You are on page 1of 283

Yazarn Yaynevlmizden kan Kitaplar:

KOMA
HEYKEL
BEYN
KOU
KRZ
SALGIN
SANCI
BLS TOHUMU
EYTAN ZEHR
YAAM ZGS
KR NOKTA
Giri

4 Ocak Pazartesi,
Saat 7:05
Boston kentini rten k karanlnn iinde ortalk aydnlanrken
Helen Cabot yava yava uyand. Soluk ve kansz ktan parmaklar
ailesinin Lulsburg Meydanndaki evinin nc katndaki yatak odas
nn karanln deldi. Helen kuty yorgan altnda yatmann keyfini
kararak lk bata gzlerini amad. Tmyle mutlu olarak yatarken
beyninin iindeki korkun molekler olaylann farknda bile deildi.
Tatil mevsimi pek de zevkli gememiti. nc snfnda olduu
Princeton'da derslerini karmamak iin, geirecei ameliyat Noel'le yl
ba arasndaki tatile rastgetirmiti.
Doktorlar rahmini saran endometrial dokuyu alarak her ayba
dneminde kendisini adeta felce uratan iddetli kramplan ortadan kal
dracaklarn sylemilerdi. Ayn zamanda bunun sradan bir ey oldu
unu da eklemilerdi. A m a yle olmamt.
Helen ban evirip dantelli perdelerin arasndan szan solgun
a bakt. Bir felaketin yaklat gibi bir duyguya kaplm deildi. Hatta
kendini gnlerdir olmad kadar iyi hissediyordu. Ameliyat, ok hafif
bir ameliyat sonras rahatszl saylmazsa, yolunda gitmiti, ancak
nc gnn sonunda dayanlmaz bir baans balam, ardndan
ate, badnmesi ve en kts de, konuma bozukluu gelmiti. Ney
se ki, belirtiler geldii gibi kaybolmutu; yine de ana babas Massachu-
sets Genel Hastanesinde nrologla programlanan randevulanna gitme
sinde srar etmilerdi.
Helen yine uykuya dalarken taabasnn bilgisayar klavyesinin belli

7 _
belirsiz takrtsn duydu. Babasnn alma odas hemen yan taraftayd.
Helen gzlerini ap baknca saatin yediyi gemi olduunu grd.
Babasnn bu kadar ok almas inanltr gibi deildi. Dnyann en g
l yazlm irketlerinden birinin kurucusu ve ba olarak kazand nle
yetinebilirdi, ama byle yapmamt. almaya devam etmi, bunun
sonucunda da, ailesi akl almayacak kadar servete Ve nfuza kavu
mutu.
Ne yazk ki, Helen'in ailesinin yannda hissettii bu gvenlik, doa
nn geici servet ve gce hi saygs olmad gereini deitirtemez-
di. Doa kendi gndemine gre alrd. Helen'in bilgisi dnda beynin
de yer alan olaylar onun genlerini oluturan DNA moleklleri tarafndan
belirlenmekteydi. Ve ocak aynn balanndaki o gnde beyin sinir hcre
lerinden bazlannda drt gen belirli proteinleri retmeye hazrlanyordu.
Bu sinir hcreleri Helen'in bebekliinden beri blnmemilerdi, ki nor
mal olan da buydu. Ancak imdi bu drt gen ve sonuta oluan protein
ler yznden sinir hcreleri tekrar blnecekler ve blnmeye devam
edeceklerdi. ok habis bir kanser Helen'in yaamn paralamaya hazr
lanyordu. Helen Cabot yirmi bir yanda 'terminal' yani lmcl vakay
d ve bundan haberi yoktu.

4 Ocak,
Saat 10:45
Howard Pace hafif bir dnme sesi eliinde St. Louis'de niversite
Hastanesinin yeni MRI makinesinin azndan dar kayd. Yaamnda
hi bu kadar korkmu deildi. Hastaneler ve doktoriar konusunda hep
bir kayg duymusa da, imdi hastalannca korkulan birden bym
t.
Krk yedi yanda olan Howard'in sal kusursuzdu; ekim ortala
rnda Belvedere Kulbnn yllk tenis turnuvasnn yan finallerinde d
t o gne kadar. Hafif bir friama sesi duyulmu ve top bann stn
den geerken yere serilmiti. Howard'in sa dizinin arka kas ba kop
mutu.
Bu balangt. Dizini onarmak kolay olmutu. Doktoriarn genel
anestezi sonrasna baladklan bir iki kk soruna karn Howard bir-
ka gn sonra iinin bana dnmt. e bir an nce dnmesi ok
nemliydi; lkenin en byk uak fabrikalarndan birini ynetmek
savunma btelerinin ksld bu dnemde hi de kolay deildi.
Howard'in ba henz MRI makinesinin kskaca benzeyen kollar
iinde hareketsiz durduundan teknisyen konuana kadar adamn varl
nn farknda olmamt.
Teknisyen Howard'in ban kurtanrken, "yi misiniz?" diye sordu.
"yiyim," diye glkle yantlad Howard. Yalan sylyordu. Kalbi
korkudan yerinden frlayacakm gibi atmaktayd. Testin sonucundan
korkuyordu. C a m bir blme ardnda bir grup beyaz nlklnn bir CRT
ekranna bakmakta olduklann gryordu. lerinden biri, doktoru Tom
Folger'di. Hepsi de ekran gsteriyorlar, iaret ediyorlar ve de en kt
s, balarn sallyorlard.
Olay bir gn nce balamt. Howard baansyla uyanmt.
Geceleri 'bir tane fazla karmad' takdirde bu olaand bir eydi ve
o gece de imemiti. Aslnda ylbandan beri azna iki koymamt.
Bir aspirin alp biraz kahvalt edince baars hafiflemiti. Ancak o
sabah ynetim kurulu toplantsnn ortasnda nceden hibir ey hisset
meden, birden kusmaya balamt. Kusma o kadar beklenmedik ve o
kadar iddetli olmu, daha nce midesi de bulanmamt ki, yana dne-
memiti bile. Sindirilmemi kahvalts masann stne yaylmt.
Ba kurtulan Howard oturmaya alt, ancak ban kprdatnca
baaans yine olanca iddetiyle balad. Yeniden MRI masasna uzan
d ve doktoru kendisini hafife drtene kadar gzlerini kapatt. Tom yir
mi yldr aile doktorlaryd. Yllar boyunca dost olmulard ve birbirlerini
iyi tanrlard. Howard, Tom'un yznde grdnden holanmad.
"Kt, deil mi?" diye sordu.
"Sana kar hep ak szl davranmmdr, Howard..."
"Bundan sonra deime," diye fsldad Howard. Gerisini duymak
istemiyordu ama dinlemek zorundayd.
"yi grnmyor," dedi Tom. Elini Howard'in omzundan ekmemi
ti. "Birka tmr var. tane. En azndan imdi grebildiimiz bu
kadar."
"Aman Tanrm! Terminal vaka, deil mi?"
"u anda byle konumamalyz."
"Sen daha imdi benimle hep ak konutuunu syledin. Basit bir
soru sordum. Bunu bilmeye hakkm var."

9
"Beni yant vermeye zoriarsan evet demem gerekir. ldrc olabi
lir. Ama bundan emin deiliz. u anda yapacak ok iimiz var. nce
bunun nereden kaynaklandn renmeliyiz. Birka tane olmas baka
bir yerden yayldn gsterir."
"yleyse hemen ie koyulalm," dedi Howard. "Bu eyi altetmek isti
yorum." /

4 Ocak,
Saat 13:25
Louis Martin aylma odasnda uyandnda boazn asetilen alevy-
le yaklm gibi hissetti. Daha nce de boaz ars ekmiti ama ameli
yattan sonra yutkunmaya alt bu andaki arya benzeyenini uzak
tan yakndan hissetmi deildi. Daha da kts az l kadar kupku
ruydu.
Yatann yannda yerden bitivermi gibi birden beliren hemire
rahatszlnn nedeninin anestezistin ameliyattan nce boazna yerle
tirdii tp olduunu syledi. Emmesi iin slak bir bez verdi ve an azal
d.
Louis Martin odasna gtrldnde bacaklar arasndan balayp
srtna kadar uzanan blgede baka bir ar balamt. Bym olan
prostatn kltmek iin yaplan ameliyatn yeriydi buras. Lanet ey
yznden gecede drt be kere iemeye kalkard. Boston'un kuzeyin
de ynettii dev bilgisayar firmasnda geleneksel olarak ilerin arla
mas nedeniyle ameliyat ylbann ertesi gnne programlamt.
Sanc yice artnca baka bir hemire sol eline hl bal olan
damarii ineden bir Demerol yapt. Baucunda T biimindeki askda
bir serum iesi aslyd.
Demerol, Louis Martin'i yine uyutmutu. Bann yannda birini his
settiinde aradan ne kadar zaman getiini bilemiyordu. Gzlerini
amak iin tm gcn kullanmak zorunda kald; gzkapaklar kurun
gibi ard. Yatan baucunda bir hemire serum iesinden sarkan
borularla bir eyler yapmaktayd. Sa elinde bir rnga vard.
"Nedir o?" diye mrldand Louis. Sesi sarhomu gibi kyordu.
Hemire glmsedi.

10
"Bir tane fazla karmsnz gibi konuuyorsunuz," dedi. .
Louls kadnn esmer yzne dikkatle bakmak istercesine gzlerini
krptrd. Kadn sadece bulank bir lekeydi. A m a sesinin nasl kt,
konusunda haklyd.
"Daha fazla an kesici ila istemiyorum," dedi.
"An kesici ila deil bu."
"Oo!" Hemire ineyi yapnca Louls yine de kendisine ne verildiini
bilmediini farketti. "Ne ilacyd o?" diye sordu.
"Harika bir ila."
Louls elinde olmadan gld. Bir soru daha soracakt ama hemire
merakn giderdi.
"Bir antibiyotik."^ Louis'in omzunu okad sonra. "imdi gzlerini
kapat da dinlen biraz," dedi.
Louls arkasna yasland. Ks ks glyordu. Mizah duygusuna
sahip insanlardan holanrd. Hemirenin szlerini tekrarlad kafasnn
iinde: Harika bir ila. Eh, antibiyotiklerin harika ila olduklan doruy
du. Dr. Handlin'in kendisine ameliyattan sonra bir nlem olarak antibi
yotik tedavisi uygulayabileceini sylediini hatrlad. Antibiyotikler ke
fedilmeden nce hastanede yatmak nasld acaba, diye dnd. im
diki zamanda yayor olduu iin mutluydu.
Louls gzlerini kapatarak rahatlamaya alt. Sanc yine varsa da,
uyuturucu nedeniyle kendisini fazla rahatsz etmiyordu. Uyuturucular
da harika lalard. Anestezi ilalar da. Louls ar konusunda korkak
olduunu saklamazd. "Harika ilalar" olmasayd asla ameliyata dayana
mazd.
Louls uykuya dalarken gelecekte ne tr harika ilalar olacan
dnyordu. Bu konuda Dr. Handlin'in fikrini sormalyd.

Pazartesi,
Saat 14:53 '
Norma Kaylor serum iesinin altndaki blmeye akan damlalar
seyrediyordu. Plastik borunun ucu sol kolundaki geni atzii katetere
balyd. Almakta olduu ilalar konusunda ok karmak duygulan var
d. Gl kemoterapik ilalarn karacierine ve akcierierine yayld

11
sylenen gs kanserini tedavi edeceini umuyordu. Ayn zamanda
ilalann hcresel zehirleyiciler olduunu ve tmrn olduu kadar
vcudunu da harap edebileceini bilmekteydi. Dr. Clarence yan etkiler
hakknda kendisini o kadar ok uyarmt ki, onun sesini kafasndan sil
mek iin aba harcamaktayd. Yeteri kadar ey duymutu. Onay formu
nu uyumu, kendinden kopmu gibi bir ruh hali inde imzalamt.
Norma dnp dev beyaz kmls bulutlanyla dolu olan masmavi
Miami gkyzne bakt. Kanserinin tehisinden sonra, neden ben, diye
kendi kendine sormamak iin ok almt. Tmr ilk eline geldiinde
gemite pek ok ikinliin olduu gibi kendiliinden kaybolmasn '
beklemiti. Ancak aradan aylar geip de tmrn stndeki deri birden
lekelenmeye balaynca doktora gitmi ve korkularnn gerekletiini
renmiti: tmr habisti. Bylece otuz nc doumgnnden
hemen nce byk bir ameliyat geirmiti. Doktorlar kemoterapiye ba
ladklarnda henz ameliyat baygnlndan kurtulmu deildi.
Kendine acmay brakmaya kararl olarak okuduu romana uzanr
ken zel odasnn kaps ald. Norma ban kaldrp bakmad bile. For-
bes Kanser Merkezinde grevliler srekli olarak ieri girip karlar,
serum iesini dzeltirler, ila verirlerdi. Bu gelip gitmelere o kadar al
mt ki, artk okumasn bile yarda kesmiyordu.
Kap tekrar kapandktan sonra yeni bir ila verildiini anlad. Bunun
etkisi ok deiikti, vcudunun tm gc birden akp gitmiti sanki.
Okuduu kitap bile elinden dmt. Ancak en korkutucu olan da
solumasna olan etkisiydi; bouluyor gibiydi. ine hava ekmeye al
rken byk bir glk ekiyordu ve az sonra gzleri dnda tm
vcudu fel olmutu. Farkettii son ey kapsnn yavaa ald oldu.

12
1

26 ubat Cumay
Saat 9:15

"Aman Tanrm, geldi ite!" dedi Sean Murphy. nnde dizili olan
dosyalar kapt gibi Boston Memorial Hastanesinin Weber Binasnn
yedinci katndaki hemire blmesinin ardndaki odaya dald.
Harvard'da nc snf tp rencisi olan arkada Peter Colbert
bu ani harekete ararak evresine baknd. Olaand hibir ey gre
medi. Ortalk herhangi bir hastanenin i hastalklar kouundan farksz
d. Hemire blmesinde bir kat memuruyla drt hastabakc an gibi al
yorlard. Birka hademe tekerlekli sedyelerle hastalar tamaktaydlar.
Katn bekleme odasndan org mzii yaylyordu. Hemire blmesine
yaklaan, gzel bir hemire Janet Reardon'du. Peter onu tanyordu.
Eski Boston ailelerinden birinin kibirli ve yanna yaklalmaz kzyd.
Peter dosya rafnn yannda oturduu yerden kalkp arka odann
kapsn at. Buras masa yksekliinde tezghlan, bir bilgisayar termi
nali ve kk bir buzdolabyla her i iin kullanlan kk bir yerdi.
Hemireler nbetleri sonunda raporlann orada yazarlar, yemeini
yannda getirenler de orada yerlerdi. Arka tarafta bir tuvalet vard.
"Neler oluyor?" diye sordu Peter. ok meraklanmt. Sean hasta
dosyalarn gsne bastrm bir halde duvara yaslanmt.
"Kapy kapat!" diye trd Sean.
Peter odaya girdi. "Reardon'la ii piirdin mi yoksa?" Bu yan soru,
yan da akn bir farketmeydi. Peter'le Sean'in bu nc yl rotasyon
larnda Sean, Janet'i grm ve Peter'e onun kim olduunu sormutu.

13
"Kim bu?" demiti az bir kar ak. Karsnda yaamrKa grd
en gzel kz duruyordu. Janet duvardaki dolabn st rafndan bir
ey alm, tezghtan aa inmekteydi. Sean onun herhangi bir dergiye
kapak olabilecek kadar biimli vcudu olduunu grmt.
"Senin tipin deil," demiti Peter. "Azn kapatabilirsin. Sana kyas
la o krallk ailesi saylr. Onunla kmak isteyen bir iki kii tanyorum.
Olanaksz."
"Hibir ey olanaksz deildir," demiti Sean, Janet'i sersemlemi
bir hayranlkla seyrederken.
"Senin gibi bir kent ocuu onunla konuamaz bile.
"ddiaya girmek ister misin?" diye meydan okumutu Sean. "Be
dolar! Tbb bitirdiimizde benim vcudum iin kvranacaktr."
Peter o zaman sadece glmt. A m a imdi arkadan yeni bir
saygyla takdir ediyordu. Sean'I son iki aylk yorucu alma srasnda
tandn sanmt, ama ite imdi son gnlerinde kendisini artyor
du.
Sean, "Kapy arala da bak bakalm gitmi mi?" dedi.
"Gln oluyorsun." A m a Peter yine de kapy aralad. Janet tezg
ha dayanm bahemire Carla Valentine'le konuuyordu. Peter kapy
kapatt.
"Darda," dedi.
"l-anet olsun! u anda onunla konumak istemiyorum. ok iim
var ve imdi bir sahne yaratmak doru olmaz. Benim Forbes Kanser
Merkezindeki o snava girmek iin Miami'ye gideceimi bilmiyor. Bunu
cumartesi gecesine kadar sylemek istemiyorum. ok bozulacan bili
yorum."
"Demek onunla kyordun, ha?"
"Evet. Ha, aklma gelmiken syleyeyim, bana be dolar borlu
sun. Ve sana bunun hi de kolay olmadn syleyebilirim. Balarda
benimle konumaya bile yanamyordu. A m a sonunda ekiciliim ve
sranm ie yarad. Daha ok da srarm diyebilirim."
"Onunla yattn m?"
"Kabalamana gerek yok," dedi Sean.
Peter gld. "Ben mi kabaym? Tencere dibin kara seninki benden
kara diye buna derler ite."
"Btn sorun kadnn ciddilemeye balamasnda," dedi Sean. "Bir
iki kere yattk diye bunun srekli bir ilikiye doru gittiini sanyor."
"Yoksa evlenme laflar m duyuyorum,ha?"

14
"Benden deil. Ama onun aklndan, geenin bu olduundan emi
nim. Ailesinin benden nefret ettiini dnrsen lgnca bir ey. stelik
daha sadece yirmi alt yandaym."
Peter kapy yine aralad. "teki hemirelerden biriyle konuuyor
imdi. e ara falan vermi olmal."'
"ok iyi! Ben de burada alnm yleyse. Bu raporlan yazmam
gerek."
"Ben de seninle kalnm." Peter gidip kendi hasta dosyalann getirdi.
Kendilerine verilen hastalarn laboratuvar bulgulannn yazl olduu
kartlar ceplerinden kanp almaya baladlar. Grevleri, 1 Martta
rotasyon yoluyla gelecek dier tp rencilerine her vakay zetlemekti.
Sean yanm saat kadar sonra, "Benim en ilgin vakam bu," diyerek
bir dosya gsterdi. "O kadn olmasayd Forbes Kanser Merkezinin adn
bile duymayacaktm."
"Helen Cabot'tan m sz ediyorsun?" diye sordu Peter.
"Elbette."
"Btn ilgin vakalar da sana dyor, ansl kpek. Helen de ok
gzel bir kadn dorusu. Onun vakasnda doktorlar konsltasyon iin
arlmaya can atyorlard."
"Evet, ama o gzelin beyninde tmrler var." Sean dosyalardan
birini ap iki yz sayfay yle bir kantrd. "ok ackl! Yirmi bir yan
da ve terminal bir vaka olduu belli. Tek umudu Forbes tarafndan
kabul edilmek. Orada onun trndeki tmrlerde mucizeler yaratyor
lar."
"Patoloji raporu geldi mi?"
"Dn geldi," dedi Sean. "ok tmrl kanser. Olduka ender bir
vaka. Tm beyin tmrlerinin yalnzca yzde ikisi bu tip oluyor. Bu
konuda epey okudum. Genellikle ocuklarda grlyor."
"Demek kz talihsiz bir stisna."
"Aslnda istisna deil. Medulloblastomalann yzde yirmisi yirmi
yan stndeki hastalarda grlyor. Herkesi artan ey ve hcre
tipinin tahmin edilememesinin nedeni, kanserin ok tmrl bymesi.
Doktoru ilk tjata yumurtalklardan kaynaklanan metastatik kanseri
olduunu sanm. Ama yanlm. imdi de New England Journal of
Medicine dergisine bir makale yazmay dnyor."
"Biri kzn sadece ok gzel olmayp ok da zengin olduunu s o y - .
lemisti."
"Babas C E O Yazdm irketinin bakan. ylesine bir servetle For-

15
bes gibi bir hastanenin parasn deyebilirler. Miami'dekilerin kza yar
dmc olabileceklerini umanm. Gzellik bir yana, ok da iyi bir insan.
Onunla uzun sre birarada bulundum."
"Doktorlann hastalanna k olmamalan gerektiini unutma."
"Helen Cabot bir azizi bile batan karabilir."

Janet Reardon beinci kattaki ocuk hasLalklar blmne merdi


venlerden indi. Kahve molas olan on be dakika boyunca Sean'i bul
maya almt. Yedinci kattaki hemireler onu rapor hazrlarken gr
dklerini ama nereye gittiini bilmediklerini sylemilerdi.
Janet skntlyd. Haftalardr iyi uyuyamyordu, sabah saat drtte
bete, saati almadan ok nce uyanyordu. Sorunu Sean ve ilikileriy
di. Onu ilk grdnde ekici Akdeniz hatlan, siyah salar ve masmavi
gzleri houna gitmise de, kaba ve kibirli tavrlann itici bulmutu.
Sean ile tanmadan nce "Esmer rlandal" teriminin ne anlama geldii
ni bilmezdi.
Sean peine dtnde direnmiti. Onunla ortak hibir eyi olma
dn hissediyordu; ancak Sean hayr diye bir yant kabul edenlerden
deildi. Zeks da Janet'in merakn uyandrmt.
Sonunda bir randevunun ekiciliini sona erdireceini dnerek
onunla kmt. Ama ekicilii sona ermemiti. Janet ksa zamanda
onun bu asi davrannn gl bir ehvet uyancs olduunu rendi.
artc bir geri dnle bundan nceki erkek arkadalarnn hepsinin
sradan olduklarna karar verdi. Ayn zamanda kerKisinin de ana baba
s gibi toplumsal olarak kabul edilebilir biriyle evlenme beklentisine
kaplm olduunu farketmiti. O zaman Sean'in o kaba ekicilii kalbi
ni alm ve Janet ona k olmutu.
ocuk Hastalklan katnn hemire blmesine geldiinde paydosu
nun bitmesine be dakika kaldn grd. Arka odaya dalp doruca
kahve makinesine gitti. Gnn srdrmesi iin koyu bir kahveye ihtiya
c vard.
"Bir hastan kaybetmi gibisin," dedi biri.
Janet dnnce arkadalk kurabildii kat hemirelerinden Dorothy
MacPherson'un orapl ayaklarn tezghn zerine dayayp dinlendir
mekte olduunu grd.
"Belki de onun kadar kt," diyerek kahvesini doldurdu. Kahveyi
yarm fincan ierdi ve leden sonralan genellikle hi imezdi.
Dorotfy'nin yanndaki madeni iskemlelerden birine oturdu. Bkkn bir
sesle, "Erkekler!" diye sylendi.
"Allm bir yaknma."
"Sean Murphy ile ilikimin bir yere gittii yok," dedi Janet. "Bu
durum beni skyor ve bir eyler yapmak istiyorum. Ayrca anneme
onun hakknda ta batan beri hakl olduunu syletmek de stemem."
"Bunu anlayabilirim," dedi Dorothy glmseyerek.
"Benden katn sanmaya baladm."
"Peki, aranzda konutunuz mu?"
"Konumaya alyorum. Ama duygulanndan sz etmek onun
meziyetlerinden deildir."
'Yine de onu bu gece dan kanp bana imdi sylediklerini syle
men gerekir," dedi Dorothy.
"Hah!" diye kmsercesine gld Janet. "Bu gece cuma. Olmaz."
"Nbeti mi var?"
"Hayr, her cuma Chariestovvn arkadalanyla bir barda toplanrlar.
Sevgililer ve eler arlmaz. Erkekler gecesi. Ve onun iin bu kavga
syla grltsyle tam bir rlanda geleneidir."
"ren bir eye benziyor," dedi Dorothy.
"Drt yl Harvard, bir yl MT'te molekler biyoloji ve imdi yl tp
fakltesinden sonra bunu am olacan sanrsn. Ama bu cuma gece
leri onun iin giderek daha nem kazanyor sanki."
"Ben byle bir eye dayanamazdm," dedi Dorothy. "Kocamn golf
fetii olduunu sanrdm ama senin bu anlattn yannda hi kalr. Bu
cuma kaamaklannda kadn da var m?"
"Kimi zaman Revere'ye gidiyorlar. Bir striptiz bar var. Ama genellik
le kendi aralannda bira iip akalarlar ve byk ekranl televizyonda
ma seyrederler. En azndan kendisi yle diyor. Ben oraya hi gitme
dim."
"Belki de kendine bu erkekle neden iliki kurduunu sormalsn,"
dedi Dorothy.
"Sordum. zellikle de son gnlerde. Onunla konuacak zaman bul
mak bile ok g. Sadece tp fakltesindeki dersleri deil, bir de aratr
mas var. Harvard'da bir master programnda."
"Akll olmal."
"Onu kurtaran da sadece o. O ve vcudu."
Dorothy g.d. "Hi olmazsa strabn dindirecek iki ey var. A m a

17 Terminal / F; 2
ben kocama o cuma gecesinin ocuka oyunlanna izin vermezdim.
Oraya gittiinde utandnrdm onu. Erkekler ocukluktan asla kurtula
mazlar, ama bunun da bir snn olmal."

"Lanet olsun, Marcie!" diye Louis Martin bard. "O dosya nerede?
Sana masamn stnde olmasn sylemitim." Louis honutsuzluunu
belirtmek iin elini deri kapl sumenin stne vurup masann stndeki
ktlar havalandrd. O sabah drt buukta baarstyla uyandndan
bu yana ok sinirliydi. Banyoda aspirin ararken ksmt. Buna ok
armt. Kusma midesi bulanmadan ve ok ani olmutu.
Marcie Delgado patronunun odasna kotu. Patron sabahtan beri
barp duruyordu, Kz masann stnden bir atala tutturulmu ktla-
n alp adamn nne itti. Dosyann stnde 26 UBAT YNETM K U R U
LU TOPLANTISI N NOTLAR yazyordu.
Louis zr dilemek bir yana ban bile sallamadan ktlan kapt
gibi dan kt. A m a fazla ileri gidemedi. Be alt adm attktan sonra
nereye gittiini unutmutu. Sonunda ynetim kurulu odasna gidecei
ni hatrlaynca bu kez hangi kap olduunu bilemedi.
Arkasndan gelen kurul yelerinden biri, "yi gnler, Louis," diyerek
sadaki kapy at.
Louis bann dndn hissederek ieri girdi. Uzun toplant
masasnn evresinde oturanlara bakt. lerinden birini bile anmsam
yordu. Baklarn elindeki ktlara kaydnrken, ktlar kayp yere d
t. Elleri titriyordu.
Louis Martin bir an duraklarken odadaki konumalar da kesilmiti.
Herkes onun bembeyaz kesilmi yzne bakyordu. Louis'in gzleri bir
den yuvalarnda dnd, srt gerildi. Srtst halnn zerine devrildi ve
ayn anda vcudu lgncasna kaslp gevemelerle titremeye balad.
Ynetim kurulu yelerinden hibiri bylesine bir nbet grm
olmadklanndan bir an ne yapacaklann armlard. Sonunda biri ken
dini toparlayp yerde yatan ynetim kurulu bakannn yanna kotu.
Dierleri ancak ondan sonra telefona komay akl edebildiler.
Cankurtaran ekibi geldiinde nbet gemiti. Baars ve yorgun
luk dnda Louis kendini normal hissediyordu. Artk ba dnmyordu.
Bir nbet geirdii sylenince armt. Ona gre sadece baylmt.
Boston Memorial Hastanesinin acil odasnda Louis'i ilk gren, ken-

. - 18 -
dini George Carver diye tantan bir stajyer oldu. George telal ama
yetenekli grnyordu. lk muayenesini yaptktan sonra, Louis'in zel
doktoru Clarence IHandlin'e henz danlmam olmasna karn hasta
neye yatrlacan syledi.
"Ciddi bir ey nri?" diye sordu Louis. ki hafta nceki prostat ameli
yatndan sonra yeniden hastaneye yatma konusunda kararszd.
"Nrologla konsltasyon yaplacak," dedi George.
"Ama sizin fikriniz nedir?"
'Yetikinlerde ani nbetler yapsal bir beyin hastal belirtisidir."
"ngilizce konumaya ne dersiniz?" Louis tp dilinden nefret ederdi.
Asistan huzursuzland. 'Yapsal yapsal demektir," dedi kaamak
bir tavrla. "Beynin kendisinde bir anormallik gsterir, ileyiinde deil."
Y a n i beyin tmr gibi mi?"
"Bir tmr olabilir."
"Aman Tannm!" Louis buz gibi terler dkmekte olduunu hissetti.
George hastay elinden geldii kadar sakinletirdikten sonra, ora
da alanlann "ukur" dedikleri acil odasnn ortasna gitti. nce Lou
is'in zel doktorunun anlp animadn kontrol etti. anfmam-
tt. Sonra nroloji asistann armalann istedi. Acil odas memuruna
da kendisinden sonraki stajyeri armasn syledi.
Louis Martin'in bekledii blmeye dnerken memura, "O tp ren
cisinin ad neydi?" diye sordu.
"Sean Murphy."

an aygt tnce Sean, "Lanet olsun!" diye sylendi. Janet'in


oktan gittiinden emindi, ama yine de ii salama balamak iin kap
y aralayp ban dar uzatt. Kz ortalkta gremeyince dan kt.
Peter ierde son dakika laboratuvar raporlann almak iin uratn
dan hemire blmesindeki telefonu kullanmak zorundayd.
Sean kimseyi aramadan bahemire Carla Valentine'e yaklat. "Be
ni mi aryordunuz?" diye beklentiyle sordu. Onlarn aradn umuyordu,
o zaman i kolay demekti. Ama Sean annn ya kabul blmnden ya
da acil odasndan gelmi olmasndan korkuyordu.
"u anda bir iimiz yok," dedi Carla.
Sean bunun zerine santral arad ve kt haberi ald. Acil odasn
dan yeni gelen bir hasta iin aranyordu.

19
Hastann hikyesini dinleyip ilk muayenesini ne kadar abuk yapsa
o kadar iyi olacan,dnen Sean hl konumakta olan Peter'e e!
sallayp aa indi.
Normal koullarda acil odasndan ve oradaki srekli heyecan ve
ivedilik duygusundan holanrd. Ama stajyerliinin son gnnde yeni
bir vaka istemiyordu. Harvard stajyerinin tipik bir almas saatler
srerdi ve drtle on sayfa yaz yazmas gerekirdi.
Sean gelince George, "lgin bir vaka," dedi. George radyoloji bl
myle telefonda konuuyordu.
"Sen hep yle dersin."
"Doru sylyorum ama. Hi papilledema grm mydn?"
Sean hayr anlamnda ban sallad.
"Bir oftalmoskop al ve hastann her iki gzndeki sinir ularna
bak. Minyatr dalar gibi. Kafatas ii basnc artm demek bu." Geor
ge acil odas hasta dosyasn Sean'e doru itti.
"Nesi var?"
"Ben beyin tmr tahmin ediyorum. alrken nbet geirmi."
Tam o anda radyolojiden karlk verdiklerinden George acil bir
CAT tarama istediini bildirdi.
Sean bir oftalmoskop alp Bay Martin'i grmeye gitti. Sean aleti kul
lanmakta fazla usta deildi, ancak sebat ve Louis'in de sabr sayesin
de tepeleri yuvarlanm sinir ularn yle bir grebildi.
Stajyer hastalk tarihesi ve testleri hazrlamak en iyi koullar altn
da bile gt, ama bunu nce acil odasnda, sonra da radyolojiden
CAT taramas yaplmasn beklerken yapmak on kat daha gt. Sean
inat etti, aklna gelen her eyi sordu. Sonunda bakalannn bilmedii
bir eyi renmiti. Louis Martin ocak balarndaki prostat ameliyatn
dan bir hafta sonra geici baanlar, ate ve mide bulanmas geirmi
ve ksmt. CAT taramas balamadan az nce elde etmiti bu bilgi
yi. Teknisyen Sean'i tarama odasndan kontrol odasna kovalamak
zorunda kalmt.
Kontrol odasnda CAT tarama aracn altran teknisyenden ba
ka aralannda Louis Martin'in doktoru Dr. Clarence Handlin, stajyer
George Carver ve nroloji stajyeri Harry O'Brian olmak zere birka
kii vard. Hepsi de CRT ekrannn banda ilk grntleri bekliyorlard.
Sean, George'u bir kenara ekip daha nceki baans, ate ve
bulantdan sz etti.
enesini kayan George, "yi bir nokta yakalamasn," dedi. Bu

20 -
eski belirtiterl yeni sorunla balamaya alt belliydi. "lgin olan
ate," dedi. 'Yksek miymi?"
"Orta. 38 falan. Bir tme ya da hafif bir grip gibi dedi. Her ne
nedenle balamsa, sonra birden kaybolmu."
"likili olabilir," dedi George. "Bu adam zaten hasta. lk CAT tara
masnda ki tmr grld, Yukardaki Helen Cabot'u hatrladn m?"
"Nasl unutabilirim. Hl hastam." .
"Bu adamn tmrleri onunkilere ok benziyor."
CRT ekrannn evresindeki doktorlar heyecanl seslerle konuma
ya baladlar. lk grntler gelmeye balamt. Sean ile George arkala-
nna geip omuzlan zerinden baktlar.
Harry diz refleksi ekicinin ucunu uzatt. "te yine grndler.
Kesinlikle tmr bunlar. Hi kuku yok. te kk bir tane daha,"
Sean grmek iin uzand.
"Metastas," dedi Harry. "Bu tr birden fazla tmr baka bir yerden
yaylm olmal. Prostat selim miydi?"
"Evet," dedi Dr. Handlin. 'Tm yaam boyunca salkl olmutur."
"Sigara ier miydi?"
"Hayr," dedi Sean. ndekiler Sean'in ekran daha iyi grmesi iin
yana ekildiler.
Harry, 'Tam bir metastatik kontrol yapmamz gerekecek," dedi.
Sean CRT ekranna yaklat. Tmrl alanlar kendi deneyimsiz gz
leri iin bile belirliydi. Ancak onun dikkatini eken, George'un dedii
gibi, bunlarn Helen Cabot'un tmrlerine benziyor olmalaryd. Ve
onunkiler gibi hepsi de asl beynin iindeydi. Medulloblastomalar genel
likle beyincik iinde olduundan Helen Cabot'un hastalnn lgi eken
yan da bu olmutu.
"Akcier, barsak ya da prostattan yaylan bir metastas olasln
yksek grdnz biliyorum," dedi George. "Ama Helen Cabot'un
tmrlerinin benzerini grme olaslmz ne kadardr? Baka bir deyi
le, medulloblastomay andran ok odakl bir beyin kanseri."
Harry ban sallad. "Nal sesi duyunca aklna at gelmelidir, zebra
deil. lkenin bir iki yerinde bir iki vaka bildiriimise de, Helen Cabot
vakas zel bir durumdur. Yine de, bu grdklerimizin metastatik tmr
olduuna bahse girmeye haznm."
"Hangi servise yatrlmal?" diye sordu George.
"Hangisi olursa farketmez." dedi Harry. "Nrolojide yatarsa metas-

21
tatik aratrma iin dahiliyeciyle konsltasyon yaplmas gerekecek.
Dahiliye yatarsa da nrologla."
"Biz Cabot'u aldmza gre siz de bunu aln," dedi George. "ste
lik sizler sinir cerrahisiyte daha iyi iliki kurabiliyorsunuz."
"Bence bir sakncas yok," dedi Harry.
Sean iinden sylenmeye balamt. Yapt o j o d a r hazrlk boa
gitmiti. Hasta nroloji blmne yatnlaca iin nroloji stajyeri onun
yapt almaya beleten konacakt. A m a bu en azndan Sean'in ser
best kalaca anlamna geliyordu.
Sean, George'a kendisini daha sonra vizite srasnda greceini,
iaret ettikten sonra CAT tarama odasndan kt. Raporlann yazmakta
ge kalmsa da, bir ziyaret yapacakt. Helen Cabot'u dnp hakkn
da konutuktan sonra gidip bir grse iyi olacakt. Asansrden yedinci
katta inip doruca 708 numaral odaya gitti ve aralk duyan kapy tklat
t.
Sfr numara tra edilmi salan ve kafatasndaki mavi boya izlerine
karn Helen Cabot hl ekici grnyordu. Yz hatlan zarifti ve iri,
parlak yeil gzlerini vurguluyordu. Teni bir modelin panltl ltsna
sahipti. A m a yine de solgundu ve hasta olduu kukusuzdu. Sean'i
grnce yz aydnlanmt.
"En sevdiim doktor," dedi.
"Mstakbel doktor," diye dzeltti Sean. ou stajyer gibi doktorcu-
luk oynamaktan holanmazd. Liseden mezun olduktan sonra kendini
hep bir sahtekr gibi grmt: nce Harvard rencisi rol, sonra
MT master rencisi rol ye imdi de Harvard tp rencisi rol oynu
yordu.
Helen, "yi haberi duydun mu?" diye sordu. Geirdii nbetlerden
bitkin dm olmasna karn yatakta oturuyordu.
"Syle," dedi Sean.
"Forbes Kanser Merkezi programna kabul edildim."
"ok gzel! Artk sana benim de oraya gitmekte olduumu syleye
bilirim. Senin gideceini bilmeden sylemek istemiyordum."
"Ne mthi bir rastlant!" dedi Helen. "Artk orada bir dostum ola
cak. Benimki tipinde bir tmrle yzde yz bir basan saladklarn duy-
musundur herhalde?"
"Duydum," dedi Sean. "nanlmaz sonular elde ediyorlar. Ama ora
da birlikte olmamz bir rastlant deil. Forbes diye bir yer olduunu sen
den rendim. Bildiin gibi benim aratrmam kanserin molekler teme-
li zerine. Belirli bir kanseri tedavide yzde yz basan salayan bir kli
nik bulmak benim iin ok heyecan verici oldu. Trbbi literatrde bunu
okumam olduuma ok ayorum hl. Her neyse, oraya gidip neler
yaptklarn renmek istiyorum."
'Tedavileri henz deneysel," dedi Helen. "Babam bunu dikkatle vur
gulad. Sonularn yaynlamama nedenlerinin iddialarndan kesinlikle
emin olmak istemeleri olduunu sanyoruz. Ancak yaymlasalar da,
yaynlamasalar da bir an nce oraya gidip tedaviye balamak iin can
atyorum. Bu karabasan baladndan bu yana ilk umut bu."
"Ne zaman gidiyorsun?"
"Haftaya. Ya sen?"
"Ben pazar sabah yola km olacam. Sal sabah erkenden ora
da olmak istiyorum. Seni karlanm." Sean uzanp Helen'in omzunu
okad.
Helen glmseyerek elini onun elinin zerine koydu.

Janet raporunu tamamladktan sonra Sean'i aramak iin yedinci


kata dnd. Bir hemire onun birka dakika nce orada olduunu sy
lediyse de, yine ortadan kaybolmutu. ar aygtyla aramay nerdi
ler, ama Janet onu habersiz yakalamak istiyordu. Saat drd getiine
gre o srada Dr. Clifford Walsh'in laboratuvannda olabilirdi. Dr. Walsh,
Sean'in doktora tezi danmanyd.
Janet oraya gitmek iin hastaneden kt, sert k rzgnnda Long
fellow Caddesinin ortasna kadar yryp ttp fakltesi binasna girdi,
nc kata kt. Laboratuvar kapsn amadan tahmininde isabetli
olduunu anlamt. Buzlu camn ardndan Sean'i tanmt. Odaya girin
ce kapy ardndan kapatt ve duraksad. Bir an keyifle bakt Sean'e.
erde ondan baka kii daha alyordu. Radyoda klasik mzik
alyordu, hibiri l<onumuyordu.
Laboratuvar mermer kapl tezghlaryla epey eski ve kalabalkt. En
yeni ara gere, bilgisayarlar ve bir dizi masa boyunda analiz aygtyd.
Sean doktora tezinin konusunu birka kez anlatmsa da, Janet bunu
tam olarak anladndan emin deildi. Sean bir hcreyi kanserli olmaya
iten, onkojen ad verilen zellemi baz genler anyordu. Janet bu ak
lamalarn uygun yerlerinde hep ban sallamsa da, konudan ok
Sean'in heyecanyla ilgilendiini farketmiti. Aynca Sean'in zel aratr-
ma alann anlamak istiyorsa molekler genetik konusunda temel baz
eyler renmesi gerektiini biliyordu. Sean onun, ilerlemelerin badn-
drc bir hzla gelitii bir alanda gsterdiinden daha ok bilgi sahi
bi olduunu kabul etme eilimindeydi.
Janet kapnn nnde durmu Sean'i seyrederken geni omuzlan-
na, darack beline hayranlkla bakt ve o anda ne^ yapmakta olduunu
merak etti. Son iki aydr oraya ziyaretlerinde grdnn aksine Sean
analiz aygtlarndan birini altrmaya hazrlanyordu. Eyalar yerleti
rip temizlik yaparm gibi bir hali vard.
Janet onun kendisini grmesini birka dakika bekledikten sonra
ilerleyip yanna gitti. Sean sadece bir yetmi boyunda olduu iin Janet
bir altm be boyuyla ondan fazla ksa deildi, zellikle topuklu ayakka
b giydiinde birbirlerinin gzlerinin iine bakabilirlerdi.
"Ne yaptn sorabilir miyim?" diye Janet anszn sordu.
Sean irkilerek srad. O kadar dalmt ki, kzn yanbanda durdu
unu grmemiti bile.
"Ortal dzeltiyorum," dedi sulu bir tavrla.
Janet uzanp erkein artc derecede mavi gzlerine bakt. Sean
bir an onun bakna karlk verdi, sonra gzlerini kard.
"Dzeltmek mi?" Janet derlitoplu olan tezghn stne bakt. "ok
ardm." Bir daha erkein yzne dnd. "Burada neler oluyor? Bura
s hi bu kadar dzenli olmamt. Yoksa bana sylemediin bir ey mi
yar?"
"Hayr. Var yani. ki aylk aratrma tatili alyorum."
"Nerede?"
"Miami'de."
"Bana sylemeyecek miydin?"
"Syleyecektim elbette. Yarn gece."
"Ne zaman gidiyorsun?"
"Pazar gn."
Janet'in fkeli baklar odada dolat. Dalgn bir hareketle parmak
laryla tezghn stnde tempo tuttu. Bu tr davran hak etmek iin ne
yaptn dnyordu. Sean'e bakt. "Bana sylemek iin gidecein
gnn gecesini bekliyordun demek?"
"Bu hafta kan bir olay zaten. ki gn nce kesinleti. Doru olan
zaman bekliyordum."
"likimiz gznne alndnda doru olan zaman senin durumu
rendiin zaman olmalyd. Miami mi? Neden imdi?"
'Sana szn ettiim hastay hatrlyor musun? Meduiloblastomas
olan bir l<adn vard hani?"
"Helen Cabot mu? O gzel kz deil mi?"
"Evet, o. Onun tmrn okuduum zaman farkettim ki..." Sean
duraklad.
"Ne farkettin?"
"Okumayla deildi. Bir keresinde bana babasnn yzde yz iyile
me salayan bir tedaviden sz ettiini sylemiti. Sadece Miami'de For
bes Kanser Merkezinde uygulanan bir program."
"Ve sen de gitmeye karar verdin, yle mi?"
"O kadar da deil. Orasnn mdr olan Randolph Mason'u tan
yan Dr. Walsh'la konutum. Birka yl nce NlH'te birlikte almlar.
Dr. Walsh ona benden sz edip beni oraya davet ettirdi."
"Bu i iin kt bir zaman semisin," dedi Janet. "likimiz hakkn
da huzursuzlandm biliyorsun."
Sean omuzlarn silkti. "zr dilerim. Ama u anda zamanm var ve
bu i benim iin ok nemli. Aratrmam kanserin molekler temeli
stne. Eer orada belirli bir tmrde yzde yz baanl oluyorlarsa,
bunun btn kanser trleri iin yararl sonulan olabilir."
Janet kendini ok bitkin hissediyordu. Duygular ok idi. Sean'in
u anda iki aylk gitmesi kendisinin ruhsal durumu iin ok ktyd.
Ancak nedenleri soyluydu. Club Med'e falan gidiyor deildi. Ona nasl
kzabilir, onu gitmekten nasl alkoyabilirdi? Janet'in kafas karmakark
t.
Telefon diye bir ey var," dedi Sean. "Aya da gidiyor deilim.
Sadece iki ay. Ve bunun ok nemli olabileceini anlyorsun sannm."
"likimizden daha nemli mi? Yaammzn geri kalan blmnden
daha nemli mi?" Janet bunlar syler sylemez piman oldu. ocuka
konuuyordu.
"Ltfen elmalarla armutlan kyaslamak gibi bir tartmaya girmeye
lim," dedi Sean.
Janet gzyalann nlemeye alarak derin derin gs geirdi.
"Bunu sonra konualm," diyebildi. "Buras duygusal bir tartma yapa

I
cak yer deil."
"Bu akam olmaz. Bu gece cuma ve..."
"Ve o aptal bara gitmen gerek..." diye Janet szn kesti. Odadaki-
lerin dnp kendilerine baktn farketti sonra.
"Janet, barma!" dedi Sean. "Cumartesi gecesi birlikte olacaz. O
zaman konuuruz."
"Bu gidiin beni ne kadar zeceini bildiin halde neden serseri
arkadalannla imekten bir gecelik vazgemediini anlamyorum doru
su."
"Dikkatli konu, Janet. Arkadalanm benim iin nemlidir. Onlar
benim kklerimdir."
Gzleri bir an hissedilir bir dmanlkla karlat. Janet dnp
laboratuvardan kt.
Sean meslektalanna dnd, ou baklarn kardlar. Ama iriya-
n, sakall bir adam olan Dr. Cliff, Sean'in yzne bakt.
"Karkln yaratcla bir yarar olmaz," dedi. "Byle tatsz bir
ekilde aynimann Miami'deki davranlann etkilemeyeceini umanm."
"Bu olanaksz," dedi Sean.
"Senin iin yaptklanm unutma. Dr. Mason'a hastanesi iin senin
bir deer olaca konusunda gvence verdim. Monoklonai antikorlarla
ok deneyimin olmas houna gitti."
"Ona bunu mu sylediniz?"
"Konumamzdan o konuyla ilgilendiini anlamtm. fkelenmeye
gerek yok."
"Ama o yl nce MT'te yaptm almayd. Protein kimyasyla
yollanmz oktan aynid artk."
"u anda onkojenlerle ilgilendiini biliyorum, a m a ii istiyordun ve
ben de davet edilmen iin gerekli olduunu dndm eyi yaptm,"
dedi Dr. Walsh. "Oraya gittiinde molekler genetik konusunda al
mak istediini syleyebilirsin. Seni tanyorum, duygularn bildirmekte
hi sknt ekeceini sanmam. Sadece duruma gre hareket et, yeter."
"Baaratrmacnn almalanndan bazlann okudum. Benim iin
mkemmel. Onun da gemiinde retrovirsier ve onkojenler var."
"Dr. Deborah Levy. Evet, belki de onunla alabilirsin. Ama al
san da almasan da, bu ge dnemde davet edilmene minnettar ol."
"Oraya kadar gidip de gereksiz ilerde almak istemem."
"Bana orada grlt karmayacana sz ver," dedi Dr. Walsh.
"Kim? Ben mi?" Sean'in kalan kalkt. "Beni byle bir ey yapmaya
cam bilecek kadar tanrsnz."
"Seni ok iyi tannm. Sorun da bu zaten. Aksiliin insan rahatsz
edici olabilir, ama Tanrya sana verdii akl iin teekkr edebilirsin."

26
2
26 ubat Cuma,
Saat 16:45
Kathieen Sharenburg, "Bir dakika, Corissa," diyerek Neiman Mar-
cus maazasnn kozmetik tezghlarndan birine yasland. Okul dans
na giyecek elbise almak iin Houston'un hemen batsndaki alveri
merkezine gelmilerdi. leri bittii iin Corissa eve dnmekte acele edi
yordu.
Kathieen'in birden gzleri kararm, salon evresinde dnyor gibi
olmutu. Neyse ki, tezgha dayand anda dnme durdu. Sonra bir
mide bulants hissetti. A m a o da geti.
"yi misin?" diye sordu Corissa. Her ikisi de lisede okuyorlard.
"Bilemiyorum." Kathieen'in son birka gndr gelip giden baars
yine balamt. Uykudan baansyla uyanyordu ama geen haftaso-
nu tii esrarl sigaraya balanabileceini dnerek ana batmasna bir
ey sylememiti.
"Hayalet kadar solgunsun," dedi Corissa. "O dondurmal pastay
yemeseydik keke."
"Aman Tannm!" diye fsldad Kathieen. "uradaki adam bizi dinli
yor. Park yerinde bizi karmay planlyor."
Corissa hemen yanbalarnda dev gibi birini grmeyi bekleyerek
arkasna dnd. A m a ou kozmetik tezghlannda alveri yapan bir
avu insandan baka kimseyi gremedi. yle adam falan da yoktu.
"Sen kimden sz ediyorsun?" dedi.
Kathieen'in krpmad gzleri dimdik ileri dikilmiti. Sol eliyle gs
tererek, "Paltolann yaknndaki adam," dedi.

27
Corissa, Kathieen'in parman izleyince elli metre kadar ilerde bir
adam grd. Adam bir asklktaki mallar kantran bir kadnn arkasn-
dayd ve yz kendilerine dnk deildi.
Corissa akn bir halde en iyi arkadana dnd.
"Maazadan kamayacamz sylyor," dedi Kathieen.
"Sen ne diyorsun yle? Beni korkutmaya baladn artk."
"Buradan kmalyz." Kathieen anszn dnp ters ynde yrme
ye balad. Corissa ona yetimek iin komak zorunda kalmt. Kathle-
en'i kolundan yakalayp evirdi.
"Senin neyin var byle?"
Kathieen'in yz bir dehet maskesinden farkszd. "imdi bakala-
n da var," dedi. "Merdivenden iniyorlar. Onlar da bizi yakalamay konu
uyorlar."
Corissa yine dnd. Merdivenden gerekten de birka kii inmek
teydi. Ama o mesafeden deil konutuklarn duymak, yzlerini bile
seemiyordu.
Kathieen'in ln duyunca Corissa elektrik arpm gibi oldu.'
Dnnce arkadann yere ylmakta olduunu grd. Dmesini nle
mek iin uzand. Ancak dengelerini kaybettiler ve kollar bacaklan birbi
rine dolanarak yere yuvarlandlar.
Corissa avaa kalkamadan Kathieen kaslmaya balamt. Mer
mer deme zerinde lgnca rpnp duruyordu.
Koup gelenler Corissa'y kaldrdlar. Yandaki kozmetik tezghnda
olan iki kadn Kathieen'in ban tuttular, dileri arasna bir ey sktrd
lar. KathIeen'n dudaklar arasndan kan szyordu. Dilini srmt.
'Tannm, tannm," diye yineleyip duruyordu Corissa.
Kadnlardan biri, "Ad nedir?" diye s o r d u . "
"Kathieen Sharenburg," dedi Corissa. "Babas Shell Petrol'n ba
kan Ted Sharenburg'dur." Bunu sanki arkadana o anda bir yardm
olabilirmi gibi sylemiti.
"Biri bir cankurtaran arsn," dedi kadn. "Bu kzn nbetini durdur
mak gerek."

Janet, Ritz Cafe'nin penceresinden dar baktnda hava oktan


kararmt. Newbury Sokanda insanlar ya palto yakalarn ya apkalar
n tutmu, hzl admlarla her iki yne doru yryoriard.

28
"Onda ne bulduunu anlamyorum," dedi Evelyn Reardon. "Onu
eve ilk getirdiin gn uygun biri olmadn anlamtm zaten."
"Ama Harvard'dan doktor kmak zere, ayrca masterini de yap
yor," dedi Janet annesine.
"Bu onun terbiyesini ya da terbiyesizliini gstermez."
Janet annesine bakt. Dzgn, uyumlu yz hatl, uzun boylu, ince
bir kadnd. Evelyn ile Janet'in ana kz olduklan bir bakta anlalrd.
"Sean gemiiyle gurur duyuyor," dedi Janet. "i kkenli olduu
gerei ok houna gidiyor."
"Bunda bir ktlk yok. Sorun oraya taklp kalm olmas. Bu
ocukta terbiye diye bir ey yok. Ve o uzun salan..."
"Allmn boucu olduunu dnyor." dedi Janet. Her zaman
olduu gibi Sean'in savunmak zorunda kalmt yine. Ona kar ok
fkeli olduu anda byle yapmas daha da sinir bozucu bir eydi. Anne
sinden bir t bekliyordu, eski eletirilerini deil.
"Ne kadar basmakalp," dedi annesi. "Normal bir doktor olmay
planlyor olsayd umut var denilebilirdi. A m a bu molekier biyoloji midir
nedir, hi anlamyorum dorusu. Ne stnde alyor demitin?"
"Onkojenler." Janet'in annesinden yardm bulamayacan bilmesi
gerekirdi.
"Bunun ne olduunu bir kere daha anlat," dedi Evelyn.
Janet kendisine bir fincan ay daha doldurdu. Annesi yaknlama
ya alyor olabilirdi, ama ona Sean'in aratrmasn anlatmak bir
krn baka bir kre yol gstermesinden farkszd. Ama yine de dene
di.
"Onkojenler normal hcreleri kanserli hcrelere dntrebilen
genlerdir. Proto-onkojen denilen, her canl hcrede bulunan normal
genlerden oluurlar. Sean bir gn tm proto-onkojen ve onkojenlerin
kefedilip tanmlanmasndan sonra kanserin gerekten anlaabilecei
ne inanyor. Yapt da bu ite: zellemi virslerde onkojen aramak."
"ok deeni bir alma olabilir." dedi Evelyn. "Ama ok kstl ve
bir ailenin geimini salayacak bir meslek deil bence."
"Bundan o kadar emin olma. Sean ile bir iki arkada MT'te maste
rini yaparken monoklonal antikor reten bir irket kurmulard. Bak
lk Tedavi Ltd. irketi bir yl nce Genentech satn ald."
"Bu iyi ite," dedi Evelyn. "Sean kr etti mi bari?"
"Hepsi kr ettiler. Ama paralann yeni bir irkete yatrmaya karar
verdiler. u anda baka bir ey syleyemem. Bana yemin ettirdi."

29

4M'
"Annenden sr saklyorsun, ha? ok dramatik dorusu. Ama b a b a - .
nn bundan holanmayacan bilirsin. O her zaman insanlann yeni bir
i kurarken kendi sermayelerini kullanmaktan kanmalann syler."
Janet aresizlikle iini ekti. "Btn bunlar imdi nemli deil,"
dedi. "Ben Florida'ya gitmem konusunda senin ne dndn ren
mek istiyordum. Sean iki ay orada kalacak ve yalnzca aratrma yapa
cak. Burada Boston'da hem aratrma yapyor, hetn ders alyor. Ora
da konuup anlamak iin daha ok zaman buluruz diye dnm
tm."
"Memorial'daki iin ne olacak?"
"zin alabilirim. Miami'de de alabilirim. Hemire olmann yararla-
nndan blr de hemen her yerde i bulabilmektir."
"Bence iyi bir fikir deil," dedi Evelyn.
"Neden?"
"Bu olann peinden koman doru deil. Hele babanla benim
onun hakknda ne dndmz bildiine gre. Ailemize asla uyum
salamayacaktr. Albert Amcana o sylediinden sonra onu bir yemek
davetinde nereye oturtacam bilemem dorusu."
"Ama Albert A m c a onun salaryla durmadan alay ediyordu."
"Yine bu bir insann byne yle bir ey sylemesini hakl kar
maz."
"Albert Amcamn peruka taktn hepimiz biliyoruz ama."
"Biliyor olabiliriz, a m a o konuda konumayz. Perukasna herkesin
nnde kilim demek t>alanmaz bir eydi."
Janet ayn yudumlarken dar bakt. Albert Amcann peruka takt
n btn ailenin bildii doruydu. O konuda kimsenin konumad
da. Janet pek ok sylenmeyen kuraln olduu bir aile evresinde yeti
miti. zellikle ocuklann fikir belirtmesi ho karlanmazd. Aile iinde
en nemli ey terbiyeydi.
"Neden seni Myopla Avclk Kulbnn polo mana getiren o yak
kl genle kmyorsun?" diye sordu Evelyn.
"O hyann biriydi."
"Janet!" diye uyard annesi.
Bir sre konumadan aylarn itiler. "Onunla konumak istiyor
san, bunu neden o gitmeden yapmyorsun?" diye sordu annesi. "Bu
gece buluacak msnz?"
"Hayr. C u m a geceleri arkadalanyla kar. Liseyi okuduu yerde
bir bara giderler hep birlikte."

30
Eh, benim baka bir syleyeceim yok," dedi Evelyn saklamaya
gerek grmedii bir mutlulukla.

Sean yn ceketinin altndaki balkl gmlelyle dondurucu sisten


korunmann yolunu bulmutu. Baln kordonunu boynunun altnda
skca balamt. Charlestown'da High Street'ten Ant Meydanna do
ru jogging yaparken bir t)asketbol topunu da bir elinden dierine aktan-
yordu. T h e Alumni" adl grupla Chariestown Kulbnde bir oyunu az
nce bitirmilerdi. Grupta on sekizinden altmna kadar arkadalan ve
tandklan vard. yi bir oyun karmlar ve ter atmlard.
Sean, Bunker Tepesi Savan kutlamak iin dikilmi antn yann
dan geerek ocukluunu geirdii eve doru yaklat. Babas tesisat
Brian Murphy'nin zamannda yi bir geliri vard ve kentte oturmak moda
olmadan bu byk Victoria tipi evi satn almt. Murphy ailesi nce alt
dupleks katta oturmularsa da, babasnn karacier kanserinden krk
alt yanda lmesi zerine dupleks katn gelirine ihtiyalan olmutu.
Sean'in aabeyi Brian okula gidince, Sean, kk kardei Charles ve
annesi stteki tek katl dairelerden birine tanmlard. Annesi imdi
orada tek bana yayordu.
Sean kapya yaklanca kendi suzu'su ardnda tandk bir Merce
des grd. Aabeyi Brian srpriz ziyaretlerinden birini yapm olacakt.
Sean, MiamI, yolculuu konusunda sklacan hemen anlad.
Merdivenleri kier ikier karak annesinin kapsn anahtaryla ap
ieri girdi. Brian'n siyah mein evrak antas iskemle zerindeydi.
Evde insann itahn kabartan bir rosto kokusu vard.
"Sen misin, Sean?" diye annesi mutfaktan seslendi. Sean ceketini
asarken mutfan kapsna kt. zerindeki basit ev elbisesi ve eski
nlyle annesi elli drt yandan ppey fazla gsteriyordu. Ayya olan
Brian Murphy ile uzun evlilii srasnda yz knm, gzlerine yorgun
bir bak yerlemiti. Eski modaya gre topuz biimindeki salar bir
zamanlar kumralken imdi iyice beyazlamt.
"Brian burada," dedi.
Tahmin ettim."
Sean aabeyine merhaba demek iin mutfaa girdi. Brian mutfak
masasnn banda oturmutu, nnde bir iki kadehi duruyordu. Ceke
tini karp iskemlenin arkasna asmt. Omzunda al desenli pantolon

31
asks vard. Sean gibi o da siyah sal, mavi gzl ve yakklyd.
Ancak benzerlikleri bu kadard. Sean'in serseri tavrlan karsnda Brian
dzenli ve titizdi. Salan dikkatle taranm ve ayrlmt. ok bakml bir
by vard. Giyimi kesinlikle avukatlna uygundu ve laciverdi ok
severdi.
"Bu erefin nedeni ben miyim?" diye sordu San. Brian yaknlarda
ki Back Bay'da oturduu halde annesini pek sk ziyaret etmezdi.
"Annem ard," dedi Brian.
Sean ksa srede duunu ald, tra oldu, bluciniyle spor gmleini
giydi. Mutfaa dndnde Brian rostoyu ancak kesmiti. Sean sofra
nn kurulmasna yardm ederken gzucuyla aabeyine bakt. Ona hep
'krgn olduu bir dnem geirmiti. Annesi ocuklann, benim sevgili
Brian'm, benim iyi olum Charles ve Sean olarak tantrrd. Charles o
srada New Jersey'de bir okulda papazlk eitimi gryordu.
Sean gibi Brian da, onun kadar baanl olmasa bile, iyi bir atletti.
Massachusets niversitesine, oradan da B.U. hukuk okuluna gitmiti.
Brian'I oldum olas herkes severdi. Herkes onun baanl olacandan
ve rlandallarn laneti olan alkolden, sululuktan, depresyon ve trajedi
den kanacandan emindi. Dier yandan Sean ailenin vahi ocuuy
du, mahallenin ktleriyle birarada olur, sk sk kavgadan, kk hrsz
lklardan ve alnt arabalarla gezmekten polisle ba derde girerdi.
Sean'in stn zeks ve hokey oyunundaki baans olmasayd soluu
Han/ard yerine Bridgewater Cezaevinde alaca kukusuzdu.
Yemek iin son hazrlklar yaplrken pek konumadlar. Ama sofra
ya oturduktan sonra Brian stnden bir yudum alp hafife ksrd.
Btn ocukluklan boyunca yemekle birlikte st imilerdi.
"Annem bu Miami fikrinden hi memnun deil," dedi Brian.
Anneleri tabana bakt. zellikle kocas hayatta olduu zamanlar
hep geri planda kalmaya almt. Kocasnn alkolle daha da azan kor
kun bir fkesi vard ve alkol ise srekli ierdi. Tkanan borular atk
tan, eski kazanlan onanp tuvaletler taktktan sonra her leden sonra
Tobin Kprs altndaki Mavi Kule banna urard. Her akam eve sar
ho gelirdi. Yumruklannn hedefi genellikle kansysa da, Sean de anne
sini korumak isterken payna deni alrd. Babas sabahlan aylr. sulu
luktan kendi kendini yiyerek deieceine sz verirdi. A m a asla dei
memiti. Krk kilo zayflayp da kanserden lrken bile tutumunu dei
tirmi deildi.
"Oraya bir aratrma yapmaya gidiyorum," dedi Sean. "nemli bir
ey deil."

32

i
"Miami'de uyuturucu var," dedi annesi ban l<aldrmadan.
Sean uzanp kadntn kolunu tuttu. "Anne, benim o uyuturucu soru
num lisedeydi. Artk tp fakltesindeyim."
' Y a kolejdeki ilk ylndaki o olay?" diye Brian atld.
"O partide sadece kokain vard. Polisin orasn basmaya karar ver
mesi talihsizlikti."
'Talihli olan benim senin dosyan kapattrmamd. Yoksa basma
byk bir bela gelecekti."
"Miami iddet dolu bir kent," dedi annesi. ''Her gn gazetelerde
okuyorum."
'Tann akna!" dedi Sean.
'Tanrnn adn bo yere azna alma."
"Anne, sen ok televizyon seyrediyorsun. Miami de iyisi ve kt
syle dier kentlerden farkszdr. A m a bunun nemi yok. Ben aratrma
yapyor olacam. stesem bile bama dert aacak zamanm olmaya
cak."
"Kt insanlarla tanrsn."
"Anne, ben bir yetikinim artk."
Brian, "Burada, Charlestown'da bile kt insanlarla dolayorsun,"
dedi. "Annemin korkulan hi de yersiz deil. Jimmy O'Connor'la Brady
Flanagan'n halen hrszlk yaptklannt herkes biliyor."
"Ve aldklan paray da IRA'ya gnderiyorlar," dedi Sean.
"Onlar politik eylemci deiller, sadece serseriler. Ve sen onlarla
arkadaln srdryorsun."
"Cuma akamlan bir iki bira iiyorum, hepsi o kadar." '
"ok doru. Babamz gibi meyhane senin ikinci evin oldu artk.
Annemin kayglan dnda, buradan uzaklaacak zaman deil imdi.
Frankln Bankas Onkojen'in finansmanna katkda bulunacak. Belgeler
hazr. Her ey bir anda geliebilir."
Sean iskemlesini geriye iterken, "Faks makineleri ve acil posta diye
bir py olduunu unuttun sannm," dedi. Kalkp taban muslua gtr
d. "Kim ne derse desin, ben Miami'ye gideceim. Forbes Kanser Mer
kezinin ok nemli bir ey yakaladn tahmin ediyorum. imdi siz iki
fesat, izin verirseniz sabkal arkadalarmla imeye gideceim."
Sean sinirli hareketlerle eski Charlestovvn Deniz Kuvvetleri tersane
sinde alt zamanlarda babasnn ald eski denizci ceketini giydi.
Yn baln kulaklanna kadar indirdikten sonra dondurucu yamura
kt. Rzgr doudan esmeye balamt, tuzlu deniz kokusu burnuna

- 33 - Terminal / F: 3
doluyordu. Bunker Tepesi Sokandaki Old Scully tjarna yaklarken
buulanm camlardan yaylan o parlt, gvenlik ve huzur duygusuyla
doldurdu iini.
Kapy itince lo ve grltl ortamn kendisini sarmasn bekledi.
Bar lks bir yer deildi. am tahtasyla kapl duvarlar sigara- dumann
dan kapkara kesilmiti. Mobilyalar izik ve atlakt. ;rek parlak ey say
sz ayakkabnn srtnmesiyle hep cilalanan ayak dayayacak pirin
boruydu. Uzak kede bir televizyon tavana aslyd ve ekranda hokey
ma vard.
Kalabalk salondaki tek kadn Pete'te birlikte barmenlik yapan
Molly'ydi. Sean daha azn amadan tepeleme dolu bir kadeh bira
nne srld. Kalabalk alklarken bir el omzunu kavrad. Bruins tak
m bir gol atmt.
Sean mutlulukla iini ekti. Evindeymi gibi huzurluydu. ok yor
gun olup da yumuack bir yataa yatt zaman ayn huzuru hisseder
di.
Her zaman olduu gibi Jimmy ile Brady yanna gelip bir hafta
nce Marbiehead'de yaptklar kk bir ile vnmeye baladlar. Bu
da Sean'in 'onlardan biri' olduu zamanlardaki ho anlan konumaya
yol at.
"Senin alarmlan bulmandan ok zeki olduunu bilirdik," dedi
Brady. "Ama Harvard'a gideceini asla tahmin edemezdik. O hyarlarla
birarada nasl durabildin aanm dorusu."
Bu bir soru deil, bir yorumdu. Sean yantlamaya gerek duymad
ama bir yandan da ne kadar deimi olduunu dnd. Old Scully
bann hl ok seviyordu, ama artk daha ok bir gzlemci olarak. Ken
dini Harvard tp dnyasnn bir paras olarak da hissetmediinden
keyif kanc bir eydi bu. Kendini daha ok toplumda bir yetim gibi
gryordu.
Sean birka saat sonra bir iki kadeh iip de kendini itilmi hisset
meyince nhtmdaki striptiz barlanndan birine gitme konusundaki grl
tl tartmaya katld. Tartma tam en grltl noktasna ykselmiti
ki, bara birden bir sessizlik kt. Balar birer birer kapya doru evril
meye balad. Olaanst bir ey olmutu. Bir kadn kendilerinin erkek
kalelerine girmiti. Ve bu amarhanelerdeki iko, az ikletli kzlar
dan deildi. Charlestown'dan olmad belli olan ince vcutlu, mthi
bir kadnd.
Kadnn uzun san salan yamurun elmas damlalaryla parldyor

34
ve krknn koyu maun rengiyle tam bir eliki oluturuyordu. Odada
ki yzden yze dolaan badem gzlerinde kstah bir bak vard. Az
kararllkla kaslmt. kk elmack kemikleri pembe renkte ldyordu.
Fantezllerdeki bir kadnn hep birlikte grlen hayali gibiydi.
erdekilerden bir ikisi kadnn birinin sevgilisi olduunu tahmin
ederek huzursuzca kprdandlar. Kadn birinin kars olamayacak kadar
gzeldi.
En son dnenlerden biri Sean'di. Ve birden az ak kald. Kar
snda Janet duruyordu!
Janet de onu ayn anda grmt. Hemen o yana yryp barda
yanndaki tabureye oturdu. Brady, Janet sanki korkulacak bir yaratk-
m gibi abartmal bir jestle yanlanndan uzaklat.
"Bir bira ltfen," dedi Janet.
Molly hibir ey sylemeden bir kadeh doldurup nne srd.
Televizyon dnda odada ses kmyordu.
Janet birasndan bir yudum alp Sean'e bakt. Yksek keli ayak
kab giydii iin ayn boydaydlar. "Seninle konumak istiyorum," dedi.
Sean on alt yanda Kelly Parnell'le kzn ailesinin arabasnn arka
koltuunda pantolonunu indirmi olarak yakalandndan bu yana bu
kadar utanmamt.
Birasn brakp kz kolundan tuttu ve dar srkledi. Kaldrma k-
tklannda Sean kzacak kadar kendini toparlamt. Biraz da sarhotu.
"Burada ne iin var?" diye sordu. "Buna inanamyorum. Buraya gel
memen gerektiini'biliyordun."
"yle bir ey bilmiyordum. Davet edilmediimi biliyordum, eer
demek istediin buysa. A m a buraya gelmemin byk bir su olacan
sanmadm. Seninle konumak benim iin ok nemli ve sen de pazar
gn gideceine gre, bu szmona arkadalarnla imekten daha
nemlidir herhalde."
"Bu deer yargsn koyan kim? Benim iin nemli olann karann
sen deil, ben veririm ve bu hareketinden hi holanmadm."
"Seninle Miami hakknda konumaya htiyacm var," dedi Janet. "Gi
deceini bana en son dakikada sylemenin sulusu sensin."
"Konuacak hibir ey yok. Gidiyorum, o kadar ite. Bunu ne sen,
ne annem, ne de aabeyim nleyebilir. imdi zin verirsen ieri dnp
zsaygmdan mmkn olan kurtarmaya alaym."
"Ama bu tm yaammz etkileyebilir," dedi Janet. Yznden akan
yamur damlalanna gzyalar karmaya balamt. Charlestovvn'a
gelmekle duygusal bir riski gze almt ve reddedilmek dncesi kor
kuntu.
"Seninle yann konuuruz," dedi Sean. "yi geceler, Janet."

Ted Sharenburg heyecanla doktorlann kznn nesi oldi'unu syle


melerini bekliyordu. iin bulunduu New Orleans'tayken kars onu
aram, o da irketin uayla hemen Houston'a dnmt. Houston
hastanelerine byk yardmlarda bulunan bir petrol irketinin bakan
olarak zel muamele grrd. O anda kzna milyonlarca dolarlk MRl
makinesi iinde bir beyin taramas yaplyordu.
Dr. Judy Buckley, "Henz fazla bir ey bilmiyoruz," dedi. "Bu ilk
grntler nemsizdir." Judy Buckley nroradyoloji blmnn bayd
ve hastane yneticisinin istei zerine gelmi olmaktan ok memnun
du. Hastann banda Sharenburg'lann zel doktortan Dr. Vance Marti
nez ile nroloji bakan Dr. Stanton Rainey de vard. Gecenin saat birin
de deil, herhangi bir saatte bu uzmanlarn biraraya gelmesi nemli bir
olay saylrd.
Ted kk kontrol odasn arnlayp duruyor, bir yerde oturamyor-
du. Kz hakknda sylenenler onu ok sarsmt.
Dr. Martinez, "Akut paranoid psikoz geirdi," demiti. "Aln loplary-
la ilgili durumlarda byle belirtiler grlr."
Ted odann ucuna on beinci kez vanp dnd. Camdan dev MRl
makinesine bakt. Kzn belli belirsiz grebiliyordu. Teknolojik bir balina
tarafndan yutulmu gibiydi. Bu kadar aresiz kalmaktan nefret ediyor
du. Elinden gelen tek ey, seyretmek ve umut etmekti. Kznn birka
ay nce bademcikleri alnrken de ayn eyi hissetmiti.
"Bir ey bulduk," dedi Dr. Buckley.
Ted CRT ekranna kotu.
"Sa lopta ar hassas bir blge var."
"Ne demek bu?"
Doktorlar birbirlerine baktlar. Byle bir alma srasnda hastann
akrabasnn odada bulunmas det deildi.
"Ktlesel bir lezyon olabilir," dedi Dr. Buckley.
"unu anlalr bir dilde syleyebilir misiniz?" diye sordu Ted.
"Beyin tmr," dedi Dr. Martinez. "Ama u anda ok az ey bildii
miz iin bir sonu karamayz. Lezyon yllardr orada duruyor olabilir."

36
Ted yutkundu. En kt korkulan gerekleiyordu. O makine iinde
kz deil de, neden kendisi yoktu sanki?
Dr. Buckley, Ted'i nasl etkileyeceini unutarak, "Oh, oh! te bir
lezyon daha," dedi.
Doktorlar ekrann bana tler. Bir sre Ted'i unuttular.
Dr. Rainey, "Boston'da rastladm sylediim vakaya benziyor,"
dedi. "Yirmi, yirmi be yalannda bir kadm, kafatas iinde birka tmr
vard. Sonunda medulloblastoma olduu anlald."
"Ben medulloblastomann arka ukurda olduunu sanrdm," dedi
Dr. Martinez.
"Genellikle yledir. Ayn zamanda daha kk ocuklarda grlr.
Ancak vakalann yzde yirmisi yirmi yan stnde hastalardr ve buna
beynin beyincikten baka blgelerinde de rastlanr. Bu durumda medul
loblastoma olmas dorusu daha iyi."
"Neden?" diye sordu Dr. Buckley. Kanserin yksek lm orannn
farkndayd.
"nk Miami'de bir grup bu tr tmrleri iyiletirmekte epey baa
rl olmu diye duydum."
Ted duyduu bu ilk umutlu szler zerine atld.
"Adlar ne?"
Dr. Rainey, "Forbes Kanser Merkezi," dedi. "Daha yaynlamadlar
ama bu tr sonular kulaktan kulaa yaylr."
3
2 Mart Sal,
Saat 6:15

Tom VViddicomb saat alty eyrek gee i gijnne balamak zere


uyandnda, Forbes Kanser Merkezine leden nce varmak isteyen
Sean Murphy saatlerdir yoldayd, Tom, Sean'i tanmyor ve beklendii
ni bilmiyordu. Yaamlarnn ksa bir sre sonra kesieceini bilmi
olsayd kaygs ok daha fazla olabilirdi, Tom bir hastasna yardma
karar verdii zamanlar ok heyecanl olurdu ve bir gece nce iki kad
na yardm etmeye karar vermiti. Birincisi ikinci kattaki Sandra Blan-
kenship olacakt. Kadn byk strap iindeydi ve damar yoluyla kemo-
terapi ilalar almaya balamt. Gloria D'Amataglio adndaki teki has
ta drdnc kattayd. Son yardm ettii hasta Norma Taylor da drdn
c katta olduundan durum biraz kayg vericiydi. Tom ortaya iliki kuru
labilecek bir olay kmasn istemiyordu.
En byk sorunu birisinin yapt eyden kukulanacan srekli
olarak dnp telalanmasyd. Harekete geecei bir gnde de, bu
telalanlanma elini kolunu balayabilirdi. Yine de, koulardaki dediko
dulara duyarl olduu iin kimsenin herhangi bir kuku belirtmediini
biliyordu. Ne de olsa lm halinde hasta olan kadnlar vard karsnda.
Hepsinin lmesi bekleniyordu. Tom herkesi, zellikle de hastay, fazla
dan ac ekmekten kurtanyordu.
Tom duunu ald, tra oldu, yeil niformasn giyip annesinin mut
fana girdi. Annesi her zaman ondan nce kalkard, Tom'un hatrlaya
bildii kadaryla, ocukluunda dier olanlar kadar gl olmadn-

38
dan kahvalt etmesinde srar eder ve kahvalty da kendi elleriyle hazr
lard. Tom'la annesi Alice, Tom drt yandayken babasnn lmesin
den sonra kendi gizli dnyalarnda yayorlard. Annesiyle o zaman
beraber yatmaya ve annesi ona "kk erkeim" demeye balamt.
"Bugn bir kadna daha yardm edeceim, anne," dedi Tom sucuk
lu yumurtasnn bana otururken. Annesinin onunla gurur duyduunu
bilirdi. Gz sorunu olan yalnz bir ocukken bile annesi onu hep verdi.
Okul arkadalar a gzleriyle acmaszca alay ederler, hemen her
gn eve kadar onu kovalarlard.
Tom alayarak eve girince annesi, "Hi zlme, benim kk erke
im," derdi. "Biz birbirimize yeteriz, baka kimseye ihtiyacmz yok."
yle de olmutu. Tom evden ayrlma stei duymu deildi. Bir sre
yerel veterinerin yannda almt. Sonra oldum olas tbba kar ilgi
duyan annesinin sranyla EMT kurslanna gitmiti. Eitimi bittikten sonra
bir cankurtaran irketinde i bulmusa da, teki grevlilerie geineme-
mltl. Hastanede hademe olmann daha iyi olacana karar vermiti
bunun zerine. nce Miami Genel Hastanesinde alm ama postaba-
yla kavga etmiti. Forbes'e girmeden bir cenaze evinde de almt.
"Kadnn ad Sandra," dedi Tom. "Senden yal. ok ac ekiyor.
'Sorun' belkemiine yayld."
Tom annesiyle konuurken 'kanser' szcn kullanmazd. Anne
sinin hastalnn ilk balarnda bu szc azlarna almamaya karar
vermilerdi. 'Sorun' ya da 'sknt' gibi daha az duygu dolu genel sz
ckleri yelerierdi.
Tom gazetede New Jersey'li bir doktor hakkndaki bir yazda suksi-
nlkolin konusunu okumutu. Basit tp eitimi nedeniyle temel fizyolojik
lkeleri anlard. Hademe olmas nedeniyle anestezi arabalarna ok
yaknd. lac almakta imdiye kadar bir sknts olmamt. Btn sorun
ilac ie yarayaca gne kadar nerede saklayacayd. Sonra bir gn
drdnc katn duvara dayal dolabnn stnde uygun bir yer bulmu
tu. Merdivene kp da orasnn ne kadar tozlu olduunu grnce ilala-
nnn hi bulunmayacandan emin olmutu.
Gitmeye hazHanrken, "Hi merak etme, anne," dedi. "kar k
maz eve dneceim. Seni ok seviyorum." Tom bunu okula gittii gn
lerden beri sylerdi ve annesini yl nce uyku ilac verip ldrmse
de, bir deiiklik yapma gereini duymamt.

39
Sean arabasn Forbes Kanser Merkezinin otoparkna ektiinde
saat on buua geimiti. Is yirmi derece civanndayd ve dondurucu
Boston yamurundan sonra kendini cennette hissediyordu. ki gnlk
yol da zevkli gemiti. Daha hzl gelebilirdi, ama klinikte o gn ge
saatlerden nce beklenmediinden buna gerek kalmamt. Birinci
gecesini Kuzey Carolina'da Rocky Da civannda 135 karayolunun kena
rndaki bir motelde geirmiti.
Ertesi gn girdii Florida'da ald her kilometreyle bahara biraz
daha yaklamt. kinci gece Vero Beach'de ok ho kokular duymu,
motel ktibine havadaki bu nefis kokuyu sorunca yaknlardaki narenci
ye bahelerinden geldiini renmiti.
Yolun sonu g olmutu. West Palm Beach'ten Miami'ye girite
hep trafie saplanp kalmt. Sekiz eritli I95'in bile bu dur-kalk trafiiy
le dolduunu grnce ok amt.
Arabasn kilitledi, gerindi ve Forbes Kanser Merkezinin ifte aynal
kulesine bakt. Ayn bronz maddeden st kapal bir yaya yolu iki bina
y birletiriyordu. Tabelalardan sadakinin hastane, soldakinin aratr
ma ve kabul merkezi olduunu anlad.
Kapya doru yrrken Miami hakkndaki ilk izlenimlerini dn
yordu. Epey karmak duygular vard iinde. I95'te gneye gelip de
k noktasna yaklarken kent merkezindeki yeni gkdelenleri gr
mt. Ancak karayolunun evresi alveri merkezleri ve dk gelirti
mahallelerle doluydu. Miami Nehri kysnda olan Forbes Merkezinin
evresinde, birka modern bina olmasna karn, dz atl beton yap
larla olduka gsterisizdi.
Sean aynal kapy iterken bu iki aylk almas iin herkesi ne
kadar skntya soktuunu dnd. Annesi delikanllnda verdii skn-
tlan atlatabilecek miydi acatja? "Babana ok benziyorsun," derdi ve bu
bir knamayd. Meyhaneden holanmak dnda Sean, babasyla arasn
da bir benzerlik olduunu sanmyordu. Ama kendisinin, babasnn
sahip olduu seenek ve frsatlardan ok fazlasna sahip olduu gere
i de unutulmamalyd.
Kapnn hemen iinde bir sehpa zerindeki siyah bir tahtaya beyaz
harflerle kendi ad ve altna "Hogeldiniz" yazlmt. ncelik dorusu,
diye dnd Sean.
Kapnn hemen arkasnda kk bir salon, hastane giriinde ise bir
turnike vard. Turnikenin yannda da bir masa. Masann ardnda apoletli
kahverengi bir niforma giymi, banda askeri tip bir kasket olan span-

40
I..
Deniz Piyadesi posterierlyle Hollywood Gestapo filmlerini hatrlatt.
Nbetinin sol kolundaki ssl bir amblemin zerinde "Gvenlik" yaz
yordu ve sol st cebi zerindeki plakadan da adnn Martinez olduu
okunuyordu.
Adam ar aksanl bir ngilizceyle, "Size yardmc olabilir miyim?"
diye sordu.
"Adm Sean Murphy." Sean hogeldin tabelasn gsterdi.
Nbetinin yz fadesinde bir deiiklik olmad. Bir an Sean'i sz
dkten sonra nndeki birka telefondan birini at, hzl bir spanyol-
cayla bir eyler syledi. Telefonu kapattktan sonra yandaki deri koltu
u iaret ederek, "Bir iki dakika oturun, ltfen," dedi.
Sean oturdu. Yandaki sehpa zerinden bir dergi alp yle bir kar
trmaya balad. Ancak gzn Forbes'in gvenlik sisteminden ayrm
yordu. Bekleme yerini binann geri kalan blmnden kaln cam duvar
lar ayrmaktayd. Grldne gre ieri ancak turnikeden geilerek
girilebilirdi.
Salk kurumlannda gvenlik ounlukla ihmal edildii iin Sean
etkilenmiti, bunu nbetiye de syledi.
"evrede kt blgeler var," demekle yetindi adam.
Az sonra birincisi gibi giyinmi ikinci bir gvenlik memuru daha gel
di. Turnikeden geerek hole girdi.
"Adm Ramirez," dedi. "Ltfen beni izleyin."
Sean ayaa kalkt. Turnikeden geerken Martinez'in herhangi bir
dmeye basmam olduuna dikkat etmiti; turnike bir ayak pedalyla
alyor olmalyd.
Sean, Ramirez'I izleyerek soldaki ilk odaya girdi. Ak kapnn ze
rinde "Gvenlik" yazyordu. erde bir duvan rten TV monitrleriyle bir
kontrol odas vard. Monitrlerin nnde nc bir nbeti oturmak
tayd. Sean ekranlara yle bir baknca hastanenin eitli yerlerini gr
mekte olduunu anlad.
Ramirez'in ardndan penceresiz kk bir broya girdi. Burada bir
masann ardnda oturan drdnc nbetinin niformasnda iki sar yl
dz ve kasketinde san bir erit vard. Ad bandnda Harris yazyordu.
'Tamam, Ramirez," dedi Harris. Sean sanki askere alnyormu gibi
bir duyguya kapld.
Harris'le Sean baktlar. kisi arasnda hemen bir antipati domu
gibiydi.

41
Gne yan, etli yzyle Harris, Sean'in genliinde Chartes-
town'da tand insanlan andnyordu. Bunlar genellikle kk bir otori
teye sahip grevleri olan insanlard ve bunu byk bir ukalalkla kullanr
lard. Ayn zamanda da kt ruhlu ayyalard. ki biradan sonra televiz
yonda izledikleri man hakeminin verdii karar konusunda kendileri
gibi dnmeyenle hemen kavgaya hazrdlar. lgnlkt bu. Sean byle
insanlardan uzak durmay ok eski zamanlarda renmiti. imdi de
karsndaki byle biriydi ite.
"Burada grlt kmasn istemeyiz," diyordu Harris, Hafif bir
gneyli aksan vard.
Sean bunun konumaya balamak iin garip bir yol olduunu
dnd. Bu adam Harvard'dan ne geldiini sanyordu? Bir sabkal
m? Ksa kollu gmleinin altndaki pazulanna baklrsa Harris formun
da olmalyd, ama hi de salkl grnmyordu. Sean bir an adama iyi
beslenmenin yararlar hakknda ksa bir ders vermeyi dndyse de,
hemen vazgeti. Dr. VValsh'n tleri hl kulandayd.
"Doktorsun szmona," dedi Harris. "San neden bu kadar uzun?
Bu sabah tra da olmadn sannm."
"Ama buraya geleceim iin gmlek giyip kravat taktm," dedi
Sean. "ok esasl grndm sanyordum."
"Benimle dalga geme, ocuk," dedi Harris. Sesinde needen eser
yoktu.
Sean huzursuzca arln bir ayandan dierine aktard. Bu
konumadan da, Harris'den de bkmt.
"Beni buraya getirtmenizin belirli bir nedeni var m?" diye sordu.
"Fotorafl bir kimlik gerekiyor." Harris kalkp yandaki odann kaps
n at. Sean'den be alt santim daha uzun ve en az on kilo daha ar
d. Sean hokey oynarken bu tiplerin enelerinin dibinde ykselerek
engelleme yapmaya baylrd.
Harris, Sean'in yan odaya gemesini iaret ederken. "Sana salan-
n kestirmeni tavsiye ederim," dedi. "Pantolonunu da tlet. Buras kolej
deildir."
Sean kapdan girince Ramirez'in Polaroid kameray ayariamakta
olduunu grd. Ramirez mavi bir perdenin nndeki tabureyi gster
di, Sean oturdu.

