You are on page 1of 682

Dan BROWN

hanet Noktas
Dan Brown

hanet Noktas

NSZ

lm, bu ssz yerde, saysz biimlerde gelebilirdi. Jeolog Charles Brophy bu arazinin acmasz
ihtiamna yllarca katlanm olmasna ramen, yine de hibir ey onu yaayaca insanlk d
felakete hazrlam olamazd.

Brophy'nin drt kpei, jeolojik alglama aygtlar kzan tundra zerinde ekerken, birden
baklarn gkyzne evirerek yavalad.

Kzaktan inen Brophy, "Ne oldu kzlar?" diye sordu.

Toplanmaya balayan frtna bulutlarnn ardndaki ift pervaneli bir nakliye helikopteri, buzul
zirvelerini askeri maharetle kucaklayarak, kavis izerek alalyordu.

Bu tuhaf, diye dnd. Bu kadar kuzeyde hi helikopter grmemiti. Helikopter, toz gibi kardan
bir kmeyi havaya savurarak elli metre kadar uzaa indi. Tetikte duran kpekler hrladlar.

Helikopterin kaps kayarak aldnda, iki adam aa indi. Souk hava artlanna uygun beyaz
giysiler iindeki adamlar, ellerinde tfekleriyle aceleleri varm gibi Brophy'ye doru ilerlediler.

lerinden biri, "Dr. Brophy?" diye seslendi.

Jeolog bocalad. "smimi nerden biliyorsunuz? Siz kimsiniz?"


"Telsizinizi karn ltfen."

11

Dan Brown

"Anlayamadm."

"Dediimizi yap."

aknlk iindeki Brophy telsizini parkasnn cebinden kard.

"Acil bir resmi bildiri iletmeni istiyoruz. Telsiz frekansn yz kilohertze indir."

Yz kilohertz mi? Brophy'nin akl tamamen karmt. Bu kadar dk frekanstan hi kimse


hibir ey alamaz. "Bir kaza m oldu?"

Dier adam tfeini kaldrarak, Brophy'nin bana dorulttu. "Aklamaya zaman yok.
Dediimizi yap."

Brophy titreyerek ileti frekansn ayarlad.

lk konuan adam, zerine birka satr yazl bir not kdn ona uzatt. "Bunu ilet. Hemen."
Brophy kda bakt. "Anlamyorum. Bu bilgi doru deil. Ben yapmadm..."

Adam tfeini serte Brophy'nin akana bastrd.

Tuhaf mesaj iletirken Brophy'nin sesi titriyordu.

Birinci adam, "Gzel," dedi. "imdi sen ve kpeklerin helikoptere binin."

Namlunun ucundaki Brophy isteksiz kpeklerini ynlendirerek, paten demirinden helikopterin


yk blmne kt. Onlar yerleir yerlemez helikopter havalanarak batya dnd.

Parkasnn iinde ter basan Brophy, "Siz de kimsiniz?" diye sordu. Ve o mesajn anlam neydi
yle!

Adamlar hibir ey sylemediler.

Helikopter irtifa kazanrken, rzgr ak kapdan ieri doluyordu. Brophy'nin, yk kzana bal
duran drt kpei inlemeye balamt.

Brophy, "En azndan kapy kapatn," dedi. "Kpeklerimin rktn grmyor musunuz?"

Adamlar yant vermediler.

Helikopter bin yz metreye karken, buzul kanyonlar ve yarklar stnden dikine


ykseliyordu. Adamlar birden ayaa kalktlar. Tek bir
12

hanet Noktas

sz sylemeden ykl kza tutarak, ak kapdan dar ittiler. Brophy kpeklerinin muazzam
arla kar acyla mcadele edilerini dehet iinde seyretti. Uluyarak helikopterden dar
srklenen hayvanlar bir anda gzden kayboldular.

Adamlar onu yakaladklarnda, Brophy oktan ayaa kalkm lk atyordu. Onu kapya doru
ektiler. Korkudan kaskat kesilen Brophy yumruklarn savurarak, onu dar iten gl ellere
kar kendini savunmaya alt.

Hi yarar yoktu. Saniyeler sonra aadaki buzul kanyonlarna doru dmeye balamt.

13

hanet Noktas

Capitol Hill'e komu olan Toulos Restoran'nn gururla sunduu st danas ve karabiberle
dvlm at eti gnn modasna hi uygun deildi. Ama bu mn sayesinde sabah kahvaltsnda
Washington siyasilerinin urak yeriydi. Bu sabah Toulos, birbirine arpan gmler, espresso
makineleri ve cep telefonu grmelerinden ykselen seslerin oluturduu ahenksiz yanklarla
olduka youndu.

Kadn ieri girdiinde efgarson gizlice sabah Bloody Mary'sinden bir yudum ekiyordu.
Yapmack bir tebessmle yzn dnd.

"Gnaydn," dedi. "Size yardmc olabilir miyim?"

Pilili, bol paal gri pantolon, gsterisiz topuksuz ayakkablar ve krem rengi Laura Ashley bluz
giyen otuzlu yalarnn ortalarndaki kadn ekici biriydi. Salam bir tavr vard -enesi hafife
yukar kalkmt- kstah deil, sadece gl grnyordu. Kadnn omuzlarna dek inen iri
dalgal ak kahverengi salar, Washington'da en revata olan tarzda taranmt. "Haber spikeri
kadn" seksi grnecek kadar uzun, ama sizden daha akll olduunu gsterecek kadar ksa.

Kadn ekingen bir sesle, "Biraz geciktim," dedi. "Senatr Sexton'la kahvalt randevum vard."

15

Dan Brown

efgarson birden sinirlerinin gerildiini hissetti. Senatr Sedgewkk Sexton. Senatr burann
devaml mterisi ve lkenin en nl adamlarndan biriydi. Geen hafta Sper Sal'dan on iki
Cumhuriyeti aday arkada braktktan sonra, partisinin Amerika Birleik Devletleri Bakan aday
olmay neredeyse garantilemiti. Pek ok kii senatrn gelecek k Beyaz Saray' g durumdaki
Bakan'dan koparma ansna sahip olduuna inanyordu. Son zamanlarda Sexton'n yz tm
ulusal dergilerde grnmeye, kampanya slogan tm Amerika'y kaplamaya balamt:
"Harcamay brakn. yiletirmeye balayn."

efgarson, "Senatr Sexton her zamanki locasnda," dedi. "Peki siz kimsiniz?"
"Rachel Sexton. Kzym."

Ne kadar aptalm, diye dnd. Benzerlik aikrd. Kadnda senatrn delici baklar ve nazik
tavr -u terbiyeli asalet havas- vard. Rachel Sexton doutan sahip olduu nimetleri, babasnn
rnek almas gereken bir zarafet ve tevazu ile tasa da, senatrn klasik iyi grnmnn bir
sonraki nesle getii belli oluyordu.

"Sizi arlamaktan zevk duyarz Bayan Sexton."

efgarson senatrn kzn yemek salonundan geirirken, onu arkasndan takip eden erkeklerin
baklarndan -bazlar usturuplu, bazlar pek deil- mahcup oldu. Toulos'da ok az kadn yemek
yer, daha da az Rachel Sexton gibi grnrd.

Yemek yiyenlerden biri, "Gzel vcut," diye fsldad. "Sexton kendine yeni bir e bulmu bile."

Dieri, "O kz, salak," diye yantlad.

Adam kkrdad. "Ben Sexton' iyi tanrm, o kzn bile becerir."

Rachel, babasnn masasna gittii srada, senatr cep telefonunda yksek sesle son
baarlarndan biri hakknda konuuyordu. Ban kald-

<*> Farkl eyaletlerde yaplan nseimler.

16

hanet Noktas
np sadece Cartier saatine hafife vurarak ge kaldn ifade eder bir ekilde Rachel'a bakt.

Ben de seni zledim, diye dnd Rachel.

Babasnn ilk ad Thomas'd ama gbek adn uzun zaman nce kendi ilave etmiti. Rachel bunu,
babasnn ses yinelemesinden holanmasna balyordu. Senatr Sedgevvick Sexton. Ak sal ve
tatl dilli adam, arkas yarn dizilerinden frlam doktor grntsyle kutsanm bir siyaset
kurduydu ki, taklit yetenei dikkate alndnda bu grnts hi de yadrganmyordu.

"Rachel!" Babas telefon grmesini bitirip onu yanandan pmek

iin ayaa kalkt.

"Merhaba baba." Babasn pmedi.

"Bitkin grnyorsun."

Demek balyoruz, diye dnd. "Mesajn aldm. Ne oldu?"

"Kzm kahvaltya aramaz mym?"

Rachel, babasnn gizli bir amac olmakszn ondan kendisine elik etmesini istemeyeceini uzun
zaman nce renmiti.
Sexton kahvesinden bir yudum ald. "Anlat bakalm, nasl gidiyor?"

"Youn. Kampanyann iyi gittiini gryorum."

"Ah, iten bahsetmeyelim." Sexton sesini alaltarak masada ne doru eildi. "Dileri
Bakanl'ndan sana ayarladm u adam nasl?"

Rachel saatine bakmamak iin kendini g tutarak iini ekti. "Baba, gerekten onu aramaya
vaktim olmad. Ayrca bu konuda abalamay b-

raksan iyi..."

"nemli eylere zaman ayrmalsn Rachel. Ak yoksa, geri kalan her

ey anlamszdr."

Aklna pek ok an gelmi olsa da, Rachel sessiz kalmay yeledi. Babas sz konusu olduunda
daha olgun davranmak g deildi. "Baba, beni grmek istememi miydin? nemli olduunu
syledin."

"yle." Babas, onu dikkatle inceledi.

17

F:2
Dan Brown

Rachel, onun baklar altnda savunma kalkannn bir parasnn eriyip gittiini hissedince,
iinden adamn gcne kfretti. Senatrn gzleri Allah vergisiydi. Rachel bu zelliinin onu
Beyaz Saray'a gtreceini tahmin ediyordu. Yeri gelince gzleri yalarla dolar, ama sonra,
hemen sonra yalar gider ve her eye kar gven telkin ederek, cokulu bir ruha kap aard.
Babas daima, sadece itimat meselesi, derdi. Senatr, Rachel'n gvenini yllar nce kaybetmiti
ama lkeninkini hzla kazanyordu.

Senatr Sexton, "Sana bir teklifim var," dedi. Kendini yeniden toparlamaya alan Rachel,
"Brak tahmin edeyim," diye cevap verdi. "nl bir dul kendine gen bir hanm aryor." "Kendini
kk drme hayatm. Artk o kadar gen deilsin." Rachel, babasyla bulumalarnda sklkla
duyumsad o tandk aalanma hissine yeniden kapld.

"Sana can simidi atmak istiyorum," dedi. "Boulduumun farknda deildim."

"Sen deil, Bakan bouluyor. ok ge olmadan gemiye atlamalsn." "Bu konumay daha nce
yapmam mydk?" "Geleceini dn Rachel. Benim iin alabilirsin." "Umarm beni
kahvaltya arma sebebin bu deildir." Senatrn soukkanll ok zor bozulurdu. "Rachel,
onun iin almann beni kt etkilediini anlayamyor musun? Ve tabi kampanyam."

Rachel iini ekti. O ve babas daha nce bu konuyu tartmlard. "Baba, ben Bakan iin
almyorum. Bakan'la karlamadm bile. Tanr akna, ben Fairfax'de alyorum!"

"Siyaset alglama meselesidir Rachel. Bakan iin alyormusun gibi grnyor."

Rachel dinginliini bozmamaya alarak iini ekti. "Bu ii almak iin ok altm baba.
Brakmayacam."

18
hanet Noktas

Senatr gzlerini kst. "Biliyor musun, bazen bencil tavrlarn gerekten..."

"Senatr Sexton?" Masann yannda bir muhabir belirmiti.

Senatrn tavr hemen deiti. Rachel homurdanarak masann stndeki sepetten bir kruvasan
ald.

Muhabir, "Ralph Sneeden," dedi. "Washington Post. Size birka soru

sorabilir miyim?"

Senatr azn peeteyle silerek glmsedi. "Memnuniyetle Ralph. Yalnz abuk ol. Kahvemi
soutmak istemiyorum."

Muhabir tam zamannda gld. "Elbette efendim." Ufak bir kayt cihaz kararak, kayda balad.
"Senatr, televizyonlardaki reklamlarnz iyerlerinde kadnlara eit maalar verilmesi... ve ayn
zamanda yeni evlilere vergi indirimi uygulanmas iin kanun karlmas arsnda bulunuyor.
Bunun mantn aklayabilir misiniz?"

"Elbette. Ben gl kadnlarn ve gl ailelerin hayranym." Rachel kruvasan adeta boazna


tkt.

Muhabir, "Ve aileler konusunda," diye devam etti. "Ska eitimden bahsediyorsunuz.
lkemizdeki okullara daha fazla fon ayrlmas iin hayli ihtilafl bte kesintileri teklif ettiniz."
"ocuklarn bizim geleceimiz olduuna inanyorum." Rachel, babasnn pop arklardan
alntlar yaptna inanamyordu. Muhabir, "Efendim, son olarak," dedi. "Getiimiz son birka
hafta iinde kamuoyu aratrmalarnda muazzam bir srama yaptnz belirlendi. Bakan
endieye kaplm olmal. Bu baarnz hakknda bir syleyeceiniz var m?"

"Sanrm bunun itimatla ilgisi var. Amerikallar, lkenin karsna kan zor kararlan vermekte
Bakan'a gvenemeyeceklefini anlamaya baladlar. Kontrolden km hkmet harcamalar bu
lkeyi her gn biraz daha borca sokuyor ve Amerikallar artk harcamay brakp iyiletirmeye
balama zamannn geldiini fark etmeye balyorlar."

19

Dan Brtm

Rachel'n antasndaki ar cihaz, babasnn infaz sylevine erteleme emri gelmi gibi almaya
balad. Aslnda iddetli elektronik nlama, konumalar rahatsz edici bir ekilde blerdi ama u
anda kulaa melodik geldii bile sylenebilirdi.

Senatr laf kesildii iin fkeli bir bak frlatt. antasndan el yordamyla ar cihazn bulan
Rachel, cihaz elinde bulunduran kiinin gerekten kendisi olduunu teyit etmek iin srayla be
dmeye bast. Cihazn sesi kesildi ve LCD yanp snmeye balad. On be saniye sonra gizli bir
mesaj metni alacakt.

Sneeden, senatre srtt. "Kznzn ok megul bir kadn olduu anlalyor. Skk programnz
arasnda ikinizin birlikte yemee vakit bulduunu grmek olduka heyecan verici." "Dediim
gibi, nce aile." Sneeden ban evet anlamnda sallad, sonra baklar sertleti. "Sizin ve
kznzn kar atmalarnz nasl zdnz sorabilir miyim efendim?"

"atmalar m?" Senatr Sexton masum bir aknlk ifadesiyle ban ileri uzatt. "Nasl
atmalardan bahsediyorsunuz?"
Rachel, babasnn tepkisine yzn buruturarak, ban kaldrp bakt. Hangi amala
sorulduunu kesinlikle biliyordu. Lanet muhabirler, diye dnd. Bu meslektekilerin yars
politikadan para kazanyordu. Muhabirin sorusu, gazetecilerin greyfurt dedii trden -senatre
zor bir soru grnmnde sunulan st kapal bir kyak- babasnn kolayca yetiip sma yaparak
sahann dna gnderebilecei yava bir att.

"ey, efendim..." Muhabir ksrerek, sorusundan dolay endieleni-yormu gibi bir hava verdi.
"Kznzn rakibiniz iin alyor olmasndan kaynaklanan atma."

Senatr Sexton kahkahaya boularak soruyu bir anda saf d brakt. "Ralph, ncelikle Bakan
ve ben rakip deiliz. Bizler sadece, sevdiimiz lkeyi nasl yneteceimiz konusunda farkl
fikirlere sahip iki vatanseveriz."

20

hanet Noktas

Muhabirin yz sevinle parlad. stediini almt. "Peki ikinci olarak?"

"kinci olarak, kzm Bakan iin almyor: istihbarat tekilatnda grev yapyor. stihbarat
raporlarn derleyip Beyaz Saray'a gnderiyor. Olduka alt seviyede bir pozisyonu var." Durup
Rachel'a bakt. "Dorusunu istersen hayatm, Bakan'la tantn bile sanmyorum, tantn m?"

Gzleri yuvalarndan frlayan Rachel bakmakla yetindi.

ar sinyali crlaynca, Rachel'n baklar LCD ekranna gelen mesaja evrildi.


-DRL UKODIR RPRV-

Ksaltmay hemen zd ve kalarn att. Beklenmedik bir mesajd ve kesinlikle kt haber


veriyordu. Ama en azndan kamak iin bahanesi hazrd.

"Beyler," dedi. "Kalbim elvermiyor ama gitmek zorundaym. e ge

kaldm."

Muhabir bir rpda, "Bayan Sexton," dedi. "Gitmeden nce, bu kahvaltya babanzn
kampanyasnda almak iin mevcut iinizden ayrlma ihtimalinizi tartmak zere geldiiniz
konusundaki sylentiler hakknda bir yorum yapabilir misiniz acaba?"

Rachel suratna scak kahve frlatlm gibi hissetti. Soru onu tamamen hazrlksz yakalamt.
Babasna baknca, onun yapmack tebessmnde sorunun nceden hazrlandn hissetti.
Masann stne kp onu atalla delik deik etmek istedi.

Muhabir kayt cihazn burnuna uzatmt. "Bayan Sexton?"

Rachel baklarn muhabire dikti. "Ralph ya da her kimsen, unu iyi bil: Senatr Sexton adna
almak iin iimi brakmaya hi niyetim yok ve eer bunun aksini ima edecek herhangi bir ey
yazarsan, o kayt cihazn kndan ancak tirbuonla karrsn."

Muhabirin gzleri byd. Srttn onlara gstermeden kayt cihazn kapatt. "Her ikinize de
teekkr ederim," diyerek gzden kayboldu.

21
Dan Brown

Rachel o an birdenbire kprmesinden dolay piman oldu. Babasnn fkeli mizac ona gemiti
ve bu yzden ondan nefret ediyordu. Yumua Rachel. ok sakin ol.

Babasnn onaylamayan gzleri hiddetle parlyordu. "Kendine hkim olmay rensen iyi
edersin."

Rachel eyalarn toplamaya balamt. Toplant sona erdi." Senatrn her halkrda onunla
iinin bittii belli oluyordu. Cep telefonunu karp bir numara evirdi. "Gle gle tatlm. Bir ara
ofise urayp bir merhaba de. Ve Tanr akna evlen. Otuz yandasn." "Otuzdrt," diye atlad.
"Sekreterin kart gndermiti." Senatr kederle kesik kesik gld. "Otuz drt. Yal bir gen kz
denebilir. Biliyorsun ben otuz drt yamdayken oktan..."

"Annemle evlenmi, komuyu becermitin deil mi?" Sesi Rachel'n dndnden daha
yksek knca, kelimeler geici bir sre bolukta asl kald. Etrafta yemek yiyenler yan gzle
onu szdler.

Senatr Sexton'n gzleri hi kprdamadan fkeyle ona bakyor, adeta iki buz kristali onu delip
geiyordu. "Kendine dikkat et, gen bayan." Rachel kapya yneldi. Asl sen kendine dikkat et,
senatr.

adam ThermaTech frtna adrnn iinde sessizce oturuyorlard. Darda, balama


demirlerini yerinden skecek gibi esen souk rzgr, adr sallyordu. Adamlardan hibiri bunu
ciddiye almad; her biri ok daha tehlikeli durumlarla kar karya kalmlard.

Bembeyaz adr, gzlerden uzakta dzlk bir alana kurulmutu. Haberleme ve ulam
aygtlaryla silahlarnn tm son modeldi. Grup liderinin kod ad Delta-Bir idi. Adaleli, evik bir
vcuda ve zerinde bulunduu topografya kadar bo gzlere sahip biriydi.
22

hanet Noktas

Delta-Bir'in bileindeki askeri kronograf, tiz bir sinyal sesi yayd. Bu ses, dier iki adamn
takt kronograflarn kard sinyal sesiyle mkemmel bir ahenkle birbirine kart. Otuz
dakika daha geti. Vakit gelmiti. Yine.

Delta-Bir iki ortan brakarak, adrdan dar kt. Zifirikaranlk-ta rzgr uguldayarak
esmeye devam ediyordu. Kzltesi drbnyle ay nn aydnlatt ufku tarad. Her zamanki
gibi yapya odakland. Bin metre tedeydi: kra arazinin stnde ykselen devasa ve benzersiz
grkemli yap. O ve ekibi yapldndan beri, yani on gndr oray izliyorlard. Delta-Bir'in
ierideki bilginin dnyay deitireceinden hi phesi yoktu. Onu korumak uruna baz
hayatlar oktan kaybedilmiti bile. u anda yapnn dnda her ey sakin grnyordu. Ama asl
snav, ieride olanlarda saklyd. Delta-Bir adra geri girerek iki asker arkadana seslendi.
"Alak

uu vakti geldi."

Adamlar evet anlamnda balarn salladlar. lerinden daha uzun olan, Delta-ki, dizst
bilgisayarn aarak altrd. Ekrann karsnda yerine iyice yerleen Dclta-ki, elini mekanik
bir idare koluna koydu ve hafife geri ekti. Bin metre tede, binann derinliklerinde saklanan
sivrisinek byklndeki bir tefti robotu, iletiyi alnca hayata geti.

Beyaz In,egras,n, Leesburg O.oyolu'nda sren Rachel Seon hala a,e, plkryord. FaHs
Church eteklerindeki yapraklan do unnu, * aajalar ma,, ayndaki a* gkyzne doru uzanr,
ama bu huzuri mania onun fkesini dindirmeye yeniyordu. Babasmm son kamuoyu
yoklamalarmdaki ani ykseli* ona, kendine gvenden kanlanan b,r

23
Dan Brown

nebze nezaket kazandrm olmalyd, ama kendini beenmiliini artrmaktan baka bir ie
yaramad anlalyordu.

Adamn yalancl iki kat ac veriyordu, nk Rachel'm hayatta kalan tek yakn oydu. Annesi
yl nce lmt ve bu, Rachel'n kalbindeki duygusal yaralar hl kapanmayan kahredici bir
kaypt. Rachel'n biraz tuhaf da olsa tek tesellisi, lmn annesini senatrle yapt mutsuz
evliliin yol at derin aresizlikten kurtarm olmasyd.

Rachel'n ar cihaznn yeniden alan sinyali, dncelerini nnde uzanan yola geri dndrd.
Gelen mesaj aynyd.

-DRL UKODIR RPRV-

Derhal UKO direktrne rapor ver. ini ekti. Geliyorum ite, Tann akna!

Rachel artan kararszlk duygusuyla, arabasn her zamanki kavaa doru srd. zel giri
yoluna saparak ar silahl nbetilerin kulbesinin nnde durdu. Buras 14225 Leesburg
Otoyolu, yani lkedeki en gizli adreslerden biriydi.

Nbeti arabadaki gizli mikrofonlar ararken Rachel ilerideki devasa yapya gz gezdirdi.
Doksan bin metrekarelik tesis, Fairfax Virgi-nia'daki D.C.'nin hemen dnda bulunan altm
sekiz dnm ormanlk arazinin stne kurulmutu. Binann n cephesi, uydu anaklar, antenler
ve evredeki rayadomlarn zaten rktc olan grnmn iki kat gsteren tek tarafl
yanstmal camla kapl bir kaleydi.

ki dakika sonra Rachel arabasn park etmi, biilmi imlerin stnden ana girie yryordu.
Giriteki granit levhann stnde yle yazyordu.
ULUSAL KEF OFS (UKO)

Kurun geirmez dner kapnn iki yannda duran silahl deniz piyadeleri, Rachel aralarndan
geerken dimdik karya bakyorlard. Bu ka-

24

hanet Noktas

pdan geerken kapld her zamanki duyguyu hissetti... uyuyan bir devin midesine indiini.

Rachel kelimeler sanki yukardaki ofislerden szlyormuasna, kubbeli lobide her taraftan
ykselen fslth konumalarn yanklarn hissetti. Dev bir ini mozaik UKO beratn ilan
ediyordu:

SAVATA VE BARITA ABD'YE KRESEL BLG STNL SALAMAK

Buradaki duvarlar, sadece gklere karlan baarlarn fotoraflaryla -frlatlan fzeler, denizalt
suya indirme trenleri, radyo sinyali tesisleri- donatlmt.

imdi Rachel her zaman olduu gibi, d dnyaya ait sorunlarn ardnda kaldn hissediyordu.
Karanlklar dnyasna giriyordu. Sorunlarn yk vagonlar gibi gmbrtyle geldii ve
zmlerin g duyulan fsltlarla paylatrld bir dnyaya.

Rachel son kontrol noktasna yaklarken, geen otuz dakika iinde ar cihaznn iki kez
almasna neyin yol am olabileceini dnyordu.
"Gnaydn Bayan Sexton." Rachel elik kap giriine yaklarken grevli glmsedi.

Grevli almas iin ona ufak bir salg numunesi pamuu uzatrken,

Rachel tebessmle karlk verdi.

"Nasl yaplacam biliyorsun," dedi.

Rachel hava geirmez mhrl pamuu alarak, plastik koruyucuyu at. Ardndan, azna
termometre gibi yerletirdi. ki saniye sresince dilinin altnda tuttu. Sonra, ne doru eilerek
grevlinin azndan almasna yardmc oldu. Gvenlik grevlisi nemli pamuu, arkasnda duran
makinedeki yuvaya yerletirdi. Rachel'n tkrndeki DNA diziliini zmek, makinenin drt
saniyesini ald. Daha sonra ekran alarak Rachel'n fotorafn ve gvenlik iznini gsterdi.

25

Dan Brown

Grevli gz krpt. "Hl sizmisiniz gibi grnyor." Kullanlm pamuu makineden karp
annda imha edilecei bir delikten aa att. "yi gnler." Bir dmeye basnca, dev elik kaplar
geriye doru ald.

Rachei ilek koridorlar labirentine girerken, burada geirdii alt yldan sonra bile bu
operasyonun devasa boyutlarnn gzn korkutmasna ayordu. Bu i, on binden fazla grevli
altran alt ABD tesisini daha kapsyordu ve iletme maliyeti ylda on milyar dolarn
stndeydi.
UKO tam gizlilik iinde, hayret verici bir casusluk teknolojileri cephanelii kurmutu: dnya
apnda radyo sinyali yakalayclar; telekomnikasyon rnlerinde kullanlan, saklanabilir sessiz
ileti mikro devreleri; Classic Wizard diye bilinen kresel bir deniz dinleme ebekesi, dnyann
herhangi bir yerinde gemi hareketlerini gzlemleyebilen, deniz tabanlarna yerletirilmi 1456
hidrofondann oluan gizli bir a.

UKO teknolojileri Birleik Devletler'in askeri srtmelerde galip gelmesine yardm etmekle
kalmyor, ayn zamanda CIA, NSA ve savunma bakanl gibi tekilatlara bar zamannda
sonsuz veri ak salayarak, terrizmi engellemelerine ve evreye kar ilenen sularn yerini
tespit etmelerine yardma oluyor, kanun koyucularn saysz balk altndaki konular hakknda
karar vermeleri iin gerekli verileri temin ediyordu.

Rachei burada "zeti" olarak alyordu. zetlemek ya da veri azaltmak, karmak raporlar
tahlil etmeyi, ieriinin zn karmay veya tek sayfalk, ksa zetlere dntrmeyi
gerektiriyordu. Rachei bu konuda doutan yetenekli olduunu kantlamt. Ne de olsa, onca yl
babamn yalanlarn aykladm, diye dnd.

Rachei artk UKO'da zetlemenin en anl masasnda kdem sahibiydi; -Beyaz Saray'n istihbarat
irtibat. UKO'nun gnlk istihbarat raporlarn elemek, hangi makalelerin Bakan'la ilgili
olduuna karar vermek, bu raporlar bir sayfalk zetlere dntrmek ve sonra zet belgelerini
Bakan'm milli gvenlik danmanna gndermekten sorumluydu.

Denizalt dinleme cihaz.

26

hanet Noktas
UKO lisannda Rachei Sexton "nihai rn imal ediyor ve mteriye hizmet veriyordu".

zor olmasna ve uzun alma saatleri gerektirmesine ramen, sahip olduu mevki onun iin
bir gurur nian, babasndan bamsz olduunu beyan eden bir yoldu. Senatr Sexton, grevden
istifa etmesi durumunda Rachel'a destek olmay defalarca teklif etmiti, ama Sedgewick Sexton
gibi bir adama mali adan baml kalmaya Rachel'n hi niyeti yoktu. Onun gibi bir adamn
elinde gereinden fazla koz bulunduunda neler olacana en iyi rnek annesiydi.

Rachel'n arsndan gelen ses mermer koridorda yankland.

Yine mi? Mesaja bakmaya gerek bile duymad.

Neler dndn merak ederek asansre bindi, kendi katn geerek doruca en st kata kt.

UKO direktrne sradan bir adam demek bile abartyd. UKO Direktr William Pickering
kolay unutulan bir yze sahip soluk benizli, plak kafal, lkenin en derin srlarna vakf
olmasna ramen iki s birikinti gibi grnen el gzlere sahip miniminicik biriydi. Yine de
altnda alanlar iin Pickering bir devdi. Nefsine hkim olmas ve sade yaam anlay UKO'da
efsaneydi. Adamn alkanl, sadece dz siyah takm elbiselerden oluan gardrobuyla
birleince ona "Serdengcti" takma adn kazandrmt. Parlak bir strateji uzman ve kabiliyet
rnei Serdenge-ti, kendi dnyasn emsalsiz bir aklkla ynetiyordu. "Gerei bul. Ona gre
davran" onun mantrastyd.

Rachei, direktrn ofisine vardnda, adam telefonda konuuyordu. Rachei, onu her grdnde
arrd: VVilliam Pickering hibir ekilde Bakan' aklna estii saatte uyandrabilecek bir
adama benzemiyordu.

27

a Brow
Pickering telefonu kapatarak eliyle ieri girmesini iaret etti. "Ajan Sexton, oturun." Sesinde
anlalr bir saflk vard.

"Teekkrler efendim." Rachel oturdu.

William Pickering'in pervasz tavrlar karsnda ou kii rahatszlk hissetse de, Rachel,
adamdan her zaman holanmt. Babasnn tam bir antiteziydi... fiziksel adan gsterisizdi,
karizmatik olmaktan ok uzakt ve vazifesini, babasnn bayld; spot klarndan uzakta, kar
gtmeyen bir yurtseverlikle yapyordu.

Pickering gzlklerini kararak ona bakt. "Ajan Sexton, Bakan yarm saat kadar nce beni
arad. Konu sensin."

Rachel yerinde kprdand. Pickering dorudan konuya girmesiyle tannrd. Harika bir al
konumas, diye dnd Rachel. "Umarm benim zetlerimle ilgili bir sorun yoktur."

"Tam tersine. Beyaz Saray'da senin almalarnn hayranlkla karlandn sylyor."

Rachel sessizce iini ekti. "Peki ne istedi?" "Seninle bir toplant. ahsen. Hemen."

RachePn endiesi artmt. "ahsen benimle bir toplant im? Ne hakknda?"

"Kahrolas iyi bir soru. Bana sylemiyor."

Rachel tamamen afallamt. UKO direktrnden bilgi saklamak, Vatikan srlarn Papa'dan
saklamak gibi bir eydi. stihbarat camiasnda-ki en popler espri, herhangi bir eyden William
Pickering'in haberi yoksa, bu eyin vuku bulmadyd.
Pickering ayaa kalkarak, pencerenin nnde dolamaya balad. "Seninle hemen temasa
gememi ve onunla grmeye gndermemi istedi."

"Hemen imdi mi?"

"Arac kendisi gnderdi. Darda bekliyor."

Rachel kalarn att. Bakan'n istei kendi bana bile sinir bozucuydu, Pickering'in yzndeki
ifade ise onu iyice kayglandryordu. "ekinceleriniz olduu anlalyor."

28

hanet Noktas

"Herhalde var!" Pickering'in yznde ender grlen bir ifade belirdi. "Bakan'n zamanlamas
ok ak ve acemice. Kamuoyu yoklamalarnda ona meydan okuyan adamn kzsn ve o da
seninle grmek istiyor, deil mi? Ben bunu son derece uygunsuz buluyorum. Hi kukusuz
baban da bana hak verirdi."

Rachel, Pickering'in hakl olduunu biliyordu. Babasnn ne dn-dyse umurunda deildi.


"Bakan'n sebeplerine gvenmiyor musu-

9"

nuz'.'
"Ben Beyaz Saray'n mevcut ynetimine bilgi destei vermeye yemin

ettim, politikalarn eletirmeye deil."

Rachel bunun tipik bir Pickering cevab olduunu fark etmiti. William Pickering politikaclarn,
gerek oyuncularn kendisi gibi -oyunu gereince anlayabilecek kadar iin iinde pimi,
tecrbeli "mzmin" adamlar olduu-satran tahtasnda, arabuk yer deitiren geici piyonlar
olduklar dncesini hi ekinmeden ifade ederdi. Pickering sklkla, Beyaz Saray'da iki tam
dnem geirmenin bile, kresel siyaset arenasnn gerek glklerini anlamaya yetmeyeceini
sylerdi.

Bakan'n bir eit ucuz kampanya numaras yapmay denediini umut eden Rachel, "Belki de
masum bir ricadr," dedi. "Belki de baz hassas bilgilerin indirgenmesine ihtiyac vardr."

"Kk grdmden deil Ajan Sexton, ama Beyaz Saray ihtiya duyduunda pek ok nitelikli
zetleme personeline ulaabilir. Eer Beyaz Saray'n kendi i ileriyle ilgili bir meseleyse,
Bakan seninle temasa gemenin daha iyi bir yolunu bulurdu. Bunu bilmiyorsa bile, bir UKO
varl arp nedenini bana aklamamaktan daha iyisini yapmay bilirdi."

Pickering'in alanlarndan daima varlk diye bahsetmesi, pek oklarna skc derecede souk
gelirdi.

Pickering, "Baban siyasette hz kazanyor," dedi. "Hayli. Beyaz Saray endielenmeye balam
olmal. Bakan, rakibinin kzyla gizli bir toplant

29

Dan Brown
talep edince, aklma istihbarat zetlerinden daha fazlasyla ilgilendii dncesi geliyor."

Rachel iinin hafife rperdiini hissetti. Pickering'in nsezileri esrarengiz biimde doru
kard. "Ve siz de Beyaz Saray'n beni siyaset meydanna karacak kadar aresiz olduundan m
korkuyorsunuz?"

Pickering bir sre duraksad. "Babana kar hissettiklerini gizlediin pek sylenemez ve
Bakan'n kampanya alanlarnn aranzdaki bu mesafeden haberdar olduuna eminim. Bana
yle geliyor ki, seni bir ekilde babana kar kullanmay isteyecekler."

Rachel yar aka yar ciddi, "Nereyi imzalyorum?" diye sordu. Pickering etkilenmie
benzemiyordu. Ters bir bak frlatt. "Seni uyaryorum Ajan Sexton. Eer Bakan'la grmende
verecein kararlarn babanla arandaki kiisel meseleleri glgeleyeceini hissediyorsan, sana
Bakan'n grme talebini geri evirmeni kuvvetle tavsiye ederim."

"Geri evirmek mi?" Rachel sinirlice gld. "Bakan' reddedemeye-ceim ok


ak." ,

Direktr, "Sen reddedemezsin," dedi. "Ama ben ederim." Azndan kan kelimelerin grlemesi
Rachel'a, ona "Serdengeti" denmesinin baka bir sebebini hatrlatmt. William Pickering ufak
tefek bir adam olmasna karn, damarna basldnda siyasetin iinden deprem dalgas gibi
geebilirdi.

"Benim bu konudaki kayglarm gayet basit," dedi Pickering. "Benim iin alan kiileri
korumak grevim ve onlardan birinin siyasi bir oyunda piyon olarak kullanlabilecei ihtimali
bile houma gitmiyor." "Ne yapmam neriyorsunuz?"

Pickering iini ekti. "Ben onunla buluman neririm. Ama hibir ekilde sorumluluk alma.
Bakan, sana aklnda ne halt olduunu anlattktan sonra beni ara. Eer onun seninle siyasi bir
beysbol oyunu oynadna kanaat getirirsem, inan bana, seni o kadar hzl geri ekerim ki, adam,
ona neyin arptn bile anlamaz."
30

hanet Noktas

Teekkr ederim efendim." Rachel, direktrde, babasnda grmeyi arzu ettii o korumac havay
sezinlemiti. "Bakan'n araba gnderdiini sylemitiniz."

"Pek saylmaz." Pickering kalarn atarak, pencereden dary iaret etti.

Rachel tereddt iinde yanna gidip Pickering'in uzatt parman

gsterdii yne bakt.

imenler stnde kalkk burunlu bir MH-60G PavcHavvk helikopteri rlantide bekliyordu.
Gelmi gemi en hzl helikopterlerden biri olan PaveHavvk'n zerinde Beyaz Saray amblemi
vard. Yannda duran pilot saatine bakyordu.

Rachel inanamayan gzlerle Pickering'e dnd. "Beyaz Saray, D.C'ye kadar yirmi be kilometre
yol gitmem iin bana PaveHavvk m gndermi?"

"Grne baklrsa Bakan ya etkilenmeni ya da gznn ylmasn umuyor." Pickering, ona


gz att. "Bu oyuna gelmemeni tavsiye ederim."

Rachel ban sallad. Hem etkilenmi, hem de gz ylmt.


Rachel Sexton drt dakika sonra UKO'dan karak, bekleyen helikoptere bindi. O henz yerine
yerlemeden havalanan helikopter, Virgi-nia ormanlar zerinde dnerek yan yatt. Ayaklarnn
altndaki aalara gz gezdiren Rachel, nabznn ykseldiini hissetti. Bu helikopterin asla Beyaz
Saray'a varmayacan bilseydi, daha da fazla ykselirdi.

Buz gibi esen rzgr ThermaTech adrna sert darbeler indirdii halde, Delta-Bir farknda
deildi. O ve Delta- dikkatlerini, elindeki kumanda kolunu operatr maharetiyle kullanan
yoldalarna vermilerdi. nlerindeki ekran, mikrobotun zerine yerletirilmi ine kameradan
canl video iletisi gsteriyordu.

31

Dan Brown

Onu her altrdklarnda hl hayret duyan Delta-Bir, teftite en son cihaz, diye dnd. Son
zamanlarda mikromekanik dnyasnda gerekler hayali gemeye balamt.

Mikro Elektro Mekanik Sistemleri (MEMS) -mikrobotlar- ileri teknoloji teftiteki en yeni
rnlerdi. Buna "duvardaki sinek teknolojisi" diyorlard.

Kelimenin tam anlamyla.

Uzaktan kumandal mikroskobik robotlar kulaa bilimkurgu gibi gelse de, 1990'lardan itibaren
kullanlmaya baland. Mays 1997'de Dis-covery dergisi mikrobotlar kapak yaparak, gerek
"uan", gerekse "yzen" modellerin zelliklerini anlatt. Yzenler -tuz tanesi byklndeki na-
nobazllar- insann kan dolam sistemine Kan Damarlarnda Yolculuk (Fantastic Voyage)
filmindeki usulle rnga edilebiliyordu. imdi ise gelimi tbbi uygulamalarda doktorlara,
uzaktan kumandayla atardamarda dolamak, damar iini canl grntyle tetkik etmek ve netere
dokunmadan atardamarlardaki tkanklklarn yerini tespit etmelerine yardmc olmak amacyla
kullanlyordu.
Sanlann aksine, uan mikrobotlar yapmak ok daha kolay bir iti.' Bir makineyi uuracak
aerodinamik teknolojisi Kittyhawk'tan beri mevcuttu, bu yzden geriye kalan tek ey
minyatrletirme ilemiydi. NA-SA'nn gelecekte Mars'taki grevler iin insansz keif aralar
olarak tasarlad ilk uan mikrobotlar, birka santim uzunluundayd. Ama artk nanoteknoloji,
enerji emici hafif malzemeler ve mikromekanikte kaydedilen gelimeler uan mikrobotlar
geree dntrmt.

Asl r aan keif, yeni bir saha olan biyomimikten -Doa Ana'y kopyalamak- gelmiti.
Minyatr yusufuklarn, bu evik ve becerikli uan mikrobotlar iin en uygun prototip olduu
anlald. Delta-ki'nin o anda uurduu PH2 modeli sadece bir santim uzunluundayd -
sivrisinek byklnde- ve tad bir ift, ikili, effaf, silikon yaprak kanat ona havada
benzersiz bir hareketlilik ve ustalk kazandryordu.

32

hanet Noktas

Mikrobotun yakt ikmal mekanizmas bir baka yeni bulutu. lk mikrobot prototipleri, enerji
hcrelerini yalnzca dorudan parlak bir k kayna altnda hareketsiz durarak arj edebiliyordu.
Gizlilik gerektiren ilerde ya da karanlk blgelerde kullanma elverili deildi. Ama yeni
prototipler manyetik bir alann birka santim yaknnda durarak arj olabiliyorlard. Buna uygun
olarak modern toplumda manyetik alanlar her yerde ve her an bulunabiliyorlard; elektrik prizleri,
bilgisayar monitrleri, elektrikli motorlar, hoparlrler, cep telefonlar. Yani arj istasyonlar
asndan hibir zaman sknt ekilmiyordu. Mikrobot ortama baaryla tantldktan sonra,
neredeyse sonsuza dek ses ve grnt iletebiliyordu. Delta Gc'nn PH2'si hi sorun
yaatmakszn bir haftadan uzun sredir yayn yapyordu.

imdi uan mikrobot, kocaman ambarn iinde salnan bir bcek gibi, binann sakin ve devasa
merkez odasnda sessizce havada asl duruyordu. Altndaki alan kubak tarayan mikrobot,
phe ekmeyen sakinlerin -teknisyenler, bilim adamlar, saysz bilim alannda uzmanlar-
balarnn stnde dolat. PH2 dnp dururken Delta-Bir, birbiriyle konumakta olan iki tandk
yz fark etti. Onlardan laf kapabilirlerdi. Del-ta-ki'ye aa inip dinlemesini syledi.

Delta-ki kumanda kolunu idare ederek robotun ses alglayclarn at, mikrobotun parabolik
ykseltecini ayarlad ve robotu bilim adamlarnn bann metre stnde duracak kadar aa
indirdi. leti zayf olmakla birlikte anlalrd.

Bilim adamlarndan biri, "Hl inanamyorum," diyordu. Buraya krk sekiz saat nce geliinden
bu yana sesindeki heyecan dinmemiti.

Konutuu adamn da onunla ayn cokuyu paylat anlalyordu. "Hayatn boyunca... hi


byle bir eye tank olacan aklna gelir miydi?"

Gzleri parlayan bilim adam, "Asla," diye karlk verdi. "Btnyle byleyici bir rya."

33

F:3

Dan Brown

Delta-Bir yeterince duymutu. erideki her eyin tahmin edildii biimde ilerledii belliydi.
Delta-ki mikrobotu sohbetin getii yerden uzaklatrarak sakland yere geri uurdu. Fark
edilmemi olan minik aygt bir elektrik jeneratrnn yannda durdurdu. PH2'nin enerji hcreleri
hemen bir sonraki grev iin arj olmaya baladlar.

PaveHavvk gkyzn yrtarak ilerlerken, Rachel Sexton'n dnceleri, bu sabah yaanan garip
gelimeler yznden allak bullak olmutu. Bununla birlikte, helikopter Chesapeake Krfezi
stnde uana kadar, tamamyla yanl yne doru ilerlediklerini fark etmedi. lk anda dt
aknlk, yerini dehete brakmt.

Pilota, "Baksana," diye seslendi. "Sen ne yapyorsun?" Sesi pervane yznden glkle
duyuluyordu. "Beni Beyaz Saray'a gtrmen gerekiyordu!"
Pilot ban iki yana sallad. "zgnm efendim. Bakan bu sabah Beyaz Saray'da deil."

Rachel, Pickering'in Beyaz Saray' zellikle telaffuz mu ettiini yoksa kendisinin mi yle
varsaydn dnd. "Peki Bakan nerde?"

"Onunla grmeniz baka bir yerde olacak."

Balatma imdi. "Neresi baka yer?"

"Fazla uzak deil."

"Ben bunu sormadm."

"Yirmi be kilometre daha kald."

Rachel, ona bakarak kalarn att. Bu adam politikac olmalyd. "Kurunlardan da sorulardan
syrldn kadar iyi mi syrlyorsun?"

Pilot cevap vermedi.

34

hanet JVoklas
Helikopterin Chesapeake'i gemesi yedi dakikadan az srd. Kara yeniden grndnde pilot
kuzeye yatarak, Rachel'n bir dizi pist ve askeri tipte bina grd dar bir yarmadann kysndan
utu. Pilot bu yere doru alaldnda Rachel neresi olduunu anlad. Alt frlatma rampas ile
karbon fze kuleleri iyi bir ipucuydu ama bu da yetmiyorsa, binalardan birinin ats iki devasa
kelimeyle boyanmt: wallops adasi.

Wallops Adas, NASA'nn en eski frlatma slerinden biriydi. Bugn hl uydu frlatmak ve
deney uaklarn test uular iin kullanlan Wal-lops, NASA'nn kameralardan uzak ssyd.

Bakan iVallops Adas'nda m? Hi tutar taraf yoktu.

Helikopter pilotu, yrngesini dar yarmada boyunca uzanan piste gre hizalad. Ortadaki
pistin en sonuna doru ilerliyor gibiydiler.

Pilot yavalamaya balad. "Bakan'la ofisinde greceksiniz."

Rachel, adamn aka yapt dncesiyle dnd. "Birleik Devletler Bakam'nn Wallops
Adas'nda ofisi mi var?"

Pilot son derece ciddi grnyordu. "Birleik Devletler Bakam'nn istedii yerde ofisi vardr
efendim."

Pistin sonunu iaret etti. Rachel uzakta parldayan dev ekli grdnde neredeyse kalbi
duracakt. Deiiklie uram 747'nin ak mavi gvdesini yz metre uzaktan bile tanmt.

"Onunla uakta m..."


"Evet efendim. Evden uzaktaki evinde."

Rachel dardaki devasa uaa bakt. Askeriyenin bu saygn uak iin kulland ifreli unvan
VC-25-A idi. Aslnda dnyann geri kalan onu baka bir isimle tanyordu: Hava Kuvvetleri Bir.

Uan kuyruktaki dmen kanadnn stndeki rakamlar parmayla gsteren pilot, "Grne
baklrsa bu sabah yeniye bineceksiniz," dedi.

Rachel bo gzlerle ban sallad. ki Hava Kuvvetleri Bir kullanldn ok az Amerikal bilirdi
-biri 28.000, dierinin 29.000 kuyruk numaral, zel donanml benzeri bir ift 747-200 B. Her iki
uan da uu hz

35

Dan Brown

saatte 600 mildi. Uu srasnda yakt ikmali yapabiliyor, bylece snrsz mesafelere
uabiliyorlard.

PaveHavvk Bakan'm uann yanndaki piste konduunda, Rachel Hava Kuvvetleri Bir'den
niye bakomutann "tanabilir vatan kalesi stnl" diye bahsedildiini anlad. Aletin gzda
veren bir grn vard.

Bakan lke bakanlaryla grmek zere dier lkelere utuunda, genellikle -gvenlik
nedenlerinden tr- toplantnn pistin stnde uanda yaplmasn talep ederdi. Birtakm
gvenlik sebepleri olsa da, hi phesiz bir baka gereke, gzda vererek grmelerde
stnlk elde etmekti. Hava Kuvvetleri Bir'e yaplacak bir ziyaret, Beyaz Saray'a yaplacak
herhangi bir seyahatten ok daha yldrcyd. Yakt deposunun stnde iki metre boyutunda
harflerle "AMERKA BRLEK DEVLETLER" yazyordu. Bir zamanlar bir ngiliz bayan
kabine yesi, Bakan Nixon', kendisine Hava Kuvvetleri Bir'e binerek elik etmesini teklif
ettiinde "erkekliini gzne sokmakla" sulamt. Daha sonra uu eki-' bi uaa kendi
aralarnda "Byk Penis" adn takmt.

"Bayan Sexton?" Blazer giymi bir gizli servis alan, helikopterin dnda belirerek ona kapy
at. "Bakan sizi bekliyor."

Rachel helikopterden indi ve ikin gvdeden uzanan krkl dik geide bakt. Uan penisin
iine. Bir zamanlar uan "Oval Ofis'in" yz yetmi metrekare i hacme, drt ayr zel uyku
blmne, yirmi alt kiilik uu mrettebat iin yataklara ve elli kiiye yemek salayabilecek
iki mutfaa sahip olduunu duymutu.

Merdivenleri trmanan Rachel, gizli servis alannn tam arkasndan onu yukar doru
iteklediini hissetti. Yukarda ak duran kabin kaps, kocaman bir gri balinann yan tarafndan
ald minik bir yaraya benziyordu. Karanlk girie doru ilerlerken gven duygusunun azaldn
hissetti.

Sakin ol Rachel. Sadece bir uak.

36

hanet Noktas

Gizli servis alan merdiven sahanlnda onu nazike kolundan tutarak artc derecede dar
bir koridora yneltti. Saa dnp ksa bir mesafe yrynce, lks ve geni bir kabine girdiler.
Rachel buray hemen fotoraflarndan tand.

Gizli servis alan, "Burda bekleyin," dedikten sonra gzden kayboldu.


Rachel, Hava Kuvvetleri Bir'in lambri kapl n kabininde tek bana duruyordu. Buras toplant
yapmak, yksek mevkideki kimseleri elendirmek ve belli ki ilk gelen ziyaretilerin dn
patlatmak iin kullanlan odayd. Oda, uan genilii boyunca uzanyordu, ak kahverengi
kaln hals da yle. Kusursuz mobilyalarla denmiti; isfendan aac toplant masasnn
etrafndaki, ince deriden koltuklar, byk kanepenin yanndaki cilal pirin ayakl abajurlar ve
maun iki barnn stndeki elii kesme kristaller.

Boeing tasarmclar bu n kabini zenle, yolculara "huzurla kark bir tertip hissi" sunmak
amacyla hazrlamlard. Mamafih huzur, Rac-hel'n o an hissettii son eydi. Aklna sadece bu
odada oturmu dnya liderlerinin says ve onlarn dnyaya biim veren kararlar geliyordu.

Kaliteli pipo ttnnn hafif aramasndan, her tarafta grlen bakanlk mhrne kadar bu
odadaki her ey g kokuyordu. Oklar ve zeytin dallarn kavrayan kartal, kk yastklarn, buz
kovalarnn stne ilenmi, hatta bardaki mantar bardak altlarnn stne baslmt. Rachel
bardak altn eline alp incelemeye koyuldu.

Arkasndan gelen bouk bir ses, "Hatra almaya balamsnz bile," dedi.

aran Rachel arkasn dnerek, bardak altn yere drd. Almak iin beceriksizce diz kt.
Bardak altn kavrayp arkasn dnd anda, Amerika Birleik Devletleri Bakan'n ona bakp
neeyle srtrken grd.

"Ben kral deilim Bayan Sexton. Diz kmenize gerekten hi gerek yoktu."

37

Dan Brown

Senatr Sedgewick Sexton, Washington'in sabah trafiinde, ofisine giden yolda ylan gibi
kvrlan Lincoln limuzinin iinde rahatn tadn karyordu. Karsnda oturan, yirmi drt
yandaki zel asistan Gabrielle Ashe, ona gnlk programn okuyor, Sexton, onu pek
dinlemiyordu.

Asistannn kamir kazann altndaki mkemmel vcuduna hayranlk duyarken, Washington'


seviyorum, diye dnd. G en byk afro-dizyaktr... bunun gibi sryle kadn D.C. 'ye
getiriyor.

Gabrielle bir gn kendisinin de senatr olaca hayallerini kuran New York'lu bir Ivy Leaguen
mezunuydu. Sexton o da baaracak, diye dnd. ahane bir grnts vard ve zehir gibi
zekiydi. Hepsinin tesinde, oyunun kurallarn anlyordu.

Gabrielle Ashe siyahiydi ama onun esmer rengi daha ok tarnla maun arasnda, Sexton'n,
hassas "beyaz" ebboylarn tm baheyi elden kaptrdklarn hissetmeden onaylayacaklarn
bildii, sknt vermeyen bir ara tondayd. Sexton yakn dostlarna Gabrielle', Halle Berry'nin,
grntsyle Hillary Clinton'n zeks ve hrsnn karm olarak tasvir eder, hatta bazen bunun
bile hafif kaldn dnrd.

Onu ay nce kampanya zel asistanlna atadndan beri Gabri-elle'n kampanyasna


muazzam faydas olmutu. Her eyden nce bedavaya alyordu. On alt saatlik bir i gnnn
karlnda, kaarlanm bir politikacdan cambazlk yapmay reniyordu.

Sexton, ama tabi, diye aklndan geirdi, onu sadece is yapmaktan biraz daha fazlasna ikna ettim.
Gabrielle'a terfi verdikten sonra onu bir gece zel ofisinde "ortama uyum almasna" davet
etmiti. Tahmin edilecei gibi hret delisi gen asistan onu memnun etmeye hevesli olarak

n Sekiz sekin niversitenin oluturduu grup.

38
hanet Noktas

gelmiti. Onlarca yllk ustaln verdii sabrla Sexton sihirli karm devreye sokmutu...
Gabrielle'm gvenini kazanm, onun tm ekingenliini zerinden atm, kendine hkim
olduunu sergilemi ve sonunda hemen orackta, ofisinde onu batan karmt.

Gen kadnn hayatndaki en tatmin edici cinsel deneyimlerden biri olduundan Sexton'n hi
phesi yok gibiydi ve ayrca gn aardnda Gabrielle aka lszlnden piman olmutu.
Utanla istifa etmeyi nermi, Sexton reddetmiti. Gabrielle iinde kald ama niyeti ok akt.
Aralarndaki iliki o gnden bu yana ile snrlyd.

Gabrielle'm dolgun dudaklar hl hareket ediyordu, "...bu akamst CNN'deki tartmada


konuya ilgi gstermiyormu gibi davranmanz istemiyorum. Beyaz Saray'n muhalefet olarak
kimi gndereceini hl bilmiyoruz. Aldm notlara gz gezdirmek isteyeceksiniz." Dosyay ona
uzatt.

Deri koltuklarn kokusuyla karm parfmn iine eken Sexton, dosyay ald.

Gabrielle, "Dinlemiyorsunuz," dedi.

"Kesinlikle dinliyorum." Srtt. "u CNN'deki tartmay unut. En kt ihtimalle Beyaz Saray
aa seviyeden bir kampanya stajyeriyle bana hakaret etmeye alr. En iyi ihtimalle, bana
byk bir balk gnderirler, ben de onu le yemei niyetine yerim."

Gabrielle kalarn att. "yi. Notlara olas en saldrgan tartma konularnn listesini ekledim."

"Herhalde her zamanki zanllardr."


"Bir yeni ye daha var. Sanrm, dn akam Larry King'dcki yorumlarnzdan tr
ecinsellerden baz kar tepkiler alacaksnz."

Aldrmad anlalan Sexton omuzlarn silkti. "Anladm. u ayn cinsin evlilii meselesi."

Gabrielle, onu onaylamayan bir bak frlatt. "Olduka kuvvetli kar ktnz."

39

Dan Brown

Sexton nefretle, ayn cinsin evlilii, diye dnd. Bana kalsayd ho-molara oy verme hakk bile
tanmazdm. "Tamam biraz yumuatrm."

"Gzel. Son zamanlarda bu scak meseleleri biraz fazla kurcaladnz. Ukala davranmayn. Halk
bir anda dnebilir. u anda kazanyorsunuz ve ibreniz ykseliyor. Byle devam edin. imdi topu
sahann dna frlatmaya gerek yok. Top oyunda kalsn."

"Beyaz Saray'dan haber var m?"

Gabrielle'n bocalamas ok ho grnyordu. "Sessizlik sryor. Resmi muamele; rakibiniz,


'Grnmez Adam' oldu."

Sexton son zamanlarda ansnn ne kadar yaver gittiine glkle inanyordu. Bakan aylardr
var gcyle kampanyasnn stnde alyordu. Sonra bir hafta kadar nce birdenbire kendini
Oval Ofis'e kilitlemi ve o gnden bu yana ne kimse ondan bir kelime duymu, ne de onu
grmt. Sanki Bakan, Sexton'n semen desteindeki hzl gelimeyle yzleemiyor gibiydi.
Gabrielle elini fnl sanda gezdirdi. "Beyaz Saray kampanya alanlarnn da bizim kadar
aknlk iinde olduunu duydum. Bakan ortadan kaybolmasyla ilgili hibir aklama
yapmyormu ve ordaki her.kes. meraktan lgna dnm."

Sexton, "Hangi teoriler retildi?" diye sordu.

Gabrielle gzlklerinin ardndan ona okbilmi bir bak att. "Bu sabah Beyaz Saray'daki bir
balantmdan ok ilgin bir bilgi edindim."

Sexton, onun gzlerindeki bu bak tanyordu. Gabrielle Ashe yine ieriden bilgi almt.
Sexton, onun, ald kampanya srlar karlnda arabalarn arka koltuunda, bir tr bakan
yardmcs gdsyle saksofon ektiinden pheleniyordu. Bilgi akt mddete... Scxton'n
umurunda deildi.

Sesini alaltan asistan, "Dedikodulara baklrsa," dedi. "Bakan'n tuhaf davranlar, geen hafta
NASA mdr ile yapt zel toplantnn ardndan balam. Bakan'n toplantdan sersemlemi
bir halde kt

hanet Noktas

lalyormu. Derhal tm programn iptal etmi ve o gnden beri NA-'yla yakn temas
iindeymi."

Sexton duyduklarndan kesinlikle zevk almt. "Belki de NASA ona biraz daha kt haber
vermitir, olamaz m?"

Gabrielle mit dolu bir sesle, "Mantkl bir aklama gibi," dedi. "Yine de Bakan'a her eyden
vazgemesini sylemek biraz tehlikeli olurdu."
Sexton bunu dnd. NASA ile dnen dolap her ne ise, kt haber olduu kesindi. Yoksa
Bakan bunu benim yzme tokat gibi vururdu. Sex-ton ksa sre nce NASA fonlar konusunda
Bakan'a hayli yklenmiti. Uzay dairesinin son zamanlardaki baarsz grevleri ve dev bte
amlar NASA'ya, hkmetin byk msriflii ve yetersizliini vurgulamak iin kulland gayri
resmi model unvann kazandrmt. tiraf etmek gerekirse, NASA'ya -Amerikan gururunun en
nde gelen sembollerinden biri- saldrmak ou siyasetinin oy kazanmak iin bavuraca bir
yol deildi ama Sexton'da ok az politikacnn sahip olduu bir silah vard... Gabrielle Ashe. Ve
onun kusursuz igdleri.

Bu becerikli gen kadn aylar nce, Washington kampanya ofisinde koordinatr olarak alrken
Sexton'n dikkatini ekmiti. Sexton ilk kamuoyu yoklamalarnda fena ekilde aklp hkmetin
ar harcamalaryla ilgili mesaj insanlarn bir kulandan girip dierinden knca, Gabrielle
Ashe, ona kampanyay bambaka bir adan yrtmelerini neren bir not yazmt. Senatre,
NASA'nn byk bte amlar ile aralksz Beyaz Saray yardmlarn, Bakan Herney'nin
dikkatsizce israfta bulunduuna delil gstermesi gerektiini sylemiti.

Gabrielle mali hesaplar, baarszlklar ve para yardmlarnn bulunduu bir liste de ekleyerek,
"NASA Amerikallara bir servete mal oluyor," diye yazmt. "Semenlerin hibir eyden haberi
yok. Bilseler dehete derlerdi. Bence NASA'y siyasi bir mesele haline getirmelisiniz."

Sexton, onun saflna homurdanmt. "Ya evet, ayn zamanda beysbol oyunlarnda milli marn
okunmasna da kfredeyim."

40

41

Dan Brown

Takip eden haftalarda Gabrielle, senatrn masasna NASA'yla ilgili bilgi yollamaya devam etti.
Sexton okuduka, gen Gabrielle Ashe'in sylediklerinde hakl olduunu fark etmeye balad.
Hkmet brolar standartlar dnldnde bile NASA hayret verici bir para ukuruydu...
pahal, yetersiz ve son yllarda son derece beceriksiz.

Bir akamst eitim hakknda canl rportaj yapyordu. Sunucu Sex-ton' devlet okullarna vaat
ettii fonu nereden bulaca konusunda sktryordu. Sexton karlk olarak akayla kark,
Gabrielle'n NASA teorisini ortaya att. "Eitim paras m?" dedi. "ey, belki uzay programnn
yansn keserim. Tahminimce, eer NASA uzayda ylda on be milyar harcayabilir-se, burda
dnyadaki ocuklar iin yedi buuk milyar harcayabilirim."

Sexton'n yayn odasndaki kampanya yneticileri, bu pervasz sylemi duyunca dehetle


yutkundular. imdiye dek NASA'ya laf atan tm kampanyalar batmt. Bir anda radyo
istasyonundaki tm telefon hatlarnn yanmaya balad. Sexton'n kampanya yneticileri
korkudan sindiler; uzay kahramanlar ldrmek iin etraflarnda tur atyordu.

Sonra birden beklenmedik bir ey oldu.

lk arayan kii ok olmu bir sesle, "Ylda on be milyar m?" diyor-, du. "Yar ile bitiyor deil
mi? Yani imdi bana, retmenlere para yetmedii iin mi olumun matematik snfnn ar
kalabalk olduunu sylyorsunuz? Ve NASA da uzaydaki tozlarn resmini ekmek iin ylda on
be milyar dolar m harcyor?"

Senatr Sexton ihtiyatl bir edayla, "Eee... bu doru," dedi.

"Samalk! Bakan'n bu konuda bir ey yapmaya yetkisi var m?"

Gveni yerine gelen Sexton, "Kesinlikle var," diye yantlad. "Bakan gereinden fazla fon
ayrldn dnd tm brolarn bte taleplerini geri evirebilir."

"O halde oyum size Senatr Sexton. Uzay aratrmalarna on be milyar, ocuklarmza
retmen yok. Utanmazlk! yi anslar baym. Umarm yolun sonuna kadar gidersiniz."
42

hanet Noktas

Baka biri battayd. "Senatr, NASA Uluslararas Uzay stasyo-nu'nun btenin zerine oktan
ktn ve Bakan'n projenin devam etmesini salamak iin NASA'ya acil fon temin etmeyi
dndn duydum. Bu doru mu?"

Sexton bu soruya atlad. "Doru!" Uzay istasyonunun balangta, masraflar on iki lkeyle
paylalmak suretiyle, ortak teebbs olarak tasarlandn anlatt. Ama inaat baladktan sonra
istasyonun btesi kontrolden km ve lkelerin ou kaarak uzaklamlard. Projeyi pe
atmak yerine Bakan, tm masraflar stlenmeye karar vermiti. Sex-ton, "UU projesi
maliyetimiz..." diye ilan etti. "ngrlen sekiz milyar dolardan, hayret verici bir ekilde_yz
milyar dolara kmtr!"

Arayan kii lgna dnm gibiydi. "Bakan ne diye fii ekmiyor ki!"

Sexton, adam pebilirdi. "Harika bir soru. Ne yazk ki, yap malzemelerinin te biri halihazrda
yrngede ve Bakan sizin dediiniz vergileri onlar oraya gndermek iin harcad. Bu yzden
fii ekmek, sizin paranzla milyarlarca dolarlk bir hata yaptn itiraf etmek olacaktr."

Telefonlar yamaya devam etti. Amerikallar ilk kez NASA'nn -milli bir demirba deil- bir
seenek olduunu idrak ediyor gibiydiler.

ov sona erdiinde, insann sonsuz bilgi aray hakknda dokunakl nutuklar eken birka
NASA tutkunu saylmazsa, fikir birlii salanmt: Sexton'n kampanyas, kampanyalarn kutsal
ksesine dmt -yeni bir "scak noktaya"- semenlerin bamteline dokunan, el dememi bir
ihtilafl konu.

Sonraki haftalarda Sexton muhaliflerini be nseimde hezimete uratt. NASA meselesini


semenlere duyurarak yapt ii methederek, Gabrielle Ashe'i yeni kampanya zel asistan ilan
etti. Sexton basit bir el hareketiyle Afrika-Amerikah gen bir kadn ykselen siyasi bir yldz
yapm ve rklk ya da cinsiyet ayrmcl yapacandan endielenen semenlerin phelerini
bir gecede yok etmiti.

43

Dan Brown

imdi limuzinde birlikte otururlarken Sexton, Gabrielle'n bir kez daha deerini ispat ettiini
gryordu. NASA mdryle Bakan'n ge-en hafta yapt gizli toplant hakknda getirdii yeni
bilgi, hi phesiz NASA'nn sorunlarnn arttn -ya da baka bir lkenin uzay istasyonuna
ayrd fonu keseceini gsteriyordu.

Limuzin Washington Ant'nn nnden geerken Senatr Sexton kaderin kendisinden yana
olduunu dnmeden edemiyordu.

Dnyadaki en gl siyasi koltua oturmasna ramen Bakan Zac-hary Herney dar omuzlu, orta
boylu ve ince yapl biriydi. illi bir yz, ift odakl gzlkleri ve seyrek siyah salar vard.
Buna ramen gsterisiz fizii, tanyanlarn ona kar duyduu yce sevgiyle tamamen ztt. Bir
kez Zach Herney'yi tandktan sonra, insann onun iin dnyann sonuna kadar gidebilecei
sylenirdi.

Rachel'n elini skmak iin uzanan Bakan Herney, "Gelebilmenize ok sevindim," dedi. Elini
kavray scak ve samimiydi.

Rachel konuabilmek iin st ste yutkunmak zorunda kald. "Elbette... Sayn Bakan. Sizinle
tanmaktan eref duydum."
Bakan tebessmyle onu rahatlatnca Rachel, efsanevi Herney sevecenliinin ne olduunu
bizzat anlam oldu. Adamn uysal simasna siyasi karikatristler baylyordu, nk ne kadar
arpk izerlerse izsinler, hi kimse onun scak ve cana yakn tebessmn bakasyla
kartrmyordu. Gzlerinden daima samimiyet ve asalet yansyordu.

Keyifli bir sesle, "Benimle gelin," dedi. "stnde isminizin yazd bir fincan kahve sizi
bekliyor."

"Teekkr ederim efendim."

Bakan dahili haberleme dmesine basarak, ofisine kahve gndermelerini istedi.

44

ihanet Noktas

Rachel uan iinde Bakan' takip ederken kamuoyu yoklamalarnda dibe vuran biri iin
fazlasyla neeli ve iyi dinlenmi grndn dnmekten kendini alamad. Ayrca gndelik
giysiler giymiti; kot pantolon polo yaka tirt ve L.L. Bean marka yry botlar.

Rachel sohbeti balatmaya alt. "Yry m... yapyorsunuz Sa^-yn Bakan?"

"Hi yapmam. Kampanya danmanlarm yeni grnmn byle olmasna karar verdiler. Siz
ne dnyorsunuz?"

Rachel, adamn kendi iyilii iin ciddi olmamasn diledi. "Ee... ok... erkeksi efendim."
Herney'nin yz ifadesizdi. "yi. Babanza oy veren kadnlardan bazlarn geri kazanmama
yardmc olacan dnyoruz." Ksa bir aradan sonra Bakan'n yznde geni bir tebessm
belirdi. "Bayan Sexton, bu bir akayd. Sanrm her ikimiz de bu seimi kazanmak iin polo yaka
tirt ile kot pantolondan fazlasna ihtiyacm olduunu biliyoruz."

Bakan'n ak szll ve espri anlay Rachel'n orada bulunmaktan tr duyduu gerginlii


yok etmiti. Bakan fiziki eksikliklerini diplomatik maharetleriyle kapatyordu. Diplomasi Tanr
vergisi bir eydi ve Zach Herney'de bu yetenek vard.

Rachel, Bakan' uan arka tarafna doru takip etti. Daha ierilere girdike, ortam uak
havasndan daha da uzaklayordu; kavisli koridorlar, duvar ktlar ve hatta StairMaster ile
krek aleti bulunan bir egzersiz salonu. Fakat tuhaftr ki, uak tamamyla bo grnyordu.

"Yalnz m seyahat ediyorsunuz Sayn Bakan?"

Ban iki yana sallad. "Aslna bakarsanz yeni indik."

Rachel armt. Nereden geldiniz? Bu haftaki istihbarat haberlerinde Bakan'n seyahat


planlaryla ilgili herhangi bir ey yoktu. Grne baklrsa gizlice seyahat etmek iin Wallops
Adas'n kullanyordu.

Bakan, "alanlar siz gelmeden hemen nce uaktan ayrldlar," dedi. "Onlarla bulumak zere
Beyaz Saray'a gideceim ama sizinle ofisim yerine burda grmeyi istedim."

45

Dan Brown
"Bana gzda m vermek istiyorsunuz?"

"Tam aksine. Size sayg gstermeye alyorum Bayan Sexton. Beyaz Saray gizli grmeler
iin hi uygun deil. Ayrca ikimizin grt haberi yaylrsa, sizi babanzla garip bir
pozisyona sokard."

"Buna minnettarm efendim."

"Hassas bir dengeyi incelikle koruduunuz anlalyor ve bunu bozmaya hi gerek


grmyorum."

Rachel, babasyla kahvaltda yapt sohbeti hatrlad ve bunun "incelikli" diye


nitelendirilebileceinden kuku duydu. Yine de Zach Herney nazik davranmak iin elinden geleni
yapyordu ve dorusu hibir mecburiyeti yoktu.

Herney, "Size Rachel diyebilir miyim?" diye sordu.

"Elbette." Ben size Zach diyebilir miyim?

Onu oymal mee bir kapdan geiren Bakan, "Ofisim," dedi.

Hava Kuvvetleri Bir'deki ofis, Beyaz Saray'daki emsalinden daha samimiydi, ama yine de
mobilyalarda bir resmiyet havas seziliyordu. Masann stne evraklar ylmt. Arkasnda ise,
yaklaan frtnadan kamaya alan direkli bir yelkenlinin resmedildii klasik bir yalboya
tablo asl duruyordu. Zach Herney'nin mevcut durumdaki bakanlk srecine mkemmel
benzetme yapyor gibiydi.

Bakan, Rachel'a masasnn karsndaki byk sandalyeden birine oturmasn teklif etti.
Rachel, onun masasnn arkasnda oturacan tahmin ediyordu ama sandalyelerden birini
ekerek, Rachel'n yanna oturdu.

Rachel, eit seviye, diye dnd. Dostluk ilikilerindeki en nemli nokta.

Sandalyesine yerleirken yorgunlukla iini eken Herney, "Evet Rachel," dedi. "Sanrm u an
burda oturduun iin kafan olduka karmtr, yle deil mi?"

46

hanet Noktas

Rachel'n iinde kalan son savunma gds de, adamn sesindeki samimiyetle kaybolup gitti.
"Aslna bakarsanz efendim, allak bullak oldum."

Herney yksek sesle kahkaha att. "Harika. Ben de her gn UKO'dan

irilerini allak bullak edemiyorum."

"UKO'dan birileri her gn yry botlar giyen bir Bakan tarafn-[an Hava Kuvvetleri Bir'e
davet edilmiyor."

Bakan yeniden kahkaha att.

Kapdaki hafif bir tkrt, kahvelerin geldiini haber veriyordu. Uu ekibinden biri, tepsinin
stnde buharlar karan metal bir demlik ve iki fincanla ieri girdi. Bakan'n arzusu zerine
tepsiyi masann stne bra-:arak ortadan kayboldu.
Kahveyi doldurmak iin ayaa kalkan Bakan, "St ve eker?" diye

rdu.

"St ltfen." Rachel zengin aromay iine ekti. Birleik Devletler Bakan', bana bizzat kahve
mi ikram ediyor?

Zach Herney ar kalay karm bir fincan ona uzatt. "Hakiki Paul Revere," dedi. "Kk
lkslerden biri."

Rachel kahveden bir yudum ald. O ana dek tatt en iyi kahveydi.

Kendisine de bir fincan doldurup yerine oturan Bakan, "Her neyse," dedi. "Burda vaktim snrl,
o yzden hemen meseleye gelelim." Bakan kahvesine biraz eker attktan sonra baklarn
Rachel'a evirdi. "Sanrm Bili Pickering size, grmek istememin tek nedeninin siyasi stnlk
salamak iin sizi kullanmak olduunu sylemitir."

"Dorusu efendim, syledikleri tam olarak bunlard."

Bakan kendi kendine gld. "Her zaman olumsuz dnr."

"Demek ki yanlyor, yle mi?"

"aka m yapyorsunuz?" Bakan gld. "Bili Pickering asla yanlmaz. Her zamanki gibi tam
isabet ettirmi."
47

Dan Brown

Gabrielle Ashe bo gzlerle Senatr Sexton'n sabah trafiinde ofisine doru ilerleyen
limuzininin camndan dar bakyordu. Hayatnn bu noktaya nasl geldiini dnyordu.
Senatr Sedgevvick Sexton'n zel asistan. Tam olarak bunu istemiti, yle deil mi?

Bir limuzinin iinde, Birleik Devletlerin bir sonraki Bakan'nn yannda oturuyorum.

Gabrielle aracn lks demesinden, kendi dncelerine dald anlalan senatre bakt.
Gabrielle, onun yakkl yz hatlarna ve mkemmel giyim tarzna baylyordu. Tam bir bakan
gibi grnyordu.

Gabrielle, Sexton' konuurken ilk kez, yl nce Cornell niversi-tesi'nde, siyasal bilgiler
fakltesinde okurken duymutu. Gzleriyle dinleyicileri nasl etkisi altna aldn, adeta
dorudan kendisine -bana gven-mesaj gnderdiini asla unutmayacakt. Sexton konumasn
bitirdikten sonra, Gabrielle, onunla tanmak iin srada beklemiti.

sim etiketini okuyan senatr, "Gabrielle Ashe," demiti. "Gen bir , hanm iin harikulade bir
isim." Gzleriyle gven telkin ediyordu.

Onunla tokalarken adamn kuvvetini hisseden Gabrielle, "Teekkr ederim efendim," demiti.
"Mesajnz beni gerekten etkiledi."
"Bunu duyduuma sevindim!" Sexton, onun eline bir kartvizitini tututurmutu. "Daima kendi
vizyonumu paylaan gen beyinler ararm. Okuldan mezun olunca beni bul. Etrafmdakiler sana
bir i bulacaklardr."

Gabrielle teekkr etmek iin azn at srada senatr bir sonraki kiiyle konumaya
balamt bile. Buna ramen Gabrielle takip eden aylarda kendini televizyonda Sexton'n meslek
hayatn takip ederken buldu. Hkmetin an harcamalarna -ncelikli bte kesintileri, daha
verimli almas iin IRS'in modernletirilmesi, DEA'nn dengelenmesi ve

48

hanet Noktas

hatta fuzuli kamu hizmeti programlarnn lav edilmesi- kar yapt konumalar hayranlkla
izledi. Ardndan, senatrn ei aniden bir araba kazasnda lnce, Sexton'n olumsuzu bir ekilde
olumluya dntrmesini hayretle izledi. Sexton acsn iine gmerek tm dnyaya bakanla
aday olacan ve bundan byle yapaca kamu hizmetlerini einin ansna sunacan ilan
etmiti. Gabrielle o anda Senatr Sexton'm bakanlk kampanyasnda almak istediine karar
verdi. Artk ona herkesten daha yaknd.

Gabrielle, onunla lks ofisinde geirdii geceyi hatrlad ve aklna gelen utan verici anlar
uzaklatrmaya alarak olduu yerde bzld. Ne sanyordum acaba? Kar koymas gerektiini
biliyordu ama nedense az dili balanmt. Sedgevvick Sexton... ve onun kendisini istediini
dnmek, o kadar uzun zamandr aklmdayd ki.

Bir tmsekten geen limuzin, dncelerini bld. "yi misin?" Sexton, ona bakyordu. Gabrielle
hemen glmsemeye alt. "yiyim." "Hl u karava iini dnmyorsun yle deil mi?"
Omuzlarn silkti. "Hl biraz endieleniyorum, evet." "Unut gitsin. O karava olay,
kampanyamn bana gelen en iyi eydi."

Karava ii, rakibinizin penis byteci kulland ya da Stud Muffin dergisine ye olduu
bilgisini szdrmann siyasi szlkteki karlyd ve Gabrielle bunu en ac yoldan renmiti.
Karava ii yapmak muhteem bir taktik saylmazd ama karlk verdiinde tam veriyordu. Ve
tabi geri teptiinde... Ve geri tepmiti. Beyaz Saray'a doru. Yaklak bir ay nce, Ba-kan'vn
oylarnn dmesinden huzursuzlaan kampanya alanlar, saldrgan davranmaya karar vermi
ve doruluundan phe duyduklar bir hikye szdrmlard. Senatr Sexton'm zel asistan
Gabrielle Ashe ile ilikisi olduu haberi. Ne yazk ki Beyaz Saray'n elinde hi delil yoktu.

49

F:4

Dan Brown

En iyi savunmann gl savunma olduuna yrekten inanan Senatr Sexton, saldr ann
yakalamt. Masumiyetini ispat etmek ve sayp svmek iin basn toplants dzenledi.
Gzlerinde gamla kameralarn iine bakarak, Bakan'n, demiti, eimin ansn bu kastl
yalanlarla kirlettiine inanamyorum.

Senatr Sexton'n televizyondaki performans o kadar ikna ediciydi ki, Gabrielle bile neredeyse
sevimediklerine inanacakt. Ne kadar kolay yalan sylediini gren Gabrielle, Senatr Sexton'n
gerekten tehlikeli bir adam olduunu fark etmiti.

Gabrielle koudaki en kuvvetli at desteklediine emin olsa da, son zamanlarda acaba en iyi at
m desteklediini sorgulamaya balamt. Sexton'la yakn almak gzlerini aan bir tecrbe
olmutu... Universal Stdyolar'nn perde arkasna yaplan turlarda, Hollyvvood'un hi de byl
olmadn kefedince insann filmlere duyduu ocuksu hayranln sona ermesi gibi.

Sexton'n mesajna olan inanc bozulmasa da, Gabrielle artk haberciden kuku duymaya
balamt.

10
Bakan, "Sana syleyeceklerim Rachel," dedi. "'UMBRA' snfna giriyor. Mevcut gvenlik
yetkinin ok tesinde."

Rachel, Hava Kuvvetleri Bir'in duvarlarnn stne geldiini hissetti. Bakan, onu helikopterle
Wallops Adas'na getirtmi, uana davet etmi, kahvesini doldurmu, babasna kar siyasi
stnlk salamak iin onu kullanmay dndn hemen sylemi ve imdi de ok gizli bir
bilgiyi yasal olmayan ekilde kendisiyle paylaacan bildirmiti. Zach Herney dardan her ne
kadar ltufk grnse de, Rachel, onunla ilgili nemli bir ey renmiti. Adam kontrol bir
anda eline alyordu.

ihanet Noktas

Gzlerini ona diken Bakan, "ki hafta nce," dedi. "NASA bir keifte bulundu."

Rachel alglayana kadar kelimeler bir sre havada asl kald. Bir MASA kefi mi? Gncellenen
istihbarat raporlarnda uzay dairesiyle ilgili normalin dnda bir haber yoktu. Ama elbette u
gnlerde artk "NASA kefi" genellikle yeni bir projenin btesini fazlasyla atklarn fark
ettikleri anlamna geliyordu.

Bakan, "Daha fazlasn konumadan nce," dedi. "Uzay keifleri konusunda babann olumsuz
dncelerini paylap paylamadn renmek isterim,"

Rachel bu aklamaya ierlemiti. "Umarm beni buraya babamn NASA'ya kar atp
tutmalarna engel olmam istemek iin armadnz." Bakan gld. "Elbette hayr. Sedgevvick
Sexton'a kimsenin engel olamayacan bilecek kadar uzun sredir senatodaym."

"Benim babam bir frsatdr efendim. Politikaclarn ou yle. Ve ne yazk ki NASA sayesinde
bir frsat yakalad." NASA'nn son hatalar zinciri ylesine ekilmezdi ki, insan glsn m, alasn
m aryordu... yrngede paralanan uydular, dnyaya hi sinyal gnderemeyen insansz uzay
roketleri, maliyeti on katna kan Uluslararas Uzay stasyonu ve batan gemiden kaan fareler
gibi uzaklaan ye lkeler. Bu ite milyarlar kaybediliyor ve Senatr Sexton durumu dalgalardan
istifade eden srf gibi kullanyordu. Onu 1600 Pennsylvania Bulvan'nn kylarna tayacak
olan dalgalar.

Bakan, "Son zamanlarda NASA'nn," dedi. "Yryen bir felaket olduunu itiraf edeceim. Her
arkam dndmde, onlara fazladan fon salamam iin baka bir bahane sunuyorlar."

Rachel konumak iin bir frsat ele geirmiti. Onu kulland. "Ve bununla birlikte efendim,
acaba henz geen hafta onlar rahatlatmak iin acil fondan milyar temin ettiinizi okumadm
m?"

Bakan kendi kendine gld. "Bu babann ok houna gitti, yle deil mi?"

50

51

Dan Brown

"nsann kendi daraacm hazrlamas gibi yoktur."

"Onu Nightline'da izledin mi? 'Zach Herney bir uzay bamls ve vergi deyenler onun
alkanlna fon salyor.'"

"Ama onu hakl karp duruyorsunuz efendim."


Herney ban sallad. "NASA'nm byk bir hayran olduumu saklayacak deilim. Her zaman
yleydim. Ben uzay yarlar ocuuydum -Sput-nik, John Glenn, Apollo 11- ve hibir zaman
uzay programmza duyduum hayranlk ve milli gururu ifade etmekten ekinmedim. Bana gre
NA-SA'daki kadn ve erkekler tarihin yeni ncleri. Onlar imknsz baarmaya alyor,
kaybetmeyi gze alyor ve bizler geri ekilip eletirirken alma masasnn bana geri
dnyorlar."

Bakan'n sakin grntsnn altnda, babasnn bitip tkenmez NASA kart sylemlerine iten
ie kprdn sezinleyen Rachel sessizliini korudu. NASA'nn ne halt bulduunu merak
ettiini fark etti. Bakan bu konuya gelmekte hi acele etmiyordu.

Sesini biraz daha ykselten Herney, "Bugn," dedi. "NASA hakkndaki tm fikirlerini
deitirmeyi planlyorum."

Rachel, ona soran gzlerle bakt. "Ben zaten size oy veriyorum efendim. lkenin geri kalan
zerinde younlamay dnebilirsiniz."

"Bunu istiyorum." Kahvesinden bir yudum alp glmsedi. "Ve senden bana yardm etmeni
isteyeceim." Duraksayarak ona doru eildi. "Allmadk bir biimde."

Rachel imdi Zach Herney'nin, avnn kamak ya da savamak niyetini hesaplamaya alan bir
avc gibi, her hareketini dikkatle incelediini hissedebiliyordu.

Her ikisine de kahve dolduran Bakan, "Sanrm NASA'nn YGS Projesi'ni duyrnusundur,"
dedi.

Rachel ban evet anlamnda sallad. "Yer Gzlem Sistemi. Sanrm babam YGS'den bir iki kez
bahsetmiti."

Rachel'm kinayeli alaycl Bakan'n atk kalarn dzeltmiti. in dorusu babas eline her
frsat getiinde Yer Gzlem Sistemi'nden

52

hanet Noktas

bahsediyordu. NASA'nn ok tartlan pahal teebbslerinden biriydi. Be uydudan oluan


takm, uzaydan aa bakp gezegenin evre koullarn -ozon deliinin bymesi, kutuplardaki
buzullarn erimesi, kresel snma, yamur ormanlarnn tkenmesi- tahlil etmek zere
tasarlanmt. Ama, daha gzel bir dnya iin, evrecileri imdiye kadar kendilerine hi
sunulmam olan verilerle donatmakt.

Ne yazk ki YGS Projesi baarszla uramt. NASA'nn son zamanlardaki pek ok projesi
gibi bu da, balangtan itibaren ar maliyet salgnna yakalanmt. Elini atee sokansa Zach
Herney olmutu. 1.4 milyar dolarlk YGS Projesi'ni Kongre'den geirmek iin evreci lobinin
desteini kullanmt. Ama YGS yeryzne vaat ettii kresel katklar getirmek yerine, baarsz
frlatmalar, bilgisayar hatalar ve kasvetli NASA basn toplantlarndan oluan bir kbusa
dnmt. Tek glen yz, Bakan'n YGS iin paralarnn ne kadarn kullandn ve
karlnda umduklarndan ne kadar alakasz sonular elde ettiklerini, semenlere kendini
beenmi bir ifadeyle hatrlatan Senatr Sexton'a aitti.

Bakan fincanna biraz eker att. "Kulaa olduka artc gelecek ama NASA'nn bahsettiim
u kefi YGS tarafndan yapld."

imdi Rachel iyice armt. Eer YGS yakn zamanda bir baarya imza atmsa, NASA bunu
mutlaka duyururdu, yle deil mi? Babas medyada resmen YGS'nin ipliini pazara karmt ve
uzay dairesinin eline geen her iyi haberi deerlendirmesi gerekirdi.

Rachel, "YGS kefiyle ilgili," dedi. "Hibir ey duymadm." "Biliyorum. NASA iyi haberi bir
mddet kendine saklamay uygun
buldu."

Rachel bundan phe ediyordu. "Tecrbelerimden rendiim kadaryla efendim, eer sz


konusu NASA ise, genelde hibir haber kt haber deildir." Ketumluk NASA halkla ilikiler
blmnnen iyi yapt ! saylmazd. UKO'daki en popler espri, bilim adamlarndan biri her
yellendiinde NASA'nn basn konferans dzenlediiydi.

53

ti hi

Pr ba i

Dan Brown

Bakan kalarn att. "Ah evet. Pickering'in UKO gvenlik fanatiklerinden biriyle
konutuumu unutmuum. Hl NASA'nn boboazlndan yaknp duruyor mu?"

"Gvenlik onun ii efendim. Bu ii ciddiye alyor."

"Hi kukusuz yle. Bu kadar ortak noktas olan iki ajansn srekli kavga edecek bir eyler
bulduklarna inanmakta glk ekiyorum."

Rachel gerek NASA, gerekse UKO'nun uzayla ilintili brolar olmalarna ramen iki farkl
kutupta felsefeye inandklarn, William Pickering iin almaya balar balamaz renmiti.
UKO bir savunma brosuydu ve tm uzay etkinliklerini gizli tutard. NASA ise ilmi bir kurulutu
ve tm bulularm heyecan iinde btn dnyaya ilan ederdi, ki William Pickering ska ulusal
gvenlik riskine ramen bunu yaptklarn iddia ederdi. NASA'nn en iyi teknolojilerinden
bazlarnn -uydu teleskoplar iin yksek znrl lensler, uzun menzilli haberleme sistemleri
ve telsiz grntleme aygtlar- dman lkelerin istihbarat ebekelerinde bulunma ve anavatana
kar casuslukta kullanlma gibi kt bir alkanl vard. Bili Pickering sklkla, NASA bilim
adamlarnn byk beyinlere ve daha da byk enelere sahip olduundan yaknrd.

ki bro arasndaki daha isabetli bir mesele, UKO'nun uydularn NASA frlatt iin, NASA'nn
son zamanlardaki ou baarszlnn dorudan UKO'yu etkilemesiydi. Hibir baarszlk 1.2
Austos 1998'de, NASA/Hava Kuvvetleri Titan 4 fzesi frlatldktan krk saniye sonra infilak
edip pahal ykn -kod ad Vortex 2 olan 1.2 milyar dolar deerindeki UKO uydusu- yok ettii
zamankinden daha arpc olmamt. Pickering zellikle bunu unutmaya pek hevesli
grnmyordu.

Rachel, "Peki NASA neden son baarsn halka ilan etmedi?" diyerek kar kt. "u anda
pekl birtakm iyi haberleri lehlerinden kullanabilirler."

Bakan, "NASA sessizliini bozmuyor nk," diye aklad. "Ben onlara yle emrettim."

54

hanet Noktas

Rachel, onu doru duyup duymadn dnd. Eer durum buysa, Bakan, RachcPn
anlamad bir tr siyasi harakiri yaptn itiraf ediyordu.

Bakan, "Keif," dedi. "Nasl desek... ufak apta galeyana getirici olmaktan te bir ey deil."

Rachel kayg verici bir rperti hissetti. stihbarat dnyasnda "ufak apta galeyana getirmek"
nadiren iyi haber anlamna gelirdi. imdi YGS ile ilgili bu gizliliin, uydu sisteminin yaklaan bir
evre hastal kefetmi olmasndan kaynakladndan pheleniyordu. "Bir sorun mu var?"
"Hibir sorun yok. YGS muhteem bir ey kefetti."

Rachel sustu.

"Farz et ki Rachel, sana NASA'nn yle nemli bir bilimsel keifte bulunduunu sylyorum
ki... yeri yerinden oynatacak yle bir ey ki... Amerikallarn uzaya harcadklar her bir dolarn
hakkn verecek. Ne dersin?"

Rachel dnemiyordu.

Bakan ayaa kalkt. "Biraz yryelim mi?"

11

Rachel, Bakan Herney'yi Hava Kuvvetleri Bir'in, dardaki parltl krkl koridoruna doru
takip etti. Merdivenlerden inerlerken Rachel mart havasnn zihnini tazelediini hissetti. Ne yazk
ki bu tazelik, Ba-kan'n iddialarn daha da tuhaflatrmaktan baka ie yaramyordu.

NASA Amerikallarn uzaya harcadklar her bir dolam hakkn verecek deerli bilimsel bir
keifte mi bulundu?

Rachel bu byklkte bir kefin sadece tek bir ey olabileceini dnyordu -NASA'nn kutsal
ksesi- ki o da dnya d varlklarla temas kurulmasyd. Ne var ki Rachel bu kutsal kse
hakknda, mmkn olmadn bilecek kadar bilgi sahibiydi.

55
Dan Brovt

Bir haberalma uzman olan Rachel, hkmetin rtbas ettii uzayllarla temas kurulma
hikyelerini bilmek isteyen arkadalar tarafndan srekli soru yamuruna tutulurdu. "Eitimli"
arkadalarnn teorileri onu daima dehete drrd; gizli devlet snaklarnda saklanan
paralanm uan daireler, dnya d varlklarn buzda tutulan cesetleri, hatta karlan ve
ameliyatla incelenen masum siviller.

Elbette tm bunlar samalkt. Uzayllar yoktu. rtbas edilen hikyeler yoktu.

stihbarat dnyasndaki herkes, grg ahitliklerinin ve uzayllar tarafndan karlma vakalarnn


hayal rn veya para tuza olduunu bilirdi. Hilesiz UFO fotoraflar kant olarak
sunulduunda nedense hep gelimi uaklar test eden ABD askeri hava sleri yaknlarnda
grlrd. Lockheed tam manasyla yeni bir jet ua olan Stealth Bomber'Iar) test uularna
baladnda, Edwards Hava Kuvvetleri ss yaknlarndaki grg ahitleri on be katna
kmt.

Onun kukulu tavrn gren Bakan, "Yznde pheli bir ifade var," dedi.

Sesinin tonu Rachel' artmt. Nasl cevap vereceini bilemeyen Rachel, Bakan'a bakt.
"ey..." Tereddt etti. "Acaba efendim, dnya d uzay aralarndan ya da kk yeil
adamlardan m bahsediyoruz?"

Rachel'n syledikleri Bakan'n houna gitmi gibiydi. "Rachel, galiba bu kefi bilimkurgudan
ok daha ilgin bulacaksn."

NASA'nn Bakan'a uzayl hikyesi uyduracak kadar aresiz durumda olmadn duymak
Rachel' rahatlatmt. Yine de yapt yorumlar, gizemi arttrmaktan baka bir ie yaramyordu.
"ey," dedi. "NASA'nn bulduu her neyse, zamanlamann son derece uygun olduunu
sylemeliyim."
Herney geitte durdu. "Uygun mu? Neden?"

<* Radar tarafndan grlmeyen uak eidi.

56

hanet Noktas

Neden mi? Rachel durup bakt. "Sayn Bakan, NASA u an varoluunu hakl karmak iin
lm kalm sava veriyor ve siz de fon salamaya devam etmekten tr yaylm atei
altndasnz. imdi yaplacak kkl bir NASA kefi, hem NASA, hem de kampanyanzn her
derdine deva olur. Sizi eletirenler zamanlamay olduka pheli bulacaklardr."

"Yani... bana yalanc ya da aptal diyorsun, yle mi?"

Rachel boaznn dmlendiini hissetti. "Saygszlk etmek istemedim efendim. Ben sadece..."

"Sakin ol." Herney dudaklarnda belli belirsiz bir tebessmle yeniden merdivenleri inmeye
balad. "NASA mdr bana ilk olarak bu keiften bahsettiinde, hi dnmeden sama
olduunu syleyerek geri evirdim. Onu tarihin en bilinen siyasi dzenbazln yapmakla
suladm."

Rachel boazndaki dmn biraz olsun zldn hissetti.

Rampann sonuna gelince Herney durup ona bakt. "NASA'nn kefini sakl tutmasn istememin
bir nedeni de onlar korumak. Bu kefin bykl, NASA'nn imdiye dek aklad her eyin
tesinde. nsann aya ayak bas bunun yannda hi kalacak. Ben de dahil olmak zere herkesin
kazanacak -ya da kaybedecek- o kadar ok eyi var ki, resmi aklamayla dnyaya duyurmadan
nce, NASA verilerini baka birilerinin kontrol etmesini gerekli grdm."

Rachel armt. "Elbette benden bahsetmiyorsunuz, deil mi efendim?"

Bakan gld. "Hayr, bu senin uzmanlk alanna girmiyor. Ayrca, gayri resmi kanallar
doruladklarn bildirdiler bile."

Rachel'n rahatlamas yerini yeni bir meraka brakmt. "Gayri resmi mi efendim? zel sektr
m kullandnz sylyorsunuz? Bu kadar gizli bir konuda?"

Bakan kendinden emin bir tavrla ban sallad. "Dardan onayla-01 "r ekibi -drt sivil bilim
adam- bir araya getirdim. Korumalar gere-en blr "nvana ve tannm isimlere sahip NASA harici
personel. ncele-

57

th

Dan Brown
me yapmak iin kendi donanmlarn kullanp bamsz sonulara vardlar. Bu sivil bilim
adamlar getiimiz krk sekiz saat iinde, NASA kefinin pheye yer brakmadn
doruladlar."

Rachel ite imdi etkilenmiti. Bakan kendisini tipik Herncy tem-kinliiyle korumutu. En
sekin takm NASA kefini onaylamaktan hibir kar elde etmeyecek, dardan kimseler- ie
alarak Herncy, bteyi hakl karmaya, NASA dostu Bakan' yeniden setirmeye ve Senatr
Sexton'n saldrlarn savuturmaya alan NASA'nn aresiz bir hilesi olduundan
phelenenlere kar kendini korumutu.

Herney, "Bu akam saat yirmide," dedi. "Bu kefi tm dnyaya ilan etmek iin Beyaz Saray'da
bir basn konferans vereceim."

Rachel hayal krklna uradn hissetti. Herney, ona hl bir ey sylememiti. "Ve bu keif,
tam olarak nedir?"

Bakan glmsedi. "Bugn sabredenin muradna erdiini greceksin. Bu, gzlerinle grmen
gereken bir keif. Daha fazlasn aklamadan nce durumu tam manasyla anlaman istiyorum.
NASA mdr bilgi vermek zere seni bekliyor. Bilmen gereken her eyi sana anlatacak. Daha
sonra seninle birlikte hangi rol stleneceini konuacaz."

Rachel, Bakan'n gzlerindeki heyecan hissedince, Pickering'in Beyaz Saray'n gizli bir plan
olduu ynndeki tahminini hatrlad. Grne baklrsa, Pickering her zaman olduu gibi yine
haklyd.

Herney yakndaki bir uak hangarn gsterdi. Oraya doru yrrken, "Beni izle," dedi.

Rachel akl karm bir halde onu takip etti. nlerinde duran binann hi penceresi yoktu ve
yksek kaplar mhrlyd. Tek yol, yan taraftaki kk bir giri gibiydi. Kap aralk duruyordu.
Bakan, Rachel' kapnn birka santim yanna kadar getirip durdu.
Kapy gstererek, "Benim iin yol burda bitiyor," dedi. "Oraya sen gideceksin."

Rachel tereddt etti. "Siz gelmiyor musunuz?"

58

ihanet Noktas

"Benim Beyaz Saray'a dnmem gerekiyor. Seni ksa sre sonra ararm. Cep telefonun var m?"

"Elbette efendim."

"Bana ver."

Rachel cep telefonunu kararak ona uzatrken, telefon hafzasna zel bir hzl arama numaras
kaydedeceini zannediyordu. Ama Bakan telefonu cebine att.

Bakan, "Altk kapsama alan dndasn," dedi. "yerindeki tm sorumluluklarn askya alnd.
Bugn benini ya da NASA mdrnn izni olmakszn hi kimseyle konumayacaksn. Anlyor
musun?"

Rachel bakakald. Bakan az nce cep telefonumu mu ald?

"Mdr, sana kefi akladktan sonra, seni gvenli kanallardan benimle grtrecek. Yaknda
grrz. Bol ans."
Hangar kapsna bakan Rachel, huzursuzluunun arttn hissetti.

Bakan Herney gven verici bir hareketle elini omzuna koyarak, bayla kapy iaret etti. "Seni
temin ederim Rachel, bu konuda bana yardmc olduuna pimanlk duymayacaksn."

Bakan baka bir ey sylemeden, Rachel' getiren Pavcl~Iawk'a doru yrmeye balad.
Helikoptere bindi ve havalandlar. Bir kez olsun dnp arkasna bakmad.

12

Rachel Sexton ssz Wallops hangarnn eiinde tek bana durmu, nndeki karanla gz
gezdiriyordu. Kendini baka bir dnyann snrn-daym gibi hissediyordu. eriden, sanki bina
nefes alyormu gibi serin ve rutubetli bir rzgr esti.

Hafif titrek bir sesle, "Merhaba?" diye seslendi.

Sessizlik.

59

Dan Brown

Korkusu artarken, eikten ieri admn att. Gzleri lo a alana kadar, bir sre hibir ey
gremedi.

Birka metre tedeki adam, "Bayan Sexton'snz sanrm," dedi.


Sese doru dnen Rachel yerinde srad. "Evet efendim."

Bulank bir erkek silueti ona doru yaklat.

Rachel'n gr dzeldiinde kendisini, NASA uu tulumu giyen, gen ve iri eneli biriyle yz
yze buldu. Son derece formda ve kasl bir vcuda sahipti, niformasnn gsne saysz cep
dikilmiti.

Adam, "Hava Filosu Komutan Wayne Loosigian," dedi. "Sizi kor-kuttuysam zr dilerim
bayan. Buras biraz karanlk. Hangar kaplarn amaya henz frsat bulamadm." Rachel cevap
vermeye frsat bulamadan, adam tekrar konutu. "Bu sabah size pilotluk etmekten onur
duyacam."

"Pilot mu?" Rachel, adama bakakald. Daha yeni bir pilottan ayrldm. "Ben mdr grmek iin
hurdaym."

"Evet bayan. Derhal sizi ona gtrmek iin emir aldm."

Rachel'n durumu kavramas biraz zamann ald. Aklna dank ettiinde, kandrldm hissetti.
Grne baklrsa, seyahat sreci henz sona ermemiti. "Mdr nerde?" diye Rachel endieyle
sordu.

Pilot, "Henz bilmiyorum," dedi. "Koordinatlar havalandktan sonra alacam."

Rachel, adamn gerei sylediini sezinledi. Demek ki bu sabah kr karanlkta her eyden
habersiz bekleyen sadece o ve Direktr Pickering deildi. Bakan gvenlik iini olduka ciddiye
alyordu. Rachel, Ba-kan'n onu ne kadar kolay ve zahmetsizce "kapsama alan dna"
kardn dnnce kendinden utand. Geleli yarm saat oldu ama imdiden tm haberleme
cihazlarndan mahrum brakldm ve direktrmn nerede olduuma dair hibir fikri yok.

imdi direngen NASA pilotunun nnde duran Rachel'n, sabah planlarnn suya dtnden
hi phesi yoktu. Bu gezici kumpanya

hanet Noktas

ua, houna gitsin ya da gitmesin onunla birlikte havalanacakt. Geriye kalan tek soru, nereye
gittiiydi.

Pilot duvarn yanna giderek bir dmeye bast. Hangarn arka taraf, grltler kararak yana
doru kaymaya balad. eri giren k, hangarn ortasndaki byk bir nesnenin hatlarn ortaya
kartt.

Rachel'n az ak kald. Tannm bana yardm et.

Hangann orta yerinde, yrtc grnl siyah bir sava ua duruyordu. Rachel'n grd en
aerodinamik yapl uakt.

"aka yapyorsunuz," dedi.

"lk grte verilen ortak tepki budur bayan, ama F-14 Tomcat kendini ispat etmi bir uaktr."

Bu, kanatlan olan bir fze.

Pilot, Rachel' uaa doru ynlendirdi. Eliyle ift kiilik pilot kabinini gsterdi. "Siz arkada
yolculuk edeceksiniz."
"Sahi mi?" Yznde zoraki bir tebessm belirdi. "Ben de, benim kullanmam isteyeceksiniz
sandm."

Rachel kyafetlerinin stne uu tulumu geirdikten sonra kendini pilot kabinine trmanrken
buldu. Kalalarn garip bir ekilde, dar koltua strd.

"Belli ki NASA'da hi iman popolu pilot yok," dedi.

Rachel'm ieri yerlemesine yardm eden pilot srtt. Sonra onun bana bir kask giydirdi.

"Hayli yksek uacaz," dedi. "Oksijene ihtiyacnz olacak." Yan blmeden bir oksijen maskesi
kartarak, Rachel'n kaskna balamaya balad.

Uzanp maskeyi eline alan Rachel, "Ben hallederim," dedi.

"Elbette efendim."

Rachel azlk ksmyla biraz cebelletikten sonra, sonunda kaskm takmay baard. Maske
artc derecede garip grnyordu ve olduka rahatszd.

60

61
Dan Brown

Uzun sre onu seyreden pilot eleniyor gibiydi.

"Yanl bir ey mi var?" diye sordu.

"Kesinlikle yok efendim." Sanki byk altndan glyordu. "stifra torbalan koltuunuzun
altnda. Birok kiinin F-14'e ilk bindiinde midesi bulanr."

Maskenin bastna etkisinden tr sesi bouk kan Rachel, "Bir ey olmaz," dedi. "Beni uak
tutmaz."

