Professional Documents
Culture Documents
Abstract Vad and vad are the two important concepts that Kelam emphasizes. In
daily life, the equivalent of vad is reward and the equivalent of vad is sin. In other
words, it is a reality that each devout person aims to gain rewards and therefore go to
heaven and refrain himself from commiting sins and as such go to hellfire. However,
because of the creation of human being, he has the potential to gain reward and also
commit sin. To have such a structure indicates that his actions are entitled to be free
and he has the right to choose the good and evil freely. Islam regards this basic principle: the reality of being in this world for humanbeing is to be tested and the hereafter
is a place where humanbeings are questioned for their good or bad deeds. For this reason the Almighty Creator has given them the reason, and also informed them which
deeds involves sins and good deeds. He promised the obedient the reward and warned
the rebels of punishment.
Key words: reward, punishment, paradise, hellfire, major sin, divine justice
Giri:
Gnlk hayatmzda deer yarglar ile ilgili kullandmz baz kavramlar
vardr. Biz iinde yaadmz dnyay onlarla yarglar ve deerlendiririz. rnein,
tpla ilgili alanda salkl-hasta, ticaretle ilgili alanda kar-zarar, hukukla ilgili alanda
meru (legal)-gayri meru (illegal), ahlakla ilgili alanda iyi-kt, dinle ilgili alanda
ise sevap-gnah kavramlar ile deerlendirmelerde bulunuruz. Genellikle dinler de
dini emirlere uyanlarn sevap, uymayanlarn gnah (ikab) kazanacaklar ilke olarak
kabul edilir. Buna gre bir Mslman ilahi otoriteye uyduu vakit sevap, uymad
vakit de gnah kazanr. Ahirette de bu kazandklarna gre muamele grr. Dier bir
ifade ile itaatkar kii sevap kazannca ahrette cennete, isyankar da gnah kazannca,
cehenneme girecektir.
Bu konu, slam dnce sisteminin ilk teekkl dnemin de tartlmaya balanm, her itikad mezhep kendi sistemine gre deerlendirmelerde bulunmutur.
Konu tartlrken nce gnah kavram ve kapsam alan zerinde durulmu, sonra da
gnahlar ileyenlerin durumlar, onlarn cehennemde kal sreleri tartlmtr.
Buna bal olarak da af ve efaat meselesi tartlmaya dahil edilmitir.
Gnmzde de ayn konularn benzer ekilde tartld grlmektedir. Bazlar byk gnah ileyenleri slamn dna itmekte, bazlar ise gnahlar fazla
umursamamakta ve peygamberin veya efaat edeceklerine inandklar kiilerin efaatlarna gvenerek gnah ilemekte bir saknca grmemektedirler. Buna bal olarak
158
____________________________________________________________________________
sevap-gnah, cennete girip girmeme, cehennemde ebedi kalma gibi konular yzeysel olarak tartlmaktadr. Bu konularla ilgili bilgilerin, lkemizde kaleme alnan
kelam ve akid kitaplarnda ayn ekilde yzeysel olarak ilendikleri grlmektedir.
Bundan dolay, bu konularda Kelam ilmi asndan bir aratrmann yaplmasna
ihtiya duyulduu ortadadr. Biz de bu ihtiyaca bir nebze cevap verebilmek iin bu
aratrmay yapmaya karar verdik. Konu aratrlrken, ulaabildiimiz Kelam alanndaki eski ve yeni kaynaklara bavurduk. Bu makalenin amac, dinin temel kavramlarndan olan sevap ve gnah kavramlarnn sonular bakmndan ortaya konmas, yaplacak yeni aratrmalara da katk salamasdr.
2- Vad ve Vad Kavramlarnn Szlk Anlamlar ve Tanmlar :
Vad, vad ve mad kelimeleri vaade, yed fiilinden trenmi isimlerdir.
Vaada fiili, sz verdi, vaadde bulundu, anlamna gelmektedir. Ayn kkten gelen
evada fiili de erle, ktlkle, fenalkla tehdit etti, gzda verdi anlamnda kullanlmaktadr. Vad kavram hem hayr ve iyilikle, hem de erle; ktlk ve fenalkla
ilgili olarak kullanlmakta fakat; vadise sadece erle; ktlk ve fenalkla tehdit
etmek anlamnda kullanlmaktadr.1 Daha sonralar slam literatrnde Vad kelimesinin Allah tarafndan verilen mkafat szne , vadkelimesinin de Allah tarafndan verilen ceza (ikb) szne tahsis edildii grlr.2
Mtezile alimlerinden Kd Abdulcebbar b. Ahmed (. 415 / 1024) Vadi yle tanmlamaktadr : Vad gelecekte bakasna bir yarar salamay veya bir zarar
engellemeyi ieren her trl habere denir.3
Ear alimlerinden ehristan (l. 548/1153) de Ehl-i Snnet vel-Cemaatn
Vad ve vadi yle tanmladklarn kaydetmektedir: Allahn ezeli olan kelam,
emrettii eylerde vaadde bulunmu, nehyettii eylerde ise vadde bulunmutur.
