilgileniyormu gibi grnmyordu. Benim dikkatim sar sal ve kabartma resim profilli, yalnz bir

gen kadna ekildi ve benzerlik burada sona eriyordu, nk kabartma resimler glmsemez ve o
bana ikinci kez baktnda, baklarn karmadan hemen nce glmsedi. Lanet olsun, diye
dndm, neden bir lm kalm meselesine dolanmtm ki? Hemen hemen her koul altnda biram
bitirir, yeni bir tane almak iin o tarafa ynelir, birka ho szden sonra bana katlmay isteyip
istemeyeceini sorardm. Aslnda...
Saate baktm.
10:20.
Gizemli sese daha ne kadar zaman vermeliydim? George Hansen olduunu ve benim solup
gittiimi grnce vazgetiini mi dnmeliydim? Bu hanm daha ne kadar oyalanrd?
Alak sesle hrladm. ine bak. Belinin darln, kalalarnn geniliini, omuzlarnn geriliini
izledim...
10:25.
Kupamn boaldn fark ettim. Yeniden doldurtmak iin gtrdm. Grevbilirlikle doluunu
izledim.
"Orada oturduunuzu grdm," dediini duydum kadnn. "Birini mi bekliyordunuz?"
Buram buram yabanc parfm kokuyordu.
"Evet," dedim. Ama ok ge kaldn dnmeye baladm."
"Benim de sorunum ayn," dedi ve ona dndm. Yine glmsyordu. Birlikte bekleyebiliriz," diye
bitirdi.
"Ltfen bana katln," dedim. Zamanm sizinle geirmeyi tercih ederim."
kisini ald ve masama kadar beni takip etti.
"Adm Merle Corey," dedim, oturur oturmaz.
"Ben de Meg Devlin. Sizi daha nce buralarda grmemitim."
"Yalnzca ziyaret ediyorum. Ama anladm kadaryla siz buralsnz."
Ban hafife iki yana sallad.
"Korkarm, hayr. Birka kilometre tedeki apartman kompleksinde yasyorum."
Nerede olduunu biliyormuum gibi bam salladm.
"Nerelisiniz?" diye sordu.
"Evrenin merkezinden," dedim, sonra telala ekledim. San Francisco."
"Ah, orada ok yaadm. Ne i yaparsnz?"
Ona byc olduumu syleme arzumu bastrdm ve bunun yerine Grand Tasarmdaki iimi
anlattm. Onun da bir model, byk bir maazann satn alma yetkilisi ve daha sonra bir butiin
yneticisi olduu ortaya kt.
Saate bir bak frlattm. 10:45 olmutu. Bakm yakalad.
"Sanrm ikimiz de ekildik," dedi.
"Muhtemelen," diye kabul ettim, ama arbal davranm olmak iin onlara on bire kadar zaman
vermeliyiz."
"Sanrm, yle."
"Yemek yediniz mi?"
"Erken yedim."
"A msnz?"
"Biraz. Evet. Siz?"
"H-h. Burada daha nce yemek yiyen insanlar grdm. Bir kontrol edeyim."
Sandvi alabileceimizi rendim, iki sandvi ve yanlarnda biraz salata aldm.
"Umarm randevunuz ge akam yemei iermiyordu," dedim aniden.

"Belirtilmemiti ve umurumda da deil," diye yant verdi bir srk alarak.


Saat on bire geldi ve geti. kimi ve yemeimi bitirdim ve daha fazlasn istemiyordum.
"En azndan gece tamamen boa gitmedi," dedi, peetesini buruturup yana brakarak.
Kirpiklerini izledim, nk ho bir eydi bu. ok az ya da ok solgun makyaj yapmt. Hi fark
etmezdi. Uzanp elinin zerine elimi koyacaktm, ama o nce davrand.
"Bu gece ne yapacaktnz?" diye sordum ona.
"Ah. Biraz dans edecek, birka iki iecek, belki ay nda biraz yryecektik. yle aptalca eyler
ite."
"Yan odadan mzik sesi geliyor. O tarafa gidelim mi?"
"Evet, olabilir," dedi. Neden gitmiyoruz?"
Bardan ayrlrken Fionann fsldadn duydum: Merlin! Koz Kartnda tasvir edilen sahneyi terk
edersen gr amdan km olursun''
"Bir dakika bekle," diye yant verdim.
"Ne?" diye sordu Meg.
"Ah! lk nce tuvalete gitmek istiyorum," dedim.
"yi fikir. Ben de yle yapacam. Birka dakika sonra bu koridorda bulualm."
Tuvalet botu, ama birinin gelmesi olaslna karlk kabinlerden birine girdim. Yanmdaki
desteden Fionann Koz
Kartn kardm. Biraz sonra ona ulatm.
"Dinle, Fi," dedim. Kimsenin gelmeyecei ak. Ama gecenin geri kalan gzel geecek gibi ve
hazr buradayken biraz elenmeye itiraz etmem. Yani, yardmn iin teekkrler. Daha sonra gelirim."
"Bilmiyorum," dedi. Mevcut koullar altnda bir yabancyla gitmen houma gitmiyor. Orada, bir
yerde senin iin tehlike olabilir!'
"Yok," diye yant verdim. Bilmemin bir yolu var ve o kadna kar uyanda bulunmad. Dahas,
burada bir erkekle buluacaktm ve ben Koz Kartyla ayrlnca vazgetiinden eminim. Sorun
kmayacak."
"Bundan holanmyorum," dedi.
"Ben byk bir ocuum. Kendime bakabilirim."
"Sanrm yle. Sorun karsa hemen beni ara."
"kmayacak. Sen dnsen de olur."
"Ve geri dnmeye karar verdiinde ara. Beni uyandrmaktan korkma. Seni buraya ahsen getirmek
istiyorum."
"Tamam, bunu yaparm. yi geceler."
"Dikkatli ol"
"Hep yleyimdir."
"yi geceler, o zaman."
letiimi kesti.
Birka dakika sonra dans pistinde dnyor, dinliyor ve birbirimize dokunuyorduk. Megin dans
ynetmek konusunda byk bir eilimi vard. Ama ne fark eder, ynetilebilirim. Zaman zaman
dikkatli olmaya bile altm, ama yksek mzik ve ani kahkahalar dnda tehditkar hibir ey yoktu.
On bir buukta bar kontrol ettik. Bir sr ift vard, ama Megin flrt yoktu. Ve kimse bana selam
bile vermedi. Mzie dndk.
Gece yarsndan biraz sonra yine baktk ve ayn sonular elde ettik. Sonra oturduk, son bir iki
smarladk.
"Eh, elenceliydi," dedi, elini elimin uzanabilecei bir yere koyarak. Ben de yle yaptm.

"Evet," diye yant verdim. Keke daha sk yapabilsek. Ama yarn gideceim."
"Nereye?"
"Evrenin merkezine dneceim."
"Yazk," dedi. Seni arabayla bir yerlere brakmam ister misin?"
Bamla evetledim. Sen nereye gidiyorsan."
Glmsedi ve elimi skt.
"Tamam," dedi. Bana gel, sana bir fincan kahve yaparm."
kilerimizi bitirdik, park yerine yneldik, yolda birka kez kucaklamak iin durduk. Yine dikkatli
olmaya altm, ama park yerinde bizden baka kimse yok gibiydi. Arabas st alr kk, gzel,
krmz bir Porsche idi.
"te geldik. Sen srmek ister misin?" diye sordu.
"Hayr, sen sr. Ben basz atllara kar nbet tutarm."
"Ne?"
"ok gzel bir gece ve hep tam olarak sana benzeyen bir ofr istemiimdir."
Arabaya bindik ve o srd. Hzl, elbette. Uygun olan bu gibi geliyordu. Yollar sszd ve bir
heyecan dalgasna kapldm. Bir elimi kaldrdm ve Glgeden bir puro ardm. Birka nefes
ektim, araba kkreyerek bir kpry geerken attm. Takmyldzlara baktm, son sekiz yldr
tandk gelmeye balamlard. Derin bir nefes aldm ve yava yava verdim.
Duygularm analiz etmeye altm ve mutlu olduunu fark ettim. Kendimi uzun zamandr byle
hissetmemitim.
lerideki aalarn kenarlarnda bir k bei belirdi. Bir dakika sonra dnemeci dndk ve sa
tarafta kk bir siteye geldiimizi grdm. Yavalad, oraya ulanca dnd.
Numaral bir park yerine ekti, sonra allarn arasndaki patikadan binann giriine yrdk. eri
girdik ve lobiyi geip asansrlere ulatk. kmz ksa srd ve dairesine ulatmzda gerekten
de kahve yapt.
Bu da bana uyard. Kahve gzeldi ve oturup yudumladk.
Bol zamanmz vard...
Sonunda konu konuyu at. Biraz sonra kendimizi yatak odasnda bulduk. Giysilerimiz yakndaki
bir sandalyenin zerindeydi ve randevum gereklemedii iin kendimi kutluyordum. Meg przsz,
yumuak ve scakt ve gereken yerlerde gerektii kadar Meg vard. Kadife bir kabart ve bal...
parfmnn kokusu...
ok sonra orada, o huzurlu geici bitkinliin iinde uzandk ve bu konuya metafor
harcamayacam. Ben onun salarn okarken uzand, ban hafife evirdi, gzkapaklarnn
altndan bana bakt.
"Bana bir ey syle," dedi.
"Elbette."
"Annenin ad neydi?"
Belkemiimden aa bir rperti getiini hissettim. Ama bunun nereye varacan grmek
istiyordum.
"Dara," dedim ona.
"Ya baban?"
"Corwin."
Glmsedi.
"Ben de yle dnmtm," dedi, ama emin olmak zorundaydm."
"Ben de baz sorular sorabilir miyim? Yoksa bu tek kiilik bir oyun mu?"

"Seni bir dertten kurtaraym. Neden sorduumu bilmek istiyor musun?"


"Tam cevizlerin stne bastn."
"zgnm," dedi, bacan ekerek.
"Annemle babamn isimlerinin sana bir ey ifade ettiini anlyorum."
"Sen Merlinsin," diye bildirdi. Kolvir Dk ve Kaos Prensi."
"Lanet olsun!" diye yorum yaptm. Bu glgede beni herkes tanyor sanki! Hepiniz bir kulbe falan
m yesiniz?"
"Baka kim biliyor?" diye sordu abucak, gzleri aniden iri iri alarak.
"Luke Raynard isimli bir adam, Dan Martinez isimli l bir adam, muhtemelen George Hansen
isimli, burann yerlisi bir adam, Victor Melman isimli bir baka l adam... Neden? Bu isimler sana
bir ey anlatyor mu?"
"Evet, tehlikeli olan Luke Raynard. Doru kiiysen, seni ona kar uyarmak iin buraya getirdim."
"Ne demek doru kii?"
"Eer olduun kiiysen. Darann olu."
"O zaman uyar beni."
"Biraz nce uyardm. Ona gvenme."
Dorulup oturdum ve arkama bir yastk koydum.
"Neyin peinde? Pul koleksiyonumun mu? Seyahat eklerimin mi? Biraz daha detay verebilir
misin?"
"Yllar nce, defalarca seni ldrmeye alt..."
"Ne? Nasl?"
"lki seni ezmesine ramak kalan bir kamyondu. Bir sonraki sene..."
"Tanrlar adna! Gerekten biliyorsun! Bana bunlarn olduu tarihleri ver."
"30 Nisan, hep 30 Nisan."
"Neden? Neden olduunu biliyor musun?"
"Hayr."
"Kahretsin. Btn bunlar nereden biliyorsun?"
"Oralardaydm. zliyordum."
"Neden bir ey yapmadn?"
"Yapamazdm. Hanginizin hanginiz olduunu bilmiyordum."
"Hanmefendi, imdi kafam tamamen kart. Sen kimsin ve btn bunlardaki roln ne?"
"Luke gibi, ben de grndm gibi deilim," diye balad.
Yan odadan keskin bir zil sesi geldi.
"Ah Tanrm!" dedi ve yataktan frlad.
Onu takip ederek antreye geldim. Kk bir zgarann yanndaki dmeye bast. Evet?"
"Tatlm, benim," dedi yant olarak biri. Bir gn erken geldim. Otomatie basar msn? Bir sr
paket tayorum."
Eyvah.
Meg dmeyi brakt, bir bakasna bast ve bana dnd.
"Kocam," dedi aniden nefes nefese. Hemen gitmelisin. Ltfen! Merdivenleri kullan!"
"Ama bana henz hibir ey anlatmadn!"
"Sana yeteri kadarn anlattm. Ltfen sorun karma!"
"Tamam," dedim. Yatak odasna seirtip pantolonumu ektim, ayakkablarm ayaklarma
geirdim.
oraplarm ve i amarlarm arka ceplerime tktrdm ve gmleimi giydim.

"Tatmin olmadm," dedim. Sen daha ok ey biliyorsun ve ben de renmek istiyorum."


"Tek istediin bu mu?"
Yanan abucak ptm.
"Aslnda deil. Dneceim", dedim.
"Dnme," dedi. Ayn olmayacaktr. Zaman geldiinde yine greceiz."
Kapya yneldim.
"Bu yeterli deil," dedim aarken.
"Olmak zorunda."
"Greceiz."
Koridora kotum ve IKI tabelasnn altndaki kapy ittirdim. Merdivenleri inerken gmleimin
dmelerini ilikledim ve pantolonuma soktum. En aada durup oraplarm giydim. Sonra elimi
salarmdan geirdim ve lobinin kapsn atm.
Grnrde kimse yoktu. Gzel.
Binadan kp patikaya yneldiimde siyah bir sedan nme kt. Pencerenin otomatik olarak
alrken kard mrlty duydum ve bir krmz akmas grdm.
"eri gir, Merlin," dedi tandk bir ses.
"Fiona!"
Kapy ap ieri kaydm. Hemen hareket ettik.
"Eh, o muymu?" diye sordu bana.
"Ne miymi?" dedim.
"Grmek iin kulbe gittiin kii."
O syleyene kadar bu ekilde dnmemitim.
"Biliyor musun," dedim biraz sonra. Sanrm oydu."
Yola dnd ve geldiimiz yne srd.
"Ne tr bir oyun oynuyordu?" diye sordu Fiona.
"Bilmek iin ok ey verirdim," diye yant verdim.
"Anlat," dedi, baz ksmlarn sansrlemekte zgrsn."
"Eh, tamam," dedim ve anlattm.
Bitirdiim zaman kr kulbnn park yerine gelmitik.
"Neden yine buraya geldik?" diye sordum.
"Arabay buradan aldm. Billin dostlarndan birine ait olabilir. Uslu bir kz olup geri getirmeye
karar verdim."
"Oradaki bara ulamak iin benim yaptm Koz Kartn m kullandn?" diye sordum iaret ederek.
"Evet, sen dans etmeye gittikten hemen sonra. Sizi terastan yaklak bir saat boyunca izledim. Sana
dikkatli olman sylemitim."
"zgnm, kendimi fena kaptrmm."
"Burada absent vermediklerini unutmuum. Buzlu margarita ile idare etmek zorunda kaldm."
"Bu konuda da zgnm. Sonra bir arabaya dz kontak yaptn ve bizi takip ettin, yle mi?"
"Evet. Park yerinde bekledim ve Koz Kartnla uzak iletiim kurdum. Tehlike hissetseydim peinden
gelecektim."
"Teekkrler. Ne kadar uzak?"
"Kastettiin buysa rntgenci deilim. Pekala, her eyi anlattm."
"Hikayede bu son ksmdan ok daha fazlas var."
"imdilik sende kalsn," dedi. u anda merak ettiim tek ey var. Bu Luke Raynardn bir resmi
var m yannda?"

"Belki," dedim, czdanma uzanarak. Evet, sanrm var."


Arka cebimden boxer donumu kardm ve biraz daha aratrdm.
"En azndan slip giymiyorsun," diye yorum yapt.
Czdanm karp tepe lambasna evirdim. Czdan aarken bana doru eildi, elini koluma
koydu. Sonunda kumsalda Luke, ben, Julia ve Lukeun kt Gail isimli bir kz gsteren net bir
fotoraf buldum.
Ksa, keskin bir nefes ekerken eli kolumu skt.
"Ne oldu?" diye sordum. Onu tanyor musun?"
Ban abucak iki yana sallad.
"Hayr. Hayr," dedi. Daha nce hi grmedim."
"Kt bir yalancsn, halacm. Kim bu?"

"Bilmiyorum," dedi.
"Hadi ama! Onu grdnde neredeyse kolumu kryordun."
"Beni zorlama," dedi.
"Hayatm ilgilendiriyor."
"Senin hayatndan daha fazlasn ilgilendirdiini dnyorum."
"Ee?"
"imdilik brak gitsin."
"Korkarm bunu yapamam. Israr etmek zorundaym."
yice dnd ve iki eli aramza girdi. Manikrl parmak ularndan duman ykselmeye balad.
Frakir bileimde zonklad ve bu da i buna varrsa, halamn bana yaslanacak kadar kzd anlamna
geliyordu.
Bir engelleme hareketi yaptm ve gerilemeye karar verdim.
"Tamam, pes ediyorum. Eve gidelim."
Parmaklarn esnetti ve duman uup gitti. Frakir kprtszlat. antasndan bir deste Koz Kart
kard ve Amber kartn ekti.
"Ama eninde sonunda renmem gerekecek," diye ekledim.
"Sonra," dedi, Amber imgesi nmzde byrken.
Fionada holandm bir ey vardr; duygularn saklamaya inanmaz.
Uzand ve Amber evremizde maddeleirken tepe n sndrd.

Blm 8
Sanrm cenazelerde aklmdan geen dnceler hep ayn oluyor. Ulysses'teki Bloom gibi, ben de
len kii hakknda en sradan eyleri ve o anda olup bitenleri dnyorum. Zamann geri kalannda
aklm geziniyor.
Kolvir in gney deindeki geni kyda Tekboynuza adanm kk bir apel vardr, grld
yerlere yaplan, alemin deiik yerlerinde bulunan apellerden biri. Bu Cainein cenazesi iin ok
uygun grnyordu, nk Gerardn aksine bir zamanlar dan eteklerindeki, bunca uzun zaman,
bunca sk yelken at sulara bakan deniz maaralarndan birinde son uykusuna yatrlmay
dilediini ifade etmiti. Byle bir maara onun iin hazrlanmt ve cenaze treninden sonra onu
oraya gmmek iin bir alay dzenlenmekti. Rzgarl, sisli, deniz souu bir sabaht ve grnrde,
yaklak yarm fersah batmzdaki limana girip kan pek az yelkenli vard.
Teknik olarak, sanrm treni Random yrtmeliydi, nk kral olmas onu otomatik olarak
yksek rahip yapyordu, ama Tekboynuz Kitabnn Prenslerin lm blmnden bir al, bir
kapan pasaj okuduktan sonra grevi Gerarda devretti, nk Caine ailede en ok onunla
anlayordu. Bylece Gerardn grleyen sesi kk, ta binay doldurdu, deniz ve deikenlik
konusunda uzun blmler okudu. Kitap akl banda olduu zamanlarda Dworkinin kaleme ald
ve o uzun pasajlarn dorudan Tekboynuzdan geldii syleniyordu. Bilmiyorum. Orada deildim.
Ayn zamanda Dworkin ile Tekboynuzun soyundan olduumuz syleniyor ve bu da olaand
imgeler canlandryor insann kafasnda. Ama her eyin kayna solup mite dnyor. Kim bilir? O
sralarda ben yoktum.
"...ve her ey denize dner," diyordu Gerard. evreme bakndm. Ailenin yan sra belki krk, elli
kii vard, ou kasabann asillerinden, Cainein dostu olan birka tccar, Cainein hem resmi hem de
kiisel iler iin ziyaret ettii yan glgelerdeki alemlerin temsilcileri ve elbette Vinta Bayle. Bill de
cenazede bulunma arzusunu dile getirmiti ve solumda duruyordu.
Martin samdayd. Ne Fiona, ne de Bleys buradayd. Bleys yarasn mazeret gstererek cenazeye
katlmamt. Fiona yok olmutu. Random bu sabah onu bulmay baaramamt. Julian trenin
yansnda, kyya konulan nbetileri kontrol etmek iin ayrlmt. Biri hepimiz bir aradayken olas
bir suikastnn iyi bir skor elde edebileceine iaret etmiti. Sonu olarak Juliann ormanclar, ksa
kllar, hanerler, yaylar ve mzraklarla stratejik noktalara yerletirilmiti ve arada bir cehennem
tazlarnn ulumas duyuluyor, hemen pek ok bakas tarafndan yantlanyordu. Dalgalarn, rzgarn
ve lmllk zerine yorumlarn yannda sinir bozucu ve yasl bir ey. Nereye gitti acaba? diye
merak ettim. Fiona? Tuzaktan m korkmutu? Ya da dn gece ile ilgili bir ey miydi? Ve Benedict...
zntlerini ve sayglarn iletmi, zamannda gelmesini engelleyecek, aniden ortaya kan ilerinden
bahsetmiti. Llewella ortaya kmam, ona Koz Kartyla da ulalamamt. Flora koyu renkler
iindeyken de harika grndn bilerek ileride, solumda duruyordu. Belki ona hakszlk ediyorum.
Bilmiyorum.
Ama dalgndan ok kpr kpr grnyordu.
Tren bittikten sonra daldk. Drt denizci Cainein tabutunu omuzlad ve onun lahiti olacak
maaraya giden bir alay oluturduk. Juliann birliklerinden baz askerler gelip silahl koruma olarak
arkamza dizildi.
Biz yrrken Bill beni drtkledi ve bayla yukarya, Kolvir e iaret etti. O tarafa baktm ve bir
kayaln glgesinde, bir kntnn zerinde duran siyah pelerinli, balkl bir ekil grdm. Bill o

kadar yakna eildi ki, imdi almaya balam olan gaydalarn ve telli alglarn sesinin zerinden
onu duymay baardm.
"uradaki trenin paras m?" diye sordu.
"Bildiim kadaryla, hayr," diye yant verdim.
Sray bozup ne ilerledim. Bir iki dakika sonra eklin tam altndan geecektik.
Random'a yetitim ve elimi omzuna koydum. Bana bakt zaman yukary iaret ettim. Durdu,
gzlerini ksarak bakt.
Sa eli gsne, devlet ilerinin ou iin takt Hkm Mcevherine gitti. O anda rzgar
ykseldi.
"Durun!" diye seslendi Random. Alay durdurun! Herkes olduu yerde kalsn!"
ekil o zaman hafife kprdad, Randoma bakarm gibi dnd. Gkyznde, sanki bir fotoraf
hilesi gibi bir bulut topland, Kolvir in zerinde byd. Randomn elinden krmz, yrek gibi atan
bir parlt kt.
Aniden ekil ban gkyzne kaldrd ve eli pelerinin altna gitti, biraz sonra hzl bir frlatma
hareketi yapt. Havada minik, siyah bir nesne asl kald, sonra dmeye balad.
"Herkes yere yatsn!" diye seslendi Gerard.
Dierleri kendilerini yere atarken Random kprdamad.
Ayakta kald, buluttan bir imek kp yamacn zerinde oynarken izledi.
Bunun ardndan gelen gk grlts tepemizde beliren ey ile hemen hemen ayn anda patlad.
Mesafe oktu. Bomba bize ulaamadan patlamt ama yolumuza devam edip kntnn altndan
geseydik tam tepemize decek ve iimizi grecekti. Gzlerimde benekler dans etmeyi braknca
baklarm yine yamaca evirdim. Karanlk ekil gitmiti.
"Onu vurdun mu?" diye sordum Randoma.
Elini indirirken omuzlarn silkti. Mcevher nabz gibi atmay brakmt.
"Herkes ayaa!" diye seslendi. u cenazeye devam edelim!"
Ve ettik. Baka olay olmad ve i planland gibi tamamland.
Tabut mezar odasna yerletirilirken benim ve muhtemelen herkesin dnceleri oktan aile
oyunlar oynamaya balamt. Saldrgan burada bulunmayan akrabalarmzdan olabilir miydi?
yleyse kim? Her birinin bu eyleme girimek iin ne tr sebepleri olabilirdi? imdi neredeydiler? Ve
mazeretleri ne olacakt? Bir koalisyon sz konusu olabilir miydi? Ya da baka birisi miydi? Eer
yleyse, yerel patlayc stokuna nasl erimiti? Yoksa dardan getirilmi malzeme mi kullanmt?
Ya da yerlilerden biri doru forml m bulmutu? Eer bu bir yabancysa, sebebi neydi ve
nereliydi? imizden biri bir katil mi getirmiti? Neden?
Tabutun nnden srayla geerken ksaca Cainei dndm, ama bir bireyden ok bilmecenin bir
paras olarak. Onu ok iyi tanmyordum. Ama dierlerinden birka bana onun tannmas kolay biri
olmadn sylemiti. Sert ve alaycyd ve doasnda biraz da zalimlik vard. Yllar iinde epey
dman edinmiti ve bundan gurur duyuyor gibiydi. Bana kar hep dzgn davranmt, ama zaten
herhangi bir konuda kar atmas yaamamtk. Bu yzden ona kar hissettiklerim dierlerine
kar duygularm kadar derin deildi. Julian da ona benziyordu, ama yzeyde daha terbiyeliydi. Ve
kimse herhangi bir gn o yzeyin altnda ne yattn bilemezdi. Caine...
Keke seni daha iyi tanyabilseydim. lmn ile henz anlamay bile baaramadm baz alardan
kayba uradmdan eminim.
Daha sonra oradan ayrlp yemek ve imek iin saraya dnerken, benim sorunlarm ile
bakalarnn sorunlarnn nasl balantl olabileceini merak ettim. nk yle olduunu
hissediyordum. Kk tesadflere aldrmam, ama byk tesadflere de gvenmem.

Ya Meg Devlin? Bunlardan haberi var myd? Olmas mmkn grnyordu. Kocas olsun,
olmasn, bir randevumuz olduuna karar verdim. Yaknda.
Daha sonra, byk yemek salonunda, sohbet mrltlar, tabak anak tkrtlar arasnda, aklma
belirsiz bir olaslk geldi ve hemen peinden gitmeye karar verdim. nemsiz asillerden birinin
nc kz ve anlald kadaryla Cainein son metresi olan souk, ama cazip Vinta Bayleden zr
dileyerek salonun kar ucuna, Randomn evresindeki kk kalabala yollandm. Nasl araya
gireceimi merak ederek birka dakika boyunca orada durdum, sonra beni fark etti. Hemen
dierlerinden ayrld, bana yaklat ve kolumu yakalad.
"Merlin," dedi, imdi zamanm yok, ama sohbetimizi bitmi saymadm bilmeni istiyorum. Bu
akam ya da bu gece seninle grmek istiyorum. im biter bitmez. Bu yzden konuana kadar bir
yerlere kama, tamam m?"
Bam salladm.
"Kk bir soru," dedim, o dierlerine dnecekken.
"Sor," dedi.
"Benim geldiim Glge Yeryznde yaayan Amberliler var m, ya da bir tr ajan?"
Ban iki yana sallad.
"Benim yok ve u anda dierlerinin olduunu da sanmyorum. Orada, deiik yerlerde
tandklarm var, ama hepsi yerli. Bill gibi."
Gzleri ksld. Yeni bir ey mi oldu?" diye sordu.
Bam yine salladm.
"Ciddi mi?"
"Muhtemelen."
"Keke dinleyecek zamanm olsayd, ama daha sonra grene kadar beklemek zorunda."
"Anlyorum."
"Seni artrm," dedi ve yanndakilere dnd.
Bu Meg Devlin hakknda aklma gelen tek aklamay geersiz klyordu. Ayn zamanda toplantdan
ayrlr ayrlmaz onu grmeye gitmem olasln da yok ediyordu.
Kendimi bir tabak yemek daha alarak teselli ettim. Bir sre sonra Flora salona girdi, insan
kalabalklarn inceledi, sonra aralarndan geip pencerenin nndeki sofaya, yanma oturdu.
"u anda seyirci olmadan Random ile konumann yolu yok," dedi.
"Haklsn," diye yant verdim. Sana yiyecek ya da iecek bir ey almam ister misin?"
"imdi deil. Belki yardmc olabilirsin. Sen bir bycsn."
Bu altan holanmadm, ama yine de, Sorun ne?" diye sordum.
"Aa gelip bize katlmak isteyip istemeyeceini grmek iin Bleysin odasna gittim. Gitmi."
"Kap kilitli deil miydi? Burada ou kii kilitliyor."
"Evet, ieriden. Demek ki, Koz Kart kullanarak gitmi.
Ona zaten bir kez suikast dzenlendii iin yant alamaynca zor kullanarak girdim."
"Peki, bir bycden ne istiyorsun?"
"zini bulabilir misin?"
"Koz Kartlar iz brakmaz," dedim. Ama bunu yapabiliyor bile olsam, yapacamdan o kadar
emin deilim. O ne yaptn biliyor ve yalnz kalmak istedii ak."
"Ama ya iin iinde o da varsa? O ve Caine gemite kar kamplardayd."
"Eer bize kar tehlikeli ilere karmsa gittiini grmekten memnun olmalsn."
"Yani yardm edemez misin, yoksa etmez misin?"

Bam salladm. kisi de, sanrm. Onu arama kararnn Randomdan gelmesi gerektiini
dnmyor musun?"
"Belki."
"O zaman Randomla konuana kadar fikrini kendine saklaman tavsiye ederim Dierleri ile ksr
speklasyonlar yapmann gerei yok. Ya da istersen ben sylerim. Biraz sonra onunla konuacam."
"Ne konuda?"
Ah.
"Emin deilim," dedim. Bana sylemek ya da sormak istedii bir ey var."
Beni dikkatle inceledi.
"Henz u kk konumamz yapmadk," dedi sonra.
"u anda yapyormuuz gibi grnyor."
"Tamam. Benim en sevdiim glgelerden birinde yaadn sorunlar renebilir miyim?"
"Neden olmasn," dedim ve kahrolas eyi yine zetledim.
Ancak bunun son defa olduunu hissediyordum. Flora bir kez rendikten sonra, dier herkese
yaylacakt naslsa.
Olaym zerine paylamak isteyebilecei herhangi bir bilgiye sahip deildi. Sonra bir sre
gevezelik ettik -yerel dedikodular- ve sonunda yiyecek bir ey almaya karar verdi. Yanmdan ayrlp
yiyeceklerin bana gitti ve geri dnmedi.
Dierlerinden birka kiiyle de konutum. Caine ve babam hakknda. Bilmediim hibir ey
duymadm. Daha nceden tanmadm baz kiilerle tantrldm. Yapacak daha iyi bir iim
olmadndan bir yn isim ve iliki ezberledim.
Her ey sonunda bittii zaman gzm Randomdan ayrmadm ve salondan onunla ayn anda
kmaya altm.
"Daha sonra," dedi yanmdan geerken ve iki adamla konuarak gitti.
Bu yzden odama dndm ve yatamn zerine uzandm.
Her ey iin iin kaynarken frsat bulduunuzda dinlenirsiniz.
Bir sre sonra uyudum ve rya grdm...
Sarayn arkasndaki bahede yryordum. Yanmda biri daha vard, ama kim olduunu
bilmiyordum. Bunun nemi yok gibiydi. Tandk bir uluma duydum. Aniden hrlama sesleri yakndan
gelmeye balad. evreme ilk bakndmda bir ey grmedim. Ama sonra, aniden oradaydlar.
Juliann dairesinde ldrdme benzer dev, kpek gibi yaratk. Bahede, bana doru
kouyorlard. Uluma devam etti, ama bu yaratklardan gelmiyordu. Bunlar yaklarken yalnzca
hrlyor ve salyalar aktyordu. Aniden bunun bir rya olduunu ve daha nce defalarca ayn ryay
grdm, uyannca unuttuumu fark ettim. Ama bunun bir rya olduunu bilmek bana doru hzla
yaklaan belann verdii hissi azaltmad. yaratk bir tr solgun kla evrelenmiti. Soluk,
ekilleri arptan bitiik. Arkalarna baktmda, harelerinin iinden baheyi deil, bir orman
grdm. Yaklatklar ve saldrmak iin sradklar zaman, sanki camdan bir duvar ile karlatlar.
Gerilediler, ykseldiler ve yine bana doru atldlar, ama yine yollar kesildi. Sradlar, hrladlar,
inlediler ve yine denediler. Sanki bir ann ya da byl bir emberin iindeydim. Bana
ulaamyorlard. Sonra uluma ykseldi, yaklat ve yaratklar dikkatlerini o yana evirdiler.
"Vay!" dedi Random. Seni bu kabustan kurtarmak karlnda bir bedel almalym."
...Ve uyandm, yatamn zerinde uzanyordum ve penceremin tesinde karanlk vard ve
Randomn Koz Kartmdan bana ulatn, iletiim kurulunca ryama girdiini fark ettim.
Esnedim ve yantm dnerek yolladm, Teekkrler.
"Uyanmay bitir de konumanza devam edelim," dedi.

"Tamam. Neredesin?"
"Aa katta. Gneydeki ana koridorun ucundaki kk oturma odasnda. Kahve iiyorum. Oda
tamamen bizim."
"Be dakika sonra grrz."
"Anlatk."
Random soldu. Dorulup oturdum, ayaklarm yatan kenarndan sarkttm ve ayaa kalktm.
Oday ap pencereye gittim ve sonuna kadar atm. Serin gz havasn iime ektim.
Glge Yeryznde bahar, burada, Amber de gz en sevdiim iki mevsim. Cesaretlenmeli,
neelenmeliydim. Ama bunun yerine -gecenin ve ryann etkisi- bir an bir ulumann son notalarn
duyduumu sandm. rpererek pencereyi kapattm.
Ryalarmz ok fazla kafamzda.
Belirtilen odaya gittim ve divanlardan birine oturdum. Random yarm fincan kahve almama izin
verdi, sonra, Bana Hayaletarktan bahset," dedi.
"Bir tr fiziktesi aratrma aygt ve kitaplk."
Random fincann brakt ve ban bir yana edi.
"Daha detayl konuabilir misin?" dedi.
"Eh, bilgisayarlarla alrken temel veri ileme prensiplerinin bilgisayar mekanizmasnn
ilemeyecei bir yerde ilgin sonular verecek ekilde kullanlabilecei speklasyonunu yaptm,"
diye baladm. Baka bir deyile, ilemlerin olduka benzer, ama fiziksel yapnn, d donanmlarn,
programlama tekniklerinin ve kullanlan enerjinin farkl yapda olaca bir glge ortam
bulmalydm."
"Ah, Merlin," dedi. Kafam kartrdn bile."
"Hibir sradan bilgisayarn ilemeyecei bir glgede bir veri ileme donatm tasarladm ve
yaptm," diye karlk verdim. Farkl malzemeler, radikal lde farkl bir tasarm ve farkl bir g
kayna kullandm. Ayn zamanda, farkl fizik yasalarnn geerli olduu bir yer setim, bylece
farkl ekillerde alabiliyor. Sonra yaamakta olduum glge Yeryznde ilemeyecek bir
program yazdm. Bunu yaparken, sanrm benzersiz bir sanat eseri yarattm. Grnnden dolay
ona Hayaletark ismini verdim."
"Ve bu bir aratrma donatm ve bir ktphane. Bundan neyi kastediyorsun?"
"Glgeler i bir kitabn sayfalar gibi eviriyor ya da bir deste kart gibi." dedim. Onu neyi kontrol
etmek zere programlarsan programla, senin iin ona gzkulak olur. Srpriz olmasn planlamtm.
Onu kullanarak, rnein, potansiyel dmanlarnn harekete geip gemediini anlamak, Glgefrtnalarnn ilerleyiini takip etmek ya da..."
"Bir dakika bekle," dedi bir elini kaldrarak. Nasl? Nasl o ekilde glgeleri eviriyor? Byle
almasn salayan ne?"
"Aslnda," diye akladm, bir anda bir sr Koz Kart yaratyor, sonra..."
"Dur. Biraz geriye git. Nasl Koz Kart yaratmak iin program yazabilirsin? Bunun yalnzca Desen
ya da Logrus tarafndan snanm kiiler tarafndan yaplabildiini sanyordum."
"Ama bu rnekte," dedim, makinenin kendisi babamn klc, Grayswandir ile ayn snftan bir
nesne. ine Desenden unsurlar kattm."
"Ve bununla bize srpriz yapacaktn, yle mi?"
"Evet, hazr olduunda."
"Bu ne zaman olacak?"
"Emin deilim. Programlarn almaya balamas iin belli bir miktar veri toplamas gerekiyor.
Bir sre nce bu ilemi balattm ve son zamanlarda kontrol etmeye zamanm olmad."

Random kendine biraz daha kahve doldurdu, bir yudum ald.


"Zaman ve aba konusunda nasl kazanl olacan anlamyorum," dedi bir sre sonra. Diyelim
ki, Glgede bir eyi merak ettim. Gidip aratrrm ya da birini gnderirim. imdi, diyelim ki,
kontrol etmek iin bu eyi kullanmak istiyorum. Yine onu bulundurduun yere gitmem gerekecek."
"Hayr," dedim ona. Uzak terminal kullanarak aryorsun."
"armak m? Terminal mi?"
"Evet."
Amber Koz Kartlarm kardm ve en alttakini ektim. Siyah bir fon zerinde gm bir ark
tesvir ediyordu. Kart Randoma uzattm ve inceledi.
"Nasl kullanyorsun?" diye sordu.
"Dierleri gibi. Kendine armak ister misin?"
"Sen yap," dedi. Ben izlemek istiyorum."
"Pekala," diye yant verdim. Ama onu glgeler arasnda veri toplamaya ayarlam olsam da u
anda faydal eyler biliyor olmayacak."
"Onu sorgulamak deil, grmek istiyorum."
Kart kaldrdm ve zihnimin gz ile grerek baktm. Biraz sonra iletiim saland. Onu kendime
ardm.
Ufak bir atrt ve havada iyonlama olurken iki buuk metre apnda bir tekerlek nmde
maddeleti.
"Terminal bykln azalt," diye emrettim.
nceki boyutunun yaklak te birine dt ve o noktada durmasn emrettim. Solgun bir resim
erevesine benziyordu, zaman zaman iinde kvlcmlar dans ediyor, ortasndan baklnca odann
manzaras devaml dalgalanyordu.
Random elini uzatacak oldu.
"Yapma," dedim. arpabilir. Henz tm virsleri temizleyemedim."
"Enerji aktarabiliyor mu?"
"Eh, yapabilir. Byk bir i deil."
"Enerji aktarmasn emretsen...?"
"Al, elbette. Zaten bu terminali besleyebilmek ve Glgeler deki tarayclar altrabilmek iin
enerji aktarmas gerekiyor."
"Yani, bu noktaya boaltabilir mi?"
"Eer ona arj olmasn ve brakmasn emredersem. Evet."
"Bunun snrlar neleri kapsyor?"
"Elinin altndaki her eyi."
"Peki elinin altndakiler ne?"
"Eh, teorik olarak gezegenin tamam. Ama..."
"Diyelim ki birinin yannda belirmesini, byk miktarda enerji arj etmesini ve o kiiye
boaltmasn emrediyorsun. Elektrikle ldrebilir mi?"
"Sanrm yapabilir," dedim. Neden yapmasn, bilmiyorum. Ama amac bu deil..."
"Merlin, srprizin kesinlikle srpriz oldu. Ama bundan holandm sanmyorum."
"Gvenli," diye akladm. Kimse nerede olduunu bilmiyor. Kimse oraya gitmez. Bu Koz Kart
tek. Baka kimse ona ulaamaz. Senin iin bir kart daha yapacaktm, sonra hazr olduunda onu nasl
kullanacan gsterecektim."
"Bu konuda dnmem gerekecek..."
"Hayalet, be bin Glge perdesi iinde, bu noktada, u anda ka tane Glge-frtnas var?"*

Szckler halkann iinden gelir gibi duyuldu: On yedi."


"Sanki sesi..."
"Ona kendi sesimi verdim," dedim. Hayalet, en bynden resimler gster."
Kaotik bir fke manzaras halkann iini doldurdu.
"Aklma bir baka dnce geldi," diye bildirdi Random. "Nesneleri nakledebilir mi?"
"Elbette, tpk normal bir Koz Kart gibi."
"O emberin bataki bykl en byk hali mi?"
"Hayr, istersen ok daha byk yapabilirsin. Ya da kk."
"stemiyorum. Ama diyelim ki, byttk ve sonra o frtnay ya da ne kadarn becerebiliyorsa,
nakletmesini istedik."
"Vay! Bilmiyorum. Deneyecektir. Muhtemelen frtnaya alan dev bir pencere gibi olacaktr."
"Merlin, kapat unu. Tehlikeli."
"Dediim gibi, yerini benden baka kimse bilmiyor ve oraya ulamann baka tek yolu..."
"Biliyorum, biliyorum. Sylesene, bir bakas oraya normal Koz Kart ile gidebilir mi ya da oray
bulabilir mi?"
"Eh, evet. Ulalmaz olduu iin gvenlik nlemleri koymaya zahmet etmedim."
"O ey korkun bir silah olabilir, olum. Kapat unu. Hemen."
"Yapamam."
"Ne demek istiyorsun?"
"Uzak terminalden hafzasn yok edemez ya da g kaynan kesemezsin. Bunu yapabilmek iin
oraya gitmem gerek."
"O zaman yola kman tavsiye derim. Bir sr gvenlik nlemi koyana kadar kapal durmasn
istiyorum. O zaman bile... Eh, greceiz. yle bir gce gvenemem. Ona kar savunmam yoksa
hayr. aret bile vermeden saldrabilir. O eyi yaparken aklnda ne vard?"
"Veri ilemek. Bak, yalnzca biz..."
"Her zaman birinin renmesi ve ona ulamas mmkndr. Biliyorum, biliyorum -elinden kan
eseri seviyorsun- ve aklndan geenleri takdir ediyorum. Ama gitmek zorunda."
"Sizi gcendirecek hibir ey yapmadm." Benim sesimdi, ama arktan gelmiti.
Random ona bakt, bana bakt, sonra yine ona bakt.
"Ah! Konu bu deil," dedi arka. Beni endielendiren tadn potansiyel.
"Merlin, terminali kapat!"
"Aktarm kes," dedim. Terminali ek."
Bir an tereddt etti, sonra yok oldu.
"Bu yorumu yapmasn bekliyor muydun?" diye sordu Random.
"Hayr. Srpriz oldu."
"Srprizlerden holanmamaya baladm. Belki glge ortam onu baz alardan deitiriyordur.
steklerimi biliyorsun. unu brak."
Bam edim. Siz nasl isterseniz, efendim."
"Kes unu. ehit gibi davranma. Yap yeter."
"Hl birka gvenlik nlemi ile halledebileceimizi dnyorum. Tm projeyi pe atmaya
gerek yok."
"Ortam daha huzurlu olsayd," dedi, belki senin dediin gibi yapardm. Ama bugnlerde ok
sorun yayoruz, keskin nianclar, bombaclar, bana anlattn eyler. Endielenecek bir konu daha
istemiyorum."
Ayaa kalktm. Tamam. Kahve iin teekkrler," dedim.

"Bittii zaman sana sylerim."


Ban sallad. yi geceler, Merlin."
"yi geceler."
Uzun admlarla byk giri holnden geerken yeil sabahlk iinde, iki adam ile konumakta olan
Julian grdm.
Aralarnda, yerde l bir hayvan vard. Durdum ve bakakaldm. Ryamda grdm, Juliann
evindeki o lanet hayvanlardan biriydi.
Yaklatm. Selam, Julian. Bu ne?" diye sordum iaret ederek.
Ban iki yana sallad. Bilmiyorum. Ama cehennem tazlar Ardende bunlardan tanesini
ldrd. Randoma gstermek iin adamlarmdan birini lele birlikte buraya getirdim. Nerede
olduunu biliyor musun?"
Baparmam omzumun zerine bktm. Oturma odasnda."
O tarafa yrd. Yaklatm ve ayak ucumla hayvan drtkledim. Geri dnp Randoma bunlardan
biri ile daha nce karlatm sylemeli miydim?
Bo ver, diye kararm verdim. Bu bilginin ne ie yarayacan anlamyordum.
Odama dndm, ykandm, giysilerimi deitirdim. Sonra mutfaa uradm ve srt antam
yiyecekle doldurdum. Kimseye hoa kal demek iimden gelmedi, bu yzden arka tarafa yneldim ve
baheye inen byk merdiveni kullandm.
Karanlk. Yldzl. Serin. Yrrken, ryamda kpeklerin belirdii noktaya yaklanca aniden
rperdim.
Uluma, hrlama yoktu. Hibir ey. Oray getim ve o bakml blgenin arka tarafna, daha doal bir
manzaraya giden patikalarn olduu yere doru yrmeye devam ettim. Soldan ikincisine girdim.
Seebileceim dier yollara gre daha uzundu -zaten ileride kesiiyorlard- ama yrmesi daha
kolayd, gece yrrken ihtiya duyacam dndm bir ey. Dier yollarn dzensizliklerini o
kadar da iyi tanmyordum.
Kolvir in zirvesinde yaklak bir saat yrdkten sonra aradm ini yolunu buldum. Sonra
durdum, su itim ve inmeye balamadan nce birka dakika dinlendim.
Kolvir zerindeyken Glgede yrmek olduka zordur.
Bunu doru dzgn yapabilmek iin Amber le aranza mesafe koymanz gerekir. Bu yzden bu
noktada yapabildiim tek ey yrmekti ve bundan da memnundum, nk yrmek iin gzel bir
geceydi.
Epey yrdkten sonra yukarda bir parlt belirdi, ay Kolvir in srtnda ykseldi ve n
dolanarak uzanan yoluma boaltt. Hzm biraz arttrdm. Sabah olduunda dadan inmi olmak
istiyordum.
Yaptm ii savunmama izin vermedii iin Randoma kzgndm. Ona anlatamamtm. Cainein
cenazesi olmasayd, onu mkemmelletirmeden Amber e dnmeyecektim. Ve beni evreleyen gizeme
bir ekilde karm olmasayd ve Random tm hikayeyi dinlemek istemi olmasayd imdilik
Hayaletarktan bahsetmeyecektim bile. Tamam. Grd eyden holanmamt, ama fragman henz
olgunlamamt. imdi, eer bana emredildii gibi onu kapatrsam, bir sredir yrmekte olan bir
sr i boa gidecekti. Hayaletark henz Glge-tarama, kendi kendini eitme aamasndayd. lerin
nasl ilerlediini grmek ve sistemde ortaya kan kusurlar dzeltmek iin zaten onu kontrol
edecektim.
Yol dikleirken ve Kolvir in bat yamacnda kvrlrken bunu dndm. Random benden imdiye
dek biriken her eyi pe atmam istememiti. Yalnzca onu kapatmam istemiti.

Durumu grmeyi tercih ettiim ekliyle, bunu nasl yapacama kendim karar verecektim. Bunun
bana ilk nce her eyi kontrol etme, sistem ilevlerini gzden geirme ve her eyin yolunda olduu
konusunda tatmin olana kadar programlar dzeltme hakk tandna karar verdim. Sonra,
kapatmadan nce her eyi daha kalc bir duruma getirecektim. O zaman hibir ey kaybolmayacakt;
ilevlerini yeniden canlandrdm zaman hafzas eksiksiz olacakt.
Belki...
Peki ya her eyi muntazam hale getirirsem ve Random mutlu etmek iin -bana gre- gereksiz
birka koruyucu nlem eklersem? Sonra, diye dndm, Random ile iletiime geip yaptklarm
gstersem ve bu haliyle onu memnun edip etmediini sorsam? Memnun olmazsa, o zaman
kapatabilirdim.
Ama belki kararn yeniden deerlendirirdi. Bir dnmeye deer...
Ay soluma srklenene kadar Random ile hayali konumalar yaptm. O zamana kadar Kolvir in
yarsn inmitim bile ve gittike daha kolay ilerliyordum. Desenin gcnn azaldn
hissedebiliyordum.
Yolda birka kez su, bir kez bir sandvi iin durdum. Dndke, aklmdan getii ekilde
davranrsam Randomn daha da kzacan ve beni doru dzgn dinlemeyi bile reddeceini
hissediyordum. te yandan, ben de kzgndm.
Ama bu, zerinde pek az kestirme bulunan uzun bir yolculuktu. Dnp tanmak iin bol bol
zamanm olacakt.
Son kayalk yamac ap Kolvir in eteklerindeki kuzeybat yoluna ulatm zaman gkyz
aydnlanmaya balamt.
Yolumun zerindeki aa topluluuna baktm, tandk bir snr iareti...
Czrdayp bomba gibi patlayan gz kamatrc bir akma ile yz metre uzaktaki aa yarld.
imee kar iki elimi kaldrdm, ama yine de saniyeler sonra aacn atrtsn ve patlamann
yanksn duyabiliyordum.
Sonra bir ses bard, ''Geri dn!"
Sohbet giriiminin hedefinin ben olduumu varsaydm.
"Bunu konuabilir miyiz?" diye karlk verdim.
Yant gelmedi.
Yolun kenarndaki s bir inie uzandm, sonra birka boy srnerek daha korunakl bir yere
ulatm. Bu srada, gsteriyi yapan kiinin bir ekilde konumunu belli edeceini umarak dinliyor ve
izliyordum.
Hibir ey olmad, ama takip eden yarm dakika boyunca aal ve geldiim yn gzledim. O
adan yaknlklar bana pek az ilham veriyordu.
Logrus imgesini ardm ve iki izgisi kollarm oldu. Sonra uzandm, ama Glgeye deil,
dierlerinin zerinde duran iri bir kayaya.
Yakalayp ektim. Kolayca devrilmeyecek kadar ard, bu yzden sallamaya baladm. Bata yava
yava. Sonunda devrildi ve yuvarland. Dierlerinin arasna dt ve kk bir balad. Onlar
arpp dierlerini sratrken ben geriledim. Birka byk kaya yuvarlanmaya balad. Daha dik bir
yerde krlma hattnn zerine dnce hat yerinden oynad. Byk bir kaya tabakas inledi, atlad ve
kaymaya balad.
Geri ekilirken titreimi hissedebiliyordum. Bu kadar grkemli bir ey balatmay beklememitim.
Kayalar srad, kayd ve aala utu. Aalarn sulanmasn ve bazlarnn devrilmesini izledim.
atrtlar ve krlma seslerini duydum.
Sona erdikten sonra fazladan bir dakika daha bekledim.

Olduka ok toz havalanmt ve aaln yars ezilmiti.


Ayaa kalktm. Frakir sol elimden sarkyordu. Aala doru ilerledim.
Dikkatle aradm, ama orada kimse yoktu. Devrilmi bir aacn gvdesine trmandm.
"Tekrar sylyorum, konumak ister misin?" diye seslendim.
Yant yoktu.
"Tamam, yle olsun," dedim ve kuzeye, Ardene yneldim.
O kadim ormanda yrrken zaman zaman at sesleri duyuyordum. Ama eer takip ediliyorsam,
atllar bana yaklamak istemiyordu. Juliann devriyelerinin yaknndan geiyor olmam daha olasyd.
Fark ettiinden deil. Ksa sre sonra patikay buldum ve beni gittike uzaklatracak kk
ayarlamalara baladm.
Daha ak bir renk, kahverengiden sarya ve biraz daha ksa aalar... Tepemdeki yaprak rtsnde
daha az aklk...
Tuhaf ku tleri, garip mantarlar...
Yava yava orman deiti. Ve bu beni Amberden uzaklatrdka kaydrma daha da kolaylat.
Gneli aklklardan gemeye baladm. Gkyz daha solgun bir mavi oldu... Artk aalar
yemyeildi, ama bazlar fidand...
Komaya baladm.
Bulut ynlar grnd, sngerimsi toprak sklat, kurudu...
Yoku aa hzm arttrdm. Otlar oald. Aalar imdi kme kme, o dalgalanan, solgun ot
denizinin arasnda adalar gibi ayrlmt. Gr am uzaklar kapsyordu. Samda kanat rpan,
boncuk boncuk bir perde: yamur.
Gk grlts duyuldu, ama gne yolumu aydnlatmaya devam ediyordu. Derin derin temiz,
nemli havay soludum ve komaya devam ettim.
Otlar geriledi, yer atlad, gkyz karard... evremde sular kanyonlardan ve sel yataklarndan
akt... Tepeden sallanan topraa alayanlar dkld...
Kaymaya baladm. Ayaa kalktm her seferinde, kaydrma konusunda ar hevesli olmama
kfr ettim.
Bulutlar tiyatro perdesi gibi ayrld, limon rengi bir gne somon rengi gkyznden scaklk ve
k boaltt. Gk grlts homurdanmasnn ortasnda sustu, rzgar kuvvetlendi...
Bir tepeye trmandm, ykntlar halindeki bir kye baktm.
Uzun zaman nce terk edilmi, ksmen bitkilerle rtlmt, bozuk ana yolunun zerinde tuhaf
tepecikler vard.
Arduvaz rengi bir gkyz altnda iinden getim, yava yava buz kapl bir havuzun zerinde
yrdm, altmda, her ynde donmu yzler grmeyen gzlerle bakyordu...
Gkyz is izgileri ile kaplyd, kar sertlemiti, donmu kularn aalarda tnedii bir iskelet
ormandan geerken nefesim duman duman kyordu: asitle oyulmu bir resim gibi.
Yoku aa erimeye ve bahara kaydm... evremde yine hareket... amurlu zemin, yeillik
tutamlar... Uzak otoyolda tuhaf arabalar...
Kokmu, svlar szdran, pasl, iin iin yanan bir plk...
Dnmlerce p yn arasnda yrdm... Oradan oraya koturan sanlar...
Uzaa... Derin derin nefes alarak daha hzl kaydrdm...
Pis pus apkas altnda bir kent silueti... Delta... Deniz kys... Yol boyunca altn direkler... Krlarda
gller... Yeil gkyz altnda kahverengi otlar...
Yavaladm... Ykselip alalarak uzanan otlaklar, rmak ve gl... Daha yava... Esinti ve otlar, deniz
gibi... Alnm kol yenime sildim... ime hava ektim... Artk yryordum...

Otlakta normal bir hzda ilerledim, bunun gibi ho, uzaklar grebileceim bir noktada dinlenmek
istiyordum. Rzgar otlarn arasndan geerken yumuak bir ses karyordu. En yakndaki gl koyu
limon rengiydi. Havada tatl bir koku vard.
Samda parlak bir k akmas grdm sandm, ama bam evirdiim zaman sra d bir
ey yoktu. Biraz sonra uzaktan toynak sesleri duyduumdan emin oldum. Ama yine hibir ey
grmedim. Glgelerin sorunu budur. Orada neyin doal olduunu her zaman bilemezsiniz; ne
arayacanzdan emin olamazsnz.
Birka dakika geti ve sonra herhangi bir ey gremeden kokusunu aldm.
Duman.
Sonraki an bir ate yayld. Uzun bir alev hatt yolumu kesti.
Ve yine ses: Sana geri dnmeni sylemitim!"
Rzgar yangnn arkasndayd, onu bana doru srklyordu. Yangna srtm dndm ve oktan
yanlara dolanm olduunu grdm. Glge kaydrma iin gereken zihinsel ortam hazrlamak zaman
gerektirir ve ben kendiminkini salvermitim. Onu zamannda salayabileceimden kukuluydum.
Komaya baladm.
Alev hatt, dev bir ember izecek ekilde evremi dolanyordu. Ama eklin doru olup olmadn
grmek iin durmadm, nk sy hissetmeye balamtm ve duman younlayordu.
Atein atrtlarnn zerinden hl toynak sesleri duyabiliyordum sanki. Ama gzlerim sulanmaya
balad ve duman bulutlar gr alanm kapatt. Ve yine tuza kuran kiiden hibir iz grmedim.
Ama yer -kesinlikle- bana doru ilerleyen toynakl bir yaratn hzl admlar ile sarslyordu.
Alevler ykseldi, ember kapanrken yaklat.
Ne tr bir tehdidin yaklatn merak ediyordum ki, bir at ile binicisi ate duvarndaki aralkta
belirdi. Binici dizginleri ekti, ama at -kestane rengiydi- alevlerin yaknlndan memnun deildi.
Dilerini kard, gemi srd ve birka kez ahlanmaya alt.
"Acele et! Arkama!" diye haykrd binici ve ata binmek iin kotum.
Binici siyah sal bir kadnd. Yzne ancak bir kez gz atabildim. At geldii yne evirmeyi
baard ve dizginleri silkeledi. At yryecek oldu, ama aniden ahland. Yerimde tutunmay baardm.
Atn toynaklar yere vurduu zaman dnd ve a doru frlad. Alevlere dalmak zereyken yine
dnd.
"Lanet olsun!" dediini duydum binicinin, lgnca dizginleri ekerken.
At yine dnd, yksek sesle kinedi. Azndan kanl tkrk damlyordu. O srada ember
kapanmt, duman ar, alevler yaknd. Yardm edecek durumda deildim, atn brne iki gl
tekme attm ve at yine dz ilerlemeye balad.
Neredeyse lk la solumuzdaki alevlere atld. O noktada ate bandnn ne kadar geni
olduu konusunda hibir fikrim yoktu. Ama bacaklarmn kavrulduunu hissettim ve yank ty
kokusu aldm.
Sonra at yine ahland, binici ona bard ve artk tutunamayacam anladm. Tam ate halkasndan
yangnn sprd kmrlemi, llen bir alana karken arkaya kaydm hissettim. Scak,
kararm ynlarn arasna dtm; evremde kller havaland. lgnca sola yuvarlandm,
ksrdm ve yzme saldran kl bulutuna kar gzlerimi kapattm.
Kadnn lk attn duydum ve gzlerimi ovuturarak ayaa kalktm. Grm berraklat
zaman atn binicisinin zerine dt yerden kalktn grdm. At hemen frlayp kat, duman
bulutlar arasnda kayboldu. Kadn kprdamadan yatyordu. Yanna kotum. Diz kp giysilerinin
zerinde kvlcmlar sprdm, nefesini ve nabzn kontrol ettim. Ben bunu yaparken gzleri ald.

"Belkemiim -krld sanrm," dedi ksrerek. Bir ey -hissedemiyorum... Kaabiliyorsan -ka...


Beni brak. Zaten -leceim."
"Mmkn deil," dedim. Seni gtrmem gerek. Doru hatrlyorsam yaknda bir gl var."
Belime baladm pelerini kardm ve yanna serdim. Kadn elimden geldiince dikkatle zerine
kaydrdm, alevlerden korumak iin pelerinin eteklerini zerine rttm ve doru yn olduunu
umduum tarafa srklemeye baladm.
Ate ve dumanlardan oluan, durmakszn deien manzarann iinde ilerledik. Boazn aryor,
gzlerim sulanyordu.
Geriye doru byk bir adm atp topuumun amura gmldn hissettiimde pantolonum
yanyordu. lerlemeye devam ettim.
Sonunda belime kadar suya dalm, kadn tayordum.
ne eildim, pelerinin bir tarafn yznden ektim. Gzleri hl akt, ama odaklarn
yitirmilerdi ve hibir hareket yoktu. Ama ben ahdamarn kontrol edemeden bir tslama kard,
sonra ismimi syledi.
"Merlin," dedi bouk sesle, zgnm..."
"Sen bana yardm ettin, ama ben sana edemedim," dedim.
"Asl ben zgnm."
"Daha fazla -yaamadm iin -zgnm," diye devam etti. Atlar -faydasz. Seni -takip ediyorlar."
"Kim?" diye sordum.
"Kpekleri -geri ard. Ama -yangn -bakasnn. Kim -bilmiyorum."
"Neden bahsettiini anlamyorum."
Serinletmek iin yanaklarna biraz su srattm. s lekeleri ve dank, yank salarnn arasndan
neye benzediini anlamak gt.
"Peinde -biri var," dedi, sesi gittike zayflayarak. nnde de -biri var. Ondan -haberim yoktu.
zgnm."
"Kim?" diye sordum yine. Ve sen kimsin? Beni nereden tanyorsun? Neden..."
Hafife glmsedi. ... Seninle yattm. Artk yapamam. Gidiyorum..."
Gzleri kapand.
"Hayr!" diye haykrdm.
Yz arpld ve son nefesini ald. Sonra nefes verdi ve onu kullanarak szckleri ekillendirdi.
Brak -burada -yataym. Hoa kal..."
Yznden bir duman bulutu geti. Nefesimi tuttum ve daha byk bir bulut gelip bizi evrelerken
gzlerimi kapattm.
Hava sonunda temizlendiinde, onu inceledim. Nefesi kesilmiti, nabz yoktu, kalbi arpmyordu.
Kalp masaj yapabilmem iin yanmayan, bataklk olmayan bir alan bile yoktu. Gitmiti. leceini
biliyordu.
Pelerinimi dikkatle ona sardm, kefen yaptm. Sonunda bir ucu ile yzn rttm. Pelerini
boynumda tutturmak iin kullandm toka ile sabitledim. Sonra derinlere yrdm. Brak burada
yataym." ller bazen abucak batar, bazen yzer...
"Elveda, hanmefendi," dedim. Keke ismini bilseydim. Tekrar teekkrler."
Onu salverdim. Sular dnd. Yok oldu. Bir sre sonra bam evirdim, uzaklatm. ok fazla soru
vard ve hi yant yoktu.
Bir yerlerde, lgna dnm bir at lk atyordu...

Blm 9
Saatler ve glgeler sonra, ak bir gkyz altnda, ormansz bir yerde yine dinlendim. S bir
derede ykandm ve daha sonra Glgeden yeni giysiler ardm. Temiz ve kuru, kyda dinlendim
ve kendime yemek hazrladm.
Artk hergn 30 Nisand sanki. Sanki karlatm herkes beni tanyor, herkes karmak, ikili bir
oyun oynuyordu. evremde insanlar lyordu ve felaketler sradan olaylard. Kendimi bilgisayar
oyununda bir karakter gibi hissetmeye balamtm. imdi ne olacak? diye merak ediyordum. Meteor
yamuru mu?
Bir anahtar olmalyd. Beni yangndan kurtarmak iin hayatn veren isimsiz kadn arkamda ve
nmde birileri olduunu sylemiti. Ne demek istemiti? Beni takip edeni bekleyip ne haltlar
dndn m sormalydm? Yoksa hzlanp, dierini yakalayp sorgulamal mydm? kisi de bana
ayn yant m verirdi? Yoksa iki ayr yant m sz konusuydu? Bir dello birilerinin erefini kurtarr
myd? O zaman dvrdm. Ya da rvet. derdim. Tek istediim bir yant ve arkasndan biraz
bar ve huzurdu. Gldm. Bu lmn tasviri gibi gelmiti ama yant ksmndan o kadar emin
deildim.
"Lanet olsun!" diye yorum yaptm, zellikle kimseyi hedeflemeden ve dereye bir ta attm.
Ayaa kalkp suyu getim. Kar kydaki kumlarn zerine, GER DN szckleri yazlmt.
stne bastm ve komaya baladm.
Ben glgelere dokunduka evremdeki dnya dnd. Bitki rts geride kald. Talar byyp
kaya oldu, aydnland, kvlcmlanmaya balad...
Hayranlk verici mor bir gkyz altnda, bir prizmalar vadisinde kotum... Gkkua talarn
arasnda yel harp alan rzgar...
Frtnann savurduu giysiler... Yukarda mordan lavanta rengine... Ses snrlar iinde keskin
lklar... atlayan toprak,..
Daha hzl.
Bir Devim. imdi mini mini, ayn manzara... Kiklop gibi parlak talar ayaklarmn altnda
eziyorum... izmelerimin zerinde gkkua tozu, omuzlarmda bulut kmeleri...
Atmosfer younlayor, younlayor, neredeyse svlayor ve yeeriyor... Dnyor... Ar
ekimde, elimden geleni yapyorum...
inde yzyorum... Akvaryumlara sabilecek atolar szlp geiyor... Atebcei gibi parlak
fzeler zerime geliyor... Hibir ey hissetmiyorum...
Yeilden maviye... nceliyor, inceliyor... Mavi duman ve tts gibi hava... Bir milyon grnmez
gongun yanks, durmakszn... Dilerimi skyorum.
Daha hzl.
Maviden pembeye, kvlcml... Alevden bir dil... Bir daha... Issz alevler deniz bitkileri gibi dans
ediyor... Daha yksek, daha da yksek... Ateten duvarlar devrilip atrdyor.
Arkamda ayak sesleri.
Bakma. Kaydr.
Gkyz ortadan ikiye blnm, gnein yannda akan bir kuyrukluyldz... Orada burada... Yine.
Ve yine. yrek atmnda gn... Baharatl havay soluyorum... Ateler dnyor, mor yeryzne
iniyor... Gkyznde prizma... Parlak bir rmak boyunca, kan rengi, sngerimsi bir mantar tarlasnda
kouyorum... Mcevherlere dnen, mermi gibi den sporlar...

Bir tun dzlnde gece, ayak sesleri sonsuzlua yanklanyor... Boum boum, makineye benzer
bitkiler tangrdyor, metal iekler metal saplarda, metal saplar konsollarda bitiyor... Tak, tak, i
eki... Arkamdaki yalnzca yanklar m?
Bir kez dnyorum.
Rzgar deirmeni aacn arkasna kaan karanlk bir ekil miydi? Yoksa glge kaydran
gzlerimde yalnzca glgelerin dans etmesi miydi?
leri. Cam ve zmpara kadnn iinden, portakal rengi buz, solgun et rengi manzaradan...
Gne yok, yalnzca solgun k... Yeryz yok... Yalnzca havada ince kprler ve adalar... Dnya
kristal bir matris...
Yukar, aa, etrafndan... Havadaki bir delikten, bacadan aa...
Kayyorum... Bakr rengi bir denizin kenarndaki kobalt kumsal... Yldzsz alaca karanlk... Drt
bir yanda solgun parlt... l, buras l... Mavi kayalar... nsan olmayan varlklarn krk heykelleri...
Hibir ey kprdamyor...
Dur.
Kumda, evreme byl bir ember izdim ve onu Kaos gleri ile kuattm. Yeni pelerinimi
ortasna serdim, uzandm ve uykuya daldm. Ryamda sularn ykselip emberin bir ksmn
bozduunu, mor tyl, keskin dili yeil, pullu bir varln denizden kp kanm imeye geldiini
grdm.
Uyandm zaman ember bozulmutu ve mor tyl, keskin dili yeil, pullu varln alt metre
temde l yattn grdm. Frakir boazna sk sk dolanmt ve evredeki kumlar bozulmutu.
ok derin uyumu olmalydm.
Boma telimi aldm ve sonsuzluun zerinde bir kpr daha atm.
Yolculuumun bir sonraki ayanda, dinlenmek iin ilk durduumda bir sel basknna uradm.
Ama artk ihtiyatsz deildim ve selin, glge kaydrmama yetecek kadar ilerisindeydim.
Bir uyar daha aldm -bir obsidiyen dann yamacnda, ateten harflerle- geri ekilmemi,
vazgememi, eve dnmemi neriyordu. Bararak yaptm konuma daveti duymazdan gelindi.
Yine uyku vakti gelene kadar ilerledim, sonra Kararm Topraklar da kamp kurdum. Durgun, gri,
kfl ve sisliydi.
Kendime kolay savunulur bir atlak buldum, by savuturma byleri ile evirdim ve uyudum.
Daha sonra -ne kadar sonra, emin deilim- ryasz bir uykudan Frakir in bileimi skmas ile
uyandm.
O anda uyandm ve sonra neden, diye merak ettim. Hibir ey duymamtm ve snrl gr
alanmda uygunsuz hibir ey grmyordum. Ama Frakir -her zaman yzde yz hakl deildir- alarm
verdiinde hep bir sebep vardr. Bekledim ve bunu yaparken Logrus imgemi ardm. Tamamen
nme serildii zaman bir eldivenmi gibi elime geirdim ve uzandm
Nadiren yanmda orta boy bir hanerden daha byk bir ey tarm. Yanmdan sarkan, bana arpp
duran, allara taklan ve zaman zaman ayama dolanan bir metrelik bir kl olduka uygunsuzdur.
Babam ile Amber ve Saraylar daki ou kii o ar, hantal eylerin zerine yemin eder, ama
muhtemelen onlar benden daha sert malzemeden yaplm. Prensip olarak onlara kar deilim. Kl
oyunlarn severim ve kullanma konusunda epey eitim aldm. Yalnzca devaml yanmda bir tane
tamay zor bulurum. Hatta kemer bir sre sonra kalanzda bir yeri srtp yara yapar. Normalde
Frakir i ve doalama yapmay tercih ederim. Bununla beraber...
tiraf etmeliydim ki, bu bir kl bulundurmak iin iyi bir zaman olabilirdi. nk o anda darda
ve solumda brt gibi tslamalar ve trmalama sesleri duyuyordum.
Glgeye uzandm, bir kl aradm. Uzandm, uzandm...

Lanet olsun. Tarihi geliimlerinin uygun safhasnda olan, doru anatomiye sahip, metal ileyen
tm kltrlerden ok uzaklamtm.
Uzanmaya devam ettim. Aniden alnm terle kaplanmt.
Uzak, ok uzak. Ve sesler daha yakndan, daha yksek, daha hzl geliyordu.
Tkrt, ayak vurma ve tkrme sesleri geldi. Bir kkreme.
Balant kurdum!
Silahn kabzasn elimde hissettim. Yakala ve ar! Onu kendime ardm ve geli hzyla duvara
frladm. Hl iinde bulunduu kndan karmadan nce bir an orada asl durdum.
O anda, darda her ey sessizleti.
On saniye bekledim. On be. Yarm dakika...
Hibir ey.
Avularm pantolonuma sildim. Dinlemeye devam ettim.
Sonunda ilerledim.
Hemen nmde hafif bir sis dnda hibir ey yoktu ve grm ald zaman grlecek bir ey
de yoktu.
Bir adm daha...
Hayr.
Bir daha.
imdi tam eikteydim. ne eildim ve iki yana hzl baklar frlattm.
Evet. Solda bir ey vard. Karanlk, eilmi, kprtsz, sislerin iinde yar gizlenmi. km m?
zerime atlamaya hazr m?
Her ne idiyse, kprdamad ve sessizliini korudu. Ben de aynsn yaptm. Bir sre sonra, tesinde
ayn siluete sahip bir baka karanlk ekil daha olduunu fark ettim ve daha uzakta muhtemelen bir
nc. Hibiri birka dakika nce kulak kabarttm grltye benzer bir ey yaratmaya eilimli
grnmyordu.
Gzetlemeye devam ettim.
Ben dar adm atmadan nce dakikalar geti. Hareketim hibir ey uyandrmad. Bir adm daha
attm ve bekledim. Sonra bir tane daha.
Sonunda yava hareket ederek ilk ekle yaklatm. Kurumu kan rengi pullarla kapl irkin bir
hayvan. Birka yz kilo, uzun ve ylans... Ve ktcl diler, diye fark ettim, silahmn ucuyla azn
anca. Bunu yapmann gvenli olduunu biliyordum, nk ba bedenin geri kalanndan kesilip
koparlmt. Temiz bir i. Yaradan hl sar-turuncu bir sv akyordu.
Ve durduum yerden dier iki eklin de ayn tr yaratklardan olduunu grdm. Onlar da lyd.
ncelediim ikincisi parampara edilmiti. Hepsinden svlar szyordu ve hafife karanfil
kokuyorlard.
yice ezilmi blgeyi inceledim. O tuhaf kan ve i ile karm halde, bir izme izinin bir ksm
grlyordu ve insan boyutlarna uygundu. Benim geldiim yere dnkt.
Peimdeki mi? S belki? Kpekleri geri aran? Yardmma koan?
Bam iki yana salladm. Olmayan yerde mantk aramaktan bkmtm. Aramaya devam ettim, ama
daha dzgn bir iz yoktu. O zaman atlaa dndm ve klcn knn aldm. Silah iine soktum ve
kemerime astm. Sonra srtmdan sarkacak ekilde omuzlarma baladm. Kabzas srt antamn
arkasndan kacakt. Klc belimde tasam nasl koabileceimi bilmiyordum.
Biraz ekmek ve etin geri kalann yedim. Biraz su, bir az dolusu arap itim. Yola koyuldum.
Ertesi gnn ou boyunca kotum. Geri gn" deimeyen izgili gkyz, damal gkyz,
devaml dnen bir frldak ve k emeleri ile aydnlanm gkyz altnda anlaml bir szck

deil. Yorgun dene kadar kotum, dinlendim, biraz daha yiyip itim. Yiyeceimi paylara bldm,
nk daha fazlasn edinmek iin ok uzaklara uzanmam gerektiini hissediyordum ve bu tr
eylemler bedenin enerjisini tketir. Kestirmelerden kandm, nk hzl, ok glge aran cehennem
koularnn da bir bedeli vardr ve gittiim yere vardm zaman tkenmi olmak istemiyordum. Sk
sk arkam kontrol ediyordum. Genelde phe uyandracak hibir ey grmyordum.
Ama zaman zaman uzaktan takip edildiimi dnyordum.
Ama glgelerin oynad baz oyunlar dnlnce, bunlarn baka ekilde aklanmalar da
mmknd.
Sonunda hedefime yaklaana kadar kotum. Yeni bir felaket ve ardndan geri dnme emri gelmedi.
Bunun iyi bir iaret mi olduunu, yoksa en ktsne mi hazrlanmam gerektiini merak ettim. Her
durumda, iyi bir uyku ve biraz daha komann beni istediim yere gtreceini biliyordum. Buna
biraz ihtiyat, birka nlem ekle, iyimserlik iin sebep bile bulunabilirdi.
Kristal ekillerden oluan engin, orman andran bir yerde kotum. Bunlar canl varlklar m, yoksa
jeolojik bir oluum mu, bilmiyordum. Perspektifi arptyor, kaydrmay gletiriyorlard. Ama o
parlak, cams yerde canllardan iz gremedim ve bu da son kampm orada kurmay dndrd
bana.
Birka dal krdm ve macun kvamndaki pembe topraa sapladm. Ortasnda kalacam ekilde,
omuz yksekliinde, yuvarlak bir it oluturdum. Frakir i bileimden zdm ve gerekli talimatlar
verip kaba, parlak duvarmn zerine yerletirdim.
Frakir uzad, tel kadar inceldi ve keskin dallara doland.
Kendimi gvende hissediyordum. Frakir zlp lmcl bir sklkla ona dolanmadan herhangi
bir eyin duvar aabileceini sanmyordum.
Pelerinimi serdim, uzandm ve uyudum. Ne kadar, emin deilim. Ve rya grdm
hatrlamyorum. Rahatsz edilmedim de.
Uyandm zaman yn bulmak iin bam evirdim, ama manzara aynyd. Her taraftan iie
gemi, kristal dallarla evrilmitim. Yavaa ayaa kalktm ve onlara bastrdm. Katydlar. Camdan
bir kafes olmulard.
Baz ufak dallar krabilsem de, daha ok tepemdeydiler ve serbest kalmam asndan hibir ie
yaramad. Bata ektiklerim olduka kalnlamt, grne gre salam kkler salmlard. En gl
tekmelerim karsnda bile yerlerini korudular.
Kahrolas ey beni fkeye bodu. Klcm savurdum ve her tarafta cams paralar uutu. Sonra
yzm pelerinimle rttm ve savurmaya devam ettim. Sonra ellerimin slak olduunu fark ettim.
Baklarm indirdiim zaman, kan szdn grdm. Kymklardan bazlar ok keskindi. Klc
brakp tekmelemeye baladm. Duvarlar zaman zaman gcrdyor, tnlyor, ama teslim olmuyorlard.
Normalde klostrofobim yoktur ve hayatm imdilik tehlikede deildi, ama bu parlak hapishanedeki
bir ey beni durumla oransz lde sinirlendiriyordu. Belki on dakika fkeyle kprdkten sonra
doru dzgn dnebilecek kadar sakinletim.
Dolak dallar incelerken uzanm Frakir in tekdze rengini ve dokusunu fark ettim. Parmak
ularm zerine koydum ve bir emir telaffuz ettim. Parlakl artt, rengarenk oldu ve kzl bir
parltda karar kld. Birka saniye sonra ilk gcrt duyuldu.
Hzla zindanmn merkezine ekildim ve pelerinime tamamen sarndm. Diz kersem tepemdeki
paralar daha yksekten der, bana daha gl arpar, diye karar verdim. Bu yzden dik durdum,
pelerinle ellerim ve kollarm ile bam olabildiince korumaya altm.
Gcrtlar atrtlara dnt, ardndan takrtlar ve krlma sesleri geldi. Bir ey omzuma arpt,
ama ayakta kalmay baardm.

evremdeki yap nlayarak, atrdayarak yklmaya balad.


Defalarca zerime paralar dmesine ramen yerimi korudum.
Sesler durdu, bir kez daha baktmda tavann yok olduunu, kalama kadar sert, mercana benzer
maddenin krk dallarna gmldm grdm. Baka dallar doal olmayan alarda duruyordu ve
bu sefer birka usturuplu tekme hepsini ykt.
Pelerinim yer yer yrtlmt. Frakir sol ayak bileime doland ve elime doru srnmeye balad.
Oradan ayrlrken madde ayaklarmn altnda atrdyordu.
Pelerinimi silkeledim, zerimi sprdm. Sonra, belki yarm saat ilerledim, oray ok arkamda
braktm ve durup scak, kasvetli, hafife slfr kokan bir vadide kahvalt ettim.
Yemeimi bitirirken bir angrt duydum. Boynuzlu, fil gibi dileri olan mor bir ey tysz,
portakal rengi derili, uzun peneli ve atal kuyruklu bir eyin nnde kayordu. kisi de farkl
tonlarda feryat ediyorlard.
Bam salladm. Kahrolas eylerin ard arkas gelmiyordu.
Donmu topraklarda, yanan topraklarda, vahi ve durgun gkler altnda ilerledim. Sonra, sonunda,
saatler sonra bir dizi karanlk tepe ve arkalarnda yukarya akan kutup klar grdm. te buydu.
Yaklamam, aralarndan gemem yeterliydi, en son ve en g engelin arkasnda hedefimi grecektim.
lerledim. i bitirip daha nemli meselelerle ilgilenmek iyi olacakt. Orada iim bittikten sonra,
geldiim ynden dnmek yerine koz kart kullanarak Amber e gidecektim. Ama hedefime koz kart
kullanarak gidemezdim, nk oras bir kartn zerinde tasvir edilemezdi.
Yrrken bata titreimleri benim yarattm dndm.
Kk akl talar amaszca nmde, yerde yuvarlanmaya balaynca bu dnceden vazgetim.
Neden olmasn?
Bama hemen hemen her ey gelmiti. Sanki garip dmanm bir listeyi taryordu ve imdi
Deprem" maddesine gelmiti. Tamam. En azndan yaknda zerime decek kadar yksek hibir ey
yoktu.
"Elenmene bak, seni orospu ocuu!" diye seslendim. Yaknda bir gn o kadar
elenemeyeceksin!"
Sarsnt karlk verircesine, iddetlendi ve durmak zorunda kaldm, aksi halde yere yklacaktm.
Ben izlerken zemin baz yerlerde ekilmeye, bakalarnda eilmeye balad. lerlemeye, gerilemeye
ya da yerimde kalmaya karar vermeye alarak hzla evreme bakndm. Kk atlaklar almaya
balamt ve imdi bir hrlama, srtnme sesi duyuyordum.
Aniden akmdaki toprak dt -belki on santim- ve en yakndaki atlak geniledi. Dndm ve
geldiim yne komaya baladm. Orada zemin daha az bozuk grnyordu.
Bir hata, belki. zellikle iddetli bir sarsnt geldi ve beni yere ykt. Ben ayaa kalkamadan bir kol
uzaklkta geni bir yark belirdi. Ben izlerken genilemeye devam etti. Ayaa frladm, zerinden
sradm, sendeledim, yine doruldum ve yeni bir yarn aldn grdm. Katmdan daha hzl
geniliyordu.
Bir kez daha frladm ve eilen bir dzle dtm. imdi yer, her ynde karanlk yarklardan
imekler ile yrtlyor, korkun inlemeler ve gcrtlar eliinde iyice alyor gibiydi. Byk toprak
paralar uurumlara kayp gzden kayboldu. zerinde durduum kk ada da kaymaya balamt.
Yine, yine sradm, daha istikrarl grnen bir blgeye ulamaya altm.
Pek beceremedim. Dengemi kaybettim ve dtm. Ama kenar yakalamay baardm. Bir an orada
asl kaldm, sonra kendimi yukar ekmeye altm. Kenar ufalanmaya balad. Penelerimi
geirdim ve tutunacak yeni bir yer buldum. Sonra ksrerek, kfrederek yeniden asl kaldm.

Asl durduum kili andran duvarda ayaklarm dayayacak yer aradm. izmelerimi bastrnca
biraz kt ve gzlerimi krptrarak topra temizlemeye alarak, yukarda tutunacak daha salam
bir yer arayarak izmelerimi duvara gmdm. Frakir in gevediini, kk bir halka oluturduunu,
bir ucunun serbest kalp tutunacak bir yer bulma umuduyla parmaklarmdan yukar kaydn
hissettim.
Ama hayr. Sol elim yine kayd. Sa elimle asldm ve yeni bir yer aradm. Baaramaynca
evremde gevek topraklar dkld ve sa elim kaymaya balad.
Tozun ve gzlerimdeki yalarn arasndan tepemde karanlk bir glge grdm.
Sa elim kurtuldu. Yeniden denemek iin bacaklarmla ittirdim.
Yukar uzand zaman sa bileim yakaland. Gl bir kavray olan byk bir el beni tuttu.
Biraz sonra bir bakas ona katld ve hzla yukar ekildim. Kenar atm ve bir an denge kurmaya
altm. Bileim brakld. Gzlerimi sildim.
"Luke!"
Yeillere brnmt ve kllar onu benim kadar rahatsz etmiyor olmalyd, nk iri bir tanesi
sa yannda asl duruyordu. Srt antas yerine durulmu bir pelerin tayor gibiydi ve tokas sol
gsnde ss gibi duruyordu. Girift bir ey, bir tr altn ku gibi.
"Bu taraftan," dedi dnerek ve onu takip ettim.
Beni geriye, sola gtrd, vadiye girerken yrdm yola teet getik. Biz o tarafa seirtirken
zemin salamlat ve sonunda sarsntnn dokunmad, alak bir tepeye trmandk.
Burada durup arkaya baktk.
"Daha fazla gelme!" diye grledi bir ses o taraftan.
"Teekkrler, Luke," dedim nefes nefese. Nasl ve neden buradasn bilmiyorum, ama..."
Elini kaldrd. u anda yalnzca tek bir ey bilmek istiyorum," dedi, bu kadar ksa srede uzatt
ksa sakal svazlayp, mavi tal yz taktn fark etmeme sebep olarak.
"Syle," dedim.
"Nasl oluyor da biraz nce konuan ey senin sesine sahip oluyor?" diye sordu.
"Ah. Tandk geldiini biliyordum."
"Hadi ama!" dedi. Biliyor olmalsn. Tehdit edildiin ve onun seni her uyarnda senin sesini
duydum. Yank gibi."
"Beni ne zamandan beri takip ediyorsun?"
"Epeydir."
"Kamp yaptm o yarktaki l yaratklar..."
"Senin iin ldrdm. Nereye gidiyorsun ve o ey ne?"
"u anda neler olup bittii konusunda yalnzca tahminlerim var ve bu uzun bir hikaye. Ama yant o
tepelerin arkasnda yatyor olmal."
Kutup klarna iaret ettim.
O tarafa bakt, sonra ban sallad.
"Yola kalm," dedi.
"Srmekte olan bir deprem var," dedim.
"Bu vadiyle snrlanm gibi grnyor," diye bildirdi. evresinden dolanp ilerleyebiliriz."
"Ve byk olaslkla devam ile karlarz."
Ban iki yana sallad. Bana yle geliyor ki," dedi, yolunu kesmeye alan her ne ise, her
giriimden sonra bitkin dyor ve yeni bir giriim iin kendine gelene kadar uzun zaman geiyor."
"Ama giriimlerin aras gittike kapanyor," dedim ve her seferinde daha grkemli oluyor."
"Acaba kaynana yaklatmz iin olabilir mi?" diye sordu.

"Muhtemelen."
"O zaman acele edelim."
Tepenin uzak ucundan indik, sonra bir bakasna trmanp indik. O zamana kadar sarsntlar
dinmiti ve yer zaman zaman rperiyordu. Ksa sre sonra bunlar da durdu.
Bir baka vadiye girip yrdk, vadi bir sre hedefimizin sana doru ilerledi, sonra hafife
doru yne, plak tepe srasna kvrld. telerinde, leylaktan mora giden bir gkyznn altnda
alak, kprtsz, bulutsu, beyaz, dz bir tabann zerinde klar krpyordu. Yeni tehdit yoktu.
"Luke," diye sordum bir sre sonra, o gece New Mexicoda, dada ne oldu?"
"Hemen gitmek zorundaydm," diye yant verdi.
"Ya Dan Martinezin cesedi?"
"Yanmda gtrdm."
"Neden?"
"Arkamda kant brakmaktan holanmam."
"Bu pek bir ey aklamyor."
"Biliyorum," dedi ve komaya balad.
Arkasndan gittim.
"Kim olduumu da biliyorsun," diye devam ettim.
"Evet."
"Nasl?"
"imdi deil," dedi. imdi deil."
Hzn artrd. Ona ayak uydurdum.
"Neden beni takip ediyordun?"
"Kn kurtardm, deil mi?"
"Evet ve sana minnettarm. Ama bu hl sorumu yantlamyor."
"O yatk taa kadar yaralm," dedi ve ataa kalkt.
Ben de aynsn yapp onu yakaladm. Ama ne kadar urasam da onu geemedim. Sonrada, soru
sormak ya da yantlamak iin fazla nefes nefese kalmtk.
Kendimi daha hzl komaya zorladm. O da ayak uydurdu.
Yatk ta hl olduka uzaktayd. Yan yana kaldk ve gcm son depara sakladm. Bu lgncayd,
ama defalarca onunla komutum. Artk neredeyse alkanlk olmutu. Bu ve eski merak. Biraz daha
hzlanm myd? Ya ben? Yoksa yavalam myd?
Kollarm sallanyor, ayaklarm gmlyordu. Nefesimi kontrol altna aldm, uygun bir tempoda
korudum. Biraz ne geecek oldum ve bu konuda hibir ey yapmad. Ta aniden ok yakn grnd.
Belki yarm dakika iin mesafeyi koruduk ve sonra hzland. Bana yetiti, beni geti. Ataa kalkma
zaman gelmiti.
Bacaklarm hzland. Kan kulaklarmda uuldad. ime hava ektim ve tm gcmle kotum.
Aramzdaki mesafe yine azalmaya balad. Yatk ta byyor, byyordu...
Oraya ulamadan ona yetitim, ama ne kadar urarsam uraaym, onu geemedim. Tan
yanndan beraber getik ve yere yldk.
"Fotofini," diye nefes verdim.
"Berabere demek zorundaym." Durdu. Beni hep artyorsun, en sonunda."
El yordamyla su iemi kardm, uzattm. Bir yudum ald ve geri uzatt. Bu ekilde, yudum yudum
tkettik.
"Lanet olsun," dedi sonra ve yavaa ayaa kalkt. Bakalm o tepelerin arkasnda ne varm."
Ayaa kalktm ve arkasndan gittim.

Sonunda nefesim dzeldii zaman sylediim ilk ey, Benim senin hakknda bildiklerimden ok
daha fazlasn sen benim hakkmda biliyor gibisin," oldu.
"Sanrm yle," dedi uzun bir sessizlikten sonra ve keke bilmeseydim."
"Bu Ne demek oluyor?"
"imdi deil," diye yant verdi. Daha sonra. Kahve molasnda Sava ve Bar okumuyorsun."
"Anlamadm."
"Zaman," dedi. Hep ya ok fazla zaman vardr ya da yeterince yoktur. u anda yeterince yok."
"Beni tamamen kaybettin."
"Keke yapabilseydim."
Tepeler yakndayd ve ayaklarmzn altndaki yer salam kald. Durmadan ilerlemeye devam ettik.
Billin tahminlerini, Randomn phelerini ve Meg Devlinin uyarlarn dndm. Bir de
Lukeun ceketinin cebinde bulduum tuhaf mermileri dndm.
"Hedeflediimiz o ey," dedi, ben yeni bir soru bulamadan nce, O senin Hayaletark, deil mi?"
"Evet."
Kahkaha att. Sonra: Demek Santa Fede, zel bir ortam gerektirdiini anlatrken doruyu
sylyordun. Anlatmadn ey, byle bir ortam bulduun ve onu orada yaptnd."
Bam salladm. Ya irket planlarn?" diye sordum.
"Yalnzca seni konuturmak iindi."
"Ya Dan Martinez ve syledii eyler?"
"Bilmiyorum. Onu gerekten tanmyorum. Hl ne istediini ya da neden bize ate ettiini
bilmiyorum."
"Luke, benden ne istiyorsun?"
"u anda yalnzca o kahrolas eyi grmek istiyorum," dedi. "Onu burada, tarada yapmak ona zel
nitelikler verdi mi?"
"Evet."
"Ne gibi?"
"Ne yazk ki, aklma bile gelmeyen baz eyler gibi," diye yant verdim.
"Birini syle."
"Kusura bakma," dedim. Soru yant oyunu iki tarafl bir oyundur."
"Hey, seni yerdeki delikten karan adamm ben."
"Ayn zamanda baz 30 Nisanlarda beni ldrmeye alan adam olduunu anlyorum."
"Son zamanlarda deil," dedi. Gerekten."
"Gerekten yaptn m sylemeye alyorsun?"
"ey... evet. Ama sebeplerim vard. Bu uzun bir hikaye ve..."
"Tanrm, Luke! Neden? Ben sana ne yaptm?"
"Bu kadar basit deil," diye yant verdi..
En yakndaki tepenin tabanna ulatk ve trmanmaya balad.
"Yapma," diye seslendim ona. Asla aamazsn."
Durdu. Neden?"
"Dokuz on metre yukarda atmosfer bitiyor."
"aka yapyorsun."
Bam iki yana salladm.
"Dier tarafta daha da kt," diye ekledim. Bir geit bulmamz gerek. Solda bir tane var."
Dndm ve o tarafa yrdm. Ksa sre sonra ayak seslerini duydum.
"Demek ona kendi sesini verdin," dedi.

"Ee?"
"Yani neyin peinde olduunu ve neler olup bittiini anlyorum. Onu ina ettiin o lgn yerde
bilin kazand. Babo kald ve sen onu kapatmaya gidiyorsun. O bunu biliyor ve bu konuda bir
eyler yapacak gc var. Seni geri dndrmeye alan kendi Hayaletarkn, deil mi?"
"Muhtemelen."
"Neden koz kartyla gitmedin?"
"Devaml deien bir yer iin Koz Kart yapamazsn. Hem, sen Koz Kartlar hakknda ne
biliyorsun ki?"
"Gerektii kadarn biliyorum," dedi.
leride aradm geidi buldum.
Oraya ulatm ve iine girmeden nce durdum.
"Luke," dedim, ne istediini ya da neden ve nasl buraya geldiini bilmiyorum ve sen de bana
sylemek istemiyor gibisin. Ama ben sana bedavaya bir ey syleyeceim. Bu ok tehlikeli olabilir.
Belki geldiin yere dnmeli ve bunu halletmeyi bana brakmalsn. Kendini tehlikeye atman iin bir
sebep yok."
"Bence var," dedi. Dahas, faydam dokunabilir."
"Nasl?"
Omuzlarn silkti. Artk devam edelim, Merlin. O eyi grmek istiyorum."
"Tamam. Gel."
Tan yarld dar yere yneldim.

Blm 10
Geit uzun ve karanlk, zaman zaman dard ve biz ilerledike soudu, ama sonunda duman tten
bir ukura bakan geni, kayalk bir kntya ulatk. Havada amonyak gibi bir koku vard. Her
zamanki gibi ayaklarm m, yzm kzarmt. Defalarca gzlerimi krptrdm, kayan sislerin
iinden labirentin imdiki hatlarn inceledim. Tm blgenin zerine inci grisi bir rt aslyd. Yer
yer portakal rengi parlamalar kasveti deliyordu.
"Ah! Nerede?" diye sordu Luke.
leriye, en son kvlcmn geldii yere iaret ettim. Orada," eledim.
Tam o srada sisler araland, siyah yarklarn ayrd karanlk, przsz srtlar ortaya kard.
Srtlar kale gibi bir adaya doru zikzaklar izerek uzanyordu. Kalenin evresinde alak bir duvar
dolanyor, tede pek ok metal yap grlyordu.
"Bu bir labirent," dedi. Geitlerden mi gidiyoruz, duvarlarn tepesinden mi?"
Luke onu incelerken glmsedim.
"Deiiyor," dedim. Bazen yukardan, bazen aadan."
"Eh, hangi yoldan gidiyoruz?"
"Henz bilmiyorum. Her seferinde incelemem gerekiyor. Gryorsun, devaml deiiyor ve bir
hilesi var."
"Hile mi?"
"Aslnda birden fazla. Tm lanet ey sv hidrojen ve helyum, dolu bir gln zerinde yzyor.
Labirent hareketli. Her seferinde farkl. Bir de atmosfer meselesi var. Srtlarda dik yrsen ou
yerde atmosferin stnde kalrsn. Fazla yaamazsn. Ve s bir iki metrelik ykseklik farkyla
korkun bir souktan kzgn scaa kadar deiiyor. Ne zaman srneceini, ne zaman trmanacan
ve baka eyler yapacan bilmen gerek ayn zamanda hangi taraftan gideceini."
"Nereden anlyorsun?"
"I-h," dedim. Seni gtrrm ama srr sylemem."
Sisler derinliklerden ykselmeye ve kk bulutlar halinde toplanmaya balad.
"Artk neden buras iin bir Koz Kart yapamadn anlyorum," diye balad.
Manzaray incelemeye devam ettim.
"Tamam," dedim sonra. Bu taraftan."
"Ya labirentteyken bize saldrrsa?" diye sordu.
"stersen burada kalabilirsin."
"Hayr. Gerekten kapatacak msn onu?"
"Emin deilim. Hadi gel."
leriye ve saa pek ok adm attm. nmde, havada solgun bir k emberi olutu ve parlad.
Omzumda Lukeun elini hissettim.
"Ne?" diye balad.
"Daha ileri gidemezsiniz!" dedi, benim olduunu fark ettiim ses.
"Sanrm anlaabiliriz," diye karlk verdim. Bir sr fikrim var ve..."
"Hayr!" diye yant verdi. Randomn sylediklerini duydum."
"Emrine itaatsizlik etmeye hazrm," dedim, eer daha iyi bir seenek varsa."
"Beni aldatmaya alyorsun. Beni kapatmak istiyorsun."
"Tm bu g gsterileri ile her eyi daha da ktletiriyorsun," dedim. imdi geleceim ve..."
"Hayr!"

emberden byk bir rzgar esti ve bana arpt. Sendeledim. Kol yenimin kahverengiye, sonra
portakal rengine dndn grdm. Ben bakarken saaklanmaya balad.
"Ne yapyorsun? Seninle konumam, aklamam gerek..."
"Burada deil! imdi deil! Asla!"
Yerimden frladm, Lukea arptm. Beni yakalad ve bunu yaparken bir dizinin zerine kt.
Arktik bir frtna bize saldrd, buz kristalleri gzlerimin nnde dans etti. Sonra parlak renkler
akmaya balad ve beni kr etti.
"Dur!" diye bardm, ama ie yaramad.
Yer altmzda eilmeye balad ve aniden zemin yok oldu.
Ama dyormuuz gibi gelmiyordu. Daha ok bir k tipisinin ortasnda, havada asl kalmz
gibiydi.
"Dur!" diye seslendim yine, ama szckler kaybolup gitti.
Ik emberi, uzun bir tnelde girilermi gibi kayboldu.
Ama duyusal ar yklenmiliimin iinde, ktan uzaklaann
Luke ve ben olduumuzu, oktan geldiimiz yolun yarsna kadar utuumuzu fark ettim. Ama
evremizde kat hibir ey yoktu.
Hafif bir vzlt balad. Bir mrltya, sonra tekdze bir kkremeye dnt. Uzakta, minik bir
buharl lokomotifin dan yamacn imkansz bir a ile trmandn, sonra ba aa bir alayan,
yeil sularn altnda bir siluet grdm sandm.
Bir park sras hzla yanmzdan geti, mavi derili bir kadn zerine oturmu, yznde korku dolu
bir ifade, sk sk tutunuyordu.
lgnca, her an yok olabileceimizi bilerek cebimi aratrdm.
"Ne," diye bard Luke kulama, kavray neredeyse kofumu kararak, oluyor?"
"Glge-frtnas!" diye bararak karlk verdim. Dayan!" diye ekledim gereksizce.
Yarasa gibi bir yaratk yzme arpt ve bir an sonra, yanamda slak bir yrtk brakarak yok
oldu. Bir ey sol ayama vurdu.
Ters bir da srayp dalgalanarak yanmzdan akt. Kkreme ykseldi. Ik imdi yanmzda
yanyor gibiydi, geni renk bantlaryla fiziksele yakn bir gle bize dokunuyordu. Is lambalar,
rzgar anlar...
Lukeun bir ey arpm gibi bardn duydum, ama dnp yardm edemiyordum. Salarmn
dimdik durduu, derimin karncaland imei andran parlamalarla dolu bir blgeden getik.
Cebimdeki kart destesini kavradm ve ektim. Bu noktada dnmeye baladm ve kartlarn elimden
kurtulacandan korktum. Kartrmaya korkarak onlar sk sk, bedenime yakn tuttum. Yavaa,
dikkatle ektim. Tepede hangisi varsa, kmz o olacakt.
evremizde karanlk kabarcklar olutu, patlad ve zehirli dumanlar kard.
Elimi kaldrdmda derimin gri grndn, kl helezonlarla kvlcmlandn grdm.
Lukeun kolumdaki eli ceset gibi grnyordu ve ona baktmda baklarma srtan bir lnn
kafas karlk verdi.
Baklarm kardm, dikkatimi kartlara evirdim. Griliin iinde, o tuhaf uzaklatrma etkisi
iinde baklarm odaklamak gt. Ama sonunda berraklat. imenli bir alana bakyordum -ne
kadar nceydi?- evresinde sessiz sular, kristal bir eyin kenar ve saa doru gzden kaybolan
parlak bir knt.
Dikkatimi younlatrdm. Omzumun tesindeki sesler Lukeun benimle konumaya altn
gsteriyordu, ama szlerini ayrt edemiyordum. Koz Kartna bakmaya devam ettim ve berraklat.

Ama yavaa. Bir ey iddetle gs kafesimin sa yanna, altna arpt. Kendimi bunu grmezden
gelmeye zorladm ve younlamaya devam ettim.
Sonunda karttaki sahne bana doru ilerler, byr gibi oldu. Sahne beni, ben onu evrelerken
tandk bir soukluk hissettim. O kk gln zerinde neredeyse matemli bir durgunluk vard.
Yreim arparak, yan tarafm zonklayarak otlarn iine dtm. Nefes nefeseydim ve znel
dnyalar hissi, uzun bir srn ardndan gznz kapatnca grdnz otoyollarn art imgeleri
gibi hl iimdeydi.
Tatl suyun kokusunu alarak kendimden getim.
Srklendiimin, tandmn sonra ayaa kaldrlp sendeleyerek yrtldmn hayal meyal
farkndaydm. Ardndan bilinsiz olduum bir dnem geldi, sonra uyku ve rya.
...Alalan bir gkyznn altnda. Amberin ykntlarnda, caddelerde ilerliyordum. Ateten klc
olan sakat bir melek yukarda, ykseklerde klcn savurarak yryordu. Klc nereye arparsa,
duman, toz ve alevler ykseliyordu. Haresi benim Hayaletarkmd, melein yznn nnden
karanlk, canl bir pee gibi akan, dt her yerde dzensizlik ve ykm yaratan irenliklerin
srd gl rzgarlar aktyordu.
Saray yar yarya yklmt ve yaknda akrabalarmn asld, esintilerle dnd daraalar
vard. Bir elimde kl vard ve Frakir dierinden asl duruyordu. imdi trmanyor, parlak-siyah
dmanla karlap savamaya gidiyordum. Kayalk yolumda ilerlerken korkun bir duygu zerime
kt, sanki yenilgim nceden belliymi gibi. yle de olsa, diye karar verdim, yaratk buray
yalanacak yaralarla terk edecekti.
Ben yaklarken beni fark etti, bana doru dnd. Silahn kaldrrken yz hl gizliydi. Klcm
zehirlemek iin zamanm olmamasna zlerek frladm. Yaklarken sol dizinin yaknlarna
vurabilmek iin iki kez artmaca yaparak dndm.
Ardndan bir k parlamas geldi ve dmeye baladm.
evremde ateten bir tipi gibi alev paracklar yayordu.
Bana bir buuk yzyl gibi gelen bir sre boyunca dtm, sonunda srt st gne saatine benzer
iaretleri olan geni, tatan bir masaya indim, neredeyse miline aklacaktm. Ryamda bile lgnca
geliyordu. Kaos Saraylarnda gne saatleri yoktur, nk orada gne yoktur. Avlunun kenarnda,
yksek, karanlk bir kulenin yannda bulunuyordum ve ayaa kalkmak bir yana, kprdayamaz
olduumu fark ettim. Tepemde annem, Dara doal eklinde, alak bir balkonda duruyor, o korkun
gc ve gzellii iinde bana bakyordu.
'Anne!" diye haykrdm. Beni kurtar!"
"Sana yardm etmesi iin birini yolladm," diye yant verdi.
"Ya Amber?"
"Bilmiyorum."
"Ya babam?"
"Bana llerden bahsetme."
Mil yavaa dnd, boazmn zerine geldi, yava yava ama istikrarl bir biimde alalmaya
balad.
"Bana yardm et!" diye haykrdm. Acele et!"
"Neredesin?" diye seslendi, ban evirerek, baklar tarayarak. Nereye gittin?"
"Hl buradaym!" diye bardm.
"Neredesin?"
Mil boynumun yanna dokundu...
Grnt krld ve ufaland.

Omuzlarn salam bir eye dayanmt, bacaklarm nmde uzatlmt. Birisi omzumu skt, eli
enseme slnd.
"Merle, iyi misin? ecek bir ey ister misin?" diye sordu tandk bir ses.
Derin bir nefes aldm ve verdim. Birka kez gzlerimi krptrdm. Ik maviydi, dnya izgiler ve
alarla dolu bir aland. Azmn nnde bir su kepesi belirdi.
"Al." Bu Lukeun sesiydi.
Hepsini itim.
"Biraz daha ister misin?"
"Evet."
"Bir dakika bekle."
Arlnn kaydn, ayak seslerinin uzaklatn duydum.
Bir buuk iki metre temdeki yaygn kla aydnlanm duvara baktm. Elimi yerde gezdirdim.
Ayn malzemeden yaplm gibiydi.
Luke ksa bir sre sonra glmseyerek dnd ve kepeyi uzatt. Kepeyi diktim, geri verdim.
"Daha ister misin?" diye sordu.
"Hayr. Neredeyiz?"
"Bir maarada, byk, gzel bir yer."
"Suyu nereden buldun?"
"Bir yan maaradan, u taraftan." aret etti. Orada flar dolusu var. Ve bir sr yemek. Yiyecek
bir ey ister misin?"
"Henz deil. Sen iyi misin?"
"Biraz yorgunum," diye yant verdi, ama salamm. Krk kemiin yok gibi grnyor ve
yzndeki kesiin kanamas durdu."
"Bu da bir eydir," dedim.
Yavaa ayaa kalktm, ryamn son kalntlar ben kalkarken yava yava ekildi. O zaman
Lukeun dndn ve uzaklamakta olduunu grdm. Birka adm takip ettikten sonra sormak
aklma geldi, Nereye gidiyorsun?"
"Oraya," diye yant verdi, kepe ile iaret ederek.
Onu duvardaki bir akla, eski dairemin oturma odas byklnde souk bir maaraya kadar
takip ettim. Drt iri tahta f solumdaki duvarn dibine sralanmt. Luke gidip kepeyi en
yakndakinin kenarna ast. Kar duvarda byk karton ynlar ve uvallar vard.
"Konserve gdalar," diye bildirdi. Meyve, sebze, jambon, somon, biskvi, tatl. Kasa kasa arap.
Bir Coleman soba. Bol bol Sterno. Hatta bir iki ie konyak."
Dnd ve hzla yanmdan geip yine koridora yneldi.
"imdi nereye?" diye sordum.
Ama hzl yryordu ve yant vermedi. Yetimek iin acele etmek zorunda kaldm. Birka aklk
ve yana dallanan tnel getikten sonra bir bakasnn nnde durdu ve ban sallad.
"Tuvalet burada. Yalnzca birka tahta ve bir delik. Ben olsam kapal tutardm."
"Btn bunlar Ne demek oluyor?" diye sordum.
Elini kaldrd. Her ey bir dakika iinde akla kavuacak. Bu taraftan."
Safirden bir keyi doland ve yok oldu. Yn duygumu neredeyse tamamen kaybetmi olarak o
tarafa yrdm. Birka dnten sonra tamamen kaybolduumu hissettim. Luke grnrlerde yoktu.
Durdum ve dinledim. Kendi nefesimden baka ses yoktu.
"Luke! Neredesin?" diye seslendim.
"Yukarda," diye yant verdi.

Ses tepeden, samdan bir yerden geliyor gibiydi. Alak bir kemerin altndan eilerek getim ve
maarann kalan ile ayn kristal maddeden yaplm parlak mavi bir odaya geldim. Bir kede bir
uyku tulumu ve bir yastk grdm. ki buuk metre yukardaki kk bir aklktan k dklyordu.
"Luke?" diye sordum yine.
"Buradaym," diye yant verdi.
Gidip deliin altnda durdum, yukarya bakarken parlakla kar gzm kstm. Sonunda elimle
gzlerimi perdeledim.
Lukeun ba ve omuzlar yukarda bir siluet halinde grlyordu, salar sabahn ilk klar ya da
akamn son klar olabilecek bir eyle bakrdan alev gibiydi. Yine glmsyordu.
"Orann k olduunu anlyorum," dedim.
"Benim iin," diye yant verdi.
"Ne demek istiyorsun?"
Bir srtnme sesi geldi ve manzara iri bir kayann kenar ile ksmen rtld.
"Ne yapyorsun?"
"Akl kapatabilmek iin bu ta kaydryorum," diye yant verdi, sonra birka kama ile
sabitleyeceim."
"Neden?"
"Boulman engellemek iin hava girmesini salayacak minik aklklar var," diye devam etti.
"Harika. Neden buradaym?"
"u anda varoluulamayalm," dedi. Bu bir felsefe dersi deil."
"Luke! Lanet olsun! Neler oluyor?"
"Seni tutsak aldm ak olmal," dedi. Bu arada, mavi kristal her tr Koz Kart denemelerini ve
bu duvarlarn tesindeki eyler zerinde by kullanman engelleyecek. imdilik canl ve uysal
olmana ve sana hemen ulaabileceim bir yerde bulunmana ihtiyacm var."
Akl ve yakndaki duvarlar inceledim.
"Deneme," dedi. Avantajl konumdaym."
"Bana bir aklama borlu olduunu dnmyor musun?'"
Bir an bakt, sonra ban sallad.
"Geri dnmem ve Hayaletarkn kontroln ele geirmem gerek," dedi sonunda. Bir nerin var
m?"
Kahkaha attm. u anda aramz ok iyi deil. Korkarm sana yardm edemem."
Ban yine sallad. Ne yapabilirim, bakmam gerekecek. Tanrm, ne silah ama! Eer kendim
stesinden gelemezsem geri dnp baka fikirler almak iin beynini drtklemem gerekecek. Sen de
bu arada dnrsn, tamam m?"
"Pek ok eyi dnyor olacam, Luke. Bazlar houna gitmeyecek."
"Pek bir ey yapabilecek durumda deilsin."
"Henz deil," dedim
Kayay yakalad ve ittirmeye balad.
"Luke!" diye bardm.
Durdu, beni inceledi, yz ifadesi daha nce hi grmediim bir biime brnd.
"Bu benim gerek adm deil," diye bildirdi bir an sonra.
"Nedir o zaman?"
"Ben kuzenin Rinaldoyum," dedi yavaa. Cainei ben ldrdm ve Bleysi ldrmeye yaklatm.
Ama cenazedeki bombayla skaladm. Birisi beni grd. Hayaletarkn olsa da, olmasa da, Amber
ailesini yok edeceim ama yle bir gcm olsa her ey ok daha kolay olur."

"Sorunun ne, Luke?... Rinaldo? Bu kan davas neden?"


"lk nce Cainein peine dtm," diye devam etti, nk babam ldren o."
"Ben bilmiyordum." Bir an gsndeki Anka tokasna baktm. Brandin bir olu olduunu
bilmiyordum," dedim sonunda.
"Artk biliyorsun, eski dostum. Gitmene izin veremeyiimin, seni byle bir yerde tutmak zorunda
kalmamn sebeplerinden biri de bu. Dierlerini uyarman istemem."
"Bunu baaramayacaksn."
Bir sre sessiz kald, sonra omuzlarn silkti.
"Kazansam da, kaybetsem de, denemek zorundaym."
"Neden 30 Nisan?" dedim aniden. Bana bunu syle."
"Babamn ldn o gn rendim."
Kayay ektii delie kaydrd, tamamen kapatt. Ardndan ksa eki sesleri geldi.
"Luke!"
Yant vermedi. Yan saydam tatan glgesini grebiliyordum. Bir sre sonra doruldu, sonra
gzden kayboldu. izmelerinin dardaki zemini dvdn duydum.
"Rinaldo!"
Yant vermedi ve ayak seslerinin uzaklamasn dinledim.
Gnleri mavi kristal duvarlarn aydnlanmas ve kararmas ile lyorum. Bir aydan uzun
zamandr tutsam, ama zamann burada dier glgelere oranla ne kadar yava ya da hzl aktn
bilmiyorum. Bu byk maaradaki her koridoru, her oday admladm, ama k yolu bulamadm.
Koz Kartlarm burada ilemiyor, hatta Kyametin Koz Kartlar bile. Bym faydasz, Lukeun
yznn rengindeki duvarlarla snrl. Geici delilie kamaktan bile memnun olacam
hissetmeye balyorum, ama mantm teslim olmay reddediyor, nk beni rahatsz eden ok fazla
bilmece var: Dan Martinez, Meg Devlin, Gln Hanmefendisi... Neden? Ve neden benimle bu kadar
ok zaman geirdin, Luke, Rinaldo, dmanm? Dierlerini uyarmann bir yolunu bulmalym.
Hayaletark onlara kar kullanmay baarrsa, Brandin hayali -benim intikam kabusumgerekleir. Artk ok hata yaptm gryorum...
Beni affet, Julia... Zindanm yine admlayacam. Bir yerlerde, beni evreleyen buz mavisi
mantkta, zihnimi, haykrlarm, ac kahkahalarm frlatabileceim bir boluk olmal. Bu koridora,
tnelden aaya. Mavi her yerde. Glgeler artk beni tamyor, nk burada glge yok. Ben tutsak
Merlin, kayp Corwinin olu. Iktan ryam bana kar dndrld. Zindanmda kendi hayaletim gibi
geziniyorum. Bu ekilde bitmesine izin veremem. Belki bir sonraki tnel ya da bir sonraki...

ALTINCI CLT




SON

YEDNC CLT




AMBER KANI

AMBER YILLIKLARI

YEDNC CLT
Amber Kan

ROGER ZELAZNY

eviren: Niran Eli

Tarayan: Eylem Yurtsever
Dzenleyen: eldkaan

Giri
KRSTAL BR MAARADA DNCELER
Yaamm sekiz yl boyunca nispeten huzurlu gemiti. Birinin beni ldrmeye alt 30 Nisanlar
hari. Bunun dnda, bilgisayar bilimine younlatm akademik kariyerim hayli ilerlemiti ve
Byk Tasarmdaki drt yllk alma hayatm iyi bir deneyim olmu, bir yandan kendime ait bir
projeyle urarken, dier yandan rendiklerimi dilediim artlar altnda uygulamama olanak
tanmt. Ayn irkette, sat biriminde alan Luke Raynard adnda iyi bir arkadam vard. Kk
teknemle alr, dzenli olarak kouya kardm...
Ben ilerin dzene gireceini dnrken, her ey getiimiz 30 Nisanda parampara oldu. En
sevdiim proje, Hayaletark, ina edilmiti; iimden istifa etmi, eyalarm toplam, daha yeil
glgelere doru yola kmaya hazrlanyordum. Bu kasabada, srf o uursuz gn yakn diye bu kadar
uzun kalmtm ve bu kez, canma kastedenlerin arkasnda kim olduunu, neden byle bir ey
yaptklarn renmeye kararlydm.
O sabah kahvaltdayken, Luke eski kz arkadam Juliadan bir mesajla geldi. Mesaj Juliann beni
yine grmek istediini sylyordu. Bu yzden evine uradm ve onu l buldum.
Grne gre sonra bana da saldran... ayn kpeksi yaratn saldrsna uramt. Yarat
ldrmeyi baardm. Kamadan nce dairesini stnkr aradmda ince, tuhaf bir oyun kart
destesi buldum ve yanmda gtrdm. Amberin ve Kaosun byl Tarot kartlarna o kadar ok
benziyorlard ki, benim gibi bir bycnn ilgisini ekmemeleri imkanszd.
Evet. Ben bir bycym. Ben Merlin, Amberli Corwin ile Kaos Saraylarndan Darann olu,
buradaki dostlar ve tandklar arasnda Merle Corey olarak bilinirim: parlak, ekici, nktedan,
atletik... Detaylar iin gidin Castiglione ve Lord Byron okuyun, nk ayn zamanda alakgnll,
souk ve suskunum da.
Kartlar orijinal kt ki Juliann biz ayrldktan sonra Victor Melman isimli bir gizemci ile
arkadalk ettiini renince bu durum normal grnd. Bu beyefendinin stdyosuna yaptm
ziyaret adamn beni ayinle ldrmeye teebbs etmesi ile sonuland. Yerel koullar ve benim
hevesliliim onun lm ile sonulanmadan nce trenin kstlarndan kendimi kurtarmay ve onu
biraz sorgulamay baardm. Ayinler buraya kadardr ite.
Ondan, adamn maadan baka bir ey olmadn anlayacak kadar ey renmitim. Anlalan
baka birisi onu yem olarak kullanmt ve dier kiinin Juliann lm ve benim hatrlamaya deer
30 Nisan koleksiyonumdan sorumlu olmas hayli mmkn grnyordu.
Ama bu konular zerinde dnmek iin pek az zaman bulabildim, nk Melman numaras
yaptm ksa telefon konumasndan sonra, telefonda konutuum krmz sal, ekici bir kadn
tarafndan srldm (evet, srldm). Isr beni fel etti, ama zehir etkisini tam olarak gsteremeden
Juliann evinde bulduum byl kartlardan birini kullanarak oradan ayrlmay baardm. Kart beni
bir sfenksin huzuruna gtrd.
Sfenks, kaybettiiniz zaman sizi yemelerine izin verdii iin sfenkslerin bayld aptalca bilmece
oyununu oynayabilmem iin iyilememe izin verdi. Bu konuda syleyebileceim tek ey, bu sfenksin
mzk ktdr.
Her neyse, evim olan glge Yeryzne dndmde, ben yokken Melmann yerinin yandn
kefettim. Lukea telefon etmeye altm, nk onunla akam yemei yemek istiyordum ve
motelinden ayrldn, bana i iin New Mexicoya gittiini syleyen ve nerede kaldn belirten bir

mesaj braktn rendim. Resepsiyon memuru Lukeun odasnda unuttuu mavi tal bir yzk
verdi, onunla grtmde iade etmek zere yz yanma aldm.
New Mexicoya utum, sonunda Lukea Santa Fede yetitim. Barda akam yemei iin
hazrlanmasn beklerken Dan Martinez adnda bir adam beni sorgulad; Lukeun bir tr i anlamas
nerdii ve onun Lukeun gvenilir olup olmadndan, sz verdii ii teslim edip edemeyeceinden
emin olmak istedii izlenimi brakt. Yemekten sonra Luke ve ben dalara doru araba gezisine
ktk. Martinez bizi takip etti ve biz durup, hayran hayran geceyi izlerken ate etmeye balad. Belki
de Lukeun gvenilir olmadna ve vaat ettii ii yapamayacana karar vermiti. Luke kendi silahn
ekip ve Martineze ate ederek beni artt. Sonra daha da tuhaf bir ey oldu. Luke bana ismimle ona hi sylemediim kendi ismimle- hitap etti, ebeveynlerimi sayd, bana arabaya binmemi ve
defolup gitmemi syledi. Bu son noktay, ayaklarmn dibine bir kurun skarak vurgulad. Konu
tartmaya ak grnmyordu, bu yzden oradan ayrldm. Bana ayn zamanda, hayatm oktan bir
kez kurtarm olan tuhaf Koz Kartlarn yok etmemi syledi. Ve daa trmanrken Victor Melman
tandn renmitim...
Fazla uzaa gitmedim. Biraz aada park ettim ve yryerek dndm. Luke gitmiti. Martinezin
cesedi de yle. Luke ne o gece, ne de ertesi gece otele dnd, bu yzden ben de hesab deyip
ayrldm. Gvenebileceimden emin olduum ve benim iin gerekten de iyi tavsiyeleri olan tek kii
Bill
Rothdu. Bill, New Yorkda yaayan, babamn ok yakn dostu olan bir avukatt. Onu ziyaret ettim
ve hikayemi anlattm.
Bill, Luke hakkndaki merakmn artmasna sebep oldu. Bu arada Luke iri yar, zeki, kzl sal,
olaanst hnerlere sahip doal bir atlettir ve (Billin iaret ettii gibi) bunca yldr dost olmamza
ramen gemii hakknda neredeyse hibir ey bilmiyordum.
George Hansen isimli komu delikanl Billin evinin yaknlarnda dolamaya ve tuhaf sorular
sormaya balamt. Benzer somlar soran garip bir telefon aldm. Her iki sorgucu da annemin adn
merak ediyor gibiydi. Doal olarak, yalan syledim.
Annemin Kaos Saraylarnn karanlk aristokrasisinden geldii gerei kimseyi ilgilendirmezdi.
Ama telefon eden Thari dilinde, yani benim dilimde konumutu ve beni yerel kr kulbnde bir
buluma ve bilgi dei-tokuu nerecek kadar meraklandrmt.
Ama Amber Kral olan amcam Random bundan nce, Bill ile birlikte yry yaparken beni eve
ard. George Hansenn bizi takip ettii anlald ve gerekliin glgelerinden geerken bizimle
gelmek istedi. Ne yazk ki davetli deildi.
Billi yanmda gtrdm, nk onu son derece tuhaf davranan biri ile yalnz brakmak istemedim.
Randomdan amcam Cainein bir suikastinin mermisi ile ldn, birinin amcam Bleysi de
ldrmeye altn, ama ancak yaralamay baardn rendim. Cainein cenazesi ertesi gn
yaplacakt.
O gece kr kulbndeki randevuma gittim, ama gizemli sorgucum grnrlerde yoktu. Yine de her
ey baarszlkla sonulanm saylmazd, nk Meg Devlin isimli gzel bir kadnla tanmtm.
Gelimeler birbirini izledi, onu evine gtrdm ve birbirimizi ok daha iyi tandk. Sonra, ben onun
aklnn baka yerlerde olduunu dnrken, annemin adn sordu. Bylece, 'ne olursa olsun' deyip,
ona syleyiverdim.
Onun barda bulumaya gittiim kii olabilecei fikri uzunca bir sre aklma gelmedi.
likimiz lobiden gelen zamansz bir telefonla sona erdi. Megin kocas olduu sylenen bir
adamn telefonuyla. Her centilmenin yapaca eyi yaptm. Oradan tydm.

Bir byc olan (ama benden farkl bir tarzda) halam Fiona randevumu onaylamamt. Ve Lukeu
daha da az onaylarm gibi grnyordu, nk ona Luke hakknda biraz bilgi verdikten sonra
yanmda onun resmi olup olmadn sordu.
Ona czdanmda bulunan, grup iinde Lukeun da bulunduu bir fotoraf gsterdim. Fionann
onu bir yerden tandna yemin edebilirim, ama bunu itiraf etmedi. O gece o ve kardei Bleysin
Amber den kaybolmas tesadf gibi grnmyordu.
Olaylarn ak bundan sonra daha da hzland. Ertesi gn,
Cainein cenazesinden sonra, ailenin ounu yok etmek iin bomba atlarak kaba bir suikast
teebbsnde bulunuldu. Suikasti aday kat. Daha sonra, Random, en sevdiim proje, hobim,
Byk Tasarmda altm yllarda yaptm dier i,
Hayaletark ile ilgili ksa bir gsteriden dolay altst oldu. Hayaletark, ilemesi iin okulda
rendiklerimden farkl bir dizi fizik yasas gerektiren bir bilgisayar olarak balad. By
denilebilecek eyleri ieriyordu. Ama onun yaplabilecei ve alabilecei bir yer buldum ve yaptm.
Yanndan ayrldm zaman daha programlanmas tamamlanmamt. Akl kazanm gibi
grnyordu ve sanrm Random korkuttu. Bana gidip makineyi kapatmam emretti. Bu fikirden
fazla holanmadm, ama oradan ayrldm.
Glgeden geerken takip edildim; taciz edildim, tehdit edildim, hatta saldrya uradm. Bir
yangndan, daha sonra bir glde len tuhaf bir hanmefendi tarafndan kurtarldm. Vahi hayvanlara
kar gizemli biri tarafndan korundum, garip bir depremden ayn kii tarafndan kurtarldm ve bu
kii Luke kt. Hayaletark ile kar karya gelmek iin son snra kadar bana elik etti. Yaratmm
bana biraz sinirlenmiti ve bir glge frtnas emsiyeli ya da emsiyesiz, yakalanmas elenceli
olmayan bir ey aracl ile bizi uzaklatrd. Bizi deiimlerden, Juliann dairesinde bulduum
tuhaf resimlere verdiim isimle, Kyametin Koz Kartlarndan birini kullanarak kurtardm.
Mavi, kristalden bir maarann dna ulatk ve Luke beni ieri ald. yi, ihtiyar Luke. htiyalarm
karladktan sonra beni tutsak etti. Bana kim olduunu syledii zaman, fotorafn grdnde
Fionay son derece rahatsz eden, babasna benzerliini fark ettim. nk Lukef birka sene nce
krall ve onunla beraber evreni yok etmesine ramak kalan suikasti ve eytani hain Brandin
oluydu. Neyse ki, Caine onu planlarn gerekletiremeden ldrmt. O zaman, babasnn
intikamn almak iin Cainei ldrenin Luke olduunu rendim.
(Ayrca, babasnn lm haberini 30 Nisanda ald ve yllar iinde bu yldnmn tuhaf bir
ekilde and ortaya kt.)
Random gibi o da Hayaletarktan ok etkilenmiti ve bana onun tutsa olarak kalacam, nk
makineyi kontrol etmeye alrken bana ihtiya duyabileceini syledi. Ailenin geri kalann yok
ederken Hayaletarkn mkemmel bir silah olacan dnyordu.
Konuyu takip etmek iin ayrld ve ksa zamanda maarann garip bir zellii yznden
glerimin etkisiz kaldn, beni senin dnda konuacak kimse olmadan, boacan kimse olmadan
yalnz braktn kefettim, Frakir...
"Gkkuann zerinde"den birka kple dinlemek ister miydin?

Blm 1
Keskin ucu paralandktan sonra kabzay frlatp attm. En zayf nokta olduunu dndm mavi
denizden duvara kar hibir ie yaramamt. Ayaklarmn dibinde birka kk kymk yatyordu.
Onlar aldm ve birbirine srttm. k yolum bu deildi. Tek k noktas, geldiim yol gibi
grnyordu ve ie yaramyordu.
Odama, yani maaralarn uyku tulumumu koyduum ksmna dndm. Ar, kahverengi bir ey
olan tulumun zerine oturdum, bir arap iesinin tpasn ap itim. Duvar yontarken terlemitim.
O srada Frakir bileimde kprdand, biraz zld, sol avucuma kayd ve hl elimde duran iki
mavi paraya doland. evrelerinde dm oldu, sonra sarkt ve sarka gibi sallanmaya balad.
ieyi bir kenara brakp izledim. izdii yay, ev dediim tnel dorultusunda uzanyordu. Belki bir
tam dakika boyunca salland. Sonra yukar ekildi, elimin srtna gelince durdu. Paralar orta
parmamn dibine brakt ve bileimdeki normal saklanma yerine dnd.
Bakakaldm. Titreen gaz lambasn kaldrdm ve talar inceledim. Renkleri...
Evet.
Derinin zerindeyken, bir sre nce Yeni izgi Motelinden aldm, Lukeun yzndeki taa
benziyorlard. Tesadf m? Yoksa bir balant m vard? Boma ipim bana ne anlatmaya alyordu?
Ve bunlara benzer baka bir ta nerede grmtm?
Lukeun anahtarl. zerinde, bir metal parasna kaklm mavi bir ta vard... Peki bir dierini
nerede grmtm?
inde tutsak olduum maaralar, Koz Kartlarn ve Logrus bysn engelleme gcne sahipti.
Luke bu duvarlarn talarndan paralar yannda tamsa, muhtemelen zel bir sebebi vard. Baka
ne zellie sahip olabilirlerdi?
Belki bir saat boyunca talarn doas hakknda bir eyler renmeye altm, ama Logrus
drtklemelerime direndiler.
Sonunda sklarak onlar cebime attm, biraz ekmek peynir yedim ve bir yudum daha arap itim.
Sonra ayaa kalktm ve bir tur daha atarak tuzaklarm denetledim. Burada, bir ay gibi gelen bir
sredir tutsaktm. Btn bu tnelleri, koridorlar, odacklar admlam, bir k yolu aramtm.
Hibiri k yolu deildi. lerinde lgnca kotuum ve souk duvarlarnda parmak boumlarm
kan iinde braktm anlar olmutu. Yava yava yrdm, atlaklar ve izikleri aratrdm
zamanlar olmutu. Girii tkayan kayay defalarca yerinden oynatmaya almtm ama faydas
olmamt. Yerine bir kamayla kstrlmt ve kprdatamyordum. imdilik buradaym gibi
grnyordu.
Tuzaklarm...
Hepsi son denetlediimde braktm gibiydi. Doann kaytszca evrede sal halde brakt
kayalar; yksee kaldrlm, depodaki sandklardan aldm, glgelerin maskeledii pakel
sicimlerinden birine dikkatsizce basan biri olursa yerlerinden kurtulmaya hazr kayalar.
Biri mi?
Luke, elbette. Baka kim olabilir? Beni tutsak eden oydu.
Ve geri dnerse -hayr, geri dnd zaman- bubi tuzaklar bekliyor olacakt. Silahlyd. Onu
giriin altnda bekleeni, tepedeki konumunda avantajl olacakt. Hayr, olmaz. Orada olmayacaktm.
Peimden gelmesini salayacaktm ve sonra...
Biraz huzursuzlanarak odama dndm.

Ellerimi bamn arkasnda kenetleyerek uzandm ve planlarm gzden geirdim. Kayalar bir
adam ldrebilirdi, ama ben Lukeun lmesini istemiyordum. Son zamanlara kadar -Caine Amcam
ldrdn ve Amber deki akrabalarmn geri kalann yok etmeye kararl grndn renene
kadar- Lukeu iyi bir dost olarak grmeme ramen bunun duygusallkla ilgisi yoktu. Caine, Lukeun
babasn ldrmt -Brand amcam- dierlerinden herhangi birinin memnunlukla ldrecei bir
adam. Evet, Luke -ya da artk bildiim ismiyle, Rinaldo- kuzenimdi ve aile ii kan davalarmzdan
birine karmak iin sebebi vard. Yine de, herkesi ldrmeye niyetlenmesi bana biraz ar gelmiti.
Ama beni tuzaklarm bozmaya aran ne akrabalk, ne de duygusallkt. Onu canl istiyordum,
nk bunlar hakknda anlamadm ok ey vard ve o bana anlatmadan lrse baz noktalar asla
aa karamayabilirdim.
Jasra... Kyametin Koz Kartlar.. Glgede nasl bu kadar kolay izlendiim... Lukeun ressam ve
deli gizemci Victor Melman ile ilikisinin hikayesi... Julia ve lm hakknda bildikleri...
Batan baladm. Tuzaklar zdm. Yeni plan basitti ve Lukeun hi bilgisi olmadna inandm
bir eye dayanyordu.
Uyku tulumumu yeni bir yere, tavannda giri olan odann hemen nndeki tnele gtrdm. Oraya
biraz da yiyecek tadm. Olabildiince o civarda kalmaya kararlydm.
Yeni tuzak ok basitti: dorudan ve neredeyse kanlmaz.
Tuza kurunca beklemekten baka yapacak bir ey kalmyordu. Beklemek ve hatrlamak. Ve
planlamak. Dierlerini uyarmalydm. Hayaletark hakknda bir eyler yapmalydm. Meg Devlinin
bildiklerini renmeliydim... Bir sr ey yapmalydm.
Bekledim. Glge frtnalarn, ryalar, tuhaf Koz Kartlarn ve Gldeki Hanmefendiyi dndm.
Uzun sre amaszca srklendikten sonra, yaamm birka gn iinde kalabalklamt. Sonra bu,
hibir ey yapmayarak geen uzun sre. Tek tesellim, bu zaman sresinin u anda benim iin nemli
olan tm dier zamanlardan daha hzl getiiydi. Buradaki bir ay, Amberde yalnzca tek bir gn,
hatta daha az olabilirdi. Bu yerden ksa srede kurtulabilirsem, takip etmek istediim izler henz taze
olacakt.
Daha sonra lambay sndrp uyudum. Zindanmn kristal lenslerinden yeterli k szyor,
parlaklap soluyordu. Bylece dardaki dnyann gecesini gndznden ayrtedebiliyor, gnlk
ilerimin oluturduu kk programm onun ritmine gre takip edebiliyordum.
Sonraki gn boyunca Melmann gnln tekrar okudum -armdan yana ar, faydal
bilgilerden yana hafif bir eydi- ve kendimi Melmann ziyaretisine verdii isimle Balkl Kiinin
muhtemelen Luke olduu konusunda beni artan, iki cinslilie atfta bulunan birka kayt dndaikna etmi gibiydim. Cildin sonundaki, Kaosun Olunun kurban edilmesine ilikin kaytlar,
Melmann oraya beni yok etmesi iin konulmu olmas konusundaki bilgilerim nda, zerime
alnabilirdim. Ama bunu Luke yapmsa, New Mexicodaki belirsiz tavrlarn, bana Kyametin Koz
Kartlarn yok etmemi tlemesini ve beni bir eyden korumak istercesine uzaklatrmasn nasl
aklayabilirdim? Ayrca, daha nce defalarca canma kastettiini itiraf etmiti, ama son zamanlarda
olanlar inkar etmiti. Hepsinden o sorumlu olsayd, bunu yapmasna gerek yoktu. e baka ne
karm olabilirdi? Baka kim? Ve nasl? Bulmacada kesinlikle eksik paralar vard, ama bunlar
nemsizmi gibi hissediyordum; kk bir bilgi paras, desenin azck sarslmas her eyin yerli
yerine oturmasna yetecek, ortaya kan resim daha batan grm olmam gereken bir ey
kacakm gibi.
Ziyaretin gece olacan tahmin edebilirdim. Edebilirdim, ama etmedim. Aklma gelseydi uyku
dzenimi deitirebilir, uyank ve tetikte olabilirdim. Tuzamn etkili olacandan emin olsam da,
gerekten can alc konularda her kk stnlk nemlidir.

Derin uykudaydm ve tan taa srtnmesi uzaktan gelen bir sesti. Sesler devam ederken hafif hafif
kprdandm ve doru devreler kapanana, ben ne olduunu anlayana kadar saniyeler geti. Sonra,
zihnim hffi bulank vaziyette, dorulup oturdum ve odann girie en yakn duvarnn dibine ktm,
gzlerimi ovuturdum, salarm arkaya svazladm, uykunun gerileyen kylarnda kaybettiim
uyankl aradm.
ittiim ilk sesler kamalarn karlmasna elik etmi olmalyd, anlald kadaryla kaya
sarslm, devrilmiti. Takip eden sesler bouk ve yankszd ve dardan geliyordu.
Bu yzden odaya hzla gz gezdirmeye cesaret ettim. inden yldzlar grlen, ak bir geit
yoktu. Yukarndan gelen titreimler devam ediyordu. Sallanma seslerinin ardndan imdi dzenli
biimde, ezilme, srtnme sesleri geliyordu. Odann tavannn yar saydam talarnn iinden dank
bir hareyle, bir k topu parlyordu. Bir lamba olduunu tahmin ettim.
Meale olamayacak kadar istikrarlyd. Ve mevcut koullar altnda bir meale pratik olmazd.
Alt ucunda iki yldz tutan bir gkyz hilali belirdi. Geniledi, iki adamdan geldiini dndm
ar solumalar ve homurdanmalar duyuldu.
Fazladan pompalanan adrenalinin, iimde biyolojik numarasn yaptn hissederken, kollarm ve
bacaklarm karncaland. Lukeun yannda birini getireceini dnmemitim. Kusursuz planm buna
kar aklar tayordu ve bu da benim aptal olduumu gsterirdi.
Kaya imdi daha hzl yuvarlanyordu ve zihnim hzla alr, bir eylem planna odaklanr, gerekli
duruu alrken kfr etmeye bile zaman yoktu.
Logrus imgesini ardm ve desen nmde ekillendi. Duvara yaparak ayaa kalktm ve
kollarm imgenin iki kolunun geliigzel grnen hareketlerine uyacak ekilde oynatmaya baladm.
Ben yeterli uyumu saladm zaman yukardan gelen sesler durmutu.
Aklk imdi botu. Birka dakika sonra k kaldrld ve akla doru hareket ettirildi.
Odaya girip ellerimi uzattm. Ksa ve esmer adamlar tepemde gr alanma girdiinde bataki
planm tamamen geersiz oldu. kisi de sa ellerinde knndan ekilmi hanerler tayordu. Hibiri
Luke deildi.
Logrus kollarmla uzandm ve ikisini de grtlaklarndan yakaladm. Kavraym iinde, yere
ylana kadar sktm. Biraz daha sktm, sonra braktm.
Onlar gr alanmdan karken giriin yksek azn parlak g hatlarml yakaladm ve kendimi
yukar ektim. Akla ulatmda, i tarafnda dolanm bekleyen Frakir i almak iin durdum.
Tuzam buydu. Luke ya da herhangi biri, ieri girmek iin halkadan gemek zorunda kalacakt,
iinden geen herhangi bir eye sk sk sarlmak iin bekleyen bir halka.
Ama imdi...
Samdaki yamata ateten bir iz uzanyordu. Den lamba krlm, akan gaz alevden oluan bir
dere oluturmutu.
Boduum adamlar iki yana serilmi, yatyordu. Akl kapatan kaya solda, biraz arkada
duruyordu. Olduum yerde kaldm -bam ve omuzlarm akln stnde, dirseklerime dayanmLogrus imgesi gzlerimin arasnda dans ediyor, g izgilerinin scak karncalanmas henz
kollarmn bir paras, Frakir sol omzumdan pazularma doru kayyor.
ok fazla kolay olmutu. Lukeun beni sorgulamak, ldrmek ya da nakletmek iin bir ift uaa
gvendiini zannetmiyordum. Grevleri bunlarn hangisi ise. te bu yzden tamamen dar
kmam, greceli gvenli konumumdan, geceye brnm evremi taryordum.
Bu seferlik tedbirliydim. nk benimle birlikte geceyi paylaan biri vard. Solmakta olan alev
dereciine ramen, sradan grmn bana bu bilgiyi verememesine sebep olacak denli kadar

karanlkt. Ama Logrusu ardm zaman bana imgesini baheden zihinsel yap baka fiziksel
olmayan belirtileri de grmeme izin verir.
Bu sayede sol tarafmdaki bir aacn altnda, nnde szld insan eklini grmeme engel
olacak glgelerin ortasnda, bu tr bir yap grdm.. Bu tuhaf bir desendi, Amber in desenini
hatrlatyordu; bir frldak gibi yava yava dnyor, dumanl, sar ktan iplikikler uzatyordu.
Bunlar geceyi aarak bana doru uzanyordu ve ben zaman geldiinde ne yapacama karar vermi,
bylenmi gibi durmu, izliyordum.
Drt tanesi iriydi, yava yava, aranarak geliyordu. Benden birka metre tede durdular,
gevediler, sonra kobra gibi saldrdlar. Ellerimi bir araya getirmi, hafife aprazlam, Logrus
kollarm uzatmtm. Tek bir hareketle onlar atm ve hafife edim. Sar uzantlara arptlar, onlar
kendi desenlerine geri frlattlar. Bu olurken nkollarmda bir karncalanma hissettim.
Sonra sa kolumdaki uzanty bir kl gibi kullanarak, imdi dalgalanan desene bir kalkanm gibi
vurdum. Ksa, keskin bir haykr duydum, o imge soldu. inde durduum delikten karak bir kez
daha hzla vurdum ve kolum arlar iinde, yamatan aa komaya baladm.
mge -her ne idiyse- soldu ve yok oldu. Ama o zamana kadar aa gvdesine yaslanan ekli daha
aka grebilmitim. Bir kadn ekline benziyordu, ama kaldrd ve imdi gz hizasnda tuttuu
kk bir nesne yznden yzn ayrt edememitim. Nesnenin silah olmasndan korkup, elinden
drmeyi umarak Logrus uzantmla vurdum.
Sendeledim, nk kolumu dikkate deer bir gle sarsan bir geri tepme oldu. Vurduum ey
gl bir by nesnesi gibiydi. En azndan kadnn da hafife sallandn grme tatminini
hissetmitim. O da ksa bir lk kopard, ama nesneyi brakmad.
Bir an sonra kadnn evresinde hafif, rengarenk bir prlt belirdi ve nesnenin ne olduunu
anladm. Logrus gcn bir Koz Kartna yneltmitim. Artk, srf kim olduunu renmek iin bile
olsa, ona ulamalydm.
Ama ona doru koarken zamannda ulaamayacam anladm. Eer...
Frakir i omzumdan aldm, doru tarafa ynlendirerek Logrus izgisi boyunca frlattm ve o
uarken talimatlarm verdim.
Yeni gr amdan, imdi kadn evreleyen solgun harenin aydnlnda, kadnn yzn
grebildim. Melmann dairesinde bir srkla beni ldrmesine ramak kalan Jasrayd.
Bir an sonra gitmi, yannda hayatmn bal olduu baz yantlar elde etme frsatn da gtrm
olacakt.
"Jasra!" diye bardm, konsantrasyonunu bozmaya alarak.
Bu abam ie yaramad, ama Frakir i grmt. Gmi parltlar saan boma ipim kadn
boazndan yakalad, serbest ucuyla yaknda, soldaki bir dala doland.
Kadn, grne baklrsa ok ge olduunu fark etmeden solmaya balad. Kafasn koparmadan
kaybolamazd.
Bunu abucak kavrad. Grltl bir lk kopard. Geriye adm att, maddeleti, haresini kaybetti,
Koz Kartn drd ve boazna dolanan ipi penelemeye balad.
Yanma geldim, elimi Frakir'in zerine koydum. Frakir aa dalndaki ucunu zp bileinle
doland.
"yi akamlar, Jasra," dedim, kadnn ban arkaya ekerek. "Zehirli sr bir daha denersen
boyunluk kullanmaya balarsn. Anladn m?"
Konumaya alt, ama beceremedi. Ban sallad.
"pi biraz geveteceim," dedim, bylece sorularma yant verebileceksin."

Frakir i boaznda biraz gevettim. Kadn ksrmeye balad ve bana kumu cama evirebilecek bir
bak frlatt. Byl deseni tamamen solmutu, bu yzden ben de Logrus imgesini braktm.
"Neden peimdesin?" diye sordum. Neden benimle urayorsun?"
"Cehennemin olu!" dedi ve bana tkrmeye alt, ama az ok kurumu olmalyd.
Frakir i hafife ektim ve kadn yine ksrd.
"Yanl cevap," dedim. Bir daha dene."
Ama kadn glmsedi, baklar arkamda bir noktaya kayd. Frakir i gergin tuttum ve bir bak
frlattm. Arkamda, sada hava prldamaya balamt, biri Koz Kart kullanarak gelmeye
hazrlanyordu.
O anda kendimi yeni bir tehditle karlamaya hazr hissetmiyordum, bu yzden serbest elimi
cebime daldrdm ve kendi Koz Kartlarmdan bir ksmn kardm. En tepedeki Florannd. Gzel.
e yarard.
Zayf aydnlkta, zihnimi kartn zerindeki yzn tesine, ona doru zorladm. Onun dikkatinin
baka yerde olduunu, sonra aniden farkndalk kazandn hissettim.
Sonra, Evet,...?
"Beni al! abuk ol!" dedim.
Acil durum mu? diye sordu.
"nansan iyi olur," dedim ona.
Ah! Tamam. Gel.
Onu yatakta grdm. Gittike berraklat. Elini uzatt.
Uzanp elini tuttum. Lukeun sesinin, Dur!" diye nladn duyduumda ne adm attm.
Jasray arkamdan srkleyerek ilerlemeye devam ettim.
Jasra gerilemeye alt ve sendeleyerek yatan kenarna geldiimde beni durdurmay baard. O
zaman yatan uzak ucundan beni izleyen siyah sal, sakall adam fark ettim.
"Kim...? Ne...?" diye balad adam, ben kasvetle glmseyerek, dengemi kazanrken.
Lukeun glgeli ekli tutsamn arkasndan gr alanna girdi. ne uzand, Jasrann kolunu tuttu
ve ekmeye balad.
Hareket, Frakir in kadnn boaznda skmaya sebep olunca bir gurultu kard.
Lanet olsun! imdi ne olacak?
Flora aniden doruldu, yz arpld, artc bir hzla yumruunu savururken lavanta kokulu rt
yere dt.
"Seni kaltak!" diye bard. Beni hatrladn m?"
Darbe Jasrann enesine indi ve Frakir i son anda zp, Lukeun bekleyen kollarna kadnla
birlikte dmekten kendimi kurtardm.
kisi soldu ve prlt yok oldu.
Bu arada siyah sal adam yataktan km, giysilerini topluyordu. Hepsini toplaynca, hibirini
giymeye zahmet etmeden nnde tuttu ve hzla kapya doru geriledi.
"Ron! Nereye gidiyorsun?" diye sordu Flora.
"Uzaa!" diye yant verdi adam ve kapy ap kt.
"Hey! Dur!"
"Hayatta olmaz!" diye bir yant geldi yandaki odadan.
"Lanet olsun!" dedi Flora, bana dik dik bakarak. zel hayatm karmakark etmeyi ok iyi
baaryorsun." Sonra, Ron! Akam yemeine ne dersin?" diye seslendi.
"Psikiyatristime grnmem gerek," dedi adamn sesi ve ardndan bir baka kap arplarak kapand.
"Umarm ne kadar gzel bir ilikiyi mahvettiini anlyorsundur," dedi Flora bana.

imi ektim. Onunla ne zaman tantn?" diye sordum.


Kalarn att. ey, dn," diye yant verdi. Durma, gl. Bu tr eyler yalnzca zamana bal
deildir. zel bir ey olacan hemen anladm. Bylesine gzel bir eyi ucuzlatmak iin sen ya da
baban gibi bir hde gvenmek..."
"zr dilerim," dedim. Beni ektiin iin teekkrler. Elbette dnecektir. Yalnzca fena halde
korkuttuk onu. Ama seni bir kez tanynca, dnmemeyi nasl dnebilir?"
Flora glmsedi. Evet, Corwine kesinlikle benziyorsun," dedi. Hdk, ama sezgileri kuvvetli."
Ayaa kalkt, dolaba doru ilerledi, lavanta rengi bir sabahlk alp giydi.
"Btn bunlar," dedi, kuan balarken, ne demek oluyor?"
"Uzun bir hikaye..."
"O zaman le yemei yerken dinlesem daha iyi olacak. A msn?" diye sordu.
Srttm.
"Anlalyor. Hadi gel."
Beni Fransz tara tarznda bir oturma odasndan geirdi ve seramik ve bakr dolu bir taras
mutfana soktu. Yardm nerdim, ama masann yanndaki bir sandalyeyi iaret ederek oturmam
syledi.
O dolaptan bir sr yiyecek karrken, lk nce," dedim.
"Evet?"
"Neredeyiz?"
"San Franciscoda," diye yant verdi.
"Neden evini buraya kurdun?"
"Randomn verdii ii bitirdikten sonra kalmaya karar verdim. ehir gzme yine gzel
grnd."
Parmaklarm klattm. Victor Melmann dairesinin ve stdyosunun bulunduu binadaki deponun
sahibinin kim olduunu, Brutus Ardiyenin Amber de ate alan cephaneyi nereden bulduunu
renmek iin gnderildiini unutmutum.
"Ee, deponun sahibi kimmi?" diye sordum.
"Brutus Ardiye," diye yant verdi. Melman onlardan kiralam."
"Peki, Brutus Ardiye kiminmi?"
"J. B. Rand, A.."
"Adresi?"
"Sausalitoda bir ofis. ki ay nce boaltlm."
"Ofisin sahibinde kiralayann ev adresi var mym?"
"Yalnzca bir posta kutusu. O da terk edilmi."
Bam salladm. Byle bir ey olacan hissetmitim," dedim. imdi bana Jasradan bahset.
Hanm tandn ak."
Burnunu ekti. Hanm falan deil," dedi. Ben onu tandmda bir kraliyet fahiesinden baka bir
ey deildi."
"Nerede?"
"Kashfada."
"O nerede?"
"Amber in ticaret yapt Altn ember in snrnn biraz tesinde ilgin, kk bir glge krallk.
Pejmrde, barbarca ihtiam falan. Geri kalm bir yer."
"O zaman nasl oluyor da sen biliyorsun?"
Bir an durup kasede bir ey kartrd.

"Ah, ormanda karlatm Kashfal bir asille arkadalk ederdim. ahin avlamaya km ve ben
de tesadfen bileimi burkmutum."
"Ah," diye araya girdim, detaylara dalma ihtimaline kar.
"Ya Jasra?"
"Eski kral Menillann metresiydi. Kral kadna srlsklam kt."
"Senin niye ona garezin var?"
"Ben orada yokken Jasricki benden ald."
"Jasrick mi?"
"Benim asil. Kronklef Kontu."
"Bu gelimelere Ekselanslar Menillan ne dedi?"
"Hi renmedi. lm deindeydi. Ksa sre sonra ld. Aslnda, Jasrann Jasricki istemesinin
asl sebebi buydu. Adam saray muhafzlarnn bayd ve erkek kardei bir generaldi. Menillan
ldnde kadn onlar kullanarak darbe dzenledi. Son duyduumda Kashfa kraliesi olmutu ve
Jasrickin hakkndan gelmiti. Adam hak ettiini buldu bence. Sanrm gz tahttayd, ama kadn taht
paylamak istemedi. Bu sebeplerle, Jasricki ve erkek kardeini ihanetten idam ettirdi. Gerekten
yakkl bir adamd... Ama ok zeki deildi."
"Kashfahlarn -ah- srad fiziksel yetenekleri var mdr?" diye sordum.
Glmsedi. Eh, Jasrick mthi bir adamd. Ama yeteneklerini tanmlamak iin 'srad'
szcn..."
"Hayr, hayr," diye szn kestim. Benim kastettiim azla ilgili bir anormallik, geri ekilebilen
kpek dileri, zehir, ya da yle bir ey."
"H h," dedi ve kzarmasnn sebebinin frn olup olmadn ayrt edemedim. yle bir ey yok.
Onlar standart yapda. Neden sordun?"
"Amber de sana hikayemi anlattm zaman Jasrann beni srdn ve zerk ettii bir tr zehir
yznden Koz Kart kullanarak g bela kaabildiimi atladm. Zehir beni sersemletti ve uzun sre
ok zayf kaldm."
Ban iki yana sallad. Kashfallar bu tr eyler yapamaz. Ama elbette, Jasra, Kashfal deil."
"yle mi? Nereli?"
"Bilmiyorum. Ama yabanc. Bazlar bir kle tccarnn onu uzak topraklardan getirdiini
sylyor. Bakalar bir gn kendi kendine kageldiini ve Menillann dikkatini ektiini sylyor.
Byc olduu sylentisi var. Bilmiyorum."
"Ben biliyorum. O sylenti doru."
"Gerekten mi? Belki Jasricki o ekilde elde etmitir."
Omuzlarm silktim. Onunla ilgili -deneyiminin- zerinden ne kadar zaman geti?"
"Otuz-krk yl, sanrm."
"Hl Kashfa kraliesi mi?"
"Bilmiyorum. O taraflara gitmeyeli ok oldu."
"Amber ile Kashfann aras bozuk mu?"
Ban iki yana sallad. Aslnda iyi ya da kt denemez. Dediim gibi, arada hayli mesafe var.
Dier yerler kadar kolay ulalabilir deiller ve ticaretini yapacak, arzu edilir bir eyleri pek yok."
"O zaman Jasrann bizden nefret etmek iin gerek bir sebebi yok, yle mi?"
"Baka herhangi birinden daha fazla deil."
Oday nefis yemek kokalar doldurmaya balad. Ben onlar koklayarak oturur, yemekten sonra
alacam uzun, scak duu hayal ederken, Flora bir ekilde syleyeceini bildiim eyi syledi.
"Jasray geri eken adam... Tandk grnyordu. O kim?"

"Amber de sana bahsettiim adam," diye yant verdim. Luke. Sana birini hatrlatyor mu, merak
ediyorum."
"Hatrlatyor gibi," dedi, bir an durduktan sonra. Ama kim olduunu kartamyorum."
Srt bana dnkt. Elinden dtnde krlacak ya da dklecek bir ey tutuyorsan, ltfen brak,"
dedim.
Tezgaha bir ey brakldn duydum. Sonra, yznde akn bir ifadeyle dnd.
"Evet?"
"Gerek ad Rinaldo ve o Brandin olu," dedim ona. Bir baka glgede bir ay kadar tutsa
oldum. Biraz nce katm."
"Ah," diye fsldad. Sonra, Ne istiyor?"
"ntikam," diye yant verdim.
"zellikle kar olduu biri var m?"
"Hayr. Hepimiz. Ama elbette en bata Caine vard."
"Anlyorum."
"Ltfen hibir eyi yakma," dedim. Uzun zamandr gzel bir yemee hasretim."
Ban sallad ve dnd. Bir sre sonra, Onu uzun zamandr tanyorsun. Neye benziyor?"
"Hep olduka iyi bir adam gibi grnmtr. Babas gibi deliyse de, iyi saklad."
Bir arap iesi at, iki kadeh doldurdu ve getirdi. Sonra yemei servis etmeye balad.
Birka lokmadan sonra atal havada durdu ve bolua bakt.
"Orospu ocuunun reyeceini kim dnrd ki?" dedi.
"Fiona, sanrm," dedim. Cainein cenazesinden nceki gece Lukeun fotorafn tayp
tamadm sordu. Bir fotoraf gsterdiimde onu rahatsz eden bir ey olduu belliydi, ama ne
olduunu sylemedi."
"Ve ertesi gn o ve Bleys ortadan kayboldular," dedi Flora. Evet. imdi dnnce, gerekten de
Brandin genliine benziyor bu uzun zaman nceydi. Luke daha iyi ve arbal grnyor, ama bir
benzerlik var."
Yemek yemeyi srdrd.
"Bu arada, yemek ok gzel," dedim.
"Ah, teekkrler." ini ekti. Bu da, tm hikayeyi dinlemek iin yemeini bitirmeni beklemek
zorunda kalacam anlamna geliyor."

Blm 2
Bam salladm, nk azm doluydu. Brak imparatorluk sallansn. Alktan lyordum.
Du yaptm, tra oldum, trnaklarm kestim, yeni ardm giysilere burundum, bilinmeyen
numaralardan bir numara aldm ve Bill Rothun blgesindeki tek Devlini aradm. Yant veren
kadnn sesinde doru tn yoktu, ama yine de tandm.
"Meg? Meg Devlin?" dedim.
"Evet," diye yant verdi. Siz kimsiniz?"
"Merle Corey."
"Kim?"
"Merle Corey. Bir sre nce birlikte ilgin bir gece geirmitik..."
"zgnm," dedi. Yanlyor olmalsnz."
"imdi serbeste konuamyorsan, senin istediin bir zamanda arayabilirim. Ya da sen beni
ararsn."
"Sizi tanmyorum," dedi ve kapatt.
Telefonun almacna bakakaldm. Kocas yannda idiyse dikkatli davranmas normaldi, ama en
azndan beni tandn ve daha sonra konumak istediini belli ederdi. Beni hemen Amber e
aracan tahmin ettiim iin Randomla iletiime gemeyi ertelemitim ve ilk nce Megle
konumak istemitim.
Gidip onu ziyaret edecek zaman bulamayacam kesindi.
Tepkisini anlayamyordum, ama imdilik elimden gelen buydu. Bu yzden aklma gelen tek eyi
yaptm. Bilinmeyen numaralar yine aradm ve Billin komusu olan Hansenlar aradm.
nc alta ald. Bayan Hansen olduunu kardm bir ses yant verdi. Onunla gemite
karlamtm, ama o tarafa yaptm son yolculukta grmemitik.
"Bayan Hansen," diye baladm. Ben Merle Corey."
"Ah, Merle... Bir sre nce buralara gelmitin, deil mi?"
"Evet. Ama uzun kalamadm. Ama sonunda George ile tanma frsatm oldu. Uzun uzun sohbet
ettik. Yakndaysa, onunla konumak isterim."
Kadn yant, vermeden nce uzun bir sessizlik oldu.
"George... ey, George u anda hastanede, Merle. Bana syleyebilecein bir ey mi?"
"Ah, acil bir ey deil," dedim. Georgea ne oldu?"
"ok... ok kt bir ey deil. Ayakta tedavi ediliyor, bugn kontrol var, birka da ila alacak.
Geen ay bir tr -sinir krizi- geirdi. Birka gnlk hafza kayb yayor ve sebebini anlayamyorlar."
"Bunu duyduuma zldm."
"ey, rntgenler herhangi bir hasar gstermedi. Kafasn falan vurmam. Ve artk iyi grnyor.
Muhtemelen iyileeceini sylyorlar. Ama biraz daha gzetim altnda tutmak istiyorlar. Hepsi bu."
Aniden, ilham gelmi gibi sordu, Sen onunla konuurken nasl grnyordu?"
Sorunun geleceini tahmin etmitim, bu yzden tereddt etmedim.
"Ben onunla konutuumda iyi grnmt," diye yant verdim. Ama elbette onu nceden
tanmyordum, bu yzden farkl davranp davranmadn bilemiyorum."
"Ne demek istediini anlyorum," dedi. Eve dnd zaman aramasn ister misin?"
"Hayr. Dar kacam," dedim ve ne zaman dnerim, bilmiyorum. Gerekten de nemli bir ey
deildi. Yine ararm."
"Tamam, o zaman. Aradn sylerim."

"Teekkrler. Hoa kal."


Bunu bekliyordum. Megden sonra. Georgeun tavrlar ok tuhaft. Beni rahatsz eden gerekte
kim olduumu, Amber i biliyor gibi grnmesiydi hatta Koz Kart aracl ile giderken beni takip
etmeye almt. Hem o, hem Meg tuhaf bir ekilde kullanlm gibiydi.
Hemen aklma Jasra geldi. Ama o Lukeun mttefiki gibi grnyordu ve Meg beni Lukea kar
uyarmt. Onu bir ekilde Jasra kontrol ediyorsa, bunu neden yapsnd ki? Mantkl gelmiyordu. Bu
tr olgulara sebep olabilecek, baka kimi tanyordum?
Bata Fiona. Ama daha sonra bu glgeden Amber e dnerken yanmdayd, hatta Meg ile
geirdiim geceden sonra, beni almt. Ve olaylarn ak karsnda benim kadar arm
grnyordu.
Lanet olsun. Yaam aldnzda almayan ve istemediiniz halde alan kaplarla dolu.
Geri dndm ve yatak odasnn kapsn aldm. Flora ieri girmemi syledi. Aynann nnde
oturmu, makyaj yapyordu.
"Nasl gitti?" diye sordu.
"ok iyi deil. Aslnda, tamamen baarsz oldu." Telefonlarmn sonularn zetledim.
"Ee, imdi ne yapacaksn?" diye sordu.
"Random ile iletiime geeceim," dedim ve olanlar anlatacam. Geri kalanm dinlemek iin
beni geri aracan tahmin ediyorum. Bu yzden hoa kal dernek istedim. Yardm ettiin iinde
teekkrler. Romantik ilikini bozduysam zr dilerim."
Srt hl bana dnk, aynadan kendini incelerken omuzlarm silkti.
"Endielenme..."
Konumaya devam etti, ama cmlenin kalann duymadm.
Dikkatim Koz Kart iletiimi gibi grnen bir ey yznden dald. Alc hale geldim ve bekledim.
Duygu glendi, ama arayann kim olduu belli deildi. Floraya srtm dndm.
"Merle, ne oldu?" dediini duydum.
Duygu younlarken bir elimi kaldrdm. Uzak ucunda hibir ey olmayan uzun, karanlk bir
tnele bakar gibiydim.
"Bilmiyorum," dedim. Logrus'u arp kollarndan birini kontrolm altna aldm. Hayalet? Sen
misin? Konumaya hazr msn?" diye sordum. Yant gelmedi. Alc durumda beklerken bir rperti
hissettim. Daha nce buna benzer bir eyi hi yaamamtm. ne adm atarsam baka bir yere
nakledileceimi hissediyordum. Bu bir meydan okuma myd? Bir tuzak myd? Her ne idiyse,
bilinmeyenin davetini ancak bir aptaln kabul edeceini hissediyordum. Tek bildiim, beni kristal
maaraya geri gtrebileceiydi.
"stediin bir ey varsa," dedim, kendini tantmal ve istemelisin. Saklamba oynamay braktm."
O zaman bir varlk hissi szd, ama kimlik belli olmad.
"Tamam," dedim. Ben gelmiyorum ve senin bir mesajn yok. Aklma gelen tek dier ey senin
bana gelmek istediin. Bu doruysa, gel."
Grnte bo ellerimi, sol bileimde pozisyon alan grnmez boma ipimi, sa elimden uzanan
Logrus lm imeimi uzattm. Nezaketin profesyonel standartlar gerektirdii anlardan biriydi.
Karanlk tnelin iinde yumuak bir kahkaha yanklanr gibi oldu. Ama tamamen zihinsel bir
yansmayd, souk ve cinsiyetsiz.
Elbette, davetin bir hile, yant geldi sonra. nk sen aptal deilsin. Yine de, bilinmeyene bu
ekilde hitap etmekle cesaret gsterdiini kabul ediyorum. Neyle yz yze geleceini bilmiyorsun, ama
yine de onu bekliyorsun. Hatta davet ediyorsun.
"Davet hl geerli," dedim.

Tehlikeli olduunu hi dnmedim.


"Ne istiyorsun?"
Sana bakmak.
"Neden?"
Seninle farkl koullarda yzleeceim bir zaman gelebilir.
"Hangi koullar?"
Amalarmzn atacan hissediyorum.
"Sen kimsin?"
Yine, kahkaha.
Hayr. Henz deil. imdi deil. Yalnzca sana bakmak ve tepkilerini gzlemek istiyorum.
"Ee? Yeterince grdn m?"
Neredeyse.
"Amalarmz atacaksa, brak atma imdi olsun," dedim. Bu iin hallolmasn isterim,
bylece baz nemli ilerle ilgilenmeye devam edebilirim."
Kibri takdir ederim. Ama zaman geldiinde seme ans sana ait olmayacak.
"Ben beklerim," dedim, Logrus uzantm ihtiyatla karanlk geide uzatrken.
Hibir ey. Uzantm hibir eyle karlamad...
Gsterine hayran kaldm. Al!
Bir ey hzla bana doru gelmeye balad. Byl uzantm bunun yumuak olduunu bildirdi -bana
zarar veremeyecek kadar yumuak ve gevek- parlak renklere bezenmi iri, serin bir yn...
Yerimde kaldm ve gelen eyin iinden kaynana uzandmdaha teye, uzaa, daha uzaa. Elle
dokunulabilir, ama yumuak: belki bir beden, belki de deil; hemen srarak karlk veremeyecek
kadar iri.
Pek ok sert ve yeterince kk ktleye sahip nesne, imek arayma teslim oldu. Birini
yakaladm, onu tutan her ne ise oradan kopardm ve kendime ardm.
Hzla yaklaan ktle, Logrus arm ve szsz bir irkilme tepkisi ayn anda bana ulat.
evremde havai fiekler gibi patlad: iekler, iekler, iekler. Menekeler, gelincikler, nergisler,
gller... Yzlercesi odaya yaarken Florann irkilmediini duydum. letiim o anda krld. Sa
elimde kk ve sert bir ey tuttuumun farkndaydm. Ar iek kokular burnumu dolduruyordu.
"Ne haltlar..." dedi Flora, ...dnyor?"
"Emin deilim," diye yant verdim, gmleimin nnden ta yapraklar silkeleyerek. ieklerden
holanr msn? Bunlar alabilirsin."
"Teekkrler, ama ben daha az geliigzel aranjmanlardan holanrm," dedi, ayaklarmn dibinde
yatan parlak yna bakarak. Kim gnderdi?"
"Karanlk bir tnelin ucundaki isimsiz biri."
"Neden?"
"Belki de cenaze elengi iin avans. Emin deilim. Sohbetin genel havas tehditkard."
"Gitmeden nce bunlar kaldrmama yardm edersen sevinirim."
"Elbette," dedim.
"Mutfakta ve banyoda vazolar var. Gel."
Onu takip ettim ve bir sr vazo aldm. Yolda Logrus uzantmn getirdii nesneyi inceledim. Altn
yuvaya oturtulmu mavi bir dmeydi. Koyu mavi iplikleri hl stndeydi. Kesilmi tata kvrml,
drt kollu bir ekil vard. Floraya gsterdim, ama ban iki yana sallad.
"Hibir ey anlatmyor," dedi.

Elimi cebime daldrdm ve kristal maaradan aldm ta paralarn kardm. Benziyorlard.


Dmeyi yaklatrdm zaman Frakir hafife kprdand, sonra beni mavi talar hakknda uyard
halde hibir ey yapmadm iin uyarmaktan vazgemi gibi sakinleti.
"Tuhaf," dedim.
"Yatak odasndaki sehpann zerine biraz gl isterim," dedi Flora, ve makyaj masasnn zerine de
bir ift kark demet. Biliyor musun, kimse bana bu ekilde iek yollamad. ok ilgi ekici bir
sunum. Sana gnderildiinden emin misin?"
Anatomik ve teolojik bir eyler hrladm ve gl goncalar toplamaya baladm.
Daha sonra mutfak masasnn banda oturmu, kahve ierek dnrken Flora, Bu mesele biraz
rktc." dedi.
"Evet."
"Belki Random ile konutuktan sonra Fi ile tartmalsn."
"Belki."
"Hazr konu almken, Random araman gerekmiyor muydu?"
"Belki."
"Ne demek, belki? Uyarlmas gerek."
"Doru. Ama gvende olmann sorularma yant bulmam salamayacan hissediyorum."
"Aklnda ne var, Merle?"
"Araban var m?"
"Evet, birka gn nce aldm. Neden?"
Dmeyi ve talar cebimden kardm, masann zerine yaydm ve onlar yine inceledim.
iekleri toplarken aklma bunlardan bir tanesini nerede grdm geldi."
"Evet?"
"zc olduu iin unutmam gereken bir an var: Juliay bulduumda nasl grnd. imdi,
zerinde mavi tal bir kolye olduunu hatrlar gibiyim. Belki yalnzca bir tesadftr, ama..."
Ban sallad. Olabilir. Ama yle olsa bile, muhtemelen polis almtr."?
"Ah, kolyeyi istemiyorum. Ama daireyi, aceleyle kmak zorunda kalmasam inceleyeceim kadar
dikkatli gzden geiremediimi aklma getirdi. Amber e dnmeden nce oray bir kez daha grmek
istiyorum. O -yaratn- nasl ieri girdii konusunda hl aknm."
"Ya daire temizlendiyse? Ya da tekrar kiralandysa?"
Omuzlarm silktim. renmenin tek yolu var."
"Tamam, seni arabamla gtrrm."
Birka dakika sonra arabasna binmitik ve ben yn tarif ediyordum. Gneli, serseri bulutlarn
gezindii, ge akam gnn altnda, belki, yirmi dakikalk mesafedeydi. Zamann ounu Logrus
gleri ile baz hazrlklar yaparak geirdim ve doru blgeye ulatmzda hazrdm.
"Buradan dn ve bloun evresini dolan," dedim iaret ederek. Yer bulursak nereye park
edeceini gsteririm."
Park yeri vard, o gn park ettiim noktaya yaknd.
Kaldrmn yannda durduumuz zaman bana bakt. imdi ne olacak? Daireye gidip kapsn m
alacaz?"
"Bizi grnmez klacam," dedim ona ve ieri girene kadar o ekilde kalacaz. Ama birbirimizi
grebilmemiz iin bana yakn kalman gerekecek."
Ban sallad.
"ocukken, Dworkin bir kez bana yapmt," dedi. Herkesi gizli gizli izlemitim." Gld.
Unutmuum."

Karmak bynn son dokunularn bitirdim ve byy gerekletirdim. Ben byy yaparken
camlarn ardndaki dnya lolat. Arabann yolcu tarafndan inerken, sanki evreye gri gne
gzlklerinin ardndan bakyorduk. Yava yava keye yrdk ve saa dndk.
"renmesi g bir by m?" diye sordu bana. Kullanl gibi grnyor."
"Ne yazk ki evet," dedim. En byk dezavantaj, nceden hazr etmediysen bir anda yapamaman
ve ben etmemitim. Bu yzden, sfrdan balayarak ina etmek yirmi dakika alyor."
Byk, eski eve giden yry yoluna dndk.
"Kanc kat?" diye sordu.
"En st."
n kapya ktk ve kilitli olduunu grdk. Kukusuz bugnlerde bu tr konularda daha
zenliydiler.
"Kracak myz?" diye fsldad Flora.
"ok grltl olur," diye yant verdim.
Sol elimi kap koluna koydum ve Frakir e sessiz bir emir verdim. Bileimin evresinden iki
kangal zld, kilit aynasna doru ilerlerken grnr oldu ve kvranarak anahtar deliinin iine
girdi. Ardndan bir gerilme, katlama ve pek ok hareket geldi.
Yumuak bir tkrt srgnn ekildiini iaret etti, kap kulpunu evirdim ve yavaa ektim. Kap
ald. Frakir bileziklie ve grnmezlie geri dnd.
eri girdik ve kapy sessizce arkamzdan kapattk. Dalgal aynada yoktuk. Floray merdivenlere
gtrdm.
kinci kattaki odalardan hafif sesler geliyordu. Hepsi buydu. Rzgar yok. Heyecanl kpekler yok.
Ve biz nc kata ulamadan sesler kesildi.
Juliann dairesinin kapsnn tamamen deitirildiini grdm. Dierinden biraz daha koyuydu ve
parlak, yeni bir kilidi vard. Kapy hafife vurdum ve bekledik. Yant yoktu, ama yaklak yarm
dakika sonra kapy yine vurdum ve yine bekledik.
Kimse gelmedi. Bu yzden kapy denedim. Kilitliydi, ama Frakir numarasn tekrarlad ama ben
tereddtlydm. Son ziyaretimi hatrlaynca ellerim titremeye balad. Parampara cesedinin artk
orada olmadn biliyordum. Bana saldracak bir katil hayvann beklemediini biliyordum. Yine de
an beni saniyelerce yerime mhlad.
"Sorun ne?" diye fsldad Flora.
"Yok bir ey," dedim ve kapy ittirdim.
Hatrladm kadaryla dairenin bir ksm mobilyalyd. Daireye ait olan ksm duruyordu -divan,
sehpalar, pek ok sandalye, byk bir masa- ama Juliann tm eyalar yok olmutu. Yerde yeni bir
hal vard, zemin yeni cilalanmt. Yeniden kiralanm gibi grnmyordu, nk evrede kiisel
eyalar yoktu.
eri girdik, ben kapy kapattm, zerimizdeki byy kaldrdm ve odalar dolamaya baladm.
Byl peelerimiz kalknca daire gzle grlr derecede aydnland.
"Bir ey bulacamz sanmyorum," dedi Flora. Cila, dezenfektan ve boya kokusu alyorum..."
Bam salladm.
"Daha sradan olaslklar devre d kald," dedim. Ama denemek istediim baka bir ey var."
Zihnimi sakinletirdim ve Logrus grn ardm. Byl ilerden kalan herhangi bir iz varsa,
bu ekilde bulmay umuyordum. Oturma odasnda, her eyi olas btn alardan inceleyerek yavaa
dolandm. Flora ayrlp, her eyin altna bakmay ieren kendi aratrmasn yapmaya koyuldu.
Grnr olmas olas dalga boylarn tararken, oda nmde hafife prldyordu. en azndan bu
glgede sreci tasvir etmenin en iyi yolu bu.

Byk ya da kk, hibir ey incelememden kaamad.


Ama hibir ey ortaya kmad. Uzun dakikalardan sonra yatak odasna getim.
Flora ani i ekiimi duymu olmalyd, nk saniyeler iinde odaya girmi, yanma gelmi,
nnde durduum ekmeceli dolaba bakyordu.
"inde bir ey mi var?" diye sordu, uzanp, sonra elini geri ekerken.
"Hayr. Arkasnda," dedim.
ekmeceli dolabn yeri daire temizlenirken deitirilmiti.
Sada, birka adm tede duruyordu. imdi grdm ey solunda, yukardayd ve ounun gr
alanmda olmad akt. Dolab tutup, saa, eskiden durduu yere ittirdim.
"Ben hl hibir ey grmyorum," dedi Flora.
Uzandm, elini tuttum ve grdm eyi onun da grebilmesi iin Logrus gcm uzattm.
"Neden," -dier elini kaldrd ve duvardaki solgun dikdrtgenin zerinde gezdirdi- bir... bir
kapya benziyor," dedi.
Dikdrtgeni inceledim. Solmu alevlerden hafif bir izgi. Nesnenin mhrl olduu ve bir sredir
yle kald akt. Zaman iinde tamamen solup, yok olacakt.
"Bu gerekten de bir kap," diye yant verdim.
Beni dier odaya ekip duvarn dier tarafn inceledi.
"Burada hibir ey yok," dedi. Buraya gemiyor."
"imdi fikri anladn," dedim. Baka bir yere gidiyor."
"Nereye?"
"Juliay ldren eyin geldii yere."
"Aabilir misin?"
"Zorunlu olduum srece nnde durmaya hazrm," dedim ona ve zorlamaya." *
Dier odaya dndm ve kapy yine inceledim.
"Merlin," dedi, ben onunkini brakp, elimi nmde kaldrrken, sence Random ile iletiime
gemen, ona neler olduunu tam olarak anlatman ve kapy amay baarman durumunda, Gerardn
yannda duruyor olmasn salaman gereken nokta bu deil mi?"
"Muhtemelen," diye kabul ettim, ama yle yapmayacam."
"Neden?"
"nk bana yapmamam syleyebilir."
"Hakl da olabilir."
Ellerimi indirdim ve ona dndm. Hakl olduunu itiraf etmeliyim," dedim. Randoma her ey
anlatlmal ve ben bunu yapmay muhtemelen zaten ok fazla geciktirdim. Bu yzden senden unu
yapman istiyorum: Arabaya dn ve bekle. Bana bir saat ver. O zamana kadar dnmezsem Random ile
iletiime ge, sana anlattm her eyi anlat, bu da dahil."
"Bilmiyorum," dedi. "Ortaya kmazsan Random bana ok kzar."
"Ona srar ettiimi ve senin yapacak hibir eyin olmadn syle. Durup dnrsen, durum da
aslnda bu."
Dudaklarn bzd. Seni brakmaktan holanmyorum ama kalmaya da hevesli deilim. Yanna bir
el bombas almak ister miydin?"
antasn kartt ve aacak oldu.
"Hayr. Teekkrler. Hem, neden yannda tayorsun?"
Glmsedi. Bu glgede hep yanmda bulundururum. Bazen kullanl oluyorlar. Ama tamam,
gidip bekleyeceim."
Hafife yanam pt ve srtn dnd.

"Ben dnmezsem Fionay da bulmaya al," dedim. Ona da tm hikayeyi anlat. Bu konuda farkl
bir bak as olabilir."
Ban sallad ve gitti. Kap kapanana kadar bekledim, sonra dikkatimi parlak dikdrtgene
younlatrdm. D hatlar olduka dzenli grnyordu, birka hafife kaln, parlak alan ve birka
ince, solgun ksm vard. Duvarn yzeyinin iki santim uzandan, izgilerin zerinden sa avucumla
getim. Bunu yaparken hafif bir inelenme, scaklk gibi bir duygu hissettim. Tahmin edilebilecei
gibi, bu his parlak ksmlarda daha fazlayd. Bunu, mhrn bu alanlarda biraz daha az mkemmel
olduunun iareti olarak kabul ettim. ok gzel. Ksa sre sonra g kullanmamn gerekip
gerekmeyeceini anlayacaktm ve saldracam noktalar bunlar olacakt.
Ellerimi Logrusun derinliklerine uzattm ve istediim kollar ince parmakl eldivenler gibi taktm.
Metalden daha salam, dilden daha hassastlar. Sa elimi en yakn noktaya, kalamla ayn hizada
hareket ettirdim. En parlak noktaya dokunduum an eski bir bynn zonklamasn hissettim.
ttirirken uzantm daralttm, aradan kayabilecek hale gelene kadar incelttim. O zaman zonklama
istikrar kazand. Ayn eyi sol tarafmda, daha yksekte bir yerde tekrarladm.
Kapy mhrleyen gc hissederek, ince uzantm g matrisinin iinde zonklayarak orada
durdum. Uzantlarm nce yukar, sonra aa oynatmaya altm. Sadaki, her iki ynde
soldakinden biraz daha ok kayar gibi oldu, sonra bir gerginlik ve diren onu durdurdu. Logrusun,
nmde, iimde hayalet gibi yzmekte olan gvdesinden daha fazla g ardm ve bu enerjiyi
eldivenlere akttm, ben bunu yaparken Logrus ekil deitirmeye devam ediyordu. Bir kez daha
oynatmay denediimde sadaki yaklak otuz santim kayd, sonra zonklama onu durdurdu; yukarya
ittirdiimde neredeyse tepeye kadar gitti. Soldakini denedim. Tepeye kadar kayd, ama aa
ittirdiimde baladm noktann belki on be santim altna kadar inebildi.
Derin derin nefes aldm, terlemeye baladm hissettim.
Eldivenlere daha fazla g pompaladm ve uzantlarn aaya doru zorladm. Burada diren
daha da bykt ve zonklama kollarmdan geip benliimin merkezine akt. Durdum, dinlendim,
sonra gc daha da younlatrdm. Logrus yine kvrand. ki elimi yere kadar ittirdim, sonra orada
nefes nefese bir sre diz ktkten sonra dipte ilerledim. Kapnn bir daha hi almamasnn
amaland akt. Bunda sanatlk yoktu, yalnzca kaba kuvvet vard.
Glerim ortada bulutuu zaman geriledim ve kardm ie baktm. Sada, solda ve dipte ince
krmz izgiler imdi geni, alev alev kurdeleler olmutu. Zonklamalarn bizi ayran mesafeden bile
hissedebiliyordum.
Durup kollarm kaldrdm. Tepede almaya baladm, kelerden balayp ie doru ilerledim.
ncekinden daha kolayd. Alm ksmlardaki gler belli bir basn ekliyor gibiydi, ellerim ortaya
doru akverdi. Bulutuklar zaman yumuak i ekie benzer bir ses duydum. Ellerimi indirdim ve
kardm ie baktm. Kapnn drt yan imdi alev alev yanyordu.
Ama bundan da fazlas vard. Parlak izgiler epeevre dnyor, dnyor gibi grnyordu...
Orada dakikalarca kendimi toparlayarak, geveyerek, sakinleerek durdum. Sinirlerimi
salamlatrdm. Tek bildiim kapnn baka bir glgeye aldyd. Bu her anlama gelebilirdi.
Atm zaman bir ey dar srayabilir, bana saldrabilirdi sanrm. Ama bir sredir mhrl
duruyordu. Muhtemelen farkl trden bir tuzak vard. Atm zaman hibir eyin olmamas daha
olasyd. O zaman durduum yerden bakma ve ieri girme seeneklerim olacakt. Ve muhtemelen
orada durup bakarken grecek ok ey bulamayacaktm...
Bu yzden Logrus kollarm yine uzattm, kapy iki yandan yakaladm ve ittirdim. Sa tarafmda
bir kprdama hissettim, bu yzden sol taraf braktm. Sadaki basnc srdrdm ve kap aniden ie
kayd...

nci gibi bir tnele bakyordum, birka adm sonra geniliyor gibi grnyordu. Onun tesinde,
scak bir yaz gnnde yolun zerindeki s dalgalarna benzer bir dalgalanma etkisi vard. inde
krmz lekeler ve belirsiz karanlk ekiller yzyordu. Belki yarm dakika boyunca bekledim, ama
hibir ey yaklamad.
Sorun kmas olaslna kar Frakir i hazrladm. Logrus balantm srdrdm. nden
uzantlarla drtkleyerek ilerledim. Kapdan getim.
Arkamdaki basncn aniden deimesi o tarafa bir bak frlatmama sebep oldu. Kap kapanm,
klmt, artk uzakta minik, krmz bir kp gibi grnyordu. Elbette, bu mekann kurallar yle
iliyorsa, attm admlar beni o kadar uzaa tam olabilirdi.
Devam ettim, bana doru scak bir rzgar esti, beni evreledi, benimle kald. Tnelin yanlar
geriledi, nmdeki manzara prldamaya, dans etmeye devam etti. Aniden yoku yukar yrmeye
balamm gibi, adm atmak gleti. Gr amn mzklk yapt ettii yerin tesinde
homurdanma gibi bir ey duydum ve sol Logrus uzantm bir eyle karlaarak, hafife sarsld.
Frakir uzant araclyla tehditkar bir hale hissettii anda zonklamaya balad. imi ektim. Bunun
kolay olmasn beklememitim. Gsteriyi ben ynetiyor olsaydm, kapy mhrlemekle
yetinmezdim.
"Tamam, aalk herif! Orada kal!" diyen bir ses yukardan grledi.
lerlemeye devam ettim.
Ses yine geldi. Dur dedim!"
Ben ilerlerken her ey yerine oturmaya balad ve aniden samda ve solumda kaba duvarlar,
yukarda bir tavan belirdi.
Hepsi daralyor, bir araya geliyordu...
Yarasa kulaklar olan, mor bir Budaya benzeyen dev, tombul bir ekil yolumu tkad. Ben
yaklarken ayrntlar netleti: kk kpek dileri, gz kapaksz grnen sar gzler, iri el ve
ayaklarda uzun, krmz trnaklar. Tnelin ortasnda oturuyordu ve kalkmaya yeltenmedi. Giysisi
yoktu, ama ikin gbei dizlerinin zerinde duruyor, cinsiyetini gizliyordu. Sesi ise bouk ve
erkeksiydi ve kokusu cinsiyetini belli edemeyecek denli pisti.
"Selam," dedim. Gzel bir gn, deil mi?"
ey hrlad ve s hafife ykselir gibi oldu. Frakir lgna dnmt, onu sakinletirdim.
Yaratk ne eildi ve parlak bir trnakla ta zemine duman tten bir izgi izdi. nnde durdum.
"Bu izgiyi geersen, byc, iin biter," dedi.
"Neden?" diye sordum.
"nk ben yle diyorum."
"Para istersen..." diye neride bulundum, ne istiyorsun, syle."
Ban iki yana sallad. Parayla geemezsin."
"Ah, sana byc olduumu dndrten ne?"
Yaratn yznde karanlk bir maara ald ve dndmden fazla sayda di tehir etti.
Arkalardan, derinlerden bir yerden teneke bir levha sallanyormu gibi bir ses geldi.
"O kk drtklemeni hissettim," dedi. Bu bir byc numaras. Dahas, durduun yere bir
bycden bakas ulaamazd."
"Bu meslee ok sayg beslemiyor gibisin."
"Ben bycleri yerim," dedi bana.
Bu meslekte tandm baz eski pislikleri dnerek yzm buruturdum.
"Herkes hak ettiini bulur, sanrm," dedim yarata. Ee, nerin ne? Geemiyorsan bir geidin
anlam yok. Buradan nasl geebilirim?"

"Geemezsin."
"Bilmecene yant versem bile mi?"
"Bu bende ie yaramaz," dedi. Ama gznde kk bir parlt yanmt. Ama srf zevk iin, yeil
krmz olan, dnp duran ey nedir?" diye sordu.
"Sfenksi tanyorsun!"
"Lanet olsun!" dedi. Duymusun."
Omuzlarm silktim. Geiyorum."
"Bu kez deil, geemezsin."
Yarat inceledim. Bycleri durdurmak iin buraya konmusa, by saldrlarna kar zel
savunmalar olmalyd. Fiziksel savunmaya gelince, olduka etkileyici grnyordu. Ne kadar hzl
olduunu merak ettim. Yanndan eilerek geip koabilir miydim? Bu konuda deney yapmak
istemediime karar verdim.
"Gerekten de gemem gerek," diye denedim. Bu acil bir durum."
"Zor."
"Bak, hem, sen bundan ne kazanyorsun ki? Burada, tnelin ortasnda oturmak olduka keyifsiz bir
i gibi grnyor."
"imi severim. Bunun iin yaratldm."
"Nasl oluyor da sfenksin gelip gitmesine izin veriyorsun?"
"Byl varlklar saylmaz."
"Hm."
"Bana byl bir varlk olduunu sylemeye ve sonra byl bir illzyon ekmeye kalkma. O tr
eylerin iini grebilirim."
"Sana inanyorum. Adn ne, bu arada?"
ini ekti. Sohbet ederken, bana Scrof diyebilirsin. Ya sen?"
"Bana Corey de."
"Tamam, Corey. Burada oturup seninle gevezelik yapmaya aldrmam, nk kurallar bunu da
ieriyor. Buna izin var. seenein var ve ilerinden biri var ki onu semen gerekten aptalca olur.
Geri dnp geldiin yoldan gidebilirsin ve durumunda bir deiiklik olmaz. Tam olduun yerde,
dilediin srece kamp yapabilirsin ve terbiyeni takndn srece tek bir parmam bile oynatmam.
Yaplacak aptalca ey, izdiim izgiyi gemek olur. O zaman seni yok ederim. Buras Eik ve ben de
onun Meskunuyum. Kimsenin gemesine izin vermem."
"Aklaman takdir ediyorum."
"in paras. Ee, neye karar verdin?"
Ellerimi kaldrdm ve g izgileri parmak ularmda bak gibi kvrld. Frakir bileimden sarkt
ve karmak bir desen izecek ekilde sallanmaya balad.
Scrof glmsedi. Ben yalnzca bycleri yemem, bylerini de yerim. Yalnzca ilksel Kaostan
koparlm bir varlk bu iddiada bulunabilir. Bununla yzleebileceini dnyorsan gel."
"Kaos, ha? lksel Kaostan koparlm?"
"Evet. Buna kar koyabilecek ok kii yok."
"Belki bir Kaos Lordunun dnda diye yant verdim, farkndalm bedenimdeki muhtelif
noktalara kaydrarak. Zor i. Ne kadar hzl yaparsan, o kadar acl olur.
Yine teneke levhann tangrts.
"Bir Kaos Lordunun bu kadar uzaa kadar gelip bir Meskunun seeneinden ikisini
reddetmesi olasl ne kadar, biliyor musun?" dedi Scrof.

Kollarm uzamaya balad, ne eilirken gmleimin srtnn yrtldn hissettim. Yzmdeki


kemikler yerlerinden kayd, gsm geniledi, geniledi...
"Birde bir yeterli olmal," diye yant verdim dnm tamamland zaman.
"Lanet olsun," dedi Scrof, ben izgiyi geerken.

Blm 3
Bir sre maarann aznda durup bekledim. Sol omzum acyordu, sa bacam da arlar
iindeydi. Kendimi tekrar dntrmeden nce acy kontrol altna alabilirsem, anatomik kartrma
ilemi srasnda ounun solup gitmesi olasl vard. Ama bu ie girimek beni olduka yorgun
drecekti. Sre ok enerji tketir ve iki kez, bu kadar ksa arayla dnmek, Meskun ile
mcadelemden hemen sonra, epey tketici olabilirdi. Bu yzden incimsi tnelin ald maarada
dinlendim ve nmdeki manzaray seyrettim.
ok aada, solumda parlak mavi, ok dalgal bir su ktlesi vard. Beyaz zirveli dalgalar kydaki
gri kayalara kamikaze saldrlar dzenliyordu; gl bir rzgar kpklerini sayor, bir gkkua
paras sislerin iinde asl duruyordu.
nmde, aada ukur ukur, atlak, zerinde dumanlar tten arazi dzenli olarak titriyor, o anda
Gormenghast ismini verdiim inanlmaz lde iri, karmak yapnn karanlk duvarlarna doru bir
buuk kilometreden fazla uzanyordu. Yap mimari tarzlarla karman ormand, Amber deki saraydan
daha bykt ve cehennem kadar kasvetliydi. Ayn zamanda, saldrya uramt.
Duvarlarn nndeki meydanda birka birlik vard; ou uzaktaki, daha normal topraktan oluan
ve biraz bitki tayan yanmam bir blgedeydi. Otlar epey ezilmi, pek ok aa paralanmt.
Kuatmaclar merdivenler ve bir koba ile donanmt, ama koba o anda kullanlmyordu ve
merdivenler yerdeydi. Duvarn dibindeki, d binalardan oluan tm bir ky gibi grnen ey kara
kara ttyordu. Uzanm yatan saysz eklin sava zayiat olduunu tahmin ettim.
Baklarm daha saa kaydrdmda, o byk kalenin tesinde parlak beyaz bir blge grdm.
Dev bir buzdann knt yapan ucu gibi grnyordu; evresinde, solumdaki deniz sislerine
benzer, kar ve buz kristalleri rzgarla savruluyordu.
Rzgar bu yrelerde daima yolculuk yapyor gibi grnyordu. Onun tepemde, ykseklerde
haykrdn duydum. Sonunda yukar bakmak iin dar ktmda, dev, ta tepelerin ya da konuya
nasl baktnza bakarak alak dalarn yamalarnn yar yksekliinde olduunu grdm.
Rzgarn inlemeleri o krk zirvelerden daha da yksek geliyordu. Arkamda bir bam sesi duydum ve
dndm zaman maara azn gremedim. Alev alev kapdan buraya yaptm yolculuk,
maaradan ktmda tamamlanmt ve grne gre bys yolu hemen kapatmt. stersem d
hatlarn dik duvarda bulabileceimi tahmin ettim, ama o anda yle bir arzum yoktu. nnde kk
bir ta yn yaptm, sonra evreme baknarak ayrntlar inceledim.
Sa tarafmda, birka dikili tan arasnda dar bir patika kvrlyordu. Oraya yneldim. Duman
kokusu alyordum. Sava meydanndan m, yoksa aadaki yanarda aktivitesinden mi geliyor, ayrt
edemiyordum. Gkyz tepemde bulutlu ve aydnlk blgelerden oluan yamal bir battaniyeydi. ki
ta arasnda durup bir kez daha manzaraya bakmak iin dndmde, saldranlarn yeniden
toplandklarn ve merdivenlerin duvarlara tanmakta olduunu grdm. Ayn zamanda kalenin uzak
ucundan bir hortum ykseldiini, duvarlarn evresinde saatin ters ynnde, yava yava
burgalanmaya baladn grdm. O rotada devam ederse zaman iinde saldrganlara ulaacakt.
Gzel numara. Neyse ki, bu onlarn sorunuydu, benim deil.
Tal inite ilerledim ve alak bir kntnn zerine yerletim. Zahmetli ekil deitirme iine
baladm. Yaklak yarm saatimi alacak ekilde hz belirledim. nsans bir ekilden nadir ve tuhaf bir
eye dnmek -belki bazlar iin canavarca, belki korkutucu- ve sonra geri dn yapmak
bazlarnn itici bulaca bir eydir. yle olmamaldr. Hepimiz, her gn deiik ekillerde yapyoruz
bunu, deil mi?

Dnm tamamland zaman derin derin nefes alarak uzandm ve rzgar dinledim. Rzgarn
iddetinden talar sayesinde korunuyordum ve bana yalnzca arks ulayordu.
Topran uzak sarsntlarnn titreimlerini hissediyordum; bunlar nazik, rahatlatc bir masaj
olarak kabul ettim... Giysilerim lime limeydi ve o an yeni giysiler aramayacak kadar yorgundum.
Omzumdaki ac kaybolmu gibiydi, bacamdaysa yalnzca hafif bir sanc vard ama o da soluyordu...
Birka dakika iin gzlerimi kapattm.
Tamam, baarmtm ve Juliann katili ile ilgili yantn aadaki kuatlm kalede olduunu
hissediyordum. O anda soruturma yapmak iin kaleye girmenin kolay bir yolunu gremiyordum.
Ama ancak o yne ilerleyebilirdim. Karanlk basana dek olduum yerde bekleyip dinlenmeye karar
verdim. Tabii, burada normal gece-gndz varsa. O zaman gizlice aaya iner, kuatmaclardan
birini karr, sorgulardm. Evet. Ya hava kararmazsa? O zaman baka bir ey dnrdm. Ama u
anda uyuklamak ok iyi geliyordu.
Ne kadar uyudum, bilmiyorum. Samdan gelen akl ta tkrtlarnn sesine uyandm. Hemen
dikkat kesildim, ama yerimden kprdamadm. Saklanma abas yoktu ve yaklaan seslerin doas daha ok, gevek sandalet giyen birinin hafif ayak sesleriydi- beni bu yne doru ilerleyenin tek bir
kii olduu konusunda ikna etti. Kaslarm gerip gevettim ve birka derin nefes aldm.
Samdaki iki tan arasndan ok kll bir adam kt. Yaklak 1.67 boylarndayd, ok pisti ve
kalasna koyu renk hayvan derisi sarmt; bir ift de sandaleti vard. Birka saniye bana bakt, sonra
bir dizi dzensiz, sar dii tehir ederek kararak glmsedi.
"Selam. Yaralandn m?" diye sordu, daha nce iittiimi hi duymadm yozlam bir Thari
diliyle.
Emin olmak iin uzandm, sonra ayaa kalktm. Hayr," diye yant verdim. Neden sordun?"
Glmseme devam etti. Aada sana yetecek kadar savatn ve veda etmeye karar verdiini
dnmtm."
"Al, anlyorum. Hayr, tam olarak yle deil..."
Ban sallad ve ne kt. "Adm Dave. Ya seninki?"
"Merle," dedim, pis elini skarak.
"Endielenme, Merle," dedi bana. Bir dl olmad srece savatan kaan kimseyi ele vermem ve
bu savata dl yok. Ben de seneler nce aynsn yaptm ve hi piman olmadm. O sava da imdiki
gibi gidiyordu ve uzaklaacak kadar aklm bamdayd. Aadaki o yeri hibir ordu ele geiremedi
ve geireceini ele sanmyorum."
"Oras neresi?"
Ban yana edi, gzlerini ksp omuzlarn silkti. Drt Dnya Kalesi," dedi. Seni askere alan
sylemedi mi?"
imi ektim. Hayr," dedim.
"zerinde tttrecek bir ey yoktur, deil mi?"
"Hayr," dedim. Tm pipo ttnm kristal maarada kullanmtm. zgnm."
Yanndan geip talarn arasndan aaya bakabileceim bir noktaya ilerledim. Drt Dnya
Kalesini bir kez daha grmek istiyordum. Hem, bilmece yant olmaya ek olarak Melmann
gnlnde saysz gizemli atflarn konusuydu. Duvarlarnn nne, bir hortum tarafndan frlatlm
gibi yeni cesetler salmt. Hortum, imdi balad yere doru ilerliyordu. Ama grne gre ona
ramen kk bir kuatmac grubu duvarn tepesine ulamay baarmt. Ve aada yeni bir birlik
oluturulmu, merdivenlere ynelmiti. lerinden biri tanyamadm, ama belirsiz bir ekilde
tandk gelen bir sancak tayordu, siyah-yeil, zerinde birbirine saldran iki yaratk. ki merdiven
hl yerlerindeydi ve siperlerin ardnda iddetli atmalar olduunu grebiliyordum.

"Saldranlardan bazlar ieri girmi gibi," dedim.


Dave yanma seirtip bakt. Hemen rzgarn ters ynne kaydm.
"Haklsn," diye kabul etti. te bu bir ilk. O lanet kapy amay ve dierlerini ieri almay
baarrlarsa bir anslar olabilir. Bunu grecek kadar yaayacam hi dnmemitim."
"Senin birlikte olduun ordu buraya saldrdndan beri ne kadar geti?"
"Sekiz, dokuz, belki on sene," diye mrldand. O adamlar ok iyi olmal."
"Btn bunlar ne iin?" diye sordum.
Dnd ve beni inceledi. Gerekten bilmiyor musun?"
"Daha yeni geldim," dedim.
"A msn? Susuz musun?"
"Aslnda, evet."
"Gel o zaman." Kolumu tuttu ve beni talarn arasndan geirdi, sonra dar bir patikada yol gsterdi.
"Nereye gidiyoruz?" diye sordum.
"Yaknlarda yayorum. Eski gnlerin hatrna savatan kaanlar beslerim. Sana bir ayrcalk
tanyacam."
"Teekkrler."
Ksa sre sonra patika ikiye ayrld. Biz sadakinden devam edip ve biraz trmandk. Bir sre sonra
patika bizi bir dizi kayalk kntya getirdi. Sonuncusu epey arkalara kadar ekiliyordu. Arkasnda
baz atlaklar vard, Dave ban eerek birine girdi. Ksa bir mesafe iin onu takip ettim. Alak bir
maara aznda durdu. Etrafa korkun bir rk kokusu yaylyordu, ierideki sineklerin vzltlarn
duyabiliyordum.
"Buras benim yerim," diye bildirdi. Seni ieri davet ederdim, ama biraz -ah..."
"Sorun deil," dedim. Beklerim."
Ban eerek ieri girdi ve itahmn hzla azaldn fark ettim. zellikle de o yerde saklad
herhangi bir eye kar.
Birka dakika sonra omzunun zerinde bir torba, geri dnd. Burada gzel eyler var," dedi.
Yarkta yrmeye baladm. Hey! Nereye gidiyorsun?"
"Hava," dedim. kntya dnyorum. Buras biraz havasz."
"Ah. Tamam," dedi ve peime dt.
Ak havada, kntnn zerinde oturduktan ve Dave torbay ap iindekileri almam iaret ettikten
sonra antada iki almam arap iesi, pek ok matara dolusu su, taze grnen bir ekmek somunu,
konserve et, birka diri elma ve kesilmemi bir peynir tekeri olduunu kefettim. Tedbirli davranarak
rzgarn ters ynnde kaldm ve biraz su ve elma ile yemee baladm.
"Burann frtnal bir tarihi var," diye bildirdi, kemerinden kk bir bak karp kendine bir
para peynir keserken.
"Kaleyi kim yaptrd ya da ne kadar zamandr duruyor, emin deilim."
arap ielerinden birinin mantarn bayla karmaya niyetlendiini grnce onu durdurdum
ve kk, gizli bir Logrus ars yaptm. Yant hzl geldi, ie aacan hemen uzattm. Atktan
sonra tm ieyi bana uzatt ve dierini kendisi iin at. ok da arap ime havasnda olmamama
ramen, halk sal ile ilgili sebeplerden dolay minnettar hissettim.
"Ben hazrlkl olmak diye buna derim," dedi, ie aacan inceleyerek. Bir sredir bunlardan
birine ihtiya duyuyordum..."
"Sende kalsn," dedim ona. Daha fazlasn anlat. Burada kim yayor? Nasl oldu da istilac bir
orduya katldn? imdi kim saldryor?"
Ban sallad ve bir yudum arap ald.

"Burann bildiim en eski patronu Sharu Garrul adnda bir sihirbazd. lkemin kraliesi aniden
ayrld ve buraya geldi."
Durdu, bir sre uzaklara bakt, sonra i geirdi. Politika! O zamanlar bu ziyaret iin ne sebep
gsterildiini bile bilmiyorum. O gnlerde bu lanet yeri duymamtm bile. Her neyse, kralie ok
uzun zaman kald ve herkes meraklanmaya balad: Tutsak m alnmt? Bir ittifak zerinde mi
alyordu? Bir ilikisi mi vard? Dzenli olarak eve mesaj yolladn anlyorum, ama hibir ey
anlatmayan her zamanki samalklardand elbette benim gibi sradan insanlarn bilmedii gizli
haberlemeler olmuyorsa. Kralienin yannda kalabalk bir maiyet ve yalnzca gsteri iin olmayan
onur muhafzlar vard. Bu adamlar, gzel giyiniyor olsalar da, olduka zorlu savalard. Bu
yzden o noktada ne olup bittii tartmaya akt."
"zin verirsen bir sorum var," dedim. Btn bunlarda kralnzn oynad rol ne? Ondan
bahsetmedin, biliyor olmalyd gibi geliyor..."
"lmt," diye bildirdi. Kadn harika bir dul oldu ve tekrar evlenmesi iin ok bask vard. Ama
bir dizi k edindi ve farkl hizipleri birbirlerine kar kulland. Normalde erkeklerini askeri
liderler, gl asiller ya da her ikisinden birden seiyordu. Ama bu yolculua karken yetkilerini
oluna devretti."
"Ah, demek baa geecek kadar byk bir prens vard, yle mi?"
"Evet. Aslnda, lanet sava o balatt. Birlikler kurdu. Askerlerden memnun olmad iin ocukluk
dostu ile iletiim kurdu. Genelde kanun kaa saylan, ama byk bir paral asker etesine komuta
eden bir adam. Ad Dalt..."
"Dur!" dedim.
Bir zamanlar Gerardn anlatt bir hikayeyi hatrlayan beynim hzla almaya balad. Hikaye
zel bir ordu ile Amber e saldran ve srad bir ekilde etkili olan, Dalt adnda tuhaf bir adamla
ilgiliydi. Direnmek iin Benedictin arlmas gerekmiti. Adamn gleri Kolvir in eteklerinde alt
edilmiti ve Dalt ar yaralanmt. Kimse cesedini grmemiti, ama ylesi yaralardan sonra lm
olmas gerektii varsaylmt.
"Evin," dedim. Adn hi sylemedin. Nerelisin, Dave?"
"Kashfa adnda bir yer." diye yant verdi.
"Ve kralieniz Jasrayd, yle mi?"
"Bizden bahsedildiini duymusun. Sen nerelisin?"
"San Francisco," dedim.
Ban iki yana sallad. Oray bilmiyorum."
"Kim biliyor ki? Dinle, gzlerin ne kadar keskindir?"
"Ne demek istiyorsun?"
"Bir sre nce, aaya, sava alanna baktmz da, saldranlarn tad sanca ayrt edebildin
mi?"
"Gzlerim eskisi gibi deil," dedi.
"Yeil siyah ve zerinde iki hayvan var."
Islk ald. ddiaya girerim tekboynuza saldran aslandr. Daltn sanca gibi."
"Bu armann ne anlam var?"
"Amberlilerden nefret eder, ite bu anlam var. Hatta bir kez onlara saldrd."
arabn tadna baktm. Fena deildi.
Demek ayn adam...
"Onlardan neden nefret ettiini biliyor musun?" diye sordum.

"Bildiim kadaryla annesini ldrmler," dedi. Snr savalar ile ilgili bir eymi. ok
karmak. Ayrntlar bilmiyorum."
Bir et konservesini atm, biraz ekmek krdm ve kendime bir sandvi yaptm.
"Ltfen hikayene devam et," dedim.
"Nerede kalmtm?"
"Prens Dalt tuttu, nk annesi iin endieleniyordu ve ksa zamanda daha fazla birlik bulmas
gerekiyordu."
"Tamam. te o zamanlarda piyade olarak Kashfa ordusuna alndm. Prens ve Dalt aadaki
noktaya gelene kadar bizi karanlk yerlerden geirdi. Sonra aadaki adamlarn yapt eyi yaptk."
"Sonra ne oldu?"
Kahkaha att. Bata iler bizim iin kt gitti," dedi. Sanrm orada kim bataysa, bir ekilde
doann unsurlarn kontrol edebiliyor. Biraz nce grdn hortum gibi. Bizim paymza bir
deprem, bir tipi ve bir yldrm dt. Ama yine de duvarlara saldrmaya devam ettik. Erkek
kardeimin kaynar ya ile kavrulduunu grdm. O zaman bu kadarnn bana yettiine karar verdim.
Kamaya baladm ve buraya trmandm. Kimse beni kovalamad, bu yzden bekleyip izledim.
Muhtemelen bunu yapmamalydm, ama ilerin nasl gideceini bilmiyordum. Ayn ekilde devam
edeceini tahmin ettim. Ama yanlmm ve geri dnmek iin ok geti. Dnecek olsam bam ve
baka kymetli organlarm uururlard."
"Ne oldu?"
"Saldr Jasrann elini zorlad gibi grnyordu. Anlalan batan beri Sharu Garrulun icabna
bakmay ve mekan ele geirmeyi planlyormu. Sanrm tuzak kuruyor, saldrya gemeden nce
gvenini kazanyordu. Yal adamdan biraz korktuuna inanyorum. Ama ordusu kapsnda belirdii
zaman, henz hazr olmamasna ramen harekete gemek zorunda kald. Muhafzlar adam uzak
tutarken bir by sava yaptlar. Kadn kazand, ama bu arada yaralandn sanyorum. Oluna da
fena kzm. O emretmeden bir ordu getirdii iin. Her neyse, muhafzlar orduya kaplan at ve
kralie kaleyi ele geirdi. Oray hibir ordu ele geiremedi derken bunu kastediyorum. O zamanki
ieriden halledilmiti."
"Btn bunlar nasl rendin?"
"Dediim gibi, savatan kaanlar bu yana gelirse onlar besliyorum ve haberleri dinliyorum."
"Kaleyi ele geirmek iin baka giriimler olduu izlenimini uyandryorsun. Bu, Jasra kaleyi
aldktan sonra olmu olmal."
Ban sallad ve bir yudum daha arap iti.
"Evet. Anlalan o ve olu uzaktayken, Kashfada bir darbe olmu. Kasman isimli bir asil, kadnn
len klarndan birinin, Jasrickin erkek kardei. Bu Kasman baa gemi ve kadnn ve prensin
ortadan kalkmasn istemi. Buraya yarm dzine kez saldrm olmal. eri girmeyi hi
baaramam. Sonunda beraberlie raz olmu sanrm. Kadn bir sre sonra olunu geri yollam.
Belki de bir ordu kurmas ve taht geri almas iin. Bilmiyorum. Bu ok uzun zaman nceydi."
"Ya Dalt?"
"Kaleden kazanlan ganimetlerle cretini dediler. Anlalan orada bir sr iyi mal varm. Adam
birliklerini ald ve her nerede taklyorsa oraya geri dnd."
araptan bir yudum aldm ve peynirden bir para kestim.
"Nasl oldu da sen bunca yl buralarda kaldn? Zor bir hayata benziyor."
Ban sallad. in dorusu, dn yolunu bilmiyorum. Bizi garip yollardan getirdiler. Nerede
olduklarn bildiimi sanyordum, ama aramaya gittiim zaman bulamadm. Sanrm basp
gidebilirdim, ama o durumda daha da beter kaybolurdum.

Dahas, burada hayatta kalabileceimi biliyorum. Kim kazanrsa kazansn birka hafta sonra o d
binalar yeniden yaplacak ve kyller evlerine tanacak. Ve benim burada dua eden, meditasyon
yapan kutsal bir adam olduumu dnyorlar.
Ne zaman o tarafa insem bir kutsama iin evlerinden kyorlar ve bana uzun zaman yetecek kadar
yiyecek ve iecek veriyorlar."
"Kutsal bir adam msn?" diye sordum.
"Yalnzca numara yapyorum," dedi. Bu onlar mutlu, beni besili klyor. Ama gidip onlara bunu
anlatma."
"Elbette anlatmam. Zaten bana inanmazlar."
Yine kahkaha att. Haklsn."
Ayaa kalktm ve patikada biraz daha yryp kaleye baktm. Merdivenler yerdeydi, daha fazla
lnn salm olduunu grdm. eride mcadele izleri grmedim.
"Kap daha almam m?" diye seslendi Dave.
"Hayr. eri girenler ii becerememi gibi."
"Yeil siyah sancak grnrlerde bir yerde mi?"
"Hibir yerde gremiyorum."
Ayaa kalkt, ieleri tayarak geldi. Benimkini uzatt, ikimiz de itik. Yerdeki birlikler duvarn
nnden gerilemeye baladlar.
"Sence pes mi ediyorlar, yoksa yeniden saldrmak iin toplanyorlar m?" diye sordu bana.
"Henz kartamyorum," dedim.
"Her ne ise, bu gece aadan iyi ganimet kacak. Buralarda oyalanrsan tayabilecein kadarn
alrsn."
"Merak ettim," dedim, kralie ve olu ile iyi anlayorsa, Dalt neden yine saldrsn?"
"Sanrm yalnzca oluyla iyi anlayor," dedi ve o gitti. htiyar hanmn gerek bir kaltak olduu
syleniyor. Hem, adam bir paral asker. Belki Kasman onu kadna saldrmas iin tutmutur."
"Belki kadn orada deildir bile," dedim, burada zamann nasl akt konusunda hibir fikrim
olmadan, ama hanmefendi ile son karlamam dnerek. Prensin ad neydi bu arada?"
"Rinaldo," diye yant verdi. ri yar, kzl sal bir adam."
"Demek o annesiymi!" dedim istemsizce.
Kahkaha att. Byle prens olunuyor," dedi. Kralienin annen olmas gerekiyor."
Ama o zaman bu...
"Brand!" dedim. Sonra, Amberli Brand."
Ban sallad. Hikayeyi duymusun."
"Aslnda duymadm. Yalnzca bu kadarn," diye yant verdim. Anlatsana."
"Eh, kadn kendine bir Amberli buldu. Brand isimli prens," dedi. Sylentilere gre byl bir
ilem srasnda tanmlar. lk kanda ak. Kadn adam yannda tutmak istemi. Gizli bir trenle
evlendiklerini duydum. Ama kadn Kashfa taht zerinde ondan bakasn grmek istemedii halde
adam tahtla ilgilenmiyormu. ok yolculuk ediyormu ve uzun sreler boyunca kadnn yannda
olmuyormu. Yllar nce, Karanlk Gnler den onun sorumlu olduunu duydum. O zamanlarda Kaos
ile Amber arasndaki byk bir savata, kendi kardelerinin ellerinde lm."
"Evet," dedim ve Dave bana yar akn, yar inceler, tuhaf bir bak frlatt. Bana Rinaldo
hakknda daha fazlasn anlat," dedim abucak.
"Anlatlacak ok ey yok," diye yant verdi Kadn onu dourmu. Kendi Sanatlarndan bir eyler
rettiini duydum. Brand hep uzakta olduundan kendi babasn o kadar iyi tanmyormu. Vahi bir
ocukmu. Birka kez evden kam ve kanun kaaklaryla taklm..."

"Daltnkiler mi?" diye sordum.


Ban sallad. Onlarla at srm diyorlar. Annesi ilerinden ounun kellesine dl verdii
halde."
"Bir dakika bekle. Kadnn bu kanun kaaklar ve paral askerlerden gerekten nefret ettiini
sylemitin..."
"'Nefret' yanl szck olabilir. Daha nce onlarla pek ilgilenmiyormu, ama olu onlarla dost
olunca, sanrm kzgnlktan deliye dnm."
"Kt etki brakacaklarndan m korktu?"
"Hayr, oluyla ne zaman kavga etse onlara kamasndan ve onlarn da olunu kabul etmesinden
holanmad sanrm."
"Sharu Garrula kar elini zorlamalarna ramen yine de Dalta kalenin hazinesinden deme
yapld ve atna binip gitmesine izin verildi."
"Evet. O zaman da Rinaldo ile annesi arasnda, ite tam bu konuda byk bir tartma kt. Ve kadn
sonunda pes etti. Orada bulunan iki adamdan byle iittim. Olann annesine direndii ve kazand
pek az seferden biri, dediler. Aslnda, adamlar bu yzden ayrlm. Kadn tartmalarna tank olan
herkesin idam edilmesini istemi. yle anlattlar. Kamay yalnzca onlar baarabilmi."
"Zor kadn."
"Ya."
Oturduumuz yere dndk ve biraz daha yedik. Rzgarn arks tizlemiti ve denizde frtna
balamt. Davee iri, kpeksi yaratklar sordum; muhtemelen o yaratklardan srlerin geceleyin
kendilerine sava kurbanlar ile ziyafet ekeceklerini syledi. Bu blgeye has yaratklarm.
"Ganimeti paylayoruz," dedi. Ben yiyecek, arap ve kymetli eyalar alyorum. Onlar yalnzca
lleri istiyor."
"Deerli eyalarn sana ne faydas var?" dedim.
Aniden, benim onu soyma olaslm hesaplar gibi korkmu grnd.
"Ah, gerekten o kadar yok. Ama hep tutumlu biri olmuumdur," dedi, ve olduumdan
varlklym gibi konuurum;"
"Asla bilemezsin," diye ekledi.
"Bu doru," diye kabul ettim.
"Bu arada, sen buraya nasl geldin, Merle?" diye sordu abucak, aklm ganimetlerinden
uzaklatrmak ister gibi.
"Yryerek," dedim.
"Bu kulaa doru gelmiyor. Kimse buraya gnll gelmez."
"Buraya geldiimi bilmiyordum. ok kalacam sanmyorum," dedim, hanerini alp oynamaya
baladn grnce.
"Byle bir zamanda aa inip konukseverlik beklemenin anlam yok."
"Bu doru," dedi.
Moruk gerekten de hazinesini korumak iin bana saldrmay m dnyordu? Bu le gibi kokan
maarada, aziz numaras yaparak yaarken akln yitirmi olabilirdi.
"Seni doru yola koyarsam Kashfaya dnmekle ilgilenir misin?" dedim.
Bana kurnaz bir bak frlatt. Kashfa hakknda ok ey bilmiyorsun," dedi, yoksa bana onca soru
sormazdn. imdi de beni eve gnderebileceini sylyorsun, yle mi?"
"lgilenmediini mi dnmeliyim?"
ini ekti. Aslnda artk ilgilenmiyorum. Artk ok ge. Evim buras. Mnzevi olmaktan keyif
alyorum."

Omuzlarm silktim. Eh, beni beslediin iin teekkrler. Haberler iin de teekkrler." Ayaa
kalktm.
Omuzlarm silktim. Eh, beni beslediin iin teekkrler.
Haberler iin de teekkrler." Ayaa kalktm.
"imdi nereye gidiyorsun?" diye sordu.
"Sanrm biraz evreye baknacam, sonra da eve dneceim." Gzlerindeki o kk, delice
parlt karsnda geriledim.
Haneri kaldrd, kabzasndaki elinin kavray sklat.
Sonra indirdi ve bir para daha peynir kesti.
"Al, istiyorsan yannda biraz peynir gtr," dedi.
"Hayr. Teekkrler."
"Yalnzca biraz tasarruf etmeni istemitim. yi yolculuklar."
"Tamam. Alnma."
Patikaya dnene kadar gln dinledim. Sonra rzgar sesi bodu.
Sonraki saatleri keif yaparak geirdim. Tepelerin arasnda gezindim. Duman tten, sarslan
topraklara indim. Deniz kysnda yrdm. Normal grnl bir blgenin arkasndan ve bir
buzulun boazndan getim. Btn bunlar yaparken, kaleden olabildiince uzak durdum. Mekan
olabildiince zihnime yerletirmek istiyordum ki dnerken zor yoldan, eikten gemek yerine
Glgeden gidebileyim. Yolculuum srasnda vahi kpeklerden pek ok sr grdm, ama hareket
eden eylerle deil, savatan kalan cesetlerle ilgileniyorlard.
Her topografik snrda zerine tuhaf desenler izilmi snr talar vard. Bunlarn harita izenlerin
aralar m, yoksa baka bir ey mi olduunu merak ettim. Sonunda yanan topraklardaki birini otuz
metre teye, buz ve kar blgesine yuvarladm. Ayn anda ar bir sarsntyla dengemi kaybettim; ama
alan atlaktan ve fkran gayzerden tam zamannda kamay baardm. Scak alan o kk souk
alan yarm saatten az zamanda teslim ald. Neyse ki, herhangi bir trde kargaann yolundan
ekilmek iin hzla hareket ediyordum ve bu olgularn dengesini uzaktan gzledim. Ama dahas
gelecekti.
Volkanik blgeye girerken terk ettiim tepelerin yamalarna ulatmda yine kayalarn arasnda
ktm. Orada dinlendim ve bir sre kk blgenin kendisini yeniden dzenlemesini, rzgarn
arazinin zerinde duman ve buhar datmasn izledim. Kayalar srad ve yuvarland; siyah le
kular ilgi ekici termal sular olmas gereken eylerden kanmak iin yollarn deitirdiler.
Sonra bata kaynann sismik olduunu dndm bir hareket fark ettim. Oynattm snr ta
hafife ykseldi ve yana srad. Bir an sonra biraz daha ykseldi, sanki yerin zerinde szlyordu.
Sonra harap blgenin zerinde utu, istikrarl bir hzda, dz bir izgi zerinde ilerleyerek karabildiim kadaryla- eski yerine geldi. Ve orada yerleti. Birka dakika sonra kargaa yine
balad. Bu sefer buzul silkeleniyor, istila edilen blgeyi geri alyordu.
Logrus grm ardm ve ta evreleyen karanlk parlty ayrt ettim. Bu ayn renge sahip
uzun, dz, istikrarl bir k akmna balyd ve kalenin yksek, arka kulesinden kyordu.
Byleyici. O kalenin iini grmek iin ok ey verirdim.
Sonra bir i eki olarak balayan, olgunlaarak sla dnen bir hortum tartmal blgeden
ykseldi, byd, grileti, salland, aniden bulutsu, gkyz yksekliinde bir filin hortumu gibi bir
ey aniden bana doru ilerledi. Dndm, kayalarn arasnda ve tepelerin evresinde dolanarak daha
yksee trmandm. ey, hareketlerini yneten bir zeka varm gibi takip etti. Ve o dzensiz araziden
geerken bir arada kalmas yapay bir ey olduunu gsteriyordu ki bu, bu mekanda by anlamna
geliyordu.

Uygun bir byl savunma dnmek iin zaman gerekir, Sonu gerekletirmek iinse daha fazla
zaman. Ne yazk ki, ben o gcn yaklak bir dakika ilerisindeydim ve muhtemelen aramzdaki
mesafe daralyordu. Bir sonraki dnemecin tesindeki uzun, dar, imek gibi entikli atla fark
ettiimde derinliklerine bakmak iin bir an durdum, sonra inmeye baladm. Lime lime giysilerim
evremde savruluyordu, rzgarl kule arkamda gmbrtl bir varlkt... yol derinliklere ilerliyordu,
bu yzden ben de dnleri ve ini klar takip ettim. Gmbrt ykselerek bir kkremeye dnt,
evremde ykselen toz bulutuna ksrdm. akl talarndan bir dolu frtnas saldrd. Topran
yaklak iki buuk metre altnda kendimi dmdz yere attm ve bam kollarmla korudum, nk o
eyin tam stmden geeceine inanyordum.
Bylesine byk bir enerji gsterisine kar bu mesafeden pek az etki edecek olmasna ramen,
orada yatarken koruyucu byler mrldandm.
evreye sessizlik ktnde ayaa frlamadm. Hortumun srcs, benim ulaamayaca bir
yerde olduumu grnce desteini ekmi, huniyi yok etmi olabilirdi. Ya da frtnann gz
olabilirdi, biraz sonra daha fazlas gelebilirdi.
Ayaa frlamasam da, bam kaldrdm nk eitim frsatlarn karmaktan nefret ederim.
Frtnann ortasnda bana bakan bir yz -daha dorusu bir maske- vard. Elbette bir yansmayd,
normalden bykt ve ok kat deildi. Banda balk vard; maske tm yz kaplyordu, parlak
kobalt rengiydi ve buz hokeyinde kalecilerin taktna ok benziyordu; iki dikey nefes yarndan
solgun bir duman kyordu. Benim zevkime gre biraz fazla teatral; bir dizi geliigzel delik arpk,
alayl bir glmseme izlenimi veriyordu. arpk bir kahkaha sesi geldi.
"Biraz arya kamyor musun?" dedim, diz kp aramzda Logrusu ykselterek. Cadlar
Bayramnda bir ocuk iin, tamam. Ama burada hepimiz yetikiniz, deil mi? Basit bir domino
muhtemelen ayn ii..."
"Tam yerinden oynattn!" dedi.
"Bu tr meselelere kar akademik ilgi besliyorum," dedim, uzantlar takarken. Bozulacak bir ey
deil. Bu sen misin? Jasra? Ben..."
Gmbrt yine balad, bata yumuakt, sonra yine ykseldi.
"Bir anlama yapalm," dedim. Sen frtnay sona erdir, ben de bir daha talar oynatmamaya sz
vereyim."
Frtna sesleri ykselirken kahkaha yine duyuldu. ok ge," diye bir yant geldi. Senin iin ok
ge. Grndnden daha zorlu deilsen."
Cehenneme kadar yolu var! Her zaman gllerle savamazsnz ve iyi adamlar genelde kazanr
nk anlarn yazanlar onlardr. Maskenin maddesizliine kar Logrus izdm ile oynayarak
balanty, kaynana giden akl buldum.
O aklktan, arkada her ne varsa, hanerledim. Elektrik boalm ile ilgili bir ey.
Bir lk geldi. Maske yok oldu, frtna sona erdi ve ayaa frlayp yine komaya baladm.
Vurduum ey kendine geldii zaman ayn yerde olmak istemiyordum, nk o yer ani bir
zlmeye tutulabilirdi.
Glgeye geme ve daha hzl bir geri ekilme yolu arama seeneklerim vard. Glge kaydrmaya
baladmda bir byc peimden gelecek olsa, takip edilebilirdim. Bu yzden Koz Kartlarm
kardm ve Randomnkini setim. Sonra bir dier dnemeci dndm. Zaten orada durmam
gerekecekti, nk yol geilemeyecek kadar damlyordu. Kart kaldrdm ve zihnimle uzandm.
letiim neredeyse hemen kuruldu. Ama imgeler katlarken bir yoklama hissettim. Mavi maskeli
dmanmn beni aradndan emindim.

Ama Random netleti. Elinde bagetler, bir davulun nnde oturuyordu. Bagetleri bir yana brakp
ayaa kalkt.
"Zaman gelmiti," dedi ve elini uzatt.
Ben uzanrken bir eyin bana doru atldn hissettim.
Parmaklarmz dokunur, ben ne adm atarken evremde dev bir dalga gibi patlad.
Amber deki mzik odasna getim. Random bir ey sylemek iin azn atnda ieklerden bir
alayan zerimize dkld.
Gmleinden menekeler sprerek bana bakt. Szcklerle dile getirmeni tercih ederdim," dedi.

Blm 4
Sanatlarn portreleri, atan amalar, den s...
Gneli bir akam ve hafif bir le yemeinden sonra kk parkta dolama, biz, uzun sessizlikler,
sohbet giriimlerine verilen tek heceli yantlar, iletiimin gergin hattnn iki ucunda her eyin yolunda
olmadn gsteren iaretler. Bankn zerinde oturmu, iek tarhlarna bakarken ruhlar bedenlere,
szckler dncelere yetiir...
"Tamam, Merle. Sonu ne?" diye sorar.
"Hangi oyundan bahsettiini bilmiyorum, Julia."
"irinlie snma. Tek istediim ak bir yant."
"Soru neydi?"
"O gece, kumsaldan beni gtrdn o yer... Neresiydi?"
"Bir tr ryayd."
"Samalk!" Yana dnp benimle yzleir. Yzm hibir eyi belli etmeden o akmak akmak
gzlere bakmam gerekir. Gittiimiz yolu aramak iin defalarca oraya dndm. Maara yok. Hibir
ey yok! Ona ne oldu? Neler oluyor?"
"Belki gelgit ykselmi ve..."
"Merle! Beni aptal m sanyorsun? Yrdmz yol haritalarda yok. evrede hi kimse o yerlere
benzer mekan bilmiyor. Corafi olarak imkansz. Gnn saatleri ve mevsimler deiip duruyordu.
Tek aklama doast ya da paranormal nasl adlandrmak istersen. Ne oldu? Bana bir yant
borlusun, bunu biliyorsun. Ne oldu? Neredeydin?"
Baklarm ayaklarmn tesine, ieklerin tesine kardm.
"Ben syleyemem."
"Neden?"
"Ben..." Ne diyebilirdim ki? Yalnzca ona Glgeden bahsetmenin gereklik grn bozaca,
hatta yok edeceinden deil. Sorunumun temelinde, ona bunu nereden bildiimi sylemek zorunda
kalacam yatyordu. Bu da kim olduumu, nereden geldiimi, ne olduumu anlatmam anlamna
gelecekti ve ona bu bilgiyi vermekten korkuyordum. Kendi kendime bunun ilikimizi, hibir ey
anlatmamak kadar kesin bir ekilde sona erdireceini syledim; mutlaka sona erecekse, o bilgiye
sahip deilken bitmesini tercih ederdim. Daha sonra, ok daha sonra bunun nasl bir rasyonalizasyon
olduunu grecektim; ona yant vermeyi reddetmemin gerek sebebi ona gvenmeye hazr
olmamamd. Ya da herhangi birine, o kadar kendi iime kapalydm. Onu daha uzun sre, daha iyi
tansaydm -diyelim ki bir yl daha- yant verebilirdim. Bilmiyorum Ak" szcn hi
kullanmadm, ama zaman zaman benim aklmdan getii gibi onun aklndan da gemi olmalyd.
Sanrm onu, ona gvenecek kadar sevmiyordum, sonraysa ok geti. Bu yzden, Sana
syleyemem," cmlesi dkld dudaklarmdan.
"Paylamak istemediim bir tr gce sahipsin."
"yle de istersen."
"Ne istersen yaparm, nasl istersen sz veririm."
"Bir sebebi var, Julia."
Ayaa kalkt, ellerini beline dayad. Ve bunu bile paylamyorsun."
Bam iki yana salladm.
"Seni sevenlerin girmesine bile izin vermiyorsan, byc, ok yalnz bir dnyada yayor
olmalsn."