Pilot omuzlarn silkti. "Denizcilerin de pek ou ayn eyi sylediler, ama pilot kabininden bol
bol denizci safras temizledim."

Rachel hafife ban sallad. Harika.

"Kalkmadan nce baka sorunuz var m?"

Rachel ksa bir sre tereddt ettikten sonra, enesini kesen azla parmayla vurdu. "Nefes
alm engelliyor. Bu eyleri uzun uularda nasl takyorsunuz?"

Pilot sabrla glmsedi. "ey efendim, genellikle onlar ba aa takmayz."

Pistin ucunda, altndaki motorlar gmbrderken Rachel kendini, birinin tetii ekmesini
bekleyen, silahn iindeki mermi gibi hissediyordu. Pilot gaz kolunu ileri ittiinde, Tomcat'in ikiz
Lockheed 345 motorlar grltyle canlannca adeta tm dnya salland. Frenler brakldnda
Rachel koltuunda geriye yapt. Jet ua pistte hzland ve birka saniye iinde havaland.
Pencerenin dnda, yeryz ba dndrc bir hzla klyordu.

Uak gkyzne doru diklemesine karken Rachel gzlerini kapatt. Bu sabah nerede yanl
yaptn sorguluyordu. Bir masann banda zet yazyor olmalyd. Oysa imdi testosteron
yakan bir torpidonun iinde skp kalmt ve oksijen maskesi sayesinde nefes alyordu.

Tomcat on be bin metreye ykseldiinde, Rachel kusacak gibi oldu. Dncelerini baka bir
noktaya ynlendirmek istedi. Dokuz mil aadaki okyanusa gz gezdirirken, birden kendini
evinden ok uzakta hissetti.

62

hanet Noktas

Tam nnde oturan pilot, telsizde biriyle konuuyordu. Konuma sona erdiinde pilot telsizi
kapatt ve Tomcat'i aniden sola dndrd. Uak neredeyse tamamen yan yatnca, Rachel
midesinin takla attn dnd. Neyse ki sonunda uak yeniden dzeldi.

Rachel homurdand. "Uyardn iin teekkrler hzl fiek."

"zgnm efendim, ama az nce mdrle buluacanz yerin koordinatlarn aldm."

Rachel, "Dur tahmin edeyim," dedi. "Kuzeyde mi?"

Pilotun akl karm gibiydi. "Bunu nerden bildiniz?"


Rachel iini ekti. u bilgisayarla eitilen pilotlar da sevmek lazm. "Saat sabahn dokuzu
arkada ve gne samzda. Kuzeye gidiyoruz."

Pilot kabininde ksa bir sessizlik oldu. "Evet bayan, bu sabah kuzeye gidiyoruz."

"Peki ne kadar uzaa gideceiz?"

Pilot koordinatlar kontrol etti. "Yaklak drt bin be yz kilometre."

Rachel olduu yerde doruldu. "Ne!" Haritay gznn nne getirmeye alt ama bu kadar
kuzeyde olan yeri tahmin edemiyordu. "Bu, drt saatlik uu demek!"

Pilot, "Mevcut hzmzla evet," dedi. "Sk tutunun ltfen."

Rachel cevap veremeden adam F-14'n kanatlarn ieri ekerek, aerodinamik pozisyona getirdi.
Hemen ardndan, uak daha nce sabit duruyormu gibi hzla ileri atlrken, Rachel bir kez daha
koltuuna yaptn hissetti. Bir dakika sonra saatte 1500 mil hzla seyrediyorlard.

Rachel artk iyice sersemlemiti. Gkyz kr edici bir hzla yarlrken, midesinin bulanmasna
hkim olamadn hissediyordu. Bakan'n sesi kulanda yanklanyordu. Seni temin ederim
Rachel, bu konuda bana yardmc olduuna pimanlk duymayacaksn.

Rachel homurdanarak istifra torbasna uzand. Bir politikacya asla gvenme.

63

Dan Brown
13

Senatr Sedgevvick Sexton taksilerin irkin bayalndan holan-masa da, zafere giden yolda
arada srada buna katlanmay renmiti. Purdue Hoteli'nin aa garajna kendisini az nce
brakan khne Mayf-lower taksisi, Sexton'a limuzininin veremedii bir ey salyordu: sradan-
hk.

Alt garajn, beton stunlar arasna serpitirilmi birka tozlu araba dnda bo olduuna sevindi.
Garajda zikzaklar izerek yrrken saatine gz att.

11.15. Mkemmel.

Sexton'm buluaca adam dakiklik konusunda olduka hassast. Ama Sexton, adamn kimi
temsil ettiini dnnce kendine, istedii konuda diledii kadar hassas olabileceini hatrlatt.

Sexton, beyaz Ford Windstar minivann her bulumalarnda durduu ayn noktada park ettiini
grd; p tenekelerinin arkasnda, garajn dou kesi. Sexton bu adamla yukardaki sitlerden
birinde grmeyi tercih ederdi ama neden tedbirli davranldn kesinlikle anlyordu. Bu
adamn arkadalar bulunduklar yere dikkatsizlik sayesinde gelmemilerdi.

Sexton kamyonete doru ilerlerken, bu karlamalardan nce her defasnda hissettii o bildik
asap bozukluunu yaad. Omuzlarn skma-maya kendini zorlayarak, neeli bir selam
hareketiyle arka koltua yerleti. ofr koltuundaki koyu renk sal beyefendi glmsemedi.
Adam neredeyse yetmi yandayd ama onun sert simas, yzsz hayalperestlerle acmasz
giriimlerden oluan ordunun eleba olmasna yakacak cinsten, gaddar bir ifade yayyordu.

Duygusuz sesiyle, "Kapat kapy," dedi.


Adamn huysuzluuna taviz veren Sexton, itaat etti. Her eyden nemlisi, bu adam muazzam
miktarlarda paralar idare eden adamlar

64

hanet Noktas

temsil ediyordu, ki bu parann ou son zamanlarda Sexton' dnyann en gl koltuuna


oturtmak iin aktlmt. Sexton artk bu toplantlarn strateji dersi olmaktan te, senatrn
balarna ne kadar baml olduunu hatrlatan aylk grmeler olduunu yava yava
anlyordu. Bu adamlar yatrmlar karlnda ok ciddi bir beklenti iindeydiler. Sex-ton bu
"karln" ok cretkr bir talep olduunu itiraf etmek zorundayd; ama yine de, Oval Ofis'e bir
kez yerletikten sonra, o da Sexton'm nfuz alannda kalacak bir eydi.

Adamn i konumaya nasl balamaktan holandn renmi olan Sexton, "Sanrm," dedi.
"Bir deme daha yapld."

"yle. Ve her zaman olduu gibi yine bu fonu sadece kampanyan iin harcayacaksn. Kamuoyu
yoklamalarnn senin lehine ykseldiini grmekten memnunuz ve grne gre kampanya
idarecilerin paramz etkin biimde harcyorlar."

"Hzl kazanyoruz."

Yal adam, "Sana telefonda da bahsettiim gibi," dedi. "Bu gece alt kiiyi daha seninle
grmeye ikna ettim."

"Mkemmel." Sexton zamann oktan bu grmelere gre ayarlamt.

Yal adam Sexton'a bir dosya uzatt. "Bilgileri burda. al. Bilhassa endielerini anladndan
emin olmak istiyorlar. Senin sempatik olduunu grmek istiyorlar. Onlarla kendi evinde
grmeni tavsiye ederim."

"Evim mi? Ama ben genellikle..."

"Senatr, bu adamlar imdiye dek grtklerinin toplamndan kat kat fazla kaynaklara sahip
irketler iletiyorlar. Bu adamlar byk balk ve ok ihtiyatl davranyorlar. Kazanacak ve bu
yzden kaybedecek daha ok eyleri var. Onlar seninle grmeye ikna etmek iin ok altm.
zel olarak arlanmak isteyeceklerdir. zel bir ihtimam."

Sexton hemen ban sallad. "Kesinlikle. Grmeler iin evimi ayarlayabilirim."

65

Dan Brown

hanet Noktas

Ii

bi U
"Elbette tam gizlilik isteyeceklerdir."

"Ben de yle yapacam."

Yal adam, "yi anslar," dedi. "Eer bu gece iler iyi giderse, son grmen olabilir. Bu
adamlar tek balarna Sexton kampanyasn yukar tayabilirler."

Bu szler Sexton'n ok houna gitmiti. Kendinden emin bir tavrla adama glmsedi. "ansn
da yardmyla dostum, seim zaman geldiinde, hepimiz zafer ilan edeceiz."

"Zafer mi?" Yal adam eytani gzlerle Sexton'a doru eilerek, yzn buruturdu. "Seni
Beyaz Saray'a sokmak zaferin sadece ilk adm senatr. Galiba bunu unutmusun."

14

On sekiz dnm bahelik arazinin iinde, sadece elli bir metre uzunluunda ve yirmi be metre
enindeki Beyaz Saray, dnyadaki en kk bakanlk konutlarndan biridir. Mimar James
Hoban'n kubbe atl, parmaklkl ve girii stunlu, kutumsu ta yap plan, ak tasarm
yarmasnda onu "ekici, asil ve kullanl" diye ven jri tarafndan seilmiti.

Bakan Zach Herney buuk yldr Beyaz Saray'da bulunmasna ramen, buradaki avizeler,
antikalar ve silahl denizciler labirentinin iinde kendini nadiren evinde hissediyordu. Ama u
anda Bat Kanad'na doru ilerlerken stne bir zindelik geldiini ve pel halnn stnde
neredeyse arlkszm gibi yrdn hissetti.

Bakan yaklarken Beyaz Saray alanlar balarn kaldrp baktlar. Herney elini kaldrp
hepsini ismiyle selamlad. Ona nazike karlk vermelerine karn, selamlarna itaatkr ve zoraki
bir glmseme elik etti.
"Gnaydn Sayn Bakan."

"Sizi grmek ne kadar gzel Sayn Bakan."

"yi gnler efendim."

Bakan ofisine doru yrrken, arkasndan fsldatklarn sezinledi. Beyaz Saray'n iinde bir
isyan hazrl vard. Geen birka hafta 1600 Pennsylvania Bulvar'nda yaanan d krkl,
Herney'nin kendisini Kaptan Bligh -mrettebat ayaklanma hazrl yapan, zor durumdaki bir
gemiyi ynetiyordu- gibi hissetmeye balamasna neden olan bir noktaya doru itiyordu.

Bakan onlar sulamyordu. Personel gelecek seimde onu desteklemek iin yorucu saatler
boyunca almt ve sonra Bakan birdenbire topu elinden karmt.

Herney kendi kendine, yaknda anlarlar, dedi. Yaknda kahraman yeniden ben olacam.

Personelini bu kadar uzun sre olanlardan habersiz braktn iin vicdan azab duyuyordu ama
gizlilik son derece nemliydi. , sr saklamaya gelince, Beyaz Saray Washington'daki en zayf
halkayd.

Oval Ofis'in nndeki bekleme odasna varan Herney, sekreterini neeyle selamlad. "Bu sabah
ok ho grnyorsun Dolores."

Kadn, onun gndelik kyafetlerini onaylamadn aa vuran bir ifadeyle, "Siz de yle
efendim," dedi.

Herney sesini alaltt. "Benim iin bir grme ayarlaman istiyorum."


"Kiminle efendim?"

"Tm Beyaz Saray personeliyle."

Sekreteri ban kaldrp bakt. "Tm personelle mi efendim? 145'iyle birden mi?"

"Aynen yle."

Tedirgin olmua benziyordu. "Peki. Grmeyi... Toplant Odas'nda m ayarlayaym?"

Herney ban iki yana sallad. "Hayr. Ofisimde ayarla."

66

67

Dan Brown

imdi kadn bakakalmt. "Tm personeli Oval Ofis'te mi grmek istiyorsunuz?"

"Kesinlikle."

"Hepsini ayn anda m efendim?"


"Neden olmasn? Saati on altya ayarla."

Sekreter bir akl hastasyla alay edercesine ban sallad. "Pekl efendim. Peki toplant neyle
ilgili olacak?"

"Bu akam Amerikallara ok nemli bir duyurum olacak. lk nce kendi personelimin
duymasn istiyorum."

Sekreterin yznde, sanki iten ie bu ann gelmesinden korkuyor-mu gibi, karamsar bir ifade
belirdi. Sesini alaltt. "Efendim, yartan geri mi ekiliyorsunuz?"

Herney bir kahkaha patlatt. "Kesinlikle hayr Dolores! Vites bytyorum."

Sekreter pheyle bakt. Medya raporlar Bakan'm seimleri kaybettiini


sylyordu.

Bakan gven telkin edici biimde gz krpt. "Dolores, geen birka yl iinde benim iin
muhteem bir i kardn ve gelecek drt yl boyunca o muhteem iini yapmaya devam
edeceksin. Beyaz Saray bizde kalacak. Sz veriyorum."

Sekreteri inanmak istiyormu gibi bakyordu. "ok gzel efendim. Personele bildireceim. Saat
on altda."

Zach Herney Oval Ofis'ten ieri girerken, tm personelinin kk odaya tktn grnce
glmsemekten kendini alamad.
Bu muazzam ofise geen yllar sresince pek ok isim taklm olsa da -Yznumara, Kam
Kovuu, Clinton'n Yatak Odas- Herney'nin en sevdii "Istakoz Kapan"yd. En uygunu buydu.
Oval Ofis'ten ieri ne zaman bir yabanc girse, yn duygusunu kaybederdi. Odann simetrisi,
hafife kavisli duvarlar, ustaca gizlenmi giri klar, ziyaretileri sersemletip ban
dndrrd. Oval Ofis'teki bir toplantnn ardndan saygn zi-

68

yar

hanet Noktas

eti, genellikle Bakan'la tokalamak iin ayaa kalkar ve doruca dolanlardan birine toslard.
Herney ise grmenin nasl getiine bal olarak ya misafiri zamannda durdurur ya da
kendisini rezil etmesini zevkle

izlerdi.

Herney, Oval Ofis'teki en arpc grntnn, odann oval halsna ilenmi renkli Amerikan
kartal olduunu dnrd. Kartaln sol penesi bir zeytin dal, sa penesi ise bir deste ok
kavryordu. Dardan ok az kimse, bar zamanlarnda kartaln yzn sola -zeytin dalna-
evirdiini bilirdi. Ama sava zamanlarnda kartal mucizevi bir ekilde saa dnerdi; oklara
doru. Bu kk salon hilesinin ardndaki mekanizma, Beyaz Saray alanlar arasnda sessiz
speklasyonlara neden oluyordu, nk geleneksel olarak hileyi sadece Bakan ve Saray
idaresinin bandaki kii bilirdi. Herney, esrarengiz kartaln ardndaki gerein hayal krkl
yaratacak kadar basit olduunu kefetmiti. Odann altndaki kk bir kilerde ikinci oval hal
duruyordu ve temizliki gece yars hallar deitiriyordu.

imdi Herney, sol tarafa bakan barl kartala gz gezdirirken, Senatr Sedgewick Sexton'a
kar balataca kk savan onuruna belki de hallar deitirmesi gerektiini dnyordu.

15

ABD Delta Gc, her trl eylem iin kanunla bakanlk tarafndan dokunulmazlk verilmi tek
saldr timiydi.

Bakanlk Karar Ynergesi 25 (BKY 25) Delta Gc komandolarna, orduyu ahsi menfaat
salamakta, polis tekilatnn dahili grevlerin-e ya da onaylanmam gizli operasyonlarda
kullanan kimselere uygula-nacak cezalar belirleyen 1876 Posse Comitatus Kanunu da dahil
olmak ere> "tm yasal sorumluluklardan muafiyet" salar. Delta Gc yeleri,

69

Dan Brown

Fort Bragg, Kuzey Carolina'da bulunan zel Operasyonlar Komutanh-'na'*' bal zel bir
tekilat olan Sava Tatbikat Mangas'ndan (STM) zenle seilirler. Delta Gc komandolar
eitimli katillerdir; SWAT operasyonlarnda, rehine kurtarmada, ani basknlarda ve gizli dman
glerinin bertaraf edilmesinde uzmandrlar.

Delta Gc grevleri yksek seviyede gizlilik gerektirdiinden, geleneksel ok rtbeli komuta


zinciri, "tek-bal" idare -birimi diledii gibi ynetme yetkisine sahip tekbir idareci- ile yer
deitirmitir. Bu idareci genellikle grevi baaryla yrtebilecek nfuza ve yeterli rtbeye sahip
askeri ya da siyasal arlkl kiidir. Delta Gc grevleri, balarndaki kiinin kimlii fark
etmeksizin, en st seviyeden kabul edilirler ve bir kez tamamlandktan sonra Delta Gc askerleri
grev hakknda bir daha asla konumazlar; ne kendi aralarnda, ne de zel Operasyonlar'daki
komutanlaryla.

U. Sava. Unut.
Seksen ikinci paralelin stnde konulanan Delta Gc o an ne uu-1 yor, ne de savayordu.
Sadece gzlyorlard.

Delta-Bir imdilik bunun allmadk bir grev olduunu itiraf etmek zorundayd ama
kendisinden yapmasn isteyecekleri eylere armamay uzun zaman nce renmiti. Geen
be yl sresince, Ortadou'da rehine kurtarma, Birleik Devletler'de alan terrist topluluklarn
saf d brakma ve hatta dnya evresindeki pek ok tehlikeli erkek ve kadn yok etme
operasyonlarnda grev almt.

Henz geen ay Delta Gc, Gney Amerikal kt bir uyuturucu patronunun kalp krizinden
lmesine sebep olmak iin uan mikrobotu kullanmt. Damar daraltan etkili bir ila ieren
apraz kll titanyum i-nesiyle hazrlanm mikrobotu kullanan Delta-ki, aygt ikinci kattaki
pencereden adamn evine sokmu, yatak odasn bulmu ve sonra adam

Special Operations Command.

70

hanet Noktast

uyurken onu omzundan ineyle vurmutu. Adam gsndeki aryla uyanmadan nce mikrobot
pencereden dar km ve "karaya konmutu". Kurbann ei hastaneyi aradnda Delta Gc
oktan eve doru uuyordu.

Kap krlmam, ieri girilmemiti.

Doal sebeplerden bir lm.


Mkemmel bir i olmutu.

Henz geenlerde, zel grmelerini izlemek iin nl bir senatrn ofisine yerletirilen bir
baka mikrobot, renkli bir cinsel ilikinin grntlerini kaydetmiti. Delta Gc bu greve kendi
aralarnda "dman hattnn ardndaki yanama" diyorlard.

imdi ise, son on gndr gzetleme grevi gerekesiyle bu adrn iine kapanm olan Delta-
Bir, grevin bitmesini bekliyordu.

Saklanmaya devam et.

Yapy gzetle: ieriyi ve dary.

Beklenmedik her trl gelimeyi komutanna bildir.

Delta-Bir, vazifeleriyle ilgili hibir duygu beslememek konusunda eitilmiti. Yine de grev,
takmyla birlikte ona ilk anlatldnda, kalp atlarn hzlandrmt. Brifing "yz yze"
yaplmamt; gvenli elektronik kanallar vastasyla verilmiti. Delta-Bir, bu grevden sorumlu
idareciyle hi karlamamt.

Saati dierleriyle ezamanl ttnde, Delta-Bir proteinli kuru yemeini yiyordu. Birka saniye
iinde, yanndaki CrypTalk haberleme cihaznn uyar sinyali ald. Yapt ii brakarak,
konuma aygtnn ahizesini eline ald. Dier iki adam sessizce bakyorlard.

Vericiye konuarak, "Delta-Bir," dedi.

Azndan kan iki kelime o anda, cihazn iindeki ses tanma program tarafndan doruland.
Kelimelerin her birine atanan ifreli bir referans numaras, uydu araclyla arayana
gnderiliyordu. Arayan kiinin tarafndaki benzer bir cihaz numaralar deifre ederek, daha
nceden

71

Dan Brown

programlanm bir szlk yardmyla yeniden kelimelere eviriyordu. Ardndan, kelimeler


sentetik bir sesle dile geliyordu. Toplam gecikme sresi ise seksen salise idi.

Operasyonu denetleyen kii, "dareci konuuyor," dedi. CrypTalk'un robotumsu ses tonu
rktcyd; suni ve cinsiyetsiz. "Operasyon statnz nedir?"

Delta-Bir, "Her ey planland gibi devam ediyor," diye yant verdi. "Mkemmel. Zaman
plannda gncelleme yapyoruz. Bu akam Dou saatiyle yirmide bilgi halka duyuruluyor."

Delta-Bir kronografn kontrol etti. Sadece sekiz saal kald. Buradaki ii yaknda sona erecekti.
Bu moral vericiydi.

dareci, "Baka bir gelime daha var," dedi. "Sahneye yeni bir oyuncu

girdi."
"Ne yeni oyuncusu?"

Delta-Bir dinledi. lgin bir kumar. Orada birileri oyunu sonuna kadar gtrmeye kararlyd.
"Sizce gvenilir biri mi?"

"ok yakndan takip edilmeli."

"Peki ya sorun karsa?" ......

Hattaki ses hi tereddt etmedi. "Ayn emirler geerli."

16

Rachel Sexton bir saatten fazladr kuzeye uuyordu. Yolculuk boyunca, ksa bir sreliine
grnp kaybolan Nevvfoundland dnda F-14'n altnda sudan baka bir ey grmemiti.

Yzn ekiterek, sanki neden su olmak zorunda, diye dnd. Rachel yedi yanda buz pateni
yaparken, donmu gln stndeki buzla birlikte suya batmt. Yzeyin altnda hapsolmu bir
haldeyken leceine emindi. Rachel'n su yutmu vcudunu kavrayp hzla ekerek gvenli-

72

hanet Noktas

e karan, annesinin gl elleri olmutu. O strapl dayankllk denemesinin ardndan Rachel


sudan korkar olmutu; belirgin bir ak deniz korkusu, zellikle de souk olursa. Bugn, Kuzey
Atlantik'ten baka bir ey gremeyen Rachel'n korkular su yzne kmt.

Pilot Grnland'n kuzeyindeki Thule Hava Kuvvetleri ss'yle rotasn tayin edene dek, Rachel
ne kadar uzaa gittiklerini fark etmemiti. Kutup Dairesi'nin stnde miyim? Bu bilin
tedirginliini arttrd. Beni nereye gtryorlar? NASA ne buldu? Az sonra aadaki mavi-gri
manzarada binlerce bembeyaz noktack belirdi.

Buzdalan.

Rachel buzdalarn hayatnda daha nce sadece bir kere, annesi onu alt yl nce Alaska'ya
yaplan bir anne-kz gemi seyahatine ikna ettiinde grmt. Rachel saysz baka kara seyahati
seenei nermiti ama annesi srarcyd. "Rachel, tatlm," demiti. "Bu gezegenin te ikisi
sularla kapl ve er ya da ge bununla ba etmeyi renmelisin." Bayan Sexton, gl bir kz evlat
yetitirmeye niyetli, ileri grl bir New Eng-land'lyd.

Bu gemi seyahati, Rachel ile annesinin birlikte yaptklar son yolculuk olmutu.

Katherine Wentworth Sexton. Rachel ani ve iddetli bir yalnzlk duygusuna kapld. Anlar,
uan dnda uuldayan rzgr gibi geri gelmiler, her zaman olduu gibi duygularn altst
ediyorlard. En son telefonda konumulard. kran Gn sabah.

Karla kapl O'Hare Havaalan'ndan telefon aan Rachel, "zgnm anne," demiti. "Ailemizin
kran Gn'n asla birbirinden ayr geirmediini biliyorum. Galiba bu ilk olacak."

Rachel'n annesi adeta yklmt. "Seni grmeyi o kadar istiyordum ki."

"Ben de anne. Babamla birlikte hindi ziyafeti ekerken benim havaalan yemeklerinden yediimi
dnn."
73

Dan Brown

Hatta bir sessizlik olmutu. "Rachel sen buraya gelinceye kadar sylemeyecektim ama baban bu
yl eve gelemeyecek kadar ok ii olduunu sylyor. Hafta sonu D.C'deki sitte kalacak."

"Ne!" Rachel'n aknl hemen fkeye dnmt. "Ama bu kran Gn! Senato ak deil
ki! ki saatten az yolu var. Seninle olmas gerekirdi!"

"Biliyorum. Yorgunluktan bittiini sylyor... araba kullanamayacak kadar yorgunmu. Bu hafta


sonunu bitirilmemi ilerini halletmekle geirmeye karar vermi."

s mi? Rachel'n bundan phesi vard. Daha olas bir tahmin, Senatr Sexton'm baka bir kadn
halledeceiydi. Gizli tutmasna ramen, yllardr karsna ihanet ediyordu. Bayan Sexton aptal
deildi ama kocasnn ilikileri daima ikna edici mazeretler ve aldatt imasnn hakaret olduu
iddiasyla sona ererdi. Bayan Sexton sonunda acsn gmmenin aresini grmezden gelmekte
bulmutu. Rachel, annesini boanmaya tevik ettii halde, Katherine Wentworth Sexton sznn
arkasnda duran bir kadnd. Rachel'a, lm bizi ayrana kadar, demiti. Baban, beni seninle
mesut etti -gzel bir kz evlat- ve bu yzden ona minnet duyuyorum. Yaptklar yznden bir gn
daha yksek bir merciye hesap vermek zorunda kalacak.

Havaalanndaki Rachel'n fkesi patlama noktasndayd. "Ama bu, kran Gn'nde yalnz
kalacan anlamna geliyor!" Midesinin buland-n hissediyordu. kran Gn'n evden ayr
geiren senatr allmadk bir durumdu, sz konusu babas bile olsa.

Bayan Sexton hayal krklna uram ama kararl bir sesle, "ey.-" dedi. "Tm bu yemeklerin
pe atlmasna gnlm raz olmaz. Ann Tey-ze'ne giderim. Bizi her zaman kran Gn'ne
davet etmitir. imdi onu arayacam."
Rachel'n sululuk duygusu biraz olsun azalmt. "Tamam. Mmkn olan en ksa srede eve
geliyorum. Seni seviyorum anne."

"yi uular tatlm."

hanet Noktas

Rachel'n bindii taksi o akam Sextonlarn lks konann garaj yoluna girdiinde saat 22.30'du.
Rachel hemen o an ters giden bir eyler olduunu anlamt. Garaj yolunda polis arabas
duruyordu. Ve onlarca haber karavan. Evin tm klar yanyordu. Rachel kalbi hzla atarak ieri
girdi.

Kapda onu bir Virginia eyalet polisi karlad. Neesiz bir yz vard. Hibir ey sylemesine
gerek yoktu. Rachel anlamt. Bir kaza olmutu.

Memur, "Yirmi be numaral yol, donan yamur yznden kaygand," dedi. "Anneniz yoldan
karak aalkl da geidine dm. zgnm. arpma annda lm."

Rachel'n vcudu ta kesmiti. Haberi alr almaz eve dnen babas, oturma odasnda kk bir
basn konferans vererek dnyaya, einin aile arasndaki kran Gn yemeinden dnerken
araba kazasnda ldn duyuruyordu.

ini ekerek alayan Rachel, mdahale etmeye hazr bekliyordu.

Babas yala dolu gzlerle medyaya, "Keke," dedi. "Bu hafta sonu evde olsaydm. O zaman bu
asla olmazd."

Babasna duyduu kin her geen saniye artan Rachel, bunu yllar nce dnmeliydin, diye
alyordu.
O andan itibaren Rachel kendini babasndan, Bayan Sexton'n asla yapamad ekilde soyutlad.
Senatrn farknda olduu sylenemezdi. Birden merhum einin mal varln bakanlk adayl
iin harcamakla megul biri haline gelmiti. Acyanlarn para teklif etmesi bile gururunu
incitmiyordu.

Ne acdr ki senatr imdi, yl sonra, uzaktan bile Rachel'n haya-tln vaPayalnz klyordu.
Babasnn Beyaz Saray yar, Rachel'n bir er-e tanp aile kurma hayallerini belirsiz bir zamana
erteliyordu. Rac-akan'm kz" henz kendi kulvarlarndayken, frsattan istifade et-umdyle
gzn g hrs brm Washington'l klarla uramak

in -_-

yerine

sosyal hayattan elini eteini ekmeyi daha kolay buluyordu.

74

75

Dan Brotv

F-14'n dnda gn azalmaya balamt. Kuzey Kutbu'nda ki aylar sona eriyordu; srekli
karanlk vakti. Rachel devaml gece toprak larna doru utuunu fark etti.

Geen dakikalarla birlikte gne, ufkun ardnda kalarak tamamen kayboldu. Kuzeye doru
devam ederlerken, buzulumsu berrak havada bembeyaz asl duran ay belirdi. ok aalardaki
okyanus dalgalan parl-dyor, buzdalar ise koyu renkte bir etamin stne serpitirilmi elmaslar
gibi grnyordu.

Rachel sonunda kara parasnn belli belirsiz eklini seebildi. Ama bekledii bu deildi. Uan
nnde, karlarla kapl muazzam byklkte dalar uzanyordu.

Akl kansan Rachel, "Dalar m?" diye sordu. "Grnland'n kuzeyinde dalar m var?"

Onun kadar arm grnen pilot, "Grne gre yle," dedi.

F-14 burnunu aa verirken Rachel tuhaf bir arlkszlk hissine kapld. Kulaklanndaki
nlamaya ramen, pilot kabininde yinelenen elektronik vzlt sesini duyabiliyordu. Belli ki pilot
bir tr rota belirleyici sinyale kilitlenmi, onu takip ediyordu.

Bin metrenin altna indiklerinde Rachel, aadaki ay nn aydnlatt arpc araziye bakt.
Dalarn eteklerinde geni ve karl bir dzlk uzanyordu. Plato, okyanusa dikey inen buzlu bir
kayalkla birdenbire son bulana dek, denize doru yaklak on be kilometre ilerliyordu.

Rachel ite o anda grd. Dnyann herhangi bir yerinde imdiye dek grd hibir eye
benzemiyordu. lk bata ay nn oyunu sand. Ne grdn tam manasyla karamadan,
gzlerini ksarak karla kapl alana bakt. Uak alaldka grnt netleiyordu.

Tanr akna nedir bu?

Altlarndaki plato izgiliydi... sanki birisi kan dev simli eritle renklendirmi gibi. Parlayan
izgiler kydaki kayalkla paraleldi. Ua yz elli metreye indiinde optik yanlsama kendini belli
etti. simi'

76
hanet Noktas

her biri otuz metre geniliinde derin oluklard. Oluklara dolan su nmu ve platoda paralel
ilerleyen simli kanallara benzemiti. Aralarn-, |^ beyaz ynlar ise, kmelenmi karn
oluturduu setlerdi.

Platoya doru alalrlarken uak ar trblans nedeniyle sallanp sramaya balad. Rachel ini
takmlarnn grltl bir angrtyla aldn duydu ama hl ini izgisini gremiyordu. Pilot,
uaa hkim olmaya alrken Rachel dar gz att ve kar setlerinin stne yerletirilmi, yanp
snen iki elektronik k grd. Pilotun yapmaya altn anladnda dehete dt.

"Buza m ini yapyoruz?" diye sordu.

Pilot cevap vermedi. Dikkatini iddetli rzgra vermiti. Uak iyice alalp buz kanalna doru
inerken Rachel midesinin baklandn hissetti. Uan her iki yannda yksek kar kmeleri
vard. Dar kanalda yaplacak en ufak hatann lm anlamna geleceini bilen Rachel nefesini
tuttu. Sallanan uak kar setlerinin arasnda daha da alaldnda trblans birden durdu.
Rzgrdan iyice korunan uak, buzun stne gvenle indi.

Tomcat'in arka yardmc motorlar grleyerek ua yavalattlar. Rachel nefesini verdi. Jet, yz
metre kadar ilerledikten sonra, buzun stne boyanm krmz izgide durdu.

Sa taraftaki manzara, ay nn aydnlatt bir kar duvarndan

baka bir ey deildi; kar setin kenar. Sol taraftaki manzara da benzerdi.

cnel sadece n camdan bir eyler grebiliyordu... sonsuz bir buz vadisi.
endini l bir gezegene inmi gibi hissetti. Buzun stndeki izgi dn-

da hayat belirtisi yoktu. .

Rachel, onu sonra duydu. Uzaklardan yaklaan bir baka motor sesi

"Uyuldu C

uu- ^>es perdesi yksekti. Ara belirene dek ses gittike artt. Bu, 'klarndan onlara doru gelen
byk, ok paletli bir kar traktry-ek ve clz ara, dner ayaklar stnde itahn bileyerek
zerle-8 gelen, uzun boylu bilimkurgu bceklerine benziyordu. asinin

77

Dan Brown

stnde, bir dizi projektrle yolunu aydnlatan, plastik camdan kapal bir kabin vard.

Ara, F-14'n tam yannda sarslarak durdu. Plastik cam kabinin kaps ald ve merdivenden
aadaki buzun stne birisi indi. Batan aa, ona iirilmi havas veren beyaz, kabark bir
tulum giymiti.

Bu garip gezegende en azndan birilerinin yaadn grerek rahatlayan Rachel, Mad Max,
Pillsbuty Dough Boy ile karlar, diye dnd.
Adam, F-14 pilotuna kapa amasn iaret etti.

Pilot isteneni yerine getirdi.

Pilot kabini aldnda, ieri giren esinti Rachel'n kemiklerini annda iliklerine kadar dondurdu.

Kapat lanet kapa!

Aadaki kii ona, "Bayan Sexton?" dedi. Amerikan aksanyla konuuyordu. "NASA adna size
ho geldiniz diyorum."

Rachel titriyordu. Binlerce teekkr.

"Ltfen emniyet kemerinizi zn, kasknz uakta brakn ve gv-. dedeki kprban
kullanarak aa inin. Sorunuz var m?"

Rachel, "Evet," diye bard. "Hangi cehennemdeyim?"

17

Marjorie Tench -Bakan'n badanman- uzun bir yaratk iskeletiydi. Bir seksenlik sska
vcudu, Erector Set maket oyuncaklarnn paralarn andryordu. ki duyuuz gzle delinmi
parmen kdna benzeyen bir cildin oluturduu fesat yz, orantsz vcudunun stnde
duruyordu. Elli bir yanda olmasna ramen, yetmiinde gsteriyordu.

Tench, Washington'daki siyaset meydannda bir tanra saylrd. Gzle grnmeyen ayrntlar
grebilen analitik yeteneklere sahip olduu sylenirdi. Dileri Bakanhfnn stihbarat ve
Aratrma Brolar'nda

78

hanet Noktas

geen grev sresi ona keskin ve kvrak bir zek kazandrmt. Ne yazk ki Tench'in politik
bilgisine elik eden souk mizacna pek oklar en fazla birka dakika dayanabilirdi. Marjorie
Tench sper bir bilgisayar kafasna sahipti ve tabi onun scaklna. Yine de Bakan Zach Herney
kadnn kiisel tuhaflklarna taviz vermekte hi glk ekmiyordu. Kadnn zeks ve
alkanl Herney'yi tek bana birincilie karmaya yeterdi.

Onu Oval Ofis'e buyur etmek iin ayaa kalkan Bakan, "Marjorie," dedi. "Senin iin ne
yapabilirim?" Ona oturacak yer gstermedi. Bilindik sosyal kibarlklar, Marjorie Tench gibi
kadnlara gre deildi. Eer can oturmak isterse, diledii gibi otururdu.

"Personelle bu akamst saat on altda toplant yapacan duydum." Sesi sigaradan


ataliamt. "Mkemmel."

Tench odada gezinince, Herney, onun beyninin iindeki karmak arklarn dnmeye baladn
sezinledi. Bakan mteekkirdi. Marjorie Tench, NASA kefini tam manasyla anlayan az
saydaki sekin bakanlk alanndan biriydi. Ayrca onun siyasetteki bilgelii, Bakan'n
stratejisini belirlemesine yardmc oluyordu.

Tench ksrrken, "CNN'deki tartma bugn saat on te," dedi. "Sexton'la az dalana kimi
gnderiyoruz?"

Herney glmsedi. "Yeniyetme bir kampanya szcs." "Avcya" asla byk bir lokma
gndermeyerek onu artma taktii, mnazara tarihi kadar eskiydi.
Bo gzlerini onunkilere diken Tench, "Benim daha iyi bir fikrim var," dedi. "Brak bu ii ben
halledeyim."

Zach Herney'nin ba aniden yukar kalkt. "Sen mi?" Ne dnyor bu kadn? "Marjorie, senin
iin medyaya kmak deil. Ayrca yayn gn ortasnda yaplacak. Badanmanm gndermem
ne tr bir mesaj verecek? Paniklediimiz grntsn izecektir."

"Kesinlikle."

Herney, onu inceledi. Tench ne tr bir aprak plan kuruyor olursa 'sun, Herney, onun CNN'e
kmasna asla izin vermeyecekti. Marjorie

79

Dan Brown

Tench'e bir bakan, onun sahne arkasnda altn anlard. Tench korkutucu grntye sahip bir
kadnd. Bakan'n Beyaz Saray mesajn iletmesini istedii trden bir yz deildi.

"CNN'deki bu tartmaya ben katlyorum," diye yineledi. Bu kez sormuyordu.

Artk huzursuzlaan Bakan, "Marjorie," diye kvrmaya alt. "Sex-ton'n kampanyas, senin
CNN'e kman Beyaz Saray'n korktuuna delil sayacaktr. Asl silahmz erkenden karmak,
bizi aresiz gsterecektir."

Kadn sessizce ban sallayarak bir sigara yakt. "Ne kadar aresiz grnrsek, o kadar iyi."
Ardndan gelen altm saniye sresince Marjorie Tench, Bakan'n alt kadrodan bir kampanya
alan yerine neden onu CNN'deki tartmaya gndermesi gerektiini aklad. Tench anlatmay
bitirdiinde Bakan hayretle bakmaktan baka bir ey yapamad.

Marjorie Tench bir kez daha siyasette dhi olduunu kantlamt.

18

Milne Buzul Katman, Kuzey Yarkre'deki en geni yzer buz kt-lesidir. Arktikteki Ellesmere
Adas'nn kuzey kysndan geen seksen ikinci paralelin yukarsnda bulunan Milne Buzul
Katman, alt kilometre geniliindedir ve kalnl dokuz yz metrenin zerindedir.

Buz traktrnn plastik cam blmesine kan Rachel, onu n koltukta bekleyen parka, eldivenler
ve traktrn havalandrmasndan gelen s iin minnettard. Darda ise, buz pistin stndeki F-
14'n motorlar grlyor, uak uzaklayordu.

Rachel panikle ban kaldrd. "Gidiyor mu?"

Yeni ev sahibi ban sallayarak traktre bindi. "Siteye sadece teknik personel ve NASA acil
destek takm yeleri girebilirler."

80

hanet Noktas

F-14 gnesiz gkyzne doru havalanrken Rachel aniden kendi bana brakld hissine
kapld.
Adam, "Burdan IceRover'a bineceiz," dedi. "Mdr bekliyor."

Rachel nlerindeki gmi patikaya gz gezdirerek, NASA mdrnn orada ne halt ettiini
tahmin etmeye alt.

Birtakm manivela kollarn kavrayan NASA'l adam, "Sk tutunun," diye bard. Ara, tme
hrlamalar kararak, ordu tanklar gibi olduu yerde doksan derece dnd. imdi yzn kar
setin yksek duvarna evirmiti.

Dik ykseltiye bakan Rachel korkuya kaplmt. Elbette niyeti bu de-il...

"Sallan yuvarlan!" ofr debriyaja basnca, ara doruca ykseltiye doru ilerledi. Rachel
bastrlm bir lk atarak, skca tutundu. Ykseltiye arptklarnda, ivili paletler kara tutundu
ve garip ara trmanmaya balad. Rachel, geriye devrileceklerinden emindi ama paletler eimden
yukar karken kabin tuhaf biimde yere paralel kalmay baaryor-du. Dev ara setin tepesine
ktnda ofr arac durdurdu ve yumruklarn skan yolcusuna neeyle bakt. "Bunu bir de
SUV'de dene! ok sistemi tasarmn Mars Pathfinder'dan alp bu bebee ekledik. Mkemmel i
grd."

Rachel benzi atm bir halde ban sallad. "Muhteem."

Artk kar setin stnde duran Rachel, anlalmaz manzaray seyretti. nlerinde bir byk set
daha vard, ondan sonra dalgal ekiller birdenbire sona eriyordu. leride ise buz, hafife eimli
bir genilie katyordu. Ay nn altndaki buz katman, daralarak dalarn iine sokulduu
yere kadar uzanyordu.

Dalar iaret eden ofr, "Bu, Milne Buzulu," dedi. "Ordan balayp u an stnde durduumuz
geni deltaya kadar uzanr."
ofr motora yeniden gaz verdiinde, ara bu sefer dik tmsekten aa inerken Rachel skca
tutundu. Aa indiklerinde bir baka buz

81

F:6

Dan Brown

nehrinin stnden geip dier sete trmandlar. Tepeye varp sonra hemen dier taraftan aa
indiklerinde przsz bir buz katmannn stnde kaydlar ve buzulu ezerek ilerlemeye
baladlar.

nnde buzdan baka hibir ey gremeyen Rachel, "Ne kadar yol var?" diye sordu.

"Yaklak kilometre ilerde."

Rachel'a uzak gelmiti. Dardaki rzgr, IceRover' durmakszn yumrukluyor, sanki onlar
denize yuvarlamak istercesine plastik cam sarsyordu.

ofr, "Bu katabatik rzgr," diye seslendi. "Alsan iyi edersin!" Bu blgede katabatik -
Yunanca aa doru akan- denen, kydan esen srekli sert rzgrlar olduunu aklad.
Aralksz rzgra, buzul yzeyinden aa sel sular gibi esen souk rzgr sebep oluyordu. ofr
kahkaha atarak, "Buras," dedi. "Dnyada cehennemin karlarla kapl olduu tek yer!"

Rachel dakikalar sonra uzaklardaki bulank ekli -buzun stnde ykselen devasa beyaz bir
kubbe- grmeye balad. Gzlerini ovuturdu.
Ne biim bir?...

Adam, "Buralarda iri Eskimolar var galiba, ha, ne dersin?" diye espri
yapt. .<

Rachel yapya anlam vermeye alt. Kltlm bir Houston Gk Rasat Kulesi'ne benziyordu.

Adam, "NASA bunu bir buuk hafta nce yerletirdi," dedi. "iirile-bilir ok kademeli
pleksipolisorbat. Paralar iir, birbirine tuttur, tm yapy buza mhla ve tellerle bala. Byk
yuvarlak bir adra benziyor ama aslnda NASA'nm bir gn Mars'ta kullanmay mit ettii
tanabilir mesken prototipi. Biz buna 'habikre' diyoruz."

"Habikre mi?"

"Evet, anladn m? nk tam bir kre deil, sadece habi-kre."

Rachel glmsedi ve imdi daha yakndan grnen buzullar stndeki garip binaya bakt. "Ve
NASA henz Mars'a gitmediinden, siz de onun yerine burda uyku partisi veriyorsunuz, yle
mi?"

82

ihanet Noktas

Adam gld. "Aslna bakarsan ben Tahiti'yi tercih ederdim, ama nerde kalacama kader karar
verdi."
Rachel tereddtle yapy inceledi. Kirli beyaz dr yzeyi, karanlk gkyzyle tezat
oluturuyordu. IceRover yapya yaklat ve kubbenin yan tarafnda, imdi almakta olan kk
bir kapnn nnde durdu. eriden gelen k demeti, karn stne dkld. Birisi dar kt.
Cssesini daha da iri gsteren ve onu ayya benzeten, siyah birkazak giymi hantal bir devdi.
IceRover'a doru hareket etti.

Dev adamn kim olduuna dair Rachel'n hi phesi yoktu: Law-rence Ekstrom, NASA
mdr.

ofrn yznde teselli edici bir glmseme belidi. "Cssesine aldanma. Adam korkak farenin
tekidir."

Ekstrom'un, kurduu hayallerin nnde duranlarn kafalarn koparmakla n saldn gayet iyi
bilen Rachel, daha ok bh kaplan gibi, diye dnd.

Rachel IceRover'dan aa indiinde rzgr neredeyse onu yere devirecekti. Kabanna iyice
sarnarak kubbeye doru ilerledi.

NASA mdr, eldivenli dev penesini ileri uzatarak onu yar yolda karlad. "Bayan Sexton.
Geldiiniz iin teekkr ederim."

Rachel anlamszca ban sallad ve uuldayan rzjr bastrmak iin bard. "Samimi olmak
gerekirse beyefendi, baka sein ansm olduunu sanmyorum."

Buzulun bin metre ilerisinde duran Delta-Bir, kzltesi drbnyle NASA mdrnn Rachel
Sexton' kubbeden ieri aln izledi.

19
NASA mdr Lawrence Ekstrom, insan irisi, yanndan kan damlayan ve skandinav tanrs
gibi hrn grnl biriydi. Kirpi gibi sar

83

Dan Brown

salar askeri tarzda ksa kesilmi, iri burnunun st damarlarla rlmt. Ta gzleri saysz
uykusuz gecenin arlyla sarkmt. NASA'ya atanmadan nce Pentagon'da sz geen bir
uzay strateji uzman ve operasyon danman olan Ekstrom, hrnl kadar, nndeki grev her
ne olursa olsun kendini tartmasz biimde adamasyla tannrd.

Rachel Sexton habikrenin iine doru Lawrence Ekstrom'u takip ederken, kendini esrarengiz ve
yar saydam koridorlar labirentinde buldu. Labirent a, gergin tellere aslm mat plastik
rtlerle rlm gibiydi. Labirentin zemini yoktu; stne ulam amal kauuk eritler serilmi
bir buz ktlesi. Karyola ve kimyasal tuvaletlerin bulunduu basit bir ikamet alann getiler.

Habikrenin iindeki hava, her ne kadar skk mahallerde yaayan-j lara elik eden birbirine
karm kokularn potpurisiyle ar olsa da, bereket versin ki scakt. Koridordaki gevek gerilim
kablolarndan sarkan plak ampullere g veren elektrik kayna olduu anlalan bir
jeneratrn, bir yerlerden vnlama sesi geldi.

Onu belirsiz bir yne doru gtren Ekstrom, "Bayan Sexton," diye homurdand. "Size kar
batan ak olmak istiyorum." Sesinin tonundan? Rachel' misafir olarak arlamaktan hi de
memnun olmad anlalyordu. "Burdasnz, nk Bakan burda olmanz istedi. Zacl Herney,
benim arkadam ve NASA'nn sadk bir destekleyenidir. Ona sayg duyuyorum. Ona borluyum.
Ve ona gveniyorum. Ona ierlediim zamanlarda bile emirlerini sorgulamam. unu bilmenizi
istiyorum, ortada bir terslik olmamas, Bakan'n sizi bu konuya dahil etmekteki evkine ortak
olduum anlamna gelmiyor."

Rachel bakmaktan baka bir ey yapamyordu. Drt bin be yz kilo-| metre yolu bu trden bir
misafirperverlik iin mi kat ettim? Adamn Martha | Stevvart olmad ortadayd. Altta kalmayan
Rachel, "Hatrnz kalmasn,"

Idiye atld. "Ben de Bakan'n emriyle geldim. Bana burda bulunma sebebim aklanmad. Bu
yolculuu iyi niyetle yaptm."

84

Ihautl Noktas

Ekstrom, "yi," dedi. "O zamalafm saknmayacam."

'Tebrikler, ok iyi balang yptnz."

RachePn sert cevab mdrsarsm gibiydi. Yry bir sreliine yavalad ve gzleriyle
onu inceledi. Sonra, adeta zlen bir ylan gibi uzun bir nefes vererek atmaya defam etti.

Ekstrom, "unu iyi bilin ki," diye balad. "Ben istemesem de, gizli bir NASA projesi iin burda
bulunursunuz. Direktr, NASA personelini enesi dk ocuklar gibi gstererek kk
drmekten holanan UKO'nun bir temsilcisi olmakla bitlikte, benim kuruluumu yok etmeyi
kendine grev edinmi bir adamnhzsnz. Aslnda bu NASA'nn en aaal zaman olacakt;
kadn ve etek alanlarm son zamanlarda pek ok eletirinin hedefi oldular ve b zafer ann
kesinlikle hak ediyorlar. Ne yazk ki, babanz tarafndan yajlan bir phecilik frtnas yznden
NASA kendini, alkan personelimin tm ilgiyi bir avu geliigzel seilmi sivil bilim adam
ve bizi yok etmeye alan bir adamn kzyla paylamak zorunda kald bir durumda Uluyor."

Rachel, ben babam deilim, ye haykrmak istedi ama NASA'nn bandaki kiiyle politika
tartmaln zaman deildi. "B-en buraya ilgi ekmek iin gelmedim efendim."

Ekstrom dik dik bakt. "Baka seeneiniz kalmayabilir." Bu ima Rachel' ok artmt Bakan
Herney kendisine "kamusal" adan yardm edeceine dair akbir ey sylememi olsa da,
\Villiam Pickering, Rachel'n siyasi bir piyoolabileceine dair kukularn kesinlikle ortaya
dkmt. Rachel, "Bulla ne yaptm renmek istiyorum," dedi.

"Sizin kadar ben de yle. Bu bilfiye sahip deilim."

"Anlayamadm?"

"Siz geldiiniz anda Bakan benden size kefimizi her ynyle anlatmam istedi. Bu gsteride
hangi rol stlenmenizi istedii sizinle onun arasnda."

Oau Brown

"Bana Yer Gzlem Sistemi'nizin bir keifte bulunduundan bahset-

ti."

Ekstrom, ona gz ucuyla yle bir bakt. "YGS Projesi'ni ne kadar iyi biliyorsunuz?"

"YGS, dnyay farkl yollardan -okyanus haritalama, jeolojik fay analizleri, kutup buzlarnn
erimesinin gzlemlenmesi, fosil yakt rezervlerinin saptanmas- inceleyen be NASA
uydusundan oluan takmn ad."

Sesinden etkilenmedii anlalan Ekstrom, "Gzel," dedi. "O halde YGS takmna yaplan son
ilaveyi de biliyorsunuzdur, yle deil mi? KYYT deniliyor."

Rachel ban sallad. Kutupsal Yrngeli Younluk Taraycs, kresel snmann etkilerini
lmek iin tasarlanmt. "Bildiim kadaryla KYYT kutup buzullarnn kalnln ve katln
lyor."

"Dorusu yle. Byk sahalarn bileik younluk taramasn yapmak ve buzdaki yumuaklk
anomalilerini saptamak iin tayf kanal teknolojisinden faydalanyor."

Rachel, bileik younluk taramasn iyi biliyordu. Yeralt ultrasonu gibi bir eydi. UKO uydular,
Dou Avrupa'da topran altndaki younluk deiikliklerini aratrmak ve toplu mezar alanlarn
saptamak iin benzer teknoloji kullanmlar ve bu da Bakan'a etnik temizliin devam ettiini
ispatlamt.

Ekstrom, "ki hafta nce, KYYT u buz ktlesinin stnden geerken, grmeyi beklemediimiz
bir younluk anomalisi tespit etti. Yzeyin altm metre altnda, kat buz ktlesine mkemmelce
gmlm, yaklak metre apnda ekilsiz bir krecik grd."

Rachel, "Su cebi miydi?" diye sordu.

"Hayr. Sv deil. Tuhaftr ki, bu anomali etrafndaki buzdan daha katyd."

Rachel duraksad. "O halde... kaya paras gibi bir ey miydi?"

Ekstrom ban sallad. "Kesinlikle."

86

hanet Noktas
Rachel son noktay koyacak cmleyi bekledi. Ama asla gelmedi. NASA buzda byk bir kaya
paras bulduu iin mi buradaym ?

"KYYT bu kayann younluunu hesaplayana dek heyecana kaplmamtk. ncelemesi iin


buraya hemen bir takm gnderdik. Sonunda, altmzdaki buzun iindeki kayann, Ellesmere
Adas'nda bulunan tm kaya trlerinden ok daha youn olduu anlald. Aslna bakarsanz, alt
yz elli kilometre yarapnda bulunan tm kaya trlerinden daha youn."

Rachel ayaklarnn altndaki buza gz gezdirirken, dev kayann aada bir yerde olduunu hayal
etti. "Yani birisi onu buraya getirmi mi diyorsunuz?"

Ekstrom belli belirsiz eleniyor gibiydi. "Kaya sekiz tondan daha ar. Kat buzun altm metre
altnda gml, yani yz yldan fazla sredir el demeden orda duruyor."

Rachel nbet bekleyen iki silahl NASA alan arasndan geerek, mdr uzun, dar bir
koridorun giriine doru izlerken yorulduunu hissetti. Rachel, Ekstrom'a ksa bir bak att.
"Sanrm tan burdaki varlnn... ve tm bu gizliliin mantkl bir aklamas vardr."

Ekstrom ifadesiz bir yzle, "Son derece mantkl bir aklamas var," dedi. "KYYT'nin bulduu
kaya paras bir gkta."

Koridorda aniden duran Rachel, mdre bakakald. "Birgkta m?" stnden adeta bir hayal
krkl dalgas geti. Gkta, Bakan'n byk propagandasnn yannda olduka hafif
kalyordu. Bu gkta tek bana NASA 'nn gemite yapt tm harcamalar ve hatalar mazur
mu gsterecek? Herney ne sanyordu? Gktalar yeryznde en nadir bulunan talard ama
NASA srekli gktalar bulup dururdu.

nnde dimdik duran Ekstrom, "Bu gkta imdiye dek bulunanlarn en irisi," dedi. "Bin yedi
yzlerde Kuzey Buz Denizi'ne dt belirlenen daha byk bir gktann paras olduuna
inanyoruz. Okyanustaki arpmann etkisiyle Milne Buzul Katman'na den frlatma talar-
87

Dan Brow

dan biri olabilir ve byk olaslkla geen yz yl sresince zerine yaan karla yavaa
gmld."

Rachel kalarn att. Bu bulu hibir eyi aklamyordu. aresiz durumdaki NASA ile Beyaz
Saray'n sahneledii iirilmi bir tantma tank olduu yolundaki pheleri giderek artyordu.
NASA'nm yer yerinden oynatacak zaferinden hatr saylr bir fayda elde etmeye alan, iki

gayretli kurum.

Ekstrom, "Fazla etkilenmie benzemiyorsunuz," dedi. "Sanrm ben... baka bir ey


bekliyordum."

Ekstrom'un gzbebekleri kld. "Bu byklkteki bir gktana ok ender rastlanr Bayan
Scxton. Dnyada daha byk sadece birka tane var."

"Anlyorum ki..."

"Ama bizi heyecanlandran bu gktann bykl deildi." Rachel ban kaldrp bakt.

Ekstrom, "Bitirmeme izin verirseniz," dedi. "Bu gktann daha nce herhangi bir gktanda
rastlanmayan baz artc zellikler gsterdiini reneceksiniz. Byk ya da kk."
Koridorun sonunu gsterdi. "imdi, beni takip ederseniz, sizi bu buluu tartma konusunda daha
yetkili biriyle tantracam."
Rachel'n akl karmt. "NASA mdrnden daha yetkili biriyle mi?" Ekstrom mavi gzlerini
onunkilere dikti. "Daha yetkili Bayan Sex-ton, stelik kendisi bir sivil. Profesyonel bir veri analiz
uzman olduunuz iin, verilerinizi tarafsz bir kaynaktan almay tercih edeceinizi dndm."

Tu. Rachel pes etmiti.

Mdr dar koridorda, yollan siyah, kapal bir perdeyle kesilinceye kadar takip etti. Rachel
perdenin arkasndan, dier taraftaki dev bir ak alanda yank yapan saysz sesin kard
karmakark mrltlar duyabiliyordu.

88

hanet Noktas

Mdr tek kelime etmeden uzanp perdeyi yana ekti. Rachel parlak kla neredeyse kr
oluyordu. Tereddtle adm atp parldayan alana gzlerini ksarak bakt. Gzleri a altnda
nnde uzanan dev odaya bakt ve dehet iinde nefes ald.

'Tanrm," diye fsldad. Buras neresi byle?

20

Washington D.C. yaknlarndaki CNN prodksiyon tesisi, Atlan-ta'daki Turner Yayn Sistemi
genel merkezlerini uydu araclyla dnyaya balayan 212 stdyodan biridir.
Senatr Sedgevvick Sexton'n limuzini park yerine ektiinde saat 13.45 idi. Sexton aratan inip
girie doru ilerlerken halinden memnundu. O ve Gabrielle, ieride heyecanl bir tebessm
taknm, iko gbekli bir CNN yapmcs tarafndan karland.

Yapmc, "Senatr Sexton," dedi. "Ho geldiniz. Haberler harika. Beyaz Saray'n size tartma
orta olarak kimi gnderdiini az nce rendik." Yapmc naho bir ekilde srtt. "Umarm
hazrlkl gelmisinizdir." Yapm odasnn camndan ieriyi gsterdi.

Camdan bakan Sexton az kalsn yere decekti. Sigarasnn dumanlar ardndan, siyasetteki en
irkin yz ona bakyordu.

Gabrielle, "Marjorie Tench mi?" deyiverdi. "Bu kadnn burda ne ii var?"

Sexton'n hibir fikri yoktu ama sebebi her ne olursa olsun, onun burada bulunuu muhteem bir
haberdi. Bakan'in aresizlik iinde olduunun ak bir kant idi. Badanmann cepheye baka
neden gndermi olabilirdi ki? Bakan Zach Herney byk kozlarn oynuyor, Sexton ise bu
frsat memnuniyetle deerlendiriyordu.

Dman ne kadar byk olursa, o kadar zor der.

89

Dan Brown

Senatrn, Tench'in zorlu bir rakip olacana hi phesi yoktu ama kadna bir gz atan Sexton,
Bakan'n karar verirken ciddi bir hata yaptn dnmekten kendini alamad. Marjorie Tench'in
iren bir grnts vard. yice yayld koltuunda oturup sigarasn iiyor, sa kolu ruhsuz bir
ritimle ince dudaklarna doru gidip gelirken, karnn doyuran dev bir peygamberdevesini
andryordu.
Sexton, Tanrm, diye dnd. Bu suratn radyodan dan kmamas lazm.

Sedgevvick Sexton, Beyaz Saray badanmannn karamsar fotorafn dergide grdnde,


Washington'daki en gl yzlerden birine baktna inanamamt.

Gabrielle, "Bundan holanmadm," diye fsldad.

Sexton, ona pek kulak asmad. nne kan frsat dndke, hazz artyordu. Tench'in medya
karan yznden daha da sevindirici olan, sald nd: Marjorie Tench, Amerika'nn
gelecekteki liderlik roln sadece teknolojik stnlkle koruyabileceini iddia ediyordu.
Hkmetin ileri teknoloji A&G programlarnn ve en nemlisi NASA'nm hararetli bir
destekleyicisiydi. Pekoklar, Bakan'n gzden den uzay dairesinin arkasnda bylesine
salam durmasnn sebebinin, Tench'in perde arkasndaki basks olduuna inanyordu.

Sexton, NASA'y desteklemek konusundaki kt tavsiyelerinden tr Bakan'n imdi Tench'i


cezalandrdndan phelendi. Ba danmann kurtlara yem olarak m atyor?

Camn arkasndan Marjorie Tench'i inceleyen Gabrielle Ashe, huzursuzluunun arttn hissetti.
Bu kadn cin gibi akllyd ve beklenmedik bir hamleydi. Bu iki gerek igdlerini
telalandryordu. Bu kadnn NASA konusundaki grleri dnldnde, Bakan'n, Senatr
Sex-ton'la yzlemeye onu gndermesi pek akllca saylmazd. Ama Bakan kesinlikle aptal
deildi. inden bir ses Gabrielle'a bu tartma programnn kt gideceini sylyordu.

90

ihanet Noktas

Gabrielle, senatrn salyalarnn aktn hissedebiliyordu ama bu onun kaygsn dindirmeye


yetmedi. Sexton kendinden emin olduu zamanlarda ipin ucunu karabiliyordu. NASA
meselesinin kamuoyu yoklamalarnda oylarn artrc etkisi olmutu ama Gabrielle, Scxton'n son
zamanlarda gereinden fazla bastrdn dnyordu. Tek yapmalar gereken ma bitirmekken,
nakavt olan adaylar yznden pek ok kampanya kaybedilmiti.

Yapmc yaklaan kanl karlama iin sabrszlanyordu. "Sizi hazrlayalm senatr."

Sexton stdyoya yneldii srada, Gabrielle, onu kolundan yakalad. "Aklndan ne getiini
biliyorum," diye fsldad. "Akll ol. izmeyi ama."

"izmeyi amak m? Ben mi?" Sexton srtt.

"Unutma, bu kadn iinde ok iyi."

Sexton, ona manal bir ifadeyle tebessm etti. "Ben de yle."

21

NASA habikresinin maarams ana salonu, dnyann neresinde olursa olsun allmadk bir
manzara saylrd. Ancak Kuzey Kutbu'ndaki buz katmannn stnde bulunduu gerei, Rachel
Sexton'n durumu zmsemesini daha da gletiriyordu.

Ban kaldrp birbirine gemi beyaz gen desteklerle rl ft-rist kubbeye bakan Rachel,
dev bir sanatoryumun iine girdiini hissetti. Duvarlar, nbeti gibi duran halojen lamba
ordusunun evreledii buz zemine doru eimli bir biimde iniyor, yukar doru yaylan keskin
k Kim odaya geici bir parlaklk veriyordu.

Buz zeminin stnde kvrlan siyah kpk yolluklar, tanabilir alla blmlerinden oluan
labirentin arasndaki gezinti yollarn andr-
91

Dan Brown

yordu. Elektronik cihazlarn ortasndaki otuz krk beyaz nlkl NASA alan, nee iinde ve
heyecanl ses tonlaryla konuuyordu. Rachel odadaki elektrii hemen alglamt. Bu, yeni bir
kefin heyecanyd.

Mdrle birlikte kubbenin d kenarndan ilerlerken, Rachel kendisini tanyanlarn yzndeki


memnuniyetsizlii fark etti. Fsltlar yank yapan boluktan aka duyulabiliyordu. Bu Senatr
Sacton'n kz deil mi? Burada ne halt ediyor?

Mdrn onunla konutuuna bile inanamyorum! Rachel, babasnn her yerden sallanan by
yaplm bebeklerini grmeyi bekliyordu. Bununla birlikte havada sadece husumet kokusu yoktu;
Rachel bir de iten ie kendini beenmilik yaptklarn hissediyordu. Sanki NASA son glenin
kim olacan imdiden biliyor gibiydi.

Mdr, Rachel', bir adamn tek bana bilgisayar nnde oturduu alma blmne kadar bir
dizi masann arasndan geirdi. Dierlerinin giydii kaln NASA elbiselerinin yerine bu adam
siyah balk yaka kazak, kaln fitilli kadife pantolon ve kaba denizci ayakkablar giymiti.
Arkas dnkt.

Mdr yabancnn yanna gidip onunla konuurken Rachel'dan beklemesini istedi. Bir sre sonra
balk yaka kazak giyen adam cana yakn bir edayla ban sallayp bilgisayarn kapatmaya
koyuldu. Mdr, ona dnd.

"Artk sizinle Bay Tolland ilgilenecek," dedi. "Kendisi de Bakan'n yeni alanlarndan biridir,
bu sebeple iyi anlaacanz tahmin ediyorum. Ben size daha sonra katlacam." "Teekkrler."

"Michael Tolland' tanyorsunuz, deil mi?"

Beyni hl akl almaz ortam alglamaya alan Rachel, omuzlarn silkti. "sim arm
yapmad."

ihanet Noktas

Balk yaka kazakl adam srtarak yanna geldi. "arm yapmad m?" Dostane ve tns olan
bir sesi vard. "Gn boyunca duyduum en iyi haber. Demek kimse stnde ilk intiba brakma
frsat yakalayamayacam."

Ban kaldrp gelen kiiye baktnda, Rachel olduu yere akld kald. Adamn yakkl
yzn bir bakta tanmt. Onu Amerika'daki herkes tanyordu.

Adam elini skarken kzarm bir yzle, "Ah," dedi. "Siz u Michael Tolland'snz."

Bakan, NASA kefinin doruluunu kantlamak iin birinci snf sivil bilim adamlarn ie
aldn sylediinde, Rachel hayalinde ellerinde hesap makineleriyle bir grup kartaloz yryen
beyin canlandrmt. Michael Tolland bu fikrin antiteziydi. Modern Amerika'da en ok tannan
"bilim adamlarndan" biri olan Tolland, izleyicileri byleyici okyanus olaylaryla -sualt
volkanlar, metrelik deniz kurtlar, katil dalgalar- yz yze getiren, Amazing Seas isimli
haftada bir yaynlanan bir belgesel sunuyordu. Medya Tolland'n bilgisini, mtevaz cokusunu
ve. Amazing Seas Program'n liste yapan macera dknln vurgulayarak, onu Jac-ques
Cousteau ile Cari Saan arasnda biri gibi gstererek gklere karyordu. Eletirmenlerin ou,
Tolland'n hain yakkllyla alakgnlllnn bayan seyircileri arasndaki poplaritesini
zedelemediini itiraf ediyordu.

Kelimeleri aznda geveleyerek konuan Rachel, "Bay Tolland..." dedi. "Ben Rachel Sexton."
Tolland irin ve arpk bir tebessmle karlk verdi. "Merhaba Rachel. Bana Mike de."

Rachel'n hi de alk olmad biimde az dili balanmt. Duyular ar yklenmiti...


habikre, gkta, srlar, beklenmedik ekilde bir televizyon yldzyla yz yze gelmek. Telafi
etme abasyla, "Sizi burda grmek beni artt," dedi. "Bakan, bana NASA kefinin
doruluunu

Dan Brown

onaylayacak sivil bilim adamlarn ie aldn sylediinde, sanrm benim beklediim..."


Tereddt etti.

"Gerek bilim adamlar myd?" Tolland srtt. Yerin dibine geen Rachel kzard. "Bunu
sylemek istemedim." Tolland, "Endielenme," dedi. "Buraya geldiimden beri tek duyduum
bu."

Daha sonra onlara katlacana sz veren mdr, izin isteyerek yanlarndan ayrld. imdi
Tolland merakl bir bakla Rachel'a dnmt. "Mdr bana babanzn Senatr Sexton olduunu
syledi, doru mu?" Rachel ban sallad. Ne yazk ki. "Dman hattnn tesinde bir Sexton
casusu mu var?" "Sava hatt her zaman olduunu sandnz yerde deildir." Garip bir sessizlik
oldu.

Rachel aceleyle, "Sylesenize," dedi. "Dnyaca nl bir okyanus bilimcinin, bir avu NASA
fze bilim adamyla buzullarda ne ii var?"

Tolland kendi kendine gld. "Dorusunu isterseniz, Bakan'a ek benzeyen biri benden
kendisine bir iyilik yapmam istedi. 'Cehennemin dibine git,' diyecektim ama kendimi, 'Peki
efendim,' derken buldum," ., Rachel sabahtan beri ilk kez gld. "Kulbe ho geldin." nllerin
ou gerek yaamda grndnden daha ksa olduu halde, Rachel, Michael Tolland'n daha
uzun olduunu dnyordu. Kahverengi gzleri televizyonda grnd kadar zeki ve ateliydi.
Ayrca sesinde ayn tutarl scaklk ve coku duyuluyordu. Krk be yalarnda grnen atletik
yapdaki Michael Tolland'm kaln telli siyah salar dank peremler halinde alnna dyordu.
Belirgin bir enesi ve kendinden emin olduunu gsteren kaygsz bir tavr vard. Rachel'n elini
sktnda, nasr tutmu avu iinin ptrleri tipik bir "narin" televizyoncu deil de, iin banda
bizzat aratrma yapan usta bir denizci olduunu dndrmt.

Tolland utanga bir sesle, "Dorusunu sylemek gerekirse, bilimsel daarcm yerine halkla
ilikiler becerilerimden tr ie alndm d-

94

hanet Noktas

sunuyorum. Bakan buraya gelip kendisi iin bir belgesel yapmam istedi," dedi.

"Bir belgesel mi? Gkta hakknda m? Ama siz okyanus bilimcisisi-

niz."

"Ben de kendisine aynen byle syledim! Ama bana gkta belgeseli yapan birilerini
tanmadn syledi. Benim bu ile ilgilenmemin, kefi iin gvenilirlik salayacan syledi.
Anlald kadaryla bu akam kefi ilan etmek zere verecei byk basn konferansnda benim
belgeselimi kullanmay planlyor."
nl bir sunucu. Rachel, i stndeki Zach Herney'nin kurnaz siyasi manevralarn tahmin
edebiliyordu. NASA sklkla halkn anlamayaca ekilde konumakla sulanyordu.
Amerikallarn zaten tand ve bilimle ilgili konularda gvendii usta bir bilim iletiimcisini
kendi saflarna ekmilerdi.

Tolland kubbenin apraz kesinde, basn alannn kurulduu duvar iaret etti. Buzun stnde
mavi bir hal, televizyon kameralar, medya klar ve sryle mikrofonla dolu uzun bir masa
vard. Birisi sahne perdesi olarak, dev bir Amerikan bayra asyordu.

Tolland, "Bu akam iin," diye aklad. "NASA mdryle, nde gelen baz bilim adamlar
Bakan'n saat yirmide ulusa sesleniine elik etmek iin uydu araclyla Beyaz Saray'a
balanacaklar."

Zach Herney'nin bu duyurudan NASA'y tamamyla dlamak niyetinde olmadn renmekten


memnun olan Rachel, uygundur, diye d-nd.

Rachel iini ekerek, "Peki," dedi. "Bu gktayla ilgili bu kadar zel ne olduunu birisi sonunda
bana anlatacak m?"

Kalarn yukarya kaldran Tolland, gizemli bir ekilde glmsedi. Aslnda bu gktayla ilgili
bu kadar zel olan ey anlatlmaz, grlr." Kachel'a yan taraftaki i blmne doru kendisini
takip etmesini iaret e. "Burdaki adamn size gsterebilecei pek ok rnek var."

95
Dan Brown

"rnek mi? Sizde bu gktann rnekleri mi var?" "Kesinlikle. Baya rnek delip kardk.
Dorusu NASA'y buluun nemi konusunda heyecanlandran ilk nve rnekleriydi."

Neyle karlaacan tahmin edemeyen Rachel, Tolland' alma alanna kadar takip etti. Bo
grnyordu. Ta rnekleri, ap pergelleri ve dier tan aletleriyle darmadan bir masann
stnde bir fincan kahve duruyor, kahvenin buhar ttyordu.

Etrafna bakman Tolland, "Marlinson!" diye seslendi. Cevap gelmedi. Yzn buruturarak iini
ekip Rachel'a dnd. "HeThalde kahvesine krema bulmaya alrken kayboldu. Ben bu adamla
Princeton'da doktora yaptm, inann kendi kald yurtta bile kayboluyordu. imdi astrofizik
dalnda Ulusal Bilim Madalyas sahibi. ok baarl."

Rachel'n jetonu ge dt. "Marlinson m? Herhalde nl Corky Marlinson'dan


bahsetmiyorsunuz deil mi?" Tolland kahkaha att. "Bizzat kendisi."

Rachel ok armt. "Corky Marlinson burda m?" Marlinson'n yerekimi alanlar hakkndaki
fikirleri UKO uydu mhendisleri arasnda efsane olmutu. "Marlinson, Bakan'n ie ald
siviller arasnda m?" "Evet, gerek bilim adamlarndan biri." Rachel, gerek dorudur, diye
dnd. Corky Marlinson hem zeki,

hem de sayg duyulan biriydi.

Tolland, "Corky hakkndaki inanlmaz paradoks ise," dedi. "Alfa Er-boa'ya0 olan mesafeyi
milimetresine kadar bildii halde kendi kravatn

balayamamas."
Yaknlardan yumuak ve genizden gelen bir ses, "Ben klipslilerden kullanyorum!" diye
seslendi. "Kullanllk, tarzdan nce gelir Mike. Siz Hollyvvood tipleri bunlar anlamazsnz!"

Sadece 400 kuzey enleminin gneyinden gzlemlenebilen l yldz. Yerden gzlemlendiinde


gkyznn en parlak nc yldz olarak grlr.

96

hanet Noktas

Rachel ile Tolland, elektronik aygtlarn arkasndan beliren adam yzlerini dndler. Top gibi
yuvarlak bandan dklmeye yz tutmij salaryla, mavi gzl buldog kpeine benzeyen,
bodur ve tombul biriy di. Adam, Tolland' Rachel'la yan yana grnce olduu yerde kald.

"Ah Tanrm, Mike! Bu ie yaramaz Kuzey Kutbu'nda bile muhteem kadnlarla tanabiliyorsun.
Biliyorum, ben de televizyona kmalydm!"

Michael Tolland'n mahcup olduu aikrd. "Bayan Scxton, ltfen Dr. Marlinson' mazur grn.
Nezaket konusundaki eksikliini, evreni miz hakknda tamamen gereksiz, ayrntl bilgilerle
doldurmaya alyor."

Corky yaklat. "eref duydum bayan. sminizi tam anlayamadm."

"Rachel," dedi. "Rachel Sexton."

Corky neeli bir edayla, nefesi kesilmi gibi yapt. "u dar grl, ahlaksz senatrle ilgisi
yoktur umarm!"
Tolland geriye doru ekildi. "Corky, aslna bakarsan Senatr Sex-ton, Rachel'n babas."

Glmeyi brakan Corky, kamburunu kard. "Biliyor musun Mike, bayanlar konusunda ansmn
glmeyiine amamak gerek."

22

dll astrofiziki Corky Marlinson, Rachel ile Tolland' kendi alma blmne srkleyerek,
aletleriyle ta rneklerini elden geirmeye balad. Adam iyice sktrlm, patlamak zere bir
sivilceymi gibi hareket ediyordu.

Heyecandan titreyen bir sesle, "Pekl," dedi. "Bayan Sexton, otuz saniyelik Corky Marlinson
gkta sunusunu izlemek zeresiniz."

Tolland, Rachel'a sabret manasnda gz krpt. "Ona kar hogrl lun. Adam gerekten aktr
olmak istiyordu."

"Ya evet, Mike da sayg duyulan bir bilim adam olmak istemiti." k bir ayakkab kutusunu
kartrp iinden ta rnekleri kard ve

97

*
Dan Brown

masann stne yayd. "Bunlar, dnyada bulunan gktalarnn ana snfn oluturuyor."

Rachel rneklere bakt. Hepsi de golf topu byklnde garip k~ remsi cisimlere benziyordu.
Her biri kesitini grmek amacyla ortadan

ikiye blnmt.

Corky, "Tm gktalannda," dedi. "Farkl miktarlarda nikel-demir alamlar, silikatlar ve


slfitler bulunur. Biz bunlar metal-silikat oranlarna gre snflandrrz."

Rachel, Corky Marlinson'm gkta "sunusunun" otuz saniyeden fazla sreceini dnmeye
balamt bile.

Parlak, siyah-kehribar renginde bir ta gsteren Corky, "Bu ilk rnek, demirli bir gkta. ok
ar. Bu kk ey Antarktika'ya birka yl

nce ini yapt," dedi.

Rachel gktan inceledi. Kesinlikle baka bir dnyaya aitmi gibi grnyordu; d kabuu
yanm ve kararm, ar, grimsi bir demir topa.

Corky, "Bu kavrulmu d katmana fzyon kabuk denir," dedi. "Meteor atmosferimize derken
meydana gelen ar snn sonucudur. Tm gktalannda bu kavrulma grlr." Corky hemen
dier rnee geti. "Bu dieri ise, tas-demirli gkta dediimiz trden."

Rachel rnei incelerken, onun da d yzeyinin kavrulmu olduunu fark etti. Ama bu rnein
ak yeil bir rengi vard ve kesiti, al paracklardan oluan renkli bir kaleydoskopu
andryordu. Rachel, "Ho," dedi.

"aka m yapyorsunuz, muhteemF' Corky yaklak bir dakika yeil parltya neden olan yksek
magnezyum silikatndan bahsettikten sonra, heyecanla nc ve son rnei alarak, Rachel'a
uzatt.

Rachel son gktan avucunun iinde tuttu. Bu, grimsi kahve rengiy' le granite benziyordu.
Dnyadaki tatan daha ar geliyordu ama ok da deil. Normal bir ta olmadnn tek
gstergesi, fzyon kabuk, yank d yzeyiydi.

98

hanet Noktast

Corky bitiri cmlelerini kurarak, "Buna tas gkta denir. En sk rastlanan gkta bu
snftandr. Yeryznde rastlanan gktalarnn yzde doksanndan fazlas bu kategoriye girer,"
dedi.

Rachel armt. Gktalann hep ilk rnek gibi hayal etmiti; metalik, tuhaf grnl
topaklar. Elindeki gkta hi de dnya dndan-ffli gibi grnmyordu. Kavrulmu d yzeyi
hesaba katlmazsa, kumsalda pekl stne basp geebilecei bir ey gibiydi.

imdi Corky'nin gzleri heyecanla almt. "Burda, Milne'de buzun altna gml olan gkta,
tas bir gkta; elinizde tuttuunuza ok benziyor. Tal gktalar, nerdeyse yeryzndeki
volkanik talarla ayndr, bu yzden fark edilmeleri zordur. Genellikle hafif silikatlarn
karmdr: feldispat, magnezyum silikat, piroksen. Fazla ilgi ekici deil."
rnei ona geri uzatan Rachel, bence de, diye dnd. "Bu, birinin mineye brakp yakt bir
taa benziyor."

Corky glmekten katld. "Hem de ne mine! imdiye dek yaplm en gl frn bile, gkta
atmosferimize arptnda oluan snn yanndan geemez. Harap olurlar!"

Tolland, Rachel'a duyarl bir ekilde tebessm etti. "Bu daha iyi ksm."

Gkta rneini Rachel'dan alan Corky, "unu dnn," dedi. "Bu kk eyin, bir ev
byklnde olduunu hayal edin." rnei bann stne kaldrd. "Pekl... Bu imdi
uzayda... gne sistemimizde szlyor... uzayn eksi yz santigrat derecelik souunda buz
tutmu."

Gktann Ellesmere Adas'na geli canlandrmasn daha nce de grm olduu anlalan
Tolland, kendi kendine glyordu.

Corky rnei aa indirmeye balad. "Gktamz dnyaya doru hareket ediyor... iyice
yaklayor, yerekimi alanna giriyor... hzlanyor... Ulanyor..."

Rachel, Corky'nin yerekimi gcn taklit ederek rnei hzlandran seyretti.

99

Dan Brown

Corky anszn, "Artk ok hzl hareket ediyor," dedi. "Saniyede on alt kilometreden daha hzl;
saatte elli yedi bin alt yz kilometre. Yerkabuunun 135 kilometre stndeyken gkta
atmosferde srtnme etkisine maruz kalr." Corky rnei buza doru indirirken, iddetlice
sallyordu. "Yz kilometrenin altna dtnde kor haline gelmitir. Artk atmosfer younluu
artmtr ve srtnme etkisi muazzamdr! Yzeyindeki maddeler sdan erirken, gktann
etrafndaki hava parlamaya balar." Corky yanma ve czrdama sesleri karyordu. "Artk
sekseninci kilometredeki snr gemitir ve d yzey bin sekiz yz santigrat derecenin stnde
snmtr!"

Rachel, bakanln dll astrofizikisini gktan daha da iddetle sallarken ve ocuka,


tkrkt ses efektleri karrken seyrettiine ina-

namyordu.

"Altm kilometre!" Corky artk baryordu. "Gktamz atmosfer duvaryla karlar. Hava
ok youndur! Hzn yerekimi gcnden yz kat fazla oranda keser!" Corky gcrtl bir fren
sesi karp d hzn aniden yavalatt. "Gkta bir anda sour ve parlama sona erer. Karanlk
uu balar. Gktann yzeyi sertleerek ergimiten, kavrulmu fzyon kabuk haline geer."

Rachel, Corky ldrc darbeyi -yeryzyle arpma ann- sahnelemek zere melirken,
Tolland'n esnediini duydu.

Corky, "Artk dev gktamz atmosferin aa ksmlarnda srayarak ilerlemektedir..." Dizleri


stnde dururken, hafife yan yatrd gk-tayla yere doru kavis izdi. "Kuzey Buz Denizi'ne
ynelir... geni bir ayla... derken... sanki okyanusun stnden kayp geecek gibidir
dmeye devam eder... ve..." rnei buza dedirdi. "BAM!" Rachel yerinde srad.

"arpma etkisi kyamet gibidir! Gkta patlar. Paracklar okya' nus stnde srayp dnerek
etrafa uuurlar." Corky imdi rnei a'f ekimde, hayali bir okyanus zerinde Rachel'n
ayaklarna doru yuvarla'

100
hanet Noktas

ip dndryordu. "lerinden biri, bir yandan dnerken Ellesmere Ada-s'na doru kaymaya
devam eder..." rnei ayann dibine kadar getirdi. "Okyanus stnde zplayarak, karaya konar."
Gktan yukar kaldrd ve ayakkabsnn burnu stnde ilerleterek, bileinin balad yere
kadar yuvarlayp durdu. "Ve sonunda, karla buzun onu atmosferik erozyondan koruyarak
arabuk kaplayaca Milne Buzul Katman'nm stnde durur." Corky glmseyerek ayaa
kalkt.

Rachel'n az ak kalmt. Etkilendiini gsterir biimde gld. "ey, Dr. Marlinson, bu


aklama son derece..."

Corky, "Anlalr myd?" diye sordu.

Rachel glmsedi. 'Tek kelimeyle."

Corky rnei ona geri uzatt. "Kesite bakn."

Rachel bir sre, hibir ey grmeden tan iini inceledi.

Tolland scak ve kibar bir sesle, "Ia tutun," dedi. "Ve yakndan bakn."

Rachel ta gzlerine iyice yaklatrarak, bann stndeki gz kamatrc halojen lambalarna


doru tuttu. Artk gryordu; tan iinde parldayan minik metalik yuvarlaklar. Her biri en fazla
bir milim apndaki yuvarlaklardan dzinelercesi, miniskl cva damlalar gibi kesite
yaylmlard.

Corky, "Bu kk baloncuklara 'gkkumu' denir," dedi. "Ve onlara sadece gktalarnda
rastlanr."
Rachel gzlerini ksp yuvarlaklara bakt. "Dorudur, ben dnyadaki talarda hi byle bir ey
grmedim."

Corky, "Grmeyeceksiniz de!" diye steledi. "Gkkumlar, yeryzn-

c Sunmayan jeolojik bir yapdr. Baz gkkumlar son derece eskidir;

** de evrende ilk meydana gelen materyaller onlard. Baz gkkumla-

ysa daha gentir, mesela elinizdeki gibiler. Bu gktandaki gkkumlar

***** 190 milyon yl ncesine ait."

* z doksan milyon yla gen mi diyorsunuz?"

101

Dan Brown
"Yaa yle ite! Kozmolojik dilde bu daha dn demek. Ama burdaki asl nemli nokta, bu rnekte
gkkumlannn bulunmas, gkta olduunun kesin kant."

Rachel, "Tamam," dedi. "Gkkumlar kesin kant. Anladm." Gsn iirip iini eken Corky,
"Ve son olarak," dedi. "Eer fz-yon kabuk ve gkkumlar sizi ikna etmezse, biz astronomlarn
bunun gkta olduunu ispatlamasnn kusursuz bir yntemi var."

"Varl m?"

Corky ilgisiz bir edayla omuzlarn silkti. "Sadece bir petrografik po-larlayc mikroskobu, bir X-
n florii spektrometre, bir ntron etkinletirme zmleyici ya da mknats kuvveti oranlar
hesaplamak iin in-dksiyon gc iki katma karlm plazma spektrometre kullanyoruz."

Tolland inler gibi bir ses kard. "Artk hava atmaya balad. Corky aslnda, bir tan gkta
olduunu kimyasal ieriini lerek kantlayabiliriz demeye alyor."

Corky, "Bana bak okyanus adam!" diye kt. "Bilimi bilim adamlarna brakalm, olmaz m?"
Ardndan hemen Rachel'a dnd. "Dnyada'-ki talarda nikel mineraline, ya son derece yksek
ya da son derece dk oranlarda rastlanr; orta karar diye bir ey yoktur. Gktalarndaysa, oi-
kel ierii orta seviyelerdedir. te bu yzden bir rnei tahlil ettiimizde, nikel ierii ortalama
miktarlardaysa, hi phe duymadan bu rnein bir gkta olduunu syleyebiliriz."

Rachel ileden kmaya baladn hissetti. "Pekl beyler, fzyon kabuk, gkkumlar, ortalama
miktarda nikel, tm bunlar tan uzaydan geldiini kantlyor. Anlayabiliyorum." rnei
Corky'nin masasna brakt. "Ama ben neden hurdaym?"

Corky hatr saylr bir ekilde soluk ald. "NASA'nm aadaki buzun altnda bulduu
gktann bir rneini grmek ister misiniz?" mrm tkenmeden mmknse.

Corky bu sefer gsndeki cepten kk, disk eklinde bir ta di. Yaklak bir santim
kalnlndaki tan ekli mzik CD'leri gi

102

hanet Noktas

Ayrca Rachel'n az nce grd tas gktayla ayn yapda grnyordu.

"Bu, dn kestiimiz nve rneinden bir para." Corky diski Rachel'a uzatt.

Yer yerinden oynatacak bir grnts yoktu. Daha nce grd rnek gibi, turuncumsu beyaz
renkte ar bir tat. Kenarn bir blm siyah ve yankt, gktann d yzeyine ait bir blm
olduu anlalyordu. "Fzyon kabuu gryorum," dedi.

Corky ban sallad. "Evet, bu rnek gktann d yzeyine yakn bir yerden alnd, bu yzden
kabua ait baz ksmlar var."

Diski a tutan Rachel, minik metalik taneleri fark etti. "Ayrca gkkumlarn da gryorum."

Corky heyecanl bir sesle, "Gzel," dedi. "Size bu eyi petrografik po-larlayc mikroskobundan
geirdiim iin orta miktarlarda nikel ierdiini de syleyebilirim; dnyaya ait bir ta deil.
Tebrikler, elinizde tuttuunuz tan uzaydan geldiini dorulam bulunuyorsunuz."

Rachel akn bir halde ban kaldrd. "Dr. Marlinson, bu bir gkta. Zaten uzaydan gelmesi
gerekiyor. Burda benim anlamadm bir ey mi var?"

Corky ile Tolland birbirlerine bilmi bilmi baktlar. Elini Rachel'n omzuna koyan Tolland,
"Arkasn evir," diye fsldad.

Rachel dier taraf grebilecei ekilde diskin arkasn evirdi. Neye baktn anlamas bir
saniyesini almt.

Ardndan gerek Rachel'a kamyon gibi arpt.

imknsz, diye yutkunurken taa bakt ve kendi bildii "imknsz" kepmesinin manasnn
sonsuza dek deitiini fark etti. Dnyadaki dengin-e sradan saylabilecek ama gktanda
bulunmas akla hayale gelmeye-* bir ey tan iinde gmlyd.

"Bu..." Rachel kelimeyi telaffuz etmekte glk ekerek kekeliyordu. u- bir bcek! Bu
gktanda bir bcek fosili var.r>

103

Dan Brown

Hem Tolland'n, hem de Corky'nin yzne nee gelmiti. Corky,

"Bravo," dedi.

Rachel' kaplayan duygu frtnas bir sre nutkunun tutulmasna neden oldu. Ama aknl
yaarken bile bu fosilin, sorulara hi mahal brakmakszn, bir zamanlar yaayan biyolojik bir
organizma olduunu arlayabiliyordu. Taa dnm iz yaklak sekiz santim uzunluundayd
ve bir eit byk kanatl ya da srngen bcein alt ksmna benziyordu. Koruyucu bir d
tabakann altnda, armadillo zrhlarndaki gibi paralara ayrlma benzeyen, yedi ift eklembacak
toplanmt.
Rachel sersemlediini hissetti. "Uzaydan gelen bir bcek..."

Corky, "O bir ebacakh," dedi. "Bceklerin ift baca olur, yedi

deil."

Rachel, onu duymamt bile. nndeki fosili incelerken ba dnyordu.

Corky, "Srt kabuun, dnyadaki tespih bceklerinin zrh kabuklar gibi paral olduunu aka
grebilirsiniz, ama kuyruk benzeri iki uzant yznden daha ok bite benziyor."

Rachel'n zihni Corky'nin sylediklerini dikkate almyordu. Trlerin snflandrlmasnn konuyla


ilgisi yoktu. imdi bulmacann paralan yerine oturmaya balamt... Bakatvn gizlilik tela,
NASA'nn heyecan...

Gktann iinde bir fosil var! Bir bakteri ya da mikrop deil, gelimi bir hayat biimi!
Evrende baka bir yerde yaam olduunun kant!

23

CNN'deki tartma balayal on dakika olmutu ve Senatr Sexton neden hi endielenmediini


daha iyi anlyordu. Marjorie Tench rakip olarak gereinden fazla bytlmt. Badanman
amansz bir zekya sahip olduu ynndeki nne ramen, zorlu bir rakip olmaktan kp
kurbanlk koyun konumuna dmeye balamt.

104
hanet Noktas

Sohbetin balarnda Tench, senatrn gemi hayatnda kadnlara kar davranlarn n plana
kararak stnlk salamt ama senatr tam penesine dmek zereyken Tench dncesiz bir
hata yapmt. Vergileri arttrmadan senatrn eitim hayatndaki gelimelere nasl fon
salayacan sorgularken, Sexton'm NASA'y srekli gnah keisi lan ettiini kmseyici bir
tavrla ima etmiti.

NASA, Sexton'n daima konumann sonlarna doru deinmek istedii bir konu olmasna
ramen, Marjorie Tench kapy erken amt. Sakkl

Sexton hi ara vermeden, "NASA'dan bahsetmiken," dedi sradan bir ifadeyle. "NASA'nn ksa
sre nce yaad baka bir baarszlk J-znden zor zamanlar geirdiiyle ilgili duyduum
dedikodular iin bir yorum yapabilir misiniz?"

Marjorie Tench kln bile kprdatmad. "zgnm ama ben b^le bir dedikodu duymadm."

"Yani, yorum yok mu?"

"Korkarm yok."

Sexton, onu gzyle adeta yedi. Medya dnyasnda "yorum yok" dz-mek "sank suludur"
manasna geliyordu.

Sexton, "Anlyorum," dedi. "Peki ya Bakan'Ia NASA mdr arasnda gizli ve acil bir toplant
yapld sylentileri?"
Tench bu sefer arm grnyordu. "Hangi toplantdan bahsettiinizi tam anlayamadm.
Bakan'n pek ok toplants olur."

"Elbette olur." Sexton, ona dorudan saldrmaya karar vermiti. "Bayan Tench, siz uzay dairesini
destekliyorsunuz, yle deil mi?"

Sexton'n anlamsz tartmalarndan usanm gibi bir ses karan Tench iini ekti. "Amerika'nn
teknolojik stnln korumann n-nine inanyorum; bu ister askeri, ister istihbarat, isterse
telekomnikasyon alannda olsun. NASA kesinlikle bu vizyonun bir parasdr. Evet."

Sexton yapm odasnda Gabrielle'n ona geri ekilmesini syleyen gzlerini grebiliyordu ama
kan kokusu almaya balamt. "Merak ed i-yorum efendim, Bakan bu hasta kurumu sizin
tesirinizle mi hi durmadan destekliyor acaba?"

105

** Dan Brovn

Tench ban iki yana sallad. "Hayr. Bakan'n kendisi de NASA'ya kesin bir biimde inanr.
Kendi kararlarn kendisi verir."

Sexton kulaklarna inanamyordu. Az nce Marjorie Tench'e, NASA'ya salanan fon


konusundaki sulamalarn bir ksmn stlenerek, Bakan' temize karmas iin ans tanmt.
Bunu yapmak yerine Tcnch topu dorudan Bakan'a atmt. Bakan kendi kararlarn kendisi
verir. Sanki Tench kendini zor durumdaki bir kampanyadan soyutluyor gibiydi. armamak
gerekirdi. Ama ortalk yattktan sonra Marjorie Tench kendine i aramak zorunda kalacakt.

Sonraki birka dakika sresince Sexton ile Tench sorulan sorularla svtrdlar. Tench konuyu
deitirmek iin birka baarsz giriimde bulunurken, Sexton, onu NASA btesi konusunda
sktrmaya devam etti. Tench, "Senatr," diye kt. "NASA btesini ksmak istiyorsunuz
ama ileri teknolojide alan ka kiinin iini kaybedeceini biliyor musunuz?"
Sexton neredeyse kadna kahkahalarla glecekti. Washing:on'da kabul edilen en zeki beyin bu
kadna m ait? Tench'in lke nfusbilimi hakknda mutlaka bir eyler renmesi gerekiyordu.
leri teknolojide alanlar, alkan iilerin saysyla mukayese edildiinde nemsiz kalrd. *'

Sexton saldrya geti. "Biz burda milyarlar kurtarmaktan bahsediyoruz Marjorie, eer bunun
sonucunda bir avu NASA bilim adam BMW'lerine atlayp baka bir yerde i bulmak zorunda
kalacaklarsa kalsnlar. Ben harcama konusunda sk davranmaya ant itim."

Marjorie Tench, sanki bu son yumruktan sersemlemi gibi sustu. CNN sunucusu araya girdi.
"Bayan Tench? Bir tepki verecek misiniz?"

Kadn sonunda boazn temizleyip konutu. "Sanrm Bay Sexton'm kendisini NASA kart ilan
etmeye bu kadar hevesli olduunu grdme ardm."

Sexton gzlerim kst. yi denemeydi bayan. "Ben NASA kart deilim ve sulamaya ierledim.
Ben sadece NASA btesinin, Bakan'nz"1

106

hanet Noktas

arya kam harcamalar onayladn belli ettiini sylyoru. NASA uzay mekiini be
milyara yapabileceini sylemiti; on iki milyara mal oldu. Uzay istasyonunu sekiz milyara ina
edebileceklerini sylediler; imdi yz milyar oldu."

Tench, "Amerikallar liderdir," diye karlk verdi. "nk bizler yksek hedefler beller, zor
zamanlarda bu hedeflere bal kalrz."
"Bu milli gurur nutku bana ilemiyor Marge. NASA gen iki yl iinde kendisine ayrlan miktar
kez at ve kuyruunu banklarnn arasna kstrarak, hatalarn dzeltmek iin Bakan'dan par
dilendi. Milli gurur bu mu? Milli gururdan bahsetmek istiyorsan, okullaian bahsedelim. Genel
salk koullarndan bahsedelim. Frsatlar lkesinde byyen akll ocuklardan bahsedelim.
Milli gurur budur!"

Tench sinirle parlad. "Size ak bir soru sorabilir miyim sentr?"

Sexton cevap vermedi. Sadece bekledi.

Kadnn bilerek seilmi kelimeleri beklenmedik bir yiitle azndan dklverdi. "Senatr
eer size, NASA mevcut harcamala yapmadan uzay kefedemeyeceimizi sylersem, uzay
dairesini topta kaldrmaya m alrsnz?"

Soru, Sexton'n kucana den bir kaya etkisi yaratmt. Relki de Tench o kadar aptal deildi.
Sexton' "kaamak cevaplarla" zajf noktasndan yakalamt. Kaamak cevaplar veren rakibi
hangi taraft olduunu aklamaya ve bir daha deitirmemek zere tek bir taraf tutmaya
zorlayan, ustalkla hazrlanm bir evet/hayr sorusuydu.

Sexton igdsel olarak yan izmeye alt. "Ben eminim li, uygun """ ynetimle NASA, uzay
bugnknden ok daha az maliyetle.'

"Senatr Sexton, soruya cevap verin. Uzay kefetmek tellikeli ve i bir itir. Yolcu ua
yapmaya benzer. Bu ii ya doru dtgn ya-ar'z ya da hi yapmayz. ok fazla riski vardr. Sorum
hl gedi: Eer : b olursanz ve NASA harcamalarn mevcut seviyede utmakla

uzay programn tamamyla kaldrmak arasnda karar vene aa-a gelirseniz, hangisini tercih
edersiniz?"
107

Dan Brown

Kahretsin. Sexton ban kaldrp camn ardndaki Gabrielle'a bakt. Yzndeki ifade Sexton'n
zaten bildii bir eyi haykryordu. Sen ant itin. Ak ol. Bo laf konuma. Sexton enesini
yukar kaldrd. "Evet. Eer bu kararla kar karya kalrsam, NASA'mn mevcut btesini
dorudan eitim sistemimize aktarrdm. ocuklarmz benim iin uzaydan nce gelir."

Marjorie Tench'in yznde tam bir ok ifadesi vard. "Afalladm biraz. Doru mu duydum?
Bakan olarak, bu lkenin uzay programn kaldrmaya m teebbs edeceksiniz?"

Sexton fkeden patlamak zereydi. Artk Tench kelimeleri onun azna tkmaya balamt.
Kar kmaya alt ama Tench zaten konuuyordu.

"Yani diyorsunuz ki senatr, insan aya gtren kurumla iinizi bitireceksiniz."

"Ben uzay yarnn sona erdiini sylyorum! Zaman deiti. Artk Amerikallarn gnlk
yaamlarnda NASA'mn kritik bir rol yok, ama buna ramen varm gibi fon salamaya devam
ediyoruz."

"Demek ki geleceimizin uzayda olduuna inanmyorsunuz?" "Elbette gelecek uzayda, ama


NASA bir dinozor! Brakn uzay zel sektr kefetsin. Washington'l bir mhendisin Jpiter'in
milyar dolarlk resmini ekmek istedii her sefer, Amerikal vergi mkellefleri czdanlarn
karmak zorunda kalmamal. Amerikallar artk dev maliyetler karlnda ok az ey geri
veren, modas gemi bir kuruma fon salamak iin ocuklarnn geleceini feda etmekten bkp
usand!"

Tench dramatik bir ekilde iini ekti. "Karlnda ok az ey mi? SET Program dnda,
NASA dev karlklar verdi."

Sexton, SET bahsinin Tench'in azndan katna inanmyordu. Byk gaf. Hatrlattn iin
teekkrler. Dnya D Zek Aratrmas''

The Search for Extraterrestrial lntelligence.

108

hanet Noktas

NASA'mn girdii en derin para ukuruydu. NASA baz hedeflerini deitirmi ve projeyi
"Kklern ile yeniden isimlendirip estetik ameliyat yapmaya alm olsa da, bu kumarda hl
kaybediyordu.

Al yapan Sexton, "Marjorie," dedi. "Sadece laf sen atn iin SET'den bahsedeceim."

Tench'in bunu duymaya neredeyse hevesli olduunu grmek tuhaft.


Sexton boazn temizledi. "Pek ok kiinin, NASA'mn otuz be yldr ETyi aradndan haberi
yok. Bu pahal bir hazine av; uydu ana ordular, dev telsizler, karanlkta oturup bo kasetleri
dinleyen bilim adamlarna denen milyonluk maalar. Utandrc bir kaynak sarfiyat."

"Siz yukarda bir ey olmadn m sylyorsunuz?"

"Eer baka bir hkmetin bir kurumu otuz be ylda krk be milyon dolar harcayp da, tek bir
sonu elde edemezse onu oktan sepetlerlerdi diyorum." Sexton ifadesinin iyice anlalmas iin
biraz durdu. "Otuz be yln ardndan, sanrm artk dnya d bir yaam bulmayacamz aikr."

"Peki ya yanlyorsak?"

Sexton gzlerini devirdi. "Ah, Tanr akna, Bayan Tench, eer yan-hyorsam kellemi keserim."

Marjorie Tench kukucu gzlerini Senatr Sexton'a dikti. "Bu sylediinizi unutmayacam
senatr." lk defa glyordu. "Sanrm hepimiz yle."

On kilometre mesafedeki Oval Ofis'te Bakan Zach Herney televizyonu kapatp kendine bir iki
doldurdu. Senatr Sexton, tpk Marjorie Tench'in vaat ettii gibi yemi yutmutu... hem de
hepsini.

Rachel Sexton elindeki fosillemi gktana az hayretten ak bi-e sessizce bakarken, Michael
Tolland bir tr sevince kapldm his-

109

Dan Brmv
setti. Kadnn yzndeki duru gzellik yerini masum bir aknlk ifadesine brakmt.
Hayatnda ilk kez Noel Baba'y gren kk bir kzn ifadesi.

Neler hissettiini ok iyi anlyorum, diye dnd.

Tolland krk sekiz saat nce ayn ekilde dumura uramt. Hayretten kk dilini yutmutu.
Gktann bilimsel ve felsefi anlamlar imdi bile onu artyor, doa hakknda imdiye dek
inand her eyi yeniden dnmeye zorluyordu.

Tolland'n oinografik keifleri pek ok bilinmeyen derin deniz trlerini kapsyordu ama bu
"uzay bcei" bambaka bir r amt. Holly-vvood'un dnya d yaratklar kk yeil
adamlar gibi gsterme eilimine ramen, astrobiyologlar ve bilim tutkunlarnn tm,
yeryzndeki bceklerin says ve intibak kabiliyetleri gz nne alnrsa, dnya dnda sadece
bcek benzeri yaam trleri bulunabilecei konusunda hemfikirdiler.

Bcekler eklembacakllar filumn yesiydiler; sert d gvdeye ve eklemli bacaklara sahip


yaratklar. Bilinen 1.25 milyon ve snflandrlmas gereken be yz bin tr olduu tahmin edilen
dnya "bcekleri", dier tm hayvan trlerinin bileiminden daha fazlayd. Gezegende yaayan
trlerin yzde 95'ini ve biyoktlenin yzde 40'n oluturuyorlard.

Fakat bceklerin bolluu, elastikiyetleri kadar etkileyici deildi. An-traktika'daki kar piresinden
lm Vadisi'ndeki akrebe katlar bcekler lmcl s farkllklarnda, orak artlarda ve hatta
basn altnda bile rahat bir yaam srdryorlard. Ayrca evrende bilinen en lmcl etkiye
maruz kalmlard... radyasyon. 1945'teki bir nkleer denemenin ardndan, hava kuvvetleri
yetkilileri radyasyondan koruyan tulumlarn kuanarak blgeyi incelemiler ve sanki hibir ey
olmam gibi etrafta gezinen karafatmalarla karncalar grmlerdi. Astronomlar bir
eklembacaklnn, koruyucu d kabuu sayesinde, baka hibir eyin yaayamayaca

<"> Zoolojide grup.


110

ihanet Noktas

miktarlarda radyasyon bulunan gezegenlere mkemmel uyum salayabileceini fark etmilerdi.

Tolland, galiba astrobiyologlar haklyd, diye dnd. ET bir bcek.

Rachel'n bacaklar tutmamaya balamt. "Ben, buna... inanamyorum," derken elindeki fosili
dndrp duruyordu. "Hi dnmezdim

ToJIand srtarak, "Sindirmek iin kendine biraz zaman tan," dedi. 'Bacaklarm yeniden
hissetmek yirmi drt saatimi ald."