Kim kurtulua erip dllendirilirse, bu Allahn Vadinden dolaydr; bir kimse de
helk olup azaba mstahak grlrse, bu da Allahn vadinin sonucudur.4
Vad ve vadkonusunu, Kelam ekolleri farkl ekillerde ele almakta ve kendi
Kelam sistemlerine gre izah etmeye almaktadrlar.
3-Mtezilenin Vad ve VadKonusuna Bak:
Mezhepler tarihilerinin Mtezileyi farkl isimlerle zikrettikleri grlmektedir. Mtezilenin be ilkesinden birinin Vad ve Vad ilkesi olmas, onun
2
3
4
159
_____________________________________________________________________________________
_________________
5
6
7
8
9
10
11
160
____________________________________________________________________________
Yce Allaha adalet sfatn nisbet etmek, Ondan zulm nefyetmek demek olur.12
Netice olarak Mtezile, insann fiillerinden sorumlu tutulabilmesi iin onun fiillerinin Allah tarafndan yaratlmad ve kendisi tarafndan icat ve ihdas edildiini kabul etmek, demektedir.13
Bu aklamalar bize Vad ve vadkonusunun adalet prensibiyle dorudan
ilikisinin olduunu gstermektedir.
b-Hsn-Kubuhun Vad ve Vadkonusu ile likisi:
Mtezile, Vad ve vadmeselesinin ayn zamanda hsn ve kubuh meselesi
ile ilikili olduunu sylemektedir.
Hsn kelimesi szlkte gzel, mutluluk veren ve beenilen her ey anlamna gelmektedir.14 Kubuh kelimesi de irkinlik, istenmeyip nefret edilen eyler
anlamna gelmektedir.15 Terim olarak hsn, iledii vakit failini yerilmeye layk
klmayan, vlmeye layk kylan ey anlamna gelmektedir.16 Kubuh ise, bir ie
gc yetip iledii vakit, failini yerilmeye layk klan ey demektir.17
Mtezileye gre fiillerin, vg (medh) ve yergi (zem), sevab (dl) ve ikab
(ceza) gibi kavramlarla nitelenebilmeleri iin baz artlar bulunmaktadr. Bu artlardan biri, ktlenmeyi hak eden irkin bir ey ve vlmeyi hakeden de gzel bir ey
olmas bakmndan fiile yneliktir. Dieri de fiilin irkinliini veya gzelliini
bilmesi bakmndan faile aittir. Ceza ve mkafat hak etme art ise vg ve yergiye
layk olma artdr. Ayrca bunlara, failin dllendirilmeye veya cezalandrlmaya
elverili bir kii olma art da ilave edilmektedir.
vg ve yergiyi hak etme hususunda etkin olan ey, emredileni (vacibi) yapmak, irkin olandan (yasaklanandan) kanmaktr. Yce Allah bizleri meakkatli
fiilleri yapmakla ykml tuttuuna gre, bunlarn karlnda bizleri mkafatlandrmas gerekir. Bu da adaletin gereidir. Eer bu meakkatli fiillerin karlnda
sevap yoksa, bu durumda Allah h- zalim olur ve hikmetsiz i yapm olur ki
Yce Allah ta bundan mnezzehtir.18
Mtezileye gre maarifin ( dnyev faaliyetlerin) tm akl yoluyla bilinir;
bunlarn akl kullanmak ve dnmek suretiyle bilinmesi vaciptir. Nimete kretmenin gereklilii, vahiy gelmeden ncede bilinebilir. Gzellik ve irkinlik, gzel ve
12
13
14
15
16
17
18
Ammara, s .69.
Kd Abdulcebbar, s . 323.
sfahan, s.117; Topalolu, Bekir-elebi, lyas, Kelam Terimleri Szl, stanbul, 2010,
s.135.
sfahan, s .404; Topalolu, B-, lyas, s. 135.
Kd Abdulcebbar, s. 326
Kd Abdulcebbar s .4
Kd Abdlcebbar, s . 61-619; Marib, Ali Abdulfettah, el-Frakul-Kelamiyyetilslamiyye, Msr, 1986, s.262-263.
161
_____________________________________________________________________________________
_________________
19
20
21
22
23
24
25
26
27
ehristan, I, 64.