O anda benden yant almak iin son bir numara deniyor gibi gelmiti. Kararllm daha da
salamlatrdm. yle demedim."
"Sylemek zorunda deildin. Sessizliin anlatt bana. Cehenneme giden yolu biliyorsan, neden o
yana gitmiyorsun? Hoa kal!"
"Julia. Yapma..."
Beni iitmemeyi seti.
iekli natrmort...
Uyan. Gece. Penceremin tesinde gz rzgar. Ryalar. Bedensiz hayatn kan... dnyor...
Ayaklarm yatan kenarndan sarkttm ve gzlerimi, akaklarm ovuturarak dorulup oturdum.
Randoma hikayemi anlatmay bitirdiimde gneli bir akam kmt. Sonra biraz kestirmem iin
beni gndermiti. Glgeler aras zaman farkndan mustariptim ve o anda tamamen tersyz olmu
hissediyordum, ama saatin tam olarak ka olduundan emin deildim.
Uzanp, ayaa kalktm, hazrlandm ve yeni giysiler giydim.
Tekrar uyuyamayacam biliyordum; karnmda at. Odamdan ayrlrken scak tutacak bir pelerin
aldm. Kileri talan etmek yerine dar kmak istiyordum. Yry havasndaydm ve yllardr
saraydan kp kasabaya inmemitim.
Merdivenleri indim, sonra birka odadan ve salondan getim, merdivenden ta buraya kadar takip
edebileceim bir koridora kavutum, ama yle yapsam merhaba dernek istediim birka duvar
halsn gremezdim: pastoral bir orman manzaras, bir piknik yemeinden sonra yrye km
bir ift ve muhteem bir geyii kovalayan kpekler ve insanlarla bir av sahnesi. Geyik nndeki
hayret verici sraya cesaret ederse kama ans bulabilirmi gibi grnr...
Koridordan getim ve Jordy isimli, skkn grnml bir muhafzn geldiimi duyunca aniden
tetikte grnmeye alt bir yan kapya ulatm. Adamla zaman geirmek iin durdum ve
geceyarsna kadar grev bandan ayrlmayacan rendim. Daha neredeyse iki saat vard.
"Ben kasabaya iniyorum," dedim. Gecenin bu saatinde yemek yiyecek iyi bir yeri nerede
bulurum?"
"Ne yemek isterdiniz?"
"Deniz mahsulleri," dedim.
"Eh, Kemancnn ayr -Byk Meydana giden yolun te ikisini aarsanz bulursunuz- deniz
mahsulleri gzeldir. Lks bir yerdir..."
Bam iki yana salladm. Lks bir yer istemiyorum," dedim.
"Balk Ann iyi olduu sylenir. Demirciler ve Nalburlar Sokann kesine yakn, o kadar
lks deildir."
"Sen gider miydin?"
"Eskiden giderdim," diye yant verdi. Ama son zamanlarda baz asiller ve byk tccarlar oray
kefetti. Bu gnlerde orada kendimi biraz rahatsz hissediyorum. Kulp havas kazand."
"Lanet olsun! Ben sohbet ya da atmosfer istemiyorum. Yalnzca biraz taze balk istiyorum. En iyisi
iin sen nereye giderdin?"
"ey, uzun bir yol. Ama rhtmlara kadar yrrseniz, krfezin dibinde, biraz batda... Ama belki
gitmemelisiniz. Biraz ge ve karanlk ktkten sonra gidilecek iyilikte bir muhit deildir."
"Bahsettiin yer lm Soka olabilir mi?"
"Bazen bu ismi de verirler, efendim, nk orada sabahleyin zaman zaman ceset bulunur. Yalnz
olduunuza gre, belki de Balk Ana gitmelisiniz."
"Gerard bir kez beni gndz vakti o blgeye gtrd. Sanrm yolumu bulabilirim. Yerin ad ne?"
"Ah, Kanl Billin Yeri."

"Teekkrler. Bille selamn sylerim."


Ban iki yana sallad. Syleyemezsiniz. Lokantasnn ismi vefatn tarif edecek ekilde
deitirilmiti. imdi kuzeni Andy ynetiyor."
"Ah. Ondan nceki ad neydi?"
"Kanl Samin Yeri."
Eh, ne olacaksa olsun. Ona iyi geceler diledim ve yrmeye baladm. Yamataki ksa merdivene
giden patikaya dndm. Sonra bahedeki yry yolundan getim, bir dier yan kapya ulatm ve
bir dier muhafz beni dar brakt. Esintili gz kokularnn evremdeki dnyaya sindii serin bir
geceydi. Havay iime ektim ve Byk Meydana yollanrken nefes verdim. Uzak, neredeyse
unutulmu, hafif toynak sesleri ryalardan ya da anlardan kp geliyormu gibiydi. Gece ayszd,
ama yldzlarla doluydu ve meydann iki yannda yksek direklerin tepesinde fosfor gibi ldayan
svyla dolu kreler yerletirilmiti. Uzun kuyruklu da pervaneleri evrelerinde uuuyordu.
Caddeye ulatmda gezinmeye baladm. Birka kapal araba yanmdan geip gitti. Zincir
tasmann ucunda kk, yeil bir ejder gezdiren yal bir adam geerken apkasna dokundu ve yi
geceler," dedi. Geldiim yn grmt, ama beni tanmadndan emindim. Yzm kasabada o
kadar iyi bilinmez. Bir sre sonra biraz gevedim, admlarm rahatlk kazand.
Random dndm kadar kzmamt. Hayaletark sorun yaratmadndan hemen peine dp,
kapatmay bir kez daha denememi istememiti. Yalnzca bu konuda dnmemi ve en iyi hareketin ne
olacana karar vermemi istemiti. Ve Flora daha nce onunla iletiime geip Lukeun kim olduunu
sylemiti. Dmannn kim olduunu bilmek biraz iini rahatlatm gibiydi. Sordum, ama onunla
baa kmak iin ne tr planlar yaptn sylemedi. Ama baz bilgiler edinmek iin Kashfaya ajan
gnderdiini ima etti. Aslnda onu en fazla rahatsz eden ey, kanun kaa Daltn hl hayatta olmas
olaslyd.
"O adamla ilgili bir ey..." diye balad Random.
"Ne?" diye sordum.
"lk olarak, Benedictin onu dmdz ettiini grdm. Bu genellikle insann kariyerini sona erdirir."
"Zorlu bir orospu ocuu," dedim. Ya da ok ansl. Ya da ikisi birden."
"Eer ayn adamsa, Desacratrixin olu. Bu kadnn ismini hi duydun mu?"
"Deela," dedim. Ad bu deil miydi? Bir tr din fanatii? Militan?"
Random ban sallad. Altn ember in evresinde bir sr sorun kard. Daha ok Begma
yaknnda. Hi oraya gittin mi?"
"Hayr."
"Eh, Begma, emberde Kashfaya en yakn yerdir. Bu da senin hikayeni zellikle ilgi ekici klyor.
Begmaya ok saldr dzenledi ve kendi balarna onunla baa kamadlar. Sonunda bize ember
krallklarnn ou ile yaptmz koruma ittifakn hatrlattlar ve babam kiisel olarak gidip kadna
bir ders vermeye karar verdi. Kadn sabrn taracak kadar Tekboynuz mabedi yakmt. Yanna
kk bir g ald, kadnn birliklerini alt etti, onu tutsak ald ve adamlarndan bir grubu ast. Ama
kadn kat ve iki sene sonra, neredeyse tamamen unutulmuken yeni bir gle geri dnd ve tm bu
samal yeniden balatt. Begma yine bard, ama babam meguld. Byk bir gle Bleysi
gnderdi. Pek ok sonusuz atma oldu -adamlar akncyd, dzenli bir ordu deil- ama Bleys
sonunda onlar keye kstrd ve yok etti. Kadn o gn, birliklerine komuta ederken ld.
"Ve Dalt onun olu, yle mi?"
"Hikaye bu ve mantkl geliyor, nk uzun bir sre boyunca bizi rahatsz etmek iin her eyi yapt.
Annesinin intikamn alma peindeydi, basit ve ak. Sonunda olduka etkileyici bir sava gc
toplad ve Ambere saldrmaya kalkt. Dneceinden ok daha fazla yaklat, ta Kolvir e kadar. Ama

Benedict bekliyordu ve arkasnda en sevdii alay vard. Benedict onlar lime lime dorad ve Dalt
lmcl bir ekilde yaralam gibi grnyordu. Adamlarndan birka tanesi onu sava meydanndan
gtrmeyi baard, bu yzden cesedi gremedik. Ama lanet olsun! Kimin umurundayd ki?"
"Sence ocukken -ve daha sonra- Lukeun arkada olan bu, ayn adan olabilir mi?"
"Eh, ya tutuyor gibi ve ayn yrelerden geliyor. Sanrm bu mmkn."
Yrrken dndm. Mnzeviye gre Jasra adam sevmiyordu. O zaman adamn imdiki olaylarda
rol neydi? ok fazla bilinmeyen nokta var, diye dndm. Buna yant vermek iin mantktan ok
bilgi gerekir. Bu yzden brak gitsin, sen yemein tadn kar...
Meydandan aa yoluma devam ettim. Uzak ucunda kahkaha sesleri duydum, bir kaldrm
kahvesinde birka masa igal etmi birka sk iici, grdm. lerinden biri Droppayd, ama beni
grmedi, ben de geip gittim. Canm elendirilmek istemiyordu. Dokumaclar Sokana dndm, bu
sokak beni rhtm blgesinden kvrla kvrla ykselen Bat Bana gtrecekti. Uzun boylu, gm
pelerinli bir hanmefendi, bekleyen bir arabaya doru seirtti, bindi. Bir kez arkasna bakt ve
maskesinin altndan glmsedi. Kadn tanmadmdan emindim ve kendimi tandm dilerken
buldum. Gzel bir glmsemesi vard. Sonra bir rzgar bana birinin minesindeki atein kokularn
getirdi ve geip giderken birka l yapra hrdatt. Babamn nerede olduunu merak ettim.
Sonra sokaktan aa, sola, Bat Bana... Burada yol daha dard, ama yine de yeterli genilikteydi;
klarn arasndaki mesafe almt, ama yine de gece yolcular iin yeterince aydnlk vard. ki atl
bilmediim bir arky syleyerek getiler.
Biraz sonra iri ve karanlk bir ey tepeden geti ve sokan karsndaki atya kondu. O ynden
birka kanma sesi duyuldu, sonra sessizlik. Saa kvrlan bir yolu takip ettim, sonra bir tane sola ve
uzun bir zikzak dizisi olduunu bildiim eye girdim. Yolum gittike dikleti. Biraz sonra, bir liman
esintisi geldi ve akamn ilk tuzlu deniz kokusunu getirdi. Ksa sre sonra -iki dneme sonrayd
sanrm- ok aada denizin kendisini grdm: Liman Caddesi olan, parlak noktacklardan oluan
kvrml izginin snrlad kabaran, kaygan, kvlcml siyahlk ve zerinde hoplayp zplayan
klar. Douda gkyz hafife puslanmt. Dnyann kenarnda bir ufuk izgisi grlyordu.
Birka dakika sonra Cabrann uzak n grdm sandm, ama sonra yol bir daha kvrlnca
kaybettim.
Dklm st gibi bir k havuzu samda, sokakta zonkluyor, tepeden aa en uzak noktasndaki
hayaletsi deme ta an evreliyordu; zerindeki direk bir hayalet berberini tantyor olabilirdi;
direin tepesindeki atlak kre, sopaya taklm kafatas gibi, hl hafif bir parlt tayordu. Aklma
saraylarda ocukken oynadmz bir oyun geldi. Birka aydnlatlm ayak izi direkten yama aa
uzaklayor, soluyor, soluyor, sonra yok oluyordu. Devam ettiimde deniz kularnn haykrlarn
duydum. Bahar kokular okyanus kokularna karmt. Sol omzumun tesindeki puslu k suyun
zerinde ykseliyor, derinliklerin krk yzne doru szlyordu. Ksa sre sonra...
Yrrken itahm ald. leride, sokan kar yannda, izmelerinin kenarlar hafife parlayan bir
baka siyah pelerinli gezgin grdm. Biraz sonra yiyeceim balklar dndm ve ekli gsleyip
geerek seirttim. Bir kap eiinde oturmu kn yalayan bir kedi, arka bacan indirmeden
geiimi izledi. Bir baka atl, bu sefer tepe yukar, yanmdan geip gitti.
Karanlk binalardan birinin st katndan bir adamla bir kadnn tartmalarnn son cmlelerini
yakaladm. Bir baka dneme, sonra ayn omzu yeralt gllerinden parlak damlalar silkeleyerek
kan muhteem bir hayvan gibi gr alanma girdi.
On dakika sonra rhtm blgesine ulatm ve Liman Yolun buldum. Nadir grnen lambalarn
arasndaki boluu pencerelerden dklen k, birka kovada yanan zift ve yeni domu ayn
parlts dolduruyordu. Tuz ve deniz kokusu burada daha youndu, yolda daha fazla p vard, yoldan

geenler daha renkli giyinmiti ve meydandaki herkesten daha grltlydler. Droppay


saymazsanz. Deniz seslerinin daha gl geldii, krfezin kenarna yneldim: dalgalar hzla,
bileerek ilerliyor, sonra krlyor, dalgakrann zerinden ayordu; yakndaki dalgalar daha hafif
atlyor, yavaa ekiliyordu; gcrdayan tekneler, ngrdayan zincirler, daha kk teknelerin
rhtma ya da iskele babalarna toslamas. Yldz Patlamasnn, eski teknemin o anda nerede olduunu
merak ettim.
Yolun kvrmn takip ederek limann bat kysna ilerledim. Aradm soka bulmak iin baz yan
sokaklar aratrarak gezinirken bir ift san, siyah bir kediyi kovalayarak nmden geti. Kusmuk,
kat ve sv insan at kokular burada baka kokulara karyordu. Yakndaki bir itimeden gelen
haykrlar, atrtlar ve gmlemeler duydum ve doru blgede olduuma inandm. Uzakta bir
amandra an ald; yaknda bir yerden neredeyse skkn gelen bir dizi kfr iitildi, ardndan bir
ift denizci samda, en yakndaki keyi doland, yalpalayarak, sendeleyerek, srtarak yanmdan
geti ve biraz sonra ark sylemeye balad. lerledim ve o kedeki tabelay kontrol ettim. DENZ
ESNTS SOKAI diyordu.
te burasyd, daha sradan ismiyle lm Soka. O tarafa dndm. Tpk dierlerine benzeyen bir
sokakt. lk elli adm boyunca hi ceset, hatta yere ylm sarho grmedim, ama kap eiinde
duran bir adam bana bir haner satmaya alt ve bykl bir tip, gen ve sk bir para ayarlamay
nerdi. kisini de reddettim ve ikincisinden Kanl Billin Yerine ok yol kalmadn rendim.
Yrmeye devam ettim. Zaman zaman frlattm baklar, arkamda, beni takip ettiini dndm
kara pelerinli ekil yakalad, onlar Liman Yolunda da grmtm. Ama beni takip ediyor
olmayabilirlerdi de. Bu konuda zellikle paranoyak hissetmiyordum, herhangi bir yere giden
herhangi biri olabileceklerini dndm ve onlar grmezden gelmeye karar verdim. Hibir ey
olmad. Kendi ilerine baktlar ve sonunda Kanl Billin Yerini bulup ieri girdiimde geip gittiler,
sokan karsnda, biraz uzaktaki kk bir lokantaya girdiler.
Dndm ve Billin Yerini inceledim. Bar samda, masalar solumdayd ve yerde pheli grnen
lekeler vard. Duvardaki bir pano, sipariimi bara vermemi ve nerede oturduumu sylememi
neriyordu. Panonun altnda o gn yakalanan balklar sralanmt.
Bu yzden gidip gri, artc lde uzun kal, ar yapl bir adam gelip ne istediimi sorana
kadar, muhtelif baklar zerimde toplayarak bekledim. Adama mavi, deniz ksakuyruu sipari ettim
ve arkadaki bo bir masay iaret ettim. Adam ban sallad, sipariimi arkasndaki bir delie bard,
sonra yannda bir ie Baylenin Sidii isteyip istemediimi sordu. stiyordum, adam bir ie ve bir
kadeh getirdi, ienin tpasn ap uzatt. Paray dedim, setiim masaya yneldim ve srtm duvara
vererek oturdum.
Odann drt bir duvarnda gaz lambalar, isli ielerinin iinde titreiyordu. adam -ikisi gen
biri orta yal- nde, ke masada iskambil oynuyor, bir ieyi aralarnda dolatryordu. Daha yal
bir adam solumdaki masada yalnz oturmu, yemek yiyordu. Sol gznn stnden altna dek uzanan
kt grnl bir yara vard. Sandaki sandalyede ktcl grnl bir kl knndan on be
santim kadar km, duruyordu. O da srtn duvara vermiti. Bir baka masada ellerinde mzik
enstrmanlar olan adamlar dinleniyordu: mola verdiklerini tahmin ettim. Sar araptan bardama
biraz doldurup bir yudum aldm: yllarn tesinden hatrladm kendine zg bir tat. Bol bol imek
iin iyi. Baron Baylenin yaklak krk be kilometre douda birka ba vard. Sarayn resmi
arapsyd ve krmz araplar genelde mkemmel olurdu. Beyaz araplarda daha az baarlyd ve
ikinci snf rnlerini yerel pazarda satard. iede amblemi ve bir kpek resmi vard -kpekleri
severdi- bu yzden araplarna, kiminle konutuunuza bakarak bazen Kpek Sidii, bazen Baylenin
Sidii denirdi. Bazen ilk isim kpekseverlerin ierlemesine sebep olurdu.

Yemeim geldii srada barn nne yakn duran iki gen adamn sk sk bana baktn, birka
anlalmaz cmle sarfedip bol bol gldklerini fark ettim. Onlar grmezden geldim ve dikkatimi
yemeime evirdim. Biraz sonra yan masadaki yaral adam eilmeden, bana bakmadan, dudaklarn
neredeyse hi oynatmadan, alak sesle konutu, Bele t. Sanrm bardaki o iki herif klcn
olmadn fark etti ve sorun karmak iin seni hedefledi."
"Teekkrler," dedim.
Pekala... onlarla baa kma yeteneimden kuku duymuyordum, ama seme ans verilse, olay
kmasndan tamamen kanmak isterdim. Tek gereken, grnr bir klsa, bu kolaylkla elde
edilebilirdi.
Bir anlk meditasyondan sonra Logrus nmde dans etmeye balad. Ksa sre sonra uygun bir
silah bulmak iin uzanmtm. Ne ok uzun, ne ok ar, dengeli, rahat bir kavray olan bir silah.
Koyu renk bir kemer ve kn. Yaklak dakikam ald, sanrm ksmen ok titiz davrandm iin ama lanet olsun, tedbirlilik kl gerektiriyorsa, rahat bir ey istiyordum- ve ksmen Amber in
yaknnda Glgeye uzanmak baka yerlerdekinden daha g olduundan.
Elime ulat zaman iimi ekip alnm sildim. Sonra yavaa, kemeri ve knyla masann altndan
kardm, dier, adamdan rnek alarak on be santim kadar ektim ve samdaki sandalyeye koydum.
Bardaki iki adam gsteriyi fark etti, baklarna srtarak karlk verdim. abuk abuk konutular
ama bu sefer glmyorlard. Kendime bir kadeh daha doldurup tek yudumda bitirdim. Ardndan
balma dndm. Jordy haklyd. Burada yemekler ok iyiydi.
"Gzel numara," dedi yan masadaki adam. renmesi kolay deildir herhalde, deil mi?"
"Hayr."
"Anlalyor. ou ey yledir, aksi halde herkes yapard. Ama yalnz olduunu grp yine de
peine taklabilirler. Ne kadar itiklerine ve ne kadar pervasz olduklarna bal. Endieleniyor
musun?"
"Hayr."
"Ben de yle dnmtm. Ama bu gece birini haklayacaklar."
"Nereden anladn?"
Bana ilk kez bakt ve pis pis srtt. Bunlar kurmal oyuncaklar gibi her yerde bulunabilirler. Daha
sonra grrz."
Masaya bir madeni para frlatt, ayaa kalkt, kl kemerinin tokasn balad, koyu renk, tyl
apkasn ald ve kapya yneldi.
"Kendine dikkat et."
Bam salladm.
"yi geceler."
Mekandan karken iki adam yine fsldamaya balad, ama bu sefer bana deil, ona bakyorlard.
Bir karara vardlar, ayaa kalkarak hzla ktlar. Bir an takip etmeyi dndm, ama bir ey beni
engelledi. Biraz sonra sokaktan bouma sesleri geldi. Bundan biraz sonra eikte bir ekil belirdi, bir
an tereddt etti, sonra ne devrildi. ki sarhotan biriydi. Boaz kesilmiti.
Andy ban iki yana sallad ve garsonu yerel polise haber vermesi iin yollad. Sonra cesedi
topuklarndan yakalayp mteri trafiini engellemesin diye darya srkledi.
Daha sonra, bir balk daha sipari ederken Andyye neler olduunu sordum. Sert sert glmsedi.
"Tahtn grevlileri ile uramak iyi deildir," dedi. Genellikle onlar zorlu adamlardan seerler."
"Yanmdaki adam Random iin mi alyordu?"
Yzm inceledi, sonra ban sallad. htiyar John, Oberon iin de alt. Ne zaman yolu dse
burada yemek yer."

"Ne tr bir i zerindeydi acaba?"


Omuzlarn silkti. Kim bilir? Ama bana Kashfa paras ile deme yapt ve Kashfal olmadn
biliyorum."
kinci tabamla ilgilenirken bu konuyu dndm. Random Kashfadan her ne istemise,
muhtemelen u anda saray yolundayd, elbette elde edilememi deilse. Luke ve Jasray
ilgilendiriyor olmalyd. Ne olduunu, ne faydas olacan merak ettim.
Bundan sonra uzun sre dnerek oturdum. Mzisyenler gsterilerine yeniden balamasna
ramen mekan bir saattir olduundan daha sessizdi. Adamlar batan beri Johnu izlemiti de biz mi
baklarn yanl anlayp, bana yneltilmi sanmtk? Yoksa oradan yalnz kan ilk kiinin peine
taklmaya m karar vermilerdi? Bu dncelerden, yine bir Amberli gibi dnmeye baladm
anladm. Her yerde entrika aryordum ve geri dneli o kadar da uzun zaman olmamt. Atmosferdeki
bir ey yznden olduunu tahmin ediyordum. Muhtemelen zihnimin bir kez daha bu ynde
ilerlemesi iyiydi, zaten ok fazla eye karmtm ve bu, kendimi koruma ynnde bir yatrm gibi
grnyordu.
Kadehimdekini itim ve iinde hl birka kadehlik arap bulunan ieyi masaya braktm. Aklma,
her ey dnlnce, duyularm ok fazla puslandrmamam gerektii geldi. Ayaa kalkp kl
kemerimi taktm.
Barn yanndan geerken Andy ban sallad. Saraydan birine rastlarsan," dedi alak sesle, ne
olacan bilmediimi syleyebilirsin."
"Onlar tanyor muydun?"
"Evet. Denizciler. Gemileri iki gn nce geldi. Burada daha nce de sorun kardlar. Kazandklar
paralar abucak tketiyorlar, sonra hzl yoldan para bulmaya alyorlar."
"Sence insanlar -ortadan kaldrma- konusunda profesyonel olabilirler mi?"
"Johnun kimlii yznden mi dernek istiyorsun? Hayr. Sk sk yakalandlar, daha ok aptalca
davrandklar iin. Eninde sonunda ne yaptn bilen biriyle karlaacaklard ve bu ekilde
leceklerdi. Onlar ciddi bir ey iin tutabilecek kimseyi tanmyorum."
"Ah, dierini de mi haklad?"
"Evet. Sokan yukarsnda, u tarafta. Belki yanl zamanda, yanl yerde olduklarn
syleyebilirsin."
Ona bakp gz krptm.
"Birka yl nce seni burada Gerard ile grdm. Hatrlamaya deer hibir yz unutmamaya
dikkat ederim."
Bam salladm. Teekkrler. Gzel yemeklerin var."
Dars ncekinden daha serindi. Ay daha yksekte aslyd ve deniz daha grltlyd. Sokan
yaknmdaki ksmlar botu. Liman Caddesi tarafndaki mekanlarn birinden grltl bir mzik ve
ona elik eden kahkahalar ykseliyordu. Geerken ieriye bir gz attm ve kk bir sahne zerindeki
yorgun grnl kadnn kendi kendine jinekolojik muayene yapyormu gibi davrandn grdm.
Yakndaki bir yerlerden cam krlmas sesi duydum. ki binann arasndan bir sarho elini uzatarak
bana doru yalpalad. Yrmeye devam ettim. Rzgar limandaki yelkenlerin arasnda iini ekiyordu.
Kendimi Lukeun yanmda olmasn dilerken buldum. Her ey karmaklamadan nceki gnlerde
olduu gibi. Konuacak kendi yamda, kendi zihin yapmda biri. Buradaki tm akrabalarm o kadar
ok yzyl boyunca phecilik ya da bilgelik biriktirmiti ki, olaylar bizim gibi gremiyorlard.
On adm sonra Frakir bileimde lgnlar gibi zonklad. O anda yaknlarda kimse yoktu, bu yzden
yeni klcm ekmedim. Kendimi yere frlattm, sonra samdaki glgelere doru yuvarlandm. Ayn
anda, sokan karsndaki binadan bir tank sesi duydum. O yana baknca duvardan km bir ok

grdm. Yksekliine ve asna bakarak, yere dalmasam bana saplanacam anladm. As ayn
zamanda, kendimi okun geldii yne doru frlattma iaret ediyordu.
Klcm ekecek kadar doruldum ve sama baktm. Yandaki binada ak pencere ya da kap
yoktu. Karanlk bir yerdi, n duvar yalnzca iki metre temdeydi. Ama o bina ile iki yanndaki
binalar arasnda boluk vard ve geometri bilgim bana okun nmdeki boluktan geldiini
sylyordu.
Yine yuvarlandm, binann nnde uzanan atl verandaya yaklatm, ayaa kalkmadan trmandm.
Duvarn dibinden ayrlmadan, sessizliin gerektirdii yavala kfrederek ilerledim. Bir okunun
ok frlatmak iin kmas durumunda zerine atlayacak kadar yakndm. Ama dnp beni arkadan
yakalama olasl aklma geldi ve klcm ne uzatarak duvara yaslandm ve ilerlerken arkama hzl
baklar frlattm. Frakir sol elime srnd ve hazr durumda asl kald.
Keye ulap, hi kimsenin olmadn grrsem ne yapacamdan emin deildim. Durum byl
bir saldr gerektiriyor gibiydi. Ama byler hazr edilmemise -ve ben bu sefer hazrlkszdmlm kalm meselelerinde insan nadiren gerekli dikkati verebiliyor. Durdum. Nefesimi kontrol ettim.
Dinledim...
Adam dikkatli davranyordu, ama atdan gelen hafif hareket sesleri duydum. ne kyordu. Ama
bu kede bir ya da birok adam olmas olasln bertaraf etmiyordu. Bu pusuya ka kiinin
karm olabilecei konusunda hibir fikrim yoktu, ama basit bir soygundan ok daha sofistike bir
ey olabilecei aklma gelmiti. Byle bir durumda, tek bir kii olacandan kukuluydum. Ve
glerini pek ok ekilde blm olabilirlerdi. Konumumu korudum, beynim hzla alyordu.
Saldr geldii zaman, topyekun olacakt, bundan emindim.
Kede okunu hazrlam, iaret bekleyen bir oku olduunu dnyordum. atdaki muhtemelen
kl tayor olacakt. Kll bakalar da olacan tahmin ediyordum...
Peimde kim olduu ve beni burada nasl bulduklar sorularn bir kenara ittim. Peinde olduklar
gerekten de bizzat bensem. u noktada bu tr dnceler fark yaratmazd. Czdanmn peinde
caniler de olsa suikastlar de, mevcut giriimleri baarya ularsa sonuta ayn lde l olurdum.
Yine. Yukardan bir ses. Tam tepede birisi. Her an...
Bir srtnme sesi ve byk bir haykrla atdaki adam sokaa, nme atlad. Anlalan bar
okuya iaretti, nk binann kesinde ani bir hareket oldu, buna binann dier kesinden,
arkamdan hzl ayak sesleri elik etti.
Adamn ayaklar yere ulamadan Frakir i atdan atlayan adama frlatm, ldrmesini
emretmitim. Ve daha oku keyi dnmeden klcm sallayarak adamn zerine atlamtm.
Savurduum kl yayn, kolunu ve karnn deti. in kt yan, tam arkasnda kll bir adam
vard ve birisi verandada bana doru kouyordu.
Sol ayam okunun gsne dayadm ve onu arkasndaki adama doru ittirdim. Geri tepme
gcn kullanarak dndm, klcm geni, vahi bir yay izerek savurdum ve veranday geen
adamn ban kesmemek iin hemen ynn deitirmek zorunda kaldm. Klcm adamn gsne
sallarken hamlem savuturuldu ve atdan atlayann imdi sokakta diz km, boazn penelemekte
olduunu grdm; Frakir in iini yaptnn kant.
Arkamdaki adam srtmn korunmasz olduunu hissettiriyordu. Hemen bir ey yapmalydm,
yoksa klcn saniyeler iinde bana saptayacakt. Bu yzden...
Karmdaki adamn hamlesini savuturmak yerine sendeler gibi yaptm ve pozisyon alp arlm
topladm.
Adam klcn aa doru savurarak atld. Yana sradm ve bedenimi bkerek klcm uzattm.
Ben hareket ederken o darbenin asn deitirecek olsa saniyeler iinde hissederdim. Tehlikeliydi,

ama baka seenek gremiyordum.


Klcm gsne saplanrken beni skalayp skalamadn bilmiyordum. Artk fark etmezdi. Belki
skalamt, belki skalamamt. Durana ya da durdurulana kadar hareket etmeye devam etmeliydim.
Saatin aksi ynnde dnmeye baladm ve adam drdncsyle arama sokmay umarak, klcm
manivela gibi kullandm ve adam izdiim emberin merkezinde dndrdm.
Manevram ksmen baarl oldu. ilenmi, gevek rakibimi araya tam olarak sokmak iin ok
geti, ama en azndan onunla zerime atlayan adamn arpmasna yetti. Dieri sendeler, verandadan
aa inerken bana yeteri kadar zaman vereceini umdum. imdi tek yapmam gereken klcm
kurtarmakt, o zaman teke tek kalrdk.
Klc ektim...
Lanet, lanet, lanet. Kl kemie skmt ve kurtulmuyordu. Ve dier adam dengesini bulmutu.
Bedeni evirerek aramzda tuttum ve bir yandan da sol elimle son rakibimin klcn, yumruk yapt
sa elinden kurtarmaya altm.
Yine, lanet, lanet, lanet. lm kavray iinde kilitlenmiti, parmaklar kabzann evresinde metal
kablolar gibiydi.
Sokaktaki adam klcn oynatr, bir aklk ararken pis pis gld. O zaman takt mavi tan
prltsn fark ettim ve burada, bu gece, zellikle aradklar kiinin ben olup olmadm sorusunun
yantn renmi oldum.
Harekete geerken dizlerimi bktm ve ellerimi l adamn bedenine koydum.
Bazen bu tr durumlar zihnime kaydedilir -bilinli dnce eksiklii ve byk bir alg yn,
zamansz, ama zihin daha sonra tekrar oynatrken devaml gzden geirilir.
Sokan muhtelif yerlerinden, hem ieriden, hem dardan haykrlar geliyordu. nsanlarn bu
tarafa doru kotuunu duyabiliyordum. evremdeki btn deme talar kanla kaplanmt ve
kendimi kaymamak konusunda uyardm hatrlyorum. Okuyu ve yayn grebiliyordum, ikisi de
doranmt, verandann uzak ucunda, yerdeydiler. Boulmu kll adam sokaa yaylm,
yatyordu, imdi beni taciz eden adamn sandayd. evirdiim ve konulandrdm beden, l gibi
arlamt. Karmdaki son adama katlacak baka saldrgan grnmemesi iimi pek az
rahatlatyordu. Ve o adam yana adm atyor, artmaca yapyor, saldrmaya hazrlanyordu.
Tamam. Zaman geldi.
Cesedi tm gcmle saldrgana frlattm ve eylemimin sonucunu gzlemek iin beklemedim.
Almak zere olduum risk bana bu tr keyifler iin zaman brakmyordu.
Sokaa daldm, Frakir e kar ellerini kullanmaya alrken klcn dren l adamn yanndan,
omzumun zerinde yuvarlanarak getim. Hareket ederken yukardan, arkadan bir arpma sesi ve
homurtu duydum: l adam dierine doru ittirirken hedefimi en azndan ksmen tutturduumun
iaretiydi bu. Bunun bana ne kadar faydas olacan grecektim.
Geerken sa elim uzand, yerdeki adamn klcnn kabzasn yakalad. Yuvarlanp ayaa kalktm,
geldiim yne dndm, klc uzattm, bacaklarm aprazlayp geriye sradm...
Tam zamannda. Adam bir dizi gl saldryla tepemdeydi ve ben klcm lgn gibi savurarak
hzla geriliyordum. Adam hl glmsyordu, ama ilk savuturmam ilerleyiini yavalatm, ikincisi
onu durdurmutu.
Yerletim, konumumu korudum. Adam glyd, ama benim daha hzl olduum akt. Artk
yaknda, bizi izleyenler vard. Birka faydasz t bana kadar ulat. Hangimize yneltilmiti,
bilmiyorum. Ama fark etmezdi. Ben bastrrken adam birka dakika dayand, sonra yava yava
gerilemeye balad. Onu ldrebileceimden emindim.

Ama ben canl kalmasn istiyordum, bu da ileri biraz gletiriyordu. nmde bir an parlayp
snen o mavi tal yzk, adamn yantn bildii bir sr saklyordu ve benim o yanta ihtiyacm vard.
Bu yzden, bask yapmaya devam etmem, adam yormam gerekiyordu...
Onu belli etmeden, yava yava dndrmeye altm. Ayann arkasndaki l adama taklmasn
salamaya alyordum. Neredeyse ie yaryordu.
Arkaya at aya yerdeki adama taklnca dengesini salamak iin arlm ne verdi. nsann
dnmeden hareket etmesi gereken o gayr iradi anlarndan birinde, benim sendeleyince hzla
atlmaya hazrlanarak klcm yana kaydrdm grd ve ataa geti. O kadarn beklemem hata
oldu, sanrm.
Klcma sert bir apraz savurula vurdu, kendi silahn da yana ald ve gs gse kaldk.
Yzn benimle ayn yne evirdi ve ne yazk ki momentumunun tm gcyle sol yumruunu sa
bbreime indirme frsat buldu.
Sol ayan beni drmek iin uzatt ve bir araya gelirken, darbenin etkisi bana baarl olmak
zere olduunu gsterdi.
Yapabileceim en iyi ey sol elimle pelerinimi tutmak, amak, arkaya ekmek ve derken her iki
klca dolamak, bu arada dnp adamn tepesine dmeye almakt. Yan yana, birbirimize bakarak
dtk ve kllardan birinin kabzas -benimki sanrm- sol kaburgalarma hzla arpt.
Sa elim altmda kalmt ve sol elim hl pelerine dolakt. Ama adamn sol eli serbestti ve
yukardayd. O elle yzm peneledi, elini srdm, ama yakalayamadm. Bu arada, sonunda sol
elimi kurtarmay baarp yzne savurdum. Ban kard, diziyle vurmaya alt, kalama isabet
ettirdi, sonra parmaklarn gzlerime batrmaya alt. Bileini yakalayp smsk tuttum. kimizin de
sa elleri hl meguld ve arlklarmz eit gibiydi. Bu yzden tek yapabildiim bileini skmak
oldu.
Bileindeki kemikler kavraymla atrdad ve adam ilk defa haykrd. Sonra adam ittim, diz
ktm ve onu da yanmda srkleyerek dorulmaya baladm. Oyunun sonu. Ben kazanmtm.
Adam aniden bana yaslanarak gevedi. Bir an bunun son bir numara olduunu dndm, sonra
srtndan kan klc, onu saplayan sert yzl adamn klc kurtarmaya hazrlanan elini grdm.
"Seni orospu ocuu," diye haykrdm ngilizce -ama Ne demek istediimi anladndan eminimve ykm brakp yumruumu yabancnn yzne indirdim, adam arkaya devirdim. Kl sapland
yerde kald. Ona ihtiyacm vard!"
Eski rakibimi yakaladm ve elimden geldiince rahat bir pozisyona getirdim.
"Seni kim gnderdi?" diye sordum. Beni nasl buldun?"
Hafife srtrken, azndan kan szd. Bele bilgi yok," dedi. Bakasna sor" ve sonra ne
ylarak gmleimin nn kan iinde brakt.
Parmandaki yz kardm ve lanet mavi talar koleksiyonuma ekledim. Sonra ayaa kalktm
ve onu ldren adama fkeyle baktm. ki ekil ayaa kalkmasna yardm ediyordu.
"Bunu ne halt etmeye yaptn?" diye sordum, stlerine yrrken.
"Lanet cann kurtardm," diye hrlad adam.
"Ne demezsin! Bu hayatma mal olabilir! O adam canl istiyordum!"
Sonra solundaki ekil konutu ve sesini tamdm. Elini, adama vurmak iin kaldrdmn farknda
bile olmadm koluma koydu.
"Benim emrimle yapt," dedi. Hayatn iin endielendim ve onu tutsak almak istediini fark
etmedim,"
Kadnn, koyu renk pelerinin bal iindeki solgun, gururlu yz hatlarna baktm. Vinta Bayle idi,
Cainein kadn, cenazede grmtm. Amber in pek ok sarho geceyi borlu olduu Baron

Baylenin nc kzyd.
Hafife titrediimi fark ettim. Derin bir nefes aldm ve kendimi kontrol etmeyi baardm.
"Anlyorum," dedim sonunda. Teekkr ederim."
"zgnm," dedi.
Bam iki yana salladm. Bilmiyordun. Olan oldu. Bana yardm etmeye alan herkese minnettar
olurum."
"Sana hl yardmc olabilirim," dedi. Bunu yanl anlam olabilirim, ama hl tehlikede
olduuna inanyorum. Buradan uzaklaalm."
Bam salladm. Bir dakika ltfen."
Gidip Frakir i dier l adamn boynundan aldm. Sol kol yenimde hemen kayboldu. Kullandm
kl knma uyar gibiydi, bu yzden oraya soktum ve arkaya kayan kemerimi dzelttim.
"Gidelim," dedim kadna.
Drdmz Liman Caddesinde yrmeye baladk. Merakl izleyiciler hzla yolumuzdan kat.
Muhtemelen birileri arkamzdan lleri soymaya balamt bile. Her ey parampara oluyor; merkez
dayanmyor. Ama cehenneme kadar yolu var, evdeydim.

Blm 5
Leydi Vinta ve Bayle ailesinin iki hizmetkar ile yrrken kabzann arpt yan tarafm hl
acyordu. Ayn aydnlatt, yldzlarla parlak bir gkyznn altnda, deniz sislerinin iinde, lm
Sokandan uzaklayorduk. Aslnda bana zarar vermek isteyenlerle mcadelemden, acyan bir yan
tarafla kurtulmam anst. Dnmden sonra beni nasl bu kadar abuk bulduklarn anlayamyordum.
Ama bu konuda Vintann bir fikri olabilirmi gibi grnyordu ve ona gvenmeye hazrdm, hem
onu biraz tandmdan, hem de erkeini, Caine amcam, mavi tal her tr olayn kayna olan eski
dostum Luke yznden kaybettii iin.
Liman Caddesinin denize bakan tarafna dndmz zaman aklnda ne olduunu sordum.
"Baevine gidiyoruz sanmtm," dedim.
"Tehlikede olduunu biliyorsun," dedi.
"Sanrm bu ak."
"Seni babamn kasabadaki evine gtrebilirim," dedi, ya da saraya kadar sana elik edebiliriz,
ama birisi burada olduunu biliyor ve sana ulamas uzun srmedi."
"Doru."
"Bu tarafta demirli bir teknemiz var. Ky boyunca yelken aabilir, sabahleyin babamn baevinde
olabiliriz. Oltadan kaybolmu olursun. Seni Amber de arayan herkesten kurtulursun."
"Sarayn daha gvenli olacan dnmyor musun?"
"Belki", dedi. Ama nerede olduun bilinir. Benimle gelirsen bu olmaz."
"Gitmi olurum ve Random muhafzlarn birinden lm Sokana gittiimi renir. Bu byk
aknlk ve kargaa yaratr."
"Kartlarn yanndaysa, yarn ona Koz Kart araclyla ular, krlarda olduunu sylersin."
"Doru. Bu gece beni nerede bulacan nereden bildin? Tesadfen karlatmza beni ikna
edemezsin."
"Hayr, seni takip ettik. Billin Yerinin karsndaydk."
"Bu gece olanlar bekliyor muydun?"
"Olasl grdm. Elbette, her eyi bilseydim engellerdim."
"Neler oluyor? Btn bunlar hakknda ne biliyorsun ve senin roln ne?"
Kahkaha att ve bunu ilk kez duyduumu fark ettim. Cainein kadnndan bekleyeceim souk,
alayc kahkaha deildi bu.
"Deniz ykselmiken yelken amak istiyorum," dedi ve sen tm gece srecek bir hikayeyi
dinlemek istiyorsun. Hangisini tercih edersin, Merlin? Gvenlik mi, tatmin mi?"
"kisini de isterim, ama srayla alabilirim."
"Tamam," dedi, sonra iki adamn daha ksa olanna, benim vurduum adama dnd. Jarl, eve git.
Sabahleyin babama Baevine dnmeye karar verdiimi syle. Ona gzel bir gece olduunu ve
yelken amak istediimi, bu yzden tekneyi aldm syle. Merlin'den bahsetme."
Adam apkasna dokundu. Pekala, hanmefendi."
Dnp geldiimiz yne doru yola koyuldu.
"Hadi gel," dedi Vinta bana ve iri yar adam -daha sonra adnn Drew olduunu rendim- beni
rhtmlarn arasnda, uzun, zarif bir yelkenlinin bal olduu yere ynlendirdi. Yelken amay sever
misin?" diye sordu kadn bana.
"Eskiden severdim," dedim.
"Gzel. Bize yardm edebilirsin."

Ettim. Tekneyi hazrlar, zer, yola karken i dnda konuulacak fazla ey yoktu. Drew dmene
geti, biz de yelkenleri idare ettik. Daha sonra, uzun sreler boyunca srayla dinlendik. Rzgarn hz
sabitti; aslnda, neredeyse mkemmeldi.
Szlerek uzaklatk, dalgakran dndk ve limandan sorunsuz ktk. Pelerinlerimizi
kardmzda kadnn koyu renk pantolon ve kaln bir gmlek giymi olduunu grdm. ok
pratikti, sanki nceden byle bir eyi planlam gibi. Belindeki kemerde gerek, uzun bir kl vard,
mcevherli bir haner deil. Ve srf nasl hareket ettiini izlemek bile o eyi nasl kullanacan
bildii hissini uyandryordu. Ayn zamanda, bana tam olarak karamadm birini hatrlatyordu.
Grnten daha ok tavr ve jestlerle ilgili bir eydi bu. Geri fark etmezdi. Dzeni salayp,
karanlk sular seyrederek hzl bir gzden geirme yaparken dnecek daha fazla eyim vard.
Kadnn hayatyla ilgili genel gerekleri biliyordum. Davetlerde birka kez karlamtk.
Corwin'in olu olduumu, Kaos Saraylarnda doup bydm, Amber kan ile eski balar olan
bir kandan geldiimi bildiini biliyordum. Son karlamamzda yaptmz sohbette, birka yldr
Glgede olduumu, yerli biri gibi yaayp biraz eitim almaya altm bildiini anlamtm.
Anlalan Caine amcam aile meseleleri konusunda cahil kalmasn istememiti. Bu da ilikilerinin ne
kadar derin olduunu merak etmeme yol at. Yllardr beraber olduklarn duymutum. Bu yzden
benim hakkmda ne kadar ok ey bildiimi merak ettim. Onun yannda kendimi nispeten daha
gvende hissediyordum, ama peimde olanlarla ilgili -sahip olduu ak olan- bilgiler karlnda
ne kadar bilgi vereceime karar vermem gerekiyordu. yle, nk bunun muhtemelen bir alveri
olacan hissediyordum. Ailenin bir yesine iyilik yapmak -ki genellikle fayda getiren bir eydirdnda kiisel olarak benimle ilgilenmesi iin sebep yoktu.
Tm olaydaki motivasyonu, grebildiim kadaryla, Caine'nin ldrlmesinin intikamn alma
arzusu olmalyd. Bu artlar altnda anlama yapmaya gnllydm. nsann mttefikinin olmas iyi
bir eydir. Ama manzarann ne kadarn anlatacama karar vermeliydim. Beni epeevre saran tm
bu olaylar ynyla uramasn istiyor muydum? Bundan kukuluydum ve ne kadar soru soracan
merak ediyordum. Byk olaslkla yalnzca avda hazr bulunmak istiyordu, o her ne olacaksa.
Ayn, keli yzn vurgulad yne baktmda, o hatlarn zerine bir Nemesis maskesi oturtmak
g gelmiyordu.
Yelkenlerimizi doudan esen deniz rzgaryla doldurarak kydan uzaklatk, byk Kolvir
kayaln getik. Amberin klar salarnda mcevherler gibiydi. Eski bir efkat duygusuna
kapldm. Saraylarn klid kurallarna isyan eden ikilemlerinin iinde, karanln ve egzotik bir
aydnlatmann ortasnda, gzelliin daha gerekst unsurlardan olutuu bir yerde bym
olmama ramen, buray ziyaret ettiim her seferinde Amber beni daha da fazla cezbediyordu, ta ki
sonunda onun bir param olduunu, onu evim olarak dnmeye baladm fark edene kadar.
Lukeun tfekli adamlaryla yamalarna saldrmasn ya da Daltn yaknlarna komando harekatlar
dzenlemesini istemiyordum. Amberi korumak iin onlarla savaacam biliyordum.
Kumsalda, Cainein son uykusuna yatrld yerde, nce yava, sonra hzl hareket eden, sonra
yamataki bir atlakta kaybolan, srayan bir beyaz k parlamas grdm sandm. Tekboynuz
olduunu sylerdim, ama bu uzaklktan, bu karanlkta ve onun bu hzyla, asla emin olamazdm.
Biraz sonra mkemmel bir rzgar yakaladk ve bunun iin minnettardm. Gn boyu uyumu
olmama ramen yorgundum. Kristal maaradan kam, Meskunla karlamam, hortum ve maskeli
efendisi tarafndan kovalanmam hep birden, gerekleirken ki kesintisiz alkyla aklma doluyordu.
Ve en son eylemimin adrenalin sonras etkisi kendisini belli etmeye balyordu. skeleye dnp siyah,
kayalk kynn kayp gemesini izlemekten, ya da sancaa dnp kvlcmlanan denizi izleyerek

dalgalarn tekneye arpmasn dinlemekten daha fazla istediim bir ey yoktu. Dnmek
istemiyordum, hareket etmek istemiyordum...
Koluma solgun bir el kondu.
"Yorgunsun," dediini duydum.
"Sanrm," dediimi duydum.
"Al, pelerinin burada. Neden giyip dinlenmiyorsun? stikrarl gidiyoruz. imdilik ikimiz kolaylkla
idare edebiliriz. Sana ihtiyacmz yok."
Pelerini omuzlarma dolarken bam salladm. Bu konuda sana gveniyorum. Teekkrler."
"A ya da susuz musun?"
"Hayr. Kasabada iyi bir yemek yemitim."
Eli kolumda kald. Baklarm kaldrdm. Glmsyordu.
lk kez glmsediini gryordum. Dier elinin parmak ular gmleimdeki kan lekelerine
dokundu.
"Endielenme. Ben sana bakarm," dedi.
Glmsemesine karlk verdim, nk bunu istiyor gibi grnyordu. Omzumu skt ve yanmdan
ayrld. Arkasndan baktm. Onunla ilgili kurduum ilk denklemde bir eyi mi unuttum, diye merak
ettim. Ama yeni bir bilinmeyeni hesaplayamayacak kadar yorgundum. Dnme mekanizmam
yavalyor, yavalyordu...
Srtm iskele kpetesine yasladm, dalgalar eliinde hafife sallanarak bamn ne dmesine
izin verdim. Yar kapal gz kapaklarnn ardndan kadnn beyaz gmleimin nnde iaret ettii
koyu renk lekeyi grdm. Kan. Evet, kan...
"lk kan!" diye haykrd Despil. Bu yeterli! Tatmin oldun mu?"
"Hayr!" diye bard Jurt. Ancak bir izik atabildim!" ve tann zerinde dnp, trispin
trnan bana doru sallayarak yine frlatmaya hazrland.
Kan sol kolumdaki kesikten akyor, boncuk boncuk oluyor, ykseliyor, salm bir avu yakut gibi
uzaklayordu. Fandonumu savunma pozisyonuna getirdim ve trisp'imi indirdim. Sada, uzakta
tuttum ve ne doru a yaptrdm. Sol dizimi bktm, tam ortak eksenimiz zerinde 90 derece
dndrdm. Jurt pozisyonunu dzeltti, bylece birbirimize gre ba aa duruyor olmadk.
"Amber in pi olu!" diye haykrd ve silahndan bana doru k mzra frlad, fandonumu
savurunca parlak, pervane gibi paralara blnd, zerinde durduumuz Kaos Uurumuna doru
dnerek dt.
"Cehenneme git," diye yant verdim ve trispimin kabzasn skarak sa teli kalnlndaki
ucundan nlar kardm. Bunu yaparken kolumu bamn zerine kaldrarak incik kemiini yarmaya
altm.
Fandon'u ile neredeyse iki buuk metrelik etki alanndaki tm nlar savuturdu. -trnakla
yaklak saniyelik arj sresi vardr, ama yzne doru sahte bir hamle yaptm, refleks olarak
fandonu kaldrd ve trispn tetiini ekip evirerek dizlerine doru savurdum. Bir saniyelik at
alak fand ile krd, yzme doru bir darbe tetikledi ve srtn korumak iin arj sresine gvenerek
arka st 360 derece dnd, fandonunu yksee kaldrarak omzuma bir darbe indirmek iin
doruldu.
Ama ben orada deildim, aa inmi, dik halde dnerek evresinden dolanyordum. Akta kalan
omzuna bir darbe savurdum, ama menzil dndayd. Deniz topu byklndeki tann zerindeki
Despil de sa tarafmda ember iziyordu ve ok yukarda duran benim ahidim -Mandor- hzla
alalyordu. ekil deitirmi ayaklarmzla kk talarmza tutunmu, Kaosun d akmlarndan
birinde, bir girdabn kysndaym gibi szlyorduk. Jurt beni takip etmek iin dnd.

Fandonun dirseinden bileine kadar bal uzand sol kolunu yatay tutuyor, onunla yava,
dairesel hareketler yapyordu. Doksan santimlik ince a rgs, dibinde arlk yapan mord,
geliigzel aralklarla her ynden gelen atelerin parlts altnda prldyordu. Jurt trispmi orta
saldr pozisyonunda tuttu ve dilerini kard, ama ikimiz, tekrar tekrar dolanarak ak bir nokta
aradmz metrelik emberin kar ularnda hareket ederken glmsemiyordu.
Yrnge am edim, o da kendisininkini hemen dzelterek benimkine ayak uydurdu. Ben yine
edim, o yine dzeltti. Sonra fandonu kaldrp uzatarak 90 derece ne daldm, bileimi evirdim,
dirseimi indirdim, ndan penemi gardnn altndan yukar savurdum.
Kfrederek, silahn savurdu, ama ben nlarn dattm ve sol kalasnda karanlk izgi
belirdi. -trnak yalnzca iki santim derinliinde kesikler aar, ite bu yzden boaz, gzler,
akaklar, bileklerin ii ve uyluk damarlar ciddi bir karlamada en ok hedeflenen blgelerdir. Yine
de baka yerlerde yeterince kesik alrsa, dne dne, krmz boncuklar saarak hibir yolcunun
dnmedii yere derken rakibinize 'gle gle' diyebilirsiniz.
"Kan!" diye haykrd Mandor, Jurtun bacanda boncuklar oluup, szlerek uzaklarken. Tatmin
oldunuz mu, beyler?"
"Ben oldum," diye yant verdim.
"Ben olmadm!" diye yant verdi Jurt. Ben sama dnerek soluna szlrken benimle yzlemek
iin dnd.
Jurt yalnzca kendisinin bildii sebeplerden, daha yrmeyi renmeden benden nefret etmeye
balamt. Ben Jurtten nefret etmiyordum, ama onu sevmeyi de beceremiyordum.
Despil ile olduka iyi anlayordum, ama o benden ok Jurtn tarafn tutuyordu. Onlar tam kan
kardeti ve Jurt kyd.
Jurtn trispi akt, krdm ve karlk verdim. Inlarm datt ve yana dnd. Takip ettim.
Trisplerimiz ayn anda alevlendi, aramzdaki hava, iki saldr da krlrken parlak tanelerle doldu.
Silahm arj olur olmaz, alaktan savurdum. Onunki yksekten geldi ve iki saldr yine fandda ld.
Yakna szldk.
"Jurt," dedim, ikimizden biri dierini ldrrse, hayatta kalan srgne gnderilecek. Brak artk."
"Buna deer." dedi. Ben dnmedim mi sanyorsun?"
Sonra yzme bir darbe savurdu. ki kolumu, fandon ve trispimi ayn anda gayr ihtiyari kaldrdm,
paralanan k nmde yaarken tetii ektim. lk attn duydum.
Fandon' umu gz hizasna indirdiimde ne eilmi olduunu, trispnin uzaklatn grdm. Sol
kula abucak boncuklanarak salan krmz bir tl brakarak uzaklayordu. Kafatasnn bir paras
da yerinden kmt ve Jurt onu yerine bastrmaya alyordu.
Mandor ve Despil dnerek yaklayorlard.
"Dellonun sona erdiini ilan ediyoruz!" diye baryorlard. Trispimin ban kilit pozisyonuna
getirdim.
"Ne kadar kt?" diye sordu Despil bana.
"Bilmiyorum."
Jurt kontrol edecek kadar yaklamasna izin verdi. Biraz sonra Despil, yileecek. Ama annem
deliye dnecek," dedi.
Bam salladm. Bu onun fikriydi," dedim.
"Biliyorum. Hadi gel. Buradan gidelim."
Jurtu Kenarda bir kntya doru gtrmesine yardm ettim. Fandorivi krk bir kanat gibi
arkasndan srkleniyordu.
Sawalln olu Mandor, vey kardeim elini omzuma koydu.

"Bu kadarn yapmay istememitin," dedi. Biliyorum."


Bam salladm ve dudam srdm. Ama Despil, annemiz Leydi Dara konusunda haklyd. Jurt
severdi ve bir ekilde Jurt onu btn bunlarn benim hatam olduuna inandracakt.
Bazen Sawalldan, babamdan umudunu kestikten sonra evlendii eski Kenar Dknden olan iki
olunu benden ok sevdiini hissederdim. Bir kez ona babam hatrlattmn sylendiini
duymutum. Babama epey benzetiliyordum. O zaman yine Amber i ve Glgedeki baka yerleri
merak etmitim ve bu aklma, baka topraklara biletim olan, kvranan Logrusu getirmi, her
zamanki korku sancsn hissetmitim.
"Gidip Suhuyu grelim," dedim Mandor a, birlikte Uurumdan ykselirken. Ona sormak
istediim daha fazla ey var."
Sonunda niversiteye gittiimde eve mektup yazmak iin ok zaman harcamamtm.
"...ev," diyordu Vinta, ok az kald. Su i," dedi ve bana bir matara uzatt.
Uzun uzun yudumlayp geri verdim. Teekkrler."
Kramp girmi kaslarm gerdim, souk deniz havasn soludum. Ay aradm ve omzumun
arkasnda buldum.
"Gerekten de baygn dtn," dedi.
"Uykumda konuuyor muyum?"
"Hayr."
"Gzel."
"Kt ryalar m?"
Omuzlarm silktim. Daha kt olabilirdi."
"Seni uyandrmadan hemen nce biraz grlt kardn."
"Ah."
ok ileride, karanlk bir burnun ucunda kk bir k grdm. O taraf iaret etti.
"O noktay geince," dedi, Bayle Limanndaki rhtm greceiz. Orada kahvalt ve at bulacaz."
"Baevi ne kadar uzakta?"
"Yaklak bir fersah," diye yant verdi. Yol kolay."
Bir sre sessizlik iinde yanmda kald, kyy ve denizi seyretti. lk kez ba baa oturmutuk,
ellerim megul deildi ve aklm botu. Ve byc duyularm o srada kprdand. Bynn
huzurundaymm gibi hissettim. Basit bir tlsm ya da zerinde tayor olabilecei byl bir nesne
deil, ok ince bir ey. Grm arp ona evirdim. Hemen ak olan bir ey yoktu, ama saduyu
daha fazla aratrmam sylyordu.
Sorgumu Logrusun iinden uzattm...
"Ltfen bunu yapma," dedi.
Pot krmtm. Genellikle bir baka bycy bu ekilde aratrmak uygunsuz bulunur.
"zr dilerim," dedim. Sanatn bir rencisi olduunu fark etmemitim."
"Deilim," diye yant verdi, ama ilemlerine kar duyarlym."
"Bu durumda, muhtemelen iyi bir renci olurdun."
"Benim ilgi alanm baka," dedi.
"Belki biri sana by yapmtr diye dnmtm," diye bildirdim. Ben yalnzca..."
"Her ne grdysen," dedi, bakasna ait. Brak gitsin."
"Nasl istersen. zgnm."
Ama bilinmeyen byler olas bir tehlike arz ederken, bu ekilde brakamayacam biliyor
olmalyd. Bu yzden devam etti, Sana zarar verecek bir ey deil, seni temin ederim. Tam tersine."

Bekledim, ama bu konu zerine syleyecek daha fazla eyi yoktu. Bu yzden imdilik brakmak
zorunda kaldm. Baklarm fenere evirdim. Hem, bam ne tr bir belaya sokuyordum? Brakalm
lm Sokan ziyaret etmemi, kasabaya dndm nereden renmiti? Bu sorunun aklma
geldiini anlam olmalyd ve aramzda gven olacaksa, aklamaya gnll olmalyd.
Ona dndm, yine glmsyordu.
"Fenerin altnda rzgar deiir," dedi ve ayaa kalkt. Beni affet. Yapacak ilerim var."
"Yardmm dokunur mu?"
"Birazdan. Sana ihtiya duyduumda seslenirim."
Uzaklamasn izledim ve bunu yaparken, nereye bakyor olursa olsun, onun da beni izledii gibi
rktc bir duyguya kapldm. Ayn zamanda, bu duygunun, deniz gibi bir sredir benimle olduunu
fark ettim.
Rhtma yanap her eyi dzene soktuumuz ve geni, ta deli bir yoldan yukar, bacasndan
kvrla kvrla duman ykselen bir hana yneldiimiz srada gkyz douda solmaya balamt.
Salam bir kahvaltdan sonra sabahn klar dnyann zerine dkld. Sonra ahra yrdk ve
Vintann babasnn malikanesine gitmek iin sessiz at aldk.
Yl ilerlerken gittike nadirleen ve deer kazanan o berrak gevrek gz gnlerinden biriydi.
Sonunda biraz dinlendiimi hissediyordum ve handa kahve vard -Amber de, sarayn dnda pek sk
rastlanmaz- ve sabah kahvemi imekten keyif alrm. Krlarda ar admlarla ilerlemek ve topran
kokusunu almak, kvlcmlanan tarlalardaki ve rengi dnen yapraklardaki nemin solmasn izlemek,
rzgar hissetmek, bir ku srsnn Gne Adalarma doru, gneye akmasn izlemek ve dinlemek
gzeldi. Sessizlik iinde at srdk, ortam bozacak bir ey olmad. Ac, ihanet, znt ve iddet anlar
gldr, ama sonunda solarlar, gzlerimi kapadmda, gnlerimin takvimine baktmda bu tr
anlar onlardan daha uzun dayanr ve sabah gnn altnda, evlerin ve itlerin ta olduu, gezgin
deniz kularnn tt, Amber in dousundaki arap topraklarnda Vinta Bayle ile at srdm
grrm ve zamann trpannn yreimin bu kesine hkm gemez.
Baevine ulatmz zaman atlar, onlar kasabaya gtrecek olan, Baylenin ahr uaklarna
teslim ettik. Drew kendi odasna gitmek iin ayrldk ve ben tepedeki byk malikaneye kadar
Vintaya elik ettim. Ev, uzaklardaki kayalk vadileri ve zmlerin yetitirildii yamalar gryordu.
Bir dizi kpek yaklat ve biz eve yrrken dostluk kurmaya alt. Biz ieri girdikten sonra bile
sesleri zaman zaman bize kadar ulayordu. Ahap, demir iilii, gri ta deli yerler, yksek kirili
tavanlar, kl pencereler, aile portreleri, somon rengi, kahverengi, fildii ve mavi bir ift duvar
hals, pek az paslanm eski silah koleksiyonu, minenin evresindeki gri talarn zerinde kurum
lekeleri... Byk n salondan geip bir merdiven ktk.
"Bu oda senin olsun," dedi Vinta, koyu renk ahaptan bir kapy aarak. eri girerken bam
salladm ve evreme bakndm. Geniti, gneydeki vadiye bakan byk pencereleri vard.
Hizmetkarlarn ou bu mevsimde Baronun kasabadaki evindeydi. Yan odada banyo var," dedi
bana, solumdaki kapy iaret ederek.
"Harika. Teekkrler. Tam da ihtiyacm olan ey."
"Dilediin gibi tazelen." Pencereye gitti ve aaya bakt.
"Senin iin de uygunsa, bir saat iinde aadaki terasta buluuruz."
Gidip aaya, geni, ta deli alana baktm. Yal aalarla glgelenmiti. Yapraklar imdi sar,
krmz ve kahverengiydi, teras saysz yaprakla benek benekti. Mekan, o anda bo duran iek
tarhlaryla evrelenmiti. Bir dizi masa ve sandalye yerletirilmi, saks iinde allardan bir
koleksiyon aralarna salmt.
"Gzel."

Bana dnd. stediin zel bir ey var m?"


"Kahve varsa, seninle orada bulutuumuzda bir iki fincan ierim."
"Ne yapabileceime bakarm."
Glmsedi ve bir an bana doru eilir gibi oldu. Onu kucaklamam istiyor gibi geldi. Ama
istemiyorsa, biraz uygunsuz kaacakt. Ve mevcut artlar altnda zaten onunla yaknlk kurmak
istemiyordum, ne tr bir oyun oynadndan emin deildim. Bu yzden glmsemesine karlk
verdim, uzandm, kolunu sktm ve Teekkr ederim," deyip uzaklatm. Sanrm imdi banyo
yapacam."
Onu kapya kadar geirdim.
izmelerimi karmak iyi geldi. Uzun uzun, scak suyun iinde uzanmak ok daha iyiydi.
Daha sonra, yeni arlm giysiler iinde aaya indim ve mutfaktan terasa kan bir yan kap
buldum. Ykanm ve kahverengi binici pantolonuyla bol, ak kahverengi bir bluz giymi Vinta,
terasn dou ucunda, bir masann yannda oturuyordu. Masada iki servis almt. Bir kahve demlii,
bir meyve tepsisi ve peynirler grdm. Yapraklar ayaklarmn altnda trdatarak yaklatm ve
oturdum.
"Her ey istediin gibi miydi?" diye sordu bana.
"Kesinlikle," diye yant verdim.
"Amber e nerede olduunu haber verdin mi?"
Bam salladm. Random ona sylemeden uzaklamama biraz sinirlenmiti, ama bana
uzaklamamam sylememiti zaten. Yine de o kadar uzaa gitmediimi rendiinde daha az
sinirlenmiti, hatta sonunda, belki de bylesine tuhaf bir saldrdan sonra ortadan kaybolmakla
tedbirlice davrandm kabul etmiti. Gzn drt a ve bana bilgi ver," demiti son olarak.
"Gzel. Kahve?"
"Ltfen."
Kahve doldurdu ve tepsiyi iaret etti. Bir elma alp srdm.
"Baz eyler olmaya balad," dedi belirsizce, kendi fincann doldururken,
"Bunu inkar edemem," diye kabul ettim.
"Ve ok sorunun var."
"Doru."
Bir yudum kahve ad. Bana onlardan bahsetmek ister misin?" dedi sonunda.
"Hayli fazla saydalar," diye yant verdim, Dn gece senin hikayenin de uzun olduunu syledin."
Hafife glmsedi. Bu noktada bana gerektiinden daha fazla gvenmek iin sebebin olmadn
hissediyor olmalsn," dedi. Bunu grebiliyorum. Tehlikeli, tamamen anlamadn bir ey
yaklarken neden zorunlu olmadn halde birine gvenesin? Deil mi?"
"Bana saduyulu bir politika gibi geldi."
"Ama seni temin ederim senin iyiliin beni ok ilgilendiriyor."
"Cainein katillerine ulaman iin bir ara olabileceimi mi dnyorsun?"
"Evet," dedi ve onlar senin de katillerin olabileceinden, onlar bulmak istiyorum."
"Bana asl hedefinin intikam olmadn m sylemeye alyorsun?"
"Bu doru. lenlerin intikamn almaktansa yaayanlar korumay tercih ederim."
"Ama her iki arta uyan ayn birey olursa, bu ksm akademik bir zellik kazanyor. yle olduunu
mu dnyorsun?"
"Dn gece o adamlar peine takann," dedi, Luke olduunu sanmyorum."
Elmam fincanmn yanma braktm ve byk bir yudum kahve aldm. Luke mu?" dedim. Luke
kim? Sen herhangi bir Luke hakknda ne biliyorsun?"

"Lucas Raynard," dedi ll bir sesle, New Mexiconun kuzeyinde, Pecos Krsalnda bir paral
asker etesi eiten, onlara Amber de patlayacak zel bir cephane veren ve toplanp buraya
gnderilmek zere emir beklemeleri iin evlerine yollayan adam. Yllar nce babann bir kez
denedii bir ey."
"Kahrolas!" dedim.
Bu ok eyi aklard -mesela Santa Fedeki Hilton otelinde Lukeun eitim kyafetleri iinde
ortaya kmasn, Pecos evresinde yry yapt hikayesini, cebinde bulduum o tuhaf mermileri
ve oraya yapt onca dier ziyareti- aslnda sat rotasnda ok gerekli grlmeyen bir eydi...
Olaylara bu ynden bakmak aklma hi gelmemiti, ama o zamandan bu yana rendiim eylerin
nda ok mantkl geliyordu.
"Tamam," diye kabul ettim, sanrm Lucas Raynard tanyorsun. Bunu nasl rendiini
sylemende saknca var m?"
"Evet."
"Evet mi?"
"Evet, var. Korkarm bu oyunu senin sevdiin gibi oynayacam ve her seferinde bir bilgi paras
dei toku edeceiz. imdi dnnce, muhtemelen benim de kendimi daha rahat hissetmemi
salayacak. Bu kulaa nasl geliyor?"
"Her an, herhangi birimiz brakabilir, deil mi?"
"Bu da alverii sona erdirir. Pazarlk yapmazsak."
"Tamam."
"O zaman bana bir borcun var. Amber e evvelsi gn dndn. Neredeydin?"
imi ektim ve elmadan bir srk daha aldm. Yemliyorsun," dedim sonunda. Bu byk bir soru.
ok yere gittim.< Hepsi ne kadar geriye gitmek istediinle ilgili."
"Meg Devlinin dairesinden dne kadar alalm," dedi.
Elma neredeyse boazmda kalyordu. Tamam, puan aldn. ok iyi bilgi kaynaklarn var," diye
yorum yaptm, ama bunu Fionadan renmi olmalsn. Bir ekilde onunla birlik oldun, deil mi?"
"Soru sorma sras sende deil," dedi. Henz benimkine yant vermedin."
"Tamam, Fi ve ben Megin evinden ayrldktan sonra Amber e geldik. Ertesi gn Random beni bir
greve yollad, benim yaptm, Hayaletark dediim bir makineyi kapatmaya. Bunu baaramadm,
ama yolda Lukea rastladm. Aslnda g bir durumdayken bana yardm etti. Sonra, yaratmmla ilgili
bir yanl anlamay takiben, tuhaf bir Koz Kart kullanarak Lukeu ve kendimi gvenlie naklettim.
Sonu olarak Luke beni kristal bir maaraya hapsetti..."
"Aha!" dedi.
"Burada durmal mym?"
"Hayr, devam et."
"Bir ay kadar tutsak kaldm, ama Amber zamanyla ancak birka gn srd. Jasra isimli bir hanm
iin alan iki adam taralndan serbest brakldm, onlarla ve hanmefendinin kendisiyle bir ekime
yaadk ve Koz Kartyla San Franciscoya,
Florann evine gittim. Orada, cinayet ilenen bir daireyi bir daha ziyaret ettim..."
"Juliann evi mi?"
"Evet. Orada byl bir kap buldum ve amay baardm. inden geerek Drt Dnya Kalesi
denen bir yere ulatm. Orada bir sava srmekteydi, saldrganlara muhtemelen Dalt isminde, bir
zamanlar buralarda kt n kazanm biri nderlik ediyordu. Daha sonra, byl bir hortum
tarafndan kovalandm, maskeli bir sihirbaz tarafndan hakarete uradm. Dn Koz Kartyla eve
geldim."

"Hepsi bu mu?"
"zet olarak, evet."
"Anlatmadn bir ey kald m?"
"Elbette. rnein, kapnn eiinde bir Meskun yard, ama onu amay baardm."
"Hayr, o paketin iinde. Baka bir ey?"
"Mim. Evet, ieklerle sona eren iki tuhaf iletiim vard."
"Bana onlardan bahset."
Anlattm.
Bitirdiim zaman ban iki yana sallad. Burada takldm," dedi..
Kahvemi ve elmam bitirdim. Fincanm yeniden doldurdu.
"imdi benim sram," dedim. Kristal maaradan bahsettiimde 'Aha!' diyerek ne kastettin?"
"Mavi kristaldendi, deil mi? Ve glerini bloke ediyordu."
"Nereden bildin?"
"Dn geceki adamdan aldn yzn zerindeki tan rengindeydi."
"Evet."
Ayaa kalkp masann evresinde dolat, bir an durdu, sonra sol kalamda bir yeri iaret etti.
"O cebindekileri masaya boaltr msn, ltfen?"
Glmsedim. Elbette. Nereden bildin?"
Sonuna yant vermedi, ama zaten farkl bir soruydu. Cebimdeki muhtelif talar kardm maaradan aldm krklar, kopardm oymal dmeyi, yz- ve masann zerine koydum.
Dmeyi ald, inceledi, sonra ban sallad.
"Evet, bu da ondan," diye bildirdi.
"Hangi o?"
Soruyu duymazdan geldi ve sa iaret parman fincan tabana dklm kahveye batrd. Sonra
onu kullanarak ta ynn evresinde, saatin tersi ynnde ember izdi. Sonra yine ban sallad
ve sandalyesine dnd. Gr tam zamannda arm, talarn evresinde bir g kafesi ina
ettiini grmtm. imdi, ben izlemeye devam ederken talar, emberin iinde kalan hafif mavi
duman iplikikleri saar gibi grnyordu.
"Byc olmadn sylediini sanyordum."
"Deilim," diye yant verdi.
"Soruyu saklayacam. Ama son soruma yant vermeye devam et. Mavi talarn nemi nereden
kaynaklanyor?"
"Maaray ve birbirlerini tanyorlar," dedi bana. Bir kii, biraz eitim alarak ilerinden birini
tutabilir ve hafif, psiik ekimi kullanarak yrmeye balayabilir. Zaman iinde onu maaraya
gtrr."
"Glge iinden mi dernek istiyorsun?"
"Evet."
"lgi ekici, ama bunda byk bir deer gremiyorum."
"Ama bu kadar deil! Maarann ekimini grmezden gelirsen, ikincil bir ekim hissedersin.
Uygun tan imzasn ayrt etmeyi renirsen, taycsn her yerde takip edebilirsin."
"Bu kulaa biraz daha faydal geliyor. Sence dn geceki adamlar beni byle mi buldu? Cebim
bunlarla dolu olduu iin mi?"
"Muhtemelen, pratik adan, faydas olmutur. Ama aslnda, senin durumunda gerekli olmazd."
"Neden olmasn?"

"Ek bir etkileri var. Bir sre zerinde bu talardan birini tayan kii ona ahenk kazanr. Onu
frlatp atsan bile ahenk kalr. O zaman, ta zerindeymi gibi, yine takip edilebilirsin
Kendine has bir imzaya sahip olursun."
"Yani onlar zerimde olmasa bile, u anda iaretlenmi olduumu mu sylyorsun?"
"Evet."
"Solmas ne kadar srer?"
"Solduundan emin deilim."
"Ahengi bozmann bir yolu olmal."
"Kesin olarak bilmiyorum, ama sanrm bunu yapacak birka ey var."
"Syle."
"Amber Desenini yrmek ya da Kaos Logrusunu amak.
nsan parampara edip daha saf bir ekilde tekrar bir araya getiriyor gibiler. Pek ok tuhaf durumu
arndrdklar bilinir. Hatrladm kadaryla, babann hafzasn yok eden Desendi."
"Evet ve Logrusu nereden bildiini sormayacam bile hakl olabilirsin. Hayattaki pek ok ey
gibi, benim iin iyi olamayacak kadar belal geliyor kulaa. Bu durumda, tal veya tasz, u anda
bana yaklayor olabilirler mi?"
"Evet."
"Btn bunlar nereden biliyorsun?" diye sordum.
"Hissedebiliyorum ve bu fazladan bir soru. Ama yolculuun kar asndan biri bedava olsun."
"Teekkrler. Sanrm imdi senin sran."
"Julia lmeden nce, Victor Melman isimli bir gizemciyle gryordu. Neden olduunu biliyor
musun?"
"Onunla almalar yapyor, bir tr geliim aryordu. En azndan o zamanlarda onu tanyan bir
adamn bana syledii bu. Bu biz ayrldktan sonra oldu."
"Benim kastettiim tam olarak bu deildi," dedi. Neden bu geliimi istediini biliyor musun?"
"Bana fazladan bir soru gibi geliyor, ama belki de sana bir tane borluyum. Konutuum adam
benden korktuunu, ona sra d yeteneklere sahipmiim gibi grndn ve kendini savunma
yapmak iin kendine zg beceriler istediini syledi."
"Bitir," dedi.
"Ne demek istiyorsun?"
"Bu yant tam deil. Ona buna inanmas ve senden korkmas iin sebep verdin mi?"
"Eh, sanrm verdim. imdi benim sorum: Julia ile ilgili herhangi bir eyi nasl bilebilirsin?"
"Oradaydm," diye yant verdi. Onu tanyordum."
"Devam et."
"Bu kadar. imdi benim sram."
"Bu yant tam saylmaz."
"Ama alacan tek yant bu. Kabul et ya da vazge."
"Anlamamza gre buna dayanarak oyunu brakabilirim."
"Doru. Brakacak msn?"
"imdi ne bilmek istiyorsun?"
"Julia arad yetenekleri gelitirebildi mi?"
"O tr eylere karmadan nce grmeyi braktmz sylemitim. Bu yzden bilmemin yolu
yok."
"Dairesinde, onu ldren hayvann muhtemelen kt kapy buldun. imdi iki soru, bana yantn
sylemen iin deil, kendi kendine dn diye: Neden herhangi biri onun lmesini istesin? Ve bunu

yapmak iin ok tuhaf bir yol deil mi? Ben bir insandan kurtulmak iin ok daha basit yntemler
dnebiliyorum."
"Haklsn," diye kabul ettim. Bir silah by yapmaktan ok daha kolay olurdu. 'Neden' sorusuna
gelince, ancak tahminde bulunabilirim. Benim iin bir tuzak olduunu, paketin paras olarak onun
kurban edildiini dnmtm. O yln 30 Nisan hediyesi. Bunlar da biliyor musun?"
"O konuyu daha sonraya saklayalm. Ak ki byclerin de, tpk ressamlar, yazarlar ve
mzisyenler gibi bir tarzlar olduunu biliyorsun. Juliann dairesindeki kapy bulduun zaman, bu
konuda yazarn imzas olarak niteleyebilecein herhangi bir ey grdn m?"
"zel bir ey hatrlamyorum. Elbette, kapy zorlamakla meguldm, Olayn estetiini seyretmek
iin gitmemitim oraya. Ama hayr, onu tandm ilerle ilikilendiremiyorum. Nereye varmaya
alyorsun?"
"Yalnzca Juliann o ynde baz yetenekler edinip edinmediini, olayn ak iinde kapy
kendisinin ap, sonularna katlanm olabilecei olasln dndm."
"Akl almaz bir ey bu!"
"Tamam. Yalnzca bir sebep bulmaya alyorum. O zaman, kzn gizli by yeteneklerine sahip
olduuna ilikin herhangi bir iaret grmediin sonucunu karyorum."
"Hayr, yle bir olay hatrlamyorum."
Kahvemi bitirdim, fincanm yeniden doldurdum.
"Peimdekinin neden Luke olmadn dnyorsun?" diye sordum sonra.
"Yllar nce senin iin baz kazalar dzenledi."
"Evet. Bir sre nce itiraf etti. Ayn zamanda ilk birka defadan sonra braktn da syledi."
"Bu doru."
"Biliyor musun, bu ldrtc ne bildiini ve ne bilmediini bilmemek."
"Bu yzden konuuyoruz, deil mi? Bu ekilde ilerlemek senin fikrindi."
"Deildi! Bu alverii sen nerdin!"
"Bu sabah, evet. Ama fikir bata senindi. Bir sre nce. Bay Rothun evinde, zel bir telefon
grmesini hatrlyorum..."
"Sen! Telefondaki o deitirilmi ses mi? Bu nasl olabilir?"
"Bunu mu dinlemek istersin, yoksa Lukeu mu?"
"Bunu! Hayr, Lukeu! kisini de, lanet olsun!"
"Demek zerinde anlatmz ekli korumakla aklllk edeceiz. Dzenlilik lehine sylenecek ok
ey var."
"Tamam, yine puan aldn. Lukeu anlat."
"Bir gzlemci olarak bana, seni daha iyi tandktan sonra o ii brakm gibi geldi."
"Arkada olduumuz gnleri kastediyorsun. Demek yalnzca numara deildi."
"O zaman tam olarak anlayamyordum -ve yllarca sana saldr dzenlenmesine gz yumduu
kesin- ama bir ksmn sabote ettiine inanyorum.''
"O braktktan sonra saldrlarn arkasnda kim vard?"
"likili olduu anlalan kzl sal bir hanm."
"Jasra m?"
"Evet, ad buydu ve hl onun hakknda istediim kadar ok ey bilmiyorum. Bu konuda bilgin var
m?"
"Sanrm onu byk soruya saklayacam," dedim.
lk defa bana ksk gzlerle, dilerini skarak bakt.
"Sana yardm etmeye altm grmyor musun, Merlin?"

"Asl grdm bildiklerimi renmek istediin," dedim, "ve sorun yok. Seninle i yapmaya
gnllym, nk sen de benim bilmek istediim eyleri biliyor gibi grnyorsun. Ama itiraf
etmeliyim ki sebeplerin bulank grnyor. Nasl oldu da Berkeleye geldin? Billin evinde beni
arayarak ne yapmaya altn? Byclk olmadn sylediin bu g ne? Nasl..."
" soru eder," dedi ve drdncnn balangc. Hepsini yazmak ister misin? Ben de aynsn
senin iin yaparm. Sonra ikimiz de odalarmza ekiliriz ve hangilerine yant vermek istediimize
karar veririz."
"Hayr," diye yant verdim. Oyunu oynamaya razym. Ama bu eyleri neden bilmek istediimin
farkndasn. Bu benim iin bir kendini koruma meselesi. Bata Cainei ldren adam mhlamana
yardm edecek bilgileri istediini dnmtm. Ama sen 'hayr' dedin ve yerine konacak bir sebep
vermedin."
"Verdim! Seni korumak istiyorum!"
"Duygularn takdir ediyorum. Ama neden? Konu buna gelirse, beni pek az tanyorsun."
"Yine de sebebim bu ve arkasn demek istemiyorum. ster kabul et, ister etme."
Ayaa kalktm ve teras admlamaya baladm. Gvenliim asndan yaamsal bilgileri vermek
istemiyordum, hele Amber hakkndakileri hi ama verdiklerime iyi bir karlk aldm itiraf etmek
zorundaydm. Anlattklar kulaa doru geliyordu. te bu yzden Baylelerin uzun bir Tahta sadakat
tarihleri vardr. Bunun ne kymeti varsa. Beni en ok rahatsz eden, diye dndm, asl peinde
olduu eyin intikam olmad konusunda srar etmesiydi. Bunun hi de Amberli birinin tavrna denk
dmemesine ek olarak, benim neyi kabul edeceimi biliyor olsa, ilgisine inanmam iin, istedii
eyin kan olduunu sylemesi yeterli olacakt. Daha fazla sorgulamadan kabullenirdim. Peki, bunun
yerine ne sylemiti? Havada kalan yokluklar ve gizli amalar...
Bu da pekala gerei syledii anlamna gelebilirdi. Kolay bir yalan sylemeyi reddetmek ve
yerine daha zahmetli bir ey nermek gerek drstln iareti gibi grnebilirdi. Ve grne
gre benim istediimden fazla yanta sahipti...
Masadan gelen kk bir tkrt duydum. Bata Vintann sinirlenerek parmak ularyla masay
dvdn dndm.
Ama baktm zaman onun kprdamadan, bana bakmadan oturduunu grdm.
Sesin kaynan arayarak yaklatm. Yzk, mavi ta paralar, hatta dme, kendi kendilerine
masann zerinde sryorlard.
"Bir ey mi yapyorsun?" diye sordum.
"Hayr," diye yant verdi.
Yzn ta atlayp yuvasndan kurtuldu.
"O zaman ne?"
"Bir ba krdm," dedi. Sanrm bir ey o ba yeniden kurmaya alyor ve baarsz oluyor."
"yle olsa bile, eer hl ahenkliysem, beni bulmak iin onlara ihtiyalar yok, deil mi?"
"Birden fazla taraf olabilir," dedi. Sanrm bir hizmetkara kasabaya gidip bunlar denize atmasn
sylemeliyim. Birisi talar orada da takip etmek istiyorsa, gzel."
"Krklar maaraya, yzk l adama dnebilir," dedim. "Ama dmeyi atmaya hazr deilim."
"Neden? Byk bir bilinmeyeni temsil ediyor."
"Kesinlikle. Ama bu eyler iki tarafa alr, yle deil mi? Bu, dmeyi kullanarak iek atan
kiiyi bulabilirim anlamna da gelir."
"Bu tehlikeli olabilir."
"Ve bunu yapmamak uzun vadede daha tehlikeli olabilir. Hayr, geri kalann denize atabilirsin, ama
dme olmaz."

"Tamam. Senin iin snrlanm tutarm."


"Teekkrler. Jasra Lukeun annesi"
"aka yapyorsun!"
"Hayr."
"Bu 30 Nisanlarla ilgili olarak neden dorudan ona gvenmediini aklyor. Byleyici! Yepyeni
bir tahmin yolu ayor."
"Paylamak ister misin?"
"Daha sonra, daha sonra. Bu arada, bu talarn icabna imdi bakacam."
Hepsini birden emberin iinden ald, bir an, elinde dans ediyor gibi grndler. Ayaa kalkt.
"Ah! Dme?" dedim.
"Evet."
Dmeyi cebine koyarken dierlerini elinde tuttu.
"Dmeyi o ekilde saklarsan ona ahenk kazanacaksn, deil mi?"
"Hayr," dedi, kazanmayaca."
"Neden?"
"Bir sebep var zin verirsen dierleri iin bir kum ve gtrecek birini bulacam,"
"O kii ahenk kazanmayacak m?''
"Zaman ister.
"Ah."
"Biraz daha kahve ya da baka bir ey al."
Dnd ve gitti. Bir para peynir yedim. Sohbetimizde daha ok soru mu, yoksa yant m
bulduumu merak ettim. Eski bulmacaya birka para uydurmaya altm.
"Baba?"
Kimin konutuunu grmek iin dndm. Grnrde kimse yoktu.
"Aadaym."
Yakndaki bir iek tarhnn iinde madeni para byklnde bir k emberi vard. Tarh bu,
birka kura sap ve yaprak dnda botu. Hafife oynaynca k dikkatimi ekti.
"Hayalet?" diye sordum.
"H h," diye bir yant geldi yapraklarn arasndan. Seni yalnzken yakalamak iin bekliyordum. O
kadna gvendiimden emin deilim."
"Neden?"
"Dier insanlarn aksine taraynca tuhaf geliyor. Ne olduunu bilmiyorum. Ama seninle konumak
istediim konu bu deil."
"Nedir o zaman?"
"Ah! ey, beni gerekten kapatmay dnmediini sylerken ciddi miydin?"
"Yani! Senin iin yaptm onca fedakarlktan sonra! Eitimin falan... Ve onca bilgisayar parasn
gvende olacan bir yere tamak! Bunu bana nasl sorabilirsin?"
"ey, Randomn sana kapatman sylediini duydum..."
"Sen de sana sylenen her eyi yapmyorsun, deil mi? zellikle de yalnzca birka program
kontrol etmek isterken bana saldrmaya gelince. Bundan daha fazla sayg hak ediyorum!"
"Ah! Evet. Bak, zgnm."
"Olmalsn. Senin yznden bir sr samalk yaadm."
"Gnlerce seni aradm, ama bulamadm."
"Kristal maaralar pek elenceli deil."

"imdi ok zamanm yok..." Ik titreti, solup snecek gibi oldu, sonra yine parlad. Bana abucak
bir ey syler misin?"
"Sor."
"Bu tarafa geldiin -ve sonra gittiin- sefer yannda olan iri yar, kzl sal adam."
"Luke. Evet?"
Ik yine soldu.
"Ona gvenmeli miyim?" Hayaletin sesi soldu, zayflad.
"Hayr!" diye bardm. Bu ok aptalca olur."
Hayalet gitti, yantm duyup duymadn bilmiyordum.
"Sorun ne?" dedi Vintann sesi yukardan.
"Hayali oyun arkadamla tartyorum," diye seslendim.
O uzaklktan bile, yznde bir aknlk ifadesi olduunu grebiliyordum. Terasn her yann arad
ve sonra grne gre kendini yalnz olduuma ikna ederek ban sallad.
"Ah," dedi. Sonra, Biraz daha iim var."
"Acele etme," diye yant verdim.
Bilgelik nerede bulunur ve anlayn yeri neresidir? Bilsem, gidip orada dururdum. imdiki
haliyle, geni bir haritann ortasnda, zellikle ktcl grnl deikenlerin imgelerinin izildii
belirsiz alanlarla evrilmi bir noktada durduumu hissediyordum. nsann syleyecek bir eyi olsa,
monolog iin mkemmel bir yer.
Tuvaleti kullanmak iin ieri girdim. Onca kahveden sonra...

Blm 6
Eh, belki.
Yani Julia konusunda.
Odamda yalnz bana oturmu, mum altnda dnyordum.
Vinta birka gmlm any yzeye ekmiti.
Daha sonrayd, birbirimizi fazla grmediimiz zamanlarda...
Juliayla Bilgisayar Bilimi dersinde tanmtm. Zaman zaman birbirimizi grmeye balamtk,
bata dersten sonra kahve iin falan. Sonra gittike daha sk ve ksa sre sonra epey ciddilemiti.
imdi balad gibi bitiyordu, her seferinde biraz daha...
Spermarketten alveri torbalaryla karken elini omzumda hissettim. O olduunu biliyordum,
dndm, ama kimse yoktu. Birka saniye sonra park yerinin kar tarafndan seslendi. Yanna gidip
merhaba dedim, hl ayn yazlm irketinde alp almadn sordum. almadn syledi.
Boynunda kk, gm bir pentagram kolyesi asl olduunu hatrlyordum. Bluzunun iinde asl
olabilirdi. Byk olaslkla yleydi.
Ama elbette o zaman kolyeyi gremezdim ve beden dili grmemi istediini anlatyordu. Bu yzden
laflarken onu grmezden geldim, birka gece sonras iin sorduum halde yemek ve sinema
tekliflerimi reddetti.
"imdi ne yapyorsun?" diye sordum.
"ok ders alyorum."
"Ne konuda?"
"Ah, yalnzca farkl eyler. Bugnlerde seni artacam."
Yine yemi yutmadm, ama o srada ar dost canls bir rlanda seteri bize yaklat. Julia elini
hayvann bana koydu ve
"Otur!" dedi. Kpek oturdu. Yannda heykel gibi kprtszlat ve biz gittikten sonra da orada kald.
Tek bildiim, orada, araba teslim blgesinin yaknnda, modern bir heykel gibi bir kpek iskeleti
bulunduu.
O zaman bana ok nemli grnmemiti. Ama geriye bakp dnnce, bundan o kadar emin
deildim...
O gn Vinta ve ben ata bindik. Sabahleyin sabrszlmn gittike bydn grnce bir
kopmann yaknda olduunu hissetmi olmalyd. Haklyd. Hafif bir le yemeinden sonra
arazilerinde at binmeyi nerince hemen kabul ettim. apraz sorgumuza ve soru oyunumuza devam
etmeden nce dnmek iin biraz zaman istiyordum. Ayrca hava gzeldi, krlar ekiciydi.
Balarn arasnda kvrlan patikada ilerledik. Yol bizi sonunda kuzeydeki tepelere, gnele ykanan
denize uzanan engebeli, apraz izgilerle bezeli araziyi seyredebileceimiz bir yere gtrd.
Gkyz rzgarlar, bulut kmeleri, gelip geen kularla doluydu... Vintann aklnda zel bir hedef
yok gibiydi ve benim iin hi sorun deildi. Atlarmz srerken bir Napa Vadisi araphanesine
yaptm ziyareti hatrladm ve dizginleri bir sonraki ekiimizde ona sordum, arab burada, kendi
araziniz zerinde mi ieliyorsunuz? Yoksa kasabada m yaplyor? Ya da Amber de?"
"Bilmiyorum," dedi.
"Burada doduunu sanmtm."
"Hi dikkat etmedim."
Aristokrat tavrlarla ilgili bir yorumu yuttum. Eer aka yapmyorsa, nasl byle bir eyi bilmiyor
olabileceini anlamyordum.

Ama yz ifademi yakalad ve hemen ekledi, Deiik zamanlarda deiik ekillerde yaptk. Ben
yllardr kasabada yayorum. ielemenin son zamanlarda nerede yapldndan emin deilim."
Gzel kurtar, nk bu cevapta hata bulamazdm. Sorumu tuzak olsun diye sormamtm, ama bir
eye dokunmuum gibi hissediyordum. Muhtemelen, bu noktada brakmamas yznden. Her yere
byk flar gnderdiklerini ve o ekilde sattklarn syledi. Dier yandan, rn ielenmi olarak
isteyen mteriler de vard... Bir sre sonra dinlemeyi braktm. Bir yandan, bir arapnn kzndan
bu kadar ayrnt bekliyordum.
Dier yandan, bunca eyi ben de orackta uydurabilirdim. Hibirini kontrol etmemin yolu yoktu.
Dikkatimi datmaya ya da bir eyi saklamaya alyor gibi grnyordu. Ama ne olduunu
kartamyordum.
"Teekkrler," dedim nefes almak iin durduunda ve bana tuhaf bir bak frlatt, ama imay
anlaynca devam etmedi.
"Bana daha nce anlattklarn doruysa," dedim ngilizce, "ngilizce biliyor olmalsn."
"Sana anlattm her ey doru," diye yant verdi, aksansz bir ngilizceyle.
"Nerede rendin?"
"Senin okula gittiin glge Yeryznde."
"Orada ne yaptn bana sylemenin sakncas var m?"
"zel bir grevle gittim."
"Baban iin mi? Taht iin mi?"
"Sana yalan sylemektense, buna yant vermemeyi tercih ederim."
"Bunu takdir ediyorum. Elbette, tahmin yrtmeliyim."
Omuzlarn silkti.
"Berkeleyde olduunu sylemitin, deil mi?" diye sordum.
Bir tereddt, sonra, Evet."
"evrede seni grdm hatrlamyorum."
Bir omuz silkme daha. Onu kavrayp sarsmak istiyordum.
Bunun yerine yle dedim, Meg Devlini biliyorsun. New Yorkta bulunduunu syledin..."
"Sorularda benim nme geiyorsun."
"Yine ayn oyunu oynamaya baladmz bilmiyordum. Yalnzca konuuyoruz sanmtm."
"Tamam o zaman: Evet."
"Bana bir ey daha sylersen, belki sana yardm edebilirim."
Glmsedi. Benim yardma ihtiyacm yok. Sorunlar olan sensin."
"Yine de sorabilir miyim?"
"Sor. Bana her soru sorduunda bilmeyi dilediim eyler sylyorsun."
"Lukeun paral askerlerini biliyorsun. New Mexicoya da m gittin?"
"Evet orada da bulundum."
"Teekkrler," dedim.
"Bu kadar m?"
"Bu kadar."
"Bir sonuca vardn m?"
"Belki."
"Bana ne olduunu syler misin?"
Bam glmseyerek iki yana salladm.
Bu noktada braktm. Atlarmz srerken bir dizi belirsiz soru, ne tahmin ettiim ya da aniden
grdm konusunda merakn uyandrdma inandrd beni. Gzel. Onu iin iin yanmaya

brakmaya kararlydm. En ok merak ettiim noktalarda gsterdii az skl dengeleyecek ve


belki eksiksiz bir bilgi dei tokuuna gidecek bir eye ihtiyacm vard. Dahas, gerekten de onunla
ilgili tuhaf bir sonuca varmtm. Eksiksiz deildi, ama doruysa yantn kalanm eninde sonunda
isteyecektim. Bu yzden tam olarak blf yapyor saylmazdm.
Akam, evremizde altn ve portakal rengi, sar ve krmz renklerine brnmt, esintilerin serin
srklarnn ardnda gz slaklnn kokusu vard. Gkyz ok maviydi, baz talar gibi...
Belki on dakika sonra ona daha tarafsz bir soru sordum.
"Bana Amber yolunu gsterir misin?"
"Bilmiyor musun?"
Bam iki yana salladm. Daha nce hi bu tarafa gelmemitim. Tek bildiim Dou Kapsndan
buraya gelen kara yollar olduu."
"Evet," dedi. Biraz daha kuzeyde sanrm. Hadi gidip bulalm."
Bir sre nce takip ettiimiz bir yola dnd ve sonra saa dndk ki bu da mantkl geliyordu.
Kadnn tad belirsizlikler konusunda yorum yapmadm, ama fazla zaman gemeden planlarm
zerinde fazla dnmediim ve dnmemi umduu gibi bir yorum bekliyordum ondan.
Belki bir kilometre sonra bir kavaa geldik. Sol kede Amber e, Bayle Rhtmda, doudaki
Bayle Tepesine ve ileride Murn adl bir yere olan mesafeleri gsteren alak, ta bir levha vard.
"Murn ne?" diye sordum.
"Kk bir mandra ky."
Alt fersah gitmeden bunu kontrol etmemin yolu yoktu.
"Amber e atla m gitmeyi dnyorsun?" diye sordu.
"Evet."
"Neden Koz Kart kullanmyorsun?"
"Blgeyi daha iyi tanmak istiyorum. Buras benim evim. Buray seviyorum."
"Ama sana akladm. Tehlike var. Talar seni iaretledi. Takip edilebilirsin."
"Bu takip edileceim, anlamna gelmiyor. Dn gece karlatklarm her kim gnderdiyse, beni
bulup, baarsz olduklarn bu kadar abuk anlayacaklarndan kukuluyum. Yemee kmaya karar
vermeseydim hl kasabada dolanyor olacaklard. Bahsettiin iaretleri yok etmek iin birka
gnm olduundan eminim."
Atndan indi ve biraz otlamasna izin verdi. Ben de aynsn yaptm. Yani atmdan indim.
"Muhtemelen haklsn. Yalnz, risk aldn grmekten holanmyorum," dedi. Ne zaman dnmeyi
dnyorsun?"
"Bilmiyorum. Sanrm ne kadar beklersem, dn geceki iin ardndaki kiinin huzursuzlanmas ve
belki daha fazla kaba kuvvet gndermesi olasl o kadar artar."
Kolumu tuttu ve dnd, bylece aniden bedenini benimkine bastrd. Eylem beni biraz artt, ama
serbest kolum, byle anlarda sk sk yapt gibi, kendiliinden hareket ederek kadna sarld.
"imdi gitmeyi dnmyorsun, deil mi? nk gidersen, ben de seninle geliyorum."
"Hayr." dedim drstlkle. Aslnda, iyi bir uykudan sonra, ertesi sabah ayrlmay dnmtm.
"Ne zaman? Henz konuacak ok eyimiz var."
"Sanrm soru-yant oyununu senin gitmek istediin kadar ileri gtrdk."
"Baz eyler var..."
"Biliyorum."
Zor bir ey bu. Evet, arzu uyandran biriydi. Ve hayr, onunla o ekilde bir ey yaamak
istemiyordum. Ksmen bir ey daha istediini bildiimden -ne olduundan emin deildim- ve ksmen
o mahrem mesafede kendimi maruz brakmak istemediim zel bir gce sahip olduuna emin

olduumdan. Suhuy daymn hep syledii gibi, bir byc olarak teknik konumak gerekirse,
Anlamyorsan, urama." Ve Vinta ile dostane bir yaknlktan tesinin bir enerji dellosuna
dnebileceini hissediyordum.
Bu yzden dost kalmak iin onu abucak ptm ve kendimi kurtardm.
"Belki yarn dnerim," dedim.
"Gzel. Bu geceyi burada geireceini umuyordum. Belki birok geceyi. Ben seni korurum."
"Evet, hl ok yorgunum," dedim.
"Seni bir gzel beslemeli ve gcn toplaman salamalyz."
Parmak ularyla yanam okad ve aniden onu bir yerden tandm fark ettim. Nereden?
Bilemiyordum. Ve bu da beni korkutuyordu. Az buz deil. Atlarmza binip Baevine doru yola
koyulduumuzda o gece ayrlmak iin plan yapmaya baladm.
Bu yzden, odamda oturmu orada olmayan ev sahibimin (krmz) arabn yudumlar ve ak
pencereden gelen esintinin mum alevlerini titretirmesini izlerken bekledim. lk nce evin
sessizlemesini (sessizleti), sonra epey zaman gemesini. Kapm kilitlenmiti. Akam yemei
srasnda ne kadar yorgun olduumu sk sk sylemitim, sonra erken saatlerde odama ekilmitim.
Devaml arzu edildiimi dnecek kadar benmerkezci bir erkek deilim, ama Vinta
urayabileceini ima etmiti ve derin uykuda olma bahanesine ihtiyacm vard. Onu gcendirmeyi hi
istemiyordum. Tuhaf mttefikimi dman etmeden de yeterince sorunum vard.
evrede gzel bir kitap olmasn diledim, ama son kitabm Billin yerinde brakmtm ve imdi
kitap aracak olsam Vintann ary hissedip hissetmeyeceini bilemiyordum. Bir zamanlar Koz
Kart izerken Fiona anlam, neler olup bittiini renmek iin kapma dayanmt.
Ama kapma dayanan olmad ve sessiz evin gcrtlarn, dardaki gece seslerini dinledim.
Mumlar ksald, yatan yanndaki duvarn glgeleri sallanan n arkasnda karanlk bir dalga gibi
kabard, akt. Birazdan...
Hayal mi gryordum? Yoksa belirsiz bir ynden ismimin fsldandn m duymutum?
"Merle?"
Yine.
Gerek, ama...
Gr alanm bir an yzer gibi oldu, sonra ne olduunu anladm: ok zayf bir Koz Kart iletiimi.
"Evet," dedim, kendime gelip uzanrken. Kim o?"
"Merle, bebeim... Bana el ver, yoksa iim bitti..."
Luke!
"Geliyorum," dedim, imge berraklap, katlarken uzandm, uzandm.
Srtn bir duvara vermi, omuzlar km, ba nnde oturuyordu.
"Bu bir numaraysa, Luke, buna hazrm," dedim. Hemen ayaa kalktm ve masaya gidip zerine
koyduum klc ektim ve hazr tuttum.
"Numara yok. Acele et! Beni buradan kar!"
Sol elini kaldrd. Sol elimi uzattm ve elini yakaladm. Memen bana yasland, sendeledim. Bir an
saldrdn dndm, ama l gibi ard ve her yeri kanla kaplyd. Sa elinde kanl bir kl vard.
"Buraya. Gel."
Ona destek olarak yrttm ve yataa braktm. Elinden klc ekip aldm ve yakndaki bir
sandalyenin zerine, benimkinin yanna koydum.
"Sana ne haltlar oldu?"
ksrd ve zayfa ban iki yana sallad. Derin derin nefes ald, sonra, Masann yanndan
geerken bir kadeh arap m grdm?" diye sordu.

"Evet. Bekle."
Kadehi getirdim, onu dorulttum ve kadehi dudaklarna gtrdm. Hl yars doluydu. Yavaa,
nefes almak iin ara vererek yudumlad.
"Teekkrler," dedi bitirdii zaman, sonra ban yana evirdi.
Baylmt. Nabzna baktm. Hzl, ama biraz zayft.
"Lanet olsun sana, Luke!" dedim. Zamanlaman berbat..."
Ama tek sz duymad. Orackta yatt ve her yeri kan lekesi yapt.
Pek ok kfr sonra onu soymu, slak bir havluyla silerek onca kann ardnda yaralarnn nerede
olduunu anlamaya alkyordum. Sada pis gs yaras vard, akciere gelmi olabilirdi. Ama
nefesi ok hafifti, anlayamyordum. Eer durum buysa, Amberin iyileme yeteneklerinin hepsini
alm olduunu umuyordum. Yarasnn zerine bir kompres yaptm ve ben baka yerlerini kontrol
ederken kaymasn diye kolunu zerine yerletirdim. Birka kaburgasnn krk olduundan
pheleniyordum. Sol kolu dirseinin zerinden krlmt, kr yerletirdim ve paravann arkasnda
fark ettiim sandalyeden krdm ubuklar kullanarak baladm ve askya aldm. Kalalarnda, sa
kolunda ve omzunda, srtnda farkl derinlikte bir dzineden fazla yara ve kesik vard. Neyse ki
hibiri atardamara gelmemiti. Hepsini temizledim, sardm ve bu Lukeun, ilk yardm el kitabndaki
resimler gibi grnmesine sebep oldu. Sonra gsndeki yaray yine kontrol ettim ve stn rttm.
Teorik olarak bildiim, ama uygulama frsat bulamadm baz Logrus saaltma tekniklerini
dndm. Olduka solgun grnyordu, bu yzden bir denemenin iyi olacana karar verdim. Bir
sre sonra iim bittii zaman, yzne renk gelmi gibi grnyordu. zerine rttm battaniyeye
pelerinimi ekledim. Nabzn tekrar kontrol ettiimde glendiini hissettim.
Srf havadan uzaklamamak iin yine kfrettim, kllar sandalyenin zerinden kaldrdm ve
oturdum.
Bir sre sonra Hayaletark ile yaptm sohbet aklma taklmaya balad. Luke yaratmmla i
yapmaya m alyordu? Bana Amber e kar planlarn gerekletirmek iin Hayaletin glerini
istediini sylemiti. Sonra Hayalet sabahleyin Lukea gvenilip gvenilmeyeceim sormutu ve ben
vurgulayarak olumsuz yant vermitim.
Hayalet, Lukela yrtt pazarlklara, u an karmda grld ekilde mi son vermiti?
Koz Kartlarm kardm ve Hayaletarkn parlak emberini setim. Ona odaklandm, zihnimi
iletiime hazrladm, uzandm, seslendim, ardm.
Bu abaya adadm dakikalarn iinde iki kez bir ey hisseder gibi oldum, heyecan. Ama bir camla
ayrlm gibiydik.
Hayaletin ii mi vard? Yoksa yalnzca benimle konumak m istemiyordu?
Kartlarm kaldrdm. Ama dncelerimi bir baka yne aktarmama yardm etmilerdi.
Lukeun kanl giysilerini topladm ve hzl bir aratrma yaptm. Yan cebinde bir deste Koz Kart,
bir sr bo kart ve bir kalem buldum ve evet, benim Kyametin Koz Kartlar dediim kartlarla ayn
tarzda izilmilerdi. Pakete, Lukeun gelirken elinde tuttuu, beni gsteren kart ekledim.
Byleyici bir desteydi. Jasra iin bir tane vard, bir tane de Victor Melman iin. Julia iin bir tane,
Bleys iin ksmen tamamlanm bir tane daha. Bir tane kristal maara iin, bir tane Lukeun eski
dairesi iin. Kyametin Koz Kartlarnn kopyalar vard, tanmadm bir saray, eski dostlarndan biri
iin bir tane, yeil ve siyahlara brnm, salam grnl sarn bir adam iin bir tane,
kahverengi ve siyahlara brnm krmz sal, zayf bir adam iin bir tane, bu adama akraba olacak
kadar ok benzeyen bir kadn iin bir tane. Tuhaf bir ekilde son ikisi farkl bir tarzda izilmiti; hatta
farkl bir el tarafndan bile diyebilirdim. Tanmadklarm arasnda, renklerine bakarak yalnzca

sarn adam hakknda emin olabilirdim. Lukeun eski dostu, Dalt, paral asker. Bir de, Hayaletarka
benzeyen farkl giriim vard. Hibirinin tamamen baarl olmadn tahmin ediyordum.
Lukeun bir eyler homurdandn duydum ve gzlerinin ak olduunu, odada gezindiini
grdm.
"Sakin ol," dedim. Gvendesin."
Ban sallayp gzlerini kapatt. Birka dakika sonra yine at.
"Hey! Kartlarm," dedi hafife.
Glmsedim. Gzel alma," diye yorum yaptm. Kim izdi?"
"Ben," diye yant verdi. Baka kim olabilir?"
"Nereden rendin?"
"Babamdan. Bu konuda gerekten iyiydi."
"Onlar yapabiliyorsan, Deseni yrm olmalsn."
Ban sallad.
"Nerede?"
Bir an beni inceledi, sonra hafife omuzlarn silkti ve irkildi. Tir-na Nogthda."
"Baban seni gtrd ve yrmeni salad, yle mi?"
Yine ban sallad.
Hazr balamken, neden biraz daha zorlamayaym? Bir kart setim.
"Bu Dalt," dedim. Birlikte yavrukurttuk yaptnz, deil mi?"
Yant vermedi. Bam kaldrdmda gzlerini ksm, alnn krtrm olduunu grdm.
"Onunla hi tanmadm," diye ekledim. Ama renklerini tandm ve yolumuzda olmadn
biliyorum. Kashfa evresinde."
Luke glmsedi. Okulda da devini hep yapardn," dedi.
"Ve genellikle tam zamannda," diye kabul ettim. Ama konu sen olunca ge kalyorum. Mesela,
Drt Dnya Kalesi iin bir Koz Kart bulamadm. Ve bilmediim biri var."
Zayf kadnn kartn kartp ona doru salladm.
Glmsedi. Yine zayflamadm ve nefes nefese kaldm," dedi. Kaleye gittin mi?"
"Evet."
"Son zamanlarda m?"
Bam salladm.
"Bak sana ne diyeceim," dedi sonunda. Kalede grdklerini ve benim hakkmda bunca eyi nasl
bildiini anlatrsan, ben de sana kim olduunu sylerim."
Hzla dndm. Ona yle eyler anlatabilirdim ki, zaten bilmedii hibir ey sylememi
olurdum.
Bu yzden, Tam tersi," dedim.
"Tamam. Kadn," diye bildirdi, Sand."
O kadar dikkatli baktm ki, iletiimin balangcn hissettim.
Balanty bastrdm.
"Uzun zaman nce kaybolmu olan," diye ekledi.
Kadna benzeyen adam tasvir eden kart kaldrdm. O zaman bu Delwin olmal," dedim.
"Doru."
"Bu iki kart sen izmemisin. Senin tarznda deiller ve zaten muhtemelen bu ikisinin neye
benzediini biliniyordun."
"Sezgilerin kuvvetli. Onlar sorunlar olduu dnemde babam izdi. Ne faydas olduysa. Ona da
faydas olmad."

"Ona da m?"
"Buraya kar sevgisizliklerine ramen bana yardm etmekle ilgilenmediler. Onlar oyun d
sayabilirsin."
"Buras m?" dedim. Nerede olduumuzu dnyorsun, Luke?"
Gzleri irileti. Odada evresine baknd. Dman kamp," diye yant verdi. Baka seeneim
yoktu. Buras senin Amber deki odan, deil mi?"
"Deil," diye yant verdim.
"Benimle oyun oynama, Merle. Beni ele geirdin. Tutsanm. Neredeyim?"
"Vinta Bayle'nn kim olduunu biliyor musun?"
"Hayr."
"Cainein metresiydi. Buras ailesinin Baevi. Kadn koridorun ucunda bir yerde. Hatta odama
urayabilir bile. Sanrm bana tutuldu."
"O-o. Zorlu bir kadn m? Cenazeden bu kadar ksa zaman sonra onunla ne iin var. Hi de yakk
almyor."
"Hah! Sen olmasan cenaze de olmazd."
"Bana bu kzgnlk samalklar skmez, Merle. ldrd senin baban Corwin olsayd, sen peine
dmez miydin?"
"Bu hi adil deil. Babam Brand'n yapt eyleri yapmazd."
Belki, belki de deil. Ama yaptm dn. O zaman bile. Cainein peine dmez miydin?'
Srtm dndm. "Bilmiyorum!" dedim sonunda.
"Sen de yapardn. Sem tanyorum, Merle. Eminim yapardn."
imi ektim. Belki," dedim. Pekala. Belki yapardm. Ama orada dururdum. Dierlerinin peine
dmezdim. Bu konuda kendin, daha kt hissetmen iin uramyorum, ama senin ihtiyar ruh
hastasyd; bunu biliyor olmalsn. Ve sen deilsin. Senin beni tandn kadar, ben de seni tanyorum.
Bir sredir bu konuda dnyordum. Biliyorsun, Amber kiisel kan davasn tanr. Bu konuda
savunulabilecek bir davan var. Ve eer Random senin iin bir k yolu arayacak olsa, lm Amber
iinde olmad."
"Neden byle bir ey yapsn?"
"nk ben baka konularda drstlne kefil olacam."
"Hadi ama Merle..."
"Klasik bir kan davas savunman var. Babasnn lmnn intikamn alan oul."
"Bilmiyorum... Hey, bana vaat ettiin eyleri anlatmaktan kanmaya m alyorsun?"
"Hayr, ama..."
"Demek Drt Dnya Kalesine gittin. Orada ne rendin ve nasl rendin?"
"Tamam. Ama sylediklerimi dneceksin," diye yant verdim.
Yz ifadesi deimedi.
Sonra, Dave isimli yal bir mnzevi vard," diye baladm.
Ben hikayemi bitirmeden Luke uyuyakald. Sesimi ksp orada oturdum. Bir sre sonra kalktm,
arap iesini buldum,
Luke benimkinin ounu itiinden kadehime biraz daha doldurdum. Pencereye gtrdm ve
aaya, rzgarn yapraklar hrdatmakta olduu terasa baktm. Lukea anlattklarm dndm.
Ona resmin tamamn vermemitim, ksmen hepsini anlatacak zaman olmadndan, ama daha ok
ilgilenmiyor grndnden. Ama Cainein lm konusunda onu resmi olarak sorumlu tutmasa
bile, Julian ya da Gerard muhtemelen bahsettiim ayn kan davas yasalarna uygun bir ekilde onu
ldrmenin yollarn arayacakt. Ne yapacam gerekten de bilemiyordum. Randoma ondan

bahsetmek zorundaydm, ama imdi yaparsam belam versindi. Daha ondan renmek istediim ok
ey vard ve Amberde tutsak olsa ona ulamak ok daha g olurdu. Neden Brandin olu olarak
domutu ki?
Kllarmz ve Lukeun Koz Kartlarn zerine braktm, yatan yanndaki sandalyeye dndm.
Eyalar tayarak, daha nce oturduum daha rahat bir sandalyeye gtrdm. Kartlar yine
inceledim. artc. Elimde bir avu dolusu tarih...
Oberonun kars Rilga az dayankl kp hzla yalandktan ve bir tara tapnanda mnzevi
hayat yaamaya baladktan sonra, Oberon gidip yeniden evlenerek, ocuklar Caine, Julian ve
Gerard hayal krklna uratmt. Ama soyaac tutanlarn ve aile meruluu konusunda titizlik
taslayanlarn kafasn kartrmak iin bunu zamann, Amber e gre daha hzl akt bir yerde
yapmt. Harla ile evliliinin okeli doas hakknda ilgi ekici tartmalar yaplabilir. Ben
yarglayabilecek konumda deilim. Hikayeyi yllar nce Floradan duydum ve Flora o evlilikten
doan Delwin ve Sand ile hi iyi geinemiyordu ve ok elilie kar bir tutum taknmt. imdiye
dek Delwin ve Sandin resimlerini hi grmemitim. Sarayda asl resimleri de yoktu ve onlardan
nadiren bahsedilirdi. Ama Harlann kralie olduu ksa bir sre iin Amber de yaamlard.
Annelerinin lmnden sonra Oberonun anayurtlarna kar politikalarndan honut kalmamlar oray sk sk ziyaret ederlerdi- ve bir sre sonra bir daha Amberle ilgili hibir eye
bulamayacaklarna yemin ederek gitmilerdi. in iinde her tr karde politikas da olabilirdi.
Bilmiyorum.
Ama kraliyet ailesinin iki kayp yesi buradayd ve grne gre Lukeun onlardan haberi olmu,
eski kzgnlklar canlandrmak ve mttefik kazanmak iin onlara yaklamt. e yaramadn itiraf
etmiti, iki yz yl eski bir kini ayakta tutmak iin uzun bir sredir. Anladm kadaryla gitmelerinin
zerinden bu kadar zaman gemiti. Bir an, srf merhaba dernek iin onlarla iletiime geip
gememeyi dndm. Lukea yardm etmekle ilgilenmemilerse, varlklarndan henz haberdar
olduklar dier tarafa yardm etmekle de ilgilenmezlerdi herhalde. Ailelerinin hi karlamadklar
bir yesi olarak kendimi tantmak ve sayglarm sunmak uygun olurdu sanrm.
Mevcut durum pek uygun olmadndan bunu bir baka zaman yapmaya karar verdim. Koz
Kartlarn iyi niyetle kendi koleksiyonuma kattm.
Ve bir de Dalt vard. Anladm kadaryla Amber in yeminli dman. Kartn tekrar incelerken
merak ettim. Lukeun bu kadar iyi dostuysa, belki olanlar ona bildirmeliydim. Sz konusu artlar
biliyor olabilirdi ve kullanabileceim bir ey syleyebilirdi. Aslnda, dndke -Drt Dnya
Kalesindeki mevcudiyetini hatrlaynca- ona ulamaya almak daha da batan karc geldi. Orada
neler olup bittii konusunda bir eyler bile yakalayabileceimi dndm.
Parmak boumumu kemirdim. Yapmal mydm, yapmamal m? Bundan ne tr bir zarar
gelebileceini gremiyordum. Herhangi bir ey vermeyi planlamyordum. Yine de, birka endiem
vard.
Ne olacaksa, diye karar verdim sonunda. Hibir eyi gze almazsanz...
Alo, alo. Aniden souyan karttan uzandm...
Bir yerlerde irkilme dolu bir an ve bir Aha! Duygusu.
Hayata dnen bir portre gibi, gr alanm kprdand.
"Sen kimsin?" diye sordu adam, elini klcnn kabzasna gtrp yan ekerek.
"Adm Merlin," dedim ve Rinaldo isimli ortak bir tandmz var. Sana kt yaralandn
bildirmek istedim."
imdiye dek ikimiz de iki gerekliin arasnda, kat ve birbirimize kar berrak kalmtk.
Resminin dndrdnden daha iriydi ve ta-duvarl bir odann ortasnda duruyordu. Solundaki

pencere mavi bir gkyz ve bir bulut kmesi gsteriyordu. Bata iri iri alan yeil gzleri imdi
kslm, enesindeki ifade biraz saldrgan bir hal almt.
"Nerede o?" diye sordu.
"Burada. Benim yanmda," diye yant verdim.
"Ne talihli," diye yant verdi ve klc eline alarak ilerledi.
Koz Kartm evirdim, ama bu iletiimi kesmedi. Bunu yapmak iin Logrusu armam gerekti ve
aramza giyotin ba gibi derek, elektrik kablosuna dokunmuum gibi silkinmeme sebep oldu.
Tek tesellim, Daltnda kukusuz ayn eyleri hissetmesiydi.
"Merle, neler oluyor?"' Lukeun sesi bouk kyordu. Dalt grdm..."
"Ah, evet. Onu aramtm."
Ban hafife kaldrd. Neden?"
"Ona senden bahsetmek iin. O senin dostun, deil mi?"
"Seni pi kurusu!" dedi. Bunu bana yapan oydu!"
Sonra ksrmeye balad ve yanna kotum.
"Bana biraz su ver, olmaz m?" dedi.
"Geliyor."
Banyoya gidip bir bardak getirdim. Onu dorulttum, birka yudum iti.
"Belki sana sylemeliydim," dedi sonunda. Ama o ekilde... oyunlar oynayacan... aklma
gelmedi. Neler olup bittiini... bilmezken..."
Yine ksrd, biraz daha su iti.
"Sana ne sylemek... ne sylememek gerektiini bilmek g," diye devam etti bir sre sonra.
"Neden her eyi anlatmyorsun?" diye neride bulundum.
Ban hafite iki yana sallad. Yapamam. Muhtemelen lmne sebep olur. Daha byk olaslkla
ikimizin birden."
"Olaylarn gidiine bakarak, sen bana anlatsan da, anlatmasan da ayn ey olabilir."
Hafife glmsedi ve biraz daha su iti.
"Bunun bir ksm kiisel," dedi sonra ve baka kimsenin ie karmasn istemiyorum."
"Bir sredir her bahar beni ldrmeye almann da olduka kiisel olduunu anlyorum," diye
yorum yaptm, ama yine de bir ekilde kendimi ie karm hissediyorum."
"Tamam, tamam," dedi, arkasna yaslanp sa elini kaldrarak. Sana bunu uzun zaman nce
braktm syledim."
"Ama giriimler devam etti.
"Ben yapmadm."
Tamam, diye karar verdim. Dene. Jasrayd, deil mi?"
"Onun hakknda ne biliyorsun?"
"Annen olduunu biliyorum ve bunun onun da sava olduunu anlyorum."*
Ban sallad. Demek biliyorsun... Tamam. Bu her eyi kolaylatryor." Nefes almak iin durdu.
Bu 30 Nisan olaylarn pratik yapmam iin balatt. Seni daha iyi tanyp braktmda deliye dnd."
"Demek kendisi devam etti?"
Ban sallad.
"Senin Cainein peine dmeni istedi," dedim.
"Dtm de."
"Ama dierleri? ddiaya girerim onlar konusunda da sana gveniyordur. Ve sen yapacandan o
kadar emin deilsin."
Sessizlik.

"Yapacak msn?" dedim.


Baklarn kard, dilerini gcrdattn duydum.
"engelden kurtuldun," dedi sonunda. Seni incitmeye niyetim yok. Onun incitmesine de izin
vermeyeceim."
"Ya Bleys, Random, Fiona, Flora, Gerard, ..."
Bir kahkaha att, bu irkilmesine ve gsn tutmasna sebep oldu.
"Bizden korkmalar iin sebep yok," dedi, u anda."
"Ne demek istiyorsun?"
"Dn," dedi bana. Koz Kart kullanarak eski daireme dnebilir, yeni kiraclarn dlerini
patlatabilir, bir ambulans arabilirdim. u anda acil serviste olurdum."
"Neden deilsin?"
"Bundan daha kt yaralandm oldu ve hayatta kaldm. Buradaym, nk yardmna ihtiyacm
var."
"Ah. Ne iin?"
Bana bakt, sonra yine baklarn kard. Ba dertte ve onu kurtarmak zorundayz."
"Kimin?" diye sordum, yant zaten bildiim halde.
"Annemin," diye yant verdi.
Glmek istedim, ama yzndeki ifadeyi grnce yapamadm. Beni defalarca ldrmeye alan bir
kadn kurtarmasna yardm etmemi istemek epey cesaret isterdi. Ve hayatndaki en byk ama,
akrabalarm yok etmek gibi grnen bir kadn.
Cesaret mi, yoksa...
"Gidecek baka kimsem yok," dedi.
"Beni buna ikna edebilirsen, Luke, Yln Satcs dln hak edersin," dedim. Ama dinlemeye
razym."
"Yine boazm kurudu," dedi.
Gidip barda yeniden doldurdum. Bardakla dndmde, koridordan kk bir ses duyduumu
sandm. Lukeun birka yudum imesine yardm ederken dinlemeye devam ettim.
Bitirdii zaman ban sallad, ama o srada bir ses daha duydum. Parmam dudaklarma
kaldrdm ve kapya baktm.
Barda brakp, klcm alarak oday atm.
Ama ben oraya varamadan kap hafife alnd.
"Evet?" dedim, ilerlerken.
"Benim," dedi Vintann sesi. Lukeun orada olduunu biliyorum ve onu grmek istiyorum."
"ini bitirebilesin diye mi?" dedim.
"Sana niyetimin bu olmadn syledim."
"O zaman insan deilsin," dedim.
"Olduumu hi sylemedim."
"O zaman Vinta Bayle deilsin," dedim.
Uzun bir sessizlik oldu, sonra, Deilsem ne olacak?"
"O zaman kim olduunu syle."
"Yapamam."
"O zaman yar yolda bulualm," dedim, onunla ilgili btn tahminlerime dayanarak, Ve eskiden
kim olduunu syle."
"Ne demek istediini anlamyorum."
"Evet, anlyorsun. Herhangi birini se. Umurumda deil."

Bir sessizlik daha oldu, sonra, Seni yangndan kurtardm," dedi, ama at kontrol edemedim.
Glde ldm. Beni kendi pelerinine sardn..."
Bu beklediim yant deildi. Ama iyi bir yantt.
Silahmn ucuyla engeli kaldrdm. Kapy itip at, elimdeki klca bakt.
"Dramatik," diye yorum yapt.
"Beni kuatan tehlikelerle beni etkiledin," dedim.
"Grne gre yeterince deil." Glmseyerek ieri girdi.
"Ne demek istiyorsun?" diye sordum.
"Ona mavi talar ve ahenk kazanman sonucunda peine ne takm olabileceine dair soru
sorduunu duymadm."
"Kulak misafiri oluyordun."
"Eski bir alkanlk," diye kabul etti.
Lukea dndm ve tantrdm. Luke, bu Vinta Bayle, bir adan."
Luke, gzlerini ondan hi ayrmadan sa elini kaldrd. Tek bir ey bilmek istiyorum," diye
balad.
"ddiaya girerim istiyorsundur," diye yant verdi Vinta. Seni ldrecek miyim, ldrmeyecek
miyim? Merak etmeye devam et. Henz karar vermedim. Sar Luis Obisponun kuzeyinde benzininin
bittii ve czdannn yannda olmadn anladn zaman hatrlyor musun? Eve dnmek iin kz
arkadandan bor almak zorunda kalmtn. Senden iki kez istedi, ama ona borcunu demedin."
"Bunu nasl bilebilirsin?" diye fsldad.
"Bir gn motosikletiyle kavga ettin," diye devam etti. "lerinden biri kafana zincir doladnda
bir gzn kaybetmene ramak kald. Hayli iyilemi grnyor. Yara izini gremiyorum..."
"Ama kazandm," diye ekledi Luke.
"Evet. Bir Harleyi senin gibi kaldrp frlatabilecek ok insan yoktur."
"Bilmeliyim," dedi, bunlar nasl rendin?"
"Belki bir gn sana bunu da anlatrm," dedi. Srf drst olman iin bahsettim onlardan. imdi
sana sorular soracam ve hayatn bana drste yant verip vermemene bal. Anladn m..."
"Vinta," diye araya girdim, bana Lukeu ldrmekle ilgilenmediini syledin."
"Listemin en tepesinde deil," diye yant verdi, ama tepede olann yolundaysa, gider."
Luke esnedi. Sana mavi talar anlataym," diye mrldand.
"Merlenin peine, mavi ta izine koyduum kimse yok."
"Jasrann o ekilde peine takt biri olabilir mi?"
"Belki. Bilmiyorum."
"Ya dn gece Amber de ona saldranlar?"
"lk defa duyuyorum," dedi ve gzlerini kapatt.
"una bak," diye emretti Vinta, cebindeki mavi dmeyi kararak.
Luke gzlerini at ve kst.
"Tandn m?"
"Hayr," dedi ve yine gzlerini kapatt.
"Ve artk Merleye zarar vermeyi dnmyorsun, yle mi?"
"Bu doru," diye yant verdi Luke, uykuya dalarken.
Vinta azn yine at, ama ben, Brak uyusun. Hibir yere gitmiyor," dedim.
Bana neredeyse fkeli bir bak frlatt, sonra ban sallad.
"Haklsn," dedi.
"imdi ne yapacaksn. Uyurken mi ldreceksin onu?"

"Hayr," diye yant verdi. Doruyu sylyordu."


"Bu fark yaratr m?"
"Evet," dedi, imdilik."

Blm 7
Uzaktaki bir kpek dv ve ulumalar dahil her eye ramen olduka gzel bir uyku ektim. Vinta
soru-yant oyununu oynamak istemiyordu ve ben de onun artk Lukeu rahatsz etmesini
istemiyordum. Onu bizi yalnz brakmas ve dinlenmemize izin vermesi konusunda ikna ettim. Rahat
sandalyeye yldm, ayaklarm dierine uzattm. Luke ile sohbetimizi yalnzken devam ettirmeyi
umuyordum. Uykuya dalmadan nce, ilerinden hangisine daha az gvendiime karar vermeye
alrken kendi kendime gldm hatrlyorum.
Gnn ilk klar ve kularn tartmalaryla uyandm. Defalarca gerindim ve banyoya gittim. Hzl
bir dutan sonra Lukeun ksrdn, ismimi fsldadn duydum.
"Basurun azmadysa biraz bekle," diye yant verdim ve kurulandm. Su mu istiyorsun?" diye
sordum bu arada.
"Evet. Biraz getir."
Havluyu omzuma atp ona su gtrdm.
"Kadn hl buralarda m?" diye sordu bana.
"Hayr."
"Barda bana ver ve git koridoru kontrol et, olmaz m? Ben idare ederim."
Bam salladm ve barda uzattm. Kapy yavaa aarken elimden geldiince sessiz oldum.
Koridora ktm, keye kadar yrdm. Grnrlerde kimse yoktu.
"Temiz," diye fsldadm odaya dndmde.
Luke gitmiti. Bir an sonra banyodan sesini duydum.
"Lanet olsun! Sana yardm ederdim!" dedim.
"Henz kendi kendime ieyebiliyorum," diye yant verdi, salam elini duvara yaslayarak ve
sendeleyerek odaya dnerken. Bunu yapp yapamadm grmeliydim," diye ekledi, yatan
kenarna kerken. Elini yine gs kafesine koydu ve hzl hzl nefes ald. Lanet olsun! Acyor!"
"Brak uzanmana yardm edeyim."
"Tamam. Dinle, bu kadarn yapabildiimi ona syleme."
"Tamam," dedim. imdi sakin ol. Dinlen."
Ban iki yana sallad. Kadn esip pfrerek buraya dnmeden nce sana olabildiince ok ey
anlatmak istiyorum," dedi ve yapacaktr da inan bana."
"Kesin olarak biliyor musun?"
"Evet. O insan deil ve her tr mavi taa ikimizden de daha fazla ahenk kazanm. By tarzn
anlamyorum, ama benim de kendi bym var ve onun bana ne sylediini biliyorum. Ama sorun
zerinde almaya balamama sebep olan senin, kim olduu sorman oldu. Sen anladn m?"
"Tamamen deil, hayr."
"Eh,, giysi deitirir gibi beden deitirebildiini biliyorum ve Glgede yolculuk edebiliyor."
"Meg Devlin ya da George Hansen isimleri senin iin bir ey ifade ediyor mu?" diye sordum.
"Hayr. Etmeli mi?"
"Ben de yle dnmtm. Ama ikisi de oydu, eminim."
Dan Martinezden bahsetmemitim. Birbirlerine kurun sktklarndan ve ondan bahsetmek Lukeun
Vintaya gvensizliini arttracandan deil. New Mexicodaki gerilla operasyonundan haberim
olduunu bilmesini istemediimden ve konunun o yne gideceini grebiliyordum.
"Ayn zamanda Gail Lamprondu."
"Okuldaki eski kz arkadan m?" dedim.

"Evet. Onda tandk bir ey olduunu hemen fark ettim. Ama daha sonra anladm. Gailin btn
kk jestleri var. Ban evirmesi, konuurken ellerini ve gzlerini kullanmas. Sonra, yalnzca tek
bir ortak tan olan iki olaydan bahsetti Gail."
"Bilmeni istemi gibi grnyor."
"Sanrm istiyordu," diye kabul etti.
"Neden dorudan sylemedi acaba?"
"Syleyebileceini sanmyorum. zerinde bir by olabilir, ama insan olmadndan anlamak
g." Bunu sylerken gizlice kapya bakt. Sonra, Yine kontrol etsene," diye ekledi.
"Hl temiz," dedim. Peki, ya..."
"Baka zaman," dedi. Buradan gitmeliyim."
"Vintadan uzaklamak istediini grebiliyorum..." diye baladm.
Ban iki yana sallad. Konu bu deil," dedi. Drt Dnya Kalesine gitmeliyim, ksa zamanda."
"Ama durumun..."
"te bu. Dernek istediim bu. Buradan bir nce uzaklamalym ki ksa zamanda durumum
dzelsin. Sanrm ihtiyar Sharu Garrul serbest kald. Neler olduunu ancak byle aklayabiliyorum."
"Ne oldu ki?"
"Annemden zor durumda olduunu bildiren bir ar aldm. Onu senden kurtardktan sonra
Kaleye dnmt."
"Neden?"
"Neden ne?"
"Neden Kaleye gitti?"
"Eh, oras bir g merkezi. Drt dnyann bir araya gelmesi ok fazla g salveriyor ve buna
yetenei olanlar bu kaynaktan..."
"Demek gerekten de orada drt dnya bir araya geliyor. Ne tarafa gittiine bal olarak drt
farkl Glgede olacan m sylyorsun?"
Bir an beni inceledi. Evet," dedi sonunda, ama tm ayrntlar istersen asla her eyi anlatmay
baaramam."
"Ve sen ok fazla ayrnt saklarsan ben asla anlayamayacam. Kaleye g toplamak iin gitti, ama
ban belaya soktu. Yardm etmen iin seni arad. Hem neden g istiyordu ki?"
"Mm. ey, ben Hayaletark ile sorun yayordum. Bizim tarafmza gemesi iin onu ikna ettiimi
sanmtm, ama annem muhtemelen yeterince hzl ilerleyemediimi dnd ve grne gre onu
muazzam bir byyle balamaya karar verdi. Sonra..."
"Bir dakika bekle. Sen Hayaletle mi konuuyordun? Nasl iletiim kurdun? izdiin Koz Kartlar
ie yaramaz."
"Biliyorum. eri girdim."
"Nasl becerdin?"
"Dalg kyafetleriyle. Oksijen tank da aldm."
"Seni it herif seni. Bu ilgi ekici bir yaklam."
"Bo yere Byk Tasarmn en iyi satcs olmadm. Onu neredeyse ikna ediyordum. Ama annem
seni nereye kapattm rendi ve seni kontrol altna alarak olaylar hzlandrmaya karar verdi,
sonra seni bir anlama yapmak iin kullanacakt. Sanki sen bizim tarafmza geermisin gibi. Her
neyse, bu plan baarsz olunca benim onu senin elinden kurtarmam gerekti ve sonra yine ayrldk.
Kashfaya gideceini sanyordum, ama kaleye gitmi. Dediim gibi, sanrm Hayaletarka kar
byk bir i evirmeye alacakt. Yapt eyle fark etmeden Sharuyu serbest braktna

inanyorum. Adam mekan ele geirmi ve onu yakalam. Her neyse, ondan bu lgn ary aldm,
bu yzden..."
"Ah, u ihtiyar sihirbaz," dedim, orada ne kadar zamandr tutsak kalmt?"
Luke omuzlarn silkecek oldu, ama vazgeti. Lanet olsun, bilmiyorum. Kimin umurunda?
ocukluumdan beri bir asklk o."
"Asklk m?"
"Evet. By dellosunu kaybetti. Onu annem mi yendi, yoksa babam m, bilmiyorum. Her kim
yenmise, kollarn am durumda, by ortasnda yakaland. Onu o ekilde, tahta gibi dondurdular.
Daha sonra girie yakn bir yere koydular. nsanlar zerine pelerinlerini ve apkalarn asyordu.
Hizmetkarlar zaman zaman tozunu alyorlard. Hatta kkken, aam gibi zerine ismimi
kazmtm. Hep onu bir mobilya olarak dndm. Ama daha sonra, zamannda olduka iyi bir
byc sayldn rendim."
"Adam alrken mavi maske takyor muydu?"
"Beni yakaladn. Tarzn bilmiyorum. Diyorum ki, akademik aratrmalara girmeyelim, yoksa ben
bitirmeden Vinta gelmi olacak. Aslnda, belki imdi gitmeliyiz, kalann daha sonra anlatrm."
"I-h," dedim. Dn gece iaret etmi olduun gibi, benim tutsamsn. imdikinden ok daha
fazlasn renmeden gitmene izin verirsem deliyim dernektir. Sen Amber e kar bir tehditsin.
Cenazede attn bomba olduka gerekti. Sana bize kar kullanman iin bir frsat daha vermek
istediimi mi dnyorsun?"
Glmsedi, sonra vazgeti. Neden Corwinin olu olarak dodun ki?" dedi. Sonra,
Kamayacama dair sz versem?" diye sordu.
"Bilmiyorum. Seni ele geirdiimi ve teslim etmediimi renirlerse ban byk belaya girer.
Ne koul ne sryorsun? Amber e kar savandan vazgeeceine yemin eder misin?"
Alt dudan inedi. Bunu yapmam mmkn deil, Merle."
"Bana anlatmadn eyler var, deil mi?"
Ban sallad. Sonra aniden srtt. Ama sana reddedemeyecein bir anlama nereceim."
"Luke, bana zorlu satc samaln yapma."
"Bir dakika ver, olmaz m? Ve neden bunu es geemeyeceini gr."
"Luke, yutmuyorum."
"Yalnzca bir dakika. Altm saniye. im bittii zaman hayr demekte zgrsn."
"Tamam," dedim. Syle."
"Tamam. Amber in gvenlii iin yaamsal neme sahip bir ey biliyorum ve kimsenin haberinin
olmadndan eminim. Bana yardm ettikten sonra sana syleyeceim."
Neden bize byle bir bilgiyi veresin? Kendi kendini alt ediyormusun gibi grnyor."
"Biliyorum ve yle. Ama nerebileceim tek ey bu. Buradan, zamann daha hzl aktn bildiim
bir yere gitmeme yardm et, kaledeki yerel zamana gre bir gn iinde iyileeyim."
"Ya da buraya gre, sanrm."
"Doru. Sonra... Eyvah!"
Yatan zerine yayld, salam eliyle gsn tuttu ve inlemeye balad.
"Luke!"
Ban kaldrd, bana gz krpt, kapya bakt ve inlemeye devam etti.
Ksa sre sonra kap alnd.
"Gel," dedim.
Vinta girdi ve ikimizi de inceledi. Bir an, Lukea bakarken yznden gerek bir endie ifadesi
geti. Sonra yatan yanna ilerledi ve ellerini Lukeun omzuna koydu. Yarm dakika kadar orada

kald, sonra, Yaayacaksn," dedi.


"u anda," diye yant verdi Luke, bunun bir nimet mi, yoksa lanet mi olduunu bilmiyorum."
Sonra salam elini ona dolad, aniden yakna ekip pt. Selam, Gail," dedi. Uzun zaman oldu."
Vinta normalden daha yava bir hareketle geri ekildi.
"oktan iyilemi grnyorsun," diye yorum yapt ve Merlenin sana yardm etmek iin bir ey
yaptn grebiliyorum."
Bir an hafife glmsedi, sonra, Evet," dedi. ok uzun zaman oldu, seni aptal sporcu. Hl
yumurtan az pimi mi seviyorsun?"
"Evet," diye kabul etti Luke. Ama yarm dzine deil. Bugn belki yalnzca iki tane. Keyfim pek
yerinde deil."
"Tamam," dedi kadn. Gel, Merle. Gz kulak olman iin sana ihtiyacm var."
Luke bana komik bir bak frlatt, kukusuz onun benimle kendisi hakknda konumak istediinden
emindi. Ve ayn sebepten, tm Koz Kartlar cebimde olduu halde onu yalnz brakmak istemiyordum.
Yeteneklerinin ap konusunda hl emin deildim ve niyetleri hakknda ok daha az ey biliyordum.
Bu yzden yerimde kaldm.
"Belki hastann yannda biri kalmal," dedim Vintaya.
"Bir ey olmaz," dedi ve bir hizmetkar korkutup karamazsam sana ihtiyacm olabilir."
Dier yandan, belki bana syleyecek ilgin bir eyi vard...
Gmleimi bulup giydim. Parmaklarm salarmdan geirdim.
"Tamam," dedim. Birazdan grrz, Luke."
"Hey," diye karlk verdi, bak bakalm benim iin asa, baston gibi bir ey bulabilecek misin?"
"Biraz aceleci davranmyor musun?" diye sordu Vinta.
"Asla bilemezsin," diye yant verdi Luke.
Klcm yanma aldm. Vintay odadan dar, merdivenlerden aa takip ederken aklma,
iimizden herhangi iki kii bir araya geldii zaman, nc hakknda syleyecek eyleri olabilecei
geldi.
itme alanndan kar kmaz Vinta konutu, Sana gelerek risk ald."
"Evet, yle."
"Bavurabilecei tek kiisin sen olduunu hissettiine gre, demek olaylar onun iin kt gitti."
"Doru, herhalde."
"Ayn zamanda, iyileecek bir yer dnda bir ey daha istediinden eminim."
"Muhtemelen yle."
"Muhtemelen mi? imdiye dek senden istemi olmal."
"Belki."
"Ya istemitir, ya istememitir."
"Vinta, bana sylemek istediin her eyi sylediin ak," dedim. Eh, aksi de doru. Eitiz. Sana
aklama borlu deilim. Lukea gvenebileceimi hissedersem, gvenirim. Her durumda, henz
karar vermi deilim."
"Demek bir neri yapt. Bana ne olduunu sylersen karar vermene yardm edebilirim."
"Hayr, teekkrler. Sen de onun kadar ktsn."
"Ben senin iyiliini dnyorum. Bir mttefiki reddetmekte o kadar acele etme."
"Etmiyorum," dedim. Ama durup dnrsen, Luke hakknda, senin hakknda bildiimden ok
daha fazlasn biliyorum. Sanrm ona hangi konularda gvenebilirim, hangilerinde gvenemem,
biliyorum."
"Umarm hayatn ortaya koymuyorsundur."

Glmsedim. Bu konuda muhafazakar davranmaya eilimliyimdir."


Mutfaa girdik, Vinta oradan sorumlu grnen, daha nce karlamadm bir kadnla konutu.
Kahvalt iin istediklerimizi kadna syledik ve beni yan kapdan terasa kard. Oradan, doudaki bir
aa kmesini iaret etti.
"Orada iyi bir fidan bulabilirsin," dedi, Lukeun asas iin."
"Muhtemelen yle," diye yant verdim ve o yne yrmeye baladk. Demek gerekten de Gail
Lamprondun," dedim aniden.
"Evet."
"Bu beden deitirme olayn hi anlamyorum."
"Ve sana anlatmayacam."
"Neden anlatmayacan sylemende saknca var m?"
"Evet."
"Anlatmaz msn, anlatamaz msn?"
"Anlatamam," dedi.
"Ama zaten bildiim bir ey varsa, ona ekleme yapabilir misin?"
"Belki. Bir dene."
"Dan Martinezde iimizden birine ate ettin. Hangisiydi?"
"Luke," diye yant verdi.
"Neden?"
"Aradm kiinin o olmadna ikna olmutum. Bu da, senin iin bir tehdit oluturuyor anlamna
geliyordu."
"ve beni korumak istedin," diye bitirdim.
"Kesinlikle."
"'Aradm kii' derken neyi kastettin?"
"Dilim srt. Oradaki gzel bir aaca benziyor."
Gldm. ok kaln. Tamam, yle olsun."
Korulua yneldim. Sada kullanlabilecek fidanlar vard.
Sabahn mzrak mzrak at ktan yarklar, slak yapraklar ve izmelerime yapan iy
damlalar arasnda ilerlerken, yolda sra d bir srnme izi, saa giden bir dizi iaret grdm.
Orada...
"O ne?" dedim, biraz da konumu olmak iin, nk Vintann da bileceini sanmyordum. Eski
bir aacn glgesindeki karanlk yna yneldim.
Oraya ondan nce vardm. Baylenin kpeklerinden biriydi, iri, kahverengi olan. Boaz
paralanmt. Kan, kararm, phtlamt. zerinde birka bcek srnyordu. Sada daha kk
bir kpein kalntlarn grdm. Barsaklar deilmiti.
Kalntlarn evresindeki alan inceledim. Islak topraa ok iri pene izleri kmt. En azndan
gemite karlatm lmcl, kpeksi yaratklarn parmakl izleri deildi. Yalnzca ok iri bir
kpee ait izler gibi grnyordu.
"Dn gece iittiklerim bunlar olmal," dedim. Kpek dv gibi geldiini dnmtm."
"Ne zaman oldu bu?" diye sordu.
"Sen gittikten bir sre sonra. Uyukluyordum."
Sonra Vinta tuhaf bir ey yapt. Diz kt, eildi ve izleri koklad. Ayaa kalkt zaman yznde
hafife arm bir ifade vard.
"Ne buldun?" diye sordum.
Ban iki yana sallad, sonra kuzeydouya, uzaklara bakt.

"Emin deilim," dedi sonunda, ama o tarafa gitmi."


Zemini biraz daha inceledim, doruldum ve sonunda yaratn gittii yolu takip ettim. Gerekten
de o tarafa ilerliyordu, ama koruluktan birka yz metre sonra izi kaybettim. Sonunda geri dndm.
"Kpeklerden biri dierlerine saldrm herhalde," dedim.
"Kahvaltlarmz scak yemek istiyorsak o asay bulup geri dnsek iyi olacak."
eride, Lukeun kahvaltsnn yukar gnderildiini rendim. kiye blnmtm. Kendi
kahvaltm yukar gtrp ona katlmak ve konumamza devam etmek istiyordum. Ama bunu
yaparsam Vinta bana elik ederdi ve konumamza devam edemezdik. Ne de o koullar altnda Vinta
ile daha fazla konuabilirdim. Bu yzden aada ona katlmak zorunda kaldm ve bu Lukeun benim
istediimden daha uzun sre yalnz kalaca anlamna geliyordu.
Bylece Vinta, Burada yiyeceiz," deyip beni byk bir salona gtrd zaman itiraz etmedim.
Penceresi ak duran odam terasn zerinde olduu iin buray setiini tahmin ediyordum. Darda
yesek Luke konutuklarmza kulak misafiri olabilirdi.
Uzun, koyu renk ahaptan bir masann ucuna oturduk ve servis yapld. Yine yalnz kaldmzda
sordu, imdi ne yapacaksn?"
"Ne demek istiyorsun?" diye sordum, biraz zm suyu yudumlarken.
Baklarn yukarya kaldrd. Luke konusunda," dedi.
"Onu Amber e mi gtreceksin?"
"Yaplacak en mantkl ey bu gibi grnyor," diye yant verdim.
"Gzel," dedi. Belki de onu en ksa zamanda gtrmelisin. Sarayda salk hizmetleri iyi."
Bam salladm. Evet, var."
Birka lokma yedik, sonra sordu, Yani yapmaya niyetlendiin ey bu, deil mi?"
"Neden soruyorsun?"
"nk baka her ey son derece aptalca olurdu ve onun yapmak istemeyecei ak. Bu yzden,
seni bir baka eye ikna etmeye alacak, iyileirken ona bir miktar zgrlk verecek bir eye. Ne
tr bir bok olduunu biliyorsun. Aklndaki her ne ise, byk bir fikirmi gibi anlatacak. Onun
Amber in dman olduunu ve yine harekete getiinde senin yolunu tkayacan unutmamalsn."
"Mantkl geliyor," dedim.
"Daha lafm bitirmedim."
"yle mi?"
Glmsedi ve birka lokma daha alarak beni merak iinde brakt. Sonunda, Sana gelmesinin bir
sebebi var," diye devam etti. Yaralarn yalamak iin gidebilecei bir sr yer vard. Ama sana geldi,
nk bir ey istiyor. Kumar oynuyor, ama bu hesapl bir ey. Ona inanma, Merle. Ona hibir ey
borlu deilsin."
"Neden kendi bamn aresine bakamayacam dnyorsun, anlamyorum," diye yant verdim.
"Bunu hi sylemedim," diye karlk verdi. Ama baz kararlar ok hassas dengeye sahiptir. Bazen
bir ya da teki tarafa biraz fazla arlk vermek fark yaratr. Lukeu tanyorsun, ben de yle. Bu ona
ans verilecek bir zaman deil."
"Bu noktada haklsn," dedim.
"Demek ona istediini vermeye karar verdin!"
Glmsedim ve biraz kahve itim. Lanet olsun, bana neri yapacak kadar uzun sre ayk
kalmad," dedim. Btn bunlar dndm ve aklnda ne olduunu bilmek istiyorum."
"Olabildiince ok ey renmen gerekmediini sylemedim. Yalnzca sana Lukela konumann
bazen bir ejderle konumaya benzediini hatrlatmak istedim."
"Evet," diye kabul ettim. Biliyorum."

"Ve ne kadar oyalanrsan, o kadar g olacak," diye ekledi.


Kahveden bir yudum aldm; sonra, Ondan holanm mydn?" diye sordum.
"Holanmak m?" dedi. Evet, holanyordum. Hl holanyorum. Ama bu noktada bunun nemi
yok."
"Bundan emin deilim," dedim.
"Ne demek istiyorsun?"
"yi bir sebep olmadan ona zarar vermezsin."
"Hayr, vermem."
"u anda benim iin bir tehdit oluturmuyor."
"yle grnmyor."
"Diyelim ki Ambere gidip Deseni yrmek ve onlar habere hazrlamak iin onu sana braktm..."
Ban iddetle iki yana sallad. Hayr," diye bildirdi. u an bu sorumluluu almam. Alamam."
"Neden olmasn?"
Tereddt etti.
"Ltfen yine bana aklayamayacan syleme," diye devam ettim. Bana elinden geldiince ok
ey anlatmann bir yolunu bul."
O zaman, szcklerini byk dikkatle seiyormu gibi yava yava konumaya balad. nk
benim iin sana gz kulak olmak Lukedan ok daha nemli. Senin iin hl, henz anlayamadm
bir tehlike var, ama ondan kaynaklanmyor gibi. Seni bu bilinmeyen tehlikeye kar korumak ona gz
kulak olmaktan daha byk ncelie sahip. Bu yzden, burada kalamam. Amber e dnyorsan, ben
de geliyorum."
"lgini takdir ediyorum," dedim, ama admlarm takip etmene dayanamam."
"kimizin de seenei yok."
"Diyelim ki buradan uzaktaki bir glgeye Koz Kart kullanarak gittim?"
"Seni takip etmek zorundaym."
"Bu bedende mi, yoksa bir baka bedende mi?"
Baklarn kard. Yemeini kartrd.
"Bakalar olabileceini oktan itiraf ettin. Beni esrarengiz bir yntemle buluyorsun, sonra
yaknmdaki birinin bedenini alyorsun."
Kahvesinden bir yudum ald.
"Belki bir ey, konumana engel oluyor," diye devam ettim, ama durum bu. Biliyorum."
Bir kez, ksaca ban sallad ve yemeye devam etti.
"Diyelim ki hemen imdi gittim," dedim ve sen o tuhaf ynteminle takip ettin." Meg Devlin ve
Bayan Hansen ile yaptm telefon konumalarn dndm. O zaman gerek Vinta Bayle kendi
bedeninde, hafzasnda bir bolukla uyanacak, deil mi?"
"Evet," diye yant verdi yumuak bir sesle.
"Ve bu Lukeu, kim olduunu anlamas durumunda onu yok etmekten mutlu edecek bir kadnla ba
baa brakacak."
Hafife glmsedi. Tam olarak yle," dedi.
Bir sre sessizlik iinde yemek yedik. Amber e dnmem ve Lukeu yanmda gtrmem iin tm
seeneklerimi tkamaya almt. Zorlanmaktan ve kullanlmaktan holanmam. Zorla bir ey
yaptrlmaktansa, refleks olarak, benden istenenden baka bir ey yaparm.
Yemeimi bitirdikten sonra kahve fincanlarmz yeniden doldurdum. Karmdaki duvara asl
kpek portreleri koleksiyonunu seyrettim. Yudumladm ve tadna vardm. Konumadm, nk
syleyecek baka bir ey bulamyordum.

Sonunda o konutu. Ee, ne yapacaksn?" diye sordu bana.


Kahvemi bitirip ayaa kalktm. Lukea asasn gtreceim," dedim.
Sandalyemi yerine yerletirdim ve asay dayadm keye yneldim.
"Ya sonra?" dedi. Ne yapacaksn?"
Asay alrken ona bir bak frlattm. Avularn masaya dayam, dimdik oturuyordu. Nemesis
bak, yz hatlarn yine kaplamt ve havadaki elektrii neredeyse hissedebiliyordum.
"Ne yapmam gerekiyorsa," diye yant verdim ve kapya yneldim.
Gr alanndan kar kmaz hzm artrdm. Merdivenlere ulatm zaman takip etmediini
grdm. Basamaklar ikier ikier trmandm. Yukar karken kartlarm kardm ve doru kart
setim.
Odaya girdiim zaman Lukeun srtn yastklara vermi, dinlenmekte olduunu grdm. Kahvalt
tepsisi yatan yanndaki kk bir sandalyenin zerindeydi. Kapnn engelini taktm.
"Ne oldu, dostum? Saldrya falan m uradk?" diye sordu Luke.
"Kalk bakalm," dedim.
Silahn aldm ve yataa yaklatm. Dorulmas iin elimi uzattm ve asa ile klc uzattm.
"Elim zorland," dedim ve seni Randoma teslim etmeyeceim."
"Bu teselli verici," diye yorum yapt.
"Ama buradan ayrlmalyz. Hemen."
"Bana uyar."
Asaya dayanarak yavaa ayaa kalkt. Koridorda bir ses duydum, ama ok geti. Kart kaldrdm
ve konsantre oldum.
Kap vuruldu.
"Bir eyin peindesin ve bunun yanl ey olduunu dnyorum," diye seslendi Vinta.
Yant vermedim. Grnt berraklayordu.
Kap kasas muazzam bir tekmenin gcyle paraland, engel yerinden kurtuldu. Ben uzanp
kolunu tutarken, Lukeun yznde bir endie ifadesi vard.
"Hadi gel," dedim.
Ben Lukeu yrtrken Vinta gzlerinde imekler akarak, ellerini uzatarak odaya dald. Renk
yelpazesi onu boarken, dalgalanp yok olurken Aptal!" bar bir feryada dnt.
Bir imenlikte durduk ve Luke tuttuu nefesini salverdi.
"Kenarndan syrmaktan holanyorsun, eski dostum," diye yorum yapt ve sonra evresine
baknd, mekan tanmt.
Yznde arpk bir glmseme belirdi.
"Bak hele," dedi. Kristal bir maara."
"Deneyimlerime dayanarak," dedim, burada zamann ak senin istediine yakn olmal."
Ban sallad ve yavaa yksek, mavi tepeye yrmeye balad.
"Hl epey yiyecek var," diye ekledim ve uyku tulumu braktm yerde olmal."
"e yarar," diye kabul etti.
Yamaca ulamadan nefes nefese durdu. Baklarnn solumuzda salm duran kemiklere
takldn grdm. Kayay kaldran ikilinin burada lmesinden sonra aylar gemi olmalyd, le
yiyenlerin ilerini yapmalarna yetecek kadar uzun.
Luke omuzlarn silkti, biraz ilerledi ve mavi taa yasland. Yavaa oturdu.
"nmeye balamadan nce dinlenmeliyim," dedi, sen yardm etsen bile."
"Elbette," dedim. Sohbetimizi bitirebiliriz. Hatrladm kadaryla bana reddedemeyeceim bir
teklif yapacaktn. Seni kalenin zaman akna gre hzl iyileebilecein bir yere getirecektim.

Karlnda sen de Amber in gvenlii asndan yaamsal neme sahip bir bilgi verecektin."
"Doru," diye kabul etti ve henz hikayemin geri kalann da dinlemedin. Pakete dahil."
Karsna ktm. Bana annenin kaleye katn, grne gre orada ban belaya soktuunu ve
senden yardm istediini syledin."
"Evet," dedi. Bu yzden Hayaletarkla uramay braktm ve ona yardm etmeye altm. Dalt
ile iletiime getim ve gelip kaleye saldrmay kabul etti."
"Acelen varken, bir paral asker etesi tanyor olmak her zaman iyidir," dedim.
Bana hzl, tuhaf bir bak frlatt, ama masum yz ifademi korumay baardm.
"Bylece onlara Glgede yol gsterdim ve kaleye saldrdk," dedi. Oradayken bizi grm
olmalsn."
Yavaa bam salladm. Duvar atnz gibi grnyordu. Yolunda gitmeyen ne oldu?"
"Hl bilmiyorum," dedi. yi gidiyorduk. Savunmalar dalyordu, ama aniden Dalt zerime
yrd. Bir sre ayr kalmtk; sonra yine belirdi ve bana saldrd. Bata hata yaptn dndm hepimiz kirlenmi, kanla kaplanmtk- bunun bir yanl anlama olduunu, birka saniye iinde
hatasn fark edeceini dndm."
"Sence seni satt m? Yoksa uzun sredir planlad bir ey miydi? Eski bir garez?"
"Byle olduunu dnmekten holanmyorum."
"O zaman by?"
"Belki. Bilmiyorum."
Aklma tuhaf bir dnce geldi. Cainei senin ldrdn biliyor muydu?" diye sordum.
"Hayr, yaptm eyleri herkese anlatmamay prensip edinmiimdir."
"Beni iletmiyorsun, deil mi?"
Kahkaha att, omzuma aplak atacakm gibi yapt, sonra irkildi ve vazgeti.
"Neden soruyorsun?" dedi.
"Bilmiyorum. Yalnzca merak ettim."
"Elbette," dedi. Sonra, Bana bir el versen de ieri girsek, bylece bana neler braktn grsek?"
"Tamam."
Ayaa kalktm ve dorulmasna yardm ettim. En kolay kn olduu yere, saa yneldik ve yava
yava tepeye kmasna yardm ettim.
Zirveye ulatmzda asasna dayand ve girie bakt.
"Benim iin aaya ini kolay deil," dedi. Bata kilerden bir f yuvarlayabileceim ve benim
ona basarak inebileceimi dnmtm. Ama imdi baknca, hatrladmdan daha yksek. Yaram
kesin alr."
"H-h," dedim. Bekle. Bir fikrim var."
Dnp aa indim. Sonra samdaki mavi ykseltiye trmandm, iki parlak knty dolandm ve
Lukeun gr alanndan ktm.
Zorunlu kalmadm srece Lukeun yannda Logrusu kullanmak istemiyordum. Onun bu ilerin
nasl yrdn grmesini istemiyordum, ne yapabileceimi ya da yapamayacam gstermek
istemiyordum. nsanlarn benim hakkmda ok ey renmesinden holanmam.
arnca Logrus geldi ve ona uzandm, iine uzandm. Arzum erevelendi, hedef oldu.
Gnderim dnceyi arad.
Uzaa, daha uzaa...
Uzun sre uzanarak beledim. Gerekten de Glgenin tara blgelerinde olmalydk...
Balant.

ekmedim, yava, istikrarl bir bask uyguladm. Glgelerin iinde bana doru hareket ettiini
hissettim.
"Hey, Merle! Her ey yolunda m?" diye Lukeun seslendiini duydum.
"Evet," diye yant verdim, ama aklama yapmadm.
Daha yakn, daha yakn...
te!
Geldii zaman sendeledim, nk bir ucu ok yaknma geldi. Dier ucu yere arpp srad. Bu
yzden ortaya gidip yeniden tuttum. Kaldrdm, geriye tadm.
Lukeun biraz tesinde, dik bir yere dayadm ve hemen ktm. Arkamdan ekmeye baladm.
"Tamam, merdiveni nereden getirdin?" diye sordu.
"Buldum," dedim.
"Orada slak boya varm gibi grnyor."
"Belki biri yeni kaybetmitir."
Merdiveni aklktan aa sarktmaya baladm. Dibe ulatktan sonra bir iki metresi darda
kald. Salam olmas iin dzelttim.
"lk nce ben ineceim," dedim, ve altnda kalacam."
"nce asam ve klcm al, olmaz m?"
"Elbette."
Bunu yaptm. Geri trmandm zaman Luke yakalam, zerine km, inmeye balamt.
"Yaptn numaray bir gn bana retmelisin," dedi nefes nefese.
"Neden bahsettiini bilmiyorum," diye yant verdim.
Yava yava, her basamakta duraklayarak indi. Dibe ulatnda kzarmt ve nefes nefeseydi.
Hemen yere yld, sa avucunu gs kafesinin aasna dayad. Bir sre sonra biraz geriye
ekildi ve duvara yasland.
"yi misin?" diye sordum.
Ban sallad. Olacam," dedi, birka dakika iinde. Hanerlenmek insandan ok ey
gtryor."
"Battaniye ister misin?"
"Hayr, teekkrler."
"Eh, sen burada dinlen, ben kileri kontrol edeyim ve yiyeceklere dadanan bir ey olup olmadn
greyim. Sana bir ey getirmemi ister misin?"
"Biraz su," dedi.
Erzak iyi durumda grnyordu ve uyku tulumu braktm yerdeydi. Luke iin su ve aynsn onun
yapt zamana ait birka ironik anyla geri dndm.
"in tamam gibi grnyor," dedim ona. Hl epey erzak var."
"arabn hepsini imedin, deil mi?" diye sordu yudumlaylar arasnda.
"Hayr."
"Gzel."
"imdi, Amber i ilgilendiren nemli bir bilgiye sahip olduunu sylemitin," dedim. Ne
olduunu sylemek ister misin?"
Glmsedi. Henz deil," dedi.
"Anlamamz bu sanyordum."
"Daha tm hikayeyi dinlemedin. Lafmz kesilmiti."
Bam iki yana salladm. Ama Tamam, lafmz kesilmiti," diye kabul ettim. "Bana kalann anlat."
"Kaleyi geri alp annemi kurtarmak iin ayaa kalkmam gerekli..."

Bam salladm.
"Onu kurtardktan sonra bilgi senindir."
"Hey! Bir dakika bekle! ok ey istiyorsun!"
"dediim eye karlk, ok deil."
"yle grnyor ki mal bana gstermeden satyorsun."
"Evet, sanrm yle. Ama inan bana, bunu bilmeye deer."
"Beklerken bilmeme deer olursa ne olacak?"
"Hayr, bu konuda zamanlamay hesapladm. yilemem Amber zaman ile yalnzca bir iki gn
srecek. Konunun bu kadar abuk alacan dnmyorum."
"Luke, bu bir tr hile gibi gelmeye balad."
"yle," dedi, ama hem bana, hem Amber e faydal olacak."
"Bu da baka bir ey. Dmana byle bir ey vereceine inanamyorum."
ini ekti. Beni engelden almaya bile yetebilir," diye ekledi.
"Kan davasndan vazgemeyi mi dnyorsun?"
"Bilmiyorum. Ama ok dndm ve o yoldan gitmeye karar verirsem bu bilgi gerekten de iyi bir
al olur."
"Ve buna karar vermezsen, kendi iini grm olursun. yle deil mi?"
"Ama bununla yaayabilirim. imi gletirebilir, ama imkansz klmaz."
"Bilmiyorum," dedim Bu duyulursa ve senin bu ekilde kurtulmana izin vermemi hakl karacak
bir eyim olmazsa, gerekten de kaynar kazanda bulurum kendimi."
"Sen sylemezsen ben de kimseye sylemem."
"Vinta var."
"Ve hayatndaki en byk amacn seni korumak olduunu syleyip duruyor. Dahas, geri
dndnde orada olmayacak. Daha dorusu, gerek Vinta olacak ve rahatsz bir uykudan uyanm
olacak."
"Nasl bu kadar emin olabiliyorsun?"
"nk sen oradan ayrldn. Muhtemelen oktan seni aramaya balamtr."
"Gerekte kim olduunu biliyor musun?"
"Hayr, ama biraz tahmin yrtmene yardm edebilirim."
"imdi olmaz m?"
"Hayr, biraz daha uyumam lazm. Yine yorulmaya baladm."
"O zaman u anlamann zerinden bir kez daha geelim. Ne yapacaksn, nasl yapmay
dnyorsun ve bana ne vaat ediyorsun?"
Esnedi. yileene kadar burada kalacam," dedi. Sonra kaleye saldrmaya hazr olduumda,
seninle iletiime geeceim. Bu da aklma Koz Kanlarm getirdi. Hl sende."
"Biliyorum. Konumaya devam et. Kaleyi nasl almay dnyorsun?"
"zerinde alyorum. Sana da sylerim. Her neyse, o noktada bana yardm edebilirsin de,
etmeyebilirsin de. Nasl uygun grrsen. Ama yanmda bir byc daha olmas houma giderdi. eri
girdikten ve annem kurtulduktan sonra, sana vaat ettiim eyi sylerim ve sen onu Amber e
gtrebilirsin."
"Ya kaybedersek?" diye sordum.
Baklarn kard. Sanrm bu olaslk da var," diye kabul etti sonunda. Tamam, una ne dersin?
Her eyi yazarm ve yanmda tarm. Saldrdan nce Koz Kart aracl ile ya da ahsen sana
veririm. Kazansak da, kaybetsek de, sana borcumu demi olurum."
Salam elini uzatt, ben de yakaladm.

"Tamam," dedim.
"O zaman Koz Kartlarm geri ver. Harekete gemeye hazr olduumda seni ararm."
Tereddt ettim. Sonunda, artk olduka kaln olan paketi kardm. Kendiminkileri -ve
onunkilerden birka taneyi- setim ve kalan ona uzattm.
"Ya kalanlar?"
"Onlar incelemek istiyorum, Luke. Tamam m?"
Zayfa omuzlarn silkti. Yeniden izebilirim. Ama anneminkini ver."
"Al."
Ald ve yle dedi, Aklnda ne var bilmiyorum, ama sana bir tavsiyede bulunaym: Daltla
urama. Normal zamanlarnda bile ok iyi bir adam saylmaz ve u anda onda yolunda olmayan bir
eyler olduunu dnyorum. Ondan uzak dur."
Bam salladm, sonra ayaa kalktm.
"imdi gidiyor musun?" diye sordu.
"Evet."
"Merdiveni bana brak."
"Senin olsun."
"Amber dekilere ne diyeceksin?"
"Hibir ey, imdilik," dedim. Hey, gitmeden nce yanna biraz yiyecek getirmemi ister misin?
Sana zahmet olmasn diye."
"Evet. Gzel fikir. Bir ie de arap getir."
Geri dndm ve ona bir kucak dolusu erzak getirdim. Uyku tulumunu da ektim.
Merdivene trmanrken durdum. Bu konuda sen de daha karar vermedin," dedim, deil mi?"
Glmsedi. Bundan ok emin olma."
Yukar ktmda daha nce beni ieri kapatan iri kayaya baktm. Daha nce, bana yapt iyiliin
karln vermeyi dnmtm. Zaman tutabilir, ayaa kalktnda gelip onu alabilirdim. O
ekilde, ortadan kaybolmaya kalkmazd. Ama vazgemitim, burada olduunu bilen tek kii
olduumdan ve bana bir ey olursa leceinden deil. Daha ok. onu ieri tamamen kapatrsam,
harekete gemeye hazr olduunda Koz Kartmdan bana ulamay baaramayacandan. En azndan
kendi kendime bunu syledim.
Yine de eildim, kayay yakaladm ve akla doru ittim.
"Merle! Ne yapyorsun?"
"Balk yemi aryorum," diye yant verdim.
"Hey, hadi ama! Yapma..."
Gldm ve biraz daha yakna ittim.
"Merle!"
"Yamur yamas olaslna kar kapnn kapanmasn istersin diye dnmtm," dedim. Ama
ok ar. Unut bunu. Sakin ol."
Dndm ve sradm. Ekstra adrenalinin Lukea faydas olacan dnyordum.

Blm 8
Yere indiimde ilerlemeye devam ettim, merdiveni yarattm, pek ok adan gr alan dnda
bir yere.
Bo kartlardan birini ektim. Zaman daralyordu. Kalemi kardmda ucunun krlm olduunu
grdm. Klcm knndan ektim. Uzunluu kolum kadard. Alet iin yeni bir kullanm alan
bulmutum.
Yaklak bir dakika sonra kart nmde, dz bir kayann zerindeydi ve ben Baevindeki odam
iziyordum. Logrus gleri ellerim araclyla hareket ediyordu. Mekann duygusunu izime
vermek iin zenli almalydm. Sonunda, bittiinde doruldum. Doruydu, hazrd. Zihnimi atm
ve gereklik haline gelene dek eserime baktm. Sonra odaya adm attm. Tam o srada aklma Lukea
sormak istediim bir ey geldi, ama artk ok geti.
Pencerenin tesinde, aalarn glgeleri douya doru uzanyordu. Gnn byk ounluunu
uzakta geirmitim anlalan.
Dndm zaman yaplm olan yatamn zerinde, esintilere kar yastn ucu ile tutturulmu
bir kat paras grdm. Oday ap kad aldm. Bunu yaparken zerinde duran kk, mavi
dmeyi kaldrdm.
ngilizceydi. yle diyordu:
HTYA DUYANA KADAR DMEY GVENL BR YERE KOY. OK FAZLA ZERMDE
TAIYAMAZDIM. UMARIM DORU EY YAPMISINDIR. SANIRIM KISA SRE SONRA
ANLAYACAIZ. GRRZ.
mzalanmamt.
Gvenli ya da deil, dmeyi orada brakamazdm. Bu yzden dmeyi nota sarp cebime koydum.
Sonra dolaptan pelerinimi aldm ve koluma astm.
Odadan ktm. engel krlm olduundan, kapy ak braktm. Koridora knca dinledim, ama
ne bir ses, ne de hareket izi duydum.
Merdivenlerden aa indim. Zemine varmak zereyken onu fark ettim, samdaki pencerenin
yannda, nnde bir tepsi, zerinde ekmek, peynir, bir ie ve kadeh, hi kprdamadan oturuyordu.
"Merlin!" dedi aniden, yar dorularak. Hizmetkarlar burada olduunu syledi, ama aradmda
bulamadm."
"Baka bir yere arlmtm," dedim son basama inip ilerlerken. Kendini nasl hissediyorsun?"
"Sen nasl? Benim hakkmda ne biliyorsun?" diye sordu.
"Muhtemelen son birka gndr olanlar hakknda hibir ey hatrlamyorsundur," diye yant
verdim.
"Haklsn," dedi. Oturmaz msn?"
Kk masann dier yanndaki bo sandalyeyi iaret etti.
"Ltfen bana katl." Tepsiyi iaret etti. Sana biraz arap getireyim."
"Tamam," dedim, beyaz arap itiini grnce.
Ayaa kalkt, oday ap dolaba gitti, at ve bir kadeh daha kard. Geri dnd zaman kadehe
Baylenin Sidiinden bol bol doldurdu ve elimin yanna koydu. yi araplar kendilerine
sakladklarn tahmin ettim.
"Bana hafzam yitirdiim dneme dair ne anlatabilirsin?" diye sordu. Amber deydim ve kendimi
burada buldum; arada gnler gemi."
"Evet," dedim, bir kraker ve bir para peynir alarak. Yaklak olarak ne zaman kendine geldin?"

"Bu sabah."
"Endielenecek bir ey yok artk," diye yant verdim.
"Tekrarlamayacaktr."
"Ama neydi bu?"
"Yalnzca evrede grlmeye balayan bir ey," dedim, arab denerken.
"Bana gripten ok by gibi geldi."
"Belki ondan da biraz vard," diye kabul ettim. Glgeden ne eseceini asla bilemezsin. Ama artk
tandm hemen herkes iyi."
Alnn krtrd. Bu ok tuhaf."
Birka kraker ve bir yudum arap daha aldm. Kesinlikle iyi eyleri kendilerine saklyorlard.
"Endielenecek hibir ey yok," diye tekrarladm.
Glmsedi ve ban sallad. Sana inanyorum. Sen burada ne yapyorsun?"
"Uradm. Amber e dnyorum," dedim, baka bir yerden geliyorum. Aklma gelmiken, bir at
dn alabilir miyim?"
"Elbette," diye yant verdi. Ne zaman yola kacaksn?"
"At alr almaz," dedim
Ayaa kalkt. Acelen olduunu fark etmemitim. Seni ahrlara gtreyim."
"Teekkrler."
ki kraker ve bir para peynir daha aldm ve arabn kalann yuvarladm. Mavi sisin imdi
nerelerde szldn merak ettim.
yi bir at bulup eyerledim ve baln taktm. At Amber deki ahrlarna teslim edebileceimi
syledi. Gri bir att, ad Dumand. Pelerinimi giydim ve Vintann ellerini tuttum.
"Konukseverliin iin teekkrler." dedim, sen hatrlamasan bile."
"Henz veda etme," dedi bana. Terasa, mutfak kapsnn nne git. Sana yol iin bir ie su ve
biraz yiyecek vereyim. Hatrlamadm lgnca bir iliki yaamadk, deil mi?"
"Bir centilmen asla sylemez," dedim.
Gld, omzuma bir aplak att. Ambere dndmde gel, beni gr," dedi ve anlarm tazele."
Duman iin bir heybe, bir torba yem ve uzun bir ip aldm.
Vinta eve dnerken at dar kardm. Bindim ve evremde oynaan birka kpek eliinde
kadnn peinden gittim. Kk uzun yoldan dolandm, mutfan yannda dizginleri ekip indim.
Terasa baktm, sabahlar oturup kahve iebileceim, buna benzer bir terasm olmasn diledim. Yoksa
yalnzca elik eden kiiyi mi istiyordum?
Bir sre sonra kap ald, Vinta dar kt ve bana bir boha ile bir matara uzatt. Ben onlar
yerletirirken, Babama birka gn sonra orada olacam syler misin? Ona kendimi iyi
hissetmediim iin buraya geldiimi, ama imdi iyi olduumu syle."
"Memnuniyetle," dedim.
"Neden buraya geldiini gerekten de bilmiyorum," dedi. "Ama politika ya da entrikalarla
ilgiliyse, bilmek istemiyorum."
"Tamam," dedim.
"Bir hizmetkar olduka fena yaralanm grnen iri yar, kzl sal bir adama yemek gtrmse,
bunun unutulmas daha m iyi olur?"
"Bence yle."
"O zaman unutulacak. Ama bir gn hikayeyi dinlemek isterim."
"Ben de anlatmak isterim," dedim. Ne yapabileceimize bakarz."
"O zaman, iyi yolculuklar."

"Teekkrler. Denerim."
Elini sktm, dnp ata bindim.
"Hoa kal."
"Amber de grrz."
Evin evresinden dolanmaya devam ederek yine ahrlarn nne geldim. Ahrlar geip istediim
yne giden yolu buldum. Evde bir kpek ulumaya balad, biraz sonra bir bakas ona katld.
Gneyden bir rzgar esiyordu ve birka yaprak srkleyerek yanmdan geti. Yolda, uzakta, yalnz
olmak istiyordum. Yalnzla deer veririm, nk en iyi yalnzken dnrm ve u anda dnecek
ok eyim vard.
Kuzeybatya at srdm. Yaklak on dakika sonra nceki gn getiimiz toprak yolu buldum. Bu
sefer batya yneldim ve sonunda beni Amber in ileride olduunu syleyen yol iaretinin bulunduu
kavaa getirdi.
Sar bir toprak yoldu, saysz araba tekerinin iaretlerini tayordu. Arazinin hatlarn takip ediyor,
alak, ta itlerin ve iki yanda birka aacn snrlad, nadasa braklm tarlalarn arasndan
geiyordu. ok ilerideki dalarn plak siluetlerini grebiliyordum. Ksa sre sonra gireceim
ormanlk arazinin zerine dikilmilerdi. Rahat bir hzda devam ettik, zihnimin geen birka gnn
olaylar zerinde gezinmesine izin verdim.
Bir dmanm olduundan kukum yoktu. Luke beni bunun artk kendisi olmad konusunda temin
etmiti ve onu epey ikna edici bulmutum. Onun ve Vintann iaret ettii gibi, onarlmak iin bana
gelmek zorunda deildi. Ve kristal maaraya ya da bir baka snaa kendi bana gidebilirdi. Ve
Jasray kurtarma ii bekleyebilirdi. Amber Saray ile tek balantsnn ben olmam ve talihinin ters
dnmesi yznden benimle yine dost olmaya altna ikna olmu gibiydim. Asl istediinin
Amber deki konumunun resmi olarak belirlenmesi olduunu, vermeye gnll olduu o yaamsal
bilgiden hem iyi niyetinin bir iareti, hem de pazarlk konusu olarak bahsettiini hissediyordum.
Jasray kurtarmak iin yapaca herhangi bir planda benim ok nemli bir rolm olacandan emin
deildim. O kalenin iini dn bilirken, kendisi de bir tr byc iken, glge Yeryznden
nakledebilecei bir paral asker birlii varken deil. Tek bildiim, o etkileyici cephanesinin
Amber de olduu gibi orada da patlayabileceiydi. Ve bu doru olsa da, olmasa da, neden saldr
gcn Koz Kartyla kaleye gtrmyordu ki? Sava kazanmas bile gerekmezdi. eri girer,
Jasray alr ve kard. Hayr, nasl bir operasyona karar vermise, benim gerekten gerekli
olduumu dnmyordum. Dikkatimi datmaya altn, sahne berraklatnda elinde ne
olduunu ve ne istediini dneceimi ve ona bir teklif yapacam umduunu dnyordum.
Artk Cainei ortadan kaldrdna ve aile erefi kurtulduuna gre, onun bu kan davasndan
vazgeeceini hissediyordum. Ve onu engelleyenin Jasra olduunu dnyordum. Lukeun zerinde
nasl bir etkisi olduu konusunda hibir fikrim yoktu, ama aklma, bahsettii bilginin Jasray etkisiz
hale getirmek iin bir yol verebilecei geliyordu. Onu bize sessizce verirse ve bizim tarafmzdan
gelmi gibi grnrse, hem bizimle bar yapar, hem de Jasraya kar grn kurtarrd.
Tahrik edici. Artk sorunum bunu saraya sunmann en iyi yolunu bulmak, bunu yaparken de onu
serbest braktm iin hain gibi grnmemekti. Bu da krn yatrmdan daha fazla olduunu
gstermem gerektii anlamna geliyordu.
Artk yol kenarnda daha fazla aa vard ve orman daha yaknd. Berrak bir ayn zerinden, tahta
bir kprden getim. Hafif prtlar bir sre beni takip etti. Solumda kahverengi tarlalar ve uzak
ambarlar vard, samda ise aks krlm bir araba...
Ya Lukeu yanl anlamsam? Ona bask yapmamn ve yaptm yorumu aa vurmasn
salamann bir yolu var myd? Kk bir fikir olumaya balad. Buna ok sevinmemitim, ama yine

de dndm. nemli olan risk ve hzd. Ama faydalar da vard. Olabildiince devam ettirdim, sonra
bir kenara braktm ve bataki dnce dizime dndm.
Bir yerlerde, bir dman vard. Ve bu Luke deilse, kimdi?
En olas aday Jasra gibi grnyordu. ki karlamamzda da bana kar duygularn aka ifade
etmiti. lm Yolunda karlatm suikastlar gnderen pekala da o olabilirdi. Bu durumda,
muhtemelen bir sre iin gvendeydim -kalede tutsak olduundan- elbette, tutsak alnmadan nce
birka tane daha gndermemise. Ama bu fazla olurdu. Neden benim iin onca insan gc harcansn?
ntikamn almak istedii olayda ben nemsiz bir figrdm ve peime den adamlar grevi
neredeyse baaracaklard.
Ya Jasra deilse? O zaman hl tehlikedeydim. Sharu Garrul olduunu dndm, mavi maskeli
sihirbaz beni bir hortumun takip etmesini salamt ve bu takip eden ieklerden ok daha az dostane
bir sunuydu. Elbette bu ikincisi, Florann Sar Franciscodaki dairesinde yaadm tuhaf deneyimin
arkasndaki bireyle ilikiliydi. Bu durumda, tanmamza o nayak olmutu ve bu da bana kar baz
planlar olduunu gsteriyordu. Ne demiti o zaman? Gelecekte amalarmzn ataca hakknda
bir ey. Bir daha dnnce, ne ilgin!
nk artk byle bir durumun olacan grebiliyordum.
Ama suikastlar gnderen gerekten Sharu Garrul muydu?
Onlara rehberlik eden mavi tan gcn tanmasna ramen -cebimdeki mavi dme bunun
kantyd- mantkl gelmiyordu. Bir kez, amalarmz henz atmamt. kinci olarak, gizemli,
iek frlatan bir unsurlar ustasnn tarz gibi grnmyordu. Elbette o konuda fena halde yanlyor
olabilirdim, ama byl bir dellodan daha fazlasn beklerdim.
Ormann kysna yaklatka tarlalar yerlerini bo araziye brakt. Yapraklarn alemine alaca
karanlk gibi bir ey oktan girmiti. Ama Arden gibi youn, kadim bir ormana benzemiyordu;
uzaktan daha yksek ksmlarnda saysz boluk grmtm. Yol genilemeye ve bakml grnmeye
devam ediyordu. Glgeli serinlie girerken pelerinime daha sk sarndm. Hep byle devam
edecekse, kolay bir yol gibi grnyordu. Ve benim acelem yoktu. Dnmek istediim ok fazla ey
vard...
Bir sreliine Vintay kontrol eden tuhaf, isimsiz varlk hakknda biraz daha ey renebilseydim!
Kadnn gerek doasnn nasl olduu konusunda hibir fikrim yoktu. Kadn," evet. Bir ekilde,
George Hansen ve Dan Martinezi de kontrol etmi olmasna ramen, varln erilden ok diil
olduunu hissediyordum. Belki de Meg Devlinken onunla sevimi olmam yzndendi. Bilmesi g.
Ama Gaili bir sreliine tanmtm ve Gln Hanmefendisi gerekten de bir hanmefendi gibi
grnmt...
Yeter. Cinsiyetine karar vermitim. Daha nemli, baka meseleler vard. Mesela, varlk her ne ise,
neden beni korumak istedii konusunda srar ederek peimden geliyordu? Bu duyguyu takdir etmekle
beraber, hl bunu ona yaptran sebep hakknda bir fikrim yoktu.
Ama benim iin bu sebepten ok daha nemli bir ey vard. Neden beni korumak istedii konusu
kendisini ilgilendirirdi. Byk soru uydu: Neye kar korunmaya ihtiyacm olduunu dnyordu?
Aklnda belirli bir tehdit olmalyd ve bunun ne olduu konusunda en ufak bir ipucu bile vermemiti.
O zaman bu dmanm myd? Gerek dman? Vintann rakibi?
Varlk hakknda bildiim ya da tahmin ettiim her eyi gzden geirmeye altm.
Bazen mavi sis eklini alan tuhaf bir yaratk var. Glge iinde beni bulabiliyor. Bir insan bedenini
kontrol altna alabiliyor ve bedenin doal egosunu tamamen bastrabiliyor. Ben onu fark etmeden
yllarca evremde doland. Kulland, benim bildiim ilk beden Lukeun eski kz arkada
Gailinkiydi.

Neden Gail? Eer beni koruyorsa, neden Lukeun evresinde dolamt? Neden benim ktm
kadnlardan biri olmamt? Neden Julia deil? Ama hayr. Gail zerinde karar klmt. Tehdit Luke
olduu iin mi? Onu yakndan gzetlemek istedii iin mi? Ama Lukeun birka kez beni ldrme
giriiminde bulunmasna izin vermiti. Ve bir de Jasra var. Daha sonraki giriimlerin arkasnda Jasra
olduunu bildiini itiraf etmiti.
Neden ikisini de ortadan kaldrmamt? Lukeun bedenini ele geirebilir, hzl giden bir arabann
nne atlayabilir, cesetten kabilir, sonra gidip aynsn Jasraya yapabilirdi. Konaklad bedende
lmeye korkmuyordu. Bunu iki kez yaptn grmtm.
Bir ekilde suikast giriimlerinin baarszla urayacan bilmiyorsa elbette. Mektup bombay
sabote etmi olabilir miydi? Bir ekilde, mutfaktaki ocaklar aldnda nsezimin arkasnda o olmu
olabilir miydi? Ve belki dierlerinin her birinde baka bir ey. Yine de, kaynaa gidip sorunun
kendisini ortadan kaldrmak ok daha kolay olurdu. ldrme konusunda vicdan azab yaamadn
biliyordum. lm Sokanda bana saldran son kiinin ldrlmesini emretmiti.
O zaman ne?
Aklma hemen iki olaslk geliyordu. Biri, Lukedan gerekten holandyd ve onu yok etmeden
etkisiz hale getirmenin yollarn bulmutu. Ama sonra onun Martinez olduunu dndm ve mantk
dizim parampara oldu. O gece Santa Fede ate etmiti. Tamam. O zaman bir olaslk daha vard:
Asl tehdit Luke deildi ve varlk, 30 Nisanlardan vazgetiini ve dost olduumuzu grnce
yaamasna izin verecek kadar holanyordu ondan. New Mexicoda fikrini deitiren bir ey
olmutu. Bunun ne olduu konusunda hibir fikrim yoktu.
Sonra New Yorka kadar beni takip etmiti, srayla nce George Hansen, sonra Meg Devlin
olmutu. O srada Luke ortalarda yoktu, dalarda gzden kaybolmutu. Artk bir tehdit
oluturmuyordu, ama varlk benimle balantya gemek iin lgnca aba gsteriyordu. Baka bir
ey mi yaklayordu? Gerek tehdit mi?
Beynimi paraladm, ama o tehdidin ne olduunu kartamadm. Bu ekilde mantk yrterek
tamamen sahte bir izi mi takip ediyordum?
Varlk kesinlikle her eyi bilmiyordu. Beni Baevine gtrmesinin sebebi, saldr sahnesinden
uzaklatrmak kadar benden bilgi szdrmakt da. Ve bilmek istedii baz eyler, bildii baz eyler
kadar ilgi ekiciydi.
Zihnim bir geriye srama yapt. Bana sorduu ilk soru neydi?
Beceriyle zihinsel ayaklarmn zerine indim. Bill Rothun yerinde, ayn soruyu defalarca
duymutum. George Hansen olarak laf arasnda sormutu ve ben yalan sylemitim; telefondaki ses
olarak sormutu ve ben yant vermeyi reddetmitim; Meg Devlin olarak yatakta sonunda benden
drste yant almt: Annenin ad ne?
Ona annemin adnn Dara olduunu syleyince, sonunda serbeste konumaya balamt. Beni
Lukea kar uyarmt.
O zaman, Megin kocas gelip sohbetimizi kesmeden nce, bana daha fazlasn anlatmaya gnll
grnmt.
Bu anahtar neyi ayordu? Kaos Saraylarndan geldiimi sylyordu ve oradan hi bahsetmemiti.
Ama bir ekilde nemli olmalyd.
Yant zaten bildiimi, ama uygun soruyu sormadan onu fark edemeyeceimi hissediyordum.
Yeter. Daha ileri gidemiyordum. Kaos Saraylar ile balantm biliyor olmas bana hl hibir ey
anlatmyordu. Amber ile balantmdan haberdar olduu akt ve bunun da olaylarn gidiinde ne
etkisi olduunu gremiyordum.

Bu yzden o noktada brakacak, daha sonra geri dnecektim. Dnmem gereken daha epey ey
vard. En azndan, bir daha karlatmda ona soracam bir sr soru vard ve bir daha
karlacamz kesindi.
Sonra aklma baka bir ey geldi. Beni gerekten korumusa, sahneden uzakta olmu olmalyd.
Bana bir sr bilgi vermiti, bunlarn doru olduunu dnyordum, ama dorulama frsatm
olmamt. Telefon etmesinden, New Yorkta dolanmasndan, lm Sokandaki tek olas bilgi
kaynam ldrmesine... aslnda faydasndan ok zarar dokunmutu. Tam da yanl anda yine ortaya
kp yardm ile bana engel olmas beklenir bir eydi.
Bu yzden Randoma al konumam zerinde almak yerine, bir sonraki saati bir insann iine
girip kontrolleri ele almann nasl bir ey olduu zerinde dnerek geirdim.
Bunun yaplabilmesi iin belli sayda yntem var gibi grnyordu ve onun doas hakknda
bildiklerimi dnerek, daymn rettii teknik egzersizleri kullanarak alan abucak daralttm.
Bulduuma karar verdiimde geri dn yaptm ve bununla ilgili olabilecek gler zerinde
dndm.
Glerden, alarnn tonik titreimleri iinde ilerledim. Kaba gcn kullanm, ne kadar haval
olsa da ileten iin ok yorucu ve bitkin drcdr, estetik olarak barbarca olmasndan hi
bahsetmiyorum. Hazrlkl olmakta fayda vard.
Telaffuz edilmesi gereken iaretleri dizdim ve bynn iine iledim. Muhtemelen Suhuy daha ksa
yapard, ama bu eyler zerinde azalan kr konusu vardr ve ben tahminlerin doruysa, benimkinin
nerede ie yarayabileceini dnmtm.
Bylece harmanladm ve toparladm. Olduka uzundu. Tela iinde olursam ki muhtemelen
olacaktm, ezbere sylenmeyecek kadar uzun. Onu inceleyince, kilidin muhtemelen onu tutmaya
yeteceini grdm, ama drt tane daha iyiydi.
Logrusu ardm ve hareket eden desenlerinin iine dilimi uzattm. Sonra byy yava yava,
aka telaffuz ettim, dnda tutmaya karar verdiim drt anahtar szc sylemedim. Szckler
nlarken evremdeki orman kprtszlat. By nmde, kiisel Logrus grmden sentetik bir a
gibi, ardm zaman gelecek, drt anahtar szc sylediim zaman serbest kalacak, ses ve
renkten, sakat bir kelebek gibi asl kald.
Grnty yok ettim ve dilimin serbest kaldn hissettim.
Artk ba belas srprizleri olan yalnzca varlk deildi.
Su imek iin durdum. Gkyz kararmt ve ormann kk sesleri geri dnmt. Fiona ya da
Bleysin balant kurup kurmadn, Billin kasabada neler yaptn merak ettim. Dallarn gcrtsn
dinledim. Aniden, izlendiim duygusuna kapldm. Koz Kart incelemesinin souk hissi deil,
yalnzca, zerime dikilmi bir ift gz olduu hissi. rperdim. Dmanlar hakknda onca dnceden
sonra...
Klcm gevettim ve at srmeye devam ettim. Gece henz yeniydi ve ileride, geride braktmdan
daha fazla yol vard.
Gecenin iinde at srerken tetikte kaldm, ama tatsz bir ey ne grdm, ne de iittim. Jasra, Sharu,
hatta Luke hakknda yanlm mydm? Ve u anda peimde suikastlardan bir garip mu vard?
Dzenli olarak dizginleri ekiyor, dinleyerek bir sre oturuyordum. Ama sra d hibir ey
iitmiyordum, takip sesleri olarak alnabilecek hibir ey. Cebimdeki mavi dmenin fena halde
farkndaydm. Bir sihirbazn ktcl gnderisi iin iaret atei grevi mi gryordu? O eyden
kurtulmak istemiyordum, nk onu kullanmann bir dizi yolunu grebiliyordum. Dahas, oktan
bana ahenk kazanmsa -ki muhtemelen kazanmt- ondan imdi kurtulmann ne faydas olacan

anlayamyordum. Etkilerinden kurtulmaya almadan nce onu gvenli bir yere saklayabilirdim. O
zamana kadar onunla baka bir ey yapmann faydasn gremiyordum.
Gkyz kararmaya devam etti ve bir dizi yldz tereddtle ortaya kt. Duman ve ben daha da
yavaladk, ama yol hl iyiydi ve solgun yzeyi yeterince grnyor, herhangi bir tehlike arz
etmiyordu. Samdan bir baykuun tn duydum ve biraz sonra karanlk ekli aalarn arasndan
frlad.
Kendi hayaletlerimi yaratyor, onlarla kendimi avlyor olmasaydm at srmek iin gzel bir gece
olacakt. Gz ve orman kokusuna baylrm; baka hibir eyde olmadn bildiim o keskin koku
iin kamp ateimde birka yaprak yakmaya karar verdim.
Hava temiz ve serindi. Toynak sesleri, nefes seslerimiz, rzgar, evredeki tek sesler gibi
grnyordu, ama biraz sonra bir geyii korkuttuk ve bir sre uzaklaan ayak seslerini
dinledik.Kk, ama salam bir tahta kpry getik, ama banda cret isteyen troller yoktu. Yol
yukarya dnd ve yava yava, istikrarl bir biimde ykseldi. Artk dallarn arasndan saysz yldz
grlyordu, ama hi bulut yoktu. Kn yapraklarn dken aalar biz ykseldike azald ve her
daim yeil aa belirmeye balad. Esintilerin glendiini hissediyordum.
Dumann dinlenmesini salamak, dinlemek ve azm kemirmek iin daha sk durmaya baladm.
En azndan ay ykselene kadar yola devam etmeye karar verdim. Amber den ayrlmam takip eden
geceyi baz alarak, zaman hesaplamaya alyordum. Kamp kurmadan nce o noktaya ulaabilirsem,
yarn sabah Amber e kalan yol epey kolay olacakt.
Frakir bileimi bir kez, hafife skt. Ama lanet olsun, bu trafikte, birinin yolunu kestiim zaman
sk sk olmu bir eydi. A bir tilki gelmi, bana bakm ve bir ay olmay dilemi olabilirdi. Yine de,
orada niyetlendiimden daha uzun sre bekledim ve yle grnmemeye alarak bir saldrya
hazrlandm.
Ama hibir ey olmad, uyar tekrarlanmad ve bir sre sonra yola devam ettim. Lukeu -ve
Jasray da- sktrma fikrime geri dndm. Buna henz plan diyemezdim, nk hemen hemen tm
ayrntlar eksikti. Ne kadar ok dnrsem, o kadar lgnca geliyordu. Bir kez, son derece batan
karcyd, nk bir sr sorunu zme potansiyeline sahipti. Neden Bill Roth iin bir Koz Kart
izmediimi merak ettim. Aniden iyi bir avukatla konuma ihtiyac hissetmeye balamtm. Bunu
yapmadan nce davam savunacak birini bulmak isteyebilirdim.
Ama artk izime izin vermeyecek kadar karanlkt... ve aslnda henz gerekten gerekli deildi.
Yalnzca onunla konumak, olanlar anlatmak, bu ile dorudan ilgili olmayan birinin grlerini
almak istemitim.
Bir sonraki saat boyunca Frakir uyarda bulunmad. Hafife alalan bir yolda ilerledik, ksa sre
sonra, am kokularnn daha fazla geldii, daha korunakl bir blgeye geldik. Dnmeye devam
ettim. Sihirbazlar ve iekler, Hayaletark ve sorunlar, Vintay ele geiren varln ismi hakknda.
Daha bir sr dnce vard ve bazlar ok geriye gidiyordu.
Pek ok mola sonra, arkamdan szan ay huzmeleri altnda, pes etmeye ve yatacak yer aramaya
karar verdim. Bir sonraki ayda Dumana su iirdim. Yaklak on be dakika sonra sada iyi bir
nokta olabilecek bir yer grdm dndm, bu yzden yoldan ayrlp o tarafa yneldim.
Dndm kadar iyi bir yer kmad ve ormann iinde ilerlemeye devam ettim. Sonunda yeterli
grnen kk bir akla geldim. Attan indim, Dumann eyerini kardm, baladm, battaniyesiyle
ovaladm ve yemesi iin bir eyler verdim.
Sonra klcmla kk bir alan temizledim, ortasna bir ukur kazdm ve ate yaktm. Atei yakmak
iin bir by kullandm, nk kendimi ok tembel hissediyordum. Eski dncelerimi hatrlayarak
atee avu avu yaprak attm.

Srtm orta byklkte bir aacn dalna yaslayarak pelerinimin zerine oturdum, bir peynirli
sandvi yedim, izmelerimi karma arzum artarken su yudumladm. Klcm yerde, yanmda
duruyordu. Kaslarm gevemeye balamt. Ate kokusunda nostaljik bir ey vard. Bir sonraki
sandviimi atete sttm.
Oturdum ve uzun sre hibir ey dnmedim. Yava yava, zar zor fark edilen aamalar halinde,
yorgunluun kollara ve bacaklara getirdii geveklii hissettim. Rahatlamadan nce odun toplamay
planlamtm. Ama aslnda ona ihtiyacm yoktu. Hava o kadar da souk deildi. Atei srf bana
yoldalk etsin diye istemitim.
Yine de... Zorla ayaa kalktm ve aalklarn iine yrdm. Bir kez harekete geince, blgeyi
uzun uzun, yava yava kefettim. Ama drst olmak gerekirse, kalkmamn asl sebebi gidip iemekti.
Kuzeydouda, uzakta bir n prldadn grnce Hrlamay braktm. Bir baka kamp atei mi?
Suda yansyan ay m? Bir meale mi? Yalnzca bir anlna grmtm, ama evreme baknarak
attm son birka adm dnmeme, hatta o yne biraz ilerlememe ramen bir daha bulamadm.
Ama hayali bir eyi kovalamak ve gecemi bo yere aba harcayarak geirmek istemiyordum.
Deiik alardan, kampn grnp grnmediini kontrol ettim. Kk ateim bu mesafeden bile zar
zor grlebiliyordu. Kampn evresinde dolandm, atein bana gittim ve yine uzandm. Ate lmeye
balamt bile, snmesine izin vermeye karar verdim. Pelerinime sarndm, rzgarn yumuak
seslerini dinledim.
abucak uykuya daldm. Ne kadar uyudum, bilmiyorum.
Rya grdm hatrlamyorum.
Frakir in lgnca skmasyla uyandm. Gzlerimi azck araladm, uykuda dnyormu gibi
yaptm, bylece sa elim klcmn kabzasnn yaknna dt. Hafif hafif nefes almaya devam ettim.
Rzgarn ykseldiini iittim ve hissettim, ateimi yelpazelediini, kzlerin yine alevlendiini
grdm. Ama nmde kimseyi gremedim. Her tr sese dikkat ettim, ama rzgarn ve trdayan
atein sesinden baka bir ey duymuyordum.
Tehlikenin hangi ynden yaklatn bilmeden ayaa frlayp savunmaya gemek aptalca
geliyordu. Dier yandan, bilinli olarak pelerinimi, srtm alak dallar olan, iri bir ama verecek
ekilde yaymtm. Deil bunu sessizce yapmak, birinin bana arkadan yaklamas bile g olurdu. Bu
yzden o yandan saldn beklemiyordum.
Bam hafife evirdim ve biraz huzursuzlanmaya balam gibi grnen Duman inceledim.
Frakir bileimi skp brakmaya devam ediyor, dikkatimi datyordu, sonunda kprdamamasn
emrettim.
Duman kulaklarn oynatyor, burun deliklerini aarak ban eviriyordu. Ben izlerken, dikkatini
sa tarafa verdiini grdm. Uzun ipi arkasndan srnrken kampa doru yanamaya balad.
O zaman, Dumann ekiliinin grltsnn arkasnda, sadan bir ey yaklayormu gibi bir ses
duydum. Bir sre tekrarlanmad, sonra yine duydum. Ayak sesi deildi, bir bedenin, aniden zayf bir
itiraz koparan bir dala srtnmesiydi.
O ynde aalarn ve allarn konumlarn dndm ve hamle yapmadan nce gizli gizli gelenin
yaklamasna izin vermeye karar verdim. Logrus arma ve byl bir saldr hazrlama fikrini
reddettim. Bu, benim kaldn dndm zamandan biraz daha fazlasn gerektirirdi. Ayn
zamanda, Dumann davranna ve iittiklerime baklrsa, tek bir kii yaklayormu gibi
grnyordu. Bulduum ilk frsatta, koruyucu varlma kar hazrladma benzer, yeterli sayda
saldr ve savunma byleri hazrlamaya karar verdim. Sorun uydu ki, onlar dzgn bir ekilde
sralamak, hazrlamak, bir anda salverilecek hale getirmek iin prova yapmak, yalnz bama
gnlerce almam gerektirir ve bir de bir hafta kadar sonra rmeye balamaya eilimli olmalar

vardr. Onlara adamaya raz olduunuz enerji miktarna ve iinde bulunduunuz glgedeki by
iklimine bal olarak bazen daha fazla, bazen daha az dayanrlar. Belli bir zaman sresince ona
ihtiyacnz olacandan emin deilseniz bo yere zahmet demektir. Dier yandan, iyi bir byc bir
saldr, bir savunma ve bir ka bysn her an el altnda bulundurmaldr. Ama ben genellikle
tembelimdir, olduka yumuak bal olmamdan ve son zamanlara kadar bu tr hazrlklara
gereksinim duymamamdan hi bahsetmiyorum. Ayrca son zamanlarda bunu yapacak zamanm
olmamt pek.
Bu yzden, Logrusu imdi armak ve kendimi snrlarnn iine yerletirmek, ham gcyle
patlayp gitmekle edeerdi ve bu da gcn idare edeni iin ok bitkin drcdr.
Brak daha yakna gelsin. Souk elik ve bir boma ipiyle yz yze gelecek.
Artk yaklaan varl hissedebiliyor, am inelerinin yumuak kprdanmasn iitebiliyordum.
Birka metre daha, dman... Hadi gel. Tek ihtiyacm olan bu. Menzile gir...
Durdu. Yumuak, dzenli nefeslerini duyabiliyordum.
O zaman, Artk benim farkmda olmalsn, byc," diye alak bir fslt geldi, nk hepimizin
kk numaralar var ve seninkinin kaynan biliyorum."
"Kimsin sen?" diye sordum, klcmn kabzasn kavrayarak yuvarlanp km konuma geldim,
silahmn ucuyla kk bir ember izerek karanlkla yzletim.
"Ben dmanm," diye geldi yant. Asla gelmeyeceini sandn."

Blm 9
G.
Kayalk bir kntnn zerinde durduum gn hatrlyordum. Fiona -lavanta rengine brnm,
gm bir kemer takm- nmde, samda daha yksek bir yerde duruyordu. Sa elinde gm bir
ayna vard ve sislerin iinden aaya, byk bir aacn ykseldii yere bakyordu. evremizde
mutlak bir sessizlik vard ve bizim kardmz kk sesler bile bouk geliyordu. Aacn st ksm
alakta asl duran bir sis bulutunun iinde kaybolmutu. Aradan szan k, arkasndaki, ykselerek
yukardakiyle birleen bir baka sis bulutunun zerine siluetini iziyordu. Aacn dibinde parlak,
grnte kendi kendini aydnlatan bir izgi kvrlarak sisin iinde kayboluyordu. ok uzamda,
ayn parlakla sahip bir baka ksa yay, kme kme beyaz duvardan kyor, sonra geri dnyordu.
"Bu nedir, Fiona?" diye sordum. Neden beni buraya getirdin?"
"Bunu duydun," diye yant verdi. Grmeni istedim."
Bam iki yana salladm. Hi duymadm. Neye baktm konusunda en ufak bir fikrim yok."
"Gel," dedi ve inmeye balad.
Elimi tutmay reddetti, hzla, zarafetle ilerledi ve kayalklardan inip aaca yaklatk. Burada belli
belirsiz tandk bir ey vard, ama kartamyordum.
"Babandan kald," dedi sonunda. Sana hikayesini uzun uzun anlatt. Kukusuz bu ksm da
anlatmtr."
Anlay, bata utanga utanga, kendini gsterirken durdum.
"O aa," dedim.
"Corwin yeni Deseni yaratmaya balarken asasn yere saplamt," dedi. Canlyd. Kk sald."
Zeminde hafif bir titreim hissettiimi sandm.
Fiona srtn manzaraya dnd, tad aynay kaldrd ve yle bir aya getirdi ki, sahneyi sa
omzunun zerinden grebiliyordu.
"Evet," dedi birka dakika sonra. Sonra aynay bana uzatt.
"Benim baktm gibi bak," dedi.
Aynay aldm, kaldrdm, ayarlayp baktm.
Aynadaki grnt yardmsz baktmda grdmle ayn deildi. imdi aacn arkasnda, sislerin
tesinde, zeminde parlak parlak kvrlan, merkezindeki ka doru uzanan yabanc Deseni
grebiliyordu. Merkezi kprtsz, beyaz, iinde minik klarn yldz gibi yanyor grnd bir
stunun saklad tek noktayd.
"Amber deki Desene benzemiyor," dedim.
"Hayr," diye yant verdi. Logrus ile bir benzerlii var m?"
"Yok. Logrus devaml deiir. Hem, Logrus daha kelidir, ama bu daha ok kvrmlardan
oluuyor."
Deseni biraz daha inceledim, sonra aynay iade ettim.
"Aynadaki ilgin bir by," diye yorum yaptm, nk elimde tutarken onu da incelemitim.
"Ve dndnden ok daha zor," diye yant verdi, nk orada sisten daha fazlas var. zle."
Desenin balangcna, byk aacn yanna ilerledi, ayan parlak yola koyacakm gibi yapt.
Ama aya inmeden nce kk bir elektrik akm yukarya doru trdad ve ayakkabsna ulat.
Fiona ayan abucak ekti.
"Beni reddediyor," dedi. Ayam zerine koyamyorum. Bir dene."
Baklarnda houma gitmeyen bir ey vard, ama durduu yere ilerledim.

"Neden aynan merkeze kadar gremedi?" diye sordum aniden.


"e doru ilerledike diren artyor gibi. En fazla diren merkezde," diye yant verdi. Ama neden,
diye sorarsan bilmiyorum."
Bir an daha tereddt ettim. Senden baka deneyen oldu mu?"
"Bleysi getirdim," diye yant verdi. Onu da reddetti."
"Ondan baka gren var m?"
"Hayr, Random getirdim. Ama denemeyi reddetti. O srada bununla uramak istemediini
syledi."
"Tedbirlice, belki. Mcevher zerinde miydi?"
"Hayr. Neden?"
"Yalnzca merak ettim."
"Sana nasl davranacak, bir bak."
"Tamam."
Sa ayam kaldrdm ve yavaa izgiye doru indirdim.
Yaklak otuz santim yukarsnda durdum.
"Bir ey beni engelliyor gibi," dedim.
"Tuhaf. Elektrik akm yok."
"Kk bir nimet," diye karlk verdim ve ayam birka santim daha indirdim. Sonunda iimi
ektim. Hayr, Fi. Yapamyorum."
Yz hatlarndaki hayal krkln okudum.
"Umuyordum ki," dedi ben geri ekilirken, Corwinden baka biri de yryebilir. En olas
seenek olu gibi grnyordu."
"Neden birinin bu deseni yrmesi o kadar nemli? Srf burada olduu iin mi?"
"Ben bunun bir tehdit olduunu dnyorum," dedi. "Kefedilmeli ve halledilmeli."
"Tehdit mi? Neden?"
"Anladmz ekliyle, Amber ve Kaos varoluun iki kutbu," dedi, Desen ve Logrusu
barndryorlar. Yzyllar boyunca aralarnda denge oldu. imdi, babann bu pi Deseninin onlarn
dengesini bozduuna inanyorum."
"Hangi ekilde?"
"Amber ile Kaos arasnda hep dalga gibi dei tokular oldu. Bu bir tr engel oluturuyor gibi."
"Bana bir ikiye fazladan bir buz kp atmak gibi grnyor," dedim. Bir sre sonra
yerleecektir."
Ban iki yana sallad. Olaylar yatmyor. Bu ey yaratldndan beri ok daha fazla glge
frtnas oldu. Glgenin dokusunu yrtyor. Gerekliin doasn deitiriyor."
"Bu aklamann faydas yok," dedim. Ayn zamanda ok daha nemli bir olay oldu. Amber deki
orijinal Desen zarar grd ve Oberon onu onard. O yaradan gelen Kaos dalgas tm Glgeleri
sprd. Her ey etkilendi. Ama Desen dayand ve her ey yeniden yatt. Ben o fazladan glge
frtnalarnn art oklar olduuna inanma eilimindeyim."
"yi bir sav," dedi. Ama ya doru deilse?"
"Doru olduunu dnyorum."
"Merle, orada bir tr g var. Muazzam miktarda bir g."
"Bundan kukum yok."
"Gce gz kulak olmak, onu anlamaya almak ve kontrol etmek hep davran tarzmz olmutur.
nk bir gn tehdit haline gelebilir. Corwin sana bunun neyi temsil ettii ve onu nasl
kullanabileceimiz konusunda bir ey syledi mi? Herhangi bir ey?"

"Hayr," dedim. Oberonun onaramama olaslnn olduunu dnd eski Desenin yerine
alelacele yapt gerei dnda hibir ey."
"Onu bir bulabilsek."
"Hl haber yok mu?"
"Droppa onu senin sevdiin glge Yeryznde, Sandsde grdn iddia ediyor. Yannda ekici
bir kadn varm, ikisi iki iiyor, bir mzik grubunu dinliyormu. El sallam ve kalabalktan
geerek onlara ulamaya alm. Corwinin onu grdn dnm. Ama masalarna vardnda,
gittiklerini grm."
"Bu kadar m?"
"Bu kadar."
"Bu, ok fazla ey anlatmyor."
"Biliyorum. Ama o bu lanet eyi yryebilen tek kiiyse ve bu gerekten de bir tehditse, bir gn
bamz byk belaya girebilir."
"Bence bo yere panie kaplyorsun, halacm."
"Umarm haklsndr, Merle. Hadi gel. Seni eve gtreyim."
Mekan bir kez daha inceledim, ayrntlar kadar verdii hisleri de snadm, nk burann Koz
Kartn yapabilmek istiyordum. Kimseye ayam indirdiim zaman direnle karlamadm
sylemedim, nk Desene ya da Logrusa bir kez ayak basarsanz geri dn yoktur. Ya sonuna
kadar ilerlersiniz, ya da yok edilirsiniz. Ve gizemlerden ne kadar holansam da, teneffs sona ermiti
ve snfa dnmem gerekliydi.
***
G.
Siyah Kuakta, Kaosun Glge ile ticaret yapt o alanda, bir ormanda beraberdik. Boynuzlu,
ksa, siyah, vahi ve etobur bir yaratk olan zhind avlyorduk. Avlanmaktan pek holanmam, nk
zorunlu deilken bir eyleri ldrmekten holanmam. Ama bu Jurtun fikriydi ve belki de oradan
ayrlmadan nce kardeimle son uzlama frsat olduundan, teklifini kabul etmeye karar vermitim.
kimiz de ok iyi okular deildik ve zhindler olduka hzldr. Yani ansmz varsa hibir ey
lmeyecekti ve biz konuma frsat bulacak, belki de avn sonunda daha iyi anlamaya balayacaktk.
Bir kez izi kaybettik ve dinlenmeye oturduk. Uzun uzun okuluk, saray politikalar, Glge ve hava
zerine sohbet ettik. Jurt son zamanlarda bana kar ok daha medeniydi ve ben bunu iyi bir iaret
olarak kabul etmitim. Salarn uzatm, eksik kulan onunla kapatmt. Kulaklarn yeniden
olumas zordur. Dellomuzdan ya da ona varan tartmamzdan bahsetmiyorduk. Ksa sre sonra bu
hayattan kacamdan, belki de varoluunun bu blmn daha dostane bir ekilde kapatmay tercih
etmiti. Bylece ikimiz de kendimizi iyi hissettirecek anlarla kendi yollarmza gidecektik. Hemen
hemen haklydm.
Daha sonra, souk bir le yemei iin durduumuzda bana sordu, Ee, nasl bir his?"
"Ne?" dedim.
"G," diye yant verdi. Logrus gc, Glgede yrmek, sradan byden daha yksek bir by
gcyle almak."
Ayrntlara girmek istemiyordum, nk onun sefer Logrusu yrmeye hazrlandn ve her
seferinde son anda, Logrusa baktnda vazgetiini biliyordum. Belki de Suhuyun oralarda tuttuu,
baarsz giriimlerden kalma iskeletler onu da rahatsz etmiti. Jurtn, fikrini deitirdii son iki
seferden haberim olduunu bildiini sanmyorum. Bu yzden baarm nemsiz gstermeye karar
verdim.

"Ah, ok farkl hissetmiyorsun," dedim, ta ki onu gerekten kullanmaya balayana kadar. O zaman
da, tasvir etmesi zor."
"Ben de yaknda bunu yapmay dnyorum," dedi. Glgeyi grmek, belki kendime bir yerlerde
bir krallk bulmak iyi olacak. Bana nerin olabilir mi?"
Bam salladm. Arkana bakma," dedim. Dnmek iin durma. Yrmeye devam et."
Kahkaha att. Bir orduya verdiin emirlere benziyor," dedi.
"Sanrm bir benzerlik var."
Yine kahkaha att. Hadi gidip bir zhind ldrelim," dedi.
O akam, dm dallarla dolu bir allkta bir izi kaybettik. Zhindin iinden getiini duymutuk,
ama ne tarafa gittiini hemen anlayamadk. Srtm Jurte dnkt ve bir iaret arayarak mekann n
kenarna bakyordum ki Frakir bileimi skt, sonra geveyip yere dt.
Ne olduunu merak ederek onu almak iin eildim ve yukardan bir tank sesi duydum. Yukarya
baktmda, nmdeki aacn dalndan bir ok ktn grdm. yle bir ykseklikteydi ki, ayakta
kalsam srtma saplanacakt.
Dorulmak iin zaman harcamadan, hzla Jurte dndm.
Yayna bir ok daha takyordu.
"Arkana bakma," dedi. Dnmek iin durma. Devam et," ve gld.
Silahn dorulturken ona doru atldm. Daha iyi bir oku olsa muhtemelen beni ldrrd.
Sanrm ben harekete geince panie kapld ve okunu erken brakt, nk deri yeleimin yan
tarafna geldi ve ac hissetmedim.
Dizlerinin zerine sarldm. Geriye devrilirken yayn drd. Av ban ekti, yana yuvarland
ve hanerini boazma doru savurdu. Sol elimle bileini yakaladm ve momentumunun gcyle
srtst devrildim. Haneri kendimden uzak tutarken sa yumruumu yzne indirdim. Darbeyi
karlad ve testislerime diz att.
Bu darbe direncimde byk bir kme yaratrken hanerinin ucu boazmdan birka santim uzaa
kadar geldi. Aclar iinde, bir baka diz darbesini engellemek iin kalam evirdim ve ayn anda sa
kolumun alt tarafn bileinin altna soktum, bu arada elimi kestim. Sonra samla ittirdim, solumla
ektim ve dnn gcyle sola yuvarlandm. Kolu zayf kavraymdan kurtuldu, yana yuvarland ve
ben dorulmaya altm. Tam o srada lklarn duydum.
Dizlerimin stnde dorulduum zaman sol tarafna yuvarlanp durduunu, hanerinin bir iki
metre tesinde, krk dallarn arasna taklm olduunu grdm. ki elini yzne kaldrmt,
haykrlar szsz, hayvans lklard.
Ne olduunu grmek iin yanna yaklatm, bir tr oyun oynuyor olmas olaslna karlk
Frakir boazna sarlmaya hazr dinliyordu.
Ama oyun oynamyordu. Uzandm zaman yerdeki krk dallardan birinin sivri ucunun sa
gzne saplanm olduunu grdm. Yananda ve burnunun yannda kan vard.
"Kvranp durma," dedim. Bu her eyi daha da ktletirir. Brak karaym."
"Lanet ellerini zerimden ek!" diye haykrd.
Sonra dilerini skt, yzn korkun bir ekilde buruturdu, sa eliyle dal tuttu ve ban geri
ekti. Gzlerimi karmak zorunda kaldm. Sonra dakikalar boyunca inledi ve dp bayld.
Gmleimin sol kolunu yrttm, bir erit kopardm, katlayarak tampon yaptm ve yaral gznn
zerine yerletirdim. Bir baka eritle tamponu baladm. Frakir bileime, her zamanki yerine dnd.
Sonra bizi eve gtrecek Koz Kartn kardm ve onu kollarma aldm. Annem bundan hi
holanmayacakt.
***

G.
Cumartesi gnyd. Luke ve ben yama paratyle atlay yapmtk. Sonra le yemei iin Julia
ve Gail ile bulutuk, ondan sonra Yldz Patlamasn alp, tm akam denizde geirdik. Daha sonra
marinaya gittik ve zgara biftekleri beklerken biralar ben smarladm, nk ikilerin parasn kimin
deyeceine karar vermek iin bilek grei yaptmzda Luke sa kolumu masaya yatrmt.
Yan masadaki biri, Vergiden hari bir milyon dolarm olsa..." dedi ve Julia dinlerken gld.
"Komik olan ne?" diye sordum ona.
"Dilek listesi," dedi. Ben olsam bir dolap dolusu zel tasarm elbise ve onlara uyacak zarif
mcevherler isterdim. Dolab gzel bir eve, evi nemli saylacam bir yere koyardm..."
Luke glmsedi. Paradan gce bir gei fark ediyorum," dedi.
"Belki yle," diye yant verdi Julia. Ama gerekte ne fark var ki?"
"Para bir eyleri satn alr," dedi Luke. G baz eylerin olmasn salar. Seme ansn olursa,
gc se."
Gailin her zamanki hafif glmsemesi soldu, daha ciddi bir ifade taknd.
"Ben gcn ama olmas gerektiine inanmyorum," dedi.
"nsan ona yalnzca belli ekillerde kullanmak iin sahip olur."
Julia bir kahkaha att. G sarholuunda yanl olan ne?" diye sordu. Bana elenceli
grnyor."
"Ancak daha byk bir gle karlana kadar," dedi Luke.
"O zaman byk dnmek gerek," diye yant verdi Julia.
"Bu doru deil," dedi Gail. insann grevleri vardr ve grevler nce gelir."
Luke imdi onu inceliyordu, ban sallad.
"Ahlak bunun dnda brakabilirsin," dedi Julia.
"Hayr, brakamazsn," diye karlk verdi Luke.
"Katlmyorum," dedi Julia.
Luke omuzlarn silkti.
"Julia hakl," dedi Gail aniden. Ben grev ve ahlakn ayn ey olduunu dnmyorum."
"Eh, bir grevin varsa," dedi Luke, mutlaka yapman gereken bir ey -diyelim ki bir eref
meselesi- o zaman bu grev senin ahlakn olur."
Julia Lukea, sonra Gaile bakt. Bu bir ey zerinde hemfikir olduk anlamna m geliyor?" diye
sordu.
"Hayr," dedi Luke, Sanmyorum."
Gail ikisinden bir yudum ald. Geleneksel ahlak anlay ile hibir ilgisi olmayan, kiisel bir
kuraldan bahsediyorsun."
"Doru," dedi Luke.
"O zaman bu gerekte ahlak deil. Sen yalnzca grevden bahsediyorsun."
"Grev konusunda haklsn," diye yant verdi Luke. Ama bu yine de ahlaktr."
"Ahlak bir medeniyetin deerler dizisidir," dedi Julia.
"Medeniyet diye bir ey yoktur," diye karlk verdi Luke.
"Szck yalnzca ehirde yaama sanat anlamna gelir."
"Tamam, o zaman. Bir kltrn," dedi Julia.
"Kltrel deerler greceli eylerdir," dedi Luke glmseyerek ve benimki hakl olduumu
sylyor."
"Seninki nereden geliyor?" diye sordu Gail, onu dikkatle inceleyerek.
"Bunu saf ve felsefi tutalm, olmaz m?" dedi Luke.

