You are on page 1of 59

SAVA BULMACASI YENDEN

John A. Vasquezin Sava Bulmacas, savan nedenleri konusunda son


yirmi yln en nemli bilimsel analizlerinden biridir. Sava Bulmacas, Ye-
niden, savan k ve yaylmas ile barn koullar konusundaki yeni
aratrmalar deerlendirerek onun r aan bu almasn gncellemek-
te ve geniletmektedir. Vasquez, savalarn neden kt ve ondan nasl
kanlabilecei konusunda bize ipucu verebilecek bir rnt olup olma-
dn grmek amacyla, nispeten eit gteki devletlerin modern kresel
sistemde savaa tipik olarak karma srelerini betimleyerek savala ilikili
unsurlar sistematik olarak tanmlamaktadr. Kitapta, teoriye temel olarak
son yirmi be ylda elde edilmi ok sayda empirik bulgu kullanlm ve
bu aratrma bulgular, sava ve bar hakkndaki bilimsel bilgiyi artracak
ekilde bir araya getirilmitir.

John A. Vasquez, University of Illinois at Urbana-Champaignde B. Mackie


Uluslararas likiler akademisyenidir.
CAMBRIDGE ULUSLARARASI LKLER ALIMALARI: 110

SAVA BULMACASI, YENDEN

Editrler
ChristianReus-Smit
Nicholas J. Wheeler

Editrler Kurulu
James Der Derian, Martha Finnemore, LeneHansen,
Robert Keohane, RachelKerr, ColinMcInnes,
Jan AartScholte, Peter Vale, Kees Van Der Pijl, JuttaWeldes,
Jennifer Welsh, William Wohlforth

Cambridge Uluslararas likiler almalar, Cambridge University Press


ve British International Studies Association (BISA) ortak giriimidir. Bu
seri, lisans ders kitaplarndan kamuoyu yoklamalarna, aratrma temelli
metinlere ve ok ciltli ortak almalara kadar geni bir yelpazeyi kapsa-
maktadr. Bu serinin amac, Uluslararas almalar konusunda Avrupa,
Kuzey Amerika ve dnyann geri kalan ksmlarndan en iyi yeni alma-
lar yaynlamaktr.
SAVA BULMACASI,
YENDEN

THE WAR PUZZLE


REVISITED

JOHN A. VASQUEZ
University of Illinois at Urbana-Champaignde
Thomas B. Mackie Uluslararas likiler Akademisyeni

EVR: HALUK ZDEMR


ISBN: 978-605-64199-3-5
1. Basmdan eviri, ubat 2015

SAVA BULMACASI, YENDEN


THE WAR PUZZLE REVSTED
JOHN A. VASQUEZ
EVREN: HALUK ZDEMR

Copyright 2015, ULUSLARARASI LKLER KTPHANES DERNE adna RLE


AKADEMK YAYINCILIK. SERTFKA NO.: 28503 Bu basknn btn haklar Rle
Akademik Yayncla aittir. Yaynevinin yazl izni olmakszn, kitabn tmnn veya bir
ksmnn elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basm, yaym, oaltm ve datm
yaplamaz.

Copyright John A. Wasquez 2009


The right of John A. Wasquez to be identified as Author of this Work has been asserted in
accordance with the UK Copyright, Designs and Patents Act 1988. First published in 2009
by Cambridge University Press. Reprinted 2013

Genel Proje Koordinatr: Esra Diri


Birinci Basm: stanbul- ubat 2015
Bask: Tarcan Matbaas
Zbeyde Hanm Mah. Samyeli Sok. No: 15, skitler/Ankara
Telefon: (312) 384 34 35-36 Fax: (312) 384 34 37
Sertifika: 25744
Kalbimin sahibi
Elysee
NDEKLER

ekiller Listesi xii


Tablolar Listesi xiii
nsz xv
Orijinal Metnin nsz xix

BLM I: n Bulgular 1

Giri 3

1. Tanm 14
Savan Tanm 21
Sava Kavram 30

2. Sava Trleri 52
Sava Hakknda Teorik Varsaymlar 42
Bir Sava Tipolojisine Gerek Var m? 53
Sava Tipolojisi 61
Rekabetin Kavramsallatrlmas 78
Analizin lgi Alan 87

3. G Siyaseti ve Sava 90
D Politika ve Sava 94
Savaa Dair G Temelli Aklamalar 98
Sava Balangcnda Yeteneklerin Rol 117

BLM II: Rekabet Savalarnn


Balangc ve Yaylmas 133

4. Savaa Yol Aan Bir atma Kayna


Olarak lkesel Bitiiklik 135
Savaa Yol Aan atma Kaynaklar 137

ix
x NDEKLER

Devletler-aras Sava ve Komular:


Gzden Kaan Bir liki 146
Devletler-aras Savaa Dair
lkesel Aklama 153
Toprak, Siyaset, iddet 160
Sonu 165
5. Savaa Giden Realist Yol 167
Savan, Bir Dizi Adm Olarak Aklanmas 169
Gvenlik Sorunlarnn k 172
Gvenlik Sorunlarna Tepki: ttifaklar 173
On Dokuz ve Yirminci Yzyln Farklar: ttifaklar ve
Silahlanma Yarlar 185
Gvenlik Sorunlarna Tepki Vermek: Silahlanma Yar 193
Krizin Trmanmas 200
Sonu 213
6. Rekabet Savalarnn lke-ii nkoullar 216
Siyasal Aktrlerin Snflandrlmas 218
Sert-Tutumlularla Uzlamaclar ArasndaBalangtaki
Dengenin Belirlenmesi 225
Savaa Giden Admlara lke-i Tepkiler 229
Savan Balatlmas 236
Sava zerindeki lke-i Kstlamalar 240
Sonu 244
7. Dnya Savan Aklamak: Kapsam,
Ciddiyet ve Sre 245
Dnya Sava Nedir? 247
Savan Bymesini Tevik Eden Unsurlar 250
Sonu 267
Dnya Savann Gerekli Koullar 269
Savan Sresi 280
Sonu 283

8. Bar 285
Barn Doas 286
Barl Dnemlerin zellikleri 291
Barn Savala likisi 304

9. Sonu: Sava Bulmacasn zmek 315


Sava Balangc 316
Savan Yaylmas 324
NDEKLER xi

Bar Aratrmalar ve
Bilimsel Bilgi Birikimi 327

kinci Ksmla lgili Geriye Dnk Yorumlar 333

BLM III: Savaa Giden Admlar Hakknda


Bulgular, 1994-2008 339

10. Toprak, Sava ve Bar Konusundaki Aratrma Bulgular 341


Toprak ve Sava 343
Toprak ve Bar 362
Sonu 371

11. G Siyaseti ve Sava Hakknda Bulgular 377


ttifaklar ve Sava 377
Rekabet ve Sava 383
Silahlanma Yarlar ve Sava 390
Admlarn Birletirilmesi 393
Sonu 400

Ek I : nermeler zeti 405


Ek II: Savaa Giden Admlar Hakkndaki nemli Bulgular 423
Kaynaklar 430
Dizin 463
EKLLER LSTES

ekil 2.1. Bireysel Sava abalarnn Snflandrlmas 72


ekil 2.2. Sava Tipolojisi 75
ekil 2.3. Sorun Deikenleri le birlii ve
atma Boyutlarnn Rol 85
ekil 6.1. siyasal ortama dair snflandrma 227

xii
TABLOLAR LSTES

Tablo 2.1. kar Paylam Konusundaki neri Tipleri 83


Tablo 3.1. Houweling ve Siccamann g geii bulgular 107
Tablo 4.1. Belirli Bir Sorunla lgili Savalarn Skl 143
Tablo 4.2a.Devletler-aras savalar 1916-1980 148
Tablo 4.2b.Byk savalar 1648-1814 148
Tablo 4.2c.Rekabetler 1816-1986 148
Tablo 5.1 ttifak, savan ciddiyeti ve savan miktar asndan byk
devlet sralamalar 184
Tablo 7.1. Waymann g kutuplamas verisi 272
Tablo 7.2 Waymann ittifak kutuplamas verileri 276

xiii
N SZ

Meslektalarm ve renciler, Sava Bulmacasnn ikinci basks veya gn-


cellemesini yapp yapmayacam yllardr soruyordu. Bunu yapma konu-
sunda ekingen davrandm, nk belirli bir noktadan sonra kitabn metni
kendi yolunu izer. Bu durum, bu kitap iin zellikle geerliydi nk ge-
nel ama, mevcut bulgularn tmevarmsal bir deerlendirmesi temelinde
savalarn neden kt konusunda bir aklama ina etmekti. Bu tme-
varmsal aklama ortaya ktktan sonra daha nemli olan grev, yeni bul-
gulara bakarak onu kurcalamak yerine, bu aklamann tmdengelimsel bir
yntemle test edilmesiydi. Son on be ylda zamanmn ounu, aralarnda
zellikle rahmetli Paul D. Senese ile yaptm eitli ortak yazarl almala-
rn da bulunduu tmdengelim ynelimli empirik testlere ayrdm.
Aratrma nemli bir kitleye ulatktan sonra, orijinal kitapta ortaya ko-
nan aklamalar hakknda yeni bulgularn ne sylediini grmek iin sava
bulmacasna yeniden bakma niyetim hep vard. Elinizdeki kitap, bu uzun
vadeli hedefin bir rndr. kinci bask olmaktan ok, orijinal metne
dokunmayan, ancak savaa dair aklamalara yenilerini ekleme deil ama
savaa giden admlarla balantl olarak 1993ten bu yana yaplan saysal
aratrmalar nda onun bilimsel yeterliliini deerlendirme amac ta-
yan iki yeni blmle destekleyen bir alma oldu.
Bu kitabn hazrlanmasndaki temel neden bilimseldir. Ama, Sava
Bulmacasndaki nermelerin nasl test edildii ve kitapta somutlatrlan
iki aklamann lkesel aklama (4. Blm) ve savaa giden admlar
aklamas (5. Blm)- eletiriler karsnda nasl durduunu grmektir.
10. Blm lke/toprak konusundaki aratrmalar ve 11. Blm de g po-
litikas hakkndaki aratrmalar deerlendirmektedir. Bu aratrma, hem
orijinal teorinin yanllanamamas, hem de yeni bir r amas bakmn-
dan cesaret vericidir. Ayn zamanda, her ey beklendii gibi de olmamtr.
Teorinin doal ilgi alan 1816-1945 klasik dnemidir. Souk Savaa uygun-
luu yalnzca ksmdir ama Souk Sava sonras dnem, klasik dnemdeki

xv
xvi N SZ

rntlere bir dn gibi grnd iin teori, yakn gemi ve gelecek


asndan da hala geerli grnmektedir.
Okuyucu asndan bu kitapla Sava Bulmacas arasndaki temel farkl-
lk, Sava Bulmacas savalarn olu nedenini aklarken, bu kitabn, o ak-
lamalarn nerede doru ve nerede yanl olduu konusunda bize nemli
miktarda kant sunarak onu tamamlamasdr. Bununla birlikte, Birinci ve
kinci Ksmlardan sonra metne, geriye dnk olarak ksa baz yorumlar
ekledim. Her blmdeki bu yorumlar, aradan on be yl getikten sonra u
anda ne dndm gstermektedir.
Bu kitabn yeni ksmlarn okuma nezaketi gsteren baz insanlar oldu.
Marie Henehan, eletirel okumalar yaparak nemli baz nerilerde bulun-
du. Sara McLaughlin Mitchell, 10. Blm ayrntl okudu ve Doug Gibler,
ksa sre nce haber vermi olmama ramen hem 10 hem de 11. Blmler
iin ayn eyi yapt. Brandon Valerianoya, bu iki blm hakkndaki ne-
rileri ve sava trleri konusundaki almalar nedeniyle teekkr ederim.
Daha da nemlisi, devletler-aras sava ve atmalar konusunda yaptklar
aratrmalardan dolay bu isimlerin her birine ve bu blmlerde atf yaplan
tm yazarlara teekkr ederim. Michael Colaresi, Karen Rasler ve William
Thompsonn savaa giden admlar konusundaki gr, neri ve aratr-
malar zellikle deerliydi. Bu projeye girime konusunda beni tevik eden
(defalarca) JackLevye zellikle teekkr ederim. Cambridge University
Presse deerli nerilerde bulunan baz isimsiz hakemlere de mteekkirim.
Herkesin nerisini dikkate almadm iin, hata ve eksiklikler konusundaki
sorumluluk bende kald.
University of Illinois at Urbana-Champaign deki yeni meslektalarm,
zellikle Paul Diehl ve Colin Flint, sava ve bar hakknda dnmek ve
yazmak iin zihinsel anlamda kkrtc bir ortam oluturdu. John Haslam
ve Cambridge University Pressle birlikte almak, her zaman olduu gibi
byk bir zevkti. Dier almalar srasnda savaa giden admlar konusun-
da alan baz doktora rencilerine de teekkrlerimi sunmak isterim:
Choong-Nam Kang, ChrisLeskiw, Andy Owsiak, Karen Petersen, Toby Ri-
der ve Susan Sample. Metnin hazrlanmas srecinde, desteklerinden dola-
y University of Illinoisdeki Thomas B. Mackie aratrma fonuna, kaynaka
ve indeksin hazrlanmas konusunda Delinda Swansona ve dzeltmeleri
iin Audrey Cotterelle teekkr ederim.
Sava Bulmacas tamamlandnda, kzm sekiz yandayd. Kitab ona
adamtm, nk onun hayatnn byk bir ksmnda kitap zerinde al-
tm ve kendisi, bana byle bir konu zerinde almama katk yapan bir hu-
zur hissi verdi. Kendisi imdi yirmi yanda, yksek lisansn tamamlad.
N SZ xvii

Bu kitab ona tekrar adyorum. ocuk bytmek, her zaman anne ve baba-
larn istediinden daha belirsiz bir sre olmutur; kendisi bize bekledii-
mizden daha fazla mutluluk ve hak ettiimizden daha fazla tatmin salad.

11 Austos 2008
Block Island, Rhode Island
ORJNAL METNN N SZ

Bu kitap, sava, insan deneyiminde tekrarlanan toplumsal bir fenomen


olarak ele almaktadr. Belirli bir savaa odaklanmak yerine, savalarn ne-
den tekrarland ve nasl nlenebilecei veya etkilerinin nasl hafifletilebi-
leceini gsteren bir rnt olup olmadn grmek amacyla, savalarn
ve onu takip eden barn ortak unsurlarn sistematik olarak tanmlama
konusuyla ilgileniyorum. Ortaya kan sonu, savan k ve yaylmas
ile istikrarl bir barn koullarnn aklanmas olacaktr. Bu aba, sava-
larn neden ve nasl kt, baz savalarn neden yayld, baz dnemler
ve baz devletler-aras ilikilerin dierlerinden neden daha barl olduu,
baz barlarn dierlerinden neden daha uzun srd ve sava nleme
konusunda nasl ie yaradklarnn aklanmasn da ierir.
Sorunun ele alnabilecek ksmlarn titiz bir biimde aratrmaya ken-
dini adam bar aratrmaclarnn oluturduu uluslararas topluluk
olmasayd, bu kitabn koyduu hedef, tek bir kiinin girimesi neredeyse
imkansz bir i olurdu. Onlarn abalar, benimkini mmkn kld. Sava
ve bar hakknda, tarih, geleneksel sylemler ve siyaset felsefesinin sun-
duklarndan farkl bir anlay ve yeni kantlarla katk yaptlar. Bu kitapta,
onlarn bulgularn, sava ve bar hakkndaki bilimsel bilginin eritii son
noktay daha da ileri tayacak biimde bir araya getirmeye ve aklamaya
alyorum.
En byk minnettarlm, sava ve barla ilgili genellemeleri belgele-
mek iin byk zahmet eken bar aratrmaclarnadr. Onlarn al-
malarn tarttm ve eserlerine atf yaptm her yerde, metin ierisinde
onlara olan minnettarlm dile getirdim. Bu durum, bir aklamay ele-
tirdiim veya bir bulguya alternatif yorum getirdiim zamanlarda zellikle
geerlidir. Bir konu hakknda farkl dnmem, onu deersiz bulduum
anlamna gelmez.
Yalnzca bar aratrmaclarnn rettii bilgilerden deil, ou zaman
akademisyenlerin bunlardan hazrlanan yaz veya belgeler hakknda oku-
ma ve yorum yapma istekliliinden de yararlandm. Bu kitab yazmak uzun
zaman ald ve her durumun kaydn tutmadm iin, katk sunanlardan