Near,1.436
Marib, s. 258.
Mrcie,Hz. Ali ile Muaviye arasndaki olaylar hakknda herhangi bir hkm vermeyip
bunu ahirete, Yce Allahn hkmne erteleyenler olarak bilinen gruptur. Bkz. Badad,
Ebu Mansur Abdulkadir b. Tahir b. Muhammed, El-Fark beynel-Frak, Kahire,1988,s.177
Ear, Ebul-Hasan Ali b. smail, Makalatul-slamiyyin ve htilaful-Musallin, Beyrut,
1990, s.220.
Ammara, s .92
Curcn, Ali b. Muhammed b. Ali, Kitabut-Tarifat, Beyrut, 1992, s.235.
Mslim, Ebul-Hseyin b. el-Haccac, el-Camius-Sahih, stanbul,1992, man, 144.
Ear, II, s.168; Badadi, s.54.
162
____________________________________________________________________________
28
29
30
31
32
33
34
35
Kd Abdulcebbar, s. 648.
Kd Abdulcebbar,s. 666.
Kd Abdulcebbar s.650; el-Maribi, s .265.
Subh, Ahmet Mahamut, F lmil-Kelam, Beyrut, 1985, I, 157.
Yazar bu ifade ile onlarn etrafndada lmsz genler dolar(Vaka, 56/17; nsan,
76/19) ayetlerine atfta bulunarak cennetteki bu ocuklarn dier insanlardan farkl varlklar olduklarna iaret etmek istemitir.
Kd Abdulcebbar, s 650.
Kd Abdulcebbar, s. 651.
nfitar, 82/14.
163
_____________________________________________________________________________________
_________________
er ilerse onu grr36 anlamnda ki ayetler gibi Allah katndan gelen ve gelii
umumi olan haberlerin, haklarnda haber gelmi olanlardan haram helal, helal haram grenlerin oluturduu ortak snfn tamamn kapsamamas mmkn deildir.
Haberin zel olmas veya kendisinden istisna yaplm olmas caiz deildir. Haberin
bildirimi aktr, istisna ve zel olu ak deildir. Haberle birlikte onu tahsis edecek
veya aklen tahsisini gerektirecek bir durum olmadka, umumi olarak gelmi bir
haberin zel bir haber olmas caiz deildir. Yine haberin zel olmas ve zel oluunun haberden sonra gelmesi de caiz deildir.37
Mtezilenin ortaya koyduu bu kurallara gre, bir ayeti tahsis edecek bir durum olmadka, umum olan anlamn hususa evirmek gereksiz olur ve istisna da
yaplmaz. Vadhakknda gelen haberler, umum lafzlarla gelmitir, herhangi bir
tahsis edici de gelmemi ve istisna da yaplmamtr. Bundan dolay da byk gnah
ileyenin vadayetlerinden istisnas da caiz olmaz.38
Kd Abdulcebbar vadhakknda gelmi ayetlerden birounu kaydetmi ve
onlarn umum ifade ettiklerini sylemitir. rnek olarak unu kaydedelim: Her kim
Allaha ve Resulne isyan edip hududunu aarsa,Allah, onu da iinde sonsuza kadar
kalaca bir atee sokar. Ona rezil edici bir azap vardr.39Yine o unlar syler:
Allah Tel aslere atele azabedebileceini ve orada ebedi olarak kalacaklarn bu
ayette haber vermitir. As kelimesi, fask ve kafiri birlikte kapsamaktadr ve ikisine
de hamletmek gerekir. nk Allah dierini deil de sadece onlardan birini kasdetmi olsayd, elbette ki onu aka beyan ederdi; beyan etmediine gre ayet bizim
dediimize delalet etmektedir. Allah bu ayette fask deil de kafiri kasdetmi olsayd hududunu aanlar ifadesiyle yalnzca kafir kasdedilmi olurdu ve bu durumda
fask Allahn hududunu amam olurdu.40
d-Vad ve Vadin efaatle ilgisi:
Vad ve vadilkesinin ilgili olduu konulardan birisi de efaat konusudur.
efaat birinin nne dp iini grmek; birinin balanmas iin af dilemek
anlamna gelir. Terim olarak gnahkar mminin affedilmesi, gnah olmayanlarn
ise derecelerinin ykseltilmesi iin izin verilen kimselerin Allah nezdinde araclk
yapmas diye tanmlanabilir.41
36
37
38
39
40
41
Zilzal, 99/7-8
Ear, I, 336.
Marib, s. 266.
Nis, 4/14.
Kd Abdulcebbar, s. 657.