"O zaman belki bu terimden tamamen vazgemeliyiz," dedi Gail. Ve grev szcn
kullanmalyz."
"Gce ne oldu?" diye sordu Julia.
"Oralarda bir yerde," dedim.
Gail, sanki tartmamz farkl ekillerde bin kez tekrarlanmam gibi, aniden yeni bir dnceye
yol am gibi rahatsz olmu grnd.
"kisi birbirinden farklysa," dedi yavaa, hangisi daha nemli?"
"Deiller," dedi Luke. kisi ayn."
"Sanmyorum," dedi Julia ona. Ama grev daha belirlidir ve ahlakn kendin seebilirmisin gibi
grnr. Bu yzden bir tanesine sahip olmam gerekse, ben ahlak seerdim."
"Ben her eyin belirli olmasndan holanrm," dedi Gail.
Luke birasn kafasna dikti, hafife geirdi. Lanet olsun!" dedi. Felsefe dersi sal gn.
Haftasonundayz. imdi ikileri kim smarlyor, Merle?"
Dirseimi masann zerine koydum ve elimi atm.
Biz bilek grei yaparken, aramzdaki gerilim gittike artyordu, Luke skt dilerinin arasndan.
Haklydm, deil mi?" dedi.
"Haklydn," dedim ve kolunu masaya yaptrdm.
***
G.
Mektuplarm koridordaki kk, kilitli kutudan aldm ve yukarya, daireme tadm. ki fatura,
baz haber mektuplar ve zerinde iade adresi olmayan kaln, birinci snf bir ey vard.
Kapy arkamdan kapattm, anahtarlarm cebime attm ve evrak antam yakndaki bir sandalyenin
zerine braktm. Divana doru yrmeye balamtm ki, mutfaktaki telefon ald.
Mektuplar sehpann zerine attm, dndm ve mutfaa yrmeye baladm. Arkamdaki patlama
beni devirecek kadar gl olabilirdi de, olmayabilirdi de. Bilmiyorum, nk bu olurken kendi
irademle ileri atladm. Bam mutfak masasnn bacana vurdum. Bu beni biraz sersemletti, ama
bunun dnda salamdm. Tm zarar dier odadayd. Ayaa kalktm zaman telefon almay
brakmt.
Gereksiz mektuplardan kurtulmann daha kolay yntemleri olduunu zaten biliyordum, ama daha
sonra uzun zaman telefondakinin kim olduunu merak eltim.
Bazen suikast giriimi dizisinin ilkini hatrlyordum, zerime gelen kamyonu. Kamadan nce bir
anlna srcnn yz ifadesini grmtm. Kprtsz, tamamen ifadesiz, lm, hipnotize edilmi,
ilala uyutulmu, ruhu ele geirilmi gibi.
Herhangi birini se, diye karar verdim, hatta birden fazlasn.
Ve bir de soyguncularn saldrd gece vard. Tek sz etmeden saldrmlard. Her ey bittiinde,
ben uzaklarken, bir kez arkama bakmtm. Glgeli bir eklin sokan yukarsndaki bir kap
eiine ekildiini grdm sanmtm. Neler olup bittii dnlrse, akllca bir nlem, diye
dnmtm. Ama elbette saldryla balantl bir ey de olabilirdi. Kararsz kalmtm. Uzaktaki kii
beni dzgn tarif edemeyecek kadar uzaktayd. Geri dnersem ve adam masum bir izleyici karsa,
beni tanyabilecek bir tank olurdu. Bir a-kapa meru mdafaa davas olacan dnmediimden
deil, ama bir sr glk kacakt. Bu yzden 'cehennemin dibine' dedim ve yrmeye devam ettim.
Bir baka ilgin 30 Nisan.
Tfekli adamn gn. Ben sokaktan aa seirtirken iki at yaplmt. Ben neler olduunu
anlamadan ikisi de beni skalam, solumdaki binann duvarlarndan tula paralar sratmt.

nc bir at yaplmamt, ama kardaki binadan bir gmleme ve paralanma sesi duyulmutu.
nc kattaki bir pencere ardna dek akt.
Hzla yrmeye devam ettim. Eski bir apartmand ve n kap kilitliydi, ama ben nezaket gstermek
iin yavalamadm.
Merdiveni bulup trmandm. Doru oda olduunu dndm yere geldiimde, eski moda
yntemi denemeye karar verdim; ie yarad. Kap kilitli deildi.
Yanda durarak kapy ittirip atm ve mekann mobilyasz ve bo olduunu grdm. Grne
gre kimse yoktu. Yanlm olabilir miydim? Ama sonra sokaa bakan pencerenin ardna dek ak
olduunu ve yerde yatanlar grdm. eri girdim, kapy arkamdan kapattm.
Bir kede krk bir tfek duruyordu. Kundann zerindeki izlere bakarak byk bir gle
yakndaki radyatre arpldm, sonra yere frlatldn tahmin ettim. Sonra yerde bir ey daha
grdm, slak ve krmz bir ey. ok deil. Yalnzca birka damla.
Mekan abucak aratrdm. Kkt. Yatak odasndaki tek pencere de ak duruyordu. Oraya
yneldim. Ardnda bir yangn k vard, benim de oradan kmamn doru olacana karar verdim.
Siyah metalin zerinde birka kan damlas daha vard, ama o kadar. Aada, iki ynde de kimse
yoktu.
G. ldrmek iin. Korumak iin. Luke, Jasra, Gail. Kim neden sorumluydu?
Ne kadar dndysem, gaz ocaklarnn ak olduu sabah, telefonun alm olmas o kadar olas
geliyordu. Beni tehlikeye kar uyandran bu mu olmutu? Bu konular her dndmde vurgunun
hafife kaydn hissediyordum. Olaylar daha farkl bir k altnda duruyordu. Lukea ve sahte
Vintaya gre, son olaylarda byk tehlike iinde deildim, ama o olaylarn herhangi biri iimi
bitirebilirmi gibi grnyordu.
Kimi sulayabilirdim? Suu ileyeni mi? Yoksa son anda baarl olan kurtarcy m? Ve kim
hangisiydi? Babamn hikayesinin Marienbadda Son Senedeki gibi nasl karmaklatn
hatrlyordum ama benim bama gelenlerle karlatrldnda bu basit grnyordu. En azndan o,
ounlukla ne yapmas gerektiini biliyordu. Karmak entrikalar ieren bir aile lanetini miras alm
olabilir miydim?
***
G.
Suhuy daymn son dersini hatrlyordum. Logrusu tamamladktan sonra, daha nce
renemeyeceim baz eyleri retmek iin zaman ayrmt. Ben bitirdiimizi dnyordum artk.
Sanatta onay alm, huzurundan ayrlmtm. Tm temel bilgileri rendiimi, fazlasnn artk
ayrntlarla ilgili olacan dnyordum. Glge Yeryz'ne gitmek iin hazrlk yapmaya
balamtm. Sonra bir sabah Suhuy beni artmt. Bana veda etmek ve birka dostane tavsiye
vermek istediini dnmtm.
Salar beyazdr, biraz kambur durur ve baz gnler asa tar. Bu o gnlerden biriydi. zerinde,
daha ok bir i giysisi olduunu dndm, sar kaftan vard.
"Ksa bir yolculua hazr msn?" diye sordu bana.
"Aslnda, uzun bir yolculuk olacak," dedim. Ama neredeyse hazrm."
"Hayr," dedi. Benim kastettiim o yolculuk deildi."
"Ah. u anda bir yere gideceimizi mi kastediyorsun?"
"Gel," dedi.
Onu takip ettim, glgeler nmzde araland. Gittike artan bir kasvetin iinde ilerledik, sonunda
hibir yaam izi tamayan yerlerden getik. evremiz karanlk, verimsiz kayalarla doluydu, solgun,

kadim bir gnein bakr rengi altnda plakt. Bu son yer souk ve kuruydu ve durduumuz
zaman evreme bakndm, rperdim.
Aklnda ne olduunu anlamak iin bekledim. Ama konumadan nce Uzun zaman geti. Bir sre
varlmdan habersiz grnd, plak manzaraya bakarak durdu.
Sonunda, Sana Glgenin detlerini rettim," dedi yavaa, bylerin bileimini, ileyilerini
anlattm."
Hibir ey sylemedim. fadesi yant gerektirmiyor gibi grnyordu.
"Artk gle ilgili bir eyler biliyorsun," diye devam etti.
"Onu Kaos mgesinden, Logrustan alrsn ve deiik ekillerde kullanrsn."
Sonunda bana bakt, bam salladm.
"Deseni, Dzen aretini tayanlarn ayn olabilecek ya da olmayabilecek benzer eyler
yapabildiklerini duydum," diye devam etti. Kesin olarak bilmiyorum, nk Deseni yrmedim.
Ruhun, ikisini bilmenin gerilimine dayanabileceinden kukuluyum. Ama bizimkinin kart olan bir
g olduunu anlamalsn."
"Anlyorum," dedim, nk bir yant bekler gibiydi.
"Ama senin kullanabilecein bir kaynak var." dedi, Amberdekilerin sahip olmad bir kaynak.
zle!"
Son szck, asasn bir kayaya dayar, ellerini nnde kaldrrken yalnzca gzlemem gerektiini
kastetmiyordu. Logrusun nmde olmas, bylece o dzeyde ne yaptn grebilmem gerektii
anlamna geliyordu. Bu yzden grm ardm ve Suhuyu onun araclyla izledim.
Onun nnde asl duran imge benimkinin devam gibi grnyordu, geriliyor, bklyordu.
Ellerini iinde kavuturur, entikli kollarndan bir iftini tepenin aasnda, nmzde duran bir
kayaya uzatrken izledim ve hissettim.
"imdi sen de Logrusa gir," dedi, ama pasif kal. imdi yapacam ey boyunca benimle kal.
Herhangi bir anda karmaya alma."
"Anlyorum," dedim.
Ellerimi gr alanma getirdim, oynattm, uyum aradm, sonunda onun bir paras oldum.
"Gzel," dedi, ben ellerimi yerletirdiim zaman. imdi tek yapman gereken her dzeyde
gzlemek."
Kontrol ettii kollar boyunca bir ey akarak kayaya geti.
Sonra gerekleen eye hazrlkl deildim.
Logrus imgesi nmde karard, mrekkep rengi kargaadan kaynar bir leke oldu. imden korkun
bir blc dalga geti, muazzam bir ykc g beni alt etmekle, beni nihai dzensizliin mutlu
hiliine tamakla tehdit etti. imden bir para bunu arzuluyor gibiydi, ama bir baka ksm
szckszce durmas iin haykryordu. Ama Suhuy olguyu kontrol altna ald ve tpk olguyu ortaya
karmas gibi, bunu nasl yaptn da grebiliyordum.
Kaya kargaayla bir oldu, ona katld ve yok oldu. Patlama, iine kme yoktu, yalnzca bir souk
rzgar ve ahenksiz sesler hissi. Sonra daym ellerini yavaa ayrd ve kaynar siyahlk izgileri
onlar takip ederek, eskiden kaya olan o kaos blgesinin iki yanna ayrld ve iinde hem hilik, hem
eylem olan uzun, karanlk paradoks hendeini grdm.
Sonra kprtsz kald, onu o noktada tuttu. Birka dakika sonra konutu.
"Onu serbest brakabilirim," diye bildirdi ve babo kalr. Ya da ona yn verebilir, sonra
salveririm."
Hibir ey yapmaynca sordum, O zaman ne olur? Tm glgeyi harap edene kadar yoluna devam
m eder?"

"Hayr," diye yant verdi. Snrlayc faktrler vardr. O ilerlerken Dzenin Kaosa direnci artar.
Bir kapsanma noktas gelir."
"Ya olduun yerde kalsan ve daha fazlasn arsan?"
"Byk zarar yaratabilirsin."
"Ya abalarmz birletirirsek?"
"Daha fazla zarar yaratlr. Ama aklmdaki ders bu deildi. imdi sen kontrol ederken ben pasif
kalacam."
Logrus aretini devraldm ve aksama izgisini kendi zerine izerek, bizi evreleyen karanlk bir
hendek gibi, byk bir ember yaptm.
"imdi onu yok et," dedi ve dediini yaptm.
Rzgarlar ve sesler kprmeye devam ediyordu ve yava yava her ynden yaklamakta olan
karanlk duvarn tesini gremiyordum.
"Ak ki snrlayc faktr henz baarlamam," diye gzlem yaptm.
Suhuy gld. Haklsn. Sen durdun, ama belirli bir kritik limiti atn, bu yzden imdi babo
kald."
"Ah," dedim. Bahsettiin bu doal snrlarn onu yattrmas ne kadar zaman alr?"
"zerinde durduumuz blgeyi tamamen yok ettikten biraz sonra durur," dedi.
"Bu tarafa ilerledii gibi, ayn zamanda her yne doru ekiliyor mu?"
"Evet."
"lgi ekici. Kritik ktle ne?"
"Sana gstermem gerekecek. Ama ilk nce yeni bir yer bulsak daha iyi olacak. Bu yok oluyor.
Elimi tut."
Elini tuttum, beni bir baka glgeye gtrd. Bu sefer Kaosu ardm ve o gzlerken ilemleri
yaptm. Bu sefer babo kalmasna izin vermedim.
Bitirip, sarslm durumda, sebep olduum kk kratere bakarak dorulduum zaman elini
omzuma koydu ve yle dedi, Teorik olarak bildiin gibi bu, bylerinin arkasndaki nihai gtr.
Kaosun kendisi. Onunla dorudan almak tehlikelidir. Ama grdn gibi, yaplabilir. Artk
bildiine gre, eitimin tamamland."
Bu etkileyici olmaktan teydi. Hayranlk uyandrcyd. Ve grselletirebildiim ou durum iin,
tuzak at iin nkleer fze kullanmak gibiydi. O anda, nasl koullar altnda bu teknii kullanmak
isteyebileceimi dnemiyordum. Ta ki Victor Melman beni fena halde sinirlendirene kadar.
Deiik ekilleri, eitleri, byklkleri ve tarzlar ile g beni bylemeye devam ediyor. O kadar
uzun zamandr yaammn bir paras ki, bana ok aina geliyor, ama onu tamamen anlamay
baaracak mym, kukuluyum.

Blm 10
"Zaman geldi." dedim, glgelerde gizlenen her ne ise ona. Takip eden ses insan sesi deildi. Alak
bir hrlamayd. Ne tr bir hayvanla kar karya olduumu merak ettim. Bir saldrnn yaklamakta
olduundan emindim, ama saldn gelmedi. Bunun yerine hrlama zayflad ve konuan her ne ise, yine
konutu.
"Korkunu hisset," diye fsldad.
"Sen kendininkini hisset," dedim, henz bunu yapabilirken."
Nefes sesleri derin geliyordu. Arkamda alevler dans ediyordu. Duman, uzun ipinin izin verdiince
kamp alannn kar ynne gerilemiti.
"Seni uyurken ldrebilirdim," dedi yavaa.
"ldrmemekle aptallk ettin." dedim. Sana pahalya mal olacak."
"Sana bakmak istiyorum, Merlin," diye bildirdi. ardn grmek istiyorum. Korkunu grmek
istiyorum. Kan grmeden nce strabn grmek istiyorum."
"O zaman bunun kiisel bir mesele olduunu mu anlamalym?"
Tuhaf bir ses geldi. Bunu glmeye alan, insan olmayan bir grtlak olarak yorumlaman
dakikalarm ald. Sonra. Bunu syleyebiliriz, byc," diye karlk verdi.
"aretini arrsan konsantrasyonun bozulur. Ben bunu anlarm ve onu kullanmadan nce seni
parampara ederim."
"Beni uyarman byk nezaket."
"Yalnzca bu seenein nn kapatmak istedim. Bu sefer sol bileine dolanm ey de sana yardm
edemez."
"Keskin gzlerin var."
"Bu meselelerde, evet."
"Belki intikam felsefesini benimle tartmak istersin, ha?"
"Senin sinirlerinin bozulup aptalca bir ey yapman ve bylece alacam zevki arttrman
bekliyorum. Eylemlerini fiziksel olanlarla snrladm, yani sonun geldi."
"O zaman beklemeye devam et," dedim.
Bir ey yaklarken allklarn iinden hareketinin yaratt sesler sesi geldi. Ama onu hl
gremiyordum. Ate nn karanlk blgeye ulamasna izin vermek iin sol tarafa doru bir adm
attm. Ate artk azalmt. Ik sar sar, tek bir gzden yansd.
Silahmn ucunu alaktm, gze dorulttum. Ne halt olacaksa olsun. Benim bildiim btn
yaratklar gzlerini korumaya alr.
"Banzai!" diye haykrdm atlrken. Sohbet durmu gibi grnyordu ve ben ileri halletmek iin
acele ediyordum.
Yaratk hemen kalkt ve silahmdan kanarak byk bir g ve hzla bana doru frlad. ri, siyah,
tek kulakl bir kurttu ve savurmay baardm lgnca bir darbeden kanarak dorudan boazma
atld.
Sol kolum kendiliinden kalkt, ak enelerden ieri soktun. Ayn zamanda, klcmn kabzasn
savurdum ve bann yan tarafna indi. Bunu yapnca srnn gc azald. Ben geriye doru
savruldum, ama sr yerinde kald, gmleimi ve etimi deldi. Dnp kendimi ekerken, tepeye
inmek istedim, ama bunu yapamayacam biliyordum.
Sol tarafma indim, yuvarlanmaya devam etmeye altm ve hayvann kafatasna bir baka darbe
indirdim. Bu sefer talih yzme gld ve ate ukurumun yannda yattm, o yana dnmekte

olduumu fark ettim. Silahm braktm, sa elimle hayvann grtlan aradm. Son derece kaslyd
ve nefes borusunu ezme ansm yoktu. Ama benim peinde olduum ey bu deildi.
Elim, tm gcmle skmaya devam ettiim alt enenin altnda ykseldi. Ayaklarmla dayanacak yer
aradm, sonra hem kollarmla, hem bacaklarmla ayn anda ittirdim. Hareketimiz, hrlayan kafay
atee ittirmem iin gereken ksa mesafeyi at.
Bir an iin, kolumdan hayvann azna, oradan da dar kan akmas dnda hibir ey olmad.
enelerin kavray hl gl ve ac vericiydi.
Birka saniye sonra, ensesindeki tyler ve ba alev alr, hayvan alevlerden uzaklamaya alrken
kolumu brakt. O dorulup, kendini kurtarrken bir kenara itildim. Boazndan kulak paralayc bir
uluma ykseldi. Yuvarlanp dizlerimin zerinde doruldum ve ellerimle kaldrdm, ama zerime
saldrmad. Bunun yerine yanmdan frlayp, geldiinin aksi yne, aalarn arasna dald.
Klcm kapp peine dtm. Durup izmelerimi giymeye zaman yoktu; yalnzca orann zemininin
dzensizliine ve erpe kar ayaklarmn eklini biraz deitirmeyi baardm. Rakibimi hl
grebiliyordum, nk ba iin iin yanyordu; srf ulumasn izleyerek de takip edebilirdim geri,
nk durmakszn uluyordu. Ve tuhaf bir ekilde, ulumann tonu ve nitelii deiiyor, bir kurdun
ikayetlerine gittike daha az, bir insan haykrlarna daha ok benziyordu. Ayn zamanda, yaratk
onun trnden bekleyeceimden daha az hz ve beceriyle kayordu. allara girdiini, aalara
arptn iitiyordum. Bu arpmalarn bazlarnda insan kfrne benzer sesler bile kard. Bu
sayede umduumdan daha yakndan takip etmeyi, hatta ilk birka dakikadan sonra yaklamay
baardm.
Sonra, aniden, grnr hedefinin neresi olduunu fark ettim. Daha nce dikkatimi eken o solgun
grdm. imdi yaklatmzdan daha parlak, kayna daha geniti. ekli kaba bir dikdrtgendi,
yksekliinin iki buuk, metre, geniliinin bir buuk metre olduunu talimin ettim. Kurdu takip
etmeyi brakp a yneldim. Hedefi bu olmalyd ve oraya ilk ulaan olmak istiyordum.
Komaya devam ettim. Kurt ileride, solumdayd. Tyleri artk yanmyordu, ama koarken
hrlamaya, ciyaklamaya devam ediyordu. nmzde k daha da parlaklat ve iini -tesinigrmeyi baardm ve hatlarn biraz ayrt edebildim. Bir yama ve zerine ina edilmi ta bir bina,
eve yaklaan ta deli bir yrme yolu, bir dizi ta basamak -dikdrtgenin iinde bir tablo gibi
erevelenmiti- bata pusluydu, ama attm her admla berraklk kazanyordu. Resimdeki bulutlu bir
akamstyd ve imdi bir akln ortasnda, yaklak yirmi metre tede duruyordu.
Hayvann akla frlamasn izlerken yaknda yattndan emin olduum eyi kapmak iin
zamannda oraya ulaamayacam anladm. Yine de yarat yakalayp, teye gemesini
engelleyebileceimi dnyordum.
Ama akla gelince hzland. imdi hayvann yneldii sahneyi, evredeki baka her eyden daha
ak gryordum.
Dikkatini ekmek iin bardm, ama ie yaramad. Son hz patlamam da fayda etmedi. Sonra,
yerde, eiin yannda aradm eyi grdm. ok ge. Ben izlerken hayvan ban edi, hzn
kesmeden dileriyle dz, dikdrtgen bir nesneyi yakalad.
Durdum, hayvan srarken dndm, klcm braktm, daldm, yuvarlandm ve yuvarlanmaya
devam ettim.
Sessiz bir patlamann gcn hissettim, ardndan bir iine kme ve kk bir ok dalgas dizisi
geldi. Kargaa sona erene kadar pis eyler dnerek yattm; sonra ayaa kalkp silahm aldm.
Gece evremde bir kez daha normale dnmt. Yldz . am aalarnda rzgar. Dnmeme
gerek yoktu, ama dndm, biraz nce koarak yakalamaya altm eyin hibir iz brakmadan yok
olduunu grdm. Baka bir yere alan parlak bir kap.

Kampa dndm ve Duman'la uzun uzun konuarak, onu sakinletirdim. Sonra pelerinimi ve
izmelerimi giydim, ukurdaki kzlerin zerine toprak tekmeledim ve at yola evirdim.
Ata binip bir saat boyunca Ambere doru yol aldm, sonra kemik beyaz bir para ayn altnda yeni
bir kamp yeri buldum.
Gecenin geri kalan sorunsuz geti. Artan k ve sabah kularnn amlarn arasnda tmesiyle
uyandm. Duman'la ilgilendim, azmdan kalanla abuk bir kahvalt yaptm, stm bam elimden
geldiince dzelttim. Yarm saat iinde yola koyulmutum bile.
Serin bir sabaht, solumda, uzakta kmls kmeleri, tepede berrak gkler vard. Acele etmedim.
Eve Koz Kart ile deil, at srtnda dnmemin asl sebebi Amber in yaknlarnn neye benzediini
daha iyi renmekti. Dier sebepse yalnz kalp dnmek. Jasra tutsakken, Luke hasta yatandayken,
Hayaletark megulken, Ambere ya da bana kar herhangi bir nemli tehdit yokmu gibi
grnyordu ve biraz nefes almam mazur grlebilirdi. Birka ayrnty daha kararlatrdktan sonra
Luke ve Jasray kendim halledebilirmiim gibi grnyordu. Ve bundan sonra Hayalet ile baa
kabilirdim, son sohbetimiz cesaretimi arttrmt.
Bunlar nemli olanlard. Gevek ular iin daha sonra endielenebilirdim. Sharu Garrul gibi be
para etmez bir sihirbaz ancak beni rahatsz eden baka her eyle beraber dnldnde bela
saylabilirdi. Biraz bo zaman bulursam onunla dello yapmak hi sorun olmazd ama neden benimle
ilgilendii konusunun beni meraklandrdn itiraf etmeliyim.
Bir de, bir sre Vinta olan varlk vard. Onda gerek bir tehdit gremesem de, bunda i huzurumu
etkileyen bir gizem vard ve nihai olarak gvenliimle bir ilgisi varm gibi grnyordu. Bu da o
bo zaman sonunda bulduumda ilgilenilecek bir konuydu.
Ve Lukeun, Jasra kurtarldktan sonra Amber in gvenlii asndan yaamsal neme sahip bir
bilgi verme teklifi beni rahatsz ediyordu. nk ona inanyordum, szn tutacama inanyordum.
Ama o bilgiyi, bu konuda ok ge olana kadar vermeyeceini hissediyordum. Elbette, tahminler
yrtmek bounayd; ne tr hazrlklar gerekeceini bilmenin yolu yoktu. Teklifin kendisi, ne kadar
gerek olsa da, savan bir paras myd? Luke hep dtan grnen blfnn iaret ettiinden daha
ince alrd. Bunu renmek uzun zamanm almt ve unutmaya niyetim yoktu.
imdilik mavi talar meselesini hesaba katmayabileceimi hissediyordum, ksa sre sonra tm
izlerinden kurtulmay planlyordum. Bu konuda sorun yoktu, ne olur ne olmaz diye, daha dikkatli
olmak iin parmaa balanan zihinsel bir ip dnda ve bu konuda, bir sredir hazrlklydm.
Bu da dn geceki kurdu manzaraya yerletirme iini brakyordu geriye.
Normal bir kurt olmad akt ve amac yeterince anlalrd. Ama ziyaretiyle ilgili baka konular
daha az akt. Kim ya da neydi? Asl kii miydi, yoksa bir arac m? Ve eer aracysa, onu kim
gndermiti? Ve son olarak, neden?
Beceriksizlii, byyle konuma yetisi verilmi bir kurt deil, ekil deitirmi bir insan olduunu
iaret ediyordu. Ben de gemite bu tr eyler denemitim. Kendilerini vahi bir hayvana dntrp
insanlarn grtlaklarn paralamay, organlarn koparmay, paralamay, belki yemeyi hayal eden
ou insan, genellikle bunun ne kadar elenceli olacana odaklanr ve durumun pratik ynlerini gz
ard eder. Kendinizi drt ayak zerinde, tamamen farkl bir arlk merkezi ve bir dizi yeni duyusal
veri ile ba baa bulduunuzda, bir sre zarafetle hareket etmek g gelir. nsan, grntsnn
bakalarna dndreceinden ok daha zarar grmesine ak olur.
Ve kesinlikle, ardnda bir mr dolusu deneyim olan gerek yaratktan ok daha az lmcl ve
etkindir. Hayr. Ben bunun baka herhangi bir eyden ok korku verici bir taktik olduunu
dnmmdr.

Nasl olursa olsun, hayvann geli ve gidi tarz tm bu meseleyle ilgili asl endie kaynamd. Bir
Koz Kart Kaps kullanmt ve bu da kolaylkla yaplabilen bir ey deildir ya da kanlabildii
srece yaplmayan bir eydir. Uzak bir mekan ile Koz Kart iletiimi kurmak, sonra bir sreliine
bamsz varlk srdrecek bir kapy nesneletirmek iin tonlarca g dkmek haval ve grmeye
deer bir eydir. On be dakika boyunca dayanacak bir kap yaratmak bile byk bir enerji ve aba
savurganldr. Bir cehennem kousu bile daha kolaydr. Bir sreliine kaynaklarnzn ounu
tketir. Ama olan buydu. Arkasndaki sebepten ok, olmu olduu gerei beni rahatsz ediyordu.
nk bunu baarabilecek insanlar, sadece, gerek Koz Kart kullananlardr. Bir kart bulmu
herhangi biri tarafndan yaplamaz.
Bu da alan olduka daraltyordu.
Kurt-adam peinde olduu eyi yaparken hayal ettim. lk nce beni bulmak zorundayd...
Elbette. Aniden Baevinin yaknndaki koruluktaki l kpekleri ve yaknlarda bulduum iri
kpeksi izleri hatrladm.
Demek yaratk beni daha nce bulmutu, izliyor, bekliyordu.
Dn gece yola koyulduumda beni izlemeye balamam, kampm kurduumda harekete gemiti.
Bir Koz Kart Kaps kurmutu -ya da onun iin kurulmutu- bylece takip edilmeden kaabilecei bir
yol salamt. Sonra beni ldrmeye gelmiti. Ve bunun Sharu Garrul, Lkeun srr, mavi talar ya
da beden deitirebilen varln greviyle ilgili olup olmadn anlamann yolu yoktu. imdilik, ben
temel gerekler zerine odaklanrken, bir baka gevek utan sallanyor olacakt.
Amber e giden bir araba dizisini yakaladm ve getim. Aksi yne ilerleyen birka atl yanmdan
geti. Hibirini tanmyordum, ama hepsi el sallad. Sol tarafmda bulutlar birikiyordu, ama frtnaya
benzeyen bir ey olumad. Gn serin ve gneli kald. Yol defalarca alalp ykseldi, ama genellikle
ykseliyordu. le yemei iin geni, dolu bir handa durdum, hzl, doyurucu bir yemek yedim ve
oyalanmadm. Bundan sonra yol gittike dzeldi ve ksa sre sonra Kolvir in tepesinde, le
aydnl altnda kvlcmlanan Amber i grdm.
Gne gkyznde ilerlerken trafik younlat. Ben plan yapmaya, akama doru at srerken
aklma gelen her dnceyi deerlendirmeye devam ettim. Yoku yukar yolculuum, ykseklerden
geerken defalarca kvrld, ama Amber ou zaman gr alannda kald.
Yolda kimseyi tanmadm ve akamn ge saatlerinde Dou Kapsna -eski bir kalenin parasydulatm. Dou Bana ilerledim, Baylelerin, bir zamanlar bir partiye katldm kasaba evinde
durdum. Duman arka taraftaki ahrda, bir uaa braktm. kisi birbirlerini grdkleri iin memnun
olmu grnd. Sonra n kapya gidip kapy aldm. Bir hizmetkar Baronun darda olduunu
bildirdi, bu yzden kendimi tanttm ve Vintann mesajn braktm. Adam patronu dnd zaman
iletmeye sz verdi.
Bu i hallolduktan sonra yryerek Dou Bana yneldim. Tepeye yaklanca, henz yama tam
olarak dzlemeden yemek kokusu aldm ve yemek iin saraya dnene kadar bekleme kararmdan
vazgetim. Durdum ve kokularn kaynan arayarak bakndm. Sa yanmda, yolun genileyerek,
ortasnda bir eme bakr rengi, harika bir ekilde oksitlenmi, ahlanan bir ejder, pembe tatan bir
havuza iiyordu- bulunan byk, yuvarlak bir meydan oluturduu bir yan sokakta buldum. Ejder
ukuru isimli bir bodrum restoranna bakyordu, bakr kazklar olan alak bir itin evirdii, dna
saks bitkileri dizilmi alanda on tane masa vard. Meydan atm. emenin yanndan geerken
berrak suyunun iinde epey yabanc madeni para grdm. lerinde bir tane de ABD ikiyznc
yldnm paras vard. iti atm, ieri girdim, ilerledim ve merdivenleri inmek zereyken ismimin
seslenildiini iittim.
"Merle! Buraya!"

evreme bakndm, ama drt dolu masada tandm kimseyi grmedim. Sonra, gzlerim tekrar
gezinirken samdaki ke masada oturan yalca bir adamn glmsediini grdm.
"Bill!" diye bardm.
Bill Roth ayaa kalkt. Resmiyetten ok gsteri iin olduunu hemen fark ettim. Bata onu
tanmamtm, nk kr bir sakal ve byk uzatmaya balamt. Ayn zamanda, zerinde, yan dikileri
boyunca uzanan gm izgileri bulunan kahverengi bir pantolon ve bir ift yksek, kahverengi
izme vard.
Gmlei gm rengi, kahverengi izgiliydi ve sandaki sandalyede siyah bir pelerin katlanm,
duruyordu. zerinde geni, siyah bir kl kemeri ve knnda duran orta uzunlukta bir kl vard.
"Burallara benzemisin. Biraz da kilo vermisin."
"Doru," dedi ve emekli olunca buraya yerlemeyi dnyorum. Havas bana yaryor."
Oturduk.
"Sipari verdin mi?" diye sordum.
"Evet, ama merdivende bir garson gryorum," dedi. Senin iin araym."
Bunu yapt ve benim iin de sipari verdi.
"Tharicen ok daha iyi," dedim daha sonra.
"ok pratik yaptm," diye yant verdi.
"Neler yapyorsun?"
"Gerard ile denize aldm. Deigaya ve Juliann Ardendeki kamplarndan birine gittim. Rebmay
da ziyaret ettim. Byleyici bir yer. Eskrim dersleri alyorum. Ve Droppa bana kasabay gezdiriyor."
"Byk olaslkla btn barlar."
"Eh, o kadar deil. Aslnda, burada olmamn sebebi bu. ukur un yar hissesi onun ve ona burada
bol bol yemek yiyeceime sz verdim. Ama gzel bir yer. Ne zaman dndn?"
"imdi," dedim ve senin iin uzun bir hikayem daha var."
"Gzel. Hikayelerin genellikle tuhaf ve aprak oluyor," dedi. Tam da serin bir gz akamna
gidecek bir ey. Anlat bakalm."
Yemek boyunca konutum ve yemekten sonra uzun sre konumaya devam ettim. Gn sonu
serinlii rahatsz edici olmaya balaynca saraya gittik. Dou kanadndaki kk odalarn birinde,
minenin nnde, scak elma arab eliinde hikayemi bitirdim.
Bill ban iki yana sallad. Megul kalmay baaryorsun," dedi sonunda. Bir sorum var."
"Ne?"
"Neden Lukeu buraya getirmedin?"
"Sana zaten anlattm."
"Bu sebep saylmaz. Amber iin nemli olduunu syledii belirsiz bir para bilgi iin, ha? Ve bu
bilgiyi elde etmek iin onu yakalaman gerekecek, yle mi?"
"Hi de yle deil."
"Adam bir satc, Merle ve sana bir sr pislik satm. Benim dncem bu."
"Yanlyorsun, Bill. Onu tanyorum."
"Uzun sredir," diye kabul etti. Ama ne kadar iyi? Btn bunlar daha nce de konutuk. Luke
hakknda bilmediklerin bildiklerinden ok daha fazla."
"Baka bir yere gidebilirdi, ama bana geldi."
"Sen plannn parassn, Merle. Senin araclnla Amber e ulamay dnyor."
"Sanmyorum," dedim. Bu onun tarz deil."
"Bence eline geen her eyi -ya da herkesi- kullanr."
Omuzlarm silktim. Ona inanyorum. Sen inanmyorsun.

Hepsi bu."
"Sanrm yle," dedi. imdi ne yapacaksn, bekleyip ne olduuna m bakacaksn?"
"Bir planm var," dedim. Ona inanyor olmam nlem almayacam anlamna gelmiyor Ama sana
bir sorum var."
"Evet?"
"Onu buraya getirsem ve Random gereklerin yeterince ak olmadn dnse ve bir duruma
istese, Lukeun avukatln yapar msn?"
Gzleri irileti, sonra glmsedi. Ne tr bir duruma?" diye sordu. Burada ilerin nasl
yrdn bilmiyorum."
"Oberonun torunu," diye akladm, Aile Yasasna tabi olur. Random imdi ailenin ba. Bir eyi
unutmak, bir karar vermek ya da duruma istemek ona kalm. Anladm kadaryla, byle bir
duruma Randomun tercihine gre resmi ya da gayr resmi olabilir. Ktphanede bu konu zerine
kitaplar var. Ama insanlarn her zaman avukat bulundurma hakk var."
"Elbette davay alrm," dedi Bili. nsann sk sk karsna kan bir yasal deneyim gibi
grnmyor."
"Ama kar atmas gibi grnebilir," diye ekledi, nk Taht iin de iler yaptm."
arabm bitirdim ve kadehi minenin zerine braktm.
Esnedim.
"imdi gitmeliyim, Bill."
Ban sallad; sonra. Bunlarn hepsi teorik, deil mi?" diye sordu.
"Elbette," dedim. Benim durumam ile sonulanabilir. yi geceler."
Beni inceledi. Ah! u bahsettiin nlem," dedi. Riskli bir eyle ilgili, deil mi?"
Glmsedim.
"Birinin sana yardm edebilecei bir ey deildir, sanrm, ha?"
"Hayr."
"Eh, iyi anslar."
"Teekkrler."
"Yarn grr myz?"
"Belki ge saatlerde..."
Odama gidip yattm. Aklmdaki iin peine dmeden nce biraz dinlenmem gerekiyordu. Konu
zerinde rya grdm hatrlamyorum.
Uyandm zaman hava hl karanlkt. Zihinsel alar saatimin alyor olduunu bilmek iyi bir
ey.
Dnp uykuya dalmak iyi olurdu, ama kendime bu zevki tatma izni veremezdim. nmdeki gn bir
zamanlama egzersizi olacakt. Bu yzden kalktm, temizlendim ve yeni giysilerle donandm.
Sonra mutfaa gittim, kendime biraz ay, kzarm ekmek hazrladm, birka yumurtay krmz
biber, tatl biber ve soanla piirdim. Snelterlardan gelen melka meyvelerinden de biraz buldum.
Uzun zamandr yemediim bir ey.
Daha sonra arkaya gidip baheye ktm. Gece karanlkt, aysz ve nemliydi, birka ince sis bulutu
grnmez patikalar kefediyordu. Kuzeybatya giden bir patikay takip ettim. Dnya ok sessizdi.
Dncelerimin de uzaklamasna izin verdim. Her eyi teker teker yapacaktm ve aklmda bu varken
balamak istiyordum.
Baheden kana kadar yrdm, alda itlerdeki bir aralktan getim, patikam kaba bir
keiyoluna dntnde devam ettim. lk birka dakika devaml ykseldi, aniden dnd, daha da
dikleti. Bir sefer knt yapan bir yerde durdum ve arkama baktm. Sarayn karanlk siluetini ve

birka aydnlk penceresini grdm. ok ykseklerdeki tl gibi bulut kmeleri Amberin zerinde
derin dncelere dald semavi bahede trmklanm yldz gibi grnyordu. Birka dakika
sonra dndm. Daha gidecek ok yolum vard.
Zirveye ulatm zaman douda, dn getiim ormann tesinde hafif bir k izgisi fark ettim.
ark ve hikayelere konu olmu dev adm atm ve kuzeye doru inmeye baladm. Takip ettiim
yol ilk nce yava yava, sonra hzla dikleti ve kuzeydouya, daha hafif bir inie doru ilerledi.
Yeniden kuzeybatya dndnde yine bir dik ini, sonra hafif bir ini takip etti. Ondan sonra kolay
ilerleyeceimi biliyordum.
Arkamdaki, Kolvir in yksek omzu daha nce tank olduum afak ncesi aydnl tamamen
kesiyordu ve nmdeki ve yukardaki, yldzlarn asl olduu gece, en yakndakiler hari tm
kayalarn d hatlarn silerek hilie kartryordu. Yine de nereye gideceimi yaklak olarak
biliyordum, daha nce bu tarafa gelmitim, ama o zaman yalnzca ksa bir sre kalmtm.
Zirveyi kilometre kadar getikten sonra, blgeye yaklanca, arayarak yavaladm. Geni, atnal
eklinde bir girintiydi ve sonunda oray bulduumda, iimde tuhaf bir duygu kabararak ieri girdim.
Bu konudaki tepkilerimi bilinli olarak beklememitim; ama bir dzeyde beklemi olmalydm,
biliyordum.
eri girerken iki yanda ykselen tatan kanyon duvarlarna benzer duvarlarn arasnda patikay
buldum ve takip ettim.
Beni hafif bir inie, glgeli bir ift aaca doru gtrd, sonra aralarndan geip alak, ta bir
binann evresinde byyen yabanallar ve otlarn arasnda durduu yere gtrd. Elbette, imdi
stats deimi olabilirdi. Artk gerek olabilirdi. Bu ironiyi yok mu ederdi, yoksa arttrr myd?
Karar veremiyordum. Yine de beni dndmden daha fazla rahatsz etti.
Buraya hac ziyareti iin gelmemitim. Buraya birka by hazrlamak isteyen bir bycnn
ihtiya duyaca huzur ve sessizlik iin gelmitim. Buraya gelmitim, nk...
Belki rasyonalize ediyordum. Bu noktay semitim, nk gerek bir mezar olsa da, olmasa da,
zerinde Corwinin ismi vard, bu yzden benim iin onun varln temsil ediyordu.
Onu daha iyi tanmak isterdim ve artk ona bundan daha yakn olamayabilirdim. Aniden Lukea
neden gvendiimi anladm. Baevinde syledikleri doruydu. Corwinin ldn duysam ve kimi
sulayabileceimi bilsem, baka her eyi brakr, faturay sunmaya ve tahsil etmeye giderdim, hesab
kapatr, alnd makbuzunu kanla yazardm. Lukeu imdiki kadar iyi tanmyor olsaydm bile, onun
eylemleri iinde kendimi grmek kolayd ve onu yarglamak rahatsz edici bir eydi.
Lanet olsun. Neden kahkaha ve kavrayn tesinde, ac, hayal krkl ve atan sadakatler
mekannda birbirimizin karikatr olmamz gerekiyor?
Ayaa kalktm. Artk ne yaptm gsterecek kadar k vard.
eri girdim ve bo ta bir lahitin iinde durduu nie yaklatm. deal bir kasa gibi grnyordu,
ama nnde dururken tereddt ettim, nk ellerim titriyordu. Samalyordum.
Orada olmadn biliyordum, bunun zerinde oymalar olan bo bir kutudan baka bir ey
olmadn biliyordum. Ama kendimi kapa tutup kaldrmaya ikna edene kadar epey zaman geti...
Botu elbette, tpk onca hayal ve korku gibi. Mavi dmeyi iine attm ve kapa indirdim.
Cehenneme kadar yolu var. Sharu onu geri istiyorsa ve burada bulursa, brak oyunlarn oynarken
kendi mezarnn yaknnda yrd mesajn alsn.
Duygularm orada brakarak dar ktm. Balama zamanyd. lenecek ve hazrlanacak bir sr
bym vard, nk vahi rzgarlarn estii yere kolay gitmeye niyetim yoktu.

Blm 11
Bahenin zerindeki kntda durdum ve aadaki gz bitkilerini seyrettim. Rzgar pelerinimle
oyunlar oynuyordu.
Yumuak bir akam saray bomutu. Havada ayaz vard. l yaprak, tarla fareleri gibi
nmden geti ve patikann ucunda hrdayarak havaya srad. Aslnda manzaray seyretmek iin
durmamtm. Bir Koz Kart iletiim giriimini bloke etmek iin durmutum. Bugn ikinciydi. lki
daha nce. Kaos imgesi zerine gm bir erit gibi byler asarken gelmiti. Random olduunu
tahmin etmitim -Amber e dndm halde yaptklarm ve planlarm ona aktarmadm iin
sinirlenmi olmalyd- ya da iyilemi, kaleye kar hamlesinde yardmm isteyen Luke. Aklma ikisi
geldi, nk en ok kanmak istediim iki kii onlard; ikisi de, farkl sebeplerden dolay, yapmak
zere olduum eyden fazla holanmayacakt.
ar solup yok oldu. Patikay indim, al itten geip baheye girdim. Geiimi saklamak iin
by harcamak istemiyordum, bu yzden pencereden bakan herhangi birinin baklarndan
kanmama yardm edecek bir dizi ban arasndan uzanan soldaki yola dndm. Bunu saraya Koz
Kart ile giderek de yapabilirdim, ama o kari insan hep ana salona gtrr ve orada kimleri
bulacamdan emin deildim.
Elbette, oraya gidiyordum...
ktm yerden, mutfaktan girdim, yolda kendime bir sandvi ve bir bardak st aldm. Sonra arka
merdivenlerden bir kat ktm, biraz oyalandm ve grlmeden odama dndm. Orada, yatak
balna asl braktm kl kemerini taktm, klc kontrol ettim, Kaostan gelirken yanmda
getirdiim kk bir haneri buldum -tantrdm birinin himayesine giren ukur dalgc
Borquistden bir armaand (airlii fena deildi)- ve kemerimin dier yanna taktm. Sol kol
yenimin iine bir Koz Kart yerletirdim. Ellerimi ve yzm ykadm, dilerimi fraladm. Ama
sonra oyalanacak baka ey bulamadm. Gidip yapmaya korktuum eyi yapmalydm. Planmn geri
kalan iin gerekliydi. Ani bir yelken ama arzusuna kapldm. Aslnda kumsalda yatyor olmak da
yeterli olabilirdi...
Bunun yerine odamdan ktm, geldiim yoldan dndm, merdivenden indim. Batya, arka
koridora yneldim, ayak seslerini ve baka grltleri dinledim, isimsiz birilerinin gemesini
beklerken bir kez bir dolaba saklandm. Resmi karlamadan biraz daha kanmak iin her eyi
yapardm. Sonunda sola dndm, birka adm yrdm ve geni, mermer yemek salonuna giden ana
koridora girmeden nce bir dakika bekledim. Grnrde kimse yoktu. Gzel. En yakn girie
frladm ve ieriye baktm. Harika. Mekan kullanlmyordu. Normalde gnlk kullanm iin deildi,
ama bugn resmi bir davet olmadn bilmemin yolu yoktu ama bu normal yemek yeme zaman da
deildi zaten.
eri girip salonu getim. Arkasnda karanlk, dar bir koridor vardr ve geidin aznn yaknnda
ya da ucundaki kapda normalde bir nbeti bekler. Ailenin tm yeleri oraya girebilir, ama nbeti
girenleri kaydeder. Ama nbeti grev sresini doldurana kadar st o bilgiye sahip olamayacakt.
Sonrasnda da, benim iin fark etmezdi.
Tod ksa boylu, grbz ve sakallyd. Benim yaklatm grnce, biraz nce duvara dayal duran
baltasyla selam durdu.
"Rahat. Youn bir gn m?" diye sordum.
"Gerei sylemek gerekirse, hayr, efendim."
"Ben aa ineceim. Umarm burada lamba vardr. Merdiveni dierleri kadar iyi bilmiyorum."

"Nbete balarken ierideki lambalar kontrol ettim, efendim. Sizin iin bir tane yakaym."
lk byye harcanacak enerjiyi saklasam daha iyi, diye karar verdim. Her paras ie yarar...
"Teekkrler."
Kapy at, sanda duran lambay kaldrd, ikincisini seti. Dar kard, koridorun biraz
tesindeki amdandaki dev bir mumdan ald atele yakt.
"im biraz srer," dedim, lambay alrken. Muhtemelen benim iim bittiinde senin grev sren
dolmu olur."
"Pekala, efendim. Admlarnza dikkat edin."
"nan bana, edeceim."
Uzun, sarmallar izen merdiven aaya doru dnp duruyordu. Orta aksa aslm birka ieli
mum, duvara aslm meale ya da lamba yanyor, mekan mutlak karanln yapabileceinden daha
akrofobik klyordu. Aada yalnzca o minik k benekleri vard. Uzaktaki zemini ya da duvarlar
gremiyordum. Bir elimi trabzandan ayrmadan, dieri ile lambay nme uzattm. Buras nemli ve
kfl kokuyordu. Souk olmasndan bahsetmiyorum bile.
Yine basamaklar saymaya altm. Her zamanki gibi yolda bir yerde ardm. Bir sonraki
sefere...
Dncelerim, lme gittiime inanarak bu basamaklar indiim o uzak gne gitti. lmemi
olduum gerei u anda pek az teselli veriyordu. Zor bir i olmutu. Ve bu sefer becerememem ve
kzarmam ya da bir duman bulutu eliinde yok olmam yine de mmknd.
Dn, dn. n, in. Akamstnn ortasnda gece dnceleri...
Dier yandan, Floradan ikinci seferin daha kolay olduunu duymutum. Birka dakika nce
Desenden bahsetmiti ve bahsettii eyin bu olduunu umuyordum.
Amberin Byk Deseni, Dzen Simgesi. Saraylarn Byk Logrusunun, Kaos mgesinin edeer
gc. kisi arasndaki gerilim nemi olan her eyi yaratyor gibiydi. Herhangi birine bula, kontrol
kaybet. in biter. kisine birden bulam olmam benim ansmd. Bunun her eyi daha g klp
klmayaca konusunda deneyimlerini paylaacam kimse yok, ama birinin brakt izin dierini
daha g kldn dnmek egomu iiriyor... evet, zerinizde izlerini brakyorlar, ikisi de.
Bir dzeyde parampara oluyorsunuz ve byle bir deneyim yaarken engin kozmik prensipler
uyarnca bir daha ina ediliyorsunuz -ki bu ne kadar asil, nemli, metafiziksel, tinsel ve harika gelse
de, aslnda basur acsndan bir fark yoktur. Belirli gler iin dediimiz bedeldir, ama bundan zevk
almam gerektiini syleyen bir kozmik kural yoktur.
Hem Desen, hem de Logrus onlar yryenlere yardm almadan Glgede yrme yetenei verir.
Glge, iinde oynadmz sonsuz sayda olas gereklik varyasyonuna verdiimiz genel isimdir. Ve
bize baka yetenekler de verirler...
Dnerek aaya. Yavaladm. Tpk ncekinde olduu gibi bam hafife dnyordu. En azndan
bu yoldan dnmeyi planlamyordum...
Zemin sonunda grndnde hzlandm. Bir sra, bir masa, birka raf ve dolap ve onlar gsteren
bir k vard. Normalde burada grev banda bir nbeti bulunurdu, ama kimseyi grmedim. Tur
atyor olabilirdi. Solda bir yerde, zellikle talihsiz politik mahkumlarn bazen duvarlar trmalad
ve yava yava akllarn yitirdii hcreler vard. O anda bu tr birileri var myd, bilmiyordum.
Olmadn umuyordum. Babam bir kez burada bulunmutu ve deneyimi tarifinden, kolay bir i gibi
gelmemiti.
Zemine ulatmda durdum ve birka kez seslendim. Uygun bir ekilde rktc bir yank aldm,
ama yant gelmedi.

Raflara gittim ve bo elimle bir lamba aldm. Fazladan bir lamba ie yarard. Yolumu kaybetmem
olasyd. Sonra saa dndm. Gideceim tnel o yndeydi. Uzun sre sonra durup lambay
kaldrdm. ok ileriye gitmiim gibi grnyordu. Grnrde tnel az yoktu. Arkama baktm.
Nbeti yeri hl grnyordu. Son sefere ilikin anlarm kartrarak devam ettim.
Sonunda sesler deiti. Admlarm yanklad. Bir duvara, bir engele yaklayor gibiydim. Lambay
yine kaldrdm.
Evet. leride katksz karanlk vard. evresinde gri ta. O tarafa yneldim.
Karanlk. Uzak. Im kayann zerindeki girinti kntlarn zerine kayarken, nlar ta
duvarlardaki parlak beneklerden yansrken daimi bir glge gsterisi oldu. Sonra solumda bir yan
tnel grdm. Onu getim ve yrmeye devam ettim.
Ksa sre sonra bir tane daha bulacaktm. Evet. ki...
ncs biraz daha ilerideydi. Sonra bir drdnc. Tembel tembel, bu tnellerin nereye gittiini
merak ettim. Kimse bana onlardan bahsetmemiti. Belki onlar da bilmiyordu. Tasvir edilemez
gzellie sahip tuhaf yeralt odalar m? Baka dnyalar m? kmaz yollar m? Depolar m? Belki
bir gn, zaman ve eilim bir araya gelirse...
Be...
Sonra bir tane daha.
Aradm yedinciydi. Ona geldiim zaman durdum. O kadar da derin deildi. Bu yoldan geen
dierlerini dndm, sonra ilerledim, byk, ar, metal bantlarla salamlatrlm kapya geldim.
Samda, duvara aklm elik bir engele asl byk bir anahtar vard. Onu indirdim, kapnn
kilidini atm ve burann nbetisinin kontrol edeceini ve turunu atarken yeniden kilitleyeceini
bilerek yerine astm ve -bir kez daha- anahtar burada tutulacaksa neden kapnn kilitlendiini merak
ettim. eriden kabilecek bir tehlike varm gibi grnyordu. Bunu sormutum, ama sorguladm
hi kimse bilmiyordu. Gelenek, demilerdi. Gerard ve Flora srayla Randoma ve Fionaya sormam
sylemiti. Ve onlar Benedictin biliyor olmas gerektiini dnyorlard, ama sormak hi
akllarna gelmemiti.
Hzla ittirdim, ama hibir ey olmad. Lambalar yere koydum ve daha byk gle yine denedim.
Kap gcrdad, yavaa ieriye ald. Lambalar alp girdim.
Kap arkamdan kapand ve Frakir -Kaosun ocuu- lgnca bileimi skt. Son ziyaretimi
hatrladm ve neden kimsenin fazladan bir lamba getirmediini hatrladm: Desenin przsz, siyah
zeminin iindeki mavimsi parlts maarann iini insann evreyi ok iyi grmesine yetecek kadar
iyi aydnlatyordu.
Dier lambay yaktm. lkini Desenin yakndaki ucuna braktm ve dierini Desenin evresinde
yrrken yanmda tadm ve uzak ucunda yere braktm. Desenin elimdeki ii yapmama yetecek
kadar aydnlk vermesi umurumda deildi. Lanet eyi rktc, souk ve yldrc buluyordum.
Fazladan bir doal k kayna bulundurmak onun yannda kendimi ok daha iyi hissetmemi
salyordu.
Balad yere yrrken kvrml izgilerden o girift yn inceledim. Frakir i sakinletirmitim,
ama kendi kuruntularm tamamen susturamamtm. imdeki Logrusa bir yantm gibi, iimde
artk Deseni de tarken geri dnp Logrusu yrmeyi denesem tepkisinin daha kt olup
olmayacan merak ettim. Yararsz speklasyonlar...
Gevemeye altm. Derin derin nefes aldm. Bir an gzlerimi kapattm. Dizlerimi bktm.
Omuzlarm kamburlatrdm. Daha fazla beklemenin faydas yoktu...
Gzlerimi atm ve Desenin zerine ayam koydum.

Ayamn evresinde hemen kvlcmlar ykseldi. Bir adm daha attm. Daha fazla kvlcm. Minik
bir atrt. Bir adm daha.
Bir adm daha atarken biraz diren...
Hepsi aklma geldi. lk seferde hissettiim her ey: rperme, kk oklar, kolay ve zor blgeler.
imde bir yerde Desenin haritas vard ve ilk dnemeci aarken, diren ykselirken, kvlcmlar
uuurken, salarm kprdanrken, atrtlar ve bir tr titreim srerken bir yerden okuyor gibiydim.
lk Perdeye ulatm, bir rzgar tnelinde yrmek gibiydi.
Her hareket byk aba gerektiriyordu. Ama kararllk; asl gereken buydu. Zorlamaya devam
edersem, yava yava da olsa, ilerleyecektim. in hilesi durmamaktayd. Tekrar hareket etmeye
balamak korkun, hatta baz yerlerde imkanszdr. u anda tek gereken sabit basnt. Birka dakika
daha, sonra geecektim. lerlemek kolaylaacakt. Asl zor olan kinci Perdeydi...
Dn, dn...
Getim. Yolun bir sreliine kolay olacan biliyordum.
Biraz daha gvenli yrmeye baladm. Belki de Flora haklyd. Bu ksm ilk seferinde olduundan
biraz daha az zor gelmiti. Uzun bir yay atm, sonra keskin bir geri dn. imdi yldzlar
izmelerimin tepesine kadar kyordu. Zihnime 30 Nisanlar, Saraylardaki aile politikalar dolutu.
Tahta kanlar birbirini takip ederken insanlar dellolar ediyor, kanl stat ve ykselme ayinlerinin
dolak yolunda ilerliyordu. Artk yok.
Bunlarla iim bitmiti. Bo ver gitsin. Onlar bu konuda daha nazik olabilirdi, ama orada, Amber de
olduundan daha fazla kan dklyordu, hem de dierlerinin zerinde azck avantaj kazanmak iin...
Dilerimi sktm. Zihnimi eldeki ie younlatrmak g geliyordu. Desen etkisinin paras, elbette.
Artk bunu da hatrlyordum. Bir adm daha... Bacaklarmdan yukar bir karncalanma ykseldi...
atrtlar frtnada kanlar kadar yksek geliyordu... Bir ayak dierinin nne... Kaldr, indir...
Salarm imdi dimdik duruyordu... dn... ittir... Ani bir gz frtnasndan nce Yldz Patlamasn
kyya getirirken, yelkenleri indiren Luke, srtmzda ejderlerin nefesi gibi bir rzgar... adm daha
ve diren ykseliyor...
kinci Perdeye gelmitim ve aniden bir arabay amurlu bir hendekten ittirmeye alyormuum
gibi oldu... Tm gcm ittirmeye harcyordum ve aldm karlk ok, ok kkt.
Buzullara zg bir yavalkla ilerliyordum ve kvlcmlar belime kmt. Mavi bir alev
olmutum...
Zihnim aniden dikkatimi datan eylerden syrld. Zaman bile gitti ve beni yalnz brakt. Yalnzca
bu gemisiz, isimsiz ey haline gelmitim, tm benliimle tm gnlerimin ataletine kar aba
gsteriyordum. O kadar ince bir denge zerindeki denklem ki, orada, adm ortasnda donmu
olabilirdim. Yalnz ktlelerin ve glerin birbirini gtrmesi iradeyi zarar grmemi brakyor, onu
bir ekilde arndryordu ve bylece ilerleyi sreci fiziksel abay ayor gibi grnyordu...
Bir adm daha, sonra bir tane daha ve getim, yzyllar yanda ve yine hareket halinde, zorlu,
hilekar ve uzun Byk Dnemee yaklayor olmama ramen baaracam biliyordum. Hi de
Logrus gibi deildi. Buradaki g sentetikti, analitik deil...
Evren evremde dnyordu sanki. Burada attm her adm soluyor, tekrar odaa geliyor,
krlyor, yeniden birleiyor, dalyor ve toplanyor, lyor ve yeniden canlanyor gibi hissetmeme
sebep oluyordu...
Dar. leri. Sonra kvrm daha, ardndan dz bir izgi.
lerledim. Ban dnyor, midem bulanyordu. Terden srlsklam olmutum. Dz izginin sonu.
Bir dizi yay. Dn. Dn. Yine dn...

Kvlcmlar imeklerden bir kafes olup, ayaklarm yine srklenmeye baladnda Son Perdeye
yaklatm anladm.
Kprtszlk ve o korkun ittirme...
Ama bu sefer hazrlkl hissediyordum ve amay baaracam bilerek ilerledim...
Baardm, titriyordum ve yalnzca ksa bir yay kalmt.
Ama o son adm en ktleri olabilirdi. Sanki sizi artk ok iyi tanyan Desen, sizi brakmaya
gnlszd. Orada, bileklerim yar sonlarnda olduu gibi arrken, mcadele ettim. ki adm... ...
Bitti. Yerimde durdum. Nefes nefeseydim, rperiyordum.
Huzur. Statik elektrik gitmiti. Kvlcmlar gitmiti. Eer bu mavi talarn izlerini yok etmediyse,
neyin yok edebileceini bilmiyordum.
imdi -ey, biraz sonra- dilediim yere gidebilirdim. Bu noktadan, bu g nndan Desene beni
herhangi bir yere nakletmesini emredebilirdim ve oraya nakledilirdim. Sarmal merdivenden kp,
diyelim ki, odama dnmek iin harcanacak bir frsat deil. Hayr. Benim baka planlarm vard. Bir
dakika sonra...
Giysilerimi dzelttim, elimi salarmdan geirdim, silahlarm ve gizli Koz Kartm kontrol ettim,
hzla atan nabzmn sakinlemesini bekledim.
Luke paral asker, Desacratrixin olu olan eski dostu ve mttefiki Dalt ile Drt Dnya Kalesinde
savarken ald yaralarla hayatta kalmt. Dalt olas bir engel olmas dnda benim iin pek az
anlam tayordu, kalenin imdiki sahibi oymu gibi grnyordu. Ama zaman farkna ramen -ki
muhtemelen o kadar da byk deildi- Luke ile savandan ksa sre sonra grmtm onu. Bu da,
ben ona Koz Kart araclyla ulatmda kalede olduuna iaret ediyordu.
Tamam.
Dalta ulatm zaman odann nasl olduunu hatrlamaya altm. Olduka eksikti. Desenin
ilemek iin ihtiya duyduu minimum veri miktar neydi acaba? Ta duvarn dokusunu, kk
pencerenin eklini, duvardaki kk bir ypranm haly, yere salm samanlar hatrladm; Dalt
hareket ettiinde alak bir sra ve bir tabure gr alanma girmiti, stlerindeki duvarda bir atlak ve
bir para rmcek a...
mgeyi elimden geldiince keskinletirdim. Kendimi oraya gitmeye zorladm. O odada olmak
istedim..
Ve oldum.
Elim klcmn kabzasnda, hzla dndm, ama odada yalnzdm. Bir yatak, bir elbise dolab, kk
bir yaz masas, bir sandk grdm. O mekan ksa bir an iin grdmde hibiri gr alanmda
deildi. Kk pencereden ieri gn doluyordu.
Oday ap tek kapsna yneldim, orada uzun sre durup dinledim. Dier yanda yalnzca sessizlik
vard. Azck araladm -sola alyordu- ve uzun, bo bir koridor grdm. Kapy biraz daha atm.
Tam karmda, aa inen bir merdiven vard.
Solumda bo bir duvar. Dar kp kapy kapattm. Aa m inecektim, saa m gidecektim?
Koridorun iki yannda pek ok pencere vard. Samdaki, en yakn pencereye yaklatm ve dar
baktm.
Dikdrtgen bir avlunun kesine yakn olduumu, karda, samda ve solumda daha fazla bina
ykseldiini ve hepsinin kelerinden balantl olduunu grdm. Yalnzca sada, ileride, tam
karmdaki binalarn arkasnda daha byk bir yapnn ykseldii bir baka avlu varm gibi
grnyordu. Aadaki avluda, belki bir dzine birlik vard. Girilerin yaknna konulanmlard,
ama resmi olarak nbet tutar gibi grnmyorlard. Yani tehizatlarn temizlemekle ve onarmakla

megullerdi. kisi sarglara sarnmt. Yine de ou olduka hzl bir ekilde grev bana dnebilir
gibi grnyordu.
Avlunun uzak ucunda byk, krk bir uurtmaya benzeyen, bir ekilde tandk gelen tuhaf bir eyin
dkntleri vard. Avluya paralel uzanan koridorda ilerlemeye karar verdim, nk bu beni avlunun
kenarnda, uzak utaki binalara gtrecek ve muhtemelen yandaki avluyu grmemi salayacak gibi
grnyordu.
Herhangi bir hareket sesine kar tetikte, koridor boyunca ilerledim. Ben keye yrrken
sessizlikten baka bir ey yoktu. Uzun bir sre orada durup dinledim.
Hibir ey iitmeyince keyi dndm ve yerimde kalakaldm. Sadaki pencere pervazna oturmu
adam da yle. Zincir zrhtan bir tunik, deri bir apka, deri pantolon ve izmeler giymiti. Yan
tarafnda ar bir kl tayordu, ama elinde bir haner vard. Trnaklarn kesiyor gibiydi. Ban
bana doru evirdiinde, benim kadar akn grnyordu.
"Sen kimsin?" diye sordu.
Omuzlar dikildi, tnedii yerden inip ayaa kalkacak gibi ellerini indirdi.
kimiz iin de utan vericiydi. Nbet tutuyor gibi grnyordu. Tetiktelik ve sessiz hareket etmek,
adam benim ya da Frakir in fark etmesine yardm edebilirdi, ama tembellik ona mkemmel bir
gizlenme yeri, bana ise bir ikilem vermiti. Blf yaparak onu aldatabileceimden ya da bunu
baarmm gibi grnrse sonularna gvenebileceimden emin deildim.
Ona saldrmak ve bir sr grlt yapmak istemiyordum. Bu seeneklerimi daraltyordu. Onu
nmde asl duran temiz, kk bir kalp krizi bysyle sessizce ve abucak ldrebilirdim. Ama
yaama, gerek yokken harcamayacak kadar ok deer veririm. Bu yzden, tadm bylerden
birini bu kadar ksa srede harcamaktan ne kadar nefret etsem de, sylediim bir szckle elim
kendiliinden elik eden hareketi yapt ve gc nmde atan Logrusu bir anlna grdm. Adam
gzlerini kapatt ve pencere pervazna yld. Kaymamas iin duruunu ayarladm ve onu haner
elinde, huzur iinde horlamaya braktm. Dahas, kalp krizi bysne daha sonra ihtiyacm olabilirdi.
Koridor ileride, iki yana doru uzanan bir tr galeriye alyordu. ki yanda, belirli bir noktadan
tesini gremiyordum ve dilediimden daha ksa zamanda bir by daha harcamam gerekeceini
biliyordum. Grnmezlik bym iin gereken szc syledim ve dnya birka ton koyular Bunu
kullanmadan nce biraz daha ileriye gitmeyi ummutum, nk yalnzca yirmi dakika sryordu ve
dln nerede olduu konusunda hibir fikrim yoktu. Ama risk almaya cesaret edemezdim. Hzla
yrdm, galeriye getim. Botu.
Ama orada biraz daha corafya rendim. Oradan yandaki avluyu grebiliyordum. Devasayd.
Dier yandan ksmen grebildiim dev bir binay ieriyordu. Bu kocaman, salam ina edilmi bir
ikaleydi; tek bir girii varm gibi grnyordu ve o da ok iyi korunuyordu. Galerinin kar
tarafndan, yksek, iyi korunan duvarlara uzanan bir tane de d avlu olduunu grdm.
Galeriden ayrlp merdiven aradm. Byk, gri tatan yapnn aradm yer olduundan emindim.
evresinde, ayak parmaklarma kadar hissedebildiim bir by haresi vard.
Koridor boyunca yrdm, bir keden dndm ve merdivenin banda bir nbeti grdm.
Geiimi hissettiyse bile, yalnzca pelerinimin yaratt bir esintiydi. Merdivenlerden aa seirttim.
Dibinde bir giri vard ve sola dnen bir baka koridora -karanlk bir koridor- alyordu; tam
nmde, i avluya bakan duvarda demir bantlarla balanm bir kap vard.
Kapy atm, getim ve abucak kenara ekildim, nk bir nbeti durmu, bakm, yaklamaya
balamt. Ondan kandm ve kaleye doru ilerledim. Gler iin bir odak, demiti Luke. Evet.
Mekana yaklatka bunu daha kuvvetle hissediyordum. Onlarla nasl baa kacam, nasl
ynlendirebileceimi denemek iin zaman yoktu. Her neyse, ben kendi kiisel stokumu getirmitim.

Duvara yaklatmda sola dndm. Bilgi edinmek iin abucak bir tur atacaktm. Yolu
yarladmda, tek bir girii olduunu dnerek yanlmadm grdm. Dokuz metre ykseklie
kadar pencere de yoktu. evresinde yksek, sivri kazklar olan metal bir it vard ve itin iinde bir
hendek kazlmt. Beni en ok artan ey yapya ait bir zellik deildi.
Uzak ucunda, duvarn yannda iki krk, greceli olarak salam uurtma vard. Balam konusu
artk alglarm puslandrmyordu. nmde salam olanlardan varken deil. Bunlar yama
paratyd. Onlara daha yakndan bakmak istiyordum, ama grnmezlik bymn zaman
daralyordu ve yolumdan amaya cesaret edemezdim. Yolun geri kalann hzla ap kapy
inceledim.
itin kaps kapalyd ve iki yannda iki nbeti bekliyordu.
Pek ok adm tede, hendein zerinde, metal bantlarla salamlatrlm, kaldrlabilir bir ahap
kpr vard. Kelerinde iri gzl civatalar vard, kapnn zerindeki duvara bir vin taklmt; vin,
engellerle sona eren drt zincir tayordu. Kprnn ne kadar ar olduunu merak ettim. kalenin
kaps ta duvarn yaklak doksan santim iindeydi ve yksek, geni ve metal bantlarla
salamlatrlmt. Bir kobann darbelerine uzun sre dayanabilirmi gibi grnyordu.
itin kapsna yaklap inceledim. zerinde kilit yoktu. Yalnzca bir engel. Onu aabilir, koarak
geer, kprye giden yolu aar, nbetiler ne olduunu anlayamadan ikalenin kapsndan ieri
dalm olurdum. Dier yandan, mekann doas dnlnce, doal olmayan bir saldrya kar
talimat alm olabilirlerdi. Dunun buysa, abuk tepki vermeleri ve bir keye sktrmalar
durumunda beni grmeleri gerekmezdi.
Ve ierideki ar kapnn kilitli olduunu hissediyordum.
Bylerimin zerinden geerek dakikalarca dndm.
Ayn zamanda avludaki alt, sekiz insann konumlarn tekrar kontrol ettim. Hibiri ok yakn
deildi, hibiri bu yne gelmiyordu...
Muhafzlara sessizce yaklatm ve Frakir i, abuk bomasn emrederek solumdaki adamn
omzuna koydum. Sonra saa hzl adm attm ve dier muhafzn boynunun sol yanna elimin
kenaryla vurdum. Dnn grlt karmasn engellemek iin adam koltuk altlarndan
yakaladm ve popo st oturtup ite, kapnn sana dayadm. Ama arkamda dier adam boazn
tutarak yere ylrken klcnn knnn ite arptn duydum. Ona doru seirttim, yere kalan
mesafede destek oldum ve Frakir i aldm. Hzl bir bak avlunun karsndaki dier iki adamn bu
tarafa bakmadn gsterdi. Lanet olsun.
Kapnn engelini kaldrdm, ieriye kaydm, kapy arkamdan kapattm, engeli yerine taktm.
Kprnn zerinden seirtip arkama baktm. Fark ettiim iki adam imdi bu tarafa doru geliyordu.
Bu yzden hemen bir baka seenek ortaya kt. Stratejik olarak daha mantkl gelenin ne kadar g
olacan grmeye karar verdim.
kerek kprnn en yakn kesini yakaladm. Samdayd. zerinden at hendein derinlii
buuk metre kadard ve genilii bunun iki katyd.
Bacaklarm dzletirmeye baladm. ok ard, ama kopili gcrdad, tuttuum ke birka
santim ykseldi. Onu bir an orada tuttum, nefesimi kontrol edip yine denedim. Biraz daha gcrt,
birka santim daha. Yine... Kenin bastrd yerde ellerim acyordu. Kollarm yava yava
eklemlerimden sklyor gibi geliyordu. Bacaklarm dzletirirken ve daha fazla aba harcayarak
dorulmaya alrken arlk kaldran ka kiinin ani bel sorunlar ile kar karya kaldn merak
ettim. Sanrm haberini almadnz kiilerdir onlar. Yreimin, tm gsm dolduracakm gibi
attn hissedebiliyordum. Yakaladm ke imdi yerden otuz santim yukardayd, ama soldaki

ke hl yere dokunuyordu. Yine zorlandm, byyle yaplm gibi alnmda ve koltukaltlarmda ter
damlalar belirdiini hissettim. Nefes al... Kaldr!
Diz seviyesine geldi, sonra ykseldi. Soldaki ke de sonunda yerden kalkt. Yaklaan iki adamn
seslerini duydum -yksek, heyecanl- imdi seirterek geliyorlard. Tm yapy srkleyerek sola
ilerlemeye baladm. Ben bunu yaparken tam kardaki ke da doru oynad. Gzel. Hareket
etmeye devam ettim. Solumdaki ke imdi hendein altm santim zerindeydi. Kollarmda,
omuzlarmda ve boynumda alev alev aclar hissettim. Biraz daha...
Adamlar imdi kapdayd, ama yerdeki nbetileri incelemek iin durdular. Yine gzel. Kprnn
bir yere taklp kalmayacandan hl emin deildim. Hendee kaymak zorundayd, aksi halde bo
yere belkemii ameliyat riskine girmi olacaktm. Sola...
Kpr elimde sallanmaya, saa devrilmeye balad. Birka saniye sonra elimden kayacan
anlayabiliyordum. Biraz daha sola... neredeyse...
Adamlar dikkatlerini yerdeki nbetilerden, hareket eden kprye evirdiler ve engelle oynamaya
baladlar. Karda iki kii daha onlara katlmak iin kouyordu. Bir dizi bar duydum. Bir adm
daha. Kpr imdi gerekten kayyordu.
Onu tutamyordum... Bir adm daha.
Braktm ve geri ekildim!
Ke, hendein kenarna arpt, ama ahap paraland ve kenar ykld. Ben gerilemeye devam
ettim. Kpr derken sekti, iki kez uzak kenara arpt ve korkun bir atrtyla dibe vurdu. Kollarm
imdilik faydasz, yanlarmdan sarkyordu.
Dnp kapya yrdm. Bym hl dayanyordu, bu yzden en azndan hendein kar tarafndan
frlatlan silahlarn hedefi deildim.
Kapya ulatmda kollarm sa yandaki iri halkaya uzatmak ve yakalamak iin byk aba
gerekti. Ama ektiim zaman hibir ey olmad. Kap kilitliydi. Bunu beklemitim ve hazrlklydm.
Yine de ilk nce denemeliydim. Ben bylerimi bo yere harcamam.
Szckleri syledim, bu sefer tane -batan savma bir by olduu iin daha az zarifti, ama
muazzam bir gc vard.
Kap, elik ulu izme giymi bir dev tarafndan tekmelenmi gibi ie doru patlarken tm
bedenim sarsld. Hemen ieri girdim ve gzlerim lolua alrken hemen kafam kart. ki kat
yksekliinde bir giri holndeydim. nmde, sada ve solda merdivenler ykseliyor, ie doru
kvrlarak trabzanl bir balkona ulayordu. kinci kat koridorunun sonu. Aada, tam karmda bir
baka koridor vard. ki merdiven daha, kan merdivenlerin arkasnda, alt kata iniyordu. Kararlar,
kararlar...
Odann ortasnda siyah, ta bir eme vard ve havaya -su deil- alevler fkrtyordu; alevler
emenin havuzuna iniyor, orada dnyor, dans ediyordu. Alevler havada krmz ve portakal rengi,
aada beyaz ve saryd ve dalgalanyordu. Oday bir g hissi doldurmutu. Burada serbest kalan
gleri her kim kontrol ederse, gerekten de zorlu bir rakip olurdu. ansm varsa ne kadar zorlu
olduunu kefetmezdim.
Samda, kede iki ekil grdmde, neredeyse zel bir saldry boa harcayacaktm. Ama
ekiller hi kprdamad.
Doal olmayan bir lde kprtszdlar. Heykeller, elbette...
Yukar m kmal, aa m inmeli, yoksa dz m ilerlemeli karar vermeye alyordum ve
dmanlar rutubetli bodrum hcrelerine kapatma igdsne dayanarak aa inmeye karar
vermitim ki iki heykelde bir ey dikkatimi ekti. Gzlerim lolua almt ve birinin beyaz sal

bir adam, dierinin siyah sal bir kadn olduunu ayrt edebiliyordum. Birka saniye boyunca elimin
d hatlarn grdm fark etmeden gzlerimi ovuturdum. Grnmezlik bym dalyordu...
ekillere doru ilerledim. Yal adamn iki pelerin ve apkalar tutuyor olduu gerei ipucu
vermeliydi. Ama yine de koyu mavi cppesinin eteini kaldrdm. emeden gelen daha parlak bir
n aydnlnda, sa bacana RINALDO isminin kaznm olduu yeri grdm. Yaramaz ocuk.
Yanndaki kadn Jasrayd ve onu aada, kemirgenlerin arasnda arama zahmetinden beni
kurtarmt. Onun kollar da, bir engelleme hareketi yaparm gibi almt ve biri sol koluna ak
mavi bir emsiye, sa koluna ak gri bir Londra Sisi yamurluu asmt; takm tamamlayan
yamur apkas banda, arpk duruyordu. Yz palyao gibi boyanmt ve biri yeil bluzunun
nne iki sar pskl inelemiti.
Arkamdan gelen k daha parlak alevlendi ve neler olup bittiini grmek iin dndm. eme,
akkan atelerini alt metre yksee fkrtyordu. Alevler havuza dklyor, taarak ta deli
zeminde yaylyordu. Byk bir kolu bu tarafa geliyordu. O noktada yumuak bir gl yukarya
bakmama sebep oldu.
Kobalt maskeli sihirbaz, zerinde koyu renk bir cppe, balk ve eldiven, yukardaki balkonda
duruyordu. Bir eli trabzanlarn zerindeydi, dierini emeye dorultmutu. Burada
karlaacamz beklediimden buna hazrlksz saylmazdm.
Alevler daha da ykselerek hemen bklen ve bana doru devrilen byk, parlak bir kule
olutururken kollarm geni geni atm ve daha nce hazrladm savunma bysnden en
uygun olann szcn syledim.
Logrusun gc ile hava akmlar kprdand ve neredeyse ayn anda bora hzna kavutu ve
alevleri benden uzaa gnderdi. Konumumu yle ayarladm ki, borann yukardaki sihirbaza doru
esmesini saladm. Adam ayn anda iaret etti ve alevler havuza dnd, dinerek pek az parlayan bir
szntya dnt.
Tamam. Berabere. Buraya bu adamla hesaplamaya gelmemitim. Jasray tek bama kurtararak
Lukeu idare etmek iin gelmitim. Kadn bir kez tutsam olunca, Amber Lukeun aklndaki
herhangi bir eye kar gvende olacakt. Ama kendimi bu sihirbaz merak ederken buldum.
Rzgarlarm lrken gl yine geldi: O da benim gibi by m kullanyordu? Yoksa bu ekilde, bir
g kaynann ortasnda yaarken gleri dorudan kontrol edebiliyor, diledii gibi
ekillendirebiliyor muydu? kincisi doruysa ki bundan pheleniyordum, o zaman kol yeninde
bitmek tkenmek bilmez miktarda numara saklyor olmalyd, yani onun plnde tam kapsaml
bir yarmaya giriecek olsak ya sonunda kamak zoruna kalacak, ya da nkleer bombalar
kullanacaktm -yani bu blgedeki her eyi yok etmek iin Kaosun kendisini aracaktm- ve bu
yapmak istemediim bir eydi. Amberin iyilii iin gerekli olabilecek yantlar bulmadan, sihirbazn
kimlii dahil tm gizemleri yok etmek istemiyordum.
Sihirbazn nnde parlak, metalik bir mzrak maddeleti, bir an asl kald, sonra bana doru
frlad. kinci savunma bym kullanarak bir kalkan ardm ve mzra saptrdm.
Bylerle dello yapmak ya da buray Kaosla yok etmek dnda grebildiim tek alternatif
buradaki gleri kontrol etmeyi renmek ve bu adam kendi oyununda yenmekti. Ama imdi pratik
yapmak iin zaman yoktu; birka dakika bulur bulmaz yaplmas gereken bir i vard. Ama eninde
sonunda yzlemek zorunda kalacaz gibi grnyordu nk bana kin besliyor gibi grnyordu
ve ormandaki beceriksiz kurt adamn saldrsnn arkasndaki itici g bile olabilirdi.
Ve bu noktada buradaki gleri kefetmek iin risk almak konusunda o kadar da hevesli deildim.
Jasra burann bataki efendisi olan Sharu Garrulu yenerek bir iyilik yapmamsa deil. Bu, adam

Jasrayi yenecek kadar iyiydi anlamna geliyordu. Ama adamn bana neden kin beslediini bilmek
iin ok ey verirdim...
Bu yzden, Benden ne istiyorsun?" diye seslendim.
Ayn metalik ses hemen yant verdi, Kann, ruhun, zihnin ve bedenin."
"Ya pul koleksiyonum?" diye bararak karlk verdim. lk gn kanlar da saklyor musun?"
Jasrann yanna gittim ve sa kolumu omuzlarna doladm.
"Ondan ne istiyorsun, komik adam?" diye sordu sihirbaz.
"Buradaki en kymetsiz mal."
"O zaman onu elinden almama itiraz etmezsin."
"Sen pul topluyorsun. Ben kstah bycler topluyorum. O benim ve srada sen varsn."
Barrken gcn bana kar ykseldiini hissettim,
"Sanatdaki kz ve erkek kardelerine kar ne garezin var?"
Yant gelmedi, ama evremdeki hava aniden keskin, dnen ekillerle doldu. Hanerler, baltalar,
frlatma yldzlar, krk ieler. Son savunma bymn, Kaos perdesinin szcn syledim ve
aramzda trdayan, dumanl bir perde ykseldi. Bana doru gelen keskin nesneler perdeye
dokununca, o anda kozmik toza dnt.
Bu karlamann grltsnn zerinden haykrdm,
"Sana hangi isimle hitap etmeliyim?"
"Maske!" diye yant verdi sihirbaz. ok da orijinal deil, diye dndm. John D. MacDonaldvari
bir hitap beklemitim. Leylak Kabus ya da Kobalt Mifer belki. Ah, pekala.
Son savunma bym kullanmtm. Ayn zamanda sol kolumu yle kaldrmtm ki, Amber Koz
Kart sakladm yenim imdi gr alanmda asl duruyordu. Oyunu biraz snra yakn oynamtm,
ama henz tm elimi amamtm.
imdiye dek tamamen savunmaya dayal bir gsteri sunmutum ve stokta tuttuum byden baya
gurur duyuyordum.
"Kadnn sana faydas olmaz," dedi Maske, ikimizin de byleri kaybolduktan sonra, tekrar
saldrmaya hazrlanrken.
"Yine de sana iyi gnler," dedim ve bileklerimi evirdim, akm kontrol etmek iin parmaklarm
uzattm ve onu yere yaptracak szc syledim.
"Gze gz!" diye seslendim, tm bir ieki dkkannn ierikleri Maskenin zerine dklr, onu
grdm en byk iek buketine gmerken. Gzel de kokuyordu.
Koz Kartna bakp, ona uzanrken bir sessizlik oldu ve gler sakinleti. Tam iletiim kurduumda
iek buketinde bir hareket oldu ve Maske iinden, Bahar Simgesi gibi doruldu.
Ben muhtemelen gzlerinin nnde solarken, Seni ele geireceim," dedi.
"Tatlm iin tatllar," diye yant verdim, sonra byy tamamlayan szc syledim ve tepesine
bir gbre yn boalttm.
Jasray yanmda tayarak Amberin ana salonuna adm aldm. Martin bir bfenin yannda, elinde
bir kadeh arapla durmu, ahinci Bors ile konuuyordu. Bors iri iri at gzlerle bana doru
baknca sustu, sonra bana dnd.
Jasray kapnn yanna, ayaklarnn zerine koydum.
zerindeki byyle imdi uramayacaktm ve byy kaldrrsam onunla ne yapacamdan hi de
emin deildim. Bu yzden pelerinimi zerine astm, bfeye yrdm, geerken Bors ile Martine
bam salladm ve kendime bir kadeh arap doldurdum.
Kadehi bama diktim, sonra onlara, Ne yaparsanz yapn, zerine isminizin ba harflerini
kazmayn," dedim. Sonra gidip doudaki bir odada bir divan buldum, zerine uzandm ve gzlerimi

kapattm. alkantl sular zerindeki bir kpr gibi. Baz gnler elmastr. Btn iekler nereye gitti?
yle bir ey ite.

Blm 12
Bir sr duman, dev bir solucan ve rengarenk k akmalar vard. Her ses ekle brnyor,
zirveye kadar alevleniyor, suskunlarken snyordu. Varoluun imekvari hanerleri gibi
Glgeden arlan, Glgeye dnen. Solucan sonsuza dek uzanyordu. Kpek kafal iekler
enelerini bana doru kapatyorlard, ama sonra yapraklarn sallyorlard. Akan duman gkyzne
dayanm bir trafik nn nnde durdu.
Solucan -hayr, trtl- glmsedi. Yava, kr edici bir yamur balad ve szlen tm damlalar
elmas gibi ok yzeyliydi...
imde bir ey, Bu resimde yanl olan ne, diye sordu.
Pes ettim, nk emin olamyordum. Ama zaman zaman gr alanma giren manzarann bu
ekilde uup gitmiyor olmas gerektiine dair belirsiz bir his vard iimde...
"Ah, dostum! Merle..."
Luke imdi ne istiyordu? Neden yakam brakmyordu? Hep yeni bir sorun.
"una bak, olmaz m?"
Bir dizi parlak, srayan topun ya da kuyruklu yldzn ktan bir hal dokumasn izledim.
emsiyelerden bir ormann zerine yad.
"Luke..." diye baladm, ama kpek kafal ieklerden biri, unuttuum elimi srd ve yakndaki her
ey cam zerine resmedilmi, sonra da cama ate edilmi gibi atlad. tede bir gkkua vard...
"Merle! Merle!"
Aniden alan gzlerim, Droppann omzumu sarstn gsterdi. Ve divann zerinde, bam
koyduun yerde slak bir yer vard.
Dirseimin zerinde doruldum. Gzlerimi ovuturdum.
"Droppa... Ne..?"
"Bilmiyorum," dedi bana.
"Neyi bilmiyorsun? Dernek istediim... Lanet olsun! Ne oldu?"
"u sandalyede oturuyordum," dedi, iaret ederek, uyanman bekliyordum. Martin burada
olduunu syledi. Dndn zaman Randomn seni grmek istediini syleyecektim sana."
Bam salladm, sonra elimden kan damladn grdm, iein srd yerden.
"Ne kadar uyudum?"
"Belki yirmi dakika."
Ayaklarm yere indirip oturdum. O zaman neden beni uyandrmaya karar verdin?"
"Koz Kart ile gidiyordun," dedi.
"Gidiyor muydum? Uyurken mi? O ekilde almyor. Emin misin..."
"Ne yazk ki, u anda aym," dedi. zerinde o gkkua parlt vard ve yumuamaya, solmaya
balamtn. Bunun zerine seni uyandrp, aklnda gerekten bu mu var, sormaya karar verdim. Ne
itin, leke karc m?"
"Hayr," dedim.
"Bir kez kpeime iirmitim..."
"Ryalar..." dedim, akaklarm ovalayarak. Zonklamaya balamlard. O kadar. Ryalar."
"Bakalarnn grebildii cinsten mi? Alkolik titremesi a deux gibi mi?"
"Kastettiim bu deildi."
"Gidip Random grsek iyi olacak." Kapya dnecek oldu.

Bam iki yana salladm. Henz olmaz. Burada oturup kendimi toplayacam. Yolunda olmayan
bir ey var."
Ona baktm zaman gzlerinin iriletiini, arkama baktn grdm. Dndm.
Arkamdaki duvar, mumdanm da, atee fazla yakn konulmu gibi erimeye balamt.
"Alarm ve kama zaman gibi grnyor," dedi Droppa. "Yardm edin!"
lklar atarak oday at ve kt.
gz krpma sonra duvar her adan normale dnd, ama ben titriyordum. Ne haltlar
dnyordu? Ben ayrlmadan nce Maske bana bir by yapmay m baarmt? Eer yleyse, nasl
bir by?
Ayaa kalktm ve yava yava bir ember izdim. imdi her ey yerli yerinde grnyordu. Son
zamanlarda yaadm stresten dolay halsinasyon grm olamazdm, nk Droppa da grmt.
Bu yzden kafay yemiyordum. Bu baka bir eydi ve her ne ise, hl yaknda beklediini
hissediyordum.
imdi havada doal olmayan bir berraklk vard ve bu atmosfer iinde her nesne sra d bir
ekilde canl grnyordu.
Ne aradm bilmeden odada hzl bir tur attm. artc olmayan bir ekilde, onu bulamadm.
Sonra darya ktm. Sorun her ne ise, yanmda getirdiim bir eyden mi kaynaklanyordu? Kaskat,
ssl psl Jasra bir Truva at myd?
Ana salona yneldim. Bir dzine adm sonra nmde arpk bir k a belirdi. Kendimi devam
etmeye zorladm, ben ilerlerken k geriledi ve ayn zamanda ekil deitirdi.
"Merle, hadi gel!" Lukeun sesiydi, ama Luke grnrlerde yoktu.
"Nereye?" diye seslendim, yavalamadan.
Yant gelmedi, ama a ortadan ikiye ayrld ve iki yar, kap gibi uzaklat. Neredeyse kr edici bir
aydnla ald; iinde bir tavan grdm sandm. Sonra, aniden imge yok oldu ve her eyin
normal olduuna beni inandran, Lukeun saniyeler sren, kayna belirsiz kahkahas oldu.
Komaya baladm. Gerekten de, tekrar tekrar uyarldm gibi, dman Luke muydu? Son
zamanlarda yaanan olaylar araclyla, annesinin Drt Dnya Kalesinden kurtarlmas iin
kullanlm mydm? Ve imdi gvende olduuna gre, Luke Amber i istila etmek, benim
anlamadm koullar altnda bir by dellosu yapmak iin beni mi aryordu?
Hayr, buna inanamyordum. Bu tr glere sahip olmadndan emindim. Ama sahip olsa bile,
bunu denemeye cesaret edemezdi. Jasra rehinemken deil.
Koarken onu yine duydum. Her yerden ve hibir yerden.
Bu sefer ark sylyordu. Sesi gl bir baritondu ve ark "Auld Lang Syne" idi. Bu nasl bir
ironi koyuyordu ortaya?
Ana salona frladm. Martin ve Bors gitmiti. Yannda durduklar bfenin zerinde bo kadehleri
grdm. Dier kapnn yannda..? Evet, dier kapnn yannda Jasra dimdik, deimemi, pelerinimi
tutarak duruyordu.
"Tamam, Luke! Halledelim u ii!" diye haykrdm. Samal kes de bitirelim!"
"Hl?"
ark aniden durdu.
Jasray inceleyerek yrdm. Birinin dier eline ekledii apka dnda tamamen aynyd. Sarayn
bir yerinden bir bar duydum. Belki hl alarm veren Droppayd.
"Luke, her neredeysen," dedim, beni duyabiliyorsan, beni grebiliyorsan, iyice bir bak ve dinle:
Annen burada. Grdn m? Planladn her ne ise, bunu aklndan karma."

Birinin sallamaya, krtrmaya, sonra germeye karar verdii erevesiz bir resmin ortasnda
duruyormuum gibi oda iddetle dalgaland.
"Ee?"
Hibir ey.
Sonra bir gl.
"Annem, apka asks... Vay vay. Hey, teekkrler, dostum. Gzel gsteri. Sana daha nce
ulaamadm. Oraya gittiini bilmiyordum. Bizi katlettiler. Paral askerleri yama paratne
bindirdim ve s dalgalarnn zerinde utuk. Ama hazrdlar. Bizi indirdiler. Tam olarak
hatrlayamyorum... Acyor!"
"Sen iyi misin?"
Arkalarnda Benedictin lm kadar sessiz ekli, Random ve Droppa salona girerken hkrk gibi
bir ses duyuldu.
"Merle!" diye seslendi Random bana. "Neler oluyor?"
Bam iki yana salladm. Bilmiyorum," dedim.
"Tabii, sana bir iki smarlayaym," dedi Lukeun sesi hafife.
Salonun ortasnda alev alev bir tipi esti. Bir an srd, sonra yerini geni bir dikdrtgen ald.
"Byc sensin," dedi Random. Bir eyler yap!"
"Bunun ne olduunu bilmiyorum," diye yant verdim. Hi buna benzer bir ey grmemitim.
Sanki babo kalm by gibi."
Dikdrtgenin iinde bir siluet belirmeye balad, bir insan.
ekil yerleti, hatlar ve giysiler edindi... Bir Koz Kart -dev bir Koz Kart- havann ortasnda asl,
katlayor. Bu...
Ben. Kendi hatlarma baktm, o da bana bakt. Glmsediimi fark ettim.
"Hadi, Merle. Partiye katl," dediini duydum Lukeun ve Koz Kart dikey eksende yava yava
dnmeye balad.
Cam anlar gibi sesler salonu doldurdu.
Dev kart, ben kenarn siyah bir yark gibi grene kadar dnd. Sonra karanlk izgi dalgalanarak,
aralanan perdeler gibi geniledi ve tesinde kayan youn ktan rengarenk lekeler grdm. Ayn
zamanda nargile ien bir trtl, iman emsiyeler ve parlak, ltl bir parmaklk grdm...
Yarktan bir el kt. Bu taraftan."
Randomn serte soluduunu duydum.
Benedict klcn aniden tabloya dorulttu. Ama Random omzuna elini koydu ve Hayr," dedi.
imdi havada asl bir tr tuhaf, kopuk kopuk mzik vard; bir ekilde uygun grnyordu.
"Hadi, Merle."
"Geliyor musun, gidiyor musun?" diye sordum.
"Her ikisi de."
"Bana bir sz verdin, Luke: annenin kurtarlmas karlnda bir bilgi," dedim. Eh, annen burada.
Sr ne?"
"Senin iyiliin iin yaamsal bir ey mi?" diye sordu yavaa.
"Amber in gvenlii iin yaamsal demitin."
"Ah, u sr."
"Dierini renmekten de memnun olurum."
"zgnm. Tek bir sr satyorum. Hangisini istersin?"
"Amber in gvenlii," diye yant verdim.
"Dalt," diye yant verdi.

"Ona ne olmu?"
"Desacratrix Deela annesiydi..."
"Bunu zaten biliyorum."
"...ve Dalt domadan dokuz ay nce Oberonun tutsayd. Oberon ona tecavz etti. te bu yzden
Dalt sizlere kin besliyor."
"Samalk!" dedim.
"Hikayeyi son anlattnda ben de ayn eyi syledim. Sonra gkyzndeki Deseni yrmesi iin
meydan okudum."
"Ve?"
"Yrd."
"Ah."
"Bu hikayeyi yeni rendim," dedi Random, Kashfaya gnderdiim bir grevliden. Ama Deseni
yrdn bilmiyordum."
"Zaten biliyorduysanz, sana borlu kaldm," dedi Luke yavaa, dalgn dalgn. Tamam, dahas
var: Dalt bundan sonra glge Yeryzn ziyaret etti. Depomu talan eden, silah ve zel cephane alan
o. Sonra hrszl rtbas etmek iin binay yakt. Ama tanklar buldum. Her an gelebilir. Ne zaman
olacan kim bilebilir?"
"Ziyarete gelen bir akraba daha," dedi Random. Neden tek ocuk olmadm ki?"
"Bundan ne karrsan kar," diye ekledi Luke. imdi eitiz. Bana bir el ver!"
"Geliyor musun?"
Kahkaha att, tm salon sarslr gibi oldu. Havadaki aklk nmde asl duruyordu, eli benimkini
yakalad. Yanl giden bir ey olduu akt.
Onu kendime ekmeye altm, ama bunun verine onun beni ektiini hissettim. Mcadele
edemediim lgn bir g vard ve o beni yakalarken evren arplyor gibi geliyordu Takmyldzlar
nmde araland ve parlak parmaklklar yine grdm. Lukeun izmeli aya zerinde duruyordu.
Uzakta bir Randomn bardn duydum, B-oniki! B-oniki! Dar!"
...Ve sonra sorunun ne olduunu hatrlayamaz oldum. Buras harika bir yer gibi grnyordu. Ama
mantarlar emsiye sanmak benim aptallmd...
apkac bana bir iki doldurur, Lukeunkini tamamlarken ben de ayam parmaklklarn zerine
koydum, Luke solunu iaret etti ve Mart Tavannn ikisi de dolduruldu. Yumurta her eyin
kenarnda, ince bir dengedeydi. Tweedledum Tweedledee, Dodo ve Kurbaa Uak mzik alyorlard.
Ve Trtl dumanlar frmeye devam ediyordu.
Luke omzuma bir aplak att. Hatrlamak istediim bir ey vard, ama aklmdan kayp duruyordu.
"imdi iyiyim," dedi Luke. Her ey yolunda."
"Hayr, bir ey var... Hatrlayamyorum..."
Kadehini kaldrd ve benimkine vurdu. Zevkini kar'" dedi. Yaam bir kabaredir, eski dostum!"
Yanmdaki taburede oturan kedi srtp duruyordu.

YEDNC CLT




SON

SEKZNC CLT




KAOS MGES

AMBER YILLIKLARI

SEKZNC CLT
Kaos mgesi

ROGER ZELAZNY

eviren: Niran Eli

Tarayan: Eylem Yurtsever
Dzenleyen: eldkaan

Blm 1
Kendimi huzursuz hissediyordum, ama neden kaynaklandn kestiremiyordum. Arkamdaki duvar
resminde manzara tuhaf bir ekilde resimden gereklie, gereklikten resimlie kayarken Beyaz
Tavan, Bertrand Russela benzeyen ksa boylu bir adam, srtan bir Kedi ve rlanda balatlar
syleyen eski dostum Luke Raynardla iki imek tuhaf gelmiyordu. Dev bir mantarn tepesinde
nargile ien kocaman, mavi Trtldan ok etkilenmitim, nk sulu bir pipoyu yank tutmann ne
kadar g olduunu bilirim. Yine de, sorun bu deildi. Neeli bir sahneydi ve Lukeun zaman zaman
tuhaf tiplerle dostluk ettii bilinirdi. O zaman neden huzursuz hissediyordum?
Bira iyiydi, hatta bedava le yemei vard. Kaza balanm kzl sal kadna ikence eden
iblisler o kadar parlakt ki, baknca insann gzleri kamayordu. imdi gitti, ama hepsi ok gzeldi.
Her ey ok gzeldi. Luke, Gahvay Koyunu sylerken koy o kadar kvlcml, o kadar harikayd ki,
iine dalp kaybolmak istiyordum. Hznlyd de.
Duygularla ilgili bir ey... Evet. Komik bir dnce. Luke hznl bir ark sylerken melankoli
hissediyordum. Mutlu bir ark sylerken ok neeleniyordum. Havada olaanst dzeyde empati
var gibiydi. Fark etmez, diye dndm. Ik gsterisi muhteemdi...
kimi yudumladm ve Humptynin orada, barn ucunda sallanmasn izledim. Bir an buraya
geldiim zaman hatrlamaya altm, ama mar basmyordu. Zaman iinde hatrlayacaktm. Gzel
parti...
zledim, dinledim, tattm, hissettim ve ok gzeldi. Dikkatimi yakalayan her ey byleyiciydi.
Lukea sormak istediim bir ey mi vard? Var gibi geliyordu, ama o ark sylemekle meguld ve
ben de soracam eyin ne olduunu hatrlayamyordum zaten.
Buraya gelmeden nce ne yapyordum? Hatrlamaya almaya demez gibi geliyordu. Buradaki,
u andaki her ey bu kadar ilgi ekiciyken deil.
Ama nemli bir ey olabilirdi. Huzursuz hissetmemin sebebi bu olabilir miydi? Yarm braktm
ve bitirmek iin geri dnmem gereken bir i olabilir miydi?
Kediye sormak iin dndm, ama hl pek elenir grnerek solup gidiyordu. O zaman benim de
ayn eyi yapabileceim aklma geldi. Solmaktan bahsediyorum. Solup baka bir yere gitmek. Buraya
byle mi gelmitim, byle gidebilir miydim? Muhtemelen. kimi braktm, gzlerimi ve akaklarm
ovdum. Kafamn iindeki her ey yzmeye balamt.
Aniden kendi resmimi hatrladm. Dev bir kartn zerinde.
Bir Koz Kart. Evet. Buraya byle gelmitim ite. Kart araclyla...
Omzuma bir el dokundu, dndm. El Lukea aitti. kisini doldurtmak iin bara yanarken bana
srtyordu.
"Gzel parti, deil mi?" dedi.
"Evet, harika. Buray nasl buldun?" diye sordum.
Omuzlarn silkti. Unuttum. Kimin umurunda?"
Dnd, aramzda ksa bir kristal tipisi esti. Trtl mor bir bulut frd. Mavi bir ay ykseliyordu.
Bu resimde yanl olan ne? diye sordum kendi kendime.
Aniden eletirme yeteneimin savata uurulduunu hissettim, nk var olmas gereken
anormalliklere odaklanamyordum. O nn iinde ksl kaldm biliyordum, ama yolumu aka
gremiyordum.
Ksl kalmtm...
Yakalanm...

Nasl?
Eh... Her ey kendi elimi sktm zaman balamt. Hayr. Yanl. Kulaa Zen gibi geliyor, ama
byle deildi. Sktm el, yok olan kartn zerindeki imgemin kaplad alandan kyordu. Evet,
byleydi ite... Bir adan.
Dilerimi sktm. Mzik yine balad. Barn zerindeki elimin yanndan yumuak bir srtnme sesi
geldi. Baktm zaman kupamn doldurulmu olduunu grdm. Belki ok imitim. Belki
dnmemi engelleyen buydu. Srtm dndm.
Soluma, duvardaki resmin gerek bir manzara olduu yerin tesine baktm. Bu beni duvar
resminin paras m klyor, diye dndm aniden.
Fark etmez. Burada dnemiyordum... Komaya baladm... sola. Buradaki bir ey kafam
kartryordu ve srecin bir parasyken onu dnmek g geliyordu. Doru dzgn dnebilmek,
neler olup bittiini anlamak iin uzaklamam gerekiyordu.
Bar atm, boyanm kayalarn ve aalarn boyutlu olduu gei blgesine gittim. eri
dalarken kollarm salladm.
Rzgar hissetmeksizin iittim.
nmdeki hibir ey yaklayor gibi grnmyordu. Hareket ediyordum, ama...
Luke yine ark sylemeye balad.
Durdum. Yavaa dndm, nk sesi yanbamda tnlyor gibi gelmiti. yleydi de. Bardan
yalnzca birka adm tedeydim. Luke glmsedi, ark sylemeye devam etti,
"Neler oluyor?" diye sordum Trtla.
"Lukeun halkasnn iinde kaldn," diye yant verdi.
"Affedersin?" dedim.
Mavi dumandan bir halka fledi, hafife iini ekti ve yle dedi, Luke bir halkada kapal kald,
sen ise arklarn iinde kaldn. Hepsi bu."
"Bu nasl oldu?" diye sordum.
"Hibir fikrim yok," diye yant verdi.
"Ah, halkadan nasl kurtulunur?"
"Bunu da bilemiyorum."
Srtnn evresinde yine maddelemekte olan Kediye dndm.
"Sanrm sen de bilmiyorsundur..." diye baladm.
"Onun geldiini grdm. Sonra da senin," dedi Kedi srtarak. Ve gelileriniz buras iin bile,
nasl denir... sra dyd. Bu da beni iinizde en az bir kann by ile ilikili olduu sonucuna
gtrd."
Bam salladm.
"Senin kendi geli gidilerin de akllara durgunluk veriyor." diye yorum yaptm.
"Ben patilerimi kendime saklarm," diye yant verdi. Ama Luke iin bunu syleyemeyiz."
"Ne demek istiyorsun?"
"Bulac bir tuzaa yakaland."
"Nasl alyor?" diye sordum.
Ama kedi yine gitmiti ve bu sefer srt da yok olmutu.
Bulac bir tuzak m? Bu sorunun Lukea ait olduuna iaret eder gibiydi ve ben de bir ekilde bu
durumun iine ekilmitim. Kulaa doru geliyordu, ama yine ele sorunun ne olduu ya da bu
konuda ne yapabileceim hakknda hibir fikir vermiyordu.
Kupama uzandm. Sorunumu zemiyorsam, bundan zevk almay becermeliydim. Yavaa bir
yudum aldm, nk bir ift tuhaf, alev alev gzn gzlerime dikildiini hissetmitim.

Onlar daha nce fark etmemitim ve onlar tuhaf klan ey, odann karsndaki duvar resminin bir
kesini igal etmeleriydi. Bu ve hareket ediyor, yava yava soluma doru kayyor olduklar
gerei.
Byleyici bir eydi, gzleri gzden kaybettiim zaman bile, benim daha nce yneldiim alana
geerken sallad otlar sayesinde onu takip edebiliyordum. Ve uzakta, samda -Lukeun tesindekoyu renk ceketli, elinde palet ve fra tutan bir beyefendinin yava yava duvar resmini
geniletmekte olduunu grmtm. Bir yudum daha aldm ve dikkatimi dz gereklikten boyutlu
olana gei yapan eye evirdim. Bir kaya ve bir alnn arasndan metal renkli bir burun uzand;
zerinde solgun gzler alevlendi; koyu renk azdan mavi salyalar damlad ve dt yerde
buharlar kard. Yaratk ya ok ksayd, ya da kmt ve btn kalabal m inceliyor, yoksa
yalnzca beni mi, kartamyordum. Yana eildim, tam derken Humptyyi kemerinden ya da
kravatndan, her ne ise ondan yakaladm.
"Affedersin," dedim. unun ne tr bir yaratk olduunu syleyebilir misin?"
Yaratk karken iaret ettim. ok bacakl, uzun kuyruklu, koyu renk pullu, dalgalanan ve hzl bir
yaratk. Peneleri krmzyd, bize doru koarken kuyruunu kaldrd.
Humptynin sulu gzleri benimkilere doru kayd, sonra uzaklat.
"Ben, baym," diye balad, sizin zoolojik cehaletinizi gidermek iin. Tanrm! Bu..."
Sz konusu bu" uzakta akt, hzla yaklamaya balad. Ksa sre sonra kousunun ksr dngye
dnecei bir nokta gelecekti ya da bu etki buradan uzaklamaya altmda yalnzca benim
bama gelmi olabilir miydi?
Bedenin paralar bir yandan dier yana kayyor, atlak bir ddkl tencere gibi tslyor, buharlar
saan salyas resmin bir parasndan bu yana getii yolu iaretliyordu. Hz azalm deil artm
grnyordu.
Sol elim kendiliinden kprdand, bir dizi szck arlmadan dudaklarma geldi. Yaratk daha
nce benim delemediim gei blgesini geerken, bir masay devirerek ahlanrken ve sramaya
hazrlanrm gibi bacaklarn bkerken dudaklarmdan dkldler.
"Bir Bandersnatch!" diye haykrd biri.
"Grbz bir Bandersnatch!" diye dzeltti Humpty.
Son szc syledim, son hareketi yaptm ve Logrus imgesi isel gr amn iinde yzmeye
balad. n penelerini uzatm olan yaratk aniden onlar ekti, gsnn st sol kesini kavrad,
gzlerini yuvarlad, yumuak bir inleme kard, derin derin nefes ald, ykld, yere dt, srt st
yuvarland, saysz ayan yukarya uzatt.
Kedinin srt yaratn tepesinde belirdi. Az hareket etti.
"l bir grbz Bandersnatch," diye bildirdi.
Srt bana doru szlmeye balad, Kedinin geri kalan ksmlar, aklna sonradan gelmi gibi
evresinde belirmeye balad.
"Bu kalp krizi bysyd, deil mi?" diye sordu.
"Sanrm yle," dedim. Refleks gibi bir eydi. Evet, imdi hatrlyorum. O by hl buralarda
aslyd."
"Ben de yle dnmtm," diye yorum yapt Kedi. Bu partide by olduunu biliyordum."
Bynn ilemesi srasnda beliren Logrus imgesi zihnimin rutubetli tavanarasnda kk bir k
yakma grevini de yerine getirmiti. Byclk. Elbette.
Ben -Corwin olu Merlin- bir bycym, son yllarda ziyaret ettiim yerlerde nadiren rastlanan
trden bir byc. Lucas Raynard da -ayn zamanda Kasfha Prensi Rinaldo olarak bilinir- bir
bycdr, ama tarz benimkinden farkldr. Ve bu konularda bilgili grnen Kedi, durumumuzu bir

bynn ii olarak deerlendirirken hakl olabilirdi pekala. Byle bir konum, duyarllmn ve
eitimimin ne tr bir belaya bulatm konusunda pek az bilgi verebilecei nadir ortamlardan
biridir.
yle, nk bu nesne kendi iinde o kadar tutarlysa, benim duyu organlarm da o alametlerin
iinde ksl kalr ve glerine tabi olur. Bunun renk krlne benzedii geldi aklma.
Dardan yardm almadan neler dndn anlamamn yolu yoktu.
Bu konular zerine dndm. Kraln atlar ve adamlar mekann n tarafndaki kaplardan girdi.
Adamlar Bandersnatch leine ipler balad. Atlar lei ekip gtrd. Bunlar olup biterken Humpty
tuvalete gitmek iin aa inmiti. Dndnde eski yerine trmanamayacan anlad. Bir el
vermeleri iin Kraln adamlarna seslendi, ama onlar l Bandersnatchi masalarn arasnda
srklemekle meguld ve onu duymazdan geldiler.
Luke glmseyerek yaklat.
"Demek o bir Bandersnatch idi," diye yorum yapt. Neye benzediklerini hep merak etmiimdir.
imdi, bir Jabberwockun buraya uramasn ve..."
"t!" diye uyard Kedi. Duvar resminin iinde bir yerde olmal ve muhtemelen dinliyordur.
Onu uyandrma! Ormanlarn iinden grleyerek gelip knn peine debilir. Israbilen dileri ve
kavrayabilen peneleri unutma! Bana dert ama..."
Kedi duvara doru bir bak frlatt, defalarca, hzla solup geri geldi. Luke bunu grmezden
gelerek yorum yapt, Ben yalnzca Tennieln tasvirini dnyordum."
Kedi barn uzak ucunda maddeleti, apkacnn ikisini bana dikti ve Hrlamasn iitiyorum ve
alevden gzlerin sola kaydn gryorum."
Duvar resmine baktm, alev alev gzleri grdm ve tuhaf bir ses duydum.
"Herhangi bir ey olabilir," dedi Luke.
Kedi barn arkasndaki bir rafa geti, glgenin iinde prldayan ve kayan, tuhaf bir silahn asl
olduu yere uzand.
"Vorpal Klcn eline alsan iyi olur, benim tek diyeceim bu."
Luke gld, ama pervane kanatlarndan ve katlanm ayndan yaplm gibi duran alete
bakakald.
Sonra hrlty yine duydum.
"Orada alk alk durma," dedi Kedi, Humptynin kadehini dikip, yine yok olarak.
Luke glmeye devam ederek, doldurulmas iin kupasn uzatt. Orada alk alk durdum.
Bandersnatchi yok etmek iin kullandm by dnce tarzm garip bir ekilde deitirmiti.
Peinden gelen ksa bir an boyunca kafamdaki her ey berraklar gibi olmutu. Bunu ksa bir sre
baktm Logrus imgesine baladm. Bu yzden onu yine ardm.
mge nmde ykseldi, szld. Onu orada tuttum. Ona baktm. Zihnimin iinde souk bir rzgar
esmeye balam gibi oldu. Parampara an paracklar bir araya geldi, kendilerini asl dokuya
ilediler, anlay kazandlar. Elbette...
Hrlt ykseldi, Jabberwockun uzak aalarn arasnda kayan glgesini grdm. Gzleri ini
klar gibiydi. Isrmak ve kavramaya yarayan ynla keskin organ vard...
Ve hi fark etmezdi. nk neler olup bittiini, kimin, nasl ve neden sorumlu olduunu
anlamtm.
ki bklm vaziyette ne eildim, yle ki parmak boumlarm sa izmemin ucunu spryordu.
"Luke," dedim, bir sorunumuz var."
Bardan dnp, bana bakt.
"Sorun ne?" diye sordu.

Amber kanndan gelenler muazzam abalar gsterme becerisine sahiptir. Ayn zamanda korkun
dayaklar yemeye dayanabiliriz. Bu yzden, bizim aramzda, bu tr eyler bir dereceye kadar kendi
kendilerini sadeletirirler. Bu yzden, bu tr eylerle ilgilenecekse, insann yapmas gerekeni
yapmas zorunludur...
Yumruumu sahip olduum tm gle yerden kaldrdm ve Lukeun enesinin yan tarafna yle bir
indirdim ki dnerek havaland ve masann zerine yaylarak dt, masa ykld, Luke kayarak servis
alann boydan boya at ve sonunda sessiz, Victoria andan frlam gibi grnen bir beyefendinin
ayaklarnn dibine yld. Adam frasn brakm, Luke kayarak ona doru gelirken abucak yana
adm atmt. Sol elimle kupam kaldrdm ve iindekileri bir daa arpm gibi hisseden sa
yumruuma boalttm. Ben bunu yaparken klar soldu ve bir anlk mutlak sessizlik oldu.
Sonra kupay bar tezgahna serte indirdim. Mekan, yeryz sallanrm gibi rpermek iin o n
seti. Raftan iki ie dt, bir lamba salland, hrlt soldu. Soluma baktm ve Jabberwockun
rktc glgesinin bir ekilde ormana ekildiini grdm. Yalnzca bu kadar da deil, manzarann
boyal ksm imdi normal mekan gibi grnen ksma daha fazla uzanyor, o tarafa doru ilerlemeye
devam ediyor, dnyann o kesini dz bir kprtszlk iinde donduruyordu. Jabberwock dalga dalga
sola doru uzaklayor, dzln nnde koturuyor gibi grnyordu. Tweedledum Tweedledee,
Dodo ve Kurbaa mzik aletlerini toplamaya balad.
Lukeun yere yaylm ekline doru yrmeye baladm. Trtl nargileyi skyordu. Mantarnn
tuhaf bir ayla eilmi olduunu grdm. Beyaz Tavan arkadaki bir delikten aa tyd,
trmanmay yeni baard bar taburesinden aa sallanrken Humptynin kfrler salladn
duydum.
Yaklarken paletli beyefendiyi selamladm.
"Rahatsz eniim iin zr dilerim," dedim. Ama inan bana, bu herkesin iyilii iin."
Lukeun gevek bedenini kaldrp omuzuma attm. Yanmdan bir oyun kart srs uarak geti.
Hzl geileri esnasnda onlardan uzaklatm.
"Aman! Bu Jabberwocku korkuttu!" dedi adam, arkama bakarak.
"Ne korkuttu?" diye sordum, bilmek istediimden emin olamazken.
"O," diye yant verdi adam ve barn n tarafna iaret etti.
O tarafa baktm ve geri geri sendeledim. Jabberwocku kat iin sulayamazdm.
eri giren buuk metre boyunda bir Ate Meleiydi -krmz renkteydi, vitrayl pencere gibi
kanatlar vard- ve aklma lm dncelerine ek olarak, bir peygamber devesini getirdi. Sivri
dikenli bir yakas vard, ksa krknn iinden, olas her ay yapan diken gibi peneler kyordu.
Bunlardan biri ieri girerken arpan kaplardan birine taklm, menteelerden sokmutu. Bu bir Kaos
yaratyd. Nadir, lmcl ve son derece zeki. Yllardr bunlardan birini grmemitim ve imdi
grmeyi de arzu etmiyordum; ayn zamanda, buraya gelme sebebinin benimle ilgili olduu akt. Bir
an kalp krizi bym basit bir Bandersnatch iin harcadma zldm ta ki Ate Meleklerinin
kalbi olduunu hatrlayana kadar. O beni ararken hzla evreme bakndm. Yaratk ksa bir av l
kopard ve ilerledi.
"Seninle konumak iin zamanm olmasn ok isterdim," dedim ressama. almalarndan
holandm. Ne yazk ki..."
"Anlyorum."
"Hoa kal."
"yi anslar."
Tavan deliinden aa indim ve alak tavan yznden iyice eilerek komaya baladm. Luke
komay daha da zorlatryordu, zellikle de dnemelerde. ok arkalardan bir srtnme sesi ve

tekrarlanan av l duyuldu. Ama Ate Meleinin tnelden geebilmek iin baz ksmlar
geniletmek zorunda kalacan bilerek rahatladm. Kt haber ise, bunu yapabilecek olmasyd. Bu
yaratklar son derece gl ve neredeyse yok edilemezdir.
Ayaklarmn altndaki zemin bir ukura dnene kadar kotum. Sonra dmeye baladm. Serbest
elimle uzanarak bir eyleri yakalamaya altm, ama yakalanacak bir ey yoktu.
Dip dmt. Gzel. Ben de byle olmasn ummu ve beklemitim. Luke hafife inledi, ama
kprdamad.
Dtk. Adamn dedii gibi, aa, aa, aa. Bu bir kuyuydu ve ya ok derindi, ya da biz ok
yava dyorduk.
evremiz alaca karanlkt ve kuyunun duvarlarn ayrt edemiyordum. Zihnim biraz daha
berraklat ve tek bir deikeni kontrol edebildiim srece berraklamaya devam edeceini anladm:
Lukeu. Yukarda, ykseklerde av ln bir kez daha duydum. Ardndan tuhaf bir hrlt geldi.
Frakir bileimde bir kez daha hafif hafif zonklamaya balad, ama zaten bilmediim hibir ey
anlatamad. Bu yzden onu susturdum.
Daha da berrak. Hatrlamaya baladm... Drt Dnya Kalesine saldrmam ve Lukeun annesi
Jasray kurtarmam. Kurt adamn saldrs. Grnd gibi olmayan Vinta Bayleyi ziyaretim... lm
Sokandaki akam yemeim... Meskun, San Francisco, kristal maara... Daha, daha berrak.
...Ve tepemdeki av l gittike ykseliyordu. Yaratk tneli gemi, peimden inmeye balam
olmalyd. Ne yazk ki kanatlar vard ve benim fek yapabildiim dmekti.
Yukarya bir gz attm. Yaratn eklini ayrt edemiyordum. Yukars aadan daha karanlk
grnyordu. Bunun tnelin ucundan gelen, k gibi bir eye yaklatmzn iareti olduunu
umdum, nk baka k yolu dnemiyordum. Ortalk bir Koz Kartna bakmak ya da bir glge
kaymas ayarlamak iin evreyi kolaan edemeyeceim kadar karanlkt.
imdi dmek yerine, sa salim konmaya yetecek bir hzda szlmekte olduumuzu hissettim.
Dibe vardmzda bu doru deilmi gibi grnrse, iniimizi yavalatmak iin baka yntemler
aklma geldi -yanmda tadm bylerden birinin uygun ekilde kullanlmas. Ama daha yoldayken
yaratk bizi yerse bu dncelerin bir faydas olmayacakt. Apak bir olaslk, elbette takipimiz o
kadar da a deilse baka ki o zaman bizi parampara etmekle yetinebilirdi. Sonu olarak yaratn
nnde kalmak iin hzmz arttrmaya almam an olabilirdi ki bu da yere indiimiz zaman
dmdz olmamz anlamna gelebilirdi.
Kararlar, kararlar.
Luke omzumun zerinde hafife kprdand. Kendine gelmeye kalkmayacan umdum, nk bir
uyku bysyle uraacak zamanm yoktu ve ona bir yumruk daha atma havasnda deildim. Bu da
konuyu Frakir e brakyordu. Ama eer Luke snr izgisi ise, o zaman onu bayltmak yerine
uyandrabilirdi ve ben onun salam kalmasn istiyordum. Benim bilmediim ok ey biliyordu,
ihtiya duyduum eyler.
Biraz daha aydnlk bir blgeden getik, ilk defa kuyunun duvarlarn ayrt edebildim ve
anlamadm bir dilde grafitilerle dolu olduunu grdm. Aklma Jamaica Kinkaidin ksa bir
yks geldi, ama buradan kurtulmamz iin bir ipucu vermedi. O aydnlk blgeden geiimizin
hemen ardndan ok aada kk bir k noktas fark ettim. Hemen hemen ayn anda l bir kez
daha duydum. Bu kez daha yaknd.
Tam yukarya baktmda Ate Melei aydnlktan geiyordu. Ama arkasnda, yaknda bir ekil
daha vard, bir yelek giymiti ve hrldyordu. Jabberwock da iniyordu ve aramzda en iyi zaman o
yapyor gibi grnyordu. Amacnn ne olduu sorusu nem kazand; o yaklarken k emberi
byd ve

Luke yine kprdand. Bu som hemen yantland, nk yaratk Ate Meleine yetiip saldrd.
Esinti, lk ve gurultu, aniden tslamalar, srtnmeler ve arada bir gelen hrlamalarla birlikte
kuyuda yanklanmaya balad. ki yaratk yumak haline geldi, birbirlerini penelemeye balad.
Gzleri len gneler, peneleri sngler gibiydi.
Aadan gelen solgun k imdi onlara ulam, cehennemsi bir mandala oluturmutu. Kendimi
huzurlu hissetmeme izin vermeyecek kadar yaknda gerekleen bu hareketlilik onlar yavalatmaya
yarad ve uygunsuz bir by yapma ve tnelden tek para halinde kmak iin beceriksiz bir
giriimde bulunma riskine girmeye ihtiya duymadm hissettim.
"Arrg!" diye yorum yapt Luke, aniden srtmda dnerek.
"Katlyorum," dedim. Ama kprdama, olmaz m? Acil ini yapmak zereyiz..."
"...ve yanmak zereyiz," diye bildirdi, savaan canavarlara bakmak iin ban yukar evirerek.
Sonra baklarn aa indirerek ayn zamanda dmekte olduumuzu fark etti. Bu ne tr bir
sarholuk?"
"Kt bir sarholuk," diye yant verdim ve sonra aklma geldi: Tam olarak buydu ite.
Aklk imdi daha geniti ve hzmz tahamml edilebilir bir ini iin yeterliydi. Dev Tokad adn
verdiim byye vereceimiz tepki muhtemelen bizi durdurur, hatta geriye ittirirdi. Bu noktada
trafie engel olmaktansa birka bere kazanmak daha iyiydi.
Gerekten de kt bir sarholuk. lgn bir ayla aklktan geerken, topraa vurup
yuvarlanrken Randomn szlerini hatrladm.
Bir maarann azna yakn durmutuk. Saa ve sola tneller alyordu. Maara az arkamdayd.
Hzl bir bak parlak, muhtemelen gr, epey oda kam bir vadiye aldn gsterdi. Luke
kprtszca yanmda yaylmt. Hemen ayaa kalktm ve koltukaltlarndan yakaladm. Onu iinden
ktmz karanlk aklktan uzaklatrmak iin srklemeye baladm. Canavarca atma sesleri
artk ok yakndan geliyordu.
Lukeun yine baylm gibi grnmesi iyi bir eydi. Tahminlerim doruysa, durumu herhangi bir
Amberli iin yeterince ktyd. Ama by yeteneklerine sahip biri iin, daha nce hi
karlamadm trden, son derece tehlikeli bir bilinmezlik oluturuyordu. Bununla nasl baa
kabileceimden hi emin deildim.
Lukeu sadaki tnele ektim, nk iki tnel arasnda kk olan oydu ve teorik olarak
savunulmas kolay olacakt.
Tnelin snana ulatmz anda iki yaratk birbirlerini yrtp peneleyerek akla dt.
Birbirlerine saldrrken peneleri fkrdayarak, tslayarak, slk alarak maarann zemininde
yuvarlandlar. Bizi tamamen unutmu grnyorlard, iinde bulunduumuz tnelde epeyce geriye
ekildik.
Amcam Randomn tahmininin doru olduunu varsayabiliyordum. Hem, o bir mzisyendi ve tm
Glgelerde almt.
Ayn zamanda, daha iyi bir fikir bulamamtm.
Logrus imgesini ardm. Berrak bir ekilde geldikten ve ellerimi alarnn iine yerletirdikten
sonra onu kullanarak dven yaratklara saldrabilirdim. Ama onlar bana hi dikkat etmiyorlard ve
benim de dikkatlerini ekmeye niyetim yoktu.
Ayn zamanda, byle bir darbenin stlerinde fazla etkileri olacandan emin deildim. Dahas,
sipari hazrd ve onu ivedilikle yerine getirmeliydim.
Bu yzden uzandm.
Bitmek tkenmek bilmez bir sre geti. Aradm eyi bulmadan nce geilmesi gereken, son
derece geni bir Glge alan vard. Sonra bunu tekrar yapmam gerekiyordu. Ve bir kez daha.

stediim bir dizi ey vard ve hibiri yaknda deildi.


Bu arada savalar geveme belirtisi gstermiyordu ve peneleri maarann duvarlarndan
kvlcmlar karyordu.
Birbirlerini saysz yerden kesmilerdi ve imdi koyu renk kanla kaplydlar. Luke bu srada
uyanm, dorulup oturmu, bylenmi gibi renkli atmay izliyordu. Bu dikkatini ne sreyle
eker, bilmiyordum. Onu ok ksa srede uyandrmak benim iin nemliydi ve henz dnmeye
balamam olmas beni memnun ediyordu.
Bu arada, ben Jabberwockun tarafn tutuyordum. Yalnzca edepsiz bir yaratkt ve egzotik
dman dikkatini ekmeden nce benim zerime geliyor olduu kesin deildi. Ama Ate Melei
tamamen farkl bir oyun oynuyordu. zellikle gnderilmi olmad srece Ate Meleinin
Kaostan bu kadar uzaklamas iin sebep yoktu. Onlarn yakalanmas ok zordur, eitilmeleri daha
da zordur ve idare edilmeleri tehlikelidir. Bu yzden byk masraf ve risk anlamna gelirler. nsanlar
Ate Meleklerine kolay kolay yatrm yapmazlar. Yaamdaki asl amalar ldrmektir ve bildiim
kadaryla Kaos Saraylar dnda hi kimse onlardan birini kullanmamtr. Engin bir dizi duyular
vardr -anlald kadaryla aralarndan bazlar paranormaldir- ve Glgede av kpei olarak
kullanlabilirler.
Bildiim kadaryla kendi balarna Glgede dolamazlar. Ama bir Glge yrysn takip
edebilirler ve kurbann kimlii ile iaretlenen ok souk bir izi bile bulabilirler. Ben o lgn bara
Koz Kart ile gitmitim ve bir Koz Kart srayn takip edebildiklerini bilmiyordum, ama aklma
baka bir dizi olaslk geldi. Birinin beni bulmas, o eyi yakna nakletmesi ve iini yapmak zere
serbest brakmas gibi. Ama yntem ne olursa olsun, giriimin zerinde Kaos Saraylar damgas
vard.
Bu yzden hzla Jabberwock taraftar olmutum.
"Neler oluyor?" diye sordu Luke aniden ve maarann duvarlar bir anlna soldu, hafif bir mzik
sesi duydum.
"Anlatmas g," dedim. Dinle, ila zamann geldi."
ardm B12 drajelerinden bir avu dktm ve getirdiim su iesini atm.
"Ne ilac?" diye sordu, ben drajeleri ona uzatrken.
"Doktorun talimat," dedim. Daha hzl ayaa kalkmana yardm edecek."
"Eh, tamam."
Hepsini azna att ve iri bir yudumla mideye indirdi.
"imdi de bunlar."
Thorazine iesini atm. Her biri 200 miligramlkt ve ka tane vermem gerektiini bilmiyordum,
bu yzden tane zerinde karar kldm. Ona biraz triptofan ve biraz da fenilalanin verdim.
Haplara bakt. Duvarlar yine soldu, mzik geri geldi. Aramzdan mavi bir duman geti. Bar aniden
grnr oldu, o mekanda normal saylan her ne ise ona dnt. Devrilmi masalar dzeltilmiti,
Humpty hl sallanyordu, duvar resmi devam ediyordu.
"Hey, kulp!" diye bard Luke. Geri dnmeliyiz. Parti daha yeni balam gibi grnyor."
"lk nce ilalarn al."
"Ne iin bunlar?"
"Fena biimde rahatszsn. Bunlar iyilemen iin."
"Kendimi kt hissetmiyorum. Aslnda, olduka iyi hissediyorum..."
"Al unlar!"
"Tamam! Tamam!"
Bir avu ilac yuttu.

Jabberwock ve Ate Melei soluyor gibi grnyordu ve bar tezgah evresindeki son aresiz
hareketim bir direnle karlamt, ama henz benim iin yeterince kat deildi.
Sonra, aniden Kediyi fark ettim, madde ile oynad oyunlar bu noktada onun mekandaki baka
her eyden daha gerek grnmesine sebep oldu.
"Geliyor musunuz, gidiyor musunuz?" diye sordu.
Luke ayaa kalkacak oldu. Ik parlaklat, ama dankt.
"Ah, Luke, bir baksana," dedim, iaret ederek.
"Nereye?" diye sordu ban evirirken.
Ona bir yumruk daha indirdim.
Luke baylrken bar solmaya balad. Maarann duvarlar yeniden odak kazand. Kedinin sesini
duydum. Gidiyorsunuz..." dedi.
Grltler tm gcyle geri dnd, ama bu sefer baskn ses gayda sesi gibi bir ayaklamayd. Yere
bastrlm, paralanmakta olan Jabberwocka aitti. O zaman kaleye yaptm saldrdan kalan 4
Temmuz bym kullanmaya karar verdim.
Ellerimi kaldrdm ve szckleri syledim. Bunu yaparken gr asn kapatmak iin Lukeun
nne getim. Szckleri sylerken baklarm karp gzlerimi kapattm. Kapal gzlerle bile,
takip eden parlak k akmasn ayrt edebiliyordum. Lukeun, Hey!" dediini duydum, ama tm
dier sesler aniden kesildi. Tekrar baktm zaman kk maarann uzak ucunda iki yaratn
sersemlemi vaziyette kprtszca yattn grdm.
Lukeun elini tuttum, ektim ve itfaiyeci tarznda omzuma attm. Sonra hzla maaraya ilerledim,
en yakn duvar boyunca, maarann azna doru yrrken canavar kanna basp kaydm. Ben
kmadan yaratklar kprdanmaya balamt, ama hareketleri bilinli olmaktan ok igdseldi.
Aklkta durdum ve iek am muazzam bir baheye baktm. Tm iekler en az benim
boyumdayd, devaml yn deitiren bir rzgar bana boucu, gzel kokular getiriyordu.
Birka dakika sonra arkamda daha kararl hareket sesleri duydum ve dndm. Jabberwock
doruluyordu. Ate Melei hl yerdeydi ve kk ddk sesleri karyordu. Jabberwock
sendeleyerek kalkt, kanatlarn at, sonra aniden dnd, havay dvmeye balad ve maarann arka
tarafndaki yksek delikten kat. Kt bir fikir deil, diye karar verdim, baheye doru seirtirken.
Burada kokular daha glyd, ou am olan iekler, aralarndan koturduum fantastik bir
renk ats oluturuyordu. Ksa sre sonra nefes nefese kaldm, ama komaya devam ettim. Luke
ard, ama maara ile aramza olabildiince ok mesafe koymak istiyordum. Takipimizin ne kadar
hzl gidebildiine dnnce, Koz Kart ile oynamaya yetecek kadar zaman olduundan emin
olamadm.
Hzla yrrken biraz sersemlemeye, kollarm ve bacaklarm hissedememeye baladm. Aklma
hemen iek kokularnn uyuturucu olabilecei geldi. Harika. Tek ihtiyacm buydu, Lukeu ila
sarholuundan kurtarmaya alrken uyuturucu sarholuuna yakalanmak. Ama uzakta kk,
biraz yksek bir aklk gryordum, o tarafa yneldim. Orada biraz dinlenip zihinsel ayaklarm
yere basmay ve imdi ne yapacama karar vermeyi umuyordum. imdiye dek takip edildiimi
gsterecek bir ses duymamtm.
Hzla yrmeye devam ettim. Bamn dnmeye baladn hissediyordum. Dengem bozuluyordu.
Aniden, neredeyse akrofobi kadar gl bir dme korkusu yaamaya baladm.
nk dersem bir daha kalkamazmm gibi geliyordu, uyuturucu kaynakl bir uykuya
dalarmm, uyurken Kaos yarat tarafndan bulunur, temize havale edilirmiim gibi. Tepede
ieklerin renkleri bir araya geliyor, parlak bir dere iindeki bir kurdele yn gibi akyor,
karyordu. iek kokularn olabildiince az ekmek iin nefesimi kontrol etmeye altm.

Ama nefes nefese kaldmdan bu gt.


Dmedim, ama akln ortasnda Lukeu yere braktktan sonra yanna ktm. Luke, yznde
huzurlu bir ifade, baygn kald. Tepeciin uzak ucundan, ktcl grnl, dikenli, ieksiz trden
bitkilerin byd taraftan bize doru bir rzgar esti. Bylece dev iek bahesinin batan karc
kokularn almaz oldum ve bir sre sonra zihnim almaya balad.
Dier yandan, bunun kendi kokularmzn maaraya doru szld anlamna geldiini fark
ettim. Badndrc kokularn iinden Ate Melei onlar ayrt edebilir miydi, bilmiyordum, ama bu
olasln var olmas kendimi rahatsz hissetmeme sebep oldu.
Seneler nce, renciyken LSD denemitim. Beni o kadar korkutmutu ki, bir daha hibir tr
halsinojen kullanmadm.
Yalnzca kt bir sarholuk deildi. Madde glge kaydrma yeteneimi etkilemiti. Amberlilerin
hayal ettikleri her yere gidebildikleri bir gerektir, nk orada bir yerde, Glgede her ey vardr.
Zihinlerimizi hareketle birletirerek dilediimiz glgeyi bulabiliriz. Ne yazk ki, ben hayal
ettiklerimi kontrol altnda tutamyordum. Yine ne yazk ki, o yerlere naklediliyordum. Panie
kapldm ve bu her eyi daha da ktletirdi. Kolaylkla yok olabilirdim, nk bilinaltmn
nesneletirilmi ormanlarnda geziniyor, kt eylerin yaad yerlerde zaman geiriyordum.
Kendime geldiim zaman eve dn yolunu buldum, szlanarak Juliann kapsna dayandm ve
gnler boyunca sinir knts yaadm. Daha sonra, Randoma bundan bahsettiim zaman onun da
benzer deneyimler yaadn rendim. Bata ailenin geri kalanna kar olas bir gizli silah olarak
kendine saklamt; ama sonra, dierleriyle anlamaya vard zaman hayatta kalma amacyla bilgiyi
paylamaya karar vermiti. O zaman Benedictin, Gerardn, Fionann ve Bleysin bunu bildiini
renerek armt ama onlarn bilgisi baka halsinojenlerden gelmiti ve tuhaftr, yalnzca Fiona
bunun aile ii bir silah olabileceini dnmt. Ama fikri, ngrlemezlii yznden rafa
kaldrmt. Ama bunun zerinden zaman gemiti ve baka ilerin basks altnda aklndan kmt;
Benim gibi yeni gelen birinin uyarlmas gerektii aklna gelmemiti.
Luke bana planrl bir komando ekibi ile Drt Dnya Kalesini istila etmeye altn ve
yenildiini sylemiti. Oray ziyaret ederken duvarn iinde, muhtelif yerlerde krk planrleri bizzat
grdm iin Lukeun tutsak edildiini varsaymak mantkl geliyordu. Bu yzden onu bu duruma
getirenin byc Maske olmas olasl glyd. Ona bir doz halsinojen vermi ve tutsaklk
yolculuuna karm, sonra onu gezinmek ve gzel klara bakmak zere serbest brakm
grnyordu. Neyse ki, benim aksime onun zihinsel yolculuklar, Lewis Carrolun parlak
grlerinden daha tehditkar bir ey iermemiti. Belki de yrei benimkinden temizdi. Ama ne
taraftan bakarsanz bakn, pazarlk tuhaf grnyordu. Maske onu ldrebilir, hapse atabilir ya da
asklk koleksiyonuna ekleyebilirdi. Bunun yerine yapt ey risksiz grnmese de, zaman iinde
etkisini yitirecek ve onu cezalandrlm, ama zgr brakacakt. Gerek bir intikamdan ok bilee
atlm bir aplak gibiydi. Kalede hakk olan ve kukusuz bunu yine yapmak iin aba gsterecek
ailenin bir yesine. Maske kendine ar m gveniyordu? Yoksa adam Lukeu tehdit olarak grmyor
muydu?
Ve bir de glge kaydrma yeteneklerimizin ve byclk becerilerimizin benzer kklerden geldii
gerei vard. Desenden ya da Logrustan. Biri ile uramak dieri ile de uramak anlamna
geliyor olmalyd. Bu Lukeun beni, ortada kart yokken dev bir Koz Kart ile arabilmesini
aklard: Uyuturucunun glendirdii grselletirme yetenei o kadar youndu ki, kartn fiziksel
olarak var olmas gerekmiyordu. Ve karman orman olmu by becerileri, iletiimi kurmadan nce
yaadm tm o ncel oyunlar, tuhaf ve gereklik-arptan deneyimleri aklard. Bu, baz
uyuturucularn etkisi altnda ikimizin de ok tehlikeli olabilecei anlamna geliyordu. Bunu

aklmdan karmamalydm. Ona vurduum iin deliye dnm bir biimde uyanmayacan umdum.
nce onunla biraz konumak istiyordum. Dier yandan, dier ilalar iindeki zehri atmasna yardm
ederken onu mutlu tutabilirdi de.
Sol bacamda aryan kas ovaladm ve ayaa kalktm. Lukeu koltukaltlarndan yakaladm ve
akla doru yirmi adm daha srkledim. Sonra iimi ektim ve daha nce dinlendiim noktaya
dndm. Daha uzaa kamaya yetecek kadar zaman yoktu. lk ykselirken ve dev iekler
dorudan bana gelen bir izgi zerinde sallanrken -saplarnn arasndan daha koyu renk bir ekle
ilikin iaretler grebiliyordum- Jabberwock katna gre Ate Meleinin bataki iine dndn
ve bu karlama kanlmaz grndne gre, bu akln herhangi bir aklk kadar iyi, hatta
bazlarndan daha iyi olduunu dndm.

Blm 2
Kemerimdeki parlak eyi zdm ve amaya baladm. Ben bunu yaparken bir dizi tkrt kard.
Kt bir hata deil, mmkn olan en iyi seimi yaptm umuyordum.
Yaratn ieklerin arasndan gemesi dndmden uzun srd. Bu egzotik bahede izimi takip
etmekte glk ektii anlamna geliyor olabilirdi. Ama ben Jabberwock ile karlamasnda epey
yaraland, gcnden ve hzndan oka ey kaybettii anlamna geldiini umuyordum.
Her neyse, sonunda son saplar da sallanp ezildi. Keli yaratk ne atld, durup gzlerini
krpmadan bana bakt. Frakir panie kapld, onu sakinletirdim. Bu onun boyunu aard.
Geride bir Ate emesi bym kalmt, ama onu kullanmaya zahmet bile etmedim. Yarat
durduramayacan ve onun ngrlemez bir biimde davranmasna sebep olabileceini biliyordum.
"Evini zlediysen," diye bardm, sana Kaosa dn yolunu gsterebilirim!"
Bir dzine yaradan svlar aktarak, yavaa yaklat. zerime atlama yeteneine hl sahip mi,
yoksa mevcut hz becerebildiinin en iyisi mi, merak ettim. Tedbirlilik en ktsn varsaymam
sylyordu, bu yzden teebbs edecei herhangi bir eyi karlayabilmek iin gevek ve hazr
beklemeye altm.
Ama zerime atlamad. Uzantlar olan kk bir tank gibi yaklamaya devam etti. Yaamsal
noktalarnn nerede olduunu bilmiyordum. Evdeyken Ate Melei anatomisi ilgi alan listemde st
sralarda deildi. Ama yaratk yaklarken gzlem yoluyla kendime hzl bir ders verdim. Ne yazk ki
bu, yaratn her eyi korunakl yerlerde tuttuu inancn verdi. ok kt.
Beni kandrmaya alyor olmas olasna karlk saldrya gemek istemiyordum. Yaratn
sava numaralarn bilmiyordum ve renmek iin gereksiz yere kendimi riske atmak istemiyordum.
Savunmada kalmak ve ilk hareketi onun yapmasna izin vermek daha iyi, dedim kendi kendime. Ama
yaratk yaklamaya devam etti. Ksa sre sonra bir ey yapmak zorunda kalacam biliyordum,
yalnzca geri ekilmek iin bile olsa...
O uzun, kvrk nkollardan biri bana doru frlad, yana dndm ve kestim. Tkr-tak! Kol hareket
etmeye devam ederek yerde yatyordu. Bu yzden ben de hareket etmeye devam ettim. Bir-iki, bir-iki!
Tkr-tak!
Yaratk yavaa sola devrildi, nk bedeninin o tarafndaki tm bacaklar kesmitim.
Sonra, ar gvenle, dier yana ulamak ve yaratk henz travma iindeyken ve yere yklrken
hareketi tekrarlamak iin bann ok yaknndan getim. Ama fazla yakndaydm ve yaratk hl
devriliyordu. Peneli uzantlaryla beni yakalamak yerine incik kemii ya da nkol yerine geen bir
eyle bana vurdu. Darbe gsme inince geriye devrildim.
Ben geriye sendeler, dorulabilmek iin ayaklarm altma ekerken Lukeun sersem sersem,
imdi neler oluyor?" dediini duydum.
"Daha sonra," diye seslendim, arkama bakmadan.
Sonra, Hey! Bana vurdun!" diye ekledi.
"Hepsi senin iyiliin iin," diye yant verdim. Tedavinin paras" ve ayaa kalkp tekrar harekete
getim.
"Ya," dediini duydum.
Yaratk imdi yan tarafna dayanmt, o iri kol vahice bana doru savruldu. Ondan kandm,
menzilini ve vuru asn gzlemeyi baardm.
Tkr-tak. Kol yere dt, ben hareket etmeye devam ettim.

Farkl alardan bana doru darbe savurdum ve sonunda kesmeyi baardm. Ama yaratk tkrt
kamaya, gvde, geriye kalan bacaklarnn zerinde trmalamaya devam etti.
Ondan sonra ka kez daha vurdum, bilmiyorum. Yaratk dilim dilim olana kadar devam ettim. Luke
vurduum her darbede, Oley!" diye barmaya balad. Terlemeye balamtm ve s dalgalar ya da
yle bir eyin uzaktaki ieklerin rahatsz edici bir biimde dalgalanmasna sebep olduunu fark
ettim. Ama ok ngrl davranm olduumu fark etmitim. Bardan gtrdm Vorpal Klc iyi
bir silah olduunu kantlamt. Onu yksek bir yayla salladm, bunun onu iyice temizlediini fark
ettim, sonra bataki derli toplu haline dnmesi iin katlamaya baladm. Ta yapraklar kadar
yumuakt ve hl tozlu bir parlt sayordu...
"Bravo!" dedi tandk bir ses, dndmde nce glmsemeyi, ardndan patilerini hafife birbirine
vuran Kediyi grdm. Yahuu! Yahey!" diye ekledi. Aferin sana, seni parlak ocuk!"
Arka plandaki dalgalanma glendi, gkyz karard. Lukeun, Hey!" dediini duydum ve arkama
baktm zaman ayaa kalktn, ne gelmekte olduunu grdm. Tekrar baktmda Kedinin
arkasnda bar beliriyordu, pirin korkuluu fark ettim. Ban dnmeye balad.
"Normalde Vorpal Klc iin bir depozit alrz," diyordu Kedi. Ama onu sapasalam iade ettiine
gre..."
Luke yanmdayd. Yine mzik sesi duyuyordum ve Luke ezgiyle beraber mrldanyordu. imdi,
bar renk nanslar ve glge kazanarak katlatka, aklk ve parampara Ate Melei asl
manzarann zerine bindirilmi grnyordu.
Ama mekan bir ekilde daha ufak geliyordu. Masalar birbirine daha yaknd, mzik daha hafifti,
duvar resmi daha birbirine girmiti ve ressam grnrlerde yoktu. Trtl ve mantar bile glgeli bir
keye ekilmilerdi ve ikisi de klm, mavi duman daha az youn grnyordu. Bunu iyi bir
iaret olarak kabul ettim, nk oradaki varlmz Lukeun zihinsel durumunun bir sonucuysa, o
zaman belki sarholuunun etkisi azalyordu.
"Luke?" dedim.
Bara, yanma yaklat.
"Evet?" diye sordu.
"Sarho olduunu biliyorsun, deil mi?"
"Bilmiyorum... Ne kastettiini anlamyorum ," dedi.
"Maske seni tutsak aldnda sana biraz asit vermi sanrm," dedim. Bu mmkn m?"
"Maske kim?" diye sordu bana.
"Kaledeki yeni kafa patron."
"Ah, Sharu Garrul demek istiyorsun," dedi. Mavi maske taktn hatrlyorum."
Maskenin Sharu olmadn aklamaya girimek istemedim. Hem, zaten unutacakt. Bam
salladm ve Patron," dedim.
"Eh... evet, sanrm bana bir ey vermi olabilir," diye yantlad. Yani btn bunlar...?" Odaya iaret
etti.
Bam salladm.
"Kesinlikle gerek," dedim. Ama kendimizi halsinasyonlara nakledebiliriz. Gerek olduklar bir
yerler var. Asit bunu salar."
"Belam bulaym emi," dedi.
"Seni ayltmak iin baz ilalar verdim," dedim ona. Ama bu biraz zaman alr."
Dudaklarn yalad, evresine baknd.
"Eh, acelesi yok," dedi. Sonra uzaktaki lk tekrar yankland ve iblisler duvar resmindeki
kadna pis eyler yapmaya balad zaman glmsedi. Buras houma gitti."

Katlanm silah bar tezgahna koydum. Luke tezgaha vurdu ve yeni bira istedi. Ben bam
sallayarak geriledim.
"imdi gitmeliyim," dedim ona. Peimde biri var ve biraz nce ok yaklat."
"Hayvanlar saylmaz," dedi Luke.
"Biraz nce doradm saylr," diye yant verdim. Birisi gndermi." *
imdi ne gelebileceini merak ederek krk kaplara baktm. Ate Meleklerinin iftler halinde
avland bilinir.
"Ama seninle konumalym..." diye devam ettim.
"imdi olmaz," dedi, arkasn dnerek.
"nemli olduunu biliyorsun."
"Doru dzgn dnemiyorum," diye yant verdi.
Sanrm bu doruydu ve onu Amber e ya da baka bir yere srklemenin anlam yoktu. Solup
gider ve buraya gelirdi.
Ortak sorunlarmz tartmadan nce kafasnn almas ve sarholuunun dalmas gerekiyordu.
"Annenin Amber de tutsak olduunu biliyorsun, deil mi?" diye sordum.
"Evet."
"Kafan topladn zaman beni ara. Konumalyz."
"Tamam."
Dndm, kapdan ktm ve bir sis bulutuna girdim. Uzakta Lukeun yine ark sylemeye
baladn duydum. Hznl bir balatt. Sis, glge kaydrmaya gelince mutlak karanlk kadar
ktdr. Hareket ederken hibir referans noktas gremezseniz sizin geip gitmenize izin veren
yetenei kullanmann yolu yoktur. Dier yandan, zihnim berraklatna gre bir sre yalnz kalp
dnmek istiyordum. Bu eyin iinde hi kimseyi gremiyorsam, kimse de beni gremezdi. Ve ta
denmi yzeyde kendi ayak seslerim dnda ses yoktu.
Ne baarmtm? Amber de Lukeun sra d arsyla ksa uykumdan uyandmda, sra d
abalarn ertesinde l gibi yorgundum. Onun olduu yere nakledilmi, sarho olduunu renmi,
onu daha abuk kendine getireceini umduum bir ey vermi, bir Ate Melei doram, Lukeu
balad noktada brakmtm.
Bundan iki ey rendim, diye dndm pamuk pamuk sislerin iinde yrrken: Lukeun Amber
hakkndaki olas planlarn bozdum. Artk annesinin tutsamz olduunu biliyordu ve bu artlar
altnda dorudan eyleme giriebileceini sanmyordum. Lukeu nakletmek ve bir mekanda tutmakla
ilgili teknik sorunlara ek olarak, onu bulduum yerde brakmamn asl sebebi buydu. Randomn onu
bodrumdaki bir hcrede, baygn tutmay tercih edeceini biliyordum, ama sonunda dileri sklm
bir Lukea raz olacandan emindim; zellikle de Lukeun Jasra iin eninde sonunda bizimle
iletiime gemesi olasyken. Onun istedii zaman, kendine ve bize gelmesine razydm. Benim
bekleme odamda kendi sorunlarm vard, mesela Hayaletark, Maske, Vinta... ve bir numara alp
oturan yeni hayalet.
Belki peime katil takmak iin mavi talarn bulma zelliini kullanan Jasrayd. Bunun iin hem
sebebi, hem yetenei vard. Ama Maske de olabilirdi. Onun yetenei olduunu dnyordum ve
anlamasam da, bir sebebi de vard. Ama imdi Jasra yoldan ekilmiti ve zaman iinde Maske ile
hallemeye kararl olsam da, kendimi mavi talarn ahenginden kurtardma inanyordum. Ayn
zamanda Kaledeki son karlamamzda Maskeyi biraz korkuttuuma da inanyordum. Her neyse,
gleri nasl olursa olsun Maskenin ya da Jasrann eitimli bir Ate Melei bulabilmesi olasl
son derece dkt.
Hayr, Ate Melekleri yalnzca tek bir yerden gelir ve glge-bycleri mteri listesinde deildir.

Bir esinti sisleri bir anlna aralaynca binalar grdm. Gzel. Kaydrdm. Sis hemen hemen ayn
anda hareket etti ve grdklerim bina deil karanlk kaya formasyonlar oldu. Bir aralanma daha ve
bir afak ya da akam g grnr oldu. zerine parlak yldzlardan bir kpk salmt. Fazla
zaman gemeden bir rzgar sisi datt ve yksek, kayalk bir yerde yrmekte olduumu grdm.
Gkyz yldzlarn yla ile alev alevdi. O kadar aydnlkt ki, altnda kitap bile okuyabilirdim.
Dnyann kenarna giden karanlk bir patikay takip ettim...
Luke, Jasra, Dalt ve Maske ile ilgili i bir ekilde bir btnn paralaryd. Baz yerlerde tamamen
anlalr, bazlarnda bulutlu. Biraz zaman ve yry sonucunda hepsini bir araya getirebilirdim.
Luke ve Jasra imdilik etkisiz haldeydi. Bir tr muamma olan Maskenin bana kiisel bir kini var
gibiydi, ama Amber e kar bir tehdit oluturmuyordu. Dalt ise oluturuyordu ve cici, yeni silahlar
vard ama Random bu durumdan haberdard ve Benedict ehre dnmt. Bu yzden onunla baa
kmak iin gereken her eyin yapldndan emindim.
Dnyann kenarnda durdum ve yldzlarla dolu dipsiz uuruma baktm. Dam bir gezegenin
yzeyini ereflendiriyor gibi grnmyordu. Bununla beraber solumda bir kpr vard, karanlk,
yldz kapatan bir ekil vard. Belki de bir baka yzen da. Kprye yryp zerine ktm.
Atmosfer, yerekimi, hava scakl sorunlarnn burada hi anlam yoktu. Yrrken gereklii
oluturabiliyordum. Kprde yrdm; bir an a dzeldi ve karanlk ktlenin uzak yannda, yine bir
baka karanla giden bir baka kpr grdm.
Kprnn ortasnda durdum, her iki yanda uzaklara baktm. Gvenli ve uygun bir noktaya
benziyordu. Koz Kart destemi kardm ve kartrp uzun, ok uzun zamandr kullanmadm bir
tanesini setim.
Kart nmde tuttum, dierlerini kaldrdm, bembeyaz bir sa ynn altndaki mavi gzleri, gen,
sert, hafife keskin hatlar inceledim. Beyaz bir yaka ve parlak, dar bir ceket altnda grnen kol
yenleri dnda siyahlara brnmt. Eldivenli elinde koyu renk elik top tutuyordu.
Bazen Kaosa kadar uzanmak g olur, bu yzden dikkatle, kuvvetle odaklandm ve uzandm.
letiim neredeyse hemen geldi. lgn, izgili bir gkyznn altnda, bir balkonda oturuyordu.
Kayan Dalar soluna doru hareketlenmiti.
Ayaklarn kk bir yzen masaya dayamt ve kitap okuyordu. Kitab indirip, hafife glmsedi.
"Merlin," dedi alak sesle. Yorgun grnyorsun."
Bam salladm.
"Sense dinlenmi grnyorsun," dedim.
"Doru," diye yant verdi kitab kapatp, sehpann zerine koyarken. Sonra, Sorun mu var?" diye
sordu.
"Sorun var, Mandor."
Ayaa kalkt.
"Gelmek ister misin?"
Bam iki yana salladm. Geri dnmene yardmc olacak Koz Kartlarn varsa, senin bana gelmeni
tercih ederim."
Elini uzatt.
"Tamam," dedi.
Uzandm, ellerimiz bulutu; tek bir adm att ve kprnn zerinde, yanmda durdu. Bir an
kucaklatk, sonra dnd ve uuruma bakt.
"Burada tehlike mi var?" diye sordu.
"Hayr. Gvenli grnd iin buray setim."
"Manzaras da iyi," diye yant verdi. Bana neler geldi?"

"Yllarca yalnzca rencilik yaptm ve sonra zel trden bir makinenin tasarmcs oldum," diye
anlattm. Son zamanlara kadar hayatm sakindi. Sonra cehennem serbest kald ama ounu
anlyorum ve byk ksm kontrol altnda grnyor. O ksm karmak ve endielenmene demez."
Elini kprnn korkuluuna koydu.
"Ya dier ksm?" diye sordu.
"imdiye kadarki dmanlarm Amber evresindendi. Ama aniden, o iin ou halledilme yolunda
grnrken, biri peime bir Ate Melei takt. Ksa sre sonra onu yok etmeyi basardm. Neden
olduu konusunda hibir fikrim yok ve kesinlikle bir Amber numaras deil."
ini ekerek srtn dnd, birka adm att, sonra geri dnd.
"Haklsn, elbette," dedi. Bu dereceye geldiini hi tahmin edemedim, aksi halde bir sre nce
seninle konuurdum. Ama kendi payna zel speklasyonlar yapmaya balamadan nce nem sras
konusunda farkl dnmeme izin ver. Tm hikayeyi dinlemek istiyorum."
"Neden?"
"nk bazen sen artc lde naif olabiliyorsun, kk kardeim ve neyin gerekten nemli
olduu konusunda senin yargna henz gvenmiyorum."
"Bitirmeden nce alktan lebilirim," diye yant verdim.
vey aabeyim Mandor arpk bir glmsemeyle kollarn kaldrd. Annem Dara ile Kenar Lordu
Prens Sawalln oullar olan Jurt ve Despil yarm kan kardeimdir, ama Mandor, Sawalln nceki
evliliinden olan oludur. Mandor benden olduka byktr ve sonu olarak bana Amber deki
akrabalarm hatrlatr. Dara ve Sawalln ocuklarnn arasnda kendimi hep bir yabanc gibi
hissettim. Mandor da bir gruba ait olmadndan ortak noktalarmz vard. Ama bana eskiden
gsterdii ilginin arkasnda ne drt vardysa, bunu bir kenara brakmt ve benim grme gre
tam kan kardelerden daha yakn olmutuk. Bana yllar iinde bir sr ie yarar ey retmiti ve
birlikte pek ok gzel anmz vard.
Aramzdaki hava arpld ve Mandor kollarn indirdii zaman ilemeli beyaz keten bir rt kapl
bir yemek masas aniden, sessizce aramzda belirdi. Birka saniye sonra birbirine bakan iki sandalye
masay takip etti. Masann zerinde pek ok kapakl tabak vard ve hepsi ince porselen, kristal ya da
gmtendi; hatta iinde koyu renk, bklm bir ie tayan bir buz kovas bile vard.
"ok etkilendim," dedim.
"Son senelerde gurme bysne epey zaman harcadm," dedi. Ltfen otur."
ki karanlk arasndaki kprde rahata yerlerimize yerletik. Yemeklerin tadna bakarken takdirle
mrldandm ve beni bu yldz ve sessizlik mekanna getiren olaylar anlatmaya balayana kadar
birka dakika gemesi gerekti.
Mandor tm hikayemi szm kesmeden dinledi ve bitirdiim zaman ban sallad, Bir tabak
daha tatl ister misin?" diye sordu.
"Evet," dedim. ok gzeldi."
Birka dakika sonra bam kaldrdmda glmsemekte olduunu grdm.
"Komik olan ne?" diye sordum.
"Sen," diye yant verdi. Hatrlarsan, sen oraya gitmek iin ayrlmadan nce, i, gven duymaya
gelince seici olman sylemitim."
"Ee? Hikayemi kimseye anlatmadm. Bana hikayesini renmeden Luke ile dost olmam konusunda
ders vereceksen, oktan bir tane dinledim."
"Ya Julia?"
"Ne demek istiyorsun? O asla renmedi..."
"Kesinlikle. Ve gvenebilecein birine benziyordu. Bunun yerine onu kendine dman ettin."

"Tamam! Belki o konuda da yanl karar verdim."


"Olaanst bir makine tasarladn ve aklna bunun ayn zamanda gl bir silah olabilecei hi
gelmedi. Random konuyu doru adan grd. Luke da yle. Bu cephede felaketten kurtulman
salayan tek ey makinenin bilin kazanmas ve emir almay reddetmi olmas olabilir."
"Haklsn. Teknik sorunlar zmekle daha ok ilgileniyordum. Tm sonular dnmedim."
ini ekti.
"Ben seninle ne yapacam, Merlin? Risk aldn bilmeden risk alyorsun."
"Vintaya gvenmedim," dedim.
"Sanrm ondan daha fazla bilgi koparabilirdin," dedi, eer tehlikeden kurtulmu grnen Lukeu
kurtarmak iin bu kadar acele etmeseydin. Kadn sohbetinizin sonunda olduka gevemi
grnyordu."
"Belki seni armalydm."
"Onunla bir daha karlarsan ar, ben onunla baa karm."
Bakakaldm. tendi.
"Ne olduunu biliyor musun?"
"Ben onu zerim," dedi, kadehindeki parlak portakal rengi svy alkalayarak. Ama sana sade ve
zarif bir nerim var. Gzlerden hayli uzak, her tr imkan olan yeni bir kr evim var. Neden
tehlikeden tehlikeye komak yerine benimle birlikte Saraylar a dnmyorsun? Birka sene saklan,
hayatn tadn kar, okumadn kitaplar oku. Ben iyi korunman salarm. Brak frtna geip gitsin,
sonra daha huzurlu bir iklimde iine bak."
Alev alev ikiden kk bir yudum aldm.
"Hayr," dedim. Daha nce senin bildiini, benim bilmediimi sylediin o eylere ne oldu?"
"nerimi kabul edersen hi nemleri kalmaz."
"Kabul edecek olsam bile bilmek istiyorum."
"Bir uval solucan," dedi.
"Sen benim hikayemi dinledin. Ben de seninkini dinlerim."
Omuzlarn silkti, sandalyesinde arkasna yasland ve yldzlara bakt.
"Swayvill lyor," dedi.
"Bunu yllardr yapyor."
"Doru, ama durumu ok daha ktleti. Bazlar Amberli Ericin lm lanetiyle ilgili olduunu
sylyor. Her neyse, gerekten fazla zaman kalmadn dnyorum."
"Anlamaya balyorum..."
"Evet, taht mcadelesi daha da younlat. Sada solda insanlar lyor. Zehirler, dellolar,
suikastlar, tuhaf kazalar, pheli intiharlar. ok kii bilinmeyen yerlere gitti. Ya da yle grnyor."
"Anlyorum, ama beni neden ilgilendirdiini gremiyorum."
"Eskiden olsa ilgilendirmezdi."
"Ama?"
"Sen gittikten sonra Sawalln seni evlat edindiini bilmiyor musun?"
"Ne?"
"Evet. Asl amacnn ne olduunu hi renemedim. Ama sen yasal bir vrissin. Benden sonra, ama
Jurt ile Despilden nce geliyorsun."
"Bu yine de beni listenin epey aalarna yerletirir."
"Doru," dedi yavaa. lginin ou tepelere gsteriliyor..."
"'ou' dedin."

"Her zaman baz istisnalar olur," diye yant verdi. Byle bir zamann eski borlar tahsil etmek
iin gzel bir ortam saladn fark etmelisin. Bir lm eksik ya da fazla, daha dursun zamanlarda
kalkacak kalardan daha azn uyandrr. Greceli olarak yksek yerlerde bile."
Gz gze gelince bam iki yana salladm.
"Benim durumumda gerekten de mantkl grnmyor," dedim.
Kendimi rahatsz hissedene kadar bakmaya devam etti.
"Geliyor mu?" diye sordum sonunda.
"Eh..." dedi. Biraz dn."
Dndm. Ve fikir aklma geldiinde Mandor zihnimi okumu gibi ban sallad.
"Jurt," dedi, zamanlarn deimesini bir zevk ve korku karmyla karlad. Devaml en son
lmlerden, bazlarnn ne kadar zarif bir ekilde ve kolaylkla halledildiinden bahsediyor. Birka
kkrdamayla kark fsltlar. Korkusu ve kendi yaramazlk kapasitesini arttrma arzusu sonunda
dier korkusundan daha yksek bir noktaya eriti..."
"Logrus..."
"Evet. Sonunda Logrusu denedi ve baard."
"Bu konuda kendini ok iyi hissediyor olmal. Gururlu. Bu yllardr istedii bir eydir."
"Ah, evet," diye yant verdi Mandor. Ve eminim baka pek ok ey de hissetmitir."
"zgrlk," dedim. G" ve ben onun yar elenen ifadesini incelerken, eklemek zorunda kaldm
ve oyunu oynama becerisi."
"Hl umut vaat ediyorsun," dedi. imdi, bunu mantkl sonucuna kadar ilerletmek ister misin?"
"Tamam," diye karlk verdim, darbemin ardndan Jurtun sol kulann, evresine yaylan kan
damlalar eliinde szlp gitmesini hatrlarken. Ate Meleini Jurtun gnderdiini
dnyorsun."
"ok olas," diye yant verdi. Ama biraz daha teye gtrsen?"
Aalkta greirken Jurtun gzn delen krk dal dndm...
"Tamam," dedim. Benim peimde. Tahta kma oyunun paras olmal, ondan biraz daha nde
olmam ya da srf nefret ve intikam ya da her ikisi birden."
"Sonular asndan hangisi olduu fark etmez aslnda," dedi Mandor. Ama ben sana saldran
kurdun kesik kulan dnyordum. Ve grne gre tek bir gz vard..."
"Evet," dedim. Bugnlerde Jurt neye benziyor?"
"Ah, kulann yars kt. Olduka perian ve irkin grnl. Genellikle salaryla kapatyor.
Gz yeniden olutu, ama henz gremiyor. Genellikle bant takyor."
"Bu, son gelimeleri aklayabilir," dedim. Olup biten her eyin yannda tam da zaman. Sular
fena halde bulandryor."
"Sana gzlerden kaybolman ve olaylarn sakinlemesini beklemeni nermemin sebeplerinden biri.
ok kalabalk. Havada bunca ok varken ilerinden biri yreine giden yolu bulabilir."
"Ben kendime bakabilirim, Mandor."
"Beni kandrabilirdin."
Omuzlarm silktim, doruldum, korkulua yrdm ve yldzlara baktm.
Uzun sre sonra bana seslendi, Daha iyi bir fikrin var m?" ama ona yant vermedim, nk ayn
konuyu dnyordum.
Mandor un dar gr am, hazrlkl olmamam hakknda sylediklerini deerlendiriyordum ve
hakl olduu, u na kadar basma gelen her eyde -Jasrann peine dtm zaman hari- daha ok
koullara tepki verdiim sonucuna varmak zereydim. Eyleme gemekten ok karlk veriyordum.
tiraf etmeliydim ki, her ey ok abuk olmutu. Ama yine de, kendimi korumak, dmanlarm

hakknda bilgi edinmek ve kar saldrya gemek iin gerek planlar yapmamtm. Bir eyler
yapmalymm gibi geliyordu...
"Endielenecek o kadar ok ey varsa," dedi, muhtemelen oyunu gvenli oynasan daha iyi olur."
Mantk, gvenlik ve ihtiyat alarndan muhtemelen haklyd. Ama o Saraylar dand ve benim onun
dahil olmad baka bir dizi sadakatim vard. Srf Luke ile balantm araclyla bile olsa,
Amber in gvenliini salayacak kiisel bir eylem plan bulmam olasyd. Byle bir frsat var
olduu srece meseleleri takip etmeye zorunlu hissediyordum. Ve bunun tesinde, tamamen kiisel
bir adan, merakm yantlanmam sorulara yant aramak yerine yryp gitmeme izin vermeyecek
kadar glyd.
Mandor a yant verip, bunlar nasl sze dkeceimi dnrken yine tepki vermek zorunda
kaldm. Hafif bir sorgu duygusu hissettim, sanki bir kedi zihnimin kapsn trmalyormu gibi.
Glendi, baka dnceleri bir kenara itti ve sonunda uzak bir mekandan bir Koz Kart ars
olduunu anladm. Amber den ayrldmdan beri neler olduunu merak eden Random olduunu
tahmin ettim. Bu yzden alc oldum ve iletiimi davet ettim.
"Merlin, sorun ne?" diye sordu Mandor. Megul olduumu ifade etmek iin elimi kaldrdm. Bu
srada peetesini masaya brakp ayaa kalktn grdm.
Gr am yava yava berraklat ve Fionann arkasnda kayalklar, tepesinde solgun, yeil bir
gkyz, sert sert bakmakta olduunu grdm.
"Merlin," dedi. Neredesin?"
"ok uzakta," diye yant verdim. Uzun hikaye. Neler oluyor? Sen neredesin?"
Kasvetle glmsedi.
"ok uzakta," diye yant verdi.
"kimiz de ok manzaral noktalar semiiz gibi grnyor," diye yorum yaptm. Gkyzn
salarna uysun diye mi setin?"
"Yeter!" dedi. Yolculuk anlarmz paylamak iin aramadm seni."
O anda Mandor arkamdan yaklat ve elini omzuma koydu. Bu, karakterine hi uymuyordu, nk
mevcut bir Koz Kart iletiimi srerken mnasebetsiz bir davran saylr. Paralel telefonu kaldrmak
ve iki kiinin konumasn kesmek gibi. Yine de...
"Vay vay!" dedi. Bizi tantrr msn, Merlin?"
"Bu kim?" diye sordu Fiona.
"Bu aabeyim Mandor," dedim ona, Kaos Saraylarnda, Sawall ailesinden. Mandor, bu halam
Fiona, Amber Prensesi."
Mandor eildi.
"Methinizi duymutum, Prenses," dedi. Sizinle tanmak byk zevk."
Fionann gzleri bir an irileti.
"Aileyi duydum," diye yant verdi, ama Merlinin ailenizle ilikisini bilmiyordum. Tantmza
memnun oldum."
"Bir sorun olduunu mu anlamalym, Fiona?" diye sordum.
"Evet," diye yant verdi, Mandor a bir bak frlatarak.
"Ben ekiliyorum," dedi Mandor. Tantmz iin onur duydum, Prenses. Keke Kenar a daha
yakn yayor olsaydnz."
Fiona glmsedi.
"Bekle," dedi Fiona. Bu devlet srlaryla ilgili bir konu deil. Logrusu yrdnz m?"
"Evet," diye bildirdi Mandor.
"...Ve ikiniz dello yapmak iin bir araya gelmediniz, deil mi?"

"Pek deil," diye yant verdim.


"Bu durumda, bu sorun zerine sizin grnz iitmek isterim. Bana gelmeye raz msnz,
Mandor?"
Mandor yine eildi ve artk biraz abarttn dndm.
"Her yere, hanmefendi," diye karlk verdi.
"Gelin o zaman," dedi Fiona ve uzatt sol elini tuttum.
Mandor uzand ve Fionann bileine dokundu. ne adm attk.
O kayalk yerde, nnde durduk. Buras esintili ve biraz souktu. Uzak bir yerden, bouk bir,
makine sesi gibi bir grlt geliyordu.
"Son zamanlarda Amber den birileriyle grtn m?" diye sordum ona.
"Hayr," dedi.
"Gidiin biraz ani olmutu."
"Sebeplerim vard."
"Lukeu tanman gibi mi?"
"Artk kim olduunu biliyor musun?"
"Evet."
"Ya dierleri?"
"Randoma syledim," diye yant verdim ve Floraya."
"Demek herkes biliyor," dedi. Ben abucak ayrldm ve Bleysi yanma aldm, nk Lukeun
listesinde srada biz olmalydk. Hem, ben babasn ldrmeye altm ve neredeyse baaracaktm.
Bleys ve ben, Brandin en yakn akrabalarydk ve onun karsnda yer aldk."
Delici baklarn Mandor a evirdi. Mandor glmsedi.
"Anlyorum," diye bildirdi ve u anda Luke bir Kedi, bir Dodo, bir Trtl ve bir Beyaz Tavanla
iki iiyor. Ayn zamanda annesi Amber de tutsakken size kar gsz olduunu anlyorum."
Fiona yine beni inceledi.
"Gerekten megulmsn."
"yle olmaya alyorum."
"...Geri dnn gvenli olsun diye," diye devam etti Mandor.
Fiona ona glmsedi, sonra bana bakt.
"Aabeyin epey bilgili grnyor," diye yorum yapt.
"O da aileden," dedim ve birbirimizin srtn kollamak gibi mr boyu sren bir alkanlmz
var."
"Onunkini mi, seninkini mi?" diye sordu.
"Benimkini," diye yant verdim. O benim bym."
"Birka yzyl ne fark yaratr ki?" dedi Mandor.
"Ruhunun olgun olduunu hissetmitim," dedi Fiona. Sana dndmden daha fazla gvenmeye
karar verdim."
"Bu ok nazike," diye yant verdi Mandor ve duygunu takdir ediyorum..."
"...Ama arya kamamam artyla, deil mi?"
"Kesinlikle."
"Birbirimizi bu kadar az tanrken ailene ya da tahta sadakatini snama niyetim yok," dedi Fiona.
Bu hem Amber i, hem Saraylar' ilgilendiriyor, ama kar atmas gremiyorum."
"Saduyundan kukum yok. Yalnzca konumumu aka belli etmek istedim."
Fiona bana dnd.
"Merlin," dedi, sanrm bana yalan syledin."

Onu bir konuda yanl ynlendirdiim bir durum hatrlamaya alrken kalarm attm. Sonra
bam iki yana salladm.
"Sylemisem bile," dedim, hatrlamyorum."
"Birka yl nce," dedi, babann Desenini yryebilir misin, diye sorduum zaman."
"Ah," diye yant verdim. Kzardm hissettim ve bu tuhaf kta bunun fark edilip edilmeyeceini
merak ettim.
"Sana sylediklerimden faydalandn. Desenin direncinden," diye devam etti. Ayan zerine
koyman engelliyormu gibi yaptn. Ama benim adm atmaya altm zaman grlen diren
iaretlerinden yoktu."
Bana, dorulama beklermi gibi bakt.
"Ee?" dedim.
"Yani," diye yant verdi, imdi o zaman olduundan daha nemli bir hale geldi ve bilmek
zorundaym: O gn numara m yaptn?"
"Evet," dedim.
"Neden?"
"Bir kez adm atarsam," diye akladm, yrmeye devam etmek zorunda kalacaktm. Bunun beni
nereye gtreceini, ardndan nasl bir durum geleceini kim bilebilir? Tatilimin sonundaydm ve
okula dnmek iin acele ediyordum. Uzun bir keif gezisine dnecek bir ey iin zamanm yoktu.
Sana glkler olduunu sylemek, durumdan kurtulmamn en zarif yolu gibi grnd."
"Sanrm bundan fazlas var," dedi Fiona.
"Ne demek istiyorsun?"
"Bence Corwin sana kalanmzn bilmedii bir ey syledi ya da bir mesaj brakt. Bu konuda kabul
ettiinden daha fazlasn bildiine inanyorum."
Omuzlarm silktim.
"zgnm, Fiona. phelerin zerinde kontrolm yok," dedim. Keke daha fazla yardm
edebilseydim."
"Edebilirsin," diye yant verdi.
"Nasl, syle."
"Benimle yeni Desenin olduu yere gel. Onu yrmeni istiyorum."
Bam iki yana salladm.
"Babamn seneler nce yapt bir ey hakknda merakn tatmin etmekten daha acil ilerim var,"
dedim ona.
"Bu meraktan fazlas," dedi. Sana bir kez glge frtnalarnn artmasnn ardnda o olduunu
dndm sylemitim."
"Ve ben de sana sebebin baka bir ey olduu yolunda ok iyi bir sebep verdim. Bence eski
Desenin ksmen yok olmas ve yeniden yaratlmas yznden."
"Bu tarafa gelir misin?" diye sordu, bana srtn dnd ve trmanmaya balad.
Mandor a bir bak frlattm, omuzlarm silktim ve Fionay takip ettim. Mandor arkamdan geldi.
entikli kayadan bir perdeye doru trmandk. lk nce Fiona ulat ve kayaln bir ksm boyunca
uzanan, bir yana eik bir kntya ilerledi. Buray aarak kaya duvarn V eklinde yarld bir yere
geldi. Orada srt bize dnk durdu. Yeil gkyznden den k salarna tuhaf eyler yapyordu.
Onun yanna gidip baklarn takip ettim. ok aada, uzak bir dzlkte, solda, byk, siyah bir
huni, kapak gibi dnyordu. ittiimiz kkremenin kayna bu gibi grnyordu. Altnda zemin
atlam gibiydi. Dakikalarca baktm, ama ne eklini, ne konumunu deitirdi. Sonunda boazm
temizledim.

"Byk bir hortum gibi grnyor," dedim ve hibir yere gitmiyor."


"te bu yzden yeni Deseni yrmeni istiyorum," dedi Fiona. Sanrm biz onu alt etmezsek o bizi
alt edecek."

Blm 3
Yalan kefetmek ile gerei kefetmek yetenekleri arasnda seim yapmanz gerekirse hangisini
seersiniz? Bunlarn ayn eyi sylemenin farkl yollar olduunu dndm zamanlar oldu, ama
buna artk inanmyorum. rnein akrabalarmn ou hilenin iini grme konusunda, ardn grmek
kadar baarldrlar. Ama geree aldrdklarndan o kadar emin deilim. Dier yandan, ben daima
gerei aramakta asil, zel, onurlu bir ey olduunu hissettim. Hayaletark ile teebbs ettiim bir
ey. Ama Mandor kuku duymama sebep olmutu.
Bu beni gerein zddn savunan bir enayi mi yapmt?
Elbette, konu o kadar da kesin izgilerle ayrlm deil. Ortas olmayan bir 'ya yle, ya byle'
meselesi olmadn biliyorum, daha ok bir tavr meselesidir. Yine de, aniden arya -aptal cesareti
noktasna- katm ve eletiri becerilerimin ok uzun sre uyumasna izin verdiimi kabul etmeye
razydm.
Bu yzden Fionann talebini dndm.
"Bunu byk bir tehdit klan nedir?" diye sordum.
"Hortum eklinde bir glge frtnas," dedi.
"Daha nce de buna benzer eyler oldu," diye yant verdim.
"Doru," diye karlk verdi, ama onlar Glge iinde hareket ederler. Bu Glgenin baz
alanlarna uzanyor, ama tamamen sabit. lk kez, birka gn nce ortaya kt ve o zamandan bu yana
hi deimedi."
"Amber zaman ile ne zamana denk geliyor?" diye sordum.
"Yarm gn, belki. Neden?"
Omuzlarm silktim. Bilmiyorum. Yalnzca merak ettim," dedim. Bunun neden bir tehdit
olduunu hl anlamyorum."
"Sana Corwin fazladan Deseni izdiinden beri bu tr frtnalarn grldn sylemitim.
imdi hem sklklar, hem nitelikleri deiiyor. O Desenin ksa zamanda anlalmas gerekiyor."
Hzl bir dnme sreci bana babamn Desenini kontrol etmeyi baarann baz korkun glerin
efendisi olabileceini gsterdi. Ya da hanmefendisi.
Bu yzden, Diyelim ki yrdm," dedim. Sonra ne olacak? Babamn hikayesinden anladm
kadaryla evdeki Desende olduu gibi kendimi ortada buluyorum. Bundan ne renebiliriz?"
Fionann yznde duygu belirtisi aradm, ama akrabalarm bu tr basit ifadeler gstermeyecek
kadar kontrolldr.
"Benim anladm kadaryla," dedi, Corwin ortadayken Brand Koz Kart ile ieri girmeyi
baarm."
"Ben de yle dndm."
"...Yani sen merkezdeyken Koz Kart iletiimi ile ben de gelebilirim."
"Sanrm yle. O zaman ikimiz de Desenin ortasnda duruyor olacaz."
"...Ve oradan, varoluun bir baka noktasndan ulaamayacamz baka bir yere gidebiliriz."
"Yani?" diye sordum.
"Arkasnda yatan birincil Desen."
"Bir birincil Deseni olduundan emin misin?"
"Olmak zorunda. Bu tr yaplarn doasnda var. Sradan dzeyden daha temel bir dzeyde izilmi
olmal."
"Ve oraya gitme amacmz?"

"Tm srlar orada, en derin byleri orada renilebilir."


"Anlyorum," dedim ona. O zaman ne olacak?"
"Orada, bu eyin at sorunlarn nasl zlebileceini renebiliriz," diye yant verdi.
"O kadar m?"
Fionann gzleri ksld.
"Elbette ne renebiliyorsak reniriz. G gtr ve anlalana kadar bir tehdit oluturur."
Yavaa bam salladm.
"Ama u anda tehdit konusunda daha acil bir dizi ey var," dedim. O Desen srasn beklemek
zorunda kalacak."
"Dier sorunlarnla baa kmak iin gereken gleri temsil ediyor olsa bile mi?" diye sordu.
"yle olsa bile," dedim. Uzun bir giriime dnebilir ve bunun iin zamanm olduunu
sanmyorum."
"Ama bunu kesin olarak bilmiyorsun."
"Doru. Ama bir kez zerine adm atnca geri dn yok."
Onu birincil Desene gtrp kendi bana brakmaya niyetim olmadn eklemedim. Hem, bir kez
kral karma konusunda elini denemiti. Ve o gnlerde Brand, Amber tahtna kmay baarm
olsayd, imdi bu konuda ne diyor olursa olsun, Fiona tam arkasnda duruyor olacakt. Sanrm
benden kendisini birincil Desene gtrmemi istemek zereydi, ama bu konuyu oktan dndm
ve reddettiimi anlad. steyerek ve reddedilerek itibar kaybetmek istemedii iin bataki savna
dnd.
"evrende dnyalarn parampara olduunu grmek istemiyorsan imdi zaman ayrman
neririm," dedi.
"Bana bunu ilk sylediinde sana inanmamtm," diye yant verdim ve imdi de inanmyorum.
Hl glge frtnas akt vitesindeki artn orijinal Desenin zarar grmesine ve onarlmasna bal
olduunu dnyorum. Ayn zamanda yeni Desenle uramaya kalkarsak, her eyi daha iyiye deil
daha ktye gtreceimize inanyorum..."
"Ben onunla uramak istemiyorum," dedi Fiona. ncelemek istiyorum..."
Aniden aramzda Logrus imgesi akt. Fiona bir ekilde onu grm ya da hissetmi olmalyd,
nk benimle ayn anda geri ekildi.
Ne greceimden emin, bam evirdim.
Mandor ta duvara siper gibi binmiti. Onun bir parasym gibi kprtszca duruyordu, kollarn
kaldrmt. Ona durmasn haykrmamak iin kendimi g tuttum. Ne yaptn biliyordu. Ve zaten
beni hi dinlemeyeceinden emindim.
Pozisyon ald geide ilerledim ve nndeki atlak dzlkte dnen eye baktm. Logrus imgesinin
iinden Suhuyun son dersinde bana gsterdii karanlk, korkun g akn hissettim. Mandor onu
aryor ve glge frtnasna boaltyordu. Serbest brakt Kaos gcnn korkun bir ykm
yaratarak yaylacan bilmiyor muydu? Frtna gerekten de Kaosun iiyse, o zaman onu gerekten
canavar gibi bir eye dntreceini grmyor muydu?
Frtna byd. Kkreme ykseldi. zlemek korkutucu hale geldi.
Arkamdan Fionann inlediini duydum.
"Umarm ne yaptn biliyorsundur," diye seslendim Mandor a.
Logrus imgesi nmde gz krpt.
Lanet eyin bir sre daha byk, daha grltl bir ekilde dnmesini izledik.
Sonunda, Ne kantladn?" diye sordum ona.
"Hi sabrn olmadn," diye yant verdi.

Olguda bilgi verici hibir ey yoktu, ama yine de izlemeye devam ettim. Aniden sesler kekeler gibi
oldu. Karanlk grnt aniden silkindi, toplad dkntleri sat. Ksa sre sonra eski boyutuna
dnd ve eski tizliine kavutu, ses yine istikrar kazand.
"Bunu nasl yaptn?" diye sordum.
"Ben yapmadm," dedi. Kendi kendini dzeltti."
"Byle olmamalyd," diye bildirdi Fiona.
"Kesinlikle," diye yant verdi Mandor.
"Ben anlamadm," dedim.
"Mandor onu o ekilde deitirdikten sonra ncekinden de gl, kkremeye devam etmeliydi,"
dedi Fiona. Ama onu kontrol eden her ne ise, baka-planlar var. Bu yzden dzeltildi."
"...Ve bu bir Kaos olgusu," diye devam etti Mandor. Ona yntem saladm zaman Kaostan nasl
g aldn grdn. Ama bu onu, bir snrn tesine itti ve bir dzeltme oldu. Birisi oradaki birincil
glerle oynuyor. Kim, ne, neden, bilemiyorum. Ama olgunun Desenle ilgili olmadn gl bir
ekilde kantlyor. Kaos oyunlar varken deil. Yani Merlin muhtemelen hakl. Bu iin kaynann
baka yerde olduunu dnyorum."
"Tamam," diye kabul etti Fiona. Tamam. Bu bize ne gsteriyor?"
"Bir gizem," dedi Mandor. Ama yakn bir tehdit olduunu sanmyorum."
Aklmdan hafif, atebcei gibi bir fikir geti. Tamamen yanl olabilirdi, ama onu paylamamaya
karar vermemin sebebi bu deildi. Bu bir anda kefedemeyeceim bir dnce alanna alyordu ve
o ekilde bilgi vermekten holanmam.
Fiona imdi bana dik dik bakyordu, ama bo bir ifade takndm. Sonra aniden, amacnn sonusuz
olduunu fark ederek konuyu deitirmeye karar verdi:
"Lukeu sra d koullar altnda braktn syledin. u anda nerede?"
Yapmak istediim son ey bana gerekten kzmasna sebep olmakt. Ama mevcut durumunda onu
Lukeun zerine gnderdiimi hayal edemiyordum. Tek bildiim, yaam sigortas olarak onu
ldrebileceiydi. Ve Lukeun lmesini istemiyordum. Onun tavrnn deimekte olduunu
hissediyordum ve ona elimden geldiince frsat vermek istiyordum. Puan hesaplamak zor olsa da,
hl birbirimize birka ey borluyduk ve eski zamanlarn hatrna sylenebilecek eyler vard.
Ayrlrken durumu hakknda dndklerim gz nne alnnca, tekrar kendine gelmesi iin zaman
gerekecekti. Ve sonra ona sormak istediim birka ey vard.
"zgnm," dedim. u anda benim sahamda."
"Bu konunun beni de ilgilendirdiine inanyorum," diye yant verdi ll bir ekilde.
"Elbette," dedim, ama beni daha fazla ilgilendirdiini ve birbirimizin ayana dolaabileceimizi
hissediyorum."
"Bunlar kendim de deerlendirebilirim," dedi.
"Tamam," dedim ona. Asit sarhou. Ondan alacan herhangi bir bilgi renkli olabilir, ama ayn
zamanda ok da hayal krkl yaratr."
"Bu nasl oldu?" diye sordu.
"Anlalan Maske isimli bir sihirbaz onu tutsak aldnda baz kimyasallar vermi."
"Bu nerede olmu? Maske isimli birini hi duymadm."
"Drt Dnya Kalesi denen bir yerde," dedim.
"Kaleden bahsedildiini duymayal ok zaman oldu," dedi. Sharu Garrul adndan bir bycnn
elindeydi."
"O artk bir asklk," diye bildirdim.
"Ne?"

"Uzun hikaye, ama bu gnlerde kale Maskenin."


Bana uzun uzun bakt, son gelimeler hakknda bilmedii ok ey olduunu yeni fark ettiini
anlayabiliyordum. Pek ok sorudan hangisini sormas gerektiine karar vermeye alrken, henz
dengesini kazanmamken bir darbe indirmeye karar verdim.
"Ee, Bleys nasl?" diye sordum.
"ok daha iyi. Onu ben tedavi ediyorum ve hzla iyileiyor."
Ona nerede olduunu sormak zereydim ve yant vermeyi reddedeceini biliyordum. Ve neye
varmaya altm grdnde ikimiz de glmseyecektik: Bleysin adresi yoksa Lukeun adresi de
yok; srlarmz saklarz ve dost kalrz.
"Bakn!" dediini duydum Mandor un ve ikimiz de bakt yere dndk. Yarn dna.
Karanlk hortum eski byklnn yarsna inmiti ve biz izlerken klmeye devam etti.
stikrarl bir ekilde kendi zerine ykld, kld, kld ve yarm dakika iinde tamamen
kayboldu.
Glmsememi bastramadm, ama Fiona fark etmedi. Mandor a bakyordu.
"Sence senin yaptn ey yznden mi?" diye sordu ona.
"Bilmemin yolu yok," diye yant verdi, ama olabilir de."
"Ama bu sana hibir ey sylemiyor mu?" dedi Fiona.
"Belki her kim sorumluysa, deneyini kurcalamam istememitir."
"Gerekten de arkasnda bir zeka olduuna m inanyorsun?"
"Evet."
"Saraylar dan birisi mi?"
"Dnyann size ait ucundan biri olmasndan daha olas."
"Sanrm yle," diye kabul etti Fiona. Kim olduu konusunda tahminlerin var m?"
Mandor glmsedi.
"Anlyorum," dedi Fiona abucak. Sizi ilgilendirir. Ama genel bir tehdit herkesi ilgilendirir.
Aslnda buna varmaya alyordum."
"Doru," diye kabullendi Mandor. te bu yzden bunu aratrmay neriyorum. u anda ipularm
bulank. Elenceli olabilir."
"Hangi karlarn sz konusu olduunu bilmeden bulgularn paylaman istemek tuhafma
gidiyor," dedi Fiona.
"Durumunu anlyorum," diye yant verdi Mandor, ama bildiim kadaryla anlama koullar hl
geerli ve Saraylar da kimse Amber e kar zel planlar yapmyor. Aslnda... dilersen meseleyi
birlikte takip ederiz. En azndan bir sre."
"Zamanm var," dedi Fiona.
"Benim yok," diye araya girdim abucak. lgilenmem gereken acil bir iim var."
Mandor dikkatini bana evirdi.
"Teklifim hakknda..." dedi.
"Yapamam," dedim.
"Pekala. Ama sohbetimiz sona ermedi. Daha sonra iletiime geerim."
"Tamam."
Fiona da bana bakt.
"Lukeun iyilemesi ve niyeti hakknda bana bilgi ver," dedi.
"Elbette."
"O zaman iyi gnler."
Mandor bana kk bir selam verdi ve ona karlk verdim.

Sonra yrmeye baladm ve gzden kaybolur kaybolmaz kaydrmaya baladm.


Kayalk bir yamaca ulatm, durdum ve Amber Koz Kartm kardm. Kaldrdm, dikkatimi
odakladm ve yolun aldn hisseder hissetmez kendimi naklettim. Ana salonun bo olduunu
umuyordum, ama bu noktada ok da aldrmyordum.
Uzatt sol kolunda fazladan bir pelerin daha tayan Jasrann yanndan getim. Kapdan soldaki
bo bir koridora kaydm ve arka merdivenlere yneldim. Pek ok kez sesler duydum ve konuanlarn
evresinden dolatm. Fark edilmeden odama ulamay baardm.
Yz elli yl gibi gelen bir sre iinde, Lukeun by becerileri hayali bir Koz Kart ile beni Ayna
Bar a armadan nce yalnzca on be dakika uyuyabilmitim. Ne zaman? Tek bildiim dn
olabileceiydi. O olaydan nce de olduka youn bir gn geirmitim.
Kapy kilitledim, sendeleyerek yataa gittim, izmelerim ile karmadan zerine uzandm. Elbette,
yapmam gereken bir sr ey vard, ama hibiri ile uraabilecek durumda deildim. Eve
dnmtm nk Lukeun bana orada ulat gereine ramen kendimi en fazla Amber de
gvende hissediyordum. Gl bir bilinaltna sahip biri son zamanlarda yaadm onca samalktan
sonra parlak ilhamlarla dolu bir rya grebilirdi ve sonra harika bir dizi anlay ve doru eylem
planlar veren yantlarla uyanrd. Ben yle yapmadm. Bir kez nerede olduumu bilmeden, bir panik
sesiyle uyandm. Ama gzlerimi atm, kendimi gvende olduuna ikna ettim, sonra tekrar uyudum.
Daha sonra -grne gre ok uzun sre sonra- dalga dalga kyya yaklaan bir dal paras gibi
ayldm ve sonunda uyandm. Ayaklarmn acdn fark edene kadar daha ileri gitmek iin sebep
gremedim. Sonra dorulup oturdum, izmelerimi kardm ve bu hayatmdaki en byk alt zevkten
biri olabilirdi. Sonra aceleyle oraplarm kardm ve odann bir kesine frlattm. Neden benim
mesleimde baka hi kimsenin ayaklar imiyor? Leeni doldurdum, bir sre ayaklarm iinde
dinlendirdim ve sonraki birka saat plak ayakla dolamaya karar verdim.
Sonunda kalktm, soyunup, temizlendim, bir Levis pantolon ve ok sevdiim mor, flanel bir
gmlek giydim. Kllarn, hanerlerin, pelerinlerin bir sreliine cehenneme kadar yolu vard.
Kepenkleri ap darya baktm. Karanlkt. Bulutlar yznden yldzlara bakarak gecenin erken ya da
ge saatleri mi, yoksa sabaha kar m olduunu anlamyordum.
Koridor ok sessizdi ve ben arka merdivenlerden aa inerken hi ses yoktu. Mutfak da botu,
byk ateler rtlm, iin iin yanyordu. Ekmek ve kurutulmu meyve ararken ay iin su stmak
dnda, herhangi bir ey bulmak iin ortal kartrmak istemiyordum. Byk buzdolaplarnn
birinde zm suyuna benzer bir ey de buldum.
Ayaklarm starak oturur, ekmek somunu zerinde alrken kendimi huzursuz hissetmeye
baladm. Ne olduunu anladm zaman aym yudumluyordum. nemli bir ey yapmalymm
gibi geliyordu, ama ne olduu konusunda en ufak bir fikrim bile yoktu. Sonunda nefes alacak zaman
bulmutum ve garip geliyordu. Bu yzden yine dnmeye balamaya karar verdim.
Yemei bitirdiim zaman birka kk planm vard. Yaptm ilk ey ana salona gitmek, Jasrann
zerindeki btn apkalar ve pelerinleri kaldrmak ve onu ayaa kaldrmak oldu. Daha sonra onun
kat bedenini yukarya, odama tarken bir kap ksmen ald ve gzleri uyku dolu Droppa benim
geip gitmemi izledi.
"Hey, ben de iki tane alrm!" diye seslendi arkamdan.
Sonra, lk karm hatrlatyor," diye ekledi ve kapy kapatt.
Jasray odama koyduktan sonra bir sandalye ektim ve karsna oturdum. Kt bir aka gibi
crtlak renklerle giydirilmiti, ama sert gzellii pek azalmamt. Bir kez beni byk tehlikeye
atmt ve gsterisini tekrarlasn diye byle bir zamanda onu serbest brakmaya niyetim yoktu. Ama

onu tutsak eden by birden fazla sebepten dolay ilgimi ekiyordu ve onu tamamen anlamak
istiyordum.
Sonra dikkatle onu tutan by yapsn kefetmeye baladm. Fazla karmak deildi, ama tm
yanyollarn izlemenin zaman alacan grebiliyordum. Tamam. imdi duracak deildim. Bynn
iinde ilerlemeye, bir yandan da zihnimden notlar tutmaya baladm.
Saatlerce altm. Byy zdkten sonra, ben de biraz by hazrlamaya karar verdim. Ben
alrken ato evremde uyand. Gn ilerlerken durmadan altm, ta ki her ey yerli yerine oturana
ve ben almamdan tatmin olana kadar. Ayn zamanda alktan lyordum.
Jasray bir keye gtrdm, izmelerimi giydim, odamdan kp merdivene yneldim. le
yemei zaman gelmi gibi grndnden ailenin genelde yemek yedii odalardan ounu kontrol
ettim. Ama hepsi botu ve hibiri henz yemek iin hazrlanmamt. Odalardan hibiri son
zamanlarda iinde yemek yenmi gibi grnmyordu.
Sanrm zaman kavrammn hl dzelmemi olmas ve ya ok erken ya ok ge gelmi olmam
olasyd, ama doru saate yakn bir zaman tutturmama yetecek denli gndz olmu gibi geliyordu.
Ama kimse yemek yiyor grnmyordu, bu yzden varsaymm da yanl bir ey olmalyd.
Sonra iittim. Tabaa vuran atal baklarn hafif tkrts.
Ses ynnde ilerledim. Sk kullanlmayan bir yerde yendii akt. Saa, sonra sola dndm. Evet,
masay oturma odasna kurmaya karar vermilerdi. Fark etmez.
Odaya girdim. Llewella, Randomn kars Vialle ile birlikte krmz bir divanda oturmutu. Sofra
nlerindeki sehpaya kurulmutu. Mutfakta alan Micheal tabak dolu bir yemek arabasnn yannda
duruyordu. Boazm temizledim.
"Merlin," dedi Vialle, hep tylerimi rperten bir sezgiyle. Tamamen krdr. Ne ho!"
"Merhaba," dedi Llewella. Gel, bize katl. Neler yaptn renmeye can atyoruz."
Masann uzak ucundan bir sandalye ekip oturdum. Micheal yaklap nme bir servis yerletirdi.
Hzla dndm.
Viallenin iittii her ey kukusuz Randomn kulana gidecekti. Bu yzden onlara son
zamanlarda olanlar hakknda ksa bir zet verdim. Mandor, Fiona ve Kaos Saraylar ile ilgili her eyi
kardm. Sonuta olduka ksa bir hikaye oldu ve yemeime daha ksa srede balamam salad.
"Son zamanlarda herkes ne kadar megul," dedi Llewella, ben konumay bitirdiim zaman.
Neredeyse kendimi sulu hissedeceim."
Cildinin narin yeilliini, dolgun dudaklarn, iri kedi gzlerini inceledim.
"Ama tam olarak deil," diye ekledi.
"Herkes nerede?" diye sordum.
"Gerard," dedi, liman tahkimat ile ilgilenmeye indi. Julian, ateli silahlarla donanm, Kolvir i
savunmaya hazrlanm olan ordunun banda."
"Daltn ortaya ktn m sylyorsun? Bu tarafa m geliyor?"
Ban iki yana sallad. Hayr,,. yalnzca bir nlem," diye yant verdi. Luketan gelen mesajdan
dolay. Daltn gc henz ortaya kmad."
"Nerede olduunu bilen var m?" diye sordum.
"Henz deil," diye yant verdi, ama bu konuda haber almay bekliyoruz." Omuzlarn silkti.
Sonra, Belki Julian almtr bile," diye ekledi.
"Neden komuta Julianda?" diye sordum lokmalarmn arasnda. Byle bir gnde Benedictin baa
geeceini dnrdm."
Llewella baklarn kard, odak deiikliini fark etmi grnen Vialleye bakt.

"Benedict ve adamlarndan kk bir birlik Randoma Kashfa yolunda elik ediyor," dedi Vialle
yumuak sesle.
"Kashfa m?" dedim. Neden byle bir ey yapmak istesin ki? Aslnda, Dalt genellikle Kashfa
evresinde taklr. Blge u anda tehlikeli olabilir."
Vialle hafife glmsedi.
"te bu yzden Benedict ve muhafzlarnn elik etmesini istedi," dedi. Bilgi toplayan grup onlar
bile olabilir, ama u anda gitmelerinin asl sebebi bu deil."
"Anlamyorum," dedim. Neden bu yolculuk gerekli olsun?"
Suyundan bir yudum ald.
"Ani bir politik kargaa," diye yant verdi. Kralie ve veliaht prensin yokluunda bir general baa
gemi. Adam ldrlm ve Random tahta kendi adayn -yal bir asil- geirmek iin anlama
yapmay baard."
"Bunu nasl yapt?"
"kar olan herkes Kashfann ayrcalkl ticari stat altnda Altn Halkaya kabul edilmesiyle daha
ok ilgileniyordu."
"Demek Random kendi adamn tahta geirmek iin onlar satn ald," diye yorum yaptm. Bu
Altn Halka anlamalar genelde mteri kraln snrlarna asker sokma hakk veriyor mu?"
"Evet," dedi.
Aniden Kanl Billin yerinde karlatm, yemeinin cretini Kashfa paras ile deyen sert
grnl grevliyi hatrladm. Bu, son ayarlamay mmkn klan suikastn orada yemek yediim
zamana ne kadar yakn olduunu renmek istemediime karar verdim. Aklma daha kuvvetle den,
ortaya kan resimdi: Random Jasra ile Lukeun gaspedilmi tahtlarna giden yollarn tkam
grnyordu ama adil olmak gerekirse, onlar da taht seneler nce gaspetmilerdi. Bunca gasp olur
biterken, tahtn gerekte kime ait olduu konusu bana biraz sisli geliyordu. Ama Randomn ahlak
anlay daha nce gidenlerinkinden daha iyi deilse de, kesinlikle daha kt de deildi. Ama imdi,
Lukeun annesinin tahtn ele geirme giriimleri Amber ile savunma ibirliine sahip bir hkmdar
tarafndan karlanacak gibi grnyordu. Aniden savunma anlamasnn artlarnn, Amber in hem
d dmanlara, hem de i kargaalara kar yardm ierdiini hissettim.
Byleyici. Random, Lukeu g merkezinden ve devletin ba olarak yasal konumundan izole
etmek iin bir sr zahmete girmi gibi grnyordu. Herhalde bir sonraki adm onu bir sahtekar ve
tehlikeli bir devrimci olarak yasad ilan etmek ve kellesine dl koymak olacakt. Random ar
tepki mi gsteriyordu? Luke artk o kadar da tehlikeli grnmyordu, zellikle de annesi
tutsamzken. Dier yandan, Randomn ne kadar ileriye gideceini bilmiyordum aslnda. Amac
tm tehditkar olaslklar nceden engellemek miydi, yoksa Lukeu ele geirmek mi? kinci olaslk
beni rahatsz ediyordu, nk Luke u anda terbiye olma yolunda ilerliyor grnyordu ve
muhtemelen konumunu deerlendirme sanclar iindeydi.
Onun Randomn ar tedbirlilii sonucunda gereksiz yere kurtlara atldn grmek
istemiyordum.
Bu yzden, Sanrm bunun Luke ile ok ilgisi var," dedim Vialleye.
Bir sre sessiz kald, sonra yant verdi, Random daha ok Dalt iin endieleniyor gibiydi."
Zihnimin iinde omuzlarm silktim. Random iin de sonunda ayn eye gelecek gibi grnyordu,
nk Dalt Lukeun taht geri almak iin kullanaca askeri g olarak grecekti. Bu yzden, yle
mi," dedim ve yemeye devam ettim.
Bunun dnda renilecek yeni gerek ve Randomn nasl dndn akla kavuturacak
baka bir ey yoktu, bu yzden ben konumumu bir kez daha deerlendirirken gevezelik etmeye

baladk. Hl hzla harekete gemek gerektii duygusuna sahiptim ve ne tr bir ey olmas gerektii
konusunda kararszdm. Tatllar yerken seeceim yol beklenmedik bir biimde belirlendi.
Randel isimli bir sarayl -uzun boylu, zayf, esmer ve genellikle glmseyen biri- odaya girdi. Bir
ey olduunu anladm, nk glmsemiyordu ve her zamankinden daha hzl hareket ediyordu.
Baklar zerimizden geti, Vialleye dikildi, hzla ilerledi ve boazn temizledi.
"Majesteleri Hanmefendi...?" diye balad.
Vialle ban hafife ona evirdi.
"Evet, Randel?" dedi. Ne oldu?"
"Begma delegasyonu geldi," diye yant verdi ve nasl karlanacaklar ve uygun decek
ayarlamalar konusunda talimat almadm."
"Ah, eyvah!" dedi Vialle, ataln bir kenara brakarak. Yarn deil br gne kadar
gelmeyeceklerdi ve o zamana kadar Random dnm olacakt. ikayetlerini ona iletmek isteyecekler.
Onlar ne yaptn?"
"Sar Odaya oturttum," diye yant verdi adam ve gelilerini bildirmeye gideceimi syledim."
Vialle ban sallad.
"Ka kiiler?"
"Babakan Orkuz," dedi Randel, sekreteri Nayda -ayn zamanda kz- ve dier kz Coral. Ayn
zamanda drt hizmetkar vard, iki erkek, iki kadn."
"Git ve hizmetkarlara haber ver, uygun odalar hazrlasnlar," diye emir verdi Vialle, mutfaa da
haber ver. le yemei yememi olabilirler."
"Pekala, Ekselanslar," dedi adam gerileyerek.
"...Sonra Sar Odada bana rapor ver ve yaplanlar bildir," diye devam etti Vialle. O zaman sana
yeni talimatlar vereceim."
"Yaplm bilin," diye yant verdi adam ve telala kt.
"Merlin, Llewella," dedi Vialle ayaa kalkarak, gelin ve dzenlemeler yaplana kadar onlar
elendirmeme yardm edin."
Son tatl lokmam yutup kalktm. Aslnda bir diplomat ve heyetiyle konuma havasnda deildim,
ama elde ben vardm ve bu yaamn kk grevlerinden biriydi.
"Ah... Neden geldiler, bu arada?" diye sordum.
"Kashfada olan bitenlerle ilgili bir tr protesto," diye yant verdi Vialle. Kashfa ile hi dost
olmadlar, ama u anda Kashfann Altn Halkaya kabul edilmesine itiraz etmek iin mi, yoksa
Kashfann iilerine karmamza kzdklar iin mi geldiler, emin deilim. Aniden, yakn bir
komular ayn tercihli ticaret statsne sahip olunca ilerinin bozulmasndan korkmu olabilirler. Ya
da Kashfa taht iin farkl planlar olabilir ve biz o planlar engellemiizdir. Belki de her ikisi birden.
Her neyse... Onlara bilmediimiz eyleri anlatamayz, deil mi?"
"Yalnzca hangi konulardan kanmam gerektiini bilmek istemitim," dedim.
"Yukardakilerin hepsi," diye yant verdi Vialle.
"Ben de ayn eyi merak ediyordum," dedi Llewella. Ama zamanla, Dalt konusunda faydal
bilgilere sahip olup olamayacaklarn merak ediyordum. stihbarat servisleri Kashfada olan biteni
yakndan izliyor olmal."
"O konuyu ama," dedi Vialle, kapya giderken. Azlarndan bir ey karmak isterlerse ya da
kendiliklerinden sylerlerse, gzel. Bana bildir. Ama bilmek istediini gsterme."
Vialle koluma girdi ve ona yol gsterdim. Sar Odaya yneldik. Llevvella bir yerlerden kk bir
ayna kard ve hatlarn inceledi. Grne gre tatmin olmutu; aynay kaldrd ve yorum yapt,
Gelmen iyi oldu, Merlin. Byle zamanlarda fazladan bir glmseyen yz faydal olur."

"Neden kendimi ansl hissetmiyorum?" dedim.


Babakan ve kzlarnn beklemekte olduu odaya girdik.
Hizmetkarlar yiyecek getirmek iin mutfaa ekilmilerdi. Birka zarif yiyecek tepsisinin
hazrlanmas epey srd iin resmi topluluk hl at ki bu da protokol hakknda bir eyler syler.
Orkuz, orta boylu ve grbzd, siyah salarnda ho grnl beyazlar vard, geni yzndeki
izgiler glmsemekten ok kalarn attn gsteriyordu. O akamn ou boyunca kulland bir
ifade. Naydann yz onunkinin daha ho bir modeliydi ve kadn kilo almaya eilimli grnse de,
ekici bir yuvarlaklk snrnda kontrol altna alnmt. Ayn zamanda bol bol glmsyordu ve gzel
dileri vard. Dier yandan Coral babasndan ve ablasndan daha uzun boyluydu, inceydi, salar
kzlms kahverengiydi. Glmsemesi daha az resmiydi. Ayn zamanda, onda belli belirsiz tandk
gelen bir ey vard. Yllar nce skc bir resepsiyonda karlam olup olamayacamz merak
ettim. Ama karlasak hatrlayacam dnyordum.
Tantrldktan ve arap servisi yapldktan sonra Orkuz Vialleye Kashfa ile ilgili en son can
skc haberler" ile ilgili ksa bir yorum yapt. Llewella ve ben moral destek iin hemen yanma
kotuk, ama Vialle ksaca bu tr konularn Random dndkten sonra derinlemesine
konuulabileceini ve kendisinin imdilik yalnzca rahat etmelerini salamakla ilgilendiini syledi.
Adam buna tamamen katld, hatta glmsedi. Adamn yalnzca ziyaret sebebini bir an nce kaytlara
geirmek istedii izlenimini edindim. Llewella konuyu abucak yolculuklarna getirdi ve Orkuz
zarafetle konunun deitirilmesine izin verdi. Politikaclarn harika alkanlklar vardr.
Daha sonra Begma bykelisinin gelilerinden haberi olmadn rendim ve bu Orkuzun,
bykeliliklerine gnderilen haberden daha hzl geldiini gsteriyordu. Adam oraya uramaya bile
zahmet etmemi, dorudan saraya gelmiti ve bykelilie bir mesaj gnderdi. Bunu biraz sonra,
mesajn gnderilmesini istediinden rendim. Llewellann ve Viallenin zarif, tarafsz sohbet
alayanlar iinde kendimi biraz fazlalk gibi hissederek bir adm ekildim ve kama planlar
yapmaya baladm. Kurulmakta olan oyunla ilgilenmiyordum.
Coral da geriledi ve iini ekti. Sonra bana bakt, glmsedi, odada abucak gz gezdirdi ve daha
yakna geldi.
"Hep Amber i ziyaret etmek istemiimdir," dedi sonra.
"Hayal ettiiniz gibi mi?" diye sordum.
"Ah, evet. imdiye dek. Elbette, henz ok ey grmedim..."
Bam salladm ve dierlerinden biraz daha uzaklatk.
"Sizinle daha nce tantk m?" diye sordum-.
"Sanmyorum," dedi. ok yolculuk etmem ve sizin de bizim taraflara geldiinizi sanmyorum.
Deil mi?"
"Hayr, ama son zamanlarda merakm uyandryor."
"Ama gemiiniz hakknda bir eyler biliyorum," diye devam etti. Genel dedikodulardan. Kaos
Saraylarndan geldiinizi biliyorum, siz Amberlilerin sk sk ziyaret ettii Glge dnyada okula
gittiinizi biliyorum. Nasl bir ey olduunu sk sk merak etmiimdir."
Yemi yuttum ve ona okuldan, iimden, ziyaret ettiim birka yerden ve yapmay sevdiim
eylerden bahsetmeye baladm. Konuurken odann karsndaki bir divana gidip rahata yerletik.
Orkuz, Nayda, Llewella ve Vialle bizi zler grnmyorlard ve burada olmak zorundaysam,
Coralla konumak onlar dinlemekten daha zevkliydi. Ama sohbeti tekelime almamak iin ona
kendisi hakknda sorular sordum.
Bana Begmada ve evresinde geen ocukluundan, doa sevgisinden -atlar, blgedeki gllerde
ve nehirlerde tekne gezintileri- okuduu kitaplardan, masum by denemelerinden bahsetti. Yerel bir

ifti toplumunun ekinlerin bol olmasn salamak iin yapt ilgin ayinleri anlatmaya balamt ki
hizmetkarlardan biri geldi, Vialleye yaklap bir ey syledi.
Kapnn dnda pek ok baka hizmetkar grnyordu. Vialle hemen Orkuz ile Naydaya bir ey
syledi. Balarn salladlar ve girie yneldiler. Llewella gruptan ayrlp yanmza geldi.
''Coral," dedi, suitiniz hazr. Hizmetkarlardan biri nerede olduunu gsterecek. Belki
yolculuunuzdan sonra dinlenmek ve tazelenmek istersiniz."
Ayaa kalktk.
"Aslnda yorgun deilim," dedi Coral, Llewellaya deil bana bakarak. Aznn kelerinde bir
glmseme izi vard.
Bo ver gitsin. Aniden dostluundan holandm fark ettim, bu yzden, Daha sade bir eyler
giymek isterseniz," dedim, size ehri gezdirmekten memnun olurum. Ya da saray."
Grmeye deer bir glmseme belirdi yznde.
"ok isterim," dedi.
"O zaman yarm saat sonra burada bulualm," dedim ona.
Kapya kadar geirdim, ona ve dierlerine byk merdivenlere kadar elik ettim. zerimde hl
Levis pantolonum ve mor gmleim vard, bu yzden yerel modaya daha uygun bir ey giyip
giymemeyi dndm. Bo ver gitsin, diye karar verdim. Yalnzca biraz dolaacaktk. Kl
kemerimi, silahlarm, bir pelerin ve en iyi izmelerimi almam yeterli olurdu. Ama zamanm
olduuna gre sakalm kesebilirdim. Ya da belki hzl bir trnak temizlii...
"Ah, Merlin..."
Llewellayd. Eli dirseimde, beni bir keye ekiyordu.
Beni ynlendirmesine izin verdim.
Sonra, Evet?" dedim. Ne oldu?"
"Hmm...," dedi. irin bir kz, deil mi?"
"Sanrm yle," diye yant verdim.
"Ona tutuldun mu?"
"Llewella! Bilmiyorum. Daha yeni tantk."
"...ve randevulatnz."
"Hadi ama! Bugn biraz nefes almay hak ettim. Onunla konumak houma gitti. Onu biraz
gezdirmek istiyorum. yi zaman geireceimizi dnyorum. Bunda yanl olan ne?"
"Hibir ey," diye yant verdi, hibir eyi unutmadn srece."
"Hangi eylerden bahsediyorsun?"
"Orkuzun iki gzel kzn yannda getirmesi bana biraz merak uyandrc geldi," dedi.
"Nayda adamn sekreteri," dedim ve Coral buralar grmek istemi."
"H-h ve ilerinden biri aileden birine taklrsa bu, Begma iin iyi bir ey olur."
"Llewella, ar kukucusun," dedim.
"Uzun zaman yaam olmaktan ileri geliyor."
"Eh, ben de uzun zaman yaamay umuyorum ve umarm bu beni insanlarn her hareketinin altnda
baka bir ama aramaya sevk etmez."
Glmsedi. Elbette. Sylediklerimi unut," dedi, bunu yapamayacam bile bile. yi elenceler."
Nazike hrladm ve odama yollandm.

Blm 4
Ve bylece, her tr tehdit, entrika, tehlike ve gizemin ortasnda ileri tatil etmeye ve gzel bir
kadnla ehirde gezintiye kmaya karar verdim. Yapabildiim tm olas seimlerin iinde en ekici
olan buydu. Dman kim olursa olsun, ne tr bir gle kar karya gelmi olursam olaym, imdi
top onun sahasndayd. Jurtu avlamak, Maske ile dello yapmak ya da Lukeu takip etmek
istemiyordum. Lukeun kendine gelmesi ve aile fertlerinin kafa derilerini hl isteyip istemediini
kendisinin sylemesi gerekiyordu. Dalt benim sorunum deildi, Vinta gitmiti, Hayaletark sessizdi
ve babamn Deseni meselesi bo zamanm olana kadar bekleyebilirdi. Gne parlyordu, rzgar
hafifti, ama bu mevsimde bunlar ok abuk deiebilirdi. Yln son gzel gnleri olabilecek bir eyi
elenceden daha az iin harcamak ayp olurdu. stm bam dzeltirken kendi kendime ezgiler
mrldandm ve randevu saatimiz gelmeden aaya indim.
Ama Coral benim tahmin ettiimden daha hzl hareket etmiti; beni bekliyordu. Uygun bir seim
olan koyu yeil pantolonunu, ar, bakr rengi gmleini, scak, kahverengi pelerinini takdir ettim.
izmeleri yry iin iyi grnyordu ve bana salarnn ounu kaplayan koyu renk bir apka
takt.
Kemerinde eldivenler ve bir haner vard.
"Her ey hazr," dedi beni grnce.
"Harika," diye yant verdim glmseyerek ve koridora doru yol gsterdim.
Ana kapya dnecek oldu, ama ben onu nce saa, sonra sola dndrdm.
"Yan kaplardan birini kullanmak daha az dikkat eker," dedim.
"Sizler kesinlikle sr sever insanlarsnz," dedi.
"Alkanlk," diye karlk verdim, Yabanclar ilerimiz hakknda ne kadar az ey bilirse o kadar
iyi."
"Hangi yabanclar? Neden korkuyorsun?"
"u anda m? Bir sr eyden. Ama byle gzel bir gn liste yaparak harcamak istemiyorum."
Ban, huu ve tiksinti karm bir ifadeyle sallad.
"Dernek syledikleri doruymu," dedi. likileriniz o kadar kark ki, skor kartlar
tayorsunuz."
"Son zamanlarda ilikilere zamanm olmad," dedim ona, "hatta tek bir skora bile." Sonra, zr
dilerim," diye ekledim kzardn grnce. Benim iin yaam biraz karmak oldu."
"Ah," dedi bana bakarak. Ayrnt istedii akt.
"Baka zaman," dedim zorla glerek, pelerinimi savurup bir muhafza selam vererek.
Ban sallad, sonra diplomatik bir ekilde konuyu deitirdi.
"Sanrm nl bahelerinizi grmek iin yanl mevsimde geldik."
"Evet, mevsimleri epey geti," dedim, Benedictin Japon bahesi dnda. O da biraz uzakta. Belki
bir gn oraya gidip fincan ay ieriz, ama imdi ehre ineriz diye dnmtm."
"Kulaa gzel geliyor," diye kabul etti.
Kapdaki nbetiden Amber in kahyas olan Henden' ehre gittiimizi ve ne zaman
dneceimizden emin olmadmz iletmesini istedim. Grevi biter bitmez yapacan ve buna az
zaman kaldn syledi. Kanl Billdeki deneyimim bana bu tr mesajlar brakma dersi vermiti.
Tehlike iinde olduumuzu ya da Llewellann bilmesinin yeterli olmadn dndmden deil.
Yan kaplardan birine giden patikada yrrken yapraklar ayaklarmzn altnda trdyordu. Tepede
birka yksek, tls bulut kmesi dnda gne canl canl parlyordu. Batda siyah kulardan bir

sr gneye, okyanusa doru kanat rpyordu.


"Bizim orada oktan kar yad," dedi Coral bana. Siz anslsnz."
"Bize faydas olan scak bir aknt geiyor," dedim, Gerardn bir zamanlar syledii bir eyi
hatrlayarak. Ayn enleme sahip yerlere gre iklimi olduka styor."
"ok yolculuk eder misin?" diye sordu.
"Dilediimden daha fazla," dedim. Son zamanlarda. Bir seneliine oturup tohuma kamak
isterim."
" mi, zevk mi?" diye sordu, bir muhafz kapy aarken ve ben gizlenen var m, diye evreye
baknrken.
"Zevk deil," diye yant verdim. Bir an dirseini tuttum ve setiim yne evirdim.
Medeni blgelere ulatmz zaman bir sre Ana Caddeyi takip ettik. Birka nl yere, ilgin
konutlara ve Begma Konsolosluuna dikkat ektim. Sonuncusunu ziyaret etme eilimi gstermedi,
gitmeden nce hemerilerini zaten greceini syledi. Ama daha sonra grd bir dkkanda durdu,
iki kz ald ve fatura ile giysileri saraya gndermelerini syledi.
"Babam alveri yapmama izin vereceine sz vermiti," diye aklad. Ve unutacan biliyorum.
Bunu duyduu zaman benim unutmadm anlayacak."
Muhtelif ticaret kollarnn sokaklarn kefettik, bir kaldrm kahvesinde mola verdik, atllarn ve
yayalarn gemesini izledik. Ona atllarla ilgili bir anm anlatmak iin dnmtm ki bir Koz Kart
balantsnn geldiini hissettim. Duygu glenirken birka saniye bekledim, ama uzanma dnda
hibir kimlik ekillenmedi. Kolumda Coraln elini hissettim.
"Sorun ne?" diye sordu.
Zihnimle uzandm, iletiime yardm etmeye altm, ama ben bunu yaparken kardaki ekilir gibi
oldu. Maske Florann Sar Franciscodaki evinde bana bakarken hissettiim gizli inceleme duygusu
deildi. Tandm biri bana ulamaya alyor, ama odaklanma sorunu yayor olabilir miydi?
Yaral olabilir miydi? Ya da...
"Luke?" dedim. Sen misin?"
Ama yant gelmedi ve duygu solmaya balad. Sonunda gitti.
"Sen iyi misin?" diye sordu Coral.
"Evet, sorun yok," dedim. Sanrm. Biri bana ulamaya alt, ama sonra vazgeti."
"Ulamak m? Ah, kullandnz Koz Kartlarn kastediyorsun."
"Evet."
"Ama 'Luke' dedin..." Dnd. Ailenizde Luke isimli biri yok..,"
"Onu Kashfa Prensi Rinaldo olarak tanyor olabilirsin," dedim.
Gld.
"Rinny mi? Onu tanyorum elbette. Ama ona Rinny dememden holanmaz..."
"Onu gerekten tanyor musun? Kiisel olarak, demek istiyorum."
"Evet," diye yant verdi, ama zerinden uzun zaman geti. Kashfa Begmaya olduka yakndr.
Bazen iyi anlarz, bazen o kadar iyi anlamayz. Nasl olduunu bilirsin. Politika. Ben kkken
uzun dnemler boyunca iyi anlatk. Her iki yandan bir sr resmi ziyaret oldu. Biz ocuklar
genellikle bir araya gelirdik."
"O gnlerde nasld?"
"Ah, iri, hantal, krmz sal bir ocuk. Gsteri yapmaya baylrd. Ne kadar gl olduu, ne
kadar hzl olduu hakknda. Bir kez kou yarmasnda onu getiim iin bana ok kzmt."
"Bir yarta Lukeu getin mi?"
"Evet. Olduka iyi bir koucuyumdur."

"yle olmalsn."
"Her neyse, birka kez Nayda ve beni tekne gezisine ve uzun yrylere kard. imdi nerede?"
"Bir Cheshire kedisi ile iki iiyor."
"Ne?"
"Uzun bir hikaye."
"Dinlemek isterim. Darbeden sonra onun iin endielendim."
Mmm... Begma babakannn kzna, mesela Lukeun Amber ailesi ile ilikisi gibi devlet srlarn
aklamamak iin bunu nasl dzeltmem gerektiini abucak dndm... Bu yzden, Onu uzun
sredir tanyorum," diye baladm. Son zamanlarda bir bycnn gazabn ekti, adam onu ilala
uyuttu ve onu bu tuhaf bara srd..."
Sonra bir sre konumaya devam ettim; ksmen durup Levi's Carrolu zetlemem gerektii iin.
Ayn zamanda Amber ktphanesindeki Alice kopyalarndan birini dn vermeye sz vermek
sorunda kaldm. Sonunda bitirdiimde kahkahalar atyordu.
"Neden onu geri getirmiyorsun?" diye sordu.
Ahh. O kendine gelene kadar glge kaydrma yeteneinin bunu engelleyeceini syleyemezdim.
Bu yzden, Bynn bir paras; by yeteneklerini yok ediyor," dedim. la etkisini kaybedene
kadar getirilemez."
"Ne ilgin," dedi. Luke gerekten de bir byc m?"
"Ah... evet," dedim.
"Bu yetenei nasl kazand? Ben onu tandm srada buna ilikin hibir iaret gstermemiti."
"Bycler yeteneklerini deiik ekillerde kazanr," diye akladm. Ama sen bunu zaten
biliyorsun" ve aniden o glmseyen, masum ifadenin gsterdiinden daha zeki olduunu fark ettim.
Konuyu Lukeun Desen bysn kullandn itiraf etmeme ynlendirdiini hissettim ki bu da elbette
kan hakknda ilgin eyler syleyecekti. Ve annesi Jasra da bir byc."
"Gerekten mi? Bunu hi bilmiyordum."
Lanet olsun! Gelip gidiyor...
"Eh, bir yerlerde renmi."
"Ya babas?"
"Bilemiyorum," diye yant verdim.
"Onunla hi karlatn m?"
"Yalnzca geerken," dedim.
Geree dair ufack bir fikri varsa bile, bir yalan, konunun gerekten nemliymi gibi
grnmesine sebep olurdu. Bu yzden aklma gelen tek dier eyi yaptm. Arkasndaki masada oturan
kimse yoktu ve masann tesinde duvardan baka bir ey yoktu. Bylerimden birini gizli bir el
hareketi ve bir mrltyla harcadm.
Masa yerinden uuverdi ve duvara arpt. Grlt muazzamd. Dier mterilerden yksek nidalar
geldi ve ben ayaa frladm.
"Herkes iyi mi?" dedim, yaral arar gibi evreme baknarak.
"Ne oldu?" diye sordu.
"Tuhaf rzgarlar gibi bir ey," dedim. Belki yola devam etsek daha iyi olacak."
"Tamam," dedi, dkntlere bakarak. Bela aramyorum."
Masaya birka madeni para braktm, konu ile aramza mesafe koymak iin aklma gelen her
eyden bahsederek dar ktm. Bu istenen etkiyi gsterdi, nk sorusunu yinelemedi.
Yrymze devam ederek Bat Bana doru yneldik.