xix
xx ORJNAL METNN N SZ

bazlarn anmay unutacam biliyorum. nceden zr dileyerek, yar-


dmlar, zamanlar ve fikirleriyle cmerte nemli geri-bildirimlerde bu-
lunan u isimlere teekkr etmek istiyorum: Claudio Cioffi-Revilla, Paul
Diehl, Brian Ferguson, Gary Goertz, Charles Gochman, Patrick James, Ja-
mes Turner Johnson, Charles Kegley, Jr.,Sheldon Levy, Richard Lore, Ma-
nus Midlarsky, T. Clifton Morgan, Karen Rasler, James Lee Ray, Gregory
Raymond, A. Bikash Roy, Alan Sabrosky, Randolph Siverson, William R.
Thompson, Peter Wallensteen ve Frank Wayman.
Bu isimlere ek olarak, bu almann evriminde be kii zel bir rol oy-
nad. En bata, Harold Guertzkow ve J. David Singer, ilham ve disiplin mo-
dellerim oldu. Harold Guertkowun Long Range Research in International
Relations makalesindeki teorinin nasl ina edilecei konusundaki tanm,
bilinmeyen akademik bir alanda rehber m oldu. Bunun yannda, kii-
sel teviklerinin ve zaman ynetimi konusundaki balang tavsiyelerinin
byk yardm oldu. Bu alma zerinde belki de kilit ve nemli etkiye
sahip olan kii David Singerdir. O olmasayd, Sava Korelasyonlar projesi
olmazd ve bu proje olmadan bu kitab yazmak mmkn olmazd. Zama-
nn ayrma ve abalarma destek olma konusunda David Singer cmert
davrand. Kilit blmlerin (4-7. Blmler aras) ilk versiyonlarn okuyarak
deerli eletirilerde bulundu. Cambridge serisinin ba editr Steve Smith,
tm eseri okuyan kiiden biridir. Kitabn genel yapsnn ve teorik ar-
gmanlarnn gelitirilmesine ynelik neriler sundu. Projeye olan uzun
vadeli ball ve buna olan inanc konusunda kendisine minnettarm.
Rutgersdaki yeni meslektam Jack Levy de eserin tamamn okudu - hatta
baz ksmlar bir kezden daha fazla. Yorumlar hep uyarc, kkrtc ve
eitici oldu. Kitabn metni, onun okumalarndan yararland. Eim ve mes-
lektam Marie Henehan, kitabn metnini benim dmdaki herkesten daha
fazla okudu. Onun somut ve editoryal eletirileri, beni ok sayda hatadan
korudu. Daha da nemlisi, onun varl olmasayd, bu almay tamamla-
yabileceimi sanmyorum. Onun sadk desteine derinden mteekkirim.
Zaman zaman proje hakkndaki hevesimi kaybetsem de, o bunu hi kay-
betmedi.
Yukardaki kiilerin hepsi, kitab nemli nemli lde gelitirdi, ama
kalan gzden kaan noktalar, hatalar ve yanl yorumlardan hibir ekilde
sorumlu deiller. Hepsi ayn fikirde olmad iin, burada yaptm yorum-
lar kabul ettikleri anlam da kmasn. Bununla birlikte umarm her biri,
bu almann ortak abamza katk yaptn dnrler.
Bu boyutlardaki bir kitap iin nemli zaman ve mekn gerekir. nsanlar,
martlar ve sahillerin oluturduu kk bir camia olan Block Island, fikir
ORJNAL METNN N SZ xxi

ve dncelerimin bir araya gelip sonunda yazl szckler olarak ifade bul-
duu mekn bana sundu. eitli kurumlar da zaman salad. Rutgers Uni-
versity Faklte Akademik alma Programyla ve Art and Sciences Fakl-
tesi Dekan da aratrma desteiyle bu ie balamam salad. Yugoslavyada
Belgradda bir yl geirmem iin verilen Fulbright Aratrma Bursu, aratr-
ma iznim srasnda kazandm ivmeyi korumam salad. Orada kaldm
sre, metnin kilit ksmlarn kda dkmem ve bir perspektif kazanmam
iin bana yeterince zaman ve ABDden uzaklama frsat verdi. Orada kal-
dm sreyi verimli ve bilgilendirici hale getiren sponsorum Radoslav
Stojanovice ve Sima Avramovice teekkr ederim. Aratrma iznim ve
ardndan gelen Fulbright olmasayd, bu kitap yazlamazd. Kitap zerin-
de alabilmeme olanak salayacak ekilde, ders ykm azaltmam iin
zaman zaman eitli gruplar sponsor oldu. Rutgers niversitesi Rektr
Koordinasyon Konseyine ve New Jersey Yksek retim Kurumuna bu
deerli katklarndan dolay teekkr ederim. almam iin fon salamak-
la kalmayp, Rutgersdaki ciddi atma ve bar almalarna entelektel
tevik salayan, atma zm ve Bar almalar Merkezi (Center
for Conflict Resolution and Peace Studies) bakan Manus Midlarskye te-
ekkr ederim. almay tamamlamak iin ders ykm azaltma ihtiyac
duymama ramen, bu kitaptaki dnce ve aratrmalar lisans ve yksek
lisans rencilerime retmeyi de ok faydal buldum. renciler, srekli
bir tartma platformu yaratarak iyi akademisyenlik ve iyi retmenliin
birbirini destekledii konusunda ikna olmam salad. Son olarak, bu met-
ni sabrla bekleyen Michael Holdsworth ve Sheila McEnergy ile Cambridge
University Press alanlarna, metni yayna hazrlarken gsterdikleri zen
nedeniyle teekkrlerimi ifade etmek isterim.
Bu kitap iin aratrmalarma, kzm Elyse domadan bir yl nce ba-
ladm. O imdi sekiz yanda. Bu yllar ok nemliydi. Kzm, bana huzur
verdi ve evimin yolunu bulmam salad. Bu orta ya almasn ona ad-
yorum.
Block Island, Rhode Island
I

n Bulgular
$

Giri

Savan nedenleri hakknda ok yazlm, ama konu hakknda az ey re-


nilmitir. Bunun iki nedeni var. Birincisi, kavram aratrmada kullanlan
varsaymlarn eksik ve ou zaman yanl olmasdr. kincisi ise, akademis-
yenlerin ok ksa zamanda ok ey baarmaya alm olmasdr. Tek ba-
na alan bir akademisyen, tipik olarak baz savalar gzden geirmeye
alr, benzerliklerini deerlendirir ve bir sonuca varr. Sonuta, kavramn
anlalma biimi temelinde neriler ortaya km ama gerek anlamda ka-
ntlar veya tescilli genellemeler yetersiz kalmtr. Bu durum, son yirmi be
yldr deimeye balad. Olduka spesifik hipotezleri test eden ve savala
ilgili davran rntlerini titiz bir yaklamla belgelemeye alan akade-
misyenlerin oluturduu ve Lewis Richardson ve Quincy Wrightn nc
abalar temelinde bir bar aratrmaclar topluluu ortaya kt.
Sava hakkndaki bu kitab ncekilerden ayrt eden ey, son yirmi be
yldr ortaya konan ok saydaki gzlemsel bulguyu teoriletirme aba-
larna temel alacak olmasdr. Bu aratrma, bu alan, gemiteki belirsiz
ve genellikle elikili aklamalarn tesine tayan nemli kantlar ortaya
koymasna karn, bu ynde aklamalar neren aratrmalarn varlna
ramen bu sreten net bir teorik aklama doacak gibi grnmemek-
tedir. Bulgulardaki tutarszlk ve istisnalarn yan sra, lm ve aratrma
tasarmlarndaki farkllklar nedeniyle bu bulgularn nemi genellikle ko-
layca anlalamaz. Bu bulgular, daha ok biraraya getirilmesi gereken bir
bulmacann paralar veya ipular olarak durur.
Bilimsel aklama, aratrma sreci ierisinden kendiliinden domaz;
kantlar temelinde dikkatle ina edilmesi gerekir. Savala ilgili eitli fak-
trleri tanmlama ve sava srecine dair modelleri belirleme konusundaki
gzlem almalar, eitli tahminleri test ederek srdrlebilse de, bu a-
lmalar sava hakknda tutarl bir aklama getirmeyi baaramad. Bunun
nedenlerinden biri, byle bir aklama sunmas gereken hkim realist pers-
pektifin bu grevi yerine getirememi olmasdr. Realizm, tutarszlklar
tatmin edici bir biimde aklayamamtr; hem mevcut bulgular hem de

3
4 N BULGULAR

zlmemi sorunlar anlaml bir perspektife oturtacak tamamen yeni bir


teorik yaklama ihtiya olabilir (bkz. Vasquez, 1983a; Banks, 1985; Mans-
bach and Vasquez, 1981).
Yaplmas gereken, bulgulardan biraz uzaklamak ve bizlere ne syleme-
ye altklarn grmektir. Bilimsel sreci, Hempel (1966), Popper (1959) ve
Lakatos (1970) gibi eitli bilim dnrlerinin nerdii gibi muhafazakr
bir tmdengelim yaklamyla ele almak yerine, biraz daha radikal bir t-
mevarmclkla ele almak ve mevcut delilleri iyi bir dedektifin ipularna
yaklam gibi incelemek en azndan imdilik amacmza daha fazla hizmet
edebilir. Bylece bir bulmacann paralar gibi ipularn bir araya getirme-
ye alrz ve bunu yaparken yeni hipotezler nerebilecek yeni ipularna
rastlamay mit ederiz. Bu yeni hipotezler de, bulmacann eksik paralarn
nerelerde bulabileceimizi bize gsterecek, bylece o zamana kadar ina et-
tiimiz teorik aklamann tmdengelimci bir biimde snanmasn salar.
ttifaklar, kutuplama, stat ve krizin trmanmas (ve benzeri konular) hak-
kndaki mevcut verileri kullanan eitli aratrma abalar tamamlanm
veya tamamlanmak zere olduundan, veri toplama ve hipotez testlerinin
bir sonraki aamasna yn verebilecek teorik bir aklama sentezine ula-
maya almak ve bu stratejiyi uygulamak iin ideal dnemdeyiz.
Sava ve bar konusundaki son yirmi be yllk bilimsel aratrmalar,
tmevarm ynteminin nemli sonular ortaya koyabileceini gstermi-
tir. Bu aratrmalar, insanlarn savan nedenlerini kefetmeye ynelik uzun
abalar ierisinde gerek bir dnm noktas olabilecek yeterince nem-
li kantlar sunmaktadr. Bu dnm noktasna gelirsek, J. David Singerin,
sava anlamaya almadaki vurgunun, empirik genellemeler retecek
ekilde sistematik veri toplama ve tanmlama zerinde olmas gerektii
ynndeki tmevarmc grn destekleyecektir. Savala ilikili rnt
ve korelasyonlar anlaldktan sonra bunlarn aklanmas mmkn ola-
caktr. Bilimsel sava almalarnda ilerleme ve birikimin, hipotezlerin
retimi, test edilmesi ve kantlar nda yeniden formle edilmesiyle
olmayaca,aratrma felsefesi asndan nemli bir noktadr. Bu poziti-
vist yaklam benimseyecek olursak, bulgular, gerekte olduklarndan ok
daha tutarsz, belirsiz ve birikimden uzak grnr. Ancak bulgular, sava
ncesindeki rntlerin neler olduunu tmevarmc bir biimde kefetme
konusunda bir ara olarak ele alrsak daha iyimser olabiliriz.
Tmevarm ve tmdengelim konusundaki tartmalar, keif mant
ve teyit mantklar ayrtrlamad iin (Nagel 1961; Scheffler, 1967) ve
tmevarm ve tmdengelim srelerinin uygulamada birbirine kart ol-
madklar ve birbirlerini destekledikleri gerei gz ard edilme eiliminde
GR 5

olduundan genellikle kartrlr. Tmevarm kart mantksal argman-


larn ou, yalnzca teorilerin geerli bir biimde nasl test edilecei (teyit
mant) konusunda geerlidir. Bu kitabn temel ilgi alan keif mantdr.
Mevcut bulgular, belirli bir aklamay teyit edip etmediklerini grmek
iin deil, teyit edilmi bir aklamann yokluunda, kantlarla tutarl yeni
bir aklamann kefedilip edilemeyeceini grmek iin inceliyorum.1 Bu
yeni aklamann, kabul edilmeden nce test edilmesi gerekir.
Bu kitap, yntemsel olarak belirli bir neri getirip, kavramlarn operas-
yonelletiren, verilerini toplayan ve neriyi yeterince test eden bir aratr-
ma modeli ina eden tipik bir pozitivist yaklam benimsememitir. Kitap,
bunun yerine, sava ncesine dair bilinenlerin ve renilebileceklerin neler
olduuyla ilikili btn kantlarn, baz disiplinlerde meta-analiz olarak
adlandrlan (bkz. Hunter, et. al., 1982) zsel bir deerlendirmesini yap-
maktadr. Bu tr abalar, iki soruyu hep gndeme getirir: Birincisi, farkl
istatiksel analiz veya ller kullanan ya da farkl analiz dzeylerinde ta-
sarlanm almalar karlatrmak mmkn mdr? kincisi, byle bir
giriimin bulgular olduundan daha kesinmi gibi ele alma riski yok mu-
dur? Her iki soru da nemli olmakla birlikte, bunlarn uygulamada ala-
maz engeller oluturmad grlr. almalarn karlatrlmas konusu,
bilim felsefesi sorunundan daha ok istatistiksel bir ikilemdir. statistiksel
adan Pearsonun 0.15 r deeri ile Yulenin 0.15 Q deerleri birbirine denk
deildir ve ilikiler hakknda farkl eyler sylerler. Ancak her ikisi de ne-
rinin zayf bir iliki ortaya koyduunu syledikleri iin felsefi bakmdan
karlatrlabilirler (bkz. Vasquez, 1983a: 179-80). statistiksel bulgular,
eitli aklamalarn empirik yeterliliklerini felsefi adan deerlendirmek
amacyla karlatrlabilir. Bu yaplamazsa, aratrma yapmann bir anlam
kalr m? Daha da nemlisi, keif mant asndan aratrma tasarm ve
lmleri arasndaki farkllklar ve hatta kusurlar ve lm hatalar, al-
ma dizileri ve zellikle de temelde ayn verileri kullanrken farkl sonular
elde eden almalar arasnda nasl bir iliki olabileceine dair ipular sun-
mas nedeniyle ok yararldr.2
Burada, ikinci soru karmza kar: bulgular olduklarndan daha ke-
sinmi gibi ele alma riski. Bu durum, bilimin ne bulduunu kesin ola-
rak ileri sren basiti analizler iin tabii ki sorun olabilir, ancak yarglar

1 Pek tabii ki aklamalar, daha nceden var olan eyler gibi kefedilmez, insan zihniyle ina
edilir.

2 Buna dair bir rnek iin,iyi sonu veren sorularn farkl ifadelerle kullanld farkl kamuoyu
aratrmalarn karlatran Mueller (1971)a baknz.
6 N BULGULAR

hakknda ak ve kantlar deerlendirme konusunda dikkatli olanlar iin


bu bir sorun deildir. Bu analizde, kardm sonulara ularken incele-
diim eitli kantlarn hepsini okuyucuya sunma zahmetine katlandm.
Asl bulgular, metin ierisinde ya da dipnotlarda genellikle tekrarladm.
Bir alma eletirildiinde veya daha sonra onunla rtmeyen bulgular
ieren baka almalar yapldnda, her ikisine de ayn dikkati verdim. Bu
srete, bir savc veya avukattan ziyade bir yarg gibi davranmaya altm.
Geree ulamak isteyen ya da en azndan aratrmadan bir eyler -
renmek isteyen herkesin bu perspektifi benimsemesi nemlidir. Ne yazk
ki baz analistler, pheci bir gndem izlemeyi tercih ederek, bilimsel a-
lmalar, hibir eyin bilinemeyeceini gstermeye almak iin kullan-
maktadr. lgin bir biimde bu yaklam benimseyenler, genellikle saysal
yntem kartlar ve bilimselcilik kartlardr. Bu kiiler, daha sonra bir
aratrma modelinin kusurlu, lmn geersiz veya bulgunun nemsiz
olduunu gstermek iin pozitivist ltleri kullanan sper pozitivistlere
dnrler. Bilimsel aratrmann bilgi retemeyecei konusunda kendi-
lerini tatmin ettikten sonra onu gz ard ederler ve ok daha zensiz ve
speklatif bir yaklamla uluslararas politika alrlar. Bu kitabn, bu yak-
lam cazip bulan okuyuculara ne kardklarn gstereceini umarm.
Literatre sfiyane ya da ar pheci deil, ipucu arayan bir dedektif
gibi yaklatm. Tabii ki sonuta, lmlerin geerlilii, aratrma modelle-
ri ve belirli bulgularn sahip olmas gereken arlk konularnda yarglara
varmak zorunda kaldm. Empirik aratrmalarn deerlendirilmesi bu tr
yarglar gerekli klar. Aksini dnmek, bilimsel aratrmann mantn
yanl anlamak olur. Ancak bu, yarglarn tartmaya ak olabilecei an-
lamna gelmez. nemli bir soru gndeme geldiinde, belirli bir yorumu
yaparken getiim dnce srecinin izini okuyucu iin srerim. Her yarg
iin yapmak yorucu olsa da bunu, okuyucunun belirli bir aratrma klliya-
tna dair deerlendirmelerime ne kadar gvenebileceine karar verebilme-
sine yetecek kadar yaptm.
Bu kitapta mevcut aratrmalarn ele ald davran rntlerini ince-
leyerek modern kresel sistemdeki sava ve bar dinamiklerini ortaya -
karmaya altm iin bu sorular nemlidir. Aklamalarmn temeli, bir
aksiyomlar dizisinden ziyade bu rntler olacaktr.nsanlarn birey veya
toplu olarak belirli biimlerde davrandklarn (rnein rasyonel aktrler
veya fayday maksimize etmeye alan kiiler olarak) varsaymak yerine,
aklamalarm, insanlarn belirli durumlarda gerekten nasl davrandk-
larna dair gzlemsel bilgilerimize dayandrmaya alacam. Bir baka
deyile, o davran test edilmemi bir aksiyoma dayal bir modelle ak-
GR 7