Topalolu, B-. lyas, s. 287
164
____________________________________________________________________________
Kurana gre efaat ahirete ait bir ilem olup, Allahn veya Onun izin verdii42 kimselerin yapaca bir tasarruftur. Hz. Perygamber de bir hadisinde mmetinden gnah ileyenlere efaat edeceini43 , irke denlerin efaatten istifade edemeyeceini44 haber vermitir.45
Mtezile tevbe etmeden len ve byk gnah ilemi olanlara (fasklara) efaat edilmesini, ilah adalet anlaylarna aykr bulduklar iin reddetmektedirler.
Onlara gre dl (sevab) hak etmeyen birine dl (sevab) vermek irkindir46. Buna
gre tevbe etmeden len byk gnah sahipleri de efaat ile cehennemde ebedi kalmaktan kurtulamazlar. nsan ancak gnahlarndan samimi bir tevbe kurtarr47.
Mtezile yle bir gnden saknn ki, o gnde kimse kimseden yana bir ey
deyemez,kimseden fidye kabul edilmez, kimseye efaat fayda veremez, onlara hibir
yardm da gelmez48; Zalimlerin ne dostu ne de dinlenecek efaats vardr49 gibi
ayetleri ve benzerlerini 50 iddialarna delil getirmektedirler. Kd Abdulcebbar Hz.
Peygamberin efaatim mmetimden byk gnah ileyenler iindir51 hadisi hakknda ncelikle bu hadisin shhati sabit deildir; ayet sahih olsa bile, Hz. Peygamberden had tark ile nakledilmitir. Bundan dolay onu delil olarak kullanmak
doru deildir. Sonra bu haber, Hz. Peygamberden rivayet edilmi olan: Kouculuk eden, devaml arap ien ve engel karan cennete giremez52 eklindeki hadis
ve Herhangi bir kimse kendisini bir demir paras ile ldrrse, kyamet gnnde o
demir paras elinde karnna vurarak ebedi ve daimi surette cehennemde azab olunacaktr53 hadisine aykrdr54 demektedir.
Mtezile, byk gnah ileyip tevbe etmeden lenlere Hz. Peygamberin efaatini reddetmekle birlikte, Onun efaati sayesinde cennette mminlerin derece ve
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
Enbiya, 21/28
Ebu Davud, Sleyman b.Eas es-Sicistn, Snen, stanbul,1992, Snnet, 21; Tirmizi,
Ebu sa Muhammed, Snen, stanbul,1992, Kyamet, 11.
Buhari, Ebu Abdillah Muhammed b. smail, el-Camius-Sahih, stanbul,1992, Tevhid, 19.
elebi, lyas, slam nan Sisteminde Aklclk ve Kd Abdulcebbar, stanbul, 2002, s.339
Kd Abdulcebbar, s. 689
Suphi, I, 158
Bakara, 2/123
Mmin, 40/18
Zuhruf, 43/86; Rum, 30/13; Bakara, 2/48
Ebu Davud, Snnet, 21; Tirmizi, kyamet, 11; bn Mace,Ebu Abdillah Muhammed b.
Yezid el-Kazvin, Snen,stanbul,1992, zhd, 37
Mslim,Ebul-Huseyn b. el-Haccac,el-Camius-Sahih,stanbul,1992, man, 168
Buhar, Cenaiz, 83; Mslim, man, 175-177; Tirmiz, man, 16
Kd Abdulcebbar, s. 690,691
165
_____________________________________________________________________________________
_________________
makamlarnn ykseleceini kabul etmektedir55. Onlara gre efaat adaletle badamayan bir araclk, Vad ve vade aykr bir ilemdir. Bundan dolay hikimse ahirette Allah katnda bir bakasna efaat etme imknna sahip olmayacaktr.
4-Ehl-i Snnetin Vad ve VadKonusuna Bak
Ehl-i Snnet Kelamclarndan birou Vad ve vadkonusunu bamsz bir ilke olarak ele almak yerine el-Esm vel-Ahkam blm iinde tartmay tercih
etmilerdir. Onlar, Vad ve vadkonusunda daha ok Mtezilenin tezlerini eletirip
onlara cevap vermek suretiyle kendi dncelerini ortaya koymaya almlardr.