Oraya ulatmz zaman, tekne gezilerini sevdiini hatrlayarak limana inmeye karar verdim. Ama
kz elini koluma koyup beni durdurdu.
"Kolvir in yznde byk bir merdiven yok mu?" diye sordu. Sanrm baban bir kez gizli gizli
birliklerini oradan yukar karmaya kalkt, yakaland ve savamak zorunda kald."
Bam salladm. Evet, bu doru," dedim. Eski bir ey. Epey gemite kalan bir ey. Bugnlerde
fazla kullanlmyor. Ama hl dzgn durumda."
"Grmek isterim."
"Tamam."
Saa dndm ve geriye, yukar, Ana Caddeye yneldik. Llewellann armasn tayan iki valye
geldiimiz yne giderek yanmzdan geti ve geerken bize selam verdi. Yasal bir grev peindeler
mi, yoksa hareketlerime gz kulak olmak zere szde bir ii mi takip ediyorlar, merak ettim. Bu
dnce Coraln aklndan da gemi olmalyd, nk bir kan kaldrarak bana bakt. Omuzlarm
silkip yrmeye devam ettim.
Biraz sonra arkama baktmda grnrde yoktular.
Yrrken bir dzine blgenin giysilerine brnm insanlar grdk. Hava ak tezgahlardan
ykselen ve envai eit damak tadn tatmin edebilecek kokularla doluydu. Tepeye trmanrken birka
kez etli brek, yourt ve tatllar iin durduk.
Kokular, fena halde doymu olanlar dnda herkes iin ok ekiciydi.
Kzn engellerin evresinden dolanrken ki kvrakln fark ettim. Yalnzca zarafet deildi. Daha
ok bir varlk biimiydi -temkinli olma, sanrm. Pek ok kez geldiimiz yne baklar frlattn
grdm. Ben de baktm, ama grecek sra d bir ey yoktu. Bir kez biz yaklarken bir adam aniden
bir kapdan kt. Kzn elinin kemerindeki hanere gittiini, sonra uzaklatn grdm.
"Burada ok fazla hareket, ok fazla ey var...," diye yorum yapt bir sre sonra.
"Doru. Begma daha m az hareketli?"
"Olduka az."
"Gezinmek iin gvenli bir yer mi?"
"Ah, evet."
"Orada kadnlar da erkekler gibi askeri eitim alyorlar m?"
"Normalde deil. Neden?"
"Yalnzca merak ettim,"
"Ama ben silahl ve silahsz dv konusunda biraz eitim aldm," dedi.
"Neden o?" diye sordum.
"Babam nerdi. Onun konumuna sahip birinin akrabas iin faydal olabilir, dedi. Hakl
olabileceini dndm. Sanrm aslnda bir oul istiyordu."
"Ablan da ald m?"
"Hayr, ilgisini ekmedi."
"Diplomatik kariyer mi dnyorsun?"
"Hayr. Yanl kardele konuuyorsun."
"Zengin bir koca?"
"Muhtemelen geri kafal ve can skc olur."
"O zaman ne?"
"Belki sana daha sonra sylerim."
"Tamam. Sylemezsen sorarm."
Ana Cadde boyunca gneye indik, Kara Billye geldiimiz zaman rzgar hzland. Uzakta ta grisi,
beyaz kpkl bir k okyanusu manzaras belirdi. Dalgalarn zerinde saysz ku ve kvrak bir ejder

dnyordu.
Byk Kemer den getik, sonunda merdivene geldik ve aaya baktk. Geni merdivenin tesinde
badndrc bir manzara vard. ok aadaki sar-siyah kumsala inen dik bir uurum. ekilen
gelgitin kumlarda brakt, yal bir adamn alnndaki krklar gibi dalgalara baktm. Rzgar
burada daha glyd ve biz yaklatka artan slak, tuzlu koku havaya yeni bir younluk
kazandrmt. Coral bir an geri ekildi, sonra yine ilerledi.
"Dndmden biraz daha tehlikeli grnyor," dedi bir sre sonra. Muhtemelen bir kez
merdivenden inmeye balaynca daha az tehlikeli grnr."
"Bilmiyorum," diye yant verdim.
"Hi trmanmadn m?"
"Hayr," dedim. Hi sebebim olmad."
"Babann baarsz savandan sonra bunu yapmay istersin diye dnmtm."
Omuzlarm silktim. Ben farkl ekillerde duygusallarm."
Glmsedi. Hadi kumsala inelim. Ltfen."
"Elbette," dedim ve inmeye baladk. Geni merdiven bizi yaklak dokuz metre kadar aa indirdi,
sonra aniden bitti ve yana dnen daha dar bir merdivene ald. En azndan basamaklar slak ve
kaygan deildi. ok aada bir yerde merdivenin yine genileyerek iki kiinin yan yana yrmesine
izin verdii yeri grebiliyordum. Ama imdilik arka arkaya yryorduk ve Coraln nme
gemesine kzmtm.
"Skrsan ne geeyim," dedim.
"Neden?" diye sordu.
"Kayarsan nnde olaym diye."
"Sorun deil," diye yant verdi. Kaymam."
Tartmaya demeyeceine karar verdim ve nden gitmesine izin verdim.
Merdivenlerin yn deitirdii dzlkler geliigzeldi, kayann dne izin verdii yerlere
almlard. Sonu olarak baz iniler dierlerinden daha uzundu ve rotamz dan tm yzn
dolanyordu. Rzgarlar yukardakinden de glyd ve yama izin verdii srece kendimizi duvara
yapm bulduk. Rzgar olmasa da muhtemelen ayn eyi yapardk.
Korkuluk olmamas kenardan ekinmemize sebep oluyordu. Da duvarnn nmzde maara
etkisi ile asl durduu yerler vard; baka yerlerde duvardaki ikinlii takip ediyorduk ve kendimizi
ok fazla akta hissediyorduk. Pelerinim defalarca uup yzme yapt ve yerlilerin kendi
evrelerindeki bu mekan nadiren ziyaret ettiklerini hatrlayarak kfrettim. Bilgeliklerini takdir
etmeye balamtm. Coral ileride hzla iniyordu ve ona yetimek iin hzm arttrdm. nnde,
yolun ilk kez dn yapt bir dzl grebiliyordum. Orada duracan ve bu gezinin gerekli olup
olmadn tekrar dndn syleyeceini umuyordum. Ama durmad. Dnd ve inmeye devam
etti. Rzgar, i ekiimi ald ve zorla bir eyler yaptrlm olanlarn davalar iin ayrlm bir masal
maarasna tad.
Yine de zaman zaman aa bakmaktan kendimi alamyordum ve bunu yaptm her seferde
babamn bu basamaklar savaarak trmanmasn hatrlyordum. Bu denemek isteyeceim bir ey
deildi. En azndan daha kurnazca alternatifleri denemeden nce. Saray seviyesinden ne kadar aada
olduumuzu merak etmeye balamtm...
Sonunda merdivenin geniledii dzle geldiimizde, yan yana yryebilmemiz iin Corala
yetimek zere acele ettim. Telam yznden ayakkabm takld ve dnerken sendeledim. Byk bir
sorun deildi. ne atlp sallanrken uzanp duvara tutunarak denge salamay baardm. Ama

Coraln sesi duyunca yry tarznn deimesi ve verdii tepki ok artcyd. Aniden kendini
arkaya atp bedenini yana bkt.
Bunu yaparken elleri koluma arpt ve beni yana, kayaya doru itti.
"Tamam!" dedim, hzla boalan cierlerden. Ben iyiyim."
Doruldu ve ben kendime gelirken zerindeki tozlar silkeledi.
"ittiim..." diye balad.
"Anladm. Ama yalnzca takldm. O kadar."
"Anlayamadm."
"Her ey yolunda. Teekkrler."
Yan yana, basamaklar inmeye baladk, ama bir ey deimiti. Artk holanmadm, ama
kurtulamadn bir phe besliyordum. Henz kurtulamadm. Aklmdaki, eer doru karsa, ok
tehlikeliydi.
Bu yzden, spanyada yamur, her yer amur," dedim.
"Ne?" diye sordu. Anlamadm..."
"Dedim ki, 'Gzel bir kadnla yry yapmak iin iyi bir hava.'"
Kzard.
Sonra, lk seferinde hangi dilde syledin?"
"ngilizce," diye yant verdim.
"Hi renmeye almadm. Alice hakknda konuurken sana sylemitim."
"Biliyorum. Yalnzca yapyordum," diye yant verdim.
imdi daha yakn olan kumsal kaplar izgili ve yer yer parlakt. Kular tr, dalgalarn
braktklarn incelemek iin dala geerken bir kpk eridi eimden aa ekiliyordu. Yaknda
yelkenler alalp ykseliyor, kk bir yamur perdesi denizin zerinde uzakta, gneydouda
dalgalanyordu. Rzgar grlt yapmay brakmt, ama hl pelerin savuran bir gle zerimize
zerimize geliyordu.
Sessizlik iinde dibe kadar indik. Sonra kumlarn iinde birka adm uzaklatk.
"Liman o ynde," dedim sama, batya doru iaret ederek ve u tarafta bir kilise var," diye
ekledim, Cainein cenazesinin yapld, denizcilerin bazen gvenli seferler iin dua etmeye
geldikleri yeri gstererek.
ki yne bakt, ek olarak arkamza ve yukarya da bakt.
"Bakalar da iniyor," diye yorum yapt.
Yukarya baktm ve merdivenin tepesinde ekil grdm, ama manzaray denemek iin ksa bir
mesafe inmi gibi kprtszca duruyorlard. Hibirinde Llewellann renkleri yoktu...
"Baka manzara klar," dedim.
ekilleri biraz daha izledi, sonra baklarn kard.
"Burada maaralar filan yok mu?" diye sordu.
Sa tarafma doru bam salladm.
"Bu taraftan," diye yant verdim. Bir sr var. nsanlar dzenli olarak ilerinde kaybolur. Bazlar
olduka renklidir. Dierleri karanlkta dolanr dururlar. Birka basit, s aklklardr."
"Grmek isterim," dedi Coral.
"Elbette, kolay. Gidelim."
Yrmeye baladm. Merdivendekiler henz hareket etmemiti. Hl denize bakyor gibi
grnyorlard. Kaak olduklarndan kukuluydum. Herkesin geebilecei yerde gndz vakti
yaplacak bir ie benzemiyor. Yine de, phelenme yeteneimin byyor olmasndan memnundum.
Son olaylarn nda doru bir tavr gibi geliyordu. Elbette en byk phe kaynam yanmda

yryor, denizin brakt dkntleri izmesinin ucu ile eviriyor, parlak akltalarn drtklyor,
kahkahalar atyordu ama o anda bu konuda yapmaya hazr olduum hibir ey yoktu. Birazdan...
Aniden kolumu tuttu.
"Beni getirdiin iin teekkr ederim," dedi. Bundan zevk alyorum."
"Ah, ben de. Geldiimiz iin memnunum. nemli deil."
Bu kendimi hafife sulu hissetmeme sebep oldu, ama tahminlerim yanlsa da hi kimse zarar
grmemiti.
"Amber de yaamaktan zevk alrdm, sanrm," dedi yrmeye devam ederken.
"Ben de," diye yant verdim. Uzun sreler boyunca yapmadm bunu aslnda."
"yle mi?"
"Sanrm okula gittiim ve bahsettiim bu ii yaptm glge Yeryznde ne kadar uzun
yaadm tam olarak aklamadm..." diye baladm ve aniden ona bol bol otobiyografi boaltmaya
baladm. Normalde yapmadm bir ey. Neden anlattmdan emin deildim, ama sonra konuacak
birine ihtiya duyduumu fark ettim. Tuhaf phelerim doruysa bile fark etmezdi. Dost grnl
bir dinleyici kendimi uzun zamandr hissetmediim kadar iyi hissettiriyordu. Ve fark etmeden
babamdan bahsetmeye baladm. Neredeyse hi tanmadm bu adamn, davranlarn benim
gzmde hakl karmak ister gibi, bunu yapacak tek frsat buymu gibi mcadelelerini, ikilemlerini,
kararlarn nasl bana anlattn, benim neleri sansrlediini, neleri unuttuunu, bana kar
duygularnn ne olduunu merak ederek nasl dinlediimi...
"Maaralardan bazlar bunlar," dedim ona, anlarma bylesine daldm iin gittike artan bir
utan iinde. Monologum hakknda bir ey syleyecek oldu, ama szlerime devam ettim, Bunlar
yalnzca bir kez grdm."
Ruh halimi anlad ve Birinin iine girmek isterim," dedi.
Bam salladm, Aklmda olan ey iin iyi bir yere benziyorlard.
nc maaray setim. Az ilk ikisinden daha geniti ve sonunu gremiyordum.
"unu deneyelim. Aydnlk grnyor," diye akladm.
Glgeler iindeki soukluun iine girdik. Islak kumlar bir sre bizi takip etti, yava yava inceldi
ve tal bir zeminle yer deitirdi. Tavan defalarca alalp ykseldi. Sola bir dn bizi bir baka
maarann arkasna getirdi, nk azna baknca daha fazla k grebiliyorduk. Dier yn dan
derinliklerine gidiyordu. Durduumuz yerden denizin yanklanan dalgalarn hl duyabiliyorduk.
"Bu maaralar gerekten derinlere gidebiliyordur," diye yorum yapt.
"Giderler," diye yant verdim. Dner, akr, dolanrlar.
Harita ve k olmadan ok derinlere gitmek istemem. Bildiim kadaryla hepsi tamamen haritaya
dklmedi."
evresine baknd, bizimkinden yan tnellerin ayrld, karanln iindeki siyah blgeleri
inceledi.
"Sence ne kadar uzaa gidiyorlar?" diye sordu.
"Bilmiyorum."
"Sarayn altna?"
"Muhtemelen," dedim, Desene giderken getiim yan tnelleri dnerek. Altndaki byk
maaralara alyor olmalar mmkn grnyor."
"Aas neye benziyor?"
"Sarayn alt m? Geni ve karanlk. Kadim..."
"Grmek isterdim."
"Ne iin?"

"Desen orada. ok renkli olmal."


"Ah, yle parlak ve kvrm kvrm. Ama olduka korkutucu."
"Onu yrdn halde nasl bunu syleyebilirsin?"
"Yrmek ve sevmek iki ayr eydir."
"Yrmen sonucunda, iine ilenmise ona bir ba, derin bir ahenk hissedersin diye
dnmtm."
Kahkaha attm, sesler evremizde yankland.
"Ah, yrrken iimde olduunu biliyordum," dedim. Ama daha nce hissetmedim. O zaman
yalnzca korkuyordum. Ve yrmekten hi holanmadm."
"Tuhaf."
"Pek deil. Deniz ya da gece gkyz gibi. Byk, gl, gzel ve orada. Doal bir g ve ondan
ne istersen karabilirsin."
eri uzanan tnele bakt.
"Grmek isterdim," dedi.
"Buradan yolu bulamam," dedim. Hem, neden grmek istiyorsun?"
"yle bir eye nasl tepki vereceimi grmek iin."
"ok tuhafsn," dedim.
"Geri dndmz zaman beni gtrr msn? Bana Deseni gsterebilir misin?"
Byle olacan dnmemitim. Kz dndm eyse, talebi anlamyordum. imden onu
gtrmek ve aklnda ne olduunu grmek geti. Ama bir ncelikler sistemi iinde alyordum ve
kzn, kendime bir sz verdiim ve uruna baz karmak hazrlklar yaptm birini temsil ettiini
hissediyordum.
"Belki," diye mrldandm.
"Ltfen. Gerekten grmek istiyorum."
ten grnyordu. Ama tahminim mkemmel geliyordu.
Deiik ekiller altnda beni takip eden o tuhaf, beden deitiren ruhun yeni bir konak ve beni
bulmas ve bir kez daha zarafetimden faydalanmasna yetecek kadar zaman gemiti.
Coral bu rol iin mkemmeldi, geli zaman uygundu, fiziksel iyiliim iin endielendii akt,
refleksleri hzlyd. Sorgulamak iin burada alkoymak isterdim, ama kant ya da acil durum
yokluunda bana yalan syleyeceini biliyordum. Ve ona gvenmiyordum. Bu yzden Baevinden
gelirken hazrladm byy, konak bedeni ele geiren ruhu kovan byy gzden geirdim. Ama
bir an tereddt ettim. Kza kar duygularm karkt. Varlk olsa bile, amacn bildiim srece ona
tahamml etmeye gnllydm.
Bu yzden, Ne istiyorsun?" diye sordum.
"Yalnzca grmek. Gerekten," diye yant verdi.
"Hayr, demek istediim, gerekten olduunu dndm eysen, byk soruyu soruyorum:
Neden?"
Frakir bileimde zonklamaya balad.
Coral iitilebilir, derin bir nefes boyunca sessiz kald, sonra, Nereden anladn?"
"Ancak yeni paranoyak olmu birinin ayrt edebilecei kk eylerle kendini ele verdin," diye
karlk verdim.
"By," dedi. Bu mu?"
"Olmak zere," diye yant verdim. Belki seni zlerim, ama sana gvenemem."
Bynn rehber szcklerini syledim, ellerimin uygun hareketlerle onu izmesine izin verdim.

ki korkun lk koptu, sonra bir ncs. Ama Corala ait deildi. Biraz nce terk ettiimiz
tnelden geliyordu.
"Ne...?" diye balad Coral.
"...cehennemler oluyor!" diye bitirip hzla yanndan geerek keyi dndm ve bunu yaparken
klcm ektim.
Uzak maara azndan gelen n nnde, maarann zemininde ekil grdm. kisi yaylmt
ve kprtszd. ncs oturmu, ne eilmi kfrediyordu. Silahmn ucunu oturmu kiiye
evirerek yava yava ilerledim. Glgeler iindeki ba bana doru dnd ve eilmeye devam ederek
ayaa kalkt. Sa eli ile sol elini tutuyordu ve duvara yaslanana kadar geriledi. Orada, iitemediim
bir eyler mrldanarak durdu. Tm duyularm tetikte, ihtiyatla ilerlemeye devam ettim.
Coraln arkamda ilerlediini duyabiliyordum, sonra tnel geniledii zaman solumda bana elik
ettiini grdm. Hanerini ekmi, alakta, kalasna yakn tutuyordu. Bymn ona ne yapabilecei
konusunda tahminler yrtmeye zaman yoktu.
Yerde yatan ekillerden ilkine ulanca durdum. Saldrmak zere sramas durumunda hemen
vurmaya hazr, izmemin ucuyla drtkledim. Hibir ey. Gevek ve cansz geliyordu.
Ayam kullanarak evirdim ve ba maara azna doru yuvarland. zerine den k altnda
yar rm bir insan yz grdm. Burnum durumunun yanlsama olmadn oktan haber
vermiti. Dierine yrdm ve onu da evirdim. O da rmekte olan bir ceset gibi grnyordu.
lkinin sa elinde bir haner vard, ama ikincisi silahszd. Sonra bir baka haner fark ettim. Yerde,
canl adamn ayaklarnn dibinde. Gzlerimi ona kaldrdm. Hi mantkl deildi. Yerdeki iki eklin
gnlerdir l olduunu talimin ediyordum ve oturan adamn neyin peinde olduu konusunda en ufak
bir fikrim yoktu.
"Ah... Bana neler olduunu syler misin?" diye sordum.
"Lanet olsun sana, Merlin!" diye hrlad ve sesini tandm.
Yerdeki adamlarn zerinden atlayarak yava yava yay izdim. Coral ayn ekilde hareket ederek
yanmda kald.
Adam ilerleyiimizi takip etmek iin ban evirdi ve sonunda yzne k vurduunda tek salam
gzyle Jurtun dik dik bana bakmakta olduunu grdm -dier gznde bir bant vard- ve ayn
zamanda salarnn yarsnn olmadn, aktaki kafa derisinin yaralar ve izlerle dolu olduunu,
yar bym kulann aka grlebildiini fark ettim. Bu taraftan yaralarnn ounu
kaplayabilecek bir bandanann boynuna kaym olduunu da grebiliyordum. Sol elinden kan
damlyordu ve aniden sere parmann olmadn fark ettim.
"Sana ne oldu?" diye sordum.
"Zombilerden biri derken, haneri elime arpt," dedi, "sen onlar canlandran byy yok ettiin
zaman."
Bym bir bedeni ele geiren ruhu kovmak iin... By menzilindeydiler...
"Coral," dedim, sen iyi misin?"
"Evet," diye yant verdi. Ama anlamyorum..."
"Daha sonra," dedim ona.
Aklma Amberin dousundaki ormanda tek gzl kurtadamla mcadelem geldi, ama Jurte ban
sormadm. Hayvann ban kamp ateine dayamtm. Mandor dncemi dorulamaya yetecek kadar
bilgi vermeden nce bile, bir sredir onun ekil deitirmi Jurt olduundan kukulanyordum.
"Jurt," diye baladm, bana gelenlerden ou benden kaynaklanyor, ama asl sebebin, kendin
olduunu fark etmelisin. Bana saldrmasaydn kendimi savunmama gerek kalmazd..."
Bir tkrt ve srtnme sesi geldi. Dilerini gcrdatmakta olduunu anlamam biraz zaman ald.

"Babann beni evlat edinmesinin benim iin bir anlam yoktu," dedim, yalnzca beni onurlandrm
oldu. Bunu daha yeni rendim."
"Yalan sylyorsun!" diye tslad. Ardllar arasnda nmze gemek iin onu kandrdn."
"aka yapyor olmalsn," dedim. Listenin o kadar gerilerindeyiz ki, fark etmez."
"Taht iin deil, seni aptal! Ev iin! Babamzn durumu iyi deil!"
"Bunu duyduuma zldm," dedim. Ama hi bu ekilde dnmemitim. Ve zaten Mandor
hepimizin nnde."
"Ve artk sen ikincisin."
"Benim seimim deil. Hadi ama! Unvan asla alamayacam. Bunu biliyorsun!"
Doruldu ve hareket ederken d hatlarnn evresinde solgun, prizmatik bir hare grdm.
"Gerek sebep bu deil," diye devam ettim. Benden hi holanmadn, ama ailenin bana gemek
iin peime dmedin. Bir ey saklyorsun. Bu kadar aktif olduuna gre, baka bir ey olmal. Bu
arada, Ate Meleini sen gnderdin, deil mi?"
"Seni bu kadar abuk mu buldu?" dedi. Buna gvenebileceimden emin deildim. Sanrm
dediim bedele dedi. Ama... Ne oldu?"
"ld."
"ok anslsn. ok ok ansl," diye yant verdi.
"Ne istiyorsun, Jurt? Bunu artk bitirmek istiyorum."
"Ben de," diye yant verdi. Sevdiin birine ihanet ettin ve ancak lmn her eyi yoluna sokabilir."
"Sen kimden bahsediyorsun? Anlamyorum."
Aniden srtt.
"Anlayacaksn," dedi. Hayatnn son anlarnda sana sebebini syleyeceim."
"O halde ok uzun zaman beklemek zorunda kalabilirim," dedim. Bu tr eylerde ok iyi
grnmyorsun. Neden imdi syleyip ikimizi de bir sr zahmetten kurtarmyorsun?"
Kahkaha att, prizma etkisi artt ve o anda bunun ne olduu aklma geldi.
"Dndnden ksa zamanda olacak," dedi, nk ksa sre sonra karlatn her eyden daha
gl olacam."
"Ama ayn lde beceriksiz," dedim, hem ona, hem de elindeki Koz Kartndan beni izleyen ve bir
anda ekmeye hazr her kimse ona...
"Bu sensin, deil mi, Maske?" dedim. Onu geri gtr. Bir kez daha gndermene ve her eyi berbat
etmesini izlemene gerek yok. Bunun sen olduun konusunda emin olmam salarsan ncelikler
listemde seni terfi ettireceim ve ksa sre sonra ziyaretine geleceim."
Jurt azn ap bir ey syledi, ama duyamadm, nk abucak soldu ve szckleri onunla gitti.
Bu olurken bana doru bir ey geldi; savuturmaya gerek yoktu, ama refleksimi durduramadm.
Yerde yatan iki rk ceset ve Jurtun sere parmana ek olarak, ayaklarmn dibine,
gkkuann sonuna bir dzine kadar gl salmt.

Blm 5
Kumsalda limana doru yrrken Coral sonunda konutu.
"Bu tr eyler buralarda sk sk olur mu?"
"Bir de kt bir gnde grmelisin," dedim.
"Sylemende saknca yoksa btn bunlarn ne hakknda olduunu dinlemek isterdim."
"Sanrm sana bir aklama borluyum," diye kabul ettim,
"nk sen biliyor olsan da, olmasan da sana hakszlk yaptm."
"Sen ciddisin."
"Evet."
"Konu. Gerekten meraklandm."
"Uzun bir hikaye..." diye baladm.
Limana, sonra Kolvir in ykseklerine bakt.
"...Ve uzun bir yry," dedi.
"...ve sen u anda hassas ilikilerimiz olan bir lkenin babakannn kzsn."
"Ne demek istiyorsun?"
"Yaanan baz eyler hassas bilgileri temsil ediyor olabilir."
Elini omzuma koydu ve durdu. Gzlerime bakt.
"Sr saklayabilirim," dedi. Hem, sen benimkini biliyorsun."
Sonunda akrabalarmn, fena halde aknken bile yz ifadelerine hakim olma yeteneini
rendiim iin kendimi tebrik ettim. Maarada ona peimdeki varlkm gibi hitap ettiim zaman
bir ey sylemiti, onunla ilgili bir sr kefettiime inanyormu gibi gelen bir ey.
Bu yzden ona kurnaz kurnaz glmsedim ve bam salladm.
"Kesinlikle," dedim.
"lkemizi yakp ykmay filan dnmyorsunuz, deil mi?" diye sordu.
"Bildiim kadaryla hayr. Ve olas olduunu da dnmyorum."
"Pekala, o zaman. Ancak bildiklerini syleyebilirsin, deil mi?"
"Doru," diye kabul ettim.
"O zaman hikayeyi duyalm."
"Tamam."
Kumsalda yrrken, dalgalarn gr notalar eliinde ben konuup yine babamn uzun anlatmn
hatrlamaktan kendimi alamadm. Sorun dolu zamanlarda, doru dinleyiciyi bulursak
otobiyografimize dalmak bir aile zellii mi acaba, diye merak ettim. nk anlatmm gereklilik
snrlarnn tesinde detaylandrdm fark etmitim. Hem, doru dinleyici neden o olsundu?
Liman blgesine ulatmzda a olduumu fark ettim ve daha anlatmam gerekenler bitmemiti.
Henz gndz olduundan ve kukusuz gece ziyaretime oranla daha gvenli olduundan Liman
Caddesine yneldim. Aydnlkta daha da kirli grnyordu ve Coraln da a olduunu renince
koyun arkasn dolandk, yolda birka dakika durup ok direkli altn yelkenli bir geminin mendirei
dolanmasn ve ieri girmesini izledik. Sonra kvrlan yolu takip ederek bat kysna yneldik ve
sorun kmadan Deniz Rzgar Sokan bulabildim. Henz birka ayk denizci grebilmemize
yetecek kadar erkendi. Bir noktada iri yar, sa yananda ilgi ekici bir yara izi olan siyah sakall bir
adam bize yaklaacak oldu, ama daha ufak tefek bir adam onu yakalad ve kulana bir eyler
fsldad. kisi de dnp gitti.
"Hey," dedim. Ne istiyordu?"

"Hibir ey," dedi ufak tefek adam. Hibir ey istemiyor."


Bir an beni inceledi ve ban sallad. Sonra, Geen gece seni grdm," diye ekledi.
"Ah," dedim. Bir sonraki keye ilerlediler, dndler ve yok oldular.
"Bu Ne demekti?" dedi Coral.
"Hikayenin o ksmn henz anlatmadm."
Olayn gerekletii yerden geerken btn ayrntlaryla bir ekilde hatrladm. atmadan iz
kalmamt.
Ama eskiden Kanl Bill olan yeri neredeyse gzden karyordum, nk kapnn zerinde yeni bir
tabela aslyd. zerinde taze, yeil harflerde Kanl Andy" yazlyd. Mekann ii aynyd, ama
tezgahn arkasndaki adam geen sefer bana servis yapan sakall, kaya suratl adamdan daha uzun ve
daha inceydi. Adnn Jak olduunu, Andynin kardei olduunu rendim. Bize bir ie Baylenin
Sidii satt ve iki balk sipariimizi duvardaki delie bard. Eski masam botu, oturduk. Yerel grg
kurallarna uyarak kl kemerimi samdaki sandalyeye koydum ve knndan biraz ektim.
"Buradan holandm," dedi Coral. ok... farkl."
"Ah... evet," diye kabul ettim, iki kendinden gemi sarhoa -biri restorann nnde, biri
arkasndayd- ve bir kede fsldamakta olan dalavereci grnl kiiye bakarak. Yerde birka
krk ie ve phe ekici lekeler vard, uzak duvardaki resimde ok da incelikli olmayan bir ak
sahnesi betimlenmiti. Yemekler olduka iyidir," diye ekledim.
"Hi byle bir restorana gelmemitim," diye devam etti Coral, dev bir sanla greerek bir arka
odadan ieri yuvarlanan siyah kediyi izlerken.
"Mdavimleri vardr, ama seici kiiler arasnda iyi saklanan bir srdr."
Hatrladmdan da iyi bir yemek eliinde hikayeme devam ettim. ok sonra kap alp fena
halde topallayan ve kafasnda kirli bir sarg tayan ufak tefek bir adam ieri girdiinde gn nn
solmaya baladn grdm. Hikayemi bitirmitim ve artk gitme zaman gelmi gibi grnyordu.
Bunu ona syledim, ama elini benimkinin zerine koydu.
"Bahsettiin varlk olmadm biliyorsun," dedi, ama yardm istersen elimden geleni yaparm."
"ok iyi bir dinleyicisin," dedim. Teekkrler. Artk gitsek iyi olacak."
lm Sokandan olayszca ayrldk ve Liman Caddesinden geip Baa yrdk. Yukar
yneldiimizde gne batmaya balamt ve deme talar bir dizi toprak ve ate rengine
brnyordu. Yaya ve atl trafii seyrekti. Havada yemek kokular szlyordu; yol boyunca
yapraklar hrdyordu; kk, sar bir ejder ok yukarlardaki hava akmlar zerinde uuyordu;
sarayn tesinde, kuzey gkyznden gkkua klarndan perdeler dalgalanyordu. Coraldan
daha fazla soru bekledim. Sormad. Hikayemi ben dinlemi olsaydm sanrm bir sr soru sorardm.
Tamamen bylenmi ya da bir ekilde tamamen anlam deilsem.
"Saraya dndmz zaman...?" dedi sonra.
"Evet?"
"...Beni Deseni grmeye gtreceksin, deil mi?"
Kahkaha attm.
...Ya da aklm baka bir eyle megul deilse.
"Hemen mi? Kapdan girer girmez mi?" diye sordum.
"Evet."
"Elbette," dedim.
Sonra, aklndan bu knca, Hikayen dnya hakkndaki grm deitirdi," dedi, sana t
vermeye kalkmazdm..."
"Ama..." diye devam ettim.

"...stediin yantlar Drt Dnya Kalesi saklyormu gibi grnyor. Orada neler olup bittiini
renirsen her ey yerli yerine oturabilir. Ama neden onun iin bir kart yapp onu kullanarak
gidemediini anlayamyorum."
"Gzel soru. Kaos Saraylarnda, devaml deitii ve kalc bir ekilde betimlenemedii iin Koz
Kart ile gidilemeyen yerler vardr. Ayn ey Hayaletark iin de geerlidir. imdi, Kalenin
evresindeki toprak biraz gidip geliyor, ama baka bir engel olduundan eminim. Mekan bir g
merkezi ve birinin o gcn bir ksmn bir kalkan bysne dntrm olmasnn mmkn
olduunu dnyorum. Yeterince iyi bir byc bir Koz Kart ile o kalkan delip geebilir, ama
bunun iin gereken gcn muhtemelen bir psiik alarm aldracan ve artmaca unsurunu yok
edeceini hissediyorum."
"Mekan neye benziyor?" diye sordu.
"ey..." diye baladm. te." Defterimi ve Scriptomu gmlek cebimden kartp izmeye
baladm. Bak, tm u blge volkanik." Birka yanarda bacas ve duman bulutu izdim.
"Ve bu ksm Buz a." Birka izik daha. Buras okyanus, buras da..."
"O zaman en iyi yol yine Deseni kullanmak gibi grnyor," dedi, resmi inceleyip ban
sallayarak.
"Evet."
"Ksa srede yapar msn bunu?"
"Muhtemelen."
"Onlara nasl saldracaksn?"
"Bu konu zerinde almay srdryorum."
"Sana yardm etmemin yolu varsa, teklifimde samimiydim."
"Yok."
"O kadar emin olma. yi eitimliyimdir. Becerikliyimdir. Hatta birka by bile biliyorum."
"Teekkrler," dedim. Ama hayr."
"Tartmaya izin var m?"
"Hayr."
"Fikrini deitirirsen..."
"Biliyorum."
"...Haber ver."
Ana Caddeye ulap ilerledik. Rzgar burada iddet kazand ve souk bir ey yanama dokundu.
Sonra bir tane daha...
"Kar!" diye bildirdi Coral, ben yanmzdan geip yere dokunur dokunmaz yok olan birka orta
byklkte kar tanesini fark ettiim anda.
"Grubunuz doru zamanda gelmi olsayd," diye yorum yaptm, yry yapamayabilirdin."
"Bazen ansm yolunda gider," dedi.
Saraya ulatmz da kar younlamt. Yine yan kapy kullandk, kar tanelerinin yar
perdeledii, klarla benek benek kasabaya bakmak iin dndk. Coraln benden daha uzun baktn
biliyorum, nk dnp ona baktm. Mutlu grnyordu sanrm. Sanki sahneyi aklndaki msvedde
defterine iziyormu gibi. Bu yzden eilip yanan ptm, iyi bir fikir gibi grnyordu.
"Ah," dedi, bana dnerek. Beni arttn."
"Gzel," dedim ona. Bu tr eyleri nceden haber vermekten nefret ederim. Birlikleri souktan
karalm."
Glmsedi ve koluma girdi.

eride nbeti, Llewella ikinizin yemek iin onlara katlp katlmayacanz bilmek istiyor,"
dedi.
"Yemek ne zaman?" diye sordum.
"Bir buuk saat sonra, sanrm."
Corala baktm, omuzlarn silkti.
"Sanrm katlacaz," dedim.
"Yukar katta, ndeki yemek odas," dedi adam. avuuma syleyip iletmesini salayaym m?
Grev sresi birazdan bitecek. Ya da belki..."
"Evet," dedim. Syle."
Uzaklamaya baladmz zaman, Ykanp zerini deitirmek ister misin...?" diye baladm.
"Desen," dedi.
"Bir sr merdiven var," dedim.
Yz gerilerek bana dnd, ama glmsediini grdm.
"Bu taraftan," dedim, onu ana salona ynlendirerek.
Salondan merdivene giden ksa koridordaki nbetiyi tanmadm. Ama o benim kim olduumu
biliyordu, Corala merakla bakt, kapy at, bize bir lamba buldu ve yakt.
"Gevek bir basamak olduu sylendi bana," dedi, lambay uzatrken.
"Hangisi?"
Ban iki yana sallad.
"Prens Gerard defalarca raporlad," dedi, ama baka kimse fark etmiyor gibi."
"Tamam," dedim. Teekkrler."
Bu sefer Coral nden yrmeme itiraz etmedi. kisi karlatrlrsa eer, bu, yamacn yzndeki
merdivenden daha rktcyd, nk dibi gremezsiniz ve birka adm sonra iinde dne dne
indiiniz ktan kabuk dnda hibir ey gremezsiniz. Ve evrenizde ar bir enginlik hissi olur.
Mekan hi aydnlk grmedim, ama izlenimimin yanl olmadn anlyorum. Buras byk bir
maaradr ve zemine ulap ulamayacanz merak ederek ortasnda dner durursunuz.
Bir sre sonra Coral boazn temizledi, Bir dakika durabilir miyiz?" diye sordu.
"Elbette," dedim durarak. Nefes nefese mi kaldn?"
"Hayr," dedi. Daha ne kadar yolumuz var?"
"Bilmiyorum," diye yant verdim. Buraya geldiim her seferinde farkl gelir. Geri dnp yemek
yemek istersen yarn da gelebiliriz. Youn bir gn yaadn."
"Hayr," diye yant verdi. Ama bir dakika bana sarlman houma giderdi."
Romantiklemek iin uygunsuz bir yer gibi geliyordu, bu yzden akllca bir baka sebep olduu
sonucuna vardm, hibir ey demeyip syleneni yaptm.
Alamakta olduunu fark etmem biraz zamanm ald. Saklamakta ok becerikliydi.
"Sorun ne?" diye sordum sonunda.
"Hibir ey," diye yant verdi. Sinirsel bir tepki belki. lkel bir refleks. Karanlk. Klostrofobi. yle
bir ey."
"Geri dnelim."
"Hayr."
Yine inmeye baladk.
Yaklak yarm dakika sonra aadaki basaman yannda beyaz bir ey grdm. Yavaladm.
Sonra yalnzca bir mendil olduunu fark ettim. Ama biraz daha yaklanca bir haner ile yerine
tutturulmu olduunu grdm. Ayn zamanda, zerinde iaretler vard. Durdum, uzandm, dzletirip
okudum. BU BASAMAK, LANET OLASICALAR! -GERARD," diyordu.

"Bu basamaa dikkat et," dedim Corala.


zerinden atlayacak oldum, ama bir drtyle hafife ayamla yokladm. Gcrdamad. zerine
biraz daha arlk verdim. Hibir ey. Salam geliyordu. zerinde durdum. Yine ayn. Omuzlarm
silktim.
"Yine de dikkatli ol," dedim.
Coral basamaa basnca da hibir ey olmad ve inmeye devam ettik. Bir sre sonra uzakta bir k
grdm. Hareket ediyordu ve birinin devriye gezdiini tahmin ettim. Ne iin, diye merak ettim.
zlenmesi ve baklmas gereken mahkumlar m vard? Baz maara azlarnn hassas noktalar
olduu mu dnlyordu? Ya bu Desen odasn kapatma ve anahtar kapnn yanna asma meselesi?
Oradan bir tehlike gelmesi olasl m vard? Nasl? Neden? Bugnlerde bu sorularn yantlarn
aramam gerektiini dndm.
Ama zemine ulatmzda nbeti grnrlerde yoktu.
Masa, raflar ve birka kk sand -nbet yerini bunlar oluturuyordu. Birka lamba
aydnlatyordu, ama nbeti yerinde deildi. ok kt. Acil durum talimatlarn sormak ilgin olurdu.
Belki muhtelif acil durumlarn olas doalar da belirtilmiti. Ama ilk kez silah raflarnn arkasndaki
lolukta, karanlktan aa sarktlm bir halat grdm. Hafife ektim ve geldi, biraz sonra
yukardan bir yerden hafif, metalik bir ses duydum.
Alarm olduu akt.
"Hangi... taraftan?" diye sordu Coral.
"Ah, gel," dedim elini tutarak ve onu saa ynlendirdim.
lerlerken yanklar bekledim, ama gelmediler. Lambay zaman zaman kaldryordum. Karanlk
ekiliyordu, ama bir para zemin dnda hibir ey grlmyordu.
Coral yavalyor gibiydi, geride kalrken kolunda bir gerilim hissettim. Yrmeye devam ettim ve
o takip etti.
Sonunda, ok kalmad," dedim ve yanklar hafif hafif balad.
"Gzel," diye yant verdi, ama hzn arttrmad.
Sonunda maarann gri duvar gzkt ve solumda, uzakta, aradm karanlk tnel azn
grdm. Yolumu deitirip o tarafa yneldim. Sonunda oraya ulap girdiimizde Coraln
irkildiini hissettim.
"Seni bu kadar rahatsz edeceini bilseydim..." diye baladm.
"Geekten iyiyim," diye yant verdi, ve grmek istiyorum.
Yalnzca oraya varmann bu kadar... karmak olduunu tahmin etmemitim."
"Eh, en kt ksm bitti. Az kald," dedim.
Soldaki ilk yan tnele abuk ulatk ve nnden getik. Ksa sre sonra bir tane daha grnd,
yavaladm ve lambay o tarafa uzattm.
"Kim bilir?" diye yorum yaptm. Bu seni tuhaf bir yoldan kumsala geri gtrebilir."
"Denememeyi tercih ederim."
nc tneli gemeden nce bir sre yrdk. Tnele bir bak frlattm. Arka taraflarnda parlak
bir mineral damar vard.
Ben hzlannca Coral da ayak uydurdu. Ayak seslerimiz artk yksek sesle yanklanyordu.
Drdnc tneli getik. Beinci... Bir yerlerden hafif mzik sesleri duyar gibi oldum.
Altnc tnele yaklatmzda Coral sorarcasna bana bakt, ama ben ilerlemeye devam ettim.
stediim yedinciydi ve sonunda ona ulatmzda dndm, birka adm attm, durdurup lambay
kaldrdm. Byk, metal bantlarla tutturulmu bir kapnn nndeydik.

Anahtar duvarda, samdaki engelden aldm, kilide soktum, evirdim, ekip astm. Sonra
omzumu duvara dayayp ittirdim. Uzun bir diren n geldi, sonra sk bir menteenin ikayetleri
eliinde yava bir hareket. Frakir bileimde gerildi, ama kap ardna dek alana kadar ittirmeye
devam ettim. Sonra yana ekildim ve Coral iin kapy tuttum.
Yanmdan geip o tuhaf odaya doru birka adm att ve durdu. ekildim ve kapnn kapanmasna
izin verdim, sonra gelip yannda durdum.
"Demek bu," dedi.
Desenin kabaca oval, dolak hatlar yerin iinde mavi-beyaz bir kla parlyordu. Lambay bir
kenara braktm. Aslnda gerekli deildi, Desenin parlts yeterinden fazla aydnlk veriyordu.
Frakir i okayarak sakinletirdim. Byk desenin uzak ucundan kvlcmlar fkrd, abucak dindi ve
daha yakn bir noktada bir daha oldu. Oda daha nce farknda olmadm yar tandk bir zonklama
ile dolu gibiydi. Bir drtyle -uzun zamandr beslediim merak gidermek iin- Logrus imgesini
ardm.
Bu bir hatayd.
Aniden Logrus imgesi nmde alevlendi, Desenin her yanndan kvlcmlar fkrd ve bir
yerlerden tiz bir feryat koptu.
Frakir lgna dnd, kulaklarma buzdan hanerler sokulmu gibi oldu ve kvranan imgenin
parlakl gzlerimi actt. Logrusu hemen yok ettim ve kargaa dinmeye balad.
"Bu da neydi?" diye sordu Coral.
Glmsemeye altm, ama pek beceremedim.
"Hep denemek istediim kk bir deney," dedim.
"Bir ey rendin mi?"
"Bir daha yapmamay belki," diye yant verdim.
"Ya da en azndan misafir gidene kadar," dedi. Bu canm yakt."
"Affedersin."
Sakinlemi olan Desenin yanna gitti.
"rktc," diye yorum yapt. Ryadaki bir k gibi. Ama muhteem. Ve mirasnza kavumak
iin hepinizin bunu yrmesi gerekiyor, yle mi?"
"Evet."
evresini dolaarak yavaa saa gitti. Onu takip ettim. Baklar, yaylar ve dnlerden, ksa, dz
izgilerden ve uzun kvrmlardan oluan geni mekann zerinde dolat.
"Zordur herhalde, deil mi?"
"Evet. Hilesi ilerlemeye devam etmek ve dursan bile mcadele etmeye devam etmektir," diye yant
verdim.
Saa doru yrmeye devam ederek arka tarafna geldik.
Desen yerin zerinde deil iinde gibiydi, sanki bir cam tabakasnn ardndan grlyordu. Ama
yzey hibir yerde kaygan deildi.
Coral farkl bir adan incelerken bir dakika kadar durduk.
"Eee, nasl buldun?" diye sordum sonunda.
"Estetik," dedi.
"Baka?"
"G," dedi. Bir ey yayyor gibi." ne eildi ve elini en yakn izginin zerinde gezdirdi.
Neredeyse fiziksel bir bask," diye ekledi.
Biraz daha ilerledik, byk desenin arka tarafn dolandk.

Desenin karsnda, lambann, giriin yaknnda parlad yeri grebiliyordum. imdi baktmz
byk aydnln yannda, verdii k nemsiz kalyordu.
Coral ksa sre sonra yine durdu. aret etti.
"Burada sona eriyor gibi grnen u tek izgi ne?" diye sordu.
"Son deil," dedim. Balang. Desenin yrnmeye baland yer orasdr."
Yakna yrd, elini zerinden geirdi.
"Evet," dedi biraz sonra. Burada baladn hissedebiliyorum."
Orada ne kadar durduk, bilmiyorum. Sonra uzand, elimi tutup skt.
"Her ey iin teekkrler," dedi.
Tam ona neden veda eder gibi konutuunu sormak zereydim ki ne adm att ve ayan izginin
zerine koydu.
"Hayr!" diye haykrdm. Dur!"
Ama ok geti. Aya oktan zemine inmiti, izmesinin tabann bir parlaklk evrelemiti.
"Kprdama!" dedim. Ne yaparsan yap, kprdama!"
Yerinden ayrlmadan dediimi yapt. Aniden ok kuru gelen dudaklarm yaladm.
"imdi izginin zerine koyduun ayan kaldr ve gerile.
Yapabiliyor musun?"
"Hayr," diye yant verdi.
Yannda diz ktm ve inceledim. Teorik olarak, bir kez Desene ayak basnca geri dn yoktur.
Devam etmek dnda seeneiniz yoktur. Ya baarrsnz, ya da yolda bir yerde yok olursunuz. Dier
yandan, Coral oktan lm olmalyd.
Yine teorik olarak, Amber kanndan olmayanlarn zerine ayak bastklar zaman hayatta kalmalar
imkanszdr. Teori buraya kadar.
"Sormak iin uygun zaman deil," dedim. Ama neden yaptn bunu?"
"Maarada tahminimin doru olduunu syledin. Ne olduumu bildiini syledin."
Ne dediimi hatrlyordum, ama bu onun beden deitiren varlk olmas ile ilgili tahminimle
ilgiliydi. Desen ile ilgili olabilecek ne anlamt? Ama onu Desenin elinden kurtaracak bir by
ararken ak yant aklma geldi.
"Aileyle ilgili...?" dedim alak sesle.
"Ben domadan nce Kral Oberonun annemle ilikisi olduu sylenir," dedi. Zamanlama doru
geliyor. Ama yalnzca bir dedikoduydu. Kimseden ayrnt renemedim. Bu yzden asla emin
olamadm. Ama doru olmasn hayal ediyordum. Doru olmasn istiyordum. Beni buraya getirecek
bir tnel bulmay umuyordum. Gizlice ieri girmek, Deseni yrmek ve glgelerin benim iin
aldn grmek istiyordum.
Ama korkuyordum da, nk yanlyorsam leceimi biliyordum. Sonra, sen yle konuunca
ryalarma yant vermi oldun. Ama korkum gemedi. Hl korkuyorum. Ama artk baaracak kadar
gl olmadmdan korkuyorum."
Onunla tantmda hissettiim o tandk his... Aniden buna sebep olan genel aile hatlarn fark
ettim. Burnu ve aln biraz Fionay andryordu, enesi ve elmack kemikleri biraz Floraya. Ama
salar, gzleri, boyu ve yaps kendisine aitti.
Szde babasna ve kz kardeine benzemedii kesindi.
Yukar kattaki koridorda, batda duran ve sk sk incelediim, bykbabamn pis pis glmseyen
portresini hatrladm.
Zampara pi yine baarmt. Ama hakkn vermek gerekirdi, ok yakkl bir adamd...
imi ekip ayaa kalktm. Elimi omzuna koydum.

"Dinle, Coral," dedim. Hepimiz denemeden nce bilgi aldk. Sen bir adm daha atmadan nce sana
anlatacam ve ben konuurken benden sana enerji aktn hissedebilirsin. Olabildiince gl
olman istiyorum. Bir sonraki adm attktan sonra, ortaya ulaana kadar durman istemiyorum. Sen
yrrken talimatlar verebilirim. Ne sylersem hemen, dnmeden yap.
"lk nce sana Perdeleri ve diren noktalarn anlatacam..."
Ne kadar sre anlattm, bilmiyorum.
lk Perdeye yaklamasn izledim.
"rpertiyi ve oklar grmezden gel," dedim. Seni incitemezler. Kvlcmlarn dikkatini
ekmesine izin verme. En byk dirence rastlamak zeresin. Hzl nefes almaya balama."
Zorla ilerlemesini izledim.
"Gzel," dedim. Daha kolay bir yere geldiinde bir sonraki Perdenin ok daha kt olduunu
sylememeye karar verdim. Bu arada, ldrdn sanma. Ksa sre sonra zihinsel oyunlar
oynamaya balayacak..."
"Balad bile," diye karlk verdi. Ne yapmalym?"
"Muhtemelen ou anlarnla ilgili. Brak akp gesinler. Sen dikkatini yola ver."
Devam etti ve konuarak kinci Perdeyi gemesini saladm. ktnda kvlcmlar neredeyse
omzuna geliyordu.
Onun yaylarn iinde mcadele etmesini izledim, sonra zorlu kvrmlar, uzun yaylar, dnler, geri
dnler geldi. Bazen hzl yryor, bazen neredeyse kprtsz kalyordu. Ama ilerlemeye devam etti.
Fikri anlamt ve gerekli irade de var gibi grnyordu. Artk bana ihtiyac olduunu sanmyordum.
nerecek baka bir eyim kalmadndan, sonucun tamamen ona bal olduundan emindim.
Bu yzden enemi kapatp izledim. Sinirliydim, ama kendi bedenimin sanki oradaki benmiim gibi
beklenti iinde eilmesini, dnmesini, kaymasn ve bastrmasn engelleyemiyordum.
Byk Yaya geldii zaman canl bir alevdi. lerleyii ok yavat, ama pes etmez bir havas vard.
Sonu ne olursa olsun, deimekte olduunu, oktan deitiini, Desenin kendisini onun iine
ilediini, bu deiimin sonuna ok yaklatn biliyordum. Bir an durmu gibi grndnde
neredeyse haykracaktm, ama kz bir kez rperdi, sonra devam etti ve szler boazmda snd. Son
Perdeye yaklarken alnm koluma sildim. Sonu ne olursa olsun, kukularn kantlamt.
Ancak Amber in ocuklarndan biri buraya kadar hayatta kalabilirdi.
Son Perdeyi delip gemesi ne kadar srd, bilmiyorum.
abas zamanszlat ve o uzun anda ksl kald. Ar yava ekimde alev alev bir resim gibiydi,
onu saran bulut tm oday byk, mavi bir mum gibi aydnlatyordu.
Sonra geti ve son ksa yaya girdi. Son adm Desenin en g ksm olabilir. k noktasndan
nce bir tr psiik yzey gerilimi insann karlat fiziksel ataletle birleir.
Yine durduunu sandm, ama yalnzca yle grnyordu.
O admn ac verici yaval birinin tai-chi yapmasn izlemek gibiydi. Ama tamamlad ve
hareket etti. Eer o son adm onu ldrmezse, tamamen serbest kalm, eve gelmi olacakta O zaman
konuabilirdik...
Son an uzad, uzad, uzad. Sonra ayann ne hareket ettiini ve Desenden ktn grdm. Ksa
sre sonra dier ayak takip etti ve nefes nefese merkezde durdu.
"Tebrikler!" diye bardm.
Zayfa sa elini sallad ve solunu kaldrp gzlerini siperledi. Bir dakika kadar o ekilde durdu.
Deseni yrm olanlar bu duyguyu anlar. Yine seslenmedim, kendine gelmesine, zaferinin tadn
kard o sessizlii hissetmesine izin verdim.

Desen o srada, yrndkten hemen sonra sk sk yapt gibi daha parlak yanyordu. Bu maaraya
bir peri lkesi nitelii veriyordu -mavi klar ve glgeler- ve uzak kede, kr balklarn yzd o
kk, durgun gl bir ayna haline getiriyordu. Bunun Coral iin, Amber iin ne anlam olduunu
dnmeye altm...
Aniden doruldu.
"Yaayacam," diye bildirdi.
"Gzel," diye yant verdim. Artk bir seenein var, biliyorsun."
"Ne demek istiyorsun?" diye sordu.
"imdi Desenin seni herhangi bir yere nakletmesini isteyebilirsin," diye akladm. Yani seni
buraya getirmesini ya da sitine gtrerek uzun bir yryten kurtarmasn isteyebilirsin.
Arkadalndan ok holansam da, olduka yorgun olduundan ikincisini semeni neririm. Sonra
gzel, scak bir banyo yaparsn ve yemek iin uzun uzun giyinirsin. Seninle yemek odasnda
buluuruz. Olur mu?"
Ban iki yana sallarken glmsemekte olduunu grdm.
"Byle bir frsat boa harcamayacam," dedi.
"Dinle, bu duyguyu bilirim," dedim. Ama bence kendine hakln olmalsn. kp tuhaf bir yere
gitmek tehlikeli olabilir ve henz glge yry eitimin olmad iin geri dnmekte
zorlanabilirsin."
"Bu bir tr irade ve beklenti meselesi, deil mi?" diye sordu. lerlerken evreye imgeler empoze
ediyorsun, deil mi?"
"Bundan daha zor," dedim. k noktas olarak baz niteliklerden faydalanmay renmen gerek.
Normalde ilk glge yrynde deneyimli biri sana elik eder..."
"Tamam, fikri anladm."
"Bu yeterli deil," dedim. Fikirler iyidir, ama bir de geri beslemesi var. e yaramaya balad
zaman hissettiin belirli bir duygu var. Bu retilemez. Yaanmaldr ve emin olana kadar yannda
bir rehber bulundurmalsn."
"Deneme yanlma i grr gibi grnyor."
"Belki," diye yant verdim. Ama ya ban belaya girerse? renmeye balamak iin hi uygun bir
zaman olmaz. Olduka dikkat datc..."
"Tamam. Kafandakini anlattn. Neyse ki ben yle bir duruma dmeme sebep olacak bir ey
planlamyorum."
"Ne planlyorsun?"
Doruldu ve elini geni bir hareketle sallad.
"Deseni rendiimden bu yana, buraya kadar gelebilirsem denemek istediim bir ey var," dedi.
"Bu ne olabilir?"
"Ondan beni gitmem gereken yere gndermesini isteyeceim."
"Anlamadm."
"Seimi Desene brakacam."
Bam iki yana salladm.
"O ekilde ilemiyor," dedim. Ona seni nakletmesi iin bir emir vermelisin."
"Bunu nereden biliyorsun?"
"yle alyor."
"Sylediim eyi hi denedin mi?"
"Hayr. Hibir ey olmazd."
"Birinin denediini biliyor musun?"

"Zaman kayb olur. Bak, Desen bir ekilde akl sahibiymi, kendi bana karar verebilirmi ve bunu
uygulayabilirmi gibi konuuyorsun."
"Evet," diye yant verdi. Ve biraz nce yaadm deneyimden sonra beni ok iyi tanm olmal.
Bu yzden tavsiyesini alacam ve..."
"Bekle!" dedim.
"Evet?"
"Bir ey olmas durumunda nasl geri dneceksin?"
"Yrrm, sanrm. Demek bir ey olabileceini itiraf ediyorsun."
"Evet," dedim. Bilinaltnda bir yeri ziyaret etmek istiyor olman, Desenin onu okumas ve ona
emretmiesine seni oraya gtrmesi mmkn. Bu Desenin akl sahibi olduunu kantlamaz.
Yalnzca duyarl olduunu kantlar. imdi, orada duran ben olsaydm, byle bir riske girmeye
korkardm. Ya farknda olmadm bir intihar eilimim varsa? Ya da..."
"Uzatyorsun," diye yant verdi. Gerekten uzatyorsun."
"Yalnzca gvenli oynaman tlyorum. Kefe kabilecein btn bir mr var nnde. Bu
gerekten aptalca..."
"Yeter!" dedi. Kararm verdim, o kadar. Doru geliyor.
Daha sonra grrz, Merlin."
"Bekle!" diye haykrdm yine. Tamam. Yapman gerekiyorsa yap. Ama brak ilk nce sana bir ey
vereyim."
"Ne?"
"Zor bir anda k yolu. Burada."
Koz Kartlarm kardm, kendi kartm setim. Sonra hanerimi ve knn kemerimden zdm.
Kart sapna sarp mendilimle baladm.
"Koz Kartlarnn nasl kullanld konusunda fikrin var m?"
"Gzlerini dikiyorsun ve iletiim gerekleene kadar sz konusu kiiyi dnyorsun, deil mi?"
"Bu yeterli," dedim. Benimkini al. Yannda gtr. Eve dnmek istediinde beni ara, seni alrm."
Desenin zerinden attm. Kolaylkla yakalad ve kemerine, kendininkinin karsna ast.
"Teekkrler," dedi dorularak. Sanrm artk deneyeceim."
"Gerekten ie yaramas durumunda, fazla oyalanma. Tamam m?"
"Tamam," diye yant verdi ve gzlerini kapatt.
Bir an sonra gitmiti. Eyvah.
Desenin kenarna gittim ve elimi zerinde tuttum. Orada kprdanan gleri hissedebiliyordum.
"Umarm ne yaptn biliyorsundur," dedim. Onu geri istiyorum."
Bir kvlcm frlad ve avucumu gdklad.
"Gerekten akl sahibi olduunu mu anlatmaya alyorsun?"
evremdeki her ey dnmeye balad. Bir an sonra ba dnmesi geti ve fark ettiim ilk ey,
lambann sa ayamn yannda durduu oldu. evreme bakndm zaman Desenin kar tarafnda,
kapnn yannda durduumu fark ettim.
"Alann iindeydim ve ben oktan ahenk kazandm," dedim. Yalnzca bilinsiz dar kma
arzumdu."
Sonra lambay aldm, kapy arkamdan kilitledim ve anahtar engele astm. O eye hl
gvenmiyordum. Gerekten yardm etmek isteseydi beni dorudan odama gtrrd ve beni bunca
basamaktan kurtarrd.
Tnel boyunca seirttim. imdiye dek yaadm en ilgin bulumayd.

Blm 6
Ana salondan geip beni merdivenlere gtrecek arka koridora yneldiimde siyah derilere,
muhtelif pasl ve parlak zincirlere brnm bir adam samdaki koridordan kt, durup ve bana
bakt. Salar portakal rengi ve Mohawk kesimliydi. Sol kulanda, bir tr elektrik prizine benzeyen
bir eyin yannda pek ok gm kpe vard.
"Merlin?" dedi. Sen iyi misin?"
"imdilik," diye yant verdim yaklap bu lo ortamda adam tanmaya alrken.
"Martin!" dedim. Sen... deimisin."
Gld.
"ok ilgin bir glgeden yeni dndm," dedi. Orada yaklak bir yl yaadm. Zamann lgn gibi
kotuu o yerlerden biri."
"Yksek teknolojili, bir ehir olduunu tahmin ediyorum...!
"Doru."
"Ben senin krlardan holandn sanrdm."
"stesinden geldim. Artk babamn neden ehirleri ve grlty sevdiini biliyorum."
"Sen de mi mzisyensin?"
"Biraz. Ama farkl tnlar. Yemee katlacak msn?"
"Dnyorum. Temizlenip stm deitirir deitirmez."
"Orada grrz o zaman. Konuacak ok eyimiz var."
"Elbette, kuzen."
Yanndan geerken omzumu skt. Kavray hl glyd.
Yrmeye devam ettim. ok uzaa gitmeden bir Koz Kart balants hissettim. Coraln geri
dnmek istediini dnerek durdum ve hemen uzandm. Gzlerim hafife glmseyen Mandor'la
karlat.
"Ah, ok gzel," dedi. Yalnzsn ve gvende grnyorsun."
Her ey berraklarken Fionann yannda durduunu, aslnda ok yaknnda durduunu grdm.
"Ben iyiyim," dedim. Amber e dndm. Sen iyi misin?"
"Salam," dedi arkama bakarak, ama tede duvar ve bir duvar halsndan baka grecek ey yoktu.
"Gelmek ister misin?" diye sordum.
"Amber i grmeyi ok isterim," diye yant verdi. Ama bu zevkin bir baka zaman beklemesi
gerekecek. u anda biraz megulz."
"Sorunlarn sebebini buldunuz mu?" diye sordum.
Fionaya, sonra yine bana bakt.
"Evet ve hayr," dedi. Baz ilgi ekici ipular bulduk, ama u anda kesin bir ey yok."
"Ah, o zaman senin iin ne yapabilirim?" diye sordum.
Fiona iaret parman uzatt ve aniden daha da berraklat. Daha iyi balant iin uzanp Koz
Kartma dokunmu olmas gerektiini dndm.
"Yaptn o makinenin sebep olduu bir eyle karlatk," dedi. Hayaletark."
"Evet?" dedim.
"Haklsn. Akl kazanm -sosyal ve teknik yapay zeka."
"Turing testinden geeceinden emindim zaten."
"Ah, bundan kukum yok," diye karlk verdi, nk tanm gerei Turing testi bir makinenin
insanlara yalan sylemesini ve onlar yanl ynlendirmesini gerektirir."

"Neye varmaya alyorsun, Fiona?" diye sordum.


"Bu sosyal bir yapay zeka deil. Tamamen asosyal," diye yant verdi. Makinenin deli olduunu
dnyorum."
"Ne yapt?" diye sordum. Size saldrd m?"
"Hayr, fiziksel bir ey deil. Ama kak, yalanc, hakaretler yadran bir ey ve u anda ayrntlara
giremeyecek kadar megulz. Ama tatsz olamayacan sylemiyorum. Bilmiyorum. Yalnzca ona
gvenmemen gerektii konusunda seni uyarmak istedik."
Glmsedim.
"Bu kadar m? Mesajn sonu mu?" dedim.
"imdilik," diye yant verdi ve parman indirip soldu.
Baklarm Mandor a kaydrdm ve herkes ulaamasn diye makineye gvenlik nlemleri
koyduumu aklamaya hazrlandm.
Ama daha ok Jurtden bahsetmek istiyordum. Derken iletiimimiz aniden kesildi ye bir baka
varln bana doru uzandn hissettim.
Duygu merakm ekti. Zaman zaman birisi ile Koz Kart iletiimi halindeyken bir bakas balant
kurmaya alsa ne olur, diye merak ederdim. Konferans grmesine mi dnrd? kinci arayan
megul sinyali mi duyard? kinci, beklemeye mi alnrd? Ama bunu kefedeceimden kukuluydum.
statistik; olarak dk bir olaslk gibi grnyordu. Bununla beraber...
"Merlin, bebeim. Ben iyiyim."
"Luke!"
Mandor ve Fiona kesinlikle kaybolmutu.
"Artk gerekten iyiyim, Merle."
"Emin misin?"
"Evet, kendime gelmeye balar balamaz hzl eride atladm. Bu glgede seni grdmden beri
gnler geti."
Gne gzlkleri takmt ve yeil bir mayo giymiti. Bir yzme havuzunun yannda, byk bir
emsiyenin glgesinde oturmutu, nnde byk bir le yemeinin kalntlar duruyordu. Mavi
bikinili bir hanmefendi havuza dald ve gr alanmdan geti.
"Eh, bunu duyduuma sevindim ve..."
"Ee, bana neler oldu? Kalede tutsakken birinin bana asit verdiinden bahsettiini hatrlyorum.
Byle mi oldu?"
"ok olas grnyor."
"Suyundan dolay, sanrm," diye dnd. Tamam. Ben olaylarn dndayken neler oldu?"
Ona ne kadarn anlatmak gerektiini bilmek hep sorun olmutu. Bu yzden, Konumumuz nedir?"
diye sordum.
"Ah, u mesele," dedi.
"Evet."
"Eh, bol bol dnme ansm oldu," diye yant verdi, ve pes ediyorum. Onur duygusu tatmin
edildi. Bunu herkesin aleyhine evirmek anlamsz. Ama bir kanguru durumas iin kendimi
Randomn ellerine teslim etmeyeceim. imdi senin sran: Amber sz konusu olduunda nerede
duruyorum? Omzumun zerinden arkama bakmal mym?"
"Kimse henz yle ya da byle, bir ey sylemedi. Ama Random imdi ehir dnda ve ben de yeni
dndm. Bu konuda dierlerinin duygular nasl olabilir, henz renme ansm olmad."
Gne gzlklerini kartp beni inceledi.
"Randomn ehir dnda olduu gerei..."

"Hayr, senin peinde olmadn biliyorum," dedim, nk Kash..." ve kendimi bir hece ge
durdurabildim.
"Kashfada m?"
"yle sanyorum."
"Orada ne haltlar eviriyor? Amber daha nce orasyla hi ilgilenmemiti."
"Bir... lm oldu," diye akladm. Bir tr sarsnt yaanyor."
"Ha!" dedi Luke. O pi sonunda hak ettiini buldu. Gzel! Ama... Hey! Neden Amber aniden
harekete geti, hu?"
"Bilmiyorum," dedim.
Gld. Gereksiz bir soru oldu," dedi. Neler olup bittiini grebiliyorum. Randomn bir tarz
olduunu itiraf etmek zorundaym. Dinle, tahta kimi geirdiini renince beni ara, olmaz m? Eski
memleketimdeki olaylar takip etmek isterim."
"Ah, elbette," dedim, byle bir bilginin zararl olup olamayacan beceriksizce kestirmeye
alarak. imdiye dek olmamsa bile ksa srede herkes tarafndan bilinen bir ey olacakt.
"Ee, baka neler oluyor? Vinta Bayie olan o, dier kii...?"
"Gitti," dedim. Nereye gittiini bilmiyorum."
"ok tuhaf," diye dncelere dald. Onu son kez grdmz sanmyorum. O Gail de olmutu.
Eminim. Geri dnerse bildir, olmaz m?"
"Tamam. Yine kma teklif etmek mi istiyorsun?"
Omuzlarn silkti, sonra glmsedi. Zaman geirmenin daha kt yollarn biliyorum."
"Seni oyundan karmad iin anslsn."
"Yapacandan o kadar emin deilim," diye yant verdi.
"Daima iyi anlatk. Her neyse, aramamn asl sebebi bunlarn hibiri deil..."
Bu kadarn oktan tahmin ettiimden bam salladm.
"Annem nasl?" diye sordu.
"Henz kprdanmad," diye yant verdim. Gvende."
"Bu da bir ey," dedi. Biliyorsun, bir kralienin o durumda olmas hi ho deil. Bir asklk!"
"Katlyorum," dedim. Ama alternatifi ne?"
"Eh, aslnda onun... serbest kalmasn isterim," dedi. Bedeli ne olur?"
"ok dikenli bir konu ayorsun," dedim.
"Bu kadarn tahmin etmitim."
"Bu intikam meselesinin arkasnda onun olduunu hissediyorum. Luke, seni herkesin peine takan
o. O bomba olaynda olduu gibi. Seni Amber e kar kullanlacak modern silahlar tayan zel bir
ordu kurmaya cesaretlendirmek gibi. Her bahar beni indirmeye almak gibi..."
"Tamam, tamam. Haklsn. Bunu inkar etmiyorum. Ama her ey deiti..."
"Evet. Planlar baarsz oldu ve onu ele geirdim."
"Kastettiim bu deildi. Ben deitim. Artk onu ve kendimi daha iyi anlyorum. Artk beni ittirip
kaktramaz."
"O neden?"
"O sarholuk... Dnce tarzm biraz silkeledi. Annem ve benim hakkmda. Bunlarn bir ksmnn
anlam zerine dnmek iin zamanm oldu ve bana eskiden ektii numaralar bir daha
ekebileceini sanmyorum."
Kaza balanm, iblislerin ikence ettii kzl sal kadn hatrladm. imdi dnnce,
aralarnda bir benzerlik vard.

"Ama o yine de annem," diye devam etti, ve onu bu durumda brakmak istemiyorum. Onu
kurtarmak iin nasl bir anlama yaplabilir?"
"Bilmiyorum, Luke," diye yant verdim. Henz konu almad."
"Eh, o aslnda senin tutsan."
"Ama planlar hepimize karyd."
"Doru, ama artk ona yardm etmeyeceim. Planlarn gerekletirmek iin gerekten de benim
gibi birine ihtiyac var."
"Doru. Ve sen yardm etmezsen, sana benzer birini bulmasn ne engelleyecek? Gitmesine izin
verirsek yine tehlikeli olur."
"Ama artk neyin peinde olduunu biliyorsunuz. Bu ona byk engel oluturur."
"Onu daha da sinsi klabilir."
ini ekti. Sanrm bunda doruluk pay var," diye kabul etti. Ama ou insan kadar satn
alnabilir biridir. Yalnzca doru bedeli bulabilme meselesi."
"Amber in birini bu ekilde satn aldn dnemiyorum."
"Ben dnebiliyorum."
"O kii zaten burada tutsakken deil."
"Bu konuyu biraz karmaklatryor," diye kabul etti. Ama almaz bir engel olduunu
sanmyorum. zgr haliyle size mobilya halinde olduundan daha faydal olursa deil."
"Anlamadm," dedim. Ne neriyorsun?"
"Henz hibir ey. Yalnzca seni yokluyorum."
"Yeterince adil. Ama dier yandan, tarif ettiin gibi bir durumun doacan sanmyorum.
Tutsakken olduundan daha faydal... Sanrm fayda neredeyse oraya gideriz. Ama bunlar yalnzca
laf."
"Yalnzca birka tohum ekmeye alyorum. u anda en byk endien ne?"
"Benim mi? Kiisel olarak m? Gerekten bilmek istiyor musun?"
"Kesinlikle."
"Tamam. Deli kardeim Jurt grne gre Kaledeki byc Maske ile ittifak yapm. kisi benim
peimde. Jurt bu akam bir giriimde bulundu, ama aslnda bunun Maskenin meydan okumas
olduunu grebiliyorum. Ksa sre sonra ben onlarn peine deceim."
"Hey, bir kardein olduunu bilmiyordum!"
"Yarm kan kardeiz. ki tane daha var. Ama onlarla anlaabiliyoruz. Jurt uzun sredir peimdeydi."
"Bu gerekten de dikkate deer. Onlardan hi bahsetmemitin."
"Ailelerimizden hi bahsetmezdik. Unuttun mu?"
"Evet. Ama imdi beni meraklandrdn. Bu Maske kim? Ondan daha nce bahsettiini hatrlar
gibiyim. Sharu Garul deil mi?"
Bam iki yana salladm.
"Anneni ikaleden kardm zaman bacana RNALDO ismi kaznm benzer bir yal adam
heykelini orada braktm. O srada Maske ile by dei tokuu yapyordum."
"ok tuhaf," dedi Luke. Demek adam oray gaspetmi. Bana asit veren o muydu?"
"ok olas grnyor."
"O zaman anneme yaptklarnn dnda verecek hesab var. Jurt ne kadar zorludur?"
"Eh, fenadr. Ama biraz da beceriksizdir. En azndan ne zaman benimle mcadeleye girse ii berbat
etti ve bir parasn arkada brakt."
"Hatalarndan ders alyor olabilir, biliyorsun."

"Bu doru. Ve sen bahsedince aklma geldi. Bugn gizemli bir ey syledi. ok gl olmak
zereymi gibi konutu."
"Eyvah," dedi Luke. Bu Maske onu bir kobay faresi olarak kullanyor gibi grnyor."
"Ne iin?"
"G Kayna, dostum. Bildiin gibi ikalede istikrarl bir saf enerji kayna var. Drt dnyann
orada bir araya gelmesinden kaynaklanyor."
"Biliyorum. Hareket halinde grdm."
"Bu Maskenin hl onu kontrol etmeye alma srecinde olduunu hissediyorum."
"Son karlatmzda olduka iyi kontrol ediyordu."
"Evet, ama bir prize fi sokmaktan daha fazlas gerekir. Muhtemelen henz yeni farkna vard ve
kefetmekte olduu bir sr incelik var."
"rnein?"
"Bir insan ona boarsan, eer doru ekilde korunuyorsa, gc, dayankll ve by yetenekleri
konusunda harikalar yaratr. Bu ksm biraz eitimi olan birinin renmesi iin kolay. Ben de
yaadm. Ama ihtiyar Sharunun notlar laboratuvarndayd ve ilerinde daha fazlas vard. Bedenin
bir ksmn enerji haline getirmek, enerjiyle doldurmak. ok tehlikeli.
Kolayca lmcl hale gelebilir. Ama ie yararsa zel bir ey olursun, bir tr spermen, bir tr
canl Koz Kart."
"Bunu daha nce de iittim, Luke..."
"Muhtemelen," diye yant verdi. 'Babam da bu sreten geti..."
"te bu!" dedim. Corwin, Brandin bir tr canl Koz Kart olduunu sylemiti. Onu ivilemek
neredeyse imkansz olmu."
Luke dilerini gcrdatt.
"Affedersin," eledim. Ama terimi byle duydum. Demek
Brandin gcnn srr buymu..."
Luke ban sallad.
"Maskenin bu iin nasl yapldn bildiini ve kardein zerinde denemeye hazrland izlenimi
altndaym."
"Lanet olsun!" diye yorum yaptm. Tek ihtiya duyduum buydu. Byl bir varlk ya da doal bir
g -ya da her ne haltsa- olarak Jurt. Bu ciddi. Sre hakknda ne biliyorsun?"
"Ah, teorik olarak ounu biliyorum. Ama ben olsam uramazdm. nsanlndan bir eyler
gtrdne inanyorum. Sonradan bakalarna ve insani deerlere pek nem vermemeye
balyorsun. Sanrm babama olan ksmen buydu."
Ne diyebilirdim ki? Belki bu ksm doruydu, belki deildi.
Lukeun babasnn ihaneti iin dsal bir sebebe ihtiya duyduundan emindim. yle olmadn
rensem bile itiraz etmeyeceimi biliyordum. Bu yzden bir kahkaha attm.
"Jurt sz konusu olduunda," dedim, fark ayrt etmenin yolu olmaz."
Luke glmsedi. Sonra, yle bir adama ve bir bycye kendi plklerinde saldrmaya
kalkarsan lebilirsin."
"Baka ne seeneim var ki?" diye sordum. Benim peimdeler. imdi harekete gemem daha iyi.
Jurt henz o sreten gemedi. Ne kadar srer?"
"Eh, olduka karmak hazrlklar vardr, ama bazlar iin znenin orada olmas gerekmez. Her
ey Maskenin almalarnda ne kadar ilerlediine bal."
"O zaman hzl hareket etsem iyi olacak."

"Oraya yalnz gitmene izin veremem," dedi. Bu intihar anlamna gelebilir. Mekan biliyorum. Ayn
zamanda Glgede hazr bekleyen kk bir paral asker birliim var. Onlar ieri sokabilirsek,
nbetileri oyalayabilir ve belki o srada biz ikisinin iini bitirebiliriz."
"Senin cephaneler orada ie yarar m?"
"Hayr. Planr saldrsn yaparken denedik. Kol gcne kar kol gc. Belki zrh ve uzun
hanerler de. Dnmem gerek."
"eri girmek iin Deseni kullanabilirdik, ama birlikler giremez... ve Koz Kartlar o mekan iin
gvenilir deil."
"Biliyorum. Bu konuda da dnmem gerek."
"O zaman Jurt ve Maskeye kar sen ve ben oluruz. Buradakilere syleyecek olursam Random
dnene kadar beni durdurmaya alrlar ve o zaman ok ge olabilir."
Glmsedi. Biliyorum, o konuda annem gerekten faydal olabilir," dedi. Kaynak hakknda
benden daha ok ey biliyor.
"Hayr!" dedim. Beni ldrmeye alt."
"Sakin ol, dostum. Sakin ol," dedi. nce dinle."
"Dahas, karlatklar son seferde Maskeye kar yenildi. Bu yzden askla dnt."
"imdi ihtiyatl olmas iin daha fazla sebep. Her neyse, hile olmal, beceri deil. Annem iyidir.
Maske onu artm olmal. Gerek bir destek olurdu, Merle."
"Hayr! Hepimizin lmesini istiyor!"
"Ayrntlar," diye aklad. Caineden sonra kalannz yalnzca sembolik dmanlarsnz. Maske
gerek bir dman. Annemden bir ey ald ve hl elinde. Seme ans verilirse Maskenin peine
der."
"Ve baarl olursak daha sonra Amberin aleyhine dner."
"Hi de deil," dedi. Planmn gzellii burada."
"Dinlemek istemiyorum."
"nk kabul edeceini biliyorsun, deil mi? Tm sorunlarn zmenin bir yolunu buldum. Bir
bar hediyesi olarak, sizlerle dmanln unutmas iin anneme Kaleyi ver."
"Bu korkun gc ona teslim mi edeyim?"
"Onu size kar kullanacak olsa, uzun zaman nce yapard. Kullanmaktan byk lde korkuyor.
Kashfa elden gitmiken bir eyleri elde tutma ansna balklama atlayacaktr. Fayda ite burada."
"Gerekten yle mi dnyorsun?"
"Amber de asklk olmaktansa Kalede kralie olmak yedir."
"Lanet olsun sana, Luke. Her zaman en aptalca eyin kulaa ekici gelmesini baaryorsun."
"Bu bir sanat," diye yant verdi. Ne diyorsun?"
"Bu konuda dnmem gerek," dedim.
"abuk dnsen iyi olur. u anda Jurt parltda banyo yapyor olabilir."
"Bana bask yapma, dostum. Sana dnrm, dedim. Bu sorunlarmdan yalnzca bir tanesi. imdi
gidip yemek yiyeceim ve bunlar dneceim."
"Bana dier sorunlarndan da bahsetmek ister misin? Belki bir ekilde onlar da pakete dahil
edebilirim."
"Hayr, lanet olas! Seni ararm... ksa sre sonra. Tamam m?"
"Tamam. Ama annemi byden kurtardnda yannda olsam iyi olur. Sakinletirmek iin. Byy
nasl bozacan kefettin, deil mi?"
"Evet."

"Bunu duyduuma sevindim. Ben nasl yapacamdan emin deildim ve imdi durup bu konu
zerinde alamam. Buradaki iimi bitirip birlikleri hazrlamaya gideceim," dedi, havuzdan kan
bikinili kadn izleyerek. Ara beni."
"Tamam," dedim ve gitti.
Lanet olsun. artc. Lukeun o sat dllerini kazanp durmasna amamak gerek. Jasra
hakkndaki duygularma ramen iyi bir neri olduunu kabul etmek zorundaydm. Ve Random onu
tutsak olarak alkoymam emretmemiti. Elbette, birlikte olduumuz son seferden bu yana bana pek
bir ey syleme frsat bulamamt. Ama kadn gerekten Lukeun syledii gibi mi davranacakt?
Mantkl geliyordu, ama insanlar mantkl davranmalar gerektii zamanlarda nadiren yle yaparlar.
Koridordan getim ve arka merdivenleri kullanmaya karar verdim. Ben dnerken tepede duran bir
ekil olduunu grdm. Bir kadnd ve dier tarafa bakyordu. Salar ok siyaht ve ok gzel
omuzlar vard...
Admlarm duyunca dnd ve Nayda olduunu grdm.
Yzm inceledi.
"Lord Merlin," dedi, kardeimin nerede olduunu syleyebilir misiniz? Sizinle ktn
rendim."
"Baz sanat eserlerine bakyordu ve sonra yapacak kk bir ii de vard," diye yant verdim. Tam
olarak nereye gidecekti, emin deilim, ama ksa sre sonra geri dnecei izlenimini brakt bende."
"Tamam," dedi. Yemek zaman geliyor ve bize katlaca dnyorduk. Geziden holand m?"
"Holandna inanyorum," dedim.
Son zamanlarda biraz can skknd. Bu yolculuun onu neelendireceini umuyorduk. Bu geziyi
drt gzle bekliyordu."
"Yanndan ayrldm zaman olduka neeli grnyordu," diye itiraf ettim.
"Ah, nerede oldu bu?"
"Buralarda," dedim.
"Nereye gittiniz?"
"Kasaba evresinde uzun bir yry yaptk," diye akladm. Ona saray da gezdirdim."
"O zaman imdi sarayda m?"
"Onu son grdmde yleydi. Ama km olabilir."
"Anlyorum," dedi. Daha nce sizinle uzun uzun konuamadm iin zldm. Sanki sizi uzun
zamandr tanyormu gibi hissediyorum."
"yle mi?" dedim. Neden?"
"Defalarca dosyalarnz okudum. Byleyici."
"Dosya m?"
"Bu meslekte kar karya geleceimiz insanlar hakknda dosya tuttuumuz bir sr deil. Elbette
Amber ailesindeki herkes iin bir dosya var, diplomasi ile fazla ilgisi olmayanlar hakknda bile."
"Bu konuda hi dnmemitim," dedim, ama mantkl geliyor."
"Elbette ilk gnleriniz biraz eksik ve son zamanlarda yaadnz sorunlar ok kafa kartrc."
"Benim iin de yle," dedim. Dosyay gncellemeye mi alyorsunuz?"
"Hayr, yalnzca merak ettim. Sorunlarnzn Begma ile ilgili ksmlar varsa, bizi de ilgilendirir."
"Hepsini bilmeniz nasl mmkn olabilir?"
"ok iyi istihbarat kaynaklarmz var. Kk krallklarda genellikle byledir."
Bam salladm.
"Kaynaklarnz aklamanz iin srar etmeyeceim, ama gizli bilgileri sata karmadk."

"Beni yanl anlamayn," dedi. O dosyay gncellemeye almyorum. Size yardmm dokunabilir
mi, anlamaya alyorum."
"Teekkr ederim. Bunu takdir ediyorum," dedim. Ama bana nasl yardm edebilirsiniz,
bilemiyorum."
Bir dizi mkemmel di gstererek glmsedi.
"Daha fazlasn bilmeden kesin konuamam," dedi. Ama yardm istediinize karar verirseniz -ya
da yalnzca konumak- gelin ve beni grn."
"Kabul," dedim. Yemekte grrz."
"Daha sonra da, umarm," dedi yanmdan geip koridora dnerken.
Son cmle ile Ne demek istedi, diye merak ettim. Bir randevuyu mu kastetmiti? Eer yleyse
amacn ok ak etmiti. Yoksa yalnzca bilgi alma arzusunu mu ifade etmiti? Emin deildim.
Odama doru yrrken ileride tuhaf bir aydnlanma grdm: Yirmi, otuz santim geniliinde
parlak, beyaz bir bant iki duvar boyunca uzanyor, tavan ve zemini ayordu. Yaklarken
yavaladm, ben yokken birinin yeni bir aydnlatma yntemi uygulayp uygulamadn merak ettim.
Yerdeki bandn zerinden atladm ve n kendisi, hari her ey yok oldu. Ik mkemmel bir
embere dnt, bir kez evremde dnd, ben merkezdeyken o ayaklarm hizasna yerleti. Aniden
emberin tesinde dnya belirdi, kubbe seklinde yeil otlar gibi grnd. zerinde durduum yzey
krmzms, dzensiz ve solgun k altnda slak grnyordu.
ri bir balk yzerek yanmdan geip gidene kadar su altnda, bir mercan kayalnda durduumu
fark etmedim.
"Bu cehennem kadar gzel," dedim, ama ben daireme ulamaya alyorum."
"Yalnzca biraz gsteri yapyorum," dedi, by emberimin evresinde rktc bir ekilde
yanklanan tandk bir ses. Ben tanr mym?"
"Kendine ne dersen de," dedim. Kimse sana itiraz etmez."
"Tanr olmak elenceli olabilirdi."
"O zaman bu beni ne yapyor?" diye sordum.
"Bu g bir teolojik soru."
"Teolojikmi, kmn kenar. Ben bir bilgisayar mhendisiyim ve seni benim yaptm biliyorsun,
Hayalet."
ekie benzer bir ses, denizalt hcremi doldurdu.
"nsann kklerinden kopmas zor oluyor."
"Neden deniyorsun? Kklerde yanl olan ne? En iyi bitkilerin kkleri vardr."
"Yukarda gzel iekler, aada amur ve batak."
"Senin durumunda metal ve ilgin bir dondurumlu ortam -ve birka ey daha- hepsi tertemiz."
"O zaman belki ihtiya duyduum ey amur ve bataktr."
"Kendini iyi hissediyor musun, Hayalet?"
"Hl kendimi bulmaya alyorum."
"Herkes bu tr aamalardan geer. Benden pas."
"Gerekten mi?"
"Gerekten."
"Ne zaman? Nasl? Neden?"
"Sylemek hile olur. Dahas, herkes iin farkl."
nmden bir balk srs geti -kk siyah-krmz izgili eyler.
"Bu her eyi bilme meselesini pek beceremiyorum..." dedi
Hayalet bir sre sonra.

"Sorun deil. Buna kimin ihtiyac var ki?" dedim.


"...Ve hl her eye gc yetme meselesi zerinde alyorum."
"Bu da zor," diye kabul ettim.
"ok anlaylsn baba."
"Deniyorum. zel sorunlarn var m?"
"Varoluu olanlar dnda m?"
"Evet."
"Hayr. Seni buraya Mandor isminde birine kar uyarmak iin getirdim. O..."
"Benim aabeyim," dedim.
Bir sessizlik oldu.
Sonra, Bu onu amcam yapar, deil mi?"
"Sanrm."
"Ya yanndaki hanmefendi? O..."
"Fiona benim halam."
"Benim byk halam. Eyvah!"
"Sorun ne?"
"Akrabalar hakknda kt konumak iyi deildir, deil mi?"
"Amber de deil," dedim. Amber de biz bunu hep yaparz."
Ik emberi yine yuvarland. Koridora dndk.
"Artk Amberde olduumuza gre," dedi, onlar hakknda kt konumak istiyorum. Senin yerinde
olsam onlara gvenmezdim. Biraz deli olduklarn dnyorum. Ayn zamanda hakaret ediyorlar ve
yalan sylyorlar."
Kahkaha attm. Gerek bir Amberli olmaya balyorsun."
"Gerekten mi?"
"Evet. Biz byleyiz ite. Endielenecek bir ey yok. Aranza ne girdi?"
"zin verirsen bunu kendim halletmek istiyorum."
"Sen ne diyorsan en iyisidir."
"Yani seni onlara kar uyarmama gerek yok mu?"
"Hayr."
"Tamam. Asl endiem buydu. Sanrm imdi gidip amur ve batak meselesini deneyeceim..."
"Dur!"
"Ne?"
"Bugnlerde Glgede bir eyler nakletme konusunda olduka iyi grnyorsun."
"Geliiyor gibiyim, evet."
"Ya bir sava birlii ve nderleri?"
"Sanrm bunu becerebilirim."
"Ve beni."
"Elbette. Bahsettiin bu kiiler nerede ve nereye gitmek istiyorsun?"
Elimi cebime daldrdm, Lukeun Koz Kartn buldum ve nmde kaldrdm.
"Ama... Gvenmemem konusunda beni uyardn kii bu," dedi Hayalet.
"Artk sorun deil," dedim. Srf bu seferlik. Ama baka eyler iin deil. Olaylar biraz deiti."
"Anlamyorum. Ama sen yle diyorsan."
"Onu bulup her eyi hazrlayabilir misin?"
"Yapabilmeliyim. Nereye gitmek istiyorsun?"
"Drt Dnya Kalesini biliyor musun?"

"Evet. Ama oras tehlikeli bir yer, baba. Gelip gitmesi zor. Ve beni ele geirmek iin bana by
yapmaya alan kzl sal kadn orada."
"Jasra."
"Adn bilmiyorum."
"O Lukeun annesi," diye akladm, Lukeun Koz Kartn sallayarak.
"Kt kan," diye bildirdi Hayalet. Belki ikisiyle de uramamalyz."
"Kadn da bizimle gelebilir," dedim.
"Ah, hayr. O tehlikeli bir kadn. Onu yanmzda istemiyorum. zellikle de gl olduu bir yerde.
Beni yine ele geirmeye alabilir. Baarl olabilir."
"Baka sorunlarla megul olacak," dedim, ve ona ihtiyacm var. Bu yzden onu da paketin paras
olarak dnmeye bala."
"Ne yaptn bildiinden emin misin?"
"Korkarm evet."
"Oraya ne zaman gitmek istiyorsun?"
"Bu ksmen Lukeun birliklerinin ne zaman hazr olacana bal. Neden gidip renmiyorsun?"
"Tamam. Ama hl o insanlarla oraya giderek hata yapyor olabileceini dnyorum."
"Yardm edebilecek birine ihtiyacm var ve planm hazr," dedim.
Hayalet klerek bir nokta oldu ve kayboldu.
Derin bir nefes aldm, i ekmek konusunda fikrimi deitirdim ve en yakn kapya ilerledim. O
kadar uzakta deildi.
Ona uzanrken bir Koz Kart balantsnn kprtsn duydum.
Coral?
Kendimi ona atm. Yine Mandor belirdi nmde.
"Sen iyi misin?" diye sordu hemen. letiim tuhaf bir ekilde kesildi."
"Ben iyiyim," dedim ona. Hayatta bir kez olacak bir ekilde kesildi. Endielenecek bir ey yok."
"Biraz sinirli grnyorsun."
"nk tm evrenin gleri beni yavalatmaya alrken aa kattan yukar kata kmak epey
uzun sryor."
"Anlamyorum."
"Zor bir gn oldu," dedim. Daha sonra grrz."
"Seninle bu frtnalar ve yeni Desen hakknda biraz daha konumak istiyordum..."
"Daha sonra," dedim. Birinin aramasn bekliyorum."
"Affedersin. Acelesi yok. Daha sonra ararm."
letiimi kesince engele uzandm. Hayaleti bir sekretere dntrsem herkesin sorunlarn zp
zmeyeceini merak ettim.

Blm 7
Pelerinimi Jasraya, silah kemerimi yatak balna astm. izmelerimi temizledim, elimi yzm
ykadm, ssl, fildii bir gmlek buldum -kabark, brokar, ilemeli- ve gri bir pantolonla beraber
zerime geirdim. Sonra koyu mor ceketimi fraladm. Bir zamanlar cekete, giyenin olduundan
daha cazip, esprili ve gvenilir grnmesini salayacak bir by yapmtm. Bundan biraz
faydalanmak iin iyi bir vesile gibi grnyordu.
Salarm fralarken kap alnd.
"Bir dakika," diye seslendim.
imi bitirdim. Sonunda hazrdm ve muhtemelen biraz da ge kalmtm- sonra kapya gittim,
srgy ekip atm.
Bill Roth kahverengiler ve krmzlar iinde, yalanmakta olan bir paral asker birlii kumandan
gibi duruyordu.
"Bill!" dedim, elini, kolunu ve omzunu kavradm, onu ieri aldm. Seni grmek ne gzel. Baz
sorunlar henz geride braktm ve daha fazlas iin yola kmak zereydim. Sarayda olup olmadn
bilmiyordum. Olaylar biraz yavalar yavalamaz seni arayacaktm."
Glmseyip omzuma hafif bir yumruk att.
"Yemee katlacam," diye yant verdi, Hendon senin de katlacan syledi. Ama o Begmallar
burada olduu iin gelip seninle yrmeyi dndm."
"Ah. Haber var m?"
"Evet. Luke hakknda yeni bir ey var m?"
"Biraz nce onunla konutum. Kan davasn braktn syledi."
"Bana bahsettiin durumada kendim hakl karmak istemesi olasl var m?"
"Konuma tarzna baklrsa yok."
"ok kt. Pek ok aratrma yaptm ve kan davas savunmasyla ilgili bir sr gzel rnek
buldum. rnein amcan Osric, annesinin tarafndan bir akrabasnn lm zerine Karm ailesinin
tamamna kan davas balatm. Oberon o gnlerde Karm ile zellikle dosta ilikiler iindeymi ve
Osric ailenin yesini ldrm. Ama Oberon durumada daha nceki davalara dayanarak onu
beraat ettirmi, hatta bir tr genel kural koyacak kadar ileri gitmi..."
"Oberon ayn zamanda korkun bir savata onu zellikle n saflara yollam," diye szn kestim,
ve Osric geri dnmemi."
"Bu ksm bilmiyordum," dedi Bili, ama mahkemede temize km."
"Lukea bundan bahsetmem gerekecek," dedim.
"Hangi ksmndan?" diye sordu.
"kisinden de," diye yant verdim.
"Sana asl sylemek istediim bu deildi," diye devam etti.
"Askeri dzeyde baz eyler oluyor."
"Sen neden bahsediyorsun?"
"Gstermek daha kolay," diye aklad. Yalnzca bir dakika alr."
"Tamam. Gidelim," diye kabul ettim ve koridorda ilerleyen Billi takip ettim.
Arka merdivenlerde yol gsterdi, sonra basamaklarn dibinde sola dnd. Mutfa getik, arkaya
dnen bir baka koridoru takip ettik. Biz yrrken ileriden takrtlar duydum.
Bille baknca ban sallad.

"Daha nce benim iittiim de buydu," dedi. Buralardan geiyordum. Sesi duyunca bu yne
dndm. Burada her ey merakm uyandryor."
Bu merak duygusunu anlayarak bam salladm. zellikle seslerin ana silah deposundan geldiini
bilirken.
Hareketliliin ortasnda Benedict durmu, bir tfek namlusundan baparmak trnana bakyordu.
Aniden ban kaldrnca gz gze geldik. evresinde silah tayan, silah temizleyen, silah yan,
belki bir dzine adam vard.
"Kashfada olduunu sanyordum," dedi.
"yleydim," diye yant verdim.
Ona szlerine devam etmesi bir ans verdim, ama gerisi gelmedi. Benedict konukanlyla
tannmaz.
"Eve yaklam bir eylere kar hazrlanr gibisiniz," diye yorum yaptm, barut tozunun burada
faydasz olduunu ve zel cephanenin yalnzca Amber de ve baz komu krallklarda patladn
bilerek. *
"Tedbirli olmak her zaman iyidir," dedi.
"Bunu biraz amak ister miydin?" diye sordum.
"imdi deil," diye yant verdi, beklediim yanttan iki kat uzun bir yant vererek ve gelecekte
aydnlanacam konusunda bir umut uyandrarak.
"Hepimiz katlmal myz?" diye sordum. ehre tahkimat yapmal myz? Silahlanmal ve..."
"Buna gerek kalmayacak," dedi. Kendi iine bak."
"Ama..."
Srtn dnd. Sohbetimizin sona erdii gibi bir his vard iimde. Sonraki sorularm duymazdan
gelince bundan emin oldum. Omuzlarm silkerek ve Bille dndm.
"Gidip yemek yiyelim," dedim.
Koridorda yrrken Bili alak sesle, Bunun ne anlama geldii konusunda herhangi bir fikrin var
m?" dedi.
"Dalt buralarda," dedim.
"Benedict, Random ile birlikte Begmadayd. Dalt orada sorun yaratyor olabilir."
"Daha yaknda olduunu hissediyorum."
"Dalt Random ele geirdiyse..."
"mkansz," dedim, her tarafm rpererek. Random Koz Kart kullanarak diledii zaman buraya
gelebilir. Hayr. Amber i savunmaktan bahsettiim ve Benedict, 'Buna gerek kalmayacak,' dedii
zaman, yaknda olan bir eylerden bahsettiini hissettim. Kontrol altnda tutabileceine inand bir
ey."
"Ne demek istediini anlyorum," diye kabul etti: Ama sonra sana tahkimat iin endielenmemeni
syledi."
"Benedict tahkimata gerek olmadn dnyorsa, o zaman tahkimata gerek yoktur."
"Toplar patlarken vals yapp ampanya ieceiz, eyle mi?"
"Benedict sorun yok diyorsa."
"O adama gerekten gveniyorsun. O olmasa ne yapardn?"
"Daha endieli olurdum," dedim.
Ban iki yana sallad. Beni affet," dedi. Efsanelerle tanmaya alk deilim."
"Bana inanmyor musun?"
"nanmamalym, ama inanyorum. Sorun bu." Keyi dnp merdivene ynelirken sessiz kald.
Sonra ekledi, Babanla konuurken de hep byle olurdu."

"Bill," dedim, merdiveni kmaya baladmzda. Babam hafzasn kazanmadan, sadece Cari
Corey olduu zamanlarda da tanyordun. Belki yanl yapyorum. Yaamnn o aamasndan, imdi
nerede olduunu aklayacak bir ey hatrlyor musun?"
Bir an durdu ve bana bakt.
"Bu konuyu dnmediimi sanma, Merle. Buradaki ii bittikten sonra Corey olarak bulam
olduu ve sonuna dek takip etmek zorunda hissettii bir ey olup olmadn defalarca merak ettim.
Ama o yeniden dou hali iinde bile ok az sk bir insand. Ve ikilemlerle dolu. Bir sr deiik
orduda alt ve bu bana yeterince mantkl geliyor. Ama ayn zamanda beste yapard ki bu onun sert
imgesine aykryd."
"Uzun zaman yaad. ok ey renmi, ok ey hissetmitir."
"Kesinlikle ve bu neye bulam olduunu tahmin etmeyi gletiriyor. Bir iki kez, iki ierken,
tandn tahmin edemeyeceim sanatlardan ve bilimadamlarndan bahsetmiti. Asla sadece Cari
Corey olmad. Ben onu tandmda birka yzyllk Yeryz hafzas vard. Bu kolayca
anlalamayacak kadar karmak bir karakter oluturmu. Geri dndyse bile nereye geri dnm
olabileceini bilemiyorum."
Merdiveni trmanmaya devam ettik. Neden Billin sylediklerinden fazlasn bildiini
hissediyordum?
Yemek odasna yaklatmzda mzik sesi duydum. eri girdiimizde Llewella bana pis pis bakt.
Uzak duvarn dibindeki bir masada yemeklerin scak tutulduunu ve henz hi kimsenin oturmam
olduunu grdm. nsanlar ellerinde ikiler ayakta durarak konuuyorlard ve biz girerken ounun
baklar bize yneldi. Samda mzisyen alyordu. Yemek masas solumda, gney duvarndaki
byk pencerenin yanndayd ve aadaki ehrin muhteem bir manzarasn sunuyordu. Kar hl
hafif hafif yayor, manzarann parlakl zerine hayaletsi bir perde rtyordu.
Llewella abucak yaklat.
"Herkesi beklettin," diye fsldad. Kz nerede?"
"Coral m?"
"Baka kim olabilir?"
"Nereye gittiinden emin deilim," dedim. Birka saat nce ayrldk."
"Ee, geliyor mu, gelmiyor mu?"
"Emin deilim."
"Artk daha fazla bekleyemeyiz," dedi. Ve oturma dzeni berbat oldu. Ne yaptn, kz bitkin mi
drdn?"
"Llewella..."
Peltek Rebma lehesinde anlamadm bir eyler mrldand.
Sanrm anlamamam daha iyiydi. Sonra dnp Vialleye yrd.
"Ban byk belada evlat," diye yorum yapt Bill yanmda.
"O oturma dzenini yeniden ayarlarken biz bara gidelim."
Ama arap ua bir tepsi zerinde iki ikiyle yaklayordu bile.
"Baylenin en iyisi," dedim, kadehleri alrken.
Yudumlaynca hakl olduumu grdm. Bu beni biraz yreklendirdi.
"Herkesi tanmyorum," dedi Bill. Viallenin yanndaki, krmz kuakl adam kim?"
"Orkuz, Begma babakan," dedim, ve Martin ile konuan ekici, sar-krmz elbiseli kadn da
kz Nayda. Coral -biraz nce uruna paspas edildiim- kadnn kz kardei."
"H-h. Peki gzlerini iri iri am Gerarda bakan iri, sarn kadn kim?"
"Bilmiyorum," dedim. Orkuzun sandaki adamla kadn da tanmyorum."

lere doru yrdk. Kabark sslerin iinde biraz rahatsz grnen Gerard yanndaki kadn
Begma bykelisinin asistan Dretha Gannel olarak tantt. Bykelinin Orkuzun yannda duran
kadn olduu anlald ve adnn Ferla Quist olduunu rendim. Yanndaki adam sekreteriydi ve ad
Cade gibi bir eydi. Biz o yana bakarken Gerard bizi Ferla ile ba baa brakarak svmaya alt.
Ama kadn kolumu yakalad ve filo hakknda bir ey sordu. Glmsedim, bam salladm ve
uzaklatm. Bill de benimle geldi.
"Aman Tanrm! Martin deimi!" diye bildirdi aniden. Tek kiilik rock video klibi gibi
grnyor. Neredeyse tanmayacaktm. Daha geen hafta..."
"Onun iin bir seneden fazla oldu," dedim. Kendini bir sokak sahnesinde bulmu."
"Acaba bitirdi mi?"
"Bunu sormaya frsatm olmad," diye yant verdim, ama aklma tuhaf bir dnce geldi. Rafa
kaldrdm.
Mzik o srada sustu, Llewella boazn temizledi ve Hendonun yeni oturma dzenini
aklayacan belirtti. Ben masann sonundaydm ve daha sonra Coraln soluma, Cadein sama
oturmasnn planlandn rendim. Ayn zamanda Llewellann Coraln yerine oturtabilmek iin
son dakikada Floraya ulamaya altn, ama Florann balant giriimlerini reddettiini
rendim.
Bata Vialle vard ve Llewella sana, Orkuz soluna oturmutu. Llewelladan sonra Gerard, Dretha
ve Bill vard. Orkuzdan sonra ise Ferla, Martin, Cade ve Nayda. Kendimi masaya doru Naydaya
yol gsterirken ve onu sama oturturken buldum. Bill soluma oturdu.
"Tela, tela, tela," diye mrldand Bill alak sesle. Bam salladm ve onu Naydaya Amber
Evinin danman olarak tanttm. Kadn etkilenmi grnd ve ona iini sordu. Bili bir keresinde,
bir emlak anlamasnda kpeklerin haklarn savunduunu anlatarak kadn cezbetti. Konunun
Amberle ilgisi yoktu, ama iyi bir hikayeydi. Kadn ve kulak misafiri olan Cade kahkahalar att.
"Coraln," dedi Nayda yumuak sesle, yi olduundan emin misiniz? Ayrldnz srada kendini
kt hissetmiyordu, deil mi?"
"Hayr," diye yant verdim. Olduka salkl grnyordu."
"Tuhaf," dedi. Bylesi yemekleri drt gzle bekledii izlenimi altndaydm."
"Anlalan ii umduundan uzun srm," dedim.
"Tam olarak neyin peindeydi?" diye sordu Nayda. Nerede ayrldnz?"
"Burada, sarayda," diye yant verdim. Onu dolatryordum. Sarayn baz yerlerinde benim sahip
olduumdan daha fazla zaman harcamak istedi. Bu yzden yanndan ayrldm."
"Yemei unuttuunu hi sanmyorum."
"Bence bir sanat eserinin ekimine kaplmtr."
"Sarayda olduu kesin, yle mi?"
"Bunu bilmek g. Daha nce sylediim gibi, dar km olabilir."
"Nerede olduundan tam olarak emin olmadnz m sylyorsunuz?"
Bam salladm.
"u anda nerede olduundan emin deilim," dedim. Odasnda stn deitiriyor da olabilir."
"O zamana kadar grnmezse yemekten sonra bakarm," dedi, Byle bir durumda, onu bulmama
yardm eder misiniz?"
"Ksa sre iinde grnmezse ben de onu aramay planlyordum zaten," diye yant verdim.
Ban sallad ve yemek yemeye devam etti. ok rahatsz bir durum. Onu endielendirmek
istemediim gereinin tesinde, kz kardeinin Oberonun gayri meru kz olduunu belli etmeden
neler olduunu anlatamazdm. Byle bir zamanda, Amber ile Begma arasndaki ilikileri germemek

konusunda uyarlmken, Begma babakannn kznn annesinin, merhum Amber kral ile bir ilikisi
olduu sylentisini dorulayacak deildim. Belki bu Begmada herkesin bildii bir srd ve kimse
aldr etmiyordu. Ama belki de yle deildi. Tavsiye iin Random rahatsz etmek istemiyordum,
ksmen u anda
Kashfa ile megul olduundan, .ama daha ok beni mevcut planlarm ve sorunlarm hakknda
sorgulamaya balayabileceinden ve benim ona yalan sylemek istememem yznden.
Bu bam daha byk belaya sokard. Byle bir konuma Kaleye dzenleyeceim saldry
yasaklamasyla sonulanabilirdi. Coral hakknda aklama yapabileceim ve aileye nasl bilgi
vereceim konusunda bir tr resmi karlk alabileceim tek kii Vialleydi. Ne yazk ki Vialie u
anda evsahibesi olarak son derece meguld.
imi ekip yemeime dndm.
Bill beni drtkleyip, bana doru hafite eildi. Ben de biraz eildim.
"Evet?" dedim.
"Sana sylemek istediim baz eyler vard," diye balad. "Ama biraz bo zaman, biraz sessizlik
ve gizlilik istiyordum."
Gldm.
"Kesinlikle," diye devam etti. bir sreliine bundan iyisini bulamayacamz dnyorum.
Neyse ki, sesini alaltnca iitilmiyor gibi. Sen ve Nayda ne hakknda konuuyordunuz, duyamadm.
Demek oluyor ki, mzisyenler almaya devam ettii srece sorun yok."
Bam salladm ve birka lokma aldm.
"Konu u, bir yandan Begmallar bunu duymamal. Ama dier yandan, Luke ve Jasra ile ilikin
yznden senin bilmen gerektiini dnyorum. Plann ne? Sana daha sonra anlatmay tercih
ederim, ama iin varsa imdi zetini verebilirim."
Nayda ve Cadee bir bak frlattm. Yemekleri ile megul grnyorlard ve bizi iitebileceklerini
sanmyordum. Ne yazk ki, hazrda siper bys yoktu.
"Syle," diye fsldadm arap kadehimin arkasndan.
"lk nce," dedi, Random, zerinden gemem iin bir yn belge gnderdi. Amber in Kashfaya,
Begma ile ayn ayrcalkl ticaret statsn verecei anlamann msveddesi. Yani Altn ember e
girecekleri kesin."
"Anlyorum," dedim. Bu pek srpriz olmad. Ama neler olup bittiini kesin olarak bilmek gzel."
Ban sallad.
"Ama ok daha fazlas var," dedi.
Tam o srada mzisyenler almay braknca masann evresinden sesler duymaya baladm.
Sama baktm ve bir uan mzisyenlere bir yiyecek tepsisi ve biraz arap gtrm olduunu
grdm. Aletlerini yana brakyor, ara vermeye hazrlanyorlard. Muhtemelen ben gelmeden nce de
bir sre almlard ve dinlenmeyi hak etmilerdi.
Bill gld.
"Daha sonra," dedi.
"Tamam."
Ardndan harika bir sosu olan tuhaf, kk bir meyve taba geldi. Ben onu kaklarken Nayda bir
hareketle dikkatimi ekti. Ona doru eildim.
"Ya bu gece," diye fsldad.
"Ne demek istiyorsunuz? Gelmezse onu arayacam syledim ya."
Ban iki yana sallad. Ondan bahsetmiyordum," dedi.
"Daha sonrasn kastettim. Urayp konumak iin zamannz olur mu?"

"Ne hakknda?"
"Dosyanza gre son zamanlarda, sizi ldrmeye alan birileriyle baz sorunlar yaamsnz."
O lanet dosyay merak etmeye balamtm. Ama, O geride kald," dedim. Dosya biraz eskimi,"
dedim. Orada her ne vardysa, mesele oktan halloldu."
"Gerekten mi? O zaman u anda peinizde kimse yok mu?"
"Bunu syleyemem," diye yant verdim. Karakterler devaml deiiyor."
"Demek hl sizi hedefleyen biri var."
Yzn inceledim.
"Siz ho bir hanmsnz, Nayda," dedim, ama sormak zorundaym. Size ne? Herkesin sorunlar
vardr. Benim u anda normalden fazla sayda. Hepsiyle baa kabilirim."
"Ya da denerken lrsnz."
"Belki. Umarm yle olmaz. Ama neden sizi ilgilendiriyor?"
Yemeiyle megul grnen Cadee bakt.
"Belki size yardm edebilirim."
"Nasl?"
Glmsedi.
"Bir eleme sreciyle," diye bildirdi.
"Ah. Bu bir ya da daha fazla kii olduu anlamna geliyor?"
"Kesinlikle."
"Bu tr ileri yapmak iin zel yntemleriniz mi var?"
Glmsemeye devam etti.
"Evet, insanlarn yaratt sorunlar yok etmek iin iyidir," diye devam etti. Tek ihtiyacm olan
isimler ve konumlar."
"Bir sr gizli silah m?"
Sesimi biraz ykselttiimden tekrar Cadee bakt.
"yle diyebilirsiniz," diye yant verdi.
"lgin bir neri," dedim. Ama ilk sonunu hl yantlamadnz."
"Hafzam tazeleyin."
Kadehlerimizi tazelemek iin yaklaan arap ua szmz kesti, sonra erefe kadeh
kaldrlmasyla tekrar kesildi. lki Llewella nderliinde, Vialleye kaldrld. neren Orkuzdu,
"Amber ile Begma arasndaki kadim ittifak iin." Buna itim ve Billin, Biraz gergin olacak," diye
mrldandn duydum.
"ttifak m?"
"Evet."
Bana bakan, alak sesli sohbetimize devam etmeyi bekledii ak olan Naydaya bir gz attm. Bill
bunu fark edip srtn dnd. Ama tam o srada Cade, Nayda ile konumaya balad, bu yzden
beklerken tabamdakileri bitirdim ve araptan bir yudum aldm. Bir sre sonra tabak alnd ve yerine
bir bakas kondu.
Bille baktm. Nayda ile Cadee bir bak frlatt ve Mzii bekle," dedi.
Bam salladm. Ani bir sessizlik annda Drethann, Zaman zaman Kral Oberonun hayaletinin
grld doru mu?" dediini iittim. Gerard olumlu bir yanta benzeyen bir eyler mrldand ve
tam o srada sesler yine bouldu. Zihnim midemden daha dolu vaziyette, yemeye devam ettim.
Diplomatik ya da hosohbet davranmaya alan Cade bir sre sonra bana dnd ve Eregnor durumu
konusunda fikirlerimi sordu.

Sonra aniden irkilip Naydaya bakt. Kadnn onu masann altndan tekmeledii gibi gl bir his
vard iimde ve bu bana uyard, nk Eregnor durumunun ne olduu konusunda en ufak bir fikrim
yoktu. Her iki taraf iin sylenebilecek eyler olduu gibi bir eyler mrldandm ve bu her eye
uyacak diplomatik bir cevap gibiydi. Sanrm dikenli bir konu ise, Begma grubunun erken geliiyle
ilgili masum bir yorum yapabilirdim, ama Eregnor, bizim konumamz kesebilecek uzun bir
tartma yaratabilecei iin Naydann girmek istemedii bir konu olabilirdi. Ayn zamanda,
Llewellann aniden belirip masann altndan beni tekmeleyebileceini hissediyordum.
O srada aniden, bir dnce aklma dt. Bazen biraz yava idrak ederim. Randomn burada
olmadn bildikleri akt ve benim bildiklerime ve Billin sylediklerine dayanarak, Randomn
komu krallkta yaptklarndan memnun deillerdi.
Erken gelileri bir ekilde bizi utandrmak iinmi gibi grnyordu. Bu, Naydann bana nerdii
eyin onlarn bu konu hakkndaki genel diplomatik stratejilerine uygun bir ey olduu anlamna m
geliyordu? Eer yleyse, neden ben? ok kr bir seimdim, nk Amber in d politikas hakknda
hi sz hakkm yoktu. Bunu biliyorlar myd? stihbarat servisleri Naydann iaret ettii kadar iyiyse
biliyor olmalydlar. armtm ve Eregnor durumu konusunda Billin fikrini sormay dnmeye
balamtm. Ama yle yapsam masann altndan beni tekmeleyebilirdi.
Yemeklerini bitiren mzisyenler Yeil Gmlekliler" ile elendirmeye devam ettiler. Nayda ve Bili
ayn anda bana doru eildiler, sonra gz gze geldiler. kisi de glmsedi.
"lk nce hanmlar," dedi Bili yksek sesle.
Nayda ban sallad.
Sonra, Teklifim hakknda dnme frsatnz oldu mu?" diye sordu.
"Biraz," dedim, ama bir sorum vard. Hatrladnz m?"
"Neydi?"
"Bana iyilik yapmak istemeniz ok nazike," dedim, ama byle zamanlarda, fiyat etiketini kontrol
etmek istemem mazur grlmeli."
"Ya sizin iyi niyetiniz yeterli dersem?"
"Ya benim iyi niyetimin buradaki politik arenada pek kymeti yoksa?"
Omuzlarn silkti. Kk bir karlk iin kk bir bedel. Bunu zaten biliyordum. Ama siz
buradaki herkesle akrabasnz. Hibir ey olmayabilir, ama birinin bizim hakkmzda fikrinizi
sormas olas. Begmada dostlarnz olduunu bilmeniz ve bu olursa bize kar iyi duygular
beslemeniz houma gider.
Onun ciddi yz ifadesini inceledim. Bundan fazlas vard ve bunu ikimiz de biliyorduk. Ama ben
ufukta ne olduunu bilmiyordum onunsa bildii akt.
Uzandm, elimin tersiyle bir kez yanan okadm.
"Biri bana sorarsa sizler hakknda iyi eyler sylemem bekleniyor ve bunun karlnda, detaylar
verirsem siz gidip birini ldreceksiniz. Doru mu?"
"Tek kelimeyle, evet," diye yant verdi.
"Neden bir suikast siz benden daha iyi becerebiliyor olasnz sorusunu uyandryor. Biz bu konuda
deneyimliyizdir."
"Bizim, sizin deyiinizle, gizli bir silahmz var," dedi. Ama ben bunu sizin kiisel meseleniz
olarak dnyordum, bir devlet ii deil ve bakalarnn ie karmasn istemiyor olabileceinizi.
Ayn zamanda, arkas deilemeyecek bir hizmet salayabilirim."
Yine bir uval solucan. Buradakilerin hibirine gvenmediimi dndn m ima ediyordu
yoksa gvenmemem gerektiini mi? Benim bilmediim ne biliyordu? Yoksa Amber in aile ii
entrikalar tarihine dayanarak yalnzca tahmin mi yrtyordu? Yoksa bilinli olarak nesil atmas

m yaratmaya alyordu? Bu bir ekilde Begmann amacna hizmet eder miydi? Yoksa... Byle bir
durumun var olduunu tahmin ediyor ve benim iin bir aile yesini ortadan kaldrmay m
neriyordu? Ve eer yleyse, ii yapacak baka birini bulacak kadar aptal olduumu mu
dnyordu? Ya da byle bir fikri tartacak ve bu ekilde Begmaya benim zerimden hkimiyet
salayacak yeterli kant verecek kadar. Ya da...
Fikri bir kenara braktm. Dnce srelerimin, sonunda aileme uygun ekilde altn grmek
beni memnun etmiti
(Her iki ailem, daha dorusu.) Bunu baarmak uzun zamanm almt. Kendimi iyi hissettiriyordu.
Basit bir inkar konuyu kapatacakt. Ama dier yandan, kadnn biraz daha konumasna izin
verirsem ilgi ekici bir bilgi kayna kmas ihtimali vard.
Bu yzden, smini vereceim herhangi birini hedef alr msnz?" dedim. Herhangi biri."
Yzm dikkatle inceledi. Sonra, Evet," diye yant verdi.
"Beni affetmelisiniz," diye karlk verdim, ama bunu benim iyi niyetim kadar belirsiz bir ey iin
yapmanz sizin ciddiyetiniz konusunda phe duymama sebep oldu."
Yz kzard. Bu basit bit utan myd, yoksa fke mi, emin olamyordum, nk hemen baklarn
kard. Ama bu beni rahatsz etmedi, nk bunun alc piyasas olduundan emindim.
Dikkatimi yemeime evirdim ve kadn yine konumaya balamadan nce birka lokma yemeyi
baardm.
"Cevabnz, bu gece uramayacanz anlamna m geliyor?" diye sordu,
"Yapamam," dedim. ok megul olacam."
"Buna inanrm," dedi. Ama hi mi konuamayacaz?"
"Olaylarn nasl gelieceine bal," dedim. u anda yapacak ok iim var ve ksa sre iinde
ehirden ayrlabilirim."
Hafife irkildi. Nereye gideceimi sormay dndnden eminim, ama vazgeti.
Sonra, Bu rahatsz edici bir durum," dedi. nerimi red mi ettiniz?"
"Anlama yalnzca bu akam iin mi geerli?" diye sordum.
"Hayr, ama tehlike iinde olduunuzu anlyorum. Dmannza kar ne kadar erken harekete
geerseniz, uykularnz o kadar gvenli olur."
"Amber de tehlikede olduumu mu dnyorsunuz?"
Bir an tereddt etti, sonra, Yeterli kararlla ve beceriye sahip bir dmann karsnda hibir
yerde gvende duramaz.
"Tehdidin yerel olduunu mu dnyorsunuz?" diye sordum.
"Sz konusu taraf belirtmenizi sizden istemitim," dedi
"Bunu en iyi bilecek olan sizsiniz."
Hemen geri ekildim. Bu ok basit bir tuzakt ve kadnn da kokusunu ald akt.
"Bana dnecek ok ey verdiniz." diye yant verdim ve yemeime dndm.
Bir sre sonra Billin bir ey syleyecek gibi baktn grdm. Hafife bam iki yana salladm,
anlam grnd.
Naydann Kahvalt nasl olur?" diye sorduunu duydum.
"Bahsettiiniz yolculuk zarar grmeye ak olacanz bir dnem dernek olabilir. Bu konuyu siz
gitmeden halletmek iyi olabilir."
"Nayda," dedim, lokmam yutar yutmaz, hamilerim hakknda ak olmak isterim. Bunu babanzla
tartacak olsam..."
"Hayr!" diye szm kesti. Bu konuda hibir ey bilmiyor!"

"Teekkr ederim. Bu plann hangi seviyeden kaynakland konusundaki merakm mazur


grmelisiniz."
"Daha ileriye bakmanza gerek yok," dedi. Tamamen benim fikrimdi."
"Daha nceki yorumlarnz Begma istihbarat tekilat ile zel balantlarnz olduunu dnmeme
sebep oldu."
"Hayr," dedi, yalnzca sradan balantlar. Teklif benimdi."
"Ama bu plan... yerine getirecek birileri olmal."
"Gizli silah bu aamada devreye giriyor."
"Bu konuda daha fazlasn bilmeliyim."
"Size bir hizmet nerdim ve mutlak gizlilik vaat ettim. Yntemleri aklayacak kadar ileri
gitmeyeceim."
"Bu fikir tamamen sizinse, bundan kiisel olarak kar salayacaksnz gibi grnyor. Nasl? Bu
ite sizin ne karnz var?"
Baklarn kard. Uzun sre sessiz kald.
"Dosyanz," dedi sonunda. Byleyici. Buralarda yama yakn nadir insanlardansnz ve ok
ilgin bir hayat yaamsnz. Okuduum eylerin ounun ne kadar skc olduunu hayal
edemezsiniz -tarm raporlar, ticaret rakamlar, denek almalar. Hi sosyal hayatm yok. Hep
grev bandaym. Katldm her parti aslnda o ya da bu ekilde devlet ii. Dosyanz tekrar tekrar
okudum ve sizi merak ettim. Ben... ben sizden biraz etkilendim. Kulaa aptalca geldiini biliyorum,
ama doru. Son raporlardan bazlarn grdm ve tehlikede olabileceinizi fark ettiim zaman
elimden gelirse size yardm etmeye karar verdim. Her tr devlet srrna ulaabilirim. lerinden biri
bana size yardm etme yntemini verebilir. Onu kullanarak, Begmaya zarar vermeden size faydam
dokunabilir, ama daha fazlasn aklamak sadakatsizlik olur. Hep sizinle tanmak istedim ve bugn
kz kardeimi dar kardnzda onu ok kskandm. Ve hl bana uramanz diliyorum."
Bakakaldm. Sonra arap kadehimi kaldrdm ve bir yudum aldm.
"ok... artcsnz," dedim. Aklma syleyecek baka bir ey gelmemiti. Ya orackta uydurduu
bir eydi, ya da doruydu. Eer doruysa acnas bir eydi; eer deilse, olduka akllca bir
uydurmayd, beni en hassas noktamdan, egomdan vurmay hedeflemiti. Duygudalm ya da en
ihtiyatl hayranlm hak etmiti. Bu yzden ekledim, Raporlar yazan kiiyle tanmak isterdim. Bir
hkmet dairesinde boa harcanan byk bir yaratm yetenei var gibi."
Glmsedi, kadehini kaldrp benimkine dokundurdu.
"Bir dnn," dedi.
"Sizi unutmayacam drstlkle syleyebilirim," dedim ona.
kimiz de yemeklerimize dndk ve takip eden be dakikay yiyerek geirdik. Bill nazike bunu
yapmama izin verdi.
Sanrm ayn zamanda, Nayda ile sohbetimizin bittiinden emin olmak iin bekliyordu.
Sonunda bana gz krpt.
"Bir dakikan var m?" diye sordu.
"Korkarm yle," dedim.
"Dier yandaki i miydi, zevk mi, sormuyorum."
"Zevkti," dedim, ama tuhaf bir iti de. Sorma, yoksa tatly karacam."
"zetleyeyim," dedi. Kashfada yarn ta giyme treni yaplacak."
"Zaman harcamyoruz, ha?"
"Hayr. Tahta geecek beyefendi Shadburne Dk Arkans. Yllar iinde defalarca, Kashfa
hkmetlerinde olduka byk sorumluluklar ieren pozisyonlar stlendi. lerin nasl yrdn

biliyor ve eski krallardan birinin uzaktan akrabas. Jasrann ekibiyle iyi anlaamyordu ve o
batayken genellikle kr evinde kald. O Jasray, Jasra da onu rahatsz etmedi."
"Mantkl geliyor."
"Aslnda, Eregnor durumu konusunda kadnn duygularn paylayordu ve Begmallar bunun
farknda..."
"yi ama," dedim, Eregnor durumu ne?"
"Onlarn Alsace-Lorrainei," dedi, Kashfa ve Begma arasnda geni zengin bir blge. Yzyllar
iinde defalarca el deitirdi ve her iki lke de zerinde hak iddia edebilir. Blgede yaayanlar bile
bu konuda ok kararl deiller. ki yanda da akrabalar var. Vergiler artmad srece hangi tarafn
onlara sahip kacana aldrmyorlar bence, ama davay her iki taraf iin de savunabilirdim."
"Ve u anda Kashfann elinde ve Arkans ellerinde tutacaklarn sylyor."
"Doru. Ve Jasra da ayn eyi sylyordu. Ama aradaki hkmdar -Jaston isimli bir askertalihsizce balkondan dmeden nce durumu Begmallar ile tartmaya hazrd. Sanrm hazinenin
durumunu iyiletirmek istiyordu ve baz eski sava zarar talepleri karlnda blgeyi Begmaya
brakmay dnyordu. Olaylar o ynde epey ilerlemiti."
"Ve...?" dedim.
"Randomdan aldm belgelerde Amber, Kashfann Eregnor u kapsadn zellikle tanyor.
Arkans bunun anlamaya dahil edilmesi konusunda srar etti. Normalde -arivlerde bulabildiklerime
dayanarak- Amber mttefikler arasnda bu tr hassas durumlara karmaktan kanr. Ama Random
acele ediyormu gibi grnyor ve adamn zorlu bir pazarlk yapmasna izin verdi."
"An tepki gsteriyor," dedim, ama Onu sulamyorum.
Brandi ok fazla hatrlyor."
Bill ban sallad.
"Ben yalnzca bir grevliyim," dedi. Fikir sahibi olmak istemiyorum."
"Eh, Arkans hakknda baka bilmem gereken ey var m?"
"Ah, Begmallarn adam hakknda holanmadklar baka bir sr ey var, ama asl sorun bu tam da
nesiller boyunca ulusal elenceleri olan bir konuda ilerleme kaydedilmiken.
Gemite bunun iin savaa bile girdiler. Koa koa buraya gelmelerinin sebebinin bu olduundan
kuku etme. Kendini buna hazrla."
Kadehini kaldrp bir yudum ald.
Biraz sonra Vialle Llewellaya bir ey syledi, ayaa kalkt ve yapmas gereken bir ey olduunu,
birazdan dneceini bildirdi. Llewella da kalkacak oldu, ama Vialle omzuna elini koydu, bir ey
fsldayp gitti.
"Acaba ne oldu?" dedi Bili.
"Bilmiyorum," diye yant verdim.
Glmsedi.
"Speklasyon yapalm m?"
"Zihnim sabit hzda," dedim.
Nayda bana uzun uzun bakt. Gz gze geldik, omuzlarm silktim.
Ksa sre sonra tabaklarmz alnd ve yenileri gelmeye balad. Gelen her ne ise, gzele
benziyordu. Ama daha kesin olarak anlayamadan hizmetkarlardan biri ieri girip yaklat.
"Lord Merlin," dedi, kralie sizinle grmek istiyor."
Hemen ayaa kalktm.
"Nerede?"
"Sizi ona gtreceim."

Sofra arkadalarmdan af diledim, hemen dneceim repliini dn aldm ve bunun doru olup
olmadn merak ettim. Kadn takip ederek odadan ktm, keyi dndm ve kk bir oturma
odasna girdim. Kadn beni Vialle ile yalnz brakt. Vialle rahatsz grnl, yksek srtl, koyu
renk ahap ve deriden yaplm, demir ivilerle bir araya getirilmi bir sandalyede oturuyordu. Kas
gc isteseydi Gerard arrd.
Tarih ve politik dedikodular isteseydi Llewella burada olurdu.
Demek byyle ilgili bir eydi, nk mevcut otorite bendim.
Ama yanlmtm.
"Seninle konumak istiyorum," dedi. Girmek zere olduumuz kk bir sava durumu
hakknda."

Blm 8
Gzel bir hanmla ho bir sohbet, bir dizi heyecan verici koridor konumas, aile ve dostlarla
yenen rahatlatc bir akam yemeinden sonra, zor ve dikkat gerektiren bir ey kmasnn zaman
gelmi grnyordu. En azndan kk bir sava fikri byk bir sava fikrinden daha iyiydi, ama
Vialleye bunu sylemedim. Bir an dikkatle dndkten sonra sorumu ekillendirdim.
"Neler oluyor?"
"Daltn adamlar Ardenin bat kenarna konulandlar," dedi. Juliann gleri onlarla yzlemek
iin pozisyon aldlar.
Benedict Juliana fazladan adam ve silah gtrd. Daltn saflarn ikiye blecek bir saldr
yapabileceini sylyor. Ama ona yapmamasn syledim."
"Anlamyorum. Neden olmasn?"
"nsanlar lr," dedi.
"Ama sava byledir. Bazen baka seenein olmaz."
"Ama bizim bir tr seeneimiz var," dedi. Benim anlamadm bir seenek. Ama saysz lmle
sonulanacak bir emir vermeden nce onu anlamak isterim."
"Hangi seenek?" diye sordum.
"Buraya Juliandan gelen bir Koz Kart mesajna karlk vermek iin geldim," dedi. Atekes
bayra altnda Dalt ile konumak iin bir araya gelmi. Dalt ona amacnn u anda Amber i yok
etmek olmadn sylemi. Ama bizim insan gcmz ve tehizatmz dlnnce pahalya
malolacak bir saldr dzenleyebileceini sylemi. Asl istedii iki tutsa ona teslim etmemizmi.
Rinaldo ve Jasra."
"H?" dedim. stesek bile Lukeu ona veremeyiz. Burada deil."
"Julian da ona bunu sylemi. ok arm grnm. Bir sebepten, Rinaldonun korumamz
altnda olduunu dnm."
"Eh, adam biz eitmek zorunda deiliz. Yllardr ba belasndan baka bir ey olmadn
anlyorum. Bence Benedictin ona verecek bir yant vardr."
"Seni tavsiye iin armadm," dedi.
"Affedersin," dedim. Ama birinin byle bir numara ektiini ve baar ans olduunu
dndn grmekten holanmyorum."
Baar ans yok," diye bildirdi Vialle. Ama onu imdi ldrrsek hibir ey renemeyiz. Bunun
arkasnda ne olduunu renmek istiyorum."
"Benedict onu buraya getirsin. Almasn salayacak bylerim var."
Ban iki yana sallad.
"ok riskli," diye aklad. Mermiler uumaya balaynca birinin onu bulmas olasl var. O
zaman kazansak bile kaybetmi oluruz."
"Benden istediin ne, anlamadm."
"Juliandan bizimle iletiime gemesini ve talebini iletmesini istemi. Ona resmi yant verene kadar
atekesi korumaya sz vermi. Julian Daltn iki kiiden biriyle yetinecei izlenimini edindiini
syledi."
"Jasray da vermek istemiyorum."
"Ben de yle. Ama neler olduunu renmeyi ok istiyorum. Jasray serbest brakp ona sormann
anlam yok, nk bu yeni bir gelime. Rinaldo ile iletiime gemek iin bir yntemin var m, bilmek
istiyorum. Onunla konumak istiyorum."

"ey, ah... evet," dedim. Onun iin bir Koz Kartm var."
"Kullan onu."
Kart kardm. Baktm. Zihnimi o zel tetiktelik alanna kaydrp uzandm. Resim deiti,
canland...
Alacakaranlkt ve Luke bir kamp ateinin yaknnda duruyordu. zerinde yeil bir kyafet vard,
omuzlarndaki ak kahverengi pelerin, Anka inesiyle tutturulmutu.
"Merle," dedi. Birlikleri hzla harekete geirebilirim. Ne zaman saldrya gemek istersin..."
"Onu askya al," diye szn kestim. Farkl bir ey kt."
"Ne?"
"Dalt kapya dayand ve biz onu parampara etmeden nce Vialle seninle konumak istiyor."
"Dalt m? Orada m? Amber de mi?"
"Evet, evet ve evet. Ona dnyada en ok istedii iki eyi verirsek gidip baka bir yerde oynamaya
sz verdi: sen ve annen."
"Bu delilik."
"Evet. Biz de yle dnyoruz. Kralieyle bu konuda konumak ister misin?"
"Elbette. Al beni..." Tereddt etti, gzlerime bakt.
Glmsedim.
Elini uzatt. Uzanp tuttum. Aniden yanmzda belirdi. evresine baknd, Vialleyi grd. Kl
kemerini hemen zp bana uzatt. Vialleye yaklat, sa dizinin zerine kt ve ban edi.
"Majesteleri," dedi. Geldim."
Vialle uzanp ona dokundu.
"Ban kaldr," dedi.
Luke denileni yapt, Viallenin duyarl parmaklar yznn hatlar zerinde dolat.
"G," dedi, ve hzn... Demek Rinaldo sensin. Bize ac getirdin."
"Bu her iki taraf iin de geerli, Majesteleri."
"Evet, elbette," diye yant verdi Vialle. Yaplan hatalar ve intikam alnan hatalar masumlara yansr.
Bu sefer ne kadar ileri gidecek?"
"Dalt ile ilgili olan m?" diye sordu.
"Hayr. Seninle ilgili olan."
"Ah," dedi. Bitti. Bitirdim. Artk bomba ve pusu yok. Merline bunu oktan syledim."
"Onu yllardr tanyorsun, deil mi?"
"Evet."
"Dost mu oldunuz?"
"Bitirmemin sebeplerinden biri o."
"Buraya geldiine gre ona gveniyor olmalsn. Buna sayg duyarm," dedi. Bunu al."
Sa iaret parmana takt yz kard. Altn bir halka zerine buulu yeil bir ta taklmt;
yuvasnn dileri, bir alak dnyasna kar rya lkesinin hazinelerini koruyan kahin rmcei akla
getiren bir ekilde tutuyordu onu.
"Majesteleri..."
"Tak," dedi Vialle.
"Takacam," diye yant verdi Luke, yz sol elinin sere parmana kaydrrken. Teekkr
ederim."
"Ayaa kalk. Tam olarak ne olduunu bilmeni istiyorum."
Luke ayaa kalkt ve ben yapt eyin neler ima ettii karsnda sersemlemi, dururken, Vialle,
Daltn gelii, glerinin konulanmas, talepleri hakknda bana anlattklarn tekrarlad.

Lukeu korumas altna almt. Amber deki herkes o yz tanyordu. Randomn ne


dneceini merak ettim. O zaman bir duruma olmayacan anladm. Zavall Bill. Sanrm
Lukeun davasn almaya can atyordu.
"Evet, Dalt tanyorum," dediini duydum. Bir zamanlar baz hedefleri paylayorduk. Ama
deiti. Son karlamamzda beni ldrmeye alt. Sebebin ne olduundan emin deilim. nceleri
Kaledeki sihirbazn onu kontrol altna aldn dndm."
"Ya imdi?"
"imdi, anlamyorum. Bir tasmann ucunda olduunu hissediyorum, ama onu kimin tuttuundan
emin deilim."
"Neden sihirbaz olmasn?"
"Birka gn nce beni elinde tutarken ve brakmken, beni ele geirmek iin bu denli ileri gitmesi
mantkl gelmiyor.
Beni hcremde tutmas yeterli olurdu."
"Doru," diye yant verdi Vialle. Bu sihirbazn ad ne?"
"Maske," dedi Luke. Merlin adam hakknda daha ok ey biliyor."
"Merlin," dedi Vialle. Kim bu Maske?"
"Drt Dnya Kalesini Jasradan alan sihirbaz," diye akladm. Jasra da Sharu Garruldan almt
ve o adam imdi bir asklk. Sihirbaz mavi bir maske takyor ve ikalede bulunan garip bir kaynaktan
g ekiyor. Benden de ok holanrm gibi grnmyor. Sana ancak bu kadarn anlatabilirim." Jurt
ile ilgili olmas yznden, Randomn bilmesini istemediimden ksa sre sonra oraya bir saldr
dzenlemeyi planladm sylemedim. Lukeun, ne kadar ileri gtrlmesini istediimden emin
olmad iin soruyu bana attndan emindim.
"Bu, Daltn nasl bir ilikisi olduu konusunda bize pek bir ey anlatmyor," diye karar verdi
Vialle.
"Bir balant olabilir," dedim. Daltn bir paral asker olduunu anlyorum. likileri bir seferlik
bir ey olabilir. imdi baka biri iin alyor ya da kendi bana bir ey eviriyor olabilir."
"Bizi ele geirmek iin neden bu kadar dramatik bir ey yapsn, anlayamyorum," dedi Luke. Ama
o adamla grlecek bir hesabm var ve i ile zevkli birletireceim."
"Ne demek istiyorsun?" diye sordu Vialle.
"Oraya abuk inmek iin bir yol olduunu varsayyorum," dedi Luke.
"Juliann Koz Kart araclyla gidebilirsin," dedim, ama aklnda ne var, Luke?"
"Daltla konumak istiyorum."
"ok tehlikeli," dedi Vialle, nk istedii sensin."
Luke srtt. Dalt iin de tehlikeli olabilir," diye yant verdi.
"Bir dakika bekle," dedim. Aklnda konumaktan daha fazlas varsa, atekesi mahvedebilirsin.
Vialle bir atmay engellemeye alyor."
"atma olmayacak," dedi Luke. Bakn, Dalt ocukluumuzdan beri tanyorum ve blf yaptn
dnyorum. Bunu bazen yapar. Amber e yeni bir saldr dzenleyecek trden bir gc yok.
Sizinkiler onu katleder. Annemle beni istiyorsa, sanrm bana nedenini sylemeye raz olacaktr ve biz
de bunu anlamaya alyoruz, deil mi?"
"ey, evet," dedim. Ama..."
"Brakn gideyim," dedi Vialleye, ve onu srtnzdan indirmenin bir yolunu bulaym. Sz
veriyorum."
"Beni batan karyorsun," dedi Vialle ona. Ama bu kez onunla hesaplamaktan bahsetmen
houma gitmedi. Merlinin dedii gibi, bu atmadan kanmaya alyoruz. Birden fazla sebep

yznden."
"O kadar ileri gitmemeye sz veriyorum," dedi Luke. Zarlar tahmin edebiliyorum. Bu tr
eylerde doalama yapmay severim. Zevk meselesini ertelemeye razym."
"Merlin..?" dedi Vialle.
"Bu konuda hakl," diye yant verdim. Gneybatdaki en lmcl satcdr."
"Korkarm bu kavram anlamadm."
"kimizin yaad glge Yeryznde son derece zel bir sanat. Aslnda, u anda sana bunu
uyguluyor."
"Sence syledii eyleri yapabilir mi?"
"stediini elde etmek konusunda ok iyi olduuna inanyorum."
"Kesinlikle," diye yorum yapt Luke. Ve ikimiz de ayn eyi istediimize gre, bence gelecek
hepimiz iin parlak grnyor."
"Ne demek istediini anlyorum," dedi Vialle. Bu seni ne kadar tehlikeye atacak, Rinaldo?"
"Amber de olduum kadar gvende olacam," dedi.
Vialle glmsedi.
"Tamam, Julian ile konuurum," diye kabul etti, ve sen ona gider, Dalttan renebildiklerini
renirsin."
"Bir dakika," dedim. Zaman zaman kar yayor ve darda kt bir rzgar olabilir. Luke daha
lml bir iklimden yeni geldi ve zerindeki pelerin olduka ince grnyor. Ona daha scak tutacak
bir ey getireyim. Uygun bulursa giyebilecei kaln bir pelerinim var."
"Tamam, git," dedi Vialle.
"Hemen dneriz."
Dudaklarn bzd, sonra ban sallad.
Lukea silah kemerini uzattm, beline takt. Viallenin Luke ile biraz yalnz konumak istediimi
anladn biliyordum; kukusuz bunu bildiimin de farkndayd. Ve ikimiz de bana gvendiini
biliyorduk, ki bu varlm hem aydnlatan, hem karmaklatran bir eydi.
Koridorda odama doru yrrken Lukea Kashfadaki ta giyme treni ve baka konularda bilgi
vermeyi dnyordum. Oturma odasndan epey uzaklaana kadar bekledim, nk Viallenin
olaanst bir iitme duyusu vardr. Ama bu Lukeun kapya ayan koymas iin bir frsat verdi ve
ilk o konutu.
"Ne tuhaf bir gelime," dedi. Sonra, Ondan holandm, ama sylediinden daha fazlasn bildiini
hissediyorum."
"Muhtemelen dorudur da," diye yant verdim. Sanrm hepimiz yleyiz."
"Sen de mi?"
"Bugnlerde, evet. yle oldu."
"Bu durum hakknda, bilmem gereken eyler mi biliyorsun?"
Bam iki yana salladm. Bu ok yeni ve Vialle sana benim bildiim her eyi anlatt. Tesadf
eseri, sen bizim bilmediimiz bir ey biliyor olabilir misin?"
"Hayr," dedi. Benim iin de srpriz oldu. Ama peinden gitmeliyim."
"Sanrm yle."
Benim odamn olduu koridora yaklayorduk, kendimi onu hazrlamak zorunda hissettim.
"Bir dakika iinde odama varm olacaz," dedim, ve annenin orada olduunu bilmeni istiyorum.
Gvende, ama ok konukan olmadn greceksin."
"O bynn sonularndan haberdarm," dedi. Ayn zamanda onu nasl kaldracan sylediini
de hatrlyorum. Yani... Bu bir sonraki konuyu ayor. Dnyordum. Bu oyun Maske ile kardeinin

peine dmemizi yavalatyor."


"O kadar deil," diye karlk verdim.
"Ama bunun benim ne kadar zamanm alacan bilmiyoruz," diye devam etti. Ya uzarsa? Ya da
beni gerekten yavalatacak bir ey olursa?"
Ona hzl bir bak frlattm.
"Luke, aklnda ne var?" diye sordum.
"Bilmiyorum. Yalnzca tahmin yrtyorum. Tamam m? Gelecei planlamaktan holanrm.
Diyelim ki bu saldr bizi geciktirdi..."
"Tamam. Diyelim bakalm," dedim, kapma yaklarken.
"Varmak istediim u," diye devam etti. Ya oraya ulatmzda ok ge olursa? Ya gittiimizde
kardeinin onu tekerlekli cehenneme dntrecek ayini tamamlam olduunu grrsek?"
Kapmn kilidini evirdim, kapy atm ve Luke iin tuttum.
Bahsetmi olduu olasl dnmekten holanmyordum, nk babamn Brand ile kar karya
geldii ve tekinsiz bir gle karlat zamanlar hakkndaki hikayelerini hatrlyordum.
Luke ieri girdi. Parmaklarm klattm, gaz lambalar yand alevleri bir an dans etti ve istikrarl
bir parlaklkta karar kld. Jasra tam nndeydi ve uzatt kollarnda baz giysilerimi tutuyordu. Bir
an buna nasl tepki gsterecei konusunda endielendim.
Annesini inceleyerek durdu, sonra Jurt hakkndaki yorumlarn unutarak ilerledi. Ona belki on
saniye bakt; kendimi rahatsz hissetmeye balamtm. Sonra gld.
"Hep ssl olmaktan holanmtr," dedi, ama bunu faydal bir eyle birletirmek onun
yeteneklerinin tesindeydi. Maskenin hakkn vermek gerek, ama annemin bundaki ahlak dersini
anlayacan sanmyorum."
Dnp bana bakt.
"Hayr, muhtemelen kedi ii kadar pis ve sorun arayarak uyanacak," dedi. Sonra, Bahsettiin o
pelerini tutuyor gibi grnmyor."
"Ben getiririm."
Dolaba gittim, ap koyu renk, krkl bir pelerin kardm.
Uzattm zaman elini zerinde gezdirdi.
"Mantikora m?" diye sordu.
"Dehetkurdu," dedim.
Onun pelerinini dolaba astm ve o benimkini giyerken kapan kapattm.
"eri girerken sylediim gibi," dedi, ya geri dnmezsem?"
"Bunu sylemiyordun," diye dzelttim.
"Bu szcklerle deil," diye kabul etti. Ama kk bir gecikme de olsa byk bir gecikme de, ne
fark eder ki? Asl konu u, ya Jurt ayini tamamlarsa ve biz bu konuda bir ey yapamadan peinde
olduu gleri kazanrsa? Ya o srada sana el vermek iin ben yannda olamazsam?"
"Bir sr ey varsayyorsun," dedim.
"Bizi, kaybedenlerden ayran budur, dostum. Gzel pelerin."
Kapya yaklat, sonra bana ve Jasraya bakt.
"Tamam," dedim. Sen oraya git, Dalt kelleni kopartsn ve futbol topu olarak kullansn, sonra Jurt
metre boyunda ve ate osurarak ortaya ksn. Yalnzca varsaymda bulunuyorum. Bu bizi
kaybedenlerden nasl ayryor?"
Koridora adm att. Onu takip ederken parmaklarm tekrar klattm ve Jasray karanlkta
braktm.
"Seeneklerini bilme meselesi," dedi, ben kapy kilitlerken.

Koridorda yrmeye baladnda peine dtm.


"O tr bir g edinen kii ayn zamanda kaynandan bir zayflk da alr," dedi.
"Bu Ne demek?"
"zel olarak bilmiyorum," dedi. Ama Kaledeki g, Kalenin glendirdii kiiye kar
kullanlabilir. Sharunun notlarndan bu kadarn rendim. Ama annem hepsini okuyamadan ald
onlar ve bir daha hi grmedim. Asla gvenme. Sanrm annemin desturu bu."
"Diyorsun ki...?"
"Diyorum ki, bana bir ey olursa ve bu oyunda o galip gelirse, sanrm annem onu yok etmenin
zel yntemlerini biliyor."
Ah."
"Ayn zamanda ok zarif bir ekilde istenmesi gerektiinden de olduka eminim."
"Bir ekilde, bunu oktan bildiimi dnyorum."
Keyifsiz bir halde gld.
"Yani ona kan davasna son verdiimi, tatmin olduumu syle ve sonra yardm karlnda ona
kaleyi ner."
"Ya yeterli olmadn sylerse?"
"Lanet olsun! O zaman onu askla dntr! Adam lmsz deil. O harika glerine ramen
babam boazna saplanan bir okla ld. lm darbesi lm darbesidir. Yalnzca yle bir adama
indirmek ok daha zordur."
"Gerekten bunun yeterli olacan m dnyorsun?" dedim.
Durdu, kalarn atarak bana bakt.
"Tartacaktr, ama elbette kabul edecektir," dedi. Dnyada bir adm yukar demek bu. Ve eski
dmanlar kadar Maskeden de intikam almak isteyecektir. Ama sorunu yantlamak gerekirse, ona
gvenmiyorum. Ne vaat ederse etsin, eskiden sahip olduklaryla mutlu olmayacaktr. Plan yapyor
olacak. tamamlanana kadar iyi bir mttefik olacak. Sonra ona kar kendini korumay dnmeye
balamalsn. Elbette..."
"Elbette ne?"
"Elbette ben ortam tatlandracak bir ey bulup germezsem."
"Ne gibi?"
"Henz bilmiyorum. Ama Dalt ile benim aramdaki mesele kesin olarak halledilene kadar o byy
kaldrma. Tamam m?"
Yrmeye devam etti.
"Bir dakika bekle," dedim. Ne planlyorsun?"
"zel bir ey deil," diye yant verdi. Kralieye sylediim gibi, yalnzca doalama yapacam."
"Bazen annen kadar sinsi olduun hissine kaplyorum" dedim.
"Umarm yledir," diye yant verdi. Ama bir fark var. Ben drstm."
"Senden ikinci el araba alacam sanmyorum, Luke."
"Yaptm her anlama zeldir," dedi, ve senin iin her zaman birinci snftr."
Ona baktm ve yz ifadesini kontrol altnda tuttuunu grdm.
"Baka ne diyebilirim?" diye ekledi, hzl bir hareketle oturma odasn iaret ederek.
"imdilik hibir ey," diye yant verdim ve ieri girdik.
Vialle biz girerken ban bize doru evirdi. Yz ifadesi Lukeunki kadar anlalmazd.
"Uygun bir ekilde giyindiini anlyorum, yle mi?" diye sordu.
"Gerekten de yle," diye yant verdi Luke.

"O zaman bu ii halledelim," dedi ve sol elini kaldrd. Elinde bir Koz Kart tuttuunu grdm. Bu
tarafa gel, ltfen."
Luke ona yaklat; ben de takip ettim. O zaman elinde Juliann Koz Kartn tuttuunu grdm.
"Elini omzuma koy," dedi Lukea.
"Tamam."
Luke denileni yapt. Vialle uzand, Julian buldu ve konumaya balad. Ksa sre sonra Luke da
konumaya katld ve ne yapmay planladn aklad. Viallenin, plan onayladn sylediini
duydum.
Birka dakika sonra Lukeun bo elini kaldrdn ve uzattn grdm. Ayn anda, Koz Kart
balantsnn paras olmamama ramen Juliann glgeli eklinin uzandn grdm.
Bunun sebebi Logrus grm arm, bu tr eylere kar duyarllk kazanm olmamd.
Lukeun ben harekete gemeden alnp gtrlmemesi iin buna ihtiyacm vard.
Elimi Lukeun omzuna koydum ve onunla beraber ne adm attm.
Viallenin Merlin! Ne yapyorsun?" diye seslendiini duydum.
"Ne olduunu grmek istiyorum," dedim. ler bittii zaman hemen eve dneceim," ve
gkkua kap arkamdan kapand.
Geni bir adrn iinde, gaz lambalarnn titreen aydnlnda duruyorduk. Dardan rzgar ve
kprdanan dallarn sesi geliyordu. Julian bize bakarak duruyordu. Lukeun elini brakp ona ifadesiz
bir yzle bakt.
"Dernek Cainein katili sensin," dedi.
"Evet," diye yant verdi Luke.
Ve o anda Caine ile Juliann olduka yakn olduunu hatrladm. Julian Lukeu ldrse ve kan
davas olduunu sylese, Randomn ban sallayp kabul edeceinden emindim.
Belki glmserdi bile. Bilmek g. Ben Random olsaydm, Lukeun ortadan kaldrlmasn
rahatlayp i ekerek karlardm.
Aslnda, gelmemin sebeplerinden biri buydu. Ya bu anlama bir tuzaksa? Viallenin bunun paras
olduunu hayal edemiyordum, ama Julian ve Benedict tarafndan kandrlm olabilirdi. Ya Dalt
orada bile deilse?
Ya oradaysa ve asl isledii Lukeun kellesi ise? Hem, Lukeu ldrmeye almasnn zerinden
fazla zaman gememiti. Olasl kabullenmeliydim ve ayn zamanda byle bir planda Juliann en
muhtemel gnll olacan da kabullenmeliydim. Amber in iyilii iin.
Juliann baklar benimkine takld, benim yzmde de onunki kadar ifadesiz bir maske vard.
"yi akamlar, Merlin," dedi. Bu planda zel bir roln var m?"
"Ben gzlemciyim," diye yant verdim. Yapabileceim baka herhangi bir ey koullarla ortaya
kacak."
Dardan bir yerden bir cehennem kpeinin hrladn duydum.
"Yolumuza kmadn srece," dedi Julian.
Glmsedim.
"Byclerin dikkatten kanmak iin zel yntemleri vardr," diye yant verdim.
Yine beni inceledi. Bunun bir tr tehdit -Lukeu savunmak ya da intikamn almak gibi- ierip
iermediini merak ettiinden eminim.
Sonra omuzlarn silkti ve zerinde rulosu zlm, bir ta ve bir hanerle ak tutulan bir harita
bulunan kk bir masaya doru yrd. Lukeun kendisine katlmasn iaret etti.
Ben de pelerinden gittim.

Bat Ardenin haritasyd ve zerinde konumumuzu iaret etti. Garnath gney-gneybatda, Amber
gneydouda kalyordu.
"Birliklerimiz urada konuland," dedi, parman oynatarak. Ve Daltnkiler burada." Bizimkine
paralel bir baka izgi izdi.
"Ya Benedictin gleri?" diye sordum.
Hafif bir ka atla bana bakt.
"Byle bir gcn olduunu bilmek Luke iin iyi," diye bildirdi, ama bykln, konumunu ve
amacn bilmek deil. Bu ekilde, Dalt onu yakalayacak ve sorgulayacak olsa, endielenecek ok eyi
olur, ama harekete geecek durumda olmaz."
Luke ban sallad. Gzel fikir," dedi.
Julian iki izginin ortasnda bir noktaya iaret etti. Buras onunla buluup konutuum yer," diye
aklad. Ak, dz bir alan, gn nda iki tarafn da gz nnde. imdiki grme iin de buray
kullanmay neriyorum."
"Tamam," dedi Luke ve o konuurken Juliann parmak ularnn nnde duran hanerin kabzasn
okadn grdm.
Sonra Lukeun sa elinin kaytsz bir hareketle kemerine, hafife sola, hanerinin yaknna gittiini
grdm.
Sonra ayn anda Luke ve Julian birbirlerine glmsediler ve bu gereinden birka saniye uzun
srd. Luke, Juliandan daha iriydi, hzl ve gl olduunu biliyordum. Ama Juliann arkasnda
yzyllarn silah deneyimi vard. Herhangi biri harekete gese ne yapardm, merak ettim, nk
onlar durdurmaya alacamdan eminim. Ama ani bir anlama yapm gibi ellerini indirdiler ve
Julian, Sana bir kadeh arap sunaym," dedi.
"yi olur," diye yant verdi Luke ve onlar dvmekten benim varlm m alkoydu, diye merak
ettim. Muhtemelen hayr. Juliann yalnzca duygularn belli etmek istediini ve Lukeun hi
aldrmadn bilmesini istediini hissediyordum.
Hangisinin zerine bahis oynardm, bilmiyorum.
Julian masaya kupa koydu, Baylenin En yisi ile doldurdu ve ienin tpasn kapatrken
almamz iaret etti. Sonra kalan kupay ald ve daha ikimiz kendimizinkileri koklamadan bir yudum
ald; zehirlenmeyeceimizi ve i konumak istediini ifade eden hzl bir teminat.
"Onunla kar karya geldiimizde yanmzda ikier kii getirdik," dedi.
"Silahl m?" diye sordum.
Ban sallad.
"Aslnda daha ok gstermelik."
"Atl mydnz, yaya m?" diye sordu Luke.
"Yaya," diye yant verdi. Ayn anda saflarmz terk ettik ve ortada buluana kadar ayn hzda
ilerledik. ki yandan da yzlerce adm uzakta."
"Anlyorum," dedi Luke. Aksaklk oldu mu?"
"Hayr. Konutuk ve geri dndk."
"Bu ne zaman oldu'"
"Gnbatmnda."
"Akl banda m grnyordu?"
"yle gibi. Kibirli bir duruu ve Amber e birka hakareti Dalt iin normal sayyorum."
"Bu anlalr bir ey," dedi Luke. Beni mi, annemi mi, yoksa ikimizi birden mi istiyordu? kimizi
birden alamazsa saldrma tehdidi savurdu mu?"
"Evet."

"Bizi neden istediine dair ipucu verdi mi?"


"Hayr," diye yant verdi Julian.
Luke arabndan bir yudum ald.
"Bizi l ya da diri istediini belirtti mi?" diye sordu.
"Evet. Sizi canl istiyor," dedi Julian.
"Senin izlenimin ne?"
"Seni ona verirsem, senden kurtulmu olurum," dedi Julian. Daltn yzne tkrp savaa
srersem ondan kurtulurum. Her iki durumda karl karm..."
Sonra baklar Lukeun eline ald arap kupasna kayd ve bir an gzleri irileti. Lukeun
parmanda Viallenin yzn tadn o an grdn fark ettim.
"Her durumda Dalt ldrecekmiim gibi grnyor zaten," diye bitirdi.
"zlenim derken," diye devam etti Luke rahatsz olmadan, "demek istediim, gerekten
saldracana inanyor musun? Nereden geldii konusunda hi fikrin var m? Buradan ayrld
zaman -ayrlrsa tabii- nereye gidecei hakknda herhangi bir ipucu?"
Julian kupasn evirerek arab alkalad.
"Sylediinde drst olduu ve saldrmay planlad varsaym ile hareket etmek zorundaym.
Birliklerinin hareketini ilk fark ettiimizde Begma ve Kashfa tarafndan geliyordu. Orada ok
takldna gre muhtemelen Eregnor dan. Buradan ayrlrsa nereye gidecei konusunda senin
tahminin de herkesinki kadar salam olur."
Luke aniden beliren glmsemesini saklamak iin, cevabnda bir saniye gecikerek arabndan hzl
bir yudum ald.
Hayr, diye fark ettim o zaman, Lukeun tahmini herkesinki kadar salam deildi. ok daha
salamd. Ben de hzl bir yudum aldm, ama hangi ifadeyi saklamaya altmdan emin deildim.
"Burada uyuyabilirsin," dedi Julian. Asan yiyecek getirteyim. Senin iin gn doumuna bir
grme ayarlarz."
Luke ban iki yana sallad.
"imdi," dedi Luke, yz yine belli belirsiz tehir ederek. "Hemen imdi grmek istiyorum."
Julian pek ok kalp at boyunca onu izledi. Sonra, Karanlkta iki taraftan da aka
grlemeyeceksin, zellikle de kar yaarken," dedi. Kk bir anlamazlk iki taraftan birinin
saldrya gemesine sebep olabilir."
"Eer yanmdaki iki kii byk mealeler tayor olursa ve bunu onunkiler de yaparsa..." diye
neride bulundu, birka yz metre teden iki tarafn da bizi grmesi salanm olur."
"Muhtemelen," dedi Julian. Tamam. Kar tarafa mesaj gnderirim ve sana elik edecek iki kii
seerim."
"Ben yanma kimi alacam biliyorum zaten," dedi Luke.
"Sen ve Merlin."
"lgin birisin," dedi Julian. Ama evet, kabul ediyorum. Her ne olacaksa, olurken orada olmak
isterim."
Julian adrnn n tarafna gitti, kapy at, bir subay ard ve birka dakika konutu. Bu arada
ben, Ne yaptn biliyor musun, Luke?" diye sordum.
"Kesinlikle," diye yant verdi.
"Bunun doalamadan biraz fazlas olduunu hissediyorum," dedim. Bana planndan
bahsetmemen iin zel bir sebep var m?"
Bir an bana bakt, sonra, Benim de Amber in oullarndan biri olduumu yeni rendim. Tantk
ve birbirimize ok benzediimizi grdm. Tamam. Bu gzel. Bu i yapabileceimizi gsterir, deil

mi?"
Kendime ka atma izni verdim. Ne demeye altndan emin deildim.
Hafife omzumu kavrad.
"Endielenme," dedi. Bana gvenebilirsin. u noktada ok seenein olduundan deil. Ama daha
sonra olabilir. O zaman, ne olursa olsun karmaman gerektiini hatrlaman istiyorum."
"Ne olacan dnyorsun?"
"Speklasyon yapmak iin ne zamanmz, ne zel olarak konuma ansmz var," dedi. Bu yzden
bo ver gitsin ve bu akam sylediim her eyi hatrla."
"Dediin gibi, u noktada fazla seeneim yok."
"Bunu daha sonra hatrlaman istiyorum," dedi, Julian kapy oluturan kuma parasn indirip
bize doru dnerken.
"Yemek teklifini kabul edeceim," diye seslendi Luke ona.
"Ya sen Merle? A msn?"
"Tanrm, hayr!" diye yant verdim. Biraz nce resmi bir yemekten kalktm."
"yle mi?" diye sordu kaytszlkla. Ne sebeple verilmiti?"
Kahkaha atmaya baladm. Bu kadar bir gn iin fazlayd.
Ona zamanmz ya da zel olarak konuma ansmz olmadn syleyecek oldum. Ama Julian
adrn kapsn yine am, bir emir eri aryordu ve Lukeun sahasna birka falsolu top atp
bunun soukkanllna ne yaptn grmek istiyordum.
"Al, Begma babakan Orkuz ve ekibinden birka kii," diye akladm.
Ben uzun uzun arap iermi gibi yaparken bekledi. Sonra kupay indirdim ve Bu kadar," dedim.
"Hadi ama, Merlin. Konu neydi? Son zamanlarda sana kar greceli olarak ak davrandm."
"yle mi?" dedim.
Bir an bundaki espriyi grmediini dndm, ama sonra o da glmeye balad.
"Bazen tanrlarn deirmenleri ar hzl tyor ve biz de unun iinde gml kalyoruz," diye
yorum yapt. Bak, bunu bana bedava sylemeye ne dersin? u anda karlnda verecek bir eyim
yok. Adam ne istiyormu?"
"Bunun yarna kadar gizli kalmas gerektiini aklndan karma ama."
"Tamam. Yarn ne olacak?"
"Shadburne Dk Arkans, Kashfada ta giyecek."
"Kutsal bok!" dedi Lukes. Juliana, sonra bana bakt. Random ok akllca bir seim yapm," dedi
bir sre sonra. Bu kadar hzl hareket edeceini dnmyordum."
Uzun sre uzak bir noktaya bakt. Sonra, Teekkller," dedi.
"Eh, faydas m olur, zarar m?" diye sordum.
"Bana m, Kashfaya m?" dedi.
"O kadar ince ayrmamtm."
"Sorun deil, nk bunu nasl karlamam gerektiini bilmiyorum. Biraz dnmem gerek.
Durumun btnn kavramak iin."
Ona gzlerimi diktim, yine glmsedi.
"ok ilgin," diye ekledi. Benim iin baka bir eyin var m?"
"Bu kadar yeter," dedim.
"Evet, sanrm haklsn," diye kabul etti Sistemi ar yklemek istemeyiz. Sanrm basit eyler
aklmzdan kyor, ha, eski dostum?"
"Birbirimizi tandmz srece deil," dedim.
Julian kapy brakt, yanmza dnd ve arap kupasn arad.

"Yemein birka dakika sonra gelir," dedi Lukea.


"Teekkrler."
"Benedicte gre," dedi, Randoma, Daltn Oberonun olu olduunu sylemisin."
"Syledim," diye kabullendi Luke. Deseni de yrd. Fark yaratr m?"
Julian omuzlarn silkti
"Hayatta ilk kez bir akrabay ldrmek istemiyorum," diye bildirdi. Bu arada, sen benim
yeenimsin, deil mi?"
"Doru... amca." Julian kupasnn iindekileri yine evirdi.
"Eh, Amber e ho geldin," dedi. Dn gece hayalet feryatlar duydum. Acaba bir balant var m?"
"Deiim," dedi Luke Her eyin deitii anlamna geliyorlar ve kaybedilenler iin alyorlar."
"lm. lm anlamna gelmiyorlar m?"
"Her zaman deil. Bazen dramatik dnm noktalarnda duyulurlar.
"ok kt," dedi Julian. Ama umut etmeyi kesmemek gerek."
Lukeun baka bir ey syleyeceini dndm, ama Julian ondan nce davrand.
"Baban ne kadar tanrdn?" diye sordu.
Luke biraz gerildi, ama yine de yantlad. Belki ou kadar deil. Bilmiyorum. Satc gibiydi. Hep
gelip giderdi. Genelde bizimle ok kalmazd."
Julian ban sallad.
"Sona doru, neye benziyordu?" diye sordu.
Luke ellerini inceledi,
"Eh, tam olarak normal saylmazd, eer kastettiin buysa," dedi sonunda. Merline daha nce
sylediim gibi, sanrm g kazanmak iin yaad sre dengesini bozmutu."
"O hikayeyi hi duymadm."
Luke omuzlarn silkti.
"Detaylar o kadar nemli deil. Yalnzca sonular."
"Ondan nce kt bir baba olmadn m sylyorsun?"
"Lanet olsun, bilmiyorum. Karlatrmama yardm edecek baka baba grmedim ki! Neden
soruyorsun?''
"Merak. Yaamnn benim bilmediim bir paras."
"Eh, nasl bir kardeti?"
"Vahi," dedi Julian. ok iyi geinemezdik. Bu yzden birbirimizin yoluna kmazdk. Ama
zekiydi. Ve yetenekli. Sanat alevi vard. Yalnzca ona ne kadar ektiini anlamaya alyordum."
Luke avularn kaldrd.
"Hi fikrim yok," dedi.
"Eh, fark etmez," diye yant verdi Julian, kupasn indirip adrn n tarafna dnerek. Sanrm
yemein gelmek zere."
adrn nne ilerledi. leride, adr bezinin ardndan minik buz kristallerinin tkrdadn,
dardan gelen birka hrlamay duyabiliyordum: rzgar ve cehennem kpei konertosu. Ama
hayalet feryad yoktu. Henz deil.

Blm 9
Lukeun birka adm arkasnda, iki metre solunda yryor, sada giden Julian ile ayn hizada
kalmaya alyordum. Tadm meale iriceydi, gittike incelen yaklak iki metrelik ziftli tahta,
yere kolayca saplanabilsin diye ucu sivriltilmiti. Mealeyi bir kol boyu uzakta tutuyordum, nk
yal alevler rzgarn kaprislerine gre her yne dalgalanyordu. Keskin, buz gibi kar taneleri
yanama, alnma, ellerime dyor, birka tanesi kalarma ve kirpiklerime taklyordu. Mealenin
ssyla eriyip gzlerime dolarlarken hzla gzlerimi krptrdm. Ayaklarmn altndaki otlar, her
adm atmda krlgan bir trt verecek kadar souktu. Tam ileride bize doru iki mealenin
ilerlediini grebiliyordum ve aralarnda glgeli bir adam silueti yryordu. Gzlerimi krptm ve
meale alevlerinden birinin yn deitirip daha iyi grmemi salamasn bekledim. Adam daha nce
Baevinde bir kez, ksa sre iin Koz Kart araclyla grmtm. Mevcut aydnlkta salar altn,
hatta bakr rengi grnyordu; ama doal kta kirli sar grndn hatrlyordum. Gzlerinin
yeil olduunu biliyordum, ama imdi grmenin yolu yoktu. Ama ilk kez adamn olduka iri
olduunu fark ettim. Ya iriydi, ya da meale tamas iin setii adamlar olduka ksayd. Ben onu
grdmde yalnzd ve karlatrma yapmak iin frsat olmamt. Mealelerimizin aydnl ona
ulatnda zerinde yakasz ar, yeil bir yelek, siyah ve ar, kol yenleri yeil eldivenlerin iinde
kaybolan bir gmlek giymi olduunu grdm. Pantolonu ve paalarn iine soktuu izmeleri
siyaht; pelerini de yle ve bedenini rzgarla devaml deien, yal sar-krmz manzaralara
sararken mz yanstan zmrt yeili renkte bir bantla evrilmiti. Boynuna altn gibi grnen
ar, yuvarlak bir madalyon takmt; ve aletin detaylarn karamyor olsam da, bir Tekboynuza
saldran Aslan resmi tadndan emindim. Lukedan on, on iki adm uzakta durdu. Luke da bir
saniye sonra durdu. Daltn iaretiyle ve adamlar mealelerinin ucunu yere saplad. Julian ve ben de
aynsn yaptk ve Daltn adamlarnn yapt gibi mealelerin yannda kaldk. Sonra Dalt, Lukea ba
sallad ve ikisi yine ilerleyerek klarn oluturduu karenin ortasnda bulutular, birbirlerinin sa
kollarn kavradlar ve birbirlerinin gzlerine baktlar. Lukeun srt bana dnkt, ama Daltn
yzn grebiliyordum. Duygu iareti gstermiyordu, ama dudaklar oynamaya balamt bile.
Rzgar ve bilinli olarak alak sesle konumalar yznden sylenen tek kelimeyi bile
anlamyordum. Sonunda Daltn boyu iin bir referansm olmutu. Luke yaklak bir doksandr ve
Daltn ondan epey uzun olduunu grebiliyordum. Juliana bir bak frlattm, ama bana
bakmyordu. Alann iki-yanndan ka gzn zerimizde olduunu merak ettim.
Julian tepkileri kontrol etmek asndan hep kt biri olmutur. fadesiz, vurdumduymaz bir tavrla
ikisini izliyordu.
Ayn tavr takndm ve kar yaarken dakikalar geti.
Uzun sre sonra Luke dnd ve bize yneldi. Dalt meale tayan adamlardan birine doru gitti.
Luke yar yolda durdu, Julian ve bende ona katlmak iin ilerledik.
"Ne oldu?" diye sordum.
"Ah," dedi. Sanrm bu ii sava olmadan halletmenin bir yolunu buldum."
"Harika," dedim. Ona ne sattn?"
"Ona bunun nasl sonulanacan belirlemek iin benimle dello yapmas fikrini sattm," diye
aklad.
"Lanet olsun, Luke!" dedim. Adam bir profesyonel! Ve g asndan genetik paketi aldndan
eminim. Ayrca bunca zamandr arazide yayor. Muhtemelen formunun zirvesindedir. Ayn zamanda
senden daha ar ve uzun."

Luke srtt.
"Yani ansm olabilir," dedi. Juliana bakt. Her neyse, saflara mesaj yollayabilirsen ve bu eye
baladmz zaman saldrmamalarn sylersen, Daltn taraf da yerinden ayrlmayacak."
Julian, Daltn adamlarndan birinin saflara doru yrmeye balad yere bakt. Kendi safna
dnd ve bir dizi el iareti yapt. Biraz sonra bir adam ayrlp bize doru komaya balad.
"Luke," dedim. Bu lgnlk. Delloyu kazanmann tek yolu Benedicti vekil tayin etmek sonra da
kirii krmak."
"Merle," dedi, bo ver gitsin. Bu Daltla benim aramda. Tamam m?"
"Bir avu olduka taze bym var," dedim. Bu eyi balatrz, sonra doru zamanda, birini
kullanrm ve sen yapmsn gibi grnr."
"Hayr!" dedi. Bu gerekten bir onur meselesi. Bu yzden sen bunun dnda kalmalsn."
"Tamam," dedim, eer istediin buysa."
"Dahas, kimse lmeyecek," diye aklad. kimiz de u anda bunu istemiyoruz ve bu anlamann
bir paras. Birbirimiz iin canlyken daha deerliyiz. Silah yok. Tamamen mano a mano."
"Anlama ne?" diye sordu Julian.
"Dalt km krbalarsa," diye yant verdi Luke, ben onun tutsa olurum. Glerini eker ve ben
onunla giderim."
"Luke, sen delisin!" dedim.
Julian dik dik bana bakt.
"Devam et," dedi.
"Ben kazanrsam o benim tutsam olur," diye devam etti.
"Benimle Amber e ya da benim onu gtreceim baka bir yere dner ve subaylar birliklerini
geri eker."
"Byle bir geri ekilmeyi kesinletirmenin tek yolu," dedi.
Julian, bunu yapmazlarsa sonlarnn geleceini bilmelerini salamak."
"Elbette," dedi Luke. te bu yzden ona Benedictin kanatlarda beklediini ve stlerine akmaya
hazr olduunu syledim. Bunu yapmay kabul etmesinin tek sebebinin bu olduundan eminim."
"ok akllca," diye yorum yapt Julian. Her durumda Amber kazanyor. Sen bundan kendin iin
ne kazanmaya alyorsun, Rinaldo?"
Luke glmsedi.
"Sen dn," dedi.
"Bunda senin dndnden daha fazlas var, yeenim," diye yant verdi. Sama ge, olmaz
m?"
"Neden?"
"Beni grmesini engellemek iin elbette. Benedicte neler olup bittiini anlatmam gerek."
Julian Koz Kartlarn karp doru kart seerken Luke onun gsterdii tarafa geti. Bu arada
bizim saflarmzdan kan adam koarak gelmi, bekliyordu. Julian bir tanesi dnda tm kartlarn
kaldrd ve iletiime geti. Bir dakika kadar srd, sonra Julian haberciyle konumak iin durdu ve
adam geri yollad. Hemen kartla konumaya devam etti. Sonunda konumay ve dinler grnmeyi
braktnda Koz Kartn dierlerinin yanna, i cebine koymad, grnmeyecek ekilde elinde tuttu.
letiimin kesilmediini, bu i bitene kadar Benedict'le balant halinde kalacan, bylece
Benedictin ne yapacana hemen karar verebileceini fark ettim.
Luke ona dn verdiim pelerinin tokasn zd, yaklap bana uzatt.
"im bitene kadar tut, olmaz m?" dedi.
"Tamam," diye kabul ettim, pelerini alrken. yi anslar."

Hafife glmsedi ve dnd. Dalt, karenin ortasna yrmeye balamt bile.


Luke da ilerledi. O ve Dalt birbirlerine bakarak durdular.
Aralarnda hl birka adm vard. Dalt duyamadm bir ey syledi, Lukeun yantn da
karamadm.
Sonra kollarn kaldrdlar. Luke boksr duruu ald, Dalt ise greiler gibi savunma pozisyonu
ald. Luke ilk yumruu att ya da belki de artmacayd; her durumda, hedefini -Daltn yznbulmad. Dalt koluyla savuturdu ve bir adm geriledi. Luke hzla yaklat, karnna iki yumruk indirdi.
Ama yzne savurduu yumruk karland ve Luke yumruk atarak ember izmeye balad. Dalt iki
kez zerine atlmaya alt, ikisinde de darbe ald ve ikincisinde dudandan kan szarak uzaklat.
nc saldrsnda Lukeu yere ykt, ama zerine kmeyi baaramad, nk o yere inerken Luke
biraz kvrlp dnmeyi baarmt. Luke ayaa kalkar kalkmaz Daltn bbreini tekmelemeye alt,
Dalt ayak bileini yakalad ve onu geriye iterek doruldu. Luke derken adamn dizinin yan tarafna
bir tekme indirdi, ama Dalt ayan brakmad ve evirmeye balad. Luke yzn buruturarak ne
eildi, iki eliyle Daltn sa bileini yakalamay baard ve ayan adamn elinden kurtard. Sonra
bilei brakmadan ayaklarn yere bast, iki bklm vaziyette ne kt, doruldu, Daltn sa kolunun
altndan geti, dnd ve adam yzst yere ykt.
Sonra hzla hareket ederek sa eliyle kolu bkt ve sol eliyle Daltn salarn kavrad. Ama Daltn
ban arkaya ekerken -birka kez yere vurmaya hazrlanyordu sanrm- bunun ie yaramayacan
grdm. Dalt gerildi, kolu aa inmeye balad. Kolunu Lukeun elinden kurtaryordu. Luke
defalarca Daltn kafasn aaya ittirmeye altysa da yapamad. Dier elini brakrsa bann
belaya girecei akt ve tutmay baaramyordu. Dalt ok glyd. Bunu gren Luke tm arln
Daltn srtna bindirdi, ittirdi ve srad. Ama yeterince hzl deildi, nk Daltn serbest kolu
arkasna doland ve o uzaklarken sol kalasna vurdu. Luke sendeledi. Dalt hemen ayaa kalkp
saldrd. Lukeu vahi bir darbeyle yere serdi. Bu sefer, kendini Lukeun zerine atarken Luke
yuvarlanp kurtulmay baaramad; yalnzca ksmen bedenini dndrebildi. Dalt byk bir gle indi,
bacak arasn hedefleyen diz hareketini savuturdu. Luke ellerini sol enesine inen yumruktan
kanmasna yetecek kadar hzl kurtaramad. Yumrukla dnd ve dmdz uzand. Sonra sa eli hzla
kalkt, Daltn enesine arpt ve parmaklar gzlerine doru dald. Dalt ban evirip eli uzaklatrd.
Luke dier eliyle akana eki gibi bir darbe indirdi, ama Dalt ban o tarafa eviriyordu ve
yumruk etkili olmad. Luke dirseklerini yere dayad ve kendini yukar ittirerek eildi. Aln Daltn
yzne arpt -tam olarak nereye, emin deilim- sonra geriye dt. Birka saniye sonra Daltn
burnu kanamaya balamt. Sol elini uzatp Lukeun boynunu kavrad. Sa elini aarak Lukeun
bann yanna iddetli bir tokat att. El inmeden nce Lukeun bana inen eli srmaya altn
grdm, ama boynundaki el bunu engelledi. Dalt bir tokat daha atmaya alt, ama bu sefer Lukeun
sol eli kalkt, tokat engelledi ve sa eli Daltn sol bileini yakalayp boynundan koparmaya alt.
Daltn sa eli Lukeun sol elinin yanndan kvrld, yakalad, boynunu iki elle kavrad ve
baparmaklar nefes borusunu ezmeye alt.
Bunu baarabileceini dndm. Ama Lukeun sa eli aniden Daltn sol dirseine gitti, sol eli
Daltn kollarn ap sol kolunu yakalad ve Luke bedenini bkp dirsei yukarya kaldrd. Dalt sola
kayd ve Luke saa yuvarland, ban sallayarak ayaa kalkt. Bu sefer dorulmaya balayan Dalta
tekme atmaya almad. Dalt yine ellerini uzatt, Luke yumruklarn kaldrd ve birbirlerinin
evresinde ember izmeye baladlar.
Kar yamaya devam ediyordu, rzgar bir yavalayp, bir hzlanyordu, bazen yzmze buz gibi
taneler arpyor, bazen karn dalgalanan bir perde gibi inmesine izin veriyordu.

evremdeki birlikleri dndm ve bir an bu ey, sonunda bittiinde kendimi bir sava meydann
ortasnda bulup bulmayacam merak ettim. Benedictin bir yerlerden inecei ve ykm yarataca
gerei, benim tarafmn kazanaca anlamna gelse de, beni ok da rahatlatmyordu. Sonra orada
olmamn kendi seimim olduunu hatrladm.
"Hadi, Luke!" diye bardm. Dmdz et onu!"
Bu tuhaf bir etki yaratt. Daltn meale tayclar hemen ona cesaret verici szler barmaya
balad. Seslerimiz rzgarn ara verdii anlarda uzaklara tanm olmalyd, nk ksa sre sonra
ses dalgalan gelmeye balad. lk nce bunlarn frtnann uzak bir ksmndan geldiini dndm,
ama sonra iki tarafn bartm fark ettim. Yalnzca Julian sessiz ve ifadesiz kalmt.
Luke yumruklar savurarak, zaman zaman saldrya gemeye alarak Daltn evresinde ember
izmeye devam ediyordu ve Dalt darbeleri savuturmaya, Lukeun kolunu yakalamaya alyordu.
kisinin yznde de kan vard ve hzlar kesilmi grnyordu. kisinin de berelendiini
hissediyordum, ama derecesini kestiremiyordum. Luke Daltn sol yananda kk bir kesik at.
kisinin de yz imi grnyordu.
Luke bir yumruk yamuruyla baar kazand, ama darbelerin arkasnda ne kadar g olduunu
kestirmek gt. Dalt yumruklar metanetle karlad ve bir yerlerden enerji bulup ne atld, Lukea
sarlmaya alt. Luke geri ekilmekte ar kalnca Dalt sarlmay baard. kisi birbirlerine diz
atmaya alt; ikisi de kalalarn evirip darbelerden kandlar. Kollarn dolayarak dnmeye
devam ettiler. Dalt daha iyi kavramak iin uzanyor, Luke bir kolumu kurtarmaya ve yumruk atmaya
alarak onun abalarn boa karyordu. kisi defalarca kafa atmaya, ayaa basmaya alt, ama
hepsi kar tarafa savuturuldu. Luke sonunda Daltn bacana elme takt, onu srt st yere devirdi.
Sonra tepesinde diz kerek sol kroe savurdu ve bunu sa kroe takip etti. Sonra bir sol daha
denedi, ama Dalt yumruunu yakalad, onu yukar kaldrp yere frlatt. Dalt, yz kan ve topraktan
bir maske, kendini onun zerine atarken Luke bir ekilde kalbinin altna vurmay baard, ama bu
adam durdurmad. Daltn sa yumruu Lukeun enesine ta gibi indi. Dalt dier yana zayf bir sol,
sonra zayf bir sa indirdi, derin bir nefes almak iin durdu, sonra sk bir sol indirdi. Lukeun ba
yana dt ve kalkmad.
Dalt kpek gibi nefes nefese, tepesinde kt ve numara yaptndan kukulanarak yzn inceledi.
Sa eli vurmaya hazrlanyormu gibi seiriyordu.
Ama hibir ey olmad. On, on be saniye ayn pozisyonda kaldlar, sonra Dalt yavaa doruldu,
Lukeun zerinden kalkp sola geti, dikkatle ayaa kalkt, bir an salland ve dik durdu.
Daha nce hazrladm lm bysn tadabiliyordum sanki. Onu yerine ivilemek birka
saniyemi alrd ve kimse nasl ldn anlamazd. Ama imdi yere ylrsa ne olacan merak
ettim. ki taraf saldrya m geerdi? Ama beni engelleyen ne bu, ne de insani dnceler oldu.
Lukeun szleriydi, Bu gerekten bir onur meselesi. Bu yzden dnda kalmalsn," ve Kimse
lmeyecek... Canlyken birbirimiz iin daha deerliyiz."
Tamam. Hl boru sesi yoktu. Savaa koan adamlar yoktu. Her ey anlamaya uygun srecek gibi
grnyordu. Luke byle istemiti. Ben karmayacaktm.
Daltn diz kmesini ve Lukeu yerden kaldrmasn izledim. Ama sonra hemen indirdi, sonra iki
adamn gelip tamalar iin ard. Dalt tekrar ayaa kalkt ve adamlar ilerlerken Julianla
yzleti.
"Anlamamzn kalann uygulamaya davet ediyorum seni," dedi yksek sesle.
Julian ban hafife edi.
"Siz uyarsanz biz de uyarz," diye yant verdi. Gn doumunda adamlarn buradan uzaklatr."
"imdi gidiyoruz," diye yant verdi Dalt ve dnmeye balad.

"Dalt!" diye seslendim.


Dnd, bana bakt.
"Adm Merlin," dedim. Karlatk, ama hatrlayacandan emin deilim."
Ban iki yana sallad.
Sa kolumu kaldrdm ve en faydasz, ama en haval bym yaptm. nnde yer patlad, zerine
ta ve toprak yadrd. Dalt bir adm geriledi, yzn sildi, sonra beliren kaba ukura bakt.
"Luke bu yzden lrse bu senin mezarn," dedim.
Beni yine inceledi.
"Bir sonraki sefer seni hatrlayacam," dedi. ve dnp Lukeu tayan adamlarnn peine dt.
Beni izlemekte olan Juliana baktm. Dnp mealesini ald. Ben de aynsn yaptm. Geldiimiz
yoldan dndk.
Daha sonra, adrda Julian durumu yorumlad. Bu bir sorunu zyor. Belki de iki."
"Belki," dedim.
"imdilik Daltn icabna bakyor."
"Sanrm yle."
"Benedict adamn kamp kaldrmaya baladm syledi."
"Bunun, onu son grmz olduu sanmyorum."
"Bugnlerde toplayabildii en iyi ordu buysa, fark etmez."
"Bunun hazrlksz bir sefer olduunu dnmyor musun?" diye sordum. Bence glerini ok
abuk toplam. Zamannn dar olduunu dndryor. Bu konuda hakl olabilirsin. Ama gerekten
de kumar oynad."
"Ve kazand."
"Evet, kazand. Ve ona gcn gstermemeliydin."
"Neden?"
"Peine decek olursan dikkatli bir dmann olur."
"Uyarlmaya ihtiyac vard."
"yle bir adam risklerle yaar. Hesaplar ve eyleme geer. Senin hakknda ne dnyor olursa
olsun, u noktada planlarn deitirmeyecektir. Dahas, Rinaldoyu da son kez grmedin. O da ayn.
O ikisi birbirlerini anlyor."
"Hakl olabilirsin."
"Haklym."
"Dv farkl sonulansayd sence Daltn ordusu bunu kabullenir miydi?" diye sordum.
Julian omuzlarn silkti. Kazand zaman benimkinin kabulleneceini biliyordu, nk bundan
kazanl kacam biliyordu. Bu yeterliydi."
Bam salladm.
"Affedersin," dedi. Bu ii Vialleye raporlamam gerek. im bittii zaman sen gitmek istersin
herhalde."
"Evet."
Kart kartp ie giriti. Ve kendimi bir kez daha, Koz Kart iletiiminde Viallenin ne hissettiini
merak ederken buldum.
Ben dier insan grrm ve tm dierleri de grdklerini syler. Ama Vialle doutan krd.
Ona sormann nazike olmayacan hissediyordum ve yantnn gren birine pek mantkl
gelmeyeceini dnyordum. Ama sanrm hep merak edeceim.
Julian, Viallenin glgeli varlyla konuurken zihnim gelecee yneldi. Fazla zaman gemeden
Maske ve Jurt gibi bir eyler yapmam gerekecekti ve imdi Lukesuz yapacam gibi grnyordu.

Gerekten tavsiyesine uyup Jasra'y onlara kar ittifak yapmaya raz etmeye almak istiyor
muydum?
Faydalar, gireceim riske deer miydi? Ve yapmazsam, bu ii nasl becerecektim? Belki o tuhaf
bara dnmeli, Jabberwocku tutmay dnmeliydim. Ya da Vorpal Klcn kiralamay. Ya da ikisini
birden. Belki...
smimden bahsedildiini duydum ve mevcut na, mevcut sorunlara dndm. Julian Vialleye bir
ey aklyordu; ama aklayacak o kadar da ok ey olmadn biliyordum. Bu yzden ayaa
kalktm, gerindim ve Logrus grm ardm.
Grm Juliann nndeki alana evirdiim zaman Viallenin hayaletsi eklini aka grdm.
Onu en son grdmde oturduu ayn dik sandalyedeydi. Tm bu sre boyunca orada m kald,
yoksa yeni mi dnd, merak ettim. Geri dnp benim yiyemediim tatly yemi olmasn diledim.
Julian bana bakt, sonra, Gitmeye hazrsan seni alacak," dedi.
Gidip, Logrus grm brakarak yannda durdum. Logrusun ve Desenin glerini bir araya
getirmenin iyi bir fikir olmadna karar vermitim, uzandm, karta dokundum ve Viallenin imgesi
belirdi. Bir an sonra, artk imge deildi.
"Dilediin zaman," dedi, elini uzatarak.
Uzanp nazike elini tuttum.
"Hoa kal Julian," dedim, ne adm atarken.
Yant vermedi. Verdiyse de ben duymadm.
"Olaylarn byle sonulanacan dnmemitim," dedi Vialle bana hemen, elimi brakmadan.
"Olanlar ngrmenin yolu yoktu," dedim.
"Luke biliyordu,'' diye yant verdi. imdi mantkl geliyor, deil mi? Yapt o kk imalardan
bazlar? Batan beri bu meydan okumay planlyordu."
"Sanrm yle," dedim.
"Bir ey zerine kumar oynuyor. Keke ne olduunu bilseydim."
"Bu konuda yardmc olamam," diye yant verdim. Bana hibir ey sylemedi."
"Ama daha sonra seninle iletiime geecek," dedi. Ondan haber aldn zaman hemen bilmek
istiyorum."
"Tamam," diye kabul ettim.
Elimi brakt.
"u anda sylenecek baka ey yokmu gibi grnyor."
"ey," diye baladm, bilmen gerektiini dndm baka bir konu var."
"yle mi?"
"Coral'n bu akam yemee katlmamasyla ilgili."
"Devam et," dedi.
"Bugn ehirde uzun bir yrye ktmz biliyorsun, deil mi?"
"Biliyorum," dedi.
"Aaya, Desen odasna indik," diye devam ettim. Onu grmek istediini sylemiti."
"Pek ok ziyareti bunu ister. Onlar gtrme karar sana baldr. Ama genellikle merdiveni
duyduklar zaman ilgilerini yitirirler."
"Ona bundan bahsettim," dedim, ama bu onun cesaretini krmad. Oraya ulatmz zaman
Desenin zerine adm att..."
"Hayr!" diye bard. Onu daha yakndan gzlemeliydin! Begmada bunca sorun varken... imdi
de bu! Beden nerede?"

"Gzel soru," diye karlk verdim. Bilmiyorum. Ama onu son grdmde canlyd. Oberonun,
babas olduunu iddia etti ve sonra Deseni yrmeye balad. Bitirdii zaman Desenin onu bir yere
nakletmesini salad. imdi kz kardei -birlikte ktmz biliyor- endieli. Yemek boyunca
Coraln nerede olabilecei konusunda konutu durdu."
"Ona ne syledin?"
"Kz kardeinin sarayn gzelliklerinin tadn kardn ve yemee biraz gecikebileceini
syledim. Ama zaman ilerledike daha da endielendi ve bu gece gelmezse onu arayacamza sz
verdirdi bana. Gerekte olanlar anlatmak istemiyordum, nk Coraln babasnn kim olduu
meselesine girmek istemedim."
"Bu anlalabilir bir ey," diye yant verdi. Ah, eyvah."
Bekledim, ama baka bir ey sylemedi. Beklemeye devam ettim.
Sonunda, Merhum kraln Begmadaki ilikisini bilmiyordum," dedi, bu yzden bu bilginin
etkisini deerlendirmem g. Coral ne kadar kalaca hakknda ipucu verdi mi? Ya da sen ona geri
dnmesi iin bir yntem sundun mu?"
"Ona Koz Kartm verdim" dedim, ama balant kurmad. Geri fazla kalmayaca izlenimini
edinmitim."
"Bu ciddi olabilir," diye karar verdi Vialle, ak olanlarn dndaki sebeplerden dolay. Naydann
senin zerinde brakt etki ne oldu?"
"Olduka saduyulu grnyor." dedim. Ayn zamanda, benden holandna inanyorum."
Vialle bir an dnd, sonra, Eer bu sylenti Orkuzun kulana giderse Kashfa konusunda
yaplacak pazarlklarda doru davranmalar iin onu rehin aldmz dncesine kaplabilir."
"Haklsn. Bu aklma gelmemiti."
"Dnecektir. nsanlar bizimle i yaparken bu tr eyler dnmeye eilim duyar. Bu yzden biraz
zaman kazanmamz ve kzn durum pheli grnmeye balamadan nce dnmesini salamamz
gerekiyor."
"Anlyorum," dedim.
"Byk olaslkla, yemee neden katlmadn renmek iin ksa sre sonra odasna birini
gnderecek. imdiye dek gndermemise. Eer imdi tatmin edilebilirse yerini bulmak iin btn bir
gecen olacak."
"Nasl?"
"Byc olan sensin. Sen bul. Bu arada, Naydann sempatik davrandn m sylyorsun?"
"ok sempatik."
"Gzel. O zaman en iyi eylem onun yardmn almak olacaktr. Kzn gnln alman ve elbette
bunu rahatszlk yaratmayacak ekilde yapman konusunda sana gveniyorum..."
"Doal olarak..." diye baladm.
"...son zamanlarda yaad hastalk yznden," diye devam etti. u anda ihtiyacmz olmayan tek
ey ikinci kza da kalp krizi geirtmek."
"Hastalk m?" diye sordum. Bu konuda hibir ey sylemedi."
"Hastaln ansnn hl onu rahatsz ettiini tahmin ediyorum. Son zamanlara dek lme epey
yaklam, sonra aniden dzelmi ve bu grevde babasna elik etmek iin srar etmi. Bana anlatan
babasyd."
"Yemekte iyi grnyordu," dedim.
"Eh, bu ekilde kalmas iin abala. Hemen kza gitmeni ve olan biteni olabildiince diplomatik bir
ekilde aklaman sen kardeini ararken onun durumu idare etmesini salaman istiyorum. Elbette

kzn sana inanmamas ve dorudan Orkuza gitmesi olasl var. Belki bunu nlemek iin bir by
yapabilirsin. Ama grebildiim kadaryla baka seeneimiz yok. Yanlyor muyum, syle."
"Yanlmyorsun," dedim.
"O zaman ie koyulman neririm... ve sorun ya da gelime yaanrsa, saat ka olursa olsun bana
rapor ver."
"Harekete getim bile," dedim.
Telala odadan ktm, ama hemen durdum. Aklma Begma grubunun hangi kanatta kaldn
bildiim, ama Naydann odasnn yerini bilmediim gelmiti. Geri dnp Vialleye sormak
istemiyordum, nk yemekte renmediim iin aptal durumuna derdim.
Bana -bir kkrtyla- doru yn tarif edebilecek bir hizmetkar bulmam on dakikam ald. Sonra
tarifi izleyerek Naydann kapsna dikildim.
Elimi salarmdan geirdim, pantolonumu ve ceketimi silkeledim, izmelerimi pantolonumun
paalarnn arkasna sildim, derin bir nefes aldm, glmsedim, nefes verdim ve kapy aldm.
Biraz sonra kap ald. Naydayd. Glmsememe karlk verdi ve yana ekildi.
"eri gel," dedi.
"Hizmetkar bekliyordum," dedim ieri girerken. Beni arttn."
"Seni bekliyordum, bu yzden erken yolladm," diye yant verdi.
Siyah kemerli gri, pamuklu takma benzer bir ey giymiti. Bir ift siyah terlii vard ve
makyajnn ounu karmt.
Salar arkaya taranm, siyah bir kurdeleyle skca balanmt. Divan iaret etti, ama oturmadm.
Omzunu hafife kavradm ve gzlerine baktm. Yaklat.
"Kendini nasl hissediyorsun?" diye sordum.
"Sen anla," dedi yumuak sesle.
Kendime i ekme izni bile veremezdim. Grev aryordu. Kollarm ona doladm, yakna ekip
ptm. Pozisyonu birka saniye korudum, sonra ekildim, glmsedim ve Bence iyi hissediyorsun.
Dinle, sana anlatmam gereken eyler var..." dedim.
"Oturalm m?" dedi ve elimi tutup divana gtrd.
Vialle diplomatik olmam sylemiti, bu yzden onu takip ettim. Zaman harcamadan
kucaklamamza devam etti ve ben rtular ekledim. Lanet olsun! Coraln yokluunu rtbas etsin
diye onu dar yollamam gerekiyordu. Bunu yaparsa, daha sonra ben onu rtbas etmekten memnun
olacaktm. Ya da Begmallarn holand baka herhangi bir ilgi ekici pozisyon. Ama hemen
istememin iyi olacana karar verdim. Birka dakika sonra kz kardei hakknda konumaya
balamak olduka gayri diplomatik olacakt. Bugn zamanlama asndan kt bir gnd.
"Bu konuya fazla dalmadan nce," dedim, senden bir iyilik istemeliyim."
"Dilediini iste," dedi.
"Sanrm kz kardeinin geri dn konusunda bir gecikme olacak," diye akladm, ve baban
endielendirmek istemiyorum. Odasna birini gnderip gndermediini, ya da kontrol etmek iin
bizzat gidip gitmediini biliyor musun?"
"Sanmyorum. Yemekten sonra Gerard ve Bay Roth ile yrye kt. Henz dairesine dndn
sanmyorum."
"Ona kardeinin uzaklamad izlenimini vermek iin bir yol bulman mmkn m? Bana onun
nereye gittiini bulmak iin zaman kazandrrdn."
Eleniyor grnd.
"Ve bana anlatmadn o eyler...?"
"Benim iin bunu yaparsan sana tm hikayeyi anlatrm."

aret parman enemde gezdirdi.


"Tamam," dedi sonra. Anlatk. Gitme."
Ayaa kalkt, oday at, koridora kt ve kapy birka santim aralk brakt. Neden Juliadan sonra
gzel, normal bir iliki yaayamyordum? k olduum son kadn tuhaf, beden deitiren bir
varln kontrol altndayd. imdi... imdi divanda hafif glgeler vard ve ablas yerine Coral
kucaklamay tercih edeceimi fark ettim. Bu samalkt. Onu yalnzca yarm gndr tanyordum...
Dnmden bu yana epey hareket yaamtm. Sersemlemi olmalydm. Evet, byle olmalyd.
Dnd zaman yine divana oturdu, ama bu sefer aramzda mesafe brakmt. Eski iimize
dnmek iin bir hareket yapmamt, ama yeterince neeli grnyordu.
"Halledildi," dedi. Sorarsa, uygun bir yant verilecek."
"Teekkrler," dedim.
"imdi senin sran," dedi. Anlat."
"Tamam," diye baladm ve Coral ile Desen hikayesine giritim.
"Hayr," diye szm kesti. Batan bala, olmaz m?"
"Ne demek istiyorsun?"
"Bana birlikte saraydan kmanzdan ayrlmanza kadar btn gn anlat."
"Bu aptalca," diye itiraz ettim.
"Beni mart," dedi. Bana borcun var, unuttun mu?"
"Pekala," diye kabul ettim ve yine baladm. Kafede patlayan masay atladm, ama deniz
maaralaryla ilgili ksm ssler, ilerine baktmz ve gzel bulduumuzu anlatrken szm kesti.
"Dur," dedi. Bir eyi anlatmyorsun. Maaralarda ne oldu?"
"Bunu sylemene sebep olan ne?" diye sordum.
"Bu imdi paylamak istemediim bir sr," diye aklad.
"Anlattklarnn doruluunu kontrol edebildiimi sylemek yeterli."
"Konumuzla ilgili deil," dedim. Yalnzca hikayeyi kartrr. Bu yzden anlatmadm."
"Bana tm akam anlatacan sylemitin."
"Pekala, hanmefendi," dedim ve anlattm.
Ben Jurt ile zombilerini anlatrken dudan srd ve sonra oluan kan damlalarn tembel tembel
yalad.
"Jurt konusunda ne yapacaksn?" diye sordu aniden.
"Bu benim sorunum," dedim. Sana akam vaat ettim. Anlarm ve hayatta kalma planlarm
deil."
"Yalnzca... Unutma, sana yardm etmeyi nerdim."
"Ne demek istiyorsun? Benim iin Jurtu ivileyebileceim mi dnyorsun? Senin iin bir
haberim var: u anda o bir tanr aday."
'"Tanr aday' dernekle neyi kastediyorsun?" diye sordu.
Bam iki yana salladm.
"Bu hikayeyi doru dzgn anlatmak btn geceyi alr ve Coral aramaya kacaksam zamanm
yok. Brak Desen hakkndaki hikayeyi bitireyim, olmaz m?"
"Devam et.''
Ettim ve kz kardeinin babas konusundaki meseleye arm grnmedi. Tepki eksiklii
konusunda onu sorgulayacaktm. Sonra, cehenneme kadar, dedim. stediim eyi yapmt ve ben de
vaat ettiim eyi yapmtm. Kalp krizi geirmemiti. Ve artk gitme zaman gelmiti.
"Bu kadar," dedim ve Teekkrler," diye ekledim.
Kalkacak oldum, ama o abuk hareket etti ve beni yine kucaklad.

Bir sre kucaklamasna karlk verdim, sonra, Gitsem iyi olacak. Coral tehlikede olabilir,"
dedim.
"Cehenneme kadar yolu var," dedi. Benimle kal. Konuacak daha nemli eylerimiz var."
Duyarszl beni artmt, ama belli etmemeye altm.
"Ona kar bir grevim var," dedim, ve bu grevi yerine getirmeliyim."
"Tamam," dedi iini ekerek. Ben de gelip yardm etsem iyi olacak."
"Nasl?" diye sordum.
"Duysan arrsn," dedi ve arpk bir glmsemeyle ayaa kalkt.
Hakl olduunu hissederek bam salladm.

Blm 10
Koridorda daireme doru yrdk. Kapy ap k yaktktan sonra Naydann ilk yapt ey
oday incelemek oldu. Asklm grnce dona kald.
"Kralie Jasra!" dedi.
"Evet. Maske isimli bir bycyle anlamazlk yaad," diye akladm. Tahmin et, kim kazand?"
Nayda sol elini kaldrd ve yava yava bir desen izdi Jasrann ensesinin arkasnda, srtnda,
gsnde ve sonra yine aada. Yapt hareketlerin hibirini tanmadm.
"Bana senin de byc olduunu syleme," dedim. Bugnlerde karlatm herkes Sanatla
ilgileniyor gibi."
"Byc deilim," diye yant verdi, ve byle bir eitim almadm. Tek bir numaram var ve bu da
byclk deil, ama her ey iin kullanrm."
"Peki nedir bu numara?" diye sordum.
Sorumu duymazdan geldi, sonra, Tanrm, gerekten de sk balanm. Anahtar, mide ve
belkemii arasndaki sinir sisteminde bir yerde. Bunu biliyor muydun?"
"Evet," diye yant verdim. Byy tamamen anlyorum."
"Neden burada?"
"Ksmen olu Rinaldoya onu Maskeden kurtaracama sz verdiim iin ve ksmen olunun iyi
davranmas iin bir teminat olarak."
Kapy kapatp kilitledim. Dndmde bana bakyordu
"Onu son zamanlarda grdn m?" dedi sohbet havasnda
"Evet. Neden?"
"Ah, zel bir sebebi yok."
"Birbirimize yardm etmeye altmz sanyordum," dedim.
"Kz kardeimi arayacamz sanyordum."
"Rinaldo hakknda zel bir ey biliyorsan bir dakika daha bekleyebilir."
"Yalnzca u anda nerede olabileceini merak ettim."
Dndm ve sanat malzemelerimi sakladm dolaba yrdm. Gerekli kalemleri alp izim
masama gtrdm. Bunlar yaparken, Nerede olduunu bilmiyorum," dedim.
Bir karton paras hazrladm, oturdum, gzlerimi kapattn ve izmeye balamadan nce Coraln
imgesini zihnimde canlandrdm. Yine, zihnimdeki resim uygun bylerle birleirken balant iin
yeterli olacak m, merak ettim. Ama deneysel ilerle urama zaman deildi. Gzlerimi atm ve
izmeye baladm. Saraylar da kullanlan, Amber dekilere benzer, ama yine de farkl teknikleri
kullanyordum. ki teknii de kullanabiliyordum, ama ilk rendiim teknikte daha hzlydm.
Nayda gelip yanmda durdu ve aldrp aldrmayacam sormadan izlemeye balad.
Aldrmyordum geri.
"Onu en son ne zaman grdn?" diye sordu.
"Kimi?"
"Lukeu."
"Bu akam," diye yant verdim.
"Nerede?"
"Buradayd."
"imdi burada m?"
"Hayr."

"Onu en son nerede grdn?"


"Arden ormannda. Neden?"
"Ayrlmak iin tuhaf bir yer."
Coraln kalar zerinde alyordum.
"Tuhaf koullar altnda ayrldk," dedim.
Gzlerde biraz daha alma, salarda biraz...
"Tuhaf m? Ne adan?" diye sordu.
Yanaklara biraz daha renk...
"Bo ver," dedim.
"Tamam," dedi. Muhtemelen o kadar nemli deildir."
Bu yeme atlamamaya karar verdim, nk aniden bir ey alglamaya balamtm. Gemite zaman
zaman olduu gibi, son dokunular yaparken Koz Kartna younlamam uzanmak iin yeterli olurdu
ve...
"Coral!" dedim, hatlar hareket eder, perspektifler kayarken.
"Merlin...?" diye yant verdi. Bam... bam belada."
Tuhaf bir ekilde, arka plan yoktu. Yalnzca siyahlk. Omzumda Naydann elini hissettim.
"Sen iyi misin?" diye sordum.
"Evet... Buras karanlk," dedi. ok karanlk."
Elbette. Ik yokken Glgeyi kullanamazsnz. Koz Kart bile gremezsiniz.
"Desen seni oraya m gnderdi?" diye sordum.
"Hayr," diye yant verdi.
"Elimi tut," dedim. Daha sonra anlatabilirsin."
Elimi uzattm, o da uzand.
"Onlar..." diye balad.
Ve ac verici bir akmayla balant koptu. Naydann yanmda gerildiini hissettim.
"Ne oldu?" diye sordu.
"Bilmiyorum. Aniden bloke edildim. Hangi glerin kartn bilmiyorum."
"Ne yapacaksn?"
"Biraz sonra yine deneyeceim," dedim. Eer bir tepki olayysa, muhtemelen diren imdi
yksektir ve daha sonra debilir. En azndan iyi olduunu sylyor."
Normalde tadm Koz Kartlarn kardm ve Lukeunkini setim. Durumunun nasl olduunu
grmek iin imdi iyi bir zaman gibi grnyordu. Nayda karta bakp glmsedi.
"Onu ksa sre nce grdn sanyordum," dedi.
"Ksa srede ok ey olabilir."
"Eminim ok ey olmutur."
"Bana gelenler hakknda bir ey bildiini mi dnyorsun?" diye sordum.
"Evet. Biliyorum."
Koz Kartn kaldrdm.
"Ne?" dedim.
"ddiaya girerim ona ulaamayacaksn."
"Greceiz."
Younlatm ve uzandm. Tekrar uzandm. Yaklak bir dakika sonra alnm siliyordum.
"Nereden bildin?" diye sordum.
"Luke da balant giriimlerini bloke ediyor. O koullar altnda ben de aynsn yapardm."
"Hangi koullar?"

Yznde arpk bir glmsemeyle bir sandalyeye gidip oturdu.


"Yine seninle dei-toku yapacam bir eyim var," dedi.
"Yine mi?"
Onu inceledim. Kafamda bir imek akt ve yerine oturdu.
"Ona 'Rinaldo' deil 'Luke' diyorsun," dedim.
"Evet, yle."
"Ne zaman ortaya kacan merak ediyordum."
Glmsemeye devam etti.
"Gidip tahliye bildirisi bym harcadm," dedim. Ama ikayet edemem. Muhtemelen hayatm
kurtard. Bunu dolayl bir ekilde sana m borluyum?"
"Bundan gurur duymuyorum. Ama kabul ediyorum."
"Sana yine ne istediini soracam ve bana yardm etmek ya da beni korumak iin olduunu
sylersen seni askla dntreceim."
Kahkaha att.
"u anda nerilen her tr yardm kabul edeceini sanyordum," dedi.
"'Yardm' derken ne kastettiine bal."
"Bana aklndakini anlatrsan, ben yardm edip edemeyeceimi sylerim."
"Tamam," dedim. Ama konuurken stm deitireceim. Bu giysiyle bir kaleye saldrmak
iimden gelmiyor. Sana pamuklu giysilerden daha salam bir ey nerebilir miyim?"
"Ben rahatm. Baevinden bala, olmaz m?"
"Tamam," dedim ve daha salam bir eyler giyerken anlatmaya baladm. Artk benim iin gzel
bir kadn deil, insan bedeninde, ekilsiz bir varlkt. Ben konuurken oturdu ve birbirine geirdii
parmaklarnn arasndan duvara ya da tesine bakt. Bitirdiim zaman bakmaya devam etti ve ben
gidip izim masamdan Coraln Koz Kartn aldm, yine denedim, ama ulaamadm. Lukeun kartn
da denedim ve sonu ayn oldu.
Lukeun kartn desteye yerletirmek, desteyi dzeltmek ve kutusuna kaldrmak zereyken bir
alttaki kart gzme arpt ve bir dizi an ve speklasyon imek gibi zihnimden geti
Kart aldm, odaklandm. Uzandm...
"Evet, Merlin?" dedi birka saniye sonra. Bir terasta, kk bir masann yannda oturmu
arkasnda bir ehir silueti vard- bir espresso fincan gibi grnen eyi minik, beyaz bir tabaa
indiriyordu.
"Hemen imdi. Acele et," dedim. Bana gel."
Balant kurulduunda Nayda alak bir hrlama karmaya balamt. Ayaa kalkt, tam Mandor
adm atarken gzlerini Koz Kartna dikerek bana doru geldi. Uzun boylu, siyahlara brnm ekil,
nnde belirdiinde durdu. Birka saniye birbirlerine ifadesiz yzlerle baktlar, sonra Nayda ellerini
kaldrarak ona doru uzun, kayar gibi bir adm att. Mandor'un elini daldrd derin bir i cepten tek
bir keskin, metalik tklama geldi.
Nayda dondu.
"lgi ekici," dedi Mandor, sol elini kaldrp Naydann yznn nnden geirerek. Kadnn
gzleri eli takip etmedi.
"Daha nce bahsettiin buydu. Sanrm ad Vinta demitin."
"Evet, ama imdi Nayda."
Bir yerlerden kk, koyu renk bir metal top kard, sol avcunun iine koydu ve kadna doru
uzatt. Top yavaa harekete geti, ters saat ynnde dnmeye balad. Nayda haykrmayla inleme

aras tek bir ses kard, ellerinin ve dizlerinin zerine kt, ban edi. Durduum yerden,
azndan salya damlamakta olduunu grebiliyordum.
Mandor hzla arkaik bir Thari lehesinde, takip edemediim bir ey syledi. Kadn olumlu yant
verdi.
"Sanrm gizemini zdm," dedi Mandor. Tepki ve Yksek Ba edirmeler derslerini hatrlyor
musun?"
"Biraz," dedim. Teorik olarak. Konu o kadar ilgimi ekmemiti."
"Yazk," dedi. Mezuniyet sonras kursu gibi bir ey iin Suhuya bavurmalsn."
"Bana sylemeye altn...?"
"nnde, cazip bir insan bedeninde grdn yaratk bir tyigadr," diye aklad.
Bakakaldm. Tyigalar normalde Kenar n tesinde yaayan bedensiz bir iblis rkdr. ok gl
olduklarn ve kontrol edilmelerinin g olduunu duyduumu hatrlyordum.
"Ah... bunun halm salyalamasn engelleyebilir misin?" dedim.
"Elbette," diye yant verdi ve kreyi serbest brakt. Kre kadnn nnde yere dt. Sramad,
kadnn evresinde hzla ember izerek yuvarlanmaya balad.
"Ayaa kalk," dedi Mandor, ve yere beden svlar aktmay kes."
Kadn emredildii gibi yapt, bo bir ifadeyle ayaa kalkt.
"u sandalyeye otur," dedi Mandor, biraz nce Naydann oturduu sandalyeyi iaret ederek.
Kadn itaat etti ve yuvarlanan top, onun hareketlerine gre kendini ayarlayarak sandalyenin
evresinde ember izmeye balad.
"Ben serbest brakmadm srece bu bedeni terk edemez," dedi Mandor. Ve g kremle ona her
tr ikenceyi yapabilirim. imdi istediin yantlar alabilirim. Bana sorularn ne olduunu syle."
"u anda bizi duyabiliyor mu?"
"Evet, ama ben izin vermediim srece konuamaz."
"Eh, gereksiz ac vermenin alemi yok. Tehdidin kendisi terli olabilir. Neden beni takip ettiini
bilmek istiyorum."
"Pekala," dedi Mandor. Soru bu, tyiga. Yant ver!"
"Onu korumak iin takip ediyorum," dedi ifadesiz bir sesle.
"Bunu zaten iittim," dedim. Nedenini bilmek istiyorum."
"Neden?" diye tekrarlad Mandor.
"Zorunluyum," diye yant verdi.
"Neden zorunlusun?" diye sordu Mandor.
"Ben..." Kadn dilerini alt dudana geirdi ve yine kan akmaya balad.
"Neden?"
Kadnn yz kzard, alnnda ter damlalar belirdi. Gzleri hl odak kazanmamt, ama
gzyalaryla doluydu. enesinden aa ince bir kan sznts akyordu. Mandor skt yumruunu
uzatt, at ve bir baka metal top ortaya kt. Bu topu kadnn alnnn yirmi be santim kadar nne
getirip brakt. Top havada asl kald.
"Acnn kaplar alsn," dedi ve topa hafif bir fiske att.
Kk kre hemen harekete geti. Elips izerek yavaa bann evresinde dolanmaya balad, her
yrngede akaklarn yaknndan geiyordu. Kadn feryat etmeye balad.
"Sus!" dedi Mandor. Sessizce ac ek!"
Kadnn yanaklarndan aa gzyalar akyordu, enesinden hl kan szyordu...
"Kes unu!" dedim.

"Pekala." Mandor uzand ve topu bir an sol elinin baparmayla orta parma arasnda skt.
Brakt zaman top, kadnn sa kulann biraz tesinde sabit kald. imdi soruyu
yantlayabilirsin," dedi Mandor. Bu yapabileceklerimin kk bir rneiydi. Bunu seni yok edene
kadar arttrabilirim."
Kadn azn at, ama szck kmad. Yalnzca boulur gibi bir ses.
"Bunu yanl yapyoruz sanrm," dedim. Bu soru-yant ii yerine normal ekilde konumasn
salayabilir misin?"
"Onu duydun," dedi Mandor. Bu benim de isteim."
Kadn inledi, sonra, Ellerim... Ltfen onlar serbest brak," dedi.
"Yap," dedim.
"Serbestler," diye bildirdi Mandor.
Kadn parmaklarn gerdi.
"Bir mendil, bir havlu..." dedi kadn yumuak sesle.
Yakndaki ifonyerin ekmecesini atm ve bir mendil kardm. Kadna doru uzatrken Mandor
bileimi yakalad ve mendili ald. Mendili kadna frlatt, kadn yakalad.
"Kremin yrngesinin iine uzanma," dedi bana.
"Ona zarar vermem," dedi kadn, gzlerini, yanaklarn ve enesini silerken. Size syledim,
yalnzca onu korumak istiyorum."
"Bundan daha fazla bilgi talep ediyoruz," dedi Mandor, yine kreye uzanarak.
"Bekle," dedim. Sonra kadna, En azndan neden bana syleyemeyeceini syleyemez misin?"
"Hayr," diye yant verdi kadn. Ayn yere varr."
Aniden bunu tuhaf bir programlama problemi gibi grdm ve farkl bir taktik denemeye karar
verdim.
"Her durumda beni korumalsn, deil mi?" dedim. Birincil grevin bu."
"Evet."
"Ve seni bu greve kimin, neden kotuunu syleyemezsin."
"Evet."
"Diyelim ki beni korumann tek yolu bana bunlar sylemen."
Aln krt.
"Ben..." dedi. Ama... Tekyol mu?"
Gzlerini kaldrd ve ellerini yzne gtrd.
"Ben... O zaman sylemem gerekir."
"imdi bir yere varyoruz," dedim. Birincil grevini yerine getirmek iin ikinci emri ihlal
edebilirsin."
"Evet, ama gerek olmayan bir durum tanmladn," dedi.
"Gerek bir durum grebiliyorum," dedi Mandor aniden.
"Var olmazsan bu emri uygulayamazsn. Bu yzden, seni yok etmeme izin verirsen birincil emri
ihlal etmi olursun. Bu sorular yantlamazsan seni yok edeceim."
Kadn glmsedi.
"Sanmyorum," dedi.
"Neden?"
"Begma babakannn kz gizemli koullar altnda, odasnda l bulunursa politik durumun ne
olacan Merline sor. zellikle de kardeinin kaybolmasndan sorumluyken."
Mandor kalarn atp bana bakt.
"Bunun ne hakknda olduunu anlamadm," dedi.

"Fark etmez," dedim. Yalan sylyor. Ona bir ey olursa gerek Nayda geri dner. George
Hansen, Meg Devlin ve Vinta Bayleye byle olduunu grdm."
"Normalde yle olur," dedi, ama bir ey var. Ben bedenlerini ele geirdiim zaman hepsi canlyd.
Ama Nayda ciddi bir hastalk sebebiyle yeni lmt. Ama tam da ihtiya duyduum eydi, bu yzden
bedeni ele geirip iyiletirdim. O artk burada deil. Ben bedeni terk edersem bir ceset ya da bir
insan-sebzeyle ba baa kalrsnz."
"Blf yapyorsun," dedim, ama Viallenin Naydann hasta olduunu sylediini hatrladm.
"Hayr," dedi. Yapmyorum."
"Fark etmez," dedim ona.
"Mandor," dedim, ona dnerek, bu bedeni terk etmesini ve beni takip etmesini engelleyebileceini
sylemitin, deil mi?"
"Evet," diye yant verdi.
"Tamam, Nayda," dedim. Ben bir yere gidiyorum ve orada byk tehlike iinde olacam. Beni
takip etmene ve alm olduun emirleri yerine getirmene izin vermeyeceim."
"Yapma," diye yant verdi.
"Ben iimi yapmaya giderken seni burada tutsak brakmak dnda seenek vermiyorsun bana."
ini ekti.
"Demek birinci emri yerine getirmek iin ikincisini ihlal etmemin bir yolunu buldun. ok akllca."
"O zaman bilmek istediimi eyleri anlatacak msn?"
Ban iki yana sallad.
"Sylemem fiziksel olarak imkansz," dedi. Bu bir irade meselesi deil. Ama... sanrm dolayl bir
yol buldum."
"O nedir?"
"Sanrm gvenliini isteyen nc bir ahsa syleyebilirim."
"Yani..."
"Sen bir sreliine oday terk edersen, sana aklayamayacam eyleri aabeyine syleyebilirim."
Mandor la gz gze geldik. Sonra, Ben bir sreliine koridora kacam," dedim.
Ve ktm. Duvardaki haly incelerken beni rahatsz eden bir sr ey vard ve bunlarn en by,
Mandor un aabeyim olduunu ona sylememi olmam deildi.
Uzun sre sonra kap ald ve Mandor iki yne bakt. Ona doru ilerlemeye baladm zaman
elini kaldrd. Durdum, o dar kt ve bana doru geldi. lerlerken baknmaya devam etti.
"Buras Amber saray m?" diye sordu.
"Evet. Belki en tutulan kanat deil, ama ben ev, diyorum."
"Daha rahat koullar altnda grmek isterim," dedi.
Bam salladm. Tamam. Randevulatk. Ee, anlat bana, orada ne oldu?"
Baklarn kard, duvar halsn incelemeye giriti.
"ok tuhaf," dedi. Yapamam."
"Ne demek istiyorsun?"
"Bana hl gveniyorsun, deil mi?"
"Elbette."
"O zaman bu konuda da gven. rendiklerimi sana anlatmamak iin iyi bir sebebim var."
"Hadi ama, Mandor! Ne haltlar dnyor?"
"Tyiga senin iin tehlike deil. Gerekten de iyiliini dnyor."
"O zaman yeni olan ne? Neden olduunu bilmek istiyorum."
"Brak," dedi, imdilik. Bu ekilde daha iyi."

Bam iki yana salladm. Yumruumu sktm ve vuracak bir ey bulmak iin bakndm.
"Nasl hissettiini biliyorum, ama brakman istiyorum senden," dedi.
"Bilginin bir ekilde bana zarar vereceini mi kastediyorsun?"
"Bunu sylemedim."
"Yoksa bana sylemekten korktuunu mu?"
"Brak dedim!" dedi.
Dndm ve kendime hakim oldum.
"yi bir sebebin olmal," dedim sonunda.
"Var."
"Bu konuda pes etmeyeceim," dedim. Ama byle bir dirence kar inat edecek zamanm yok.
Tamam, sebeplerin var ve benim de baka bir yerde acil iim var."
"Jurt, Maske ve Brandin glerini kazand Kaleden bahsetti," dedi.
"Evet, ben de oraya gidiyorum."
"Sana elik edeceini dnyor."
"Yanlyor."
"Ben de onu yanna almaman nerirdim."
"Ben ileri yoluna koyana dek onu tutar msn?"
"Hayr," dedi, nk ben de seninle geliyorum. Ama gitmeden nce onu derin bir transa
sokacam."
"Ama yediimiz yemekten bu yana neler olduunu bilmiyorsun. ok ey oldu ve hepsini sana
anlatmak iin zamanm yok."
"Fark etmez," dedi. Dost canls olmayan bir byc, Jurt ve tehlikeli bir yerle ilgili olduunu
biliyorum. Bu kadar yeterli. Seninle gelip yardm edeceim."
"Ama bu yeterli olmayabilir," diye itiraz ettim. Biz yeterli olmayabiliriz."
"yle olsa bile, tyigann seni engelleyebileceini dnyorum."
"Onu kastetmiyordum. Kapnn yanndaki kaskat hanmefendiyi kastediyordum."
"Ben de sana onu soracaktm. Cezalandrdn bir dman m?"
"Eskiden dmanmd, evet. Ktcl, gvenilmezdir ve zehirli bir sr vardr. Ayn zamanda
tahtn kaybetmi bir kraliedir. Ama onu ben dondurmadm. Peimdeki byc dondurdu. Bir dostun
annesidir ve onu kurtarp gvende olmas iin buraya getirdim. imdiye dek onu serbest brakmak
iin sebebim yoktu."
"Ah, eski dmanna kar bir mttefik olarak kullanacaksn."
"Kesinlikle. Gideceim yeri iyi tanyor. Ama benden holanmyor ve i yaplmas g biri. Olu
bana onu gvenilir klmama yetecek kadar cephane verdi mi, bilmiyorum,"
"Gerekten faydal olacan hissediyor musun?"
"Evet. Onun dmanlnn benim yanmda olmasn istiyorum. Ve iyi bir byc olduunu
biliyorum."
"Fazladan iknaya ihtiya duyarsa, yalnzca tehditler ve rvetler var. Saf estetik kayglarla
tasarladm ve dekore ettiim birka kiisel cehennemim var. Hzl bir turu etkileyici bulabilir.
Dier yandan, bir mlek dolusu mcevher de arabilirim."
"Bilmiyorum," dedim. Amalar biraz karmak. Brak bunu becerebildiimce ben halledeyim."
"Elbette. Yalnzca neriyordum."
"Benim grdm ekliyle, sradaki i onu uyandrmak, teklifi yapmak ve tepkisini tahmin etmeye
almak."
"Buradaki akrabalarndan gtrebilecein kimse yok mu?"

"lerinden herhangi birine, yapacam eyi aklamaktan korkuyorum. Random dnene kadar
yapmamam emriyle sonulanabilir bu aklama. Bekleyecek zamanm yok."
"Saraylar dan destek kuvvet arabilirim."
"Buraya m? Amber e mi? Random bunu duyarsa boynuma dek pislie batarm. hanetten
kukulanmaya balar." Glmsedi.
"Buras bana evimi hatrlatyor," dedi, kapma dnerek.
eri girdiimizde Naydann elleri dizlerinde, otuz santim nnde szlen topa bakarak
oturduunu grdm. Dier top yerde yava yava ember izmeye devam ediyordu.
Baklarmn nereye yneldiini gren Mandor, ok hafif bir trans durumu. Bizi iitebilir.
Dilediin an onu uyandrabilirsin," dedi.
Bam salladm ve srtm dndm. Jasrann srasyd.
zerine aslm giysileri kaldrdm ve odann karsndaki sandalyeye koydum. Sonra bir kuma ve
bir lavabo aldm, yzndeki palyao makyajn temizledim.
"Bir ey unutuyor muyum?" dedim, kendi kendime.
"Bir bardak su ve bir ayna," dedi Mandor.
"Ne iin?"
"Susuz olabilir," diye yant verdi, ve kendine bakmak isteyeceini tahmin ediyorum."
"Bu konuda haklsn," dedim ve bir sehpa ektim. zerine bir srahi ve bir kadeh koydum; bir tane
de el aynas.
"Ayn zamanda, byy kaldrdn zaman yere dmesi olaslna karlk ona destek olman
neririm."
"Doru."
Sol kolumu omuzlarna doladm, lmcl srn dnp geri ekildim ve onu bir elimle, bir
kol boyu uzakta tuttum.
"Beni srrsa hemen kendimden geerim," dedim. Kendini savunmaya hazr ol."
Mandor havaya bir baka metal top att. Top izdii yayn zirvesinde uzun sre kald, sonra eline
dt.
"Tamam," dedi, sonra byy balatan szckleri syledi.
Korktuum kadar dramatik bir ey olmad. Kadn yld ve ona destek oldum. Gvendesin,"
dedim ve en tandk ismi kullanarak ekledim, Rinaldo burada olduunu biliyor. Burada bir sandalye
var. Biraz su ister misin?"
"Evet," diye yant verdi ve kadehe su doldurup uzattm.
erken gzleri dolanyor, her eyi iine alyordu. Hemen kendine gelip gelmediini merak ettim.
Belki de suyunu yudumlarken zaman kazanyor, beyni alyor, parmakularnda byler dans
ediyordu. Gzleri birka kez lp bierek Mandor a evrildi, ama Naydaya uzun uzun, sert sert
bakt.
Sonunda kadehi indirip glmsedi.
"Tutsan olduumu anlyorum, Merlin," dedi, hafife boulur gibi. Bir yudum daha ald.
"Konuk," dedim.
"Ah. Bu nasl oldu? Davetini kabul ettiim aklmda kalmam."
"Seni kaskat kesilmi durumda Drt Dnya Kalesinden buraya getirdim," dedim.
"Ve 'buras' neresi olabilir?"
"Amber Sarayndaki dairem."
"Demek tutsam," diye bildirdi.
"Konuk," diye tekrarladm.

"Bu durumda, bizi tantrmalsn, deil mi?"


"Beni affet. Mandor, karndaki Ekselanslar Jasra, Kashfa Kraliesi." (Bilerek En Asil ksmn
eklemedim.) Majesteleri, aabeyim Lord Mandor u tantmak isterim."
Jasra ban edi, Mandor yaklat, bir dizinin zerine kt ve kadnn elini dudaklarna gtrd.
Bu tr saray jestlerinde benden daha iyidir, acbadem kokusunu almak iin kadnn elinin tersini
koklamamt bile. Kadnn bu tavrdan holandn syleyebilirim. Daha sonra onu incelemeye
devam etti.
"Buradaki kraliyet ailesinde Mandor isimli birinin olduunu bilmiyordum," dedi.
"Mandor Kaos Saraylarndan, Sawall dklnn vrisidir," diye yant verdim.
Gzleri irileti.
"Ve aabeyin olduunu sylyorsun."
"Evet."
"Beni artmay basardn," dedi. ki soydan geldiini unutmutum."
Glmsedim, bam salladm, yana ekildim ve iaret ettim.
"Ve bu..." diye balad.
"Nayday tanyorum," dedi. Kz neden... megul?"
"Bu ok karmak bir durum," dedim, ve daha ilgin bulacandan emin olduum baka konular
var."
Bir kan kaldrd.
"Ah! O krlgan, kolay yok olan ey, gerek," dedi. Bu kadar abuk yzeye ktnda genellikle
klostrofobik koullar vardr. Benden istediin ne?"
Glmsememi korudum.
"Koullar takdir edebilmek iyi bir ey," dedim.
"Amber de, canl ve hcre olmayan bir yerde, gnl alan tavrlar olan iki beyefendiyle birlikte
olduum gereini takdir ediyorum. Ayn zamanda en son anlarmn iaret ettii zor artlar altnda
olmadm gereini de takdir ediyorum. Bundan kurtulmam sana m borluyum?"
"Evet."
"Bir ekilde, bunu zgecilik adna yaptndan kuku duyuyorum."
"Rinaldo iin yaptm. Bir kez seni kurtarmaya alt ve bozguna urad. Sonra ie yarayabilecek
bir yol dndm ve denedim. e yarad."
Olunun adn telaffuz ettiimde yz kaslar gerildi. Luke" yerine kendi verdii ismi tercih
edeceini dnmtm.
"O iyi mi?" diye sordu.
"Evet," dedim, bunun doru olduunu umarak.
"O zaman neden burada deil."
"Dalt ile bir yerlerde. Nerede olduundan emin deilim. Ama..."
Nayda tam o srada kk bir ses kard ve hepimiz ona baktk. Ama yerinden kprdamad.
Mandor bana sorarcasna bakt, ama bam hafife iki yana salladm. Henz uyandrlmasn
istemiyordum.
"O barbar, olumu kt etkiledi," diye yorum yapt Jasra.
Yine boulur gibi oldu ve bir yudum daha su ald. Rinaldonun at srtnda kaba eyler yapmak
yerine saray zarafetini renmesini istemitim," diye devam etti. Mandor a bakt ve kk bir
glmseme bahetti. Bu konuda hayal krklna uradm. Sudan daha gl bir eyin var m?"
"Evet," diye yant verdim, bir arap atm ve Jasra iin bir kadeh doldurdum. Mandor a, ardndan
ieye baktm, ama ban iki yana sallad. Ama itiraf etmelisin ki ikinci snfta UCLAyla yaptmz

atletizm msabakasnda olduka baarl oldu," dedim, olundan midini tamamen kesmesin diye.
Bu ksmen hayatn daha enerjik tarafndan ileri geliyor."
Kadehi alrken glmsedi.
"Evet. O gn dnya rekoru krd. Son engeli amasn hl hatrlyorum."
"Orada mydn?"
"Ah, evet. Tm msabakalarnz izledim. Senin koman bile izledim," dedi. Kt deildin."
arabn yudumlad.
"Senin iin yemek getirtmemi ister misin?" diye sordum.
"Hayr, pek a deilim. Biraz nce gereklerden bahsediyorduk..."
"Evet, yle. Kalede, Maske ile aranzda bir by sava getiini anlyorum..."
"Maske?" dedi.
"imdi oraya hkmeden mavi maskeli byc."
"Ah, evet. yle."
"Hikayeyi doru anlam mym?"
"Evet, ama sava olduka travmatikti. Teredddm affet. armtm ve zamannda savunmaya
geemedim. Aslnda her ey bu kadard. Bir daha olmayacak."
"Bundan eminim. Ama..."
"Beni kardn m?" diye szm kesti. Yoksa beni kurtarmak iin Maske ile savatn m?"
"Savatk," dedim.
"Maskeyi hangi koullar altnda braktn?"
"Bir gbre ynnn altnda," dedim.
Gld.
"Harika! Mizah anlay olan erkeklerden holanrm."
"Geri dnmeliyim," diye ekledim.
"Ah. Neden o?"
"nk Maske benim dmanmla ittifak yapt. lmemi isteyen, Jurt isimli biriyle."
Hafife omuzlarn silkti.
"Maske seninle boy lemiyorsa, Maske ve bu adam neden sorun yaratsn, anlamyorum."
Mandor boazn temizledi.
"Affnza snarak," dedi. Ama Jurt Saraylar dan bir ekildeitiren ve dk dzeyde bir
bycdr. Glge zerinde gc de vardr."
"Sanrm bu fark yaratr," dedi Jasra.
"kisinin yapmay planladklar ey kadar deil," dedim.
"Maskenin Jurtu merhum kocann yaad sreten geirmeyi planladna inanyorum. G
Kayna ile ilgili bir ey."
"Hayr!" diye haykrd. Ayaa frlam, arabnn kalan, karmak pastoral desenleri iin satn
aldm Tebriz hals zerinde, Naydann tkrklerine ve kan damlalarna karmt.
"Bir daha olmamal!"
Gzlerinden bir frtna gelip geti. lk defa krlgan grnd.
"Onu bu yzden kaybettim" dedi.
Sonra o an geti. Sertlik geri dnd.
"arabm bitirmemitim," dedi ve oturdu.
"Bir kadeh daha doldururum," dedim.
"Sehpann zerinde duran bir ayna m?"