lamaktan ziyade, bu tr durumlarda, insanlar hakkndaki bilgilerimizden


onlarn bu sebeplerle veya bu unsurlar nedeniyle nasl davranacaklarn
karabileceimizi anlatarak, bir davrann nasl baka bir davrana yol
atn aklama eiliminde olacam. Bunun anlam, nerilerim arasn-
daki balantlarn matematiksel ya da mantksal karmlarla deil, daha
ok tarihsel tesadflerle kurulmu olmasdr.
Sava, ksmen tek bir nedenler dizisinden kaynaklanmamas nedeniyle
olduka karmak bir konudur. Savaa giden pek ok yol vardr ve burada-
ki deerlendirmelerde, nispeten eit devletlerin modern devlet sistemin-
de birbirleriyle nasl savaa bulatklarna bakarak model (tipik) bir sreci
betimlemeye alacam. Balangta, tarihin tamamn kapsayan tek bir
sava aklamas bulmay ummutum. Fakat farkl sava trleri olduu ve
her trn, farkl nedenler zinciri sonucunda ortaya kt kanaatine var-
dm. Sava aklayabilmek iin, savaa giden eitli srelerin belirlenmesi
gerekir. Bu srelerin uzun tarihsel dnemler ierisinde farkllk gstere-
bilmesi, durumu daha da karmaklatrmaktadr. Bu kitapta, tek bir sava
tr ve belirli bir tarihsel dnem, yani modern kresel sistem (1495ten
gnmze) iin bir sre saptadm kanaatindeyim.
Sava ncesindeki nedenler zincirini belirlemeye alrken, altta yatan
ve yakn nedenler arasnda bir ayrm yaptm. Altta yatan nedenler, sava-
la sonulanan bir dizi olay (yakn nedenler) tetikleyen temel nedenlerdir.
Sava karabilecek eitli nedenler arasnda, komular arasndaki toprak
anlamazlklarn, savaa varan eylemler zincirine yol aabilecek temel a-
tma nedeni olarak tespit ettim. Btn komular, genellikle tarihlerinin
belirli bir dneminde bu sorunla uramak zorunda kaldklar iin ve bu
sorunun, komularn ounun birbirleriyle savamlarsa zerinde kavga
etme eilimde olduklar bir sorun olmas nedeniyle, toprak uzlamazlkla-
rn savan temel nedeni olarak gryorum. Bunun savaa yol ap ama-
yaca, yine de sorunun ele aln biimine (yakn nedenler) bal olacaktr.
Devletlerin birbirlerine kar davranlarn belirleyen ok sayda unsur
olmas nedeniyle yakn nedenler, temel nedenlere gre ok daha eitlidir.
Dolaysyla btn sava trlerinin kkeni toprak uzlamazlklar olabilir-
ken, farkl sava trlerinin her birinin kendi yakn nedenleri vardr.
Buradaki analizde, savaa yol aan d politika uygulamalarna bakarak
bu yakn nedenleri saptamaya altm. Modern kresel sistemde toprak
uzlamazlklarn zmeye alrken g politikas yntemleri kullanlrsa,
eitler arasnda savan mmkn olduu sonucuna vardm. G politikas
davranlar, sava nlemek yerine aslnda savan kma olasln artr-
maktadr. Bunun nedeni, g politikasna dair temel uygulamalarn -itti-
8 N BULGULAR

faklar, askeri ynaklar ve reelpolitik taktikler- taraflar daha kat tutum


sergileme konusunda motive eden dmanlk ve gvensizlii artrmasdr.
Sz konusu sorunun doasnda, geri adm atma (zellikle de eit gce sahip
bir devlete kar) dnlemez olduu iin, zor kullanm, kabullenme veya
dn sonucu douramaz. Bu koullarda g politikasna bavurmak, sava
olasln giderek artran bir dizi etkileimler ve i siyasal ortam yaratr.
Eitler arasnda, taraflarn her birinin, dmanl artran ve kar karya
bulunulan sorunu daha da kontrolsz hale getiren bir dizi admlar atmas
savaa neden olur. Bu srete, birisi sava durumuna trmanacak bir dizi
kriz yaayan ihtilafl taraflar vardr. Empirik aratrmalar, hangi admlarn
sava olasln artrd ve krizin hangi niteliklerinin bunlar trmandrma
eilimi tad konusunda bize kantlar sunar.
Baz toprak uzlamazlklarn ele alrken d politikada bavurulan g
politikas uygulamalar sava olasln artrr, ancak g politikalarnn
kullanlp kullanlmayaca, ksmen mevcut kresel siyasal sistemin doa-
sna baldr. Kresel kurumsal balam, zellikle sorunlarn zmnde
normlar ve oyunun kurallarn salayp salamamasna bal olarak, dev-
letlerin g politikalarna bavurup bavurmayaca konusunda belirleyici
etkiye sahiptir. Savan nlenmesi ve barn salanmas, silahl kuvvetler-
den ziyade diplomasi yoluyla sorunlarn zmne ynelik mekanizmalar
salayan yaplarn nasl ina edileceinin renilmesiyle ilgilidir.
zet olarak, modern devlet sisteminde, eitler arasnda savaa neden
olan temel unsurlardan biri, zellikle komular arasnda toprak uzlamaz-
lklarnn kmas ve kresel kurumsal alarn sorunun siyasal zmn-
deki baarszlnn, aktrleri g politikasnn sunduu tek tarafl zm-
lere bavurmaya ynlendirmesidir. Savalarn neden ve nasl ktn, baz
savalarn neden yayldn ve neden baz tarihsel dnemler ve devletler-
aras ilikilerin dierlerinden daha barl olduunu, bu iskelet ereveyi
ayrntlandrmaya alarak aklayacam.
eitli aratrma verilerini kullanarak bu aklamalar ina etmeye alr-
ken, neden ve sonular erevesinde dnmeyi yararl buldum. Aralarnda
alann nde gelen bar aratrmacs J. David Singerin de bulunduu ok
sayda akademisyen, nedensel bir dil kullanmaktan kanmtr. ou d-
nr, neden kavramnn doaya deil insan beynine bal olduu konusunda
Humen kukularn paylar.3 Bunun yan sra, nedensel karmlar yapma

3 Hume gibi ben de, nedenin empirik olarak gzlemlenen ancak insan akl tarafndan dayatlan
bir ey olduunu dnyorum. Ancak Humeun aksine, bunun ok sra-d veya sorunlu
olduu fikrinde deilim, nk artk dilbilim ve algsal psikolojiden biliyoruz ki bu durum,
pek ok kavram ve dil asndan da geerlidir. Humeun gzlemsel itirazlarndan dolay ne-
GR 9

konusunda ok sayda sorun yaanr. Bu kayglara ramen, savalarn neden


kt veya yayldna dair bir aklamay (zellikle tmevarmsal bir yntem
izleniyorsa), analizin nemli noktalarnda nedensel bir ereve olmadan ina
etmek ok zordur (bkz. Dessler, 1991). Bu yzden, herhangi bir unsurun asln-
da bir korelasyon mu yoksa neden mi olduu konusunda bir ayrm yapma-
nn nemli olduunu dnyorum. Herhangi bir unsurun, gerekten savaa
neden olan bir ey mi yoksa savan sonucu mu olduunu grmeye altm.
Bir aratrmay yorumlarken, onun aklama ve bulgularnn, savan yeterli
ve gerekli koullarn belirleyip belirlemediini grmeye almann nemli
olduunu dndm. Temel ve yakn nedenlerden bahsedebilmek iin, de-
ikenlerin greli etkilerini belirlemenin yararl olduunu grdm. Analizin
nemli noktalarnda, temel felsef sorunlara hakszlk etmeksizin nedensel dil
ve dnce kullandm. Bunu yaptmda, bu dille tam olarak ne demek istedi-
imi ve hangi empirik referanslar ima ettiimi netletirmeye altm.
Bunu belirttikten sonra, nedensel dilin bizi yanl ynlendirdii ve
baz mekanik armlarn dzeltme ihtiyac duyduum noktalara dik-
kat ekmek istiyorum. Savan, mevcut baz koul veya deikenler nede-
niyle ktnn dnlmesini yanltc buluyorum. Bu temelde ekillenen
Newtoncu kavram ve aratrmalar ok verimli olmamtr. Sava, mekanik
anlamda neden olunan bir ey olarak grmek yerine, onu, rnein bir dizi
eylemden taan bir ey, yani sonu olarak gryorum. Sava bir dizi ko-
ulun rettii bir ey olarak grmek yerine, belirli eylemlere giriildiinde
artan sava olaslndan bahsetmeyi daha aydnlatc buldum. Bu yanl
ifadeleri dzeltmek adna unlar yaptm. Savan bir dizi eylemler sonu-
cunda ortaya ktn vurgulamak iin, nedensel zincirler ve savaa giden
srelerden bahsettim. Savan olaslksal doasn vurgulamak iin, yeterli
koullar yerine - her ne kadar bu faktrleri gerekli koullardan ayrt etmek
amacyla zaman zaman bu kavram kullanacak olsam da- savan balang
ve yaylma olasln artran veya besleyen unsurlardan bahsettim.
Bilimsel ve geleneksel realist literatrde sava ve barn ar mekanik
bir yaklamla kavramsallatrlmas konusundaki kaygm, pozitivizmi, bi-
limsel inceleme yapanlar tarafndan daha ciddiye alnan bir hale getiren
eitli eletirilerle ilgili daha derin bir endieyi yanstmaktadr. Bu kitap,
pozitivizm hakknda youn tartmalarn (bkz. Ashley, 1987; Shapiro, 1981;
Kratochwil, 1989; Lapid, 1989; Hollis ve Smith, 1991; Der Derian ve Sha-
piro, 1989) olduu bir dnemde yazld ve buradaki analiz, bu tartmann
den kavramn reddedersek, bilimsel kavramlarn ounu, dilin temel gramerini ve gzlemsel
evreden ziyade beynin yapsyla balantl grnen algsal pek ok baka boyutu da reddet-
memiz gerekir.
10 N BULGULAR

etkilerinden uzak kalamad. Bu kitapta, g veya rasyonel aklamalar gibi


tek tek unsurlarn rolnden ok, tarih, kltrel farkllklar ve gereklie
dair inan ve sosyal inalarn nemi vurgulanmtr. Benim grlerim,
kendilerini siyasetin btn dnemler iin geerli yasalarn ortaya karan
kiiler olarak gren Gilpin ve Morgenthau gibi geleneksel akademisyenler-
den bile ok daha az pozitivisttir. Daha da nemlisi, pozitivizm tartmas,
uluslararas ilikiler teorisine dair alglarm etkilemi ve dncelerime,
ciddi teori inas iin yakn gemiin kat pozitivizminden daha uygun ol-
duuna inandm yeni almlar salamtr.
Bu trden eitli felsefi konular, kitabn, sava ve bara dair bir aklama
ina etmeden nce zlmesi gereken kavramsal sorunlar incelediim Birinci
Ksmnda ele alnmaktadr. 1. Blmde, sava fenomeninin, anlama ve akla-
ma iin nasl kavramsallatrlmas gerektii konusunu ele alyorum. Burada,
sava hakknda ortaya atmakta yarar grdm ve daha sonraki analizlerde
kullandm teorik varsaymlar zetliyorum. Btn savalarn ayn olmad-
n ve farkl sava trleri iin farkl aklamalar gerektiini daha nce renmi-
tim. 2.Blmde, bir sava tipolojisi sunup onu gerekelendiriyor ve her trn
kendi nedenleri olduunu iddia ediyorum. Daha sonra da, greli eitler ara-
snda yrtlen savalar olan rekabet savalarn aklama konusunda snr-
larm iziyorum. Rekabet kavram tanmlanm ve dinamikleri zetlenmi-
tir. 3. Blmde, realizmin sava anlaymza yapt katklar ile sava ve bar
dinamiklerine dair yeterli anlay gelitirme konusundaki baarszl deer-
lendirilmektedir. G politikas teorisinin, sava ve bara dair bir aklama
sunmaktan ziyade aslnda karar alclarn dnya hakknda zaman zaman sahip
olduklar alglar ve sava olasln artran ve bir dnem hayata geirilen d
politika uygulamalarn yansttn iddia ediyorum. Sava kurumunun nasl
evrildiini ve renmenin, kresel dzeyde bir sava kltr yaratp kurum-
sallatrarak sava ncesinde oynad rol tartyorum. Daha genel anlamda
bu blm, nasl ve neden btn gruplar tarafndan ve her dnemde deil de
baz gruplar tarafndan baz dnemlerde iddete bavurulduuyla ilgilidir.
Bu kitabn kalbi kinci Ksmdr. Bu ksm, savan balang ve yaylma-
s ile barn doas hakknda bilimsel bir aklama ina etmeye ayrlmtr.
Bu blmlerin her birinde, temel bilimsel bulgular, bar ve savaa dair bir
aklama ortaya koymak iin bir bulmacann paralar gibi bir araya ge-
tirilmitir. 4. Blm, devletler-aras savalarn temel nedenlerinden birini
- toprak uzlamazlklar- ele alarak balar. Savaa en ok yol aan atma
trnn lkesel yaknlk olduunu iddia ediyor ve bunun byle olduuna
dair kantlar sunuyorum. nsan topluluklarnn toprak sorunlar yznde
kavga etmesinin nedeni, dier sorunlara gre daha az bilinmektedir ancak
GR 11

ben bunun lkesellik ynnde miras kalm bir eilim olabilecei ynnde
speklasyon yapyorum. Dier perspektiflerin aklamad pek ok rn-
t, lkesellie odaklanarak aklanabilir.
Bununla birlikte lkesellik, sava kanlmaz hale getiren bir drt veya
igd olarak da alglanmamaldr. lkesellik, insanlar lkelerine ynelik
tehditler konusunda hassaslatrr, ancak savaa gidip gitmeyeceklerini be-
lirleyen temel faktr, bu sorunlara yaklam biimleridir. 5. Blm, belli bal
sorunlar g politikas yaklamyla ele aldklarnda, greli eitler arasnda
savan nasl ortaya ktn zetleyerek savan baz yakn nedenlerini be-
lirlemektedir. Bu blmde, rakiplerin izledii savaa giden tipik admlarn
ana hatlarn izmek iin empirik literatrn ayrntl bir analizini yapyo-
rum. Savaa giden admlarn betimlenmesi, baz ekimeler savala sonu-
lanrken neden dierlerinin byle olmadn aklama konusunda bize yol
gsterir. 5. Blmn odakland konu, rakipler arasndaki etkileimlerin,
neden savaa giden yolda baz admlar atma cesaretini onlara verdiidir.
Ancak savaa giden admlar aklamada i siyasal faktrler de nemlidir ve
bunlar, kresel ve i unsurlar arasndaki balantlara odaklanan 6. Blmde
tanmlanmaktadr. 5 ve 6. blmler, greli eitleri savaa ynlendiren temel
nedensel zincirleri saptamaktadr. 7. Blm, baz savalarn yaylmasna yol
aan nedensel zincirleri tespit etmektedir. Bu blmde, baz savalarn ya-
ylarak nasl dnya savalarna dntn aklamak amacyla savan
kapsam, iddeti ve sresine dair aratrma bulgularn inceliyorum.
Bu blm, yakn nedenleri saptamaktadr, fakat savaa giden adm-
lar ortaya karan iliki biimlerine girilip girilmeyecei olasl zerinde
yapsal faktrlerin nemli bir etkisi olduunu unutmamak da nemlidir.
Rakiplerin savaa giden admlar en bata neden balatt, kresel kurum-
sal balam hesaba katmakszn tam olarak anlalamaz. Bunun yapld
yer, bar yaplarnn ve savan knda barn rolnn ele alnd 8.
Blmdr. Savaa dair tam ve eksiksiz bir aklama, barn neden ve na-
sl bozularak devletlerin g politikas uygulamalarna bavurmaya tevik
edildiini aklamaldr. Bu blm, nispeten barl olan devletler-aras
ilikiler ve tarihsel dnemlerle ilikili temel unsurlar betimlemektedir. Bu,
dnya politikasnn hep g mcadelesi eklinde olmak zorunda olmad-
n, savan kanlmaz olmadn ve barn mmkn olduunu gster-
mektedir.
kinci Ksmda sunulan analizler, unlar yaparak sava aklamakta-
dr: (1) baz sorunlarn belirli ekillerde ele alndnda nasl iddet eilimli
hale geldiine bakarak; (2) sorunlarn ele aln biimlerinden, eitler ara-
snda savaa yol ama olasl en yksek olanlar saptayarak; ve (3) so-
12 N BULGULAR