42
Harris fotoraf odasnn kapsn kapatp yine masas bana dn
d. Sean tahmininden de berbat kmt. Harvard'dan ukala bir gencin
gelmesi fikrinden zaten holanmamt, ancak altml yllarn hippilerine
benzeyen birini de hi beklemiyordu.
Harris bir sigara yakp Sean gibilerine kfrier yadrd. Her eyi
bildiklerini sanan bu tiplerden nefret ederdi. Kendisi Citadel'de oku
mu, sonra askere gidip komando eitimi grmt. l Frtnasndan
sonra yzbala terfi etmiti. Ancak Sovyetler Birlii'nin dalmas ze
rine bar zaman ordusunda kesintiler talam, Harris de bunun kur-
banlanndan biri olmutu. Sigarasn sndrd. gds Sean'in ba\-
na Ijela olacan sylyordu. Gzn zerinden ayrmamaya karar ver
di.

Sean gmlek cebine ast resimli kimlikle gvenlik blmnden


kt. Bu deneyimi o hogeldin tabelasyla pek uyumlu deilse de, bir
gerek onu ok etkilemiti. Azsk olan Ramirez'e gvenliin neden
bu kadar sk olduunu sorunca, Ramirez geen yl inde birka aratr
macnn kaybolduunu sylemiti.
"Kayboldu mu?" diye Sean akn akn sordu. Ara gerecin kay
bolduunu duymutu, ama insanlar!
"Bulundular m?"
"Bilmiyorum," dedi Ramirez. "Ben buraya bu yl girdim."
"Sen nerelisin."
"Kolombiya'da Medellin'den geldim."
Sean baka bir ey sormad, ama Ramirez'in yant huzursuzluu
nu arttrmt. Gvenliin bana Yeil Bereli gibi davranan brini getir
mek ve kadroyu da Kolombiyal bir uyuturucu babasnn zel ordusun
dan km olabilecek tiplerle doldurmak biraz arya kamakt doru
su. Sean yedinci kata kmak zere,Ramirez'in ardndan asansre
binerken Forbes'in gvenlii konusundaki ilk olumlu izlenimi kaybol
mutu.
Dr. Randolph Mason odasnn kapsn aarak, "Buyrun!" dedi.
Sean'in huzursuzluu yerini gerek bir karlanma duygusuna brakm
t. "Sizi burada grdmze ok memnun olduk. Clifford telefon etti
inde ok sevindim. Bir fincan kahve ier miydiniz?"
Sean az sonra Forbes'in yneticisinin karsnda oturmu kahvesi-
ni yudumluyordu. Dr. Mason herkesin hayalindeki romantik doktor
grnne sahipti. Uzun boylu, soylu yz hatl, kr sal. Bir sorununu
zu sylediinizde onunla ilgilenmekle kalmayp zeceinden de emin
olurdunuz.
"Yapmamz gereken ilk ey aratrma blm bakanmz Dr. Levy
ile sizi tantrmaktr." Doktor telefonu ap sekreterine Deborah' ar
masn syledi. "Onun sizi etkileyeceinden emihim. Ksa bir sre sonra
Nobel'e aday olursa hi amam."
"Retrovirsler konusundaki almalar beni ok etkilemiti," dedi
Sean.
"Herkesi olduu gibi. Biraz daha kahve alr mydnz?"
Sean ban sallad. "Dikkatli olmam gerek," dedi. "Beni ar uyan-
yor. Fazla iersem gnlerce kendime gelemiyorum."
"Ben de yleyim. imdi kalacanz yere gelelim, daha nce sizinle
bu konuda konuan oldu mu?"
"Dr Walsh sizin bir yer salayacanz sylemiti."
"Doru. Birka yl nce ngrl davranp epey byke bir
apartman almtk. Coconut Grove'da deil, ama fazla uzakta da sayl
maz. Ziyareti personel ve aileleri iin kullanyoruz. Size oradan bir
daire verebiliriz. Uygun bulacanz sanrm, Grove'a ok yakn olduu
iin evreden de memnun kalacaksnz."
"Kendi bama bir yer aramaya kalkmadm iin ok memnun
oldum," dedi Sean. "Elenceye gelince, turistlik yapmaktan ok, al
mak isterim."
"Herkesin yaamnda bir denge olmaldr. A m a iiniz rahat olsun,
size verecek epey iimiz var. Burada iyi bir deneyim elde etmenizi iste
riz. Hekimlie baladnzda bize hasta gndereceinizi umarz." .
"Ben aratrmada kalmay planlyorum," dedi Sean.
"Anlyorum." Dr. Mason'un heyecan biraz snm gibiydi.
"Aslnda buraya gelmek istememin nedeni..." Sean szn tamam
layamad. Dr. Deborah Levy ieri girmiti.
Deborah Levy esmer tenli, iri badem gzl, salan Sean'inkilerden
bile siyah olan ok ekici bir kadnd. Laboratuvar nlnn altna laci
vert ipekli bir elbise giymiti ve ipincecikti. Gerekten baarl bir insa
nn gveni ve zarafetiyle yryordu.
Sean ayaa kalkmak iin davrand.
Dr. Levy bouk ama ok dii bir sesle, "Ltfen zahmet etmeyin,"
dedi. Elini uzatt.

44
Sean bir elinde kahve fincann tutarken dieriyle onun etini skt.
Kadn parmaklarn beklenmedik bir kuvvetle skm ve kolunu fincan tit
reten bir sertlikle sallamt.
Sean'in karsna otururken, "Size hogeldiniz demem istendi,"
dedi. "Ancak bu konuda akszl olmamz gerek bence. Ziyaretinizin
iyi bir fikir olduunu sanmyorum. Laboratuvanmda ok disiplinli bir
alma yrtrz. Ya bize uyarsnz ya da ilk uakla Boston'a dnersi
niz. Sizin yanl..."
"Arabayla geldim," diye Sean kadnn szn kesti. Kkrtc oldu
unu biliyordu ama kendini tutamamt. Aratrma blm bakann
dan byle sert bir karlanma beklemiyordu.
Dr. Levy bir an Sean'in yzne baktktan sonra szn srdrd.
"Forbes Kanser Merkezi gnete bir tatil yeri deildir. Bilmem anlatabil
dim mi?"
Sean hl glmsemekte olan Dr. Mason'a bakt.
"Ben buraya tatile gelmedim. Forbes, Kuzey Dakota Bismark'da
olsayd yine de gelmek steyecektim. Medulloblastoma konusundaki
sonularnz duydum."
Dr. Mason hafife ksrerek ne eildi, fincann sehpann zerine
brakt. "Umarm medulloblastoma programnda almay beklemiyor
sunuz."
Sean iki doktora biraz da korkuyla bakt. "Aslnda yle olacan
umuyordum."
"Dr. Walsh'la konutuumda sizin monoklonal antikor zerinde
geni ve baanl deneyleriniz olduunu sylemiti."
"O MT'teki ylmdayd. Ama imdi onunla ilgilenmiyorum. Bence
artk o dnn teknolojisi saylr."
"Biz yle dnmyoruz," dedi Dr. Mason. "Bizce ticari adan
geerlidir ve bir sre de yle kalacaktr. Barsak kanseri olan hastalar
da glkoproteini aynp retmekte anslydk. imdi erken bir tehise
yardmc olabilecek bir monoklonal antikora ihtiyacmz var. Farelerde
antljenik bir tepki yaratamadmz gibi, maddeyi kristalize de edeme
dik. Doktor Walsh sizin bu tr protein kimyasnda bir sanat olduunu
zu sylemiti."
"yleydim," dedi Sean. "Ama bir sredir bununla uramyorum.
lgim imdi onkojenlere ve onkoproteinlere kayd."
"Ben de bundan korkuyordum," diyen Dr. Levy, Dr. Mason'a dn
d. "Sana bunun iyi bir fikir olmadn sylemitim. Biz burada renci
yetitirmiyoruz. Bir stajyere bebek bakcl yapamayacak kadar me
gulm. imdi izin verirseniz iimin bana dnmeliyim."
Dr. Levy ayaa kalkp Sean'e bakt. "Kabalm kiisel bir ey ola
rak almayn. ok megulm ve ar bir bask altndaym."
"zldm," dedi Sean. "Ama buraya kadar gelmemin nedeni sizin
medullobiastoma sonularnz olduu iin dorusu kiisel olarak kabul
etmememe pek olanak yok."
Kadn kapya doru yrrken, "Dorusunu isterseniz, bu beni hi
ilgilendirmez," dedi.
"Dr. Levy," diye seslendi Sean. "Neden medullobiastoma sonulan-
nz yaynlamadnz? Yayn yapmazsanz ve akademik meslekte kalmak
stiyorsanz herhalde yaknda i aramaya karsnz."
Kadn durdu, Sean'e serte bakt. "Kstahlk bir renci iin akll
ca bir politika deildir," diyerek kapy arkasndan kapatt.
Sean, Dr. Mason'a bakp omuzlann silkti. "Bu konuda akszl
olmamz gerektiini syleyen oydu," dedi. "Yllardr hibir yayn yok."
"Clifford beni sizin en diplomatik stajyer olmadnz konusunda
uyarmt."
"yle mi?" Sean, Ftorida'ya gelme karannn akllca olup olmadn
kendine sormaya balamt. Belki de herkes haklyd.
"Ama sizin ayn zamanda ok da zeki olduunuzu syledi. Dr.
Levy'nin istemeyerek biraz sert konutuunu dnyorum. Byk bir
gerilim iinde olduu doru. Hepimiz ayn durumdayz aslnda."
"Ama medullobiastoma hastalannda aldnz sonular mthi."
Sean davasn bir daha savunmaya karar vermiti. "Burada kanser hak
knda renilecek eyler var. Programnza dahil olmay o k istiyorum.
Belki de taze ve tarafsz bir bakla sizlerin gzlerinizden kaan bir eyi
grebilirim."
"Dorusu zgveninizde hibir eksiklik yok," dedi Dr. Mason. "Bel
ki bir gn taze bir bak kullanabiliriz. Ama imdi deil. Size kar ak
szl davranp baz gizli bilgiler vereceim. Medullobiastoma program
mza katlmamanz iin birka neden var. Birincisi bunun bir klinik prog
ram olmas ve sizin de buraya temel bilimsel aratrma iin golmi
olmanz. Bu Dr. VValsh'a aka sylenmiti. kincisi, kendimize o / g
baz biyolojik sreler iin gerekli patentleri henz almadm/dnn
dardan birini almalanmiza alamayz. Bu politika parasal kaynaklar
mz tarafndan ngrlmtr. Pek ok aratrma enstits gibi b i / do,
devletin ADS dnda tm aratrmalar iin kaynaklar ksmaya bainma-
sndan sonra, deiik letme sermayesi kaynaklar aramak zorunda kal
dk. Biz de bunu Japonlardan salyoruz."
"Boston'daki Mass Genel gibi mi?" '
"Onun gibi bir ey. Biyotekioiojiye giren Sushita Sanayiyle krk mil
yon dolarlk bir anlama yaptk. Sushita paray bize belirli bir srede
verecek, karlnda da sonuca balanacak btn patentlerde sz hak
kna sahip olacak. Barsak antijeni iin monoklonal antikorlara bu yz
den ihtiya duyuyoruz. Sushita'nn yllk demelerinden yararlanmay
srdrmek iin ticari bakmdan pazarlanabilir rnler karmak zorunda
yz. Bu konuda son zamanlarda fazla baarl olamadk. Ve paray ala
mazsak kaplarmz kapatmak zorunda kalacaz ki, bu da bize gve
nen halka zarar verecektir."
"ok ackl bir durum," dedi Sean.
"yle. Ama yeni aratrma ortamnn gerei budur."
"Ancak bu ksa vadeli sknt sizi gelecekte Japon denetimine soka
caktr."
"Ayn ey pek ok sanayi iin sylenebilir," dedi Dr. Mason. "Bu
sadece salkla likili biyoteknoiojiyle snrl deildir."
"Neden hasta gelirlerini aratrmada kullanmyorsunuz?"
"lk sermayeyi bulacak yerimiz yok. Eh, bu tam anlamyla doru
deil. S o n iki yl iinde eski moda hayrseverlik alannda olduka baan-
l olduk. Baz iadamlan olduka ykl balarda bulundular. Bu gece
de bir resmi giysili yardm yemei veriyoruz. Sizi davet etmek isterim.
Star Island'daki evimde."
Sean Dr. Levy ile o sahneden sonra davet edilmesine armt.
"Uygun giysim yok," dedi.
"Bunu dndk. Bir kiralk elbise irketiyle anlama yaptk. lle
rinizi bildirmeniz yeter, dairenize teslim edeceklerdir."
"ok dncelisiniz." Sean bu bir belirip bir kaybolan konuksever
lik hakknda ne dneceini bilemiyordu.
Tam o anda oda kaps ald, ieri giren beyaz hemire niformal
iri bir kadn Dr. Mason'un karsna geti. ok telal olduu grlyor
du.
"Bir tane daha, Randolph!" diye bard. "Solunum yetersizliinden
len beinci meme kanseri vakas. Sana sylemitim..."
Dr. Mason ayaa frlad. "Margaret, konuumuz var."
Hemire tokat yemi gibi dnnce ilk kez Sean'I grd. Krk yala
rnda, kr salann arkasnda topuz biiminde toplam, kaln bacakl bir

_ 47 _
m
kadnd. Yz bembeyaz kesildi. "zr dilerim. ok zr dilerim." Yine
Dr. Mason'a dnd. "Dr. Levy'nin buraya geldiini sanyordum, onu
odasna dnerken grnce yalnz olduunuzu dnmtm."
"nemi yok." Dr. Mason, Sean'i hemire blm ba Margaret
Richmond'la tantrd. "Bay Murphy iki ay bizimle olacak."
Kadn tantklarna memnun olduunu syleyerek Sean'in elini
batan savma skt. Sonra Dr. Mason'u dirseindeK tutup dar ekti.
Kapy kapattysa da, kilit tutmadndan yine ald.
Sean konumalar duyuyordu. Anlald kadanyla, meme kanseri
nedeniyle kemoterapi yaplan bir hasta beklenmedik bir ekilde lm
t. Yatanda tekiler gibi mosmor bir halde bulunmutu.
"Bu byle devam edemez!" dedi Margaret. "Biri bunu bilerek yap
yor olmal. Baka bir aklamas olamaz. Hep ayn vardiyada oluyor ve
istatistiklerimizi altst ediyor. Salk mfettii kukuya kaplmadan bir
eyler yapmamz gerek. Basn bunu haber alrsa felaket olur."
"Harris'le konuuruz," dedi Dr. Mason yattrc bir sesle. "Ona elin
deki her ii brakmasn, bu ie mutlaka bir son vermesini syleriz."
"Bu byle devam edemez," diye Bayan Richmond tekrarlad. "Har-
ris'in alanlar konusunda gemilerini aratrmaktan baka eylerde
yapmas gerek."
"Haklsn. Harris'le hemen konualm. A m a nce izin ver de Bay
Murphy'ye tesisi gezdirecek birini bulaym."
Sesler uzaklat. Sean baka bir eyler umarak ileri eildiyse de,
dardan bir daha ses gelmedi. Kap yine vurularak ald, ieri bir
kadn girdi. Bu kez gelen kareli etekli, beyaz bluzlu yirmi, yirmi be ya-
lannda ho bir kzd. Gnete yanmt, canlyd ve glmsyordu. Has
tanenin konukseverlii yine balamt.
"Selam, benim adm Claire Barington."
Sean ok gemeden onun merkezin halkla ilikiler blmn
ynettiini rendi. Kz elindeki anahtarlar yzne doru sallayarak,
"Bu senin nek Sarayndaki saray gibi dairenin anahtarlan," dedi. Sonra
merkezin binasnn adn yerinde daha nce olan hayvanlann iriliinden
alm olduunu anlatt.
"Seni oraya gtreceim. Yerleip rahatnn yerinde olduundan
emin olmak iin. Ama nce tes'simizi gezdirmem gerekiyormu. Ne
dersin?"
Sean kalkt. "yi fikir." Forbes Merkezine geleli sadece bir saat
olmutu ve bu bir saat bir l ise, ok ilgin bir iki ay geirecek

48
demekti. Eer kalrsa. Claire Barington'un biimli vcudunu izlerken
Dr. Walsh'a telefon edip Boston'a dnmeyi ciddi olarak dnyordu.
Forbes'de monoklonal antikorlar konusunda youn bir almaya verile
cekse, Boston'da buradan daha iyisini yapabilirdi.
"Buras ynetim blmmz," diye Claire tura balad. "Dr.
Mason'unkinin yannda Henry Falworth'un odas vardr. Bay Falv^/orth
meslekten olmayan kadronun personel mdrdr. Onun yanndaki
oda Dr. Levy'nindir. Aada azami gvenli laboratuvar yannda bir
aratrma brosu daha vardr."
Sean'n kulaklar dikildi. aknlkla, "Azami gvenli laboratuvannz
da m var?" diye sordu.
"Elbette. Dr. Levy ynetim kuruluna girdiinde bu konuda srar etti.
Forbes Kanser Merkezinde ayrca hemen hemen btn modern ara
gereler vardr."
Sean omuzlann silkeledi. En bulac mikroorganizmalarla gven
lik iinde alacak azami gvenli bir laboratuvar biraz an gelmiti
ona.
Claire kar tarafta hastane klinik kadrosunun ba Dr. Stan Wilson,
bahemire Margaret Richmond ve hastane yneticisi Dan Selen-
burg'un ortak kullandklan broyu gsterdi. 'Tabii, bunlann hastanenin
en st katnda zel brolar da vardr," dedi.
"Bunlar beni ilgilendirmiyor," dedi Sean. "Aratrma blmlerini
grelim."
"Hey, ya yirmi be dolarlk turu yaparsn ya da hi yapmazsn,"
dedi kz. Sonra gld. "Beni biraz elendir bakalm. Buna ihtiyacm
var."
Sean glmsedi. Claire merkezde o dakikaya kadar grd en
doal insand. 'Tamam," dedi. "Devam yleyse."
Claire erdekilerin ok megul olduklan sekiz masal bir odann
kapsn at. Bir kenarda byk boy bir fotokopi makinesi almaktay
d. C a m bir blmenin ardnda birka modemli byk bir bilgisayar var
d. Baka bir duvarda da n caml kk bir yk asansr grlyor
du. i hastane dosyalarna benzeyen eylerle doluydu.
"En nemli oda burasdr," diyerek glmsedi Claire. "Hastane ve
klinik servisleri faturalar buradan gnderilir. Sigortaclarla da bunlar
urarlar. Benim aylm da buradan kar."
Sean ynetim konusunda istediinden ok ey grdkten sonra
Claire onu aaya, binann orta be katn kaplayan taboratuvarlara
indirdi.

49 - Terminal / F: 4
"Binann birinci katnda konferans salonlan, ktphane ve gvenlik
blm vardr," diye altnc kata girerken anlatt. Sean iki yannda labo-
ratuvarlar olan uzun bir koridorda kzn ardndan yrd. "Buras ana
aratrma katdr. nemli ara gerecin ou buradadr."
Sean eitli laboratuvarlara ban sokup bakt. Ama ok geme
den dknklna uramt. En son model teknolojiyle donanm gele
cein laboratuvariarn bekliyordu. Oysa grdkleri sradan ara gereli
odalard. Claire laboratuvarlardan birinde rastladklan drt kiiyi tantr
d: David Lowenstein, Arnold Harper, Nancy Sprague ve Hiroshi Gyuha-
ma. lerinden sadece Hiroshi, Sean'le ilgilendi. Tantrlnca yere
kadar eilip selam verdi. Claire, Sean'in Harvard'dan olduunu syledi
inde etkilenmi gibiydi.
Aksanl ngilizcesiyle, "Harvard ok iyi bir okuldur," dedi.
Koridorda yrmeye devam ederken Sean odalardan ounun
bo olduuna dikkat etmiti.
"nsanlar nerede?" diye sordu.
"Aratrma kadrosunun hemen hemen tmyle tantn. Mark Hal-
pern adnda bir teknisyenimiz var, ama onu imdi gremedim. Genile
yeceimiz hakknda sylentiler ktysa da, u anda fazla bir personeli
miz yok. Btn i kollar gibi biz de g zamanlardan geiyoruz."
Sean ban salladysa da, bu aklama dkrkln gidermemiti.
Medullobiastoma almalarnda o etkileyici sonulardan sonra ok
byk bir younlukla alan byk bir aratrmac grubuyla karlaa
can sanmt. Oysa ortalk bombo grnyordu ve bu da ona Rami-
rez'in o artc szn hatrlatmt.
"Gvenlikte bana aratrmaclardan bazlarnn kaybolduunu syle
diler," dedi. "Bu konuda bir ey biliyor musun?"
"Fazla bir bildiim yok. Geen yld o." ' ,
"Ne olmutu?"
"Ortadan kayboldular. Her eyleri geride brakarak.., dairelerini,
arabalann, hatta kz arkadalarn."
"Ve bir daha bulunmadlar m?"
"Bulundular. Ynetim bu konuda konuulmasndan holanmaz
ama anlald kadaryla Japonya'da bir irkette alyorlarm."
"Sushita Sanayide mi?"
"Orasn bilemeyeceim."
Sean baz irketlerin byle personeli kandrp aldklarn duymutu
ama bu kadar gizli olanna rastlamamt. Biyoteknoloji alannda da
zamann deitiinin bir iareti olmalyd bu.

50
\m Claire koridorun sonunda katn buztu camt bir kapnn nnde dur
mutu. Camda 'Girmek Yasak' yazyordu. Sean kza bakt.
"Azami gvenli laboratuvar," dedi Claire.
"Grebilir miyiz?" Sean ellerini gzlerinin kenannda bititirip ieri
bakt. Sadece bir koridor ve kaplar grnyordu.
Claire ban sallad. 'Yasak. Dr. Levy burada alr. Miami'de oldu
u zamanlar. Zamann burasyla Kay VVest'tekl temel tehis laboratuva-
nmzda geirir."
"O nedir?"
Claire bir sr aklyormuasna gzn krpp elini azna gtr
d. "Fortes'in kk bir giriimi. Gerek hastanemiz, gerekse Keys'deki
t>aka hastaneler iin temel tehis almalar yapar. Ek bir gelir elde
etmenin yolu."
"Buraya neden giremiyoruz?" dedi Sean caml kapy gstererek.
"Dr. Levy tehlikeli olduunu sylyor ama bilemiyorum. Dorusu
ben giremediime memnunum. Ama ona soranm. Seni herhalde ieri
alacaktr."
O ilk karlamadan sonra Sean, Dr. Levy'nin kendisine bir iyilikte
bulunacan hi tahmin etmiyordu. Uzanp kapy hafife ekti. Bir
mhr kopmu gibi hafif bir hrt duyuldu.
Claire onun kolunu yakalad. "Ne yapyorsun?" Dehet iindeydi.
"Kilitli olup olmadn renmek istedim." Sean kapy brakt.
"Sen de amma meraklymsn, ha."
Geri dnp bir kat aa indiler. Beinci katta koridorun bir yann
da byk bir laboratuvar, teki yannda kk odalar vard. Claire,
Sean' byk laboratuvara soktu.
"Senin burada alacan sylediler," diyerek tavan klarn yakt.
Oda Sean'in Harvard'la MT'te alt ve aratrmaclar arasnda yer
kavgalannn ok sk olduu yerlere kyasla ok bykt. Tam ortasnda
cam bir blmede bir masa, bir telefon ve bir bilgisayar terminaliyle bir
bro vard.
Sean ara gerece dokunarak oday dolat. En etkileyici olanlar
bir k spektroskopuyla drbnl mikroskoptu. Sean Forbes'in gerekli
ortam salamas halinde bu aralarla elenebileceini dnd. Ama
kendisine gerekli ortamn salanp salanmayacan bilemiyordu.
Grne gre bu byk odada tek bana alacakt.
"Peki kimyasal ayralar falan nerede ?" diye sordu.
Claire kendisini izlemesi iin iaret etti. Alt kata inince depo odas-

51
n gsterdi. Sean'e gre buras o ana kadar grd en etkileyici yer
di. Depo bir molekler biyoloji laboratuvannn ihtiya duyaca her ey
le tklm tklm doluydu.
Geri kalan yerleri de dolatktan sonra bodruma indiler. Claire bur
nunu kvrarak Sean'i hayvan odasna soktu. Kpekler havlyor, may
munlar ters ters bakyor, fareler kafeslerinde kouuyorlard. Hava nem
liydi. Claire, Sean'i hayvan bakcs Roger Calvet'le-tantrd. Ufak tefek
adamn srtnda kocaman bir kambur vard.
erde sadece bir dakika kalmlard, kaplar arkalarndan kapann
ca Claire rahatlam bir hareketle, 'Turun en az houma giden yeri,"
dedi. "Dorusu hayvan haklan konusunda nerede yer aldm bilemiyo
rum."
"G," dedi Sean. "Ama onlara kesinlikle htiyacmz vardr. Her
nedense fareler beni kpek ya da maymunlar kadar rahatsz etmezler."
"Sana hastaneyi gezdirmem de gerekiyor. Hazr msn?"
"Neden olmasn?" Sean kzdan holanmt.
Asansrle ikinci kata kp yaya kprsnden hastaneye getiler.
Kuleler arasnda on be, yirmi metre vard.
Hastanenin ikinci <atnda ameliyathaneler dnda tehis ve tedavi
blmleri yer alyordu. Kimya laboratuvaryla radyoloji ve tbb kaytlar
da oradayd. Claire ktphanecilerden biri olan annesini tantrd.
Bayan Barington, "Bir yardmm dokunabilirse telefon etmeniz
yeter," dedi.
Sean ona teekkr edip dnerken kadn kendisine blmn gs
termekte srar etti. Sean merkezin bilgisayar olanaklan, lazer yazclar,
bodrumdaki depodan dosyalan karmak iin kullandktan asansr
dzenei ve uykulu akan Miami Nehri manzarasna ilgi duymaya alt.
Koridora ktklarnda Claire zr diledi. "Daha nce bunu hi yap
mamt, senden holanm olmal."
"Bu da benim talihim. Yallar ve yetikin olmayanlar benden hep
holanrlar. Benim skntm onlarn arasndaki kadnlarla."
"Buna inanmam beklediinden eminim," diye alayla sylendi kz.
Sean bundan sonra seksen yatakl modern hastane turuna kt.
Hastane temiz, dzenli ve grnd kadaryla dolgun kadroluydu.
Tropik renkleri ve taze iekleriyle, hastalarn ounun ar durumlan-
na karn neeli bir yer bile denilebilirdi. Sean turun bu aamasnda For
bes Kanser Merkezinin ileri kanser vakalannn tedavisinde baka klinik-
lerie biriikte altn rendi. Kzgn gneiyle Florida'da pek ok kan
ser vakas vard.

52
Tur bitince Claire nek Sarayna gitnne zamannn geldiini syledi.
Sean'in yerlemesini salamak iin o da gidecekti. Sean iini kendi
bana yapabileceini sylediyse de, kz onu dinlemedi bile. Arkasn
dan aynimamasn sk sk tembih etti. Sean, Miami'de pek ok kimse
nin torpido gznde silah tadklarn duyduu iin arabay ok dikkatli
sryordu. Mtami amurluk ezilmesinden dolay dnyann en yksek
lm oranna sahipti.
Calle Ocho'da sola sapnca Sean modern Miami'de ylesine silin
mez bir etki brakan zengin Kba kltrn grmeye balad. Bric-
kell'de yine saa saptlar ve kent bir kere daha deiti. imdi her biri
kentin yasad uyuturucu ticaretinin mali gcne aka tanklk eden
bankalarn nnden geiyorlard.
nek Saraynn gsterili olmad sylenebilirdi. Blgedeki binala-
nn ou gibi yana kayarak alan alminyum kapl ve pencereli iki katl
beton bir yapyd. nnde ve arkasndaki asfalt bir park yeriyle birlikte
neredeyse bir blok uzunluundayd. Tek gzel yan ou iek am
olan tropik bitkilerdi.
Sean arabasn Claire'n Honda'snn yanna ekti.
Claire elindeki anahtarlara bakp daire numarasn renerek yine
ne dt. Sean'in dairesi st katta arka tarafa bakyordu. Anahtan kili
de soktuklar anda kardaki kap ald.
Otuz yalarnda sansn bir adam, "Yeni mi tanyorsunuz?" diye
sordu. Yan beline kadar plakt.
"yle grnyor," dedi Sean.
"Adm Gary," dedi adam. "Philadelphia'dan Gary Engels. Rntgen
teknisyeniyim. Geceleri alp gndzleri bir apartmana bekilik yap
yorum. Ya sen?"
'Tp rencisi," dedi Sean.
Daire ayn mutfa olan tek yatak odal ve mbleliydi. Hem oturma
hem yatak cilasnn kaplar bina boyunca uzanan ortak bir balkona a
lyordu.
Claire oturma odasnn kapsn at. "Ne diyorsun bakalm?"
"Beklediimden fazla."
"Bir hastanenin belirli personeli bulmas gtr," dedi Claire. "zel
likle de iyi hemireleri. Dier yerel hastanelerle rekabet edebilmek iin
kalacak iyi yerleri olmas gerekir."
"Her ey in teekkr ederim," rfedi Sean.
"Bir ey daha var." Claire bir kt uzatt. "Bu Dr. Mason'un szn
ettii l<iratk gece elbiseslclsinin numaras. Bu gece geleceini umanm."
"Onu unutmutum dorusu."
"Gelmelisin. Bu davetler Forbes'de almann nimetlerinden biri
dir."
"Sk sk olur mu?"
"Eh. Elencelidir."
"Sen orada olacaksn demek?" '
"Kesinlikle."
"Eh, o zaman gelirim belki. Smokin giymiliim fazla deildir.
Elenceli olabilir."
"ok iyi," dedi Claire. "Dr. Mason'un evini bulmakta glk ekece
in iin seni ben alnm. Ben az ilerde Coconut Grove'da oturuyorum.
Yedi buuk iyi mi?"
"Bekleyeceim," dedi Sean.

Hiroshi Gyuhama, Tokyo'nun gneyindeki Yokosuka'da domu


tu. Annesi Amerikan Deniz ssnde alt iin Hiroshi kk yata
Amerikallarla ve Bat yaam biimiyle ilgilenmiti. Annesi ise tam zddy-
d ve oluna okulda ngilizce dersi bile aldrmamt. Terbiyeli bir ocuk
olan Hiroshi annesinin isteklerini gz kapal kabul etmiti. Onun l
mnden ok sonra, niversitede biyoloji okurken ngilizce renmeye
balam ve bunda byk bir yetenek gstermiti.
Hiroshi mezun olduktan sonra biyoeknolojiye yeni yeni girmeye
balam olan Sushita Sanayi tarafndan ie alnmt. Hiroshi'nin
mdrleri onun ngilizceyi ok iyi konutuunu grnce Florida'ya For-
bes'deki yatnmlann denetlemeye gndermilerdi.
lk bata ibirliine yanamayan iki Forbes aratrmacsyla bir g
lk kmsa da, irket bunlar Tokyo'ya getirtip byk aylkl iler ver
mi ve Hiroshi de bir daha Forbes'de bulunduu sre iinde ciddi bir
sorunla karlamamt.
Sean Murphy'nin gelii baka bir hikyeydi. Hiroshi, iin de, genel
de btn Japonlar iin de, herhangi bir srpriz huzur karc bir eydi.
Ayn zaman onlar iin Harvard belirli bir kurumdan ok, bir simgeydi.
Amerikan stnlnn ve dehasnn simgesi. Bu nedenle Hiroshi,
Sean'in Forbes'in gelimelerinden bazlann alp Harvard'a gtrecein
den ve Amerikan niversitesinin patentleri kendilerinden nce alabilece-

54
inden kayglanmt. Hiroshi'nin Sushlta'da ileriemes Forbes yatrmn
koruma yeteneine bal olduu iin Sean' olas bir tehdit olarak gr
mt.
lk yapt ey zel telefon hattyla Japonya'deki amirine bir faks
ekmek oldu. Japonlar daha lk bata Hiroshi'nin merkezin santralin
den gemeden haberlemesinde srar etmilerdi. Bu, koullarndan
sadece birisiydi.
Hiroshi ondan sonra Dr. Mason'un sekreterini arp mdrle
grp gremeyeceini sordu. Saat iki iin bir randevu ald. imdi
de merdivenlerden yedinci kata karken saat ikiye vard. Hiroshi
pek az eyi ansa brakan dakik bir insand.
Mason'un odasna girerken doktor ayaa frlad. Hiroshi, Amerikal
doktoru aslnda pek nemsemez ve onun iyi bir mdr olacak elik ira
deden yoksun olduunu dnrse de, gstermelik bir saygyla eildi.
Hiroshi'ye gre Dr. Mason'un bask altndayken ne yapaca bilinemez
di.
"Dr. Ghuyama, hogeldiniz," diyen Dr. Mason kanepeyi aret etti.
"Bir ey ister miydiniz? Kahve, ay ya da meyve suyu?"
"Meyve suyu, ltfen," dedi Hiroshi saygl bir glmsemeyle. Asln
da bir ey istemiyorsa da, reddedip nankrlk ediyor grnmek ste
mezdi.
Dr. Mason, Hiroshi'nin karsna oturdu. A m a normal oturmamt.
Hiroshi onun koltuun ucuna oturduuna ve ellerini ovuturduuna dik
kat etti. ok sinirli olduu belliydi ve bu da Hiroshi'nin onun yneticilii
hakkndaki deerlendirmesini biraz daha dnmesine neden oldu.
nsan duygulann bu kadar aka gstermemeliydi.
"Ne istemitiniz?" diye sordu Dr. Mason.
Hiroshi hibir Japonun byle damdan der gibi konumayacan
hatrlayarak glmsedi.
"Bugn gen bir niversite rencisiyle tantnidm." ^
"Sean Murphy," dedi Dr. Mason. "Harvard'da tp okuyor."
"Han/ard ok iyi bir okuldur."
"En iyilerinden biri," dedi Dr. Mason. "zellikle tbbi aratrma daln
da." Dikkatle bakyordu Hiroshi'ye. Onun dorudan doruya sorular
sormaktan kandn bilirdi. Mason hep onun azndan bir eyler
almaya alrd. ok skc bir eydi bu. Ama Mason, Hiroshi'nin Sushi-
ta'nn adam olduunu ve kendisine sayg gsterilmesi gerektiini bilir
di. imdi de Sean'in varln rahatsz edici bulduu belliydi.

- 55 -
Tam o srada meyve suyu geldi, Hiroshi birka kere eilip teekkr
etti. Bir yudum alp barda sehpaya brakt.
"Bay Murphy'nin neden burada olduunu anlatsam iyi olacak san
rm," dedi Dr. Mason.
"ok lgin olabilir."
"Bay Murphy nc yl rencisidir. rencilerin nc ylda
bo zamanlan vardr. Bu sreyi kendilerini zellikle ilgilendiren bir konu
da almak iin kullanabilirler. Bay Murphy aratrmayla ilgileniyor.
Burada iki ay kalacak."
"Bay Murphy iin iyi bir ey," dedi Hiroshi. "Florida'ya k mevsimin
de geldi."
"yi bir sistemdir. Bir laboratuvann ilemesi konusunda deneyim
sahibi olacak, biz de bir ii kazanacaz."
"Belki de medulloblastoma programmzla ilgilenir," dedi Hiroshi.
"lgileniyor da. A m a buna katlmasna izin verilmeyecek. Bizim
barsak kanseri glkoprptein aratrmamzda alp proteini kristalize
etmekle uraacak. Eer bugne kadar baaramadmz baarrsa
bunun Forbes iin de, Sushita iin de ne kadar iyi olacan syleme
me gerek yok sannm."
"Amirierim bana Bay Murphy'nin geleceini bildirmemilerdi. Bunu
unutmu olmalar ok garip dorusu."
Dr. Mason birden bu dolambal konumann amacn anlad. Sus
hita' nm koullanndan biri de Fe alnacak personel konusunda herkes
ten nce kendilerinin haberii olmalanyd. Bu aslnda bir formaliteydi ve
szkonusu bir renci, kalaca sre de ok az olduu iin. Dr. Mason
bunu dnmemiti bile.
"Bay Murphy'yi davet karar ok abuk verildi," dedi. "Sushita'ya
haber vermem gerekirdi belki, ama aslnda burann bir alan deil.
Para almyor. Ayrca ok stnri deneyimi olan bir renci."
"Ama glkoprotein rnekleri emanet edilecek kendisine. Bu da pro
teini reten E.koli'ye eriebilme olana demektir."
"Protein verilecek kukusuz," dedi Dr. Mason. "Ama bunu retme
teknolojisini kendisine gstermeye gerek olmayacak." I
"Bu adam hakknda ne biliyorsunuz?"
"ok gvendiim bir meslektamn tavsiyesiyle geliyor," dedi Dr.
Mason.
"irketim onun yaam yksyle ilgilenir belki."
"Yaam yks yok," dedi Dr. Mason. "Sadece bir renci. Eer

56
hakknda bilinecek nemli bir ey olsayd, dostum Dr. VValsh'n bana
haber vereceinden eminim. Bay Murphy'nin protein kristali etirmesin
de ve monoklonal antikor yapmnda b\r sanat olduunu syledi. Bize
de patent alacak bir rn ortaya karmamz in bir sanat gerek.
Ayrca Han/ard etiketi klinik iin ok deerlidir. Bir Harvard rencisini
eitiyor olmamz bize zarar vermeyecektir."
Hiroshi ayaa kalkt, yznden glmsemesini eksik etmeden,
ama ieri girdiindekine kyasla daha az eilerek selam verdi. "Zaman
nz bana ayrdnz iin teekkr ederim," diyerek odadan kt.

Kap kapannca Dr. Mason kapatt gzlerini parmaklarnn ucuyla


ovuturdu. Elleri titriyordu. ok heyecanlyd, eer dikkat etmezse
mide lserini azdracakt. Bir psikopatn meme kanserli hastalan ldr
mesi olaslnn yannda bir de Sushita ile bann derde girmesini iste
miyordu. rencisini davet ederek Clifford Walsh'a iyilik etmi olduun
dan pimanlk duyuyordu artk.
te yandan Japonlara sunacak bir eyi olmas gerektiini biliyor
du. Y o k s a dier btn eyler bir yana, balarn srdrmeyebiltrlerdi.
Sean glkoproteine bir antikor gelitirme sorununun stesinden gelebi-
lirse o zaman gelii Tannnn bir ltf olurdu.
Dr. Mason ellerini salar iinden geirdi. Hiroshi ile olan sorun
kendisine Sean Murphy hakknda ok az ey bildiini hatrlatmt.
Sean laboratuvarlartna girecekti. tekilerle konuacak, bilgisayarlan
altracakt. Ve Sear gerekten merakl bir insana benziyordu.
Dr. Mason telefona sarlp sekreterine Boston'da Clifford Walsh'i
bulmasn syledi. Sanki neden onu daha nce aramay akl edememi
ti ki?
Birka dakika sonra Dr. Walsh telefonda karsndayd. Dr. Mason
konumak in koltuuna oturdu. En son geen hafta konutuklar iin
birbirlerine syleyecek fazla bir eyleri yoktu.
"Sean oraya sasalim vard m?" diye sordu Dr. Walsh.
"Bu satrah geldi."
"imdiden bir grlt karm olmadn umanm."
Dr. Mason lserinin yanmaya baladn hissetti. "ok garip bir
soru bu," dedi. "zellikle de o mkemmel tavsiyenden sonra."
"Onun hakknda sylediim her ey dorudur," dedi Dr. Walsh.

57
"Molekler biyoloji konusunda dehadr. A m a bir kent ocuudur, top
lumsal yetenekleri zihinsel yeteneklerine yaklaamaz bile. natdr. Ve
bir kz kadar gldr. Profesyonel hokey oynayabilirdi isteseydi. Bir
kavga olacaksa senin tarafnda olmasn isteyecein bir tiptir."
Dr. Mason gld. "Biz burada fazla kavga etmediimiz iin o konu
daki yeteneinden pek yararlanamayacaz. A m a bana bir ey syle.
Sean yazlar bir irkette almak falan gibi biyoteknolojik sanayiyle ili
kili olmu mudur?"
"Elbette," dedi Dr. Walsh. "Sadece almakla kalmayp bir irketin
sahibiydi de. Bir grup arkadayla monoklonal antikor retmek iin bir
irket kurmulard. Bildiim kadaryla baanl bir irketti de. Ama ben
bizim alanmzn sanayi ynyle pek ilgilenmediim iin fazla bir ey bil
miyorum."
Mason'un midesindeki an iddetlendi. Duymak istedikleri bunlar
deildi.
Dr. Walsh'a teekkr edip telefonu kapattktan sonra hemen iki
asit giderici tablet yuttu. imdi de Sushita'nm, Sean'in bu irketini
renmesi korkusuyla yaayacakt. Bunu rendikleri takdirde anla
may bile bozabilirlerdi.
Dr. Mason odasn arnlamaya balad. gds bir eyler yapma
s gerektiini sylyordu. Belki de en iyisi Dr. Levy'nin dedii gibi
Sean'i Boston'a geri gndermekti. Ama bu da Sean'in glkoprotein
programna yapabilecei katky kaybetmek demekti.
Birden aklna bir fikir geldi. En azndan Sean'in irketi hakknda bil
gi edinebilirdi. Telefonu bir daha at. A m a bu kez sekreterine bavur
madan Sterling Rombauer'i kendisi arad.

Claire tam saat yedi buukta Sean'in kapsndayd. zerinde ince


askl siyah bir elbise, kulaklannda uzun sarkk kpeler vard. Kumral
salar yandan tal taraklarla tutturulmutu, Sean onun mthi grn
dn dnd.
Kendi giyiminden pek emin deildi ama. Kiralk smokinin tye ihti
yac vard, pantolon en az iki numara geniti ve deitirecek zaman
olmamt. Ayakkablar da yarm numara bykt. Ancak gmlek ve
ceket tam olarak uymutu. Salarn komusu Gary Engels'den ald
briyantinle iyice arkaya yatrm ve tra bile olmutu.

58 -
1

Claire'in Honda'sndan daha geni olduu iin Sean'in arabasyla


gittiler. Claire'in tarifiyle kent merkezindeki yksek binalann arasndan
geip Biscayne Bulvarna ktlar. Sokaklarda her rk ve ulustan insan
vard. Bir Rolls Royce maazasnn nnden geerlerken Claire satla
rn ounun nakit yapldn duyduunu syledi. nsanlar maazalara
yirmi dolarlk banknotlarla tkabasa dolu antalarla giriyorlard.
"Uyuturucu ticareti yann durdurulacak olursa bu kent epey zarar
grr sannm," dedi Sean.
"Bir gnde kerdi."
MacArthur Caddesinden geip MiamI Beach'In gney ucuna do
ru yola devam ettiler. Salarnda Dodge Adas iskelesinde ok sayda
byk yat demirliydi. Miami Beach'e varmadan hemen nce sola sapp
kk bir kpry getikleri srada bir kulbedeki silahl bir nbeti
tarafndfan durduruldular.
Gemeleri iin iaret edilirken Sean, "ok klas bir yer olmal," diye
sylendi.
"yledir," dedi Claire.
"Mason iini biliyormu." nlerinden getikleri saray gibi evler bir
aratrma merkezi mdrne pek uygun dmyordu.
"Karsnn paras var sanrm," dedi Claire. "Evlenmeden nce ad
Sarah Forbes'di."
"Sahi mi!" Sean kzn alay etmediinden emin olmak iin yzne
bakt.
"Forbes Kanser Merkezini kuran da kadnn babasyd."
"Ama ne kadar iyi. Damadna bir i vermekle ne iyi etmi."
"Sandn gibi deil. Sradan bir hikye. Yal adam klinii kurmu
ama lnce mirasn ynetmeyi Sarah'nn aabeyi Harold'a brakm.
Harold vakfn parasnn ounu bir Florida emlak iinde kaybetmi. Dr.
Mason merkeze batmak zereyken gelmi. Dr. Levy ile elele verip biraz
ekidzen verebilmiler."
Korent stili stunlar olan byk bir beyaz evin nnde durdular.
Bir park memuru arabay ald.
Evin ii de ayn derecede etkileyiciydi. Her ey beyazd: mermer
yerler, mobilyalar, hallar ve duvarlar.
"Umarm renk semesi iin dekoratrlerine fazla bir para deme
milerdir," dedi Sean.
Evin iinden geip Biscayne Krfezine bakan bir terasa ktlar.
Krfezde dier adalarn ve yzlerce teknenin klar gz alyordu, Krfe
zin tesinde de aynda parldayan Miami uzanmaktayd.

59

.d
Terasn ortasnda alttan klandrlm bbrek biimli bir havuz var
d. Havuzun sol tarafnda pembe ve beyaz izgili kumatan bir tentenin
altna yiyecek ve iki dolu uzun masalar sralanmt. Evin yannda
alan bir kalipso grubu kadife gibi gece havasn zevkli melodilerle dol-
duruyordu. Terasn tesinde su kenarndaki iskeleye bal byk bir
yat demirliydi. ^
Claire grnme bylenmi gibi bakan Sean'e, "te evsahipleri-
miz geliyorlar," dedi.
Sean dnnce Dr. Mason'un yannda iri gsl boyama bir an
snla kendilerine doru gelmekte olduunu grd. Mason kesinlikle
kiralk olmad belli olan smokini iinde ok zarifti. Kadn ise ylesine
dar eftali rengi asksz bir elbiseye smt ki, Sean en kk bir
harekette etkileyici memelerinin dan frlamasndan korktu. Kadnn
makyaj yan yanda bir kz iin daha uygun saylabilirdi ve salan da
nkt. Sarho olduu da belliydi.
"Hogeldin, Sean," dedi Dr. Mason. "Claire'in sana iyi baktn
umarm."
"En iyisi," dedi Sean.
Dr. Mason, Sean'i karsna tantrd, kadn iyice rimelli kirpiklerini
krptrd. Sean kadnn elini skp bekledii pc yanana kondur
mad.
Dr. Mason dnp bir baka ifti yanlanna ard. Sean'i merkez
de almaya balayacak Harvard tp rencisi olarak tantrd. Sean
sanki gsteriye karlm gibi bir huzursuzluk hissediyordu.
Adamn ad Dr. Howard Pace'ti ve Sean'in anlad kadaryla St.
Louis'de bir uak irketinin mdr olup Forbes'e ba o yapacakt.
Bay Pace kolunu Sean'in omzuna atarak, "Olum, benim grevim
senin gibi genlerin eitim grmesini salamaktr," dedi. "Forbes'de
ok esasl eyler yapyorlar. Orada ok ey reneceksin. ok al."
Mason, Pace'i baka iftlere tantrmak iin dnnce Sean tek
bana kald. Tam bir iki almaya gidecekti ki, titrek bir ses, "Selam,
yakkl," dedi.
Sean dnnce Sarah Mason'un uykulu gzleriyle karlat.
Kadn Sean'in kolunu tutup, "Gel, sana bir ey gstermek istiyo
rum," dedi.
Sean umutsuzlukla evresine bakndysa da, Claire'i gremedi.
Doasna pek uymayan bir teslimiyetle iskeleye doru yrd kadnla.
drt admda bir topuklar iskele tahtalar arasna giren kadna yar-

60
dm iin uzanmal< zorunda i<alyordu. Yata uzanan iskelenin banda
se bembeyaz dili ve ssl tasmal iri bir Doberman kpei bekliyordu.
."Bu benim yatm," dedi Sarah. "Ad Bayan Talih'tir. Gezmek ister
miydin?"
"Gvertedeki o canavann arkada istediini sanmyorum," dedi
Sean.
"Batman mi? Hi merak etme. Benimle birlikte olduun srece
kuzu gibidir."
"Belki daha sonra geliriz," dedi Sean. "Dorusunu istersen alktan
lyorum."
"Buzdolabnda yiyecek var," diye Sarah srar etti.
"Olabilir, ama benim gzm tentenin altndaki o midyelerde kalm
t."
"Midye, ha? ok gzel. Yat sonra da grebiliriz."
Sean, Sarah'y havuz kenanna getirdikten hemen sonra hibir ey
den habersiz yata doru yrmekte olan bir iftin yannda brakverdi.
Kalabalk arasnda Claire'i ararken bir el kolunu smsk kavrad. Dnn
ce gvenliin ba Robert Harris'in ikin yzn grd. Smokin bile o
Deniz Piyadesi sa trayla grnn fazla deitirememiti. Gzleri
nin yuvalarndan frladna baklrsa gmlei boynunu skyor olmalyd.
"Sana bir t vermek istiyorum, Murphy," dedi saklamaya gerek
duymad bir kmsemeyle.
"yle mi? Ortak fazla bir eyimiz olmadna gre. ok ilgin do
rusu."
"Sen hyarn tekisin?"
"dn bu mu?"
"Sarah Forbes'den uzak dur," dedi Harris. "Sana bunu sadece bir
kere syleyeceim."
"Lanet olsun," dedi Sean. 'Yarnki pikniimizi iptal etmem gereke
cek."
"Benim sabrm zorlama." Harris son bir fkeli baktan sonra uzak
lat.
Sean, Claire'i midye, karides ve stakoz masas banda buldu.
Taban doldururken Sarah Mason'un penesine dmesine izin verdi
i iin kza kt.
"Seni uyarmam gerekirdi," dedi Claire. "tii zaman pantolonlu
olan her eyin ardndan koar."
"Ben de dayanlmaz olduumu sanmtm."

61
\

Dr. Mason podyuma kp mikrofonu tklattnda fl deniz rnle


riyle uramaktaydlar. Ses kesilince Mason byk yardm iin teek
kr ederek Howard Pace'i takdim etti. Kopan alktan sonra da mikrofo
nu onur konuuna uzatt.
Howard Pace konumasna bilinen klielerle baladysa da, ok
gemeden duygulu bir konuya geti. "On milyOn dolarlk bu ek bile
duygulanm yeterince iletemez," dedi. "Forbes Kanser Merkezi bana bir
yaam frsat dafa vermitir. Buraya gelmeden nce tm doktorlanm
beyin tmrmn ldrc olduunu sylemilerdi. Neredeyse pes
etmek zereydim. Tanrya kr ki, etmemiim. Ve Forbes Kanser Mer
kezindeki doktorlar iin Tanrya krler olsun."
Pace daha fazla konuamayarak, gzyalar iinde elindeki eki
sallad. Dr. Mason femen yanbamda belirip eki Biscayne Krfezine
kazayla umadan elinden ald.
Bir alktan sonra gecenin resmi blm sona ermiti. Konuklarn
hepsi Howard Pace'in dile getirdii duygunun etkisindeydiler. Bylesi
ne gl bir insann bu kadar ak szl olmasn hi beklemiyorlard.
Sean, Claire'e dnd. "zr dilerim ama sabah beten beri ayakta
ym," dedi. "Yorgunluktan bitiyorum."
Claire kadehini brakt.
"Bana da bu kadar yeter. Aynca sabah erkenden ide olacam."
Dr. Mason'u bulup teekkr ettiler, ama dalgn grnen adam git
mekte olduklarn farketmedi bile. Sean, Bayan Mason'un ortalarda
olmamasna ok sevinmiti.
Geri dnerlerken ilk konuan Sean oldu. "O konuma gerekten
ok duyguluydu," dedi.
"Deerli yapan da oydu zaten."
Sean arabasn kzn Honda'snn yanna ekti. "Bu leden sonra
bir iki ie bira almtm," dedi. "Biraz yukan gelmek ister miydin?"
"Olur."
Sean kzn arkasndan merdivenleri karken kendi dayanklln
abartp abartmadn dnd. Neredeyse ayakta uyuyacakt.
Dairenin kapsn glkle ap : yakmak iin elini uzatt. Eli tam
dmeye dedii anda bir lk koptu. Sean kendisini kimin bekledii
ni grnce kan donmu gibi olmutu.

62
Dr. Mason cankurtaran hademelerine, "Dikkatli olun," dedi. Helen
Cabot'u Miami'ye getiren lear jetinden karmak iin zel bir sedye kul
lanyorlard. "Basamaklara dikkat edin!"
Dr. Mason hl smokinliydi. Parti sona erecei srada Margaret
Richmond telefon edip Helen Cabot'un nmek zere olduunu bildirmi
ti. Dr. Mason bir an bile dnmeden Jaguar arabasna komutu.
Helen mmkn olduu kadar sarslmadan cankurtarana yerletiril
di. Dr. Mason ar hasta kzn yanna oturdu.
"Rahat msnz?" diye sordu.
Helen ban sallad. Yolculuk ok yorucu gemiti. Verilen ilalar
nbetlerini tmyle geirmi deildi. Onun dnda, Washington'un ze
rinden geerken olduka kt havaya rastlamlard.
Zayf bir glmsemeyle, "Buraya geldiime sevindim," dedi. Dr.
Mason kzn kolunu okad, sonra aa inip sedyenin ardndan uak
tan kan ana batmasnn yanna gitti. Bayan Cabot'un cankurtaranla,
John Cabot'un da kendisiyle gitmesini karariatrdlar.
Dr. Mason havaalanndan ktktan sonra cankurtaran izlemeye
balad.
"Bizi karlamaya gelmeniz beni ok duygulandrd," dedi Cabot.
"Giyiminizden gecenizi yanda kestiimiz anlalyor."
"Aslnda zamanlamanz ok iyiydi. Hov^ard Pace'i tanr msnz?"
"Uak devini mi?"
"Evet. Bay Pace, Forbes Merkezine byk bir bata bulundu,
onu kutluyorduk. Ama sizden telefon geldiinde artk sonuna gelmeye
balamtk."
"Yine de bu tutumunuz ok gven verici," dedi John Cabot. "O
kadar ok doktor kendi sorunlannn altnda ezilip kalmlardr ki. Onlar
hastalardan ok kendilerini dnr olmulardr artk. Kzmn hastal
gzlerimizi aan bir deneyim oldu."
"Ne yazk ki, bu ikyetleriniz ok yaygn," dedi Dr. Mason. "Ancak
Forbes'de nemli olan hastadr. Para skntmz olmasa hastalarmz
iin daha pek ok ey yapardk. Hkmet balar snriamaya balad
ndan bu yana ok abalamak zorunda kalyoruz."
"Kzma yardm edebilirseniz ihtiyalarnz karlamanz iin size
seve seve yardm ederim."
"Ona yardmc olmak iin elimizden gelen her eyi yapacaz."
"Kurtulma ans nedir?" diye sordu Cabot. "Gerei bilmek istiyo
rum."

63
'Tam bir iyileme olasl yksektir. Helen'in tipindeki tmrlerde
ok baarl olduk, ama tedaviye hemen balamalyz. Onun buraya
naklini hzlandrmak istedim, ancak Boston'daki doktorlarnz onu brak
makta fazla istekli davranmadlar."
"Boston'lu doktorlan bilirsiniz. Yaplacak bir test daha varsa, ille
onu da yapmak isterler. Sonra da bir kere daha tekrarlamak."
"Onlan tmr biyopsisi yapmaktan vazgeirmeye altk," dedi Dr.
Mason. "imdi MRI le medulloblastoma tehisi koyabiliyoruz. A m a bizi
dinlemediler bile. Onlar yapm olsa da, bizim yine biyopsi yapmamz
gerekecek. Tmr hcrelerini hcre kltrnde yetitirmek zorundayz.
Tedavinin ayrlmaz bir parasdr bu."
"Bunu ne zaman yapabilirsiniz?"
"Ne kadar erken olursa o kadar iyi," dedi Dr. Mason.

"Ama haykrman gerekmezdi," dedi Sean. Elektrik dmesini evir


diinde duyduu korkunun etkisinden kurtulamamt.
"Ben haykrmadm," dedi Janet. " Sadece 'Srpriz' diye bardm.
A m a bu senin iin mi, benim iin mi, yoksa u kadn iin mi srpriz
oldu bilemeyeceim."
"O kadn Forbes Kanser Merkezinde alyor. Sana on kere syle
dim. Halkla ilikiler blmnde. Beni yerletirme grevini ona vermiler
di."
"Seni yerletirmek gecenin onundan sonra seninle evine gelmek
demek herhalde? Bana stnlk taslamaya kalkma. Buna inanamyo
rum. Buraya geleli yirmi drt saat olmad, daha imdiden eve kadn
almaya baladn."
"Onu ieri armak istemedim," dedi Sean. "O beni bu leden
sonra buraya getirdi, sonra da bu geceki Forbes partisine gtrd. Ara
basn almak iin kap nnde durduumuzda ona kar konuksever
davranmak istedim. Bir bira teklif ettim. Daha nce ona ayakta durama
yacak kadar yorgun olduumu sylemitim. Hah, b i r d e benim kibarlk
nedir bilmediimden yaknr durursun."
"Kibarl ok ekici bir diiye gsterme zaman geldiinde hatrla
man senin iin ne kadar da iyi olmu," diye sylendi Janet. "Benim ku
kuculuumun mantksz olduunu sanmyorum."
"Sen pireyi deve yapyorsun. Hem sen buraya nasl girdin?"

64
' B a n a iki kap tedeki daireyi verdiler. Sen de balkon kapn ak
brakmsn."
"Senin burada kalmana nasl zin verdiler?"
"nk Forbes Kanser Merkezine kabul edildim de ondan. Srpri
zin bir ksm buydu. Ben de burada alacam."
Janet, Sean'i o akam ikinci kez artmt. yi duymam gibi, "Bu
rada m alacaksn?" diye tekrarlad. "Sen neden sz ediyorsun yle?"
"Forbes Merkezine telefon ettim. Bir hemire alma programlan var.
Beni hemen kabul ettiler. Florida Hemirelik Merkezini arayp Florida
hemire belgem iin gerekli krtasiye ilemler tamamlana kadar yz yir
mi gnlk geici zin aldlar."
"Ya Boston Memorial'daki in ne olacak?"
"Sorun deil. Bana hemen zin verdiler. Bugnlerde hemireliin
yararlanndan biri de, bize ok istek olmas. alma koullarmz hakkn
da pek ok kimseye kyasla daha iyi pazarlk edebiliriz."
"Btn bunlar ok ilgin," dedi Sean. Bir an baka ne diyeceini
bilemedi.
"Bylece yine ayn kurumda alyor olacaz."
"Bu fikri benimle konuman gerektii hi aklna gelmedi mi?" diye
sordu Sean.
"Bunu yapamazdm. Sen yola kmtn."
' Y a kmadan nce? Ya da buraya varmam bekleyebilirdin. Bu
konuyu konumamz iyi olurdu."
"Btn ide bu zaten."
"Ne demek stiyorsun?"
"Buraya konuabllmemiz iin geldim," dedi Janet. "Bizim hakkmz
da konumamz iin ok iyi bir frsat bu. Boston'da okul ve aratrmala-
nnla ok megulsn. Burada programn nasl olsa daha hafif olacak.
Boston'da bulamadmz zaman burada bulacaz."
Sean koltuktan kalkp ak balkon kapsna doru yrd. Ne diye
ceini bilemiyordu. Bu Florida'ya gelme olay giderek sarpa sanyordu.
"Buraya nasl geldin?" diye sordu.
"Uakla, sonra da araba kiraladm.''
"u halde geri dnemezsin diye bir ey yok?"
"Beni geri gnderebileceini sanyorsan, bir daha dn derim
sana. Yaammda ilk kez nemli sandm bir ey iin aba harcyo
rum." Kzn sesi fkeliydi ama Sean onun her an alayabileceini hisse
diyordu. "Belki de senin kafanda bizim o kadar nemli bir yerimiz
yok..."

- 65 - Terminal / R 5
"Sorun o deil," diye Sean kzn szn kesti. "Sorun u: Burada
kaltp kalamayacam ben de bilemiyorum."
Janet'in az ak kald. "Ne demek istiyorsun?"
Sean dnp koltua oturdu. Janet'in kestane rengi gzlerine baka
rak Forbes'e geliini, kendisine kiminin kaba, kiminin saygl davrand
n anlatt. Daha da nemlisi, Dr. Mason ve Dr. Lvy onun medulloblas
toma programnda almasn istemiyorlard.
"Peki, ne yapman istiyorlar?" diye sordu Janet.
"Anladm kadaryla sradan iler. Belirli bir proteine monoklonal
antikor yapmaya almam istiyorlar. Onu baaramazsam, boyutlu
molekler biimde kristal olarak elde etmeye alacam. Bouna
zaman kayb olacak. Burada bir ey renecek deilim. Boston'a
dnp tezim iin onkojen projesi zerinde almam ok daha iyi ola
cak."
"Belki her ikisini de yapabilirsin," dedi Janet. "Sen onlara protein
iin yardm et, karlnda medulloblastoma projesinde al."
Sean ban sallad. "Bu konuda ok katlar. Fikir deitirecek gibi
deiller. Medulloblastoma almasnn klinik deneylere getiini,
benimse buraya temel aratrma iin geldiimi sylediler. A m a bana
kalrsa bunun o Japonla bir ilgisi var,"
"Japon mu?"
Sean biyoteknoloji rnlerinin patentleri karlnda Forbes'in ald
byk paray anlatt. "Bence medulloblastoma protokol da anlama
larna dahil. Japonlarn Forbes'e bu kadar para vermesinin baka ak
lamas olamaz. Herhalde gnn birinde, ki, bu gn de fazla uzakta ola
maz, yatnmlarnn karln alacaklarna inanyorlardr."
"Korkun bir ey bu," dedi Janet. Ancak tepkisi kiiseldi. Sean'in
aratrma mesleiyle bir ilgisi yoktu. Florida'ya gelebilmek iin o kadar
uramt ki, kendini bu tr bir terslie hazrlam deildi.
"Bir sorun dafa var," dedi Sean. "Beni en souk karlayan aratr
ma mdr oldu. Oysa ben doruca ona bal olacam."
Janet iini ekti. Kendisini Forbes Merkezine getiren her eyi nasl
tersine evireceini dnmeye balamt bile. Boston Memorial'da
herhalde bir sre geceleri almak zorunda kalacakt. Oturduu yumu
ak koltuktan kalkp balkon kapsna yrd. Boston'dayken Florida'ya
gelme fikri ne kadar da ekici grnmt. imdi de bu, yaamnda
yapt en budalaca eymi gibi geliyordu.
Birden arkasna dnd. "Dur bir dakika! Bir fikrim var sannm."

66
"Eee?" diye sordu Sean, Janet szn arkasn getirmeyince.
Janet susmasn iaret ederek, "Dnyorum," dedi.
Sean kzn yzn inceledi. Birka dakika nce skntlyd. imdiy
se gzleri parlyordu.
"Bak, ne diyeceim," dedi Janet. "Burada kalp bu medulloblasto-
ma iine birlikte bakalm. Bir ekip gibi alrz."
"Ne demek istiyorsun?"
"ok basil. Sen projenin klinik deneme aamasna getiini syle
din. Bir sorun deil bu. Ben koularda olacam, tedavi dozlann,
zamanlamasn greceim. Sen de laboratuvarda iini yaparsn. O
monoklonal dalgas tm zamann almayacaktr nasl olsa."
Sean dudan srarak kzn teklifini dnd. Aslnda medulloblas-
toma iini gizlice izlemeyi dnmemi deildi. O zaman nndeki en
byk engel de, Janet'in imdi salayabilecei klinik bilgilerdi.
"Bana hasta dosyalann getirmen gerekecek," dedi. Bundan kuku
luydu. Janet hastane kurallan konusunda ok titizdi.
"Bir fotokopi makinesi bulursam bu hi sorun olmaz."
"la rnekleri de gerekecek."
"lalar herhalde ben datacam."
Sean iini ekti. "Bilemiyorum."
"Haydi, haydi! Ne oldu, ters rollere mi girdik? Bana ok kapal bir
yaantm olduunu, hi kumar oynamadm syleyen sendin. imdi
ben kumara baladm ve kl krk yaran sen oluyorsun. ylesine gurur
duyduun o asi ruhun nerede, ha?"
Sean glmsedi. "Konutuum bu kadn kim? Tamam, haklsn.
Denemeden yenilmi kabul ettim kendimi. Bir deneyelim p e k i "
Janet erkei kucaklad. Uzun bir sre birbirlerinin gzlerinin iine
baktlar, sonra ptler.
"Eh, komplo tamam olduuna gre gidip yatabiliriz," dedi Sean.
"Dur bakalm! Eer sevieceiz diyorsan, olmaz! likimiz hakknda
ciddi bir konuma yapmadan bu olmayacak."
'Ama haydi, Janet."
"Senin kendi dairen var, benim kendi dairem. Ve bu konuma
konusunda ciddiyim."
'Tartamayacak kadar yorgunum."
"Gzel. Zaten tartmak bouna."

- 67 -
o gece saat on bir buukta Hiroshi Gyuhama, Forbes aratrma
binasndaki tek kiiydi. Bir de giri kapsnda uyuduunu tahmin ettii
gvenlik gre\^isi vard. Hiroshi saat dokuzda David Lovvenstein'tn git
mesinden bu yana binada yalnzd. Ge kalmasnn nedeni bir mesaj
bekliyor olmasyd. O saatte Tokyo'da ertesi gn leden sonra saat
bir buuktu. Hiroshi'nin gnderdii bir eyden amignin haberi genellik
le le yemeinden sonra olurdu.
Birden faks makinesinin yand ve 'mesaj alnyor' yazs yanp
snmeye balad. Hiroshi den kd ald, heyecanla arkasna yasla
np okumaya balad.
Mesajn birinci ksm bekledii gibiydi. Sushita ynetimi Harvard'l
rencinin ani geliine ok bozulmutu. Forbes ile yaptklar anlama
nn ruhu ihlal edilmi oluyordu. Mesajda kanser tehis ve tedavisinin yir
mi birinci yzyln en byk biyoteknolojik ve farmastik dl olaca
na irketin inanc vurgulanmaktayd. Ekonomik gelir bakmndan bunun
yirminci yzyl antibiyotik zenginliini geride brakacana inanlyordu.
Hiroshi'nin cann skan mesajn ikinci blm oldu. Ynetim risk
almak istemiyor ve Hiroshi'ye, Tanaka Yamaguchi'yi armasn emre
diyordu. Tanaka'ya, Sean Murphy'yi aratrp gerekeni yapmasn syle
yecekti. Murphy bir tehdit olarak grlyorsa, hemen Tokyo'ya getirile
cekti.
Hiroshi katlad kd evyenin stnde tutup yakt Klleri suyla
temizledi sonra. Elleri titriyordu.
Tokyo'nun talimatnn kendisine huzur getireceini sanmt. Ama
imdi ok daha telalyd. Hiroshi'nin amirlerinin kendisinin durumu ida
re edemeyeceini hissetmeleri iyiye iaret deildi. Bunu aka syle
memilerdi ama Tanaka'y arma emrinden aka anlalmaktayd.
Demek Hiroshi'ye ok nemli konularda gvenilmiyordu ve gvenilme
dii takdirde de, Sushita hiyerarisinde ykselmesi tehlikeye girmi
demekti. Hiroshi'nin kendi asndan bu durum rezil olmak demekti.
Giderek artan kaygianna ramen sadk olan Hiroshi, bir yl nce
oraya gelmeden kendisine verilen acil telefon numara listesini kard.
Tanaka'nn numarasn bulup evirdi. Karda telefon alarken Harvard
tp rencisine fkesi ve krgnl da artyordu. Eer gelecein gen
doktoru Forbes'e gelmeseydi Hiroshi imdi bu duruma dmeyecekti.
Madeni bir bip sesinden sonra J a p o n c a konuan bir ses telefon
numarasyla adn brakmasn syledi. Hiroshi denileni yapt ve telefon

68
bekleyeceini syledi. Telefonu kapatnca Tanaka'y dnmeye koyul
du. Onun hakknda fazla bir ey bilmiyorsa da, bildikleri keyfini kar
mak in yeterliydi. Tanaka eitli Japon irketlerinin her tr sanayi
casusluu ileri iin sk sk kullandklar bir adamd. Hiroshi'yi rahatsz
eden ey de, Tanaka'nn acmasz Japon mafyas Yakusa'yla balants
olduu sylentileriydi.
Telefon birka dakika sonra ald. Hiroshi daha ilk al tamamla
madan hemen at.
"Moshlmoshi," derken heyecan belli oluyordu.
Kendisine karlk veren ses bir kama kadar keskin ve deliciydi.
Tanaka.

- 69 -
4
3 Mart aramba,
Saat 8:30
Sean'in gzleri sel<iz buukta alr almaz hemen uyand. Saatine
baknca can skld. O sabah laboratuvara erken gitmek istiyordu.
Janet'in plann uygulamay deneyecekse biraz daha aba gstermeliy
di.
Ayana donunu geirdikten sonra balkondan yryp Janet'in
kapsn vurdu. Kzn perdeleri hl kapalyd. Bir kere daha sert vurun
ca Janet'in uykulu yz camn ardnda belirdi.
Kap alnca Sean, "Beni zledin mi?" diye alay etti.
Janet parlak kta gzlerini krptrd. "Saat ka?"
"Dokuza geliyor. On be dakikaya kadar kyorum. Benimle gel
mek ister misin?"
"Ben kendim gideyim daha iyi. Kendime katacak bir de yer bul
mam gerek. Burada ancak birka gece kalmama izin var."
"leden sonra grrz." Sean yrmek iin dnd.
"Sean!"
Sean dnd.
"yi anslar," dedi Janet.
"Sana da."
Sean giyinir giyinmez hemen arabasna atlayp Forbes Merkezine
gitti ve arabasn aratrma binasnn nne park etti. Kapdan girerken
saat dokuz buuktu. Robert Harris nbetiyle konutuu masann
yanndan doruldu. Yznde aksiyle fkeli arasnda bir ifade vard.
Adam anlalan hi keyifli olamazd.

70
"Bankac saatleri mi?" diye kkrtc bir sesle sordu.
"En sevdiim Deniz Piyadesi ite," dedi Sean. "Bayan Mason'u
koruyabildin mi, yoksa sana d bir Bayan Talih turu yaptracak kadar
aresiz mi kalmt?"
Sean masadaki nbetiye kimliini gsterirken Robert Harris gzle
rinden ateler fkrarak bakt. Ancak abuk bir yant bulamad, nbeti
dmeye bast, Sean turnikeden geti.
Sean gnne nasl balayacan bilemediinden asansrle doru
ca yedinci kata kt, Claire'in odasna gitti. Bir akam nce ok skntl
koullarda ayrldklarndan aslnda onunla sabah erkenden karlamak
istemezdi.Ama durumu da aklamas gerekirdi.
Claire ile amiri karlkl birer masada otururlard, ancak Sean girdi
inde kz yalnzd.
"Gnaydn," dedi Sean neeli bir sesle.
Claire inden ban kaldrd. Alayc bir ifadeyle, "yi uyumusundur
umanm," dedi.
"Dn gece iin zr dilerim. Durumun herkes in irkin olduunu
kabul ediyorum. Gecenin yle sona erdii iin zr dilerim, ama seni
temin ederim ki, Janet'in gelii hi beklenmedik bir eydi."
"Sana nanrm," dedi Claire buz gibi bir sesle.
"Ltfen, dostluumuz bozulmasn. Burada bana iyi davranan bir
ka kiiden birisin sen. zr diliyorum ite. Baka ne yapabilirim?"
"Haklsn." Claire sonunda yumuamt. 'Tarih oldu bitti diyelim.
Bugn senin iin ne yapabilirm?"
"Sannm Dr. Levy ile konumam gerekecek. Onu nasl bulabilirim?"
"an aracndan. Btn doktorlarn ar aralar vardr. Sen de
bir tane almalsn." Claire telefonu at, santralden Doktor Levy'nin gel
mi olduunu rendikten sonra anons yaplmasn istedi.
Claire, Sean'e an aracn nereden alabileceini henz sylemiti
ki, telefon ald. Ynetim sekreterlerinden biri Dr. Levy'nin, Claire'inki-
den birka kap ilerdeki odasnda olduunu bildiriyordu.
Sean ki dakika sonra nasl karlaacan merak ederek kadnn
kapsn vurdu. Dr. Levy'nin ieri girmesini syleyen sesini duyunca o
kibarlk etmese bile kendisi kibar olmaya karar verdi.
Dr. Levy'nin brosu Sean'in alk olduu akademik bilimsel ortam
andran ilk yer oldu. Ortalkta kitaplar ve dergiler, bir mikroskop, foto-
mikrograflar, renkli slaydlar, erlenmeyer ieleri, kltr tabaklan, hcre
kltr tpleri ve laboratuvar not defterleri vard.
Sean, bir gn ncesinden dala iyi bir gne balyor olacan uma
rak, "Gnaydn," dedi.
"Bu katta olduunu duyunca Mark Haipern' arttm," dedi Dr.
Levy. "Kendisi bakanmz ve u anda tek laboratuvar teknisyenimlzdir.
Seni ie o balatacak. Aynca ihtiyacn olan ve bizde bulunmayan malze
meyi de onun araclnla salayacaksn. A m a sipaiin benim onaym
dan gemesi gerekir." Sean'e kk bir ie uzatt. "te glkoprotein.
Bunun bu binadan kmadn sylersem sannm ne demek istediimi
anlayacaksn. Dn sylediklerimde ciddiydim: sana verilen ie bal
kal. Burada gnn dolduracak ok ey olduunu greceksin. yi ans
lar. Dr. Mason'un inand kadar iyi olduunu umanm."
"Bu konuda biraz daha dosta olsak daha rahat olmaz myd?"
Sean uzanp ieyi ald.
Dr. Levy birka tel panitl siyah san geriye itti. Ksa bir durakla
madan sonra, "Akszlln takdir ediyorum," dedi. "likimiz gste
recein performansa bal olacaktr. ok alrsan gayet gzel geine
biliriz."
Tam o anda Mark Halpern ieri girdi. Sean tantrlrken adam
inceledi. Otuz yalarnda olmalyd. Sean'den birka santim daha uzun
du ve ok titizlikle giyinmiti. Elbisesinin stndeki lekesiz bembeyaz
nlkle yeri sanki bilimsel bir laboratuvardan ok, byk bir maazann
kozmetik blmndeydi.
Mark bundan sonraki yarm saat boyunca Sean'i, Claire'in bir gn
nce gsterdii bo olan beinci kata yerletirdi. Mark yanndan ayrld
nda Sean iinin fiziki yanyla tatmin olmutu; ama gerekten ilgi duy
duu bir ey zerinde alyor olmak isterdi.
Dr. Levy'nin verdii kk ienin kapan ap iindeki beyaz
toza bakt. Sonra koklad, ama tozun kokusu yoktu. Taburesini tezgha
yaklatrp almaya balad. Tozu nce zlnlebilirliini anlamak
iin birka eit eriyikte eritti. Molekl arl hakknda bir fikir edinmek
iin bir de jel elektroforezi hazrlad.
Aradan bir saat gemiti ki, gzucuyla sezebildii bir kprt dikkati
ni datt. O yne baktnda sadece merdiven boluuna alan kapya
kadar olan blm grd. Odadaki tek ses buzdolab kompres()rnn
gritsyd. Alk olmad yalnzln kendisini hayal grn)oyo tip
itmediini dnd.
Sean odann hemen hemen ortasndayd. Elindeki ar. (ii'inci bra
kp laboratuvarn ucuna kadar yrrken her iki yana d.- (IIKIMIIM hakti.

72
Baktka bir ey grdnden daha emin oluyordu. Merdivene alan
kapya gelince dar bakmak iin hzla ekip at. Orada aslrxla bir ey
bulmay beklemiyordu, ama bu ani hareketi sonunda kapnn hemen
dnda duran biriyle yzyze gelince elinde olmadan soluu kesildi.
Sean hemen o anda karsnda durann en az kendisi kadar ar
m olan Hiroshi Gyuhama olduunu grd. Bir gn nce onunla tan-
tnldn hatrlad.
"zr dilerim," dedi Hiroshi telal bir glmsemeyle. Eilerek
Sean'I selamlad.
"nemi yok." Sean de onu eilerek selamlamamak in kendini
g tuttu. "Kabahat benim. Kapy amadan camdan bakmam gerekir
di."
"Hayr hayr, kabahat benim," diye srar etti Hiroshi.
"Gerekten benimdi, ama sannm sama bir tartma bu."
"Benimdi," diye srar etti Hiroshi.
Sean laboratuvar aret ederek, "Buraya m geliyordunuz?" dye
sordu.
"Hayr." Hiroshi glmsedi. "almaya gidiyorum." A m a yerinden
kprdamamt.
Sean konuma olsun diye, "Ne stnde alyorsunuz?" diye sor
du.
"Akcier kanseri. ok teekkr ederim."
"Ben de," dedi Sean. Sonra Hiroshi'ye neden teekkr ettiini
merak etti.
Hiroshi dnp yukan kana kadar birka kere daha eilip selam
verdi.
Sean omuzlann silkerek yerine dnd. Grd o kprt Hiroshi
miydi acaba? Merdivene alan kapnn kk camndan bakyordu bel
ki de. A m a yleyse Hiroshi'nin o zamandan beri orada olduu demekti
ki, bu da ok anlamszd dorusu.
Sean'in kafas dalm olduu iin bir mola verip Roger Calvet'i
aramak iin bodruma indi. Sean srtndaki sakatlk nedeniyle yzne
bakamad adamla konuurken huzursuzluk duyuyordu. Yine de Bay
Calvet, Sean'in bir antikor tepkisi almay umarak glkoprotein zerk ede
cei bir grup fare ayrd ona. Forbes Merkezinde bu yntemi hi kuku
suz bakalan da denemi olacaklanndan Sean bu abasndan bir baa
r beklemiyordu, ancak kendi 'numaralanna' bavurmadan nce en
batan balamas gerektiinin farkndayd.

73
Sean asansrde beinci kat dmesine basacakken ani bir kararla
altnc kat dmesine bast. Her ne kadar farknda deilse de, kendini
tecrit edilmi ve biraz da yalnz hissediyordu. Forbes'de almak
huzursuzluk verici bir deneyimdi ve bunun nedeni yalnzca ona dostluk
gstermeyen insanlar deildi. Binada yeteri kadar insan yoktu. Ortalk
ok ssz, ok temiz, ok dzenliydi. Sean bundan nce alt ortam
larn akademik yaknlk havasn her yerde bulacan sanmt. imdiy
se insan ilikisi anyordu. Bu yzden altnc kata kmaktayd.
lk karlat David Lovvenstein oldu. Zayf adam tezgh zerine
eilmi doku kltr tplerini incelemekteydi. Sean ona soldan yakla-,
p merhaba dedi.
"Efendim?" David ban kaldrd.
"Nasl gidiyor?" Sean, David'in unutmu olabileceini dnerek
kendini bir kez daha tantt.
"ler beklenildii gibi gidiyor," dedi David.
"Ne stnde alyorsunuz?"
"Melanoma."
"Oh."
Konuma orada kesilince Sean yrmeye devam etti. Hiroshi'nin
kendisine baktn grdyse de, merdivendeki o olaydan sonra bir
daha yanna yaklamad. Bir klf altnda almasndan bakterilerle
urat anlalan Arnold Harper'e yanat.
Ancak onunla konuma giriimi de baansz olmutu. Sean'in
Arnold'dan rendii tek ey barsak kanseri zerinde alt oldu.
Sean'in alt glkoproteinin kendisinden gelmi olmasna karn,
bunu konumaya hi de hevesli grnmyordu.
Sean yoluna devam ederek azami gvenli laboratuvann Girilmez
yazl cam kapsnn nne geldi. Bir gn nce olduu gibi ellerini gzle
rine siper yaparak ieri bakmaya alt. A m a yine grebildii tek ey
iki yannda kaplar bulunan bir koridor oldu. Kimsenin kendisini grme
diinden emin olmak iin arkasna baktktan sonra kapy ap ieri gir
di. Kap ardndan kapand yine. Laboratuvarn bu blmnde negatif
basn olduundan kap aldnda dan hava kmazd.
Sean biran kapnn hemen iinde dururken heyecandan nabz at-
lannn hzlandn hissetti. Tpk yeniyetmeliinde Jimmy ve Brady ile
zengin mahallelerine gidip bir iki eve girdikleri zaman olduu gibi. Asla
gerekten deerli bir ey almazlard, sadece televizyonlar falan. Bos
ton'da alnt mallar elden karmak da sorun deildi. Para szde

74
IRA'ya gnderecek adama giderdi, ama Sean bunun ne kadannn rlan
da'y grdn bilemezdi.
Girilmez blmnde kendisine bir kar kan olmad iin Sean
yrmeye devam etti. Ortalkta azami gvenli laboratuvar grnts ve
havas yoktu. Bakt ilk oda plak laboratuvar tezghlan dnda bo
tu. Bir tek ara gere yoktu. Odaya girip tezghlarn zerlerine bakt.
Bir zaman kullanlmlard ama pek fazla deil. Eilerek at bir dola
ba bakt. erde kimi knk olan birka yan bo ie vard.
"Kprdama!" Sean dnp doruldu.
Kapnn nnde elleri belinde, bacaklar iki yana ak olan Robert
Harris duruyordu. Etli yz kzarmt. Alnnda ter damlacklar grn
yordu. "Bay Harvard'l Olan, okuman yok mu senin?" diye hrlad.
"Bo bir laboratuvar iin kzmaya demez sannm."
"Buras yasak blgedir."
"Askerde deiliz."
Harris tehdit edercesine yaklat. Boy ve kilo stnlyle Sean'I
korkutmay umuyordu. A m a Sean yerinden kprdamad. Sadece gerilip
bekledi. Genliinin sokak deneyimleriyle Harris kendisine dokunacak
olursa neresine ve ne iddetle vuracan biliyordu. A m a Harris'in byle
bir eye kalkmayacandan emindi.
"Sen gerekten ukalann biriymisin," dedi Harris. "Seni ilk grd
mde bama bela olacan anlamtm."
"ok garip! Ben de senin iin ayn eyi dnmtm."
"Seni benimle dalga gememen iin uyarmtm, ocuk."
Harris'in yz Sean'in yzne iyice yaklat.
Sean, "Burnunda bir iki kara sivilce var," dedi.
Harris'in yz kzard, konuamadan bakt.
"ok sinirlenmisin sanrm."
"Senin burada ne iin var?" diye sordu Harris.
"Sadece merak. Burasnn azami gvenli laboratuvar olduunu sy
lemilerdi. Grmek istedim."
"Buradan iki saniye sonra km olmalsn." Harris bir adm gerile
yip kapy gsterdi.
Sean koridora kt. "Grmek stediim bir iki oda daha var," dedi.
"Birlikte gezelim mi?"
"Dar!" diye baran Harris caml kapy iaret etti.