Biz onlarn grlerini tpk Mtezilenin grlerini aktardmz gibi ilah adalet,
hsn ve kubuh, byk gnah ileyenin durumu ve efaat balklar altnda ortaya
koymaya alacaz .
a- Ehl-i Snnet Kelamclarnn adalet anlaylar:
Ehl-i Snnet Kelamclar da adaletin bir eyi yerli yerine koymak56 olduu
anlamndan hareket ederek Allahn adaletini izaha almaktadrlar. Onlara gre
Allahn fiillerinde adil olmas demek, Onun mlknde (egemenlik alannda) ve
milkinde (varlk leminde) istediini yaparak , ilim ve meetiyle hkmederek tasarrufta bulunmasdr57. Zulm ise bunun zdddr, yani Allahn, hkmederken hakszlk (cevr) etmesi, tasarrufta bulunurken zulmetmesi dnlemez.58 Eer O nimet
verirse; bu Onun fazl ve ihsandr, eer azap ederse, bu da Onun adaletidir. Zaten
zulm
bakasnn
sahip
olduu
alanda
haksz
olarak
tasarrufta
tr59.Hatrlanaca zere Mtezile adaleti tanmlarken hikmet ve maslahata uygun
artn ileri srmektedir. Ehl-i Kble Allah Tel nn adalet ve hikmetle vasfland,
bunlarn kart olan zulm ve hikmetsizlikten(sefehten) mnezzeh olduu noktasnda ittifak etmekle beraber hangi eyin adalet veya zulm, hikmet veya sefeh olduu
konusunda ihtilaf etmilerdir. Mtezile hikmet, failine veya bakasna yarar salayan eydir, sefeh ise bunun zdddr derken, Eariler hikmet failinin maksat ve
iradesine uygun olarak meydana gelen fiildir, sefeh ise bunun zdddr eklinde tarif
etmilerdir. mam Maturid ve ona tabi olanlar ise yle tanmlamlardr: Hikmet
neticesi iyi ve gzel olan (vgye layk olan) eydir, sefeh ise, bunun zdddr.60
55
56
57
58
59
60
166
____________________________________________________________________________
Eari kelamclar, Yce Yaratcnn hakm ( hikmet sahibi ) olduunu reddetmezler. Onlara gre bu, Onun salam ve sanatkarne i yapmas, kendi ilim ve iradesine
uygun olarak yaratmas ile ortaya kar. Bu da Onun fiillerinde bir amacnn ve
maksadnn olduu anlamna gelmez. nk O, fayda ve amatan mnezzehtir61.
Mtezilenin Vad ve vadkavramlarn tanmlarken, Allahn kendi emirlerine itat edenleri dllendirmesinin, isyankrlar da cezalandrmasnn kendisine
vacip olduu ve bunun da Onun adaletinin bir gerei olduu kaydedilmiti.
Earler ve Maturlere gre ilah emirlere itaat eden kiiye sevap vermek mutlak
bir hak olmad gibi isyankrlara da verilecek ceza mutlak bir ceza deildir, dllendirmek ise Allah tarafndan bir fazl ve ltuftur. Cezalandrmak ise Allaha vacip
deildir. Ondan meydana gelecek her ey adalettir. Allahn dl olarak Vadettii,
ceza olarak tehditte bulunduu eyler, Onun hak sz ve doru Vadidir. Btn
bunlar Allaha vacip deildir62. Allaha hibir ey lazm gelmedii gibi Ona hibir
ey de zorunlu deildir. O dilediine ac ektirir ve yine dilediine sevap vermeksizin skntlarla imtihan eder63. nk O yaratma ve emretme hakkna sahiptir. Her
hak ve tasarruf sahibinin elinin altndaki eye malik olduu oranda dilediini yapmas tabii hakkdr64. Allahn kendi mlkndeki tasarrufunda zulmetmesi asla dnlemez. Zira zulm bakasnn mlknde, izinsiz olarak tasarrufta bulunmaktan
ibarettir. Halbuki Onun mlknde orta yoktur ki mlkndeki tasarrufunda zulm
olsun65. Kuran- Kerimde Yce Allah kendisini Malikl-mlk olarak vasflandrmtr66. Onun Malikl-mlk olmas, ayn zamanda Onun mutlak bir irade ve
kudrete sahip olmas demektir67.
Bu ifadelerden de anlalaca zere, Ehl-i Snnet Kelamclar Allahn irade,
kudret ve adaletine zel bir vurgu yapmaktadrlar.