Blm 11
Kendine eki dzen vermesini beklerken pencerenin dndaki karlar izledim ve srtm ona
dnkken gizli gizli Corala ve Lukea ulamaya altm. Ama ansm yoktu. Benden dn ald
tara, fray ve aynay kenara brakt zaman, salar kadar dncelerini de dzenlediini, tekrar
konumaya hazr olduunu tahmin ettim. Yavaa dnp yaklatm.
fadesizlik egzersizi yaparak birbirimizi inceledik, sonra sordu, Amber de beni uyandrdn
bilen bakas var m?"
"Hayr," diye yant verdim.
"Gzel. Demek buradan canl ayrlmam iin bir ans var. Sanrm Maske ve Jurte kar yardmm
istiyorsun."
"Evet."
"Tam olarak nasl bir yardm dnyorsun ve karln nasl deyeceksin?"
"Kaleye girmeyi ve Maske ile Jurtu etkisiz hale getirmeyi dnyorum," dedim.
'"Etkisiz hale getirmek' mi? Bu 'ldrmek' yerine kullandn o kk rtmecelerden biri mi?"
"Sanrm yle," diye yant verdim.
"Amber titizlii ile tannmaz," dedi. Amerikan gazeteciliinin etkisinde kalmsn. Dernek Kaleyi
tandm biliyorsun ve o ikisini ldrmene yardm etmemi istiyorsun. Doru mu?"
Bam salladm.
"Rinaldo ge kalacak olursan ve Jurt dnm ayinini tamamlarsa, ayn gc ona kar
kullanmann bir yolunu biliyor olabileceini syledi," diye akladm.
"O notlarda dndmden daha ileriye gitmi." dedi.
"Yaamlarmz buna bal olduuna gre sana kar drst olacam: Evet, byle bir teknik var.
Ama hayr, bize faydas olmaz. Gc o ekilde kullanmak iin baz hazrlklar gereklidir. Uzanp bir
anda yapabileceim bir ey deil."
Mandor boazn temizledi.
"Jurtu Saraylar a tutsak olarak gtrme olasl varsa, onu l grmemeyi tercih ederim," dedi.
Disiplin altna alnabilir. Onu gerekte... sizin belirttiiniz eklin dnda etkisiz hale getirmenin bir
yolu olabilir."
"Ya yoksa?" diye sordum.
"O zaman onu ldrmenize yardm ederim," dedi. Jurte ynelik hayaller kurmuyorum, ama
kendimi bir eyler denemek zorunda hissediyorum. Korkarm Jurtu kaybetmek babamz lmn
eiinden arabilir."
Baklarm kardm. Hakl olabilirdi. Sawalln lm Mandor un unvan kazanmas ve dikkate
deer miktarda mlkn kontroln ele geirmesi anlamna gelse de, bu bedeli demeye gnll
olmadndan emindim.
"Anlyorum," dedim. Bu aklma gelmemiti."
"Bana onu teslim almam iin bir ans verin. Baarsz olursam, ne yaplmas gerekiyorsa size
katlrm."
"Kabul," dedim, Jasrann nasl karlayacan grmek iin izleyerek.
Yznde merakl bir ifadeyle bizi izliyordu.
"'Babamz' m?" dedi.
"Evet," diye yant verdim. Bundan bahsetmeyecektim, ama madem ortaya kt, Jurt bizim kk
kardeimiz."

Su ortakl kokusu zerine kadnn gzleri aydnlanmt.


"Bu bir aile ii iktidar mcadelesi, deil mi?" diye sordu.
"Sanrm o ekilde ifade edilebilir," dedim.
"Aslnda pek deil," dedi Mandor.
"Sizinki Saraylar da nemli bir aile mi?"
Mandor omuzlarn silkti. Ben de aynsn yaptm. Bu durumdan kr etmenin yolunu aradn
hissediyordum ve onu engellemeye karar verdim.
"Eldeki ii konuuyorduk," dedim. mz oraya nakletmek ve Maskenin meydan okumasn
kabul etmek istiyorum. Yolumuza karsa Jurtu durdururuz ve onu Mandor a teslim ederiz. Onu
teslim almak imkansz karsa, sonuna kadar gideriz. Bizimle misin?"
"Henz creti konumadk," dedi.
"Tamam," diye kabul ettim. Bu konuyu Rinaldo ile tarttk ve benden kan davasna son verdiini
sana sylememi istedi. Caine ldnde Amber ile hesabnn kapandn dnyor. Bunu kabul
edersen seni serbest brakmam istedi ve kaledeki yeni efendiye kar yardm etmene karlk Drt
Dnya Kalesini senin egemenliine vermemi nerdi. Onun deyiiyle, nokta. Ne diyorsun?"
Jasra kadehi kaldrd ve uzun, yava bir yudum ald. Bu anlamadan daha fazla ey elde etmeye
alarak direnecekti, biliyordum.
"Rinaldo ile yeni mi konutun?" dedi.
"Evet."
"Bu plana bu kadar katlyorsa neden burada, bizimle olmak yerine Dalt ile birlikte, anlamyorum."
imi ektim.
"Tamam, sana hikayeyi anlatacam," dedim. Ama bizimle birlikteysen, ksa sre sonra harekete
gemek istiyorum."
"Anlat," dedi.
Ardende o gece yaadmz maceray anlattm, yalnz Viallenin Lukeu koruma altna aln
atladm. Ben hikayeyi anlattka Nayda daha da heyecanl grnyor, zaman zaman kk iniltiler
karyordu.
Bitirdiim zaman Jasra elini Mandor un koluna koydu, ayaa kalkt, yanndan geerken kalalarn
hafife ona srtt ve gidip Naydann nnde durdu.
"imdi yksek bir Begmal memurun kznn neden burada tutsak olduunu anlat," dedi.
"lerime karmaktan holanan bir iblisin hkimiyeti altnda," diye akladm.
"Gerekten mi? Sk sk iblislerin ne tr hobileri olduunu merak etmiimdir," diye yorum yapt.
Ama bu iblis ilgi duyabilecein bir ey sylemeye alyor gibi. Ksa sre iin konumasna izin
verirseniz, daha sonra teklifinizi deerlendireceime sz veriyorum."
"Zaman daralyor," dedim.
"Bu durumda yantm hayr," dedi bana. Beni bir yere kilitleyin ve Kaleye bensiz gidin."
Mandor a bir bak frlattm.
"Henz teklifinizi kabul etmediime gre," diye devam etti Jasra, Rinaldo olsa buna elence
masraf derdi."
"Ben bir zarar gremiyorum," dedi Mandor.
"O zaman brak konusun," dedim.
"Konuabilirsin, tyiga," dedi.
Ama Naydann ilk szleri Jasraya deil banayd:
"Merlin, sana elik etmeme izin vermelisin."
Gidip karsnda durdum.

"Kesinlikle olmaz," dedim.


"Ama neden?" diye sordu.
"nk beni koruma saplantn, risk almam gereken bir durumda beni engelleyecektir."
"Bu benim doam," diye karlk verdi.
"Ve benim sorunum," dedim. Kt bir niyetim yok. Btn bunlar sona erdikten sonra seninle
konumak isterim, ama bu seferlik burada oturman gerekecek."
Jasra boazn temizledi.
"Tm mesaj bu mu? Yoksa bana da sylemek istediin bir ey var m?" diye sordu Jasra.
Uzun bir sessizlik oldu, sonra, Sen onlara elik edecek misin?" diye sordu Nayda.
Jasra da uzun uzun dnd, sonra szcklerini tartarak yant verdi:
"Bu kiisel, gizli bir operasyon," dedi. Merlin'in Amber deki byklerinin ho greceini
sanmyorum. birlii yaparsam kazanl kacam doru, ama byk riske de gireceim. Elbette
zgrlm ve Kaleyi istiyorum. Neredeyse adil bir anlama. Ama kan davas iddiamdan
vazgememi de istiyor. Bunun burada anlam olduu ve Amber hiyerarisinin daha sonra bir ba
belas olarak beni avlamayacan nasl bilebilirim? Merlin bu ekilde sinsi sinsi i yaparken
dierleri adna konuamaz."
Bir ekilde bu bana yneltilmi bir soru haline gelmiti ve gerekten de yantm olmayan iyi bir
soru olduundan, tyigann syleyecek bir eyi olmas beni memnun etmiti.
"Onlara elik etmen ve verebilecein her tr yardm vermenin senin karna olduu konusunda
seni ikna edebileceime inanyorum," dedi.
"Ltfen, bala," dedi Jasra.
"Bu konuda seninle yalnz grmem gerek."
Jasra glmsedi. Entrikaya dknlnden olsa gerekti.
"Ben kabul ederim," dedi.
"Mandor, imdi sylemesi iin zorla onu," dedim.
"Dur!" dedi Jasra. Bu zel sohbeti yapacam, aksi halde yardmm unutabilirsiniz."
En byk sorunumuz bu olursa, Jasra, Jurtten kurtulmak iin Kaynak kullanamayacaksa bize ne
kadar faydas dokunur, diye merak etmeye baladm. Doru, Kaleyi tanyordu.
Ama ne kadar yetenekli bir byc olduunu kesin olarak bilmiyordum.
Dier yandan, bu iin hallolmasn istiyordum ve bir bycnn daha olmas durumu
farkllatrabilirdi.
"Nayda," dedim, Ambere zarar verebilecek bir ey mi planlyorsun?"
"Hayr," diye yant verdi.
"Mandor, tyiga'lar neyin .zerine yemin ederler?" diye sordum.
"Etmezler," dedi.
"Her neyse," dedim. Ne kadar zaman istiyorsun?"
"Bize on dakika ver," dedi bana.
"Yrye kalm," dedim Mandor a.
"Elbette," diye kabul etti ve Naydaya doru bir metal top daha att. Top dierlerine katlarak
kadnn evresinde, bel seviyesinin biraz stnde dnmeye balad.
Gitmeden nce masamn ekmecesinden bir anahtar aldm.
Koridora kar kmaz sordum, Jasrann onu kurtarmasnn yolu var m?"
"kmadan nce eklediim hapis emberi varken, hayr," dedi, Onu amann yolunu herkes
bulamaz ve bu da on dakika iinde kesinlikle yaplamaz.

"O lanet tyiga srlarla dolu," dedim. Asl tutsak olann kim olduunu merak etmeme sebep
oluyor."
"Jasrann ibirlii yapmas iin biraz bilgi satyor yalnzca," dedi. Kendisi gelemeyecekse
kadnn bize elik etmesini istiyor, nk bu senin iin fazladan koruma dernek."
"O zaman neden biz kalamyoruz?"
"rendiim hibir ey buna k tutmuyor," dedi.
"Eh, birka dakikamz olduuna gre, yapmam gereken kk bir i var. Buraya gz kulak olur
musun? Ben dnmeden arrsa kontrol ele alr msn?"
Glmsedi.
"Akrabalarndan biri geerse, kendimi bir Kaos lordu olarak tantmal mym?"
"Ayn zamanda yanlsamalar efendisi olduunu sanyordum."
"Elbette," dedi, ellerini rpp yok oldu.
"Acele ederim," dedim.
"Gle gle," dedi sesi bir yerlerden.
Koridorda seirttim. Kk bir hac ziyaretiydi sanrm, uzun sredir yapmadm bir ziyaret.
Byle bir giriimin eiinde, bir ekilde uygun geliyordu.
Kapya ulatm zaman bir an gzlerimi kapatarak darda durdum ve ieriyi son grdm
haliyle gzlerimin nne getirdim. Babamn dairesiydi. Zaman zaman ieride dolam,
mobilyalardan, yerleimden, kitap raflarndan ve ilgin koleksiyonundan adam hakknda
bildiklerimden fazlasn karmaya almtm. Her seferinde dikkatimi eken, bir soruyu yantlayan
ya da yeni bir soru douran kk bir ey olmutu. Bir kitabn n sayfasnda bir ithaf, kenarda bir
not, yanl ba harfleri tayan gm bir sa fras, Cari iin, Sevgiler, Carolyn imzal, ekici bir
esmeri tasvir eden bir Daguerro resmi, General MacArthur ile el skan babamn fotoraf...
Kilidi evirdim ve kapy atm.
eride bir k parlarken birka saniye kprdamadm. Uzun dakikalar boyunca dinledim, ama ses
gelmedi. Yavaa ieri girdim. Uzak duvarn dibindeki ifonyerin zerinde bir dizi mum yanyordu.
Grnrde kimse yoktu.
"Merhaba?" diye seslendim. Benim. Merlin."
Yant gelmedi.
Kapy arkamdan ekip kapattm ve ilerledim. ifonyerin zerinde, mumlarn arasnda bir vazo
duruyordu. inde tek bir gl vard ve gm renginde grnyordu. Yaklatm.
Evet, gerekti, yapay deil. Ve gerekten de gmt. Hangi glgede bu tr iekler yetiiyordu
acaba?
Mumlardan birini amdanyla beraber aldm ve alevini elimi siper edip koruyarak yrdm. Sola
getim ve yandaki odaya girdim. Kapy atm zaman mumu getirmeme gerek olmadn grdm.
Burada daha fazlas yanyordu.
"Merhaba?" diye tekrarladm.
Yine yant gelmedi. Hi ses yoktu.
Mumu yakndaki masaya koyup yataa yaklatm. Bir kol yenini kaldrdm ve braktm. Yatak
rtsnn zerine, siyah bir pantolonun yanna gm rengi bir gmlek konulmutu, babamn
renkleri. Son geldiimde burada deildiler.
Giysilerin yanna oturdum ve odann karsndaki glgeli keye baktm. Neler oluyordu? Tuhaf
bir aile ayini mi? Bir hayalet mi? Yoksa...
"Corwin?" dedim.

Yant beklemediim iin hayal krklna uramadm. Ama ayaa kalktm zaman yakndaki
karyola balna taklm ar bir nesneye arptm. Uzandm ve daha iyi grmek iin kaldrdm. Bir
kemer ve kn iinde bir kl. Son seferde bunlar da yoktu. Kabzay kavrayp klc ektim.
Mum altnda gri metale ilenmi, Desenin bir paras dans etti. Bu Grayswandir di, babamn
klc. Burada ne ii vard, bilmiyordum.
Ve acyla, neler olup bittiini grecek kadar kalamayacam fark ettim. Kendi sorunlarma
dnmeliydim. Evet, bugn zamanlama kesinlikle bana karyd.
Grayswandir i knna soktum.
"Baba?" dedim. Beni duyabiliyorsan, seninle yine grmek istiyorum. Ama imdi gitmeliyim
Neyin peindeysen, iyi anslar."
Yanndan geerken gm gle dokundum, odadan ktm ve kapy arkamdan kilitledim. Dnerken
titremekte olduumu fark ettim.
Geri dnerken kimseyle karlamadm ve kapma yaklarken ieri mi girmeliyim, yoksa kapy
alp beklemeli miyim, emin olamadm. Sonra bir ey omzuma dokundu, ama dndm zaman
kimseyi gremedim. nme dndmde Mandor karmda duruyordu ve aln biraz krmt.
"Sorun ne?" diye sordu. Giderken olduundan daha sinirli grnyorsun."
"Tamamen farkl bir konu," dedim. Sanrm. eriden haber var m?"
"Sen yokken Jasradan bir lk duydum," dedi, ve kapya koup atm. Ama glyordu ve bana
kapy kapatmam syledi."
"Ya tyiga iyi fkralar biliyor, ya da haber iyiydi."
"yle grnyor."
Biraz sonra kap ald ve Jasra ban sallad.
"Sohbetimiz bitti," dedi.
eri girerken onu inceledim. Biz karken olduundan daha neeli grnyordu. Gzlerinin d
kenarlarnda hafif bir krma vard ve aznn kelerini yerinde tutmak iin mcadele ediyormu
gibiydi.
"Umarm verimli bir grme olmutur," dedim.
"Evet. Btnne baktmda, yle olduunu syleyebilirim," diye yant verdi.
Naydaya frlattm bak duruunda ve ifadesinde hibir eyin deimediini gsterdi.
"imdi kararn istiyorum," dedim. Ve daha fazla bekleyemem."
"Hayr dersem ne olur?" diye sordu.
"Odana kadar yol gsterilmesini salarm ve dierlerine uyandn haber veririm," dedi.
"Konuk olarak m?"
"ok iyi korunan bir konuk olarak."
"Anlyorum. Eh, o odalar grmeyi o kadar da istemiyorum. Konutuumuz artlar altnda size
elik ve yardm etmeye karar verdim."
nnde eildim.
"Merlin!" dedi Nayda.
"Hayr!" dedim ve Mandor a baktm.
Mandor, Naydaya yaklat ve nnde durdu.
"imdi uyuman en iyisi," dedi ona ve kadnn gzleri kapand, omuzlar kt. Derin uyumas iin
neresi iyi olur?" diye sordu.
"Buras," dedim, yan odann kapsn iaret ederek.
Kadnn elini tutup o tarafa gtrd. Bir sre sonra, alak sesle konutuunu duydum, sonra
sessizlik oldu. Biraz sonra odadan kt, kapya gidip ieriye baktm. Yatamn zerine uzanmt.

Metal kreleri yaknlarda grmedim.


"Uyudu mu?" dedim.
"Uzun sre iin," diye yant verdi.
Aynaya bakan Jasraya dndm.
"Hazr msn?" diye sordum.
ndirdii kirpiklerin altndan beni szd.
"Bizi nasl nakletmeyi dnyorsun?" diye sordu.
"Bizi oraya gtrmek iin zel yntemlerin mi var?"
"u anda deil."
"O zaman Hayaletarktan bizi oraya gtrmesini isteyeceim."
"Gvenli olacandan emin misin? O... aletle konutum. Gvenilir olduundan emin deilim."
"Sorun yok," dedim. ncesinde hazrlamak istediin byler var m?"
"Gerek yok. Benim kaynaklarm iyi durumda."
"Mandor?"
Pelerinin iinden bir yerden bir tkrt duydum.
"Hazrm," dedi.
Hayaletark kartm ekip baktm. Younlamaya baladm.
Sonra uzandm. Hibir ey olmad. Hatrlayarak, ahenk arayarak, uzanarak yine denedim.
Seslenerek, hissederek yine uzandm...
"Kap..." dedi Jasra.
Koridor kapsna baktm, ama sra d bir ey gremedim.
Sonra ona baktm ve baklarnn ynn fark ettim.
Naydann uyuduu odann kaps parlamaya balamt. Sar bir kla parlyordu ve ben izlerken
younlat. Ortasnda daha parlak bir nokta belirdi. Nokta birdenbire yava yava ykselip alalmaya
balad.
Sonra mzik balad. Nereden geldiinden emin deildim ve Hayaletin sesi emretti, Srayan
topu takip edin."
"Kes unu!" dedim. Dikkatimi datyor."
Mzik yok oldu. Ik emberi durdu.
"Affedersin," dedi Hayalet. Biraz komiklikle rahatlamak houna gider diye, dndm."
"Yanl dnmsn," diye yant verdim. Bizi Drt Dnya Kalesindeki ikaleye gtrmeni
istiyorum."
"Birlikleri de istiyor musun? Lukeu gremiyorum."
"Yalnzca mz," diye yant verdim.
"Ya yan odada uyuyan? Onunla daha nce karlatm. Taraynca doru gelmiyor."
"Biliyorum. nsan deil. Brak uyusun."
"Pekala o zaman. Kapdan gein."
"Gelin," dedim dierlerine. Silah kemerimi aldm, belime taktm, fazladan bir haner ekledim,
sandalyeden pelerinimi aldm ve omuzlarma attm.
Kapya doru yrdm ve Mandor la Jasra takip etti. Eikten getim, ama oda artk orada deildi.
Bunun yerine bir anlk bulanklk oldu ve duyularm ald zaman ar kapal bir gkyz altnda,
souk bir rzgar giysilerimi ekitirirken aaya, byk bir mesafeye bakarken buldum kendimi.
Mandor dan bir nida duydum ve bir an sonra Jasradan bir tane. Arkamda ve solumda. Byk buz
blgesi kemik beyaz, samda uzanyordu ve kar ynde ta grisi deniz, bir kova stn iindeki

ylan gibi beyaz kpkler sratyordu. ok aada, nmde siyah toprak fokurduyor, dumanlar
sayordu.
"Hayalet!" diye bardm. Neredesin?"
"Burada," diye yumuak bir yant geldi ve baklarm indirdiim zaman sol izmemin ucunda
minik bir k halkas grdm.
Tam ileride, aada, Kale tm plaklyla duruyordu. Duvarlarnn dnda hayat iareti yoktu.
Dalarda, Dave isimli ihtiyar mnzevi ile uzun sohbetimi ettiim yerin yaknnda olduumu fark
ettim.
"Senden bizi Kalenin iindeki ikaleye gtrmeni istedim " diye akladm. Neden buraya
getirdin?"
"Oradan holanmadm syledim sana," diye yant verdi Hayalet. Bakman ve tam olarak nereye
gnderilmek istediine karar vermeni salamak istedim. Bu ekilde sizi ok hzl nakledebilirim ve
sinir bozucu bulduum glere uzun sre maruz kalmam."
Kaleyi incelemeye devam ettim. D duvarlarn evresinde iki hortum dolanyordu. Bir hendek
olmasayd bile, o ikisi kolaylkla bir tane kazabilirdi. Neredeyse 180 derece ayr duruyorlard ve
srayla aydnlanyorlard. Yakndaki imeklerle kvlcmlar sratt, rktc bir aydnlk kazand;
sonra o solarken dieri parlad. Ben izlerken bu devri defalarca tamamladlar.
Jasra hafif bir ses kard, dnp, Neler oluyor?" diye sordum.
"Ayin," diye karlk verdi. Biri u anda glerle oynuyor."
"Ne kadar ilerlemi olduklarn anlayabilir misin?" diye sordum.
"Pek deil. Henz balyor olabilirler, ama bitirmi de olabilirler. Ate direkleri bana her eyin
yerli yerinde olduunu anlatyor."
"O zaman sen karar ver, Jasra," dedim. Nereye gitmeliyiz?"
"Kaynak odasna giden iki uzun koridor var," dedi. Biri ayn katta, dieri bir kat yukarda. Odann
kendisi birka kat yksekliinde."
"Bunu hatrlyorum," dedim.
"Glerle doaldan alyorlarsa ve biz odada belirirsek," diye devam etti, onlar hazrlksz
yakalamaktan doan avantaj anlk olacak. Bize neyle saldrrlar, bilemiyorum. ki koridorun birinden
yaklamamz ve durumu deerlendirmem iin bir frsat olmas daha iyi. Aa kattaki koridorda
yaklamamz fark etmeleri daha olas olduundan, st kattaki koridor bizim amacmza daha uygun."
"Tamam," diye kabul ettim. Hayalet, bizi st kattaki koridorda, biraz uzaa brakabilir misin?"
ember yayld, eildi, ykseldi, bir an tepemizde durdu, sonra dt.
"oktan... vardnz," dedi Hayalet, gzlerimin nndeki imge sallanr, k emberi batan ayaa
bizi tararken. Hoa kaln."
Haklyd. Bu sefer istenen yerdeydik. Uzun, lo, koyu renk yontma ta duvarl bir koridorda
duruyorduk. Bir ucu karanlkta kaybolmutu. Dieri aydnlk bir yere gidiyordu. Tavan kaba
ktklerden yaplmt, ar apraz kiriler rmcek andan perdeler ve saaklaryla yumuatlmt.
Birka mavi sihirbaz kresi duvardaki yerlerinde yanyor, bylerinin sonuna yaklatklarn
gsteren solgun bir k yayyorlard. Bakalar oktan snmt. Koridorun parlak ucunda
bazlarnn yerine lambalar konulmutu. Yukardan tavann iinde koturan kk eylerin sesi
geliyordu. Mekan nem ve kf kokuyordu.
Ama havada bir elektrik vard, sanki ozon soluyorduk, her eye sinmi bir eiktelik duygusu
aslyd.
Logrus grme getim ve ortalk epey aydnland. Sar kablolar gibi g hatlar heryere
uzanyordu. imdi algladm ek aydnlatmay onlar salyordu. Ve ne zaman hareketlerim biriyle

kesise, hissettiim karncalanmay arttryorlard. Jasrann bunlarn pek ounun kesitii yerde
durduunu ve bedenine enerji ektiini grebiliyordum. Normal grmle fark edeceimden kuku
duyduum bir parlt kazanyordu. Mandor a baktmda onun Logrus grnn de nnde
szldn grdm, bu da grdm her eyin farknda olduu anlamna geliyordu.
Jasra yavaa koridorun aydnlk ucuna doru yrmeye balad. Arkasndan, biraz solundan takip
ettim. Mandor peime takld, o kadar sessiz hareket ediyordu ki, hl yanmzda olduundan emin
olmak iin zaman zaman arkama bakmam gerekiyordu. lerlerken, engin bir kalbin at gibi bir
zonklama hissettim. Bu yerden mi, yoksa devaml kestiimiz titreen hatlardan m geliyordu,
bilemiyordum.
Bu g ana taklmamz varlmz ve konumumuzu Kaynaktaki malzemeyle alan bycye
belli ediyor mu, merak ettim. Yoksa eldeki ie younlamas fark edilmeden yaklamamza yetecek
kadar dalmasn m salamt.
"Balam m?" diye fsldadm Jasraya.
"Evet," diye yant verdi.
"Ne kadar ilerlemi?"
"Ana aama tamamlanm olabilir."
Birka adm daha, sonra o bana sordu, Plann ne?"
"Sen haklysan, hemen saldryoruz. O kadar yksek gler kazanmsa, o kadar tehlikeliyse, belki
ilk nce Jurtu ele geirmeye almalyz. Hepimiz birden demek istiyorum."
Dudaklarn yalad.
"Muhtemelen, Kaynakla balantm yznden onunla baa kmak iin en uygun olan benim," dedi.
Yoluma kmamanz daha iyi. Ben onunla ilgilenirken sen Maskenin icabna bak. Mandor u yedekte
tutmak ve kim ihtiya duyarsa onun yardmna komasn salamak daha iyi olabilir."
"Senin kararna uyacam," dedim. Mandor, hepsini duydun mu?"
"Evet," diye yant verdi alak sesle. Dedii gibi yapacam."
Sonra, Kaynak yok edersen ne olur?" diye sordu Jasraya.
"Bunun yaplabileceini sanmyorum," diye yant verdi kadn.
"Yaplabileceini varsayarsak?"
Bir sre sessiz kald, sonra, Onu, ksa bir sre iin bile olsa, kapatabilirsek, muhtemelen ikale
der. Bu yeri ayakta tutmak iin onun glerini kullanyordum. Eskidir ve ihtiya duyan yerlere
payanda koydurtmadm. Ama Kaynaka saldrmak iin gereken enerjiyi baka yere harcamak daha
iyi."
"Teekkrler," dedi Mandor.
Jasra durdu, bir elini g hatlarndan birine uzatt, nabz ler gibi gzlerini kapatt.
"ok gl," dedi biraz sonra. Biri derin seviyelerden faydalanyor."
Yine harekete geti. Koridorun ucundaki k parlad, sonra soldu, parlad, soldu. Bu olurken
glgeler ekildi, ilerledi.
Yksek gerilim hatlarnn mrlts gibi bir sesin farkna vardm.
Ayn zamanda, o ynden zaman zaman atrtlar geliyordu.
Jasra hzlannca admlarm sklatrdm. Hemen hemen ayn anda yukardan bir kahkaha geldi.
Frakir bileimde gerildi.
Koridorun aznda ate paralar akt.
Jasrann, Lanet, lanet, lanet," elediini duydum.
Maske ile karlatm zaman durduu balkonu grdmzde elini kaldrd. O yavalayarak
korkulua yaklarken ben durdum. Sada ve solda, odann kar ularna giden merdivenler vard.

Bir an aaya bakt; sonra kendini arkaya, saa att, yere arpt zaman yuvarland. Portakal rengi
alevden bir top, ar hareket eden bir kuyrukluyldz gibi ykseldi, korkuluun bir ksmn yok etti,
Jasrann biraz nce durduu yerden geti.
Yanna kotum, kolumu omuzlarnn altna kaydrdm ve onu kaldracak oldum.
Kasldn hissettim, ba hafife sola dnd. Bir ekilde, oraya dnnce ne greceimi
biliyordum.
Jurt, gzn rten para dnda rlplak, orada duruyor, parlyor, glmsyordu. Maddeden bir
zonklama tedeydi.
"Uraman ne gzel, aabey," dedi. Kalamayacan iin zgnm."
Kolunu bana doru savururken parmakllarnda kvlcmlar dans etti. Aklndakinin el skmak
olduundan kukuluydum.
Aklma gelen tek yant, Ayakkab balarn zlm," oldu. Bu onu durdurmad elbette, ama bir,
iki saniye akn akn bakmasn salad.

Blm 12
Jurt hi Amerikan futbolu oynamamt. Sanrm hzla koup zerine atlayacam beklemiyordu;
ve bunu yaptm zaman, bu kadar alaktan saldracam da beklemiyordu.
Ve onu dizlerinin hemen zerinden yakalayp korkuluktaki boluktan arkaya devirdiimde
ardndan eminim. En azndan parmak ularnda kvlcmlar dans ederek arkaya derken akn
grnyordu.
Jasrann gldn duydum. Jurt dnn ortasnda soldu, yere arpmadan kayboldu. Sonra,
gz ucuyla ayaa kalktn grdm.
"Onunla imdi baa kabilirim," dedi, Sorun olmaz. ok beceriksiz." O srada Jurt sanda,
merdivenin banda beliriyordu. Sen Maskenin icabna bak!"
Maske, siyah tatan kaynan kar tarafnda durmu, portakal rengi ve krmz alevden gayzerlerin
arasndan bana bakyordu. Aada, havuzda, ateler sar beyaz dalgalanyordu.
Adam bir avu alp, bir ocuun kartopu yapmas gibi ekillendirdii zaman akkor mavisi oldu.
Sonra topu bana att.
Basit bir savuturma hareketiyle yanmdan geip gitmesini saladm. Bu Sanat deildi, basit bir
enerji iiydi. Ama hatrlatn olarak i grd. Jasra artmaca olsun diye tehlikeli bir bynn
hazrlklarna balam grnyordu, amac Jurte yeterince yaklamak, onu merdivenden aa
itmekti.
Sanat deil. Buna benzer bir g kaynann yaknnda yaama ve kullanma lksne sahip herkes
zaman getike daha dikkatsiz olacak, bylerin yalnzca temel erevelerini kullanarak ilerinden
g rmaklar aktacaktr. Eitimsiz ya da son derece tembel biri zamanla bunu bile brakp, bir
Yksek Bycnn -dengeli bir denklem gibi- en az aba ile en fazla etkiyi yaratan saflnn yerine,
bir aman gibi ham glerle oynayabilir.
Jasra bunu biliyordu. Bir zamanlar, bir yerlerde sistemli eitim aldn anlayabiliyordum. Bu
kadar iyi, diye karar verdim bir baka ate topundan kanarak sola kayarken.
Baklarm Maskeden ayrmadan merdiveni -yan yan- inmeye baladm. Her an saldrmaya ya da
savunmaya gemeye hazrdm.
Korkuluk nmde parlamaya balad, sonra alevler saarak patlad. Bir adm gerileyip inmeye
devam ettim. Alevleri sndrmek iin by harcamaya demezdi. Zarar deil gsteri amal olduu
akt...
Pekala...
Bir olaslk daha var, diye dndm sonra, Maskenin bana doru baka hibir ey frlatmaya
almadan beni izlemekte olduunu fark ettiimde.
Bir snama olabilirdi. Maske yanmda getirdiim bylerle snrl mym, yoksa buradaki
kaynaktan dorudan faydalanmay renmi miyim ve Jurt ile Jasra'nn yapt gibi onunla
yumruklamaya balayacak mym, kefetmeye alyor olabilirdi. Gzel. Brak merak etsin.
Neredeyse snrsz bir enerji kaynana karlk snrl sayda by ha?
Aniden Jurt solumda, yksekte, pencere pervaznda belirdi. zerine ateten bir perde inmeye
balamadan nce ancak ksaca ka atmaya zaman oldu. O ve perde bir an sonra kayboldular ve
Jasrann kahkahasyla Jurtun kfretmesini duydum. Arkasndan, odann kar tarafnda bir atrt
iittim.
Bir basamak daha inmeye hazrlanrken merdiven gzden kayboldu. Bir yanlsamadan
kukulanarak ayam yavaa indirmeye devam ettim. Ama hibir ey bulamadm ve sonunda

admm uzatp bir sonraki basamaa kaydrdm. Ama ben arlm kaydrrken o da kayboldu. Bo
alandan kanmak iin hareketimi bir sramaya dntrrken Maskenin gldn duydum. Ben
srayp stlerinden geerken basamaklar birer birer kayboldu.
Maskenin yerel gc kullanabiliyorsam, bir refleksin balanty aa karacan
dndnden emindim. Ve kaynakla balantm yoksa bile birkana bysn boa harcamama
sebep olabilirdi.
Ama imdi grebildiim zemine olan mesafeyi ltm. Daha fazla basamak kaybolmazsa bir
sonrakini yakalayabilir, bir an durup sonra debilirdim. Bu kesinlikle gvenli olurdu. Ve eer
karrsam ya da bir basamak daha yok olursa... yine de olduka salam inebileceimi
hissediyordum. Hazr yola kmken bambaka bir by kullanmak en iyisiydi.
En uzak basaman arka ucunu yakaladm, bir an durdum ve derken bedenimi evirip Yklan
Duvar adn verdiim bynn szcklerini syledim.
Kaynak rperdi. Ateler alkalanp sald, Maskeye en yakn yerde havuzundan tat. Ve bym
devam ederken Maske arkaya devrildi.
Adamn kollar nnde kalkt, bedeni burgalanan parlty sourur gibi grnd, elleri onu
uzaklatrmaya alt. Ellerinin arasnda parlak bir yay, sonra bir kalkan kubbe belirdi.
Onu tepesinde tuttu, bymn nihai ykc gcnden korundu. Adama doru ilerlemeye
balamtm bile. Ben bunu yaparken Jurt nmde belirdi, Maskenin tam tepesinde, kaynan uzak
kenarnda durup dik dik bana bakmaya balad. Ama ben klcm ekmeye, Frakir i frlatmaya ya da
bir baka by yapmaya zaman bulamadan kaynak kabard, byk bir dalga Jurte yandan arpt ve
onu yere frlatp, Maskenin yanndan geerek odann kar tarafna, dier merdivenin dibine
srklenmesine sebep oldu. Jasra o merdivenden aa iniyordu.
"Her yerde aptallk edeceksen," dediini duydum Jasrann, "kendini herhangi bir yere
nakledebilmenin hibir anlam yok."
Jurt hrlayarak ayaa frlad. Sonra yukarya, Jasrann arkasna bakt...
"Sen de mi birader?" dedi.
"Ben, eer mmkn olursa, senin hayatn kurtarmak iin buradaym," diye yant verdiini duydum
Mandor un. imdi benimle dnmeni ve..."
Jurt haykrd. Ayrt edilebilir szckler deil, yalnzca hayvans bir feryat. Sonra, Senin
hamiliine ihtiyacm yok!" diye haykrd. Ve Merline gvendiin iin aptaln birisin! Onunla krallk
arasnda duruyorsun!"
Jasrann ellerinden bir dizi parlak ember, duman halkalar gibi indi, Jurtun bedenini saracakm
gibi alald. Jurt hemen kayboldu, ama biraz sonra farkl bir ynden Mandor a barmaya devam
ettiini duydum.
Yklan Duvar mdan korunmay baarm, dorulmaya balam olan Maskeye doru ilerlemeye
devam ettim. Buzlu Yolun szcklerini syledim; ayaklar kayd, dengesini yitirdi.
Evet, bu adamn g kaynana kar snrl sayda bym vard. Ben buna zgven diyorum.
Maskenin gc vard. Benim ise bir planm ve onu uygulama yntemlerim.
Bir deme ta yerden kurtuldu, gcrtlar ve ezilme sesleri arasnda ufaland, sonra tatan
samalar gibi bana doru utu. An szcklerini syleyip iaretleri yaptm.
Tm paralar bana ulamadan yakaland. Sonra onlar, hl kalkmaya alan Maskeye frlattm.
"Neden savatmz hl bilmediimin farknda msn?" dedim. Bu senin fikrindi. Ben hl..."
Bir an Maske kalkmaya almaktan vazgeti. Sol elini kaynar k havuzuna batrd ve sa avucunu
bana uzatt. Havuz yok oldu ve bir ate yamuru sa elinden fkrp fskiyeden kan sular gibi bana
doru frlad. Ama buna hazrlklydm.

Kaynak ate barndrabiliyorsa, ona kar yaltlm anlamna geliyordu.


Kendimi kara yapnn kar tarafna, yere frlattm ve kaidesini kalkan olarak kullandm.
"Yumruklarmz kullanmadmza gre," diye seslendim, "muhtemelen iimizden biri lecek. Her
durumda, sana daha sonra sormak iin frsatm olmayacak: Derdin ne? Ben sana ne yaptm?"
Kaynakn kar tarafndan gelen glme sesi aldm tek yant oldu. Zemin altmda hareket etmeye
balad.
Samda bir yerlerden, zarar grmemi merdivenin dibinden Jurtun konutuunu duydum, Her
yerde aptal, ha? Ya yakndan?" ve bam kaldrdmda Jasrann yannda belirdiini ve onu
yakaladn grdm.
Bir an sonra, Jasra ban edii ve dudaklar koluna dokunduu zaman lk att. Kadn onu
ittirdi, Jurt kalan basamaklardan devrildi, kaskat dt ve kprdamadan kald.
Krk zeminin, Maskenin g matrisi iinde sarslan ve beni doramaya alan keskin
kenarlarnn zerinden, Kaynak'n sana ilerledim.
"Jurt oyun d kald," dedim, ve artk mze kar yalnzsn, Maske. Pes et, yaamaya devam
etmeni salayaym."
"nz," dedi dz, arpk bir ses. Yardm almadan beni yenemeyeceini itiraf m ediyorsun?"
"'Yenmek' mi?" dedim. Belki sen bunu oyun sayyorsun. Ama ben saymyorum. Senin tanmay
setiin kurallarla snrlanmay kabul etmiyorum. Ya pes et ya da seni ldreyim. Yardm alarak ya
da almadan, elimden nasl gelirse."
Aniden tepede karanlk bir nesne belirdi, gelip havuzun iine yerleirken yuvarlanarak Kaynaktan
uzaklatm. Jurttu. Jasrann srnn fel edici etkisi yznden normal hareket edemediinden,
kendini merdivenin dibinden Kaynaka nakletmiti.
"Senin kendi dostlarn var, Kaos Lordu, benim de kendi dostlarm var," diye yant verdi Maske, Jurt
alak sesle inleyerek parlamaya balarken.
Zeminin paralanmaya baladn iittiimde Maske aniden dnerek havaya frlad. Kaynak soldu,
zayflad, alev alev bir kule yerde baka bir aklktan karak tavana doru fkrd ve Maskeyi altn
saaklarnn zerinde tad.
"Ve dmanlarn," dedi Jasra, yakna gelerek.
Maske kollarn ve bacaklarn at, aniden ilerleyiine hakim olarak havada yavaa dnd. Ayaa
kalktm ve Kaynaktan uzaklatm. Jeolojik felaketlerin ortasnda ok iyi performans gsteremem.
ki kaynaktan bir fkrma, grleme sesi geldi ve tiz, kayna belirsiz bir ses ona elik etti. at
kirilerinin arasnda kk bir rzgar i ekti. Maskenin zerinde durduu ate kulesi yava yava
spiral izmeye devam etti ve azalan kaynak da benzer bir harekete balad. Jurt kprdand, inledi, sa
kolunu kaldrd.
"Ve dmanlar," diye kabul etti Maske. Yapmaya balad bir dizi hareketi, onlar anlamaya
alarak ok zaman harcadm iin hemen tandm.
"Jasra!" diye haykrdm. Sharuya dikkat et!"
Jasra sola doru hzl adm atp glmsedi. at kirilerinden imee benzer bir ey dt ve
biraz nce durduu yeri karartt.
"Hep imekle balar," diye aklad. Hareketleri kolayca tahmin edilebilir."
Bir kez dnd ve krlan cam sesleri eliinde krmz krmz kayboldu.
Hemen, sa bacana RINALDO ismi kazlm yal adamn durduu yere baktm. Duvara
yaslanmt. Bir eli alnndayd, dier eli basit, ama gl bir kalkan bys yapyordu.
htiyar delikanly oyun dna karmas iin Mandor a barmak zereydim ki Maske bana burun
damarlarm patlatan ve beni geici olarak sar brakan Klaxon bysn yapt.

Kan damlatarak daldm, yuvarlandm ve havadaki byc ile arama, dorulmaya balam Jurtu
soktum. Jurt, Jasrann srnn etkilerini zerinden atm grnyordu. Bu yzden kalkarken
yumruumu midesine indirdim ve kalkan olarak daha iyi bir konuma getirdim. Bu bir hatayd.
Bedeninden elektrik oku gibi bir darbe aldm, ben derken ksa bir kahkaha atmay baard.
"Tamamen senin," diye inlediini duydum.
Gz ucuyla Jasra ile Sharu Garrulun durduu yere baktm. Her biri, kablolardan rlm byk
bir makramenin iki ucundan tutar gibi grnyordu. Hatlar zonkluyor, renk deitiriyordu ve ben
onlarn madde sahibi nesneler olmadn, gleri temsil ettiini ve hl kullanmakta olduum
Logrus grm sayesinde grebildiimi biliyordum. Zonklamann temposu artt ve ikisi kollarn
uzatarak, yzleri terle parlayarak dizleri zerine kt. Hzl bir szck, bir hareketle dengeyi
bozabilirdim. Ne yazk ki o srada benim kendi sorunlarm vard. Maske dev bir bcek gibi bana
doru szlyordu -ifadesiz, parlak ve lmcl. Kalenin n duvarndan bir dizi krlma sesi geldi,
bir dizi entikli atlak siyah imek gibi yere doru yayld. Spiraller izen klarn tesindeki toz
yamurunu, hrlama ve inleme seslerini nlayan kulaklarma hafif geliyorlard- yar
duyarszlam bacaklarmn altnda zeminin daimi titreimini duyabiliyordum. Ama sorun deildi.
Sol elimi kaldrdm, sa elimi pelerinimin altna kaydrdm.
Maskenin elinde alev alev bir kl belirdi. Ben yerimden kprdamadm, Alt-Asetilen-Mealein-Fantazya bymn rehber szcklerini sylemeden nce bir an daha bekledim, sonra kolumu
kaldrp gzlerimi rttm ve yana yuvarlandm.
Darbe beni skalad, krk talarn iinden geti. Ama Maskenin sol kolu gsme indi, dirsei
kaburgalarmn altna arpt. Ama durup zarar deerlendirmeye kalkmadm, nk ateten klcn
atrdayarak tatan kurtulduunu duymutum.
Bu yzden dnerken daha sradan, elikten bir hanerle saldrdm ve kabzasna kadar Maskenin
sol bbreine sapladm.
Bir lk att, katlat ve zerime ykld. Hemen ardndan sa kalamn arkasndan iddetle
tekmelendim. Dndm, bir baka darbe sa omzuma indi. Kafamn hedeflendiinden emindim. Ben
ensemi, akaklarm koruyarak yuvarlanrken
Jurtun kfreden sesini duydum.
Klcm ekerek ayaa kalktm, Jurtle gz gze geldim. Benimle ayn anda doruldu, Maskeyi
kollarnda tayordu.
"Daha sonra," dedi bana ve bedeni yannda gtrerek kayboldu. Mavi maske yerde, uzun bir kan
lekesinin yannda yatyordu.
Jasra ve Sharu hl dizleri zerinde, nefes nefese, bedenleri srlsklam, yaam gleri birbirine
iftleen ylanlar gibi sarlm, yz yze duruyorlard.
Sonra Jurt, yzeye kan bir balk gibi Kaynakn arkasndaki g kulesinin ardnda belirdi.
Mandor ona krelerinden iki tanesini frlatrken -adada uarken bydler, Kaynaka arptlar ve onu
bir moloz ynna evirdiler- bir daha asla grmeyeceime inandm bir ey grdm.
Kaynakn yklmasnn yanklar yaylrken, duvarlarn inleme ve srtnme sesleri yerlerini
krlma ve sallanma seslerine brakt ve evreme toz, ufalanm ta ve tahtalar yamaya balad.
Yzm korumak iin pelerinimi kaldrdm, molozlarn evresinde dolanarak, yeni gayzerlerden ve
parlak g derelerinden kanarak ilerledim.
Ben yaklarken Jurt kfrediyordu. Sonra, Memnun oldun mu, birader? Memnun oldun mu?" dedi.
Aramzdaki tek bar lm olsun."
Ama tahmin edebildiim bu duyguyu grmezden geldim, nk biraz nce grdm sandm
eyi daha iyi grmtm. Krk ta paralarnn zerinden sradm, alevlerin iinde, Jurtun omzuna

yaslanm, yenik bycnn yzn grdm.


"Julia!" diye haykrdm.
Ama ben ilerlerken onlar kayboldu ve benim iin de kaybolma zamannn geldiini biliyordum.
Dndm ve atelerin arasndan katm.

SEKZNC CLT




SON

DOKUZUNCU CLT




GLGELERN VALYES

AMBER YILLIKLARI

DOKUZUNCU CLT
Glgelerin valyesi

ROGER ZELAZNY

eviren: Niran Eli

Tarayan: Eylem Yurtsever
Dzenleyen: eldkaan

Blm 1
Ad Juliayd ve her eyin balad 30 Nisanda ldnden adm gibi emindim. Korkun
kalntlarn bulduktan sonra, onu ldrdn dndm kpeksi yarat yok ediim her eyi
balatm gibi grnyordu. Ve sevgiliydik, olaylar asl balatann bu olduunu dnyorum. Uzun
zaman nce.
Belki ona daha fazla gvenebilirdim. Belki onu, onu benden ayran inkarlara yol aan, karanlk
yollara ve daha sonra ldrmek zorunda kaldm kt gizemci Victor Melmana -Luke ile Jasrann
kuklas olan u Victor Melmann alma mekanna- gtren glge yryne hi
karmamalydm. Ama imdi, belki, yaptm sandm eyler iin kl pay farkla kendimi
affedebilecek bir pozisyonda olabilirdim, nk gerekten yapmamm gibi grnyordu.
Neredeyse.
Yani o ii yaptm srada bundan sorumlu olmadm renmitim. Hanerimi, bir sredir
peimde olan gizemli byc Maskenin yan tarafna saplarken, onun aslnda Julia olduunu
kefetmitim. Beni, bu ii yapan herkesten daha uzun sredir ldrmeye alan vey kardeim Jurt
onu karm, sonra bir tr yaayan Koz Kartna dnmesinden hemen sonra gzden
kaybolmulard.
Drt Dnya Kalesindeki yanan, ufalanan kaleden kaarken den bir ktk, sa tarafa
ynelmeme sebep olmu, beni yklm duvarlardan ve yanan kirilerden bir kmaz sokakta ksl
brakmt. O srada siyah, metal bir top yanmdan parldayarak geti, ilerlerken byr gibi glnd.
Duvara arpt, dalabileceim bir delik aarak yoluna devam etti -faydalanmakta gecikmedim. Logrus
uzantlarm kullanarak itin bir ksmn ve baz askerleri yere ykarak dardaki hendee atladm,
sonra dnp, Mandor!" diye bardm.
Tam buradaym," dedi yumuak sesi sol omzumun arkasndan.
Dndm zaman nmzde bir kez srayan ve uzatt eline den metal topu yakaladn
grdm.
Siyah yeleindeki klleri sprd ve salarn svazlad. Sonra glmsedi ve alevler iindeki
kaleye dnd.
Kralieye verdiin sz tuttun," dedi ve burada yapabilecein baka bir ey olduunu
sanmyorum. Artk gidelim mi?"
Jasra hl ieride," diye yant verdim, Sharu ile hesaplayor."
"Onunla iin bitti sanmtm."
Bam iki yana salladm.
Hl bilmediim ynla ey biliyor. htiya duyabileceim eyler."
kalenin arkasndan bir alev kulesi ykselmeye balad, durdu, bir an szld, sonra ykselmeye
devam etti.
Fark etmemitim," dedi. O kaynan kontroln gerekten de ok istiyor gibi. Onu imdi
gtrrsek Sharu kayna ele geirir. Bunun nemi var m?"
"Ama onu gtrmezsek adam onu ldrebilir."
Mandor omuzlarn silkti.
Kadnn adam alt edecei gibi bir his var iimde. Kk bir bahse var msn?"
Kaynan bir an duralamann ardndan gkyzne doru ykselmeye devam etmesini izlerken,
Hakl olabilirsin," dedim. O taraf iaret ettim. O ey bir petrol kuyusuna benziyor. Umarm

kazanan nasl rteceini bilir. Bir kazanan olursa. Bu yerin parampara oluuna baklrsa, ikisi de
fazla dayanamayabilir."
Gld.
Kendilerini korumak iin yarattklar gleri kk gryorsun," dedi. Ve bir bycnn bir
baka bycnn iini byyle bitirmesinin o kadar kolay olmadn da biliyorsun. Yine de, konu
sradann ataletine geldiinde hakl olabilirsin. zninle?"
Bam salladm.
Hzl bir el hareketiyle, metal topu hendein zerinden, yanan binaya frlatt. Top yere arpt ve
bundan sonra her sraynda bykl artar gibi glnd. Her seferinde, grnrdeki ktle ve hz
ile hi orantl olmayan, zil sesi gibi bir angrt karyordu ve bu sesin iddeti her srayta
artyordu.
Sonra kalenin sonuna yakn, yanan, sallanan ykntya girdi ve birka dakika iin gr
alanmzdan kt.
Tam Mandor a neler olup bittiini sormak zereyken benim katm akln nnden iri bir
topun glgesinin getiini grdm. Alevler ykk Kaynakn merkez kulesindekiler hari dinmeye
balad ve ieriden derin bir grleme duyuldu. Birka dakika sonra daha da geni, yuvarlak bir glge
geti ve grlemeyi izmelerimin tabanlarnda hissetmeye baladm.
Bir duvar ykld. Ksa sre sonra bir baka duvar daha devrildi. Artk ieriyi aka
grebiliyordum. Toz ve dumann iinden, dev topun grnts yine geti. Alevler snd. Logrus
imgem hl Jasra ile Sharu arasnda geen g izgilerini gsteriyordu.
Mandor bir elini uzatt. Yaklak bir dakika sonra kk, metal bir top srayarak bize doru geldi
ve Mandor topu yakalad.
"Geri dnelim," dedi. Finali karmak ayp olur."
itteki boluklarn birinden getik, bir noktada hendek, karya yryerek gememize yetecek
kadar ok molozla dolmutu. Sonra, yeniden toparlanan birlikler yolumuza kmasn diye bir engel
bys yaptm.
Ykk duvardan girdiimiz zaman Jasrann srtn ate kulesine vermi, kollarn kaldrm,
durmakta olduunu grdm.
Yz, bir is maskesinin zerinde yol yol terle kaplanmt ve bedeninden geen glerin atn
hissedebiliyordum. Yaklak metre yukarsnda, mor yzl, boynu krlm gibi ba bir yana
dnm olan Sharu havada asl duruyordu. Eitilmemi olanlara byyle ykseltilmi gibi
grnebilirdi. Ama Logrus imgem asl olduu g hattn grmemi salyordu, sanrm byl bir
aslmann kurban olmutu.
Bravo," dedi Mandor, ar ar, yumuak sesle ellerini rparak. Gryor musun, Merlin?
ddiay kazandm."
Yetenek konusunda hep benden daha iyi bir yarg oldun," diye kabul ettim.
Jasrann ...ve bana hizmet etmeye yemin et," dediini duydum.
Sharunun dudaklar kprdad.
"Ve sana hizmet etmeye yemin ediyorum," diye inledi.
Kadn yavaa kollarn indirdi ve adam tutan g hatt uzamaya balad. Adam kalenin atlak
zeminine doru alalrken, Jasrann sol eli, nefesli tahta alglar cesaretlendiren bir orkestra
efinde grdm bir hareketle salland ve Kaynaktan byk bir ate dalgas frlad, adamn zerine
dkld, onu ykayp yere akt. Gsteriliydi, ama bana pek anlaml gelmedi...
Adamn ar inii, sanki gkyznde birisi timsah avlamak iin trol ekiyormu gibi, devam etti.
Ayaklar yere yaklarken, boynundaki basknn azalaca beklentisiyle nefesimi tuttuumu fark ettim.

Ama bu olmad. Ayaklar yere ulat zaman iine girdiler ve adam gizemli bir hologramm gibi
inii devam etti. Bileklerine, sonra dizlerine kadar batt ve batmaya devam etti. Artk nefes alp
almadn anlayamyordum. Jasrann dudaklarndan yumuak bir emir dizisi dklyor, alev
perdeleri dzenli olarak Kaynaktan koparak adamn zerine akyordu.
Sharu beline, omuzlarna kadar gmld, sonra biraz daha gmld. Yalnzca, gzleri ak ama
odaksz, ba yukarda kaldnda, Jasra bir el hareketi daha yapt ve adamn topran iine yapt
yolculuk durdu.
Artk Kaynakn gardiyansn," diye bildirdi Jasra, yalnzca bana hesap vereceksin. Bunu kabul
ediyor musun?"
Kararm dudaklar seirdi.
"Evet," diye fsldayarak yant verdi.
imdi git ve ateleri sndr," diye emretti kadn. Grevine bala."
Ba, tekrar batmaya balarken onaylayarak sallanr gibi oldu. Bir sre sonra yalnzca pamuksu bir
sa peremi kalmt ve bir an sonra yer bunu da yuttu. G hatt yok oldu.
Boazm temizledim. Sesi duyunca Jasra kollarn indirip bana dnd. Hafife glmsyordu.
ld m, yayor mu?" diye sordum ve ekledim, Akademik merak."
"Aslnda pek emin deilim," diye yant verdi. Ama sanrm ikisinden de biraz. Hepimiz gibi."
"Kaynakn Gardiyan," dedim. lgin bir varolu ekli."
"Asklk olmaktan iyidir," diye yorum yapt.
"Mutlaka yledir."
Herhalde, beni kurtardn iin sana minnet borlu olduumu dnyorsundur," dedi.
Omuzlarm silktim.
Gerei sylemek gerekirse, dnecek baka eylerim var," dedim.
Dmanln bitmesini istemitin," dedi ve ben de buray geri istemitim. Hl Amber e kar
ho dnceler iinde deilim, ama aramzda dmanlk kalmadn sylemeye hazrm."
Bu bana yeter," dedim ona. Ve seninle paylaabileceim kk bir sadakat olay var."
Bir sre beni ksk gzlerle szd, sonra glmsedi.
"Luke iin endielenme," dedi.
"Ama endielenmeliyim. O orospu ocuu Dalt..."
Glmsemeye devam etti.
"Bilmediim bir eyi mi biliyorsun?" diye sordum.
"Pek ok eyi," diye yant verdi.
"Paylamak isteyebilecein bir ey var m?"
Bilgi para eden bir eydir," dedi. Yer hafife sarslr, alev alev kule sallanrken, Bilgi
pazarlanabilen bir maldr," diye yorum yapt.
Ben oluna yardm etmeyi neriyorum ve sen bunu nasl yapacama dair bilgiyi bana satmay
neriyorsun, yle mi?" diye sordum.
Kahkaha att.
Rinaldonun yardma ihtiyac olduunu dnseydim," dedi, u anda yannda olurdum. Sanrm,
annelik erdemlerinden bile yoksun olduumu dnrken benden nefret etmek daha kolay."
"Hey, dmanla son verdiimizi sanyordum," dedim.
Bu birbirimizden nefret etmemizi iermiyor," diye yant verdi.
Hadi ama hanmefendi! Beni her sene ldrmeye altn gerei dnda, sana kar hibir
garezim yok. Holandm ve sayg duyduum birinin annesisin. Eer ba dertteyse ona yardm
etmek isterim ve seninle de iyi geinmeyi tercih ederim."

Alevler metre der, titrer ve tekrar dmeye devam ederken Mandor boazn temizledi.
abalarn itahn amsa baz gzel mutfak bylerim var."
Jasra neredeyse fettanca glmsedi ve yemin edebilirim ki Mandor a bakarak gz krpt. Mandor o
kabark beyaz salaryla arpc bir grntye sahip olsa da, tam olarak yakkl denebileceinden
emin deilim. Kadnlar nasl o ekilde cezbedebildiini hi anlamayamadm. zerinde bununla ilgili
by olup olmadn grmek iin kontrol ettim, ama yoktu. Tamamen farkl trden bir by olmal.
Gzel fikir," diye karlk verdi kadn. Ben ortam hazrlarm, sen de geri kalan halledersin."
Mandor eildi; alevler yere kadar alalp orada snd. Jasra bararak grnmez Gardiyan
Sharuya baka bir emir verdi ve alevleri o ekilde tutmasn syledi. Sonra dnd ve bizi aa inen
merdivene gtrd,
Daha medeni kylara giden bir yeralt geidi," diye aklad.
Aklma gelmiken," dedim, karmza kacak herhangi biri Juliaya sadk olacaktr."
Jasra bir kahkaha att.
Ondan nce bana, benden nce Sharuya olduklar gibi," diye yantlad. Onlar profesyonel.
Sarayla beraber devralnrlar. Kazananlar savunmak iin para alyorlar, kaybedenlerin intikamn
almak iin deil. Yemekten sonra karlarna kp bir aklama yaparm ve burann bir sonraki
gaspna kadar hepsinin yrekten sadakatinin tadn karrm. nc basamaa dikkat. Gevek bir ta
var."
Bylece bize, bir sahte duvarn iindeki kapdan karanlk bir tnele, kalenin bu tarafa yaptm
bir nceki yolculuumda incelediim kuzeybat ynne doru giden bir yol gsterdi.
O gn onu Maske/Juliadan kurtarm, bir sreliine bizim kalemizde, Amber de, asklk olmaya
gtrmtm. Girdiimiz tnel zifiri karanlkt, ama Jasra hzla uuan, kasvet ve rutubetin iinde
nmzden giden parlak bir nokta yaratt. Hava ard ve duvarlarda rmcek alar vard. Zemin,
orta ksm boyunca uzanan dzensiz deme talar dnda plak topraktan ibaretti; iki yanda zaman
zaman pis kokulu birikintiler grlyordu ve arada bir yanmzdan kk yaratklar -hem yerden,
hem havadan- hzla geiyordu.
Aslnda a ihtiyacm yoktu. Herhalde hibirimizin yoktu.
Bir tr byl grme yetisi veren, gms, ynsz bir aydnlk salayan Logrus mgesi
nmdeydi. Onu yanmda muhafaza etmitim, nk ayn zamanda byl etkilere kar beni
uyaryordu. Mesela, binada ve evresinde bulunabilecek bubi tuza byleri, ya da Jasrann ihaneti
gibi. Bu grn bir nedeni de, bildiim kadaryla hibirine fazla gvenmeyen Mandor un nnde de
mgenin szlmekte olduunu fark etmemdi. Jasrann nn de bulutsu ve desensi bir ey kaplyor,
gvenlik emberimizi tamamlyordu. Ve k nmzde dans ediyordu.
Bir f ynnn arkasndan, ok iyi stoklanm bir arap mahzenine benzeyen bir yere ktk.
Mandor alt adm sonra duraklad, solumuzdaki raftan tozlu bir ie ald. Pelerininin kesiyle etiketi
sildi.
"Ah, una bak!" dedi.
"Ne oldu?" diye sordu Jasra.
Eer bu hl bozulmamsa, etrafnda unutulmaz bir yemek yaratabilirim."
Gerekten mi? O zaman emin olmak iin birka tane daha al," dedi Jasra. Bunlar benim
zamanmdan nceye uzanyor. Hatta belki Sharunun zamanndan bile nceye."
Merlin, sen u ikisini getir," dedi Mandor, bana iki ie uzatarak. Dikkat et."
Rafn geri kalann inceleyerek iki ie daha seti. Onlar kendisi tad.
Neden burasnn sk sk kuatma altna alndn anlayabiliyorum," dedi Jasraya. Bu ksmn
bilsem ben de ansm denerdim."

Kadn uzand ve Mandor un omzunu skt.


stediin eyi elde etmenin daha kolay yollar var," dedi glmseyerek.
"Bunu hatrlayacam," diye yant verdi Mandor.
"Umarm yle olur."
Boazm temizledim.
Jasra bana hafife ka att, sonra srtn dnd. Alak bir kapdan getik ve gcrdayan bir ahap
merdivenden yukarya doru onu takip ettik. Byk bir kilere ktk, sonra oradan dev gibi, bo bir
mutfaa getik.
Jasra odada gzlerini dolatrrken, htiya duyduun zaman asla bir hizmetkar bulamazsn," dedi.
Hizmetkara ihtiyacmz olmayacak," dedi Mandor. Bana uygun bir yemek alan bul, hallederim."
"Pekala diye yant verdi kadn. O zaman bu taraftan."
Bizi mutfaktan kard; sonra bir dizi odadan geip bir merdivene geldik ve kmaya baladk.
Buz tarlalar m?" diye sordu. Lav tarlalar? Dalar? Yoksa frtnayla alkalanan bir deniz mi?"
Manzara seeneklerinden bahsediyorsan," diye yantlad Mandor, dalar tercih ederim."
Bana bakt, bam salladm.
Uzun, dar bir odaya girdik, orada bir dizi kepengi atk ve yuvarlak zirveli, benekli bir manzara
grdk. Oda serindi ve biraz tozluydu, yakndaki duvar boyunca uzanan raflar vard. Raflarda
kitaplar, yaz aralar, kristaller, byteler, kk boya kaplar, birka basit by aleti, bir
mikroskop ve bir teleskop vard. Odann ortasnda bir sehpa, iki yannda sralar vard.
"Bunu hazrlamak ne kadar srer?" diye sordu Jasra.
"Bir iki dakika," dedi Mandor.
Bu durumda," dedi Jasra, nce hazrlanmak isterim. Belki siz de istersiniz."
"Gzel fikir," dedim.
"Gerekten de yle," diye kabul etti Mandor.
Kadn bizi, ok uzakta olmayan, konuk odalar olmas gereken yere gtrd ve sabun, havlular ve
suyla ba baa brakt.
Yarm saat sonra o dar odada bulumak zere szletik.
Sence pis bir eyler mi planlyor?" diye sordum gmleimi karrken.
Hayr," diye yant verdi Mandor. Bu yemei karmak istemeyeceini dnerek gururumu
okamak istiyorum. Ayrca, onu en iyi halinde grmemiz frsatn karmak istemeyecektir. Uzun
zamandr onu bundan daha kt koullarda grdk. Bir de dedikodu yapma, sr paylama frsat..."
Ban iki yana sallad. Ona daha nce asla gvenemezdin, belki bundan sonra da gvenemezsin.
Ama, bu ilerden anlyorsam, bu yemek bir mola olacak."
"Umarm yle olur," dedim ykanrken.
Mandor bana arpk bir glmsemeyle bakt, sonra, kendisiyle ilgilenmeye balamadan nce bir
tirbuon yaratt ve ieleri at "biraz nefes almalar iin." Dncelerine gveniyordum, ama bir
iblisle ya da yklan bir duvarla mcadele etme olaslna kar, Logrus mgesine bal kalmaya
devam ettim.
Hibir iblis grnmedi; hibir duvar yklmad. Mandor un arkasndan yemek odasna girdim ve
onun birka szck ve hareketle oday deitirmesini izledim. Sehpa ve sralarn yerini yuvarlak bir
masa ve rahat grnl sandalyeler ald. Sandalyeler dalarn gzel manzarasn grecek ekilde
yerletirilmiti. Jasra henz gelmemiti ve Mandor un kokularn ekici bulduu iki ieyi ben
tayordum. Ben onlar masaya brakmadan nce Mandor ilemeli bir masa rts ve peeteler yaratt
sonra Miro tarafndan elle sslenmi gibi grnen zarif porselenler ve incelikle ilenmi gm atal
bak takmlar. Bir sre tabloyu inceledi, gm takmlar yok etti, farkl desene sahip birtakm

ard. Oday admlayarak, sofraya deiik alardan bakarken kendi kendine mrldanyordu. Ben
tam ieleri masaya koymak iin ilerlerken merkezinde ieklerin yzd kristal bir kase ard.
Sonra, kristal kadehler belirirken bir adm geriledim.
Homurdandm ve Mandor bir sredir ilk kez beni fark etmi gibi glnd.
Ah, uraya brak. uraya brak, Merlin," dedi ve masann zerinde, solumda abanoz bir tepsi
belirdi.
Yakut rengi svy iki kadehe boaltarak, Hanmefendi gelmeden nce arabn ne durumda
olduuna baksak iyi olacak," dedi.
arabn tadna baktk, o ban sallad. Bayleninkilerden iyiydi. Olduka iyi.
"Burada yanl bir ey yok," dedim.
Masann evresinden doland, pencereye gitti ve darya bakt. Onu takip ettim. Davein dalarda
bir yerde, maarasnda olduunu dndm.
Byle bir mola verdiim iin," dedim kendimi neredeyse sulu hissedeceim. lgilenmem
gereken o kadar ok ey var ki..."
Muhtemelen dndnden daha fazla," dedi. Buna bir mola deil, yeniden mevzilenme olarak
bak. Hanmefendiden de bir eyler renebilirsin."
"Doru," diye yant verdim. Ama ne, merak ediyorum."
arabn kadehinde evirdi, kk bir yudum daha ald ve omuzlarn silkti.
ok ey biliyor. Aznda bir ey karabilir, ya da grd ilgi karsnda iini dkebilir,
cmertleebilir. Olaylar olduu gibi kabul et."
Bir yudum aldm, irkin bir davranla baparmaklarmn karncalanmaya baladn
syleyebilirdim. Ama aslnda Jasrann dardaki koridorda yaklatn haber veren Logrus
alanmd.
Bunu Mandor a sylemedim, nk onun da hissettiinden emindim. Yalnzca kapya dndm, o da
benim gibi yapt.
Kadnn zerinde tek omuzlu (sol) beyaz, alak kesimli bir elbise vard. Omzuna elmas bir ineyle
tutturulmutu ve parlak salarna neredeyse kzltesi eriminde iiyormu gibi grnen, yine
elmaslardan yaplm bir ta takmt. Glmsyordu, gzel de kokuyordu. stemsizce srtm
dikletirdiimi hissettim ve temiz olduklarndan emin olmak iin trnaklarma baktm.
Mandor un eilii, her zamanki gibi benimkinden daha zarifti. Ben de ho bir ey syleme ihtiyac
hissettim. Bu yzden,
"Olduka... zarif grnyorsun," dedim, vurgulamak iin gzlerimi gezdirerek.
"ki prensle yemek yeme frsatn nadiren bulurum," dedi.
"Ben Bat Hudutlarnn Dkym," dedim, prens deil."
Jasra, Ben Sawall Evinden bahsediyordum," diye yantlad.
Son zamanlarda devini iyi yapyorsun," diye yorumlad Mandor.
"Protokol hatas yapmaktan nefret ederdim," dedi kadn.
lerin bu ucunda Kaos unvanm nadiren kullanrm," diye akladm.
Yazk," dedi Jasra. Ben onu biraz daha... zarif buluyorum. Taht srasnda otuzuncu deil misin?"
Kahkaha attm.
"Byle uzak bir mesafe bile abartl," dedim.
Hayr, Merle, Jasra olduka hakl," dedi Mandor bana. Birka kii fazla ya da eksik."
"Bu nasl olabilir?" diye sordum. Ben son baktmda..."
Mandor bir kadeh doldurdu ve Jasraya uzatt. Kadn glmseyerek kabul etti.
Son zamanlarda bakmamsn," dedi Mandor. Daha fazla lm olmu olabilir."

"Gerekten mi? O kadar ok mu?"


"Kaosa," dedi Jasra, kadehini kaldrarak. Uzun zaman dalgalansn."
Kaosa," diye yant verdi Mandor, kendi kadehini kaldrarak.
Kaos," diye tekrar ettim, kadehlerimizi birbirine dokundurduk ve itik.
Aniden bir dizi harika aroma hissettim. Dndm zaman masann zerinde servis kaplar
olduunu grdm. Jasra benimle ayn anda dnmt. Mandor ne adm att ve sandalyelerin bizi
kabul etmek zere kaymasn salayarak davet etti.
"Ltfen oturun. Size servis yapaym," dedi.
Oturduk, yemek gzelden de teydi. Dakikalar geti ve orbay vmek dnda kimse bir ey
sylemedi. Bir sohbet hamlesini ilk yapan ben olmak istemiyordum, ama aklma dierlerinin de ayn
eyi hissediyor olabilecei geldi.
Sonunda Jasra boazn temizleyince ikimiz ona baktk. Kadnn aniden hafife endieli
grndn fark edince ardm.
"Ee, Kaosta iler nasl?" diye sordu.
u anda karmakark," diye yant verdi Mandor, aka bir yana." Bir an dnd, sonra iini ekti
ve ekledi, Politika."
Kadn yavaa, sanki Mandor un asla kendiliinden ifa etmedii detaylar istemeyi dnm,
ama vazgemi gibi grnerek bana dnd.
Ne yazk ki, Amber deyken bir tur yapamadm," dedi.
"Ama bana anlattklarna baklrsa hayat orada da biraz karkm."
Bam salladm.
Daltn gitmi olmas iyi," dedim, eer kastettiin buysa. Ama o asla gerek bir tehdit deildi,
yalnzca bir rahatszlk. Hazr bahsi almken..."
Bahsetmeyelim," diye szm kesti, tatl tatl glmseyerek. Aklmdaki farkl bir eydi."
Glmsemesine karlk verdim.
"Unutmuum. Onun hayran saylmazsn," dedim.
Bu deil," diye karlk verdi. Adam faydal olabiliyor. Yalnz" -iini ekti- politika," diye
bitirdi.
Mandor kahkaha att, biz de ona katldk. Amber hakknda bu dizeyi kullanmay dnmemi
olmam yazk. Artk ok ge.
Bir sre nce bir resim aldm," dedim, Polly Jackson adl bir hanmn. '57 model bir Chevyye
ait. Ondan ok holanyorum. u anda Sar Franciscoda, depoda. Rinaldo da holanmt."
Ban sallad, pencereden dar bakt.
Siz ikiniz hep bir galeriden dierine urardnz," dedi.
"Evet, beni de pek ouna srkledi. Zevkli olduunu dnrm. Yetenei yok, ama zevkli."
"'Yetenei yok' derken neyi kastediyorsun?"
ok iyi bir teknik ressam, ama kendi resimleri hibir zaman o kadar ilgin olmad."
Konuyu ok zel bir sebepten amtm, ama kastettiim bu deildi. Fakat Lukeun hi tanmadm
bu yn beni bylemiti ve konuyu srdrmeye karar verdim.
"Resimleri mi? Resim yaptn hi bilmiyordum."
Birka kez denedi, ama yeterince iyi olmad iin hi kimseye gstermez."
"O zaman sen nereden biliyorsun?"
"Dairesini dzenli olarak kontrol ediyordum."
"Kendisi oralarda deilken mi?"
"Elbette. Anne olma ayrcal."

rperdim. Bir kez daha Tavan Deliindeki yanan kadn dndm. Ama hissettiklerimi
sylemek ve Jasrann onu ynlendirdiim konuma akn bozmak istemiyordum. Bataki konuma
dnmeye karar verdim.
Victor Melmanla balant kurmasnn bununla bir ilgisi var m?" diye sordum.
Beni bir sre ksk gzlerle szd, sonra bayla onaylad ve orbasn bitirdi.
Evet," dedi kan bir kenara brakarak. Adamdan birka ders ald. Victor n resimlerinden
bazlar houna gitmiti, gitti grt. Belki bazlarn satn ald. Bilmiyorum. Ama bir noktada kendi
almalarndan bahsetti ve Victor onlar grmek istedi. Rinaldoya houna gittiini ve ona faydas
olabilecek birka ey retebileceini syledi.
Kadehini kaldrd, koklad, arabn yudumlad ve dalara bakt.
Devam etmesi iin tam onu kkrtmak zereyken, glmeye balad. Bitmesini bekledim.
Gerek bir pislik," dedi sonra. Ama yetenekli. Hakkn vermek lazm."
"Ah, ne demek istiyorsun?" diye sordum.
"Bir sre sonra kiisel glerin gelitirilmesinden bahsetmeye, yar-aydnlanm olanlarn
oynamaya bayld o dolambal laflar kullanmaya balad. Rinaldonun onun bir gizemci
olduunu, arkasnda olduka gl bir ey bulunduunu bilmesini istiyordu. Sonra bunu doru kiiye
aktarmak istediini ima etmeye balad."
Yine glmeye balad. O eitimli fok balnn orijinal nesneyle o tarzda konutuunu dnnce
ben de kkrdadm.
Elbette, Rinaldonun zengin olduunu fark ettii iindi," diye devam etti. Victor, her zamanki
gibi, kendini ele verdi. Ancak Rinaldo ilgi gstermedi ve bundan bir sre sonra resim dersi almay
brakt. Ondan renilecek her eyi rendiini hissediyordu. Ama daha sonra bundan bana
bahsettii zaman, adamn mkemmel bir kedi penesi olabileceini fark ettim. yle birinin gerek
gcn tadn alabilmek iin her eyi yapacandan emindim."
Bam salladm.
Sen ve Rinaldo onu ziyaret etmeye daha sonra m baladnz? Akln bulutlandrmak ve birka
gerek ey retmek iin ona nbetlee mi gittiniz?"
Doru saylr," dedi kadn, ama eitiminin ouyla ben ilgilendim. Rinaldo genelde snavlarna
almakla meguld. Ortalamas genellikle seninkinden yksekti, deil mi?"
Notlar genelde olduka iyiydi," diye kabul ettim. Sen Melmana g vermek ve onu bir araca
evirmekten bahsederken, amacn dnmekten kendimi alamadm: Beni, zellikle renkli bir
biimde ldrmesi iin hazrlyordun onu."
Glmsedi.
Evet," dedi, ama muhtemelen senin dndn ekilde deil. Seni tanyordu, kurban edilmende
rol oynamak zere eitilmiti. Ama bunu denedii ve senin onu ldrdn gn kendi bana hareket
etti. Byle, yalnz hareket etmemesi iin uyarlmt ve bedelini dedi. Bunun sonucunda elde
edeceini dnd gleri paylamak yerine, hepsine sahip olmaya can atyordu. Dediim gibi tam
bir pislikti."
Konumaya devam etmesi iin kaytsz grnmeye alyordum. Yemeime devam etmek, yle
grnmenin en iyi yolu gibi grnyordu. Ama baklarm indirdiim zaman orba kasemin
kaybolmu olduunu grdm. Bir ekmek aldm, krdm, ya srmek zereydim ki, elimin titremekte
olduunu fark ettim. Bir an sonra bunun, kadn boazlamak arzumdan kaynaklandn fark ettim.
Bu yzden derin bir nefes aldm, gevedim bir yudum daha arap aldm. nmde bir erez taba
belirdi, sarmsak ve muhtelif d krn bitki kokular, sakin olmam sylediler. Mandor a bam
sallayarak teekkr ettim ve Jasra da aynsn yapt. Bir an sonra ekmeime ya srdm.

Birka lokma sonra konutum, Anlamadm itiraf etmeliyim. Melmann benim ayinle
ldrlmemde rol oynayacan syledin. Yalnzca rol m?" dedim.
Yarm dakika kadar yemek yemeyi srdrd, sonra bir glmseme daha buldu.
Pas geilemeyecek kadar iyi bir frsatt," dedi sonra, Juliayla ayrldnz zaman kz
gizemcilie ilgi duymaya balad. Victor la birlikte ona ulaabileceimizi, adamn onu eitmesini
salayabileceimizi, birka basit ey retip, ayrlnzdan duyduu mutsuzluktan
faydalanabileceimizi, bunu gerek bir nefrete dntrp, kurban edilme zamann geldiinde
boazn onun kesmesini salayabileceimizi grdm."
Aslnda ok lezzetli olan bir eyle boulur gibi oldum.
Sa elimin yannda st buulu, kristal bir su kadehi belirdi. Alp azmdakileri yuttum. Bir yudum
daha aldm.
Ah, bu tepki bile tek bana her eye deer," diye yorum yapt Jasra. Bir zamanlar k olduun
birinin celladn olmasnda intikama tat veren bir eyler olduunu itiraf etmelisin."
Gz ucuyla Mandor un ban sallamakta olduunu grdm.
Hakl olduunu kabul etmek zorundaydm.
Bunun iyi bir intikam plan olduunu kabul etmeliyim," dedim. Rinaldo bu ksmna katlyor
muydu?"
"Hayr, ikiniz o srada dost olmutunuz. Seni uyaracandan korkuyordum."
Bir dakika kadar bunu dndm, sonra, Yolunda gitmeyen ne oldu?" diye sordum.
Asla tahmin edemeyeceim tek ey," dedi. Juliada gerekten yetenek vard. Victor un verdii
birka dersten sonra resim yapmak dnda her konuda adam geti. Lanet olsun! Belki resim de
yapyordur. Bilmiyorum. Kendime bir koz as bulmutum, hem de oyuna kendi kendine katlmt."
rperdim. Baevinde, Vinta Baylenin bedenindeki tyiga ile yaptm konumay hatrladm.
Julia istedii yetenekleri gelitirdi mi?" diye sormutu bana. Bilmediimi sylemitim. O belirtileri
hi gstermediini sylemitim... Ve bundan ksa zaman sonra spermarketin park yerinde
karlamamz, oturmasn syledii ve bir daha hi kprdamayan kpei hatrlamtm... Bunu
hatrlamtm, ama...
Peki sen yetenei olduuna dair herhangi bir belirti grdn m?" dedi Jasra.
Olaylarn neden byle gelitiini anlamaya balarken, Grdm syleyemem," diye yant
verdim, Hayr, byle bir ey syleyemem."
...Baskin-Robbinste olduu gibi, dondurma klahtan dudaa varana kadar tadn deitirmiti. Ya
da emsiyesi olmad halde kuru kald frtna...
Jasra aknlkla kalarn att ve gzlerini ksarak bana bakt. Anlamyorum," dedi. Bilseydin
onu kendin eitebilirdin. Sana kt. Zorlu bir ekip olurdunuz."
ten ie kvrandm. Haklyd ve phelenmitim, hatta belki de biliyordum, ama bask altnda
tutuyordum. Muhtemelen balangcn, o glge yryyle, kiisel enerjilerimle ben tetiklemitim...
"Bu zor bir konu," dedim, ve ok kiisel."
Ah. Ak meseleleri benim iin ya ok basittir, ya da tamamen anlalmaz," dedi. Ortas yok
gibidir."
Biz basit diyelim," dedim ona. Belirtileri fark ettiim zaman zaten ayrlyorduk ve bir gn benim
zerimde deney yapabilecek bir eski sevgilinin glerini arttrma arzusu hissetmedim."
Bu anlalr bir ey," dedi Jasra. Hem de ok. Ve son derece ironik."
Gerekten yle," dedi Mandor ve bir hareketle nmzde duman tten daha fazla tabak
belirmesini salad. Entrika hikayeleri ve psikolojinin derinliklerine dalmadan nce, biraz yabani

pirin ve birka kukonmaz ucuyla Mouton Rothschilde yatrlm bldrcn gs denemenizi


isterim."
Gerein baka bir katmann gstererek, onu almalarna balamaya ittiimi fark etmitim. Ve
ona kendim hakkndaki gerei syleyecek kadar gvenmediimden onu kendimden
uzaklatrmtm. Herhalde bu gvenme yeteneim kadar sevme yeteneim hakknda da bir fikir
veriyordu. Ama batan beri byle hissetmitim. Bir ey daha vard. Dahas vard...
"Bu ok lezzetli," diye dncesini aklad Jasra.
Teekkr ederim." Mandor bir havalandrma numaras kullanmak yerine ayaa kalkt, masann
evresinde dolat ve kadnn kadehini elleriyle doldurdu. Bunu yaparken sol elinin parmaklarnn
hafife kadnn plak omzuna srtndn fark ettim. Aklna sonradan gelmi gibi benim kadehime
de etrafa sratarak biraz arap dkt ve yerine dnd.
Aniden berraklaan karanlk camda kendi i gzlemime devam ederken, Evet, mkemmel,"
dedim.
Bir ey hissetmitim, batan beri bir eyden phelenmitim, artk biliyordum. Glge yrymz
sk sk onun yoluna serdiim yalnzca bir dizi kk, harikulade doalama snavdan biriydi. Onu
hazrlksz yakalamak, onun ey olduunu aa karmak. Ne olduunu? Eh, potansiyel bir byc.
Ee?
atal bam kenara braktm ve gzlerimi ovaladm. Buna yakn bir eydi, ama uzun zamandr
kendimden saklyordum...
Jasrann, Bir ey mi oldu, Merlin?" diye sorduunu duydum.
Hayr. Sadece biraz yorgun olduumu fark ettim," dedim. "Her ey yolunda."
Bir byc. Yalnzca potansiyel bir byc deil. Korkuyu gmmtm ve imdi anlyordum ki,
beni ldrmek iin yaplan 30 Nisan giriimlerinin arkasnda o vard ve ben bunu bask altna alm,
onu sevmeye devam etmitim. Neden? Bildiim ve aldrmadm iin mi? Nimuem o olduu iin
mi? Olas katilime k olduum ve kendimden kant gizlediim iin mi?
Yalnzca aklszca sevmekle kalmadm, peimde dolaan, bana srtan, dilediim an onunla
ibirlii yapacam kocaman bir lm dileim olduu iin mi?
"Ben iyiyim," dedim. Gerekten bir ey yok."
Bu, dedikleri gibi, en kt dmanmn kendim olduu anlamna m geliyordu? Umarm deildir.
Hayatm onca d kaynakl etkene de balyken terapiye girmeye gerekten zamanm yok.
"Dncelerine bir peni veririm," dedi Jasra tatl tatl.

Blm 2
Onlara paha biilmez," diye yantladm. Tpk akalarn gibi. Seni alklamalym. Sadece o
sralar bunu bilmediim iin deil, ayn zamanda elimde birbirine srtebileceim yalnzca birka
veri varken hibir doru tahmin yapamadm iin. Duymak istediin bu muydu?"
"Evet," dedi.
Senin iin de olaylarn yanl gitmeye balad bir nokta olduunu duyduuma sevindim," diye
ekledim.
ini ekti, ban sallad, bir yudum arap ald.
Evet, oldu," diye kabul etti. Byle ufak bir iten bylesine bir geri tepme beklemiyordum.
Dnyada bu kadar ok ironinin serbeste dolatna inanmay hl g buluyorum."
Olaylarn tamamn takdir etmemi istiyorsan, biraz daha ayrntya girmen gerekecek," dedim.
Biliyorum. Bir adan, yzndeki o belli belirsiz akn ifadenin yerini benim rahatszlmdan
zevk alan bir ifadenin aldn grmekten nefret edeceim. Dier yandan, bu ksmda da hl seni bir
baka adan rahatsz edecek olabilir."
Biraz kazan, biraz kaybet," dedim. O gnlere ilikin, seni hl meraklandran birka mesele
kaldna iddiaya girebilirim."
"rnein?" diye sordu.
rnein neden hayatma kasteden 30 Nisan teebbslerinin hibirinin baarl olamad gibi."
Sanrm Rinaldo bir ekilde sana haber vererek abalarm sabote etti."
"Yanl."
"O zaman ne?"
Tyiga. Beni koruma drtsne sahip. Onu o gnlerden hatrlyor olabilirsin, Gail Lampronun
bedeninde yayordu."
Gail mi? Rinaldonun kz arkada? Olum bir iblisle mi kyordu?"
nyargl olmayalm. Birinci snfta bundan ok daha ktlerini bulmutu."
Bir an dnd, sonra yavaa ban sallad.
Bu konuda haklsn," diye kabul etti. Carol unutmuum. Ve bunun neden olduu konusunda -o
eyin Amber de itiraf ettikleri dnda- senin hl bir fikrin yok, deil mi?"
"Hl bilmiyorum," dedim.
O dneme daha da tuhaf bir k veriyor," diye yksek sesle dnd, zellikle de yollarmz
yeniden aktndan beri. Acaba...?"
"Ne?"
Acaba seni korumak iin mi oradayd, yoksa beni engellemek iin mi? Senin muhafzn m, benim
lanetim mi?"
"Bilmek g, nk sonular aynyd."
Ama son zamanlarda senin evrende dolayor ki bu da birincisinin doru olduunu ima ediyor."
"Elbette, bizim bilmediimiz bir ey biliyorsa."
"rnein?"
"rnein aramzda yeniden bir atma domas olasl gibi."
Glmsedi.
Hukuk fakltesine gitmeliydin," dedi. sen de en az Amberdeki akrabalarn kadar sinsisin. Ama
drste, o ekilde anlalabilecek hibir ey planlamadm syleyebilirim."
Omuzlarm silktim.

Yalnzca bir dnceydi. Ltfen Juliann hikayesine devam et."


Birka lokma yedi. Ona elik ettim, sonra yemeyi brakamadn fark ettim. Mandor a baktm,
ama ne dnd belli olmuyordu. Tatlar byyle glendirdiini ya da yemee katlanlar
tabaklarn temizlemeye zorlayacak bir ey yaptn asla kabul etmez. Her durumda, Jasra bir kez
daha konumaya balamadan nce yemeklerimizi bitirdik. Ve itiraf etmek gerekirse ikayeti
deildim.
kiniz ayrldktan sonra Julia deiik retmenlerle alt," diye balad. Ben planm yaptktan
sonra, o retmenlerin onu hayal krklna uratacak, cesaretini kracak ve yeni birini aramaya
balamasna sebep olacak bir ey yapmalar ya da sylemeleri ok olas bir eydi. Fazla zaman
gemeden, zaten bizim eitimimiz altnda olan Victor a geldi. Adama kzn aramzda kaln ho
hale getirmesini ve her zamanki n hazrlklarn ounu atlayarak, ona kendisi iin setiim
balang ayinini retmeye balamasn syledim..."
Bu neydi?" diye szn kestim. Ortalkta, zel amalarla sonulanan bir sr balang ayini
var."
Glmsedi, ban sallad, bir ekmek krd ve ya srmeye balad.
Ona bizzat ellerimle, kendime has bir ayin yaptm. Krk Desenin Yolu."
"Glgenin Amber ucundan tehlikeli bir eye benziyor."
Corafyanza su bulamam," dedi. Ama ne yaptn biliyorsan o kadar da tehlikeli deil."
Anladm kadaryla," dedim, Desenin glgelerine sahip o Glge dnyalar ancak kusurlu
uyarlamalar bulundurabilirmi ve bu da her zaman risk demekmi."
"Ancak onunla nasl baa kacan bilmiyorsan risklidir."
Ve Juliann bu... Krk Deseni yrmesini saladn, yle mi?"
Desen yrme olarak adlandrdn eye ilikin bilgim yalnzca merhum kocamn ve Rinaldonun
anlattklarna dayanyor. Dtaki bir balangtan, izgileri takip ederek, gcn sana geldii iteki bir
noktaya yryorsun, sanrm?"
"Evet," diye kabul ettim.
Krk Desen Yolunda," diye aklad, kusurdan giriyorsun ve merkeze ilerliyorsun."
Krk veya kusurluysalar, izgileri nasl takip ediyorsun? izgilerden ayrlrsan gerek Desen
seni yok eder."
izgileri takip etmiyorsun. atlaklar takip ediyorsun," dedi kadn.
"Ve sonra... ktn zaman?" diye sordum.
"inde Krk Desenin imgesini tayor oluyorsun."
"Peki bununla nasl ar yapyorsun?"
Kusur araclyla. mgeyi aryorsun, g ektiin karanlk bir kuyu gibi oluyor."
"Peki glgeler arasnda nasl yolculuk ediyorsun?"
Sizin gibi anladm kadaryla," dedi. Ama krk hep seninle oluyor."
"Krk m? Anlamyorum."
"Desendeki kusur. Seni Glgede takip ediyor. Yolculuk ederken hep yannda oluyor, bazen sa
kalnlnda bir atlak, bazen byk bir uurum olarak. Yer deitiriyor; aniden her yerde yoktan var
olabiliyor. Gereklikte bir gedik gibi. Krk Yolun tehlikesi budur. ine dmek nihai lm olur."
O zaman bir bubi tuza gibi btn bylerinizin iinde de olmal."
Her meslein riskleri vardr," dedi. Onlardan kanmak sanatmzn bir paras."
"Peki Juliaya yaptrdn balang ayini bu mu?"
"Evet."
"Ve Victor a da?"

"Evet."
Ne dediini anlyorum," diye yant verdim, ama bilmelisin ki krk Desenler glerini asl
Desenden alyor."
Elbette. Ne olmu? Dikkatli olursan imge de asl ey kadar ie yaryor."
"Srf kaytlar iin soruyorum, ka tane ie yarar imge var?"
"Faydal derken?"
Glgeden glgeye yozlayor olmallar. izgiyi nerede ekiyorsun ve 'Bu krk imgenin tesinde
boynumu krma riskini gze almam,' diyorsun?"
Ne demek istediini anlyorum. Belki, ilk dokuz imgeyle alabilirsin. Ben daha teye gitmedim.
En iyileri ilk . Sonraki tanesi ie yarar. Son ok riskli."
"Her biri iin daha byk bir boluk mu?"
"Kesinlikle."
"Neden bana bunca gizli bilgiyi veriyorsun?"
Sen daha yksek dzeyde bir Desen yrycssn, bu yzden fark etmez. Ayn zamanda, ortam
deitirmek iin yapabilecein hibir ey yok. Ve son olarak, yknn geri kalann takdir edebilmek
iin bunu bilmelisin."
"Tamam," dedim.
Mandor masaya vurdu ve nmzde kk, kristal limon erbeti kadehleri belirdi. areti aldk ve
sohbete devam etmeden nce tabaklarmz temizledik. Darda, bulutlarn glgeleri da
yamalarnda kayyordu. Koridorda, uzak bir yerden hafif bir mzik bize doru szld. Dardan,
uzak kazma-krek sesleri gibi tkrt ve srtnme sesleri geliyordu. Byk olaslkla kaleden.
"Demek Juliay ayinden geirdin," dedim.
"Evet," dedi Jasra.
"Sonra ne oldu?"
Krk Desen imgesini armay ve onu byl gr iin, by asmak iin kullanmay rendi.
indeki gedik araclyla ham g ekmeyi rendi. Glgede yolunu bulmay rendi..."
"Uuruma dikkat ederek mi?" dedim.
Evet ve kesinlikle hnerliydi. Aslna bakarsan, her eye yetenei vard."
Bir lmlnn Desenin krk da olsa bir imgesini yrmesi ve hayatta kalmas beni hayrete
drd."
Yalnzca birka yapabilir," dedi Jasra. Dierleri bir izgiye basar ya da krk alanda anlalmaz
bir ekilde lr. Belki, yzde onu baarabilir. Bu kt deil. Durumu biraz zel klyor. Hayatta
kalanlar arasnda, yalnzca birka kii doru dzgn kehanet ustal yapabilecek kadar beceri
gelitirebiliyor."
Ve sen Juliann ne yaptn anladktan sonra Victor dan daha iyi olduunu sylyorsun?"
Evet. Ne kadar iyi olduunu ok ge olana kadar takdir edemedim."
Tepkimi kontrol ediyor grnen baklarn zerimde hissettim. Yemeine ara verip tek kam
kaldrdm.
Evet," diye devam etti, grne gre tatmin olarak. Kaynakta hanerlediin kiinin Julia
olduunu bilmiyordun, deil mi?"
Hayr," diye itiraf ettim. Maske batan beri beni meraklandrmt. Olan bitenlerin arkasndaki
drty anlayamyordum. iekler zellikle tuhaf bir dokunutu ve mavi talarn arkasndakinin sen
mi, yoksa Maske mi olduunu hi anlayamadm."
Kahkaha att.

Mavi talar ve geldikleri maara bir tr aile srr. Madde bir tr byl yaltkan, ama iki para bir kez bir araya geldikten sonra- balarn koruyorlar ve bu ekilde duyarl bir insan bir tanesini
elinde tutarken bir bakasnn izini srebiliyor..."
"Glgede de mi?"
"Evet."
z srme iini yapan kiinin bunun dnda by yetenei olmasa bile mi?"
yle olsa bile," dedi Jasra. Kendi kayarken glge kaydran birini takip etmeye benziyor.
Yeterince hzl ve duyarl herhangi biri yapabilir. Bu yalnzca uygulamay biraz daha uzaa tayor.
Glge kaydran kiinin kendisinden ok izini takip ediyor."
Kendini, kendini... bana bunun sana da yapldn m sylemek istiyorsun?"
"Evet."
Bam kaldrdmda kzardn grdm.
"Julia m?" dedim.
"Anlamaya balyorsun."
Hayr," dedim. Eh, belki biraz. Beklediinden daha yetenekli kt. Bunu bana zaten syledin. Bir
konuda seni aptal durumuna drdn anlyorum. Ama nerede ya da nasl olduu konusunda emin
deilim."
Onu buraya getirdim," dedi Jasra, Amber in yaknndaki ilk glge emberine gtrmek zere
baz aletler almak istiyordum. O srada kaledeki alma odama bir gz atmt. Ve belki o srada
ar konukan davranmmdr. Ama aklna notlar aldn ve belki bir plan yaptn nereden
bilecektim ki? Onun bu tr dnceler besleyemeyecek kadar sinmi olduunu hissediyordum. yi bir
oyuncu olduunu itiraf etmeliyim."
Victor un gnln okudum," dedim. Devaml maske, balk ve muhtemelen ses bozan trden
bir by kullandn anlyorum."
Evet, ama bence bu, Juliay ba emesini salayacak kadar korkutmak yerine by konusundaki
hrsn glendirdi. Sanrm o srada tragolitlerimden -mavi talardan- birini ald. Gerisi tarih."
"Benim iin deil."
nmde dumanlar tten, tamamen yabanc, ama harika kokulu sebzelerden oluan bir tabak
belirdi.
"Bir dn."
Onu Krk Desene gtrdn ve yrmesini saladn..." diye baladm.
"Evet."
Eline geen ilk frsatta," diye devam ettim, kaleye dnmek ve dier srlarn renmek iin
eyleri... tragolitleri kulland."
Jasra hafife alklad, sebzelerin tadna bakt, hzla biraz daha yedi. Mandor glmsedi.
"Bunun tesi bo," diye itiraf ettim.
"yi bir ocuk ol ve sebzelerini ye," dedi Jasra.
taat ettim.
Bu olaanst hikaye hakknda vardm sonular yalnzca insan doasna ilikin deneyimlerime
dayandrarak derdim ki," dedi Mandor aniden, kz, kanatlar kadar penelerini de denemek istemitir.
Geri dnp eski efendisine -u Victor Melmana- meydan okumu, onunla bir by dellosu
yapmtr."
Jasrann hzla iini ektiini duydum.
"Bu gerekten de sadece bir tahmin mi?" diye sordu.

Gerekten," diye yant verdi Mandor, arabn kadehinde evirerek. Ve daha ileri giderek bir
zamanlar senin de kendi retmeninle benzer bir ey yaptn tahmin ederdim."
"Hangi eytan syledi sana?" diye sordu Jasra.
Yalnzca Sharunun retmenin olduunu tahmin ettim
-ve belki bundan fazlas," dedi Mandor. Ama buray ele geirmeni ve burann eski efendisini
hazrlksz yakalaman aklyor. Hatta belki yenilmeden nce, bir gn senin de ayn kaderi yaamana
ilikin bir lanet savuracak zaman bile olmutur. Olmamsa bile, bizim mesleimizdeki kiiler iin
bu tr eyler tam bir ember izme eilimindedir."
Kadn gld.
O zaman Mantk isimli eytan," dedi, sesinde bir hayranlk belirtisiyle. Ama sen onu sezgilerinle
aryorsun ve bu da onu bir sanat yapyor."
ardm zaman hl geliyor olmas gzel. Ama Victor un onu engelleme yeteneinin Juliay
arttn anlyorum."
Doru. raklar bir iki koruma tabakasna saracamz beklemiyordu."
Ama en azndan kendi savunmalar yeterli olmu anlalan."
Doru. Ama bu elbette, yenilmekle e anlamlyd. nk isyann reneceimi ve ksa zaman
sonra onu terbiye etmek iin dneceimi biliyordu."
"Ah," diye yorum yaptm.
Evet," dedi. te bu yzden lm gibi yapt, beni uzun sre aldattn itiraf etmeliyim."
Juliann dairesini ziyaret ettiim, cesedi bulduum ve yaratn saldrsna uradm gn
hatrladm. Cesedin yz ksmen yok olmutu, geriye kalan hatlar kanlyd. Ama kadn doru
llerdeydi ve genel benzerlik uyuyordu. Ayrca doru yerdeydi. Ve sonra pusudaki, kpeksi bir
yaratn ilgisini ekmitim ve bu da dikkatimi kimlikle ilgili ayrntlardan hayli uzaklatrmt.
Yaam savam polis sirenleri eliinde sona erdii srada, daha fazla aratrmaktan ok kamakla
ilgilenmitim. Daha sonra, o sahnenin ansnn geri dnd her seferinde grdm, l Juliayd.
"nanlmaz," dedim. O zaman bulduum kimin cesediydi?"
Hibir fikrim yok," diye yant verdi. Kendi glge benliklerinden biri ya da sokaktaki bir yabanc
olabilir. Ya da morgdan alnm bir ceset. Bilmemin yolu yok."
"Senin mavi talarndan biri vard zerinde."
Evet. Ve ei de senin ldrdn hayvann tasmasndayd ve onun geldii yolu Julia at."
"Neden? Ve Eikteki Meskn meselesi neden?"
lk sulardaki kzl ringa. Victor onu benim ldrdm sand, ben de onun. O Kale yolunu
atm ve avc hayvan kzn ardndan gnderdiimi sand. Ben de onun yaptn tahmin ettim ve
hzl geliimini benden saklamasna sinirlendim. Bu tr eyler nadiren iyiye iarettir."
Bam salladm.
"O yaratklar buralarda m retiyorsun?"
Evet," diye yant verdi ve pek ok bitiik glgede tehir ediyorum. Mavi kurdele alm olanlar
bile var."
Ben" dedim. ok daha irin ve terbiyeliler. Demek Julia burada bir ceset ve gizli bir koridor
brakt ve sen onun iini Victor un bitirdiini ve kutsal snana bir saldr dzenlemeye
hazrlandn sandn."
"Aa yukar."
Ve o da kzn senin onu ldrmeni gerektirecek kadar tehlikeli olduunu dnd. Koridor
olaynda olduu gibi?"

Koridoru bulduundan emin deilim. Senin de rendiin gibi olduka iyi gizlenmiti. Her
durumda, ikimiz de kzn gerekte ne yaptnn farknda deildik."
"Ve bu?"
Benim zerime de bir para tragolit brakmt. Daha sonra, ayinden sonra onun eini kullanarak
beni Glgede, Begmaya kadar takip etti."
"Begma m? Orada ne halt ediyordun?"
nemli bir ey deil," dedi Jasra. Yalnzca kzn kurnazln gstermek iin bahsettim. O srada
bana yaklamad. Biliyorum, nk daha sonra bana syledi. Sonra Altn Halkann evresinden
buraya, Kaleye kadar beni takip etti. Geri kalann biliyorsun."
"Bildiimden emin deilim."
Buras iin planlar vard. Bana srpriz yapt zaman gerekten ardm. te bylece asklk
oldum."
Ve buray ele geirdi ve halkla ilikiler amacyla bir kaleci maskesi takt. Bir sre burada kalarak
glerini arttrd, yeteneklerini gelitirdi ve senin zerine emsiyeler ast..."
Jasra yumuak sesle hrlad ve ben srnn daha kt olduunu hatrladm. Hzla yeni bir kurgu
alanna getim.
"Onun neden zaman zaman beni gzetlediini ve bazen iek frlattn hl anlamyorum."
Erkekler insan ileden kartyor," dedi Jasra, arap kadehini kafasna dikerken. Kzn amac
dnda her eyi anlamay baardn."
G sarholuu yayordu," dedim. Bunun dnda anlalacak ne var? Hatta gle ilgili uzun bir
tartmamz bile hatrlyorum."
Mandor un gldn duydum. Ona baktm zaman, ban iki yana sallayarak baklarn kard,
Seni hl nemsedii akt," dedi Jasra. Byk olaslkla, epey nemsedii. Seninle oyunlar
oynuyordu. Merakn uyandrmak istiyordu. Onun peinden gitmeni, onu bulman istiyordu ve
muhtemelen gcn seninkine kar denemek istiyordu. Sana, gvenmeyi reddettiin zaman ondan
esirgediin onca eye deer olduunu kantlamak istiyordu."
"Demek bunu da biliyorsun."
"Benimle zgrce konutuu zamanlar olmutu."
Demek beni o kadar seviyordu, o kadar ki, beni Amber de takip edecek ve ldrecek tragolitli
adamlar gnderdi. Bunu neredeyse baaryorlard."
Jasra baklarn kard, ksrd. Mandor hemen ayaa kalkt, masann evresinden doland ve
kadnn kadehini doldurarak aramza girdi. Grm tmyle engelledii srada, kadnn yumuak
sesle konutuunu duydum, ey, pek deil. Katiller... benimdi. Rinaldo, yaptm sandm gibi, seni
uyarmak iin yaknnda deildi ve ben bir kez daha denemeyi dndm."
"Ah," dedim. Orada, darda gezinen bakalar var m?"
"Onlar sonunculard," dedi.
"Ne rahatlatc."
zr dilemiyorum. Yalnzca anlamazlklarmz akla kavuturmak iin aklama yapyorum.
Bu hesab da kapatmaya raz msn? Bilmek zorundaym."
Daha nce sylediim gibi, sona erdirmeye razym. Bu hl geerli. Jurt hikayeye ne zaman
giriyor? kisinin nasl bir araya geldiini ve birbirleri iin ne anlam ifade ettiklerini anlamyorum."
Mandor yerine dnmeden nce benim kadehime de biraz arap ekledi. Jasra gzlerime bakt.
Bilmiyorum," dedi. Biz savarken mttefiki yoktu. Ben kaskatyken olmu olmal."
Onun ve Jurtun nereye kam olabilecei konusunda fikrin var m?"
"Hayr."

Mandor a baktm, fakat ban sallad.


Benim de yok," dedi. Ama aklma tuhaf bir dnce geliyor."
"Evet?"
Jurtun Logrusu yrm ve glerini bulmu olduu gereine ek olarak -yaralar ve eksik
paralar dnda- sana ok benzediini iaret etmek zorundaym."
"Jurt? Bana m? aka yapyor olmalsn!"
Jasraya bakt.
"Hakl," dedi kadn. kinizin akraba olduu ok ak."
atalm braktm ve bam iki yana salladm.
Sama," dedim, emin olduumdan deil kendimi savunmak iin. Ben hi fark etmedim."
Mandor hafife omuzlarn silkti.
nkar psikolojisi hakknda bir ders mi istiyorsun?" diye sordu Jasra.
Hayr," dedim. Bu haberi sindirebilmek iin biraz zaman istiyorum."
Zaten servis vakti gelmiti," diye bildirdi Mandor, geni bir hareket yapt ve yemek geldi.
Beni serbest braktn iin akrabalarnla ban belaya girecek mi?" diye sordu Jasra bir sre
sonra.
Senin gittiini fark edecekleri zamana kadar iyi bir hikaye hazrlamay umuyorum," diye yant
verdim.
"Baka bir deyile, girecek," dedi.
"Belki biraz."
"Ne yapabileceime bakarm."
"Ne demek istiyorsun?"
Kimseye borlu kalmak istemem," dedi ve bu konuda benim senin iin yaptmdan daha
fazlasn sen benim iin yaptn. Gazaplarn zerinden evirebilmenin bir yolunu bulursam,
kullanrm."
"Aklnda ne var?"
"Bu noktada brak. Bazen ok ey bilmek iyi deildir."
"Bu kulama hi ho gelmiyor."
Konuyu deitirmek iin mkemmel bir sebep," dedi kadn. Jurt ne kadar byk bir dman
oldu?"
Benim iin mi?" diye sordum. Yoksa ikinci bir yardm iin buraya dnp dnmeyeceini mi
merak ediyorsun?"
"O ekilde ifade ediyorsan, her ikisi birden."
Sanrm elinden gelse beni ldrr," dedim Mandor a bakarak. Mandor ban sallad.
"Korkarm yle," diye fikrini aklad.
Ele geirdii eyden daha fazla almak iin buraya dnme konusuna gelince," diye devam ettim,
sen daha iyi bilirsin. Kaynaktaki ayinle elde edecei gleri kazanmaya ne kadar yakn
grnyordu?"
Tam olarak bilmek zor," dedi, nk glerini ok karmak koullar altnda snyordu. Belki
yzde elli. Yalnzca bir tahmin. Bu kadar onu tatmin eder mi?"
"Belki. Bu onu ne kadar tehlikeli klar?"
ok. Kullanmay tam olarak rendii zaman. Yine de, bu yerin, dnmesi ihtimaline kar
olduka iyi korunacan biliyor olmal. Onun gibi birine kar bile. Ben uzak duracan
dnyorum. Sadece Sharu bile -iinde bulunduu koullarda- zorlu bir engel olacak."
Yemeye devam ettim.

Julia muhtemelen denememesini tleyecek," diye devam etti Jasra. Bu yeri tanyor."
Bam sallayarak bu fikri kabul ettiimi belirttim. Zaman geldii zaman karlacaktk. Bunu
engellemek iin imdi yapacam ok ey yoktu.
"imdi ben bir soru sorabilir miyim?" dedi Jasra.
"Sor."
"Tyiga..."
"Evet?"
Dk Orkuzun kznn vcudu bile olsa, ylesine saraya gelip odana girmediinden eminim."
"Deil," diye yant verdim. Resmi bir heyetle geldi."
"Heyetin ne zaman geldiini sorabilir miyim?"
Gnn erken saatlerinde," diye yant verdim. Ama korkarm ayrntlar hakknda..."
Bol yzkl elini, reddederek sallad.
Devlet srlaryla ilgilenmiyorum," dedi, ama Naydann genellikle babasna sekreteri olarak
elik ettiini biliyorum."
"Ee?"
"Kz kardei de geldi mi, yoksa evde mi kald?"
"Coraldan bahsediyorsun, deil mi?" diye sordum.
"Evet."
"Geldi," diye yant verdim.
"Teekkr ederim," dedi ve yemeine dnd.
Lanet olsun. Bu da neydi? Coral ile ilgili, benim bilmediim bir ey mi biliyordu? Onun imdiki
belirsiz durumu hakknda bilgi verecek bir ey? Eer yleyse, bunu renmek bana kaa patlard?
"Neden?" dedim sonra.
Yalnzca merak ettim," diye yantlad. Aileyi daha... mutlu zamanlardan tanyorum."
Jasra duygusallayor muydu? Asla. O zaman ne?
"Ailenin bir iki sorunu var, diyelim?" diye sordum.
"Tyiga'nn Nayday ele geirmesi dnda m?"
"Evet," dedim.
"Bunu duymak beni zer," dedi. Nasl sorunlar?"
"Coral ile ilgili kk bir tutsaklk olay."
atalm tabana drnce kk bir tngrt kt.
"Sen neden bahsediyorsun?" diye sordu.
"Yanl konumlandrma," dedim.
"Coraln m? Nasl? Nerede?"
Bu, ksmen onun hakknda gerekten neler bildiine bal," diye akladm.
"Kz ok severim. Benimle oyun oynama. Ne oldu?"
Epey kafa kartrc. Ama peinde olduum yant deil.
"Annesini iyi mi tanrdn?"
Kinta. Onunla diplomatik grevlerde karlamtm. Gzel bir kadn."
"Bana babasndan bahset."
ey, kraliyet ailesinin yesi, ama taht sras dalnda deil. Babakan olmadan nce Orkuz
Kashfada Begma bykelisiydi. Ailesi de yannda yayordu, bu yzden doal olarak onu birka
kez grdm..."
Ban kaldrd zaman gzlerimi ona dikmi olduumu grd. Logrus mgesinin ve onun Krk
Deseninin iinden.

Gz gze geldik, glmsedi.


Ah. Babasn sormutun," dedi. Sonra durdu ve bam salladm. Demek o sylentide gereklik
pay var," diye yorum yapt sonunda.
"Gerekten bilmiyor muydun?"
Dnyada ok dedikodu var, ounu kontrol etmek imkansz. Hangilerinin gerek olduunu
nereden bilebilirim? Ve neden aldraym ki?"
"Haklsn, elbette," dedim. Yine de..."
htiyar delikanlnn yanllarndan biri," dedi kadn.
"Skor sayan var m? Devlet ileri iin zaman ayrabilmi olmas aknlk verici."
"Kim bilir," dedim.
O zaman, drst olmak gerekirse, o dedikoduyu bilmeme ek olarak, gerekten de bir aile
benzerlii vard. Ama ailenin ounu tanmadmdan buna dayanarak karar vermezdim.
Doru olduunu mu sylyorsun?"
"Evet."
"Srf benzerlik yznden mi, yoksa baka bir ey daha m var?"
"Dahas var."
Tatl tatl glmsedi ve ataln ald.
Dnyann bize bahettii o peri masalms hikayeleri hep sevdim."
"Ben de," dedim ve yemeye devam ettim.
Mandor boazn temizledi.
Hikayenin yalnzca bir ksmn anlatman hi adil gelmiyor," dedi.
"Haklsn," diye kabul ettim.
Jasra baklarn bana evirdi ve iini ekti.
Tamam," dedi, soracam. Nasl kesin olarak bile... Ah. Elbette. Desen."
Bam salladm.
Vay vay vay. Kk Coral, Desenin Efendisi. Bu yeni bir olay m?"
"Evet."
"Herhalde imdi Glgede bir yerdedir. Kutluyordur."
"Keke bilebilseydim."
"Ne demek istiyorsun?"
"Gitti, ama nereye, bilmiyorum. Ve bunu yapan Desendi."
"Nasl?"
"Gzel soru. Bilmiyorum."
Mandor boazn temizledi.
Merlin," dedi, belki baz meseleler" -sol elini evirdi- "dnnce belki..."
Hayr," dedim. Normalde takdir yetkisi bana ait -belki bir Kaos Lordu olarak senin iin bilekardeim. Ve Ekselenslarnn durumunda kesinlikle yle," -Jasraya bam salladm- ama
tanyorsunuz ve kzdan holanyor olabilirsin." Abartmaktan vazgetim ve abucak ekledim, Ya da
en azndan ona kar kt duygular beslemiyorsun."
"Dediim gibi, kz ok severim," dedi Jasra, ne eilerek.
Gzel," diye yantladm, nk bu konuda aldatlm olsam da, olanlardan kendimi en azndan
ksmen sorumlu hissediyorum. Bu yzden kendimi her eyi yoluna koymak zorunda hissediyorum.
Ama bunu nasl yapacam bilmiyorum."
"Ne oldu?" diye sordu.

Deseni grmek istediini sylediinde onu elendiriyordum. Bu yzden istediini yaptm. Yolda
bana Desenle ilgili sorular sordu. Zararsz bir sohbet gibi grnyordu, ben de merakn giderdim.
Babas hakkndaki dedikodular bilmiyordum, aksi halde bir eylerden phelenirdim. Oraya
vardmzda ayan Desenin zerine koydu ve yrmeye balad."
Jasra derin bir nefes ald.
Kandan olmayan biri iin lmcl olurdu," dedi. Deil mi?"
Bam salladm.
Hatta iimizden biri iin," dedim sonra, eer baz hatalar yaparsak."
Jasra gld.
"Ya annesi uakla ya da ayla yatm olsayd?" dedi.
Akll bir evlatm," dedim. Her durumda, Desene bir kez balannca geri dnlemez. Yol
boyunca talimatlar vermek zorunda kaldm. Ya bunu yapacaktm, ya da kt bir ev sahibi olarak
kesinlikle Begma-Amber ilikilerini bozacaktm."
Ve her tr hassas pazarl mahvedecektin, yle mi?" diye sordu, yar ciddi.
O srada, Begmallarn ziyaretinin gerek doas hakknda konu d bir hikayeden holanacan
hissettim, ama yutmadm.
Bunu syleyebilirsin," dedim. Her naslsa, Deseni tamamlad ve sonra Desen onu alp gtrd."
Merhum kocam, merkezindeyken Desenden seni herhangi bir yere gtrmesini isteyebileceini
sylemiti."
Doru," dedim, ama biraz sra d olan kzn komutuydu. Desene, onu istedii yere
gndermesini syledi."
"Korkarm anlamyorum."
"Ben de yle, ama kz anlyordu ve Desen onu gtrd."
Yani kz sadece, 'Beni nereye gndermek istiyorsan gnder,' dedi ve o anda bilinmeyen bir yere
mi gitti?"
"Anladn."
Grne gre bu, Desenin bir tr zekaya sahip olduunu ima ediyor."
Elbette, ancak kzn zel bir yeri ziyaret etme arzusuna karlk vermemise."
Doru. Sanrm bu olaslk da var. Ama onu bulmann yolu yok mu?"
Kzn Koz Kartn izdim. Denediim zaman, ona ulamay baardm. Karanlk bir yere
kapatlm gibiydi. Sonra temas kaybettik. Bu kadar."
"Bu ne kadar nce oldu?"
Benim tahminime gre birka saat," dedim. Buras Amber zamanna yakn m iliyor?"
Yeterince yakn, sanrm. Neden bir kez daha denemedin?"
O zamandan beri biraz megulm. Ayn zamanda, bu konuya yaklamann alternatif yolunu
aryorum."
Bir tkrt ve ngrt geldi. Kahve kokusu aldm.
Sana yardm edip etmeyeceimi soruyorsan," dedi Jasra, "yant, evet. Ama bunu nasl yapacam
bilmiyorum. Belki bir kez daha Koz Kartn denesen -ben sana destek olurken- ona ulaabiliriz."
Tamam," dedim, fincanm indirip kartlar karrken. Bir deneyelim."
Ben de yardm ederim," dedi Mandor, ayaa kalkp sama yaklaarak.
Jasra gelip solumda durdu. Hepimizin aka grebilmesi iin Koz Kartn kaldrdm.
"Balayalm," dedim ve zihnimle ileriye uzandm.

Blm 3
Yolunu arm bir gn olarak kabul ettiim bir k lekesi yerdeki konumundan kahve
fincanmn yanna kayd. Halka eklindeydi ve dierlerinden hibiri fark etmemi grndnden bu
konuda yorum yapmamaya karar verdim.
Corala uzandm ama hibir ey bulamadm. Jasra ile Mandor un da uzandn hissettim ve
gcm onlarnkiyle birletirerek tekrar denedim. Daha fazla.
Bir ey?
Bir ey... Koz Kartlarn kullanrken Viallenin ne hissettiini merak ettiimi hatrladm.
Kalanmzn bildii o grsel ipularndan farkl bir ey olmalyd. Buna benzer bir ey.
Bir ey.
imdi hissettiim ey Coraln varlyd. Karttaki ekline baktm, ama canlanmad. Kart hissedilir
derecede serinlemiti, ama dierleriyle iletiim kurduum zaman normalde hissettiim o buzsu
serinlik deildi. Daha fazla denedim. Mandor ve Jasrann da abalarn arttrdn hissettim.
Sonra Coraln karttaki imgesi soldu, bir baka ey gelip yerini almad. Ama bolua bakarken
kzn varln hissettim. Bu sanki uyumakta olan birisiyle temas kurmaya alma duygusu gibiydi.
Anlayamyorum, bu sadece ulamas g bir yer mi, anlayamyorum," diye balad Mandor,
yoksa..."
"Sanrm bir bynn etkisi altnda," dedi Jasra.
"Bu bir ksmn aklayabilir," dedi Mandor.
Ama yalnzca bir ksmn," dedi yumuak, tandk bir ses yakndan. Onu tutan baz muazzam
gler var, Baba. Daha nce hi bylesini grmedim."
Hayaletark hakl," dedi Mandor. Ben de hissetmeye balyorum."
"Evet," diye balad Jasra, bir ey var..."
Ve aniden perde delindi ve Coraln yere ylm eklini grdm. Grne gre baygnd, ok
karanlk bir yerde, karanlk bir yzeyde yatyordu ve zerindeki tek aydnlk, evresine izilmi ate
emberinden geliyor gibiydi. stese de beni yanna getiremezdi ve...
"Hayalet, beni ona gtrebilir misin?" diye sordum.
O yant veremeden imge soldu ve souk bir esinti hissettim. Birka saniye sonra imdi buz gibi
olmu karttan bana doru esmekte olduunu fark ettim.
Sanmyorum, bunu istemezdim ve ihtiya da olmayabilir," diye yant verdi Hayalet. Onu tutan
g ilgini fark etti ve u anda sana doru uzanyor. O Koz Kartn kapatmann bir yolu var m?"
Elimi kartn yznden geirdim ki bu normalde yeterli olurdu. Hibir ey olmad. Souk esintinin
younluu artm gibi grnyordu. Zihinsel bir emirle hareketi tekrarladm. Bu ey her neyse onun
bana odaklandn hissetmeye baladm.
Sonra Koz Kartnn zerine Logrus mgesi dt ve ben geriye frlayp, omzumu kapnn kenarna
arparken kart elimden frlad. Bu olurken Mandor sa tarafa doru sendeledi ve dengesini salamak
iin masaya tutundu. Logrus grntmde, dmeden nce karttan vahi k izgilerinin fkrdn
ve uzaklatn grmtm.
"Bu numaray o mu yapt?" diye seslendim.
"letiimi kesti," diye yantlad Hayalet.
"Teekkrler, Mandor," dedim.
Ama Koz Kartndan sana uzanan g artk nerede olduunu biliyor," dedi Hayalet.
"Neyi bildiini sen nereden biliyorsun?" diye sordum.

Hl sana uzanyor olduu gereine dayal bir tahmin. Ama uzun yoldan -uzamdan- geliyor.
Sana ulamas eyrek dakika kadar alabilir."
Zamirleri kullanma tarzn biraz belirsiz," dedi Jasra. Yalnzca Merlini mi istiyor? Yoksa
hepimize mi odaklanyor?"
Belirsiz. Odak Merlin. Size ne yapaca konusunda hibir fikrim yok."
Bu sohbet srasnda ne atldm ve Coraln Koz Kartn aldm.
"Sen bizi koruyabilir misin?" diye sordu Jasra.
Merlini uzak bir yere nakletmeye baladm bile. Bunu sizin iin de yapaym m?"
Koz Kartm cebime koyarken bam kaldrdmda odann biraz daha az maddesel -yar saydamolduunu fark ettim, sanki her ey renkli camdan yaplm gibiydi.
Ltfen," dedi Jasrann katedral penceresi resmi gibi ekli yumuak sesle.
"Evet," dedi solmakta olan aabeyimin hafif yanks.
Sonra alev alev bir halkadan karanlk bir yere getim. Bir ta duvara doru sendeledim, duvar
boyunca el yordamyla ilerlemeye baladm. eyrek bir dn, nmde parlak noktalarla ssl
aydnlk bir alan...
"Hayalet?" diye sordum.
Yant yok.
Bu kesintili sohbetlerden holanmyorum," diye devam ettim.
Maara az gibi ak olan bir yere gelinceye kadar ilerledim. nmde berrak bir gece g
aslyd ve darya adm attmda souk bir rzgar bana arpt. Titreyerek birka adm geriledim.
Nerede olabileceim konusunda hi fikrim yoktu. Bana bir nefes alacak zaman veriyorsa, aslnda
fark etmezdi. Logrus mgesi araclyla uzaklara uzandm ve ar bir battaniye buldum. Battaniyeye
sarnarak maarann aznda oturdum. Sonra tekrar uzandm. Bir odun yn bulmak daha kolayd
ve bir ksmn yakmak hi sorun olmad. Bir de bir fincan daha kahve istiyordum. Acaba...
Neden olmasn? Bir kez daha uzandm ve parlak halka nmde gr alanma yuvarland.
Baba! Ltfen dur!" dedi alnm bir ses. Seni Glgenin bu cra kesine gndermek iin bir
sr zahmet ektim. Ama ok fazla ar, dikkat ekmene sebep olabilir."
"Hadi ama!" dedim. Tek istediim bir fincan kahve."
Ben sana getiririm. Fakat bir sre kendi glerini kullanma."
"Neden senin eylemin de ayn lde dikkat ekmesin?"
"Ben dolayl bir rota kullanyorum. te!"
Elimin sa yannda, maara zemininde, koyu renk seramik, dumanlar tten bir kupa belirdi.
Teekkrler," dedim, kupay alp koklayarak. Jasra ile Mandor a ne yaptn?"
Her birinizi, oraya buraya uuan deiik imgelerin ortasnda farkl bir yne yolladm. Senin tek
yapman gereken bir sre saklanmak. Brak o eyin ilgisi azalsn."
"Kimin ilgisi? Ne ilgisi?"
"Coral ele geiren g. Bizi bulmasn istemiyoruz."
Neden olmasn? Daha nce bir tanr olup olmadn merak ettiini hatrlar gibiyim. Korkacak
neyin var ki?"
Gerek ey. Benden daha gl grnyor. Dier yandan, ben daha hzl gibiyim."
"Eh, bu da bir ey."
yi bir uyku ek. Sabahleyin hl peinde olup olmadn sylerim."
"Belki ben renirim."
"lm kalm meselesi olmad srece kendini gsterme."
"Ben de bunu kastetmitim. Ya beni bulursa?"

"Neyi uygun grrsen onu yap."


"Neden benden baz eyleri sakladn hissediyorum?"
Sanrm pheci bir doaya sahipsin, Baba. Aile zellii gibi grnyor. Artk gitmeliyim."
"Nereye?" diye sordum.
Dierlerini kontrol etmeye. Birka i yapmaya. Kiisel gelimemle ilgilenmeye. Deneylerimi
kontrol etmeye. O tr eyler. Hoa kal."
"Ya Coral?"
Ama nmdeki k halkas parlad, soldu ve kayboldu.
Sohbetin tartlmaz sonu. Hayalet gittike bizlere benziyordu -sinsi ve yanltc.
Kahvemi yudumladm. Mandor unki kadar iyi deildi, ama iilebilirdi. Jasra ve Mandor un nereye
gnderildiini merak etmeye baladm. Onlara ulamay denememeye karar verdim.
Aslnda, byl tacizlere kar kendi konumumu glendirmenin pek de kt bir fikir
olmayacana karar verdim.
Hayalet beni naklederken braktm Logrus mgesini yeniden ardm. Onu kullanarak maara
azna ve ieriye byler kurdum. Sonra imgeyi braktm ve bir yudum daha aldm. Bunu yaparken,
kahvenin beni kesinlikle uyank tutmayacan fark ettim. Sinir bozucu bir durumdan kyordum ve
tm eylemlerimin arl aniden zerime kmt. ki yudum sonra kupay bile tutamaz oldum. Bir
tane daha ve gzlerimi krptm her seferinde, gzkapaklarmn kapanndan daha g aldn
fark ettim.
Kupay bir kenara braktm, battaniyeye sk sk sarndm ve ta zeminde olduka rahat bir
pozisyon buldum. Kristal maarada bu konuda uzmanlamtm. Titreen alevler gzkapaklarmn
ardna glgeli ordular dryordu. Ate, silahlarn arpmas gibi trdyordu; hava zift
kokuyordu.
Kaybolup gittim. Uyku, hayatn ksa srmek zorunda olmayan zevklerinden biridir. Beni doldurdu
ve daldm. Ne kadar derine, ne kadar sre iin, bilemiyorum.
Ne de beni uyandrann ne olduunu biliyorum. Yalnzca baka bir yerde olduumu ve bir sonraki
an geriye dndm biliyorum. Konumum hafifle deimiti, ayak parmaklarm souktu ve artk
yalnz olmadm hissediyorum. Gzlerimi amadm ve nefes dzenimi deitirmedim. Hayalet bana
bir gz atmak istemi olabilirdi. Baka bir ey bylerimi kontrol ediyor da olabilirdi.
Gzkapaklarm azck araladm, kirpiklerden bir perdenin ardndan darya, yukarya baktm.
Maara aznn dnda kk, ekilsiz biri duruyordu, ateten kalan parlt tuhaf bir ekilde tandk
gelen yzn hafife aydnlatyordu. O hatlarda benden ve babamdan bir eyler vard.
Merlin," dedi yumuak sesle. Artk uyan. Gidecek yerlerin, yapacak eylerin var."
Gzlerimi iri iri atm ve baktm. Belirli bir tanma uyuyordu... Frakir zonklad ve kprdamamas
iin onu okadm.
"Dworkin...?" dedim.
Gld.
"Beni adlandrdn," diye yant verdi.
Maara aznn bir ucundan dierine volta atarken zaman zaman durup elini bana doru biraz
uzatyordu. Her seferinde tereddt etti ve elini ekti.
"Ne oldu?" diye sordum. Sorun ne? Neden buradasn?"
"Seni, terk ettiin yolculua geri gtrmek iin geldim."
"Peki bu hangi yolculuk olabilir?"
Geen gn Deseni yryen ve bir yerde yolunu kaybeden hanmefendiyi arayn."
"Coral m? Nerede olduunu biliyor musun?"

Elini kaldrd, indirdi, dilerini gcrdatt.


Coral m? Ad bu mu? Brak geleyim. Onun hakknda konumalyz."
"imdi de gzelce konuuyor gibiyiz."
"Atalarndan birine hi saygn yok mu?"
Var. Ama ayn zamanda kafam kesip ininin duvarna asmak isteyen, ekil deitirmeyi bilen bir
kardeim var. Ve ona yarm bir ans bile tansam gz ap kapayncaya kadar amacn gerekletirir."
Dorulup oturdum ve gzlerimi ovuturdum. Yetilerim kendilerini toparlama iini bitirdi. Ee, Coral
nerede?"
Gel. Sana yol gstereyim," dedi uzanarak. Bu sefer eli bym at ve hemen atele evrelendi. O
fark etmi grnmyordu. Gzleri bir ift karanlk yldz gibiydi, beni ayaa kaldrd, kendisine
doru ekti. Eli erimeye balad. Et mum gibi akt, damlad. inde kemik yoktu, yalnzca tuhaf bir
geometri... Sanki biri boyutlu ortamda hzla bir el izmi, sonra zerine et gibi bir rt geirmi
gibi. Elimi tut."
Kendimi iradem dnda elimi uzatrken, parmaks kvrmlara, boumlarn yuvarlaklarna
uzanrken buldum. Yine gld. Beni eken gc hissedebiliyordum. O tuhaf eli zel bir ekilde
tutarsam ne olacan merak ettim.
Bu yzden Logrus mgesini ardm ve el tutuma iini benim yerime yapmas iin nden
gnderdim.
Bu en iyi eylem seeneim olmayabilirdi. Bunu izleyen czrtl k parlamasyla bir an iin kr
oldum. Gr am berraklat zaman Dworkinin gitmi olduunu grdm. Hzl bir kontrol,
bylerimin hl yerinde olduunu gsterdi. Ksa, basit bir byyle atei canlandrdm ve kahve
kupamn hl yar yarya dolu olduunu fark ettim. indeki lk svy ayn bynn ksa bir
uyarlamasyla sttm. Sonra sarndm, oturdum ve yudumladm. Ne kadar incelersem inceleyeyim,
biraz nce olanlar anlayamyordum.
Yllardr o yar-deli evren yaratcsn gren kimseyi bilmiyordum, ancak babamn hikayesine
gre Oberon, Deseni tamir ettiinde Dworkinin zihni de byk lde onarlm olmalyd. Bu
gerekten, beni kandrarak yaklamaya ve iimi bitirmeye alan Jurt ise, brnmek iin tuhaf bir
ekil semiti. Aslnda dnnce, Jurtun Dworkinin neye benzediini bildiinden o kadar emin
deildim. Bu konuda insan olmayan birinin fikrini almak iin Hayaletark armann akllca
olaca tartlabilirdi. Ama ben karar veremeden maara aznn tesindeki yldzlar bir baka ekil
tarafndan rtld. Bu seferki daha iriydi hatta efsanevi oranlara sahipti.
Tek bir adm, ekli ate nn aydnlna getirdi ve o yz grdmde kahvemi dktm. Hi
karlamamtk, ama Amber atosunda pek ok yerde resimlerini grmtm.
Oberonun Deseni yeniden izerken ldn sanyordum," dedim.
"O srada yannda mydn?" diye sordu.
Hayr," diye yantladm, ama sen, Dworkinin olduka tuhaf hayaletinin peinden gelince,
gerekliin konusundaki phelerimi mazur grmelisin."
"Ah, karlatn o ey sahteydi. Ben gereim."
"O zaman grdm neydi?"
Eek akas yapan birinin astral ekli. Drdnc glge halkasndan Jolos isimli bir byc."
Ah," diye karlk verdim. Peki senin de beinci halkadan Jalas isimli birinin izdm
olmadn nereden bileceim?"
"Amber kral ailesinin tm soyunu sayabilirim."
"Evdeki herhangi bir iyi katip de yle."
"Gayr meru olanlar dahil."

"Sahi, ka tane var?"


"Bildiim kadaryla krk yedi."
"Of, hadi ama! Bunu nasl basardn?"
"Farkl zaman aklar," dedi glmseyerek.
Desenin yeniden izimi sonunda hayatta kaldysan, nasl oluyor da Amber e dnp saltanatna
devam etmedin?" diye sordum. Neden Randomn ta giymesine ve resmin daha da bulanmasna izin
verdin?"
Kahkaha att.
Ama hayatta kalmadm," dedi. O srete yok oldum. Ben bir hayaletim, Amber in canl
ampiyonlarndan birini Logrusun ykselen gcne kar uyarmak iin dndm."
Diyelim ki, arguendo, sylediin eysin," diye karlk verdim, ama yine de yanl evredesin,
baym. Ben Logrusu yrm biriyim ve Kaosun oluyum."
Muazzam ekil, Ayn zamanda Deseni yrm birisin ve Amber in de olusun," diye yantlad.
"Doru," dedim, taraf tutmamam iin daha fazla sebep."
Bir adamn taraf tutmas gereken zamanlar olur," dedi ve ite imdi o zamanlardan biri. Hangi
taraftasn?"
Sylediin ey olduuna inansam bile, byle bir seim yapmak zorunda hissetmiyorum kendimi,"
dedim. Ve Saraylar da, Dworkinin de Logrusu yrdn syleyen bir efsane vardr. Bu
doruysa, ben yalnzca saygdeer bir atamn izinde yryorum."
"Ama o Amber i kurduu zaman Kaosu terk etti."
Omuzlarm silktim.
Benim hibir ey kurmam olmam iyi," dedim. Benden istediin zel bir ey varsa ne olduunu
syle, onu yapmam iin iyi bir sebep gster, belki ibirlii yaparm."
Elini uzatt.
Benimle gel, Glerin arasnda oynanacak oyunda, ayaklarn yrmen gereken yeni Desenin
zerine koyaym."
Hl seni anlamyorum, ama gerek Oberonun bu basit byler tarafndan
durdurulamayacandan eminim. Sen bana gel, elimi tut, o zaman sana elik etmekten ve neyi
grmemi istiyorsan bakmaktan memnun olurum."
Dikildi ve daha da byd.
"Beni snyor musun?"
"Evet."
"Bir adam olarak, bu hi sorun olmazd," dedi. Ama bu tinsel zrvalklardan ekillendirildiim
iin, bilmiyorum. Riske girmemeyi tercih ederim."
Bu durumda, kendi nerinle ilgili olarak bu duyguyu yanklamalym."
Torunum," dedi sakince, gzlerine krmz bir k girerek, "lyken bile soyumdan hi kimse
bana bu ekilde hitap edemez. imdi daha az dosta bir ekilde sana geliyorum. imdi sana geliyorum
ve bu yolculuk atelerin ortasnda srecek."
O ilerlerken bir adm geriledim.
"Bunu kiiselletirmene gerek yok..." diye baladm.
O bylerime arpar ve parlayan ampuller gsterisi balarken gzlerimi perdeledim. Onun
arkasndan ksk gzle baktmda, atein Dworkinin etine yapt eyin tekrarlandn grdm.
Oberon yer yer saydamlat; kimi eridi. D benzerlik yok olurken iinde ve tesinde, kvrmlar ve
halkalar, dzlkler ve kanallar grdm. Siyah izgili, iri, asil bir eklin genel hatlarn soyut bir
ekilde, geometriyle ifade eden bir ey. Ancak Dworkinin aksine imge solmad. Bylerimden

getikten sonra hareketleri yavalad, uzanarak bana doru yrmeye devam etti. Gerek doas her
neyse, o ana dek karlatm her eyden daha korkutucuydu. Ellerimi kaldrarak gerilemeye devam
ettim ve yine Logrusu ardm.
Logrus mgesi aramzda belirdi. Oberonun soyut uyarlamas uzanmaya devam etti, izgiden
hayalet elleri Kaosun kvranan kollaryla karlat.
Logrus imgesinin iinden, o eye kar bir ey yapmak iin uzanmyordum. Bu mesafeden bile ona
kar sra d bir korku hissediyordum. Benim yaptm daha ok kraln ekline kar mgeyi ne
srmekti. Sonra ikisinin yanndan maara azna doru daldm, bir eime rastlaynca yuvarlandm,
ellerim ve ayaklarmla tutunabilmek iin yerleri trmaladm, bir kayaya hzla arptm ve maara, ate
alm tehizat deposu gibi bir grlt ve parltyla patlarken kayaya sarldm.
Orada gzlerim smsk kapal, rpererek belki yarm dakika yattm, kaldm. Her an bir baka
eyin ensemde olabileceini hissediyordum. Belki kprtsz bzlp, bir baka kayaym gibi
grnrsem...
Sessizlik derindi ve gzlerimi atm zaman k kaybolmu, maara aznn ekli deimemiti.
Ar ar doruldum, daha da ar yaklatm. Logrus mgesi gitmiti ve anlamadm sebeplerden
dolay onu geri armaya gnlszdm. Maarann iine baktm zaman olan bitenlere ilikin
hibir iz yoktu, yalnz bylerim yok olmutu.
eriye adm attm. Battaniye dt yerde duruyordu. Elimi uzattm ve duvara dokundum. Souk
ta. O patlama herhalde imdikinden bir baka dzeyde olmutu. Kk ateim hafife titreiyordu.
Onu tekrar canlandrdm. Ama parltsnda daha nce grmeyip imdi grdm tek ey, dt
yerde krlan kahve kupamd.
Elimi duvardan ekmedim. Yaslandm. Bir sre sonra diyaframm kontrol edilemez bir biimde
kasld. Glmeye baladm. Neden, emin deilim. 30 Nisandan bu yana olan her eyin arl
zerime kmt. Gsm dvp uluma seenei yerine, kahkahalar yzeye kmt.
Bu karmak oyundaki tm oyuncular tandm sanyordum. Luke ve Jasra artk benim
tarafmdaym gibi grnyordu. Bana hep gz kulak olan aabeyim Mandor da yle. Deli kardeim
Jurt lmemi istiyordu ve imdi, bana kar gzel duygular beslemiyormu gibi grnen eski sevgilim
Julia ile ittifak halindeydi. Tyiga vard. Amberde bir uyku bysnn etkisinde braktm, Coraln
ablas Naydann bedenini ele geirmi ar koruyucu bir iblis. Paral asker Dalt vard -dnyorum
da, o da amcamd- ve iki ordu izlerken Ardende Lukeun kn tekmeledikten sonra, bilinmeyen
konular ve sebeplerden dolay Lukeu alp kamt. Amber iin pis planlar vard, ama zaman zaman
gerilla tarz rahatszlklar yaratmaktan daha fazlasn salayacak kadar askeri gc yoktu. Ve bir de
Hayaletark vard, sibernetik Koz Kart kartrcm ve kkler ligi mekanik yar-tanrm, ki
atlganlk ve manyaklktan manta ve paranoyaya doru evrim geirmiti ve oradan nereye gittii
konusunda pek de emin deildim, ama en azndan mevcut korkaklyla kark, babasna kar bir
para saygs vard.
Ve hemen hemen hepsi bu kadard.
Ama bu son gstergeler oyunda baka bir eyin olduunu kantlar gibiydi, beni bambaka bir yne
srklemeye alan bir ey. Gl olduu yolunda Hayaletin tankl vard. Gerekte neyi temsil
ettiine ilikin hibir fikrim yoktu. Ve ona gvenme arzum da yoktu. Bu zor bir iliki dernekti.
Hey, evlat!" dedi tandk bir ses yamacn altndan. Bulmas zor bir adamsn. Asla yerinde
kalmyorsun."
Hzla dndm, ne kp, aaya baktm.
Yalnz bir ekil yamatan yukar trmanyordu. ri bir adam.
Boaznn yannda bir ey parldad. Hatlarn semem iin fazla karanlkt.

Birka adm geriledim, patlayan bylerimi yerine koymaya baladm.


"Hey! Kama!" diye seslendi. Seninle konumam gerek."
Byler yerlerine yerleti, klcm ektim, ucunu aaya evirerek samda, vcudumu
evirdiim zaman maara azndan grnmeyecek ekilde tuttum. Frakir e de sol elimde grnmez
bir biimde asl beklemesini emrettim. kinci ekil ilkinden daha glyd, bylerimi amay
baarmt. Bu ncs ikinciden daha gl karsa, elime geen her eye ihtiyacm olacakt.
"Evet?" diye seslendim. Sen kimsin ve ne istiyorsun?"
Lanet olsun!" dediini duydum. zel biri deilim. Yalnzca babanm. Biraz yardma ihtiyacm
var ve olayn aile iinde kalmasn istiyorum."
tiraf etmeliydim, ate nn aydnlatt alana giren ekil, siyah pelerini, izmeleri, pantolonu,
gri gmlei, gm ivileri ve kemer tokas ile eksiksiz -hatta gm glyle- babamn, Amber li
Prens Corwinin ok iyi bir taklidiydi ve gerek Corwinin uzun zaman nce bana hikayesini
anlatrken yznde zaman zaman beliren ayn arpk glmsemeyle glmsyordu... Onu grnce
iimin burkulduunu hissettim. Onu daha iyi tanmak isterdim, ama kaybolmutu ve onu bir daha hi
bulamamtm. imdi, bu nesnenin -her ne ise- onun klna brnmesi... duygularmla oynamak iin
bylesine ak bir giriimde bulunmasna olduka sinirlenmitim.
lki sahte Dworkindi," dedim, ve ikincisi Oberondu. Aile aac boyunca ilerliyorsun, deil
mi?"
lerlerken gzlerini kst, aknlkla ban edi, bir baka gereki tavr.
Neden bahsettiini bilmiyorum, Merlin," diye karlk verdi. Ben..."
Sonra byl alana girdi ve elektrik kablosuna dokunmu gibi irkildi.
"Kutsal bok!" dedi. Kimseye gvenmezsin, deil mi?"
Aile gelenei," diye yant verdim, son zamanlarda yaadm deneyimler bu duyguyu
glendirdi." Ama karlamann daha fazla k gsterisi iermemesine armtm. Ayn zamanda,
o eyin parmene dnmesi neden balamadn merak etmitim.
Bir kfr daha sallayarak pelerinini sola savurdu, koluna sard; sa eli babamn knnn mkemmel
bir taklidine uzand.
Gm ilemeli bir kl i ekiiyle ykseldi, sonra bynn gzne indi. Karlatklar zaman
kvlcmlar otuz santim yksekliine eriti ve kl stlp suya sokulmu gibi tslad. Kltaki desen
alevlendi ve kvlcmlar yine srad -bu sefer adam boyunda- ve o anda bynn krldn hissettim.
Sonra o ey ieri girdi ve klcm savurarak bedenimi evirdim. Ama Grayswandir e benzeyen
kl, daralan bir emberle yine ykselip indi, benim silahmn ucunu saa srkledi ve gsme
doru kayd. Basit bir savuturma hareketi yaptm, ama o altndan kayd ve dtan yaklamaya devam
etti. Yine savuturdum, ama orada deildi. Hareketi yalnzca bir aldatmacayd. O ieride ve arka
taraftayd, alalarak yaklamaya devam ediyordu. El deitirdim ve o bedenini sama kaydrarak,
klcnn ucunu indirip el deitirdi ve sol eliyle yzmn nnde savururken yine savuturdum.
Sol eli bamn arkasna kayarken kalkan sa elini ok ge grdm. Grayswandir in kabzas
dorudan eneme iniyordu.
"Gerekten sen..." diye baladm ve darbe indi.
Hatrladm son ey gm gld.
Yaam bu ite: Gven, ihanet gr; gvenme, kendine ihanet et. Normal ikilemlerin ou gibi, insan
savunulamaz bir konumda brakyor. Ve normal zmm iin ok geti.
Oyundan kamyordum.
Karanlk bir yerde, merak ve kayg iinde uyandm. Merak ve kayg iinde olduum zamanlarda
davrandm gibi kmldamadan yattm ve nefesimi doal ritmine braktm. Ve dinledim.

Ses yok.
Gzlerimi hafife araladm.
Huzursuz edici desenler. Onlar yine kapattm.
Vcudumla, zerine yaylm olduum kayalk yzeyde titreim aradm.
Titreim yok.
Gzlerimi tamamen atm ve yeniden kapatma gdsyle mcadele ettim. Dirseklerimin zerine
dayanp doruldum, sonra dizlerimi altma aldm, srtm dikletirdim ve bam evirdim.
Byleyici. Luke ve Cheshire Kedisiyle imeye gittiimden beri yn duygumu bu denli
kaybetmemitim.
evremde hi renk yoktu. Her ey siyah, beyaz ya da gri tonuydu. Sanki bir fotorafn negatifine
girmitim. Gne olduunu tahmin ettiim ey samda, ufkun zerinde bir kara delik gibi asl
duruyordu. Gkyz ok koyu griydi ve zerinde abanoz renkli bulutlar ar ar ilerliyordu. Derim
mrekkep rengiydi. Ama akmdaki ve evremdeki kayalk zemin neredeyse effaf bir kemik
beyazyla parlyordu. Ar ar, dnerek ayaa kalktm. Evet. Zemin parlyor gibiydi, gkyz
karanlkt ve ben aralarnda bir glgeydim. Bu duygudan hi mi hi holanmamtm.
Hava kum ve serindi. Bir albino da srasnn eteklerinde duruyordum, o kadar plakt ki, ancak
Antarktika ile karlatrlabilirdi. Sama ve soluma doru uzanyordu. Sada -alakta ve
dalgalanan- sabah gnei olduunu tahmin ettiim eye doru uzanan siyah bir ova vard. l m?
Elimi kaldrp eye kar glgelemeliydim... neye? Antiparltya m?
Lanet olsun!" demeyi denedim ve o anda iki eyi fark ettim./p>
lki, szlerimin sessiz kalmasyd. kincisi enemin, babamn ya da benzerinin vurduu yerde
acdyd.
Sessiz yorumumu tekrarladm ve Koz Kartlarm kardm.
arlara gelince bahisler kapanyordu. Hayaletarkn kartn kardm ve dikkatimi ona
odakladm.
Hibir ey. Benim iin tamamen lyd. Ama zaten, bana saklanmam syleyen Hayaletarkt ve
belki arma yant vermeyi reddediyordu. Dierlerini kartrdm. Florannkinde durdum.
Normalde zor anlarda bana yardm etmeye gnll olurdu. O gzel yz inceledim ve arm
gnderdim...
Tek bir altn bukle kprdamad. Kartn ss tek bir derece dmedi. Kart, kart olarak kald. Daha
byk younlukla denedim, hatta bir glendirme bys mrldandm. Ama evde kimse yoktu.
Sonra Mandor. Kart ile epey dakika harcadm, ama sonular aynyd. Randommkini denedim.
Ayn sonu. Benedictinki, Juliannki. Hayr ve hayr. Fiona, Luke ve Bill Rothu denedim. hayr
daha. Hatta iki Kyametin Koz Kart kardm, ama Sfenkse ya da yeil cam dan tepesindeki
kemikten binaya da ulaamadm.
Kartlar dzelttim, kutularna koyup kaldrdm. Kristal Maaradan bu yana ilk kez byle bir
durumla karlayordum.
Ama Koz Kartlar birka ekilde bloke edilebilirdi ve beni ilgilendirdii kadaryla, u anda konu
akademik bir ilgi alanndan daha teye gemiyordu. Kendimi daha ho bir evreye gtrmekle daha
fazla ilgileniyordum. Aratrmay bo zamanm olduu bir ana saklayabilirdim.
Yrmeye baladm. Admlarm sessizdi. Bir ta tekmeledim ve ta nmde srad zaman,
yuvarlannn sesini duyamadm.
Solumda beyaz, samda siyah. Dalar ya da ller. Sola dndm, yrdm. Simsiyah bulutlar
dnda hareket eden hibir ey yoktu. Her kayaln bulutalt tarafnda gl bir parlaklk neredeyse
kr edici bir alan oluturuyordu: lgn bir arazideki lgn glgeler.

Tekrar sola dn. adm, sonra kayay dolan. Yukar. Srta. Tepe aa. Saa dn. Ksa sre sonra
soldaki kayalarn arasnda krmz bir izgi...
Yok. O zaman bir sonraki sefere...
n sinslerde ksa bir sz. Krmz yok. Devam et.
Sada bir yark, bir sonraki dn...
Yark belirmeyince armaya balayan akaklarm ovaladm. Nefesim arlamt, alnmda ter
hissettim.
Gri dokular yeile, bir sonraki kaya yamacnn dibinde, ta mavisi, krlgan iekler...
Ensemde hafif bir ar. iek yok. Gri yok. Yeil yok,
O zaman bulutlar ayrlsn ve gneten karanlk boalsn.
Hibir ey.
...ve bir sonraki sel yatanda; kk bir ayda akan suyun sesi.
Durmak zorunda kaldm. Bam zonkluyordu; ellerim titriyordu. Uzandm ve solumdaki kaya
duvarna dokundum. Yeterince katyd. Azgn gereklik. Neden her yerimi iniyordu?
Ve buraya nasl gelmitim?
Ve buras neresiydi?
Gevedim. Nefesimi arlatrdm ve enerjilerimi dzenledim. Basmdaki ar kesildi, ekildi, yok
oldu.
Yine yrmeye baladm.
Ku tleri ve hafif bir esinti Yarlm bir kayada iek.
Hayr. Ve geri dnen direncin ilk szs...
Nasl bir bynn etkisi altndaydm ki Glgede yrme gcm kaybolmutu? Bunun elden
alnabilecek bir ey olduunu sanmyordum.
Bu komik deil," demeye altm. Her kimsen, her neysen, bunu nasl yaptn? Ne istiyorsun?
Neredesin?"
Yine hibir ey duymadm; hele yant, hi.
Bunu nasl yaptn bilmiyorum. Ya da neden," diye azm oynattm ve dndm. Kendimi
by altndaym gibi hissetmiyorum. Ama burada olmamn bir sebebi olmal. ine bak. Bana ne
istediini syle."
Nada.
Cesaretim yar krlm durumda, Glge kanalyla yer deitirme abam srdrerek yrmeye
devam ettim. Bunu yaparken durumumu dndm. Tm bu meselede gzden kardm temel bir
ey varm gibi hissediyordum.
...Ve bir sonraki dnte, bir kayann andnda kk, krmz bir iek.
Dn yaptm ve yar bilinsizce yarattm kk, krmz iek curadayd. Evrenin uysal,
Merlin-sever bir yer olduundan emin olmak iin ona doru koarak dokunmak istedim.
Koarken takldm, bir toz bulutu tekmeledim. Kendime hkim oldum, dorulup evreme
bakndm. Sonraki on, on be dakikay arayarak geirmi olmalym, ama iei bulamadm.
Sonunda kfrederek dndm. Kimse evrenin akalarnn hedefi olmaktan holanmaz.
Ani bir ilhamla tm ceplerimi aradm, zerimde mavi talardan bir kymk kalm olabilirdi. Onun
tuhaf titreim yetenekleri bir ekilde beni Glgeden geirip kaynana ulatrabilirdi. Ama hayr. Tek
bir mavi toz zerresi bile kalmamt.
Hepsi babamn mezarndayd ve bu kadard. Sanrm benim iin ar kolay bir k yolu olurdu.
Neyi gzden karyordum?

Sahte bir Dworkin, sahte bir Oberon ve babam olduunu iddia eden bir adam, hepsi beni yabanc
bir yere gtrmek istemiti. Oberon eklinin ifade ettiine gre, Gler arasndaki bir tr
mcadelede yarmak zere. Bu da her Ne demekse.
Grne gre Corwin ekli baard, diye dndm enemi ovarak. Ama bu ne tr bir oyundu? Ve
Gler neydi?
Oberon-ey Amber ve Kaos arasnda seim yapmaktan bahsetmiti. Ama sonra, ayn sohbet
srasnda baka konularda yalan sylemiti. kisinin de cehenneme kadar yolu var!
G oyunlarna karmay ben istememitim. Benim yeterince sorunum vard. Olan bitene ilikin
kurallar renmek bile istemiyordum.
Kk, beyaz bir ta tekmeledim ve yuvarlanarak uzaklamasn izledim. Bu Jurtun ya da
Juliann yapt bir eye benzemiyordu. Bu ya yeni, ya da kendini olduka deitirmi eski bir
faktre benziyordu. Ne zaman sahneye girer gibi olmutu? Corala ulama teebbsmzde bana
doru gelen gle ilgili bir ey olduunu tahmin ediyordum. Sadece, yerimi bulduunu ve sonucun
bu olduunu tahmin edebiliyordum. Ama o ne olabilirdi? Balang olarak, Coraln ate emberinin
iinde yatt yerin nerede olduunu renmem gerekecek, diye dndm. O yerle ilgili bir ey,
diye tahmin yrttm, mevcut durumumun gerisinde. O zaman neresi? Kz Desenden onu gitmesi
gereken yere gtrmesini istemiti... Desene bunun neresi olduunu sormamn yolu yoktu ve u anda
onu yrmemin ve beni kzn peinden gndermesini istememin de.
Bu yzden, oyunu brakp sorunu zmek iin farkl yollar kullanmann zaman gelmiti. Koz
Kartlarm ie yaramam, Glgede yrme yeteneim gizemli bir engelle karlamt. Bu yzden
benim tarafm tutan bir byklkle g faktrn artrma zamannn geldiine karar verdim. Logrus
mgemi aracak, her admm Kaosun gc ile destekleyerek glge yryme devam
edecektim.
Frakir bileimi kesti. Hzla yaklaan bir tehlike aradm, ama hibir ey grmedim. Birka dakika
daha dikkat ettim ve evremi inceledim. Ama hibir ey olmad ve Frakir sakinleti.
Bu, Frakir in alarm sisteminin doru almad ilk olay deildi ya yolunu arm astral bir
akm ya da benim garip bir dncem buna sebep olmu olabilirdi. Ama byle bir yerde insan ii
ansa brakmaya cesaret edemez. Yakndaki en yksek dikilita solumda, yaklak on be, yirmi
metre, belki yz adm yoku yukaryd. Ona yneldim ve trmanmaya baladm.
Sonunda tebeirsi zirvesine ulatm zaman, her ynde uzaklara kadar uzanan bir manzara nme
serildi. Bu tuhaf, sessiz yin-yan evreninde benden baka canl varlk grmedim.
Bu yzden gerekten de yanl alarm olduuna karar verdim ve aa indim. Bir kez daha Logrusu
armak iin uzandm ve Frakir neredeyse elimi koparacakt. Lanet olsun. Onu grmezden geldim
ve arm gnderdim.
Logrus mgesi ykseldi ve hzla bana doru geldi. Kamyon arpm bir kelebek gibi dans etti.
Haber makaras dnyam uzaklat, siyah ve beyaz, siyaha dnt.

Blm 4
Kendime geldim.
Bam aryordu ve azmda toprak vard. Yzst yaylmtm. Anlarm trafiin iinden evin
yolunu buldu ve gzlerimi atm. Her yer hl siyah, beyaz ve griydi. Kum tkrdm, gzlerimi
ovuturdum, krptrdm. Logrus mgesi yoktu ve onunla yaadm son deneyimi
aklayamyordum.
Dorulup oturdum ve ellerimle dizlerimi sardm. Burada ksl kalm gibi grnyordum,
maddesel evrenin dnda olan her tr yolculuk ve iletiim yntemim bloke edilmiti. Aklma ayaa
kalkmak, bir yn semek ve yrmeye balamak dnda yapacak bir ey gelmiyordu.
rperdim. Bu beni nereye gtrecekti? Yalnzca ayn eyden daha fazlasna -bu monoton
manzarann daha fazlasna...
Kibarca temizlenen bir boazdan kyormu gibi yumuak bir ses geldi.
Hemen ayaa kalktm ve her yn inceledim.
Kim var orada? diye sordum. Konuma alkanlmdan vazgememitim.
Sesi ok yakndan, yine duyar gibi oldum.
Sonra, bir ey kafamda 'Senin iin bir mesajm var.' der gibi oldu..
Ne? Neredesin? Mesaj m? diye sormay denedim.
Beni affet, dedi bouk ses, ama bu ilerde yeniyim. Srayla gidersen, hep olduum yerdeyim bileinde- ve Logrus burada patlad zaman, sana mesaj iletebilmem iin beni daha fazla gelitirdi
Frakir?
Evet. lk gelimem, beni Logrusta tadn gn, tehlikeye kar duyarllk, hareket kabiliyeti, sava
refleksleri ve snrl bir zeka kazandrd. Bu sefer Logrus dorudan zihinsel iletiimi ekledi ve
bilincimi, mesaj iletebileceim bir noktaya getirdi.
Neden?
Acelesi vard, burada yalnzca bir an kalabilirdi ve neler olup bittiini sana aktarmasnn tek yolu
buydu.
Logrusun zeka sahibi olduunu bilmiyordum.
Glme sesi gibi bir ey geldi.
Sonra, O trden bir zekay snflandrmak g ve sanrm zamann ounda, syleyecek fazla eyi
olmuyor, diye geldi Frakir in yant. Enerjileri baka alanlara uzanyor.
O zaman, neden buraya gelip beni arpt?
stemeyerek oldu. Birka szck ya da imgeden daha fazlasyla sana ulamann tek yolu olduumu
grnce beni glendirmeye karar verdi ve o etki bunun yan rnyd.
Neden buradaki zaman o kadar kstlyd? diye sordum.
Bu yer, doas gerei glgeler arasnda bulunmas sebebiyle, ne Desen, ne de Logrus tarafndan
ulalabilmesine izin veriyor.
Bir tr askerden arndrlm blge mi?
Hayr, bu bir atekes meselesi deil. Yalnzca ikisinin de buraya hkim olmas olduka zor. Bu yerin
neredeyse hi deimemesinin sebebi bu.
Buras ulaamadklar bir yer mi?
Aa yukar.
Nasl oldu da ben daha nce hi duymadm?
Muhtemelen baka kimsenin de kolay kolay ulaamamas yznden.

Ee, mesaj ne?


Temel olarak u, buradayken bir daha Logrusu armay denemeni istemiyor. Bu yer bir tr
arptc ortam temsil ediyor ve buraya yanstlan bir enerjinin, uygun bir ara dnda kendini nasl
gsterecei konusunda gvence yok. Senin iin tehlikeli olabilir.
Zonklayan akaklarma masaj yaptm. En azndan acyan enemi aklmdan karmt.
Tamam, diye kabul ettim. Burada ne yapmam gerektiine ilikin herhangi bir ipucu var m?
Evet, bu bir snama. Neye dair, bilemiyorum
Seeneim var m?
Ne demek istiyorsun?
Katlmay reddedebilir miyim?
Sanrm. Ama o zaman buradan nasl karsn, bilmiyorum.
Demek oynarsam, sonunda buradan braklacam, yle mi?
Hl hayattaysan, evet. Sanrm deilsen bile.
O zaman seeneim yok.
Bir seenek olacak.
Ne zaman?
Yol boyunda bir yerde. Nerede, bilmiyorum.
Neden aldn tm talimatlar bana sylemiyorsun?
Yapamam. Neler var bilmiyorum. Ancak bir soruya ya da bir duruma tepki olarak yzeye kacak.
Bunlarn herhangi biri boma fonksiyonunu etkileyecek mi?
Etmemesi gerekir.
Bu da bir eydir. Pekala. imdi ne yapmam gerektii kollusunda herhangi bir fikrin var m?
Evet. Solundaki en yksek tepeye trmanmaya balamalsn.
Hangisi? Tamam, sanrm u, diye karar verdim, baklarm alev alev beyaz tatan krk bir die
taklarak.
Ve bylece, gittike dikleen yamaca trmandm. Kara gne, griliin iinde ykseldi. rktc
sessizlik devam ediyordu.
Ah, gittiimiz her neresiyse, oraya gidince ne bulacamz tam olarak biliyor musun? demeye
altm Frakir e doru.
Bilginin var olduundan eminim, dedi yant olarak, ama doru yere ulancaya kadar elde
edilebileceini sanmyorum.
Umarm haklsndr.
Ben de.
Yama diklemeye devam ediyordu. Zaman tam olarak lmemin yolu yoktu, ama etekleri brakp
beyaz daa trmanmaya balamamn zerinden bir saatten fazla zaman gemi gibiydi. Ayak izleri ya
da baka yaam iareti grmemekle beraber, zaman zaman o yksek, beyaz yze doru giden rafms,
doal grnl patikalara rastlyordum. Ben trmanrken birka saat daha gemi olmalyd, kara
gne, gkyznn ortasnda szlyordu ve bu zirvenin tesinde yatan batya doru alalmaya
hazrlanyordu. Yksek sesle kfredememek rahatsz ediciydi.
Bu eyin doru tarafnda olduumuzdan nasl emin olabilirim? Ya da doru blgeye ilerlediimden?
diye sordum.
Hl doru yndesin, diye yantlad Frakir.
Ama daha ne kadar var. bilmiyorsun, deil mi?
Hayr. Ama grdmde bileceim.
Gne birazdan dan arkasna kayacak. O zaman bilecek kadar iyi grebilecek misin?

Burada gne gittii zaman gkyznn aydnlandn dnyorum. Negatif uzam o adan tuhaf.
Her neyse, burada her zaman bir ey aydnlk, bir ey karanlk. Fark edecek kadar aydnlk olacaktr.
Yaptmz eyin ne okluu konusunda bir fikrin var m?
O lanet araylardan biri, sanrm...
Hayal mi? Yoksa gerek mi?
kisinden de bulunduunu anlyorum,,. ama ikincisinin arlkta olduunu hissediyorum. Dier
yandan, glgeler arasnda karna kan her ey mecazi olan, simgesel olan ierecektir. nsanlarn
bilinsiz benliklerinin bir paras olarak gmdkleri her eyi.
Baka bir deyile, sen bile bilmiyorsun.
Kesin olarak deil, ama duyarl bir tahminci olarak hayatm kazanyorum.
Yksee uzandm, tutundum ve kendimi bir baka kntya ektim. Bir sre onu takip ettim, sonra
yine trmandm.
Sonunda gne gitti ve grme yeteneimde fark yaratmad. Karanlk ve aydnlk yer deitirdiler.
Be alt metrelik dzensiz bir yeri atm ve sonunda iinde ykseldii girintiyi grdmde
durdum. Arka tarafta, dan yznde bir aklk vard. Bir maara olarak adlandrmakta tereddt
ediyordum, nk yapay bir grnts vard. Bir kemer gibi oyulmu grnyordu ve at srtnda bile
girilebilecek kadar yksekti.
Bak hele, diye yorum yapt Frakir, bir kez bileimde seirerek. te bu.
Ne? diye sordum.
lk istasyon, diye yantlad. Burada duruyorsun ve tekrar yola kmadan nce birka ile megul
oluyorsun.
Ne tr iler?
Gidip bakmak daha kolay.
Kenardan kendimi yukar ektim, ayaa kalkp yrdm.
Byk giri kaynaksz bir kla doluydu. Eikte tereddt ettim, ieriye baktm.
Kk bir kilise gibi grnyordu. Kk bir sunak, zerinde titreen kara haleler bulunan iki
mum vard. Duvarlar boyunca oyulmu ta sralar grlyordu. Eiinde durduum kap dnda be
kap saydm: karmdaki duvarda; biri samda, dieri solumda. Odann ortasnda iki sava
tehizat yn duruyordu. Hangi dini temsil ettiine dair bir simge yoktu.
eri girdim.
Burada ne yapmam gerekiyor? diye sordum.
Bu gece burada nbet tutman ve zrhn koruman gerekiyor.
Ah, hadi ama dedim malzemeyi incelemek iin ilerleyerek. Ne anlam var ki?
Bu bana verilen bilginin paras deil.
Beni Sr Galahad gibi gsterecek ssl, beyaz bir gs zrh aldm. Tam bana gre grnyordu.
Bam iki yana salladm ve nesneyi yere braktm. Yandaki yna gittim ve ok tuhaf grnl, gri
bir elik eldiven aldm. Hemen braktm ve geri kalan eyleri inceledim. Ayn eyler. Onlar da bana
uyacak boydayd. Sadece...
Sorun ne. Merlin?
Beyaz eyler, dedim, sanki zerime olacakm gibi grnyor. Dier zrh da Saraylarda kullanlan
trden eylere benziyor. Kaos eklime brnrsem o da tam zerime gre olacakm gibi grnyor. Bu
yzden, koullara bal olarak iki grup da iime yarayabilir. Ama her seferinde yalnzca tek bir donat
kullanabilirim. Hangisini korumam gerekiyor?
Sanrm meselenin esas bu. Bence seim yapmak zorundasn.

Elbette! Parmaklarm klattm ve hibir ey duymadm. O kadar aptalm ki her eyi bana boma
ipimin aklamas gerekiyor!
Dizlerimin zerine ktm, iki zrh setini ve silahlar iren grnl tek bir yn haline
getirdim.
Eer onlar koruyacaksam, dedim, iki yn da korurum. Taraf tutmak istemiyorum.
Bir eyin bundan holanmayacan hissediyorum, diye yantlad Frakir.
Bir adm gerileyip yna baktm.
Bana u nbet iini bir daha akla, dedim. Ne ieriyor?
Btn gece uyank kalman ve koruman gerekiyor.
Neye kar?
Onu ele geirmeye kalkan herhangi bir eye kar, sanrm.
Dzenin...
...ya da Kaosun glerine kar.
Evet, Ne demek istediini anlyorum. Bu ekilde bir araya ylmken herhangi bir ey bir para
almak iin gelebilir.
ki kapnn arasna, arka duvarn dibindeki sraya oturdum.
Uzun trmanmdan sonra biraz dinlenmek iyi geliyordu. Ama bir ey dnp duruyordu. Sonra -bir
sre sonra, Bunda benim karm ne olacak? diye sordum.
Ne demek istiyorsun?
Diyelim ki btn gece burada nbet tuttum ve bu nesneleri bekledim. Hatta belki bir ey geldi ve
ansn denedi. Diyelim ki savap onu kardm. Sabah oldu ve bu nesneler hal burada, ben de
buradaym. Sonra ne? Ne kazanm olacam?
O zaman zrhn giyeceksin, silahlarn kuanacaksn ve bir sonraki aamaya geeceksin.
Esnememi bastrdm.
Biliyor musun, aslnda bunlarn hibirini istemiyorum, dedim. Zrhlardan holanmam ve elimdeki
kltan memnunum. Elimi kabzasna vurdum. Tuhaf bir his veriyordu, ama zaten ben de kendimi tuhaf
hissediyordum. Neden yn olduu yerde brakp bir sonraki aamaya imdi gemiyoruz?
Hem, bir sonraki aama ne?
Emin deilim, Logrusun bana bilgi veri tarzna bakarak, uygun zamanda yzeye kacak. Giriini
grnceye kadar bu maaray bile bilmiyordum.
Uzandm ve kollarm kavuturdum. Srtm duvara dayadm. Bacaklarm uzatp bileklerimde
aprazladm.
Demek bir ey olana ya da sana ilham gelinceye kadar buraya taklm durumdayz?
Doru.
Bittii zaman beni uyandr, dedim ve gzlerimi kapattm.
Bileimdeki seirme neredeyse ac vericiydi.
Hey! Bunu yapamazsn! dedi Frakir. Tm fikir btn gece uyank kalman ve nbet tutman.
Ve ok kt bir fikir dedim. Byle aptalca bir oyunu oynamay reddediyorum. Eer malzemeyi
isteyen varsa, iyi bir fiyat veririm.
stiyorsan uyu. Amaya bir ey gelirse ve nce senin ortadan kaldrlmann daha iyi olduuna karar
verirse?
ncelikle, diye yantladm, deil arzuyla istemek, hibir eyin o ortaadan kalma dkntlerle
ilgileneceini sanmyorum ve ayrca, tehlikeye kar beni uyarmak senin grevin.
Bastne Kaptan. Ama buras tuhaf bir yer. Ya bir ekilde duyarllm snrlyorsa?
imdi bir eye varyorsun, dedim. Sanrm doalama yapman gerekecek.

Daldm. Ryamda byl bir emberin ortasnda durduumu ve muhtelif eylerin beni ele
geirmeye altn grdm.
Ama engele dokunduklarnda kat ekillere dnyorlard, hzla solan izgi karakterlere. Hafife
glmseyen ve ban iki yana sallayan Amberli Corwin dnda.
"Eninde sonunda dar adm atman gerekecek," dedi.
"O zaman daha sonra olsun," diye yant verdim.
"Ve ktn zaman tm soranlarn orada, braktn yerde olacak."
Bam salladm.
"Ama dinlenmi olacam," diye yant verdim.
"Demek bu bir dei toku. yi anslar."
"Teekkrler."
Sonra rya geliigzel imgelere dnt. Biraz sonra bir emberin dnda durduumu ve ieri
dnmenin yolunu aradm hatrlyorum...
Beni neyin uyandrdndan emin deildim. Bu bir ses olamazd. Ama aniden uyandm ve
kalkyordum ve grdm ilk ey alaca tenli, elleri kendi boazna sarlm, kprdamadan zrh
ynnn yannda yatan bir cceydi.
"Neler oluyor?" demeye altm.
Ama bir yant yoktu, gidip geni omuzlu, ksa adamn yannda diz ktm. Parmmn ucuyla
nabzn kontrol ettim, ama bulamadm. Ancak bu srada bileimde bir gdklanma hissettim ve Frakir
-grnt gelip giderek- benimle yeniden temasa geti.
O adam sen mi yere yktn? diye sordum.
Yumuak bir zonklama geldi. ntihar etmeye kalkanlar kendilerini bomazlar, diye yantlad.
Neden bana haber vermedin?
Dinlenmeye ihtiyacn vard ve halledemeyeceim bir ey deildi. Ama empatimiz ok gl. Seni
uyandrdm iin zgnm.
Gerindim.
Ne kadar uyudum?
Saatlerce, sanrm.
Bu konuda biraz zgn hissediyorum, dedim. O hurda yn kimsenin hayatna demezdi.
Artk yle, diye yant verdi Frakir.
Doru. Artk bunlar iin biri ldne gre, imdi ne yapacamz konusunda haber aldn m?
Her ey biraz daha ak, ama eyleme gememize yetecek kadar deil. Emin olabilmem iin sabaha,
kadar burada kalmalyz.
Sahip olduun bilgi yaknlarda yiyecek ya da iecek bir ey olup olmadn da ieriyor mu?
Evet. Sunan arkasnda bir su testisi olmas gerekiyor. Bir somun da ekmek. Ama sabah iin. Gece
boyunca oru tutman gerekiyor.
Bu ancak ii ciddiye alyorsan geerli, dedim, sunaa dnerek.
ki adm attm ve dnya parampara olmaya, zemini titremeye balad ve geldiimden beri ilk sesi
duydum; derin bir hrlama, altmda bir yerden gelen gcrt. Bu renksiz yerde, younluuyla beni yar
kr ederek, bir renk srs havada parldad. Sonra renkler kat ve oda kendini ikiye bld.
Beyazlk, ieri girerken kullandm kemerin yaknnda younlat.
Gzlerimi korumak iin elimle perdelemek zorunda kaldm.
Bunun tam karsnda, o duvardaki kapy maskeleyen derin bir karanlk belirdi.
Bu... neydi? diye sordum.
Korkun bir ey. diye yant verdi Frakir, eriim yeteneimin tesinde.

Klcmn kabzasn kavradm ve asl durmakta olan bylerimi gzden geirdim. Ben bundan
fazlasn yapamadan korkun bir varla ilikin his, bulunduum yeri istila etti. yle gl
grnyordu ki, klcm ekmenin ya da bir by okumann ona kar yapabileceim en aklc eylem
olmayacan hissediyordum.
Normalde, o srada Logrus mgesini arrdm, ama bu yol bana kapalyd. Boazm
temizlemeye altm, ama hibir ses kmad. Sonra n kalbinde bir hareket oldu, younlat...
Blakein Tyger gibi, Tekboynuz parlak bir ekilde yanarak ekillendi. O kadar parlakt ki,
baklarm karmak zorunda kaldm.
Baklarm derin, serin karanla evirdim, ama gzlerim iin orada da dinlenme frsat yoktu.
Karanln iinde bir ey kprdanyordu ve bir ses daha geldi. Taa srtnen metal gibi bir gcrt.
Bunu gl bir tslama izledi. Zemin yine titredi.
Kvrmlar ne akt. Tekboynuzun parlakl, o yce kasvetin iinde hatlarn izmeden nce bile,
bunun kilisenin iine uzanm tek gzl bir ylann ba olduunu anladm. Baklarm aralarndaki
bir noktaya kaydrdm, ikisini de gr alanmn eperinde yakaladm. Herhangi birine dorudan
bakmaya almaktan ok daha iyiydi. Baklarn zerimde hissettim,
Dzenin Tekboynuzu ve Kaosun Ylan. Ho bir duygu deildi ve srtm sunaa dayanncaya
kadar geriledim.
kisi birden kilisenin iinde bana doru biraz daha ilerledi.
Tekboynuzun ba eilmiti, boynuz doruca bana ynelmiti. Ylann dili bana doru frlayp
ekiliyordu.
Ah, eer ikinizden biri bu zrhlar istiyorsa," dedim, kesinlikle hi itirazm..."
Ylan tslad, Tekboynuz bir toynan kaldrd ve kilisenin zeminine arpt, atlak, siyah bir
imek gibi bana doru uzand ve ayamn dibinde durdu.
Dier yandan," dedim, nerimde hakaret niyeti yoktu, Ekselanslar..."
Yanl eyi syledin... yine, diye araya girdi Frakir alak bir sesle.
Bana neyin doru olduunu syle, dedim, zihinsel bir alak ses deneyerek.
Bilmi... Ah!
Tekboynuz ahland, Ylan doruldu. Dizlerimin zerine ktm ve gzlerimi kardm, baklar
bir ekilde fiziksel olarak ac vericiydi. Titriyordum ve tm kaslarm armaya balamt.
Oyunu, diye tekrarlad Frakir, kurulduu ekliyle oynaman neriliyor.
Belkemiime nasl bir metal sapland, bilmiyorum. Ama bam kaldrdm ve evirdim, ilk nce
Ylana, sonra Tekboynuza baktm. Gnee bakmaya alyormuum gibi gzlerini sulansa ve
arsa da, bu hareketi baardm.
Oynamam salayabilirsiniz," dedim, ama beni seim yapmaya zorlayamazsnz. radem bana ait.
Eer benden istenen buysa, bu zrhlar btn gece korurum. Sabahleyin yanma hibir ey almadan
yoluma giderim, nk onu giymek istemiyorum."
O olmadan lebilirsin, dedi Frakir, tercme edercesine.
Omuzlarm silktim.
Eer seim yapacaksam, iinizden birini tekinin nne yerletirmemeyi seiyorum."
Bir scak ve souk esinti, kozmik bir i eki gibi zerimden geti.
Seeceksin, diye aktard Frakir, farknda olsan da olmasan da. Herkes seer. Yalnzca seimini
resmiletirmen isteniyor.
"Benim durumumu bu kadar zel klan ne?" diye sordum.
Yine o rzgar.
Byk gle birlemi iki soydan geliyorsun.

"kinizin de asla dmanm olmanz istemedim," dedim.


Bu yeterli deil, diye bir yant geldi.
"O zaman beni imdi yok edin."
Oyun oktan balad.
"O zaman devam edin," diye yantladm.
Tavrndan memnun deiliz.
"Ben de sizinkinden," dedim.
Bunu izleyen gk grlts baylmama neden oldu. Mutlak drstl gze alabileceimi
hissetmemin sebebi, bu oyunun oyuncularyla baa kmann zor olduuna dair gl nsezimdi.
***
Bir baldr zrh, gs zrh, elik eldiven, mifer ve benzer nitelikte baka gzel eyler yn
iinde yaylm vaziyette uyandm. Hepsi, doalar gerei, keli ve kntlyd ve ou beni
drtklyordu. Bunun yava yava farkna vardm, nk bir sr nemli yerim uyumutu.
Selam, Merlin.
Frakir, diye karlk verdim. Uzun zamandr m baygnm?
Bilmiyorum. Ben de yeni kendime geldim.
Bir ip parasnn bayltabileceim bilmiyordum.
Ben de yle. Daha nce hi bama gelmemiti.
O zaman sorumu deitireyim: Ne kadar zamandr baygn olduumuza dair bir fikrin var m?
Olduka uzun, diye hissediyorum. Kapy bir greyim., o zaman daha iyi bir fikir verebilirim.
Ar ar ayaa kalktm, ayakta kalamadm, dtm. Girie doru slndm, geerken yndaki
hibir eyin eksik olmadn fark ettim. Zemin gerekten de atlamt. Gerekten de odann arka
tarafnda l bir cce vard.
Darya baktm, zerinde siyah noktalar olan parlak bir gkyz grdm.
Ee? diye sordum bir sre sonra.
Doru tahmin ediyorsam, ksa sre sonra sabah olacak.
afaktan nce hep daha parlak olur, ha?
yle bir ey.
Kan dolamm eski haline gelirken bacaklarm yanyordu. Doruldum, duvara yaslanarak ayakta
durdum.
Yeni talimat var m?
Henz deil. afakla geleceini hissediyorum.
En yakn sraya doru sendeledim, zerine yldm.
Eer imdi bir ey girecek olsa ancak tuhaf bir by dzenlemesiyle saldrabilirim. Zrh stnde
uyumak insann her yerinin tutulmasna sebep oluyor. Neredeyse zrh iinde uyumak kadar kt.
Beni dmana frlat, hi olmazsa sana zaman kazandrrm.
Teekkrler.
Anlarn ne kadar geriye gidiyor?
Kk bir ocuk olduum zamanlara kadar sanrm. Neden?
Logrusta, ilk glendirilmemdeki hislerimi hatrlyorum.
Ama buraya gelinceye kadar her ey rya gibiydi. Sadece yaama tepki gsterirdim.
Bir sr insan da yledir.
Gerekten mi? Daha nce bu ekilde dnemiyordum ve iletiim kuramyordum
Doru.
Sence kalc olur mu?

Ne demek istiyorsun?
Bu geici bir durum olabilir mi? Srf bu yerin zel koullar ile baa kmam, iin glendirilmi
olabilir miyim?
Bilmiyorum, Frakir, diye yant verdim, sol kalam ovalayarak. Sanrm bu mmkn. Durumuna
almaya m balyorsun?
Evet. Benim aptallm, sanrm. Gittii zaman zlemeyeceim bir eyi nasl sevebilirim?
Gzel soru ve yant bilmiyorum.. Belki zaman iinde zaten bu duruma ulaacaktn.
Sanmyorum. Ama kesin olarak, bilmiyorum.
Eski haline dnmekten korkuyor musun?
Evet.
Baksana ne diyeceim. k yolunu bulduumuz zaman sen burada kalrsn.
Bunu yapamam.
Neden olmasn? Zaman zaman faydal oldun, ama kendimi koruyabilirim. Artk zeka sahibisin,
kendine ait bir hayatn olmal.
Ama ben bir ucubeyim.
Hepimiz yle deil miyiz? Yalnzca anladm bilmeni istiyorum ve benim iin sorun deil.
Bir kez zonklad, sonra enesini kapad.
Suyu imekten korkmamay diledim.
Orada belki bir saat oturdum, son zamanlarda bama gelen her eyin zerinden getim, dzenler,
ipular aradm.
Dncelerini duyabiliyor gibiyim, dedi Frakir aniden ve sana bir alanda bir eyler sunabilirim.
Ah? Bu ne olabilir?
Seni buraya getiren...
Babama benzeyen ey mi?
Evet.
Ne olmu?
Dier iki ziyaretiden farklyd. nsand. Dierleri deildi.
Yani gerekten Corwin olabileceini mi kastediyorsun?
Onunla hi tanmadm, bu yzden bilemem Ama dier ikisi gibi deildi.
Onlarn ne olduunu biliyor musun?
Hayr. Haklarnda yalnzca tek bir garip ey biliyorum ve hi de anlamyorum
ne eildim ve akaklarm ovdum. Birka derin nefes aldm. Boazm ok kurumutu, kaslarm
aryordu.
Hadi syle. Bekliyorum.
Nasl aklayabileceimi pek bilemiyorum, dedi Frakir.
Ama zeka sahibi olmamdan nceki gnlerde. Desen 'i yrrken dncesizce beni bileinde
tutmutun.
Hatrlyorum. Buna verdiin tepki yznden uzun sre yara iziyle dolamtm.
Kaosun eyleri ile Dzenin eyleri bir araya gelmekten holanmyor. Ama hayatta kaldm. Ve
deneyim iime kaydedildi. imdi, maarada seni ziyaret eden Dworkin ve Oberon ekilleri...
Evet?
Grnrdeki insanlklarnn altnda geometrik yaplara sahip enerji alanlarydlar.
Bir tr bilgisayar canlandrmasna benziyor.
Belki yle bir ey. Bilemiyorum.
Ve babam onlardan biri deildi, yle mi?

Hayr. Ama varmaya altm ey bu deil. Kaynan tandm.


Birden dikkat kesildim.
Ne demek istiyorsun?
Kvrmlar -ekillerin temeli olan geometrik yaplar- Amberdeki Desenin paralarnn tekraryd.
Yanlyor olmalsn.
Hayr. Bilinlilikte eksik olduum, yerleri anlarmla tamamladm. ki ekil de, Desen paralarnn
boyutlu ekillendirilmi haliydi.
Desen neden beni rahatsz etmek iin simlasyonlar yaratsn ki?
Ben yalnzca nemsiz bir ldrme aracym. Mantk yrtmek henz gl yanlarmdan deil.
Eer ie Tekboynuz ve Ylan karmsa, bence Desen de karmtr.
Logrusun kartn biliyoruz.
Ve Coraln yrd gn Desen de zeka gsterdi gibi gelmiti bana. Bunun doru olduunu
sylersek ve yapay insanlar retme yeteneini eklersek... Onlarn beni getirmesini istedii yer buras
myd? Yoksa Corwin beni baka bir yere mi nakletti? Ve Desen benden ne istiyor? Babam benden ne
istiyor?
Omuz silkme yeteneini kskanyorum, diye yant verdi Frakir. Bunlar senin cevapsz kalmasn
beklediin trden soru dediklerinden, deil mi?
Sanrm yle.
Baka trden bilgiler gelmeye balad, bu yzden gecenin sona ermekte olduunu dnyorum.
Ayaa frladm.
Bu yiyip iebilirim anlamna m geliyor? diye sordum.
Sanrm yle.
Hzla hareket ettim.
Henz bu eylere yeniyim, ama bir sunan zerinden o ekilde atlamann saygl bir davran
saylp saylmayacan merak etmekten kendimi alamyorum, diye yorum yapt Frakir.
Ben aralarndan geerken kara alevler kprdand.
Lanet olsun, neyin suna olduunu bile bilmiyorum, diye yant verdim ve saygszln hep hedefe
zel bir ey olduunu dnmmdr.
Ben testiyi kapp byk bir yudum alrken zemin hafife titredi.
Ama tekrar dnnce, belki de bu konuda haklsn, dedim boulur gibi.
Testiyi ve ekmek somununu sunaktan aldm, katlaan ccenin yanndan getim, arka duvar
boyunca uzanan sraya oturdum, daha yava hareketlerle yiyip imeye baladm.
imdi ne var? diye sordum. Bilginin yine akmaya baladn sylemitin.
Baaryla nbet tuttun, dedi Frakir. imdi beklediin zrh ve silahlardan ihtiya duyacaklarn
semeli, sonra, bu duvardaki kapnn birinden gemelisin.
Hangisinden?
Biri Kaosun kaps, biri Dzenin kaps ve ncsnn niteliini bilmiyorum.
Ah, insan bu konularda bilgiye dayanarak nasl karar verebilir?
Sanrm gemen gereken kap dndakilerde engellenebilirsin.
O zaman aslnda bir seeneim yok, deil mi?
Sanrm kap meselesi donanm blmesindeki seimlerin tarafndan belirlenecek.
Ekmei bitirdim, suyun geri kalann itim. Sonra ayaa kalktm.
Eh, dedim, seim yapmazsam ne yapacaklarna bir bakalm. Cceye yazk oldu.
Ne yaptn, nasl bir riske girdiini biliyordu.
Bunu kendim iin syleyemem.

En yakndaki olduu iin sa kapya yaklatm. Aydnlk bir koridora alyordu, nmde daha da
parlaklayor, birka adm tesi grnmyordu. Yrmeye devam ettim. Neredeyse burnumu
kryordum. Sanki camdan bir duvara arpmtm. Mantkl. Kendimi o ekilde kta yrrken
dnemiyordum.
Gzlerimin nnde silikleiyorsun, diye yorum yapt Frakir. O dnceyi yakaladm.
Gzel.
Ortadaki kapya daha dikkatli yaklatm. Griydi ve bu da uzun bir koridora alyor gibi
grnyordu. lkinden daha ilerisini grebiliyordum, ama duvarlardan, tavandan ve tabandan baka
bir ey yoktu. Kolumu uzattm ve yolumun tkal olmadn kefettim.
Bu gibi grnyor, diye yorum yapt Frakir.
Belki.
Sol taraftaki kapya gittim, ierideki koridor Tanrnn cebinin ii kadar karanlkt. Gizli engel
aradmda yine bulamadm.
Hm. Bir seeneim varm gibi grnyor.
Tuhaf. Bu konuyla ilgili talimat almadm.
Ortadakine dndm, bir adm attm. Arkamda bir ses duyunca dndm. Cce dorulup oturmutu.
Karnn tuta tuta glyordu. O zaman geri dnmeye altm, ama bir ey geri dnmemi engelledi.
Sonra aniden, sanki geriye doru hzlanyormuum gibi sahne kld.
Kk adamn ldn dnmtm,dedim.
Ben de yle. Btn belirtileri gsteriyordu.
Setiim yne dndm. Hzlanma hissi yoktu. Belki de ben yerimde dururken kilise geriliyordu.
ne bir adm attm, sonra bir tane daha. Admlarm hi ses karmad. Yrmeye baladm. Birka
adm sonra soldaki duvara dokunmak iin elimi uzattm. Hibir eyle karlamad.
Sadakinde yeniden denedim. Yine hibir ey. Saa bir adm atp yine uzandm. Yok. Hl iki
glgeli duvarn tam ortasndaymm gibi grnyordu. Homurdanarak duvarlar grmezden geldim
ve ne yrdm.
Sorun ne, Merle?
Samzda ve solumuzda duvar seziyor musun, sezmiyor musun? diye sordum.
Hayr, diye yantlad Frakir.
Nerede olduumuz konusunda herhangi bir fikrin var m?
Glgeler arasnda yryoruz.
Nereye gidiyoruz?
Henz bilmiyorum. Ama Kaos Yolunu takip ediyoruz.
Ne? Bunu nereden biliyorsun? Buraya kabul edilmek iin o ynn iinden Kaostan gelmi bir ey
semem gerektiini sanyordum.
Bunun zerine hzla stm aradm. Haneri sa izmemin iine tklm buldum. O lo kta bile
iiliinin evdekine benzediini grebiliyordum.
Bir ekilde tuzak kurulmu, dedim. Artk ccenin neden gldn biliyorum. Biz baygnken bunu
zerime yerletirdi.
Ama yine de bir seenein vard. Bununla karanlk koridor arasnda.
Doru.
O zaman neden bunu setin?
Iklandrmas daha iyiydi.

Blm 5
Yarm dzine adm attktan sonra duvar etkisi kayboldu. Tavan da yle. Arkama baktm zaman
koridordan ya da giriinden iz bulamadm. Yalnzca engin, kasvetli bir alan vard. Neyse ki zemin ya
da yer, altmda salamd. Atm yolu, evredeki loluktan ayrt edebilmemin tek yolu grsellikle
ilgili bir eydi. Bir glge vadisinde, inci grisi bir yolda yryordum, ama sanrm teknik olarak
glgeler arasnda yrmtm. Seebiliyorsan se. Biri ya da bir ey kskanlkla, yolumu
aydnlatacak pek az k samt.
Tekinsiz sessizliin iinde, ka glgeden getiimi, sonra bunun da bu sra d olay
deerlendirmek iin dorusal bir yol olup olmadn merak ederek yrdm. Muhtemelen yleydi.
O anda, matematik bilgimi harekete geiremeden nce, samda hareket eden bir ey grdm
sandm. Durdum. Gr alanmn kysnda yksek, abanoz bir stun belirmiti.
Ama kprdamyordu. Onun hareket ettii izlenimini veren eyin kendi hareketim olduuna karar
verdim. Kaln, kprtsz, przsz. Baklarm, gzden kayboluncaya kadar karanlk stun zerinde
dolatrdm. Nesnenin yksekliini bilmenin yolu yoktu.
Dndm. Birka adm daha attm. Sonra bir baka stun fark ettim. nmde, solda. Devam ederken
buna sadece bir bak atmakla yetindim. Ksa sre sonra iki yanda daha fazla stun grnd.
Ykseldikleri karanlk, pozitif ya da negatif, yldza benzer hibir ey barndrmyordu; dnyamn
ats basit, tekdze bir karanlkt. Biraz sonra stunlar tuhaf gruplar halinde belirdi, bazlar ok
yakndayd ve byklkleri artk ayn deildi.
Durdum, soldaki, dokunma mesafesindeymi gibi grnen bir gruba uzandm. Ama deildi. O
tarafa bir adm attm.
Bileim hzla skld.
Yerinde olsam bunu yapmazdm, dedi Frakir.
Neden? diye sordum.
Kolayca kaybolabilirsin ve ban belaya girer.
Belki de haklsn.
Komaya baladm. Olan biten her neyse, bununla ilgili tek gerek arzum olabildiince ksa srede
bitirmek ve nemli saydm ilere dnmekti. Coraln yerini bulmak, Lukeu kurtarmak, Jurt ve
Julia ile baa kmann bir yolunu bulmak, babam aramak gibi...
Stunlar muhtelif uzaklklarda kayp geiyordu ve aralarnda stun olmayan eyler belirmeye
balad. Bazlar alak ve asimetrikti; dierleri yksekti ve ykseldike inceliyordu; bazlar
komularna yaslanyor, aralarnda kpr kuruyor ya da krk bir ekilde diplerinde yatyordu.
Monoton dzenin, glerin ekilleri zerinde oynadn gsterecek bir biimde bozulduunu
grmek rahatlatcyd.
Sonra zemin dzln kaybetti, ama muhtelif dzeylerdeki at, basamak ya da raf benzeri
grntsyle stilize geometrik niteliini korudu. Ben bin Stonehengein ortasnda koarken, sadece
yolum dz ve hafife aydnlanm kald.
Hzm arttrdm ve ksa sre sonra galeriler, amfitiyatrolar, ormans dikili talar arasnda
kouyordum. Gz ucuyla, bunlarn birka tanesinin arasnda hareket sezdim, ama bu hzmn ve kt
aydnlatmann sonucu da olabilirdi.
Yaknlarda canl bir ey seziyor musun? diye sordum Frakir e.
Hayr, dedi.
Bir eyin hareket ettiini grdm sandm.

Belki grmsndr. Bu, orada olduu anlamna gelmiyor.


Daha konumaya balayal bir gnden az olmasna ramen alaycl rendin.
Bunu sylemekten nefret ediyorum, patron, ama rendiim her eyi senin duygularndan alyorum.
evrede grg kurallarn falan retecek kimse yok.
Tu, dedim. Belki sorun karsa ben seni uyarmalym.
Tu, patron. Hey, bu sava mecazlar houma gitti.
Dakikalar sonra yavaladm. leride, sada bir ey ldyordu. Deien k younluklar iinde
mavi ve krmz anlar vard. Durdum. Bu anlar ksa srd, ama beni ihtiyatl klmak iin yeterli
olmaktan da fazlaydlar. Uzun sre grnrdeki kaynaklarn inceledim.
Evet, dedi Frakir bir sre sonra. htiyat gerek. Ama ne beklemen gerektiini bana sorma. Yalnzca
genel bir uursuzluk hissi aldm.
Belki, bu her neyse, gizlice yanndan szlmemin bir yolu vardr.
Bunu yapmak iin yoldan ayrlman gerekir, diye yantlad Frakir ve yol da n geldii ta
emberinin ortasndan getiine gre, ben, hayr derdim.
Kimse bana yoldan ayrlamayacam sylemedi. Bu konuda talimat var m?
Yolu takip etmen gerektiini biliyorum. Ama yoldan ayrlmann sonular konusunda zel bir ey
yok.
Hm.
Yol saa kvrlyordu ve ben de onu takip ettim. Dorudan dev ta emberine uzanyordu ve hzm
yavalatsam da, yoldan ayrlmadm. Ama yaklarken inceledim ve yolun ieri girdiini, ama dar
kmadn fark ettim.
Haklsn, dedi Frakir. Ejderha ini gibi.
Ama bu yoldan gitmek zorundayz.
Evet.
O zaman gideriz.
Artk yryordum ve iki gri ta arasndaki parlak yolu takip ettim.
emberin iindeki aydnlk dardakinden farklyd. Ama bundan fazlas vard, bu yer hl siyah
beyazd ve iinde bir peri lkesi prlts vard. lk defa canlya benzeyen bir ey grdm. Ayaklarmn
altnda imene benzer bir ey vard; gm rengiydi ve zerine i damlalar serpilmi gibiydi.
Durdum, Frakir tuhaf bir biimde gerildi. Bir uyardan ok ilgi belirtisi gibiydi. Samda bir sunak
vard. Kilisede zerinden atladm sunaa hi benzemiyordu. Bu iki kayann zerine konulmu kaba
bir dz tat. Mum, rt ya da zerinde yatan hanma elik eden baka dinsel ciciler yoktu. Kadnn el
ve ayak bilekleri balanmt. Bir kez kendimi buna benzer rahatsz edici bir durumda bulduumdan
hanmefendiye sempati duyuyordum -beyaz sal, siyah derili ve bir ekilde tandkt- bana dnk,
sunan arkasnda duran ve sol elindeki haneri kaldrm olan garip ahsa kar dmanlk
hissediyordum. Bedenin sa taraf tamamen siyaht; sol taraf kr edici beyazlktayd. Tablo beni
hemen harekete geirdi, ne atldm. Cuisinart ve Mikrodalga Konertosu bym onu bir anda kyma
yapp kaynatrd, ama rehber szckleri telaffuz edemezken faydaszd.
Ona doru koarken baklarn zerimde hissettim, ama emin olamadm, nk bir yan ar
karanlk, br yan ar aydnlkt. Ve sonra haner indi, ucu bir yay izerek kaburgalarn altna
sapland. O anda kadn lk att ve kan fkrd.
Onca siyah beyazn iinde krmzyd ve kan adamn elini kaplarken, denesem bym telaffuz
edebileceim, kadn kurtarabileceimi fark ettim.
Sonra sunak ykld, gri bir hortum tabloyu gzlerimden saklad. inde kan, berber direindeki
helezon misali dnd, yava yava yayld, seyrelerek gl rengine, sonra pembeye, sonra gm

rengine dnt ve yok oldu. Ben noktaya ulatm zaman imenler kvlcmland. Sunak yoktu,
rahip yoktu, kurban yoktu.
Yerimde kalakaldm ve baktm.
"Rya m gryoruz?" diye sordum yksek sesle.
Benim rya grme yeteneim olduunu sanmyorum, diye yantlad Frakir.
"O zaman bana ne grdn anlat."
Ta bir yzeye bal bir kadn hanerleyen bir adam grdm. Sonra her ey ykld ve uutu. Adam
siyah beyazd, kan krmzyd ve kadn Deirdreydi...
Ne? Tanr akna, haklsn! Gerekten ona benziyordu. Negatif olarak. Ama o zaten l..."
Sana hatrlatmalym, ben, senin grdn dndn eyleri grdm. Ham verilerin ne olduunu
bilmiyorum, yalnzca senin sinir sisteminin onlara yapt kartrma iini biliyorum. Benim zel
alglarm bunlarn normal insanlar olmadn, maarada seni ziyaret eden Dworkin ve Oberon
ekilleri cinsinden olduklarn syledi.
O zaman aklma dehet verici bir ey geldi. Dworkin ve Oberon ekilleri aklma ksa bir sre iin
boyutlu bilgisayar simlasyonlarn getirmiti. Ve Hayaletarkn glge tarama yetenei, bu
nitelikle zellikle ilgili olduunu dndm, Desenin paralarnn saysal olarak soyutlanmasna
dayalyd. Ve Hayalet -neredeyse zlemle- tanrlk niteliklerini merak ediyordu.
Kendi yaratmm benimle oyun oynuyor olabilir miydi? Hayalet beni bu plak ve uzak glgede
tutsak etmi, iletiim abalarm engellemi, benimle karmak bir oyun oynamaya balam olabilir
miydi? Bir tr hayranlk hissettii kendi yaratcsn yenebilirse, kiisel bir stnlk -onun zel
kozmosu iinde benim temde bir stat edindiini hissetmez miydi?
Belki. nsan bilgisayar simlasyonlar ile karlap duruyorsa, cherchez le deus ex machina.*
Hayaletin ne kadar gl olduunu merak ettim. Gleri, ksmen Desenin benzeri olsa da,
Deseninkilere -ya da Logrusunkilere- denk olmadndan emindim. Onun bu blgeyi ikisine kar
engellediini de hayal edemiyordum.
Dier yandan, aslnda tek gereken beni bloke etmek olurdu. Sanrm geliimdeki ksa
karlamamzda Logrusu taklit etmi olabilirdi. Ama bu Frakir i Hayalet glendirdi, anlamna
gelirdi ve bunu yapabileceine inanmyordum. Hem, ya Tekboyuz ve Ylan?
Frakir," diye sordum, bu sefer seni glendirenin ve tadn talimatlar programlayann
gerekten Logrus olduundan emin misin?"
Evet.
"Nasl emin olabiliyorsun?"
Bir nceki glendirilmemde, Logrus ile ilk karlamamzda da ayn hissi vermiti.
Anlyorum. Bir sonraki soru: Kilisede grdmz Tekboynuz ve Ylan, maaradaki Oberon ve
Dworkin ekilleri ile ayn trden olabilir mi?"
Hayr. Ben anlardm. Hi onlara benzemiyorlard. Dehet verici, gl ve grndkleri gibiydiler.
Gzel," dedim. Bunun Hayaletarkn karmak bir aldatmacas olduundan endielenmitim."
Bunu aklnda grdm. Ama Tekboynuz ve Ylann gerekliklerinin bu tezi neden geersiz kldn
anlamyorum. Hayaletin aldatmacasna girmi ve sana oyun oynamaman, nk bu eyin
tamamlandn grmek istediklerini sylemi olabilirler.
"Bu aklma gelmemiti."
Ve belki Hayalet, Desen ve Logrus tarafndan ulalamayan bir yer bulmu ve iine girmi olabilir.
Sanrm bu konuda haklsn. Ne yazk ki, bu beni baladmz yere dndryor."
Hayr, nk buras Hayaletin yapt bir ey deil. Hep buralardayd.. Logrustan bu kadarn
rendim.

"Herhalde bunda biraz teselli bulabilirim, ama..."


Dnceyi tamamlayamadm, nk emberin kar eyreindeki ani bir hareket dikkatimi ekti.
Orada daha nce fark etmediim bir sunak grdm. Arkasnda bir kadn, zerine eilmi, glge ve
kla lekelenmi bir adam vard. lk ifte ok benziyorlard.
"Hayr!" diye haykrdm. Yeter artk!"
Ama ben o tarafa ilerlerken haner indi. Ayin tekrarland ve sunak ykld, her ey yine dnerek
kayboldu. Oraya ulatmda, zerinde sra d bir ey olduuna ilikin hibir iz yoktu.
"Bundan ne karyorsun?" diye sordum Frakir e.
ncekiyle ayn gler, ama bir ekilde tersine dnm.
"Neden? Neler oluyor?"
Glerin bir araya gelmesi. Desen ve Logrus bir sreliine bu yere girmeye alyor. Tank
olduuna benzer kurban trenleri ihtiya duyduklar aral salyor.
"Neden buraya gelmek istiyorlar?"
Buras tarafsz blge. Kadim gerginlikleri ince ekillerde kayyor. Bir ekilde g dengesini o ya da
bu taraf lehine bozman bekleniyor.
Byle bir eyi nasl yapacam konusunda en ufak bir fikrim bile yok."
Zaman geldiinde olacak.
Yola dndm ve yrmeye devam ettim.
Tam kurban trenleri yaplrken tesadfen mi buradan getim?" dedim. Yoksa ben buradan
getiim iin mi kurban trenleri yapld?"
Senin evrende olacaklard. Sen merkezsin.
"Demek imdi bir baka..."
Sorumdaki tan arkasndan bir ekil kt ve yumuak sesle gld. Elim klcma gitti, ama adamn
elleri botu ve ar hareket ediyordu.
"Kendi kendine konuuyorsun. yiye iaret deil," dedi.
Adam siyah, beyaz ve griydi. Aslnda, sa tarafndaki karanla ve sol tarafndaki aydnla
baklrsa, kurban hanerini ilk kullanan adam olabilirdi. Anlamann yolu yoktu. Adam her kim ya da
her ne ise, tanmay arzu etmiyordum.
Bu yzden omuzlarm silktim.
Burada aldrdm tek iaret zerine 'k' yazlm olan," dedim, yanndan geerken.
Eli omzuma indi ve rahatlkla kendine evirdi.
Yine gld.
Burada ne dilediine dikkat etmelisin," dedi alak, ll bir sesle, nk burada bazen dilekler
bahedilir ve bahedenin ahlak bozuksa ve 'k' yerine 'sessizlik' yazarsa -o zaman, puf! Var olmay
brakabilirsin. Dumanlar iinde kaybolursun. Topraa karrsn. Cehenneme giden yan yola dalarsn
ve yok olursun."
Ben orada bulundum," diye yant verdim ve yolda baka bir sr noktada da."
Ho ho! Bak! Dilein bahedildi, dedi, sol gz yakalayp bir zar doku gibi bana doru
yanstarak. Ama ne kadar dnsem ve gzlerimi kssam da, sa gzn gremiyordum.
"te orada," diye bitirdi, iaret ederek.
Bam iaret ettii yne evirdim ve orada, ta bir dolmenin zerinde, kampsteyken sk sk
gittiim bir tiyatronun kapsndakinin ayns bir k iareti grdm.
""Haklsn," dedim.
"Geecek misin?"
"Ya sen?"

Gerek yok," diye yant verdi. Orada ne olduunu biliyorum zaten."


"Ne var?" diye sordum.
"Dier taraf."
"Ne skc," diye yant verdim.
nsan dileini elde eder ve srt evirirse, Gleri kzdrabilir," dedi.
"Bu konudaki bilgin ilk elden mi?"
Sonra bir gcrt, tkrt duydum ve birka saniye sonra dilerini gcrdatmakta olduunu fark ettim.
k iaretine doru yrdm, grecek ne varsa yakndan incelemek istiyordum.
Tepesinde dz bir ta olan iki dikilita vard. Kap iinden yrnecek kadar geniti. Ama
glgeliydi...
Geiyor musun, patron?
Neden olmasn? Hayatm boyunca, gsteriyi yneten her kimse, onun iin vazgeilmez olduum
pek az frsat geti elime."
Ben olsam kendimi fazla beenmezdim... diye balad Frakir, ama ben oktan harekete gemitim
bile.
hzl adm yeterli oldu ve bir ta halkann ve kvlcml otlarn tesine, iinden glgeli bir ekil
grnen siyah-beyaz adamn durduu ve stnde k iareti tayan bir baka dolmene bakyordum.
Durdum, bir adm geriledim ve dndm.
Bana bakan siyah beyaz bir adam, arkasnda bir dolmen, iinde karanlk bir ekil vard. Sa elimi
bamn zerine kaldrdm. Glgeli ekil de aynsn yapt. Bata yneldiim tarafa dndm.
Karmdaki glgeli ekil de elini kaldrmt. inden getim.
Dnya kk," diye yorum yaptm, ama onu resmetmek hi houma gitmezdi."
Adam gld.
Artk her knn ayn zamanda bir giri olduu sana hatrlatld," dedi.
Seni burada grnce, Sartren bir oyunu aklma geldi," diye karlk verdim.
Krc," diye yant verdi, ama felsefi olarak ikna edici. Ben hep cehennemin bakalar olduuna
inanmmdr. Ama senin gvensizliini kazanacak bir ey yapmadm, deil mi?"
Bu evrede bir kadn kurban ederken grdm kii misin, deil misin?" diye sordum.
"Olsaydm bile, sana ne? Seni ilgilendirmez."
Sanrm baz kk eyler hakknda tuhaf hislerim var. Hayatn deeri gibi."
fke ucuzdur. Albert Schweitzer in yaama saygs bile tenyalar, ee sineklerini, kanser
hcresini kapsamyordu."
Ne demek istediimi biliyorsun. Bir sre nce ta bir sunan zerinde bir kadn kurban ettin mi,
etmedin mi?"
"Bana suna gster."
"Yapamam. Gitti."
"Bana kadn gster."
"O da gitti."
"O zaman bir savn yok."
Buras mahkeme deil, lanet olas! Sohbet etmek istiyorsan, soruma yant ver. Vermeyeceksen,
birbirimize bakp sesler karmay brakalm."
"Sorunu yantladm."
Omuzlarm silktim.
Pekala," dedim. Seni tanmyorum ve bu ekilde ok mutluyum. yi gnler."

Adamdan yola doru bir adm uzaklatm. Ben bunu yaparken, Deirdre," dedi. Ad Deirdreydi
ve gerekten de onu ldrdm" ve ktm dolmene girerek yok oldu. Hemen yolun karsna
baktm, ama k iaretinin altndan kmad. Geri dnp dolmene girdim. Dier yandan, yolun
karsna ktm ve bunu yaparken kardan giren kendimi grdm. Yol boyunca yabancy hibir
yerde grmedim.
Bundan ne karyorsun?" diye sordum Frakir e, yola dnerken.
Belki burann hayaleti? Kt bir yer iin kt bir hayalet? diye tahmin yrtt. Bilmiyorum, ama
sanrm o da o lanet yaplardan biriydi ve burada daha gller.
Yola dndm, stne ktm ve bir kez daha yrmeye baladm.
Son gelimenden bu yana konuma yetenein muazzam lde deiti," diye yorum yaptm.
Sinir sistemin iyi bir retmen.
Teekkrler. Eer o adam gene ortaya karsa ve ben grmeden hissedersen, alarm ver, olmaz
m?"
Tamam. Aslnda, buras tamamen o yaplardan birinin hissini veriyor. Buradaki her tan iinde
Desenden bir para var.
"Bunu ne zaman rendin?"
k denediimiz ilk seferde. Tehlike var m diye taramtm.
D halkann eperine yaklarken bir taa aplak attm. Yeterince kat geldi elime.
Adam burada! diye uyard Frakir aniden.
Hey!" dedi bir ses yukardan ve bam kaldrdm. Siyah beyaz yabanc bir tan zerine oturmu,
ince bir puro iiyordu: Sol elinde bir kadeh vard. lgimi ekiyorsun, evlat," diye devam etti. Adn
ne?"
"Merlin," diye yant verdim. Seninki ne?"
Yant vermek yerine aaya atlad, yava ekimle dt, yanma ayaklar stne indi. Beni
incelerken sol gz ksld.
Glgeler sa tarafnda karanlk sular gibi akyordu. Havaya gms bir duman frd.
Sen canlsn," diye bildirdi sonra, zerinde Desenin ve Kaosun iareti var. Amber kan
tayorsun. Soyun ne, Merlin?"
Glgeler bir an araland ve sa gznn bir yamayla rtlm olduunu grdm.
Corwinin oluyum," dedim ona, ve sen -bir ekilde- hain Brandsin."
Beni adlandrdn," dedi, ama ben inandm eye hi ihanet etmedim."
Ve bu da senin hrsnd," dedim. Evin, ailen, Dzen gleri senin iin hi nemli deildi, deil
mi?"
Homurdand.
"Kstah bir enikle tartmayacam."
Ben de seninle tartmay arzu etmiyorum. nk, eer bir deeri varsa, galiba olun Rinaldo en
iyi dostum."
Srtm dnp yrmeye baladm. Eli omzuma indi.
"Dur!" dedi. Bu Ne demek? Rinaldo yalnzca bir ocuk."
"Yanl," diye yant verdim. Benim yalarmda."
Eli dt, dndm. Purosunu drmt, dumanlar tterek yolun zerinde yatyordu, kadehi
glgelere brnm eline aktarmt. Alnn ovalyordu.
"Ana hatlarda o kadar zaman gemi..." diye yorum yapt.
Bir drtyle Koz Kartlarm kardm, Lukeunkini setim ve grmesi iin kaldrdm.
"Bu Rinaldo," dedim.

Uzand ve belirsiz bir sebepten, almasna izin verdim.


Uzun uzun bakt.
"Koz Kart iletiimi burada ie yaramyor gibi," dedim.
Ban kaldrd, iki yana sallad ve kart geri uzatt.
"Hayr, yaramaz," dedi. O... nasl?"
ntikamn almak iin Cainei ldrdn biliyor muydun?"
Hayr, bilmiyordum. Ama ondan daha azn beklemezdim."
"Sen tam olarak Brand deilsin, deil mi?"
Ban arkaya atp gld.
Ben tamamen Brandim, ama senin tandn Brand deilim. Bundan daha fazlas sana pahalya
patlar."
Ne olduunu renmek bana neye patlar?" diye sordum, kartlar kutusuna koyarken.
Kadehini kaldrd, dilenci ana gibi iki eliyle nnde tuttu.
"Kanndan biraz," dedi.
"Vampir mi oldun?"
Hayr, ben bir Desen-hayaletiyim," diye yant verdi. Benim iin kan aktrsan, aklarm."
Tamam," dedim. Ama iyi bir hikaye anlatsan iyi olur" ve hanerimi kardm, bileimi izip
kupasnn zerine uzattm.
Salm bir gaz lambas gibi, alevler fkrd. Elbette, iimde alevler akmaz. Ama Kaos kan baz
yerlerde yksek uuculua sahiptir ve anlalan buras da yle bir yerdi.
Kan yar kupaya, yar havaya fkrd, eline ve koluna bulat. Adam lk att ve kendi iine
km gibi grnd. O bir burgaca dnrken geriledim. zlediim kurban trenlerine benzedii
sylenebilirdi, ama bu daha alevli trdendi, kkreyerek havada ykseldi ve bir an sonra yok oldu. Bu
beni rkm ve yukarya bakar bir halde, duman tten bileime basn uygularken brakt.
Ah, renkli bir k, diye fikrini syledi Frakir.
Aile zellii," diye karlk verdim, klardan bahsetmiken..."
Tan yanndan getim ve halkadan ktm. Karanlk yine hareket etti, younlat. Buna karlk
yolumla aydnlanm gibi grnd. Bileimi braktm, dumanlarn durduunu grdm.
Sonra, bu yerden kmaya can atarak komaya baladm.
Bir sre sonra geriye baktmda, artk dikili talar grmyordum. Yalnzca solgun, daha da
solmakta olan bir burga vard. O da ykseldi, ykseldi ve gzden kayboldu.
Komaya devam ettim, yol yava yava eimlenmeye balad. Sonunda yama aa, rahat
admlarla ilerlemeye baladm. Yol aaya doru parlak bir kurdele gibi uzanyor ve ok uzakta
gzden kayboluyordu. Ama biraz aada bir baka parlak izgiyle kesitiini grnce ardm. Bu
izgiler samda ve solumda hzla soldular.
"Kavaklara ilikin zel talimat var m?" diye sordum.
Henz deil, diye yant verdi Frakir. Tahminen bir karar noktas, ama oraya varncaya kadar
hangisini temel alacan bilmenin yolu yok.
Aada yaylm olan grnt, engin ve glgeli bir ovaya benziyordu, orada burada birka yalnz
k noktas vard, bazlar daimi, bazlar yanp solan klard ve hibiri yerinden oynamyordu.
Ama yolum ve onu kesen yol dnda baka izgi yoktu. Benim nefesim ve admlarm dnda ses
yoktu. Rzgar yoktu, zel baz kokular yoktu ve hava ss yle lkt ki, fark edilmiyordu bile. Yine
iki yanda karanlk ekiller vard, ama onlar aratrmak iin bir arzu duymuyordum. Tek yapmak
istediim, ne tr bir i srmekte ise onu tamamlamak, defolup gitmek ve olabildiince ksa zamanda
kendi ilerime dnmekti.

Sonra dzensiz aralarla, yolun her iki yannda k benekleri belirmeye balad, dalgal, kaynaksz,
lekeli, grnp kaybolan benekler. Sanki yolun yanlarna tlden, benekli bir perde aslmt. Bata
onlar incelemek iin durmadm, ama belirsiz alanlar gittike azald ve yerini daha byk ve daha
byk glgeler ald. Sanki bir ayar sreci sryordu ve tandk nesnelerin d hatlar gittike daha
berraklayordu: sandalyelerim, asalar, park etmi arabalar, dkkan vitrinleri. Fazla zaman gemeden
bu tablolar arasnda solgun renkler belirmeye balad.
Bir tanesinin yannda durup baktm. zerine kar birikmi krmz, 57 model bir Chevyydi, tandk
grnl bir park yerinde duruyordu. lerledim ve uzandm.
Sol elim ve kolum solgun a girince soldu. Sol amurluuna dokunmak iin uzandm. Ardndan
belirsiz bir dokunma hissi ve hafif bir serinlik geldi. Elimi saa hareket ettirdim ve karn birazn
sprdm. Elimi ektiim zaman zerinde kar vard. Manzara hemen solup karard.
Sol elimi bilinli olarak kullandm," dedim, sen bileimde olduun iin. Orada ne vard?"
ok teekkrler. zeri karla kapl, krmz bir araba gibi grnyordu.
Benim zihnimden alnm bir taklitti. Bu benim Polly Jackson resmim, gerek boyutlarna
getirilmi."
O zaman iler daha da ktleiyor, Merle. Ben taklit olduunu anlamadm.
"Sonu?"
Onu yapan her neyse gittike iyileiyor ya da gleniyor. Ya da her ikisi birden.
"Lanet olsun," dedim ve dnp komaya devam ettim.
Belki bir ey artk seni tamamen artabileceini gstermek istiyordur.
O zaman baard," diye kabullendim. Hey, Bir ey!" diye bardm. Bunu duydun mu? Kazandn!
Beni tamamen arttn. Artk eve gidebilir miyim? Ama yapmaya altn baka bir eyse,
beceremedin! Anlatmaya altn eyi tamamen gzden karyorum!"
Bunu izleyen sersemletici parlt beni yola frlatt ve uzun dakikalar boyunca kr olmama sebep
oldu. Orada gergin, seirerek yattm, ama bunu gk grlts takip etmedi. Gr alanm
berraklat ve kaslarm kaslmay kestii zaman birka adm nmde durmu dev, asil bir ekil
grdm: Oberon.
Ama bu bir heykeldi, Amber deki Ana Meydann uzak ucundakinin benzeri, hatta belki asl, nk
yakndan incelediimde byk adamn omuzlarnda ku pislikleri grdm.
"Bu asl m, taklit mi?" dedim yksek sesle.
Ben asl derdim.,. diye yantlad Frakir.
Ar ar doruldum.
Bunun bir yant olduunu anlyorum," dedim. Ama Ne demek olduunu anlamyorum,"
Dokunmak iin uzandm ve bronz deil, adr bezindenmi gibi geldi elime. O anda perspektif
hafife kayd ve lkesinin Babasnn normal boyutlarndan byk bir resmine dokunduumu
hissettim. Sonra snrlar dalgalanmaya balad, soldu ve bunun da yanndan getiim puslu
tablolardan biri olduunu grdm. Sonra dalgalanp kayboldu.
Pes ediyorum," dedim, biraz nce kaplad alana yryerek. Yantlar, sorulara sebep olan
durumlardan daha kafa kartrc."
Glgelerin arasndan getiimize gre, bu her eyin -bir yerde- gerek olduunun ifadesi olabilir
mi?
"Sanrm. Ama bunu zaten biliyordum."
Ve her eyin deiik ekillerde, deiik zamanlarda, deiik yerlerde gerek olduunun?
Tamam, mesaj, sylediin ey olabilir. Ama bir eyin, senin iin yeni olan ama baka her yerde
olduka eski baz felsefi eyleri anlatmak iin bu kadar arya katndan kukuluyum. zel bir

sebep olmal, hl anlamadm bir sebep."


O na dek yanndan getiim resimler natrmorttu. Ama imdi insanlar ve yaratklar ieren
bazlar belirmiti. Bunlarda hareket vard. Bazlar vahi, bazlar ak dolu, bazlar ksaca evcil.
Evet, bir gelime var gibi. Bir eye varyor olabilir.
Srayp bana saldrdklar zaman vardmz anlayacam."
Kim bilir? Sanat eletirmenliinin karmak bir alan olduunu anlyorum.
Ama birbirini izleyen sahneler ksa zaman sonra soluyordu ve ben bir kez daha parlak yolumda
koarken yalnz kalyordum. Kavaa doru alalmaya devam eden hafif eimden aa. Asl
ihtiyacm olan tavan delii mantyken Cheshire kedisi neredeydi?
Bir an, yaklatm kava izliyordum. Bir gz krp sonra hl kava izliyordum, ama sahne
deimiti: imdi yakn sa kede bir lamba direi vard. Altnda glgeli bir ekil durmu, sigara
iiyordu.
"Frakir, bunu nasl yaptlar?" diye sordum.
ok abuk diye yant verdi.
"Titreimler ne diyor?"
Sana odaklanm, dikkatli. Henz kt bir ama yok.
Yaklarken yavaladm. Yol asfalt oldu, kenarnda kenar talar, tesinde kaldrmlar. Sokaktan
sadaki kaldrma ktm. zerinde yrrken slak bir sis nmde esti, kla aramda asl kald. Daha
da yavaladm. Ksa sre sonra kaldrmn slandn grdm. Sanki binalarn arasnda yrrken
admlarm yanklanyordu. O zamana kadar sis yle younlamt ki, binalarn gerekten yanmda
olup olmadn ayrt edemiyordum. Var gibiydi, nk bu kasvetli yerin iinde, orada burada koyu
renk blgeler vard. Souk bir rzgar srtma arpmaya balad, nem damlacklar zaman zaman
zerime dyordu. Durdum. Pelerinimin yakasn kaldrdm. Hi gremediim bir yerden, ok
yksekten, bir uan hafif mrlts geldi. O geip gittikten sonra yine yrmeye baladm. Sonra
hafif ve bouk, belki sokan karsndan, yar tandk bir melodi alan piyanonun sesi geldi.
Pelerinime sarndm. Sis dnd, younlat.
adm daha, sonra sis ald; kadn, srtn lamba direine dayam, nmde duruyordu. Benden
bir ba ksayd, zerinde bir trenkot ve siyah bir bere vard. Salar mrekkep gibi parlakt.
Sigarasn yere att, yksek topuklu, siyah deri ayakkabsnn burnuyla ar ar ezdi. Bunu yaparken
bacann bir ksmn grdm, biimi mkemmeldi. Sonra ceketinin iinden yass, gm bir kutu
kard. zerinde bir gl kabartmas vard. Kutuyu at, bir sigara kard, dudaklarnn arasna
yerletirdi, kutuyu kapatp kaldrd. Sonra, bana bakmadan,
"Atein var m?" diye sordu.
Kibritim yoktu, ama byle kk bir eyin beni engellemesine izin veremezdim.
Elbette," dedim, elimi ar ar o narin hatlara uzatrken.
Bo olduunu grmemesi iin elimi hafife evirmitim. Parmak ucumdan bir kvlcm kmasn
ve sigarann ucuna dokunmasn salayacak rehber szc sylerken elini kaldrd, titremesini
nlemek ister gibi benimkine dokundu. Ve gzlerini kaldrp -iri, koyu mavi, uzun kirpiklibenimkilere dikti.
Sonra inledi, sigara dt.
Tanrm!" dedi ve kollarn boynuma dolad, bana yasland, alamaya balad. Corwin!" dedi.
Beni buldun! Sanki bir sonsuzluk geti!"
Ona skca sarldm, konumak istemiyordum, onun mutluluunu gereklik gibi pis bir eyle
bozmak istemiyordum. Gerekliin can cehenneme. Salarn okadm.

Uzun sre sonra ekildi, bana bakt. Bir an sonra bunun yalnzca bir benzerlik olduunu, yalnzca
grmek istedii eyi grdn fark edecekti. Bu yzden, Senin gibi bir kz byle bir yerde ne
yapyor?" diye sordum.
Yumuak sesle gld.
Bir yol buldun ha?" dedi ve sonra gzleri ksld. Sen o..."
Bam iki yana salladm.
"im elvermedi," dedim ona.
"Sen kimsin?" diye sordu, yarm adm gerilerken.
"Adm Merlin ve anlamadm, delice bir araytaym."
Amber," dedi yumuak sesle, elleri hl omuzlarmda. Bam salladm.
Seni tanmyorum," dedi sonra. Tanmam gerektiini hissediyorum, ama... ben... tanmyorum..."
Sonra yine yaklat ve ban gsme yaslad. Bir ey syleyecek, aklayacak oldum, ama bir
parman dudaklarma koydu.
Henz deil, imdi olmaz, belki asla," dedi. Bana syleme. Ltfen baka bir ey syleme. Ama
bir Desen-hayaleti olup olmadn sen bilmek zorundasn''
"Desen-hayaleti nedir?" dedim.
Desenin yaratt bir eser. zerinde yryen herkesi kaydeder. Diledii zaman iimizden birini,
zerinde yrdmz halimizle geri arabilir. Bizi diledii gibi kullanr, diledii yere gnderir,
bir grev verir bir geas gibi. Bizi yok eder, sonra batan yaratr."
"Bu tr eyleri sk sk yapar m?"
Bilmiyorum. radesini bilmiyorum, kendim dndaki ilerini ise hi." Sonra, Sen bir hayalet
deilsin! Ayrt edebiliyorum!" dedi aniden, elimi tutarak. Ama sende farkl bir ey var. Amber
kanndan olanlardan farkl..."
yle olmal," diye yant verdim. Soyum Amber e olduu kadar Kaos Saraylarna da gider."
Elimi pecekmi gibi dudaklarna kaldrd. Ama dudaklar uzaklat, Brandin talebiyle kendimi
doradm yere gitti.
Sonra aklma geldi: Amber kan Desen-hayaletleri iin zel bir cazibe ieriyordu.
Elimi ekmeye altm, ama Amber gcne de sahipti.
Bazen iimde Kaos ateleri akar," dedim. Sana zarar verebilir."
Ban yavaa kaldrp glmsedi. Aznda kan vard. Baklarm indirdim ve bileimin de kanla
slanm olduunu grdm.
Amber kannn Desen zerinde gc vardr," diye balad ve sis yuvarland, ayak bileklerinin
evresinde alkaland. Hayr!" diye haykrd sonra ve bir kez daha ne eildi.
Burga dizlerine, kalalarna ykseldi. Dilerini bileimde hissettim, yrtyordu. Bu eyle
mcadele edecek by bilmiyordum, bu yzden kolumu omuzlarna doladm ve salarn okadm.
Birka saniye sonra kollarmda zld, kanl bir sarmal oldu.
Dnerek benden uzaklarken Saa dn," diye feryat ettiini duydum. Sigaras hl kaldrmn
zerinde ttyordu, kanm yanna damlyordu.
Dndm. Uzaklatm. Gecenin ve sisin iinden, piyanonun benim zamanmdan nceden kalma bir
melodiyi almakta olduunu hafife duyabiliyordum.