75
Janet o sabah hemire blm mdr Margaret Richmond'la
grmt. Sean'in kendisini uyandrmasndan sonra bir du yapm,
bacaklarn tra etmi, salarn kurutup elbisesini tlemiti. Forbes
Hastanesindeki iinin garanti olduunu bilmesine karn bu tr gr
meler onu heyecanlandnrd. Aynca Sean'in Boston'a dnmesi olasl
da cann skyor, nndeki birka gnn neler getireceini bilemiyor
du.
Margaret Richmond, Janet'in bekledii gibi biri kmamt. Tele
fonda sesinden onun ufak tefek bir kadn olduunu sanmt. Oysa kar
snda ser ve gl biri vard. Ama yine de itenlikliydi ve Janet'in For-
bes'e gelmesini takdir ettiini aklamt. Hatta Janet'e.vardiya seimi
ni bile brakmt. Janet gndz semiti. Oysa ie hi de holanmad
gece nbetiyle balayacan sanmt.
Bayan Richmond elindeki notlara bakarak, "Kat grevini yeledii
nizi belirtmisiniz," dedi.
"Doru. Kat grevi bana hastayla yaknlama olana salar."
"Drdnc katta birka gnlk bir yerimiz var."
"Gzel."
"Ne zaman balamak istersiniz?" diye sordu kadn.
"Yarn." Janet kendisine kalacak bir yer bulup yerlemek iin bir
ka gn ayrmay yelerse de, medulloblastoma programna bir an
nce girebilmek istiyordu.
"Bugn yaknlarda bir daire bulmaya alacam," dedi.
"Buralarda kalmamalsnz," dedi Bayan Richmond. "Sizin yerinizde
olsaydm kumsala giderdim. Orasna epey ekidzen verdiler. Ya ora
da oturulur ya da Coconut Grove'da."
"dnz tutacam." Janet grmenin bittiini sanarak ayaa
kalkt.
"Hastaneyi yle bir gezmek ister miydiniz?"
"Elbette," dedi Janet.
Bayan Richmond, Janet'i nce hastane mdr Dan Selenburg'la
tanmaya gtrd. Ancak adam odasnda deildi. Onun yerine polikli
nik almalann, hastane konferans salonunu ve kafeteryay gezdiler.
Janet ikinci katta ameliyathaneyi, kimya laboratuvann, radyoloji
blmn ve hasta kaytlann grd. Sonra drdnc kata ktlar.
Hastane Janet'i etkilemiti. Hemirelik asndan iyi bir kadrosu
olduu anlalan, neeli ve modern bir yerdi. Onkoloji konusu ve hasta-
lann hepsinin kanserli olmalan zcyse de, hem ho olan ortam hem

76
de hastalarn deiiklilli -kimi yal, kimi ar hasta, kimi normal gr
nmlyd- Forbes Hastanesinin allacak bir yer olduu kansn g
lendirmiti. Pek ok bakmdan Boston Memorial'n daha yeni ve daha
zevkli denmi bir benzeri denebilirdi.
Drdnc kat da, dier hasta katlar gibi dzenlenmiti. Merkezi
bir koridorun iki yannda zel odalar olan basit bir dikdrtgen biimin
deydi kat. Hemire blm katn ortasnda, asansrlerin yannda, U
-biimli bir tezght. Arkasnda kk bir depo odasyla kk bir dolab
andran ecza odas vard. Hemire blmnn karsnda hasta dinlen
me salonu yer almt. Asansrlerin karsnda da iinde bir evye olan
kk temizlik odas grnyordu. Uzun koridorun iki ucunda merdi
venler vard.
Turtan bitince Bayan Rlchmond, Janet' gndz bahemiresi Mar-
jorie SIngleton'a teslim etti. Janet, Marjorie'den lk anda holanmt.
Kadn burnunda bir tutam il olan ufaktefek ve kzl salyd. Srekli
hareket halindeydi ve hep glmsyordu. Janet teki hemirelerle de
tannca, adlarn okluu karsnda iyice ard. Bayan Rchmond.
Marjorie ve kou sekreteri olan Tim Katzenburg dnda hibirinin ad
n aklnda tutamad. Katzenburg hastane kou sekreterinden ok plaj-
lardaki cankurtaranlar andran sarn bir Adonis'ti. Janet'e felsefe re
niminin kstl olanaklann farkettiinden bu yana gece okuluna devam
ettiini syledi.
Marjorie, "Seni aldmza ok memnun oldum," dedi. "Boston'un
kayb bizim kazancmz oldu."
"Burada olmaktan mutluyum."
"Sheila Arnold'dun bana gelen felaketten sonra kadro sknts
ekiyorduk," dedi Marjorie.
"Ne oldu?"
"Zavall kadn evinde rzna geildikten sonra ldrlm olarak
bulundu. Hem de hastaneden ok uzakta oturmazd. Byk kent yaan
tsna hogeldin."
"Ne korkun bir ey." Janet, Bayan Richmond'un hastaneye yakn
bir yer tutmamas uyarsnn nedeninin bu olup olmadn merak etti.
"u arada Boston'dan epey hastamz var," dedi Marjorie. "Onlarla
tanmak ster miydin?"
"Elbette."
Janet hzl admlarta yryen Marjorie'nin ardndan neredeyse ko
mak zorunda kalacakt. Hastanenin bat yanndaki bir odaya girdiler.

77
Yatan yanna gelince Marjorie, "Helen, sana Boston'dan bir ziya
reti var," diye hafife seslendi.
Parlak yeil gzler ald. Hastann solgun teniyle dramatik bir eli
kisi vard gzlerin.
"Aramza yeni bir hemire katld." Marjorie iki kadn tantrd.
Helen Cabot ad Janet'e hi de yabanc gelmedi. Boston'da ks
kanlk hissetmi olmasna karn Helen'i Forbes'cfe bulduuna sevin
miti. Onun varl hi kukusuz Sean'in Florida'da kalmasn kolaylat
racakt.
Janet hastayla bir iki kelime konutuktan sonra iki hemire odadan
ktlar.
"Ackl," dedi Marjorie. "yle de tatl bir kz ki. Bugn biyopsi yapla
cak. Tedaviye karlk vereceini umarm."
"Ama sizin belirli tmrlerde yzde yz baarl olduunuzu duy
mutum," dedi Janet. "Neden karlk veremesin ki?"
Marjorie durup Janet'e bakt. "ok etkilendim dorusu. Hem
medulloblastoma sonularmz biliyorsun, hem de ani ve doru bir te
histe bulundun. Yoksa bilmemiz gereken baz glere mi sahipsin
sen?"
"Hi de deil," diyerek gld Janet. "Helen Cabot, Boston'daki has
tanemde yatyordu. O vakay duymutum."
"imdi rahatladm ite. Bir an doast bir eyle kar karya oldu
umu sanmtm." Marjorie yine yrmeye devam etti. "Helen Cabot'un
tmrleri ok ileri aamada olduu iin kayglym. Onu neden bu
kadar tuttunuz? Tedaviye haftalar nce balanm olmalyd."
"te bunu bilemem," dedi Janet.
Bir sonraki hasta, Louis Martin'di. Helen'le kyaslannca hi de has
ta gibi grnmyordu. Hatta elbiselerini giymi koltukta oturmaktayd.
Henz o sabah gelmi ve kayt ilemleri daha bitmemiti. Hasta grn
memesine karn kaygl bir hali vard.
Marjorie, Louis'de de Helen'in sorunu olduunu bildirerek Janet'i
tantrd. Ancak neyse ki, Louis kendilerine ok daha abuk gnderil
miti.
Janet adamn elini skarken avucunun iinin nemli olduunu hisset
ti. Hastay rahatlatacak bir ey syleyebilmeyi isteyerek korku dolu gz
lerine bakt. Louis'in hastalnn onu biraz da sevindirdiini farkederek
sululuk duymutu. Kendi katnda medulloblastoma programnda iki
hasta olmas tedaviyi aratrmas iin daha fazla olanak tanyacakt.
Sean'in memnun olaca kukusuzdu.

78
Marjorie ile Janet hemire blmesine dnerlerken Janet medutlob-
lastoma vakalarnn hepsinin drdnc katta olup olmadn sordu.
"Yok canm," dedi Marjorie. "Hastalar tmr tipine gre gruplandr-
mayz burada. Yerleri tmyle rastlantdr. Zaten tane byle vakamz
var. u anda drdncsnn girii yaplyor: Houstn'dan Kathieen
Sharenburg adnda gen bir kadn."
Janet sevincini saklamay baard.
Marjorie 409 numarann nnde durdu. "Boston'dan bir hastamz
daha var. Tm dier hastalara bir g ve destek kayna olan inanl
maz dayankl biri. Onun kentin North End denilen kesiminden olduu
nu sanyorum."
Marjorie kapy tklatt. erden, "Gelin," sesi duyuldu. Marjorie
ardnda Janet olduu halde kapy ap ieri girdi.
"Gloria, kemo nasl gidiyor?" diye sordu.
"Harika," diye akalat Gloria. "Bugn damarii ksmna baladm."
"Sana birini getirdim. Yeni hemire. O da Boston'lu."
Janet yataktaki kadna bakt. Gloria hemen hemen kendi yanday
d. Birka yl nce olsa, Janet dehetten donakalrd. Hastanede al
maya balamadan nce kanserin yallara zg bir hastalk olduunu
sanrd. ocuk ve genlerin de hasta olabileceini renince ok ac
ekmiti.
Gloria esmer tenli, kara gzlyd ve salan bir zaman siyaht. im
di kafatas ancak koyu bir kl rtsyle kaplyd. rice bir kadn olmasna
karn imdi gsnn bir yan dmdzd.
Marjorie akn bir siniriilikle, "Bay Widdicomb! Burada ne iniz
var?" dedi.
Janet dikkatini hastaya verdiinden odada bir bakas olduunu
grmemiti. Dnnce burnu hafife arpk, yeil niformal bir adam
grd.
'Tom'u zmeyin," dedi Gloria. "Bana yardmc olmaya alyor."
"Sana 417 numaray temizlemeni sylemitim," dedi Marjorie.
"Banyoyu temizlemek zereydim," dedi Tom. Kovasnn iindeki
sprge sopasyla oynarken baklann kard.
* Janet aakalmt. Ufaktefek Marjorie sevimli bir insandan buyuru
cu bir zorbaya dnvermiti.
"Odas hazr deilse yeni hastay ne yaparz," dedi Marjorie. "He
men git ve ini bitir."
Adam ktktan sonra Marjorie ban sallad. 'Tom Widdicomb
benim Forbes'teki babelamdr."

79


' A m a adamn niyeti iyi," dedi Gloria. 'Bana kar bir melekmi gibi
davranyor. Her gn gelip latnm sorar."
"O mesleki kadroda deildir. nce ilerini yapmas gerek."
Janet glmsedi. ini bilen insanlann ynettii koularda al
maktan holanrd. u ksa srede grdklerine baklrsa Marjorie Sng-
leton'la iyi anlaacakt.

Tom koridorda 417 numaraya doru koarken kovasndaki sular


yere snyordu. eri girip kapy kapatarak arkasna yasland. Gloria'
nn kaps vurulduunda hissettii korkudan hl soluk soluayd. Kad
na sukinilkoilni vermesine ramak kalmt. Marjorie ile yeni hemire bir
ka dakika sonra gelselerdi sust yakalanacakt.
"Her ey yolunda. Alice," diye Tom annesine gvence verdi. "Hi
bir sorun yok. Sakn endielenme."
Korkusunu bastnnca fkelenmiti. Marjorie'yi ilk grd gnden
beri sevememiti. O iyi huylu hali sadece bir maskeydi. Herkesin iine
burnuna sokan bir kadnd. Alice kendisini uyarmt ama Tom annesini
dinlememiti. Neden anestezi arabas evresinde dolatn sormaya
balayan teki ukala hemire Sheila Arnold'a yaptn yapmalyd ona
da. Btn gereken idare blmn temizlerken Marjorie'nin adresini
renmekti. Sonra ona kimin stn olduunu kesin olarak gsterecek
ti.
Marjorie'yi ortadan kaldrma dncesiyle sakinletikten sonra
dnp odaya bakt. Aslnda iinin temizlik yanndan deil de, kendisine
salad zgrlkten zevk alrd. Cankurtarandaki ii yelerdi ama ora
da da hep dierierlyle birlikteydi. Oysa temizlikte arada srada Marjorie
gibiierie atmas dnda kimseyle konutuu bile yoktu. Aynca gnn
istedii saatinde hastanenin istedii yerine de girebilirdi. Btn sorun
arasra temizlik yapmak zorunda olmasyd. Ancak onu gzetleyen
olmad iin ounlukla gstermelik bir iki ey yapmas yeterliydi.
Tom <endine kar drst olursa, en ok liseden ill< mezun oldu-
undaki iini sevdiini itiraf etmeliydi. Bir veterinerin yannda bir i bul
mutu. Tom hayvanlar ok severdi. Orada bir sre altktan sonra
veteriner ona hayvanlan ldrme iini vermiti. Bunlar ounlukla ac
eken yal ve hastalkl hayvanlar olurdu; bu i Tom'u ok tatmin eder
di. Alce'in kendi heyecann paylamamasndan dolay dknklna
uradn hi unutmazd.

- 80 -
Tom kapy ap dar bakt. Temizlik arabasn almak in temizlik
odasna dnmeliydi ama yine azarlayaca korkusuyla Marjorle'yle de
karlamak istemiyordu. Kendine hakim olamayacandan korkuyor
du. Pek ok kez kadna hak ettii daya atacak raddeye gelmiti. A m a
bunu asla yapmamas gerektiini ok yi bilirdi.
Tom bir kere odasnda grldkten sonra Glorla'ya yardmda g
lk ekeceini de biliyordu. Her zamankinden daha dikkatli olmak
zorundayd. Aynca bir iki gn beklemesi gerekecekti. Kadna o zaman
hl damardan ila verilmekte olacan umuyordu. Bir muayenede izi
belli olabilecei in sukinilkollni adaleden vermek istemiyordu.
Odadan dan szld. 409 numarann nnden geerken ieri
bakt. Marjorie yoktu ama o yeni hemire ierdeydi.
Tom yeni bir korkuyla admlann arlatrd. Ya Shella'nn yerine
alnan yeni hemirenin grevi aslnda onu bulmaksa? Belki de bir
casustu. Gloria'nn odasna Marjorie ile gelmesinin nedeni bu olabilirdi!
Tom bunu dndke yle olduuna nanyordu, hele kadnn
hl Gloria'nn odasnda olmasna baklrsa. Kadn onu kstrmak ve
meme kanserine kar mcadelesini durdurmak iin grevlendirilmiti.
"Hi merak etme. Alice," diye annesine gvence verdi. "Bu kez
szn dinleyeceim."

Sean'in annesi Ann Murphy haftalardr olmad kadar yi hissedi


yordu kendini. Sean'in Miaml'ye gideceini rendikten sonra gnler
ce ok sknt ekmiti. Kendisi iin o kent uyuturucu ve gnahla ean
lamlyd. Sean ok kk yalarndan beri kt bir ocuk olmutu ve,
nce lisenin sonunda, sonra da kolejdeki artc akademik baanlan-
na karn btn erkekler gibi kesinlikle deimeyecekti. Tbba gitmek
ten ilk sz ettiinde Ann bir umut grr gibi olmutu. Ama sonra
doktortuk yapmayacan sylediinde umutlar krlmt. Ann yaam
nn dier dnm noktalannda olduu gibi mucize olmas iin dua etme
yi brakp bana gelene katlanmas gerektiini anlyordu.
Yine de Sean'in neden Brian ya da Charles gibi olamad sorunu
onu ok rahatsz ediyordu. Ne yanl yapmt? Mutlaka kendisinin bir
suu vard. Belki de bebekliinde ana style beslenememesindendl.
Ya da kocasnn sarholuk anlannda ocuu dvmesini nleyememe-
sinden. <

81 Terminal / F: 6
Sean'in gidiinden sonral< gnleri aydnlatan en kk olu Char
les olmutu. Charles, New Jersey'de okumakta olduu din okulundan
telefon edip ertesi akam eve geleceini bildirmiti. Yaasn Charles!
Onun dualan hepsini kurtaracakt.
Ann, Charles'in gelii iin o sabah alverie kmt. Gnn
yemek yapmakla geirecekti. Brian ge saatlere kadar srecek bir top
lants olduunu, ama yine de gelmeye alacan sylemiti.
Ann buzdolabn ap aldklarn yerletirirken o gece alaca zevki
dnd. Ama birden kendini toparlad. Bu tr dncelerin tehlikeli
olduunu bilirdi. Yaam ylesine zayf bir iplikti ki. Mutluluk ve zevk fela
kete a'i karmak demekti. Bir an Charles, Boston'a gelirken lrse
neler hissedeceini dnerek kendine ikence etti.
Kap zili dncelerini yarda kesmiti. Dahili telefon dmesine
basp kim olduunu sordu.
"Tanaka Yamaguchi," dedi bir ses.
"Ne istiyorsunuz?" Ann'n kaps pek almazd.
"Olunuz Sean hakknda konumak istiyorum."
Ann'n yz bembeyaz kesilmiti. Zevk veren dnceleri iin
hemen kendini azarlad. Sean'in ba dertteydi yine. Baka ne bekleye
bilirdi ki?
Aa kapy aan dmeye bast, sonra gidip kapy at. Birinin
evine gelmesine armt zaten, gelenin bir Doulu olduunu grnce
daha da ard. Adamn adnn Doulu ad olduunu farketmemiti.
Yabanc Ann'n boyundayd ama ksa kesilmi kmr karas salar
ve gne yan teniyle epey adaleli ve tknazcayd. zerinde koyu renk
li, hafif parlak bir elbise, beyaz gmlek, boynunda siyah bir kravat var
d. Kolunda beli kemerli bir Burberry pardess tayordu.
"Rahatsz ettiim iin zr dilerim," dedi Tanaka. Aksan belli belir
sizdi. Eilerek kadn selamlayp kartn uzatt. Kartta sadece Tanaka
Yamaguchi, Sanayi Danman yazyordu.
Bir elinde kart tutan, dierine boazna bastrm olan Ann ne diye
ceini bilemedi.
"Sizinle olunuz Sean hakknda konumak istiyorum," dedi Tana
ka.
Ann yedii bir darbeden kendine gelirmi gibi, "Ne oldu? Yine ba
dertte mi?" diye sordu.
"Hayr. Daha nce ba derde mi girmiti?"
"Genliinde. ok inat bir ocuktu. ok hareketliydi."
"Amerikal ocuklar yle oluyorlar," dedi Tanaka. "Japonya'da
ocuklara byklerine sayg gstermeleri retilir."
"Sean'in babas da yleydi." Ann bunu sylemesine armt. Ada
m eri davet edip etmemekte kararszd.
"Ben olunuzun i ilikileriyle ilgileniyorum," dedi Tanaka. "Onun
Harvard'n iyi bir rencisi olduunu biliyorum. Acaba biyolojik rnler
reten herhangi bir irketle de ilgisi var myd?"
'Arkadalaryla Baklk Tedavi adnda bir irket kurmutu." Ann
konumann olunun lekeli gemiinin daha olumlu yanlanna ynelmi
olmasna sevinmiti.
"Hl bu irketle ilikisi var m?"
"O konuda pek konumaz."
"ok teekkr ederim," diye Tanaka bir daha eilerek kadn selam
lad. "yi gnler."
Ann dnp aa inen adamn ardndan bakt. Adamn geliine
olduu gibi konumann byle aniden kesilmesine de amt. Hole
doru lerlerken iki kat aada sokak kapsnn kapandn duydu. Evi
ne dnp kapsn kapatt ve arkadan srgledi.
Kendini toparlamas bir an srd. Garip bir olay gemiti. Tana-
ka'nn kartna bir daha bakp cebine soktu. Sonra yiyecekleri buzdolab
na doldurmaya devam etti. Brian'a telefon etmeyi dnd bir ara,
ama sonra o gece syleyebileceini hatrlad. Eer gelirse. Gelmezse
telefon edecekti.
Bir saat sonra pasta yaparken kap bir daha ald. Japonun baka
eyler sormak iin gelmi olmasndan korktu. Keke Brian' arasayd.
Korkuyla dmeye basp kim olduunu sordu.
Bouk bir erkek sesi, "Sterling Rombauer," dedi. "Ann Murphy ile
mi konuuyorum?"
"Evet..."
"Sizinle olunuz Sean Murphy hakknda konumak stiyordum."
Ann'n soluu tutulur gibi oldu. Bir yabancnn daha ikinci olu hak
knda soru sormaya geldiine inanamyordu.
"Ne var?" diye sordu.
"Sizinle yzyze konumak isterdim."
"Aaya geliyorum," dedi Ann.
Ellerinin ununu ykayp aa indi. Kolunda devety bir palto olan
adam aa holdeydi. Japon gibi o da koyu renk elbise ve beyaz gm
lek giymiti. Kravat parlak krmzyd,

83
Sterling camn ardndan, "Sizi rahatsz ettiim iin zr dilerim,"
dedi.
"Olumu neden sordunuz?"
"Beni Miami'de Forbes Kanser Merkezi gnderdi," diye aklad
Sterling.
Ann, Sean'in alt yerin adn tanynca kapy at, adamn yz
ne bakt. Adam geni yzl, dmdz burunlu ve yakklyd. Sa ak
kumral ve hafife dalgalyd. Ann onun ad dnda riandal olabilecei
ni dnd. Bir seksenden uzun olan adamn gzleri oullannkiler
kadar maviydi.
"Sean yoksa bilmem gereken bir ey mi yapt?" diye sordu.
"Bildiim bir ey yok," dedi Steriing. "Klinik ynetimi orada alan-
lann gemilerini inceler. Gvenlik kendileri iin ok nemlidir. Ben
sadece size birka soru sormak istemitim."
"Ne gibi?"
"Olunuzun herhangi bir biyoteknoloji irketiyle ilgisi olmu
mudur?"
"Son bir saat iinde ayn eyi soran ikinci kiisiniz."
*Ya? Daha nce kimin sorduunu renebilir miyim?"
Ann nlnn cebinden Tanaka'nn kartn kanp adama uzatt.
Steriing'in gzlerinin ksldn grd. Adam kart geri verdi.
"Bay Yamaguchi'ye ne sylediniz?" diye sordu.
"Olumla birka arkadann kendi biyoteknoloji irketini kurduklar
n. Ad Baklk Tedavi irketiydi."
'Teekkr ederim, Bayan Murphy."
Ann k giyimli adamn-merdivenleri nip siyah bir arabann arka kol
tuuna oturmaln izledi. Srcs niformalyd.
Ann biraz daha arm bir halde yukan dnd. Bir anlk bir karar
szlktan sonra Brain'a telefon at. Olanlar anlatt, iki ziyaretisini tarif
etti.
"ok garip," dedi Brian.
"Sean iin kayglanacak bir ey var m acaba? Kardeini tanrsn."
"Onu aranm. Bu arada bakas gelip soru sormaya kalkrsa hibir
ey syleme. Beni aramaiann sylersin."
"Umarm yanl bir ey sylememiimdir."
"Bundan eminim," dedi Brian.
"Seni bu akam grecek miyiz?"
"Henz iim bitmedi. A m a saat sekize kadar geimezsem beni
yemee beklemeyin."

84 -
Yanndaki koltua Miami sokak haritasn aan Janet, Forbes'In
apartmannn yolunu bulabilmiti. Park yerinde Sean'in suzu'sunu
grnce sevindi. yi haberleri olduu iin onu evde bulacan ummu
tu. Miami Beach'in kuzey ucunda havadar ve dayal deli bir daire bul
mutu. Evin banyosundan az da olsa deniz bile grnyordu. Mevsimi
olduu iin ev aramaya baladnda dknklna uramt. Bulduu
bu yer de bir yl ncesinden tutulmutu ama her nedense Janet emlak
brosuna gelmeden be dakika nce iptal edilmiti.
Janet antasn ve kontrat alp yukan kt. Yzn ykayp stne
hafif bir ey geirerek kontratn ald, balkondan Sean'in kapsna yr
d. Sean somurtmu oturuyordu.
"yi haber var!" dedi Janet karsndaki koltua otururken.
"Buna ihtiyacm var," dedi Sean.
"Bir ev buldum." Janet kontrat gsterdi. "Pek ahane deil, ama
kumsaldan sadece bir blok beride ve en yi yan Forbes'e giden otoyo
lun hemen stnde."
"Janet, burada kalmak istediimden pek emin deilim." Sean'in
ok skntl bir hali vard.
Janet endieyle rpererek, "Ne oldu?" diye sordu.
"Forbes lgn bir yer. Havas berbat. Beni gzetlediine yemin ede
bileceim bir Japon var. Ne yana dnsem onu gryorum."
"Baka?" Janet kar koyabilmek iin Sean'in btn itirazlann duy
mak istiyordu. ki aylk bir kontrat imzalam olmas orada kalmasn
daha zorunlu yapmt artk.
"Merkezin falsolu bir yan var. nsanlar ya dost ya dman. Her ey
beyaz ve kara. Doal deil bu. Ayrca kocaman ve bombo bir odada
tek bama alyorum. lgnlk bu."
"Hep yer skklndan yaknrdn."
"Bir daha yaknmamam hatrlatrsn bana. Bugne kadar hi farket-
memitim ama benim evremde insan grmeye ihtiyacm var. Bir ey
daha var sonra: Yasak olduu sylenen bir gizli azami gvenlik labora-
tuvan var. arete bo verip ieri girdim. Orada ne buldum, biliyor
musun? Hibir ey. ersi botu. Her odaya girmedim kukusuz. Asln
da fazla dolaamadan gvenlik blmnn bandaki o kak Deniz
Piyadesi gelip beni tehdit etti."
"Neyle?" diye Janet korkuyla sordu.
"Cssesiyle. Burnumun dibine gelip ters ters bakt yzme. Surat
nn ortasna yumruu indirmeme u kadar kalmt." Sean baparmay-
la iaret parmann arasn bir santim kadar ap gsterdi.

- 85 -
"Sonra ne oldu?"
"Hibir ey. Herif gerileyip oradan defolmam syledi. Ama sanki
kt bir ey yapmm gibi bana bo odadan kmam emrederken l
drm gibiydi."
"Ama teki odalar grmedin," dedi Janet. "Belki senin girdiin oda
y yeniden dzenliyorlard."
"Olabilir. Pek ok aklama yaplabilir. A m a btn bunlar biraraya
toplarsan lgn bir yer ite."
' Y a senin yapman istedikleri i?"
"O tamam. Aslnda neden bu kadar sknt ektiklerini anlamyo
rum. Mdr Dr. Mason bu leden sonra bir ara yanma gelmiti. O n a '
yaptm gsterdim. Birka kk kristal elde etmitim bile. Bir iki hafta
iinde istedii kadarn elde edebileceimi syledim. Memnun grnd,
ama o gittikten sonra dndm de, bir Japon irketinin para kazanma
sna yardmc olmaya pek de hevesli deilim."
"Ama sadece bunu yapacak deilsin ki."
"Ne demek o?"
"Medulioblastoma protokoln da aratracaksn. Yarn drdnc
katta almaya balyorum. Orada kim var dersin?"
"Helen Cabot mu?" diye Sean doru tahmin etmiti. Ayaklarn
fekip doruldu.
"Bildin. Boston'dan bir hasta daha var. Louis Martin adnda bir
adam."
"Ona da ayn tehis mi konmu?"
"Evet. Medulioblastoma."
"artc bir ey. Adam ok abuk getirmiler desene."
Janet ban sallad. "Forbes, Helen'in Boston'da o kadar tutulmu
olmasna bozulmu. Bahemire epey kaygl."
Sean, "Kza biyopsi yaplp yaplmamas ya da tmrlerinin hangisi
nin alnmas konusunda epey tartma vard," diye aklad.
"Ben oradayken gen bir kadnn daha kayt ilemi yaplyordu."
"O da m meduiloblastomai?"
"Evet," dedi Janet. "Senin anlayacan benim katmda tedavilerine
balanacak olan hasta var. Bu da epey ie yarar sanrm."
"Onlarn dosya kopyalar gerekecek. Tedaviye baladklar zaman
ila rnekleri isteyeceim, eer piyasa ilalan deilse yani. Ama yle
olacan sanmam. lalar kod adlanyla kullanlyor olacaktr. Her hasta
nn perhizini de bilmek sterim."

86
"Elimden geleni yapacam," dedi Janet. "Hastalar benim katmda
olduuna gre bu pek g olmayacak sannm. Belki birinin bakmn
ben bile stlenirim. Uygun bir fotokopi makinesi de buldum. Tbbi kayt
lar brosunda."
"Orada dikkatli ol," dedi Sean. "Halkla ilikilerdeki kzn annesi ora
daki ktphanecilerden biri."
"Dikkat ederim." Janet sze devam etmeden kaygyla erkee bakt.
Sean'i hazr olmadka bir karara itmenin ne kadar yanl bir ey oldu
unu renmeye balamt. Ama yine de bilmesi gerekiyordu. "u hal
de kalyorsun, yle mi? Japonlar iin biraz protein almas ya|3hak
demek olsa da, kalacaksn, yle mi?"
Sean ban edi, ensesini kad. "Bilemiyorum. Her ey o kadar
sama ki. Byle bilim yaplr m hi?" Janet'e bakt. "Washington'da kim
senin aratrma fonlarn ksmann aratrma kurumlarna neler yapaca
n bildiini sanmyorum. Ve bunu lkenin en ok aratrmaya ihtiyac
olduu zaman yapyorlar."
"Bu da bizim bir eyler yapmak iin almamzn gerekli olduunu
gsteriyor."
"Bu konuda ciddi misin?" diye sordu Sean.
"Kesinlikle."
"ok dikkatli olmalyz."
"Biliyorum."
"Bir iki kural inemek zorunda kalacaz. Bunu yapabileceinden
emin misin?"
"Sannm."
"Bir kere baladk m dn yoktur."
Janet tam yant verecekti ki, ikisi de birden almaya balayan tele
fonun sesiyle irklldiler.
"Kim olabilir?" Sean telefonu amad.
"Amayacak msn?"
"Dnyorum." Sean telefondakinin Sarah Mason olacandan
korktuunu sylemedi. Kadn leden sonra kendisini aramt; ancak
Harris'i kzdrma pahasna da olsa, Sean onunla hibir iliki istemiyor
du.
"Bence amalsn," dedi Janet.
"Sen a."
Janet ayaa frlad, telefonu at. Kim olduunu sorarken Sean de
onun yzn seyrediyordu. Janet telefonu kendisine uzatrken fazla bir
tepki gstermedi.
I
"Kardein," dedi.
"Bu da ne demek oluyor?" diye sylendi Sean koltuktan kalkarken.
Kardei onu pek aramazd. O tr bir ilikileri yoktu ve birbirlerini daha
cuma akam grmlerdi.
Sean telefonu ald. "Hayrola, ne var?"
"Ben de sana ayn eyi soracaktm," dedi Brian.
"Drst bir yant m istiyorsun?"
"Benimle ak konusan iyi olur sanyorum."
"Buras ok garip," dedi Sean. "Kalmak istediimi pek sanmyorum.
Bouna zaman kayb olabilir." Sean bkknlkla gzlerini yuvarlayan
Janet'e bakt.
"Burada da ok garip eyler oluyor." Brian annelerini ziyarete gelip
Baklk Tedavi irketini soran ki adam anlatt.
"O tarih oldu artk," dedi Sean. "Annem ne demi?"
"Fazla bir ey sylememi. Kendisi yle dedi yani. Ama biraz ar
m. Seninle arkadalannn byle bir irket kurduunuzu sylemi."
"irketi sattmz sylememi mi?"
"Sylememi santnm."
' Y a Onkojen?"
"Ondan kimseye sz etmemesini tenbih ettiimiz iin o konuda bir
ey sylememi."
"Aferin," dedi Sean.
"Bu insanlar neden buraya gelip annemle konusunlar?" diye sor
du Brian. "Rombauer adndaki Forbes Kanser Merkezinden geldiini
sylemi. Yanlarnda alanlar hakknda gvenlik nedeniyle aratrma
yaparlarm. Gvenlik riski olduunu gsterecek bir ey yaptn m?"
"Buraya geleli daha ancak yirmi drt saat oldu."
"Senin karklk karma yeteneini ikimiz de iyi biliriz."
"O dediin gemite kald ne yazk ki."
"Peki, sence neler oluyor?"
"Hibir fikrim yok," dedi Sean. "Belki de adamn dedii gibi sradan
bir soruturmadr."
"Ama her iki adamn da tekisinden haberi yoktu. Bence bu sra
dan bir ie benzemiyor. Ve birinci adam kartn brakm: Tanaka Yama-
guchi. Sanayi Danman."
"Sanayi danman her anlama ekilebilir," dedi Sean. "Acaba
bunun Sushita Sanayi diye dev bir Japon elektronik irketinin Forbes'e
byk yatnm yapm olmasyla bir ilgisi var m? Tatl krlar getirecek
patentler aradklan belli."

88
"Neden fotoraf makineleri, elektronik ve arabayla yetinmiyorlar
ki?" dedi Brian. "Dnya ekonomisinin iine ettiler zaten."
"Bunu yapmayacak kadar aklldr onlar. Uzun vadeli planlama yap
yorlar. Ama benim o boktan Baklk irketiyle ilikimle neden ilgilen
diklerini hi anlamadm dorusu."
"Eh, bir haberin olsun istedim," dedi Bran. "Seni iyi tandm iin
orada bir i evirmediine inanmam ok g dorusu."
"Byle konuarak beni kryorsun ama."
"Franklin Bankas Onkojen iin krediyi kannca seni arayacam.
Bana bir bela amamaya al."
"Kim, ben mi?"
Brian veda edince Sean telefonu kapatt.
"Yine fikir mi deitirdin?" diye sordu Janet.
"Ne demek istiyorsun?"
"Kardeine kalmak istediinden emin olmadn syledin. Oysa
ben karar verdiimizi sanyordum."
"Vermitik," dedi Sean. "Ama Brian'a planmdan sz etmek steme
dim. zntden kahrolurdu sonra. Ayrca gider anneme sylerdi ve
ondan sonra neler olacan kimse bilemezdi."

Sterling masajc kadna, "Dorusu ok iyiydi," dedi. Kadn tenis giy


sileri iinde ekici ve salkl bir Finliydi. Sterling fazladan bir be dolar
lk bahi verdi; masaj Ritz'in resepsiyonu araclyla ayarlamt.
Masajc masasn katlayp eitli yalann toplarken Sterling de
beyaz bornozunu giyip belini rten havluyu indirdi. Pencere yanndaki
iskemleye oturup ayaklann koltua dayarken kendine bir kadeh am
panya doldurdu. Boston'un Ritz Carlton Otelinin devaml mterilerin-
dendi.
Kadn kapdan iyi gnler diye seslenirken Sterling bir kere daha
teekkr etti. Bir daha onu adyla artacakt. Sterling'In mterileri
faturalannda bir de masaj masraf grmeye almlard. Arasra bun
dan ikyet edecek olurlarsa da, Sterling hepsine koullannn byle
olduunu, isterlerse bir bakasn tutabileceklerini sylerdi. Sonunda
hepsi de Sterling'In verdii hizmet ok iyi olduundan bunu kabul eder
lerdi. Sterling sanayi casusuydu.
Sterling'In iini tanmlayan ticaret danman ya da i danman

- 89 -
gibi baka terimier de olduu halde Sterling sanayi casusluunun
drstln yelerdi. A m a o kadar da fazla geleceinden bunu kart
na yazmazd. Onun kartnda sadece 'danman' yazard. O gn grd
karttaki gibi 'Sanayi Danmam' deil. 'Sanayi' szcnn grevi
ne bir snr getirdiini dnrd. Oysa kendisi her trl ile ilgiliydi.
Sterling kisini yudumlayarak nndeki olaanst manzaraya
bakt. Her zaman olduu gibi odas byl Boston Parkna bakan yk
sek bir kattayd, Gne batmaya balaynca parkn klan yanm, min
yatr asma kprsyle kuu favuzunu aydnlatmt. Martn balarnda
olmalanna karn son gnlerin souu gl dondurmutu. Suyun ayna
gibi yzeyinde insanlar tembel yaylar ve daireler izerek patenle kay
yorlard.
Sterling baklann kaidnnca altn kubbeli Massachusets Eyalet
Meclisi Binasn grebiliyordu. Yasakoyunculann ksa grl ticaret
aleyhtan yasalar kararak kendi vergi kaynan kurutmu olduu ack
l gereini dnd bir an. Sterling de ya ie daha saygl bir eyalete
gen ya da ilerini tmyle terkeden bir dizi iyi mterisini kaybetmi
ti. Neyse, yine de Boston'u ziyaret etmekten holanrd. Buras ylesine
uygar bir kentti ki.
Telefonu yanma ekerek yemee gitmeden nce gnn iini bitir
mek istedi. Aslnda ii bir yk olarak grmezdi. Tam aksine. O andaki
iini ok severdi, zellikle hibir i yapmas gerekmedii gereini.
Stanford'da bilgisayar mhendislii okumu, uzun yllar Big Blue'da
alm ve sonra kendi baarl bilgisayar ipi fabrikasn kurmutu. Ve
bunlan otuzuna varmadan yapmt. Otuz be yana gelince tatmin edi
ci olmayan yaamndan, yapt kt evlilikten ve bir ii ynetmenin sk-
clndan bkmt. nce karsn boam, sonra iini satm ve bir ser
vet daha yapmt. Krk yana geldiinde isteseydi California Eyaletinin
esasl bir parasn satn alabilirdi.
Bir yl kadar her naslsa kardn hissettii genliini yaamt.
Sonunda Aspen gibi yerlerden de bkmt. te o gnlerden birinde bir
arkada kendisi iin zel bir eye bakp bakmayacan sormutu, Ster
ling o andan balayarak hep heyecanl, asla skc olmayan ve mhen
dislik gemiini, i alanndaki ustaln, hayalini ve insan davranlan
konusundaki sezgilerini gerektiren yepyeni bir meslee atlmt.
Randolph Mason'u evinden arad. Dr. Mason alma odasndaki
zel telefonu at.
"rendiklerimden memnun olacan sanmyorum," dedi Sterling.

90
"Erken renmek ge renmekten iyidir."
"Bu Sean Murply epey etkileyici bir gen. MT'te doktora renci-
siyken Baklk Tedavi diye kendi biyoteknoloji irketini kurmu. ir
ket tehis takmlan satndan neredeyse birinci gnnden kra ge
mi."
"imdi ne durumdaym?"
"Mkemmel. Para makinesi. O kadar baarlym ki, Genentech bir
yl nce irketi satn alm."
' Y a ! " Tabloya bir gne girmiti. "Sean Murphy'nin durumu ne
peki?"
"O ve gen arkadalar iyi bir kr elde etmiler. Yatnmlan gze
alndnda ok tatl bir kr."
"u halde Sean'in artk o ile bir ilgisi yok demek."
'Tmyle dnda," dedi Sterling. "Bu iyi mi?"
"yi denebilir. ocuun monoklonal deneyimlerinden yararlanabili
rim, ama ardnda bir retim yeri yoksa. Aksi halde bu ok riskli olur."
Sterling, 'Yine de bilgisini bir bakasna satabilir," dedi. ' Y a da ba
ka birinin hizmetinde olabilir."
"Bunu renebilir misin?"
"Elbette," dedi Sterling. "Bu ii srdrmemi istiyor musun?"
"Kesinlikle," dedi Dr. Mason. "ocuu kullanmak isterim ama bir
tr sanayi casusu deilse."
"Bir ey daha rendim." Sterling kadehini doldurdu. "Benden ba
ka biri de Sean Murphy'yi soruturuyor. Ad Tanaka Yamaguch."
Dr. Mason midesindeki yemein ters dndn hissetti.
"Onu duymu muydun?" diye sordu Sterling.
"Hayr." Duymamt, ancak byle bir adn ardnda neler olaca
belliydi.
"Bence Sushita hesabna alan biri," dedi Sterling. "Sean
Murphy'nin Baklk irketi olayn bildiini de biliyorum. Bunu
Sean'in annesi syledi ona."
Dr. Mason korkuyla, "Sean'in annesine de mi gitmi?" diye sordu.
"Benim gb."
"Ama o zaman Sean soruturulmakta olduunu renecek."
"Bunun kt bir yan yoktur. Sean bir sanayi casusuysa durup
dnecektir. Deilse sadece merak edecek ya da biraz sinirlenecektir.
Sean'in tepkisini dnme sen. Aslnda Tanaka Yamaguchi konusunda
kayglanman gerekir."

91

I
"Ne demek istiyorsun?"
'Tanaka'yla karlamadm ama bir tr rakip olduumuz iin kendi
sinden sz edildiini ok iittim. Yllar nce niversitede okumak iin
geldi buraya. Varlkl bir sanayici ailesinin en byk oluydu. Ancak
Amerikan yaam biimine kolaylkla uyum gstererek ailenin erefi a
sndan 'dejenere'oldu. Hemen Amerikanlam ve Japonlarn houna
gitmeyecek kadar bireysellemiti. Aile onu istemediine karar verip
kendisine lks bir yaam salad. Bir tr srgnde yani, ama buradaki
Japon irketleri iin casusluk yaparak gelirini arttryor imdi. Bir tr ikili
casus da denebilir. Yasal bir irketi olduu kadar sk sk Yakusa'y da
temsil eder. Kurnazdr, acmaszdr ve ttaanldr. Aslnda onun ie kar
m olmas Sushita dostlarnn ciddi olduklann gsteriyor."
"Yani kaybolan ve sonra senin Japonya'da Sushita hesabna ai-
tklann rendiin iki aratrmacmz iinde onun parma m vard sen
ce?"
"Buna hi amam," dedi Slerling.
"Bu Harvard'inn kaybolmasn istemem," dedi Dr. Mason. "Bu, For-
bes' bile ortadan kaldracak bir medya olay olabilir."
"u anda kayglanacak bir ey olduunu sanmyorum. Kaynakla
rm bana Tanaka'nn hl Boston'da olduunu sylediler. O da benim
elde ettiim bilgilere sahip olduuna gre Sean Murphy'nin baka bir
eyle ilgilendiini sanyor olmaldr."
"Ne gibi?" diye sordu Dr. Mason.
"Bilemiyorum. O ocuklarn irketlerini sattktan sonra aldklar o
paray ne yaptklarn renemedim. Ne Sean'in ne de arkadalannm
fazla bir paralar yok ve hibiri lks araba falan kullanmyorlar. Bence
bir ey yapmaya niyetliler ve sanrm Tanaka da benim gibi dnyor."
"Aman Tannm! Ne yapacam bilemiyorum," dedi Dr. Mason.
"Onu evine gndersem daha iyi olacak sanrm."
"Bana szn ettiin o protein iinde Sean'in sana yardmc olaca
n sanyorsan hibir ey yapma. Her eyi kontrol altna aldm sanyo
rum. eitli ilikilerim var ve buradaki bilgisayar sanayii nedeniyle iyi
tannnm. Bana ie devam etmemi syleyip faturalarm demeyi srdr
men yeter."
"Devam et," dedi Dr. Mason. "Ve beni sk sk ara."

92
5
4 Mart Perembe,
Saat 6:30

Nbeti saat yediden e kadar olduu iin Janet erkenden kalkp


beyaz niformasn giymi ve sokaa kmt. Sabahn o saatinde 195
yolu zerinde fazla bir trafik yoktu. Sean'le ie birlikte gitmeyi dn-
mlerse de, sonunda her kisinin de arabas olmasnn daha iyi olduu
na karar vermilerdi.
Janet o sabah Forbes Hastanesine biraz huzursuz girdi. Heyecan
yeni bir ie balyor olmann normallii dnda bir eydi. Kurallan ine
me olasl onu iyice gerginletirmiti. Bir dereceye kadar sulu hissedi
yordu kendini; bu, su lemeye karar vermi olmakt.
Janet i balama saatinden nce drdnc kata vard. Bir fincan
kahve doldurup hasta dosyalarnn, ila dolabnn ve malzeme odasnn
yerlerini rendi. Kat hemiresi olarak iini gerektii gibi yapmak iin
buralar bilmeliydi. Gece nbeti yerini gndzclere devrederken biraz
sakinlemi, Marjorie'nin neeli varl onu rahatlatmt.
Raporda Helen Gabot'un durumunun ktlemesi dnda ola
anst bir ey yoktu. Zavall kz gece birka nbet geirmiti ve dok
torlar kafatasii basncnn artmakta olduunu sylemilerdi.
Marjorie, "Sizce bunun dnk GAT taramal biyopsiyle bir ilgisi var
m?" diye sordu.
Gece bahemiresi Juanita Montgomery, "Hayr," dedi. "Saat te
nbet baladnda Dr. Montgomery buradayd ve sorunun byk bir
olaslkla tedaviye bal olduunu syledi."

93 -
'Tedavi balad m?" diye sordu Janet.
"Elbette. Sal gecesi, buraya ilk yattnda balamt."
"Ama biyopsi dijn yapld."
"O tedavinin dokusal yan iindir," dedi Marjorie. "Bugn bytl
m ve tmrne duyarl hale getirilmi T lenfositleri alnacak."
"Kafatasii basnc drmek iin mannitol pullandlar," dedi Juanl-
ta. "e yarar gibi grnd. Bir daha nbet geirmedi."
Rapor sona erip de gzlerinden uyku akan gececiler gidince gn
lk alma balad. Janet'in ii bandan aknd. Katta eitli kanser
trlerinden hasta olan pek ok kii vard ve her biri zel bir tedavideydi.
En ackls da, ilik nakli bekleyen dokuz yanda melek yzl bir olan
d. Gl kemoterapik bir doz ve radyasyon verilerek olann kendi kan
serli ilii kurutulmutu. O anda her trl mikroorganizmaya, hatta insan
lar iin zararl olmayanlara bile akt.
Janet leye yaklatnda soluk alacak bir an bulabildi. Hemire
lerden ou kahve molalarn hemire blmesinin ardnda, yorgun ayak
larn havaya kaldracaklar kk odada geirirlerdi. Janet bu zaman
dan yararlanp Tim Katzenburg'dan Forbes bilgisayanna girii ren
mek istiyordu. Her hastann bir geleneksel dosyas ve bir de bilgisayar
dosyas vard. Janet kolejde dersini ald iin bilgisayardan korkmazd.
Ancak yine de ie balamak iin Forbes sistemini bilen biri olmas daha
iyiydi.
Tim laboratuvardan gelen telefona bakmaya gidince Janet bilgisa
yarda Helen Cabot'un dosyasn ard. Helen geleli henz krk sekiz
saat olmad iin dosya fazla dolu deildi. Biyopsinin yapld tmr
ve sa kulan hemen stndeki giri yerini gsteren bir bilgisayar kro
kisi vard. Biyopsi rnei sert, beyaz ve yeterli miktarda olarak tanmlan
mt. rnek hemen buza yerletirilip temel tehis blmne gnderil
miti. Tedavi blmnde hastaya 100 mg/kilogram/gnlk dozda
MB-300C ve MB-303C verildii belirtiliyordu.
Janet hl telefonda konuan Tim'e baktktan sonra bir kt par
asna tedavi bilgilerini yazd. Tehis olarak medulioblastoma yannda
yazl olan T-9872 alfanmerik simgeyi de kaydetti.
Sonra bu simgeyi kullanarak halen hastanede yatan*medulloblasto-
mal hastalarn listesini kard. Drdnc kattaki kiiyle birlikte top
lam be hasta vard. Dier ikisi nc kattaki Margaret Demars ve
beinci katn ocuk blmndeki sekiz yandaki Luke Kinsman'd.
Janet bunlann adlann da yazd.

94
"Glk m var?" diye Tim omzu zerinden sordu.
"Hayr." Janet Tim'in ne yaptn grmemesi iin ekran sildi. lk
gnnde kuku uyandrmak iine gelmezdi.
"Bu laboratuvar deerlerini girmem gerek," dedi Tim. "Bir saniyede
biter."
Tim bilgisayann bana geince Janet, Cabot, Martin ve Sharen-
burg'un dosyalann aradysa da, hibirini bulamad.
Marjorie ecza dolabndan baz uyuturucu ilalar almak iin ieri
girdi. Janet'e, "Kahve molasnda olman gerekir," diye seslendi.
Janet elindeki plastik barda gsterdi. "Kahve molasndaym." Bir
bardak getirmeliydi ie. Herkes kahvesini kendi bardanda iiyordu.
Marjorie ila blmesinden, "Beni etkiledin zaten," dedi. "Mola saa
tinde de almana gerek yok. Git de biraz ayaklarn dinlendir, kz."
Janet glmseyerek kouun dzenini anladktan sonra onu da
yapacan syledi. Tim'in ii bitince eksik dosyalan sordu.
"Hepsi ikinci kattadr," dedi Tim. "Hastalarda ilem yapld iin
dosyalar da doal olarak yanlanna indirildi."
"Doru." Elinde inceleme frsat varken hibirinin orada olmamas
byk talihsizlikti dorusu. Yapmak niyetinde olduu klinik casusluk,
Sean'e ilk nerdii zaman grnd kadar kolay olmayacakt galiba.
Janet bir an dosyalar brakp hemirelerden Dolores Hodges'In
ila dolabndaki iinin bitmesini bekledi. Dolores koridorda uzaklar
ken kimseye grnmeden kck blmeye girdi. Hastalardan her biri
nin ilalar kendisine ayrlan rafta duruyordu. lalar birinci kattaki mer
kez eczaneden gelmiti,
Janet, Helen'in yerini bulup eitli lalan yle bir tarad; nbet
nleyici ilalar, genel sakinletiriciler, bulant kesen haplar, uyuturucu-
suz ar kesici haplar vard ama MB-300C ya da MB-303C yazl ie
yoktu. Bunlarn uyuturuculu ilalar olacan dnerek o blmeye de
bakt ama orada da bulamad.
Janet ondan sonra Louis Martin'in rafna bakt. Raf yere yakn oldu
u iin melmek zorunda kalm, bunun iin de alt ve st ayr alan
kapnn alt ksmn kapatmak zorunda kalmt. Ancak orada da MB ia
retli bir ie bulamad.
"dm patlattn!" dedi Dolores. Hemire geri dnm ve acelesin
den yere melmi duran Janet'e arpmt. "zr dilerim, ierde insan
olduunu bilmiyordum."
"Kabahat benim." Yz kzaran Janet doruldu. Kendini ele verdi-

95
inden korktu. Dolores orada ne yaptn merak edecekti. Ancak Doto-^
res'de kukulandn gsteren bir hava yoktu. Janet ekildikten sonra
almak iin dnd ilac alp hemen oradan uzaklat.
Janet ila dolabndan titreyerek kt. Daha ilk gnyd ve fazla bir
ey olmamt, ama yine de casusluun gerektirdii kaamak davran
lara dayanacak sinirlerinin olmadndan emindi.
Helen Cabot'un odas nnde duraklad. Kdp aralkt. Janet ieri
girip evresine baknd. Orada ila bulmay beklemiyor ama yine de bir
kontrol etmek istiyordu. Bekledii gibi hibir ey bulamad.
Kendini toparlayan Janet bu kez hemire blmesine dnerken Glo-
ria D'Amataglio'nun odas nnden geiyordu. Aralk kapdan ban
ieri uzatt. Gloria koltuunda oturuyordu. Serumu hl taklyd.
Bir gn nce konutuklannda Janet onun da kendisi gibi VVellesley
Kolejine gitmi olduunu renmiti. Janet ondan bir yl ilerdeydi. O
gece dndkten sonra Gloria'ya, onun snfnda d a n bir arkadan
tanyp tanmadn sormaya karar vermiti.
"Laura Lovvell'i tanyordun demek!" dedi Gloria zorlama bir heye
canla. "ok garip. Onunla iyi arkadatk. Ana babasn ok severdim."
Janet, Gtoria'nn kibar olmak iin byk aba gsterdiinin farkndayd.
Kemoterapi hi kukusuz bulant veriyordu.
'Tanyacanz dnmtm," dedi Janet. "Laura'y herkes tanr
d."
Janet tam izin isteyip ekilecekti ki, arkasnda bir tkrt duydu.
Dnnce kapnn nnden hemen kaybolan temizlik hademesini gr
d. Orada olmasnn adamn programn bozacan dnerek Glo-
ria'ya sonra urayacan syleyip hademeye odaya girebileceini sy
lemek iin dar kt. Ama adam gzden kaybolmutu. Janet yandaki
odalara da bakt. Ama yoktu, birden sr olmu gibiydi.
Janet hemire blmesine dnd. Kahve molasnn bitmesine daha
zaman olduunu grnce kayp dosyalardan birini grebilme umuduy
la asansrle ikinci kata indi. Helen Cabot halen tedavideydi ve dosyas
yannda olmalyd. Kathieen Sharenburg'a biyopsi yaplyordu ve dosya
s radyolojideydi. Ama Louis Martin'de talihi ald. Onun biyopsisi Sha-
renburg'dan sonra yaplacakt. Janet adam koridorda tekerlekli sedye
si zerinde buldu. Sakinletirici verilmiti ve ml ml uyuyordu. Dos
yas sedyenin stndeydi.
Janet teknisyenden Louis'in biyopsisine daha bir saat olduunu
renince bir kumar oynamaya karar verip dosyasn ald. Sanki elinde

96
su aletiyle su yerinden ayrhyormu gibi hzl admlarla tbbi kayt
brosuna girdi. Komamak iin kendini zorluyordu. Bu tr ilerde dn
yada herhalde ondan beceriksizi olamazd. la dolabndaki heyecan
duyuyordu yine.
Tbbi ktphanede alan kadnlardan biri, "Elbette fotokopi maki
nesini kullanabilirsin," dedi. "O i iin burada zaten. Kayda hemire iin
diye yaz yeterlidir."
Janet onun, geldii gece Sean'In dairesindeki kzn annesi olup
olmadn merak etti. ok dikkatli olmak zorundayd. Fotokopi makine
sine doru yrrken omzu zerinden arkasna bakt. Kadn kendisi ieri
girdiinde yapmakta olduu ie dnmt. Janet'le ilgilenmiyordu.
Janet, Louis'in tm dosyasn hemen kopyalad. Adam yatal bir
gn olmutu a m a dosyas beklediinden daha doluydu. Janet bunlann
ounun Boston Memorial'dah gelme belgeler olduunu grd.
ini bitirip de sedyenin yanna kotuunda Louis'in yerinden kpr
datlmam olduunu grnce ok sevindi. Dosyay bulduu yere brak
t.
Drdnc kata dnnce birden panie kapld. Dosyann kopyas
n ne yapacan dnmemiti. antasna smayacak kadar bykt
ve ortada brakmazd. Dier hemirelerin pek uramadklan geici bir
saklama yeri bulmalyd.
Mola saati sona erdiinden bir eye karar vermesi gerekiyordu. lk
gnnde mola sresini geirmek istemezdi. Bir ara hasta bekleme salo
nunu dndyse de, oras da o anda doluydu. la dolabnn alt raflan-
n dnd ama onun da ok tehlikeli olacana karar verdi. Sonunda
temizlik dolab geldi aklna.
Koridora kp bakt, ortalk kalabalkt ama herkes kendi iiyle me
gul grnyordu. Hademenin arabas yakndaki bir odann nndeydi.
Adam iersini siliyor olmalyd. Janet derin bir soluk alp dolaba girdi.
Otomatik kap arkasndan kapannca kendini birden karanlkta buldu. El
yordamyla bulduu elektrik dmesini evirdi.
Kck odada byk bir evye vard. Kar duvardaki tezghn
altnda dolaplar, stnde yine baz dar dolaplar vard. Sprgelerin dur
duu raf ok gzler nndeydi. Janet st dolaplara bakmaya devam
etti.
Ayan evyenin kenarna dayayp tezghn stne kt. Duvara as
l duran dolaplarn stlerini eliyle yoklad. Tahmin ettii gibi dolabn
style tavan arasnda dar bir aralk vard. Arad yeri bulduundan

97 Terminal / F: 7
emin olunca dosyay oradan itti ve brakt. Aralktan bir toz bulutu yk-,
seldi.
Janet inip ellerini ykad, dar kt. Kimse ona dikkat etmi deil
di.
Janet hemire blmesine dnnce kendini iine verdi. Be dakika
sonra sakinlemeye balamt. On dakika sonra nabz bile normale
dnmt. Birka dakika sonra Marjorie geidicfinde, Helen Cabot'un
kodlu ilalarn soracak kadar sakindi.
"Hastalann tedavilerini inceliyordum," dedi Janet. "O gn megul
olacam kiinin ilalann tanmak istiyorum. MB-300C ve MB-303C kod
larn grdm. Bunlar nedir ve nerede bulunur?"
Marjorie eildii masann zerinden doruldu. Boynundaki gm
renkli zincire asl anahtan gsterdi. "MB'yi benden alrsn. Onu burada
kilitli buzdolabnda saklanz." Bir kapa ap kk buzdolabn gster
di. "lac vermek her nbetin bahemiresine aittir. MB'yi uyuturucular
dan biraz daha sk kontrol ederiz."
"Eh, la dolabnda o nedenle bulamadm demek," diyen Janet
glmsedi. la rnekleri almann tahmininden yz kere daha g ola
can anlamt. Hatta bunun mmkn olabileceinden emin bile deil
di.

Tom VViddicomb sakinlemeye alyor, kendini o gnk kadar


heyecanl hissettiini hatrlamyordu. Genellikle annesi onu yattrrd
ama bugn onunla konumuyordu bile.
O sabah erken gelmeye dikkat etmiti. Ve geldii andan beri gz
n o yeni hemire Janet Reardon'dn ayrmamt. Onu dikkatle izle
mi, bir tek hareketini bile gzden karmamt. Aradan bir saat gein
ce kayglannn yersiz olduuna karar vermiti. Kadnn dier hemireler
den farkl bir davrann gremeyince rahatlamt.
Ama sonra birden Gloria'nn odasna gelmiti yine! Tom buna ina-
namyordu. Tam dikkatini datt srada ortaya kvermiti. Gloria'nn
strabn dindirme abasnn ikinci kez ayn kadn tarafndan aksatlmas
rastlant olamazd. Tom temizlik dolabnn iinde, "Arka arkaya iki gn,"
diye sylendi. "Mutlaka casustur."
Avunduu tek nokta kadnn kendisini deil, kendisinin kadn bas
trm olmasyd. Hatta daha da iyisi. Neredeyse ieri girecekti. Onun

98
kendisini grp grmediini bilemiyordu, ama herhalde grmt.
Tom ondan sonra kadn yine izlemiti. Janet'in att her adm
onun kendisini yakalamak iin oraya gelmi olduunu kantlyordu. Hi
de normal bir hemire gibi davran m iyordu. En kts de Tom'un temiz
lik dolabna girip ekmeceleri amasyd. Tom grltsn koridordan
duymutu. Onun ne aradn biliyordu ve saklad ilalar bulabilece
inden d patlamt. Kadn kar kmaz ieri girmi, tezghn stne
kp en kenardaki dolabn stndeki arala elini sokmutu. Sukinilko-
lin ve nngalan oriadayd.
Tom tezghtan indikten sonra bir sre sakinlemeye alt. la
orada olduuna gre gvenlikte saylrd. En az imdilik. A m a Sheila
Arnold'a yapt gibi Janet Reardon'un da hesabn grmesi gerekecek
ti. Onun kendisini engellemesine izin veremezdi. ^ e olursa Alice'i kay
bedebilirdi.
"Hi kayglanma, anne," dedi yksek sesle. "Her ey yoluna gire
cek."
A m a Alice dinlemiyordu. Alice korkuyordu.
Tom on be dakika sonra insan iine kacak kadar sakinlemiti.
Derin bir soluk alp kapy at, koridora kt. Temizlik arabas hemen
sanda duvar dibindeydi. Arabay tutup srmeye balad.
Asansrlere doru giderken gzlerini yerden ayrmyordu. Hemire
blmesinin nnden geerken Marjorie'nin bir odann temizlenmesi
hakknda kendisine seslendiini duydu.
Ban kaldrmadan, "dareden ardlar," dedi. Kahve dklmesi
falan gibi bir kaza olduunda sk sk temizlemesi iin arlrd. dare
katnn temizlii gece ekibine aitti.
"abuk gel," diye bard Marjorie.
Tom alak sesle bir kfr savurdu.
Tom idare katna gelince arabasn doruca sekreterlik blmne
srd. Oras hep kalabalk olduu iin ona pek dikkat eden olmazd.
Arabasn duvardaki gney Mlami'deki Forbes apartmannn kat plan
nn nne ekti.
Her katta on daire vard ve her birinin yannda oturann ad yazar
d. Janet Reardon'un adn 207 numarada grd. Daha da iyisi plann
hemen altnda bir anahtar kutusu vard ve burada dairelerin yedek
anahtarlar dururdu. Kutunun kilitli olmas gerekirse de, anahtan hep
zerindeydi. Tom arabasnn ardnda kalan kutudan 207 numarann
anahtann ald.

99
Oradaki varln hakl gstermek iin bir iki p kutusunu boalttk
tan sonra arabasn asansrlere doru itti.
Asansr beklerken iinin rahatladn hissediyordu. Alice bile
artk onunla konumaya hazrd. Ona kendisiyle gurur duyduunu ve
her eyi yoluna koyacan syledi. O da bu yeni hemire konusunda
kayglyd.
"Sana merak etmene gerek olmadn sylemitim," dedi Tom.
"Kimse bizi rahatsz edemez."

m
Sterling Rombauer bir retmen olan annesinin sk sk tekrarlad
bir deyii hi aklndan karmazd: ans hazrlkl olan zihinleri yeler.
imdi de, Boston'da Tanaka Yamaguchi'nin uygun bulaca ancak bir
ka otel olacan dnerek yllar boyunca otel personeliyle gelitirdii
ilikilerinden yararlanmaya karar vermiti. abasnn baanl olduunu
grmekte gecikmedi. Tanaka ile ayn meslek dnda otel konusunda
ayn zevki paylatklann renince glmsedi.
Bu gerekten ansl bir olayd. Boston Ritz Carlton'da sk sk kald
iin oteldeki ilikileri ok iyiydi. Bir iki stkapal sorudan sonra ok
yararl bilgiler elde etmiti. Tanaka da kendisinin kulland kiralk araba
irketinden yararlanmt. Kentin en iyisi olduundan bunda aacak bir
ey yoktu aslnda. kinci olarak, otelde en az bir gece daha kalacakt.
Ve son olarak da, o gn le yemei iin Ritz Cafe'de iki kiilik rezer
vasyon yaptrmt.
Sterling hemen ie koyuldu. Epey kalabalk olan lokantann metr
doteline telefon ederek Bay Yamaguchi'nin salonun uzak kesinde
oturtulmasn garantiledi. Ondan birka santim berideki ke masa da
Bay Sterling Rombauer'e ayrlacakt. Kiralk araba irketinin sahibine
bir telefon Bay Yamaguchi'nin srcsnn adyla urayaca yerlerin
kendisine bildirilmesini salamt.
irket sahibi telefonda, "Bu Japon epey varlkl olmal," dedi. "zel
bir jetle geldi. Hem yle klster jetlerden biriyle deil."
Havaalanna bir telefon Sushita'nn Gulfstream jetinin alanda oldu
unu renmesi iin yeterliydi. Sterling uan numarasn da ald. Was-
hington'da FAA'daki bir tandna telefon edip uan numarasn verin
ce jetin ne zaman ve nereye gidecei konusunda bilgi verilecei sz
n de almt.

100
Otel odasndan kmadan bu kadar i beceren Sterling le yeme
ine daha zaman olduunu grnce hemen kardaki Burberry maa
zasndan birka gmlek sattn almaya gitti.

Sean hastane kafeteryasnn plastik iskemlelerinden birine otur


mu, ayaklann ileri uzatmt. Sol dirsei masaya dayal, enesi avu-
cundayd, sa kolu iskemlenin arkasndan aa sarkyordu. Bir gece
nce Janet'in balkondan odasna girdii zamanki ruh hali iindeydi
yine. O sabah bir gn ncesinden farksz gemi, Forbes'in allma
yacak kadar dmanca bir yer olduu inancn glendirmiti. HIroshi
kt bir dedektif gibi ardndan ayrlmyordu. Sean beinci katta bulun
mayan bir gereci kullanmak iin altnc kata her knda Japonu gr
yordu. Ona taknca HIroshi sanki Sean bir moronmu da baktn anla-
mayacakm gibi ban evirmiti.
Sean saatine bakt. Janet'le yarmda bulumay kararlatrmlard.
Saat on iki otuz beti ve hastane personeli yanndan akp geiyordu,
ama Janet grnrlerde yoktu. Sean aa parka inip arabasna atlad
n ve arkasna bakmadan oradan uzaklatn hayal etti. Ama tam o
anda Janet ieri girdi ve kz grmek bile onu neelendirmeye yetti.
Janet, MiamI llerine gre hl beyaz saylrsa da, bir iki gn
iinde hafif pembelemi denebilirdi. Sean onu hi bu kadar iyi grme
miti. Janet'in masalann arasndan salnarak yaklamasn seyrederken
onu kendisiyle kalmaktan uzak tutan eyi konuup zmleyeceini
umdu.
Kz doru drst bir selam bile vermeden karsna oturdu. Kolu
nun altnda katlanmam bir Miami gazetesi vard. Sean onun oday bir
ku gibi dikkatle szdn grnce heyecanl olduunu anlad.
"Janet, casus filmi evirmiyoruz," dedi. "Sakin ol."
"Ama ben casusluk yapyormuuz gibi hissediyorum kendimi.
Sabahtan beri gizli iler eviriyor, kuku uyandrmamak iin rpmyo
rum. Ama herkesin yaptm bildii gibi bir duygu var iimde."
"Kendime ortak olarak ne de amatr semiim ama," diye aka etti
Sean. Sonra ciddileerek, "Byle gergin olursan bu ii beceremeyiz,
Janet," dedi. "Daha iin bandayz. Yaplacaklar yanrida hibir ey yap
m saylmazsn. Ama dorusunu sylemek gerekirse seni kskanyo
rum. Sen hi olmazsa bir ey yapyorsun, oysa ben sabahmn byk

101
bir bimn yerin dibinde farelere Forbes proteinleri zerk ederek
geirdim. Ve o ide de ne bir heyecan var, ne de esrarl bir ey. Buras
beni ldrtacak diyorum sana."
"Ya kristallerin?" diye sordu Janet.
"O ii bile bile yavalatyorum. ok hzl gitmeye balamtm. Ne
kadar ilerlediimi onlara bildirmeyeceim. Bytece aratrma almam
iin zaman gerekirse, almadm halde onlara gsterecek bir ey ola
cak elimde. Sen neler yaptn bakalm?"
"Fazla bir ey deil. Ama bir balang yaptm. Dosyalardan birinin
fotokopisini kardm."
"Sadece bir tane mi?" Sean'in dkrklna urad belliydi. "Bir
tek dosya iin mi bu heyecann?"
"Beni zorlama. Bu i benim iin kolay deil."
"Sana sylemitim de demeyeceim. Asla. Ben yle ey syle
mem."
"Kes sesini." Janet masann altndan gazeteyi uzatt. "Ben elimden
geleni yapyorum."
Sean gazeteyi masann stne koydu, ap iinden ktlan kar
d. Gazeteyi bir yana itti.
"Sean!" Janet kaamak baklarn odada dolatrd. "Biraz daha dik
katli davranamaz msn?"
"Dikkatli olmaktan bktm." Sean dosyay incelemeye koyuldu.
"Benim iin olsa bile mi? Burada benim katmdan insanlar olabilir.
O fotokopileri sana benim verdiimi grebilirler."
"Sen insanlar ok nemsiyorsun," dedi Sean dalgn bir sesle. "n
sanlar senin sandn kadar dikkatli deillerdir. Bu Louis Martin'in dos
yas Memorial'dan gelen raporlardan baka bir ey deil. Bu vaka tarih
esiyle ilk muayene raporunu ben yazmtm. Nrolojideki tembel herif
olduu gibi kopya etmi."
"Nasl anladn?"
"Kullanlan szcklerden. Ben yazdklarm kimin okuyup kimin oku
madn anlamak iin zel baz deyimler kuiianmm. Kendi kendime
oynadm bir oyun ite. Tbbi bir raporda kimse onlar kullanmaz.
Raporda gerekler verilmelidir, vanlan yarglar deil."
"Kopya en yksek dalkavukluk biimi olduundan bundan mem
nun olmalsn sannm."
"Burada tek ilgi eken ey ila tedavisi. MB-300M ve MB-303M
adnda iki kodlu ila veriliyor."

102
"Helen Cabot'un bilgisayar dosyasnda grdm kodlar," diye
Janet bilgisayardan ald bilgileri yazd kd uzatt.
Sean dozaja ve veri sklna bakt.
"Sence nedir?" diye sordu Janet.
"Hibir fikrim yok. rnek alabildin mi?"
"Henz alamadm. A m a nerede saklandn rendim. zel bir
dolapta kilitli ve anahtar da bahemirenin boynunda asl."
Hl dosyay nceleyen Sean, "Bu ilgin ite," dedi. "laca adam
buraya yatar yatmaz balamlar."
"Helen Cabot'da da yle oldu."
'Tedaviye bu kadar abuk talamak biraz garip," dedi Sean. "Eer
bu ilalar genel bir baklk uyarcs deilse. Yeni tip bir ila olamaz."
"Neden?"
"O zaman bunu FDA'nn onaylamas gerekir. Bu onaylanm bir
ila olmal. Nasl oldu da yalnz Louis Martin'in.dosyasn alabildin?
Helen Cabot'unkini neden almadn?"
"Martin'inkini almam bile bir ans oldu. Cabot'a u anda bir mda
hale yaplyor, Kathieen Sharenburg ise biyopside."
"Demek bu insanlar imdi ikinci kattalar? Hemen stmzde, yle
ml?"
"yle sannm."
"Belki de yemek yerine yukary bir dolasam daha iyi olacak. Te
his ve tedavi blmlerindeki o karkl dnrsen dosyalar ortalkta
dolayordur. Belki de bir gz atabilirdim."
"Senin olman benden iyidir," dedi Janet. "Bu ide daha usta oldu
undan hi kukum yok."
"Senin iini elinden alyor deilim. teki iki dosyann fotokopileriyle
eklenecek dier raporlar mutlaka istiyorum. Bir de bugne kadar
medulloblastomas olup da tedavi ettiklerinin listesini. Aynca o kod adl
ilatan rnek stiyorum. Birinci ncelii ona vermelisin. O ila ne kadar
abuk elime geerse o kadar iyi olur."
"Elimden geleni yapacam," dedi Janet. Martin'in dosyasnn foto
kopisini karmann bile ne kadar zahmetli olduunu bildiinden
Sean'in btn istediklerini szn ettii bu hzla ele geirmesinin ola
naksz olduuna inanyordu. Ancak bu kayglarn Sean'e syleyecek
deildi. Onun birdenbire her eyi brakp Boston'a dneceinden korku
yordu.
Sean ayaa kalkt. Janet'in omuzlann tuttu. "Bunun senin iin

103
kolay olmadn biliyorum. Ama yine de fikrin senden ktn unutma,"
Janet, Sean'in elini tuttu. "Bunu yapabiliriz."
"nek Saraynda grrz. Saat drtte orada olursun sanrm. Ben
de o saatte dnmeye alacam."
"Grrz."
Sean kafeteryadan sonra merdivenlerden ikinci kata kt. Binann
gney uundayd. kinci kat bekledii gibi ok kalabalk ve hareketliydi.
Tehis radyolojisi dnda radyasyon tedavisi de orada yaplyordu; ayn-
ca ameliyatlar ve yatakta yaplamayacak mdahaleler de orada yapl
maktayd. Sean hastalar tayan tekerlekli sedyeler arasndan glkle
geiyordu. Bir dizi sedye zerinde hastalar koridorun duvar boyunca
beklemekte, hastane giysileri iinde baz hastalar sralarda oturmaktay
dlar.
Sean yryen hastalara ve hastane personeline arparak ana kori
dorda her iki taraftaki odalara bakarak yryordu. Radyoloji ve kimya
solda, tedavi odalan ve ameliyathaneler sadayd. Helen Cabot'a yap
lan kan temizlenmesinin uzun srdn bildii iin nce onu bulmak
istiyordu. Dosyasna bakmann yansra bir de merhaba diyecekti.
Sean kemerine lastik turnikeler takl bir hematoloji teknisyeni
grnce ferezisin nerede yapldn sordu. Kadn Sean'i yan koridorlar
dan birine sokup iki oday iaret etti. Sean kadna teekkr edip kaplar
dan birini at. erde bir sedyede erkek bir hasta vard. Sean kapy
kapatp dierini at. Daha eikten tanmt hastay: Helen Cabot.
Odada ondan baka kimse yoktu. Sol kolundaki giri ve k tple
rinden kan elementlerini ayran bir makineden geiriliyor, lenfasitler
aynlp kan yine vcuduna geri veriliyordu.
Helen sargl ban Sean'den yana evirdi. Genci tiemen tanyp
glmsemeye alt. Ama iri yeil gzleri yala doldu,
Sean onun genel grnnden ve renginden durumunun ok
arlatn gryordu. Geirdii nbetler kendisini ok ypratmt.
Yzn kzn yzne yaklatnp," Seni grdme sevindim," dedi.
"Naslsn?"
"ok g," dedi Helen. "Dn bir biyopsi daha yaptlar. Hi iyi deil
di. Tedaviye baladklarnda ktleeceimi sylemilerdi, yle de
oldu. Ama inancm kaybetmememi sylediler. ok g. Baanlanma
dayanamyorum. Konumak bile canm actyor."
"Dayanmak zorundasn," dedi Sean. "Her medulloblastoma h.-stas-
n iyilemeye doru bu aamalardan geirdiklerini asla aklndan kar
ma."
"Ben de hep bunu hatriatyorum kendi kendime."
"Her gn seni grmeye geleceim. Bu arada, dosyan nerede?"
"Sannm bekleme odasnda." Helen eliyle ikinci bir kapy iaret etti.
Sean kadnn omzunu okayp koridora alan bir kaps da olan bekle
me odasna girdi. Bir masa zerinde Helen'in dosyas duruyordu.
Sean dosyay alp kartrd. Martin'in dosyasndaki ilalar burada
da kullanlmt: MB-SOC ve MB-303C. Dosyann bana dnnce Bos
ton'dan gnderilen evrak arasnda kendi raporiannn olduunu da gr
d.
Sean tam laboratuvar raporunda dondurulmu kesit testinin yaplp
yaplmadn aryordu ki, koridor kaps birden ylesine bir iddetle al
d ki, kap kolu duvardan bir para kire kopard.
Sean ard. Dosyay nndeki masaya brakt. Karsnda Marga-
ret Richmond duruyordu. Sean onun Dr. Mason'un odasna yle grl
tyle giren hemire blm mdr olduunu biliyordu. Kadnn byle
dramatik giriler yapma huyu olmalyd.
"Burada ne iin var?" diye sordu kadn. "O dosyayla ne yapyor
sun?" Yuvarlak yz fkeyle arplmt.
Sean alayc bir yant verecekken vazgeti.
"Bir arkadar ziyarete geldim," dedi. "Bayan Cabot, Boston'da has-
tamd."
"Onun dosyasna bakmaya hakknz yok. Hasta dosyalan gizli bel
gelerdir, ancak hastann ve doktortann grebilecekleri bir eydir. Bu
konuda sorumluluumuzu ok ciddiye alrz biz."
"Hastann buna izin vereceinden eminim," dedi Sean. "Belki de
yan odaya girip bir sorsanz..."
"Burada doktorluk yapmyorsunuz," diyen kadn Sean'i duymazlk
tan geldi. "Burada sadece aratrmac olarak bulunuyorsunuz. Bu hasta
nede istediinizi yapma hakknz olduunu dnmekle gsterdiiniz
kstahlk asla balanamaz."
Sean, Bayan Richmond'un o m z u arkasnda tandk bir yz grd.
Robert Harris. Birden ne olduunu anlad. Herhalde ikinci kat kamerala-
nndan birisi onu yakalamt. Harris durumu Richmond'a bildirmi son
ra da kendisi gelmiti.
e Robert Harris'in kartn ve kadnn saduyuya arsn duy
mazdan geldiini gren Sean sertleme drtsne daha fazla hakim
olamad.
"Bu ii yetikin birer insan gibi tartamayacanza gre ben ara
trma binasna dnyorum," dedi.

105
"Kstahln durumu daha da ktletiriyor," diye kekeledi kadn.
"Olmaman yere giriyorsun, mahremiyete tecavz ediyorsun ve piman
lk gstermiyorsun. Harvard niversitesi yneticilerinin seni kurumlan-
na almalarna atm dorusu."
"Size bir sr syleyeyim," dedi Sean. 'Terbiyemden o kadar da etki
lenmi deillerdi. imdi oturup sizlerle sohbet etrhek isterdim ama ne
yazk ki, Forbes'de alanlarn oundan daha ho kiilikleri olan fare
dostlanma dnmem gerek artk."
Sean kadnn yznn morardnt grd. Kendisini bkma raddesi
ne getiren gln olaylardan birisiydi bu da. Bu nedenle Miami Dolp-
hins futbol takmnda rahata bek oynayabilecek bu kadn kzdrmak
tan sapk bir zevk alyordu.
"Polis armadan nce k git buradan!" diye bard Bayan Rich-
mond.
Sean polis armann ilgin olabileceini dnd. Zavall bir ni
formal aceminin suunun hangi kategoriye girdiini bulmaya almas
n hayal edebiliyordu. Haberi gazetelerde grr gibiydi: Harvard'l staj
yer hastasnn dosyasna bakt!
Sean bir adm ilerledi, yzn kadnn yzne yaklatrd. "Beni
zleyeceinizi biliyorum, ama ne yazk ki, gitmem gerek."
Harris de kadn da onu hastane ve aratrma binalann birletiren
yaya kprsnn bana kadar izlediler. Yol boyunca da gnn genle
rinin ne kadar dejenere oiduklan hakknda yksek sesle konumular
d.
Sean kprden geerken bundan sonra, burada kalrsa, medullob
lastoma almalanna ilikin klinik bilgi iin artk Janet'e gvenmek
zorunda olduunu dnyordu.
Beinci kattaki iaboratuvarna dnnce dt o gln duruma
duyduu fke ve aresizlikten kurtulmak iin kendini ie verdi. Yukarda-
ki bo oda gibi Helen'in dosyasnda da yle saklanacak bir ey yoktu.
Ama sakinleirken hemirenin bir noktada hakl olduunu da kabul
etmek zorunda kald. Forbes zel bir hastaneydi. Boston Memorial gibi
retim hastanesi deildi. Helen'in dosyas burada gizliydi. Ancak yle
olsa bile, Bayan Richmond'un fkesi onun bu kk suuyla hi de
orantl saylmazd.
Sean her eye ramen aradan bir saat gemeden kristal retme ii
ne kendini kaptrmt. Bir tp tavandaki a tutup bakt bir srada .
gzucuyla bir kprt grd. lk gnn olay tekrarlanyordu. Kprt yine
merdiven tarafndan gelmiti.

- 1 0 6 -
o yana bakmadan kalktr, sanki alaca bir ey varm gibi depo
odasna doru yrd. Depo ana koridora aldndan hareketi grd
merdiven boluunun aksi merdivene kadar kotu sonra.
Bir kat aa indi, drdnc katn teki ucuna kadar bir daha ko
tu. Ayaklarnn ucuna basarak beinci kata doru merdiveni kt. Tam
da tahmin ettii gibi Hiroshi kap camndan ieri bakyordu. Sean'In
depodan hl dnmemi olduuna at belliydi.
Sean kalan birka basama hi ses karmadan kp Hiroshi'nin
tam arkasnda durdu. Sonra olanca sesiyle bard. Merdiven boluun
da yanklanan sesine kendisi de amt.
Birka Chuck Norris dv sanat filmi grm olduu iin Hiros
hi'nin gdsel olarak bir karate eytanna dnmesinden korkmuyor da
deildi. Ama Hiroshi neredeyse yere ylp kalacakt. Kap kolunu tut
makta olan eli onu devrilmekten korumutu.
Hiroshi ne olduunu anlayacak kadar kendini toparladktan sonra
kapdan bir adm uzaklap bir aklama mrldand. Ama ayn zamanda
geri geri de yrmeye balamt. Aya ilk basamaa deince hemen
dnp koa koa yukan kt, gzden kayboldu.
Sean arkasndan yrd, amac adam izlemek deil. Dr. Deborah
Levy'yi aramakt. Hiroshi'nin bu casusluk havalanndan bkmt. Labora-
tuvar yneticisi olduundan bu konuyu en iyisi Dr. Levy ile konumaly
d.
Doruca yedinci kata, Dr. Levy'nin odasna gitti. Kap aralkt. Ba
n uzatnca iersinin bo olduunu grd.
Sekreterlerde kadnn nerede olduunu bilmiyorlard; Sean'e an
aygtyla aratmasn salk verdiler. Sean onun yerine altnc kata inip
Mark Halpern'I buldu. Mark her zaman olduu gibi lekesiz beyaz nl
iindeydi. Sean onun nl her gn ykayp tlediini tahmin edi
yordu.
"Dr. Levy'yi aryorum," dedi.
"Bugn burada deil," dedi Mark. "Sana yardm edebilir miyim?"
"Daha sonra gelecek mi?"
"Bugn gelmez. Atlanta'ya gitti. i iin ok sk seyahat eder."
"Ne zaman dnecek?"
"Kesin bilmiyorum ama yarn ge saatte sanrm. Dnnde Kay
VVest'teki kuruluumuza uramaktan sz etmiti."
"Orada genellikle ok kalr m?"
"Epey. Forbes'den olan bazlarnn oraya gitmeleri gerekirdi ama

107
ii braktlar. Onlarn yokluu Dr. Levy'yi g duruma soktu. Gidenlerin
yerine yenilerini bulamadn sanyorum."
"Dndnde ona kendisiyle konumak istediimi syle," dedi
Sean. Forbes'in personel sorunu onu hi mi hi ilgilendirmiyordu.
"Yapacam bir ey olmadndan emin misin?"
Sean bir an Hiroshl'nin garip tutumu hakknda Mark'la konumay
dndyse de, sonra vazgeti. Yetkili biriyle konumas gerekirdi.
Mark'n yapabilecei bir ey olamazd.
fkesini dindirecek bir yant alamaynn aresizlii iinde labora-
tuvanna dnmek zere yrd. Tam kapsna gelmiti ki, Mark'a sor
mak istedii bir ey olduunu anmsad.
Kk odaya dnp teknisyene hastanedeki patologlarn aratr-
maclala ibirlii yapp yapmadklann sordu.
"Zaman zaman," dedi Mark. "Dr. Barton Friedburg patolojik bir
yorum getiren baz aratrma yaynlanna katlmtr."
"Nasl biridir?" diye sordu Sean. "Dost mu dman m? Burada
insanlar ya biri oluyor, ya dieri."
"Kesinlikle dost. Ayrca senin dmanl ciddi ve youn ii olmayla
kartrdn da sanyorum."
"Onu arayp bir iki soru sorabilir miyim sence?"
"Elbette."
Sean laboratuvarna indi, cam blmedeki telefondan Dr. Frled-
burg'u arad. Patolog hemen telefona gelince bunu iyi bir iaret olarak
kabul etti.
Kendini tantp bir gn nce Helen Cabot'a yaplan biyopsinin
sonucunu sordu.
"Bir dakika." dedi Dr. Friedburg. Sean onun laboratuvannda biriyle
konutuunu duydu. Adam az sonra, "Helen Cabot diye birinden her
hangi bir biyopsi paras gelmedi," dedi.
"Ama dn biyopsi yapldn biliyorum."
"Para temel tehis blmne gitmi," dedi Dr. Friedburg. "Bilgi
iin oray aramalsnz. O tr eyler bu laboratuvardan gemez."
"Orada kime sorabilirim?"
"Dr. Levy'ye. Paul ile Roger'in gitmelerinden bu yana laboratuvann
banda o var. rnekleri kime yaptrdn bilmiyorum, ama biz deiliz."
Sean telefonu kapatt. Forbes'de hibir ey kolay grnmyordu.
Herhalde Dr. Levy'ye Helen Cabot'u soracak deildi. Kadn hele Bayan
Richmond'dan Helen'in dosyasna baktn rendikten sonra neyin
peinde olduunu hemen anlard.