Onlarn yanma doru yryen allmam derecede uzun boylu Asyal bir adam, "Bakyorum da
aramza yeni biri katlm," dedi.

Corky ile Tolland, adamn geliiyle adeta ezilmilerdi. O byl an bozulmutu.

Adam kendini tantarak, "Dr. Wailee Ming," dedi. "ULA paleontoloji bakan."

Diz hizasndaki devety paltosunun altna giydii ortamla uyumsuz papyonunu srekli
ekitiren adam, Rnesans aristokrasisinin kendini beenmi tavrn tayordu. Belli ki Wailee
Ming, resmi grnn bozacak en ufak bir kusura taviz vermeyen biriydi.
"Ben Rachel Sexton." Ming'in przsz avucunu skarken, Rachel'n eli titriyordu. Ming belli ki,
Bakan'n ie ald sivillerden biriydi.

Paleontolog, "Bayan Sexton," dedi. "Bu fosil hakknda bilmek istediklerinizi size anlatmaktan
mutluluk duyacam."

Corky, "Ve bilmek istemediiniz pek oklarn," diye szland. Ming parman papyonuna
gtrd. "Paleontolojik uzmanlm nesli tkenmi eklembacakllar ve ilkel rmcek trleri
zerine. Bu organizmann en etkileyici zellii hi phesiz..."

Corky, "Baka bir gezegenden olmas," diyerek szn kesti. Ming kalarn atp boazn
temizledi. "Bu organizmann en etkile-Vla zellii, Danvin Kuram yeryz taksonomi ve
snflandrma sistemi-nc mkemmel uymas."

111

Dan Brcvwn

Rachel ban kaldrp bakt. Bu eyi smflandrabiliyorlar m? "Yani familya, filum, trler gibi
eylerden bahsediyorsunuz deil mi?"

Ming, "Kesinlikle," dedi. "Bu tr eer yeryznde bulunmu olsayd Isopoda grubuna gre
snflandrlr ve yaklak iki bin bit tryle ayn snfa girerdi."

"Bit mi?" dedi. "Ama bu ok byk."

"Taksonomi boyutlarla llmez. Evcil kedilerle kaplanlar birbirleriyle akrabadr. Snflandrma


fizyolojiyle ilgilidir. Bu aka bir bit tr: Yass vcuduyla yedi ift baca var, ayrca reme
kesesi tespih bcekleri, top bcekleri ve deniz zararllaryla ayn. Dier fosillerde daha fazla
zellik grmek..."

"Dier fosiller mi?"

Ming, Corky ile Tolland'a bir gz att. "Bilmiyor mu?"

Tolland ban iki yana sallad.

Birden Ming'in yz neeyle parlad. "Bayan Sexton, iyi ksm henz

duymadnz."

Ming'in estirecei rzgr ondan almaya alan Corky, "Baka fp-siller de var," diye araya
girdi. "Bir sr." Hzla geni kahverengi bir zarf kartran Corky, katlanm byk bir kt
kard. Rachel'm nndeki masann stne at. "Birka nve kardktan sonra, aaya X-n
kamera sarkttk. Bu, kesitin grafiksel alm."

Rachel masann stndeki X-n ktsna bakt ve o anda oturma ihtiyac hissetti. Gktann
boyutlu kesiti, bu bceklerden dzineler-

cesiyle doluydu.

Ming, "Paleolitik kantlar genellikle youn konsantrasyonlarda bulunur," dedi. "ounlukla


amur kayarak organizmalar toplu halde yakalar ve tm yuvay ya da topluluu rter."
Corky srtt. "Gktandaki koleksiyonun bir yuvay temsil ettiini dnyoruz." ktdaki
bceklerden birini iaret etti. "Ve bir de anne var."

Bahsedilen rnee bakan Rachel'n az bir kar ak kald. Bcek yaklak altm santim
uzunluundayd.

Corky, "ri bir kz deil mi?" dedi.

112

ihanet Noktas

Rachel afallam bir halde ban sallarken, uzak bir gezegende dolaan ekmek somunu
byklndeki bitleri hayal etti.

Ming, "Yeryzndeki bcekler yerekimine maruz kaldklar iin nispeten kk kalyorlar. D


kabuklarnn kazanabileceinden daha fazla byyemiyorlar. Ama yerekiminin daha az olduu
bir gezegende bcekler daha byk boyutlara ulaabilirler," dedi.

rnei Rachel'm elinden alp cebine atan Corky, "Akbaba byklnde sivrisinekleri ezdiinizi
hayal edin," dedi.

Ming kalarn att. "Umarm onu almyorsundur!"

Corky, "Sakin ol!" dedi. "Bunun geldii yerde sekiz ton daha var."

Rachel'm analitik zeks nnde duran veriler arasnda mekik dokuyordu. "Ama uzaydaki hayat
nasl bu kadar dnyadakinin benzeri olur? Yani, bu bcein Darvvin Kuram snflandrmaya
uyduunu sylemitiniz, deil mi?"

Corky, "Mkemmel biimde," dedi. "Ayrca, ister inann, ister inanmayn, pek ok astronom
dnya dndaki hayatn yeryzndekine ok benzer olacan ileri srmt."

Rachel, "Ama neden?" diye sordu. "Bu trler bambaka bir evreden geliyor."

"Panspermia."0 Corky'nin yznde geni bir tebessm vard. "Anlayamadm?"

"Panspermia, yaamn buraya baka bir gezegenden gelerek yeerdii teorisidir."

Rachel ayaa kalkt. "Fazlas beni aar."

Corky, Tolland'a dnd. "Mike, ilksel denizlerden sen iyi anlarsn." Tolland konuma srasnn
kendine gemesine memnun olmua ben-2>yordu. "Bir zamanlar dnyada yaam yoktu Rachel.
Sonra birden, hatta adeta bir gecede yaam patlak verdi. Pek ok biyolog yaamn ilksel
denizlerdeki elementlerin ideal bir karmnn sonucunda baladn d-

hipotez.

113

\\ ;

Dan Brown

nr. Ama bunu laboratuvar ortamnda asla canlandramadk, bu yzden din limleri bu
baarszl Tanr'nn varlnn ispat olarak kabul ettiler. Yani Tanr ilksel denizlere
dokunmadan ve onlara yaam alamadan, hayat var olamazd."

Corky, "Ama biz astronomlar," dedi. "Dnyada birdenbire patlak veren hayat iin baka bir
aklama bulduk."

Artk neden bahsettiklerini anlayan Rachel, "Panspermia," dedi. Panspermia teorisini daha nce
duymutu ama ismini bilmiyordu. "Bir gktann ilksel orbaya dp dnyaya mikrobik hayatn
ilk tohumlarn getirdii teorisi."

Corky, "Tam isabet," dedi. "Ve burdan szlerek, hayata getiler."

Rachel, "O zaman bu doruysa, yeryznn altndaki eski hayat formlaryla dnya d hayat
formlar birbiriyle benzer olacaktr," dedi.

"ifte tam isabet."

eriini tam manasyla kavramakta hl glk eken Rachel, panspermia, diye dnd. "Yani
bu fosil evrenin baka bir yerinde hayat olduunu kantlamakla kalmyor, panspermia'y da
kantlam oluyor... dnyadaki yaamn tohumlarnn evrenin baka bir yerinden geldiini."

"nc tam isabet." Corky cokulu bir edayla ban sallad. "Teknik adan hepimiz dnya d
yaratklar olabiliriz." Parmaklarn bann stne gtrerek anten gibi tuttu, gzlerini a yapt
ve dilini bir tr bcek gibi sallad.
Tolland ackl bir tebessmle Rachel'a bakt. "Ve bu adam da bizim evrimimizin tepe noktas."

25

Rachel Sexton bir yannda Michael Tolland'la habikrede yrrken, etrafnda hayal gibi bir sis
bulutunun dndn hissediyordu. Corky ve Ming tam arkalarndan takip ediyorlard.

114

hanet Noktas

Dikkatle ona bakan Tolland, "Sen iyi misin?" diye sordu.

Rachel, ona yle bir bakp belli belirsiz tebessm etti. "Teekkrler. Sadece... bu kadar ok
fazla."

NASA'nn 1997'deki utan verici kefini hatrlad: ALH84001. NASA bunun, bakteriyel hayata
ait fosil izleri ieren Mars'tan gelen bir gkta olduunu iddia etmiti. Ne yazk ki NASA'nn
zaferini ilan ettii basn toplantsndan sadece birka hafta sonra sivil bilim adamlar, tataki
"hayat iaretlerinin" yeryzyle temastan kaynaklanan kerojenden baka bir ey olmadnn
kantlaryla ortaya kt. Bu gafn ardndan NASA'nn gvenirlii byk bir sekteye urad. New
York Times kurumun ksaltmasyla alay ederek yeni bir alm getirmiti: NASA-NADREN
ASIL SONULAR ALINIR.

Ayn baskda paleobiyolog Stephen Jay Gould ALH84001 ile ilgili sorunlar ksaca toparlayarak,
kesin bir kemik ya da kabuk gibi "kat" olmak yerine kimyasal ve dolayl olduuna dikkati
ekmiti.
Ama imdi Rachel, NASA'nn rtlemez bir kant bulduunu fark etmiti. Hibir pheci
bilim adam ileri kp da, bu fosilleri sorgulayamazd. NASA artk szde mikroskobik
bakterilerin bulank, bytlm fotoraflarnn pazarlamasn yapmyordu; plak gzle
grlebilen bi-yo-organizmalarn bulunduu gkta rneklerini ortaya koyuyordu. Otuz
santimlik bitler!

Rachel ocukluunda, David Bowie'nin "Mars'tan gelen rmceklerle" ilgili bir arksnn
hayran olduunu hatrlaynca kendini glmekten alamad. Erdii ngiliz pop starn,
astrobiyolojinin en nemli anlarndan birini nceden tahmin ettii, herhalde ok az kimsenin
aklna gelirdi.

arknn dizeleri Rachel'n aklndan geerken, Corky arkadan ace-'eyle koturup yanna geldi.
"Mike belgeseliyle havasn daha atmad m?"

Rachel, "Hayr ama duymak isterim," diye cevap verdi.

Corky, Tolland'n srtna bir aplak indirdi. "Hadi bakalm olum. B'lim tarihindeki en nemli
an Bakan'n neden norkelli bir TV yldzna emanet ettiini anlat ona."

115

i. i'

Dan Brow

Tolland homurdand. "Corky biraz msaade eder misin?"

kisinin arasna giren Corky, "yi, o zaman ben anlatrm," dedi. "Bayan Sexton, Bakan'n bu
akam gktayla ilgili bir basn konferans vereceini herhalde biliyorsunuzdur. Dnyann yars
kt zekllardan olutuundan, Bakan, Mike'm sahneye kp her eyi anlayacaklar ekilde
aklamasn istedi."

Tolland, "Teekkrler Corky," dedi. "ok gzeldi." Rachel'a bakt. "Corky aslnda unu
sylemeye alyor. Bahsi geen birok bilimsel veri olduundan Bakan, gkta hakknda ksa
bir grsel belgeselin, ou astrofizik dalnda derece sahibi olmayan Amerikalya bilgiyi daha iyi
anlamalar iin yardmc olacan dnd."

Corky, Rachel'a, "Bakan'mzn sk bhAmazing Seas hayran olduunu rendiimi sylemi


miydim?" dedi. Alayc bir nefretle ban iki yana sallad. "Zach Herney -zgr dnyann lideri-
zor bir gnn ardndan dearj olabilmek iin sekreterine Mike'm programn kaydettiriyor."

Tolland omuzlarn silkti. "Ne diyebilirim, adam zevk sahibi."

Rachel imdi Bakan'n ne kadar ustaca bir plan yaptn daha yi anlyordu. Siyaset bir medya
oyunuydu ve Rachel, ekranda grnecek Michael Tolland'n basn konferansna getirecei
cokuyla, bilimsel gvenirlii imdiden hayal edebiliyordu. Zach Herney, kk NASA
baarsn onaylattrmak iin en mkemmel adam ie almt. lkenin en tepedeki televizyoncu
bilim ahsiyetiyle, pek ok saygdeer sivil bilim adam aklama yapnca, pheciler Bakan'n
verilerine meydan okumakta zorlanacaklard.

Corky, "Mike belgeseli iin biz sivillerden ve NASA'daki en iyi uzmanlardan kant toplad
video ekimlerini yapt bile. Listesinde bir sonraki kii olduunuza dair Ulusal Madalyam stne
bahse girerim," dedi.

Rachel dnp ona bakt. "Ben mi? Siz neden bahsediyorsunuz? Benim bir ehliyetim yok. Ben
bilgi irtibat salyorum o kadar."

"O halde Bakan, sizi neden buraya gnderdi?"

"Henz bana sylemedi."


116

hanet Noktas

Corky'nin dudaklarnda neeli bir tebessm belirdi. "Siz verilerin ayklanp derlenmesiyle
ilgilenen bir Beyaz Saray bilgi irtibatsnz, deil mi?"

"Evet, ama bilimsel alanda deil."

"Ayrca NASA'y uzayda paralar bouna harcamakla sulayan kampanyay balatan adamn
kzsnz, doru mu?"

Rachel ardndan ne geleceini kestirebiliyordu.

Ming, "tiraf etmeniz gerekir ki Bayan Sexton," diye sze kart. "Sizin vereceiniz onay, bu
belgesele farkl bir gvenirlik boyutu kazandracaktr. Bakan, sizi buraya gnderdiyse, bir
ekilde rol almanz istiyor demektir."

Rachel bir kez daha William Pickering'in, onu kullanacaklar konusundaki endielerini hatrlad.

Tolland saatine bakt. Habikrenin orta yerini iaret ederek, "Yerimizi alsak iyi olacak," dedi.
"Yakndr."

Rachel, "Ne yakndr?" diye sordu.


"karma zaman. NASA gktan yzeye karacak. Her an yukar karabilirler."

Rachel iyice sersemlemiti. "Siz gerekten sekiz tonluk ta kat buzun altm metre altndan m
karacaksnz?"

Corky olduka neeli grnyordu. "Byle bir kefi NASA'nn buz altnda brakacan
dnmyordunuz, yle deil mi?"

"Hayr, ama..." Rachel habikrenin iinde herhangi bir byk lekli kaz aletinin izine
rastlamamt. "NASA gktan nasl karmay planlyor ki?"

Corky'nin gs kabard. "Sorun deil. Fze uzmanlaryla dolu bir odadasnz."

Rachel'a bakan Ming, "Samalama," diyerek Corky'yi kmsedi. Dr. Marlinson bakasnn
yapt ile bbrleniyor. in gerei, gktan olduu yerden karmak konusunda burdaki
herkes uvallad. Tutarl bir zm neren Dr. Mangor oldu."

117

1 il,

Dan Brown
"Ben Dr. Mangor'Ia tanmadm."

Tolland, "New Hampshire niversitesinden bir buzul uzman," dedi. "Bakan'n ie ald
drdnc ve son sivil bilim adam. Ve Ming bu konuda haklyd, ii zen Mangor oldu."

Rachel, "Tamam," dedi. "Peki bu adam ne nerdi?"

Ming rahatsz olmu gibi bir ses tonuyla, "Kadn," diye dzeltti. "Dr.

Mangor bir kadn."

Corky, "Tartlr," diye szland. Rachel'a bakt. "Ve bu arada, Dr.

Mangor sizden nefret edecek."

Tolland, Corky'ye fkeli bir bak frlatt.

"Ama yle!" diye kendini savundu Corky. "Rekabetten nefret edecek." Rachel hibir ey
anlamyordu. "Affedersiniz? Rekabet mi?" Tolland, "Sen ona bakma," dedi. "Ne yazk ki
Corky'nin tam bir ahmak olduu gerei Ulusal Bilim Komitesi'nin gznden kam. Dr.
Mangor ile iyi anlarsnz. Kendisi bir profesyoneldir. Dnyadaki en nemli buzul
uzmanlarndan biri saylyor. Buzul hareketlerini incelemek iin birka yl Antarktika'da yaad."

Corky, "Tuhaf," dedi. "Ben UNH kampusunda biraz huzur ve sknet iin ba toplayp onu
oraya gnderdiklerini duymutum." ...
Sylenenleri stne alnd anlalan Ming, "Dr. Mangor orda ner-deyse lyordu, bunun
farknda msnz acaba?" diye kt. "Bir frtnada kayboldu ve bulunana kadar be hafta
boyunca aybal yayla yaad."

Corky, Rachel'a, "Benim duyduum kadaryla kimse aramam," diye fsldad.

26

Limuzinle CNN stdyosundan Sexton'n ofisine kadar olan yol, Gab-rielle Ashe'e ok uzun
geldi. Camdan dan bakarken tartmay dnd anlalan senatr, karsnda oturuyordu.

118

hanet Noktas

Glmseyerek ona dnen Sexton, "Tench'i akamst yaynlanan bir televizyon programna
gnderdiler," dedi. "Beyaz Saray panikte."

Gabrielle tarafsz bir edayla ban sallad. Marjorie Tcnch arabasna binip giderken, kadnn
yznde halinden honut bir tatmin ifadesi sezmiti. Bu onu endielendiriyordu.

Sexton'n cep telefonu alnca, almak iin elini cebine daldrd. Siyasilerin ou gibi senatrn
de, arayan kiilerin nemine gre kendisine ulaabilecekleri telefon numaralan arasnda bir
hiyerari vard. imdi arayan kii listenin en banda yer alyordu; arama Sexton'n zel hattna
yaplmt, Gabrielle'n bile aramaya cesaret edemedii bir hatta.
Arayan kii, isminin melodik yapsn vurgulayarak, "Senatr Sedge-wick Sexton," diye ahenkli
bir ses kard.

Gabrielle limuzinin sesi yznden arayan duyamyordu, ama Scxton dikkatle dinliyor,
heyecanla cevap veriyordu. "Harika. Aramanza ok sevindim. Benim iin saat on sekiz uygun
olabilir. Sper. Burda D.C.'de bir dairem var. zel. Rahattr. Sizde adres var deil mi? Tamam.
Sabrszlkla sizinle grmeyi bekliyorum. O halde, akam grmek zere."

Halinden memnun grnen Sexton, telefonu kapatt.

Gabrielle, "Yeni bir Sexton hayran m?" diye sordu.

"Hzla oalyorlar," dedi. "Bu adam ar toplardan."

"yle olmal. Onunla dairenizde mi buluacaksnz?" Sexton genellikle dairesinin kutsal


mahremiyetini, saklanacak tek blgesini koruyan bir aslan gibi savunurdu.

Sexton omuzlarn silkti. "Evet. Onunla ahsi mnasebete girmem gerektiini dndm. Bu
adam yarn son evresinde kar salayabilir. Bu kiisel balantlar kurmaya devam etmem
gerekiyor, bilirsin. Her ey itimat meselesi."

Sexton'n gnlk program defterini karan Gabrielle ban sallad. "Takviminize ilememi ister
misiniz?"

"Gerek yok. Zaten bu akam evde vakit geirmek istiyordum."


119

Dan Brown

Akama ait sayfay bulan Gabrielle, Sexton'n kendi elyazsyla zaten kapatlm olduunu
grd. Byk harflerle "K.G." yazyordu. Sexton bunu kiisel mesele, kritik gece veya kimseyle
grme manasnda yazm olabilirdi; hangisi olduunu kimse bilemezdi. Senatr zaman zaman
kendine bir "K.G." akam dzenleyip dairesinde geirir, telefonlar fiten eker ve yapmaktan en
ok keyif ald eyin tadn karrd; eski dostlaryla konyan yudumlayp o gece iin siyaseti
unutmu gibi davranmak.

Gabrielle akn bir ifadeyle ona bakt. "Demek iin, daha nceden planlanm K.G. zamann
engellemesine izin vereceksiniz? ok etkilendim."

"Bu adam beni vaktim olan bir akam yakalad. Onunla bir sre konuacam. Bakalm ne
diyecek."

Gabrielle bu gizemli arayann kim olduunu sormak istedi ama Sex-ton'n bilhassa ak
davranmad belli oluyordu. Gabrielle burnunu ne zaman iin iine sokmamas gerektiini
renmiti.

evre yolundan kp Sexton'n ofis binasna yneldikleri srada, Gabrielle bir kez daha
Sexton'n defterinde K.G. harflerinin yazld sa-' ate bakt ve tuhaf biimde Sexton'n bu kiinin
arayacan bildii hissine kapld.

27

NASA habikresinin ortasndaki buzu, sondaj platformuyla Eyfel Kulesi'nin tuhaf bir maketinin
karmna benzeyen, on metre yksekliindeki ayakl bir yap iskelesi kaplamt. Devasa
gktan karmakta nasl kullanlacan kestiremeyen Rachel, cihaz inceliyordu.
Kulenin altnda pek ok vin, kaln cvatalarla buza sabitlenmi elik levhalara tutturulmutu.
Vinlere taklm elik kablolar, kulenin tepesindeki bir dizi makaradan geiyordu. Buradan
dimdik aa inen kablolar, buza alm dar deliklere sarkyordu. ri csseli NASA adamlar s-

120

hanet Noktas

rayla vinleri sktryorlard. Her skn ardndan kablolar, adamlar demir alyormu gibi
birka santim yukar ekiliyordu.

Dierleriyle birlikte kaz blgesine yaklarken, bir eyleri iyice anlamadm kesin, diye
dnd. Adamlar gktan sanki buzun iinden ylece kaldryorlard.

Yaknlardan gelen bir kadn sesi, "GERLM ETLEYN! LANET OLSUN!" diye bard.

Rachel dnp baktnda, yaa bulanm parlak sar kar kyafetleri iinde ufak tefek bir kadn
grd. Arkas dnkt ama Rachel buna ramen operasyondan onun sorumlu olduuna hi phe
duymad. Klipsli defterine notlar alan kadn, nefret edilen bir eitim subay gibi ileri geri
yryordu.

"Bana yorulduk demeyin bayanlar.1"

Corky, "Hey Norah, zavall NASA olanlarna patronluk yapmaktan vazge de gel biraz benimle
flrt et," diye seslendi.

Kadn arkasn bile dnmedi. "Sen misin Marlinson? O clz sesini her yerde tanrm. Ergenlik
ana eriince bir daha gel."

Corky, Rachel'a dnd. "Norah cazibesiyle bizi styor."

Hl notlar alan Dr. Mangor, "Seni duydum, uzay ocuu," diye kt. "Ve eer popoma
bakyorsan unu bil ki, bu kar pantolonlar stne on be kilo ekliyor."

Corky, "Merak etme," diye seslendi. "Beni lgna eviren senin o ynl-mamut popon deil,
sevimli kiiliin."

"Yeme beni."

Corky yeniden gld. "Harika haberlerim var Norah. Galiba Ba-kan'n ie ald tek kadn sen
deilsin."

"Yapma be. Seni ie ald ya."

Tolland laf devrald. "Norah? Biriyle tanmak iin biraz vaktin var m?"

121

Dan Brown

Tolland'n sesini duyan Norah hemen yapt ii brakp arkas dnd. O kat tavr annda yok
olmutu. "Mike!" Neeli bir ifadeyle yan na koturdu. "Birka saattir seni grmyorum."
"Belgeseli dzenliyordum." "Benim blmm nasl?" "Gz alc ve ok gzel grnyorsun."
Corky, "zel efektler kulland," dedi.
Yorumu duymazdan gelen Norah, kibar fakat mesafeli bir tebessmle Rachel'a dnd. Tekrar
dnp Tolland'a bakt. "Umarm beni aldat-

myorsundur Mike."

Tolland'n sert yz onlar tantrrken hafife kzard. "Norah, seni Rachel Sexton'la tantrmak
istiyorum. Bayan Sexton haber alma tekilatnda alyor ve Bakan'n istei zerine burda
bulunuyor. Babas Senatr Sedgewick Sexton."

Tanmann ardndan Norah'nn yzne akn bir ifade gelmiti. "Bunu anlam gibi bile
yapmayacam." Rachel'a tokalamas iin gevek bir el uzatrken, eldivenini bile karmad.
"Dnyann tepesine ho geldi-

niz.

Rachel glmsedi. "Teekkrler." Sesinin sertliine ramen Norah Mangor'n irin ve yaramaz
bir simas oluuna armt. Ksa kesilmi kahverengi salarnn arasnda griler vard.
Gzleriyse derin ve keskindi. iki buz kristali. Kendinden emin duruu Rachel'n houna gitmiti.

Tolland, "Norah," dedi. "Ne yaptn Rachel'a anlatacak birka dakikan var m?"

Norah kalarn yay gibi yukar kaldrd. "Siz ikiniz birbirinizi ilk adnzla armaya baladnz
demek? Vay vay vay." Corky homurdand. "Sana sylemitim Mike."

Tolland ile dierleri kendi aralarnda konuup arkadan geliner Norah Mangor, Rachel'a kulenin
evresini gsteriyordu.
122

S; 1

hanet Noktas

Norah bir yandan eliyle gsterirken, "Ayaklarn altndaki buzda al-

delikleri gryor musun?" diye sordu. Mesafeli ses tonu imdi iine duyduu evkle
yumuamt.

Buzdaki deliklere gz gezdiren Rachel ban sallad. Her biri yakla-k otuz santim apndayd ve
iine birer elik kablo sokulmutu.

"Bu delikleri, gktandan rnekler kartp rntgenini ektiimiz zaman amtk. imdiyse ayn
delikleri, boluklara ar i dililerini yerletirmek ve gktana vidalamak iin kullanyoruz.
Ayrca her bir delikten otuz metrelik erit kablolar sarktp vida balarn sanayi kancalarna
taktk. imdi de gktan vinle yukar kaldryoruz. Yzeye karmalar bu bayanlarn saatlerini
alacak ama kyor ite."

Rachel, "Ben tam anladma emin deilim," dedi. "Gkta binlerce ton buzun altnda. Onu
nasl kaldryorsunuz?"

Norah, yap iskelesinin tepesinden aa, l ayaklarn altndaki buza den krmz k
huzmesinin kt yeri iaret etti. Rachel bunu daha nce grmt ama bir eit optik gsterge
olduunu dnmt; nesnenin gml olduu yeri iaret eden bir ibre.

Norah, "Bu bir galyum arsenid yan iletken lazer," dedi.


Ik huzmesine daha yakndan bakan Rachel, minik bir delik atn ve buzun derinliklerinde
parladn grd.

Norah, "ok scak bir n," dedi. "Gktan kaldrrken styoruz."

Rachel, kadnn plannn basitliini kavradnda olduka etkilenin. Norah lazer nn aa


vererek, gktana arpncaya dek buzu

nti. Lazer nyla erimeyecek kadar youn olan gkta, lazerin s-1 emp snyor ve
etrafndaki buzu eritiyordu. NASA alanlar gkta-

ukar ektiklerinde snm ta, yukar doru yaplan basnla birle-rafndaki buzlar eritiyor ve
yzeye kmak iin kendine yol a-oktann stnde biriken erimi su ise tan kenarlarndan
sz-

lerek

Sadaki boluu dolduruyodu. nmq tereyan kesen scak bir bak gibi.

123

Dan Brown
Norah vinlerin stndeki NASA alanlarn gsterdi. "Jeneratrler bu yk kaldramaz, o
yzden insan gc kullanyorum."

ilerden biri, "Yalan!" diye lafa kart. "nsan gc kullanyor, nk terlediimizi grmek
houna gidiyor!"

Norah, "Sakin ol," diye kt. "ki gndr souk aldk diye iten kay-taryorsunuz kzlar. imdi
ekin bakalm."

iler gld.

"Peki bu iaretler ne ie yaryor?" Rachel, kulenin etrafna geliigzel yerletirilmi gibi duran,
otoyollardakilere benzeyen turuncu konileri gsterdi. Rachel benzer konileri kubbenin farkl
kelerinde de grmt.

Norah, "ok nemli bir buzul bilimi aleti," dedi. "Onlara BBBK diyoruz. 'Buraya basarsan
bileini krarsn'n ksaltlm." aretlerden birini kaldrnca, buzulun derinliklerindeki dipsiz bir
kuyuya inen daire eklindeki delik meydana kt. "Basmamak lazm." areti yerine koydu.
"Yapsal sreklilii incelemek iin buzulun her yerinde delikler atk. Arkeolojide olduu gibi,
bir nesnenin ka yldr gml olduu, yzeyin ne' kadar altnda yattndan anlalr. Ne kadar
aadaysa, o kadar uzun zamandr orda demektir. Bu yzden buzun altnda bir nesne
bulunduun-, da, stnde ne kadar buz biriktiine bakarak, nesnenin oraya geli tarihini
belirleyebiliriz. Yaptmz tarihlendirmenin doruluundan emin olmak iin, buz katmannn
farkl yerlerini inceleyerek, blgenin depremle, yarlmayla, heyelanla ve dier etkenlerle
bozulmam tek bir tabaka halinde bulunduunu teyit ederiz."

"Peki bu buzul nasl grnyor?"

Norah, "Przsz," dedi. "Tek para halinde, mkemmel bir tabaka. Hibir kusurlu izgi ya da
buzul kayb yok. Bu gkta 'sabit d' dediimiz trden. 1716'da yeryzne indiinden beri hi
el dememi ve bozulmam."
Rachel duyduklarn biraz ge anlamt. "Tam olarak hangi ylda dtn biliyor musunuz?"

ihanet Noktas

Norah soruya arm gibiydi. "Elbette. Beni bu yzden ardlar. Buzu okurum." Yaknlarda
duran silindir eklindeki buz tplerini gsterdi. Saydam telefon direklerine benziyorlard ve
parlak turuncu renkte etiketlerle iaretlenmilerdi. "Bu buz nveleri donmu jeolojik kaytlar."
Rachel' tplerin yanna gtrd. "Yakndan bakarsan buzdaki katmanlar grebilirsin."

Rachel eildi. Gerekten de tpn, parlaklk ve berraklk asndan ince farkllklar gsteren
saysz buz katmanlarndan olutuunu grebiliyordu. Katmanlar kt inceliinden yarm santim
kalnla kadar eitlilik gsteriyordu.

Norah, "Her k buzullara ar miktarda kar yaar," dedi. "Ve her bahar ksmi bir zlme olur.
Bu yzden her mevsim yeni bir skk katman grrz. En stten -yani en son ktan- balayarak
aa doru sayarz."

"Aataki halkalar saymak gibi."

"O kadar basit deil Bayan Sexton. Unutmayn ki biz, onlarca metre uzunluundaki katmanlar
lyoruz. Deerlendirme yapmak iin iklim-bilimsel iaretleri okumamz gerekir: ya miktar,
havadaki kirlilik ve benzeri eyler."

Tolland ile dierleri imdi onlara katlmlard. Tolland, Rachel'a glmsedi. "Buz hakknda ok
ey biliyor, yle deil mi?"

Rachel tuhaf bir biimde onu grdne sevinmiti. "Evet, harika biri."
Tolland, "Ve son olarak, Dr. Mangor'n verdii 1716 tarihi kesinlikle doru," dedi. "Biz buraya
gelmeden nce NASA arpma iin ayn yl tespit etti. Dr. Mangor kendi nvelerini kartt,
kendi incelemelerini yapt ve NASA'nn yapt ii onaylad."

Rachel etkilenmiti.

Norah, "Ve ne tesadftr ki," dedi. "Eski kifler 1716 ylnda Kuzey Kanada semalarnda parlak
bir ate topu grdklerini iddia etmilerdi. Gktana keif liderinin ansna Jungersol Meteoru
ad verildi."

124

125

A.

Dan Browu

Corky, "Yani, nve tarihiyle tarihi kaytlarn birbiriyle rtmesi, Jungersol'n 1716'da
grdn belirttii ayn gktann bir parasna baktmz kantlam oluyor," diye ekledi.

NASA iilerinden biri, "Dr. Mangor!" diye seslendi. "n kancalar grnmeye balad."

Norah, "Tur sona erdi millet," dedi. "imdi gereklik zaman." Katlanan bir sandalye alp stne
kt ve var gcyle bard. "Herkesin dikkatine, be dakika iinde yzeye kyor!"
Kubbenin her bir yanndaki bilim adamlar, yemek ziline tepki veren Pavlov kpekleri gibi
yaptklar ii braktlar ve kaz alanna koturdular.

Norah Mangor ellerini kalalarna koyup hkimiyet alanna gz gezdirdi. "Pekl, Titanik'i
kartalm bakalm."

28

oalan kalabaln iinde ilerleyen Norah, "Kenara ekilin!" diye haykrd. iler daldlar.
Kontrol ele alan Norah, kablolarn hizalany-la gerginliklerini inceleyerek havasn att.

NASA alanlarndan biri, "Kaldrn!" diye bard. Adamlar vinleri sklatrnca, kablolar
delikten bir metre daha ykseldi.

Kablolar yukar doru hareket ederken Rachel, kalabaln bekleyi iinde yava yava ne
doru ilerlediini hissediyordu. Yannda duran Corky ile Tolland Noel ocuklarna benziyorlard.
Buzdaki deliin arka tarafnda beliren NASA mdrnn iri cssesi, karl ann seyretmek

iin yerini ald.

NASA alanlarndan biri, "Makaralar!" diye bard. "ndekiler

grnmeye balad."

Deliklerden ykselen gri elik kablolar yerini san zincirlere brakmt.

126
hanet Noktas

"ki metre daha kald! Sallamayn!"

Yap iskelesinin etrafndaki grup seansta ilahi bir hayalin grnmesini bekleyen izleyiciler gibi
sessizlie gmlmlerdi. Herkes ilk gren olmak iin kvranyordu.

Ardndan Rachel onu grd.

ncelen buz katmannn altndan gktann dumanl formu belirmeye balamt. Dikdrtgen ve
karanlk ekil, ilk bata bulankt ama buzlar eriterek yukar ktka belirginleiyordu.

Bir teknisyen, "Daha sk!" diye bard. Adamlar vinleri sknca, yap iskelesi gcrdad.

"Bir buuk metre kald! Gerilimi eit tutun!"

Rachel artk tan stndeki buzun, doum yapmak zere olan gebe bir hayvan gibi yukar doru
esnediini grebiliyordu. Tmsein tepesinde, lazerin girdii noktann etrafnda, buzda ufak bir
daire eriyerek almaya ve delik giderek bymeye balamt.

Birisi, "Rahim geniledi!" diye bard. "Dokuz yz santimetre!"

Huzursuz bir kahkaha sessizlii bozdu.


'Tamam, lazeri kapatn!"

Birisi bir dmeye bast ve n kayboldu.

Ve sonra olay vuku buldu.

Dev kaya paras, paleolitik bir tanrnn fkeli gelii gibi yzeyi dumanlar iinde krd. ri bir
ekil buharlarn arasnda buzdan kt. Vinleri idare eden adamlar, ta tamamen buzdan kurtulup
kaynayan su kuyusunun stnde, kzgn bir halde sular damlatana dek aslmaya devam ettiler.

Rachel bylendiini hissediyordu.

Kablolarda sallanrken sular damlatan gktann floresan nda Parlayan girintili yzeyi,
talanm kuru erik gibi buruuk ve kararmt. Tan bir ucu yuvarlak ve dzd. Bu ksmn
atmosferde yol alrken paralanp koptuu anlalyordu.

127

Dan Brown

hanet Noktas

Kavrulmu fzyon kabua bakan Rachel, gktann dnyaya doru alev topu halinde hzla
dtn hayal edebiliyordu. Ama bu yzyllar nce olmutu. imdi ise yakalanan yaratk
kablolardan sarkyor ve vcudundan sular damlyordu.

Av sona ermiti.
Bu olayn asl dramatik yan Rachel'a o anda dank etti. nnde sallanan nesne baka bir
dnyadan geliyordu, milyonlarca kilometre uzaktan. Ve iinde de insann evrende yalnz
olmadnn kant vard.

Bu ann cokusu sanki herkesi ayn anda yakalamasna, kalabalk bir anda slk alp
alklamaya balad. Mdr bile kendini kaptrm gibiydi. alan erkek ve kadnlarn srtna
vurarak onlar kutluyordu. Rachel onlara bakarken, birden NASA iin sevindi. Gemite anslar
iyi gitmemiti. Sonunda bir eyler deimeye balamt. Bu an hak ediyorlard.

Buzdaki derin delik artk habikrenin iindeki kk bir yzme havuzunu andryordu. Altm
metre derinliindeki havuzun erimi sudan oluan yzeyi, kuyunun buzlu duvarlarna bir sre
arptktan sonra durul-, du. Kuyunun su izgisi buzul yzeyinin yaklak bir metre altndayd. Bu
aykrla gktann eksilen ktlesiyle, buzun erirken azalma nitelii sebep oluyordu.

Norah Mangor derhal deliin etrafna BBBK iaretlerini dizdi. Delik aka grlebildii halde,
fazla yakna giden merakl biri kaza eseri iine dtnde, sonulan lmcl olabilirdi.
Kuyunun duvarlar kat buzdan oluuyordu, basacak yer yoktu ve yardm almakszn dar
trmanmak imknszd.

Lawrence Ekstrom buzun stnde onlara doru yrd. Hemen Norah Mangor'n yanma gidip
skca tokalat. "yi i baardnz Dr. Mangor." Norah, "Yazl vg bekliyorum," diye cevap
verdi. "Alacaksnz." Mdr imdi Rachel'a dnmt. Daha neeli, daha rahatlam
grnyordu. "Syler misiniz Bayan Sexton, profesyonel pheci ikna oldu mu?"

128

Rachel glmsemekten kendini alamad. "Afallad demek daha doru olur."

"Gzel. O halde beni takip edin."


Rachel, mdr habikrenin kar tarafnda, sanayi tipi konteyneri andran byk metal bir
karavann yanna kadar izledi. Karavann stne askeri kamuflaj desenleri boyanm ve GTH
harfleri baslmt. .

Ekstrom, "Bakan' burdan arayacaksnz," dedi.

Rachel, Gvenli Tanabilir Haberleme, diye dnd. Rachel bar zamannda NASA'nn
kullanabileceini hi tahmin etmemi olsa da, bu tanabilir haberleme aralar standart sava
alan tertibatyd. Ama Mdr Ekstrom'un gemii Pentagon'a dayanyordu, bu yzden bu trden
oyuncaklar edinmesi olasyd. GTH'nin banda dikilen iki silahl nbetinin sert yz Rachel'da,
d dnyayla temas kurmann sadece Mdr Ekstrom'un izniyle mmkn olabilecei hissini
uyandryordu.

Grne baklrsa kapsama alan dndaki sadece ben deilim.

Ekstrom karavann dndaki nbetilerden biriyle konutuktan sonra Rachel'a dnd. "yi
anslar," dedi. Ve sonra gitti.

Nbetilerden biri karavan kapsna vurunca, kap ieriden ald. eriden kan bir teknisyen,
Rachel'a girmesini iaret etti. Rachel, onu takip etti.

GTH'nin ii karanlk ve havaszd. Rachel tek bir bilgisayar ekrannn mavimtrak nda
telefon tertibatnn, telsizin ve uydu haberleme cihazlarnn yerini grebildi. Kapal yer
korkusuna kaplm gibiydi. eride, k aylarnda bodrumlarda hissedilen cinsten rutubetli bir
hava hkimdi.

"Ltfen buraya oturun Bayan Sexton." Teknisyen tekerlikli bir sandalye getirerek, Rachel' dz
ekranl monitrn karsna oturttu. nne bir mikrofon yerletirerek, bana byk AKG
kulaklklarndan takt. Gnlk ifre defterine baktktan sonra teknisyen, yannda duran bir ciha-
.

129

F:9

m\

ti

il

< Dan Brown

zn tularna basarak uzun bir ifre girdi. Rachel'n nndeki ekranda bir zaman ler belirdi.

00.60 SANYE

Zaman ler geri sayma balaynca teknisyen honut bir edayla ban sallad. "Balantya bir
dakika." Arkasn dnp karken, kapy arkasndan arparak kapatt. Rachel srgnn dardan
kilitlendiini duydu.
Harika.

Altm saniyelik saatin geri saymn seyredip karanlkta beklerken, sabahtan beri ilk kez kendi
bana kalabildiini fark etti. Gne balarken uyandnda kendisini nelerin beklediine dair en
ufak fikri yoktu. Dnya d yaam. Bugn artk, tm zamanlarn en popler efsanesi, efsane
olmaktan kmt.

Rachel bu gktann, babasnn kampanyas iin ne kadar ykc olacan henz fark etmeye
balyordu. NASA'ya ayrlan fonun krtaj haklaryla, refahla ve toplum salyla hi alakas
olmamasna ramen babas bir alaka kurmutu. imdi ise elinde patlayacakt.

Birka saat iinde Amerikallar bir kez daha NASA zaferinin cokusuna kaplacaklard. Gz
yal hayalperestler belirecekti. Bilim adamlarnn az ak kalacakt. ocuklarn hayal dnyas
zgrle kavuacakt. Bu olaanst an, dolar sarfiyat mevzusunu glgeleyecek ve nemsiz
klacakt. Bakan emsalsiz bir kahramana dnp ykselirken, bu kutlamalarn arasnda ticarete
yatkn senatr, maceraperest Amerikan ruhuna aykr, dar grl bir pinti gibi grnecekti.

Bilgisayardan uyar sesi gelince Rachel ban kaldrd.

00.05 SANYE

nndeki ekran birden titreti ve bulank bir Beyaz Saray amblemi belirdi. Ksa sre sonra bu
resim yerini Bakan Herney'nin simasna brakt.

Gzlerinde muzip bir ltyla, "Merhaba Rachel," dedi. "lgin bir

akamst geirdiine eminim."

130
hanet Noktas

29

Senatr Sedgewick Sexton'm ofisi, Kongre Binas'mn kuzeydousundaki C Caddesi'nde yer alan
Philip A. Hart Senato Ofis Binas'ndayd. Bina, eletirmenlerin ofis binasndan ok hapishaneye
benzettii, beyaz drtgenlerden oluan neomodern bir kafes grnmndeydi.

Gabrielle Ashe nc katta, bilgisayarnn nnde uzun bacaklaryla ileri geri volta atyordu.
Ekranda yeni bir e-posta mesaj vard. Bundan ne mana kartmas gerektiini kestiremiyordu.

lk iki satrda yle yazyordu:

SEDGEVVICK CNN'DE OK ETKLEYCYD. SANA BAKA HABERLERM VAR.

Gabrielle son birka haftadr benzer mesajlar alyordu. Gnderici adresi "whitehouse.gov"
blgesinden geliyormu gibi grnse de sahteydi. Gizemli muhbirin Beyaz Saray'dan olduu
anlalyordu ve bu kii her kimse son zamanlarda NASA mdryle Bakan arasndaki gizli
sakl toplantnn haberi de dahil olmak zere, Gabrielle'a siyasetle ilgili her trl bilgiyi salayan
bir kaynak haline gelmiti.

Gabrielle ilk balarda c-postalara kar kukucu yaklamt ama daha sonradan verilen ipularn
kontrol ettiinde, bilginin srekli doru kmas onu artmt. NASA'nn ar harcamalar
hakkndaki bilgiler, planlanan ar maliyetli grevler, NASA'nn dnya d yaam araynn
sonu getirmediine ve fazla bte ayrldna dair veriler, hatta NASA'nn oy verenleri
Bakan'dan uzaklatrdna dikkat eken dahili fikir anketleri.

Senatrn gzndeki deerini kaybetmemek iin Gabrielle, ona Beyaz Saray'dan e-posta yoluyla
yardm aldn sylememiti. Bilgiyi ona "kaynaklarndan birinden" geliyormu gibi aktarmt.
Sexton ise her za-

131

Dan Brow

hanet Noktas

man takdir etmi ve kaynann kim olduunu sormamt. Gabrielle senatrn, cinsel tavizler
verdiini dndne emindi. Ve ne yazk ki bu senatr zrnk kadar rahatsz etmiyordu.

Adm atmay brakan Gabrielle bir kez daha gelen mesaja bakt. E-postalarn ierdii mana
akt: Beyaz Saray'dan birisi, bu seimleri Senatr Sexton'n kazanmasn istiyor ve NASA'ya
saldrmas iin ona yardm ediyordu.

Ama kim? Ve neden?

Gabrielle, batan gemiden kaan bir fare, diye dnd. Bir Beyaz Saray alannn, Bakan'n
makamn kaybetmek zere olduunu grerek iini salama balamak ya da grev deiiminin
ardndan baka bir pozisyonda almak iin galip geleceini grd adaya iyilik yapmas Was-
hington'da allmadk bir ey deildi. Grne baklrsa Sexton'n zaferinin kokusunu alan biri,
nceden yatrm yapmaya balamt.

Gabrielle'n ekranndaki mesaj sinirini bozuyordu. Bugne dek aldklarna benzemiyordu. lk iki
satr onu fazla rahatsz etmemiti. Ama son iki satrda yazanlar rahatsz ediyordu:

DOU RANDEVU KAPISI, 16.30 YALNIZ GEL.


Bilgi kayna daha nce hi bulumay teklif etmemiti. Bununla birlikte Gabrielle yz yze
grmek iin gzlerden uzak bir yeri daha uygun buluyordu. Dou Randevu Kaps? Bildii
kadaryla Washington'da sadece bir tane Dou Randevu Kaps vard. Beyaz Saray'n nnde mi?
Bir tr aka m bu?

Gabrielle e-posta yoluyla cevap veremeyeceini biliyordu; yazdklar hep iletilemedi mesajyla
geri dnyordu. Gndericinin isimsiz bir adresi vard. Bu da alacak bir ey deildi,

Sexton'a m dansam? Ama hemen bu fikirden vazgeti. Ayrca bu e-postadan bahsederse, ona
dier eyleri de anlatmas gerekecekti. Muh-

132

birinin Gabrielle'a kendini gvende hissettirmek iin gn nda ve kamuya ak bir yerde
bulumak istediine karar verdi. Ayrca bu kii son iki haftadr ona yardm etmekten baka bir
ey yapmamt. Bu kii her kimse bir dost olduu ortadayd.

E-postay son kez okuyan Gabrielle saate bakt. Bir saati kalmt.

30

Gkta buzun iinden baaryla kartldndan beri NASA mdrnn huzursuzluu azalmt.
Michael Tolland'n alt blme doru yrrken kendi kendine, imdi her ey yerli yerine
oturmaya balad, diye dnd. Artk bizi hibir ey durduramaz.

Televizyoncu bilim adamnn arkasna kadar gelen Ekstrom, "Nasl gidiyor?" diye sordu.
Ban bilgisayarndan kaldran Tolland, yorgun fakat heyecanl grnyordu. "Montaj ksm
nerdeyse bitti. Sizinkilerin ektii filmlerden bazlarn yklyorum. Bitmesi yakndr."

"Gzel." Bakan, Ekstrom'dan, Tolland'n belgeselini mmkn olan en ksa srede Beyaz Saray'a
gndermesini istemiti.

Bakan'n bu projede Michael Tolland' kullanma isteine pheyle bakm olsa da, belgeselin
bir ksmn grmek Ekstrom'un fikrini deitirmiti. Televizyon yldznn gl konuma
becerisi, sivil bilim adamlaryla yaplan rportajlarla birleince on be dakikalk heyecan verici
ve anlalr bir belgesele dnmt. Tolland NASA'nm baaramadn kolayca elde etmiti;
bilimsel bir kefi, ukalalk taslamadan ortalama bir Amerikalnn anlayaca seviyede aklamay.

Ekstrom, "Montaj bitirince basna ayrlan blme getir. Dijital kopyay birisi Beyaz Saray'a
aktarr," dedi.

"Peki efendim." Tolland iine geri dnd.

133

Dan Brow

Ekstrom yrmeye devam etti. Kuzey duvarna geldiinde habikre-hin "basna ayrlan
blm"nn dzgn biimde kurulmu olduunu grmek onu yreklendirdi. Buzun stne byk
mavi bir hah serilmiti. Halnn ortasna, stnde mikrofonlarn yer ald, nnde NASA
amblemli rt sarkan uzun bir sempozyum masas yerletirilmiti ve arka fonda dev bir Amerikan
bayra aslyd. Tiyatro sahnesini tamamlamak zere gkta, sempozyum masasnn hemen
nndeki bir kzan stne tanmt.

Ekstrom bu blmde bir kutlama havas estiini grdne memnundu. alanlarn ou


gktann evresine toplanmlar, atein etrafndaki kamplar gibi ellerini scak nesneye
uzatyorlard.
Ekstrom vaktin geldiine karar verdi. Basna ayrlan blgenin arkasndaki mukavva kutularn
yanma gitti. Kutular o sabah Grnland'dan getirtmiti.

Hoplayp zplayan alanlara kutu bira datrken, "kiler benden!" diye bard.

Birisi, "Hey patron!" diye seslendi. 'Teekkrler! Hem de soukmu bunlar!"

Ekstrom glmsedi. "Buzda beklettim." .

Herkes gld.

Yzn buruturarak elindeki biraya bakan bir bakas, "Durun bir dakika!" diye bard.
"Bunlar Kanada mal! Vatanseverliiniz nerde kald sizin?"

"Arkadalar burda btemiz kstl. En ucuz bunlar bulabildim."

Daha byk bir kahkaha koptu.

NASA televizyon ekibinden biri megafona, "Sayn mterilerin dikkatine," diye anons yapt.
"Medya klandrmasna gemek zereyiz. Geici krlk yasayabilirsiniz."

Birisi, "Ve karanlkta pmek yok," diye bard. "Bu bir aile program!"

134
hanet Noktas

Ekstrom, ekibi projektr klar ve aydnlatmadaki son ayarlamalar yaparken, duyduu esprilere
keyifle glyordu.

"Medya klandrmasna gemeye be, drt, , iki..."

Halojen klan snnce kubbenin ii aniden karard. Birka saniye iinde tm klar snmt.
Kubbeye kr bir karanlk hkimdi.

Birisi akayla lk att.

Bir bakas glerek, "Kim kma imdik att?" diye bard.

Sadece ksa bir an sren karanl, medya klarnn gl parlakl eldi. Herkes gzlerini
ksmt. Dnm artk tamamlanmt; NASA tabikresinin kuzey eyrek dairesi bir televizyon
stdyosu haline gelmiti. Kubbenin geri kalan ksm, geni bir samanl andryordu. Geri kalan
ksmlardaki tek k, kavisli tavandan yansyarak bo alma alanlarnda uzun glgeler meydana
getiren medya klarnn zayf uzantlaryd.

Takmnn gkta etrafnda toplandn grmekten mutluluk duyan Ekstrom karanla geti.
Kendini, ylbanda aacn etrafnda elenen ocuklarn seyreden bir baba gibi hissediyordu.

nnde nasl bir felaketin uzandn hi bilmeyen Ekstrom, bunu ne kadar ok hak ettiklerini
bir tek Tanr bilir, diye dnyordu.

31

Hava deiiyordu.

Yaklaan mcadelenin ackl habercisi katabatik rzgr, uuldaya-rak esti ve Delta Gc'nn
snana iddetle arpt. Frtna kaplamalarn germeyi bitiren Delta-Bir, ierideki iki ortann
yanna gitti. Bunu daha nce yaamlard. Yaknda geecekti.

Delta-ki mikrobottan gelen canl video grntlerini seyrediyordu. "una baksan iyi olur," dedi.

1.35

:^

Dan Brown

Delta-Bir yanma geldi. Kubbe, kuzey tarafndaki parlak aydnlk hari tamamen karanla
gmlmt. Habikrenin geri kalannn sadece ana hatlar grnyordu. "Bir ey deil," dedi.
"Bu akam iin televizyon klandrmalarn test ediyorlar."

"Sorun klandrma deil." Delta-ki buzun ortasndaki karanlk lekeyi iaret etti; gktann
kartld su dolu delii. "Sorun bu."
Delta-Bir delie bakt. Etrafnda hl iaretler vard ve suyun yzeyi sakin grnyordu. "Ben
bir ey gremiyorum."

"Bir daha bak." Kumanda kolunu hareket ettirerek, mikrobotu deliin stne doru ynlendirdi.

Delta-Bir erimi su havuzuna yakndan baknca, aknlkla geri ekilmesine neden olan bir ey
grd. "Bu da ne..."

Delta- yanlarna gelip bakt. O da armt. "Tanrm. Bu gktann kartld ukur mu?
Su byle mi yapar?"

Delta-Bir, "Hayr," dedi. "Kesinlikle yapmaz."

32

Rachel Sexton Washington D.C'den drt bin be yz kilometre uzakta, byk metal bir
konteyner iinde oturduu halde, kendini Beyaz Saray'a arlm gibi bask altnda hissediyordu.
nndeki video telefonun ekrannda, Beyaz Saray'daki iletiim odasnda bakanlk ambleminin
nnde oturan Bakan Zach Herney'nin berrak grnts vard. Dijital ses balants kusursuzdu
ve o saniyelik gecikmeler de olmasa, adamn yan odada oturduu dnlebilirdi.

Neeli ve samimi bir grme yapyorlard. Bakan, NASA kefi ve szc olarak byleyici
Michacl Tolland' kullanma tercihi hakknda Rachel'n olumlu dncelerine memnun olmu
gibiydi. Bakan iyimser ve espritel bir havadayd.

136
ihanet Noktas

Sesi biraz daha ciddileen Herney, "Mkemmel bir dnyada bu kefin tamamyla bilimsel kabul
edilecei konusunda hemfikir olduuna eminim," dedi. Durup ne eildi ve yz tm ekran
doldurdu. "Ne yazk ki mkemmel bir dnyada yaamyoruz ve ilan ettiim anda NASA'nn
zaferi bir siyaset mana dnecek."

"nandrc kant ve aklamasn yapmak iin setiiniz kiiyi dnnce, halkn ya da


muhalefetin bu kefi, doruluu ispatlanm bir gerek olarak kabul etmekten baka bir ey
yapabileceini sanmyorum."

Herney neredeyse zgn bir ifadeyle gld. "Siyasetteki muhaliflerim grdklerine


inanacaklardr Rachel. Ama beni asl kayglandran, grdklerinden holanmayacak olmalar."

Rachel, babasnn adn zikretmemek iin Bakan'm byk bir zen gsterdiini fark etmiti.
Sadece "muhalefetten" ve "siyasi muhaliflerden" bahsediyordu. "Peki siz muhaliflerinizin siyasi
sebeplerden tr bunun bir aldatmaca olduunu mu haykracaklarn dnyorsunuz?"

"Oyunun kural bu. Tek yapmalar gereken, bu buluun NASA ile Beyaz Saray arasnda
uydurulmu siyasi bir aldatmaca olduunu syleyerek kuku uyandrmak. Bunun ardndan
kendimi sorgulamalarn ortasnda bulacam. Gazeteler NASA'nn dnya dnda yaam kantlar
bulduunu unutacak ve medya kendini aldatmacann delillerini toplamaya adayacak. Ama bu
bulua atlan iftira hem bilim, hem Beyaz Saray ve samimi olmak gerekirse hem de lke iin kt
olacak."

"Siz de bu yzden elinizde tam bir kant ve sivil bilim adamlarnn tasdiki olmadan duyuru
yapmay ertelediniz."

"Bu bilgiyi, pheye hi yer brakmayacak ekilde sunmay amalyorum. Bu buluun layk
olduu lekesiz itibar kazanmasn istiyorum. NASA bunu hak ediyor."
Rachel'n igdleri kprdanmaya balamt. Benden ne istiyor?

"Siz bana yardm etmek iin esiz bir konumdasnz," diye devam etti. "Analiz uzmanlndaki
tecrbeleriniz ve rakibimle olan balarnz, bu bulu konusunda size muazzam bir gvenirlik
salyor."

137

Dan Brown

Rachel'n gz alyordu. Beni kullanmak istiyor... tpk Pickering'in

syledii gibi.

Herney, "Bu kefi, Beyaz Saray istihbarat irtibatm... ve rakibimin kz olarak bizzat
desteklemenizi rica ediyorum," dedi.

te sylemiti. Apak ifade etmiti.

Herney destek vermemi istiyor.

Rachel gerekten de Zach Herney'nin bu trden siyasi nispetler yapmayacak biri olduunu
dnmt. Rachel'n kamu nnde destek vermesi, bu gktan babas iin kiisel bir mesele
haline getirecek ve senatr, kznn gvenirliini sarsmadan buluun gvenirliine kar saldrya
geemeyecekti. Bu, "nce aileler" diyen bir adayn lm ferman olurdu.
Ekrana bakan Rachel, "Samimi olmak gerekirse efendim," dedi. "Benden byle bir ey
istemenize ok ardm."

Bakan bozulmu gibiydi. "Yardm etmek sizi heyecanlandrr, diye

dnmtm."

"Heyecanlanmak m? Efendim, babamla yaadm srtmeleri bir kenara brakalm, bu


isteiniz beni ok mkl bir duruma sokuyor. Ka--munun gzleri nnde babamla baa ba bir
mcadeleye girmeden de yeterince sorun yayorum. Bu adamdan holanmadm her ne kadar
itiraf, etsem de, o benim babam ve akas kamu nnde beni ona kar kullanmak size
yakmaz."

"Durun biraz!" Herney ellerini havaya kaldrp sallad. "Kamu nnde olacan kim syledi?"

Rachel duraksad. "Saat yirmideki basn konferansnda NASA mdrne elik etmemi
istediinizi sandm."

Herney'nin kahkahas hoparlrlerde yankland. "Rachel, benim nasl biri olduumu sanyorsun?
Gerekten de birisinin ulusal televizyonda babasn arkadan baklamasn isteyeceimi mi
dndn?" "Ama dediniz ki..."

"NASA mdrnn btn o ilgiyi ba dmannn kzyla paylamasn isteyeceimi mi sandn?


Seni kmsemek istemem ama bu basn

hanet Noktas
konferans bilimsel bir sunum olacak. Gktalar, fosiller ya da buzul yaplaryla ilgili bilgin bu
olaya daha fazla gvenirlik katar m bilmiyorum* Rachel kzardn hissetti. "Ama o zaman...
nasl bir destek vermemi istemitiniz?"

"Konumuna daha uygun bir ey." "Dinliyorum efendim."

"Sen benim Beyaz Saray istihbarat balantmsn. Milli nem tays meselelerde alanlarm
bilgilendirirsin."

"alanlarn nnde mi destek vermemi istediniz?" Yanl anlama Herney'i hl elendiriyor


gibiydi. "Evet bunu istiyo rum. Beyaz Saray'n dnda karlaacam phecilik, kendi alanls
rmla kyaslandnda hi kalr. Burda byk bir isyann ortasndayz. Be yaz Saray'n iindeki
gvenirliim ok sarsld. alanlarm NASA'ya ay nlan fonu kesmem iin bana yalvardlar.
Onlara aldr etmemem siyasi bir intihard."

"u ana dek."

"Kesinlikle. Sabah da konutuumuz gibi bu buluun zamanlamas siyasetin iindeki


phecilerde kuku uyandracak ve hi kimse benim s lisanlarmn u an olduu kadar pheci
olamaz. Bu yzden bu bilgiyi t duyduklarnda..."

"alanlarnza henz gktandan bahsetmediniz mi?" "Sadece en kdemli birka danmanm


biliyor. Bu kefi sr olara! saklamak ok nemliydi."

Rachel hayrete dmt. syan kmasna amamak lazm. "Am ten bu sahada almyorum.
Gkta pek de istihbaratla ilintili bir rapo saylmaz."

"Geleneksel anlamda deil ama her zaman yaptn iin tm unsurla n mevcut; ayklanmas
gereken karmak veriler, siyasi ynleri..."
"Ben gkta uzman deilim efendim. alanlarnza NASA md ^ aiklama yapsa daha iyi
olmaz myd?"

138

139

Dan Brovr

"aka m yapyorsun? Burdaki herkes ondan nefret ediyor. alanlarmn gznde o, beni
baarsz yatrmlara ynelten bir satcdan bakas deil."

Rachel ne demek istediini anlyordu. "Peki Corky Marlinson? Astrofizik dalnda Ulusal Bilim
Madalyas var. Ona benden daha ok inanrlar."

"Benim alanlarm siyaseti Rachel, bilim adam deil. Sen Dr. Marlinson'la tantn. Bence
mthi biri ama beyninin szel tarafn kullanmaya alkn entelektellerden oluan takmma bir
astrofiziki aklama yaparsa, sudan km bala dnerler. Benim kolay anlalr birine
ihtiyacm var. O kii sensin Rachel. alanlarn senin yaptn ii biliyorlar, ayrca soyadn
dikkate alndnda, alanlarmn dinleyebilecei tarafsz bir konumac saylrsn."

Rachel, Bakan'n nazik tavr karsnda yelkenlerinin suya indiini hissediyordu. "En azndan
isteinizle, rakibinizin kz olmamn bir balants olduunu kabul ediyorsunuz."

Bakan mahcup bir edayla gld. "Elbette var. Ama tahmin edcbile*-cein gibi, kararn ne
olursa olsun alanlarma bir ekilde bu aklama yaplacak. Sen bu i iin biilmi kaftansn
Rachel. Bu aklamay yapmaya en yakan kii sensin ve ayrca gelecek dnem alanlarm
Beyaz Saray'dan kovmak isteyen adamn ok yakn bir akrabassn. Her iki ynden de
gvenilirliin var."

"Sat iinde olmalymsnz."

"in dorusu yleyim. Baban da yle. Ve drst olmak gerekirse, karlkl bir anlama yapmak
istiyorum." Bakan gzlklerini karp Rachel'a bakt. Rachel, babasndaki gten bir miktar bu
adamda da olduunu hissetti. "Senden bunu bir iyilik olarak rica ediyorum Rachel, stelik
yaptn iin bir paras olduuna inanyorum. Yantn nedir? Evet mi hayr m? alanlarma bu
konuyu aklayacak msn?"

Rachel GTH konteynerinde kapana ksldn hissetti. Emrivaki yapmakta stne yok. Video
ekranndaki kararll, drt bin be yz kilo-

140

ihanet Noktas

metre uzaktan bile kendini hissettiriyordu. Ayrca houna gitsin ya dajit-rnesin, bunun son derece
mantkl bir istek olduunun da farkndayd. Rachel, "Ama artlarm var," dedi.

Herney kalarn yukar kaldrd. "Ne gibi?"

"alanlarnzla zel olarak greceim. Gazeteci olmayacak, (kel bir toplant olmal, tm
kamuoyu nnde destek vermeyeceim."

"Sz veriyorum. Toplant zaten ok zel bir yerde ayarland."


Rachel iini ekti. "Peki o halde."

Bakan'n keyfi yerine gelmiti. "ok gzel."

Rachel saatine baktnda, on alty getiini grnce ard. Sersemlemi bir halde, "Bir
saniye," dedi. "Saat yirmide canl yayna kack-sanz hi vaktimiz yok. Beni buraya
gnderdiiniz o garip aygtn iinde bile Beyaz Saray'a ulamam en az birka saat alr. Ayrca
konuacakln-m hazrlamam gerek ve..."

Bakan ban iki yana sallad. "Sanrm yeterince iyi aklayamadm. Bu aklamay, u an
bulunduun yerden video konferans araclyla ja-pacaksn."

Rachel, "Ya," derken tereddt iindeydi. "Saat ka gibi dnjr-dunuz acaba?"

Herney srtarak, "Sahi," dedi. "imdiye ne dersin? Burda herkes toplanm, byk ve bo bir
televizyon ekranna bakyor. Seni bekliyorlar."

Rachel'n tm vcudu gerildi. "Efendim, hi hazrlkl deilim. Mlkn olsayd..."

"Onlara gerei syle yeter. Bu ne kadar zor olabilir?"

"Ama..."

Bakan ekrana doru eilerek, "Rachel," dedi. "Sen veri toplayp ileterek para kazanyorsun. Bu
senin iin. Orda neler olduunu anlat yeter." Video ileti cihazndaki bir dmeye uzand ama
sonra durdu. "Ayrca, a-na iktidar mevkiini ayarladm iin sanrm memnun olacaksn."
Rachel, onun ne demek istediini anlamad ama sormak iin ok je kalmt. Bakan dmeyi
kaldrd.

141

B Dan Brown

Rachel'n nndeki ekran bir sreliine karard. Grnt yeniden geldiinde, Rachel hayatnda
grd en cesaret krc manzaraya bakyordu. Beyaz Saray Oval Ofisi tam nnde duruyordu.
Tklm tkt. Herkes ayaktayd. Tm Beyaz Saray alanlar orada gibiydi. Ve hepsi de ona
bakyordu. Rachel kendi grntsnn Bakan'n masasnn stnde grndn fark etti.

ktidar mevkiinden konuacam. Rachel imdiden terlemeye balamt.

Beyaz Saray alanlarnn yznden, Rachel' grmekten en az

onun kadar ardklar anlalyordu.

atlak bir ses, "Bayan Sexton?" diye seslendi.

Odadaki yzleri tarayan Rachel, sonunda kimin konutuunu buldu. n srada oturmaya
hazrlanan srk gibi bir kadnd. Marjorie Tench. Kadnn kalabaln iinde bile fark edilir bir
grnts vard.
Halinden memnun bir sesle, "Bize katldnz iin teekkr ederiz Bayan Sexton," dedi. "Bakan
bize verecek haberleriniz olduunu syledi."

33

Paleontolog Wailee Ming zel alma blmnde tek bana oturmu, karanln keyfini
kartyordu. i, akam yaanacak olayn beklentisiyle doluydu. Yaknda dnyann en nl
paleontologu olacam. Michael Tolland'm belgeselde cmert davranarak, Ming'in yorumlarna
bolca yer vermi olmasn umuyordu.

Ming yaklaan hretin hayalini kurarken, ayaklarnn altndaki buzun hafife sarslmas,
yerinden sramasna sebep oldu. Los Angeles'ta yaad iin gelien deprem sezgileri, yerdeki
en ufak sarsntlara kar bile hassasiyetini arttrmt. Ama Ming o an iin bu titreimlerin son
de-

hanet Noktas

rece normal olduunu hatrlayarak samaladn dnd. Derin bir nefes verirken, iinden
sadece buzullar paralanyor, diye geirdi. Bu duruma hl alamamt. Birka saatte bir,
buzullarn bir kesinden dev bir buz ktlesi kopup denize derken, geceleri uzaklardan
gmbrt sesleri geliyordu. Norah Mangor buna gzel bir isim bulmutu. Yeni buzdalan-nn
doumu...

Artk ayaa kalkm olan Ming, kollarn esnetti. Habikrenin dier tarafna baknca, uzaklardaki
televizyon klarnn altnda bir kutlama hazrl yapldn grd. Ming partilerden pek
holanan bir tip deildi, bu yzden habikrenin dier tarafna yneldi.

Bo alma blmlerinden oluan labirent imdi bir hayalet ehri andryordu. Kubbede kasvetli
bir hava hkimdi. eri giren serin esintiyi hisseden Ming, uzun devety paltosunun dmelerini
ilikledi.
leride gktann karld delii grebiliyordu; tm insanlk tarihinin en muhteem fosillerinin
alnd noktay. Dev metal tripod toplanmt ve etraf iaretlerle evrili kuyu, geni bir buz
garajnda dikkat edilmesi gereken derin ukur gibi, ortada tek bana duruyordu. Ming arada
gvenli bir mesafe brakarak, deliin etrafnda yrd ve souk su dolu altm metrelik ukura
bakt. Yaknda sular yeniden donarak, orada herhangi birinin bulunduuna dair tm izleri
silecekti.

Ming, su havuzunun gzel bir manzara oluturduunu dnd. Karanlkta bile.

zellikle karanlkta.

Ming bu dncenin hemen ardndan duraksad. Sonra anlad. Ters giden bir eyler var.

Ming suya biraz daha yakndan bakarken, az nceki honutluunun yerini aniden akl
karklna braktn hissetti. Gzlerini krptrp bir *ez daha bakt ve baklarn hemen
kubbenin kar tarafna yneltti... elli ^etre tede, basna ayrlan blgede kutlama yapan insanlara.
Bulunduk-ar yerden onu karanlkta gremeyeceklerini biliyordu.

142

143

Dan Brown

Bunu birine sylemeliyim, yle deil mi?

Ming, onlara ne syleyeceini dnrken suya bir daha bakt. Acaba grd grsel bir
yanlsama myd? Tuhaf bir yansma olabilir miydi?

Emin olamayan Ming, iaretlerin nne geerek, deliin kenarnda meldi. Su seviyesi buz
seviyesinin bir metre altndayd. Daha iyi grmek iin biraz daha yaklat. Evet, kesinlikle tuhaf
bir ey vard. Bunu anlamamak imknszd ama kubbedeki klar kararana kadar kendini belli

etmemiti.

Ming ayaa kalkt. Birisi mutlaka bunu duymalyd. Basna ayrlan blme doru hzl admlarla
yrmeye balad. Sadece birka adm atmt ki, Ming olduu yerde donakald. Aman Tanrm!
Deliin yanna dnerken, gzleri fal ta gibi almt. Tam olarak imdi anlamt.

Yksek sesle, "mknsz," diye haykrd.

Ama Ming tek aklamann bu olduunu biliyordu. Kendi kendine, iyi dn, dedi. Mantkl bir
aklamas olmal. Ama Ming dndke, grdnn ne olduu hakknda daha fazla ikna
oluyordu. Baka aklamas yok! NASA ile Corky Marlinson'm bylesi artc bir eyi gzd*en
karm olmalarna inanmyordu ama ikyeti de yoktu.

Bu artk Wailee Ming'in kefi!

Heyecandan titreyerek yakndaki alma blmesine kotu ve bir deney tp buldu. Tek ihtiyac
olan az miktarda bir su rneiydi. Kimse buna inanmayacakt!

34

nndeki ekranda grd kalabala hitap ederken, sesini titret-memeye uraan Rachel,
"Beyaz Saray'n istihbarat muhatab olarak grevim, dnyada siyasi adan hareketli blgelere
seyahat etmek, alkantl durumlar analiz^ etmek, Bakan'a ve Beyaz Saray alanlarna rapor
yazmak," dedi.

144

hanet Noktas

Sa diplerinde oluan teri silen Rachel, hi haber vermeden bu ak-ay bana sard iin,
iinden Bakan'a kfretti.

"Daha nceki seyahatlerimde hi bu kadar egzotik bir yere gelmemitim." Rachel iinde
bulunduu konteyneri eliyle gsterdi. "ster inann, ister inanmayn, u anda size Kuzey Kutup
Dairesi'nde doksan metre kalnlndaki bir buz ktlesinin stnden sesleniyorum."

Rachel nndeki ekranda grd yzlerde akn bir bekleyi ifadesi sezinledi. Oval Ofis'e
dolumalarnn bir sebebi olduunu elbette biliyorlard ama herhalde hibiri bunun Kuzey
Kutbu'ndaki gelimelerle bir ilgisi olacan tahmin etmemiti.

Yeniden terler birikmeye balamt. Syleyeceklerini toparla Rachel. Bu senin iin. "Bu akam
byk bir onur, gurur ve... hepsinden te byk bir heyecanla karnzdaym."

Bo baklar.

fkeyle terini silerken, hay iine edeyim, diye dnd. Bunu yapacama dair imza atmadm.
Rachel, eer orada olsayd annesinin ne diyeceini ok iyi biliyordu: phen varsa, syle gitsin!
Eski Yankee atasz annesinin hayat felsefesi haline gelmiti, yani nasl olursa olsun, gerei
sylemek tm glkleri ortadan kaldrr.

Derin bir nefes alan Rachel, dik oturarak doruca kamerann iine bakt. "Affedersiniz
arkadalar, Kuzey Kutbu'nda nasl olup da kmdan ter aktn merak edebilirsiniz... biraz
gerginim."

Karsndaki yzler sanki bir an iin sersemlemiti. Bazlar tutuk kahkahalar attlar.

Rachel, "Buna ek olarak, patronunuz tm alanlarnn karsna kacam bana on saniye


nce syledi. Oval Ofis'e yapacam ziyaret iin byle etin bir snav vereceim aklma
gelmemiti," dedi.

Bu kez biraz daha fazla gldler.

Baklarn ekrann alt kesine indirerek, "Ve," dedi. "Bakan'n masasnda oturacam hi
tahmin etmemitim... daha dorusu masasnn

145

F:10

Dan Brown

Bunun ardndan kahkahalar patlad. Rachel gevemeye baladn hissediyordu. Onlara


dorudan syle.

"Durum u." Rachel'n sesi imdi artk kendi sesi gibi kyordu. Sakin ve anlalr. "Bakan
Herney'nin geen hafta medyadan uzak durmasnn sebebi kampanyasna olan ilgisini kaybetmesi
deildi, baka bir konuyla meguld. ok daha nemli olduunu dnd bir meseleyle."

Rachel biraz duraksad. Dinleyicilerle gz temas kuruyordu.


"Kuzey Kutbu'nda Milne Buzul Katman denilen bir yerde bilimsel bir keif gerekleti. Bakan
bu akam saat yirmide yapaca basn konferansyla bunu dnyaya duyuracak. Bu buluu, son
zamanlarda anstan yana yz glmeyen ve artk mola vermeyi hak eden bir grup alkan
Amerikal gerekletirdi. NASA'dan bahsediyorum. Bakan'nzn her trl artta NASA'nn
yannda durmasyla gurur duyabilirsiniz. Gsterdii sadakat, grne baklrsa imdi bir dl
getirmek zere."

Rachel bunun tarihi adan ne kadar nemli olduunu o an anlad. Boazndaki dm zmek
iin ura verdi ve devam etti.

"Veri analizi ve kantlama alannda uzmanlam bir istihbarat memuru olarak, NASA kefini
incelemek iin Bakan'n ard pek ok kiiden biriyim. Kefi ahsen inceledim ve siyasi
etkilerden uzak, son derece gvenilir, gerek devlet memuru, gerekse sivil pek ok bilim adamyla
grtm. Az sonra sizlere vereceim bilginin gerek ve tarafsz olduu benim profesyonel
grmdr. Bunun dnda Bakan'n, aslnda geen hafta severek yapabilecei duyuruyu,
makamna ve Amerikallara besledii iyi niyetle erteleyerek, takdire deer bir zen ve ihtimam
gsterdiini dnyorum."

Rachel karsndaki kalabaln birbirlerine akn baklar frlattklarn grd. Baklarn


yeniden ona evirdiklerinde, tm dikkatlerini kendisine verdiklerini biliyordu.

"Bayanlar baylar, bu ofiste imdiye dek aklanm en heyecan verici bilgi olduu konusunda
hemfikir olacanz bir eyi duymak zeresiniz."

146

ihanet Noktas

35
Habikrenin iinde dolaan mikrobottan Delta Gc'ne iletilen kubak grnt, yeniliki film
yarmas dl kazanabilecek cinstendi: lo klar, gktann kartld deliin prltlar ve
devety paltosu dev kanatlar gibi alm, yerde yatan iyi giyimli Asyal. Adamn su rnei
almaya alt belli oluyordu.

Delta-, "Onu durdurmalyz," dedi.

Delta-Bir, ona hak veriyordu. Milne Buzul Katman, takmnn g kullanarak koruma yetkisine
sahip olduu srlar barndryordu.

Kumanda kolunu hl elinden brakmam olan Delta-ki, "Onu nasl durduracaz?" diye sordu.
"Bu mikrobotlarn yle bir donanm yok."

Delta-Bir kalarn att. Habikrede uan mikrobot, uzun uular iin tasarlanm bir keif
modeliydi. En fazla bir karasinek kadar tehlikeli olabilirdi.

Delta-, "dareciyi aramalyz," dedi.

Delta-Bir, Wailee Ming'in kenarda tek bana dikkatlice eilmi grntsne bakt. Yaknnda
kimse yoktu ve buzlu suyun, insann ataca lklar bastrma gibi bir zellii vard.
"Kumanday bana ver."

Kumanda kolunu tutan asker, "Ne yapyorsun?" diye sordu.

Delta-Bir kumanday alarak, "Eitimini aldmz eyi," diye cevabn verdi. "Doalama."

36
Wailee Ming gktann kartld deliin yannda yzkoyun yat- kenardan sarktt sa
koluyla su rnei almaya alyordu. Gzleri

147

Dan Brown

onu kesinlikle yanltmyordu; imdi yzyle su arasnda sadece bir metre kadar mesafe
kaldndan, her eyi tm ayrntlaryla grebiliyordu.

Bu inanlmaz!

Kendini biraz daha zorlayan Ming, su yzeyine erimeye alarak elindeki deney tpn uzatt.
Birka santim daha uzanmas yetecekti.

Kolunu daha fazla uzatamayan Ming, kenara biraz daha yaklat. Botlarnn burnunu buza iyice
saplayarak, sol eliyle kenara smsk tutundu. Bir kez daha sa kolunu gittii yere kadar uzatt. Az
kald. Biraz daha yaklat. Evet! Deney tpnn kenar suya deiyordu. Sv tpn iine dolarken,
Ming hayret iinde seyrediyordu.

Ardndan, hi beklenmedik bir anda anlalmaz bir ey oldu. Karanln iinde, silahtan kan
mermi gibi bir metal paras frlad. Sa gzne arpmadan nce Ming bu nesneyi bir an iin
grebildi.

nsann gzn korumak iin verdii tepki ylesine glyd ki, beyni Ming'e herhangi bir ani
harekette bulunduu takdirde dengesini bozacan syledii halde, kendini geri ekti. Acdan
ok aknlkla verilmi bir tepkiydi. Ming'in yzne daha yakn olan sol eli, saldrya urayan
gzn korumak iin ani bir refleksle yukar kalkt. Elini yzne gtrrken, hata yaptn
biliyordu.Tm arln ne vermi bir haldeyken, tek desteini de kaybettii iin Wailee Ming
sendeledi. Kendini toparlamakta ok ge kalmt. Elinden deney tpn drd. Dn
engellemek iin kaygan buza tutunmaya alrken, aadaki karanlk delie doru kayd.

Sadece bir metre dt halde, buzlu suya ba aa arpan Ming, saatte seksen kilometre hzla
yz asfalta arpm gibi hissetti. Yzn iine alan sv ylesine souktu ki, yakc asit gibi bir
etkisi vard. Bir anda panie kaplmasna sebep oldu.

Ba aa ve karanlkta kalan Ming yn duygusunu kaybetti ve yzeye kmak iin ne tarafa


dneceini ard. Ar devety paltosu onu buzlu sudan korudu, ama sadece bir iki
saniyeliine. Sonunda kendini

148

ihanet Noktas

dorultan Ming nefes almaya alarak azndan baloncular kartrken, sular srtna ve gsne
doluyor, vcudunu kaplayan souk neredeyse cierlerini paralyordu.
Soluk solua, "m... daaat," diyebildi ama sadece bir inilti kartabilecek kadar nefes alabilmiti.
Nefesinin tkendiini hissediyordu.

"mm... daat!" Haykrlarn kendi bile zor duyuyordu. Ming glkle ukurun kenarna
yaklaarak kendini yukar ekmeye alt. nnde dmdz bir buz duvar vard. Tutunacak
hibir yer yoktu. Suyun altnda botlaryla basacak bir yer arayarak duvar tekmeledi. Hibir ey
yoktu. Kenara uzanarak yukar kmak iin debelendi. Sadece bir metre uzaktayd.

Ming'in kaslar tepki vermekte zorlanmaya balamt. Kenara ulamak iin duvara tutunup
kendini yukar ekmeye alrken, bacaklarn daha byk bir gayretle rpt. Vcudu kurun
gibi arlam, cierleriy-se sanki bir piton skyormu gibi nefessiz kalmt. Suyu iyice eken
paltosu her geen saniye arlayor, onu aa ekiyordu. Ming paltosunu karmaya alt ama
ar kuma vcuduna yapmt.

"Yardm... edin!"

Artk korkuya kaplmt.

Ming bir zamanlar akla gelebilecek en korkun lm eklinin boulma olduunu okumutu. Bu
tecrbeyi yaayaca hi aklna gelmemiti. Kaslar beyninin komutlarna itaat etmeyi
reddediyor, ama yine de ban suyun stnde tutmaya alyordu. Hissizlemi parmaklaryla
ukurun duvarlarn trmalarken, slak kyafetleri onu aa ekiyordu.

Artk sadece zihninin iinde lklar atabiliyordu.

Ve sonra gerekleti.

Ming suyun altna batt. Kendi lmnn yaklatnn farkna var-ma korkusunu yaayacan
hi tahmin etmemiti. Ama ite oradayd... uzdaki altm metrelik deliin iinde yavaa
batyordu. Gzlerinin nnden onlarca sahne geti. ocukluuna ait sahneler. Kariyeri. Birinin
149

Dan Brown

onu orada bulup bulmayacan dnd. Yoksa dibi boylayp donacak... sonsuza dek buzullarda
sakl m kalacakt?

Ming'in cierlerindeki oksijen tkenmiti. Yzeye kmaya alarak nefesini tuttu. Nefes al!
Hissizleen dudaklarn birbirine kenetleyip bu igdy bastrmaya alt. Nefes al! aresizce
yukar doru yzmeye a-ht. Nefes al! lmcl bir manta kar refleks sava srasnda,
Ming'in 'il "illll \ 1I nefes alma igds bir anda azn kapah tutma abalarna galip geldi.

Wailee Ming nefes ald.

Cierlerine dolan suyun, akcier dokularn yakan scak ya gibi bir etkisi vard. ten da doru
yandn hissetti. Ne yazk ki, su hemen ldrmyordu. Ming buzlu suyu cierlerine ekerek
yedi korkun saniye geirdi. Her nefes bir ncekinden daha ac vericiydi. ine ektii su, v-
1 cudunun mitsizce ihtiya duyduklarnn hibirini salamyordu.

En sonunda buzlu karanla doru batan Ming, bilincini kaybettiini hissetti. Etrafn evreleyen
suda minik prltlar grd. Hayatnda grd en gzel eydi.

37

Beyaz Saray'n Dou Randevu Kaps, East Executive Caddesi'nde Dou Park'yla Hazine
Bakanl arasndayd. Beyrut'taki deniz piyadeleri klasna yaplan saldrnn ardndan denen
parmaklklar ve beton dubalar, bu girie misafirperverlikten ok uzak bir hava kazandrmt.

Kapnn dnda duran Gabrielle Ashe saatine bakarken, gerginliinin arttn hissediyordu. Saat
16.45 olmutu ve henz hi kimse aramamt.

DOU RANDEVU KAPISI, 16.30 YALNIZ GEL.

te geldim, diye dnd. Sen neredesin?

Kalabalk turistlerin yzlerini inceleyen Gabrielle birisinin dikkatini ekmesini bekliyordu.


Birka adam ona yle bir gz atp yoluna devam

150

hanet Noktas

etti. Gabrielle bunun iyi bir fikir olup olmadn sorgulamaya balamt. Nbeti kulbesindeki
Gizli Servis memurunun artk gzn ona diktiini fark etmiti. Muhbirinin korkaklk yaptna
karar verdi. Ar parmaklklarn ardndan son bir kez Beyaz Saray'a gz gezdiren Gabrielle iini
ekti ve gitmek zere arkasn dnd.

Gizli Servis memuru arkasndan, "Gabrielle Ashe?" diye seslendi.

Yrei azna gelen Gabrielle topuklar stnde dnd. Evet?

Nbeti kulbesindeki adam, ona el sallad. Ask suratl ve zayf biriydi. "Greceiniz kii sizi
bekliyor." Ana kapnn kilidini aarak, ona ieri girmesini iaret etti.

Gabrielle'n ayaklar yerinden kmldamyordu. "eri mi gireceim?"

Adam ban sallad. "Sizi beklettiim iin zr dilememi istediler."

Ak kap giriine bakan Gabrielle, hl kprdayamyordu. Neler oluyor! Bunu hi mi hi


beklememiti.

imdi sabrsz grnen adam. "Siz Gabrielle Ashe'siniz, yle deil mi?" diye sordu.

"Evet, ama..."

"O halde beni izlemenizi iddetle tavsiye ederim."

Gabrielle'n ayaklan harekete gemiti. Eikten admn atar atmaz, kap arkasndan arparak
kapand.

38

Gn ndan mahrum geirdii iki gn, Michael Tolland'n biyolojik saatini bozmutu. Saati
akamst olduunu gsterdii halde, vcudu gece yars olduu konusunda srar ediyordu. Artk
belgeselindeki son deiiklikleri yapm olan Tolland, tm video dosyasn dijital bir video
diskine kaydetti ve karanlk kubbede yola koyuldu. Basna ayrlm kl blgeye vardnda
diski, sunumu denetlemekle grevli bir NASA medya teknisyenine verdi.

151
T

Dan Brown

Video diskini tutarken gz krpan teknisyen, "Teekkrler Mike," dedi. "zlenmesi gereken
televizyon programlarna yeni bir anlam getirecek, yle deil mi?"

Tolland yorgun bir edayla gld. "Umarm Bakan'n houna gider."

"Hi phem yok. Her neyse, sen iini bitirdin. Artk oturup gsterinin tadn kart."

"Teekkrler." Parlak klarla aydnlatlm basma ayrlan blgede duran Tolland, gktan
Kanada birasyla kutlayan neeli NASA alanlarna gz gezdirdi. Tolland kutlamaya katlmak
istedii halde, kendini bitap, duygusal adansa tkenmi hissediyordu. Etrafta Rachel Sexton'a
baknd ama herhalde hl Bakan'la konuuyordu.

Tolland, Bakan, onu yayna karmak istiyor, diye dnd. Onu sulamyordu; gkta
hakknda konuanlara ek olarak Rachel mkemmel grnrd. yi grnnn yan sra
Rachel'da, ToUand'm tantt kadnlarda nadiren rastlad etkileyici bir tavr ve kendine gven
vard. Ama Tolland'n tand kadnlarn ou televizyondand, ya g sahibi acmasz kadnlar
ya da kendilerine aslnda kesinlikle sahip olmadklar muhteem bir "karakter" havas verenler.

Kalabalklaan NASA alanlarnn yanndan sessizce uzaklaan Tolland, dier sivil bilim
adamlarnn nereye kaybolduklarn dnrken, kubbedeki ara yollarda yryordu. Eer onlar da
kendisinin yars kadar yorgun hissediyorlarsa, byk an gelmeden nce ekerleme yapyor
olmalydlar. Tolland biraz tede, terk edilmi deliin etrafndaki BBBK iaretlerinin oluturduu
emberi grebiliyordu. Bann stndeki bo kubbe, uzak hatralarn bouk sesleriyle
yanklanyor gibiydi. Tolland onlar umursamamaya alt.

Kendi kendine, hayaletleri dnme, dedi. Bu gibi zamanlarda genellikle yakasn brakmazlard,
yorgun ya da yalnz olduu zamanlarda; kiisel bir zafer kazandnda veya bir kutlama
yaptnda. Bir ses, o imdi seninle olmalyd, diye fsldad. Karanlkta tek bana dururken,
gemiin hatralar arasnda kayboldu.

152

ihanet Noktas

Celia Birch yksek lisans yapt srada sevgilisiydi. Bir Sevgililer Gn'nde onu en sevdii
restorana gtrmt. Garson Celia'nn tatlsn getirdiinde, beraberinde tek bir gl ve prlanta
yzk gelmiti. Celia hemen anlamt. Gzlerinde yalarla, Tolland' hayatnda olmad kadar
mutlu eden tek kelimeyi sylemiti.

"Evet."

Heyecanla dolup taan ift, Celia'nn fen retmeni olarak i bulduu Pasadena yaknlarnda
kk bir eve tanmt. Maa fazla yksek olmasa da bir balangt. Ayrca ToUand'm
ryalarn ssleyen jeolojik aratrma gemisindeki ii bulduu San Diego'daki Scripps Oinografi
Enstits'ne yaknd. ToUand'm ii ya da drt gn evden uzaklamasn gerektiriyordu ama
Celia ile bir araya gelmeleri her defasnda tutkulu ve heyecanl oluyordu.

Tolland denizdeyken maceralarndan bazlarn Celia iin videoya kaydetmeye balam, gemide
yapt iin mini belgesellerini ekmiti. Bir seferin ardndan, denizalt penceresinden ektii
bulank bir kaytla eve dnmt; kimsenin varlndan bile haberdar olmad tuhaf bir kemot-
ropik mrekkepbahnn ilk grntleriyle. Tolland bu kaytta sunum yaparken, cokuyla adeta
denizaltdan haykryordu.

Bu derinliklerde, demiti heyecanla, gerekten de binlerce kefedilmemi tr yayor! Biz sadece


yzeydekilerin bir ksmn biliyoruz! Derinlerde hibirimizin hayal edemeyecei gizemler var!

Celia, kocasnn evkine ve yapt ksa bilimsel aklamalara hayran kalmt. Bir hevesle bu
kayd snftakilere gstermi ve bir anda aranan bir video olmutu. Dier retmenler dn
almak istiyorlard. Aileler kpyasn almak istemilerdi. Herkes sabrszlkla Michael'n bir
sonraki kaydn bekliyor gibiydi. Birden Celia'nn aklna bir fikir gelmiti. NBC'de alan bir
okul arkadan arayp ona video bandnn kopyasn gnderdi.

153

Dan Brotvn

ki ay sonra Michael Tolland, Celia'nm yanma gelip Kingman Pla-j'nda birlikte yrmeye teklif
etti. Umutlarn ve hayallerini paylamak iin gittikleri, onlar iin zel bir yerdi.

Tolland, "Sana sylemek istediim bir ey var," dedi.

Sular ayaklarn yalarken Celia durup kocasnn elini tuttu. "Ne o?"

Tolland cokuyla konuuyordu. "Geen hafta NBC televizyonundan aradlar. Bir deniz belgeseli
dizisi sunmam gerektiini dnyorlar. Bu harika. Gelecek yl deneme yayn yapmak istiyorlar.
nanabiliyor mu-

sun.'
9"

Celia parldayan gzlerle onu pt. "nanyorum. Harika olacak."

Alt ay sonra Celia arlardan ikyet etmeye baladnda, Tol-land'la birlikte Catalina
aklarnda seyrediyorlard. Birka hafta umursa-madlar ama sonunda arlar artt. Celia
muayene olmaya gitti.

Bir anda Tolland'n hayal dnyas kbusa dnmt. Celia hastayd. ok hastayd.

Doktorlar, "lerlemi lenfoma," diye aklyorlard. "Onun yandaki-lerde ender rastlanr ama
duyulmam deil."

Celia ile Tolland saysz klinikle hastaneye gidip uzmanlara danmlard. Cevap hep aynyd.
Tedavi edilemez.

Bunu kabul edemem! Tolland derhal Scripps Enstits'ndeki iinden istifa edip NBC belgeselini
bir kenara att ve tm enerjisiyle sevgisini Ce-lia'nn iyilemesine younlatrd. Celia da acya
zarafetini bozmadan katlanarak byk bir mcadele veriyor, bu sadece Tolland'n onu daha ok
sevmesine neden oluyordu. Onu Kingman Plaj'nda uzun yrylere kard, diyet yemeklerini
hazrlad ve iyiletii zaman yapacaklarna dair hikyeler anlatt.

Ama bunlar gereklemeyecekti.

Michael Tolland sadece alt ay sonra kendini, souk bir hastane odasnda lmekte olan karsnn
yannda otururken buldu. Artk karsnn yzn tanyamyordu. Kanserin amanszlyla sadece
kemoterapinin ac-
Ihanet Noktns

rnaszh ba edebiliyordu. Celia artk iskelet gibi kalmt. En zor olan son saatlerdi.

Bouk bir sesle, "Michael," dedi. "Vakit geldi."

"Hayr." Tolland'n gzleri yerinden frlamt.

Celia, "Yaamaya devam edeceksin," dedi. "Etmek zorundasn. Baka bir ak bulacana sz
ver."

"Asla baka ak istemeyeceim." Tolland bunu itenlikle sylemiti.

"renmek zorundasn."

Celia haziran aynda gneli bir pazar sabah lmt. Michael Tolland kendini, palamarndan
kurtulup kudurmu bir denizde srklenen gemi gibi hissediyordu. Pusulas amt. Haftalarca
kendini kaybetmi bir ekilde dolat. Arkadalar yardm etmeye alt ama gururu acmalarna
katlanamazd.

Sonunda, bir seim yapmam gerek, diye dnd. alrsn ya da lrsn.

Zor bir karar veren Tolland, kendini Amazing Seas almalarna verdi. Program gerek anlamda
hayatn kurtarmt. Takip eden drt yl boyunca Tolland'n belgeseli alp ban gitti.
Arkadalarnn patanlk uralarna ramen Tolland sadece birka kiiyle kt. Hepsi de
fiyaskoyla ya da karlkl hayal krklyla sonulannca ToJland bu iten vazgeerek sosyal
hayatndaki eksikliin suunu youn i temposuna ykledi. Ama yakn arkadalar iin gereini
biliyordu; Michael Tolland henz hazr deildi.

Gktann kartld ukur Tolland'n nnde belirince, onu ac dolu dncelerinden ekip
ald. Hatralarnn skntsn zerinden atarak, delie yaklat. Karanlk kubbede, deliin iindeki
erimi suyun adete gerekst ve byl bir gzellii vard. Havuzun yzeyi, ay nn
aydnlatt bir gl gibi parlyordu. Tolland'n gzleri su yzeyindeki ltla-ra kayd. Sanki birisi
suyun stne mavi-yeil prltlar serpitirmiti. Uzun bir sre bu prltlara bakt.

154

155

Dan Brown

Tuhaf gelen bir ey vard.

lk baktnda, parldayan suyun, kubbedeki projektr klarn yansttn dnmt. Ama


imdi yle olmadn anlyordu. Prltlarn yeil bir rengi vard ve sanki belirli bir ritimle yanp
snyorlard. Sanki suyun yzeyi canlyd ve kendi kendini aydnlatyordu.

Tereddde den Tolland, daha yakndan bakmak iin iaretlerin arkasna ilerledi.

Habikrenin dier ucundaki Rachel Sexton, GTH konteynerinden kp karanla girdi.


evresini kuatan karanlk kubbede ynn ararak, bir sre durdu. Habikre, artk sadece
kuzey duvarna yaslanm medya klarnn yansmasyla aydnlanan geni bir maaraya
dnmt. Karanlk yznden cesaretini kaybeden Rachel, igdsel olarak basna ayrlm
aydnlk blgeye doru yrmeye balad.

Beyaz Saray alanlarna verdii brifingden memnundu. Bakan'n yapt emrivakinin


aknln stnden attktan sonra, gkta hakknda bildii her eyi kolay bir dille aktarmt.
Konutuka, bakanlk alanlarnn yzlerindcki kukucu ok ifadesinin, umut dolu bir inan ve
en sonunda hayretle kabullenie dnn izlemiti.

lerinden birinin anszn, "Dnya dnda yaam m?" diye bardn duymutu. "Bunun ne
anlama geldiini biliyor musunuz?"

Bir bakas, "Evet," diye cevaplamt. "Bu seimi kazanacamz anlamna geliyor."

Rachel basna ayrlm hareketli blme yaklarken, az sonra yaplacak duyuruyu dnd.
Babasnn, kendisini ve kampanyasn bir kerede ezip geecek bakanlk silindiriyle hezimete
uramay gerekten hak edip etmediini dnmekten kendini alamad.

Cevap elbette, evet idi.

Babasna kar zaaf gsterdii zamanlarda Rachel Sexton'n annesini hatrlamas yetiyordu.
Katherine Sexton. Sedgevvick Sexton'n ona verdi1 ac ve utancn aff yoktu... akam eve ge
gelmeler, kendini dev aynasnda

156

hanet Noktas

gren davranlar ve parfm kokmalar. Babas sahte din duygularnn ardna saklanyordu. Yalan
syleyip aldatrken, Katherine'nin onu terk etmeyeceini biliyordu.

Evet, diye karar verdi. Senatr Sexton hak ettiini bulacak.


Basna ayrlan blmdeki kalabalk nee iindeydi. Herkesin elinde bira vard. Rachel kendini
erkekler partisindeki kz renci gibi hissederek kalabala yaklat. Michael Tolland'n nereye
gittiini merak ediyordu.

Corky Marlinson yanna geldi. "Mike' m aryorsun?"

Rachel armt. "ey... hayr... saylr."

Corky ban bkknlkla iki yana sallad. "Biliyordum. Mike az nce ayrld. Sanrm biraz
ekerleme yapmaya gitti." Corky gzlerini ksarak lo kubbeye bakt. "Ama yine de onu
yakalayabilirsin sanrm." Muzip bir tebessmn ardndan eliyle iaret etti. "Mike suyu ne zaman
grse bysne kaplr."

.Corky'nin kar taraf iaret eden parman gzleriyle takip eden Rachel, gktann kartld
ukurun banda duran Michael Tolland'n siluetini grd.

"Ne yapyor?" diye sordu. "Oras biraz tehlikeli."

Corky srtt. "Su dkyor herhalde. Haydi gidip arkadan itelim."

Rachel ile Corky karanlk kubbede, gktann kartld delie doru ilerlediler. Michael
Tolland'a yaklatklar srada, Corky, ona seslendi.

"Hey, balkadam! Dalg kyafetlerin nerde?"

Tolland arkasn dnd. Rachel, lo kta bile Tolland'n vakur ifadesini grebiliyordu. Yz,
k aadan vuruyormu gibi garip bir ekilde aydnlanyordu.
"Her ey yolunda m Mike?" diye sordu.

"Pek saylmaz." Tolland suyu iaret etti.

kaz iaretlerinin yanma gelen Corky, ukurun bandaki Tolland'a at'ld. Suya bakar bakmaz
Corky'nin ruh hali duruldu. ukurun evre-

157

Dan Brow

sindeki iaretlere doru yryen Rachel yanlarna geldi. Delie gz gez-dirince, yzeyde
grd mavi-yeil prltlar onu hayrete drd. Suyun stnde sanki neon toz zerreleri
yzyordu. Yeil k verip snyor gibiydiler. ok gzel bir grnt oluturuyordu.

Yerden bir buz paras alan Tolland, suyun iine frlatt. Buzun dt yerde srayan su,
fosforlu yeil kla yakamozland.

Endieli grnen Corky, "Mike," dedi. "Ltfen bunun ne olduunu bildiini syle."

Tolland kalarn att. "Ne olduunu gayet iyi biliyorum. Yalnz bur-da ne ii var onu
anlayamadm."

39
Ildayan suya bakan Tolland, "Burda kamllar var," dedi.

"Karanlar m var?" Corky yzn ast. "Kendi adna konu."

Rachel, Michael Tolland'n espri kaldracak havada olmadn anlyordu.

Tolland, "Nasl olur bilmiyorum ama bir ekilde bu suda biyolmine-san ift kirpikli planktonlar
var," dedi.

Rachel, "Biyolminesan ne?" dedi. ngilizce konu.

"Lsiferin denilen lminesan bir katalizr okside edebilen tekhc-reli plankton."

Bu ingilizce miydi?

Derin bir nefes alan Tolland, arkadana dnd. "Corky, bu delikten kardmz gktanda
yaayan organizmalar bulunmas olasl var m?"

Corky bir kahkaha patlatt. "Ciddi olalm Mike."

"Ben ciddiyim."

"Hi ihtimal yok Mike! nan bana, eer NASA yetkilileri o tata dnya d yaayan
organizmalar olduundan en ufak bir phe duysalar-d, emin ol asla ordan alp da, ak havaya
kartmazlard."
158

hanet Noktas

Tolland bir nebze rahatlam grnse de, daha derin bir esrar bu huzuru bozuyordu. Tolland,
"Mikroskopla bakmadan emin olamam ama," dedi. "Pyrrophyta filumundan biyolminesan bir
plankton gibime geliyor. Ate bitkisi anlamna gelir. Kuzey Buz Denizi bunlarla doludur."

Corky omuzlarn silkti. "O halde neden uzaydan olup olmadklarn merak ettin?"

Tolland, "nk gkta buzullarn altnda gmlyd; kar yayla biriken tatl su. O delikteki
su, buzullarn erimesiyle olutu ve yz yldr donmu haldeydi. Deniz canllar oraya nasl
girmi olabilir?" dedi.

Tolland'n aklamas uzun bir sessizlik getirmiti.

Havuzun kenarnda duran Rachel, akln bakt eye vermeye alt. Gktann kartld
delikteki biyolminesan plankton. Ne anlama geliyor?

Tolland, "Aada bir atlak olmal," dedi. "Tek aklamas bu. Planktonlar deliin iine,
okyanus sularnn szd bir yarktan girmi olmal."

.Rachel anlamamt. "Szmak m? Nerden?" Okyanustan buraya kadar IceRover'la yapt uzun
yolculuu hatrlad. "Sahil burdan en az kilometre uzakta."

Corky ile Tolland, Rachel'a tuhaf bir bak frlattlar. Corky, "Dorusunu istersen," dedi.
"Okyanus tam altmzda. Bu buz ktlesi yzyor."
Zihni fena halde karan Rachel, iki adama bakt. "Yzyor mu? Ama... biz buzulun stndeyiz."

Tolland, "Evet buzulun stndeyiz," dedi. "Ama karada deiliz. Buzullar bazen byk kara
paralarndan koparak denize karrlar. Buz sudan daha hafif olduu iin buzullar yzmeye
devam eder, okyanusun stnde buzdan dev bir sal gibi gezinirler. Buz katmannn aklamas
budur... buzullarn yzen ksm." Duraksad. "u anda denizden yaklak bir Kuk kilometre
uzaktayz."

yice sersemleen Rachel, bir anda huzursuzlua kapld. Tam da et-nda grdklerine alrken,
Kuzey Buz Denizi stnde durmak fikri korkuya kaplmasna neden olmutu.

159

Dan Brow

Tolland, onun tedirginliini sezmi gibiydi. Ayan kendinden emin bir edayla jerevurdu.
"Endielenme. Bu buz doksan metre kalnlnda, bunun altn metresi, bardan iindeki buz
kp gibi suyun altnda yzyor. Bu hz katmann olduka salam klar. stne gkdelen bile
ina edilebilir."

Tam manasyla ikna olmayan Rachel donuk bir ifadeyle ban sallad. Kuruntular bir yana,
Tolland'n planktonlarn geldii yer hakkndaki teorisini yeni yeni anlamaya balyordu. Buradan
okyanusa kadar inen bir atlak oldftum inyor, bu yoldan planktonlar yukardaki delie
kyorlar. Rachel bunun mantkl olduuna karar verdi ama yine de cann skan bir ilen vard.
Yapsal srekliliini dorulamak iin buzdan saysz nve kartan Norah Mangor, buzulun
btnlnden ok emin konumutu.

Rachel,Tolland'a bakt. "Buzulun kusursuzluunun, tm katman ta-rihlendirmc kaytlarnn


temeli olduunu sanyordum. Dr. Mangor buzulda hi atlak veya yark bulunmadn
sylememi miydi?"
Corky kalarn att. "Anlalan buz kraliesi bu ii yzne gzne bulatrd."

Rachel, bw yksek sesle syleme, yoksa buz kazmasn kafana yersin, diye dnd.