runlar savaa gidecek biimlerde ele alma konusunda, kresel kurumsal


yapnn siyasal aktrleri nasl caydrd veya tevik ettiini inceleyerek.
Rekabet savalarnn k ve yaylmasna dair genel teorik bir aklama
gelitirmek amacyla daha nceki blmlerdeki eitli analizleri 9. Blm-
de bir araya getirdim. Bu analizin sava ve bar hakkndaki bilimsel bilgi
birikimi asndan sonularn da bu blmde tarttm. Okuyucunun gz
ard etmemesi gereken ekler, nermeler formatndaki bu teorik argman
daha ayrntl olarak belirtmektedir. Her bir blmle balantlandrlm
olan bu nermeler, kitabn ok iyi bir zetini vermektedir. Bu nermeler,
ayn zamanda gelecee dair bir aratrma gndemi de oluturmaktadr.
almann asl ksmna gemeden nce, son olarak bu kitabn nasl ya-
zld ve kullandm terminolojiyle ilgili baz noktalara deinmek isterim.
Literatr deerlendirmesi yaplmas ve teorik almalardaki eitli yaklam-
larn zetlenmesi genel bir uygulama olsa da, ben bu kitapta bundan kan-
dm. Sava hakknda bir eyler syleyen bir kitap yazma niyetinde olduum
iin, eitli akademisyenlerin savala ilgili syledikleri hakknda bir kitap
yazmakla pek ilgilenmiyorum. Bu nedenle literatr zetlemek iin ok
fazla zaman harcamaktansa, literatr empirik bulgularla sentezlemek iin
kullanarak ondan yararlanyorum. Benzer ekilde, zaman zaman 3. Blmde
olduu gibi dier aklamalar eletirirken, bu kitaptaki amacm, bir teorinin
dierinden daha iyi olduunu gstermekten ok, yeni bir aklama ortaya
koymaktr. Bunun cazip olup olmad konusundaki karar okuyucunundur.
Doru olup olmad ise gelecekteki aratrmalarla ilgili bir konudur.
Dolaysyla genel okuyucu, analizin aratrmaya dayal boyutlarnn, ba-
zen daha ilgin grnebilse bile r aan boyutlarndan daha gvenilir bir
ekilde kabul edilebilecei konusunda uyarlmaldr. Teknik olarak, bilim-
sel adan bakldnda, burada ortaya konan aklamalar, kabul edilmeden
nce sistematik olarak test edilmek zorundadr.
Kitabn tamamnda, bu bilgileri uzman olmayanlarn eriimine ak
hale getirecek bir tarzda yazmaya altm. Bununla birlikte, ilerlemenin
ksmen ortak bir dile baml olmas nedeniyle, aratrmada kullanlan ve
yararl bulduum teknik terimleri zaman zaman kullandm. Yine de, rea-
list paradigmann bu aratrmann byk bir ksmna yn vermi olmas
nedeniyle akademisyenler temel olarak kusurlu bulduum kavramlar sk-
lkla kullanmaktadr. Bunlar arasnda, g, g dengesi, hegemonya, etki
ve caydrclk gibi temel kavramlar ile byk g, kk g gibi etiketler
ya da toplumlar karakterize etmek iin Fransa gibi basitletirici isimlerin
kullanlmas saylabilir. Bunlarn her biriyle ilgili temel kaygm, bu szck-
lerin ifade ettii eylerin, kavram veya etiketin ima ettii ekilde gerekten
GR 13

var olup olmaddr. rnein, devlet veya baka bir siyasal aktr g
olarak ifade etmek, ne tr teorik nyarglar iermektedir?Devletler ger-
ekten caydrlr m yoksa bunu sadece varsayar myz? Fransann belirli
bir ekilde davrandn sylemenin anlam nedir? Bu balamda Fransa
kavram gerekten neyi ifade etmektedir ve bu tr insanlatran etiketlerin
doasnda bulunan teorik tehlikelerden kanabilir miyiz?
Kanlmaz olarak kusurlu grdm teorik kavramlar kullanmak-
tan genel olarak kandm. Bunun ok garip bir hal ald alanlardan biri,
nemli g, kk g ve byk g terimleri oldu. lkelerin yalnzca bir
yetenekler paketinin oluturduu bilardo toplar olarak ele alnamayaca-
n dndm ve realist paradigmann bilimsel aratrmaya rehberlik
etme konusunda yetersiz kaldna inandm iin (bkz. Vasquez, 1983a),
lkeleri g olarak ifade etme konusundaki kavramsal olarak arptlm
alkanl braktm.lkelerin yetenekleri, her zaman onlarn en nemli
zellii olmayabilir; aslnda lkelerin devletler olduu gerei belki de
daha nemlidir. Bu nedenlerle onlar,gler olarak deil, devletler ola-
rak ifade ediyorum.Bu devletleri yneten elitler lehine normatif bir nyarg
tad iin byk kavramn kullanmaktan da kanyorum.
Ne yazk ki kavramsal sorunlarn ou bu kadar kolay zlmez. lgin
bir ekilde ok fazla irdelenmemi bir kavramla analize balayalm - sava
fikri. Savan anlam ve bilimsel tanm, ilk blm iin uygun bir konu.
I

Sava Kavramsallatrmak

Bir szc tanmlarken, dnlenden daha fazlasn yaparsnz.

Tanm

Ele alnan konunun tanmyla balamak, akademik bir almaya olduka


uygun grnyor. Ancak aratrma konusunun tanmlanmas hafif bir i
deildir. Kk dnen akademisyenler, genellikle tanmlama iine ok
fazla dalmalarna ramen aratrmaya bir trl balayamaz; kt tanmlar,
kafa karklna neden olmakla kalmaz, ayn zamanda genellikle konudan
ok, tanmn koullarn belirleyen kii hakknda bir eyler syler. Tanm
ve anlam konusunun grndnden daha karmak olmas nedeniyle,
savan tanmna kalkmadan nce analizi gerekir. Bu nedenle bu bl-
me, tanmn doas ile aratrmada nasl kullanld ve onu nasl etkile-
dii, tanmlarla kavramsallatrmalar arasndaki iliki ve yeterli tanm ve
kavramlarn hatal olanlardan nasl ayrt edilebileceine dair bir tart-
mayla balyorum. Bu felsefi ereve aklmzn bir kesinde kalmak kay-
dyla, bilimsel aratrmann banda basit bir temel tanmla ie giriip, sava
hakkndaki karmak tanm ve kavramlarla ilgili daha ilgin yorumlarn,
tanmdan ayr bir teorik varsaym dizisi olarak betimlenmesinin daha iyi
olacan savunuyorum.
kinci ksmda, aratrma iin bir temel tanm seerek onun st ka-
pal varsaymlarndan bazlarn aa karyorum. Daha sonra, dnya
politikasna dair saysal tartmalarda empirik aratrmaclarn savan te-
mel tanm olarak kulland operasyonel bir tanm belirliyorum ve onun
st kapal varsaymlarn analiz ediyorum.1 nc ksmda, uluslararas
ilikiler dnce tarihinden ve dier disiplinlerin sava almalarndan

1 Operasyonel tanm, gzlemlerin (veya laboratuvardaki prosedrlerin) kavrama dair bir r-


nek (veya gsterge) olarak alaca eyleri belirterek kavramn empiric gndergelerini ifade
eden tanmdr.

14
SAVAI KAVRAMSALLATIRMAK 15

karlabilecek nemli baz teorik tanmlar analiz ederek savaa dair e-


itli kavramsallatrmalar gzden geirip deerlendirmeye balyorum.
Bunlar ierisinden, savaa dair ham bir kavramsallatrma tekil eden
bir dizi dnceyi seiyorum. Son ksmda, sava anlama abam asn-
dan en yararl bulduum ve buradaki analize temel ve perspektif sala-
yan ana teorik varsaymlar, bu kavramsallatrmalardan karsyorum.
Savan nasl tanmlanmas gerektiine ve hatta kavramsallatrlmas-
na dair genel soruna fazla nem verilmemi olmas artcdr. Akademis-
yenlerin ou, biraz deitirilmi gndelik veya sradan tanmlarla al-
maya raz grnr, nk savan ne olduunu herkes bilir, ki bu, sava
hakknda teorik olarak nemli hibir ey bilmediimizin ak iaretidir.2
Bununla birlikte sradan tanmlar, zerlerinde kk deiiklikler yaplp
belirli koullara balandnda yararl ilevi yerine getirir. lk olarak, ol-
gunun neyi ierip neyi dlayacan belirleyen bir tanm kriteri sunarak
aratrmann gzlemsel alannn snrn izer (Frohock, 1974: 5660). kinci
olarak, szcn ayn eyi ifade etmesini salayacak ekilde en azndan bir
derece kullanm tutarll salar. Gndelik dilin yerleik ve yaayan bir dil
olmas nedeniyle szcklerin ounun birden fazla anlam vardr ve anali-
zi yapan kii, kavramn hangi anlamda kullanld konusunda koul koy-
makta baarsz olursa bu durum belirsizlie yol aarak kavramsal titizliin
kaybedilmesine neden olabilir. nc olarak sradan tanmlar, aratrma-
ya balamamza yardmc olur; konu hakknda birbirimizle konumamz,
soruturmamz, aratrmamz ve grmemizi salar.
Bu sonuncu ilev, szck ve kavramlar olduka nemli hale getirir, do-
laysyla dnyann nasl tanmlanmas gerektii konusundaki akademik ka-
rarlar, ilk bata anlaldndan ok daha karmaktr. ok sayda analitik
dnrn dikkat ektii gibi, bir eyi ifade edecek szcmz yoksa, o
olguyu grmemiz ve dolaysyla onun nemi ve dier olgularla balantsn-
dan haberdar olmamz zordur. Gerekten de szck olmadan, elimizdeki
eyin tek bir olgu mu olduunu yoksa ok sayda olgudan m olutuu-
nu anlamakta zorlanrz (Hanson, 1965: 1. Blm). eyleri daha nce hi
grmediimiz biimde grmemize olanak salayacak yeni bir szck icat
etmek, bir entelektel veya bilim insannn yapabilecei nemli bir katk-
dr. Darwinin evrim ve doal ayklanma kavramlar, Freudun bilinalt ve
basklama kavramsallatrmalar, Marxn smr fikri, hepsi, bu r aan
dnrlerin baka hi kimsenin gerekte gremedii eyleri grmek ve
anlatmak iin icat ettikleri szcklerdi. Bu szckler bir kez dile getirildik-
2 Modern bilimlerle ilikilendirilen daha teknik ve koullutanmlarla standart szlk tanmn
yanstan sradan tanmlar birbirinden ayrdetmek mmkndr; bkz. Shapiro (1981: 61).
16 N BULGULAR

ten ve kullanldktan sonra, daha nceleri yalnzca belli belirsiz alglad-


mz eyleri anlamaya baladk. Bunu yaptktan sonra dnyamz (bildiimiz
olgu) deiti.
Kavramlar, algladmz dnya zerinde bu yolla derin bir etki yapar.
Bilimin midi, nedensel adan nemli eyleri aydnlatan ve nemsiz olan-
lar rten kavramlar formle edebilmektir. Bilim tarihi, ilikileri netletir-
mekten ok arptt iin reddedilen kavramlarn tarihidir. Bununla bir-
likte, kavramlar bilimsel olarak ie yaryor gibi grnse bile, kavramn baz
ynlerinin dierlerinden daha aydnlatc olduu varsaylabilir.
Bilim ve bilgi, ksmen kavramsal deiikliklerle ilerledii iin tanmn
en nemli amac, nemli bir krlma yaratacak bir kavramsallatrma orta-
ya koymaktr. Ancak gndelik tanmlarn bilimsel analizden ok kltrel
deneyimden elde ediliyor olmas nedeniyle kavramlarn bu amaca erime
olasl olduka dktr. Gerekten yararl bilimsel bir kavram form-
le edebilmek iin konu hakknda baz eyleri bilmek, ama konu hakknda
nemli eyleri bilmek iin de onun yeterince kavramsallatrlm olmas
gerektii iin, bu, sorunlu bir durum yaratr. Bilimsel aratrma almalar,
sorgulama ilerledike kavramlar deitirerek bu sorunlu durumu amaya
alr. En yeterli bilimsel kavramlar, genellikle aratrmann banda var
olmayan ancak tam olarak gelitirilmi teori ve aratrma programlarnn
rnleridir.
Bilim tarihi, kavramsallatrma iinin ciddiye alnmas gerektiini ancak
hibir kavramn ok erkenden ve ok ciddiye alnmamas gerektiini gs-
termektedir. Kavram oluturmann en nemli ynnn, teorik ve nedensel
olarak nemli eyleri aydnlatan bir kavramsallatrma gelitirmek olmas
ve bunu bilebilmenin tek yolunun da kavramn bilimsel testleri geen hi-
potezler retmesi olmas nedeniyle, savaa dair bir balang tanmnn ka-
bulne dair en nemli lt, aratrmann balamasna olanak tanmasdr.
Fukui ve Turtonun (1979: 3, Ferguson, 1984: 4te atf yaplan) vurgulad
gibi, savaa dair herhangi bir empirik alma asndan szcn tanm-
lanmasna deil olgunun incelenmesine odaklanlmaldr. Bir temel tanm
benimsendikten sonra bu tanm, ynlendirici bulgular reten bir yne
doru aratrmay ilerletmelidir. Bu bulgular retilmiyorsa, bu, tanmn ha-
tal olduuna dair bir gsterge olabilir, nk tanm, onun seilme amacna
hizmet etmemektedir. Bir aratrma program geersiz bulgular retiyorsa,
hatann zayf kavramsallatrmadan kaynaklanma olasl yksektir. ok
zayf kavramsallatrmalar, baarszlk ve hayal krklna neden olabilir.
Bu tartma, Platonun Adalet iin arad trden mutlak ve metafizik
gerekleri yanstan gerek bir tanmn olmad varsaymna dayanr. Bu-
SAVAI KAVRAMSALLATIRMAK 17

nun yerine, Platonun maarasnda kalmaya devam ederek yalnzca koullu


tanmlar ve aratrmaya abaladmz eyi tartmal bir biimde snrlan-
dran temel tanmlar gelitirebiliriz. Temelde bir sre olmas nedeniyle bi-
lim, herhangi bir koullu tanmn, bir konunun zn tm zamanlar iin
tam olarak yanstan gerek bir tanma dnmesi beklentisi ierisinde de-
ildir. Ancak tanmlarnn metafiziksel gerekleri yanstmasn beklemedi-
i halde, modern bilimin en kullanl kavramlaryla nedensel gerekleri
yanstmaya alt da aktr.
Bilim insanlar, kavramlarnn bunu baarp baarmadn ve kavram-
sallatrmalar yoluyla dayattklarmz dnda doada nedensel gerekler
olup olmadn bilemez. Bu uyarya ramen, bilim ve bilginin, yalnzca
zihinsel sreleri yanstmad ve nemli bulgular ortaya koyan kavramla-
rn, olgu (ya da doa) hakknda bir eyleri yakalad varsaymyla ilerledii
grlmektedir. Bilimin karlat tek nihai test, tarihin belirli bir dne-
minde geni bir aratrma alan zerinde kontrol ele geiren uygulamala-
rnn insanlara fiziksel dnyalar zerinde kontrol ve maniplasyon olana
sunan cevaplar salama konusunda baarl olmasnn,dnyay gerekten
anlamak olduu dncesidir. Akas, savaa dair bilimsel aratrma vaa-
dinin bir ksm, bu tr bir maniplasyon ve kontrol beklentisidir.
Verimli ve politik adan anlaml bir aratrmay ortaya karacak kav-
ramsallatrma nasl yaplabilir? Bu sorunun kolay bir cevab yok, ama t-
mevarm ynelimli aratrmaclarn bile her iddiay test etmedikleri aktr.
Bunun yerine, hangisinin anlaml olduunu grmek ve gelecek vadeden
kavramlar daha titiz bir ekilde ileyip yeniden formle etmek iin d-
nceleri akl yoluyla elden geirirler.Her tanmn yalnzca belirli unsurla-
ra odaklanmas nedeniyle, bir kavramn ilgin bir aratrma ortaya koyup
koymayacan belirlemenin bir yolu da, onun st kapal olarak yapt
teorik varsaymlar aa karmak ve bu varsaymlarn inandrclk dere-
cesini incelemektir.
Pozitivist bilim yorumlarn eletirenlerin ileri srd gibi bu be-
timlemenin sorunu, tanmlar seme srecini, olduundan ok daha ba-
sit gstermesi ve tuzaklarla dolu olmasdr. Bu betimleme, tanmlar ve
dilin,yalnzca bilimsel gereklik aray olmad ve her kltr ierisinde
eitli roller oynad gereini gz ard eder. zellikle de tanmlarn, yal-
nzca olguyu tartmak iin bir ara sunmad ve ayn zamanda onu ya-
ratt kabul edilmelidir (bkz. Shapiro, 1981: 5, 20-21). Dilin oluturucu
ilevinin toplumsal aratrmay nasl etkiledii ve entelektel sylemin de
dili nasl etkilediinin anlalmas nemlidir.
18 N BULGULAR