108
Sean, Forbes proteinden kristal retme iine dnd. inden hepsi
ni pe atas geliyordu.

'.j ' *


Janet iin leden sonra abuk gemiti. Hastalarn tedavi ve te
his testlerine gelip gitmeleriyle karsnda srekli olarak btn bunlan
dzene sokma sorunu vard. Ayrca baz karmak tedavi protokollan
dakik bir zamanlama ve dozaj gerektiriyordu. Ancak Janet bu hummal
almas arasnda hastalarn hemire kadrosuna nasl datldklann
da renmiti. Fazla bir zahmete girmeden Helen Cabot, Louis Martin
ve Kathieen Sharenburg'un ertesi gnk hemireleri olmay baarmt.
Kendisi her ne kadar el srmemise de, o gnn medulloblastoma-
l hastalarna verilecek kodlu ilalarn hemirelere teslim edilmesini gr
mt. Hemireler ilalan alp rngalara doldurmak zere ecza odas
na gidiyorlard. MB-300 lOcc.lik, MB-303 5 cc.lik ielerdeydi. ielerin
herhangi bir zellii yoktu.
Sabah olduu gibi leden sonra da bir kahve molas veriliyordu.
Janet molasnda tbbi kayt odasna indi. Orada Tim'e yapt oyunu tek
rarlad. Melanie Brock adndaki gen bir ktphaneciye kendisinin yeni
geldiini ve Forbes sistemini renmek istediini syledi. Bilgisayara
yabanc deildi ama biraz yardm edebilirse ok memnun olacakt.
Janet'in ilgisinden etkilenen gen kz tbbi kayt brosunun giri kodu
nu kullanarak Janet'e dosyalama sistemlerini gsterdi.
Janet bilgisayar banda yalnz kalnca koutaki medulloblastoma
vakalann ekrana armak iin T-9872 ifresini kulland. Bu kez kars
na baka bir liste kmt. Son on ylda kaytl otuz sekiz vaka vard
burada. Listede o anda hastanede bulunan be vaka yoktu.
Janet son zamanlarda bir art olduunu hissederek bilgisayardan
vakalar yllara gre bir grafik olarak kyaslamasn istedi. Grafikteki
sonular ok artcyd.

lk sekiz ylda be medulloblastoma vakasna karlk son iki ylda


tam otuz vaka grlmt. Janet bu art ilgin bulduysa da, birden
Forbes'in hastaln tedavisinde son iki ylda baarl olduunu hatrlad.
Basan beraberinde yeni hastalar getirmiti. Artn nedeni herhalde buy
du.
Bu kez ya ve cinsiyete gre bir aynm istedi. S o n otuz vakada

109
erkekler ounluktayd: yirmi alt erkek ve yedi kadn. Daha nceki be
vakada ise, kadn iki erkek vard.
Janet hastalarn yalanna baknca ilk be vakada yirmi yanda bir
kii olduunu grd. Dierleri on yatn altndaydlar. S o n otuz vaka
da ise, on yan altnda yedi, onla yirmi ya arasnda iki vaka vard.
Dier yirmi drt vaka ise yirmi yan stndeydi. ,
Sonulara baknca ilk bein tehisten sonraki iki yl iinde ldkleri
ni grd. U birka ay sonra lmlerdi. Son otuz vakada ise, yeni
tedavinin etkisi arpc bir biimde kendini gsteriyordu. Otuz hasta
nn hepsi de yayorlard ve bunlardan nn tehislerinden bu yana
yaklak iki yl dolmutu.
Janet bilgiyi Sean'e iletmek iin aceleyle not ald.
Ondan sonra listeden rastgele bir ad seti. Donald Maxv^/ell. Onun
dosyasn ekrana getirdi. Kaytl bilgileri gzden geirirken ok zetlen
mi olduunu grd. Hatta bir de not vard: Daha fazla bilgi iin fiziksel
izelge dosyasna bakn.
Janet ie ylesine dalmt ki, saatine gz iliince dehetle dorul
du. Kahve molas zaman bitmiti bile.
Hemen bilgisayardan otuz sekiz vakann yalarn, cinsiyetlerini ve
hastane numaralann kt olarak ald. Yazcdan kd kopanrken her
an birinin ne yaptn soracandan korkuyordu. Neyse ki, ona dikkat
eden olmamt.
Janet katna dnmeden nce Melanie'yi bulup son bir soru sordu.
Kz fotokopi makinesinin bandayd.
'Taburcu olmu bir hastann hastane dosyasn nereden bulabili
rim?"
"Bizden istersin," dedi Melanie. "Hemire blmnden alacan yet
ki belgeni getirmen yeterlidir. Ondan sonra on dakika srer. Dosyalar
her iki binann altnda uzanan depodadr. ok etkin bir sistemdir. Hasta
lar klinik tedavi iin bavurduklarnda dosyalar gerekebilir. Ynetimde
de bunlardan fatura falan gibi iler iin yararlanrlar." Kz duvara gm
l n caml kk yk asansrn gsterdi. "Bunlarla yukan getirtiriz."
Janet kza teekkr edip hzl admlarla asansrlere doru yrd.
Yetki ii cann skmt. Kendini ele vermeden bunu almann bir yolu
yok gibiydi. Bu konuda belki Sean bir eyler dnebilirdi.

Sterling dorusu gnnden ok memnundu, Boston'da Federal

110
\
Sokandaki Franklin Bankasnn asansrnde st kata karken kendi
kendine glmsemekteydi. Az aba gerektiren ok kazanl mkemmel
bir gn geirmiti. Ve keyifli bir yapmann karlnda ok esasl bilgi
ler dte edinmiti.
Rrtz'dek yemek kusursuz gemiti, fele metrdotel'byk yemek
salonunun deposundan bir ie Meusault da getirince. Sterling, Tanaka
ile korluunun femen yannda olduundan, nne at gazetesinin
ardndan konumalannn ounu rahata dinleyebilmiti.
Tanaka'nn konuu Baklk Tedavisi irketinden bir personel
yneticisiydi. Genentech irketi satn aldktan sonra fazla bir deiiklik
yapmamt. Sterling, Tanaka'nn masann stne brakt beyaz zarfta
ka para olduunu bilmiyorsa da, acjamn bunu elabukluuyla ceketi
nin cebine ndiriine tank olmutu.
Sterling'in duyduu eyler ok ilginti. Sean ile dier ortaklan Ba
klk Tedavisini yepyeni bir giriime sermaye salamak iin satmlard.
Tanaka'nn adam yzde yz emin deildi ama yeni irketin de biyotek-
noloji zerine olacandan emindi. irketin adn ya da ne retme niye
tinde olduunu bilmiyordu.
Sean ile arkadalan sermayelerinin yetmediini anlaynca irketin
kurulmas gecikmiti. Kendisini de yeni irkete katlmaya ardklarn
dan biliyordu bunu. Bir sre sonra iin sermaye bulunana kadar ertelen
diini bildirmilerdi. Adamn bunu sylerken ses tonundan, Sterling
onunla yeni ynetim arasnda bu gecikme nedeniyle bir srtme k
m olduunu hemen anlad.
Adam son olarak da ek sermayeyi salayacak olan Franklin Banka
snn bu ile uraan memurunun adn vermiti. Sterling'in Franklin'de
tandklar vard ama Herbert Devonshire bunlarn arasnda deildi.
Ancak imdi onu grmeye gittiinden yaknda o da tandklan arasna
katlacak demekti.
Sterling yemekte Tanaka'y yakndan izleme frsatn da elde etmi
ti. Japon karakteri ve kltr konusunda ok ey bilen Sterling, Tana
ka'nn performansna baylmt. Gsteriteki o kusursuzluluu ve sayg
s nedeniyle, onun karsndaki insana duyduu horgry bu ilerde
pimemi bir Amerikalnn anlamas, olanakszd. Ama Sterling bu belli
belirsiz izleri hemen seebilmiti.
Sterling'in, Tanaka'nn Herbert Devonshire ile konutuklarn duy
mas olanakszd. Bunu aklna bile getirmemiti zaten. Ancak Bay
Devonshire ile konuurken konuyu bildiini ima etmesi iin bu konu-

111
mann nerede yer aldn bilmesi gerekiyordu. Bu nedenle araba kirala- '
ma irketine Tanaka'nn srcsne kendisini aramas iin mesaj brak-
. mt. irket mdr sonra da bu bilgiyi Sterling'in srcsne iletmiti.
Sterling bilgiyi aldktan sonra gzde bir bar olan City Side'a gitmi
ti. Tanaka'nn onu yemekten hatrlayabilecei riski varsa da. bu kumar
oynamaya karar vermiti. Zaten yanlanna fazla yaklaacak deildi.
Tanaka ile Devonshire' uzaktan izlemi, bann neresinde oturduklanna
ve ne smarladklanna dikkat etmiti. Tanaka'nn bir telefon etmek iin
bir ara adamdan izin istediini de grmt.
imdi bu bilgilere sahip olarak Devonshire'n karsna kabilece
inden emindi.
Hi kukusuz bankacnn youn programndan etkilenmesi iin
uygun bir sre bekletildikten sonra Bay Devonshire'n gayet lks odas
na alnd. Bay Devonshire parlak plak kafal, tel ereveli gzlkl,
tutucu giyimli, ufaktefek bir adamd. Sterling'in elini skmak iin masas
nn ardnda ayaa kalkt. Sterling'in tahminine gre boyu bir elliden faz
la olamazd.
Sterling kartlarndan birini uzatt. Her ikisi de oturdular. Bay
Devonshire kart sumeninin ortasna koyup kenarlanna paralel olarak
dzeltti. Sonra ellerini kavuturdu.
Boncuk gzlerini Sterling'e evirerek, 'Tantmza memnun
oldum. Bay Romtauer," dedi. "Franklin Bankas size nasl bir hizmette
bulunabilir?"
"Ben Franklin'le ilgilenmiyorum," dedi Sterling. "Ben sizinle ilgileni
yorum, Bay Devonshire. Sizinle bir i ilikisi kurmak istiyorum."
"Bizim dsturumuz hep kiisel hizmet olmutur," dedi Herbert
Devonshire.
"Hemen konuya gireceim. Sizinle ortak kanmz iin gizli bir ir
ket kurmak istiyorum. Benim ihtiyacm olan baz bilgiler var, amirlerini
zin bilmemesi gereken bilgiler."
Herbert Devonshire yutkundu, Ama baka brr hareket yapmad. '
Sterling eilerek adamn gzlerinin iine bakt. "ok basit. Bugn le
den sonra pek de i evrelerinden saylmayan City Side barnda Bay
Tanaka Yamaguchi adnda biriyle bulutunuz. Bir votka smarladktan
sonra Bay Yamaguchi'ye baz bilgiler verdiniz... ki bu, yasad deilse
de, i ahlak asndan biraz kukuludur sanrm. Ksa bir sre sonra
Sushita Sanayinin Boston Bankasndaki hesabndan byk bir para
- Franklin Bankasna aktarld ve parayla zel olarak sizin ilgileneceiz
talimat verildi."

112
^ Herbert'in yz bembeyaz kesilmiti.
"Benim i dnyasnda ok geni ilikilerim vardr," dedi Sterling.
Arkasna yasland. "Sizi bu ok yakn ve hi bilinmeyen insanlar arasna
katmak isterim. Zaman ilerledike birbirimize yararl bilgiler vereceimiz
den hi kukum yok. Sorum u; Bize katlr msnz? Tek ykmll
nz size verdiim haberin kaynan asla aklamamanz olacak."
' Y a katlmazsam?" diye Herbert atallam bir sesle sordu.
"Sizinle Bay Yamaguchl hakkndaki bu bilgiyi, Franklin'deki gelece
iniz konusunda sz sahibi olan insanlara aktaracam."
"Bu antaj ama," dedi Herbert.
"Ben buna serbest ticaret derim. Ve giri cretiniz olarak sizden
Bay Yamaguchi'ye ortak bir tandmz olan Sean Murphy hakknda
tam olarak neler sylediinizi bilmek istiyorum."
"Kstahlk bu!"
"Ltfen bu grmemizi basit pozlar taknarak datmayalm derim
ben. Aslnda kstahlk sizin yaptnzd. Bay Devonshire. Sushita Sana
yi gibi bir mteriyi bankaya ekmi olmaktan elde edeceiniz kar kar
snda benim istediim ok kk bir bedeldir. Ve size gelecekte yarar
l olacam da garanti ederim."
"ok az bir bilgi verdim. Tmyle nensiz bir ey."
"Eer buna inanarak rahat etmek istiyorsanz, bu sadece sizin bile
ceiniz bir ey."
Bir duraklama oldu. ki adam antika maun masann geniliinden
baktlar birbirlerine. Sterling beklemekten mutluluk duyuyordu.
"Ben sadece Bay Murphy ile birka arkadann yeni bir irket kur
mak zere kredi aldklarn syledim. Herhangi bir rakam vermedim."
Y e n i irketin ad?"
"Onkojen."
"Ne retecekmi?"
"Kanserle ilgili salk rnleri. Hem tehis hem tedavi iin."
"Zaman erevesi?"
"Hemen," dedi Herbert. "Birka ay iinde."
"Baka? Bu bilgiyi kontrol etme yollanm olduunu sylemek ste
rim."
"Hayr."
"Eer bilerek gerekleri saptrdnz renirsem, bunun sonucu
ibirliine yanamamsnz gibi olacaktr," diye uyard Sterling.
Sonra ayaa kalkt. "Byle zorlanmann rahatszlk verici olduunu

113 Terminal / F: 8
biliyorum," dedi. "Ama size minnettar olduumu ve borcumu her
zaman dediimi bilmenizi isterim. Beni istediiniz zaman arayabilirsi
niz."
Sterling asansrle aa inip bekleyen arabasna yrd. Src
s kaplar kilitlemi uyukluyordu. Sterling arabaya binince FAA'daki
dostunu arad. "Seyyar telefondaym," diye uyard arkadan.
"Ku sabaha umaya hazrland," dedi a d a m . '
"Nereye?"
"Miami'ye."

Sean ban yatak odasndan ieri sokunca Janet," Ne diyorsun


bakalm?" diye sordu. Janet onu Miami Beach'te kiralad daireyi gr
mesi iin getirmiti.
Sean oturma odasna dnerek, "Harika," dedi. "Bu renklere fazla
dayanabileceimi sanmyorum ama Florida'ya benziyor hi olmazsa."
Duvarlar parlak sar, hal yeil, tropik iek desenli yastkii mobilyalar
beyaz bambuydu.
"Sadece iki aylk. Banyoya gel de okyanusa bak."
Sean jaluzinin arasndan bakt. "te orada! Eh, artk grdm diyebi
lirim." ki bina arasnda darack bir deniz paras grnyordu. Gne
batm olduu iin kararan havada su maviden ok griydi.
"Mutfak da kt saylmaz," dedi Janet.
Sean kzn ardndan mutfaa girdi, Janet dolapian ap kapkaca
gsterdi. Hemire niformasn karmt, ayanda darack bir ort,
stnde darack bir yanm bluz vard. Sean onu byle yan giyinikken
ok seksi bulurdu. Hele tencerelerini gstermek iin eilmiken. Dn
mek bile gleiyordu.
Janet doruldu. 'Yemek de yapabileceim."
"ok iyi." Sean'in kafasnda ok daha baka temel itahlar vard.
Oturma odasna dndler.
"Beendim," dedi Sean. "Hemen bu akam tanmaya haznm."
"Dur bakalm. Umarm sana buraya birlikte yerleeceimiz izlenimi
ni vermemiimdir. Konuacak ciddi konularmz var. Buralara kadar gel
memin nedeni bu zaten."
"nce bu medulloblastoma iini halletmeliyiz."
"kisinin ilikili olduunu sanmyordum."

114
\
"yle demek istemedim," dedi Sean. "u anda Forbes'deki rolm
ve burada kalp kalmamam dnda bir ey dnmem ok g. Kafam
baka ie veremiyorum. Bunu anlarsn sannm."
Janet gzlerini yuvarlad.
"stelik alktan lyorum," diyerek glmsedi Sean. "A olduum
zaman konuamadm bilirsin."
"Bir dereceye kadar sabrl olurum. Ama ciddi olarak konumaya
ihtiyacm olduunu unutman istemiyorum. Yemee gelince, emlak
bana Collins Caddesinde ok popler bir Kba lokantas olduunu sy
lemiti."
"Kba m?"
"Et ve patatesten fazla uzaklamadn bilirim, ama hazr Florl-
da'ya gelmiken biraz serven yaayabiliriz bence."
"Aman aman," diye mrldand Sean.
Lokanta yaknda olduu iin Sean'In arabasn parkta brakp elele
yrmeye baladlar. Okyanusu gremiyorlarsa da. yeni yaplm bir
dizi binann te tarafndan dalgalarn grlts duyuluyordu.
Sokaklar insan doluydu, kimi kap nnde oturmu, kimi tekerlekli
patenle dolayor, kimi arabasyla piyasa yapyordu. Arabalarn stereola
r ylesine almt ki, yanlarndan geerken titreimi gslerinin iin
de hissediyorlard.
Sean, "Bunlar otuzuna gelince hepsi orta kulaklarndan hastalana
caklar," dedi.
Lokanta rastgele atlm masalan, her tarafa tklm tklm dolumu
mterileriyle tam bir lgnlkt. Garson kz ve erkekler siyah etek ya da
pantolon, beyaz bluz ve gmlek giyinmilerdi. Her birinin nnde kirli
bir nlk gze arpyordu. Yalan da yirmiyle altm arasyd. Aralann-
da bara ara konuup koturup duruyorlard. Tm bu grlt stn
de de kzarm domuz, sarmsak ve kahve kokusu vard.
Sean ile Janet byk bir masaya, bakalannn yanna sktlar.
nlerine kenarlarna birer dilim limon tutturulmu buzlu Corona ieleri
kordu.
Sean menye baktktan sonra, "Burada yiyecek bir ey yok," dedi.
Janet haklyd; yemek trn hi deitirmezdi.
"Samalama," dedi Janet. Siparii o verdi.
Yemek gelince Sean iin gerekten ho bir srpriz olmutu. Sarm
sakl kzarm domuz, yanndaki sar pilav ve st soan kapl kara
fasulye gerekten nefisti.

115
Grlt iinde konumak hemen hemen olanaksz olduundan
yemekten sonra Lummus Parkna yrdler. Kocaman bir banyan aa
c altna oturup gemilerin ve yatlarn klaryla benek benek grnen
karanlk okyanusa baktlar.
"Boston'da k olduunu dnmek bile ok g," dedi Sean.
"nsan neden yamura ve kara esir olsun ki yani?" dedi Janet.
"Ama bu kadar havadan sudan sz etmek yeter artk. u anda bizim
hakkmzda konuamayacaksak, Forbes'deki durumu konualm yley
se. leden sonran sabahtan iyi geti mi bari?"
Sean neesizce gld. "Daha da ktyd. kinci kata kal daha
be dakika olmamt ki, hemirelerin mdr fkeli bir boa gibi dald
ieri ve Helen'in dosyasna baktm grnce ldrm gibi barp
armaya balad."
"Margaret Richmond mu?"
"Hem de tm yz yirmi be kilosuyia. ldrm gibiydi."
"Oysa bana ok iyi davranmt."
"Ben onu iki kere grdm," dedi Sean. "kisinde de iyi diyemeyece
im bir davran gsterdi."
"Senin orada olduunu nereden renmi?"
'Yannda Deniz Piyadesi komandosu vard. Beni kamerayla ensele
mi olmallar."
"Aman ne iyi!" dedi Janet. "Kayglanacak bir ey daha ite. Kamera-
ian hi dnmemitim."
"Senin kayglanacak bir eyin yok. Gvenlik efinin tahamml ede
medii benim. stelik kameralar da herhalde ortak yerlerdedir, hasta
katlarnda deildir."
"Helen Cabot'la konuabildin mi bari?"
"Bir an. Hi de iyi grnmyor."
"Durumu giderek ktleiyor. Bir mdahele yapmaktan sz ediyor
lar. Dosyasndan bir eyler renebildin mi?"
"Hayr. Vakit bulamadm. Beni aratrma binasnn kprsne
kadar kovaladlar diyebilirim. Sonra stne stlk Japon da gelip beni
merdiven boluundan gzetledi. Onun derdinin ne olduunu bilmiyo
rum ama bu kez canna okudum. Farkettirmeden arkasndan yaklap
bir bardm ki, neredeyse korkudan pantolonunu brakp kayordu."
"Vah zavall."
"Ne zavalls? Herif geldiimden beri beni gzetliyor."
"Eh, ben sana gre talihliydim," dedi Janet.

116
Sean'in yz aydnland." Deme! Sahi mi? Mucize ilatan alabildin
mi?"
"Hayr, la deil." Janet cebinden bilgisayar ktsyla rerine not
ald kd kard. "Ama te sana son on yln medulloblastoma has
talarnn listesi; otuz sekiz vaka; otuz son ki ylda. Hepsini zetle
dim."
Sean ktlar heyecanla ald. Ama okuyabilmek iin Ocean Drive
Caddesindeki sokak lambtalannn na doru gitmek zorunda kalm
t. Janet de o arada medulloblastoma vakalarnn cinsiyet ve ya da-
lmlann anlatt. Bilgisayar dosyalannn zet olduunu, hepsinde bilgi
in ana dosyaya bavurulmas kayd olduunu belirtti. Son olarak da
Melanie'nn, gerekli yetkin olursa onlan on dakikada bulabileceini sy
lediini anlatt.
"Dosyalara ihtiyacm olacak," dedi Sean. "Onlar da tbbi kaytlarda
m saklanyormu?"
"Hayr." Janet, Melanie'nn her iki binann altnda bulunan depolar
dan sz ettiini syledi.
"aka m bu? ok kolay olabilir desene."
"Ne demek istiyorsun?" diye Janet sordu.
'Yani ben aratrma binasndan oraya girebilirim demek. Bugnk
olaydan sonra hastanede istenmeyen kii ilan edileceim kukusuz.
Bylece Bayan Richmond ve yardaklanna yakalanmadan dosyalan
ele geirebilirim."
'Yani depoya gizlice girmeyi mi dnyorsun?"
"Benim iin kapy aacaklann hi sanmam."
"Ama bu fazla ileri gitmek olur," dedi Janet. "Bunu yaptn takdir
de hastane kuraln deil yasay inemi olursun."
"Ben seni bu konuda uyarmtm."
"Kurallan ineyeceimizi sylemitin, yasalan deil."
"imdi dil inceliklerine girmeyelim ltfen."
"Ama aralarnda ok byk bir fark var."
'Yasalar yazl kurallardr," dedi Sean. "yle ya da byle yasa i
neyeceimizi biliyordum ve bunu senin bildiinden de eminim. Ama ne
olursa olsun, bunda hakl olduumuzu grmyor musun? Bu Forbes'
dekiler anlald kadaryla medulloblastoma iin ok etkin bir tedavi
kefetmiler. Ama ne yazk ki, bu konuda gizlilie karar vermiler, hi
kukusuz kimsenin haberi olmadan bir patent almak iin. Biliyor
musun, bu Ide beni en ok rahatsz eden ey tbbi aratrmann zel

117
sermayeyle yrtlmesi. Bylece ama kamu yararndan ok yatrm
kr oluyor. Kamu eer dnlyorsa, ikinci derecede kalmakta.
Medulloblastoma tedavisi hi kukusuz tm kanser trleri iin nemli
olabilir, ama kamuoyuna bu bilgi verilmiyor. Bu zel laboratuvarlarn
almalarn dayandrdklar temel bilimleri halkn vergileriyle beslenen
kamu kurumlanndan aldklann unutma. Bu zel yerler yalnz alrlar, kar
lnda hibir ey vermezler. Arada aldanan da halk olur."
"Sonu arac hakl kanr," dedi Janet.
"Sen istediini dnmekte zgrsn. Bu arada bu iin senin
kafandan ktn da unutuyorsun sanrm. Evet, belki de bunun ucunu
burada brakmalyz, belki de Boston'a dnp tezim iin bir eyler yap
malym."
Janet bkknlkla, "Tamam!" dedi. 'Tamam, ne yapmak gerekirse
onu yapacaz!"
"Dosyalara ve mucize Haca ihtiyacmz olacak." Sean kalkp gerin
di. "Gidelim haydi."
"imdi mi?" Janet birden korkmutu. "Saat gecenin dokuzu nere
deyse."
"Bir yere girmenin ilk kural. eri evde kimse yokken girersin.
Zaman ok iyi. Aynca orada bulunmak iin bir nedenim de var. Fareleri
me bir doz gikoprotein daha vermeliyim."
'Tanr yardmcm olsun," diye sylendi Janet, Sean onu tutup aya
a kaldrrken.

Tom VViddicomb arabasn Forbes apartman otoparknn en ucun


daki byk aacn altna brakmt. Alice arabann grlmesi olaslna
kar oraya park etmesini sylemiti. Limon yeili 1969 spor Cadillac da
Alice'in arabasyd zaten.
Tom ortalkta kimsenin olmadndan emin olduktan sonra araba
dan indi. Ellerine lastik cerrah eldivenlerini geirdi, n koltuun altndan
evden getirdii mutfak ban ald. nce tabancasn getirmeyi dn
mt. Ama sonra kacak grlt ve daire duvarlannn incelii aklna
gelince bakta karar klmt. Ban tek kusuru iin ok pis oiabilme-
siydi.
Tom ban keskin ucuna dikkat ederek gmleinin sa kolundan
ieri soktu, kabzasn avucuyla kavrad. teki elinde 207 numarann
anahtarlan vard.
Binann arl<astndan bali<ona actan l<aplar sayarai< 207 numarann
altna geldi. erde i< yoktu. Hemire ya yatmt ya da evde deildi.
Tom buna aldrmad. Her ikisinin de iyi ve kt taraflar vard.
Binann nne doru yrrken kiraclardan biri kp arabasna
doru yrrken duraklad. Adam gittikten sonra anaftarla sokak kaps
n at. eri girince hareketleri de hzlanmt. Grlmemeyi yeliyordu.
207 numaray teki anahtarla at, ieri girip kapy yavaa kapatt.
Birka dakika kula en kk bir sese kar kirite olarak bekledi.
Televizyon sesleri hep dier dairelerden geliyordu. Anahtarlan cebine
att, ba gmleinin kolu altndan karp kama gibi kabzasndan tut
tu.
Adm adm ilerliyordu. Park yerinden gelen kta odann mobilyas
n ve yatak odasnn kapsn gryordu. Kap akt.
Kapal perdeler yznden daha karanlk olan yatak odasna bakar
ken yatan bo olup olmadn anlayamad. Durup yine kulak verdi.
Az nce almaya balayan buzdolabnn mrlts dnda hi ses yok
tu. yle uykuda olan birinin dzenli soluklan duyulmuyordu.
Tom ayaklarn sryerek odaya girince birden hafife yataa arp
t. Serbest elini uzatp yoklad. Yatak botu.
Tom soluunu tuttuunu farketmemiti; dorulup soluunu brakt.
Hem rahatlam, hem de dkrklna uramt. Yapaca iddet hare
ketin beklentisiyle heyecanlanmt ve imdi tatmini gecikecekti.
El yordamyla banyoyu bulup ieri girdi, yakt. Parlak kta
gzlerini krptrrken grd eyler ok houna gitmiti. Kvetin
stnde dantelli pastel renkli bir sutyenle bir klot aslyd.
Tom mutfak ban kvetin kenanna brakp klotu ald. Alice'in
giydiklerine hi benzemiyordu. Bu tr eyann kendisini neden heyecan
landrdn bilemiyordu, ama heyecanlanyordu ite. Bir an kvetin
kenarna oturup ipekli kuma okad. Beklerken keyifleneceini bildii
iin mutluydu. Eli elektrik dmesine ve bana yakn olacakt.

Janet, Forbes Merkezine giderlerken heyecanla, "Ya yakalanr


sak?" diye sordu. Uradklar bir hrdavatdan Sean'in ok e yaraya
can syledii birka alet almlard.
'Yakalanmayacaz," dedi Sean. "Oraya kimsenin olmadn bildii
miz bu saatte gitmemizin nedeni bu. Bundan emin deiliz, ama kontrol
edip greceiz."

119
"Hastane taraf kalabalktr."
"BZ de o nedenle hastaneden uzak duracaz ite."
' Y a gvenlik?" diye sordu Janet. "Onu dndn m?"
"Kaymak gibi bir i. O Deniz Piyadesi dnda beni etkileyen kimse
olmad. n kapda gayet gevek davranyorlar."
"Ben bu ilerde hi iyi deilim." ^
"Bana bilmediim bir ey syle!" dedi Sean.
' Y a sen maymuncukmu, alarm ziliymi falanm gibi eyleri nere
den biliyorsun?"
"Ben Charlestovvn'da ii snf muhitinde bydm. Burjuvalama
balamamt. Babalarmz birer zanaat sahibiydiler. Benimki tesisaty
d. Timothy O'Brien'in babas ilingirdi. Adam oluna sanatn retmi
ti, o da bizlere retti. nce bir oyundu bu; bir yanma. Mahallede aa-
mayacamz kilit olmadn syleyerek vnrdk. Gharlie Sullivan'n
babas da esasl bir elektrikiydi. Boston'da Beacon Hill mahallesine
lks alarm sistemleri yerletirirdi. Charlie'yi de yanna yardmc aldn
dan Gharlie de bize alarm sistemlerini anlatrd."
"ocuklar iin tehlikeli bilgiler bunlar," dedi Janet. Kendi ocukluu
zel okullar, mzik dersleri ve Cape'de geirilen yazlaryla Sean'inkin-
den ancak bu kadar uzak olabilirdi.
"Hem de nasl! A m a kendi mahallemizden hibir ey almazdk.
Kilitleri aar ve aka olsun diye ak brakrdk. Ancak sonra durum
deiti. Byk ocuklardan araba kullananlarla birlikte Svvampscott ve
Marbiehead gibi sayfiye yerlerine gitmeye baladk. Bir evi bir sre
gzetler, sonra ieri girip iki ve elektronik eya alardk. Stereolar,
televizyonlar falan yani."
"Hrszlk m yapardnz yani?" Janet oke olmutu.
Sean bir an kza bakt. "Elbette alardk. ok heyecanl bir eydi ve
North Shore'da oturanlarn hepsinin milyonerler olduunu sanrdk."
Sean sonra arkadalaryla alnt mallan Boston'da sattklarn, arabay
kullanana parasn verdikten sonra kendilerine birer bira smarlayp geri
sini rlanda Cumhuriyeti Ordusu iin para toplayan birine teslim ettikle
rini anlatt. "Kuzey rlanda'da neler olup bittii hakknda hibir fikrimiz
olmamasna karn kendimizi gen politik eylemciler olarak grrdk."
"Hi bilmiyordum bunlan!" Janet, Sean'in genlik kavgalann falan
biliyordu ama hrszlk bambaka bir eydi.
"Deerlendirme yarglarmzda acele etmeyelim," dedi Sean. "Senin
ve benim genliim ok farkl yaantlard."
"Ben senin her tip davrana uyum salamay renmene ayo
rum," dedi Janet. "Bu bir huy olmu olabilir."

120
"O ileri son yaptmda on be yandaydm. O gnden bugne
l<prlerin altndan ol< su akt."
Forbes otoparkna girip aratrma binas yaknlarnda durdular.
Sean motoru kapatp klan sndrd. Bir an ikisi de kprdamadlar.
"Bu ie devam etmek istiyor musun, istemiyor musun?" diye sordu
Sean. "Seni zorlamak istemiyorum, ama burada iki aym sabahtan
akama kadar gereksiz bir ile uraarak geremem. Ya bu medullob-
lastoma protokoln grrm ya da Boston'a dnerim. Ne yazk ki,
bunu tek bama yapabilmem olanaksz. Margaret Richmond'la karla
nca bunu anladm artk. Bana ya yardm edersin ya da bu iten vazge
eriz. Ama nce unu syleyeyim: Buraya televizyon almaya deil bil
gi almaya giriyoruz. Ve gayet de iyi bir dava uruna."
Janet bir an nne bakt. Kararszlk lksne sahip deildi, yine da
kafas allakbullakt. Sean'e bakt. Onu sevdiini sanyordu.
'Tamam! Yapalm!" dedi.
Arabadan nip kapya doru yrdler. Sean hrdavatdan aldkla-
nn bir kesekdhda tayordu.
Kimlik kartna gzn krptrarak bakan gvenlik grevlisine, "yi
akamlar," dedi. Adam ince bykl esmer bir spanyol asllyd. Janet'in
ksack ortundan holanm grnyordu.
"Farelerime ila vereceim," dedi Sean.
Adam girmelerini iaret etti. Ne konumu, ne de gzlerini Janet'in
bacaklarndan ayrmt. Turnikeden geerlerken adamn nndeki
monitrden bir futbol ma seyretmekte olduunu grdler.
"Nbetiler hakknda ne demek istediimi imdi anladn m?" diye
sordu Sean bodruma nerlerken. "Herif benim kimlik kartmdan ok
senin bacaklannla ilgilendi. Kartta katil Charlle Manon'un resmi olsay
d bile farkedemeyecektl."
Bodrum bir koridorlar ve kilitli kaplar labirentiydi, ama hi olmazsa
aydnlkt. Sean hayvan odasna birka kere gittii iin yolu biliyordu
ama daha teye gemi deildi. Yrrken ayak sesleri plak betonun
stnde nlyordu.
"Nereye gittiimiz hakknda en ufak bir fikrin var m?" diye sordu
Janet.
"Belli belirsiz."
, Ana koridorda birka kez saparak gittikten sonra bir kavaa vard
lar.
"Buras hastane yolu olmal," dedi Sean.
"Nereden anladn?"
Seari tavandaki boru kmesini gsterdi. "Elektrik tesisat hastane
ksmndadr, bunlar aratrma blmne gelen hatlar. imdi dosya
deposunun hangi yanda olduunu kestirmemiz gerek."
Koridordan hastane ynnde yrdler. On be yirmi metre ilerde
dar bir holn iki yannda birer kap vard. kisi de kilitliydi.
"unlar bir deneyelim," dedi Sean. Kesekdndan ald telleri ve
burgulan birletirip kilide soktu.
"G olan budur," dedi. "Pimleri oynatmaya alacam."
Sean gzlerini kapattp almaya koyuldu.
Janet her an birinin grnmesini beklercesine koridorda sajna
soluna bakyordu. "Nasl?" diye sordu.
"Kaymak gibi." Bir tkrt iitildi, kap ald. Sean duvarda bulduu
elektrik dmesini evirdi. Duvarlan sigortalar ve alterlerle kapl elek
trik datm odasna girmilerdi.
Sean sndrp kapy kapatt. Kardaki kapy birincisinden
de abuk at.
imdi madeni raflarla dolu dar ve uzun bir odadaydlar. Raflarda
hasta dosyalan duruyordu. ok da bo yer vard.
"te buras," dedi Sean.
"Genileyecek yeri bolmu."
"Bir iki dakika kadar kprdama," dedi Sean. "Alarm bulunmadn
dan emin olmalyz."
"Bunlan neden daha nce sylemiyorsun!"
Sean odada kzltesi ya da hareket detektr arand. A m a hibir
ey bulamad. Janet'in yanna dnp cebindeki bilgisayar kdn
kard. "unlar blelim imdi. Sadece son iki yln vakalarn istiyo
rum. Bylece baarl tedavileri greceiz."
Janet listenin st, Sean alt ksmn aldlar. On dakika sonra otuz
dosya nlerindeydi.
"Bunun bir retim hastanesi olmad belli," dedi Sean. "retim
hastanesinde deil otuz , bir tane bile bulamazdn."
"Bunlar ne yapmak istiyorsun?" diye sordu Janet.
"Kopya etmek. Ktphanede bir kopya makinesi var. A m a btn
sorun ktphanenin ak olup olmad. Nbetinin beni o kapy may
muncukla aarken grmesini istemem. Orada mutlaka bir kamera var
dr."
"Bir bakalm," dedi Janet. Bu iin bir an nce sona ermesini istiyor
du.
"Dur hele, aklma daha iyi bir fikir geldi." Sean dosya deposunun
aratrma binas ucuna doru yrd. Janet ona yetimek iin komak
zorunda kalmt. Madeni raflann sonundaki duvann ortasnda cam bir
kap, kapnn yannda iki dme vard. Sean alt dmeye basnca ses
sizlik derinden gelen bir dnme grltsyle kesildi.
"Belki de anslyz," dedi Sean.
Bir dakika sonra yk asansr grnmt. Sean kapy ap ier
deki raflan karmaya balad.
"Ne yapyorsun imdi?"
"Bir deneme." Sean yeteri kadar raf kannca asansre girdi. Dizle
rini enesine ekince kutu gibi yere sabilmitl.
"Kapy kapat ve dmeye bas," dedi.
"Emin misin?"
"Haydi! Ama motor durunca bir an bekle, sonra beni ndirmek iin
alt dmeye bas."
Janet denileni yapt. Sean ykselerek gzden kayboldu.
Sean gidince Janet'in endieleri de artmt. Sean yanndayken
yaptklan eyin ciddiliini tam olarak farketmi deildi. Ama o rktc
sessizlikte nerede olduunu ve ne yaptn dnnce birden korkuya
kapld: Forbes Kanser Merkezinde hrszlk yapmaktayd.
Dnme sesi durunca ona kadar sayd, sonra alttaki dmeye bas
t. Sean hemen grnd. Janet kapy at.
"ok esasl alyor," dedi Sean. "dare blmnn maliye blm
ne kadar gidiyor. Orada da dnyann en iyi fotokopi makinelerinden
biri var."
Dosyalan asansre tamalar uzun srmedi.
"nce sen k," dedi Sean.
"Bu ii yapmak istediimden emin deilim."
"ok iyi. yleyse ben dosyalan kopya ederken sen burada bekler
sin. Yanm saatten fazla srmez." Asansre girmeye balad.
Janet kolunu tuttu. "Fikir deitirdim. Burada tek bama beklemek
de istemiyorum."
Sean gzlerini yuvarlayarak asansrden indi. Yerine Janet girdi.
Sean dosyalar ona verdi, kapy kapatp dmeye bast. Motor sesi
kesilince bir daha bast, asansr indi. Kalan dosyalan alp bu kez kendi
si girdi, bir an huzursuzlukla Janet'in yukardan arma dmesine
basmasn bekledi.
Kz kapy atnda Sean onun iyice heyecanlanm olduunu
farketti.
Asansrden karken, "imdi ne oldu?" diye sordu.
"Buradaki btn klar ak. Sen mi yakmtn?"
"Hayr." Sean dosyalarla asansrden indi. "Ben geldiimde de ak
t. Temizleyiciler olmal."
"O hi aklma gelmemiti," dedi Janet. "Nasl bu kadar sakin olabili
yorsun?" Sesi neredeyse fkeliydi. '
Sean omuzlann silkti. "ocukluumdaki deneyimlerimden herhal
de."
Fotokopi makinesinde almaya baladlar. Janet, "u cam blme
deki bilgisayara dikkat ettin mi?" diye sordu.
"lk geldiim gn grmtm."
"Bir programla alyor u anda. Senin gelmeni beklerken yle
bir baktm. Bir sr modeme ve otomatik telefona bal. Taramaya ben
zer bir ey yapyor olmal."
Sean aknlkla bakt kza. "Senin bilgisayar konusunda bu kadar
ok ey bildiinin farknda deildim. Bir ngiliz edebiyat rencisi iin
hi de kt deil dorusu."
"VVellesley'de bilgisayar kurslan almtm, bir ara edebiyat brakp
bilgisayara dnmeyi bile dnmtm."
Sean ile Janet fotokopi makinesine bir dizi kt daha ykledikten
sonra gidip cam blmeden ieri baktlar. Monitrde rakamlar belirip
kayboluyordu. Sean kapy amay denedi. Kilitli deildi. eri girdiler.
"Neden byle cam bir blmeye koymular?" diye sordu.
"Makineyi korumak iin. Byle byk makineler sigara dumann
dan etkilenir. Burada alanlar sigara iiyor olmallar."
Ekranda yanp snen rakamlara baktlar. Hepsi de dokuz rakaml
saylard.
"Acaba ne yapyor?" diye sordu Sean.
"Hibir fikrim yok. Telefon numaras deil bunlar. Telefon numaras
olsayd yedi ya da on rakam olurdu. Ayrca bu kadar hzl bir telefon
aramas yapamaz."
Ekran birden karard, sonra on rakaml bir say belirdi. Otomatik
arayc hemen devreye girdi, havalandrma pervanesinin mrltsn bast
ran bir evirme sesi duyuldu.
"Bu telefon numaras," dedi Janet. "Blge kodunu bile tandm.
Connecicut."
Ekran yine karard, sonra yine dokuzlu rakam bekleri belirmeye
balad. Bir dakika sonra belirli bir numarada durdu, yazc almaya

_ 124
balad. Sean ile Janet yazcya baknca dokuzlu rakamn yannda bir
yaz belirdiini grdler: Peter Ziegler, ya 55, Kuzey Carolina Charlot-
le'da Valley Hastanesi, Ail kirii onarm, 11 Mart.
Birden bir alarm zili ald. Bilgisayar dokuzlu rakamlan sralamaya
devam ederken Sean ile Janet birbirlerine baktlar. Sean akn, Janet
panik iindeydi.
"Ne oluyor?" diye sordu. Zil almaya devam ediyordu.
"Bilmiyorum. A m a bu bir hrsz alarm deil." Ban evirince kori
dora kapsnn almakta olduunu grd.
"Yere yat," dedi. Kz tutup diz ktrd. eri girenin bilgisayara
bakmaya geldiini tahmin etmiti. Kza konsolun arkasna srnmesini
aret etti. Janet hemen o yana emekledi, kablolarn arasna girdi. Sean
de arkasndayd. Gzden kaybolduklan anda cam blmenin kaps al
d.
Durduklan yerden bir ift kadn baca grdler. Alarm zili de bu
arada kesilmiti. Kadn telefonlardan birini ap bir numara evirdi.
"Olas bir verici daha var," dedi. "Kuzey Carolina."
O anda lazer yazc yine basmaya balamt. Alarm zili ksa bir an
in bir daha ald.
"Duydun mu?" dedi kadn. "Ne rastlant ama. Konuurken biri daha
bulundu." Susup yazcy bekledi. "Patrlcia Southerland, ya krk yedi,
California, San J o s e ' d e San Jose Genel Hastanesi, gs biyopsisi, 14
Mart. Bu da iyi. Ne diyorsun?"
Ksa bir sessizlikten sonra yine konutu: "Ekibin olmadn bilmiyo
rum. Ama zamanmz var. Bana gvenebilirsin. Buras benim bl
mm."
Kadn telefonu kapatt. Sean ile Janet onun o anda baslan kd
yrttn duydular. Kadn dnp odadan kt.
Ne Sean ne de Janet bir sre konuamadlar.
Sonunda Sean, "Olas verici demekle ne kastetti?" diye fsldad.
"Bilmiyorum ve umurumda bile deil. Buradan gitmek istiyorum."
"Verici?'.' diye mrldand Sean. "Bu iten holanmadm. Bu ne
emek oluyor? Buras insan organ datm yeri mi? Bir zamanlar gr
dm bir filmi hatrlatt bana. Buras kaklaia dolu bana sorarsan."
"Gitti mi?" diye Janet sordu.
"Bakaym." Sean saklandklan yerden ban uzatt. Oda botu. "Git
mi. Acaba fotokopi makinesine neden bakmad, merak ettim."
Janet de ban kaldrp odaya bakt.
"Bilgisayarn alarm zili sesi rtm olmal," dedi Sean. "Ama dar
karken grltsn duymu olmas gerekirdi."
"Belki de dalgnd."
"Herhalde."
Bilgisayar ekran yine kararmt.
"Program sona erdi galiba," dedi Sean. ^
"Gidelim buradan." Janet'in sesi titriyordu.
Sonunda odaya dndler. Fotokopi makinesi son diziyi de bitirmi
ve sesi kesilmiti.
"imdi neden grlt duymad anlald," dedi Sean. S o n partiyi
de makineye ykledi.
"Ben gitmek istiyorum."
"Dosyalan tamamlamadan olmaz." Sean makineyi altrd. Sonra
orijinallerle.kopyalar ayrp zmbalad.
Janet dehetle kapnn alp kadnn ieri girmesini bekliyordu.
A m a ileri ne kadar abuk biterse oradan o kadar abuk kacaklarn
anladndan o da Sean'e yardma balad. Az sonra ileri tamamlan
mt.
Kendilerini yedinci kata getiren yntemi tekrarlayp aa indiler ve
dosyalan raflanna yerletirdiler. Sonra hayvan odasna gittiler, Sean
kendi dosya kopyalann farelerinin kafesleri altna saklad.
"Bunlara ila vermem gerek ama dorusunu istersen hi canm
ekmiyor," dedi.
Janet binadan bir an nce kacaklanna sevinmiti, ancak arabay
la otoparktan kana kadar rahatlayamad.
Kk Havana'dan geerlerken, 'Yaammn en berbat deneyimle
rinden biriydi," dedi. "Senin o kadar sakin kalabilmene inanamadm do
rusu."
"Kalbim gmlyordu," diye itiraf etti Sean. "Ama bilgisayar odasn
daki o olay dnda grdn gibi hibir glk kmad. imdi hepsi
geride kaldna gre, doru syle, heyecanl deil miydi, ha?"
"Asla!" diye bard Janet.
Bir sre konumadan yola devam ettiler. Sean, "Bilglsayann ne
yaptn hl anlayamadm," dedi. "Organ bayla ne ilgileri olabilir
ki? lm kanser hastalannn organiann kullanmadklan kesin. Organ
la birlikte kanseri de nakletme tehlikesi var nk. Bir fikrin var m?"
"u anda hibir ey dnecek durumda deilim."
Forbes apartman parkna girdiler.

126
"u eski spor Caddilac'a bak," dedi Sean. "Ne araba ama. Benim
ocukluumda Barry DunJegan'da bunun ei vard, ama o pembeydi.
Kumar oynatrd."
Janet aacn altnda duran kuyruklu canavara yle bir bakt.
Sean'in ylesine ypratc bir olaydan sonra arabalar konusunda byle
sakin sakin konumasna ok ayordu.
Sean arabay durdurup el frenini ekti. nip konumadan apartma
na girdiler. Sean geceyi kzla geirmenin ne kadar ho olacan d
nyordu. Gvenlik grevlisini ona yle bakmakla sulayamazd. Arka
sndan merdivenleri karken bacaklarnn mthi olduunu dnd
yine.
Sean'in kapsna geldiklerinde uzanp kz kollan arasna ald. Br
an kucaklatlar.
"Bu gece birlikte olmaya ne dersin?" diye sordu Sean. Sesi durak
samalyd; reddedilmekten korkuyordu. Janet hemen yant vermedi;
onun bu sessizlii Sean'i cesaretlendirdi. Sonunda sol eliyle anahtarlan-
n kard.
"Bunun iyi bir fikir olduunu sanmyorum," dedi Janet.
"Gel haydi."
"Hayr!" Janet karann vermiti. "ok iyi olacan bilmeme ve bu
gece kendimi gvenlikte hissetmeye ihtiyacm olmasna karn nce
konumamz gerek."
Sean aresizlikle gzlerini yuvarlad. Janet yle inat olabilirdi ki.
"Peki, nasl istersen." dedi. Kz brakt, kapsn ap ieri girdi. Kapy
kapatmadan Janet'in yzne bakt. Dkrklna urad iin kendisi
ne ilgi duyulduunu grmek istiyordu. A m a kzn yznde bir tedirginlik
grd sadece. Janet dnp yrd.
Sean kapy kapattktan sonra bir sululuk hissetti. Balkon kapsn
ap dar kt. Bir iki kap ilerde Janet'in oturma odasnn yand.
Sean ne yapmas gerektiini bilemeyerek duraklad.

"Erkekler!" diye Janet fke ve bkknlkla sylendi. Kapnn iinde


duraklayp az nce Sean'in kaps nnde konutuklarn dnd.
Ona kzmaya hakk yoktu. O tehlikeli servene katlmam myd? Genel
likle her istediini yapmaz myd? Neden o da Janet'in steklerini anla
maya bile almyordu?

_ 127
o gece hibir eyin zmlenmeyeceini bilerek yatak cxiasina
gidip t yakt. Sonradan banyonun kapsnn kapal olduunu farket-
mediini hatrlayacakt. Janet kendi basnayken hi kap kapatmazd.
ocukluktan edindii bir alkanlkt bu.
Bluzunu ve sutyenini kanp yatan yanndaki koltua frlatt. S o n
ra salanndaki firketeyi karp ban sallad. Yorgun ve sinirliydi. O
sabah aceleyle yatan stne att sa kurutma maliinesini alp banyo
nun kapsn aarak ieri girdi. I yakt anda hemen yanbanda biri
nin durduunu hissetmiti. gdsel bir hareketle sanki zerine gelme
sini nlemek istercesine elini uzatt.
Janet'in boaznda bir lk dmlenip kalmt. erde koyu '
renkli bol elbise giymi bir adam vard. Bana bir kadn orab geir
mi olduundan yz hatlan belirgin deildi. Elindeki kasap ban
omzuna kadar kaldrmt.
B i r a n ikisi de kprdamadlar. Janet elindeki sa kurutucusunu san
ki bir tabancaym gibi adamn yzne evirdi. Adam kendisine evrile
nin bir namlu olmadn anlayana kadar bir an aknlkla bakt.
lk hareket eden adam oldu, uzanp Janet'in elinden sa kurutucu
sunu kapt. fkeyle bir yana frlatnca alet ila dolabnn aynal kapa
na arpt, ayna paraland. kan grltyle girdii oktan kurtulan
Janet kendini banyodandan att.
Tom hemen kolunu yakalad halde Janet'in hareketi ikisinin de
yatak odasna kmalann salamt. Tom kz banyoda baklamay
planlam ama sa kurutma makinesi dikkatini datmt. Onun banyo
dan kacan dnmemiti. Haykrmasn da istemiyordu. A m a Janet
l basmt bile.
Janet'in ilk l ok nedeniyle ksk ktysa da, ikincisi kck
dairede nlam ve ince duvarlardan apartmana yaylmt. Tom korkuy
la rperdi. ok kzm olmasna karn tiann dertte olduunu anlam
t.
Hl Janet'in kolunu tutarak kz yatan stne savurdu. Onu ora
da ldrebilirdi ama bunun iin duraklamaya cesaret edemedi. Hemen
yatak odas balkon kapsna kotu, yana alan kapy ekip gece karan
lnda kayboldu.

Sean, Janet'in oturma odas balkon kaps nnde ieri girip zr

128
dilemek iin cesaretini toplamaya alyordu. Davranndan utanmt,
ama zr dilemeyi de pek beceremediinden harekete gemekte g
lk ekmekteydi.
Knlan aynann grltsn duyunca duraksamas bir anda uup
gitti. Bir an sinektik telli kapy amaya alt. Janet'in lnn ardn
dan da yataa dtnde kan grlty duyunca kapy bir omuz
darbesiyle at. Teller arasnda halya devrilmiti. Ayaa frlayp yatak
odasna kotu. Janet gzleri korkudan irilemi bir halde yatan stn
deydi.
"Ne oldu?" diye sordu Sean.
Janet doruldu. "Banyoda eli bakl bir adam vard," dedi. Yatak
odasrnn ak kapsn gsterdi. "Oradan kat."
Sean kayarak alan kapya koup perdeyi ekti. Darda bir deil
ki kii vard ve Sean'i kaba bir hareketle ieri ittiler. Gelenler Gary
Engels'le kzn ln duymu dier bir komuydu.
Sean birinin katn anlatrken balkona ktlar. Tam parmakla
varmlard ki, binann arkasndaki park yerinden bir araba tekerlei
cayrts duyuldu. Gary ile arkada merdivene koarlarken Sean,
Janet'e dnd.
Janet bir dereceye kadar kendini toparlam, stne bir kazak
geirmiti. Sean ieri girdiinde polise telefon ediyordu. Telefonu kapa
tnca yantianda duran Sean'e bakt.
"yi misin?" diye sordu Sean.
"Sanrm." Janet titriyordu. "Ne gnd ama Tannm!"
"Sana benimle kalman sylemitim." Sean kzn yanna oturup kol
lan arasna ald.
Janet gld. Sean her durumu bir akayla dzeltmeyi iyi bilirdi.
Kollar arasnda olmak gerekten ok iyi bir duyguydu.
"Miami'nin hareketli"olduunu duymutum, ama bu kadan da fazla
dorusu," dedi.
"Adamn ieri nasl girdii hakknda bir fikrin var m?"
"Oturma odasnn balkon kapsn aralk brakmtm."
"Eh, buna denemeyle renmek denir."
"Boston'da bama gelen en kt ey birinin bana telefonda ms
tehcen eyler sylemesi olmutu."
"Onun iin zr diledik ya," dedi Sean.
Janet glerek yastn frlatt.
Polis yirmi dakika sonra geldi. Sirenlerini almadan, yalnz klarn

129 Terminal / F: 9
yakarak gelmilerdi. Gelen iki polisin biri iriyar, sakall bir zenci, dieri^
bykl bir spanyol asllyd. Adlar Peter Jefferson ile Juan Torres'di.
Janet'in hikyesini sabrla dinlerken saygl, dikkatliydiler ve tam profes
yonelce davranyorlard. Janet adamn elinde lateks eldiven olduunu
syleyince baka bir vakadan sonra oraya gelecek olan parmakizi
uzmanna telefon edip gelmemesini bildirdiler.
"Kimseye bir ey olmam olmas olay ayr bir kategoriye sokar,"
dedi Juan. "Cinayetler daha ok dikkat ister elbette."
"Ama bu da bir cinayet olabilirdi."
Peter, "Dostum, biz elimizdeki igcyie bir eyler yapmaya al
yoruz sadece," dedi.
Polisler ifade alrlarken biri daha geldi: Robert Harris.

Robert Harris'in Miami Emniyet Mdrlyle titizlikle kurup sr


drd bir ilikisi vard. Onlann disiplinsizliklerini ve zayf fiziki formala-
nn kmserse de, aralarndaki ilikiyi iyi tutmann yararlarn bilirdi.
Forbes apartmannda ki bu saldr da bunun gstergesiydi. likilerini
byle kurmu olmasayd olay ancak ertesi sabah haber alacakt.
Robert gibi biri iin de, bir gvenlik rgtnn ba olarak kabul edile
mez bir durumdu.
Nbeti polis onu evinde bulmutu. Ne yazk ki, devriye arabasnn
gnderilmesi iin yarm saat gemesi gerekmiti ama Harris bundan
yaknacak deildi. Ge gelmek hi gelmemekten daha yiydi. Harris ora
ya vardnda ipularnn soumu olmasn istemezdi.
Polis arabasyla apartmana giderken Sheila Arnpld'un rzna geiri
lip ldrlmesini dnyordu. Arnold'un ldrlmesinin -her ne kadar
olas grnmyorsa da- meme kanseri hastalannn lmyle bir ilikisi
olduuna inanyordu. Kendisi doktor olmad iin Dr. Mason'un birka
ay nce syledii ey zerinde durmak zorundayd. Dr. Mason meme
kanserli hastalann ldrlmekte olduklarna inandn sylemiti. Bu
hastalann yzlerinin hep morarm olmas her ne biimdeyse, boula
rak ldklerinin kantyd.
Dr. Mason, Harris'e bu iin zmlenmesinin balca grevi oldu
unu sylemiti. Haber basna szacak olursa Forbes grecei zararn
altndan kalkamazd. Gerekte Dr. Mason, Harris'in grevinin devam
nn bu skc durumun hzla ve sessizce zmne bal olduunu da
ima etmemi deildi.

130
Ancak Harris son birka ay iinde fibir ilerleme kayd edememii i.
Dr. Mason'un katilin bir doktor ya da hemire olabilecei fikrinden bir
ey kmamt. Yapt ok geni zgemi kontrollar sonunda kuku
verecek bir tutarszlk ya da dzensizlie rastlayamamt. Meme kan
serli hastalan gzaltnda bulundurmas da ie yaramamt. Zaten hepsi
ni birden gzetim altnda tutabilmesi olanakszd.
Bayan Arnold'un lmnn meme kanserli hastalarn lmleriyle
ilikili olduu gerei o cinayetten bir gn sonra arabasyla ie gider-
' ken kafasna dank etmiti. Bir gn nce o hemirenin katndaki meme
kanseriilerinden birinin mosmor bulunduunu hatrlamt.
Ya Sheila Arnold bir ey grmse, diye dnmt Harris. Ya
bir eye tank olmu ya da nemini farketmedii bir ey duymusa?
Katilin ikillenmesine neden olacak bir ey? Harris'e gre bu fikir man-
tklysa da, aradan geen zaman inde bunun aresiz bir zihnin bir
yaktrmas olup olmadndan! kukulanmyor da deildi.
Her neyse, bu kukusu zerine ina edecek bir ey yoktu elinde.
Polisten bir tann cinayet gecesi Bayan Arnold'un dairesinden kmak
ta olan bir adam grdn renmiti. Ancak adam tehis edileme
miti: orta boylu, orta yapl, kumral sal. Tank adamn yzn grme
miti. Forbes Kanser Merkezi boyutunda bir yerde bu kadarlk bir tanm
yetersizdi.
Bu yzden bir hemireye daha saidnidn renince aklna ilk
gelen bu kanserli hastalar ilikisi olmutu. Sal gn de hastanede ku
kulu bir morarm ceset bulunmutu.
Harris kadnla konumak iin ieri girdiinde karsnda o ukala tp
rencisi Sean Murphy'yI grnce ok ierledi.
Polis hemireyi henz sorguya ekmekte olduundan daireyi y
le bir gezmeye balad. Banyoda knk aynayla paralanm sa kurut
ma makinesini grd. Yerdeki eya arasnda klota da gz ilimitl.
Oturma odasnn sineklik telli kapsnda kocaman bir delik vard. Bunun
k iin deil de giri iin kullanld aka grlyordu.
"Oturma odasna giren Peter Jefferson, 'Tank senin," diye aka
etti. Meslekta da arkasndayd. Harris, Peter'le daha nce de karla
mt.
"Bana syleyebilecein bir ey var m?" diye sordu.
"Fazla bir ey yok," dedi Peter. 'Yznde naylon orap varm.
Orta boylu, orta yapl. Konumam. Kzn talihi varm. Adam bakly-
m."

131
"Ne yapacaksn?" diye sordu Harris.
Peter omuzlann silkti. "Her zamankini. Bir rapor vereceiz. Baka
lm avu ne diyecek. yle ya da byle, bir aratrma birimine verile
cek. Onlarn ne yapacaklarn da kimse bilmez zaten." Peter sesini
alalti. "Hasar yok, yaralama yok. O yzden ncelik vereceklerini san
mam. Kadn lseydi durum deiirdi tabii."
Harris ban salladi: Adamlara teekkr etti, polisler gittiler. Harris
yatak odasna geti. Janet eyalarn bir antaya dolduruyordu. Sean
de banyodaki tuvalet eyasn toplamaktayd.
"Forbes adna size bu olanlar iin ok zgn olduumuzu bildir
mek isterim," dedi Harris.
'Teekkr ederim."
"Burada gvenlik iin bir gerek duymamtk imdiye kadar."
"Anlyorum," dedi Janet. "Bu her yerde olabilirdi. Kapy ak brak
mtm."
"Polis adam tehiste glk ektiinizi syledi."
"Bana bir orap geirmiti. Her ey o kadar abuk oldu ki."
"Acaba onu daha nce grm olabilir misiniz?"
"Sanmyorum. A m a bundan emin olmak ok g."
"Size bir soru soracam," dedi Harris. "Ama yantlamadan nce
bir an, dnmenizi istiyorum. Forbes'de bu yaknlarda size bir ey
oldu mu?"
Janet'in az birden kupkuru kesildi.
Sean konuulanlan duyunca kzn aklndan geenleri anlad: dosya
odasna girmelerini dnyordu.
"Janet'in bana az nce gayet skntl bir durum geldi," diyerek
odaya girdi.
Harris dnd. Ktlk dolu bir sesle, "Ben seninle konumuyorum,
ocuk," dedi.
"Bana bak, kaln kafal. Deniz Piyadesini biz armadk. Janet az
nce polisle konutu. stediin bilgiyi onlardan alabilirsin. Seninle
konurnak zorunda deil ve bu gece ektikleri ona yeter. Bir de senin
rahatsz etmene gerek yok, tamam m?"
ki adam fkeyle birbirlerine baktlar.
"Ltfen!" diye bard Janet. Gzleri dolmutu yine. "u anda buna
dayanamam."
Sean yataa oturup kz kucaklad, ban bana dayad.
"zr dilerim. Bayan Reardon," dedi Harris. "Sizi anlyorum. A m a

132
bugn atrken olaand bir ey grp grmediiniz benim iin ger
ekten ok nemli. de ilk gnnz olduunu biliyorum."
Janet ban sallad. Sean, Harris'e bakp gzleriyle gitmesini iaret
etti.
Harris onu tokatlamamak iin kendini g tuttu. Hatta aklndan
zerine oturup salann tra etmeyi bile geirdi. Ama dnp daireden
kt.

Gece sabaha doru ilerledike Tom Wddicomb'un heyecan da


giderek artyordu. Garajn yanndaki kilerde buzdolabnn yanndaki
kede melmi beklemekteydi. Kollann gsne dolam, yor-
mu gibi dizlerini enesine kadar ekmiti. Forbes apartmannda olanla
r aklndan srekli geirdike durmadan titriyordu.
Tam bir baarszlkla karlamt. Gloria D'Amataglio'yu uyutma
y baaramad gibi, buna engel olan hemireden de kurtulamamt.
Ve bandaki naylon oraba karn kadn kendisini yakndan grmt.
Belki de tanrd imdi. Daha da kts, aptallk etmi, sa kurutucusu
nu tabanca sanmt.
Yapt bu aptallktan sonra Alice kendisiyle konumuyordu. Onun
la konumaya almt ama Alice dinlememiti bile. Onu dkrklna
uratmt. Artk annesinin "kk erkei" deildi. teki ocuklar onun
la alay etseler yeriydi. Tom annesiyle konumaya alm, o sabah Glo-
rla'ya yardm etmeye sz vermi, sonra da o igzar hemirenin gerei
ne bakacan sylemiti. Ne kadar sz verip alasa da, bounayd. Ali
ce ok inatyd.
Tom kalkp uyuan kaslarn gevetti. Saatlerdir o kede annesi
nin kendisine acmasn bekleyerek oturmutu. A m a olmamt ite.
Artk onunla yzyze konumaktan baka aresi kalmamt.
Tom byk buzdolabnn kilidini ap kapan kaldrd. erden yk
selen donmu sis dalrken Alice VViddicomb'un rm yz grn
d. Boyal kzl salar donmutu. Yznn derisi imi ve morarmt.
Ak gzlerinin kenarnda buz kristalleri vard. Gerilmi dudaklar arasn
dan san dileri grnyordu.
Tom ile annesi herkesten uzak yaadklar iin onu uyuttuktan son
ra fazla glk ekmi deildi. Tek hatas buzdolabn daha nceden
dnm olmamasyd. Bir iki gn sonra ceset kokmaya balamt.
Arasra konutuklar bir iki komunun kokudan sz etmeleri Tom'u pani
e uratmt. te buzdolab o zaman aklna gelmiti.
O zamandan bu yana hibir deiiklik olmamt. Alice'in sosya!
gvenlik ekleri bile dzenli olarak geliyordu. Scak bir cuma gecesi
buzdolabnn kompresr bozulunca Tom ok byk bir tehlike geir
miti. Tamirciyi ancak pazartesi getirebilmiti. Adamn dolab aacan
dan korkmutu. Neyse ki, tamirci kapa amam, sadece Tom'a iin
deki etlerin kokmu olduunu sylemiti.
Tom kapa ak tutarak annesine bakt. Ama annesi yine bir ey
sylemiyordu. Onun korkusunu anlyordu.
"Bugn yapacam," diye yalvard. "Gloria'ya nasl olsa hl damar
dan ila veriliyor. Olmazsa, baka bir ey dneceim. Hemireye de.
Onu ortadan kaldracam. Bir sorun kmayacak. Kimse gelip seni
buradan gtremeyecek. Benim yanmda gvencedesin. Ltfen!"
Alice VViddicomb hibir ey sylemedi.
Tom kapa kapatt. Bir an fikrini deitirir diye bekledi. Ama olma
d. stemeye istemeye oradan kp mutfaktan geerek yllardr payla-
tkian yatak odasna gitti. Komodinin ekmecesinden Alice'in tabancas
n ald. Tabanca aslnda babasnnd, ama o ldkten sonra tabancay
Alice almt. Tom'a sk sk gsterir, aralarna girecek biri olursa ldre
ceini sylerdi. Tom sedef kakmal kabzay sevmeyi renmiti.
"Aramza kimse giremeyecek. Alice," dedi. O gne kadar tabancay
bir kez kullanmt. Hemire Arnold ona anestezi arabasndan ila ald
n grdn syledii zaman. imdi bu Janet Reardon bana daha
fazla bela amadan bir kere daha kullanacakt.
"Senin kk erkein olduumu sana kantlayacam," dedi.
Souk tabancay cebine sokup tra olmak iin banyoya girdi.

134
V

6
5 Mart Cuma,
Saat 6:30

Janet ie giderken Biscayne Krfezinin etkileyici manzarasna ken


dini verip oyalanmaya altt. Hatta Dodge Island rhtmna bal olan
bembeyaz gezinti yatlanndan birinde Sean ile bir yolculua ktn
bile hayal etti. Ama hibir ey ie yaramyordu. Bir gece ncesinin olay-
lann aklndan kovamad.
Banyosunda o adamla karlatktan sonra bir daha geceyi 207
numarada geirecek deildi. Sean'in dairesi bile gvenli gelmemiti.
Onun yerine Miami Beach'de kiralad daireye tanmakta srar etmiti.
Yalnz kalmak istemedii iin Sean'i de davet etmi, erkek kabul edip
koltukta gecelemeye raz olduunu syleyince ok sevinmiti. Ama eve
girdikten sonra Janet'in en salam kararlar bile sarslmt. Sean'in "pla
tonik" diye nitelendirdii biimde yatmlar, sevimem ilerdi ama Janet
ona yakn olmann verdii ho duyguyu kabul etmek zorundayd.
Janet odasnda karlat adam kadar Sean ile yaptklarndan da
huzursuz olmutu. Bir gece nce idari blmdeki olay onu ok rahatsz
ediyordu. Yakalanm olsalard neler olacan dnmek bile korkun
tu. Hepsinin zerinde de, Sean'in nasl bir insan olduunu merak etme
ye balamt. Akll ve kurnazd, bundan kukusu yoktu. Ama hrszlk
gemiini anlattktan sonra Janet artk onun gerek ahlaki deerlerinin
ne olduunu dnmeye balamt.
Btn bu gerilimi karsnda ileri daha da ktletirecek bir
durumla karlamak zereydi: O gn ok byk bir titizlikle saklanan

135
ilatan gizlice bir rnek almaya alacakt. Bunu baaramazsa,
Sean'in ptsn prtsn toplayp Miami'den aynimas olasl vard. Has
taneye yaklarken ilk tatil gn olan pazar zlediini farketti. e girdi
inin ikinci gn tatili dnyor olmas nasl bir gerilim altnda olduu
nun en iyi kantyd ite.
Hastanenin kalabal Janet'in kank kafasna-ok iyi gelmiti. Geli
inden iki dakika sonra boazna kadar ie gmlmt. Gece raporla-
nndan kendilerini nasl bir gnn beklediini anlayabilirlerdi. Tehis test
leri, tedaviler ve karmak ila protokollar arasnda hemireler kendileri
ne ayracak pek az zaman bulacaklard. En kt haber de, Helen
Cabot'ta gece doktorlarn bekledii iyilemenin grlmemi olmasayd.
Hatta gece hemiresi saat drt sulannda hafif bir nbet geirdiinde
onun iyice gerilediini tahmin ediyordu. Janet o gn Helen Cabot'a
bakmay ayarlad iin brifingin bu yann ok dikkatle dinledi.
Kontrol altnda tutulan ilalar konusunda bir plan vard. Jlalann
nasl ielerde geldiini grdnden ayn tip ielerin bolarndan bul
mutu. imdi sadece ilala yalnz kalmak iin bir zaman kollayacakt.
Rapor verildikten sonra Janet ie koyuldu. Gnn ilk ii Gloria D'A-
mataglio'ya bir damarii tp takmakt. Gloria'nn kemoterapi tedavisi
nin son damar zerki olacakt bu. Daha nce damara girmekteki ustal
dikkati ektiinden bu tr ilerde Janet artk aranmaya balamt.
Rapor srasnda da, gemite bu tr tplerin taklmasnda Gloria ile
baz sorunlar ktndan ie gnll olmutu. O gn Gloria'ya bakacak
olan hemire bu teklifini seve seve kabul etmiti.
Janet gerekli aralar toplayp Gloria'nn odasna girdi. Gloria bir
gn ncekinden ok daha iyi grnyordu, yatakta oturmu, srtn yas
tklara vermiti. Janet iini yaparken VVellesley kampsndeki glden
zlemle sz ettiler.
Gloria hayranlkla, "nenin girdiini duymadm bile," dedi.
"Memnun oldum," dedi Janet.
Gloria'nn odasndan karken bundan sonraki ii olan ilalar
almak midesine kramplar sokuyordu. Yolda hademeyle kovasnn ev
resinden dolat.
Hemire blmesine varnca Helen Cabot'un dosyasn alp ila liste
sine bakt. Helen sabah saat sekizde MB-300C ve MB-303C alacakt.
Janet damarii zerk iesini ve rngalan, sonra da bir kenara saklad
bo ieleri ald. Sonra Marjohe'ye gidip Helen'in iialann istedi.
Marjorie, "Bir dakika," diyerek elindeki rntgen raporunu bir hasta-

136
y aa rntgene gtren hademeye vermek iin asansre doru ko
tu.
Tom ban sallayarak, "Bu herif de rapor kdn hep unutur," diye
sylendi.
Marjorie yine koa koa hemire blmesine dnd. Tezghn ard
na geerken boynundan zeldolabn anahtarn kard.
"Ne gn ama," dedi Janet'e. "Ve daha yeni balyoruz." Her i
gnnn balangcnda olduu gibi gn hastane koulanndaki
youn almaya kaptrmt kendini. Kk ama salam yapl buzdola
bndan Helen Cabot'un iki ie ilacn ald. Yine dolapta duran bir k
da bakarak Janet'e byk ieden 2cc. ve knden yarm cc. alma
sn syledi. lac verdikten sonra neresini imzalayacan gsterdi, son-
- ra da kendisi imzalayacakt.
Tim yanlarna geldi. "Marjorie, Dr. Larsen telefonda," dedi.
Janet ilalan alp ecza blmesine girdi. nce kk kvetin scak
su musluunu at. Kimsenin grmediinden emin olunca iki MB iesi
ni scak suyun altna tuttu, Etiketler yumuayp knca alp bo ielere
yaptrd. imdi etiketsiz kalan ieleri plastik ila kaplar, kalemler ve
lastik bantlarla dolu ekmecenin arkasna yerletirdi.
Hemire blmesine bir kere daha baktktan sonra bo ieleri yere
frlatt. Her ikisi de kmld. Janet paralarn zerine biraz su dkp ecza
blmesinden kt.
Marjorie hl telefonda konutuu iin Janet beklemek zorunda
kald. Konuma bitince kadnn kolunu tuttu.
"Bir kaza oldu," dedi. ok skntl konumaya alyordu ki, iinde
bulunduu heyecanl durumda bu hi de g deildi.
"Ne oldu?" Marjorie'nin gzleri irilemiti.
"ieleri drdm. Elimden kayd, ikisi de knid."
'Tamam, tamam!" dedi Marjorie. "Heyecanlanmana gerek yok.
Kaza olur, hele bu tela varken. Gster bakaym."
Janet kadn ecza blmesine sokup yerdeki cam knklann gster
di. Marjorie meldi, parmaklannn ucuyla ielerin stndeki etiketleri
ekip kard.
"ok zgnm," dedi Janet.
"nemi yok." Marjorie dorulup omuzlann silkti. "Dediim gibi,
kaza olur. Bayan Richmond'a haber verelim."
Janet kadnn ardndan hemire blmesine yrd, Marjorie hemi
re blm bakanna telefon etti. Olanlar anlattktan sonra buzdolabn-

137
dan defteri l<ard. Janet dolapta dier iki hastann ilalannn olduunu
grd.
Marjorie telefonda, "Bynde 6cc., knde 4cc. vard," dedi.
Sonra kar tarafn konumasn dinledi, ban birka kere sallayp tele
fonu kapatt. "Bir sorun yok." Deftere bir kayt dp kalemi Janet'e
uzatt. "Benim kayb yazdm yeri imzala."
Janet imzalad.
"imdi Bayan Richmond'un aratrma binasntn yedinci katndaki
odasna git. u etiketleri de gtr." Kadn etiketlerin yapk olduu
cam paralarn bir zarfa koyup uzatt. "Sana yenilerini verecek, tamam
m?"
Janet ban sallad, bir daha zr diledi.
"nemi yok," dedi Marjorie. "Herkesin bana gelecek bir ey bu."
Sonra Tim'e, Tom VViddicomb'u artp ecza blmesini sildirtmesini
syledi.
Janet yznn kpkrmz olduunu bilerek ve kalbi gm gm ata
rak olabildiince sakin admlarla asansrlere doru yrd. Hilesinde
baarl olmutu ama yapt iten hi memnun deildi. Marjorie'nin yi
huyundan ve gveninden yararlanyordu. Ayrca biri ekmecede iaret-
siz ieleri de bulabilirdi. Onlan oradan almak isterse de, Sean'e vere
cei ana kadar zerinde tama riskine girmek istemiyordu.
Helen'in ilalarn bir an nce almak iin gidiyor olmasna karn
Gloria'nn odas nnden geerken kapnn kapal olduunu grnce
ard. Damarii zerkine az nce balam olduu iin bu durumdan
rahatszlk duymutu. Marjorie'nin kendisini Gloria ile tantrd o bir
an dnda Gloria'nn kapsnn hep aralk olduunu grmt. Gloria
koutaki yaanty paylamak iin kapnn hep ak durmasn istedii
ni sylemiti zaten.
Janet ne yapmas gerektiini dnerek akn bir halde kapnn
nnde durdu. ine ge kald iin bir an nce Bayan Richmond'un
yanna gitmeliydi. Ama Gloria'nn kaps da huzurunu karmt. Kad
nn rahatsz olduundan korkarak kapy tklatt. erden karlk alama
ynca daha serte vurdu. Yine yant gelmeyince aralayp ban uzatt.
Gloria srtst yatyordu . Bacaklanndan biri iltenin yanndan yere sark
mt. Uyumak iin ok garip bir durumdu bu.
"Gloria?" diye seslendi.
Gloria'dan yant kmad.

^ 138-
Janet kapnn lastik tutucusunu itip yataa yaklat. Bir kenarda
iinde ucu bezli sopasyla bir temizlik kovas vard ama Janet bunu
gremedi. GIroria'nn yz mosmor kesilmiti.
Telefonu at gibi santrale, "Acil durum, 409 numaral oda!" diye
bard. inde cam knklan olan elindeki zarf sehpann stne frlatt.
GIroria'nn ban geriye ekip azdan aza soluma yapmaya ba
lad sonra. Janet sa eliyle Gloria'nn durun deliklerini skp zorla cier
lerine birka kere soluk verdi. Bu ii yapmaktaki kolayln farkedince
bir tkanma olmadndan emin oldu. Sol eliyle kadnn nabzn yoklad.
ok hafif de olsa bir karlk alabilmiti.
Odaya insanlar dolarken Janet kadna soluk vermeyi srdrd. lk
gelen Marjorie olmu, ama dierleri de onu hemen izlemilerdi. Hemi
relerden biri nbeti Janet'den aldnda odada yardma alan en az
on kii vard. Janet bu hzl tepkiden ok etkilenmiti; hademe bile ora
dayd.
Neyse ki, Gloria'nn rengi hemen yerine geldi. dakika sonra ikin
ci kattan iinde anestezist de olan bir grup doktor gelmiti. Anestezist
Gloria'nn boazna bir tp sokup cierlerini iirmek iin bir Ambu tor
bas kulland. Bu azdan aza solumadan daha etkiliydi ve hastann
rengi biraz daha dzelmiti.
Ancak kt belirtiler de vard. Anestezist Gloria'rn gzlerine bir
fener tuttuunda kadnn ok alm olan gzbebeklerinde bir tepki
grlmedi. Bir baka doktor da refleks alamad.
Gloria yirmi dakika sonra solumaya alt. Birka dakika sonra
rtk dardan bir mdahale olmadan soluyabiliyordu. Refleksleri de
ancak bir ldeydi. Kol ve bacaklar alrken el ve ayaklar bklyor
du.
"ok kt, beyin felci belirtileri," dedi anestezist.
Janet bunu duymak istemiyordu.
Anestezist ban sallad. "Beyin ok uzun sre oksijensiz kald."
"atm," dedi dier doktorlardan biri. Damarii zerk iesine bakt.
"Bu tedavide soluma yetersizliine gerek olacak bir ey olduunu san
myorum."
"Kemoterapi beklenmedik etkiler yaratabilir," dedi anestezist. "Be
yin damarlaryla balam olabilir. Bunu Randolph'a bildirmek gerek."
Janet zarfn aldktan sonra odadan kt. Hasta katlannda bu sah
nelerin ok olduunu bilirse de, bu bilgi katlanlmay daha kolaylatrm-
yordu.

139
Marjorie odadan kp Janet'i grnce yanna geldi. Ban sallaya
rak, "Bu ileri meme kanserli vakalanrda fazla bir ansmz yok," dedi.
"Bence bu tedavi protokolnn yeniden gzden geirilmesi gerek."
Janet ban sallad ama bir ey demedi.
"Olay yerinde ilk olmak ok gtr," dedi kadn. "Sen elinden gele
ni yaptn."
Janet yine ban sallad. 'Teekkr ederim."
"imdi bamz daha fazla derde girmeden git de Helen Cabot'un
ilacn al." Marjorie, Janet'in srtn bir abla gibi okad.
Janet ban sallad. kinci kata kt, oradan aratrma binasna
geti. Yedinci kata asansrle ktktan sonra Bayan Richmond'un odas
n sorup rendi.
Hemire blm bakan kendisini bekliyordu, hemen zarfa uzan
d. indekileri masas stne boaltt, parmann ucuyla knklan itip eti
ketleri okudu.
Janet ayakta bekliyordu. Kadnn sessizlii sanki ne yaptn bildi
ini gsteriyor gibiydi. Janet terlemeye balad.
Bayan Richmond alacak kadar yumuak sesiyle, "Bir sorun oldu
mu?" diye sordu.
"Ne demek istiyorsunuz?"
"ieler krldnda eliniz kesildi mi?"
"Hayr. Yere dmlerdi. Bana bir ey olmad."
"Eh, bu ne ilki. ne de sonuncusu," dedi kadn. "Bir yerine bir ey
olmadna sevindim."
Kadn cssesinden beklenmeyen bir eviklikle masasnn ardndan
frlayp arkasnda byk ve kilitli bir buzdolab saklayan yerden tavana
kadar uzanan dolaba gitti. Kapnn kilidini ap Janet'in krdna benze
yen iki ie kard. Buzdolab silme byle ielerle doluydu.
Bayan Richmond masasna dnd. Bir ekmeceden iki etiket ald,
altlarn diliyle yalayarak ielere yaptrd. ini bitiremeden telefon al
mt.
Bayan Richmond telefonu omzuyla kula arasna sktrdysa da,
birden dikkat kesilmiti.
"Ne?" diye bard. Sesi sertti imdi, Yz kzarmt.
"Nerede? Drdnc kat, hal Bu ok daha kt! Lanet olsun!"
Bayan Richmond telefonu kapatt, bir an grmeyen gzlerle ileri
bakt. Sonra birden Janet'in varln farkedip ieleri uzatt. "Gitmem
gerek," dedi. "O ilalarla ok dikkatli ol."

140
Janet ban sallayp azn ayordu ki, kadn yerinden kalkp hzl
admlarla kapdan tkt. Janet arkasndaki buzdolabn gizleyen dolaba
bakt. Btn bu ilerde doru olmayan bir eyler vard, ama ne? Pek
ok ey olup bitiyordu.

Randolph Mason, Sterling Rombauer'e ok aard. Steriing'in i


kafasyla zel serveti hakknda bir bilgisi varsa da, onu harekete gei
ren eyin ne olduunu kestiremiyordu. Bakasnn istei zerine lke
nin drt bir yannda kouturmak, onun sahip olduu varla sahip
olsayd Mason'un houna gidecek bir ey deildi. A m a yine de Ster
iing'in byle bir i semesine kran duyuyordu. Adama her i verdiin
de sonu alyordu.
"Sushita'nn ua Miami'ye gelene kadar kayglanacak bir eyin
olduunu sanmyorum," dedi Sterling. "Uak Boston'da Tanaka'y bekli
yordu ve Miami'ye gelecekti, ancak onu almadan New York'a, oradan
da Washington'a gitti. Tanaka buraya ticari bir uakla geldi."
"Uan geldiini haber alacak msn?" diye sordu Dr. Mason.
Sterling ban sallad.
Dr. Mason'un dahili telefonu ald. "Rahatsz ettiim iin zr dile
rim, Dr. Mason," dedi sekreteri Patty. "Ama sizi Bayan Ricfmond konu
sunda uyarmam sylemitiniz. Buraya gelmek zere ve ok sinirli gr
nyor."
Dr. Mason yutkundu. Margaret'i sinirlendirecek bir tek ey olabilir
di. Sterling'den zr dileyip hemire blm bakann karlamak iin
dar kt. Kadn Patty'nin masas yannda yakalayp bir kenara ekti.
'Yine oldu," dedi kadn. "Meme kanserli bir hastada yine siyanotik
soluk tutulmas. Randolph, bir ey yapmalsn!"
"ld m?"
"Henz lmedi. A m a ie basn karacak olursa daha, da beter ola
cak bu kez. Hasta beyinsel hasarla bitkisel yaama girdi."
"Aman Tannm! Haklsn; aile soru sormaya balarsa durum berbat
demek."
"Elbette soru soracaklar. Sana bir kere daha hatrlatyorum, bu i
yapmaya altmz her eyi berbat edebilir."
"Bunu hatrlatmana gerek yok."
"Ne yapacaksn, peki?"
"Baka ne yapacam bilemiyorum. Harris'i aratm."
Dr. Mason, Patty'ye Robert Harris'i armasn ve adam geldiin
de kendisine hemen haber vermesini syledi. Bayan Richmond'a, "er
de Sterling Rombauer var," dedi. 'Yeni stajyerimiz hakknda neier anlat
tn dinlesen iyi oiur sannm."
"O namussuz! Onu hastanede Heten Cabot'un dosyasna bakar
ken grdmde az daha boacaktm."
"Sakinle de, gel dinle."
Bayan Richmond doktorun ardndan odasna girdi. Sterling ayaa
kalkt. Bayan Richmond kendisi iin kalkmasna gerek olmadn syljB-
di.
Dr. Mason herkesi oturttuktan sonra Sterling'den kadn bilgilendir
mesini istedi.
Sterling byk bir rahatlkla bacak bacak stne atarak, "Sean
Murphy ilgin ve karmak bir tip," diye sze balad. "ifte bir yaants
olmu, istedii zaman Harvardl oluyor, istedii zaman ii snf rlanda
l kkenine dnyor. Ve ok baanl. u anda bir grup arkadayla
Onkojen adn verecekleri bir irket kurmak zereler. Amalar onkojen
teknolojisine dayanan tehis ve tedavi ilalar retmek."
"O zaman ne yapmamz gerektii ak seik belli," dedi kadn.
"zellikle de dayanlmaz derecede kstah olduunu dnrsek."
"Brak da Sterling szn bitirsin," dedi Dr. Mason.
"Biyoteknoloji konusunda ok parlak. Hatta bir deha diyebilirim.
Tek kusuru, sizin de tahmin ettiiniz gibi, toplumsal evresi. Otoriteye
saygs yok ve pek ok kimseyi rahatsz ediyor. Daha nce baanl bir
irket kurmu ve bunu Genentech satn alm. kinci giriimi iin para
bulmakta fazla bir glk ekmemi."
"Babelas olma olasl artyor yani," dedi kadn.
"Sizin sandnz gibi deil," dedi Sterling. "Sorun u: Sushita da
benim bildiklerimi biliyor. Bana kalrsa onlar Sean Murphy'yi Forbes'de-
ki yatnmlar iin bir tehdit olarak greceklerdir. Ve o anda da eyleme
gemek zorunda kalacaklardr. Bay Murphy ile Tokyo'ya gitme anla
masnn ya da bir satn almann mmkn olacana inanmyorum. Ama
burada kalrsa, balarn srdrmekten kamacaklann tahmin ede
rim."
"Onu neden Boston'a geri gndermediimizi anlamyorum," dedi
Bayan Richmond. "Bu i de kapanr biter. Neden Sushita ile ilikimizi
tehlikeye atalm?"

142
Sterling, Dr. Mason'a bakt.
Dr. Mason hafife ksrd. "Ben kendi amdan fazla aceleci
olmak istemiyorum. Bu ocuk yapt ide baarl. Bu sabah alt
yere gittim. Bir fare srsn glkoproteine altrm bile. Bunun dn
da retebildii kristalleri de gsterdi. Bir hafta iinde daha iyilerini ret
meye sz verdi. imdiye kadar kimse bu kadar ileri gidememiti.
Benim skntm iki glk arasnda kalm olmam. Sushlta konusunda
bizi tehdit eden bir ey de, henz bir tek rn bile ortaya karamam
olmamz. imdiye kadar bir eyler bekliyorlard."
"Ksacas, risklere karn bu ocuu istiyorsunuz," dedi Bayan Rich-
mond.
"en bunu byle dile getirmezdim." ^
"Peki, neden Sushita'y arayp durumu anlatmyorsunuz?"
"Bunu salk vermem," dedi Sterling. "Japonlar bir atmadan ka
nabilmek iin dolayl grmeler yapmaktan holanrlar. Bylesine ak
bir yaklam anlamayacaklardr. Byle bir hareket daha ok kayg yara
tr."
"Ayrca bunu Hiroshi'yle konumutum," dedi Dr. Mason. "Ama
onlar Bay Murphy'yi yine de kendileri soruturmaya karar verdiler."
"Japon iadamlarnn kararszlk sorunlan byktr," dedi Sterling.
"O zaman bu ocuk iin ne diyorsunuz?" diye kadn sordu. "Casus
mu yani? O yzden mi geldi buraya?"
"Hayr, geleneksel anlamda casus deil," dedi Sterling. "Medullob-
lastoma konusundaki baannzla ilgileniyor, ama bu ilgisi ticari deil,
sadece akademik."
Dr. Mason, "Medulloblastoma almas hakkndaki ilgisini ok ak
a belirtmiti," dedi. "Onu ilk grdmde o proje zerinde alamaya
can sylesdiimde dknklna uramt. Casus olsayd pek o
kadar gze batmamaya alrd. Ortal kartrmak dikkatleri zerine
ekmekten baka bir ie yaramaz."
"Ayn fikirdeyim," dedi Sterling. "Genliiyle henz idealizm ve iyilik
severlikle motive edilmekte. Bilimin ve zellikle de tbbi aratrmalarn
tlcariliiyle daha zehirlenmemi."
"Ama kendi irketini kurmu," dedi Bayan Richmond. "Bence bu da
ticaridir."
"Ama ortaklanyla rnlerini maliyetine satyorlard. irketi satana
kadar kr szkonusu deildi."
"Peki, sizce bunun zm nedir?"