Tollad fosforlu yaratklara bakarken, enesini svazlad. "Baka hibir aklamas yok. Mutlaka
bir atlak olmal. Okyanusun stndeki buz katmannn arl, plankton asndan zengin deniz
suyunu, delie doru yukar itiyor olmal."

Rachel,mutlakms ama, diye dnd. Eer buradaki buz kalnl doksan metre ve deliin
derinlii altm metre idiyse, varsaylan bu at'2'1 kat buzdaotuz metre boyunca ilerliyor
olmalyd. Norah Mangor'n denq nvelerinddi^atlak izine rastlanmamt.

Tollad, Corky'ye, "Bana bir iyilik yap," dedi. "Gidip Norah'y bL Tanr'ya dua edelim de bu
buzul hakknda bize sylemedii bir eyler j

160

hanet Noktas

liyor olsun. Ming'i de bul, belki bize bu parldayan hayvancklarn ne olduunu syler."

Corky yola koyulmutu.

Yeniden delie gz atan Tolland, arkasndan, "Acele etsen iyi olur," diye seslendi. "Bu
biyolminesansn zayfladna yemin edebilirim".
Rachel delie bakt. Yeil renk kesinlikle eskisi kadar parlak deildi.

Parkasn karan Tolland, deliin yannda yere uzand.

Akl karan Rachel, onu seyrediyordu. "Mike?"

'Tuzlu su szyor mu, onu anlamak istiyorum."

"Paltosuz buzun stnde yatarak m?"

"H-h." Tolland karnnn stnde deliin kenanna yaklat. Parkann bir kolunu kenarda tutarak,
dier kolu suya deinceye kadar aa sarktt. "Dnyann bir numaral okyanus bilginlerinin
kulland, son derece kesin sonular veren bir tuzluluk testtir. Buna 'slak ceketi yalamak' denir."

Buzul katmannn stndeki Delta-Bir kumanda banda mcadele verirken, deliin etrafnda
toplanan kalabaln stnde uan hasar grm mikrobotu ynlendirmeye abalyordu. Aadan
gelen sohbetlerden anlald kadaryla, iler abuk zlmeye balamt.

"dareciyi arayn," dedi. "Ciddi bir sorunumuz var."

40

Gabrielle Ashe, bir gn bakanlk saraynda alp lkenin gelecei-n ynlendiren elit takmn
bir paras olma hayalleriyle, genliinde say-s'z kez Beyaz Saray'a yaplan halk turlarna
katlmt. Ama o anda, dnyann baka bir yerinde olmay tercih ederdi.
Gizli Servis memuru Gabrielle'] gsterili giri salonuna alrken, 1Slmsiz muhbirinin ne
yapmaya altn merak ediyordu. Gabrielle'

161

Dan Brow

Beyaz Sarij davet etmek akl kr deildi. Ya beni grrlerse? Son zamanlarda Mtr Sexton'n
sa kolu olarak medyada fazlaca grnmt. Birisi nlahonu tanyacakt. . "Bayaye?"

Gabrib ban kaldrp bakt. Giri salonunda kibar yzl bir nbeti ona iplikle glmsedi.
"Ltfen uraya bakn." Eliyle iaret etti.

Fla a;>ul, gsterdii yere bakan Gabrielle'n gzn ald.

"Teellirkr bayan." Onu bir masaya gtren nbeti, bir kalem uzatt. "Ltfen pi bydn
imzalayn." nne deri ciltli ar bir defter itti.

Gabrib kayt sayfasna bakt. nndeki sayfa botu. Bir zamanlar, Beyaz Sanjjyaretilerinin,
ziyaretin gizliliini korumak adna kendi bo sayfalarnimaladklarn duyduunu hatrlad. Kendi
adnn karln imzalad.

Gizli kgtme iin bu kadar ok fazla.


Metafetektrden geen Gabrielle'a, bunun ardndan stnkr bir arama yapl.

Nbeij glmsedi. "Hoa vakit geirin Bayan Ashe."

Gabrile, Gizli Servis memurunu, seramik kapl koridordan ikinci bir gvenlbasasna kadar takip
etti. Burada bir baka nbeti, yaprak-lama makisinden kan ziyareti kartlarn dzenliyordu.
Bir delik ap ip baladb sonra Gabrielle'n bandan geirdi. Plastik hl scakt. Kimliin
iindeki resim, on be saniye nce koridorun aasnda ektikleri ipi fotoraft.

GabriJe etkilenmiti. Hkmetin verimsiz altn kim sylyor?

Yola ham ederlerken, Gizli Servis memuru onu Beyaz Saray'n derinliklere gtryordu. Her
admda Gabrielle'n huzursuzluu biraz daha artvdu. Gizemli daveti her kim yaptysa, grmeyi
gizli tutmak gibi bir kajps olmad anlalyordu. Gabrielle'a resmi bir ziyareti kart kartlm
ziyareti defterini imzalamt. imdiyse, halk turlarnn toplandeyaz Saray'n birinci katnda
ayan beyan yryordu.

162

hanet Noktas

Tur rehberlerinden biri turistlere, "Buras da Porselen Odas," diyordu. "Nancy Reagan'n 1981
ylnda, dikkat ekici bir harcama olarak tartma balatan 952 dolarlk yemek takm burda."

Gizli Servis memuru Gabrielle' turun yanndan geirip baka bir turun aa indii geni bir
mermer merdivene doru gtrd. Rehber, " yz metrekarelik Dou Odas'na girmek
zeresiniz," diye anlatyordu. "Bir zamanlar Abigail Adams, John Adams'n amarlarn buraya
asard. Ardndan, James Madison pazarla oturmadan nce, Dolley Madi-son'n eyalet
bakanlaryla iki itii Krmz Oda'ya geeceiz."

Turistler gldler.

Merdivenin nnden geen Gabrielle binann, bir dizi ip ve barikatla kapatlm daha zel bir
blmne doru ilerledi. Buradan, Gabrielle'n sadece kitaplarda ve televizyonda grd bir
odaya girdiler. Nefesi da-rahyordu. , Tanrm, buras Harita Odas!

Hibir tur buraya giremezdi. Odann da doru alabildi panel duvarlar, kat kat dizilmi dnya
haritalarn gsterirdi. Buras, Roosevelt'in II. Dnya Sava'n planlad yerdi. Fakat ayn
zamanda Clinton, Monica Lewinsky'yle olan ilikisini bu odada itiraf etmiti. Gabrielle bu zel
dnceyi aklndan uzaklatrd. En nemlisi, Harita Odas'nn Bat Kana-d'na -Beyaz Saray'da
asl siyasal arlkl kiilerin alt blm- giden Wr geit olmasyd. Gabrielle Ashe'in gitmeyi
umduu en son yer burasy-di- E-postalar akgz bir gen stajyerin ya da daha nemsiz
ofislerden birinde alan bir sekreterin gnderdiini sanmt. yle olmad ortadayd.

Bat Kanad'na gidiyorum.

Gizli Servis memuru, onu, hah serili koridorun sonuna kadar gtrd ve isimsiz bir kapnn
nnde durdu. Kapy vurdu. Gabrielle'n kalbi

hzla

arpyordu.

eriden birisi, "Ak," diye seslendi.

163
Dan Brown

Adam kapy aarak, Gabrielle'a ieri girmesini iaret etti.

Gabrielle ieri admn att. Panjurlar aa indirilmi lo bir odayd Karanlkta masa banda
oturan bir kiinin belli belirsiz siluetini seebiliyordu.

"Bayan Ashe?" Ses, sigara dumanlarnn arkasndan gelmiti. "Hos geldiniz."

Gabrielle'n gzleri karanla alrken, tandk bir simay kartmaya balaynca, tm kaslar
hayretle gerildi. Bana e-posta gnderen kii BU mu?

Marjorie Tench souk bir sesle, "Geldiiniz iin teekkr ederim," dedi.

Gabrielle, "Bayan... Tench?" diye kekelerken, birden nefes alamaz oldu.

"Bana Marjorie diyebilirsin." Sigara dumann burnundan ejderha gibi fleyen irkin kadn ayaa
kalkt. "Sen ve ben ok iyi dost olacaz."

41

Gktann kartld deliin banda Tolland, Rachel ve Corky'yle birlikte duran Norah
Mangor, ukurun zifiri karanlna bakyordu. "Mi-ke," dedi. "Akllsn ama delisin. Burda
biyolminesan falan yok."
Tolland imdi videoya ekmediine yanyordu; Corky, Norah ile Ming'i aramaya gittiinde
biyolminesan snmeye balamt. Birka dakika iinde tm panldama durmutu.

Tolland suya baka bir buz paras frlatt ama hibir ey olmad. Yeil sular sramamt.

Corky, "Nereye kayboldular?" diye sordu.

Tolland'n iyi bir fikri vard. Biyolminesan -doadaki en zeki savuntna mekanizmalarndan biri-
bask altndaki planktonlar iin doal bir tepkiyi-Daha byk organizmalar tarafndan
tketleceini sezen planktonlar, J'"

164

hanet Noktas

saldrganlar korkutacak daha byk yrtclar ekme midiyle yanp snerdi Bu kez, bir
atlaktan giren planktonlar birdenbire kendilerini tatl su ortamnda bulmu ve tatl su onlan
yavaa ldrrken panikle biyolmine-sansa balamlard. "Sanrm ldler."

Norah, "Bence ldrldler," diye dalga geti. "Paskalya tavan gelip onlar yedi."

Corky fkeyle ona bakt. "Ildamay ben de grdm Norah."

"LSD almadan nce mi aldktan sonra m?"

Corky, "Bu konuda neden yalan syleyelim?" diye sordu.


"Erkekler yalan syler."

"Evet, kadnlarla yatmak iin, ama biyolminesan planktonlar hakknda asla yalan sylemezler."

' Tolland iini ekti. "Norah, buzun altndaki okyanuslarda planktonlarn yaadm bildiine
eminim."

. Norah fkeyle, "Mike," dedi. "Ltfen bana iimi anlatma. Kuzey Kut-bu'ndaki buz
katmanlarnda iki yzden fazla diyatom tr yaar. On drt ototrofik nanokamhlar, yirmi
heterotrof kaml, krk heterotrof ift kirpikli ve ok-klhlar, iftayakllar, krekayakllar,
krill'lerle balklar da dahil olmak zere, sryle okhcreli tr. Baka sorusu olan var m?"

Tolland suratn asmt. "Demek ki Kuzey Kutbu faunasn benden daha iyi biliyorsun ve
altmzda pek ok yaam tr olduu konusunda hemfikiriz. O zaman neden biyolminesan
planktonlar grdmzden pheleniyorsun?"

"nk Mike, bu ukur smsk kapal. Kapal bir tatl su ortam. Bu-raya hibir okyanus
planktonu giremez!"

Tolland, "Ben suda tuz tad aldm," diye srar etti. "ok az ama var. Buraya bir ekilde tuzlu su
giriyor."

Norah pheci bir tavrla, "Peki," dedi. "Tuz tad aldn. Ter iindeki

parkann kolunu yaladn ve KYYT younluk taramalaryla on be

Ji nve rneinin yanl olduuna karar verdin."


165 fe

Dan Brown

ispatlamak iin parkasnn slak kolunu uzatt. ''MUtc,|anet ceketinin kolunu yalamayacam."
Delie bakt. "Peki n srlerinin neden bu szde atlaa girdiklerini sorabilir

> ^-Hd cesurca, "Is olabilir mi?" dedi. "Is pek ok deniz canlsn etkili" ^lttam kartrken
onu sttk. Planktonlar igdsel olarak, delik* '-'ia scak ortama ekilmi olabilirler." ^rl^y
kan sallad. "Kulaa mantkl geliyor." "^at*% m?" Norah gzlerini devirdi. "Biliyor
musunuz, dll bir fiziki ''inyaca nl bir okyanus bilgini iin olduka kaln kafal tip-
lersifl'2' ^-cbahi aklnza geldi mi, bir atlak olsa bile -ki sizi temin ederim 'f ' *-^niz suyunun
bu kuyuya girmesine fiziksel adan imkn ihtimal y" Anakl bir kmsemeyle onlara bakt.
^ork^,"Ama Norah..." diye balayacak oldu.

"Pey'et Burda deniz seviyesinin stndeyiz." Ayan buza vurdu. Alo? ^te ktlesi denizden
otuz metre yukarda. Bu buz katmannn sonul' * tayk uurumu hatrlyor musunuz? Okyanustan
daha yukar-day *^rbu havuza ilerleyen bir atlak varsa, suyun kuyudan dar akmas !3Zn"*>
ieri deil. Buna yerekimi denir." llr ile Corky birbirlerine baktlar.

, "Kahretsin," dedi. "Bunu dnmemitim." eijy|e su cjoju havuzu gsterdi. "Ayrca su


seviyesinin hi de- ark etmi olmalsnz."
ndini apta[ gjbj hissediyordu. Norah kesinlikle haklyd. er"r ^lak varsa suyun dar akmas
gerekiyordu, ieri deil. Tolland bu#" sc*nta ne yapacan dnerek uzunca bir sre sessizce
ayakta durdi-

"fe a '$." Tolland iini ekti. "Grne baklrsa atlak teorisi manta rn^ Ama suda
biyolminesan grdk. karlacak tek sonu bunun $P a bir ortam olmad. Buz tarihlendirme
verilerinin, buzulun btii''ll^u nermesine dayandn biliyorum ama..."

166

hanet Noktas

"nerme mi?" Norah'nn son derece rahatszlk duyduu belli oluyordu. "Bunlar sadece benim
verilerim deil Mike, unuttun mu? NASA da ayn sonulara vard. Hepimiz buzulun tek
paralln teyit ettik. atlak yok."

Tolland kubbenin dier tarafnda, basn konferans verilecek blmn etrafnda toplanm
kalabala bakt. "Her ne oluyorsa, samimiyetle sylyorum, sanrm mdre bildirmemiz
gerekecek ve..."

"Tam samalk!" Norah fkeyle tslyordu. "Bu buzul katmannn hi bozulmam olduunu
sylyorum. Tuz tad alnd veya sama sapan ha-lsinasyonlar grld diye nve verilerimin
sorgulanmasna izin veremem." Hmla yaknlardaki bir ara gere blmne gitti ve baz aletler
almaya balad. "Doru dzgn su rnei alp burda tuzlu su planktonu olmadn size
gstereceim... l ya da diri!"

Norah erimi havuzdan su rnei almak iin iple steril bir pipet uzatrken, Rachel ile dierleri
onu seyretti. Norah, minyatr teleskopu andran minik bir aletin iine birka damla aktt.
Ardndan aleti, kubbenin dier tarafndan yaylan a doru tutarak mercekten bakt. Saniyeler
gemeden lanet okumaya balamt.
"Aman Tanrm!" Aleti sallayan Norah bir kez daha bakt. "Lanet olsun! Bu refraktometre
bozulmu olmal!"

Corky sevinerek, 'Tuzlu su mu?" diye sordu.

Norah kalarn att. "Ksmen. Yzde deniz suyu ierdiini gsteriyor, ki bu kesinlikle
imknsz. Bu buzul bir kar yn. Saf tatl sudan olutu. Hi tuz olmamal." Norah rnei
yaknndaki bir mikroskoba gtrerek, inceledi. Homurdanyordu.

Tolland, "Plankton mu?" diye sordu.

"G, Polihedra" derken sesi artk yatmt. "Biz buzul uzmanlarnn bu^ katmanlar altndaki
okyanuslarda ska rastlad bir plankton tr-dur" Omzunun stnden Tolland'a gz att.
"lmler. Yzde tuzlu Su ieren bir ortamda yaayamadklar anlalyor."

167

Dan Brown

Drd, derin kuyunun yannda bir sre sessizce durdular.

Rachel, bu elikinin bulu asndan ne anlam ifade ettiini anlamaya alyordu. Gktann
at ufuklarla kyaslandnda bu kmaz ok ufak grnyordu, ama yine de bir istihbarat
uzman olan Rachel, bundan ok daha kk sorunlar yznden nice teorilerin suya dtn
grmt.
"Burda neler oluyor?" Ses uultuyu andryordu.

Herkes ban kaldrp bakt. Karanln iinden NASA mdrnn kaba saba silueti belirdi.

Tolland, "Havuzdaki suyla ilgili kk bir teredddmz var," dedi. "zmeye alyoruz."

Corky adeta nee iindeydi. "Norah'nn buz verileri hap yuttu."

Norah, "Bir tarafm ye," diye fsldad.

Mdr kaln kalarn atarak yanlarna yaklat. "Buz verilerinin nesi varm?"

Tolland kararsz bir edayla iini ekti. "Gktann kartld havuzda yzde orannda tuzlu
suya rastladk, ki bu da gktann hi bozulmam tatl su buzulunda sakl kald buzulbilim
raporuyla eliiyor." Durdu. "Ayrca planktonlar da var."

Ekstrom kzm gibiydi. "Bu elbette imknsz. Bu buzulda hi atlak yok. KYYT taramalar
bunu doruluyor. Bu gkta tek para halindeki buz yatanda gmlyd."

Rachel, Ekstrom'un hakl olduunu biliyordu. NASA'nn younluk taramalarna baklacak


olursa, buz katman ta gibi salamd. Gktann her taraf onlarca metre donmu buzulla
rtlyd. Hi atlak yoktu. Rachel younluk taramalarnn nasl yapldn hayal etmeye
alrken, garip bir dnceye kapld...

Ekstrom, "Ayrca," diyorda "Dr. Mangor'n nve rnekleri buzulun btnln teyit etti."

16
hanet Noktas

Refraktometreyi masann stne vuran Norah, "Kesinlikle!" dedi. "ifte teyit. Buzda hi atlak
izgisi yok. Bu yzden tuz ve plankton iin hibir aklama bulamyoruz."

Sesindeki yreklilie kendi bile aran Rachel, "Dorusunu isterseniz," dedi. "Baka bir ihtimal
var." Ani bir ilhamla, en akla gelmeyecek hatralar canlanmt.

imdi herkes dnm ona bakyordu. Yzlerinde aikr bir kuku ifadesi vard.

Rachel glmsedi. "Tuz ve planktonun son derece mantkl bir aklamas var." Tolland'a
ineleyici bir bak frlatt. "Ve samimi olmak gerekirse Mike, senin aklna nasl gelmediine
ardm."

42

"Buzulda donmu plankton mu?" Corky Marlinson, Rachel'n aklamasndan ikna olmu gibi
deildi. "Hevesin kursanda kalsn istemem ama genellikle bir ey donunca lr. Bu kk
haylazlar bize gz krpyordu, unuttun mu yoksa?"

Etkilenmi gzlerle Rachel'a bakan Tolland, "Aslnda," dedi. "Hakl olabilir. Ortam
gerektirdiinde zahiri lm yaayan birka tr var. Bir zamanlar bu fenomen hakknda bir blm
hazrlamtm."

Rachel ban sallad. "Gllerde donan ve buzlar zlene kadar beklemek zorunda kalan
turnabalklarn gstermitin. Ayrca llerde bnyesindeki tm suyu kaybeden, onlarca yl bu
ekilde kalan ve yamur yadnda yeniden hayata dnen, tardigrad bcei denen
mikroorganizmalardan bahsetmitin."
Tolland kendi kendine gld. "Demek programm gerekten seyrediyorsun."

Rachel biraz utanga bir tavrla omuzlarn silkti.

169

Dan Brown

Norah, "Ne sylemeye alyorsunuz Bayan Sexton?" diye sordu.

Tolland, "unu sylemeye alyor," dedi. "Ki ben bunu daha nce fark etmi olmalydm. O
programda bahsettiim trlerden biri, her k Kuzey Kutbu'ndaki buzullarda donan, orda k
uykusuna yatan ve her yaz buzullar eridiinde yzp giden bir plankton tryd." Tolland
duraksa-d. "O programda gsterdiim trler burda grdmz biyolminesan trlerden deildi
ama ayn ey olmu olabilir."

Michael Tolland onun fikrini beendii iin heyecanlanan Rachel, "Donmu planktonlar burda
grdmz her eyi aklayabilir," dedi. "Gemi bir zamanda buzulda bir atlak alm
olabilir, plankton asndan zengin tuzlu suyla dolar ve sonra yeniden donar. Ya bu buzulda
donmu tuzlu su cepleri varsa? Donmu plankton barndran donmu deniz suyu. Dnn, siz
stlm gktan yukar kaldrrken donmu bir tuzlu su cebinden gemi olabilir. Tuzlu sudan
oluan buz erir, planktonlar k uykusundan uyandrr ve tatl suya az miktarda tuzlu su karr."

"Ah, Tanr akna!" Norah kart bir ifadeyle inler gibi ses kard. "Birden herkes buzul uzman
oldu!"

Corky de pheyle bakyordu. "Ama KYYT younluk taramas yaparken tuzlu su buz ceplerini
tespit etmez miydi? Ne de olsa deniz suyu buzuyla tatl su buzlarnn younluu birbirinden
farkl."

Rachel, "ok az farkl," dedi.

Norah, "Yzde drt nemli bir farktr," diye kar kt.

Rachel, "Evet laboratuvarda," diye cevap verdi. "Ama KYYT lmlerini 120 mil yukardan
yapyor. Bilgisayarlar belirgin -buz ve balk, granit ve kireta- farkllklar ayrt etmek zere
tasarland." Mdre dnd. "KYYT uzaydan younluk lerken, tuzlu su buzuyla tatl su buzunu
birbirinden ayrt edemediini dnmekte haksz mym?"

Mdr ban sallad. "Doru. Yzde drtlk oran, KYYT'un hata pay eiinin altnda. Uydu
tatl su buzuyla tuzlu su buzunu ayn kabul etmitir."

170

ihanet Noktas

Tolland imdi merak etmi gibi grnyordu. "Bu ayn zamanda havuzdaki suyun sabit seviyede
kalmasn da aklar." Norah'ya bakt. "Delikte grdn planktonlara ne deniyordu?"

Norah, "G. Polihedm," dedi. "imdi de G. Polihedm buzda k uykusuna yatabilir mi diye merak
ediyorsunuzdur. Cevabn evet oluu sizi sevindirecektir. Kesinlikle. G. Polihedm buz katmanlar
etrafnda srler halinde bulunur, biyolminesan yapar ve buzun iinde k uykusuna yatabilir.
Baka soru var m?"

Herkes birbirine bakt. Norah'nn ses tonundan, devamnda bir "ama" gelecei anlalyordu;
yine de Rachcl'n teorisini dorulam gibiydi.
Tolland, "O halde," dedi. "Mmkn olduunu sylyorsun, yle deil mi? Bu teori mantkl
m?"

Norah, "Elbette," dedi. "Tam bir geri zeklysan."

Rachel fkeyle atld. "Pardon anlayamadm?"

Norah Mangor ile Rachel baklarn birbirlerine diktiler. "Sanrm sizin mesleinizde bilginin
azl tehlikeli bir eydir, yanlyor muyum? nann bana, ayns buzulbilim iin de geerli."
Norah gzlerini etrafndaki drt kiide teker teker gezdirdi. "Bunu imdi herkesin anlamas iin
bir kez ve son olarak aklayacam. Bayan Sexton'n ileri srd tuzlu su cepleri vardr. Buzul
uzmanlar bunlara yark derler. Bununla birlikte yarklar tuzlu su ceplerinden deil, uzantlar sa
teli kalnlnda olan tuzlu su buz alarndan meydana gelirler. Bu derinlikteki havuzda yzde
orannda tuzlu su olmas iin, o gktann baya fazla yarktan gemesi gerekiyor."

Ekstrom kalarn att. "Yani mmkn m, deil mi?"

Norah sert bir dille, "mkn yok," dedi. "Kesinlikle mmkn deil. Nve rneklerinde tuzlu su
buz ceplerine mutlaka rastlardm."

Rachel, "Nve rnekleri geliigzel noktalardan kartlmad m?" d'ye sordu. "Acaba talihsizlik
eseri, nvelerin kartld yerler deniz bu-2u ceplerini skalam olabilir mi?"

171

Dan Brown
"Ben gktann tam stnden nveler karttm. Sonra da her yanndan birka santim mesafede
onlarca rnek aldm. Daha yakn olamazd."

"Sadece sordum."

Norah, "Su gtrr bir mesele," dedi. "Tuzlu su yarklarna sadece mevsimlik -her mevsim
oluan ve sonra eriyen- buzlarda rastlanr. Milne Buzul Katman srekli buzdur; dalarda oluan
ve buzuldan paralar kopup denize dene kadar bozulmadan duran buz. Bu esrarl fenomeni
aklamakta donmu planktonlar ne kadar uygun grnrse grnsn, sizi temin ederim bu
buzulda hi donmu plankton a yok."

Grup yeniden sessizlemiti.

Donmu plankton teorisinin rmesine karn, Rachel'n sistematik veri analizi bu reddi kabul
edemiyordu. Rachel'n igdleri altlarndaki buzulda donmu planktonlar bulunmasnn,
bilmecenin en basit zm olduunu sylyordu. Occam'n Usturas Prensibi, diye dnd.
UKO'daki eitmenleri bunu bilinaltna kazmlard. Birden fazla aklama olduunda, en basiti
genellikle dorudur.

Buz nvesi verileri yanl kt takdirde Norah Mangor'n kaybedecek ok eyi vard. Rachel,
belki de Norah'nn planktonu grnce buzulun btnl konusunda hata yaptn fark
ettiinden ve imdi de hatasn rtbas etmeye altndan phelendi.

Rachel, "Tek bildiim," dedi. "Az nce tm Beyaz Saray alanlarna brifing verip onlara bu
gktann bozulmam bir buz yatanda bulunduunu, orda gml durduunu ve Jungersol
denilen nl bir meteordan koptuu 1716'dan beri hi el demediini sylediim. Bu gerek
sanrm u anda tartlr oldu."

NASA mdr ciddi bir ifadeyle susuyordu.

Tolland boazn temizledi. "Rachel'a katlmak zorundaym. Havuzda tuzlu su ve plankton vard.
Aklamas ne olursa olsun, bu havuzun kapal bir ortam olmad anlalyor. Kapal olduunu
syleyemeyiz."

Corky huzursuz grnyordu. "Eee, millet, burda astrofizikten bahsetmek istemem ama benim
mesleimde hata yaptmzda genellikle

172

hanet Noktas

milyarlarca yldan bahsederiz. Gerekten de bu plankton/tuzlu su karm o kadar nemli mi?


Yani, gktann evresindeki buzun kusursuzluu, gktann kendisini etkilemez, yle deil mi?
Elimizde hl fosiller var. Kimse onlann gerekliini sorgulamyor. Buz nvesi verilerinde hata
yaptmz ortaya ksa da, kimsenin umurunda olmaz. Sadece baka bir gezegende yaam kant
bulmamzla ilgileneceklerdir."

Rachel, "zgnm Dr. Marlinson," dedi. "Veri analizi yaparak geimini salayan biri olarak,
size katlamadm belirtmek zorundaym. NA-SA'nn bu akam sunaca verilerdeki en ufak bir
kusurun, tm kefin inanlrln sarsma ihtimali var. Buna fosillerin gereklii de dahil."

Corky'nin az ak kalmt. "Sen neden bahsediyorsun? Bu fosiller reddedilemez."

.. "Ben biliyorum. Siz biliyorsunuz. Ama eer halk, NASA'nn bilinli olarak pheli buz nvesi
verilerini sunduu dncesine kaplrsa, inann bana, o anda NASA'nn baka hangi konularda
yalan sylediini merak etmeye balayacaktr."

Norah parlayan gzlerle ileri doru adm att. "Benim buz nvesi verilerim pheli deil."
Mdre dnd. "Bu buz katmannn hibir yerinde sakl kalm deniz buzu bulunmadn size
kantlayabilirim!"
Mdr uzunca bir sre ona bakt. "Nasl?"

Norah plann aklad. Bitirdiinde, Rachel bunun mantkl bir fikir olduunu kabul etmek
zorunda kald.

Mdr o kadar emin grnmyordu. "Sonular kesin olacak, yle mi?"

Norah, "Yzde yz dorulanm olacak," diyerek onu temin etti. "O gktann yaknlarnda bir
damla bile donmu tuzlu su varsa, bunu greceksiniz. Birka damlas bile cihazmda Times
Meydan gibi ldayacak-tr."

Mdrn asker kesimi salarnn altndaki kalar atld. "Fazla va-tat kalmad. Basn
konferansna birka saat var."

173

Dan Brovrn

"Yirmi dakika sonra dnerim."

"Ne kadar uzaklaacan sylemitin?"

"ok fazla deil. ki yz metre yeterli olur."

Ekstrom ban sallad. "Gvenli olduundan emin misin?"


Norah, "Yanma iaret fiei alrm," diye yant verdi. "Ayrca Mike da benimle gelecek."

Tolland birden ban dikletirdi. "yle mi yapacam?"

"Evet yle Mike! Birbirimize destek olacaz. Sert bir rzgr estiinde, arkamda bir ift gl
kol olsun isterim."

"Ama..."

Tolland'a dnen mdr, "Hakl," dedi. 'Tek bana gidemez. Onunla birlikte birka adamm
gnderebilirdim ama drst olmak gerekirse, gerekten sorun olup olmadn renene kadar u
plankton meselesinin kendi aramzda kalmasn tercih ediyorum."

Tolland isteksizce ban sallad.

Rachel, "Ben de gitmek isterim," dedi.

Norah olduu yerde kobra ylan gibi dnd. "stersin tabi ya."

Mdr aklna yeni bir fikir gelmi gibi, "Aslnda," dedi. "Sanrm drtl destek sistemi ok daha
gvenli olur. Eer siz ikiniz giderseniz ve Mike kayarsa sen onu asla tutamazsn. Drt kii ikiden
ok daha gvenli olacaktr." Durup Corky'ye bakt. "Yani bu, ya siz ya da Dr. Ming gideceksiniz
anlamna geliyor." Ekstrom habikrede gzlerini gezdirdi. "Sahi Dr. Ming nerde?"

Tolland, "Bir sredir onu grmyorum," dedi. "Belki kestiriyordun"


Ekstrom, Corky'ye dnd. "Dr. Marlinson, onlarla birlikte gitmenizi salk veremem ama..."

Corky, "Nerden kt imdi?" dedi. "Ayn sahneye tank olmak bamza ne iler at."

Norah, "Hayr!" diye haykrd. "Drt kii bizi yavalatr. Mike ve ben yalnz gideceiz."

174

hanet Noktas

"Yalnz gitmiyorsunuz." Mdr gayet kesin konumutu. "pe balanmann drtl


tasarlanmasnn bir nedeni var ve biz de bu ii mmkn olduunca gvenli yoldan yapacaz.
htiyacm olan son ey, NASA tarihindeki en byk basn konferansndan birka saat nce bir
kaza yaanmas."

43

Gabrielle Ashe, Marjorie Tench'in boucu odasnda otururken nedensiz bir tedirginlik
hissediyordu. Bu kadn benden ne istiyor olabilir? Odadaki tek masann arkasnda oturan Tench
sandalyesinde ne doru eildi. Yznn sert izgileri, Gabrielle'm huzursuzluuna memnun
olmu gibiydi.

Pakette hafife vurarak yeni bir sigara kartan Tench, "Duman rahatsz ediyor mu?" diye sordu.

Gabrielle, "Hayr," diye yalan syledi.


Tench sigarasn yakmt bile. "Sen ve adayn bu kampanya esnasnda NASA'yla hayli
ilgilendiniz."

fkesini gizlemek iin aba gstermeyen Gabrielle, "Evet," dedi. "Birileri cesaretlendirmiti.
Aklama istiyorum."

Tench masumca dudaklarn bkt. "NASA'ya saldrman iin neden sana e-postayla bilgi
gnderdiimi bilmek mi istiyorsun?"

"Gnderdiiniz bilgiler Bakam'nza zarar verdi."

"Ksa vadede evet."

Tench'in sesindeki uursuz tonlama Gabrielle'm keyfini karmt. "Bu ne anlama geliyor?"

"Rahatla Gabrielle. Gnderdiim e-postalar ileri fazla deitirmedi. Ben devreye girmeden nce
de Senatr Sexton NASA'ya takmt. Ben sadece mesajn netletirmesine yardmc oldum. Ne
tarafta durduunu a%a gsterdi."

175

Dan Brown
"Ne tarafta durduunu mu gsterdi?"

"Kesinlikle." Tench glmseyince lekeli dileri meydana kt. "Bu akamst CNN'de olduka
etkileyici olduunu sylemek zorundaym."

Gabrielle, Tench'in kaamakl cevap terbiyecisi sorular karsnda senatrn Verdii tepkiyi
hatrlad. Evet, NASA'y kaldrrdm. Sexton keye skm ama sert oynamt. Doru hareket
buydu. Yoksa deil miydi? Tench'in kendinden emin grnts Gabrielle'da, bir eyleri eksik
bildii hissini uyandryordu.

Tench aniden ayaa kalknca, srk gibi vcudu kck yeri doldurdu. Dudaklarndan sarkan
sigarayla duvardaki kasann yanna gidip sar bir zarf kard. Masaya dnp yeniden oturdu.

Gabrielle zarfa gz att.

Zarf elinde flo ruvayal tutan bir poker oyuncusu gibi kucaklayan Tench, glmsyordu.
Heyecanl bekleyiin tadn kartyormu gibi, sararm parmak ularyla zarfn kenarna srekli
vurarak sinir bozucu sesler kartyordu.

Gabrielle bunun sadece kendini sulu hissetmesinden kaynaklandn biliyordu ama zarfn
iinde senatrle yaad cinsel ilikiye dair bir ipucu olmasndan korkuyordu. Samalama, diye
dnd. Bu olay Sex-ton'n kilitli ofis odasnda mesai saatinden sonra yaanmt. Beyaz
Saray'n elinde herhangi bir delil olsayd, bunu imdiye dek oktan kamuya duyururlard.

Gabrielle, belki pheleniyorlardr, diye dnd, ama ellerinde kant yok.

Tench sigarasn ezerek sndrd. "Bayan Ashe, farknda msnz deil misiniz bilmiyorum ama
Washington'da 1996'dan beri sahne arkasnda sregelen bir savan iine dtnz."
Bu al konumas kesinlikle Gabrielle'n bekledii trden deildi. "Anlayamadm?"

176

hanet Noktas

Tench bir sigara daha yakt. nce dudaklar sigaray kavrarken, sigarann ucu kpkrmz parlad.
"Uzay Ticari Kullanma Ama Kanunu denilen yasa tasars hakknda ne biliyorsun?"

Gabrielle bunu daha nce hi duymamt. Omuzlarn silkti.

Tench, "Sahi mi?" dedi. "Buna ok ardm. Adaynzn savunduu ilkeler dnlnce. Uzay
Ticari Kullanma Ama Kanunu 1996'da Senatr Walker tarafndan ortaya atld. Yasa tasars
esas itibaryla, aya insan gnderdiinden beri kayda deer bir i yapamayan NASA'nn
baarszln ele alyor. NASA hisselerinin derhal zel uzay irketlerine satlarak
zelletirilmesini ngryor. Bylece NASA'nn vergi mkelleflerine bindirdii yk ortadan
kaldrlacak ve serbest piyasa sistemiyle uzay daha etkin biimde kefedilecek."

Gabrielle NASA'nn at skntlara are olarak zelletirilmesi gerektiinin ne srldn


duymutu ama bu fikrin resmi bir yasa tasars ekline dntrldnden haberi yoktu.

' Tench, "Bu ticari kullanma ama yasa tasars Kongre'ye drt kez sunuldu," dedi. "Uranyum
retimi gibi devlet iletmelerinin baaryla zelletirildii tasarlara benziyordu. Kongre nne
gelen ticari kullanma ama tasarsn drt kez kabul etti. Bereket versin ki Beyaz Saray her
seferinde veto etti. Zachary Herney iki kez veto etmek mecburiyetinde kald."
"Yani?"

"Yani, Senatr Sexton Bakan olduu takdirde kesinlikle destekleyecei bir yasa tasars.
Sexton'n eline geen ilk frsatta NASA hisselerini vicdan hi szlamadan satacana inanmak
iin nedenlerim var. Ksacas, adaynz vergilerin uzay kefine harcanmasndansa NASA'nn
zelletirilmesini tercih edecektir."

"Bildiim kadaryla senatr kamu nnde Uzay Ticari Kullanma Ama Kanunu'ndan yana
olduunu hi belirtmedi."

"Doru. Ama takip ettii politikay bilen biri olarak, bunu desteklediini renmek seni
armayacaktr."

177

Dan Brown

"Serbest piyasa sistemleri verimlilii arttrr."

"Bunu 'evet' olarak kabul ediyorum." Tench, ona bakyordu. "Ne yazk ki, NASA'nn
zelletirilmesi berbat bir fikir ve yasa tasars ortaya atldndan beri Beyaz Saray
ynetimlerinin bunu reddetmesinin saysz sebebi var."
Gabrielle, "Uzayn zelletirilmesine kart fikirleri duymutum," dedi. "Kaygnz anlyorum."

"Anlyor musun?" Tench, ona doru eildi. "Hangi fikirleri duydun?"

Gabrielle tedirginlikle oturduu yerde kprdand. "ey, daha ok standart kuramsal korkular...
NASA'y zelletirirsek, krl giriimler uruna uzayla ilgili mevcut bilgi aratrmalarmzn
abucak terk edilecei."

"Doru. Uzay bilimi gz ap kapayncaya kadar yok olur. zel uzay irketleri evrenimizi
incelemek iin para harcamak yerine, asteroitlerin altn stne getirir, uzayda turist otelleri ina
eder, ticari uydu frlatma hizmetleri sunarlar. zel irketler milyarlarca dolara mal olduu halde,
hibir maddi getirii olmayacaksa, neden evrenimizin kklerini aratrmakla urasn?"

Gabrielle, "Uramazlar," diye karlk verdi. "Ama ilmi hedeflere fon salamak amacyla Uzay
Bilimi iin Milli Ba Sistemi kurulabilir."

"Byle bir sistem zaten var. smi NASA."

Gabrielle susmutu.

Tench, "Kr salamak iin bilimi bir kenara brakmak iin nemsiz ksm," dedi. "zel sektrn
uzayda diledii gibi at koturmasna izin verince meydana gelecek kaosla kyaslandnda hafif
kalyor.Yeniden vahi bat gnlerine dneceiz. Ayda ve uzayda hak iddia eden ve bu iddialarn
g kullanarak korumaya kalkan ncler greceiz. Geceleri gkyznde yanp snen neon
reklam panolar yapmak isteyen irketlerin dileke verdiklerini duydum. Uzay otelleriyle turistik
iletmelerin, plerini uzay boluuna atmak ve yrnge etrafnda dnen p ynlar
oluturmak istediklerini grdm. Hatta daha dn, lleri yrngeye frlatarak uzay mozoleye
evirmek isteyen bir irketin verdii teklifi okudum. Tele-

178
hanet Noktas

komnikasyon uydularnn cesetlerle arptn hayal edebiliyor musun? Geen hafta ofisime
gelen milyarder bir CEO, yakn alan bir asteroiti yeryznn daha yaknna ekip deerli mineral
madenleri aramak istiyordu. Bu adama asteroitleri dnya yrngesine yaklatrmann kresel
felaket tehlikesi tadn hatrlatmak zorunda kaldm! Bayan Ashe, sizi temin ederim, eer bu
yasa tasars geerse uzaya doluan giriimciler fze bilimi uzmanlar olmayacak. Bunlar czdan
kabark ama kafas s giriimciler olacaklar."

Gabrielle, "nandrc iddialar," dedi. "Ama eminim senatr yasa tasarsn oylamak durumunda
kalrsa bu meseleleri dikkate alacaktr. Tm bunlarn benimle ne ilgisi olduunu sorabilir
miyim?"

Tench gzlerini ksarak, baklarn sigarasna evirdi. "Pek ok kii uzaydan oka para
kazanmay bekliyor ve siyasi lobi tm snrlamalarla engelleri kaldrmak iin kollarn svyor.
zelletirmeye kar... uzaydaki anariye kar geriye kalan tek engel bakanlk ofisinin veto
hakk."

"O halde Zach Herney'ye yasa tasarsn veto etmesini tavsiye ederim."

"Benim korkum sizin adaynzn seildii takdirde o kadar ihtiyatl davr anmayaca."

"Bir kez daha sylyorum, yasa tasarsn deerlendirme konumuna geldiinde senatr tm
meseleleri gz nnde bulunduracaktr."

Tench tam anlamyla ikna olmua benzemiyordu. "Senatr Sexton medya reklamlarna ne kadar
harcyor biliyor musun?"
Soru onu hazrlksz yakalamt. "Bu mebla halka ait deil."

"Ayda milyondan fazla."

Gabrielle omuzlarn silkti. "yle diyorsanz yledir." Yakn bir rakam vermiti.

"Bu ok ykl bir miktar."

"Onun harcayacak ok paras var."

"Evet, iyi planlama yapt. Ya da daha dorusu iyi bir evlilik yapt." *ench sigarasn flemek iin
durdu. "Kars Katherine'e yazk oldu. l-

179

Dan Broivn

m senatr fena sarst." Bunun ardndan son derece yapmack bir i eki geldi. "lmnn
stnden pek fazla zaman da gemedi, yle deil mi?"

"Sadede gelin, yoksa gidiyorum."


Cierleri sarslr gibi ksren Tench, san zarfa uzand. nce bir zmbal kt tomar karp
Gabrielle'a uzatt. "Sexton'n mali kaytlar."

Gabrielle belgeleri utan iinde inceledi. Kaytlar yllar ncesine kadar uzanyordu. Gabrielle,
Sexton'n maddi durumunun ileyiini tam olarak bilmese de, verilerin doru olduunu
sezinledi... banka hesaplan, kredi kart hesaplar, faiz borlar, hisse senetleri, gayrimenkul
senetleri, borlar, sermaye kazanlar ve zarar. "Bunlar zel bilgiler. Nerden buldunuz?"

"Kaynam seni ilgilendirmez. Ama bu rakamlar incelemek iin biraz vakit harcarsan, Senatr
Sexton'n u anda harcad paraya aslnda sahip olmadn greceksin. Katherine ldkten sonra
kt yatrmlar, lks harcamalar ve zafer kazandracak umuduyla satn aldklar, kendisine kalan
mirasn byk ksmn tketti. Alt ay nce adaynzn cebinde metelik yoktu."

Gabrielle bunun blf olabileceini dnd. Sexton hi de meteliksiz biriymi gibi


davranmyordu. Her hafta reklam harcamalarn arttr-yordu.

Tench, "Adaynz," diye devam etti. "u anda Bakan'dan drt kat fazla harcama yapyor. Ve
ahsna ait hi paras yok."

"Pek ok ba alyoruz."

"Evet, bazlar yasal."

Gabrielle ban kaldrd. "Anlayamadm?"

Tench oturduu yerde ne doru eilince Gabrielle nefesinin nikotin kokusunu ald. "Gabrielle
Ashe, sana bir soru soracam ve cevap vermeden nce iyice dnmeni tavsiye derim. Gelecek
birka yln hapiste geilip geirmeyeceini belirleyebilir. Senatr Sexton'n, NASA'nn zel-
180

hanet Noktas

letirilmesiyle milyarlar kazanacak uzay irketlerinden kampanyas iin byk miktarlarda,


yasad rvet aldnn farknda msn?" Gabrielle bakakalmt. "Bu ok sama bir itham!" "Bu
durumdan haberin olmadn m sylyorsun?" "Senatr ileri srdnz miktarlarda rvet
alsayd haberim olurdu diye dnyorum."

Tench souk bir ifadeyle glmsedi. "Gabrielle, Senatr Sexton'n seninle ok ey paylatn
anlyorum ama bu adam hakknda bilmediklerinin hayli fazla olduuna emin olabilirsin."
Gabrielle ayaa kalkt. "Toplant sona erdi."

Dosyadakilerin geri kalann karp masann stne yayan Tench, "Tam tersine," dedi. "Toplant
yeni balyor."

44

Habikrenin "harekt ncesi odas"ndaki Rachel, NASA'nn Mark IX mikroiklim yaam


kyafetlerinden birinin iine girerken, kendini astronot gibi hissetti. Kaponlu, tek para siyah
tulum, ier dalg kyafetlerini andryordu. ift katl, hafzal kpk kumaa, giyen kiinin hem
scak, hem de souk ortamlarda vcut ssn dengede tutmasna yardmc olmak iin youn bir jel
pompalanm kanallar oturtulmutu.

Rachel sk kaponu bana geirirken, gzleri NASA mdrne takld. Bu kk grevin


gerekliliinden honut olmam bir ifadeyle, kapda nbeti gibi duruyordu.

Norah Mangor dierlerini giydirirken, mrldanarak kfrediyordu. Corky'ye kyafetini uzatarak,


"te tknazlar iin bir tane," dedi.

Tolland kendi kyafetini yar yarya giymiti.

Rachel fermuarn tamamen kapattktan sonra, Norah, onun yan tarafndaki tpay byk bir dal
tpn andran gri kutudan sarkan, iirme tpne balad.

181

Dan Brow

Vanay aan Norah, "Nefes al," dedi.

Rachel bir tslama duydu ve ardndan kyafetin iine verilen jeli hissetti. Hafzal kpk
genileyince tulum onu smsk sard ve kyafetin i ksm vcuduna oturdu. Bu his ona, plastik
eldivenle elini suya daldrmay anmsatmt. Kapon bann etrafnda ierek kulaklarn
bastrnca, sesler bouk gelmeye balad. Kozann iindeyim.

Norah, "Mark IX'un en gzel yan dolgusu," dedi. "Knn stne dsen de bir ey
hissetmezsin."

Rachel inanmt. Kendini minderin iine hapsolmu gibi hissediyordu.


Norah, Rachel'a baz aletler uzatt... bir buz kazmas, ip kancas ve Rachel'n belindeki kemere
takt karabina.

Aletlere bakan Rachel, "Bunlara gerek var m?" diye sordu. "ki yz metre gitmek iin?"

Norah gzlerini ksarak bakt. "Gelmek istiyor musun, istemiyor musun?"

Tolland, Rachel'a gven verici bir tavrla ban sallad. "Norah sadece temkinli davranyor."

Dolum deposuna balanp kyafetini iiren Corky hayret etmi gibi grnyordu. "Kendimi dev
bir prezervatif giymi gibi hissediyorum."

Norah nefret edercesine homurdand. "Sanki ok iyi biliyormusun gibi konuma bakir olan."

Tolland yere melip Rachel'n yanma oturdu. Rachel kaln botlaryla kramponlann balarken
ona hafife tebessm etti. "Gelmek istediine emin misin?" Gzlerinde Rachel' kendine eken
koruyucu bir kayg vard.

Rachel, kendinden emin ekilde ban sallaynn, artan korkusunu gizlemi olmasn diledi. ki
yz metre... o kadarda uzak deil. "Sen sadece ak denizlerde heyecan yaanr sanyordun, deil
mi?"

Tolland kramponlarn balarken glyordu. "Sv suyu bu donmu maddeye tercih ettiimi
anladm."

182
ihanet Noktas

Rachel, "Ben hibir zaman ikisinin de hayran olmadm," dedi. "Kkken buzun iine dtm.
O zamandan beri beni rahatsz ediyor."

Tolland sempatik gzlerle ona bakt. "Bunu duyduuma zldm. Tm bunlar bittiinde gelip
Goya'da beni ziyaret etmelisin. Su hakkndaki dncelerini deitireceim. Sz."

Davet Rachel' artmt. Goya Tolland'n aratrma gemisiydi; gerek Amazing Seas'de
stlendii rol, gerekse okyanuslarn en garip grnl gemisi olmas asndan iyi biliniyordu.
Goya'ya yapaca ziyaretin sinirlerini bozacan bilmesine ramen, reddedemeyecei bir frsatt.

Krampon kilitleriyle uraan Tolland, "u anda New Jersey'nin on iki mil anda demirli,"
dedi.

"Allmadk bir yer."

"Hi deil. Atlantik kys inanlmaz bir yer. Bakan iimi blmeden nce, yeni bir belgesel
ekmeye hazrlanyorduk."

Rachel gld. "Ne hakknda belgesel ekecektiniz?"

"Sphyrna mokaran ve megaplumes."n

Rachel suratn ast. "Sorduum iyi oldu."


Kramponlarn balamay bitiren Tolland ban kaldrp bakt. "Sahiden, orda birka hafta ekim
yapacam. Washington Jersey sahiline fazla uzak saylmaz. Dndnde kalk gel. Hayatn
sudan korkarak geirmene gerek yok. Ekibim senin iin krmz hah serecektir."

Norah'nn sesi boru gibi kt. "Gidiyor muyuz, yoksa siz ikinize biraz mumla ampanya m
getireyim?"

45

Gabrielle Ashe, Marjorie Tcnch'in masasna yaylm belgelerle ne yapmas gerektiini


bilemiyordu. Ktlarn arasnda mektup fotokopile-

Okyanusun altndaki magma kubbelerinin stnde oluan scak ve souk akntlarn oluturduu
girdap.

183

Dan Brown

riyle telefon grmesi dkmleri vard ve hepsi de Senatr Sexton'n zel uzay irketleriyle
gizli bir diyalog iinde olduu iddiasn dorular nitelikteydi.

Tench, Gabrielle'n nne birka bulank siyah-beyaz fotoraf itti. "Sanrm bunlar yeni
reniyorsun?"

Gabriellc fotoraflara bakt. lk kare, Senatr Sexton'n yeralt garajna benzer bir yerde taksiden
indiini gsteriyordu. Sexton asla taksiye binmez. Gabrielle ikinci resme bakt; park halindeki
beyaz bir karavana binen Sexton'n telefotosu. Karavandaki yal bir adam, onu bekliyor gibiydi.
Fotoraflarn sahte olabileceinden phelenen Gabrielle, "Bu kim?" dedi.

"USV'den nemli biri."

Gabrielle tereddt ediyordu. "Uzay Snrlar Vakf m?"

USV, bir nevi zel uzay irketleri "birlii" saylrd. Uzay mteahhitlerini, giriimcileri, teebbs
sermayedarlarn -uzaya gitmek isteyen her trl zel kuruluu- temsil ediyordu. ABD uzay
programnn, zel irketlerin uzaya uu yapmalarn engellemek iin haksz ticari hilelere
bavurduunu iddia ederek, NASA'yi eletiriyordu.

Tench, "USV u anda, bir ksm Uzay Ticari Kullanma Ama Ka-nunu'nun onaylanmasn
bekleyen ok zengin teebbsleri de ieren, yzden fazla byk tzel kiiyi temsil ediyor," dedi.

Gabrielle bunu dnd. Senatr, ihtilafl lobileme faaliyetleri yznden onlarla fazla
yaknlamamaya dikkat etse de, USV birtakm bariz nedenlerden tr Sexton'n kampanyasn
alenen destekliyordu. Yakn zaman nce USV, NASA'y aslnda zarar ettii halde hl ilemeye
devam ederek, zel irketlere kar haksz rekabet yaratan, "yasad bir tekel" olmakla sulayan
bir duyuru yaynlamt. USV'ye gre, AT&T'nin bir haberleme uydusu frlatmas gerektiinde
pek ok zel uzay irketi bu ii makul bir fiyat olan 50 milyon dolar karlnda yapmay teklif
ediyordu. Ama ne yazk ki NASA her seferinde iin iine girerek, kendisine

184

ihanet Noktas

be katna mal olduu halde AT&T'nin uydularna yirmi be milyona frlatmay teklif ediyordu.
USV avukatlar, NASA uzaydaki tekelini zararna i yaparak koruyor, diyorlard. Vergi
mkellefleri de hesab dyor.

Tench, "Bu fotoraf," dedi. "Adaynzn zel uzay teebbslerini temsil eden bir organizasyonla
gizli grmeler yaptn gsteriyor." Tench masann stndeki dier belgeleri iaret etti.
"Ayrca USV ye irketlerinden byk miktarlarda para toplanmak zere talimat verildiini -z-
sermayeleriyle eit miktarda- ve Senatr Sexton'n banka hesaplarna aktarldn irket iindeki
yazmalardan biliyoruz. Dorusu, bu zel uzay kurulular Sexton' bakanla getirmek iin
para yardmnda bulunuyorlar. Seildii takdirde ticari kullanma ama yasa tasarsn geirip,
NASA'y zelletirmeyi kabul ettiini dnmekten baka arem kalmyor."

Gabrielle kt ynlarna ikna olmam gzlerle bakt. "Rakibinin, kampanyas iin yasad
maddi yardm aldna dair delilleri olduu halde, Beyaz Saray'n bir nedenden tr bunu sakl
tuttuuna inanmam m bekliyorsunuz?"

"Sen neye inanrdn?"

Gabrielle fkeyle bakt. "Samimi olmak gerekirse, hile yapmaktaki beceriniz dnldnde,
dzmece belgelerle ve bir Beyaz Saray alannn masast bilgisayarnda rettii fotoraflarla
beni kandrmanz daha mantkl geliyor."

"tiraf ediyorum ki bu mmkn. Ama doru deil."

"Deil mi? O halde tm bu i yazmalar o irketlerden nasl aldnz? Bu delilleri onca irketten
alacak kadar kaynak Beyaz Saray'n bile imknlarn ayor."

"Haklsn. Bu bilgi buraya talep d bir hediye olarak geldi."

Gabrielle artk hibir ey dnemez olmutu.


Tench, "Ah, evet," dedi. "Bunlardan hayli temin ettik. Bakan'n iktidarda kalmasn isteyen pek
ok gl siyasi dostu var. Hatrlarsan, sizin adaynz her taraftan kesinti yaplmas gerektiini
ileri sryordu, ki bun-

185

Dan Brown

hanet Noktas

larn ou da burda, Washington'dayd. Senatr Sexton FBI'n kabark btesini hkmetin ar


harcamalarna rnek gstermekten hi ekinmedi. IRS'e de dokundurmaktan geri kalmamt.
Belki brodan ya da vergi dairesinden birileri biraz kzmtr."

Gabrielle imay anlamt. FBI ile IRS'de alanlarn bu trden bilgiyi ele geirme imkn vard.
Sonra da Bakan'n seilmesine yardmc olmak iin talep d bir iyilik yapm olabilirlerdi. Ama
Gabrielle'n asl inanamad, Senatr Sexton'n kampanyasna yasad fon salamasyd.
Gabrielle, "Eer bu veriler doruysa, ki son derece pheliyim, neden halka duyurmadnz?" diye
kar kt.

"Sence neden olabilir?"

"nk bilgiyi yasad yollardan topladnz."

"Elimize nasl getii hi fark etmez."


"Elbette fark eder. Oturumda kabul edilmezler."

"Ne oturumu? 'Gvenilir kaynaktan' hikyeyi fotoraflarla birlikte bir gazeteye szdrmamz
yeterli. Masumluu kantlanana kadar Sexton sulu konumunda kalrd. Zaten NASA kart aleni
tavrlar, rvet aldnn grsel kant kabul edilirdi."

Gabrielle bunun doru olduunu biliyordu. "yi," dedi. "O halde neden bilgiyi szdrmadnz?"

"nk olumsuz. Bakan kampanyasnda olumsuzluklardan faydalanmayacana sz verdi ve


mmkn olduunca bu szne sadk kalmak istiyor."

Ya, haklsn! "Yani bana Bakan o kadar drst ki, insanlar olumsuzluklardan faydalandn
dnmesin diye halka duyurmay reddetti mi diyorsun?"

"lke iin olumsuz. Pek ou drst insanlarn kurduu dzinelerce zel irketi ima ediyor.
ABD Senatosu'nu lekeler ve lkenin morali asndan kt olur. Sahtekr siyasetiler tm
siyasetilere zarar verir. Amerikallar liderlerine gvenmek isterler. Bu irkin bir soruturma olur,
s-

186

telik byk ihtimalle bir ABD senatryle pek ok uzay irketi yetkilisini hapse gnderir."

Tench'in mant doru olsa da, Gabrielle hl iddialardan pheleniyordu. "Tm bunlarn
benimle ne ilgisi var?"

"Basit dnn Bayan Ashe, bu belgeleri elimizden karrsak, adaynz, kampanyasna yasad
finansman salamakla sulanacak, senatrlk koltuunu kaybedecek ve galiba hapsi
boylayacak." Tench duraksad. "Ama tabi..."

Gabrielle, badanmann gzlerinde sinsi bir prlt grd. "Ama tabi e?"

Tench sigarasndan uzun bir nefes ekti. "Tm bunlarn yaanmamas iin sen bize yardm
edersen."

Odaya kasvetli bir sessizlik hkim oldu.

Tench hrl hrl ksrd. "Gabrielle, dinle beni, bu talihsiz bilgiyi sebepten tr seninle
paylamaya karar verdim. ncelikle, sana Zach Herney'nin lke refahn kiisel karlarnn
stnde tutan, drst bir adam olduunu gstermek iin. kinci olarak, adaynzn sandn kadar
gvenilir bir adam olmadndan seni haberdar etmek iin. Ve nc olarak, az sonra yapacam
teklife seni ikna etmek iin."

"Bu nasl bir teklif?"

"Sana doru olan yapman iin bir ans tanyorum. Vatanseverlik teklifi. Belki bilmiyorsundur,
Washington' naho skandallardan koruyabilecek nemli bir konumdasn. Eer senden
isteyeceimi yapabilirsen, belki Bakan'n takmnda bir yer bile bulabilirsin."

Bakan'n takmnda bir yer mi? Gabrielle duyduklarna inanmyordu. "Bayan Tench, aklnzda
her ne varsa unu bilin ki, bana antaj veya emrivaki yaplmasndan veya stnlk
talanmasndan holanmam. Yap-t' siyasete inandm iin senatrn kampanyasnda
alyorum. Ve eer bu Zach Herney'nin siyasi nfuzunu kullandnn bir gstergesiyse, onunla
bir balantmn olmas beni hi ilgilendirmiyor! Eer Senatr Sex-

187 n
Dan Brovrn

ton hakknda elinizde bir ey varsa, basna szdrn. Samimi olmak gerekirse, ben tm bunlarn
aldatmaca olduunu dnyorum."

Tench kederli bir tavrla iini ekti. "Gabrielle, adaynzn yasad mali destek ald bir gerek.
zgnm. Ona gvendiini biliyorum." Sesini alaltt. "Dinle bak, sadede geliyorum. Eer
mecbur kalrsak Bakan bu finansman meselesini gndeme getirecek ama olaylar ok irkinlee-
cek. Bu skandal kanunlar ineyen pek ok byk ABD irketini kapsyor. Pek ok masum insan
bunun bedelini deyecek." Derin derin iini ekti. "Bakan ve ben... senatrn ahlak anlayn
baka bir yoldan ifa etmek istiyoruz. Daha sakin ve... masum kiilerin zarar grmeyecei bir
yoldan." Tench sigarasn brakp kollarn kavuturdu. "Senatrle bir iliki yaadn kamu
nnde itiraf etmeni istiyoruz."

Gabrielle'm tm vcudu kaskat kesildi. Tench kendinden son derece emin konumutu.
Gabrielle bunun imknsz olduunu biliyordu. Hi kant yoktu. Cinsel iliki, senatrn ofisinin
kilitli kaps ardnda sadece bir kez yaanmt. Tench'in elinde delil yok. Yem atyor. Gabrielle
normal ses tonuyla konumak iin kendini zorlad. "ok fazla zanda bulunuyorsunuz Bayan
Tench."

"Hangisini zannediyorum? liki yaadnz m? Yoksa adaynz terk edeceini mi?"

"Her ikisini de."

Tench ksa ve sert bir glmsemeyle ayaa kalkt. "Eh, bu gereklerden birini imdilik bir
kenara brakalm o halde, olur mu?" Yeniden duvardaki kasann yanna gidip, bu sefer krmz bir
dosyayla dnd. stnde Beyaz Saray mhr vard. Klipsi at, zarf hafife vurarak kard ve
iindekileri Gabrielle'm nnde masann stne boaltt.

Dzinelerce renkli fotoraf masann stne dklrken, Gabrielle tm kariyerinin gzleri


nnde yittiini hissetti.
188

hanet Noktas

46

Habikrenin dndaki katabatik rzgr, Tolland'n alkn olduu okyanus rzgrlarna hi


benzemiyordu. Okyanusta rzgr, akntlarn ve basn cephelerinin sonucunda meydana kp,
saanak frtnalarla geliyordu. Katabatik ise, basit fiziin klesiydi; met dalgas gibi buzuldan
aa inen ar souk hava. Tolland'n hayatnda tecrbe ettii en etin frtna hzna ulayordu.
Saatte yirmi deniz miliyle estiinde denizcilerin ryas gerek olurdu ama seksen deniz mili hzla
esen katabatik, karada-kiler iin bile kbusa dnebilirdi. Tolland durup arkaya eilirse,
kasrgann kendisini srkleyebileceini fark etti.

iddetli hava akmn Tolland iin daha da sinir bozucu hale getiren ey, buz katman eiminin
rzgr ynnde oluuydu. Buz, kilometre tedeki okyanusa doru hafife meylediyordu.
Botlarna bal Pitbull Ra-' pido kramponlarnn sivri ivilerine ramen Tolland, yanl bir adm
atarsa frtnaya kaplp, sonsuz buz eiminde kayaca dncesinin huzursuzluunu yayordu.
Norah Mangor'n iki dakikalk buzulda gvenlik kursu imdi yetersiz gelmeye balamt.

Habikrede giyindikleri srada Norah, T eklinde hafif bir aleti her birinin kemerine balarken,
pirana buz kazmas, demiti. Standart bak, muz bak, eki ve keser. Aklnzda tutmanz
gereken tek ey u, eer iinizden biri derse veya frtnaya kaplrsa, bir eliniz st tarafta dieri
sapnda kazmay tutun, muz ban buza saplayn ve kramponlan yere basarak stne dn.

Bu gven verici szlerin ardndan Norah, her birinin YAK takmlarn balamt. Gzlklerini
takmlar ve akamst karanlnda yola koyulmulard.
imdi drt kii, onlar birbirlerinden ayran on metrelik halatlarla, dz bir izgi halinde buzuldan
aa yol alyorlard. En nde Norah, arkasnda Corky, sonra Rachel ve kuyrukta Tolland vard.

189

Dan Brown

Habikreden uzaklatka, Tolland tedirginliinin arttn hissediyordu. iirilmi kyafetinin


iinde, scak olmasna ramen, kendini uzak bir gezegene giden yolunu kaybetmi uzay yolcusu
gibi hissediyordu. Ay, toplanan frtna bulutlar arkasnda kaybolunca, buzul deliksiz bir
karanla gmld. Tolland'n srtna srekli bir bask uygulayan katabatik rzgr, her dakika
biraz daha kuvvetleniyor gibiydi. Gzlklerinin ardndaki gzleri, etrafndaki engin boluu
grmek iin abalarken, bu yerde gerek bir tehlike sezinlemeye balad. NASA'nn gvenlik
tedbirleri abartl olsun ya da olmasn, mdrn iki yerine drt hayat tehlikeye atmasna
armt. zellikle de bu iki hayattan biri bir senatrn kzna, dieriyse nl bir astrofizikiye
aitken. Tolland, Rachel ile Corky'ye kar koruyucu hisler beslemesine armamt. Bir gemi
kaptan olarak, etrafndakiler iin sorumluluk hissetmeye alknd.

"Arkamdan ayrlmayn," diye baran Norah'nn sesini rzgr yutuyordu. "Brakn kzak
gtrsn."

Norah'nn deney ekipmann tayan alminyum kzak, dev bir Fle-xible Flyer' andryordu.
Kzaa, Norah'nn son birka gndr buzulda kulland tan cihazlar ve gvenlik aksesuarlar
yerletirilmiti. Tm ekipman -ak kutusu, gvenlik fiekleri ve gl bir projektr- muhafazal
plastik bir tentenin altna balanmt. Ar yke ramen kzak uzun ve dz paten demirlerinin
stnde hi zorlanmadan kayyordu. En hafif eimlerde bile kzak aa kendiliinden kayyor,
Norah ise kzan yolu tayin etmesine izin veriyormuasna ok az bir g kullanyordu.

Grup ile habikre arasndaki mesafenin aldn sezinleyen Tolland, omzunun stnden bakt.
Sadece elli metre mesafedeki kubbe, karanln iinde grnmez olmutu.

Tolland, "Geri dn yolumuzu bulabileceimiz konusunda endieleniyor musun?" diye


seslendi. "Habikre nerdeyse grn..." Szleri, Norah'nn elinde parlayan fiein grltl
slyla kesildi. Krmz-beyaz parlama, etraflarn on metre apnda aydnlatmt. Norah
topuuyla kar

190

hanet Noktas

yzeyinde kk bir ukur ap deliin rzgrst ynnde karlar yd. Sonra fiei girintinin
iine saplad.

Norah, "leri teknoloji ekmek krnts," diye bard.

Rachel, "Ekmek krnts m?" diye sorarken, gzlerini ani ktan koruyordu.

Norah, "Hansel ve Gretel," diye bard. "Bu fiekler bir saat yanar; dn yolunu bulmak iin
ok vaktimiz var."

Bunun ardndan Norah yeniden yola koyularak onlar buzuldan aa, bir kez daha karanln
iine doru gtrmeye balad.

47

Marjorie Tench'in odasndan hmla kan Gabrielle, nerdeyse bir sekreteri yere seriyordu.
Yerin dibine geen Gabrielle'n tek grebildii fotoraflar ve birbirine gemi kollarla bacaklard.
Yzler zevk iinde kendinden gemiti.

Fotoraflarn nasl ekildii konusunda hi fikri yoktu ama gerek olduklarn biliyordu. Senatr
Sexton'n ofisinde ekilmilerdi ve sanki gizli kamerayla yukardan ekilmilerdi. Tanrm bana
yardm et. Fotoraflardan birinde, senatrn masasndaki resmi grnl belgelerin stne
serilmi vcutlaryla sevien Gabrielle ile Sexton grnyordu.

Marjorie Tench, Harita Odas'nn nnde Gabrielle'a yetiti. Tench'in elinde, krmz fotoraf
zarf vard. "Verdiin tepkide bu fotoraflarn gerekliine inandn anlyorum." Bakan'n
badanman keyifli grnyordu. "Umarm dier verilerimizin de doruluuna seni ikna eder.
Ayn kaynaktan geldiler."

Gabrielle koridorun sonuna doru ilerlerken, tm vcudunun kpkrmz kesildiini hissetti.


k hangi cehennemde?

Tench'in srk bacaklar ona yetimekte hi zorlanmad. "Senatr on, ikinizin sadece arkada
olduunuza tm dnyann nnde yemin

191

Dan Brown

ihanet Noktas

etti. Televizyonda yaynlanan aklamas olduka ikna ediciydi." Tench bayla, omzunun
arkasn iaret etti. "Aslnda hafzan tazelemek istersen, ofisimde bir bant kayd var."

Gabrielle'n hafzasn tazelemeye ihtiyac yoktu. Basn konferansn gayet iyi hatrlyordu.
Sexton'm yalanlamas hem samimi, hem de kendinden emindi.

Tench hi de hayal krklna urama benzemeyen bir sesle konutu. "Byk talihsizlik ama
Senatr Sexton Amerikallarn gznn iine bakp utanmadan yalan syledi. Halkn bunu
renmeye hakk var. Ve renecekler. Bu konuyla ahsen ilgileneceim. imdi tek sorun halkn
bunu nerden renecei. Biz en iyisi senin sylemen diye dnyoruz."

Gabrielle serseme dnmt. "Gerekten de kendi adaymn lin edilmesine yardm edeceimi
mi sanyorsun?"

Tench'in yzne ciddi bir ifade geldi. "Ben burda baka bir seenek sunmaya alyorum
Gabrielle. Ban dik tutup gerei syleyerek herkesi byk bir utantan kurtarman iin sana
ans tanyorum. Tek ihtiyacm olan, ilikinizi itiraf ettiin imzal bir aklama." Gabrielle
donakalmt. "Ne!"

"Elbette. mzal aklama, lkeyi bu irkinliklerden uzak tutarak, senatrle sessizce uramamza
imkn salar. Teklifim ok basit: Aklamay benim iin imzala ve bu fotoraflar da bir daha gn
na kmasn." "Aklama m istiyorsunuz?"

"Teknik olarak aslnda yeminli beyan gerekirdi ama bu binada bir noterimiz var..."

"Delirmisin." Gabrielle yeniden yrmeye balamt. Yanna giden Tench'in sesi imdi biraz
daha fkeliydi. "Senatr Sex-ton yle ya da byle batyor Gabrielle. Ben sana sabah gazetesinde
kendi plak kn grmeden bu iten syrlman iin bir ans tanyorum! Bakan drst bir adam
ve bu fotoraflarn halka gsterilmesini istemiyor. Bana yeminli beyan verirsen ve ilikiyi kendi
azndan itiraf edersen, hepimiz bir nebze erefimizi koruyabiliriz."

192

"Ben satlk deilim."

"Ama adaynz kesinlikle yle. Tehlikeli bir adam ve kanunlar iniyor."


"Kanunlar m iniyor? Ofislere gizlice girip yasad fotoraflar eken sizsiniz! Watergate'i hi
duydun mu?"

"Bu pisliin toplanmasyla bizim hi ilgimiz yok. Bu fotoraflar, USV kampanya balar
bilgisini veren ayn kaynaktan geldi. Birileri ikinizi yakn takibe alm."

Gabrielle, ziyareti kartn ald gvenlik masasnn nnden hzla geti. Kart yrtar gibi kard
ve byk gzl grevliye frlatt. Tench hl peindeydi.

ka yaklarlarken Tench, "abuk karar vermen gerekiyor Bayan Ashe," dedi. "Ya bana
senatrle yattna dair yeminli beyan getirirsin ya da bu akam saat yirmide Bakan her eyi
halka duyurmak zorunda kalr. Sexton'm mali balantlar, fotoraflarnz ve dnen dolaplar. nan
bana, halk senin her ey seyirci kalp Sexton'n ilikiniz hakknda yalan sylemesine izin
verdiini grnce, onunla birlikte sen de yanarsn."

Kapy gren Gabrielle, doruca oraya yneldi.

"Bu akam saat yirmide masamda olsun Gabrielle. Akll ol." Tench, tam dar karken
fotoraflarn durduu dosyay ona frlatt. "Sende kalsn tatlm. Bizde daha ok var."

48

Rachel Sexton buzuldan aa gecenin kr karanlna inerken, iinin rperdiini hissediyordu.


Zihninden sinir bozucu grntler geiyordu... gkta, fosforl planktonlar, Norah Mangor'n
buz nveleriyle ilgili bir hata yapmas ihtimali.

Onlara gktann tam stnden ve her yanndan buz nveleri kardn hatrlatan Norah, hi
bozulmam tatl su buzu, diye iddia etmiti.
193

Dan Brotvn

Buzulda plankton ieren tuzlu su yarklar olsayd, bunu mutlaka grrd. yle deil mi? Yine
de Rachel'm sezgileri en basit zm konusunda diretiyordu.

Bu buzulda donmu planktonlar var.

On dakika ve drt fiek sonra Rachel ile dierleri habikreden yaklak 250 metre uzaktayd.
Norah aniden durdu. Kuyu kazmak iin mkemmel noktay esrarengiz bir ekilde sezen,
denekle su arayan cad sesiyle, "Buras," dedi.

Rachel dnp arkalarndaki yokua bakt. Habikre karanlkta gzden kaybolal ok olmutu
ama en uzaktaki zayf bir yldz gibi yanp snen fieklerin izdii hat, aka grlebiliyordu.
Fiekler, titizlikle hesaplanm pist gibi mkemmel bir dz izgi oluturuyorlard. Rachel, No-
rah'nn becerilerinden etkilenmiti.

Rachel'm fieklere hayranlkla baktn gren Norah, "Kzan nden gitmesine izin vermemizin
bir baka nedeni," dedi. "Paten demirleri dz. Kza yerekimine brakp mdahale etmezsek,
dz bir izgi halinde ilerlemeyi garantiye alm oluruz."

Tolland, "Harika bir hile," dedi. "Keke ak denizde de byle bir ey yaplabilse."

Aadaki okyanusu dnen Rachel, buras ak deniz, diye dnd. Bir an iin, en uzaktaki
fiek dikkatini ekmiti. Grnrden kaybolmutu. Sanki nnden geen bir nesne yznden k
engellenmiti. Ama ksa sre sonra k yeniden belirdi. Rachel aniden tedirginleti. Rzgra
kar, "Norah," diye seslendi. "Burda kutup aylar var myd?"
Buzul uzman son fiei hazrlyordu. Onu ya duymad ya da duymazdan geldi.

Tolland, "Kutup aylar fok balklarn yer," diye seslendi. "Sadece ya' am alanlarna girildii
zaman insanlara saldrrlar."

"Ama buras kutup aylarnn lkesi, yle deil mi?" Rachel hang1 kutupta aylar, hangisinde
penguenler olduunu hep kartrrd.

194

ihanet Noktas

Tolland, "Evet," diye bararak karlk verdi. "Arktik ismi kutup aylarndan gelir. Arktos aynn
Yunancasdr."

Muhteem. Rachel endieyle karanla gz gezdirdi.

Tolland, "Antarktika'da kutup ays yoktur," dedi. "Bu yzden oraya Anti-arktos denir."

Rachel, "Teekkrler Mike," diye seslendi. "Kutup aylaryla ilgili bu kadar konumak yeterli."

Tolland kahkaha att. "Haklsn. zgnm."

Norah son fiei kara saplad. Yine krmzms a boulan drtl, rzgr geirmez siyah
tulumlarnn iinde hayli ikin grnyordu. Fiekten yaylan k emberinin ardnda dnyann
geri kalan ksm, siyah bir rtyle kaplanm gibi hi grnmyordu.
Rachel ile dierleri bakarken, Norah ayan skca bast ve kza eimden birka metre yukar,
durduklar yere dndrmek iin dikkatle hareket etti. Sonra ipi skca tutarak yere meldi ve
eliyle kzan frenlerini at; kza sabit tutmak iin buza saplanan drt sivri ivi. Bunu yaptktan
sonra ayaa kalkt ve stn silkeledi. Belindeki ipler artk gevek duruyordu.

Norah, "Pekl," diye bard. "e balama zaman."

Kzan rzgralt tarafna dolanan buzul uzman, ekipmann stndeki koruyucu tenteyi tutan
kopalar amaya balad. Norah'ya biraz sert davrandn dnen Rachel, arka kanad
zmesine yardm etmek iin yanna gitti.

Ban aniden kaldran Norah, "Tanrm, HAYIR!" diye bard. "Bunu sakn yapma!"

Geri ekilen Rachel'm akl karmt.

Norah, "Rzgrst taraf asla zme!" dedi. "Rzgr tulumuna d-ner. Bu kzak aerodinamik
tnele kaplan emsiye gibi uar gider!"

Rachel geriye adm att. "zgnm. Ben..."

Norah fkeliydi. "Sen ve uzay ocuu burda olmamalydnz."

Rachel, hibirimiz olmamalydk, diye dnd.

195
Dan Broivn

Mdrn Corky ile Sexton' onlarla beraber gndermesine lanet > okuyan Norah, amatrler, diye
hayflanyordu. Bu palyaolar yznden burada biri lecek. Norah'nn o anda yapmak istedii en
son ey bebek bakclyd.

"Mike," dedi. "TAR' kzaktan karmak iin yardma ihtiyacm var."

Tolland onun Toprak Alt Radar karp buza yerletirmesine yardm etti. Aygt, alminyum bir
gvdeye paralel balanm minyatr kar kreme bana benziyordu. Cihazn uzunluu bir
metreden fazla deildi ve bir akm zayflatcyla kzaktaki bir deniz bataryasna kablolarla
balyd.

Corky rzgra kar, "Radar bu mu?" diye seslendi.

Norah sessizce ban sallad. Toprak Alt Radar, deniz suyu buzunu KYYT'den daha iyi
alglayacak donanma sahipti. TAR vericisi, buza elektromanyetik enerji vurular gnderiyor ve
bu vurular, farkl kristal yaplarnda farkl sekmeler yapyordu. Saf tatl su, yass ve ksa kafesler
biiminde donuyordu. Deniz suyu ise sodyum ierdiinden, i ie gemi veya atall kafes
biiminde donuyordu. Bu da sekme saylarnn azalmasna ve TAR vurularnn dzensiz olarak
geri tepmesine neden oluyordu.

Norah makineyi altrd. "Sesin yanklanmasndan faydalanarak, deliin etrafndaki buzulun bir
nevi kesit kopyasn karacam," diye seslendi. "Makinenin i donanm buzulun kesitini karp
yazl kt verecek. Deniz buzu varsa glge gibi grnecek."

"Yazl kt m?" Tolland arma benziyordu. "Burda yazdrabili-yor musun?"

Norah, TAR'dan tentenin altndaki bir aygta giden kabloyu iaret etti. "Yazdrmaktan baka are
yok. Bilgisayar ekranlar bataryadan fazlasyla harcyor, bu yzden buzul uzmanlar verileri s
aktarm yazclarnda yazdrrlar. Renkler pek gz alc deil ama lazer toneri eksi yirminin
altnda kmeleniyor. Alaska'da bunu renirken, ac bir ders aldm"

196

hanet Noktas

Norah herkesin TAR'n aa tarafnda durmasn istedi. Bu srada kendisi de vericiyi, futbol
sahas uzaklktaki gkta deliinin etrafn tarayacak ekilde hazrlamaya koyuldu. Ama Norah
gece karanlnda geldikleri yne doru baknca hibir ey gremedi. "Mike, TAR vericisini
gktann olduu yerle hizalamam gerekiyor ama bu fiek gzlerimi ald. Iktan kurtaracak
kadar yukar kacam. Kollarm fieklerle ayn hizada tutacam, sen de TAR'n stndeki
ayarlamalar yap."

Radar cihaznn yannda diz ken Tolland ban sallad.

Norah meyilden yukar habikreye doru hareket ederken, kram-ponlarn skca basp, rzgra
kar ne eildi. Katabatik rzgr bu akam tahmin ettiinden ok daha kuvvetliydi ve bir
frtnann yaklatn hissediyordu. Fark etmezdi. Birka dakika iinde buradaki ileri bitecekti.
Hakl olduumu grecekler. Norah habikreye doru yirmi metre trmand. Belindeki halat
gerildiinde, karanln tam kenarna varmt.

Norah ban kaldrp arkasndaki buzula bakt. Gzleri karanla alrken, birka derece
solundaki fieklerin dz izgisi yavaa belirmeye balad. Fieklerle ayn hizaya gelinceye kadar
yava yava kenara ilerledi. Ardndan, vcudunu dndrp kollarn pusula gibi uzatarak doru
vektr gsterdi. "imdi ayn hizadaym!" diye seslendi.

TAR vericisini ayarlayan Tolland, kolunu sallad. "Hazr!"

Meyilden yukar son bir kez bakan Norah, kl dn yolu iin kretti. Ama bakarken tuhaf bir
ey olmutu. Bir an iin, en yakn fiek sanki tamamen gzden kayboldu. Norah sndnden
endielenmek zereyken fiek yeniden kendini gsterdi. Aksine emin olmasayd, fiekle kendi
arasndan bir ey getiini zannedebilirdi. Tabi ki orada kimse yoktu... elbette mdr sululuk
duyup, pelerinden bir NASA ekibi gnder-nediyse. Nedense Norah'nn bundan phesi vard.
Byk ihtimalle hibir ey olmadna karar verdi. Ani bir esinti, fiei geici bir sreliine
sndrm olabilirdi.

Norah TAR'n yannda dnd. "Hepsi hizada m?"

197 *

Dan Brown

Tolland omuzlarn silkti. "Sanrm yle."

Norah kzaktaki kontrol cihaznn yanna gidip bir dmeye bast. TAR'dan tiz bir ses ykseldi
ve sonra sustu. Norah, "Tamam," dedi. "Bitti."

Corky, "Bu kadar m?" diye sordu.

"imdi hazrlk yapyor. Asl sonularn kmas bir saniye srer."

Kzan stndeki s aktarm yazcs vnlayp, tkrdamaya balamt bile. Yazc, effaf bir
plastik rtnn iindeydi ve ar ar kaln, kvrk bir kt karyordu. Norah cihazn
yazdrmay tamamlamasn bekledikten sonra elini plastiin altna uzatp kty ald. Herkesin
grebilmesi iin kty fiein yanna gtrrken, grecekler, diye dnyordu. Tuzlu su
kmayacak.
Herkes fiein yannda durup, kty eldivenleriyle smsk kavrayan Norah'nn etrafna
toplanmt. Derin bir nefes alp, verileri incelemek iin kd at. Kttaki grnt, dehetle
geri ekilmesine neden oldu.

Grdne inanmakta glk eken Norah, "Ah, Tanrn!" dedi. Beklendii zere ktda, suyla
dolu gkta deliinin net bir kesiti grnyordu. Ama Norah'nn grmeyi hi beklemedii ey,
ukurun iinde yzen insan bedeni biimindeki grimsi ekildi. Kan donmutu. "Ah Tanrm...
delikte bir ceset var."

Herkes hayretten susup kalmt.

Ceset, dar havuzun iinde hayalet gibi ba aa yzyordu. Cesedin etrafnda pelerin gibi
dalgalanan esrarengiz bir hare vard. Norah bu harenin ne olduunu anlamt. TAR, kurbann
ar paltosunun belli belirsiz uzantlarn alglamt, ki bu ancak uzun ve sk devety olabilirdi.

Fsltyla, "Bu... Ming," dedi. "Kaym olmal..."

Norah Mangor delikte Ming'in cesedini grmenin, TAR ktsnda karlaaca iki oktan daha
hafifi olacan asla tahmin edemezdi. Gzlerini havuzun daha aasna kaydrdnda, baka bir
ey grd.

Deliin altndaki buz...

198

hanet Noktas
Norah bakakalmt. lk nce taramada bir sorun olduunu dnd. Sonra, resmi biraz daha
yakndan inceleyince, iindeki huzursuzluk glenmeye balayan frtna gibi artt. Dnp
ktlara daha dikkatle bakarken kt ular rzgrla prprlyordu.

Ama... bu imknsz!

Ac gerek kendini belli etmiti. Bunu fark etmek lm gibi bir eydi. Ming'i unutmutu.

Norah artk anlyordu. Delikteki tuzlu su! Fiein yan banda dizlerinin stne kt. Glkle
nefes alyordu. Elindeki ktlar hl smsk tutarken titremeye balamt.

Tanrm... hi aklma gelmemiti.

Ardndan, ani bir intikam drtsyle ban NASA habikresinden tarafa evirdi. "Sizi
hergeleler!" diye lk atarken, sesi rzgra srklendi. "Sizi lanet olas hergeleler.1"

' Sadece on be metre tede, karanlkta bekleyen Delta-Bir, CrypTalk cihazn azna gtrp
idarecisine sadece bir kelime syledi. "Anladlar."

49

aknlk iindeki Michael Tolland TAR ktsn titreyen ellerinden ekip aldnda, Norah
Mangor hl buzun stnde diz km vaziyetteydi. Ming'in yzen cesedini grm olmaktan
tr sarslan Tolland, dikkatini toplayp, nndeki resmi anlamaya alt.

Gktann karld deliin yzeyden altm metre aa inen kesitini gryordu. Ming'in
kuyunun iinde yzen cesedini grd. Gzleri biraz daha aa kaynca, bir eyin yanl
grndn fark etti. Deliin tam altn-
koyu renkte bir deniz buzu kolonu, aadaki okyanusa kadar uzanyordu- Dikey tuzlu su buzu
olduka bykt; ap delikle aynyd.

199

Dan Bnwn

Tolland'n omzunun stnden bakan Rachel, "Tanrm!" diye bard. "Gktann karld
delik, buzuldan okyanusa kadar uzanyomu gibi grnyor!"

Grdklerinin tek aklamas olabilecei gereini kabullenmekte zorlanan Tolland, olduu yere
akl kalmt. Corky de ayn derecede aknd.

Norah, "Birisi buzulun altn delmi!" diye bard. Gzleri hrsla kocaman almt. "Birisi
kastl olarak o ta buzun altndan ieri yerletirmi.1"

Tolland'n iindeki idealist Norah'nn sylediklerine inanmak istemese de, bilim adam yan hakl
olabileceini biliyordu. Okyanusun stnde yzen Milne Buzul Katman'nn altnda,
denizaltlan rahatlkla dolaabilecei pek ok aklk vard. Suyun altnda her ey
hafiflediinden, Tolland'n tek kiilik aratrma Triton'u byklnde bir denizalt bile gktan
yk kollaryla kolaylkla tayabilirdi. Denizalt okyanustan yaklap buz katmannn altna
dalm ve buzu aadan yukar doru delmi olabilirdi. Daha sonra gktan yerletirmek iin,
uzayabilen yk kolunu ya da ier balonlar kullanmas olasyd. Gkta yerine yerletirildikten
sonra, deliin iine ykselen okyanus suyu donmaya balayacakt. Delik, gktan tayacak
kadar kapandktan sonra, denizalt yk kolunu geri ekip ortadan kaybolarak, tnelin geri
kalannn mhrlenmesi ve kukuya mahal brakacak tm izlerin silinmesi Doa Ana'ya brakm
olabilirdi.

kty Tolland'n elinden alp nceleyen Rachel, "Ama niye?" diye sordu. "Bunu neden
yapsnlar? TAR'n altndan emin misiniz?"
"Tabi ki eminim! Ayrca kt, suda fosforl bakteriler olduunu mkemmel biimde
aklyor!"

Tolland, Norah'nn mantnn tylerini rpertecek kadar doru olduunu itiraf etmek
zorundayd. ift kirpikli fosforesan planktonlar igdlerini takip ederek delikten yukar yzm,
gktann altnda kapana

200

ihanet Noktas

kslm ve buzda donmu olmalydlar. Daha sonra Norah gktan sttnda, altndaki buz
erimi ve plankton serbest kalmt. Yine yukar, tuzlu su yetersizliinden tr lecekleri,
habikrenin iindeki yzeye doru yzmlerdi.

Corky, "Bu samalk!" diye seslendi. "NASA'nn elinde dnya d fosiller barndran bir gkta
var. Nerdc bulunduu neden bu kadar nemli olsun? Niye buz katmannn altna gmme
gereksinimini duysunlar ki?" Norah sinirle, "Kim bilir," diye karlk verdi. "Ama TAR ktlar
yalan sylemez. Kandrldk. Bu gkta Jungersol Meteoru'nun bir paras deil. Buzun iine
yakn zaman nce yerletirildi. Getiimiz yl olmal, yoksa planktonlar lrd!" TAR cihazn
toplayp kzaa balamaya balamt bile. "Geri dnp birilerine sylemeliyiz. Bakan elindeki
tm o yanj verilerle duyuru yapmak zere! NASA onu kandrd!"

Rachel, "Dur biraz!" diye seslendi. "Emin olmak iin en azndan bir tarama daha yapmalyz.
Tm bunlar hi mantkl deil. Kim inanr?"

Kza hazrlayan Norah, "Herkes," dedi. "Habikreden ieri girip, gktann altndan bir baka
nve rnei karnca ve onunda da tuzlu su ierdii meydana knca, seni temin ederim herkes
inanacak!"
Norah cihazlar tayan kzan frenlerini brakp, yeniden habikre-ye doru evirdi ve
kramponlarm buza skca basp, arkasndaki kza inanlmaz bir rahatlkla ekerek, meyilden
yukar yola koyuldu.

Ikl emberin yanna doru yol alrken birbirine bal grubu peinden ekerek, "Gidelim!" diye
bard. "NASA'nn orda ne iler evirdiini bilmiyorum ama piyon gibi kullanlmaktan hi
holanmadm gayet iyi biliyorum ve..."

Norah Mangor'n ba, grnmeyen bir g tarafndan alnna darbe yemi gibi arkaya dt.
Bouk bir inleme sesi kard, sendeledi ve srtst buza yld. Neredeyse ayn anda Corky
feryat edip omzu arkadan ekilmi gibi yerinde dnd. Acyla kvranarak buza dt.

201

Dan Brown

Rachel bir anda elindeki kty, Ming'i, gktan ve buzun altndaki garip tneli unutmutu.
Kk bir topun kulann yanndan geip, akan syrdn hissetti. gdsel olarak
dizlerinin stne kp, Tol-land' da aa ekti.

Tolland, "Neler oluyor!" diye bard.

Rachel'n tek aklna gelen dolu frtnasyd -buzuldan aa esen buz toplan- ama Corky ile
Norah'y vuran g dnldnde, dolularn saatte yz elli kilometre hzla hareket etmeleri
gerekirdi. Bilye byklndeki nesneler tuhaf biimde Rachel ile Tolland'n stne yayor,
iddetli buz toplar etraflarna dyordu. Kannst yatan Rachel, botlarnn burnundaki
kramponlar buza saplad ve bulabildii tek sipere doru hamle yapt. Kzak. Hemen ardndan
srnerek gelen Tolland, Rachel'n yannda mcldi.
Tolland korumasz ekilde buzun stnde yatan Norah ile Corky'ye bakt. Halat tutup ekmeye
alrken, "Onlar iplerinden ek!" diye bard.

Ama halat kzaa dolanmt.

Rachel kty Mark IX tulumunun Velcro cebine tktrd ve halat kzan demirlerinden
kurtarmak iin elleriyle dizlerinin stnde ura vermeye balad. Tolland tam arkasndayd.

Doa Ana Corky ile Norah'dan vazgemi gibi, imdi dolular var gcyle kzaa, doruca
Tolland ile Rachel'n stne yadryordu. Bilyelerden bir tanesi kzan tentesine dtkten
sonra srayp, Rachel'n ceketinin koluna kondu.

Rachel grd anda donakald. aknl aniden dehete dnt. Bu "dolu taneleri" insan
yapmyd. Kolundaki buz topu, kiraz byklnde kusursuz bir kre eklindeydi. Przsz
yzeyin etrafndan, pres makinesinde ekil verilmi eski misketler gibi tek izgi halinde geen bir
entik vard. Kre eklindeki samalar hi kukusuz insan yapmyd.

Buz mermileri...

202

hanet Noktas

Askeri bilgilere vakf biri olan Rachel, deney aamasndaki yeni "DM" -Doalama Mhimmat-
silahlarna ainayd. Kar buz mermisi biiminde sktran kar tfekleri, kumu cam bilyelere
dntren l tfekleri, kemikleri krabilecek gte sv su fkrtan su bazl silahlar. Doalama
Mhimmat'm konvansiyonel silahlar karsnda pek ok adan stnl vard, nk DM
silahlan bulunabilir kaynaklar kullanyordu. Askerleri ar konvansiyonel mermileri tama
klfetinden kurtararak bulunduu blgede cephane retmelerine imkn salyordu. Rachel o anda
stlerine yaan buz toplarnn, tfein arjrne doldurularak sktrldn biliyordu.

stihbarat dnyasnda ska rastland zere, birisi ne kadar fazla ey bilirse, senaryo o kadar
dehet verici oluyordu. Durum imdi de farkl deildi. Rachel bu konuda cahil kalmay tercih
ederdi ama DM silahlar hakkndaki bilgisi onu tyler rpertici tek bir sonuca gtryordu:
Deney aamasndaki DM silahlarn kullanma yetkisine sahip tek birim olan, bir eit ABD zel
Operasyonlar gcnn saldrsna uruyorlard.

Askeri gizli operasyonlar biriminin varl beraberinde daha da rktc bir eyin farkna
varmasna neden olmutu: Bu saldrdan sa kurtulma ihtimali sfra yaknd.

Buz mermilerinden biri bulduu aklktan girip kzan stndeki cihazlardan geerek karnna
arptnda, bu dnceleri sona erdi. Dolgulu Mark IX kyafetinin iinde olmasna ramen,
grnmez bir boks ampiyonundan karnna yumruk yemi gibi hissediyordu. Gzlerinin etrafnda
yldzlar uumaya balamt. Geriye doru sendelerken, dengesini korumak iin kzaktaki
cihazlara tutundu. Norah Mangor'n ipini brakarak, Rachel'a yardm etmek iin hamle yapan
Tolland ok ge kalmt. Rachel geriye doru derken, cihazlar da beraberinde ekti.
Cihazlarn altnda Tolland ile birlikte buza yuvarlandlar.

"Bunlar... mermi," derken, cierlerindeki hava boalmt. "Ka!"

203

il

Dan Brown

50
Federal Triangle stasyonu'ndan ayrlan Washington MctroRail metrosu, Gabrielle'a gre, Beyaz
Saray'dan yeterince hzl uzaklamyor-du. Dardaki karanlk ekiller pencerenin nnden
bulank bir ekilde geerken, vagonun bo bir kesinde kaskat oturuyordu. Gabrielle'n
kucanda duran Marjorie Tench'in verdii byk krmz zarf, adeta on ton arlndayd.

Tren Sexton'n ofis binasna doru hzlanrken, Sacton'la konumalym, diye dnd. Hemen!

imdi vagonun kararp beliren lo nda oturan Gabrielle, hayal grmesine neden olan bir
ilacn etkisindeymi gibi hissediyordu. Bann stnde yanp snen klar, ar ekim diskotek
flalar gibiydi. Kasvetli tnel, her iki yandan ykselen derin bir kanyonu andryordu.

Biri bana bunun yaanmadn sylesin.

Kucandaki zarfa gz att. Kapa ap elini iine uzatt ve fotoraflardan birini kard. Bir sre
kuvvetle parlayan tren klar, ok edici bir resmi aydnlatt. Ofisinde rlplak yatan
Sedgewick Sexton, Gabrielle'n plak bedeni yannda uzanrken, tatmin olmu yzn tam da
kameraya dnmt.

Titreyerek fotoraf zarfn iine tktrd ve zarf beceriksizce kapatmaya alt.

Bitti.

Vagon tnelden kp L'Enfant Meydan yaknlarndaki raylara trmanr trmanmaz Gabrielle cep
telefonunu karp senatr zel hattndan arad. Telesekreter mesaj cevap verdi. aran
Gabrielle, senatr ofisinden arad. Bu kez sekreteri cevap verdi.

"Ben Gabrielle. Yerinde mi?"


Sekreterin sesi sinirliydi. "Nerelerdeydin? Seni aryordu."

204

ihanet Noktas

"Uzun sren bir toplantm vard. Onunla hemen imdi konumam gerek."

"Sabaha kadar beklemek zorundasn. Westbrooke'da."

Sexton'n D.C'deki ikametgh, Westbrooke Semti Lks Apartman-lar'ndayd. Gabrielle, "zel


hattn amyor," dedi.

Sekreter, "Bu akam K.G. olarak gemi," diye hatrlatt. "Erkenden kt."

Gabrielle yzn ast. Kiisel mesele. Heyecandan, Sexton'n kendisine evde tek bana bir gece
ayarladn unutmutu. K.G. zamanlarnda rahatsz edilmemek konusunda ok hassast. Ancak
bina yanarsa kapm aln, derdi. Bunun dndaki her ey sabaha kadar bekleyebilir. Gabrielle,
Sexton'n binasnn kesinlikle yandna karar verdi. "Benim iin ona ulaman lazm."

"mknsz."

"Bu i ok ciddi, gerekten..."

"Hayr, ben gerek anlamda imknsz diyorum. Dar karken ar cihazn masamda brakt
ve btn akam boyunca rahatsz edilmek istemediini syledi. ok sertti." Duraksad. "Her
zamankinden daha fazla."
Kahretsin. "Peki teekkrler." Gabrielle cep telefonunu kapatt.

Metro vagonundaki kayt, "L'Enfant Meydan," diye anons yapt. "Tm istasyonlara gider."

Gzlerini kapatan Gabrielle dncelerinden kurtulmaya alt ama ykc grntler aklndan
kmyordu... kendisinin ve senatrn renkli fotoraflar... Sexton'n rvet aldn kantlayan
belge yn. Gabrielle hl Tench'in isteklerini duyar gibiydi. Doru olan yap. Yeminli beyan
imzala. likiyi itiraf et.

Tren gcrtlar kararak istasyona girerken, Gabrielle fotoraflar basna yansd takdirde
senatrn ne yapacan tahmin etmeye alt. Aklna ilk gelen ey onu hem artt, hem de
utandrd.

Sexton yalan syleyecekti.

205 .

Dan Brown

Kendi adayyla ilgili aklna ilk gelen ey bu muydu?

Evet. Yalan syleyecekti... hem de byk bir ustalkla.

Eer bu fotoraflar Gabrielle ilikiyi itiraf etmeden basna yansrsa, senatr fotoraflarn
acmasz bir sahtekrlk olduunu iddia edecekti. Dijital kurgu fotoraf andaydlar; internete
giren herhangi biri, baka insanlarn, genellikle de ehvetli pozlar veren porno yldzlarnn
vcutlarna yzleri eklenmi nllerin rtulu fotoraflarn grebilirdi. Gabrielle, senatrn
televizyon kamerasna bakarak inandrc bir ifadeyle ilikileri hakknda yalan sylediine zaten
ahit olmutu; tm dnyay bu fotoraflarn kariyerini mahvetmek iin hazrlanm baarsz bir
saldr olduuna ikna edecekti. Sexton fkeyle saldrya geecek, hatta belki de sahtecilii
Bakan'n emretmi olduunu ima edecekti.

Gabrielle birden mitlendi.

Beyaz Saray bunlardan hibirinin gerekliini ispatlayamaz!

Tench'in Gabrielle'a oynad iktidar oyunu basit olduu kadar acmaszd: likini itiraf et ya da
Sexton'n hapsi boylamasn seyret. Birden son derece mantkl gelmeye balamt. Beyaz
Saray'n, Gabrielle'm ilikiyi itiraf etmesine ihtiyac vard yoksa fotoraflarn kymeti
kalmayacakt. Aniden gveni yerine gelen Gabrielle'm keyfi de yerine gelmiti.

Tren durup kaplar kayarak aldnda, Gabrielle'm beynindeki bir baka kap da ald ve
yreklendirici bir ihtimali aklna getirdi.

Belki de Tench'in rvet hakknda anlatt her ey yaland.

Zaten Gabrielle ne grmt ki? Hibir ey kesin deildi: banka evraklarnn fotokopileri,
Sexton'n garajda ekilmi bulank bir fotoraf. Hepsinin de sahte olma ihtimali vard. Tench,
hepsini doru kabul eder midiyle, gerek fotoraflarn yan sra Gabrielle'a uydurma mali
belgeleri de gstermi olabilirdi. Buna "birlemeli dorulama" denirdi ve siyasetiler pheli
grleri yutturmak istediklerinde bu yola bavururlard.

Gabrielle kendi kendine, Sexton masum, dedi. Beyaz Saray aresizdi ve Gabrielle' ilikilerini
halka aklamakla korkutarak tehlikeli bir ku-

206
hanet Noktas

mar oynamaya karar vermilerdi. Gabrielle'm Sexton' kamu nnde yalnz brakmasn
istiyorlard; skandal karacak biimde. Tench, ona, vaktin varken kendini kurtar, demiti. Bu
akam saat yirmiye kadar vaktin var. Zorla satta son perde. Her ey yerli yerine uyuyor, diye
dnd.

Bir ey hari...

Bulmacann kafa kartran tek paras, Tench'in Gabrielle'a NASA aleyhtar e-postalar
gndermesiydi. Bu kesinlikle, Sexton'n NASA kart olduunu belli etmesini istedikleri iindi,
bylece bunu kendisine kar kullanabileceklerdi. Yoksa baka bir anlam m vard? Gabrielle, e-
postalarn bile son derece mantkl bir aklamas olduunu fark etmiti.

Peki ya e-postalar Tench gndermediyse?

'Tench, verileri Gabrielle'a gnderen hain bir alan yakalayp, bu kiiyi iten atm ve sonra
duruma el atarak, Gabrielle' grmeye a-ran,son mesaj kendisi gndermi olabilirdi. Tench
kastl olarak -Gabrielle' tuzaa drmek iin- NASA'yla ilgili verileri szdran kendisiyni gibi
davranm olabilirdi.

L'Enfant Meydan'ndaki metronun hidrolikleri, kaplar kapanmaya hazrlanrken slk alyordu.

Aklndan dnceler hzla geerken, Gabrielle dardaki perona bakt. phelerinin mantkl
olup olmad ya da bunlarn sadece hsn-kuruntudan m ibaret olduu konusunda hibir fikri
yoktu ama her ne halt dnyorsa dnsn, derhal senatrle konumas gerektiini biliyordu. K.G.
akam olsun ya da olmasn.

Fotoraflarn durduu zarf skca kavrayan Gabrielle, trenin kaplar tslayarak kapanrken dar
frlad. stikametini deitirmiti.

Westbrooke Semti Apartmanlar.

207

Dan Brown

51

Sava ya da sv.

Bir biyolog olan Tolland, bir organizma tehlikeyi sezinlediinde bu tr fizyolojik deiikliklerin
yaandn biliyordu. Beyin zarna hcum eden adrenalin, nabz ykseltiyor ve beyine en eski
igdsel biyolojik karar alma emrini veriyordu: savamak ya da svmak.

Tolland'n igdleri ona kamasn sylese de, mant ona hl Norah'ya bal olduunu
hatrlatyordu. Zaten kaacak yer yoktu. Saklanacak tek yer habikreydi ama saldrganlar her
kimse, buzulun stnde bir yerde pozisyon almlar ve bu seenein yolunu kesmilerdi.
Arkasndaki engin buz katman iki mil boyunca uzanyor ve buz denizine alan dik yamala son
buluyordu. O yne kamak, souktan lmek anlamna gelirdi. Ka yollarnn stndeki engeller
bir yana, Tolland dierlerini brakamayacan biliyordu. Rachel ile Tolland'a bal olan Norah
ile Corky hl aktaydlar.

Buz mermileri ekipman tayan devrilmi kzaa arpmaya devam ederken, Tolland, Rachel'n
yannda yerdeydi. Darmadank aletleri kurcalayarak bir silah, fiek, telsiz... herhangi bir ey
arad.

Rachel, "Ka," diye seslenirken nefes almakta hl glk ekiyordu.


Sonra, buz mermisi yamuru tuhaf biimde aniden durdu. Kuvvetli rzgra ramen etraf
sakinlemi gibiydi... sanki frtna birden durmutu.

te o anda dikkatle kzan etrafna bakan Tolland, hayatnda grd en korkun


manzaralardan birine ahit oldu.

Karanlktan aydnla doru hortlak gibi sessizce kayan figr belirdi. Soua dayankl beyaz
kar kyafetleri giymilerdi. Ellerinde kayak batonlar yoktu ama Tolland'n hi grmedii trden
byk tfekler tayorlard. Kayaklar da eit derecede tuhaft. Ftrist ve ksa kayaklar, da-ha
ok uzatlm Rollerblade'leri andryordu.

208

ihanet Noktas

Sava kazandklarndan eminmi gibi serinkanllkla en yakndaki kurbanlarnn -kendinden


gemi haldeki Norah Mangor- yanna gidip durdular. Titreyerek dizlerinin stne kalkan
Tolland, kzan stnden saldrganlara bakt. Ziyaretiler esrarengiz elektronik gzlklerinin
ardndan ona baktlar. Umursamadklar belli oluyordu.