Earlere gre ilah adalet, irade ve kudret sfatlarna tabidir68. Onlara gre
irade, yle bir sfattr ki iki eit olandan birini tahsis ve tercih etmektir69. Maturidlere gre ilah irade, Allahn yenilgi ve bask altnda tutulmamas, fiilini plan-
61
62
63
64
65
66
67
68
69
167
_____________________________________________________________________________________
_________________
layp irade ettii ekilde vcut bulmasdr70. Kuran- Kerimde : Rabbin phesiz
her dilediini yapandr71 ve : Sen mlk dilediine verirsin72 eklinde buyurulmaktadr. Bunlara benzer daha birok ayet bulunmaktadr73. Ayn ekilde Ehl-i Snnet bilginleri, Allahn kudret sfat zerinde de zenle durmaktadrlar. Onlara gre
lemin yaratcs kudret sahibidir. nk lem, muhkem, tertipli, dzenli ve sapa
salam bir ekilde yaratlmtr, ayrca akl hayrete brakacak varlklar ve mucize
saylacak trleri de iermektedir. Bu da kudrete iaret eder. Hikmetli her fiil, kudret
sahibi bir failden meydana gelir. Bu lem hikmetli bir fiilin sonucu olduuna gre,
kudret sahibi bir fail tarafndan meydana getirilmitir74.
Mtezileye gre itaat edene sevap vermek, isyan edene de azap etmek Allahn zerine vaciptir. Halbu ki Ehl-i Snnet Allaha hibir eyin vacip olamayacan savunmaktadrlar. Gazzal (.505/1111) vacibi yle tanmlamaktadr: Vacip
yerine getirmeyip terkedene, ya imdi, ya da daha sonra zarar dokunan eydir. Aksi
ise muhal olur. Halbuki Allah hakknda zarar muhaldir.75 Yce Allah bir eyi
yapmaya veya terk etmeye zorlanmaktan, yerilmekten (zemmedilmekten) ve ya,
yarar salamaktan mnezzehtir76. Bu duruma gre Ona bir eyi vacip klmak ilah
iradeyi snrlandrmak olur. Bundan dolay Ehl-i snnet alimleri herhangi bir eyi
Allaha vacip klmaktan iddetle kanmlardr. Mtezile itaatkrn alaca sevab,
isyankrn da alaca cezay hak edi olarak grr77. Buna karlk Ehl-i Snnet,
bunu bir hak edi olarak deil, Allahn bir fazl ve ltfu olarak grmektedirler78.
Ear kelamclarndan Taftazan (. 793/1391), kul tarafndan bir hak edi olmadan,
Allahn da kendisine vacip klmadan ceza vermesinin adalet olduunu, itaatkrlara
da sevap vermesinin fazl ve keremi olduunu belirttikten sonra, selefin farz ve nafileleri ilemenin sevap vermek iin, farzlar terk edip haramlar ilemenin de cezalandrmak iin ancak bir sebep tekil ettikleri zerinde birletiklerini79 kaydetmektedir. Sevap ve cezann byle bir sebeple ilikilendirilmesi, Allahn belirledii bir
arttr. O, bu art koymam olsayd, gnahlar olmadan kullarna azap etmesi, ilah
70
Maturid, s. 468
Hd, 11/107; Brc, 85/16
72
Al-i mran, 3/26
73
Enbiya, 21/23; Rad, 13/41; Bakara, 2/105; Yusuf, 12/56.
74
Gazzal, el-ktisad fil-tikad, Beyrut, 1983, s.53; Maturid, s. 36.
75
Gazzal, s .110
76
mid, Ebkarul-Efkar fi Uslud-Din, Kahire,2004,II,165
77
Kd Abdulcebbar, s. 612
78
Subh, s. 95
79
Taftazan, V, 127
71
168
____________________________________________________________________________
adalet asndan mmkn olurdu80. Bir insann ibadetleri, ksa bir sre iinde Allahn kendisine verdii nimetler ile karlatrlm olsa, elbette ki Allahn nimetleri, kulun ibadetlerinden daha fazla ve daha ok olurdu. Bundan dolay,Yce
Allah en ok ibadet edilmeyi hak etmektedir ve kullar zerine de kendi tarafndan
nimetler yamaktadr. nsan bunlar saymaya kalksa, sayamaz81.
Ehl-i Snnet ilah adalet konusunda Allaha vaciplik isnat edilemeyeceini
ve Onun hibir eye mecbur olmadn, mlkn yeane sahibi olduu iin mlknde yapt tasarruflarndan dolay Ona zulm nisbet edilmeyeceini, aksi takdirde irade ve kudret sfatlarnn snrlanm olacan, itaatkra sevap, isyankra da
ceza vermek zorunda olmadn savunmaktadrlar.
b- Ehl-i Snnetin Hsn ve Kubuh anlaylar:
Vad ve vadmeselesi ayn zamanda hsn ve kubuh meselesi ile de alakaldr. nk fiillerin sevap ve ikab gerektirmelerine bal olarak medhe (vgye) ve
zemme (yergiye) layk olurlar. Medih ve zem Allah katnda sevap veya cezas olan
veya olmayan diye iki ksma ayrlr. Allah tarafndan sevap ve cezas belirlenmi
olanlar da bir itaat veya masiyet karl olan medih ve zemlerdir82. Buna gre
medhe konu olan fiil hsn (gzel), zemme konu olan fiil ise kubuh (irkin)dir.