Blm 6
Sadaki yola girdim ve kanmn dt her yerde gereklik birazck eridi. Ama hzl iyileirim ve
ksa sre sonra kanama durdu. Hatta fazla zaman gemeden zonklama da kesildi.
Her tarafm kan oldu, patron.
"Ate de olabilirdi," diye fikrimi syledim.
Geride, talarn orada biraz da dalandm.
"Buna zldm. Neler olduunu hl anlamadn m?"
Kastettiin buysa, yeni talimat yok. Ama artk bunu nasl yapacam bildiime gre, dnyordum
ve buras gittike daha byleyici oluyor. Mesela btn bu Desen-hayaleti meselesi. Eer Desen
buraya dorudan ileyemiyorsa, en azndan ajan kullanabiliyor. Sence Logrus da aynsn yapmann
bir yolunu bulamaz m?
"Sanrm bu mmkn."
Burada, gerekliin alt tarafnda, glgeler arasnda, aralarnda bir tr dello gerekleiyormu
izlenimine kapldm. Ya en nce buras olumusa? Hatta Glgeden bile nce? Ya en batan beri,
tuhaf bir metafizik yolla burada savap duruyorlarsa?
"Savayorlarsa ne olmu?"
Bu, Glgeyi sonradan retilmi bir ey, kutuplar arasndaki gerilimin yan rn yapyor.
"Korkarm anlamadm, Frakir."
Ya Amber ve Kaos Saraylar yalnzca bu atma iin ajan salamak zere yaratldysa?"
Ya bu fikir iine, son gelitirilmen srasnda Logrus tarafndan konulduysa?"
Neden?
Bana atmann insanlardan daha nemli olduunu dndrmenin bir baka yolu. Taraf semem
iin bir baka bask."
Kendimi kullanlm hissetmiyorum.
Senin de iaret ettiin gibi, bu dnme iinde yenisin. Ve oyunda bu kadar yeniyken, senin iin
olduka kt bir soyut dnce izgisi."
yle mi?
"Bana gvenebilirsin."
Bu bizi neyle ba baa brakyor?
"Ykseklerden, naho bir ilgiyle."
Buras onlarn sava blgesiyse, diline dikkat etsen iyi olur.
ki aile iin de bir yara. Anlamadm bir sebepten, bu oyunda bana ihtiyalar var. Tahamml
edeceklerdir."
Yukarda bir yerden gk grlts duydum.
Ne demek istediimi anlyor musun?
"Blf," diye yant verdim.
Kimin?
Desenin sanrm. Bu ksmda onun hayaletleri gereklie hkim gibi grnyor."
Biliyor musun, btn bunlar hakknda yanlyor olabiliriz. Yalnzca krlemesine bir at.
"Ben de karanlktan krlemesine ate edilmi hissediyorum. te bu yzden bakalarnn
kurallaryla oynamay reddediyorum."
Bir plann var m?
Gevek kal. Ve 'ldr' dersem, yap. Nereye gidiyorsak gidelim"

Yine komaya baladm, sisi ve hayaletilik oynayan hayaletleri, hayalet ehirde braktm. Karanlk
arazide parlak yol, koan ben, arazi beni deitirmeye alrken, ters glge kaydrma. Ve ileride bir
alevlenme, daha fazla gk grlts, nmde belirip kaybolan sanal sokak sahnesi.
Ve sonra sanki kendimle yaryormuum gibi oldu, karanlk bir ekil parlak yola frlamt. Bir
ekilde, bunun gerekten bir ayna etkisi olduunu fark edinceye kadar. Samdaki eklin hareketleri
benimkileri taklit ediyordu; solumdan geen sahneler dierinin sanda tekrarlanyordu.
Neler oluyor, Merle?
Bilmiyorum," dedim. Ama simgecilik, kinayeli ykler ve ssl mecazi samalklar havasnda
deilim. Eer bu, yaam kendinle yaptn bir yartr, demekse, iren bir ey. Eer bu gsteriyi
yneten gerekten basmakalp Gler deilse. Eer yleyse, bu beklenir bir ey. Sen ne
dnyorsun?"
Hl imek arpmasna maruz kalma tehlikesi iinde olduunu dnyorum.
imek gelmedi, ama yansmam geldi. mge etkisi daha nce tank olduum yol kenar
blmlerinden daha uzun srd.
Onu grmezden gelmek, nemsememek zereydim ki, yansmam hz kazanp beni geti.
Eyvah.
Evet," diye onayladm, aray kapatmak ve karanlk eklin hzna ayak uydurmak iin hzm
arttrdm.
Yetitiimde ancak birka metre paralel kotuk. Sonra o yine gemeye balad. Hzm arttrdm ve
onu bir kez daha yakaladm. Sonra, bir drtyle cierlerimi doldurdum, eildim ve ne getim.
kizim bunu bir sre sonra fark etti, hzland ve yaklamaya balad. Kendimi daha da zorladm ve
ndeki yerimi korudum. Ne iin yaryorduk ki?
leriye baktm. Uzakta patikann geniledii bir yer grebiliyordum. O noktada yolu kesen bir
kurdele var gibiydi. Tamam. Her ne anlam varsa, denemeye karar verdim.
Belki yz metre kadar nde kaldm, sonra glgem yine yetimeye balad. Biraz daha zorladm ve
o ksalm aray bir sre korumay baardm. Sonra o yine hareketlendi, kurdeleye kadar korumakta
zorlanacan tahmin ettiim bir hzla yaklat. Yine de, insann renmek iin durup seyredecei bir
ey deildi. Tm gcm akttm. Kotum.
Orospu ocuu bana yaklat, yaklamaya devam etti, yetiti, geti, bir an sendeledi. O anda yanna
yanatm. Ama o ey bir kez daha gevemedi. lerlemekte olduumuz o korkun hz korudu, fakat
kalbim patlamad srece durmaya hi niyetim yoktu.
Neredeyse yan yana komaya devam ettik. imde bitite kullanlacak bir enerji patlamas kalm
myd, bilmiyordum.
Biraz nde miydim, yan yana mydk, yoksa biraz arkada mydm, anlayamyordum. Paralel parlak
yollarda, o parltl izgiye doru koarken aniden cam ara yzey hissi kayboldu. ki dar grnl
yol, tek bir geni yol oldu. Dierinin kollar ve bacaklar benimkinden farkl hareket ediyordu.
Son dzle girerken birbirimize daha da yaklatk. Sonunda, tanyacak kadar yakn. Yannda
kotuum benim imgem deildi, nk onun salar arkada dalgalanyordu ve sol kulann
olmadn grdm.
Son bir hz patlamas yapabildim. Dieri de aynsn yapt.
Kurdeleye geldiimizde birbirimize ok yakndk. lk nce ben vardm sanrm, ama emin
olamyordum.
Kurdeleden getik, nefes nefese yere ykldk. Onu gzetim altnda bulundurmak iin hzla
yuvarlandm, ama o orada sadece nefes nefese yatp kald. Sa elimi silahmn kabzasna koydum ve
kulaklarmda uuldayan kann sesini dinledim.

Nefesimi biraz dzenledikten sonra, yle koabildiini bilmiyordum, Jurt," dedim.


Ksa bir kahkaha att.
"Benim hakkmda bilmediim ok ey var, aabey."
"Eminim," dedim.
Sonra elinin tersiyle alnn sildi ve Kolvir maaralarnda kaybettii parman yerinde olduunu
grdm. Ya bu farkl bir zaman izgisindeki Jurttu, ya da...
"Ee, Julia nasl?" diye sordum. yileecek mi?"
"Julia m?" dedi. O da kim?"
"Pardon," dedim. Sen yanl Jurtsun."
imdi bu da Ne demek oluyor?" diye sordu, bir dirseine dayanp salam gzyle dik dik bana
bakarak.
"Gerek Jurt, Amber Desenine hi yaklamad..."
"Gerek Jurt benim.'"
Senin tm parmaklarn tamam. O bir tanesini yeni kaybetti. Oradaydm."
Aniden baklarn kard.
Sen bir Logrus-hayaleti olmalsn," diye devam ettim. Desenin ektii numaray yapyor. Onu
yryenleri kaydediyor."
"Olan... bu mu?" diye sordu. Neden burada olduumu... pek hatrlayamyorum. Seninle yarmak
dnda."
ddiaya girerim buradan nce en son hatrladn ey Logrusu yrmendir."
Gzlerime bakt. Ban sallad.
"Haklsn. Bunun anlam ne?" diye sordu.
Emin deilim," dedim. Ama baz fikirlerim var. Buras bir tr sonsuz Glge alt. Desen ve
Logrus iin snrd saylyor. Ama grne gre ikisi de hayaletleri -biz yrrken yaptklar
kaytlara dayal, yapay kiiler- araclyla buraya ulaabiliyor..."
Yani ben bir tr kayttan baka bir ey deil miyim?" Alamak zereymi gibi grnyordu.
Biraz nce her ey harika grnyordu. Logrusu yrmeyi baarmtm. Glgenin tamam
ayaklarmn altna serilmiti." akaklarn ovalad. Sonra, Sen!" dedi tkrrcesine. Bir ekilde, srf
senin yznden buraya getirildim. Seninle yarmak iin, bu yarta stnln kantlaman iin."
"yi bir i kardn. yle koabildiini bilmiyordum."
Senin kolejde kotuunu rendiimde almaya baladm. Seni geebilecek kadar iyi olmak
istiyordum."
"ok iyisin," diye onayladm.
Ama sen olmasan bu lanet yerde olmayacaktm. Ya da..."
Dudan inedi. Bu pek doru deil, deil mi?" diye sordu.
"Hibir yerde olmayacaktm. Ben yalnzca bir kaytm..." Sonra dorudan bana bakt. Ne kadar
dayanyoruz?" dedi. Bir Logrus-hayaletinin mr nedir?"
Hibir fikrim yok," dedim, nasl yaratlr, nasl korunur. Ama birka Desen-hayaletiyle
karlatm ve kanmn bir ekilde onlar hayatta tuttuu izlenimini edindim. Onlara biraz otonomi,
Desene kar bamszlk veriyor. Aralarnda yalnzca -Brand- kan yerine ate ald ve zld.
Deirdre kan ald, ama sonra alnp gtrld. Yeterince alabildi mi, bilmiyorum."
Ban iki yana sallad.
imde bir his var -nereden geldiini bilmiyorum- yle bir ey benim iin de ie yarabilirdi,
Desen iin kan, Logrus iin ate."
Kanmn hangi blgelerde uukan olduunu bilmiyorum," dedim.

Burada alevlenir," diye yant verdi. Kimin hkim olduuna bal. Ben biliyor gibiyim. Nasl,
bilmiyorum."
"O zaman neden Brand Logrus blgesinde ortaya kt?"
Srtt.
Belki Desen bir tr kertme plan iin bir haini kullanmtr. Ya da belki Brand kendi bana bir
ey becermeye almtr. Desene kazk atmak gibi."
Bu karakterine uyar," diye kabul ettim, nefesim sonunda yavalarken.
izmemden Kaos hanerimi kardm, sol nkolumu kestim, ate fkrttn grdm ve ona
uzattm.
abuk! Alabiliyorsan al!" diye haykrdm. Logrus seni geri armadan nce!"
Kolumu yakalad ve benden fkran atei sanki iine ekti. Baklarm indirdiim zaman
ayaklarnn, sonra bacaklarnn saydamlatn grdm. Logrus onu geri armak iin harekete
gemi gibiydi, tpk Desenin Deirdreye yapt gibi.
Bacaklar olan pusun iinde alev alev burgalarn dndn grdm. Sonra, aniden sndler ve
bacaklarnn d hatlar bir kez daha grnr oldu. Benden uukan kan ekmeye devam etti, ama
artk, Deirdrenin yapt gibi yaradan dorudan imekte olduu alevleri gremiyordum. Bacaklar
katlamaya balad.
"Sabitleiyorsun," dedim. Daha fazla al."
Bir ey sa bbreime arpt, irkilerek uzaklatm, derken dndm. Yanmda uzun, esmer bir
adam duruyor, bana indirdii izmesini geri ekiyordu. Yeil pantolonu, siyah gmlei, bana
dolanm yeil bir mendili vard.
Ne sapka ey bu?" diye sordu. Hem de kutsal bir noktada?"
Dizlerimin stne ktm, doruldum, sa kolum kvrld, bileim dnd, kalamdaki haneri
kavrad. Sol kolumu kaldrp haneri uzattm. Artk en son yaramdan ate deil kan akyordu.
Seni ilgilendirmez," dedim, sonra dorulurken, emin olduumdan adn ekledim, Caine."
Glmsedi, eildi, elleri aprazland ve ayrld. Kollar kavuurken elleri botu, ama ayrlrken
sanda bir haner vard.
Sol nkoluna, o ikin yenin altna balanm bir kndan gelmi olmalyd. Hzl yapabilmek iin
bu hareketi ok alm olmalyd. Caine ve hanerler hakknda iittiim eyleri hatrlamaya
altm, sonra hatrlamam olmay diledim. Usta bir haner dvsyd. Lanet olsun.
Bana kar avantajlsn," dedi. Tandk geliyorsun, ama tantmz sanmyorum."
"Merlin," dedim. Corwinin olu."
Ar ar evremde dnmeye balamt, ama durdu.
"Buna inanmay g bulursam beni affet."
"Dilediine inan. Doru."
"Ya u dieri. Ad Jurt, deil mi?"
Ayaa kalkm olan kardeimi iaret etti.
"Bunu nereden biliyorsun?" diye sordum.
Kalarn atarak durdu, gzlerini kst.
"Ben emin deilim," dedi sonra.
Ben biliyorum," dedim ona. Nerede olduunu ve buraya nasl geldiini hatrlamaya al."
ki adm geriledi. Sonra, tam ben fark ettiim ve Jurt! Dikkat et!" diye bardm an haykrd,
te o!"
Jurt dnd ve kat. Haneri frlattm. Bu her zaman yaplacak en kt eydir, ama bir klcm vard
ve Caine bana ulamadan nce kl Cainee ulaabilirdi.

Jurt hl hzlyd ve annda gzden kayboldu. Haner, artc bir biimde, ilk nce Cainein sa
omzuna arpt, belki iki santim kadar kasa sapland. Sonra, o bana dnemeden, bedeni bir dzine
farkl yne doru patlad, her tr insanlk iaretini bir anda emen bir dizi burga fkrtt, burgalar
birbirlerinin evresinde dnerken tiz bir slk sesi kardlar, ikisi daha byk bir varla birleerek
irileti, sonra hzla dierlerini de emdi ve her birlemeyle ses daha da alald. Sonunda tek bir burga
kald. Bir an bana doru salland, sonra gkyzne frlad ve paraland. Haner bana doru frlam,
bir adm sama inmiti. Haneri aldm zaman lk olduunu, ben izmeme sokmadan nce birka
saniye hafife vzldadn grdm.
"Ne oldu?" diye sordu Jurt geri dnp yaklarken.
Grne gre Desen-hayaletleri Saraylar dan gelen silahlara iddetli tepki veriyor," dedim.
"El altnda olmas iyi oldu. Ama neden bana yle saldrd?"
Sanrm Desen onu senin otonomi kazanman nlemek iin gnderdi. Ya da otonomi
kazanmsan, yok etmek iin. Dier tarafn ajanlarnn bu yerde g ve bamszlk kazanmasn
istemediini hissediyorum."
Ama ben tehdit deilim ki. Kendim dnda kimsenin tarafnda deilim. Ben yalnzca buradan
kp gitmek ve kendi iime bakmak istiyorum."
"Belki de bu bal bana bir tehdit ieriyordur."
"Nasl?" diye sordu.
Sra d gemiinle bamsz ajan olarak neler yapabileceini kim bilir -olan bitenlerin nda?
Glerin dengesini bozabilirsin. Yneticilerin sokaklara salmasn istemedii bilgilere sahip
olabilirsin. ingene gvesi olabilirsin. Laboratuvardan kat zaman kimse evreye nasl bir etkisi
olacan bilmiyordu. Sen..."
Yeter!" Beni susturmak iin elini kaldrd. Bunlarn hibiri umurumda deil. Gitmeme izin
verirlerse ve beni rahat brakrlarsa, onlarn yoluna kmam."
"kna etmen gereken ben deilim," dedim ona.
Bir an bana bakt. Sonra dnd, tam bir ember izdi. Yolun aydnlnn tesinde tek grebildiim
karanlkt, ama o eye hitaben yksek sesle bard, Beni duyuyor musunuz? Bunlarn hibirine
bulamak istemiyorum. Yalnzca gitmek istiyorum. Yaa ve yaat, biliyorsunuz. Bu size de uyar m?"
Uzandm, bileini yakaladm ve kendime doru ektim.
Bunu yaptm, nk bann zerinde kk, hayalet bir Logrus mgesi benzerinin ekillenmeye
baladn grmtm.
Bir an sonra, bir imek gibi akarak, krba aklamas gibi bir ses eliinde indi, biraz nce
durduu boluktan geti, yok olurken yolda bir yokluk at.
Sanrm istifa etmek o kadar kolay olmayacak," dedi. Yukarya bakt. Bunlardan bir bakasn
hazrlyor olabilir. Her an, en beklenmedik anda yine saldrabilir."
Tpk gerek hayat gibi," diye kabul ettim. Ama bence sen bunu bir uyar olarak kabul et ve brak
gitsin. Buraya ulamakta glk ekiyorlar. Daha da nemlisi, bu benim araym olduuna gre,
bana yardm m edeceksin, beni engelleyecek misin, bu konuda bir kararn var m?"
imdi sen bahsedince hatrladm," dedi, orada seninle yaracaktm, sonra dvecektik, sonra
bir ey daha vard."
"imdiki duygularn ne?"
Asla iyi geinemedik. Ama bu ekilde kullanlma fikrinden de pek holanmadm."
Ben bu oyunda yolumu bulana ve buradan kana kadar atekes yapmaya var msn?"
"Benim karm ne olacak?" diye sordu.

Bu lanet yerden kmann yolunu bulacam, Jurt. Sen de gelir, bana yardm edersin -ya da en
azndan yoluma kmazsn- ben de giderken seni yanmda gtrrm."
Gld.
Buradan k yolu olduundan emin deilim," dedi,
"Gler bizi serbest brakmad srece."
O zaman kaybedecek bir eyin yok," dedim ona ve muhtemelen denerken lmemi izlersin."
Gerekten de iki tr byy de biliyor musun -Desenin ve Logrusunkileri?" diye sordu.
"Evet. Ama Logrusta daha iyiyim."
"Kaynana kar ikisini de kullanabilir misin?"
Bu ok ilgin bir metafizik nokta ve yant bilmiyorum," dedim, reneceimden de emin
deilim. Burada Gleri armak tehlikeli. Bu yzden elimde yalnzca daha nceden hazrladm
birka by var. Bizi buradan karacak eyin by olduunu sanmyorum."
"O zaman ne?"
Emin deilim. Ama bu yolun sonuna varncaya kadar tamamen anlayacam sanmyorum."
Eh, lanet olsun, bilmiyorum. Buras zamanm harcayacak en salkl yermi gibi gelmiyor bana.
Dier yandan, ya benim gibi bir eyin var olabilecei tek yerse? Ya bana bir kap bulduunda ve ben
eii atmda eriyip gidersem?"
Desen-hayaletleri Glgede hkm srebiliyorsa, sanrm sen de yapabilirsin. Dworkin ve
Oberon hayaletleri ben buraya gelmeden nce darda beni ziyaret ettiler."
"Bu cesaret verici. Sen olsan dener miydin?"
"Hayatn zerine iddiaya girebilirsin."
Homurdand.
Anladm. Bir sre seninle gelip ne olduunu greceim. Yardm etmeye sz vermiyorum, ama
seni engellemeyeceim de."
Elimi uzattm, ama ban iki yana sallad.
Anlk duygulara kaplmayalm," dedi bana. El skmadan szme inanmayacaksan, el
sktmzda da inanmazsn, deil mi?"
"Sanrm yle."
"Ve seninle el skmak iin byk bir arzu duymuyorum."
stediim iin zgnm," dedim. Ama neden olduunu sylemende saknca var m? Hep merak
etmiimdir."
Omuzlarn silkti.
"Neden hep bir sebep olmak zorunda?" dedi.
"Alternatifi mantkszlk," diye yant verdim.
"Ya da mahremiyet," dedi, dnerek.
Bir kez daha yolda yrmeye baladm. Ksa sre sonra Jurt bana katld. Uzun sre sessizlik iinde
yrdk. Bir gn enemi tutmay ya da ndeyken brakmay reneceim. kisi de ayn.
Yol bir sre dz ilerledi, ama sonra kaybolur gibi oldu.
Kaybolduu noktaya ulatmzda nedenini grdm: Yol alak bir kntnn arkasna kvrlyordu.
Bu kvrm takip ettik ve ksa sre sonra bir bakasyla karlatk. Sonra dzenli bir zikzak dizisine
girdik, olduka dik bir inite olduumuzu abucak fark ettik. Bu dnl yolda ilerlerken, aniden
mesafenin ortasnda asl parlak bir eri grdm. Jurt elini kaldrp iaret etti ve Ne...?" diye balad,
ama tam o srada bunun ykselmekte olan yolumuzun bir paras olduu belli oldu.
Bunun zerine, o anda durumu anladm ve dev bir ukura benzeyen bir eye inmekte olduumuzu
fark ettim. Hava epey serinlemi gibiydi.

nmeye devam ettik ve bir sre sonra souk ve nemli bir ey elimin stne dokundu. Baklarm
indirdiim zaman bizi evreleyen alaca karanlk parltda bir kar tanesinin erimekte olduunu
grdm. Birka dakika sonra daha fazlas esip geti. Bundan bir sre sonra ok aada daha geni
bir parlaklk grdk.
Bunun ne olduunu ben de bilmiyorum, diye zihnimde zonklad Frakir.
Teekkrler, diye gl bir dnceyle ona karlk verdim,
Jurtu, varlndan haberdar etmemeye karar vererek.
Aa. ndik, indik ve dolandk. Geri. leri geri. Is dmeye devam etti. Kar taneleri uutu. nmekte
olduumuz duvardaki kaya dizileri prldamaya balad.
Tuhaf, kayana kadar ne olduunu anlamadm.
Buz!" dedi Jurt aniden. Devrilecek gibi oldu, bir taa tutunarak dengesini salad.
Uzak bir i eki duyuldu, yaklaarak byd, byd.
Muazzam bir esintiyle bize ulancaya kadar rzgar olduunu anlamadk. Ve souktu. Bir buz a
soluu nefesi gibi esip geti, korunmak iin yakam kaldrdm. niimize devam ederken bizi takip
etti.
Dibe ulatmzda hava ok soumutu ve basamaklar ya tamamen buzla kaplanm, ya da buzdan
oyulmutu. Rzgar tekdze, yasl bir inlemeyle devam ediyordu ve kar ya da buz taneleri gelip
geiyordu.
"Berbat bir hava!" diye hrlad Jurt, dileri takrdayarak.
Hayaletlerin dnyevi olaylardan etkilendiklerini sanmyordum," dedim.
Hayaletmi, lanet olsun!" dedi. Her zaman hissettiim gibi hissediyorum. nsan, beni batan aa
giyinmi biimde, yoluna karan eyin en azndan bu ihtimali de hesaplam olmasn bekliyor.
Ve buras o kadar da dnyevi deil," diye ekledi. Bizim bir yere varmamz istiyorlar, bir ksa
yol salayabilirlerdi. Oysa bu durumda gideceimiz yere ulatmzda hasarl mal olacaz."
Desen ya da Logrusun burada o kadar fazla gce sahip olduunu sanmyorum," dedim ona.
Yolumuzdan tamamen ekilmelerini tercih ederdim."
Yol parl parl bir dzln tesinde yukar trmanyordu. Dzlk o kadar engebesiz, o kadar
parlakt ki, tamamen buzdan olutuundan korktum. Haksz saylmazdm.
Kaygan grnyor," dedi Jurt. Ayaklarmn ekillerini deitirip daha geni yapacam."
izmelerini mahveder ve seni souk ayaklarla ba baa brakr," dedim. Neden arlnn bir
ksmn aa kaydrp arlk merkezini alaltmyorsun?"
Hep bir yantn var, deil mi," diye balad ask suratla. Sonra, Ama bu sefer haklsn," diye
bitirdi.
O ksalarak daha bodurlarken birka dakika orada durduk.
"Sen ekil deitirmeyecek misin?" diye sordu.
Merkezimi koruma konusunda ansm deneyeceim. Bu ekilde daha hzl hareket edebilirim,"
dedim.
"O ekilde knn zerine de debilirsin."
"Greceiz."
Yrmeye baladk. Dengemizi koruduk. ndiimiz duvardan uzaklanca rzgar glendi. Ama
buzlu yolumuzun yzeyi uzaktan grnd kadar kaygan deildi. zerinde kk dalgalar ve
entikler vard, biraz srtnme salamak iin yeterliydi. Hava cierlerimi yakyordu; kar taneleri
yolumuzun zerinde d merkezli eytan kuleleri gibi dnyordu. Yoldan mavimsi bir parlt
yaylyor, yaklaan tanelere renk veriyordu.

Belki sekiz yz metre yrdkten sonra yeni bir hayaletimsi imge dizisi balad. lki, kilisede, bir
zrh ynnn zerine yaylm bana aitti; ikincisi, lamba direinin altnda saatine bakan Deirdre.
Ne?" diye sordu Jurt, imgeler saniyeler iinde gelip giderken.
Onlar ilk grdmde anlamadm ve hl bilmiyorum," diye yant verdim, ama yarmza ilk
baladmzda seni de onlardan biri sandm. Geliigzel, benim anlayabildiim bir sebep olmadan
gelip gidiyorlar."
Sonraki bir yemek odasyd, masann zerinde bir iek kasesi vard. Odada kimse yoktu. Gelip
geti...
Hayr. Tam olarak deil. Gitti, ama iekler orada, buzun zerinde kald. Durdum, sonra onlara
doru yrdm.
Merle, yoldan ayrlmak konusunda emin deilim...
Ah. Lanet olsun, diye karlk verdim, bana buraya geldiim Stonehenge benzeri alan hatrlatan
dz bir buz ktne doru yryerek. Dibinde yersiz renk parltlar vard.
Bir sr iek vard. Deiik trlerden gller. Eilip birini aldm. Neredeyse gm rengiydi...
Tandk bir sesin, Burada ne yapyorsun, sevgili olum?" dediini duydum.
Hemen doruldum, buz blounun arkasndan kan uzun boylu, karanlk eklin bana hitap
etmediini grdm. Glmseyerek Jurte ban sallyordu.
Aptalca bir giriim olduundan eminim," diye yantlad Jurt.
Ve aptal da bu olmal," diye karlk verdi dieri, o lanet iei koparan. Amber in gm gl,
Lord Corwinindi sanrm. Selam, Merlin. Baban m aryorsun?"
Hep pelerinimin i tarafnda bulundurduum yedek engelli inelerden birini aldm. Onu
kullanarak gl gsme taktm. Konuan Lord Boreldi, kraliyet Swayvill Ailesinin dk ve
sylentiye gre uzun zaman nce annemin klarndan biri. Ayn zamanda Saraylar'daki en ldrc
kl ustasyd.
Babam, Benedicti ya da Erici ldrmek, yllarca en byk saplants olmutu. Ne yazk ki,
babamn acelesi olduu bir anda Corwinle karlamt ve hi kl arptrmamlard. Babam onu
enayi durumuna drm, teknik olarak drst bir dv saylmayacana inandn bir ekilde
ldrmt. Aslnda bu bence sorun deildi. Adamdan zaten hi holanmamtm.
"Sen lsn, Borel. Bunu biliyor muydun?" dedim ona. "Yalnzca Logrusu yrdn gn
olduun adamn hayaletisin. Darda, gerek dnyada artk Lord Borel yok. Neden, bilmek ister
misin? nk Corwin seni Desend Savanda ldrd."
"Yalan sylyorsun, seni kk pislik!" dedi bana.
Ah, hayr," dedi Jurt. Gerekten de lsn. Tepelenmisin, diye duydum. Ama Corwinin
yaptn bilmiyordum."
"O yapt," dedim.
Adam baklarn kard, enesindeki kaslarn kaslp gevediini, kaslp gevediini grdm.
Ve buras bir tr br dnya m?" diye sordu bir sre sonra, baklarn karmaya devam ederek.
"Sanrm yle diyebilirsin," dedim.
"Burada yine lebilir miyiz?"
"Sanrm," dedim.
"O da ne?"
Baklar aniden yere indi ve ben de takip ettim. Yaknda, buzun zerinde bir ey duruyordu, ona
doru bir adm attm.
"Bir kol," dedim. Bir insan kolu."
Burada ne yapyor?" diye sordu Jurt, yaklap tekmeleyerek.

Kolun hareketi buzun zerinde durmadn, buzun iinden ktn gsterdi. Aslnda, Jurt
tekmeledikten sonra seirdi, kaslmaya devam etti. Sonra biraz uzakta, bacaa benzeyen bir baka ey
fark ettim. Daha uzakta, bir omuza takl bir kol, bir el...
"Bir yamyamn derin dondurucusu," diye fikir yrttm.
Jurt gld.
"O zaman sen de lsn," dedi Borel.
"Yok," diye yant verdim, ben gereim. Yalnzca ok, ok daha iyi bir yere giderken buradan
geiyordum."
"Ya Jurt?"
Jurt hem fiziksel, hem teolojik olarak ilgin bir sorun," diye akladm. O tuhaf bir ift yerdelik
yayor."
Bundan zevk aldm syleyemem," diye dncesini aklad Jurt. Ama alternatifini dnnce,
sanrm burada olduuma memnunum."
te bu yllardr Saraylar da harikalar yaratan olumlu dnce tarz," dedim. Jurt yine gld.
Unutmas kolay olmayan metalik i ekme sesini duydum.
Borel bana arkadan saldrmay dnyorsa, zamannda klcm ekmeyi, dnmeyi ve
savuturmay baaramayacam biliyordum. Dier yandan, i adam ldrmeye gelince, resmiyetin
gerektirdii her eyi yerine getirmekle vnrd. Hep adil oynard, nk o kadar iyiydi ki, zaten hi
kaybetmezdi. Sanrm n asndan dorusu da buydu. Beni arkadan tehdit etmi gibi davranarak onu
sinirlendirmek iin ellerimi hemen kaldrdm.
Grnmez kal, Frakir. Dnp bileimi savurduumda git. Vardn zaman ona yap ve grtlana
srn. Oraya vardnda ne yapacan biliyordun.
Tamam, patron, diye yantlad Frakir.
"Klcn ek ve dn, Merle."
"Bana pek adil gelmiyor, Borel," dedim.
Beni uygunsuz bir ey yapmakla sulamaya cesaret mi ediyorsun?" dedi.
Neyin peinde olduunu gremediimden bilmesi g," diye yantladm.
"O zaman silahn ek ve dn."
"Dnyorum," dedim. Ama silahma dokunmayacam."
Hzla, bileimi savurarak dndm, Frakir in gittiini hissettim. Ben bunu yaparken ayaklarm
kayd. ok kaygan bir buz parasnn zerinde hzla hareket etmitim. Kendime hkim olurken bir
glgenin yerime kaydn hissettim. Bam kaldrdmda, sa gzmden on be santim tede
Borelin klcnn ucunu grdm.
"Ar ar kalk," dedi ve dediini yaptm.
"imdi silahn ek," diye emretti.
"Ya reddedersem?" diye sordum, zaman kazanarak.
Centilmen diye adlandrlmaya demeyeceini kantlarsn ve ben de buna gre davranrm."
"Yine de bana saldrarak m?" diye sordum.
"Kurallar buna izin veriyor," dedi.
Al da kurallarn bir yerine sok," diye yant verdim. Sa ayam sol ayamn altna aldm ve
klcm ekerek geriye doru sradm, gardm aldm.
O anda stme ulland. Onun arkasndan kt iri buz ktlesinin yanndan geerek geriledim.
Durup adamla teknik dei tokuu yapmaya niyetim yoktu, zellikle de saldrlarnn hzn grdkten
sonra. Gerilerken onlar savuturmak ok daha az aba gerektiriyordu. Ama klcmda yanl bir ey
vard ve abucak taraynca ne olduunu anladm. Benim klcm deildi.

Yoldan yan ve buzdan yansyan aydnlkta, klcn eliine ilenmi kvrmlar grdm. Bildiim
kadaryla buna benzeyen tek bir kl vard ve onu ok az bir zaman nce, babamn eli olabilecek
eyde grmtm. nmde hareket eden Grayswandir di. Bu ironi karsnda glmsediimi
hissettim.
Gerek Lord Boreli ldren silah buydu.
Kendi korkaklna m glmsyorsun?" diye sordu adam. "Dur ve sava, pi kurusu!"
Onun nerisine yantmasna, gerileme hareketimin engellendiini hissettim. Ama baklarm
hzla aa indirdiimde biilmedim, nk Borelin yz ifadesinden saldrganma da benzer bir ey
olduunu anladm.
Bileklerimiz buzdan kan saysz el tarafndan yakalanm, sk sk tutuluyordu. Ve glmseme
sras Borele gelmiti, nk o bana doru atlamasa da, ben de artk ekilemiyordum. Bu da...
Klc ne akt ve ben savuturup saldrdm. O savuturdu ve yanltmaca yapt. Sonra yine saldrd.
Karlk ver. Yeniden savutur... Hayr, yanltmacaym. Saldr. Yanltmaca. Yine yanltmaca. Saldr...
Beyaz ve sert bir ey omzunun zerinden geip alnma arpt. Geriledim, ama eller yere yklmam
engelledi. Ama eilmem iyi olmutu, aksi halde darbesi karacierimi delecekti. Reflekslerim ya da
Grayswandir de olduunu iittiim by sayesinde dizlerim bklrken kolum ne frlad. Klcn
bir eye arptn hissettim, fakat o tarafa bakmyordum ve Borelin akn bir homurtu kardn,
sonra kfrettiini duydum. Sonra Jurt de kendine has bir kfr savurdu. Gr alanmn dndayd.
Sonra, ben bacaklarm gerip, dengemi kurarak, kafam kesecek bir darbeyi savuturup
dorulmaya balarken parlak bir parlt oldu. O zaman Borelin nkolunu kesmeyi baardm ve
yaradan ate fkrdn grdm. Bedeni parlamaya, d hatlar bulanklamaya balad.
"Beni alt etmeni salayan beceri deildi!" diye haykrd.
Omuzlarm silktim.
"Zaten bu da K Olimpiyatlar deil," dedim ona.
Kltaki eli pozisyon deitirdi, kolunu arkaya atp silah bana doru savurdu. Bir kvlcm kulesi
halinde zlmeden ve yukarya ekilip gzden kaybolmadan hemen nce.
Klc savuturdum, solumdan geti ve buza ksmen saplanp, Arthur efsanesinin skandinav
uyarlamas gibi titreyerek orada kald. Jurt bana doru kotu, ayak bileklerimi tutan elleri, beni
brakncaya kadar tekmeledi ve gzlerini ksarak alnma bakt.
Bir eyin zerime dtn hissettim.
Affedersin, patron. Adamn dizine indim. Boazna vardmda zaten alev almt, dedi Frakir.
Sonu iyi oldu ya, diye yantladm. Yanmadn, deil mi?
Isy hissetmedim bile.
Sana o buz paras ile vurduum iin zgnm," dedi Jurt. "Borele nianlamtm."
El dolu dzlkten uzaklatm, yola yneldim.
Dolayl olarak faydas oldu," dedim, ama teekkr etme ihtiyac hissetmedim. Gerekten nereye
nianladn nasl bilebilirdim ki? Arkama baktmda Jurtun tekmeledii ellerin ou bize hareket
ekmekteydi.
Neden Grayswandir i tayordum? Baka bir silah bir Logrus-hayaletini bu denli etkiler miydi? O
zaman, beni buraya getiren gerekten babam myd? Ve bu silahn verebilecei fazladan destee
ihtiyacm olabileceini mi dnmt? yle olduunu dnmek istiyordum, onun bir Desenhayaletinden fazlas olduuna. Ve bu doruysa, bu ilerdeki roln merak ediyordum. Btn bunlar
hakknda ne biliyordu? Ve hangi taraftayd?
Biz yolda ilerlerken rzgarlar dindi; grdmz kollar yalnzca yolumuzu aydnlatan mealeler
tutuyordu. Uzak yamaca kadar. O donmu yerden geerken baka tatszlk olmad.

Bana anlattklarna ve grdklerime dayanarak," dedi Jurt, "bu yolculuun sponsoru Desen, bileti
kesmeye alan da Logrusmu gibi geliyor bana."
O srada buz birka yerde atlad. atlaklar her ynden bize doru hzla akt. Ama yola
yaklatklarnda yavaladlar ve ilk defa, yolun dzlkten ykselmi olduunu fark etmeme sebep
oldular. Artk bir tr kprnn zerinde yryorduk ve buz yanlarda zararszca atrdyordu.
te byle," diye yorumlad Jurt elini sallayarak. Hem, nasl oldu da bu pislie bulatn?"
"Her ey 30 Nisanda balad," diye baladm.

Blm 7
Biz duvara ulap trmanmaya baladmzda kollarn bazlar bize gle gle dercesine sallanyor
gibiydi. Jurt onlara nanik yapt.
Bu yerden kamak istediim iin beni sulayabilir misin?" diye sordu.
"Hi sulayamam," diye yant verdim.
Bana verdiin kan gerekten de beni Logrusun kontrolnden kurtardysa, belki belirsiz bir sre
iin burada yaayabilirim."
"Olas grnyor."
te bu yzden neden sana deil Borele buz attm anlamalsn. Senin ondan daha akll olduun
ve bir k yolu bulabilecein gereine ek olarak, o da Logrusun yaratklarndan biriydi ve ihtiya
durumunda yeterince atei olmayacakt."
Bu benim de aklma geldi," dedim, tahmin ettiim bir baka olasl kendime saklayarak ve
kendimi vazgeilmez klarak. Ama neye varmaya alyorsun?"
Sylemeye altm u: Giderken beni arkada brakmaman iin sana elimden gelen yardm
yapacan. Daha nce hi anlaamadmz biliyorum, ama sen de razysan, bunu bir kenara
brakmaya razym."
Ben hep razydm," dedim. Tm kavgalarmz balatan ve bam devaml belaya sokan hep sen
oldun."
Glmsedi.
Hi yapmadm ve bir daha yapmayacam," dedi Evet, tamam, haklsn. Senden holanmyordum
ve belki hl holanmyorum. Ama bu ekilde birbirimize ihtiyacmz varken iini
zorlatrmayacam."
Benim grdm ekliyle, senin bana ok daha fazla ihtiyacn var."
Buna itiraz edemem ve seni bana gvenmeye zorlayamam," dedi. Keke yapabilseydim." O
szlerini tamamlamadan biraz daha trmandk. Hava bir para daha snm gibiydi. Ama bir de u
adan bak," diye devam etti sonunda, kardein Jurte benziyorum ve bir zamanlar olduu kiiyi
temsil ediyor gibiyim -yakn, ama tam olarak deil. Yarmzla beraber bu modelden farkllamaya
baladm. Benim koullarm bana zg ve bamszlm kazandmdan beri istikrarl
dnyorum. Gerek Jurt benim bilmediim eyler biliyor ve benim sahip olmadm glere sahip.
Ama Logrusu yrd zamana kadar olan anlarna sahibim ve nasl dnd konusunda ikinci
otorite bendim. imdi, eer belirttiin gibi byk bir tehdit haline geldiyse, onun hareketlerini tahmin
etmek konusunda beni olduka faydal bulabilirsin."
Hakl olabilirsin," diye kabul ettim. Elbette, ikiniz glerinizi birletirmediiniz srece."
Ban iki yana sallad.
Bana gvenmezdi," dedi, ben de ona gvenmezdim. Bunu ikimiz de riskli bulurduk. Bir tr i
gzlem meselesi. Ne demek istediimi anlyor musun?"
"Bu, ikinizin de gvenilir olmad anlamna geliyor."
Aln krt; sonra ban sallad.
"Evet, sanrm yle," dedi.
"O zaman ben neden sana gveneyim?"
u anda beni hayalarmdan yakaladn iin. Daha sonra, ok faydal olacam iin."
Birka dakika daha trmandktan sonra konutum, Senin hakknda beni en ok rahatsz eden ey,
Jurtun Logrusu yrmesinin zerinden o kadar da ok zaman gememi olmas. En sevmediim

akrabamn daha yal ve daha lml bir uyarlamas deilsin. Olduka yeni bir modelsin. Orijinalden
sapmana gelince, bu ksa srenin bu kadar byk bir fark yaratmasn anlayamyorum."
Omuzlarn silkti.
imdiye dek dile getirmediim ne syleyebilirim ki?" diye sordu. O zaman g ve kar
temelinde anlaalm."
Glmsedim. kimiz de bunun byle olduunu biliyorduk.
Ama sohbet, zamann gemesini salyordu.
Trmanrken aklma bir fikir geldi.
"Sence Glgede yryebilir misin?" diye sordum ona.
Bilmiyorum," diye yant verdi bir sre sonra. Buraya gelmeden nce hatrladm son ey
Logrusu tamamladm. Sanrm kayt o zaman bitmiti. Bu yzden Suhuyun glge yry
konusundaki talimatlarn, bunu denediimi hatrlamyorum. Sanrm yapabilirdim, sence de yle
deil mi?"
Nefes almak iin durdum.
yle gizemli bir ey ki, yorum yapabileceimi bile sanmyorum. Belki o tr eyler iin hazr
yantlarla gelmisindir, diyordum. Snrlarn ve yetilerin konusunda bir tr doast farkndalk."
"Korkarm hayr. Bir sezgiyi doast sayarsan."
"Sanrm sk sk hakl ksan sayardm."
"Lanet olsun. Bunu bilebilmek iin ok erken."
"Lanet olsun. Haklsn."
Ksa srede kar tanelerinin dt pus izgisinin zerine trmandk. Biraz daha tede rzgar dinip
esintiye dnt. Daha da tede, bunlar da kayboldu. Artk kenar gr alanndayd ve ksa sre sonra
ulatk.
Dnp aaya baktm. Tek grebildiim sislerin iinde bir para prltyd. Dier ynde yolumuz
zikzak iziyordu, orada burada Mors iaretleri gibi grnyordu. Dzenli kesintiler, muhtemelen
kaya oluumlar. Yolu saa doru takip ettik, sonra sola dndk.
Dikkatimin bir ksmn Jurte ayrmtm, araziyi tandn gsteren iaretler aryordum. Konuma
yalnzca szcklerden ibarettir, ama o, hl birlikte bydm Jurtun bir uyarlamasyd. Ve bir tr
tuzaa dmemden sorumlu olursa, bunu fark ettiim anda Grayswandir i kiisel sahasndan
geirecektim.
Titrek bir prlt...
Soldaki maarams oluum, kayann iinde gereklie alan baka bir delie dnt. Dik bir
ehir caddesinde ilerleyen tuhaf ekilli araba...
"Ne...?" diye balad Jurt.
Anlamlarn hl bilmiyorum. Daha nce buna benzer bir yn blm oldu. Aslnda, bata senin
de onlardan biri olduunu sanmtm."
"ine girilebilecek kadar gerek grnyor."
"Belki yledir."
"Buradan k yolumuz olabilir."
"Bir ekilde fazla kolay geliyor bana."
"Eh, bir deneyelim."
"Sen nden buyur," dedim.
Yoldan ayrldk, gereklik penceresine yaklatk ve ilerlemeye devam ettik. Jurt, bir anda arabann
getii caddenin kenarndaki kaldrma kt. Dnd ve el sallad. Aznn oynadn grdm, ama
sesi bana ulamad.

Krmz bir Chevydeki karlar sprebiliyorsam, neden bu blmlerden birine giremeyeyim? Ve


bunu yapabiliyorsam, buradan glge yry ile kmam, daha ho bir yer bulmam ve bu karanlk
dnyay arkada brakmam mmkn olmaz myd? lerledim.
Bir an sonra oradaydm ve ses almt. Binalara, keskin eimli sokaa baktm. Trafik grltsn
dinledim ve havay kokladm. Buras Sar Francisconun glgelerinden biri olabilirdi. Keye
yrmekte olan Jurte yetimek iin hzlandm.
Ona abucak yetitim ve yannda yrmeye baladm. Keye ulatk. Dndk. Donduk.
Orada hibir ey yoktu. Karanlk bir duvarla kar karyaydk. Yani, yalnzca karanlk deil,
mutlak bir boluk. Hemen geriledik.
Elimi ar ar uzattm. Karanla yaklatka bir karncalanma balad, sonra bir rperti, ardndan
bir korku. Elimi ektim.
Jurt uzand, aynsn yapt. Aniden durdu, kaldrm kenarndaki oluktan krk bir ienin dibini ald,
dnd, yakndaki bir pencereye frlatt. Hemen o tarafa komaya balad.
Onu izledim. Krk pencerenin nnde ona katldm ve ieriye baktm.
Yine siyahlk. Pencerenin dier yannda kesinlikle hibir ey yoktu.
"Biraz rktc," dedim.
H-h," dedi Jurt. Sanki muhtelif glgelere son derece snrl giri hakk kazanmz gibi. Sen
bundan ne anlam karyorsun?"
Bu yerlerden birinde aramamz gereken bir ey olabilir mi, diye merak etmeye balyorum,"
dedim.
Aniden pencerenin tesindeki karanlk silindi ve yerini zerinde bir mumun titretii kk bir
masa ald. Krk camdan ona doru uzandm. Hemen kayboldu. Yine yalnzca karanlk vard.
Bunu soruna olumlu bir yant olarak kabul ediyorum," dedi Jurt.
Sanrm haklsn. Ama getiimiz bu gibi her blmn iinde bir ey arayamayz."
Bence belki de sadece bir ey dikkatini ekmeye alyor.
Grnenlere dikkat etmen gerektiini, fark etmeye baladn zaman muhtemelen bir eyin
sunulacan anlatmaya alan bir ey."
Parlaklk. imdi pencerenin tesinde bir masa dolusu mum parlyordu.
Tamam," diye bardm. stediin yalnzca buysa, yapacam. Burada aramam gereken baka ey
var m?"
Karanlk geldi. Keyi doland ve ar ar bize doru yaklamaya balad. Mumlar yok oldu ve
karanlk, pencereden akt. Sokan karsndaki binalar abanoz bir duvarn tesinde kayboldu.
Bunu hayr olarak kabul ediyorum," diye bardm. Sonra dndm ve gittike daralan kara
tnelimizin iinden yola doru katm. Jurt tam arkamdan geliyordu.
Bir kez. daha parlak yolda durmu, o ykselen caddenin yanmzda kararmasn izlerken, Gzel
bir dnce tarz," dedim ona. Sence ben birine girinceye kadar bu blmleri rastgele gsterip
duracak myd?"
"Evet."
"Neden?"
Sanrm o yerlerde daha fazla kontrole sahip ve ilerinden birinde sorularna daha kolay karlk
verebiliyor."
"Sz konusu, Desen mi?"
"Muhtemelen."
Tamam. Bir sonraki aldnda ieri giriyorum. Bu, buradan daha abuk kurtulacam anlamna
geliyorsa, orada benden ne istiyorsa yapacam."

"Biz, aabey. Biz."


"Elbette," diye yant verdim.
Bir kez daha yrmeye baladk. Ancak yanmzda yeni ve ilgi ekici baka bir ey belirmedi. Yol
bir o yana, bir bu yana dnd ve biz yrdk. Bu kez kiminle karlacamz merak etmeye
baladm. Gerekten de Desenin plnde ve onun istedii bir eyi yapmak zereysek, Logrusun
beni caydrmak iin tandm birini gndermesi mantkl geliyordu.
Ama kimse belirmedi ve son dnemeci dnp, aniden dzleen yolu bir sre takip ettik. Sonra,
yolun aniden ilerideki karanlk bir ktlede sona erdiini grdk.
lerlediimizde, yolun byk, karanlk, da gibi bir ktleye daldn grdm. Srf bunun ima
ediyor olabilecei eyleri dnerek kendimi biraz klostrofobik hissettim ve Jurtun o tarafa
yrrken mstehcen bir eyler mrldandn duydum.
Oraya ulaamadan samda bir prlt belirdi. Dndm zaman Random ile Viallenin
Amber deki yatak odasn grdm.
Odann gney yanndaki, divanla komodinin arasndan, bir sandalyenin yanndan, bir halnn
tesine, minenin yanndaki yastklara bakyordum. ki yandaki pencereler odaya yumuak bir gn
dryordu. Yatakta ya da dier mobilyalarda kimse yoktu ve minedeki ktkler kzl
kzlere dnmt ve ara sra duman salyorlard.
"imdi ne olacak?" diye sordu Jurt.
te bu," diye yantladm. yle olmak zorunda, anlamyor musun? Ben neler olup bittii
konusundaki mesaj alr almaz o gerek eyi sundu. Sanrm hzl hareket etmek zorundaym. Ne
olduunu anlar anlamaz..."
minenin yanndaki talardan biri kpkrmz parlamaya balad. Ben izlerken krmzlk
younlat. O kzlerin bunu yapabilmesi imkanszd. Bu yzden...
Gl bir drtnn etkisi altnda ne atldm. Jurt'un arkamdan bardn duydum, ama odaya
girerken sesi kesildi.
Yatan yanndan geerken Viallenin en sevdii parfmnn esintisini aldm. Bu gerekten
Amber di, emindim, yalnzca glgeli bir taklit deil. Hzla minenin sana ilerledim.
Jurt arkamdan odaya dald.
"Dar kp savasan iyi olur!" diye haykrd.
Hzla ona dndm ve Kes sesini!" diye bardm, sonra parmam dudaklarma gtrdm.
Yanma yaklat, kolumu tuttu ve bouk bir sesle fsldad, "Borel yine maddelemeye alyor!
Sen karken katlam bir halde bekliyor olabilir!"
Oturma odasndan Viallenin sesini duydum.
"Orada biri mi var?" diye seslendi.
Kolumu Jurt'un kavrayndan kurtardm, minenin nnde diz ktm ve parlayan ta
yakaladm. Yerine harla tutturulmu gibi grnyordu, ama ektiim zaman kolayca yeniden
kurtuldu.
Bunun gevek olduunu nereden anladn?" diye fsldad
Jurt.
"Parlt," diye yant verdim.
"Hangi parlt?" diye sordu.
Yant vermedim, iinde bubi tuza olmadn umarak, sa elimi alan bolua dnmeden
soktum. Aklk arkada, tan uzunluundan sonra epeyce devam ediyordu. Ve orada bir engel veya
kancaya aslm bir ey hissettim: bir zincir. Yakalayp ektim. Jurt'un yanmda nefesini tuttuunu
duydum.

En son grdmde Random onu Cainein cenazesinde takyordu. Elimde tuttuum ey Hkm
Mcevheri idi. Hzla kaldrdm ve zinciri bamdan geirdim, oturma odasnn kaps alrken o
krmz ta gsme dmeye braktm.
Parmaklarm dudaklarma gtrerek bir kez daha uzandm, Jurt'un omuzlarn yakaladm ve
yolumuza giden ak duvara evirdim. tiraz edecek oldu, ama onu hzla ittim ve o tarafa gitti.
Kim var orada?" diye Viallenin sorduunu duydum ve Jurt dnp aknlkla bana bakt.
aret dili ya da fsltyla kadnn kr olduunu aklamak iin zaman harcamaya cesaret
edemezdim. Bu yzden onu yine ittim. Ama bu sefer Jurt yana kayd, bacan uzatt, elini arkama
gtrd ve beni ne itti. Dudaklarmdan ksa bir nida kat ve sonra dtm. Sesi kesilmeden nce,
Viallein arkamdan, Kim..." dediini duydum.
Yola doru yuvarlandm ve derken sa izmemdeki haneri ekmeyi baardm. Yuvarlandm ve
hanerin ucunu, bir kez daha ekil bulmu grnen Borele uzattm.
Bana bakarak glmsyordu, henz silahn ekmemiti.
"Burada sana son karlamamzdaki gibi ansl bir kaza, yardm salayacak kol tarlas yok," dedi.
"Ne fena," dedim.
Boynuna asl duran ss ele geirip Logrusun yerine teslim edersem bana yaayan taydamn
yerini alacak normal varolu bahedilecek. Senin iaret ettiin gibi, haince katledilen kiinin."
Amber in kraliyet daireleri yok olmutu. Jurt yolun kenarnda, bu tuhaf alemle, arayz olan eyin
yaknnda duruyordu.
"Onu yenemeyeceimi biliyordum," diye seslendi, baklarm hissedince, ama sen bir kez
yenmitin."
Omuzlarm silktim.
Bunun zerine Borel, Jurte dnd.
Sen Saraylar a ve Logrusa ihanet mi ediyorsun?" diye sordu.
Tam tersine," diye karlk verdi Jurt. Onlar ok ciddi bir hata yapmaktan koruyor olabilirim."
"Bu ne gibi bir hata olabilir?"
Ona anlat, Merlin. Derin dondurucudan yukar trmanrken bana anlattklarn syle," dedi Jurt.
Borel bana bakt.
Bu sahnede komik bir ey var," dedim. Bunun Gler arasnda bir dello olduunu
hissediyorum. Logrus ile Desen arasnda. Amber ve Saraylar tm olayda ikincil nemde olabilir.
Gryorsun..."
Samalk!" diye szm kesti, silahn ekerek. Bu yalnzca dello etmemizi engellemek iin
uydurulmu bir samalk."
Haneri sol elime attm ve samla Grayswandir i ektim.
O zaman cehenneme kadar yolun var!" dedim. Gel de al!"
Omzuma bir el indi. Ve bkerek ekmeye devam edip beni yolun soluna iten bir helezon izdirdi.
Gz ucuyla Borelin bir adm gerilediini grdm.
Erice ya da Corwine benziyorsun," dedi yumuak, tandk bir ses, fakat seni tanmyorum. Ama
Mcevher i takyorsun ve bu da seni nemsiz bir dalata yitirilemeyecek kadar nemli biri klyor."
Durdum ve bam evirdim. Benedictdi. ki normal eli olan bir Benedict.
Adm Merlin ve Corwinin oluyum," dedim ve bu Kaos Saraylarndan usta bir dellocu."
Bir grevin var gibi grnyor, Merlin. ine bak o zaman," dedi Benedict.
Borelin klcnn ucu atlp boazmn yirmi be santim tesinde durdu. Hibir yere
gitmiyorsun," dedi, o mcevherle hayr."
Benedictin klc ekilip, Borelinkini kenara iterken hi ses kmad.

"Dediim gibi, yoluna git, Merlin," dedi Benedict bana.


Ayaa kalktm, abucak menzilden ktm ve ikisinin yanndan ihtiyatla getim.
Onu ldrrsen," dedi Jurt, bir sre sonra yeniden maddeleebilir."
Ne ilgin," dedi Benedict, bir saldry savuturur ve hafife gerilerken. Ne kadar sre iinde?"
"Birka saat."
Peki ne i yapyorsanz, onu tamamlamanz ne kadar srer?"
Jurt bana bakt.
"Emin deilim," diye yant verdim.
Benedict tuhaf bir savuturma yapt, ardndan garip bir ayak sitime ve ksa bir savurma. Borelin
gmleinin nnden bir dme utu.
Bu durumda bunun bir sre dayanmasn salarm," dedi
Benedict. yi anslar, evlat."
Bana silahyla hzl bir selam verdi, o anda Borel saldrd.
Benedict talyan tarz bir savuturma yapt, iki klcn ucu yana kayd ve bu olurken Benedict
yaklat. Sonra sol eliyle hzla uzand ve dierinin burnunu ekti. Sonra onu itti, bir adm geriledi ve
glmsedi.
Jurt ve ben yoldan aa hzla inerken, onun, Genelde verdiin dersler iin ka para alyorsun?"
diye sorduunu duydum.
Acaba Glerden biri, bir hayaleti maddeletirinceye kadar ne kadar zaman geiyor?" dedi Jurt,
yolumuzun stndeki das ynn iinde koarken.
Borel iin birka saat," dedim ve Logrus, mcevheri benim tahmin ettiim kadar ok istiyorsa,
sanrm elinden gelse bir hayalet ordusu getirebilirdi. Artk Glerin bu yere ulamasnn ok zor
olduundan eminim. Ancak zayf enerji szntlar kanalyla kendilerini gsterebiliyorlar gibi geliyor
bana. Eer byle olmasayd, asla bu kadar uzaa gelemezdim."
Jurt mcevhere dokunmak iin uzand, grne gre bir kez daha dnd ve elini ekti.
Artk kesinlikle Desenin tarafndasn gibi grnyor," dedi.
Sen de yleymisin gibi grnyor. Son anda srtmdan hanerlemeyi dnmyorsan," dedim.
Gld. Sonra, Komik deil," dedi. Senin tarafnda olmalym. Logrusun beni kullandktan sonra
atabilecei bir ara olarak yarattn grebiliyorum. bittii zaman hurda ynnda bulacam
kendimi. Kan nakli olmasayd oktan dalrdm herhalde. Bu yzden, houna gitse de gitmese de,
senin tarafndaym ve srtn gvende."
Artk dzelmi olan yolda komaya devam ettik ve nihayet sonu yaklat. Jurt sonunda sordu, O
pandantifin anlam ne? Logrus onu ok istiyor gibi."
Ad Hkm Mcevheri," diye yantladm. Desenden de eski olduu ve Desenin yaratlnda
kullanld sylenir."
Sence neden ona ynlendirildin ve bylesine kolaylkla elde ettin?"
Hibir fikrim yok," dedim. Benden nce bir fikir bulursan, memnunlukla dinlerim."
Ksa sre sonra yolun daha byk bir karanla dald bir yere geldik. Durup baktk.
Yol iareti yok," dedim, giriin yukarsn ve iki yann kontrol ederek.
Jurt garip bir ifadeyle bana bakt.
Hep tuhaf bir mizah anlayn olmutur, Merlin," dedi. "Kim byle bir yere yol iareti koyar ki?"
"Tuhaf bir mizah anlayna sahip biri," diye yant verdim.
"eri girsek iyi olur," dedi, girie dnerek.
Akln tepesinde parlak krmz bir k tabelas belirdi.
Jurt bir an bakt, sonra ban yavaa iki yana sallad. Girdik.

Dolambal bir tnelde yrdk. Bu beni biraz artmt.


Bu yerin kalan ksmndaki yapaylk beni przsz duvarl, her ynden geometrik olarak kusursuz
bir tnelde dmdz bir yol beklemeye itmiti. Bunun yerine, sanki bir dizi doal maaradan
geiyorduk. ki yanda sarktlar, dikitler, stunlar ve havuzlar grlyordu.
Mcevher, iyice incelemek iin dndm her eye meum bir k dryordu.
"O ta nasl kullanacan biliyor musun?" diye sordu Jurt.
Babamn hikayesini dndm.
Mcevheri kaldrp, bir an inceledikten sonra brakarak,
"Zaman geldiinde, sanrm bileceim," dedim. u anda takip ettiimiz yolla daha fazla
ilgileniyordum.
Islak maaracklardan yksek katedral salonlarna, dar geitlerden kayalk alayanlara geerken
bam iki yana evirip duruyordum. Burada tandk bir ey vard, ama bir trl parmam stne
basamyordum.
Jurte, Burada anlarn canlandran bir ey var m?" diye sordum.
"Benim iin yok," diye yantlad.
lerlemeye devam ettik, bir noktada insan iskeleti barndran bir yan maaradan getik. Bu
yolculuun balangcndan beri grdm ilk gerek yaam iaretiydi. Bunu belirttim.
Jurt yavaa ban sallad.
Hl glgeler arasnda m yryoruz, diye merak etmeye baladm," dedi, yoksa o yerden
ayrldk ve Glgeye mi girdik -belki bu maaralara girdiimizde oraya gemiizdir."
Frakir in aniden bileimi keskin bir ekilde skmasna neden olarak Logrusu armay
deneyerek anlayabilirim," dedim. Ama durumun metafizik politikasn dnnce, armasam daha
iyi."
Ben yalnzca duvarlardaki minerallerin renklerini kastetmitim," dedi Jurt. Arkada braktmz
yer tek renge yaknd. Manzaraya aldrdmdan deil. Sylemek istediim; eer kmsak, bu bir
tr zafer."
Yeri iaret ettim.
O parlak yol orada olduu srece engelden kurtulmadk dernektir."
Jurt saa dnp bir adm atarak, Ya imdi yoldan uzaklasak?" diye sordu.
Bir sarkt titredi ve onu otuz santimle skalayarak nne dt. Jurt o anda yanma dnd.
Elbette, nereye gittiimizi renmemek ok ayp olurdu," dedi.
Araylar byledir ite. Elenceyi karmak hi uygun kamaz."
Yrmeye devam ettik. evremizde mecazi hibir ey olmad. Seslerimiz ve admlarmz
yanklanyordu. Baz slak maaralarda sular damlyordu. Mineraller parldyordu. Yolumuz inie
dnm gibi grnyordu.
Ne kadar yrdk, bilemiyordum. Bir sre sonra ta odalar tandk gelmeye balamt. Sanki
dzenli olarak bir telenakil aracndan geiyor, ayn maaralara ve koridorlara geri dnyorduk. Bu
da, zaman hissimi bulandryordu. Tekrarlanan eylemlerin sersemletici bir etkisi vardr ve...
Aniden yolumuz daha byk bir geide alp sola dnd.
Sonunda, bir deiiklik. Ama bu yol da tandk geliyordu. Karanlkta k izgimizi takip ettik. Bir
sre sonra soldaki bir yan geidin nnden getik. Jurt geide bir gz att ve hzla nnden geti.
"Orada herhangi bir lanet ey gizleniyor olabilir," dedi.
Doru," diye kabul ettim. Ama ben olsam endielenmezdim."
"Neden?"
"Sanrm anlamaya balyorum."

"Neler olduunu bana da sylemende saknca var m?"


"Uzun srer. Sadece bekle. Ksa sre sonra reneceiz."
Bir baka yan geidin nnden getik. Benzer, ama farkl.
Elbette.
Gerei renmek iin can atarak hzm arttrdm. Bir baka yan geit. Komaya baladm...
Bir tane daha...
Jurt yanmda kouyordu, yanklar evremize yayordu.
leride. Birazdan.
Bir dn daha.
Ve sonra yavaladm, nk geit devam ediyordu, ama yolumuz etmiyordu. Sola bklyor, iri,
metal destekli bir kapnn altnda kayboluyordu. Bir engel olmas gereken sa tarafma uzandm,
buldum, orada asl anahtar aldm. Kilide soktum, evirdim, ektim. Ve yeniden astm.
Bu yerden holanmyorum, patron, dedi Frakir.
Biliyorum.
"Ne yaptn biliyormu gibi grnyorsun," dedi Jurt.
Evet," dedim ve ekledim, bir yere kadar," kapnn ie deil da aldn fark etmitim.
Soldaki iri kulpu yakaladm ve ekmeye baladm.
Nereye geldiimizi sylemende saknca var m?" diye sordu Jurt.
Koca kap gcrdad, ben geriye ekilirken ar ar hareket etti.
Bunlar Amber atosunun altndaki Kolvir maaralarna artc lde benziyor," dedim.
"ok gzel," dedi. Peki kapnn ardnda ne var?"
Bu Amber Desenini barndran odann giriine ok benziyor."
"Harika," dedi. Muhtemelen ieri adm attm anda bir duman bulutu eliinde yok olurum."
Ama tam olarak ayn deil," diye devam ettim. Ben yrmeden nce Suhuyu arp Desene
bakmtk. Yakn olmaktan tr kt etkilenmemiti."
"Annemiz Deseni yrd."
"Evet, bu doru.
Drst olmak gerekirse, Saraylar da uygun kan ba olan herkesin Deseni yryebileceini
dnyorum ve Amber deki akrabalarn da Logrusu yryebilir. Efsanelere gre hepimiz puslu ve
lo bir gemiten akrabayz."
Tamam. Seninle ieri girerim. Orada o eye dokunmadan yrnecek yer var, deil mi?"
"Var."
Kapy ardna dek atm, omzumu dayadm ve baktm. te buydu. Parlak yolumuzun eiin birka
santim tesinde sona erdiini grdm.
Derin bir nefes aldm ve soluumu brakrken ksa bir kfr savurdum.
Ne oldu?" diye sordu Jurt, arkamdan ieriyi grmeye alarak.
"Beklediim ey deil," dedim.
Yana ekilip bakmasna izin verdim.
Birka saniye bakt, sonra, Anlamyorum," dedi.
Ben de anladmdan emin deilim," dedim, ama renmeyi dnyorum."
Odaya girdim, Jurt de beni izledi. Bu benim bildiim Desen deildi. Ya da daha dorusu, yleydi
ve deildi. Amber deki Desenin genel grnne uyuyordu, ama krkt.
izgilerin bir ekilde silinmi, bozulmu, bir ekilde kaybolmu olduu birka yer vard -ya da
belki batan doru izilmemiti. Normalde, karanlk olan izgi aralar parlak, mavi-beyaz, izgilerin

kendisi siyaht. Sanki alana yaylmas iin diyaframn z ekilmiti. Ben bakarken aydnlk blge
hafif hafif dalgalanyor gibiydi.
Ve asl fark bunlarn tesindeydi: Amber deki Desenin merkezinde bir ate emberi, onun
ortasnda lm, baygn ya da by altnda bir kadn yoktu.
Ve elbette, kadn Coral olmalyd. Bunu hemen anladm, ama alevlerin arkasndan yzn
grebilmem iin bir dakikadan fazla beklemem gerekti.
Ben durmu bakarken byk kap arkamzdan kapand.
Jurt uzun sre kprdamadan durdu, sonra, O mcevher kesinlikle bir eyin peinde. u anda onun
altnda yzn grmelisin."
Baklarm indirdim ve mcevherin kzl atlarn grdm.
Desenin yerlemi olduu mavi-beyaz akn arasnda ve o ate emberin titreimlerinin altnda
tan aniden eyleme getiini fark etmemitim.
Bir adm yaklatm, eylem halindeki Koz Kart soukluuna benzer bir dalga hissettim. Bu
Jasrann bahsettii Krk Desenlerden biri olmalyd. Onun ve Juliann yrd Yollardan birinin
temsilcisi. Bu beni Amber e yakn, ilk glgelerden birine yerletiriyordu. Dnceler aklmda vahi
bir hzla akyordu.
Desenin zeka sahibi olmas olasln daha yeni fark etmitim. Bunun doal sonucu olarak
Logrus da zeka sahibi olabilirdi. Coral, Deseni yrmeyi baardktan Desenden onu gitmesi
gereken yere gndermesini istedikten sonra bu, zeka fikri kafama taklmt. Desen bunu yapmt ve
Coral ite buraya nakledilmiti, Koz Kartyla ona ulaamamamn sebebinin, iinde bulunduu
koullar olduu belliydi. Onun ortadan kaybolmasndan sonra Desene hitap ettiimde -o zaman bana
akayla karkm gibi gelen bir tavrla- beni odann bir ucundan dierine kaydrarak, anlaldna
gre zeka sahibi olduu konusunda beni tatmin etmek istemiti.
Hkm Mcevherini kaldrp derinliklerine bakarken, yalnzca zeka sahibi deil, diye karar
verdim; akll da. nk tan iinde grdm imgeler baka koullar altnda yapmaya raz
olmayacam eyler sunarak, benden ne istendiini gsteriyordu. Bir araya zorlandm garip bir
alemden gelmitim ve bir Koz Kart karp, hzl k talep edebilirdim. Hatta Logrus imgesini
arabilir, ben Glgeye kaarken ikisini gremeye brakabilirdim. Ama Coral krk Desenin
yreinde, bir ate emberinin ortasnda uyuyordu... Gerek Desenin yemiydi. Kz zerinde
yrrken Desen bir ey anlam, bir plan yapm ve daha o zamandan tuzan kurmu olmalyd.
Benim, Hkm Mcevherini zerimde tayarak bu zel benzerini onarmam, bu Krk Deseni
yryerek dzeltmemi istiyordu. Oberon, orijinal Deseni byle onarmt. Elbette, eylem onu
ldrecek kadar sarsmt...
Dier yandan, Kral asl Desenle uramt, bu da sadece onun imgelerinden biriydi. Ayn
zamanda, babam kendi yapay Desenini yoktan var etmi ve hayatta kalmt.
Neden ben? diye merak ettim sonra. Bir baka Desen yaratmay baaran adamn olu olduum iin
mi? Yoksa iimde Deseninkine ek olarak Logrus imgesini tadm gereiyle mi ilgili? Yoksa
sadece el altnda ve ikna edilebilir olduum iin mi? Yukardakilerin hepsi mi? Hibiri mi?
Ne dersin?" diye seslendim. Benim iin bir yantn var m?"
Midemde ani bir sz hissettim, bir ba dnmesi dalgasyla oda dnd, soldu, durdu ve Desenin
kar tarafnda, byk kapnn nnde duran Jurte baktm.
"Bunu nasl yaptn?" diye seslendi.
"Ben yapmadm," diye yantladm.
"Ah."
Duvarn kenarna gelinceye kadar sana doru geriledi.

Duvara yaslannca Desenin evresi boyunca ilerlemeye balad. Sanki daha yakna gelmeye ya da
baklarn ondan ayrmaya korkuyor gibiydi.
Bu yandan, ateten itin iindeki Coral daha ak grnyordu. Komik. Sanki burada byk bir
duygusallk yokmu gibiydi. Sevgili deildik, ok yakn dost bile deildik. Daha geen gn tanm,
kasaba ve sarayn evresinde, iinde ve altnda uzun uzun yrm, birlikte bir yemek, birka iki ve
kahkaha paylamtk. Daha iyi tansak, belki birbirimize tahamml edemediimizi bile anlardk.
Yine de, arkadalndan holanmtm ve onu daha iyi tanmak iin zaman harcamay arzu ettiimi
fark ettim. Ve bir bakma dolayl, bir tr ihmalkarlk yznden, kendimi onun bu durumundan
sorumlu hissediyordum. Baka bir deyile, Desen beni hayalarmdan yakalamt. Onu kurtarmak
istiyorsam, Deseni onaracaktm.
Alevler bana doru balarn salladlar.
"Bu pis bir numara," dedim yksek sesle.
Alevler yine balarn salladlar.
Krk Deseni incelemeye devam ettim. Bu fenomen hakknda bildiim neredeyse her eyi Jasra ile
yaptm sohbette renmitim. Ama bana Krk Desende yryenlerin izgilerin arasndaki alanda
yrdklerini sylediini hatrlyordum, oysa mcevherdeki grnt bana normal Desende olduu
gibi izgilerde yrmemi sylyordu. Babamn hikayesini hatrlaynca bu bana mantkl geliyordu.
nk krklarda dzgn bir yol amaya yarayacakt. Ben izgiler arasnda, k krk bir kabul ayini
aramyordum.
Jurt Desenin uzak ucuna gitti, dnd ve bana doru gelmeye balad. D izgilerdeki bir krn
hizasna geldii zaman, k oradan yere yayld. Ayana dokunduunda Jurt'un yzndeki ifade
korkuntu. Haykrd ve erimeye balad.
Dur!" diye bardm. Yoksa kendine baka bir Desen tamircisi bulursun! Onu hemen dzelt ve
rahat brak, yoksa yapmam! Yemin ederim!"
Jurt'un eriyen bacaklar yeniden uzad. Bedenine akan mavi-beyaz aydnlk ekildi. Yzndeki ac
ifadesi kayboldu.
Onun bir Logrus-hayaleti olduunu biliyorum," dedim, "ve en sevmediim akrabam gibi
biimlendirilmi, ama onu rahat brak, seni orospu ocuu, yoksa seni yrmem! Coral sende kalr,
sen de krk kalrsn!"
Ik krktan ieri akt, her ey biraz nceki haline dnd.
"Sz vermeni istiyorum," dedim.
Krk Desenden odann tepesine dev bir alev perdesi ykseldi ve dt.
"Bunu olumlu cevap olarak kabul ediyorum," dedim.
Alevler balarm sallad.
"Teekkrler," diye fsldadn duydum Jurt'un.

Blm 8
Bylece yryme baladm. Siyah izgi Amber deki alev alev izgilerle ayn hissi vermiyordu.
Ayaklarm l zemin zerindeymi gibiydi, ama kaldrdm zaman bir eki ve bir atrt oluyordu.
"Merlin!" diye seslendi Jurt. Ben ne yapaym?"
"Ne demek istiyorsun?" diye bararak karlk verdim.
"Buradan nasl kacam?"
Kapya git ve glge kaydrmaya bala," dedim, ya da bu Desende beni takip et ve seni dilediin
yere gndermesini sala."
Amber e bu kadar yaknken glge kaydrabileceime inanmyorum, yle deil mi?"
Belki ok yaknz. Bu yzden fiziksel olarak uzakla ve yap."
Yrmeye devam ettim. Artk ayam her kaldrdmda kk atrtlar geliyordu.
"Bunu yaparsam maaralarda kaybolurum."
"O zaman beni takip et."
"Desen beni yok eder."
"Etmemeye sz verdi."
Serte gld.
"Ona inandn m?"
in doru dzgn yaplmasn istiyorsa, baka seenei yok."
Desendeki ilk kra geldim. Mcevhere hzl bir danma, izginin nerede olmas gerektiini
gsterdi. Biraz rpererek grnr iaretlerin tesine ilk admm attm. Sonra bir tane daha. Sonra bir
daha. Sonunda boluu atm zaman arkama bakmak istiyordum. Bunun yerine, yolumdaki doal
kvrmnn bana o manzaray gstermesini bekledim. O zaman imdiye dek yrdm yolun
tamamnn tpk asl gibi parlamaya balam olduunu grdm. Salan k iine emilmi, izgiler
arasndaki alan karartm gibi grnyordu. Jurt balangca yaklamt.
Gz gze geldik.
"Bilmiyorum, Merlin," dedi. Sadece bilmiyorum."
Benim tandm Jurt'un deneyecek cesareti yoktu," dedim.
"Benim de yok."
Senin de belirttiin gibi, annemiz yapt. Ayn genlere sahip olma olasln yksek. Kahretsin.
Eer yanlmsam zaten sen farkna bile varmadan sona erer."
Bir adm daha attm. Neesizce gld.
Sonra, Kahretsin," dedi ve ayan Desenin zerine koydu.
"Hey, hl hayattaym," diye seslendi. imdi ne olacak?"
Yrmeye devam et," dedim. Beni takip et. Durma. Ve izgiyi terk etme, aksi halde bahisler
kapanr."
Ardndan yol bir kez daha dnd. Dndm ve Jurt'u gzden kaybettim. Ben yrrken sa bileimde
bir ac duydum. Onca yrmenin ve trmanmann sonucu, diye dndm.
Her admda artyordu. Scakt ve ksa sre sonra korkun bir acya dnt. Bir ekilde kas
balarmdan birini mi yrtmtm? Acaba...
Elbette. imdi yank deri kokusunu alabiliyordum.
Elimi izmemin klfna daldrdm ve Kaos hanerini kardm. Is yayyordu. Desene bu yaknl
onu etkiliyordu. Onu artk yanmda tayamazdm.

Kolumu arkaya attm ve silah Desenin tesine, kapnn olduu yne frlattm. Gzlerim otomatik
olarak uuunu izledi.
inden getii glgelerin iinde kk bir hareket oldu. Orada bir adam durmu, beni izliyordu.
Haner duvara arpt, yere dt. Adam eildi ve haneri ald. Gldn duydum.
Ani bir hareket yapt; haner Desen boyunca kavislenerek bana doru geliyordu.
leriye, tam nme dt. Desene dokunduu anda mavi bir alevler emesi fkrarak onu sard,
bamn zerine ykseldi, sald, czrdad. Bana kalc bir zarar veremeyeceini bildiim halde
irkildim ve yavaladm ancak yrmeye devam ettim. lerlemenin yava olaca ilk uzun yaya
ulamtm.
izgide kal," diye bardm Jurte. Bu tr eylere aldrma."
"Anlyorum," dedi. O adam kim?"
"Biliyorsam kahrolaym."
lerledim. imdi alev emberine daha yakndm. Tyigann u anki berbat durumum hakknda ne
dneceini merak ettim. Bir dnten daha getim. Geldiim yolun byk ksmn grebiliyordum.
Eit biimde parlyordu ve Jurt, benim gibi hareket ederek peimden geliyordu. Alevler ayak
bileklerine kadar ykselmiti. Benimse neredeyse dizlerime geliyorlard.
Gz ucuyla yabancnn durduu yerde hareket sezdim.
Adam ar ar, dikkatle, uzak duvar boyunca kayarak glgeli kovuundan kt. En azndan o,
Deseni yrmekle ilgilenmiyordu. Desenin balangcnn tam karsna geldi.
Yoluma devam etmekten baka seeneim yoktu, bu nedenle izlediim kvrm ve dnler adam
benden gizledi. Desendeki bir baka kra geldim ve onu aarken birletirdiimi hissettim. Bunu
yaparken, sanki ancak iitilebilen bir mzik balad. Aydnlk alandaki akn temposu da artt,
izgilerin iine akarken, arkamda keskin, parlak bir iz izdi. Zaman zaman birka tur arkamdaki
Jurte tavsiyelerde bulunmak iin sesleniyordum. Bazen yol bizi kar karya getiriyordu ve
gerektiinde birbirimize dokunacak kadar yaklayorduk.
Artk mavi alevler daha yksekti, kalama kadar geliyordu ve salarm havalanyordu. Bir dizi
yava dne baladm.
atrtlarn ve mziin zerinden, Ne durumdasn, Frakir? diye sordum. Yant gelmedi.
Dndm, yksek direnli bir blgeye geldim, oradan ktm, Desenin ortasnda, Coraln
zindannn alev alev duvarna baktm. Ben dnerken Desenin kar taraf yava yava gr alanma
girdi.
Yabanc durmu, bekliyordu, pelerininin yakas kaldrlmt. Yzne dm glgelerin iinden
srtan dilerini grebiliyordum. Desenin ortasnda durduunu grnce ardm. lerlememi izliyor,
grne gre beni bekliyordu- adamn benim onarmak zere yneldiim bir krkta durduunu fark
ettim.
Yolumdan ekilmek zorundasn," diye seslendim. Duramam ve beni durdurmana izin veremem!"
Adam yerinden kprdamad ve babamn birincil Desende verdii bir mcadeleyi bana anlattn
hatrladm. Grayswandir in kabzasna vurdum.
"Geliyorum," dedim.
Bunu izleyen admmla beraber mavi-beyaz alevler daha da ykseldi ve onlarn nda adamn
yzn grdm. Kendi yzm.
"Hayr," dedim.
"Evet," dedi.
"Sen karma kan Logrus-hayaletlerinin sonuncususun."
"Gerekten mi," diye yant verdi.

Bir adm daha attm.


Ama," dedim, Logrusu yrdm zamandan kalma bir taklitsen, neden burada bana kar
kasn? O gnlerden hatrladm ben, byle bir grevi stlenmezdi."
Srt yok oldu.
O anlamda sen deilim," dedi. Anladm kadaryla bunun olmasn salamann tek yolu, bir
ekilde benim kiiliimi sentezlemek."
Demek sen, bir beyin operasyonu ve ldrme emri ile gelen bensin?"
Bunu syleme," diye yant verdi. Kulaa yanl gelmesine sebep oluyor ve ben doru olan
yapyorum. Anlarmzn bile ou ayn."
Gememe izin ver, seninle daha sonra konuaym. Bu numaray deneyerek Logrusun kendini
becerdiini dnyorum. Kendini ldrmek istemezsin, ben de yle. Birlikte bu oyunu kazanabiliriz.
Glgede birden fazla Merline yer var."
Yavalamtm, ama sonra bir adm daha atmam gerekti. Bu noktada zaman kaybetmeye cesaret
edemezdim.
Dudaklar ince bir izgi halini ald ve ban iki yana sallad.
zgnm," dedi. Bir saat yaamak zere dodum. Seni ldrmediim takdirde. Bunu yaparsam,
senin mrn bana verilecek."
Klcn ekti.
Yeniden imal edilmi olsan da, olmasan da seni dndnden daha iyi tanyorum," dedim.
"Bunu yapacan dnmyorum. Dahas, o lm hkmn kaldrmay baarabilirim. Sizin gibi
hayaletler iin glerin nasl alt konusunda bir eyler rendim."
Benim yllar nce kullandm klca benzeyen klcn uzatt. Ucu neredeyse bana ulayordu.
"zgnm," diye tekrarlad.
Hamleyi savuturmak iin Grayswandir i ektim. ekmeseydim aptallk etmi olurdum. Logrusun
onun kafasnda nasl bir alma yaptn bilmiyordum. Logrusu yrdmden beri rendiim
kl tekniklerini hatrlamaya altm.
Evet. Benedictin Borele yapt oyun bana hatrlatmt. O zamandan bu yana talyan tarz eskrim
dersleri almtm. Daha geni, daha dikkatsiz grnl savuturmalar salyordu, ama menzilin
genilemesi bunu telafi ediyordu. Grayswandir ne atld, klcn yana savurdu, uzand. Onun bilei
Fransz drtlsyle bkld, ama ben kolumu uzatm, bileim dz, altna girmitim bile. Klcmn
gc onunkine hzla dtan vururken, sa ayam izgi boyunca kaydrdm ve sol ayam hemen
ne atarak klcm yandan vcuduna savurdum. Gardlarmz kilitlendi ve o yana doru ilerlemeye
devam etti.
Ve sonra sol elim, kolejde bir uzak dou dv ustas dostumdan rendiim bir manevrayla sa
dirseinin i tarafna kayd. Sanrm zenponage demiti. Aaya bask yaparken kalalarm
indirdim. Sonra saatin ters ynnde evirdim. Dengesi bozuldu ve soluma dt. Ama buna izin
veremezdim.
Desenin zerine derse, bir havai fiek gsterisiyle havaya uaca gibi komik bir his vard
iimde. Bu yzden birka santim daha alaldm, elimi omzunun altna kaydrdm ve krk alana
dsn diye ittim.
Sonra bir lk duydum ve alev alev bir ekil solumdan geti.
"Hayr!" diye haykrdm, uzanarak.
Ama artk ok geti. Jurt izgiden ayrlm, yanmdan frlam, klcn ikizimin bedenine
saplamt. Bedeni burgalanyor, yanyordu. kizimin yarasndan da ate fkryordu. Kalkmaya
alt, yeniden dt.

Sana faydam olmadm syleme, aabey," dedi Jurt odann tavanna ykselip dalan bir
hortuma dnmeden hemen nce.
Eruhlu Hayaletime dokunacak kadar uzanamyordum ve bir an sonra bunu artk istemiyordum,
nk hzla bir insan mealeye dnmt.
Baklarn yukar evirip Jurt'un olaanst lmn izledi. Sonra bana bakt ve yznde arpk
bir glmseme belirdi.
Haklyd, biliyorsun," dedi ve sonra o da atelere bouldu.
Ataletimden kurtulmam zaman ald, ama bir sre sonra baardm ve atein evresindeki ayinsel
dansma devam ettim.
Bir sonraki turda iki adamdan da eser yoktu, ama kllar dtkleri yerde kalmt; yolumun
zerinde. Geerken onlar Desenden dar tekmeledim. O srada alevler belime kadar ykselmiti.
evresinden, geriye, zerinden. Yanl adm atmamak iin dzenli olarak mcevhere bakyordum.
Deseni para para rdm. Ik izgilere emildi ve merkezdeki alevler dnda, evde, bodrumda
bulundurduumuz Desene gittike daha ok benzedi.
lk Perde Saraylar ve Amber hakknda acl anlar getirdi.
Titreyerek kaytsz kaldm ve getiler. kinci Perde San Francisco anlarm ve arzularm
kartrd. Nefesimi kontrol ettim ve yalnzca bir seyirciymiim gibi davrandm. Alevler
omuzlarmda dans ediyordu ve yaydan yaya, bir kvrmdan ters bir kvrma yrrken bir dizi
yanmay dndm. Diren gittike artt ve ona kar mcadele ederken terden srlsklam oldum.
Ama daha nce bu yoldan gemitim. Desen yalnzca evremde deil, ayn zamanda iimdeydi de.
lerledim ve azalan verim noktasna ulatm. Harcadm abaya kar gittike daha az mesafe
alyordum. Durmadan Jurt'un zlmesini, alevler arasnda len kendi yzm grp duruyordum ve
an aknn Desenin sebep olduu bir ey olduunu bilmemin hibir faydas yoktu. Kendimi ileriye
srklerken beni rahatsz etmeye devam ediyordu.
Byk Yaya yaklarken bir kez baklarm evremde dolatrdm ve Desenin tamamen
onarlm olduunu grdm.
izgilerdeki tm krklar, onlar birletiren izgilerle onanmtm ve artk Desen siyah ve
yldzsz bir gecenin nndeki donmu bir ark felek gibi yanyordu. Bir adm daha...
Boynumdaki scak mcevheri okadm. Kzl parlts daha nceye oranla iddetlenmi gibi geldi
bana. Onu ait olduu yere iade etmemin kolay bir yolu olup olmadn merak ettim. Bir adm daha...
Mcevheri kaldrp iine baktm. Orada benim Byk Yay tamamlayan ve sanki hi sorun
deilmiesine alev duvarnn iinde yoluna devam eden imgem vard. Grnty tavsiye olarak
kabul etsem de, aklma Droppann bir kez taklit ettii bir David Steinberg esprisi geldi. Desenin
eek akas peinde olmadn umdum.
Yayda yrmeye devam ederken alevler her yanm sard.
Gsterdiim aba artarken, yavalamaya devam ediyordum.
Bir admdan, ac dolu baka bir adma geerek Son Perdeye yaklatm. Benliimi oluturan her
ey tek bir hedefe odaklanrken, saf bir irade ifadesine dntm hissediyordum.
Bir adm daha... Sanki zerimde ar bir zrh varm gibiydi.
Bu, insan mitsizliin kysna srkleyen son admd.
Tekrar...
Sonra hareketin bile gsterilen abadan daha az nemli olduu bir nokta geldi. Artk nemli olan
sonu deil, abayd.
radem alevdi; vcudum duman ya da glge...
Ve bir daha...

Benim ykselttiim mavi n iinde, Coral evreleyen turuncu alevler gm-gri akkor
mzraklar oldu. atrtlarn ve patlamalarn arasnda, yine mzik sesi gibi bir ey duydum. Ar,
adagio, derin ve titrek, bir ey, Micheal Mooreun bas almas gibi. Ritmi kabullenmeye, onunla
beraber hareket etmeye altm. Sonra, bir ekilde, baarmm gibi grnd -ya byleydi ya da
zaman kavramn arplmt ve bunu izleyen admlarmda bir akclk hissettim.
Ya da, belki Desen bana bir iyilik borlu olduunu hissetmi, birka adm kolaylatrmt. Asla
bilemeyeceim.
Son Perdeden getim, aniden tekrar turuncuya dnen alev duvarna dndm ve ilerlemeye
devam ettim. Bir sonraki nefesimi atelerin ortasnda aldm.
Coral orada, Desenin merkezinde yatyordu ve onu son grdm zamanki gibi gzeldi. Bakr
rengi bir gmlek ve koyu yeil pantolon iinde. Ama imdi kendi kaln, kahverengi pelerininin
zerine yaylm, uyuyor gibiydi. Yannda sa dizimin zerine ktm ve elimi omzuna koydum.
Kprdamad. Yanann zerine dm bir tutam krmzms sa geriye itip, yanan okadm.
"Coral?" dedim.
Yant yok.
Elimi omzuna gtrp hafife sarstm.
"Coral?"
ekerek derin bir nefes alp verdi, ama uyanmad.
Biraz daha sert sarstm. Uyan, Coral."
Kolumu omuzlarnn altna kaydrp biraz dorulttum. Gzleri almad. Bir tr by altnda
olduu belliydi. Desenin ortas, eer kavrulmak istemiyorsanz, Logrus mgesini armak
isteyeceiniz bir yer deildir. Bu yzden masal kitab tedavisini denedim. Eilip ptm. Hafif, derin
bir ses kard ve gzkapaklar kprdad. Ama kendine gelmedi. Yine denedim. Sonu ayn oldu.
Lanet olsun!" dedim. Byle bir by yapmak iin biraz yer lazmd, iimde kullandm baz
aralara ulaabileceim ve cezalandrlmadan glerimin kaynana uzanabileceim bir yer
istiyordum.
Onu kaldrdm ve Desenden bizi Amber deki daireme, tyiga -emrindeki ablasnn onun transnda
yatt yere -beni ondan korumak iin aabeyimin yapt ilerden biri- gtrmesini istedim.
"Bizi eve gtr," dedim, vurgulamak iin yksek sesle.
Hibir ey olmad.
O zaman gl bir ekilde grselletirdim ve bir kez daha zihinsel bir emirle destekledim.
Yerimizden bile kprdamadk.
Coral yavaa indirdim, ayaa kalktm ve alevlerin en zayf olduu yerden Desene baktm.
Bak," dedim, bir sr zahmete ve riske girerek sana byk bir iyilik yaptm. imdi buradan
defolup gitmek ve hanmefendiyi de yanmda gtrmek istiyorum. Ltfen dediimi yapar msn?"
Alevler birka saniye iinde snp yok oldu. Bunu izleyen lo kta mcevherin, bir otel
telefonundaki mesaj dmesi gibi yanp sndn grdm. Kaldrdm ve iine baktm.
X snf ksa film beklememitim, ama oynayan buydu.
Sanrm yanl kanal alyorum," dedim. Bir mesajn varsa, duyalm bakalm. Aksi halde, eve
gitmek istiyorum."
Hibir ey deimedi, ama mcevherdeki iki eklin bana ve Corala benzediini fark ettim.
Desenin ortasna benzeyen bir yerde, bir pelerinin zerinde, pervaszca ve durmakszn ilerine
bakyorlard. Adamn boynundaki mcevherin iinden grebilseler, eski bir tuz kutusu etiketinin daha
renkli bir uyarlamas gibi grnrd...

Yeter!" diye bardm. Bu son derece sama! Cinsel bir ayin istiyorsan sana iki profesyonel
gnderirim! Kadn uyank bile deil..."
Mcevher yine, gzlerimi actan bir iddetle zonklad. Onu braktm. Sonra Coral kaldrp
doruldum.
Daha nce seni geri geri yrten oldu mu, bilmiyorum," dedim, ama ie yaramamas iin bir
neden grmyorum."
Son Perdeye dora bir adm attm. Aniden nmde bir alev duvar ykseldi. Gerilerken
sendeledim ve yere yaylm pelerinin zerine dtm. Atee dmesin diye Corala sarldm. Tam
stme dt. Neredeyse uyank grnyordu...
Kollarn dolayp burnunu boynuma dayad. Artk baygndan ok uykulu grnyordu. Ona sk
sk sarldm ve dndm.
"Coral?" diye denedim yine.
"Mum," dedi.
"Buradan kmann tek yolu sevimemiz gibi grnyor."
Hi istemeyeceksin sandm," diye mrldand, gzleri hl kapal.
Bu bir lye kar cinsel arzu duymaya daha az benziyor, dedim kendi kendime, o bakr rengi
dmelere ulaabilmek iin ikimizi de yan tarafa evirirken. Ben urarken biraz daha mrldand,
ama tam olarak bir konumaya dnmedi. Yine de vcudu ilgime yant vermiyor deildi ve birleme
hzla, detaylandrlmayacak kadar sradan bir biimde geliti. By bozmann ilgin bir yntemi gibi
grnyordu bu. Belki Desenin gerekten mizah anlay vard. Bilmiyorum.
Ateler, bizim atelerimizin snd anda snd. Coraln gzleri sonunda ald.
"Bu, ate emberinin icabna bakt gibi," dedim.
"Bu ne zaman rya olmaktan kt?" diye sordu.
Gzel soru," diye yant verdim ve yant sadece sen verebilirsin."
"Az nce beni bir eyden mi kurtardn?"
Aklamann en kolay yolu bu gibi grnyor," diye yant verdim, o geri ekilip odaya gz
gezdirirken. Desenden seni gitmen gereken yere gtrmesini istersen bana ne geleceini grdn
m?" dedim.
"nsann rzna geiliyor," diye yant verdi.
"Kesinlikle."
Ayrldk. Giysilerimizi dzelttik.
Birbirimizi tanmak iin gzel bir yer..." diye balamtm ki, maara gl bir sarsntyla
salland.
Burada zamanlama gerekten berbat," dedim, ikimiz sallanp, yarar olmasa bile teselli iin
birbirimize sarlrken.
Bir an sonra sarsnt bitti ve Desen daha nce grdmden daha byk bir iddetle birden parlad.
Bam iki yana salladm. Gzlerimi ovaladm. Ne kadar doru gelse de, yanl olan bir ey vard.
Sonra byk, metal perinli kap ald
-ie doru!- ve Amber e, gerek Amber e dnm olduumuzu fark ettim. Alev alev yan yolum
hl eie kadar geliyor, ama hzla snyordu ve zerinde kk bir ekil duruyordu.
Ben koridorun loluuna kar gzlerimi bile ksamadan, tandk bir yn kayb duygusu yaadm
ve odama dndk.
Nayda!" diye bard Coral, yatama uzanm ekli grnce.
Tam olarak deil," dedim. Yani, onun bedeni. Ama onu hareket ettiren ruh farkl trden."
"Anlamyorum."

Desen odasn istila etmek zere olan kiiyi dnmekle meguldm. Ayn zamanda aryan
kaslardan, lklar atan sinirlerden ve muhtelif yorgunluk zehirlerinden ibaret bir ktleydim. Jasra
iin atm arap iesinin durduu masaya gittim. Ne kadar nceydi? Hl orada duruyordu. ki
temiz kadeh buldum. Doldurdum. Birini Corala uzattm.
"Ablan bir sre nce ok hastaland, deil mi?"
"Evet," diye yantlad.
ri bir yudum aldm.
lme yaknd. O srada, Nayda artk onu kullanamadndan, bedeni bir ty'iga -bir tr iblis- ruhu
tarafndan ele geirildi."
"Bununla ne demek istiyorsun?"
"Aslnda lm olduunu dnyorum."
Coral gzlerime bakt. Arad her neyse bulamad ve bunun yerine bir yudum ald.
Bir eyin yanl olduunu biliyordum," dedi. Hastalktan bu yana hi kendi gibi deildi."
"Daha kt m oldu? Daha sinsi?"
Hayr, ok daha iyi. Nayda her zaman bir kaltak olmutur."
"Anlaamyor muydunuz?"
"Son zamanlara dek, hayr. Ac ekmiyor, deil mi?"
"Hayr, yalnzca uyuyor. By altnda."
Neden onu serbest brakmyorsun? Tehlikeliymi gibi gzkmyor."
Artk tehlikeli olduunu dnmyorum. Aslnda, tam tersine," dedim. Ve onu ksa sre sonra
serbest brakacaz. Ama bunu aabeyim Mandor yapmak zorunda. Bu onun bys."
Mandor mu? Sen -ya da ailen- hakknda ok ey bilmiyorum aslnda, deil mi?"
Hayr," dedim. Ayns benim iin de geerli. Dinle, bugn gnlerden ne olduunu bile
bilmiyorum." Oday atm ve pencereden dar baktm. Gn vard, ama gkyz bulutluydu ve
zaman tahmin edemedim. Hemen yapman gereken bir ey var. Babana git ve iyi olduunu syle.
Ona maaralarda kaybolduunu ya da Aynalar Koridorunda yanl yne sapp kendini bir baka
varolu dzleminde falan bulduunu syle. Herhangi bir ey. Diplomatik bir olay yaratmamak iin.
Tamam m?"
kisini bitirip ban sallad. Sonra bana bakt, kzard ve baklarn kard.
"Ben ayrlmadan gene grrz, deil mi?"
Uzandm, duygularmn nasl olduunu pek de bilemeden omzunu okadm. Sonra bunun
yetmeyeceini fark ettim, ilerleyip onu kucakladm.
"Bunu biliyorsun," dedim, salarn okarken.
"Bana ehri gsterdiin iin teekkrler," dedi.
Bir gn yine yapmalyz bunu," dedim, tempo yavalar yavalamaz."
"H-h."
Kapya yrdk.
"Fazla zaman gemeden seni grmek istiyorum," dedi.
Hzla yalanyorum," dedim ona, kapy aarken. Cehenneme gidip dndm."
Yanama dokundu.
"Zavall Merlin," dedi. yi uyu."
arabmn kalann diktim ve Koz Kartlarm ektim. Onun dedii eyi yapmak istiyordum, ama
baz kanlmaz eyler daha nce geliyordu. Hayaletarkn kartn ekip baktm.
Nerdeyse ayn anda, hafif bir s d ve benim arzumu oluturmamn ardndan Hayaletark
nmde belirdi. Havann ortasnda dnen krmz bir ember.

Ah, selam, Baba," dedi. Nerelere gittiini merak ediyordum. Maaray tekrar kontrol ettiimde
yoktun ve glge tarama srelerimden hibiri seni bulamad. Aklma eve gelmi olabilecein hi
gelmedi. Ben..."
Daha sonra," dedim. Acelem var. Beni hemen Desen odasna gtr."
"nce sana sylemem gereken bir ey var."
"Ne?"
Seni Kalede takip eden g. Maarada seni sakladm...?"
"Evet?"
"Seni arayan, Desenin kendisiydi."
Bunu tahmin etmitim," dedim, daha sonra. Karlatk ve imdilik anlatk saylr. Beni hemen
oraya gtr. Bu nemli."
"Efendim, o eyden korkuyorum."
O zaman beni cesaret edebildiince yaknna gtr ve geri ekil. Bir eyi kontrol etmeliyim."
"Pekala. Bu tarafa gel."
Bir adm attm. Hayalet havada ykseldi, bana doru doksan derece dnd ve hzla derek
bamdan, omuzlarndan, vcudumdan geip ayaklarmn altnda yok oldu. O bunu yaparken klar
snd ve hemen Logrus imgemi ardm. Bana Desen odasnn byk kapsnn nndeki koridorda
durduumu gsterdi.
"Hayalet?" dedim yumuak sesle.
Yant yoktu.
ne yrdm, keyi dndm, kapya yaklatm ve yaslandm. Hl kilitlenmemiti ve itince ald.
Frakir bileimde bir kez zonklad.
Frakir? diye sordum.
O taraftan da yant gelmedi.
Sesini mi yitirdin, hanmefendi?
ki kez zonklad. Onu okadm.
Kap, nmde alrken, Desenin daha da parlaklam olacandan emindim. Ancak dncem
hzla bir kenara itildi.
Desenin ortasnda, srt bana dnk, kollar kalkm, siyah sal bir kadn vard. Yant verecei
ismi seslenecektim neredeyse, ama benim szel mekanizmam harekete geemeden kadn gzden
kayboldu. Duvara yaslanarak ktm.
Gerekten kendimi kullanlm gibi hissediyorum," dedim yksek sesle. Km perian ettin,
birden fazla kez hayatm riske attn, metafizik rntgencilik arzunu tatmin etmemi saladn, sonra
istediin son eyi -biraz daha yksek bir parlt- elde ettikten sonra tekmeyi bastn. Herhalde tanrlar,
gler ya da ne tr lanet eysen, birisiyle iiniz bittikten sonra 'Teekkr ederim' ya da 'Kusura
bakma' ya da 'Cehenneme git' demiyorsunuz. Ve bana kar kendini hakl karma ihtiyacn bile
duymadn ortada. Eh, ben bebek bakcs deilim. Nasl bir oyun oynuyorsanz, sen ya da Logrus
tarafndan itilip kaklmaktan holanmyorum. imdi bir damarm kessem ve her tarafna kanasam ne
dersin?"
Desenin benin tarafmda hemen bir enerji younlamas oldu. Ar bir hrtyla nmde mavi bir
alev kulesi belirdi, geniledi, dev, insanlk d bir gzelliin cinsiyetsiz hatlarn kazand. Ona kar
gzlerimi glgelemem gerekti.
Anlamyorsun," dedi alevlerin kkremesinin deiiminden oluan bir ses.
"Biliyorum. Bu yzden buradaym."
"abalarn takdir edilmiyor deil."

"Bunu duyduuma sevindim."


"leri yrtmenin baka yolu yoktu."
"Eh, dilediin gibi yrdler mi?"
"Evet."
"O zaman bir ey deil, sanrm."
"Kstahsn, Merlin."
u anda kaybedecek bir eyim olmadn hissediyorum. Bana ne yapacana aldramayacak kadar
yorgunum. Bu yzden bana byk borcun olduunu sylemek iin indim buraya. O kadar."
Sonra ona srtm dndm.
"Oberon bile bana bu ekilde hitap edemedi," dedi.
Omuzlarm silktim ve kapya doru bir adm attm. Ayam indirdiim zaman, yine
dairemdeydim.
Yine omuzlarm silktim ve yzme su arpmaya gittim.
"Hl iyi misin, Baba?"
Lavabonun evresinde bir halka vard. Havada ykseldi ve odada beni takip etti.
"yiyim," dedim. Ya sen?"
"yi. Beni tamamen grmezden geldi."
"Neyin peinde olduunu biliyor musun?" diye sordum.
Glgenin kontrol iin Logrus ile dello ediyor gibi grnyor. Ve sadece bir raunt kazand.
Her ne olmusa, onu glendirmi gibi. Buna sen de kartn, deil mi?"
"Evet."
Seni yerletirdiim maaradan ayrldktan sonra neredeydin?"
"Glgeler arasnda kalan bir yer biliyor musun?"
"Arasnda m? Hayr. Bu mantkl gelmiyor."
"Eh, ite oradaydm."
"Oraya nasl gittin?"
Bilmiyorum. Byk zorlukla, tahmin ederim. Mandor ve Jasra iyi mi?"
"Son grdmde iyiydiler."
"Ya Luke?"
"Onu aramak iin bir sebebi yoktu. Aramam ister misin?"
Hemen deil. imdi yukar kp kraliyet sitine bakman istiyorum. u anda iinde birisinin olup
olmadn bilmek istiyorum. Ve varsa, kimin olduunu. Ayn zamanda yatak odasndaki mineyi
kontrol etmeni istiyorum. Sadaki gevek ta yerine mi konmu, yoksa hl ocakta m duruyor, bir
bak."
Yok oldu ve ben oday admlamaya baladm. Oturmaya ya da uzanmaya korkuyordum. Bunu
yaparsam hemen uykuya dalacam ve uyanmakta glk ekeceimi hissediyordum.
Ama ben fazla mesafe kaydedemeden Hayalet dnd.
Kralie Vialle orada," dedi, stdyosunda, gevek ta yerine konmu ve koridorda kaplar alan
bir cce var."
Lanet olsun," dedim. Dernek kaybolduunu biliyorlar. Bir cce mi?"
"Bir cce."
imi ektim.
Sanrm yukar kp mcevheri iade etsem ve olanlar aklamaya alsam iyi olacak. Vialle
hikayemden holanrsa, Randoma anlatmay unutabilir."
"Seni oraya nakledeyim."

Hayr, bu pek politik olmaz, ne de nazik. Gidip kapy almam ve bu sefer uygun ekilde ieri
davet edilmem daha iyi olur."
nsanlar ne zaman kapy alacaklarn ve ne zaman ieri gireceklerini nereden anlyorlar?"
"Genelde, kapalysa alarsn."
"Ccenin yapt gibi mi?"
Darda bir yerden hafif bir kap vurma sesi duydum.
Ayrm yapmadan btn kaplar vuruyor mu?" diye sordum.
Eh, hepsini srayla deniyor, bu yzden buna ayrm yapmamak denir mi, bilmiyorum. imdiye dek
denedii btn kaplar bo odalara alyordu. Bir iki dakika iinde seninkine ular."
Kapya gittim, kilidi evirdim, ap koridora ktm.
Evet, koridorda ilerleyen ksa boylu bir adam vard. Alan kapma doru bakt, bana ynelirken
glmsedi ve sakalnn iinde dileri grnd.
Adamn kambur olduu hemen belli oldu.
Tanrm!" dedim. Sen Dworkinsin, deil mi? Gerek Dworkin!"
Sanrm yle," diye yantlad, tatl bir sesle. Ve umarm sen de Corwinin olu Merlinsin."
Benim," dedim. Bu olaand bir zamanda gelen olaand bir zevk."
Bu sosyal bir ziyaret deil," dedi, yaklap elimi ve omzumu kavrayarak. Ah! Buras senin
odan!"
"Evet. eri girmez misin?"
"Teekkr ederim."
Onu ieri aldm. Hayalet, duvardaki sinek taklidi yapt, ap bir santime dt ve yolunu kaybetmi
bir gne nym gibi bir zrha yerleti. Dworkin oturma odasn hzla doland, yatak odasna bakt,
bir sre Nayday izledi, Brak uyuyan iblisler yle kalsn," diye mrldand, dnte yanmdan
geerken mcevhere dokundu, kt bir ey sezmi gibi ban iki yana sallad ve iinde
uyuyakalacamdan korktuum koltua gmld.
"Bir kadeh arap alr msn?" diye sordum.
Ban iki yana sallad.
Hayr, teekkr ederim," diye yant verdi. Glgedeki en yakn Krk Deseni onaran sendin,
deil mi?"
"Evet, yle."
"Neden yaptn?"
"Bu konuda fazla seeneim yoktu."
Yal adam, gri, dank sakallarn ekitirerek, Bana anlatsan iyi olur," dedi. Salar uzundu ve
bir traa ihtiyac vard. Yine de baklarnda ya da szlerinde delilikten iz yok gibiydi.
Basit bir hikaye deil ve anlatacak kadar uzun sre uyank kalacaksam, biraz kahveye ihtiyacm
olacak," dedim.
Ellerini at ve aramzda kk, beyaz rtl bir masa belirdi. zerinde iki kiilik servis, ksa bir
mumun zerine yerletirilmi, dumanlar tten gm bir srahi vard. Ayrca bir de biskvi tepsisi.
Ben hepsini o kadar hzl aramazdm.
Mandor un yapp yapamayacan merak ettim.
"Bu durumda, ben de sana katlrm," dedi Dworkin.
imi ektim ve fincanlar doldurdum. Hkm Mcevherini kaldrdm.
Belki balamadan nce bu eyi iade etmeliyim," dedim ona. leride beni bir sr dertten
kurtarabilir."
Ben kalkmaya davrannca ban iki yana sallad.

Sanmyorum," dedi. Muhtemelen imdi onu boynundan karrsan lrsn."


Yerime oturdum.
"Krema, eker?" diye sordum.

Blm 9
Yava yava kendime geldim. O tandk mavilik, iinde szldm varolu ncesi gld. Ah, evet,
buradaydm nk... buradaydm, arknn dedii gibi. Uyku tulumumun iinde dier yana dndm,
dizlerimi gsme ektim ve yeniden uykuya daldm.
Bir daha kendime geldiimde dnyann hl mavi bir yer olup olmadn grmek iin hzla
evreme bakndm. Gzel.
Denenmi ve doru olan eyler iin sylenecek ok ey var.
Sonra Lukeun her an beni ldrmek iin gelebileceini hatrladm ve parmaklarm yanmdaki
silahn kabzasnda kapand.
Birinin yaklap yaklamadn duyabilmek iin kendimi zorladm.
Gn kristal maaramn duvarn yontarak m geireceim? diye merak ettim. Yoksa Jasra gelip
yine beni ldrmeye mi alacak?
Yine mi?
Yanl olan bir ey vard. Jurt, Coral, Luke, Mandor, hatta Juliayla ilgili bir sr i vard. Hepsi bir
rya myd?
Panik an geldi ve geti, sonra gezinen ruhum, anlarmn geri kalan ksmn yannda getirerek geri
dnd. Esnedim ve her ey yine yoluna girdi.
Gerindim. Dorulup oturdum. Gzlerimi ovaladm.
Evet, kristal maaraya geri dnmtm. Hayr, Lukeun beni buraya kapatmasndan beri olan
eyler rya deildi. Buraya kendi isteimle gelmitim, a) nk bu zaman hattnda iyi bir uyku
Amber de olduka ksa bir sre olacakt, b) nk burada kimse beni Koz Kart iletiimiyle rahatsz
edemeyecekti, c) nk Desenin ya da Logrusun bile beni burada bulmas imkanszd.
Salarm gzlerimden ektim, kalktm ve tuvalete gittim.
Dworkin ile sohbetimden sonra Hayaletin beni buraya nakletmesi iyi bir fikirdi. On iki saat kadar
uyuduumdan emindim. Derin, kesintisiz, en iyi trden uyku. Bir litrelik bir su iesi boalttm. Sonra
daha fazlasyla yzm ykadm.
Daha sonra, giyinip araflarm depoya kaldrdktan sonra, giri odasna yrdm ve tepedeki
yatay geidin nda durdum. Gkyznn grdm ksm akt. Beni buraya kapatt ve akraba
olduumuzu rendiim gn Lukeun syledikleri hl kulaklarmdayd.
Hkm Mcevherini gmleimin altndan ekip kardm, arkasndan parlayacak ekilde n
nne tuttum ve derinliklerine baktm. Bu sefer mesaj yoktu.
ok iyi. ki ynl trafik havasnda deildim.
Taa bakmaya devam ederek bada kurup oturdum. Bu ii halletme zaman gelmiti. imdi
kendimi dinlenmi ve bir bakma tetikte hissediyordum. Dworkinin nerdii gibi bu krmz havuzda
Deseni aradm.
Bir sre sonra ekillenmeye balad. Onu gzmde canlandryormu gibi deildim, ama zaten bu
bir grselletirme egzersizi deildi. Yapnn berraklamasn izledim. Ancak aniden var olmu gibi
deil de, sanki daha ok hep oradaym ve gzlerim ancak imdi onu alglayacak uyumu
salayabilmi gibiydi. Muhtemelen bu doruydu da.
Derin bir nefes aldm ve braktm. Bunu tekrarladm. Sonra dikkatle deseni incelemeye baladm.
Babamn mcevherle uyum salamak hakknda syledii eyleri hatrlayamyordum.
Dworkine bundan bahsettiim zaman, endielenmememi, tek ihtiyacm olan eyin tan iindeki
boyutlu Desen uyarlamasn bulmak, giri noktasn saptamak ve amak olduunu sylemiti.

Ayrntlar iin srar ettiimde yalnzca glm ve kayglanmamam sylemiti.


Tamam.
Ta ar ar evirerek yaklatrdm. Sada, yksekte kk bir aralk belirdi. Ona
odaklandmda hzla bana doru ykselir gibi oldu.
O yere gittim, iine girdim. Tuhaf bir yuvarlanan tren deneyimiydi. Bir mcevherin iindeki
Desensi izgilerde ilerlemek. Bazen barsaklarm boaltmaya yakn bir ykseklik korkusuyla,
bazen irademi yakut snrlara dayayp o teslim olana dek iterek ve sonra kendi kendime trmanarak,
derek, kayarak ya da ilerleyerek beni ektii yere gittim. Bedenimi ve zinciri tutan elimi unuttum,
yalnzca fena halde terlediimi ve terimin devaml gzlerime dolarak canm acttn biliyordum.
Hkm Mcevherine, Desenin bir st oktavna uyum salarken ne kadar zaman geti, hibir
fikrim yok. Dworkin garip araym tamamlayp en yakn Krk Deseni onardktan sonra, Desenin
lmemi istemesi iin onu kzdrmamdan daha farkl sebepler olduunu dnyordu. Ama ayrntlara
girmeyi reddetti, sebebi bilmemin, olas bir gelecek seenekte, serbeste verilmesi gereken kararm
etkileyeceinden korkuyordu.
Bunlarn hepsi bana samalk gibi geliyordu, ama efsane ve sylentilerden tandm Dworkinin
aksine, btn syledikleri bana son derece akllca gelmiti.
Zilinim mcevherin ii olan kan glne atlad ve iinde ykseldi. Yrdm ve daha yrmek
zorunda olduum Desen paralar evremde hareket ediyor, imek gibi akyordu.
Zihnimin grnmez bir Perdeye arpacan ve paralanacan hissediyordum. Artk hareketim
kontrol dna kmt ve ivmeleniyordu. Sonuna varncaya kadar bu eyden ekilmemin yolu yoktu,
biliyordum.
Dworkin, grdm kiiyi kontrol etmek zere dndm zaman, Desen ile yzletiimde ona
kar korunmu olduumu hissediyordu, nk mcevheri takmtm. Ama uzun sre takamazdm,
nk bu da lmcl olabilirdi. Dworkin, onu geri vermeden nce -babam ve Random gibi
mcevherle uyum salamam gerektiine karar vermiti. Bylece iimde daha stn bir imge tayor
olacaktm ve bu imge ayn zamanda, tpk mcevher gibi, beni Desene kar koruyacakt. Mcevheri
kullanarak Deseni yaratan adama itiraz edemezdim.
Bu yzden kabul ettim. Ama nerdii eyi yapamayacak kadar yorgundum. te bu yzden
'Hayaletin beni kristal maaraya, snama getirmesini salam, ilk nce dinlenmitim.
imdi, imdi... aktm. Dndm. Zaman zaman durdum.
Mcevherin Perdeye denk olan ksmlar daha az zorlu gelmiyordu, nk bedenimi geride
brakmtm. Her gei, Olimpiyatlarda bir buuk kilometre komuum gibi bitkin brakyordu beni.
Ama bir dzeyde, iinde aktm mcevheri elimde tuttuumu biliyor, bir baka dzeyde kalbimin
attn hissediyor, yine bir bakasnda yllar nce, bir antropoloji dersinde konuk hoca Joan
Halifaxn verdii dersten paralar hatrlyordum. Ortam, bir kadehteki Gayzer Tepesi Merlot 1985
gibi dnyordu. O gece masann karsnda kime bakyordum?
Fark etmez. leri, aa ve dolan. Kanla aydnlanm dalga gevemiti. Ruhuma bir mesaj
yazlmt. Balangta telaffuz edemediim bir szckt... Parlak, daha parlak. Hzl, daha hzl.
Bir yakut duvarla arpma, ben, zerinde bir leke. imdi gel,
Schopenhauer, nihai irade oyununa. Bir iki a gelip geti; sonra, aniden, yol ald. Patlayan bir
yldz na dkldm.
Krmz, krmz, krmz, beni ileri tayan, uzaa, kk teknem Yldz patlamas gibi,
srklenerek, genileyerek, eve gelerek...
Yldm. Bilincimi kaybetmedim, ama zihnimin durumu normal de deildi. Dilediim zaman,
dilediim yne geebileceim bir uyku ncesi sersemlii iindeydim. Ama neden? Nadiren bu kadar

din hissederim. Onu kazandm fark ediyordum, bu yzden orackta, uzun, ok uzun zaman
szldm.
Sonunda durum keyif atmay keyifli klan dzeyin altna dt, ayaa kalktm, sallandm, duvara
yaslandm, su imek iin depoya gittim. Kurt gibi atm, ama konserve ya da kurutulmu yiyeceklerin
hibiri beni cezbetmedi. zellikle de kolayca tazelerini bulabileceimi biliyorken.
O tandk odalarda yrdm. Dworkinin tavsiyesini yerine getirmitim. Yazk ki, sormak
istediim uzun soru listesini hazrlamadan nce ona srtm dnmtm. Dndmde gitmiti.
Trmandm. Maaramdan knca bildiim tek girii barndran mavi kntnn zerinde durdum.
Esintili, yumuak, bahar gibi bir sabaht ve douda birka bulut kmesi vard.
Zevkle derin bir nefes alp braktm. Sonra eildim, mavi kayay alp girii tkadm. Snaa
ihtiyacm olursa, bir daha geldiimde vahi bir hayvann bana srpriz yapmas hi houma gitmezdi.
Hkm Mcevherini boynumdan kardm ve kayadaki bir kntya astm. Sonra on adm kadar
uzaklatm.
"Selam, Baba."
Hayalet altn bir frizbi olmu, batdan szlerek gelmiti.
"Gnaydn, hayalet."
Neden o aleti brakyorsun? Grdm en gl aralardan biri."
Onu brakmyorum, Logrus mgesini armak zereyim ve pek anlatklarn sanmyorum.
zerimde ahenk kazandm bu yksek dzeyli Desen varken Logrusun bana nasl davranaca
konusunda biraz endieliyim."
Belki ben gitmeli, seni kontrol etmek iin daha sonra geri dnmeliyim."
"Burada kal," dedim. Sorun karsa beni karabilirsin."
Sonra Logrus mgesini ardm, geldi, nmde szld ve hibir ey olmad. evremi
alglamamn bir ksmn kayann zerindeki mcevhere kaydrdm ve onun araclyla Logrusu bir
baka adan algladm. Tekinsiz. Ayn zamanda acsz.
Bir kez daha kendi kafatasma yerletim, kollarm Logrus uzantlarna soktum, uzandm,..
Bir dakikadan az zamanda bir tabak tereyal gzleme, sosis, bir fincan kahve ve bir bardak
portakal suyu geldi.
"Sana bunlar daha hzl getirebilirdim," dedi Hayalet.
Eminim getirirdin," dedim. Yalnzca sistemleri snyordum."
Yerken nceliklerimi belirledim. Bitirdiim zaman tabaklar geldikleri yere gnderdim,
mcevheri aldm, boynuma astm ve ayaa kalktm.
"Tamam, Hayalet. Amber e dnme vakti," dedim.
Geniledi, ald, alald ve altn bir kemerin nnde duruyordum. ne adm attm ve
dairemdeydim.
"Teekkrler," dedim.
Bir ey deil, Baba. Dinle, bir sorum var: Kahvalt ardn zaman Logrus mgesinin
tavrlarnda sra d bir ey fark ettin mi?"
"Ne gibi?" diye sordum, ellerimi ykamaya giderken.
"Fiziksel duygularla balayalm. Sana... yapkan geldi mi?"
Bu tuhaf bir anlatm tarz," dedim. Ama aslnda balantnn kopmas biraz daha uzun srd.
Neden soruyorsun?"
Aklma garip bir fikir geldi. Desen bys yapabilir misin?"
"Evet, ama Logrusta daha iyiyim."
Frsat bulursan ikisini denemek ve karlatrmak isteyebilirsin."

"Neden?"
"ime bir eyler douyor. Kontrol eder etmez sylerim."
Hayaletark gitti.
"Lanet olsun," dedim ve yzm ykadm.
Pencereden dar baktm, bir avu kar tanesi uup geti.
Masamn ekmecesinden bir anahtar aldm. Hemen halletmek istediim bir iki ey vard.
Koridora ktm. Birka adm atmtm ki bir ses duydum.
Durup dinledim. Sonra devam ettim, merdiveni getim. Ben ilerlerken sesin iddeti gittike artt.
Ktphaneden geen koridora vardm zaman Randomn dndn anladm, nk buralarda yle
davul alabilen baka kimseyi tanmyordum. alabilse de Kraln davulunu kullanmaya cesaret
edebilecek birini.
Yar ak kapnn nnden keye doru devam ettim ve saa dndm. lk drtm ieri girmek,
Hkm Mcevherini iade etmek ve olan biteni aklamaya almakt. Sonra Florann drst,
dolaysz ve hilesiz eylerin burada her zaman insann ban nasl belaya sokabilecei konusundaki
tlerini hatrladm. Aklad genel bir kuraln kantlandn kabul etmekten nefret ediyordum,
ama bu zel durumda, yaplacak baka ilerim varken beni bir sr aklama gereksinimiyle ba baa
brakacan grebiliyordum ve bu arada aralarndan bazlarn yapmamam emriyle de
karlaabilirdim.
Yemek odasnn uzak giriine doru yoluma devam ettim, abucak kontrol ettim ve orasnn bo
olduunu grdm. Gzel. eride ve sada, hatrladm kadaryla beni ktphanenin yan tarafndaki
bo bir ksma gtrecek bir kayar panel vard. Burada beni ktphanenin balkonuna alan gizli
girie gtrecek ivi basamaklar veya bir merdiven bulunuyordu.
Ayn zamanda, doru hatrlyorsam, beni dner merdivenin ekseninden aadaki maaralara da
gtrebilirdi. Bu blmeyi kontrol etmek iin hi sebebim olmamasn umuyordum, ama bugnlerde
biraz casusluk yapacak kadar aile geleneklerine dalmtm ve ak kapnn nnden geerken
Randomn orada yalnz olmadn anlamama yetecek kadar mrlt duymutum. Bilgi gerekten
gse, o zaman olabildiince ouna ihtiyacm vard, nk bir sredir kendimi zellikle incinebilir
hissediyordum.
Evet, panel kayd ve ruh-m nden gndererek bir anda ieri kaydm. Hzla tepeye trmandm
ve oradaki paneli yavaa, sessizce, bu ksm geni bir sandalyeyle saklamay akl eden kiiye minnet
duyarak atm. Sandalyenin sa kolunun yanndan, fark edilmeden -odann kuzey ksmnn iyi bir
grntsn- grebiliyordum.
Random orada, davul alyordu. Zincirler ve deriler iindeki Martin nne oturmu, dinliyordu.
Random daha nce yaptn hi grmediim bir ey yapyordu. Be baget ile alyordu. Ellerinde
birer tane, koltuklarnn altnda da birer tane vard ve sonuncusu dilerinin arasndayd. alarken
onlar eviriyor, azndakini karp sa kolunun altna sktryordu, sonra sa kolunun altndakini
sa eline, sa eldekini sol ele, sol eldekini sol koltuunun altna, sol koltuunun altndakini azna.
Ve tek bir vuru karmyordu. Byleyiciydi. Random yapt numaradan sklncaya kadar izledim.
Eski davul seti, bir fusion davulcusunun hayallerindeki, sava kalkan byklndeki zilleri bir
tamtam yn ve iki bas olan Coraln ate emberi gibi aydnlatlm, yar saydam plastik birtakm
deildi. Randomn seti, trampetlerin inceldii ve sinirliletii, baslarn kld, zillerin byklk
kompleksine kapld ve hmlamaya balad zamanlarn ncesine gidiyordu.
Martinin, Daha nce byle bir ey yapldn hi grmedim," dediini duydum.
Random omuzlarn silkti.

Biraz aratrma," dedi. Otuzlarda Freddie Mooredan rendim, ya Victoriada, ya da Village


Vanguardda. Art Hodes ve Max Kaminsky ile birlikte alyordu Yerini unuttum. Mikrofonlarn
olmad ve aydnlatmann kt olduu Vodviller zamanna gidiyor. Dinleyicilerin dikkati dalmasn
diye ya byle eyler yapmas, ya da komik giyinmesi gerekiyormu, yle demiti."
"O ekilde kalabala hizmet vermeleri yazk."
"Evet, sizler hi komik giysiler giymeyi ve aletlerinizi oraya buraya atmay dnmezsiniz."
Bir sessizlik oldu, Martinin yzndeki ifadeyi grmem imkanszd. Sonra, Farkl bir ey
kastetmitim," dedi Martin.
Evet, ben de," diye yant verdi Random. Sonra bageti yere atp yine almaya balad.
Arkama yaslanp dinledim. Bir sre sonra bir alto saksafonun araya girmesiyle irkildim. Baktm
zaman Martinin ayaa kalktn grdm. Srt bana dnk, alyordu. Sandalyenin dier yannda,
yerde olmalyd. inde houma giden bir Richie Cole tad vard ve biraz ardm. Ne kadar zevk
alsam da, u anda bu odaya ait olmadm hissediyordum, geriledim, paneli atm, iinden getim ve
kapattm. Aaya inip blmeden ktktan sonra, bir kez daha ktphane giriinden gemektense
yemek odasn kullanarak kestirmeden gitmeye karar verdim. Mzik bir sre beni takip etti ve Hkm
Mcevherinin Vahi Adam Blues"u nasl kabul edeceinden emin olmasam da, sesleri kymetli
talara hapsetmeyi bilen Mandor un bylerinden birini renmi olmay diledim.
Dairemin bulunduu kuzey koridorunu kesen dou koridorunda yrmeyi, sola dnmeyi, kraliyet
sitine giden merdiveni trmanmay, kapy almay, beni soru yamuruna tutmayacan umduum
Vialle'nin mcevheri, geri vermeyi planlyordum. Tutsa da, zaten Random yerine ona anlatmay
tercih ederdim. Sormay akl edemeyecei bir sr eyi sansrlerdim.
Elbette, Random zaman iinde sorularyla beni bulurdu. Ama ne kadar ge olursa, o kadar iyiydi.
Ama sonra babamn odalarnn nnden getim. Ak olduunu dndm baz sebeplerden,
daha sonra urayabilmek iin anahtar yanmda getirmitim. Ama zaten orada olduuma gre, imdi
girmek zaman asndan avantaj salayacakt. Kapnn kilidini evirdim, ap ieriye girdim.
ifonyerin zerindeki vazoda gm gl yoktu. Tuhaf. Bir adm attm. Dier odadan sesler geldi,
ayrt edemeyeceim kadar alak szckler. Yerimde dondum. Orada olabilirdi. Ama birinin yatak
odasna dalveremezsiniz, zellikle de yannda birisinin olmas olasl varsa hele babanzn
odasysa ve oraya girmek iin d kapnn kilidini amak zorunda kalmsanz.
Birden fena halde utandm. Buradan hemen kp gitmek istiyordum. Grayswandir in o kadar da iyi
uymad knnda asl durduu kl kemerimi zdm. Daha ieriye tamaya cesaret edemedim,
duvarn yaknnda, daha nce fark etmediim ksa bir trenkotun asl olduu giysi kancalarndan
birine astm. Sonra darya szldm ve kapy elimden geldiince sessiz bir biimde kilitledim.
Utan verici. Gerekten de, bir ekilde fark edilmemeyi baararak dzenli olarak gelip gidiyor
muydu? Yoksa odasnda tamamen farkl trden bir eyler mi oluyordu? Zaman zaman eski odalarn,
grn alt alan kaplar olduu sylentilerini iitmitim. Onlar nasl altracanz renirseniz
hem fazladan dolap yeri, hem de zel bir giri k ynteminiz oluyordu. Dworkine sormu olmam
gereken baka bir ey. Belki benim yatamn altnda da bir cep evreni vard. Hi bakmamtm.
Dndm ve hzla uzaklatm. Keye yaklarken yavaladm. Dworkin Hkm Mcevherini
tayor olmamn, eer gerekten bana zarar vermeyi dnmse, Desene kar beni koruduunu
dnyordu. Dier yandan, mcevher fazla uzun bir sre taklrsa, takana zarar verebiliyordu. Bu
yzden biraz dinlenmemi, sonra zihnimi tan matrisinden geirerek iimde Desenden daha yksek
bir gce ait kayt yaratmam, bylece Desenin saldrlarna kar koruma elde etmemi tlemiti.
lgin bir varsaym. Ve elbette, hepsi buydu ite: varsaym.

Sola saparsam, beni merdivenlere, saa saparsam odama gtrecek koridorun kavana
ulatmda tereddt ettim.
Kar aprazmda bir oturma odas onun solunda da Benedictin nadiren kulland dairesine ait bir
oturma odas vard.
O tarafa yneldim, ieri girdim, kedeki ar koltua ktm.
Tek istediim dmanlarmn icabna bakmak, dostlarma yardm etmek, yazl olabilecei boktan
listelerden ismimi karmak, babam bulmak ve uyku halindeki tyiga ile bir tr anlama yapmakt.
Sonra kesintiye uram Wanderjahra devam edebilirdim. Ve btn bunlarn, aslnda yantn
beklemediim sorumu artk kendime tekrar sormamam gerektirdiini fark ettim. Randomn
ilerimden ne kadarn bilmesini istiyordum?
Onu ktphanede, neredeyse yabanclam oluyla det yaparken dndm. Bir zamanlar onun
da olduka vahi, babo ve edepsiz olduunu, bu model dnyaya hkmetme iini aslnda
istemediini hatrladm. Ama babalk, evlilik ve Tekboynuzun seimi, zerine ok ey ym.
Karakterini derinletirmiti, sanrm, hayatndaki elenceli eylerin pek ounu kaybetme pahasna.
u anda bu Kashfa-Begma meselesiyle ilgili bir sr sorunu var gibiydi, muhtemelen bir suikasta
bavurmu, Altn Halkann karmak siyasi glerini denk klabilmek iin pek iyi olmayan bir
anlama yapmay kabul etmiti.
Ve baka yerlerde, sorunlarna sorun katacak baka eyler olup bitmediini kim bilebilirdi?
Gerekten de bu adam, o bilmeden, hatta bilmesine gerek olmadan kendi kendime halledebileceim
baz eylere ekmek istiyor muydum? Tam tersine, onu kendi ilerime ekersem, hayatmn gndelik
zorunluluklar gibi grnen eylere karlk verme yetimi engelleyebilecek snrlamalar koyabilirdi
bana. Ayn zamanda, seneler nce bir kenara braklm olan bir baka konuyu gndeme getirebilirdi.
Ben Amber e sadakat yemini etmemitim. Kimse etmemi istememiti. Hem ben Corwinin
oluydum ve kendi isteimle Amber e gelmi, Amberlilerin pek ounun okula devam ettii glge
Yeryzne gitmeden nce bir sreliine oray evim kabul etmitim. Sk sk geri dnmtm ve
herkesle iyi anlayor gibiydim. ifte vatandallk kavramnn neden geerli olmadn
arlamyordum.
Ama konunun hi almamasn tercih ederdim. Amber ile Saraylar arasnda seim yapmaya
zorlanma dncesinden holanmyordum. Bunu Tekboynuz ya da Ylan, Desen ya da Logrus iin
yapmamtm ve iki sarayn kraliyet aileleri iin de yapmazdm.
Bunlarn hepsi, Viallenin hikayemin yarm yamalak halini bile iitmemesi gerektii anlamna
geliyordu. Herhangi bir uyarlamas bile daha sonra hesap vermemi gerektirirdi. Ancak eer,
mcevher herhangi bir aklama yaplmadan ait olduu yere iade edilirse, kimse bu konuda peime
dmesi gerektiini bilmezdi ve her ey yolunda olurdu. Soru sorulmazsa nasl yalan syleyebilirdim
ki?
Bunu biraz daha dndm. Yapacam ey aslnda yorgun, dertli bir adam ek sorunlarn
yknden kurtarmak olacakt. lerimin ou hakknda onun yapabilecei ya da yapmas gereken
hibir ey yoktu. Desen ile Logrusun arasnda geenler daha ok metafizik bir olay olarak
nemliymi gibi grnyordu. Pratik dzeyde bundan iyi ya da kt bir ey kacan sanmyordum.
Ve bir eyin geldiini grrsem, Randoma o zaman syleyebilirdim.
Tamam. Mantk yrtme yeteneinin iyi yan budur. Onlar, rnein, kendinizi sulu yerine
erdemli hissetmenizi salamak iin kullanabilirsiniz. Gerindim ve parmaklarm trdattm.
"Hayalet?" dedim yumuak sesle.
Yant gelmedi.
Koz Kartlarma uzandm, ama onlara dokunduum srada odada bir k emberi parldad.

"Beni duydun," dedim.


"htiyacn hissettim," diye yant verdi.
Her neyse," dedim, mcevherin zincirini bamn zerinden geirip ta nmde anarak. Bunu
kimse fark etmeden kraliyet sitinde, minenin yanndaki gizli blmeye koyabilir misin?" diye
sordum.
O eye dokunmaya ekiniyorum," diye karlk verdi Hayalet. Yaps yapma ne trde bir etkide
bulunur, bilmiyorum."
Tamam," dedim. O zaman kendim yapmak iin bir yol bulacam. Ama bir hipotezi snamann
zaman geldi. Desen bana saldrrsa, beni hzla gvenli bir yere aktarmaya al ltfen."
"Pekala."
Mcevheri yakndaki masaya koydum. Yarm dakika sonra, Kendimi Desenin lm darbesine
kar germi olduumu fark ettim. Omuzlarm gevettim. Derin bir nefes aldm. Hayatta kaldm.
Desenin beni rahat brakm olduu konusunda Dworkin hakl olabilirdi. Ayn zamanda, bana
syledii gibi, artk Logrus iaretini arr gibi mcevherin iindeki Deseni arabiliyor
olmalydm. Ancak bu ekilde rlebilecek Desen byleri vard, ama Dworkin nasl
kullanlacaklarn anlatmak iin zaman ayrmamt. Bir bycnn sistemi zebileceini sylemiti.
Bunun bekleyebileceine karar verdim. u anda Desen ve onun yeniden hayata dndrdkleriyle,
yeniden herhangi trden bir iliki deneme havasnda deildim.
"Hey, Desen," dedim. Eitiz, diyelim mi?"
Yant gelmedi.
Sanrm senin ne yaptnn farknda," dedi Hayalet "Varln hissediyorum. Oltadan kurtulmu
olabilirsin."
Olabilir," diye karlk verdim, Koz Kartlarm karp kartrrken.
"Kiminle iletiime gemek istiyorsun?" diye sordu Hayalet.
Lukeu merak ediyorum," dedim. yi olup olmadn grmek istiyorum. Ve Mandor u merak
ediyorum. Onu gvenli bir yere gnderdiini varsayyorum."
Ah, yalnzca en iyisi," diye yant verdi Hayalet. Kralie Jasra iin de. Onu da istiyor muydun?"
Hayr. Aslnda, hibirini istemiyorum. Yalnzca grmek istemitim."
Ben konuurken Hayalet snd. Memnun etme isteklilii, daha nceki tartmac halinden sonra bir
gelime miydi, emin deildim.
Lukeun kartn ektim ve iine girdim.
Koridorda birinin getiini duydum. Admlar yoluna devam etti.
Lukeun varln hissettim, ama iinde bulunduu koullara ait imge belirmedi.
"Luke, beni duyuyor musun?" diye sordum.
"Evet," diye yant verdi. Sen iyi misin, Merle?"
"yiyim," dedim. Ya sen? Olduka sk bir dvt."
"yiyim."
"Sesini duyuyorum, ama hibir ey grmyorum."
Koz Kartlarn kararttm. Nasl yaplacan bilmiyor musun?"
Hi merak etmedim. Bir gn bana retmelisin. Ah, neden karartldlar ki?"
Biri iletiime geip neyin peinde olduumu anlayabilirdi."
Amber e bir komando harekat dzenlemek zereysen ok kzarm."
Hadi ama! Yemin ettiimi biliyorsun! Bu tamamen farkl bir ey."
"Daltn tutsa olduunu sanyordum."
"Statm deimedi."

Eh, seni bir kez neredeyse ldryordu ve geen eek sudan gelene kadar dvd."
lkinde Sharunun arkada brakt ihtiyar lgn tuzak bysne taklmt; ikincisi iti. Ben
iyiyim. Ama u an o tuzaklarm gizli ve artk gitmeliyim. Hoa kal."
Lukeun varl gitti.
Admlar durdu ve yaknda bir kapnn alndn duydum.
Bir sre sonra bir kapnn aldn, sonra kapandn duydum. Szck alverii
yakalayamamtm. Kap yaknda olduundan ve en yakn iki daire Benedict ve benimki olduundan,
merak etmeye baladm. Benedictin odasnda olmadndan olduka emindim ve dar karken
kendi kapm kilitlemediimi hatrladm. Bu yzden...
Hkm Mcevherini alarak oday atm ve koridora ktm. Benedictin kapsn kontrol ettim.
Kilitliydi. Kuzey-gney koridoruna baktm ve merdivene yryerek o blgeyi kontrol ettim.
Grnrde kimse yoktu. Sonra kendi daireme yrdm ve iki kapmn da nnde durup bir sre
dinledim. eriden ses gelmiyordu. Dnebildiim tek alternatif, koridorun arka tarafndaki
Gerardn dairesi ve benimkinin yannda olan Brandin dairesiydi. Randomn son zamanlarda
giritii yeniden modelleme ve yeniden dekore etme ruhuna uygun bir ekilde bir duvar ykp,
Brandin odalarn kendiminkine katmay ve geni bir daire elde etmeyi dnmtm. Ama dairenin
tekinsiz olduu sylentisi vard ve zaman zaman, gecenin ge saatlerinde duvarlarn arkasnda
iittiim feryatlar beni bundan vazgeilmiti.
Sonra hzla yrdm, Brandin ve Gerardn kaplarn aldm. Yant gelmedi ve ikisi de kilitliydi.
Durum gittike tuhaflayordu.
Brandin kapsna dokunduumda Frakir hzla bileimi skt ve birka dakika tetikte beklesem de,
uygunsuz bir ey yaklamad. Olay zaman zaman bu evrede szldn grdm eski bylerin
kalntlarna kar rahatsz edici bir tepki olarak kabul edip unutacaktm ki, Hkm Mcevherinin
atmakta olduunu fark ettim.
Zinciri kaldrp mcevhere baktm. Evet, bir imge ekillenmiti. Keyi dnen koridoru, iki kapm
ve aradaki resmi aka grdm. Soldaki kap -yatak odama alan- krmz renkle erevelenmi,
atyor gibi grnyordu. Bu oradan kanmam gerektiini mi, yoksa hzla ieri dalmam gerektiini
mi anlatyordu? Gizemli tlerin sorunu budur.
Geriye dnp tekrar keyi dndm. Bu sefer mcevher belki sorumu hissetmi ve biraz aklama
gerektiine karar vermiti- benim yaklap iaretli kapy atm gsterdi. Elbette, iki kapdan
iaretli olan kilitlenmiti...
Grayswandir i brakm olduumdan, klcm ekip ieri dalamayacam dnerek anahtarm
aradm. Ama bir iki asl bym vard. Belki ilerinden biri, olay sertleirse bana yardmc olabilirdi.
Belki de olamazd.
Anahtar evirdim ve kapy hzla atm.
Merle!" diye haykrd ve onun Coral olduunu grdm.
Szde ablas tyigann uzanm olduu yatan yannda duruyordu. Hzla bir elini arkasna saklad.
Sen, ah, beni arttn."
"Sen de yle," diye yant verdim. Ne oldu, hanmefendi?"
Babam bulduumu ve senin bahsettiin Aynalar Koridoru hakknda yattrc bir hikaye
anlattm sylemek iin geldim. Burada gerekten yle bir yer var m?"
Evet. Ama rehberlerde bulamazsn. Gelir ve gider. Ee, yatt m?"
H-h. Ama imdi Naydann nerede olduunu merak ediyor."
"Bu i zorlayor."
"Evet."

Kzarmt ve gzlerime bakamyordu. Onun rahatszln fark ettiimin de farknda gibi


grnyordu.
Ona belki Naydann benim yaptm gibi kefe ktn ve onu arayacam syledim."
"Hmm."
Baklarm Naydaya evirdim. Coral hemen ilerledi ve bana srtnd. Bir elini omzuma koyup
beni kendine ekti.
"Uyuyacan sanyordum," dedi.
Evet, uyuyacaktm. Uyudum da. imdi baz ilerimi hallediyordum."
"Anlamyorum," dedi.
Zaman hatlar," diye akladm. Ekonomi yaptm. Dinlendim."
Byleyici," dedi, dudaklarn benimkilere dokundurarak.
"Dinlendiine memnun oldum."
Coral," dedim, ona hafife sarlarak, beni kandrmaya almana gerek yok. Sen yanmdan
ayrlmadan nce l gibi yorgun olduumu biliyordun. Bu kadar ksa srede dnersen adeta komada
olacam dnmemen iin sebep yoktu."
Arkasnda tuttuu sol bileini yakaladm ve elini ne ekip kaldrdm. alacak kadar glyd.
Ve elini amak iin aba harcamadm, nk parmaklarnn arasndan elinde tuttuu eyi
grebiliyordum. Mandor un doalama by yapmak iin kulland metal toplardan biriydi. Elini
braktm. Benden uzaklamad, Aklayabilirim," dedi, sonunda gzlerime bakp, baklarn oraya
dikerek.
Keke aklayabilsen," dedim. Aslnda, keke daha nce aklasaydn."
Belki onun lm olduu ve bedeninin bir iblise ev sahiplii yapt hikayesi doru," dedi. Ama
son zamanlarda bana kar iyi davranmt. Sonunda hep olmasn dilediim ablam olmutu. Sonra
beni buraya geri getirdin ve ona gerekte ne yapmay planladn bilmeden onu bu ekilde
grdm..."
Bilmeni isterim ki, onu incitmem, Coral," diye szn kestim. Ona, gemiteki iyiliklerinden
dolay borcum var. Glge Yeryznde gen ve toyken, muhtemelen defalarca hayatm kurtard.
Onun iin korkmana sebep yok."
Ban saa edi ve bana kst tek gzyle bakt.
Bana anlattklarna bakarak bunu bilemezdim," dedi. eriye girebilmeyi ve seni derin uykuda
bulmay ve byy kaldrp onunla konuabilmeyi umarak geri dndm. Gerekte ablam m, yoksa
baka bir ey mi, kendim renmek istiyordum."
imi ektim. Omzunu kavramak iin elimi uzattm ve Hkm Mcevherinin hl sol elimde
olduunu grdm. Bunu yerine sa elimle kolunu sktm ve Bak," dedim, anlyorum. Ablan o
ekilde yatarken gstermek ve biraz daha aklama yapmamak benim kabalmd. Ancak ok yorgun
olduumu syleyerek zr dileyebilirim. Ac iinde deil, yemin ederim. Ama u anda bu byy
kurcalamak istemiyorum, nk bana ait deil..."
O srada Nayda hafife inledi. Onu birka dakika inceledim, ama baka bir ey olmad.
O metal topu havadan m aldn?" diye sordum. Son byde top grdm hatrlamyorum."
Coral ban sallad.
Gsnde duruyordu. Ellerinden biri topun zerindeydi," dedi.
"Orasn kontrol etmene sebep olan ne?"
"Pozisyonu doal deilmi gibi grnyordu, o kadar. Al."
Topu bana uzatt. Aldm ve sa avcumda tarttm. Bu eylerin nasl iledii konusunda hibir fikrim
yoktu. Frakir benim iin neyse, Mandor iin de metal toplar odur. Logrusun yreinde, onun

bilinsizliinden dvlm, bir para kiisel zellik tayan by.


"Onu eski yerine mi koyacaksn?" diye sordu.
Hayr," dedim ona. Dediim gibi, benim bylerimden biri deildi. Nasl ilediini bilmiyorum
ve onunla oyun oynamak istemiyorum."
"Merlin...?" Nayda, gzleri hl kapal, fsldad.
Yan odada konusak daha iyi olacak," dedim Corala.
"Ama ilk nce ona bir by yapacam. Yalnzca basit bir uyutucu."
Coraln evresinde hava kvlcmland ve dnmeye balad. Baklarmdan bir ey olduunu
tahmin etmi olmalyd, nk dnd.
Altn bir kemer oluurken Coral bana doru gerileyerek,
"Merle nedir bu?" diye sordu.
"Hayalet?" dedim.
Doru," diye yant geldi. Jasra onu braktm yerde deildi. Ama aabeyini getirdim."
Hl siyahlara brnm, salar gm-beyaz bir yn halindeki, Mandor aniden belirdi, Coral
ve Naydaya bir gz att, bana odakland, glmseyerek bir adm att. Sonra baklar kayd ve durdu.
Bakakald. Yzndeki o korku dolu ifadeyi daha nce hi grmemitim.
Kaosun Kanl Gz!" diye bard, bir hareketle koruyucu bir perde ararak. Onu nereden
buldun?"
Bir adm geriledi. Kemer hemen altn varakl bir kaligrafik O harfine dnt ve Hayalet odada
kayp samda durdu.
Nayda aniden yatamda dorulup oturdu, vahi baklarn odada gezdirdi.
"Merlin!" diye haykrd. Sen iyi misin?"
imdilik iyiyim," diye yant verdim. Endielenme. Sakin ol. Her ey yolunda."
Bym kim kurcalad?" diye sordu Mandor, Nayda bacaklarn yatan kenarndan indirir ve
Coral irkilirken.
"Bir tr kaza," dedim.
Sa elimi atm. Metal top hemen havaland ve ona doru frlad, ellerini bir dv savunmas
pozisyonu ile uzatm olan Corala arpmaktan son anda kurtuldu. Kz kime ya da neye kar kendini
savunacandan emin deilmi gibi grnyordu. Bu yzden dnmeyi srdrd. Mandor, Nayda,
Hayalet, tekrar...
"Sakin ol, Coral," dedim. Tehlikede deilsin."
Ylann sol gz!" diye haykrd Nayda. Beni kurtar, ey, ekilsiz Varlk, sana eklimi
adayaym!"
Bu arada Frakir, fark etmemi olmam ihtimaline karlk, her eyin yolunda olmad konusunda
beni uyaryordu.
"Ne haltlar dnyor?" diye bardm.
Nayda ayaa frlad, ne atld ve o doal olmayan iblis gcyle Hkm Mcevherini elimden
kapt, beni bir kenara itti ve koridora kat.
Sendeledim, dengemi buldum.
O tyigay yakala!" diye haykrdm ve Hayaletark, peinde Mandor un toplar, yanmdan frlayp
geti.

Blm 10
Koridora ilk kan ben oldum. Sola dndm ve komaya baladm. Bir tyiga hzl olabilir, ama
ben de yleyim.
Beni koruman gerektiini sanyordum!" diye bardm kadnn peinden.
Bunun," diye yantlad, annenin ba zerinde ncelii var."
"Ne?" dedim. Annem mi?"
Sen okula giderken seni korumam iin beni geas altna ald," diye yant verdi. Bu onu kryor!
Sonunda zgrm!"
"Lanet olsun!" diye sylendim.
Sonra, kadn merdivene yaklarken nnde, benim imdiye kadar ardklarmn hepsinden daha
byk bir Logrus mgesi belirdi, koridoru duvardan duvara doldurdu, evresinde kaynayan, yaylan,
alevden duyargalarla krmzms bir uursuzluk asl kald. Amber de, Desenin plnde bu
ekilde ortaya kmas epey cesaret istiyordu, bu yzden bahislerin yksek olduunu anladm.
Al beni, ey Logrus," diye haykrd tyiga, nk Ylann Gzn tayorum" ve Logrus ald,
merkezinde alev alev bir tnel yaratt. Bir ekilde dier ucunun koridorumda uzanan bir yer
olmadn biliyordum.
Ama sonra Nayda, cam bir duvarla karlam gibi durdu katlaarak dikkat kesildi. Mandor un
toplarndan aniden onun kaslm bedeninin evresinde dnmeye balamt.
Ben de ayaklarmdan elmelenmi ve duvara yaslanmtm.
zerime gelen her neyse, arkama bakarken ona kar sa kolumu kaldrdm.
Desenin, Logrus mgesi kadar byk bir imgesi sadece birka metre arkamda belirmi, Naydadan
Logrus kadar uzakta asl duruyor, kadn ya da tyigay varoluun kutuplar arasnda paranteze
alyor ve beni de tesadf eseri onun yanna katyordu. evremdeki, Desene yakn alan, gneli bir
sabah kadar aydnland ve dier yan ktcl bir alaca karanlk rengi ald. Geici ve gnlsz bir
izleyici olan benim nmde Byk Patlama/Bzlmeyi yeniden mi oynayacaklar, diye merak ettim.
Ah, Ekselanslar," diye baladm, kendimi onlar aksine ikna etmek zorunda hissederek ve byle
bir eyi baarabilecek tek kii olan Luke olmay dileyerek. Bu, tarafsz bir hakem kullanmak iin
mkemmel bir zaman ve bir dnrseniz ben bu pozisyon iin benzersiz niteliklere..."
Hayaletark olduunu bildiim altn halka aniden Naydann tepesine indi, uzayarak tp ekline
brnd. Hayalet, Mandor un toplarnn izdii emberin iine oturdu ve bir ekilde kendini onlarn
uygulad gce kar yaltt, nk toplar yavalad, salland ve sonunda yere dtler. kisi
nmdeki duvara arpt, biri sa ilerideki merdivenden aa yuvarland.
Sonra Desen ve Logrus mgeleri hemen yaklat ve ben hzla Desenden nce emekledim.
"Daha fazla yaklamayn, dostlar," dedi aniden Hayaletark. Beni u anda olduumdan daha fazla
sinirlendirirseniz ne yapacamdan emin olamam."
ki G mgesi de ilerlemeyi kesti. leriden, soldaki keden Droppann mstehcen bir arkyla
ykselmi sarho sesinin bu tarafa doru geldiini duydum. Sonra sessizleti. Birka dakika geti ve
ok, ok daha zayf bir sesle alarn Sallants"n sylemeye balad. Sonra bu da kesildi, ardndan
bir gmleme ve cam krlmas sesleri geldi.
Aklma, byle bir uzaklktan bilincimi mcevhere uzatabileceim geldi. Ama, bu atmaya karan
drt barol oyuncusunun hibirinin insan olmad dnlrse, o nesneyi nasl etkileyebileceimi
bilmiyordum
Koz Kart iletiimi balangc hissettim.

"Evet?" diye fsldadm.


Dworkinin sesi geldi.
O eyin zerinde ne kadar kontroln varsa," dedi, onu, mcevheri Logrustan uzak tutmak iin
kullan."
O srada, heceden heceye tizlii ve cinsiyeti deien atlak bir ses krmz tnelden ykseldi.
Kaosun Gzn iade et," dedi. Balangta, savatklar zaman Tekboynuz onu Ylandan ald. O
alnd. ade et. ade et."
Desenin zerinde grdm mavi yz maddelemedi, ama o zaman iittiim ses yant verdi,
Bedeli kan ve acyla dendi. Unvan alnd."
Hkm Mcevheri, Kaosun Gz ya da Ylann Gz ayn taa verilmi farkl isimler mi?"
dedim.
"Evet," diye yantlad Dworkin.
"Ylan gzn geri alrsa ne olur?" diye sordum.
"Muhtemelen evrenin sonu gelir."
"Ah," dedim.
"Bu ey iin ne bedel neriliyor bana?" diye sordu Hayalet.
"Dncesiz yap," diye Desenin sesi ykseldi.
"Sabrsz eser," diye feryat etti Logrus.
Komplimanlarnz kendinize saklayn," dedi Hayalet, ve bana istediim bir ey verin."
"Onu senden koparp alabilirim," diye karlk verdi Desen.
Seni bir anda paralayp onu alabilirim," diye uyard Logrus.
Ama ikiniz de bunu yapmayacaksnz," diye yantlad Hayalet, nk dikkatinizi ve enerjilerinizi
bu ekilde odaklamak sizi dierine kar zayf klar."
Zihnimde Dworkinin kkrdadn duydum.
Bana bu atmann neden olmas gerektiini syleyin," diye devam etti Hayalet, bunca zamandan
sonra."
Bu dnein eylemleri sayesinde denge aleyhime dnd," diye yant verdi Logrus. Kafamn
stnde, muhtemelen sz konusu dnein kimliini ifade etmek iin, bir alev parlamas oldu.
Yank sa kokusu aldm ve aleve kar koruma bys yaptm.
Bir dakika!" diye haykrdm. Bu konuda seeneim yoktu!"
Ama bir seenek vard," diye feryat etti Logrus, ve sen seimini yaptn."
Gerekten de yapt," diye karlk verdi Desen. Ama bu yalnzca senin lehine bozulan dengeyi
dzeltmeye yarad."
Dzeltmek mi? Fazla kar saladn! imdi denge senin lehine bozuldu! Dahas, hainin babas
tarafndan kazayla benim lehime dndrlmt." Bir baka ate topu geldi ve onu da uzaklatrdm.
Bu benim iim deildi."
"Muhtemelen sen ilham verdin."
Mcevheri bana getirebilirsen," dedi Dworkin, bu mesele halledilinceye kadar ikisinin de
ulaamayaca bir yere koyabilirim."
Onu alabilir miyim, bilmiyorum," dedim, ama bunu aklmda tutacam."
Onu bana ver," dedi Logrus Hayalete, seni lk Hizmetkar olarak yanma alaym."
Sen bir veri ilemcisisin," dedi Desen. Sana Glgede hi kimsenin sahip olmad kadar ok
bilgi veririm."
"Ben sana g veririm," dedi Logrus.
lgilenmiyorum," dedi Hayalet ve silindir dnerek yok oldu.

Kz, mcevher, her ey kaybolmutu.


Logrus feryat etti, Desen homurdand ve iki Gcn mgeleri, Bleysin odasnn civarnda, bir araya
gelmek zere frladlar.
Bildiim her tr koruyucu byy yaptm. Arkamda Mandor un da aynsn yaptn
hissedebiliyordum. Bam kollarmla sardm, dizlerimi ektim ve dyordum. Parlak, sessiz bir
sarsntnn iinde. Moloz paralar arpt bana. Bir sr ynden. Biraz nce iftlii aldm ve
gerekliin doas hakkndaki grlerimi aklama frsatn elde edemeden leceimi
hissediyordum: Desen Amber in saraylarna, Logrusun Kaosun ocuklarna verdii nemden daha
fazlasn vermiyordu. Belki Gler kendilerini, birbirlerini, ar kozmik ilkeleri, byk olaslkla
geometrik gstergeleri olduklar Tekboynuz ve Ylan nemsiyorlard.
Bana, Corala, Mandor a, hatta belki Oberon ve Dworkine bile aldrmyorlard. Biz tamamen
nemsizdik ya da olsa olsa durumun gerektirdii gibi kullanlacak veya yok edilecek bir ara, ya da
bazen bir ba belasydk...
Bana elini uzat," dedi Dworkin ve bir Koz Kart iletiiminde olduu gibi grdm onu. Uzandm
ve ayaklarnn dibindeki ta zemine serilmi renkli bir halnn zerine hzla dtm. Babamn bir
zamanlar bana tasvir ettii penceresiz, kitaplar ve egzotik eserlerle dolu, havada, yksekte grnmez
desteklerin zerinde asl duran k taslar tarafndan aydnlatlm odadaydk.
Teekkrler," dedim, ar ar kalkarak. Sol kalamdaki berelenmi bir noktay ovaladm.
Dncelerinden bir esinti yakaladm," dedi Dworkin. "Bundan fazlas var."
Eminim. Ama bazen ktmser olmaktan holanrm. Glerin zerinde tartt samalklarn ne
kadar doru?"
Ah, hepsi," dedi Dworkin, onlarn nda. Anlaya kar en byk engel, birbirinin yaptklarn
yorumlamaktr. Bu ve her eyin daima bir adm geriye itilebildii gerei -rnein Desendeki
krn Logrusu glendirmi olmas ve Logrusun aktif olarak Brandi bunu yapmaya itmesi
olasl. Ama sonra Logrus bunu yzyllar nceki Krk Dallar Gnne misilleme olarak yaptn
iddia edebilir."
"Bunu hi duymamtm," dedim.
Omuzlarn silkti.
Buna armadm. Onlarn dnda kimse iin o kadar da nemli bir mesele deildi. Sylemeye
altm u: onlarn yapt gibi tartmak sonsuz bir gerilemeye gider. lk sebeplere ki onlar daima
gvenilmezdir."
"O zaman yant nedir?"
Yant m? Buras snf deil. Filozoflar dnda kimse iin nemli yant yok. Yani, pratik
uygulamalar olan yantlar yok."
Kk bir kadehe gm bir mataradan yeil bir sv doldurup bana uzatt.
"Bunu i," dedi.
"Gnn bu saatinde benim iin biraz erken."
Bu iki deil. la," diye aklad. Fark etmi olsan da, olmasan da, oka girmek zeresin."
Svy kafama diktim. ki gibi yakcyd, ama iki deil gibiydi. Takip eden birka dakikada,
gergin olduunu fark etmediim yerlerimin gevediini hissettim.
"Coral, Mandor..." dedim.
aret etti ve parlak bir kre indi, yaklat. Havada yar tandk bir hareket yapt ve Logrussuz bir
Logrus mgesine benzeyen bir ey bana yaklat. Krenin iinde bir resim olutu.
Koridorun karlamann gerekletii uzun ksm yok olmutu. Merdivenler, Benedictin dairesi
ve muhtemelen Gerardn dairesi de yle. Ayn zamanda Bleysin odalar, benimkilerin bir ksm,

ksa sre nce oturduum oturma odas, ktphanenin kuzeydou ksm da yoktu. Tavan ve zemin de
yle. Aada mutfan ve silah deposunun da darbe aldn grebiliyordum. Muhtemelen kar
tarafta zarar daha fazlayd.
Yukar baktmda -byl kreler harika eylerdi- gkyzn grdm, bu da patlamann nc
ve drdnc katlara zarar verdii, muhtemelen st kat merdivenlerine ve kraliyet sitine, belki
laboratuvara ve kim bilir nerelere ulat anlamna geliyordu.
Bleysin ya da Gerardn dairelerinin bir parasnn kenarnda, uurumun kysnda Mandor
duruyordu. Grne gre sa kolu krlm ve eli geni, siyah kemerinin altna sokulmutu. Coral
sol omzuna yaslanyordu ve yznde kan vard. Bilincinin tam olarak yerinde olduundan emin
deildim. Mandor sol kolunu beline dolamt ve metal bir top ikisinin evresinde dnyordu.
Uurumun kar apraznda Random ktphaneye alan boluun yaknnda, ar bir kiriin
zerindeydi. Sanrm Martin aada ve arkada alak bir ynn zerinde duruyordu. Saksafonu hl
elindeydi. Random epey heyecanl grnyordu ve baryordu.
"Ses! Ses!" dedim.
Dworkin elini sallad.
Kahrolas Kaos Lordu saraym parampara ediyor!" diyordu Random.
"Hanmefendi yaral, Ekselanslar," dedi Mandor.
Random yzn svazlad. Sonra baklarn yukar kaldrd.
Onu daireme gtrmenin kolay bir yolu varsa, Vialle baz ilalar konusunda yeteneklidir," dedi
daha yumuak bir sesle.
"Ben de yle."
"Oras neresi, Ekselenslar?"
Random yana eildi ve yukary iaret etti.
eri girmek iin kapya ihtiyacnz yokmu gibi grnyor, ama oraya kmaya yetecek kadar
merdiven kald m, kaldysa da karya nasl geersiniz, bilemiyorum."
Ben hallederim," dedi Mandor ve iki top daha yaklat ve ikisinin evresinde d merkezli
yrngeler izmeye balad.
Ksa sre sonra havalandlar ve ar ar Randomn iaret ettii akla doru szldler.
Ksa sre sonra gelirim," diye seslendi Random arkalarndan. Bir ey daha ekleyecekmi gibi
grnd, ama sonra ykma bakt, ban edi ve dnd. Ben de aynsn yaptm.
Dworkin bana yeil ilatan bir doz daha neriyordu. lac itim. Baka her ne etkisi varsa, bir tr
uyuturucu gibiydi.
Ona gitmeliyim," dedim Dworkine. O kadndan holanyorum ve iyi olduundan emin olmak
istiyorum."
Seni oraya gnderebilirim," dedi Dworkin, ama onun iin dierlerinin yapamad ne
yapabilirsin, dnemiyorum. Belki u senin maceraperest imalatn Hayaletarkn peinde zaman
harcamak daha yararl olur. Hkm Mcevherini iade etmeye ikna edilmeli."
Pekala," diye kabul ettim. Ama ilk nce Coral grmek istiyorum."
Grnrsen epey gecikme yaanabilir," dedi, senden istenecek aklamalar yznden."
"Umurumda deil," dedim.
"Tamam. O zaman bir dakika."
Uzaklat ve duvardan, bir kancaya asl, klf iinde bir asa gibi grnen bir ey ald. Klf
kemerine ast, sonra kk bir dolaba gitti ve ekmecelerin birinden yass, deri kapl bir kutu ald.
Cebine koyarken kutu hafif, metalik bir sesle fkrdad. Kk bir mcevher kutusu ses karmadan
kol yeninde gzden kayboldu.

"Bu taraftan gel," dedi bana, yaklap elimi tutarak.


Beni evirdi ve odann en karanlk kesine, yksek ve ilgin bir erevesi olan bir aynann asl
olduunu fark etmediim yere gtrd. Aynann tuhaf bir yanstma kapasitesi vard, bizi, arkamzdaki
oday uzaktan, mkemmel bir berraklkla gsteriyordu, ama biz yzeyine yaklatka imgeler daha
da belirsizleti. Neyin gelmekte olduunu grebiliyordum. Ama bir adm nmdeki Dworkin aynann
sisli yzeyine adm atp, beni de peinden srklerken yine de gerildim.
Sendeledim ve patlam kraliyet sitinin salam yarsnda, bir ss aynasnn nnde dengemi
salayarak kendime geldim. Hzla geriye uzandm ve parmamn ucuyla vurdum, ama yzey katyd.
Dworkinin ksa, kambur ekli nmdeydi ve sa elim hl elindeydi. Baz alardan benimkini
karikatrize eden o profilin tesine baktmda yatan douya, krk keden ve daha nce zemin
olan byk bir aklktan uzaa tanm olduunu grdm. Random ve Vialle yatan kenarnda,
srtlar bize dnk duruyorlard. Yatak rtsnn zerine yerletirilmi, baygn grnen Coral
inceliyorlard. Yatan ayakucundaki ar koltua oturmu, yaplanlar izleyen Mandor, varlmz
ilk fark eden kii oldu ve ban sallayarak selam verdi.
"O... nasl?" diye sordum.
Sarslm," diye yant verdi Mandor, ve sa gz zarar grm."
Random dnd. Bana her ne sylemek zereyse, yanmda duran kiiyi fark edince szckler
dudaklarnda snd.
Dworkin!" dedi. ok uzun zaman oldu. Hl hayatta olup olmadn bilmiyordum. Sen... iyi
misin?"
Cce gld.
Ne demek istediini okudum ve aklm bamda," diye yant verdi. imdi hanmefendiyi muayene
etmek istiyorum."
"Elbette," diye yant verdi Random, kenara ekilerek.
Merlin," dedi Dworkin, senin u Hayaletark isimli aletini bulmaya al. dn ald eseri iade
etmesini syle."
"Anlyorum," dedim, Koz Kartlarma uzanrken.
Biraz sonra uzanyor, uzanyordum...
"Niyetini birka dakika nce hissettim, Baba."
"Eh, mcevher sende mi, deil mi?"
"Evet, onunla iimi biraz nce bitirdim."
"'ini mi bitirdin?"
"Onu kullanmay bitirdim."
"Onu hangi ekilde... kullandn?"
Senden anladm kadaryla bilincini onun iinden geirmek, insanda Desene kar bir miktar
koruma salyor. Benim gibi ideal olarak sentezlenmi bir varlk iin de ie yarayp yaramayacan
merak ettim."
Gzel bir terim u, 'ideal olarak sentezlenmi.' Nereden geldi?"
"En uygun sfat ararken kendim uydurdum."
"Seni reddedecei gibi bir duygu var iimde."
"Reddetmedi."
"Ah! O ey boyunca btn yolu atn m?"
"Atm."
"zerinde nasl bir etki brakt?"
Bunu deerlendirmek g. Alglarm deiti. Aklamas zor... Her neyse, incelikli bir ey."

Byleyici. Artk bilincini uzaktan taa aktarabiliyor musun?"


"Evet."
Mevcut sorunlarmz getii zaman, seni bir kez daha snamak istiyorum."
"Nelerin deitiini ben de merak ediyorum."
"Bu arada, mcevhere burada ihtiya var."
"Geliyor."
Hava nmde ldad.
Hayalet, Hkm Mcevheri ortasnda olan, gm bir halka olarak belirdi. Elimi uzatp aldm.
Mcevheri Dworkine gtrdm. Alrken bana bakmad bile. Coraln yzne baktm ve bakmam
olmay dileyerek hzla baklarm kardm.
Hayaletin yanna dndm.
"Nayda nerede?" diye sordum.
Emin deilim," diye yant verdi. Yanndan ayrlmam istedi -orada, kristal maarann yaknndamcevheri ondan aldktan sonra."
"Ne yapyordu?"
"Alyordu."
"Neden?"
Sanrm hayattaki her iki grevinde de hayal krklna urad iin. Beklenmedik bir ans,
mcevheri ele geirme frsat sunmad srece ona seni koruma grevi verilmiti. Mcevherle
karlarsa ilk emirden kurtulacakt. Bu gerekten oldu; ama ben onu tatan da yoksun braktm.
imdi iki yola da bal deil."
Oysa sonunda zgr kald iin mutlu olacan dnrdm. ki i de kendi seimi deildi.
Kenarduvarnn tesindeki umursamaz iblisler her ne yapyorlarsa, o ie dnebilir."
"Pek deil, baba."
"Ne demek istiyorsun?"
O bedende ksl kalm gibi grnyor. Grne gre onu, dierlerini brakt gibi terk edip
gidemiyor. Orada birincil bir sakin olmamasyla ilgili bir ey sanrm."
Ah. Sanrm, duruma son verip bu ekilde serbest kalabilirdi."
Bunu nerdim, ama o ekilde ie yarayacandan emin deil. Artk bu ekilde bal olduundan,
bedenle beraber onu da ldrebilir."
"O zaman, hl maarann yaknnda bir yerde mi?"
"Hayr. Tyiga glerine hl sahip ve bu onu byl bir varlk yapyor. Ben maarada mcevherle
deney yaparken Glgeye gitmi olduuna inanyorum."
"Neden Maarada?"
"Gizli eyler yapmak iin gittiin yer oras, deil mi?"
Evet. O zaman nasl oldu da Koz Kart ile sana ulaabildim?"
Deneylerimi bitirmi, ayrlmtm. Aslnda, sen ardnda ben Nayday aryordum."
"Bence gidip biraz daha aramalsn."
"Neden?"
nk gemiteki iyilikleri yznden ona borluyum. Onu peime annem takm olsa bile."
Elbette. Ama ne kadar baarl olacamdan emin deilim. Byl varlklar daha sra d kiiler
kadar kolay izlenmiyor."
Yine de dene. Nereye gittiini ve onun iin yapabileceim bir ey olup olmadn bilmek
istiyorum. Belki yeni ynelmeye duyularn bir ekilde faydal olur."
"Greceiz," dedi ve bir prltyla yok oldu.

Olduum yere ktm. Orkuz bunu nasl karlayacak? diye merak ettim. Bir kz yaral, dieri bir
iblisin elinde Glgede geziniyor. Yatan ayak ucuna gittim ve Mandor un sandalyesine yaslandm.
Sol elini uzatp kolumu skt.
Herhalde o glge yeryznde kemik yerletirme konusunda bir eyler renmemisindir, deil
mi?" diye sordu.
"Korkarm hayr," diye yant verdim.
"Yazk," dedi. Sanrm sram beklemem gerekecek."
Seni Koz Kart ile bir yere nakledip hemen bakm grmeni salayabiliriz," dedim, kartlarma
uzanarak.
Hayr," dedi. Burada kalp, olaylarn nasl gelitiini grmek istiyorum."
O konuurken Randomun derin bir Koz Kart iletiime dalm olduunu fark ettim. Vialle, onu
duvardaki aklktan ve oradan kabilecek herhangi bir eyden korurcasna yannda duruyordu.
Dworkin, Coraln yz zerinde almaya devam ediyor ve bedeni tam olarak ne yaptn
gizliyordu.
Mandor," dedim, tyigay benimle ilgilenmesi iin annemin gnderdiini biliyor muydun?"
Evet," dedi. Sen odadan ktnda syledi. Bynn bir paras sana sylemesini engelliyordu."
Orada sadece korumak iin mi, yoksa ayn zamanda beni gzetlemek iin mi bulunuyordu?"
Bunu sana syleyemem. Konu almad. Ama korkular yerindeymi gibi grnyordu.
Tehlikedeydin."
"Sence Dara, Jasra ve Lukeu biliyor muydu?"
Omuz silkecek oldu, irkildi, vazgeti.
Yine, kesin olarak bilmiyorum. Biliyorduysa da, bir sonraki sorunu da yantlayamam: Nereden
biliyordu? Tamam m?"
"Tamam."
Random konumasn tamamlad, Koz Kartn eliyle rtt. Sonra dnd ve bir sre Vialleye bakt.
Bir ey syleyecek oldu, vazgeti, baklarn kard. Bana bakt. O srada Coraln inlediini
duydum ve dorularak baklarm kardm.
Bir dakika, Merlin," dedi Random, hemen gitmeden nce."
Gz gze geldik. fkeli miydi, yoksa yalnzca merakl m, anlayamyordum. Kalarn gerilmesi,
gzlerin kslmas ikisini de ifade ediyor olabilirdi.
"Efendim?" dedim.
Yaklat, dirseimi tuttu ve beni yataktan uzaklatrarak yan odann kapsna gtrd.
"Vialle, bir sreliine stdyonu dn alyorum," dedi.
"Elbette," dedi Vialle.
Beni ieri ald ve kapy arkamzdan kapatt. Odann karsnda Gerardnbir bst dm,
krlmt. imdiki projesi gibi grnen bir ey -benim hi grmediim ok kollu bir deniz yaratstdyonun uzak ucundaki alma alann kaplyordu.
Random aniden bana dnd ve yzm inceledi.
"Begma-Kasfha durumunu izliyor musun?" diye sordu.
Biraz," diye yant verdim. Bili geen gece ksaca anlatt. Eregnor u falan."
Sana Kashfay Altn Halkaya alacamz ve Eregnor sorununu Kashfann o arazi zerindeki
hakkn kabul ederek zeceimizi syledi mi?"
Bunu sorma tarz houma gitmemiti ve Bill'in ban belaya sokmak istemiyordum. Biz
konutuumuzda o konu hl gizli gibi grnyordu. Bu yzden, Korkarm bu konudaki tm
ayrntlar hatrlamyorum," dedim.

Eh, bunu yapmay planlyordum," dedi Random. ounlukla bu tr garantiler vermeyiz anlatmz bir lkeyi dierinin aleyhine kayrmak- ama Shadburne Dk Arkans bizi, bir anlamda
parmanda oynatt. Bizim amalarmz iin olas en iyi devlet bakanyd ve o kzl sal kaltak,
tablodan knca, taht ele geirmesi iin ona yolu atm. Ama beni biraz zorlayabileceini biliyordu nk tahta geme sras iki kez bozulmuken taht kabul etmekle risk alyor olacakt- ve Eregnor u
istedi, ben de verdim."
Anlyorum," dedim, bunun benimle ilgisi dnda her eyi anlyorum."
Ban evirdi ve sol gzyle beni inceledi.
Bugn ta giyme treni yaplacakt. Aslnda, bir sre sonra giyinip, Koz Kart ile oraya
gidecektim..."
Gemi zaman kipi kullanyorsun," dedim, benim iin brakt sessizlii doldurmak iin.
yle, yle," diye mrldand. Srtn dnd, birka adm att, ayan krk bir heykel parasna
koydu ve dnd. yi Dk imdi ya ld, ya tutsak edildi."
"Ve ta giyme treni olmayacak, yle mi?" dedim.
Tam tersine," diye yantlad Random, hl yzm inceleyerek.
"Pes ediyorum," dedim. Bana neler olup bittiini syle."
"Bu sabah, afakta bir darbe olmu."
"Saraydan m?"
"Muhtemelen. Ama d askeri gle desteklenmi."
"Bunlar olurken Benedict ne yapyormu?"
Dn, ben eve dnmeden hemen nce ona birlikleri ekmesini emrettim. Her ey istikrarl
grnyordu ve Amber den gelen sava birliklerinin ta giyme treni srasnda orada konulanm
olmas iyi grnmezdi."
Doru," dedim. Demek birisi, Benedict gider gitmez girdi ve kral olacak adam, yerel polise
bunun hi de ho olmayacan belirtme ans vermeden alaa etti."
Random ar ar ban sallad.
Aa yukar yle," dedi. imdi, sence bu neden olmu olabilir?"
"Belki de yeni durum o kadar da tepkilerini ekmemitir."
Random glmsedi ve parmaklarn klatt.
lham verici," dedi. nsan neredeyse neler olup bittiini bildiini dnecek."
"nsan yanlm olurdu," dedim.
Bugn eski snf arkadan Lukas Raynard, Kashfann lk Kral Rinaldosu olacak."
Kahretsin," dedim. Bu ii istedii hakknda en ufak bir fikrim bile yoktu. Bu konuda ne
yapacaksn?"
"Sanrm ta giyme treninden kaytaracam."
"Dernek istediim, daha uzun vadede."
Random iini ekti ve dnp molozlar tekmeledi.
Demek istediin, Benedicti geri gnderip onu tahttan indirecek miyim?"
"Tek szckle, evet."
Bu bizi olduka kt gsterir. Lukeun yapt blgede sregelen Graustark, politikadan daha
stn deil. Biz ieri girip, hzla siyasi kargaa olmaya giden bir eyin dzelmesine yardm ettik. Bu
lgn bir generalin ya da ihtiam peinde bir asilin yarm yamalak darbesi olsayd bunu yine
yapabilirdik.
Ama Lukeun geerli bir iddias var ve aslnda onunki Shadburnenkinden daha da gl. Ayn
zamanda, sevilen biri.

Gen, iyi bir grnt veriyor. Geri dnecek olsak, ncekinden ok daha az mazeretimiz olurdu.
yle de olsa, o kaltan cani ruhlu olunu tahttan uzak tutmak iin saldrgan denmeye razydm. Ama
Kashfadaki adamm onun Viallenin korumas altnda olduunu syledi. Ona sordum. Bunun doru
olduunu, bu olurken senin de orada bulunduunu ve Dworkinin yapt operasyondan sonra bana
sylemeyi planladn syledi. u anda, Dworkinin kendi empati yeteneklerine ihtiya
duyabileceini dnyor. Ama ben bekleyemem. Bana neler olduunu anlat."
"lk nce sen bana bir eyi syle."
"Nedir o?"
"Lukeu baa geiren hangi askeri g?"
"Paral askerler."
"Daltnkiler mi?"
"Evet."
Tamam. Luke Amber Evine kar kan davasndan vazgeti," dedim: Bunu geen gece, Vialle ile
konumasnn ardndan, kendi zgr iradesiyle yapt. te ondan sonra Vialle ona yz verdi. O
zaman bunun Juliann onu ldrmesini engellemek iin olduunu dnmtm, nk hep beraber
Ardene inmek zereydik."
Bu, Daltn Luke ve Jasra ile ilgili szde ltimatomuna karlk vermek iin miydi?"
Doru. Aklma her eyin bir oyun olduu hi gelmedi. Luke ve Dalt bir araya getirmek iin.
Bylece gidip bir darbe ayarlayabileceklerdi. Bu, o dvn bile bir oyun olduu anlamna geliyor
ve imdi dnnce, bu olmadan nce Luke, Dalt ile konuma frsat buldu."
Random elini kaldrd.
"Dur," dedi. Geri dn ve batan anlat."
"Tamam."
Anlattm. Bitirdiim zaman ikimiz de stdyoyu saysz kez admlamtk.
Biliyor musun," dedi sonra, btn bu mesele, Jasrann mobilya olarak kariyerinden nce
planlad bir ey olabilirmi gibi geliyor."
Bu dnce benim aklma da geldi," dedim, nerede olduunu sormayacan umarak. Ve Kaleye
saldrmamzn ardndan Luke hakkndaki bilgiye gsterdii tepkiyi daha fazla dndke, yalnzca
neler olup bittiini bildiine deil, o srada Luke ile benden sonra, daha yeni temas etmi olduuna
da daha fazla inanyordum.
Olduka kolay olurdu." dedi Random. Dalt eski emirler altnda hareket ediyor olmal. Lukeu
nasl ele geireceini ya da yem talimat iin Jasray nasl bulacan bilmediinden Amber e o sahte
saldry yapt. Benedict onu, ayn beceri ve daha fazla etkiyle yeniden pskrtebilirdi."
Doru. Sanrm konu cesarete gelince eytana hakkn teslim etmelisin. Ayn zamanda, Luke da bir
sr hzl planlama yapm ve o ayarlanm dv Ardendeki ksa grmeleri srasnda planlam
olmal. Yani orada kontrol ondayd ve bizi tutsak olduuna inandrd, bylece Kashfa iin tehdit
olduu fikrini aklmzdan kard. Bu ekilde bakmak istersen."
"Baka hangi ekilde bakabilirim?"
ey, senin de dediin gibi, taht iddias pek de haksz saylmaz. Ne yapmak istiyorsun?"
Random akaklarn ovalad.
Peine taklmak, ta giymesini nlemek olduka naho bir hareket olurdu," dedi. Ama ilk nce,
meraklandm. Bu adamn byk bir yalanc olduunu sylyorsun. Oradaydn. Vialleyi onu
korumas altna almas iin kandrd m?"
Hayr, kandrmad," dedim. Viallein davran benim kadar onu da artm gibiydi. erefinin
tatmin olduunu hissettii iin, bir lye kadar annesi tarafndan kullanld iin ve benimle olan

dostluu yznden kan davasndan vazgeti. Bunu koulsuz yapt. Ben hl Viallenin kan davasn
bitirmek iin yz ona verdiini dnyorum, bylece hibirimiz Lukeun peine
dmeyecektik."
Bu tam ona gre bir ey," dedi Random. Vialleden yararlandn dnseydim, bizzat kendim
peine decektim. Bu durumda bu utan, kastedilmemi bir ey ve sanrm bununla yaayabilirim.
Ben taht iin Arkans destekledim ve adam son dakikada, karmn korumas altndaki biri tarafndan
bir kenara itildi. Burada, her eyin merkezinde bir blnmlk varm gibi grnyor ve bu
izlenimi vermekten nefret ediyorum."
Lukeun ok uzlamac olacan hissediyorum. Tm bu ayrntlar takdir ettiini bilecek kadar
iyi tanrm onu. Amber in, her dzeyde kolayca anlaaca bir adam olacan tahmin ediyorum."
"ddiaya girerim yle olur. Neden olmasn ki?"
"Sebep yok," dedim. O anlamaya imdi ne olacak?"
Random glmsedi.
Ben kancadan kurtuldum. Eregnor artlar konusunda kendimi hi rahat hissetmemitim. Artk,
eer bir anlama olacaksa, biz ona balangtan beri dahil oluyoruz. Ama bir anlamaya ihtiyacmz
olacandan emin bile deilim. Hepsinin can cehenneme."
"ddiaya girerim Arkans hl hayattadr," dedim.
Sence Luke kendisine Altn Halka stats vermem iin onu rehin mi tutuyor?"
Omuzlarm silktim.
"Arkansa ne kadar yaknsn?"
Eh, onun iin bu eyi ayarladm ve kendimi ona borlu hissediyorum. Ama o kadar da borlu
hissetmiyorum."
"Bu anlalabilir bir ey."
Byle bir zamanda Kashfa gibi ikinci dereceden bir gce yaklamak bile Amber iin yz kzartc
olur."
Doru," dedim ve ayn zamanda, Luke henz resmi olarak devletin ba deil."
Ama ben olmasam Arkans hl villasnda hayatn tadn karyor olacakt ve Luke gerekten
senin dostunmu gibi grnyor. Entrikalar eviren bir dost, ama yine de dost."
Bunu Tony Pricen atomik heykelinin yaklaan tartmas srasnda belirtmemi ister misin?"
Ban sallad.
Sanat tartman ksa srede yapman gerektiini hissediyorum. Aslnda, dostunun ta giyme
trenine katlman uygunsuz grlmez. Kiisel bir davran olarak. kili mirasn burada iimize yarar
ve Luke yine de ereflendirilmi olur."
"yle olsa bile, iddiaya girerim o anlamay istiyordur."
Onu bahetmeye eilimli olsak bile, ona Eregnor u garanti edemeyiz."
"Anlyorum."
"Ve bizim admza sz verme yetkin yok."
"Bunu da anlyorum."
O zaman neden biraz temizlenmiyor ve gidip bu konuda onunla konumuyorsun? Odan uurumun
hemen tesinde. Duvardaki delikten kabilir, salam olduunu fark ettiim bir kiriin zerinden
geebilirsin."
Tamam, giderim," diye yant verdim, o tarafa ilerlerken.
"Ama nce tamamen konu d bir soru."
"Evet?"
"Son zamanlarda babam dnd m?"

Bildiim kadaryla hayr," dedi, ban ar ar iki yana sallayarak. Elbette, hepimiz istediimiz
takdirde geli gidilerimizi ok iyi saklamay beceririz. Ama buralarda olsa bana haber verirdi
sanrm."
Sanrm yle," dedim ve dnp, uurumun kenarndan geerek, duvardan ktm.

Blm 11
Hayr.
Kirite asldm, sallandm ve kendimi braktm. Neredeyse zarafetle, koridorun ortasna, iki
odamn arasndaki bir alan olmas gereken yere indim, ama bir kapm yoktu ve ayn zamanda
duvardaki giri (ve hangi yanda olduunuza bal olarak k) salayan aklk da eksikti. En
sevdiim koltuk ve dnyann her yerindeki sahillerden topladm deniz kabuklarn sergilediim
vitrinden bahsetmiyorum bile. Yazk.
Gzlerimi ovaladm ve srtm dndm, nk dairemin yklm olmas bile u anda ikinci
sradayd. Lanet olsun, gemite de dairelerim ykntya dnmt. zellikle 30 Nisan civarlarnda...
Niagara alayanlarnda olduu gibi ar ar dndm...
Hayr.
Evet.
Odalarmn karsnda, eskiden bo bir duvar olan yerde, imdi kuzeye doru bir koridor
uzanyordu. Kiriten inerken kvlcml uzunluunu ksaca grmtm. artc. Tanrlar fon
mziimin temposunu yine deitirmilerdi. Daha nce o koridorda bulunmutum, drdnc kattaki
daha sradan yerlerden birinde, iki kiler arasnda dou-bat ynnde uzanyordu.
Amber atosunun ilgi ekici anomalilerinden biri, bir ynde dierinden daha uzun grnmesine
ek olarak, saysz ayna ieren Aynalar Koridoru. Gerekten saysz. Onlar saymaya aln, asla ayn
toplam iki kez bulamazsnz. Mumlar sonsuz glgeler oluturarak yksek, ayakl amdanlarda durur.
Burada, byk aynalar, kk aynalar, dar aynalar, alak aynalar, renkli aynalar, arptan aynalar,
ssl -dkm ya da oyma- ereveleri olan aynalar, dz, sade ereveli aynalar, erevesiz aynalar
vardr; Ayrca keskin al geometrik ekilleri olan aynalar, ekilsiz aynalar, kvrml hatlara sahip
aynalar da bulunur.
Aynalar Koridorunda defalarca yrm, kokulu mumlarn parfmlerini koklam, bazen
imgelerin arasnda ulu varlklar, keskin bir bakla yok olan eyler hissetmitim. Bu yerin karmak
bylerini hissetmi, ama bir ekilde uyuyan cinlerini hi uyandrmamtm. Ne olur ne olmaz diye.
nsan orada ne beklemesi gerektiini asla bilemezdi; en azndan bir zamanlar
Bleys bana yle sylemiti. Aynalarn insan Glgedeki tannmayan alemlerden birine mi
gtrd, insan hipnotize edip tuhaf ryalara m srkledii, insan tamamen tinsel malzemeyle
dekore edilmi simgesel alemlere mi att, ktcl ya da zararsz kafa oyunlar m oynad;
yukardakilerin hepsi mi, bazlar m... emin deildi. Her durumda zararszdan da zararsz bir eydi,
ama zaman zaman hrszlar, hizmetkarlar ve konuklar, l ya da sersemlemi veya yzlerinde
olaand ifadelerle mrldanrken bulunmulard. Ve genelde, gndnm ve ekinokslarda -geri
herhangi bir mevsimde de olabilirdi- koridor kendini bambaka bir yere tayor, bazen de zaman
iinde bir sreliine tamamen yok oluyordu. Genelde kukuyla karlanyor ve ondan kanlyordu,
fakat insan yaralad kadar dllendirebiliyor, sinir bozucu bir deneyim kadar faydal bir kehanet
ya da kavray sunabiliyordu. nsanda korku yaratan ey onun belirsizliiydi.
Ve bazen, bana sylendiine gre, sanki belirsiz armaanlarn tayarak belirli bir insan aramaya
geliyordu. Byle zamanlarda, davetini kabul etmektense reddetmenin daha tehlikeli olduu
sylenirdi.
"Ah, hadi ama" dedim. imdi mi?"
Glgeler koridor boyunca dans etti ve o sarho edici mumlarn kokusunu yakaladm. ne
ilerledim. Sol elimi kenin tesine uzattm ve duvara dokundum. Frakir kprdamad.

Ben Merlin," dedim ve u anda biraz megulm. Baka birini yanstmak istemediinden emin
misin?"
En yakndaki alev bir an iin, aran bir el gibi grnd.
"Lanet olsun," diye fsldadm ve ne yrdm.
eri girerken bir gei dnemi hissi yoktu. Uzun, krmz desenli bir yolluk yeri kaplamt. Ben
geerken klarn iinde toz zerreleri dnyordu. Pek ok adan kendimin yanndaydm, titreen
mum klar giysilerimi soytarlatryor, glge danslar iinde yzm deitiriyordu.
Titreim.
Bir an iin Oberonun sert yz bana kk, yksek, metal ereveli oval bir aynadan bakar gibi
grnd. Elbette, merhum ekselanslarnn glgesi olduu gibi, kolay bir k oyunu da olabilirdi.
Titreim.
Bir anlna, solumda, civa rengi, dikdrtgen, seramik ieklerle erevelenmi bir aynadan kendi
yzmn hayvans bir siluetinin, dili darda bana baktna yemin edebilirdim, ama ben dnnce,
benimle alay etmek ister gibi insanlat.
Yrdm. Adm seslerim bouk. Hafife gergin nefes alarak. Logrus mgemi ya da Deseninkini
denemeli miyim, diye merak ettim. Ama ikisini de denemeye ekiniyordum, iki gcn daha kt
ynleriyle ilgili anlar henz rahatlamama izin vermeyecek kadar tazeydi. Bama bir ey gelmek
zereydi, bundan emindim.
Durdum ve benim numaram olduunu dndm aynay inceledim. Siyah metal ereveliydi,
evresinde gmle ilenmi muhtelif by sanatlar iaretleri vard. Cam, sanki derinliklerinde,
gr alannn hemen dnda, ruhlar yzyormu gibi pusluydu. inde yzm daha zayf
grnyordu, izgileri daha derindi, bamn evresinde hafif, mor hareler titreiyordu. O imgede
souk ve uursuz bir ey vard, ama uzun uzun incelememe ramen hibir ey olmad. Mesaj,
aydnlanma, deiim yoktu. Aslnda, ne kadar uzun bakarsam, o kadar dramatik kk dokunular, o
kadar k hileleri oluyormu gibi grnyordu.
Bu dnyadan olmayan manzaralar, egzotik yaratklar, anlarmdan izler, l dostlarn ve
akrabalarn yzlerinden imgeler yakalayarak yrmeye devam ettim. Hatta bir havuzun iindeki bir
ey bana bir trmk sallad. El sallayarak karlk verdim. Glgeler arasndaki lkenin sarsntlarndan
yeni kurtulmu olduum iin bu tuhaflk ve olas ktlk belirtilerinden, baka zaman rkeceim
kadar rkmedim. Daraacnda, gl bir rzgar varmasna sallanan, elleri arkasnda balanm,
tepesinde bir El Greco g olan bir adam grdm sandm.
Zorlu birka gn geirdim," dedim yksek sesle ve henz sona erdiine ilikin bir iaret yok.
Biraz acelem var, eer Ne demek istediimi anlyorsan."
Bir ey sa bbreimi yumruklad, hzla dndm, ama orada kimse yoktu. Sonra omzumda beni
eviren bir el hissettim.
Hemen ibirlii yaptm. Orada da kimse yoktu.
Eer burada gerekler bunu gerektiriyorsa," dedim, zr dilerim."
Grnmez eller beni itip kakmaya, bir dizi ekici ayna boyunca yrtmeye devam etti. Kara lekeli,
ahap bir erevesi olan ucuz grnl bir aynaya gtrldm. Bir tenzilatl sat maazasndan
gelmi gibi grnyordu. Camda, sol gzmn evresinde hafif bir kusur vard. Beni bu noktaya
getiren ne tr glerse, burada braktlar. Aklma buradaki glerin, beni huysuzca hrpalamak
yerine, talebim zerine ileri hzlandrmaya alm olabilecekleri geldi.
Bu yzden ne olur ne olmaz diye Teekkrler," dedim ve bakmaya devam ettim. Bam ne
arkaya, bir yandan tekine oynatarak imgemde dalgalanmalar yarattm. Her ne olacaksa diye
beklerken, bunu tekrarladm.

mgem deimeden kald, ama nc veya drdnc dalgalanmada fon deiti. Artk arkamda az
aydnlanm aynalarla dolu lo bir duvar yoktu. Akp geti ve bir sonraki hareketimle geri dnmedi.
Onun yerine bir akam g altnda karanlk bir allk vard. Bam birka kez daha oynattm, ama
dalga etkisi kaybolmutu. allar olduka gerek grnyordu, fakat evresel grm koridorun iki
yanda da ayn kaldn ve iki uta da sa duvarn yerinde olduunu gsterdi.
Grnrde yanstlm aly incelemeye, alametler, kehanetler, iaretler ya da birazck hareket
aramaya devam ettim.
Bunlarn hibiri grnmedi, ancak orada ok gerek bir derinlik hissi vard. Ensemde neredeyse
serin bir esinti hissediyordum. Dakikalarca, aynann yeni bir ey yaratmasn bekleyerek bakm
olmalym. Ama yaratmad. Aynann sunabilecei en iyi ey buysa, devam etme zaman, diye karar
verdim.
O srada arkamdaki allarda bir ey kprdanr gibi oldu ve reflekslerimin kontrol ele
geirmesini salad. Ellerimi nmde kaldrarak hzla dndm.
allar oynatann yalnzca rzgar olduunu grdm. Ve sonra artk koridorda olmadm fark
ettim ve yine dndm.
Ayna ve duvar kaybolmutu. imdi karmda alak bir tepe ve zirvesinde ykk bir duvar vard. O
duvarn arkasndan k geliyordu. Hem merak, hem de kararllk hissim uyand ve ar ar, ihtiyatla
trmanmaya baladm.
Ben trmandka gkyz kararr gibi oldu, zerinde tanmadm takmyldzlarn yanp snd
bulutsuz bir gkyzyd bu. Talarn, otlarn, allarn ve krk duvar paralarnn arasnda sessizce
hareket ettim. Artk sarmak kapl duvarn arkasndan gelen sesler duyuyordum. Sylenen szckleri
ayrt edemesem de, dinlemekte olduum, bir sohbete benzemiyordu, daha ok bir ses kargaas. Sanki
muhtelif yalardan baz erkek ve kadnlar ayn anda monolog yapyorlard.
Tepeye gelince, duvarn dzensiz yzeyine dokununcaya kadar elimi uzattm. Dier yanda neler
olduunu grmek iin evresini dolanmamaya karar verdim. Bu, ne olduunu bilmediim eylerin
beni grmesine sebep olabilirdi. Olabildiince ykselmek, parmaklarm en yakn girintiye geirmek
ve kendimi yukar ekmek ok daha kolay geliyordu. Ben de yle yaptm. Hatta ban duvarn
tepesine yaklatnda ayaklarm iin dayanaklar bile buldum ve arlm ksmen onlara bindirerek
kollarmdaki gerilimi azaltmay baardm.
Son birka santim boyunca kendimi dikkatle yukar ektim, atlak talarn arkasna, ykk yapnn
iine baktm. Bir tr kiliseymi gibi grnyordu. at yklmt, uzak duvar hl ayaktayd ve benim
tutunduum duvarla ayn durumdayd. Samda, bir ykseltinin zerinde onarlmas gereken bir
sunak vard. Burada her ne olmusa, uzun zaman nce olmu gibi grnyordu, nk darda
olduu kadar ieride de allar ve sarmaklar bym, ykk sralarn, stunlarn ve at
paralarnn hatlarn yumuatmt.
Altmda, bir aklkta, geni bir pentagram izilmiti. Her sivri ucunda da bakan bir kii
duruyordu. tarafta, izgilerin kesitii be noktada, dibi topraa saplanm bir meale yanyordu.
Bu, benim bildiim ayinlerden tuhaf bir sapma gibi grnyordu, ary ve neden be kiinin daha
iyi korunmadn, neden her birinin kiisel bir yolculua km, dierlerini grmezden geliyormu
gibi davranp, birlikte almadklarn merak ettim. Aka grebildiim kiinin srt bana
dnkt. Bana bakan iki kii gr alanmn hemen iindeydi ve yzlerini glgeler brmt.
Seslerin bazlar erkek, bazlar kadn sesiydi. Biri ark sylyordu; ikisi monoton bir sesle ona
elik ediyordu; dier ikisi yalnzca konuuyor gibiydi, ama yapay, sahne sesleri kullanyorlard.
Kendimi biraz daha yksee ektim, yakndaki iki kiinin yzlerini grmeye altm. altm,
nk bu toplantda tandk bir ey var gibiydi ve bir kiiyi tehis edebilirsem dierlerinin tamamn

da tanyabilecekmiim gibi geliyordu.


Listemin tepesindeki bir baka soru da uydu, Ne aryorlard? Sra d bir ey belirirse,
operasyona bu kadar yakn, bu duvarn zerinde gvende miydim? Aada gerekli snrlamalar
yerinde deilmi gibi grnyordu. Kendimi biraz daha yukar ektim. Gr am dzelirken
arlk merkezimin kaydn hissettim. Sonra aba gstermememe ramen ne hareket etmekte
olduunu fark ettim. Bir an sonra duvarn yklmakta olduunu, beni ileriye, o tuhaf koreografiye
sahip ayinin tam ortasna tayarak dreceini anladm. Yere dp yuvarlanarak hzla kamay
umarak kendimi duvardan uzaklatrmaya altm. Ama ok geti. Ani itiim beni havaya kaldrd,
ama ne ilerleyiimi durdurmad.
evrelerine moloz yamasna ramen aadakilerden hibiri yerinden kprdamad ve sonunda,
derken birka szck seebildim.
...seni gcmz altna girmek zere aryoruz, Merlin!" diyordu kadnlardan biri monoton bir
sesle.
Olduka etkili bir ayin, diye karar verdim, kollarm omuz hizasnda uzanarak, bacaklarm
yaylarak, srtst be keli yldzn zerine inerken. enemi boynuma gmmeyi, bam koruyarak
dmeyi baardm. Kollarmn sallanmas dn etkisini krm gibiydi, nk darbe ok
sersemletmedi. Be k kulesi birka saniye evremde vahice dans etti, sonra alevleri duruldu. Be
ekil hl darya bakyordu. Ayaa kalkmaya altm ve kalkamadm fark ettim. Sanki o
pozisyonda kaza aklmtm.
Derken Frakir beni ok ge uyarmt ve onu u anda nasl kullanacam bilemiyordum. Yukar
trmanarak bomas emriyle onu ekillerden birine gnderebilirdim. Ama bunu hangisinin hak
ettiini henz bilmiyordum.
Habersiz uradm iin zgnm," dedim ve bunun zel bir parti olduunu grebiliyorum. Biri
beni serbest brakma iyiliini yaparsa, hemen giderim."
Sol ayamn yaknndaki ekil dnd ve bana bakarak durdu. zerinde mavi bir cppe vard, ama
atele kzarm yznde maske yoktu. Yalnzca, dudaklarn yaladnda yok olan gergin bir
glmseme. Juliayd bu ve sa elinde bir bak vard.
Hep ukalann biriydin," dedi. Her durum iin kstaha bir yantn vard. Kimseye ya da hibir
eye balanmak istemeyiini rten bir ey. Seni sevenlere bile."
Yalnzca mizah anlay da olabilir," dedim, senin hi sahip olmadn anlamaya baladm bir
ey."
Ban yavaa iki yana sallad.
Herkesi bir kol boyu uzakta tutuyorsun. Sende hi gven yok."
"Aile zellii," dedim. Ama basiret sevgiyi dlamaz."
Haneri kaldracak oldu, ama bir anlna tereddt etti.
"Hl beni sevdiini mi sylyorsun?" diye sordu.
Sevmeyi hi brakmadm," dedim. Ama ok fazla zerime der oldun. Benim o srada vermeye
raz olduumdan daha fazlasn istedin."
"Yalan sylyorsun," dedi, hayatn elimde olduu iin."
Yalan sylemek iin ok daha kt sebepler dnebilirim," dedim. Ama ne nazik ki gerei
sylyorum."
Sonra, samdan bir baka tandk ses geldi.
Bu tr eylerden bahsetmek iin ok erken," dedi, ama ona duyduun sevgiyi kskanyorum."
Bam evirdiim zaman bu eklin de ie baktn grdm ve bu Corald, sa gznde siyah bir
kuma paras vard ve o da elinde bir bak tutuyordu. Sonra sol elinde ne olduunu grdm ve

Juliaya bir bak frlattm. Evet, ikisinin de elinde bak olduu gibi atal da vard.
"Sen de mi?" dedim.
Sana ngilizce bilmediimi sylemitim," diye yantlad Coral.
Ve ikimiz de," diye karlk verdi Julia, atal ban kaldrarak. Mizah anlaym olmadn
kim syleyebilir?"
Benim stmden birbirlerine tkrdler ve baz damlalar aradaki mesafeyi aamad.
Aklma, Lukeun ikisine de orackta evlenme teklif ederek ileri halletmeye alaca geldi. Ama
bunun benim iime yaramayacan hissediyordum, bu yzden yapmadm.
Bu evlilik nevrozunun nesnelemi hali," dedim. Bu bir izdel deneyim. Canl bir rya. Bu..."
Julia bir dizinin zerine kt ve sa eli hzla indi. Ban sol kalama saplandn hissettim.
Coral ataln sa omzuma saplarken lm kesildi.
Bu samalk!" diye haykrdm, ellerindeki dier atal ve baklar parldar ve ben yeni baklanma
aclar hissederken.
Sonra pentagramn, sa ayamn yanndaki ucunda duran ekil yavaa ve zarafetle dnd. Sar
kenarl koyu kahverengi bir pelerine brnmt, kollar kavuturulmu ve kaldrlmt ve pelerini
gz seviyesinde tutuyorlard.
Bir matem kelebeine benzeyen pelerinini yan tarafna atarken, Kesin unu, sizi kaltaklar!" diye
emretti. Elbette bu, annem Darayd.
imdi Julia ve Coral atallarn azlarna kaldrm ve inemeye balamlard. Juliann
dudann yannda minik kan damlalar vard. Pelerin annemin parmak ularndan, canlym ve onun
bir parasym gibi da doru akmaya devam etti.
Kanatlar Julia ile Coral gzlerimden tmyle gizledi, Dara kollarn amaya devam ederken
stlerine yayld, rtt, onlar geri geri tad, beden byklnde ynlar halinde yere ykt, sonra
giysi, doal halinde asl kalncaya kadar kldler, kldler ve ikisi de kendi yldzlarnn ucunda
kayboldular.
Sonra soldan ar, zarif bir alk sesi ve bouk bir kahkaha geldi.
Son derece gzel bir gsteri," dedi ac verecek kadar tandk bir ses, ama hep en ok onu sevdin."
"Daha ok," diye dzeltti Dara.
"Zavall Despil listede bile yok mu?" dedi Jurt.
"Hakszlk ediyorsun," dedi Dara ona.
u deli Amber Prensini, iyi bir adam olan babamzdan daha ok sevdin," dedi Jurt. te bu
yzden Merlin senin sevgili olun, deil mi?"
Bu doru deil Jurt ve bunu sen de biliyorsun," dedi Dara.
Jurt yine kahkaha att.
Hepimiz onu ardk nk hepimiz onu istiyoruz," dedi, farkl sebepler iin. Ama sonunda
arzularmz bu noktada birleiyor, deil mi?"
Hrlamay duydum ve bam evirdiimde yznn kk bir kurt yzne kaydn, burnunun
indiini, dilerin frladn, drt ayak zerine dp sol omzumu penelediini ve benden kanl bir
lokma kopardn grdm.
"Kes unu!" diye haykrd Dara. Seni kk hayvan!"
Jurt ban arkaya att ve uludu, ulumas hem bir akal haykrna, hem de delice bir kahkahaya
benziyordu.
Siyah bir izme omzuna indi, onu geriye frlatt ve duvarn yklmam ksmna arpmasna neden
oldu. Duvar hemen Jurt'un zerine ykld. Den molozlar tarafndan tamamen rtlmeden nce ksa
bir inleme karabildi.

Darann, Vay vay vay," dediini duydum ve baklarm evirdiim zaman onun elinde de bak
ve atal bulunduunu grdm. Senin gibi bir piin byle gzel bir yerde ne ii var?"
Grne gre avc hayvanlarn sonuncusunu uzak tutmak iin buradaym," diye yant verdi, uzun
zaman nce bana bir otomobil kazasnn birka uyarlamasn anlatan ve bir dizi soyaac gaf yapan
ses.
Dara bana doru atld, ama o eildi, beni omuzlarmn altndan yakalad ve Darann yolundan
ekti. Sonra byk, siyah pelerini bir matadorunki gibi savruldu ve tpk onun Coral ve Julia'ya
yapt gibi Dara'y rtt ve Dara da pelerinin altnda eriyip topraa karm gibi oldu. Sonra adam
beni ayaa kaldrd, eildi, pelerini ald ve silkeledi. Onu gm glden bir tokayla tuttururken, sivri
dileri ya da atal ba var m diye baktm.
Bete drt," dedim, stm bam silkelerken. Bu ne kadar gerek grnrse grnsn, yalnzca
benzeimsel ya da simgesel olarak doru olduundan eminim. Ee, nasl oldu da sen de burada
yamyamlk eilimine kaplmadn?"
Dier yandan," dedi, gm eldivenlerini takarak, ben asla senin iin gerek bir baba olamadm.
ocuun varlndan bile haberin yokken biraz g oluyor. Bu yzden de senden hibir ey
istemedim."
"Belindeki Grayswandir e benziyor," dedim.
Ban sallad.
"Grne gre senin de iine yaram."
Sanrm bunun iin sana teekkr etmeliyim. Ayn anda, sanrm beni o maaradan alp glgeler
arasna tayan kii olup olmadn sormam gereken yanl... kiisin."
"Ah, bendim."
"Elbette bunu syleyeceksin."
"Tam olmasam neden syleyeyim, anlamyorum. Dikkat et! Duvar!"
Hzl bir bak duvarn bir baka byk ksmnn bize doru devrildiini gsterdi. Sonra beni itti
ve bir kez daha pentagramn iine serildim. Arkamda talarn ykldn iittim ve yar dorulup
biraz daha teye atldm.
Bamn, yan tarafna bir ey arpt.
Aynalar Koridorunda uyandm. Yzst yatyordum, ban sa nkoluma dayanmt ve elimde
dikdrtgen bir ta paras tutuyordum. Mum kokular alyordum. Dorulmaya kalktmda,
omuzlarmda ve sol kalamda ac hissettim. Hzl bir denetim yerde de kesikler olduunu gsterdi.
u anda bunlar dnda son maceramn gerekliini dorulamama yardmc olacak baka bir ey
yoksa da, bu, omuz silkip geeceim bir ey de deildi.
Ayaa kalktm ve topallayarak odalarmn bulunduu koridora dndm.
"Nereye kayboldun?" diye Random bana yukardan seslendi.
"H? Ne demek istiyorsun?" diye sordum.
"Koridora dndn, ama orada bir ey yok."
"Ne kadardr yoktum?"
"Belki yarm dakika," diye yant verdi.
Hl elimde tuttuum ta salladm.
"Bunu yerde grdm. Ne olduunu anlayamadm," dedim.
Muhtemelen Gler arpt zaman oraya umutur," dedi, duvarlarn birinden. Bir zamanlar
ona benzer talarla rlm kemerler vard. Ama bu katta ounun st svand."
Ah," dedim. Gitmeden nce, birazdan seni grmeye geleceim."
"Tamam," diye yant verdi. Dndm ve o gn yklm duvarlarn birinden odama girdim.

Uzak duvarn da yklm ve Brandin tozlu odalarna geni bir geit am olduunu fark ettim.
Durdum ve geidi inceledim. Ezamanllk, diye karar verdim. Grne gre bir zamanlar onun
odalarn benimkilere balayan bir kemer vard.
lerledim ve aa kan kemerin sol yann inceledim. Evet, elimdekine benzer talardan
rlmt. Aslnda...
Svalar sprdm ve elimdeki ta krk blgeye kaydrdm. Mkemmel uydu. Aslnda, biraz
ektiimde, yerinden oynamay reddetti. O ta gerekten de aynann tesindeki uursuz anne-babakarde-sevgililer ayini ryasndan m getirmitim? Yoksa dndmde yar bilinle, son mimari
felaket srasnda frlad yerden mi almtm?
Dndm, pelerinimi ve gmleimi kardm. Evet. Sa omzumda atal deliklerine benzer izler, sol
omzumda hayvan srna benzer bir ey vard. Ayn zamanda, sol pantolon bacamda bir yrtk
vard ve yrtlm kuman altndaki kalam ezilmiti. Ykandm, dilerimi fraladm, salarm
taradm, bacam ve sol omzumu sardm. Aile metabolizmas sayesinde bir gnde iyileirdim, ama
zorlayarak yaralar amak ve temiz giysilerimi kanla kirletmek istemiyordum.
Laf almken...
Dolap zarar grmemiti ve Lukea ta giyme treniyle ilgili birka mutlu an verebilmek iin
dier renklerime brnmeyi dndm: altn rengi gmlek ve koyu mavi pantolon Berkeleyin
renklerine neredeyse tam olarak uyuyordu; pantolona uyacak bir renge boyanm deri yelek; altn
kenarl, ayn renk pelerin; siyah bir kl kemeri, arkasna sokulmu siyah eldivenler, bu aklma yeni
bir klca ihtiyacm olduunu getiriyordu. Bir de haner. Tam apka aryordum ki bir dizi ses
dikkatimi ekti. Dndm.
Taze bir toz perdesinin ardndan artk Brandin odalarna ait simetrik bir manzara gryordum;
duvardaki entikli bir aklk yerine kemer mkemmel ve tam olarak duruyordu, iki yanda ve tepede
duvar salamd. Samdaki duvar, eskiden olduundan daha az zarar grm durumdayd.
lerledim ve elimi duvardaki kvrmda dolatrdm. Yandaki sval alanlara bakarak atlak aradm.
Yoktu. Tamam. Tata by vard. Ne iin?
Kemerden geip evreme bakndm. Oda karanlkt, dnmeden Logrus grm ardm. Her
zamanki gibi geldi ve hizmet etti. Belki de Logrus kin gtmemeye karar vermiti.
Bu dzeyde pek ok by deneyinin kalntlarn ve bir dizi salam byy grebiliyordum.
Birok byc evrede, normalde grnmeyen by dkntleri brakr, fakat Brand gerek bir
salakm gibi grnyordu, ama elbette, evrenin kontroln ele geirmeye alrken, sonuna doru
epey zaman darl ekmi olabilirdi. Bu, baka iler iin nemli olan dzenliliin gerekli olmad
bir meslektir. Denetim turuma devam ettim. Burada gizemler vard, bitirilmemi iler ve baz by
yollarnda benim gitmek istemeyeceim kadar ileri gittiini gsteren iaretler. Yine de, burada
halledemeyeceim ve byk tehlike arz eden hibir ey yoktu. Sonunda onlar inceleme frsatm
olduuna gre, kemeri yerinde brakmam ve Brandin dairesini kendiminkine katmam olasyd.
karken zerimdekilere uyacak bir apkas var m, diye bakmak iin Brandin dolabn kontrol
etmeye karar verdim.
Dolab atm ve altn tyl, siyah, keli, tam bama uyan bir apka buldum. Renk biraz
solmutu, ama aniden bir by hatrlayp deitirdim. Dnmek zereyken apkalarn bulunduu st
rafn arkasnda bir ey Logrus grmn iinde bir an prldad. Uzanp ektim.
Uzun, koyu yeil, harikulade altn ilemeli bir knd ve ondan kan klcn kabzas altn kaplama
gibi grnyordu.
Ucunda dev bir zmrt vard. Kabzay tutup biraz ektim.

zerine kutsal su dolu balon atlm bir iblis gibi feryat etmesini bekliyordum, ama bunun yerine
sadece tslad ve biraz duman tttrd. Ve klcn metaline ilenmi parlak bir desen vard. Neredeyse
tandk. Evet, Desenin bir paras. Grayswandir balangtan bir paraya sahipken, bu, Desenin
sonundan bir paraya sahipti.
Klc knna soktum ve bir drtyle kemerime astm. htiyar babasnn klcnn Luke iin iyi bir
ta giyme armaan olacana karar verdim. Bu yzden klc ona gtrecektim.
Sonra yan koridora ktm, kk bir blm yklm duvardan Gerardn dairesine getim.
Tekrar Fionann kapsnn nnden babamn dairesine gittim. Kontrol etmek istediim bir ey vard
ve kl aklma gelmesini salamt. Kanl pantolondan zerimdekine aktardm anahtar aradm.
Sonra kapy vurmamn daha iyi olacana karar verdim. Ya...
Vurdum ve bekledim, yeniden vurdum ve yeniden bekledim. Sessizlikten baka bir ey gelmeyince
kapy atm ve girdim. lk seferinden daha ileriye gitmedim. Yalnzca asklar kontrol etmek
istemitim.
Grayswandir onu astm engelde yoktu. Geriledim, kapy kapattm ve kilitledim. engel
dizisinin bo olmas gerei, istediim bilgiyi veriyordu, ama yine de bununla neyi kantladmdan
emin deildim. Yine de bilmek istediim bir eydi ve en son bilginin beni bir ncekinden daha yakna
gtrdn hissetmiyordum...
Geriye yrdm, Fionann dairesinin nnden getim.
Aralk braktm kapdan Brandin odasna yeniden girdim.
Yakndaki bir kl tablasnn iinde bir anahtar bulana dek evreyi aratrdm. Kapy kilitledim ve
anahtar cebime attm; bu aptalcayd, nk isteyen oraya benim odamdan girebilirdi ve odamda bir
duvar eksikti. Yine de...
Tyiga tkryle lekelenmi, ksmen ykk bir duvarla rtlm, Tebriz hals kapl oturma
odama gemeden nce tereddt ettim. Brandin odasnda neredeyse huzur verici ve daha nce fark
etmediim dingin bir ey vard. Biraz dolandm, ekmeceler atm, byl kutularn iine baktm,
adamn izimlerini ieren bir dosyay inceledim. Logrus imgem bir yatak direinde kk, gl ve
byl bir eyin gizli olduunu, her yne g hatlar yaydn gsterdi. Topuzunu evirerek
kardm, iindeki blmeyi buldum. Bir yzk tayan kk, kadife bir kese vard. Yzn band
geni, muhtemelen platindi. Krmzms metalden ark benzeri bir ey tayordu, zerinde saysz
minik tekerlek ubuu vard. ou sa kalnlndayd. Ve ubuklarn birinden bir yerlere,
muhtemelen bir tr g deposunun ya da by kaynann bulunduu Glgeye giden g izgileri
uzanyordu. Belki de Luke klc deil yz tercih ederdi. Yz, taktmda, kklerini bedenimin
merkezine uzatr gibi oldu. Onlar takip ederek yze, oradan da balantlara uzanabiliyordum.
Uzand ve kontrol ettii enerjilerin eitlilii karsnda etkilenmitim. Basit, ilkel glerden
karmak Yksek By yaplarna, temel eylerden beyin ameliyat geirmi tanrlara benzeyen
eylere kadar her ey. Desend savanda neden yz takmadn merak ettim. Takm olsayd,
gerekten alt edilmez olacan hissediyordum. O zaman hepimiz Brandenbergde, Brand atosunda
yayor olurduk. Ayn zamanda, yan odann sahibi Fionann neden yzn varln hissetmediini,
aramaya gelmediini merak ettim. Geri, ben de hissetmemitim. nk gc nasl olursa olsun,
birka metre teden fazla hissedilmiyordu. Bu yerin sahip olduu hazineler hayret vericiydi. Bu
odalarn bazlarnn sahip olduu sylenen kiisel evren etkisiyle ilgili bir ey miydi acaba? Yzk,
pek ok kaynaa bal olduundan, Desen Gcne ya da Logrus Gcne gzel bir kar seenekti.
Ona gcn vermek yzyllar alm olmalyd. Brand onu ne iin istemi olursa olsun, ksa vadeli
planlarnn bir paras deildi. Yz Lukea veremeyeceime karar verdim ya da Sanatla ilikisi
olan herhangi birine. Byc olmayan birine bile gvenebileceimi sanmyordum. Ve onu yatak

direine koymay da kesinlikle dnmyordum. Bileimde zonklayan neydi? Ah, evet, Frakir. Bir
sredir devam ediyordu ve ben zar zor fark etmitim.
Sesini yitirdiin iin zgnm, ihtiyar kzm," dedim, odada ruhsal ve fiziksel tehditler ararken.
Burada endielenmem gereken tek bir lanet ey bulamyorum."
Frakir aniden bileimden dnerek aaya kayd ve yz parmamdan karmaya alt.
Dur!" diye emrettim. Yzn tehlikeli olabileceini biliyorum. Ama ancak yanl kullanrsan.
Ben bir bycym, unuttun mu? Bu ilerin iindeyim. Bunda korkmam gereken zel bir ey yok."
Ama Frakir emrime itaat etmedi ve yze saldrmaya devam etti ki bunu ancak byl yapt
kskanlna balayabiliyordum. Bir ders olmas iin onu yatak direine sk bir dmle baladm
ve orada braktm.
Daireyi daha byk bir zenle aramaya baladm. Klc ve yz alkoyacaksam, Lukea
gtrmek iin babasna ait baka bir ey bulsam iyi olacakt.
Merlin! Merlin!" diye odamn tesinden bir yerden barldn duydum.
Yere ve duvarlarn dibine vurarak bo blmeler aradm yerden doruldum ve kemere dnp
kendi oturma odama getim. Sonra, Randoma ait olduunu fark ettiim ses armaya devam
ederken durdum. Yan koridora bakan duvardaki boluun yars yeniden ina edilmiti. Sanki
grnmez bir marangoz ve svaclar ekibi, Brand krallnn kapsna o ryatan yerletirdiimden
beri sessizce almt. artc. Zarar grm alanda yaplan ie ait ipucu bulmay umarak durup
baktm. Sonra Randomn, Herhalde gitti," diye mrldandn duydum ve seslendim, Evet? Ne
oldu?"
Hemen kn kaldr da buraya gel," dedi. Tavsiyene ihtiyacm var."
Duvarda kalan aklktan koridora ktm ve bam kaldrdm. Taktm yzn yeteneklerini
hemen hissettim, nk en acil ihtiyacma bir mzik aleti gibi yant veriyordu. Fikre onay verdiim
an uygun hat eyleme geti ve tavandaki akla doru ykselirken eldivenleri kemerimden alp
taktm.
nk aklma Randomn yzn bir zamanlar Brande ait olduunu hatrlayabilecei ve bunun
benim u anda arzulamadm karmak bir tartmaya yol aabilecei gelmiti.
Delikten stdyoya girerken, klc da rtmek iin pelerini yan tarafma ektim.
Etkileyici," dedi Random. By kaslarn formda tutmu olmana memnun oldum. Seni
armamn sebebi bu."
Eilerek ona selam verdim. Giyinmi olmak kendimi sarayl gibi hissetmeme sebep olmutu.
"Nasl hizmet edebilirim?"
Samal kes ve gel," dedi, dirseimi tutup beni yarm yatak odasna gtrerek. Vialle kapda
durmu, onu ak tutuyordu.
"Merlin?" dedi, ben srtnerek geerken.
"Evet?" diye yant verdim.
"Emin olamadm," dedi.
"Neden?" diye sordum.
"Sen olduundan," diye karlk verdi.
"Ah, benim, oras kesin," dedim.
Gerekten de kardeim," dedi Mandor iskemlesinden kalkp bana yaklarken. Kolu askya
alnmt. Yz olduka gevemiti. Onun hakknda size tuhaf gelen bir ey varsa," diye devam etti,
muhtemelen buray terk ettiinden beri bir dizi sarsc deneyim yaadndandr."
"Bu doru mu?" diye sordu Random.
Evet," diye yant verdim. O kadar belli olduunun farknda deildim."

"Sen iyi misin?" diye sordu Random.


"Salam grnyorum," dedim.
Gzel. O zaman hikayenin ayrntlarn baka bir zamana saklarz. Grebildiin gibi Coral ve
Dworkin yok oldu. Gittiklerini grmedim. Bu olduunda hl stdyodaydm."
"Bu ne zaman oldu?" diye sordum.
Dworkin operasyonunu bitirdi," dedi Mandor, hanmefendinin elini tuttu, ayaa kaldrd ve
buradan baka yere nakletti. Bu, byk bir zarafetle halledildi. Bir an yatan yannda duruyorlard,
bir sonraki an, imge artlar tayftan geti ve snd."
"Onu naklettiini syledin. Hayaletark ya da Glerden birinin onlar karmadn nereden
biliyorsun?" diye sordum.
nk Dworkinin yzn izliyordum," dedi ve zerinde hi aknlk yoktu, yalnzca kk bir
glmseme."
Sanrm haklsn," diye kabul ettim. Random stdyodaysa, Dworkin de megulse kolunu kim
tedavi etti?"
"Ben yaptm," dedi Vialle. Bu konuda eitim aldm."
Demek kaybolmalarnn tek grg tan sensin?" dedim Mandor a.
Ban sallad.
Senden istediim," dedi Random, nereye gitmi olabilecekleri konusunda bir fikir. Mandor
anlayamadn syledi. Al!"
Bana ucunda metal bir yuva asl bir zincir uzatt.
"Bu nedir?" diye sordum.
Kraliyet mcevherlerinin en nemlisi," dedi, Hkm Mcevheri. te bana braktklar bu.
Mcevher ksmn gtrdler."
Ah," dedim. Sonra, Dworkinin elindeyse gvende olmal. Onu gvenli bir yere koymakla ilgili
bir eyler sylemiti ve mcevher hakknda herkesten daha fazla bilgisi var-"
Ayn zamanda yine eski haline dnm olabilir," dedi
Random. Ama mcevherin koruyucusu olarak yetenekleriyle ilgilenmiyorum. Yalnzca o eyi alp
hangi cehenneme gitmi olabileceini bilmek istiyorum."
"z braktna inanmyorum," dedi Mandor.
"Nerede duruyorlard?" diye sordum.
urada," dedi, salam koluyla iaret ederek, yatan sanda."
Hkmettiim gler iinde en uygununu yoklayarak o tarafa gittim.
"Biraz daha ayak ucuna doru."
Bam salladm, kiisel alanm iinde, zamanda biraz geri bakmann o kadar zor olmayacan
hissediyordum.
Bir gkkua geii hissettim ve d hatlarn grdm. Dondur.
Yzkten bir g hatt uzand, kendini onlara balad, onlarla birlikte uzand, lml bir ie kle
kapanan kapdan geti. Elimi gzme siper ederek hat boyunca baktm. Solumda alt kalkan aslm
geni bir koridor vard. Samda bir dizi sancak ve flama aslyd. nmde, dev bir minede ate
yanyordu...
"Gittikleri yeri gryorum," dedim, ama tanmyorum."
"mgeyi paylamann bir yolu var m?" diye sordu Random.
Belki," diye yant verdim, bunu sylerken bir yol olduunu fark ederek. Aynaya bak."
Random dnd, Dworkinin beni getirdii -ne kadar gemiti?- aynaya yaklat. Kazktaki
hayvann kan adna, dnyann merkezinde atlayan kabuk adna," dedim, kontrol ettiim iki gce

hitap etme ihtiyac hissederek, imge yanssn!"


Ayna buzland ve berraklat zaman, grdm koridor iindeydi.
Lanet olsun," dedi Random. Onu Kashfaya gtrm. Acaba neden?"
Bir gn o numaray bana retmelisin, kardeim," dedi Mandor.
Zaten ben de Kashfaya gitmek zereydim," dedim, yapmam gereken zel bir ey var m?"
Yapmak m?" dedi Random. Neler olup bittiini ren ve bana aktar, olur mu?"
"Elbette," dedim, Koz Kartlarm kutusundan karrken.
Vialle yaklat ve veda edercesine elimi tuttu.
"Eldivenler," dedi.
"Biraz resmi grnmeye alyorum," diye akladm.
Kashfada Coraln korktuu belli olan bir ey var," diye fsldad. Uykusunda bu konuda
mrldand."
"Teekkrler," dedim. Artk her eye hazrm."
Bunu gven bulmak iin syleyebilirsin," dedi, ama asla inanma."
Koz Kartm nmde tutup, bir yandan benliimin gcn Kashfaya gnderdiim hat boyunca
uzatrken, onu incelermi gibi yaptm. Dworkinin gittii yolu yeniden atm ve adm attm.