143
"Sterling durumu kontrol altnda bulunduracak," dedi Dr. Mason.
"Bize gnlk rapor verecek. Bize yardmc olduu srece Bay
Murphy'yi Japonlardan koruyacak. Eer casus olduuna kanaat getirir
se, bunu hemen bildirecek. O zaman Boston'a postalarz."
"Pahal bir bebek bakcs," dedi kadn.
Sterling glmseyerek ban sallad. "Martta Miami'nin keyfine
diyecek yoktur. Hele Grand Bay Otelinde."
Patty'nin dahili telefonda sesi duyuldu. "Bay Harris geldi."
Dr. Mason, Sterling'e teekkr ederek toplantnn bittiini belirtti.
Adam dar uurlarken Bayan Richmond'un deerlendirmesine katl
maktan kendini alamad. Sterling pahal bir bebek bakcsyd. A m a
parann yerinde harcandndan emindi ve Howard Pace sayesinde
paralan da vard.
Dr. Mason, Harris'i Sterling'le tantnrken iki adamn birbirinin tam
zdd olduklann dnmeden edemedi.
Harris'i odasna gnderdikten sonra Sterling'e yaptklan in teek
kr etti, kendilerini habersiz brakmamas iin yalvard. Sterling elinden
geleni yapacan syleyip gittikten sonra da odasna dnd.
Kapy arkasndan kapatt. Harris'in kenar srmal kasketi kolunun
altnda olduu halde odann ortasnda dimdik durmakta olduunu gr
d.
Masasnn bana otururken, "Sakin ol," dedi.
"Evet, efendim." Harris yerinden kprdamad.
"Otur be adam!" dedi Dr. Mason.
Harris kasketini kolunun altndan ekmeden oturdu.
"Bir meme kanserli hastann daha ldn duydun sanrm," dedi
Dr. Mason. "Ya da lmek zere olduunu."
"Evet, efendim."
Dr. Mason gvenlik blm bakanna hafif bir huzursuzlukla bak
t. Robert Harris'in profesyonelliini takdir ediyorsa da, bu askeri tavr
lardan rahatsz oluyordu. Tbbi bir kurulua uygun bir durum deildi
bu. Ancak bu meme kanserlilerin lmne kadar gvenlik bir sorun
olmad iin bundan hi yaknm deildi.
"Sana gemite de sylediimiz gibi, bunu bir sapn yaptna
inanyoruz," diye sze balad. "Ancak artk dayanlmaz boyutlara ula
t. Bunun durdurulmas gerek. Sana bu iin birinci ncelie sahip olma
sn sylemitim. Bir ey bulabildin mi?"
"Soruna tm dikkatimi verdiim konusunda sizi temin ederim. Tav-

144
siyenize uyarak alan herkesin gemiini aratrdm. Yzlerce telefon
konumas yaptm. imdiye kadar bir tutarszlkla karlamadm. imdi
aratrmalanm hastalarn yanna girebilen dierleri stnde younlat
racam. Meme kanserli hastalarn bazlarn gzetim altnda bulundur
maya altksa da, saylar ok fazla. Belki de tm odalara gvenlik
kameralan yerletirmek bir zm olabilir." Harris bu lmlerle bir hem
irenin ldrlmesi ve dierinin saldrya uramas arasnda br iliki ola
bileceini dndn sylemedi. Bu imdilik sadece igdsel bir
sezgiydi.
"Her hastann odasna bir kamera zm olabilir," dedi Bayan Rich-
mond.
"Ama pahalya patlar," diye uyard Harris. "Kamera ve yerletirme
dnda bunlarn bana oturtulacak personel de szkonusu."
"Masraf akademik bir sorun olabilir," dedi kadn. "Bu sorun devam
eder de, basn haber alrsa elimizde bu tesis kalmayabilir."
"Bir inceleme yapacam," diye Harris sz verdi.
"Fazla personel istersen haber ver," dedi Dr. Mason. "Bunun durdu
rulmas gerek."
"Anlyorum, efendim." Ama Harris yardm istemiyordu. Bu ii kendi
si baarmak istiyordu. Artk bir onur sorunu olmutu kendisi iin. Sapk
biri ondan stn olamazd.
Bayan Richmond, "Ya dn gece apartmandaki saldr neydi?" diye
sordu. "Hemire bulmakta zaten glk ekiyorum. Onlann kendilerine
verdiimiz geici bannaklarda saldrya uramalarn asla kabul edeme
yiz."
"Apartmanda ilk kez bir sorun kt," dedi Harris.
"Belki de geceleri orada da gvenlikten birka kii kalsa iyi olurdu."
"Bir masraf analizi yapanm."
"Bence hasta sorunu daha nemli," dedi Dr. Mason. "u anda ileri
ni fazla sulandrma."
"Bastne, efendim."
Dr. Mason, Bayan Richmond'a bakt. "Baka bir ey var myd?"
Kadn ban sallad.
Dr. Mason, Harris'e dnd. "Sana gveniyoruz."
'Teekkr ederim, efendim." Harris ayaa kalkt. Refleks bir hare
ketle selama duracakken kendini tam zamannda tuttu.

145 Terminal / F: 10
"ok etkileyici!" dedi Sean. Byk laboratuvarnn cam blmeli oda
snda tek bana oturuyordu. Madeni masann stne otuz dosyann
kopyalarn yaymt. Oday semesinin nedeni dardan biri girerse hep
sini bir hareketle bo ekmecelerden birine koyacak zaman bulacak
olmasyd. Sonra da nne Forbes glkoprotein defterini ekecekti.
Sean'in etkileyici bulduu ey medul lobi ast oma olayndaki istatis
tiklerdi. Forbes Kanser Merkezi gerekten de sor iki ylda yzde yz
bir baar elde etmiti ve bu, bundan nceki sekiz yln yzde yz l
myle arpc bir eliki oluturmaktayd. Daha sonra yaplan MRt tara
malarnda, baarl tedaviden sonra iri tmrlerin bile ortadan yok olduk
lar grlyordu. Sean'in bildii kadanyla, ok lokal ve tmyle kanla-
bilecek kadar kadar kk tmr vakalan dnda, kanser tedavisinde
hi duyulmam bir tedaviydi bu.
e baladndan bu yana ilk kez nispeten rahat bir sabah geir
miti. Kendisini rahatsz eden olmam, Hiroshi ya da dier aratrmac
lar grmemiti. Gnne farelere zerkle balam, bylece dosyalan da
yukar odasna tayabilmiti. Sonra bir sre kristalleme olayyla ura
m. Dr. Mason'u bir hafta kadar mutlu klacandan emin olduu bir
ka kristal retmiti. Mdr kristalleri grmeye gelmiti bile. Sean ada
mn etkilendiini biliyordu. Ondan sonra artk rahatsz edilmeyecein
den emin olarak dosyalar incelemek zere caml blmeye girmiti.
nce genel bir izlenim edinmek iin tm dosyalar okumu, sonra
baa dnp epidemik yanlann kontrol etmiti. Hastalarn geni bir ya
ve rk yelpazesinde olduklann grd. Cinsiyetleri de deiikti. Ancak
bata gelen grup, medulloblastomada tipik bir grup olmayan orta yal
beyaz erkeklerdi. Sean istatistiklerin ekonomik nedenlerle biraz farkl
olduunu tahmin edebilirdi. Forbes ucuz bir hastane deildi. Oraya yat
mak iin ya yeterli salk sigortasna ya da yeterli paraya sahip olmak
gerekirdi. Ayrca vakalar gerkten ulusal bir dalm gstererek eitli
byk kentlerden gelmilerdi.
Ancak o srada sanki genelletirmenin ne kadar tehlikeli olduunu
gstermek istermi gibi, kk bir Gneybat Florida kentinden gelen
bir vakaya rastlad: Naples, Florida. Sean kenti bir haritada grmt.
Florida'nn bat kysnn en gneybatdaki kentiydi. Hastann ad Mal-
colm Betencourt'tu ve tedavisinin balangcndan bu yana iki yl dol
mak zereydi. Sean adamn adresini ve telefon numarasn kaydetti.
Onunla konumak isteyebilirdi.
Tmrlere gelince bunlardan ou tek olmak yerine ok balyd

146
ki, en ok rastlanlan durum da zaten buydu. ok bal olduklanndan
ounda doktorlar ilk bata cier, barsak ve bbrek gibi baka bir
organdan yaylma metastatik tmrle kar karya bulunduklarn san
mlard. Tm vakalarda hekimler lezyonlarn ilkel sinir elementlerinden
oluan birincil beyin tmrleri olmasna armlard. Sean tmrlerin
zellikle agresif ve abuk byyen tipte olduklarna da dikkat etmiti.
Eer tedavi yaplmam olsayd hepsini hzl bir lme gtrecei ku
kusuzdu.
Sean tedavinin de deiiklik gstermediine dikkat etti. Kod adl
ilacn dozaj ve veri skl tm hastalar iin ayn olup sadece kilolanna
gre deiiyordu. Tm hastalar bir hafta hastanede yatmlar, taburcu
olduktan sonra iki haftalk aralarla klinik tedavisi grmler, sonra bu
drt haftada, iki ayda, alt ayda ve sonunda ylda bire drlmt.
Otuz hastann on yllk ziyaret aamasna gelmilerdi.
Dosyalar da Sean'i ok etkilemiti. Okumas en az bir hafta sre
cek bir materyel zenginliiyle kar karya olduunu gryordu.
Masann stndeki telefonun almasyla birden irkildi. Telefon ilk
kez alyordu. Yanl bir numara bekleyerek at. Karsnda Janet'i
bulunca ok ard.
"lac aldm," dedi Janet.
'Yaa!"
"Kafeteryada buluabilir miyiz?"
"'Elbette." Sean bir aksilik olduunu anlamt. Kzn sesi ok ger
gindi. "Ne oldu?" diye sordu.
"Her ey. Grtmzde anlatnm. Hemen kabilir misin?"
"Be dakika sonra oradaym," dedi Sean.
Sean dosyalan sakladktan sonra asansrle aa inip yaya kpr
snden hastaneye geti. Kamerayla gzetlendiini tahmin edip el salla
mak istediyse de, kendini tuttu.
Kafeteryaya vardnda Janet oradayd. nnde bir fincan kahvey
le bir masada oturuyordu. Mutlu bir hali yoktu.
Sean karsna oturdu.
"Ne oldu?"
"Hastalanmdan biri komaya girdi. Ona az nce damar zerkine ba
lamtm. Bir dakika iyiydi, bir dakika sonra soluu kesilmiti."
"ok zldm."
"Neyse ilac alabildim."
"G m oldu?"

147
"En ok duygusal gl vard."
"Nerede imdi?"
"antamda," dedi Janet. Kimsenin kendilerini gzetlemediinden
emin olmak iin evresine baknd. "Sana masann altndan vereceim."
"Bu kadar melodramatik olmaya gerek yok. Gizlilik daha ok gze
batar. Uzat ver bitsin." ,
"Benim istediimi yap." Janet antasn at.
Sean kzn elinin dizine arptn hissetti. Masann altndan uzanp
iki ieyi ald. Janet'in duyarlna sayg gstererek her birini yan ceple
rinden birine soktu. Sonra iskemlesini geri itip ayaa kalkt.
"Sean!"
"Efendim?"
"Konuuyormuuz gibi be dakika bekleyemez misin?"
Sean oturdu. "Bizi seyreden falan yok. Bunu ne zaman renecek
sin?"
"Bundan nasl bu kadar emin olabilirsin?"
Sean bir ey syleyecek oldu, ama vazgeti.
"Deiiklik olarak elenceli bir eyden sz edemez miyiz?" diye sor
du Janet. "ok yorgunum."
"Neden sz etmek istiyorsun?"
"Pazar gn ne yapacamzdan. Hastaneden ve bu gerilimden
uzaklamak istiyorum. Elenceli ve rahatlatc bir ey yapmak istiyo
rum."
"Sz. Bu arada ben de bu ilala laboratuvara dnmek iin sabrsz
lanyorum. Artk gidebilir miyim?"
"Git," dedi Janet. "Olanaksz bir insansn sen."
"Kydaki dairede grrz." dedi Sean. Janet'in davetli olmad
gibi bir ey sylememesi iin hemen yanndan uzaklat. Kafeteryadan
karken dnp el sallad.
Sean kprden geerken ellerini ceplerine sokup ila ielerine
dokundu. e koyulmak iin can atyordu. Janet sayesinde Forbes Kan
ser Merkezine gelme kararn verdii zaman bekledii o aratrc heye
cana kavumutu yine.

Robert Harris karton bir kutuya doldurduu personel dosyalarn


penceresiz kk odasna tayp masasnn yanna yere koydu. Otu
rup birinci dosyay nne ekti.

148-
Dr.Mason ve Bayan Richmond'la konutuktan sonra doruca per
sonel blmne gitmi, personel mdr Henry Falworth'un yardmyla
profesyonel olmayp da hasta yanna girebilen personelin dosyalarn
ayrmt. Listede yemek menlerini datp siparileri alan ve sonra tep
sileri datp toplayanlar, zaman zaman u ya da bu i iin odalara a-
nlan bakm personeli ve son olarak da odalar, koridorlar ve hastane
salonlann silen hademeler vard.
Toplam olarak bunlarn says ok fazlayd. Ne yazk ki, aklna
kamera gzetimi dnda bir zm gelmiyordu ve byle bir operasyo
nun da ne kadar masrafl olduunun farkndayd. Fiyatlar inceleyip bir
teklif hazrlayacaksa da. Dr. Mason'un bu masraf kabul edilir bulmaya
candan emindi.
u anda elli ksur dosyay yle bir inceleyip dikkatini ekecek ya
da tutarsz grnecek bir ey aramak niyetindeydi. Eer kukulu bir
ey bulursa bunlar ilk inceleyecei gruba ayracakt. Harris ne doktor
du ne de psikolog, ama hastalar ldrecek kadar sapk olan birinin
dosyasnda bir gariplik olacandan emindi.
Birinci dosya yemek servisinden Ramon Concepcion'a aitti. Adam
Kbal olup on alt yandan tieri bir dizi otel ve lokantada almt.
Harris adamn bavuru formunu dikkatle okuyup referanslarn inceledi.
Salk durumu belgesine de bakt. Gzne bir ey arpmaynca dosya
y yere att.
Birer birer tmn gzden geirirken yine yemek datma servisin
de olan Gary Wanamaker'in dosyas dikkatini ekti. Gary deneyimlerini
sralarken New York Rikers Island Cezaevi mutfanda be yl altn
belirtmiti. Fotorafnda da salar kumrald. Harris dosyay masasnn
kesine ayrd.
Be dosya sonra dikkatini eken bir tane daha kmt. Hademe
olarak alan Tom Widdicomb. Harris'in dikkatini eken adamn acil
tbbi eitim (ATE) grm olmasyd. Bundan sonra, bir ara Miami
Genel Hastanesinde de bir sre hademelik iinde alm olmasna kar
n ATE grm bir insann hademelik yapmas garip grnyordu. Har
ris adamn fotorafna bakt. O da kumrald. O dosya da dierinin st
ne yerletirildi.
Birka dosya sonra ilgisini eken bir tane daha bulmutu. Ralph
Seaver bakm blmnde alyordu. O da ndiana'da rza gemekten
hapis yatmt. te dosyasnda yazlyd! Adamn ndlana'daki eski polis
memurunun telefon numaras bile vard. Harris ban sallad. Bu kadar

149
verimli malzeme bulaca hi ai<lna gelmemiti. Profesyonel kadro bun
lara kyasla skcyd. Bir iki hakaret olay dnda bir ey bulamamt.
A m a bu grupta da, daha dosyalann eyreini elden geirmeden yakn
dan incelenmesi gereken tane bulmutu bile.

Janet leden sonra molasnda oturup kahvesini iecek yerde ikin


ci kattaki youn bakm birimine (YBB) indi. Orada alan hemirelere
saygs bykt, srekli gerilim altnda nasl altklann bir trl anlya-
mazd. Kendiside mezun olduktan sonra Y B B ' y i denemiti. i heyecan
l bulduysa da, birka hafta sonra bunun kendisi iin olmadn anla
mt. ok fazla gerilim vard ve hastalarla karlkl iliki en alt dzey
deydi. ou herhangi bir dzeyde karlk verecek durumda olmayp
hep komadaydlar.
Janet, Gloria'nn yatana gidip bakt. Mekanik yardm olmadan
solumasna karn hl komadayd. rilemi gzbebekleri ne klm
t ne de a tepki gsteriyorlard. En kts de E E G ' d e pek az beyin
faaliyeti grnmesiydi.
Bir ziyareti Gloria'nn alnn okamaktayd. Kadn otuz yalannday-
d ve yz hatlar Gloria'y andryordu. Janet ban kaldrnca gzgze
geldiler.
"Siz Gloria'nn hemirelerinden biri misiniz?" diye sordu kadn.
Janet ban sallad. Kadnn alad belliydi.
"Adm Marie. Gloria'nn ablasym."
"Bu olanlara ok zldm," dedi Janet.
Kadn iini ekti. "Belki bylesi daha iyi. Ac ekmeyecek."
Janet iinden hi de yle hissetmedii halde kadna hak verdi. Glo
ria'nn meme kanserini yenme olasl vard. Janet daha ileri durumda
ki hastalann bile dzeldiklerini grmt.
Janet alamamaya alarak drdnc kata dnd. Kendini yine
olanca younluuyla iine verdi. Tm bu adaletsizlie lanet ettiren
dncelerden kanmak iin baka yolu yoktu. Ne yazk ki, bu ancak
yar yarya baarlyd; gzlerinin nnde hep Gloria'nn damar zerkine
balad anda kendisine teekkr edii vard. A m a birden kendini aldat
masna gerek kalmad. Ortaya kan yeni bir durum Janet'i altst etme
ye yetmiti.
Saat ikiden sonra odas koridorun ucunda olan bir hastaya ine

150
yapp hemire blmesine dnerl<en Helen Cabot'un odasna uramaya
karar verdi.
O sabah kodlu ilac verdiinde Helen hafif bir baarsndan ik
yet etmiti. Janet kzn durumu iin kayglandndan hemen Dr.
f^ason'a telefon etmiti. Doktor hafif bir baars ilac verilmesini, duru
mu ktijleirse kendisine haber iletilmesini istemiti.
Azdan verilen ilaca karn baanst gememise de, artm da
deildi. Ama Janet yine de Helen'i nceleri sk sk, sonra saatte bir yok
lamaya balamt. imdi baarsnn artmasna karn, bilinci normal
kaldndan kayglan da giderek azalmt.
Saat ikiyi eyrek gee kapdan girdiinde Helen'in bann yastk
tan aa dm olduunu grnce telaa kapld. Yataa yaklanca
daha da rahatsz edici bir durumla karlat: kadnn soluklar dzensiz
di. Ciddi bir nrolojik rahatszlk szkonusu olabilirdi. Janet hemen
hemire blmesine telefon edip TIm'e acele Marjorie'yle konumak iste
diini syledi.
Marjorie telefona gelince Helen'in durumunu haber verdi.
"Olamaz! Hemen nrologla Dr. Mason'u araym!"
Janet yast kaldnp Helen'in ban dzeltti. Sonra hep yannda
tad elfenerini kadnn gzbebeklerine tuttu. Gzbebekleri eit boy
da deildi. Biri irilemiti ve a tepki gstermiyordu. Janet rperdi.
Bu durumu okumutu. Helen'in kafatas indeki basncn arttn ve
beyninin bir ksmnn st blmeden alt blmeye doru ftk biiminde
bydn biliyordu ki, bu da yaamsal tehlikesi olan bir gelimeydi.
Janet, Helen'in serum iesinin akn en aza indirdi. O an yapabi
lecei baka bir ey yoktu.
Az sonra dierleri gelmeye baladlar. nce Marjorie ile hemire
ler. Sonra nrolog Dr. Burt Atherton ve anestezist Dr. Cari Seibert. Dok
torlar Helen'in kafatasndaki basnc drmek abasyla emirler yadr
maya baladlar. Dr. Mason komaktan soluk solua dald ieri.
Janet, Dr. Mason'la telefonda konumu, ama kendisini hi grme
miti. Helen'in bahekimi olmasna karn bu nrolojik kriz annda yeri
ni Dr. Atherton'a brakmt.
Ne yazk ki, acil nlemlerin hibiri ie yaramad ve Helen'in duru
mu daha da ktye gitmeye balad. Acil bir beyin ameliyat yaplmas
na karar verildi. Janet hastann Miami Genel Hastanesine nakledilmesi
iin hazrlklar yaplmaya balaynca ard.
Bo bir an bulduunda Marjorie'ye, "Neden naklediliyor?" diye sor
du:
"Buras uzmanlk hastanesidir. Nroirurji servisimiz yoktur."
Janet dehete dmt. Helen'in ihtiyac olan acil mdahale ok
hzl yaplmalyd. Bunun iin komple bir nroirurji servisine gerekyok-
tu, bir ameliyathaneyle kafatasnda bir delik amasn bilen biri yeterliy
di. Yaplmakta olan biyopsilere baklrsa Forbes'de bu tr uzmanlar
olmalyd.
Helen yatandan tekerlekli sedyeye alnrken Janet de ayaklarn
dan tutup tanmasna yardm etti, sonra serum iesini tutarak sedye
nin yannda asansre kotu.
Helen asansrde daha da ktlemiti. Janet odasna girdiinde
dzensiz olan soluklar imdi tmyle durmutu. Solgun yz morarma
ya balad.
Janet o gn ikinci kez azdan soluk verirken anestezist birinci
kata indiklerinde bir grtlak borusuyla Ambu torbasnn hazr edilmesi
- iin seslendi.
Asansr durup kaplar alnca drdnc kat hemirelerinden biri
ieri kotu, bir dieri kapanmamas iin kapya ayan dayad. Dr. Sei-
bert, Janet'i itip tp kadnn boazndan soktu. Ambu torbasn da
baladktan sonra Helen'in cierlerini iirmeye balad. Yznn mavi
lii solgun bir sarya dnt.
'Tamam, gidelim!" diye bard Dr. Sebert.
Hep birlikte Helen'i bekleyen cankurtarana yerletirdiler. Dr. Se
bert yanna bindi, kaplar kapatld.
Cankurtaran sirenlerini alarak son hzla otoparktan kt, keyi
dnp gzden kayboldu.
Janet dnp Dr. Mason'un yannda duran Marjorie'ye bakt. Kadn
etini doktorun omzuna dayam onu avutuyordu.
"nanamyorum," diye sylendi Dr. Mason. "Buna hazrlkl olmaly
dm. Bu olacakt nasl olsa. A m a medulloblastoma tedavisinde o kadar
talihliydik ki. Her baaryla bu tr bir trajediden kamabileceimizi
dnmeye balamtm."
"Boston'dakilerin suu," dedi Bayan Richmond. Cankurtarann git
mesinden az sonra o da yanlanna gelmiti. "Bizi dinlemediler. Onu ora
da ok tuttular."
"Onu AB'ye koymalydk," dedi Dr. Mason. "Ama hastalk o kadar
dengeli devam ediyordu ki."

152
"Belki de Miamt Genel'de kurtarriar," diye iyimser olmaya alt
Marjorie.
"Bir mucize olur bu," dedi Dr. Atherton. "Beynin ftk yapt ve
medulia obiongatay sktrd belliydi."
Janet adama dncelerini kendisine saklamasn sylemek istedi.
Baz doktorlarn tp dili ardna snmalarndan nefret ederdi.
Birden, sanki grnmeyen birinden iaret almlar gibi, hep birden
dnp hastaneye girdiler. Janet darda kalmt. Yalnz kalmaktan mut
luydu. imenlik birden o kadar sakin gelmiti ki. Kocaman bir banyan
aacnn arkasnda o gne kadar hi grmedii iekler aan bir aa
vard. Ilk ve slak bir tropik rzgn yzn okuyordu. Ancak bu ho
sahne uzaklaan cankurtarann siren sesleriyle bozulmaktayd. Janet
iin sirenler Helen Cabot iin alan lm anlaryd.

Tom WIddicomb annesinin evinin odalannda dolarken hem al


yor, hem kfrediyordu. Oturamayacak kadar heyecanlyd. Bir an titri
yor, b i r a n sonra kanter iinde kalyordu. Midesi bulanyordu.
Kendini ylesine hasta hissetmiti ki, amirine gidip sylemi, amiri
de, renginin solgun olduunu grerek onu eve gndermiti. Tom'un tit
remekte olduunu bile farketmiti.
"nnde koca haftasonu var," demiti. "Git yat, iyi bir uyku ek.
tm falan olacaksn."
Tom da eve gitmiti ama dinlenmeye frsat bulamamt. Sorun,
Janet Reardon'du. Gloria'y uyuttuktan bir an sonra gelip de kapy vur
duunda az daha kalbi duracakt. Panie kaplp banyoya kamt.
Yakalandndan hi kukusu yoktu. Umutsuzluktan tabancasn bile
karmt.
Ama odadaki grlt bekledii frsat yaratmt sonra. Banyodan
ktnda ona dikkat eden bile olmamt. Kovasn alp sessizce korido
ra kabilmiti.
Asl sorun Gloria'nn hl yayor olmasyd. Onu Janet Reardon
kurtarmt ve Gloria hl strap ekiyordu ama artk eriemeyecei
kadar uzakt ondan. Tom'un ieri girmesine izin verilmeyen, acil bakm
nitesindeydi.
Sonuta Alice onunla yine konumuyordu. Tom yalvarm ama
annesini konuturmay baaramamt. Alice Gloria'nn acil bakmdan

153
karlp zel bir odaya konmadka Tom'un ona eriemeyeceini bili
yordu.
Geriye Janet Reardon kalyordu. Tom iin kadn, annesiyle yarattk
tan yaam yok etmeye gelmi bir eytandan farkszd. Ondan kurtulma
s gerektiini biliyordu. Ama artk nerede oturduunu bilmiyordu ki. Ad
idare blmndeki plandan kanimt. Oradan tanm olmalyd.
Tom saatine bakt. Kadnn nbetinin saat te biteceini biliyordu.
Ama hemireler rapor vermek zorunda olduklanndan daha ge kariar-
d. Hastaneden ktnda otoparkta olmalyd. O zaman onu evine
kadar izler ve orada vururdu. Bunu yapabilirse Alice'in bu srarl sessizli
ini bozup onunla konuacandan emindi.

Janet gzyalan arasnda, "Helen Cabot ld!" diye tekrariad. Bir


profesyonel olarak bir hastann lmne pek alamazsa da, bir gn
iinde iki trajedi yaandndan an duyariiyd. Ayrca Sean'in tepkisine
de kzmt. IHelen'in lmnden ok cesedinin nerede olduuyla ilgilen
miti.
"Helen'in ldn anladm," dedi Sean yattrmak isteyen bir ses
te. "Duygusuz davranmak istemiyorum. Byle davranmamn bir nedeni
de hissettiim acy saklamaktr. Olaanst bir insand. ok yazk
oldu. Ve babas dnyann en byk bilgisayar yazlm irketlerinden biri
ni ynetiyor."
"Bunun ne ilgisi var?" Janet parmayla gzlerinden akan yalan sil
di.
"Pek yok. A m a lm yle bir eitliki ki. Dnyann btn parasnn
olmas bile hibir fark yaratmyor."
"imdi de filozof oldun sannm."
"Biz rlandallar hep filozofuzdur. Kendi yaamtanmzn trajed t eriyle
ancak byle baa kabiliriz."
Janet kendisine telefon ettiinde Sean'in gelmeye sz verdii kafe
teryada oturuyoriard. Janet raporunu verdikten sonra, evine gitmeden
onu aramt. Konumak ihtiyacnda olduunu sylemi, ona Helen
Cabot'u anlatmt.
"Senin keyfini karmak istemiyorum," dedi Sean. "Ama gerekten
Helen'in cesedinin nerede olduunu bilmek istiyorum. Burada m?"
Janet gzlerini yuvariad. "Hayr, burada deil. Dorusunu ister-

154
sen, nerede olduunu da bilmiyorum. Ama Miami Genel'dedir sannm."
"Neden?" Sean masann zerine eildi.
Janet olanlan ve Forbes'de acii kafatas mdahalesi yapamadklar
na nasl kzdn anlatt.
"ok kt durumdayd, asla nakledilmemesi gerekirdi. Ameliyatha
neye kadar varmas olanakszd. Onun Miami Genel'in acil odasnda
ldn duyduk."
"Oraya gitmeye ne dersin?" diye sordu Sean. "Onu bulmak ister
dim."
Janet bir an onun aka yaptn sand. Kt bir espri yapmasn
bekleyerek yine gzlerini yuvarlad.
"Ciddiyim," dedi Sean. "Otopsi yapma olaslklan var. Bir tmr
rnei isterdim. Hatta biraz kanla biraz da omurilik svs."
Janet tiksintiyle rperdi.
"Haydi haydi." dedi Sean. "Bu ide birlikte olduumuzu unutma.
Onun lmne gerekten zldm biliyorsun. A m a artk ldne
gre, tm dikkatimizi bilime vermeliyiz. Sen hemire niformanla ve
ben beyaz nlmle orada istediimizi yapabiliriz. Hatta her olasla
kar yanmza kendi nngalanmz da alalm."
"Ne olaslna kar?"
"htiyacmz olursa," diyerek gz krpt Sean. "Hazrlkl olmaktan iyi
si yoktur."
Ya Sean dnyann en iyi satcsyd ya da Janet o kadar yorgundu
ki, direnecek gc kalmamt. On be dakika sonra hi bilmedii bir
hastanede, az nce lm hastalanndan birinin beyin dokusundan bir
para elde edebilme umuduyla Sean'in arabasna biniyordu.

Sterling arabann n camndan Wayne Edwards'a, "te orada,"


diye Sean Murply'yi gsterdi. Wayne, Sterling'in Gney Florida'da i
yaparken hizmetinden yarartand Afrika asll ihyan bir Amerikalyd.
Eski bir ordu avuu, eski bir polis ve kk apl eski bir iadam olup
imdi gvenlik iindeydi. Sterling gibi srad bir gemii vard ve imdi
bu deneyimlerini onunkine benzer bir meslek iin kullanyordu. Wayne
zel dedektifti ve uzmanl aile kavgalar olsa da, baka alanlarda da
yetenekli bir insand. Sterling onu birka yl nce her ikisinin de gl
bir Miami iadamn temsil etmekte olduu zaman tanmt.

155

i
Wayne, "Esasl olana benziyor," dedi. abuk deerlendirmeleriyle
gurur duyard.
"Sanrm yle. Harvard'da yldzlar takmnda hokey oynarm, anla
dm kadaryla isteseymi profesyonel lige geebiiirmi."
"Kar kim?"
"Hemirelerden biri olsa gerek. Kadn ilikileri hakknda hibir ey
bilmiyorum."
"O da esasl," dedi Wayne. "Ya Tanaka Yamaguchi? Onu son gn
lerde grdn m?"
"Grmedim. A m a greceim sanrm. FAA'daki adamm Sushit^'
nn jetinin Miami iin bir uu plan verdiini bildirdi az nce."
"ler kzyor desene," dedi Wayne.
"Umarm yle olur. Bu sorunu zme ansmz olur belki de."
Wayne koyu yeil Mercedes 420SEL arabasn hareket ettirdi. C a m
lar koyu renkliydi. zellikle parlak gne nda dardan iersinin
grlmesi olanakszd. Wayne arabay kaldrmdan uzaklatrp kapya
doru srd. Hastanede nbet yarm saat nce deitii iin otoparkta
hl bir canllk vard. Wayne, Sean'in arabasyla kendininki arasna bir
ka arabann girmesine izin verdi. On ekinci Caddeye girdikten sonra
Miami Nehrine doru yola devam ettiler.
Wayne arkasn iaret ederek, "Koltuun stndeki buz antasnda
sandvi ve iecek bir eyler var," dedi.
"yi dnmsn." Sterling'in Wayne konusunda houna giden
eylerden biri de buydu. lersini grrd.
"Vay vay, yolumuz ksaym," dedi Wayne. "Dndler bile."
"Buras da hastane mi?" diye sordu Sterling. Sean'in yaklat
binay daha iyi grmek in ne eildi.
"Bu blge hastane kenttir, dostum. Bir mil gitmeden yeni bir taney
le karlarsn. Ama onlar hastanelerin anasna gidiyorlar. Miami
Genel'e."
"ok garip. Belki de hemire orada alyordun"
"Oh oh, sanrm arkadamz var," dedi Wayne.
"Ne demek stiyorsun?"
"Arkamzdaki limon yeili Cadillac' grdn m?"
"Grmemek olas deil."
"Miami Nehrini gememizden bu yana onu gzetliyorum. Bizim
Bay Murphy'yi izlediinden eminim. Pek dikkatimi ekmezdi aslnda.

156
ama araba tpk benim genlikte kullandmn ei. Benimki arap ren
giydi. yi arabadr ama park etmesi bir beladr dorusu."
Sterling ve Wayne, Sean ile kadnn acil kapsndan hastaneye gir
melerini izlediler. Limon yeili arabada gelen adam da arkalarndan gir
mekte gecikmedi.
"lk izlenimim doruydu," dedi Wayne. "Herif onlar izlemekte biz
den daha hevesli grnyor."
"Bu iten holanmadm," dedi Sterling. Arabann kapsn ap da-
n kt, Cadillac'a bakt. Sonra eilip Wayne'e, "Bu Tanaka'nn alma
stili deil," dedi. "Ama bu riski gze alamam, ieri gireceim. Murphy
karsa izlersin. Cadillac'I herif daha nce karsa, onu izle. Ben porta
tif telefondan aranm seni."
Sterling portatif telefonunu alp Miami Genel'in acil odasnn merdi
venlerini kmakta olan Tom Widdicomb'un ardndan yrd.

Acil odasnda kendilerine yolu tarif eden bir stajyer bulmalar zeri
ne Sean ile Janet az sonra patoloji blmne varmlard. Sean orada
baka bir stajyer daha arad. Janet'e stajyer ve hemireler arasnda bir
hastane konusunda istediin her eyi renebileceini sylemiti.
Stajyer yakasn kurtarmaya alarak, "Ben bu ay otopsi yapmyo
rum," dedi.
Sean gencin nn kesti. "Br hastaya otopsi yaplp yaplmayaca
n nasl renebilirim?"
"Dosya numaras var m?"
"Sadece ad var," dedi Sean. "Acil odasnda ld."
"O zaman herhalde otopsiyi biz yapmayacaz. Acil odas lmleri
genellikle adli tbba gnderilir."
"Bundan nasl emin olabilirim?" diye Sean srar etti.
"Ad neydi?"
"Helen Cabot."
Stajyer duvardaki telefona gidip bir yerle konutu. ki dakika sonra
Helen Cabot'un otopsisinin yaplmayacan renmiti.
"Cesetler nereye gtrlr?" diye sordu Sean.
"Morga. Bodrumdadr. B1 katna asansrle inip yerdeki krmz M
harflerini izleyin."

157
Stajyer yoluna devam ederken Sean, Janet'e bakt. "Var msn?
Onu bulursak hastaln ne olduunu kesinlikle anlarz. Hatta sv bile
elde edebiliriz."
"Buraya kadar gelmiim zaten," diye pes edercesine sylendi
Janet.

Tom VViddicomb o gn ilk olarak kendini sakinlemi hissediyor


du. lk bata Janet beyaz nlkl bir genle beraber knca bozulmu
tu ama ikisi birlikte Miami Genel'e gidince rahatlamt. Tom orada at
m olduundan hastaneyi atsndan bodrumuna kadar iyi bilirdi. Res
mi vizite saatleri henz balad iin hastanenin ok kalabalk olaca
n da biliyordu. Ve kalabalk kargaalk demekti. Belki de Janet'i evine
kadar izlemeye gerek duymadan istedii frsat orada ele geirebilirdi.
Beyaz nlkl genci de vurmak zorunda kalrsa kt olurdu, ama ba
ka are yoktu.
Patolojiye gitmelerinden sonra ikisini, hastane iinde izlemek kolay
olmamt. Tom onlan bir ara kaybetmiti ve dnp arabann banda
beklemeye gidecekti, ancak birden nne ylesine aniden kmlard
ki, kzn onu tanyacandan korkmutu. Panie kaplmsa da, neyse
ki, byle bir ey olmamt Janet'in apartmanda olduu gibi barma
sndan korkarak cebindeki tabancay kavramt. Barm olsayd onu
hemen orada ldrecekti.
Ama Janet hibir eyin farknda olmadan baklann evirmiti.
Onu tanmad belliydi. Tom artk daha gvenli olarak daha yakndan
izlemeye balad. Hatta ayn asansrde onlarla aa bile indi. Oysa
yukar patolojiye ktklannda bunu yapmaya cesaret edememiti.
Janet'in arkada B1 dmesine basnca Tom sevinten havalara
uacakt. Miami Genel'in en sevdii yeri bodrumuydu. O hastanede
alrken sk sk aa morgu ziyarete ya da gizlice gazetesini okuma
ya inerdi. Labirenti andran koridorlar avucunun ii gibi bilirdi.
Asansr bodruma varnca ierdeki bir doktor ve bir bakm teknisye
ni saa doru dnp yrdler. Sean ile Janet her iki yana baktktan
sonra sola saptlar.
Tom kaplar kapanmaya balayana kadar asansrde bekledi. Son
anda dar atlayp ifti on be metre geriden izlemeye balad. Eli
cebindeVi silahndayd. Parman tetiin zerinde tutuyordu.

- 1 5 8 -
Asansrden uzaklamalan Tom'un houna gitmiti. Yapaca ey
in en iyi yerdi buras. Talihine inanas gelmiyordu. Bodrumun pek az
kiinin geldii blmne doru gidiyorlard. Tek ses admlarnn grlt
s ve borulardaki buhann tslamasyd.

"Buras insana ehennemdeymi duygusunu veriyor," dedi Sean.


'Yolumuzu mu kaybettik acaba?"
"Son M harfinden beri herhangi bir keye gelmedik ki. Doru yol
dayz sanmm."
"Neden morglan hep byle ssz yerlere yaparlar," diye sylendi
Sean. "Iklar bile berbat burada."
"Bir ykleme yeri yaknnda olmal." Janet ilersini gsterdi. "te bir
iaret daha. Doru yoldayz."
Yaptklan yanllklan kendilerinden olduunca uzaklatrmak isti-
yorlardr herhalde," diye aka etti Sean. "Morgu girie yakn yapmak iyi
reklam olmazd."
"Senin iin aldm lac ne yaptn sormay unuttum."
"Fazla bir ey yapamadm. Sadece bir jel elektroforezi balattm."
"Bak t)unu anladm ite," dedi Janet.
"Basit aslnda. Bir tr baklk tedavisi yapmak zorunda oldukla-
nndan ilacn proteinlerden olutuunu tahmin ediyorum. Tm proteinle
rin elektrik yk olduundan bir elektrik alannda hareket ederler. Onla-
n zel bir svya koyarsan boyutlaryla orantl olarak hareket ederler.
Ben nmde ka protein olduunu ve bunlarn ortalama molekl arlk-
lannn ne olduunu renmek istiyorum. Bu atlacak ilk admdr."
"Umanm onu ele geirme zahmetini hakl klacak bir eyler renir
sin."
"Ben de umanm bu bir tek rnei almakla iten kurtulmu olduu
nu sanmyorsundur. Bir daha Louis Martin'in lacndan alman istiyo
rum."
"Bu ii bir daha yapabileceimi sanmyorum. Baka ie kramam.
Aksi halde mutlaka kukulanrlar."
"Baka bir yntem dene sen de. Aynca bir daha o kadar fazlasna
ihtiyacm yok."
"Ben sana ienin tamamn getirince btn iinin grleceini san
mtm."

159
'T

"Deiik hastalarn ilalann kyaslamak istiyorum," dedi Sean. "Ne


farkllklar gsterdiklerini renmem gerek."
"Farkl olduklann sanmyorum. Bayan Richmond ilac ii dolu bir
dolaptan ald. Sanrm herkese ayn iki ilac veriyorlar."
"Bunu kabul edemem," dedi Sean. "Her tmr antijenik olarak fark
ldr, hatta ayn tip tmrler bile. Bir insann bir, hcre kanseri baka bir
insann ayn tr kanserinden antijenik bir farkllk gsterecektir. Hatta,
ayn insanda yeni bir tmr olarak ortaya karsa bile antijenik farkllk
olacaktr. Ve antijenik tmrler deiik antikorlar gerektirirler."
"Belki de tmrn biyopsisini yapana kadar ayn ilac kullan/lar,"
dedi Janet.
Sean kza yepyeni bir saygyla bakt. "Bak, bu bir fikir ite."
Sonunda dndkleri koridorun ucunda byk bir kap vard.
Gs dzeyindeki madeni plakada: Morg. Yetkisiz Girmek Yasaktr
yazyordu. Kapnn yannda birka tane elektrik dmesi grlyordu.
"Bizi bekliyor olmallar," dedi Sean. "Bu epey salam bir kilide ben
ziyor. Dorusu ara gerecimi de yanma almalymm."
Janet uzanp kapy ekti, kap ald. ^
"Szm geri aldm," dedi Sean. "Bugn bizi beklemiyoriarm."
Odadan esen serin bir rzgr bacaklannn evresinde doland.
Sean elektrik dmesini evirdi. Bir an hibir ey olmad. Sonra plak
floresan ampuller yand.
"nce sen buyur bakalm."
"Fikir senindi, nce sen," dedi Janet.
Sean arkasnda Janet olduu halde ieri girdi. Salonun ok byk
olmasna karn kaln beton stunlar gr engelliyordu. Eski sedyeler
rastgele braklmt sada solda. Her birinde rtye sarl bir ceset var
d. Kapnn yanndaki dereceye gre iersi eksi on dereceydi.
"Bu iden hi holanmadm," diyerek rperdi Janet.
"Buras ok bykm," dedi Sean. "Ya mimarlar tbbi kadronun
yeteneklerine pek inanmyorlard ya da milli bir felaket olacan planla
mlar."
"Bu ii bir an nce bitirelim haydi." Souk insann iine iliyordu.
Salonda yllardr kapal olan rutubetli bir bodrum kokusu vard.
Sean rtlerden birini ekti. "Merhaba," dedi. rtnn altnda bir
inaat iisinin paralanm kanl yz vard. Hl i giysileri iindeydi.
Sean onu rtp bir sonrakine yrd.
Janet tiksintisine karn al<si ynde yrmeye balad.

160
[
"Alfabetik srada deiller," dedi Sean. "Burada elli ceset olmal.
Mlaml Ticaret Odas bu manzarann kuzeyde grlmesini pek istemez
Bannm."
"Sean!" diye seslendi Janet. "Bu akalann ok zevksiz buluyorum."
Salonun ayr ulanna doru yryorlard.
"Helen, neredesin, k ortaya," diye seslendi Sean ocuksu bir ses
le.
"ok katlasn."
*

Tom VViddicomb heyecanl bir beklenti indeydi. Annesi bile sus


kunluunu brakm, Janet ile arkadan Miami Genel'e kadar izlemek
le aklllk ettiini sylemiti. Tom morgu da iyi bilirdi. Yapmak istedii
ey iin bundan iyi bir yer dnlemezdi.
Kapya yaklarken tabancasn cebinden karmt. Silah sa elin
de tutarak kaln kapy at, ieri bakt. Janet ile arkadan gremeyince
ieri szlp kapy arkasndan kapatt. Gremyordu ama seslerini
duyuyordu. Janet'in beyaz nlkl adama susmasn sylediini duy
du.
Tom kapnn kolunu tutup yavaa evirerek kilitledi. Kendisi orada
alrken kap kilidi hi kullanlmamt. Bir anahtar bile olmayabilirdi.
imdi ierden kilitleyince rahatsz edilmeyeceinden emin olabilirdi.
"ok akllsn," diye fsldad Alice.
"Teekkr ederim, anne."
Tom tabancay televizyonda grd gibi iki eliyle tutarak beton
stunlardan birine doru yrd. Seslerinden Janet ile arkadann
onun hemen arkasnda olduklarn anlamt.
*

Sean, "Bunlardan bazlan uzun zamandr buradalar," dedi. "Unutul


mular sanrm."
"Ben de ayn eyi dnyordum. Helen Cabot'un cesedinin bura
da olduunu sanmyorum. Olsayd kapya yakn olurdu. leli henz bir
ki saat oldu."
Sean ayn fikirde olduunu syleyecekken birden klar snd.
Pencere de olmadndan iersi bir kara deliin girdab gibi zifiri karan-
lkti.

161 Terminal / F: 11
Iklarn gittii an kulaklan trmalayan bir lk duyuldu, ardndan
hkrma sesi geldi. Sean nce bunun Janet olduunu sand, ancak
karanla gmlmeden kzn nerede olduunu bildii iin alama sesi
nin kapnn yanndan geldiini anlamt.
Janet deilse kim olabilir, diye dnd.
Hkrklar arasnda bir ses," Ben karanlktan,nefret ederim!" diye
bard. "Yardm edin bana!"
Sean ne yapacan bilemiyordu. Alama sesinin geldii yanda bir
kargaa grlts de vard. Sedyeler birbirlerine arpyor, cesetler yere
yuvarlanyordu.
"mdat!" diye bard ses.
Sean zavall her kimse sakinletirmek iin seslenmeyi dndyse
de, bunun iyi bir fikir mi kt m olduunu anlayamad. Karar vereme
yince de sesini karrfamay yeledi.
Sedyelerin arpma sesleri tekrarlandktan sonra biri kapya arp
m gibi bir grlt duyuldu. Ardndan metalik bir tkrt iitildi.
Bir an hafif bir k girdi ieri. Sean, Janet'in elini azna gtrm
bir halde donip kalm olduunu grd. Kendisinden be alt metre iler
deydi. Sonra karanlk kaln bir battaniye gibi indi yine. Sonra da sessiz
lik kt.
"Janet?" diye hafife seslendi Sean. "yi misin?"
"Evet. neydi o?"
"Bana doru yr. Ben de sana doru geliyorum."
Tamam."
"Buras tam bir tmarhane," dedi Sean birbirlerine doru yrrken
konuma gerei duyarak. "Forbes'in garip olduunu sanyordum ama
buras onu kat kat at. Stajm burada yapmamam hatrlat bana."
Sonunda elleri kavumutu. Elele kapya doru yrdler. Sean'in
aya yerde yatmakta olan bir cesede arpt. Janet'e ayan kaldrp
zerinden amasn syledi.
"Yaammn sonuna kadar bu karabasan yaayacam," dedi
Janet. Sean bu arada duvara arpmt. Yan yan yryerek kapy bul
du. tip anca bombo koridora kp gzlerini krptrdlar.
Sean, Janet'in yzn avuian iine ad."zr dilerim."
"Seninle yaam asla skc olamaz. A m a su senin deildi. Neyse,
kurtulduk artk. Haydi kalm buradan."
Sean kzn burnunun ucunu pt. "Al benden de o kadar."
ki dakika sonra Sean'in arabasna binmi otoparktan kyorlard.

162
"Orada neler olduu hakknda bir fikrin var m?" diye sordu Janet.
"Hayr. ok korkuntu. Sanki bizim dmz patlatmak iin dzen
lenmi bir sahneydi. Belki de orada manyan biri her gelene ayn eyi
yapyordur."
Park yerinden karlarken Sean birden frene basnca Janet az
daha ban n cama vuruyordu.
"imdi ne oldu?"
Sean gsterdi. "uraya bak. Ne kadar da elverili dorusu. u tu
la bina adli tp. Bu kadar yakn olduunu bilmiyordum. Kader bize
Helen'in cesedinin orada olduunu sylemeye alyor sanrm. Ne
dersin, ha?"
"Fazla hevesliyim diyemem. A m a burada olduumuza gre.."
'Yaa."
Sean arabay ziyareti parkna soktu, modern binaya girdiler. er
deki danma masasnda zenci bir kadn kendilerine nasl yardmc ola
bileceini sordu.
Sean tp rencisi ve Janet'in de hemire olduunu syledi. Adli
tp doktorlanndan biriyle konumak istiyordu.
"Hangisiyle?" diye sordu kadn.
"Mdr olabilir mi?"
"Mdr kent dnda. Yardmcsn ister miydiniz?"
'Tabii, neden olmasn," dedi Sean.
Ksa bir beklemeden sonra iteki cam kap ald ve kedeki oda
ya gitmeleri sylendi. Adli tp mdr yardmcs Dr. John Stasin'di.
Sean kadar uzun boyluydu ama onun kadar yapl deildi. ki genci gr
dne sevinmi gibiydi.
"retmek balca grevlerimizden biridir," dedi. "Meslekten olanla
r iimize ilgi duymalan iin zendirmekten zevk ahrz."
"Biz belirli bir hastayla lgileniyoruz," dedi Sean. "Ad Helen Cabot.
Bu leden sonra Miami Genel'de acil odasnda ld."
"Bu ad hatrlamadm. Bir dakika. Aaya bir telefon edeyim." Dok
tor telefonu ap Helen'in adn syledi, bir iki kere, Tamam, deyip
ban salladktan sonra kapatt. ok hzl davranyordu. Acelesi olduu
belliydi.
"Birka saat nce gelmi," dedi. "Ancak otopsi burada yaplmaya
cak."
"Neden?"
"ki nedeni var. Beyin kanseri varm ve doktoru bunu lm nedeni

163
olarak belirtmeye hazrm. kincisi, ailesi otopsiye kar km. Bu
durumda biz de otopsi yaplmamasnn doru olacana inanrz. Kamu
oyunun sandnn aksine otopsiden kamu yaranna bir ey kacana
ya da lm nedeninin kukulu olduuna inanmazsak, ailenin isteklerini
gznne alrz burada."
"Hcre rnei alma olasl olabilir miydi acaba?" diye sordu
Sean.
"Otopsiyi yapmazsak, hayr. Otopsi yapsaydk rnekler bizim olur
du. Ama yapmadmza gre cesedin kullanm hakk ailenindir. Ayrca
ceset Emerson Cenaze Evi tarafndan alnm bile. Yann Boston'a gn-
derilecekmi."
Sean, Dr. Stasin'e teekkr etti.
"Bir ey deil," dedi adam. "Biz hep buradayz. Bir yardmmz olur
sa bizi aramaktan ekinmeyin."
Sean ile Janet arabaya dndler. Gne batmak zereydi; trafik
younlamt.
"alacak derecede yardmc bir insand," dedi Janet.
Sean omuzlarn silkti. Alnn direksiyona dayad.
"ok skc bir durum bu. Her ey aleyhimize alyor sanki."
"Melankoliye girecek biri varsa, o da benim," dedi Janet. Erkein
birden ne kadar somurttuunu farketmiti.
"Melankoli rlandallara zg bir huydur. Bu hakk bana ok grme.
Belki de karlatmz bu glkler bana Boston'a dnp adam gibi
almann daha iyi olacan sylemeye alyordur. Buraya hi gelme
meliydim."
"Gidip bir eyler yiyelim," dedi Janet. Konuyu deitirmek istiyor
du. "Kydaki o Kba lokantasna gideriz yine."
"A olduumu sanmyorum."
"Biraz arroz con poHo dnyann deiikliini yapacaktr, inan
bana," dedi Janet.

Darda hava kararmam olduu halde Tom VViddicomb evin


btn klann yakmt. Az sonra karanlk keceini biliyor ve d
patlyordu. Karanl sevmezdi. Miami Genei'deki morgda o korkun
olaydan bu yana saatler gemi olmasna karn hl tirtir titriyordu.
Alt yalanndayken annesi kendisine buna benzer bir ey yapmt.

164
Tom annesinin biraz daha fazla dondurma vermemesi zerine [szm
ve vermezse onu okulda retmenine birlikte yattklarn sylemekte
tehdit etmiti. Annesi de onu o gece dolaba kilitlemiti. Tom'un yaam
nn en korkun deneyimiydi bu. O gnden beri karanlktan da, dolap
tan da korkard.
Morgda klann neden snd hakknda bir fikri yoktu; ancak
sonunda kapy bulup atnda az daha kravatl ve elbiseli bir adamla
arpyordu. Tom'un elinde tabanca olduu iin adam gerilemi,
Tom'a koridorda koup kama frsat tanmt. Adam onu kovalamsa
da, Tom ok iyi bildii koridorlarda ve birbirlerine bal odalarda izini
kolaylkla oybettirmiti. Sonunda bodrumun park yerine alan kapsn
dan ktnda adamdan eser y o k t u . .
Tom hl panik iinde arabasna koup altrm, park kna
doru gitmiti. Onu kovalayann bodrumdan daha nce kabilmi oldu
unu dnerek arabay dikkatle srm ve park yeri o srada kalabalk
olmadndan yeil Mercedes'i hemen farketmiti.
Tom pek kullanlmayan bir ka doru yollanm, yeil arabann
da arkasndan geldiini grnce izlenmekte olduunu anlamt. Bunun
zerine leden sonras trafiinde arabadan kurtulmaya almt. Ara-
lanna giren bir iki araba ve bir trafik yardmyla yakasn arabadan
syrabil m iti sonra. Yanm saat kadar izlenmediinden emin olmak iin
kent iinde dolatktan sonra evine dnmt.
"Miami Genel'e gitmemeliydin," diye kendi kendini azarlad. "Dar-
da bekleyip kadn evine kadar izlemeliydin."
Tom, Janet'In nerede oturduunu hl bilmiyordu.
"Alice, konu benimle!" diye bard. Ama Alice azn amyordu.
Tom artk ancak Janet'In cumartesi i kn beklemek zorunday
d. O zaman izleyecekti. ok daha dikkatli olacak ve tabancasyla ld
recekti.
"Greceksin, anne," dedi buzdolabna. "Greceksin."

Sean kabul etmeye hazr deilse de, Janet haklyd. Kendisini can
landran zellikle de o kk fincanlarda verilen Kba kahveslydi. Sean
komu masadakileri taklit etmi, kahveyi iki gibi bir yudumda dikmiti.
Hemen ardndan da hafif bir rahatlama hissetmiti.
Sean'i o skntsndan kurtaran dier bir ey de Janet'In olumlu

165
tutumuydu. Kz geirdii g gne ve Miam Genel'del<i olaya karn
dimdik ayaktayd. ki gn iin ok baarl saylacaklann sylemiti
Sean'e. Eski medulloblastomal hastalann otuz ikisinin dosyalar ve gizli
ilacn iki iesini elde etmilerdi. "Bence bu iyi bir ilerleme," dedi Janet.
"Bu tempoda gidersek Forbes'in bu insanlar tedavideki baansnn srr
n zeceiz. Haydi, topla kendini biraz. Bunu yapabiliriz diyorum
sana!"
Janet'in heyecan ve kafein sonunda Sean'i kendine getirdi.
"Bu Emerson Cenaze Evinin nerede olduunu bir renelim baka
lm," dedi.
"Neden?" Janet hemen ikillenmiti.
"nnden bir geelim diyorum. Belki ge saatlere kadar alyor-
lardtr, belki rnek datyorlardr."
Cenaze evi kent mezarl yaknndaki Kuzey Miami Caddesindey-
di. yi bakml iki katl bir bina olup taraf geni bir verandayla evre-
liydi. Eskiden zel bir villa olduu anlalyordu.
Ancak komular pek de ho deildi. Hemen yanndaki binalar
betondu, bir yanda bir iki dkkn, dierinde bir tesisat malzemecisi
vard. Sean ykleme yerinin nne park etti.
Janet binaya bakt. "Ak olduklarn sanmyorum."
"Aydnlk ama." Veranda klan dnda zemin katn btn klar
yanyordu, kinci kat karanlkt. "Bir deneyeceim bakalm."
Sean arabadan indi, merdiveni kp zili ald. erden yant gelme
yince camlardan ieri bakt, sonra arabaya dnp motoru altrd.
"imdi ne yapacaz?" diye sordu Janet.
"Hrdavatya gidelim. Ara gerece ihtiyacm olacak."
"Bu iten holanmadm."
"Seni evine brakabilirim."
Janet karlk vermedi. Sean nce Miami Beach'teki apartmann
nnde durdu. Yolda hi konumamlard.
'Tam olarak ne yapmak niyetindesin?" diye sonunda Janet sordu.
"Helen Cabot'u aramaya devam edeceim. im fazla uzun sr
mez."
"O cenaze evine mi gideceksin?"
"Evet. Bir iki rnek istiyorum. Kadn zaten l, bundan kts ola
cak deil ya." '
Janet duraksad. Kapy am, bir ayan dar atmt. Sean'in
plan lgncaysa da, bir dereceye kadar kendisini sorumlu hissediyor-

166
du. Sean'in birka kez belirttii gibi, bu serven fikri Janet'ten kmt.
Ayrca evde onun dnn beklerken akln karabilirdi. Ayan ara
baya geri sokup fikrini deitirdiini, kendisinin de geleceini syledi.
"Ben mantn sesi olarak geliyorum," dedi Janet.
"Bence hava ho."
Sean hrdavatdan bir cam elmas, byk cam paralann kar
mak iin bir emme lastii, bir bak, kk bir el testeresi ve bir sout
ma kab ald. Yolda bir 7-Eleven maazasnda durup soutucu iin buz
ve bir iki ie ecek ald. Sonra yine cenaze evine dndler.
Janet, "Ben burada bekleyeceim," dedi. "Ha, unutmadan syleye
yim, bence sen lgnsn."
"Herkesin bildii gibi dnmeye hakk vardr. Ben kendimi kak
olarak nitelerdim."
"Bir soutucu ve souk iki. Sanki piknie gidiyorsun."
"Ben hazrlkl olmaktan holannm."
Sean aletlerle soutucuyu alp verandaya kt.
Janet onun pencereleri kontrol ettiini grd. Her ki ynden de
arabalar geip gidiyordu. Janet erkein soukkanllna amt. Ken
disini grnmez hissediyordu sanki. Arka taraftaki bir pencere nnde
durup torbasn yere brakt, aletlerini kard.
Janet, "Lanet olsun!" diye sylenerek arabadan inip Sean'in yanna
yrd. Sean emme parasn cama yaptrmt.
"Fikir mi deitirdin?" diye sordu bakmadan. Cam ereve boyun
ca dikkatle kesti.
"Senin bu lgnlna akl erdiremiyorum."
"Gemiin tatl anlann hatrlatyor." Sean sert bir hareketle cam
kanp yere yatrd. Elini ieri uzatnca Janet'e, tahmin ettii gibi alar
mn pek basit olduunu syledi.
Sean aletlerini ve soutucuyu ieri yere brakt, kendisi de girdik
ten sonra dar uzand.
"Sen gelmeyeceksen arabada bekle. Gecenin bu saatinde cenaze
evi nnde gzel bir kadn ilgi ekebilir. Helen'in cesedini bulmam bir
ka dakika srebilir."
"Elini ver."
Janet ieri girince Sean aletleri ald, soutucu termosu kza verdi.
"Bizim iin klan ak brakm olmalan ok iyi oldu dorusu,"
dedi.
ndeki iki oda cenazelerin gsterildikleri odalard. Girdikleri odada

167
sekiz tabut tehir edilmekteydi. Dar bir holn karsnda bro vard.
Evin arka tarafn byk bir tahnit odas kaplyordu. Pencerelerinde
kaln perdeler vard.
Odada drt paslanmaz elikten tahnit masas ve ikisinde rtl
cesetler bulunuyordu. Birlnclsindeki iriyan kadn, gsndeki byk Y
biimindeki kabaca dikilmi yara olmasayd, uyuyor denecek kadar
canl grnyordu. Kadnn otopsisi yaplmt.
Sean ikinci cesedin rtsn kaldrd.
"Sonunda bulduk ite," dedi.
Janet yanna yaklarken kendini zihinsel olarak hazrlad. A m a gr
d tahminlerinden daha az rahatszlk vericiydi. Helen Cabot da teki
kadn gibi uyuyordu sanki. Rengi yayor olduu zamana gre daha
iyiydi. S o n birka gnnde o kadar solgunlamt kl.
"ok kt," dedi Sean. 'Tahnit edilmi bile. Kan rneinden vaz
gemek zorundayz."
"Ne kadar da doal grnyor."
'Tahnitiler ilerini iyi biliyor olmallar." Sean cam kapakl bir dolab
gsterdi. "uraya bak bakalm birka ineyle bir neter bulabilecek
misin."
"Ne boyda?"
"Seim yapacak durumda deilim, ine ne kadar uzun olursa o
kadar iyi olur."
Sean testereyi prize soktu. altnnca alet korkun bir grlt
kard.
Janet ine, nnga, hatta diki malzemesi ve lateks eldiven bulmu
tu. Ama neter yoktu. Bulduklarn masaya tad.
"nce omurilii svsn alalm," diyen Sean eldivenleri ellerine geir
di.
Birlikte kadn yana evirip ineyi iki omur arasna soktular.
Sean, Helen'in kalasn okayarak, "ok actmayacak," dedi.
"Ltfen aka yapma," dedi Janet. "Olduumdan da kt edeceksin
beni."
Sean ilk denemede svy ekebilmesine armt. Bu ii canl has
talar stnde sadece bir iki kere yapmt. rngay doldurdu, azn
kapatp soutucudaki buzun stne brakt. Janet, +Helen'i eski haline
dndrd.
"imdi iin g yan balyor," dedi Sean. "Daha nce otopsi yapl
dn grmsndr herhalde."
Janet ban sallad. Bir kez grmt ve hi de ho bir deneyim
olmamt.
"Neter yok mu?"
Janet ban sallad.
"yi ki bu ba almm yleyse." Sean bakla Helen'in bann
arkasnda bir kulandan dierine kadar bir yank yapt. Kestii yeri
tutup ekti. Helen'in kafatas derisi kafatasndan aynid. Sean deriyi
kadnn yzne kadar ekti.
Sonra Boston Memorlal'da yaplan beyin ameliyat sol deliini
bulup ki gn nce Forbes'de yaplan sadakini arad.
"ok garip," diye sylendi. "kinci delik nerede?"
"Zaman kaybetmeyelim," dedi Janet. eri girdiklerinde heyecanly
d ve her an heyecan biraz daha artyordu.
Sean biraz daha arandktan sonra vazgeti.
Testereyi alp Janet'e bakt. "Geri ekil. Bunu seyretmek istediini
sanmyorum. Hi de ho bir ey deildir."
"Sen iini yap," dedi Janet.
Sean testereyi bulduu delie sokup motoru altrd. Testere ucu
kemie girerken testere az daha elinden uuyordu. tahmin ettii
kadar kolay olmayacakt.
Janet'e, "Ban tutman gerekecek," dedi.
Helen'in yzn iki yanndan tutup testere srtndke ban kpr
damasn engellemeye alt. Sean byk bir glkle bir kemik para
sn kaldrd. Testereyi dz tutmay alm ama becerememi, sonun
da ba beynin birka yerde iine girmiti.
"ren," diyen Janet dorulup stn sprd.
"Kemik testeresi deildi, ne yapalm."
in bundan sonras daha da gt. Bak neterden byk oldu
u iin glkle beynin altna girdi. Sean sinirleri kesmek iin ok
urat, sonra iki elini kafatasnn kenarlarndan sokarak beyni tutup
kard.
Souk ikileri soutucudan karp beyni buzun stne brakt.
Sonra kilerden birini ap Janet'e uzatt. Alnnda boncuk boncuk ter
ler vard.
Janet ban sallad. Onun souk gazozu imesine akn akn
bakt. "Kimi zaman sana inanamyorum."
Birden bir siren sesi duydular. Janet telaa kaplp n odaya doru
gitmeye alt. Ama Sean onu tuttu.

- 1 6 9 -
"Buradan kmalyz," dedi Janet.
"Hayr. Buraya gelecek olsalar siren almazlar. Baka bir eydir."
Siren sesi yaklayordu. Janet'in kalbi artk yerinden kopacakm
gibi atmaya balamt. Siren sesi uzaklamaya balad.
"Ltfen gidelim," diye yalvard Janet. "stediini aldn ite."
"Ortal toplamamz gerek. Bu gizli bir i'. Bir sprge falan ara.
Ben Helen'i kimsenin bir ey anlamayaca kadar toparlayabilirim."
Janet onun istediini yapt. i bittiinde Sean de kafatasn dikiyor
du. S o n olarak kafa derisini yerine ekti. Janet ok amt. Helen
Cabot'da hibir deiiklik olmam gibiydi.
Aletlerini ve soutucuyu tabut odasna tadlar.
Sean, "nden ben kaym, sen eyalar verirsin," dedi. Ban eip
pencereden kt.
Janet eyalar uzatt.
'Yardm ister misin?" diye sordu Sean. Elleri doluydu.
"Sanmyorum." Janet ieri girerken glk ekmemiti.
Sean arabaya doru yrd.
Ama Janet bacan kaldrrken yanllkla camn kenarna tutundu.
Aceleden Sean'in daha nceki uyarsn unutmutu. Keskin camn elini
paraladn hissetti. Eline baknca hemen kan km olduunu gr
d. Bir kfr savurdu.
Artk ierde olduuna gre pencereyi amak daha kolay ve daha
az tehlikeli olacakt. Yeniden kesilme riskine girmeye gerek yoktu. Hi
dnmeden kilidi ap pencereyi yukan itti. Ayn anda alarm zili alma
ya balad.
Janet kendini dan atp Sean'in ardndan kotu. Arabaya Sean'in
soutucuyu arka koltua yerletirdii anda vard, ikisi birden n kaplar
ap ieri atladlar. Sean arabay altrd.
Arabay sokaa srerken, "Ne oldu?" diye sordu.
"Alarm unutmuum, pencereyi atm. zr dilerim. Sana bu ide
iyi olmadm sylemitim."
"nemi yok. Kimse gelmeden gitmi olacaz."
Ama Sean iki dkknndan kan adam grniemiti. Adam alarm
sesini duyunca hemen dar komu, Janet'le Sean'i arabaya girerken
grmt. Plakay da ezberleyip ieri dner dnmez yazm, ondan
sonra polisi aramt.
Sean, Janet'in arabasn alabilmesi iin Forbes'e dnd. Park yerl-

170
ne girdiklerinde Janet bir derece sakinlemiti. Sean onun kiralk arabas
nn yannda durdu. Janet kapy at.
"Hemen eve gelecek misin?" diye sordu.
"Ben laboratuvanma gidiyorum. Gelmek ister misin?"
'Yann iim var," dedi Janet. "Ve ok yorucu bir gn geirdim. Bitki
nim. Ama seni gzmn nnden ayrmaya korkuyorum."
"im ok srmeyecek. Gel, haydi. Yapacak bir iki ey var sadece.
stelik yann cumartesi ve sana sz verdiim kk tatile kacaz.
ten kar kmaz gideriz."
"Nereye gideceimize karar vermi gibisin." >
"Verdim," dedi Sean. "Everglades'de Naples'e gideceiz. ok esas
l bir yermi, yle diyorlar."
'Tamam, anlatk." Janet kapy kapatt. "Ama bu gece beni en ge
gece yansnda eve brakm olacaksn."
"Hi merak etme."

Sterling, "Hi olmazsa Sushita'nn jeti Washington'dan ayrlmad,"


dedi. Dr. Mason'un odasndayd. Wayne Edwards ile Margaret Rich
mond da odadaydlar. "Jet buraya gelip el altnda olana kadar Tana-
ka'nn bir ey yapacan sanmam," diye ekledi Sterling.
Dr. Mason, "Ama Sean'In izlendiini syledin," dedi. "Onu izleyen
kimdi?"
"Bu konuda senin bizi aydnlatacan sanyordum. Bay Murphy'yi
birinin neden izledii hakknda bir fikrin var m? Wayne, Miami Nehrini
geerken farketti izlendiini."
Dr. Mason, Bayan Richmond'a bakt, kadn omzunu silkeledi. Bu
kez Sterling'e dnd. "Bu kimse Tanaka'nn emrinde alyor olamaz
m?"
"Sanmam. Tanaka'nn stili deil bu. Tanaka bir hareket yapt
anda Sean ortadan kaybolacaktr. Bir uyanda bulunmayacaktr. Tam
bir profesyonel ii olacak yani. Sean'I izleyen biraz pejmrde biriydi.
zerinde pantolon ve yakas ak, kirli bir kahverengi gmlek vard.
Tanaka'nn tutaca profesyonellerle kesinlikle ilgisi yoktu."
"Bana olanlar tam olarak anlat," dedi Dr, Mason.
"Sean ile gen bir hemireyi saat drtte Forbes otoparkndan izle
meye baladk."

171
"Hemire Janet Reardon olacal<," dedi Bayan Richmond. "Bos
ton'dan arkadamlar."
Sterling ban sallad. Wayne'e ktztn adn yazmasn iaret etti.
"Onu da aratracaz. Bir ekip olarak alp almadklarn biimemiz
gerek."
Sterling, Sean'i Miami Genel'in iinde, Wayne'in de darda kalp
kahverengin adam izlediini anlatt.
Dr. Mason, Sean ile arkadann doruca morga gitmelerine a
mt. "Orada ne ileri vard?" diye sylendi.
"Bu konuda da senden bir eyler bekliyorduk," dedi Sterling.
"Hi bilemem." Dr. Mason ban sallad. Yine Bayan Richmond'a
bakt. Kadn da ban sallad.
Sterling devam etti. "Esrarengiz adam Sean Murphy ile Bayan
Reardon'un ardndan morga girerken yle bir grebildim. Ama elinde
tabanca olduunu sanyordum. Sonra bunun doru olduunu grdm.
Bay Murphy'nin gvenlii iin telaa dtmden morg kapsna ko
tum ama kap ierden kilitliydi."
"Ne korkun," diye sylendi Bayan Richmond.
"Yapacam tek ey vard. Iklar sndrdm."
"yi dnmsn," dedi Dr. Mason.
"Kapy amann bir yolunu bulana kadar ierdekilerin birbirlerine
bir zarar vermeyeceklerini ummak dnda yapabileceim bir ey yoktu.
Ama buna gerek kalmad. Kahverengin adamn karanlk korkusu var
m. ok gemeden lgn bir halde dar frlad. O zaman tabancay iyi
ce grdm. Kendisini kovaladm ama onun ayanda kou ayakkablan
vard. Aynca yolunu ok iyi bildii anlalyordu. Onu kaybedince mor
ga dndm. O arada Sean ile Bayan Reardon da gitmilerdi,"
"Wayne kahverengin adam izlemi mi?" diye sordu Dr. Mason.
"Denedi," dedi Sterling.
"Onu kaybettim," diye Wayne itiraf etti. 'Trafik ok youndu."
"imdi de Bay Murphy'nin nerede olduunu bilmiyoruz," dedi Dr.
Mason. "Ve bir de yeni bir saldrgan in kayglanmamz gerekecek."
"Bay Edwards'in bir meslekta Forbes apartmannda Sean'in
dnn bekliyor," dedi Sterling. "Onu bulmamz ok^nemli."
Dr. Mason alan telefonu at.
"Dr. Mason, ben gvenlikten Juan Suarez," dedi hattn ucundaki
adam. "Bay Sean Murphy'nin gelip gelmediini sormutunuz. imdi bir
hemireyle gelip beinci kata kt."

172
'Teekkr ederim, Juan." Dr. Mason telefonu kapatp derin bir
oluk aldt. "Sean Murphy gvenlikte," dedi. "imdi binaya girmi, herhal
de farelerine ila vermek iin. Ne grev duygusu ama! Size bu gencin
bu zahmete deer olduunu sylyorum!"

Robert Harris, Ralph Seaver'in dairesinden akam saat onda kt.


Adam fazla birliine yanamama m t. Harris'in 'gemi tprih' diye
niteledii rza geme olayndan sz etmesini hi ho karlamamt.
Harris de adam grr grmez kukulular listesinden silivermiti zaten.
Saldrgann orta boylu ve orta yapl olduu sylenmiti. Oysa Seaver
en az bir doksan boyundayd ve yz yirmi be kilo olmalyd.
Harris arabasna binip ncelikliler listesinin son dosyasn ald.
Tom VViddicomb bulunduu yerden fazla uzak olmayan Hialeah'de otu
ruyordu. Saatin ge olmasna karn adamn evinin nnden gemeye
karar verdi. Ik grrse zili alar, yoksa sabaha brakrd.
Tom Widdicomb hakknda birka telefon etmiti. Adamn EMT kur
sunu bitirdiini ve diploma snavn kazandn renmiti. Tom'un
alt cankurtaran firmasndan fazla bir bilgi kmamt. irketin sahi
bi konumak istememi, bir alan hakknda en son bilgi verdiinde
arabalarnn ikisinin lastiklerinin baklandn sylemiti.
MiamI Genel'e bir telefon biraz daha yardmc olmusa da, fazla
bir bilgi elde edememiti. Bir personel memuru Bay VViddicomb'un has
taneden anlamayla ayrldn sylemiti. Kendisi Bay VViddicomb'la
tanm deildi, sadece dosyasn okuyordu.
Harris, Forbes Hastanesinin bina amiri Glen'le de konumutu.
Glen kendisine gre Tom'un gvenilir bir insan olduunu, ancak mes
lektalaryla sk sk attn sylemiti. Tom kendi bana daha iyi al
rd.
Harris son olarak Maurice Springborn adnda bir veterineri aram
t. Ancak o numara kapalyd ve enformasyonda baka bir numara yok
tu. Bylece Tom VViddicomb hakknda sulayc bir bilgi elde edemedi
i iin Palmetto Sokandaki 18 numaray ararken hi de iyimser deil
di.
Bakmsz bir iftlik evinin nnde durunca, "Eh, hi olmazsa klar
yanyor," diye sylendi. Mahallenin dier mtevaz evlerine kyasla Tom

173
VViddicomb'unki ylba gecesi Times Meydan gibi aydnlatlmt. Evin
iinde ve dndaki btn klar yanyordu.
Harris arabadan inince evden yaylan a aknlkla bakt. ev
tedeki aalann glgeleri bile keskin kenarlyd. Eve doru yrrken
posta kutusu zerinde Alice VViddicomb yazdn grd. Kadnla Tom
Wlddicomb'un bir akrabalnn olup olmadn dnd.
Merdivenleri kp zili ald, beklerken evi gzden geirdi. Basit bir
stilde yaplmt ve soluk pastel renklerdeydi. Boyanmaya ihtiyac vard.
Karlk veren olmaynca zile bir daha basp aldndan emin
olmak iin kulan kapya dayad. erden zil ald duyuluyordu, p
kadar k yanarken evde kimsenin olmamas mmkn deildi.
Harris nc altan sonra pes edip arabasna dnd. Hemen
ekip gitmek yerine oturup eve bakarak insanlan evlerini bu kadar
aydnlatmaya neyin itebileceini dnd. Tam motoru altracakt kl,
oturma odasnn penceresinde bir kprt farketti. Sonra bir daha. Evde
biri perdeyi oynatmt. Her kimse, ona bakmaya alyordu.
Harris bir an bile duraksamadan arabadan kp kapya gitti, zili
uzun uzun ald. Ama yine de gelen olmad.
Harris yzn buruturarak arabasna dnd. Araba telefonuyla
Glen'e telefon edip Tom VViddicomb'un ertesi gn alp almayaca
n sordu.
"Hayr, efendim," dedi Glen. "Pazartesine kadar almayacak. yi
de olacak dorusu. Bugn biraz keyifsizdi. Kt grnyordu. Eve
erken gnderdim."
Harris telefonu kapatnca VViddicomb'un iyi deilse neden yatyor
olmadn ve klan neden yaktn dnd. Kapya gelemeyecek
kadar hasta myd? Ve her kimse, Atice neredeydi?
Harris, Hialeah'ten uzaklarken ne yapmas gerektiini dnyor
du. VViddicomb'lann evinde garip bir eyler dndnden emindi.
Gidip evi gzetleyebilirdi a m a bu da imdi ok an gibi geliyordu.
Pazartesi Tom'un ie balamasn bekleyebilirdi. Peki, ama bu arada ne
olacakt? Ertesi sabah yine dnp Tom'la bir konumaya karar verdi.
Glen onun orta boylu, orta yapl ve kumral sal olduunu sylemiti.
Harris iini ekti. Tom VViddicomb'un evinin nnde oturmak
cumartesini geirmenin en iyi yolu deildi, ama aresizlik iindeydi.
Eer Forbes'deki iine devam etmek istiyorsa bu fneme kanseriilerinin
lmleri konusunda bir ilerieme kaydetmek zorundayd.

174
Sean mutlulukla alrken slk alyordu, Janet yanna ektii yk
sek bir tabureye oturmu onu seyretmekteydi.
Janet bu sakin zamanlarda erkei ok ekici bulurdu. Kara salan
bukleler halinde alnna dklmt. Yznn sert ve erkeksi hatlanna
karn neredeyse kadns denilecek bir yumuakl vard. Lacivert gz
leri gl ama zarif parmaklan arasnda tuttuu plastik kaba taklmt.
Sean sonunda ban kaldrp kza bakt. Gzleri prl prld. Janet
onun heyecanlandn anlad. O anda btn geen olaylan unutup ona
olan akn'hissetti. Onun kendisini kollan arasna almasn, sevdiini ve
yaamnn sonuna kadar onunla birlikte olmak istediini sylemesini
isterdi.
Sean kzn hayallerini paralayarak, "Bu gm elektroforez plaka
lar mthi," dedi. "Gel de bak!"
Janet tabureden indi. O anda elektroforez plakalanyla falan ilgilen
miyordu ama baka seenei de yoktu. Sean'in heyecann krma riski
ni gze alamazd. Yine de, kendi sevecen duygulann hissedemedii
iin dkrklna uramt.
"Bu byk ieden," dedi Sean. 'Tek bir bileikten oluma ve arl
150,000 dalton kadar."
Janet ban sallad.
Sean teki kk tepsiyi gsterdi. "Kk iedeki ise deiik bir
ila. Burada band var, bu da ayr bileim demek. Her nn
molekl arlklan daha az. Tahminimce byk iede Immnogloblin
antikorlan, kkte de sitoklnler var."
"Sitokin nedir?"
"Genetik bir terimdir." Sean taburesinden indi. "Gel. Bir iki ayra
almam gerek."
Yukar merdivenden ktlar. Sean yol boyunca anlatmaya devam
etti. "Sitoklnler baklk sistemi hcrelerinin rettii protein moleklleri
dir. Hcresel iletiimde bulunurlar, hcrelere ne zaman byyecekleri
ni, ilevlerine ne zaman balayacaklann, ne zaman bir virs, bakteri
yi, hatta tmrl hcreleri sarmaya gideceklerini bildirirler. NIH'te Inter-
lekin-2 adnda bir sitokin retip hcreleri hastaya yeniden enjekte ede
rek baz vakalarda baarl olmulard."
"Ama Forbes'in medulloblastoma vakalarndaki baarlan kadar
deil."
"Kesinlikle."
kisi de depo odasndan ayralan yklenip laboratuvara dndler.
"Biyoloji bilminin ok heyecan verici bir dneminde yayoruz,"
dedi Sean. "On dokuzuncu yzyl kimya yzylyd, yirminci de fizik yz
yl. A m a yirmi birinci molekler biyoloji yzyl olacak; kimya, fizik ve
biyoloji birlemeye balayacaklar. Sonular artc olacak, gerekle
mi bilimkurgu romanlar gibi. Aslnda bunu grmeye baladk bile."
Laboratuvara dndklerinde Janet gnn duygusal skntlarna ve
yorgunluuna karn olayla gerekten ilgilenmeye balamt. Sean'in
heyecan bulacyd.
"Bu ilalarla bundan sonraki adm nedir?" diye sordu.
"Bilemiyorum. Byk iedeki bilinmeyen antikorla Helen Cabot'un
tmr arasnda nasl bir reaksiyon greceimizi aramak gerekecek
sanrm."
Sean ona yannda durduu ekmeceden bir makasla bir neter
getirmesini syledi. Eldivenlerini ellerine geirdikten sonra beyni alp
ykad, musluun altndan bir kesme tahtas kanp beyni zerine yerle
tirdi.
'Tmr bulmakta glk ekmeyeceimi umarm," dedi. "Daha
nce byle bir ey yapm deilim. Boston'da yaptmz MRI tarama
sndan en byk tmrn sol akak kemiinde olduunu sanyorum.
Orada onun biyopsisi yaplmt. Ben de onu aramayalm herhalde."
Sean beyni evirip nn arkasn kestirdi, sonra akak civanndan bir
iki para kesti.
"Bu yaptm i iin aka etmek gibi dayanlmaz bir istek var iim
de," dedi.
"Ltfen," dedi Janet. "Bunun ok ksa bir sre nce ilikisi olduu
bir insann beyni olduu gereini kabullenmesi ok g oluyordu.
"Bak bu iyi galiba." Sean son kestii yerin kenarlann anca dibin
de kk ama gzle grnr boluklar olan sarmtrak bir doku grl
d. "Bu noktalar tmrn kendi kan miktannn dna byd alanlar
olabilir."
Sean'in istei zerine Janet de eldiven giyip beynin kenarlann tut
tu, Sean makasla tmrden bir para kesti.
"imdi dokulan ayrmamz gerekecek." Sean rnei tuzlu eriyie
sokup enzimleri ekledi. Sonra ieyi enzimlerin etkilemesi iin bir kena
ra brakt.
"Bundan sonra bu immnogloblinin niteliklerini renmeliyiz,"
diyerek iki bilinmeyen ila iesinden byn gsterdi. "Bunun iin
de ELSA denilen bir test vardr. Belirli immnogloblin tiplerini tehis

- 176-
etmek iin ticari olarak yaplm detektr antikorlardr bunlar."
Sean zerinde doksan alt kck ukur olan plastik br taba
alp her delie deiik bir detektr antikoru damlatp kurumasn bekle
di. Sonra her birinin stne ilatan damlalar koydu.
"imdi hangi detektrn bilinmeyeni etkilediini hesaplamam gere
kecek," dedi. ukurlan etkilenmemi bilinmeyen immnogloblnlerden
temizledi. "imdi etkilenmi olanlara renklendirlci bir etki yapan bir
enzim yerletireceim." Bu sonuncusu ak lavanta rengi verirdi.
Sean bunlan yaparken bir yandan da Janet'e yaptklann anlatyor
du. Janet testi duymutu ama yapldn hi grmemiti.
'Tombala!" diye bard Sean, ukurlardan birinde bekledii renk
grnnce. "Bilinmeyen bilinmeyen deil artk. IgGI ad verilen bir insan
Immnoglobllni."
"Forbes bunu nasl yapm?"
"Gzel soru. Monoklonal antikor tekniiyle sannm. DNA teknoloji
siyle de olabilir. Burada sorun molekln byk olmas."
Janet, Sean'in neden sz ettiini yle byle duymuluu vard ve
bu bilinmeyen ilalann ne olduklar konusunda birden ilgisi uyanmt,
ancak yorgunluu da daha fazla katlanlr gibi deildi. Saate baknca
bunun nedenini anlad. Neredeyse gece yars olmak zereydi.
Sean'in o ana kadar desteklemeye alt heyecanna su katmak
tan korkarak uzanp kolunu tuttu. Sean'in elinde bir mikrodamlalk var
d. kinci bilinmeyen iin ELSA testine balamt.
"Saatin ka olduundan haberin var m?" diye sordu Janet.
Sean saatine bakt. "Vay vay, insan iyi vakit geirirken saatler nasl
da hzla lerliyor byle."
"Yarn benim iim var," dedi Janet. "Biraz uyumam gerek. Eve ken
dim de dnebilirim."
"Bu saatte olmaz. u elimdekini bitireyim, sonra da IgGl ile
Helen'in tmrl hcreleri arasndaki reaksiyon dzeyini saptayacak
hzl bir immnofosforens testi yapacam. Birka dakikadan fazla sr
meyecek."
Janet aresizce kabul etti. A m a artk taburede oturamyordu. C a m
blmeli odadan koltuu dar ekti. Sean yanm saat gemeden biraz
daha keyiflen m iti. kinci bilinmeyene yapt ELSA testinde sitokin
tehis etmiti. imdi elinde bilinmeyen Immnogloblinin deiik eriyik
lerine antikor testleri uygulad bir dizi slayd vard. Mikroskopa yerle
tirmeden bile elindeki kk kzltesi fenerle reaksiyonun ne denli g-

177 Terminal/F: 12
olduunu gryordu. Slaydlann birini floresan mikroskopunun altna
yerletirip gzn mercee dayad.
"Vay canna! nanlmaz bir ey bu! On binde bir eriyik iinde bile
bu IgGI antikoru tmre drt st bir gle reaksiyon gsteriyor.
Janet, gel de bak una!"
Janet'den ses kmaynca Sean ban kaldrp bkt. Kz koltukta
kayklm uyuyordu.
Sean birden bir sululuk hissetti. Onun ne kadar yorgun olacan
dnmemiti bile. Kalkp gerindi, kzn yanna yaklap yzne bakt.
O haliyle melek gibiydi. Sapsan salan yzn ereve gibi sarmt.
Sean onu pmek iin dayanlmaz bir istek duydu. A m a uzanp omzunu
drtmekle yetindi.
"Gel, gidelim haydi," diye fsldad.
Janet, Sean'in arabasnda emniyet kemerini takarken kendi araba
sn hatrlad.
"Araba srecek durumda msn?" diye sordu Sean.
"Arabam istiyorum," dedi Janet. Sesinden tartmaya gerek olmad
anlalmt.
Sean arabasn hastanenin yanna ekip kz indirdi. Sonra onun
arabasn izlemeye balad. Sokaa karlarken her ikisi de farlan snk
koyu yeil bir Mercedes'in onlar izlediini farketmedi.