En azndan o an iin.

Delta-Bir, nnde bilinsizce buzda yatan kadna bakarken hi vicdan azab duymad. Emirleri
yerine getirmek iin eitilmiti, sorgulamak iin deil.

Kadn termal, siyah ve kaln bir kyafet giyiyordu ve yznn yannda darbe izi vard. Ksa ve
zor nefes alyordu. DM buz tfeklerinden biri hedefi bulmu ve onu kendinden gemi vaziyette
yere sermiti.
Artk ii bitirme vakti gelmiti.

Delta-Bir, bilinsiz kadnn yannda diz kerken takm arkadalar tfeklerini dier hedeflere
dorulttular; biri, buzun stnde uursuzca yatan ufak tefek adama, bryse, dier iki kurbann
sakland devrilmi kzaa. Adamlar kolaylkla ii bitirebilirdi ama dier kurban silahszd ve
kaacak yerleri yoktu. Acele edip hepsinin iini ayn anda bitirmek dikkatsizlik olurdu. ok
gerekli olmadka asla dikkatini blme. Bir seferde bir rakiple ura. Delta Gc eitimini ald
zere, bu kiileri ayn anda ldrebilirdi. Ama iin ilgin taraf, nasl ldklerine dair arkalarnda
hi iz brakmayacak olmalaryd.

Bilinsizce yatan kadnn yannda melen Delta-Bir, termal eldivenlerini karp eline bir avu
kar ald. Kar sktrp kadnn azn at ve boazndan aa tkmaya balad. Kar nefes
borusundan mmkn olduunca derine iterek, tm azn doldurdu. Kadn dakika iinde
lecekti.

Rus mafyasnn icat ettii tekniin ad byelaya smert idi; beyaz lm. Bu kurban, boazndaki
kar erimeden boulacakt. Ama ldkten sonra vcudu, kar eritecek kadar scak kalacakt.
Cinayetten phelenilse bile, 11

209

Dan Brown

hemen bulunabilecek bir cinayet silah ya da iddet kullanldna dair bir kant olmayacakt.
Sonunda birisi anlasa da, bu onlara zaman kazandracakt. Buz mermileri kara kararak ortamda
kaybolacak ve bu kadnn bandaki darbe izi, kayp buza dt iin olumu gibi grnecekti;
bu gl frtnalarda pek de artc deildi.

Dier kii de ayn ekilde etkisiz hale getirilip ldrleceklerdi. Ardndan Delta-Bir, onlar
kzaa dolduracak, istikametlerinden birka metre teye ekecek, halatlarn yeniden balayacak
ve cesetlerini yerletirecekti. Birka saat sonra drd de, grnte ar soua maruz kalm,
hipotermi kurbanlar olarak donmu halde bulunacaklard. Onlar bulan kii yollarndan saparak
ne yaptklarn merak edecekti ama kimse onlarn lmesine armayacakt. Her eyden nce
fiekleri snmt, hava artlan tehlikeliydi ve Milne Buzul Katman'nda kaybolmak lm
demekti.

Delta-Bir, kadnn boazna kar doldurmay bitirmiti. Dikkatini dierlerine evirmeden nce
kadnn kolanlarn skt. Daha sonra tekrar balayacakt ama u anda kzan arkasndaki dier
iki kiinin bu kurban gvenli bir yere ekme fikrine kaplmalarn istemiyordu.

Michael Tolland zihninde yaratabileceinden ok daha kt bir cinayet ekline tank olmutu.
Norah Mangor' dierlerinden ayran saldrganlar, dikkatlerini Corky'ye eviriyorlard.

Bir eyler yapmam lazm!

Kendine gelmeye balayan Corky inliyor ve yerinde dorulmaya alyordu ama askerlerden
biri onu tekrar geri itip stne aband ve kollarnn stne dizleriyle bastrarak adeta buza
iviledi. Corky'nin ac dolu feryad, ayn anda hzlanan rzgr tarafndan yutuldu.

lgnca bir dehete kaplan Tolland devrik kzan iindekileri aceleyle kartrd. Burada bir
ey olmal! Bir silah! Herhangi bir ey! Tek grebildii, buz mermilerinin, byk ksmn
tannmayacak hale getirdii bir

210

ihanet Noktas

tanmlama cihazyd. Rachel ise yannda, kendini kaldrmak iin buz kazmasn kullanarak
dorulmaya alyordu. "Ka... Mike."
Tolland, Rachel'n bileine bal kazmaya gz gezdirdi. Silah olarak kullanlabilirdi. Bir nevi.
Tolland, kk bir kazmayla adama saldrrsa ne olacan dnyordu.

ntihar.

Rachel yan dnp dorulurken, onun arkasndaki bir ey TolJand'n gzne iliti. Byke bir
vinil torba. Torbann iinde fiek ya da telsiz olmasna dua ederek, arkasna geti ve torbay
kavrad. Dzgnce katlanm byk bir Mylar bezi buldu. e yaramazd. Tolland'n aratrma
gemisinde de benzer bir ey vard. Bu, kiisel bilgisayardan daha ar olmayan hava tahmin
cihazlarn tamak iin tasarlanm bir meteoroloji balonuydu. Norah'nn balonunun, zellikle de
helyum deposu yokken hibir faydas dokunmayacakt.

Corky'nin rpn sesleri artarken, Tolland yllardr duymad bir aresizlik hissine kapld.
mitsizlik. Malubiyet. lmeden nce insann hayatnn gzlerinin nnden gemesi kliesine
uygun olarak, Tolland'n ocukluk anlan beklenmedik bir anda zihninde canlandlar. San Ped-
ro'da yelken yapyor, denizcilerin eski elencesi olan balon amay reniyordu; dml bir ipe
tutunarak okyanusun stne sarkarken, suya batp ktka neeleniyor, an ipinde sallanan
ocuklar gibi alalp ykseliyordu. Kaderi ise dalgalanan balona ve okyanus rzgrnn keyfine
balyd.

Tolland'n gzleri o anda elinde tuttuu Mylar balonuna evrildi. Zihni eski anlara dalmamt,
ona bir zm sunmaya alyordu! Balon omak.

Tolland balonun etrafndaki koruyucu torbay aarken, Corky hl stndeki kiiyle mcadele
ediyordu. Tolland, bu plann kazanma ihtifalinin ok az olduunu biliyordu ama geri kalan tm
ihtimaller onlar 'in mutlak lm anlamna geliyordu. Katlanm Mylar bezini skca kav-

211

Dan Brown
rad. stndeki klipste bir uyar yazs vard: DKKAT: 10 DENZ MLNDEN HIZLI ESEN
RZGRLARDA KULLANILMAZ.

Can cehenneme! Birden fora olmamas iin balonu smsk tutarak, yannda duran Rachel'n
stne kt. Ona biraz daha sokulurken, Rac-hel'n gzlerindeki aknl grebiliyordu. "Bunu
tut," diye bard.

Rachel'a katlanm kuma veren Tolland, botaki eliyle balonun yk kancasn, belindeki
karabinalardan birine geirdi. Ardndan, dier tarafa dnerek, kancay Rachel'n karabinalarndan
birine takt.

Tolland ile Rachel artk tek vcut olmulard.

Kaladan balanmlard.

Aralarndaki ip karn stnden yerde mcadele eden Corky'ye kadar uzanyordu... ve oradan da
Norah Mangor'n on metre yannda bota duran kancaya.

Tolland kendi kendine, Norah'y oktan kaybettik, dedi. Yapabilecein hibir ey yok.

Saldrganlar kvranp duran Corky'nin stne ullanmlard ve boazndan ieri tkmak zere
avularna kar dolduruyorlard. Tolland vakitlerinin tkenmek zere olduunu biliyordu.

Tolland, katlanm balonu Rachel'n elinden ald. Bez, kt mendil kadar hafifti ve ayn
zamanda ok salam. Haydi bakalm. "Sk tutun!"

Rachel, "Mike?" dedi. "Ne..."


Tolland, Mylar' balarnn stne, havaya doru savurdu. Uulda-yan rzgr balonu kapp
parat gibi at. Annda dolan bez, aklama sesleriyle dalgalanyordu.

Kolanlarnn hzla ve birden ekildiini hisseden Tolland, katabatik rzgrn gcn hafife
aldn anlad. Saniyeler iinde Rachel ile birlikte neredeyse havalanp buzuldan aa
srklenmeye balamlard. Bir sre sonra Tolland, Corky Marlinson' eken ipin gerildiini
hissetti. Yirmi metre geride, dehet iindeki arkada saldrganlarnn altndan kurtulup ilerinden
birini srtst yuvarlamt. Buzun stnde hzlanmaya bala-

212

hanet Noktas

yan Corky, insann kann donduracak bir lk att ve devrilmi kzaa arpmaktan son anda
kurtuldu. Corky'nin arkasndan ucu bota sallanan ikinci bir ip srkleniyordu... Norah Mangor'a
bal olan ip.

Tolland kendi kendine, yapabilecein hibir ey yok, dedi.

kii birbirine karm kuklalar gibi buzuldan aa kayyordu. Arkalarndan buz mermileri
yayordu ama Tolland saldrganlarn anslarn kaybettiklerini biliyordu. Arkalarnda kalan
beyaz giyinmi askerler, fieklerin nda parlak noktacklara dnerek gitgide kayboldular.

Tolland artk ar ivmelenme nedeniyle buzun dolgulu kyafetini yrttn hissediyordu. Ayrca
kam olmann verdii rahatlk fazla uzun srmedi. kilometreden az bir mesafe sonra Milne
Buzul Katman bir uurumla aniden son buluyordu ve ardnda... Kuzey Buz Denizi lmcl
kylarna otuz metrelik bir d onlar bekliyordu.

52
Marjorie Tench, Beyaz Saray Haberleme Ofisi'ne -yukardaki Haberleme Merkezi'nde
hazrlanan basn bltenlerinin neredildii bilgisayarl yayn odas- doru merdivenlerden aa
inerken glmsyordu. Gabrielle Ashe'le yapt toplant iyi gemiti. Gabrielle'n ilikiyi itiraf
ettii yeminli bir beyan verip vermeyecei belli deildi ama kesinlikle denemeye deerdi.

Tench, Gabrielle kendini ondan kurtaracak kadar akll biri, diye d-nd. Ama Sexton'n
dnn ne kadar feci olacana dair zavall kzn hibir fikri yoktu.

Bakan'n birka saat sonra verecei basn konferans Sexton' dize getirecekti. Bu sonu
cepteydi. Gabrielle Ashe ise, ibirlii yapt takdirde, Sexton' utantan yerin dibine geirecek
darbeyi vuracakt. Sabah olduunda Tench, Sexton'n yalanlama yapt kaytlarla beraber
Gabrielle'n yeminli beyann basna verebilirdi.

213

Dan Brown

Bir tala iki ku.

Her eyden nce siyaset, sadece seimi kazanmak demek deil, tartlmaz ekilde kazanmak
demekti; yani vizyonu tama kuvvetine sahip olmak. Tarih boyunca az oy farkyla iktidara gelen
tm bakanlar aa yukar ayn durumlar yaamlard; yara balar balamaz ypratlrlard ve
Kongre bunu unutmalarna asla izin vermezdi.

Benzer ekilde. Senatr Sexton'n kampanyasnn k de hayli kapsaml olacakt; hem siyasi
ilkelerine, hem de ahlak anlayna ynelik ifte saldn. Washington'da "her yandan" diye bilinen
bu strateji, askeri sava sanatndan anlmt. Dman iki cephede birden savamaya zorla.
Adaylardan biri rakibi hakknda olumsuz bir bilgiye sahip olduunda, genellikle ayn anda halka
duyurmak iin ikinci olumsuz bilgiyi edinmeyi beklerdi. ift ulu bir saldr daima tek attan
daha etkili olurdu, zellikle de ifte saldr kampanyann farkl ynlerini kapsadnda; ilki siyasi
ilkelerini, ikincisi karakterini. Siyasi bir saldry rtmek mantk, karaktere ynelik saldry
rtmek ise ihtiras gerektirirdi; ikisiyle ayn anda mcadele etmek, neredeyse imknsz bir
denge kurmay zorunlu klyordu.

Bu akam Senatr Sexton, byleyici NASA zaferinin getirecei siyasi kbustan uyanmak iin
kendini zorlayacak ama nemli bir bayan alan tarafndan yalanclkla sulanrken, NASA
karsndaki tavrn korumak mecburiyetinde kalrsa, vaziyeti daha da vahim olacakt.

Haberleme Ofsi'nin kapsna varan Tench, balayacak savan heyecanyla canlandn hissetti.
Siyaset sava demekti. Derin bir nefes alp saatine bakt. 18.15. lk el atelenmek zereydi.

eri girdi.

Haberleme Ofisi yer darlndan deil, fazlasna ihtiya olmadndan kk bir yerdi.
Dnyadaki en verimli kitle haberleme istasyonlarndan biriydi ve sadece be alan vard. u
anda elektronik cihazlarnn bandaki be eleman, silahn atelenmesini bekleyen yzcler gibi
duruyorlard.

214

hanet Noktas

Hazrlar. Tench bunu, gzlerindeki hrsl baklardan anlamt. Bu minik ofisin, sadece iki saatte
hazrlanarak, dnyadaki medeni nfusun te birine ulamas ona her zaman hayret verirdi.
Dnyadaki haber kaynaklaryla on binlerce balants bulunan -en byk televizyon
irketlerinden, en kk kasaba gazetelerine kadar- Beyaz Saray Haberleme Ofisi, birka tua
basarak uzanp dnyaya eriebilirdi.

Bilgisayarlar faksla, Maine'den Moskova'ya kadar radyo, televizyon, yazl basn ve internet
dnyasndaki haber organlarnn gelen kutularna basn bltenleri yolluyorlard. Toplu e-posta
programlan evrimii haber balantlarn engelliyordu. Otomatik ar programlan, binlerce
medya yneticisini arayarak, sesli haber kaytlarn dinletiyordu. Son dakika haberleri yaynlayan
bir web sayfas ieriini srekli gncelliyordu. "Canl yayn" haber kaynaklarna -CNN, NBC,
ABC, CBS, yabana karteller- her yn'den saldrya geilecek ve cretsiz canl yayn taahhd
verilecekti. Bu ebekelerin yaynlad dier her trl yayn, acil bir bakanlk duyurusu iin
kesintiye urayacakt.

Medyann her alannda yayn yaplacakt.

Tench birliklerini tefti eden bir general gibi uzun admlarla fotokopi masasna yrd ve imdi
tm ileti cihazlarnda gnderilmeyi bekleyen "nemli haber" ktsn eline ald.

Okuduunda kahkahasn bastrmak zorunda kald. Yaynlanmak zere bekleyen haber aslnda
stnkrii geilmiti -duyurudan ok reklam niteliindeydi- ama Bakan, Haberleme Ofisi'nin
laf fazla uzatmamasn emretmiti. Onlar da yle yapmlard. Bu metin mkemmeldi; anahtar
kelimeler asndan zengin, ieriiyse ksa. Mthi bir karm. Gelen posta kutularnda "anahtar
kelime tarama" programlar kullanan

haber organlar bile bu mesajn bir sr bayrakla iaretlendiini grecekti:

Kimden: Beyaz Saray Haberleme Ofisi Konu: Acil Bakanlk Duyurusu

Dan Unwn

Bu akam Dou Blgesi saatiyle 20.00'de Birleik Devletler Bakam Beyaz Saray brifing
salonundan acil bir basn konferans vereeektir. Duyuru konusu mevcut durumda gizli
tutulmaktadr. Canl A/V yaynna her zamanki kanallarla imkn salanmtr.

Kd masann stne brakan Marjoric Tench, Haberleme Ofi-si'nde etrafna bakarak


alanlara etkilenmi bir edayla ban sallad. Herkes heyecanlyd.
Bir sigara yakp tttrrken heyecann ykselmesini bekledi. Sonunda srtt. "Bayanlar baylar.
Motorlar altrn."

53

Tm mantkl dnceler Rachel Sexton!n aklndan silinmiti. Artk gktan, esrarengiz TAR
ktsn, Ming'i, buzuldaki korkun saldry dnmyordu. u anda nemli olan tek bir ey
vard.

Hayatta kalmak.

Buz, sonsuz ve kaygan bir otoyol gibi altndan kayp gidiyordu. Korkudan hissizletii iin mi
yoksa koruyucu kyafet sebebiyle mi bilmiyordu ama hi ac hissetmiyordu. Hibir ey
hissetmiyordu.

imdilik.

Yan yatm bir halde Tolland'a belinden bal giden Rachel, onu tuhaf bir ekilde kucaklamt.
Rzgarla, yar arabasnn arkasndaki parat gibi ien balon, nlerinde dalgalanyordu.
Arkalarndan gelen Corky, kontrolden km rmork gibi oradan oraya savruluyordu. Saldrya
uradklar yeri gsteren iaret fiekleri uzaklap, gzden kaybolmutu.

Onlar hzlandka, buza srtnen naylon Mark IX kyafetlerinden kan slk sesi artyordu. Ne
hzla gittiklerine dair Rachel'n hibir fikri yoktu ama rzgr saatte en az doksan be kilometre
hzla esiyordu ve altlarndaki srtnmesiz pist, her geen saniye daha hzl kayyordu. Gr-

216
ihanet Noktas

ne baklrsa, dayankl Mylar balonun yrtlmaya veya ykn atmaya niyeti yoktu.

Rachel kurtulmamz lazm, diye dnd. ldrc bir kuvvetten dierine kouyorlard.
Okyanusa bir buuk kilometreden az kald! Buzlu su dncesi dehet dolu hatralarn
canlandrd.

Rzgr kuvvetlenince hzlar artt. Arkalarndan srklenen Corky korkun bir lk att.
Rachel, bu hzla giderlerse, uurumdan buzlu suya dmelerine birka dakika kaldn biliyordu.

Tolland'n da aklndan benzer dnceler getii belliydi, nk vcutlarna takt yk


kancasyla mcadele ediyordu.

"Kancay karamyorum!" diye seslendi. "p ok gergin!" Rachel rzgrdaki anlk bir
dinginliin Tolland'n iini kolaylatrmasn diledi ama katabatik rzgr ayn kesintisiz kuvvetle
esiyordu. Yar-' dm etmeye alan Rachel vcudunu yan dndrp, kramponlarndan birinin
burnunu buza arpt. Havaya buz paracklar sald. Hzlar biraz , kesilmiti.

Ayan yerden kaldrarak, "imdi!" diye bard.

Balonun yk ipindeki gerilim bir an iin hafifledi. Geveyen ipten istifade etmek isteyen Tolland
birden aslp, yk kancasn karabinalarndan kurtarmaya alt. Olmuyordu.

"Bir daha!" diye bard.

Bu kez ikisi birden dnp, kramponlarn buza vurarak havaya iki kat buz parac savurdular.
Bu, balonu biraz daha yavalatmt.
"imdi!"

Tolland'n verdii iaretle ayn anda braktlar. Balon yeniden ileri doru srklenirken, Tolland
baparman karabinann kilidine bastrp, amaya alarak kancay evirdi. Bu kez biraz daha
yaklamasna ramen, ipin daha fazla gevemesi gerekiyordu. Norah karabinalarn, stnde
herhangi bir gerilim olduu takdirde asla almayacak ekilde zel olarak retilen, birinci snf
Joker gvenlik kancalar oluuyla bbrlen-miti.

217

Dan Browu

Bu ironiyi hi mi hi elenceli bulmayan Rachel, gvenlik kancalan yznden leceiz, diye


dnd.

Tolland, "Bir kez daha!" diye bard.

Tm enerjisini ve umudunu toplayan Rachel, dnebildii kadar yan dnp iki ayan birden
buza vurdu. Srtn bkerek, tm arln parmak ularna vermeye alt. Her ikisi de
karnlarnn stne dnene ve kemerlerindeki balant ipi iyice gerene kadar Tolland da onun
yaptklarn tekrar etti. Tolland ayaklarn yere vurunca Rachel srtn biraz daha edi. Sarsnt,
bacaklarndan yukar ok dalgalan gnderiyordu. Bilekleri knlacakm gibi hissediyordu.

"yle kal... yle kal..." Tolland hzlar azalrken Joker klipsi kurtarmak iin iki bklm olmutu.
"Az kald..."

Rachel'n kramponlar aniden koptu. Botlarndan kan metal iviler, Corky'nin stnden sekerek
karanla doru yuvarlandlar. Balon birden ileri frlayp Tolland ile Rachel' yana savurdu.
Tolland'n elindeki kanca kayd. "Kahretsin!"
Zapt edildiine fkelenmi gibi hzla ileri frlayan Mylar balon, onlar daha da kuvvetli ekerek
buzuldan aa denize doru srklyordu. Rachel hzla uuruma doru ilerlediklerinin
bilincindeydi ama Kuzey Buz Denizi'ne yapacaklar otuz metrelik dten nce baka bir
tehlikeyle karlaacaklard. Yollarnn stnde dev kar kmesi duruyordu. Mark IX
kyafetlerinin koruyucu dolgusuna karn, kar tepeciklerine sratle arpmak fikri Rachel'a dehet
veriyordu.

plerle mitsizce mcadele eden Rachel, balondan kurtulmann bir yolunu bulmaya alt. te o
zaman buzdan gelen ritmik tkrt seslerini duydu; plak buza vuran hafif metalin tkrtlar.
Kazma.

Rachel korkudan, kemerindcki ipe ilitirilmi kazmay tamamyla unutmutu. Hafif alminyum
alet, bacann yannda srayp duruyordu. Bam kaldrp, balonun yk kablosuna bakt. Kaln,
salam, eritli naylon.

218

hanet Noktas

Aa uzanp zplayan kazmaya erimeye alt. Sapndan tutup, kendine doru ekerken elastik
ip uzad. Hl yan tarafa dnk duran Rachel, kollarn bann stne kaldrmakta zorland ve
kazmann dili ucunu kaln kabloya yerletirdi. Gergin kabloyu acemice kesmeye balad. Kendi
kazmasna uzanan Tolland, "Evet!" diye bard. Yan tarafnn stnde kayan Rachel, kollar
yukarya uzanm, kabloyu kesiyordu. Kablo olduka gergindi ve naylon iplikler tek tek
anmaya balamt. Tolland kendi kazmasn kavrayp dnd, kollarn bandan yukar kaldrd
ve ayn noktay altndan kesmeye alt. Orman iileri gibi ibirlii iinde alrlarken, muz
baklan birbirine arpyordu. Rachel, baaracaz, diye dnd. Kopacak!

nlerindeki gri Mylar balon, aniden yukar havaland. Balonun arazi yapsyla uyumlu hareket
ettiini fark eden Rachel dehete kapld. Gelmilerdi. Kar kmeleri.
Tepesine kmadan nce beyaz duvar ksa bir an iin grebildiler. Yamaca arptklarnda
Rachel'n yedii darbe, cierlerindeki havay boaltt ve elindeki kazmann dmesine neden
oldu. Rachel, atlama rampasna srklenen bir su kayaks gibi vcudunun kar ynndan yukar
srklenip, frlatlacan hissetti. Tolland'la birlikte aniden ba dndrc bir kuvvetle yukar
frladlar. Altlarnda, kar kmelerinin arasndaki boluk uzanyordu. Kablo anm olmasna
ramen kopmamt ve hzlanan vcutlarn yukar tayarak, ilk boluun stnden ard.
RacheJ bir an iin nlerinde ne olduunu grd. ki kar tepecii daha vard -ksa bir dzlk- ve
sonra denize d.

Corky Marlinson'n tiz l, dili tutulan Rachel'n yaad deheti adeta seslendirmiti.
Arkalarndan gelen Corky, ilk tepeciin stnden srklendi. de havalanmt. Balon,
avcyla balarn koparmak isteyen vahi bir hayvan gibi onlar yukar ekiyordu.

Birdenbire balarnn stnden, silah atei gibi bir aklama sesi geldi. Anan ip koptu ve
paralanan ucu Rachel'n suratna arpt. O anda

219

Dan Brown

dmeye baladlar. Mylar balon balarnn stnde bir yerde kontrolden kp dalgalanarak...
denize doru utu.

Karabinalarla iplere dolanan Rachel ile Tolland, yere iniyorlard. kinci beyaz tepecik nlerinde
ykselirken Rachel kendini arpmaya hazrlad. kinci tepecii son anda syrp arkasndan aa
doru kayarlarken, dolgulu kyafetleri arpmann etkisini ksmen hafifletti. Dnya etrafnda
kollar, bacaklar ve buz karmaas halinde dnerken, Rachel hzla aa, ortadaki akla doru
kaydn hissediyordu. Dier tepecie arpmadan nce yavalamak iin igdsel olarak,
kollaryla bacaklarn at. Biraz yavaladklarm hissetti ama saniyeler iinde Tolland'la birlikte
yeniden yukar kmaya balamlard. Tepeye gelip de getiklerinde tekrar arlk yokmu
gibi bir hisse kapld. Korkuya kaplan Rachel, yamatan aa, son dzle doru lmcl
de getiklerini dnd... Milne Buzul Katman'mn son yirmi be metresi.

Uuruma doru savrulurlarken Rachel, Corky'nin ipi ektiini hissetti. Yavalyorlard. Ama ok
ge kaldn biliyordu. Buzul hzla son bulurken Rachel aresizce lk att.

Ve sonra olan oldu.

Buzulun kenar altlarndan kayd. Rachel'n hatrlad son ey dtyd.

54

Westbrooke Semti Apartmanlar, 2201 N Caddesi NW'de yer alr ve Washington'daki ender
tartmasz doru adreslerden biridir. Gabrielle yaldzl dner kapdan hzla ierideki kulaklar
sar edici emenin akt mermer lobiye girdi.

Danma masasndaki kapc, onu grdne arm gibiydi. "Bayan Ashe? Bu akam
geleceinizi bilmiyordum."

220

hanet Noktas

"Ge kalyorum." Gabrielle abucak defteri imzalad. Yukardaki saat 18.22'yi gsteriyordu.
Kapc ban kad. "Senatr, bana bir liste verdi ama siz..."

"Onlara en ok faydas dokunan kiileri daima unuturlar." arpk bir glmsemeyle nnden
geip asansre yrd.

Kapc imdi tedirgin grnyordu. "Arasam iyi olacak."

Gabrielle asansre binerken, "Teekkrler," dedi. Senatrn telefonu fiten ekili.

Asansrle dokuzuncu kata kan Gabrielle, k koridorun sonuna doru yrd. Sexton'n
kapsnn nnde, iri kym zel korumalarndan -kaliteli korumalar- birinin oturduunu
grebiliyordu. Can skkn gibiydi. Gabrielle gvenlii ibanda grdne armt ama
aknl ko-rumannki kadar deildi. Gabrielle yaklanca ayaa frlad.

Koridorun yarsna gelen Gabrielle, "Biliyorum," diye seslendi. "Bu akam K.G. ve rahatsz
edilmek istemiyor."

Koruma kesin bir ifadeyle ban sallad. "Hibir ziyaretinin girmemesi konusunda ok kesin
emirler verdi..."

"Acil durum."

Koruma vcuduyla girii kapatt. "zel bir toplant yapyor."

"Sahi mi?" Gabrielle koltuunun altndan krmz zarf kard. Beyaz Saray mhrn adamn
gzne soktu. "Oval Ofis'ten geliyorum. Bu bilgiyi senatre iletmem lazm. Eski dostlar bu
akam her ne yapyorsa, birka dakika onsuz yapacaklar. imdi brak da ieri gireyim."
Zarfn stndeki Beyaz Saray mhrn gren korumann yelkenleri biraz suya inmiti.

Gabrielle, bana bunu atrma, diye dnd.

"Dosyay brakn," dedi. "Ben kendisine iletirim."

"Zor yaparsn. Senatre bunu elden iletmek iin Beyaz Saray'dan kesin emir aldm. Eer onunla
hemen konumazsam, yarn hepimiz kendimize i ararz. Anlyor musun?"

221 *

Dan Browu

Korumann kafas olduka karm gibiydi. Gabrielle, senatrn bu akam ziyareti kabul
etmeyecei konusunda her zamankinden daha sert olduunu sezinledi. Son hamleyi yapmak
zere harekete geti. Beyaz Saray zarfn korumann yzne tutarak sesini alaltt ve
Washington'daki tm gvenlik grevlilerinin korktuu kelimeyi fsldad.

"Durumun ciddiyetini anlamyorsun."

Siyasetilere gre, gvenlik personeli asla durumun ciddiyetini anlamazlard ve bu durumdan


nefret ederlerdi. Ellerine silah verilir, karanlkta bekletilirlerdi. Emirlere itaat etmeleri mi, yoksa
ilerini kaybetme pahasna katr inadyla ciddi krizleri grmezden gelmeleri mi gerektiine hibir
zaman emin olamazlard.

Koruma glkle yutkunarak, Beyaz Saray zarfna bir kez daha gz att. "Peki ama senatre ieri
girmeyi sizin talep ettiinizi syleyeceim."

Kapnn kilidini anca, Gabrielle, onun fikrini deitirmesine frsat vermeden nne atlad.
Daireden ieri girip, sessizce, kapy arkasndan kapatt ve tekrar kilitledi.

Antrede duran Gabrielle, Sexton'n koridorun sonundaki alma odasndan gelen bouk sesleri
duyabiliyordu; erkek seslerini. Belli ki bu akamki K.G., Sexton'n telefonda bahsettii zel
toplant deildi.

Gabrielle koridorda alma odasna doru ilerlerken, yarm dzine pahal -kaliteli yn ve tvit-
erkek paltosunun asl durduu ak bir dolabn nnden geti. Yerde bir sr evrak antas vard.
Grne baklrsa bu akam ii koridorda brakmlard. Evrak antalarndan biri gzne
ilimesiydi, nlerinden geip gidecekti. stnde tannm bir irketin logosu vard. Parlak krmz
bir fze.

Durup okumak iin meldi:

AMERKA UZAY A..

aknlk iinde dier evrak antalarn inceledi.

BEAL UZAY SANAY, MICROCOSM A.., ROTARY FZE RKET, KSTLER UZAY
SANAY.

222

hanet Noktas
Marjorie Tench'in irkin sesi kulaklarnda yankland. Sexton'n zel uzay irketlerinden rvet
aldnn farknda msn?

Karanlk koridorun sonunda, senatrn alma odasna giden kemerli girie bakarken
Gabrielle'n kalbi hzla atyordu. Konumas, geldiini belirtmesi gerektiini biliyordu ama
usulca ilerlemekten kendini alkoyamad. Kemerli girie birka santim mesafede sessizce durup...
arkadan gelen konumalar dinledi.

55

Delta- kza ve Norah Mangor'n cesedini toplamak iin geride kalrken, dier iki asker
avlarnn peinden hzla buzuldan aa ilerliyordu.

Ayaklarnda ElcktroTread gl kayaklar vard. Fast Trax motorlu kayaklardan sonra tasarlanan
gelimi ElektroTread'ler, minyatr tank paletleri taklm kar kayaklaryd; ayaa giyilen
motorlu kzaklar gibi. Hz, iaret ve baparmak ularnn ayn anda, sa ele giyilen eldivendeki
iki plakaya baslmasyla kontrol ediliyordu. Ayan etrafndaki gl jei batarya hem yaltm iki
katna karyor, hem de kayaklarn sessizce kaymasna imkn salyordu. Tepeden aa inerken
arln ve dnen paletlerin yaratt kinetik enerji, kendiliinden bir sonraki trman iin pilleri
arj ediyordu.

Delta-Bir rzgr arkasna alarak iyice meldi ve denize doru kayarken nnde uzanan buzulu
inceledi. Gece gr sistemi, Deniz Piyadele-ri'nin kulland Patriot modelinden ok gelimiti.
Delta-Bir, 40x90 mm al-t-element lens, -element Magnifcation Doubler'* ve Sper Long
Range

ift kat byte.


223

Dan Brow

ihanet Noktas

IR monte edilmi bir gzln ardndan bakyordu. Dardaki dnya, alldk yeil yerine,
saydam bir mavi renkte grnyordu. Kuzey Kutbu gibi ar yanstc araziler iin zel olarak bu
renkte tasarlanmt.

lk kar tepeciine yaklatnda, tmsein stnden geip ilerleyen yeni bozulmu kardaki parlak
eritler, gece karanlnda neon bir ok gibi Delta-Bir'in gzlklerine yansd. Grne baklrsa
kaak, uydurma yelkenlerini skmeyi ya unutmu ya da baaramamlard. Her iki koulda da,
son tmsee ulaana kadar balondan kurtulmadlarsa, imdi okyanusun bir yerlerindeydiler.
Delta-Bir, peinde olduu kiilerin koruyucu kyafetlerinin suda hayatta kalma srelerini
uzatacan biliyordu ama okyanus akntlar onlar denizin aklarna ekecekti. Boulmalar
kanlmazd.

Emin olmasna ramen Delta-Bir asla varsaymlarla hareket etmemek zere eitilmiti. Cesetleri
grmesi gerekiyordu. yice melerek parmaklarn birbirine bastrd ve ilk tmsei hzla
trmand.

Ald darbeleri sayan Michael Tolland kprdamadan yatyordu. Hrpalanmt ama herhangi bir
kemiinin krldn hissetmiyordu. Jel dolgulu Mark IX kyafetinin kendisini ciddi bir
travmadan koruduuna phesi yoktu. Gzlerini aarken akln yava yava topluyordu. Burada
her ey daha sakin grnyordu... daha sessiz. Rzgar hl uulduyordu ama eskisi kadar iddetli
deildi.

Kenan amtk, yle deil mi?

Kendine gelen Tolland, birbirine kilitli karabinalar dnm bir halde, buzda Rachel Sexton'la
neredeyse dik ayla st ste yattn fark etti. Altndaki Rachel'n nefes aldn hissedebiliyor
ama yzn gremi-yordu. Dnerek stnden inerken, kaslar ona glkle cevap veriyordu.

"Rachel?..." Tolland sesinin kp kmadna emin deildi.

Sper uzun menzil enfraruj.

224

Tolland sancl yolculuklarnn son saniyelerini hatrlad; balonun yukar doru srklenii, yk
kablosunun kopuu, vcutlarnn tmsekten aa dmesi, son tmsei amalar, kenara doru
kaymalar ve buzulun sona ermesi. Tolland ile Rachel dmlerdi ama bu d tuhaf biimde
ksa srmt. Denize dmek yerine, yaklak metre kadar dp baka bir buz tabakasna
arpmlar ve bir mddet kaydktan sonra pelerinden gelen Corky'nin arlyla durmulard.

Ban kaldran Tolland denize doru bakt. Biraz uzakta buzulun son bulduu uurumun
ardndan gelen okyanus seslerini duyabiliyordu. Gzlerini yeniden buzula evirip gece
karanlnda grmek iin kendini zorlad. Arkada yirmi metre kadar uzakta, stlerine sarkyormu
gibi grnen yksek bir buz duvar vard. te o an neler olduunu anlayabildi. Bir ekilde asl
buz katmanndan daha aadaki bir buz setine dmlerdi. Bu blm, hokey pisti byklnde
dz bir aland ve bir ksm kmt; her an okyanusa devrilmeye hazr duruyordu.

stnde yatt tehlikeli dzle gz gezdiren Tolland, paralanan buzullar, diye dnd.
taraf okyanusa inen uurumlarla evrili, dev bir balkon gibi buzuldan sarkan, kare eklinde geni
bir parayd. Buzulla sadece arka tarafndan balyd ve Tolland bu balantnn pek kalc
olmadn grebiliyordu. Aadaki tabakann Milne Buzul Katman'na tutunduu snrda,
yaklak bir metrelik bir atlak vard. Bu sava yerekimi kazanacak gibi grnyordu.

Tolland iin atlaktan daha korkutucu olan, Corky Marlinson'n buzda kprtsz yatan vcudunu
grmek oldu. Corky on metre uzakta, onlara bal gergin ipin ucunda yatyordu.
Tolland ayaa kalkmaya alt ama hl Rachel'a balyd. Farkl bir Pozisyon alarak, birbirine
gemi karabinalar amaya alt.

Dorulmaya gayret eden Rachel sersemlemi grnyordu. "Biz... aa dmedik mi?"


aknlk iinde konuuyordu.

Sonunda kendini zen Tolland, "Aadaki buz parasnn stne dtk," dedi. "Corky'ye
yardm etmeliyim."

225

F: 15

Dan Brow

Tolland acyla ayaa kalkmaya alt ama ayaklarnda g kalma-mt. pi yakalayp kendine
ekti. Corky, buzun stnde onlara doru kaymaya balad. Onlarca kez ektii Corky, sonunda
birka metre teye kadar gelmiti.

Corky Marlinson dayak yemi gibi grnyordu. Gzlklerini kay. betmiti, yananda kt bir
kesik vard ve burnu kanyordu. Dnp fkeli bir ifadeyle Tolland'a baktnda, Tolland'n onun
lm olabileceine dair endieleri kayboldu.

'Tanrm," diye mrldand. "O kk oyun neydi yle!"

Tolland rahatladn hissetti.


Artk dorulmu olan Rachel gzlerini krptryordu. Etrafna bakt. "Burdan... gitmemiz lazm.
Bu buz tabakas decekmi gibi grnyor."

Tolland, ona kesinlikle katlyordu. Tek soru bunu nasl yapacaklaryd.

zm zerinde tartacak vakitleri yoktu. Balarnn stndeki buzuldan tandk bir vzlt sesi
geldi. Baklarn yukar eviren Tolland, beyazlar giyinmi iki kiinin kayarak kenara gelip ayn
anda durduklarn grd. Bir sre orada duran iki adam, lmcl darbeyi vurmadan nce ah
matn keyfini karan satran ustalar gibi avlarna baktlar.

Delta-Bir, kaan hl yaadna armt. Yine de bunun geici bir durum olduunu
biliyordu. Buzulun, denize doru kanlmaz dala balam olan blmne dmlerdi. Bunlar
da dier kadn gibi etkisiz hale getirilip, ldrlebilirdi ama ok daha kesin bir zm
kendiliinden belirmiti. Hem de cesetlerin asla bulunamayaca bir ekilde.

Kenardan aa bakan Delta-Bir, buzulla ona tutunan buz tabakas arasnda almaya balayan
yar inceledi. firarinin durduu buz tabakas olduka tehlikeli grnyordu. Her an krlp
okyanusa dmeye hazrd.

Neden imdi olmasn...

226

'

hanet Noktas

Buradaki buzullarda geceler, kulaklar sar edici gmbrtlerle blnrd: buzuldan kopan ve
okyanusa den buz ktlelerinin sesi. Kimin dikkatini ekerdi?
ldrmeye hazrlanrken salglad adrenaline elik eden o tandk scakl hisseden Delta-Bir,
malzeme antasna uzanp ar, limon eklinde bir nesne kard. Askeri saldr timlerinin
kulland nesneye alev ses aral deniyordu; ani parlamalar ve sar edici ok dalgalaryla
dman geici olarak etkisiz hale getiren, ldrc etkisi olmayan ok bombas. Ama Delta-Bir,
alev ses aralnn bu akam son derece ldrc olacan biliyordu.

Kenarda pozisyonunu ald ve yarn inceldii noktaya dek ne kadar ilerlediini hesaplamaya
alt. Alt metre mi? On be metre mi? Fark etmeyeceini biliyordu. Plan kesinlikle etkili
olacakt.

Saysz infaz tecrbesinin verdii serinkanllkla, bombann evirmeli kadrann on saniyelik


gecikmeye ayarladktan sonra pimi ekti ve bombay aadaki yara frlatt. Karanla den
bomba gzden kayboldu.

Kar tepeceinin stne geri ekilen Delta-Bir ile orta beklediler. Grlesi bir manzara olacakt.

Hezeyana kaplm olmasna ramen Rachel Sexton, saldrganlarn yara ne frlattklarn gayet
iyi tahmin edebiliyordu. Baklarn stnde durduklar buz tabakasna dikip, kanlmaz olan
gren Michael Tol-land'n, ya ayn tahminde bulunduundan ya da Rachel'n gzlerindeki
korkuyu sezinlediinden beti benzi atmt.

Rachel'n altndaki buz, imekler akan frtna bulutu gibi iten aydnland. Esrarengiz beyaz
saydamlk her yne yaylmt. Etraflarndaki buzul, yz metre apnda bembeyaz parlad.
Ardndan ok geldi. Deprem gibi gmbrtl deil, kuvvetle gelen sar edici bir ok dalgasyd.
Rachel, buzdan gelen titreimlerin vcuduna yayldn hissetti.

Sivri uzant birden, buz katmanyla altlarndaki buz blokunun arasna takoz sktrlm gibi,
tyler rpertici bir atlama sesiyle kopmaya

227 *
J

Dan Brown

balad. Rachel'la Tolland'n gzleri dehetle birbirine kilitlendi. Yaknlardaki Corky lk att.

Aadaki ksm dyordu.

Binlerce ton arlndaki buz blokunun stnde asl kalan Rachel, bir an arlk yokmu gibi
bir hisse kapld. Buzdandan buz denizine doru kayyorlard.

56

Dev buz tabakas Milne Buzul Katman'ndan aa havaya paracklar saarak kayarken, buzun
buza srterken kard ses Rachel'n kulak zarn delecekti. Buz ktlesi denize inerken yavalad
ve Rachel'n daha nce arlk yokmu gibi hissettii vcudu buzun tepesine kondu. Tolland ile
Corky yaknna serte dtler.

Buz tabakas denizin derinliklerine doru batarken Rachel, halat birka metre uzun gelen banji
atlaycsnn altndaki toprak gibi, okyanusun hz kesici etkisiyle yukar ykselen kpkl
yzeyini grebiliyordu. Ykseldi... ykseldi... ve ite oradayd. ocukluk kbusu geri gelmiti.
Buz... su... karanlk. En byk korkusu.

Buz ktlesinin tepesi su izgisinin altna kayd ve dondurucu Kuzey Buz Denizi kenarlardan sel
gibi at. Okyanus etrafn kuatrken, Rachel denizin iine ekildiini hissetti. Tuzlu suyun
arpt yznn korumasz derisi gerildi ve yand. Artk altndaki buzun yzeyi grnmyordu.
Rachel kyafetindeki suyun stnde kalan jelin de yardmyla yeniden yzeye kmak iin
mcadele etti. Azna ald tuzlu suyu geri pskrtt. plere dolanan dierlerinin, yaknlarnda
debelenip durduunu grebiliyordu. Rachel kendini dorulttuu anda Tolland seslendi.

"Yeniden yukar kyor!"

Szleri yanklanrken, Rachel altndaki suyun yukar doru ittiini hissetti. Buz ktlesi, ynn
tersine deitirmeye alan dev bir lokomo-

228

hanet Noktas

tif gibi, suyun altnda inleyerek durmu ve imdi tam altlarndan yukar kmaya balamt.
Batk dev ktle buzul seviyesine kmak iin kendine yol aarken, dk frekansta bir gmbrt
sudan yukar ykseliyordu.

Yukar ktka hzlanan buz ktlesi karanlkta kendini gstermeye balamt. Rachel
ykseldiini hissetti. Vcudu buzla temas ederken, okyanus sulan buland. Buz onu milyonlarca
galon deniz suyuyla yukar kaldrrken, denge salamaya alarak bouna mcadele etti. Yzeye
frlayan dev buz ktlesi arlk merkezini bulmaya alrken inip kalkyor ve sallanyordu.
Rachel kendini, geni dzln stnde beline gelen suda srklenirken buldu. Sular yzeyden
ekilirken aknt Rachel' kapm, kenara doru srklyordu. Kannst kayan Rachel, hzla
kenara yaklatn grd.

Dayan! Annesi, Rachel ocukluunda buz glnn altnda debelenirken kulland ayn sesle
sesleniyordu. Dayan! Sakn batma!

Gerilen ipleri cierlerinde kalan tm havay da boaltmt. Kenardan sadece birka metre tede
aniden durdu. Olduu yerde savruldu. On metre tede, hl kendisine bal olan Corky'nin hantal
vcudunu grebiliyordu. O da durmutu. Buzun stnde aksi ynlerde kaymlar ve Corky'nin
eki kuvveti Rachel' durdurmutu. Sular okyanusa dklp slarken, Corky'nin yannda
baka bir karanlk figr belirdi. Corky'nin ipini tutup bir yandan tuzlu su kusarken, elleriyle
dizlerinin stnde duruyordu.

Michael Tolland.

Buzun stnde kalan son sular da onu yalayp geerken, Rachel dehet iinde sessizce yatm,
okyanusun sesini dinliyordu. Sonra, lmcl souun ilk belirtilerini hissederek elleriyle
dizlerinin stne doruldu. Buzda devasa bir buz kp gibi hl ileri geri sallanyordu. lgna
dnm bir halde ve ac iinde dierlerinin yanma doru emeklemeye balad.

Yukarda buzulun stnde duran Delta-Bir, gece gr gzlkleriyle Kuzey Buz Denizi'nin en
yeni buzdann etrafndaki sulara gz gezdirdi.

229

II

>

Dan Brcm

Suda ceset grmediine armyordu. Okyanus karanlkt ve avlarnn giydii kyafetlerle


bereler siyaht.

Gzlerini suda yzen buz ktlesinde gezdirirken, oda ayarlamakta zorlanyordu. Gl


okyanus akntlaryla denize alp, oktan uzaklamaya balamt. Beklenmedik bir ey grd
srada, baklarn denize evirmek zereydi. Buzun stndeki siyah karalt. Bunlar ceset mi?
Delta-Bir karaltlar odaklamaya alt.

Delta-ki, "Bir ey mi grdn?" diye sordu.

Bytecini odaklayan Delta-Bir hibir ey sylemedi. Buz adasnn stnde, bir arada
kprdamadan duran insan bedeni grmek onu artmt. Delta-Bir'in l ya da diri
olduklarna dair hibir fikri yoktu. Hayatta olsalar bile, korumal giysilerine karn bir saate kadar
lrlerdi; slanmlard, frtna yaklayordu ve gezegendeki en amansz okyanuslardan birine
doru srkleniyorlard. Cesetleri asla bulunmayacakt.

Uuruma arkasna dnen Delta-Bir, "Sadece glgeler," dedi. "sse geri dnelim."

57

Senatr Sedgevvick Sexton, Courvoisier konyak kadehini Westbrook dairesindeki mine rafnn
stne koydu ve dncelerini toplarken bir sre atei kartrd. imdi alma odasndaki alt
adam sessizce oturuyor... bekliyordu. Havadan sudan konumalar sona ermiti. Senatr Sex-
ton'n konuya girme zaman gelmiti. Dierleri bunu biliyorlard. O bunu biliyordu.

Siyaset sat demekti.

Gven kur. Onlarn sorunlarn anladn bilsinler.

Onlara dnen Sexton, "Bildiiniz gibi," dedi. "Getiimiz aylarda sizinle ayn pozisyonda pek
ok kiiyle grtm." Glmseyip oturdu ve

230
hanet Noktas

onlarla ayn seviyeye geldi. "Evime sadece sizleri ardm. Sizler zel kiilersiniz ve sizinle
tanmak beni onurlandrd."

Sexton ellerini kavuturarak, gzlerini odada gezdirirken her biriyle gz temas kurdu. Ardndan
baklarn ilk balad noktaya yneltti; kovboy apkal iman adama.

Sexton, "Houston Uzay Sanayi," dedi. "Geldiinize sevindim."

Teksas'h homurdand. "Bu kasabadan nefret ediyorum."

"Sizi sulayamam. Washington size adil davranmad."

Teksas'h apkasnn altndan bakt ama bir ey sylemedi.

Sexton, "On iki yl nce," diye balad. "ABD hkmetine bir teklif yaptnz. Onlara be milyar
dolara bir ABD uzay istasyonu kurmay teklif ettiniz." , "Evet yaptm. Taslaklar hl bende."

"Ama NASA hkmeti, ABD uzay istasyonunun bir NASA projesi olmas gerektiine ikna etti."

"Doru. NASA yaklak on yl nce inaata balad."

"On yl. Bununla birlikte, NASA uzay istasyonu tam manasyla almaya balamamakla
kalmad, proje sizin teklifinizin yirmi katna mal oldu. Amerikal bir vergi mkellefi olarak,
tiksiniyorum."

Odadan fikir birlii homurtular ykseldi. Sexton gzlerini yeniden gruba evirdi.

imdi herkese hitap eden senatr, "Pek ounuzun irketlerinin uu bana elli milyon dolar
gibi czi bir rakam karl zel uzay mekikleri frlatmay teklif ettiinizi biliyorum," dedi.

Bu kez daha fazla onayladlar.

"Ama NASA uu bana otuz sekiz milyon dolar alarak fiyatlar k-ryor... ki aslnda uu
bana maliyetleri yz elli milyon dolarn stnde!"

Adamlardan biri, "Bizi bu ekilde uzayn dnda tutuyorlar," dedi. "zel irketler, yzde drt
yz zararla mekik frlatp hl varln srd-ren bir irketle rekabet edemez."

231 fa

Dan Brow

Sexton, "Buna mecbur deilsiniz," dedi.

Herkes ban sallad.

Scxton imdi, dosyasn ilgiyle okuduu ciddi grnl giriimciye dnmt. Sexton'n
kampanyasna fon salayan pek ok giriimci gibi bu adam da eski bir askeri mhendisti. Dk
maa ve hkmet brokrasisi yznden hayal krklna uram ve geleceini uzayda aramak
iin askeri grevinden istifa etmiti.
Ban umutsuzca sallayan Sexton, "Kistler Uzay Sanayi," dedi. "irketiniz, NASA'nn kilo
bana yirmi bin dolarlk maliyetine karlk, drt bin dolara yk tayabilecek bir mekik
tasarlayp retti," dedi. Daha etkili olmas iin biraz durdu. "Buna ramen hi mteriniz yok."

Adam, "Neden mterim olsun ki?" diye karlk verdi. "Geen hafta NASA bir
telekomnikasyon uydusu frlatmak iin Motorola'dan kilo bana bin alt yz yirmi drt dolar
isteyerek nmz kesti. Hkmet o uyduyu yzde dokuz yz zararla frlatt!"

Sexton ban sallad. Vergi mkellefleri farknda olmadan, rakiplerinden on kat dk verimle
alan bir kuruma mali destek salyorlard. Bouk bir sesle, "Maalesef NASA'nn uzaydaki
rekabeti engellemek iin elinden geleni yapt anlalyor. Hizmeti piyasa deerinin altnda
cret-lendirerek zel uzay irketlerini saf d brakyor," dedi.

Teksas'l, "Uzay VVal-Mart'l," dedi.

Sexton, iyi benzetme, diye dnd. Bunu unutmayaym. VVal-Mart yeni bir blgeye girip,
rnleri piyasa deerinin altnda satarak yerel rakipleri iten ekilmek zorunda brakmakla
tannrd.

Teksas'l, Sam Amca mterilerimi almak iin benim param kullansn diye milyonlarca dolar
vergi demekten bktm usandm," dedi.

Sexton, "Sizi duyuyorum," dedi. "Anlyorum."

k giyimli bir adam, "Kurumsal sponsorlua izin verilmemesi Ro-tary Fze irketi'ni bitiriyor,"
dedi. "Sponsorluk kart yasalar kanuna aykr!"

232
hanet Noktas

"Yrekten katlyorum." Sexton, NASA'nn uzaydaki tekelini srdrmesinin baka bir yolunun,
uzay aralarnn stndeki reklamlara yasak getiren federal emirler karmak olduunu
rendiinde ok olmutu. zel irketlerin kurumsal sponsorluk ve reklam logolaryia -
profesyonel yar arabas srcleri gibi- fon salamalarna izin verilmiyor, uzay aralarna
sadece ABD kelimesiyle irket ismi yazlabiliyordu. Reklamlara senede 185 milyar dolar
harcanan bir lkede, zel uzay irketlerinin kasasna reklam gelirlerinden bir dolar bile
girmemiti.

Adamlardan biri, "Bu soygunculuk," diye lafa dald. "irketim lkenin ilk turist mekiini
frlatmak iin gelecek mays ayna kadar ticaret hayatnda kalmay mit ediyor. Basnda ok
geni yer verileceini tahmin ediyoruz. Nike irketi mekiin yanna Nike logosu ve 'Sadece yap!'
yazdrmak iin yedi milyon dolar teklif etti. Pepsi bunun iki katn Tepsi: Yeni neslin seimi' iin
nerdi. Ama federal yasalar gereince, mekiimiz reklam alrsa uzaya frlatamyoruz!"

Senatr Sexton, "Bu doru," dedi. "Ve eer ben seilirsem, bu sponsorluk kart yasay
kaldracam. Bu bir sz. Yeryznn her santimet-rekaresinde olduu gibi uzay da reklamlara
ak olmal."

Sexton seyircilerine bakarak, gzlerini onlara dikti ve daha ciddi bir sesle konutu. "Ama yine de
NASA'nm zelletirilmesine en byk engeli yasalarn deil, halktaki kannn oluturduunu
unutmamalyz. Amerikallarn ou hl Amerikan uzay programn abartl deerlendiriyor.
Hl NASA'nn gerekli bir hkmet kuruluu olduuna inanyorlar."

Adamlardan biri, "u kahrolas Hollyvvood filmleri yznden!" dedi. "Tanr akna ka tane
NASA dnyay katil asteroitten kurtaryor filmi ekilebilir? Bu propaganda!"

Sexton, Hollyvvood'da NASA filmlerinin bu kadar fazla ekilmesinin nedeninin ekonomik


olduunu biliyordu. Olduka tutulan Top Gun 7xr Si-kh filminin -iki saatlik ABD Hava
Kuvvetleri reklam gibi oynatlan, bir jet pilotu Tom Cruise aheseri- ardndan NASA
Hollywood'daki halkla iliki-
233

Dan Bruwn

ler potansiyelini fark etmiti. NASA usulca, film irketlerine NASA'nn tm arpc sahnelerinde
-frlatma rampalar, grev kontrol ve eitim binalar- bedava film ekebilme imkn teklif etmeye
balamt. Baka yerlerde film ektiklerinde muazzam lisans cretleri demeye alkn
yapmclar, "bedava" NASA film setlerinde alarak bteden milyonlarca dolar tasarruf
salama imknna balklama atladlar. Elbette sadece NASA senaryoyu onayladnda
Hollyvvood bu imkna kavuuyordu.

Bir spanyol, "Halkn beynini ykamaktan baka bir ey deil," diye homurdand. "Filmler
reklam propagandalarnn yars kadar kt olamaz. Yal bir vatanda uzaya gndermek niye?
NASA imdi de bir mekiin tm ekibini kadnlardan kurmay dnyor. Hepsi reklam iin!"

ini eken Sexton, ackl bir ses tonuyla konutu. "Doru ve sanrm seksenlerde Milli Eitim
Bakanl parasz kalp da, NASA'y eitime harcanabilecek milyonlar israf etmekle
suladnda neler olduunu hatrlatmama gerek yoktur. Eitim dostu olduunu gstermek iin
NASA hemen bir halkla ilikiler gsterisi dzenlemiti. Uzaya bir devlet okulu retmeni
yolladlar." Sexton durdu. "Christa McAuliffe'i hepiniz hatrlarsnz."

Odada kimse konumuyordu.

Atein nnde aniden duran Sexton, "Beyler," dedi. "Hepimizin geleceinin iyilii iin
Amerika'nn gerei anlama zamannn geldiine inanyorum. Amerikallarn artk NASA'nn bizi
gklere kartmak yerine uzay kefinin nn tkadn anlamas gerek. Uzayn dier
endstrilerden bir fark yok ve zel sektr bunun dnda tutmak su kabul edilir. Bilgisayar
endstrisini ele alalm, her hafta yetimekte glk ektiimiz ilerlemeler kaydediliyor! Neden?
nk bilgisayar endstrisi serbest piyasa sistemine dayal. Verim ve vizyon krla
dllendiriliyor. Bilgisayar endstrisini devlet iletseydi ne olurdu hayal edin. Ortaada
kalmtk. Uzayda ilerleyemiyoruz. Uzay kefini, ait olduu zel sektrn ellerine brakmalyz.
Amerikallar bymeyi, ii ve gerekleen hayalleri grd-
234

hanet Noktas

gnde hayrete decek. Serbest piyasa sisteminin bizi uzayda yeni boyutlara tayacana
inanyorum. Seilirsem, bilimdeki son ufuklarn kapsnn kilidini amay ve onu ak brakmay
kendime grev edineceim."

Sexton konyak kadehini kaldrd.

"Dostlarm, bu akam buraya gveninize layk biri olup olmadma karar vermek iin geldiniz.
Umarm gveninizi kazanrm. Yatrmclar irketlerini nasl kuruyorlarsa, bakanlarn da yle
belirlerler. Hisse sahipleri nasl getiri beklerlerse, siz siyasi yatrmclar da yle getiri beklersiniz.
Bu akam size verdiim mesaj gayet basit: Bana yatrm yaparsanz, sizi asla unutmam. Hibir
zaman. Ortak tek bir hedefimiz var."

Sexton kadehini onlara doru kaldrd.

"Sizlerin de yardmyla dostlarm, yaknda Beyaz Saray'da olacam... ve sizler de hayallerinize


kavuacaksnz."

Sadece drt metre tede karanlkta duran Gabrielle Ashe kaskat kesilmiti. alma odasndan
birbirine arpan kristal kadeh sesleriyle, atein trtlar geliyordu.
58

Gen NASA teknisyeni panikle habikreden ieri girdi. Korkun bir ey oldu! Mdr Ekstrom'u
basna ayrlan blmn yannda buldu.

Kouturan teknisyen soluk solua, "Efendim," dedi. "Bir kaza oldu!"

Derin dncelere dalarak baka meselelere kafa yorduu anlalan Ekstrom, ona dnd. "Ne
dedin? Kaza m? Nerde?"

"Gktann kartld delikte. Yzeye bir ceset kt. Dr. Waiiee Ming."

Ekstrom'un yz ifadesizdi. "Dr. Ming mi? Ama..."

"Onu karttk ama artk ok geti. lm."

235

Dan Brown

"Tanr akna. Ne zamandr orda?"

"Yaklak bir saat diye dnyoruz. ine dp dibe batm gibi grnyor, cesedi iince
yeniden yzeye km."
Ekstrom'un krmz cildi mosmor kesilmiti. "Lanet olsun! Bunu baka bilen var m?"

"Hi kimse efendim. Sadece iki kii. Onu dar karttk ama dndk ki nce size sylersek..."

"Doru olan yapmsnz." Ekstrom derin derin iini ekti. "Dr. Ming'in cesedini hemen
saklayn. Hibir ey sylemeyin."

Teknisyenin akl karmt. "Ama efendim, ben..."

Ekstrom elini adamn omzuna koydu. "Beni dikkatle dinle. Bu, byk znt duyduum trajik
bir olay. Elbette zaman geldiinde konuyla uygun biimde ilgileneceim. Ama imdi sras
deil."

"Cesedi saklamam m istiyorsunuz?"

Ekstrom'un souk mavi gzleri onu delip geti. "Bir dn. Dierlerine syleyebiliriz ama ne ie
yarar? Basn konferansna yaklak bir saat kald. lmcl bir kaza yaandn duyurmak bu
buluu glgeler, ayrca moralleri bozar. Dr. Ming dikkatsiz bir hata yapt; bunun bedelini NA-
SA'ya detmeye niyetim yok. u sivil bilim adamlar, zafer anmz yaptklar hatalarla
glgelemelerine izin vermesem de yeterince ilgi ektiler. Dr. Ming'in lm basn konferans
sona erinceye dek sr olarak kalacak. Anladn m?"

Rengi solan adam ban sallad. "Cesedini saklayacam."

59

Michael Tolland okyanusun hi acyp tereddt etmeden kurban aldn bilecek kadar denizde
vakit geirmiti. Geni buz tabakasnn stnde bitap vaziyette yatarken, yksek Milne Buzul
Katman'nn gittike
236

hanet Noktas

uzaklaan siluetini grebiliyordu. Elizabeth Adalar'ndan gelen gl akntnn kutup buzullar


etrafnda dnerek sonunda kuzey Rusya aklarna vardn biliyordu. Ama nemi yoktu. Aylar
srerdi.

Herhalde otuz dakikamz kalmtr... en fazla krk be dakika.

Jel dolgulu kyafetlerinin koruyucu yaltm olmasa oktan leceklerini biliyordu. Bereket versin
ki, Mark IX'lar slanmalarn nlemiti; souk havada hayatta kalmann balca art.
Vcutlarnn etrafndaki termal jel dn etkisini hafifletmekle kalmam, vcut slarn da
korumalarna yardmc olmutu.

Yaknda hipotermi balayacakt. Kan, nemli i organlar korumak iin vcudun ilerine
ekilirken, kollar ve bacaklarda hafif bir uyuukluk eklinde kendini gsterecekti. Nabz ve
solunum yavalayp, beyni oksijensiz brakrken, lgnca halsinasyonlar ba gsterecekti.
Ardndan vcut, geri kalan sy koruyabilmek iin son bir gayretle kalp ve solunum hari tm
organlarn almasn durduracakt. Bunu bilinsizlik takip edecekti. Sonunda, beyindeki kalp ve
solunum merkezleri ayn anda fonksiyonlarn kesecekti.

Baklarn Rachel'a eviren Tolland, onu kurtarmak iin bir eyler yapabilmeyi diledi.

Rachel Sexton'n vcuduna yaylan uyuukluk, tahmin ettiinden daha az ac veriyordu.


Mutluluk verici bir uyuturucu gibiydi. Doal morfin. Derken gzlklerini kaybetmiti ve
soukta gzlerini amakta zorlanyordu.
Yaknlarnda Tolland'la Corky'nin buzun stnde durduunu grebiliyordu. Tolland zgn
gzlerle ona bakyordu. Corky kmldyordu ama ac ektii belliydi. Sa yana paralanmt ve
kanyordu.

Rachel zihninde cevaplar ararken vcudu sarslarak titriyordu. Kim? Neden? inde artan
bunalt hissiyle kafas kart. Hibir ey anlam ifade etmiyordu. Uykusunu getiren grnmez bir
gle sakinleen Rachel, vcudunun yavaa alterlerini kapattn hissediyordu. Bununla

237

Dan Brow

mcadele etti. imdi iinde parlayan ateli bir fkenin alevlerini krklemeye alyordu.

Bizi ldrmeye altlar! Gzlerini ksarak tehlikeli denize baknca, saldrganlarn baarl
olduunu anlad. ldk saylr. Milne Buzul Kat-man'nda oynanan lmcl oyun hakkndaki
tm gerei renecek kadar yaayamayacan bildii halde, sulanacak kiiyi tahmin
edebiliyordu.

En ok Mdr Ekstrom krl kacakt. Onlar dar gnderen Eks-trom'du. Pentagon ve zel
Operasyonlarda balar vard. Ama Ekstrom gktan buzun altna yerletirmekle ne elde etmi
olabilir? mann bu iten kazanc ne olur?

Zach Herney'yi aklndan geiren Rachel, Bakan'n komplocularla ortak olup olmadn ya da
perde arkasnda yer alp almadn dnd. Herney hibir ey bilmiyor. O masum. Bakan'n
NASA tarafndan aldatld belliydi. Artk Herney'nin NASA'yla ilgili duyuruyu yapmasna bir
saat kalmt. Ve bunu drt sivil bilim adamnn onay verdii belgesel grntleriyle yapacakt.

Drt l sivil bilim adam.


Artk Rachel'n basn konferansn durdurabilmek iin yapabilecei hibir ey yoktu ama bu
saldrdan sorumlu kiinin yanna kr kalmayacana yemin etti.

Tm gcn toplayan Rachel olduu yerde oturmaya alt. Bacaklar mermer gibiydi. Kollarn
ve bacaklarn bkerken tm eklemleri acyla kvrand. Kendini yavaa dizlerinin stne
kaldrarak, buzun stnde denge kurdu. Ba dnyordu. Okyanus etrafnda alkalanyordu.
Yaknnda yatan Tolland merakl gzlerle ona bakt. Rachel, dua ettiini dndn tahmin
etti. Aslnda az sonra teebbs edecei ey dnldnde onlar ancak dualar kurtarabilecek
olsa da, elbette bunu yapmyordu.

Rachel'n beceriksizce beline giden eli, hl kemerine bal duran buz kazmasn buldu. Kaskat
parmaklaryla kazmann sapn kavrad.

238

hanet Noktas

Kazmay ters duran T eklinde evirdi. Sonra, tm enerjisiyle sap buza indirdi. Pat. Tekrar. Pat.
Damarlarndaki kan kristallemi eker gibi bir his veriyordu. Pat. Tolland hayretle ona
bakyordu. Rachel kazmay bir kez daha indirdi. Pat.

Tolland dirseinin stnde dorulmaya alt. "Ra... chel?"

Cevap vermedi. Sahip olduu tm enerjiye ihtiyac vard. Pal. Pat.

Tolland, "Bu kadar kuzeyde..." dedi. "OAD'nn duyabileceini... sanmyorum."

Rachel ararak ona dnd. Tolland'n okyanus bilimci olduunu ve yapmaya alt eyi
anlayabileceini unutmutu. Muhakeme domama OAD yi armyorum.

Vurmaya devam etti.

OAD, imdilerde okyanus bilimcilerin balinalar dinlemek iin kullandklar Souk Sava
dneminden kalma bir Okyanusalt Akustik D-zeni'ydi. Sualtndaki sesler yzlerce mil kat ettii
iin dnya apnda elli dokuz sualt mikrofonundan oluan OAD ebekesi gezegendeki
okyanuslarn olduka byk bir ksmn dinleyebiliyordu. Ne yazk ki Kuzey Kut-bu'nun bu cra
kesi bu alana dahil deildi ama Rachel okyanus tabann dinleyen bakalar olduunu biliyordu;
dnyadaki ok az kiinin varlndan haberdar olduu kimseler. Vurmaya devam etti. Mesaj
basit ve anlalrd.

PAT. PAT. PAT.

PAT... PAT... PAT...

PAT. PAT. PAT.

Rachel yaptnn hayatlarn kurtaraca hayaline kaplmamt; zaten vcudunu kaplayan souk
gerginlii hissetmeye balamt. nnde yaanacak yarm saati bile kaldndan pheliydi.
Artk kurtulmak ihtimal dahilinde deildi. Ama bu yaptnn kurtulmakla ilgisi yoktu.

PAT. PAT. PAT.

PAT... PAT... PAT...

239
Dan Brow

ihanet Noktas

PAT. PAT. PAT.

Tolland, "Zaman... kalmad..." dedi.

Rachel, bizimle ilgisi... yok, diye dnd. Cebimdeki bilgiyle ilgisi var. Mark IX kyafetinin
Velcro cebindeki su delili TAR ktsn gzlerinin nne getirdi. TAR ktsn UKO'ya
ulattmalym... en yakn zamanda.

Rachel bu haldeyken bile mesajn alacaklarndan emindi. Seksenlerin ortalarnda UKO, OAD'y
otuz kal daha gl bir dzenle deitirmiti. Kresel kapsama: Classic Wizard, UKO'nun
okyanus tabanndaki 12 milyon dolarlk kula. Birka saat iinde, ngiltere Menvvitl Hill'deki
UKO/NSA dinleme ssnde bulunan Cray sper bilgisayarlar, Kuzey Kutbu hidrofonlarnn
birinden gelen dzensiz sekanslar yakalayacak, ifrenin SOS ars olduunu zecek,
koordinatlar belirleyecek ve Grnland'daki Thule Hava Kuvvetleri ss'nden bir kurtarma ua
kaldracakt. Uak buzdann stnde kii bulacakt. Donmu ve l olarak. lerinden biri
UKO alan kacakt... ve cebinde tuhaf bir termal kt bulunacakt.

Bir TAK kts.

Norah Mangor'n son miras.

Cankurtaranlar kty incelediklerinde, gktann altndaki gizemli tnel meydana kacakt.


Rachel bundan sonra neler olacan tahmin edemiyordu ama en azndan bu sr buzun stnde
onlarla birlikte kaybolmayacakt.
60

Beyaz Saray'a her yeni gelen Bakan'a, eski Beyaz Saray mobilyalarndan oluan paha biilmez
koleksiyonlarn sakland ar korumal depoya zel bir tur dzenlenirdi. Bu depolarda
George Washington'a kadar eski bakanlar tarafndan kullanlan masalar, gm eyalar, ofis
mal-

240

zemeleri, yataklar ve dier eyalar bulunurdu. Greve balayan Bakan tur srasnda diledii
yadigr seer ve kendi dneminde Beyaz Saray'n dekorasyonunda kullanrd. Sadece Lincoln
Yatak Odas'ndaki yatak hi deimeyen bir Beyaz Saray mobilyasyd. in tuhaf, Lincoln o
yatakta hi yatmamt.

Zach Herney'nin Oval Ofis'te u an oturduu masa bir zamanlar, ok sevdii Harry Truman'a
aitti. Modern standartlara gre kk kalan bu masa, Zach Herney'ye "sorumsuzluun" burada
sona erdiini ve ynetiminin her trl kusurundan kendisinin mesul olduunu hatrlatyordu. Her-
ney bu sorumluluu tamaktan onur duyuyor ve iin bitmesi adna alanlarn ne gerekiyorsa
yapmaya motive etmek iin elinden geleni yapyordu.

Ofisten ieri gz atan sekreter, "Sayn Bakan?" diye seslendi. "Telefonunuz baland."

Herney elini sallad. "Teekkrler."

Telefona uzand. Bu grmeyi gizli yapmay tercih ederdi ama u anda buna imkn olmadn
gayet iyi biliyordu. Tepesinde sivrisinek gibi dolaan iki makyaj uzman, yzyle salarna
ekidzen veriyorlard. Masasnn tam nnde bir televizyon ekibi hazrlanyor ve heyecanla
strateji belirleyen danman srleriyle halkla ilikiler uzmanlar ofiste fink atyordu.

Bir saat kald...


Herney zel telefonunda yanan dmeye bast. "Lavvrence? Orda msn?"

"Burdaym." NASA mdrnn sesi kaygl ve mesafeliydi.

"Orda her ey yolunda m?"

"Frtna tehlikesi gemedi ama alanlarm uydu balantsnn etkilenmeyeceini sylediler.


Hazrz. Bir saatten geri sayyoruz."

"Mkemmel. Umarm moraller yerindedir."

"Yerinde. alanlarm heyecanl. Dorusunu istersen az nce bira itik."

241

F:16

Dan Brown

Herney kahkaha att. "Bunu duyduuma sevindim. Dinle, bunu yapmadan nce arayp sana
teekkr etmek istedim. Bu akam, byk bir akam olacak."

Sesi biraz pheli gelen mdr, duraksad. "yle olacak efendim. Bunun iin uzun zamandr
bekliyoruz."
Herney tereddt etti. "Sesin bitap geliyor."

"Biraz gn na ve gerek bir yataa ihtiyacm var."

"Bir saat daha. Kameralara glmse, ann tadn kar, sonra seni D.C.'ye geri getirecek bir uak
gndeririz."

"Drtgzle bekliyorum." Adamn yeniden sesi kesilmiti.

Yetenekli bir delege olan Herney, dinleme ve satr aralarnda sylenenleri duyma eitimi almt.
Mdrn sesi bir eylerin ters gittiini sylyordu. "Orda her eyin yolunda olduuna emin
misin?"

"Kesinlikle. Tm sistemler alyor." Mdr konuyu deitirmekte sabrsz davranyordu.


"Michael Tolland'n belgeselinin son blmn grdn m?"

Herney, "imdi seyrettim," dedi. "Harika bir i kard."

"Evet. Onu arman iyi oldu."

"Hl sivilleri ie kartrdm iin bana kzgn msn?"

"Hem de nasl!" Mdr her zamanki gl sesiyle homurdand.


Bu, Herney'ye kendini daha iyi hissettirdi. Ekstrom iyi, diye dnd. Sadece biraz yorgun.
"Tamam, bir saat sonra uyduyla grrz. Gidip olay yaratacak bir eyler anlatalm." 'Tamam."

"Hey Lawrence?" Herney'nin sesi imdi daha ksk ve ciddi kyordu. "Orda ok iyi i yaptn.
Bunu asla unutmayacam."

Habikrenin yaknlarnda rzgrla mcadele eden Delta-, Norah Mangor'n devrilen kzan
dzeltip toplamaya alyordu. Tm tehizat ykledikten sonra vinil rty gerdi ve Mangor'n
l bedenini bala-

242

hanet Noktas

yarak stne yerletirdi. Kza farkl istikamete doru itecei srada, iki orta buzuldan yukar
kayarak yanna geldiler.

Delta-Bir, "Planlar deiti," diye rzgra kar bard. "Dier kenardan aa dt."

Delta- armamt. Bunun ne anlama geldiini biliyordu. Delta Gc'nn, buzul stnde
kaza kurban drt ceset brakma plan artk geerli bir ihtimal deildi. Bir cesedi tek bana
brakmak, cevaplardan ok soru yaratrd. "Temizleyelim mi?" diye sordu.

Delta-Bir ban sallad. "Ben fiekleri saklarm, siz ikiniz de kzaktan kurtulun."
Delta-Bir dikkatle bilim adamlarnn brakt izlerin stnde ilerleyip, orada bulunduklarna dair
her trl ipucunu toplarken, Delta- ile orta ykl kza buzuldan aa srklediler.
Tmseklerden geerken biraz mcadele ettikten sonra, sonunda Milne Buzul Katman'nn
sonundaki uuruma vardlar. tmeleriyle beraber, Norah Mangor ile kza sessizce kenardan
aa, Kuzey Buz Denizi'ne kayd.

Delta-, tertemiz oldu, diye dnd.

sse geri dnerlerken, kayaklarnn brakt izleri rzgrn sildiini grmek onu sevindirmiti.

61

Nkleer denizalt Charlotte be gndr Kuzey Buz Denizi'ndeydi. Burada bulunuu son derece
gizli tutuluyordu.

Bir Los Angeles-snf denizalt olan Charlotte "dinlemek ama duyulmamak" zere tasarlanmt.
Krk iki tonluk trbin motorlar, titreimlere yol amamak iin askya alnmt. Gizli ve sessiz
ilerlemesi gerektii halde LA-snf denizalt ardnda, sudaki tm keif denizaltlarndan daha
byk bir iz brakyordu. Burundan ka 108 metre gelen gvde NFL fut-

243 *

Dan Uruwn

bol sahasna yerletirilse, her iki kaleyi de delip geerdi. ABD Deniz Kuvvetleri'nin ilk
Hollanda-snf denizaltsndan yedi kat uzun olan Charlotte, tamamen daldnda 6927 ton su ile
yer deitiriyor ve otuz be deniz mili hzla seyredebiliyordu.

Geminin normal seyir derinlii, yukardaki sonar yansmalar bozarak denizaltnn radarda
grnmemesini salayan doal s derecesi ler-moklinin hemen altndayd. 148 kiilik mrettebat
ve azami elli metre dal derinliiyle gemi, Birleik Devletler Deniz Kuvvetleri'nin en gelimi
denizalts ve okyanus deviydi. Buharlaan elektroliz oksijen sistemi, iki nkleer reaktr ve
mhendislik harikas donanm sayesinde, hi yzeye kmadan dnya etrafnda yirmi bir tur
dnebilirdi. ou gemide olduu gibi mrettebat dks otuz kiloluk bloklar halinde sktrlarak
okyanusa boaltlyordu; bu dev dk bloklarna akayla "balina boku" denirdi.

Sonar odasndaki osilatr ekrannn karsnda oturan teknisyen, dnyadaki en iyilerden biriydi.
Beyni, ses ve dalga biimlerinin bir szl gibiydi. Dzinelerce Rus denizalt pervanesinin,
yzlerce deniz canlsnn ve hatta Japonya kadar uzaklardan gelen sualt volkanlarnn sesini ayrt
edebilirdi.

Ama u anda yavan ve tekrarlayan bir yanky dinliyordu. Kolayca anlald halde beklenmedik
bir sesti.

Kulakln katalog asistanna uzatarak, "Kulaklklarma gelen sese inanmayacaksn," dedi.

Kulakl bana geiren asistan inanamayan bir ifadeyle bakyordu. "Tanrm. Gn gibi ortada.
Ne yapacaz?"

Sonar teknisyeni, kaptan aramak zere telefona sarlmt bile.

Denizalt kaptan sonar odasna geldiinde teknisyen, hoparlr aarak sonardan gelen sesleri
dinletti.

Kaptan ifadesiz bir yzle dinledi.

PAT. PAT. PAT.


PAT... PAT... PAT...

244

hanet Noktas

Daha yava. Daha yava. Ses dzeni arlayor, hafifliyordu. Kaptan, "Koordinatlar nedir?" diye
sordu.

Teknisyen sesini dzeltti. "Dorusu efendim, yzeyden geliyor, sancan mil uzandan."

62

Senatr Sexton'n alma odasnn dndaki karanlk koridorda duran Gabrielle Ashe'in
bacaklar titriyordu. Kprdamadan durduundan deil, dinledikleri yznden yaad hayal
krklndan. erideki odada yaplan toplant devam ediyordu ama Gabrielle'n baka bir kelime
duymasna gerek kalmamt. Ac gerek ortadayd.

Senatr Sexton zel uzay kurulularndan rvet alyor. Marjorie Tench gerei sylemiti.

Gabrielle'n vcuduna yaylan tiksinti, urad ihanetten kaynaklanyordu. Sexton'a inanmt.


Onun iin sava vermiti. Bunu nasl yapar? Gabrielle, senatrn zel hayatn korumak iin
kamu nnde ara sra yalan sylediine ahit olmutu ama bu i siyasetle ilgiliydi. Yasalar
iniyordu.

Daha seilmedi uma Beyaz Saray' salmaya balam bile!


Gabrielle artk senatr destekleyemeyeceini biliyordu. NASA'nn zelletirilmesi yasa
tasarsn geirmeye sz vermek, hukuku ve demokratik sistemi kmseyip saymamak demekti.
Senatr herkes iin en iyisi olduuna inansa bile, bu karar satmak, Kongre'nin, danmanlarn, oy
verenlerin ve lobicilerin tartmalarna kulak asmadan hkmetin yasama yrtme yarg
organlarnn suratna kapy arpmak anlamna geliyordu. En nemlisi de, alenen zenginden yana
kp drst yatrmclar hie sayan Sexton, NASA'nn zelletirileceine garanti vererek bu n
bilginin -yani ieriden verilen bilgi- suistimal edilmesine zemin hazrlam oluyordu. Midesi
bulanan Gabrielle ne yapacan dnd.

245

Dan Brown

Arkasnda alan telefon, koridordaki sessizlii bozmutu. Gabrielle aknlkla arkasn dnd.
Ses, antredeki dolaptan geliyordu; ziyaretilerden birinin paltosundaki cep telefonundan.

alma odasnda Teksas aksanyla konuan biri, "zninizle arkadalar," dedi. "Beni aryorlar."

Gabrielle, adamn ayaa kalktn duyabiliyordu. Buraya geliyor! Topuklar stnde dnp
halnn stnde geldii yne geri koturdu. Koridorun ortasna varnca, Teksas'lnn odadan
koridora kmasyla beraber, sola dnp karanlk mutfaa gizlendi. Olduu yerde kalan
Gabrielle, karanlkta kprdamadan duruyordu.

Teksas'l, onun farkna varmadan yanndan yryp geti.

Hzla arpan kalbinin gmbrtsyle beraber, Teksas'lnn dolab kartrdn duyabiliyordu.


Sonunda alan telefonuna cevap verdi.

"Evet?... Ne zaman?... Sahi mi? Aarz imdi. Sa ol." Telefonu kapatp alma odasna ynelen
adam, yrrken seslendi. "Hey! Televizyonu an. Zach Herney acil bir basn konferans
verecekmi galiba. Saat yirmide. Tm kanallardan. Ya in'e sava ayoruz ya da Uluslararas
Uzay stasyonu okyanusa dt."

Birisi, "te buna iilir!" diye bard.

Herkes gld.

Gabrielle mutfan etrafnda dndn hissediyordu. Saat yirmide basn konferans m? Galiba
Tench blf yapmamt. likisini itiraf ettii yeminli beyan getirmesi iin Gabrielle'a saat
yirmiye kadar mddet vermiti. Tench, ona, ok ge olmadan senatrle arana mesafe koy,
demiti. Gabrielle Beyaz Saray'n bu sreyi ertesi gnn gazetelerine yetimesi iin verdiini
sanmt ama artk kendi iddialarn kamuya duyuracaklar anlalyordu.

Acil bir basn konferans m? Gabrielle dndke daha da tuhaf buluyordu. Herney bu pislikle
kendisi mi uraacak? Tek basna m?

alma odasndaki televizyon ald. Bangr bangr baryordu. Haber spikeri heyecanla
konuuyordu. "Beyaz Saray bu akamki srpriz ba-

246

hanet Noktas

kanlk duyurusuyla ilgili ipucu vermedi. Speklasyonlar devam ediyor. Baz siyaset uzmanlar,
son zamanlarda kampanyas iyi gitmeyen Bakan Zach Herney'nin ikinci dnem seimlerden
ekilmeye hazrlandn duyuracan dnyor."

Odadan mit dolu sevin sesleri ykseldi.


Gabrielle bunun sama olduunu dnd. Beyaz Saray'n Sexton hakknda sahip olduu onca
kirli dosyadan sonra, Bakan'in bu akam havlu atmasna imkn yoktu. Bu basn konferans baka
bir konuyla ilgili. Gabrielle bunun ne olduu hakknda nceden uyarldn dnnce karnna
arlar sapland.

Giderek artan bir telala saatine bakt. Bir saatten az kalmt. Bir karar vermesi gerekiyordu ve
tam olarak kiminle konumas gerektiini biliyordu. Fotoraflarn durduu zarf kolunun altna
sktrarak, sessizce daireden dar kt.

Koridordaki koruma rahatlam grnyordu. "erden gelen neeli sesleri duydum. Galiba
baardnz."

Yavan bir glmsemeyle asansre yneldi.

Darda kmeye balayan akam, her zamankinden daha souktu. Bir taksi durdurarak, arabaya
bindi ve ne yaptn tam olarak bildii konusunda kendi kendine gven verdi.

ofre, "ABC televizyon stdyolar," dedi. "Acele et."

63

Buzun stnde yan yatan Michael Tolland, ban artk hissetmedii kolunun stne dayamt.
Gzkapaklar arlam olsa da, ak tutmak iin kendini zorluyordu. Tuhaf biimde sallanp
durduu geni manzaral

247

Dan Brown
noktadan, dnyasnn son grntlerini -sadece su ve buz- izliyordu. Hibir eyin grnd gibi
olmad bir gne yakr bir sondu.

Suda yzen buz parasna esrarengiz bir sknet kmeye balamt. Rachel ile Corky'nin sesi
kesilmi, vurma sesi durmutu. Buzuldan uzaklatka rzgr sakinleiyordu. Tolland kendi
vcudunun da sakinletiini hissetti. Kulaklarn skca rten berenin altndan, kafasnn iine
yaylan kendi nefes al sesini duyabiliyordu. Yavalyor... seyrekleiyor-du. Gemiden kaan
mrettebat gibi uzuvlarndan ekilerek, bilincini ak tutmak iin son bir gayretle hayati
organlarna akan kannn yaratt basn hissiyle vcudu artk mcadele edemiyordu.

Kaybedecei bir sava verdiini biliyordu.

Tuhaftr ki, artk ac hissetmiyordu. O aamay gemiti. imdi iiri-liyornu gibi bir his
hkimdi. Uyuukluk. Dalgalanmak. Refleksleri tepki vermeyi kesmeye baladnda -ilk nce gz
krpmay- Tolland'n gr bulanklat. Gznn korneas ile mercei arasndaki sv
donuyordu. Baklarn arkasna, artk ay nda belli belirsiz beyaz bir siluet halinde grnen
Milne Buzul Katman'na evirdi.

Ruhu yenilgiyi kabul ediyordu. Varlkla yokluk arasndaki ince izgide gidip gelen Tolland,
uzaktaki okyanus dalgalarn seyretti. Rzgr etrafnda uulduyordu.

O andan itibaren hayal grmeye balad. Bilincini kaybetmesine saniyeler kalm olmasna
ramen, tuhaftr ki kurtulduunu hayal etmiyordu. Scak ve huzur verici hayaller grmyordu.
Kurduu son d dehet vericiydi.

Buzdann yannda, yzeyi tyler rpertici bir uultuyla yararak, sudan bir canavar
ykseliyordu. Efsanevi bir deniz canavar gibiydi: kaygan, siyah ve lmcld, etrafnda sular
kpryordu. Tolland gzlerini krptrmak iin kendini zorlad. Gr bir nebze netlemiti.
Canavar, k-
248

hanet Noktas

k bir tekneye kafa atan dev bir kpekbal gibi ykselerek yaklayordu. Dev cssesiyle
nnde belirdi, derisi slakt ve parlyordu.

Bulank grnt kararmt ve artk sadece sesi geliyordu. Metalin metale srtnme sesi. Buzu
gcrdatan diler. Yaklayordu. Bedenleri alp gtryordu.

Rachel...

Tolland sert bir ekilde birisinin onu yakaladn hissetti.

Sonra, kendinden geti.

64

Gabrielle Ashe, ABC Haber'in nc kattaki yapm odasna son srat koarak girdi. Buna
ramen, odadakilerden daha yava hareket ediyordu. Yapm odas gnn yirmi drt saati hararetli
bir kouturma iinde olurdu ama u anda karsnda duran kbik odadaki hava, tavana vuran
borsa seansn andryordu. Gzleri fal ta gibi alm editrler blmelerin tepesinden
birbirlerine baryor, ellerindeki fakslar sallayan muhabirler bir blmeden dierine kouturarak
notlan birbiriyle karlatryor, zvanadan km stajyerler getir gtr ilerinin arasnda Snickers
ile Mountain Dew attryordu.

Gabrielle ABC'ye Yolanda Cole'u grmeye gelmiti.


Yolanda genellikle prodksiyonun en haval blmnde dururdu; dnmek iin sessizlie
ihtiya duyan karar mercilerine ayrlan cam duvarl zel ofisler. Ama Yolanda bu akam
hengamenin ortasndayd. Gabrielle' grdnde her zamanki yaygaray kopard.

"Gabs!" Yolanda batik bir al alm ve baa ereveli gzlkler takmt. Her zamanki gibi
stnden gsterili taklar sallanyordu. Yolanda el sallayarak paytak yryyle yanna geldi.
"Sarlaym!"

249

Dan Brown

hanet Noktas

Yolanda Cole on be yldr Washington'daki ABC Haber'in yayn ynetmeniydi. illi bir
Polonyal olan Yolanda, herkesin "Anne" diye ard tknaz ve seyrek sal bir kadnd.
Anal ve akacl, haber kapmakta gsterdii acmaszl rtyordu. Gabrielle, Yolanda'yla,
Was-hington'a geldikten ksa sre sonra katld Politikadaki Kadnlar Semi-neri'nde tanmt.
Gabrielle'm gemii, D.C.'de kadn olmann zorluklar ve son olarak da Elvis Presley'den
bahsetmilerdi. Bu, onlar artan ortak bir tutkuydu. Yolanda, Gabrielle' kanatlarnn altna
alm ve balant kurmasnda yardmc olmutu. Gabrielle hl hal hatr sormak iin ayda bir iki
kez ona urard.

Gabrielle, onu skca kucaklad. Yolanda'nn cokusu, moralini dzeltmeye balamt bile.

Geriye doru adm atan Yolanda, batan aa Gabrielle' szd. "Yz yl yalanm gibi
grnyorsun! Sana ne oldu?"

Gabrielle sesini alaltt. "Bam dertte Yolanda."


"Sokakta yle demiyorlar. Seninki ykselie gemi."

"zel olarak konuabileceimiz bir yer var m?"

"Zamanlaman kt tatlm. Bakan yaklak yarm saat sonra basn konferans verecek ve ne
hakknda olduuna dair en kk bir ipucu alamadk. Uzman gzyle yorum yapmam gerekiyor
ama elim kolum bal."

"Basn konferansnn ne hakknda olduunu biliyorum."

Gzlklerini aa indiren Yolanda, pheyle bakyordu. "Gabrielle, Beyaz Saray'daki irtibatmz


bu konuda hibir ey syleyemiyor. Sex-ton'n kampanyasnn bilgiyi nceden edindiini mi
sylyorsun?"

"Hayr, bilgiyi nceden edinen benim. Bana be dakikan ayr. Her eyi anlatacam."

Yolanda, Gabrielle'm elindeki Beyaz Saray zarfna gz att. "Bu Beyaz Saray dahili yazma
zarf. Onu nerde buldun?"

"Bu akamst Marjorie Tench'le yaptm zel grmede."

250

Yolanda bir sre ona bakt. "Beni izle."


Yolanda'nn cam duvarl kbik odasnda Gabrielle, gvendii dostuna srrna aklayarak,
Sexton'la yaad bir gecelik ilikiyi itiraf etti ve Tench'in elinde delil olarak fotoraflarn
bulunduunu syledi.

Yzne geni bir glmseme yaylan Yolanda, kahkaha atp ban iki yana sallad. Anlalan
hibir eye armayacak kadar uzun sredir VVashington'da gazetecilik yapyordu. "Al Gabs,
Sexton'la senin ilikiye girdiinizi tahmin ediyordum. Hi armadm. O, bu konuda n yapm
biri, sen de ho bir kzsn. Fotoraflar kt olmu. Ama ben olsam endi-elenmezdim."

Endielenmez miydin?

Gabrielle, Tench'in Sexton' uzay irketlerinden yasad rvet almakla suladn ve az nce
bu gerei dorulayan gizli bir toplantya kulak misafiri olduunu aklad. Yolanda'nn yznde
hl hazla dolu bir hayret ya da kayg belirtisi yoktu. Gabrielle, ona bu konuda ne yapmay
dndn sylediinde her ey bir anda deiti.

Yolanda imdi evhaml grnyordu. "Gabrielle, eer ABD senat-ryle yattn ve o yalan
sylerken yannda durduunu itiraf eden resmi bir evrak vermek istiyorsan, bu senin bilecein i.
Ama bak sana sylyorum, senin iin ok kt olur. Senin iin ne anlama geldiini oturup uzun
uzun dnmelisin."

"Beni dinlemiyorsun. O kadar vaktim yok!"

"Dinliyorum canm ve zaman ne kadar kstl olursa olsun, insann yapaca, yapmayaca belli
bal eyler vardr. Bir ABD senatrn seks skandalyla satamazsn. Bu intihar olur. Bak sana
sylyorum, eer bir Bakan adayn alaa edersen, arabana atlayp D.C'den mmkn
olduunca uzaa kamalsn. Adn kacak. Pek ok kii adayn bakanla ykseltmek iin
oka para harcyor. Burda ok byk paralar ve g sz konusu; insanlarn uruna cinayet
iledii bir g."

251
Dan Brow

Gabriclle arlk konumuyordu.

Yolanda, "Bence," dedi. "Tcnch, senin panie kaplp aptalca bir ey yapman midiyle hareket
etti. Kendini ortaya atp ilikiyi itiraf etmen gibi." Gabrielle'm elindeki krmz zarf iaret etti.
"Sexton'la senin o pozlarn, ikinizden biri doruluunu itiraf edinceye dek hibir ey ifade etmez.
Beyaz Saray bu fotoraflar basna szdrrsa, Sexton'n sahte olduklarn iddia ederek Bakan'n
suratna frlatacan biliyor."

"Bunu dndm ama kampanya iin rvet alnmas meselesi hl..."

"Tatlm, iyi dn. Eer Beyaz Saray rvet iddialarn hl kamuya duyurmadysa, bunu
yapmaya niyeti yok demektir. Bakan olumsuz kam-panyaclk yaplmamas konusunda hayli
ciddi. Tahminimce uzay endstrisi skandalini kendine saklayp, u seks meselesini rtbas etmekle
seni korkutaca midiyle Tench'i peine sald. Bylece kendi adayn srtndan baklatacak."

Gabrielle bunu dnd. Yolanda mantkl konuuyordu ama hl tuhaf gelen bir eyler vard.
Gabrielle camdan, tela iindeki haber odasn iaret etti. "Yolanda, siz byk bir bakanlk basn
konferans iin hazrlk yapyorsunuz. Bakan rvet ya da seksten bahsetmeyecekse, ne hakknda
konuacak?"

Yolanda armt. "Dur biraz. Sen bu basn konferansnn Sexton'la senin hakknda olduunu
mu dnyorsun?"

"Ya da rvet. Veya her ikisi birden. Tench, bana itirafnameyi imzalamak iin bu akam yirmiye
kadar vaktim olduunu syledi yoksa Bakan yapt duyuruda..."

Yolanda'nn kahkahas odanm camlarn sarsmt. "Ah ltfen! Dur biraz! Beni ldreceksin!"
Gabrielle aka kaldracak havada deildi. "Ne!"

Yolanda kahkahalarnn arasnda konumay baard. "Gabs dinle, bu konuda bana gven. On alt
yldr Beyaz Saray'la ilgileniyorum ve

252

ihanet Noktas

Zach Herney'nin dnya medyasn, Senatr Sexton'n kampanyasna kirli para aldndan
phelendiini veya seninle yattn sylemek iin toplamasna imkn yok. Bu senin szdrdn
bilgi. Bakanlar kampanyalara yasad olduundan pheli para yardm alnd veya seks
konusunda hayflanmak iin yayn akn blerek poplerlik kazanmazlar."

Gabrielle, "pheli mi?" diye lafa dald. "Yasa tasars hakkndaki kararn, milyonlarca dolarlk
reklam paras karlnda satmak olduka pheli bir mesele!"

"Sexton'n bunu yaptndan emin misin?" Yolanda'nn sesi ciddilemiti. "Ulusal televizyonda
eteini aa indirecek kadar emin misin? Bunu dn. Bu gnlerde bir ii yaptrmak iin g
birlii gerekiyor ve kampanya paras toplamak kark bir mesele. Belki de Sexton'm toplants
son derece yasald."

Gabrielle, "Kanunlar iniyor," dedi. Yoksa yle yapmyor mu?

"Ya da Marjorie Tench, senin buna inanman istedi. Adaylar her zaman byk irketlerden el
altndan yardm kabul eder. Ho olmayabilir ama yasad da saylmaz. Aslna bakarsan, yasal
davalarn ou parann nerden geldiiyle deil, adayn onu nasl harcadyla ilgilenir."
Artk emin olamayan Gabrielle, tereddt etti.

"Gabs, bu akamst Beyaz Saray sana oyun oynad. Seni kendi adayna kar kullanmak
istediler ve u ana kadar sen de blflerini yedin. Gvenecek birini arasaydm, Marjorie Tench
gibi birinin gemisine atlamadan nce Sexton'a yaprdm."

Yolanda'nn telefonu ald. Ban sallayp, h-h diyerek cevap verdi ve notlar ald. Sonunda,
"lgin," dedi. "Hemen geliyorum. Teekkrler."

Yolanda telefonu kapatp kan kaldrarak ona dnd. "Gabs, sanrm paay kurtardn. Aynen
tahmin ettiim gibi."

"Neler oluyor?"

5*5

O an Brotv

hanet Noktas

"Henz emin deilim ama sana u kadarn syleyebilirim. Bakan'n basn konferansnn seks
skandallaryla veya kampanya parasyla alakas yok."

Bir an mide kaplan Gabrielle, ona inanmak istedi. "Bunu nerden biliyorsun?"

"erden biri basn konferansnn NASA'yla ilgili olduu bilgisini szdrd."


Gabrielle aniden doruldu. "NASA m?"

Yolanda gz krpt. "ansl gecen olabilir. Bence Bakan Herney, Senatr Sexton yznden o
kadar bask altna girdi ki, Uluslararas Uzay s-tasyonu'nun fiini ekmekten baka aresi
kalmad. Dnya medyasn armasnn nedeni bu olabilir."

Uzay istasyonunu sona erdiren bir basn konferans m? Gabrielle'm akl ermiyordu.

Yolanda ayaa kalkt. "Akamst Tench'in sylediklerine gelince. Herhalde Bakan kt bir
haberle halka duyuru yapmadan nce, Sex-ton'n ayan kaydrmak iin son bir hamle yapt. Bir
dierinin baarsz bakanlndan dikkatleri uzaklatrmak iin seks skandali gibisi yoktur. Her
neyse Gabs, yapacak ilerim var. Sana tavsiyem: kendine bir fincan kahve al, burda otur,
televizyonumu a ve bunu bizimle birlikte seyret. Gsterinin balamasna yirmi dakika var ve
sana diyorum ki, Bakan'n bu akam ucuz iler peinde komasna imkn yok. Btn dnya onu
seyredecek. Syleyecei her neyse, byk nem tayor olmal." Gven telkin edici bir ifadeyle
gz krpt. "imdi zarf bana ver."

"Ne?"

Yolanda kararllkla elini uzatt. "O fotoraflar bu i bitene kadar masamda kilitli duracak.
Aptalca bir ey yapmayacandan emin olmak istiyorum."

254

Gabrielle istemeden zarf ona verdi.

Fotoraflar zenle masasnn ekmecesine kilitleyen Yolanda, anahtar cebine att. "Bana
teekkr edeceksin Gabs, yemin ederim." Dar karken, akayla Gabrielle'n salarn kartrd.
"Dik otur. Galiba iyi haberler yolda."

Cam odada tek bana oturan Gabrielle, Yolanda'nn neeli tavrlarnn moralini dzeltmesini
bekledi. Ama tek dnebildii, akamst Marjorie Tench'in yzndeki halinden memnun
glmsemeydi. Bakan'n dnyaya ne syleyeceini tahmin edemiyordu ama Senatr Sexton iin
iyi haber olmad kesindi.

65

Rachel Sexton diri diri yandn hissediyordu.

Ate yayor!

Gzlerini amaya alt ama tek grebildii buharl ekillerle gz alc klard. stne yamur
yayordu. Halayc scak yamur. plak tenine dklyordu. Yan yatmt ve vcudunun
altndaki scak demeyi hissedebiliyordu. Yukardan den yakc svdan kendini korumaya
alarak, cenin pozisyonuna gelecek ekilde biraz daha kvrld. Burnuna kimyasallarn kokusu
geliyordu. Klor olabilirdi. Srnerek uzaklamak istedi ama yapamad. Omuzlarndan bastran
gl eller onu tutuyordu.

Brakn gideyim.' Yanyorum!

gdsel olarak yine kamaya alt ama bir kez daha gl eller onu zapt etti. Amerikan
aksanyla konuan bir adam, "Olduun yerde kal," dedi. Profesyoneldi. "Yaknda bitecek."

Rachel, ne bitecek, diye dnd. Ac m? Hayatm m? Grn netletirmeye alt. erideki


k ok parlakt. Odann kk olduunu sezinledi. Skkt. Tavan alakt.

255
Dan Brown

"Yanyorum!" Rachelin l fslt halinde kmt.

Ses, "yi durumdasn," dedi. "Bu su lk. Gven bana."

Rachel yar plak vaziyette olduunu fark etti, stnde sadece slak i amarlar vard. Utan
hissetmedi; akl baka sorularla meguld.

Hatralar canlanmaya balamt. Buz katman. TAR. Saldr. Kim? Neredeyim? Paralar bir
araya getirmeye alt ama kafas, birbirine taklm dililer gibi almyordu. Tm o zihin
karmaasnn iinde tek bir dnce belirdi: Michael ve Corky... onlar nerede?

Gzlerindeki bulankl gidermeye alt ama tek grebildii tepesine dikilen adamlard. Hepsi
de ayn mavi tulumlar giymilerdi. Konumak istedi ama azndan tek bir kelime kmyordu.
Derisindeki yanma hissi yerini, kaslarna sismik sarsntlar gibi yaylan ac dalgalarna brakt.

Banda duran adam, "Kendini brak," dedi. "Kann yeniden kas sistemine akmas lazm." Doktor
gibi konuuyordu. "Kollarnla bacaklarn elinden geldiince hareket ettir."

Rachel'n bedenine ikence eden ac, her bir kas ekile dvlyor-mu gibi hissettiriyordu.
Gs kaslm bir halde demenin stnde yatarken, glkle nefes alyordu.

Adam, "Kollarnla bacaklarn hareket ettir," diye srar etti. "Ne kadar acdnn nemi yok."

Rachel denedi. Her hareketi eklemlerine bak saplanm gibi hissettiriyordu. Fskiyelerden
yeniden scak sular dklyordu. Yine halanyordu. Ac devam ediyordu. Daha fazla
dayanamayacan dnd anda, birinin kendisine ine yaptn hissetti. Ac hzla
kayboluyor, iddeti azalyor, rahat brakyordu. Titremeler yavalad. Yeniden nefes aldn
hissetti.

imdi vcudunu baka bir his kaplamt, ine batmalar. Her yerine ineler batyordu.
Milyonlarca minik ine ucu, her hareket ettiinde bi-

256

ihanet Noktas

raz daha iddetle batyordu. Kprdamamaya alt ama su fskiyeleri onu hrpalamaya devam
etti. Banda duran adam kollarn tutmu hareket ettiriyordu.

Tanrm bu ac veriyor! Rachel kar koyamayacak kadar gszd. Yanaklarndan aa bitkinlik


ve ac gzyalar akt. Gzlerini skca kapayarak, dnyay darda brakt.

Sonunda ine batmalar hafiflemiti. Yukardan yaan yamur durdu. Rachel gzlerini atnda
daha iyi gryordu.

O zaman onlar grd.

Corky ile Tolland titreyerek, yar plak ve srlsklam bir halde yannda yatyorlard.
Yzlerindeki strapl ifadeden, onlarn da ayn tecrbeyi yaadn anlad. Michael Tolland'n
kahverengi gzlerine kan oturmutu ve donuk bakyordu. Rachel' grdnde, titreyen mavi
dudaklaryla zar zor glmsedi.
Rachel tuhaf ortam grmek iin dorulmaya alt. de, kk bir du odasnn zemininde,
yar plak halde titreyerek yatyordu.

66

Gl kollar onu yukar kaldrd.

Rachel, gl yabanclarn vcudunu kurulayp battaniyelere sardn hissetti. Bir eit hasta
yatana yerletiriliyor, kollarna, bacaklarna ve ayaklarna masaj yaplyordu. Kolundan baka
bir ine yedi.

Birisi, "Adrenalin," dedi.

Rachel damarlarnda ilerleyen ilacn yaam gc gibi, kaslarn canlandrdn hissetti. Karnnda
hl davul gibi gergin dondurucu bir boluk hissetmesine ramen, kann kol ve bacaklarna
yavaa dndn sezdi.

257

F:17

Dan Brow

hanet Noktas
lmden dndm.

Uza grmeye alt. Adamlar vcutlarna masaj yaparken battani-1 yeler iinde titreyerek
yatan Corky ve Tolland'a da ine yaplyordu. Rac-hel'n, bu gizemli adamlar topluluunun
hayatlarn kurtardna hi phesi yoktu. Yardm etmek iin kyafetleriyle dua girdikleri
anlalan adamlarn ou slakt. Kim olduklar ya da Rachel ile dierlerine vaktinde nasl
yetitikleri onu ilgilendirmiyordu. u anda hibir eyi deitirmezdi. Yayoruz.