Oluturucu ilev gren tanmlar, genellikle bir kurum ve onun uygula-


malaryla ilikili olduundan kurumsal tanmlar olarak adlandrlabilir. Bu
tr tanmlar, hangi uygulamalarn kurum (bir dizi uygulama) oluturduu
ve hangilerinin oluturmadnn snrlarn izerek toplumsal bir kurum
yaratr. Bu yolla, belirli bir eylemin ortaya kmasna yardmc olarak daha
sonrasnda onu kontrol etmeye alrlar. Oyunun (satran, beysbol) kural-
lar veya ahlaki davran ya da geleneklerin (sz vermek gibi) tanmlar, sat-
ran oynamak veya sz vermenin anlamn tanmlayarak, o eylem iin bir
tr oluturucu yap ortaya koymas anlamnda kurumsal tanmlardr.3 Bu
tanmlayc yap, kurumun uygulamalarn baka eylem veya kurumlarn
uygulamalarndan ayrt ederek kurumun saf haliyle korunmasna hiz-
met eder. Dilin oluturucu ilevi, genellikle o kltrn hkim entelektel
moduna bal olarak akademik, dinsel, siyasal, byl, hukuksal ve/veya
bilimsel olabilecek entelektel analizlerle yerine getirilir.
ncelenen olgunun kabul gren kurumsal tanmlarnn varl, yalnzca
onun objektif analizini engellemekle kalmaz, aratrmay, aratrmac-
nn tam olarak farkna varmad ynlere iterek onu bir ereveye sokar.
rnein Grotius, sava, rakip silahl kuvvetlerin gsterebilecekleri davra-
nlar dzenleyen ve yasal adan eitler arasnda ilan edilmi hukuki bir
durum olarak tanmlamtr (bkz. Wright, 1965: 9-10). Normal uluslararas
hukuku bir kenara brakt ve ilikilerin artk savala ilgili zel bir yasalar
dizisiyle yrtleceini bildirdii iin savan ilan nemlidir. Grotius, sa-
dece tarihsel olarak yaad dnemde grld biimiyle savaa dair bir
tanm yapmam, ayn zamanda sava kurumunu tanmlamtr; sava, on
yedinci yzyln balarndaki uluslararas hukukun mevcut sistemi (ve k-
resel kltr) ierisinde kurumsal bir olgu olarak tanmlamtr.
Onun tanm, tanmlarn yalnzca olgular gzler nne sermedii-
ni, ayn zamanda oluturduunu gstermektedir. Ancak, Grotiusun hi
yoktan balamad da aktr; devam etmekte olan bir eylemi miras ala-
rak bu ham olguyu ekillendirerek bir ideale uydurmaya almaktadr.
Bu ideal tr, eer Grotiusun analizi gibi yeterince kabul grrse, bam-
sz olarak kendi varln srdrr. Uygulamada nadiren eriilebilmesine
ramen eylemin bu ideal tr, tarihsel olaylar tanmsal reeteye uymas
iin srekli ekillendirmeye alan bir yaratc gibi davranr. Bu durum ne-
deniyle savaa dair yeni bir tanm veya kavramn, hakl sava gelenei ve
Machiavelliin farkl biimlerde yapmaya altklar gibi, sava kurumunu
ekillendirerek sava eylemlerini deitirme olaslk veya tehlikesi (bak
3 Kurumsal tanmlar olarak tanmladm eyler, genellikle ham gereklerden ziyade kurumsal
olgular olarak tartlmaktadr. Bkz. Frohock (1974: 26-27) ve Searle (1969).
SAVAI KAVRAMSALLATIRMAK 19

asnda bal olarak) hep vardr. Bunun olabileceine dair en ak kant,


kulland uluslararas hukuk kurumunun modasnn gemi olmas nede-
niyle Grotiusunki gibi yasal tanmlarda grlebilir. Buradaki hukuk kuru-
munun yerine,daha belirsiz ve daha gayri-resmi, ama savan ayaklanma,
devrim ve sradan iddetten kolayca ayrt edilmesinden grlebilecei gibi
yine de tanmsal ilevi yerine getiren kurumlar gelmitir.
Dilin oluturucu ilevi asndan bakldnda, sava olarak deerlen-
dirilen ey tarihin bir rndr inanlar, formel ve informel yasalar
ile belirli bir dnemin gelenekleridir. Bu durum, savan belirli eylemleri
alarak onu bir eye dntren bir kurum tarafndan yaratlan bir olgu ve
toplumsal icat olduuna dikkat eker. Savan tanm, kavga etmek ve l-
drmek eylemlerinin isme dnme ve eylemlerin kurumsal olgular ha-
line gelme srelerini yanstr. Bu srete bu eylem deiir ve kontrol edi-
lir. Ham eylem, o eylem hakkndaki hkim fikir ve dnceler (bunlarn
kendisi de ilikiden renilerek karlan sonulardr) tarafndan kontrol
edilir. Bu fikirler, bir hedef, ama, strateji ve riteller (ilan, teslim, tutsak-
lara yaplan muamele, diplomatik mzakere grg kurallar gibi) atfederek
ham eyleme,ki burada sava, baz nitelikleri ekleme veya ondan karmaya
alr. Fakat bu kurumsal fikirler, ham eylemin bizatihi kendisiyle ve bi-
reysel katlmclarn ideali yanstmayabilecek fikirleriyle srekli yzlemek
zorundadr.
Sava olgusu asndan ideallerden sapma, byk olaslkla sava ka-
zanma giriimlerinden kaynaklanr. Bu tr yenilikler genellikle ahlak-d-
ve yasad olarak grlr. Bunlar, kstlamasz denizalt sava ve siville-
rin bombalanmas gibi eylemleri ierir. Bunlar baarl olursa, seilirler ve
kurum kendisini bunlara adapte eder. Zaman zaman savan baz biimleri
yaygn geleneklerden o kadar farkllar ki, bunlar iin sava terimi kulla-
nlmaz. Bu atma biimleri, sava tanmnn kavramsal snrlarnn te-
sine geer. Bu olduunda, tanmlarn yalnzca gerek olan yanstmad
ama ayn zamanda yaratlmasna ve ona belirli bir meruiyet verilmesine
yardmc olduuna dair iyi bir rnek elde ederiz. Gnmzde bunun en
ak grld rnek, gzlemsel alann bilimsel erevesinden ziyade son
dnem tarihsel uygulamalara uygunluk ve meruiyet sorunlar tarafndan
motive edilen ve temelde siyasal nitelikte olan bir ayrma ramen, savatan
bir lde ayr grlen terrizm kavramdr.
Bu analiz, ou terimin tanmnn bilimsel bir gereklik arayndan
domadn gstermelidir. Tanmn tarihi, bir kltr veya sylemin elde-
ki ham materyal erevesinde yaratt dnya grnn tarihidir. Kendi
dnyamz kendimiz yarattmz ve bunu yap biimimiz davranlarmz
20 N BULGULAR

etkiledii iin, dnyay olduu gibi gsteren bir kavrama sahip olmak her
zaman zordur. Kavramlar, her zaman gerei yanstmaz ya da yakalaya-
maz ama gerei yaratmamza yardmc olur. Bu srete, ekillendirdikleri
dnyann farkl ynlerini arptr veya aydnlatrlar. Bu yolla, tanmn ta-
rihi, ham eylemin belirli bir dnemde veya belirli bir kltr tarafndan en
nemli grlen bu ynlerine dair ipular verebilir, fakat kltrel nem,
bilimsel anlay iin bir anahtar olmak zorunda deildir.
Bir olgunun nasl kavramsallatrlmas gerektii konusu, bilim ve di-
er sylemler arasnda bir tartma konusu olabilir. Belirli bir kavram veya
tanmn bir dneme veya aratrmaya hkim olma nedeni, bilimsel aratr-
ma asndan yetki alanyla ilgili bir sorun yaratr. Bilimsel kavram olu-
turma konusundaki modern ilkeler (bkz. Hempel, 1952), tanm veya kav-
ramsallatrmann kullanlln, tamamen empirik olgunun aklanmas
temelinde deerlendirmeye alr. Bununla birlikte kavram ve tanmlarn
aklama yetenei dnda ama ve sonular da vardr. Kavramlar, dinsel,
metafiziksel, ahlaki veya kltrel kullanmlara da sahip olabilir. Aklama-
lara, yalnzca bilimsel adan doru olduklar iin deil, dnyayla bark
olmak, uygun ekilde yaamak, dnyada bulunmamzn metafizik zn
yakalayabilmek ya da bir grup veya toplumun siyasi ve ekonomik karla-
rn tatmin etmek iin de inanlabilir.
Siyaset tartmalaryla ilgili sorunlardan biri de, herkesin temel amac-
nn bilimsel doru aray iinde olmamas, yani bir baka deyile Doru
ile anlatlan eyin bir tartma ve mnakaa konusu olmasdr. Bilim, bir
eyi gerekten bilip bilmediimizin, insanlarn inanmak iin kulland
ltlere, en azndan ksmen dayanmas gerektiini savunmak ister. Eer
baz insanlar kendi kiisel veya siyasal karlarna olduu veya srf bunu
istedikleri iin o eylere inanyorsa, bu onlar doru (ya da ille de yanl)
yapmaz. Fakat, bilimsel dnceye kar kanlarn bile bu gr kabul
etmesine ramen, sorunu byle bir ereveye oturtmak, ifade ve inanlarn
kabulne dair temel veya tek dayanan neden bilimsel (empirik) doru-
lar olmas gerektiine dair daha temel bir sorunu gz ard eder. Bu soru
sorulduktan sonra, bilimin kendisinin, belirli alanlardaki dil ve inanlarn
kontrol konusunda dier kurumlar ve onlarn sylemleriyle rekabet eden
kurumsal bir sylem olarak grlmesi gerektii ortaya kar.
Faucaultnun (1972; 1980: 112-14, 131-33) modern bilimin analizinde
nerdii ana gr budur. Faucault (1980) ve Shapiro (1981) gibi post-
modern eletirmenler, bilimin safiyane bir biimde objektif olarak ifade
ettii aklamalar reddetme konusunda olduka yol ald. Fakat bilimsel
sylemin inanlarn kontrol konusunda srf dier sylemlerle rekabet ha-
SAVAI KAVRAMSALLATIRMAK 21

linde grlmesi, empirik gzlem (kavram oluturma gibi) ve aklama ko-


nularnda doruya dair bilimsel kriterlerin dier kriterlere tercih edilmesi
iin iyi gerekeler (hem epistemolojik hem de pratik) olmad anlamna
gelmez.
Bilimsel bir kavramn inac bir ilev yerine getirmesine ve dolaysyla
bir kurum olarak sava uygulamasn etkilemesine izin verilip verilmeye-
cei konusu imdilik bir kenara braklmaldr. Sava ve bar konusundaki
empirik almalar yeterli bir bilimsel kavram retene kadar sorunun tar-
tmal olduunu sylemekle yetinelim. Bu srete savaa dair farkl kav-
ramlarn sava eylemlerini etkileyebileceinin fark edilmesi, savan farkl
kavramlarna dair analizlerin, savan doasna ve nasl deitiine ilikin
dnceler retebileceini gstermektedir.
Tanmn doasna ilikin bu tartma, tanmlama eyleminden kaynak-
lanan tm sorular yantlamam olsa da, sava gibi nemli bir toplumsal
olgunun tanmlanmas grevini olduka sorunlu hale getirebilecek tanm-
larn kabul edilmesinin teorik olmayan varsaym ve sonular ierdiini or-
taya karmtr. zellikle de byk lde teorik grnen ve daha nceden
kabul edilmi tanmlarn kullanlmas, aratrma programn, tamamen bi-
limsel bir perspektifin izin vermeyecei ynlere itebilecek tarihsel kurum-
sal miraslarn bilinsiz kabulne yol aabilir. ok sayda test edilmemi
varsaym, verimli bir aratrma iin ok dar ve arptlm bir empirik alan
retebilecei iin tanma katmayarak aratrmann balang aamasnda
bu sorundan kurtulunabilir. Bunun yerine, olguya dair daha kapsaml bir
kavramsallatrma oluturmak amacyla, hem aratrma ve teori inasna
rehberlik eden hem de onu deitiren ok sayda kullanl varsaym, yar-
dmc hipotezler olarak kullanlabilir. Bylece empirik alann belirlenmesi
konusunda balangtaki temel tanm istikrarn korur ve teorik giriimin
tamamnn ykn ekmek zorunda kalmaz. Farkl kavramsallatrmalara
uyum salayabilecek ve ayn zamanda sradan tanmlarn ana ilevlerinden
ikisini empirik alann snrnn izilmesi ve kullanm tutarll- karla-
yacak bir temel tanm seerek ie balayacam.

Savan Tanm

Savan gndelik tanmndan temel bir akademik tanma geiin belki


de en iyi yolu, hangi olgularn sava hakknda bilgi edinmek iin arat-
rlmasnn en yararl olduu ve hangi olgularn bu abay ana odandan
saptrarak ok dank hale getirebileceini dnmeye almaktr. Akla
22 N BULGULAR

ilk gelenler, dnya savalar, tarihe yn veren uzun ve byk atmalar ile
Fransa-Prusya Sava gibi daha snrl ok sayda devletler-aras savalardr.
Her alma, kesinlikle bu tr savalar iermelidir ve Websters Dictionary,
devletler veya uluslar arasnda genellikle ak ve ilan edilmi silahl at-
malar olarak tanmlad eyle sava kastetmektedir.
lkel kabileler arasndaki arpmalar ve snr atmalar burada ne-
reye oturuyor? Bunlar da sava mdr? Devlet savalaryla ilikili zellikleri
olan rgtl ve bir lider otoritesi altnda yrtlmektedirler, ama baz ara-
trmaclara gre bu arpmalar ok kk (verilen kayplar anlamnda)
veya aratrmak iin ok ksa srelidir. Kimileri de, tamamen farkl bir in-
sani olgu olarak grdkleri ve savalar (devletler-aras) hakknda bize ok
az ey anlattklar iin bu tr arpmalar aratrmak istemez.
Ya toplumlar arasnda deil de ayn toplumun ierisinde gerekleen
devrimler ve i savalar gibi iddet eylemleri? Burada savan ne olduunu
belirlemek iin yaplmas gereken ayrm, neyin bir toplum veya devletin
ierisinde olduu ile bu kritik ayrmn olmamas arasnda mdr? Eer y-
leyse, tarihin en uzun ve en kanl siyasal iddet olaylarndan bazlar da-
rda kalacaktr. Bunu yapmann teorik gerekeleri ve aratrma asndan
sonular nelerdir?
Kiiler arasndaki iddetle ilgili ne sylenebilir? Sava, bu tr eylemler-
den temel olarak farkl m veya insanlarn uygulad iddetin yalnzca zel
bir tr mdr? Dello ya da kan davas gibi rgtl iddet eylemleri ne-
rede durur, bunlar da sava mdr? iddetin kendisine ne diyeceiz? nsan-
larn uygulad iddetle hayvan saldrganl benzer midir? Karncalarn
toprak ve bununla balantl olarak yiyecek iin yapt kavgalar, insanla-
rn savalarndan farkl mdr? Savata lm olmak zorunda mdr yoksa
kimse ldrlmediyse buna hala sava diyebilir miyiz? Tavrlar, savata ne
kadar nemlidir? Souk Savaa, ar dmanlk nedeniyle mi sava diyo-
ruz? Uzun sreli snr uzlamazl yaayan ve yalnzca arada srada atp
birka kayp veren iki devlet birbiriyle savamakta mdr?
Bu tr sorular, zellikle laf ebeleri tarafndan sorulduunda sinir bozucu
olabilir. Ancak bu sorularn yantlanmas, bu uzun listenin ima ettiinden
ok daha basittir. ki eyi aklda tutmak gerekir. lk ve en nemlisi, neyin
sava ya da savan zel bir tr olup olmad, ayn unsurlarn bu olguya
neden olup olmad dncesine bal olarak kararlatrlr. Bir keresinde,
savalarn says kadar sava nedeni olduunu belki de aka yollu olarak sa-
vunan bir tarihiyle tantm. Ona gre, genel bir toplumsal olgu olarak sava
yoktu. Hepsine ayn unsurlarn yol atn dnyorsak, ete savalar, ka-
rncalar arasndaki savalar ve kinci Dnya Sava sava olarak ele alnabilir.
SAVAI KAVRAMSALLATIRMAK 23