178
7
6 Mart Cumartesi,
Saat 04:45

Sean gzleri ald anda uyand. Laboratuvara dnp esrarengiz


medulloblastoma tedavisinin srlarn biraz daha zebilmek iin can at
yordu. Bir gece nceki almas ancak itahn amaya yaramt. S a a
tin erken olmasna karn yataktan kalkt, du yapp giyindi.
Laboratuvara gitmeye hazr olunca karanlk yatak odasna girip
Janet'i hafife drtkledi. Onun en son ana kadar" uyumak istediini
bilirdi ama sylemesi gereken bir ey vard.
"Kalkma saati mi geldi yoksa," diye homurdand Janet.
"Hayr. A m a ben laboratuvara gidiyorum. Sen biraz daha uyuyabi
lirsin. Sana Naples'e gideceimizi ve yanna bir iki eya alman gerekti
ini hatrlatmak istedim. Bu leden sonra sen iten kar kmaz do
ruca gideriz."
"Neden iimde senin bir baka amacn varm gibi bir duygu var?"
diye Janet gzlerini ovutururken sordu. "Bu Naples'de ne var, ha?"
"Sana yolda anlatnm. Forbes'den yola karsak kentil trafiine gir
memi oluruz. ok eya almana gerek yok. Bu gece yemek iin bir
ey, bir mayo ve blucin yeter. Bir ey daha var."
Janet erkein gzleri iine bakt.
"Bu sabah Louis Martin'in ilacndan biraz alman istiyorum."
Janet yatakta doruldu. "Aman ne iyi!" diye alayc bir sesle sylen
di. "Bunu nasl yapacam, ha? Helen'in rneklerini almakta ne kadar
glk ektiimi anlatmtm, deil mi?"

179
"Sakin ol," dedi Sean. "Bir dene. nemli olabilir. lalann hepsinin
ayn olduunu dndn sylemitin. Bunun olanaksz olduunu
kantlamak stiyorum. Fazla bir ey gerekmez. Ayrca sadece byk
ieden istiyorum. Bir iki cc. bile iimi grr."
"O ilac uyuturucudan daha byk bir dikkatle koruyorlar."
"ine biraz tuz eriyii doldurursun. Nasl olsa farketmeyeceklerdir."
Janet bu neriyi dnd. "Hastaya bir zarar vermez mi?"
"Neden versin ki? lacn geni bir gvenlik marj vardr nasl olsa."
T a m a m , denerim." Janet, Marjorie'ye kar drst olmamaktan
nefret ediyordu.
"Btn istediim de bu zaten." Sean kz alnndan pt.
"imdi de uyuyamam artk," diye sylendi Janet.
"Haftasonu bol bol uyuruz artk."
Sean arabasna giderken gkyz douda ancak aydnlanmaya
balamt. Batda yldzlar gece yansym gibi panidyorlard.
Sean kafas yapaca ilerle dolu olarak yola ktnda birka ara
ba geriden koyu yeil Mercedes'in de hareket ettiini farketmedi.
Mercedes'te Wayne Edwards, Grand Bay Otelindeki Sterling Rom-
bauer'i telefondan arad.
Sterling telefonu nc alnda at.
"ninden kt ve batya doru gidiyor," dedi Wayne. "Forbes'e gitti
ini tahmin ediyorum."
'Tamam. Onunla kal. Ben sizi bulurum. Yanm saat nce Sushita'
nn jetinin gneye doru umakta olduu bildirildi."
"Elence zaman geldi galiba."
"Bence de yle," dedi Sterling.

Ann Murphy'nin yine can sklyordu. Charles eve gelmi ama bir
tek gece kalmt. imdi gidince ev ylesine bo grnyordu ki. Olu
Tanrya ok yakn, yannda olmak huzur veren bir insand. Kap ald
nda Ann hl yatandayd ve kalkp kalkmamay dnyordu.
Sonra sabahln giyip mutfaa doru yrd. Kimseyi beklemiyor
du. Ama Sean hakknda sorular soran o iki adam da beklememiti
zaten. Sean ya da Onkojen hakknda yabanclarla konumamas gerek
tiini hatrlatt kendi kendine.
"Kim o?" diyerek dahili telefonun dmesine bast.

180
"Boston polisi," dedi biri.
Ann aa kapy aan dmeye basarken rperdi. Bu ziyaret
Sean'in eski huylarna dndnn kantyd ite. San yle bir tara
yp kapy at. Karsnda Boston polisi niformal biri kadn biri erkek
iki poiis duruyordu. Anne ikisini de daha nce grm deildi.
Kadn memur, "Rahatsz ettiimiz iin zr dileriz, hanmefendi,"
dedi. Kimliini gsterdi. "Ben Memur Hallihan, bu da Memur Mercer."
Ann sabahlnn yakalarn smsk tutuyordu. Sean'in genliinde
polis ok kez almt kaplann. imdi o kt gnleri anmsyordu.
"Ne var?" diye sordu.
"Siz Sean Murphy'nin annesi Ann Murphy misiniz?"
Ann ban sallad.
Memur Mercer, "Miami Emniyetinin istei zerin geldik," dedi.
"Olunuz Sean Murphy'nin bu sralarda nerede olduunu biliyor musu
nuz?"
"Mlami'de Forbes Kanser Merkezinde," dedi Anne. "Ne oldu?"
"Onu bilmiyoruz ite," dedi kadn memur.
"Ba dertte mi?" Anne alaca yanttan korkuyordu.
"Gerekten hibir bilgimiz yok," dedi Hallihan. "Oradaki adresi var
m?"
Anne holdeki telefon sehpas zerinde Forbes'in adresini bir k
da yazp polislere verdi.
"Teekkr ederiz, hanmefendi," dedi Hallihan.
Ann kapy kapatnca arkasna yasland. Korktuu bana gelmiti
ite: Miami bekledii kt etkiyi gstermi, Sean'in ba yine derde gir
miti.
Ann kendini toparlar toparlamaz Brian' evinden arad.
"Sean'in ba dertte yine," dedi. Alamaya balamt.
"Anne, kendini toparlamaya al."
"Bir eyler yapmalsn."
Brian kadn sakinletirip olanlan rendi.
"Herhalde bir trafik suu ilemitir," dedi. "Arabayla birinin bahesi
ne falan girmi olmal."
"Bence ok daha kt bir ey. Bunu hissediyorum. Bu ocuk beni
ldrecek sonunda."
"Bir oraya geleyim," dedi Brian. "Bu arada bir iki telefon da ederim.
Pek kk bir ey olduundan eminim."
"Umarm yledir."

181
Ann, Brian'n Marlborough Caddesinden gelmesini beklerken giyi
nip salarn tarad. Brian uzakta oturuyorsa da, cumartesi sabah pek
trafik olmadndan yanm saatte gelebilmiti. Aadan zili aldnda
Ann firketelerinin sonuncusunu takmaktayd.
"Evden kmadan Miami'de Kevin Porter adnda bir avukat arkada
m aradm," dedi Brian. "Miami'de i yaptmz bir irkette alan bir
arkada. Ona olanlar anlattm, poliste tand olduunu, olup biteni
reneceine sz verdi."
"Kt bir ey olduunu biliyorum," dedi Ann.
"Byle bir ey bilmiyorsun. Telalanma bo yere. S o n defasnda
hastaneye yatmak zorunda kaldn unutma."
Kevin Porter az sonra telefon etti.
"Korkanm iyi haberlerim yok," dedi. "Bir iki dkkn sahibi kardei
nin arabasn bir soygun yerinden uzaklarken grm."
Brian iini ekerek annesine bakt. Kadn koltuun kenarnda, elleri
ni kucanda kavuturmu oturuyordu. Brian, Sean'e ok kzmt. Bu
kaamakiannn zavall annelerini nasl etkilediini hi dnmez miydi?
"ok garip bir hikye," diye devam etti Kevin. "Bir cesede mdaha
le edilmi ve... gerisini dinlemeye hazr msn?"
"Anlat."
"Biri cesedin beynini alm.' Ve ceset de babas Beantov^^n'da
byk bir iadam olan gen bir kadna aitmi."
"Burada Boston'da m?"
"Evet. Adamn mevkiyi nedeniyle burada kyamet kopuyor. Polise
bir eyler yapmas iin iddetli bask var. Savc kolum uzunluunda bir
su listesi hazrlam. Cesede bakan adli tp doktoru kafatasnn teste
reyle aldn sylemi."
"Ve Sean'in arabas olay yerinden aynlrken grlm, yle mi?"
Brian hemen bir savunma yolu dnmeye koyulmutu.
"Korkanm ki, yle. Adli tp doktorlarndan birine kardeinle bir hem
irenin olaydan nce gelip cesedi nerede bulacaklann sormular.
rnek almak istediklerini sylemiler. Anlald kadaryla da istedikleri
rnekleri almlar. Polis kardeinle kz tutuklamak zere aryor."
'Teekkr ederim, Kevin. Bugn nerelerde olacan bildir bana.
Sean tutuklanrsa sana ihtiyacm olacak."
"Beni btn haftasonunda bulabilirsin. Karakola kardein tutuklanr
sa bana bildirmeleri iin haber brakacam."
Brian telefonu kapatp annesine dnd. Kadnn buna hazr olmad-

182
"1

n biliyordu, hele Sean'In o gnah kentinde tek bana olduunu bildi


i u anda.
"Sean'In telefon numaralan var m?" diye telan belli etmemeye
alarak sordu.
Ann hibir ey sylemeden numaralan getirdi.
Brian nce apartman arad. Be on kere aldrdktan sonra vaz
geti. Sonra Forbes Kanser Merkezini arad. Ancak orada da bir tele-
sekreter santralin sadece pazartesi ve cuma aras ak olduunu bildiri
yordu.
Brian kararn verip bu kez Delta Havayollarn arayp Miami'ye kal
kan le uanda yer ayrtt. Garip bir eyler oluyordu ve orada bulun
mas ok daha iyi olacakt.
"Haklydm, deil mi?" diye sordu annesi. "Ktym."
"Bir anlamazlk olduundan eminim. O yzden oraya gidiyorum
zaten."
"Bunlan hak edecek ne su lediimi bilemiyorum," dedi A n n . .
"Anne, senin hibir suun yok."

Hiroshl Gyuhama'nn midesinde bir huzursuzluk vard. Sinirleri ok


gergindi. Sean'In merdiven boluunda kendisini korkutmasndan son
ra casusluk etmeye fazla hevesli deildi. Ama o sabah baka seenei
yoktu. Sabahn o erken saatinde Sean'in arabasn parkta grnce
hemen aratrmaya kt. Sean'i laboratuvannda hummal bir alma
iinde bulunca kendi odasna dnd.
Tanaka Yamaguchi'nin kentte olmas da HIroshi'nin cann skmak
tayd. Hiroshl iki gn nce onunla havaalannda bulumu ve adam
Sushita'dan haber beklerken kalaca Doral Kent Kulbne gtrm
t.
S o n haber cuma gecesi gelmiti. Sushita ynetim kurulu Tanaka'
nn raporunu inceledikten sonra Sean Murphy'nin Forbes yatrmna bir
tehdit oluturduu kararna varmt. Sushita onun derhal Tokyo'ya geti
rilmesini istiyordu, orada onu 'manta davet' edeceklerdi.
Hiroshl, Tanaka'nn yannda hi de rahat deildi. Adamn Yakusa
ile ilikisini bilmesi kendisini rktyordu. Ve Tanaka, Hiroshi'ye sayg
duymadn ince imalaria belirtmekteydi. Karlatklar zaman eilip
selamlyordu ama ne fazla eiliyordu, ne de Uzun sre. Otele giderken

183
de ancak havadan sudan sz etmilerdi. Tanaka, Sean Murphy'nin ad
n azna almamt. Otele vardktan sonraysa Hiroshi'yi unutmu gibiy
di. En kts de onu golf oynamaya davet etmemiti.
Hiroshi btn bu kmsemelerin ne sonu douracan ok iyi
biliyordu.
Hiroshi, Doral Kent Kulbn arayp Bay Yamaguchi'yle konu
mak istediini syledi. Bay Yamaguchi yirmi dakika sonras iin golf ala
nnda rezervasyon yaptrm olduundan onu kulbe baladlar.
Tanaka telefona geldi. Hiroshi'nin sesini duyunca birden sertleti.
Hiroshi hzl bir Japoncayla hemen konuya girdi.
"Bay Sean Murphy burada, aratrma merkezinde," dedi.
"Teekkr ederim. Uak yola kt. Her ey yolunda. Bu leden
sonra Forbes'de olacaz."

Sean sabaha ok keyifli balamt. Immnogloblini ve sitokini


kolayca tehis ettikten sonra immnoglobllnin nasl bir antijene reaksi
yon gstereceini de ayn hzla bulmay umuyordu. Tmr hcresiyle o
kadar gl bir reaksiyonu olduuna gre antijenin zar dokusu bazn
da olmas gerekirdi. Dier bir deyile, antijen kanserli hcrelerin yze
yinde olmalyd.
Hem bunu dorulamak, hem de antijenin en az ksmen bir peptit
olduunu dorulamak iin Helen'in tmrnden bozulmam hcreler
karmt. Bu hcrelerin immnogloblinle reaksiyona girip girmedikle
rini aratrnca, girmediklerini hemen rendi.
Ancak o andan sonra da ba dertten kurtulmamt. Bu zar doku
su bazndaki antijeni tehis edemiyordu. Saysz bilinen antijenleri dene
yerek bunlann bilinmeyen immnoglobllnin antijen balayan parasy
la reaksiyona girip girmediini aratrmakt. Ama byle bir reaksiyona
da rastlamamt. Doku kltrnde yetitirdii yzlerce hcreyi kk
ukurlara doldurarak saatlerini harcadysa da, bir sonuca varamad.
Kkenleri sinir dokularndan olan hcrelerle zellikle ilgileniyordu.
Ancak ne yaptysa ELSA plakas ukurlannda bir tek renk deiiklii
elde edemedi.
Sean esrarengiz immnogloblinle reaksiyona girecek bir antijen
bulmann bu kadar glk karacana bir trl inanamyordu. u ana

184
dar ksmi bir reaksiyon bile alamamt. Tam sabr tkenmek zerey-
en telefon ald. Arayan Janet'tI.
"Naslsn bakalm, Einstein?"
"Bert3at. Hibir yere varamyorum."
"Buna zldm ite. Ama gnn aydnlatacak bir haberim var."
"Ne?" O anda arad antijen dnda hibir ey dnemiyordu.
Ama Janet'in onu bulmas olanakszd kukusuz.
"Senin fikrinden yararlanp Louis Martin'in byk ila iesinden
rnek aldm."
"ok iyi." Sean fazla heyecanl deildi.
"Ne oluyor?" diye sordu Janet. "Sevineceini ummutum."
"Sevindim elbette. Ama ilerleme kaydedemiyorum, ne yapacam
ardm."
"Haydi bulualm da unu sana vereyim. Bir mola vermek iyi gelir
belki."
Yine kafeteryada bulutular. Sean bu aradan yararlanp bir eyler
attrd. Janet nngay yine masann altndan uzatt.
Sean'i keyiflendirmeyi umarak, "Dediin gibi antam da getirdim,"
dedi.
Sean sandviini yerken ban sallamakla yetindi.
'Yolculuumuz konusunda bu sabahki kadar heyecanl grnm-
yorsun," dedi Janet.
"Kafam ok kank. Esrarengiz immnogloblinle reaksiyona gire
cek bir antijen bulamayacam aklma gelmemiti."
"Benim gnm de iyi geti diyemem. Gloria'da bir dzelme yok.
Hatta daha da ktleti denebilir. Onu yle grnce ok sklyorum..
Seni bilmem ama, ben buradan biraz uzaklamay iple ekiyorum. Bu
kimiz iin de iyi olacak. Laboratuvardan uzaklamak belki sana baka
fikirler ilham eder."
"O iyi olur ite."
"Saat buukta falan serbest kalacam. Nerede bulualm?"
"Aratrma binasna gel," dedi Sean. "Aada holde buluuruz.
Oradan karsak nbet deitiren kalabalktan da kurtuluruz."

Sterling arkaya uzanp uyumakta olan VVayne'i drtkledi.


"lgin bir ey var sannm." n camdan hastaneyle aratrma binas

185-
arasndaki kaldrma yanamakta olan Lincoln arabay gsterdi. Araba
dan inen bir Japon iki binaya bakt.
'Tanaka Yamaguch bu," dedi Sterling. "Arabada ka kii olduunu
grebiliyor musun?"
"Renkli camlardan grmek g," diyen Wayne kk drbnn
gzlerine dayad. "Arka koltukta biri var. Bir dakika. n kap da alyor.
ki kii daha grdm. Toplam drt etti."
'Tam da beklediim gibi. Hepsi de Japon sanrm."
'Tam stne bastn, dostum."
"Forbes'e gelmelerine atm," dedi Sterling. 'Tanaka tank olma
mas iin nsanlar ssz yerlerde karma tekniini benimsemi biridir."
"Onu izleyeceklerdir herhalde. Sonra da tam yerini kollayacaklar
dr."
"Haklsn." Bu arada arabadan ikinci biri inmiti. Tanaka'ya kyasla
uzun boylu saylrd. "u drbn bir de bana versene." Sterling, Way-
ne'den drbn alp iki Douluya bakt. kinci adam tanmamt.
"Neden gidip kendimizi tantmyoruz," dedi Wayne. "Bunun riskli bir
operasyon olduunu anlasnlar. Belki de plandan tmyle vazgeerler." ,
"Bu onlar sadece daha dikkatli olmaya zorlar. Bylesi daha iyi.
Gereinden nce ortaya karsak ok daha gizli hareket edeceklerdir.
Onlarla pazarlk edebilmek iin sust yakalamalyz."
"Bu kedi fare oyununa dnd artk."
"Hem de nasl," dedi Sterling.

Robert Harris o sabahn erken saatlerinden beri Tom Widdi-


comb'un evinin birka kap ilersine ektii arabasnda bekliyordu. Drt
saattir orada olmasna karn, klann snmesi dnda evde hibir can
llk belirtisi yoktu. Bir ara dn geceki gibi perdelerin kprdadn san
m ama emin olamamt. Belki de skntdan hayal grmeye balam
t.
Birka kez pes edecek olmutu. Iklarn ak brakm olmasn
dan ve kapy amadndan dolay kukuland bir tek kii zerinde
ok nemli olan saatlerini harcyordu. Ancak iki hemireye saldrnn
meme kanserli hasta olaylanyla ilikili olabilecei fikrini de bir trl kafa
sndan silip atamyordu. Baka bir fikri olmadndan olduu yerde bek
lemeye devam etti.

186
Harris alk ve dier bedensel ihtiyalann gidermek iin nbet
yerinden aynimaya karar verdiinde Tom VViddicomb'u grd. Saat iki
yi geiyordu. Adam kapnn nnde durmu parlak gne nda gz
lerini krptrmaktayd.
D grn olarak arad kiiye ok uygundu. Orta boylu, orta
yapl, kumral sal. stba dank, gmlei ve pantolonu tszd.
Gmleinin kollanndan biri svalyd, teki bileine kadar inmi ama ilik-
lenmemiti. Ayaklarnda eski kou ayakkablar vard.
Garajda iki araba vard: antika yeil bir Cadillac ve gri bir Ford
Escort. Tom, Ford'u glkle altrd. Motor alnca egzostan kapka
ra bir duman kt, araba uzun sredir altrlmam gibi. Tom garaj
dan geri geri kt, garaj kapsn elle kapatt, arabaya binip yola koyul
du. Harris de arkasndan hareket etti.
Harris'in tasarlanm bir plani yoktu. Garaj kapsnn ald anda
Tom'u grnce, bir an nip konumay dnmt. A m a bunu yapma
mt ve imdi herhangi bir plan olmadan izlemeye balamt. Ancak
Tom'un nereye gittiini anlaynca ilgisi birden artt. Tom, Forbes Kan
ser Merkezine doru gidiyordu.
Tom park yerine girince Harris de arkasndan girdi ama kendisini
grmemesi in arabay aksi yne srd. Harris arabadan inip baknca
Tom'un hastane kaps yaknnda durduunu grd.
Arabasna dnp Escort'tan on, on be metre ilerde bo bir yer
bulup girdi. Tom'un Janet Reardon'u ldrmek zere izliyor olabilecei
ni dnyordu artk. Eer bu doruysa, ona saldran da o olmalyd o
zaman da kanserli hastalan ldren de oydu.
Harris ban sallad. Btn bunlar varsaymd. Bu kadar 'eer'in
olmas onun dnce ve davranma sistemine tmyle aykryd. Harris
gereklerden holanrd, belirsiz varsaymlardan deil. Ancak elinde o
anda bir tek bu vard ve Tom VViddicomb da gerekten garip davran
yordu: tm klar yanan ev, gnn byk bir ksmnda saklanmak, im
di de izinli gnnde, zellikle evde hasta yatyor olmas gerekirken, has
tane evresinde dolamak.

Sean kafeteryadan dnnce aratrmasnn ynn deitirdi.


Helen Cabot'un ilacnn antijenik zelliini bulmak yerine Louis Mar-
tin'in ilacyla arasndaki fark saptamaya alacakt. Bir elektroforez
sonunda ikisinin de yaklak ayn molekl arlklarnda olduunu sapta-

187
d. Yine hzl bir ELSA testi ayn immnoglobiin snfndan olduklarn
gstermiti. Bu da Sean'in bekledii sonulardan biriydi.
Ancak ondan sonra beklenmeyeni buluverdi. Louis Martin'in ilac
ve Helen'in tmryle bir floresan antikor testi yapnca Helen'in ilacyla
olduu kadar gl bir reaksiyona rastlad. Janet ilalarn ayn kaynak
tan geldiklerine inanyorsa da Sean onlarn ayn olacaklarna inanmyor
du. Kanserlerin antijenik zellikleri ve antikorlar hakknda bildiklerine
dayanarak bunun olas olmadn tahmin ediyordu. Ama imdi Louis'in
ilacnn Helen'in tmrn etkilediini grmt. Bu artc buluu
dorulamak in Louis'in biyopsisini ele geirmeyi isterdi.
Durup bundan sonra ne yapacan dnd. Louis Martin'in ilac
n da eitli antijenleie etkileyebilirdi ama bunun bouna olacan tah
min ediyordu. Onun yerine iki immnogloblinin antijenik balanma
blgelerini karakterize etmeye karar verdi. Ondan sonra da amino asit
sekanslann dorudan doruya kyasiayabilirdi.
Bir sre altktan sonra amino asitlerin epey karmak olan sra
lanmas i iin altnc kattaki makineye kt. O cumartesi sabah al
an fazla aratrmac yoktu. Zaten Sean alanlardan hibiriyle konua
mayacak kadar kendi iine dalmt.
Analiz makinesini hazrladktan sonra laboratuvarna dnd. Elinde
Helen'in ilac Louis'inkinden daha fazla olduu iin onu kullanyordu.
Kadnn tmrnde ne tr bir yzey antijeni olduunu dnrken
bunun herhalde hcresel balanty oluturan bir glkoprotein olaca
aklna geldi.
te o anda da aklna kristalize etmeye alt Forbes glkoprote-
ini geldi.
Dier antijen adaylaryla olduu gibi ELSA testiyle Helen'in ilacn
Forbes glkoproteininin reaktivitesi zerinde denedi. Bir reaksiyon ara
yarak ELSA plakasna bakarken arkasnda ksk bir kadn sesi duyuldu.
"Sen orada ne yapyorsun?"
Sean dnnce Dr. Deborah Levy'nin tam arkasnda durduunu
grd. Kadnn gzlerinden ate fknyordu.
Sean ok armt. Yapt immnolojik testler iin bir klf hazrla
may bile akl etmi deildi Cumartesi sabah rahatsz edileceini hi
dnmemiti. Hatta Dr. Levy'nin kentte olduunu bile bilmiyordu.
"Basit bir soru sordum," dedi kadn. "Bir yant bekliyorum."
Sean tezghn zerindeki ELSA plakalanna, hcre kltr tpleri
ne bakt. Mantkl bir aklama dnmeye alt. Aklna yapmas gere-

188
ken kristal ii dnda hibir ey gelmiyordu. Ne yazk ki, onun da imm
nolojiyle hibir ilgisi yoktu.
"Kristal retmeye alyorum," dedi.
"Neredeymi bu kristaller?" Kadnn sesinden buna inanmasnn
kolay olmayaca belliydi.
Sean hemen bir yant vermedi.
"Bekliyorum," dedi Dr. Levy.
'Tam olarak bilemeyeceim." Sean kendini budala gibi hissediyor
du.
"Sana burada disiplinli bir alma istediimi sylemitim. B e n i d i n -
Jemi olduunu sanmyorum."
"Dinledim."
"Roger Calvet farelerini enjekte etmediini syledi."
"ey.."
"Bay Harris de seni azami gvenlik laboratuvarnda yakalam. C l a -
Ire Barington sana orasnn kapal olduunu aka belirtmiti."
"Ben sandm ki..."
"Buraya gelmenden hi honut olmadm bata sylemitim,"
dedi Dr. Levy. "u ana kadar davrann bu konudaki hakllm kantla
m oldu. Bu malzeme ve bu pahal ayralarla ne yaptn bilmek isti
yorum. Protein kristalleri retmek iin ELSA plakalar kullanlmaz."
"yle bir eyler yapyordum ite." Sean zellikle yasaklandktan
sonra medulloblastoma stnde almakta olduunu itiraf edemezdi.
"Bir eyler yapmak ha! Burasn ne sandn, zel oyun alan m?"
Kadnn esmerliine karn yanaklar kzarmt. "Burada bana resmen
bavurmadan kimse alamaz. Ben aratrma blmnn baym.
Sen de sadece kolonik glkoprotein projesinde alacaksn. Anlald
m? Kristalleri haftaya grmek istiyorum."
'Tamam," dedi Sean kadnn yzne bakmadan.
Dr. Levy szlerinin anlaldndan emin olmak stercesine bir an
daha kald orada. Sean yaramazlk yaparken sust yakalanm bir
ocuk gibi hissediyordu kendini. Savunmak iin syleyecei hibir ey
yoktu.
Dr. Levy sonunda laboratuvardan kt. Ortalk yine sessizlie
brnd.
Sean bir an hi kprdamadan nndeki kankla bakt. Kristal ii
nin nerede olduu hakknda hibir fikri yoktu. Bir yerde olmalyd ama
bulmak iin aba harcamad. Ban sallamakla yetindi. Buras canna
tak etmiti artk. Asla gelmemeliydi, zaten Forbes'in koullarn bilseydi
gelmezdi de. Durumu rendiinde ekip gitmeliydi.

189
Saatine bal<t, ikiyi gemiti. "Hepsinin can cehenneme," diye sy
lendi. Bilinmeyen immnoglobnleri Helen Cabot'un beyni ve omurilik
svsyla birlikte toplayp buzdolabnn arkasna itti.
Sonra yaratt karkl ylece brakp blucin ceketini kapt gibi
asansre yrd.
Parlak Miami gneine knca biraz rahatlamt. Ceketini arka kol
tua atp arabasna girdi. Parktan lastiklerini yakan bir hzla frlayp For
bes apartmanna doru srd arabay. O kadar dalgnd ki, arkasnda
onu izleyen limuzini de, onun arkasndaki koyu yeil Mercedes'i de gr
medi bile.
Dairesine girerken kar kap ald. Gary Engels'in her zamanki
gibi belden yukans plakt ve bacanda blucini vard.
"Hey, ahbap, az nce seni aradlar," dedi kapya yaslanarak.
"Kim arad?"
"Miami polisi. ki ihyan polis gelip sen ve araban hakknda bir sr
soru sordular."
"Ne zaman?"
"Birka dakika nce. Parkta rastlam olabilirsin."
'Teekkr ederim." Sean dairesine girip kapy kapatt. Yeni bir
sorun daha kmt ite. Polisin gelmesinin bir tek nedeni olabilirdi: B i r i '
cenaze evinin alarm zili aldktan sonra arabasnn plakasn alm olma
lyd.
Sean'in en son stedii polisle bir atmaya girmekti. Kk valizi
ni alp bir iki ey doldurdu, dakika sonra aa inmiti bile.
Binadan kmadan nce ban uzatp dary kolaan etti. Park
yerindeki tek uyumsuz araba bir limuzindi. Polislerin kendisini limuzinle
aramayacaklarn bildiinden arabasna atlad, Forbes Kanser Merkezi
ne doru yola kt. Yolda bir telefon kulbesi nnde durup bir telefon
konumas yapt.
Polisin kendisini aryor olmas Sean'in keyfini karmt. Genlii
nin kt anlan canlanmt gzleri nnde. Polisi duyunca ilk telefon
etmek istedii kii aabeyi Brian olmutu. Polisten nce tand en iyi
avukatla konumak istemiti. Aabeyini evde bulacan umuyordu.
Cumartesi leden sonralan ounlukla evde olurdu. A m a Brian yerine
telesekreteri kmt.
Sean konumalannn ok nemli olduunu, ama bir numara vere
meyeceini bildirmiti. Daha sonra arayacakt.
Arabasna dnp yoluna devam etti. Janet iden ktnda rande
vu yerinde olmak istiyordu.
8
6 Mart Cumartesi,
Saat 15:20

Saat yirmi gee raporun son aynntlar verilirl<en Janet uyuya-


kald. Sean o sabah kendisini uyandrdnda bitkinlik hissetmise de,
bir du yapp kahvesini itikten sonra epey rahatlamt. Sabah geir
mek iin yine kahveye gerek duymu, leden sonra molasn da iple
ekmiti. Ama hareket etmeyi brakp oturduu anda yorgunluu gale
be alm ve uyuklamaya balamt. Marjorie onu drtklemek zorun
da kald.
"ki ucundan yanan muma benziyorsun," dedi.
Janet ancak glmseyebildi. Marjorie'ye bir gn nce ve gece yap
tklarn anlatabilse, inandrabileceini hi sanmyordu. Aslnda kendi
nanas bile gelmiyordu ya.
Rapor sona erer ermez Janet eyalarn toplayp Forbes aratrma
binasna geti. Sean holde oturmu bir dergi okuyordu. Kz grr gr
mez glmsedi. Janet onu kafeteryada grdnden bu yana biraz
dzelmi olmasna sevinmiti.
Sean ayaa kalkarken, "Kk yolculuumuza hazr msn?" dedi.
"Hem de nasl. u niformay karp bir du yapmak isterdim
ama."
"niforma kolay. Hemen urada bir tuvalet var. git stn deitir.
Duu bekleyeceksin, ama trafikten kurtulmak da bu fedakrla deer
dorusu. Yolumuz havaalannn yanndan geiyor ve oras da hep kala
balktr."

191
"Du iin aka ediyordum. A m a stm deitireyim."
Sean kadnlar tuvaletini gsterdi. "Buyur."

Tom Widdicomb cebindeki sedef kabzal tabancasn kavram ola


rak hastane kapsnn yannda Janet Reardon'un kmasn bekliyordu.
Kadn arabasna binerken vurma frsat bulabileceini ummaktayd. Akl
nn gzyle onu direksiyon bana geerken grebiliyordu. Yanna do
ru yryecek, bana bir el ate edip yoluna devam edecekti. nsanlarn
ve arabalann grlts, motorlarn altrlmas arasnda silah sesinin
duyulacan hi sanmyordu.
Ama bir sorun vard: Janet grnmemiti. Tom drdnc kattan
hemireleri grdne gre raporun bitmemi olmas mmkn deildi.
Saatine bakt. Saat otuz yedi geiyordu ve hastaneden klar
artk sona ermek zereydi. akna dnm, ne yapacan bilemiyor
du; kadn bulmas gerekiyordu. Onun o gn altn, saptamt, ama
u anda neredeydi?
Yasland yerden dorulup aratrma binasna doru yrmeye
balad. Olduu yerden iki binay birletiren kpry grebiliyordu. Aca
ba kadn teki tarafa gemi olabilir miydi?
ki bina arasna geldiinde kocaman siyah bir limuzin grnce
duraklad. Klinikte nl bir kii tedavi ediliyor olmalyd. Byle eylere
daha nce de rastlamt.
Park yerine bakarak ne yapmas gerektiini dnd. J a n e f i n ara
basn bilseydi hl ierde olup olmadn renebilrdi. Eer grme
den gitmise byk bir sorunla kar karya demekti. Kadnn ertesi
gn izinli olduunu biliyordu, oturduu yeri renemedii takdirde haf-
tasonu frsatn bir daha ele geiremeyecekti. Kesin bir bilgi edineme-
den sessiz evine dnmekten nefret ediyordu. Alice gece boyunca bir
kere bile konumamt kendisiyle.
Tom bir gn nce izledii Sean'in arabasn grdnde hl ne
yapmas gerektiini dnyordu., Daha yakndan bakmak iin arabaya
doru yrrken kadn grd. Aratrma binasnn kapsndan kyordu.
Tom kadn grnce rahatlamt ama yalnz olmadn farkedince
birden sinirlendi. Yannda dn leden sonra grd adam yryor
du. kisinin adamn arabasna doru yrdklerini grd. Kadnn elin-

192
de bir valiz vard. Tom kendi arabasria koacakken Isuzu'ya binmedik-
Jerini grd. suzu'dan bir valiz daha almlard.
Janet'i park yerinde vurmann artk olanaksz olduunu biliyordu.
Aynca ortada bir tank brakmamak iin iki kii ldrmek zorunda kala
cakt.
ifti gzden karmayarak arabasna dnd. Arabaya bindiinde
Janet ile Sean kiralk krmz Pontiac'a varmlard. Tom arabasn alt-
nrken onlann valizleri Pontiac'n bagajna yerletirdiklerini grd.

Robert Harris, Tom VVddicomb'un bir tek hareketini bile gzden


karmamt. Sean ile Janet'i Tom'dan nce grm, Tom'un ilk bata
aykn bir davrann gremeyince "iskambil atosunun" ykldn d
nerek dkrklna uramt. Ama sonra Tom ifti grm ve hemen
arabasna komutu. Harris de onun Janet'i izleyeceini umarak oto
parktan kt. On kinci Cadde kesinde arabay kaldnm kenarna
ekip bekledi. Eer haklysa Tom da hemen arkadan kyor olmalyd;
o zaman kukular byk lde dorulanm olacakt.
Az sonra Sean ile Janet yanndan geip MiamI Nehrini gemek
zere kuzeye dndler. Hemen arkalarndan da, tam da bekledii gibi
Tom kp ayn ynde yoluna devam etti. Tom'la artk izledii anlalan
araba arasnda sadece siyah bir llmuzin vard.
Harris hareket ederken, "Bu i giderek ilginleiyor," diye sylendi.
Arkasndan bir korna alnnca hemen frene bast. Byk bir yeil Mer
cedes neredeyse arabaya srtnerek yanndan geti.
"Lanet olsun!" Harris, Tom VViddicomb'u karmak istemediinden
gaza bast. Janet Reardon'a kar tehdit edici bir hareket yapp yapma
yacan grmek istiyordu. Byle bir eye kalkrsa onu hemen ensele-
yecekti.
Harris, Tom'un 836 numaral Dou-Bat Otoyolunda douya dne
cek yerde Miami Havaalann geip gneye inen karayoluna saptn
grnce bu yolculuundan tahmin ettiinden uzun sreceini anlam
t.

41 numaral otoyolda Florida evre yolundan kan Sterling, "Bu


iten hi holanmadm," dedi. "Bunlar nereye gidiyorlar byle? Ben

193 Terminal / F: 13
onlarn evlerinde ya da kalabalk iinde olmalarn isterdim."
"Bir sonraki kavakta dnerlerse Everglades'e gidiyorlardr," dedi
Wayne. Arabay o sryordu. ' Y a da Florida'ya. 41 numaral yol Everg-
lades'den Gulf Coast'a gider."
"Gulf Coast'da ne vardr?"
"Bana sorarsan, hibir ey. Gzel kumsallar, temiz hava. A m a
sakin bir yerdir. lk doru drst kent Naples'tir. Marco ve Sanibel gibi
bir iki sakin ada da vardr. Emekliler cenneti senin anlayacan. Pahalt
yerdir ama. Kk bir daire iin milyonlarca dolar deyebilirsin."
Sterling gzlerini ndeki limuzinden ayrmadan, "Batya dnypr-
lar," dedi. Tanaka'nn Sean'i izleyeceini bildikleri iin onlar da Tana-
ka'y izliyorlard.
"Burasyla Naples arasnda ne var?" diye sordu Sterling.
"Fazla bir ey yok. Timsahlar ve bataklk."
"Ben bu iten ikilleniyorum," dedi Sterling. 'Tanaka'ya teslim
olmak gibi bir ey bu. Issz bir yerde durmayacaklarn umut edelim."
Sterling saa baknca gzlerine inanamad. Yanlarndaki mavi ara
bada tandk bir yz vard. Forbes gvenlik efi Robert Harris. Adamla
bir gn nce tanmt.
Sterling, Wayne'e Harris'i gsterip kim olduunu anlatt. " biraz
daha kant," dedi. "Bay Harris, Sean Murphy'yi neden izliyor olsun?
Byk bir olaslkla bu, durumu imdi olduundan ok daha gletire
cektir."
Tanaka'y biliyor olabilir mi?"
"Sanmyorum. Dr. Mason o kadar budalalk yapacak biri deil."
"Belki de kza ktr. Belki Murphy'yi deil Reardon'u izliyordur."
"Bir operasyon ne abuk elden kabiliyor," diyen Sterling iini ek
ti. "Bir dakika nce bilgi stnl bizde olduundan durumu kontrol
altnda tutacamza inanyordum. Ne yazk ki, artk buna inanmyorum.
ansn nemli bir faktr olacan sanyorum bundan sonra. Birden
deikenler oalverdi."

Brian'n bagaj yoktu. Elinde bir tek antayla gelmiti. Uaktan inin
ce doruca bir araba kiralama irketine gitti, Hertz'den krem rengi bir
Lincoln kiralad. ^,
Elinde Miami plan olduu halde nce Forbes apartmanna gitti.

194
Boston Havaalanndan Sean'in numarasn birka kez aram ama kar
lk alamamt. Uaktan heyecanla Kevln'i aramt bunun zerine.
Kevln, Sean'in polise tutuklanm olmadn sylemiti.
Brian, Sean'in kapsn ald ama yine yant alamad. Kardeinin
yaknda dneceini umarak kentte olduunu, Colonnade Otelinde bulu
nacan bildiren bir not yazp kapnn altndan iterken kardaki kap
ald.
"Sean Murphy'yi mi aryorsunuz?" dedi belden yukars plak bir
gen.
"Evet." Brian kendini tantrd.
Gary Engels de kendini tantrarak, "Sean bugn ki buukta bura
dayd," dedi. "Ona polisin kendisini aradn syledim, fazla kalmadan
gitti."
"Nereye gittiini syledi mi?"
"Hayr. Ama yanna bir bavul almt."
Brian teekkr edip kiralk arabasna dnd. Sean'in bavulla gitmi
olmas pek iyi deildi. Onun kamak gibi bir aptallk yapmayacan
umard. Ne yazk ki, Sean szkonusu olduunda her ey olasyd.
Brian bu kez Forbes Kanser Merkezine gitti. Santralin kapal olma
sna karn binann ak olduundan emindi.
Grevli bekiye," Sean Murphy'yi aryorum," dedi. "Adm Brian
Murphy. Sean'in aabeyiyim, Boston'dan geliyorum."
"Burada deil," dedi adam. nndeki deftere bakt. "Saat iki yirmi
de km. Saat be gee gelmi ve sonra ellide km."
"Onunla iliki kurmann bir yolu var m?"
Nbeti baka bir deftere bakt. "Forbes apartmannda kalyor.
Adresi ister miydiniz?"
Brian adresi bildiini syleyerek adama teekkr etti. Arabasna
dnerken ne yapmas gerektiini dnyordu. Sean ile konumadan
Miami'ye gelmeye kalkmakla fazla aklllk etmi saylmazd.
Brian otele gitmek iin parkta dnerken Sean'inkine ok benzeyen
siyah bir suzu iliti gzne. Arabaya yaklanca Massachusets plakal
olduunu grd. Arabasn durdurup gidip iine bakt. Evet, Sean'in
arabasyd bu. inde hazr yiyecek ambalajlan, plastik bardaklar yerle
re salmt.
Sean'in arabasn hastane otoparknda brakm olmas garipti. Bri
an ieri dnp nbetiye aratiay darda grdn, bu konuda bir
ey bilip bilmediini sordu. Adam omuzlann silkmekle yetindi.

195
"Merkezin mdryle pazartesinden nce iliki kurmann bir y d u
var m?" diye sordu Brian.
Adam ban sallad.
"Adm ve otel telefon numaram brakrsam amirinizi arayp bunu
merkez mdrne bildirmesini syler misiniz?"
Nbeti ban sallad, hatta bir kt kalem uzatt. Brian notu yaz
d, bir be dolarlkla adama verdi. Adamn yz aydnland.
Brian dnp arabasna bindi, otele gitti. lk ii arkada Kevin'i ara
yp otel numarasn vermek oldu. Kevin henz bir tutuklama olmadn
belirtti.
Brian ondan sonra annesini arayp sasalim Miami'ye vardn bil
dirdi. Sean ile konumamt ama ok gemeden konuacakt. Ona da
otelin numarasn verdi.
Brian annesiyle konutuktan sonra ayakkablarn karp antasn
at. Otel odasnda tklp kalacaksa, biraz alrd bari.

Sean, "Hah, ite Gney Florida'da grmeyi beklediim manzara


buydu," dedi. Sonunda uygarl geride brakmlard. ki yan alveri
merkezleri ve apartmanlarla dolu drt eritli yol yerini Everglades'i ikiye
blen iki eritli yola brakmt.
"nsann soluunu kesecek kadar gzel," dedi Janet. "Adeta tarih
ncesi. Bu gllerden birinden her an bir brontozorus kmasn bekliyo
rum."
Janet yolda ok sakinlemiti. Miami ve hastalarn geride brak
maktan mutluydu. Ayakkablann karm, plak ayaklann n tabloya
dayamt. zerinde en rahat bluciniyle beyaz pamuklu gmlei vard.
Forbes'ten kar kmaz salarn da amt. Btn camlar ak olduu
iin salar ardnda rahata dalgalanyordu.
Tek sorun gneti. Batya doru gittiklerinden gne intikam
almak istercesine doluyordu n camdan ieri. Her kisininde gne gz
lkleri vard ve korunmak iin n camdaki glgelikleri de indirmilerdi.
"Florida'nn insanlara neden ekici geldiini anlyorum sannm,"
dedi Janet.
"Boston'un kn daha da zalim gsteriyor."
"Neden Isuzu'nu almak istemedin?"
"Arabamla bir sorunum var."

196
"Ne sorunu?"
"PoNs arabann sahibiyle konumak istiyormu."
Janet ayaklarn indirdi. "Bu duyduumdan holandm diyemem.
Ne oldu?"
"Polis Forbes apartmanna gelmi. Gary Engels konumu onlarla.
Cenaze evinde alarm zili aldktan sonra biri arabann plakasn alm
sannm."
"Olamaz! u halde polis bizi anyor!"
'Yanl. Beni aryorlar."
"Aman Tannm! Biri plakay grmse, o zaman ikimizi de grm
tr." Janet gzlerini kapatt. Korktuu karabasan buydu ite.
"Ellerinde sadece bir plaka numaras var," dedi Sean. "Bu kant
saylmaz."
"Ama parmakizlerimizi alabilirler."
Sean kmseyerek bakt kza. "Ciddi ol. Knk bir cam ve kayp bir
ceset beyni iin olay yerine cinayet ekibi yollayacak deiller."
"Bundan nasl emin olabilirsin? Sen polis uzman deilsin. Bence
hemen polise teslim olup her eyi itiraf edelim."
Sean gld. "Ltfen! Kendimizi teslim falan etmiyoruz. Komikle
me. Onlann beni aradklann da unutma. Benimle konumak istiyorlar.
En kts, suu ben stleneceim. Ama byle bir ey olacak deil. Bri-
an'a telefon ettim. Miami'de tandklan vardr. Gerekeni yapar o."
"Brian'la konutun mu?"
"Henz konumadm. Ama telesekreterine mesaj braktm. Otele
vannca bir daha arayp otelin numarasn brakrz. Sen kredi kartn
getirdin mi?"
"Elbette getirdim."
"Aferin sana." Sean uzanp kzn dizini okad. "Ritz Carlton'da yer
ayrttm."
Janet yaamn ne hale getirdiini dnerek yan camdan dar
bakyordu. Bunun kredi kart konusuyla bir ilgisi yoktu. Arada srada
paralan demeye aldrmazd. Sean paras olduunda eliakt ve
Janet'te de ikisine yetecek kadar para vard. Sean'in suu tek bana
sleneceini sylemesi iyiydi, ama Janet buna asla izin vermeyeceini
biliyordu. Plakay gren her kimse, onu da grm olmalyd. Sean'e
k olmak nce duygusal, imdi de mesleki bakmdan ac getirmekten
baka bir ey vermemiti. Forbes Merkezinin, kadrosunda cenaze evi
ne hrszlama girmekle sulanan bir hemire barndrmas durumunda

197
ne diyeceinden pek emin deildi. Bunu iyi bir ey olarak grecek faz
la iveren bulunmazd ferhalde.
Janet panie kaplmak zereydi, ama Sean fer zamanki kadar
sakindi. Hatta bu durumdan keyiflenmi bile denebilirdi, Miami polisinin
kendisini aramakta olduunu bilmesine karn nasl byle sakin olabildi
ini Janet'in akl almyordu. A c a b a onu hi gerecekten anlayabilecek
miydi?
"Bu Naples hikyesi nedir?" diye sordu. Konuyu deitirmeye
karar vermiti. 'Yola knca anlatacan sylemitin."
"ok basit. Otuz kiilik o gruptan biri orada oturuyor. Ad Mal-
colm Betencourt."
"yilemi olan medulloblastomallardan biri mi?"
"Evet. lk tedavi edilenlerden. Hemen hemen ki yldr yayor."
"Ne yapmay dnyorsun?"
"Onu aramay."
"Arayp da ne diyeceksin?"
"Bilmiyorum. Bir eyler dnrm. Forbes tedavisini hastann
gr asndan dinlemek ilgin olur. zellikle ona ne sylediklerini
merak ediyorum. O onay ktlarn imzalatmak iin baz bilgiler vermi '
olmallar."
"Seninle konuacan nereden biliyorsun?"
"O rlandal ekiciliime nasl dayanabilir ki?"
"Ben ciddiyim," dedi Janet. "nsanlar zrllkleri hakknda konu
maktan holanmazlar."
"zrllkleri, belki. A m a lmcl bir hastalktan kurtulmak baka
bir eydir. nsanlarn bundan ve bunu baaran dnyaca nl doktordan
sz etmeye nasl bayldklann bir bilsen."
Janet, Malcolm Betencourt'un Sean'in ekiciliine kaplmayacan
dan emindi, ama onu bunu denemekten alkoyacak bir ey yapamaya
can da biliyordu. Ayrca bu polis kaygsna karn bir haftasonu tatil
fikri hl ok hotu. Belki gelecekleri hakknda konuacak bir an bile
bulabilirlerdi. Ne de olsa, Betencourt dnda Sean srekli yannda ola
cakt.
"Louis Martin'In ilac ne oldu?" diye sordu. Yemee kadar konuya
girmemeliydi. Denize bakan bir terasta mum nda bir yemei gzleri
nin nnde canlandrabiliyordu. O zaman aktan ve gelecekten sz
edebilirlerdi.
Sean yzn buruturdu. "Aratrmann o sevimli bakan beni

198
yakalayiverdi. Bana hemen Forbes glkoprotein palavrasna dnmemi
emretti. Gerekten de fena yakalamt; yaammda ilk kez syleyecek
bir ey bulamadm. Aklma akllca bir laf gelmedi."
"ok zldm."
"Eh, bu erge olacakt. Ama cad grnmeden de baarl deil
dim. Helen'in ilacn hcresel, viral ya da bakteriye! bir antijeni reaksiyo
na sokamadm. lalarn bir tek ana kaynaktan geldiinde haklsn san-
nm. Louis'in ilac Helen'in tmrn, Helen'in ilac kadar etkiledi."
"Demek ayn lac kullanyorlar. Eh, ne kar bundan? Antibiyotik
tedavisi yapldnda, herkese ayn ey verilmiyor mu? lalara her has
ta iin ayr etiket yaptrmak herhalde durumu daha sk kontrol altnda
tutmak indir."
"Ama kanser baklk tedavisi antibiyotik tedavisine benzemez,"
dedi Sean. "Daha nce de sylediim gibi, kanserler, ayn kanser tipin
de bile ahtijenik olarak farkllklar gsterir."
"Bilimsel mantn balca dayanaklarndan birinin istisnalar olduu
nu sanrdm," dedi Janet. "Eer bir varsayma bir istisna bulunursa, o
zaman insan o varsaym yeniden gzden geirmek zorunda kalr."
"Evet, ama..." Sean duraksad. Janet haklyd. Forbes'in yzde yz
tedavi baarsna belirlenmemi bir ilala ulat doruydu. Sean otuz
vakann dosyalarn grmt. u halde kendisinin kanser hcreleri
nin baklk belirginlikleri srannda bir yanllk olmalyd.
"Bir noktada hakl olduumu kabul etmek zorundasn," dedi Janet.
'Tamam. A m a ben yine de bir gariplik olduuna inanyorum. Gz
den kardm bir ey var."
"Herhalde," dedi Janet. "mmnogloblnin hangi antijenle etkileti-
ini bilmiyorsun. Eksik olan bu ite. Onu bulduun zaman belki de her
ey yerli yerine oturacak. Bakalm rahat bir haftasonu yaratcln nasl
etkileyecek. Belki de pazartesine kadar bu engeli aacak bir fikir gelir
aklna."
Everglades'in merkezini getikten sonra uygarlk belirtileri grn
meye balamt. nce bir iki tatil ky kt karlanna, sonra yol drt
eritli oluverdi. Yol kysnda benzin istasyonlar, alveri merkezleri,
minyatr golf sahalan Miami tarafndaki!er kadar irkin olarak sralanma
ya balamt.
Yol birden kuzeye yneldi ve reklam panolar irkinlii yanlarnda
srp gitmeye devam etti.

199-
"Bu kadar ssz yerlerde alveri merkezleri nasl olur da tutunu
yor?" diye sordu Janet.
"Amerikan kltrnn bir esran ite."
Janet elindeki haritaya bakarak yol gsteriyordu. Sola dnecekleri
ni Sean'e ok nceden haber verdi. '
"Giderek umut vaat etmeye balad," dedi Seaq.
Bir iki millik ho manzaral bir yoldan sonra yolun solunda Rltz Carl-
ton aalann arasnda beliriverdi. Tropik bitkilerin ve egzotik ieklerin
bolluu insan etkiliyordu.
"Sonunda geldik," diyerek Sean arabay kapnn nnde durdurdu.
Mavi frakl ve siyah silindir apkal bir adam arabann kaplar at.
"Ritz Carlton'a hogeldiniz, efendim."
Byk cam kaplardan pembe mermerler, Dou hallar ve kristal
avizeleriyle grkemli bir hole girdiler. Dev boyutlu kubbeli pencereler
nnde ay sen/isi yaplyordu. Bir yanda frakl plyanistiyle kuyruklu bir
piyano vard.
Sean kolunu Janet'in beline dolad. "Buradan holanacam gali
ba," dedi.

Tom Widdicomb iki saatlik kovalama srasnda eitli duygular


yaamt. Janet le Sean ilk bata kentten kp Everglades yoluna gir
diklerinde can sklmt. Sonra bunun iyi bir ey olduuna karar vermi
ti. Kk bir tatile kmlarsa, rahat olacaklar, hibir eyden kukulan-
mayacaklard. Kentte insanlar doal olarak daha kukulu ve dikkatli
olurlard. Ama bir saat geip kincisi baladnda Tom benzin gsterge
sine baktka kzmt. Kadn bana baya dert olmutu yani; yol kena-
nna ekip dursalard bari. O zaman gider ikisini de vurur ve bu ii bitirir
di.
Ritz Garlton nnde durduunda benzininin kalp kalmadn
merak etti. Son be mildir uyan yanmt.
Tom n kapy geip otelin tenis kortlar yaknndaki otoparka girdi.
Tabancasn cebinde tutmu olarak bir grup otel mterisi arasna kan-
p ieri dald. Birinin onu durduracan sanyordu ama buna kalkan
olmad. Lks hole heyecanla baknd. Janet ile Sean kayt masas yann-
daydlar.
Tom fkesinin verdii cesaretle gidip Sean'in yannda durdu.

200
Janet hemen te yanndayd. Ona o kadar yakn olmann rpertisini his
setti srtnda.
Resepsiyon memuru, "Okyanus manzaral sigara iilmez odamz
kalmad," dedi.
Sean, Janet'e takt. "Ne diyorsun?"
"Sigara iilen odalara bir bakalm."
Sean kadna dnd. "Okyanus gren odanz kanc kattadr?"
"Beinci kat. 501 numara. ok gzeldir."
'Tamam. Bir deneyelim bakalm."
Tom '501' diye mrldanarak asansrlere doru yrd. Bir yanda
kulanda kk bir kulaklk olan takm elbiseli ihyan bir adam grd.
Tom adanxlan kand. Tabancay tutan elini cebinden hi karmam
t.

Robert Harris piyanonun yannda kararszlkla duruyordu. Tom gibi


kovalamann banda o da heyecanlanmt. Tom'un kz izliyor olmas
btn kukulann dorulamt. Ama Miami'den knca sinirlenmiti,
hele yaktnn yetmeyeceini dndnde. stne stlk alktan l
yordu, sabah kahvaltdan beri azna bir lokma koymu deildi. imdi
Naples'de Ritz Carlton'a geldikleri u anda btn bu yolun ne kantlad
n soruyordu kendi kendine. Naples'e gitmek bir su deildi ve Tom
kimseyi izlemediini iddia edebilirdi. Harris henz elle tutulur bir ey
elde edemediini kabul etmek zorundayd. Tom ile Janet ya da meme
kanserli hastalann lmleri arasndaki ba henz ok zayft ve ancak
varsaymlara dayanyordu.
Harris, Tom'un Janet'e kar saldrgan bir hareket yapmasn bekle
mesi gerektiini biliyor ve bunu yapacan umuyordu. Tom' un hemire
ye duyduu ilgi sapk bir saplantya balanabilirdi. Kadn hi de kt
deildi. Hatta baya gzel ve seksiydi, Harris bunu kabul etmek zorun
dayd.
zerindeki ksa pantolon ve gmlekle kendini oraya uygun hisse-
demeyerek piyanonun yanndan ekilirken Tom VViddicomb'un resepsi
yondan uzaklamakta olduunu grd. Hl kaytlann yaptrmakta
olan Sean ile Janet'in yanndan,hzl admlarla geti.
Tom ilerde bir keden sapp gzden kaybolmutu. Harris admlan-
n' sklatracakken birden bir elin kolunu tuttuunu hissetti. Dnnce
sa kulanda bir kulaklk olan iriyar bir adamla yzyze geldi. Adam
mterilerden farkedilmemek iin olacak koyu renk elbise giymiti.
A m a mteri deildi. Otel gvenliindendi.
"zr dilerim, size yardmc olabilir miyim?" diye sordu gvenlik
memuru.
Harris, Tom'un gzden kaybolduu yana, sonrg da hl kolunu tut
makta olan adama bakt. ok acele bir eyler uydurmas gerekiyor
du....

"Ne yapacaz imdi?" diye sordu Wayne. Direksiyona eilmi


duruyordu. Yeil Mercedes, Ritz Carlton'un kapsna yakn bir yerde kal
drm kenanna park edilmiti. Az ileride de limuzin duruyordu. niforma
l kapc srcsyle konumu, src adamn eline herhalde yklce
bir banknot sktrmt ve arabadan kimse inmemiti.
"Dorusunu istersen bilmiyorum," dedi Sterling. "gdm Tana-
ka'dan aynimamam sylyor ama Bay Harris'in otele girmesinden de
ikillendim. Ne yapmak istedii hakknda hibir fikrim yok."
"Oh oh! Yeni kanklklar!" dedi Wayne. Limuzinin n yolcu kapsn
dan k giyimli gen bir Japon kmt. Japon arabann stne portatif
bir telefon yerletirdi, kravatn dzeltip ceketini ilikledi. Sonra telefonu
alp otele girdi.
"Sean Murphy'yi ldrmeyi dnyor olabilirler mi?" diye sordu
Wayne. "Herif bana tam bir profesyonel gibi geldi."
"ok aardm. Japon yntemi deildir bu. Dier yandan Tanaka
da, hele Yakusa ilikisiyle tipik bir Japona benzemez. Biyoteknoloji de
giderek byk bir dl olmaya balad. Adamn niyetini anlama yetene
ime gvenimi kaybettim artk. Belki de sen herifi izlesen iyi olur. Ne
olursa olsun. Bay Murphy'ye bir zarar vermesini engelle."
Wayne arabadan kacana sevinerek Sterling'in lafn ikiletmeden
otele girdi.
Wayne ieri girdikten sonra Sterling yine limuzine dnd. Tana-
ka'nn ne dndn, bundan sonra ne planladn kestirmeye al
yordu. Birden Sushita irketinin jet uan hatrlad.
Araba telefonuyla FAA'daki dostunu arad. Dostu beklemesini sy
leyerek bilgisayarna soruyu sordu. Az sonra yine sesi duyuldu.
"Senin ku kafesten kam?"

202
1

"Ne zaman?" Sterling bunu duymak istemiyordu. Uak gitmise


Wayne hakl olabilirdi. Uak emrinde deilse Tanaka, Sean'i Japon
ya'ya gtrmek niyetinde deil demekti.
"Az nce hareket etti."
"Dou kysna m gidiyor?"
"Hayr. Florida'da Naples'e gidiyor. Bunun sence bir anlam var
m?"
"Hem de nasl," diyerek derin bir soluk ald Sterling.
"Oradan da Meksika'ya gidecek. Daha sonras bizim bilgi alanm
zn dnda zaten."
"Bana ok yardmc oldun, dostum."
Sterling telefonu kapatt. Arkadan aradna memnun olmutu.
Artk Sean Murphy'nin ldrlmeyeceinden emindi. Onun yerine beda
va bir Pasifik yolculuu yapmas istenecekti.

Janet gayet geni odann balkon kaplarn ap dar kt. "Sean,


buraya gel, mthi bir ey!"
Sean yatan kenarna oturmu ehirleraras konuma yapma tali
matn okuyordu. Kalkp Janet'in yanna gitti.
Gerekten mthi bir manzara uzanyordu nlerinde. Bir yataan
gibi kvrk kumsal dev bir yay izerek kuzeye doru uzanyor ve uzaklar
da Sanibel adasnda son buluyordu. Balkonun hemen altnda yemyeil
tropik bir orman vard. Kumsal gneye doru dmdz bir izgi halinde
uzanp bir dizi yksek apartmann ardnda kaybolmaktayd. Batda
gne kzl bulutlar arasndayd. Krfez yemyeil ve sakindi. Uzaklarda
rzgr srflerinin yelkenleri parlak lekelerdi.
"Haydi gidip yzelim," dedi Janet. Gzleri heyecanla parlyordu.
'Tamam. Ama nce Brian'la Bay Betencourt'a telefon etmek istiyo
rum."
"Talihin ak olsun," diye Janet omzu zerinden seslendi. Soyun
mak iin ieri girmiti bile.
Janet banyoda mayosunu giyerken Sean de Brian'n numarasn
evirdi. Saat alty getiine gre artk evde olmas gerekirdi. Ama kar
sna yine telesekreter kt. Ritz'in telefon numarasyla oda numarasn
verdikten sonra aabeyine mutlaka kendisini aramas mesajn brakt.
Sonradan aklna gelmi gibi nemli olduunu da syledi.

203
Ardndan Malcolm Betencourt'un numarasn evirdi. Telefonu ikin
ci alnda Betencourt at.
Sean her eyi gze alarak Forbes Kanser Merkezinde ksa bir sre
almakta olan Harvard'l bir tp rencisi olduunu syledi. Medullob-
lastoma protokol olan ve iyilemi bulunan hastalarn dosyalarn ince
liyordu. Bay Betencourt'un dosyas da elinden getiinden, eer mm
knse, tedavisi hakknda onunla konumak isterdi.
"Bana ltfen Malcolm de," dedi Bay Betencourt. "Nereden aryor
sun, Miami'den mi?"
"Naples'deyim," dedi Sean. "Kz arkadamla az nce geldik."
"ok iyi. Komu saylnz. Harvard'lsn demek? Yalnz tp m, yoksa
daha nceden de mi oradaydn?"
Sean o anda doktorasn yaptn ama eitimini Harvard'da
tamamladn syledi.
"Ben de Harvard'lym," dedi Malcolm. "1950 mezunu. Yzyl ncey-
mi gibi geliyor kulaa, deil mi? Oradayken spor yapar miydin?"
Sean konumann ynne armt ama adamn huyuna gitmeye
karar verdi. Buz hokeyi takmnda olduunu syledi.
"Ben de krek takmndaydm. A m a sen benim genliimle deil
de, Forbes'deki gnlerimle ilgileniyorsun sannm. Naples'de ne kadar
kalacaksn?"
"Haftasonu iin gelmitik."
"Hele dur bakalm, delikanl." Malcolm bir dakika sonra tekrar tele
fona geldi. "Akam yemeine gelmeye ne dersin?"
"ok naziksiniz. Sizi g duruma sokmayacamdan eminsiniz,
deil mi?"
"Patronla konutum bile," diyerek gld Malcolm. "Harriet genler
le birlikte olmaya baylr. Saat sekiz buuk uygun mu? Resmi giyinme
ye gerek yok."
"ok gzel. Acaba yolu tarif edebilir miydiniz?"
Malcolm, Naples'in eski kenti civanndaki Port Royal'de Galleon
Caddesinde oturduunu syledi. Sonra adresi ve oraya nasl gidecei
ni yazdrd.
Sean tam telefonu kapatmt ki, kap vuruldu. Sean gzetleme deli
inden bakmadan ve kim olduunu sormadan kapy at. Ancak
Janet'in zinciri taktn farketmemiti. Kap ancak iki santim ald.
Sean aralktan bir el ve madeni bir parlt grd. Parltnn ne olabi-

204
1

leceini dnmedi. Kapy amay beceremedii iin utanmt. Zinciri


ei<p anca darda duran adamdan zr diledi.
Otel niformal adam zr dilemeye gerek olmadn syledi. Onla-
n rahatsz ettii iin kendisi zr diliyordu; idare sigara iilmeyen bir
oda salayamad in zntlerini bildirirken bir sepet meyveyle bir
ie ampanya gndermiti.
Sean adama teekkr edip bahiini verdi. Sonra Janet'e seslenip
iki kadeh doldurdu.
Janet zerinde srt ve kalalan ak tek para siyah bir mayo iin
de grnd. Sean yutkundu.
"Mthisin."
"Beendin mi?" Janet dnerek odaya girdi. "Boston'dan kmadan
almtm."
"Bayldm." Sean idarenin armaann anlatp kadehi uzatt.
Janet kadehini kaldrd. "Haftasonu kaamamza!"
"te buna ierim." Sean kadehini tokuturdu.
"Ve bu haftasonu yapacamz konumaya!" diye Janet kadehini
bir kere daha uzatt.
Sean yine kadeh tokuturduysa da yznde akn bir ifade belir
miti. "Ne konumas?"
"nmzdeki yirmi drt saat iinde bir ara seninle ilikimizi konu
mak istiyorum."
"yle mi?"
"O kadar ackl bakmana gerek yok. kini i ve mayonu giy. Biz
gidene kadar gne batacak yoksa."
Birer kadeh daha itikten sonra otelin bornozlanna sannp aa
ndiler. Sean asansrde Malcolm Betencourt'un kendilerini yemee
davet ettiini syledi. Janet arm, biraz da dkrklna uramt.
Babaa yiyecekleri romantik bir yemek hayal ediyordu oysa.
Kumsala giderken otelin yonca yapra biimdeki havuzunun
yanndan getiler, havuzda ou ocuk olmak zere sekiz on kii var
d. Dar bir bataklk dili zerindeki ahap kprden geip Meksika Krfe
zine vardlar.
O saatte bile kumsal gz kamatncyd. Kum milyarlarca deniz
hayvannn ufalanm kabuklanyla bembeyazd. Otelin hemen nnde
kzlaatan koltuklar ve mavi emsiyeler uzanyordu. Kuzeye doru
gnelenen gruplar vard ama gney ynnde kumsal bombotu.
Yalnz kalmak isteyerek gney ynnde yrdler. Sean suyun

205
serin olduunu grnce armt, oysa yazn Cape C o d ' d a olduu
gibi scak bulacan sanmt.
Elele tutuup suyun hemen kenarndaki sert slak kumun stnde
yrmeye baladlar. Gne ufka doru batarken suyun zerinde altn
renkli ktan bir yol uzanyordu. Balarnn stnden sessizce bir peli
kan kuu srs geti. Mangrov bataklklarnn derinliklerinden tropik
bir kuun t duyuldu.
Ritz Cariton'un hemen gneyindeki apartmanlardan sonra Avustral
ya amlaryla palmiyeler balad. Krfezin rengi de gmten yeile
dnt.
"Beni gerekten seviyor musun?" diye Janet aniden sordu. Sean'le
yemekte ciddi bir konuma yapamayacana gre tartmay balat
mak iin bundan iyi zaman olamazd. Gn batarken kumsalda yryor
olmaktan daha romantik bir ey var myd?
"Elbette," dedi Sean.
"Peki, bunu neden bana sylemiyorsun?"
Sean armt. "Sylemiyor muyum?"
"Hayr, sylemiyorsun."
"Ama ben hep bunu dnrm."
"Sence beni ok mu seviyorsun?"
"Eh, yle denebilir."
"Beni seviyor musun, Sean?"
Bir sre ayaklanna bakarak yrdler.
"Evet," dedi Sean.
"Evet, ne?"
"Dediin gibi." Sean ufukta gnein batt yerdeki kzl panitya
bakt.
"Bana bak, Sean."
Sean istemeye istemeye kzn gzleri iine bakt.
"Neden bana beni sevdiini syleyemiyorsun?"
"Sylyorum ya."
"Szckler kmyor azndan. Neden?"
"Ben rlandalym," diye Sean durumu hafifletmeye alt. "rlandal
lar duygular hakknda kolay kolay konuamazlar."
"Eh, hi olmazsa kabul ediyorsun. A m a nemli olan beni sevip sev
memen. Ortada temel bir duygu olmadan istediim eyleri konumak
bounadr."
"O duygular var," diye srar etti Sean.

206
'Tamam, seni u an iin serbest brai<yorum," diyen Janet erkei
tutup durdurdu. "Ama yine de yaamda her konuda o kadar konukan
olup da bize gelince bu kadar azsk olduunu anlayamadm syle
meliyim. Neyse, bunu daha sonra konuuruz. imdi yzelim mi?"
"Gerekten suya girmek stiyor musun?" Su ylesine karanlkt ki.
"Yzmek ne demektir sence?" diye sordu Janet.
"Anlald. Ama stmdeki mayo deil ki." Sean mayosu olmadn
dan yola karken yanna naylon jimnastik ortunu almt. imdi slann
ca plak kalm gibi olacandan korkuyordu.
Janet oraya kadar geldikten sonra onun mayoyu mazeret diye ileri
srp suya girmekten ekinmesine inanmak istemiyordu.
"Eer bir sorunun varsa, kar da yle gir," dedi.
T o k canm!" diye alay etti Sean. "una bakn hele. Bayan Namus
bana niplak suya girmemi neriyor. Bunu ancak sen de yaparsan
yapanm."
Sean yar karanlkta kza bakt. Onun keyfini karmaktan holan
yordu. Az nce o da kendisine ikence edip kvrandrmam myd?
Meydan okumasna nasl karlk vereceini bilemiyordu, ama bildii bir
ey vard, Janet onu Florlda'ya izlemeye balamasyla ok byk dei-
lkliklerie kendisini artmaya balamt.
"nce kim soyunacak?" dedi Janet.
"Birlikte soyunuruz."
Bir an duraksadktan sonra ikisi de bornozlann, sonra mayolann
synp rlplak suya kotular.
On be dakika sonra kkr kkr glerek sudan kp kurulanmaya
baladlar. Janet hemen mayosunu giyecekti, ama Sean'in aklnda ba
ka eyler vard. Kzn elini tutup amlann glgesine ekti. Bornozlann
kumsaln hemen kysndaki amineleri zerine serip birbirierini smsk
kucaklayarak yere uzandlar.
A m a keyifleri fazla uzun srmedi.
Bir aksilik olduunu hisseden ilk Janet oldu. Ban kaldnp parltl
beyaz kumsala bakt.
"Duydun mu?"
"Hibir ey duymadm," dedi Sean.
"Ciddiyim ben." Janet doruldu. "Bir ses duydum."
Her ikisi de kprdayamadan aalann glgesi arasndan biri kt.
Adamn yz glgede kalmt ama elindeki kabzas sedef kakmal
tabancay ikisi de aka grebiliyorlard.

207
"Buras sizinse hemen kp gideriz," dedi Sean. O da doruldu.
"Kes sesini!" diye fsldad Tom. Gzlerini Janet'in plaklndan
ayramyordu. Karanlktan kar kmaz ikisini de vurmaya karar vermi
ti ama imdi duraksyordu. Yan karanlkta fazla bir ey gremiyorsa da,
grd kadaryla byleyiciydi. Dnmekte glk ekiyordu.
Janet, Tom'un baklann hissederek mayosupu alp gsne bas
trd. Ama Tom engellenecek deildi. Serbest eliyle mayoyu kapp yere
att.
"Hi araya girmemeliydin," dedi Tom.
"Sen neden sz ediyorsun yle?" Janet gzlerini tabancadan ayra
myordu.
"Alice senin gibi kzlann beni kkrtmaya alacaklann sylemi
ti."
"Alice kim?" diye sordu Sean. Ayaa kalkt. Tom'un konumaya
devam edeceini umuyordu.
"Kes sesini!" Tom tabancay Sean'e dorulttu. Bu heriften kurtulma
zamannn geldiine karar vermiti. Kolunu uzatp tetie bast.
Ama skalamt. Tam tetie basmt ki, karanlktan frlayan ikinci
bir glge zerine atlam, onu birka metre yana savurmutu.
Tabanca Tom'un elinden frlad, Sean'in hemen ayaklan dibine d
t. Sean kulaklan uuldayarak yerdeki tabancaya dehetle bakyordu.
Gzlerine Inanamyordu; biri. ona ate etmiti!
Tom'la boumaya balam olan Harris, 'Tabancay al!" diye
bard. ki adam aalardan birinin gvdesine arpana kadar yuvarlan
dlar. Tom bir an kurtuldu. Kumsala doru komaya balad. A m a arka
sndan kogn Harris ona yirmi metre ilerde yetiip yine yere devirdi.
Sean ile Janet girdikleri oktan ayn anda kurtulmulard. Janet
mayolaryla bornozlarn ald. Sean tabancay ald. Harris ite Tom'un
suyun yaknnda kumlar arasnda debelendiklerini grebiliyorlard.
"Buradan kaalm hemen," dedi Sean.
"Ama bizi kurtaran kimdi? Ona yardm etmeyecek miyiz?" .
"Hayr. Onu tanyorum. Yardma ihtiyac yoktur. Buradan gitmemiz
gerek."
Sean kzn etini tuttu, aalar altnda kp otele doru komaya
baladlar. Janet birka kez durup arkasna bakmaya altysa da,
Sean acele etmesini syledi. Otele yaklanca bir an durup bornozlann
giydiler.
Janet soluk solua, "Bizi kurtaran kimdi?" diye sordu.

208
"Forbes'tn gvenlik efi. Robert Harris. ini bilir, ona bir ey
olmaz. Biz teki manya dnmeliyiz."
"Kimdi o?"
"Hibir fikrim yok," dedi Sean.
"Polise ne syleyeceiz?"
"Hibir ey. Polise falan gitmiyoruz. Ben gidemem. Beni anyorlar
zaten. Brian'la konumadan polise bavuramam."
Havuzun yanndan geip otele girdiler.
'Tabancal adamn da Forbes'le bir ilgisi olmalyd," dedi Janet. "Ak
si halde gvenlik efi burada olmazd."
"Haklsn sannm. Eer Robert Harris de polis gibi benim peimde
deilse. dl avclna km olabilir. Benden kurtulmaktan baka bir
ey istemediinden eminim."
"Bu ilerden hi holanmadm," dedi Janet asansrle karlarken.
"Ben de. Garip bir eyler dnyor ve hibir eyden haberimiz yok."
"Peki, imdi ne yapacaz? Bence en iyisi polise gitmek."
"nce otel deitireceiz," dedi Sean. "Harris'in kaldmz yeri bil
mesi houma gitmedi. Naples'de olduumuzu bilmesi bile kt yeterin
ce."
Odalarna knca hemen toparlandlar.
"Bak ne yapacaz," dedi Sean. "Ben antalan alp havuz kenarna
ineceim ve tenis kortlarnn oradan kacam. Sen n kapdan k,
arabayla beni oradan al."
"Sen ne diyorsun?" diye sordu Janet. "Bu gizlilik neye?"
"Buraya kadar bizi en azndan Harris izledi. O nedenle herkesin bu
otelde kaldmz sanmasn istiyorum."
Janet, Sean' in szlerini fazla sorgulamamaya karar verdi. Onun tar
tacak durumda olmadn gryordu. stelik bu kadar paranoyak
davranmakta hakl olabilirdi.
Sean antalan alp odadan kt.

Wayne Edwards koar admlarla Mel'cedes'e dnp n yolcu koltu


una oturdu. Sterling de direksiyona gemiti. ,
Sterling ilerde gen Japonun da arabasna binmekte olduunu
gryordu.
"Ne oldu?" diye sordu.

~ 209 Terminal / F: 14
"Pek emin deilim. J a p o n holde oturmu dergileri kartrnyordu.
Kz tek bana kapya kp arabasnn getirilmesini bekledi. Sean
Murphy ortalkta deildi. Limuzindekilerin de bizim kadar ardklarn
dan eminim."
Bir park memuru krmz Pontiac arabay getirip kap nne park
etti.
Limuzinin motoru egzosundan kara dumanlar savurarak alt.
Sterling de Mercedes'i altrd. Wayne'e Sushita uann Nap-
les'e gelmekte olduunu syledi.
"Bir eyler olacak," dedi Wayne.
"Ve bu gece olacak. ok dikkatli olmalyz."
Az sonra Janet'in srd Pontiac yanlarndan geti. Arkasndan
da limuzin. Sterling de bir U dn yapt.
Pontiac saa dnd. Limuzin de arkasndan.
"Bu ide bir i var," dedi Wayne. "Bir ey olmu olmal. Yola k
mak iin sola dnmek gereK. Buras kmazdr."
Sterling de dierlerinin ardndan saa dnd. Wayne haklyd, yol
kmazd. Hemen nlerinde ksmen aalarla rtl bir otopark vard.
Sterling ieri girdi.
"te limuzin," diye Wayne sa taraf gsterdi.
"Pontiac da orada." Sterling de tenis kortlan ynn gsterdi. "Ve
Bay Murphy antalann bagaja yklyor. Pek acele bir kaa benziyor
bu."
"Kurnazlk ettiklerini sanyorlardr," diyen Wayne ban sallad.
"Belki de bu iin Bay Robert Harris'le bir ilgisi vardr."
Krmz Pontiac'n parktan ktn grdler. Limuzin de arabay
zledi. Bir an bekleyen Sterling de arabasn arkalanndan srd.
"Harris'in mavi arabasn aratr," dedi.
"Zaten onu yapyorum," dedi Wayne.
Drt be mil kadar gneye gittikten sonra krfeze doru batya
dndler ve Krfez Ky Bulvanna girdiler.
"Buras biraz daha meskndur," dedi Wayne. Yolun iki yannda
nlerinde bakml baheler olan apartmanlar vard.
Krmz Pontiac, Edgewater Beach Otelinin nnde durdu. Sterling
onun berisinde duran limuzinin gerisinde durup motoru kapatt.
Sean'in arabann bagajndan antalarn karlmasna nezaret ettiini
grebiliyorlard.
"Gzel otel," dedi Wayne. "O kadar gsterili deil."

210
"Grnt seni aldatmasn," dedi Sterling. "Banl<ac dostlarmdan
burasnn Avrupa'nn zerafetine byi< i<ati<lar olan bir svireli tarafn
dan satn alndn duymutum."
'Tanaka sence burada harekete geer mi?"
"Sean ile arkadann ssz bir yere gideceklerini umuyordur o, hare
kete orada geecektir."
"Ben o karnn yerinde olsaydm kapm kilitleyip yemeimi odama
getirmelerini isterdim."
Sterling araba telefonunu at. "Bay f^urphy'nln arkadandan sz
ettin de aklma geldi, bakalm Boston'daki dostlanm onun hakknda
neler renmiler."

211
f

6 Mart Cvmanes,
Saa J-^ :o

Geni tropik pancurtar aan dd^, "ok esasl odaym," dedi.