Rachel, "Nerdeyiz?" diyebildi. Konumaya almak kadar basit bir eylem bann iddetle
armasna neden olmutu.

Ona masaj yapan adam, "Los Angeles- snf denizaltnn revirinde..."

Birisi, "Hazr ol," diye seslendi.

Rachel etrafnda bir kargaa yaandn sezince, dorulmaya alt. Mavili adamlardan biri
battaniyeleri kaldrp destek vererek ona yardmc oldu. Gzlerini ovuturan Rachel, odaya
birinin girdiini grd.

Gelen kii gl bir Afrika kkenli Amerikalyd. Yakkl ve otoriter. Haki renkte niforma
giyiyordu. Rachel'a yaklarken, "Rahat," diye emir verdi. Siyah gzleriyle Rachel' szd. Derin
ve etkili sesiyle, "Ha-rold Brovra," dedi. "U.S.S. Charlotte'm kaptanym. Peki siz kimsiniz?"

Rachel, U.S.S. Charlotte, diye dnd. sim bir yerlerden tandk geliyordu. "Sexton..." diye
cevap verdi. "Ben Rachel Sexton."

Adam arm grnyordu. Biraz daha yaknna gelerek, onu dikkatle inceledi. "Olur ey deil.
Demek sizsiniz."
Rachel hibir ey anlamyordu. Beni tanyor mu? Rachel, adam tanmadna emindi. Yine de
gzleri adamn yznden gsndeki etikete kaydnda, ABD DENZ KUVVETLER
kelimeleriyle evrili apay kavrayan o tandk kartal amblemini grd.

Charlotte ismini nereden tandn imdi anlyordu.

Kaptan, "Gemiye ho geldiniz Bayan Sexton," dedi. "Bu geminin ke-jf raporlarn
zetlemitiniz. Kim olduunuzu biliyorum." "Ama bu sularda ne aryorsunuz?" diye mrldand.
Kaptann yz biraz sertlemiti. "Samimi olmak gerekirse Bayan Sexton, ben de size ayn
soruyu soracaktm."

Konumak iin azm aan Tolland yerinde doruldu. Rachel ban serte iki yana sallayarak
onu susturdu. Burada olmaz. imdi olmaz. Tolland ile Corky'nin ilk i gkta ve saldrdan
bahsetmek isteyeceklerine hi phesi yoktu ama bu kesinlikle denizalt mrettebatnn nnde
tartlacak bir konu deildi. stihbarat dnyasnda krizin boyutlar ne olursa olsun, GVENLK
her eyden nce gelirdi; gkta meselesi ok gizli bir konuydu.

Kaptana, "UKO direktr William Pickering ile grmem lazm," dedi. "zel olarak ve
hemen."

Kendi gemisinde emir almaya alkn olmad anlalan kaptan, kalarn yukar kaldrd.

"letmem gereken ok nemli bilgiler var."

Kaptan uzun sre ona bakt. "Vcut snz normale dnsn, ondan sonra UKO direktr ile sizi
grtreceim."

"ok acil efendim. Ben..." Rachel o an sustu. Ecza dolabnn stn deki duvarda duran saat
gzne ilimiti.
19.51.

Rachel bakakalmt. "Bu... bu saat doru mu?"

"Deniz Kuvvetleri gemisindesiniz bayan. Saatlerimiz dakiktir."

"Ve bu... Dou Blgesi saati mi?"

"Evet. Norfolk'tan yola ktk."

Sersemleen Rachel, Tanrm, diye dnd. Saat hl 19.51 mi? Kendinden geceli saatler
olduunu zannediyordu. Ama saat henz yirmi

258

259

Dan Brown

bile olmamt. Bakan henz gktan kamuya duyrmad! Hl onu durduracak vaktim var!
Hemen battaniyeye sarnarak yataktan aa indi. Bacaklar titriyordu. "Hemen Bakan'la
konumalym."

Kaptann akl karma benziyordu. "Ne bakanyla?"


"Birleik Devletler."

"William Pickering'le grmek istediinizi sanyordum."

"Vaktim yok. Bakan'la grmem lazm."

Dev cssesiyle yolu kapayan kaptan, kprdamyordu. "Anladm kadaryla Bakan ok nemli
bir canl basn konferans vermek zere. zel telefon grmelerini kabul ettiini sanmyorum."

Rachel sendeleyen bacaklarnn stnde elinden geldiince dik durup, kaptann gzlerinin iine
bakmaya alt. "Size durumu aklayabileceim gvenlik iznine sahip deilsiniz, ama Bakan
korkun bir hata yapmak zere. Kendisine mutlaka duymas gereken bir haber iletmeliyim.
imdi. Bana gvenmek zorundasnz."

Kaptan uzun sre ona bakt. Kalarn atarak, yeniden saate bakt. "Dokuz dakika var. Bu kadar
ksa srede Beyaz Saray'la gvenli bir balant kuramam. Sadece radyofon balants kurabilirim.
Gvenli deil. Ayrca anten derinliine kmamz gerekir bu da birka..."

"Yapn! Hemen!"

67

Beyaz Saray telefon santrali, Dou Kanad'mn alt katnda yer alyordu. santral memuru her
daim grev banda bulunurdu. u anda santralde iki memur oturuyordu. ncs Brifing
Salonu'na doru son srat koturuyordu. Elinde telsiz bir telefon tayordu. Aramay Oval Ofis'e
ynlendirmeye almt ama Bakan basn konferansna balamak z
260

hanet Noktas

reydi. Cep telefonlarndan yardmclarna ulamaya almt ama televizyon brifinglerinden


nce, ekimleri blmemek iin Brifing Salonu ve etrafndaki tm cep telefonlar kapatlrd.

Bylesi bir zamanda Bakan'a telsiz telefon tamak olmayacak bir iti, ama Beyaz Saray'n
UKO balants, canl yayndan nce Bakan'a acil bir bilgi iletmesi gerektii iddiasyla
aradnda, santral memuru hi tereddt etmeden yerinden frlamt. imdi asl sorun, oraya
vaktinde yetiip yetiemeyeceiydi.

Rachel Sexton, U.S.S. Charlotte'ta\d kk bir muayene odasnda telefon ahizesini kulana
yaptrm, Bakan'la konumay bekliyordu. Hl berbat grnen Corky ile Tolland yan
basndaydlar. Corky'nin yananda be diki ve derin bir yara izi vard. ne de Thinsulate
termal i amarlar, Deniz Kuvvetleri uu tulumlar, byk oraplar ve balk izmeleri
giydirilmiti. Elinde scak bir bardak bayat kahve tutan Rachel, kendini yeniden insan gibi
hissetmeye balamt.

Tolland, "Niye bekletiyorlar?" diye bastrd. "Saat on dokuz elli alt oldu."

Rachel'n aklna bir sebep gelmiyordu. Beyaz Saray santral memurlarndan birine baaryla
ulam, kim olduunu ve bunun acil bir durum olduunu aklamt. Sempatik davranan
operatr, Rachel' beklemeye almt. Herhalde imdi de Rachel' Bakan'a balama iini kendine
birincil grev edinmiti.

Rachel, drt dakika, diye dnd. Acele et!

Gzlerini kapayan Rachel, dncelerini toparlamaya alt. Zor bir gn olmutu. Kendi
kendine, nkleer bir denizaltdaym, derken, herhangi bir yerde bulunduu iin ansl olduunun
bilincindeydi. Denizalt kaptannn sylediine gre, Charlotte iki gn nce Bering Denizi'ndeki
rutin seyrini yaparken, Milne Buzul Katman'ndan anormal sualt sesleri gelmiti: delme ve motor
sesleri, youn telsiz ifresi trafii. Onlara rotalarn

261

Dan Brown

hanet Noktas

deitirmeleri ve sessizce durup dinlemeleri sylenmiti. Bir saat kadar nce buz katmanndan
gelen patlama sesini duymu ve kontrol etmek zere harekete gemilerdi. Rachel'n SOS
arsn o zaman duymulard.

" dakika kald!" Tolland saate bakarken endieli bir sesle konuuyordu.

Rachel'n artk asab bozulmaya balamt. Bu kadar uzun srmesine sebep neydi? Bakan
arsna neden cevap vermiyordu? Zach Her-ney sahip olduu verilerle duyuru yaparsa...

Bu dnceyi zorla aklndan uzaklatran Rachel, ahizeyi sallad. A unu!

Beyaz Saray santral memuru Brifing Salonu'nun sahne giriine daldnda, saylar artan
elemanlarla karlat. Herkes son hazrlklar yaparken, heyecanla konuuyordu. Bakan'n yirmi
metre tedeki girite beklediini grd. Makyzler hl san taryorlard.

Kalabaln arasndan gemeye alan santral memuru, "Yol an!" dedi. "Bakan'a telefon var.
Affedersiniz. Yol an!"
Bir medya koordinatr, "Canl yayna iki dakika.1" diye bard.

Telefonu smsk kavrayan memur, itiip kakarak Bakan'a doru yrmeye devam etti. Nefes
nefese, "Bakan'a telefon var!" dedi. "Yol an!"

Yolunun stne dev bir engel kmt. Marjorie Tench. Badanman onaylamayan bir ifadeyle
uzun yzn buruturdu. "Neler oluyor?"

"Acil durum!" Santral memurunun nefesi kesilmiti. "Telefon Bakan'a."

Tench pheyle bakyordu. "imdi olmaz, yapamazsn!"

"Arayan Rachel Sexton. Acil olduunu sylyor."

Tench fkeden ok aknlkla yzn buruturuyor gibiydi. Telsiz telefona bakt. "Bu Beyaz
Saray hatt. Gvenli deil."

262

"Hayr efendim. Ama gelen ar zaten hatta. Radyofondan aryor. Bakan'la hemen konumas
gerekiyormu."

"Canl yayma doksan saniye.1"

Tench souk gzlerini ona dikerek, rmcee benzeyen elini uzatt. "Telefonu bana ver."
Santral memurunun kalbi hzla arpyordu. "Bayan Sexton dorudan Bakan Herney'le grmek
istiyor. Bakan'la konuana kadar basn konferansn ertelememi istedi. Onu..."

Santral memuruna doru adm atan Tench, fkeli bir fsltyla konuuyordu. "Sana bu ilerin
nasl yrdn anlataym. Emirleri Bakan'n rakibinin kzndan deil, benden alyorsun. Ben
ne halt dndn anlayana kadar Bakan'a en fazla bu kadar yaklaabileceine seni temin ede-,
rim."

Santral memuru, etraf mikrofon teknisyenleri, kuafrler ve konumasndaki son deiiklikleri


yapan elemanlarla evrili Bakan'a bakt.

Televizyon danman, "Altm saniye!" diye bard.

Rachel Sexton telefon hattnda nihayet bir tkrt duyduunda, Char-/o/fe'taki darack odada
aa yukar volta atyordu.

Kaba bir ses cevap verdi. "Alo?"

Rachel, "Bakan Herney?" diye afallad.

Ses, "Marjorie Tench," diye dzeltti. "Ben Bakan'n badanmanym. Her kimseniz sizi
uyarmalym, Beyaz Saray' telefonla iletmek yasalara..."

Tanr akna! "letmiyorum! Ben Rachel Sexton. Sizin UKO balantnz ve..."

"Rachel Sexton'n kim olduunu biliyorum bayan. Ve sizin o olduunuzdan phem var. Byk
bir bakanlk yaynn durdurmam istemek iin Beyaz Saray'n gvenli olmayan hattndan
aradnz. Sizin gibi biri iin bu pek uygun bir..."
263

Dan Brow

hanet Noktas

Rachel, "Dinleyin," diye parlad. "Tm alanlarnza birka saat nce gkta hakknda brifing
verdim. Siz n srada oturuyordunuz. Ba-j kan'n masasnn stndeki televizyon ekranndan
beni seyrettiniz! Soru-nuzvar m?"

Tench bir sre sustu. "Bayan Sexton, bunun anfam nedir?"

"Bunun anlam u ki, Bakan' durdurmalsnz! Gkta hakkndaki bilgiler tmyle yanl!
Gktann buzulun altndan oraya yerletirildiini rendik. Kimin neden yaptn bilmiyorum!
Ama iler burda grnd gibi deil! Bakan ciddi biimde yanl verileri sunmak zere ve
iddetle tavsiye ederim..."

"Bekle lanet olas bir dakika!" Tench sesini alaltmt. "Ne sylediinin farknda msn?"

"Evet! NASA mdrnn geni apl bir oyun hazrladn dnyorum ve Bakan Herney bu
tuzaa dmek zere. Konferans en azndan on dakika erteleyin ki, kendisine burda olupbitenleri
anlatabileyim. Tanr akna, biri bizi ldrmeye alt!"

Tench'in sesi buz gibiydi. "Bayan Sexton, size bir uyarda bulunacam. Bu kampanyada Beyaz
Saray'a yardm etmek konusunda farkl bir | dnceniz varsa, bunu o gktayla ilgili verileri
Bakan iin dorulamadan nce dnmeliydiniz."
"Ne!" Acaba beni dinliyor mu?

"Sergilediiniz tavrlar midemi bulandrd. Gvenli olmayan bir hattan aramak ucuz bir numara.
Gktayla ilgili verilerin yanl olduunu ima etmek, hah! Nasl bir istihbarat grevlisi Beyaz
Saray' radyofondan arayp gizli bilgilerden bahseder? Belli ki bu mesaj baka birilerinin
duymasn mit ediyorsunuz."

"Bu yzden Norah Mangor ldrld! Dr. Ming de ld. Uyarmak zorunda..."

"Orda dur! Ne tr bir oyun oynadn bilmiyorum ama sana -ve bu telefonu dinleyen herkese-
hatrlatrm ki, Beyaz Saray'n elinde NA-

SA'nm en iyi bilim adamlarnn, pek ok nl sivil bilim adamnn ve senin Bayan Sexton,
gktayla ilgili bilgilerin doruluunu teyit eden video kaytlar var. Acaba neden hikyeni
birden deitirmeye karar verdiini merak ediyorum. Sebebi her ne olursa olsun, u andan
itibaren Beyaz Saray grevinden alndn kabul edebilirsin ve eer bu kefi daha fazla sama
iddiayla glgelemeye alrsan, seni temin ederim Beyaz Saray'la NASA seni iftiradan yle hzl
dava eder ki, hapsi boylamadan nce bavulunu toplayacak zaman bile bulamazsn."

Rachel konumak iin azn at ama tek kelime edemedi.

Tench, "Zach Herney, sana kar cmert davrand," diye lafa atlad. "Ve bu i bana ucuz bir
Sexton gsterisi gibi geliyor. Hemen vazge yoksa detiriz. Yemin ederim."

Telefon kapand.

Kaptan kapy vurduunda Rachel'n az hl akt.


eri gz atan kaptan, "Bayan Sexton?" dedi. "Ulusal Kanada Radyo-su'ndan zayf sinyaller
alyoruz. Bakan Zach Herney basn konferansna balad."

68

Beyaz Saray Brifing Salonu'ndaki podyumda duran Zach Herney, medya klarnn scakln
hissederken tm dnyann seyrettiini biliyordu. Beyaz Saray Basn Ofisi'nin balatt medya
saldrs, sylentilerle yaylmt. Duyurunun yaplacan televizyondan, radyodan ya da internet
haberlerinden duymayanlar, komularndan, i arkadalarndan veya ailesinden duymutu. Saat
20.00 olduunda, maarada yaamayan herkes Bakan'n duyurusu hakknda yorum yapyordu.
Dnyadaki bar ve salonlarda milyonlarca insan merak iinde televizyonun karsna gemilerdi.

264

265

Dan

hanet Noktas

Zach Herney bu gibi zamanlarda -dnyayla yz yze geldiinde- makamnn arln gerekten
hissediyordu. ktidarn baklk yapmadn syleyenler onu yaamamlard. Ama Herney
konumasna baladnda bir eylerin ters gittiini hissetti. Sahne korkusu olan biri deildi, bu
yzden u anda iinde belirmeye balayan korkuya bir anlam veremiyordu.

Kendi kendine, seyircinin kalabalkl yznden, dedi. Ama yine de baka bir ey olduunu
biliyordu. gdsel. Grd bir ey yznden. ok kk bir eydi, ama yine de...

Kendi kendine unutmas gerektiini syledi. Hibir ey yoktu. Ama yine de aklna taklmt.
Tench.

Dakikalar nce Herney sahneye kmaya hazrlanrken, Marjorie Tench'i sar koridorda telsiz
telefonla konuurken grmt. Kendi bana bu bile garipti ama onun yannda duran Beyaz
Saray santral memurunun korkudan bembeyaz kesilen yz durumu daha da garipletiriyordu.
Herney, Tench'in telefon grmesini duyamamt ama tarttn grebilmiti. Tench,
Bakan'n ender ahit olduu bir hiddet ve fkeyle tartyordu. Bir sre durup merakla ona
bakmt.

Tench baparman yukar kaldrp, her ey yolunda iareti yapmt. Herney, onun hi kimseye
hibir zaman her ey yolunda iareti yaptn grmemiti. Sahneye karken, Herney'nin aklnda
kalan son grnt buydu.

Ellesmere Adas'ndaki NASA habikresinde basna ayrlan blmde duran mavi halnn stnde,
Mdr Lavvrence Ekstrom yannda NASA yetkilileri ve bilim adamlaryla, uzun sempozyum
masasnn ortasna oturmutu. Onlara kar duran geni bir ekrandan Bakan'n al konumas
naklen yaynlanyordu. Monitrlerin etrafnda toplanm dier NA-

266

SA alanlar, bakomutanlar basn konferansna balarken heyecandan yerlerinde


duramyorlard.

Her zamankinden daha ciddi bir tonla konuan Herney, "yi akamlar," dedi. "Sevgili
vatandalarm ve dnyadaki dostlarm..."

Ekstrom, karsnda byk bir zenle sergilenen siyah taa gz gezdirdi. Gzleri, dev bir
Amerikan bayra ve NASA logosunun nnde, en nemli alanlaryla yan yana kendisini
seyrettii yakndaki bir monitre kayd. arpc klar, sahnenin neomodern bir tablo gibi
grnmesine neden olmutu; son akam yemeindeki on iki havari. Zach Herney tm bu olanlar
siyasi bir gsteriye dntrmt. Herney'nin baka ans yoktu. Ekstromyine de kendini,
topluluklar iin Tann'y ambalajlayan bir televizyon vaizi gibi hissediyordu.
Be dakika iinde Bakan, Ekstrom'u ve onun NASA alanlarn tantacakt. Ardndan,
dnyann tepesindeki bir uydu balantsyla NASA, bu haberi dnyayla paylaan Bakan'a elik
edecekti. Buluun nasl gerekletiini ve uzay bilimi iin ne anlama geldiini anlatan ksa bir
konumann ve karlkl srt svazlamalarn ardndan, NASA ile Bakan grevi nl bilim adam
Michael Tolland'a devredecekti. Yaklak on be dakika onun belgeseli gsterilecekti. Daha sonra
gvenirlik ve hayranlk dorua vurmuken, Ekstrom ile Bakan gelecek gnlerde NASA'nn
yapaca basn konferanslaryla daha fazla bilgi aktarlacann szn verip iyi geceler
dileyeceklerdi.

Ekstrom oturup srasnn gelmesini beklerken, iinde derin bir utan hissetti. Byle hissedeceini
biliyordu. Bunu bekliyordu.

Yalan sylemiti... gerekleri saklamt.

Ama artk yalanlar bir ekilde nemsiz grnyordu. Ekstrom'un iinde daha byk bir sknt
vard.

ABC yapm odasndaki karmaann iinde Gabrielle Ashe, kafalarn Ovandan sarkan televizyon
monitrlerine evirmi dzinelerce yabancy-

267

Dan Brown

la omuz omza duruyordu. O an geldiinde bir sessizlik kt. Gabrielle gzlerini kapatp
atnda kendi plak bedenine bakmamak iin dua etti.
Senatr Sexton'n alma odasnda heyecanl bir hava esiyordu. imdi tm misafirleri ayakta
durmu, gzlerini byk ekran televizyona kilitlcmilerdi.

Dnyann karsna kan Zach Herney, her nedense tuhaf bir selamlama yapmt. Sanki kararsz
gibiydi.

Sexton, zayf grnyor, diye dnd. O asla zayf grnmez.

Birisi, "una bakn," diye fsldad. "Haberler kt olmal."

Sexton, acaba uzay istasyonu mu, diye dnd.

Herney kamerann iine bakp derin bir nefes ald. "Dostlarm, gn- | lerdir bu duyuruyu nasl
yapmam gerektiini dnp duruyorum..."

Senatr Sexton tek bir kelime sylemesini diliyordu. Beceremedik.

Herney bir sre NASA'nn bu seimlere malzeme olmasnn ne byk bir talihsizlik olduunu ve
duyurusunun zamanlamas iin zr dileyerek balang yapmas gerektiini hissettiini anlatt.

"Bu duyuruyu herhangi bir baka tarihte yapmay tercih ederdim," dedi. "Yaadmz siyasi
gerginlik, hayalperestleri pheci haline getirdi ve Bakan'nz olarak, yeni rendiim bu bilgiyi
sizinle paylamaktan baka seeneim kalmad." Glmsedi. "yle grnyor ki, kainatn
mucizeleri insanlarn programlarna uymuyor... bakanlarnkine bile."

Sexton'n odasndaki herkes sanki ayn anda kmt. Ne?


Herney, "ki hafta nce NASA'nn Kutupsal Yrngeli Younluk Taraycs, Ellesmere
Adas'ndaki Milne Buzul Katman'nn stnden geti. Kuzey Buz Denizi'ndeki sekseninci
paralelin stndeki ssz bir kara paras," dedi.

Sexton ile dierleri akn gzlerle birbirlerine baktlar.

268

ihanet Noktas

Herney devam etti. "Bu NASA uydusu, buzun altm metre altnda yksek younluklu byk bir
ta gml olduunu tespit etti." Herney ilk defa glmsyordu. "Verileri alan NASA o an
YGS'nin bir gkta bulduundan phelenmiti."

Ayaa kalkan Sexton, "Gkta m?" diye sylendi. "Haber bu mu?"

"NASA, nve rnekleri kartmak iin buz katmanna bir ekip gnderdi. te o zaman NASA..."
Duraksad. "Samimi olmak gerekirse, yzyln bilimsel kefini yaptlar."

Sexton kukulu admlarla televizyona yaklat. Hayr... Misafirleri tedirginlikle yerlerinde


kprdandlar.

Herney, "Bayanlar baylar," diye anons yapt. "Birka saat nce NASA Kuzey Kutbu'ndan sekiz
tonluk bir gkta kard ki..." Bakan yeniden durup, tm dnyann ne doru eilmesi iin
zaman tand. "Bu gktanda bir hayat biiminin fosilleri var. Dzinelerce. Dnya dndaki
hayatn tartmasz ispat."
Bunun ardndan Bakan'n arkasndaki ekranda muhteem bir grnt aydnland; kararm tan
iine gml bceimsi bir yaratn mkemmel netlikte fosili.

Sexton'n alma odasndaki alt misafir, dehetle koskocaman atklar gzlerle ayaa frladlar.
Sexton olduu yerde donakalmt.

Bakan, "Dostlarm," dedi. "Arkamdaki fosil 190 milyon yanda. Kuzey Buz Denizi'ne
yzyl nce arpan Jungersol Meteoru diye bilinen meteoritin bir paras olduu anlald.
NASA'nn yeni YGS uydusu bu meteorit parasn buz katmanna gml halde buldu. NASA ile
ynetim kadrosu getiimiz iki hafta sresince bu byk buluu halka duyurmadan nce her
adan teyitetmek iin byk zen gsterdi. nmzdeki yarm saat iinde, saysz NASA ve
sivil bilim adamn dinleyecek, he-pinizin tanyacandan emin olduum bir kiinin hazrlad
belgeseli seyredeceksiniz. Devam etmeden nce, Kuzey Kutup Dairesi'nin stndeki

269

/ Dan Brown

' uydudan canl balantyla, bu tarihi an liderliine, vizyonuna ve alkanlna borlu


olduumuz birini selamlamak istiyorum. Sizlere byk bir gururla NASA Mdr Lavvrence
Ekstrom'u takdim ediyorum."

Herney mkemmel bir zamanlamayla ekrana dnd.

Gktann resmi znerek yerini, iriyapsyla gze arpan Lavvrence Ekstrom'un etrafndaki
NASA bilim adamlarnn oturduu uzun masaya brakt.
'Teekkrler Sayn Bakan." Ayaa kalkp kamerann iine bakan Ekstrom'un ciddi ve marur
bir ifadesi vard. "Sizlerle NASA'nm bu en muhteem ann paylamak bana byk bir onur
veriyor."

Ekstrom cokuyla NASA ve kefinden bahsetti. Vatanperverlik ve zafer naralaryla, nl bilim


adam Michael Tolland'n sunduu belgesele kusursuz bir gei yapt.

Senatr Sexton bunlar seyrederken televizyonun nnde dizlerinin stne kp kr salarn


yoldu. Hayr! Tanrm, hayr!

69

Brifing Salonu'nun neeli hengmesinden uzaklap, Bat Kana-d'ndaki zel odasna giden
Marjorie Tench'in kan beynine sramt. Kutlama yapacak havada deildi. Rachel Sexton'dan
gelen telefonu hi beklemiyordu.

Hayal krcyd.

Odasnn kapsn arparak kapatt, ar admlarla masasna yrd ve Beyaz Saray santralini
arad. "William Pickering. UKO."

Bir sigara yakan Tench, operatr, Pickering'i balayana kadar odada volta att. Pickering'in
normalde akam olduundan eve gitmi olmas gerekiyordu. Ancak byk grlt koparan Beyaz
Saray basn konferans

270
hanet Noktas

sebebiyle, dnyada UKO direktrnn nceden haberi olmakszn nelerin dndn merak
edeceini, bu yzden televizyon ekrannn karsna yapp tm akam ofiste geireceini
tahmin etti.

Tench, Bakan, Rachel Sexton' Milne'e gndermek istediini sylediinde nsezilerine


gvenmedii iin kendine lanet etti. Gereksiz bir risk alndn dnerek kayglanmt. Ama
Bakan, Beyaz Saray alanlarnn haftalardr ktmser bir ruh hali iinde olduklarn ve haberi
ieriden duyduklarnda NASA buluundan phe edeceklerini syleyerek Tench'i ikna etmiti.
Herney'nin de vaat ettii gibi Rachel Sexton'n verdii destek pheleri gidermi ve Beyaz Saray
alanlarn birlik iinde hareket etmeye sevk etmiti. Tench bunun paha biilmez olduunu itiraf
etmek zorundayd. Ama Rachel Sexton tavrn deitirmiti.

Kaltak beni gvenli olmayan hattan arad.

Rachel Sexton'm bu kefin gvenirliini sarsmaya niyet ettii belli oluyordu. Tench'in tek
tesellisi, Rachel'n konumasn Bakan'n videoya kaydettiini bilmesiydi. Tann'ya kr.
Herney kendini en azndan bu kadar garantiye almt. Tench, buna ihtiya duyacaklarndan
korkmaya balyordu.

Ama u anda Tench kanamay baka yoldan durdurmay dnyordu. Rachel Sexton akll bir
kadnd ve eer gerekten Beyaz Saray ile NASA'ya kafa tutmak niyetindeyse, ok gl
ittifaklara ihtiyac olacakt. Tench'in ilk aklna gelen isim William Pickering idi. Pickering'in
NASA hakknda neler hissettiini biliyordu. Rachel'dan nce Pickering'e ulamas gerekti.

Hattaki berrak ses, "Bayan Tench?" dedi. "Ben William Pickering. Bu onuru neye borluyum?"

Tench arkadan gelen televizyon sesini duyabiliyordu. NASA yayn. Sesindeki tondan hl basn
konferansnn etkisinde olduu anlalyordu. "Biraz vaktiniz var m direktr?"
271
Dan Brown

"Ben kutlamalarla megul olacanz dnyordum. Sizin iin byk bir gece oldu. NASA ile
Bakan meydana geri dnm gibi grnyor."

Tench, onun sesinde sitemle kark bir aknlk sezinledi. Sistem hi kukusuz, son dakika
haberini dnyayla ayn anda renmekten nefret ettii iindi.

Yklan kprleri onarmaya alan Tench, "Beyaz Saray ve NASA size bilgi vermemek zorunda
kald iin zr dilerim," dedi.

Pickering, "UKO'nun birka hafta nce ordaki NASA faaliyetlerini tespit edip soruturma
balattnn farkmdasmzdr," dedi.

Tench suratn ast. ok kzm. "Evet biliyorum. Ama..."

"NASA bunun hi nemli olmadn syledi. Bir eit ar hava koullar eitimi yaptklarn
sylediler. Ekipmanlar falan deniyorlarm." Pickering durdu. "Yalan yuttuk."

Tench, "Buna yalan demeyelim," dedi. "Daha ok gerekli yanltmayd. Kefin bykl dikkate
alndnda, NASA'mn bunu gizli tutmaktaki hassasiyetini anlayabilirsiniz."

"Belki halktan gizli tutmay anlayabilirim."

VVilliam Pickering gibi adamlarn kitabnda ksmeye yer yoktu. Tench elinden ancak bu
kadarnn geldiini anlad. Tench tekrar ipleri eline alarak, "Sadece bir dakikam var," dedi.
"Arayp sizi uyarmam gerektiini dndm."
"Beni uyarmak m?" Pickering alayc bir tavrla sinirlenmi gibi yapt. "Zach Herney, NASA
dostu yeni bir UKO direktr atamaya m karar verdi?"

"Elbette hayr. Bakan, NASA'ya ynelik eletirilerinizin gvenlikle ilgili olduunu anlyor ve
bu aklar kapamaya urayor. Ben aslnda alanlarnzdan biri hakknda aryorum." Durdu.
"Rachel Sexton. Bu akam ondan haber aldnz m?"

272

hanet Noktas

"Hayr. Bu sabah Bakan'n istei zerine onu Beyaz Saray'a gnderdim. Herhalde hl megul.
Henz gelmedi."

Tench, Pickering'e daha nce ulat iin rahatlad. Sigarasndan bir nefes ekip elinden
geldiince sakin konutu. "Sanrm yaknda Bayan Sexton'dan bir telefon alacaksnz."

"yi. Bekliyorum zaten. tiraf etmeliyim ki, Zach Herney basn konferansna baladnda Bayan
Sexton' da kendisine elik etmeye ikna ettiini sanmtm. Bu isteine kar koyduuna
sevindim."

Tench, "Zach Herney drst biridir," dedi. "Hatta Rachel Sex-ton'dan daha fazla diyebilirim."

Hatta uzun bir sessizlik oldu. "Umarm bunu yanl anlammdr." Tench yavaa iini ekti.
"Hayr baym, sanrm yanl anlamadnz. Ayrntlar telefonda grmek istemiyorum ama
Rachel Sexton NASA , duyurusunun gvenirliini sarsmaya karar vermi gibi grnyor. Nedeni
hakknda hibir fikrim yok ama bu akamst NASA verilerini destekledikten sonra aniden
tavrn deitirdi ve NASA'mn sahtekrlk yaptna dair akla gelebilecek en uygunsuz iddialar
feveran etmeye balad." Pickering'in sesi imdi daha gergindi. "Anlayamadm?" "Evet biraz
rahatszlk verici. Bunu size syleyen ben olmak istemezdim ama Bayan Sexton basn
konferansndan iki dakika nce beni arayp, her eyi iptal etmemi syledi." "Neye dayanarak?"
"Samimi olmak gerekirse sama sapan eyler. Verilerle ilgili ciddi

yanllar tespit ettiini syledi."

Pickering'in sessizlii Tench'in hogr gsterebileceinden uzun srmt. Sonunda, "Yanllar


m?" dedi.

"Gerekten sama, NASA'mn iki hafta sresince yapt onca deneyin ve..."

273

F:18

Oan Brown

"ok ok iyi bir sebebi olmadka, Rachel Sexton gibi birinin Ba-kan'n basn konferansn
ertelemenizi syleyeceine inanmak ok g." Pickering endielenmie benziyordu. "Sanrm ona
kulak vermeliydiniz."

Tench ksrerek, "Ah, ltfen!" diye lafa girdi. "Basn konferansn grdnz. Gktayla ilgili
bilgilerin doruluunu saysz uzman defalarca teyit etti. Bunlara siviller de dahil. Bu duyurunun
zarar verdii bir adamn kz olan Rachel Sexton'n aniden fikrini deitirmesi size de pheli
gelmiyor mu?"
"phe uyandryor Bayan Tench, nk Bayan Sexton ile babasnn birbirlerine mesafeli
olduklarn biliyorum. Yllarca Bakan'a hizmet verdikten sonra Rachel Sexton'n neden
birdenbire taraf deitirip babasn korumak iin yalan sylediini aklm almyor."

"Belki de hrs yzndendir. Dorusu bilmiyorum. Belki de Baskan'n kz olma frsat..." Tench
cmlesini tamamlamad.

Pickering'in ses tonu aniden sertlemiti. "Hassas mevzular Bayan Tench. ok hassas."

Tench kalarn att. Ne bekliyordu ki? Pickering'in en iyi elemanlarndan birini Bakan'a ihanet
etmekle suluyordu. Adam elbette savunmaya geecekti.

Pickering, "Onu telefona arn," dedi. "Bayan Sexton'la ahsen grmek istiyorum."

Tench, "Korkarm bu mmkn deil," diye yant verdi. "Beyaz Saray'da deil."

"Nerde?"

"Bakan bu sabah verileri kendisinin incelemesi iin onu Milne'e gnderdi. Henz dnmedi."

Pickering imdi fkeyle konuuyordu. "Bana bu konuda bilgi..." "ncinmi gurura ayracak
vaktim yok direktr. Ben nezaket icab aradm. Rachel Sexton'n bu akamki duyuruya kar
kendi bildiini okumaya karar verdii konusunda sizi uyarmak istedim. Kendine mttefik

274
ihanet Noktas

arayacaktr. Eer sizinle temas kuracak olursa unu bilin ki, Beyaz Saray'n elinde gktayla
ilgili verileri birka saat nce Baskan'n, Bakanlar Kurulu'nun ve tm alanlarn nnde teyit
ederken kaydedilmi videosu var. Eer bundan sonra Rachel Sexton, Zach Herney'nin veya NA-
SA'nn ismini lekelemeye yeltenirse, size yemin ederim Beyaz Saray bunun bedelini kt detir."
Tench sylediklerinin iyice anlalmas iin biraz bekledi. "Rachel Sexton, sizinle balantya
geerse, bu nezaketimin karln beni derhal haberdar ederek demenizi bekliyorum. Dorudan
Bakan'a saldryor ve ciddi bir zarar vermeden nce Beyaz Saray sorgulamak zere kendisini
alkoymay dnyor. Telefonunuzu bekleyeceim direktr. Hepsi bu. yi akamlar."

Marjorie Tench telefonu kapatrken, NVilliam Pickering'le kimsenin hayat boyunca byle
konumadna emindi. En azndan artk Pickering onun ciddi olduunu biliyordu.

UKO'nun en st katnda Pickering pencerenin nnde durmu Vir-ginia akamna bakyordu.


Marjorie Tench'den gelen telefon olduka kayg vericiydi. Paralar bir araya getirmeye
alrken dudaklarn srd.

Kapy hafife vuran sekreteri, "Direktr?" dedi. "Bir telefonunuz daha var."

Pickering kaytsz bir tavrla, "imdi olmaz," dedi.

"Rachel Sexton aryor."

Pickering topuklar stnde dnd. Tench bir khin olmalyd. "Peki. Hemen bala."

"Dorusunu sylemek gerekirse ifreli bir AV balants efendim. Konferans salonunda izlemek
ister misiniz?"
AV balants m? "Nerden aryor?"

Sekreter, ona syledi.

Pickering bakakalmt. Hayret iinde koridordan konferans salonuna koturdu. Bunu grmesi
gerekiyordu.

275

Dan Brown

70

Charlotte'n "l odas" -Bell Laboratuvarlan'ndaki benzer bir yap-, dan esinlenerek
tasarlanmt- eskiden yanksz stdyo diye bilinen yerdi. Paralel ya da yansma yapan hibir
yzeyin bulunmad yanksz oda, yzde 99.4 verimle sesleri emebiliyordu. Metal ve suyun
akustik iletken doas nedeniyle, denizaltlardaki grmeler, yaknlardaki dinleme ci- I hazlar
veya d gvdeye bal mikrofonlarla dinlenmeye msaitti. Ama | l odas denizaltnn iinde,
hibir sesin dar kamayaca kk bir odayd. Tecrit edilmi bu odada yaplan tm
konumalar tamamyla emniyetliydi.

Oda, tavan, duvarlar ve zeminin her yan yumurta kutusu eklinde-1 ki kpklerle kapl bir
elbise dolabn andryordu. Rachel'a, her tarafn^l dan dikitler fkran bir sualt maarasn
anmsatt. Ama en rahatszlk verici olan, kapsnn olmayyd.

Zemine enlemesine denmi balk ana benzeyen delikli zgara, ieridekilere havada asl
duruyorlarm hissi veriyordu. Plastik kapl zgaraya basldnda salam bir his veriyordu. A
eklindeki zemine gz atan Rachel, srrealist bir manzaraya gerilmi halat kprnn stnden
getiini hissetti. Doksan santim aada, inelerini yukar dikmi bir kpk orman vard.

Rachel ieri girer girmez, odann havasnda tm enerjisi emilmi gibi bir canszlk sezinledi.
Sanki kulaklarna pamuk tkanm gibiydi. Kafasnn iinde sadece nefes alnn sesi
duyuluyordu. Bard, bunun az yastkla kapanm gibi bir etkisi oldu. Duvarlar tm
yansmalar emiyor, sadece kafasnn iindeki titreimleri duyabiliyordu.

Kaptan sngerle kapl kapy kapatarak dar kmt. Rachel, Corky ve Michael odann
ortasnda, zemindeki kaplamadan ykselen uzun metal

276

hanet Noktas

ayaklklarn stnde duran U eklindeki kk bir masada oturuyorlard. Masaya bir sr


bkml mikrofon, kulaklk ve balkgz kamerasyla bir video konsolu yerletirilmiti. Bir mini
Birlemi Milletler sempozyumunu

andryordu.

ABD istihbarat dnyasnda -dnyann nde gelen lazer mikrofonlar, sualt parabolik dinleme
cihazlar ve dier ar duyarl dinleme cihazlar reticileri- alm biri olan Rachel, insann
dnyada tamamyla gvenli grme yapabilecei ok az yer olduunu biliyordu. l odas, o
yerlerden biriydi. Masada duran mikrofonlarla kulaklklar, sylediklerinin titreimlerinin odann
dna kmayacann bilinciyle, insann serbeste konuabilecei bir yz yze "konferans
grmesine" imkn salyordu. Mikrofonlara giden sesleriyse, atmosferde yapacaklar uzun
yolculuk iin

ifrelenecekti.
"Ses denemesi." Kulaklklarndan birdenbire gelen ses Rachel, Tol-land ve Corky'nin oturduu
yerden sramalarna neden oldu. "Beni duyuyor musunuz Bayan Sexton?"

Rachel mikrofona eildi. "Evet. Teekkrler." Her kimsen. "Direktr Pickering hatta. AV'yi
kabul ediyor. Ben imdi kyorum. Veri aknz hemen kurulacak."

Rachel hattn kapandn duydu. Uzaktan gelen bir vzltnn ardndan, kulaklklarnda bipleme
ve tkrt sesleri duyuldu. nlerindeki video ekran artc bir netlikle grnt verdiinde
Rachel, UKO'nun konferans salonunda oturan William Pickering'i grd. Yalnzd. Ban aniden
yukar kaldrp, Rachel'm gzlerinin iine bakt. Onu grmek tuhaf derecede iini rahatlatmt.
akn ve kaygl bir ifadeyle, "Bayan Sexton," dedi. "Neler oluyor?" Rachel, "Gkta efendim,"
dedi. "Sanrm ciddi bir sorunumuz var."

277

Dan Brow

71

Rachel, Charlotte'n l odasnda Michael Tolland ile Corky Marlin- | son' Pckering'e tantt.
Ardndan sze girerek, o gn yaanan inanlmaz olaylar zincirini abucak zetledi.

UKO direktr hi kprdamadan dinliyordu.

Rachel, ona delikteki biyolminesan planktonlar, buzuldaki yolculuklarn, gktann altndaki


yerletirme boluunu ve son olarak da zel Operasyonlar olmasndan phelendii bir askeri
tim tarafndan uradklar ani saldry anlatt.

William Pickering, rahatsz edici haberleri gzn bile krpmadan dinleyebilme becerisiyle
tannrd ama RachcFn hikyesini duyduka gzbebekleri byyordu. Norah Mangor'n
cinayetiyle kendilerinin lmn eiinden dndklerini anlattnda fke ve gvensizlik
sezinledi. NASA mdrnn olaya kartndan phelendiini dile getirmek iste- ; se de,
Pickering'in kant olmadan kimseye parman evirmeyeceini bilecek kadar iyi tanyordu.
Hikyeyi tm gerekleriyle Pickering'e anlatt. Bitirdiinde, Pickering birka saniye boyunca
tepki vermedi.

Sonunda, "Bayan Sexton," dedi. "Hepiniz..." Her birine tek tek bakt. "Eer syledikleriniz
doruysa, ki nzn birden neden yalan syleyeceini tahmin edemiyorum, yaadnz iin
ok anslsnz."

Hepsi sessizce basn sallad. Bakan drt sivil bilim adamn ise almt... ve artk ikisi lyd.

Pickering ne syleyeceini bilemiyormu gibi kederle iini ekti. Yaananlar pek mantkl
gelmiyordu. Pickering, "Acaba TAR ktsnda grdnz bu yerletirme boluunun doal bir
fenomen olma ihtimali var m?" diye sordu.

278

hanet Noktas

Rachel ban iki yana sallad. "Fazlasyla mkemmel." Srlsklam TAR ktsn ap kameraya
tuttu. "Kusursuz."

Grnty inceleyen Pickering, onaylayarak kalarn att. "Bunu


kaybetmeyin."

Rachel, "Bakan' durdurmas konusunda uyarmak iin Marjorie Tench'i aradm," dedi. "Ama
radyofonu yzme kapatt." "Biliyorum. Bana syledi."

Rachel hayretle ban kaldrp bakt. "Marjorie Tench, sizi mi arad?" ok hzl olmu.

"Az nce. ok endieli. Bakan' ve NASA'y bir ekilde gzden drmeye altn sanyor.
Mesela babana yardm etmek iin."

Rachel ayaa kalkt. TAR ktsn sallayp, yanndaki iki kiiyi iaret etti. "Nerdeyse
ldrlecektik! Bu gsteriye benziyor mu? Ve ben neden..."

Pickering ellerini kaldrd. "Sakin ol. Bayan Tench, bana kii olduunuzu sylemeyi unuttu."

Rachel, Tench'in kendisine Corky ile Tolland'dan bahsedecek kadar sre tanyp tanmadn
hatrlamyordu.

Pickering, "Ayrca bana elinizde fiziksel kant olduunu da sylemedi," dedi. "Seninle
konumadan nce iddialarndan pheleniyordum ama artk onun yanldna eminim.
ddialarnzdan kuku duymuyorum. Bu noktada sorulacak soru, tm bunlarn ne anlama geldii."
Uzun bir sessizlik oldu.

William Pickering ok ender olarak akl karm grnrd ama ban iki yana sallarken hi
anlam veremedii anlalyordu. "Bir sreliine bu gktan birinin buzun altndan yerletirdiini
varsayalm. Neden so-nsu gndeme geliyor. NASA'nn elinde fosil ieren bir gkta varsa,
neden onlar ya da baka birileri iin bulunduu yer nemli olsun?"
Rachel, "yle anlalyor ki, YGS yerini kefettiinde gktann tandk bir arpmann paras
gibi grnmesi iin yerletirilmi," dedi.

279

Dan Brown

Corky birden, "Jungersol Meteoru," deyiverdi.

Pickering, "Ama gktann tandk bir arpmayla balants olmasnn ne anlam var?" diye
sorarken, neredeyse ldracak gibiydi. "Bu fosiller her yerde ve her koulda bal bana artc
bir bulu deil mi zaten? Hangi meteorik olayla ilgisi olursa olsun. yle deil mi?"

de ban sallad.

Honutsuz grnen Pickering duraksad. "Tabi... eer..."

Rachel, direktrn kafasnda dnen arklar grebiliyordu. Gktan Jungersol Meteoru'yla


ilikilendirmenin en basit aklamasn dnyordu ama en basit aklama ayn zamanda en
kayg verici olanyd.

Pickering, "Bu dikkatli yerletirme ilemi tamamen yanl verilere gvenirlik katmak iin
yaplmadysa," diye devam etti. "Dr. Marlinson, gktann taklit olma ihtimali nedir?"

"Taklit mi efendim?"

"Evet. Sahte. Uydurma."


"Sahte bir gkta m?" Corky tuhaf bir kahkaha att. "Kesinlikle imknsz! O gktan saysz
uzman inceledi. Ben de dahil. Kimyasal taramalar, spektograf, rubidyum-stronsiyum
tarihlendirmesi yapld. Yeryznde rastlanan talarn hibirine benzemiyor. Gkta gerek.
Tm ast-rojeologlar buna katlacaktr."

Pickering kravatna hafife vururken, bunu uzun sre dnd. "Ama yine de bu keiften
NASA'nn kazanacaklarn dikkate aldmda, kantlarn tahrif edilmesi ve size saldrlmas...
aklma sadece bu gktann iyi bir taklit olduunu getiriyor."

"mknsz!" Corky'nin sesi artk fkeliydi. "Sayg duyuyorum efendim ama gktalar, bir avu
astrofizikiyi kandrmak iin laboratuvarda retilebilecek Hollyvvood zel efekti deildir.
Benzersiz kristal yaplarna ve element oranlarna sahip, karmak kimyasal nesnelerdir."

"Size kar kmyorum Dr. Marlinson. Sadece mantk zinciri kuruyorum. Buzun altna
yerletirildiini ortaya karmamanz iin birilerinin

280

ihanet Noktas

sizi ldrmeye altndan yola karak, burda tm senaryolar deerlendirmek


mecburiyetindeyim. Bu tan gerek bir gkta olduuna sizi zellikle ikna eden ne oldu?"

"zellikle mi?" Corky'nin sesi kulaklklar patlatacakt. "Kusursuz bir fzyon kabuk,
gkkumlarnn varl, yeryznde hi rastlanmayan nikel oran. Eer birisinin bu ta
laboratuvarda reterek bizi kandrdn ileri sryorsanz, size bu laboratuvarn 190 milyon
yllk olduunu syleyebilirim." Corky elini cebine daldrarak, CD'ye benzer bir ta kard.
Kameraya tuttu. "Bunun gibi rneklerin saysz yntemlerle kimyasal yan belirledik.
Rubidyum-stronsiyum tarihlendirmesi aldatlabilecek bir ey deildir!"
Pickering arm grnyordu. "Sizde bir rnek mi var?"

Corky omuzlarn silkti. "NASA'da bunlardan dzinelercesi etrafta

dolayor."

imdi Rachel'a bakan Pickering, "Bana, NASA'nn iinde yaam bulunduunu dnd bir
gkta kefedip, insanlarn rneklerle gitmelerine izin verdiini mi sylyorsun?" dedi.

Corky, "Asl konu, elimdeki rnein hakiki olmas," dedi. Ta kameraya yaklatrd. "Bunu
dnyadaki istediiniz kaya bilginine, jeologa veya astronoma verin, deney yapsnlar, size iki ey
syleyeceklerdir: bir, 190 milyon yanda olduunu; ve iki, kimyasal adan yeryzndeki talara

benzemediini."

Pickering ne eilerek, taa gml fosili inceledi. Sanki bir an iin dondu. Sonunda iini ekti.
"Ben bir bilim adam deilim. Tek syleyebileceim, eer bu gkta gerekse, ki yle
grnyor, NASA acaba neden bunu dnyaya olduu gibi sunmad? Birisi neden bunu buzun
altna, bizi gerekliine ikna etmek istercesine yerletirdi?"

O srada Beyaz Saray'da bir gvenlik grevlisi telefonla Marjorie Tench'i aryordu.

281

Dan Brov
hanet Noktas

Badanman ilk alta cevap verdi. "Evet?"

Grevli, "Bayan Tench," dedi. "stediiniz bilgileri edindim. Rachel | Sexton'n bu akam sizi
radyofonla aramasyla ilgili. zini buldum."

"Syle."

"Gizli Servis operatrleri sinyallerin Deniz Kuvvetleri denizalts U.S.S. Charlotte'tan geldiini
sylyor."

"Ne!"

"Koordinatlar bilmiyorlar efendim ama geminin kodundan eminler."

"Ah, Tanr akna!" Tench baka kelime etmeden ahizeyi arparak 1 kapatt.

72

Charlotte'taki l odasnn sessiz akustii Rachel'n midesini bulandrmaya balamt. William


Pickering'in ekrandaki kaygl baklar imdi Michael Tolland'a evrilmiti. "Sessiz kaldnz Bay
Tolland."

Tolland aniden ismi sylenen bir renci gibi ban kaldrp bakt. "Efendim?"
Pickering, "Az nce televizyonda olduka ikna edici bir belgeseliniz yaynland," dedi. "Gkta
hakknda imdi ne dnyorsunuz?"

Rahatszl belli olan Tolland, "ey efendim," dedi. "Dr. Marlin-son'a katlyorum. Fosillerin ve
gktann gerekliine inanyorum. Ta-rihlendirme tekniklerinde tecrbeli saylrm ve bu tan
ya saysz testle teyit edildi. Nikel ierii de yle. Bu veriler sahte deil. Tam 190 milyon yl
nce olutuuna, ieriindeki nikel oranna ve yine 190 milyon yllk dzinelerce fosil ierdiine
hi phe yok. Aklma NASA'nn hakiki bir gkta bulduundan baka aklama gelmiyor."

282

Pickering susmutu. Yznde, Rachel'n daha nce William Picke-ring'de hi grmedii kararsz
bir ifade vard.

Rachel, "Ne yapacaz efendim?" diye sordu. "Bakan'a verilerle ilgili sorun olduunu
bildirmemiz gerek."

Pickering kalarn att. "Dua edelim de Bakan zaten biliyor olmasn."

Rachel boaznn dmlendiini hissetti. Pickering'in neyi ima ettii ortadayd. Bakan Heney
bu iin iinde olabilirdi. Rachel bundan phe duyuyordu ama yine de Bakan'la NASA'nn bu
iten kazanaca ok ey vard.

Pickering, "Ne yazk ki," dedi. "Elinizdeki u yerletirme boluunu gsteren TAR kts
dnda, tm bilimsel veriler NASA'nn nemli bir keifte bulunduunu gsteriyor." Durdu. "Ve
u saldr meselesi..." Rac-hel'a bakt. "zel Operasyonlar'dan bahsetmitin."

"Evet efendim." Ona yeniden Doalama Mhimmat ve taktiklerden bahsetti.


Pickering her geen saniye biraz daha keyifsiz grnyordu. Rachel, patronunun, ufak bir askeri
lm gcn ka kiinin ynlendirebileceini hesapladn sezinledi. Elbette Bakan'n byle bir
yetkisi vard. Belki badanman olarak Marjorie Tench'in de. Pentagon'la balantlar olan
NASA Mdr Lawrence Ekstrom da ihtimal dahilindeydi. Ne yazk ki Rachel saysz ihtimali
dndnde, siyasi nfuza ve doru balantlara sahip herkesin saldrnn arkasndaki kontrol
gc olabileceini fark etti.

Pickering, "Bakan' hemen arayabilirim," dedi. "Ama en azndan iin iinde kimlerin olduunu
renene kadar bunu yapmann akllca olduunu sanmyorum. Beyaz Saray' ie kartrdktan
sonra sizi fazla ko-"uyamam. Ayrca ona ne syleyeceime de emin deilim. Eer gkta
gerekse, ki hepiniz yle olduunu dnyorsunuz, o zaman yerletirme

283

Dan Brown

boluuyla saldr iddialarnzn bir anlam kalmyor; Bakan iddialarmn doruluunu


sorgulamaya hak kazanr." htimalleri hesaplyormu gibi duraksad. "Her eye ramen... gerek
her ne olursa olsun ve oyuncular her kim olursa olsun, bu bilgi halka duyurulduunda ok gl
kiiler zarar grecek. Birilerinin koltuunu sallamadan nce, sizi hemen gvenli bir yere
ulatrmak istiyorum."

Bizi gvenlie ulatrmak m? Bu szler Rachel' artmt. "Nkleer denizaltda yeterince


gvende olduumuzu dnyorum efendim."

Pickering pheli grnyordu. "Orda bulunduunuz uzun sre gizli kalmayacaktr. Sizi derhal
kartyorum. Dorusunu sylemek gerekirse, nz burda ofisimde oturmadan iim rahat
etmeyecek."

73
Tek bana koltuuna snan Senatr Sexton, kendini mlteci gibi hissediyordu. Yalnzca bir
saat nce yeni dostlar ve taraftarlaryla dolu olan Westbrooke Semti'ndeki daire imdi, tabiri
caizse kapdan dar koarak kan adamlarn brakt bo kadehler ve kartvizitlerin sald
terk edilmi bir yere benziyordu.

Televizyonun karsnda yalnz bana km olan Sexton'n tek istei televizyonu kapatmakt
ama kendini sonu gelmeyen medya yorumlarn dinlemekten alamyordu. Buras Washington'd
ve yorumcular, sah-te-bilimsel ve abartl felsefi grlerini sunup, politikaya balamakta hi ge
kalmyorlard. Haber spikerleri, Sexton'n yaralarna tuz basan ikenceciler gibi, grneni st ste
yineliyorlard.

Yorumculardan biri, "Birka saat nce Sexton'n kampanyas tepelerdeydi," dedi. "imdi ise
NASA'nn kefiyle senatrn kampanyas dibe vurdu."

284

hanet Noktas

Courvoisier'e uzanan Sexton gzlerini kapayp, ieyi kafasna dikti. Bu gecenin, hayatnn en
uzun ve en yalnz gecesi olacan biliyordu. Kendisine tuzak kurduu iin Marjorie Tench'e
lanet okudu. lk bata NASA'dan bahsettii iin Gabrielle Ashe'e lanet okudu. Bu kadar ansl
olduu iin Bakan'a lanet okudu. Ve ona gld iin dnyaya lanet okudu.

Yorumcu, "Bu elbette senatr iin byk bir ykm oldu," dedi. "Bakan ve NASA bu keifle
paha biilmez bir zafer kazand. Bu gibi haberler, Sexton'n NASA'ya kar tavr ne olursa olsun,
Bakan'm kampanyasn canlandracaktr, ama Sexton'n bugn gerek grrse NASA'ya ayrlan
fonlar toptan kaldracan itiraf etmesinden sonra... ey, bakanln yapt bu duyuru
senatrn altndan kalkamayaca bir darbe oldu." Sexton, oyuna geldim, dedi. Beyaz Saray beni
lanet tuzana drd. Yorumcu imdi glmsyordu. "NASA Amerikallarn gznde
kaybettii itibarn yeniden kazand. imdi sokaklarda bir milli gurur havas hkim."
"yle de olmas gerekiyordu. Bakan Zach Herney'yi seviyorlar ve inanlarn kaybetmek
zereydiler. Bakan'n son zamanlarda ald darbelerle yere serildiini itiraf etmek gerek, ama
yeni aan iek gibi ayaa kalkt."

Akamst CNN'de yapt tartmay hatrlayan Sexton, midesinin azna geldiini hissetti. Son
birka aydr NASA'ya ykledii atalet sulamalar elinde patlamakla kalmam, imdi bir de
kendi bana orap rmt. Aptal gibi grnmt. Beyaz Saray onunla yzszce oyun
oynamt. Ertesi gnn gazetelerinde kacak karikatrleri tahmin edebiliyordu. smi, lkedeki
tm fkralara konu olacakt. USV'den kampanyasna para alamayaca da ortadayd. Her ey
deimiti. Dairesine gelenlerin tm hayallerinin sifona ekildiini grmlerdi. Uzayn
zelletirilmesi duvara toslamt.

285

Dan Brown

ihanet Noktas

Konyan bir kez daha azna gtren senatr ayaa kalkp sendeleyerek masasna yrd.
Ahizesi ak duran telefonuna bakt. Bunun bir eit mazoistlik olduunu bildii halde, ahizeyi
yavaa yerine yerletirip saniyeleri saymaya balad.

Bir... iki... Telefon ald. Telesekreterin cevaplamasn bekledi.

"Senatr Sexton, ben CNN'den Judy Olivcr. Bu akam NASA'nm yapt kefe tepki
gstermeniz iin size bir frsat tanmak istiyordum. Ltfen beni arayn." Telefonu kapatt.

Sexton yeniden saymaya balad. Bir... Telefon almaya balad. Yine telesekreterin
cevaplamasn bekleyerek, telefona bakmad. Baka bir muhabirdi.
Courvoisier iesini elinde tutan Sexton, balkona alan kapya doru yrd. Kapy yana
ekerek at ve dardaki serin havaya kt. Korkuluklardan sarkarak, ehrin stnden
uzaklardaki aydnlatlm Beyaz Saray'a bakt. Iklar rzgrda sanki neeyle titreiyordu.

Pi kurular, diye dnd. Yzyllardr uzayda yaam kant arayp duruyorduk. Bunu bulmak
benim seileceim seneye mi rastlad? Uurlu deil, lanetli bir durumdu. Sexton'n grebildii
tm pencerelerde ak bir televizyon vard. Gabrielle Ashe'in nerede olduunu dnd. Hepsi
onun suuydu. Sexton' NASA'nm baanszlklaryla iirip durmutu.

Bir yudum daha almak iin ieyi kaldrd.

Lanet olas Gabrielle... bu kadar kt batmamn nedeni o.

ehrin br ucunda, ABC yapm odasndaki karmaann ortasnda duran Gabrielle Ashe kaskat
kesilmiti. Bakan'n duyurusu beklenmedik bir darbe gibi inerek, onu yar katatonik hale
getirmiti. Yapm odasnn ortasnda dizlerinin ba zlen Gabrielle, etrafnda hengme
koparken gzlerini televizyon ekranlarndan birine dikmiti.

Duyurunun ilk saniyeleri, haber odasna lm sessizlii getirmiti. tiip kakan muhabirlerin
kulaklar sar edici karnaval balayana ka

286

dar, bu sessizlik sadece birka dakika srmt. Bu insanlar profesyoneldi. Kiisel tepkilere
ayracak zamanlar yoktu. bittikten sonra bunun iin vakit bulurlard. u anda dnya daha
fazlasn renmek istiyordu, ABC'nin de bunu salamas gerekiyordu. Hikyenin iinde her ey
vard -bilim, tarih, siyasi heyecan- etkileyici bir kaynak gibiydi. Bu gece medya dnyasndaki
kimse uyumayacakt.

"Gabs?" Yolanda'nn sesi samimiydi. "Birisi seni fark edip, Sexton'n kampanyas iin ne anlama
geldii konusunda cann skmaya balamadan nce ofisime gidelim."

Gabrielle, Yolanda'nn cam duvarl odasna kadar bir sis bulutunun iinde yrdn hissetti.
Yolanda, onu oturtup bir bardak su verdi. Glmsemeye alt. "yi tarafndan bak Gabs.
Adaynn kampanyas nallan dikti ama en azndan sen paay kurtardn."

"Sa ol. Harika."

Yolanda'nn sesi ciddileti. "Gabrielle, kendini berbat hissettiini biliyorum. Adayna Mack
kamyonu arpm gibi oldu ve bana soracak olursan, asla ayaa kalkamayacak. En azndan bu
durumu tersine evirene kadar. Kukusuz kimse fotoraflarn televizyonda yaynlamyor.
Ciddiyim. Bu iyi haber. Artk Herney'nin seks skandalna ihtiyac yok. u anda seks hakknda
konumaktan ok daha bakanla yakr meseleler dnyor."

Bu Gabrielle' fazla teselli etmemiti.

"Tench'in Sexton'm kampanyasna yasad maddi destek ald iddialarna gelince..." Yolanda
ban iki yana sallad. "pheliyim. Neyse ki Herney olumsuz kampanyaclk yapmamak
konusunda olduka ciddi. Ayrca bir rvet soruturmas lke iin kt olur. Ama Herney ulusun
moralini bozmamak uruna, rakibini ezme ansndan vazgeecek kadar vatansever n?
Tahminimce Tench, seni korkutmak amacyla Sexton'n ald maddi yardmlar hakkndaki
gerekleri abartt. Senin gemiyi terk edip Bakan'a

287

Dan Brown
bedavadan bir seks skandali hazinesi vermen umuduyla kumar oynad. Ve itiraf etmen gerekir ki
Gabs, bu gece Sextonrm ahlak anlayn sorgulamak iin mkemmel bir gece olurdu!"

Gabrielle belli belirsiz ban sallad. Seks skandali, Sexton'n altndan asla kalkamayaca bir
darbe olurdu... hibir zaman.

"Ona kar koydun Gabs. Marjorie Tench oltaya getirmeye alt ama sen yutmadn. Artk
serbestsin. Baka seimler de olacak."

Neye inanacan artk bilemeyen Gabrielle hafife ban sallad.

Yolanda, "tiraf etmek gerekir ki, Beyaz Saray Sexton fena oyuna getirdi. NASA konusunu at,
senatre dncelerini itiraf ettirdi ve onu, tm yumurtalarn NASA sepetine doldurmaya
zorlad," dedi.

Gabrielle, hepsi benim suum, diye dnd.

"Ve az nce seyrettiimiz duyuru, Tanrm, dhiceydi! Kefin nemi bir tarafa, yapmclk adna
bir ahaserdi. Kuzey Kutbu'ndan canl yayn. Bir Michael Tolland belgeseli. Yce Tanrm, insan
bununla nasl yarr? Zach Herney bu akam turnay gznden vurdu. Adam bouna Bakan
olmad."

Ve drt yl daha yle olacak...

Yolanda, "e geri dnmeliyim Gabs," dedi. "Burda istediin kadar oturabilirsin. Ayaklarn yere
bassn." Yolanda kapya yneldi. "Tatlm, birka dakika sonra geri gelirim."

imdi tek bana kalan Gabrielle suyundan bir yudum ald, ama tad bayatt. Her ey yle
geliyordu. Kendine geen ylki NASA basn konferansn -uzay istasyonu baarszlklar, X-
33'n ertelenmesi, Mars'a gnderilen insansz uzay roketlerinin baarszl, srekli bte
aklar- hatrlatarak rahatlamaya alrken, hepsi benim suum, diye dnd. Daha farkl nasl
davranabileceini sorgulad.

Kendi kendine, daha farkl yapabilecein hibir sey yoktu, dedi. Her eyi doru yaptn.

Sadece silah geri tepmiti.

288

hanet Noktas

74

Deniz Kuvvetleri helikopteri SeaHawk, gizli operasyon statsyle Grnland'daki Thule Hava
Kuvvetleri ss'nden havaland. Okyanusun yetmi mil anda frtnay yararak ilerlerken,
radar menzilinin dnda alaktan uuyordu. Ama sonra kendilerine verilen beklenmedik bir
emirle, frtnayla bouan pilotlar helikopteri okyanusun stnde koordinatlar nceden
belirlenmi bir noktaya gtrdler.

Yardmc pilot akl karm bir sesle, "Randevu nerde?" diye sordu. Helikopteri kurtarma
vinciyle getirmeleri sylendiinden, bir arama kurtarma operasyonu yapacaklarn sanyordu.
"Bunun doru koordinatlar olduuna emin misin?" rpntl denizi helikopterin yla tarad
ama aada hibir ey yoktu, bir tek ey dnda...

"Lanet olsun!" Yerinde srayan pilot, kumanda kolunu geriye ekti.

Karlarna, dalgalarn arasndan siyah bir elik da kmt. aret-siz dev bir denizalt
kpklerin stnde ykseliyordu.
Pilotlar huzursuzca gltler. "Sanrm bunlar onlar."

Emir verildii zere, nakil radyo sessizliinde gerekletirilecekti. Geminin stndeki ift kap
ald ve bir denizci onlara iaret feneriyle sinyal gnderdi. Bunun ardndan denizaltnn stne
gelen helikopter, yukar ekilebilen kabloya bal kauuk halkadan oluan, kiilik kurtarma
takm sarktt. Altm saniye iinde bilinmeyen "akrobat" pervanenin aa iten etkisine kar
yavaa ykselerek, helikopterin altnda sallanmaya balamt.

Yardmc pilot, onlar ieri ektiinde -iki erkek ve bir kadn- pilot denizaltya "tehlike geti"
iareti gnderdi. Saniyeler iinde dev gemi denizin altnda kayboldu ve geriye orada bulunduuna
dair hi iz brakmad.

289

F: 19

Dan Brown

Yolcular gvenle helikoptere bindikten sonra, pilot helikopterin burnunu aa verdi ve grevini
tamamlamak zere gneye doru hzland. Frtna yaklamak zereydi ve bu yabancnn nakil
yolculuu iin Thule HK'ye sa salim tanmas gerekiyordu. Nereye gideceklerine dair pilotun
hibir fikri yoktu. Tek bildii emirlerin yksek yerden geldii ve ok kymetli bir yk tadyd.
75

Tm kuvvetiyle NASA habikresine esen Milne frtnas sonunda koptuunda kubbe, buzdan
havalanp denize frlamaya hazrmasna salland. Sabitletirici elik kablolar gerilip, dev gitar
telleri gibi titreirken hznl bir uultu kardlar. Dardaki jeneratrler tekleyince, klar dev
salonu kr karanla gark etmek istercesine titreti.

NASA Mdr Lawrence Ekstrom, kubbede uzun admlarla yryordu. Buradan bu gece kp
gitmeyi diliyordu ama bunu yapamayacakt. Bir gn daha kalp sabah basn konferans verecek
ve gktann Was-hington'a nakledilmesi iin gerekli hazrlklar denetleyecekti. u anda, biraz
uyku kadar istedii baka ey yoktu; gnn beklenmedik sorunlar onu fazlasyla ypratmt.

Ekstrom'un akl yine Wailee Ming'e, Rachel Sexton'a, Norah Man-gor'a, Michael Tolland'a ve
Corky Marlinson'a gitmiti. Baz NASA alanlar bu sivillerin kayp olduklarn fark etmeye
balamlard.

Ekstrom kendi kendine, sakin ol, dedi. Her ey kontrol altnda.

Derin nefes alarak, kendine u anda gezegendeki herkesin NASA ve uzay heyecan yaadn
hatrlatt. Dnya d yaam, 1947'deki "Roswell olayndan" beri heyecan verici bir konu
olmamt. Roswell, New Mexico'ya den szde uzay gemisi, bugn bile milyonlarca UFO
komplo teorisye nin tapnayd.

290

hanet Noktam

Ekstrom Pentagon'da alt yllarda, Roswell olaynn aslnda Mool Projesi denilen gizli bir
askeri operasyon -Rus atom denemelerini dinlemek iin tasarlanan bir casus balonun test uuu-
srasnda yaanan kazadan baka bir ey olmadn renmiti. Test srasnda bir prototip
rotasndan karak, New Mexico lne dmt. Ne yazk ki enkaz askerlerden nce bir sivil
bulmutu.

Radikal sentezli neopren ve hafif metalleri daha nce grd hibir eye benzetemeyen masum
ifti William Brazel hemen erifi aramt. Tuhaf enkazn hikyesi gazetelerde boy gsterince,
halkn ilgisi hzla artmt. Ordu enkazn kendilerine ait olduunu inkr edince, muhabirler
soruturmaya balam ve Mool Projesi'nin gizlilii tehlikeye girmiti. Tam casus balon
meselesi ortaya kacakken, harika bir ey oldu.

Medya beklenmedik bir sonuca vard. Bu ftrist hurdann ancak dnya dndaki bir kaynaktan
gelebileceine karar verdiler; bilimsel adan insanlardan daha gelimi yaratklardan. Ordunun
bu olay inkr etmesinin tek bir nedeni olabilirdi; uzayllarla temas kurulduunu rtbas etmek
iin! Bu yeni hipoteze arp kalan Hava Kuvvetleri, hediyede kusur aramayacakt. Uzayl
hikyesini alp gtrdler; uzayllarn New Me-xico'yu ziyaret ettiinden phelenilmesi ulusal
gvenlie, Ruslarn Mool Projesi'ni renmesinden daha kk bir tehdit oluturuyordu.

Szde uzayl hikyesini krklemek isteyen istihbarat dnyas Ros-well olayn gizlilik iinde
yayarak, "gvenlik szntlar" yaratmaya baladlar. Uzayllarla temas kurulduuna dair
sylentiler, saklanan uzay gemileri, hatta hkmetin uzayl cesetlerini buz stnde saklad
Dayton's Wright-Patterson Hava Kuvvetleri ss'ndeki gizemli bir "18. Hangar". Tm dnya
hikyeyi yuttu ve Rosvvell frtnas dnyay kasp kavurdu. O gnden beri bir sivil ne zaman
yanllkla gelimi bir ABD askeri ua

etse, istihbarat dnyas ayn eski komployu gndeme getiriyordu.

O bir uak deil, uzay gemisi!

291
Dan Brown

Ekstrom bu basit aldatmacann bugn hl ie yaradn grmekten hayret duyuyordu. Medya


her UFO gzlemlendii haberini yaynladn-da Ekstrom glmekten kendini alamyordu. Byk
ihtimalle ansl bir si-vil, UKO'nun Global Hawks diye bilinen insansz keif uaklarndan birini -
gkyzndeki baka hibir eye benzemeyen, uzaktan kumandal uzun uaklar- grm
oluyordu.

Ekstrom turistlerin hl ellerinde video kameralarla akamlar gkyzn taramak iin New
Mexico'ya gitmelerini amas buluyordu. Arada srada ans ilerinden birinin yzne gler ve
kant cinsinden UFO grntleri kaydederdi; gkyznde yanp snen, imdiye dek insanolunun
rettii tm uaklardan daha fazla hareket kabiliyetine sahip ve daha hzl parlak klar. Elbette
insanlarn anlamad ey, hkmetin re-tebildikleriyle insanlarn bildikleri arasnda on iki yllk
bir fark bulunma-syd. Bu UFO gzlemcileri aslnda 51. Blge'de gelitirilen -pek ou NASA
mhendislerinin aheseri- gelecek nesil ABD uaklarndan birini gryorlard. Tabi ki istihbarat
yetkilileri bu yanl kany asla dzeltmiyorlard; ABD ordusunun asl uu kapasitesini
renmelerindense, insanlarn bir baka UFO gzlemi hakknda haber okumalar tercih
ediliyordu.

Ekstrom, ama artk her ey deiti, diye dnd. Birka saat sonra dnya d yaam, efsane
olmaktan kp sonsuza dek dorulanm bir gerek haline gelecekti.

Arkasndan koturan bir NASA teknisyeni, "Mdr bey?" dedi. "GTH'den acil aranyorsunuz."

Ekstrom iini ekerek dnd. Bu imdi ne olabilir ki? Haberleme konteynerine yneldi.

Teknisyen yannda acele ediyordu. "GTH'de radar bandakiler merak ediyorlar efendim..."

"Evet?" Ekstrom'un akl hl baka yerdeydi.

292
T

hanet Noktas

"Nkleer denizalt burann aklarnda m efendim? Bize neden bahsetmediinizi merak


ediyorduk."

Ekstrom ban kaldrp bakt. "Anlamadm?"

"Denizalt efendim. En azndan radardaki ocuklara syleyebilirdiniz. Sahil gvenliini


anlyoruz ama radar ekibimizi hazrlksz yakalad."

Ekstrom olduu yerde durdu. "Ne denizalts?"

Mdrn armasn beklemedii anlalan teknisyen de durdu. "Denizalt, operasyonumuzun


bir paras deil mi?"

"Hayr! Nerde?"

Teknisyen glkle yutkundu. "Yaklak mil akta. Radarda ans eseri yakaladk. Yzeye
sadece bir iki dakikalna kt. Olduka byk bir grntyd. Nkleer denizalt olmal. Bize
sylemeden, Deniz Kuv-vetleri'nden operasyonu izlemesini istediinizi dndk."

Ekstrom bakakalmt. "Kesinlikle yle bir ey yapmadm!"


Artk teknisyenin sesi titriyordu. "ey, efendim, o halde sanrm denizaltnn hemen sahilin
aklarnda bir helikopterle bulutuunu size bildirmeliyim. Personel nakli gibi grnyor.
Aslnda kim byle bir frtnada bu ie kalkr diye dnyorduk."

Ekstrom tm kaslarnn gerildiini hissetti. Ellesmere Adas aklarnda benim bilgim dnda bir
denizaltnn ne ii var? "Bulumadan sonra helikopterin ne yne gittiini grdnz m?"

"Thule Hava Kuvvetleri ss'ne geri dnd. Sanrm karadan baka Wr araca nakil yaplacak."

Ekstrom GTH'ye gidene kadar baka hibir ey sylemedi. Karanlk yere girdiinde, hattaki
bouk sesin tandk bir tns vard.

Konuurken ksren Tench, "Bir sorunumuz var," dedi. "Rachel sexton'la ilgili."

293

Dan Brown

76

Senatr Sexton yumruklama sesini duyduunda, ne sredir bolua baktnn farknda deildi.
Kulaklarmdaki gmbrtnn alkolden deil de dairesinin kapsndan geldiini anladnda
koltuundan kalkp, Cour-voisier iesini elinden brakt ve antreye yrd.
Hi ziyareti kabul edecek havada olmayan Sexton, "Kim o?" diye seslendi.

Korumasnn sesi, Sexton'n beklenmedik misafirinin kimliini seslendi. Sexton o anda kendine
geldi. Bu ok hzl oldu. Sexton bu konumay sabaha kadar yapmamay umuyordu.

Derin bir nefes alp salarn dzelterek kapy at. Karsndaki yz fazlasyla tandkt: yetmi
ksur yana ramen gl ve sert. Sexton, onu bir otel garajndaki beyaz Ford VVindstar
minivanda daha bu sabah grmt. Sexton, sahi bu sabah myd, diye dnd. O zamandan bu
yana iler ne kadar da deimiti.

Siyah sal adam, "eri girebilir miyim?" diye sordu.

Sexton kenara ekilerek, Uzay Snrlar Vakf Bakan'na gemesi iin yol at.

Sexton kapy kapatrken adam, Toplant iyi geti mi?" diye sordu.

yi geti mi? Sexton, adam acaba fanusta m yayor, diye dnd. "Bakan televizyona kana
kadar her ey mkemmel gidiyordu."

Yal adam honutsuz bir ifadeyle ban sallad. "Evet. nanlmaz bir zafer. Davamza byk
zarar verecek."

Davamza zarar m verecek? te iyimser biri. NASA'nn bu akamki zaferinden sonra, Uzay
Snrlar Vakf zelletirme hedefine ulaamadan adam oktan lp de gmlrd.

294
hanet Noktas

Yal adam, "Yllarca bunun yaknda kantlanacan dnp durdum," dedi. "Nasl ve ne
zaman olacan bilmiyordum ama er ge bunu renecektik."

Sexton sersemlemiti. "Yani armadnz m?"

Sexton'n alma odasna doru yrmeye balayan adam, "Evrenin matematii baka hayat
biimlerinin var olmasn gerektiriyor," dedi. "Bu kefe armadm. Duygusal anlamda
etkilendim. Manen dehete dtm. Siyasi adan rahatsz oldum. Bundan daha kt bir
zamanlama olamazd."

Sexton, adamn neden geldiini merak etti. Onu neelendirmek iin gelmedii ortadayd.

Adam, "Bildiin gibi," dedi. "USV ye irketleri uzayn snrlarn zel kiilere ama gayesiyle
milyonlar harcadlar. Son gnlerde bu parann byk ksm senin kampanyana gitti."

Sexton birden savunmaya gemiti. "Bu akamki fiyasko benim kontrolmde deildi. Beyaz
Saray NASA'ya saldrmam iin bana yem att."

"Evet. Bakan oyununu iyi oynad. Ama yine de belki her ey kaybe-dilmemitir." Yal adamn
gzlerinde tuhaf bir umut lts vard.

Sexton, adam bunam, diye karara vard. Her ey kesinlikle kaybedilmiti. u anda
televizyondaki tm kanallar Sexton'n kampanyasnn malubiyetinden bahsediyordu.

alma odasna giren adam koltua oturdu ve yorgun gzlerini senatre dikti. "NASA'nn ilk
balarda YGS uydusundaki hatal yazlmlarla yaad sorunlar hatrlyor musun?" dedi.
Sexton lafn sonunun nereye varacan tahmin edemiyordu. Bu simdi neyi deitirir? YGS fosil
ieren lanet olas bir gkta buldu!

Adam, "Eer hatrlyorsan," dedi. "Uydudaki yazlm ilk balarda doru dzgn almyordu.
Sen basnda bundan ok bahsetmitin."

Adamn karsna oturan Sexton, "yle de yapmam gerekiyordu!" dedi. "NASA'nn baka bir
baarszlyd!"

295

Dan Brown

Adam ban sallad. "Katlyorum. Ama ksa sre sonra NASA yap-t basn konferansyla
aresini bulduklarn duyurdu; yazlma bir eit yama yaplmt."

Sexton basn konferansn izlememiti, ama ksa, sade ve pek de kayda deer olmadn
duymutu. YGS Proje lideri, anomali saptama yazl-mndaki ufak bir hatay NASA'nn nasl
giderip, her eyi yoluna koyduunun sama sapan teknik aklamasn yapmt.

Adam, "Yaad baarszln ardndan YGS'yi ilgiyle takip edip durdum," dedi. Bir video
kaseti karp, Sexton'n televizyonuna yrd ve band videoya yerletirdi. "Bu senin ilgini
ekecektir."

Kaset oynamaya balad. Washington merkezdeki NASA basn odasn gsteriyordu. yi giyimli
bir adam podyuma kp, dinleyicileri selamlad. Podyumun altnda yle yazyordu:

chris harpcr, Blm Mdr Kutupsal Yrngeli Younluk Tarayc Uydu (YGS)

Chris Harper uzun boylu, zarif bir adamd ve hl kklerine bal bir Avrupal Amerikalnn
asaletiyle konuuyordu. Bilgili ve kibar bir aksan vard. YGS hakknda baz kt haberler
verirken, basna kendinden emin bir tavrla hitap ediyordu.

"YGS uydusu yrngede ve iyi alyor olmasna ramen, uydudaki bilgisayarlarda ufak bir
aksaklk yayoruz. Sorumluluunu stme aldm, ufak bir programlama hatas. FIR filtresinin
hatal bir dizini var, bu da YGS'nin anomali saptama yazlmnn dzgn almad anlamna
geliyor. Dzeltmeye alyoruz."

NASA'nn hayal krklklarna alkn olduu anlalan kalabalk iini ekti. Birisi, "Uydunun
mevcut etkinlii asndan bu ne anlama geliyor?" diye sordu.

Harper bir profesyonel gibi cevaplad. Kendinden emin ve drst. "leyen beyni olmayan
mkemmel bir ift gz dnn. Aslnda

296

hanet Noktas

uydusu mkemmel gryor ama ne grd hakknda hibir fikri yok. YGS'nin frlatlmasnn
amac kutup buzullarndaki erimi cepleri aramak ama YGS'nin tarayclardan ald younluk
verilerini tahlil edecek bilgisayar olmadan, YGS ilgilenmesi gereken noktalan ayrt edemez. Bir
sonraki mekik seferiyle uydudaki bilgisayarda iyiletirmeleri yaptktan sonra durumu dzeltmi
olacaz."
Odada hayal krkl homurtular ykseldi.

Yal adam, Sexton'a gz att. "Kt haberleri ne kadar ho sunuyor, yle deil mi?"

Sexton, "NASA'da alyor," diye mrldand. "Onlarn ii bu."

Bir sre bo ekran gsteren video kaseti, bir baka NASA basn konferansna geti.

Yal adam, Sexton'a, "Bu ikinci basn konferans, birka hafta nce verildi," dedi. "Gece
olduka ge saatlerde. ok az kii grd. Bu sefer Dr. Harper iyi haberleri sunuyor."

Grnt gelmiti. Bu kez Chris Harper endieli ve darmadan grnyordu. "NASA'nn YGS
uydusundaki yazlm sorununu giderdiini duyurmaktan mutluluk duyuyorum," derken sesi
memnuniyetten ok uzakt. Sorunun nasl giderildiini anlatrken laf diline doluyordu. YGS'den
alnan ham verilerin ynlendirilerek, uydudaki YGS bilgisayar yerine yeryzndeki
bilgisayarlara gnderilmesiyle ilgili bir eyler. Herkes etkilenmi gibiydi. Kulaa olas ve
heyecan verici geliyordu. Harper konumay bitirdiinde odadakiler cokuyla alkladlar.

Dinleyicilerden biri, "Peki yaknda veri almaya balayacak myz?" diye sordu.

Harper ter iinde ban sallad. "Birka haftaya kadar." Daha fazla alk ald. Odada baz eller
havaya kalkmt. Ktlarn toparlarken hasta gibi grnen Harper, "imdilik size
syleyeceklerim bu kadar," dedi. "YGS yrngede ve alyor. Yaknda vwi almaya
balayacaz." Adeta sahneden koarak ayrld.

297

r
Dan Brown

Sexton yzn buruturdu. Bunun tuhaf olduunu itiraf etmek zorundayd. Chris Harper kt
haberi verirken neden o kadar kendinden emin, iyi haberi verirken de o denli huzursuzdu? Tam
tersi olmalyd. Sexton yazlmn dzeltildii haberini okumu olsa da, yaynland srada bu
basn konferansn seyretmemiti. O srada bu iyiletirme haberi, nemsiz bir NASA kurtuluu
gibi grnmt; halkn kans deimemiti. YGS iyi almayan ve mkemmel saylmayacak
bir zmle tuhaf biimde yama yaplan baka bir NASA projesi.

Yal adam televizyonu kapatt. "NASA o gece Dr. Harper'n kendini iyi hissetmediini iddia
etti." Durdu. "Ben Harper'n yalan sylediini dnyorum."

Yalan m? Harper'm yazlm hakknda neden yalan syleyebileceine mantkl bir aklama
getiremeyen Sexton bakakald. Sexton yaad sre boyunca, kt bir yalancy tanyacak kadar
ok yalan sylemiti. Dr. Harper'n gerekten phe ekici grndn itiraf etmek zorundayd.

Yal adam, "Belki de fark etmedin," dedi. "Az nce Chris Harper'dan dinlediin bu duyuru,
NASA tarihindeki en nemli tek basn konferansyd." Durdu. "Az nce anlatt o yazlm
iyiletirmesi sayesinde YGS gktan buldu."

Sexton afallamt. Ve onun yalan sylediini dnyorsun ha? "Ama eer Harper yalan
sylediyse ve YGS yazlm aslnda almyorsa, o zaman NASA gktan hangi cehennemden
buldu?"

Yal adam glmsedi. "Kesinlikle."

77

ABD ordusunun, uyuturucu ticareti tutuklamalar srasnda ele geirilen "repo" uaklar filosu,
aralarnda askeri VlP'leri tamak iin kul-

298

hanet Noktas

landan yenilenmi G4'de dahil olmak zere, dzinelerce zel uaktan oluuyordu. Yarm saat
nce bu G4'lerden biri Thule pistinden havalanp, frtnada kendine yol aarak, Kanada
semalarndan Washington'a doru gneye dnmt. Sekiz koltuklu kabinde kendilerinden baka
kimse bulunmayan Rachel Sexton, Michael Tolland ve Corky Marlinson, U.S.S. Charlotte mavi
tulum ve berelerinin iinde, darmaduman olmu bir tr spor takmna benziyorlard.

Grumman motorlarn grltsne ramen Corky Marlinson arka tarafta uyuyakalmt. n


taraftaki koltukta oturan Tolland, pencereden denize bakarken bitap grnyordu. Onun yannda
oturan Rachel, sakinlemesine ramen uyuyamayacan biliyordu. Zihni gizemli gkta ve en
nemlisi de, l odasnda Pickering'le yapt grmeyle meguld. Balanty sona erdirmeden
nce Pickering, Rachel'a rahatsz edici iki bilgi daha vermiti.

Bunlardan ilki, Marjorie Tench'in elinde, Rachel'n Beyaz Saray alanlarna verdii kiisel
ifadenin bir video kayd bulunmasyd. Tench, Rachel gkta verileri hakkndaki grlerini
deitirmeye kalkrsa bu kayd delil olarak kullanmakla tehdit ediyordu. Bu haber zellikle
kayg vericiydi, nk Rachel, Zach Herney'ye alanlara yapt bilgilendirmenin sadece Beyaz
Saray iinde kullanlmas hususunu stne basa basa belirtmiti. Grne baklrsa Zach Herney
bu talebe kulak asmyordu.

kinci rahatszlk verici haber, babasnn akamst CNN'de katld tartmayla ilgiliydi.
Anlald kadaryla Marjorie Tench niyetini belli etmeden, Rachel'n babasn NASA kart
tutumunu aka ortaya dkmesi iin ustalkla oyuna getirmiti. Daha da nemlisi Tench, onu,
dnya dnda yaam izlerine asla rastlanmayaca konusundaki phelerini Aklatacak ekilde
kandrmt.

Kellemi keserim mi? Pickering, ona, NASA dnya dnda yaam bu-Ufsa babasnn byle
yapacan sylediini anlamt. Rachel, Tench'in
299

Dan Brown ^^

Sexton yzn buruturdu. Bunun tuhaf olduunu itiraf randayd. Chris Harper kt haberi
verirken neden o kadar k emin, iyi haberi verirken de o denli huzursuzdu? Tam tersi Sexton
yazlmn dzeltildii haberini okumu olsa da, yaynland " bu basn konferansn seyretmemiti.
O srada bu iyiletirme h nemsiz bir NASA kurtuluu gibi grnmt; halkn kans deeism ti.
YGS iyi almayan ve mkemmel saylmayacak bir zmle tuh imde yama yaplan baka bir
NASA projesi.

Yah adam televizyonu kapatt. "NASA o gece Dr. Harper'n ke ni iyi hissetmediini iddia etti."
Durdu. "Ben Harper'n yalan sylediini dnyorum."

Yalan m? Harper'm yazlm hakknda neden yalan syleyebileceine mantkl bir aklama
getiremeyen Sexton bakakald. Sexton yaad sre boyunca, kt bir yalancy tanyacak kadar
ok yalan sylemiti. Dr. Harper'n gerekten phe ekici grndn itiraf etmek zorundayd.

Yal adam, "Belki de fark etmedin," dedi. "Az nce Chris Harper'dan dinlediin bu duyuru,
NASA tarihindeki en nemli tek basn konferansyd." Durdu. "Az nce anlatt o yazlm
iyiletirmesi sayesinde YGS gktan buldu."

Sexton afallamt. Ve onun yalan sylediini dnyorsun ha? "Ama eer Harper yalan
sylediyse ve YGS yazlm aslnda almyorsa, o man NASA gktan hangi cehennemden
buldu?"

Yal adam glmsedi. "Kesinlikle."


77

fi'

ABD ordusunun, uyuturucu ticareti tutuklamalar srasnda irilen "repo" uaklar filosu,
aralarnda askeri VlP'leri tamak i

298

hanet Noktas

nmis G4'de dahil olmak zere, dzinelerce zel uaktan lan yenienug

Yarm saat nce bu G4'lerden biri Thule pistinden havala-

, indine yol aarak, Kanada semalarndan Washington'a ve dnmt. Sekiz koltuklu kabinde
kendilerinden baka

i nmavan Rachel Sexton, Michael Tolland ve Corky Marlinson, kimse bulunu^*

Clarlotte mavi tulum ve berelerinin iinde, darmaduman olmu

bir tr spor takmna benziyorlard.

Grumman motorlarn grltsne ramen Corky Marlinson arka tafta uyuyakalmt. n


taraftaki koltukta oturan Tolland, pencereden denize bakarken bitap grnyordu. Onun yannda
oturan Rachel, sakinlemesine ramen uyuyamayacan biliyordu. Zihni gizemli gkta ve en
nemlisi de, l odasnda Pickering'le yapt grmeyle meguld. Balanty sona erdirmeden
nce Pickering, Rachel'a rahatsz edici iki trilgi daha vermiti.

Bunlardan ilki, Marjorie Tcnch'in elinde, Rachel'n Beyaz Saray alanlarna verdii kiisel
ifadenin bir video kayd bulunmasyd. Tench, Rachel gkta verileri hakkndaki grlerini
deitirmeye kalkrsa bu kayd delil olarak kullanmakla tehdit ediyordu. Bu haber zellikle
kayg inciydi, nk Rachel, Zach Herney'ye alanlara yapt bilgilendirin sadece Beyaz Saray
iinde kullanlmas hususunu stne basa basa etmiti. Grne baklrsa Zach Herney bu talebe
kulak asmyordu, kinci rahatszlk verici haber, babasnn akamst CNN'de katld nayla
''Biliydi. Anlald kadaryla Marjorie Tench niyetini belli % Rachel'm babasn NASA kart
tutumunu aka ortaya dk-

"stahkla oyuna getirmiti. Daha da nemlisi Tench, onu, dnya '^nda yasam '

'zerne asla rastlanmayaca konusundaki phelerini

^k^lde kandrmt.

lrsa bab" 'keSeim mi? Pickeng> ona, NASA dnya dnda yaam bu-a

bab as'

nn byle yapacan sylediini anlamt. Rachel, Tench'in

299

/
Dan Brotvn

bu laflan babasnn azndan almay nasl baardn dnd. Anlalan Beyaz Saray sahneyi
zenle hazrlyordu. Sexton'n byk devriliine hazrlad domino talarn acmaszca dizmiti.
Bakan ve Marjorie Tench, bir tr siyasi gre takm gibi lmcl msabakay dzenlemilerdi.
Bakan tm asaletiyle ringin dnda kalrken, Tench sahneye karak sinsice kandrd senatr
bakanlk nakavtna hazrlamt.

Bakan, Rachel'a, verilerin doruluunu teyit edecek zaman kazanmak iin, NASA'dan keif
duyurusunu ertelemelerini istediini sylemiti. Rachel imdi bu bekleme sresinin baka
avantajlar olduunu anlyordu. Bu sre Beyaz Saray'a, senatrn kendini asaca ipi uzatmasna
imkn salamt.

Rachel, babasna kar sempati duymuyordu ama artk Bakan Zach Herney'nin scak ve neeli
grntsnn altnda vahi bir kpekbal yattn anlayabiliyordu. ldrme igds olmadan
kimse dnyann en gl adam olamazd. imdi asl soru, bu kpekbalnn masum bir seyirci
mi yoksa aktif bir oyuncu mu olduuydu.

Rachel ayaa kalkp bacaklarn esnetti. Uan koridorunda yrrken, bulmacann paralarnn
birbiriyle elitiini dnnce hsrana urad. Dz mantyla tannan Pickering, gktann
sahte olabilecei sonucuna varmt. Corky ile Tolland ise, bilimsel kantlarla gktann gerek
olduu konusunda srar etmilerdi. Rachel ise sadece grd kadarn biliyordu; buzdan
kartlan kmrlemi ve fosillemi bir ta.

Corky'nin yanndan geerken, buzda ektii ikencelerle hrpalanm astrofizikiye gz att.


Yanandaki kabarklk imdi biraz inmiti ve dikiler iyi grnyordu. Horlayarak uyurken, disk
eklindeki gkta rneini sanki gvenlik rts gibi tombul elleriyle kavramt.

Rachel uzanp, gkta rneini nazike elinden ald. Havaya kaldrp, bir kez daha fosilleri
inceledi. Her eyi batan almak iin kendini zorlayarak, tm varsaymlar bir kenara brak, diye
dnd. Gerekleme zin-
300

ihanet Noktas

ciriniyeniden kur. Bu eski bir UKO hilesiydi. Her eyi unutup, bir ispatlamay yeniden kurmak,
"sfr balangc" diye bilinen bir yntemdi; paralar birbirine uymadnda tm veri analizcileri
bu yntemi kullanrd.

spatlamay yeniden olutur.

Tekrar yrmeye balad.

Bu ta dnya dnda yaam olduunun kant m?

Kantn, stne daha fazla kesin ifadenin eklendii, kabul edilir bilgilerden oluan gerekler
piramidine dayandrlm bir sonu olduunu biliyordu.

Tm varsaymlar bir kenara brak. Batan bala.

Elimizde ne var?

Bir ta.

Bir sre bunlar zihninde tartt. Bir ta. Fosillemi yaratklar ieren bir ta. Uan n tarafna
geri yryerek, Michael Tolland'n yanndaki koltuuna oturdu.
"Mike, haydi bir oyun oynayalm."

Ban pencereden eviren Tolland'n kendi dncelerine dald anlalyordu. "Oyun mu?"

Gkta rneini ona uzatt. "Bu fosillemi ta ilk defa grdn varsayalm. Sana bunun
nerden geldiini ve nasl bulunduunu anlatmadm. Bana bunun ne olduunu sylerdin?"

Tolland kederle iini ekti. "Sorman ok tuhaf. Ben de az nce dnyordum..."

Rachel ile Tolland'n yzlerce mil altnda garip grnl bir uak, bo okyanusun stnde
gneye doru alaktan uuyordu. Uaktaki Delta Gc sessizdi. Daha nce de blgelerden
alelacele alnmlard ama asla byle deil.

darecileri ok fkelenmiti.

301

Dan Brown

Delta-Bir, idareciye buzuldaki beklenmedik olaylar sebebiyle ekibinin g kullanmaktan baka


seeneinin kalmadn bildirmiti. Rachel Sexton ile Michael Tolland da dahil olmak zere drt
sivili ldren bir

g.

dareci duyduklar karsnda sarslmt. ldrmek, son are olarak yetkilendirilmi bir eylem
olsa da, idarecinin planna dahil olmad kesindi.

Suikastlerin planland gibi gitmediini rendikten sonra, idarecinin honutsuzluu ak bir


fkeye dnmt.

dareci, Takmn baarsz oldu!" diye kprrken, erdii sesi fkesini maskeleyemiyordu. "Drt
hedefinizden hl hayatta!"

Delta-Bir, imknsz, diye dnd. "Ama biz grdk..."

"Bir denizaltyla balant kurdular ve imdi Washington'a doru yol alyorlar."

"Ne!"

darecinin sesi ldrecek kadar sertti. "yi dinle. Sana yeni emirler veriyorum. Ve bu sefer
baarsz olmayacaksn."

78

Senatr Sexton, beklenmedik misafirini asansre kadar geirirken, iinde kk bir umut
belirmiti. Anlalan o ki, USV bakan, Sexton' cezalandrmaya deil, onu gayretlendirmeye ve
savan henz bitmediini sylemeye gelmiti.

NASA zrhndaki olas bir atlak.

Tuhaf NASA basn konferansnn video kayd, Sexton' adamn hakl olduuna ikna etmeye
yetmiti. YGS grev direktr Chris Harper yalafl sylyordu. Ama niye? Ve eer YGS
yazlmn asla diizeltmediyse, NASA gktan nasl buldu?

302

hanet Noktas

Asansre doru yrrlerken yal adam, "Bazen tek bir ipi ekmekle koca bir dm zlebilir.
Belki NASA zaferini kendi iinden kertmenin bir yolunu bulabiliriz. Gven sarsacak bir
karalama yeter. Nereye kadar gideceini kim bilir?" dedi. Yal adam yorgun gzlerini Sexton'a
dikmiti. "Pes edip lmeye niyetim yok senatr. Ve eminim sizin de yle."

Kararl bir sesle konuan Sexton, "Elbette yok," dedi. "Geri dnemeyecek kadar ilerledik."

Adam asansre binerken, "Chris Harper YGS'yi tamir ettikleri konusunda yalan syledi," dedi.
"Nedenini renmek zorundayz."

Sexton, "Bu bilgiyi mmkn olduunca abuk edineceim," dedi. Doru adam elimde.

"Gzel. Gelecein buna bal."

Sexton dairesine geri dnerken admlar biraz daha canl, kafas biraz daha sakindi. NASA, YGS
hakknda yalan syledi. Tek sorun, Sex-ton'n bunu nasl kantlayacayd.

Gabrielle Ashe'i dnmeye balamt bile. u anda her neredeyse, herhalde kendini bok gibi
hissediyordu. Gabrielle hi phesiz basn konferansn grmt, imdi bir uurumun
kenarndan kendini aa brakmay planlyor olmalyd. NASA'y Sexton'n kampanyasnn ana
temas haline getirme fikri, Sexton'n kariyerindeki en byk hata olmutu.

Sexton, bana borlu, diye dnd. Ve bunu biliyor.

Gabrielle NASA srlarn renmekteki ustaln oktan kantlamt. Sexton, bir balants var,
diye dnd. Haftalardr ieriden bilgi alyordu. Gabrielle'n ismini aklamad baz
balantlar vard. YGS hakknda bilgi edinebilecei balantlar. Ayrca, Gabrielle bu akam
yeterince mahcup olmutu. Borcunu demesi gerekiyordu ve Sexton, yeniden kendisinin
beenisini kazanmak iin Gabrielle'n her eyi yapabileceini ^nyordu.

Sexton evinin kapsna vardnda, korumas bayla selam verdi. "yi geceler senatr. Sanrm
Gabrielle'n ieri girmesine izin vermekle doru

303

Dan Brown

olan yaptm, yle deil mi? Sizinle mutlaka konumas gerektiini syle-misti."

Sexton duraksad. "Anlamadm?" "Bayan Ashe? Akamn erken saatlerinde size verecek nemli
bilgi-ler getirmiti. Bu yzden ieri girmesine izin verdim."

Sexton vcudunun gerildiini hissetti. Dairesinin kapsna bakt. Bu adam neden bahsediyor
byle?
Korumann yznde aknlk ve kayg dolu bir ifade belirdi. "Senatr, iyi misiniz?
Hatrlyorsunuz, yle deil mi? Gabrielle toplant esnasnda gelmiti. Sizinle konutu, yle deil
mi? Konumu olmas gerek. erde bir sre kald."

Uzun sre bakakalan Sexton, nabznn ykseldiini hissetti. Bu moron gizli bir USV toplants
srasnda Gabrielle' dairemden ieri mi ald? eride I dolap, sonra da tek kelime etmeden gitti
mi? Sexton, Gabrielle'm neler duyduunu sadece tahmin edebiliyordu. fkesini bastrarak,
korumaya zoraki bir tebessm etti. "Ah evet! zgnm. ok yoruldum. Biraz da iki itim.
Bayan Ashe ile gerekten konutuk. Doru olan yaptn." Koruma rahatlam gibiydi. "Ayrlrken
nereye gittiini syledi mi?" Koruma ban iki yana sallad. "ok acelesi vard." "Tamam,
teekkrler."

Sexton burnundan soluyarak dairesine girdi. Verdiim talimatlar ne kadar anlalmaz olabilir?
Ziyareti yok! Eer Gabrielle herhangi bir sre ieride kalp, tek kelime etmeden gittiyse,
duymamas gereken eyleri duymu demekti. Bu gece ne gece oldu ama.

Senatr Sexton her eyin tesinde, Gabrielle Ashe'in gvenini kaybetmeyi gze alamayacan
biliyordu; kadnlar aldatldklarn hissettiklerinde kin bileyip aptalca davranrlard. Sexton'n onu
geri getirmesi gerekiyordu. Bu gece, her zamankinden fazla kendi tarafnda olmas lazmd.

304

hanet Noktas

79

ABC televizyon stdyolarnn drdnc katndaki Gabrielle Ashe, Yolanda'nn cam duvarl
ofisinde tek bana oturmu, ypranm halya bakyordu. Her zaman igdlerine gvenmek ve
kime gveneceini bilmekle vnrd. imdi ise, Gabrielle yllardr ilk defa kendini yalnz
hissediyor, ne tarafa dneceini bilemiyordu.
Cep telefonunun sesi, baklarn haldan ayrd. Gnlszce telefonu eline ald. "Gabrielle
Ashe."

"Gabrielle, benim."

Senatr Sexton'n, olanlara ramen alacak derecede sakin gelen

sesini hemen tanmt.

"Burda feci bir gece geirdik," dedi. "Biraz anlataym. Bakan'm konferansn grdne
eminim. Belki de yanl ata oynadk. Bunu dnmek beni hasta ediyor. Kendini suluyor
olabilirsin. Bunu yapma. Kim tahmin edebilirdi? Senin hatan deil. Her neyse, dinle. Sanrm
srtmz yeniden dorultmann bir yolunu biliyorum."

Sexton'n neden bahsettiini hayal bile edemeyen Gabrielle ayaa kalkt. Bu, bekledii bir tepki
deildi.

Sexton, "Bu akam bir toplantm vard," dedi. "zel uzay irketlerinin temsilcileriyle. Ve..."

Bunu itiraf etmesine aran Gabrielle, "Var myd?" diye azndan kard. "Yani... hi haberim
yoktu."

"Evet, nemli bir ey deil. Senden katlman isteyecektim ama bu adamlar gizlilik konusunda
ok hassaslar. lerinden bazlar kampanyama para banda bulunuyor. Bunu reklam etmek
istemiyorlar."
Gabrielle elinin kolunun kesildiini hissetti. "Ama... bu yasad deil mi?"

305

F:20

Dan Brown

"Yasad m? Elbette hayr! Tm balar iki bin dolarn altnda. 1 Kk meblalar. 8u adamlar
fazla iimize yaramazlar ama yine de ik-1 yetlerini dinliyorum. Gelecee yatrm diyelim. Bu
konuda sessiz kaldm, nk samimi olmak gerekirse, dardan pek ho grnmyordu. Beyaz
Saray renecek olursa, gereksiz yere uzatrd. Her neyse, bak, asl konu bu deil. Bu akamki
toplantdan sonra USV bakanyla konutuumu sylemek iin aradm..."

Bir sre boyunca, Sexton hl konutuu halde, Gabrielle'n tm duyabildii utanla yzne
hcum eden kann sesiydi. Onun en ufak bir imada bulunmasna gerek kalmadan senatr
serinkanllkla, akam zel uzay irketleriyle yapt toplanty itiraf etmiti. Tamamen yasal. Ya
Gabrielle'n yapmay dnd ey! Tanr'ya kr, Yolanda, onu durdurmutu. Az daha
Marjorie Tench'in gemisine atlyordum!

Senatr, "...ve ben de bu yzden USV bakanna," diyordu. "Bu bilgiyi bizim iin
renebileceini syledim."

Gabrielle sohbete geri dnd. "Peki."

"Getiimiz aylarda NASA'yla ilgili bilgileri aldn ierdeki balantndan bahsediyorum.


Herhalde temasnz devam ediyordur?"