Blm 12
Kashfa.
Gri, ta koridorda duruyordum. Duvarlarda sancaklar ve kalkanlar, yere salm samanlar,
evremde kaba mobilyalar, nmde bu yerin rutubetini yok etmeyen bir ate, havada ar yemek
kokular vard. Pek ok ynden sesler duyuyordum, ama odada yalnzdm; bir de akort ve egzersiz
yapan mzisyenlerin sesleri vard. Dernek harekete yakndm. Koz Kart kullanmak yerine bu ekilde
gelmemin dezavantaj, burada bana evreyi gsterecek ve neler olup bittiini anlatacak kimse
olmamasyd. Avantaj da aynyd. Yani, gizlice gzetlemek istiyorsam, tam da zamanyd. Gvenilir
bir by ansiklopedisi olan yzk bana bir grnmezlik bys buldu ve hemen ona burundum.
Bunu izleyen saati keif yaparak geirdim. Merkezdeki bu duvarla evrili alanda drt byk bina
ve bir dizi daha kk bina vard. tesinde bir baka duvarla evrili alan daha vard ve onun tesinde
de bir tane daha. emerkezli, sarmak kapl bir koruma. Ar zarar belirtisi gremiyordum ve
Daltn birliklerinin fazla direnle karlamadn tahmin ediyordum.
Yama ve yakma izi yoktu, ama zaten istilaclar bir mlk devretmek iin kiralanmlard ve
Jasrann, sz konusu mlkn salam kalmas gerektiini vurguladn hissediyordum.
Birlikler halkay da igal etmilerdi ve biraz kulak misafirlii sonucunda ta giyme treninin
bitimine kadar oyalanacaklar izlenimini aldm. Merkez alandaki geni meydanda olduka az sayda
asker vard, tren alayn bekleyen yerel birliklerin ssl niformalaryla alay ediyorlardr. Ama
hibiri kt bir davran iinde deildi. Herhalde bu Lukeun her iki grup arasnda popler
olmasndan kaynaklanyordu, ama ayn zamanda, her iki tarafta pek ok kii birbirlerini tanyor
gibiydi.
sminin tercmesiyle, Birinci Kashfa Tekboynuz Kilisesi, meydann dier yannda, saray binasnn
karsndayd. Benim geldiim bina bir mtemilat, ok ilevli bir yan binayd ve u anda aceleyle
arlm konuklar, hizmetkarlar, sarayllar ve burada oyalananlar barndrmak iin
kullanlyordu.
Ta giyme treninin tam olarak ne zaman yaplaca konusunda hibir fikrim yoktu, ama olaylarn
akna kaplmadan nce, hemen gidip Lukeu grmeye karar verdim. Coraln nereye ve neden
getirildii konusunda fikir sahibi bile olabilirdi.
Bu yzden bo duvarl, belirgin bir arka plan olmayan ve bural birinin bile tarif edilmedike
tanmayaca bir girinti buldum, grnmezlik bym braktm, Lukeun Koz Kartn kardm ve
aradm. oktan burada olduumu bilmemeliydi, nk bu ekilde gelme gcne sahip olduumu
bilmesini istemiyordum. Kimseye her eyi sylememe teorisi yznden.
Merlin!" dedi, beni inceleyerek. Kedi uvaldan kt m ne?"
"Evet, yavrular da," dedi. Ta giyme gnn kutlu olsun."
"Hey! Okul renklerine brnmsn!"
Ne olacaksa. Neden olmasn? Sen bir ey kazandn, deil mi?"
Dinle. O kadar da kutlu bir olay deil. Aslnda, ben de seni aramak zereydim. Bu ey daha ileri
gitmeden nce tavsiyene ihtiyacm var. Beni yanna alabilir misin?"
"Amber de deilim, Luke."
"Neredesin?"
ey... aa katta," diye itiraf ettim. Senin saraynla, u anda bir tr otel olan yan bina arasndaki
sokaktaym."

Bu olmaz," dedi. Beni aa getirirsen hemen grlrm. Tekboynuz Tapnana git. Eer
nispeten bosa ve konuabileceimiz karanlk, sessiz bir ke varsa beni ara ve yanna al. Yoksa
baka bir ey dn, tamam m?"
"Tamam."
"Hey, buraya nasl geldin ki?"
nc istila birlii," dedim. Bir taht gasp daha, darbe-kar darbe olur, deil mi?"
"Akamdan kalm kadar komiksin," dedi. Ara beni."
Kesildi.
Bu yzden, ta giyme treni iin alay yolu olarak iaretlenmi gibi grnen izgileri takip ederek
meydan atm. Tekboynuz Evinde sorunla karlabileceimi ve ieri girmek iin bir byye
ihtiyacm olacan dnyordum, ama kimse yolumu kesmedi.
eri girdim. Bykt ve tren iin sslenmiti. Duvarlarda deiik flamalar, her yerde iekler
vard. Benden baka yalnzca, nde dua ediyormu gibi grnen, yzn kapatm bir kadn vard.
Sola, daha karanlk bir keye getim.
"Luke," dedim Koz Kartna. Her ey tamam. Beni duyuyor musun?"
mgesini yakalamadan nce varln hissettim. Tamam," dedi. Al beni." El ele tututuk ve geldi.
Omuzlarma vurdu.
Eh, dur, sana bir bakaym," dedi. Acaba benim logolu kazama ne oldu?"
"Sanrm Gaile vermitin."
"Sanrm haklsn."
Sana bir hediye getirdim," dedim, pelerinimi arkaya atp kl kemerimle uraarak. Al. Babann
klcn buldum."
"aka yapyorsun."
Klc ellerine ald, kn inceledi, defalarca evirdi. Sonra biraz ekti ve kl yine tslad,
ilemelerinin zerinde kvlcmlar dans etti ve bir miktar duman ykseldi.
Gerekten yle!" dedi. Werewindle, Gnklc. Geceklc Grayswandir in kardei!"
"O da ne?" dedim. Bir balant olduunu bilmiyordum."
Hikayenin tamamn hatrlamak iin epey dnmem gerek, ama epey eskilere gidiyor. Teekkr
ederim."
Dnd, birka adm att, yrrken silah kalasna vurdu.
Aniden dnd.
Ele geirildim," dedi. O kadn yine yapacan yapt ve fena halde sinirliyim. Bu ii nasl
halledeceim, bilmiyorum."
"Ne? Sen neden bahsediyorsun?"
Annem," diye aklad. Yine ayn eyi yapt. Tam dizginleri ele geirdiimi ve kendi yolumda
ilerlediimi dnrken geldi ve hayatm allak bullak etti."
"Bunu nasl yapt?"
"Dalt ve adamlarn buray ele geirmeleri iin kiralad."
Evet, bu kadarn tahmin ettik. Bu arada, Arkansa ne oldu?"
Ah, o iyi. Elbette tutuklattm. Ama odalar gzel ve diledii her eyi getirtebilir. Onu incitemem.
Adam hep sevmiimdir."
O zaman sorun ne? Sen kazandn. Artk kendine ait bir kralln var."
Lanet olsun," dedi, sonra gizlice sunaa doru bakt Sanrm aldatldm, ama tam olarak emin
deilim. Bak, bu ii hi istemedim. Dalt annem iin ele geireceimizi sylemiti. Dzen salamak ve
bu yeri aile adna ele geirmek iin gelmitim, sonra bir sr tantanayla onu karlayacaktk. Tahta

sahip olunca benim peimi sonsuza dek brakacan dnmtm. Buradan daha ho bir yere
gidecektim ve o dikkatini tamamen krallna adamak zorunda kalacakt. Bu pis iin bana kalacan
kimse sylemedi."
Bam salladm.
Hi anlamyorum," dedim. Buray onun iin aldn. Neden planladn gibi ona teslim
etmiyorsun?"
Neesizce gld.
Arkanstan holanyorlard," dedi. Benden holanyorlar. Annemi o kadar da ok sevmezler.
Kimse onun geri gelmesi konusunda hevesli grnmyor. Aslnda, bunu denerse gerekten de darbekar darbe olacana ilikin gl iaretler var."
"Belki kenara ekilip Arkansa teslim edebilirsin."
Luke ta duvar yumruklad.
Bana m, yoksa Arkans alaa etmek iin Dalta bu kadar para dedii iin kendisine mi daha
ok kzar, bilemiyorum. Ama bunu yapmann grevim olduunu syler ve bilmiyorum. Belki de
yledir. Sen ne dnyorsun?"
Buna yant vermek g, Luke. Sence kim daha iyi i karr, sen mi, Arkans m?"
"Gerekten bilmiyorum. Onun devlet ynetimi konusunda ok deneyimi var, ama ben burada
bydm. Burann nasl yrdn ve ilerin nasl yaplacan biliyorum. Emin olduum tek ey,
ikimizin de annemden daha iyi olaca."
Kollarm kavuturdum ve iyice dndm.
Senin adna karar veremem," dedim. Ama syle bana, en ok ne yapmak isterdin?"
Gld.
Benim bir satc olduumu bilirsin. Burada kalp Kashfa iin bir ey yapacaksam, sanayisini
darda temsil etmeyi tercih ederim ki bir kral iin biraz utan verici bir ey olur. Ama muhtemelen
en iyi olacam konu bu olurdu. Bilmiyorum."
Bu bir buuk sorun dernek, Luke. Sana hangi yoldan gideceini syleme sorumluluunu almak
istemiyorum."
lerin bu noktaya varacan bilseydim Ardende Dalt dmdz ederdim."
"Gerekten de onu alt edebileceine inanyor musun?"
"nan bana," dedi.
"Eh, bu mevcut sorununu zmyor."
Doru. Buna ayak uydurmam gerektii gibi gl bir his var iimde."
ndeki kadn defalarca bize doru bakmt. Sanrm seslerimiz buras iin biraz yksekti.
"Baka iyi aday olmamas yazk," dedim, sesimi alaltarak.
Amber den gelmi biri iin bu olduka kk bir yer gibi grnyor olmal."
Lanet olsun, buras senin evin. Onu ciddiye almaya hakkn var. Ama sana byle bir ey yapt iin
zgnm."
Evet, sorunlar evde balar, deil mi? Bazen bir yrye kmay ve geri dnmemeyi
dnyorum."
"Bunu yapsan ne olur?"
Ya annem Daltn etesinin desteiyle tahta kendi oturur ki bu, kar, kacak herkesin idam
edilmesi demektir, ya da oyunun be para etmediini syler ve Kale ile yetinir. Emekli olmaya karar
verirse, onu destekleyen koalisyon, Arkans baa getirir ve her ey kald yerden devam eder."
Sence hangisi daha olas grnyor?" dedim.

Annem taht alr ve i sava kar. Kazansa da, kaybetse de lkeyi harap eder ve kukusuz bu
srede bizi Altn Halkann dnda tutar. Ad gemiken..."
Bilmiyorum," dedim abucak. Seninle Altn Halka Anlamasn konumaya yetkim yok."
Bunu tahmin etmitim," dedi Luke ve sormak istediim bu deildi. Yalnzca Amber deki
birilerinin, 'Hey, ii mahvettiler,' ya da 'Belki onlara biraz daha ans verebiliriz,' ya da ' yapabiliriz,
ama Eregnor garantisini unutabilirler,' deyip demediimi merak ediyorum."
Bana sahte bir srtla bakt ve ayn ekilde karlk verdim.
"Eregnor u unutabilirsin," dedim.
"Bunu tahmin etmitim," dedi. Ya kalan?"
'"Bekleyip grelim,' izlenimini edindim."
Bu kadarn da tahmin etmitim. stemeseler bile hakkmda iyi bir rapor ver, olmaz m? Bu arada,
herhalde buradaki varln teknik olarak resmi deildir?"
"Kiisel," dedim," diplomatik adan."
ndeki kadn ayaa kalkt. Luke iini ekti.
Keke Alicein restoranna dnebilseydim. Belki apkac bizim gzden kardmz bir ey
grrd," dedi. Sonra: Hey! O adam nereden geldi? Tpk sana benziyor, ama..."
Arkama bakyordu, ama rahatszl oktan hissetmeye balamtm. Ama Logrusu armaya
zahmet bile etmedim, nk kendimi her eye hazr hissediyordum.
Glmseyerek dndm.
lmeye hazr msn, aabey?" diye sordu Jurt. Ya gzn yenilemeyi baarmt, ya da yapay bir
gz takyordu ve artk kulan grmemi engellemeye yetecek kadar sa vard. Sere parma da
ksmen bymt.
Hayr, ama ldrmeye hazrm," dedim. Uramana sevindim."
Alayla eildi. evresinde hafif bir parlt vard. Benliinin evresinde ve iinde akan gc
hissedebiliyordum.
"Son tedavin iin Kaleye dnebildin mi?" diye sordum.
Bunun gerekeceini dnmyorum," dedi. Artk bu gleri kontrol edebildiime gre, kendime
verdiim her grev iin yeterliyim."
"Bu Jurt m?" diye sordu Luke.
"Evet," diye yant verdim. Bu Jurt."
Jurt, Lukea hzl bir bak frlatt. Klca odaklandn hissedebiliyordum.
Taktn ey bir g nesnesi mi?" diye sordu. Bir bakaym!"
Elini uzatt ve silah Lukeun elinde irkildi, ama kurtulmad.
Hayr, teekkrler," dedi Luke ve Jurt yok oldu. Bir an sonra Lukeun arkasnda belirdi ve kolu
Lukeun boynuna dolanp bomaya balad. Luke kolu bir eliyle yakalad, eildi ve onu omzunun
zerinden frlatt.
Jurt nnde srtst yere dt, ama Luke takip eden bir harekete girimedi.
O klc ek," dedi Jurt ve brak, greyim." Sonra bir kpek gibi silkelenip ayaa kalkt. Ee?"
dedi.
"Senin gibi biriyle urarken silaha gerek olduunu sanmyorum," dedi Luke ona.
Jurt iki elini bann zerine kaldrp yumruk yapt. Bir araya geldiler, bir an yle kaldlar. Sonra
ellerini ayrd ve bir ekilde sa eliyle, sol elinden uzun bir kl ekti.
"Bu gsteriyi turneye karmalsn," dedi Luke, imdi."
ek unu!" dedi Jurt.
Kilisede dvme fikri houma gitmiyor," dedi Luke. Dar kmak ister misin?"

ok komik," diye yant verdi Jurt. Orada bir ordun olduunu biliyorum. Hayr, teekkrler. Bir
Tekboynuz mabedini kana bulamak zellikle houma gidecek."
Daltla konumalsn," dedi Luke. O da tuhaf eylerden zevk alyor. Sana bir at ya da bir tavuk
getirebilirim. Belki birka beyaz fare ve alminyum folyo."
Jurt atld. Luke geriledi ve babasnn klcn ekti. Hafife savurur ve ne uzatrken kl tslad,
atrdad ve duman kard. Kendini geriye atp kollarn sallayarak sendelerken
Jurt'un yznde ani bir korku belirdi. Luke onun midesini tekmeledi ve Jurt'un klc uarak geriye
savruldu.
Bu Werewindle!" diye soludu Jurt. Brandin klcn nereden buldun?"
"Brand babamd," dedi Luke.
Bir anlna Jurt'un yznden bir sayg ifadesi geti.
"Bilmiyordum..." diye mrldand ve kayboldu.
Bekledim. Byl duyargalarm her yere uzattm. Ama yalnzca Luke, ben ve biraz tede durmu,
dar kmak iin yaklamaya korkarm gibi izlemekte olan kadn vard.
Sonra Luke yere ykld. Jurt arkasnda duruyordu, ensesine dirseiyle vurmutu. Sonra, tutup klc
elinden alacakm gibi Lukeun bileine uzand.
O benim olmal!" dedi. Ben yze uzandm ve i organlarnn ounu patlatp, onu kanlar iinde
bir jle yn olarak brakacan dndm bir saf enerji imeiyle vurdum.
lmcl olmayacak bir g kullanmay yalnzca bir anlna dnmtm. Eninde sonunda
ikimizden birinin dierini ldreceini grebiliyordum ve o fazla ansl olmadan bu ii bitirmeye
karar vermitim.
Ama anslyd. Kaynaktaki banyosu onu dndmden daha salamlatrm olmalyd. Kamyon
arpm gibi kez dnd ve duvara arpt. Yere yld. Azndan kan geldi. Baylacakm gibi
grnd. Sonra gzleri odakland ve elleri uzand.
Ona frlattm gce benzer bir g bana arpt. Bu dzeyde, bu hzla kendini toparlayp karlk
vermesi beni artmt. Ama darbeyi savuturamayacak kadar deil. Sonra bir adm attm ve
yzn nerdii gzel bir byyle onu atee vermeye altm. Dorularak, giysileri yanmaya
balamadan hemen nce kendine bir kalkan yapmay baard. lerlemeye devam ettim ve evremde bir
havasz ortam yaratt. Onu delip nefes almaya devam ettim. Sonra yzn nerdii bir koba
bysn denedim ve ilk darbemden daha gl bir eyle vurdum.
Darbe inmeden kayboldu ve arkasndaki duvarda metrelik bir atlak belirdi. Her yere duyarga
yolladm ve birka saniye sonra onu buldum. Yukardaki bir saak silmesine kmt. Bam
kaldrr kaldrmaz zerime atlad.
Elimi krar myd, krmaz myd bilmiyordum, ama buna deeceini hissediyordum, bu yzden
ykseldim. Orta noktada yanndan gemeye altm ve sol yumruumla boynunu ve enesini
kracan umduum bir darbe indirdim. Ne yazk ki bu havalanma bym de krd ve onunla
beraber yere yuvarlandm.
Derken kadnn haykrdn duydum. Sonra bize doru kotu. Birka kalp at boyunca
sersemlemi bir biimde yattk. Sonra Jurt karnnn zerine yuvarland, uzand, bzlp dt, sonra
yine uzand.
Elleri Werewindlen kabzasna ulat. Parmaklar zerinde kapanrken baklarm hissetmi
olmalyd, nk bana bakp glmsedi. Lukeun kfrederek harekete getiini duydum.
Jurte bir derin dondurucu bys frlattm, ama souk ona arpamadan kayboldu.
Sonra kadn yine lk att ve daha dnmeden sesin Corala ait olduunu anladm.

Yeniden beliren Jurt, arkadan Coraln zerine ylr gibi oldu, o parlak, dumanlar tten klla
kzn boazn buldu.
Kimse," dedi nefes nefese, kprdamasn... yoksa ona... yeni bir glmseme izerim."
Kz tehlikeye atmadan iini bitirecek hzl bir by aradm.
Deneme, Merle," dedi. Geldiini... hissederim. Yalnzca... beni biraz... yarm dakikalna rahat
brak... daha uzun yaarsn. O numaralar... nereden rendin... bilmiyorum ama... seni
kurtaramayacaklard."
Nefes nefeseydi ve ter iindeydi. Azndan hl kan damlyordu.
"Karm brak," dedi Luke ayaa kalkarak, yoksa saklanabilecein hibir yer bulamazsn."
"Dmanm olman istemiyorum, Brandin olu," dedi Jurt.
O zaman dediimi yap, dostum. Senden iyilerini indirmiliim var."
Ve sonra, Jurt ruhu alev alm gibi lk atmaya balad.
Werewindle Coraln boazndan uzaklat, Jurt eklemleri taklm, ama ipleri hl ekilmekte olan
bir kukla gibi sarslmaya balad. Coral ona dnd, srt bana ve Lukea dnkt. Sa elini yzne
kaldrd. Bir sre sonra Jurt yere dt ve fets pozisyonunda kvrld. zerinde krmz bir k
oynayordu.
Devaml sarslyordu, dilerinin takrdadn duydum.
Sonra aniden, gkkuaklar eliinde, kan ve tkrk brakarak, ama Werewindle yannda
gtrerek gzden kayboldu.
Arkasndan bir veda imei gnderdim, ama ona ulaamayacan biliyordum. Tayfn dier
ucunda Juliann varln hissettim ve baka her eye ramen onu henz ldrmediim iin memnun
oldum. Ama Jurt -Jurt artk ok tehlikeliydi, bunu fark etmitim. nk ilk kez kendinden bir paray
arkada brakmadan dvm, hatta yannda bir ey bile gtrmt.
lmcl bir ey. reniyordu ve bu hi de iyiye alamet deildi.
Bam evirdiim zaman, Coral gzndeki kuma indirmeden nce krmz bir parlt yakaladm
ve Hkm Mcevherine ne olduunu anladm, ama elbette, neden olduunu anlamamtm.
"Kars m?" dedim.
"ey, bir tr... Evet," dedi Coral. ,
O tr eylerden biri ite," dedi Luke. Siz birbirinizi tanyor musunuz?"

DOKUZUNCU CLT




SON

ONUNCU CLT




KAOS PRENS

AMBER YILLIKLARI

ONUNCU CLT
Amber'de Dokuz Prens

ROGER ZELAZNY

eviren: NRAN EL

Tarayan: Eylem Yurtsever
Dzenleyen: eldkaan

Blm 1
Bir ta giyme treni grmseniz hepsini grm saylrsnz. Kulaa alayc bir ifade gibi geliyor
ve muhtemelen de yle, zellikle barol oyuncusu en iyi dostunuz ve kraliesi de elinizde olmadan
anz olmusa. Ama genellikle bir geit alaynda, bol bol ar mzik, rahatsz, renkli giysiler,
ttsler, konumalar, dualar ve alnan anlar vardr. Usandrcdrlar, genellikle scak olurlar ve
dnlerde, trenlerde ve gizli giri ayinlerinde olduu gibi, samimi olmayan bir ilgi gerektirirler.
Ve bylece Luke ve Coral, yalnzca birka saat nce deli kardeim Jurt ile neredeyse lmne -ne
yazk ki tam olarak deil- savatmz kilisede, Kashfann hkmdarlar oldular.
Amber in trendeki tek temsilcisi olarak -teknik olarak gayri resmi de olsa- n srada bir yere
verildim ve gzler sk sk bulunduum yere kayd. Bu yzden tetikte durmak ve uygun yantlar
sylyormu gibi davranmak zorunda kaldm. Random trendeki varlma resmi stat attetmezdi,
ama davranlarmn diplomatik adan uygunsuz olduunu duysa kzacan biliyordum.
Bylece sonunda aryan ayaklar, kaskat bir boyun ve terle srlsklam olmu renkli giysilerim
oldu. Gsteri dnyas. Yine de, aksini tercih etmezdim. Luke ile dostluumuz ok eskilere dayanr ve
artk ta giydiine gre, orada bunalarak dururken ona ne olacan merak ederken bunlar
dnmekten kendimi alamyordum. Kl ularndan atletizm karlamalarna, resim galerilerinden
Glgeye. Byle bir olay amcam Random babo, dejenere, kaygsz bir mzisyenden bilge ve
sorumlu bir hkmdara dntrmt ama nceki hali hakknda ancak akrabalarmn anlatlarna
gvenebiliyorum. Lukeu o kadar yumuatmayacan umarken buldum kendimi.
Yine de, Luke Randomdan ok farkl bir insand, alarca gen olduundan bahsetmiyorum bile.
Ama yllarn insana neler yapt artc yoksa yalnzca olaylarn doal ak m?
Son zamanlarda bama gelen onca ey yznden, kendimin de, o kadar da uzun olmayan bir sre
nceye oranla daha farkl olduumu fark etmitim. Aslnda dnnce, dn olduumdan bile ok
daha farkl.
lahiler okunurken Coral, beni grmesi gerektiini belirten, bir zaman ve yer veren, hatta kk
bir harita ieren bir notu bana iletmeyi baard. Sarayn arkasndaki bir daire kt buras. O akam
orada bulutuk ve geceyi orada geirdik. O zaman, Jasra ile Begmallarn diplomatik
dzenlemelerinin bir paras olarak, onun ve Lukeun, ocukluklarnda, vekiller araclyla
evlendirildiklerini rendim. Ama yrmemiti -yani diplomatik ksm- ve geri kalan her ey bir
kenara itilmiti.
Barol oyuncular da, son zamanlardaki olaylar hatrlatncaya kadar evlilii unutmulard.
Birbirlerini yllardr grmemilerdi.
Ama kaytlar prensin evli olduunu gsteriyordu. Geersiz saylabilecek bir ey olsa da, kz da
Luke ile birlikte ta giyecekti. Kasfhann karna bir ey varsa.
Ve vard da: Eregnor. Kashfa tahtnda Begmal bir kralie o mlk ele geirmelerini salayabilirdi.
Coraln dediine gre, en azndan, Jasra byle dnyordu. Ve Lukeda bu fikre katlyordu,
zellikle de Amber in garanti vermemesi ve Altn Halka Anlamasnn feshedilmesinden sonra.
Ona sarldm. Operasyon sonrasnda artc bir hzla iyilemesine ramen iyi deildi. Sa
gznn zerine siyah bir kuma paras takmt ve elim o tarafa kaydnda -ya da fazla uzun
baktmda- olduka tepki gsteriyordu. Dworkinin zarar grm gzn yerine Hkm
Mcevherini yerletirmesine sebep olan neydi, tahmin bile edemiyordum. Ancak, kz bir ekilde,
Desen ve Logrusun glerinin mcevheri ele geirme giriimlerine kar gvenli bir yer olarak
dnm olabilirdi. Ama bu alanda uzmanlm yoktu. Sonunda ufak tefek bycyle tantmda

aklnn banda olduuna ikna olmutum. Fakat bu duygu, o yal, bilge adamn sahip olduu bilmece
gibi nitelikleri kavramama hi yardmc olmamt.
"Nasl bir his veriyor?" diye sordum kza.
"ok tuhaf," diye yant verdi. Ac deil. Tam olarak deil. Daha ok Koz Kart iletiiminin verdii
hissi veriyor. Ama bu hep benimle ve ben hibir yere gitmiyorum ve kimseyle konumuyorum. Sanki
bir tr eikte duruyormu gibiyim. Gler evremde, iimde hareket ediyor."
Bir anda, krmzms metalden ubuklar olan gri bir halkann merkezi oldum. eriden, buras
byk bir a gibiydi. Parlak bir iplik dikkatimi ekmek iin zonklad. Evet, bu uzak bir Glgede,
byk bir gce giden hatt, incelemek iin kullanlabilecek bir ey. Dikkatle, onu kzn gz ukurunda
tad, rtl mcevhere uzattm.
O anda diren hissetmedim. Aslnda, g hattn uzatrken hibir ey hissetmedim. Ama zihnime bir
alev perdesi imgesi geldi. Alevden perdeyi atm zaman, aratrma uzantmn ar ar
durdurulduunu hissettim. Ve onunla beraber orada, bir boluun kenarnda szlyordum.
Anladm kadaryla uyum salama yolu bu deildi ve baka gleri kullanrken bu iin paras
olduunu anladm Deseni armak istemiyordum. Zorladm ve kullandm enerjileri tketen
dehet verici bir soukluk hissettim.
Yine de, benden enerji ekmiyordu, yalnzca hkmettiim glerden. Biraz daha zorladm ve uzak
bir nebula gibi, solgun bir k lekesi grdm. Porto arabnn koyu krmz rengine sahip bir fonun
nnde asl duruyordu. Biraz daha yaklatm ve bir ekil kazand -karmak, yar tandk, boyutlu
bir biim- babamn tanmlarna baklrsa, Mcevher e uyum salamak iin gidilen yol olmalyd.
Tamam, Mcevher in iindeydim. Balamal mydm?
"Daha ileri gitme," dedi tanmadm bir ses, ama sesleri karann Coral olduunu anladm.
Transa girmi gibiydi. Daha yksek bir gei ayini sana reddediliyor."
Uzantm ektim, onun araclyla gelecek gsterilere pek hevesli deildim. Amber deki son
olaylardan sonra gzmn nnden ayrmadm Logrus grm, Desenin daha yksek
versiyonunun sard ve iine iledii Coral gsterdi.
"Neden?" diye sordum ona.
Ama bir yant alamadm. Coral azck irkildi, silkelendi ve bana bakt.
"Ne oldu?" diye sordu.
"Daldn," diye yant verdim. "amamak gerek. Dworkinin yaptklar, art gnn stresi..."
Esnedi ve yataa yld.
"Evet," diye nefes ald ve sonra gerekten uyudu.
izmelerimi kardm ve ar giysilerimden kurtuldum. Kzn yanna uzandm ve rty zerimize
ektim. Ben de yorgundum ve sarlacak birini istiyordum.
Ne kadar uyudum, bilmiyorum. Karanlk, sarmal ryalarca rahatsz edildim. Yzler -insan, hayvan,
iblis yzleri- evremde hareket ediyordu ve hibirinde zellikle neeli bir ifade yoktu. Ormanlar
devrildi ve alevlere bouldu, zemin sarsld ve yarld, denizin sular dev dalgalar halinde ykseldi ve
topra kaplad, ay kan damlatt ve byk bir feryat duyuldu. Bir ey adm seslendi...
Byk bir rzgar, sonunda ie doru iddetle almalarna neden oluncaya kadar kepenkleri sallad
ve arpt. Ryamda, bir yaratk ieri girdi ve gelip yatan ayak ucunda kt, tekrar tekrar yumuak
sesle bana seslendi. Oda sarslyor gibiydi ve aklm Californiaya gitti. Deprem oluyor gibiydi.
Rzgar feryattan kkremeye dnt ve dardan, aalar devriliyor, kuleler yklyormu gibi
atrtlar duydum...
"Merlin, Sawall Evinin Prensi, Kaos Prensi, kalk," diyor gibiydi. Sonra dilerini gcrdatt ve
batan balad.

Drdnc veya beinci tekrarda bunun bir rya olmayabilecei geldi aklma. Dardan bir yerden
lklar geliyordu ve gk grltsnn mzik gibi dalgalarnn zerinde dzenli imekler
akyordu.
Hareket etmeden nce koruyucu bir kabuk yarattm, sonra gzlerimi atm. Sesler gerekti. Krk
kepenkler de yle.
Yatan ayakucundaki yaratk da.
"Merlin, Merlin. Kalk, Merlin," dedi bana. Uzun burunlu, sivri kulakl, bol dili ve trnakl,
yeilimsi gm tenli, iri ve parlak gzl bir yaratkt ve slak, derimsi kanatlar yanlarnda
katlanmt. Glmsyor muydu, yoksa ac iinde miydi, yz ifadesinden anlayamyordum. Uyan,
Kaos Lordu."
"Giyil," dedim, Saraylar dan gelen yal aile hizmetkarmzn ismini syleyerek.
"Evet, Lordum." diye yant verdi. Size kemikdans oyununu reten kii."
"Kahretsin."
"Elenceden nce i, Lordum. Sizi armak zere gelmek iin kara iplii uzun ve korkun bir yol
boyunca izledim."
"plikler buralara kadar uzanmyor," dedim, ok zorlamazsan. O zaman bile uzanmayabilir. Artk
uzanyorlar m?"
"Artk daha kolay," diye yant verdi.
"O nasl oluyor?"
"Majesteleri Swayhill, Kaos Kral, bu gece karanln atalaryla uyuyor. Trenler iin sizi
armaya gnderildim."
"imdi mi?"
"imdi."
"Evet. Eh, tamam. Elbette. Brak da eyalarm toparlayaym. Hem bu nasl oldu?"
izmelerimi ektim, giysilerimin kalann giydim, kl kemerimi baladm.
"Ayrntlar bilmiyorum. Elbette, salnn kt olduunu herkes biliyordu."
"Not brakmak istiyorum," dedim.
Ban sallad.
"Umarm ksa bir nottur."
"Evet."
Yaz masasnn zerindeki bir parmen parasna yle yazdm, Coral, Aile ileri iin arldm.
Seni ararm ve elinin yanna koydum.
"Tamam," dedim. Nasl yapyoruz bu ii?"
"Sizi srtmda tayacam, Prens Merlin, uzun zaman nce yaptm gibi."
ocukluk anlarmdan bir sel aklma dolarken bam salladm. Gryll, ou iblis gibi son derece
gldr. Ama ukur kenarndaki, karanln zerindeki, gm odalarndaki, maaralardaki, hl
dumanlar tten sava meydanlarndaki, tapnak ykntlarndaki, l byclerin odalarndaki, zel
cehennemlerdeki oyunlarmz hatrladm. blislerle oynarken, annemin kan ve evlilik yoluyla
edindii akrabalaryla olduumdan daha fazla eleniyormu gibiydim. Hatta Kaos eklimde onlardan
birini temel almtm.
Fazladan ktle kazanmak iin odann kesindeki sandalyeyi sourdu ve eklini yetikin csseme
uyacak ekilde deitirdi. Sk sk kavrayp uzam gvdesine trmanrken, Ah, Merlin!" dedi.
Bugnlerde ne tr byler tayorsunuz?"
"Onlar kontrol edebiliyorum, ama zleri hakknda tam bilgiye sahip deilim," diye yant verdim.
Yeni edindiim eyler. Ne hissettin?"

"Scak, souk, tuhaf mzik," diye yant verdi. Her ynden. Deimisin."
"Herkes deiir," dedim, o pencereye ilerlerken. Yaam bu."
Geni pervaza karanlk bir iplik dayanmt. Uzand ve kendini ileri frlatrken ona dokundu.
Biz aa derek ilerleyip sonra ykselirken byk bir esinti hissettim. Kuleler hzla geti.
Yldzlar parlakt, eyrek bir ay yeni domu, alak bir bulut izgisinin karnn aydnlatyordu. Biz
szlrken ato ve kasaba gz ap kapatncaya kadar kld. Yldzlar dans etti, k izgileri oldu.
Keskin, dalgal bir karanlk band evremize yayld, geniledi. Kara Yol, diye dndm aniden.
Gkyzndeki, Kara Yolun geici bir uyarlamas gibi. Arkama baktm. Orada deildi. Sanki biz
giderken arkamzdan sarlyordu. Ya da bizi iine mi saryordu?
Arazi altmzdan kat hzl oynatlan bir film gibi geti.
Ormanlar, tepeler ve da zirveleri uup gitti. Kara yolumuz nmzde kabaran byk bir
kurdeleydi, yanmzdan, gndz vakti bulut glgeleri gibi, aydnlk ve karanlk kayp geiyordu. Ve
sonra tempo yava yava artt. Birden, artk rzgar olmadn fark ettim. Aniden ay tepemizde,
yksekteydi ve altmzda arpk bir da sras ylan gibi kvrlyordu. Sessizlikte bir rya nitelii
vard ve bir anda ay daha aaya dt. Bitiik izgisi samdaki dnyay yard ve yldzlar snmeye
balad. O kara yolda uarken, Gryllin bedeninde aba gsteriyormu gibi bir his yoktu ve ay
kayboldu, k bir bulut dizisi boyunca tereya sars oldu, ben izlerken pembemsi bir ton kazand.
"Kaos gc ykseliyor," dedim.
"Dzensizliin enerjisi," diye karlk verdi.
"Bunda bana anlattklarndan daha fazlas var," dedim.
"Ben yalnzca bir hizmetkarm," diye yant verdi Gryll, ycelerin dncelerini bilmiyorum.".
Dnya aydnlanmaya devam etti ve siyah kurdele grebildiimce uzaklara kadar dalgalanyordu.
Dalk bir arazinin ykseklerinden geiyorduk. Ve bulutlar hzla aralanyor, sonra yenileri
oluuyordu. Glgeden gemeye baladmz belliydi. Bir sre sonra dalar yok oldu ve ykselip
alalan ovalar kayp gemeye balad. Aniden gne gkyznn ortasna geldi. Kara yolumuzun
hemen zerinde ilerliyor gibiydik,
Gryllin ayak parmaklar ona ancak dokunuyordu. Zaman zaman kanatlar nmde rplyor,
zaman zaman bir sinekkuununki gibi hzlanp grnmez oluyordu.
Solumda, uzakta, gne kiraz krmzs oldu. Pembe bir l altmzda uzand...
Sonra yine karanlk oldu ve yldzlar byk bir ark gibi dnd.
Sonra alaldk, aalarn tepelerini sprp gemeye baladk...
Kalabalk ehir caddelerinin, direkler ve aralarn nndeki klarn, vitrinlerdeki neonlarn
zerinde utuk. ehrin scak, bouk, tozlu, gazl kokusu evremizde ykseldi. Birka yaya, geiimizi
zar zor fark etmi gibi balarn kaldrd.
Bir rman zerinde akarak banliylerin atlarn aarken, grnt dalgaland ve balangtan
beri var olan kaya, lav, ve sarslan toprak manzarasnn stnden getik, iki aktif yanarda -biri
yaknda, biri uzakta- mavi-yeil gkyzne duman tkryordu.
"Anladm kadaryla bu bir kestirme," dedim.
"En kestirme yol," diye yant verdi Gryll.
Uzun bir geceye daldk ve bir noktada yolumuz bizi derin sularn altndan geirdi. Parlak deniz
yaratklar yaknda ve uzakta szlyor, frlayp gidiyorlard. Kuru, ezilmemi, kara yol bizi
koruyordu.
"Oberonun lm kadar byk bir karmaa," dedi Gryll.
"Etkileri Glgede dalgalanyor."

"Ama Oberonun lm Desenin yeniden yaratlmasyla ezamanlyd," dedim. Onda, utaki


hkmdarlardan birinin lmnden daha fazlas vard."
"Doru," diye yant verdi Giyil, ama gler arasnda dengesizlik olan bir zamandayz. Bu, o
dengesizlie katkda bulunuyor. Daha iddetli olacak."
Karanlk bir ta ktlesindeki akla daldk. Ik izgileri yanmzdan akt. Dzensizlikler soluk
maviyle izilmiti. Daha sonra -ne kadar sonra, bilmiyorum- mor bir gkyzndeydik,
hatrlayabildiim kadaryla karanlk deniz dibinden gei olmamt. Tek bir yldz ok uzakta
parlyordu. Ona doru utuk,
"Neden?" diye sordum.
"nk Desen Logrusa gre glendi," diye yant verdi.
"Bu nasl oldu?"
"Prens Corwin, Saraylar ile Amber arasndaki mcadele srasnda ikinci bir Desen izdi."
"Evet, bana bahsetti. Hatta grdm. Oberonun asln onaramayacandan korkmu."
"Ama onard ve imdi iki Desen var."
"Evet?"
"Babanzn Deseni de bir dzen eseri. Kadim dengeyi Amber lehine bozdu."
"Amber de kimse bilmez ya da bana anlatmay uygun bulmaz grnrken, sen nereden biliyorsun,
Gryll?"
"Aabeyiniz Prens Mandor ve Prenses Fiona bundan kukulanarak kant aradlar. Bulgularn
daynz Suhuya sundular. O Glgeye pek ok yolculuk yapt ve bunun doru olduuna ikna oldu.
Bulgularn krala sunmaya hazrlanrken Swayhill son rahatszlna yakaland. Bunlar biliyorum,
nk beni size gnderen Suhuydu ve bunlar size anlatma grevini verdi bana."
"Seni gnderenin annem olduunu dnmtm."
"Suhuy onun gndereceinden emindi. te bu yzden nce o size ulamak istedi. Babanzn
Deseni hakknda size anlattklarm henz herkese bilinmiyor."
"Benim ne yapmam bekleniyor?"
"Bana o bilgiyi vermedi."
Yldz parlaklat. Gkyz turuncu ve pembe lekelerle doldu. Ksa sre sonra, yeil k izgileri
onlara katld ve evremizde serpantinler gibi dnmeye baladlar.
Hzla ilerlemeye devam ettik ve desenler, ar ar dnen bir gne emsiyesi gibi gkyzn
tamamen kaplad. Manzara tamamen bulanklat. Bir param uyumu gibi hissettim, ama bilincimi
yitirmediimden eminim. Zaman metabolizmama oyunlar oynuyordu sanki. ok ok atm ve
gzlerim aryordu.
Yldz parlad. Gryllin kanatlar prizmatik bir prlt kazand. Artk inanlmaz bir hzla ilerliyor
gibiydik.
Yolumuz d kenarlarda yukar kvrld. Biz ilerlerken sre devam etti ve sonunda bir saban izinde
ilerliyormuuz gibi grnmeye balad. Sonra ular tepemizde birleti ve mavi-beyaz yldza
nianlanm bir tfek namlusunda ilerliyormuuz gibi oldu.
"Bana sylemen gereken baka bir ey var m?"
"Bildiim kadaryla hayr."
Sol bileimi ovaladm, orada bir ey zonkluyor olmalym gibi hissediyordum. Ah, evet. Frakir.
Frakir neredeydi? Sonra onu Brandin dairesinde braktm hatrladm. Bunu neden yapmtm?
Ben... zihnim bulutlu, anlarm rya gibiydi.
O olaydan beri ilk kez anlarm yokluyordum. Daha nce baksaydm, ne anlama geldiini daha
erken anlardm. Bu, cazibenin bulandrc etkisiydi. Brandin dairesinde bir byye kaplmtm.

Bunun bana zel mi, yoksa yalnzca drtkleyerek uyandrdm bir ey mi olduunu bilmemin yolu
yoktu.
Daha genel bir ey olabileceini dnyordum, felaketin canlandrd bir ey. Hatta belki rahatsz
edilen bir eyin kastsz bir yan etkisi. Ama bir ekilde sonuncusundan kukuluydum.
Bu yzden, bu iteki genellikten de kuku duyuyordum.
Brandin orada brakt bir bubi tuza olmas ok byk olaslkt. Eitimli bir bycy, beni
akna evirmiti. Belki zihnimin berraklamasn salayan yalnzca olay yerinden uzaklamam
olmutu. Byye maruz kalmamdan sonraki eylemlerimi gzden geirdiim zaman, o zamandan bu
yana bir pus iinde hareket ettiimi grebiliyordum. Ve ne kadar ok dnrsem, bynn beni ele
geirmek iin zel olarak yapldna o kadar ok inanyordum. Onu anlamadmdan, bu bilgiyle
ondan kurtulduumu da dnemiyordum.
Bu her ne idiyse, bir kez daha dnmeden Frakir i brakmama yol amt ve kendimi ok -eytuhaf hissetmeme sebep olmutu. Bir bynn tuzana dtnz zaman hep banza geldii gibi,
dncelerimi ve duygularm tam olarak nasl etkilemi ve hl nasl etkiliyor olabileceini
bilemiyordum. Ama lmnden yllar sonra eski odalarnn yanndaki odaya yerlemem ve Logrus
ile Desenin Amber atosunun st koridorundaki olanaksz karlamalar zerine benim onun
odalarna girmem gibi ngrlemez bir olay zerine merhum Brandin onu kurmu olmas mmkn
grnmyordu. Hayr, arkasnda baka biri var gibiydi. Jurt m? Julia m?
Amber atosunun yreinde fark edilmeden i grmeleri olanakl grnmyordu. O zaman kim?
Ve Aynalar Koridorundaki ksmla bir ilgisi olabilir miydi? Bo kart ekiyordum. imdi orada
olsaydm, sorumluyu bulmak iin kendime zg bir by karabilirdim. Ama orada deildim ve
olaylarn o ucu bir aratrma iin beklemek zorundayd.
Artk k daha parlak akyor, gkyz mavisinden ktcl bir krmzya dnyordu.
"Giyil," dedim. zerimde by hissediyor musun?"
"Evet, Lordum," diye yant verdi.
"Neden bahsetmedin?"
"Sizinkilerden biri olduunu dndm. Belki savunma amal."
"Onu kaldrabilir misin? Ben iinde olduumdan yapamyorum."
"Kiiliinize fazla dolanm. Nereden balayacam bilemezdim."
"Bana by hakknda bir eyler syleyebilir misin?"
"Yalnzca orada olduunu, Lordum. Ama banzn evresinde daha ar grnyor."
"O zaman dncelerimi belli bir ekilde renklendiriyor olabilir mi?"
"Evet, soluk mavi."
"Onu nasl algladndan bahsetmiyordum. Yalnzca dnce srelerimi etkiliyor
olabileceinden."
Kanatlar mavi, sonra krmz akt. Tnelimiz aniden geniledi ve gkyz Kaosun lgn
renkleriyle aydnland. Takip ettiimiz yldz kk bir k boyutlarn ald -byyle
glendirilmiti, elbette- alt ve ortas yok edilmi bir dan tepesinde, gri ve zeytin rengi bir mezar
atosunun yksek bir kulesindeydi. Ta adas talam bir ormann zerinde yzyordu. Aalar opal
atelerle yanyordu. Turuncu, mor ve yeil.
"Sanrm zlebilir," diye dncesini syledi Giyil. Ama nasl olaca bu zavall iblis iin bir
muamma."
Homurdandm. Akan manzaray birka dakika izledim.
Sonra, blislerden bahsetmiken..." dedim.
"Evet?"

"Bana tyiga olarak bilinen tr hakknda ne anlatabilirsin?" diye sordum.


"Kenar n tesinde, uzakta yaarlar," diye yant verdi ve asl Kaosa en yakn yaratklar olabilirler.
Maddesel bedenlere sahip olduklarn sanmyorum. Deil bakalar, dier iblislerle bile pek az
ilikileri vardr."
"Aralarndan birini -ah- kiisel olarak tandn m hi?"
"Birka tanesiyle karlatm. Zaman zaman," diye yant verdi.
Daha da ykseldik. ato da aynsn yapyordu. Bir meteor yamuru, parlak ve sessiz bir ekilde
yanarak arkasndan geiyordu.
"nsan bedeninde yaayabilirler, onu ele geirebilirler."
"Bu beni artmad."
"Bunu defalarca yapan bir tanesini tanyorum. Ama sra d bir sorun kt. Anlalan lm
deindeki bir insan ele geirmi. nsan lnce tyiga orada ksl kalm. Artk bedeni terk
edemiyor. Nasl kaabileceini biliyor musun?"
Gryllkkrdad.
"Bir yamatan aa atlamal, herhalde. Ya da bir klcn stne dmeli."
"Ama ev sahibine kurtulamayacak kadar sk balandysa?"
Yine kkrdad.
"Beden alma iindeki rizikolardan biri."
"Ona borluyum," dedim. Kadna -ona yardm etmek isterdim."
Bir sre sessiz kald, sonra yant verdi. Yal ve bilge bir tyiga bu konularda bir eyler biliyor
olabilir. Onlarn nerede olduunu biliyorsunuz."
"Evet."
"Daha fazla yardmm dokunmad iin zgnm. Eski bir rktr tyigalar."
Ve artk o kuleye ynelmitik. Gkyz dediimiz, kayan kaleydoskopun altndaki yolumuz
nmzde inceldi ve ince bir iplikik oldu. Gryllpenceredeki a doru kanat vurdu ve onun
zerinden izledim.
Aaya baktm. Manzara ba dndrcyd. Uzak bir yerden bir hrlt geldi, sanki yeryznn
paralar ar ar birbirine srnyordu. Bu evrede olduka sradan bir olgu. Rzgarlar
giysilerimi dvyordu. Mandalina biiminde bulutlar solumdaki gkyzne boncuk gibi dizilmiti.
ato duvarlarndaki ilemelerin ayrntlarn karabiliyordum. Ikl odada bir ekil grdm.
Sonra ok yaklatk, pencereden geip ieri girdik. ri, kambur, gri ve krmz, boynuzlu, yar pullu
bir iblis ekli bana oval gz bebekli sar gzlerle bakt. Dilerini bir glmsemeyle kard.
"Day!" diye haykrdm inerken. Selamlar!"
Suhuy ne atlp, beni -dikkatle- kucaklarken Gryllgerindi ve silkelendi.
"Merlin," dedi sonunda, eve ho geldin. Sebebine zlyorum, ama gelmene seviniyorum. Gryll
sana anlatt m...?"
"Ekselanslarn kaybetmemizi mi? Evet. zldm."
Beni brakt ve bir adm geriledi.
"Beklenmedik bir ey deildi," dedi. Tam tersi. Aslnda, ok beklenen bir ey. Ama byle bir eyin
doru zaman olmaz."
"Doru," diye yant verdim, sol omzumda tutulan bir yeri ovalayp, bir tarak bulmak iin kala
cebimi yoklarken.
"O kadar uzun sredir hastayd ki, buna almtm," dedim. Sanki zayflyla anlamaya varm
gibiydi."
Suhuy ban sallad. Sonra, Dnecek misin?" diye sordu.

"Zorlu bir gn oldu," dedim. Protokol gerektirmiyorsa enerjimi korumay tercih ederim."
"imdilik gerektirmiyor," diye yant verdi. Yemek yedin mi?"
"Son zamanlarda deil."
"Gel o zaman," dedi. Sana besin bulalm."
Dnd ve uzak duvara doru yrd. Onu takip ettim.
Odada kap yoktu ve Suhuy tm yerel Glge basn noktalarn biliyor olmalyd, Saraylar bu
adan Amber in tam karsndayd. Amber de Glgenin iinden gemek son derece g olsa da,
Saraylar da glgeler lime lime olmu perdeler gibidir. ou kez aba gstermeden iinden bir baka
gerekliin iine bakabilirsiniz. Ve bazen, dier gereklikten de bir ey size bakyor olur. Kendinizi
havada, sualtnda ya da fkeli bir selin yolunda bulmamak iin dikkat etmelisiniz. Saraylar turizm
asndan hi byk deildir.
Neyse ki, Glgedeki eyler gerekliin bu ucunda, bir glgeustas -dokular bir araya getirerek
bir yol yaratabilecek biri- tarafndan idare edilebilecek kadar uysaldr. Glgeustalar, yrmemi
olsalar bile yeteneklerini Logrustan alan yerel byk beceri teknisyenleridir. Yryenler otomatik
olarak Glgeustalar Loncasnn yesi okular, ama pek az gerekte Logrusu yrmtr. Bunlar,
Saraylar daki tesisatlar ve elektrikiler gibidirler, becerileri Glge Yeryzndeki benzerleri kadar
eitlidir. Yetenek ve deneyimlerinin birleimi. Ben lonca yesiyim, ama yolu yoklayarak
bulmaktansa, bilen birini takip etmeyi tercih ederim. Sanrm bu konuda daha fazlasn sylemeliyim.
Belki bir gn sylerim.
Duvara ulatmzda, elbette, orada deildi. Puslanm ve solup gitmiti; duvarn olduu alandan
getik -ya da, daha dorusu, farkl bir paralel alandan- ve yeil bir merdivene ulatk. Eh, tam olarak
bir merdiven deildi. Bir dizi balantsz yeil diskti, sarmal izerek iniyordu, uygun adm
mesafesinde ve ykseklikteydiler, orada, gece havasnn ortasnda szlyorlard. atonun d
evresinde dolandlar ve sonunda bo bir duvarn nnde sona erdiler. O duvara ulamadan nce,
birka saniyelik parlak gn ndan, ksa bir mavi kar yandan ve sunaksz, iki yandaki sralarda
dizili iskeletleriyle bir katedrale benzeyen bir eyden getik. Sonunda duvara geldiimizde iinden
getik ve geni bir mutfaa girdik. Suhuy beni kilere gtrd ve istediklerimi almam iaret etti.
Biraz souk et ve ekmek buldum, kendime bir sandvi yaptm ve lk bira eliinde yedim. O da bir
para ekmek kemirdi ve ayn birayla dolu bir testiyi yudumlad. Tepemizde bir ku tm hzyla
belirdi, bet sesiyle gaklad, oday amadan yine yok oldu.
"Cenaze ne zaman?" diye sordum.
"nmzdeki kzl gkte, neredeyse tam bir dn sonra," diye yant verdi. Bu yzden uyumak ve
kendini toplamak iin zamann olacak. Belki."
"Ne demek, 'belki'?"
" kiiden biri olarak kara gzlem altndasn. te bu yzden seni buraya, tenha mekanlarmdan
birine ardm." Dnd ve duvardan geti. Testimi tayarak onu takip ettim ve yukarda izgili
gkyz, kayalk bir kntnn altndaki durgun bir yeil havuzun yannda oturduk. atosu, Kaos ve
Glgenin her yerinden paralardan olumu, yollarn iinde yollarla, lgn bir battaniye deseni gibi
bir araya getirilmiti. Ve ubukluyu taktna gre, fazladan gvenlik kaynaklarn var," diye yorum
yapt.
Uzand ve yzmn ok ubuklu tekerleine dokundu.
Parmamda, elimde ve kolumda hafif bir karncalanma hissettim.
"Day, retmenliimi yaparken sk sk gizemli laflar ettin," dedim. Ama artk mezun oldum ve
sanrm bu bana hangi lanet eyden bahsettiini bilmediimi syleme hakk veriyor."
Gld ve birasn yudumlad.

"Yansmada hep berraklar," dedi.


"Yansma..." dedim ve havuza baktm.
Yzeyinin altndaki siyah kurdelelerde imgeler yzyordu. Sar siyah cppesi bzlm bedenini
saklam, l yatan Swayhill, annem, babam, iblis ekiller, hepsi geiyor ve soluyor, Jurt, ben, Jasra
ve Julia, Random ve Fiona, Mandor ve Dworkin, Bill Roth ve tanmadm birok yz...
Bam iki yana salladm.
"Yansma berraklatrmad," dedim.
"Bir anlk bir sre deildir," diye yantlad.
Bu yzden dikkatimi yzler ve bedenler karmaasna evirdim. Jurt dnd ve uzun sre kald.
Byk bir zevkle giyiniyordu ve olduka salam grnyordu. Sonunda solduunda, daha nce
grdm yar tandk yzlerden biri geldi. Saraylar dan bir asil olduunu biliyordum ve anlarm
kartrdm.
Elbette. Uzun zaman olmutu, ama onu tanmtm. Jesby Evinden, Tmer, merhum Prens
Roloviansn en byk olu, artk Jesby Yollarnn efendisi -sivri sakal, kaln kalar, salam bir
yap, irkin saylmaz, ama hain grnl- anlatlanlara baklrsa cesur ve muhtemelen duyarl biri.
Sonra Chanicut Yollarnn Prensi Tubble belirdi, insan ve burgal iblis ekilleri arasnda gitti
geldi. Sakin, ar, incelikli; yzyllar yanda ve ok kurnaz; ince bir sakal, iri, masum, solgun
gzleri var ve pek ok oyunun ustas.
Bekledim ve Tubblen ardndan Jurt, onun ardndan Tmer gelip, halkalanan kurdelelerin arasnda
kayboldu. Daha fazla bekledim, ama yeni bir ey belirmedi.
"Yansmann sonu," diye bildirdim sonunda. Ama hl anlamn bilmiyorum."
"Ne grdn?"
"Kardeim Jurt," diye yant verdim, ve Jesby Prensi Tmer. Ve baka oluumlar arasnda,
Chanicuttan Tubble."
"ok uygun," diye karlk verdi. Kesinlikle uygun."
"Ee?"
"Senin gibi, Tmer ve Tubble da kara gzlem altnda. Tmer in Jesbyde olduunu anlyorum, ama
sanrm Jurt, Dalgarryden baka bir yerde dnyaya indi."
"Jurt geri mi dnd?"
Ban sallad.
"Annemin Gantu Kalesinde olabilir," dedim. Ya da, Sawalln ikinci bir yeri vard. Anch Yollar,
tam Kenar da."
Suhuy omuzlarn silkti.
"Bilmiyorum," dedi.
"Ama neden kara gzlem? Herhangi birimiz iin?"
"Sen Glgede iyi bir niversiteye gittin," dedi ve Amber Saraylarnda yaadn, ki bunun olduka
eitici olduundan eminim. Bu yzden, ltfen sen dn. Kukusuz bylesine iyi bileylenmi bir
zihin..."
"Anlyorum ki kara gzlemin anlam, bir tr tehlikeyle kar karyayz elemek..."
"Elbette."
"...Ama niteliini anlayamyorum. Elbette..."
"Evet."
"Swayhillin lmyle ilgili. Bu yzden bir tr siyasi hesaplamayla ilgili olmal. Ama uzaktaydm.
Olaylarn u anda ne kadar kzm olduunu bilmiyorum."
Bana ypranm, ama hl ktcl grnl dizi dizi dilerini sergiledi.

"Tahta geme meselesini dene," dedi.


"Tamam. Diyelim ki Sawall Yollar bir olas halefi destekliyor, Jesby bir bakasn, Chanicut bir
bakasn. Diyelim ki her biri bir dierinin grtlana yapm. Diyelim ki ben bir kan davasnn
ortasnda dnyorum. Bu yzden, u anda emirleri her kim veriyorsa, olaylarn karmasn
engellemek iin bizi gzlem altnda ilan etti. Bunu takdir ederim."
"Yaklatn," dedi, ama bundan daha teye gitti."
Bam iki yana salladm.
"Pes ediyorum," dedim.
Bir yerlerden bir feryat duyuldu.
"Sen dn," diye yant verdi, ben de gidip bir konuu karlayaym."
Kalkt, havuza adm att ve hemen kayboldu.
Biram bitirdim.

Blm 2
Ksa sre sonra solumdaki kaya prldad ve an gibi bir ses kard. Bilinli olarak niyetlenmeden,
dikkatim, Suhuyun ubuklu olarak bahsettii yzn evresinde younlat. O anda onu kendimi
savunmak iin kullanmaya hazrlandm hissettim. Ona bu kadar ksa srede ne kadar uyum
saladm, artk ne kadar tandk geldii ilgi ekiciydi. Suhuy parlak yerden, arkasnda daha uzun
boylu ve daha karanlk bir ekille karken ayaa kalkp taa dndm ve sol elimi o tarafa uzattm.
Bir an sonra ekil onu takip etti, madde kazand ve ahtapotsu bir maymun eklinden insan eklindeki
aabeyim Mandor a dnt. Onu son grdm zaman olduu gibi siyahlara brnmt, ama
giysileri daha temizdi, daha farkl bir kesime sahipti ve beyaz salar daha az dankt. Hemen
evremizdeki alan tarad ve bana glmsedi.
"Her eyin yolunda olduunu gryorum," diye bildirdi.
Askdaki koluna doru bam sallayarak kkrdadm.
"Beklenebilecei kadar iyi," diye yant verdim. Ben ayrldktan sonra Amber de ne oldu?"
"Yeni felaket yok," diye yant verdi. Yalnzca yardm edebilir miyim, diye grebilecek kadar
kaldm. Byyle evreyi biraz temizledim, deliklerin zerine koymak iin birka tahta ardm.
Sonra Randomdan gitme izni istedim, verdi ve eve geldim."
"Bir felaket mi? Amber de mi?" diye sordu Suhuy.
Bam salladm.
"Amber Saraynn koridorlarnda Tekboynuz ile Ylan arasnda bir karlama oldu ve byk
zararla sonuland."
"Ylann Dzenin aleminde o kadar uzaa gitmesine ne sebep olmu olabilir?"
"Amberin Hkm Mcevheri olarak adlandrd, Ylann kayp gz sayd eyle ilgiliydi."
"Tm hikayeyi dinlemeliyim."
Ona o girift karlamay anlattm, ama Aynalar Koridoru ve Brandin dairesindeki deneyimlerimi
atladm. Ben konuurken Mandor un baklar ubukluya, Suhuya, sonra yine ubukluya kayd. Bunu
fark ettiimi grnce glmsedi.
"Demek Dworkin bir kez daha kendinde...?" dedi Suhuy.
"Onu nceden tanmyordum," diye yant verdim. Ama neyin peinde olduunu biliyormu
gibiydi."
"...Ve Kashfa Kraliesi Ylann Gz ile gryor."
"Gryor mu, bilmiyorum," dedim. Hl operasyon sonras iyileme dneminde. Ama bu ilgi
ekici bir dnce. Eer ondan bakarsa, ne grr?"
"Sonsuzluun berrak, souk izgilerini herhalde. Tm Glgelerin altn. Hibir lml fazla uzun
sre dayanamaz."
"Kz Amber kanndan," dedim.
"Gerekten mi? Oberonunkinden mi?"
Bam salladm.
"Merhum deden ok aktif bir adamm," diye yorumlad.
"Yine de, grmek iin byk bir yk olurdu, ama ancak tahminlerime dayanarak konuabiliyorum
ve ilkeleri hakkndaki bilgilerime. Bundan ne kar, hibir fikrim yok. Yalnzca Dworkin bilebilir.
Eer akl bandaysa, bir sebebi vardr. Ustaln kabul ediyorum, ama ne yapacan asla tahmin
edemedim."
"Onu kiisel olarak tanyor musun?" diye sordum.

"Tanrdm," dedi, ok eskiden, sorunlar balamadan nce. Ve buna sevinmeli miyim, yoksa
zlmeli mi, bilmiyorum. yiletiine gre, herkesin iyilii iin alyor olabilir. Fakat ilgisi
tmyle partizanca da olabilir."
"Seni aydnlatamadm iin zgnm," dedim. Ben de eylemlerini gizemli buluyorum."
"Ben de Gz koyduu yere ardm," dedi Mandor.
"Ama hl olduka yerel bir mesele gibi geliyor kulaa, Amberin Kashfa ve Begma ile
ilikileriyle ilgili. Bu noktada speklasyon yaparak ne kazanlabilir, bilmiyorum. Dikkatimizin
ounu daha acil yerel sorunlara younlatrmak daha iyi olur."
imi ektim.
"Tahta kma gibi mi?" dedim.
Mandor tek kan kaldrd.
"Ah, Lord Suhuy sana oktan bilgi vermi."
"Hayr," diye yant verdim. Hayr, ama babamdan Amber deki taht kavgas, hizipler, entrikalar ve
ihanetler hakknda o kadar ok ey dinledim ki, konu zerinde kendimi otorite gibi hissediyorum.
Herhalde, Swayhill Evi soyundan gelenler arasnda da buna benzer bir durum olacaktr."
"Fikir doru," dedi, ama sanrm buradaki resim oradakinden biraz daha dzenli."
"Bu da bir eydir," dedim. Ben kendi amdan sayglarm sunup, defolup gitmek istiyorum. Bana
nasl hallolduunu anlatan bir kart atarsnz."
Mandor gld. Nadiren glerdi. Frakir in genelde bulunduu bileimin diken diken olduunu
hissettim.
"Gerekten bilmiyor," dedi, Suhuya bakarak.
"Yeni geldi," diye yant verdi Suhuy. Ona bir ey anlatacak zamanm olmad."
Cebimi kartrdm, bir madeni para buldum, ektim ve frlattm.
"Tura," dedim baktktan sonra. Sen anlat, Mandor. Neler oluyor?"
"Taht iin srada bir sonraki deilsin," dedi.
Glme sras bana gelmiti, ben de attm.
"Bunu zaten biliyordum," dedim. nmdeki kuyruun ne kadar uzun olduunu ksa bir sre nce,
yemekte bana sylemitin. Melez kandan birinin hesaba katlacan dnrsek."
"ki," dedi. Senden nce iki kii var."
"Anlamyorum," dedim. Dierlerine ne oldu?"
"ldler," diye yant verdi.
"Kt bir grip senesi mi?"
Bana kt kt glmsedi.
"Son zamanlarda hi grlmemi adette lmcl dello ve siyasi suikast oldu."
"Hangisi basknd?" *
"Suikastlar."
"Byleyici."
"...Ve nz Taht'n kara gzlem korumas altndasnz ve ilgili Evlerin gvenliine emanet
edildiniz."
"Sen ciddisin."
"Kesinlikle."
"Saflarn byle aniden seyrelmesi, ayn anda ilerlemeye alan bir sr kii kmas yznden mi
oldu. Yoksa yoldaki engelleri kaldran daha az kii yznden mi?"
"Taht emin deil."

"'Taht' dediin zaman, u anda tam olarak kimden bahsediyorsun? Bu aralar kararlar kim
veriyor?"
"Amblerash Lordu Bances," diye yant verdi, merhum kralmzn uzak bir akrabas ve eski dostu."
"Onu hatrlar gibiyim. Tahtta gz olmas ve btn bu ortadan kaldrmalarn arkasnda olmas
mmkn m?"
"Adam Ylann rahibi. Ettikleri yeminler herhangi bir yerde hkm srmelerini engelliyor."
"Yeminleri amann yollar vardr."
"Doru, ama adam byle bir eyle ilgilenmezmi gibi grnyor."
"Bu, bir favorisi olmas ve belki de ona biraz yardm etmesi olasln yok etmiyor. Tarikatn
zellikle seven biri var m taht evresinde?"
"Bildiim kadaryla, hayr."
"Bu, birinin bir eit anlama yapm olmas olasln yok etmiyor."
"Hayr, ama Bances birinin bir teklifle kolayca yaklaabilecei bir adam gerekten deildir."
"Baka bir deyile, olan bitenin zerinde olduuna inanyorsun."
"Aksine iaret eden veriler olmad srece."
"Srada kim var?"
"Chanicuth Tubble."
"kinci kim?"
"Jesbyli Tmer."
"Senin havuz bir numara," dedim Suhuya.
Bana yine dilerini gsterdi. Dnyor gibiydiler.
"Chanicut veya Jesbylerle kan davamz var m?" diye sordum.
"Yok aslnda."
"Demek yalnzca dikkatli oluyoruz."
"Evet."
"Her ey nasl buna geldi? Yani, hatrladm kadaryla bir sr ilgili insan vard. Uzun baklarn
gecesi falan m oldu?"
"Hayr, lmler bir sredir dzenli olarak gerekleiyor. Swayhillin durumu ktleince ani bir
kan gl olmad ama son zamanlarda birka lm oldu."
"Eh, soruturma yaplm olmal. Katillerden tutuklanan oldu mu?"
"Hayr, ya katlar, ya da ldrldler."
"Ya ldrlenler? Kimlikleri siyasi ilikilerine iaret edebilir."
"Pek deil. ou profesyoneldi. Dierlerinden birka genel tatminsizler ve bazlar zihinsel
olarak rahatszd."
"Btn bunlarn arkasnda kim olabileceine ilikin hibir ipucu yok mu diyorsun?"
"Bu doru."
"Ya pheliler?"
"Elbette Tubble bir pheli ama bunu yksek sesle sylemek iyi bir fikir deil. En krl kacak
oydu ve artk bunu yapacak durumda. Ayn zamanda, kariyerinde siyasi su ortakl, ikili oynama,
suikasta dayal ok ey var. Ama bu uzun zaman nceydi. Herkesin kilerinde birka iskelet vardr.
Yllardr sessiz ve muhafazakar bir adam olarak yayor."
"O zaman, Tmer. Kuku uyandracak kadar yakn. Onu kanl ilere balayacak herhangi bir ey var
m?"
"Pek yok. leri ak diyemeyiz. ok iine kapal bir adam. Ama gemite bu tr arlklarla hi
ilikilendirilmedi. Onu ok iyi tanmyorum, fakat bana hep Tubbledan daha sade, daha drst bir

kii gibi geldi. Taht ok istese, entrika evirmek iin zaman harcamak yerine, darbe dzenleyecek
biri gibi grnyor."
"Elbette, hepsi kendi kar iin hareket eden birok kii olabilir."
"Ve artk olay yakn olduundan, ksa srede yzeye kmalar gerekecek."
"yle grnyor, deil mi?"
Bir glmseme. Bir omuz silkme.
"Ta giyme treninin her eyi sona erdirmesi gerekmiyor," dedi. Bir ta bir kiiyi otomatik
olarak haner geirmez klmyor."
"Ama ardl tahta bir sr kt ykle gemek zorunda kalr."
"Tarihte ilk olmaz. Ve eer durup bir dnrsen, baz ok iyi hkmdarlar bu tr bulutlar altnda
baa gemitir. Bu arada, aklna dierlerinin de senin hakknda bu tr speklasyonlar yapyor
olabilecei geldi mi?"
"Evet, ve bu beni huzursuz ediyor. Babam uzun sre Amber tahtn istedi ve bu hayatn gerekten
de ok kartrd. Ancak, cehenneme kadar dedikten sonra mutlu olabildi. Hikayesinden tek ey
renmisem, budur. Benim yle bir hrsm yok."
Ama bir an, merak ettim. Dev bir devleti ynetmek nasl bir duygudur? Ne zaman burann,
Amber in, Glge Yeryzndeki Birleik Devletlerin politikalarndan ikayet etsem, otomatik olarak,
ben bata olsam ileri nasl idare ederdim, diye dnrdm.
"Acaba?" dedi Mandor.
Baklarm yere indirdim.
"Belki dierleri de ipucu bulmay umarak kendi berrak havuzlarna bakyordur," dedim.
"Kukusuz," diye yant verdi. Ya Tubble ve Tmer zamansz olarak lrlerse? Sen ne yapardn?"
"Dnmeyin bile," dedim. Bu olmayacak."
"Farz et."
"Bilmiyorum."
"Gerekten de kafana takl kalmamas iin bir tr karar vermen gerek. Kararn verdiin zaman
asla syleyecek sz bulamadn olmad."
"Teekkrler. Bunu unutmam."
"Son karlamamzdan bu yana olanlar anlat."
yle yaptm, Desen hayaletlerini ve her eyi anlattm.
Sonra yakn bir yerde feryat yine balad. Suhuy kayaya doru ilerledi.
"Beni affedin," dedi, kaya araland ve o iine girdi.
Hemen Mandor un dik baklarn zerimde hissettim.
"Muhtemelen yalnzca bir dakikamz olacak," dedi. Aslnda, seninle konumak istediim her eye
yetecek kadar zaman yok."
"ok zel, ha?"
"Evet. Bu yzden cenazeden nce benimle yemek yemek iin bir ayarlama yapmalsn. eyrek
dn sonra, mavi gkte, diyelim."
"Tamam. Senin yerinde mi, Sawall Yollarnda m?"
"Bana, Mandoryollarna gel."
Ben bam sallarken kaya yine prldad ve kvrak bir iblis ekli, bir bulut perdesi iinde mavi
mavi ldayarak ieri girdi. Hemen ayaa kalktm, uzatt eli pmek iin eildim.
"Anne," dedim. Bu zevki bu kadar erken beklememitim."
Glmsedi ve sonra dnerek uzaklat. Pullar soldu, yznn ve bedeninin hatlar akt. Mavi gitti
ve yerini normal deri rengi ald. Boydan kaybederken kalalar ve omuzlar geniledi, ama hl

uzundu. Kahverengi gzleri, ar ka kntlar ekilirken daha ekici oldu. Artk insanlam,
hafife yukar dnk burnunun zerinde birka il belirdi. Kahverengi salar, onu bu ekilde
grdm son seferden bu yana uzamt. Ve hl glmsyordu. Basit kemerli krmz tunii ona
yakmt; sol kalasnda bir me aslyd.
"Sevgili Merlinim," dedi, bam ellerinin arasna alp dudaklarm perek. Bu kadar iyi
grnmene sevindim. Son ziyaretinden bu yana uzun zaman geti."
"Son zamanlarda olduka hareketli bir yaamm oldu."
"Kukusuz," dedi. Muhtelif talihsizliklerinden bazlarn iittim."
"Herhalde iitmisindir. Herkesin, peinden dolaan ve dzenli olarak muhtelif bedenlerde onu
batan karan ve yaam, genel olarak, arzu edilmeyen koruma abalaryla karmaklatran bir
tyigas yoktur."
"lgimi gsterir, hayatm."
"Ayn zamanda mahremiyetime saygn, kararlarma gvenin olmadn gsterir."
Mandor boazn temizledi.
"Selam, Dara," dedi sonra.
"Herhalde sana yle grnmtr," dedi annem. Sonra, "Selam, Mandor," diye devam etti. Koluna
ne oldu?"
"Mimariyle ilgili bir yanl anlama," diye yant verdi Mandor. Bir sredir grnrlerde yoktun,
ama aklmzdan hi kmadn."
"Eer bu bir komplimansa, teekkr ederim," dedi Dara. "Evet, zaman zaman, toplumun arl
yk olmaya baladnda inzivaya ekiliyorum. Ama senin konumaya hakkn yok, baym,
Mandoryollarnn labirentlerinde uzun srelerle yok oluyorsun. Eer gittiin yer gerekten
orasysa."
Mandor eildi.
"Sylediiniz gibi, hanmefendi, benzer trden yaratklarmz gibi grnyor."
Darann gzleri ksld, ama sesi deimedi. Acaba? Evet, zaman zaman ruh hallerimizin
benzediini grebiliyorum, belki en basit eylem dzenlerimizden daha fazla. kimiz de son
zamanlarda ok dolatk, deil mi?"
"Ama ben dikkatsiz davrandm," dedi Mandor, yaral kolunu gstererek. Grne gre, sen
davranmadn."
"Ben mimariyle asla tartmam," dedi Dara.
"Ya kestirilemez baka eylerle?"
"Ortada ne varsa onunla almak isterim," dedi Dara.
"Genellikle ben de."
"Ya alamazsan?" diye sordu Dara.
Omuzlarn silkti.
"Bazen arpmalar kanlmaz olur."
"Vaktiyle pek oundan canl kurtuldun, deil mi?"
"nkar edemem, ama zerinden ok zaman geti. Sen de hayatta kalan cinsten malzemeyle yaplm
gibi grnyorsun."
"imdiye dek," diye yant verdi Dara. Bir gn kestirilemez etkenler ve arpmalar zerine sohbet
etmeliyiz. Her adan ayn karsak garip olmaz myd?"
"Ben ok arrdm," diye yant verdi Mandor.
Sohbetleri karsnda bylenmi ve biraz da korkmutum, ama ancak el yordamyla
ilerleyebiliyordum ve ayrntlar hakknda hibir fikrim yoktu. kisi de bir ekilde birbirine

benziyordu ve genel bir sohbetin bylesine kesinlik ve vurguyla yapldn hi duymamtm. Amber
dnda. Orada genellikle bu ekilde konumay oyun haline getirmilerdir.
Mandor sonra, Beni affedin," dedi herkese, ama artk ekilip iyilemeye almalym.
Konukseverliin iin teekkr ederim, efendim." Suhuya eildi. Ve sana, yolumuzun... kesitiini
renme zevki iin." bu Darayayd.
"Daha yeni geldin," dedi Suhuy ve bir ey ikram edemedim. Beni kt bir ev sahibi yapyorsun."
"Temin ederim, eski dostum, byle bir dnm baarabilecek kimse yoktur," dedi Mandor.
Alan yola doru gerilerken bana bakt. Grmek zere," dedi ve ben bam salladm.
Yola geti ve o gzden kaybolunca kaya katlat.
"amamak mmkn deil," dedi annem, nasl da doalama yapyor."
"Zarafet," diye dncesini syledi Suhuy. Doutan bol bol sahip."
"Acaba bugn kim lecek?" dedi Dara.
"Bu imal szn gerekesi olduundan emin deilim," diye yant verdi Suhuy.
Dara gld.
"Ve eer varsa," dedi, kesinlikle zevkli bir biimde son nefeslerini verecekler."
"Knayarak m, kskanarak m konuuyorsun?" diye sordu Suhuy.
"Hibiri," dedi Dara. nk ben de zarafete -ve iyi bir davrana- hayranlk duyarm."
"Anne," dedim, neler oluyor?"
"Ne demek istiyorsun, Merlin?" diye yant verdi.
"Buradan uzun zaman nce ayrldm. Beni bulmas ve benimle ilgilenmesi iin bir iblis gnderdin.
Herhalde, Amber kanndan birini takip edebiliyordu. Bu yzden benimle Luke arasnda kararsz kald.
Bylece ikimizi birden korumaya balad. Luke dzenli olarak beni ldrmeye almaya balayana
kadar. Sonra beni Luketan korudu ve hangimizin doru kii olduunu anlamaya alt. Hatta bir sre
Luke ile yaad ve daha sonra beni takip etti. Bundan bir eyler karabiliyor olmalydm, nk
annemin ismini renmeye ok hevesliydi. Grne gre, Luke da ebeveynleri hakknda benim
kadar az skym."
Kahkaha att.
"Harika bir resim oluturuyor," diye balad. Kk Jasra ve Karanln Prensi-"
"Konuyu deitirmeye alma. Yetikin bir adam iin bunun ne kadar utan verici olduunu bir
dn. Annesi ona bakmas iin iblisler gnderiyor."
"Tekil. Yalnzca tek bir iblis, hayatm."
"Kimin umurunda? lke ayn. Bu koruma meselesiyle neye varmaya alyorsun? ok kzdm-"
"Tyiga hayatn muhtemelen birden ok kez kurtard, Merlin."
"ey, evet. Ama-"
"Korunan bir adam yerine l bir adam m olmak isterdin? Srf benden kaynakland iin?"
"Konu bu deil!"
"O zaman konu ne?"
"Grne gre kendime bakamayacam dndn ve-"
"Eh, bakamadn."
"Ama bunu bilmenin yolu yoktu. Glgede bir bakcya ihtiya duyduum, naif, kolaylkla aldanan,
dikkatsiz biri olduum varsaymyla hareket etmen beni ok kzdrd."
"Sanrm, Saraylar dan bylesine farkl bir Glgeye gitmekte olduunu sylemem de duygularn
incitebilirdi."
"Evet, ben kendime bakabilirim!"

"O kadar da harika bir i karmyordun. Ama kendi hakknda bir dizi dayanaksz varsaymda
bulunuyorsun. Senin belirttiin sebeplerin byle bir eylemde bulunmak iin benim sahip olduum
sebepler olduunu dnmene yol aan nedir?"
"Tamam. Lukeun her otuz Nisanda beni ldrmeye alacan bildiini syle. Ve eer yant
evetse, neden bana sylemedin?"
"Lukeun seni her 30 Nisanda ldrmeye alacan bilmiyordum."
Srtm dndm. Yumruklarm skp atm.
"Demek srf zevk iin yaptn."
"Merlin, neden bakalarnn bazen senin bilmediin eyler bildiini kabul etmeyi bu kadar g
buluyorsun?"
"Bana bunlardan bahsetme gnlszlnle bala."
Uzun sre sessiz kald. Sonra, Korkarm sylediin baz eylerde doruluk pay var," diye yant
verdi. Ama bunlardan bahsetmemem iin gl sebeplerim vard."
"O zaman bana bahsedememenle bala. Neden o zaman bana gvenemediini anlat."
"Bir gven meselesi deildi."
"Artk ne olduunu bana anlatmanda saknca var m?"
Tekrar uzun bir sessizlik oldu.
"Hayr," dedi sonunda. Henz olmaz."
Yz hatlarm sakin, sesimi kontroll tutarak ona dndm.
"O zaman hibir ey deimedi," dedim, deimeyecek de. Bana hl gvenmiyorsun."
"Bu doru deil," diye yant verdi, Suhuya bir gz atarak.
"Yalnzca bu meselelere girmenin ne yeri, ne de zaman."
"Sana yiyecek ya da iecek bir eyler getirebilir miyim, Dara?" dedi Suhuy hemen.
"Teekkr ederim, hayr," diye yant verdi Dara. Daha fazla kalamam."
"Anne, o zaman bana tyiga hakknda bir ey syle."
"Ne bilmek istiyorsun?"
"Onu Kenar in tesinden bir yerden ardn."
"Bu doru."
"Bu tr eylerin kendileri bedensiz, ama kendi amalar iin canl bir konakta yaayabiliyorlar."
"Evet."
"Diyelim ki yle bir varlk lm nna yakn birinin bedenini ald. Bu onu bedeni canlandran tek
ruh ve kontrol eden tek zeka kld."
"lgi ekici. Bu teorik bir soru mu?"
"Hayr. Peimden yolladnn bana geldi. Artk o bedeni terk edemiyor. Neden?"
"Pek emin deilim," dedi.
"Orada ksl kald," dedi Suhuy. Ancak mevcut bir zekaya tepki olarak gelip gidebilir."
"Tyigann kontrolndeyken beden bilinci ldren hastalktan kurtuldu," dedim. Yani hayat
boyunca orada kalacak m demek istiyorsun?"
"Evet. Bildiim kadaryla."
"O zaman bana unu syle: Beden ldnde serbest mi kalacak, yoksa onunla birlikte lecek mi?"
"kisi de olabilir," diye yant verdi Suhuy. Ama bedende ne kadar uzun kalrsa, onunla birlikte yok
olmas o kadar olas."
Anneme baktm.
"te hikayenin sonu," dedim.
Omuzlarn silkti.

"Onunla iim bitti ve serbest braktm," dedi ve ihtiya doarsa yeni bir tane arlabilir."
"Bunu yapma," dedim.
"Yapmayacam," dedi. Artk gerek yok."
"Ama olduunu dnseydin, yapar mydn?"
"Bir anne olunun gvenliine deer verir. Olu bundan holansa da, holanmasa da."
Sol elimi kaldrdm, fkeli bir hareketle iaret parmam kaldrdm ve o anda parlak bir bilezik
takmakta olduumu fark ettim. rlm bir halatn hologram gibiydi. Elimi indirdim, ilk tepkimi
yuttum ve Artk duygularm biliyorsun," dedim.
"Onlar uzun zamandr biliyorum," dedi. Yarm dn sonra, mor gkte Sawall Yollannda yemek
yiyelim. Kabul m?"
"Kabul," dedim.
"O zamana dek. yi dnler, Suhuy."
"yi dnler, Dara."
adm att ve grg kurallarna uygun bir ekilde, geldii yoldan gitti.
Dndm ve havuzun kenarna yrdm, derinliklerine baktm, omuzlarmdaki kaslarn ar ar
gevediini hissettim.
imdi orada Jasra ve Julia vard, Kaledeki ikalede, laboratuvarda byyle ilgili bir ey
yapyorlard. Ve sonra stlerine iplikler akt, her tr dzen ve gzelliin tesinde, zalim bir gerek,
onlar byleyici ve korku verici oranlara sahip bir maske yapt.
Omzumda bir el hissettim.
"Aile," dedi Suhuy, entrikalar evirir ve ldrtr. u anda sevginin zorbaln hissediyorsun,
deil mi?"
Bam salladm.
"Mark Twain dostlarn seebilecein, ama aileni seemeyecein hakknda bir eyler sylemiti,"
diye yant verdim.
"Neyin peinde olduklarn bilmiyorum, ama baz kukularm var," dedi. imdi dinlenmek ve
beklemek dnda yaplacak bir ey yok. Hikayeni daha fazla dinlemek isterim."
"Teekkrler, Day. Evet," dedim. Neden olmasn?"
Bylece ona hikayemin kalann anlattm. Bir ara daha fazla yemek iin mutfaa getik, sonra
baka bir yoldan alaca karanlk ya da ivit rengi, yldzsz bir gkyz altndaki pembe kayalarda ve
kumsallarda knlar limon rengi bir okyanusun zerinde szlen bir balkona ktk. Orada anlatmm
bitirdim.
"Bu ilgi ekici olmaktan da te," dedi sonunda.
"yle mi? inde benim grmediim bir ey mi gryorsun?" diye sordum.
"Acele bir hkm veremeyeceim kadar dnecek ok ey verdin bana," dedi. imdilik burada
brakalm."
"Pekala."
Korkulua dayandm, sulara baktm.
"Dinlenmeye ihtiyacn var," dedi bir sre sonra.
"Sanrm yle."
"Gel, sana odan gstereyim."
Elini uzatt ve tuttum. Birlikte zemine battk.
Ve bylece Suhuy Yollar'nda, kapsz, duvar hallar ve ar perdelerle evrili bir odada uyudum.
Bir kulede olabilirdim, nk duvarn tesinde esen rzgarlar iitebiliyordum.
Uyudum, rya grdm...

Amber atosuna geri dnmtm, kvlcml Aynalar Koridoru boyunca yryordum. Mumlar
yksek amdanlarda titreiyordu. Admlarm ses karmyordu. Her biimde ayna vard.
ki yandaki duvarlar kaplamlard, byk aynalar, kk aynalar. Yanstlarak, arptlarak, bazen
tekrar yanstlarak derinliklerinden getim...
Solumda, yksek, kalay ereveli, atlak bir aynann nnde durdum. Dnerken bu sefer
greceim kiinin ben olmayacan biliyordum.
Yanlmamtm. Aynadan dar Coral bakyordu. zerinde eftali rengi bir bluz vard ve gz
rtsn takmamt. Aynadaki atlak yzn ortadan ayrmt. Sol gz, hatrladm gibi yeildi.
Sanda Hkm Mcevherini tayordu. kisi de bana odaklanm gibiydi.
"Merlin," dedi. Bana yardm et. Bu ok tuhaf. Bana gzm geri ver."
"Nasl yaparm, bilmiyorum," dedim. Ne yapldn anlamyorum."
"Gzm," diye devam etti, iitmemi gibi. Hkm Gznde dnya glerle dolu, souk -ok
souk!- ve sevecen bir yer deil. Bana yardm et!"
"Bir yol bulacam," dedim.
"Gzm..." diye devam etti.
Hzla ilerledim.
Tabanna bir anka ekli oyulmu, tahta bir erevedeki dikdrtgen bir aynadan Luke bana bakt.
"Hey, eski dostum," dedi, biraz zgn bir grntyle, babamn klcn geri alabilmeyi isterdim.
Ona rastlamadn, deil mi?"
"Korkarm hayr," diye mrldandm.
"Hediyeni bu kadar ksa bir sre iin elimde tutabilmem utan verici. Gzn ak olsun, olmaz m?
Eline geebileceini hissediyorum."
"Yaparm," dedim.
"Hem, olan bitenden sen sorumlu saylrsn," diye devam etti.
"Doru," diye kabul ettim.
"...Ve onu geri almak isterdim."
"Evet," dedim uzaklarken.
Samdaki kestane ereveli elipsten ktcl bir gl geldi. Dndm zaman Victor Melman,
sorunlarm henz balarken karlatm Glge Dnyal bycy grdm.
"Cehennem azabnn olu!" diye tslad. Limboda kaybolmu olduunu grmek gzel. Kanm
ellerinde alev alev yansn."
"Kann kendi ellerinde," dedim. Seni intihar etmi olarak kabul ediyorum."
"Hi de deil!" diye terslendi. Beni hileyle ldrdn."
"Samalk," diye yant verdim. Bir sr suum olabilir, ama senin lmn aralarnda deil."
Uzaklatm, eli aynadan kt ve omzumu yakalad.
"Katil!" diye haykrd.
Elini ittim.
"Defol git!" dedim ve yrmeye devam ettim.
Sonra, solumda, geni, camnda yeilimsi bir pus olan yeil ereveli bir aynadan Random ban
sallayarak beni selamlad.
"Merlin! Merlin! Neyin peindesin?" diye sordu. Bir sredir olan biten her eyi bana
anlatmadnn farkndaym."
"ey," diye yant verdim, turuncu tirt ve Levis giymi ekle bakarak, bu doru, efendim. Baz
eylere girmeye zamanm olmad."
"Kralln gvenliiyle ilgili eyler ve senin zamann yoktu, ha?"

"ey, sanrm bir takdir faktr ortaya kt."


"Eer bizim gvenliimizi ilgilendiriyorsa, takdir hakkn kullanacak olan benim."
"Evet, efendim. Bunun farkndaym."
"Konumalyz, Merlin. Bu ie bir ekilde senin zel hayatn m kart?"
"Sanrm bu doru."
"Fark etmez. Krallk daha nemli. Konumalyz."
"Evet, efendim. En ksa zamanda-"
"En ksa zamandaym, lanet olsun! Hemen! Neyin peindeysen oyalanmay brak ve hemen kn
kaldrp buraya gel! Konumak zorundayz!"
"En ksa zamanda-"
"Bana bundan bahsetme! nemli bilgiler saklyorsan bu ihanete girer! Seni hemen grmeliyim!
Eve gel!"
"Geleceim," dedim ve uzaklatm. Sesi, dierlerinin srmekte olan, taleplerini, yakarlarn,
sulamalarn tekrarlayan korosuna katld.
Bir sonraki aynada -yuvarlakt ve mavi rgl bir erevesi vard- Julia bana bakyordu.
"te oradasn," dedi, neredeyse zlemle. Seni seviyordum, biliyordun."
"Ben de seni seviyordum," diye itiraf ettim. Bunu fark etmem uzun zaman ald. Ama sanrm her
eyi berbat ettim."
"Beni yeterince sevmiyordun," dedi. Bana gvenecek kadar deil. Ve bu yzden benim gvenimi
yitirdin."
Baklarm kardm.
"zgnm," dedim.
"Bu yeterli deil," diye karlk verdi. Bu yzden, dman olduk."
"yle olmak zorunda deil."
"ok ge," dedi. ok ge."
"zgnm," diye tekrarladm ve uzaklatm.
Bylece krmz, elmas eklinde bir ereve iindeki Jasraya geldim. Parlak trnakl eli uzand ve
yanam okad.
"Bir yere mi gidiyorsun, sevgili olum?" diye sordu.
"Umarm yledir," dedim.
Yznde arpk bir glmseme belirdi ve dudaklarn bzd.
"Olumu kt etkilediine karar verdim," dedi. Seninle arkada olunca keskin tarafn yitirdi."
"Bunun iin zgnm," dedim.
"...Ki bu onu hkmetmek iin yetersiz klyor."
"Yetersiz mi, yoksa gnlsz m?" diye sordum.
"Hangisi olursa olsun, senin hatan."
"O artk byk bir ocuk, Jasra. Kendi kararlarn verir."
"Korkarm ona yanl kararlar vermeyi sen rettin."
"O kendine ait, hanmefendi. Senin holanmadn eyler yapyorsa beni sulama."
"Ya sen onu yumuattn iin Kashfa parampara olursa?"
"Bu sulamay kabul edemeyeceim," dedim, ne bir adm atarak. yi ki byle yapmm, nk eli
hzla frlad, trnaklar yzm penelemeye alt, klpay kard. Ben uzaklarken peimden
kfrler savurdu. Neyse ki, dierlerinin haykrlar arasnda bouldu.
"Merlin?"

Saa dndmde, yzeyiyle kvrk erevesi tek para, gm bir aynada Naydann yzn
grdm.
"Nayda! Sen neden peimdesin?"
"Hibir ey," diye yantlad tyiga kadn. Yalnzca geiyordum ve yn sormak istedim."
"Benden nefret etmiyor musun? Ne kadar mutluluk verici!"
"Senden nefret etmek mi? Aptal olma. Bunu asla yapamam."
"Bu koridordaki herkes bana sinir oluyor gibi."
"Bu yalnzca bir rya, Merlin. Sen gereksin, ben gereim ve dierlerini bilmiyorum."
"Annem beni korumak zere seni o byye hapsettii iin zgnm. Onca sene nce. Artk
gerekten kurtuldun mu? Kurtulmadysan, belki ben-"
"Kurtuldum."
"Koullarn yerine getirmek iin onca sorun yaam olmana zldm. Lukeu mu, yoksa beni mi
koruman gerektiini bilememek. Berkeleyde, ayn evrede iki Amberli olacan kim bilebilirdi?"
"Ben zgn deilim."
"Ne demek istiyorsun?"
"Yn sormak iin geldim. Lukeu nasl bulabileceimi bilmek istiyorum."
"ey, Kashfada. Geen gn kral olarak ta giydi. Onu neden istiyorsun?"
"Tahmin edemedin mi?"
"Hayr."
"Ona m. Hep ktm. Artk geastan kurtuldum ve kendime ait bir bedenim var. Gail olduumu
ve duygularm bilmesini istiyorum. Teekkrler, Merlin. Hoa kal."
"Dur!"
"Evet?"
"Onca yl beni koruduun iin hi teekkr edemedim. Senin iin yalnzca bir drt olsa da, hatta
benim iin byk bir rahatszlk olsa da. Teekkrler ve iyi anslar."
Glmsedi ve solup gitti. Uzanp aynaya dokundum.
"ans," dediini iittiimi sandm.
Tuhaf. Bir ryadaydm. Yine de uyarlamyordum ve gerek gibi geliyordu. Ben"Gryorum ki Saraylar daki entrikalara yetimisin," bu adm tedeki, siyah ereveli, dar bir
aynadan gelmiti. O tarafa yrdm. Kardeim Jurt dik dik bana bakyordu.
"Ne istiyorsun?" diye sordum.
Yz benimkinin fkeli bir taklidiydi.
"Asla domam olman," dedi. Bu olmazsa, seni l grmek isterim."
"nc seenein ne?" diye sordum.
"zel bir cehenneme kapatlman, sanrm."
"Neden?"
"Benimle istediim her eyin arasnda duruyorsun."
"Memnunlukla kenara ekilirim. Nasl yapacam syle."
"Kendi bana yapabilmenin ya da yapmann yolu yok."
"Bu yzden benden nefret ediyorsun?"
"Evet."
"Kaynaktaki banyon duygularn yok etti sanyordum."
"Tam tedavi grmedim ve yalnzca onlar daha gl kld."
"Her neyse, her eyi unutup batan balayabilir ve dost olabiliriz."
"Asla."

"Ben yle dnmyorum."


"Hep seni benden ok sevdi ve imdi tahta kacaksn."
"Samalama. Taht istemiyorum."
"Senin arzularnn hibir nemi yok."
"Tahta kmayacam."
"Evet, kacaksn. nce ben seni ldrmezsem."
"Aptal olma. Buna demez."
"Ksa sre sonra bir gn, sen hi beklemezken, dneceksin ve beni greceksin. ok ge olacak."
Ayna kapkara kesildi.
"Jurt!"
Hibir ey. Ona hem uyankken, hem dlerimde tahamml etmek zorunda kalmak sinir bozucu.
Bam birka adm temde, solda, ate ereveli bir aynaya evirdim. Bir ekilde sradakinin o
olduunu biliyordum.
Ona doru yrdm.
Kadn glmsyordu.
"Ve ite aldn," dedi.
"Hala, neler oluyor?"
"Genellikle 'giderilemez' olarak nitelenen bir tr anlamazlk gibi grnyor," diye yant verdi
Fiona.
"htiya duyduum yant bu deil."
"Daha iyi bir yant vermek iin ok ey oluyor."
"Ve sende bunun bir parassn?"
"ok kk bir para. u anda fazla faydas dokunacak biri deil."
"Ne yapmam gerekiyor?"
"Seeneklerini ren ve en iyisini se."
"Kim iin en iyi? Ne iin en iyi?"
"Ancak sen bilebilirsin."
"Bana bir ipucu verebilir misin?"
"Seni oraya gtrdm gn Corwinin Desenini yryebilir miydin?"
"Evet."
"Ben de yle dnmtm. Sra d koullar altnda izildi. Asla taklit edilemez. Bizim
Desenimiz, kendisi ok zarar grm ve bunu engelleyemeyecek durumda olmasayd, izilmesine
asla izin vermezdi."
"Ee?"
"Desenimiz onu sourmaya, iine katmaya alyor. Bunu baarrsa, sava srasnda Amber
Deseninin yok edilmesi kadar korkun olacak. Kaosla sren denge tamamen bozulacak."
"Kaos bunu nleyecek kadar gl deil mi? Glerinin eit olduunu sanyordum."
"Sen Glge Deseni onarp Amber onu souruncaya kadar yleydi. Bu onun gcn Kaosunkinin
tesine tad. Artk, Logrusun gcne kar koyarak babannkine uzanabiliyor."
"Ne yaplacan anlamyorum."
"Henz ben de anlamyorum. Ama sylediklerimi unutma, zaman geldiinde bir karar vermelisin.
Neyle ilgili olaca konusunda en ufak bir fikrim yok, ama ok nemli olacak."
"O hakl," dedi arkamda bir ses.
Dndm ve tepesine gm bir gl oturtulmu parlak siyah bir ereve iinde babam grdm.
Fionann Corwin!" dediini duydum. Neredesin?"

"Ik olmayan bir yerde," dedi babam.


"Bir ekilde Amber de olduunu dnyordum, baba, Deirdre ile birlikte," dedim.
"Hayaletler hayaletilik oynarlar," diye yant verdi. Fazla zamanm yok, nk gcm az. Sana
ancak unu syleyebilirim: Bu mesele halledilinceye kadar ne Desene, ne de Logrusa gvenme, ne
de dllerinden birine."
Solmaya balad.
"Sana nasl yardmc olabilirim?" diye sordum.
O yok olmadan Saraylar da..." szcn duydum.
Yine dndm.
"Fi, bununla Ne demek istedi?" diye sordum.
Kalarm atmt.
"Yantn Saraylar da bir yerde olduu izlenimine kapldm," diye yant verdi yavaa.
"Nerede? Nereye bakmalym?"
Ban iki yana sallad ve dnmeye balad.
"En iyi kim bilebilir?" dedi.
Sonra o da yok oldu.
Geriden, ileriden hl sesler bana sesleniyordu. Alamalar, kahkahalar vard ve ismim tekrarland.
Hzla ilerledim.
"Ne olursa olsun," dedi Bill Roth, iyi bir avukata ihtiyacn olursa, ben hallederim. Kaosta bile."
Ve sonra arpk ereveli minik bir aynadan Dworkin gzlerini ksarak bakt.
"Korkulacak bir ey yok," dedi, ama nceden kestirilemeyen her trden ey evrende yzyor."
"Ne yapacam?" diye haykrdm.
"Kendinden byk bir ey olmalsn."
"Anlamyorum."
"Hayatn olan kafesten ka."
"Ne kafesi?"
Gitti.
Kotum ve szckleri evremde nlad.
Koridorun sonuna yakn, ereveye gerilmi bir para sar ipek gibi grnen bir ayna vard. inde
Cheshire Kedisi srtyordu.
"Buna demez. Hepsinin can cehenneme," dedi. Kabareye gel, eski dostum. Birka iki yuvarlar,
adamn resim yapmasn seyrederiz."
"Hayr!" diye haykrdm. Hayr!"
Ve sonra yalnzca srt kald. Bu sefer ben soldum. Merhametli, kara boluk ve bir yerlerde esen
rzgarn sesi.

Blm 3
Ne kadar uyudum, bilmiyorum. Suhuyun ismimi tekrarlamasyla uyandm.
"Merlin, Merlin," dedi. Gkyz beyaz."
"Ve dolu bir gn beni bekliyor," diye yant verdim. Biliyorum. Gecem de doluydu."
"Demek sana ulat."
"Ne?"
"Zihnini aydnlanmaya amak iin gnderdiim kk bir by. Seni tahminler ve phelerle
yormak yerine, iindeki yantlara gtreceini umuyordum."
"Aynalar Koridorundaydm."
"Hangi ekilde geleceini bilmiyordum."
"Gerek miydi?"
"Bu tr eylerin olduu kadar."
"Eh, teekkrler sanrm. Aklma Gryllin senin beni annemden nce grmek istediini sylemesi
geldi."
"Onunla grmeden nce ne kadar ok ey bildiini grmek istiyordum. Seme zgrln
korumak istiyordum."
"Ne diyorsun?"
"Seni tahtta grmek istediinden eminim."
Dorulup oturdum ve gzlerimi ovaladm.
"Sanrm bu mmkn," dedim.
"Bunu gerekletirmek iin ne kadar ileri gider, bilemiyorum. Onun planlarna maruz kalmadan
nce kendi kararn vermen iin sana bir frsat tanmak istedim. Bir fincan ay alr msn?"
"Evet, teekkrler."
Sunduu kupay kabul ettim ve dudaklarma kaldrdm.
"stekleri hakkndaki tahminlerin dnda annem hakknda ne diyorsun?" diye sordum.
Ban iki yana sallad.
"Program ne kadar hareketli, bilmiyorum," dedi, eer kastettiin buysa. Ve onunla ya da bir
bakasyla balantlysa, geldiinde zerinde olan by soldu."
"Senin iin mi?"
Ban sallad.
Bir yudum daha aldm.
"Kuyruun bana bu kadar yakn olduumu bilmiyordum," diye ekledim. Jurt drdnc ya da
beinci srada, deil mi?"
Ban sallad.
"ok dolu bir gn olacan hissediyorum," dedim.
"ayn bitir," dedi ve sonra beni takip et."
Uzak duvardaki ejderha desenli duvar halsnn iinden geip kayboldu.
Kupam tekrar kaldrrken sol bileimdeki parlak bilezik zld ve bana doru szld, rg
grnn kaybetti, saf ktan bir halka oldu. Tarn kokusunun zevkini karrm gibi duman
tten ayn zerinde durdu.
"Selam, Hayalet," dedim. Neden o ekilde bileime sarldn?"
"Normalde taktn o ip paras gibi grnmek iin," dedi. "Bu etkiden holandn dndm."
"Demek istediim, bunca zamandr ne yapyordun?"

"Yalnzca dinliyordum, Baba. Nasl faydam dokunabileceini grmek iin. Bu kiilerin hepsi
akraban m?"
"imdiye dek karlatklarmz, evet."
"Onlarn aleyhine konumak iin Amber e dnmemiz art m?"
"Hayr, burada, Saraylar da da yaplabilir." Bir yudum daha ay aldm. Aklnda zellikle kt bir
his mi var, yoksa bu yalnzca genel bir soru mu?"
"Annene ve aabeyin Mandor a gvenmiyorum. Benim bykannem ve amcam olsalar da. Sanrm
sana bir tuzak hazrlyorlar.
"Mandor bana kar hep iyi oldu."
"...Ve dayn Suhuy son derece salam grnyor, ama bana Dworkini ok hatrlatyor. Bir sr
isel kargaaya sahip ve her an keileri karabilecek durumda olabilir mi?"
"Umarm deildir," dedim. Hi keileri karmad."
"Eyvah, o zaman byyor ve bu bir gerilim zaman."
"Bu pop psikoloji bilgisini nereden edindin?"
"Glge Dnyann byk psikologlarn inceliyordum. nsan anlamak iin sren abalarmn bir
paras. Mantksz ksmlarn renme zamannn geldiini fark ettim."
"Btn bunlara sebep olan ne?"
"Mcevher de karlatm, Desenin daha yksek kopyas, aslnda. Anlayamadm ksmlar
vard. Bu beni kaos teorisini dnmeye itti, sonra Menninger e ve bilinteki gstergeleri hakknda
tm dierlerine."
"Sonu olarak?"
"Artk daha akllym."
"Desen hakknda, demek istiyorum."
"Evet. Ya kendisinde, tpk canl varlklarda olduu gibi bir mantkszlk unsuru var, ya da yle bir
trden zeka ki, sreleri daha aa varlklara mantksz geliyor. Pratik adan, iki aklama da ayn
ey demek."
"Tasarladm baz testleri uygulama frsatn hi bulamadm, ama kendin hakkndaki bilginle,
senin de bu tr bir kategoriye girdiini syleyebilir misin?"
"Ben mi? Mantksz m? Bu fikir hi aklma gelmedi. Nasl olabileceini gremiyorum."
aym bitirdim ve bacaklarm yatan kenarndan sarkttm.
"ok kt," dedim. Sanrm bir lde bizi gerekten insan yapan ey bu -bu ve bunun kendimizde
olduunu fark etmek, elbette."
"Gerekten mi?"
Ayaa kalktm ve giyinmeye baladm.
"Evet, ve onu kendi iimizde kontrol etmek zeka ve yaratclkla ilgili bir ey olabilir."
"Bu konuyu ok yakndan incelemem gerekecek."
"Yap bunu," dedim, izmelerimi ekerken ve bulgularn bana anlat."
Giyinmeye devam ederken sordu, Gkyz mavi olduunda aabeyin Mandor la birlikte kahvalt
m edeceksin?"
"Evet," dedim.
"Ve daha sonra annenle le yemei yiyeceksin."
"Bu doru."
"Daha da sonra, merhum kraln cenazesine katlacaksn."
"Evet."
"Seni korumam iin bana ihtiyacn var m?"

"Akrabalarmn yannda gvende olacam. Hayalet. Sen onlara gvenmesen bile."


"Katldn son cenaze bombalanmt."
"Bu doru. Ama o Luketu ve son vermeye yemin etti. Sorun kmayacak. Etraf grmek istiyorsan,
git."
"Tamam," dedi. stiyorum."
Kalktm ve oday ap ejderhann nnde durdum.
"Bana Logrusa giden yolu syleyebilir misin?" diye sordu Hayalet.
"aka m yapyorsun?"
"Hayr," dedi. Deseni grdm, ama Logrus'un yerini hi grmedim. Onu nerede tutuyorsunuz?"
"Sana bundan daha iyi hafza ilevleri verdim sanyordum. O eyle son karlatnda onu fena
halde kzdrdn."
"Sanrm yle. Sence kin besliyor mudur?"
"Aslnda evet. Ama dnnce, evet. Ondan uzak dur."
"Bana kaos faktrn, mantksz olan incelememi tledin."
"Ama intihar etmeni tlemedim. Sana ok emek verdim."
"Ben de kendime deer veriyorum. Ve hayatta kalma drtsne sahip olduumu biliyorsun. Tpk
organik varlklar gibi."
"Asl merak ettiim yarg yetenein."
"Yeteneklerim hakknda ok ey biliyorsun."
"Baz yerlerden kamak konusunda iyi olduun doru."
"Ve bana dzgn bir eitim borcun var."
"Bunu dneyim."
"Yalnzca beni oyalyorsun. Sanrm kendim bulabilirim."
"Gzel. Git o zaman."
"Bulmak o kadar m zor?"
"Her eyi bilme konusunda pes etmitin, unuttun mu?"
"Baba, bence onu grmeliyim."
"Seni oraya gtrecek zamanm yok."
"Bana yolu gster yeter. Kendimi saklamak konusunda iyiyimdir."
"Bunu kabul ediyorum. Tamam. Suhuy Logrusun Koruyucusudur. Bir maarada duruyor, bir
yerlerde. Bildiim tek yol buradan balyor."
"Nerede?"
"Dokuz kadar dneme var. zerine bir gr koyacam, o yol gsterir."
"Bylerin benim gibi bir eyi etkiler mi, bilmiyorum-"
Yzk -pardon, ubuklu- araclyla uzandm ve takip etmesi gereken yollarn haritas zerine bir
dizi siyah yldz yerletirdim, onun nne, Logrus grmn iine astm ve, Seni ben tasarladm.
Bu byy de ben tasarladm," dedim.
"Ah, evet," diye yant verdi Hayalet. Birden kendimi ulaamadm verilere sahipmiim gibi
hissetmeye baladm."
"Doru zamanlarda sana grnecek. Kendini sol iaret parmamda bir yzk gibi gster. Biraz
sonra bu odadan kacaz ve bakalarndan geeceiz. Doru yola ulatmzda iaret ederek sana
gstereceim. O ynde ilerle, yol zerinde seni bir baka yere gtrecek bir eyin iinden
geeceksin. Oralarda bir yerde, dnmen gereken bir sonraki yn gsteren siyah bir yldz
greceksin. Sonra bir baka yer ve baka bir yldz, vesaire. Sonunda, Logrusu barndran maaraya

kacaksn. Kendini olabildiince iyi sakla ve gzlemlerini yap. Geri dnmek istediinde sreci
tersine takip et."
Hayalet kld ve parmama utu.
"Beni daha sonra bul ve deneyimlerini anlat."
"Ben de bunu planlyordum." dedi minik sesi. imdiki olas paranoyana katkda bulunmak
istemem."
"Aferin," dedim.
Oday atm ve ejderhaya girdim.
Bir penceresi dalara bakan kk bir oturma odasna ktm; dier pencere bir le bakyordu.
evrede kimse yoktu ve uzun bir koridora adm attm. Evet, tpk hatrladm gibi.
Koridor boyunca yrdm, bir dizi oday getim, sonunda solumda kalan bir kapya geldim.
Kapy atm zaman bir paspas, sprge, kova, fra, bir yn temizlik bezi, bir lavabo
koleksiyonuyla karlatm. Evet, hatrladm gibi. Samdaki raflara iaret ettim.
"Siyah yldz bul," dedim.
"Sen ciddi misin?" dedi kk ses.
"Git ve gr."
aret parmamdan bir k akm kt, raflara yaklarken arpld, ylesine ince bir izgi oldu
ki, artk grlmyordu.
"yi anslar," diye fsldadm, sonra srtm dndm.
Doru eyi yapp yapmadm merak ederek kapy kapattm, zaten sonunda kendisinin gidip
kesinlikle Logrusu bulaca dncesiyle kendimi teselli ettim. Bu cephede ne olacaksa olacakt. Ve
neler reneceini merak ediyordum.
Dndm ve kk oturma odasna gittim. Bir sre yalnz kalmak iin son frsatm olabilirdi ve
bundan yararlanmaya kararlydm. Bir yastk ynnn zerine oturdum ve Koz Kartlarm kardm.
Desteyi hzla kartrdm ve Amber deki o son, telal gnde Coral izdiim kart buldum. Kart
souyuncaya kadar hatlarn inceledim.
mge boyuta dnt ve sonra kayp gitti ve parlak bir akamstnde, onu bir tezgahtar
kalabalnn evresinden dolatrmak iin elini tutarak Amber sokaklarnda yryen kendimi
grdm. Sonra Kolvir in yznde aa indik. nmzde parlak bir deniz ve gelip geen martlar
vard. Sonra kafe, duvara arpan masa...
Kart elimle kapadm. Uyuyordu, rya gryordu. Bir bakasnn ryalarna bu ekilde girmek
tuhaf. Kendimi orada bulmak daha da tuhaf. Elbette, zihnimin dokunuu bilinaltndaki anlar
uyandrm olabilirdi... Hayatn kk bilmecelerinden biri. Kendisini nasl hissettiini sormak iin
zavall kzcaz uyandrmaya gerek yok. Lukeu arayp, onun nasl olduunu sorabileceimi
dndm. Kartn aramaya baladm, sonra tereddt ettim. Olduka megul olmalyd, hkmdar
olarak ilk gnleriydi bunlar. Ve Coraln dinlenmekte olduunu zaten biliyordum. Lukeun kartyla
oynamay brakp sonunda kenara ittiimde, altndaki ortaya kt.
Gri, gm ve siyah... Yz, benimkinin daha yal ve bir ekilde daha sert bir uyarlamasyd.
Corwin, babam, bana bakyordu. Zihnim, bir sonu alamadan, aryan dmler haline gelinceye
kadar ka kez o karta bakarak terlemi ve ona ulamaya almtm? Dierleri bunun, babamn
lm olabilecei ya da iletiimi engellemekte olduu anlamna gelebileceini sylemiti. Ve sonra
tuhaf bir hisse kapldm. Kendi hikayesini hatrladm, zellikle de Koz Kart araclyla Brande
ulamaya altn, uzak bir glgede tutsak edildii iin bunu nce yapamadn sylediini.
Sonra, Saraylar kanalyla uzanmak iin gsterdii abalar ve byk mesafenin yol at zorluu

hatrladm. Ya, lm veya beni engelliyor olmak yerine, benim aba gsterdiim yerlerden ok
uzaktaysa?
Ama o zaman, Glgedeki gecede yardmma gelen, beni glgeler arasndaki o tuhaf yere ve
bama gelen garip maceralara tayan kimdi? Ve Aynalar Koridorunda bana nasl grnd
hakknda tamamen kararsz olsam da, daha sonra Amber atosunda bulunduunu iaret eden
belirtiler bulmutum. O mekanlardan herhangi birinde bulunmusa, demek o kadar uzakta deildi. Ve
bu da yalnzca beni bloke ediyor olduu anlamna gelebilirdi ve ona ulamak iin yeni bir teebbs
ayn lde sonusuz kalacakt. Yine de, ya btn o olaylarn baka aklamalar varsa ve...
Kart dokunuum altnda souyor gibiydi. Hayal mi gryordum, yoksa baklarmn gc onu
eyleme mi geirmiti?
Zihnimde uzandm, odaklandm. Ben bunu yaparken daha da sour gibi oldu.
"Baba?" dedim. Corwin?"
Daha da souk ve ona dokunan parmak ularmda bir karncalanma. Koz Kart iletiiminin
balangc gibiydi. Saraylar a, Amber e olduundan ok daha ykn olabilirdi, artk daha ulalabilir
bir yerde...
"Corwin," diye tekrarladm. Benim, Merlin. Merhaba." imgesi kayd, hareket eder grnd. Ve
sonra kart tamamen karard.
Ama souk kald ve sessiz iletiim gibi bir his vard, tpk bir telefon konumasnda uzun bir
sessizlik gibi.
"Baba? Orada msn?"
Karttaki siyahlk derinlik kazand. Ve derinliin iinde, bir ey kprdanyor gibiydi.
"Merlin?" Szck hafifti, ama ismimi syleyenin onun sesi olduundan emindim. Merlin?"
Derinliin iindeki hareket gerekti. Bir ey bana doru frlad.
Karttan yzme frlad, kanatlarn vurarak gaklad, karga ya da kuzgun, kara, kara.
"Yasak!" diye haykrd. Yasak! Geri dn! ekil!"
Kartlar elimden salrken bamn evresinde rpnd.
"Uzak dur!" diye cyaklad, odada dolanarak. Yasak yer!"
Kapdan geti ve onu takip ettim. Ama gzmden kaybolduu srada yok olmu gibiydi.
"Ku!" diye bardm. Geri dn!"
Ama yant gelmedi, baka kanat vuruu duyulmad. Dier odalara baktm ve hibirinde yaratktan
iz yoktu.
"Ku...?"
"Merlin! Sorun ne?" Bu yukardan, yksekten gelmiti.
Bam kaldrdmda, titrek bir k perdesinin arkasnda, kristal bir merdivenden inen Suhuyu
grdm. Arkas yldzlarla doluydu.
"Yalnzca bir ku aryordum," diye yant verdim.
"Ah," dedi, dzle uzanp, sonradan silkelenerek kendini yok eden ve merdiveni de yannda
gtren bir perdeden geerek. zel bir ku mu?"
"ri, siyah bir ku," dedim. Konuan cinsten."
Ban sallad.
"Bir tane arabilirim," dedi.
"Bu zel bir kutu," dedim.
"Kaybetmene zldm."
Koridorda yrdk, sola dndm ve oturma odasna yneldim.

"Her yerde Koz Kartlar," dedi daym, "Bir tanesini kullanmaya alyordum ve karard, iinden
ku kt ve 'Yasak!' diye bard. O srada kartlar drdm."
"Anlalan aradn kii eek akas yapm," dedi, ya da by altnda."
Diz ktk ve kartlar toplamama yardm etti.
"kincisi daha olas grnyor," dedim. Babamn kartyd. Uzun sredir onu bulmaya alyorum
ve en yaklatm sefer bu. Aslnda, ku araya girmeden nce karartnn iinden sesini duydum."
"Byyle de korunan, karanlk bir yere kapatlm gibi geliyor kulaa."
"Elbette!" dedim, destemi dzeltip kutusuna koyarak.
Mutlak karanlkta Glge nesnesi kaydramazsnz. Kanmzdan birinin tutsaklktan kamasn
nlemek iin krlk kadar etkilidir. Bu, son deneyimime bir mantk unsuru katyordu.
Corwini devre d brakmak isteyen biri onu ok karanlk bir yerde tutmak zorundayd.
"Babamla hi tantn m?" diye sordum.
"Hayr," diye yant verdi Suhuy. Savan sonunda Saraylar a ksa bir ziyaret yaptn anlyorum.
Ama onunla tanma zevkine varamadm."
"Burada yaptklarn duydun mu?"
"Sanrm, bar anlamasndan nce, Random ve dier Amberlilerle birlikte, Swayhill ve
danmanlaryla bir toplant yapm. Bundan sonra, kendi yoluna gittiini anlyorum ve bunun onu
nereye gtrm olabileceini hi iitmedim."
"Ben de Amber de bu kadarn duydum," dedim. Acaba... Son savan sonuna doru bir asili -Lord
Boreli- ldrmt. Borelin akrabalarnn peine dm olmas mmkn m?"
Sivri dilerini iki kez tkrdatt, sonra dudaklarn bzd.
"Hendrake Evi..." diye mrldanarak dnd. Sanmam. Bykannen bir Hendrakeydi..."
"Biliyorum," dedim. Ama benim onlarla fazla ilikim olmad. Helgram ile bir anlamazlk..."
"Hendrake Yollar daha ok askeri trdendir," diye devam etti. Savan ihtiam. Askeri onur,
bilirsin. Savata olan bir ey iin barta kin beslediklerini dnemiyorum,"
Babamn hikayesini hatrlayarak sordum, lmn onursuz saysalar bile mi?"
"Bilmiyorum," dedi buna. zel sorular zerine tavrlarn tahmin etmek g."
"imdi Hendrake Evinin ba kim?"
"Des Belissa Minobee."
"Dk, kocas Larsus... Ona ne oldu?"
"Desendnde ld. Sanrm Amber den Prens Julian ldrd onu."
"Ve Borel onlarn oluydu."
"Evet."
"Of. kisi birden. Bilmiyordum."
"Borelin iki erkek kardei, bir vey erkek kardei, bir vey kz kardei, pek ok amcas, days,
halas, teyzesi, kuzenleri var. Evet, byk bir Ev. Ve Hendrake kadnlar da erkekleri kadar cesurdur."
"Evet, elbette. 'Bir Hendrake Kz ile Evlenme Sakn,' gibi arklar var. Buradayken Corwinin
Hendrakelerle ii olup olmadn renmenin yolu var m?"
"Biraz soruturabiliriz, ama uzun zaman oldu. Anlar solar, izler sour. Kolay deil."
Ban sallad.
"Mavi ge ne kadar var?" diye sordum.
"ok az," dedi.
"O zaman Mandoryollarna koyulsam iyi olacak. Aabeyime onunla kahvalt edeceime sz
verdim."
"Seninle daha sonra grrz," dedi. Daha nce olmasa da cenazede."

"Evet," dedim. Herhalde temizlenip stm deisem iyi olacak."


Odama dndm, bir lavabo dolusu su, sabun, di fras ve tra ba ardm; bir de gri
pantolon, siyah izmeler ve kemer, mor gmlek ve eldivenler, kmr karas pelerin, yeni bir kl ve
kn. Kendimi toplum iine kabilir bir hale soktuumda, ormanl bir aklktan konuk odasna
getim. Oradan bir geide ktm. Aniden bir uurumda sona eren sekiz yz metrelik da yolundan
sonra bir iplik ardm ve uurumu onun stnde getim. Sonra dorudan Mandoryollarna
yneldim, iki gne altndaki mavi bir kumsalda yz metre kadar ilerledim. Saa dndm,
hatrladm bir ta kemerden, kaynayan bir lav tarlasndan, siyah bir obsidiyen duvardan getim. Bu
beni, bir mezarln kesinden dnp kk bir kpry getikten ve Kenar boyunca birka adm
attktan sonra ho bir maaraya, Mandoryolunun kabul salonuna gtrd.
Solumdaki duvarn btn tamamen ar alevlerden olumutu; samdaki, geri dnlmez bir yola
alyordu. Aydnlatmas dnda, evrede dolanan ve birbirlerini yiyen parlak eyleri barndran bir
deniz dibi hendei manzaras sunuyordu.
Mandor ilerideki bir ktphanenin nnde, insan eklinde oturuyordu. Siyah ve beyazlara
brnmt, ayaklarn bir pufa dayamt, elinde benim verdiim, Robert Hassn vgsnn bir
kopyas vard.
Ban kaldrp glmsedi.
"'lmn kpekleri benden korkuyor,'" dedi. Gzel dize.
Bu devir naslsn?"
"Sonunda dinlendim," dedim. Ya sen?"
Kitab, tam o srada szlerek yaklaan kk, bacaklar olmayan bir sehpaya brakt ve ayaa
kalkt. Aka, beni bekledii iin kitab okuyor olmas gerei, vgsne glge drmyordu. O
hep byle olmutu.
"Olduka iyi, teekkr ederim," diye yant verdi. Gel, seni doyuraym."
Kolumu tuttu ve beni ate duvarna ynlendirdi. Biz yaklarken duvar alald ve admlarmz bir
an iin karanlk bir yerde yankland. Ardndan onu, gne nn yukarda kemer oluturan dallarn
iinden szd, iki yanda menekelerin iek at kk bir geit izledi. Geit bizi ta demeli,
uzak ucunda yeil beyaz bir ardak olan bir verandaya kard. Birka basamak karak, zerinde
buulu meyve suyu srahileri ve scak ekmek sepetleri olan gzel hazrlanm bir masaya ulatk.
Mandor iaret etti, oturdum. areti zerine benim servisimin yannda bir kahve srahisi belirdi.
"Demek Glge Yeryzndeki sabah alkanlklarm hatrlyorsun," dedim. Teekkr ederim."
Ban sallarken hafife glmsedi, karma oturdu. Aalardan tanmadm kularn tleri
geliyordu. Hafif bir rzgar yapraklar hrdatyordu*
"Bugnlerde neler yapyorsun?" diye sordum ona, bir fincan kahve doldurur, bir ekmek parasn
krarken.
"Daha ok manzaray seyrediyorum," diye yant verdi.
"Siyasi manzaray m?"
"Her zamanki gibi. Amber deki deneyimim, onu daha geni bir resmin paras olarak grmeye
balamama sebep olduysa da."
Bam salladm.
"Ya Fiona ile birlikte yaptnz aratrmalar?"
"Onlar da," diye yant verdi. Bunlar sra d zamanlarda biimleniyorlar."
"Fark etmitim."
"Desen-Logrus atmas, kozmik apna ek olarak daha dnyevi ilerde de kendini gstermeye
balyor gibi."

"Ben de yle dnyorum. Ama ben nyarglym. Kozmik ksma erken yakalandm ve elimde
skor tahtas yoktu. Son zamanlarda bir sr dolatrldm ve her adan kullanldm ta ki tm ilerim
onlarn byk resminin bir paras gibi grnmeye balayncaya kadar. Bundan hi holanmyorum
ve geri ekilmelerini salamann bir yolu olsayd, onu kullanrdm."
"Hm," dedi. Ya tm yaamn bir kullanlma hikayesi ise?"
"Kendimi hi iyi hissetmezdim," dedim. Sanrm tam olarak imdi hissettiim gibi hissederdim,
yalnz daha fazla."
aret etti ve nmde harika bir omlet belirdi. Biraz sonra onu, krmz ac biber ve soanla kark
grnen, kzarm patateslerden bir tabak takip etti.
"Bunlarn hepsi kuramsal," dedim, yemeye balarken, deil mi?"
O ilk lokmasn alrken uzun bir sessizlik oldu, sonra, Sanmyorum," dedi. "Bence Gler uzun
zamandr deli gibi davranyor," diye devam etti ve nihayet oyunun sonuna yaklayoruz."
"Bu konulara nasl srda olabiliyorsun?"
"Olaylar dikkatle dnmemle balad," dedi. Sonra varsaym formle etme ve snama geldi."
"Teoloji ve insan siyasetinin kullanm hakknda bir ders istemiyorum," dedim.
"Sen sordun."
"Doru. Devam et."
"Swayhillin, onca sre dayandktan sonra, tam bu zaman da, bir sr ey ayn anda sonuca
balanrken lmesi sana tuhaf gelmiyor mu?"
"Eninde sonunda gidecekti," dedim ve herhalde son gerilimler fazla geldi."
"Zamanlama," dedi Mandor. Stratejik yerletirme. Zamanlama."
"Ne iin?"
"Seni Kaos tahtna oturtmak iin, elbette," diye yant verdi.

Blm 4
Bazen olas olmayan bir ey duyarsnz ve hepsi o kadardr. Baka bir zaman, olanaksz bir ey
duyarsnz ve bir yank yaratr. Onu ya da ok benzer baka bir eyi, batan beri zaten bildiinizi
hissedersiniz. Yalnz onu alp incelemeye zahmet etmemisinizdir. Mandor un ifadesi zerine boulur
gibi olmalydm, sonra da Sama!" gibi bir ey homurdanmal.
Ama bu i hakknda -Mandor un vard sonu doru da olsa, yanl da- iin iinde onun
tahmininden daha fazlas ve beni Saraylar da g emberine srkleyen genel bir plan varm gibi
tuhaf duygularm vard.
Kahveden uzun, ar bir yudum aldm. Sonra, Gerekten mi?" dedim.
O gzlerime bakarak yzm incelerken glmsediimi hissettim.
"Sen bilinli olarak bu abalarda rol oynuyor musun?"
Kahve fincanm tekrar kaldrdm. Hayr, elbette oynamyorum. Bu fikri ilk kez duyuyorum,"
demek zereydim. Sonra babamn, Flora Halam kandrarak hafza kaybnn yok ettii yaamsal
bilgileri nasl aldn hatrladm. Beni bu kadar etkileyen, bunu bunca aklllkla yapmas deil,
akrabalarna kar gvensizliinin bilincini aarak, saf varolu refleksi eklinde ortaya kmasyd.
Corwinin yaad aile dmanlklarn yaamadmdan, o younlukta tepkilerden yoksundum. Ve
Mandor ve ben hep iyi geinmitik, o benden birka yzyl yal ve baz alanlarda ok farkl zevklere
sahip olsa bile. Ama aniden, bu kadar nemli meseleleri bu ekilde tartrken, Corwinin kt-amadaha bilge olarak niteledii o kk ses, Neden olmasn? Pratik yapmak iine yarayabilir, evlat,"
dedi ve fincanm indirirken bir denemeye, birka dakikalna bile olsa nasl bir his verdiini
grmeye karar verdim.
"kimizin aklnda da ayn ey mi var, bilmiyorum," dedim. "Neden bana sonuca komakta olan,
ortadaki oyunu -hatta belki de balang hamlesini- anlatmyorsun?"
"Hem Desen, hem de Logrus zeka sahibi," dedi. kimiz de bunun kantlarn grdk. Onlar
Tekboynuz ve Ylann alametleri mi, yoksa aksi mi, aslnda fark etmez. Her durumda, engin gleri
olan iki insandan -yksek zekadan bahsediyoruz.
Hangisinin nceden var olduu ise, o faydasz teolojik sorulardan biri. Bizim, bizi etkileyen,
mevcut dununla ilgilenmemiz gerek."
Bam salladm.
"Doru bir deerlendirme," diye kabul ettim.
"Temsil ettikleri gler zt, ama akas alardr eitti," diye devam etti ve bylece bir tr denge
korunuyordu. Daima birbirlerine kar kk zaferler aradlar, her biri dieri aleyhine kendi
hkmranlk alanna ilaveler yapmaya alt. Sfr sonulu bir oyun gibi grnyor. Hem Oberon,
hem de Swayhill uzun sredir onlarn temsilcileriydi. Dworkin ile Suhuy da glerle aralarndaki
araclard."
"Ee?" dedim, bir yudum meyve suyu alrken.
"Sanrm Dworkin Desene fazla yaklat," diye devam etti, "ve bylece kullanlmaya msait oldu.
Ama yeterince bilgiliydi ve bunu fark ederek direndi. Bu delirmesiyle sonuland, yakndan balantl
olduklar iin Desende karlkl zarara yol at. Ve sonu olarak Desen, daha fazla zarar grme
riskine girmek yerine onu rahat brakt. Ama zarar verilmiti bir kere ve Logrus biraz ne gemiti.
Prens Brand kiisel becerilerini artrmak iin deneylerine balarken bu sayede dzen aleminde
hareket edebildi. Sanrm Brand kendini onun kontrolne at ve bilmeden ajan oldu."
"Bir sr varsaym var ortada," dedim.

"Amacnn bir delininki gibi grnmesini dn," diye karlk verdi. Dzeni tamamen yok
etmeye ve evreni karmaaya dntrmeye alan bir eyin amac olarak dnld zaman ok
daha mantkl geliyor."
"Devam et," dedim.
"Bir noktada Desen, 'hayalet', yani onu yryenlerin ksa mrl benzerlerini yaratma becerisini
kazand ya da belki batan, beri sahipti. Byleyici bir kavram bu. renince ok ilgimi ekti. nemli
bir mekanizma salyordu ve fiziksel olaylar etkilemek iin Desenin ve muhtemelen Logrusun
fiziksel olaylar karsnda dorudan hareket edebildikleri tezimi destekliyordu. Brande kar
Desenin ampiyonu olarak babann hazrlanmasnda etkileri oldu mu? Merak ediyorum."
"Anlamyorum," dedim. Hazrlanmas m dedin?"
"Aslnda, Amber in bir sonraki kral olarak Desenin seiminin baban olduunu hissediyorum,
tahta oturtmak da kolayd, nk kendi dilei de bu ynde gibi grnyordu. Glge Yeryzndeki
bir klinikte aniden iyilemesi beni meraklandrmt, zellikle de onu oraya gtren kazay
evreleyen koullar. nk farkl zaman aklar gz nne alnsa bile, Brandin ayn anda iki yerde
bulunmas gerekmi gibi grnyordu. Hem hapiste, hem bir tfein namlusundan bakarken. Elbette,
artk konuyu akla kavuturacak bir Brand yok."
"Daha fazla varsaym," dedim, omletimi bitirerek. Ama ilgi ekici. Ltfen devam et."
"Ama babann taht hakknda baka dnceleri vard. Yine de, Amber in ampiyonu oydu. Amber
sava kazanmt. Desen onarlmt. Denge salanmt. Kral olarak Random ikinci seenekti mevcut durumu koruyabilecek biri- ve bu seim Tekboynuz tarafndan yapld, Tahta kma Kurallar
hakkndaki dncelerini uygulayan Amberliler tarafndan deil."
"Hi bu adan bakmamtm," dedim.
"Ve baban -sanrm fark etmeden- bir prim salad. Desenin onarlmam olmasndan korkarak
yeni bir tane izdi. Ama Desen onarlmt. Bylece, artk bir deil iki dzen eseri vard. Ayr bir
varlk olsa da, muhtemelen Desenin gcne katks olmasa da, dzene katks oldu ve bylece
Logrusun etkilerini azaltt. Bu yzden baban nce dengeyi dzeltti, sonra yine bozdu. Zt ynde."
"Fiona ile birlikte yeni Desen hakknda yaptnz aratrmada vardnz sonu bu mu?"
Ar ar ban sallad ve bir yudum meyve suyu ald.
"Sonuta, dnyevi etki olarak daha fazla Glge frtnas olmaya balad," dedi ve bu da bizi
imdiki zamana getiriyor."
"Evet, imdiki zaman," dedim, daha fazla kahve doldurarak. lgi ekici olmaya baladn fark
etmitik."
"Kesinlikle. Coral adl kz hakkndaki hikayen, Desenden kendisini uygun yere gndermesini
istemesi, dikkate deer bir nokta. Desen o anda ne yapt? Onu bir Glge Desene gnderdi ve klar
sndrd. Sonra onu kurtarman iin seni ard ve bunu yaparken kopyasn onardn. Bir kez
onarldktan sonra o artk bir Glge Desen deildi, kendisinin bir baka kopyasyd ve onu
sourabildi. Muhtemelen o glgenin tamamn da sourdu ve enerjisine epey katkda bulundu.
Logrusa stnl daha da artt. Bundan sonra Logrusun dengeyi salamak iin byk bir kazanca
ihtiyac olacakt. Bu yzden, Kaosun Gzn ele geirmek iin mitsiz bir abayla Desenin
hkmranlk alanna saldrmay gze ald. Ama bu, senin Hayaletark dediin garip eyin araya
girmesi yznden berabere sonuland. Bylece denge hl Desenin lehine bozulmu durumda.
Salksz bir durum."
"Logrus iin."
"Herkes iin, bence. Her ey dzelinceye kadar gler atma, glgeler kargaa halinde ve her iki
alem dzensizlik iinde olacak."

"Dernek Logrusun faydalanaca bir eyler yaplmal."


"Bunu zaten biliyorsun."
"Sanrm yle."
"Seninle dorudan iletiim kurdu demek?"
Glgeler arasndaki bir yerde, bir mabette, Ylan ile Tekboynuz, Logrus ile Desen arasnda seim
yapmak zorunda brakldm gecemi hatrladm. Bu ekilde zorlanmama kzarak, ikisini de semeyi
reddetmitim.
"Evet, yle," diye yant verdim.
"Onun ampiyonu olman istedi, deil mi?"
"Sanrm yle," dedim.
"Ve...?"
"...Ve, ite buradayz," diye yant verdim.
"Tezimi destekleyecek herhangi bir ey syledi mi?"
Glge altndaki o zorlu yolculuu, ktlkle kark hayaletleri -Desenin, Logrusun ya da
ikisinin birden- dndm.
"Sanrm yle," diye tekrarladm.
Ama yolculuun sonunda, fark etmeden de olsa Desene hizmet etmitim.
"Saraylar n iyilii iin planlarn gerekletirmeye hazr msn?"
"Herkesin ii rahat olsun diye bu konuda bir zm aramaya hazrm."
Glmsedi.
"Bu bir koul mu, yoksa onay m?"
"Bir niyet ifadesi," dedim.
"Logrus seni semise, sebepleri vardr."
"Eminim yledir."
"Sylemeye bile gerek yok, senin tahta oturman Sawall Evine byk g kazandracak."
"Madem bahsettin, bu zaten aklma gelmiti."
"Senin gemiine sahip birinin kesin sadakatinin hangi tarafa -Amber e mi, Saraylar a m- ait
olduunu belirlemek art."
"Yeni bir sava m ngryorsun?"
"Hayr, elbette deil. Ama Logrusu glendirmek iin yapacan herhangi bir ey Deseni
uyandracak ve Amber den tepki ekecektir. Sava noktasna gelecek kadar deil, ama misilleme
olabilir."
"Aklnda ne var, biraz daha ak konuamaz msn?"
"u anda, kendi tepkilerini deerlendirebilmen iin, yalnzca genel olaylardan bahsediyorum."
Bam salladm.
"Madem genel olaylardan bahsediyoruz, sylediim eyi tekrarlayacam: bir zm aramaya
hazrm."
"Tamam," dedi. Birbirimizi bu noktaya kadar anlyoruz. Tahta kacak olursan, bizimle ayn eyi
istiyorsun."
"'Biz' mi?" diye szn kestim.
"Sawall Evi, elbette. Ama kimsenin sana ne yapacan sylemesini istemiyorsun, deil mi?"
"Gzel ifade ettin," diye yant verdim.
"Ama elbette, daha gl haklar olan iki kii olduundan, kuramsal olarak konuuyoruz."
"O zaman neden olaslklar tartyoruz?"
"Ev tahta kman salayabilirse, bunu dneceini kabul ediyor musun?"

"Aabey," dedim, tm nemli meseleler konusunda Ev sensin. Tmer ile Tubble ldrmeden
nce bir sz istiyorsan, unut bunu, tahta oturmaya o kadar da hevesli deilim."
"Dileklerinin bu meselede nemi yok," dedi. Jesbyler ile uzun zamandr anlaamadmz ve
Chanicutlarn hep sorun yarattn dnrsen, bu kadar ahlak dkn olman iin sebep yok."
"Ahlak dknlnn konuyla ilgisi yok," dedim. Ben taht istediimi hi sylemedim. Ve drst
olmak gerekirse, Tmer ya da Tubblen muhtemelen daha iyi bir i karacan dnyorum."
"Onlar Logrusun aday deil."
"Ve ben yleysem, yardm almadan tahta kmalym."
"Kardeim, onun ilkeler dnyasyla bizim et, ta ve elik dnyamz arasnda derin bir uurum var."
"Ya benim kendi gndemim varsa ve senin plann kapsamyorsa?"
"Ne olmu?"
"Kuramsal olarak konuuyoruz, unuttun mu?"
"Merlin, inat ediyorsun. Bu konuda, Eve olduu kadar, Saraylar a ve Logrusa kar bir grevin
var."
"Kendi grevlerimi kendim deerlendirebilirim Mandor ve hep yle yaptm. imdiye dek."
"Her eyi yoluna koymak iin bir plann varsa ve iyi bir plansa, onu gerekletirmene yardm
ederiz. Aklnda ne var?"
"Bu noktada yardma ihtiyacm yok," dedim, ama bunu hatrlayacam."
"u anda neye ihtiyacn var?"
"Bilgiye," dedim.
"Bana sor. Bende ok var."
"Tamam. Annemin anne taraf, Hendrake Evi hakknda bana neler anlatabilirsin?"
Dudaklarn bzd.
"Profesyonel askerlik iindeler," dedi. Glge savalarnda hep savarlar, bilirsin. Buna
baylyorlar. General Larsusun lmnden beri balar Belissa Minobee. Hm." Durdu. Sonra,
"Amber e tuhaf ballklar yznden mi soruyorsun?"
"Amber mi?" dedim. Ne demek istiyorsun?"
"Bir gn Hendrake Yollarna sosyal bir ziyaret yapmtm," dedi, kk, mabedimsi bir odaya
girdim. Bir duvardaki nite, sava kyafetleri iinde General Benedictin portresi aslyd. Altnda,
zerinde pek ok silah olan sunak gibi bir raf vard ve zerinde mumlar yanyordu. Annenin resmi de
vard."
"Gerekten mi?" dedim. Acaba Benedict biliyor mu? Bir kez Dara babama Benedictden geldiini
sylemiti. Daha sonra, babam bunun yalan olduunu rendi... Sence o tr insanlar babama kin
besler mi?"
"Ne iin?"
"Corwin Desend Savanda Borel Hendrakei ldrd."
"Bu tr eyleri filozofa karlamaya eilimlidirler."
"Olay tasvir etmesinden anladm kadaryla, pek de adil koullar altnda olmam ama ortada bir
tank olduunu sanmyorum."
"O zaman uyuyan ejderhay uyandrma."
"Uyandrmaya niyetim yok. Ama merak ettiim, ayrntlar renmilerse onun adna baz eref
borlarn tahsil etmeye karar vermi olabilirler. Sence babamn yok oluunun ardnda onlar olabilir
mi?"
"Kurallarnda bunun nasl bir yeri olabilir, bilmiyorum," diye yant verdi. Sanrm onlara
sorabilirsin."

"Yani gidip, 'Hey, babama olanlardan siz mi sorumlusunuz?' mu diyeceim."


"Bir insann davranlarn renmenin daha incelikli yollar vardr," diye karlk verdi.
Hatrladm kadaryla, genliinde bu konuda birka ders almtn."
"Ama bu insanlar tanmyorum bile. Yani, imdi dnnce, kz kardelerden biriyle bir partide
tanm olabilirim -ve birka kez Larsus ile karsn uzaktan grdm hatrlyorum- ama o kadar."
"Hendrakein cenazede bir temsilcisi olacak," dedi. Seni tantrrsam, belki gayri resmi bir
grme iin cazibeni biraz kullanabilirsin."
"Biliyor musun, tek yolu bu olabilir," dedim. Herhalde tek yolu. Evet, bunu yap, ltfen."
"Pekala."
Bir hareketle masay temizledi ve yeni bir tane hazrlad.
Bu sefer muhtelif malzeme ve soslarla, kat inceliinde krepler nmzde belirdi; ve deiik
baharatl, taze ekmekler. Havann yumuaklnn, kularn, esintilerin tadn kararak bir sre
sessizlik iinde yedik.
"Keke Amber i biraz grebilseydim," dedi bir sre sonra "daha az kstl koullar altnda."
"Eminim bu ayarlanabilir," diye yant verdim. Sana evreyi gezdirmek houma gider. lm
Soka'nda harika bir restoran biliyorum."
"Kanl Eddienin yeri deildir, deil mi?"
"Olabilir, ama isim dzenli olarak deiiyor."
"Duymutum ve uzun zamandr merak ediyordum."
"Bir gn gideriz."
"Mkemmel."
Ellerini rpt ve meyve kaseleri belirdi. Kahvemi tazeledim, bir Kadota incirini rplm
kremann iinde dndrdm.
"Daha sonra annemle yemek yiyeceim," dedim.
"Evet. Kulak misafiri olmutum."
"Son zamanlarda onu grdn m? Nasld?"
"Onun da belirttii gibi, inzivada," diye yant verdi.
"Sence bir eylerin peinde olabilir mi?"
"Muhtemelen," dedi. Olmad bir zaman hatrlayamyorum."
"Ne olduu konusunda fikrin var m?"
"O zaten sana syleyecekken neden tahmin etmeye alaym ki?"
"Gerekten de syleyeceini mi dnyorsun?"
"Olu olduun iin bakalarna gre avantajn var."
"Ayn sebepten, ayn zamanda bir dezavantaj."
"Yine de, bakalarndan ok sana sylemesi olas."
"Belki Jurt dnda."
"Neden bunu syledin?"
"Onu hep daha fazla sevdi."
"Komik, onun da ayn eyi senin iin sylediini duydum."
"Onu sk sk m gryorsun?"
"Sk sk m? Hayr."
"Son sefer ne zamand?"
"Yaklak iki devir nce."
"imdi nerede?"
"Burada, Saraylar da."

"Sawallda m?" le yemeinde bize katldn hayal ettim. Daradan yle bir eyi beklerdim.
"Sanrm yan yollarndan birinde. Gelip gidileri -ve kallar konusunda az skyd."
Sawallda sekiz kadar yan yol olduunu biliyordum, pekala doruca Glgeye kadar gidiyor
olabilecek yan yollarda onu kovalamak zor olacakt. O anda bunu arzu etmediimden de"Onu eve getiren ne?" diye sordum.
"Seni getiren ayn ey, cenaze," dedi ve onunla gelen her ey."
Onunla gelen her ey, gerekten! Beni tahta koyacak orijinal bir plan varsa -gnll veya
gnlsz, baarl ya da baarsz- Jurt'un bir ya da iki adm arkamda olduunu asla unutamazdm.
"Onu ldrmek zorunda kalabilirim," dedim. Bunu istemiyorum. Ama bana fazla seenek
brakmyor. Eninde sonunda bizi ikimizden birinin sa kalaca bir duruma sokacak."
"Bunu bana neden sylyorsun?"
"Bu konuda ne hissettiimi bilmen iin. Bylece baka bir hobi bulmas iin zerinde ne etkin
varsa, kullanabilirsin."
Ban iki yana sallad.
"Jurt uzun zaman nce etki alanmn dna kt," dedi.
"Daradan bakasn dinlemez ama Suhuydan hl korktuundan pheleniyorum. Bu konuyla
ilgili olarak hemen Darayla konuabilirsin."
"Bu ikimizin de onunla veya birbirimizle konuamayacamz bir konu."
"Neden olmasn?"
"yle ite. Dara hep yanl anlar."
"Oullarnn birbirini ldrmesini istemeyeceinden eminim."
"Elbette istemez, ama bunu ona nasl aacam bilemiyorum."
"Bir yol bulmaya alman neririm. Bu arada, yollarnz kesiecek olursa, Jurt ile yalnz
kalmamaya zen gsterirdim.
Ve ben olsaydm, tanklar huzurunda, ilk darbenin bana ait olmadndan emin olurdum."
"Anladm, Mandor," dedim.
Bir sre sessizlik iinde oturduk. Sonra, nerim hakknda dneceksin," dedi.
"Anladm ekliyle," diye yant verdim.
Kalarn att.
"Sorularn varsa..."
"Hayr. Dneceim."
Kalkt. Ben de doruldum. Bir hareketle masay temizledi.
Sonra srtn dnd ve onu takip ederek ardaktan ktm ve avludan yola ilerledim.
Biraz yrdkten sonra kabul salonu haline gelmi d alma odasna geldik. ka ynelirken
omzumu skt.
"O zaman cenazede grrz," dedi.
"Evet," dedim. Kahvalt iin teekkrler."
"Bu arada, o hanmefendiden, Coraldan ne kadar holanyorsun" diye sordu.
"Ah ok," dedim. O olduka ho. Neden?"
Omuzlarn silkti.
"Sadece merak. Talihsizlii srasnda yanndaydm. Onun iin endielendim ve senin iin ne kadar
deerli olduunu merak ettim."
"Beni rahatsz edecek kadar ok," dedim.
"Anlyorum. Eh, konuursanz iyi dileklerimi ilet."
"Teekkrler, iletirim."

"Daha sonra yine konuuruz."


"Evet."
Acele etmeden yolda yrdm. Sawall Yollarndaki randevuma hl epey zaman vard.
Daraac eklindeki bir aaca geldiimde durdum. Bir an dndm, sonra sola dndm ve kara
kayalarn arasndaki patikay takip ettim. Tepesine yaklanca yosunlu bir kayaya doru yrdm ve
bir kumluktan hafif bir yamura ktm.
Yal bir aacn altndaki peri halkasna gelinceye kadar nmdeki arazide kotum. Ortasna
bastm, ismimle kafiyeli iki dize syledim ve yere battm. Durduum ve bir anlk karanlk yok olduu
zaman, kendimi mezar talar ve antlarla dolu bir manzaraya tepeden bakan slak bir ta duvarn
yannda buldum. Gkyz kapalyd ve serin bir rzgar ortalkta dolanyordu. Gnn sonlarndan biri
gibi geliyordu, ama yaklaan sabah myd, alaca karanlk m, ayrt edemiyordum. Mekan tpk
hatrladm gibi grnyordu. Sarmak kaplam atlak antmezarlar, yklm ta itler, yksek,
karanlk aalarn arasnda dolanan yollar. Tandk yollarda ilerledim.
ocukken buras bir sreliine en sevdiim oyun yerim olmutu. Rhanda adl, kk bir glgeli
kzla dzinelerce devir boyunca, neredeyse her gn burada buluurduk. Kemik ynlarn
tekmeleyerek, slak allara srtnerek sonunda evcilik oynadmz slak antmezara geldim.
Sarkm kapsn ittim ve ieri girdim.
Hibir ey deimemiti ve kendimi kkrdarken buldum.
atlak fincanlar ve tabaklar, kararm atal baklar, ar bir toz tabakasyla kaplanm ve szan
sularla lekelenmi olarak hl bir kede yl duruyordu. Masa olarak kullandmz katafalkn
zerindeki tozlar sprdm ve zerine oturdum.
Bir gn Rhanda gelmeyi kesmiti, bir sre sonra da ben. Sk sk, nasl bir kadn olduunu merak
etmitim. Saklanma yerimize, gevek bir yer tann altna bir not braktm hatrlyordum. Onu
bulup bulmadn merak ettim.
Ta kaldrdm. Pis zarf hl orada duruyordu ve almt.
Onu aldm, iindekini silkeleyip kardm. Katlanm kadm dar kayd.
Kad atm ve ocuksu karalamalarm okudum: Ne oldu Rhanda? Bekledim, ama gelmedin.
Altna, ok daha dzgn bir yazyla u eklenmiti: Artk gelemiyorum nk ailem senin bir iblis ya da
vampir olduunu sylyor. zgnm, nk tandm en iyi iblis ya da vampirsin. Bu olaslk hi
aklma gelmemiti. nsann nasl yanl anlalabilecei artc.
Bir sre orada oturdum ve bymemi hatrladm. Burada Rhandaya kemik dans oyununu
retmitim. Parmaklarm klattm ve kardaki eski, bylenmi yn titreen yapraklar gibi bir
ses kard. ocukluk bym, hl duruyordu; kemikler ne yuvarland, iki manken gibi grnecek
ekilde kendilerini dzenlediler, kk, beceriksiz danslarna baladlar. ekillerini zar zor
koruyarak birbirlerinin evresinde dolandlar.
Paralar tabaka tabaka dklyor, pelerinden rmcek alar srkleniyordu; gevek kemikler yedekler- evrelerinde sramaya balad. Birbirlerine dokunduklarnda minik tkrtlar
karyorlard. Onlar daha hzl hareket ettirdim.
Bir glge kapdan geti ve bir kkrdama duydum.
"Kahrolaym! Tek ihtiyacn olan tenekeden bir at. Demek Kaosta byle zaman geiriyorsunuz."
"Luke!" diye bardm, o ieri girerken. Dikkatimi onlardan evirince mankenler kk, gri,
sopams ynlar halinde ykldlar. Burada ne yapyorsun?"
"Mezar arsalar sattm syleyebilirdim," diye bana bakt. "lgilenir misin?"
zerinde krmz bir gmlek ve kahverengi spor pantolonunu iine tkt kahverengi set
izmeler vard. Omuzlarnda sarms kahverengi bir pelerin aslyd. Srtyordu.

"Neden hkmetme iinin banda deilsin?"


Glmsemesi yok oldu, yerine bir anlk aknlk geldi, ama sonra hemen kendini toparlad.
"Ah, bir molaya ihtiyacm olduunu hissettim. Ya sen? Yaknda bir cenaze var, deil mi?"
Bamla onayladm.
"Daha sonra," dedim. Ben de mola aldm. Hem, buraya nasl geldin?"
"Burnumu takip ettim," dedi. Zeki biriyle sohbet etmeye ihtiyacm vard."
"Ciddi ol. Kimse buraya geldiimi bilmiyordu. Son dakikaya kadar ben de bilmiyordum. Ben-"
Ceplerimi kartrdm.
"O mavi talardan bir tanesini zerime saklamadn, deil mi?"
"Hayr, o kadar basit bir ey deil," diye yant verdi. Sana bir mesaj gibi bir eyim var."
Ayaa kalktm, ona yaklatm ve yzn inceledim.
"Sen iyi misin, Luke?"
"Elbette. Yani olabileceim kadar iyi."
"Saraylar a bu kadar yaknken yolunu bulmak kolay bir numara deil. zellikle de burada hi
bulunmamsan. Nasl becerdin?"
"Eh, Saraylar ve benim uzun bir tarihemiz var, eski dostum. Onun kanmda olduunu
syleyebilirsin."
Kapnn nnden ekildi ve darya ktm. Neredeyse otomatik olarak yrmeye baladk.
"Ne dediini anlamyorum," dedim.
"Eh, babam, entrika zamanlarnda burada biraz zaman geirdi," dedi. Annemle burada tant."
"Bunu bilmiyordum."
"Hi konu olmad. Ailelerimizden hi bahsetmezdik, unuttun mu?"
"Evet," dedim ve sorduum hi kimse Jasrann nereden geldiini bilmiyor gibiydi. Yine de,
Saraylar... Evinden ok uzakta."
"Aslnda, yakndaki bir glgeden ie alnd," diye aklad, bunun gibi bir yerden."
"e mi alnd?"
"Evet, birka yl boyunca Helgram Yollarnda hizmetkar olarak alt. Sanrm baladnda
olduka genti."
"Helgram m? Oras annemin Evi!"
"Doru. Leydi Darann kadn elikisiydi. Sanatlar orada rendi."
"Jasra byclk derslerini annemden mi ald? Ve Brandle Helgramda m tant? Demek
Helgramn Brandin komplolaryla Kara Yolla, savala bir ilgisi olabilir."
"Ve Leydi Darann baban aramaya kmasyla. Sanrm yle."
"nk Logrusa ek olarak Deseni de yrmek istiyordu, yle mi?"
"Belki," dedi. O srada ben yoktum."
Tal bir patikada yrdk, byk, siyah bir alln yanndan dndk, bir ta ormannn iinden
ve siyah, yksek dallar ve gkyzn tek renkli olarak yanstarak yava yava akan bir ay aan
kpry getik. Birka yaprak babo bir esintiyle hrdad.
"Nasl oldu da bundan daha nce bahsetmedin?" diye sordum.
"stedim, ama o kadar acil grnmyordu," dedi, ama daha acil baka bir sr ey vard."
"Doru," dedim. Ne zaman yollarmz aksa tempo hzlanyor gibiydi. Ama imdi artk acil
olduunu ve bunu bilmem gerektiini mi sylyorsun?"
"Ah, tam olarak deil." Durdu. Uzand ve bir mezar tana yasland. Eli onu kavrad, parmak
boumlarnn evresi ve elinin srt beyazlad. Parmak ularndaki ta toza dnt, kar gibi topraa
yad. Tam olarak deil," diye tekrarlad. Bu ksm benim fikrimdi, nk bilmeni istedim. Belki

bir iine yarar, belki yaramaz. Bilgi byledir ite. Asla bilemezsin." Mezar tann tepesi bir srtnme
ve atlama sesiyle aniden kurtuldu. Luke bunu fark etmemi gibi grnyordu. Eli skmaya devam
etti. imdi elinde duran iri paradan daha kk paralar dyordu.
"Demek onca yolu bunu bana sylemek iin geldin?"
"Hayr," diye yant verdi, birlikte dnp geldiimiz yoldan yrmeye balarken. Sana baka bir
ey sylemek zere gnderildim ve ertelemek epey zor oluyor. Ama ilk nce bundan bahsedersem, o
beni brakmaz, mesaj halledene kadar beni beslemeye devam eder diye dndm."
Byk bir atrt geldi ve elindeki ta ufaland, dp yerdekilere kart.
"Elini greyim."
Ellerini silkeledi ve uzatt. aret parmann yannda minik bir alev titreti. Baparman zerinde
dolatrd ve alev snd. Hzm artrdm, bana ayak uydurdu.
"Luke, ne olduunu biliyor musun?"
"imde bir ey biliyor gibi, ama ben bilmiyorum, dostum. Yalnzca doru olmadm
hissediyorum. Muhtemelen nasl hissettiimi sana bir an nce sylesem iyi olacak."
"Hayr. Bekle," dedim, daha da hzlanarak.
Karanlk bir ey, eklini ayrt edebilmem iin fazla hzl, bamzn zerinden geti ve aalarn
arasnda kayboldu. Ani bir rzgarla mcadele ettik.
"Neler olup bittiini biliyor musun, Merle?" diye sordu.
"Sanrm," dedim ve ne kadar garip gelirse gelsin tam olarak sylediimi yapman istiyorum.
Tamam m?"
"Elbette. Bir Kaos Lorduna gvenemiyorsan, kime gvenebilirsin, h?"
allklarn yanndan getik. Benim antmezarm tam tepedeydi.
"Biliyor musun, gerekten sana sylemem gereken bir ey olduunu hissediyorum," dedi.
"Bekle. Ltfen."
"Ama ok nemli."
nnde komaya baladm. Ayak uydurmak iin o da komaya balad.
"Su anda burada, Saraylar da bulunmanla ilgili."
Ellerimi uzattm, ta binann duvarna geldiimde durmak iin onlar kullandm. Kendimi eikten
ieri attm. iri basamak sonra kede diz ktm, eski bir fincan kaptm ve pelerinimin kesini
kullanarak sildim.
"Merle, ne haltlar eviriyorsun?" diye sordu Luke, arkamdan ieri girerek.
"Bir dakika, sana gstereceim," dedim, hanerimi ekerek.
Fincan daha nce oturduum tan zerine koydum, elimi zerine tuttum ve haneri kullanarak
bileimi kestim.
Kesikten kan yerine alev fkrd.
"Hayr! Lanet olsun!" diye haykrdm.
Ve ubukluya uzandm, uygun hatt buldum ve serinletici bir by kanaln alp yaramn zerine
koydum. Alevler hemen snd ve artk benden akan ey kand. Gene de fincana derken duman
ttmeye balad. Kfrederek byy, akkanln orada da kontrol etmek iin kullandm.
"Evet, gerekten tuhaf, Merle. Bunu kabul ederim," dedi Luke.
Haneri bir kenara braktm ve sa elimi kullanarak yarann zerinde kolumu sktm. Kan daha
hzl akt. ubuklu zonklad. Lukea bir gz attm. Yz gergindi. Yumruumu skp atm. Fincann
yardan fazlas dolmutu.
"Bana gvendiini sylemitin," dedim.
"Korkarm yle," diye yant verdi.

Drtte ...
"Bunu imelisin, Luke," dedim. Gerekten."
"Bir ekilde buna varacandan kukulanmtm," dedi ve aslnda o kadar da kt bir fikir deil
gibi. u anda epey yardma ihtiyacm olduunu hissediyorum."
Uzand, fincan ald ve dudaklarna kaldrd. Avcumu yarann zerine bastrdm. Darda rzgarlar
dzenli esiyordu.
"Bitirdiin zaman yerine koy," dedim. Daha fazlasna ihtiyacn olacak."
Yutkunma seslerini duyabiliyordum.
"Bir yudum Jamesondan daha iyi," dedi sonra. Neden, bilmiyorum." Fincan tan zerine brakt.
Ama biraz tuzlu," diye ekledi.
Elimi kesiin zerinden ektim, bileimi zerine tuttum ve yumruumu skp amaya baladm.
"Hey, dostum. ok kan kaybediyorsun."
imdi kendimi iyi hissediyorum. Sadece biraz ban dnyor, o kadar. Daha fazlasna ihtiyacm
yok."
"Evet, var," dedim. nan bana. Bir kez bundan daha fazla kan baladm ve ertesi gn bir
msabakada kotum. Sorun deil."
Rzgar ykselip frtnaya dnt, geerken inlemeye balad.
"Neler olup bittiini sylemende saknca var m?" diye sordu.
"Luke, sen bir Desen hayaletisin," dedim ona.
"Ne demek istiyorsun?"
"Desen, zerinde yryen herkesi kopyalayabilir. Tm iaretlere sahipsin. Onlar biliyorum."
"Hey, ben kendimi gerek hissediyorum. Amber deki Deseni bile yrmedim. Tir-na
Nogthtakini yrdm."
"Grne gre, gerek kopyalar olduundan o iki imgeyi de kontrol ediyor. Kashfadaki ta
giyme trenini hatrlyor musun?"
"Ta giyme treni mi? Lanet olsun, hayr! Yani tahta m ktm?"
"Evet. Birinci Rinaldo."
"Lanet olas! ddiaya girerim annem mutlu olmutur."
"Eminim."
"O zaman benden iki tane olmas biraz tuhaf. Sen olguyu biliyor gibisin. Desen bu ii nasl
beceriyor?"
"Sizler fazla dayanmyorsunuz. Desene ne kadar yaknsanz, o kadar gl oluyorsunuz. Seni
buraya kadar korumak iin epey enerji gerekmi olmal. Al, bunu i."
"Tamam."
Yarm fincan dolusu kan iti ve fincan geri verdi.
"Peki bunun kymetli beden svlaryla ne ilgisi var?" diye sordu.
"Amber kan Desen hayaletlerinin uzun yaamasn salyor gibi."
"Bir tr vampir olduumu mu sylemek istiyorsun?"
"Herhalde, teknik adan yle de diyebilirsin."
"Bundan holandmdan emin deilim. zellikle de bylesine zellemi birinden."
"Baz dezavantajlar var gibi. Ama her ey srayla. Ke aramaya balamadan sana istikrar
kazandralm."
"Tamam. Seyircini tutsak ettin."
Dardan, yuvarlanan bir tatan gelirmi gibi bir tkrt duyuldu. Ardndan bir tangrt.
Luke ban evirdi.

"Bunun yalnzca rzgar olduunu sanmyorum," dedi.


"Son yudumu al," dedim, fincandan uzaklap mendilimi ararken. Dayanman salamal."
Ben bileimi sararken yuvarlad. nme brakt.
"Buradan kalm," dedim. Belirtiler ktleiyor."
"Bana uyar," diye yant verdi, kap giriinde bir figr belirirken. Arkas aydnlkt, hatlar
glgelerin arasnda kaybolmutu.
"Hibir yere gitmiyorsun, Desen hayaleti," dedi neredeyse tandk bir ses.
ubukludan 150 watt kadar aydnlk istedim.
Boreldi, hi de dosta olmayan bir tavrla dilerini gsteriyordu.
"ok byk bir mum olmak zeresin, Desenli," dedi Lukea.
"Yanlyorsun, Borel," dedim, ubukluyu kaldrarak.
Aniden aramzda Logrus imgesi belirdi.
"Borel? Kl ustas m?" diye sordu Luke.
"Ayns," diye yant verdim.
"Ah, lanet olsun!" dedi Luke.

Blm 5
Ben ubuklunun iki lmcl enerjisiyle uzanrken, Logrus imgesi onlar kesti ve saptrd.
"Onu kolayca ldresin diye kurtarmadm," dedim ve o srada Desen imgesine benzeyen, ama ayn
olmayan bir ey parldayarak yaknda belirdi.
Logrus imgesi soluma kayd. Yeni gelen ey -her neyse- ona ayak uydurdu, ikisi sessizce duvardan
getiler. Ve, o anda patlayan bir gk grlts yapy sarst. Neredeyse nnda, klcna uzanm olan
Borel bile hareketinin yarsnda durdu, sonra kapy tutmak iin elini oynatt. O bunu yaparken
arkasnda bir baka ekil belirdi ve tandk bir ses ona hitap etti:
"Bana izin verir misiniz? Yolumu kapatyorsunuz."
"Corwin!" diye haykrdm. Baba!"
Borel ban evirdi.
"Amber Prensi Corwin mi?" dedi.
"Kesinlikle," dedi babam, ama korkarm hi tanmadk."
"Ben Borelim, Hendrake Dk, Hendrake Yollarnn Silah Ustas."
"ok unvan kullanyorsunuz, baym, ve sizinle tantmza memnun oldum," dedi Corwin.
imdi, eer izin verirseniz, olumu grmek iin gemek istiyorum."
Dnerken, Borelin eli klcnn kabzasna gitti. O srada ben ve Luke ne atlmtk bile. Ama
Borelin arkasnda bir hareket oldu -alak bir tekmeye benziyordu- ve nefes vererek iki bklm
olmasna sebep oldu. Sonra bir yumruk ensesine indi ve adam dt.
"Hadi gelin," diye seslendi Corwin, iaret ederek. Bence artk buradan kmalyz."
Luke ve ben ktk, Hendrake Yollarnn yerdeki Silah Ustasnn zerinden atk. Soldaki zemin,
yeni olmu bir al yangn nedeniyle kararm gibiydi ve hafif bir yamur yayordu. imdi bize
doru yaklaan baka insan ekilleri vard.
"Beni buraya getiren g geri gtrebilir mi, bilmiyorum," dedi Corwin, evresine baknarak.
Baka ileri olabilir." Biraz zaman geti, sonra, Sanrm yle," dedi. Tamam, sana kalm. Nasl
kayoruz?"
"Bu taraftan," dedim ona, dnp komaya balayarak.
Beni buraya getiren patikalarda ikisi beni takip ettiler. Arkama baktmda alt karanlk eklin bizi
kovaladn grdm.
Yama yukar yneldim, iaret talarn ve antlar getik ve sonunda eski ta duvarn yanndaki
yere geldik. Artk arkamzdan barlar geliyordu. Onlar duymazdan gelerek yol arkadalarm
kendime ektim ve durumu tasvir eden, arzumu kabaca ifade eden doalama iki dize syledim. By
yine de ie yarad, oktan yere batmakta olduumuzdan, frlatlan bir ta beni syrp geti.
Peri halkasnda mantar gibi bittik ve yol arkadalarma arazide yol gstererek kumlua kotum.
Oraya girdiimizde bir baka bar duydum. Kayadan ktk ve tal patikadan damgacna doru
indik. Sola dnerek komaya baladm.
"Dur!" diye seslendi Corwin. Burada bir yerde olduunu hissediyorum. te!"
Yolu terk edip saa sapt ve kk bir tepenin eteklerine doru komaya balad. Luke ve ben takip
ettik. Arkamzdan, bizi kovalayanlarn kayadan k sesleri geldi.
leride, iki aa arasnda prldayan bir ey grdm. Ona ynelmi gibiydik. Yaklatka, d hatlar
berraklat ve antmezarda grdm Desensi imgeye benzediini fark ettim.
Babam yaklarken yavalamad, dorudan o eye atld.

Ve yok oldu. Arkamzdan bir baka haykr ykseldi. Luke prldayan perdeye atlan ikinci kii
oldu ve ben hemen peindeydim.
Dz, parlak, incimsi bir tnelde kouyorduk ve arkama baktm zaman perdenin arkamdan
kapandn grdm.
"Takip edemezler," diye bard Corwin. O u kapand."
"O zaman neden kouyoruz?" diye sordum.
"Hl gvende deiliz," diye yant verdi. Logrusun hkmranlk alannda kestirmeden gidiyoruz.
Orada fark edilirsek bamz derde girebilir."
O tuhaf tnelde kotuk ve Glge iinde mi kouyoruz?" diye sordum.
"Evet."
"O zaman ne kadar uzaa gidersek o kadar iyi."
Her ey sarsld ve yere devrilmemek iin elimi uzatmak zorunda kaldm.
"Eyvah," dedi Luke.
"Evet," diye onayladm, tnel paralanmaya balarken. Duvarlardan ve zeminden iri paralar koptu.
Bu yrtklarn arkasnda yalnzca bulanklk vard. Aklklarn zerinden srayarak ilerlemeye
devam ettik. Sonra bir ey yine, sessizce vurdu ve tneli tamamen paralad. evremizde, arkamzda,
nmzde.
Dtk.
Eh! Tam olarak dmedik. Daha ok alaca karanlk bir sisin iinde szldk. Ayamzn altnda ya
da baka herhangi bir ynde hibir ey yok gibiydi. Arlksz ortamda d hissi veriyordu, ama
hareketi lmemize yarayacak baka hibir ey yoktu.
"Lanet olsun!" dediini duydum Corwinin.
Bir sre szldk, dtk, srklendik -her neyse- ve
"ok yaklamtk," diye mrldandn duydum.
"O tarafta bir ey var," dedi Luke aniden, sana iaret ederek.
ri bir ekil kurun grisi dikildi. Zihnimi ubukluya ynelttim ve o ynde yokladm. O nesne her
neyse, canszd ve ona dokunan ubukluya bizi o tarafa gtrmesini emrettim.
Hareket ettiimi hissetmedim, ama nesne irileti, tandk hatlar kazand, krmzms bir renge
brnd. Dikiz aynalar grnd zaman emin oldum.
"Senin Polly Jascksona benziyor," dedi Luke. zerinde kar bile var."
Evet, orada, benim krmz beyaz, '57 Chevyye yaklayorduk.
"Bu bir taklit. Daha nce zihnimden alnmt," dedim ona.
"Herhalde onu sk sk incelediimden ok canl. Ayn zamanda, u anda ok uygun grnyor."
Kap kulpuna uzandm. Src tarafndan yaklayorduk.
Kulpu yakaladm ve dmeyi ittim. Elbette kilitlenmemiti. Dierleri aracn muhtelif yerlerine
dokunarak kendilerini dier yana ekti. Kapy atm, direksiyonun arkasna kaydm, kapy kapattm.
Luke ve Corwin de ieri giriyordu. Anahtar, beklediim gibi kontaktayd.
Herkes bindii zaman altrmay denedim. Motor hemen alt. Parlak kaputun zerinden hilie
baktm. Farlar yaktm, ama ie yaramad.
"imdi ne olacak?" diye sordu Luke.
Birinci vitese taktm, el frenini indirdim, debriyaj braktm.
Gaz verince tekerlekler dnyor gibi geldi. Biraz sonra ikinci vitese geirdim. Biraz sonra da
ncye.
Minik bir eki hissi mi vard, yoksa hayal mi kuruyordum?

Biraz daha gaz verdim. Sisli manzara, ileride biraz aydnlanr gibi oldu, ama bu yalnzca o yne
bakmamn etkisi yznden olabilirdi. Direksiyondan bilgi alamyordum. Gaza bastm.
Luke aniden uzand ve radyoyu at.
"-tehlikeli sr koullar," dedi bir spikerin sesi. Bu yzden yava gidin." Ardndan Wynton
Marsalis Karavan" almaya balad.
Bunu kiisel bir mesaj kabul ederek gaz braktm. Bu kesinlikle, sanki buz zerinde kayyormuuz
gibi, hafif bir eki hissi yaratt.
Ardndan ilerleme hissi geldi ve uzakta bir aydnlanma oldu. Ayn zamanda, biraz arlk kazanm
ve koltua biraz gmlmm gibi geldi. Biraz sonra arabann altnda gerek bir yzey olduu hissi
glendi. Direksiyonu evirirsem ne olacan merak ettim. Ama denememeye karar verdim.
Tekerleklerin altndan gelen ses daha trtlyd. ki yanda solgun hatlar belirdi ve yanlarndan
geerken hareket ve yn hislerini kuvvetlendirdi. Uzakta, dnya gerekten daha aydnlkt.
Daha da yavaladm, nk kstl gr mesafesiyle gerek bir yolda gidiyormuuz gibi
geliyordu. Ksa sre sonra farlar etkili olmaya balad ve geen birka ekli aydnlatt, onlara anlk
aa, toprak set, allk, kaya grntleri verdi. Ama dikiz aynas hilik yanstmaya devam etti.
"Tpk eski zamanlar gibi," dedi Luke. Kt bir gecede pizza yemek iin dar kardk."
"Evet," diye onayladm.
"Umarm dier ben, birine Kashfada bir pizza dkkan atrmtr. Orada bir tane iyi olurdu,
biliyor musun?"
"Eer atrmsa gidip denerim."
"Sence btn bu mesele beni nereye gtrecek?"
"Bilmiyorum, Luke."
"Yani, kann imeye devam edemem. Ve dier ben ne olacak?"
"Sanrm sana bu meseleyi halledecek bir i nerebilirim," dedi Corwin ona. En azndan bir
sreliine."
Artk aalar kesinlikle aa, sis gerek sisti. Biraz hareket ediyordu. n camda su damlalar
olumaya balad.
"Ne demek istiyorsun?" diye sordu Luke.
"Biraz sonra."
Artk siste aklklar vard ve ilerinden gerek manzara grlyordu. Aniden, zerinde araba
srdm eyin gerek yol yzeyi deil, olduka dz bir zemin olduunu fark ettim. Buna uyum
salamak iin daha da yavaladm.
Siste byk bir ksm zld, uzaklat ve dev bir aac ortaya kard. Ayn zamanda, yerin bir
ksm parlyor gibiydi.
Bu tabloda tandk bir ey vard...
"Buras senin Deseninin olduu yer, deil mi?" diye sordum, yolumuz daha da berraklarken.
Bir kez Fiona beni buraya getirmiti."
"Evet," dedi babam.
"Ve imgesi -mezarlkta Logrusun karsna kan ey oydu- bizi tnele gtren ayn ey."
"Evet."
"O zaman O da zeka sahibi. Amber inki gibi, Logrus gibi."
"Doru. uraya, aacn yanndaki akla park et."
Direksiyonu evirdim ve iaret ettii dz yere yneldim.
Orada sis hl aslyd, ama daha nceki ar, her eyi saran eye benzemiyordu. Sisteki renklere
baklrsa alaca karanlk olabilirdi, ama egzantrik Desenin parlts gn sonu loluunun tesindeki

kase eklindeki dnyamz aydnlatyordu.


Dar karken Corwin Lukea, Desen hayaletleri fazla dayanmaz," dedi.
"Ben de yle dnmtm," diye yant verdi Luke. Bu durumda olan biri iin bildiin bir numara
var m?"
"Hepsini biliyorum, baym. Bilmek iin olmak gerek, derler."
"Ah?"
"Baba...?" dedim. Dernek istediin..."
"Evet," diye yant verdi. lk uyarlamamn nerede olduunu bilmiyorum."
"Bir sre nce karlatm sen miydin? Geenlerde Amber de de bulunmu olan?"
"Evet."
"Ben anlyorum. Ama karlatm dierleri gibi deilsin."
Uzand ve omzumu kavrad.
"Deilim," dedi ve Desene bakt. O eyi ben izdim," diye devam etti bir sre sonra ve zerinde
yryen tek kii benim. Sonu olarak, arabildii tek hayalet benim. Ayn zamanda, bana
faydaclktan baka bir zenle bakyor gibi. Bir ekilde iletiim kurabiliyoruz ve beni istikrarl
tutmak iin gereken enerjiyi harcamaya gnll grnyor. Uzun zamandr Kendi planlarmz var ve
ilikimiz ortak yaam gibi. Amber Desenine ve Logrusa ait olanlarn ksa mrl olduunu
anlyorum."
"Benim deneyimlerim bunu gsteriyor," dedim.
"lgilendiin bir kii hari ve bunun iin sana minnettarm. Artk benim korumam altnda, srd
srece."
Omzumu brakt.
"Henz arkadanla uygun biimde tantrlmadm," dedi sonra.
"Beni affet. Hafifletici nedenlerim vard," dedim. Luke, babam Amberli Corwin ile tanman
istiyorum. Baba, Lukeun gerek ad Rinaldodur ve kardein Brandin oludur."
Corwinin gzleri bir anlna irileti, sonra elini uzatrken kslp Lukeun yzn inceledi.
"Olumun bir arkada ve bir akrabamla tanmak gzel," dedi.
"Tantmza memnun oldum, efendim."
"Sende bu kadar tandk grnenin ne olduunu merak etmitim."
"Varmaya altnz buysa, grnte biraz yavalyor. Hatta orada duruyor."
Babam gld.
"kiniz nerede tantnz?"
"Okulda," diye yant verdi Luke. Berkeleyde."
"Bizler gibi bir ift baka nerede bir araya gelebilir? Amber de olmaz, elbette," dedi. Sonra yzn
tamamyla kendi Desenine evirdi. Daha hikayenizi dinlemedim. Ama imdi benimle gelin. Ben de
bir tantrma yapmak istiyorum."
Parlak desene yneldi ve onu takip ettik. Yanmzdan birka sis iplikii szlerek geti. Ksa
admlarmz dnda, buras sessizdi.
Desenin kenarna geldiimizde durduk ve ona baktk. Zarif bir desendi, tek bakta tamam
grlemeyecek kadar bykt ve bir g hissi yayyor gibiydi.
"Selam," dedi Corwin. Olum ve yeenimle tanman istiyorum, Merlin ve Rinaldo. Ama sanrm
Merlinle daha nce tantn. Rinaldonun bir sorunu var." Uzun bir sessizlik oldu.
Sonra, Evet, bu doru," dedi ve bir sre sonra, Gerekten yle mi dnyorsun?" ve Tamam.
Elbette, onlara sylerim."

Gerindi, iini ekti ve Desenin kenarndan birka adm uzaklat. Sonra kollarn uzatt ve
omuzlarmza koydu.
"Baylar," dedi sonra, bir tr yantm var. Ama bu, hepimizin, farkl sebepler yznden bu Deseni
yrmek zorunda olduumuz anlamna geliyor."
"Ben varm," dedi Luke. Ama sebep ne?"
"Seni evlat edinecek," dedi Corwin ve bana yapt gibi seni de besleyecek. Ama bir bedeli var.
Desenin tam zamanl korunmas gereken bir zaman yaklayor. Nbetlee yapabiliriz."
"Kulaa iyi geliyor," dedi Luke. Buras huzurlu grnyor. Ve gerekten Kashfaya dnp
kendimi tahttan indirmeye almak istemiyordum."
"Tamam. Ben nden giderim. Uraman gereken tuhaf etkiler olmas ihtimaline karlk, omzumu
tut. Merlin, sen sondan geliyorsun ve ayn sebepten, Luke ile temasn koparmyorsun. Tamam m?"
"Elbette," dedim. Gidelim."
Bizi brakt ve desenin balad yere gitti. Onu takip ettik
lk admn atarken Lukeun eli babamn omzundayd. Ksa sre sonra hepimiz Desenin
zerindeydik ve o tandk mcadeleyi veriyorduk. Ama bu, kvlcmlar ykselmeye baladnda
gemiteki Desen yrylerimden daha kolay geldi. Herhalde yol gsteren biri olduundan.
lk Perdeyi amak iin abalarken, zihnime, iki yanna yal kestane aalar dizilmi cadde
imgeleri doldu. O srada kvlcmlar evremizde ykseldi ve Desenin glerinin beni hrpaladn,
bedenime ve zihnime ilediini hissettim. Okuldaki gnlerimi hatrladm, atletizmdeki en byk
abalarm hatrladm. Diren artmaya devam etti, biz de ona direndik.
Ayaklarm hareket ettirmek byk aba gerektirmeye balamt ve -bir ekilde- abann
hareketten daha nemli olduunu fark ettim. Bir akm bedenimden geerken salarmn ykselmeye
baladn hissettim. Yine de, ne Logrusu yrrken karlatm delirtici nitelik, ne de Amber
Deseninde hissettiim dmanca tavr vard. Sanki bir zihnin iinde yryordum, bana kar kt
hisleri olmayan bir zihin. Bir yayda abalar, bir dn yaparken -neredeyse cesaretlendirme diyebileceim bir his olutu. Diren ayn lde glyd, kvlcmlar bu noktada dieriyle ayn
lde yksekti, ama bir ekilde bu Desenin bana farkl yaklatn biliyordum. Hatlar boyunca
ilerledik. Dndk, yandk... kinci Perdeyi delmek ar ekimde bir dayankllk ve irade gsterisiydi.
Bundan sonra bir sre yol kolaylat ve yaammn her nndan imgeler beni korkutmak ve teselli
etmek iin geldiler.
Yrdm. Bir, iki... : On adm daha atsam, kazanma ansm olacan hissettim. Drt... Terden
srlsklam olmutum.
Be. Diren korkuntu. Ayam bir santim oynatmak iin yz metre koarken harcadm aba
gerekiyordu. Cierlerim krk gibi alyordu. Alt. Kvlcmlar yzme ulat, gzlerimi seti.
Beni tamamen sard. Sanki lmsz, mavi bir aleve dnmtm ve bir ekilde, mermer bir blou
yakarak delip semem gerekiyordu. Yandm, yandm, ama ta deimedi.
Tm sonsuzluu bu ekilde harcayabilirdim. Belki de harcamtm. Yedi. Ve imgeler gitti. Tm
anlar gitti. Kimliim bile tatile kt. Saf iradeden bir eye dnmtm. Bir eylemdim, dirence
kar abalama eylemi. Sekiz... Artk bedenimi hissetmiyordum. Zaman yabanc bir kavramd.
abalama artk abalama deildi, yanndan buz dalarnn akp getii, temel bir hareket ekliydi.
Dokuz. Artk yalnzca harekettim. Kck, devaml...
On.
Bir rahatlama geldi. Merkezdeki sona yakn yine zorlaacakt, ama yryn kalannn zor
olmayacan biliyordum.

Ar, alak bir mzie benzeyen bir ey, ilerlerken, dnerken, zorla yrrken beni neelendirdi.
Son Perdede benimleydi ve o son admn orta noktasn atmda, Karavan" gibi bir eye dnt.
Orada, merkezde, uzun sre sessiz kaldk ve derin derin nefes aldk. Tam olarak neyi
baardmdan emin deildim.
Ama bir ekilde, artk babam daha iyi tandm hissediyordum. Sis paralar Desenin zerinde,
vadide hl szlyordu.
"Kendimi daha gl hissediyorum," diye bildirdi Luke biraz sonra. Evet, buray koruyacam.
Zaman harcamak iin iyi bir yolmu gibi grnyor."
"Bu arada, Luke, bana getirdiin mesaj neydi?' diye sordum.
"Ah, 'Saraylar dan ayrlman gerektii,'" diye yantlad ve 'ilerin tehlikeli olmaya balad.'"
"Tehlike ksmn zaten biliyordum," dedim. Ama henz yapmam gereken eyler var."
Omuzlarn silkti. Eh, mesaj bu," dedi. Artk hibir yer gvenli deil gibi."
"Burada henz sorun olmaz," dedi Corwin. Her iki G de buraya nasl geleceini ya da onunla ne
yapacan tam olarak bilmiyor. Amber in Deseninin sourabilmesi iin fazla gl ve Logrus onu
nasl yok edeceini bilmiyor."
"O zaman kulaa kolay geliyor."
"Ama herhalde bir sre sonra ona kar harekete geecekler."
"O zamana dek bekler ve izleriz. Tamam. Eer o eyler gelirse, ne eklinde olurlar?"
"Muhtemelen hayaletler -bizim gibi- onun hakknda daha fazla ey renmeye, snamaya alan
hayaletler. O klc kullanabiliyor musun?"
"Tm alakgnlllmle, evet. Eer bu yeterli olmazsa, Sanatlar da altm."
"Kanlar ate olsa da, elie teslim olacaklardr. Artk, istiyorsan, Desenin seni dar nakletmesini
salayabilirsin. Biraz sonra sana katlp silahlarn nerede depolandn ve baka malzemeleri
gsteririm. Kk bir yolculuk yapmak ve bir sreliine seni burada brakmak istiyorum."
"Elbette," dedi Luke. Ya sen, Merle?"
"Saraylar a dnmem gerek. Annemle le yemei randevum var ve sonra Swayhillin cenazesine
katlmalym."
"Seni Saraylar a kadar gnderemeyebilir," dedi Corwin.
"Logrusa ok yaklam olur. Ama onunla bir anlamaya varrsnz. Dara nasl?"
"Uzun sredir onu birka dakikadan fazla gremiyorum," diye yant verdim. Bana kar hl
otoriter, kstah ve ar merakl. Ayn zamanda, siyasi entrikalara ve Saraylar ile Amber arasnda
daha byk ilikilere kart izlenimini edindim."
Luke bir an iin gzlerini kapatt ve kayboldu. Bir an sonra onu Polly Jacksonn yannda grdm.
Kapy at, yolcu koltuuna kayd, eildi ve ieride bir eyle oynad. Bir sre sonra uzaktan radyoda
mzik sesi duydum.
"Olas," dedi Corwin. "Onu hi anlamadm, biliyor musun? Hayatmn garip bir dneminde birden
belirdi, bana yalan syledi, sevgili olduk, Amber deki Deseni yrd ve kayboldu. Tuhaf bir rya
gibiydi. Beni kulland ak. Yllarca, bunun yalnzca Desen hakknda bilgi edinmek ve ona ulamak
iin olduunu dndm. Ama son zamanlarda dnmek iin ok zamanm oldu ve artk durumun
bu olduundan emin deilim."
"Ah," dedim. Ne o zaman?"
"Sen," diye yant verdi. Dndke, asl istediinin, olan ya da kz, bir Amber ocuu
dourmak olduuna inanyorum."
dm hissettim. Varolu sebebim bylesine hesapl bir ey olabilir miydi? Hi mi sevgi
yoktu? zel bir amaca hizmet etmek iin kastl olarak m dourulmutum? Bu fikirden hi

holanmamtm. Hayaletarkn hissetmi olmas gerektii gibi hissettim, hayal gc ve zekann


dikkatle imal etmi olduu bir rn, ancak bir Amberlinin dnebilecei fikirleri snamak iin
yaplm. Ama o bana baba" diyordu. Beni seviyor gibi grnyordu. Tuhaftr, ben de ona kar
mantksz bir sevgi beslemeye balamtm. Ksmen birbirimize, fark etmi olduumdan daha ok
benzediimiz iin miydi?
"Neden?" diye sordum. Neden benim domam onun iin bu kadar nemli olsun?"
"Yalnzca, Deseni yrdkten sonra bir iblise dnrken syledii eyi hatrlyorum. 'Amber,'
demiti, 'yok edilecek.' Sonra yok olmutu."
Artk titriyordum. Bunun iaret ettii eyler o kadar huzursuz ediciydi ki, alamak, uyumak ya da
sarho olmak istiyordum. Bir anlk ara iin herhangi bir ey.
"Sence benim varoluum Amber in yok edilmesi iin uzun vadeli bir plann paras olabilir mi?"
"Belki," dedi. Yanlyor olabilirim, evlat. ok yanlyor olabilirim ve durum buysa, seni bu kadar
zdm iin zr dilerim. Dier yandan, olaslklar sana aklamamam da yanl olurdu."
akaklarm, alnm, gzlerimi ovaladm.
"Ne yapmalym?" dedim sonra. Amber in yok edilmesine yardm etmek istemiyorum."
Beni bir an gsne bastrd ve konutu, Ne olursan ol, sana ne yaplm olursa olsun, eninde
sonunda senin iin bir seim ans olacak. Seni oluturan paralardan daha byksn, Merlin.
Doumuna, imdiye kadarki hayatna neler katkda bulunmu olursa olsun, gzlerin, bir beynin ve bir
dizi ahlaki deerin var. Kimsenin seni kandrmasna izin verme, benim bile. Ve zaman geldiinde,
eer gelirse, seimin kendine ait olduundan ok emin ol. O zaman, daha nce olan hibir ey nem
tamayacak."
Szckleri, ne kadar genel olursa olsun, beni ruhumun ekildii yerden geri getirdi.
"Teekkrler," dedim.
Ban sallad. Sonra, lk drtn bu konuyla ilgili olarak yzleme arzusu olsa da," dedi, bunu
tavsiye etmem. Annenin kukularn anlamas dnda hibir ie yaramaz. Daha dikkatli bir oyun
oynamak ve ne renebileceini grmek daha saduyulu olur."
imi ektim.
"Haklsn, elbette," dedim. Kamama yardm etmek kadar bunu sylemek iin de geldin, deil
mi?"
Glmsedi.
"Yalnzca nemli eyler iin endielen," dedi. Yine greceiz." Ve yok oldu.
Aniden onu arabann yannda, Luke ile konuurken grdm. Ben izlerken ona silahlarn nerede
bulunduunu gsterdi. Saraylar da saatin ka olduunu merak ettim. Bir sre sonra, ikisi bana el
sallad. Sonra Corwin Luke ile el skt, dnd ve sislerin iinde kayboldu. Radyonun Lili Marlene"i
aldn duyabiliyordum.
Zihnimi, Desenin beni Sawall Yollarna nakletmesine younlatrdm. Bir anlk dnen siyahlk
oldu. Ald zaman hl Desenin merkezinde duruyordum. Bu sefer Suhuyun atosunu denedim.
Yine, biletimi kesmeyi reddetti.
"Beni ne kadar yakna gnderebilirsin?" diye sordum sonunda.
Bir baka burga oldu, ama bu aydnlkt. Beni siyah bir gkyznn altnda, siyah bir denizin
yannda, beyaz tatan yksek bir kntya gtrd. Solgun alevden iki yarm daire beni paranteze
alyordu. Tamam, bununla yetinebilirdim. Ate Kapsndaydm, Saraylar n yaknnda, Glgede bir
yol-dnemecinde. Denize yzm dndm ve saydm. Solumdaki on drdnc prldayan kuleyi
bulduumda, o tarafa yrdm.

Pembe bir gkyz altnda, yklm bir kulenin nne ktm. Ona doru yrdmde, iinde
yeil bir rmak akan cams bir maaraya tandm. Beni bir gz ormanndan geen patikaya nakleden
atlama talarn buluncaya kadar rman yannda yrdm. Yapran dkmeyen aalarn iindeki
bir yolun varln hissedinceye kadar, yaklak bir buuk kilometre bu patikay takip ettim. Bu beni
bir da yamacna gtrd. Oradan yol ve iki tls beni annemle yemek yiyeceim yere
gtrecekti. Gkyzne baklrsa, giysi deitirecek zamanm yoktu.
stmdeki tozlar silkelemek, giysilerimi dzeltmek ve salarm taramak iin kavakta durdum.
Koz Kartyla uzanmaya kalksam, armn kime ulaacan merak ettim. Lukeun kendisi mi,
hayaleti mi, yoksa ikisi birden mi? Acaba hayaletler Koz Kart arsn alrlar myd? Ayrca
kendimi Amber de neler olduunu da merak ederken buldum. Ve Coral, Nayday dndm...
Lanet olsun.
Baka bir yerde olmak istiyordum. ok uzaklarda olmak istiyordum. Desenin Luke araclyla
gnderdii uyar etkili olmutu. Corwin bana dnecek ok ey vermiti ve bunlar dzene koymak
iin zamanm yoktu. Burada, Saraylar da srmekte olan her neyse, karmak istemiyordum. Annemle
ilgili imalardan holanmamtm. Bir cenazeye katlmak istemiyordum. Bir ekilde, kendimi
bilgilendirilmemi hissediyordum.
Biri benden bir ey istiyorsa -ok nemli bir ey- en azndan durumu aklamak ve ibirlii
yapmam istemek iin zaman ayracan sanrdnz. Bunu yapan bir akrabaysa, kabul etmem ok
olasyd. birliimi salamak, eylemlerimi kontrol etmek iin giriilen oyunlardan ok daha az
riskliydi. Beni kontrol etmek isteyenlerden ve oynadklar oyunlardan uzaklamak istiyordum.
Dnp Glgeye gidebilirdim, herhalde orada izimi kaybettirirdim. Amber e dnebilir, Randoma
bildiim, phelendiim her eyi anlatabilirdim. O beni Saraylara kar korurdu.
Glge Yeryzne dnebilir, yeni bir kimlik edinebilir, bilgisayar tasarm iine geri
dnebilirdim...
Elbette o zaman neler olup bittiini, eskiden neler olduunu asla renemezdim. Babamn gerekte
nerede olduunu? Ona yalnzca Saraylar dan ulaabilmitim, baka hibir yerden deil. Bu anlamda,
yaknlardayd. Ve buralarda ona yardm edecek baka hi kimse yoktu.
Yrdm ve saa dndm. Morlamakta olan bir gkyzne doru ilerledim. Zamannda
yetiecektim.
Ve bylece, bir kez daha, Sawall Yollarna geldim. n avlunun, kapnn bulunduu duvarna
resmedilmi krmz ve sar yldz patlamasndan ktm, Grnmez Merdiveni indim ve uzun
dakikalar boyunca byk, merkezi ukura ve Kenar n tesindeki siyah alkantya baktm. Kayan bir
yldz mor gkyznde ilerlerken srtm dndm ve bakr ilemeli kapya, oradan da tesindeki
alak Sanat Labirentine yneldim.
eride, ocukken o labirentte defalarca kaybolduumu hatrladm. Sawall Evi alardr ciddi bir
sanat koleksiyoncusu olmutu ve koleksiyon o kadar bykt ki, insann labirentlerinde
kaybolabilecei eitli yollar ve eitli tneller boyunca ilerlerken bir sonraki dnemeci
dnmenizden nce makas deitiren dev bir tren istasyonuna benzeyen muazzam bir sarmal vard.
Bir seferinde gnler boyunca kaybolmutum ve sonunda bir tahtaya aklm mavi ayakkablar
komposizyonu nnde alarken bulunmutum. imdi, eski ve baz yeni ucubelere bakarak ar ar
yryordum. Aralarna arpc lde gzel paralar karmt, rnein tek bir ate opalinden
oyulmu gibi grnen dev bir vazo, uzak bir glgeden gelmi, anlamn ve ilevini aileden artk
kimsenin hatrlayamayaca bir dizi tuhaf mineli tablet gibi. Galerinin ksa yolunu tercih etmek
yerine durup ikisini yeniden grmem gerekiyordu. Tabletleri zellikle severdim.

Alev alev vazoya yaklap bakarken, Gryllin rettii eski bir ezgiyi mrldanyordum. Kk bir
srtnme sesi duyar gibi oldum, ama koridorun iki yanna baktmda evrede kimseyi gremedim.
Vazonun neredeyse ehvetli kvrmlar dokunulmak iin yalvaryordu. ocukken bunu yapmamn ka
defa yasaklandn hatrlayabiliyordum. Sol elimi ar ar uzattm, zerine koydum.
Dndmden daha scakt. Elimi yan boyunca kaydrdm. Donmu bir alev gibiydi.
"Selam," diye mrldandm, paylatmz bir maceray hatrlayarak. Uzun zaman oldu..."
"Merlin?" dedi kk bir ses.
Elimi hemen ektim. Sanki vazo konumutu.
"Evet," dedim sonra. Evet."
Srtnme sesi yine duyuldu ve atein zerindeki krem rengi aklkta bir glge kprdand.
"Ss," dedi glge, ayaa kalkarak.
"Glait?" diye sordum.
"Evetss."
"Olamaz. Yllar nce ldn."
"l deil. Uyuyordumss."
"Seni ocukluumdan beri grmedim. Yaralanmtn. Ortadan kayboldun. ldn
dnmtm."
"Uyuyordumss. yilemek iin uyuyordumss. Unutmak iinss. Kendimi yenilemek iinss."
Kolumu uzattm. Uzun tyl ylann ba ykseldi, uzand, nkoluma dokundu ve trmanarak
sarld.
"Kesinlikle ok zarif bir yatak odan var."
"O ssrahinin en ssevdiklerinden olduunu biliyordumss. Yeterince ok beklerssem, yine gelip onu
issleyeceini biliyordumss. Ve anlayp, sseni sselamlamak iin tm ihtiammla kalkacaktm. Tarnm,
bymssn!"
"Sen ayn grnyorssun. Belki biraz daha zayf..."
Hafife ban okadm.
"Hl bizimle olduunu bilmek gzel. erefli bir aile hayaleti gibi. Sen, Gryll ve Kergma
ocukluumu olabileceinden daha iyi bir ey yaptnz."
Ban yksee kaldrd, burnuyla yanam okad.
"Sseni yine grmek souk kanm sstyor, ssevgili olumss. ok uzaklara m gittinss?"
"Evet. ok."
"Bir gece fare yeriss ve bir atein yannda uzanrss. Ssen bana bir tabak sst sstrssn ve Ssawall
Yollarndan ayrldndan beri yaadn maceralar anlatrssm. Gryll iin ilikli kemikler buluruss,
hl buralardayssa."
"Bugnlerde Suhuy dayma hizmet ediyor gibi. Kergmadan ne haber?"
"Bilmiyorum. ok ussun zaman olduss."
Onu stmak iin sarldm.
"Byk uykun iinde, beni selamlamak iin burada beklediin iin teekkrler."
"Dossta bir sselamdan daha fasslass iinss."
"Daha fazla m? O zaman ne, Glait? Nedir?"
"Gssterecek bir ey. Bu tarafa yr."
Bayla iaret etti. O tarafa yrdm. Koridorlarn geniledii yere. Zaman zaman kard zar
zor duyulan mrltyla kolumda titretiini hissedebiliyordum.
Aniden katlat, ba ykseldi ve hafife salland.
"Ne oldu?" diye sordum.

"Ffare," dedi. Yaknda ffare var. Avlanmaya gitmeliyimss -ssana gssterdikten ssonra- o eyi.
Kahvaltss..."
"nce yemek yemek istersen beklerim."
"Hayr, Merlin. Sseni buraya getiren her ne isse, ona ge kalmamalssn. Havada gerilim var. Daha
ssonra -ffareyle- ssiyafet ekerimss.."
Galerinin geni, yksek, gkyzyle aydnlanan bir kesimine geldik. Drt byk metal heykel.
Daha ok bronz ve bakr- evremizde asimetrik bir dzenleme iinde duruyordu.
"leri," dedi Glait. Burada deil."
Bir sonraki kede saa dndm ve ilerledim. Ksa sre sonra, bir baka sergiye geldik -bu metal
bir ormana benziyordu.
"Yavala imdi. Yava, sevgili ibliss ocuk."
Durdum ve aalar inceledim, parlak, karanlk, ltl, donuk. Demir, alminyum, pirin, olduka
etkileyiciydi. Ayn zamanda, yllar nce buradan son getiimde var olmayan bir sergiydi. Elbette,
bunda tuhaf bir ey yoktu. Getiim baka alanlarda da deiiklikler olmutu.
"imdi. Burada. eri gir. Geri dn."
Ormana girdim.
"Ssaa dn. Ykssek olan."
Samdaki en yksek aacn kvrml gvdesine geldiimde durdum.
"Bu mu?"
"Evet. Ona k -yukar- ltfenss."
"Trmanmam m istiyorsun?"
"Evetss."
"Tamam."
Stilize bir aa hakknda iyi bir ey vardr -ya da en azndan, bu stilize aa hakknda- sarmal
eklindeydi, ikindi ve bata fark edildiinden daha iyi el ve ayak dayanaklar salayacak ekilde
bklmt. Tutundum, kendimi yukar ektim, ayam iin bir yer buldum, yine ektim, ittim.
Yksee. Daha da yksee. Yerden, belki metre yksekteyken durdum.
"Ah, imdi ne yapacam?" diye sordum.
"Daha ykssee trman."
"Neden?"
"Birass ssonra. Birass ssonra. Anlayacakssn."
Kendimi otuz santim daha ektim ve sonra onu hissettim.
Bir karncalanmadan ok basn gibiydi. Bazen, tehlikeli bir yere gidiyorsa, yalnzca bir
karncalanma hissederim.
"Burada bir yol var," dedim.
"Evetss. Bir glgeusstass atnda mavi aacn dallarndan birine dolanmtm. Ssonra onu
ldrdmss."
"ok nemli bir yere alyor olmal."
"Ssanrm. Ben iyi bir yarg deilim. nssan ileri hakknda."
"inden getin mi?"
"Evetss."
"Gvenli mi?"
"Evetss."
"Tamam."

Daha yksee tumandm, iki ayam ayn hizaya getirinceye kadar yolun gcne direndim. Sonra
ekie teslim oldum ve kapdan geirilmeme izin verdim.
Yzeyin dzensiz olmas olaslna kar iki elimi uzattm Ama dzenliydi. Zemin siyah, gm
rengi, gri ve beyaz talarla denmiti. Sada geometrik bir desen, solda Kaos ukurunun resmi
vard.
Ama gzlerim yalnzca bir anlna aa yneldi.
"Ulu tarnm!" dedim.
"Hakl mymm? nemli miss?" dedi Glait.
"ok nemli," diye yant verdim.

Blm 6
Kk tapnan her yerinde mumlar vard, ou benim kadar uzun ve neredeyse benim kadar
geniti. Bazlar gm, bazlar griydi; birka beyaz, birka siyaht. Muhtelif yksekliklerde,
kylarda, kntlarda, yerdeki desen noktalarnda zevkle dzenlenmilerdi. Ama asl aydnl veren
onlar deildi. Bu yukardan geliyordu ve bata bir at penceresinden geldiini dndm. Ama
hcrenin yksekliini saptamak iin bam yukar kaldrdmda, n siyah, metal bir zgarann
arkasndaki byk, mavi-beyaz bir kreden yayldn grdm.
Bir adm attm. En yakndaki mum titredi.
Kardaki nii dolduran ta sunaa baktm. nnde, iki yanda siyah mumlar, zerinde daha kk
gm mumlar yanyordu. Bir an, yalnzca baktm.
"Ssana benssiyor," dedi Glait.
"Gzlerin iki boyutlu grntleri alglayamyor sanyordum."
"Ussun ssaman bir mssede yaadm. Neden ressmini gissli bir yerde ssaklyorlar?"
Baklarn resmin zerinde, ilerledim.
"Bu ben deilim," dedim. Babam, Amberli Corwin."
Portrenin nnde, bir gl vazosunda gm bir gl duruyordu. Gerek bir gl myd, yoksa bir
sanat ya da by eseri mi, kartamyordum.
Ve Grayswandir nnde yatyordu. Knndan birka santim karlmt. Bunun gerek ey
olduunu, babamn Desen hayaletindekinin taklit olduunu hissediyordum.
Uzandm, kaldrdm ve ektim.
O elimdeyken bir g hissi aldm, savurdum, savunma pozisyonu aldm, atldm, ilerledim.
ubuklu, bir gler ann merkezi olarak canland. Aniden utanarak baklarm indirdim.
"...Ve bu babamn klc," dedim. Sunaa dnerek klc knna soktum. Gnlszce orada braktm.
Ben gerilerken Glait sordu, Bu nemli miss?"
"ok," dedim, yol beni yakalayp aa tepesine geri gnderirken.
"imdi ne olacakss, Merlin Efendi?"
"Annemle le yemei yemeliyim."
"Bu durumda, beni buraya brakssan daha iyi olacak."
"Seni vazoya gtrebilirim."
"Hayr. Ussun ssredir aata gisslenmedim. Bu iyi."
Kolumu uzattm. zld ve parlak dallarn arasnda akt.
"yi ansslar, Merlin. Beni ssiyaret et."
Pantolonumu yalnzca bir kez taktrarak aatan indim ve hzla koridora yneldim.
ki dn sonra ana girie giden bir yola ulatm ve buraya dnmemin daha iyi olacana karar
verdim. Dev bir minenin yanndan ktm -iinde yksek alevler birbirine dolanyordu- ve uzun
sredir oradaymm, bekliyormuum gibi grnmeye alarak byk oday inceleyerek ar ar
dndm.
Mevcut tek kii benmiim gibi grnyordu. Ate byle kkrerken, bunun tuhaf olduunu
dndm. Gmleimi dzelttim, stm silkeledim, sam taradm. Trnaklarm incelerken
solumdaki merdivenin tepesinde bir hareket parlts fark ettim.
metrelik bir kulenin iinde bir tipiydi. Merkezinde imekler dans ediyor, atrdyordu; buz
paracklar tkrdad, merdivene arpt; o geerken korkuluk buzland. Annem. Onu grdm anda
beni grm gibi grnd, nk durdu. Sonra merdivendeki dn boyunca indi.

O inerken, dzenli bir biimde kayd, grn admdan adma deiti. Ne olduunu fark eder
etmez kendi abalarm gevettim ve kk etkilerini tersine evirdim. Onu grdm an deimeye
balamtm ve beni grnce onun da aynsn yaptn tahmin ediyordum. Suyuma gitmek iin ikinci
kez, kendi evinde bu kadar ileriye gideceini dnmemitim.
Merdivenin dibine ulatnda deiim tamamlanm, siyah pantolon ve kabark kollu krmz
gmlek giymi harika bir kadn olmutu. Bana yine bakt, glmsedi, yaklat ve beni kucaklad.
Deimeyi dndm, ama unuttuumu sylemek mnasebetsiz olacakt. Ya da bu konu zerine
herhangi bir yorum.
Beni bir kol boyu uzana iterek tepeden trnaa szd, sonra ban sallad.
"iddetli bir egzersizden nce mi, yoksa sonra m gndz kyafetlerinin iinde uyuyorsun?" diye
sordu.
"Bu krc oldu," dedim. Yolda manzara seyretmek iin durdum ve birka sorunla yz yze
geldim."
"Bu yzden mi ge kaldn?"
"Hayr. Galeriye girdiim ve dndmden daha uzun kaldm iin ge kaldm. Ve o kadar da
ge deil."
Kolumu tuttu ve beni evirdi.
"Seni affedeceim," dedi, beni sada, odann karsndaki aynal kovukta bulunan gl rengi, yeil
ve altn benekli yol stununa gtrerek.
Yant beklendiini hissetmedim, bu yzden cevap vermedim. Kovua girerken, stunda beni saat
ynne mi evirecek, yoksa aksi yne mi, grmek iin ilgiyle izledim!
Zt yne. lgin.
yandan yansdk, tekrar yansdk. Terk ettiimiz oda da yle. Stunun evresinde attmz her
turla baka bir odaya geldik. Annem, bir yeralt denizindeki kristal maarada beni durduruncaya
kadar kaleydoskopik deiimi izledim.
"Aklma enlik ateleri, gne yansmalar, ilemeli amdanlar, belki hacim ve uzakln etkisiyle
zaman zaman kyya, duvarlara ve siyah sulara gkkua paralar dren LED ekranlar gelirken,
kristal ltl aydnlktaki saf beyaz kumlarn stne adm atarak, Bu yeri dnmeyeli uzun zaman
oldu," dedim. Belki hacim ve uzakln bir etkisiydi.
Elimi tuttu ve beni sada, biraz uzaktaki ykseltilmi, korkuluklu bir platforma gtrd. zerinde
hazrlanm bir masa vard. Bir baka servis masasnda muhtelif rtl tabaklar bekliyordu. Kk
bir merdiveni trmandk, oturmasna yardm ettim ve yan kapdaki cicileri kontrol etmeye gittim.
"Ltfen otur, Merlin," dedi. Ben servis yaparm."
"Sorun deil," diye yant verdim, bir kapa kaldrarak. Zaten buradaym. lk tur servisi ben
yapaym."
Ayaa kalkt.
"O zaman bfe tarz," dedi.
"Peki."
Tabaklarmz doldurduk ve masaya getik. Oturmamzdan saniyeler sonra suyun zerinde akan
parlak bir k bize doru geldi, maarann kubbeli tavann, bizi sindiren dev bir hayvann kaburgal
ii gibi aydnlatt.
"O kadar kuruntulu grnmene gerek yok. Buraya kadar gelemeyeceklerini biliyorsun."
"Gk grlts beklemek itahm donduruyor," dedim.
Uzak bir gk grlts yuvarlanrken gld.
"Ve bu her eyi yoluna sokuyor, yle mi?" diye sordu.

"Evet," diye yant verdim, atalm kaldrarak.


"Yaamn bize verdii akrabalar tuhaf," dedi.
Ona baktm, yz ifadesini okumaya altm, ama yapamadm. Bu yzden, Evet," dedim.
Bir an beni inceledi, ama ben de bir ey belli etmiyordum.
Bu yzden, ocukken, ksa yantlar vermeye balaman inadnn tuttuuna iaretti," dedi.
"Evet," dedim.
Yemeye baladk. Kprtsz, karanlk denizin zerinde daha fazla parltlar oldu. Sonuncusunun
altnda, siyah yelkenleri alm ve imi, uzak bir gemi grdm sandm.
"Mandor la sabahki randevuna gittin mi?"
"Evet."
"O nasl?"
"yi."
"Seni rahatsz eden bir ey mi var, Merlin?"
"Pek ok ey."
"Annene anlat."
"Ya o da bir parasysa?"
"Olmasam hayal krklna urardm. Yine de, tyiga meselesini bana daha ne kadar
hatrlatacaksn? Doru olduunu dndm eyi yaptm. Hl yle olduunu dnyorum
Bam salladm ve inemeye devam ettim. Bir sre sonra, Son devirde bunu aka ifade ettin,"
dedim.
Sular kk bir aprt kard. Masamzn zerinden, yznden bir renk yelpazesi geti.
"Baka bir ey mi var?" diye sordu.
"Neden sen sylemiyorsun?" dedim.
Baklarn hissettim. Gzlerine baktm.
"Ne demek istediini anlamyorum," diye yant verdi.
"Logrusun zeka sahibi olduunu biliyor musun? Ve Desenin de?" dedim.
"Mandor sana bunu mu syledi?" diye sordu.
"Evet. Ama o sylemeden ben zaten biliyordum."
"Nasl?"
"Temasa getik."
"Sen ve Desen mi? Sen ve Logrus mu?"
"kisi de."
"Ne amala?"
"Ben, kullanlmam amacyla, derdim. Bir g mcadelesi srdryorlar. Benden taraf sememi
istediler."
"Hangisini setin?"
"Hibirini. Neden?"
"Bana sylemeliydin."
"Neden?"
"Tavsiye iin. Muhtemelen yardm iin."
"Evrenin Glerine kar m? Senin balarn ne kadar salam, Anne?"
Glmsedi.
"Benim gibi birinin, nasl altklarna dair zel bilgilere sahip olmas olas."
"Senin gibi biri..."
"Benim becerilerime sahip bir byc."

"Ne kadar iyisin, Anne?"


"Daha iyi olabileceklerini sanmyorum, Merlin."
"En son aile duyar, herhalde. O zaman neden beni Suhuya gndermek yerine kendin eitmedin?"
"yi bir retmen deilim. nsanlar eitmekten holanmam."
"Jasray eittin."
Ban saa edi ve gzlerini kst.
"Mandor sana bunu da m syledi?" diye sordu.
"Hayr."
"Kim o zaman?"
"Ne fark eder?"
"ok," diye yant verdi. nk son karlatmzda bunu bildiini sanmyorum."
Aniden, Suhuyun dairesinde Jasra hakknda bir ey sylediini hatrladm, onu tandn ima eden
bir ey, normalde uyanmam salayacak bir ey. Ama o srada beynim farkl ynde iliyordu ve
frenler tuhaf sesler karrken gk grltl bir frtna iinde yoku aa gidiyordum. Ona neden
fark edeceini sormak zereyken anladm. Kimden rendiimi soruyordu, nk son
grmemizden bu yana kimlerle konumu olabileceim hakknda endieleniyordu. Lukeun Desen
hayaletinden bahsetmek politik bir hareket olmayacakm gibi geldi, bu yzden, Tamam, Mandor
azndan kard," dedim ve sonra unutmam istedi."
"Baka bir deyile," dedi, bilginin bana ulamasn bekliyordu. Neden bu ekilde yapt? Merak
ettim. Adam lanet lde ince alyor.''
"Belki yalnzca azndan kamtr."
"Mandor azndan hibir ey karmaz. Onu asla kendine dman etme, olum."
"Ayn kiiden mi bahsediyoruz?"
Parmaklarn klatt.
"Elbette," dedi. Onu yalnzca ocukken tanyordun. Bunun peinden gittin. O zamandan bu yana
onu yalnzca birka kez grdn. Evet, incelikli, sinsi ve tehlikelidir."
"Hep iyi anlatk."
"Elbette. yi bir sebep olmadan kimseye dman olmaz."
Omuzlarm silktim ve yemeye devam ettim.
Bir sre sonra, ddiaya girerim o da benim hakkmda benzer yorumlar yapmtr," dedi.
"Yaptn hatrlamyorum," diye yant verdim.
"Kaamakl yantlar zerine ders de mi verdi?"
"Hayr, ama son zamanlarda kendi kendime renmem gerektiini hissettim."
"Kukusuz, Amber de birka ders almsndr."
"Almsam bile, yle incelikliydiler ki, fark etmedim."
"Vay vay. Artk senin iin endielenmem gerekmiyor olabilir mi?"
"Hi sanmam."
"Ee, Desen ya da Logrus senden ne istiyor olabilir?"
"Syledim zaten -taraf sememi."
"Hangisini tercih ettiine karar vermek o kadar m zor?"
"Hangisinden daha az nefret ettiime karar vermek o kadar zor."
"nk onlar, senin deyiinle, g mcadeleleri srasnda insanlar kullanyor, yle mi?"
"Kesinlikle yle."
Kahkaha att. Sonra, Tanrlarn biz geri kalanlardan daha iyi olmadn gstermekle birlikte,"
dedi, en azndan, daha kt de olmadn gsteriyor. Burada insan ahlak anlaynn kaynan

grebilirsin. Hi olmamasndan daha iyi. Eer bu temel, taraf semek iin yeterli deilse, o zaman
brak baka dnceler ne ksn. Hem, sen Kaosun oullarndan birisin."
"Ve Amber in," dedim.
"Saraylar da bydn."
"Ve Amber de yaadm. Oradaki akrabalarm da buradakiler kadar ok."
"Yani o kadar m yakn?"
"Olmasayd, her ey daha kolay olurdu."
"Bu durumda," dedi, ters evirmelisin."
"Ne demek istiyorsun?"
"Hangisinin sana daha cazip geldiini deil, hangisinin senin iin daha fazla ey yapacan sor."
Frtna yakna yuvarlanrken gzel bir yeil ay itim. Koyumuzun sularnda bir ey prdad.
"Tamam," dedim, soruyorum."
ne eildi, glmsedi, gzleri karard. Yz ve ekli zerinde hep mutlak kontrol vardr, onlar
ruh hallerine uydurur. Ayn kii olduu akt, ama zaman zaman ocukluktan yeni km gibi, baka
zamanlarda olgun ve gzel bir kadn gibi grnmeyi tercih ederdi. Genellikle arada bir yerdeydi.
Ama imdi, hatlarna belli bir zamanszlk nitelii gelmiti. Yatan ok Zamann z- ve aniden
gerek yan hi bilmediimi fark ettim. Kadim bir g peesi gibi bir ey yzne rtlrken
izledim.
"Logrus," dedi, seni bykle gtrecek."
Bakmaya devam ettim.
"Ne tr byklk?" diye sordum.
"Sen ne tr olmasn istersin?"
"Tek bana byklk istediimi sanmyorum. Bir ey tasarlamay deil, mhendis olmay istemeyi
akla getiriyor ya da yazmay deil, yazar olmak istemeyi. Bu bir yan rn olmal, kendi bana bir
ey deil. Aksi halde, yalnzca bir ego sarholuu olur."
"Ama onu kazanmsan -hak etmisen- sahip olman gerekmez mi?"
"Herhalde. Ama ben imdiye dek bir ey yapmadm" -baklarm karanlk sularn iinde, frtnadan
kaarm gibi hareket eden parlak bir k halkasna takld- belki o kategoriye girebilecek garip bir
alet paras dnda."
"Elbette, gensin," dedi ve gerekli nitelikleri tek bana taman kastedilen zamanlar
beklediimden abuk geldi."
Bir fincan kahve armak iin by kullansam buna kzar myd? Evet, sanrm. Kzard. Bu
yzden bir kadeh araba karar verdim. Doldurup bir yudum alrken, Korkarm neden bahsettiini
anlamyorum," dedim.
Ban sallad.
" gzlemle renebilecein bir ey deil bu," dedi yavaa ve kimse bu olaslktan sana
bahsetme dncesizliini gstermemitir."
"Sen neden bahsediyorsun, anne?"
"Tahttan. Kaos Saraylarnda hkmetmekten."
"Mandor bu konuda dnmemi nermiti," dedim.
"Tamam. Mandor dnda kimse bahsetme dncesizliini gstermemitir."
"Annelerin oullarn baarl olduunu grmekten holandn anlyorum, ama ne yazk ki
bahsettiin meslek iin gerekli beceri, yetenek ve eitime ek olarak, arzudan da yoksunum."
Parmaklarn nnde birletirdi ve stnden bana bakt.
"Dndnden daha niteliklisin ve arzularnn bu konuyla hibir ilgisi yok."

"lgili taraf ben isem, ayn fikirde deilim."


"Buradaki ve Amber deki dostlarn ve akrabalarn korumann tek yolu olsa bile mi?"
araptan bir yudum daha aldm.
"Onlar korumak m? Neye kar?"
"Desen, Glgenin orta blgelerini kendi imgesinde yeniden tanmlamak istiyor. Muhtemelen artk
bunu yapabilecek kadar gl."
"Amber ve Saraylar dan bahsediyorsun, Glgeden deil."
"Logrus bu saldrya kar direnmeli. Rakibiyle dorudan yzleirse byk olaslkla
kaybedeceinden, Amber e saldrmak iin stratejik olarak ajanlar kullanmas gerekecek. Elbette, en
etkili ajanlar Saraylar n ampiyonlar olacak."
"Bu lgnlk!" dedim. Daha iyi bir yol olmal!"
"Herhalde," diye yant verdi. Taht kabul et ve emirleri sen ver."
"Yeterince bilgim yok."
"Elbette, sana bilgi verilecek."
"Ya normal tahta kma sras?"
"Bu senin sorunun deil."
"Bunun nasl baarlacayla ilgilendiimi dnyorum. Mesela, lmlerin ounu sana ve
Mandor a m borluyum?"
"kimiz de Sawall Evinden olduumuzdan, sorun kuramsal oluyor."
"Yani bu konuda ibirlii mi yaptnz?"
"Anlaamadmz konular var," dedi. ve yntemler hakkndaki snr ben iziyorum."
imi ektim ve bir yudum daha itim. Karanlk sularn zerindeki frtna ktlemiti. Eer
yzeyin altndaki o tuhaf k grnts gerekten de Hayaletark ise, neyin peinde olduunu merak
ediyordum. imekler dzenli bir arka plan oluturmaya balamt ve gk grltleri fon mzii
gibi devam ediyordu.
"Gerekli niteliklere tek bama sahip olacam zamanlardan bahsederken ne demek istedin?"
dedim.
"imdiki zaman ve yakn gelecek," dedi ve yaklaan atma."
"Hayr," diye karlk verdim, ben gerekli niteliklere tek bana sahip olmamn 'kastedilmesinden'
bahsediyorum. Nasl oluyor?"
imek yznden olmalyd, nk onun kzardn daha nce hi grmemitim.
"ki byk kan birletiriyorsun," dedi. Teknik olarak, Oberonun ve Ericin hkmdarlklar
arasnda -ksa bir sre iin- baban Amber Kral oldu."
"Oberon o sralar hl hayatta olduuna ve tahttan ekilmediine gre, iki hkmdarlk da geerli
saylmamal," diye karlk verdim. Oberonun gerek ardl Random."
"Tahttan ekilme imas lehine bir savunma yaplabilir," dedi.
"Bu yorumu tercih ediyorsun, deil mi?"
"Elbette."
Frtnay izledim. Biraz arap itim.
"Bu yzden mi Corwinin ocuunu tamak istedin?" diye sordum.
"ocuun burada hkmetmek iin gerekli niteliklere tek bana sahip olaca konusunda Logrus
beni temin etti."
"Ama babam senin iin hi o kadar nemli olmad, deil mi?"
Baklarn kard, artk k emberinin bize doru ilerledii ve imeklerin arkasnda yad
yere bakt.

"Bu soruyu sormaya hakkn yok," dedi.


"Bunu biliyorum. Ama doru, deil mi?"
"Yanlyorsun. Benim iin ok nemliydi."
"Ama beylik anlamda deil."
"Ben beylik biri deilim."
"Ben bir reme deneyinin sonucuydum. Logrus, sana bir ey verecek ei seti. Neyi?"
Ik halkas yakna yzd. Frtna onu takip ederek kyya, daha nce bir frtnann yaklatn
grmediim kadar ok yaklat.
"deal bir Kaos Lordu," dedi, hkmetmeye layk."
"Bir ekilde bundan daha fazlas olduunu hissediyorum," dedim.
Parlak halka yldrmlardan kanarak sudan kt ve kumlarn zerinde bize doru frlad. Annem
son yorumuma karlk vermise de, ben duymadm. Devam edegelen gk grltleri sar ediciydi.
Ik ykseltiye geldi, ayamn yannda durdu.
"Baba, beni koruyabilir misin?" diye sordu Hayalet gk grltlerinin arasndaki sessizlikte.
"Sol bileime gel," dedim.
O yerini bularak Frakir in grntsne brnrken Dara bakakald. Bu arada, son akan imek
kaybolmad, bir sre suyun kenarnda czrdayan bir bitki sap gibi durdu. Sonra klerek bir top
oldu ve bir sre havada szldkten sonra bize doru geldi. Yaklarken, yaps deimeye balad.
Masamzn yanna ulatnda, parlak, yanp snen Logrus mgesi olmutu.
"Prenses Dara, Prens Merlin," dedi, en son Amber atosundaki karlamada duyduum o korkun
ses, sizi yemekte rahatsz etmek istemezdim, ama o ey gerekli kld." mgenin entikli bir dal sol
bileime doru savruldu.
"Glgeye kayma yeteneimi bloke ediyor," dedi Hayalet.
"Onu bana ver!"
"Neden?" diye sordum.
"O ey Logrusu yrd," dedi ses. Szcklerin tizlii, hacmi ve aksan geliigzel deiiyordu.
Aklma, Logrus iin Darann ima ettii kadar nemliysem, ona meydan okuyabileceim geldi. Bu
yzden, Kuramsal olarak her isteyene ak," diye karlk verdim.
"Kendi kurallarm kendim koyarm, Merlin ve senin Hayaletarkn beni daha nce de kzdrd.
imdi onu ele geireceim."
"Hayr," dedim, zihnimi ubukluya kaydrp Desenin hkmettii bir yere hemen tanmak iin bir
yol bularak. Kendi yarattm eyi o kadar kolay teslim etmem."
mgenin parlakl artt.
Bunun zerine Dara ayaa kalkt ve benimle onun arasna girdi.
"Dur," dedi. Bir oyuncaktan alacan intikamdan daha nemli meseleler var. Kaos gelinini
getirmesi iin kuzenlerim Hendrakeleri gnderdim. Eer bu plann baarl olmasn istiyorsan,
onlara yardm etmeni neririm."
"Prens Brand hakkndaki plann ve onu tuzaa drmek iin Jasra adndaki bayan kullanman
hatrlyorum. Bana baarsz olmas imkansz demitin."
"O seni arzu ettiin gce daha nce grmediin kadar yaklatrd, ihtiyar Ylan."
"Bu doru," diye kabul etti mge.
"Ve Gzn taycs, Jasradan ok daha basit bir varlk."
mge onun yanndan kayp geti, kendini bir dizi simgeye dntren minik bir gne oldu.
"Merlin, zaman geldiinde tahta geip bana hizmet edecek misin?"
"G dengesini dzeltmek iin gereken her eyi yapacam," diye yant verdim.

"Benim sorduum bu deildi! Benim belirlediim koullar altnda tahta geecek misin?"
"Eer ileri dzeltmek iin gerekliyse," diye yant verdim.
"Benim iin yeterli," dedi. Oyuncan sende kalsn."
Dara yana ekildi ve mge solmadan nce ona yaklat.
"Ona Luke, Corwin ve yeni Deseni sor," dedi ve sonra kayboldu.
Dara bana dnp bakt.
"Bana bir kadeh arap doldur," dedi.
Bunu yaptm. Kadehi kaldrd ve bir yudum ald.
"Bana Luke, Corwin ve yeni Desenden bahset," dedi.
"Sen bana Jasra ve Brandden bahset," diye karlk verdim.
"Hayr. Sen nce konuacaksn," dedi.
"Pekala," dedim. Onlarn Desen hayaleti olduklarn belirtmeyi ihmal etti. Lukeunki buraya
gelirken grnd. Beni bu alemden ayrlmaya ikna etmek iin Desen tarafndan gnderilmi.
Luketan kurtulmak iin Logrus Lord Borelinkini gnderdi."
"Luke Rinaldo mu? Jasra ile Brandin olu, Coraln kocas ve Kashfa Kral?"
"ok iyi. imdi sen bana btn o meseleleri anlat. Brandi tuzaa drmek ve onu sapt yola
gtrmek iin Jasray m kullandn."
"Zaten o yola sapacakt. Amalarn gerekletirecek gc aramak iin Saraylar a geldi. Kadn
yalnzca her eyi onun iin daha kolaylatrd."
"Bana yle gelmemiti. Ama bu, babamn lanetinin bir etkisi olmad anlamna m geliyor?"
"Hayr, yardm oldu -metafizik adan- Kara Yolun Amber e uzanmasn kolaylatrd. Kral
Rinaldo gitmeni istediyse, neden hl buradasn? Saraylar a sadakatin yznden mi?"
"le yemei iin randevulamtk ve oktandr byle bir ey yapmamtk. Karmak
istemedim."
Hafife glmsedi ve kk bir yudum arap ald.
"Konuyu gzel deitiriyorsun," dedi. Artk ona dnelim. Borelin hayaleti Rinaldonunkinden
kurtuldu, anladm kadaryla."
"Tam olarak deil."
"Ne demek istiyorsun?"
"O srada babamn hayaleti belirdi, Borelinkini halletti ve gitmemize izin verdi."
"Yine mi? Corwin yine mi Borelin hakkndan geldi?"
Bam salladm.
"Elbette, ikisi de ilk karlamalarn hatrlamyordu. Anlar ancak kayt nna kadar geliyor ve..."
"lkeleri biliyorum. Sonra ne oldu?"
"Katk," diye yant verdim ve sonra ben buraya geldim."
"Yeni Desenden bahsederken Logrus ne demek istedi?"
Babamn hayaleti anlalan orada yaratlm. Eski Desende deil."
Gzleri aniden irileerek dimdik oturdu.
"Bunu nereden biliyorsun?" diye sordu.
"Bana kendisi syledi," diye yant verdim.
Sonra, arkamdaki, artk sessizlemi denize dikti gzlerini.
"Demek nc bir g de artk olaylarda yer alyor," dedi.
"Bu hem byleyici, hem huzursuz edici. Onu izdii iin adama lanet olsun!"
"Ondan gerekten nefret ediyorsun, deil mi?" dedim.
Gzleri gzlerime odakland.