Sean kzn yanna gitti. "Sanki kumsaln tam tJstndeymiiz gibi."
nc kattaydlar. Kumsal ta suyun kysna kadar aydnlatlmt.
Her ikisi de o raliatszlk veren olay unutmaya atyorlard. Janet
ilk bata Miami'ye dnmek istemise de, Sean onu katmalar iin kan
drmt. Olayn aklamas her ne olursa olsun, artk geride katm oldu
unu sylemiti. Naptes'e kadar geldiklerine gre keyiflerine bakabilir
lerdi artk.
"Matcotm Betencourt bizi krk dakikaya kadar bekliyor, acele ede
lim," dedi.
Janet du yaparken Sean de Brian' bir kere daha arad. Karsna
yine telesekreter knca lgna dnd, aabeyine nceki numaralan
unutmasn syleyip yeni otelin numarasn verdi, yemee kacan,
ama saat ka otursa olsun kendisini mutlaka aramasn, konumalannn
ok nemli olduunu dikte etti.
Sonra Betencourt'u arayp birka dakika gecikeceklerini bildirdi.
Bay Betencourt telefon ettii iin teekkr ederek bunun hi nemli
olmadn bildirdi.
Janet dutayken Sean yataa oturup cebinden kumsalda ald
tabancay kard. Namluyu ap iindeki kumlar boaltt. Tabanca eski
bir .38lik Smith VVesson'du. Drt mermi vard iinde. Sean vurulmasna
ramak kaldn dnnce ban sallad. Kendisini ilk grd anda

212
-nefret ettii biri tarafndan l<urtarlm olmas da ok garipti dorusu.
Sean namluyu yerine itip tabancay gmleinin iine yerletirdi.
S o n yirmi drt saatte bu silahlanma frsatn karmayacak derecede
ok karlamt sonu felaket olabilecek durumlarla. Garip bir eyler
olduunu farkediyor ve yi bir tbbi tehis doktoru gibi tm belirtileri bir
tek hastala balamaya alyordu. gdsel olarak tabancay her
olasla kar tamas gerektiini hissetmekteydi. Oysa iin iin, taban
cann patlad andan hemen nceki o aresizlik duygusuyla hl titri
yordu.
Sean, Janet'den sonra dua girdi. Janet hl tabancal adam poli
se bildirmedikleri iin sylenip duruyordu. A m a Sean bu konuda kesin
kararlyd, ayrca Robert Harris'in de durumu kontrol altnda tutacan
dan hi kukusu yoktu.
"Peki ama daha sonra neden polise gitmediimizi aklamak zorun
da kalrsak bu bizi kuku altna sokmaz m?" diye sordu Janet.
"Olabilir. Ama o da Brian'n uraaca bir eydir. Haydi, bu konu
yu brakalm da biraz keyfimize bakalm, tamam m?"
Bir sorum daha var," dedi Janet. "Adam benim ie kanmam falan
gibi bir eyler syledi. Sence ne demek istiyordu?"
Sean aresizlikle ellerini kaldrd. "Herifin kan biri olduu belliy
di. Paranoyak psikotik nbet geiriyordu herhalde. Neden sz ettiini
ben nereden bileyim?"
'Tamam tamam, sakin ol. Brian' aradn m?"
Sean ban sallad. "Serseri hl eve dnmemi. Ama burann
numarasn braktm. Herhalde biz yemekteyken arar."
Hazr olduklannda Sean resepsiyona telefon edip park memuru
nun arabalann kapya getirmesini istedi. Odadan karlarken de
Janet'e gstermeden tabancay cebine soktu.
Yola ktklarnda Janet sakinlemiti. Hatta evresine bakmaya,
iek am aalan grmeye bile balad. Duvarlarda yazlar, sokaklar
da p ya da yertsiz yurtsuz insanlar olmamas dikkatini ekmiti. Kent
sel Amerika'nn sorunlar Naples'den ok uzaktayd.
Sean'e an gzellikte bir aac gstermeye alrken onun dikiz
aynasna gereksiz yere bakmakta olduunu grd.
"Ne bakyorsun yle?"
"Robert Harris'i aranyorum."
Janet nce arkaya, sonra Sean'e bakt. Korkuyla, "Onu grdn
m?" diye sordu.
Sean barn sallad. "Hayr, Harris'i grmedim, ama bir arabann
bizi izlediini sanyorum."
"Bir bu eksikti!" Haftasonu hi de Janet'nin umduu gibi kmam
t.
Sean aniden yolun ortasnda bir U dn yapt. Janet savrulma-
mak iin n tabloya yapt. Gz ap kapatncaya, kadar geldikleri yn
de gitmeye balamlard.
"kinci araba," dedi Sean. "Bak bakalm markasn ve srcsn
grebilecek misin."
Kar tarafta zerlerine doru iki araba geliyordu. Birincisi geti.
kincisi geerken Sean yavalad.
"Bir limuzin," dedi Janet.
"Eh, bu da iyice paranoyaya tutulduumu gsteriyor. Robert Har-
ris'in srecei tip araba deil o."
Sean bir U dn daha yapt, yine gneye doru yol almaya
devam ettiler.
"Bu manevraianndan birini yapmaya karar verdiinde acaba bana
nceden haber verebilir misin?" dedi Janet.
"zr dilerim."
Eski kentin gneyinden karlarken evlerin daha byk ve gsteri
li olduklarna dikkat etmilerdi. Malcolm Betencourt'un meale biimli
lambalarla aydnlatlm bahe kapsndan girince akna dndler. "Zi
yaretiler in" ayrlm park yeri kapdan en az otuz metre berideydi.
"Buras bir Fransz atosunu andnyor," dedi Janet. "Bu adam ne i
yapar acaba?"
"Kr amal bir hastane irketini ynetiyor." Sean inip Janet'in kap
sn at.
"Kr amal tpta bylesine para olduunu bilmezdim."
- Betencourt'lar ok zarif evsah ipi eriydi. Sean ile Janet'i eski dostla-
rym gibi karladlar. Hatta 'esnaf iin aynlan yere park ettikleri iin
aka bile ettiler.
En iyi kalite ampanya kadehlerini alan konuklar evi gezdirildiler
bundan sonra. Evde birinin suyu dierine boalan iki yzme havuzu ve
epey uzun rhtmna bal krk metrelik tik aacndan bir de yat vard.
Yemek odasna dndklerinde Malcolm, "Kimileri bu evin biraz
byk olduunu syleyebilir," dedi. "Ama Harriet'le ben geni yerlere
alzdr. Connecticut'taki evimiz buradan daha byktr."
"Aynca biz sk sk davet veririz," diye Harriet atld. Kk bir ng-

_ 214
alnca bir garson ilk yemei getirdi. Bir dieri de arap kadehleri-
1 doldurdu.
"Demek Forbes'de alyorsun," dedi Malcolm. 'Talihli insansn,
ean. ok esasl bir yer. Dr. Mason'la tantn herhalde."
"Dr. Mason'la da, Dr. Levy'yle de tantk."
"ok iyi iler beceriyorlar. Bunu sana sylememe gerek yok san
nm. Ama ben yaptklarnn canl kantym."
"Minnet duymanz anlyorum, ama..."
"Minnet sz azdr," diye adam Sean'in szn kesti. "Bana yaa
mak iin ikinci bir frsat verdiler, o yzden duygularm minnetten de te
dir."
"Vakfmzdan be milyon dolar baladk," dedi Harrie. "Biz Ameri
kallar Kongrenin o politikalarn izlemek yerine kaynaklanmz baarl
kurululara yatrmak zorundayz."
"Harriet aratrma konusunda ok duyarldr," dedi Malcolm.
"Hakl," dedi Sean. "Bay Betencourt, ben bir tp rencisi olarak
sizin hastalk deneyiminizle ilgileniyorum ve bunu sizin aznzdan duy
mak isterdim. Size verilen tedaviyi nasl anlatrdnz. zellikle inde
bulunduunuz ii gznne alrsak, buna ok ilgi duyduunuzdan hi
kukum yok."
"Ben iadamym, doktor deilim. A m a kendimi bilgili bir nsan ola
rak kabul ederim. Forbes'de ilk gnmde hemen bir antikorla baklk
tedavisine baladlar. Birinci gn tmr biyopsisi yapld, kanmdan
akyuvar hcreleri alnd. Bunlan tmrle birletirip 'katil hcrelere'
dntrdler. Sonra da yeniden kanma enjekte ettiler. Anladm
.kadaryla antikor kanserli hcreleri kaplad ve sonra da katil hcreler
gelip onlan yediler."
Malcolm omuzlarn silkerek ekleyecek bir eyi olup olmadn
anlamak iin Harriet'e bakt.
"Olan buydu," dedi kadn. "O kk hcreler oraya gittiler ve tmr-
'lerin canna okudular."
"Semptomlar ilk bata ktlemiti," dedi Malcolm. "Ama sonra
yava yava dzeldi. Dzelmeyi MRl ile izledik. Tmrler eridi. Ve
bugn kendimi ok iyi hissediyorum." Szlerini vurgulamak iin yumru
unu gsne vurdu.
"imdi klinik tedavisi mi gryorsunuz?"
"Evet. imdilik alt ayda bir gidiyorum. Ama Dr. Mason iyiletiim
den emin artk, o yzden bunu ylda bire drecek sannm. Her gitti-
imde ii garantiye almak iin bir doz antikor veriyorlar."
"Ve artk semptom yok, deil mi?"
"Hibir ey yok. Sapasalamm."
ikinci yemekle birlikte krmz arap servisi yapld. Kumsaldaki ola
ya karn Sean rahatt. Harriet'le baka eyler konuan Janet'e bakt.
kisi ortak aile dostlar bulup karmlard. ,Janet de Sean'e bakp
glmsedi, onun da keyifli olduu belliydi.
Malcolm araptan bir yudum ald. "1986 Napa iin hi de kt
deil." Kadehi brakp Sean'e bakt. "Beyin tmr semptomlan olmad
bir yana, kendimi de ok iyi hissediyorum. Yllardr plmad gibi.
Kukusuz, bunu baklk tedavisi yaplmadan nceki ylla kyaslyo
rum herhalde. O zaman tam bir felaketti nk. Bama gelmeyen kal
mamt. nce dizimden ameliyat olmutum, sonra ansefalit oldum,
ardndan da beyin tmr geldi. Bu yl ise nezle bile olmadm."
Sean'in atal azna giderken yar yolda kald. "Siz beyin iltihab
da m oldunuz?"
"Evet. Tam bir tp garabetiydim. Biri beni izleyerek tbb bitirebilirdi.
Baanianm vard, ateim vard ve kendimi berbat hissediyordum..."
Malcolm eilip eliyle azn rtt. "Hatta ierken bir yanma da hissetmi
yor deildim." Duymadklarndan emin olmak iin kadnlardan yana bak
t.
"Ansefalit olduununuzu nereden biliyorsunuz?" diye sordu Sean.
Dolu ataln tabana brakmt.
"En kts baarlaryd. Aile doktorum beni Columbia Presbiter-
yen Hastanesine gnderdi. Orada her trl egzotik ve tropik hastalklar
la karlarlar. Bulac hastalk uzmanlar ansefalitten kukulandlar ve
sonra bunu polimeraz falan gibi yeni bir yntemle kantladlar."
"Polimeraz zincir reaksiyonu," dedi Sean sanki bir transa girmi
gibi. "Ne tr bir ansefalitti bu?"
"SI_A diyorlard," dedi Malcolm. "St. Louis ansefaiiti. Mevsim d
olduunu syleyip amlard. A m a bir iki yolculua kmtm o ara
da. Her neyse, ansefalit hafifti ve bir sre yattktan sonra kendimi iyi his
setmeye baladm. Tabii, iki ay sonra...gm! Beyin tmr! Sonumun
geldiini sandm. Kuzeydeki doktorlarm da ayn fikirdeydiler. nce kan
serin barsaktan ya da prostattan yayldn sandlar. Ama onlar temiz
knca biyopsiye karar verdiler. Gerisi tarih artk."
Malcolm bir lokma ineyip yuttu. arabndan bir yudum alp
Sean'e bakt. Sean yerinden kprdamamt. am grnyordu. Mal-

216
^colm uzanp gencin gzleri iine 3al<t. "yi misin, delil<ani?"
H Sean iipnotizmadan uyandrlyormu gibi gzlerini krptrd. "yi-
^ w i m , " diye kekeledi. Malcolm'un hikyesine atn belirterek dalgn
^Korunduu iin zr diledi. Malcolm'a hastalk tarihesini kendisiyle
^Kaylat iin tekrar tekrar teekkr etti.
H "Bundan zevk aldm," dedi Malcolm. "Senin gibi birka rencinin
y e t i m e s i n e yardmc olabilirsem tp mesleine olan borcumun birazn
B deyebildiimi hissedeceim. Dr. Mason ve Dr. Levy olmasalard
. b u g n ben de burada olmayacaktm."
Malcolm bundan sonra dikkatini kadnlara verdive Sean dnda
herkes yemeini yerken konuma Naples'e ve Betencourt'lann nere
den oraya yerletiklerine geldi.
Harriet sofra toplandktan sonra, "Kahvemizi havuzun stndeki
terasta ielim," dedi.
Sean uzun bir sessizlikten sonra, "zr dilerim ama izin
bize artk
verseniz," dedi "Janet de ben de ok yorgun dtk. Ayakta uyumaya
balamadan otelimize dnsek iyi olacak. Deil mi, Janet?"
dakika
Be sonra kapda veda ederierken Malcolm, Sean'in baka
bir sorusu olursa hi ekinmeden kendisini arayabileceini sylyordu.
Sean'e zel telefon numarasn da verdi.
Kap arkalarndan kapanp da arabalanna doru yrmeye bala-
dklannda Janet fkeden patlayacak gibiydi. "Geceyi bundan daha
kaba bir ekilde sona erdiremezdin," dedi. "Bize o kadar iyi davrandlar
ve sen neredeyse yemein ortasnda kalkverdin."
'Yemek bitmiti. Harriet kahveden sz ediyordu. Aynca, orada bir
dakika daha kalamazdm. Malcolm pek ok olaanst eyin farkna
varmam salad. Hastalklarn anlatrken onu dinledin mi?"
"Ben Harriet'le konuuyordum," dedi Janet sinirli bir sesle.
"Bana bir operasyon geirdiini, sonra ansefalit olduunu, ardn
dan da beyin tmr olduunu anlatt. Hepsi de bir iki ay iinde."
ne demek
"Bu oluyor peki?"
"Helen Cabot'la Lous Martin'in de ayn hastalk gemiine sahip
olduklarn farkettim. Her ikisinin de ilk muayenelerini ben yapp raporla
rn hazriamtm."
sence bu
"Yani hastalklar birbirleriyle ilikili mi?" Janet'in sesindeki
fke kaybolmaya balamt.
"Kopya ettiimiz o dosyalarda da buna benzeyen bir zamanlama
ve sralama grdm hatrladm. Bunu aratrmadm iin pek emin

217
deilim, ama her nde de ayn eyin rastlantsal olmas olasl ok
azdr."
"Sen ne demek istiyorsun?"
"Bilemiyorum. Ama Key VVest'e gitmek stiyorum. Forbes'in orada
biyopsileri gnderdii bir tehis laboratuvan var. Hastaneler tehis labo
ratuvarlarndan elde edecekleri kr en ykseine karmak iin byle
bamsz yan laboratuvarlar kurarlar."
"Gelecek haftasonu izinliyim," dedi Janet. "Hem cumartesi hem
pazar. Kay VVest'i ziyarete hayr demem."
"Ben beklemek istemiyorum. Oraya hemen gitmek isterim. Bir ey
yakaladk sanrm." Sean polisin kendisini aradn biliyordu ve Brian'
bulamazsa bir hafta beklemek lksne sahip olamayacan tahmin edi
yordu.
Janet birden durup saate bakt. Onu geiyordu. "Yani bu gece git
mekten mi sz ediyorsun?" diye sordu.
"Ne kadar uzak olduunu bir renelim, sonra karar veririz."
"Sean, sen giderek akln karmaya baladn. nsanlara son anda
telefon edip kendini yemee artyorsun, sonra birden aklna Kay
VVest'e gitmek geldi diye yemein ortasnda kalkyorsun. Benden pes
artk. Ama sana bir ey syleyeyim: Ben bu gece Kay VVest'e gidecek
deilim. Ben..."
Janet fkeli konumasn bitiremedi. ri bir banyan aac altnda
duran Pontiac arabaya doru yrrken koyu renk elbiseli, beyaz gm
lekli ve koyu kravatl bir adamla arpmt. Adamn yz glgeler iin
deydi.
Janet'in soluu tutulur gibi oldu. Kumsaldaki olayn etkisinden
hl kurtulamam olduu iin karanln iinden kan adam grnce
yrei azna gelmiti. Sean kza doru yrrken arabann teki yann
daki bir adam da onun nn kesmiti.
Sean karanla karn nndeki adamn Asyal olduunu anlamt.
Ne olduunu anlayamadan arkasnda nc bir adam belirdi. Bir an
hibiri konumad. Sean arkasna bakp eve kadar koup koamayaca
n dnd. Ancak oraya gidebilse bile ne yapacakt? Her ey Mal
colm Betencourt'un gsterecei tepkinin abukluuna balyd.
Sean'In nndeki adam kusursuz bir ngilizceyle, "Bay Yamaguchi
sizinle ve arkadanzla bir dakika konumak istiyor, ltfen yle buy-
run," dedi.
Sean tek tek adamlara t>akt. Hepsinin de insann sinirlerini bozan

218
sakin ve gvenli bir havalan vard. Sean cebindeki tabancann arln
hissediyordu ama karmaya cesaret edemedi. Silah deneyimi yoktu ve
kimseyi vurabileceini sanmyordu. Ayrca bu adamlarn nasl bir kar
lk verecekleri de bilinmezdi.
Ayn adam, "Eer grlt karacak olursanz piman olabilirsiniz,"
dedi. "Ltfen. Bay Yamaguchi darda arabasnda bekliyor."
Janet arabann stnden, "Sean, kim bunlar?" diye seslendi.
"Bilmiyorum." Sean nndeki adama dnd. "Bay Yamaguchi'nin
kim olduunu ve bizimle neden konumak stediini syleyebilir misi
niz?"
"Ltfen," diye adam tekrarlad. "Bunu Bay Yamaguchi kendisi anla
tacak size. Araba bir iki adm ilerde, ltfen."
"Eh, bu kadar kibar davrandnza gre, bu Bay Yamaguchi'ye bir
merhaba diyelim yleyse."
Sean dnp arabann teki yanna yrd. Arkasnda duran adam
yana geti. Sean kolunu Janet'in omzuna att, sokaa doru yrdler.
Sean'in nnde duran uzun boylu Japon ne gemiti. Dier ikisi
konumadan arkadan yryorlard.
Aalarn altnda glgelikteki limuzini yanlarna gelene kadar gre
mediler. Uzun boylu adam arka kapy ap girmelerini iaret etti.
"Bay Yamaguchi dar kamaz m?" diye sordu Sean. Arabann
kendilerini Betencourt'lara gelirken izleyen araba olduunu tahmin edi
yordu.
"Ltfen," dedi uzun boylu Japon." ersi daha rahattr."
Sean, Janet'e ieri girmesini iaret edip kendisi de arkasndan bin
di. Hemen ayn anda teki arka kap ald ve sessiz duran Japonlar
dan biri Janet'in yanna oturdu. Dieri de Sean'in arkasndan bindi.
Uzun boylu adam direksiyon bana geti, araba hareket etti.
Janet, "Neler oluyor burada?" diye sordu. lk aknl yerini korku
ya brakmaya balamt.
"Bay Yamaguchi?" dedi Sean. n tarafta kk bir televizyonun
olduu konsolun yannda oturan adam hayal meyal seebiliyordu.
"Bana katldnz iin sizlere teekkr ederim." Tanaka eilerek
selam verdi. Aksan farkedilmeyecek kadar hafifti. "Size rahatszlk verdi
im iin zr dilerim, ama yolumuz fazla uzun deil." '
Araba ileri frlarken Janet, Sean'in elini tuttu.
"Hepiniz ok kibarsnz," dedi Sean. "Bunu takdir ediyoruz. A m a

219
neler olduunu ve nereye gittiimizi renirsel< size minnettar olaca
z."
"Bir tatile kyorsunuz," dedi Tanaka. Karanlkta beyaz dileri parl-
dad. Bir sokak lambasnn altndan geerlerken Sean adamn yznij
grd bir an. Sakin ama kararlyd. Duygudan eser yoktu.
"Sushita Sanayinin bir armaan olacak yolculuunuz," dedi Tana
ka. "Size ok iyi davranlaca konusunda gvence veririm. Size byk
sayg duymasalard Sushita bu kadar zahmete girmezdi. Bunun byle
kaamak ve barbarca yaplmasndan dolay ok zgnm ama ben de
emir kuluyum. Bu ie arkadanzn da katlm olmasna ok zldm,
ama kendisine de ayn sayg gsterilecektir. Hanma bir zarar gelmesini
istemediinizden emin olduum iin, bu aamada onun da bulunmas
nn yararl olacandan eminim. Bay Murphy, onun iin ltfen kahra
manla falan kalkmayn. Meslektalarmn hepsi de profesyoneldir
ler."
Janet sylenecek olduysa da, Sean onu susturmak iin elini skt.
"Nereye gidiyoruz?" diye sordu.
'Tokyo'ya"
Kuzeydouya doru gergin bir sessizlik iinde yol alrlarken Sean
elindeki seenekleri dnd. Fazla bir seenei yoktu. Janet'e ynelik
tehdit onu uyarmt ve cebindeki tabanca hi de gven verici deildi.
Tanaka yol konusunda haklyd. Yirmi dakika sonra Naples Havaa
lan civarna varmlard. Cumartesi gecesi olmasna karn ana binann
ancak birka yanyordu. Sean zorla Japonya'ya gtrlmek istemi
yorsa da, bunu nleyecek bir yol dnemiyordu- Ayrca Janet'e bir
zarar verileceini dnmesi bir atlm yapmasn nlemekteydi.
Limuzin telrg bir itin arasndan geip piste girdi. Ana binann
arkasndan geerek her an kalkmaya hazr olduu belli olan byk bir
zel uaa doru yola devam ettiler. Uan motorlar alyor, seyir
klan yanp snyordu ve kaps ak, merdiveni yerindeydi.
Limuzin uaktan on be, yirmi metre beride durdu. Sean ile
Janet'e kibarca arabadan inip uaa doru yrmeleri sylendi. Kulak-
lann grltye kar kapatp denileni yaptlar. Sean seeneklerini bir
kere daha dnd. Elinde hibir ey yoktu. Janet'le gzgze geldi.
Janet akln karacak gibi grnyordu. Uan merdiveni nnde
durakladlar.
"Ltfen!" diye baran Tanaka yukar kmalann iaret etti.
Sean'le Janet baktlar. Sean ban sallad, sonra kzn ardndan

220
f
yrd. eri girdiklerinde soldaki kokpit kapsnn kapal olduunu gr
dler.
Uan ii koyu maun kaplamalan ve kahverengi derileriyle basit
ama zevkli denmiti. Yerdeki hal koyu yeildi. Her yana dnebilen
rahat koltuklar vard. Arka tarafta bir mutfakla tuvalet kaps grlyor
du. Mutfak tezghnn zerinde ak bir votka iesiyle dilimlenmi bir
limon vard.
Sean ile Janet nereye gideceklerini bilemeyerek durakladlar. Kol
tuklardan birinde takm elbiseli beyaz bir adam oturuyordu. Japonlar
gibi ondan da bir gven havas yaylmaktayd. Salar hafif dalgal olan
adam keli yz hatlaryla yakklyd. Sa elinde bir kadeh vard. Kade
hi dudaklanna gtrrken iindeki buzlann krts duyuldu.
Sean le Janet'in arkasndan uaa girmi olan Tanaka adam
pnlardan birka saniye sonra grmt. Birden ok arm grnd.
Tanaka birden durduu iin ardndan gelen uzun boylu Japon ken
disine arpt. Tanaka Japonca olarak serte bir eyler syledi.
Uzun boylu Japon karlk verecekken Avrupal ondan nce dav
rand.
ngilizce olarak, "Sizi uyanrm, Japoncam ok iyidir," dedi. "Adm
Sterling Rombauer." kisini koltuun kenarndaki zel yerine brakt,
kalkp kard kartviziti Tanaka'ya uzatt,
Tanaka da kart alrken adam eilerek selamlad, onu grm
olmasndan duyduu aknla karn kart dikkatle inceledikten sonra
bir kez daha eilerek selam verdi. Sonra arkadaki Japonla bir eyler
konutu.
Steriing yerine oturup kadehini"alrken, "Bunu ben yantlayabilirim,"
dedi. "Pilot, pilot yardmcs ve kabin mrettebat kokpitte deiller. Ken
dileri tuvalette istirahat ediyorlar u anda."
Tanaka adamyla daha sert konutu bunun zerine.
"Sznz kestiim iin yine zr dilerim," dedi Sterling. "Ama
arkadanzdan mantksz bir ey istiyorsunuz. Eer durumu dikkatle
gzden geirecek olursanz burada yalnz olmamn benim iin hi de
uygun bir ey olmayacan anlarsnz sannm. Sancak tarafndan baka
cak olursanz bir arkadamn arabasnda elinde polisi armak zere
portatif bir telefon tuttuunu greceksiniz. Bu lkede adam karmak
ok byk bir sutur."
Tanaka sanki ilk seferinde bir eyleri atlam gibi Sterling'in kartna
bir daha bakt. ngilizce, "Ne istiyorsunuz?" diye sordu.

221
"Sanrm konumamz gerek. Bay Tanaka Yamaguchi." Sterling
kadehini saiiayp son yudumu da iti. "Ben u anda Forbes Kanser Mer
kezinin karlarn temsil etmekteyim. Merkezin mdr Sushita Sanayi
ile ilikisini riske atmak istemiyorsa da, bunun da snrlar vardr. Bay
Murphy'nin Japonya'ya karlmasn istemiyor." ,
Tanaka yant vermedi.
Sterling bir an Tanaka'y brakp, "Bay Murphy, Bay Yamaguchi ile
beni bir dakika yalnz brakabilir misiniz?" dedi. "Arkadanzla uaktan
inip arabadaki arkadama katlmanz neririm. Beni orada bekleyebilir
siniz, iim uzun srmeyecek."
Tanaka, Sterling'e kar kacak bir ey yapmad. Sean adamn
davetini ikiletmeden Janet'in elini tuttu, Tanaka ile arkadann yann
dan geip aa indiler, arabaya doru kotular.
Sean, Mercedes'in arka kapsn ap Janet'i bindirdi. Kendisi de
arkasndan girdi. Kap kapanmadan Wayne Edwards, "Selam, dostlar,"
dedi. Sonra yine dikkatini uaa verdi. "Konuksevmezlik etmek istemi
yorum ama belki de terminal binasnda beklemeniz daha iyi olur."
"Bay Rombauer buraya gelmemizi sylemiti."
"Biliyorum. yle planlamtk da ondan. A m a benim baka fikirle
rim var. Bir aksilik olur da uak hareket edecek olursa, arabay doru
ca burnuna sreceim. Arka tarafta hava yast falan yok."
"Anladm," dedi Sean, Dan karak Janet'in elini tutup ekti. Ter
minale doru yrdler.
Janet, "Bu i giderek arapsana dnyor," dedi. "Seninle yaamak
tehlikeden bir an bile kurtulmamak demekmi, Sean Murphy. Neler olu
yor burada?"
"Keke bilseydim. Belki de onlar benden ok ey biliyorlardr."
"Bu da ne demek imdi?"
Sean omuzlann silkti. "Bildiim tek ey hi de istemediimiz bir
Japonya yolculuundan kurtulmu olmamz."
"Ama neden Japonya?"
"Onu da kesin olarak bilemiyorum. A m a Forbes'deki o Hiroshi
beni ilk gnmden beri izliyor, sonra anneme de bir Japon gelip benim
hakkmda bir eyler sormu. Tek dndm beni Forbes'deki yat
rmlarna bir tehdit olarak grdkleri."
"lgnlk btn bunlar. Bizi uaktan karan o adam kimdi?"
"Onu daha nce hi grmemitim. Esrann baka bir yan olmal.
Forbes iin altn sylemiti."
Terminal binasnn kaps kapalyd.
"imdi ne olacak?" diye sordu Janet.
'Yr! Burada beklemeyeceiz." Sean kzn elini tuttu, iki katl bina
nn arkasna geip limuzinin girdii kapdan lavaaianndan ktlar. Bina
nn n tarafnda byke bir otopark vard. Sean kaplar yoklayarak
arabalarn arasnda dolamaya balad.
"Sen syleme de, ben tafmin edeyim," dedi Janet. "imdi de gece
yi sona erdirmek iin bir araba alacaksn."
"dn almak demek daha doru." Sean kaplan ak bir Chevro
let Celebrity bulmutu. Tablonun altna eildikten sonra dorulup direk
siyona geti. "Gir eri, bu kolay olacak," dedi.
Janet yine hi istemedii bir duruma ekildiini hissederek durak-
sad. alnt bir arabayla dolamak, hele iinde bulunduklar koullarda,
hi de mantkl gelmiyordu.
"Gir!" diye seslendi Sean.
Janet kapy ap ieri girdi.
Sean aratmay hemen altrd. "Hl profesyonelsin," diye sylendi
Janet.
Sean havaalan giriinin anayolla birietii yerde saa sapt, bir
sre hi konumadan yol aldlar.
"Nereye gittiimizi sorabilir miyim?" diye sordu Janet.
"Bundan ben de pek emin deilim. Key West yolunu soracak birini
bulmalyz. Bu kent cumartesi gecesi saat on birde bile pek sakin asln^
da."
"Neden Betencourt'lara gitmiyoruz? Oradan kiralk atabam alr ote
le dnerdim. Sen de Key Wcst'e giderdin."
"Bence bu pek iyi bir fikir deil." O Japonlar rastlantyla orada deil
lerdi. Daha nce bizi izlediini tahmin ettiim limuzindeydiler. Bizi Edge-
ware Beach Otelinden izlemi olmallar ki, bu da Ritz Carlton'dan oraya
kadar da izlendiimizi gsterir. Daha dorusu t Forbes'den beri izlen
diimizden eminim."
"Ama tekiler de izlemiler bizi."
'Tam bir konvoy oluturmuuz desene. Ama imdi ne arabaya
dnebiliriz, ne de otele. Eer yine izlenmek istemiyorsak yani."
"Polise de gidemeyiz herhalde."
"Elbette."
"Peki, eyalarmz ne olacak?"
"Mlami'den telefon edip getirtiriz. Betencourt'lara da telefon edip

223
arabay anlatrz. Onu da Hertz oradan aldnr artk. O kadar nemli
deil. nemli olan artk izlenmediimiz."
Janet iini ekti. Kararszlk iindeydi. Gidip yatmak istiyordu, ama
Sean de tmyle mantksz bir durumda pek de mantksz deildi.
Japonlarla olan olaydan neredeyse kumsaldaki olay kadar korkmutu.
"Bak uradan sorabiliriz ite," dedi Sean. Az iiride bir gece kulb
olduu anlalan Oasis diye bir yer vard. Sean arabay parka ekip dis
konun kapsna doru yrd. Ak kapsndan insann kemiklerini titre
ten grltl mzik sesi geliyordu. Sean kent iskelesine nasl gidilecei
ni sordu, sonra arabaya dnd, yolda kendisine yardm etmesi iin
Janet'e yolu tarif etti.
"skeleye neden gidiyoruz?" diye sordu Janet. "Yoksa bu da aptal
ca bir soru mu?"
"Hey, bana kzp durmasana."
"Baka kime kzaym ki? Bu haftasonu hi de beklediim gibi k-
madu"
"fkeni kumsaldaki o manyaa ya da o paranoyak Japona sakla."
"skelede ne olacak?" diye sordu Janet.
"Key West, Naples'in gneyindedir. Haritadan hatrlyorum. Keys
batya doru uzanr. Oraya gemiyle gitmek hem daha kolay hem daha
hzl olabilir. Ayrca uyuma frsat da bulabiliriz. Daha da tesi 'dn
araba' kullanmak zorunda kalmayz."
Janet yant bile vermedi. Bylesine lgnca bir gece ancak sabaha
kadar srecek bir gemi yolculuuyla biterdi.
Kent iskelesi ksa bir kmaz sokan sonunda, giriinde byk bir
bayrak direi olan bir yerdi. Ancak iskele Sean iin-tam bir dkrkl
oldu. Florida'nn bat kysnda balk avcl sporunun ok popler oldu
unu duyduundan kalabalk bir yerle karlaacan sanmt. Oysa
tek marina kapalyd. Arabay park ettikten sonra iskeleye ktlar. Kira
lk byk teknelerin hepsi karanlkt.
Arabaya dnnce Janet kaputa yasland. "Baka parlak fikrin var
m, Einstein?"
Sean dnyordu. Key West'e deniz yoluyla gitmek hl ekici
geliyordu. Yeni bir araba kiralamak iin saat ok geti, ayrca araba yol
culuundan sonra oraya vardklarnda ayakta duracak halleri kalmaya
cakt. skelenin hemen yannda skele adnda bir lokanta bar vard.
"Oraya gidelim," dedi Sean. "Bir bira ielim. Bakalm tjarmenin tek
ne kiralayan bir tand falan var m, onu da reniriz."

224
iskele sunta tahtadan yaplma ambar kapa taklidi masalardan
uan sradan bir yerdi. Pencerelerde cam yerine pancur vard. Perde
rine de balkalan gerilmiti. Bir kede ahap bir bar tezgh uzan-
rdu.
Barn evresinde bir grup kapnn stne yerletirilmi televizyonda
ki basketbol man seyretmekteydi. Sean memleketteki Old Scully gibi
olmasa da, barda kendine yakn bir ey bulmu, biraz da sla hasreti
ekmeye balamt.
Sean ile Janet bann nnde bir yer bulup srtlarn televizyona
evirdiler. Biri uzun boylu, ciddi ve bykl, dieri tknaz ve hep srtan ki
barmenin zerlerinde koyu renkli ortla, ksa kollu basma gmlekler var
d. Bellerine ksa birer nlk balamlard.
Uzun boylu barmen hemen yanlanna gelip bileinin usta bir hare
ketiyle nlerine birer bardak altl atverdi.
"Ne istemitiniz?"
Sean duvardaki menye bakt. "Midye tavanz var galiba?"
"Elbette."
"Birer porsiyon, ltfen. Bir de bira."
"Bana da," dedi Janet.
Buz gibi biralar hemen nlerine srld; Sean ile Janet barn sakin
havas hakknda konumak zereyken midyeler de geldi.
"Bu kadar abuunu da hi grmemitim," dedi Sean.
"yi yemein hazrlanmas uzun srer," dedi barmen.
O gece olanlara karn ikisi de kahkahalarla glmeye baladlar.
Her usta komedyen gibi barmen glmsemedi bile.
Sean bundan yararlanp tekne iini sordu.
"Nasl bir tekneyle ilgilenirsiniz?" dedi adam.
Sean omuzlarn silkti. 'Tekne hakknda fazla bir bilgim yoktur. Bu
gece Key West'e gitmek istiyorduk. Yol ne kadar srer?"
"Duruma bal. Ku uuu doksan mildir. Esasl bir tekneyle
drt saat eker."
"Bizi gtrecek birini bulabilir miyiz?"
"yi para isterler," dedi barmen omzunu silkerek.
"Ne kadar?"
"Be alt yz."
"Kredi kart kabul ederler mi?"
Janet itiraz edecek olduysa da. Sean kzn bacan tutup sustur
du. "Sana derim," diye fsldad.

225 Terminal / F: 15
Barmen kedeki telefona gitti.

Sterling byk bir zevkle Randolph Mason'un evinin numarasn


evirdi. yi para alyor olmasna karn sabahn ikisinde alyor olmak
tan memnun deildi. Ayn rahatszl Dr. Mason'un da ekmesinin iyi
olacan dnyordu.
Dr. Mason'un sesi uykuluysa da, Sterling'den haber aldna sevin
dii belliydi.
'Tanaka-Sushita iini zmledim," dedi Sterling. 'Tokyo'dan onay
bildiren bir de faks aldk. Bay Murphy'yi karmayacaklar. Patenti alna
bilecek srlarla uramayacan sen garanti edersen Forbes Kanser
Merkezinde kalabilir."
"ok ge," dedi Dr. Mason. "Bu garantiyi veremem."
Sterling konuamayacak kadar armt.
"Yeni bir gelime oldu," diye Mason anlatt. "Sean Murphy'nin aa
beyi Brian Murphy kardei iin kayglanp buraya gelmi. Sean'i bula
maynca beni arad. Miami polisinin Sean'i bir cenaze evine gizlice gir
mek ve kadavralarn birinden bir beyin almak suundan aradn sy
ledi."
"Bu kadavra beyniyle Forbes Kanser Merkezinin bir ilgisi var m?"
"Kesinlikle var. len kii Forbes hastalanndan biriydi. Medulloblas-
tomal hastalanmzdan biri. S o n birka yl iinde len ilk hastamz da
diyebilirim. Sorun, tedavi protokolmzn henz patent korumas altn
da olmamas."
'Yani Sean Murphy bu beyne sahip olmakla patenti alnabilen srla
ra sahip mi olabilir?"
"Elbette. Her zaman olduu gibi tam isabet kaydettin. Forbes
gvenliine Bay Murphy'nin laboratuvarianmza girmesini yasaklamala-
n iin emir verdim. Senden onu polise teslim etmeni istiyorum."
"Bu biraz g olabilir," dedi Sterting. "Bay Murphy ile Bayan Rear-
don ortadan kayboldular. Seni otellerinden aryorum. Eyalann brak
mlar ama dneceklerini sanmyorum. Saat sabahn ikisi. Onlann daya
nkllklarn kmsedim sanrm. Kanimadan kurtulduktan sonra
rahatlayp pasifleeceklerini sanmtm. Ama tam tersi oldu. Tahminim
bir otomobil bulup buradan gittikleri."
"Onian bulman stiyorum," dedi Dr. Mason.

226
"Yeteneklerime gijvenlni takdir ediyorum. A m a bu grevin nitelii
deimeye balad. Bu i iin creti benimkinden epey dk bir zel
dedektif tutman salk veririm sana."
"Senin ie devam etmeni istiyorum." Mason'un sesinde bir umut
suzluk seziliyordu. "Sean Murphy'nin ilk frsatta polise teslim edilmesini
istiyorum. Hatta imdi bildiklerimi daha nce renseydim onlar Japon
lara teslim etmeni yelerdim. Sana cretinin bir buuk katn deyece
im."
"ok cmertsin, Randolph, ama.."
"ki katn. Bu noktada baka birini bulamam. Sean Murphy'nin
hemen polis tarafndan tutuklanmasn istiyorum!"
"Peki. Greve devam edeceim. A m a Bayan Reardon Visa kartn
kullanmad takdirde, onlan Miami'ye dnmelerine, kadar bulamam."
"Neden onun kart?"
"Otel faturalann onunla dedikleri iin."
"Beni hi dknklna uratmadn imdiye kadar."
"Elimden geleni yapacam."
Sterling telefonu kapattktan sonra Wayne' e bir telefon daha edece
ini iaret etti. Edgewater Beach Otelinin lobisindeydiler. Wayne rahat
koltuklardan birine gmlm elindeki dergiye bakyordu.
Sterling, Boston'daki bankac tandklarndan birini arad. Adamn
szn anlayacak kadar uyandndan emin olduktan sonra Janet Rear
don hakknda rendikleriyle o gece iki otelde Visa kartn kullanm
olduunu anlatt. Kart bir daha kullanlrsa portatif telefonundan kendisi
ni aramasn rica etti.
Sonra Wayne'e gidip ie devam ettiklerini ama hedeflerinin deiti
ini bildirdi. Dr. Mason'un, Sean Murphy'nin polise teslim edilmesini
istediini anlatt. Wayne'e bu konuda bir diyecei olup olmadn sor
du.
"Bir tek ey var," dedi Wayne. "Birer oda tutalm da biraz uyuya-;
lm."

Janet midesinin karmakank olduunu hissediyordu. Sanki Beten-


court'larda yedii yeil biberli biftek midesinden aa inecekken yolu
nu deitirmiti. Key West'e doru yol aldklar on be metrelik tekne
nin burnundaki ranzasnda yatmaktayd. Kar ranzadakf Sean ml

227
ml uyuyordu. Lo kta ok sakin grnyordu. Bu koullar altnda
bile onun bu rahatl Janet'i ileden karmaktayd.
Gne batarken o kadar sakin olan krfez imdi okyanus kadar
dalgalyd. Gneye doru yol aldklar iin dalgalan krk be derecelik
bir ayla yemekteydiler. Tekne badndrc yksekliklere ulayor,
sonra sarslarak sola devriliyordu. Ve bu arada dizel motorlannn srek
li homurtusu duyduu huzursuzluu kat kat arttrmaktayd.
Yola ancak sabaha kar e eyrek kala kabilmilerdi. lk bata
deniz sakin olduu iin Janet hemen uyumu, ancak ok gemeden
dalgalarn arpmasyla uyanmt. Sean'in aa indiini duymamt
bile, ama uyandnda karsnda kendinden gemiesine uyuduunu
grmt.
Janet yerinden kalkp iki eliyle tutuna tutuna st kattaki salona k
t. Havaya kmazsa kusacan biliyordu. G bela teknenin arkasna
monte edilmi olan iki derin deniz balk koltuunun olduu yere do
ru yrd. Ama sonra oturmaktan vazgeip kenardaki yastklar zerine
uzand.
Temiz hava ve rzgr mide bulantsn geirmiti ama dinlenmesi
ne olanak kalmamt. Yerinden denize savrulmamak iin can havliyle
tutunmak zorundayd. Az ilersinde bedeli karsnda uykusundan feda
krlk etmeye raz olan kaptanlar Doug Gardner kl tablosu nndey
di. Tekneyi otomatie geirdii iin onun da yapacak fazla bir ii yoktu.
Janet ba zerinde yldzlara bakarken ocukluunda da yaz
akamlan ayn eyi yaptn hatrlad. O zaman hep geleceini dnr
d. imdi de ayn eyi yapyordu ve artk emin olduu bir ey vard;
gelecei hi de hayal ettii gibi kmamt.
Belki de annem haklyd, diye dnd. Sean'le konumak iin Flo-
rida'ya gelmek akllca bir davran olmamt. Florida'ya yaamnn
kontroln eline alabilmek iin gelmiti, ama Sean'le birlikte olduu
srece kontrol daha fazla karmaya balamt artk.

Sterling, Dr. Mason'u saat buukta bir daha yine byk bir
zevkle uyandrd. Doktor telefonu ancak drdnc alnda at. Ster
ling de az nce Boston'daki bankac tarafndan uyandrlmt.
"Artk nereye gittiklerini biliyorum," dedi. "Neyse ki, kadn kartm

228
yine yl<l bir para demei< iin l<ullannnr. N&ples'den Key VVest'e tek
neyle gitmek iin be yz elli dolar demi."
"Bu yi haber deil," dedi Dr. Mason.
"Nereye gittiklerini rendiimize sevineceini sanmtm. Bence
bu bir anst."
"Forbes'in Key VVest'de bir tesisi vardr," dedi Dr. Mason. 'Temel
Tehis'tir ad. Bay Murphy'nin oraya gittiini sanyorum."
"Neden?"
"Laboratuvar ilerimizin ounu oraya gndeririz. Son gelir vergisi
yasalar karsnda buna gerek duyduk."
"Bay Murphy'nin orasn ziyaretinde ne saknca var peki?"
"Medulloblastoma biyopsileri oraya gnderilir. Bay Murphy'nin has-
talann T lenfositlerini duyarlama tekniklerini renmesini istemiyorum."
"Bay Murphy basit bir ziyaretle bu teknikleri ortaya karabilir mi?"
diye sordu Sterling.
"Biyoteknoloji konusunda ok ey biliyor. Bu riski gze alamam.
Hemen oraya git ve onun laboratuvara girmesini engelle. Polise teslim
edilmesini sala."
"Dr. Mason, saat sabahn buuu," diye hatrlatt Sterling.
"Bir uak kirala. Masraflan biz dyoruz. Mdrn ad Kurt Wana-
maker'dir. Onu hemen arayp seni beklemesini syleyeceim."
Sterling, Bay VVanamaker'in numarasn aldktan sonra telefonu
kapatt. Ald paraya karn gecenin ortasnda Key VVest'e yolculuk hi
houna gitmemiti. Dr. Mason da olaylan biraz abartyor olmalyd. Ne
de olsa gnlerden pazard ve laboratuvar herhalde ak olmayacakt.
Ama Sterling yine de yataktan kalkp banyoya girdi.

229
10
7 Mart Pazar,
Saat 05:30

Sean'in Key VVest'te sabahn ilk klaryla grd ey tropik yeil


lie yaslanm duran alak ahap binalard. Arada srada ge doru
daha yksek olanlar da uzanyordu ama bunlarn da en by ancak
be katlyd. Kuzeybatdan balayarak ky birbirlerine bitiik marina ve
otellerle doluydu.
"Bizi indirecein en iyi yer neresi olabilir?" diye sordu Doug'a.
"Sannm skele Evi'nin iskelesi." Doug motoru yavalatt. "Key
VVest'in ana caddesi olan Duval Sokann hemen bandadr."
"Buray bilir misin?" ^
"Eh, sekiz on kere gelmiliim var."
'Temel Tehis diye bir yer duydun mu?"
"Duyduumu syleyemem."
"Ya hastaneleri?"
"ki tane vardr. Biri Key VVest'te, ama o kktr. Bundan sonraki
Stock Adasndaki daha byktr. Asl hastane orasdr."
Sean aa inip Janet'i uyandrd. Janet kalkmak zorunda olmak
tan hi holanmamt. Sean'e daha on be yirmi dakika nce aa
inmi olduunu syledi.
"Ben saatler nce aa indiimde ml ml uyuyordun," dedi
Sean.
"Evet ama sert denize knca yukar gverteye ktm. Senin gibi
yol boyunca uyumadm. Dorusu ok dinlendirici oldu bu haftasonu."

230
Pazar sabahnn o erken saatinde baka bir tekne falan olmadn
dan herhangi bir olayla karlamadan kyya ktlar. Sean ile Janet ky
ya atladktan hemen sonra Doug kendilerine el sallayp bir dn yapa
rak oradan uzaklat.
Sean ile Jean iskeleden kp da karaya ayak basnca adada kendi
lerinden baka insan olmad izlenimine kapldlar. Bir gece nceki
elencelerin izleri olan bo bira ieleri ve teberi kaldrmlara salm
yatyordu. Ama insan yoktu. Hayvan bile yoktu. Frtna sonras sakinlii
vard sanki.
Tirt maazalan, kuyumculan ve an eyas satan dkknlan san
ki frtna bekleniyormu gibi kepenklerie rtl Duval Sokan getiler
apal Joe'nun bannn nnden geerlerken gne okyanusun zerin
den gz krparak bo soka sisli bir sabah yla doldurdu. Biraz
daha ilerleyince itah kabartan bir koku duydular.
"Bu koku sanki..." dedi Sean.
'Taze rek," diye Janet szn tamamlad.
Kokuyu izleyerek bir Fransz pastanesine vardlar. Koku masa ve
emsiyelerle dolu bir terasn ak penceresinden geliyordu. Kaps kapa
l olduu in Sean pencereden uzanp seslendi. Kzl sal bir kadn elle
rini nlne silerek geldi.
Hafif bir Fransz aksanyla, "Daha amadk," dedi.
"ki rek de alamaz myz?"
Kadn ban yana yatnp dnd. "Olabilir. Size kendim iin yapt
m stl kahveden de verebilirim. Espresso makinesini daha altr
madm."
Bo terasta emsiyelerden birinin altna oturan Sean ile Janet frn
dan yeni kan rekleri yediler. Kahve de kendilerini canlandrmt.
"Eh, buraya geldiimize gre, imdi ne yapacaz?" diye sordu
Janet.
Sean iyice uzam olan sakaln svazlad. "Bir telefon rehberine
bakalm," dedi. "Laboratuvarn adresini reniriz bari."
"Sen onu yaparken ben de bir tuvalete gideyim."
Janet dndnde Sean adresten baka kadndan oraya nasl
gideceklerini de renmiti.
"Uzakm," dedi. "Bir ara gerekecek."
"Onu bulmak da kolay sannm herhalde," dedi Janet. "Ya otostop
yaparz ya da evremizde dolanan u taksilerden birine atlarz." Adaya
ayak bastklanndan o yana bir tek araba bile grm deillerdi.

231
"Ben baka bir ey dnyordum." Sean masaya yklce bir bah
i brakp kalkt.
Janet bir an sorgu dolu baklaria bakt erkein yzne. Birden
aklndan geenleri anlad. "Hayr!" dedi. "Bir araba daha alacak dei
liz."
"dn alyoruz, almyoruz. Bunun ne kadar kolay olduunu unut
mutum."
Janet "dn" araba almak istemiyordu a m a Sean onun itirazlann
dinlemedi bile.
Yan sokaktaki arabalarn hepsini tek tek kontrol ederek, "Kapy
knp girmek istemiyorum," dedi. Ama arabalarn hepsi kilitliydi. "Buralar
da pek ok kukulu insan dolayor olmal." Birden durup karya bakt.
"Fikrimi deitirdim. Araba istemiyorum."
Sean kar kaldrmda duran byk bir motosikleti sanki kontak
anahtar varmasna altrd, Janet'e arkasna atlamasn iaret etti.
Janet, Sean'in tra uzam yzne ve buruuk stbana bakar
ken, byle birini nasl sevebildim, diye dnd. stemeye istemeye
arkasna oturup kollarn beline dolad. Sabahn sessizliini paralaya
rak hzla uzaklatlar oradan.
Temel Tehis yeniletirilmi iki katl tula bir eski depoydu. Sean
binann arka tarafna geip, motosikleti bir barakann ardna brakt.
Motor sesi kesilince duyulan tek grlt uzaklardaki martlann lkla
ryd. Ortalkta bir tek canl yoktu.
'Talihimiz yokmu," dedi Janet. "Ak deil galiba."
"Bir bakalm."
Binann arka merdivenlerinden kp arka kapdan ieri baktlar.
erde k yoktu. Binann kuzey yannda bir platform uzanyordu. Bura
ya alan kaplann hepsi kilitliydi. Binann n kapsndaki bir tabelada
laboratuvarn pazarlan ve tatil gnleri len on ikiyle be arasnda ak
olduu yazlyd. Kapal saatlerde rnek falan braklmas iin kapnn
altnda kk bir madeni kapak vard.
"Eh, sannm daha sonra gelmek zorundayz," dedi Janet.
Sean yant vermedi. Ellerini gzne siper edip n camdan ieri
bakt. Sonra keyi dnp teki camdan da bakt. Janet onun tm pen
cerelerden ieri bakp arka tarafa kadar gelmesini izliyordu.
"Umanm aklna bir eyler gelmiyordur yine," dedi. "Gidip bir iki
saat uyuyacak bir yer bulalm. leden sonra geliriz yine."
Sean yine karlk vermedi. Son bakt pencereden bir adm kadar

^ 232
geriledi. Sonra herhangi bir uyarda bulunmadan elinin kenanyla sert
bir karate darbesi indirdi. C a m aniden patlayp krlarak eri doru
dkld. Janet korkuyla geriye srayp bir gren olup olmadn anla
mak iin evresine baknd. Sonra Sean'e dnd. "Bu ii yapmayalm,"
dedi. "Polis zaten Miami'deki o olaydan peimizde."
Sean iri cam paralann karmaya balamt. "Alarm zili yok,"
dedi.
Pencereden ieri girip evresine baknd. "Hi alarm yok." Pencere
nin kilidini ap kaldrd, sonra elini kza uzatt.
Janet geriledi. "Bu ie karmak istemiyorum."
"Gel haydi. nemli olduunu dnmesem buraya girer miydim?
ok garip bir eyler oluyor ve bunun yant burada olabilir. Gven
bana."
"Ya biri gelirse?" Janet yine korkuyla arkasna takt.
"Kimse gelmez. Pazar sabah saat yedi buuk. stelik sadece y
le bir bakacam. Sz veriyorum, on be dakika sonra km olacaz.
Eer iini rahat ettirecekse, knk cam iin de bir on dolarlk brakrz."
Jane balanna gelen onca eyden sonra direnmenin fazla bir anla
m olmadn biliyordu. Sean'in yardmyla ieri girdi.
Bir erkek tuvaletindeydiler. Kapy aariarken Janet, "On be daki
ka," diye hatriatt.
Tuvaletin dnda binann boyunca uzanan bir koridor vard.
Hemen kardaki byk laboratuvarn da koridor boyunca uzandn
grdler. Tuvaletin olduu yanda bir de kadnlar tuvaleti, bir depo oda
s, bir bro ve bir merdiven boluu vard.
Sean kaplan tek tek ap eri bakarken Janet de omzu zerinden
takyordu. Sean byk laboratuvara girince sana soluna baknarak
orta yoldan yrmeye balad. Yer gri renkli vinil karoydu, dolaplar
daha ak renk gri plastikle kapl, tezghlann st bembeyazd.
"Sradan bir klinik laboratuvanna benziyor," dedi Sean. "Hep bekle
nen ara gere var ortalkta." Mikrobiyoloji blmnde durup petri
tabaklaryla dolu bir inkbatre bakt.
"atn m?" diye sordu Janet.
"Hayr, ama daha ok ey bekliyordum. Biyopsi yapacaklan bir
patoloji blm gremedim. Biyopsilerin buraya gnderildiini syle
milerdi."
Byk koridora dnnce Sean merdiven boluuna gitti, yukar
kt. Merdiven banda kilitli bir madeni kap vard.

233
"Oh oh, bunu amak on be dakikadan fazla srebilir," diye sylen
di.
"Sz vermitin."
"Yalan sylemiim." Sean kilidi inceledi. "Uygun bir iki ey bulabilir
sek on alt dakikada aanm."
"On drt dakikas geti bile." /
"Yr," dedi Sean. "Bakalm levye olarak kullanacamz bir demir
le maymuncuk yapmak iin bir para tel bulabilecek miyiz?" Birlikte aa
indiler.

Sterling'in kiralk S e a King ua sabah saat sekize eyrek kala


Key West Havaalanna indi. Sterling kiralk uak irketinden bir yant
aldnda saat bee yaklayordu. Fazladan para vaadiyle uan altda
kalkmas kararlatrlmt ama yakt sorunlan yznden ancak yediye
eyrek kala havalanmlard.
Sterling ile Wayne bu gecikmeden yararlanp nce otelde, sonra
da bekleme salonunda uyumular, ardndan da uakta iyice kestirmi
lerdi.
Sterling,' Key West terminaline yaklarken pencerede zerinde
iek desenli basma bir gmlek olan ba kabak bir adamn bakmakta
olduunu grd. Adamn elinde plastik bir kahve fincan vard.
Sterling ile Wayne yaklarlarken adam da dar kp kendini tant
t. Kurt Wanamaker'di ad. Geni ve gne yan yzl, irice bir adam
d. Kalan salar gneten bembeyaz kesilmiti.
Chrysler Cherokee arabasna doru yrrlerken, "Saat yediyi ey
rek gee laboratuvara gittim," dedi. "Ortalk sakindi. Eer gerekten
buraya geliyorlarsa onlardan nce davrandnz sanrm."
"Doruca laboratuvara gidelim," dedi Sterling. "Bay Murphy gelip
de ieri girmeye kalkrsa orada olmak istiyorum. O zaman onu polise
teslimden baka eyler de yapabiliriz."
*

"Bak bu ie yarar ite," dedi Sean. ki tkenmez kalem yedeini kili


de sokmu, gzlerini kapatmt.
"Orada ne yapyorsun?" diye sordu Janet.
"Sana Fprbes'de anlatmtm. O dosya odasna girmeye alt-

234-
mrz zaman. Pimleri oynatmaya alyorum. Orada silindirin dnmesini
nleyen be pim vardr. Tamam, oldu ite." Kilit bir klik sesiyle dnd.
Kap ieri doru ald.
eri nce Sean girdi. Odann penceresi olmadndan iersi meh
tapsz bir gece kadar karanlkt; Tek k merdiven boluundan geliyor
du. Sean kapnn yannda el yordamyla elektrik dmelerini bulup hep
sini birden evirdi. Tm tavan bir anda aydnland.
"una bak hele!" diye Sean aknlkla sylendi. Forbes Kanser
Merkezinde grmeyi umduu laboratuvar karsndayd ite. Salon tm
kat kaplyordu. Ve duvarlarndan dolaplarna kadar her ey bembeyaz
d.
Sean aletlere bakarak dolamaya balad. "Her ey yepyeni," dedi
hayranlk dolu bir sesle. Bir makineye dokundu. "Ve hepsi de trnn
en iyileri. u en az on iki bin dolar eder. Bak, bu da son model bir kim
yasal spektrometre. O da en az yirmi bin dolardr. Hele u yksek
fazl sv kromatografa bak. Elli bin dolar. Tannm, bu ise en az yz elli
bin."
Sean yumurta biimli garip bir aletin nnde durdu. "Bunu kredi
kartnla alamazsn. Nkleer manyetik resonatr. Bu ka para eder, bir
fikrin var m?"
Janet ban sallad.
"Yarm milyondan tahmine bala bakalm. Ve bu varsa, rntgen def-
raktr de var demektir."
Sean biraz daha yrynce cam kaplamal bir blmeyle karlat.
inde azami gvenli blm ve sra sra doku kltr nkbatrleri vard.
Kapsn amay denedi. Kap dar doru ald iin basnca kar zor
lanmt. erden organizma kamasn nlenek iin virs laboratuvar-
nn basnc dardan daha dk tutuluyordu.
Sean azami gvenli blgesine girerken Janet'e olduu yerde kal
masn iaret etti. nce bir buzdolabna gidip kapan kaldrd. Buzdola
bnn iinde kk ielerin bulunduu raflar vard. Her iede donmu
bir virs kltr bulunuyordu.
Sean buzdolabn kapatp doku kltr inkbatrleri ne bakt. Onlar
da bir insann normal i ss dzeyinde tutuluyorlard.
Sean oradan kp kendini evindeymi gibi rahat ettii laboratuvar-
da dolamaya devam etti. Laboratuvarn byk bir blm tpk onun
Boston'da yapt gibi onkojen aratrmalarna ayrlm grnyordu.
Tek fark buradaki tm ara gerecin yepyeni olmasyd. Sean raflar dolu-

235
su onkojen izole ayralarna ve rnleri olan onkoproteinlere zlemle
bakt.
"Burada her eyin en stn var," dedi. "Burada seve seve alabi
lirim."
"Beklediin bu muydu?" diye sordu Janet. Bir kpek yavrusu gibi
izliyordu erkei.
"Beklediimden de te. Levy burada alyor olmal. Bu aletlerin
ounun Forbes aratrma binasnn yasak olan altnc katndan geldi
inden hi kukum yok."
"Peki, btn bunlar sana ne sylyor?"
"Forbes'deki laboratuvarda birka saat geirmeye ihtiyacm oldu
unu. Sanrm..."
Ama Sean szn bitiremedi. Merdivende ayak sesleri vard. Janet
korkuyla elini azna tastrd. Sean saklanacak bir yer aranarak kzn
kolunu tuttu. Kaacak yer yoktu.

Wayne Edwards cam blmeli odann yanndaki madeni bir dolap


kapan aarak, "te buradalar!" diye bard.
Sean ile Janet ieri dolan kla gzlerini krptrdlar.
Sterling yannda Kurt olduu halde dolaba doru yrd.
"Kaaa ya da kkrtc ajana benzemeyebiiirler, ama biz gerei
biliyoruz," dedi.
"kn dar!" diye t>ard Wayne.
Sessiz ve piman Janet ile meydan okuyan ifadesiyle Sean parlak
a ktlar.
"Dn gece havaalanndan aynimamalydnz," dedi Sterling. "Hele
karlmanz engellemek iin o kadar uramamzdan sonra. Ne de
minnet ama. Ne kadar skntya malolduunuzu bilip bilmediinizi
merak ediyorum dorusu."
'Yani benim ne kadar skntya malolduumu," diye Sean adamn
szn dzeltti.
"Dr. Mason kstah olduunu sylemiti. Eh, bu kstahln artk
Key West polisine gsterirsin. Burada da su ilediine gre artk sizi
yarglama hakknn kimde olduu konusunda Miami ile ekiip dururlar
sanrm."
Sterling bir kenardaki telefona yrd.

236
\
Sean uzun zamandr cebinde olan tabancay kanp adama do-
,rulttu. "Brak telefonu!"
Janet tabancay grnce soluksuz kalmt.
"Sean! Hayr!" diye bard.
"Kes sesini!" evresindeki kii kendisini ok rahatsz ediyordu.
Janet'in onlara stne atlamalar in bir frsat vermesi en son isteyece
i eydi.
Sterling telefonu brakrken Sean nn biraraya toplanmalarn
aret etti.
"Bu ok sama bir davran," dedi Sterling. "ldrc bir silahla hr
szlk amacyla bir yere girmek sadece hrszlk amacyla girmekten ok
daha ar bir sutur."
Sean az nce ktklar dolab gsterdi. "Girin ieri!"
"Sean, bu i ok ileri gitmeye balad!" Janet, Sean'e yaklat.
"ekil yolumdan!" Sean kz serte kenara itti.
Tabancay grnce arm olan Janet, onun kiiliindeki bu ani
deiim karsnda dehete kaplmt. Sesi ve yzndeki ifade dn
patlatmt.
Sean adam darack dolaba sokmay baard. Kapsn hemen
arkalanndan kapatp kilitledi.
Tabancay cebine sokup dolabn nne ar bir ki para eyayla
be ekmeceii bir de dosya dolab itti.
Sonra Janet'in elini tutup kapya doru ekti. Janet elini kurtarma
ya alt. Erkein penesinden kurtulduunda merdivenlere varmlar
d.
"Ben seninle gelmiyorum," dedi Janet.
"Ne diyorsun sen?"
"Benimle yle konuamazsn. Artk seni tanyamyorum."
"Ltfen!" Sean dileri arasndan konuuyordu. "O davranm teki
leri aldatmak iindi. Olaylar tahmin ettiim gibi geliirse bu ie zorland
n iddia edebileceksin. Miami'deki laboratuvarda yapmam gereken
ileri dnnce durumumuz dzelmeye balamadan biraz daha kt-
leecek sannm."
"Benimle ak konu," dedi Janet. "Bilmece stemiyorum artk. Akln
dan neler geiyor senin?"
"u anda aklamas ok g. imdi buradan kmamz gerek. O
dolapta kii ne kadar kalabilir bilemiyorum. Dan ktklan anda her
ey sona erecektir."

237
Janet kafas daha da karm olarak Sean'in ardndan yrd,
binann n kapsndan ktlar. Sean kza Kurt VVannamaker'in Chero-
kee arabasna binmesini iaret etti.
"Anahtarlar stnde brakmakla ok dnceli davranmlar doru
su," dedi.
"Sanki senin iin farkedermi gibi." '
Sean motoru altrd ama sonra hemen kapatt.
"imdi ne oldu?"
"Heyecandan o ayralardan birkana ihtiyacm olduunu unut
mutum. Merak etme, iki dakika sonra buradaym."
Janet itiraz etmeye kalktysa da, Sean gzden kaybolmutu bile.
ok gemeden arka koltua yerletirdii irice bir karton kutuyla dnd.
Hemen direksiyona geip motoru altrd. Kaldnm kenanndan aynlp
kuzeye doru yola ktlar.
"Bak bakalm torpido gznde haritaya benzer bir ey var m?"
Janet gzde bir harita buldu. Florida Keys sayfasn at. Sean ara
bay srerken haritay inceledi. "Miami'ye kadar bu arabayla gideme
yiz," dedi. "Dolaptan ktklar anda arabann kaybolduunu anlayacak
lardr. Polis de kuzeye giden bir tek yol olduundan arabay bulmakta
gecikmeyecektir."
"Ben bir kaam," dedi Janet. "Adamn dolapta bizi bulduunda
syledii gibi. Buna inanamyorum. Glmem mi alamam m gerektii
ni bilemiyorum."
"Marathon'da bir havaalan var," dedi Sean. "Arabay orada brak-
nz, sonra da uu saatlerine gre ya bir araba kiralar ya da uakla gide
riz."
"Miami'ye gidiyoruz sannm."
"Elbette. Doruca Forbes'e gideceiz."
"Arkadaki kutuda ne var?"
"Miami'de olmayan ayralar."
"Ne gibi?"
"ou DNA primer iftleri ve onkojen iin DNA sondalar. zellikle
St. Louise ansefalitinde kullanlan virs nkleer protein sondalar da bul
dum."
"Ve btn bunlann ne anlama geldiini bana sylemeyeceksin,
deil mi?"
"imdilik ok hayali gelebilir, nce bir iki kant istiyorum. Sana bile
sylemeden nce bunu kendi kendime kantlamalym."

238-
"Hi olmazsa bu sonda ve primerterin ne iin kullanldni anlat."
"DNA primerleri belirli DNA zincirlerini bulmak iin kullanlr. Bunlar
bir tek zinciri milyonlarcasndan aynp onunla reaksiyona girerler. S o n
ra pollmeraz zincir reaksiyonu denilen bir srele zgn DNA zinciri
milyarlarca kere byltlebilir. Bylece belirli bir D N A sondas tarafn
dan seilmeleri kolaylar."
"u halde bunlar kullanmak ok gl bir mknatsla bir saman
ynnda bir ne aramaya benzetilebilir, yle mi?"
Sean kzn bu kadar abuk kavramasna hayran kalmt. 'Tam
stne bastn," dedi. "ok ama ok kuvvetli bir mknats. Yani byle bir
ey milyonlarcas arasndan bir tek DNA zincirini bulabilir. O anlamda
tlsml bir mknats da diyebiliriz. Bence bu sreci bulan insan Nobel'i
almalyd."
"Molekler biyoloji dev admlarla ilerliyor," dedi Janet uykulu bir
sesle.
"nanlmaz bir hzla. O alanda alanlar bile gelimelere ayak
uydurmakta glk ekiyorlar."
Motor grlts ve yolun sarsnts Janet'in gzlerini ak tutmas
na engel oluyordu. Sean'in aklndan geenleri renmek istiyordu;
bunun da en iyi yolu molekler biyoloji ve laboratuvara dnnce ne
yapmak istedii hakknda konumakt. Ancak Janet devam edemeye
cek kadar yorgundu. Teknede glkle uyuduu bir iki saat dnda
gzn krpmam olduundan az sonra ba nne dt Ve Sean ara
bay Marathon Havaalanna sokana kadar da derin bir uykuya dald.
Sean kzn kprdandn grnce, "Buraya kadar rahat geldik,"
dedi. "Ne polis vard, ne de yol kesilmiti."
Janet doruldu. Bir an nerede olduunu anlamadysa da, gerek
bir anda doldu kafasna. imdi kendini uyuyakald zamandan daha
kt hissediyordu. Parmaklann salan arasna sokunca bir ku yuvas
na dokunduunu sand. Neye benzediini hayal etmesi gt. Bunu
denememeye karar verdi.
Sean arabay otoparkn en kalabalk yerine brakt. Bylece hemen
grnmeyecei iin kendilerine biraz zaman kazandrm olacakt. Kar
ton kutuyu arka koltuktan alp terminale gitti. Kendisi kiralk araba konu
sunu aratnrken Janet de uak durumunu renmeye gidecekti. Sean
kiralk araba irketini bulamadan kz gelip Miami uann yirmi dakika
sonra kalkacan bildirdi.
Havayollan memuru Sean'in kutusu zerine 'Dikkat Knlr' yaftalan

239
yaptrarak hi merak etmemesini syledi. Sean uaa binerken birinin
kutuyu bir arabaya rastgele attn grdyse de, fazla umursamad.
Temel Tehis'teyken ambalaj kp bulmu ve ieleri ok salam bir
ekilde yerletirmiti.
Miami'ye inince hemen bir araba kiraladlar. Hertz'in bilgisayannda
Janet Reardon adna bir Pontiac k olaca iin bu kere Avis'ten kira
lamlard.
Kutuyu yine arka koltua yerletirip doruca Forbes'e gittiler.
Sean arabay kendi suzu'sunun yanna park etti, kimliini kard.
eri gelmek istiyor musun?" diye sordu kza. Yorgunluk kendisini
de etkilemeye balamt. "stersen bu arabayla eve gidebilirsin."
"Buraya kadar geldim artk," dedi Janet. "ini yaparken bana da
anlatman istiyorum."
'Tamam."
Arabadan inip binaya girdiler. Sean herhangi bir olay beklemedii
iin nbetinin ayaa kalktn grnce ard. Daha nce byle bir
hareket yapan olmamt. Ad Alvarez'di. Sean onu daha nce de gr
mt.
"Bay Murphy?"
"Evet." Sean adamn koyvermedii turnikeye arpmt. Oysa kimli
ini grmesi iin elinde tutuyordu. Karton kutu dier kolunun altnday
d.
"Binaya girmeniz yasakland," dedi Alvarez.
Sean kutuyu yere brakt.
"Ben burada alyorum." Kimliini Alvarez'in gzne sokacakm
gibi uzatt.
"Dr. Mason'un emri var," dedi Alvarez. Sanki iren bir eymi gibi
hafife uzaklat Sean'in kimlik kartndan. Bir elini telefona koyup teki-
siyle nndeki rehberi at.
Sean sesine hakim olmaya alarak, 'Telefonu brak," dedi. Geir
dii bunca olay ve yorgunluktan sonra sabrnn sonuna gelmiti.
Nbeti onu duymazdan gelip Dr. Mason'un numarasn evirme
ye balad.
"Sana kibarca syledik," dedi Sean. "Brak o telefonu!" imdi daha
sert konuuyordu.
Nbeti numaray evirmeyi bitirdi, hattn dmesini beklerken
sakin sakin Sean'in yzne bakt.
Sean yldnm hzyla uzand, telefon kablosunu tutup sert bir hare-

240
ketle ekti, kopartt. Sonra sanl yeilli krmzl telli ucu adamn akn
yzne uzatt.
'Telefonun bozulmu."
Alvarez kpkrmz kesilmiti. Telefonu brakp copunu ald gibi
masann ardndan kt.
Sean adamn bekledii gibi gerileyecek yerde sanki hokey oyunun-
daym gibi ne kt, aadan balayan bir yumruk savurdu. Dirsei
adamn enesine arpt. Alvarez elindeki copu sallayamadan havalanp
duvara savruldu. Sean adamdan bir tahta paras kopmu gibi bir atr
t geldiini duydu. Aynca duvara arpt anda cierlerindeki hava da
boalmt. Alvarez baygn bir halde yere dt.
"Aman Tannm! Adam yaraladn!" diye bard Janet.
"Ne eneymi ama!" Sean dirseini ovuturdu.
Janet azndan kan akmakta olan Alvarez'in yanna kotu. Onun
ldnden korkmutu, ama ok gemeden sadece baygn olduunu
anlad.
"Bu i ne zaman sona erecek," diye nledi. "Sean, adamn enesini
krdn sannm, dilini de srm."
"Gel onu hastane tarafna gtrelim."
"Burada bu tr mdahale olana yoktur. Miami Genel'e gtrme
miz gerekecek."
Sean iini ekti. Karton kutusuna zlemle bakt. Laboratuvarda bir
ki saate, hatta drt saate ihtiyac vard. Saat len biri geiyordu.
"Sean!" diye bard Janet. "imdi! Sadece dakikalk yol. Onu
oraya brakp hemen dneriz. Bu halde burada brakamayz."
Sean istemeye istemeye kutusunu nbeti masas altna itip adam
dan tamas iin Janet'e yardm etti. Alvarez'i kiralk arabann arka
koltuuna oturttular.
Sean onu Miami Genel'in acil blmne gtrmenin akllca bir
ey olduunun farkndayd. Baygn ve kanamal biri yalnz bana brak
lamazd. Alvarez ktleirse o zaman kendisi hap yutard; kurnaz aa
beyi bile Sean'I kurtaramazd s o n r a Ancak bu merhametli ie kalkt
diye yakalanacak da deildi.
Pazar gn le saati olmasna karn acil blmnn kalabalk
olacan tahmin ediyordu. Bu konuda dknklna uramad. "Hemen
brakp kaacaz," dedi Janet'e. "Oradakiler ne yapacaklann bilirier."
Janet tam olarak onunla ayn fikirde deilse de, kar kmann bir
anlam olmayacann farkndayd.

241 Terminal / F: 16
Sean arabay motoru alr durumda brakt, kzla birlikte hl bay
gn olan adam ieri tadlar.
Sean kapnn iinde bo bir sedye grd. "unun stne yatr,"
dedi.
Sean sonra sedyeyi hafife itti. Sedye koridor boyunca ar ar
yol alrken, "Acil durum!" diye seslendi. Sonra Janet'in kolunu tuttu. 'Y
r haydi!"
Arabaya dnerlerken Janet, "Ama acil durum deildi," dedi.
"Biliyorum. Ama baka trl dikkati herife ekemezdim. Acil blme
lerini bilirsin. Orada kimse bir ey yapmadan saatlerce yatabilirdi."
Janet omuzlarn silkti. Sean haklyd. stelik kapdan kmadan
nce erkek bir hastabakcnn sedyeyi yakaladn grmt.
Forbes'e dnerlerken bir daha ikisi de konumadlar. Yorgunluk
tan bitkin dmlerdi. Janet ayrca Sean'in bu iddet hareketi karsn
da iyice sarslmt; ondan hi beklemedii bir davrant bu.
Bu arada Sean de laboratuvarda rahatsz edilmeden nasl alabi
leceini dnyordu. Alvarez olayyla Miami polisinin kendisini arama
s arasnda zerindeki basky hafifletmek iin yaratc bir eyler bulmak
zorundayd. Birden bir fikir geldi aklna. ok iddetliydi ama mutlaka
uygulanabilirdi. Yorgunluuna karn glmsedi.
Sean o ana kadar iddetli nlemler almakta kendini haklj grm
t. Forbes Kanser Merkezinde dndn sand eyleri dndke
hakl olduuna inanyordu. A m a kanta ihtiyac vard, kant iin de labo
ratuvarda alacak zamana. Laboratuvarda alacak zaman bulmak
iin iddete bavurarak bir ey yapmalyd. Ne kadar ar olursa o
kadar iyiydi.
Sonunda Forbes otoparkna girerken, "Florida'ya geldiin gece
ben Dr. Mason'un evinde bir davete gitmitim," dedi. "Medulloblastoma-
l bir hasta Forbes'e ok byk bir ba yapmt. St. Louis'de bir
uak fabrikasnn banda olan bir adamd."
Janet karlk vermedi.
"Louis Martin, Boston'un kuzeyindeki bir bilgisayar retim firmas
nn badr." Arabay park ederken Janet'e bakt. Kz hibir ey anlama
mt.
"Maicolm Betencourt byk bir kr-amal hastane zinciri yneti
yor."
"Ve Helen Cabot da bir kolej rencisiydi," dedi Janet.
Sean kapy at ama dar kmad. "Doru, Helen kolej renci-

242
siydi. Ama babasnn da dnyann en byk yazlm irketlerinden birini
ynettii de bir gerek."
"Sen ne demek istiyorsun?"
Sean arabadan indi. "Btn bunlar dnmeni istiyorum. Yukan
knca kopyasn kardmz o otuz dosyaya bakp ekonomik veri
leri dnmeni istiyorum. Onlardan ne anlam kardn syle bana."
Sean greve yeni bir nbeti gelmemi olmasna sevinmiti. Kar
ton kutusunu masann altndan ald, turnikenin altndan geip asansrle
beinci kata ktlar.
Sean nce Helen'in beyninin ve omurilik svsnn yerlerinde oldu
undan emin olmak iin buzdolabna bakt. Sonra dosyalan saklad
yerden kanp Janet'e verdi. Laboratuvar tezgh zerindeki karmakl
a bakt ama elini srmedi.
"Sen dosyalan okurken ben gidip bir saatte geleceim," dedi.
"Nereye gidiyorsun?" Sean her zaman olduu gibi srprizlerle
doluydu. "Senin laboratuvarda almaya ihtiyacn olduunu sanyor
dum. Buraya o yzden geldik."
"almam gerek. Ama Alvarez ile Key West'te dolaba kilitledikle
rim yznden almama engel olacaklann da biliyorum. u anda ora
dan kmlardr ve gzlerini kan brmtr. Barbarlar uzak tutmak
iin bir iki hazrlk yapmam gerek."
Janet kukuyla, "Ne hazrl?" diye sordu.
"Bilmezsen daha iyi olur. e yarayacana inandm bir fikrim var
ama biraz ters bir fikir. Bu ie senin kanman istemiyorum."
"Bunlardan hi holanmadm," dedi Janet.
"Ben yokken biri buraya gelir de beni sorarsa, onlara nerede oldu
umu bilmediini sylersin. Zaten gerek de budur ya."
"Kim gelebilir?"
"Kimse gelmez umarm. Ama bir gelen olursa herhalde Robert Har-
ris olacaktr. Alvarez ancak onu arr."
"Ya bana burada ne yaptm sorarsa?"
"Ona gerei syle. Benim davranm anlamak iin bu dosyalan
incelemekte olduunu anlat."
'Tanr akna!" dedi Janet. "Senin davrann bunlardan karacak
deilim. Komik bu!"
"Onlan oku ve sana sylediimi aklndan karma."
'Yani ekonomik verileri mi?"

243
'Evet. Ben gidiyorum imdi. Ama bir ey gerek. antanda tadn
o bayltc pskrtcsn dn alabilir miyim?"
"Bu iten hi holanmadm." Ama kz kutuyu kanp uzatt.
"Merak etme. Batman'le karlarm diye alyorum, bir ey yapa
cak deilim."

Sean zamannn azaldn biliyordu. Alvarez ok yaknda kendine


gelirdi. Sean onun sonunda kendisinin Forbes binasn korumakta olma
dn ve Sean Murphy'nin kente dndn birine iletebileceinden
emir>di.
Kiralk arabayla Kent Yat Limanna gitti ve marinalardan birinde
be metrelik bir tekne kiralad. Marinadan ktktan sonra Biscayne Kr
fezini ve Dodge Adas iskelesini geti. Pazar leden sonras olduu
in rftmda Karayipler'de gezintiye kacak tekneler balyd.
Dev yatlar Bayan Talih nlerindeki iskeleye bal olduu iin
Mason'larn evini bulmas g olmad. Sean teknesini yatn arkasndaki
duba iskeleye balad. Bekledii gibi daha iini bitirmeden Mason'lann
Doberman kpei Batman merdivenin banda havlamaya balamt.
Sean, "Kuu kuu," diyerek merdiveni trmand. Batman ise dileri
ni gstererek hrlamasn arttrd.
Sean hayvann yzne Janet'ten ald bayltc ilac skt. Hayvan
garajn yanndaki kulbesine doru havlayarak kotu.
Sean birden fazla kpek olmadndan emindi. Hemen iskeleye
kp evresine baknd. Yapaca eyi telefon edilmeden yapmalyd.
Oturma odasnn havuza bakan kaplar akt ve ierden opera mzii
sesi geliyordu.
Sean ortalkta kimseyi gremedi. Aslnda gn gneli olduu iin
Sarah Mason'un havuz kenannda olacan sanmt. Bir havlu, bir ie
gne ya ve pazar gazetesini gryordu ama Sarah'tan eser yoktu.
Sean hemen ak kaplara doru yrd. SInekteli geirilmi kap
lar ieriyi grmesini engelliyordu. Eve yaklatka mzik sesi de artm
t.
Sean elini kapya gtrnce kilitli olmadn grd, hafife yana
kaydrd, ieri girdi. Stereo setine gidip ses dmesini buldu ve kapatt.
Ortalk birden sessizlie brnmt. Aida aryasn yarda kesmenin
davet edici bir etkisi olaca tahmininde yanlmamt.

244
Dr. Mason hemen alma odasnn kapsnda belirdi. Odaya girip
lir iki adm atnca Sean'i grd. akn bir halde duraklad.
Sean aslnda hissettiinden daha neeli bir sesle, "yi gnler, Dr.
klason," dedi. "Bayan Mason buralarda m?"
"Bu ne demek..." Dr. Mason arad szckleri bulamayarak sustu.
Ani sessizlie ayn derece arm grnen Sarah Mason da
lrnmt. zerinde pariak siyah bir bikini vard. Mayo epey dolgun
Dlan vcudunu hi kaplamyor dense yeriydi. Bikininin zerinde, ondan
laha ak grnen effaf bir ceket giymiti. Ayanda yksek kell ve
stleri tylerie ssl siyah terlikler vard.
"Sizleri laboratuvara davet etmeye geldim," dedi Sean. "Yannza
skuyacak bir eyler almanz salk veririm. Uzun bir leden sonras ola-

Kan koca baktlar.


"Ancak fazla zamanm yok," diye devam etti Sean. "Acele edelim.
Buraya tekneyle geldiimden sizin arabanzla gideriz."
"Ben polisi aracam," diye Dr. Mason alma odasna gitmek
zere dnd.
"Onun oyunun bir paras olduunu sanmyorum." Sean, Tom'un
tabancasn ekti.
Bayan Mason'un soluu tutuldu. Dr. Mason birden katlat.
"Basit bir davetin yeterli olacan umuyordum," dedi Sean. "Ama
gerekirse silahm da var."
"Delikanl, ok byk bir hata yapyorsun,".dedi Dr. Mason.
"Eer kukularm doruysa byk hatalan yapan siz oldunuz."
"Bu iten kolay kolay yakan syramazsn."
"B^e bir niyetim yok zaten."
"Bir eyler yap!" diye Bayan Mason kocasna bard. Gzleri dol
mutu.
"Herkes sakin olsun," dedi Sean. "Kimsenin can acyacak deil.
Hep biriikte arabaya yryelim." Sean tatancayla iaret etti.
"Beklediimiz biri var," dedi Dr. M a s o n . " Aslnda senin..."
"Eh, acele etmek iin bir neden daha," diye Sean adamn szn
kesti. "Haydi!" diye bard sonra. Tabancasyla hol iaret etti.
Dr. Mason kansn korurcasna kolunu beline atp kapya doru
yrtt. Kapy Sean at. Bayan Mason o klkta kamayacan syle
yerek alyordu.
Sean sabrszln gstererek, "Dan!" diye t}ard.

245
Dr. Mason'un arabasna yaklatktan srada evin nnde bir araba
durdu.
Sean tabancay cebine soktu. Geleni de rehineleri arasna katmak
zorunda katacakt. A m a gelenin kim olduunu grnce gzlerine inana
mad. Aabeyi Brian gelmiti.
"Sean!" Brian hem akn hem sevinli bir ifadeyle kardeine ko
tu. 'Yirmi drt saattir seni aryorum! Neredeydin?"
"Ben de sana telefon edip duruyordum. Tanr akna, Miami'de ne
iin var?"
"yi ki geldin, Brian," dedi Dr. Mason. "Kardein bizi karmak ze
reydi."
'Tabancas var," dedi Bayan Mason.
Brian inanamayarak kardeine bakt. "Tabanca m? Ne tabancas?"
"Cebinde," dedi Bayan Mason.
Brian, Sean'e bakt. "Doru mu bu?"
Sean omuzlarn silkti. "lgnca bir haftasonu geirdim." ,
Brian elini uzatt. 'Tabancay bana ver."
"Olmaz."
"Ver dedim sana."
"Brian, bu iin iinde i var. Ltfen imdi mdahale etme. Hukuksal
yeteneklerine daha sonra ihtiyacm olaca kesin, o yzden bir yere git
me. Birka saat bekte sadece."
Brian, Sean'e bir adm daha yaklat. "Tabancay bana ver," dedi.
""Bu tr bir su ilemene raz gelemem. ldrc bir silahla adam kar
mak ciddi bir sutur. Cezas hapistir."
"Niyetinin iyi olduunu bitiyorum," dedi Sean. "Avukatsn ve aabe-
yimsin. Ama u anda her eyi anlatamam. Bana gvenmelisin."
Brian uzanp Sean'in cebindeki ikinlie dokgndu. Parmaklan
tabancay kavramt. Sean, Brian'n biteini yakalad.
"Benden byksn ama ben daha kuvvetliyim," dedi.
"Bu ii yapmana izin veremem."
'Tabancay brak diyorum sana!"
"Senin yaamn mahvetmene gz yumamam," dedi Brian.
"Beni zorlama diyorum sana."
Brian tabancay brakmadan Sean'in elinden kurtulmaya alt.
Sean aabeyinin midesine sert bir yumruk indirdi. Ardndan yld-
nm hzyla bir yumruk da burnuna savurdu. Brian patates uval gibi
yere yld. Burnu kanamaya balamt.

246
"Kusura bakma." dedi Sean.
Dr. Mason ile kars garaja donj komaya baladlar. Sean arkala-
ndan frlayp nce kadn yakalad. Kansnn teki kolunu tutmakta
folan Dr. Mason da durmutu.
Sean daha fazla tartmaya girecek durumda deildi. "abuk Sra-
lbaya,"diye homurdand. "Dr. Mason, direksiyona siz gein."
Mason'lar denileni yaptlar. Sean arka koltua oturdu. "Laboratuva-
ltfen," dedi.
Araba hareket ederken Sean Brian'n dorulduunu grd. Aabe-
lyinin yznde aknlk, krgnlk ve fke vard.

Kurt Wanamaker, Sterling ve Wayne dolaptan ktlar. de fer


iden srlsklamdlar. Laboratuvardaki havalandrmaya karn dolabn ii
[ok scakt.
"Sesinizi az nce duydum," dedi dolap kapsn aan teknisyen.
"ledenberi baryoruz," dedi Kurt Wanamaker.
"Aadan ancak duydum. Ayrca biz buraya hi kmayz."
Sterling hemen telefona gidip Dr. Mason'un zel numarasn evir
di. Karlk alamaynca bir kfr savurdu. Dr. Mason'un kulpte keyifli
bir pazar leden sonras geirdiini tahmin edebiliyordu.
Sterling telefonu kapatnca ne yapmas gerektiini dnd. Sonra
ani bir kararla Kurt ile Wayne'in yanna dnp havaalanna gitmek iste
diini syledi.
Merdivenlerden inerken Wayne aralarndaki gergin sessizlii boza
rak, "Sean Murphy'nin tabanca tayor olduu hi aklma gelmezdi,"
dedi.
"Byk srpriz oldu," dedi Sterling. "Bu da onun sandmzdan
ok daha karmak biri olduunu gsteriyor."
Binann dna knca Kurt Wanamaker panie kaplmt. "Arabam
alnm!" diye bard.
"O da Bay Murphy'nin iidir," dedi Sterling. "Bize nanik yaptn
grebiliyorum."
"Murphy ile kz kentten buraya nasl geldiler acaba?" dedi Wayne.
"Arka tarafta burada alanlara alt olmayan bir motosiklet gr
dm," dedi teknisyen.

247
"Eh, o da anlald yleyse," dedi Sterling. "Polise telefon edip
kayp otomobili bildir. Arabay aldna gre adadan aynim olmal. Bel
ki de polis izini bulabilir."
"Araba yeniydi," diye sylendi Kurt. "Alal daha hafta olmutu."
Sterling dilini tuttu. Darack bir dolap iinde be saatini birlikte
geirdii bu sinirli ve skc adama kar horgrden baka bir ey his
setmiyordu. "Belki de teknisyenlerinden birine bizi havaalanna gtrme
sini sylersin," dedi. Adamla bir daha konumak zorunda kalmayaca
umudundayd.

248
11
7 Mart Pazar,
Saat 14:30

Dr. Mason arabayr Forbes otoparkna sokarken Sean de oradan


aynidktan sonra bir deiiklik olmu mu diye aratrma binasnn hol
ne bakt. Ancak camlardan yansyan gneten yeni bir gvenlik grevli
sinin gelip gelmedii grlmyordu.
Sean hemen nnde Mason'lar olduu halde binaya girdiinde
yeni grevlinin yerinde olduunu grd. Adamn gs bandnda ad
nn Sanchez olduu yazlyd.
Sean turnikeye yaklarlarken, "Ona kim olduunuzu syleyin ve
anahtarlann isteyin," dedi.
"Kim olduumu bilir."
"Ona biz inene kadar binaya kimseyi sokmamasn syleyin." Sean
bu emrin saatler ilerledike dinlenmeyeceini biliyordu ama denemekte
yarar vard.
Dr. Mason denileni yapt. Sanchez'in kendisine verdii anahtar des
tesini de Sean'e uzatt. Nbeti turnikeden geerlerken arkalarndan
bakt. Siyah bikinili ve tyl yksek keli ayakkabl iri gsl sarn
lar Forbes binasnda alkn olduklan grntlerden deildi.
Sean turnikenin tesindeki kaplan kilitledikten sonra Dr. Mason,
"Aabeyin haklyd," dedi. "ok ciddi bir su iledin. Bunun sonu ceza
evidir. Bundan yakan kurtaramayacaksn."
"Kurtulmaya niyetim olmadn sylemitim."
Sean merdiven kaplarn da kilitledi. kinci katta hastaneye giden

249
kprnn kaplann da. Beinci kata knca da asansr kaplann kiiitie-
di, ikinci asansr yukar arp onu da kilitledi.
Sonra Mason'lan laboratuvanna soktu, Janet'e el sallad. Kz cam
blmeli odada dosyalan okuyordu. Odadan kp sorgu dolu baklarla
Mason'lara bakt. Sean onlar tantrdktan sonra Mason'lan cam oda
ya sokup orada oturmalarn syledi. Kapy arkalarndan kapatt.
"Burada ne ileri var?" diye sordu Janet. "Bayan Mason neden
mayolu. Alam da galiba."
"Biraz isterik bir tip. zerini deiecek zaman yoktu. Dierlerinin
beni rahatsz etmemeleri iin onlar buraya getirdim. Aynca yaptm
ey bitince sonucunu ilk kez Dr. Mason'a sylemek istiyorum."
"Onlan buraya zorla m getirdin yoksa?" Sean'in daha nce btn
yaptklan bir yana, bu iyice snr amakt.
"Aida'nn devamn dinlemeyi yelerlerdi," dedi Sean. Tezghn ze-
rinde kendine bir yer amaya koyuldu.
'Tadn o tabancay m kullandn yoksa?" Janet bunun yantn
duymak stemiyordu.
"Eli, gstermek zorunda kaldm."
'Tanr yardmcmz olsun," diye Janet ban tavana kaldnp sallad.
Uzanp erkein kolunu tuttu sonra. "Bu i ok ileri gitti. Mason'lan kar
dn! Bunu anlyor musun?"
"Elbette. Beni kak falan m sandn yoksa?"
"Beni bunu yantlamak zorunda brakma."
"Ben yokken gelen oldu mu?"
"Evet. Robert Harrls geldi."
"Ee?" Sean ban iinden kaldrd.
"Ona sylememi istediin eyi syledim. Apartmana dnp dnme
diini sordu. Bilmediimi syledim. Sannm seni aramak iin oraya git
ti."
"ok gzel. En ok ondan korkuyorum. O da serdengetinin biri.
Dndnde her eyin yerli yerine oturmu olmas gerek." Sean al
maya devam etti.
Janet ne yapacan bilemiyordu. Sean'in Erlenmayer iesinde
ayralan kartrmasn seyretti bir sre. Ortaya renksiz, ya kvamnda
bir sv kmt.
"Ne yapyorsun?" diye sordu.
"Nitrogliserin hazrlyorum. Bir de iinde souyaca bir buz banyo
su."