Marjorie Tench. Gabrielle, muhbirin onu batan beri avucunun iinde oynattn senatre
syleyemeyeceini biliyordu. "Eee... sanrm," diye yalan syledi.

"Gzel. Baz bilgileri renmeni istiyorum. Hemen."

Gabrielle dinlerken, son zamanlarda Senatr Sedgevvick Sexton' ne kadar hafife aldn fark
etti. Gabrielle, onunla almaya baladndan bu yana adamn ihtiras trplenmiti. Ama bu
akam geri dnmt. Kampanyas lmn nefesini ensesinde hissettii anda, Sexton bir kar
saldr hazrlna geiyordu. Ve bu uursuz yola onu Gabrielle soktuu halde, onu
cezalandrmyor, yaptklarn telafi etmesi iin bir ans tanyordu.

Ve Gabrielle telafi edecekti.

Her ne pahasna olursa olsun.

306

hanet Noktas

80

William Pickering ofis penceresinden Leesburg Otoyolu'ndaki araba farlarna bakyordu.


Burada, dnyann tepesinde tek bana dururken genellikle onu dnrd.

Tm bu gce ramen... onu kurtaramadm.

Pickerng'in kz Diana, kk bir Deniz Kuvvetleri kurtarma gemisinde dmencilik eitimi


alrken Kzl Deniz'de lmt. Gemisi, gneli bir akamst limana demirlemiti. Patlayclarla
ve iki intihar komando-suyla ykl kk tekne usulca limana girip, geminin gvdesine arparak
patlamt. O gn Diana Pickering ile birlikte on gen Amerikan askeri ldrlmt.

William Pickering harap olmutu. Bu ac onu haftalarca kahretmiti. Terrist saldry, CIA'nn
yllardr arayp da bulamad bilindik bir rgtn dzenledii renilince, Pickering'in znts
intikam hrsna dnmt. CIA merkezine gidip, sorularna cevap istemiti. Ald cevaplar
hazmetmesi zordu.

Grne gre CIA aylar nce bu rgte baskn yapmaya hazrlanmt. Terristlerin
Afganistan'da sakland dalara bombal bir saldn dzenleyebilmek iin yksek znrl uydu
fotoraflarn bekliyorlard. Bu fotoraflar, Vortex 2 kod adl, 1.2 milyar dolarlk UKO uydusu
tarafndan ekilecekti. Frlatma rampasnda, NASA frlatma tertibat yznden patlayan uydu.
NASA kazas yznden CIA saldrs ertelenmi ve Diana Pickering lmt.

Pickering'in mant ona NASA'nn dorudan sorumlu olmadn sylyor ama kalbi unutmakta
zorlanyordu. Patlama hakknda yaplan soruturma, yakt enjeksiyonundan sorumlu NASA
mhendislerinin bt-

307

Dan Brow

eyi amamak iin ikinci kalite malzeme kullanmak zorunda kaldn ortaya karmt.

Lawrence Ekstrom bir basn konferansnda, "nsansz uularda NASA en ok maliyet kr oran
ile mcadele ediyor. Bu olayda itiraf etmek gerekir ki, en iyi sonular alnmad. Bu konuyu
aratracaz," demiti. En iyi mi? Diana Pickering lmt.

Bunun dnda, casus uydu gizli olduundan halk hibir zaman, NA-SA'nn 1.2 milyar dolarlk
bir UKO Projesi'ni yok ettiini ve pek ok Amerikalnn hayatna mal olduunu renememiti.
"Efendim?" Sekreterinin dahili telefondan gelen sesi Pickering'i rktmt. "Birinci hat.
Marjorie Tench aryor."

Sersemlii stnden atan Pickering telefona bakt. Yine mi? Birinci hattn yanp snen
fkeli bir telan habercisi gibiydi. Kalarn atan Pickering arya cevap verdi. "Ben
Pickering."

Tench'in sesi fkeden kuduruyordu. "Size ne dedi?" "Anlamadm?"

"Rachel Sexton, sizinle balant kurdu. Size ne syledi? Tanr akna, bir denizaltdayd! Bunu
aklayn!"

Pickering gerei inkr etmenin ihtimal dahilinde olmadn biliyordu; Tench ev devini
yapyordu. Onun Chadotte' renmesine armt ama baz cevaplar alana kadar arln
kulland belli oluyordu. "Evet Bayan Sexton, benimle temasa geti."

"Onu aldrtmsnz. Ve beni aramadnz?"

"Nakil arac ayarladm. Bu doru." Rachel Sexton, Michael Tolland ve Corky Marlinson'n
yaknlardaki Bollings Hava Kuvvetleri ss'ne inmelerine iki saat kalmt.

"Ve buna ramen bana haber vermemeyi tercih ettiniz, yle mi?" "Rachel Sexton ok rahatsz
edici baz sulamalarda bulundu."

308

r
ihanet Noktas

"Gktann gerekliiyle... ve hayatna ynelik saldryla ilgili, yle deil mi?"

"Ve dier eyler."

"Yalan syledii ortada."

"Hikyesini destekleyen iki kiiyle birlikte olduunun farkndasnz deil mi?"

Tench duraksad. "Evet. En kayg verici olan da bu. Beyaz Saray onlarn iddialarndan endie
duyuyor."

"Beyaz Saray m? Yoksa bizzat siz mi?"

Tench'in sesi jilet gibi keskindi. "Sizin de bildiiniz gibi direktr, bu gece hi fark etmez."

Pickering etkilenmemiti. stihbarat camias stnde bask kurmak isteyen yaygarac


politikaclarla yardmclarna yabanc deildi. Ama ok az Marjorie Tench kadar ileri giderdi.
"Bakan, beni aradnz biliyor mu?"

"Samimi sylyorum direktr, bu sama sapan szlerle elenebilme-niz beni ok artt."

Soruma cevap vermedin. "Bu insanlarn yalan sylemeleri iin hibir mantkl sebep
gremiyorum. Ya gerei sylediklerini ya da masum bir hata yaptklarn dnmek
zorundaym."

"Hata m? Saldr iddialar m? NASA'nn hi grmedii gkta verilerinde hata olmas m?


Ltfen! Belli ki bu bir siyasi tuzak."

"yleyse bile sebeplerini anlayamyorum."

Tench ar ar iini ekip, sesini alaltt. "Direktr, burda farknda olmayabileceiniz gler
devreye girmi durumda. Bunu daha sonra uzun uzadya grrz ama u anda Bayan Sexton'la
dierlerinin nerde olduklarn bilmem gerek. Kalc bir zarar vermeden nce bu iin asln
renmek zorundaym. Nerdeler?"

"Bu bilgiyi paylamakta saknca gryorum. Onlar vardktan sonra

sizinle temas kuracam."

309

Dan Brown

"Yanl. Vardklarnda onlar karlamak zere orda olacam." j Pickering, sen ve acaba
beraberinde ka Gizli Servis ajan, diye dnd. "Nereye ve hangi saatte varacaklarn size
bildirirsem, dost gibi grme frsatmz olacak m, yoksa onlar tutuklamak iin zel bir ordu mu
gnderme niyetindesiniz?"
"Bu kiiler Bakan'a dorudan tehdit oluturuyor. Onlar alkoyup sorgulamak iin Beyaz
Saray'n her trl hakk var."

Pickering, onun hakl olduunu biliyordu. Birleik Devletler Anaya-sas'nn 18. Maddesi, 3056.
Fkras gereince, ABD Gizli Servisi'nin, bir kiinin Bakan'a ynelik ar su veya herhangi bir
saldrda bulunduundan ya da niyet ettiinden phelendiinde, ateli silahlar tama, ldrc
g kullanma ve "gerekesiz" tutuklamalar yapmaya yetkisi vard. Servise kaytsz artsz yetki
verilmiti. Tutuklananlar arasnda Beyaz Saray nndeki aylaklar ve tehdit ierikli e-posta
gndererek aka yapan okul ocuklar da vard.

Gizli Servis'in Rachel Sexton ile dierlerini Beyaz Saray'n bodrumuna tkp, sonsuza dek orada
tutabileceinden hi phesi yoktu. Tehlikeli bir oyun olacakt ama Tench belli ki, tehlikenin
daha byk olduunu dnyordu. Asl soru, Pickering kontrol Tench'in eline almasna izin
verirse ne olacayd. Cevabn renmeye hi niyeti yoktu.

Tench, "Bakan' yalan sulamalardan korumak iin ne gerekirse yapacam," dedi. "Suikast
imas Beyaz Saray'la NASA'ya kara bir leke srecektir. Rachel Sexton, Bakan'n ona kar olan
gvenini suiistimal etti ve Bakan'n bunun bedelini demesini seyretmeye hi niyetim yok."

Teki ya Rachel Sexton'm resmi bir soruturmada davasn sunmasna izin verilmesini talep
edersem?"

"O zaman ona lanet olas bir siyasi karmaa yaratabilecei platformu hazrlam ve bakanlk
emrini gz ard etmi olursunuz! Size bir kez daha soruyorum direktr. Onlar nereye
uuruyorsunuz?"

310

hanet Noktas
Pickering derin derin iini ekti. Marjorie Tench'e uan Bollings Hava Kuvvetleri ss'ne
ineceini sylese de sylemese de, renmenin yolunu bulacan biliyordu. Asl soru, bunu
yapp yapmayacayd. Kadnn sesindeki kararllktan pes etmeyeceini sezinledi. Marjorie
Tench korkuyordu.

Pickering son derece anlalr bir sesle, "Marjorie," dedi. "Birisi bana yalan sylyor. Bundan
eminim. Ya Rachel Sexton ile iki sivil bilim adam ya da sen. Ben senin yalan sylediini
dnyorum."

Tench patlad. "Nasl cret..."

"Hakaretlerini duymuyorum, bu yzden kendine sakla. NASA ve Beyaz Saray'n bu gece yalan
yayn yaptna dair elimde kesin kantlar olduunu bilmek istersin." ,, Tench aniden sustu.

Pickering, onu bir sre aknlyla ba baa brakt. "Ben de senin kadar siyasi bir kriz
yaanmasn istemiyorum. Ama yalan sylendi. Yalann mr uzun olmaz. Sana yardm etmemi
istiyorsan, bana kar drst davranmalsn."

Tench'in sesi fkeli fakat kaygl geliyordu. "Eer yalan sylendiinden bu kadar eminsen, neden
ortaya kmadn?"

"Siyasi meselelere karmyorum."

Tench "bok" dermi gibi bir ey mrldand.

"Bana Bakan'n bu akamki duyurusunun tamamyla doru olduunu mu sylemeye


alyorsun Marjorie?"

Hatta uzun bir sessizlik oldu.


Pickering, onu ikna ettiini anlamt. "Dinle, ikimiz de bunun patlamaya hazr bir saatli bomba
olduunu biliyoruz. Ama ok ge deil. Uzlaabiliriz."

Tench birka saniye hibir ey sylemedi. Sonunda iini ekti. "Grmemiz lazm."

311

Dan Brown

Pickering iinden, gol, diye geirdi.

Tench, "Sana gstermem gereken bir ey var," dedi. "Ve sanrm bu konuyu biraz olsun
aydnlatacaktr."

"Ofisine geliyorum."

Telala, "Hayr," dedi. "Ge oldu. Buraya gelmen endieleri arttrr. Bu meselenin aramzda
kalmasn tercih ederim."

Pickering satr aralarn okudu. Bakan bu konuyla ilgili hibir ey bilmiyor. "Buraya
gelebilirsin," dedi.

Tench'in sesi pheliydi. "Daha tenha bir yerde bulualm."


Pickering de yle tahmin etmiti.

Tench, "Beyaz Saray'dan FDR antna ulamak kolay," dedi. "Gecenin bu saatinde bo olur."

Pickering bunu dnd. FDR ant ehrin son derece gvenli bir blmnde, Jefferson ve
Lincoln antlarnn arasndayd. Uzun bir dnme paynn ardndan Pickering kabul etti.

Tench kapatrken, "Bir saat sonra," dedi. "Ve yalnz gel."

Marjorie Tench telefonu kapar kapamaz NASA Mdr Ekstrom'u arad. Kt haberi verirken
sesi gergindi. "Pickering sorun karabilir."

81

Gabrielle Ashe, ABC yapm odasnda Yolanda Cole'un masasnn banda durup, bilinmeyen
numaralan ararken yeni mitlerle doluydu.

Sexton'n bahsettii iddialar eer doruysa, byk bir potansiyeli vard. YGS hakknda NASA
yalan m syledi? Gabrielle sz geen basn konferansn grmt. Hatrlaynca gerekten
tuhaf bulduunu dnd

312

hanet Noktas
ana tamamen unutmutu; birka hafta nce YGS nemli bir mesele deildi. Ama bu gece YGS
meselenin ta kendisiydi.

imdi Sexton'n ieriden alnacak bilgilere ihtiyac vard, hem de hemen. Bu bilgi
iin'Gabrielle'n "muhbirine" gveniyordu. Gabrielle elinden geleni yapaca konusunda senatre
gvence vermiti. Ama elbette sorun, muhbirinin asla faydas dokunmayacak Marjorie Tench
olmasyd. Bu yzden Gabrielle'm bilgiyi baka ekilde renmesi gerekiyordu.

Telefondaki ses, "Bilinmeyen numaralar," dedi.

Gabrielle, ona ne istediini anlatt. Operatr Washington'da yaayan Chris Harper


numarasyla geri dnd. Gabrielle numaralarn her birini denedi.

lk telefon bir hukuk firmasna aitti. kincisi cevap vermedi. nc-syse imdi alyordu.

lk alta telefona bir kadn cevap verdi. "Harperlarn evi." , Gabrielle elinden geldiince nazik
bir sesle, "Bayan Harper?" dedi. "Umarm sizi uyandrmammdr."

"Elbette hayr! Bu gece kimsenin uyuyacan sanmyorum." Sesi heyecanlyd. Gabrielle


arkadan gelen televizyon sesini duyabiliyordu. Gkta hikyesi. "Sanrm Chris'i aradnz?"

Gabrielle'n nabz hzland. "Evet bayan."

"zgnm ama Chris burda deil. Bakan'n duyurusu biter bitmez ofise gitti." Kadn kendi
kendine gld. "Tabi, yaplacak bir i olduunu sanmyorum. Herhalde parti yapyorlardr. Bu
duyuru onu hayli artt tahmin edersiniz. Herkesi olduu gibi. Telefonumuz gece boyunca ald.
Bahse girerim tm NASA ekibi imdi ordadr."
Kadnn NASA genel merkezinden bahsettiini dnen Gabrielle, "E Caddesi'ndeki kompleks
mi?" diye sordu.

"Evet ya. Parti apkan yanma al."

'Teekkrler. Kendisini orda bulurum."

313

Dan Brown

Gabrielle telefonu kapatt. Yapm odasna koup, gkta hakknda yorum yapmak zere olan bir
grup uzay bilimi uzmann yayma hazrlamay henz bitiren Yolanda'y buldu.

Gabrielle'm geldiini grnce Yolanda glmsedi. "Daha iyi grnyorsun," dedi. "Burdaki
umut n grmeye mi baladn?"

"Az nce senatrle konutum. Bu akamki toplants sandm gibi deilmi."

"Tench'in sana oyun oynadn sylemitim. Senatr gkta haberlerini nasl karlad?"

"Sandmdan daha iyi."


Yolanda arm grnyordu. "imdiye kadar kendini bir otobsn nne atar sanyordum."

"NASA verilerinde bir sorun olabileceini dnyor."

Yolanda pheyle homurdand. "Benim izlediim basn konferansnn aynn m izlemi? nsan
daha fazla ne kadar onay ve tasdik ihtiyaa duyar?"

"Bir eyi renmek iin NASA'ya gidiyorum."

Yolanda'nm kalemle boyanm kalar, kavis izerek havaya kalkt. "Senatr Sexton'm sa kolu
NASA genel merkezine mi gidecek? Hem de bu gece?"

Gabrielle, Yoanda'ya Sexton'n, YGS blm mdr Chris Har-per'n YGS anomali yazlmn
onardklar konusunda yalan sylediinden phelendiini anlatt.

Yolanda'nm inanmad anlalyordu. "O basn konferansn biz stlenmitik Gabs ve itiraf
ederim ki, Harper o gece kendinde deildi ama NASA it gibi hastalandn syledi,"

"Senatr Sexton yalan sylediine ikna olmu. Dierleri de yle. Gl kimseler."

"YGS anomali saptama yazlm onarlmadysa, YGS gktann yerini nasl tespit etti?"

314

hanet Noktas
Gabrielle iinden, Sexton da aynen byle dnyor, diye geirdi. "Bilmiyorum. Ama senatr
baz cevaplan almam istiyor."

Yolanda ban iki yana sallad. "Sexton gerek olamayacak hayallerle seni eekars kovanna
gnderiyor. Gitme. Ona hibir ey borlu deilsin."

"Kampanyasnn iine eden benim."

"Kampanyasnn iine eden talihsizlikti."

"Ama eer senatr haklysa ve YGS blm mdr gerekten yalan sylediyse..."

'Tatlm, eer YGS blm mdr dnyaya yalan sylediyse, gerei sana syleyeceine seni
inandran nedir?"

Bunu dnen Gabrielle oktan plan kurmaya balamt. "Orda bir hikye yakalarsam seni
arayacam."

Yolanda pheli bir ifadeyle kahkaha att. "Orda bir hikye yakalarsan, kellemi keserim."

82

Bu ta hakknda bildiin her eyi aklndan kart.

Michael Tolland gkta hakknda kendi huzur bozucu dnceleriyle bouurken, Rachel'n
kurcalayc sorulan bu meseleyle ilgili kayglarn arttrd. Elindeki ta dilimine bakt.

Birisinin sana bunu verip, nerede bulunduu veya ne olduu hakknda hi aklama yapmadn
farz et. Ne sonuca varrdn?

ToUand, Rachel'n sorusunun hileli olduunu biliyordu ama yine de etkili bir tahlil yntemi
saylrd. Habikreye geldikten sonra kendisine sunulan verilerin nyarglarndan kurtulan
Tolland, fosillerle ilgili yapt analizlerin tek bir n bilgiyle ekillendiini itiraf etmek
zorundayd: iinde fosillerin bulunduu tan bir gkta olduu.

315

Dan Brovn

Kendi kendine, peki ya bana gktandan bahsetmemi olsalard, diye dnd. Hl baka
aklama bulamamasna ramen Tolland, varsaymsal adan "gktan" nerme olmaktan
kartnca, karsna kan sonu onu tereddde drd. imdi Tolland ile Rachel, onlara katlan
uyku sersemi Corky Marlinson'la beraber bu konuyu tartyorlard.

Rachel, "Demek ki Mike," dedi. "Birisi bu fosillemi ta sana ne olduu hakknda hibir
aklamada bulunmadan verse, dnyaya ait olduu sonucuna varrsn."

Tolland, "Elbette," diye yant verdi. "Baka hangi sonuca varabilirdim? Daha nce
kefedilmemi bir yeryz tr bulunduunu dnmek, dnya dnda yaam bulunduunu
dnmekten daha kolay akla geliyor. Bilim adamlar her yl dzinelerce yeni tr kefeder."

Kukuyla yaklaan Corky, "Altm santim uzunluunda bit mi?" diye sordu. "Bu byklkte bir
bcein dnyal olduunu mu dnecektin?"

Tolland, "Belki bu zamana ait deil," diye cevap verdi. "Ama trlerin u an yayor olmalar art
deil. Bu bir fosil. 190 milyon yanda. Bizdeki Jura dnemine rastlyor. Fosillemi kalntlarn
kefettiimizde ok artc grnen pek ok tarih ncesi ar byk yaratk var; devasa
kanatlara sahip srngenler, dinozorlar, kular."

Corky, "Burda fizikilik taslamak istemem Mike," dedi. "Ama iddianda ciddi bir hata
yapyorsun. Bahsettiin tarih ncesi yaratklarn -dinozorlar, srngenler, kular- hepsinin i
iskeleti var, bu sayede dnyadaki yerekimine ramen byk boyutlara ulaabiliyorlar. Ama bu
fosil.." rnei eline alp, havaya kaldrd. "Bunlarn d iskeleti var. Bunlar eklembacakl. Bcek.
Bu byklkte bir bcein ancak dk yerekimli ortamlarda bulunabileceini sen sylemitin.
Aksi takdirde, d iskelet kendi arlyla ker."

Tolland, "Doru," dedi. "Yeryznde yryecek olsalard bu trler, kendi arlklar altnda
ezilirlerdi."

316

hanet Noktas

Corky'nin kalar fkeyle atld. "ey, Mike, bir maara adam yerekimsiz bir bit iftlii
iletmediyse, altm santimlik bir bcein dnyal olduu sonucuna nasl varyorsun
anlayamadm."

Corky'nin bylesi basit bir noktay kardn gren Tolland, iten ie gld. "Aslna bakarsan
baka bir ihtimal daha var." Yaklaarak, gzlerini arkadana dikti. "Corky, sen yukar bakmaya
alknsn. Aa bak. Burda, dnyada da byk bir yerekimsiz ortam var. Ve tarih ncesi
zamanlardan beri varln srdryor."

Corky sadece bakyordu. "Sen neden bahsediyorsun?"


Rachel da arm grnyordu.

Tolland pencereden, aada ay nn aydnlatt prltl denizi

iaret etti. "Okyanus."

Rachel hafif bir slk ald. "Elbette."

Tolland, "Su, yerekiminin az olduu bir ortamdr," diye aklad. "Suyun altnda her ey daha
hafiftir. Okyanus, karada asla yaayamayacak, devasa hassas bnyeleri destekler: denizanas, dev
kalamar, mren

balklan."

Corky kabul eder gibi oldu. "yi ama tarih ncesi okyanuslarda asla

dev bcekler yaamad."

"Elbette yaad. Dorusu hl da yayor. nsanlar her gn onlardan yiyor. Pek ok lkede ok
lezzetli kabul ediliyorlar."

"Mike, kim dev deniz bceklerini yer?"

"Istakoz, yenge ve karides yiyen herkes."


Corky bakakalmt.

Tolland, "Kabuklular, dev deniz bcekleridir," diye aklad. "Eklembacakllar filumunun bir
altfamilyasdr. Bitler, yengeler, rmcekler, haereler, ekirgeler, akrepler ve stakozlar,
bunlarn hepsi ayn trden. Bunlarn hepsi eklemli uzantlara ve d iskeletlere sahip trler."

Corky hastalanma benziyordu.

317

Dan Brown

Tolland, "Snflandrma bakmndan, bcee ok benzerler," dedi. "At nah yengeci dev
tribolitleri andrr. Ve stakoz peneleri, byk bir akrep kskacna benzetilebilir."

Corky yemyeil oldu. Tamam, iim dm stakoz oldu."

Rachel bylenmi gibiydi. "O zaman karadaki eklembacakllar yerekimi kk kalmalarn


gerektirdii iin byyemiyor. Ama su vcutlarn tad iin ok byk boyutlara
ulaabiliyorlar."

Tolland, "Kesinlikle," dedi. "Eer elimizde yeterli fosil delil olmasayd, Alaska kral yengecini
dev bir rmcekle kartrp yanl snflandrma yapabilirdik."
Rachel'n heyecan yerini kaygya brakyor gibiydi. "Mike, gktann grnrdeki gerekliini
unutarak bana tekrar syler misin: Sence Milne'de grdmz fosiller okyanustan gelmi
olabilir mi? Dnya okyanuslarndan?"

Tolland, onun baklarndaki ciddiyeti ve sorusunun gerek manasn sezinlemiti. "Varsaym


yapacak olursam, evet demek zorundaym. Okyanus tabannda 190 milyon yllk blmler var.
Fosillerle ayn yata. Ve teorik adan, okyanuslarda buna benzer yaam biimleri barnm
olabilir."

Corky, "Ah ltfen!" diye kmsedi. "Duyduklarma inanamyorum. Gktann gerekliini


unutmak m? Gkta inkr edilemez. Dnyadaki okyanus taban bu fosillerle ayn yata olsa bile,
fzyon kabuk, anormal miktarda nikel ve gkkumu ieren bir okyanus tabanmz yok. Bir hie
mit balyorsunuz."

Corky'nin hakl olduunu biliyordu ama Tolland fosillerin deniz yaratklar olduunu dnnce
onlar gznde bytmekten vazgemiti. Artk daha tandk geliyorlard.

Rachel, "Mike," dedi. "Neden NASA'daki bilim adamlarndan hibiri bu fosillerin okyanus
yaratklar olabileceini dnmedi? Baka bir gezegendeki okyanustan bile olabilirler?"

318

hanet Noktas

"Aslnda iki sebepten tr. Pelajik fosil rnekleri -okyanus tabann-dakiler- birbirine karm
bir sr trleri barndrr. Okyanus tabannn stndeki binlerce metrekplk dnyada yaayan
her canl, sonunda lp dibe kecektir. Bu da okyanus tabannn, tm derinlik, basn ve s
ortamndaki trlerin bir mezarl haline geldii anlamna geliyor. Ama Milne'deki rnek temizdi;
tek bir tr vard. Daha ok lde bulunabilecek bir ey gibi. Kum frtnasnda gmlen benzer
hayvan familyas mesela."

Rachel ban sallad. "Ve deniz deil de kara diye tahmin edilmesinin ikinci sebebi?"

Tolland omuzlarn silkti. "gdsel. Bilim adanlan daima, uzayda J>ir nfus yayorsa, bunun
bcek nfusu olabileceine inandlar. Ve gzlemlediimiz kadaryla, uzayda sudan ok toz ve ta
var." , Rachel susmutu.

Tolland, "Yine de..." diye ekledi. imdi Rachel, onu dndrmeye balamt. "Okyanus
bilimcilerin okyanus tabannda, l blge dedikleri baz ok derin ksmlar bulunduunu da itiraf
etmeliyim. Bu yerleri tam olarak bilmiyoruz ama akntlarn ve besin kaynaklarnn orda hibir
canlnn yaamasna izin veremeyecei blgeler. Dipte yaayan birka p hari. Bu noktadan
bakldnda, sanrm tek trden oluan bir fosil aslnda tamamen imknsz deil."

Corky, "Alo?" diye homurdand. "Fzyon kabuu hatrlyor musun? Orta dzeydeki nikel
ieriini? Gkkumlarn? Bunlar neden tartyoruz ki?"

Tolland cevap vermedi.

Rachel, Corky'ye, "Nikel ierii meselesi," dedi. "Bana bunu bir daha aiklasana. Yeryzndeki
talarda nikel ya ok yksek ya da ok dk miktarlarda bulunuyor ama gktalarndaki nikel
ierii zel bir orta sedyede, yle deil mi?"

319
Dan Brown

Corky ban aa yukar sallad. 'Tam olarak."

"Ve bu rnekteki nikel ierii tam da bu birimleri arasnda."

"ok yakn, evet."

Rachel armt. "Dur bakalm. Yakn m? Bu ne anlama geliyor?" i

Corky ileden kma benziyordu. "Daha nce de akladm gibi, tm meteorit mineralojileri
farkldr. Bilim adamlar yeni meteoritler bulduka, gktalar iin kabul edilebilir nikel ierii
hesaplamalarmz gncelletirmemiz gerekiyor."

Rachel rnei havaya kaldrrken sersemlemi gibiydi. "Yani bu gkta sizi, kabul edilebilir
nikel ieriini yeniden deerlendirmeye mi mecbur etti? Daha nceki orta karar nikel aralnn
dnda myd?"

Corky, "ok az," diye fkeyle homurdand.

"Neden kimse bundan bahsetmedi?"

"nemli bir mesele deil. Astrofizik, srekli kendini yenileyen dinamik bir bilimdir."

"ok nemli bir analiz srasnda m?"


Corky can skntsyla, "Bak," dedi. "Bu rnekteki nikel ieriinin dier gktalarna, dnya
talarndan ok daha yakn olduuna seni temin ederim."

Rachel, Tolland'a dnd. "Sen bunu biliyor muydun?" Tolland isteksizce ban sallad. O srada
nemli bir mesele gibi gelmemiti. "Bana bu gktandaki nikel orannn, dier gktalarndakin-
den biraz daha fazla olduu sylenmiti ama NASA'l uzmanlar aldrmyorlard."

Corky, "ok da iyi bir sebepleri vard!" diye araya girdi. "Burdaki mineralojik kant, nikel
orannn gktalarndakine benzemesi deil, dnya-dakilere kesinlikle benzememesi."

Rachel ban iki yana sallad. "zgnm ama benim iimde bu, in* sanlarn lmne sebep olan
bir mantk hatasdr. Bir tan dnyadakile-

320

ihanet Noktas

r6 benzemediini sylemek onun gkta olduunu kantlamaz. Bu sadece dnyada grdmz


hibir eye benzemedii anlamna gelir."

"Lanet olas fark nedir?"

Rachel, "Hi," dedi. "Dnyadaki btn talar grdysen ayet."


Corky bir sre sessiz kald. Sonunda, "Peki," dedi. "Eer sinirlerini bozuyorsa nikel ieriini
dikkate alma. Hl kusursuz bir fzyon kabuk ve gkkumlar var."

Etkilenmemie benzeyen Rachel, "Tabi," dedi. "te iki fena saylmaz."

83

NASA genel merkezi, Washington D.C.'deki E Caddesi'nde bulunan camdan dev bir drtgendi.
Binada yz kilometreden fazla veri kablosu ve binlerce ton bilgisayar ilemcisi mevcuttu.
NASA'nn yllk 15 milyar dolarlk btesini ve lkedeki on iki NASA ssnde gerekletirilen
gnlk ilemleri denetleyen 1134 sivil alan vard.

Saatin ge olmasna ramen Gabrielle, bina giriinin insanlarla dolu olmasna amad.
Heyecanl medya alanlaryla buluan daha heyecanl NASA personeli. Gabrielle aceleyle ieri
girdi. Giri, tepeden sallanan uydular ve nl roket kapsllerinin tam boy kopyalarnn hkim
olduu bir mzeyi andryordu. Televizyon alanlar geni mermer zemin zerinde hak iddia
ederek, kapdan ieri giren NASA alanlarnn yolunu kesiyordu.

Gzleriyle kalabal tarayan Gabrielle, YGS grev direktr Chris Harper'a benzeyen kimseyi
grmedi. Lobideki insanlarn yansnda basn kart, dier yarsnn boynunda fotorafl NASA
kimlikleri vard. Gabriel-fe'da ikisi de yoktu. NASA kimlii tayan bir kadn gzne iliti ve
hemen nun yanna gitti

321

F:21
Dan Brow

"Merhaba. Ben Chris Harper' aryordum."

Gabrielle'a tuhaf gzlerle bakan kadn, sanki onu bir yerlerden t; yormu da kartamyormu
gibiydi. "Dr. Harper' bir sre nce kalab n arasndan geerken grdm. Sanrm yukar kt.
Sizi tanyor yum?"

Arkasn dnen Gabrielle, "Hayr sanmyorum," dedi. "Yukar nasd kabilirim?"

"NASA'da m alyorsunuz?"

"Hayr, almyorum."

"O halde yukar kamazsnz."

"Ah. Bir telefon var m acaba..."

Birden fkelendii anlalan kadn, "Hey," dedi. "Kim olduunu bi yorum. Televizyonda seni
Senatr Sexton'la grmtm. Buraya gelecek cesareti bulduuna..."

Kalabaln arasna karan Gabrielle oktan gitmiti. Kadnn ar! sndan dierlerine Gabrielle'm
orada bulunduunu sylediini duyabiliyordu.

Harika. Kapdan ieri gireli iki saniye oldu ve en ok arananlar listesine girdim bile.
Gabrielle lobinin sonuna doru kotururken, ban ne edi. Duvarda bir bina izelgesi aslyd.
Listede Chris Harper' arad. Yoktu. izelgede isimlere yer verilmemiti. Blmlere gre
ayrlmt.

Listede Kutupsal Yrngeli Younluk Taraycs'yla ilgili bir ey ararken, YGS, diye dnd.
Hibir ey gremedi. Omzunun stnden bakp da, kendisini talamaya gelen fkeli NASA
alanlarn grmeye korkuyordu. Listede grebildii tek alakal ey drdnc kattayd:

YER BLM PROJES, II. EVRE Yer Gzlem Sistemi (YGS)

322

hanet Noktas

Gabrielle ban kalabala hi evirmeden, asansrlerle bir su musluuna ev sahiplii yapan


girintiye yneldi. Asansr arma dmelerini arad ama tek grebildii ince aralklard. Lanet
olsun. Asansrlerde gvenlik sistemi vard; sadece anahtar kimliklere sahip alanlar
kullanabiliyordu.

Cokuyla konuan bir grup gen erkek, aceleyle asansrlere ilerlediler. Boyunlarnda fotorafl
NASA kimlikleri vard. Hemen musluun stne doru eilen Gabrielle, arkasndakileri izledi.
Sivilce suratl bir adam kimliini aralktan geirerek, asansrn kapsn at. Ban hayretle
sallayp glyordu.

Asansre binerlerken, "SETI'de alanlar herhalde ldrmtr!" dedi. "Antcnleriyle yirmi yldr
iki yz milijanskinin altnda akm alan ara-yfp duruyorlar ama fiziksel kant tm o zaman
boyunca burda, dnyadaki buzun altnda saklym!" Asansrn kaplar kapannca, adamlar
gzden kayboldu.

Gabrielle dorulup, azn kurularken ne yapacan dnyordu. Etrafna bakp dahili bir
telefon arad. Hibir ey yoktu. Aklndan birinin anahtar kartn almay geirdi ama galiba bu
pek akllca olmayacakt. Her ne yapacaksa, abuk yapmas gerektiini biliyordu. Lobide ilk
konutuu kadnn imdi, yannda bir NASA gvenlik grevlisiyle kalabal yararak ilerlediini
grebiliyordu.

k ve plak kafal bir adam aceleyle asansrn yanma geldi. Gabrielle yine musluun stne
eildi. Adam, onu fark etmie benzemiyordu. Adam ne doru eilip, kimlik kartn delikten
geirirken Gabrielle sessizce onu dedi. Bir dier asansrn kaps ald ve adam ieri admn
att.

Kararn veren Gabrielle, ne olursa olsun, diye dnd. Ya imdi ya

&* hibir zaman.

Asansr kapanrken, musluktan dnerek koan Gabrielle, elini ara-Va sktrp kapy yakalad.
Kaplar geri alnca heyecandan parlayan

323

Dan Brown

yzyle ieri girdi. arm olan kel adama, "Hi bylesini grm tny.

dn?" diye bir eyler uydurdu. "Tanrm. Muhteem!"


Adam, ona tuhaf tuhaf bakt. *

Gabrielle, "SETI'de alanlar herhalde ldrmtr!" dedi. "Anteni^

riyle yirmi yldr iki yz milijanskinin altnda akm alan arayp duruyorlar

ama fiziksel kant tm o zaman boyunca burda, dnyadaki buzun altndf

saklym!"

Adam akn grnyordu. "ey... evet, biraz yle..." Boynuna bakt ve kimliini gremeyince
belli ki telaland. "Affedersiniz, siz..."

"Drdnc kat ltfen. yle aceleyle geldim ki, az kalsn i amarlarm giymeyi
unutuyordum!" Adamn kimliine arabuk gz atarken bir kahkaha att: JAMES THEISEN,
Finans Ynetimi.

"Burda m alyorsunuz?" Adam huzursuz grnyordu. "Bayan?..."

Gabrielle az hayretten ak kalm gibi yapt. "Jim! ncindim! Bir kadn hatrlayamadn
sylemek kadar kts yoktur!"

Bir an iin adamn benzi att. Mahcup bir edayla elini alnna gtrmt. "zgnm. Biliyorsun,
tm bu heyecan. tiraf etmeliyim ki, ok tandk geliyorsun. Hangi programda alyorsun?"
Lanet olsun. Gabrielle kendinden emin bir tebessm etti. "YGS.

Adam yanan drdnc kat dmesini iaret etti. "Belli oluyor. zellikle hangi proje demek
istedim?"

Gabrielle nabznn hzlandn hissetti. Aklna sadece bir tanesi geliyordu. "YGS."

Adam arma benziyordu. "Gerekten mi? Dr. Harper'n takmndaki herkesle tantm
zannediyordum."

Utanla ban sallad. "Chris, beni saklyor. Anomali tespit yaz mndaki dizini berbat eden aptal
programc benim."

imdi kel adamn az ak kalmt. "O sen miydin?"

Gabrielle kalarm att. "Haftalardr uyumuyordum."

324

hanet JSoku

"Ama Dr. Harper* sorumluluu stne al "Biliyorum. Chris^le birice. En a^an

ak5amki ne byk W ydu ama' <** *** ^''Asansrdrdn^btta durdu. Gabrielle h,


grmek harikayd JiH-ledeki Kaplar kapanrsam, "Tab,

gzeldi."

84

*M yoluna koydu. Bu mj? u gkta okta.

dileklerimi ilet!"

grmek

' Zach Herney k?nisinden nceki br5k ^Van gibi, geceleri drt ya da be saatlik uyku^akta
duruyorda ** ^ birka haftadr, daha d azyla yetinmiti- ^am yaananlanl! 3%. azalmaya
baladnda, Herney bedeni^ W y* ^ &**^ hissetti.

st seviyeden t>a" alanlaryla birliKie Xsevet Salonu'nda ampanya iip, basn k^"ansnn
tekrar 85teriniVini, Tolland belgeselinden alntlan ve tel^on ebekesinin ^ C^i seyredip
kutlama yapyorlard. O srada ^fcda' elinde mikrl)fOnUy^ Beyaz Saray'n nnde duran
cokulu bir ^*ir vard.

"NASA'nn ke^fl insanm aklm duf \ yansmalarn yan sra, burda Washington''d)baz sert
SyaS yaflSimal^a neden oldu," dedi. "Bu gkta fosilleri,. zc^hrumdaki Bakan acs%n daha
iyi bir zamanda ortaya kamazd." Blz daha Slkmtlh ^ konutu. "Senatr Sexton iinse daha kt
b*rsmanda't Grnti)f al'r^k, gnn erken saatlerinde CNN'de yaplat t*na1 tekrar y^S.

Sexton, "Otuz*-w yln ardndan>$MUnni ^rtk dnya d bir yaam Almayacamz


a#*'"diyordu-

325

Dan Brown

Marjorie Tench, "Peki ya yanlyorsak?" diye karlk verdi.

Sexton gzlerini devirdi. "Ah, Tanr akna, Bayan Tench, eer yan-lyorsam kellemi keserim."

Roosevelt Salonu'ndaki herkes gld. Geriye baknca Tench'in senatr keye sktrmas
zalimlik gibi geliyordu ama izleyiciler fark etmie benzemiyordu; senatrn cevab ylesine
kibirliydi ki, sanki Sexton hak ettiini bulmu gibi olmutu.

Bakan odada Tench'i arad. Basn konferans ncesinden bu yana onu grmemiti ve hl
ortalarda yoktu. Tuhaf, diye dnd. Bu benim kadar onun da zaferi.

Televizyondaki haberler bir kez daha Beyaz Saray'n siyasi srayn ve Senatr Sexton'n
ayann kayn zetleyerek toparlyordu.

Bakan, bir gnde neler deiiyor, diye dnd. Siyasette insann dnyas biranda deiebiliyor.

afak skerken, bu dncesinin ne kadar doru olduunu anlayacakt.


85

Tench, Pickering sorun karabilir, demiti.

Mdr Ekstrom habikrenin dndaki frtnann azdn fark ede meyecek kadar, rendii bu
yeni bilgiyle meguld. Uuldayan kablolarn ses perdesi ykselmiti ve NASA alanlar
uyumak yerine etrafta dolanp konuuyorlard. Ekstrom'un zihni baka bir frtnaya tutulmutu;
iddetli bir bora Washington'a doru yol alyordu. Son birka saat beraberinde, Ekstrom'un baa
kmaya alt saysz sorun getirmiti. AnW ilerinden biri, dier tm sorunlarn toplamndan
daha bykt.

Pickering sorun karabilir.

326

hanet Noktas

Ekstrom'un aklna, dnyada VVilliam Pickering'den daha kurnaz bir rakip gelmiyordu. Pickering
yllardr zelletirme politikasn kontrol etmeye alarak, farkl grev nceliklerine taraftar
kazanarak ve NA-SA'nm artan baarszlk grafiinden ikyet ederek Ekstrom ile NASA'y
ynetiyordu.

Ekstrom, Pickering'in NASA nefretinin, frlatma rampasmdaki milyar dolarlk UKO SIGINT
uydusunun kaybndan veya NASA'daki gvenlik szntlarndan ya da en iyi uzay personelini ie
alma yarndan ok daha derinlere dayandn biliyordu. Pickering'in NASA'dan duyduu
honutsuzluk, devam eden bir kin ve hayal krklnn eseriydi.

NASA'nn uzay mekii yerine geecek olan X-33 uzay uann be yl gecikmesi, dzinelerce
UKO uydu bakm ve frlatma programnn skartaya kmas veya askya alnmas anlamna
geliyordu. NASA'nn tahmini 900 milyon dolarlk bir zarar yutarak, projeyi tamamen iptal
ettiini renince X-33'e duyduu nefret zirveye vurmutu.

Ofisine varan Ekstrom perdeyi ekip ieri girdi. Masasna oturup ban elleri arasna ald. Baz
kararlar vermesi gerekiyordu. Harika balayan bir gn, etrafnda dnen bir kbusa dnmt.
William Pickering gibi dnmeye alt. Adam bundan sonra ne yapacakt? Pickering kadar
akll biri, NASA'nn bu kefinin nemini mutlaka anlyordu. aresizlikle yaplan baz tercihleri
affetmesi gerekirdi. Bu zafer ann lekelemekle telafi edilmez bir zarar vereceini anlamas
gerekirdi.

Pickering elindeki bilgiyle ne yapacakt? Kafasna takmayacak myd, yoksa NASA'ya


ihmallerinin bedelini detecek miydi?

Yapaca seimden fazla kuku duymayan Ekstrom yzn buruurdu.

Her eyden nce William Pickering'in NASA'yla ahsi meseleleri Vard... siyasetten ok daha
derin eski bir ac.

327

II
r

Dan Brown

86

Uak, Kanada kylarndaki St. Lawrence Krfezi stnden gneye uarken, G4'n kabininde
gzlerini bolua dikmi oturan Rachel, sessiz-di. Yannda oturan Tolland, Corky ile
konuuyordu. Gktann gerekli-ini ortaya koyan delillerin okluuna ramen, Corky'nin nikel
orannn "nceden belirlenen deerler aralna" dmediini itiraf etmesi, Rachel' in ilk
phesini alevlendirmiti. Bir gktan gizlice buzun altna yerletirmek, sadece zekice
planlanm bir aldatmacann paras olabilirdi.

Buna ramen dier bilimsel veriler, gktann gerekliine iaret ediyordu.

Ban pencereden eviren Rachel, elindeki disk eklindeki gkta rneine bakt. Minik
gkkumlan prldyordu. Tolland ile Corky bir sredir, bilimsel terimler kullanarak bu metalik
gkkumlarn tartyorlard; dengeli olivin seviyesi, yar kararl cam dizeyler ve metamorfik
homo-jenasyon. Yine de sonu akt: Corky ile Tolland, gkkumlannn hi phesiz meteora ait
olduunda hemfikirdi. Bu veride hile yaplmazd.

Rachel elinde tuttuu disk eklindeki rnei evirerek, fzyon kabuun grnd kenar ksm
zerinde parman gezdirdi. Corky, meteori-tin buzda hava geirmeden sakl kaldn ve
atmosferik anmadan etkilenmediini aklam olsa da, kmrlemi ksm nispeten yeni
grnyordu; yz yllk gibi deildi. Bu mantkl geliyordu. Rachel televizyonda, cesetleri drt
bin yl sonra buzdan kartlan insanlarn derilerinin neredeyse mkemmel grnd programlar
seyretmiti.

Fzyon kabuu incelerken, aklna tuhaf bir fikir geldi; nemli bir veri atlanmt. Rachel, ona
anlatlan verilerde ihmal mi yapldn yoksa sadece birisinin bundan bahsetmeyi, mi unuttuunu
dnd.

Aniden Corky'ye dnd. "Fzyon kabuu tarihlendiren oldu mu?"

328

hanet Noktas

Ona bir gz atan Corky'nin akl karm gibiydi. "Ne?" "Yank ksm tarihlendiren oldu mu?
Yani, tan stndeki yann Jungersol Meteoru'yla ayn tarihte olutuuna emin miyiz?"

Corky, "zgnm," dedi. "Bunu tarihlendirmek imknsz. Oksidas-on tm gerekli izotop


iaretlerini siliyor. Ayrca radyoizotop bozulma hz, be yz yln altndaki lmler iin ok
dk."

Bir sre bunu dnen Rachel, yank tarihinin neden verilerin bir paras olmadn anlyordu.
"Yani, bildiimiz kadaryla, bu ta ortaada da yanm olabilir, geen hafta da, yle mi?"

Tolland kkrdad. "Kimse bilimin her eye cevap bulduunu sylemedi."

Rachel sesli dnd. "Bir fzyon kabuk aslnda sadece ar bir yank. Teknik konumak
gerekirse, bu ta geen yarm yzylda herhangi bir zamanda herhangi bir ekilde yanm
olabilir."

' Corky, "Yanl," dedi. "Herhangi bir ekilde yanm m? Hayr. Tek bir ekilde yanm.
Atmosfere derek."
"Baka ihtimal yok mu? Frnda yanm olamaz m?" Corky, "Frn m?" dedi. "Bu rnekler
elektron mikroskopu altnda incelendi. Dnyadaki en temiz frn bile tan stnde yakt art
brakrd; nkleer, kimyasal ya da fosil yakt. Unut bunu. Atmosfer yolculuu srasnda oluan
izgilere ne demeli? Bunlar frnda yapamazsn."

Rachel gktann stndeki oryantasyon izgilerini unutmutu. Gerekten de havadan dm


gibi grnyordu. "Peki ya volkan?" diye sordu. "Pskrmeyle frlayan talar."

Corky ban iki yana sallad. "Yank fazla temiz." Rachel, Tolland'a bakt.

Okyanus bilimci ban sallad. "zgnm, hem karadaki, hem de benizdeki volkanlarla baz
tecrbelerim oldu. Corky hakl. Volkanik frlatma talara pek ok toksin nfuz eder;
karbondioksit, slfr dioksit,

329

Dan Brown

hidrojen slfid, hidroklorik asit. Bunlarn hepsi elektronik taramalarda saptanabilirdi. u fzyon
kabuk, sevsek de sevmesek de temiz bir atm ferik srtnme yan."

ini eken Rachel, ban yeniden pencereye dndrd. Temiz bii yank. fade tarz aklna
taklmt. Tolland'a dnd. 'Temiz yank demekle neyi kastediyorsun?"

Tolland omuzlarn silkti. "Elektron mikroskobu altnda hibir yakt elementi artna
rastlamadk, bu yzden snmann kimyasal ya da nkleer bileenler yerine kinetik enerji ve
srtnmeyle olutuunu biliyoruz.
"Eer yabanc yakt elementi bulmadysanz, ne buldunuz? Fzyon; kabuun bileiminde tam
olarak ne vard?"

Corky, "Bulmay beklediimiz eyi bulduk," dedi. "Saf atmosferik elementler. Nitrojen, oksijen,
hidrojen. Petrol yoktu. Slfr yoktu. Volkanik asitler yoktu. Farkl bir ey yoktu. Sadece
atmosfere den meteoritlerde rastladmz trden eyler vard."

Koltuunda geriye yaslanan Rachel, dncelerini toparlyordu.

Corky, ona bakmak iin ne eildi. "Ltfen bana yeni teorinin, NA-SA'nn fosillemi bir ta
uzay mekiiyle yukar kartp ate topunu, devasa krateri ya da patlamay kimsenin fark
etmeyecei umuduyla dnyaya doru savurduu olduunu syleme."

Rachel bunu dnmemiti ama ilgin bir savd. Olas deildi ama

ayn zamanda ilginti. Aslnda o daha ok dnyaya ait fikirler yrtyor-

du. Doal atmosferik elementler. Temiz yank. Havadaki srtnmeden tr izgiler olumas.
Beyninin arka kelerinde zayf bir ampul yand. "Fzyon kabua sahip dier gktalarnda
grdnz oranlarla tam olarak ayn myd?"

Corky soruya tedbirli yaklayordu. "Neden soruyorsun?" Onun tereddt ettiini grnce
Rachel'n kalbi hzland. "Oranlar ayn deildi, deil mi?"

330
hanet Noktas

"Bilimsel bir aklamas var."

Rachel'n kalbi yerinden frlayacak gibiydi. "Acaba elementlerden birinin dierlerinden daha
fazla olduunu fark etmi olabilir misin?"

Tolland'la Corky aknlkla birbirlerine baktlar. Corky, "Evet," dedi. "Ama..."

"yonize hidrojen miydi?"

Astrofizikinin gzleri falta gibi ald. "Sen bunu nerden biliyor-

sun?

Tolland da hayretler iinde bakyordu.

Rachel ikisine birden bakt. "Neden kimse bana bundan bahsetmedi?"

Corky, "nk ok mantkl bilimsel bir aklamas var!" diye kt.

Rachel, "Kulam atm dinliyorum," dedi.

Corky, "yonize hidrojen fazlas vard," dedi. "nk meteorit, dnya manyetik alannn ok
yksek oranlarda hidrojen iyonlarna neden olduu Kuzey Kutbu yaknlarnda atmosferden
geti."

Rachel kalarn att. "Ne yazk ki benim baka bir aklamam var."

87

NASA genel merkezinin drdnc kat, lobi kadar etkileyici bir yer deildi. Eit aralkl ofis
kaplarnn dizildii uzun bo koridorlar vard. Koridorda kimse yoktu. Ikl tabelalar yn
gsteriyordu.

-LANDSAT7

TERRA-

^ACRIMSAT

-JASON 1

AQUA->

YGS-

331
Dan Brown

Gabrielle YGS iaretini takip etti. Bir dizi uzun koridor ve kesime noktasn getikten sonra,
ar elik kaplarn nne geldi.

KUTUPSAL YRNGEL YOUNLUK TARAYICISI (YGS)

Blm Mdr, Chris Harper

Kilitli kaplar, hem kart anahtar, hem de PIN koduyla korunuyordu. Gabrielle kulan souk
metal kapya dayad. Bir an iin konumalar duyduunu sand. Tartmalar. Belki de deil.
Birileri onu ieri alana kadar kapy yumruklamay dnd. Ne yazk ki, Chris Harper'la olan ii,
kaplar yumruklamaktan biraz daha fazla maharet gerektiriyordu. Baka bir giri bulabilmek iin
etrafna baknd ama gremedi. Kapnn yannda bir bakm odas vard. eri giren Gabrielle, lo
kta bir hademe anahtarl veya anahtar kart arad. Hibir ey yoktu. Sadece sprgeler ve yer
bezleri.

Kapya geri dnp kulan bir kez daha metale dayad. Bu kez sesleri kesinlikle duyuyordu.
Sesler ykseliyordu. Ve ayak sesleri. Srg ieriden ald.

Metal kaplar ardna kadar alrken, Gabrielle saklanmaya frsat bulamad. Bir grup insan,
bararak aceleyle dar karken, hemen yana kayp kapnn arkasndaki duvara yaparak
gizlendi. fkeliydiler.

"Harper'n derdi ne? Bulutlarn stnde umas lazmd!"

Grup yanndan geerken bir dieri, "Bylesi bir gecede yalnz m kalmak istiyor yani?" dedi.
"Kutlama yapmas gerekirdi!"

Grup Gabrielle'dan uzaklarken, kaplar hava basnl menteelerinden kapanarak sakland


yeri ortaya kartt. Adamlar koridorun sonuna varncaya kadar yerinden kprdamad. Mmkn
olduunca uzun sre bekleyip kapanmasna ramak kala ileri atlp, kapy kolundan yakalad.
Geriye dnp bakmay akl etmeyecek kadar kendilerini sohbete

332

hanet Noktas

kaptrm olan adamlar koridorun sonunda keyi dnerken hi kprdamad.

Gabrielle yrei aznda kapy at ve ardndaki lo kl alana girdi. Kapy sessizce kapatt.

Geni alma mekn ona okuldaki fizik laboratuvarn hatrlatmt: bilgisayarlar, alma
blmleri, elektronik cihazlar. Gzleri karanla alan Gabrielle, etrafa salm plan ve
hesaplama ktlarn grebiliyordu. Laboratuvarn arka tarafndaki ofis hari, tm alan karanla
gmlmt. Oradaki k kapnn altndan geliyordu. Gabrielle usulca o tarafa yrd. Kap
kapalyd ama pencereden bilgisayarn banda oturan bir adam grnyordu. Adam NASA
basn konferansndan tanmt. Kapnn stndeki tabelada ismi yazyordu:

Chris Harper Blm Mdr, YGS

Buraya kadar gelmeyi baaran Gabrielle, iin altndan kalkp kalkamayacan dnerek birden
korkuya kapld. Kendine, Senatr Sex-ton'n Chris Harper'n yalan sylediinden ne kadar emin
olduunu hatrlatt. Sexton, kampanyam stne bahse girerim, demiti. Belli ki byle dnen
bakalar da vard, bu akamki gelimelerden sonra tutunacak ufak bir dal bulma umuduyla
NASA'y keye sktrmak iin Gabriel-le'n gerei renmesini bekleyen bakalar. Tench ile
Herney ynetiminin bu akamst kendisine oynad oyunun ardndan Gabrielle, yardm etmeye
hevesliydi.
Kapy vurmak zere elini kaldran Gabrielle, Yolanda'nm sylediklerini hatrlaynca durdu.
Eer Chris Harper dnyaya yalan sylediyse, ger-$ei sana syleyeceine seni inandran nedir?

Gabrielle kendi kendine, korku, dedi. Bugn kendisi de neredeyse bu duygunun kurban olacakt.
Bir plan vard. Senatrn siyasi rakipleri-

333

Dan Brown

ni korkutarak bilgi almak iin kulland bir yntemdi. Gabrielle, Sex-ton'n vasiliinde pek ok
ey renmiti ve bunlarn hepsi de gz aha veya etik eyler deildi. Ama bu akam her trl
avantaja ihtiyac olacakt. Chris Harper' yalan sylediini itiraf etmeye ikna edebilirse -herhangi
bir sebepten tr- Gabrielle, senatrn kampanyas iin kk bir kap aralam olacakt. Bunun
da tesinde senatr, azck bir hareket ala bulsa, her trl karmakln iinden kolayca
syrlabilecek biriydi.

Gabrielle'n Harpe"a uygulamay dnd yntem, Sexton'n "hedefi amak" dedii bir
taktikti. Eski Romallarn yalan sylediinden phelendikleri sulular konuturmak iin icat
ettii bir sorgulama teknii. Yntem son derece basitti:

tiraf edilmesini istediin bilgiyi ortaya koy.

Sonra daha beter bir iddiada bulun.

Ama, rakibi iki kt seenekten daha az kt olan semeye zorlamakt. Bu davada ise, gerei.
Ama hileli oyun, Gabrielle'n o anda hi hissetmedii kendine gvea duygusunu gerektiriyordu.
Gabrielle derin bir nefes alarak syleyeceklerini toparlad ve ofis kapsna serte vurdu.

Harper tandk ngiliz aksanyla, "Size megul olduumu syledim!" diye seslendi.

Tekrar kapy vurdu. Bu kez daha hzl.

"Aa inmekle ilgilenmediimi sylemitim!"

Bu kez kapya yumruuyla vurdu.

Chris Harper gelip kapy hzla at. "Allah kahretsin, anlamyor musun..." Hemen sustu,
Gabrielle' grdne ard belliydi.

Sesinin iddetini arttrarak, "Dr. Harper," dedi.

"Buraya nasl ktn?"

Gabrielle'n yz ok ciddiydi. "Kim olduumu biliyor musunuz?"

"Elbette. Patronun aylardr projemi yerden yere vuruyor. eri nasl girdin?"

334
hanet Noktas

"Beni Senatr Sexton gnderdi."

Harper'n gzleri, Gabrielle'n arkasndaki laboratuvar tarad. "Refakatilerin nerde?"

"Bu sizi ilgilendirmez. Senatrn ok nfuzlu balantlar var."

"Bu binada m?" Harper pheyle bakyordu.

"Drst davranmadnz Dr. Harper. Ve korkarm senatr, yalanlarnz ortaya karmak iin bir
adalet kurulu toplanmasn isteyecek."

Harper'n yz allak bullak olmutu. "Sen neden bahsediyorsun?"

"Sizin gibi akll insanlarn aptal oynama lksleri yoktur Dr. Harper. Banz dertte, senatr size
bir anlama teklif etmem iin beni buraya yollad. Senatrn kampanyas bu gece byk darbe
ald. Kaybedecek bir eyi kalmad ve gerekirse kendisiyle birlikte sizi de aa ekmeye hazr."

"Sen neden bahsediyorsun?"

Gabrielle derin bir nefes alp, roln oynamaya balad. "YGS anomali tespit yazlm
hakkndaki basn konferansnda yalan sylediniz. Bunu biliyoruz. Bunu birok insan biliyor.
Ama mesele bu deil." Harper tartmak iin azn amaya frsat bulamadan, Gabrielle devam
etti. "Senatr yalanlarnz ifa edebilir ama bununla ilgilenmiyor. O daha byk bir hikyeyle
ilgileniyor. Sanrm neden bahsettiimi biliyorsunuz."
"Hayr, ben..."

"Senatrn teklifi u: Eer birlikte zimmetinize para geirdiiniz NASA yneticisinin ismini ona
aklarsanz, yazlm yalanlar konusunda a|zn kapal tutacak."

Chris Harper'n gzleri bir an iin alat. "Ne? Ben zimmetime pa-ra geirmiyorum!"

"Ne sylediinize dikkat etseniz iyi olur efendim. Senatrlk komite-Sl aylardr belge topluyor.
Siz ikiniz gerekten de fark edilmeden geip gideceinizi mi sandnz? YGS'nin evrak ilerinin
stnde oynayp pay-ahnltn NASA fonlarn zel hesaplara aktarmak ne oluyor? Yalan

335

Dan Brown

sylemek ve zimmetinize para geirmek sizi hapse attrabilir Dr. Har-per."

"Ben yle bir ey yapmadm!"

"YGS hakknda yalan sylemediinizi de sylemitiniz."

"Hayr, ben paralar zimmetime geirmedim diyorum!"


"Yani YGS hakknda yalan syledim diyorsunuz."

Sylediklerinden tr piman olduu anlalan Harper bir sre sa dece bakt.

Gabrielle konuyu geitirerek, "Yalan mevzusunu unutun," dedi. "Senatr Sexton basn
konferansnda yalan sylemenizle ilgilenmiyor. Buna altk. Sizler bir gkta buldunuz, kimse
nasl bulunduuyla ilgilenmiyor. Onun iin asl mesele, zimmete para geirilmesi. NASA "da te-
pedekilerden birinin burnunu srtmesi gerek. Ona kiminle altnz syleyin, o da
soruturmay sizden uzak tutsun. Bu ii kolaylatrp, bize dier kiinin ismini verebilirsiniz,
yoksa senatr ii irkinletirip anomali tespit yazlm ve dzmece evraklar hakknda konumaya
balayacak."

"Blf yapyorsun. Zimmete geirilen para yok."

"Korkun bir yalancsnz Dr. Harper. Belgeleri ben grdm. Tm sulayc ktlarn stnde
sizin isminiz var. Hem de birka yerde."

"Yemin ederim, zimmete para geirme konusunda hibir ey bilmiyorum!"

Gabrielle hayal krklna uram gibi iini ekti. "Kendinizi benim yerime koyun Dr. Harper.
Burdan sadece iki sonuca varabiliyorum. Ya basn konferansnda yaptnz gibi bana yalan
sylyorsunuz ya da doruyu sylyorsunuz ama bu kurumdan gl biri kendi
usulszlklerinde sizi maa olarak kullanyor."

Bu nerme Harper' dndrm gibiydi.

Gabrielle saatine bakt. "Senatrn teklifi bir saat iin geerli. Vergi mkelleflerinin paralarn,
birlikte zimmetinize geirdiiniz NASA yetki-
336

hanet Noktas

lisinin ismini ona vererek, kendinizi kurtarabilirsiniz. O sizinle ilgilenmiyor. Byk baln
peinde. Bahsi geen bu ahsn burda, NASA'da olduka yetki sahibi olduu anlalyor;
evraklarn stnde kendi ismini gizlemeyi baararak, sizi kulland."

Harper ban iki yana sallad. "Yalan sylyorsun."

"Bunu mahkemede yinelemek ister misiniz?"

"Elbette. Her eyi yalanlayabilirim."

"Yeminliyken mi?" Gabrielle tiksintiyle oflayp puflad. "Sanrm, YGS yazlmn dzelttiiniz
konusunda da yalan sylersiniz?" Adamn gzlerinin iine bakarken Gabrielle'n kalbi
gmbrdyordu. "Burdaki seeneklerinizi iyi dnn Dr. Harper. Amerikan hapishaneleri
fazlasyla can skc olabilir."

Harper, ona dik dik bakarken, Gabrielle geri ekilmesini diliyordu. Bir an iin adamn gzlerinde
teslimiyet bayran grdn sand ama Hfarper yeniden konumaya baladnda sesi elik
gibiydi.

Gzleri fkeyle parlarken, "Bayan Ashe," dedi. "ok ince bir izgide yryorsun. kimiz de
NASA fonlarnda usulszlk yaplmadn biliyoruz. Bu odadaki tek yalanc sensin."

Gabrielle kaslarnn gerildiini hissetti. Adam keskin ve kzgn baklar savuruyordu. Gabrielle
arkasn dnp kamak istedi. Fze bilimiyle uraan birine blf yapmaya altn. Ne
bekliyordun ki? Ban yeniden dikmek iin kendini zorlad. Sahte bir gven ve aldrmazlk
edasyla, "Tek bildiim, grdm sulayc belgeler," dedi. "Sizin ve bir bakasnn NASA
fonlarnda usulszlk yaptnn kesin kant olan belgeler. Senatr bu akam buraya gelip
soruturmada tek bana mcadele etmek yerine ortanzn ismini vermenizi teklif etmemi istedi.
Senatre, ansnz Mahkemede denemeyi tercih ettiinizi syleyeceim. Mahkemeye bana
anlattklarnz anlatabilirsiniz. Zimmetinize para geirmediinizi ve YGS yazlm hakknda
yalan sylemediinizi." irkin bir tebessm etti. "Ama

337

F:22

Dan Brown

iki hafta nce verdiiniz o yanl basn konferansndan sonra, bundan phe ediyorum."
Topuklar stnde dnen Gabrielle, karanlk YGS la-boratuvarna yneldi. Harper yerine belki de
kendisinin hapsi boylayacan dnyordu.

Gabrielle yryerek uzaklarken, ban dik tutuyor, Harper'n arkasndan seslenmesini


bekliyordu. Sessizlik. Metal kaplar itip koridora karken, buradaki asansrlerin de lobidekiler
gibi anahtar kartla alyor olmamasn diledi. Kaybetmiti. Elinden geleni yapt halde, Harper
yemi yutmamt. Belki de YGS basn konferansnda doruyu sylyordu; diye dnd.

Arkasndaki metal kaplar hzla alrken, sesi koridorda yankland. Harper arkasndan, "Bayan
Ashe," diye sesleniyordu. "Zimmete geirme konusunda hibir ey bilmediime yemin ederim.
Ben drst bir adamm!"

Gabrielle kalbinin teklediini hissetti. Yrmeye devam etmek iin kendini zorlad. Umursamaz
bir tavrla omzunu silkip yan gzle arkasna seslendi. "Ve basn konferansnda yalan sylediniz."

Sessizlik. Gabrielle koridorda yrmeye devam etti.


Harper, "Bekle!" diye seslendi. Solgun yzyle koarak yanna geldi. Sesini alaltarak, "u
zimmete geirme meselesi," dedi. "Sanrm bana ki min tuzak kurduunu biliyorum."

Olduu yerde kalan Gabrielle, onu doru duyup duymadn merak etti. Elinden geldiince
yava ve kaytsz bir tavrla dnd. "Birinin size tuzak kurduuna inanmam m bekliyorsunuz?"

Harper iini ekti. "Zimmete geirme konusunda hibir ey bilmiyorum, yemin ederim. Ama
eer aleyhimde delil varsa..."

"Ynla."

Harper iini ekti. "O halde hepsi dzenlenmi. Gerek grldnde itibarm sarsmak iin. Ve
bunu yapabilecek bir kii var."

338

hanet Noktas

"Kim?"

Harper, onun gzlerinin iine bakt. "Lawrence Ekstrom, benden nefret ediyor."

Gabrielle afallamt. "NASA mdr m?"

Harper keyifsizce ban sallad. "Basn konferansnda yalan sylemeye beni p zorlamt."
Aurora uann itki sistemi yar gle alyor olmasna ramen, Delta Gc gece semalarnda
sesten kat hzl yol alyordu; saatte iki bin milin stnde. Arkalarndaki Yksek Tazyikli Hava
Dalga Motorla-r'nn titreimleri yolculua hipnotik bir ritim kazandryordu. Otuz metre
aadaki okyanus ve yukar dnk on be metrelik kuyruklar, Auro-ra'nn arkasndaki uzun
paralel sa yapraklarla souran vakumun hava evrisiyle lgnca alkalanyordu.

Delta-Bir, SR-71 Blackbird'n emekliye ayrlma sebebi buydu, diye dnd.

Aurora, varln kimsenin bilmemesi gereken gizli bir uakt ama herkes biliyordu. Discovery
Channel bile Aurora ile Nevada'daki Groom Gl'nde yaplan deneyleri konu eden bir belgesel
yaynlamt. Bu gvenlik szntlarna ta Los Angelas'tan duyulan "gk sarsntlarnn" m, Kuzey
Denizi'ndeki petrol arama platformunda alan sondaj iisinin grg ahitliinin mi, yoksa
Pentagon btesinin halka ak nshasndan Aurora'nn tanmn kartmayan ynetim gafnn m
sebep olduunu Wmse bilmiyordu. Fazla bir ey de fark etmiyordu. Sr aa kmt: ABD
ordusunun elinde ses hznn alt katna kabilen bir uak vard ve bu izim tahtasnda deil,
balarnn stndeki gklerdeydi.

339

Dan Brown
Lockheed'in yapt Aurora, yass bir Amerikan futbol topuna benzi, yordu. Otuz metre
uzunluunda ve on sekiz metre geniliindeki ua-n evresi, uzay mekiklerindekine benzer
effaf termal demelerle ekillenmiti. Hz ise, temiz sv hidrojen yakarak, gkyznde srrn
aa karan bir duman izi brakan Yksek Tazyikli Hava Dalga Motorlar titreimi diye bilinen
yeni bir itim sisteminin eseriydi. Bu yzden sadece ge-eleri uu yapyordu.

Bu gece Delta Gc okyanusun stnden eve giden uzun yolu, mu-azzam hzda kat etme
lksn yayordu. Avlarna yetiip geeceklerdi. Delta Gc bu hzla bir saatten nce dou
kylarna varp, avlar gelmeden iki saatlik uyku ekebileceini biliyordu. Sz konusu ua
takip edip, drmek konusunu tartmlard, ama idareciyi hakl olarak olay radarn
yakalanmasndan veya enkazn bulunmasyla alacak soruturmalardan ekinmiti. dareci en
iyisinin uan planland zere ini yapmasna izin vermek olduuna karar vermiti. Avlarnn
nereye inmeye karar verdii anlaldktan sonra, Delta Gc devreye girecekti.

Aurora ssz Labrador Denizi stnden uarken, Delta-Bir'in Cryp-Talk cihaz bir ar geldiini
ikaz etti. Cevap verdi.

Elektronik ses onlara, "Durum deiti," diye bilgi verdi. "Rachel Sex-ton ile dierleri ini
yapmadan nce baka bir hedefiniz var."

Baka bir hedef. Delta-Bir bunu hissedebiliyordu. Olaylar zlmeye balamt. darecinin
gemisi baka bir yerinden su almaya balamt ve onlardan mmkn olduunca abuk yama
yapmalarn istiyordu. Delta-Bir kendi kendine, eer Milne Buzul VJatman'ndaki hedeflerimizi
baaryla vurabilseydik gemi su almayacakt, dedi. Delta-Bir kendi pisliini temizlediini gayet
iyi biliyordu.

dareci, "Drdnc biri devreye girdi," dedi.

"Kim?"
Bir sre sessiz kalan idareci, ardndan onlara ismi verdi.

340

hanet Noktas

adam akn gzlerle birbirlerine baktlar. ok iyi tandklar bir

isimdi-

Delta-Bir idarecinin sesinin bu kadar isteksiz gelmesine amamak gerek, diye dnd. "Sfr-
l" diye tasarlanan bir operasyon iin, ceset saysyla hedef profiller fazla hzl artyordu. dareci
bu yeni ismi tam olarak nasl ve nerede yok edeceklerini anlatmaya hazrlanrken, sinirlerinin
gerildiini hissetti.

dareci, 'Tehlikeler ciddi derecede artt," dedi. "yi dinleyin. Size bu

talimatlar sadece bir kez vereceim."

89

Gney Maine'in stnde uan G4, Washington'a doru hzla yoluna devam ediyordu. Rachel
Sexton gktann fzyon kabuunda neden yksek miktarda hidrojen iyonu bulunabileceine
dair teorisini aklarken, Michael Tolland ile Corky, ona bakyorlard.

"NASA'nn Plum Brook stasyonu denilen gizli bir deneme tesisi var," derken, bunlar
sylediine kendisi de inanmyordu. Kurallar dnda gizli bilgileri paylamak hi yapmad bir
eydi ama artlar dikkate alndnda, Tolland ile Corky'nin bunu bilmeye hakk vard. "Plum
Brook, NASA'nn en radikal yeni motor sistemleri iin bir test alan. ki yl nce NASA'nn orda
test ettii yeni bir tasarm hakknda zet rapor yazmtm. Genletirici dng motoru denilen bir
ey."

Corky pheli gzlerle ona bakt. "Genletiri dng motorlar hl teori aamasnda. Kt
stnde. Kimsenin test ettii falan yok. Daha buna yllar var."

Rachel ban iki yana sallad. "zgnm Corky. NASA'da prototipleri var. Test ediyorlar."

341

Dan Browu

hanet Noktas

"Ne?" Corky kukuyla bakyordu. "GDM'ler, uzayda donan sv oksi-jen-hidrojenle alyor, bu


yzden motorlar NASA iin deersiz. Yaktn donma sorununu zene kadar GDM yapmaya
almayacaklarn syle-mislerdi."

"stesinden geldiler. Oksijenden kurtuldular, yar donmu haldeki saf hidrojen ieren bir eit
kriyojenik yakt olan 'sv hidrojen' karm kullanyorlar. ok gl ve temiz yanyor. Ayrca
NASA Mars'a fze gnderecek olursa itki gcne alternatif gsteriliyor."

Corky hayretle bakyordu. "Bu doru olamaz."


Rachel, "Doru olsa iyi olur," dedi. "Bakan'a bu konu hakknda bir rapor yazmtm. Patronum
ate pskryordu nk, NASA sv hidrojeni byk bir baar olarak halka duyurmak istiyordu.
Pickering ise Beyaz Saray'n NASA'y sv hidrojen meselesini gizli tutmaya zorlamasn
istemiti.

"Niye?1

Gereinden fazla srr aklamaya niyeti olmayan Rachel, "nemli deil," dedi. Asl gerek
Pickering'in, ok az kiinin bildii artan bir milli gvenlik meselesi yznden sv hidrojen
baarsn gizli tutmak istemesiydi. in'in uzay teknolojisindeki ilerleyii. inliler, muhtemelen
ou ABD dmanlarndan oluan zengin mterilere kiralamay dndkleri lmcl bir
"kiralk" frlatma rampas gelitiriyorlard. ABD gvenliine olas etkileri korkuntu. Bereket
versin ki UKO, in'in frlatma rampalar iin itici yakt modeli aradn biliyordu ve Pickering
NASA'nm sv hidrojen yaktndan onlar haberdar etmek iin bir neden gremiyordu. 1

Tedirgin grnen Tolland, "Yani," dedi. "NASA'nn saf hidrojenle alp, temiz yakan bir itki
sistemine sahip olduunu sylyorsun."

Rachel ban sallad. "Rakamlar bilmiyorum ama bu motorlarn egzoz ss daha nce
gelitirilen her eyden yedi kat daha scak. NASA'dan her trden yeni jikle malzemesi
gelitirmesini istiyorlar." Durdu. "Bu sv hidrojen motorlardan birinin arkasna yerletirilen
byke bir ta, emsa-

342

i: grlmemi bir syla kan hidrojen zengini egzoz ateiyle yanacaktr, fzyon kabuk elde
edersiniz."

Corky, "Ah yapma imdi!" dedi. "Sahte gktana geri mi dndk?"

Tolland birden meraklanma benziyordu. "Aslnda bu fikir fena saylmaz. Bu durum, kalk
srasnda frlatma rampasndak uzay mekiinin altna kaya paras yerletirmeye benziyor."

Corky, "Tanrm beni kurtar," diye mrldand. "Salaklarla ayn uaktaym."

Tolland, "Corky," dedi. "Varsaymda bulunursak, egzozlarn altna yerletirilen bir ta,
atmosferden den tala ayn yank zellikleri tayacakt, yle deil mi? Ayn ynde izikler ve
ayn ters ak ergimi maddeler elde edersin."

Corky homurdand. "Sanrm."

"Ve Rachel'n temiz yanan hidrojen yakt geride hi kimyasal atk brakmaz. Sadece hidrojen.
Fzyon kabukta fazla miktarda hidrojen iyonlar."

Corky gzlerini devirdi. "Bak, bu GDM motorlarndan biri varsa ve sv hidrojenle alyorsa,
sanrm bahsettiin ey mmkn. Ama son derece zorlama."

Tolland, "Neden?" diye sordu. "lem olduka basit grnyor."

Rachel ban sallad. "Tek ihtiyacn olan ey 190 milyon yanda fosillemi bir ta. Sv
hidrojen motorunun egzoz ateinde yak ve buzun altna gm. Hemen gkta olsun."

Corky, "Bir turisti belki kandrrsn ama bir NASA bilim adamn asla!" diye patlad.
"Gkkumlarn hl aklayamadnz!"

Rachel, Corky'nin gkkumlannn oluumunu aklamasn hatrlamaya alt. "Gkkumlannn


uzaydaki hzl snma ve souma olaylarnn sonucunda olutuunu sylemitin, yle deil mi?"

Corky iini ekti. "Gkkumlar, bir ta uzayda donup aniden ksmi erime aamasnda ar
snnca oluurlar -1550 derece civarnda. Sonra

343

Dan Brown

tan yeniden soumas gerekir, ok abuk, gkkumlarnn iindeki sv cepleri bylece


katlar."

Tolland, arkadan inceledi. "Ve bu ilem yeryznde gerekleemez mi?"

Corky, "mkn yok," dedi. "Bu gezegende bylesi hzl deiimlere sebep olacak s farkllklar
yok. Burda nkleer s ve uzayn mutlak sfrndan0 bahsediyoruz. Bu arlklar yeryznde
yok."

Rachel bunu dnd. "En azndan doal olarak."

Corky, ona dnd. "Bu ne anlama geliyor?"

Rachel, "Neden stma ve soutma burda, yeryznde gereklemi olmasn?" diye sordu. "Ta
sv hidrojen motorla yaklp, sonra hzla kri-yojenik dondurucuda soutulmu olabilir."
Corky bakakalmt. "Yapay gkkumlar m?"

"Bir fikir."

Elindeki gkta rneini gsteren Corky, "Sama bir fikir," diye karlk verdi. "Unuttun galiba.
Bu gkkumlarnn 190 milyon ylla tarihlen-dirildii inkr edilemez." Artk stnlk taslayan bir
sesle konuuyordu. "Bir eyi ok iyi biliyorum Bayan Sexton. 190 milyon yl nce kimse sv
hidrojen motorlarla kriyojenik soutucular kullanmyordu."

Tolland, gkkumu veya deil, ispatlar ryor, diye dnd. Rachel'n fzyon kabukla ilgili son
iddialaryla hayli tedirgin bir halde, dakikalardr sessizliini koruyordu. Hipotezi sersemletecek
kadar cretkr olmasna ramen, yeni kaplar am ve Tolland' farkl ynde dnmeye sevk
etmiti. Fzyon kabuk aklanabiliyorsa... bu baka hangi ihtimalleri beraberinde getirir?

Yannda oturan Rachel, "Konumuyorsun," dedi.

o .273

344

hanet Noktas

Tolland gz ucuyla ona bakt. Uan lo nda bir an iin, Rac-jel'm gzlerindeki
yumuaklkta Celia'y grd. Hatralarndan syrlarak, bitkinlikle iini ekti. "Ah, ben
dnyordum..." Glmsedi. "Gktalarn m?" "Baka?"
"Geriye ne kaldn bulmak iin tm verilerin stnden mi geiyordun?"

"Onun gibi bir ey." "Fikrin var m?"

"Saylmaz. Buzun altndaki o yerletirme boluunu kefetmekle ne kadar verinin pe gittiini


dnmek canm skyor."

Rachel, "Hiyerarik ispatlar, iskambil kdndan ev gibidir," dedi. "lk nermeyi ekip
aldnda, her ey sallanr. Gktann bulunduu _yer, ilk nermeydi."

Betice de. "Milne'e ilk geldiimde, mdr bana gktann el dememi yz yllk bir buzun
iinde bulunduunu ve blgede rastlanan tm talardan daha youn olduunu sylemiti. Tm
bunlar tan uzaydan dtnn ispat olarak kabul ettim." "Sen ve bizler."

"Orta seviyedeki nikel ierii, ikna edici olmasna ramen, grne gre balayc deil."

Yanlarnda oturup, onlar dinledii anlalan Corky, "Ama yakn," dedi.

"Ama tam deil."

Corky isteksizce bam sallayarak kabul etti. Tolland, "Ve," dedi. "Bu daha nce hi grlmemi
uzay bcekleri, hayret verecek kadar tuhaf olmasna karn, gerekte ok eski derin deniz
kabuklular olabilirler."

Rachel ban sallad. "Ve imdi de fzyon kabuk..."

345 %
Dan Brown

Corky'ye bir bak frlatan Tolland, "Bunu sylemekten nefret ediyorum ama elimizde
olumludan ok olumsuz ispat var gibi hissetmeye bal, yorum," dedi.

Corky, "Bilimin nsezilerle ilgisi yoktur," dedi. "Kantlarla ilgisi vardr. Bu tataki gkkumlan
muhakkak ki meteorik. Karlatmz her eyin son derece rahatszlk verici olduu konusunda
size katlyorum ama bu gkkumlann grmezden gelemeyiz. Lehteki ispatlar kati ama aleyhteki
ispatlar tesadfi."

Rachel yzn buruturdu. "Peki bu bizi nereye gtrr?"

Corky, "Hibir yere," dedi. "Gkkumlar, elimizde bir gkta olduunu kantlyor. Tek soru,
birinin onu neden buzun altna yerletirdii."

Tolland, arkadann yrtt manta inanmak istedi ama bir eyler yanl geliyordu.

Corky, "Sen ikna olmua benzemiyorsun Mike," dedi.

Tolland, arkadana akn bir ifadeyle bakarak iini ekti. "Bilmiyorum. te iki fena deildi
Corky. Ama imdi te bire indik. Bir eyleri atlryormuuz gibime geliyor."

90

Gznn nne Amerikan hapishane hcresini getirince ii rperen Chris Harper, yakalandm,
diye dnd. Senatr Sexton YGS yazlm hakknda yalan sylediimi biliyor.
YGS blm mdr, Gabrielle Ashe'i yeniden ofisine gtrp kapy kapatrken, NASA
mdrne duyduu nefretin bir anda arttn hissetti. Harper bu akam, mdrn yalanlarnn
nereye kadar uzadn grmt. Harper', YGS yazlmnn dzeltildii yalann sylemeye
mecbur ederek, onun korkakla kaplp takmdan kmaya karar verme ihtimaline kar kendini
garantiye almt.

346

hanet Noktas

Harper, zimmete geirme kantlan, diye dnd. antaj. ok sinsi. Her eyin tesinde,
Amerikan uzay tarihindeki en byk an glgelemeye alan bir kasa hrszna kim inanrd?
Harper, NASA mdrnn Amerikan uzay dairesini korumak iin neler yapabileceine zaten
ahit olmutu ve imdi fosil ieren gktann duyurulmasyla menfaatleri zirveye vurmutu.

Harper birka saniye boyunca, zerinde YGS uydusunun kk bir modeli -yansma
kalkanlarnn arkasnda pek ok anten ve lens bulunan silindirik prizma- duran geni masann
etrafnda adm att. Gabrielle oturmutu, siyah gzleriyle izliyor, bekliyordu. Harper'n mide
bulants ona o mehur basn konferansnda kendini nasl hissettiini hatrlatt. O gece kt bir
gsteri sergilemi ve herkes bu konuda onu sorguya ekmiti. Tekrar yalan sylemek, o gece
hasta olduunu ve kendinde olmadn sylemek zorunda kalmt. arkadalaryla basn cansz
performansn nemsemeyip bir sre sonra unutmutu.

imdi yalan bir kez daha peine dmt.

Gabrielle Ashe'in ifadesi yumuamt. "Bay Harper, mdr dman edinmiken gl bir
mttefike ihtiyacnz olacak. Bu noktada Senatr Sexton, sizin tek dostunuz olabilir. YGS yazln
yalanyla balayalm. Bana neler olduunu anlatn."

Harper iini ekti. Gerei aklama vaktinin geldiini biliyordu. Gerei ilk bata
sylemeliydim! "YGS baaryla frlatlmt," diye balad. "Uydu, planland gibi kutupsal
yrngeye mkemmel biimde oturdu."

Gabrielle Ashe sklm gibiydi. Tm bunlar bildii belli oluyordu. "Devam edin."

"Skntlar bunun ardndan balad. Buzdaki younluk anomalilerini bastrmaya balamak


istediimizde, uydudaki anomali tespit yazlm a-'"mad."

"Ha... hah."

347

Dan Brow

hanet Noktas

Harper imdi daha hzl konuuyordu. "Yazlmn, hzla binlerce dnm veri alann incelemesi
ve normal younluk aral dnda kalan bi ksmlarn bulmas gerekiyordu. Yazlm ilk bata
buzdaki yumuak noktalar -kresel snma indikatrleri- aryordu ama baka younluk aykr-
lklarna rastlarsa, bunlar da iaretleyecekti. Plan, YGS'nin birka hafta-da Kuzey Kutup
Dairesi'ni taramas ve kresel snmay lmekte kullanabileceimiz anomalileri belirlemesiydi."

Gabrielle, "Ama yazlm almaynca YGS ie yaramad," dedi. "Kusurlu noktalan tespit etmek
iin NASA'nn Kuzey Kutbu'ndan alnan grntleri santim santim elde incelemesi gerekti."
Programlama hatasn adeta bir kez daha yaayan Harper ban sallad. "On yllar alacakt.
Felaket bir durumdu. Benim programmdaki bir hata yznden YGS deerini yitirmiti. Yaklaan
seimler ve Senatr Sexton'n NASA'y bunca eletirmesi..." ini ekti.

"Hatanz NASA ve Bakan iin bir felaket oldu."

"Daha kt bir zamanda olamazd. Mdrn beynine kan sramt. Bir sonra frlatlan mekikle
sorunu gidereceim konusunda ona sz verdim. YGS yazlm sistemini barndran cipi
deitirmekten ibaretti. Ama ok geti. Bana sresiz ev izni verdi, ama aslna bakarsan
kovulmutum. ki ay nceydi."

"Ama yine de iki hafta nce televizyonda bir iyiletirme yaptnz duyurdunuz."

Harper kendini koyvermiti. "Korkun bir hata. O gn mdr bana telefon etti. Bir gelime
olduunu, kendimi affettirebileceimi syledi. Derhal ofise gelip onunla grtm. Bir basn
konferans dzenleyip, herkese YGS yazlmn altrmann yolunu bulduumu ve birka
haftaya kadar veri almaya balayacamz sylememi istedi. Bunu bana dal sonra aklayacakt."

"Ve siz de kabul ettiniz."

348

"Hayr, reddettim! Ama bir saat sonra mdr ofisime geri geldi; yannda Beyaz Saray
badanmanyla birlikte!"

"Ne!" Gabrielle buna olduka armt. "Marjorie Tench mi?"


Ban sallayan Harper, korkun bir yaratk, diye dnd. "O ve mdr beni karlarna alp
yaptm hatann nerdeyse NASA'yla Bakan' tam bir ykmn eiine getirdiini sylediler.
Bayan Tench, bana, senatrn NASA'y zelletirme planlarndan bahsetti. Bakan ve uzay
dairesinin dt durumu dzeltmemin boynumun borcu olduunu syledi. Sonra da bana bunu
nasl yapacam anlatt."

Gabrielle ne doru eildi. "Devam edin."

"Marjorie Tench, bana, Beyaz Saray'n elinde, Milne Buzul Katma-m'na gml dev bir gkta
bulunduuna dair jeolojik kantlar olduunu anlatt. imdiye dek rastlananlarn en by. Bu
byklkte bir gkta NASA iin byk bir bulu olacakt."

Gabrielle afallam gibiydi. "Bir saniye, yani YGS kefetmeden nce birisinin gktan zaten
bildiini mi sylyorsunuz?"

"Evet. YGS'nin keifle hibir ilgisi yok. Mdr, gktann varln biliyordu. Bana
koordinatlar verdi ve YGS'yi buz katmanna evirerek, kefi YGS yapm gibi gstermemi
istedi."

"aka yapyorsunuz."

"Aldatmacaya ortak olmam istediklerinde benim verdiim tepki de bu oldu. Gktann orda
olduunu nasl rendiklerini bana sylemeyi reddettiler ama Bayan Tench bunun nemli
olmad ve YGS fiyaskomu telafi etmemin en iyi yolunun bu olduu konusunda srar etti. YGS
uydusu gktann yerini tespit etmi gibi yaparsam, NASA, YGS'yi ok gerekli bir baar olarak
gsterebilecek ve seimlerden nce Bakan'a destek olacakt."

Gabrielle'n dili tutulmutu. "Ve elbette, YGS anomali tespit yazlmnn iler konumda
olduunu duyurmadan, YGS'nin bir gkta bulduunu iddia edemezdiniz."
349

l i!

Dan Brown

Harper ban sallad. "Bu yzden basn konferans bir yaland. Bunu yapmaya mecbur
brakldm. Tench ve mdr ok acmaszdlar. Herkesi hayal krklna uratacam sylediler.
Bakan YGS Projesi'ne fon sa. lamt, NASA bu i iin yllar harcamt ve ben bir
programlama hata-syla her eyi berbat etmitim."

"Bylece yardm etmeyi kabul ettiniz."

"Baka seeneim yoktu. Bunu yapmasaydm kariyerim sona erecekti. Ve iin gerei u ki,
yazlm yzme gzme bulatrmasaydm, YGS o gktan bulabilecekti. Bu yzden kk bir
yalan gibime geldi. Birka ay sonra uzay mekii frlatldnda yazlm zaten dzeltilecekti, ben
sadece bunu biraz daha erken duyurmu oluyorum, diye dndm."

Gabrielle hafife slk ald. "Meteorik frsattan yararlanmak iin kk bir yalan."

Harper bundan bahsederken midesi bulanyordu. "Bylece... yaptm. Mdrn emirlerine uyarak
bir basn konferans dzenleyip anomali tespit yazlmn altrmay baardm duyurdum.
Birka gn bekledikten sonra YGS'yi mdrn verdii koordinatlara evirdim. Sonra, komuta
zincirine uygun olarak YGS direktrn aradm ve YGS'nin Milne Buzul Katma-n'nda kat bir
younluk anomalisi tespit ettiini syledim. Ona koordinatlar verip anomalinin gkta
olabilecek kadar youn grndn syledim. Heyecana kaplan NASA baz nveler kartmak
iin Milne'e kk bir ekip gnderdi. Operasyon bundan sonra ok gizli yrtld."
"O zaman, bu akama kadar gktanda fosiller bulunduunu bilmiyordunuz?"

"Burdaki kimse bilmiyordu. Hepimiz ok olduk. imdi herkes dnya d biyolojik yaam
kantlar bulduum iin bana kahraman diyor ve ben ne diyeceimi bilemiyorum."

Harper' siyah gzleriyle inceleyen Gabrielle bir sre sessiz kald-"Ama buzdaki gktan YGS
tespit etmediyse, mdr orda olduunu nerden biliyordu?"

350

hanet Noktas

"Onu baka biri buldu."

"Baka biri mi? Kim?"

Harper iini ekti. "Charles Brophy adl Kanadal bir jeolog; Elles- Adas'ndaki bir aratrmac.
Buzdaki dev gktan tesadfen kefettii srada, Milne Buzul Katman'nda jeolojik buz
sondalamas yapyormu. Telsizle bildirdi ve NASA telsiz konumasn yakalad."

Gabrielle bakakalmt. "Peki ama bu Kanadal, kefin btn kayman NASA'nn yemesine ses
kartmyor mu?"

i rperen Harper, "Hayr," dedi. "Anlalaca zere, ld."


91

Michael Tolland gzlerini kapatp, G4 uak motorunun vnlamasn dinledi.'Washington'a varana


dek, gktan daha fazla dumemeye karar vermiti. Corky'ye gre gkkumlar kesin kantt;
Milne Buzul Kat-man'ndaki ta ancak bir gkta olabilirdi. Rachel yere indiklerinde Wil-liam
Pickering'e verecek kesin bir cevabnn olmasn diliyordu ama fikir denemeleri gkkumlan
yznden kmaza girmiti. spatlar ne kadar pheli grnrse grnsn, gkta gerek gibi
grnyordu.

yle olsun.

Rachel okyanusta yaad travma yznden sarslmt. Yine de Tolland, onun kendini abuk
toparlayna hayran kalmt. imdi Rachel tm dikkatini elindeki meseleye vermiti. Gktann
maskesini drecek veya doruluunu kantlayacak bir yol bulmak ve onlar kimin ldrmeye
altn belirlemek.

Rachel yolculuun ounu, Tolland'n yanndaki koltukta geirmiti, borucu artlara ramen
Rachel'la konumay elenceli buluyordu. Birka, dakika nce Rachel tuvalete gidince, Tolland,
onun yannda oturma-

351 *

Dan Brown
sini zlediine amt. Bir kadnn varln zlemeyeli ne kadar olduunu dnd; Celia'dan
baka bir kadn.

"Bay Tolland?"

Tolland ban kaldrp bakt.

Pilot ban kabinden ieri uzatmt. "Geminizin telefon kapsama alanna girdiimizde size
bildirmemizi istemitiniz. sterseniz balant kurabilirim."

"Teekkrler." Tolland koridora kt.

Tolland, pilot kabininden mrettebatn arad. Bir iki gn daha gelmeyeceinden onlar haberdar
etmek istiyordu. Elbette nasl bir derdin iinde olduunu onlara anlatmaya niyeti yoktu.

Telefon birka kez ald. Geminin SHINCOM 2100 haberleme sisteminin telefona cevap
vermesi Tolland' armt. Her zamanki profesyonel karlama mesaj deil, Tolland'm
ekibinden grltc biri cevap veriyordu, geminin soytars.

Ses, "Haya, haya, buras Goya," dedi. "zgnz, u anda kimse burda deil, hepimiz ok byk
bitler tarafndan karldk! Dorusu, Mike'n byk gecesini kutlamak iin kyya ktk. Tanrm,
ok gururluyuz! sminizi ve numaranz brakabilirsiniz, belki yarn ayldmz zaman
arayabiliriz. Ciao! ET'ye gidiyoruz!"

Mrettebatn imdiden zleyen Tolland gld. Basn konferansn seyrettikleri anlalyordu.


Kyya kmalarna memnun olmutu; Bakan aradnda onlar aniden brakmt ve denizde ok
uygunsuz bir yerde duruyorlard. Mesajda herkesin kyya ktn syledii halde Tolland,
gemiyi yalnz brakmayacaklarn dnyordu, zellikle de u anda demirli bulunduu gl
akntlarn getii yerde.

Tolland, kendisine braktklar dahili sesli mesajlar dinlemek iin saysal ifreyi girdi. Sadece bir
kez bipledi. Bir mesaj. Ayn yaygarac mrettebatn sesiydi.

352

hanet Noktas

"Selam Mike, ne gsteriydi ama! Bunu dinliyorsan, herhalde u anda haval Beyaz Saray
partilerinden birinde mesajlarn dinleyip, bizim hangi ehennemde olduumuzu merak
ediyorsundur. Gemiyi terk ettiimiz iin zgnm dostum, ama bu yle basit bir kutlama gecesi
deildi. Merak etme ok iyi demirledik ve verandann n ak braktk. ten ie korsanlar
karsn da, NBC sana u yeni tekneyi alsn istiyoruz! aka yapyorum! Meraklanma, Xavia
gemide kalp kaleyi korumay kabul etti. Bir avu sarho balkyla parti yapmaktansa, yalnz
kalmay tercih ettiini syledi. Buna inanabiliyor musun?"

Birinin gemide kaldn duyunca ii rahatlayan Tolland kendi kendine gld. Xavia mesuliyet
sahibi biriydi, partilere gre biri deildi. Sayg -duyulan bir deniz jeologu olan Xavia, aklna
geleni sylemekle tannyordu.

Mesaj, "Her neyse Mike," diye devam etti. "Bu gece inanlmazd. Bilim adam olmakla gurur
duyuyorsundur, ha? Herkes bunun NASA iin ne kadar iyi olduundan bahsediyor. NASA'y bo
ver. Bu bizim iin ok daha iyi oldu! Amazing Seas izlenme oran bu akam birka milyon puan
yukar frlamtr. Sen bir yldzsn adamm. Gerek bir yldz. Tebrikler. Mkemmel i kardn."

Hattan ksk konuma sesleri geldi. Sonra ses tekrar duyuldu. "Ah, evet, Xavia'dan bahsetmiken,
sana bir eletiride bulunmak istiyor. Veriyorum."

Makinede Xavia'nm tiz sesi duyuldu. "Mike, ben Xavia, sen bir ilah-
sn- Ve seni ok sevdiim iin bu Nuh tufanndan kalma enkazna dadlk

^Pmay kabul ediyorum. Her neyse, gemiye bebek bakcl yapmann

sra, mrettebat benden gemi kalta olarak, senin ukala bir herife

Onmemen iin tm gcm kullanmam istedi, ki sanrm bu akam-

an sonra biraz zor olacana inanyorum, ama belgeselinde bir gaf yapt-

353

F:23

Dan Brown

n ilk syleyen ben olmak istedim. Evet, beni duydun. Ender rastlatn bir Michael Tolland
hyarl. Merak etme, dnyada bunu fark edecek fr kii vardr, hepsi de espri anlay olmayan,
fil hafzal deniz jeologlar, Benim gibi. Ama biz jeologlar iin ne derler bilirsin: her zaman kuu,
ararlar!" Gld. "Her neyse, nemli deil, gkta petrolojisiyle ilgili ufak bir nokta. Geceni
berbat etmek iin sylyorum. Bununla ilgili bir iki telefon gelebilir, o yzden aslnda hepimizin
yle olduunu bildii bir mo-ron gibi cevap vermemen iin seni nceden bilgilendireyim."
Tekrar gl. d. "Her neyse, pek parti merakls olmadm iin gemide kalyorum. Zahmet edip
de beni arama; makineye balamak zorundaym, nk btn akam boyunca lanet olas
gazeteciler arayp durdu. Sp batrmana ramen, bu akam gerek bir yldzdn. Her neyse, geri
geldiinde sana bununla ilgili aklama yaparm. Ciao."

Hatta ses kesildi.

Michael Tolland kalarn att. Belgeselimdeki bir hata m?

Rachel Sexton G4'n tuvaletinde durmu, aynada kendine bakyordu. Solgun grndn
dnd ve sandndan daha hastalkl. Bu akam yaad korku ondan ok ey alp gtrmt.
Titremesinin gemesine veya bir okyanus kysna gitmesine daha ne kadar kaldn dnd.
U.S.S. Charlotte beresini karp salarn at. Daha iyi, diye dnd, imdi biraz daha kendi
gibi hissediyordu.

Kendi gzlerinin iine bakan Rachel, derin bir bitkinlik hissetti. Ama ardnda zm
grebiliyordu. Bunun annesinden kaldn biliyf' du. Kimse sana ne yapacam ve
yapamayacan sylemez. Rachel, annesi' nin bu akam olanlar grp grmediini merak etti.
Bilileri beni meye alt anne. Birileri hepimizi ldrmeye alt...

Rachel'n zihninden, son birka saattir olduu gibi yine isimler

354

hanet Noktas

Lawrence Ekslrom... Marjorie Tench... Bakan Zach Herney. Hepsinin a birer nedeni vard. Ve
daha da korkuncu, hepsinin bunu yapma imk-n) Rachel kendi kendine, Bakan iin iinde deil,
dedi. Babasndan daha cok sayg duyduu Bakan'n bu esrarl olayda masum bir izleyici olmas
umudunu gdyordu.
Hl hibir ey bilmiyoruz.

Kim olduunu... eerleri... ve nedenini.

VVilliam Pickering iin cevaplan bulmak istiyordu ama u ana kadar tek yapabildii daha fazla
soru retmekti.

Rachel tuvaletten ktnda, Michael Tolland' koltuunda gremeyince ard. Corky yan
tarafta ekerleme yapyordu. Rachel etrafna ba-knrken, Michael, pilot kabininden kt. Gzleri
endieyle bymt.

Rachel, "Ne oldu?" diye sordu.

Telefon mesajn ona anlatrken Tolland'n sesi skknd.

Belgeselde bir hata m? Rachel, Tolland'n ar tepki gsterdiini dnd. "Belki de bir ey
deildir. Hatann ne olduunu tam manasyla sylemedi mi?"

"Gkta petrolojisiyle ilgili bir eymi."

"Kaya yaps m?"

"Evet. Hatay sadece birka jeolog fark edebilirmi. Kulaa yle geliyor ki, yaptm hata her
neyse, gktann yapsyla ilgili."
Hzla derin bir nefes alan Rachel imdi anlyordu. "Gkkumlar m?"

"Bilmiyorum, ama ok byk tesadf olur."

Rachel, ona katlyordu. Gkkumlar, NASA'nn bunun gerek bir gkta olduu iddiasn
destekler, geri kalan tek kantt.

Corky gzlerini ovuturarak yanlarna geldi. "Neler oluyor?"

Tolland, ona olanlar anlatt.

Ban iki yana sallayan Corky, yzn buruturdu. "Gkkumlaryla

i bir sorun deildir Mike. Olamaz. Verilerin hepsi NASA'dan geldi, deil. Kusursuzdu."

355

Dan Brown

"Baka nasl bir petrolojik hata yapm olabilirim?"

"Kim bilir? Ayrca, deniz jeologlar gkkumlar hakknda ne bilir?"

"Hibir fikrim yok ama ok zeki biridir."


Rachel, "Bu artlarda," dedi. "Sanrm Direktr Pickering'le konu*, madan nce bu kadnla
konumalyz."

Tolland omuzlarn silkti. "Drt kere aradm. Hepsinde de telesekre-ter devreye girdi. Herhalde
imdi su laboratuvarndadr ve hibir ey duy. muyordur. Yarn sabaha kadar mesajlarm
alamaz." Tolland durup saatine bakt. "Ama..."

"Ama ne?"

Tolland dikkatle ona bakt. "Sence patronundan nce Xavia'yla konumamz ne kadar nemli?"

Rachel, "Eer gkkumlaryla ilgili syleyecek bir eyi varsa, bence ok kritik," dedi. "Mike, u
anda elimizde her trl elikili veri var. Wil-liam Pickering ak cevaplar duymaya alkn
biridir. Onunla grtmzde, harekete geebilmesi iin elle tutulur bir ey sunmak istiyorum."

"O halde yolda inmemiz gerekecek."

Rachel biraz ge kavramt. "Gemiye mi?"

"New Jersey aklarnda. VVashington'a giderken tam yolumuzun stnde. Xavia'yla konuup ne
bildiini renelim. Corky'de hl bir gkta rnei var ve eer Xavia jeolojik testler yapmak
isterse gemide ok iyi donanml bir laboratuvar var. Sanrm kesin cevaplar almamz bir saati
gemez."

Rachel i skntsnn arttn hissetti. Okyanusa bu kadar abuk gef dnmek dncesi
sinirlerini bozmutu. htimali aklna getirince kararn verdi ve kesin cevaplar, diye dnd.
Pickering kesin cevaplar isteyecek.
hanet Noktas

356

92

Delta-Bir ayaklarnn yeniden karaya bastna seviniyordu. Aurora ua yar gte gitmesine
ve dolambal bir okyanus rotas izlemesine ramen, yolculuunu iki saatten az bir zamanda
tamamlam ve Delta Gc'ne, idarecinin talep ettii fazladan cinayete hazrlanp pozisyon
almalar iin olanak salanmt.

imdi, D.C. yaknlarndaki zel askeri havaalan pistinde Aurora'y geride brakan Delta Gc,
yeni nakil aracna biniyordu. Onlar bir OH-58D Kiovva Warrior helikopter bekliyordu.

Delta-Bir, idareci yine en iyisini ayarlam, diye dnd. lk bata hafif keif helikopteri olarak
tasarlanan Kiowa Warrior, ordunun .en yeni nesil saldr helikopterini meydana getirecek ekilde
"geniletilmi ve gelitirilmiti". Kiowa, lazer hedef iaretleme/mesafe lme cihaznn, Havadan
Havaya Stinger fzeleri ve AGM-1148 Hellfire Fze Sistemi gibi lazer gdml isabetli silahlara
otonom iaretleme salad, kzltesi termal grntleme yeteneine sahipti. Yksek sratli
dijital bir sinyal ilemcisi, ayn anda alt hedefe kadar farkl hedeflerin izini srebiliyordu.
Kiovva'y yakndan gren ok az dman, hayatta kalp da hikyesini anlatabilmiti.

Delta-Bir, Kiowa'nn pilot koltuuna oturup kemerini balarken tandk bir gllk hissine
kapld. Bu arata eitim alm ve kez gizli Perasyonlara umutu. Elbette daha nce hi
tannm Amerikal bir yetkinin peine dmemiti. tiraf etmesi gerekirdi ki, Kiovva bu i iin
mkemmel bir hava tatyd. Rolls-Royce Allison motorlar ve ikiz yar sert Pervane kanatlan
"sessiz uu" yapabilmesine olanak tanyordu. Bu da balarnn stne gelene kadar karadaki
hedeflerin helikopter sesini du-

357
Dan Brown

yamayacaklar anlamna geliyordu. Ayrca klarn amadan kr u yapabilme imknna


sahip olduu ve dz siyaha boyanan helikopterin kuyruunda yanstmal saylar yazmad iin,
hedefin radar olmad^ mddete helikopteri grmesi mmkn deildi.