Earilere gre hsn ve kubuh ile bazen mizaca uygunluk ve aykrlk veya
bir nesnenin olgun ve eksik olan nitelii kasdedilir Bu mana da her ikisi de akldir.
Bu konuda onlar, Mtezile ile ayn grtedirler. Bazende bunlardan bir iin sevab
ve ikab, vlmeyi ve yerilmeyi gerektirmi olmas kasdedilir. Bu manada olmas ise
erdir. Bu konuda da onlar Mtezileden ayr dnmektedirler83.
Eariler hsn: eriatta faili hakknda vg bulunan; kubhu da: faili hakknda
yergi bulunan ey olarak tanmlamaktadrlar84. Onlara gre hsn ve kubuh, fiilin
zat vasf olmayp, izaf durumudur. Onlar da ahslarn deimesiyle deiirler,
hatta bazen artlarn deimesiyle bile ayn ahsa gre deiebilir. yle fiil vardr ki
bir ahs bir ynden onu uygun bulur, baka bir ynden kar kar. Bu duruma gre
o fiil bir yndan gzel, bir ynden de irkin olabilir. Bu da gsteriyor ki hsn ve
kubuh zat bir durum deil, izaf bir durumdur85.
80
81
82
83
84
85
Beydav, Kd Nasruddin Ebu Said Abdullah b. mer, Envarut-Tenzil ve EsrarutTevil, stanbul, tsz., I, 387
Cveyn, s. 322
elebi, s .326
Rz, Fahrddin Muhammed b. mer b. Hseyin, Muhassalu Efkarl-Mtekaddimin velMteahhirn, Kahire, tsz.s.202
ehristan, Nihayetl-Ikdam f lmil-Kelam, Beyrut, 2004, s.208; mid, GayetlMeram fi lmil-Kelam, Beyrut, 2004, s. 204
Cveyn, s. 228; ehristan, Nihaye, s.208; Marib, s. 326.
169
_____________________________________________________________________________________
_________________
86
87
88
89
90
Maturid, s. 157
Kemal b. Eb erif, Kitabul-Msamere bi-erhil-Msayere (tpk basm), stanbul, 1979,
s. 151
Beyaz, Kemalddin Ahmed b. Hasan, rtul-Meram min bartil-mam, stanbul,
1949, s.75-76.
Beyaz, s. 76; Kemal b. Eb erif, s. 153
Beyaz, s .76
170
____________________________________________________________________________
ancak ikisinin arasnda bir yer de bulunduu ve fask adn ald, eer tevbe etmeden lrse yerinin ebedi cehennem olaca kanaatini tadklar kaydedilmiti. Hariclerin, bir kiinin, deil byk gnah, kk bir gnah dahi ilese kafir
olaca, tevbe etmeden lrse ebedi cehennemde kalaca grnde olduklar,
Mrcienin ise hibir gnahn imana zarar vermeyecei ve sahibinin de asla kafir
saylamayaca91dncesini tadklar bilinmektedir.
Ehl-i Snnet kelamclarndan Earler ile Maturidlerin bu konuda ayn dnceleri paylatklar grlmektedir. Aslnda itikad mezheplerin bu konuda ki
ihtilaflar, man kavramnn amel ile ilikisinin olup olmadndan kaynaklanmaktadr. Mtezile ve Hariclere gre amel imann bir parasdr. Ehl-i Snnet
kelamclarna gre de iman kalbin tasdikinden ibaret olup, amel imann olmazsa
olmaz bir unsuru deildir92. Selef limleri byk gnah ileyen kiinin iman sahibi
ve mminler topluluu iinde saylaca, nikah ve mirasta mminlere uygulanan
ahkamn ona da uygulanaca, lnce de mslman mezarlna defnedilecei zerinde ittifak oluturmulardr93.
Byk gnah ileyip tevbe etmeden len kiinin, ebedi cehennemde mi kalacak, yoksa bir efaatnn efaatyla ve ya dorudan Allahn affyla m kabilecek?
Bu konuda Mtezile ve Haricler, byle birinin ebedi cehennemde kalacan, ilah
af veya efaat ile kamayacan savunmaktadrlar. Mrcie ise, byle birinin iledii gnahtan dolay, ne bu dnyada ne de ahirette azaba uramayacan sylemektedirler94.