250
"aka ediyorsun." Sean'e ayak uydurmak olanakszd.
"Haklsn," diye Sean sesini alaltt. "Gsteri zaman. Aslnda bunu
Dr. Mason ve gijzel kans iin hazrlyorum. Doktor olarak yaptm bile
cek kadar kimya bilgisi vardr."
"Sean, ok garip eyler yapmaktasn."
"Biraz manyam diyebilirsin. O dosyalar hakknda ne dnijyor-
sun, sen onu syle bakaym."
"Haklydn sannm. Dosyalann hepsinde ekonomik durumdan sz
edilmiyordu ama olanlarda hastalarn ya da hasta yaknlannn zengin
irketlerin sahipleri olduu grlyordu."
"Hepsi de En Zengin 500 Aile indeydiler sanrm. Bundan ne
sonu karyorsun peki?"
"Bir sonu karamayacak kadar yorgunum. A m a bunun garip bir
rastlant olduunu sannm."
Sean gld. "Byle bir rastlantnn istatistik olasl nedir sence?"
"Bunu yantlayacak kadar istatistik bilgim yok."
Sean elindeki kab kaldnp iindeki svy sallad. "Eh, aldatacak
kadar iyi grnyor. Doktor Mason'un etkilenecek kadar kimya hatrla
yacan umalm."
Sean ieyi cam blmeye gtrrken Janet onun gerekten akln
kaybedip kaybetmediini dnd. Evet, giderek umutsuzca eyler
yapmak zorunda kalmt ama Mason'lan silah zoruyla karmak insa
nn akln durduracak bir eydi. Byle bir davrann hukuksal sonulan
ok ar olmalyd. Janet'in fazla bir hukuk bilgisi yoksa da, bunu tah
min edebiliyordu. Sean'In zorlama kuramnn kendisini kurtaracandan
da pek emin deildi. Keke ne yapmas gerektiini bilseydi.
Sean sahte nitrogliserini Mason'lara gerek olarak yutturabilmiti.
Janet onun Dr. Mason zerinde brakt etkiden Forbes mdrnn
bunu inanlr bulacak kadar norganik kimyay hatrladn grebiliyor
du. Dr. Mason'un gzleri irilemiti. Bayan Mason eliyle azn rtm
t. Sean ieyi hzla sallaynca ikisi birden irkilerek geri ekildiler. Sean
ieyi masann stnde hazrlad buz kabnn iine soktu, Janet'in
brakt dosyalan alp lboratuvara dnd. Dosyalan bir taburenin st
ne brakt.
"Mason'lar ne dediler?" diye sordu Janet.
"Gerektii gibi etkilendiler. zellikle donma noktasnn sadece on
derece olduunu ve maddenin kat biimde ok dengesiz olacan

251
sylediim zaman. Masaya arpacak olurlarsa patlayaca iin ok dik
katli olmalarn da syledim."
"Bu iten vazgesek iyi olacak bence. Fazla ileri gidiyorsun."
. "Seninle ayn fikirde deilim. Aynca bunlan yapan benim, sen deil
sin."
"Ben de ie kartm artk. Burada olmam bile suortakl yaptm
gsterir."
"Sonunda Brian her eyi dzeltecektir, nan bana," dedi Sean.
Janet caml blmedeki ifte bakt. "Onlan yalnz brakmamalydn.
Dr. Mason telefon ediyor."
"Gzel. Onun birini arayacan tahmin etmitim. Aslnda polisi ara
dn umanm. Buras ne kadar kalabalk olursa, o kadar iyi olur."
Janet erkee bakt. lk kez onun psikotik bir bozukluk geirdii gel
miti aklna. "Sean, giderek dalyorsun sanrm," dedi. "ok byk bas
k altnda olduunu anlyorum."
"Ciddiyim ben. Burasnn bir karnaval havasnda olmasn istiyo
rum. Bylesi bizim in daha gvenli. Robert Harris gibi bir komando
nun aznda bakla hava kanallarndan buraya girmeye almas en
son istediim eydir. O zaman insanlara bir zarar gelebilir. Polisle itfai
yecilerin darda kafalarn kayp ne yapmalan gerektiini dnmeleri
ni, ama yine de yaknda olmalarn istiyorum. Beni drt saat iin bir
kak falan sanmalan iime gelir."
"Seni anlamyorum."
"Anlayacaksn. Bu arada senin de yapacan eyler var. Bana bilgi
sayarlar hakknda bildiin eyler olduunu sylemitim. Yedinci kattaki
idare blmne k." Sean kza anahtar destesini uzatt. "Dosyalan kop
ya ettiimiz zaman grdmz o caml odaya gir. Bilgisayarn dokuz
lu rakamlan sralad yere. Onlarn sosyal gvenlik numaralan olduu
nu tahmin ediyorum. Ve de telefon numaralar. Salk sigortas yapan
sigorta irketlerinin telefon numaralar olabilir. Bunu dorulamaya al.
Sonra da Forbes'in ana bilgisayanna girmeye al. Deborah Levy ve
Margaret Richmond'un i yolculuu dosyalarn araman istiyorum."
"Bunun nedenini syleyebjlir misin?"
"Hayr. Tarafsz olman istiyorum, onun iin nedenini bilmemen ii
me gelir."
Sean'in bu lgnl zorlayc ve de ikna ediciydi. Janet anahtariar
alp merdiven boluuna doru yrd. Bu lgnln nedenini drt be
saate kadar renecekti nasl olsa.

252
Sean ie oturmadan Brian'n Boston numarasn arayp telesekrete-
re uzun bir mesaj brakt. nce ona vurduu iin zr diledi. Sonra
3ana kt bir ey gelmeden nce Forbes Kanser Merkezinde olduu
nu sand eyleri anlatacan syledi. Konumas be dakika srd.

Miami Polis Mdrlnden Temen Hctor Salazar genellikle


pazar leden sonralann, Mlami'nln zellikle youn geen cumartesi
gecelerinin krtasiye ilerini tamamlayarak geirirdi. Pazarlan ounluk
la sakindi. niformal devriye polislerinin idare edebilecekleri otomobil
kazalar gnn yknn byk bir ksmn olutururdu. Daha sonralan
futbol malarndan sonra zaman zaman karklk kard. Bu i daha
st dzey yetkililerini gerektirdiinden Hctor telefon almaya balama
dan iini bitirmeyi severdi.
Saat eyrek gee de. malann henz devam ettiini bildiin
den telefonu fazla kayglanmadan at.
Bir ses, "Ben avu Anderson," dedi. "Forbes Kanser Merkezi Has-
tanesindeyim. Bir sorun var."
"Ne oldu?" Hctor koltuunu gacrdatarak arkasna yasland.
"Yandaki binada laboratuvarda biri iki rehine alm. Silahlym.
Bir de bombadan sz ediliyor."
"Aman Tanrm!" Hctor deneyimlerinden byle bir iin yarataca
belay bilirdi. "Binada baka kimse var m?"
"Sanmyoruz. Nbetiye gre yok. Daha da kts rehineler nl
kiiler. Dr. Randolph Masn ile kans Sarah Mason."
"Blgeyi gvenlik altna aldn m?" Hctor ilerde olacaklan dn
meye balamt. Bu ok ciddi bir iti. Dr. Mason, Miami'de ok tann
m biriydi.
"u anda onu yapmaktayz. Tm binann evresine san olay yeri
kordonu ekiyoruz."
"Basndan kimse var m?" Basn kimi zaman olaylar polisten nce
haber alrd. Zaten hep polis telsizlerini dinlerlerdi.
"Henz yok. O yzden bu normal hatt kullanyorum. A m a her an
kyametin kopmasn bekliyoruz. Rehine alann ad Sean Murphy. Klinik
te alan bir stajyer. Yannda Janet Reardon adnda bir hemire var.
Onun rehine mi, suorta m olduunu bilmiyoruz."
"Bombadan sz ediliyor ne demek?"

253
"Byk bir ie nitrogliserin hazriam. Rehinelerin bulunduu oda
da buz stnde duruyormu. Donduktan sonra bir kapnn arpmas
bile patlatabil irmi. Dr. Mason yle dedi."
"Rehinelerle konutun mu?" diye sordu Hector.
"Evet. Dr. Mason bana kars ve nitro iesiyle caml bir odada
olduklann syledi. Korkuyorlarm ama o ana kadar bir ey yaplma
m. Yanlarnda telefon varm. Oturduu yerden 'adam gryormu.
A m a kz kp gitmi."
"Murphy ne yapyormu?" diye sordu Hector. "Herhangi bir istekte
bulundu mu?"
"imdilik hayr. Bir deney yapyormu."
"Ne demek istiyorsun?"
"Hibir bilgim yok," dedi Anderson. "Ben Dr. Mason'un szlerini
tekrarlyorum. Anlald kadanyla Murphy belirli bir projede almas
na izin verilmedii iin ierlemi. Belki de onun stnde alyordur
Her neyse, silah varm. Dr. Mason evlerine girdii zaman elinde bir
tabanca salladn syledi."
"Nasl bir tabancaym?"
'Tariften .38'lik bir dedektif zel silah olduunu tahmin ettim."
"Binann gvenlik altna alndndan emin ol," dedi Hector. "eri
giri ve klar kesilsin. Tamam m?"
'Tamam."
Hector, Anderson'a birka dakika sonra orada olacan bildirdik
ten sona yere telefon etti. nce rehine pazarlk ekibini arayp md
r Ronald Hunt'la konutu. Sonra nbeti SWAT ekip komutan Geor
ge Loring'i arad. Ardndan da bomba ekibi ba Phil Darell'i. Her
ne de ekiplerini toplayp ilk frsatta Forbes Kanser Merkezinde olmalan-
n bildirdi.
Hector yz yirmi be kiloluk cssesini koltuktan kaldrd. Yirmi ya-
lannda tepeden trnaa adeleydi. Otuzlu yllannda kaslarn ou yaa
dnmt. Kemerini beline dolarken telefon yine ald. Bu kez efi
Mark Witman aryordu.
"Bir rehine durumu varm," dedi Witman.
"Evet, efendim. imdi bildirdiler. Gerekli personeli topluyoruz."
"Bu ii baarabilecek misin?"
"Evet, efendim."
"Baa bir yzbann gemesini ister miydin?"
"Bir sorun kacan sanmyorum, efendim."

254
"Tamam. Ama belediye bakannn imdiden telefon ettiini bildire
yim. Politik adan ok duyarl bir olay bu."'
""Bunu hatrlayacam, efendim."
"Bu iin kitabna uygun yaplmasn istiyorum."
"Bastne, efendim," dedi Hector.

Sean iine kararllkla devam ediyordu. Zamannn snrl olduunu


bildii iin dikkatle, her admn nceden planlayarak almaktayd. lk
ii altnc kata kp amino asitleri dzene sokmak iin cumartesi balat
t otomatik peptlt analiz makinesine bakmak oldu. Makineyi altrdk
tan sonra Dr. Levy'nin gelmesiyle o alma bozulmu olabilirdi. Ancak
makineye dokunulmamt ve rnekleri hl iindeydi. Yazcdan km
olan kd kopanp ald.
Ondan sonra altnc kattan beinci kata iki termal kartnc indirdi.
O gn bunlarla alacakt. Polimeraz zincir reaksiyonlar burada yaplr
d. Rehine alnmalarnn kimin suu olduunu tartan Mason'lara yle
bir baktktan sonra gerekten almaya koyuldu.
Peptid analizrnn sonular dramatikti. Helen Gabot ve Louis
Martin'in antigen birletirme blgelerinin aminoasit yaps eti. Bundan
medulloblastomal hastalannn, en azndan ilk aamada, ayn antikorla
tedavi edildikleri anlalyordu. Bu bilgi kendi kuramna uyduu iin
Sean'in heyecan artmt.
Bundan sonra Helen'in beyniyle ilik svsn buzdolabndan kard,
beyin tmrnden bir rnek alp yine yerine soktu. rnei kk para
lara aynp uygun enzimlerie bir tpe koyup kanserli hcreler eriyii
hazrtad.
Enzimler tmr rneklerini etkilemeyi srdrrken Sean ilk termal
kantncnn doksan alt ukurunu Helen'in*omurilik svsyla doldurdu.
Her birine viral RNA'y DNA'ya evirecek bir enzim ekledi. Sonra St.
Louis ansefalit virsn da ayn ukura damlatt. Son olarak da polime
raz zincir reaksiyonunu srdrmek iin ayralar ekledi.
Daha sonra Helen'in kanserli hcre eriyiine dnp NP40 adl bir
maddeyle hcreleri ve nkleer zarlarn at. Sonra gayet dikkat isteyen
teknikler kullanarak hcresel nkleoprotelnleri dier hcre maddelerin
den ayrd. Son olarak da, DNA'y RNA'dan ayrd.
DNA rneklerini birinci termal kantncnn kalan ukurlanna yerlel-

255
tirdi. Ayn ul<uriara her birine ayn bir ift olarak hazrlad onkojenleri
yerletirdi. S o n olarak da polimeraz zincir reaksiyonu ayralann ekle
di. .
Birinci termal kartnc dolunca, dmesine basp altrd. kinci
si zerinde alrken telefon ald.
Sean ilk bata Dr. Mason'un aacan dnerek telefonu nem
semedi. Ama adam yant vermeyince srekli almas sinirine dokunma
ya balamt. Caml odaya girdi. Bayan Mason bir kedeki koltukta
alyordu. Dr. Mason telefonun almasnn bir zarar vereceinden kor
karak buz kovasnn iindeki eriyie bakmaktayd.
Sean kapy at. "unu aar msnz ltfen? Her kimse, nitrogliseri
nin donmak zere olduunu sylersiniz."
Sean kapy serte itti. Kap kenara arparken doktorun irkildiini
grd. Mason telefonu aarken kendisi iine dnd. Daha birinci uku
ru doldurmutu ki, dikkati yine dald.
"Miami Polis Mdrinden Temen Hector Salazar," diye seslen
di Dr. Mason. "Seninle konumak istiyor."
Sean dnp bakt. Dr. Mason kapy ayayla aralamt. Telefonu
dan uzatyordu.
"Bir iki saat daha bekledikleri takdirde hibir sorun olmayacan
syleyin," dedi.
Dr. Mason telefona dnp konutu, sonra, "Seninle konumakta
srar ediyor," dedi.
Sean elindeki damlal brakt, duvardaki telefona gidip yanp
snen dmesine bast.
"u anda ok iim var," dedi.
"Sakin ol," dedi Hector yattnc bir sesle. "Her ey dzelecek.
Yanmda seninle konumak isteyen biri var. Ad avu Hunt'tr. Bu
konuda mantkl olmak istiyoruz. Senin de ayn eyi istediinden hi
kukum yok."
Sean konuacak zamannn olmadn sylerken avu Hunt'n
sesi duyuldu.
"Sakin olman istiyorum," dedi avu Hunt.
"Bu biraz g. ok ksa bir srede yapacak ok iim var."
"Kimse zarar grmeyecek," dedi Hunt. "Seninle konumak iin aa
inmeni istiyoruz."
"Kusura bakmayn," dedi Sean.
"Belirii bir projede almana izin verilmedii iin ok siniriendiini

256-
duydum," dedi Hunt. "O l<onuyu l<onualm. Bunun insann canim ne
l<adar sl<tn talimin edebilirim. Sorumlu grdn insanlan cezalan
drmak istersin. Ama insanlan isteklerine karn tutmann da ciddi bir
su olduu gerei stnde konumamz gerek."
Sean glmsedi, polis medulloblastoma protokolunda almasna
zin verilmedii iin Mason'lan rehine aldn sanyordu. Bir bakma faz
la yanlyor saylmazlard.
"lginizi takdir ediyorum," dedi. "Ama gerekten konuacak zama
nm yok. Hemen iime dnmeliyim."
"Bize sadece ne istediini syle," dedi avu Hunt.
"Zaman. Sadece biraz zaman istiyorum. ki saat, en fazla drt
saat."
Sean telefonu kapatt. Masas bana dnp damlal ald, iine
devam etti.

Ronald Hunt bir seksen boyunda kzl sal bir adamd. Otuz yedi
yandayd ve kolejden mezun olduundan bu yana polisti. Psikoloji
eitimi de grmt ve bir yer boalnca rehine pazarlk ekibine balkla
ma atlamt. Becerilerini her ne kadar istedii gibi ok kullanamyorsa
da, buna frsat bulduu zaman meydan okuma duygusu ok houna
giderdi. Miami niversitesi gece kurslanna gidip psikoloji kurslanna
bile devam etmiti.
avu Hunt bundan nceki btn operasyonlannda baarl olmu
tu ve kendi yeteneine gveni tamd. kadn meslektan rehine alan
bir kola fabrikas isine ilikin son olayda stn hizmetten bir takdirna
me bile almt. O yzden Sean Murphy telefonu suratna kapattnda
egosuna indirilmi bir darbe olmutu bu.
"Namussuz herif telefonu yzme kapatt!" diye sylendi.
"Ne istediini syledi mi?" diye sordu Hector. ,
"Zaman istiyormu."
"Ne demek istiyorsun?.Ne zaman? Time dergisine gemek mi isti
yormu?"
"Hayr, saat zaman. ine dnmesi gerektiini syledi. Yasaklanan
o projede alyor olmal."
"Ne projeslymi bu?"
"Bilmiyorum," dedi Ron. Sonra portatif telefonunun tekrar arama

- 2 5 7 - Terminal / F: 17
dmesine bast. "Konumadka pazarik edemem ki."
Temen Hector Saiazar ve avu Ronald Clark, Forbes aratrma
binasnn karsnda park etmi olan mavili beyazl polis arabasnn
arkasnda duruyorlard. Ekip arabalar burunlan binadan aksi yne
bakan bir U biiminde yerlemiti. Bu U'nun ortasnda portatif bir masa
stne bir iki telefonla bir telsiz yerletirip bir komut merkezi olutur
mulard.
Blgedeki polis says da bir fayli artmt. lk bata drt memur
vard; arya karlk veren iki memur ve avulan. imdi ise kk bir
kalabalk olumutu. Dzinelerce resmi niformal polisin yansra iki
kiilik pazarlk ekibi, be kiilik bomba ekibi, on kiilik siyah niformal
SWAT ekibi.
Polisin yannda Forbes'i, Dr. Deborah Levy, Margaret Richmond
ve Robert Harris temsil etmekteydiler. Komuta yerine gelmelerine izin
verilmi, ama bir kenarda durmalan istenmiti. Yerel medya da iinde
olan bir kalabalk san bandla evrili alann hemen dndayd. Antenleri
uzatlm birka televizyon kamyoneti olay yerine olabildiince yakn
duruyorlard. Ellerinde mikrofonlanyla muhabirier ve onlarn hemen
ayaklan dibinde kameramanlar, halk arasnda ierdeki olaydan haberi
olanlar aratrmaktaydlar.
Kalabalk artarken polis de kendi iini srdrmeye alyordu.
Ron, "Dr. Mason telefona gelmeyi reddediyormu dedi," diye sy
lendi. Kendini hakarete uram gibi grd belliydi.
"Sen devam et," dedi Hector. Sonra avu Anderson'a dnd.
'Tm giri klar kapatld herhalde."
"Hepsi de. Biz bilmeden kimse binaya girip kamaz. Ayrca hasta
nenin stne keskin nianclar yerietirdik."
"Ya iki binay birietiren yaya kprs?"
"Kprnn hastane tarafnda bir adammz var. Bu operasyonda
srpriz bir olay olmayacak."
Hector, Phil Darell'in yanna yaklamasn iaret etti. "Bomba hik
yesi nedir?"
"Biraz allmam bir durum. Doktoria konutum. Nitrogliserin dolu
bir kap. ki yz c c . olduunu tahmin ediyor. Bir buzkab iine yerie-
tlrilmi. Murphy arasra gelip kaba buz dolduruyormu. Bunu yaptka
da doktorun d patlyormu."
"Bu bir sorun mudur?"
"Evet. zellikle de katlanca."

258
"Kapnn serte kapatlmas patlamasna neden olur mu?" diye sor
du Hector.
""Herhalde olmaz. Ama sarsnt patlatabilir. Yere dmesi durumun
da patlama kanlmazdr."
"Ama sen gereine bakabilirsin, yle mi?"
"Elbette."
Hector ondan sonra Deborah Levy'yi yanna ard.
"Buradaki aratrma blmnn ba sizmisiniz."
Dr. Levy ban sallad.
"Bu ocuk ierde ne yapyor sizce? Aracmza alacak zaman
istediini syledi."
"almak!" Dr. Levy dudaklarn bkt. "Herhalde aratrmamz
sabote etmekle meguldr. Onu aratrma protokollanmzdan birine
almadmz iin kzd. Ne bir eye ne de bir insana saygs olan biridir.
Dorusunu isterseniz, onu ilk grdmde bir sakatl olduunu anla
mtm."
"u anda o protokol zerinde alyor olabilir mi?" diye sordu Hec
tor.
"Kesinlikle hayr. O protokol klinik deney aamasna geirildi artk."
"u halde sizce yukarda karklk karyordun yle mi?"
"Bundan eminim. Bence hemen yukar kp onu oradan karmal
snz!"
"Rehinelerin gvenliklerini dnmek zorundayz."
Tam o anda niformal polislerden biri Hector'un yanna geldi.
'Temenim, bu adam sizinle konumakta srar ediyor. erdeki heri
fin aabeyi olduunu sylyor."
Brian kendini tantt. Boston'lu bir avukat olduunu syledi.
"Burada ne olup bittiini biliyor musunuz?" diye sordu Hector.
"Ne yazk ki, hayr," dedi Brian. "Ama kardeimi iyi tanrm. Oldum
olas inatdr, ama ok iyi bir nedeni olmasayd byle bir eye kalk
mazd. Sizlerin acele bir ey yapmayacanzdan emin olmak istiyo
rum."
"Silah zoruyla rehine almak ve onlar bombayla tehdit etmek inat
lktan biraz daha fazla bir eydir," dedi Hector. "Bu tr davran onu
dengesiz, nceden ne yapaca bilinmeyen ve tehlikeli insanlar katego
risine sokar. Bu temele dayanarak devam etmek zorundayz."
"Burada yaptklarnn lgnca olduunu kabul ediyorum. Ancak
Sean ok mantkl bir insandr. Onunla konumama izin verin."

259
"Sizi dinler mi?" diye sordu Hector.
"Dinler sanrm."
Hector telefonu Ronald Hunt'tan alp Brian'a verdi. Ancak telefonu
aan olmad.
"Doktor birka dakika ncesine kadar telefonu ayordu," dedi
Ron.
''Brakn ieri gidip onunla konuaym," dedi Brian.
Hector ban sallad. "erde yeteri kadar rehine var."
'Temen Salazar!" diye biri seslendi. Hector dnnce iriyar, sakall
bir Afrika kkenli Amerikalyla uzun boylu, ince yapl bir beyazn ona
doru yrdklerini grd. Sterling kendini ve Wayne Edwards'i tantt.
"efiniz Mark Witman'i ok iyi tannm," dedi. "Sean Murphy durumunu
duyunca yardma geldik."
"Bu polisin iidir," dedi Hector. Yeni gelenlere kukuyla bakt. efiy-
le arkada olduunu syleyerek onu etkilemeye alanlardan nefret
ederdi. Olay yerini evreleyen engeli nasl amt bunlar?
"Arkadamla Bay Murphy'yi birka gndr izlemekteydik," dedi
Sterling. "Geici olarak Forbes Kanser Merkezi iin alyoruz."
"Burada olup biten konusunda bir aklamanz var m?"
"Bu herifin her gn biraz daha akln karmakta olduunu biliyo
ruz," dedi Wayne.
"Deli deildir," diye Brian sze kart. "Sean kstahtr, andr ama
deli deildir."
Wayne, "Bir insan lgnca eyler yapmakta devam ediyorsa, ona
lgn denilebilir," dedi.
O anda bir helikopter binann zerinden geip park yerine doru
alalrken hepsi igdsel olarak meldiler. SWAT ekibi efi George
Loring, Hector'un kulana, "Bizim helikopterimiz," dedi. Helikopterin
grlts insann kulaklarn sarlatnyordu. "Karar verdiin anda at
ya kabiliriz."
Hector apkasn umamas iin iki eliyle kavramt. Tanr akna,
George, biz arana kadar unu uzaklatr buradan!"
"Bastne, efendim!" George yakasndaki kk mikrofunu avu
lar arasna alp pilotla konutu. Helikopter uzaklap hastanenin teki
yanndaki piste konunca herkes derin bir soluk ald.
"Sence durum nedir?" diye Hector, George'a sordu.
"Gvenlik efinin verdii kat planlarn inceledim." George, Robert..
Harris'! gsterdi. "Bizimle ibirlii yapt. atda alt kiilik bir ekip yeter

260
bence. Her merdiven boluuna kii. Sank beinci katta. ki sersem-
letici elbombas yeter. Birka saniyede bitecek bir i."
' Y a ierdeki nitrogliserin ne olacak?"
"Benin nitrogliserinden haberim yok."
"Caml bir blmedeymi," dedi Hector.
"Bir risktir," dedi konumalann duymu olan Phil. "Sarsnt dalgala-
n kat durumdaysa nitrogliserini patlatr."
"O zaman elbombalann unutun," dedi George. "Her iki ekip de
merdivenlerden.ayn anda kar. Terrist ne olduunu anlamayacaktr
bile."
"Sean terrist deildir!" diye dehetle bard Brian.
Harris ilk kez konutu. "Saldn ekibine katlmak istiyorum," dedi.
"Alan iyi bilirim."
"Bu amatr tatbikat deildir."
"Ben amatr deilim," dedi Harris. "Askerlikte komandoydum ve
l Frtnasnda komando grevlerinde bulundum."
"Bence fazla gecikmeden bir eyler yaplmal," diye Dr. Levy sze
kant. "O kak yukarda ne kadar ok l<alrsa deneylerimize o kadar
zarar verecektir."
Yeni bir helikopter balan zerinden geerken yine meldiler. Bu
helikopterin yan tarafnda "Kanal 4 TV" yazyordu.
Hector, Anderson'a televizyon irketine telefon edip helikopterleri
ni hemen ekmelerini, aksi halde SWAT ekibinin otomatik silahlanyla
karlaacaklarn bildirmesini syledi.
Brian bu arada grltye karn telefonlardan birini alp tekrar d
mesine bast. Telefonu Dr. Mason at.

Sean termal kantnclar ne kadar altrmas gerektiini bilmiyor


du. Doldurduu yz elli kk ukurdan herhangi birinde pozitif bir
reaksiyon beklemekteydi. Sabrszlkla birinci makineyi durdurup tepsile
ri kard.
nce Helen Cabot'un omurilik svs bulunan ukurlarda bir reaksi
yon olup olmadn anlamak iin bir ayra ekledi. Sonra bunlan kemi-
luminesans aracna sokup bir tepki bekledi.
lk rnein olumlu kmasna armt. Sonunda olumlu bir sonu
bekliyorsa da, bu kadar erken bir reaksiyon beklemiyordu. Bunun kant-

261
lad ey uydu: Malcolm Betencour gibi Helen Cabot da i< ortasn
da St. Louls ansefalitine tutulmutu. Bu da ok garipti, nk hastaln
normal taycs sivrisinekti.
Sean onkojen arayaca dier ukurlara bakt. Bunlara da gerekli
ayralar ekleyecei srada Dr. Mason onu ard. avu Hunt'la
konumasndan sonra telefon srekli almsa da, Sean bir daha kulak
asmamt. Kimi zaman uzun uzun almasna baklrsa Dr. Mason da
am deildi. Ancak sonunda am olmalyd ki, imdi kapy hafife
aralam ve ona aabeyinin hatta olduunu sylyordu.
Sean iini brakmaktan nefret etmesine karn, Brian iin kendini
sulu hissediyordu. lk sz ona vurduu iin zr dilemek oldu.
"Onu unutmaya hazrm," dedi Brian. "Ama bu samal hemen
sona erdirip aa inmeli ve teslim olmalsn."
"Olanaksz. Bir, en fazla iki saate ihtiyacm var."
'Tanr akna, sen ne yapyorsun orada?"
"Anlatmas uzun srer. Ama byk bir i olduunu syleyebilirim."
"Darda nasl bir kyamet kopardn bildiini sanmyorum. Ulusal
Muhafzlar dnda herkes burada. Bu kez ok ileri gittin. u anda kp
btn bunlara bir son vermezsen seninle ilikimi kesiyorum."
"Benim sadece ok az bir zamana ihtiyacm var, sizlerden dnyay
istemiyorum ki."
"Darda her an saldrya hazr bir kaklar kalabal var."
"Onlara szde nitrogliserinden sz et. Bylece kahramanlk yap
maktan uzak duracaklardr."
'"Szde nitrogliserin' de ne demek oluyor?" diye sordu Brian.
"ounluu asetondur. Nitrogliserini andnyor. En azndan Dr.
Mason'u kandracak kadar. Burada nitrogliserin yapacam dnme
mitin, deil mi?"
"u anda senin her eyi yapabileceine inanyorum."
"Bir komando saldrsndan vazgeirt onlar. Bana sadece bir saat
daha kazan."
Sean, Brian'n itiraz eden sesini duydu ama daha fazla dinlemedi.
Telefonu kapatp iinin bana dnd.
ok gemeden elinde bilgisayar ktlanyla Janet grnd.
"Forbes seyahat dosyasn bulmak g olmad," diyerek ktlan
Sean'e uzatt. "Dr. Deborah Levy ok sk yolculua kyor, ama oun
lukla Key West'e gidip geliyor."
Sean kda bakt. "Hi yerinde durmuyor denebilir hatta. Ama u

262
dier i<entlere bak. Tam da beklediim gibi. Ya Margaret Richmond?"
"Key VVest'e gitmiyor. A m a lke iinde onun da srekli bir gidi
gelii var. Ayda bir kere baka bir kente gidiyor."
' Y a grdmz o otomatik program?"
"O konuda haklydn. Gittiimde alyordu. Telefon numaralar ola
bilecek bir iki numaray saptayp aradm. Karma bir bilgisayar balant
s knca modemi kullandm. Her ikisi de sigorta irketleriydi: biri
Medi-First, dieri Healthnet."
'Tombala!" dedi Sean. "Her ey yerli yerine oturmaya balad im
di."
"Bana bir aklama yapmaya ne dersin?"
"O bilgisayann salk sigortas irketlerinin dosyalarnda belirli sos
yal gvenlik numaralan aradna bahse girerim. Ameliyat ncesi ara
trma yaplanlann numaralann. Bunu da hafta iinde geceleri ve pazar
leden sonralar yapyordur."
'Yani ameliyat olmak isteyen hastalar konusunda nceden yaplan
incelemeyi mi anyor?"
"Evet. Salk sigorta irketlerinin ou gereksiz ameliyatlan nle
mek iin, doktorun ya da hastanenin ameliyattan nce kendilerine
haber vermelerini art koarlar. Bu genellikle artk klielemi bir yn
temdir. Sr olarak saklanmas gibi falan eylerin artk dnldn
sanmyorum. Yukardaki bilgisayar da, ameliyat iin bavurul a nlann sos
yal gvenlik numaralann saptayp bildiriyor."
"Neden ama?"
"Bunu da sen dn. Ben bu ie devam ederken sen kopyasn
kardmz o otuz dosyay incele. Vakalardan ou iin medullob-
lastoma tehisinden ksa bir sre nce ameliyat karan verildiini bulaca
n tahmin ediyorum. O ameliyatlarn tarihlerini Dr. Levy'nin yolculukla-
nyla karlatrman istiyorum."
Janet gzlerini krpmadan bakt Sean'e. Yorgunluuna karn ger
ekleri onun gzyle grmeye balamt. Baka bir ey sylemeden
bilgisayar ktlanyla dosyalan alp almaya koyuldu.
Sean iine devam ederken Dr. Mason 'un sesi duyuldu yine.
"Karmn karn ackt."
Sean'in sinirleri kopacak raddeye gelmiti zaten. Btn bu olanlar
dan sonra Mason'lara katlanmas ok gt. zellikle de kadna. Alk-
laryla kendisini rahatsz edebilecekleri dncesi bir an iin lgna
evirmiti Sean'i. Elindeki damlal brakp koarak caml odaya gitti.

263
Dr. Mason onun yznden ne durumda olduunu anlamt. Kapy
brakp odaya ekildi.
Sean kapy arparak at. Doruca ieri girdi, buz kovas iinden
Erlenmayer iesini alp sallad. ienin iindekinin bir ksm katlam
t.
Patlamay bekleyen Dr. Mason'un yz bembeyaz kesildi. Bayan
Mason elleriyle yzn rtt.
"Sizden bir tek ses daha kacak olursa bunu yere atp parala-
nm," diye bard Sean.
Patlama falan olmaynca Dr. Mason gzlerini at. Bayan Mason .
da parmaklar arasndan bakt.
"Anladnz m?"
Dr. Mason glkle yutkundu, sonra ban sallad.
Sean, Masonlar'dan da, kendi fkesinden de nefret ederek yerine
dnd. Sulu baklarla Janet'e bakt. Ancak kz dosyalarn arasna
gmlmt.
Janet dosyalan taramasn bitirdiinde Sean ERB-2 ve v-myc ola
rak anlan iki onkojen bulmutu. Bu virslerden ikisi de civcivlerde bulu
nurdu.
Janet, "Dosyalarn te ikisinde ameliyat tarihleri var," dedi. "Ama
onlarn da ou Dr. Levy'nin yolculuk tarihlerine uyuyor."
'Yaasn! Her ey tam bir bozyap oyunu gibi birbirine uymaya ba
lad ite."
"Ama ben onun o kentlerde ne ii olduunu anlamadm," dedi.
Janet.
"Ameliyat olmu olan herkese serum taklr," diye anlatt Sean. "Bu
hem hastann susuz kalmasn nler, hem de bir sorun karsa damar
dan annda ila verilebilir. Bence Dr. Deborah Levy onlarn serumuna
ila katyordu."
"Ne ilac?"
"St. Louis ansefaliti virs." Sean, Helen Cabot'un omurilik svsn
daki S L E virs iin pozitif testi anlatt. Louis Martin de ameliyattan bir
iki gn sonra Helen'inkine benzer semptomlar gstermiti.
"Dosyalara bakarsan bu insanlarn ounun geici olarak ayn
semptomlan gsterdiklerini greceksin."
"Peki, neden tam ansefalite tutulmadlar?" diye sordu Janet. "Hele
virs damardan verildiine gre."
"Bu iin en kurnazca yan da bu ite. Ben ansefalit virslerinin viral

264
onkojenlerle deitirilip zayflatl di klan na inanyorum. Helen'in tmrn
de iki tane byle onkojen saptadm imdiye kadar. Bir tane dafa bula
cam tahmin ediyorum. imdiki kanser kuramlanndan birine gre bir
hcrenin kanserii olmas iin hcrede en az ayr olay olmas gerek
mektedir."
"Btn bunlar nasl aklna geldi?" diye sordu Janet. Duyduklar do
ru olmayacak ok karmak ve ok irkindi.
"Yava yava," dedi Sean. "Ne yazk ki, ok uzun srd diyebilirim.
lk bata kuku dzeyimin ok dk olduunu itiraf etmeliyim; byle
bir eyi asla beklemezdim. Ama sen belirli bir ilala ilk gnnden ba
klk tedavisine baladklarn syleyince iin iinde bir apanolu ola
ca aklma geldi. Baklk konusunda bildiim her eye ayknyd bu.
Bir antikor gelitirmek zaman alr ve herkesin tmr antijenik olan ben
zersizdir."
"Bu garip hallerin Betencourt'larda balad ama."
"Bu sreci vurgulayan Malcolm Betencourt oldu. Ameliyat, ardn
dan nrolojik serpptomlar ve sonra da beyin tmr. O zamana kadar
Helen Cabot ile Louis Martin'in ayn sreten getiklerini renmitim.
Malcolm'un hikyesini dinleyene kadar bunun nemini kavrayamadm.
Tp profesrlerimden birinin dedii gibi, hastalk tarihesini dinlerken
gerektii kadar dikkatli olursan her tehisi yapabilirsin."
"Demek sence Forbes Kanser Merkezi kent kent dolap insanlara
kanser alyor."
"ok zel bir kanser. Saptadm viral onkojenlerden biri hcre
zarndan dar taan bir protein yapyor. Bu byme hormonunu olu
turan proteinle ayn olduu iin hcre bymesi ve hcre blnmesin
de bir 'a-kapa' dmesi gibi grev gryor. Ancak bunun dnda,
hcreden taan blm herhalde bir peptittir ve antijeniktir. Bence bu
insanlara verdikleri immunoglobulin ERB-2 onkoproteinin hcred par
as iin bir antikordur."
"yice kantrdm artk," dedi Janet.
"Bir deneyelim. Belki de en iyisi bunu sana gsterebilirim sanyo
rum. Key West laboratuvarndan aldm ERB-2 onkoproteinin bir ksm
olduundan bunu imdi yapabilirim. Bakalm Helen'in ilac buna reaksi
yon gsterecek mi? Onu doal bir hcresel antijenle reaksiyona soka-
madm da unutma. Sadece kzn tmryle reaksiyona girmiti."
Sean, ELSA testini hazrlarken Janet de onun o ana kadar anlattk-
lann hazmetmeye alt.

265
"Dier bir deyile, bu medulloblastoma kanserini deiik yapan
ey, onun insan yaps olmas dnda, tedavi edilir olmas," dedi bir
sre dndkten sonra.
Sean ban kaldrp hayranlkla bakt kza. "imdi anladn ite. Elle
rinde monoklonal antikor olan belirli bir kanser tr yarattlar. Bu anti
kor antijenle reaksiyona girip tm kanserli hcreleri rtecekti. O zaman
btn yapmalan gereken ey baklk sistemini harekete geirip mm
kn olduu kadar 'katil' hcre yaratmakt. Tek kk sorun tedavinin
ilk balarda, herhalde neden olduu iltihap nedeniyle, semptomlar
ktletirmesiydi."
"Helen Cabot da bu yzden ld."
"Benim tahminim de yle. Boston kz tehis aamasnda ok uzun
sre tuttu. Onu hemen Miami'ye gndermeliydiler. Btn sorun Bos
ton'un herhangi bir tbbi sorunda kendilerinden stn birinin kacan
kabul etmemesidir."
"Btn bunlardan nasl emin olabildin?" diye sordu Janet. "Buraya
dndmzde elinde kant yoktu. Ama Mason'lar buraya silah zoruy
la getirecek kadar kendine gvendin. Bence ok byk bir riske giriyor
dun."
"Key VVest'teki laboratuvarda viral kapsidlerin izimini grnce ii
anladm. Dr. Levy'nin zel uzmanlk alan virolojidir. O izimler de, iko-
sahedral simetrisi olan sferik bir virse aittti. S L E virsnn de bu tr
bir kapsl vardr. Bu irkin komplonun en zarif yan Deborah Levy'nin
onkojenieri S L E viral kapslne sokabilmi olmas. S L E virsnn
byk bir ksmn etkili olabilmesi iin her bir virste bir onkojenden faz
lasna yer olmayacakt. Bunu nasl baardn bilemiyorum."
"Neden ansefalit virs?" diye sordu Janet.
"Nronlar iin doal bir ekicilii vardr da ondan. Tedavi edecekle
ri bir kanser istiyoriarsa, bunun erken semptom gsteren bir tmr
olmasn yeierierdi. Beyin kanseri bunlardan biridir. Bilimsel olarak
ok mantkl diyebilirim."
"eytanca daha iyi bir terim olur."
Janet caml blmeye bakt. Dr. Mason masaya ve buz kabna yak
lamamaya zen gstererek odann iine yrmekteydi. "O btn bun-
lan biliyor mu sence?" diye sordu Janet.
"Bunu bilemem ite. Ama bir tahmin istersen, evet derim. Bu dze-
ni mdrn haberi olmadan kurmak olanaksz. Ne. de olsa, sonuta
para getiren bu operasyon olmutu."

266
"O nedenie byk irket sahiplerini ve ailelerini hedeflediler."
"Bence yle. Byk bir irketin hangi salk sigortas irketini kul
landn renmek kolaydr. Ayrca bir insann sosyal gvenlik numara
sn renmek de g deildir."
"u halde biz o dosyalar kopyaladmz gece ba szn duy
duumuzda, organdan deil paradan sz ediyorlard."
"O anda hayalimiz fazla almyordu." Sean ban sallad. "NIH
fonlar giderek azaldka zel hastanelerle bunlara bal aratrma mer
kezlerinin parasz kaldklann unuttuk. Zengin ve minnet dolu bir hasta
lar grubu oluturmak yirmi birinci yzyla eriebilmenin iyi bir yoluydu."
Bu arada Helen Cabot'un ilacyla ERB-2 ELSA testi tmrl hcre
lerde olduundan daha gl bir reaksiyon vermiti. "te!" dedi Sean.
"Aradm antijen antikoru bu."
Sean bundan sonra iki termo kartrcdaki yzlerce rneine dn
d.
"Yardm edebilir miyim?" diye sordu Janet.
"Elbette."
Birlikte bir saate yakn altlar. Sonuncu ukurcua geldiklerinde
iki onkojen daha bulmulard: genellikle farelerde bulunan Harvey sar
koma virs Ha-ras ve maymun bbreklerinde bulunan bir virsten
SV40 Byk T.
Sean yorgunlukla gerinirken, "Ne onkojen kokteyli amal" diye sy
lendi. "Bu drdne maruz kalan her sinir hcresi mutlaka kansere tutu
lur. Dr. Levy ansa hibir ey brakmam."
Janet elindeki daplal brakp ban elleri arasna ald. Ban kal
drmadan, "imdi ne olacak?" diye sordu.
'Teslim olacaz herhalde." Sean yan odada yine tartmaya bala
yan Mason'lara bakt. Neyse ki, cam blme seslerini byk bir lde
engelliyordu.
"Bunu nasl baaracaz?" diye Janet uykulu bir sesle sordu.
"Dorusunu istersen bunu fazla dnmemitim. Biraz g olabi
lir."
Janet ban kaldrd. "Bu plan hazrladnda bir eyler dnm
olmalsn."
"Hayr, o kadar ilersini dnmemitim."
Janet kalkp otopark grebildii pencereye gitti. "stediin sirk aa
da ite. lerinde siyah niformallar da olan yzlerce insan var."
"Beni kayglandran da onlar zaten. SWAT ekibi olmal."

267
"Belki de en yisi Mason'lan aa gnderip kacamz bildir
mek."
"Bir fikir. A m a sen de onlarla gideceksin."
"O zaman burada yalnz kalrsn." Janet dnp oturdu. "Bunu sev
medim. eri saldrmak in kanan o siyah niformallara doru olmaz
bu." '
"En byk sorun Helen Cabot'un beyni," dedi Sean.
"Neden?"
"Bizim tek kantmz. Forbes personelinin onu yok etmelerine frsat
vermemeliyiz. Bunu yapmak isteyeceklerinden eminim. Bu i sona erin
ce hi kimsenin gzdesi olmayacam biliyorum. kan kanklkta
beyin yanl ellere geebilir. Kimsenin durup benim aklamalanm dinle
yeceini sanmyorum."
"Bunu kabul etmek zorundaym."
"Bir dakika! Aklma bir fikir geldi!" dedi Sean ani bir heyecanla.

268
12
7 Mart Pazar,
Saat 16:38

Sean'n Janet'i Mason'lann yannda olmasna ikna etmesi yirmi


dakika srmt. Onun da rehinelerden biri olduu fikrini kabul ettiril
mesi lehine olacakt. Janet bu konuda kukuluysa da, sonunda denile
ni kabul etti.
Bu sorun da zmlendikten sonra Sean beyni laboratuvara getir
dii soutucu iine buzlar arasna yerletirdi. Sonra depo dolabnda
bulduu bir iple otuz dosya kopyasyla bilgisayar ktlann da bir
paket yapt. Hepsini toplayp idare katna kt.
Sean anahtarlaryla mali blme girdi, kk yk asansrnn raf-
lann kartp iki paketiyle asansre girdi, yedi kat aadaki bodruma
indi.
Dosya deposu bir sorundu. Elektrik dmesi giri kaps yannda
olduundan oday karanlkta gemek zorundayd. lk giriinden raflann
yerlerini el yordamyla saptayp teki uca yrd, dier yk asansr
n buldu. Birka dakika sonra hastane binasnn ikinci katndaki tbbi
kayt blmne kt.
Yk asansrnn kapsn anca iersinin aydnlk olmasna sevin
miti, ancak bir eyler yazdran birinin sesi de duyuluyordu. Sean sesin
kendisinin grlemeyecei kk bir blmeden geldiini saptadktan
sonra paketleriyle sessizce indi ve koridor boyunca yrmeye balad.
Koridora knca havann elektrikli olduunu hemen anlamt. Kli
nik kimya ve radyoloji blmlerinin yan binadaki rehine durumundan

269
haberdar olduu beiydi. Haftasonu ekibi adeta bir bayram havasnday
d. ou aratrma binasna bakan pencerelerin nndeydiler. Sean'e
dikkat eden olmad.
Sean asansrierden uzak durup merdivenden birinci kata indi. Ana
lobiye vardnda birden rahatlamt. Ziyaret saati olduu in lobi girii
kalabalkt. Sean iri paketlerine ve iki gnlk sakalna'karn onlann ara
sna rahata girebildi.
Sean hastaneden elini kolunu sallayarak kp aratrma binas tara
fndaki otoparka yrrken rehine gsterisi iin biriken kalabala a
mt. nsanlar arabalann evresinde dolap duruyoriard.
Sean, Isuzu arabasnn yanndan geerken beyinle dosyalar bir an
arabaya brakmay dndyse de, hepsini Brian'a vermesi daha iyi ola
cakt. Aabeyinin kendisini terketme tehditlerine karn oralarda oldu
undan emindi.
Polis olay yerini san bir kordonla evrelemiti. Kordonun banda
dzenli aralklarla niformal polisler nbet tutmaktaydlar.
Sean ok gemeden ekip arabalarnn ortasndaki kumanda masa
sn grd. Hemen banda on be yirmi polis memuru vard. Kimi jim
nastik, hareketleri yapan, kimi silahlann kontrol eden SWAT ekibi de sol
taraftayd.
Sean kordonun nnde durup kalabala bakt. Brian' hemen gr
mt. Aabeyi yzn siyaha boyam siyah giysili bir SWAT elema
nyla konumaktayd.
Sean kordon banda nbet tutan niformal polislerden birine yak
lap adamn dikkatini ekmek iin elini sallad. Polis memuru trnaklar
n kesiyordu.
"Rahatsz ettiim iin zr dilerim," dedi Sean. "Ben rehineleri alan
adamn akrabasym, uradaki SWAT elemanyla konuan kii de karde
imdir." Sean, Brian' gsterdi. "Bu durumun zlmesine yardmc ola
bileceimi sanyorum."
Polis bir ey sylemeden kordonu kaldrd, Sean'e gemesini ia
ret etti. Sonra yine trnaklarn kesmeye devam etti.
Sean ekip arabalanndan birinin yannda grd Deborah Levy ile
Robert Harris'e grnmemeye alt. Neyse ki, ikisi de baka yne
bakmaktaydlar. Key West'te dolaba kilitledii adamdan da uzak durma
ya dikkat etti.
Sean aabeyine arkadan yaklat. Binaya saldr konusunda bir tar
tma iindeydiler. Aksi grte olduklan belliydi.
Sean aabeyinin omzuna dokundu, ancak Brian ilgisiz bir omuz
sallamasyla yetindi. Yumruunu ak avucuna vurarak nemli bir nokta
y vurgulamaktayd. Konumasna devam ederken Sean iafife onun
nne doru yrd. Brian'n az ak kald.
George Loring, Brian'n bakt yana dnd, Sean'i evsiz barksz
lardan biri olarak deerlendirip Brian'a, "u herifi tanyor musun?" diye
sordu.
"Kardeiz," diyen Sean ok iindeki Brian' kenara ekti.
"Bu ne demet<...."
"Olay karma imdi!" diyen Sean aabeyini biraz daha kenara ek
ti. "Eer sana vurduum iin hl kzgnsan, zr dilerim. Sana vurmak
stemedim ama sen bana baka seenek brakmamtn. ok biimsiz
bir anda ortaya kmtn."
Brian on be metre ilerdeki kumanda yerine kaygyla bakt. Sonra
yine Sean'e dnd. "Burada ne iin var?"
"Bu soutucuyu alman istiyorum." Sean buz antasn verdi. "Bu
dosya fotokopilerini de. Ama nemli olan soutucudur."
"Oradan nasl ktn? Bana tm giri klann kordon altnda oldu
unu sylemilerdi."
"imdi anlatnm. Ama nce soutucu: iinde bir beyin var. Pek
gzel bir ey deilse de, ok nemlidir."
"aldn beyin mi? Eer yleyse, alnt mal saylr."
"Brak bu hukuk azlann imdi."
"Kimin beyni?"
"Bir hastann Forbes Kanser Morkezindekilerl sulamak iin ona
ihtiyacmz olacak."
'Yani bu bir kant m demek istiyorsun?"
"ok kimsenin cann yakacak bir kant hem de. Dosya fotokopileri
de yle."
"Ama mhrl olmayan kopya kant saylmaz."
"Brian, Tanr akna! Fotokopi ekerken yanma noter almamakla
hata ettiimi biliyorum, ama byk jri nnde kullanabiliriz. Aynca
fotokopiler bize neleri isteyeceimizi gsterecektir ve orijinallerini dei
tirmemeleri iin bunlardan yararlanabiliriz." Sean sesini alaltt. "imdi
herhangi bir can kaybna, zellikle de benimkine, engel olmak iin ne
yapabiliriz. Bu SWAT ekibinden dm koptu."
Brian evresine baknd. "Bilemiyorum. Dur dneyim. Kafam kar-
makank ediyorsun. Senin aabeyin olmak bir deil, birka avukat
gerektiren bir ey. Keke seni verip de yerine bir kzkarde alabilsey-
dim."
"Bakik Tedavisindeki liisselerimizi satarken byle dnmyor
dun ama."
"Buradan yryerek kabiliriz sannm."
"Sen nasl istersen."
"Ama beni sutan sonra suortakl yapmakla sulayabilirler."
"Nasl istersen dedim. Janet yukarda."
"Boston'da ktn zengin kz m?"
"Evet. Buraya itk geldiim gn arkamdan gelip beni artt."
"Belki de en iyisi burada teslim olmandr," dedi Brian. 'Yarg bunu
dikkate alacaktr. Gel seni Temen Hector Salazar'la tantraym. Gs
terinin banda o var, kt birine de benzemiyor."
"Bence hava ho," dedi Sean.
"Btn bunlar iin esasl bir aklaman vardr umarm."
"Akln bandan alacak eyler hem de. Sana garanti veririm."
"Konumay ben yrteyim." Portatif masaya doru yrdler.
"ine karmak aklmn ucundan bile gemez," dedi Sean. "En iyi
yaptn ey de budur zaten."
Sean masaya yaklarken bir kenarda tartmakta olan Sterling
Rombauer ile Robert Harris'e bakt. Kendisini tanyp da bir panie
neden olacaklanndan korktuysa da buna hi gerek kalmad. Adamlar
evrelerini gremeyecek kadar youn bir tartma iindeydiler.
Brian iriyar Salazar'n arkasnda durup dikkatini ekmek iin ksr-
dyse de, bouna abalam oldu. Hector, George Loring ile konuu
yordu. Loring harekete geme emrinin verilmesini istiyor, Hector ise
sabr tavsiye ediyordu.
'Temen!" diye seslendi Brian.
"Lanet olsun!" diye bard Hector. "Anderson, televizyon helikopte
ri iin telefon etmedin mi? te yine geliyor."
Kanal 4'n helikopteri zerlerinden geerken hejasi sustular. Hec
tor kameramana doru, sonradan televizyonda tekrar tekrar gsterildi
inde ok piman olaca bir el hareketi yapt.
Helikopter geip gidince Brian, Hector'un dikkatini ekebildi.
'Temenim, sizi kardeim Sean Murphy ile tantrmak istiyorum,"
dedi neeli bir sesle.
"Bir karde daha m! Ne bu, aile toplants m?" Hector sonra
Sean'e dnd. "Laboratuvardaki kak kardeiniz zerinde sizin bir etki-

272
niz olabilir miydi acaba? Onu pazarlk ekibimizle konuturmak zorunda
yz."
"Sean bu ite!" dedi Brian. "Yukarda olan Sean. imdi km ve
verdii bu rahatszlk iin zr dilemek istiyor."'
Hector hibir ey anlamayarak kardeten kardee bakt.
Sean elini uzatt. Hector hl konuamayacak kadar akn bir hal
de uzanan eli tuttu. ki adam sanki bir kokteyl partide tantnimlar
gibi tokalatlar.
"Merhaba!" Sean polise glmsedi. "Gsterdiiniz aba iin size
zel olarak teekkr etmek istiyorum. Gerekten gn kurtardnz."

273 Terminal / F: 18
13
8 Mart Pazartesi,
Saat 11:15

Dade ilesi malkemesinin kaplarndan Brian'n nne kan Sean


yzn gnee ve serin havaya evirdi. Bir gece nce tutuklandktan
sonra gzaltna alnmt.
Cezaevinde geirdii geceden sz ederek, 'Tp fakltesinden bile
ktyd," dedi.
"Eer iler yolunda gitmezse nnde uzun bir hapis dnemi oldu
unu sakn unutma."
Sean yrrken birden durdu. "Ciddi olamazsn. Forbes'dekilerin
neler yaptn anlatmamdan sonra da m?"
"Olay artk adaletin elinde." Brian omzunu silkti. "Jriye gittikten
sonra bir kumardr sadece. Yargcn ierde sylediklerini d u y d u n . ,
Senin kendi kendine teslim olmandan ve nitrogliserinin nitrogliserin
olmadndan hi memnun grnmedi. Rehineler onu nitrogliserin san
dklan srece baka bir ey olmasnn hi nemi yoktur. Genlik sabka
n ortadan kaldrttm iin yatp kalkp bana teekkr etmelisin. Yoksa
kefaletle tahliye edilemezdin."
"Kevin Porter'in yargca hafifletici nedenler olduunu sylemesini
salayabilirdin."
"lk mahkeme mahkeme deildir. Sana bunu anlattm. Bu duruma
da sadece sana yneltilen sulamalar renir ve sulu ya da susuz
olduunu belirtirsin. Ayrca Kevin kefaletle tahliye blmnde hafifletici
nedenlerden sz etti."

274
"O baka ey! Be yz bin dolar kefalet paras! Bundan daha iyisi
ni beceremez miydi? Onkojen'in sermayesini buraya baladk imdi."
"Kefaletle km olmana kret ve sus artk. Sulamalar bir daha
gzden geirelim: komplo kurmak, hrszlk amacyla meskene tecavz,
hrszlk, ldrc bir silahla hrszlk, saldr, ldrc bir silahla saldr,
adam karma, bir cesetten organ alma. Tanr akna, neden rza teca
vz ve cinayet yok sanki aralannda?"
"Dade ilesi savcsna ne diyorsun?"
"Burada ona eyalet savcs deniyor. Dn gece onunla ve blge sav
csyla konutuk. Sen cezaevinde ml ml uyurken ben alyor
dum."
"Ne dediler?"
"Her ikisi de ilgilendiler kukusuz. Ama onlara baz yolculuk bilgile
ri ve hastane dosyalan kopyalar dnda bir kant gsteremediimden
aklllk edip herhangi bir yorumda bulunmadlar."
' Y a Helen Cabot'un beyni?" diye sordu Sean."Kant o ite."
"Henz deil. Yaptn sylediin testler henz tekrarlanmad."
"Beyin nerede imdi?"
"Polis el koydu. Ama Dade ilesi adli tbbnda. Onun alnt mal
olduunu unutma. O nedenle kant olarak kabul konusunda ek sorun-
lanmz olacak."
"Avukatlardan nefret ediyorum," dedi Sean.
"Bu i sona ermeden onlan ok seveceinden eminim. Senin
sorumsuz ve hakaret dolu beyanlarn karsnda Forbes'in lkenin en
baarl ve gsterili avukatlanndan biriyle bir Miami avukatlk firmasn
tuttuunu rendim. lkenin drt yanndan baz gl insanlar For-
bes'e hukuksal temsilde kullanlmak zere balar yapyorlar."
"Forbes'in ardnda nemli iadamlannn olmasna amadm," dedi
Sean. "Ama bu insanlar Forbes'in kendilerine salad mu,cize tedavi
nin, aslnda kendisinin neden olduu kanserin tedavisi olduunu ren
diklerinde grlerini deitireceklerdir."
"Bu konuda hakl kacan umanm."
"Haklym. Kontrol ettiim tmrde drt viral onkojen vard. Doal
bir tmrde bir tane bulunmas bile ok artc bir olaydr."
"Ama bu otuz sekiz vakada sadece bir tmr."
"Sen kayglanma," dedi Sean. "Bu konu salamdr."
"Ama ortaya baka kantlar da atld," dedi Brian. "Forbes avukatlar
araclyla Dr.Deborah Levy'nin mstakbel Forbes hastalarnn ameli-
yat olduklar gn o kentlerde bulunmasnn sadece bir rastlant olduu
nu bildirdi."
"yle elbette," diye sylendi Sean.
"Kadnn tm yolculuktan eldeki vakalara uymad in hakl bir
noktalan var ama."
"Bakasn yollamlardr. Margaret Richmond gibi birini. Tm yol
culuk kaytlann istetmek iin mahkeme emri karmak zorunda kalacak
sn."
"O kadarla da kalmyor. Forbes, Dr. Levy'nin Amerikan Patoloji
Kolejinin hastane mfettii olduunu iddia ediyor. Bunu kontrol ettir
dim. Doru kt. Kadn lke apnda dolaarak hastanelerin klinik labo-
ratuvarlann tefti ediyor. Hastanelerden bazlanyla da grtm. Dr.
Levy belirtilen o gnlerde gerekten teftilerini yapm."
"Ya gece sosyal gvenlik numaralann aratran o program? Gayet
sulayc bir durum."
"Forbes onu resmen reddetti. Sigorta irketleri bilgisayarlaryla ili
kilerin tazminat istemlerine ilikin olduunu iddia ediyorlar. Ameliyat
ncesi dosyalarna asla girmediklerini sylyorlar. Daha da tesi, sigor
ta irketleri o tr programlanna asla girilemeyeceini iddia etmekteler."
"irketler elbette yle syleyeceklerdir. Bu olayn dava ksmna
ekilmemek in kvranp duruyorlardr. A m a Janet ile ben Forbes'de o
program gzmzle grdk."
"Bunu kantlamak g olacak," dedi Brian. "Bunun iin bize prog
ram gerekecek ve onu da herhalde verecek deiller."
"Lanet olsun!" dedi Sean.
"Konu gelip bilime dayanacak ve jrinin buna inanp inanmayaca
, hatta anlayp anlayamayacana. Ben bite anladmdan emin dei
lim ya."
"Janet nerede?" diye sordu Sean. Yine yrmeye balamlard.
"Arabamda. Onun braklmas daha abuk oldu, ama mahkemede
beklemek istemedi. Kz sulayamam dorusu. Bu olaylar tmyle sinir
lerini bozmu. Senin gibi durmadan ban belaya sokmaya alkn bir
insan deil o."
"Aman ne komik!" dedi Sean. "O da sulanyor mu?"
"Elbette. Sen burada insanlan aptal falan m sanyorsun yoksa?
Silahl saldn ve adam karma dndaki btn olaylarda suortakl
yapt seninle. Neyse ki, yarg onun en byk suunun seninle ilikisi
olduuna inand. Kefaletsiz tahliye edildi."

276
Brian'rn kiralk otomobiline yaklarken Sean, Janet'in n koltukta
oturmakta olduunu grd. Ban koltuun arkasna dayam uyuyor
gibiydi. Ama Sean arabann yanna gelince gzleri ald, Sean'i grn
ce de dan kp kollanna atld.
Sean yanbanda duran aabeyinden biraz ekinerek kz kucakla
d.
Janet kollarn erkein boynundan ekmeden ban geri att. "yi
misin?"
"yiyim, ya sen?"
"erde olmak gzlerimi at," dedi kz. "Bata biraz korktum diyebi
lirim. A m a annemle babam avukatlaryla geldiler."
"imdi neredeler?" diye sordu Sean.
"Bir oteldeler. Seni beklemek istememi lgnlk olarak nitelediler."
"Tahmin edebilirim."
Brian saatine tsakt. "Bana bakn, ocuklar. Dr. Mason le saatin
de bir basn toplants dzenliyor. Bence orada olmamz gerek. Siz ne
dersiniz?"
"Neden?" diye sordu Sean.
"Miami'de adil bir yarglanma olacandan kukulanm var. Bu
basn toplantsnn Forbes'in bekledii halkla ilikiler zaferi olmasn iste
miyorum. Sizin orada olmanz leri geri konumalan nleyecektir. Ayn-
ca onlann sulama iddialar konusunda ciddi, sorumluluunu bilen kii
ler olarak da grleceksiniz."
Sean omuzlann silkti. "Bence hava ho. Aynca Dr. Mason" un neler
syleyeceini de merak ediyorum."
"Ben haznm," dedi Janet.
Basn toplants hastane konferans salonunda yaplacakt ve oto
park silme doluydu. Hastanenin yangn k kaps nnde de birka
televizyon kamyoneti duruyordu. Brian ancak aratrma binasnn par
knda yer bulabildi.
Hastaneye yrrlerken Brian, "Durumun ok ciddi olduunda sizi
uyanyorum," dedi. "Bu tr davalar mahkemede olduu kadar medyada
da grlr. Daha da nemlisi, Forbes'in etki alanndayz. Sizi souk kar
larlarsa sakn armayn."
Hastanenin nndeki kalabaln arasnda bulunan muhabirler
Sean'I tanmlard. Birbirleriyle itiip kakarak mikrofonlar yzne
uzattlar. Hep bir azdan dmanca sorular soruyorlard. Flalar patla
d, televizyon spotlan olay yerini aydnlatt. Sean, Brian ve Janet kapya
P

277
vardklarnda Sean iyice fkelenmiti. Brian onun muhabirlerden birka
n yumruklamamas iin ok urat.
ersi daia iyi deildi. Sean'in geldii haberi artc derecede
byk olan kalabalkta bir dalgalanma yaratmt. eri girerlerken For
bes tbbi personelinden yuhalar ykseldi.
Birer yer bulduklarnda Sean, "Souk karlamadan ne kastettiini
imdi anladm," dedi. "Pek tarafsz blge denilemez dorusu."
"Bu tam bir lin zihniyeti," dedi Brian. "Ama sana neyle kar kar
ya olduun hakknda bir fikir verir sannm."
Sean'e ynelen slklar ve yuhalar Dr. Randolph Mason'un sahne
nin kenannda grnmesiyle birden kesildi. Mason kararl admlarla kr
sye yrd, zerine iri bir zarf koydu. Sonra krsnn iki yann tutup
ban hafife geri atarak dinleyicilere bakt. Davran ve grn tam
profesyonelceydi, salarndan hafif bir kuafr eli getii belliydi. zerin
de lacivert bir elbise, beyaz gmlek, ciddi bir kravat vard.
Janet, "Herkesin romantik hekim tipi," diye fsldad. 'Tpk televiz
yonda grdklerimiz gibi."
Brian ban sallad. "Jrilerin inanma eilimi gsterdikleri tip. Mca
delemiz ok g olacak."
Dr. Mason hafife ksrdkten sonra konumaya balad. Kk
salonu dolduranlara son sulamalar karsnda Forbes Kanser Merkezi
ni destekledikleri iin teekkr etti.
kinci sradaki muhabirlerden biri, "Sean Murphy'ye iftira iin dava
aacak msnz?" diye seslendi. Dr. Mason'un soruyu yantlamas gerek
medi. Tm dinleyiciler muhabirin kabaln slkladlar. Muhabir durumu
anlayp zr diledi.
"Hastaneler ve aratrma kurumlar iin ok g gnlerden geiyo
ruz," diye sze balad Dr. Mason. "zellikle de hem hasta bakm hem
aratrma ifte grevini yklenmi uzman hastaneler iin. Forbes gibi
kurumlarda tedavi planlan genellikle deneysel protokollar izleyen yerler
de bu tr tedaviler ok youn ve bu nedenle de ok pahaldr.
"Bu tr bakm iin para nereden salanacaktr? Baz kimseler
bunun aratrmann bir paras olduunu ileri srerek aratrma fonlarn
dan gelmesi gerektiini ileri srerler. Ancak aratrma iin kamu fonlar
giderek azaltld iin, bizler mali destek iin baka kaynaklar aramak
zorunda kalrz. Sanayi dallarndan ve baz istisna durumlarnda, yaban
c sanayiden. Ancak bu kaynaklarn da bir snn vardr, hele kresel eko
nominin sarsld zamanlarda. Bu durum altnda en eski yntem olan

278
kiisel yardmseverlie bavurmaktan baka yolumuz kalmaz."
"Kulaklarma inanamyorum," diye mnldand Sean. "Herif ba top
lama kampanyasndaym gibi konuuyor."
Birka kii dnp ters ters Sean'e bakt.
"Ben yaamm acnn dinlendirilmesine adam bir insanm," diye
Dr. Mason devam etti. 'Tp fakltesine ayak attm andan balayarak
tp ve kansere kar sava benim yaamm olmutur. Beni iten g ve
ama olarak hep insanln yarann dnmmdr."
"imdi de politikac gibi konuuyor," diye fsldad Sean. "Konuya
ne zaman girecek?"
"Susun!" diye Sean arkasnda biri konutu.
"Forbes Kanser Merkezinin mdrl grevir^ aldmda kuru
mun mali sknt iinde olduunu biliyordum," diye Dr. Mason devam
etti. "nsanln iyilii iin alma isteimle kurumu salam bir parasal
temele oturtmak uyumluydu. Bu greve tm kalbimle balanm bulun
maktaym. Eer bir yanllk yapmsam, bu, iyiliki nedenlerimin eksik
olmasndan deildir."
Salondan yer yer alklar ykselirken Dr. Mason nndeki ikin
zarfn iplerini zd.
"Bu boa zaman harcamadan baka bir ey deil," diye fsldad
Sean.
"O sadece giriti," dedi Brian. "Kes sesini. imdi basn toplantsnn
ana nedenine gelecektir."
"Bu noktada size veda etmek isterim," dedi Dr. Mason. "Bu g
dnemde bana yardmc olanlara tm kalbimle teekkr ediyorum."
Sean yksek sesle, "Btn bu numara istifa etmek iin miydi?"
diye sylendi.
Ancak kendisine yant veren olmad. Dr. Mason zarftan nikel kapla
ma bir .357'lik Magnum tabancas kannca kalabalkta bir dehet dal
gas dolamaya balamt.
Krsye en yakn olanlar Dr. Mason'a doru komak m, ondan
uzaklamak m gerektiini bilemeyerek ayaa kalktlar.
"Rahatnz karmak istemezdim," dedi Dr. Mason. "Ama bana yle
geldi ki..."
Dr. Mason'un daha syleyecek sz var gibiydi. Ancak en ndeki
iki muhabir kalkmlar adama doru geliyorlard. Dr. Mason yanna yak-
lamamalan iin iaret etti. Ama adamlar yrmeye devam ettiler.

279
Mason bir adm geriledi. Keye kstnim bir geyik gibi panik iindey
di. Yznde renk diye bir ey kalmamt.
Dr. Mason birden tatjancasnn namlusunu azna soktu ve tetii
ekti. Kurun damandan girdi kafatasnn arkasndan be santim
apnda bir para kopanp arka taraftaki ahap kaplamaya sapland.
Tabanca ne frlarken Dr. Mason da geriye devrildi. Tabanca yere ar
pp sralarn altna kaynca insanlar kalkarak korkuyla katlar.
Birka kii bard, bir iki kii alamaya balad. Sean, Janet ve Bri
an tabanca patlad anda balann evirmilerdi. Bir daha baktklann-
da salonda kyamet kopmakta olduunu grdler. Kimse ne yapaca
n bilemiyordu. Doktorlar ve hemireler de aresizce bakmaktaydlar;
Dr. Mason'un yardm edecek bir durumu kalmad belliydi.
Sean'in az kurumutu. Yutkunmakta glk ekiyordu.
Janet'in gzleri doldu.
Herkes defet iindeydi, duygulan boalmt sanki. Konuan pek
azd. Aralarnda Sterling Rombauer de olan birka yrekli kii Dr.
Mason'un cesedini grmek iin sahneye yaklatlar. Kimse yerinden
kalkmamt. Tam o anda bir kadn kalkp kapya doru yrd. Sean
onun aknlk iinde nne kanlan itelemekte olduunu farketti.
"Dr. Levy bu," diyerek ayaa frlad. "Biri ona engel olmal. lkeden
kamay planladndan eminim."
Brian, Sean' yakalayp oturttu. "Kahramanlk oynamann ne yeri ne
de zaman. Brak gitsin."
Sean kadnn kapdan ktn grd. Brian'a bakt. "Oyun zl
meye balad," dedi.
"Belki." Brian'n hukuk kafas bu korkun olayn toplumda nasl bir
sempati yaratacana dnkt.
Kalabalk dalmaya balad. "Haydi, gidelim," dedi Brian.
Brian, Janet ve Sean hastane giriindeki sessiz kalabaln arasn
dan konumadan getiler. Brian'n arabasna doru yrrken her biri
tank olma talihsizliine uradklan korkun olay dnyordu. lk
konuan Sean oldu.
"ok dramatik bir itiraft dorusu. Eh, hi olmazsa iyi niancym
diyebiliriz."
" S e a n , kabalama," dedi Brian. "Kara mizahtan hi holanmam."
'Teekkr ederim," dedi Janet. Sonra Sean'e dnd. "Bir insan
ld. Bu konuda nasl aka yapabilirsin?"

- 280 -
"Helen Cabot da ld. Ve onun lm beni daha ok rahatsz edi
yor."
"Her iki lm de seni rahatsz etmeli," dedi Brian. "Dr. Mason'un
intihan Forbes Merkezinin senin yznden urad kt reklama bala
nabilir. Adamn depresyon geirmesi iin neden vard. ntihan ille de bir
su itiraf demek olmayabilir."
"Bir dakika." Sean durdu. "u tank olduumuz olaydan sona
medulloblastoma konusu hakknda sylediklerimde bir kukun kald
m?"
"Ben avukatm. Belirli bir yolda dnmek zere eitilmiim. Savun
mann ne diyeceini nceden tahmin etmeye alnm."
i k i saniye kadar avukatl unut. nsan olarak ne hissediyorsun?"
"Peki. Bunun an derecede sulayc bir eylem olduunu kabul
edebilirim."

D
281
SONU

21 Mays Cuma,
Saat 13:50
Delta Havayollarnn byk jeti yana yatarak Logan Havaalanna
doru inie geti. Pencere yannda oturan Sean, Boston'u seyrediyor
du. Yannda oturan Brian ise bir hukuk dergisine gmlyd.
Sean derin bir soluk ald. Yuvasna dnmt.
Her ikisinin de bagaj olmadndan uaktan iner inmez bir taksiye
bindiler. nce Brian'n Okul Caddesindeki brosuna gittiler. Sean sr
cye beklemesini syleyip Brian'la arabadan indi. O sabah Mami'den
ayrldklanndan bu yana ok konumamlard. S o n gndr srekli
konumulard ve ar bir gerginlik iindeydiler. Florida eyaleti ile For-
bes Kanser Merkezi davasnda Sean'in ifade vermesi iin gitmilerdi
Miami'ye.
Sean aabeyine bakt. Farkllklarna ve sk sk tartmalarna karn
inde ona kar bir sevgi hissetti aniden. Elini uzatt. ki karde tokala-
tlar. Ama bu yeterli olmad. Sean aabeyinin elini brakp kucaklad.
Ayrldklannda ikisi de bir garip olmulard. Sevgilerini fiziki olarak pek
az gsterirlerdi. Genellikle omza bir iki darbe ya da biraz srt okamay
la geitirirlerdi duygulu anlarn.
"Btn yaptklarn iin teekkr ederim," dedi Sean.
"Senin Forbes'in gelecekteki kurbanlar iin yaptklann yannda
ben hibir ey yapm deilim."
"Ama senin hukuki kovalaman olmasayd Forbes bugn hl iba
nda olabilirdi."
"Daha bitmedi," diye uyard Brian. "Bu sadece birinci admd."
"Her neyse. imdi Onl<ojen'in Icurulmasna devam edelim. Forbes
ii artk Fiorida eyalet savcsyla Birleik Devletler blge savcsnn elin
de. Davay kim yrtecek dersin?"
"Belki de ibirliine yanarlar. Bu medya ilgisiyle ikisi de olayn
politik boyutlann gryorlardr."
Sean ban sallad. "Her neyse, grrz." Dnp arabaya bindi.
Brian kapy kapanmadan yakalad. "Aabeyin olarak sana bir t
vermek durumundaym. Kiiliinin o kstah yann biraz hafifletsen
senin iin o kadar iyi olur ki. Byk bir deiiklikten de sz ediyor dei
lim. O kentli saldrganln biraz zerinden atabilsen. Gemiine biraz
fazla tutunuyorsun."
"Haydi, haydi, Brian," dedi Sean.
"Senden daha az akll insanlar kendine dman yapyorsun. Aptal
bir ilkel gibisin. Baz konularda ilerisin, baz konularda da geri zekl.
Toplumsal ilikiler gibi. Ya baka insanlarn neler hissettiklerinin farkn
da deilsin, ya da bunu umursamyorsun. Ama her iki durumda da
sonu ayn oluyor."
"Sen kendini kaybetmisin," diyerek gld Sean.
"Biraz dn bunlan, kardeim." Brian, Sean'in omzunu okad.
Sean srcye Boston Memorial Hastanesine ekmesini syledi.
Saat e geliyordu, Janet'i nbeti sona ermeden yakalamak istiyordu.
Arkasna yaslanp Brian'n szlerini dnrken glmsedi. Aabeyini
severdi ama kimi zaman o kadar ciddi oluyordu ki.
Sean hastanede doruca Janet'in katna kt. Hemire blmesin
de kzn 503 numarada Bayan Mervin'e ila vermekte olduunu syledi
ler. Sean hasta odasna doru yrd. Janet'e iyi haberleri bir an nce
vermek istiyordu. Kz Bayan Mervin'in serum iesine antibiyotik verir
ken buldu.
"Selam yabanc," dedi Janet. inin olduu belliydi ama erkei gr
dne de sevinmiti. Onu Bayan Mervln'le tantrd. Harvard'n tp
rencilerinden biri olduunu syledi.
"Sizlere baylyorum," dedi Bayan Men/in. Pembe yanakl, beyaz
sal, parltl gzl bir kadnd. "Beni istediin zaman ziyarete gelebilir
sin," deyip kkr kkr gld.
Janet, Sean'e gz krpt. "Bayan Mervin iyileti artk."
"Anlalyor." dedi Sean.
Janet ila tepsisini alp kadna veda etti, bir ey isterse zilini alma
sn syledi.

283
Sean koridorda kza yetimek in neredeyse koacakt.
"Seninle konumalym," dedi. "Eer imdiye kadar tahmin edeme-
diysen."
"Konumak isterdim ama ok iim var. Rapor zaman geliyor, daha
ilalan datamadm."
"Byk jri Forbes'n aratrlmasn kararlatrd."
Janet, "ok iyi haber bu! ok sevindim. Seninle gurur duyuyorum.
Rahatlam olmalsn."
"Brian'n dedii gibi nemli bir ilk adm," dedi Sean. "Mason'un
basn toplantsndan bu yana kendisinden hibir haber alnmam olan
Dr. Levy de sulanyor. Kadnn nerede olduunu bilen yok. Sulama
listesinde iki doktorla Margaret Richmond da var."
"nanmas o kadar g ki," diye sylendi Janet.
"Aslnda inanmas g olan Forbes medulloblastoma hastalarnn
duyduklan minnet. Biz bir son verene kadar Forbes'e altm milyon
dolardan fazla bata bulunmulard."
Janet saatine bakarak, "Hastane ne oldu?" diye sordu.
"Kayyuma teslim edildi. Ama aratrma blm kapatld. Seni ilgi
lendirir belki, bu oyunu Japonlar da yutmulard. Onlarn bu ile bir ilgi
leri yokmu. Olay ktktan sonra zararn neresinden dnlse kr deyip
ekip gittiler."
"Hastaneye zldm. Bence iyi hastaneydi. Umarm kendilerini kur-
tanrlar."
"Bir haber daha var. Bizi kumsalda bastnp korkutan o lgn herifi
hatrladn m? Ad Tom Widdicomb ve deliymi. l annesini evde buz
dolabnda saklyormu. Annesinin kendisine meme kanserli hastalar
sukinolkolin vererek uyutmasn sylediini iddia ediyor. Annesinde de
ayn hastalk varm."
"Aman Tannm! Gloria D'Amatoglia'nn bana geien ey oydu
demek?"
"yle anlalyor. Ondan nce de birka kii varm."
'Tom VViddicomb'u hatrlyorum. Marjohe'yi ok kzdrrd."
"Anlalan sen de onu kzdryormusun. O sapk kafasyla senin
kendisine engel olmak iin gnderildiine inanm. O yzden ardna
dm. Apartmanda banyoya saklanann da o olduunu sanyorlar,
Miami Genel'in morguna kadar da izlemi bizi."
"Aman Tannm!" Bir sapn kendisini izlemi olmas kzn sinirlerini

2S4
bozmutu. Fiorida yolculuu gitmeye karar verdii andakine kyasla ne
kadar deiik olmutu.
"VViddlcomb yarglanacak," diye Sean devam etti. "Deli olduunu
iddia edecek, buzdolabndaki annesini tankla getirirlerse bunda bir
sknts olmayacak kukusuz." Sean gld. "Hastanenin kayyuma tes
lim edilmesinin nedeni de o oldu. Meme kanserli hastalarn kukulu bir
lmle kaybeden ailelerin hepsi dava ayorlar."
"Medulloblastoma vakalanndan dava aan yok mu?"
"Hastaneye aan yok Onlarn aratrma merkezine dava amalan
gerek. Ne de olsa, hastanede tedavi edilmilerdi."
"Helen Cabot dnda."
"Doru," dedi Sean.
Janet bir daha saate bakp ban sallad. "Gerekten ok ge kal
dm. Sean, artk gitmem gerek. Bu gece konuabilir miyiz? Yemek
falan yerdik."
"Bu gece olmaz. Bu gece cuma."
"Doru," dedi Janet souk bir sesle. Yumruunu avucuna vurdu.
"Nasl da unuttum. Eh, bir vakit bulursan beni ararsn."
Sean iki adm ilerleyip kzn kolunu tuttu.
"Dur! Bana seninle benim hakkmdaki sulamalan sormayacak
msn?"
"lgilenmiyor deilim. Ama beni ok skk bir anmda yakaladn,
sen de bu akam megulsn tabii."
"Bir saniye srer sadece. Brian ile dn geceyi eyalet savcsyla
pazarlk yaparak geirdik. Sana olan sulamalannn hepsinden vazgei
leceine sz verdi. Ben de vereceim ifadelere karlk huzuru bozma
ve bilerek zarar verme sulann kabul edeceim. Ne diyorsun, ha?"
"ok iyi. imdi izin verirsen gideyim artk." Janet kolunu kurtarma
ya alt ama Sean brakmad.
"Bir ey daha var," dedi. "Bu Forbes ii bittiine gre uzun uzun
dndm." Sean baklann kard. "Nasl syleyeceimi bilemiyorum
ama Florida'ya geldiinde ilikimiz hakknda konumak istediini falan
sylemitin, hatrladn m? Hani kendini balamak falan hakknda? te
onu istiyorum sanyorum. Yani sen bizi hl yle dnyorsan."
Janet akn akn bakt erkein mavi gzlerine. Sean gzlerini
karmaya alt. Janet uzand, enesini tutup kendisine evirdi. "Bu
dolambal szler evlilik hakknda bir konuma abas m?" diye sordu.

285
"Eh, yle de denebilir." Sean enesini kurtarp baklarn kard.
Kza bakamyordu. Daha baka eyler sylemek istercesine elleriyle bir
takm hareketler yapt ama azndan ses kmad.
Janet'in yz kzard. "Seni hi mi hi anlamyorum. Seninle konu
may o kadar istedim ve sen konumaya hi yanamadn. Ve imdi
bunu gelip u anda sylyorsun. Bak sana bir ey,syleyeyim, Sean
Murphy. Kendinde byk deiiklikler yapmazsan byle bir ilikiyle
baa kabileceimden emin deilim. Ve kendinde deiiklik yapabile
ceine de inanmyorum. Florida'daki o deneyimden sonra senin istedi
im kii olduundan da emin deilim. Bu seni sevmiyorum demek
deil, seviyorum nk. A m a senin trn bir ilikiyle yaayabileceimi
sanmyorum."
Sean dehet iindeydi. Bir an hi konuamad. Janet'in bu karl
n hi beklemiyordu. "Deiiklikten kastin ne? Neyi deitireyim?" diye
sordu.
"Bunu bilmiyorsan ve benim sylemem gerekiyorsa o zaman bou-'
na ," dedi. "Bu akam bu konuyu konuabilirdik ama senin ocuklarla
kman gerek tabii."
"Beni steleme. Bu hukuk palavralaryla ocuklar haftalardr gr
medim zaten."
"Oras doru. Ve eleniyorsun da." Janet yine yrmeye balad.
Bir iki adm attktan sonra dnd. "Florida yolculuundan beklenmedik
bir ey daha kt," dedi. 'Tp fakltesine girmeyi ciddi olarak dnme
ye baladm. Hemirelikten holanmyor deilim, ama molekler biyolo
ji ve tbbi devrim konusunda sylediin o eyler beni ok ilgilendirdi.
imdi bunun bir paras olmak istiyorum artk. Eh, yabanclamana
gerek, yok, Sean. Azn da kapat."
Sean konuamayacak kadar sersemlemiti.

. *

Sean, Old Scully barna girdiinde saat sekizi geiyordu. Haftalar


dr gitmedii iin zevkli bir beklenti vard iinde. Bar neeli dost ve tan
dklarla doluydu. Bir ksm saat beten beri oradayd. Televizyonda bir
Red Sox ma vard. Ekrann hemen altndakiler grnen bir oyuncuyu
alkladlar.
Sean kapnn dibinde durup bakt. Jimmy O'Connor ile Brady Fla-

286
nagan dart tahtas banda gzlerinden yalar akarak glyorlard. Biri
nin dart tahtay skalam, pencere kenarna saplanmt.
Barda Molly ile Pete bira kadehlerini doldurmaya devam ediyor,
zaman zaman drt be kadehi tek ellerinde tayorlard. Tezghn
stnde rlanda viskisi kadehleri vard. Biralar arasnda atlan bu tekler
le gnn sorunlan ok daha kolaylkla unutulup gidiyordu.
Sean bardaki dierlerine bakt. Lisenin en popler genci olan Fitzie
de oradayd. Sean dokuzuncu snftayken Fitzie'nin sevgilisini nasl elin
den aldn hatrlad. Sean, Mary O'Higgins'e deliler gibi kt, ama kz
kendisiyle geldii bir partide ortadan kaybolmu, sonra Fitzie'yle Frank
Kildare'in kamyonetinin arkasnda bulunmutu.
Sean bara doru bir adm att. Eski dnyasna girmek istiyordu.
Insanlann srtna vurmalann, kardeinin papaz olmas nedeniyle aka
lamalarn istiyordu. Geleceinin tm eteyle birlikte alacak snrsz
bir yol olarak grnd o gnlere dnmek istiyordu. Ortak deneyimle
rinde hatrladka zevk alnacak anlamlar vard. Aslnda deneyimler her
anlatta biraz daha sslenerek ok daha keyif verici oluyordu.
A m a kendisini tutan bir ey vard. Sean rahatsz edici bir uzakla
ma duygusu hissediyordu. Yaamnn eski dostlarnnkinden deiik bir
yn aldn ezici bir aklkla grebiliyordu. Eski yaamnn bir gzlem
cisi gibi hissediyordu kendini; artk ona katlanlanlardan biri deildi. For-
bes Kliniindeki olaylar Charlestown'dakl eski dostlannn snnndan
daha geni konular amt nnde. Eski dostlann byle sarho gr
mek onlann kstl frsatlarn anlamasn salamt. nsann kafasn
kartran toplumsal ve ekonomik bir dizi nedenle onlar hep tekrarlanan
yanllklar dngs iindeydiler. Gemii tekrarlamaya mahkmdular.
Sean kimseye tek kelime sylemeden dnp bardan kt. Kararn
vermiti. Babas gibi olmayacakt. Gelecee bakacakt, gemie deil.

Kapnn alnmas zerine Janet rahat koltuundan kalkt. O gn


tp kitabevinden ald Hcrenin Molekler Biyolojisi adl kitaba yle
bir gz gezdiriyordu. Dikiz deliinden bakp da Sean yzn burutura
rak kendisine baktn grnce ok ard.
Kapy at.
"Umanm seni rahatsz etmedim," dedi Sean.

287
"Ne oldu? Sevgili barn yand nn yoksa?"
"Bir bakma yte de denebilir."
"Arkadalarn gelmediler mi?"
"Hepsi oradaydlar. eri girebilir miyim?"
"zr dilerim. Buyur." Janet kenara ekildi, sonra kapy kapatt.
"Seni grdme o kadar ardm ki, terbiyemi unuttum galiba. S a n a
bir iki verebilir miyim? Bira? Ya da bir kadeh arap?"
Sean teekkr ederek istemediini syledi. Divann kenarna otur
du. "Old Scuily'ye gittim ama..."
"imdi ne olduunu anladm," diye Janet szn kesti. "BIralan
tkenmiti.."
"Sana bir ey sylemeye alyorum."
"zr dilerim. Alay ediyordum. Ne oldu?"
"Herkes oradayd. Jimmy O'Connor, Brady Flanagan, hatta Pat-
rick FitzGerald. Ama hibiriyle konumadm. Kapdan ieri girdim bile
diyemem."
"Neden?"
"Birden oraya giderek kendimi gemiime mahkm ettiimi anla
dm. Senin ve Brian'n deiiklik demekle neden sz ettiinizi birden
anlar gibi oldum. Ve biliyor musun? Deimek istiyorum. Zaman
zaman gerilemeler olacandan eminim, ama tm yaamm boyunca
yle kalmak istemiyorum. Senden bana yardm edip edemeyeceini
renmeye geldim,"
Janet gzyalann glkle nledi. Erkein masmavi gzlerine bak
t. "Sana seve seve yardm ederim."

You might also like