Genellikle byle dnmediimiz ya da en azndan aratrmaya byle bir


varsaymla balamann pek yararl olmadn dndmz iin bunlar,
sava olarak adlandrmay setiimiz olaylar kategorisinin bir paras ola-
rak alnmaz. Ancak devletler-aras savalarla gerekten ayn nedenlere sahip
olabilecek i savalar, snr atmalar ya da ilkel savalar iin durum ayn
deildir. Dier taraftan devrimler, zellikle nispi mahrumiyeti vurgulayan
(Gurr, 1970) ve devletler arasndaki savalara uygulanamayaca dnlen
devrim teorileri nedeniyle ayr bir olgu olarak grlr. Bu durum, bilimde,
aklamak iin ayr bir teoriye ihtiya olup olmadna bakarak, bir eyin o
olgunun paras olup olmadnn kararlatrld fikrini n plana karr.
kincisi, bir eyi sava olarak ele almasak bile, onu aratrmak, savan
nedenleri konusunda bize deerli katklar yapmayaca anlamna gelmez.
Kiiler aras iddet, hayvan saldrganl ve hatta ii grevleri, savala ilikili
psikolojik, biyolojik ve siyasal dinamikler hakknda bize bir eyler syleye-
bilir. Savala ilikili grnen olgular aratrmak, savan farkl boyutlarna
k tutabilir. rnein hayvan saldrganlnn aratrlmas, savala ilgili
lkesellik ve dier evresel unsurlar anlamamza yardmc olabilir. Aile ii
iddetin aratrlmas, dmanlk ve aresizliin sava ncesinde oynad rol
hakknda yeni fikirler retebilir. ete savalar ve ii grevleri, bize savan
bir g arac olmasyla ilgili bir eyler syleyebilir. Kiiler arasndaki iddetin
aratrlmas, savataki psikolojik unsurlar ile duygu ve motivasyonun rol-
n aydnlatabilir. lkel savalarn incelenmesi, tarih ve kltrden bamsz
olarak insanlk durumunun temeli olabilecek ve modern kompleks toplum-
lar ncesinde savala ilikili unsurlarn anlalmasnda bize yardmc olabilir.
Sonuta bilim, hem baz iddet olaylarn dierlerinden kkl bir biim-
de ayran eyin ne olduunu aklayabilir ve hem de eer aralarnda bir ba
varsa bunlar arasndaki iliki ve balantlar anlayabilir. Hangi perspektifin
doru olduu nceden bilinemez. Bu farkl perspektiflerin bilimsel faydas,
ancak bunlarn doru ve aklama gc yksek bir teori oluumuna giden
verimli bir aratrma program ortaya koyabilme yetenei nda deer-
lendirilebilir. Bu anlamda, siyaset bilimi, sosyoloji, psikoloji, sosyal psiko-
loji, antropoloji, hayvan davran, tarih ve corafya ierisinde savaa dair
farkl yaklamlarn ortaya kmasna yol aan disiplinler arasndaki grev
paylam, sosyal bilimlerin aratrma iddiasnn yaygnlamas asndan
kullanl bir yntemdir.
Farkl disiplinlerin ilgisi ve bu eitlilik temelinde ortak bir temel tanm
bulmak ok zor ve teorik bir tanm zerinde uzlamaya varmak neredeyse
imknszdr. Bununla birlikte, daha geleneksel tanmlarn gzden geirilmesiyle
birlikte, tek bir tanmn btn disiplinler iin kabul edilebilir olmamasna ra-
24 N BULGULAR

men, birden fazla disiplinin kabul edebilecei baz tanmlar olduu grlr. Bek-
lendii gibi bu tanmlar daha ak ve daha az teoriktir. Bu aratrmann amacna
ynelik olarak kullanlacak tanm, Hedley Bullun (1977: 184) nerdii tanm-
dr: Sava, siyasal birimlerin birbirlerine kar uygulad organize iddettir.
Bu tanm hakknda ileri srlebilecek ilk ekince, tanmlanmam id-
det teriminin kullanmdr. Fiziksel eylem yoluyla verilen dorudan zarar
olarak yaplabilecek dar bir tanm bile (maddi zarar, psikolojik bask veya
yapsal koullar araclyla neden olunan zarar gibi daha geni tanmla-
rn (bkz. Galtung ve Hoivik, 1971) aksine),Hedley Bullun kastettiinden
ok daha genitir. Savan, yalnzca zarar vermek deil, baka bir grubun
yelerinin ldrlmesini amalayan organize bir iddet iermek zorunda
olduu izlenimi doar, aksi takdirde sava daha ok zorlamaya benzer. Fa-
kat bu ekince, zgn kiisel tanmm vererek savan anlamna yenilerini
eklemeye ynelecek kadar karmak deildir.
Bullun tanmnn genel avantajlar, onun rakiplerinden birini incele-
yerek hemen grlebilir. rnein Malinowskinin (1968: 247, Levy, 1983:
50de de atf yaplan) yaygn bir biimde kullanlan iki bamsz siyasal
birim arasnda organize askeri g kullanarak kabile veya ulusal politika-
lar izlerken yaanan silahl rekabet eklindeki antropolojik sava tanm,
Bullun tanmnda olmayan baz kusurlardan etkilenmitir. Malinowskinin
bamsz siyasal birimlere yapt vurgu, smrgecilik kart zgrlk sa-
valarnn da Trklerin Ermenileri katletmesi gibi yerli gruplarn katledil-
mesinin de sava olarak grlmeyecei anlamna gelir. Benzer ekilde, sa-
van amalarnn kabilesel veya ulusal politikayla snrlandrlmasna veya
savaa baka bir nedenle (bilinli olmayanlar da dhil) deil de politika ne-
deniyle bavurulduu olgusuna da itiraz edilebilir.
Bu itirazlar, temel tanmlarn karlat sorunlara rnek olarak su-
nuyorum. Bu tanmlar sistematik olarak inceleyerek ve neden dierlerini
deil de Bullun tanmn tercih ettiimi gstererek pek bir kazanm elde
edilemeyecei iin, bu tanm neden setiim zerinde durmayacam.
Bullun tanmn nedenle yararl buluyorum. Sava devletler-aras sa-
vala snrlandrmyor ve bu yzden siyaset bilimi, tarih, antropoloji, sosyo-
loji ile sosyal psikoloji ve corafyann baz ynlerine uyum salayabilecek
genilikte kincisi, tartmal veya byk bir teorik perspektifi dayatacak
terimler iermiyor. ncs, ierdii rgtl teorik ana kavramn zel-
likle kullanl buluyorum.
Bir tanmn, konu zerinde hibir perspektif dayatmamas analitik a-
dan imknsz olduu iin Bullun tanmn akla kavuturmak nemli.
Bullun tanmndaki en ak varsaym, savan kolektif iddet ierdii ve
SAVAI KAVRAMSALLATIRMAK 25

basit bir atma olmaddr. Bullun iddete odaklanmas, sava ve at-


mann e anlaml olmadn netletirmesi asndan nemlidir. atma,
ok geni ve biraz da belirsiz bir terimdir. Siyasal aktrler arasnda hibir
zaman srekli bir kar uyumu olamayaca iin atmann yaygn ve ka-
nlmaz olduu dncesi, E. H. Carrn (1939 [1964 ed.: 42-44]) yapt gibi
kolaylkla ileri srlebilir. Byle bir kar atmasnn gerekliine ramen
tarihsel kaytlara bakldnda, tm atmalarn savala sonulanmad
aktr. Aslnda ou ulus-devletin tarihinde sava nispeten sk rastlanma-
yan bir durumdur; Small ve Singer (1982: 78) 1816dan 1980e kadar yal-
nzca 118 sava olduunu belirtmektedir. Bu nedenle, atmalarn savala
sonulanmayan ok byk bir ounluuyla savaa giden az sayda at-
may birbirinden ayran ve atma ve savan nedenlerinin ayn olmadn
gsteren baz eyler olmaldr.
Tanmdaki bir dier nemli varsaym da, savan organize iddet oldu-
udur. Bunun anlam vardr. Birincisi, savan, kural ve gelenekleri olan
dzene dayal bir eylem olmasdr. Bu durum, sava alglarnn sava uygu-
lamalarn nasl etkilediini incelemeyi tevik eder. kincisi, savan rastgele
bir iddet deil, odakl ve ynlendirilmi olmasdr. Genel etkisi ne kadar
irrasyonel ya da mevcut muharebeler ne kadar kaotik olursa olsun onu ba-
latan bir rasyonel ama olduunu gsterir. ncs, bireysel deil kolektif
ve toplumsal olmas anlamnda organizedir. Bu, kiisel uzlamazlk yaa-
yan bireyler arasndaki kiiler aras bir iddet eylemi deildir. Gerekten
de, sava hakkndaki teorik adan ilgin eylerden biri de, savan genel-
likle birbirlerini tanmayan ve aralarnda sava ynetenlerin tanmlad
dnda kiisel bir uzlamazlk ya da nefret bulunmayan insanlar tarafndan
yrtlmesidir.
Hedley Bullun tanmndaki bir sonraki nemli varsaym, savan siyasal
birimlerce yaplddr. Bu da yine savan kolektif ynn vurgular, ama
bu iddet, her kolektif aktr arasnda deil, zellikle siyasal rgtler ara-
sndadr. Ekonomik rgtler sava yapmaz, baka yollarla rekabet yrtr.
Soyguncular ve kurbanlar da genelde savaa girimez ve baka ekilde m-
cadele ederler ve ama genellikle ldrmek deildir. Siyasette yaplanlar ve
yerine getirilen ilevler hakkndaki baz eyler, siyaseti dier etkinliklere
gre daha iddet eilimli yapmaktadr. Bunun tam olarak ne olduu bu ta-
nm tarafndan belirtilmemitir.4

4 Bu ey her neyse, siyasal rgtler gibi belirli koullar altnda sava eilimi tayan dinsel r-
gtleri de etkiledii grlyor. Ekonomik mbadeleleri, savan yerine koyulan bir eylem
olarak deerlendiren antropoloji literatrne dair bir deerlendirme iin bkz. Ferguson
(1984: 17-18)
26 N BULGULAR

Son olarak, dier nemli tanmlarn aksine bu tanm, amaca ynelik bir
ara olarak siyasal birimlere ve yalnzca bu birimlerin yelerine yneltilmi
olmas dnda iddetin ama ve hedefinin ne olduunu belirtmemektedir.
Malinowskinin aksine Bull, sava kabilesel veya ulusal bir politikaya yne-
lik olarak tanmlamaz. Savan, aksi takdirde elde edilemeyecek belirli bir
amaca ulamak iin spesifik bir ara olduunu sylemez. Savan gerekten
bunu yapp yapmad, tanm deil, empirik aratrma konusudur.
Bu aratrmann temel tanmnn varsaymlarnn bir taslan karmak
yararl olsa da, uluslararas ilikiler alanndaki aratrmalara yol gsteren
bu temel sava tanmnn bilincinde olmak daha da nemlidir. Bu kitapta
tartlan aratrmalarn ou asndan savaa dair temel tanmlar, savaa
dair bilimsel veri toplayanlarn operasyonel tanmlardr. Sava Korelas-
yonlar projesi, sava hakkndaki en ayrntl ve etkili saysal veri dizisini
bize salamtr ve onun operasyonel tanm u ekildedir: Uluslararas sa-
va, en azndan biri devlet olan ulusal birimler arasnda yrtlen ve askeri
personel ierisinde muharebe kaynakl en az 1000 lme neden olan askeri
atmalardr (Bremer et al., 1975: 23 [1992 ed.: 387]; bkz. Singer ve Small,
1972: 37, 39).
Ak bir kavramsal tanm ortaya koymakszn aratrma programna
rehberlik etmesi iin operasyonel tanm kullanm, baz aratrmaclar
yntem hakknda sorular sormaya itmitir, nk bilim felsefesi asndan
nce teori vardr ve daha sonra veri toplanr. Sava Korelasyonlar proje-
sinde ise byle olmamtr ve bu durum, bilimsel ideallerle uygulama ara-
sndaki farkn bir ksmn ve savaa dair bilimsel bir almann balang
evresini yanstr. Singer ve Small (1972), eitli teorik perspektiflerden hi-
potezleri test etmek iin herkes tarafndan kullanlabilecek bir veri dizisi
oluturmak istedikleri iin belirli bir sava kavramn kullanmamtr. Buna
ek olarak, ak bir kavramsal tanm kullanmamalarna ramen, kendi ope-
rasyonel tanmlar ve fiilen veri toplama sreci, kendilerinden nceki iki
nemli aratrmac olan Quincy Wright ve Lewis F. Richardsonun kavram-
sal tanmlarn dikkate almtr.
Singer ve Smalln Wright ve Richardsonun almalaryla ilgili olarak
karlat sorun, bu akademisyenlerin tanmlarnn ok farkl teorik pers-
pektiflerden kaynaklanmas, bazen birbiriyle elimesi ve sonuta da ara-
trlmas gereken farkl olgu dizileri ortaya koymasyd. Singer ve Small gibi
Quincy Wright da (1965: 636) kavramn empirik bilgi alannn belirlenme-
siyle ilgiliydi ve sonuta iki tanm kriterinde karar kld: ister uluslararas,
ister ulusal, isterse smrgesel veya emperyal olsun, yasal anlamda savan
devletleri olarak tannan milletler ailesi yelerinin kart ya da 50.000
SAVAI KAVRAMSALLATIRMAK 27

askerin kart tm dmanlklar (Wright, 1965: 636, Small ve Singer,


1982: 37de de atf yaplmtr).5 Wright, aratrmasn iki sava aras dne-
min realist-idealist tartmas srasnda yapt iin, idealistlerin yasal vur-
guyla realistlerin g ve etki vurgusunu birletirmi olmas artc deildir
(bkz. Vazquez, 1983a: 134-36).
Alan dndan gelen Richardson (1960b) farkl bir perspektif benimse-
mitir. Sava kavramnn kendisini bir kenara brakarak balam ve onun
yerine ok daha geni bir kavram olan lmcl ekime (deadlyquarrel)
ifadesini koymutur. Psikolojiden etkilenen ve siyasetin bilimsel alma-
larna az deer veren (hakl olarak bilimsel olmadn dnmtr) Ric-
hardson, bireysel bir su eylemi veya sava olmas fark etmeksizin btn
ldrme eylemlerinin saldrganlktan kaynaklandn dnmtr. Do-
laysyla ona gre, sava dier lmcl ekimelerden ayran tek ey onun
bykldr ve Richardson (1960b: 6), verilerini, on tabanna gre bir
logaritmann eitli basamaklaryla gruplandrlm l says temelinde
dzenlemiti.
Singer ve Small, her askeri atmann potansiyel bir veri olduunu d-
ndkleri iin Wright ve Richardsonun sava ve lmcl ekimeler lis-
telerini birletirerek, 1816dan itibaren sava hakkndaki verileri toplamaya
karar verdi (bkz. Small andSinger, 1982: 37; verileri ilk kez Singer ve Small,
1972de yaynland). Ancak Richardsonun askeri atma iermeyen olay-
lar almasna dahil etmesi ve Wrightn Singer ve Small tarafndan tart-
mal bulunan askeri atmalar iermesi nedeniyle, birletirilmi liste ze-
rinde alarak sava olmayan eklinde niteledikleri olaylar aykladlar.
Onlara gre bir olay, ya katlmclarn yetersiz siyasal statleri nedeniyle
ya da muharebe kaynakl lmlerin 1000den az olmas nedeniyle sava ol-
mayan eklinde niteleniyordu (Small ve Singer, 1982: 38, 54).
Bu kriterler yeterince masum grnse de, yakndan incelendiinde bir
aratrmay hem o gnn hem de gemiin hkim perspektiflerinden kur-
tarmann ne kadar zor olduu grlr. Siyasal stat konusundaki birin-
ci kriter, Singer ve Small, temelde ulus-devletlerin dier devletlere ya da
ulus-devlet sisteminin ulus-devlet olarak tanmad birimlere kar iddet
kullanmna odaklanmaya itti. Bu kriter, devletler-aras savalarla sistem-
d (emperyal ve smrgeci) savalar arasnda ayrm yapmalarna yol at.
Devletler-aras savalar asndan ellerindeki veriler, gnmzde de en