"O konuyu brak!" diye emretti. unun dnda," diye deitirdi bir an sonra. Yeni Desenin hangi
taraf tuttuu ya da planlar hakknda bir ey belli etti mi? Lukeu korumak iin onu gndermi
olmas, eski Desenin eylemini desteklediini gsteriyor olabilir. Dier yandan -ya baban tarafndan
yaratldndan, ya da kendi amalar iin- sadece seni korumak gibi basit bir giriim de olabilir. O
ne dedi?"
"Beni olduum yerden uzaklatrmak istediini."
Ban sallad.
"Ve bunu yapt," dedi. Baka ne dedi? nemli olabilecek herhangi bir ey oldu mu?"
"Seni sordu."
"Gerekten mi? Bu kadar m?"
"Kastettiin buysa, zel bir mesaj yoktu."
"Anlyorum."
Baklarn kard, bir sre sessiz kald. Sonra, O hayaletler fazla dayanmyor, deil mi?" dedi.
"Hayr," diye yant verdim.
"Bu sinir bozucu," dedi sonunda, her eye ramen hl bu meselede rol oynayabiliyor olmas."
"O hayatta, deil mi, Anne?" dedim. Ve sen nerede olduunu biliyorsun."
"Ben onun bekisi deilim, Merlin."
"yle olduunu dnyorum."
"Bana bu ekilde kar kman kstahlk."
"Ama kmalym," diye karlk verdim. Onu Saraylar a ben uurladm. Kesinlikle, bar
anlamas iin dierleriyle birlikte burada olmak istiyordu. Ama daha da fazlas, seni grmek istemi
olmal. Aklnda bir sr yantlanmam soru vard. Nereden geldiin, neden ona geldiin, neden o
ekilde ayrldn..."
"Yeter!" diye haykrd. Brak artk!"
Onu duymazdan geldim.
"Ve burada, Saraylar da olduunu biliyorum. Burada grlm. Seni aram olmal. Sonra ne
oldu? Ona ne tr yantlar verdin?"
Bana fkeyle bakarak ayaa kalkt.
"Bu kadar yeter, Merlin," dedi. Seninle uygar bir sohbet yapmak imkansz grnyor." ,
"O senin tutsan m, anne? Bir yere mi kilitledin, seni rahatsz edemeyecei, planlarna
karamayaca bir yere?"
Neredeyse sendeleyerek, hzla masadan uzaklat.
"Sefil ocuk!" dedi. Tpk ona benziyorsun! Ona neden bu kadar benzemek zorundaydn?"
"Ondan korkuyorsun, deil mi?" dedim, aniden gerein bu olabileceini fark ederek. Logrus
yanndayken bile bir Amber Prensini ldrmeye korkuyorsun. Onu bir yere kapattrdn ve kurtulup,
en yeni plann mahvetmesinden korkuyor. Onu etkisiz klmak iin yaptklarn yznden uzun sredir
korkuyordun."
"Akl almaz!" dedi, ben masann evresinden dolanrken aarak. Yznde artk gerek bir korku
ifadesi vard. Sadece tahmin yrtyorsun!" diye devam etti. O ld, Merlin! pes et! Beni rahat
brak! Bir daha asla ismini yanmda telaffuz etme! Evet, ondan nefret ediyorum. Hepimizi yok
edecekti! Elinden gelse hl edebilir!"
"lmedi," diye bildirdim.
"Bunu nasl syleyebilirsin?"
Ona, onunla konutuumu syleme arzumu bastrdm.
"Ancak sulu olanlar bu kadar kuvvetli tepki verir," dedim.

"O hayatta. Nerede?"


Ellerini kaldrd, avularn ie evirdi, dirseklerini indirdi ve kollarn gsnde aprazlad.
Korkusu gitmiti, fkesi gitmiti. Tekrar konutuu zaman, sesinde daha ok alayc bir ey vard: O
zaman ara onu, Merlin. Evet, ara onu."
"Nerede?" diye sordum.
"Onu Kaos ukurunda ara."
Sol ayann yannda bir alev belirdi ve saatin ters ynnde bedeninin evresinde dnmeye balad.
Sarmal izerek ykseldi. Arkasnda krmz krmz yanan bir ate izgisi brakt. Bann stne
ulat zaman, Dara tamamen iinde saklanmt. Sonra hafif bir hrtyla Daray da yannda
gtrerek yok oldu.
ne ilerledim ve diz ktm, biraz nce durduu yeri yokladm. Biraz lkt, o kadar. Gzel by.
Kimse bunu bana retmemiti. Dnnce, annemin giri klarda hep bir alev kullandn fark
ettim.
"Hayalet?"
Bileimden uzaklap nmde havada szlmeye balad.
"Evet?"
"Hala Glge yoluyla kendini taman yasak m?"
"Hayr," dedi. Logrus mgesi gidince o da kalkt. Yolculuk yapabilirim. Glgenin iine veya
dna, sana ulam salayabilirim. ster misin?"
"Evet. Beni yukardaki galeriye gtr."
"Galeri mi? Logrusun yerinden karanlk denizlere daldm, Baba. Buradaki arazinin neye,
benzediini bilmiyorum."
"Bo ver," dedim. Kendim yaparm."
ubukluyu eyleme geirdim. Alt ubuundan enerjiler sarmal izerek kt, Hayalet ve beni sard,
bizi Sanat Labirenti dediim yere gtrd. Giderken bir ate parlts denedim ama baardm m
bilmiyorum. nsan merak ediyor, gerekten iyi olanlar nasl pratik yapyorlar acaba?

Blm 7
Bizi yal Sawalln en sevdii yer olan o rktc koridora naklettim. Bu bir heykel bahesiydi,
dardan aydnlk gelmiyordu ve yalnzca byk paralarn evresinde kk zemin aydnlatmalar
vard ve buray benim en sevdiim yere gre daha karanlk bir hle getiriyordu. Zemini dzensizdi ibkey, dbkey, basamakl, dalgal- ve ibkeylik hkimdi. Boyutlarn tahmin etmek gt, nk
nerede durduunuza bal olarak farkl byklkte ve ekilde grnyordu. Sawall Lordu Gramble
burasnn dik yzeylerden yoksun yaplmasn salamt ve bu iin benzersiz bir glgeustal
gerektirdiine inanyorum.
Gemisi olmayan karmak bir arma levhasna -Titanlar tarafndan kullanlmaya uygun karmak
bir mzik aletine- benzeyen eyin yannda durdum ve k yar grlen erevenin iinde karanlktan
karanla hayat gibi uzanan gm hatlara dnmt. Ben gezinirken duvar olarak grdklerim
zemine dnyordu. Duvarlarda baka eyler knt yapyor, sarkt gibi asl duruyorlard.
Ben ilerlerken oda ekil deitiriyordu ve iinden bir rzgar eserek i ekilere, mrltlara,
vzltlara ve nlamalara seslerine benziyordu. vey babam Gramble bu koridordan zellikle
holanrd, ama benim iin eiinden amak bir cesaret denemesi demekti. Ama bydke ben de
buradan zevk almaya baladm, ksmen ergenliimde zaman zaman salad heyecan iin. Ama
imdi -imdi yalnzca, eski zamanlarn hatrna birka dakika dolanmak ve dncelerimi dzenlemek
istiyordum. Ve dzenlenmeyi bekleyen ok dnce vard. Yetikin hayatmn ou boyunca beni
rahatsz eden eyler artk aklanmaya yakn grnyordu. Aklmda dolaan olaslklarn hepsinden
holanmyordum. Yine de hangisi yzeye karsa ksn, bilmemekten iyiydi.
"Baba?"
"Evet?"
"Buras neresi?" diye sordu Hayalet.
"Sawall Yollarndaki byk sanat koleksiyonunun bir paras," diye akladm. Saraylar ve yakn
Glgeler den insanlar bunu grmek iin gelir. vey babam iin bir tutkuydu. ocukken bu
koridorlarda dolaarak ok zaman geirdim. Bu mekanda pek ok gizli yol vardr."
"Ya bu oda? Onda yanl bir ey var."
"Evet ve hayr," dedim. Sanrm 'yanl' ile neyi kastettiine bal."
"Alglarm u anda tuhaf bir ekilde etkilenmi durumda."
"Bunun sebebi burada mekann, tuhaf bir origami figr gibi katlanm olmas. Koridor
grndnden ok daha byktr. inden birok kez geebilir ve her defasnda sergilenen nesneleri
deiik dzenleme iinde grebilirsin. Hatta isel bir hareketi kapsyor olabilir. Asla emin olamadm.
Yalnzca Sawall kesin olarak biliyordu."
"Haklymm. Bunda yanl bir ey var."
"Ben bu halini seviyorum."
Etrafa yaylm, gm bir aacn altndaki gm bir kte oturdum.
"Nasl katlandn grmek istiyorum," dedi sonunda.
"Sen git."
O szlerek uzaklarken, annemle yaptm son grmeyi dndm. Mandor un Desen ve
Logrus arasndaki atma, babamn Desenin ampiyonu ve Amber Kral olarak dnlmesiyle
ilgili olarak syledii ya da ima ettii her ey aklma geldi. Annem, bunu bir tahmin olarak deil, bir
gerek olarak biliyor muydu? Herhalde biliyordu, nk Logrus ile zel ilikisinden holanyormu
gibi grnyordu ve Logrus rakibinin nemli kararlarnn farknda olmalyd. Ama babam

sevmediini itiraf etmiti. Onu, Deseni bunca etkileyen genetik malzemesi iin semi gibi
grnyordu. Gerekten de Logrus iin bir ampiyon mu retmek istemiti?
Sonucu dnnce gldm. yi bir silah eitimi almam salamt, ama babamn dzeyine yakn
bile deildim. Ben bycl tercih ediyordum, ama Saraylar da byclerin bini bir para idi.
Sonunda, Amberlilerin tercih ettii Glge Yeryzndeki koleje sepetlemiti beni. Ama Berkeleyden
Bilgisayar Mhendislii derecesi de, bana Dzenin glerine kar Kaos sancan kaldrmak iin
gereken nitelikleri kazandrmamt. Onun iin tam bir hayal krkl olmalydm.
ocukluumu, bu mekann k yeri olarak hizmet ettii baz garip maceralarm hatrladm. Gryll
ve ben buraya gelirdik, Glait ayaklarmzn dibinde srnyor, bir koluma dolanm ya da
giysilerimin iinde bir yerde saklanyor olurdu. Bir ryada rendiim o tuhaf haykr koparrdm
ve bazen Kergma bize katlr, karanln katlarnn arasndan, kvrk uzayn ypranm bir yerinden
srayarak gelirdi. Kergmann ne olduundan hatta cinsiyetinden bile emin deildim nk Kergma
bir ekil deitirendi ve uar, srnr, hoplar ya da bir dizi ilgin ekilde koard.
Bir drtyle o eski haykr seslendirdim. Elbette hibir ey olmad ve bir sre sonra ne olduunu
anladm. En azndan istediimde hissettiim kaybolmu bir ocuklua haykrt. imdi, imdi hibir
eydim ne Amberli, ne Kaoslu ve kesinlikle her iki taraftaki akrabalarm iin hayal krklydm.
Ben baarsz bir deneydim. Kendim iin istemitim hi, yalnzca ylesine olan bir eydi. Birden
gzlerim nemlendi ve hkrm bastrdm. Ve kendimi nasl bir ruh haline sokacam asla
renemeyecektim nk o srada dikkatim dald.
Solumdaki duvarda yksekte bir noktada krmz bir k alevlendi. Bir insan figrnn ayann
evresinde kk bir halka biimindeydi.
"Merlin!" diye seslendi ve alevler daha da ykseldi. Onlarn yla, bana kendimi hatrlatan o
tandk yz grdm ve anlam lm bile olsa hayatma kattklar iin minnettar oldum.
Sol elimi kaldrdm ve ubukludan bir mavi k parlts istedim.
"Buradaym, Jurt!" diye seslendim ayaa kalkarak. Ben onu elektrie arpacak darbeyi hazrlarken
onu megul edecek bir elektrik topu oluturmaya baladm. Onu yok etmek iin en emin yol bu gibi
gzkmt. Beni ldrmeye kalkt anlarn saysn unutmutum ve son bir ziyaretinden sonra
kendimde bir giriimde bulunmaya karar vermitim. Kaynakn ona yaptklarna karn sinir
sistemini kzartmak onu ldrmenin en uygun yolu gibi grnyordu. Buradaym, Jurt!"
"Merlin? Konumak istiyorum."
"Ben istemiyorum. ok fazla denedim ve artk syleyecek hibir eyim kalmad. Silahla, byyle
yumrukla ne olursa olsun artk bitsin."
ki elini de avularn gsterecek biimde havaya kaldrd.
"Atekes!" diye bard. "Bunu Sawallda yapmak doru olmaz."
"Bana vicdan meselesi yapma kardeim!" diye bardm. Bunu sylerken bile sylediklerinde hakl
olabileceini fark ettim. Yal adamn onaynn onun iin ne kadar nemli grndn hatrladm.
Daray kendine dman edecek bir ey yapmaktan ne kadar kandn anladm. Ne istiyorsun?"
"Konumak. Gerekten," dedi. Ne yapmam gerek?"
"Benimle orada bulu." dedim. Ik kremi alminyumdan ve camdan yaplm koca bir deste gibi
grnen yzlerce dnyadan k yanstan tandk bir nesnenin tepesine gndererek.
"Tamam," dedi.
Yrmeye baladm. Onunda yaklatn grdm ve ynm, yollarmz kesimeyecek ekilde
ayarladm. Ondan nce varmak iin hzm da artrdm.
"Numara yok," diye seslendi. Ve sonuna dek gtrmeye karar verirsek, dar karz."
"Tamam."

Yapya onun girecei yerin tesindeki keden girdim. Girer girmez alt imgemle karlatm.
"Neden buras?" dedi sesi yaknda bir yerden geldi.
"angayl Kadn diye bir film izlememisindir sanrm?"
"Hayr."
"Aklma, burada gezinirken konuabileceimiz ve bu yerin birbirimizi incitmememizi salayaca
geldi."
Bir keyi dndm. Farkl yerlerde daha fazla ben vard Biraz sonra, yaknda bir yerde keskin bir
nefes alndn duydum. Ardndan bir kkrdama geldi.
"Anlamaya balyorum," dediini duydum.
adm ve bir dn daha. Durdum. ki tane o, iki tane ben vardk. Ama o bana bakmyordu. Ar
ar imgelerden birine uzandm. Dnd, beni grd. Az ald, geriledi ve kayboldu.
"Ne hakknda konumak istemitin?" diye sordum, durarak.
"Nereden balamam gerektiini kestirmek g."
"Yaam bu."
"Daray biraz kzdrdn..."
"Epey hzlsn. Yanndan on, onbe dakika nce ayrldm. Burada, Sawallda m kalyorsun?"
"Evet. Ve seninle le yemei yiyeceini biliyordum. Onu biraz nce, ksa bir sre iin grdm."
"Eh, o da beni biraz kzdrd."
Bir baka keyi dndm ve bir eikten getiimde hafife glmsediini grdm.
"Bazen yle olur, biliyorum," dedi. Tatl iin Logrusun uradn syledi."
"Evet."
"Annem taht iin seni semi gibi grndn syledi."
Omuz silktiimi grdn umdum.
"yle grnyor. Ancak ben istemiyorum."
"Ama sen yapacan syledin."
"Ancak gler dengesini dzeltmenin baka yolu yoksa. Son are gibi bir ey. Buna
gelmeyeceinden eminim."
"Ama Logrus seni seti."
Bir baka omuz silkme.
"Tmer ve Tubble benden nde."
"Bu fark etmez. Onu ben istiyordum, biliyorsun."
"Biliyorum. Olduka aptalca bir kariyer seimi gibi grnyor."
Aniden beni evreledi.
"Artk yle," diye onaylad. Ancak, sen seilmeden nce de bir sredir yle grnmeye
balamt. Karlatmz her kez bir stnlm olduunu dndm ve her seferinde sen beni
ldrmeye daha da yaklatn."
"Gerekten de gittike karmaklat."
"Son seferde -kilisede- Kashfada, sonunda seni ldreceimden emindim. Ama neredeyse sen
benim iimi bitirecektin."
"Diyelim ki Dara ya da Mandor, Tmer ve Tubble ortadan kaldrd. Benim iimi senin halletmen
gerekeceini biliyordun, ama ya Despil?"
"Benim iin ekilecekti."
"Ona sordun mu?"
"Hayr. Ama eminim."
lerledim.

"Hep ok varsaymda bulundun, Jurt."


"Belki de haklsn," dedi, belirip yine kaybolarak. Her durumda, fark etmez."
"Neden?"
"Vazgeiyorum. Yartan ktm. Cehenneme kadar yolu var."
"Nasl oldu?"
"Logrus niyetini aklam olsa bile, endielenmeye balamtm. Yalnzca senin beni ldrmenden
korktuum iin deil. Kendim ve taht hakknda dnmeye baladm. Thtt ksam ne olacakt? Onu
elimde tutacak kadar yetenekli olduumdan, eskisi kadar emin deilim." Yine dndm ve kalarn
atm, dudaklarn yalamakta olduunu grdm. Alemi ciddi bir ekilde kartrabilirdim," diye
devam etti, elbette iyi tler almazsam. Ve bunun Mandor ya da Daradan geleceini biliyorsun.
Sonunda bir kukla olacaktm, deil mi?"
"Muhtemelen. Ama beni ok meraklandrdn. Byle dnmeye ne zaman baladn? Kaynaktaki
ileme denk geliyor olabilir mi? Ya benim mdahalem seni doru yola daha da yaklatrdysa?"
"Bunda doruluk pay olmas mmkn," dedi. Artk sonuna kadar gitmediim iin memnunum.
Herhalde Branda yapt gibi beni de delirtirdi. Ama o da olmayabilirdi. Ya da bilmiyorum."
akn imgelerim iki yanda aynalarda ayak uydururken, sessiz koridor boyunca yrdm.
"O seni ldrmemi istemedi," dedi sonunda; samdan bir yerden.
"Julia m?"
"Evet."
"O nasl?"
"yileiyor. Aslnda, olduka hzl iyileiyor."
"Burada, Sawallda m?"
"Evet."
"Bak! Onu grmek isterim. Ama o da istemezse; anlarm. Maskeyi hanerlediim zaman Julia
olduunu bilmiyordum ve zgnm."
"Aslnda seni hi incitmek istemedi. Onun kavgas Jasra ileydi. Seninle oynad, karmak bir
oyundu. Sana senin kadar hatta daha da iyi olduunu kantlamak istiyordu. Neden vazgetiini sana
gstermek istiyordu."
"zgnm!" diye fsldadm.
"Ltfen bana tek bir eyi syle." dedi. Onu sevdin mi? Onu gerekten hi sevdin mi?"
Ona hemen yant vermedim. Sonuta o soruyu kendime defalarca sormu ve benim de bir yant iin
beklemem gerekmiti.
"Evet" dedim sonunda. Ama ok ge olana kadar fark etmedim. Benim amdan kt zamanlama."
Biraz sonra Peki sen?" diye sordum.
"Senin yaptn hatay yapmayacam." diye yant verdi. "Beni tm bu eyler hakknda
dndrd..."
"Anlyorum. Eer beni grmek istemezse, ona zgn olduumu sylediimi ilet, her ey
hakknda."
Yant gelmedi. Bir sre kprdamadan, bana yetimesini umarak durdum, ama gelmedi.
Sonra, Tamam," diye seslendim. Beni ilgilendirdii kadaryla dellomuz bitti."
Tekrar hareket etmeye baladm. Bir sre sonra bir ka geldim.
Orada devasa porselen bir surata bakarak duruyordu.
"yi." dedi.
Yaklatm.
"Dahas var." dedi, bana bakmadan.

"yle mi?"
"Sanrm deste depoluyorlar." dedi.
"Kim? Nasl? Niye?"
"Annem ve Logrus," dedi. Seni tahta karmak iin. Mcevherin gelini kim?"
"Sanrm bu Coral. Darann bu terimi bir noktada kullandn hatrlar gibiyim. Neden?"
"Geen devir, Hendrakeli akrabalarna emirler verdiini duydum. Kadn karp buraya getirmek
iin zel bir ekip gnderiyor. Senin kralien olaca izlenimini edindim."
"Bu sama," dedim. Arkadam Luke ile evli. imdi Kashfa Kraliesi."
Omuzlarn silkti.
"Yalnzca iittiklerimi sylyorum," dedi. Bu gler dengesi meselesiyle ilgili."
Gerekten. Bu olaslk aklma gelmemiti, ama ok mantkl geliyordu. Coral ile, Saraylar,
otomatik olarak Hkm Mcevherini ya da bu evrede bilinen ismiyle Ylann Gzn ele geirmi
olacakt ve o denge kesinlikle etkilenecekti. Amber iin bir kayp, Saraylar iin bir kazan. stediim
eyi gerekletirmeye, felaketi sonsuza dek erteleyecek ahengi salamaya yeterdi.
Buna izin veremeyecek olmam ok kt. Zavall kz, yanl zamanda Amber de olduu iin ve
benden holanm grnd iin fazla itilip kaklmt. Bir kez soyut bir felsefi sorunu
dndm ve evet, ok kiinin iyilii iin bir masumu kurban etmenin sorun olmayacana karar
verdiimi hatrlyorum. O zaman kolejdeydim ve bu, ilkelerle ilgili bir eydi.
Ama Coral dostum, kuzenim ve teknik olarak sevgilimdi. Fakat bunu geersiz klacak koullar
altnda ve bir kez daha hazrlksz yakalanmamak iin hislerimi aceleyle kontrol ettiimde, ona k
olabileceimi anladm. Btn bunlar, felsefenin gerek dnyada bir puan daha kaybettii anlamna
geliyordu.
"Annem o insanlar ne zaman gnderdi, Jurt?"
"Ne zaman gittiklerini bilmiyorum. Hatta gidip gitmediklerini bile," diye yantlad ve zaman fark
dnlnce, oktan gidip dnm dahi olabilirler."
"Doru," dedim ve Lanet olsun!"
Dnd ve bana bakt.
"Baka alardan da nemli, herhalde?" dedi.
"Onun iin nemli ve o da benim iin nemli," diye yant verdim.
akn bir yz ifadesine brnd.
"Bu durumda," dedi, neden onu sana getirmelerine izin vermiyorsun? Eer tahta karsan, ileri
tatlandrr. kmazsan, kz yannda olur."
"Byc olmayanlarn arasnda bile hisleri saklamak zordur," dedim. Benim doru davranmam
iin rehin olarak tutulabilir."
"Ah. Bunun beni memnun ettiini sylemekten nefret ediyorum. Demek istediim... Bir bakasn
sevdiin iin memnunum."
Bam edim. Uzanp ona dokunmak istedim, ama yapmadm.
Jurt, ocukken dnrken bazen yapt gibi mrldand.
Sonra, Onu onlardan nce bulmamz ve gvenli bir yere gtrmemiz gerek," dedi. Ya da oktan
ele geirmilerse, ellerinden kurtarmamz."
"'Biz' mi?"
Glmsedi, nadir bir olay.
"Ne olduumu biliyorsun. Zorluyumdur."
"Umarm yledir," dedim. Ama bunun arkasnda iki Sawall kardein olduunu syleyecek tanklar
bulunursa ne olacan biliyorsun, deil mi? Hendrakelerle aramzda kan davas olur.

"Onlar buna ikna eden Dara olsa bile mi?"


"Tuzakm gibi grnecek."
"Tamam," dedi. Tank yok,"
Kan davasn engellemenin bir sr yaam kurtaracam syleyebilirdim ama o ekilde
kastetmesem bile ikiyzlce grnecekti. Bunun yerine ,"Kaynakta kazandn o g," dedim, sana
'canl Koz Kart' olarak nitelendiini duyduum bir ey verdi. Onu kullanarak Julia ile kendini de
nakledebildin."
Ban sallad.
"Bizi buradan Kashfaya hzla gtrebilir mi?"
Uzaktan gelen muazzam bir gong sesi havay doldurdu.
"Kartlarn yapt, her eyi yapabilirim." dedi ve birini yanmda gtrebilirim. Tek sorun, Koz
Kartlarnn menzilinin o kadar geni olmamas. Bizi bir dizi sramayla nakletmek zorunda kalrm."
Gong sesi yine duyuldu.
"Neler oluyor?" diye sordum.
"Ses mi?" dedi. Cenazenin balamak zere olduunu bildiriyor. Kaos Saraylar n her yerinde
duyulabiliyor."
"Kt zamanlama."
"Belki, belki deil. Bana bir fikir verdi."
"Anlat."
"Hendrakelerin bazlarn ldrmemiz gerekecekse, su ilendii zaman baka yerde olduumuza
dair kantmz var.
"Nasl?"
"Zaman diferansiyeli. Cenazeye gideriz orada grlrz. Sonra, kaarz iimizi grrz, geri
geliriz ve trenin kalanna katlrz"
"Zaman aknn buna izin vereceini mi dnyorsun?"
"ansmz olduunu dnyorum, evet. Son zamanlarda ok sray yaptm. Zaman aklar
konusunda uzmanlamaya balyorum."
"O zaman bir deneriz. Ne kadar kargaa olursa, o kadar iyi."
Gong yine duyuldu.
Krmz, bizi dolduran yaamn rengi, Kaos Saraylarnda yas rengidir. Kendime uygun giysiler
armak iin Logrus mgesini deil, ubukluyu kullandm. imdilik o Gle, ne kadar sradan;
olursa olsun her tr ilikiden kanmak istiyordum.
Sonra Jurt, katld son cenazeden kalan, uygun giysiler barndran odasna nakletti bizi. Ben de
eski odam gitmek iin kk, bir arzu duyuyordum. Belki acelem olmayan bir zaman...
Hzla ykandk, tarandk, tra olduk ve giyindik. Sonra ekil deitirdim. Jurt de, aynsn yapt ve
bunu cenaze iin giyinmeden nce ayini tekrarladk. Gmlek, pantolon, ceket, pelerin, ksa orap,
bileklik, earp ve bandana kundak gibi grnyorduk. Silahlar arkada brakld. Dnerken urayp,
almay dnyorduk.
"Hazr msn?" diye sordu Jurt.
Evet.
Kolumu tuttu ve nakledildik, Dnyann Sonundaki Meydann i tarafndaki kenara ulatk. Mavi
gkyz, alayn geecei yolda dolanan yangn gibi bir yal grubu zerinde kararyordu,
Olabildiince ok kii tarafndan, grlmeyi umarak aralarndan getik. Birka eski tandk
tarafndan selamlandm.

Ne yazk ki bir sredir grmediklerinden ou durup konumak istiyordu. Jurtun de benzer


sorunlar vard. Ayn zamanda ou kii, neden Thelbanede, arkamzda, uzaktaki dev, cams Kaos
inesinde deil de burada olduumuzu merak ediyordu. Gong yavaa almaya devam ederken
zaman zaman hava titreiyordu. Gongun sesini yerde de hissediyordum, nk alnd yere
yaklayorduk. Yava yava Meydan atk, ukur un tam kysndaki dev, siyah ta ynna
yaklatk. Kaps donmu alevden bir kemerdi, aa inen merdivenleri de yle, her basamak, her
trabzan zamanda kstlanm ateten yaplmt. Altmzdaki kaba amfitiyatro da atele dekore
edilmi, kendini aydnlatan bir eydi ve her eyin sonundaki siyah bloa bakyordu. Arkasnda duvar
yoktu, yalnzca ukur un ak boluu ve her eyin iinden geldii eyin tekillii.
Henz kimse ieri girmiyordu ve ateten kaplarn yannda durup, alayn takip edecei yola baktk.
Dost iblis suratlarna balarmz salladk, gong sesiyle titredik, gkyznn biraz daha kararmasn
izledik. Aniden bam gl bir varlkla doldu.
"Merlin!"
Mandor un ekil deitirmi grnts beynime doldu. Krmz kumala kapl koluna doru
bakyordu, eli grnmyordu, muhtemelen Koz Kartm inceliyor, uzun zamandr ilk kez sinirliye
yakn bir yz ifadesi kullanyordu.
"Evet?" dedim.
Baklar yanmdan geti. fadesi aniden deiti, kalar kalkt, dudaklar araland.
"Yannda Jurt m var?" diye sordu.
"Bu doru."
"Son sohbetimizden hatrladm kadaryla," dedi yavaa, "aranz pekiyi deildi."
"Cenaze iin anlamazlklarmz bir kenara brakmaya karar verdik."
"Kulaa ok medeni gelse de, ne kadar akllca olduundan emin deilim," dedi.
Glmsedim.
"Ben ne yaptm biliyorum," dedim ona.
"Gerekten mi?" dedi. O zaman neden burada, Thelbanede deil de katedraldesiniz?"
"Kimse bana Thelbanede olmam gerektiini sylemedi."
"Tuhaf," diye karlk verdi. Annen ikinize alaya katlmanz gerektiini syleyecekti."
Bam iki yana salladm ve dndm.
"Jurt, alaya katlmamz gerektiini biliyor musun?" diye sordum.
"Hayr," dedi. Bir yandan, mantkl geliyor. Dier yandan, kara gzlem var ve bu da dikkat
ekmememiz gerektiine iaret eder. Sana bunu syleyen kim?"
"Mandor. Darann bize sylemesi gerektiini sylyor."
"Bana sylemedi."
"Bunu duydun mu?" dedim Mandor a.
"Evet. Artk fark etmez. kiniz de gelin."
Dier elini uzatt.
"imdi gitmemizi istiyor," dedim Jurte.
"Lanet olsun!" dedi Jurt sessizce ve yaklat.
Uzandm ve Jurt gelip omzumu tutarken Mandor un elini yakaladm. kimiz de ne adm attk ve
Thelbanein zemin katndaki k, parlak ana salona geldik. Siyah, gri, yosun yeili, koyu krmz bir
yerdi, avizeleri sarktlara benziyordu, duvarlarda ate heykelleri vard, arkalarnda pullu hayvan
derileri aslyd, havada su kreleri szlyordu, ilerinde yaratklar yzyordu. Buras asiller,
akrabalar sarayllarla doluydu ve hepsi salonun ortasndaki katafalk evresinde bir alev tarlas gibi
dolanyorlard. Mandor bize bir ey sylerken gong sesi yine duyuldu.

Titreimler snnceye kadar bekledi, sonra yine konutu.


"Dedim ki, Dara henz gelmedi. Gidip sayglarnz sunun ve Bances alaydaki yerinizi gstersin."
Katafalka doru bir gz attmda Tmer ve Tubblen yaknlarda olduunu grdm. Tmer Bances
ile konuuyordu, Tubble ise srt bize dnk biriyle. Aklma korkun bir dnce geldi.
"Bu alayn," diye sordum, gvenlik durumu nedir?"
Mandor glmsedi.
"Oradaki gruba karm birka muhafz var," dedi ve yolda daha fazlas bulunuyor. Birileri sizi
her saniye izliyor olacak."
Duyup duymadn grmek iin Jurte baktm. Ban sallad.
"Teekkrler."
Alak sesle bir dizi kfr sralayarak, peimde Jurt, tabuta doru ilerledim. Bir kopya retmek iin
aklma gelen tek yol Deseni benim yerimi alacak bir hayalet gndermeye ikna etmekti. Ama Logrus
onun yanstt enerjileri hemen fark ederdi. Ve ylesine terk edip gitsem, yokluum yalnzca fark
edilmekle kalmaz, muhtemelen takip edilirdim. zellikle Dara toplant istedikten sonra, bizzat Logrus
tarafndan. Sonra Logrusun dengeyi yeniden salama abasn engellemeye gittiim renilirdi ve
Bok Koyunu besleyen rmaklar zalim ve tehlikeli yerlerdir. Vazgeilmez olduumu dnme
hatasna dmeyecektim.
"Bu ii nasl yapacaz, Merlin?" dedi Jurt yumuak sesle, ar ar ilerleyen kuyruun sonunu
bulduumuzda.
Gong yine duyuldu, avizeleri titretti.
"Nasl yapabiliriz, bilmiyorum," diye yant verdim. Umabileceim en iyi ey yrrken mesaj
iletmenin bir yolunu bulmak."
"Buradan Koz Kart ile yaplamaz," diye yant verdi. Eh, belki mkemmel koullar altnda
olabilir," diye deitirdi, "ama bunca dikkat datc ey arasnda deil."
Bu konuda iime yarayacak bir by, bir gnderi, bir arac dnmeye altm. Hayalet ideal
olurdu. Elbette, Heykel Salonunun uzamsal asimetrilerini kefetmeye gitmiti. Bu onu uzun zaman
megul ederdi.
"Oraya olduka hzl gidebilirim," diye gnll oldu Jurt, "ve zaman fark sayesinde kimse fark
etmeden dnebilirim."
"Ve Kashfada, bunu syleyebilecein yalnzca iki kii tanyorsun," dedim. Luke ve Coral. Biz
birbirimizi ldrmeye alrken ikisi de kilisedeydi ve Lukeun babasnn klcn aldn. Aslnda,
adam seni grr grmez ldrmeye alr, kadn da yardm lklar atmaya balar."
Kuyruk biraz ilerledi.
"O zaman yardm istemem," dedi.
"H h," dedim. Zorlu olduunu biliyorum, ama Hendrakeler profesyoneldir. Ayn zamanda,
Coraln ibirliine hi ak olmayan bir kurban olacan greceksin."
"Sen bycsn," dedi Jurt. Muhafzlarn kim olduunu renirsek, tm alay boyunca bizi
grdklerini dnmelerini salayacak bir by yapamaz msn onlara? Sonra kayboluruz ve kimse
anlamaz."
"Annemizin ya da aabeyimizin muhafzlarn zerine koruyucu byler yaptn hissediyorum.
Suikast iin bylesine ideal bir zamanda, ben olsam yapardm. Buradaki gvenlii ben ynetiyor
olsaydm, kimsenin adamlarmn kafasyla uramasn istemezdim."
Biraz daha ilerledik. Biraz yana eilip boynumu uzattm zaman, ihtiaml giysiler iinde,
gsne krmz-altn ylan konulmu, alevden oluturulmu tabutunun iinde, ihtiyar Swayhillin
sska iblis eklini grebiliyordum. Oberonun kadim dman, sonunda ona katlmaya gidiyordu.

Yaklarken, aklma bu soruna birden fazla yaklam olabilecei geldi. Belki de bysel adan
deneyimsiz olanlarn yannda ok fazla zaman harcamtm. Byye kar by, oklu kark byler
temelinde dnmeyi brakmtm. Muhafzlar alglaryla oynanmasna kar korunuyorsa ne olmu?
yle olsun. Bunu amann bir yolunu bul.
Gong yine duyuldu. Yanklar snd zaman Jurt yaklat.
"Sylediim eylerden fazlas vard," diye fsldad.
"Ne demek istiyorsun?" diye sordum.
"Sawallda sana gelmemin bir sebebi de, korkmamd," diye yant verdi.
"Neden?"
"Aralarndan en az biri -Mandor ya da Dara- dengeden daha fazlasn istiyor, Logru iin, Kaos iin
mutlak zafer istiyor. Buna gerekten inanyorum. Bunda sadece rol oynamak istemediim gibi,
olmasn da istemiyorum. Artk Glgeyi ziyaret edebiliyorum ve yok olduunu grmek
istemiyorum. ki tarafn da zafer kazanmasn istemiyorum. Desenin mutlak kontrol de ayn lde
kt olacaktr."
"kisinden birinin bunu gerekten istediinden nasl emin olabiliyorsun?"
"Daha nce Brandle denediler, deil mi? O tm dzeni yok etmek iin yola kmt."
"Hayr," dedim. Eski dzeni yok etmeyi, sonra yerine kendisininkini geirmeyi planlyordu. O bir
devrimciydi, anarist deil. Yaratt Kaosun iinde yeni bir Desen izecekti. Kendi Deseni, ama
yine de gerek bir Desen."
"Aldatld. yle bir eyi baaramazd."
"Deneyinceye kadar bilmesinin yolu yoktu ve frsat olmad."
"Her durumda, korkarm birisi gerekliin fiini ekecek. Bu karma gerekleirse, o ynde
byk bir adm olacak. Yokluumuzu gizlemek iin bir yol bulamazsan, bence yine de gidip
ansmz denemeliyiz."
"Henz olmaz," dedim. Bekle. Bir ey dnyorum. Bu kulaa nasl geliyor? Muhafzlar bulup
halsinasyon grmelerini salamayacam. Bunun yerine, bir dnm yapacam.
Baka iki kiinin bizim gibi grnmesine sebep olacam. Ben bunu yapar yapmaz sen bizi
buradan nakledeceksin. Herkes onlar biz sanacak; gidip iimize bakacaz ve gerekirse buraya
dneceiz."
"Sen yap, ben bizi buradan uzaklatraym."
"Tamam, nmzdeki iki adama yapacam. Bitirir bitirmez byle iaret edeceim," dedim, sol
elimi omuz seviyesinden bel seviyesine indirerek" ve birimiz bir ey drm gibi ikimiz birden
eileceiz. Sonra sen bizi nakledeceksin."
"Hazr olacam."
ubuklu bir dnm bys yapmam kolaylatrd. Nesne bir by ilemcisi gibiydi. ki son
rn verdim ve bir anda bin varyasyon yaparak son rn verdi. Klasik ekilde yaplsa uzun
zamanm alacak iki by. Onlar asarken elimi kaldrdm ve yzn Glgede hkmettii saysz
g kaynandan birine uzandm. Yaplara enerji verdim, deiimin balamasn izledim, elimi
indirdim ve ne eildim.
Ardndan bir anlk ykseklik korkusu geldi ve dorulduum zaman Jurtun dairesindeydik.
Gldm ve Jurt omzuma bir aplak att.
Sonra hemen insan ekline ve giysilerine burunduk. Bu i biter bitmez kolumu yine yakalad ve bizi
Ate Kapsna nakletti. Bir an sonra, tekrar sradk ve bu sefer yeil bir gkyz altndaki mavi
vadiye bakan bir da zirvesine. Sonra bir kez daha, yldzlarn giyen ya da karan bir gkyz
altnda, derin bir geidin zerindeki yksek bir kprye.

"Tamam, imdi," dedi ve iyle ve muhtemelen bir frtnann kalntlaryla slanm gri bir duvarn
tepesinde duruyorduk.
Bulutlar douda alevleniyordu. Gneyde hafif bir esinti vard.
Bu, Lukeun Kashfadaki bakenti olan Jidrashn en iindeki blgeyi evreleyen duvard.
Altmzda drt dev bina -saray ve Meydann karsndaki Tekboynuz Tapna dahil ve bir dizi daha
kk bina vard. Durduumuz yerin apraznda, Gryllin beni kralieyle randevumdan alp
gtrd (ne kadar zaman gemiti?) sarayn kanad duruyordu. Sarmak tabakasnn iinde,
penceremizin krk kepenklerini bile kartabiliyordum.
"Orada," dedim, iaret ederek. Onu en son orada grmtm."
Gz ap kapayncaya kadar odann iinde duruyorduk ve ierideki tek canl bizlerdik. Ortalk
dzeltilmi, yatak yaplmt. Koz Kartlarm kardm ve Coralnkini setim. Souyana kadar
baktm, varln hissettim ve uzandm.
Oradayd, ama deildi. nsann ryada ya da sarholukta karlat balantsz varlkt. Elimi
kartn zerinden geirdim ve kararsz iletiimi krdm.
"Ne oldu?" diye sordu Jurt.
"Sanrm uyuturucu verilmi," diye yant verdim.
"O zaman oktan ele geirmiler gibi grnyor," dedi.
"Onu o durumda takip etmenin yolu var m?"
"Yan binada ve ila alm da olabilir," dedim. Ben yanndan ayrlrken iyi deildi."
"imdi ne olacak?"
"Her durumda, Luke ile konumalyz," dedim, kartn arayarak.
Kart aar amaz ona ulatm.
"Merlin! Ne cehennemdesin?" diye sordu.
"Saraydaysan, yan odada," dedim.
Yatak kenar olduunu fark ettiim yerden doruldu, uzun kollu, yeil bir gmlek alp giydi ve
yara koleksiyonunu rtt.
Yatakta, yannda birini grdm sandm. O tarafa bir eyler mrldand, ama iitemedim.
"Konumalyz," dedi, elini pas rengi salarndan geirerek.
"Beni yanna al."
"Tamam," dedim. Ama ilk nce, kardeim Jurtun burada olduunu bilsen iyi olur."
"Babamn klc yannda m?"
"Ah! Hayr."
"Sanrm onu imdi ldrmem," dedi, gmleini kemerine sokuturarak.
Aniden elini uzatt. Tuttum. ne adm att ve aramza katld.

Blm 8
Luke bana srtt, Jurte kalarn att.
"Nerelerdeydin?" diye sordu.
"Kaos Saraylarnda," diye yantladm. Swayhillin lm zerine buradan arldm. Cenaze
sryor. Coraln tehlikede olduunu renince gizlice katk."
"Artk bunu biliyorum," dedi Luke. O gitti. Karld, sanrm."
"Bu ne zaman oldu?"
"Tahminime gre, nceki gece. Sen bu konuda ne biliyorsun?"
Jurte bir gz attm. Zaman fark," dedi.
"Desen ve Logrus arasnda sren oyunda birka puan alma frsat veriyordu," diye akladm. Bu
yzden peine Kaosun ajanlar gnderildi. Ama onu salam istiyorlar. Ona dokunmayacaklardr."
"Onu niin istiyorlar?"
"Hkm Mcevheri anatomisinin bir paras olduundan, Thelbane Kraliesi olmaya zellikle
uygun olduunu dnyorlar."
"Yeni kral kim olacak?"
Aniden yzm kzard.
"ey, peine taklan insanlarn aklnda bu i iin ben varm," diye yant verdim.
"Hey, tebrikler!" dedi. Artk bu kadar ok elenen tek kii ben olmayacam."
"Ne demek istiyorsun?"
"Krallk ii hibir boka demez, dostum. Keke batan bu iin iine ekilmeseydim. Herkes
zamannn bir parasn istiyor ve onlar istemedii zaman, yine de birileri nerede olduunu bilmek
zorunda."
"Lanet olsun, daha yeni ta giydin. Biraz durulmas iin bir ans ver."
'"Yeni mi? Bir aydan fazla oldu!"
"Zaman fark," diye tekrarlad Jurt.
"Hadi gelin. Size birer fincan kahve smarlayaym," dedi Luke. "Burada kahve var m?"
"mem art, dostum. Bu taraftan." Bizi kapdan kard, sola dnd ve merdivenden aa indirdi.
"Sen odada hkmetmek ve Coraln arzu edilen kralie olmas hakknda konuurken, aklma komik
bir ey geldi," dedi. Burada kral ben olduuma gre, evlilii hemen iptal ettirebilirim. imdi, sen
kralien olarak Coral istiyorsun, ben de Amber ile Altn Halka Anlamasn yapmak istiyorum.
Sanrm herkesi mutlu edecek bir yol biliyorum."
"Bundan daha karmak, Luke. Ben ii istemiyorum ve Saraylar daki akrabalarm Coral ele
geirirse bizler iin ok kt olur. Son zamanlarda ok ey rendim."
"Mesela?" dedi Luke, sarayn arkasna giden patikaya alan bir kapy iterek.
Jurte bir gz attm.
"O da korkuyor," dedim. Bu yzden bugnlerde can cier kuzu sarmasyz."
Jurt ban sallad.
"Brandin Saraylardan kaynaklanan bir plana kurban gitmi olmas mmkn," dedi, orada hl
canl olan bir fikrin paras olarak."
"Kahvalt etsek daha iyi olacak," dedi Luke. Arkaya dolap mutfaa gidelim."
Bahedeki patikada onu takip ettik.
Ve gn evremizde aydnlanrken yedik ve konutuk. Luke Coraln Koz Kartn tekrar denemem
iin srar etti, denedim ve sonu ayn oldu. Sonra kfretti, ban sallad ve Zamanlamanz olduka

iyi. Onu yakalayan adamlarn batya doru siyah bir yoldan gittikleri raporland."
"Mantkl geliyor," dedim.
"Henz Saraylar a ulaamadklarn dnmek iin sebebim var."
"yle mi?"
"Sizlerin kulland o kara yollarn yabanclar iin tehlikeli olduunu anlyorum," dedi. Ama
bundan kalanlar size gsterebilirim. Artk siyah bir patika, aslnda. Onu takip etmek istiyorum, ama
o kadar uzun sre uzaklaabileceimi sanmyorum. Bir de, beni yoldan korumann bir yolu var m?"
"zerinde yolculuk ederken yanmzda bulunman yeterli," dedi Jurt.
Ayaa kalktm. A ve iki bulak bize doru bakt.
"Tanman istediim biri var, Luke," dedim ona. Hemen imdi."
"Neden olmasn?" dedi ayaa kalkarak. Nerede?"
"Yrye kalm," dedim.
"Elbette."
Kalktk, hizmetkarlarn kapsna yneldik.
"Demek, gnll bir su orta ya da byl bir saatli bomba olarak, annem babamn Amber i ele
geirmeye -ve sonuta dnyay deitirmeye- ynelmesine sebep olmu olabilir," dedi Luke.
"Eh, onun da annene temiz ellerle gelmediini anlyorum," dedim.
"Doru, ama balangta planlarnn ne kadar girift olduunu merak ediyorum," diye yksek sesle
dnd Luke. Bir aydr iittiim en nee verici ey bu."
Sarayn yan boyunca uzanan kk, st rtl bir yry yoluna ktk. Luke durdu ve evresine
baknd.
"Nerede o?" diye sordu.
"Burada deil," dedim. Kral kardm syleyecek tanklar olmayan bir k yeri aryordum
yalnzca."
"Nereye gidiyoruz, Merlin?" diye sordu Jurt, ben ubuklunun merkezinden bir sarmal dndrr, on
alt deiik g kaynandan enerji ekerken.
"Gzel fikir. Kar gitsin," diyordu Luke, Jurt ile birlikte sarmala yakalanrken.
Yz, kendimi Amber den Kashfaya naklederken kullandm gibi kullandm ve hedefi
imgeden ok anlarmla oluturdum. Ama bu sefer kiiydik ve gidilecek uzun, ok uzun bir yol
vard.
"Senin iin bir anlama nerim var," dedim.
Bu, kaleydoskopa adm atmak ve 120 derecelik kbist krlmalar ve yeniden birletirmelerden
gemek gibiydi. Sonra dier yanda, tepesi sislerin arasnda kaybolmu yksek bir aacn altnda,
radyosunda Renbournun Dokuz Kz" alan '57 model, beyaz krmz bir Chevynin yaknnda
ktk.
Lukeun hayaleti n koltuktan kt ve orijinaline bakt. Luke da baklarna karlk verdi.
"Selam," dedim. Birbirinizle tann. Geri tantrlmaya ihtiyacnz yok. Ortak ok noktanz var."
Jurt Desene bakt.
"Bu babamn dzenlemesi," dedim.
"Bunu tahmin edebilirdim," dedi Jurt. Ama burada ne yapyoruz?"
"Bir fikrim var. Ama Corwinin de burada olacan ve konuyu onunla tartabileceimi
dnmtm."
"Geldi ve yine gitti," dedi buraya ait olan Luke, beni duyarak.
"Not brakt m, ya da ne zaman dneceini syledi mi?"
"Hayr."

"Lanet olsun! Bak, bir sre nce sylenen bir ey, siz Luke'larn bir sreliine yer deitirmek
isteyebileceinizi dndrd. Eer bu Desen gitmene izin vermek iin ikna edilebilirse."
Hayaleti buralardayken Luke demeye devam etmeye karar verdiim Luke aniden neelendi. leri
kartrmamak iin kopyasna Rinaldo demeye karar verdim.
"Bu hi kimsenin karmamas gereken bir deneyim," dedi.
"O zaman neden ondan uzaklamak iin can atyorsun?" diye yant verdi Rinaldo.
"Merlenin Coral bulmasna yardm etmek iin," dedi Luke. Karld da."
"Gerekten mi? Kim kard?"
"Kaosun ajanlar."
"Hm." Rinaldo admlamaya balad. Tamam, bu konuda benden daha fazla ey biliyorsun," dedi
sonunda. Eer Corwin ksa sre sonra gelirse ve Desen bana izin verirse, elimden gelen her ekilde
yardm ederim."
"Biz beklerken iz souyacak," dedi Luke.
"Anlamyorsun," dedi Rinaldo. Burada yaplacak bir iim var ve brakp gidemem. Bir yerlerde
kral olmak iin bile. Burada yaptm ey daha nemli."
Luke bana bakt.
"Hakl," dedim. O Desenin koruyucusu. Dier yandan, kimse Coral incitmeyecek. Neden Jurt ve
ben birka dakikalna Saraylar a kap, cenazenin nasl ilerlediine bakmyoruz? Biz oradayken
Corwin gelebilir. Eminim siz ikiniz konuacak bir sr ey bulabilirsiniz."
"Siz gidin," dedi Luke bana.
"Evet," dedi Rinaldo. Neler yapyorduk, merak ettim."
Jurte baktm, ban sallad. Gidip yannda durdum.
"Direksiyona geme sras sende," dedim.
"Ksa sre sonra dneriz," dedim, ilk sray iin solarken.
...Ve bylece Sawall Yollarna dndk, iblis ekillerimizin zerine krmz giysilerimizi geirdik.
Jurt bizi cenaze partisine gtrmeden nce, iki benzerimizin yannda yrmemek iin yzlerimizi de
deitirdim.
Thelbane botu. Ama dary kontrol ettiimizde alay meydann drtte birini gemi, durmu ve
kargaa iinde bulduk.
"Eyvah!" dedi Jurt. Ne yapmalym?"
"Bizi oraya gtr," dedim ona.
Birka dakika sonra, kalabaln eteklerindeydik. Swayhillin alev alev tabutu yere indirilmi,
yanna bir muhafz dikilmiti. Dikkatim onun sanda, belki alt metre tedeki bir grltler
dmne ekildi. Barlar vard, yerde bir ey yatyordu ve iki iblis ekli bakalar tarafndan sk
sk tutuluyordu. ki iblisin Jurt ve bana benzeyenler olduunu grnce midem skt, kisi de bir
eylere itiraz ediyordu.
Kalabal ittirerek ilerlerken bylerimi ektim ve ikisinin kendi grntlerine dnmesini
saladm. Bu olurken, en yakndan duyulan Size sylemitim," gibi olan daha fazla barma oldu.
Buna karlk olarak, Mandor olduunu fark ettiim kii, Evet, onlar!" dedi. O iki ekille yerdeki
eyin arasnda duruyordu.
"Bu bir hileydi!" dedi Mandor. Dikkat datmak iin bir ey! Onlar brakn!"
Jurt ile beni maskeleyen byy brakmak iin doru zaman olduuna karar verdim. Muhteem
kargaa!
Biraz sonra Mandor beni grd ve yaklamam iaret etti.
Samdaki Jurtun tand biriyle konumay braktn grdm.

"Merlin!" dedi, yaklar yaklamaz. Bu konuda ne biliyorsun?"


"Hibir ey," dedim. Jurtle arkalardaydk. Ne olduunu bile bilmiyorum."
"Birisi iki gvenlik muhafzna senin ve Jurtun grntlerini vermi. Suikast saldrrken kargaa
yaratmak iin olduu ak. Muhafz olduklar konusunda srar ederek ne komular. Ama
olmadklar grlyordu. Akllca zellikle de sen ve Jurt onlarn kara gzlem listesindeyken."
"Anlyorum," diye onayladm, bir katilin kamasna yardm m ettiimi merak ederek sordum.
Kim vuruldu?"
"Tmer, ok profesyonel bir haner darbesiyle," diye aklad sol gzkapa seirerek. Hafif bir
gz krpma m? Ya anlam? Ve bir anda lm."
Pelerinlerinden sedye yapan drt kii cesedi kaldrd. Onlar birka adm yrdkten sonra,
telerinde bir baka dm grdm.
akn ifademi gren Mandor arkasna bakt.
"Daha fazla gvenlik," dedi. Tubblen evresini alyorlar. Sanrm imdilik buradan karlmasn
isteyeceim. Sen ve Jurtn de. Daha sonra tapnaa gelebilirsiniz. Orada daha fazla gvenlik
olmasn salayacam."
"Tamam," dedim. Dara burada m?"
evresine baknd.
"Onu grmedim. Bilmiyorum da. Gitseniz iyi olacak."
Bam salladm. Dnerken, samda yar tandk bir yz grdm. Uzun boylu, kara gzlyd,
rengarenk bir mcevher sarmalndan sallanan ieksi bir ekle dnyordu. smini daha nce de
hatrlamaya alm, ama baaramamtm. Ama onu grnce tekrar aklma geldi. Yaklatm.
"Bir sreliine gitmem gerek," dedim. Ama merhaba dernek istedim, Gilva."
"Hatrlyorsun. Merak etmitim."
"Elbette."
"Naslsn, Merlin?"
imi ektim. Glmserken krkl, yar insan bir katlk kazand.
"Ben de," dedi. Btn bunlar halledilince memnun olacam."
"Evet. Dinle, seni grmek istiyorum. Pek ok sebebim var. Hangi zaman iyi olur?"
"ey, cenazeden sonra dilediin an, sanrm. Konu ne?"
"imdi zamanm yok. Mandor sinirli sinirli bakyor. Daha sonra grrz."
"Evet, Grrz, Merlin."
Jurtun yanna seirttim ve dirseini yakaladm.
"Gitmemiz emredildi," dedim. Gvenlik asndan."
"Tamam." Konutuu adama dnd. Teekkrler. Daha sonra grrz," dedi ona.
Dnya kayp gitti. Yeni bir tanesi belirdi: Jurtun dairesi.
Giysilerimiz her yere salmt.
"Bizim iin iyi zamanlama. Tmer iin kt," dedi.
"Doru."
"ki numara olmak nasl bir his?" diye sordu, bir kez daha deitirirken -hem giysilerimizi, hem
eklimizi.
"Senin sran da ilerletiyor," dedim.
"Onun senin adna ldn hissediyorum, aabey, benim deil."
"Umarm yle deildir," dedim.
Kahkaha att.
"Sen ve Tubble arasnda bir ey."

"yle olsayd, oktan lm olurdum," dedim. Eer haklysan, aslnda Sawall ile Chanicut
arasnda."
"Komik olmaz myd, Merlin, srf u anda en gvenli yer olduu iin peinden dolayorsam?"
diye sordu. Eminim bizim muhafzlarmz ve suikastlarmz Chanicutnkilerden daha iyidir. Ya
bekliyorsam ve son abam Tubblen yoldan ekilecei zamana saklyorsam? Sonra, sen bana
gvenirken, srtn bana dnersin ve Taht!"
Ona baktm. Glmsyordu, ama ayn zamanda beni inceliyor gibiydi.
aka yapar gibi, Sorun deil, senin olsun," demek zereydim. Ama o srada merak ettim: aka
bile olsa, ikimiz arasnda seim yapmak gerekse... Tek seenek biz isek, bu koullar altnda tahta
geeceim birden aklma geldi. Onu yar yolun tesinde karlamaya ve kuku duyduum halde
kukusuzmu gibi davranmaya karar vermitim. Ama elimde deildi. Onca gnl alc konumasna
ve grnrdeki ibirliine ramen, mr boyu sren bir alkanl krmak kolay deildir. Ona
zorunlu olduumdan daha fazla gvenmeye ikna edemiyordum kendimi.
"Bunu Logrusa syle," dedim.
Yznde bir korku ifadesi belirdi -gzleri irileti, baklar yere kayd, srt hafife kamburlatsonra, Onunla gerekten anlatnz, deil mi?" diye sordu.
"Bir anlama var gibi, ama yalnzca tek ynl," dedim.
"Ne demek istiyorsun?"
"Hibir tarafn dnyamz mahvetmesine yardm etmeyeceim."
"Logrusa kazk atmaya hazrmsn gibi grnyor."
Parmam dudaklarma gtrdm.
"Amber kann yznden olmal," dedi sonra. Hepsinin biraz deli olduunu duymutum."
"Belki de yledir," dedim.
"Babann yapaca bir ey gibi geliyor kulaa."
"Onun hakknda ne biliyorsun?"
"Bilirsin, herkesin en sevdii bir Amber hikayesi vardr."
"Burada kimse bana birini anlatmad."
"Elbette anlatmaz -dnnce."
"Yarm kan olmam yznden falan m?" dedim.
Omuzlarn silkti. Sonra, Eh, evet."
izmelerimi ektim.
"O yeni Desenle her ne yapyorsan," dedi, herhalde eskisini ok mutlu etmeyecek."
"Kukusuz haklsn," diye onayladm.
"Yani Logrus peine dtnde korumak iin ona koamayacaksn."
"Sanrm hayr."
"...Ve ikisi de peine derse, yenisi onlara kar direnemeyecek."
"Sence herhangi bir ey iin bir araya gelirler mi?"
"Bilmesi g. Vahi bir oyun oynuyorsun. Umarm ne yaptn biliyorsundur."
"Ben de," dedim, ayaa kalkarak. Benim sram."
ubukluyu daha nce hi denemediim bir dzeye evirdim ve bizi oraya tek srayta gtrdm.
Luke ve Rinaldo hl konuuyorlard. Onlar giysilerinden ayrt edebiliyordum. Corwin
grnrlerde yoktu.
Biz belirince ikisi de el sallad.
"Saraylar da her ey nasl?" diye sordu Luke.
"Kark," diye yant verdi Jurt. Ne kadardr yoktuk?"

"Alt saat, sanrm," diye yant verdi Rinaldo.


"Corwinden haber yok mu?"
"Yok," dedi Luke. Ama bu arada, birbirimizle epey ey hallettik. Rinaldo buradaki Desenle
iletiime geti. Corwin dner dnmez onu serbest brakacak ve onu beslemeye devam edecek."
"Bu konuda..." dedi Jurt.
"Evet?" diye sordu Rinaldo.
"Siz gidip cam gzl hanmefendiyi bulurken ben burada kalp Rinaldonun iini devralabilirim."
"Neden?" diye sordu Rinaldo.
"nk ikiniz birlikte daha iyi i karrsnz ve ben de kendimi ok yerde hissedeceimden daha
gvende hissederim."
"Bunun kabul edilebilir olup olmadn grmem gerek," dedi Rinaldo.
"Bak bakalm," dedi Jurt.
Desene doru yrd. Babamn dndn grmeyi umarak sisi her ynde aratrdm. Jurt
arabay ve Los Animales"ten bir Bruce Dunlap paras almakta olduu radyoyu inceledi.
"Baban geri gelip benden grevi devralrsa," dedi Jurt, cenazeye dnp, sen orada deilsen senin
iin bahaneler sunarm. Sen geri dnersen ve ben yoksam, sen de aynsn yap. Tamam m?"
"Evet," dedim, aramzda sis kmeleri ykselirken. Ve hangimiz nce serbest kalrsa ve syleyecek
bir eyi olursa..."
"Evet," diye kabul etti. Sen beni aramazsan ben seni aramaya gelirim."
"Saraylar dayken klcm almamsndr, deil mi?" diye sordu Luke.
"Zamanm olmad," diye yant verdi Jurt.
"Bir sonraki gidiinde, zaman ayrman dilerim."
"Tamam, tamam," dedi Jurt.
Rinaldo Desenden uzaklat ve yanmza dnd.
"e alndn," dedi Jurte. Benimle gel. Sana gstermek istediim bir kaynak var. Ve erzak deposu
ve silahlar."
Luke dnd ve onlarn solumuza ynelmesini izledi.
"zgnm," dedi yumuak sesle, ama ona hl gvenmiyorum."
"zlme. Ben de gvenmiyorum. Onu ok uzun zamandr tanyorum. Ama u anda birbirimize
gvenmek iin, uzun zamandr olmad kadar iyi sebeplerimiz var."
"Bu Desenin yerini renmesine izin vermenin ve sonra onu Desenle yalnz brakmann iyi bir
fikir olup olmadn merak ediyorum."
"Desenin ne yaptn bildiinden ve kendine bakabileceinden eminim."
ki parman kaldrarak aprazlad.
"Kopyama ihtiyacm olmasayd buna kar kardm," dedi.
Dndkleri zaman, aniden djin bariton sesi geldi ve Akla yakn, zamanlama her eydir. Yol
koullar iyi. Yolculuk etmek iin gzel bir gn," dedi. Ardndan, bir zamanlar Randomn aldn
duyduumdan emin olduum bir davul solo balad.
"u andan itibaren grev senin," dedi Rinaldo Jurte. Bize ban sallad. Ne zaman isterseniz."
ubukluyla bizi aldm ve Kashfaya gtrdm. Jidrashta alaca karanlkt ve daha nce kardeimle
birlikte geldiimiz ayn duvarn tepesindeydik.
"Ve demek sonunda," dedi Rinaldo, kasabaya bakarak.
"Evet," diye karlk verdi Luke. Tamamen senin bir sreliine." Sonra, Merle, bizi daireme
sratmaya ne dersin?"

Yzm bulutlarn turuncuya dnt batya evirdim, ounun mor mor asl durduu yukarya
baktm.
"Bunu yapmadan nce, Luke," dedim, kalan gn n kullanarak o kara yola bakmak istiyorum."
Ban sallad.
"Gzel fikir. Tamam, bizi uraya gtr."
areti gneybatdaki tepelik bir araziyi gsteriyordu. Hepimizi oraya ubukladm ve bylece bu
eylem iin ihtiya duyduumu dndm bir fiil yaratm oldum. Kaosun gc byledir ite.
Kk bir tepeye vardmzda, uzak yamacna doru Lukeu takip ettik.
"Bu taraftan," dedi.
Uzun glgeler evremizi almt, ama onlarn loluuyla Saraylar dan gelen yolculuk ipliinin
siyahl arasnda fark vardr.
"Tam buradayd," dedi Luke sonunda, iki kayann arasndaki bir yere geldiimizde.
O tarafa ilerledim, ama zel bir ey hissetmedim.
"Buras olduundan emin misin?" diye sordum.
"Evet."
On, yirmi adm daha ilerledim.
"Eer gerekten buradaydysa, artk kaybolmu," dedim ona. Elbette... acaba ne kadardr
uzaktaydk."
Luke parmaklarn klatt.
"Zamanlama," dedi. Bizi daireme gtr."
Gne bir veda pc verdik, nden bir kol gnderdim ve karanlk duvarda yolumuzu atm.
Daha nce Coral ile birlikte igal ettiimiz odaya adm attk.
"Yeterince yakn m?" diye sordum. Odalarnn nerede olduundan emin deilim."
"Gelin," dedi ve bizi dar, sola, merdivene gtrd. Mevcut uzmana danma zaman. Merle, bu
adamn grnts hakknda bir eyler yap, olmaz m? yi bir eyin ok fazla grnmesi yorumlara
yol aabilir."
Kolayd ve ilk defa birini evdeki byk Oberon portresine benzetiyordum.
Luke ieri girmeden nce kapy ald. teden bir yerden, tandk bir ses ismini syledi.
"Yanmda baz dostlar var," dedi.
"eri getir," dedi ses.
Luke kapy at ve denileni yapt.
"kiniz de Nayday tanyorsunuz," dedi Luke. Nayda, bu benim kopyam. Birlikteyken ona
Rinaldo, bana Luke diyelim. Merle ve ben kz kardeini aramaya gittiimizde buradaki ilerimi
yrtecek."
Naydann akn bakna karlk olarak Rinaldoyu eski haline getirdim.
Kzn zerinde siyah pantolon ve zmrt rengi bir bluz vard ve salar ayn renk yeil bir earpla
arkada balanmt. Bizi selamlarken glmsedi. Bana bakarken parmak ucunu hafife, neredeyse
kaytsz bir ekilde dudaklarna dokundurdu.
Hemen bam salladm.
"Umarm Amber de yaadn talihsizlikleri unutmusundur," dedim. Elbette, kt bir zamanda
oradaydn."
"Elbette," diye karlk verdi. Tamamen iyiletim, teekkr ederim. Sorman ok nazike. Ve daha
sonra yol gsterdiin iin de teekkrler. Son iki gndr Lukeu alp gtren sendin, anladm
kadaryla."
"Gerekten o kadar oldu mu?" dedim.

"Oldu, baym."
"Bunun iin zgnm, hayatm," dedi Luke, kadnn elini skp, gzlerine uzun uzun bakarak.
"Bu izin neden solduunu aklar," dedim.
Rinaldo Naydann elini tuttu ve ssl bir selam vererek pt.
"Tandm o kk kzn bu kadar deimi olmas artc," dedi.
"yle mi?"
"Lukeun grnne ek olarak anlarn da paylayorum," diye aklad.
"Sende insanca olmayan bir ey olduunu anlamtm," dedi Nayda. Seni ate kanl bir adam
olarak gryorum."
"Peki bunu nasl gryor olabilirsin?" diye sordu Rinaldo.
"Kendine has yntemleri var," dedi Luke ama ben daha ok kz kardeiyle psiik bir ba olduunu
dnmtm. Grne gre dahas varm."
Nayda ban sallad.
"Bahsi gemiken, umarm bunu, Coral bulmamz iin kullanabilirsin," diye devam etti Luke. z
yok oldu ve bir uyuturucu ya da by, Koz Kart iletiimini engelliyor. Yardmna ihtiyacmz
olacak."
"Evet," diye yant verdi Nayda, ama u anda tehlikede deil."
"Gzel," dedi Luke. Bu durumda, yiyecek smarlayacam ve bu yakkl adama bugnlerde
Kashfada neler olup bittiini anlatacam."
"Luke," dedim. Benim cenazenin kalanna katlmak zere Saraylar a dnmem iin ideal bir zaman
gibi grnyor."
"Ne kadar srer, Merle?"
"Bilmiyorum," diye yant verdim.
"Herhalde yarn sabaha kadar dnm olursun."
"Ben de yle dnyorum. Ama dnmezsem ne olacak?"
"Sen olmadan aramaya balamamz gerektiini hissediyorum."
"Ama ilk nce bana ulamaya al."
"Elbette. Daha sonra grrz."
Uzam pelerinime sarndm ve Kashfay silkeleyip attm.
Tekrar atm zaman, Jurtun Sawalldaki odasndaydm.
Gerindim, esnedim. Yalnz olduumdan emin olmak iin hzla odada gz gezdirdim. Pelerinimi
karp yatan zerine attm. Gmleimin dmelerini zerken oday admlaya baladm.
Dur. Bu da neydi? Ayn zamanda, nerede?
Birka adm geri yrdm. Kk kardeimin odasnda hi o kadar zaman harcamamtm, ama
hissettiim eyi hatrlardm.
Duvarla, koyu renk, neredeyse siyah ahaptan bir dolabn oluturduu kede bir masa ve bir
sandalye vard. Sandalyenin zerinde diz kp masann zerinden uzandm zaman onu
hissedebiliyordum. Bir yolun varl, tamaya yetecek kadar gl deil, ama. Yani...
Saa kaydm, dolab atm. Elbette, ieride olmalyd. Ne kadar sre nce Jurtun bunu
yerletirdiini merak ettim. Ayn zamanda, oday bu ekilde kartrdm iin kendimi tuhaf
hissediyordum. Yine de, bir sr znt ve rahatszlk iin Jurtun bana borcu vard. Birka sr ve
biraz ibirlii defteri temizlemiyordu. Henz ona gvenmeyi renmemitim ve bana tuzak
hazrlyor olmas mmknd. Grg kurallar, diye karar verdim, basiret adna feda edilebilir.
Giysileri kenara ittim, dolabn arkasna giden yolu atm.

Artk kuvvetle hissedebiliyordum. Giysileri son bir kez itmem, arkay abucak kartrmam
sonucunda, odan buldum. Beni gtrmesine izin verdim.
ne eki gerekleince, arkamdaki giysilerin basks beni hafife itti. Bu, art birinin (bizzat Jurt
m?) beceriksiz bir glgeustal ii karm ve sonu olarak zemin dzeyleri arasnda uyumsuzlua
yol am olmas, hedefe vardmda yere dmenle sebep oldu.
En azndan, keskin kazklarla ya da asitle dolu bir ukura dmemitim. Ya da alktan lmek zere
bir yaratn inine.
Hayr, yeil ta deli bir zemindi ve derken kendimi toparladm. Ve evremde titreen ktan,
bir sr mumun yanmakta olduunu tahmin ettim.
Bam kaldrmadan nce hepsinin yeil olacan biliyordum.
Yanlmamtm da. Ne bu, ne de baka eyler hakknda.
Buras babama adanan yere benziyordu, mumlardan daha parlak bir k kayna olan bir kemer
vard. Ama buradaki sunan zerinde resim yoktu. Bunda, iinde bir sr yeil ve biraz krmz olan
vitrayl bir pencere vard.
Konusu Brand idi.
Ayaa kalktm ve oday atm. zerinde, knndan birka santim ekilmi, Werewindle yatyordu.
Uzandm ve klc kavradm, ilk drtm, durumu dzeltmek amacyla onu Lukea vermek iin
yanmda gtrmek olmutu. Sonra tereddt ettim. Bu cenazede takabileceim bir ey deildi. Onu
imdi alsam, baka bir yere saklamak zorunda kalacaktm ve u anda zaten ok iyi saklanm
durumdayd. Ama dnrken elimi zerinde tuttum. Grayswandir in verdiine benzer bir g hissi
veriyordu, ama daha aydnlk, daha az trajik, daha az dnmeye zorlaycyd. ronik. Bir kahraman
iin ideal kl gibi grnyordu.
evreme bakndm. Solumdaki kitap krssnde bir kitap, arkamda, yerde be keli bir yldz
vard ve yeilin farkl tonlarnda ilenmiti. Havada bir koku vard. Yeni sndrlm odun atei gibi.
Duvarda bir delik asam ne bulacam merak ettim. Bu kk mabet bir dan tepesinde miydi? Bir
gln altnda myd? Yeraltnda myd? Yoksa gkyznde bir yerde szlyor muydu?
Neyi temsil ediyordu? Dini bir eye benziyordu. Ve Benedict, Corwin ve Brande adanm olanlar
biliyordum. Baz yurttalarm ve akrabalarm onlara hayranlk ve sayg m duyuyordu? Yoksa daha
ktcl bir eye adanm gizli mabetler miydi bunlar?
Elimi Werewindledan ektim, be keli yldza yaklatm.
Logrus imgem uursuz hibir eye iaret etmedi, fakat ubukluyla derin bir tarama uzun zaman
nce yok edilmi byl bir ilemin kalntlarn buldu. Ama izler, nasl bir ey olduunu anlamama
izin vermeyecek kadar solmutu. Bunu daha fazla aratrmam ve daha berrak bir resim karmam
mmkn grnse de, ayn zamanda byle bir ilemin gerektirecei zamana sahip olmadmn da
farkndaydm.
Gnlszce yolun bulunduu yere ekildim. Bu yerler ilgili kiileri etkilemek iin mi
kullanlmt?
Bam iki yana salladm. Bunun zmn baka bir gne brakacaktm. Yolu buldum ve kendimi
ona teslim ettim.
Dnmde de sendeledim.
Bir elimle ereveyi, dieriyle bir giysiyi yakalayarak dmekten kurtuldum, doruldum ve dar
adm attm. Sonra giysileri yerlerine kaydrdm ve kapaklar kapattm.
Hemen soyundum, bir yandan da eklimi deitirdim ve bir kez daha yas giysilerime burundum.
ubuklunun yaknlarnda bir eylem hissettim ve ilk kez onun eklini deitirmek ve parmamn
deiimine uyum salamak iin pek ok kaynaktan enerji ektiini grdm. Bunu daha nce de

defalarca yapt akt, ama sreci ilk kez fark ediyordum. Bu ilgi ekiciydi, aletin, isteim dnda,
kendi iradesiyle eyleme geebildiini gsteriyordu.
Aslnda bu nesnenin ne olduunu, nereden geldiini bilmiyordum. Yanmda tutuyordum, nk
byk bir g kayna ve artk korktuum Logrusun kullanmna kar iyi bir alternatif gibi
grnyordu. Ama parmama iyi oturmak iin ekil deitirmesini izlerken kuku duydum. Ya bir
ekilde, tam da yanl anda bana saldracak bir bubi tuzaysa?
Yz birka kez parmamda dndrdm. Zihnimle iine girdim, ama bunun bo bir aba
olduunu biliyordum. Her hattn kaynana gitmek, yolda gizli byler var m, diye kontrol etmek
yzyllar alrd. Bu bir svire saatinin iine girmek gibiydi. zel imalat. Tasarmnn gzellii ve
yaratmna harcanan emek karsnda etkilenmitim. Kolayca, bir dizi koula karlk verecek gizli
emirler ieriyor olabilirdi. Yine de henz uygunsuz bir ey yapmamt. Ve alternatifi Logrusu
kullanmakt. nsann tanmad eytan tercih etmesi konusunda gerek bir rnek olduu aklma
geldi.
Homurdanarak giysilerimi dzelttim, dikkatimi Ylan Tapnana odakladm, ubukludan beni
giriine gtrmesini istedim. Ondan hi kuku duymamm gibi, onda paranoyaya yol aacak yeni
bir ey aramamm gibi, hzla ve kibarca bunu gerekletirdi.
Ve bir sre orada, ukur a alan Kenar da, Dnyann Sonundaki Meydann d kenarnda bulunan
Ylan Katedralinde, donmu alevlerden kaplarn dnda gzel bir gnde insann, evrenin yaratln
ya da sonunu izleyebilecei yerde hibir ey yapmadan bekledim ve ta yapraklar gibi katlanan ve
alan uzayda yldzlarn kaynamasn seyrettim; sanki hayatm deimek zereymi gibi,
dncelerim Californiaya, okula, Gnepatlamasnda Luke, Gail ve Julia ile yelken amamza,
savan sonuna yakn babamla oturmamza, Villa Bayle ile Amberin dousundaki balarn arasnda at
binmemize, Corala ehri gsterdiim rzgarl akamstne, o gnk tuhaf olaylara dnd. Dnp
pullu elimi kaldrdm, tesindeki Thelbane kulesine baktm ve iimdeki otlaklarda, ne douda ne
batda, savamaktan vazgemiyorlar," diye dndm. Ne sreyle, ne sreyle...? Duygusallk hamle
yaptnda her zamanki gibi ironi e kar bir favoridir.
Tekrar dnerek, Kaos Kralnn son anlarn grmek iin ieri girdim.

Blm 9
Aa, aa, yna doru, dk ynnn iine, zamann ve uzamn sonlarna alan pencereye,
sonda hibir eyin grlmeyecei yere gittim, asla snmemi sonsuz alevlerden duvarlarn arasna,
bedenlerimden birinin iinde, Madde Aacna Asl Ylann Kitabn okuyan sese doru yrdm ve
sonunda karanln nndeki maaraya ulatm. Gittike genileyen, krmz giysilere brnm yas
tutanlardan oluan yarm daireler, okuyucuya ve yannda durduu muazzam katafalka bakyordu.
inde, yas tutanlarn brakt krmz ieklerle yar yarya kaplanm olan Swayhill aka
grlebiliyordu, birka adm arkalarnda, ukur un nnde krmz mumlar titreiyordu. Herkes
maarann en gerisinde duran, Ylann Yksek Rahibi Amblerashl Bancesi dinliyordu. Szleri sanki
yanmda telaffuz ediliyormu gibi duyuluyordu, nk Kaosun akustii iyidir. Bo bir yayda,
arkasna bakan herkesin beni fark edebilecei bir yere oturdum ve tandk yzler aradm, Dara,
Mandor ve Tubblen n srada oturduunu grdm, bu, zaman geldiinde Bancesin tabutu
kenardan sonsuzlua kaydrmasna yardm edeceklerini gsteriyordu ve blnm yreimde
bundan nce katldm son cenazeyi hatrladm. Amber de, denizin yannda, Cainein cenazesi ve
yine Bloomu ve zihnin bu gibi durumlarda nasl gezindiini dndm.
evremi aratrdm. Jurt grnrlerde yoktu. Hendrakeli Gilva birka sra nmdeydi. Baklarm
Kenar n tesindeki derin karanla kaydrdm. Sanki darya deil aaya doru bakyor gibiydim.
Bu mekanda byle terimlerin gerekten anlam varsa. Zaman zaman, oradan oraya frlayan k
noktalar ve yuvarlanan ynlar seebiliyordum. Bunlar bir sre benim iin bir tr Rorschach grevi
grd ve karanlk kelebekler, bulutlar, yz iftleri manzaras nnde yar szdm. Dalgnlm neyin
bozduunu merak ederek dorulup oturdum.
Sessizlikti. Bances okumay bitirmiti.
ne eilip Gilvaya bir eyler fsldamak zereyken Bances Uurlamaya balad. Uygun
karlklarn hepsini hatrladm kefedince ardm.
lahi kabarr, odaklanrken, Mandor, Dara ve Tubblen ayaa kalktn grdm. ne ilerlediler,
tabutun yanndaki Bancese katldlar. Dara ve Mandor ayakucunda, Tubble ve Bances baucunda.
Yardmclar blmelerinden kalktlar ve mumlar sndrmeye baladlar. Sonunda Kenar da,
Bancesin arkasndaki tek byk mum kalmt. Bu noktada hepimiz ayaa kalktk.
lahi sona erdiinde, alev mozaiklerinin iki yandaki duvarda titreen rktc ebedi klar,
aadaki hareketleri sezmeme yetecek kadar aydnlk veriyordu.
Drt ekil hafife eildi, tahminime gre tabutun kulplarn tuttular. Sonra dorularak kenara
doru ilerlediler. Bir yardmc ne kt ve onlar geerken son mumun yannda durdu.
Swayhillin cesedi Kaosa gnderilirken sndrmeye hazrland.
Yarm dzine adm kald... ... ki...
Bances ve Tubble kenarda diz ktler, tabutu tataki bir oyua yerletirdiler, bu arada Bances son
bir ayin cmlesi syledi, Dara ve Mandor ayakta kald.
Dua bitti, bir kfr iittim. Mandor ne atlr gibi oldu. Dara yana doru sendeledi. Tabut yere
derken bir klank sesi duydum. Yardmcnn eli oktan hareket etmeye balamt ve mum o anda
snd. Bunu, tabut ne kayarken bir srtnme sesi, daha fazla kfr ve Kenardan ekilen glgeli bir
ekil takip etti...
Sonra bir feyat iitildi. iman bir siluet dt ve yok oldu. Feryat azald, azald, azald...
Sol yumruumu kaldrdm, ubuklunun, bir kpk pipetinin kabarck yaratmas gibi, beyaz ktan
bir kre yaratmasn saladm. Yukarda szlmesi iin braktm zaman yaklak bir metre

apndayd. Aniden ortalk anlamsz konumalarla doldu. Baka bycler benimle beraber en
sevdikleri aydnlatmalar yarattklarndan, tapnak imdi dzinelerce k kayna tarafndan ar
aydnlatlmt.
Gzlerimi kstm zaman Bances, Mandor ve Darann, Kenar n yaknnda konumakta
olduklarn grdm. Tubble ve Swayhillin cesedi artk aramzda deildi.
Dier yas tutanlar oktan harekete gemilerdi. Buradaki zamanmn olduka kstl olduunu fark
ederek ben de harekete getim.
Bo srann zerinden atladm, saa kaydm ve Gilvann hl insan omzuna dokundum.
"Merlin!" dedi, hemen dnerek. Tubble- dt- deil mi?"
"yle grnd kesin," dedim.
"imdi ne olacak?"
"Gitmek zorundaym," dedim, hemen."
"Neden?"
"Birisi birazdan taht srasn dnmeye balayacak ve korumaya boulacam," dedim. u anda
buna izin veremem."
"Neden?"
"Aklayacak zaman yok. Ama seninle konumak istiyorum. Seni imdi dn alabilir miyim?"
evremizde dolananlar vard.
"Elbette efendim," dedi. Grne gre o da tahta kma srasn dnmt.
"Kes unu," dedim, ubuklunun yayd enerji sarmallar bizi yakalad ve uzaa tad.
Metal aa ormanna ktk ve Gilva kolumu tutup evresine baknd.
"Lordum, buras neresi?" diye sordu.
"Sylemesem daha iyi," diye yant verdim, biraz sonra sebebini anlayacaksn. Seninle son
konutuumda tek bir sorum vard. Ama imdi iki tane var ve buras hem sorularmdan birinde rol
oynuyor, hem de ounlukla bo oluyor."
"Sorun," dedi, bana dnerek. Yardm etmeye alrm. Ama eer nemliyse, yantlayacak en iyi
kii-"
"Evet, nemli. Ama Belissadan randevu alacak zamanm yok. Babam Corwinle ilgili."
"Evet?"
"Desend Savanda Hendrakeli Boreli ldren oydu."
"Ben de yle biliyorum," dedi.
"Savatan sonra, Anlama zerinde almak iin buraya, Saraylar a gelen kraliyet ekibine katld."
"Evet," dedi kz. Bunu biliyorum,"
"Bundan ksa sre sonra kayboldu ve kimse nereye gittiini bilmiyor. Bir sre, lm olduunu
dndm. Ama daha sonra, hayatta olduuna ve bir yere kapatlm bulunduuna dair iaretler
aldm. Bana bu konuda bir eyler syleyebilir misin?"
Hzla srtn dnd.
"ma ettiinizi dndm eylere alndm," dedi.
"zgnm," dedim, ama sormak zorundaym."
"Bizimki onurlu bir Evdir," dedi. Savan sonularn kabul ederiz. Sava bittii zaman, her eyi
arkamzda brakrz."
"zr dilerim," dedim. Akrabayz, biliyorsun, annemin tarafndan."
"Evet, biliyorum," dedi dnerek. Bu kadar m, Prens Merlin?"
"Evet," diye yant verdim. Seni nereye gndereyim?"
Bir sre sessiz kald, sonra, ki soru var demitiniz," dedi.

"Unut gitsin. kincisi hakknda fikrimi deitirdim."


Tekrar dnd.
"Neden? Neden unutaym? Ailemin onurunu koruduum iin mi?"
"Hayr, sana inandm iin."
"Ve?"
"Bir fikir edinmek iin bakasn rahatsz edeceim."
"Tehlikeli olduunu ve bana sormamaya karar verdiinizi mi kastediyorsunuz?"
"Onu anlamyorum, bu yzden tehlikeli olabilir."
"Beni yine gcendirmek mi istiyorsunuz?"
"Tanr korusun!"
"Bana sorunuzu sorun."
"Gstermek zorundaym."
"Gsterin."
"Bir aaca trmanmay gerektirse bile mi?"
"Ne gerekirse."
"Beni takip et."
Onu aaca gtrdm ve trmandk. Mevcut eklimde son derece kolay bir eydi. Gilva tam
arkamdayd.
"Orada bir yol var," dedim. Beni gtrmesine izin vereceim. Yana kaymam iin birka saniye
ver."
Biraz daha trmandm ve nakledildim. Yana adm attm ve hzla kk mabede gz gezdirdim.
Hibir ey deimemi gibiydi.
Sonra Gilva yanmda belirdi. Serte nefes aldn duydum.
"Ah, tanrm!" dedi.
"Neye baktm biliyorum," dedim, ama ne grdm bilmiyorum. Ne demek istediimi
anlyor musun?"
"Bu bir mabet," dedi, Amber in kraliyet ailesinden birinin ruhuna adanm."
"Evet, babam Corwin," diye onayladm. te baktm bu. Ama ne gryorum? Neden Saraylarda
byle bir ey olsun?"
Ar ar ilerledi, babamn sunan inceledi.
"Sana sylesem de olur, diye ekledim, dnmden beri grdm ilk mabet deil."
Uzand ve Grayswandir in kabzasna dokundu. Sunan altn aratrarak bir mum demeti buldu.
Gm bir tanesini ekti, bir dizi amdandan birinin yuvasna geirdi, baka bir tanesinden yakt ve
Grayswandir in yanna koydu. Bunu yaparken bir eyler mrldand, ama szckleri ayrt edemedim.
Tekrar bana dnd zaman glmsyordu.
"kimiz de burada bydk," dedim. Nasl oluyor da sen btn bunlar bilirken ben bilmiyorum?"
"Yant ok basit, Lordum," dedi. Siz savatan hemen sonra baka topraklarda eitim grmek iin
ayrldnz. Bu siz yokken olan bir eyin iareti."
Uzand, kolumu tuttu ve bir sraya gtrd.
"Kimse sava kaybedeceimizi dnmyordu," dedi, "ama Amber in dikkate deer bir rakip
olaca uzun zamandr konuuluyordu." Oturduk. Daha sonra, savaa yol aan politikalar ve onu
izleyen anlama zerine byk alkantlar kt," diye devam etti. Ama hibir Ev ya da grup kraliyet
koalisyonunu indirmeyi umut edemezdi. Kenar Lordlarnn ne kadar muhafazakar olduklarn
bilirsiniz. Tahta kar bir ounluk toplamak iin ok, ok daha fazlas gerekirdi. Bunun yerine,
rahatszlklar bir baka ekil ald. Savatan kalan Amber andalar zerine canl bir ticaret dodu.

nsanlar fatihlerimize hayranlk beslemeye balad. Amber in kraliyet ailesinin biyografileri ok iyi
satmaya balad. Klt gibi bir ey ekillendi. Buna benzer, erdemleri birilerine cazip gelen
Amberlilere adanm zel mabetler belirdi."
Yzm inceleyerek durdu.
"ok fazla din kokuyordu," diye devam etti sonra ve hatrlanamayacak kadar uzun sredir
Saraylar daki tek nemli din Ylann Yolu olmutur. Bu yzden Svvayhill, ak siyasi sebeplerden,
Amber kltn sapknca ilan ederek yasaklad. Bunun bir hata olduu anlald. Hibir ey
yapmasayd abucak geecekti. Aslnda bilmiyorum, elbette. Ama yasaklamak onu yeraltna itti,
insanlar onu bakaldrnn bir simgesi gibi grerek ciddiye almaya balad. Evler arasnda ka tane
klt mabedi vard, bilmiyorum, ama bunun yle olduu ak."
"Byleyici bir sosyolojik olgu," dedim ve sizin klt figrnz Benedict."
Gld.
"Bunu tahmin etmek g deil," dedi.
"Aslnda, mabedi bana aabeyim Mandor tasvir etti. Hendrakelerdeki bir partide yanllkla, ne
olduunu bilmeden girdiini iddia etti."
Kkrdad.
"Sizi snyor olmal," dedi. Uzun sredir bu uygulama herkese biliniyordu. Ve onun da kltist
olduunu biliyorum."
"Gerekten mi? Bunu nereden biliyorsun?"
"Eski gnlerde, yasaklanmadan nce saklamyordu."
"Peki kiisel hamisi kim olabilir?" dedim.
"Prenses Fiona," diye yant verdi.
Gittike daha merak uyandrc oluyor...
"Ona adanm mabedini grdn m?" diye sordum.
"Evet. Yasaktan nce, kraliyet politikasndan honut kalmadn zaman dostlarn iin bir tren
dzenlemek genel bir uygulamayd."
"Ya yasaktan sonra?"
"Herkes mabetlerini yok ettiini ilan etti. Ama sanrm ou gizli yerlere aktarld."
"Ya dostlar iin tren dzenleme uygulamas?"
"Herhalde bahsettiiniz dostun ne kadar yakn olduuna bakar. Amber kltnn ne kadar organize
olduunu bilmiyorum." Geni bir el hareketi yapt. Ama byle bir yer yasad. Nerede olduumuzu
bilmemem iyi bir ey."
"Sanrm yle," dedim. Ya klt figryle gerek ey arasndaki iliki? Mandor un Fionadan
gerekten holandn syleyebilirim. Onunla tant ve ben oradaydm, grdm. Tandn baka
biri azizine ait bir eyi ald ve mabedinde saklyor. Ve bu..." ayaa kalktm, sunaa yaklatm ve
Corwinin klcn aldm. gerek ey. Grayswandir i yakndan grdm, dokundum, elimde tuttum.
Bu o. Ama varmaya altm ey, babam yok ve onu grdm son seferde klcn takyordu.
Azizini tutsak etmek bu kltn ilkelerine uygun mu?"
"Byle bir eyi hi duymadm," dedi. Ama neden olmasn, bilmiyorum. Sayg gsterilen aslnda o
kiinin ruhu. Kiinin tutsak edilmemesi iin sebep yok."
"Ya da ldrlmesi."
"Ya da ldrlmesi," diye kabul etti.
"O zaman bunlar ne kadar byleyici olursa olsun," dedim, sunaa srtm dnerek, aslnda
babam bulmama yardm etmiyor."

Karanlk ve aydnlk deme talarnn zerinde, bir Kafkas hals tarznda stilize Amber Desenini
aarak yanna dndm.
Samda, uzak uta Kaos deseni vard.
"Klcn burada olmasn sorumlu kiiye sormalsnz," dedi, ayaa kalkarak.
"Sorumlu olduuna inandm kiiye sordum bile. Yant tatminkar deildi."
Onu aaca giden yola gtrmek iin kolunu tuttum ve aniden ok yaknmda duruyordu.
"Bir sonraki kralmza her ekilde hizmet etmek isterim," dedi. Normalde Evimiz adna
konuamasam da, Hendrakein sorumlu kiiye bask uygulamanza yardm edeceinden eminim."
"Teekkrler," dedim ve kucaklatk. Pullar serindi. Sivri dileri insan kulam paralard, ama
iblis eklindeyken yalnzca kk bir srkt. Bu konuda yardma ihtiyacm olursa seninle yine
konuurum."
"Her durumda konuun benimle."
Bir sreliine sarlmak ve birisinin sana sarlmas gzeldi ve biz de bunu yaptk. Ta ki yolun
yaknnda bir glge kmlts grnceye kadar.
"Merlin Effendiss."
"Glait!"
"Evetss. Bu tarafa geldiinissi grdm. nssan veya ibliss biiminde, kk ya da byk, ssissi
tanyorum."
"Merlin, bu ne?" diye sordu Gilva.
"Eski bir dost," dedim. Glait, Gilva ile tan."
"Memnun oldumss. Birinin yaklatn haber vermek iin geldimss."
"Kim?"
"Prensess Dara."
"Ah, tarnm!" dedi Gilva.
"Nerede olduumuzu tahmin ettin," dedim ona. Kendine sakla."
"Kelleme deer veririm, Lordum. imdi ne yapacaz?"
"Glait, bana gel," dedim, diz kp kolumu uzatarak.
Yaratk koluma akt ve rahat bir pozisyon buldu. Ayaa kalktm ve dier kolumla Gilvay tuttum.
rademi ubukluya aktardm.
Sonra tereddt ettim.
Ne cehennemde olduumuzu bilmiyordum. Gerekte, fiziksel olarak, corafi olarak. Bir yol sizi
yan kapya da gnderebilir, balang noktasndan binlerce kilometre teye, ya da Glgede bir yere
de. Yolu kullanmazsak ubuklunun nerede olduumuzu anlamas ve sonra geri dn yolunu bulmas
zaman alacakt. Ar uzun, bundan emindim.
Onu bizi grnmez yapmak iin kullanabilirdim. Ama annemin byc duyarllnn grselin
tesindeki dzeyde varlmz fark edeceinden korkuyordum.
En yakn duvara dndm ve ubuklunun g hatlarndan biri zerinde, duyularm tesine uzattm.
Su altnda, bir lav denizi zerinde ya da bataklkta deildik. Ormanlk bir alan gibiydi.
Bu yzden duvara doru yrdm ve oraya vardmzda hepimizi iinden geirdim.
Birka adm sonra, glgeli bir korulukta, arkama baktm ve altndan arklar gelmeyen imenli bir
yama grdm. Mavi bir gkyz altndaydk ve turuncu gne zirvesine yaklayordu.
evremizde ku ve bcek sesleri vard.
"lik!" diye bard Glait, kolumdan zld ve otlarn arasnda kayboldu.
"Fazla oyalanma!" diye tsladm, sesimi alak tutmaya alarak ve Gilvay tepeden uzaklatrdm.
"Merlin," dedi, rendiim eyler beni korkuttu."

"Sen kimseye sylemezsen ben de sylemem," dedim. Dilersen, seni cenazeye geri gndermeden
nce anlarn silebilirim."
"Hayr, brakn kalsnlar. Daha fazlasnn olmasn dilerdim."
"Yerimizi renip, yokluun hissedilmeden seni geri gndereceim."
"Dostunuz avlanrken beklerim."
Tmer ve Tubblen bu lml ebedi sarmaldan kayp gitmesi zerine, ...belki sizi bir daha
gremem," diye devam etmesini bekliyordum. Ama hayr, o ciddi, iyi terbiye grm sava bir
kzd -daha sonra enli klcnn kabzasnda otuzdan fazla entik olduunu renecektim- ve olas
mstakbel kralnn huzurunda tatsz gerekleri ifade etme drtsn amt.
Glait uygun bir sre sonra geri dndnde, Teekkrler Gilva," dedim. imdi seni cenazeye
gndereceim. Birileri bizi bir arada grm ve nerede olduumu merak ediyorlarsa onlara
saklandm syle."
"Saklanacak bir yere ihtiyacnz varsa..."
"Belki daha sonra seninle konuurum," dedim ve onu her eyin kenarndaki tapnaa gnderdim.
"Gssel fare," dedi Glait, ben insan ekline brnmeye baladmda. (Benim iin iblise
dnmekten daha kolaydr.)
"Seni Sawall'n heykel bahesine gndermek istiyorum," dedim.
"Neden orass, Merlin Effendi?"
"Bir sre beklemen ve zeka sahibi bir k halkas grp gremeyeceini anlaman iin. Grrsen,
ona Hayaletark olarak hitap et ve bana gelmesini syle."
"Sseni nerede aramassm ssyleyeyim?"
"Bunu bilmiyorum, ama bu tr eylerde iyidir."
"O ssaman beni gnderss. Ve daha byk bir ey sseni yemesse, bir gece gel ve hikayeni bana
anlatss."
"Olur."
Ylan aacna geri asmak bir anlk iti. Ne zaman aka yaptndan hi emin olamyordum,
srngen mizah anlay epey tuhaftr.
Yeni giysiler ardm ve gri ve mor renklere burundum.
Sonra kendime uzun ve ksa kllar getirttim.
Annemin mabedinde neyin peinde olduunu merak ediyordum, ama onu gzetlemeye
almamaya karar verdim. ubukluyu kaldrdm ve bir sre baktm, sonra indirdim. Ne kadar zaman
getiinden ve Lukeun hl orada olduundan emin deilken kendimi Kashfaya naklettirmek ie
yaramazd.
Yas giysilerimde tadm Koz Kartlarm ektim ve kutularndan kardm.
Lukeunkini setim, odaklandm. Fazla zaman gemeden soudu ve Lukeun varln hissettim.
"Evet?" dedi. Sen misin, Merle?" O srada imgesi yzd, deiti. At zerinde olduunu ve ksmen
mahvolmu, ksmen normal bir arazide ilerlediini gsterdi.
"Evet," diye yant verdim. Artk Kashfada olmadn anlyorum."
"Doru," dedi. Sen neredesin?"
"Glgede bir yerde. Ya sen?"
"Biliyorsam ne olaym," diye karlk verdi. Gnlerdir bu kara yolu takip ediyoruz. Ben de ancak
'Glgede bir yerde,' diyebilirim."
"Ah, onu buldunuz mu?"
"Nayda buldu. Ben bir ey grmedim, ama o yol gsterdi. Bir sre sonra yolu grmeye baladm.
Harika bir iz src bu kz."

"imdi yannda m?"


"Evet. Onlara yaklatmz sylyor."
"O zaman beni yanna alsan iyi olacak."
"Gel."
Elini uzatt. Uzandm, elini tuttum, bir adm attm, elini braktm, yanlarna yrmeye baladm.
Arkada bir yk at vard.
Lukeun dier yannda, at stnde olan kza, Selam, Nayda!" diye seslendim. Onun sa nnde,
siyah bir at zerinde iri bir ekil vard.
Nayda glmsedi.
"Merlin," dedi. Merhaba."
"Merleye ne oldu?" dedim.
"yle istiyorsan."
Siyah atn zerindeki ekil dnd ve bana bakt. ubukludan refleksle frlayan lm darbesini
durdurdum. O kadar hzl tepki vermiti ki, beni korkutmutu. Aramzdaki hava bulanklat,
arpmadan kanmak iin asfalt kavrayan bir arabann tiz gcrtsyla doldu.
ri yar, sarn bir orospu ocuuydu ve zerinde sar bir gmlek, siyah pantolon, siyah izmeler
ve bir sr keskin alet vard. Tekboynuzu paralayan Aslan madalyonu geni gsnde sryordu.
Onu her grdmde ya da adn duyduumda, kt ilerin peindeydi ve bir seferinde Lukeu
ldrmesine ramak kalmt. Bir paral askerdi, Eregnor'dan gelen bir Robin Hood figr ve
Amber in yeminli dman, eski kral Oberonun gayri meru olu. Altn Halkann iinde kellesine
dl vaat edildiini sanyordum. Dier yandan, o ve Luke yllardr dosttu ve Luke adamn o kadar da
kt olmadna yemin etmiti. O benim Dalt amcamd ve ar hzl hareket ederse, gerilen
kaslarnn gmleini yrtacan dnyordum.
"...Ve askeri danmanm Dalt hatrlyorsun," dedi Luke.
"Hatrlyorum," dedim.
Dalt aramzdaki siyah izgilerin duman gibi solmasna bakt. Sonra glmsedi, birazck.
"Merlin," dedi, Amber in olu, Kaos Prensi, mezarm kazan adam."
"Bu da ne?" diye sordu Luke.
"Kk bir kiisel hamle," diye yant verdim. yi bir hafzan var, Dalt -yzler iin."
Gld.
"Kendini kazan mezar gibi bir eyi unutmak zor," dedi.
"Ama seninle kavgam yok, Merlin."
"Benim de seninle yok. imdilik," dedim.
Homurdand, ben de homurdanarak karlk verdim ve tantrlmz saydm. Lukea dndm.
"Yol sizin iin sorun yaratyor mu?" diye sordum.
"Hayr," diye yant verdi. Kara Yol hakknda iittiim hikayelere hi benzemiyor. Zaman zaman
kasvetli grnyor, ama bizi tehdit eden hibir ey kmad." Aaya bakt ve gld.
"Elbette, yalnzca birka metre geniliinde," diye ekledi ve imdiye dek en geni yeri buras."
"Yine de," dedim, duyularm ap Logrus grmle belirtileri inceleyerek. Bir eylerin tehdit
etmesi gerektiini dnrdm."
"Herhalde anslydk," dedi.
Nayda yine gld ve kendimi aptal gibi hissettim. Bir tyigann varl, Dzen aleminde Kaos
yolunun kt etkilerini kukusuz benim varlm kadar nleyecekti.
"Herhalde gerekten de biraz ansmz varm," dedim.
"Bir ata ihtiyacn olacak, Merle," dedi Luke.

"Sanrm haklsn," diye onayladm.


Logrus bys kullanp bulunduum yere dikkat ekmekten korkuyordum. Ama ubuklunun
benzer ekilde kullanlabileceini oktan renmitim ve irademle iine girdim, uzandm, uzandm,
balant kurdum ve ardm...
"Birazdan gelir," dedim. Kaanlara yaklatmz hakknda bir eyler mi sylemitin?"
"Nayda yle diyor," diye aklad. Kz kardeiyle artc bir uyumu var. Yolun kendisine kar
byk bir duyarllk bahsetmiyorum bile."
"blisler hakknda da ok ey biliyor," diye ekledi.
"Ah, iblislerle karlaacak myz?" diye sordum Naydaya
"Coral karanlar Saraylar dan iblis eklindeki savalard," dedi. lerideki kuleye ynelmiler
gibi grnyor."
"Ne kadar uzakta?" diye sordum.
"Glgede, kestirmeden gittiimiz iin bilmesi g," diye yant verdi.
Kararm otlardan oluan ve zerine doru sarkan her aata ve alda ayn etkiyi yapan yol, imdi
tepelik bir arazide dolana dolana gidiyordu ve zerine kp indiim zaman, her ayrlmda daha
scak geldiini fark etmitim. Kashfa evresinde grnmezken, parlak ve daha burada bu noktaya
erimiti. Logrusun blgesine ne kadar girdiimizin gstergesi.
Bir sonraki dnemecin biraz tesinde, sa taraftan bir kineme duydum.
"Affedersiniz," dedim. Teslimat zaman" ve yoldan ayrldm, oval yaprakl aalardan oluan
koruluua girdim.
leriden kineme ve ayak vurma sesleri geliyordu, glgeli patikada sese doru yrdm.
"Bekle!" diye seslendi Luke. Birbirimizden ayrlmamalyz."
Ama koruluk olduka youndu ve at zerinde giren birinin ilerlemesi kolay olmayacakt, bu
yzden, Endielenme!" diye seslendim ve ilerledim.
...Ve elbette, bunun iin buradayd.
Eyerlenmi, gemlenmi, dizginleri youn bitki rtsne taklm, at dilinde kfrediyor, ban bir
yandan dierine sallyor, n ayayla topra eeliyordu. Durdum ve bakakaldm.
evresinde oluan deiimler yznden yar lgna dnm bir hayvann srtnda Glgeye
dalmaktansa, adidaslarm ekip koarak gitmeyi tercih edermi grnmn vermi olabilirdim.
Veya bisiklete binerek. Ya da pogo sopas zerinde srayarak.
Bu grnm yanl da olmazd. Bu eylere binmeyi bilmediimden deildi. Aslnda, zellikle
onlardan hi holanmazdm. tiraf etmeliyim, Juliann Morgensterni, Babamn Yldz, Benedictin
Glemdenningi gibi harika atlardan birine hi binmedim. mr, g ve dayankllk asndan biz
Amberliler ou glge sakini karsnda neysek, onlarda lml atlarla karlatrldklarnda,
yledirler.
evreye bakndm, ama yaral bir binici gremedim...
"Merlin!" diye seslendi Luke, ama benim dikkatim yaknmdaki eye odaklanmt. Onu daha fazla
sinirlendirmek istemediimden ar ar yaklatm. yi misin?"
Basit bir at siparii vermitim. Yol arkadalarma ayak uydurabilmem iin herhangi saman yaktl
yal bir ey ie yarard.
Kendimi kesinlikle harika bir hayvana bakarken bulmutum. Kaplar gibi turuncu ve siyah izgileri
vard. Bu haliyle, krmz ve siyah izgileri olan Glemdenninge benziyordu. Benedictin atnn
nereden geldiini bilmiyordum ve bunun byl bir yerden gelmesinden memnundum.
Ar ar ilerledim.
"Merle! Sorun mu var?"

Yant vermek iin barp zavall hayvan korkutmak istemiyordum. Elimi hafife boynuna
koydum.
"Tamam," dedim. Senden holandm. Bunu zeceim ve dost olacaz, tamam m?"
Dizginleri zerken oyalandm, dier elimle boynunu ve omuzlarn okadm. Serbest kald
zaman dizginleri ekmeye almad, beni inceliyor gibiydi.
"Hadi gel," dedim, dizginleri alarak, bu taraftan."
Onu geldiim ynden gtrrken, yol boyunca konutum.
Koruluktan ktmzda ondan gerekten holandm fark ettim. O srada, elinde klc, Luke ile
karlatm.
"Tanrm!" dedi. Bu kadar uzun srmesine amamak gerek! Onu boyamak iin oyalandn!"
"Beendin mi?"
"Bundan kurtulmak istersen, sana iyi bir teklif yapabilirim."
"Ondan kurtulmak isteyeceimi sanmyorum," dedim.
"Ad ne?"
"Kaplan," dedim dnmeden, sonra ata bindim.
Yola yneldiimiz zaman Dalt bile atma zevke benzer bir eyle bakt. Nayda uzand ve siyahturuncu yelesini okad.
"imdi zamannda yetiebiliriz," dedi, acele edersek."
Ata bindim ve Kaplan yola kardm. Babamn, kara yolun hayvanlar zerinde nasl rktc
etkileri olduu hakkndaki hikayelerini hatrlayarak, tepki vermesini bekliyordum.
Ama onu rahatsz etmi gibi grnmyordu ve tutmakta olduumu fark ettiim nefesi verdim.
"Ne iin zamannda?" diye sordum, hepimiz yerlerimizi alrken Luke bata, Dalt arkasnda, sada,
Nayda yolun solunda, arkada, ben onun sanda ve daha arkada.
"Kesin olarak bilemiyorum," dedi, nk hl uyuturulmu durumda. Ama artk hareket
etmediini biliyorum ve onu karanlarn kuleye sndn ve yolun orada daha geni olduunu
hissediyorum."
"Hm," dedim. Bu yolun gittiiniz mesafeye gre ne hzda genilediini fark etmi olamazsnz,
deil mi?"
"Ben edebiyattaydm," dedi glmseyerek. Unuttun mu?"
Sonra aniden dnd, Lukeun olduu yere bakt. Hl bir at boyu ilerideydi ve baklar nndeydi
ama biraz nce arkasna bakmt.
"Lanet olsun sana!" dedi Nayda yumuak sesle. Ayn anda ikinizle birden olmak okul hakknda
dnmeme sebep oluyor. Sonra bu ekilde konumaya balyorum."
"ngilizce," dedim.
"Bunu ngilizce mi syledim?"
"Evet."
"Kahretsin! Bir daha yakalarsan bana yardm et, olmaz m?"
"Elbette," dedim. Darann sana verdii bir i olmasna ramen zevk alr gibiydin. Ve herhalde
Berkeleyden derecesi olan tek tyiga sensin."
"Evet, zevk aldm. Hanginiz kimdiniz, bilmediim halde. Luke ve seninle, okulda geirdiim
gnler hayatmdaki en mutlu gnlerdi. Yllarca annelerinizin isimlerini renmeye altm, bylece
kimin korunmas gerektiini bilecektim. Ama ikiniz de o kadar uyanktnz ki."
"Genlerimizde var, herhalde," dedim. Ben de Vinta Bayle olarak arkadalndan holandm.
Dierleri olarak beni koruman takdir ediyorum."

"Luke seni yllk ldrme giriimlerine balad zaman ac ektim," dedi. Eer korumam
gereken, Darann olu o olsa fark etmiyor olmalyd. Ama ediyordu. kinizi de ok seviyordum. Tek
bildiim ikinizin de Amber kanndan geldiinizdi. kinizin de zarar grmesini istemiyordum. En
zoru sen gittiin zamand. Lukeun seni ldrmek iin New Mexico dalarna ektiinden emindim.
O srada, aradm kiinin sen olduun yolunda gl kukularm vard, ama emin deildim. Lukea
ktm, Dan Martinezin bedenini ele geirmitim ve bir silah tayordum. Sizi her yerde takip
etmeye altm. Sana zarar vermeye kalkrsa, beni kontrol eden geasn sevdiim adam vurmama
sebep olacan biliyordum."
"Yine de ilk nce sen ate ettin. Biz yalnzca yolun kenarnda durmu konuuyorduk. O kendini
savunmak iin ate etti."
"Biliyorum. Ama her ey senin tehlike iinde olduuna iaret eder gibiydi. Seni ldrmek iin,
ideal zamanda mkemmel bir yere gtrmt."
"Hayr," dedim. Senin atn uzaktan geti ve takip eden ey iin kendini akta braktn."
"Ne demek istediini anlamyorum."
"Lukeu vurmak zorunda kalma sorununu, onun seni vurmasn salayarak zdn."
"Geas altndayken bunu yapamazdm."
"Belki bilinli olarak deil," dedim. Bu yzden geaslar daha gl bir ey baskn kt."
"Buna gerekten inanyor musun?"
"Evet, ve artk itiraf edebilirsin. Geastan kurtuldun. Annem syledi. Sen syledin sanrm."
Ban sallad. Ne zaman, nasl zldn tam olarak bilmiyorum," dedi. Ama gitti. Geri
tehdit edilsen seni yine de korurum. Senin ve Lukeun gerekten dost olmas gzel ve.."
"Ee, o zaman neden saklyorsun?" diye szn kestim.
"Neden ona Gail olduunu sylemiyorsun? Byk bir srpriz olur. Ho bir ekilde."
"Anlamyorsun," dedi. Beni terk etti, unuttun mu? imdi bir ansm daha var. Eskiden olduu gibi.
Benden ok holanyor. 'Ben aslnda terk ettiin kzm,' dernekten korkuyorum. Onu, beni neden terk
ettiini dnmeye gtrebilir ve ilk seferinde hakl olduuna karar vermesine sebep olabilir."
"Bu sama," dedim. Sana ne sebep gsterdi, bilmiyorum. Bana hi anlatmad. Yalnzca
tarttnz syledi. Ama gsterdii sebeplerin sahte olduu muhakkak. Senden holanyordu,
biliyorum. Seni aslnda Amber in oullarndan biri ve kt bir i iin eve dnmek zere olduu iin
braktndan eminim. Resimde normal bir glge kz olduunu dnd biri iin yer yoktu.
Roln ok iyi oynadn."
"Sen Juliay bu yzden mi terk ettin?" diye sordu.
"Hayr," dedim.
"zr dilerim."
Konumaya baladmzdan bu yana kara yolun otuz santim kadar genilediini fark ettim. O
srada bir matematik problemini zmem gerekiyordu.

Blm 10
Bylece at srdk. Bir ehir sokanda, korna sesleri arasnda alt adm, kara yolumuzun kenarnda
patinaj izleri, yumuak yeil bir denizin kenarnda, siyah bir kumsalda sekiz yz metre, solumuzda
kprdanan palmiyeler; kararm bir kar tarlas; tatan bir kprnn altnda, yolumuz l, kararm
bir rmak yata; sonra bir ova; sonra yine orman ve Kaplan hi rkmedi, Dalt izmeli ayan
savurup bir arabann n camn krd, bir anteni bkt zaman bile.
Yol genilemeye devam etti, zerine ilk ktm zamana gre neredeyse iki kat geniti. Artk
iinde daha fazla plak aa vard, yolun bir iki metre tesindeki aydnlk arkadalarnn negatifleri
gibi grnyorlard. Aydnlktaki aalarn yapraklar ve dallar dzenli olarak kprdanyordu, ama
hi rzgar hissetmiyorduk. Seslerde -bizim seslerimiz, atlarn toynaklar- bir ekilde suskundu. le
ortas da olsa gece yars da defalarca dna yaptmz ksa gezintilere ramen- yolumuz, birka
adm nmzde daimi, dalgal bir alaca karanlk havas kazanmt. Kararm aalara l grnl
kular tnemiti, ama bazen kprdyor gibiydiler ve ara sra kulamza gelen gaklama sesleri onlara
ait olabilirdi.
Bir seferinde, samzda bir yangn belirdi; bir bakasnda, solumuzdaki bir buzulun eteklerinden
getik. Yolumuz genilemeye devam ediyordu. Corwinin tasvir ettii, sava zamannn 'Byk Kara
Yoluna hi benzemiyordu, ama hepimizin yan yana at srmesine yetecek kadar geniti.
"Luke," dedim bir sre sonra.
"Evet?" diye yant verdi solumdan. Nayda imdi samda at sryordu ve Dalt da onun sandayd.
Ne oldu?"
"Ben kral olmak istemiyorum."
"Ben de," dedi. Seni ne kadar zorluyorlar?"
"Korkarm dnersem beni yakalayp tahta oturtacaklar. nmdeki herkes aniden ld. Planlar beni
tahta dikmek, Coralla evlendirmek-"
"H h," dedi ve bu konuda iki sorum var. lki, ie yarar m?"
"Logrus yarayacan dnyor, en azndan bir sreliine ki politika da byle bir ey, zaten."
"kincisi," dedi, eer o yer hakknda, benim Kashfa hakknda hissettiim gibi hissediyorsan,
elinden geliyorsa cehennemin dibine gitmesine izin vermeyeceksin. Senin kiisel olarak bedbaht
olman pahasna. Ama taht istemiyorsun, bu yzden alternatif bir are dnm olmalsn. Nedir?"
Yok aniden sola dnp, yama yukar ynelirken bam salladm. Kk ve karanlk bir ey
yolumuzdan kat.
"Bir dncem var. Tam bir fikir bile deil," dedim ve onu babamla tartmak istiyorum."
"Zor i," dedi. Hayatta olduundan emin misin?"
"Ksa sre nce onunla konutum. Ksa bir sohbet. Bir yerlerde tutsak edilmi. Kesin olarak
bildiim tek ey Saraylar n yaknlarnda olduu. nk ona Koz Kartyla yalnzca oradan
ulaabiliyorum."
"Bana bu iletiimi anlat," dedi.
Ben de anlattm, siyah ku dahil her eyi.
"Onu kurtarmak zor olacak gibi," dedi. Ve arkasnda annen olduunu dnyorsun, yle mi?"
"Evet."
"Annesiyle sorun yaayan yalnz benim sanyordum. Ama seninkinin benimkini eittii
dnlnce mantkl geliyor."
"Nasl oldu da biz bu kadar normal ktk?" dedim.

Birka saniye bana bakt, sonra kahkahaya bouldu.


"Eh, ama kendimi normal hissediyorum," dedim.
"Elbette," dedi o zaman abucak ve nemli olan da bu. Sylesene, glere aka kar kman
gerekirse, Daray alt edebileceini dnyor musun?"
"Bilmek g," dedim. ubuklu sayesinde eskiye gre daha glym. Ama onun ok iyi olduunu
dnmeye balyorum."
"ubuklu da ne?"
Ona o hikayeyi de anlattm.
"Demek kilisede Jurt ile savarken onun iin o kadar hzlydn?" dedi.
"Bu doru."
"Bir bakalm."
Yz karmaya altm, ama parmak boumumdan gemedi. Bu yzden elimi uzatmakla
yetindim. Luke uzand.
Parmaklar yzn birka santim zerinde durdu.
"Beni uzak tutuyor, Merle. Koruyucu kk eytan."
"Lanet olsun," dedim, bo yere ekil deitiren olmadm."
Yz tuttum, aniden parmam daralttm ve yz kardm. Al."
Biz srayarak ilerlerken yz sol avcmda tuttu ve ksk gzlerle inceledi. Aniden ban dnd.
O eyden uzaklama semptomlar m? Kendimi dik durmaya zorladm, nefesimi dzenledim, belli
etmemeye altm.
"Ar," dedi Luke sonunda. Onun gcn hissedebiliyorum. Baka eyleri de. Ama beni ieri
brakmyor."
Uzandm, elini ekti.
"Onu evremizdeki havada hissedebiliyorum," dedi. Merle, bu ey onu takan herkesi bylyor."
Omuzlarm silktim.
"Evet," dedim. Fakat bys iyi huylu. Bana zarar verecek hibir ey yapmad ve birka kez
faydas oldu."
"Ama bu kadar tuhaf bir ekilde eline geen bir eye gvenebilir misin? Neredeyse hileyle, seni bu
konuda uyarmaya kalknca Frakir i terk etmene yol at ve tek bildiin onu taktndan beri
davranlarn etkiliyor olabilecei."
"Bata biraz kafamn kartn itiraf ediyorum," dedim, "ama ektii enerji seviyelerine alma
dnemi olduunu dnyorum. Bir sre nce normale dndm."
"Nasl emin olabilirsin? Belki beynini ykamtr."
"Sana beyni ykanm gibi mi grnyorum?"
"Hayr. Yalnzca ben olsam, bu kadar phe uyandrc zellikleri olan bir eye gvenmezdim,
demeye alyorum."
"Anladm," dedim, elimi uzatarak. Ama imdiye dek faydalar varsaymsal tehlikelerinden
fazlayd. Uyary aldm say. Riski kabul ediyorum."
Yz uzatt.
"Tuhaf davranmana sebep olursa kafana vururum ve yz karrm."
"Yeterince ak," dedim, yz hemen parmama geirerek. O anda, kontrol hatlar yeniden
kurulurken tm bedenimde bir enerji kabarmas hissettim.
"Bilgiyi annenden zorla alabileceinden emin deilsen," dedi Luke, Corwini nasl bulup
kurtaracaksn?"

"Baz fikirler kendiliinden ortaya kyor," dedim. En kolay yolu kapya tekme yntemi olur.
Yani ubuklunun tm kanallarn aarm ve yeni bir Koz Kart iletiimi denerim. Bir aklk bulur
bulmaz tm gcmle saldrrm, beni durdurmaya alan her tr byy engellerim ve yakarm."
"Tehlikeli olabilir gibi geliyor."
"Bunu yapmak iin tehlikeli olmayacak yol aklma gelmiyor."
"O zaman neden denemedin?"
"Aklma yeni geldi ve o zamandan bu yana frsatm olmad."
"Nasl yaparsan yap, yardma ihtiyacn olacak," dedi. Beni de hesaba kat."
"Teekkrler, Luke. Ben-"
"imdi, u krallk meselesi hakknda," dedi. Tahta kmay reddedersen ne olur? Srada kim var?"
"Sawall Evine geldiinde iler biraz karyor," dedim. Aslnda Evimizde ilk hak Mandor un.
Ama yllar nce srasndan feragat etti."
"Neden?"
"Sanrm hkmetmeye uygun olmadn syledi."
"Alnma, Merle. Ama aranzda bu ie en uygun o gibi grnyor.
"Ah, kukusuz," diye karlk verdim. Ama Evlerin ounda onun gibi biri vardr. Evin bir ismen
lideri vardr, bir de gerek lideri, bir tane gsteri iin, bir tane entrika iin. Mandor sahne
arkasndaki iklimden daha ok holanyor."
"Sizin Evde iki tane varm gibi grnyor," dedi.
"Bu konuda emin deilim," dedim. Darann babasnn Evinde -Helgram- ya da annesinkinde Hendrake- ne konumda olduunu bilmiyorum. Ama bir sonraki kral oradan kacaksa, Sawall
Evindeki g mcadelesine katlmaya deer. Yine de, Mandor hakknda ne kadar ok ey
renirsem, byle bir mcadele o kadar rktc geliyor. birlii yaptklarn tahmin ediyorum."
"Srada senin olduunu anlyorum, sonra da Jurt."
"Aslnda benden sonra kardeim Despil var. Jurt Despilin muhtemelen onun iin ekileceini
syledi, ama bence o kendi kuruntusu. Ben ekileceinden o kadar emin deilim. Her durumda, Jurt
artk ilgilenmediini sylyor."
"Ha! Bence yalnzca farkl bir yaklam deniyor. Onu her seferinde yendin ve imdi seninle arasn
dzeltmeye alyor. Umarm o ubuklu arkan koruyordun"
"Bilmiyorum," dedim. Ona inanmak isterim. Ama bunun kolay olmamasn salamak iin ok
zaman harcad."
"Diyelim ki hepiniz reddettiniz. Srada kim var?"
"Emin deilim," dedim, ama sanrm o zaman Hendrakelere geer."
"Lanet olsun," dedi Luke. Amber kadar arpk bir yer, deil mi?"
"Aslnda ikisi de arpk deil. pleri tutmay reninceye kadar biraz karmak yalnzca."
"Bak ne diyeceim. Ben dinleyeyim, sen imdiye dek anlatmadn her eyi anlat, olmaz m?"
"Gzel fikir."
Bylece uzun zaman konutum, yemek ve su armak iin ara verdim. ki kez durduk ve bu srede
ne kadar yorulduumu fark ettim. Lukea anlatrken, aklma yine btn bunlar Randoma da
aktarmam gerektii geldi. Ama iletiime geersem ve anlatmay denersem, Amber e dnmemi
emredeceinden emindim. Ve rakibi olmama ramak kalm olmasna ramen, kraln dorudan
verdii bir emre itaatsizlik edemezdim.
"Yaklayoruz," diye bildirdi Nayda bir sre sonra ve yolumuzun, neredeyse kzn tasvir ettii
biimde, daha da genilemi olduunu fark ettim. Sistemime bir miktar enerji ektim, sindirdim ve
ilerlemeye devam ettim.

Ksa sre sonra Nayda, ok daha yaklatk," dedi.


"Ke banda gibi mi?" diye sordu Luke.
"Olabilir," diye yant verdi Nayda. Coraln bulunduu durum yznden daha kesin
syleyemiyorum."
Ama bir sre sonra uzaktan barmalar duyduk.
Luke dizginleri ekti.
"Kule hakknda bir eyler," dedi.
Nayda ban sallad.
"Ona ynelmi ve ieride mi saklanyorlar, yoksa kendilerini mi savunuyorlar?"
"Hepsi," dedi Nayda. imdi anlyorum. Onu karanlar takip edilmi ve snacak bir yere
ynelmiler. Oraya ulamlar ve imdi oradalar."
"Nasl bu kadar kesin konuabiliyorsun?"
Bana hzl bir bak frlatt. Tyiga gleri dnda bir aklama istediini anladm.
"ubukluyu kullanyordum," dedim, belki ona daha ak bir gr salayabilirim, diye."
"Gzel," dedi Luke. Neyle kar karya olduumuzu anlayabilmemiz iin biraz daha
glendirebilir misin?"
"Deneyebilirim," derken, gzlerimi sorarak Naydaya doru kstm. ok hafif bir ba sallamayla
karlk verdi.
Bunu nasl yapacamdan emin deildim, bu yzden, bir sre nce iime ektiim kadar enerjiyi
ona akttm.
"Evet," dedi biraz sonra, Coral ve onu karanlar -alt taneler, sanrm- yakndaki kuleye
snmlar. Saldr altndalar."
"Saldranlar ka kii?" diye sordu Luke.
"Az," dedi. Olduka az. Sana say veremem."
"Gidip bakalm," dedi Luke ve nden ilerledi. Dalt arkasndayd.
" ya da drt," diye fsldad Nayda bana, ama hepsi Desen hayaleti. Muhtemelen evden bu kadar
uzakta, Kara Yolun zerinde ancak bu kadarn besleyebiliyor."
"Of," dedim. Bu ii zorlatryor."
"Nasl?"
"ki yanda da akrabalarm var demek."
"Ayn zamanda, Amber in hayaletleri ve Saraylar n iblisleri yalnzca ajan, demek, ve bu aslnda
Logrus ile Desen arasnda bir mcadele."
"Lanet olsun! Elbette!" dedim. Kolayca byle bir eye dnebilir. Lukeu neyin iine girmek
zere olduumuz konusunda uyarmak zorunda kalacam."
"Yapamazsn! Benim ne olduumu aklamadan yapamazsn!"
"Ona benim rendiimi syleyeceim. Aniden yeni bir by bulduumu."
"Ama sonra ne olacak? Hangi taraftasn? Ne yapacaz?"
"Hibir tarafta deilim," dedim. Tek banayz ve ikisine de karyz."
"Sen delisin! Saklanabilecein hibir yer yok, Merle! Gler, evreni aralarnda paylamlar!"
"Luke!" diye bardm. leriyi aratrdm, saldrganlarn Desen hayaletleri olduunu rendim!"
"Deme!" dedi. Sence taraf tutmal myz? Muhtemelen Desenin Coral evine gtrmesi,
Saraylar n ele geirmesinden daha iyi. Sen ne dersin?"
"O ekilde kullanlmamal," dedim. Onu ikisinden de uzaklatralm."
"Duygularna katlyorum," dedi. Ama ya baarl olursak?Bir meteorun bana arpmasn, ya da en
yakn okyanusun dibine nakledilmeyi istemiyorum."

"Anlayabildiim kadaryla, ubuklu gcn Desenden ya da Logrustan almyor. Kaynaklar


Glgenin her yerine dalm."
"Ee? Deil ikisiyle, bir tanesiyle bile baa kamayacandan eminim."
"Hayr, ama onu kamak iin kullanabilirim. Bizi takip etmeye kalkarlarsa birbirlerinin ayaklarna
dolanrlar."
"Ama sonunda bizi bulurlar, deil mi?"
"Belki, belki de deil," dedim. Baz fikirlerim var, ama zamanmz daralyor."
"Dalt, bunlar dinledin mi?" diye sordu Luke.
"Dinledim," diye yantlad Dalt.
"Gitmek istersen, imdi git."
"Ve Tekboynuzun kuyruunu bkme frsatn karaym, yle mi?" dedi. Devam et!"
Devam ettik ve biz hzla yaklarken barmalar ykseldi.
Ama iinde belli bir zamanszlk hissi vard -sesler bouktu ve ortalk lotu- sanki hep burada at
binmitik ve hep byle srecektik. Sonra bir dnemeci dolandk ve uzakta kulenin tepesini grdm,
daha fazla barma duydum. Bir sonraki dnemece yaklarken yavaladk, daha ihtiyatl ilerlemeye
baladk, kk, kara fidanlardan bir kmenin arasndan getik.
Sonunda durduk, atlarmzdan indik, yryerek devam ettik. Son dallarn oluturduu perdeyi
kenara ittik ve hafif bir yamatan aa, kararm, kumlu bir dzln tesindeki katl, ince
pencereli ve dar bir giri kaps olan gri kuleyi grdk. Dibindeki tabloyu anlayabilmemiz zaman
ald.
Kulenin giriinin iki yannda iblis eklinde iki kii vard. Silahlydlar ve dikkatleri nlerinde,
kumlarn zerinde devam eden ekimeye evrilmi gibiydi. Bu kk arenann uzak ucunda, iki
yanda tandk ekiller duruyordu: Benedict ifadesiz bir yzle enesini svazlyordu; Eric melmi,
glmsyordu; Caine dnmeden bir haneri elden ele geiriyordu ve yznde alayl bir ifade vard.
Birden kulenin tepesinden boynuzlu iki iblisin ne eildiini, baklarnn Amber hayaletleri
zerinde olduunu fark ettim.
emberin ortasnda Gerard, Hendrakein kendi boyunda, ama daha enli, iblis suratl oullarndan
birinin karsndayd. Chinawayin kendisi gibi grnyordu, kendi ldrd iki yz kiinin
kafataslarndan oluan bir koleksiyonu olduu sylenirdi. Gerardn bin kadar paradan oluan kupa,
bira barda, iki boynuzu koleksiyonunu tercih ederdim, ama hayaletin bir ngiliz sokanda
yryecek, seni aa , eer ne demek istediimi anlyorsanz.
kisi de bele kadar soyunmutu ve evrelerindeki kumlarn karklna baklrsa mcadele bir
sredir devam etmekteydi.
Chinaway Gerarda elme takmaya alt, Gerard arkasna dolanrken onun kolunu ve ban
yakalad ve yana devirdi. blis lordu ayaklarnn zerine dt ve hemen kollarn uzatarak, elleri
nnde kvrml bir desen izerek atld. Gerard hazr durumda beklemekle yetindi. Chinaway uzun
trnakl parmaklarn Gerardn gzlerine doru savurdu ve kaburgalarnn zerine bir darbe indirdi.
Gerard onun omzunu yakalad, Chinaway derken kalasnn evresinden kavrad.
"Bekleyelim," dedi Dalt yumuak sesle. zlemek istiyorum."
Luke ve ben balarmz salladk. Gerard Chinawayin kafasn yakalad, Chinaway dier kolunu
Gerardn beline sard.
ylece durdular, biri beyaz ve przsz, dieri krmz ve pullu, derilerinin altnda kaslar
iiyordu. Cierleri krk gibi alyordu.
"Bu i uzam gibi grnyor," diye fsldad Luke ve ampiyona kar ampiyon kararak
zmeye karar vermiler."

"yle grnyor," dedim.


"O zaman Coral ieride olmal. Sen ne dersin?"
"Bir dakika bekle."
Yapy hzla aratrdm, ieride iki kii buldum. Sonra bam salladm.
"O ve tek bir nbeti, bence."
Gerard ve Chinaway hl heykel gibi duruyorlard.
"Coral almak iin en iyi zaman bu olabilir," dedi Luke, "herkes dv izlerken."
"Muhtemelen haklsn," dedim ona. "Bakalm kendimi grnmez klabiliyor muyum? Bu ileri
kolaylatrr."
"Tamam," dedi eyrek dakika sonra. Her ne yaptysan, ie yarad. Yok oldun."
"Gerekten de yle," dedim. Birazdan dnerim."
"Onu nasl karacaksn?"
"Buna onu bulduktan sonra karar vereceim. Siz hazr olun."
Kumlar bozmamaya dikkat ederek ar ar hareket ettim.
emberin kenarndan dolandm, Cainein arkasndan getim.
Ses karmadan, devaml evremi kontrol ederek kulenin kapsna yaklatm. Gerard ve Chinaway
hl az nceki gibi duruyorlard. Kilitlenmi ve birbirlerine muazzam basnlar uygulayarak.
Nbetilerin arasndan getim, kulenin lo iine girdim.
plak toprak zemini olan tek bir yuvarlak odadan oluuyordu. Her yark pencerenin altnda tatan
kaideler vard. Bir merdiven, tavandaki bir delikten ikinci kata kyordu. Coral solumda, bir
battaniyenin zerinde yatyordu; szde onu koruyan kii kaidenin zerine km, en yakndaki
pencereden dardaki kavgay izliyordu.
Yaklatm, diz ktm, Coraln sol bileini tuttum, nabzn kontrol ettim. Gl ve dzenliydi.
Ama onu uyandrmamaya karar verdim. Bunun yerine onu battaniyeye sardm, kollarma alp
kalktm.
Grnmezlik bym ona uzatmay denemek zereyken penceredeki nbeti dnd. Kz
kaldrrken ses karm olmalydm.
Nbeti bir an tutsan altnda szlmesine bakt. Sonra alarm verecek gibi azn at. Bana, sinir
sistemini yzmden bir akmla ok etmek dnda pek az seenek brakt.
Ne yazk ki, o kaideden yere derken silahlar takrdad.
Yukardan hemen bir bart geldi, ardndan hzl hareket grltleri duyuldu.
Dnp kapya seirttim. Kapnn darl yznden yavalayp dnmek zorunda kaldm. Baygn bir
Coral szlerek geince dardaki nbetilerin ne dneceini bilmiyordum, ancak ieride ksl
kalmak da istemiyordum. leriye baktm zaman Gerard ve Chinawayin ayn pozisyonda
durduklarn grdm. Ama biraz sonra, ben bedenimi evirip ilk admm atarken Gerarddan ani,
keskin bir kvrma hareket geldi ve ardndan bir sopann krlmas gibi bir ses kt.
Gerard kollarn indirdi ve doruldu. Chinawayin bedeni, boynu doal olmayan bir a yaparak
yannda yere dt. Eric ve Caine alklad. Kapnn yanndaki iki nbeti ne ilerledi.
Arkamda, ieride, odann kar tarafnda merdiven takrdad.
O taraftan bir barma duydum.
ki adm daha attm, dndm ve sola yneldim. Dardaki nbetiler den arkadalarna doru
kouyordu. Yarm dzine adm daha ve takipilerim kuleden karken, arkamdan barmalar
duyuldu ve lm emberinden de insan bartlar geldi.
Ykmle, koarak onlardan kaamayacam biliyordum ve bu konuda konsantre olmu motor
eylemlerim by yapmaya odaklanmam engelliyordu.

Bu yzden dizlerimin zerine, ktm, Coral nmde yere braktm, ayaa kalkmadan dndm,
sol yumruumu uzattm, zihnimi yzn derinliklerine daldrdm, imdi birka adm tede olan ve
silahlarn kesip paralamak zere hazrlayan Hendrake komandolarn durdurmak iin ar
yntemler ardm.
...Ve sonra ikisi birden alev ald. Sanrm lk attlar, ama o srada ok fazla grlt vard. ki
adm daha belki ve kararm ve titreyerek nmde yere dtler. Elim, bunu yapan glere bu kadar
yakn olmaktan dolay titriyordu ve biraz nceki dvn olduu kumlu yere ve oradan her ne
gelebilecekse ona dnerken, dnmeye ya da hissetmeye zamanm bile yoktu.
ne atlan iki nbetiden biri Ericin ayaklarnn dibinde, dumanlar tterek yatyordu. Bir bakas Cainee saldrd belli olan- boazna saplanan haneri yakalam, yarasndan dar, yukar-aa
alevler fkrtarak ar ar kyordu ve sonunda srt st devrildi.
Caine, Eric ve Benedict hemen dnp bana bakmaya baladlar. zerine mavi bir gmlek geirmi
olan Gerard kl kemerinin tokasn balyordu. Caine, Peki siz kimsiniz, baym?" derken o da
dnd.
"Merlin," diye yant verdim, Corwinin olu."
Caine gerekten arm grnyordu.
"Corwinin bir olu mu var?" diye sordu dierlerine.
Eric omuzlarn silkti. Gerard, Bilmiyorum," dedi. Ama Benedict beni inceledi.
"Bir benzerlik var," dedi.
"Doru," diye onaylad Caine. Pekala, evlat. Corwinin olu bile olsan, alp gtrmeye altn
o kadn bize ait. Biraz nce u Kaoslulardan adil bir ekilde kazandk."
Bunun zerine bana doru yrmeye balad. Bir an sonra Eric de ona katld. Sonra Gerard
pelerine takld. Yalnzca hayalet bile olsalar onlara zarar vermek istemiyordum, bu yzden iaret
ettim ve nlerinde, kuma bir izgi izildi. izgi hemen alev ald.
Durdular.
Aniden solumda dev bir ekil belirdi. Daltt ve elinde plak bir kl vard. Bir an sonra Luke da
ona katld. Sonra Nayda. Drdmz, atein karsndaki drt kiiyle kar karya geldik.
"O artk bizim," dedi Dalt ve tek bir adm att.
"Yanlyorsun," dedi biri ve Eric silahn ekerek izgiyi at.
Dalt Ericten birka santim daha uzundu ve daha uzaa ulaabiliyordu. Hemen ne ilerledi. Tad
o iri kltan bir tr kesme hareketi bekliyordum, ama ucunu uzatarak saldrd Eric, daha hafif silahn
kullanarak yana ekildi ve kol altna girdi. Dalt klcnn ucunu indirdi, sola kayd ve savuturdu. ki
silah farkl tarzlar iin yaplmt. Ericinki me cinsinin en aryd, Daltnki ise enli kllarn en
hafiflerinden. Daltn klc yeterince iri ve gl bir adam iin tek elle kullanlabilecek bir silah
olabilirdi. Benim onu iki elle kullanmam gerekirdi. Dalt o srada klcn, Japon kl ustalarnn
kiriage dedii tarzda yukar kesme hareketiyle savurdu. Eric geriledi ve kl yanndan geerken bilek
kesme denedi. Dalt aniden sol elini kabzaya gtrd ve naname giri olarak bilinen, kr edici iki elli
savurma yapt. Eric ember izmeye devam ederken bir kez daha bilek kesmeyi denedi.
Dalt aniden sa elini at, sa aya arkaya doru yarm ember izerek kayd ve sol kolu ne
kt, onu bir Avrupa en garde pozisyonunda brakt. Sonra o iri kol ve kl birden uzand, Ericin
klcna iten arpt ve ardndan hemen atld.
Eric sa ayan solunun arkasna alarak arkaya srad ve hamleyi savuturdu. Fakat gard
kesilirken bir kvlcm grdm. Ama bir sixtede yanltmaca yapt, klcnn ucunu takip eden
savuturmann altna indirdi, kolunu quartede uzatt, doruldu, savuturma apraz geerken klcn
sol omza ynelen bir durdurma hareketiyle kaldrd, bileini evirdi ve Daltn sol n kolunu kesti.

Caine alklad, ama Dalt yalnzca ellerini bir araya getirdi, ayrd, bunu yaparken kk bir
srayla sa en garde pozisyonu ald. Eric silahnn ucuyla havada emberler izerek glmsedi.
"Kk, irin bir dans etme alkanln var," dedi.
Sonra Eric atld, savuturuldu, geriledi, yana adm att,
Daltn diz kapana bir tekme sallad, skalad, sonra Dalt ban kesmeye alrken mkemmel
bir zamanlamayla hareket etti. Sonra o da Japon tarzna dnerek iri yar adamn sana dnd. Bir
kumati egzersizinde grdm bir manevra kendi klcn kaldrd ve Daltn darbesi geerken
indirdi.
Daltn sa n kolu aniden sland, Eric silahn evirinceye kadar fark etmediim bir ey. Eric
klcn da, yukar uzatt ve kabzay utan ayran koruyucu ksm parmak boumlarn korurken,
Daltn enesine bir yumruk indirdi. Sonra dizinin arkasndan tekmeledi, sol omzuyla vurdu. Dalt
sendeleyip dt. Eric hemen bbreini, dirseini, kalasn tekmeledi -sonuncusu dizini kard
iin- Daltn silahnn zerine ayan koydu, kendisininkini savurarak adamn yreine dorulttu.
Batan beri Daltn Ericin kn tekmelemesini ummakta olduumu fark ettim. O benim tarafmda
olduundan ve Eric olmadndan deil, Ericin babama yaatt zor zamanlar yznden. Dier
yandan, evrede k tekmeleme konusunda bu kadar yetenekli ok kii olduundan emin deildim. Ne
yazk ki, dier ikisi izdiim izginin kar tarafnda duruyordu. Gerard onu grete yenerdi.
Amber de Silah Ustas olan Benedict onu her silahla yenerdi. Onlara kar ansmz olduunu
dnmyordum, iin iinde Caine de varken deil. Bizim tarafmzda bir tyiga olsa bile. Ve aniden
Erice Daltn vey kardei olduunu sylesem, bana inansa bile, indirecei darbeyi bu hi
yavalatmayacakt.
Bu yzden verebileceim tek karar verdim. Hem, onlar yalnzca birer Desen hayaletiydiler.
Gerek Benedict ve Gerard u anda baka bir yerdeydi ve buradaki kopyalarna ne yaparsam
yapaym, zarar grmeyeceklerdi. Eric ve Caine, elbette, uzun zaman nce lmlerdi, Caine,
Desend Savann karde katili kahramanyd ve babasn ldrd iin Lukeun onu
ldrmesinin ardndan, Ana Meydanda yeni bir heykelin konusu olmutu. Ve elbette Eric, Kolvir in
eteklerinde bir kahraman gibi lm, bylece, belki de, babamn ellerinde lmekten kurtulmutu.
Ailemin kanl tarihi kafamda yzerken, ona bir dipnot eklemek iin Hendrakelerden iki akrabam
yakan dalgay tekrar armak zere ubukluyu kaldrdm.
Koluma bir beyzbol sopasyla vurulmu gibi hissettim. ubukludan bir duman iplikii ykseldi.
Bir an, drt amcam kprdamadan durdu. Ve beinci amcam baygn kald.
Sonra Eric ar ar klcn kaldrd. O kendininkini kaldrmaya devam ederken, Benedict, Caine
ve Gerard kendi kllarn ektiler. Eric klcn yznn nnde tutarak dikildi. Dierleri de aynsn
yapt. Bu, tuhaf bir selama benziyordu; Eric ile gz gze geldik.
"Seni tanyorum," dedi.
Sonra hepsi hareketlerini tamamladlar, soldular, soldular, dumana dntler ve uup gittiler.
Dalt kanlar iindeydi, kolum aryordu ve Luke soluu kesilerek konumadan hemen nce ne
olduunu anlayabildim.
"urada," dedi Luke.
Ateten izgim bir sre nce snmt, ama brakt izin tesinde, solan akrabalarmn biraz nce
durduu yerde hava prldamaya balad.
"Bu Desen olmal," dedim Lukea, ziyarete geliyor."
Bir an sonra Desen mgesi nmzde szlmeye balad.
"Merlin," dedi, kesinlikle ok dolayorsun."
"Son zamanlarda hayatm ok hareketlendi," dedim.

"Tavsiyeme uyup Saraylar dan ayrlmsn. Evet, saduyulu bir hareket gibi grnyordu."
"Ama buradaki amalarn anlamadm."
"Anlayacak ne var ki?"
"Coral isimli hanmefendiyi Logrusun ajanlarndan kurtardn."
"Bu doru."
"Ama sonra onu benim ajanlarmdan da uzak tutmaya altn."
"Bu da doru."
"imdiye dek, g dengemize katkda bulunacak bir ey tadn fark etmi olmalsn."
"Evet."
"Yani ikimizden biri onu ele geirmeli. Ama sen onu ikimize de reddediyorsun."
"Evet."
"Neden?"
"Benim nemsediim o. Onun da haklar ve duygular var. Sizler ona bir oyun ta gibi
davranyorsunuz."
"Doru. Onun kiiliini tanyorum, ama ne yazk ki her ikisi birden oldu."
"O zaman onu ikinize de reddediyorum, ikiniz de ona sahip olamayacaksnz ve bylece hibir ey
deimemi olacak. Ama onu oyundan karacam."
"Merlin, sen ondan daha nemli bir tasn, ama yine de yalnzca bir tasn ve bana emir
veremezsin. Anlyor musun?"
"Senin iin deerimin ne olduunu anlyorum," dedim.
"Sanmam," diye karlk verdi.
O srada Desenin burada ne kadar gl olduunu merak etmeye balamtm. Enerji harcamas
asndan, kendini burada gsterebilmek iin drt hayaletini serbest brakmas gerektii akt.
ubuklunun btn kanallarn aarak ona kar koyabilir miydim? Yzn kontrol ettii her Glge
kaynana ayn anda ulamay hi denememitim. Bunu yaparsam ve ok hzl hareket edersem,
Desen tepki gsteremeden nce hepimizi buradan uzaa nakledebilir miydim? Yapamazsam, bizi
durdurmak iin yapaca herhangi bir eyi engelleyebilir miydim? Ve baarrsam -her durumdanereye kamalydk?
Sonunda, bu, Desenin bana kar tavrn nasl etkilerdi? (...daha byk bir ey tarafndan
yenmezsen, bir gece gel de hikayeni bana anlat.)
Ne olacaksa, diye karar verdim. A la carte listesine girmek iin gzel bir gn.
Tm kanallar atm.
yi bir hzda koarken aniden on santim temde tuladan bir duvar belirmi gibi hissettim.
arptm sezdim ve kendimden getim.
Przsz, serin, ta bir yzeyde yatyordum. Zihnimde ve bedenimde korkun bir enerji akm
vard. Kaynaklarna uzandm, kontrol altna aldm, onlar kafamn tepesini uulmayacak bir eye
dntrdm. Sonra hafife bir gzm araladm.
Gkyz ok maviydi. Biraz tede duran bir ift izme grdm, topuklar bana dnkt. Naydann
izmeleri olduunu fark ettim ve bam biraz evirdiimde, giyenin de o olduunu grdm. Ayn
zamanda, Daltn birka metre temde, yere yaylm olduunu grdm.
Nayda derin derin nefes alyordu ve Logrus grm, titreyen ellerinde tehditkar, solgun krmz
bir k olduunu gsterdi.
Sol dirseime dayanarak doruldum ve kzn etrafna bakndm. Belki metre temde duran
Desen mgesi ile aramda durduunu grdm.

Desen yeniden konutuu zaman, ilk defa elendiini gsteren bir ifade kullandn duydum:
Onu bana kar koruyacaksn, yle mi?"
"Evet," diye yant verdi Nayda.
"Neden?"
"Bunu o kadar uzun sre yaptm ki, gerekten ihtiyac varken yapmamak yazk olur."
"ukurun Yarat, nerede durduunu biliyor musun?" diye sordu Desen.
"Hayr," dedi Nayda.
Arkalarndaki, masmavi gkyzne baktm. stnde uzandm yzey belki oval ekilli, hilie
alan dz bir kayayd.
Ama bam hzla evirince, bir da yamacnda olduunu grdm. Arkadaki saysz karanlk
girinti, maaralar olabileceini iaret ediyordu. Coraln arkamda yattn grdm. Ta dzlk
birka yz metre geniliindeydi. Ve Nayda ile Desen mgesinin tesinde hareket vard. Luke
dizlerinin zerinde dorulmutu.
Naydaya sorduu soruyu ben yantlayabilirdim, ama bunu yapmam hibir kazan salamayacakt.
Hele Nayda bizi tutsak eden varln dikkatini bu ekilde ekip bana zaman kazandrrken deil.
Solumda, tan iinde altn-pembe kvrmlar grdm ve daha nce burada hi bulunmasam da,
babamn hikayesinden hatrladm ve burann birincil Desen, Amberin altndaki daha derin gereklik
dzeyi olduunu anladm.
Drt ayak zerine yuvarlandm ve denize, Desene doru birka adm emekledim.
"Evrenin dier ucundasn, tyiga, en byk gce sahip olduum yerde."
Dalt inledi, yuvarland, dorulup oturdu, gzlerini avularyla ovalad.
imdi, iitme snrnda, Naydadan gelen titreim gibi bir ey hissedebiliyordum ve tm bedeni
krmzms bir parlt kazanmt. Desene saldrrsa leceini biliyordum ve onu ldrrse Desene
saldracam da biliyordum.
Coraldan bir inleme geldi.
"Dostlarm incitmeyeceksin," dedi Nayda.
ubukluyu kullanmadan Desenin beni tokatlamasn ve bizi hemen kalesine nakletmesini
dndm. Bu, orada, zayf olduu Logrus blgesinde ona kar bir ansm olduu anlamna m
geliyordu?
"ukurun Yarat," dedi Naydaya, seninki gibi lme yazgl, acnas bir hareket kahramanca
olmaya yaklayor. Sana kar belli bir sevgi besliyorum. Keke byle bir dostum olsayd. Hayr,
dostlarna zarar vermeyeceim. Ama Coral ve Merlini g puanlar olarak, kalannz siyasi
sebeplerden, rakibimle bu mcadelem sona erinceye kadar burada tutmalym."
"Tutmak m?" dedi. Burada m?"
"Kayalarn iinde rahat odalar var," dedi Desen.
Dikkatle ayaa kalktm, kemerimdeki haneri yokladm.
Luke kalkt, Coraln yanna gitti ve yannda diz kt.
"Uyank msn?" diye sordu.
"Gibi," diye yant verdi Coral.
"Ayaa kalkabilir misin?"
"Belki."
"Sana yardm edeyim."
Luke Corala yardm ederken Dalt doruldu. Ben Desene doru yanamaya devam ettim. Tam da
ona ihtiyacm varken Dworkin neredeydi?

"Arkanzdaki maaralara girip odalarnz inceleyebilirsiniz," dedi mge. Ama ilk nce o yz
karmalsn, Merlin."
"Hayr, imdi bavullar ap rahat etmenin zaman deil," diye yant verdim. Hanerle sol avcumu
yarp son adm attm.
"Fazla kalmayacaz."
Desen mgesinden kk bir gk grlts ykseldi, ama imek gelmedi, geleceini
sanmyordum da. Elimde ne tuttuumu ve onu neyin zerinde tuttuumu grdkten sonra deil.
"Lukeun babasndan rendiim bir ey," diye akladm. "Konualm."
"Evet," dedi Desen mgesi, tpk mantkl varlklar gibi. Yastk ister miydiniz?"
O anda yaknda yastk belirdi.
"Teekkrler," dedim, yeil bir tanesini ekerek. Buzlu ay da houma giderdi."
"eker alr msn?"

Blm 11
Yastn zerine oturdum, haner yanmda, sol elimi Desenin zerinde tuttum. Avcum kan
doluydu. Desen mgesi nmde, havada szlyordu. Coral, Nayda, Dalt ve Lukeu aniden unutmu
gibiydi. Sa elimde tuttuum buulu bardaktaki svy yudumladm, buzlarn iinde taze bir nane filizi
grnyordu.
"Prens Merlin," dedi mge, bana arzunun ne olduunu syle ve bu konuyu abucak zelim.
Hanerin ucuna koymak iin bir peete istemediinden emin misin? Durup bir dnrsen, pazarlk
yeteneini azaltmaz. Ama kazalar nleyebilir."
"Hayr, byle iyi," dedim, kan dolu elimle yarm bir hareket yaparak. Avcumdaki kan kprdand,
krmz bir sznt bileime akt. Yine de teekkller."
Desen mgesi titredi, kmldamay kesti.
"Prens Merlin, ne demek istediini anlatmay baardn," dedi. Ama tehdidinin olas sonularnn
farknda olduundan emin deilim. Fiziksel desenimin zerine decek birka damla kan evrenin
ileyiini bozabilir."
Bam salladm.
"Biliyorum," dedim.
"Pekala," diye yant verdi. Taleplerini bildir."
"zgrlmz," dedim. Brak gidelim, ben de seni salam brakaym."
"Bana pek az seenek veriyorsun, ama ayns arkadalarn iin de geerli."
"Ne demek istiyorsun?"
"Dalt dilediin an gnderebilirsin," dedi. blis hanmefendiyi de yle. Ondan zntyle
vazgeiyorum, bana iyi bir arkada olabilirdi."
Luke Naydaya bakt.
"Bu 'ukurun Yarat', 'iblis hanmefendi' meselesi de ne?" diye sordu.
"ey, benim hakkmda bilmediim birka ey var..." diye karlk verdi Nayda.
"Uzun bir hikaye mi?" diye sordu Luke.
"Evet."
"Ben de bir grev miyim? Yoksa benden gerekten holanyor musun?"
"Sen grev deilsin ve senden gerekten holanyorum."
"O zaman hikayeni sonra dinlerim," dedi Luke.
"Dediim gibi, onu gnder," diye devam etti Desen. Dalt da. Ve Lukeu. n dilediin yere
gndermekten memnun olurum. Ama aklna, senin ve Coraln burada, muhtemelen baka herhangi
bir yerde olduundan daha gvende olaca geldi mi?"
"Belki. Belki deil," diye yant verdim. Coral, sen ne dnyorsun?"
"Beni buradan gtr," dedi Coral.
"Bu fikir buraya kadar," dedim. imdi-"
"Dur. Dostlarna kar adil olmak istiyorsun, deil mi?"
"Elbette."
"O zaman onlara, dnmemi olabilecekleri baz eyleri syleyeyim."
"Syle."
"Hanmefendi," dedi Desen, Kaos Saraylarnda gzn istiyorlar. Senin bu konu hakkndaki
duygularn nemsiz. Bu ancak seni tutsak alarak baarlacaksa, o zaman yaplacaktr."
Coral yumuak sesle gld.

"Ve alternatifi senin tutsan olmak, yle mi?" diye sordu.


"Kendini bir konuk olarak dn. Her tr konforu salayacam. Elbette, ben bu durumdan
kesinlikle kazanl kacam. Rakibime senin varln reddetmeye ek olarak. Bunu kabul ediyorum.
Ama iimizden birini semelisin, aksi halde dieri seni yakalayacak."
Corala baktm. Ban hafife iki yana sallad.
"Ee, ne olacak?" diye sordum.
Coral yanma geldi ve elini omzuma koydu.
"Beni buradan gtr," dedi.
"Onlar duydun," dedim Desene. Herkes gidiyor."
"Bir an daha bana tahamml edin," dedi Desen.
"Ne iin?" diye sordum.
"Dn. Logrus ile benim aramda seim yapmak yalnzca politik bir mesele deil. Belli bir ii
yapmak iin o ya da bu kiiyi semek. Rakibim ve ben, evrenin dzenlenmesinde rol alan iki temel
ilkeyi temsil ediyoruz. Bize pek ok dilden, pek ok disiplinden isimler, sfatlar atfedebilirsiniz, ama
temel olarak Dzen ve Kaosu temsil ediyoruz. Apolloncu ve Diyonisusu, dilersen; mantk ve duygu,
tercihin buysa; delilik ve aklclk; aydnlk ve karanlk; sinyal ve grlt. Ama her ne kadar bunlara
benzer bir sr ey bunu ifade ediyor gibi grnse de, ikimiz de bir dierinin yok olmasn
istemiyoruz. Scak lm ya da ate topu, klasizm ya da anari, ikimiz de tek bir yolda ilerleriz ve
dieri olmasa kmazda oluruz. Bunu ikimiz de biliyoruz ve balangtan bu yana oynadmz oyun
ok daha incelikli bir ey sonuta, belki, ancak estetik olarak yarglanabilir.
"imdi, kadim rakibim karsnda, alardr ilk kez nemli bir stnlk elde ettim. Artk tm
Glgede, bir tarihinin hayalini gerekletirebilecek bir durumdaym. Asla unutulmayacak bir
yksek medeniyet ve kltr a. Eer denge br yana dnerse, bunu ancak buz ayla
karlatrlabilecek bir ayaklanma a takip edecek. Sizden oyun talar olarak bahsettiim zaman,
amacm bu konudaki rollerinizi kk grmek deildi. nk bu, Mcevher ve kral olacak adamn
byk fark yarataca byk bir akkanlk zaman. Benimle kaln, size bahsettiim Altn a ve
sizlerin de onun her paras olmanz garantileyeyim. Giderseniz, dierleri sizi ele geirecek
Karanlk ve dzensizlik gelecek. Hangisini tercih ederdiniz?"
Luke glmsedi.
"ittiim zaman iyi bir satcy anlarm," dedi. Birka seenee indirge. Sonra seimi kendilerinin
yaptn dndr."
Coral omzumu skt.
"Gidiyoruz," dedim.
"Pekala," dedi mge. Bana nereye gitmek istediinizi syle, hepinizi oraya gndereyim."
"Hepimizi deil," dedi Luke aniden. Yalnzca onlar."
"Anlamyorum. Ya sen?"
Luke hanerini ekti ve avcunu kesti. lerledi, yanmda durdu, elini Desenin zerine uzatt.
"Gidersek, ancak mz hedefe varrz," dedi, o da varrsak. Sen arkadalarm naklederken, ben
burada kalp sana arkadalk edeceim."
"Bunu tatminkar bir biimde yaptm nereden anlayacaksn?"
"Gzel soru," dedi. Merle, zerinde bir deste Koz Kart var m?"
"Evet."
Kartlar kardm ve gsterdim.
"Benim kartm duruyor mu?"
"Son baktmda duruyordu."

"O zaman kar ve hazr et. Yola kmadan nce bir sonraki hareketini planla. Gidecein yere
varncaya kadar benimle iletiim halinde kal."
"Ya sen, Luke? Sonsuza dek Dzene kanl bir tehdit olarak burada oturamazsn. Yalnzca geici bir
mcadele olur. Eninde sonunda yerinden ayrlman gerekir ve bunu yaptnda..."
"Destende hl tuhaf kartlar var m?"
"Ne demek istiyorsun?"
"Bir zaman Kyametin Koz Kartlar olarak adlandrdklarndan."
Kartlar kartrdm. ou destenin dibindeydi.
"Evet," dedim. ok gzel izilmiler. Onlar atamazdm."
"Gerekten yle mi dnyorsun?"
"Evet. Bu kadar gzel eyler yap, sana Amber de bir sergi aaym."
"Ciddi misin? Srf arkadan olduum iin!"
Desen mgesi bir homurtu kard.
"Herkes sanat eletirmeni oldu," dedi Luke. Tamam. Btn Kyametin Koz Kartlarn ek."
Yaptm.
"Onlar biraz kartr. Yzlerini aada tut, ltfen."
"Tamam."
"Yelpaze gibi a."
ne eildi, bir kart seti.
"Tamam," dedi. imin bandaym. Hazr olduunda, ona sizi nereye gtreceini syle. letiimi
kesme. Hey, Desen, ben de buzlu ay istiyorum."
Sa ayann yannda buulu bir bardak belirdi. Luke eildi, barda ald ve yudumlad.
"Teekkrler."
"Luke," dedi Nayda, neler olup bittiini anlamyorum. Sana ne olacak?"
"Fazla bir ey deil," diye yant verdi. Benim iin alama, iblis kadn. Seninle daha sonra
greceiz."
Bana bakt ve tek kan kaldrd.
"Bizi Jidrasha gnder," dedim, Kashfada. Sarayla kilise arasndaki akla."
Lukeun Koz Kartn nemli sol elimde, mrldanan ubuklunun yannda tuttum. Luke, Onu iittin,"
derken, kartn souduunu hissettim.
Ve dnya sarmal oldu, ald ve Jidrashta serin, rzgarl bir sabaht. Koz Kartndan Lukea baktm.
Yzkte kanal ardna kanal atm.
"Dalt, seni burada braksam daha iyi," dedim. Seni de, Nayda."
"Hayr," dedi iri yar adam. Tam o srada Nayda, Bir dakika bekle," dedi.
"kiniz de artk resimden ktnz," diye akladm. ki taraf da peinizde deil. Ama Coral
gvenli bir yere gtrmeliyim. Kendimi de."
"Sen eylem odasn," dedi Nayda ve sana yardm ederek Lukea yardm etmi olurum. Beni de
gtr."
"Ben de byle hissediyorum," dedi Dalt. Lukea hl byk borcum var."
"Tamam," dedim. Hey, Luke! Btn bunlar duydun mu?"
"Evet," dedi. O zaman iimize baksak iyi olacak. Lanet olsun! Dktm."
Koz Kart karard.
ntikam meleklerini, ateten dilleri, imekleri ya da topran yarlmasn beklemedim. Hepimizi
hemen Desenin nfuz alanndan kardm.

Byk aacn altndaki yeil otlarn zerine yayldm. Sis kmeleri srklenip geiyordu. Altmda
babamn Deseni kvlcmlanyordu. Jurt bada kurmu, arabann kaputunun zerinde oturuyordu.
Klc dizlerindeydi. Biz belirince yere srad. Corwin grnrlerde yoktu.
"Neler oluyor?" diye sordu Jurt bana.
"Dayak yedim, kovalandm, itilip kakldm. Zihnim yok olana kadar burada uzanp sise
bakacam," dedim. Coral, Nayda ve Dalt ile tan. Hikayelerini dinle, kendininkini anlat, Jurt. ok
iyi, zel grntleri olmad srece dnyann sonu gelse bile uyandrma beni."
Solan gitar ve Sara Knin uzak sesi eliinde dediimi yaptm. imenler yumuackt. Sisler
beynimde dnyordu. Siyaha soldu.
Ve sonra ve sonra... Ve sonra, baym...
Yryordum. Californiada sk sk gittiim bir alveri merkezinde yryor, neredeyse
szlyordum. ocuk kmeleri, bebekli iftler, paketler tayan kadnlar geiyordu, szleri bir mzik
dkkannn hoparlrnn grltsyle bouluyordu.
Saks iinde vahalar glge yapyor, yemek kokular szlyor, indirim tabelalar vaatlerde
bulunuyordu.
Yrdm. Eczanenin yanndan. Ayakkab maazasnn yanndan. ekerci dkkannn yanndan...
Sola dnen dar koridor. Daha nce hi fark etmemitim.
Dnmeli...
Hal olmas tuhaft ve yksek amdanlarda mumlar, aplikler, dar dolaplarn tepesinde lambalar.
Duvarlar yansmalaryla prldyordu. Arkama baktm.
Arka yoktu. Alveri merkezi yok olmutu. Koridor o tarafta bir duvarla sona eriyordu. zerinde
kk bir duvar hals aslyd, zerinde dokuz ekil bana bakyordu. Omuzlarm silktim ve tekrar
dndm.
"Hl bynden bir eyler kalm, day," dedim. imize bakalm o zaman."
Yrdm. imdi sessizlikte. leri. Aynalarn prldad yere. Bu yeri uzun zaman nce grmtm,
hatrlyordum, ama dzeni -aniden anladm- Amber atosuna has deildi. Tam oradayd, hafzamn
ucunda -bu taraftan geen gen benliim, biri eliinde- ama o annn bedeli burada kontrol kayb
olurdu, biliyordum. Gnlszce imgeyi salverdim ve dikkatimi solumdaki kk, oval aynaya
evirdim.
Glmsedim. mgem de yle. Dilimi kardm ve ayn ekilde selamlandm.
Devam ettim. Ancak birka adm sonra imgemin iblis formunda olduunu fark ettim. Ben insan
eklindeydim.
Samdan yumuak bir boaz temizleme sesi geldi. O tarafa dndm zaman, siyah ereveli bir
ekenar drtgenin iinde aabeyim Mandor u grdm.
"Sevgili olum," dedi, kral ld. Tahta geer gemez ok yaasn senin saygn kiiliin. Dnyann
Sonunda ta giymek iin acele etsen iyi olur. Mcevher in gelini olsa da, olmasa da."
"Birka kk sorunla karlatk," dedim.
"u anda zmeye deecek bir ey deil. Saraylar da bulunman ok daha nemli."
"Hayr, dostlarm nemli," dedim.
Dudaklarna bir anlk bir glmseme dokundu.
"Dostlarn korumak ve dmanlarna dilediini yapmak iin ideal bir konumda olacaksn," dedi.
"Dneceim," dedim, ksa sre sonra. Ama ta giymek iin deil."
"Nasl istersen, Merlin. Arzu edilen buradaki varln."
"Hibir sz vermiyorum," dedim.
Gld ve ayna boald.

Dndm. Yrmeye devam ettim.


Daha fazla kahkaha. Soldan. Annemden.
iek oymal krmz bir ereveden bana bakyordu. Yz hatlarnda ok alayc bir ifade vard.
"Onu ukur da ara!" dedi. Onu ukur da ara!"
Getim, kahkahas arkamda devam etti.
"Hsst!"
Samda, yeil ereveli uzun, dar bir ayna.
"Merlin Effendiss," dedi. Aradmss, ama hayalet k bu taraftan gemediss."
"Teekkrler, Glait. Ltfen izlemeye devam et."
"Evetss. Bir gece yine scak bir yerde oturmalyss, sst imeliyiss ve esski gnlerden
bahssetmeliyiss!"
"Bu gzel olur. Evet, yapmalyz bunu. Daha byk bir ey tarafndan yenmezsek."
"S-s-s-s-s!"
Bu kahkaha olabilir miydi?
"yi avlar, Glait."
"Evetss. S-s-s!"
...Ve devam. Yrdm.
"Amber in olu. ubukluyu takan..." soldaki glgeli bir niten.
Durdum ve baktm. ereve beyaz, cam griydi. eride hi karlamadm bir adam vard.
Gmlei siyaht ve boynunda akt. Kahverengi deri yelek giyiyordu, salar koyu saryd, gzleri
belki yeildi.
"Evet?"
"Amber de bir ubuklu saklanmt," dedi, senin bulman iin. Byk glere sahip. Ayn zamanda,
onu takann belli koullar altnda belli ekilde davranmas iin bir dizi by tayor."
"Bundan phelenmitim," dedim. Ne yapmak zere hazrlanm?"
"Daha nce Kaos Kral Swayhill tarafndan taklyordu. Seilen halefi tahta kmaya, belli bir
ekilde davranmaya ve belli insanlarn nerilerine uymaya zorlayacak."
"Onlar kim peki?"
"Kahkaha atan ve 'Onu ukur da ara,' diye haykran kadn. Senin geri dnmeni isteyen siyahl
adam."
"Dara ve Mandor. Bu byleri ubukluya onlar m yapt?"
"Evet yle. Ve adam senin bulabilmen iin brakt."
"Yzkten imdi vazgemek istemem," dedim, tam da faydal olurken. Byleri kaldrmann yolu
var m?"
"Elbette. Ama senin iin fark etmez."
"Neden?"
"Taktn yzk bahsettiim yzk deil."
"Anlamyorum."
"Anlayacaksn. Asla korkma."
"Sen kimsin, baym?"
"Adm Delwin ve asla karlamayabiliriz. Baz kadim gler serbest kalmazsa, elbette."
Elini kaldrd ve onun da bir ubuklu takmakta olduunu grdm. Onu bana doru uzatt.
"Yzn benimkine dokundur," diye emretti. O zaman seni bana getirmesi emredilebilir."
Benimkini kaldrdm ve cama doru uzattm. Dokunduklar anda bir k parlts olutu ve Delwin
yok oldu.

Kolumu indirdim. Yrmeye devam ettim. Bir drtyle bir ekmece dolabnn nnde durdum ve
ekmecesini atm.
Bakakaldm. Anlalan bu yerin nne gemenin yolu yoktu. ekmecede babamn kk mabedinin
minyatr bir kopyas vard. Minik, renkli deme talar, ufack, yanan mumlar, hatta sunan
zerinde oyuncak boyunda bir Grayswandir.
"Yant nnde duruyor, sevgili dostum," dedi tandm, ama bilmediim, grtlaktan gelen bir ses.
Baklarm, dolabn zerinde asl durduunu fark etmediim lavanta ereveli aynaya kaldrdm.
indeki hanmefendinin uzun, kmr karas salar vard ve gzleri o kadar siyaht ki,
gzbebeklerinin nerede bittiini, irislerin nerede baladn seemiyordum. Teni ok solgundu,
belki de pembe gz far ve dudak boyasyla vurguland iin. O gzler...
"Rhanda!" dedim.
"Hatrlyorsun! Beni hatrlyorsun!"
"...ve kemik dans oyunu gnlerimizi," dedim. Yetikin ve ok gzelsin. Bir sre nce seni
dndm."
"Uyurken baknn dokunuunu hissettim, Merlinim. Bu ekilde ayrldmz iin zgnm, ama
ebeveynlerim..."
"Anlyorum," dedim. Benim iblis ya da vampir olduumu dnyorlard."
"Evet." Solgun elini aynadan uzatt, benim elimi tuttu, kendine ekti. Aynann iinde, elimi
dudaklarna bastrd. Souktular. Senin trnden olmayan adamlarn ve kadnlarn oullar ve
kzlaryla dostluk etmemi tercih ediyorlard."
Glmsedii zaman, sivri dilerini grdm. ocukluunda belli deildiler.
"Tanrlar! nsan grnyorsun!" dedi. Bir gn gel, beni Yabanormannda ziyaret et!"
Bir drtyle ne eildim. Dudaklarmz aynann iinde birleti. O her neyse, dost olmutuk.
"Yant," diye tekrarlad, nnde duruyor. Beni grmeye gel!"
Ayna kzard ve Rhanda yok oldu. ekmecenin iindeki mabet deimeden duruyordu. ekmeceyi
kapattm ve dndm.
Yrdm. Solda aynalar. Sada aynalar. lerinde yalnz ben.
Sonra...
"Vay vay, yeenim. Kafan m kart?"
"Her zamanki gibi."
"Seni suladm syleyemem."
Gzleri alayc ve bilgeydi, salar kz kardei Fionann ve merhum erkek kardei Brandinki gibi
kzld. Ya da Lukeunki gibi.
"Bleys," dedim, ne haltlar dnyor."
"Delwinin mesajnn geri kalann ben ileteceim," dedi, cebine uzanp elini uzatarak. Al."
Aynaya uzandm ve aldm. Parmamdakine benzer bir baka ubukluydu.
"Delwinin bahsettii bu," dedi. Onu asla takmamalsn"
Yz bir sre inceledim.
"Bununla ne yapacam?" diye sordum.
"Cebine koy. Bir noktada aklna bir kullanm ekli gelebilir."
"Onu nereden buldun?"
"Mandor onu yerine braktktan sonra, imdi taktnla deitirdim."
"Ka tane var bunlardan?"
"Dokuz," diye yant verdi.
"Herhalde bunlar hakknda her eyi biliyorsundur."

"ou kiiden ok biliyorum."


"Bu zor olmamal. Herhalde babamn nerede olduunu bilmiyorsundur, deil mi?"
"Hayr. Ama sen biliyorsun. Kanl zevkleri olan hanm arkadan sana syledi."
"Bilmeceler," dedim.
"Hi yant olmamasna yedir," diye karlk verdi.
Sonra o gitti ve ben yrmeye devam ettim. Bir sre sonra, bu da gitti.
Szldm. Siyah. Gzel. ok gzel...
Bir para k kirpiklerimden szd. Gzlerimi yine kapattm. Ama gk grlts yuvarland ve az
sonra k yine ieri szd.
Kahverengi iinde siyah izgiler, boynuzlu yarklar, erelti otlu ormanlar...
Bir sre sonra alglar deerlendiren yetiler uyand ve bir aacn iki kknn arasndaki atlak
topraa bakarak yan yatmakta olduuma iaret etti. Manzara orada burada ot kmeleriyle
beneklenmiti.
...Ve bakmaya devam ettim, bir imein ani aydnln hemen bir gk grlts takip etti. Toprak
bununla rperir gibi oldu. Bir aacn yapraklarna, bir arabann kaputuna den damlalarn sesini
duydum. Baklarmn vadisini aan en byk atlaa bakmaya devam ettim.
...Ve bildiimi fark ettim.
Bu uyann sersem bilgisiydi. Duygunun kaynaklar hl uyuuktu. Uzakta, tandk birilerinin alak
sesle konutuunu duyabiliyordum. Ayn zamanda, porselene arpan atal bak sesleri duyuyordum.
Midem birazdan uyanacakt, biliyordum ve onlara katlacaktm. imdilik, burada pelerine sarnm,
yatmak, hafif yamuru dinlemek ve bilmek ok hotu...
Mikro-dnyama ve karanlk vadisine dndm...
Yer yine sarsld, bu sefer gk grlts ve yldrm elii olmadan. Ve sarslmaya devam etti. Bu
beni sinirlendirdi, nk dostlarm ve akrabalarm rahatsz ediyor, seslerinin alam gibi bir eyle
ykselmesine sebep oluyordu. Ayn zamanda, ben yalnzca dalmak ve yeni edindiim bilginin tadn
karmak isterken uykudaki bir California refleksini harekete geiriyordu.
"Merlin, uyank msn?"
"Evet," dedim. Aniden dorulup oturdum, gzlerimi abucak ovaladm ve ellerimi salarmdan
geirdim.
Omzumu sarsan, yanmda diz ken babamn hayaletiydi.
"Bir sorunumuz var gibi," dedi, ar dallanp budaklanabilir."
Arkasnda duran Jurt ban defalarca sallad. Zemin bir kez daha sarsld, dallar ve yapraklar
evremizde yad, kk talar dans etti, toz kalkt, sisler alkaland. Luke, Dalt, Coral ve Naydann
evresinde oturmu, yemek yedikleri ar, krmz-beyaz rtnn yaknlarnda bir taban krldn
duydum.
Dolandm pelerinden kurtuldum ve ayaa kalktm. Ben uyurken birinin izmelerimi karm
olduunu fark ettim. Onlar yeniden giydim. Bir baka sarsnt daha oldu, destek iin aaca
yaslandm.
"Sorun bu mu?" dedim. Yoksa onu yemeye hazrlanan daha byk bir ey mi?"
Bana aknlkla bakt. Sonra, Deseni izerken," dedi, bu blgede bir fay hatt olduunu ya da
bir gn byle bir eyin olacan bilmemin yolu yoktu. Bu oklar Deseni atlatacak olursa, iimiz
biter. Birok adan. Anladm kadaryla taktn u ubuklu, muazzam enerjiler ekebiliyor. Onu
kullanarak bu eyi datmann yolu var m?"
"Bilmiyorum," dedim. Hi byle bir ey denememitim."
"Hemen ren, olmaz m?" dedi.

Ama zihnimi oktan dililerin evresinde dndrmeye, her birine dokunarak hayata armaya
balamtm bile. Sonra en ok enerjiye sahip olan yakaladm; hzla ektim, kendimi, bedenimi ve
zihnimi enerjisiyle doldurdum. Ateleme tamamlanm, makine bota, ben src koltuunda, vitese
geirdim ve ubukludan gelen g hattn yere evirdim.
Uzun sre uzandm, kefedeceim herhangi bir ey iin znele dnm sondas aradm.
...Kumsaldan okyanusa yzmek -dalgalar karnm, gsm gdklyor- ayak parmaklarmla
kayalar, yosun kmelerini hissediyorum... Zaman zaman bir ta dnyor, kayyor, bir bakasna
arpyor, kayyor... Dibi gzlerimle gremiyorum.
Fakat kayalar, kr, yapsn ve hareketini, dip tamamen aydnlatlm gibi aka gryorum.
imdi tabakalarn iinde ileriyi yokluyorum, yokluyorum, bir el fenerinin gibi yumuak tek
bir ayak parma kayalk yzeyler boyunca kayyor, bir tabakann bir dieri zerindeki basnlarn
snyor, topran altndaki dalarn dengesel pcklerini, ar hareketlerinin dalarn olumasna
kaymasn, gizli yerlerin en karanlndaki mineralleri okayan el.
Ta kayyor. Bedenim takip ediyor...
Kayan geidi takip ederek dalyorum. Is yayarak, kayalar atlatarak, yeni yollar aarak hzla
ilerliyorum, darya doru, darya doru... Bu taraftan geliyor. Bir ta duvar ayorum, sonra bir
daha. Bir daha. Onu saptrmann yolunun bu olduundan emin deilim, ama nasl deneyeceimi
bildiim tek yol. O yoldan git! Lanet olsun! u yoldan. ki kanala daha uzanyorum, ncye,
drdncye...
Yerin iinde hafif bir titreme vard. Bir kanal daha atm.
Sondamn iinde, kayalar sularn altnda istikrar kazand. Ksa sre sonra yerin titremesi durdu.
Kaymann ilk baladn hissettiim yere dndm. Artk istikrarlyd, ama hl gergindi. Dikkatle,
dikkatle yokla. Bir vektr tanmla. Takip et. Orijinal basncn geldii yere doru takip et. Ama hayr.
Bu nokta yalnzca vektrlerin birleim yeri. Onlar izle.
Yine. Daha fazla kesiim. Onlar izle. Daha fazla kanala uzan. Sinir sistemi kadar girift tm basn
yaps tanmlanmal.
Aacn aklmda tutmalym.
Bir tabaka daha. Olas olmayabilir. Topografik dallarmda sonsuzlukla flrt ediyor olabilirim.
ereveyi dondur. Sorunu basitletir. nc zamann tesindeki her eyi grmezden gel. Bir sonraki
kesiimi bul. Baz ilmekler var. Gzel. Ve bir plaka sz konusu. Daha iyi.
Bir sray daha dene. Faydasz. Kapsanamayacak kadar byk bir resim. nc zamannkilerden
kurtul.
Evet.
Bylece genel hatlar izildi. Aktarm vektrleri basite belirlendi. Plakaya dn, neredeyse.
Uygulanan basn uzanan basncn tamamndan az. Neden? kinci vektr boyunca ek girdi noktas, bu
vadinin yrtma kuvvetlerini yeniden ynlendiriyor.
"Merlin? Sen iyi misin?"
"Beni brak," diye yant verdiini duydum sesimin.
Sonra uzan, g ekle, ieri, yokla, aktarm iareti...
nmde grdm bir Logrus mu?
kanal daha atm, alana odaklandm, onu stmaya baladm.
Ksa sre sonra kayalar atlamaya balad, ama biraz sonra eridiler. Yeni yarattm magma krk
hatlarna akt. Daha nce depreme sebep olan gcn kaynakland yerde bo bir alan olutu.
Geri.
Uzantlarm ektim, ubukluyu kapattm.

"Ne yaptn?" diye sordu bana.


"Logrusun yeralt gerginlikleriyle urat bir yer buldum," dedim ve o yeri yok ettim. Artk
orada kk bir maara var. Yklrsa basnc daha da azaltabilir."
"Demek onu stabilize ettin?"
"En azndan imdilik. Logrusun snrlarn bilmiyorum, ama bu yere ulamak iin yeni bir yol
bulmas gerekecek. Sonra, onu snamak zorunda kalacak. Ve u anda Deseni gzlemekle megulse,
bu onu yavalatabilir."
"Demek bize zaman kazandrdn," dedi. Elbette, imdi de bize kar Desen harekete geebilir."
"Olabilir," dedim. ki gce kar gvende olabilmeleri iin herkesi buraya getirdim."
"Grne gre kazanc risk almaya deer klmsn."
"Tamam," dedim. Sanrm onlara endielenecek baka eyler verme zaman geldi."
"rnein?"
Ona, babamn Desen hayaletine, bu yerin koruyucusuna baktm.
"Et ve kandan benzerinin nerede olduunu biliyorum," dedim ve onu serbest brakacam."
Bir k parlts oldu. Ani bir rzgar dm yapraklar havalandrd, sisleri kprdatt.
"Sana elik etmeliyim," dedi.
"Neden?"
"Ona zel bir ilgi besliyorum, elbette."
"Tamam."
evremizde gk grlts patlad, sisler yeni bir rzgarla araland.
O srada Jurt yanmza yaklat.
"Sanrm balad," dedi.
"Ne?" diye sordum.
"Glerin dellosu," dedi. Uzun zamandr Desen ndeydi. Ama Luke ona zarar verdii ve sen
Mcevher in gelinini kardn zaman, bu onu Logrusa gre, alardr olduundan daha zayf
klm olmal. Bu yzden Logrus saldrmaya karar verdi ve bu Desene zarar vermek iin kk bir
mola verdi."
"Logrus yalnzca bizi snamyorsa," dedim ve bu yalnzca bir frtnaysa."
O konuurken hafif bir yamur balamt.
"Buraya geldim nk mcadele balayacak olursa ikisinin de dokunmayaca tek yer olduunu
dndm," diye devam etti Jurt. Bu tarafa bir darbe indirmek iin ikisinin de asl saldr ya da
savunmasndan enerji ayracan dnmemitim."
"Bu mantk hl geerli olabilir," dedim.
"Bir kereliine kazanan yanda olmak istiyorum," dedi.
"Doru ya da yanla aldrdm sanmyorum. Bunlar ok tartmaya ak eyler. Bir kerecik,
kazanan adamlarn yannda olmak istiyorum. Ne dnyorsun, Merle? Ne yapacaksn?"
"Buradaki Corwin ve ben Saraylar a gidiyoruz ve babam serbest brakacaz," dedim. Sonra
zlmesi gereken her ne varsa zeceiz ve sonsuza dek mutlu yaayacaz. Nasl olduunu
bilirsin."
Ban iki yana sallad.
"Aptallk m ediyorsun, yoksa zgveninin temeli var m, hi anlayamadm. Ama aptal olduuna
karar verdiim her seferinde, bana pahalya mal oldu." Karanlk gkyzne bakt, alnna den
yamur damlalarn sildi. ok kararszm," dedi, "ama hl Kaos Kral olabilirsin."
"Hayr," dedim.
"...Ve Glerle zel bir ilikin var."

"Varsa, bunu kendim de anlamyorum."


"Fark etmez," dedi. Hl seninleyim."
Dierlerinin yanna gittim, Corala sarldm.
"Saraylar a dnmeliyim," dedim. Deseni koruyun. Dneceiz."
Gkyz parlak imekle aydnland. Rzgar aac sarst.
Dndm ve havann ortasnda bir kap yarattm. Corwinin hayaleti ve ben onun iinden getik.

Blm 12
Bylece Kaos Saraylarna dndm ve Sawalln arpk uzayl heykel bahesine geldim.
"Neredeyiz?" diye sordu hayalet babam.
"Bir tr mze," diye karlk verdim, vey babamn evinde. Buray setim, nk aydnlatma
hilelidir ve saklanacak bir sr yer vardr."
Paralarn bazlarn ve duvarlardaki, tavandaki yerlerini inceledi.
"Buras dvmek iin acayip bir yer olurdu," diye yorum yapt.
"Herhalde yle."
"Buralarda m bydn?"
"Evet."
"Nasld?"
"Ah, bilmiyorum. Kyaslayacak bir eyim yok. Yalnz ve dostlarmla, baz gzel zamanlarm oldu
ve birka tane de kt zamanm. ocuk olmann bir paras."
"Bu yer...?"
"Sawall Yollar. Keke hepsini gstermek, seni yollarn hepsinden geirmek iin zamanm
olsayd."
"Belki baka bir gn."
"Evet."
Hayaletark ya da Kergmann belirmesini umarak yrmeye baladm. Ama ikisi de belirmedi.
Sonunda bizi duvar hallar salonuna gtren bir koridordan getik, oradan istediim odaya bir
yol vard. nk oda metal aalar galerisine geen bir koridora alyordu. Ama oradan ayrlmadan
nce, koridorda sesler duydum. Bu yzden konuanlar yaklarken odada bekledik. inde Erken
Sanr dneminden, turuncu, mavi ve sarya boyanm bir Jabberwock iskeleti vard. lerinden birinin
aabeyim Mandor olduunu hemen anladm; dierini sesinden tanmadm, ama geerlerken bir gz
atmay baardm ve Amblerashl Lord Bances, Logrusu Simgeleyen Ylann Yksek Rahibi (bir
kereliine bir unvan tam olarak belirtmek gerekirse) olduunu grdm. Kt bir hikaye olsa kapda
dururlard ve ben herhangi bir ey hakknda bilmem gereken her eyi anlatan bir konumaya kulak
misafiri olurdum.
Geerken yavaladlar.
"Demek yle olmas gerekiyor?" dedi Bances.
"Evet," diye yant verdi Mandor. Ksa zamanda."
Ve geip gittiler ve tek bir szck daha duyamadm. Uzaklancaya kadar ayak seslerini dinledim.
Sonra biraz daha bekledim. Takip et. Takip et," diyen kk bir ses duyduumdan eminim.
"Bir ey duydun mu?" diye fsldadm.
"Hayr."
Koridora ktk ve saa dnerek Mandor ile Bancesin gittii yolun aksini setik. Biz bunu
yaparken, sol kalamn altnda, bir noktada scaklk hissettim.
"Onun yaknlarda bir yerde olduunu mu dnyorsun?" diye sordu Corwin hayaleti. Darann
tutsa m?"
"Evet ve hayr," dedim. Oy!"
Bacamn st ksmna scak kmr bastrlm gibi hissediyordum. Amber bir tabut iinde,
mumyalanm bir hanmefendiyle paylatm en yakn girintiye kayarak elimi cebime daldrdm.

Elim zerine kapanrken ne olduunu biliyordum. O anda ilgilenmek iin ne zamanm, ne arzum
olan her tr felsefi speklasyonu akla getiriyordu ve bu yzden bu tr eylerle ilgilenmek iin
zamann snavndan gemi bir yntemi tercih ettim: hepsini rafa kaldrdm.
Cebimden kardm ey bir ubukluydu ve avcumda scak scak yatyordu. Onunla parmama
taktm yzk arasnda hemen bir kvlcm utu.
Ardndan szsz bir iletiim, bir dizi imge, fikir, duygu geldi ve beni Mandor u bulmaya,
Saraylar n bir sonraki kral olarak ta giymeye hazrlanmak zere kendimi ellerine teslim etmeye
zorlad. Bleysin onu asla takmamam neden sylediini anlayabiliyordum. Arada kendi ubuklum
olmasa, emirleri herhalde kar konulamaz olacakt. Onu kapatmak, evresine yaltkan bir duvar ina
etmek iin kendiminkini kullandm.
"O lanet eylerden iki tane mi var sende!" dedi Corwinin hayaleti.
Bam salladm.
"Onlar hakknda bilmediim bir ey biliyor musun?" diye sordum. Her ey bu tanma uyar."
Ban iki yana sallad.
"Yalnzca ok eski g nesneleri olduklarn, evrenin hl bulank bir yer olduu ve Glge
alemlerin daha belirsiz bir ekilde tanmland zamanlardan kaldklarn. Zaman geldiinde onlar
yapanlar ya uyudu, ya zld, ya da o tr kiilerin yapt baka bir ey yapt ve ubuklular ekildi,
sakland, dntrld ya da hikaye bittiinde bu tr eylere ne olursa o oldu. Elbette pek ok
uyarlamas var. Hep olmutur. Ama iki tanesini Saraylar a getirmek zerine ok dikkat ekecek. Srf
varoluun bu kutbunda bulunmalar yznden Kaosun genel gcne katkda bulunacaklarndan
bahsetmiyorum bile."
"Ah, tanrm," dedim. Taktma kendini de gizlemesini emredeceim."
"Bunun ie yarayacan sanmyorum," dedi, ama emin deilim. Her g kaynayla daimi bir
akm balants srdrdklerini ve nesnenin bu yayn doasnn varln belli edeceini
dnyorum."
"O zaman kendini olabildiince dk seviyeye ayarlamasn syleyeceim."
Ban sallad.
"Sylemenin bir zarar olmaz," dedi, ama bunu otomatik olarak yaptklarn tahmin ediyorum."
Dier yz cebime koydum, girintiden ktm ve koridor boyunca hzla ilerledim.
Aradm dndm yere yaklanca yavaladm. Ama yanldm sandm. Metal orman orada
deildi. O ksm getik. Ksa sre sonra, tandk bir sergiye geldik. O ynden yaklanca, metal
ormandan nce duran. Daha dnerken biliyordum. Ne olduunu anlamtm. Eskiden metal orman
olan yere geldiimizde, durdum ve inceledim.
"Ne oldu?" diye sordu hayalet babam.
"Kaosta imdiye dek yaplm her tr keskin silah ve aletlerden oluan bir sergi gibi grnyor,"
dedim. Dikkat edersen hepsinin ucu yukar dnk."
"Ee?" diye sordu.
"Aradm yer buras," diye yant verdim, metal bir aaca trmanacamz yer."
"Merle," dedi, belki buras dnce srelerime ya da seninkilere bir ey yapyor. Anlamyorum."
"Tavana yakn," diye akladm, iaret ederek. Yaklak olarak nerede olduunu biliyorum sanrm. Ama imdi farkl grnyor..."
"Orada ne var, evlat?"
"Bir yol, bir nakil alan, Jabberwock iskeletine giden yere getiimiz gibi. Ama bu bizi senin
kk mabedine gtrecek."
"Gideceimiz yer oras m?"

"Evet."
enesini ovalad.
"Eh, yanndan getiimiz baz sergilerde olduka uzun nesneler vard," dedi ve hepsi metal ya da
tatan yaplm deildi. Bir totem direi ya da her ne halt ise buraya tayabilir, o yerin altndaki
keskin nesnelerin bazlarn temizleyebilir, direi altna..."
"Hayr," dedim. Anlalan Dara birinin mabedi ziyaret ettiini anlam. Muhtemelen benim son
ziyaretimde, beni neredeyse yakalayacakt. Sergi bu yzden deimi. Oraya kmann yalnzca iki
yolu var. nerdiin gibi salam bir ey getirmek ve trmanmadan nce bir src kesici aleti
temizlemek. Ya da ubukluyu yklemek ve kendimizi oraya ykseltmek. lki fazla uzun srer ve
herhalde fark ediliriz. kincisi o kadar ok g gerektirir ki, kukusuz annemin buraya kurduu btn
byl alarmlar altrr."
Kolumu yakalad ve beni serginin yanndan geirdi.
"Konumalyz," dedi, beni kk bir srann bulunduu bir girintiye gtrerek.
Oturdu ve kollarn kavuturdu.
"Ne haltlar dnyor, bilmem gerek," dedi. Bilgi almazsam doru dzgn yardm edemem.
Adamla mabet arasndaki balant ne?"
"Annem bana 'Onu ukur da ara,' derken gerekte ne kastettiini anladm sanyorum," diye
akladm. Mabedin zemininde deme talarna ilenmi stilize Kaos ve Amber resimleri var.
Saraylar tarafnn kenarnda ukur un resmi var. Mabedi ziyaret ederken o tarafa hi ayak basmadm.
Oraya konulmu bir yol olduuna ve dier ucunda senin tutsak edildiin yerin bulunduuna iddiaya
girmeye hazrm."
Ben konuurken ban sallamaya balad, sonra, Demek yoldan geip onu kurtaracaz?" diye
sordu.
"Doru."
"Sylesene, bu yollar hep iki ynl m alr?" dedi.
"ey, hayr... Ah, neye varmaya altn anlyorum."
"Bana mabedi daha ayrntl tarif et," dedi.
Ettim.
"Yerdeki o by emberi ilgimi ekti," dedi. Varln risklerini gze almadan onunla iletiim
kurmann yolu olabilir. Belki bir tr imge dei tokuu."
"Nasl altn anlamak iin uzun sre uramam gerekebilir," dedim, ansl olmadka. Benim
nerim ykselmek, ieri girmek, ukur daki yolu kullanarak ona ulamak, onu kurtarmak ve defolup
gitmek. ncelik yok. Ustalk yok. Beklediimiz gibi olmayan bir eyle karlarsak, ubuklunun
gcn kullanarak aarz onu. Hzl hareket etmek zorundayz, nk bir kez balaynca, peimize
decekler."
Derin dncelere dalm gibi uzun uzun bana bakt.
Sonunda sordu, Annenin bylerinin kazayla alarm vermesinin yollar yok mu?"
"Hm. Gerek ukurdan gelen babo bir by akmnn gemesi, sanrm. Bazen onlar altrr."
"Bu gei nasl bir ey olur?"
"Bir by keltisi ya da dnm," dedim.
"Byle bir eyin sahtesini yapabilir misin?"
"Sanrm. Yine de, aratrrlar ve Corwinin gittiini grnce hile olduunu anlarlar. aba boa
gider."
Gld.
"Ama o gitmeyecek," dedi. Ben yerini alacam."

"Bunu yapmana izin veremem!"


"Benim seimim," dedi. Ama Dara ile Mandor un Gler arasndaki atmay, Desendnden
daha byk bir ey haline getirmesini engelleyecekse zamana ihtiyacn olacak."
imi ektim.
"Tek yol bu," dedi.
"Sanrm haklsn."
Kollarn at, gerindi, ayaa kalkt.
"Hadi gidip yapalm," dedi.
Bir by kurmalydm, son zamanlarda yapmadm bir ey eh, yarm bir by, etkileri yarm,
nk ona enerji verecek bir ubuklum vard. Sonra onu serginin zerine yaydm, keskin ular,
molekler dzeyde birletirilmi ieklere evirdim.
Ben bunu yaparken, giriimi fark eden ve merkeze bildiren psiik alarm olduundan emin
olduum bir karncalanma hissettim.
Sonra bir sr enerji ardm ve ikimizi havalandrdm.
Yaklanca yolun ekiini hissettim. Neredeyse tam on ikiden vurmutum. Onun bizi geirmesine
izin verdim.
Corwin hayaleti kk mabedi grnce alak sesle slk ald.
"Zevkini kar," dedim. Tanrlar gibi davranlyorsun."
"Evet. Kendi kilisesinde tutsak."
Oday at, yrrken kl kemerini zd. Sunan zerinde duranla deitirdi.
"Gzel kopya," dedi, ama Desen bile Grayswandir i kopya edemez."
"Klcn zerinde Desenden bir para olduunu dnyordum."
"Belki de tam tersidir," dedi.
"Ne demek istiyorsun?"
"Bir gn dier Corwine sor," dedi. Son zamanlarda konutuumuz bir eyle ilgili."
Yaklat ve lmcl paketi bana uzatt. Silah, kn, kemer.
"Bunu ona gtrme iyiliini yap," dedi.
Kemerin tokasn baladm ve bamdan geirip omzuma astm.
"Tamam," dedim. Harekete gesek iyi olacak."
Mabedin uzak kesine yneldim. ukur un bulunduu yere yaklarken bir yolun yanl
anlalmas imkansz ekitirmesini hissettim.
"Evreka!" dedim, ubukludaki kanallar harekete geirerek.
"Beni takip et."
ne adm attm ve yol beni gtrd.
Yaklak yirmi be metrekarelik bir odaya geldik. Ortasnda tahta bir direk vard ve zemin tat.
zerine biraz saman serpilmiti. Mabetteki gibi, pek ok iri mum odaya dalmt.
ki yanda duvarlar ta, dierlerinde ahapt. Tahta duvarlarda mandalsz tahta kaplar vard. Ta
duvarlarn birinde penceresiz, metal bir kap ve sol yannda bir anahtar delii vard. Doru
byklkte grnen bir anahtar direkteki iviye aslmt.
Anahtar aldm ve hzla samdaki tahta kapnn arkasn kontrol ettim. ri bir su fs, bir kepe,
deiik kaplar, bardaklar ve atal baklar buldum. Dier kapnn arkasnda birka battaniye ve
muhtemelen tuvalet kad olan ynlar vard.
Sonra metal kapya yaklatm ve anahtarla vurdum. Yant gelmedi. Anahtar kilide soktum ve
Corwin hayaletinin kolumu tuttuunu hissettim.

"Bunu ben yapsam daha iyi olacak," dedi. Onun gibi dnyorum ve sanrm ben daha gvende
olurum."
Bundaki bilgelii kabul etmek zorundaydm. Yana ekildim.
"Corwin!" diye seslendi. Seni karacaz! Olun Merlin ve ben, kopyan buradayz. Kapy
atmda zerimize atlama, olmaz m? Kprdamadan duracaz, bize iyice bakabilirsin."
"A unu," dedi ieriden bir ses.
At ve orada durduk.
"Bak hele," dedi sonunda hatrladm ses. Siz baya gerek grnyorsunuz."
"Gereiz," dedi hayalet ve bu gibi olaylarda her zaman olduu gibi, acele etsen iyi olacak."
"Evet." eriden ar ayak sesleri duyuldu ve kt zaman sol eliyle gzlerini glgeledi.
kinizden birinde gne gzl var m? Ik actyor."
"Lanet olsun!" dedim, bunu dnm olmay dileyerek.
"Hayr, ve imdi arrsam Logrus beni fark edebilir."
"Daha sonra, daha sonra. Gzlerimi ksarm ve sendelerim. Buradan defolup gidelim."
Hayaleti hcreye girdi.
"imdi beni sakall, zayf ve pis yap. Salar uzat, giysileri lime lime yap," dedi. Sonra beni ieri
kilitle."
"Neler oluyor?" diye sordu babam.
"Hayaletin bir sre iin senin yerini alacak."
"Sizin plannz," dedi Corwin. Hayalet ne diyorsa onu yap." Ben de yaptm. Sonra dnd ve elini
hcreye uzatt. Sa ol, dostum."
"Bir ey deil," diye yant verdi dieri, elini tutup skarak.
"yi anslar."
"Hoa kal."
Kapy kapattm ve kilitledim. Anahtar iviye astm ve babam yola gtrdm. Yol bizi te yana
geirdi.
Mabede geldiimizde elini indirdi. Loluk artk daha rahat etmesini salam olmalyd. Benden
uzaklat, sunaa yaklat.
"Gitsek iyi olacak, baba."
Glerek sunaa uzand, yanan bir mumu kaldrd ve onu kullanarak esinti yznden snd
anlalan bakalarn yakt.
"Kendi mezarma iedim," dedi. Kendi kilisemde kendime bir mum adama zevkini geemem."
Sol elini bakmadan bana uzatt.
"Bana Grayswandir i ver," dedi.
Kemeri bamdan geirip uzattm. Tokasn at, beline takt, klc knnda gevetti.
"Tamam. imdi ne olacak?" diye sordu.
Hzla dndm. Dara son seferde duvardan ktm fark etmise -dnnce, ak bir olaslktduvarlara bir ekilde bubi tuzaklar kurulmu olabilirdi. Dier yandan, geldiimiz yoldan karsak,
alarma yant vermek zere buraya koan birileriyle karlaabilirdik.
Lanet olsun.
"Gel," dedim, gelen birini grrsek bizi hemen uzaklatrmas iin ubukluyu harekete geirerek.
Zor olacak, nk karken umamz gerekiyor."
Onu yine yakaladm ve yola yaklatk. Yol bizi gtrrken ikimizi enerjilere sardm ve iek ve
bak tarlasnn zerinden uurttum.
Koridordan ayak sesleri geliyordu. Bizi bir baka yere tadm.

Jurtun dairesine vardk, kimse hl hcresinde olan bir adam aramak iin buraya gelmez gibi
grnyordu ve Jurtun imdilik buraya ihtiyac olmadn biliyordum.
Corwin yataa yayld ve gzlerini ksarak bana bakt.
"Bu arada," dedi, teekkrler."
"nemli deil," dedim.
"Buray olduka iyi biliyorsun, deil mi?" dedi.
"ok deimemi gibi," dedim.
"O zaman ben sa ve sakal tra iin kardeinin makasn ve tra ban dn alrken benim iin
bir buzdolabn talan etmeye ne dersin?"
"Ne istersin?"
"Et, ekmek, peynir, arap, belki bir para pasta," dedi. Taze ve bol olduu srece herhangi bir ey.
Sonra bana anlatacak ok hikayen var."
"Sanrm yle," dedim.
Ve bylece ocukken kullandm tandk koridorlardan ve yollardan geerek mutfaa yollandm.
Buras sadece birka mumla aydnlanmt, ateler rtlmt. evrede kimse yoktu.
Kileri talan etmeye gittim, bir tepsiyi talep edilen muhtelif eylerle doldurdum, karma kan
birka meyveyi de ekledim. eri girmek iin kullandm kapdan keskin bir nefes al sesi duyunca
az daha arap iesini dlyordum.
Mavi ipeklere sarnm Juliayd.
"Merlin!"
Ona yaklatm.
"Sana ok zr borluyum," dedim. Dilemeye hazrm."
"Geri dndn duymutum. Kral olacan duydum."
"Komik, bunu ben de duydum."
"O zaman sana kzgn kalmam pek vatanseverce olmaz, deil mi?"
"Seni incitmeyi hi istemedim," dedim. Ne fiziksel olarak, ne de baka ekilde."
Aniden birbirimize sarldk. Uzun srd. Sonra bana, Jurt artk dost olduunuzu syledi," dedi.
"Sanrm yle gibiyiz."
Onu ptm.
"Birbirimize dnecek olsak," dedi, herhalde seni yine ldrmeye alr."
"Biliyorum. Bu sefer sonular gerekten felaket olur."
"u anda nereye gidiyorsun?"
"Yapacak bir iim var ve birka saatimi alacak."
"Neden iin bittii zaman uramyorsun? Konuacak ok eyimiz var. imdilik Morsalkm Odas
denen bir yerde kalyorum. Nerede olduunu biliyor musun?"
"Evet," dedim. Bu lgnlk."
"Daha sonra grr myz?"
"Belki."
Ertesi gn Kenar a gittim, nk ukurdalglarnn -Kenar n tesindeki Yaratltan kalma
eserler arayan kiilerin nesillerdir ilk defa dallar askya aldklarn duymutum. Onlara
sorduumda bana derinliklerde tehlikeli faaliyetlerin olduunu sylediler. Hortumlar, ate kanatlar,
yeni yaratlm maddelerin patlamas.
Tenha bir yere oturdum ve aay seyretmeye baladm.
Taktm ubukluyu kullanarak takmadm sorguladm. Onu sardm kalkan kaldrdm zaman
deimez bir tonla konumaya balad, Mandor a git. Tahta k. Aabeyini gr. Anneni gr.

Hazrlklara bala." Onu tekrar sardm ve kaldrdm. Ksa srede bir ey yapmazsam, Mandor
kontrolnn dnda olduumdan kukulanacakt. Umurumda myd sanki?
Buradan uzaklaabilir, belki babamla gider, Deseninin zerinde geliebilecek herhangi bir
atmada ona yardm edebilirdim. Hatta iki ubukluyu da oraya gtrr, oradaki gleri
ykseltirdim. Kendi byme hl gvenebiliyordum.
Ama sorunum tam buradayd. Annemin ve muhtemelen aabeyim Mandor un kontrol altnda, tam
bir kraliyeti olacak ekilde yetitirilmi ve koullandrlmtm. Amber i seviyordum, ama
Saraylar da seviyordum. Amber e kamak, her ne kadar gvende olmam salayacaksa da, tpk
babamla kamak, ya da Coralla veya Coralsz, Glge Yeryzne kamak gibi kiisel sorunumu
zmeyecekti. Hayr. Sorun buradayd, iimde.
Beni ykseltilmi bir yoldan Sawalla gtrecek bir tls ardm. Yolculuk ederken, ne yapmam
gerektiini dndm ve korktuumu fark ettim. Olaylar grnd kadar ileriye giderse, lme
olaslm fazlayd. Alternatif olarak, gerekten istemediim halde birini ldrmek zorunda
kalabilirdim.
Ama her durumda, bir zm olmalyd, aksi halde varoluumun bu kutbunda asla huzur nedir
bilmeyecektim.
nci rengi gkyznn zirvesindeki yeil gnein altnda, mor bir ayn yannda yrdm. Mor-gri
bir ku ardm. Gelip bileime oturdu. Randoma bir mesajla Amber e yollamay dnmtm
onu. Ama nasl denersem deneyeyim, basit bir not yazamadm. ok fazla ey ok fazla eye
dayanyordu.
Glerek kuu serbest braktm. Kydan sradm ve suyun zerinde bir baka yola vurdum.
Sawalla dndm, heykel salonuna gittim. Artk ne yapmam gerektiini ve bunu nasl yapacam
biliyordum. Daha nce, dev yaplara, basit ekillere, karmak ekillere bakarak durduum -ne kadar
gemiti?- yerde durdum.
"Hayalet?" dedim. Buralarda msn?"
Yant gelmedi.
"Hayalet!" diye tekrarladm daha yksek sesle. Beni duyabiliyor musun?"
Hibir ey.
Koz Kartlarm kardm, Hayaletarka ait olan setim.
Parlak bir halka.
Ona younlaarak baktm, ama soumaya balamakta ge kald. Bu salonun ald baz tuhaf
uzamlar dnlnce, bu anlalabilir bir eydi. Ayn zamanda sinir bozucuydu.
ubukluyu kaldrdm. Onu burada, niyetlendiim seviyede kullanmak hrsz alarmn altrmak
gibi bir ey olacakt.
Amin.
Tarota ince bir g hattyla dokunarak, aletin duyarlln artrmaya altm. Younlamam
srdrdm.
Yine, hibir ey.
Daha fazla gle destekledim. Ardndan alglanabilir bir souma geldi. Ama iletiim yoktu.
"Hayalet," dedim, sktm dilerimin arasndan. Bu nemli. Bana gel."
Yant yok. Bu yzden nesneye g akttm. Kart parlamaya balad, zerinde buz kristalleri olutu.
Yaknlarnda kk atrtlar duyuldu.
"Hayalet," diye tekrarladm.
O zaman zayf bir varlk hissi geldi ve karta daha fazla enerji akttm. Elimde paraland ve onu bir
gler ayla yakaladm, tm paralar bir araya getirdim, kk bir vitrayl pencereye bakyor

gibiydim. ine uzanmaya devam ettim.


Sonra, Baba! Bam dertte!" dediini duydum.
"Neredesin? Sorun ne?" diye sordum.
"Karlatm bir eyi takip ettim. Onu kovaladm. Neredeyse matematiksel bir soyutlama. Ad
Kergma. Burada, tekift boyutlu bir arayzde ksl kaldm ve sarmallar izip duruyorum. O zamana
kadar epey eleniyordum."
"Kergmay iyi tanrm. Kergma bir dzenbazdr. Uzamsal konumunu hissedebiliyorum. Dne
kar koyacak enerji patlamalar gndereceim. Sorun karsa bildir. Gelebilecein zaman syle ve
gel."
ubukludan enerji yolladm ve fren etkisi balad. Biraz sonra, Sanrm artk kaabilirim," dedi.
"Gel o zaman."
Aniden Hayalet oradayd, evremde byl bir halka gibi dnyordu.
"Teekkrler, baba. Buna gerekten minnettarm. Yapabileceim bir ey varsa..."
"Var," dedim.
"Ne?"
"Kendini klt ve zerimde bir yere saklan."
"Bilein iyi mi?"
"Elbette."
Dediimi yapt. Sonra, Neden?" diye sordu.
"Aniden bir mttefike ihtiyacm olabilir," diye yantladm.
"Neye kar?"
"Her eye," dedim. Kavga zaman."
"Bundan hi holanmadm."
"O zaman imdi git. Sana kzmam."
"Bunu yapamam."
"Dinle, Hayalet. Bu i byd ve artk bir izgi ekilmeli. Ben..."
Hava samda prldamaya balad. Ne anlama geldiini biliyordum.
"Daha sonra," dedim. Kprdama."
...Ve bir kap belirdi, yeil ktan bir kuleyi ieri almak zere ald: gzler, kulaklar, burun, az,
kollar denize benzer eriminde dnyordu. Son zamanlarda grdm en ilham verici iblis
ekillerinden biri. Ve elbette, hatlarn tanyordum.
"Merlin," dedi. Burada ubukluyla oynadn hissettim."
"Hissedeceini biliyordum," diye yant verdim ve hizmetindeyim, Mandor."
"Gerekten mi?"
"Her adan, aabey."
"Belli bir tahta kma meselesi de dahil mi?"
"zellikle de o."
"Mkemmel! Peki burada ne iler eviriyordun?"
"Kaybettiim bir eyi aryordum."
"Bu baka bir gn bekleyebilir, Merlin. u anda yapacak ok eyimiz var."
"Evet, bu doru."
"Daha ho bir ekil al ve benimle gel. Tahta ktktan sonra yapacaklarn konumalyz. Hangi
Evler basklanacak, kimler yasad ilan edilecek-"
"Hemen Dara ile konumalym."
"nce sana biraz bilgi vermeyi tercih ederim. Gel! Dei de gidelim!"

"u anda nerede olduunu biliyor musun?"


"Gantuda, sanrm. Ama onunla daha sonra konuuruz."
"Yannda Koz Kart yoktur, deil mi?"
"Korkarm yok. Senin yannda bir deste tadn sanyordum?"
"Tayorum. Ama bir gece ierken onunki yanllkla yok edildi."
"Fark etmez," dedi. Dediim gibi, onu daha sonra grrz."
Konuurken ubukluda kanallar ayordum. Onu bir g hortumunun merkezinde yakaladm.
indeki dnm srecini grebiliyordum ve onu tersine evirmek, yeil ve dnen kuleyi ykp,
siyah ve beyazlara brnm, ak sal ve ok sinirli grnen bir adama dntrmek kolayd.
"Merlin!" diye haykrd. Neden beni deitirdin?"
"Bu ey beni bylyor," dedim, ubukluyu sallayarak. "Yalnzca neler yapabildiini grmek
istemitim."
"Artk grdn," dedi. imdi ltfen beni eski halime getir ve kendin iin daha uygun bir ekil bul."
"Bir dakika," dedim, o eriyip akmaya alrken. Seni tpk olduun gibi istiyorum."
abasna kar onu tuttum ve havada alev alev bir dikdrtgen izdim. Bir dizi hzl hareket onu
annemin kaba bir resmiyle doldurdu.
"Merlin! Ne yapyorsun!" diye bard Mandor.
Bir nakil bysyle uzaklama abasn bastrdm.
"Toplant zaman," diye bildirdim. Bana tahamml et."
nmde asl duran doalama Koz Kartna bakmakla yetinmedim, bedenimde ve evremde
dnen enerjilerle dpedz saldrdm ona.
Aniden Dara yarattm erevenin iinde duruyordu. Uzun boylu, kmr karas gzleri yeil
alevden.
"Merlin! Neler oluyor?" diye haykrd.
Hi bu ekilde yapldn duymamtm, ama iletiimi korudum, gelmesini emrettim ve ereveyi
sndrdm. Yaklak iki metre boyunda ve fke pskrerek nmde duruyordu.
"Bunun anlam ne?" diye sordu.
Onu da Mandor gibi yakaladm ve insan boyutuna dndrdm.
"Demokrasi," dedim. Bir an iin hepimiz benzer grnelim."
"Bu komik deil," diye karlk verdi ve deimeye balad.
abasn iptal ettim.
"Hayr, deil," diye yant verdim. Bu toplanty ben dzenledim ve benim koullarma gre
yryecek."
"Pekala," dedi, omuzlarn silkerek. Bu kadar acil olan ne?"
"Taht meselesi."
"Konu halledildi. Taht senindir."
"Peki ben kimin olacam?" Bir ubukluyu dierinden ayrmalarnn yolu olmadn umarak sol
elimi kaldrdm. Bu ey byk gler veriyor. Ayn zamanda, kullanm karsnda bir bedel alyor.
Takan etkileyecek bir by tayor."
"Swayhille aitti," dedi Mandor. Seni onun varlnn gcne altrmak iin yz sana
ulatrdm. Ve evet, bir bedel var. Takan bunu kabul etmeli."
"Onunla mcadele ettim," diye yalan syledim ve artk efendisi benim. Ama asl sorunlar kozmik
deildi. Sizin bylerinizin zorlamalaryd."
"Bunu inkar etmiyorum," dedi Mandor. Ama bunun iin ok iyi bir sebep vard. Tahta kmaya
gnlszdn. Bir zorlama unsuru eklemek zorunda hissettim kendimi."

Bam salladm.
"Bu yeterli deil," dedim. Daha fazlas vard. Beni sizin hizmetkarnz yapmak iin tasarlanm bir
ey vard."
"Gerekliydi," diye karlk verdi. Uzun sre uzakta yaadn. Yerel siyasi sahneyi iyi bilmiyorsun.
Dizginleri alp dilediin yne gitmene izin veremezdik. Aptalca davranlarn pahalya mal olaca
byle bir zamanda deil. Evin seni kontrol etmek iin bir yola ihtiyac vard. Ama bu yalnzca
eitimin tamamlanana kadar srecekti."
"Senden kuku duymama izin ver, aabey," dedim.
Daraya bakt, o hafife ban sallad.
"O hakl," dedi Dara ve ii renene kadar geici bir kontrol mekanizmasnda yanl bir ey
gremiyorum. Ortada aksine izin verilemeyecek kadar ok ey var."
"Bu bir kle bysyd," dedim. Beni tahta kmaya ve emirlere itaat etmeye zorlayacakt."
Mandor dudaklarn yalad. lk kez endie belirtisi gsterdiini gryordum. Bu beni hemen
dikkatli olmaya yneltti ama biraz sonra bunun hesapl bir dikkat ekme yntemi olabileceini
anladm. Savunmam ona odakladm ve elbette, saldr Daradan geldi.
Bir s dalgas zerimden geti. Dikkatimi hemen kaydrdm, bir engel yaratmaya altm. Bu
ahsma bir saldr deildi. Yattrc, zorlayc bir eydi. Onu uzak tutmak iin mcadele ederken
dilerimi gsterdim.
"Anne..." diye hrladm.
"Gerekli nlemleri eski yerine koymalyz," dedi duygusuz bir sesle, benden ok Mandor a.
"Neden?" diye sordum. stediin eyi elde ediyorsun."
"Taht yeterli deil," diye yant verdi. Bu konuda sana gvenmiyorum ve gven art."
"Bana hi gvenmedin," dedim, bysnden kalanlar iterek.
"Bu doru deil," dedi ve bu teknik bir mesele, kiisel deil."
"Mesele her ne ise," dedim, ben yokum."
Mandor bana bir fel bys frlatt ve onu ittim. Artk her eye hazrdm. Ben bunu yaparken, Dara
bana Kargaa Frtnas olduunu fark ettiim karmak bir eyle saldrd. kisiyle birden, byye
kar by ma yapacak deildim. yi bir bycnn yarm dzine asl bys olabilir. Onlarn
akllca kullanm genellikle bu tr durumlarla baa kmak iin yeterlidir. Bir by dellosunda,
onlarn kullanlma stratejileri oyunun nemli bir parasdr. Byler bittii zaman iki taraf da hl
ayaktaysa, kaba kuvvetle savamak zorunda kalrlar. O zaman, kim daha fazla gc kontrol ediyorsa,
o stn kar.
Kargaa Frtnasna kar bir emsiye atm, Mandor un Astral Sopasn savuturdum, annemin
Ruh Blnmesi srasnda kendimi bir arada tuttum, Mandor un Karanlk Kuyusunda duyularm
korudum. En nemli bylerim bayatlamt ve ubukluya gvenmeye baladmdan beri yeni by
asmamtm. oktan kaba kuvvet kullanma durumuna dmtm.
Neyse ki, ubuklu daha nce yapabildiimden daha fazlasn kontrol edebilmemi salyordu. Tek
yapmam gereken onlarn bylerini tketmesini beklemekti, sonra tm hnerler ortadan kalkacakt.
Onlar yoracak, tketecektim.
Mandor bir tanesini yaklatrd, Elektrik Kirpinin bir srtnmesiyle canm actt. Ama onu bir g
duvaryla perian ettim ve her yne akan, dnen disklerden oluan bir sisteme arptm. Dara sv
aleve dnt, kvrand, dalgaland, emberler ve sekizler halinde akt, yaklap uzaklarken
evremde dnmeleri iin bana keyif ve ac kabarcklar frlatt. Onlar frtnaya geri frlatmaya, o
porselen surat paralamaya, kuleleri, iinde delikler olan aile gruplarn, yan geometrileri

skmeye altm. Mandor kuma dnd, zerine yayld yapdan akmaya alt, sar bir hal oldu,
bana doru srnd.
Etkileri grmezden geldim ve onlar enerjilerle dvmeye devam ettim. Haly atee frlattm,
stlerine yzen bir eme braktm. Giysilerimdeki ve salarmdaki kk ateleri silkeleyerek
bilincimi sol omzumdaki ve bacamdaki uyuuk noktalara akttm. Ufalandm ve Darann zlme
bysne hkim olunca kendimi topladm. Mandor un Elmas Kpkn paraladm ve Hkm
Zincirlerini sindirdim. kez, insan eklimi daha uygun eylere dntrdm, ama hep insan
ekline geri dndm. Suhuyun yapt bitirme snavlarndan bu yana byle egzersiz yapmamtm.
Ama nihai avantajn bana ait olduu akt. Onlarn tek gerek anslar beni hazrlksz yakalamakt
ve o ans gitmiti. ubukludaki tm kanallar atm, Deseni bile korkutacak bir ey ama, imdi
dnyorum da, beni sanki uyuturmutu. Mandor u, onu iskelete eviren, sonra aniden eski haline
getiren bir g klahnda yakaladm. Daray ivilemek daha zordu, ama btn kanallarla
saldrdmda, onu niyetlendiim heykele dnmekten kurtaran tek ey bana yedekte saklad bir
Sersemletme bysyle vurmas oldu. Bunun yerine lml eklinde kald ve ar hareketlere
mahkum oldu.
Bam iki yana salladm, gzlerimi ovaladm. nmde klar dans ediyordu.
"Tebrikler," dedi Dara, yaklak on saniye iinde. Dndmden daha iyiymisin."
"Ve iim henz bitmedi," diye yant verdim, derin derin nefes alarak. Bana yaptnzn aynsn
size yapmamn zaman geldi."
Onlar kontrolm altnda tutacak byy tasarlamaya baladm. O srada annemin ar ar
glmsediini grdm.
"Seninle -biz -baa kabiliriz -sanmtm," dedi, hava nnde prldamaya balarken.
Yanlmm."
nnde Logrus mgesi belirdi. Annemin yz hatlar hemen canllk kazand.
Sonra mgenin korkun bakn hissettim. Bana hitap ettii zaman, o deiken ses sinir sistemimi
paralad.
"natlnla baa kmak zere arldm, ey kral olacak adam."
Aynalar Evi yklrken aadan bir atrt geldi. O tarafa baktm. Dara da yle. Ayaa kalkmaya
alan Mandor da.
Yanstan yzeyler havaland, bize doru szld. Hemen her tarafmza dalarak, yzlememizi
saysz adan yansttlar, tekrar yansttlar. Grnt sersemleticiydi, nk mekann kendisi
arplm, evremizde bklm grnyordu. Ve her grntde bir k halkas tarafndan
evrelenmitik, ama mutlak kaynan seemiyordum.
"Merlinin yanndaym," dedi Hayalet bir yerden.
"Yap!" diye bildirdi Logrus mgesi. Amber de beni engelledin!"
"Deseni de," dedi Hayalet. Bence dengeliyor."
"imdi ne istiyorsun?"
"Merlinden ellerini ek," dedi Hayalet. Burada saltanat srerken ayn zamanda hkmedecek.
zerinde ipler olmadan."
Hayaletin klar ember izmeye balad.
ubukluyu harekete geirdim, tm hatlarn atm, Hayaleti bulup ona enerji aktmay
umuyordum. Ama iletiim kuramadm.
"Buna ihtiyacm yok, baba," dedi Hayalet. Ben zaten Glgedeki kaynaklara ulaabiliyorum."
"Kendin iin ne istiyorsun, yap?" diye sordu mge.
"Beni seven bir kiiyi korumak."

"Sana kozmik byklk nerebilirim."


"Zaten nerdin. Reddettim, unuttun mu?"
"Hatrlyorum. Ve hatrlayacam." Devaml kayan ekilden entikli bir duyarga, k halkalarndan
birine yaklat. Karlatklar zaman kr edici bir alev fkrd. Ama gr am temizlendii zaman
hibir ey deimemiti. Pekala," dedi mge.
"Hazrlkl gelmisin. Henz seni yok etmek iin kendimi zayflatma zamanm gelmedi. Bir bakas
tereddt etmemi beklerken deil."
"Kaosun Leydisi," dedi, Merlinin dileklerini kabul etmelisin. Saltanat aptalca bir ey olursa,
kendi eylemleriyle kendisini yok edecek. Basiretli olursa, iine karmadan istediin eyi elde etmi
olacaksn."
Annemin yznde inanamaz bir ifade belirdi.
"Amberin olu ve oyunca nnde gerileyecek misin?" diye sordu.
"Ona istedii eyi vermeliyiz," diye kabul etti mge, imdilik. imdilik..."
O kaybolurken hava lk att. Mandor un kck glmsemesi sonsuzlua yansd.
"Buna inanamyorum," dedi Dara, iek suratl bir kedi, sonra yeil alevlerden bir aa olurken.
"Neye istersen inan," dedi Mandor ona. O kazand."
Aa sonbaharna alevlendi ve yok oldu.
Mandor bana ban sallad.
"Umarm ne yaptn biliyorsundur," dedi.
"Ne yaptm biliyorum."
"Nasl anlarsan anla," dedi, ama tavsiyeye ihtiyacn olursa, sana yardm etmeye alrm."
"Teekkrler."
"le yemeinde konumak ister misin?"
"imdi deil."
Omuzlarn silkti ve mavi bir hortum oldu.
"O zaman grrz," dedi sesi hortumun iinden, uup gitmeden nce.
"Teekkrler, Hayalet," dedim. Zamanlaman olduka iyilemi."
"Kaosun solu zayft," diye yant verdi.
Gm, siyah, gri ve beyaz, yeni giysiler ardm. Onlar Jurtun dairesine gtrdm. Anlatacak
uzun bir hikayem vard.
Az kullanlan yollarda yrdk, Glgeden getik, sonunda Desend Savann son sava
alanna ulatk. Buras yllar iinde kendini iyiletirmi, orada olan eylere dair hibir iz
brakmamt. Corwin uzun uzun, sessizlik iinde bakt.
Sonra bana dnd. Her eyi dzenlemek, daha kalc bir denge salamak ve istikrar kazanmasn
temin etmek iin aba gerekecek," dedi.
"Evet."
"Sence bir sre iin bu uta olaylar sakin tutabilir misin?"
"Fikir bu," dedim. Elimden geleni yaparm."
"imizden herhangi birinin yapaca da bu," dedi. Tamam, Random neler olduunu bilmeli,
elbette. Rakibi olarak karsna kman nasl karlayacak, emin deilim, ama hayat bu."
"Ona sayglarm ilet. Bill Rotha da."
Ban sallad.
"Ve iyi anslar," dedim.
"Hl gizem iinde gizemler var," dedi. Elime bir eyler geer gemez, neler rendiimi
iletirim."

Yaklat ve bana sarld.


Sonra, O yz ykle ve beni Amber e gnder." dedi.
"oktan yklendi," dedim. Gle gle."
"...Ve merhaba," diye yant verdi, bir gkkuann kuyruunun ucundan.
Sonra, Kaosa giden uzun bir yry iin geriye dndm.

ONUNCU CLT ve SER






SON

Yaynevi
thaki Yaynlar
Fantastik Kurgu
Amber Yllklar 1. Cilt - 10.Cit
1-Amber'de Dokuz Prens
2-Avalon'un Tfekleri
3-Tekboynuzun areti
4-Oberon'un Eli
5-Kaos Saraylar
6-Kyametin Koz Kartlar
7-Amber Kan
8-Kaos mgesi
9-Glgelerin valyesi
10-Kaos Saraylar
Roger Zelazny
zgn Ad: Voe Chronicles of Amber
ngilizceden eviren: Bar E. Alkm ve Niran Eli
Redaksiyon: Snmez Gven ve Gamze Sar ve Umut Kayalolu
Bu eser, yazar ve ajans Ralph M. Vicinanza, Ltd. ile yaplan anlamaya dayanarak yaymlanmtr.
Eserin telif haklar, Kesim Telif Haklar Ajans A. . araclyla alnmtr.
Yayn Koordinatr: Fsun Ta
Sanat Ynetmeni: Murat zgl
Sayfa Dzeni ve Baskya Hazrlk: Yeim Ercan
Kapak ve Bask: Kitap Matbaaclk
Cilt: Fatih Mcellit
thaki Yaynlar
Mhrdar Cad. lter Ertzn Sok. 4/6 81300 Kadky stanbul
Tel: 0216 330 93 08 Faks: 0216 349 14 35 penguenithaki@superonline.com
www.ithakiyayinlari.com

Yazar Hakknda
ROGER ZELAZNY
1937 ylnda dodu. lk yks olan Passion Play 1962 ylnda Anazing Stories'de yaymland.
Zelazny hzla nlenerek 1965 ylnda He W1JO Shapes ve The Doors of His Face, The Lamps of His
Mouth ile Nebula dlleri kazand. Bunu 1966'da This Immortal isimli romanyla Hgo dl izledi.
Ik Tanrs (Lord of Light) da 1968 ylnda Hugo dlne layk grld.
1976 ylnda Home is tbe Hangnan adl eseriyle hem Hgo hem Nebula, 1986'da Twentyty-For
Views of Mont Fuji, 1982'de Unicom Variation ve 1987'de Pennafrost ile Hugo dlleri kazand.
1995 ylnda ld.

1 Wanderjahr (AL): Gezerek geirilen bir yl. (YHN.))


2 (Lat.) Zaman uuyor. (YUN.)
3 Walpurgis: Sekizinci yzylda yaam bir azize. (YHR)
4 (hp.) De nada: Bir ey deil. (YHN.)
(Fr.-I.at.) Makinadan kan tanry araynz. (Y.N.)

You might also like