Ehl-i Snnete gre, Ahirette gnahndan dolay gnahkar bir mminin cezalandrlmas caizdir. Mminlerden tevbe etmeden len byk gnah ilemi bir
kiinin cezalandrlmas veya affedilmesi kesin deildir. Eer Allah dilerse onu
affeder, dilerse cezalandrr, ama ebed olarak cehennemde kalmaz95.
Ehl-i Snnete mensup kelamclar byk gnah ilemi mminlerin affedilmelerinin cevazna dair akl ve sem deliller getirmilerdir. Akl sahipleri arasnda
cezay hak etmi kiilerin affedilip balanmalarndan vgyle sz edilmi; asalet
ve ykseklik gstergesi, kemal ve vg vasf olarak deerlendirilmitir96. Kuran-
Kerimde Cenab- Hak, kendisinin ok balayc ve merhamet sahibi olduunu bir
ok ayette tekrarlamtr. Ayrca u ayette: Allah, kendisine ortak koulmasn asla
91
92
93
94
95
96
171
_____________________________________________________________________________________
_________________
97
98
99
100
101
102
103
Nisa, 4/48
Cveyn, s. 325
Maturid, s .156; Sabun, s. 81
Maturid, s. 257; Nesef, II, 372; Sabun, s .81
Nisa, 4/93
Cveyn, s. 326
Nesef, II, s.377
172
____________________________________________________________________________
Ehl-i Snnet kelamclar, Mtezilenin vad ile ilgili ayetlerin husus ifade ettikleri, vad ile ilgili ayetlerin de umum ifade ettikleri fikrine kar karak vad
ayetlerinin karlnn Vad ayetleri olduunu, Kurann da bir ksmnn dier
ksmyla elimesinin mmkn olamayacan ve bu konuda birok ayeti karlatrarak dncelerini kantlamaya almlardr104.
Mtezile ve yandalarnn gnahkr bir mmini kafirle e tutup onun cehennemde ebedi kalacan savunmalar, ktle denk ceza105 prensibine aykrdr.
Tevbe etmeden len kebre sahiplerinin ebedi olarak cehennemde kalacaklarn
savunanlar, Allahn rahmetini daraltmakta ve bu rahmetin iine girebilecek hibir
su brakmamaktadrlar. Bundan dolay onlar en byk gnah ilemektedirler106.
Halbuki Allahn rahmetini daraltmaya veya kstlamaya kimsenin hakk olmamasa
gerekir.
d- Ehl-i Snnete gre Vad ve Vadasndan efaat:
Mtezile ve Hariciler tevbe etmeden len byk gnah ileyenlere, ilah adalet anlaylarna uymad iin efaat edilmesini reddetmektedirler. Ehl-i Snnet
kelamclar, byk gnah ileyenlerin, Allahn vasta olmakszn affetmesinin
mmkn olduu gibi peygamberlerin ve hayrl kullarn efaat ile affetmesinin de
mmkn olduu grndedirler107. Cveyn, akl sahibi insanlarn, bir kraln yannda, kendisine bal sekin insanlarn, cezalandrlmay haketmi bir sulu hakknda efaati olmalarn irkin bulamayacaklarn, bunu ancak srarc bir inatnn
kabul etmeyeceini ifade etmektedir108.
Ehl-i Snnet alimleri, Mtezilenin efaati reddetmek iin delil olarak ileri
srd ayetleri incelemilerdir. Biz rnek olarak birka ayeti verelim: yle bir
gnden saknn ki, o gnde kimse kimseden yana bir ey deyemez, kimseden fidye
kabul edilmez, hi kimseye efaat fayda vermez, onlara hibir yardm da gelmez.109
O gn zalimlerin ne dostu ne de dinlenecek efaatileri vardr.110. Ey iman edenler! Kendisinde artk al-veri, dostluk ve efaatn olmayaca o gn gelmeden
nce, size verdiimiz azklardan hayr yapn.Gerekleri inkar edenler elbette zalimlerdir 111. Ehl-i Snnete gre bu ayetler ncelikle umum ifade etmekte, zel olarak
da zalimlerin kafirler olduu vurgulanmaktadr. Ayrca onlara yardm edilmemesi,
104
105
106
107
108
109
110
111
173
_____________________________________________________________________________________
_________________
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
174
____________________________________________________________________________
122
123
124
125
126
bn-i Manzur,VII,192
elebi, a.g.e., s.307-308
Subhi, a.g.e., I, 159
Ear, a.g.e., I, 263
Kd Abdulcebbar, Muhtasar fi Uslid-Din ( Resailil-Adl vet Tevhid iinde),Kahire,
1971, I, 362
175
_____________________________________________________________________________________
_________________
127
128
129
130
131
132
176
____________________________________________________________________________
177
_____________________________________________________________________________________
_________________