5 Wright (1965: 636), daha sonra iki kriteri de karlamayan, devletlerin ortadan kalkmas,
toprak transferi ya da hkmet deiimi gibi nemli yasal sonulara yol ap amadklar
konusunda baka baz olaylar tanmna dhil edeceini belirterek tanmnn operasyonel
olarak gvenilirliini azaltmtr (Singer ve Small, 1982: 38de de atf yaplmtr).
28 N BULGULAR

net verilerdir. Bu veriler, sistem-d savalar asndan gnmzde bile en


doru verilerdir, ancak ulus olmayan ve bu tarihsel dnem ierisinde genel-
likle madur olan birimler asndan ne yazk ki eksiktir.
Bu iki veri dizisi arasndaki kalite fark, Batl olmayan gruplar medeni
ya da beyazlara eit insanlar olarak grmeyen Bat emperyalizminin tarih-
sel mirasnn bir paras olarak grlebilir. Batl uluslarn fetih veya yat-
trma amal emperyal savalarda ulus olmayan gruplarn verdii kayplar
sistematik bir biimde kaydetme zahmetine katlanmam olmas gereini
dikkate alrken, bu tavrlarn bunda bir rol olduunu varsaymak hakszlk
olmaz.
Tarihsel miras, Small ve Singeri (1982: 56) veri toplama konusun-
da pratik baz kararlar vermeye zorlad ve bu da iki veri setinin birbi-
rini tutmamasna yol at. Singer ve Small, verileri asndan neyin sava
olup olmadn saptamak iin ilk olarak tannm ulus-devletlerin atma
kaynakl llerini saymaya karar verdi. Devletler-aras savalarda, savaa
katlan btn taraflarn birletirilmi kayplarnn, sava saylabilmesi iin
toplam minimum 1000 l says eik olarak kabul edilirken, sistem-d sa-
valarda o olayn sava olarak kaydedilebilmesi iin ulus-devletin, bu kayba
tek bana uramasnn gerekmesi (ulus olmayan taraflarn lleri saylma-
d iin) bir ifte standart dourur. Bu durum, eit olmayan taraflar arasn-
daki mcadelelerin ok geni bir yelpazesini, katliam seviyesine km olsa
bile, dikkatlerden karmaktadr.
kinci olarak Small ve Singer, savan devam ettiine karar verebilmek
iin, muharebe kaynakl 1000 lnn, sistem-d bir savaa katlan ulus-
devletler tarafndan her yl verilmesi gerektii koulunu koymutur; ancak
devletler-aras savalarda 1000 sava ls eii bir kez aldktan sonra o
olay bir savatr ve savan sresini baka faktrler belirler. Bu aratrma
tercihinin nedeni, yattrma abalarnn, byk bir ksmnn yllarca
uzamas ve herhangi bir yl veya dnem ierisinde sistemdeki sava skl-
n iirmesi nedeniyle, Singer ve Smalln bu yllar sava olarak saymak
istememesidir (bu tartma iin bkz. Small ve Singer, 1982: 56-57). Bununla
birlikte bu kararlar nedeniyle baz insanlarn lmleri ve savalar hesaba
katlmamakta, bu da Batnn kendi gerek savalaryla karlatrldn-
da bu atmalara bakn gstermektedir.
Baz aratrmaclar (Duvall, 1976 gibi),bu tesadf nedeniyle Singer ve
Smalln operasyonel tanmn ideolojik adan nyargl olmakla eletir-
di. Bu eletiri bir bakma dorudur ancak baka bir adan bakldnda,
tanmdaki nyargnn gerekesinin Singer ve Smalln kendilerinden ok
tarih ve hkmet kaytlaryla ilikili olmas nedeniyle yanltcdr. Kendi-
SAVAI KAVRAMSALLATIRMAK 29

lerinden daha az objektif olan baz insanlarn, bir ksm kaytlarn kolayca
dzeltilmesini engelleyecek ekilde gemii ekillendirerek kontrol ettiini
grdler. Buna karlk tek alternatif kaba tahminler yapmak olabilirdi, an-
cak kendi verilerinin bilimsel gvenilirliini byk oranda azaltacak olma-
s nedeniyle bunu yapmak istemediler.
Gemiten aratrmaclara kalan bu tarihsel nyargnn teorik sonular
nelerdir? En net olan, devletler-aras savalara dair verilerin, sistem-d
sava verilerine gre daha eksiksiz ve daha geerli olduudur. Bunun an-
lam, devletler-aras verilere dayanarak, sistem-d verilere gre daha g-
venilir karmlar yaplabileceidir. Bu nedenle iki veri setinin analizi, ge-
nellikle yapld gibi birbirinden ayr tutulmaldr. Devletler-aras savalar
hakkndaki genellemelerin sistem-d savalara veya tm savalara uygula-
namayacan da grmek gerekir. Devletler arasndaki savalarn nedenleri,
sistem-d savalarn nedenlerinden tamamen farkl olabilir; bu savalarn
gdlerinin (ya da sunulan gerekelerinin) farkl olduu kesindir. Aratr-
maclar, devletler-aras sava olmamasn, devam eden bir sava olmad
ve sistemin bar ierisinde olduu eklinde yorumlamamaldr; bu, veri
(ve tarih) analizlerinde yaplan yaygn bir hatadr. Aslnda sistem-d bir
sava devam ederken devletler-aras savan yokluu barn bir gstergesi
olarak alnrsa, bamsz deikenler dizisiyle sava/bar arasndaki ko-
relasyon, gerekte bamsz deikenlerle savan farkl trleri arasnda bir
korelasyon olabilir. Son olarak, aslnda ou snr atmasnn tasfiye edil-
mesi anlamna gelen 1000den az lml askeri atmalarn listeden ka-
rlmasnn, nemli bir sava grubuna dair gzlemlerin ortadan kaldrlmas
ve lkesel kayglarn etkisinin kmsenmesi anlamna gelebileceini de
belirtmek gerekir.
Bu tartma, sava tanmlama konusunda en bilimsel, sistematik, sami-
mi ve tarafsz giriimlerin bile minimum dzeydeki bir teorik arptma
sonucunda teorik baz sonular dourmakla kalmayp, ayn zamanda neyin
gerekten sava ve neyin bar olduu konusundaki hkim ideolojik varsa-
ymlara kolayca maruz kaldn aka gstermi olmaldr.6 Buna ramen
bu sorunun zm daha az bilim deil, daha ok bilimdir. Daha iyi veriler,
gerekirse zenle yeniden ina edilebilir ve gvenilirliine gre snfland-
rlabilir, sistem-d savalar iin veri toplanabilir. 1000den az muharebe

6 Bunun nedeni, veri toplama etkinliinin paradigmalarca ynlendirilmesidir (bkz. Vasquez,


1983a: 5. Blm). Uluslararas ilikiler aratrmalarnda hakim realist paradigma, Napolyon
sonras dnemin aristokratik ve Avrupa-merkezli diplomatik elitlerinin muhafazakar ve anti-
demokratik ideoloji yknn byk bir ksmn beraberinde tar ve bu durum, veri toplama
abalarna yn veren baz varsaymlara zaman zaman yansr.
30 N BULGULAR

kayb olan savalar hakkndaki veriler, Kende (1978) ve Gantzel (1981) ta-
rafndan toplanmtr. Sorunlar karsnda, verilerin hep nyargl ve so-
nularn phe altnda olacan dnerek (Duvall [1976] bu sonuca ok
yaklamt) Sava Korelasyonlar verilerinden veya dier verilerden bir ey
renilemeyecei sonucuna da varlmamaldr. Bunun yerine veri ve bul-
gularn uygulanabilecei bilgi alannn farknda olunmaldr. Bu nokta, sa-
va bulmacasn zeceksek dedektifler gibi olmamz ve mantksal abalar
ve aratrma tasarmnn objektifliinden, yadsnamaz cevaplarn mucizevi
bir ekilde domasn beklemememiz gerektiini bize hatrlatmaktadr.

Sava Kavram

Temel ve operasyonel kavramlarn bile gerek dnyay arptabilen teorik


varsaymlar yapmas nedeniyle bu aratrmaya belirgin bir teorik tanmla
balamaktan kandm. Bu, empirik alan ve aratrmay olabildiince ak
tutar. Bununla birlikte nihai ama, savan nedenlerini anlamak amacyla
dnyaya bakmann en iyi yolunu kefetmek olduu iin, teorik tanmlarn
deerlendirilmesi, sava aklamaya alrken yaplacak en kullanl te-
orik varsaymlarn neler olabileceine dair fikirler ve mevcut eitli sava
kavramlarna dair bir anlay sunar.Byle bir deerlendirme, tarihin eitli
dnemlerinde savan en nemli unsurlar olarak grlen eyler (ya da en
azndan dnemin savalar) hakknda da bize bir eyler syler.
Quincy Wrightn savala ilgili klasik Bat alglarna dair deerlendirme-
si, hala en yararl almalardan biridir ve bu deerlendirmenin balangc-
na da temel oluturacaktr. Wrighta gre savan ilk nemli tanmlarndan
biri, onu kuvvet kullanarak rekabet eklinde tanmlayan ierodan gel-
mitir (Wright, 1965: 10). Buna gre sava, bir ey zerine rekabet ierir
ve zel yntemlere, yani kuvvet kullanmna, bavurmas anlamnda dier
rekabetlerden ayrlmasna ramen, savan bir rekabet biimi olduunu
gzden karmamak gerekir. Siyasette rekabet, deer verilen eyler (kar
gibi) zerinde yrtlen uzlamazlklardan oluur. Rekabet siyasal ak-
trlerin uzlamazl zmek iin kulland eitli aralar ifade etmek iin
kullanlan genel terimdir. Bu bakmdan sava, deer verilen eyleri iddet
yoluyla elde etme biimi olarak grlebilir.
Wrightn (1965: 10) belirttii gibi Grotius, savan yalnzca bir rekabet
deil, ayn zamanda bir durum, yani yasal bir durum olduunu belirterek
ieronun tanmna bir istisna getirmitir. Grotiusun dneminde bu do-
SAVAI KAVRAMSALLATIRMAK 31

ru olmu olsa bile (daha nce gsterildii gibi bu konudaki almalarnn


etkisi bunun doru hale gelmesine yardmc olmutur), btn zamanlar
iin doru olmayabilir. Bir dier ifadeyle Grotiusun istisnas, savan, kabul
edilmi uluslararas hukuk koullar altnda silahl kuvvetlerin nasl ve han-
gi amalar iin kullanlabileceini dzenleyen bir tr yasal rekabet haline
gelebilecei eklinde ifade edilebilir.
Bu, aka sava iki veya daha fazla dman grubun silahl g yoluyla
atma yrtmesine eit bir biimde olanak sunan yasal bir durum olarak
tanmlayan Wrightn perspektifidir (italikler orijinaldir). Wright sava, h-
kmetler arasnda iddete izin veren ve bunu dzenleyen zel kurallarn dev-
reye girdii bir durum veya belirli bir dnem olarak grr. Bu iddetin amac,
uzlamazl zmektir. Gruplar silahl rekabet ierisindeyken ortaya kan
durumun dier karakteristiklerini merak eden Wright, davransal konular-
la da ilgilenir (Wright, 1965, 8 n. 1de atf yaplan Wright, 1938). Wrighta gre
(1965: 698), hukuk ve gelenekler, sava varken zel tutum ve davranlarn
uygun olduunu kabul eder. Bu adan her kltr (kresel kltr de dhil),
her biri kendi uygun davran rntleri olan eitli deiik durumlar (koul-
lar) ierir. Sava, bu tr durumlarla karlaldnda nasl davranlaca ko-
nusunda geleneklerin acemileri bilgilendirdii ve hukukun mevcut gelenek-
leri kurumsallatrd ve bazen de ekillendirdii durumlardan biri olarak
grlebilir. Bu uygun davran rntsnn ne olduu, buna yol aan eyler,
tarih boyunca ve farkl kltrlerdeki dzenlilii, Wrightn hukuki grnen
odak noktasna potansiyel bir sosyal bilimsel sava kavram sunar.
Bu hukuki odak, gnmz asndan daha az geerli grnyor ve
Grotiusun bu uluslararas hukuk fikri ou tarafndan gereki bulun-
muyor. Bu dnce, byk oranda iki dnya savandan kalan mirasn bir
parasdr. Ancak bu ikili travmaya ramen Hedley Bull (1977: 184-189),
gnmz aratrmaclarna savan belirli bir dzeni olduunu hatrlatyor.
Savan bir amac var; belirli bir temelde ve genellikle norm ve kurallara
gre yaplr. Dnya dzeni, savan ne zaman ve hangi gerekelerle bala-
tlabileceine ve kimin balatabileceine (modern sistemde yalnzca ulus-
devletler) dair bir anlay ierir. Uluslararas toplum, devletlerin herhangi
bir nedenle savaa gitmesine izin vermez; ya hukuk ya da entelektel tar-
tmalar yoluyla casus belli (sava nedeni) ve sava iin meru gerekeleri
belirler (Bull, 1977: 188). Savan varl, dnyada bir dzen olmad ve
Hobbescu bir anari olduu anlamna gelmez; aksine kresel toplumdaki
dzenin gc, sava yapma biiminden anlalr. Bullun (1977: 185) be-
lirttii gibi gerek anari, savala deil, her yerde mevcut yaygn iddetle
tanmlanr. Bulla gre bu durum, savan tarihsel alternatifidir.
32 N BULGULAR

Savan yaygn iddetten farkn anlamak iin, ieronun savan re-


kabet ierdii eklindeki tanmna dnebiliriz. On yedinci yzyl balarn-
da sava ksmen bir hukuki rekabete dntyse, bunun daha ncesinde
ne tr bir rekabet olduunu ve sonrasnda nasl bir rekabete dnt-
n merak etmek gerekir. Byle bir soru, rekabet szcnn, rekabetin
derin yapsnn (rekabeti rekabet yapan unsurlar) ayn zamanda savan
derin yaps olabileceini ima eden bir metafor olduunu ortaya karr.
Szcn kullandmz anlamna gre, herhangi bir dnemde rekabet ya-
pabilmek iin, taraflarn bu rekabetin resmi ve gayr-resmi kurallarndan
haberdar olmas gerekir. Bir dl olmal ve taraflar rekabet ettiklerinin bi-
lincinde olmal, kazananlar ve kaybedenler olmal, rakiplerin kaybetmek
ve kazanmann ne anlama geldiine dair taraflar, eylemlerinin en nemli
sonularn hafife alsa veya ngremese bile- bir fikirleri olmaldr. Reka-
bet, onun ortaya k, korunmas ve yerine getiriliine dair uygulamalar
anlald lde anlam tam olarak kavranabilen kurumsal bir olgudur.
Szcn yanstt derin yap, farkl rekabetler arasndaki benzerliklere
k tutmann yollarn biz gsterse de, insani bir kurum olmas nedeniyle
rekabet, zaman ve mekna gre deiiklik gsterecektir.
Bu analize gre, hukuki rekabetler, rekabetin yalnzca bir eididir, yani
taraflarn nasl ve niin savatn belirleyen eyler, gelenek, grenek ve
rakip taraflara ne yaptklar konusunda ortak bir anlay sunacak ekilde
rekabet koullarn kurgulayan o dnemin fikirleridir.7 Bu gr, insanla-
rn icat ettii ve belirli ilevleri yerine getirdii iin srdrlen bir kurum
olarak antropolojik sava kavramna yakndr.
Margaret Mead (1940: 402), savan, yazmak, yemek yapmak, evlilik
veya jri nnde yarglama gibi bir icat olduunu ileri srer. Bir grubun
kltrel mirasndan gelen bilginin bir parasdr. Meada gre (1940: 403)
sava, savan belirli durumlarla ba etmenin bir yolu olduu fikrini insan-
lara veren toplumsal bir icattr. Bu algya gre savan renilen bir davran
olduu aktr. Mead, sava, gruplar arasnda grup olarak kavga etme ve
7 Ortak bir anlaya sahip olmayan savalar, savan zel bir trn oluturur ve farkl dina-
miklere ve hatta farkl nedenlere sahip olabilir. Bu, daha nce hi tanmam ve dolaysyla
ortak bir sava algsna sahip olmayan gruplar (Cortez ve Aztekler gibi) arasndaki savalar-
da, iddetin, aslnda ayn sistemin yeleri arasnda olan tipik savalardaki gibi kullanlma-
d anlamna gelir. Wright (1965: 699), taraflardan birinin, dierini rekabet ierisindeki bir
hasm olarak deil de ortamdaki bir engel olarak grmesi nedeniyle bu atmalarn sava
olmadn ileri srecek kadar ileri gitmitir. Bununla birlikte Wright, savan nasl yrt-
leceine dair ortak bir anlaya sahip olmayanlar arasndaki savalar, medeniyet savunma
savalar ve emperyal savalar kategorileriyle analizlere dhil etmitir (bkz. Wright, 1965:
640). Paylalan beklentilerin olmamas, sava zerindeki ahlaki veya kltrel kstlamalar
azaltarak bu savalarn katliam eilimini artrabilir.
SAVAI KAVRAMSALLATIRMAK 33

ldrme olarak tanmlad iin, renme de kolektif renmedir. Toplum


veya kabile, belirli durumlarla (X, Y ve Z niteliklerine sahip) karlatn-
da savan uygun tepki olduunu, kendi aklndan ve halk kltrnden -
renir. Miras braklan dersler uygulamaya sokulduunda, sonulara bal
olarak bu icat ayrntlar ve deiir. Bu alg doruysa, savan nedenlerinin
deil ama ne zaman olacann belirlenmesi ve tahmin edilmesi iin aln-
mas gereken daha ok yol var.8
Meadn toplumsal bir icat olarak sava kavram, insani bir olgu olarak
savan kkenlerine dair bir aklama nermesi anlamnda iddete daya-
l bir rekabet tr olarak sava kavram konusunda teorik bir ilerlemedir;
bununla birlikte rekabet olarak sava, iddete dayal rekabetin en bata ne-
den ortaya ktn aklamaz. Meadn analizi, savan, insanlarn belirli
durumlara bu ekilde yaklamay renmesi nedeniyle ortaya ktn ima
eder. nsanlarn bu durumlar baka bir yolla deil de neden iddet yn-
temiyle ele almay rendikleri bilinmemektedir. Bununla birlikte Mead,
her toplumun bu icadn farknda olmadna dikkat ekerek bunun insan
doasna ikin olmad sonucuna varr. Daha da nemlisi, sava nlemek
iin, toplumun savaa giderek zd durumlara ynelik olarak farkl bir
yaklam yolu gelitirmenin gerekli olacan savunur. Bu ilevsel aklama-
lar, zellikle sonular neden olarak ele alma eilimi gibi eitli mantk so-
runlar ierse de (bkz. Brown, 1963: 9. Blm), ilevsel adan savaa denk
baka eyler aray, savan kresel toplumda oynad roller, ak ve st
rtl amalarn neler olduu ve bu amalarn iddet iermeyen yntem-
lerle nasl elde edilebilecei konularnda aratrmaclar dnmeye tevik
etmesi asndan teorik olarak yararldr.
Mead, savan srekli bavurulan popler bir icada nasl dntn
tartmaz. Biyologlar, savala ilgilendikleri oranda, savan varln sr-
drmesini evrimsel terimlerle aklama eilimindedir. Biyologlar, savan
bizatihi kendisine deil, hayvan saldrganlna bakar. Savaa benzer dav-
ran gsteren ok az sayda tr olmasna ramen bunlarn bir ksm blge-
seldir ve bu blgeyi saldrganlk yoluyla savunma eklindedir. Blge/toprak
kavramnn biyolojik tanm, belirli lde sadece bir hayvan veya hayvan
grubunun aleni savunma veya ilan yoluyla dierlerini kovma yntemleri
erevesinde elinde tuttuu alandr (Wilson, 1975: 256). Blgeyi elinde tu-
tan hayvanlar, bu topraklara giren kendi trlerinden bir yabancyla kavga
eder. Yiyecek iin ve erkekler de diiler iin kavga eder ve her iki kavga da
toprakla ilikilendirilebilir.
8 Savan nedenlerini anlamak iin, ncelikle bu durumlarn neden ortaya ktnn bilinmesi
gerekecektir.
34 N BULGULAR

Wilson (1975, 247-48), topraktan anlalan eyin evrildiini, nk s-


nrl yiyecek kaynaklarnn topra savunmaya deer hale getirdiini ve bu
savunmayla balantl risklerin snrl olduunu savunur. Klasik biyolojik
varsaymlar kullanarak, zaman ierisinde avantajl olan eylerin hayvan
davranlarn ynlendirdiini ve belirli bireyler iin ayr avantajlar olu-
tuunda bu davranlarn deitiini aklamtr. Sonuta bu da, btn t-
rn bu davrana doru evrilme olasln artrmaktadr. nsani bir kurum
olan sava, omurgallarn lkesel olma ynndeki kaltsal eiliminden yola
karak evrilmi olabilir.
Biyologlarn ou asndan, insan saldrganln da ieren yaygn
herhangi bir hayvan zelliinin, hayatta kalma ve reme iin avantajl ola-
mayaca dnlemez (Wilson, 1975: 254). Bu durum, kimilerini, savaa
bavuran klan ve gruplarn bunu yapmayanlara gre daha baarl olduu
ve dolaysyla daha saldrgan eilimlerini yeni nesillere aktardn ileri
srmeye itti. Bu doruysa, insanlarn belirli durumlar neden savaa gide-
rek ele almay rendiini aklayabilir. Bu dersler, yalnzca entelektel an-
lamda deil, Wilsonun aklad gibi belirli davranlar renme yetene-
inin kendisi genetik olarak kontrol edilen ve dolaysyla evrilen bir nitelik
olduu iin biyolojik olarak da nesilden nesile aktarlabilir.9 Her evrimsel
perspektif teleolojik eilimler ve ar genellemeye tabi olaca iin bu ar-
gmanlara dikkatle yaklamak gerekir (bkz. Shaw ve Wong, 1987a, 1987b;
Goldstein, 1987; Kitcher, 1987). Ancak biyolojik perspektif, baz eyle hak-
knda deil ama toprak gibi belirli eyler konusunda kavga etmemize neden
olabilecek ve ayn zamanda bizi belirli davranlar renmeye daha meyilli
yapan genetik bir mirasmz olduunu hatrlatmas bakmndan nemlidir.
nsanlarn, sava kullanmay dier hayvanlardan daha fazla rendii
aktr, ama hangi amala? Savan ama ve niyetini vurgusunun merkezine
yerletiren sava algs,Clausewitzinkidir. Clausewitz, savaa dair iki nl
tanm yapmtr: Sava, politikann baka aralarla devamndan baka bir
ey deildir ve dolaysyla sava, rakibimizi bizim irademizi yerine ge-
tirmeye zorlama niyeti tayan bir iddet eylemidir (Clausewitz, 1832, 1.
Kitap, 1. Blm, 2 ve 24. Ksmlar, J. J. Grahamn evirisi). Birincisi savan
amacn betimlerken, ikincisi kullanlan yntemlerin mantna k tutar.
Clausewitze gre sava, siyasal bir zorlama eylemidir. Onun asndan siya-

9 Richard Alexander (1987), modern homo sapienlerin en byk avantajnn, dier gruplarla
daha baarl biimde rekabet edebilen gruplar kurma konusunda ibirlii yapmay renme
yetenei olabileceini iddia edecek kadar ileri gitmitir. Bu durumun, insanlarn yakn biyo-
lojik akrabalarn glgede brakmasna ve belki de onlarn neslinin tkenmesine yol am
olabileceini iddia etmitir.
SAVAI KAVRAMSALLATIRMAK 35

sal boyut en nemli olandr ve eserlerinin byk bir ksm, savan siyasal
amacn n planda tutarak g dinamikleri ve gcn duygusal ynlerinin
siyasal amac rtmesine izin verilmemesi ihtiyacn tler. Savan ara-
sall zerine odaklanan Clausewitz, savan rasyonel niteliini vurgular.
Clausewitz, sava, belirli etkinliklerin, yani siyasetin ve belirli durum-
larn gerektirdii bir ara olarak grr. Clausewitz, normal siyaset ve diplo-
masi baarsz olduunda sava olduu iddia eder. Mevcut diplomatik uy-
gulamalar (ister sradan bir bykeli alverii, isterse atma zm ve
uluslararas hukukun ayrntl mekanizmalar olsun) ihtilaf yaayan taraflar
arasnda tatmin edici bir anlama ortaya karamadnda, sava, taraflar-
dan birinin kendi iradesini kabul etmesi iin kar taraf zorlayabilmesinin
bir yolu haline gelir. Taraflardan biri savan maliyeti dikkate alndnda
bir siyasal amatan vazgemek veya onu kaybetmek istemiyorsa sava olur.
Bu durum, savan yalnzca belirli trdeki sorunlar zerine yapld ve bu
sorunlarn belirli tarihsel gereksinimlere, kltre veya bir dnemin huku-
kuna bal olarak deiebilecei anlamna gelir (bkz. Luard, 1987: 3. B-
lm; Howard, 1976).
Bunun bir dier anlam da, bir toplum, uzlamazlklar balayc veya
karlkl olarak tatmin edici biimlerde zmenin baka yollarna sahipse
savaa bavurulmayaca anlamna gelir. Bu adan belirli sorunlar gn-
demden uzak tutarak ve/veya siyasal kararlar konusunda balayc alter-
natif yntemler oluturarak bara ulalabilir. Bunlarn barl sistemleri
sava eilimli olanlardan ayran iki nemli zellik olup olmad sorusu
yeterince dikkate alnm bir konu deildir. Ancak savan nedenlerinin
anlalmas asndan savan arasallnn vurgulanmas iki soru ortaya
karmtr: siyasette belirli sorunlarn domasna ve bunlarn zmle-
nemez biimde tanmlanmasna neden olan ey nedir ve iddeti bu kadar
cazip bir ara haline getiren nedir?
Tarihin erken dnemlerinden itibaren ierisinde kural ve ynetenlerin,
g ve otoritenin, ayrcalk ve ykmllklerin bulunduu bir alan olmas
nedeniyle siyaset, kontrol insanlarn, kaynaklarn, etkinliklerin ve top-
ran kontrol- beraberinde getirir. Kontrol, en azndan sorun yaratr.
Birincisi, kim kontrol edecek? kincisi, belirli bir kontroller dizisinden kim
yarar salar ve kim zarar grr? ncs, kontrole kar doal olarak di-
renildii ve bundan zarar grenler daha da fazla direnecei iin kontrol
nasl tesis edilir? Dnyann bu erevede tanmlanmas, belirli koullar al-
tnda lm kalm meselesi olarak grlebilecek bir dizi konu yaratmaktr.
Ya kaybetmemek iin veya nemli ayrcalklar kazanacaklar iin gruplar,
36 N BULGULAR

tanm gerei, bu tr sorunlar uruna mcadele etmek ister ve insanlar da


hayatlarn tehlikeye atar.
Dnyada, topyanlarn hayal ettii gibi uyumlu hale getirilemeyen te-
mel kar atmalarnn varl nedeniyle savalarn kt aktr (Carr,
1939 [1964 basks: 49, 51-53, 87-88]). Deiiklik gerektiren ancak hkim
karlara zarar verdii iin barl biimde zlemeyen baz sorunlar
vardr. Bismarckn ifadesiyle dnemin byk sorunlar, nutuk ekerek ve
ounluu sayarak deil demir ve kanla zlr (1862). Bu sorunlarn ge-
nellikle toprak konularn ilgilendirmesi artc olmamaldr.
Siyasetin belirli ynlerinin, gruplara (sadece tek tek bireylere deil; bkz.
Claude, 1962: 7. Blm) aksi takdirde yapmayacaklar eyleri yaptrmaktan
ibaret olmas erevesinde Clausewitzin rakibimizi kendi irademizi kabul
etmeye itme eylemi olarak tanmlad zorlama, o amacn elde edilmesi
anlamndadr. Neden? nk zorlama, egemenler arasndaki son aredir
(Schuman 1933 [1958: 274]) ve sava, zorlamann en ar biimidir. Cla-
usewitz (1832: I. Kitap, 1. Blm, 4. ksm), rakipleri ikna konusundaki
tm yollar baarsz olduunda, tutumlarn deitirmenin yolunun, onla-
ra ac ektirmek veya yelerinin ldrlmesi olduunu (onu, istediimiz
fedakrlktan daha bunaltc bir duruma sokun) belirtir. Buna karlk,
rakiplere ihtiya duymadmz durumlarda, Romann Kartacaya yapt
gibi onlarn yeryzndeki varlklarna son vererek de amaca ulalabilir.
Zorlama ve zellikle iddete dayal zorlamann, siyasi kontrol tesis etme-
ye yardmc ve belirli amalarn elde edilmesinde baarl bir ara olacan
insanlarn rendii, tarihsel olarak ancak tahmin edilebilir. Toplumsal bir
icat olarak savan kkenleri kesin olarak bilinmese de, kimileri, savan
bu spesifik kullanmnn, insan gruplarnn belirli bir toprak parasna sk
skya bal olduu eski tarm medeniyetleri dnemiyle rttn ama
daha ilkel avc ve toplayc toplumlarla rtmediini iddia eder (Wright,
1965: 76; Mansfield, 1982). stelik tarm toplumlar daha st dzey bir
rgtlenmeye sahiptir ve ordular kurarak onlar savaa gndermek iin
belirli bir rgtlenme dzeyine ihtiya vardr. Bununla birlikte, neolitik
a ncesi baz toplumlarn su ve yiyecek kaynaklarn elde etmek ve/veya
bunlara olan eriimlerini korumak iin iddete bavurduklar grlr (Zur
1987: 9). Eitliki toplumlardaki kavgann dzeyi genellikle dk olma-
sna ramen, mutlak bir ktlkla veya maddi refah dzeylerini kstlayan
baka bir durumla karlatklarnda, bunlarn da nehir boyundaki daha
iyi bir araziyi ele geirmek iin iddete bavurmas beklenebilir (Ferguson,
1987: 9). Tam olarak kkeni her neyse, insanlar, kolektif silahl iddetin
amalarna ulamak iin nemli bir ara olduunu rendi.
SAVAI KAVRAMSALLATIRMAK 37

Daha modern dnemlerde iddet, karlkl baml kararlardan kurtul-


mann yolunu sunduu iin cazip bir ara haline geldi. Siyasi sorunlarn
zm, genellikle dierlerini biriyle uzlamaya zorlamay ya da onlarn fi-
ilen belirli davranlarda bulunmalarn gerektirir. Bunun sonucunda, biri-
nin, dierleri olmadan karar alp uygulayamamas anlamnda bir karlkl
bamllk doar. Byle bir karlkl karar alma srecine katlanlar kmaza
girdiinde, iddet, ya fiziksel hkimiyet ya da dierini ortadan kaldrma
yoluyla bamll sona erdirerek bir k salar. Dier karar alma biim-
lerinin aksine zorlama, dierlerinin iyi niyetine deil kendi yeteneklerine
dayal tek-tarafl bir yntem (bkz. Mansbach ve Vasquez, 1981: 283-84) ol-
duu iin byle bir k salayabilir. Bu zsel niteliklere ek olarak, eer
zorlama ve savan gemite baars varsa, gelenekler tarafndan merula-
trlmsa ve kanunla sk bir biimde snrlandrlmamsa, doru sorun-
lar erevesinde kmaza giren durumlar zmek iin yaygn bir biimde
kullanlan bir araca dnmesi beklenebilir. Tek-tarafl ve balayc siyasal
kararlar almann bir yolunu sunduu iin sava, kullanl bir icat olabilir.
Clausewitzin, sava bir zorlama biimi olarak vurgulamas,
zorlamann,nmzdeki olgu iin daha iyi bir bilimsel kavram olup olma-
yabilecei sorusunu gndeme getirir. Bu adan, psikanalitik unsurlar veya
insan saldrganlnn kkenlerini aratrarak savan nedenlerini byk bir
gizem haline getirmeye gerek yoktur. Belirli bir kar elde etmek veya soru-
nu zmek iin neden baka yntemlere deil de zorlamaya bavurulduu-
nu aklayarak sava aklanabilir. Zorlamann, tek yol, tercih edilen yol ve
en etkili yol olduu koullar akladnzda sava da aklam olursunuz
sava, zorlamann yalnzca zel bir tr olduu iin. Hayal krkl gibi
dier saikler, zor kullanm iin yalnzca ek nedenler olarak grlebilir.
Bizatihi sava deil de zorlamay aratrmak iin ikna edici bir argman
ortaya koyulabilse de, bu yaklama ynelik temel itiraz, sava olgusunun,
siyasal ara olarak kullanm dnda ok daha fazla ynnn olabilmesidir.
iddetin, bir kez uygulandktan sonra kontrol zor, daha derin ve hatta eski-
lere dayanan ynleri olabilir. iddet kullanmnn nedeni, onun arasalln-
dan deil, tam olarak bilinli olmayan ve az anlalm bu derin boyutlarn-
dan kaynaklanyor olabilir.Clausewitzin savan amacn n planda tutmay
tleme ihtiyac hissetmesi, savan doas gerei kolay kontrol edilemeyen
bir ey olduu ve rakibe ynelik iddet ve ona hkmetme hedefinin kendi-
sinin amaca dnerek sava irrasyonel hale getirebilecei anlamna gelir.
Savaa dair psikolojik kavramlar savan iddetini vurgular ve insann l-
drme gdsn savan ana nedeni olarak grr.Clausewitzin rasyonel bir
ara olarak savaa bak, Freudun rasyonaliteye sair ufuk ac eletirileri kar-

You might also like