Sessiz siyah helikopterler.

Komplo teorisyenleri bu konuda lgnca savlar ortaya atyorlard. Bazlar sessiz siyah
helikopter saldrlarnn, Birlemi Milletler'in yetkilendirdii "Yeni Dnya Dzeni Nazileri'nin"
kant olduunu iddia ediyordu. Bazlarysa helikopterlerin sessiz uzayl aralar olduklarn.
Geceleri Kiovva'lan kol uuunda grenlerse, daha byk bir hava aracnn seyir klarn
grdkleri yanlgsna dyorlard; dikey uu yapabilen tek bir uan daire.

Bu da yanlt. Ama yanlsamalar ordunun houna gidiyordu.

Delta-Bir yakn zaman nce gizli bir grevde, ok gizli yeni bir ABD askeri teknolojisiyle
silahlandrlm Kiowa kullanmt; S&M isimli holografik silah. Sadomazoizm kelimesini
artrmasna ramen, S&M "yalanc eko" kelimelerini ifade ediyordu. Dman topraklan
stndeki gkyzne "yanstlan" holografik grntler. Kiowa, S&M teknolojisini dman
uaksavar ssnn stnde ABD uak hologramlar yanstmak iin kullanyordu. Panie kaplan
uaksavar nianclar tepelerinde dolaan hayaletlere lgnca ate ediyorlard. Cephane
tkendiinde, Birleik Devletler asl kozunu gnderiyordu.

Delta-Bir ile adamlar pistten havalanrken, kulaklarnda hl idarecinin szleri nlyordu.


Baka bir hedefiniz var. Yeni hedeflerinin kimlii dikkate alndnda, durumu fazlasyla hafife
alan bir ifadeydi. Yine de Delta-Bir kendine, sorgulayacak konumda olmadn hatrlatt.
Takn1'

Stnoke and mirrors..


358

hanet Noktas

bir emir verilmiti ve aldklar talimatlar uygun biimde yerine getirenlerdi; bu yntem her ne
kadar artc olsa da. Umarm idareci, bunun doru hareket olduundan emindir. Kiovva pistten
havalanrken, Delta-Bir gneybatya yneldi. FDR An-tj'n daha nce iki kez grmt ama bu
gece ilk defa havadan grecekti.

93

"Bu gktan aslnda Kanadal bir jeolog mu buldu?" Gabrielle As-he, gen programc Chris
Harper'a hayretle bakyordu. "Ve bu Kanadal imdi ld m?"

Harper kederle ban sallad.

Gabrielle, "Ne zamandr bunu biliyorsunuz?" diye sordu. '"Birka haftadr. Mdrle Marjorie
Tench, beni basn konferansnda yalan sylemeye mecbur braktktan sonra szmden
dnemeyeceimi biliyorlard. Gktann gerekte nasl bulunduunu bana anlattlar."

Gktan bulan KYYT deil! Tm bu bilgilerin nereye varacana dair Gabrielle'n hibir fikri
yoktu ama bir rezalet kartaca ortadayd. Tench iin kt haber, senatr iinse iyi haber
anlamna geliyordu.

imdi can skkn grnen Harper, "Dediim gibi," dedi. "Gktann asl kefedilme ekli,
yakalanan bir telsiz konumas. INSPIRE denilen bir programdan haberin var m? nteraktif
NASA Uzay Fizii yonosfer Radyo Deneyleri.
Gabrielle bunu duyduunu hayal meyal hatrlyordu.

Harper, "Esas itibariyle, Kuzey Kutbu yaknlarnda yer seslerini -ku-2ey klarnn plazma
dalga emisyonlar, yldrm frtnalarnn geni bant , bu gibi eyler- dinleyen ok dk frekansl
radyo alclar," de-

di.

359

Dan Brtm

"Peki."

"NSPIRE telsiz alclarndan biri, birka hafta nce Ellesmere Ada. s'ndan parazitli bir yayn
yakalad. Kanadal bir jeolog ok dk bir fre. kanstan yardm istiyordu." Harper durdu.
"Dorusu, frekans o kadar d-kt ki, NASA'nn VLF alclarndan baka kimse duymamtr.
Kana-dalnn uzun dalga yaptn dndk." "Anlamadm?"

"Telsiz iletisini azami mesafeye ulatrmak iin mmkn olan en dk frekansta yayn yapmak.
Unutmamak lazm ki ok cra bir yerdeydi; standart frekanstaki bir ileti, duyulabilecei kadar
uzaa gitmeyebilirdi."

"Mesajda ne diyordu?"

"leti ksayd. Kanadal, Milne Buzul Katman'nda sondalama yaparken, buza gml ar
youn bir anomali tespit ettiini, gkta olabileceinden phelendiini ve lmler yaparken
frtnaya yakalandn sylyordu. Koordinatlarn vererek, frtnadan kurtarlmasn istedi ve
telsizini kapatt. NASA'nn en yakn dinleme istasyonu onu kurtarmak iin Thule'dan bir
kurtarma ua gnderdi. Saatlerce aradktan sonra onu, rotasnn kilometrelerce uzandaki bir
buzul yarnn dibinde, kza ve kpekleriyle birlikte l olarak buldular. Anlald kadaryla
frtnadan kamaya alm, yolundan sapp buzul yarndan dmt."

Duyduklarn dnen Gabrielle'n merak kabarmt. "Ve bylece NASA baka kimsenin
bilmedii bir gktan renmi oldu."

"Kesinlikle. Ve tuhaftr ki, eer yazlmm doru alsayd, KY uydusu ayn gktan tespit
edebilirdi; Kanadaldan bir hafta nce."

Bu rastlant Gabrielle' tereddde drmt. " yz yldr gml duran bir gkta, ayn
hafta iinde iki kere mi kefedildi yani?"

"Biliyorum. Biraz tuhaf, ama bilim byledir ite. Ya ktlk ekersin ya da bayram yaparsn. Konu
u ki, mdr gktann bizim kefimiz olntrt1 gerektiine inanyordu, yani iimi dzgn
yapsaydm yle olacakt. Ban*

360

lece fYT

hanet Noktas

Kanadal ld iin, KYYT'yi SOS mesajnda verdii koordinatlara evirirsem kimsenin


farkna varmayacan syledi. Bundan sonra gktan biz kefetmiiz gibi yapacaktm ve utan
verici baarszl bir nebze telafi etmi olacaktk."

"Ve siz de bunu yaptnz."


"Sylediim gibi, baka ansm yoktu. Uydunun baarsz olmasnn sebebi bendim." Durdu.
"Ama bu akam Bakan'n basn konferansn ve kefetmi gibi yaptm gktanda fosiller
bulunduunu duyduumda..."

"ardnz."

"Daha dorusu azm ak kald."

"Sizce mdr KYYT bulmu gibi yapmanz istemeden nce, gktanda fosil bulunduunu
biliyor muydu?"

. "Hi ihtimal vermiyorum. NASA oraya ilk ekibi gnderinceye kadar gkta gml olduu
yerde el demeden duruyordu. Tahminimce, nve kartmak ve X-nlarn ekmek iin oraya
bir ekip gnderene kadar NASA'nn ne bulduu hakknda tam bir fikri yoktu. KYYT hakknda
yalan sylememi istediler, nk byk bir gktayla orta karar bir baar kazanacaklarn
dndler. Ama oraya vardktan sonra, aslnda ne byk bir bulu olduunun farkna vardlar."

Gabrielle heyecandan sk nefes alyordu. "Dr. Harper, NASA ile Beyaz Saray'n sizi KYYT
yazlm konusunda yalan sylemeye zorladna dair ifade verir misiniz?"

"Bilmiyorum!" Harper korkmua benziyordu. "Bunun NASA'ya nasl "lr zarar vereceini tahmin
edemiyorum... bu kefe."

"Dr. Harper, nasl bulunursa bulunsun bu gktann harika bir keif lduunu ikimiz de
biliyoruz. Burdaki asl nokta, sizin Amerikan halkna yalan sylemi olmanz. KYYT'nin aslnda
NASA'nn syledii ey olmaln bilmeye haklar var."

"Bilmiyorum. Ben mdr nemsemiyorum ama ij arkadalarm... nlar iyi insanlar."


361

Dan Brown

"Ve aldatldklarn bilmeye haklar var."

"Peki ya u bana ynelik usulszlk sulamas?"

Kendi oyununu neredeyse unutmu olan Gabrielle, "Bunu akl: dan kartabilirsiniz," dedi.
"Senatre zimmete geirmeyle ilgili hibir bilmediinizi syleyeceim. Bunun bir eit kendini
garantiye alma y temi olduu anlalyor. KYYT konusunda aznz sk tutmanz iin drn
hazrlad bir oyun."

"Senatr beni koruyabilir mi?"

"Kesinlikle. Siz yanl bir ey yapmadnz. Sadece emirlere uyuyor nuz. Ayrca az nce
Kanadalyla iJgili verdiiniz bilgilerden sonra sena rn usulszlk meselesini gndeme bile
getireceini sanmyorum. Herhalde sadece NASA'nn KYYT ve gktaryla ilgili verdii yanl
bilgiler

ol

zerine younlarz. Senatr, Kanadalyla ilgili bilgileri akladktan sonra, mdr yalanlaryla
sizi lekelemeye cesaret bile edemez."

Harper hl kaygl grnyordu. Seenekleri deerlendirirken, skntl bir yz ifadesiyle


susmutu. Gabrielle, ona biraz zaman tand. Bu hikyenin rahatszlk verici baka bir yn daha
olduunu fark etmiti. Aslnda bundan bahsetmeyecekti ama Dr. Harper'n son bir tevike ihtiyac
olduunu grebiliyordu.

"Sizin kpeiniz var m Dr. Harper?"

Ban kaldrp bakt. "Efendim?"

"Sadece biraz tuhaf olduunu dndm. Kanadal jeolog koordinatlar verdikten ksa sre sonra
kzak kpeklerinin buzul yarna dtklerini sylememi miydiniz?"

"Frtna vard. Yollarndan sapmlard."

phelendiini belli eden Gabrielle omuzlarn silkti. "yle mi... iyi-

Harper, onun teredddn anlamt. "Sence ne oldu?"

"Bilmiyorum. Sadece bu keifle ilgili tesadflerin says o kadar 0*1 ki. Kanadal bir jeolog
sadece NASA'nn duyabilecei frekansta gkta''

362

i'ITTl1

hanet Noktas
m koordinatlarn veriyor. Sonra da kzak kpekleri uurumdan aa 2z kapal atlyor."
Durdu. "NASA'nn tm zaferini, bu jeologun lmne borlu olduunun farkndasnzdr
sanrm."

Harper'n yznn rengi atmt. "Yani mdr bu gkta iin cinayet

mi iledi?"

Gabrielle, sava politikas, ok para, diye dnd. "Ben senatrle konuaym, ondan sonra
grrz. Burdan kmann bir yolu var m?"

Gabrielle Ashe, beti benzi atm Chris Harper' geride brakarak, yangn merdivenlerinden
NASA'nn arkasndaki bo bir sokaa kt. NASA'l yeni kutlamaclar henz brakan bir taksiyi
evirdi.

ofre, "Westbrooke Semti Apartmanlar," dedi. Senatr Sexton' oK mutlu bir adam yapmak
zereydi.

94

Ne yapmay kabul ettiini henz anlayamayan Rachel, G4 pilot kabini giriinin hemen yannda
durmu, konumalarn pilotun duymamas iin radyo telsiz kablosunu kabinden ieri uzatyordu.
Corky ile Tolland, onu seyrediyordu. D.C. yaknlarndaki Bollings Hava Kuvvetleri ss'ne
varncaya kadar radyo sessizlii konusunda UKO Direktr William Pic-kering ile anlam
olmasna ramen, Rachel artk onun duymak isteye-Ceinden emin olduu bir bilgiye sahipti.
Daima yannda tad gvenli ^P telefonu numarasndan aramt.

William Pickering telefona cevap verdiinde, sesi son derece resmiy-' Ltfen dikkatli konu. Bu
balantnn garantisini veremem."
Rachel anlamt. Dier UKO sahra telefonlar gibi Pickering'in cebi

e> gvenli olmayan arlar tespit ettiinde ikaz ediyordu. Rachel bili-

n en az gvenli haberleme arac olan radyofondan arad iin, Picke-

363

Dan Brown

ring'id telefonu onu uyarmt. Bu konumann st kapal yaplmas ge. rekiyrdu. sim ve yer
verilmeyecekti.

Rachel bu gibi durumlarda kullanlan standart selamlamayla, "Sesim benimi kimliimdir," dedi.
Balant kurduu iin direktrn sinirlenecei, ni dnmt ama Pickering'in tepkisi olumlu
gibiydi.

"Evet, ben de seninle temasa gemeyi dnyordum. Yn deitir-mek gerekiyor. Birilerinin


sizi karlamasndan endie ediyorum."

Rachel aniden korkuya kaplmt. Biri bizi gzetliyor. Pickering'in se-sindeflci tehlikeyi
sezebiliyordu. Yn deitirmek. Tamamen farkl sebep-lerden tr olsa da, Rachel'n tam da bu
isteini yerine getirmek iin aradn renmek houna gidecekti.

Rachel, "u gereklik meselesini tartyorduk," dedi. "Kesin olarak dorulamann ya da


reddetmenin bir yolunu bulmu olabiliriz."
"Mkemmel. Gelimeler oldu, en azndan devam etmek iin elimde geer li deliller olur."

"Bu ispatlama hemen inmemizi gerektiriyor. imizden biri bir labo-ratuvara..."

'"Ltfen yer tanm yapma. Kendi gvenliin iin." Rachel'n bu hatta planlarn yaynlamaya
niyeti yoktu. "Bizim K GAS-AC'ye ini izni alabilir misin?"

Pickering bir sre sessiz kald. Rachel, onun kelimeyi kartmaya a-ltn sezinledi. GAS-
AC, UKO'nun, Sahil Gvenlik Grup Hava stasyonu Atlantic City iin kulland bir ksaltmayd.
Rachel, direktrn bunu biDiyor olmasn diledi.

Sonunda, "Evet," dedi. "Bunu ayarlayabilirim. Nihai duranz buras m?"

'"Hayr. Ordan helikopterle aktarma istiyoruz."

"'Bir ara bekliyor olacak."

"Teekkrler."

364

hanet Noktas

"Daha fazlasn reninceye kadar son derece dikkatli davranmanz tavsiye ederim. Sizin
pheleriniz, gl gruplar arasnda derin kayglara neden oldu."
Rachel, Tench, diye dnrken, Bakan'la dorudan temasa geebilmeyi diliyordu.

"u anda arabamda bahsi geen bu kadnla bulumaya gidiyorum. Tarafsz bir yerde zel bir
grme talep etti. Pek ok eyi aydnla kavuturacak."

Pickering, Tench'le bulumaya m gidiyor? Telefonda sylemeyi red-dettiyse de, Tench'in ona
syleyecei ey nemli olmalyd.

Pickering, "Nihai koordinatlarnz hakknda kimseyle grmeyin. Ayrca baka telsiz balants
yok. Anlald m?"

"Evet efendim. Bir saate kadar GAS-AC'de olacaz."

"Aktarma arac ayarlanacak. Nihai duranza vardnzda beni gvenli kanallardan


arayabilirsin." Durdu. "Gvenliiniz iin gizliliin ne kadar nemli olduunu tarif edemem. Bu
akam ok gl dmanlar kazandnz. Dikkatli davrann." Pickering gitmiti.

Rachel balanty kapatp Corky ile Tolland'a dnerken gerildiini hissediyordu.

Cevaplan bulmak iin hevesli grnen Tolland, "stikamet deitiriyor muyuz?" diye sordu.

Rachel isteksizce ban sallad. "Goya."

Elindeki gkta rneine bakan Corky iini ekti. "Hl inanmyo-rum, NASA byle bir..." Sesi
gittike azald, her geen dakika biraz daha endieli grnyordu.
Rachel pilot kabinine dnerek, radyo telsizini geri verdi. n cam-dan, uan altndan kayp
giden aynn aydnlatt bulutlara bakar-*en> Tolland'm gemisinde reneceklerinden
holanmayacaklar hissine kaPilnut.

365

Dan Brow

95

William Pickering, sedanm Leesburg Otoyolu'nda kullanrken al), madik bir yalnzlk hissetti.
Saat 02.00 idi ve yol bombotu. Bu saatte ara-ba kullanmayal yllar olmutu.

Marjorie Tench'in kaba sesi hl kulaklarn trmalyordu. FDRAn-t'nda bulualm.

Marjorie Tench'i en son yz yze grd an hatrlamaya alt; hi ho bir tecrbe olmamt.
ki ay nceydi. Beyaz Saray'da. Milli Gvenlik Konseyi, Kurmaylar, CIA, Bakan Herney ve
NASA mdrnn bulunduu uzun bir mee masada, Pickering'in tam karsnda oturuyordu.

Dorudan Marjorie Tench'in gzlerinin iine bakan CIA direktr, "Beyler," demiti. "Bir kez
daha bu ynetimi, NASA'nm devam eden gvenlik krizine kar kmaya tevik etmek iin
huzurlarnzdaym."

Aklama odadaki kimseyi artmamt. NASA'nm gvenlik hatalar istihbarat camiasnda


bkknlk veren bir hadise haline gelmiti. Daha iki gn nce, NASA'nm yer gzlem uydularndan
birinin ektii yzden fazla yksek znrl uydu fotoraf, NASA'nm veritabanndan
bilgisayar korsanlar tarafndan alnmt. Kuzey Afrika'daki ABD askeri eitim kararghn
gsteren fotoraflar karaborsaya km ve Ortadou'daki dman istihbarat brolar tarafndan
satn alnmt.
CIA direktr endieli bir sesle, 'Tm iyi niyetlere ramen NASA milli gvenlie tehdit
oluturmaya devam ediyor," demiti. "Ksacas, uzay dairemiz gelitirdii veri ve teknolojileri
koruyacak kapasitede deil."

Bakan, "Dikkatsizlik yapldn anlyorum," diye cevap vermii "Zarar veren szntlar. Ve bu
beni derinden rahatsz ediyor." Masan" karsnda oturan NASA Mdr Lawrence Ekstrom'un
kat yzn ia'

hanet Noktas

et etmiti. "Bir kez daha, NASA'nn gvenliini arttrmann yollarn aryoruz."

CIA direktr, "Sayglarm sunarm," demiti. "NASA operasyonlar

Birlemi Milletler istihbarat topluluu emsiye altna girmedii mddete, hangi gvenlik
deiiklii yaplrsa yaplsn, ksa sre sonra yetersiz

kalacaktr."

Bu ifade toplulukta huzursuz homurdanmalara yol amt. Herkes

sonunun nereye varacan biliyordu.

CIA direktr sesini biraz daha sertletirmiti. "Bildiiniz gibi, hassas istihbarat bilgileriyle
uraan tm ABD devlet tekilatlar, sk gvenlik kurallaryla denetlenirler: askeri, CIA, NSA,
UKO. Bunlarn hepsi topladklar verilerle gelitirdikleri teknolojilerin saklanmasyla ilgili sk
kanunlara uymak mecburiyetindeler. Sizlere bir kez daha soruyorum, neden NASA -ordunun ve
istihbarat topluluunun kulland uzay, grntleme, uu, yazlm, keif ve telekom
teknolojilerinin en byk ksmn reten kurum- bu gizlilik emsiyesinin dnda yer alsn?"

Bakan derin derin iini ekmiti. Teklif akt. NASA'y ABD askeri istihbaratnn bir paras
olacak ekilde yeniden yaplandrn. Gemite dier kurumlarda da benzer yeniden
yaplandrmalar yaand halde Herney, NASA'y Pentagon, CIA, UKO veya dier askeri
direktiflerin himayesi altna sokma fikrini reddediyordu. Milli Gvenlik Konseyi bu mesele
zerinde gruplara ayrlmaya balamt ve ou istihbarat topluluunun ^rafn tutuyordu.

Lawrence Ekstrom bu toplantlarda asla mutlu grnmezdi ve bu da

b'r istisna deildi. CIA direktrne hain bir bak frlatmt. "Kendimi

yinelemi olacam ama, NASA'nn gelitirdii teknolojiler askeri olma-

yan ilmi amalar iin gelitirilmitir. Eer istihbarat topluluunuz uzay

e|eskoplarmzdan birini evirip in'e bakmak istiyorsa, bu sizin seimi-

nz."

CIA direktr kplere binmi gibi grnyordu.

III
mi

366

367

Dan Brow

Bu durum Pickering'in gzne arpnca araya girmiti. Sakin bir & le konumaya gayret ederek,
"Larry," demiti. "NASA her yl Kongre': nnde diz kp para dileniyor. ok az bir fonla
operasyonlarnz rtp, baarszlklarnzn bedelini dyorsunuz. Eer NASA'y istihbii rat
topluluuna dahil edersek, NASA'nn bir daha Kongre'den yardm is temesine gerek
kalmayacak. rtl denekten faydalanarak ok daH yksek seviyelerde fon alrsnz. ki taraf
da kazanm olur. NASA dg gn biimde alabilecek paray temin etmi, istihbarat topluluu
da NASA teknolojilerinin korunduuna ikna olmu olur." j

Ekstrom ban iki yana sallad. "Prensip olarak, NASA'nn bu'nP simde yer almasna gnlm
raz olmaz; bizim milli gvenlikle hibir ilgjP miz yok."

CIA direktr ayaa kalkmt ki, Bakan otururken bu daha nel hi yaplmamt. Kimse onu
durdurmamt. fkeli baklarn NASjJ mdrne dikmiti. "Bana bilimin milli gvenlikle
hibir ilgisi olamadn dndn m sylyorsun? Larry, Tanr akna bu ikisi ayn anlS
ma gelir! Bizi gvenli klan bu lkenin bilimsel ve teknolojik stnlkleridir ve beensen de
beenmesen de, NASA her geen gn bu teknolojilerin gelimesinde daha byk bir rol oynuyor.
Ne yazk ki, senin kurumunun sepeti su szdryor ve gvenliinin salanmasnn bir gereklilik
olduunu defalarca kantlad!"

Odada kimse konumuyordu.


imdi NASA mdr ayaa kalkp baklarn saldrganna dikmiti-"Demek, yirmi bin NASA
bilim adamn hava geirmez askeri laboratu-varlara kilitleyip sizin iin almalarn
neriyorsun? Sence, uzayn derinliklerini grmek bilim adamlarmzn kiisel arzusu olmasayd,
NASA'nn en yeni uzay teleskoplar gerekten de icat edilir miydi? NASA tek bir nedenden tr
hayret verici ataklar yapyor; alanlarmz evreni daha iyi tanmak istiyorlar. Onlar, yldzl
gkyzn seyredip

368

hanet Noktas

gerekten neler olduunu kendilerine sorarak byyen hayalci ocuklardan oluan bir topluluk.
NASA'nn icatlarn tetikleyen ey, tutku ve meraktr, askeri stnlk vaadi deil."

Masadaki tansiyonu drmeye alan Pickering, boazn temizleyerek daha yumuak bir sesle
konutu. "Larry, eminim direktr askeri uydular ina etmek iin NASA bilim adamlarn ie
almaktan bahsetmiyor-dur. NASA'nn grev tanmlamas deimeyecek. NASA her zamanki gibi
ilerini grrken, daha fazla fon ve daha fazla gvenlik elde etmi olacaksnz." Pickering,
Bakan'a dnmt. "Gvenlik pahaldr. Bu odadaki herkes, NASA'daki gvenlik szntlarnn
yetersiz fonlardan kaynaklandnn phesiz farknda. NASA kendi bann aresine bakmak,
gvenlik ltlerine kestirme areler bulmak ve maliyeti paylamak iin dier lkelerle ortak
projeler yrtmek zorunda. Benim teklifim u, NASA daha byk bir bte ve biraz daha
ihtiyatla u anda olduu gibi stn, ilmi ve sivil varlna devam etsin."

Gvenlik konseyinin pek ok yesi onaylayarak balarn sallamlard. Pickering'in


aklamasyla hi de elenmedii anlalan Bakan Her-ney dorudan William Pickering'in
gzlerinin iine bakarak yavaa ayaa kalkmt. "Bili, sana unu sormak istiyorum: NASA
gelecek on yl iinde Mars'a gitmeyi mit ediyor. stihbarat topluluu, rtl denein byk bir
ksmnn Mars'a yolculuk iin harcanmas hakknda nasl hissedecek; ksa vadeli hibir milli
gvenlik kar olmayan bir yolculuk?" "NASA istedii gibi hareket edebilecektir." Herney ak
bir dille, "Yapma ya," demiti.

Birden herkesin gzleri dar frlamt. Bakan Herney, ok nadir azn bozard.
Herney, "Bakan olarak rendiim bir ey varsa," demiti. "O da, Para kimin elindeyse,
kumanday o alr. NASA kesesinin iplerini, kuru-mun kurulma amalarn paylamayan
kimselerin eline vermeyi reddedi-

369

F:24

Dan Brown

yorum. Hangi NASA misyonlarnn uygun olduuna ordu karar verdiin, de, ne kadar ilim
retilebilir bilemiyorum."

Herney'nin gzleri odada gezinmiti. Sonra yavaa ve kararllkla sert baklarn yeniden
William Pickering'e evirmiti.

"Bili." Herney iini ekmiti. "NASA'nn yabanc uzay daireleriyle ortak projeler yrtmesinden
duyduun memnuniyetsizlii dar grl-lk olarak nitelendiriyorum. En azndan inlilerle ve
Ruslarla yapc bir eyler yapan biri var. Bu gezegene bar, askeri g kullanarak gelmeyecek.
Hkmetlerinin farkllna ramen bir araya gelenler bunu salayacaklar. Bana soracak olursan,
NASA'nn ortak projeleri milli gvenlii arttrmak konusunda her trl milyar dolarlk casus
uydusundan ok daha iyi i gryor ve gelecek iin ok daha byk umutlar tayor."

Pickering iindeki fkenin arttn hissediyordu. Bir politikac benimle byle konumaya nasl
cret eder! Herney'nin idealizmi toplant salonunda gz boyuyor ama gerek dnyada insanlar
ldryordu.

Marjorie Tench, Pickering'in patlamaya hazrlandn sezinlemi gibi, "Bili," diye araya
girmiti. "Evladn kaybettiini biliyoruz. Bunun, senin iin kiisel bir mesele olduunun
farkndayz."

Pickering, onun sesindeki alakgnllkten baka hibir ey duymamt.

Tench, "Ama ltfen unutma ki, Beyaz Saray uzay zel sektre amamz isteyen yatrmc selini
zapt ediyor," demiti. "Bana soracak olursan, tm hatalarna ramen, istihbarat topluluunun en
byk dostu NASA. Belki de hepiniz ona dua etmelisiniz."

Otoyolun banketindeki dar erit Pickering'i imdiki zamana geri dndrd. Kavaa
yaklayordu. D.C. kavana girerken, yolun kenarnda kanl bir geyik ls grd. Garip bir
tereddte kapld... ama srmeye devam etti.

Yetimesi gereken bir randevu vard.

370

hanet Noklas

96

Franklin Delano Roosevelt Ant, lkedeki en byklerden biriydi. Bir park, elaleleri,
heykelleri, ardaklar ve bir havuzu bulunan ant, FDR'nin iktidarda kald her bir dneme
ayrlan drt d galeriye blnmt.

Antn bir buuk kilometre uzanda, seyir klarn karartm bir Kiowa Warrior, ehrin
stnden uarak yaklayordu. D.C. gibi nemli ahsiyetler ve medya alanlaryla dolu bir
ehirde, gkyzndeki helikopterler gneye uan kular kadar alldk bir eydi. Delta-Bir,
"kubbe" diye bilinen eye -Beyaz Saray etrafndaki korumal hava sahas- yaklamad
mddete fazla dikkat ekmeyeceini biliyordu. Burada fazla uzun kalmayacaklard.
Kiowa, karanlk FDR Ant'nn tam stne deil ama yaknna gelip yavaladnda yedi yz
metre ykseklikteydi. Delta-Bir bir sre burada kalp pozisyonunu kontrol etti. Gece grl
teleskobik grntleme sisteminin bana geen, sol tarafndaki Delta-ki'ye bakt. Video yayn,
yeilimsi ant giriini gsteriyordu. Bu alan botu. imdi bekleyeceklerdi.

Sessiz bir cinayet olmayacakt. Dikkat ekmeden ldrlemeyecek baz insanlar vard. Nasl bir
yntem kullanrlarsa kullansnlar, baz yansmalar olacakt. Soruturmalar. Bu gibi durumlarda
en iyi rtbas etme ekli, grlt kartmakt. Patlamalar, alevler ve duman akla ilk olarak yabanc
terrizmi getirirdi. zellikle de hedef, yksek mevkili bir yetkili lduunda.

Delta-Bir, aada aalarla evrili antn gece gr iletisini tarad. Park alanyla giri yolu
botu. Az sonra, diye dnd. Bu gizli buluma-n"i yeri, ehrin iinde olmasna ramen bu
saatte sszd. Delta-Bir gzle-nni ekrandan, kendi silahlarna evirdi.

371 k

Dan Brown

Bu gece Hellfire sistemi kullanlabilirdi. Lazer gdml Hellfire, vur ve unut imkn salyordu.
Frlatc, yer gzclerinden, dier hava tatla-rndan veya havalanan aracn kendisinden
yanstlan bir lazer noktaya tam nian alabiliyordu. Bu gece fze, bir kuleye takl nianghta
bulunan lazer iaretleyicisiyle kendi kendine ynlendirilecekti. Kiowa'nn iaretleyicisi, hedefi
lazer nyla "boyadktan" sonra, Hellfire fzesi kendi ynn belirleyecekti. Hellfire, hem
karadan, hem havadan ate edebildii iin, bu akam burada kesinlikle bir hava arac bulunduu
yargsna varlmayacakt. Ayrca Hellfire, karaborsa silah satclar arasnda ok tutulan bir
silaht, bu yzden bir terrist eylemi olduu dnlecekti.

Delta-ki, "Sedan," dedi.

Delta-Bir ileti ekranna bakt. Kolay tanmlanamaz, siyah, lks bir sedan, programa uygun olarak
giri yoluna yaklayordu. Bu, byk hkmet dairelerinin kulland tipik bir makam arabasyd.
ofr, ant binasna girerken arabann farlarn kapatt. Birka daire izdikten sonra aalkl bir
yerin yaknma park etti. Orta teleskobik gece grn ofr tarafndaki pencereye evirirken,
Delta-Bir ekrana bakyordu. Bir sre sonra kiinin yz grntye girdi.

Delta-Bir hemen bir nefes ald.

Orta, "Hedef doruland," dedi.

Delta-Bir gece gr ekranna bakt ve kendini krala nian alan bir tetiki gibi hissetti. Hedef
doruland.

Delta-ki sol taraftaki havaclk elektronii blmne dnd ve lazer iaretleyicisini altrd.
Yedi yz metre aada, srcnn gremedii sedann tepesinde beliren bir k noktacna
nian ald. "Hedef boyafl" di," dedi,

Delta-Bir derin bir nefes alp ate etti.

Gvdenin altndan gelen tiz bir tslama sesinin ardndan, belirsiz bif k demeti yere doru indi.
Bir saniye sonra, park yerindeki araba, l

372

hanet Noktas

kamatrc alevler arasnda infilak etti. Her yana eri metal paralan uutu. Yanan tekerlekler
aalarn arasna doru yuvarland.
Helikopteri blgeden uzaklatrmaya balayan Delta-Bir, "lm gerekleti," dedi.

"dareciyi ara."

Yaklak kilometre tedeki Bakan Zach Herney, yatmaya hazrlanyordu. Sarayn kurun
geirmez Lexan pencereleri iki buuk santim kahnhndayd. Herney patlamay duymamt.

97

Sahil Gvenlik Grup Hava stasyonu Atlantic City, Atlantic City Uluslararas Havaalanndaki
William J. Hughes Federal Havaclk Ynetimi Teknik Merkezi'nin gvenli bir blmndeydi.

Uan tekerlekleri, iki dev kargo binas arasndaki ssz piste keskin gcrtlar kartarak
deerken, Rachel Sexton yerinde srayarak uyand. Uyuyakalm olmasna aran Rachel,
sersem bir halde saatine bakt.

02.13. Kendini gnlerdir uyuyormu gibi hissediyordu.

Scak bir uak battaniyesi smsk stne rtlmt ve yanndaki Mic-hael Tolland da
uyanmaya balamt. Rachel'a yorgun bir tebessm etti.

Koridordan sendeleyerek gelen Corky, onlar grnce yzn ast. "Kahretsin, siz hl orda
msnz? Bu akamn kt bir rya olmasn dileyerek uyanmtm."

Rachel, onun nasl hissettiini gayet iyi anlyordu. Yine denize gidiyorum.
Uak durduktan sonra, Rachel ile dierleri dz piste indiler. Gky-Zu kapal olmasna ramen,
ky havas skntl ve lkt. Ellesmere ile kartrldnda, New Jersey tropikal kuakta saylrd.

373

Dan Brovu

Bir ses, "Buraya," diye seslendi.

Rachel ile dierleri dnp baktnda, Sahil Gvenlik'in klasik, koyu krmz HH-65 Dolphin
helikopterlerinden birini grdler. Uu tulumu-nu giymi olan pilot, helikopterin parlak beyaz
eritli kuyruunun nn-de onlara el sallyordu.

Tolland, Rachel'a etkilenmi bir edayla ban sallad. "Patronun ii-ni nasl yaptrmay gayet iyi
biliyor."

Rachel, dafa bir ey bilmiyorsun, diye dnd.

Onlar karlayan pilot, helikoptere binmelerine yardmc oldu. simlerini sormadan, ksa bir
hobein ardndan uu gvenlii tedbirlerini anlatt. Pickering'in Sahil Gvenlik'e bu uuun
gizli bir grev olduunu tembihledii anlalyordu. Ama Pickering'in ihtiyatl davranmasna
ramen, kimlikleri sadece birka saniyeliine gizli kalabilmiti; pilot, televizyon nls Michael
Tolland' grnce gzlerinin fal ta gibi almasna engel olamamt.
Rachel, Tolland'n yanna kvrlrken, gerginlik hissetmeye balamt bile. Balarnn stndeki
Aerospatiale motoru sallanarak almaya balad. Dolphin'in on iki metrelik pervaneleri gmi
bir ember iinde dnyordu. Vnlama grlemeye dnt ve helikopter pistten karanlk
gkyzne doru havaland.

Kabinden arkasn dnen pilot, "Var yerini bana havalandktan sonra syleyeceiniz bildirildi,"
diye seslendi.

Tolland, pilota, mevcut konumlarnn be kilometre gneydousunda, ak denizde bir yerin


koordinatlarn verdi.

Rachel ii rpererek, gemisi kydan on iki mil akta, diye dnd.

Pilot, seyrsefer sistemine koordinatlar girdi. Ardndan, arkasna yaslanp motorlara hz verdi.
Helikopterin burnu ne doru eildi ve gneydou ynne yatt.

New Jersey sahillerinin karanlk kumsallar helikopterin altndan kayp giderken, Rachel
gzlerini aada uzanan karanlk okyanustan evir-

374

hanet Noktast

ji. Tekrar suyun stnde olmann verdii endieye ramen, okyanusu kadim dostu ilan eden bir
adamn yannda olduu dncesiyle kendini rahatlatmaya alt. Dar gvdede sk tk
yannda oturan Tolland'n omuzlan ve kalalar onunkilere deiyordu. Her ikisi de oturma eklini
deitirmeye kalkmad.
Pilot adeta heyecandan patlayacakm gibi, "Bunu sylememem gerektiini biliyorum," diye
azndan kanverdi. "Ama siz kesinlikle Michael Tolland'snz. Ve sylemem lazm, ey, gece
boyunca televizyonda sizi seyrettik! Gkta! Kesinlikle inanlmazd! Hayrete dm
olmalsnz!"

Tolland sabrla ban sallad. "Nutkum tutulmutu."

"Belgesel muhteemdi! Bilirsiniz, kanallar st ste yaynlayp durdular. Bu geceki nbeti


pilotlardan hibiri bu greve kmak istemedi, nk hepsi televizyon seyretmeye devam etmek
istediler. Ksa p ben ektim. nanabiliyor musunuz? Ksa p! Ve ite hurdaym! Eer
ocuklar o televizyondaki adamn gereini benim..."

Rachel, "Bizi aldnz iin minnettarz," diye lafn kesti. "Ama borda bulunduumuz gereini
kendinize saklayacanzdan emin olmak zorundayz. Burda olduumuzu kimsenin bilmemesi
gerekiyor."

"Kesinlikle efendim. Aldm emirler ok ak." Pilot biraz duraksa-dktan sonra ifadesine nee
geldi. "Hey, acaba Goya'ya gidiyor olabilir miyiz?"

Tolland isteksizce ban sallad. "Evet yle."

Pilot anszn, "Vay canna be!" deyiverdi. "Affedersiniz. zgnm ama onu televizyondaki
programlarnzda grmtm. kiz tekne yle deil mi? Tuhaf grnl canavar! Daha nce
hibir SWATH tasarmna 'nnemitim. Bunu ilk defa sizinle yapacam hi aklma gelmezdi!"

Rachel denize doru gitmenin arttrd huzursuzlukla, adam susturdu.

Tolland, ona dnd. "Sen iyi misin? Karada kalabilirdin. Bunu sana Eylemitim."
375

Dan Brow

Karada kalmalydm, diye dnen Rache), gururunun bunu syle. meine asla izin
vermeyeceini biliyordu. "Hayr teekkrler. Ben iyiyim."

Tolland glmsedi. "Gzlerimi senden ayrmayacam."

"Teekkrler." Rachel, onun sesindeki scakln kendini gvende hissettirmesine armt.

"Sen Goya'y televizyonda grmtn, yle deil mi?"

Rachel ban sallad. "O... eee... ilgin grnl bir gemi."

Tolland gld. "Evet. Zamannda son derece ilerici bir prototipti ama tasarm asla moda
olamad."

Geminin garip grnmn gzlerinin nne getiren Rachel, "Neden anlamyorum," dedi.

"imdi NBC daha yeni bir gemi kullanmam iin bana bask yapyor. Daha... bilmiyorum
gsterili, seksi bir ey. Bir iki sezon sonra beni ondan ayracaklar." Tolland bunu dnrken
melankolik bir sesle konumutu.
"Yepyeni bir gemi houna gitmez mi?"

"Bilmiyorum... Goya'da ok hatram var."

Rachel anlayl bir tebessm etti. "ey, annemin dedii gibi, er ge hatralarndan kurtulmak
zorundasn."

Tolland uzun sre onun gzlerine bakt. "Evet, biliyorum."

98

Omzunun stnden Gabrielle'a bakan taksi ofr, "Kahretsin," dedi. "Galiba ilerde bir kaza
olmu. Hibir yere gidemiyoruz. Bir sreliine."

Pencereden dar gz atan Gabrielle, geceyi yararak ilerleyen ambulans klarn grd. Yolun
ilerisinde duran polisler, Mall'un etrafndaki trafii durdurmulard.

376

hanet Noktas

FDR Ant'nn yaknlarndaki alevleri iaret eden ofr, "Feci bir kaza olmal," dedi.

Gabrielle, titreen alevlere yzn somurtarak bakt. Sras myd simdi? KYYT ve Kanadal
jeologla ilgili edindii yeni bilgilerle Senatr Sexton'a ulamas gerekiyordu. NASA'nn gktan
nasl bulduklaryla ilgili yalannn, Sexton'n kampanyasna yeniden hayat getirecek kadar byk
bir skandal olup olmadn merak etti. Politikaclarn ou iin olmayabilir, diye dnd ama
bu Sedgewick Sexton'd. Kampanyasn dierlerinin baarszlklarn mbalaa etmek zerine
kurmu bir adam.

Gabrielle, senatrn, rakiplerinin siyasi talihsizliklerine olumsuz ahlaki anlamlar yklemesiyle


her zaman gurur duymuyordu ama ie yarad bir gerekti. Sexton'n kinayeli konuma ve
aalamadaki hneri bu kk NASA yalann, tm uzay dairesine -ve dolaysyla Bakan'a-
bulam bir karakter sorgulamasna dntrecekti.

Pencerenin dnda, FDR Ant'ndaki alevler daha da ykseliyordu. Yaknlardaki baz aalar
tutumutu ve itfaiye arabalar hortumlarn onlara yneltmiti. Arabann radyosunu aan taksi
ofr, kanallarda gezinmeye balad.

ini eken Gabrielle gzlerini kapatt ve yorgunluktan tkendiini hissetti. Washington'a ilk
geldiinde sonsuza dek siyasetin iinde, hatta belki bir gn Beyaz Saray'da almay hayal
etmiti. Ama u anda, hayatnn sonuna dek yetecek kadar siyasetle uratn hissediyordu.
Marjo-rie Tench'le yapt dello, kendisinin ve senatrn ehvetli fotoraflar, ^ASA'nn tm o
yalanlar...

Radyodaki bir haber spikeri, bir arabann bombalanmas ve terrizm olaslndan bahsediyordu.

Gabrielle lkenin bakentine geldiinden beri ilk defa, bu ehirden diye dnd.

377

Dan Brown

99
dareci ok nadir bkknlk hissederdi ama bugn artk snrlarn zorluyordu. Hibir ey
beklendii gibi gelimemiti; buzdaki yerletirme aftnn trajik kefi, bilgiyi sr olarak
saklamann zorluklar ve imdi de artan kurban listesi.

Kimsenin lmesi gerekmiyordu... Kanadal hari.

Plann teknik adan en zor ksmnn, en kolay halledilen ksm olmas gerekten tuhaft. Aylar
nce gerekletirilen yerletirme ilemi hi prz kartmamt. Anomali yerine konduktan
sonra, Kutupsal Yrn-geli Younluk Taraycs uydusunun frlatlmasn beklemekten baka
yapacak i kalmamt. KYYT, Kuzey Kutup Dairesi'nde geni blgeleri taramak zere
gelitirilmiti ve er ya da ge, uydudaki anomali yazlm gktan bulup, NASA'ya byk bir
keif sunacakt.

Ama lanet yazlm almamt.

dareci, anomali yazlmnn almadn ve seim sonrasna kadar da dzeltilmesine imkn


olmadn rendiinde, tm plan tehlikeye girmiti. KYYT olmadan gkta tespit edilemezdi.
dareci, NASA'dan birilerini gktann varlndan gizlice haberdar etmenin bir yolunu
bulmutu. Bu zm, yerletirmenin yapld blge yaknlarndaki Kanadal bir jeologun acil
telsiz iletisi gndermesini ieriyordu. Jeologun, belli baz sebeplerden tr derhal ldrlmesi
ve lmnn kaza gibi grnmesi gerekiyordu. Masum bir jeologu helikopterden aa atmak
sadece balangt. Artk orap sk gibi gidiyordu.

Wailee Ming. Norah Mangor. Her ikisi de lmt.

FDR Ant'nda az nce gerekleen gz pek cinayet.

Yaknda listeye Rachel Sexton, Michael Tolland ve Dr. Marlinsoo da eklenecekti.

inde byyen vicdan azabn bastran idareci, baka yolu yok, d)* dnd. ok daha fazlas
tehlikede.
378

hanet Noktas

100

Tolland pilota seslendiinde, Sahil Gvenlik Dolphin hl Goya'nn koordinatlarndan


kilometre uzaktayd ve bin metre yksekte uuyordu.

"Bu helikopterde NightSight var m?"

Pilot ban sallad. "Ben bir kurtarma birimiyim."

Tolland da yle olacan tahmin etmiti. NightSight, Raytheon'm karanlkta gemi


kazazedelerinin yerini tespit edebilen termal grntleme sistemiydi. Yzcnn bandan
yaylan s, siyah okyanus stnde krmz bir benek olarak grnrd.

Tolland, "Asana," dedi. f Pilotun akl karma benziyordu. "Neden? Birini mi kaybettiniz?"

"Hayr. Herkesin bir ey grmesini istiyorum."

"Su zerinde yanan byk bir ya birikintisi olmad mddete bu ykseklikten termalde bir
ey grmeyiz."
Tolland, "Sen a yeter," dedi.

Tolland'a tuhaf bir bak frlattktan sonra, bir dizi saylar girerek, helikopterin altndaki termal
lense nlerinde uzanan okyanusun millik ismini aramas emrini verdi. Helikopterdeki LCD
ekran ald. Grnt belirmiti.

"Lanet olsun!" Pilot ekrana bakarken hayretle kendini geri ekince, helikopter nce sendeledi,
sonra toparland.

ne eilip grntye bakan Rachel ile Corky ayn derecede akndlar. Siyah okyanus yzeyi,
yanp snen dev spirallerle aydnlanmt.

Rachel dehetle Tolland'a dnd. "Kasrgaya benziyor."

Tolland, "yle," dedi. "Scak aknt kasrgas. Yaklak yarm mil a-

Pmda."

379

Dan Brown

Sahil Gvenlik pilotu hayretle kkrdad. "Byk bir tane. Arada rada bunlardan grrz ama
bunu daha duymamtm."

Tolland, "Geen hafta yzeye kt," dedi. "Herhalde en fazla bir] gn daha srer."
Okyanusun ortasnda dnp duran su girdabna mana veremedi; anlalan Rachel, "Buna ne
sebep oluyor?" diye sordu.

Pilot, "Magma kubbesi," dedi.

Endieli grnen Rachel, Tolland'a dnd. "Bir volkan m?"

Tolland, "Hayr," dedi. "Dou Sahillei'nde aktif volkanlar yok, ama bazen deniz tabannn
altndan fknp scak blgelere neden olan serseri magma ceplerine rastlarz. Scak blgeler, s
lsnn tersine dnmesine neden olurlar; dipte scak su, yukarda souk su. Bu da dev spiral
akntlara yol aar. Bunlara mega girdap denir. Birka hafta dndkten sonra dalrlar."

Pilot, LCD ekranda yanp snen spirale bakt. "Bu hl gl gibi grnyor." Tolland'n
gemisinin koordinatlarn kontrol edip, aknlk iinde omzundan geriye bakt. "Bay Tolland,
galiba tam gbeinin yaknlarna park etmisiniz."

Tolland ban sallad. "Kasrgann merkezinde akntlar nispeten daha yavatr. Saatte on sekiz
mil. Hzla akan bir nehirde demir atmak gibi. Zincirimiz bu hafta iyi idman yapt."

Pilot," Tanrm," dedi. "Saatte on sekiz millik aknt m? Gemiden dmeyin!" Kahkaha att.

Rachel glmyordu. "Mike, u mega girdaptan, magma kubbesinden, scak aknt durumundan
bahsetmemitin."

Elini gven telkin edici bir tavrla Rachcl'n dizine koydu. "Son derece gvenli, inan bana."

Rachel kalarn att. "O halde burda ektiin belgesel magma ki besi fenomeniyle ilgiliydi,
yle mi?"

380

hanet Noktas

"Mega girdaplar ve sphyrna mokarran."

"Bu doru. Daha nce bahsetmitin."

Tolland ekingen bir edayla glmsedi. "Sphyrna mokarran scak suyu sever ve u nda, yz mil
apndakilerin tm snm okyanus emberinde toplanyor."

"Olaanst." Rachel skntl bir tavrla ban sallad. "Ve Tanr akna sylesene, sphyrna
mokarran nedir?"

"Denizdeki en irkin balk."

"Dere pisisi mi?"

Tolland kahkaha att. "eki bal kpekbal."

Rachel kaskat kesilmiti. "Teknenin etrafnda eki bal kpekbalklar m var?"

Tolland gz krpt. "Sakin ol, tehlikeli deiller."


"Tehlikeli olmasalard byle sylemezdin."

Tolland kkrdad. "Sanrm haklsn." Neeyle pilota seslendi. "Hey, en son birilerini eki bal
saldrsndan kurtaral ne kadar oldu?"

Pilot omuzlarn silkti. 'Tanrm. Yllardr kimseyi eki bal saldrsndan kurtarmadk."

Tolland, Rachel'a dnd. "Grdn m? Yllardr. Endieye gerek yok."

Pilot, "Sadece geen ay," diye ekledi. "Aptal bir aletli dalg saldrya uramt..."

Rachel, "Bekle biraz!" dedi. "Yllardr kimseyi kurtarmadnz sylemitin!"

Pilot, "Evet," diye karlk verdi. "Kurtarmadk. Genellikle ok ge Alyoruz. Bu namussuzlar bir
anda ldryor."

381

Dan Brown

_101_ I
Goya'nn titreen klar ufukta belirmiti. Yarm mil uzaktaki To|. land, mrettebat Xavia'nn
akllca bir i yapp, ak brakt parlak gy. verte klarn grebiliyordu. Iklan grdnde
kendini, arabasn ga. raja eken yorgun bir yolcu gibi hissetti.

Tm klarn ak oluuna aran Rachel, "Gemide sadece bir kii var dediini sanmtm,"
dedi.

"Sen evde yalnzken klar amaz msn?"

"Bir k aarm. Tm evin klarn deil."

Tolland glmsedi. Rachel'n kaygsz grnmeye almasna men, orada bulunmaktan son
derece korktuunu anlayabiliyordu. Kolunu omzuna atp, onu teselli etmek isterdi ama
syleyebilecei hibir ey yoktu. "Iklar gvenlik asndan ak. Gemide alanlar varm gibi
grnyor."

Corky kendi kendine gld. "Korsanlardan m korkuyorsun Mike?"

"Yoo. Burdaki en byk tehlike, radar nasl okuyacan bilemeyen aptallar. arpmaya kar
kendini korumann en iyi yolu, herkesin seni grmesini salamak."

Corky gzlerini ksp parldayan gemiye bakt. "Grmelerim mi? Ylba arifesindeki Karnaval
Gemisi'ni andryor. Elektrik faturan NBC'nin dedii belli."

Sahil Gvenlik helikopteri yavalayp aydnlk dev geminin etrafn^3 yan yatt ve pilot arka
gvertedeki helikopter pistine yneldi. Tolland havadayken bile, geminin gvdesindeki destek
elemanlarn eken kuvvetli aknty seebiliyordu. Pruvadan demirli olan akntnn ortasndaki
Goya< zincire vurulmu bir hayvan gibi ar apaya aslyordu.
Pilot glerek, "Gerek bir gzellik abidesi," dedi.

382

hanet Noktas

Tolland alayc bir yorum yaptn biliyordu. Goya irkindi. Bir tele-jyon eletirmenine gre
"poposu irkindi". imdiye dek yaplan sadece yedi SWATH gemisinden biri olan Goya'nn
Small-Waterplane-Area Twin-Hull ekici olmaktan ok uzakt.

Gemi, pontonlara tutturulmu drt dev destek eleman zerinde, okyanus yzeyinin metre
yukarsnda yzen yatay bir platformdan ibaretti. Gemi uzaktan bakldnda alak bir sondaj
platformuna benziyordu. Yakndan ise, kolonlarn stndeki bir yzen evi andryordu.
Mrettebat yatakhanesi, aratrma laboratuvarlar ve kaptan kprs, tepedeki katl yapda yer
alyordu. Bu grnt insana, ok katl binalar destekleyen, yzer dev bir sehpa izlenimi
veriyordu.

Pek de biimli olmayan hatlarna ramen Goya'nn tasarm, deniz uana ayrlan daha az
meknla, dengeyi arttryordu. Askdaki platform daha iyi film ekimine, daha kolay laboratuvar
almalarna ve bilim adamlarn daha az deniz tutmasna imkn salyordu. NBC, Tolland'a ona
daha yeni bir ey almak iin bask uygulasa da, Tolland bunu reddetmiti. Artk daha iyi, hatta
daha dengeli gemiler olsa da, Goya on yldr onun eviydi; Celia'nn lmnden sonra onu hayata
geri dndren gemiydi. Baz geceler gvertede hl onun rzgrn getirdii sesini duyuyordu.
Hayaletler kaybolduunda ve ayet kaybolursa, Tolland o zaman yeni bir gemiyi dnebilirdi.
Henz deil.

Helikopter sonunda Goya'nn k gvertesine konduunda, Rachel n kendini yar rahatlam


hissediyordu. yi haber, artk okyanus stnde umuyor olmasyd. Kt haberse, stnde
durduuydu. Gverte-ye kp etrafna bakarken, bacaklarnn titremesine mani olmaya alt.
Gverte, zellikle de stnde helikopter varken, ok dar grnyordu.
Hatt-Alanh kiz-Teknesi.

383 *

Dan Brown

Gzlerini pruvaya doru kaydran Rachel, geminin hantal ve st ste y,. lm yapsna bakt.

Tolland yanna gelip durdu. Akntnn grltsn bastrmak ijn yksek sesle, "Biliyorum,"
dedi. "Televizyonda daha byk grnyor."

Rachel ban sallad. "Ve daha dengeli."

"Denizdeki en gvenli gemilerden biridir. nan bana." Tolland elini Rachel'n omzuna atarak,
onu gvertenin kar tarafna gtrd.

Elinin verdii scaklk Rachel', syleyebilecei her eyden ok rahatlatmt. Yine de, geminin
arka tarafna bakarken iddetli akntnn, gemi sanki tam yol ilerliyormu gibi arkalarndan akp
gittiini grd. Bir mega girdabn stndeyiz, diye dnd.

Rachel arka gvertenin n ksmnda, dev bir vinte asl duran tek kiilik, tandk bir Triton
denizalts fark etti. Triton -Yunan deniz tanrsnn ismi- kendinden nceki elik kapl Alvin'e hi
benzemiyordu. Triton'un nnde yer alan yarkre eklinde akrilik kapa yznden, bir deniz
altndan ok dev bir kavanoz akvaryuma benziyordu. Racbcl, okyanusla yz arasnda akrilik bir
yapraktan baka bir ey olmadan, okyanusun yzlerce metre derinlerine inmekten daha korkun
bir ey dnemiyordu. Ama elbette ToIIand'a gre, Triton'la yaplan yolculuun en skntl
ksm, balang aamasyd. Goya'nn gvertesindeki iner tip kapdan yavaa sarktlr-ken,
denizden dokuz metre yukarda sarka gibi sallanmak.

Gvertede ilerleyen Tolland, "Xavia sulaboratuvarnda," dedi. "Bur-dan."

Rachel ile Corky, k gvertede Tolland' takip ettiler. Telsizini kullanmamas sk skya
tembihlenen Sahil Gvenlik pilotu, helikopterinde kald.

Geminin k parmaklklarnda duran Tolland, "una bakn," dedi.

Rachel parmaklklara tereddtle yaklat. ok yukardaydlar. Su en az dokuz metre aadayd


ama buna ramen sudan ykselen sy hisse' debiliyordu.

384

hanet Noktas

sesini bastran Tolland, "Scak banyonun ssna yakn," dedi. aldklarn stndeki bir anahtar
kutusuna uzand. "Bunu seyredin." gir dmeyi kaldrd.

Geminin altndaki suya yaylan bir k yelpazesi, denizi yzme havu-gibi iten aydnlatmt.
Rachel ile Corky'nin ayn anda nefesi kesil-

miti.

Geminin etrafndaki sular, dzinelerce hayaletimsi glgeyle doluydu, Aydnlk yzeyin hemen
altnda dolaan besili karanlk ekiller ordusu akntya kar paralel yzerken, adeta tarih ncesi
bir ritimle eki biimli kafalarn saa sola sallyorlard.
Corky, "Tanrm, Mike," diye kekeledi. "Bunu bizimle paylatna ok memnun oldum."

Rachel'n vcudu kaskat kesilmiti. Parmaklklardan uzaklamak istedi ama kprdayamyordu.


Akln bandan alan manzara karsnda olduu yere mhlanmt.

Tolland, "nanlmazlar, yle deil mi?" dedi. Eli bir kez daha Rachel'n omzundayd ve onu
rahatlatyordu. "Haftalar boyunca sudaki scak blgeleri takip edecekler. Bu ocuklar denizdeki
en iyi burunlara sahiptirler; gelimi n beyin koku alma loplar. Kann kokusunu bir mil teden
alrlar."

Corky pheyle bakyordu. "Gelimi n beyin koku alma loplar m?" "Bana inanmyor
musun?" Tolland durduklar yerin yanndaki al-bir dolabn iini aramaya balad. Bir sre sonra
kk, l bir kard. "Mkemmel." Soutucudan ald bakla bal eitli yerimden kesti.
Kan damlamaya balamt.

Corky, "Mike, Tanr akna," dedi. "Bu iren." 'olland'n gemiden aa frlatt balk dokuz
metre aa dt, varpt anda, vahi bir kargaa iinde en alt yedi kpekbal, ui
dileriyle kanl bal kaptlar. Balk bir anda yok olmutu.

385

F:25

Dan Brown
d patlayan Rachel dnp, baka bir bal elinde tutan Tolla bakt. Ayn tr. Ayn boy.

Tolland, "B kez kn yok," dedi. Bal kesmeden suya frlatt. sular sratarak denize dt ama
hibir ey olmad. eki ballar etmemi gibiydi. lgi ekmeyen yem, akntya kaplp uzaklat.

Onlar parmaklklardan uzaklatrp, baka tarafa gtren Tolls "Sadece koku hissiyle
saldrrlar," dedi. "Dorusu burda tan bir gven| iinde yzebilirsiniz; tabi eer ak yaranz
yoksa."

Corky yanandaki dikileri gsterdi.

Tolland kalarn att. "Haklsn. Sana yzmek yok."

102

Gabrielle Ashe'in taksisi hareket etmiyordu.

FDR Ant yaknlarndaki tkal yolda duran Gabrielle, uzaktaki ani' bulanslara bakarken, ehrin
stne gerekst bir sis bulutunun ktn hissetti. Radyodaki haberler imdi, patlayan
arabada st dzey bir hkmet yetkilisi olabileceini sylyordu.

Cep telefonunu karp senatrn numarasn evirdi. Gabrielle'tf neden bu kadar geciktiini
merak ediyor olmalyd.

Hat meguld.
Tkrdayan taksimetreye bakan Gabrielle, yzn buruturdu. Burada kalan arabalardan bazlar
kaldrm kenarna kp, alternatif yolla*3 dnyorlard.

Taksici omzunun stnden arkaya bakt. "Beklemek istiyor m"511' nuz? Para sizin."

Gabrielle daha fazla resmi aracn geldiini grd. "Hayr. Dnelin1-

386

ihanet Noktas

Cevaba homurdanan taksici, ok manevrah garip dn gcrekle-neye balad. Araba


kaldrma kp srarken, Gabrielle, Scxton' bir

kcZ daha arad.

Hl meguld.

Geni bir daire izmi olan taksi, birka dakika sonra C Caddesi'ne doru yol alyordu. Gabrielle,
nnde beliren Philip A. Hart Senato Ofis Binas'n grd. Aslnda niyeti doruca senatrn
dairesine gitmekti ama ofis bu kadar yaknken...

ofre aniden, "Kenara ek," dedi. "uraya. Teekkrler." Eliyle iaret etti.

Araba durdu.
Gabrielle taksimetredeki tutarn stne on dolar daha dedi. "On

dakika bekleyebilir misin?"

Taksici nce paraya, sonra da saatine bakt. "Bir dakika fazla beklemem." '

Gabrielle aceleyle koturdu. Be dakikada dnerim.

Senato ofis binasnn mermer koridorlar bu saatte adeta mezarl andryordu. Gabrielle,
nc kat giriine dizilen kasvetli heykellerin arasndan geerken tm kaslar gerilmiti.
Heykellerin ta gzleri sanki onu sessiz nbetiler gibi izliyordu.

Senatr Sexton'n be odal ofis sitine geldiinde, ieri girmek iin anahtar kartn kulland.
Sekreterlik girii lotu. Antreden kp, kendi ofisine giden holde ilerledi. eri girince floresan
klar at ve doruca dosya dolabnn yanna gitti.

KYYT ile ilgili bilgiler de dahil olmak zere, NASA'nm Yer Gz-111 Sistemi btesi hakknda
koca bir dosyas vard. Sexton'a Harper' anlattlnda, mutlaka KYYT ile ilgili bulabildii tm
bilgileri isteyecekti.

HASA, KYYT hakknda yalan syledi.

Gabrielle dosyalar tararken, cep telefonu ald.

387
ili'

Dan Brown

"Senatr?" diye cevap verdi.

"Hayr Gabs. Benim, Yolanda." Arkadann sesinde allmadk b tn vard. "Hl NASA'da
msn?"

"Hayr. Ofis'teyim."

"NASA'da bir ey buldun mu?"

Tahmin edemezsin. Sexton'la konuana kadar Yolanda'ya bir syleyemeyeceini biliyordu;


bilginin nasl ele alnacana dair senat ok zel fikirleri olacakt. "Sana bunu Scxton'la
konutuktan sonra anla. trm. imdi onun evine gidiyorum."

Yolanda duraksad. "Gabs, u Sexton'n kampanya finansman USV hakknda sylediklerini


hatrlyor musun?"

"Sana yanldm syledim ve..."

"Uzay sanayi ile ilgili haber yapan iki muhabirimizin benzer bir hikye stnde altn
rendim."

Gabrielle armt. "Yani?"


"Bilmiyorum. Ama bu ocuklar iinde iyi ve Scxton'n Uzay Snrlar Vakf'ndan rvet aldna
ikna olmu gibiler. Seni aramam gerektiini dndm. Daha nce sana bu fikrin sama
olduunu sylediimi biliyorum. Kaynan Marjorie Tench olmas phe uyandrcyd ama
bizim ocuklar... Bilmiyorum, senatr grmeden nce onlarla konumak isteyebilirsin."

"O kadar eminlerse neden haber yapmadlar?" Gabrielle niyetinden daha savunmac bir tonda
konumutu.

"Ellerinde somut bir kant yok. Senatrn yaptklarn rtbas etme! te usta olduu belli."

ou politikac yledir. "Ortada hikye yok Yolanda. Senatrn balarn itiraf ettiini sana
sylemitim ama hepsi kk miktarlarda-

"Sana byle sylediini biliyorum Gabs ve neyin gerek neyin ya'a olduunu bildiimi iddia
etmiyorum. Sadece aramam gerektiini his*

388

hanet Noktas

nk sana Marjorie Tench'e gvenmemeni sylemitim. Ama imdi

trn para aldn dnen Tench'den baka insanlar da olduunu rendim- Hepsi bu."

"Kim bu muhabirler?" Gabrielle aniden fkelendiini hissetti.


"sim veremem. Bir grme ayarlayabilirim. Akll insanlardr. Kampanva finansman kanununu
bilirler..." Yolanda duraksad. "Bu ocuklar Sexton'n paraya muhta durumda olduunu
dnyorlar, hatta iflas etmi durumda."

Gabrielle sessiz ofis ortamnda, sulamalarnn yanksn Tench'in kaba sesinden duyabiliyordu.
Katilerine ldkten sonra kt yatrmlar, lks harcamalar ve zafer kazandracak umuduyla satn
aldklar, kendisine kalan mirasn byk ksmn tketti. Alt ay nce adaynzn cebinde metelik
yoktu.

Yolanda, "Bizim ocuklar bayla bayla seninle konuurlar," dedi.

Gabrielle, eminim yle yaparlar, diye dnd. "Seni sonra ararm."

"Sesin kzgn geliyor."

"Kesinlikle sana deil Yolanda. Kesinlikle sana deil. Teekkrler."

Gabrielle telefonu kapatt.

Senatr Sexton'n Westbrooke dairesinin nndeki sandalyede uyuklayan koruma, cep


telefonunun sesiyle aniden uyand. Sandalyesinde dorulup, gzlerini ovuturdu ve ceketinin
cebinden telefonunu kard.

"Evet?"

"Owen, ben Gabrielle."


Sexton'n korumas onun sesini tanmt. "Ah, merhaba."

"Senatrle konumam lazm. Benim iin kapsn alar msn? Hatt megul.

"Ge oldu."

Ama uyumuyor. Bundan eminim." Gabrielle'm sesi heyecanl geli- "Acil durum.

389

ili-i i \

Dan Browu

"Yine mi?"

"Ayns. Onu telefona ar Owen. Otla gerekten sormam ge bir ey var."

Koruma iini ekerek ayaa kalkt. "Tamam, tamam. Kapy ^ rm." Gerinip, Sexton'n kapsna
doru yrmeye balad. "Ama bunu dece daha nce ieri girmenize izin verdiime memnun
olduu iin yorum." Kapy almak iin isteksizce yumruunu kaldrd.

Gabrielle, "Az nce sen ne dedin?" diye sordu.


Korumann yumruu havada kalmt. "Dedim ki, senatr daha n ieri girmenize izin verdiim
iin memnun olmutu. Haklydnz. Sorun kmad."

"Sen ve senatr bu konudan m bahsetnizT Gabrielle akn bit tonla konumutu.

"Evet. Ne olmu?"

"Hayr, ben sadece dndm de..."

"Aslnda biraz tuhaft. Buraya geldiinizi hatrlamak senatrn birka saniyesini ald. Herhalde
ierdekiler ikiyi biraz fazla kard."

"Siz ikiniz ne zaman konutunuz Owen?"

"Siz gittikten hemen sonra. Bir sorun mu var?"

Ksa bir sessizlik. "Hayr... hayr. Hibir ey yk. Bak, imdi dndm de, senatr imdi
rahatsz etmeyelim. Evden drmeye alacam, ie yaramazsa seni tekrar ararm, sen de
kapsn alarsn."

Koruma gzlerini devirdi. "Siz nasl isterseniz Bayan Ashe."

'Teekkrler Owen. Kusura bakma."

"Sorun deil." Koruma telefonu kapatt, sandalyesine geri kt ve uyudu.


Ofisinde tek bana duran Gabrielle, telefonu kapatmadan birkasa niye kprdamadan kald.
Sexlon dairesine girdiimi biliyor... ve bana bufi' dan hi bahsetmedi.

390

hanet Noktas

gu gecenin acayiplikleri daha da phe ekici olmaya balyordu. hrielle, ABC'deyken senatrle
yapt telefon grmesini hatrlad. trn durduk yerde, uzay irketleriyle grp para kabul
ettiini t raf etmesi Gabrielle' artmt. Drstl Gabrielle' yeniden kendi afna ekmiti.
Hatta onu utandrmt. Ama imdi itiraf hi de o kadar soylu bir davran gibi grnmyordu.

Sexton, kk meblalar, demiti. Tamamen yasal.

Gabrielle'n Senatr Scxton hakkndaki tm kuruntular birden nk-

setti.

Dardaki taksi kornaya basyordu.

tJcya'mn kaptan kprs, ana gverteden iki kat yukardaki pleksig-las bir kpten ibaretti.
Rachel'n durduu yer 360 derecelik bir karanlk okyanus manzarasna sahipti ama sinir bozucu
manzaray tamamen grmezden gelip dikkatini elindeki ie verene kadar sadece bir kez bakt.
Tolland ile Corky'yi Xavia'y bulmaya gnderdikten sonra, Picke-ring'le balant kurmaya
hazrlanmt. Gemiye vardklarnda arayacana dair direktre sz vermiti ve Marjorie Tench'le
bulutuunda neler -tendiini duymak iin can atyordu.

Goya'nm SHINCOM 2100 dijital haberleme sistemi, Rachel'n ai-na lduu bir platformdu.
Grmeyi ksa tutarsa gvenli olacan bili-

Pickering'in zel numarasn evirdikten sonra, SHINCOM 2100'n "besini kulana yaptrp
beklemeye balad. lk alta Pickering'in

bekliyordu. Ama telefon almaya devam etti. kez. Yedi. Sekiz...

391 *

Dan ISrown

Rachel okyanusa gz gezdirdi. Direktre ulaamamak, deni mann verdii huzursuzluu


arttrmaktan baka bir ey yapmyordu.

Dokuz kez ald. On. Asana!


Beklerken adm atmaya balad. Neler oluyordu? Pickering cep te fonunu daima yannda tard
ve RacheFa stne basa basa kendisini an masn sylemiti.

Rachel on be kez aldktan sonra kapatt.

Artan bir endieyle SHINCOM'un ahizesini yeniden eline ald ve tekrar numaray evirdi.

Drt kez ald. Be kez.

Nerede bu adam?

Sonunda telefon ald. Rachel bir an iin rahatladn hissetti ama ksa srd. Hatta kimse
yoktu. Sadece sessizlik.

"Alo?" diye atld. "Direktr?"

hzl tkrt duyuldu.

Rachel, "Alo?" dedi.

Elektronik parazit sesi Rachci'n kulan sar edecekti. Ahizeyi acyla kulandan uzaklatrd.
Parazit birden durmutu. imdi yarm saniyelik aralklarla gelen titreim seslerini duyabiliyordu.
Rachel'n aknl bir anda yerini farkndala brakt. Sonra da korkuya.

"Lanet olsun!"
Kprdeki kumandalarn yanna geri dnp, ahizeyi arparak yerine brakt ve balanty kesti.
Bir sre dehet iinde vaktinde kapatp kapa'' madiini dnrken ayakta kalakald.

Goya'nn iki gverte aadaki sulaboratuvar, elektronik cihazla1* dolu uzun tezghlar ve
adacklara ayrlm geni bir alma alanyd; * niz taban taraycs, aknt analizrleti, musluk
talan, davlumbazlar, "' souk hava mahzeni, bilgisayarlar, aratrma verileri iin dosya dzenli
ci ve cihazlarn almas iin gerekli olan dier elektronikler.

392

hanet Noktas

Tolland ile Corky ieri girdiinde, Goya'nn gemide kalan jeologu Xavia, sesi sonuna kadar ak
bir televizyonun nnde boylu boyunca uzanyordu. Arkasn bile dnmedi.

Omzunun stnden, "Bira paranz m bitti ocuklar?" diye seslendi. Anlalan, mrettebattan
birilerinin geri geldiini dnyordu.

Tolland, "Xavia," dedi. "Benim Mike."

Sandviinin bir parasn mideye indiren Xavia hemen arkasn dnd. "Mike?" diye kekelerken,
onu grdne ard belliydi. Ayaa kalkp televizyonun sesini kst ve hl azndakini
ineyerek yanna geldi. "ocuklar bar gezmesinden dndler sandm. Burda ne iin var?" Xavia
hrn bir havas olan tiz sesli, iman ve koyu esmer tenli bir kadnd. Tpjland'm Kuzey
Kutbu'nda ektii gkta belgeselini oynatan televizyonu iaret etti. "Buzullarda fazla uzun
kalamadn, yle deil mi?"

Tolland, bir prz kt, diye dnd. "Xavia, eminim Corky Marlin-son' tanyorsundur."
Xavia ban sallad. "eref duydum baym."

Corky ise onun elindeki sandvie bakyordu. "Gzel grnyor."

Xavia, ona garipseyen bir bak frlatt.

Tolland, Xavia'ya, "Mesajn aldm," dedi. "Sunumda bir hata yaptm sylemisin. Seninle
bunu konumak istiyorum."

Jeolog, ona bakp tiz bir kahkaha att. "Bu yzden mi geri dndn? Ah Mike, Tanr akna,
nemli deildi. Sadece taklyordum. Herhalde NASA sana eski bilgileri verdi. Dorusu, bu
yanll dnyada fark edebilecek en fazla drt deniz jeologu vardr."

Tolland nefesini tutmutu. "u yanllk. Acaba gkkumlaryla bir il-8'si olabilir mi?"

Xavia'nn yz hayretle ifadesiz kald. 'Tanrm. Demek bu jeologlar-dan biri seni arad bile?" .

393

Dan Brown

Tolland yklmt. Gkkumlan. nce Corky'ye sonra da deniz j una bakt. "Xavia, bu
gkkumlan hakknda bana anlatabilecein her e. ye ihtiyacm var. Yaptm hata neydi?"
Ona bakan Xavia, artk son derece ciddi olduunu anlyordu. "Milce, gerekten mhim deil. Bir
sre nce ticaret gazetesinde kk bir makale okumutum. Ama bu konuda neden bu kadar
endielendiini anlamyorum."

Tolland iini ekti. "Xavia, kulaa garip geldiini biliyorum ama bu gece ne kadar az bilsen, o
kadar iyi. Senden tek istediim bize gkkumla-r hakknda bildiklerini anlatman ve sonra senden
bir ta rneini bizim iin incelemeni isteyeceim."

Xavia hem arm, hem de emberin dnda braklmaktan rahatsz olmua benziyordu. "yi,
gidip gazeteyi getireyim. Ofisimde." Sandviini brakp kapya yneldi.

Corky arkasndan seslendi. "Bunu ben bitirebilir miyim?"

Xavia hayret iinde durdu. "Benim sandviimi bitirmek mi istiyorsun?"

"ey, ben dndm de..."

"Kendi lanet sandviini ye," diyerek Xavia kt.

Tolland kkrdayarak, laboratuvarn karsndaki soutucuyu gsterdi. "En alt raf Corky.
Sambukalarla0 kalamar torbalarnn arasnda."

Dardaki gvertede, Rachel kprnn dik merdivenlerinden aa inip, helikopter pistine doru
yrd. Uyuklayan Sahil Gvenlik pilotu, Rachel pilot kabinine hafife vurduunda yerinde
doruldu.

"Bitti mi?" diye sordu. "ok hzl oldu."


Rachel endieyle ban iki yana sallad. "Hem kara, hem de hava radarn altrabilir misin?"

"Elbette. On mil yarapnda."

'*> Anasonlu talyan ikisi.

394

hanet Noktas

"A ltfen."

akn grnen pilot, birka dmeyi evirdikten sonra radar ekran aydnland. Tarayc
ekranda tembel daireler iziyordu.

Rachel, "Bir ey var m?" diye sordu.

Pilot taraycnn birka kez emberi tamamlamasn bekledi. Baz ayarlamalar yapp, bakt. Bir
ey yoktu. "D kenarda birka kk gemi grnyor ama bizden uzaklayorlar. Yol ak.
Millerce ak denizle evriliyiz."

Rachel Sexton iini ekti ama tam anlamyla rahatlamamt. "Bana bir iyilik yapp, herhangi bir
eyin -tekne, hava arac, herhangi bir ey-yaklatn grrsen hemen haber verir misin?"

"Tabi yaparm. Her ey yolunda m?"


"Evet. Sadece takip eden birileri olursa haberim olsun istiyorum."

Pilot omuzlarn silkti. "Radara bakacam bayan. Herhangi bir k aksi grrsem, ilk size haber
vereceim."

Sulaboratuvarna giderken Rachel'n nsezileri iaret veriyordu. eri girdiinde, Corky ile
Tolland' bir bilgisayar ekran nnde durmu, sandvi yerken buldu.

Corky tkabasa dolu azyla ona seslendi. "Neli olsun? Balk aromal tavuklu mu, balk aromal
salaml m, yoksa balk aromal yumurta salata-lm?"

Rachel soruyu duymam gibiydi. "Mike, bu bilgiyi renip gemiden ne kadar srer?"

104

ve Corky ile birlikte Xavia'nn dnmesini bekleyen Tolland, u a|)oratuvarnda dolayordu.


Gkkumlan hakkndaki haber, Rachel'n cring'lc balant kuramamas haberi kadar can skcyd.

395

Dan Brown

Direktr cevap vermedi.


Ve birisi Goya'm/t yerini saptamaya alt.

Tolland herkese, "Sakin olun," dedi. "Emniyetteyiz. Sahil Gvenlik pilotu radar takip ediyor.
Birisi bu tarafa ynelirse, bizi uyarmak ijn fazlasyla vakti olacak."

Rachel hl endieli grnmesine ramen, ona katlarak ban sallad.

Sanki canlym gibi titreip birbirine karan rengrenk bir grntnn oynad Sparc
bilgisayar monitrn iaret eden Corky, "Mike, bu da ne byle?" diye sordu.

Tolland, "Akustik doppler aknt ler," dedi. "Geminin altndaki okyanusun aknt ve s
deiimlerini gsteren kesit."

Rachel sadece bakyordu. "Biz bunun stne mi demir attk?"

Tolland'n, korkutucu bir grnt olduunu kabul etmesi gerekirdi. Yzeydeki su mavimsi yeil
bir girdab andryordu ama aa doru indike artan syla renkler krmzya ve turuncuya
dnyordu. Dibe yakn bir yerde, okyanus tabannn stnde kan krmzs bir siklon dnyordu.

Tolland, "Mega girdap bu," dedi.

Corky homurdand. "Sualt kasrgasna benziyor."

"Ayn prensip. Okyanus genellikle dibe yakn yerlerde daha souk ve youndur ama burda
dinamikler tersine dnm. Derin su snm ve daha hafif, bu yzden yukar ykseliyor. Bu arada
yzeydeki su daha ar olduundan, boluu doldurmak iin dev bir spiral izerek aa hareket
ediyor. Okyanusta kanal benzeri bu akntlara rastlanr. Dev anaforlar."

"Deniz tabanndaki u byk tmsek ne?" Corky okyanus tabanndan ykselen kubbe eklindeki
tmsei iaret etti. Girdap tam bunun stnde dnyordu.

Tolland, "O tmsek, magma kubbesi," dedi. "Lavlar okyanus tabann yukar doru itiyor."

396

hanet Noktas

Corky ban sallad. "Dev bir sivilce gibi."

"yle de denebilir."

"Peki ya patlarsa?"

Juan de Fuca Srt'nda 1986'da meydana gelen mega girdap olayn hatrlayan Tolland kalarn
att. Bin iki yz santigrat derecedeki binlerce ton magma okyanusa pskrp, mega girdabn
iddetini bir anda arttrmt. Girdap hzla yukar doru genilerken, yzey akntlar
iddetlenmiti. Bundan sonra olanlar, Tolland'n bu gece Corky ve Rachel'la paylamaya hi
niyeti yoktu.

Tolland, "Atlantik magmalar patlamazlar," dedi. "Tmsein stnde dnen su, yeryz
kabuunu srekli olarak soutur ve katlatrr, bylece magma kaln bir ta tabakasnn altnda
kalm olur. Bunun sonucunda aadaki lav sour ve spiral yok olur. Genellikle mega girdaplar
tehlikeli deildir."
Corky bilgisayarn yannda duran eski psk bir dergiyi iaret etti. "Yani Scientifc American
uydurma haberler yaynlyor diyorsun, ha?"

Kapa gren Tolland geriye doru srad. Grne baklrsa birisi Goya'nm eski bilimsel
dergiler arivinden Scientifc American ubat 1999 saysn kartmt. Kapaa bir ressamn,
muazzam bir okyanus hortumunda kontrolden karak dnen dev bir tanker betimlemesi
baslmt. Balkta yle yazyordu: MEGA GRDAPLAR DERNLERDEN GELEN
KORKUN KATLLER M?

Tolland buna gld. "Hi ilgisi yok. Bu makalede deprem kuanda-

mega girdaplardan bahsediliyor. Birka yl nce, kaybolan gemileri

aiklayan popler bir Bermuda eytan geni hipoteziydi. Teknik ko-

urnak gerekirse, okyanus tabannda bir tr felaket getirici jeolojik du-

111 varsa, ki bu civarda duyulmad, o zaman kubbe yrtlabilir ve anafor

bvyp... ey, bilirsiniz..."

"Corky, "Hayr, bilmiyoruz," dedi.

397 *.

Dan Brotvn
Tolland omuzlarn silkti. "Yzeye ykselir."

"Harika. Bizi gemiye getirdiine bilsen ne kadar memnunuz."

Xavia elinde baz ktlarla ieri girdi. "Hayranlkla mega girdab nu

seyrediyorsunuz?"

Corky alayc bir sesle, "Ah evet," dedi. "Mike bize u kk tmsek

patlarsa, hepimizin byk bir kanal iinde nasl dneceini anlatyordu." "Kanal m?" Xavia
souk bir kahkaha att. "Daha ok dnyann

byk sifonuna ekilmi gibi oluruz."

Darda, Goya'nm gvertesindeki Sahil Gvenlik helikopter pilotu EMS radar ekrann dikkatle
izliyordu. Bir kurtarma pilotu olarak, insanlarn gzlerindeki korkuyu iyi tanyordu: Rachcl
Sexton, ondan Goya'ya gelebilecek davetsiz misafirleri gzlemesini isterken kesinlikle
korkuyordu.

Nasl misafirler bekliyor acaba, diye dnd.

Pilotun tek grebildii, denizde ve havada on mil yarapnda normalin dnda hibir ey
olmadyd. Sekiz mil uzakta bir balk teknesi vard. Radar alannn d kenarna arada srada
giren bir hava arac, bilinmeyen bir yne doru tekrar gzden kayboluyordu.
Geminin etrafnda hareket eden okyanusa bakan pilot iini ekti. Farkl bir his veriyordu; demir
atm gibi deil de, tam yol ilerliyormu gibi.

Gzlerini yeniden radar ekranna evirip seyretti. Dikkatle.

Tolland, Xavia'y Rachel ile tantrd. Gemi jeologu, sulaboratuva-rndaki sekin dostlar
karsnda arm gibi grnyordu. Bunun yan1 sra, Rachel'n testleri bir an nce yapp,
gemiden ayrlmaktaki sabrsz'1' Xavia'nn sinirlerini bozuyordu.

hanet Noktast

Tolland, ona, acele etmeXavia, demiti. Her eyi renmemiz lazm.

Xavia imdi sert bir sesle konuuyordu. "Belgeselinde Mike, tataki bu kk metalik ieriin
sadece uzayda oluabileceini syledin."

Tolland dehete kaplmaya balamt bile. Gkkumlan sadece uzayda oluur. NASA bana byle
sylemiti.

Ktlar yukar kaldran Xavia, "Ama bu notlara gre," dedi. "Bu tamamyla doru deil."

Corky fkeyle parlad. "Elbette doru!"

Xavia, Corky'ye sert bir bak frlatp elindeki ktlar sallad. "Geen yl, Drew
niversitesi'nden Lee Pollock isimli gen bir jeolog, Mariana ukuru'nda derin su kabuk
rneklemesinde yeni nesil bir deniz robotu kullanrken, daha nce hi grmedii jeolojik bir
zellik barndran bir ta kartt. Bu zellik grn bakmndan gkkumlarna ok benziyordu.
Pollock bunlara, 'eik dilim stres ierii' adn verdi; derin okyanus basncna maruz kalrken
tekrar homojenlemi ufak metal tanecikleri. Bir okyanus kayacnda metalik tanecikler bulmaktan
tr hayrete den Dr. Pollock, varlklarn aklamak iin benzersiz bir teori gelitirdi."

Corky homurdand. "Tabi ki yle yapacakt."

Xavia, onu duymazdan geldi. "Dr. Pollock tan, ar basncn uyumsuz metalleri yksek sda
eriterek daha nce var olan bir ta bakalatr-d, ultra derin bir okyanus ortamnda olutuunu
ne srd."

Tolland bunu dnd. Okyanusun on bir kilometre aasnda yer alan Mariana ukuru,
gezegendeki kefedilmemi blgelerden biriydi. O derinlie sadece birka robot inebiliyor, ou
dibe varamadan paralanyordu. ukurdaki su basnc muazzamd. Okyanus yzeyindeki
santimet-re kare bana yirmi drt kiloya karlk, iki bin sekiz yz kilo. Okyanus inciler derin
deniz tabanndaki jeolojik kuvvetleri hl tam manasyla "iniyorlard. "Yani bu Pollock denen
adam, Mariana ukuru'nun gk-<ttu benzeri zelliklere sahip talar oluturabileceini mi
dnyor?"

398

399

Dan Brown

Xavia, "Son derece kark bir teori," dedi. "Dorusu hibir resmi olarak yaynlanmad. Geen
ay, mega girdap programmz iin s-v-ta etkileimleri hakknda aratrma yaparken, Pollock'n
internetteki kiisel notlarna rastladm. Yoksa bunu asla duymam olacaktm."
Corky, "Teori asla yaynlanmad," dedi. "nk sama. Gkkumlar-nn olumas iin m gerekir.
Su basncnn tataki kristal yapsn oluturmasna imkn yok."

Xavia, "Basn," diye karlk verdi. "Gezegenimizdeki jeolojik deiikliklere en byk katks
olan eydir. Metamorfik ta diye bir ey hatrlyor musun? Jeoloji 101 dersinden?"

Corky kalarn att. ^^

Tolland, Xavia'nn hakl olabileceini fark etmiti. Dnyann metamorfik jeolojisinde snn bir
rol olmasna ramen, ou metamorfik talar ar basnla meydana gelirlerdi. Yer kabuunun
derinliklerindeki kayalar yle byk bir basn altndaydlar ki, kat tatan ok, koyu melas gibi
hareket ederek, esnekleir ve kimyasal deiikliklerden geerlerdi. Yine de Dr. Pollock'n teorisi
biraz abartl grnyordu.

Tolland, "Xavia," dedi. "Ben su basncnn tek bana ta kimyasal deiiklie urattn
duymamtm. Sen bir jeologsun, senin fikrin nedir?"

Notlara yle bir gz gezdirip, "ey," dedi. "Tek faktr su basnc deil gibi." Xavia bir pasaj
bulup Pollock'n notlarn aynen okudu. '"Manana ukuru'nda, zaten muazzam bir hidrostatik
basn altnda olan okyanus kabuu, blgenin dalma-batma blgesi tektonik kuvvetiyle daha da
skabilir.'"

Tolland, elbette, diye dnd. Mariana ukuru, denizin on bir kilometre aasnda skm
olmakla beraber, bir dalma-batma blgesiydi. Pasifik ve Hint tabakalarnn birbirine doru
hareket edip, arpt bindirme blgesi. ukurdaki birleik basn ok yksek olabilirdi. Blge,
alma yapmak iin fazlasyla ulalmaz ve tehlikeli olduundan, orada kondrullar, yani
gkkumlar olusa bile kimsenin haberinin olmamas mmknd.

400
hanet Noktas

Xavia okumaya devam etti. "'Hidrostatik ve tektonik basnlar bir-tjinde, kabuu elastiki veya
yar sv bir hale gelmeye zorlayabilir ve a ha hafif elementleri eriterek, sadece uzayda olutuu
dnlen gk-lonu benzeri yaplar meydana gelebilir.'" Corky gzlerini devirdi. "mknsz."
Tolland, Corky'ye gz att. "Dr. Pollock'n bulduu tataki kondrul-lar iin farkl bir aklaman
var m?"

Corky, "Gayet basit," dedi. "Pollock gerek bir meteorit buldu. Okyanusa srekli meteorit dp
durur. Yllarca sualtnda kaldndan fzyon kabuu anm olabilecei ve normal bir taa
benzeyebilecei iin, Pollock bunun meteorit olduundan phelenmemi olabilir." Corky, Xa-
via'ya'dnd. "Pollock nikel ieriini lmeyi akl etmedi, deil mi?"

Yine notlarn kartran Xavia, "Dorusu lt," diye cevab yaptrd. "Pollock yle yazm:
'Bu rnekteki nikel ieriinin, yeryz talarnda rastlanmayan orta seviyede bir deer aralna
denk geldiini grmek

beni artt.'"

Tolland ile Rachel aknlk iinde birbirlerine baktlar. Xavia okumaya devam etti. "'Nikel
miktar meteorik kkenliler iin kabul edilen arala denk dmese de, alacak kadar yakn."'

Rachel meraklanma benziyordu. "Ne kadar yakn? Bu okyanus ta-nn bir meteoritle
kartrlm olmas mmkn m?"

Xavia ban iki yana sallad. "Ben kimyasal kaya bilgini deilim, ama anladm kadaryla
Pollock'n bulduu tala gerek meteoritler arasnda pek ok kimyasal farkllk var."

Tolland, "Bu farkllklar neler?" diye bastrd. Xavia dikkatini, notlarndaki bir grafie verdi.
"Buna gre, farkllk-ardan biri kondrullarn kimyasal yaps. Titanyum/zirkonyum oranlar arkl.
Okyanus rneindeki kondrullarn titanyum/zirkonyum oran zir-
I

401

F:26

Dan Brown

konyum miktarnn ar az olduunu gsteriyor." Ban kaldrp "Sadece milyonda iki


ksm."

Corky, "ki ppm mi?" diye azndan kard. "Meteoritlerde burnu binlerce kat bulunur!"

Xavia, "Kesinlikle," diye karlk verdi. "Pollock bu yzden kondruj. larn uzaydan gelmediine
inanyor."

Tolland eilip Corky'ye, "NASA, Milne tandaki titanyum/zirkonyum orann lt m?" diye
fsldad.

Corky tkrkler saarak, "Elbette hayr," dedi. "Bunu kimse lmez. Arabann araba olduunu
ispatlamak iin lastiklerindeki kauuk orann lmeye benzer!"

Derin bir nefes alp veren Tolland, yeniden Xavia'ya dnd. "Sana iinde kondrul bulunan bir ta
versek, bir test yapp ieriin meteorik mi yoksa... Poliock'n derin okyanus kondrullarndan m
olduunu syleyebilir misin?"
Xavia omuzlarn silkti. "Sanrm. Elektron mikroskobunun kesinlii yeterli olacaktr. Tm
bunlar niye yapyoruz?"

Tolland, Corky'ye dnd. "Ta ona ver."

Gkta rneini gnlszce cebinden karan Corky, Xavia'ya uzatt.

Ta diski alrken Xavia'nn kalar havaya kalkmt. Fzyon kabua ve tataki fosile bakt.
"Tanrm!" derken ba aniden yukar kalkt. "Bu eyin bir paras m?..."

Tolland, "Evet," dedi. "Ne yazk ki yle."

Ofisinde yalnz olan Gabrielle, pencerenin yannda durmu, bundan sonra ne yapacan
dnyordu. Bir saat kadar nce NASA'dan, Chrs Harper'n KYYT yalann senatrle
paylamak iin heyecanla ayrlmt

402

hanet Noktas

Ama artk o kadar emin deildi.

Yolanda'ya baklacak olursa, iki bamsz ABC muhabiri Sexton'n jsVen rvet aldndan
pheleniyordu. Bundan baka Gabrielle az nce, USV toplants srasnda Sexton'm dairesine
gizlice girdiini bildiini renmiti. Ama bu konuda Gabrielle'a bir ey sylememiti.

Gabrielle iini ekti. Taksisi gideli ok olmutu. Birka dakikaya kadar baka bir tane aracak
olmasna karn, yapmas gereken baka bir

ey vard.

Bunu gerekten yapacak mym ?

Baka seenei kalmadn bilen Gabrielle kalarn att. Artk kime gveneceini bilmiyordu.

'Ofisinden dar kp, sekreterlik giriine dnd ve oradan kar taraftaki koridora girdi.
Koridorun sonunda, Sexton'n ofisinin iki yanna bayraklar -biri Amerikan bayra, dieri
Delavvare bayra- asl mee kapsn grebiliyordu. Binadaki ou senatrn ofisi gibi, onun
odasnn kaps da elik takviyeliydi ve konvansiyonel anahtarla kilitlenmiti; elektronik bir tu
takm ve alarm sistemi.

Birka dakikalna da olsa, eer ieri girebilirse, cevaplar bulabileceini biliyordu. Yksek
gvenlikli kaplara doru ilerlerken, onlarn iinden gemek gibi bir hayale kaplmamt. Baka
planlan vard.

Sexton'm ofisine metre kala saa dnen Gabrielle, bayanlar tuvaletine girdi. Kendiliinden
yanan floresanlar, beyaz fayans zerinde yansma yapyordu. Gzleri a alnca Gabrielle
aynada kendine bakt. "er zamanki gibi yz, dndnden daha yumuakt. Hatta zarif.
Kendini her zaman iin grndnden daha gl hissetmiti. Bunu yapacandan emin misin?

Gabrielle, Sexton'n KYYT hakknda tam bir raporla gelmesini anszlkla beklediini biliyordu.
Ne yazk ki bu gece, Sexton'n kendisini
403

Dan Brown

ustalkla ynlendirdiini anlamt. Gabrielle Ashe ynetilmekten hola mazd. Senatr bu gece
baz eyleri ondan saklamt. Asl soru, ne kada rn sakladyd. Cevaplarn, ofisinde olduunu
biliyordu; tuvalet duvan. nn dier tarafnda.

Gabrielle kararn vererek yksek sesle, "Be dakika," dedi. Tuvaletin malzeme dolabna gidip
uzand ve elini kapnn kasasnda gezdirdi. Yere bir anahtar dt. Philip A. Hart'taki hademeler,
federe iilerdi ve ne zaman bir grev olsa ortadan kaybolup, tuvaletleri haftalar-ca tuvalet katsz
ve havlusuz brakrlard. Hazrlksz yakalanmaktan bkp usanan Sexton'n ofisindeki kadnlar,
ii ele alm ve "acil durumlar" iin bir malzeme odas anahtar saklamlard.

Gabrielle, bu gece tanma uygun, diye dnd. Dolab at.

Dolabn ii temizleyici maddeler, paspaslar ve kt malzeme rafla-ryla tklm tkt. Gabrielle


bir ay nce kt havlu ararken, allmadk bir keifte bulunmutu. En st raftaki kda
eriemeyince, ruloyu drmek iin sprge sapn kullanmt. Bunu yaparken tavan
karolarndan birini yere drmt. Karoyu yerine takmak iin yukar trmandnda, Senatr
Sexton'n sesini duyup armt. ok net geliyordu.

Yanklardan anlad kadaryla senatr, bu malzeme dolabndan sadece sklebilir fiber


karolarla ayrlan zel tuvaletinde kendi kendine konuuyordu.

imdi tuvalet kdndan ok daha nemli bir nedenle yine dol giren Gabrielle ayakkablarn
kard, raflara trmand, fiber tavan karosundan ban uzatt ve kendini yukar ekti. Milli
gvenlik uruna bu ko-dar da fazla, diye dnrken, ka eyalet yasasyla federal yasa
inedig1' ni merak ediyordu.

404

ihanet Noktas

Sexton'm zel tuvaletinin tavanna geerken yatay konuma gelip, o-ol ayaklaryla souk,
porselen lavabosuna bast ve sonra yere atlad. Nefesini tutup, Sexton'n zel ofisine girdi.

ark hallar yumuak ve scak bir his veriyordu.

107

Be kilometre tede, siyah bir Kiowa helikopteri, kuzey Delawa-re'deki am aalarnn


tepesinde uuyordu. Delta-Bir seyrsefer sistemine girilen koordinatlar kontrol etti.

Rachel'n gemideki ileti cihaz ile Pickering'in cep telefonu, grmelerinin ieriini korumak
amacyla ifrelenmi olsa da, Delta Gc, Rachel'n denizden yapt aramay yakaladnda, asl
hedef grmenin ierii deildi. Asl hedef, arayan kiinin konumunu belirlemekti. Global Yer
Belirleme Sistemi ile bilgisayarl nirengi, iletinin gnderildii koordinatlarn saptamay, grme
ieriinin ifresini zmekten daha kolay hale getiriyordu.

Hkmet diledii takdirde, her arama yaptklarnda bir dinleme istasyonunun dnyann herhangi
bir yerinde metre yaknna kadar pozisyonunu saptayabileceinden cep telefonu
kullanclarnn haberi olma-dlg dncesi Delta-Bir'i her zaman elendirirdi. Bu, cep telefon
irketlerinin reklamn yapamadklar kk bir kusurdu. Bu gece Delta Gc, William
Pickering'in cep telefonunun al frekansna ulatktan sonra, ge-en arlarn koordinatlarn
kolaylkla saptayabilmiti.
imdi hedefe doru dz bir rotada ilerleyen Delta-Bir, yirmi mile yaklamt. Radar ve silah
sistemlerinin bandaki Delta-ki'ye dnp, *iava emsiyesi hazrland m?" diye sordu. 'Olumlu.
Be mil menzili bekleniyor."

'. 405

Dan Brown

Delta-Bir, be mil, diye dnd. Kiovva'nn silah sistemini kullap bilmek iin gerekli olan
menzile girmesi, bu kuu hedefin radar gsterici, sinin iinde uurmasn gerektiriyordu.
Goya'ddki birilerinin rkeke gkyzn izlediinden kukusu yoktu ve Delta Gc'nn imdiki
gre. vi, hedefi telsizle yardm istemeye frsat vermeden yok etmek olduu iin Delta-Bir, avna
fark ettirmeden yaklamalyd.

On be mil kala, radar menzilinin yeterince dnda, Delta-Bir Ki-owa'y aniden rotann oluz be
derece sana dndrd. Bin metreye ykseldi -kk uak menzili- ve hzn saatte 110 mil
olarak ayarlad.

Goya'nm gvertesindeki Sahil Gvenlik helikopterinin radar gstericisi, on mil evresine yeni
bir temas girdiinde sadece bir kez bipledi. Pilot yerinde dorulup, ekran inceledi. Temas, ky
eridinden batya ynelen kk bir kargo uana benziyordu.

Byk ihtimalle Ncwark'a.

Bu uan mevcut yrngesi onu Goya'nm drt mil yaknna getirecei halde, uu rotas
tesadfi olmalyd. Yine de tedbirli davranan Sahil Gvenlik pilotu, gstericinin sa tarafna
doru saatte 110 mil hzla yanp snerek ilerleyen noktay takip etti. En yakn noktada uak,
yaklak drt mil batdayd. Tahmin ettii gibi uak hareket etmeye devam ederek, uzaklamaya
balamt.

4.1 mil. 4.2 mil.


Pilot rahat bir nefes verdi.

Ama sonra ok garip bir ey oldu.

Kiowa'nn sol tarafnda silah kumanda koltuundan baparmaa'3 tamam iareti veren Delta-ki,
"Hava emsiyesi devreye girdi," diye seslendi. "Baraj, deiken ses ve kapak titreimi
etkiletirildi ve kilitlendi."

Kendi sras gelen Delta-Bir helikopteri saa yatrp dndrerek, Goya'nm tam stne
ynlendirdi. Geminin radarndan bu manevra g0' rlmeyecekti.

406

hanet Noktas

Delta-ki, "Kalay yaprana sanl saman balyalar," dedi.

Delta-Bir, ona hak veriyordu. Radar yaynnn bozulmas, kinci nnya Sava zamannda ngiliz
bir havac, bombardman uular srasnda uandan kalay yaprana sarl saman balyas
atmaya baladnda jCat edilmiti. Alman radarlar o kadar ok temas bclirliyordu ki, hangisine
ate edeceklerini armlard. Elbette teknoloji o zamandan bu yana gelitirilmiti.

Kiovva'nn radar yayn bozma "hava emsiyesi" sistemi, ordunun en lmcl sava silahlarndan
biriydi. Belirlenmi yer koordinatlar stnde atmosfere arka plan sesinden bir hava emsiyesi
yaynlayarak, hedefin gzlerini, kulaklarn ve sesini etkisiz hale getiriyordu. Birka saniye nce
Goya'tjaki tm radar ekranlar kararm olmalyd. Mrettebat yardm arsnda bulunmalar
gerektiini fark ettiinde, ileti gnderemeyecekti. Bir gemideki tm haberleme sistemleri radyo
veya mikrodalga temelliydi; telefon hatt yoktu. Kiowa yeterince yaklaabilirse, Goya'nm tm
haberleme sistemleri almaz hale gelecek, tayc sinyalleri Kiowa'nn n tarafndan
yaynlanan grnmez termal ses bulutuyla bozulacakt.

Delta-Bir, mkemmel yaltm, diye dnd. Savunmalar kalmad.

Hedefler Milne Buzul Katman'ndan kurnazca ve ansn da yardmyla kamlard ama bu


yinelenmeyeeekti. Kydan ayrlmay seerek, Rachel, Michael ve Corky kt bir tercih
yapmlard. Hayatlarnn son kt karar olacakt.

Beyaz Saray'daki Zach Hcrney, telefon ahizesini kaldrp yatakta "rulurken uyku sersemiydi.
"imdi mi? Ekstrom benimle imdi mi konumak istiyor?" Hcrney gzlerini ksp baucundaki
saate bakt. 03.17.

Haberleme grevlisi, "Evet, Sayn Bakan," dedi. "Acil durum olduunu sylyor."

407

Dan Brown

108 1

Corky ile Xavia, kondrullardaki zirkonyum ieriini lmek ijn elektron mikroskobunun bana
koarken, Rachel laboratuvann yannda-ki odaya giden Tolland' izledi. Burada 1 blland baka bir
bilgisayar at Grne baklrsa okyanus bilimcinin kontrol etmek istedii bir ey da. ha vard.

Bilgisayar alrken Tolland, sanki bir ey sylemek istiyormu gibi azn ap, Rachel'a dnd.
Sonra durdu.
Tm bu karmaann ortasnda ona kar duyduu fiziksel ekime aran Rachel, "Ne oldu?" diye
sordu. Zaman durdurup, onunla ba baa kalabilmeyi diledi; sadece bir dakikalna.

Pimanlk duyuyormu gibi grnen Tolland, "Sana bir zr borcum var," dedi.

"Ne iin?"

"Gvertede olanlar iin. eki ballar. Heyecanlanmtm. Bazen okyanusun pek ok insan iin
ne kadar rktc olabileceini unutuyorum."

Onunla yz yze gelen Rachel kendini, yeni erkek arkadayla kap eiinde duran bir ergen gibi
hissediyordu. "Teekkrler. Hi nemli deil. Gerekten." Bir ekilde Tolland'n onu pmek
istediini hissetti.

Kalbi tekleyen Tolland, utanga bir tavrla yzn dndrd. "Biliyorum. Kyya kmak
istiyorsun. almamz gerek."

"imdilik." Rachel yumuak bir tebessm etti.

Bilgisayarn karsna geip oturan Tolland, "imdilik," diye tekraf etti.

imdi Tolland'n tam arkasnda durup, kk laboratuvarda yal"2 kalmalarnn tadn karan
Rachel iini ekti. Bilgisayardaki dosya'8* arasnda gezinen Tolland' seyretti. "Ne yapyoruz?"

408
hanet Noktas

"Veritabannda byk okyanus bitlerini aryorum. NASA'nn gkta-nda grdmze benzer


tarih ncesi deniz fosillerine rastlayabilecek niyiz diye bakyorum." Tepede byk harflerle
DIVERSITAS PROJES yazan bir arama sayfas at.

Mende aa doru inerken, "Diversitas esasen, srekli gncellenen bir okyanus biodatas
endeksidir. Bir deniz biyologu yeni bir okyanus tr veya fosili kefettiinde, verilerle
fotoraflar merkez veribankasna ykleyerek buluunu dierleriyle paylaabilir. Haftalk bazda
yeni keifler hayli fazla olduundan, aratrmalar gncel tutmann tek yolu bu."

Rachel, Tolland'n mende gezinmesini seyretti. "Yani imdi internete mi balanyorsun?"

"Hayr. Denizden internet eriimi zordur. Bu bilgileri gemide, dier odadaki optik srclerde
saklyoruz. Limana gittiimizde, Diversitas Projesi'ne balanp, veribankamz yeni bulularla
gncelliyoruz. Bu sayede denizdeyken internete balanmadan veritabanma ulaabiliyoruz ve
bilgiler en fazla bir iki ay eski oluyorlar." Tolland bilgisayara aranacak anahtar kelimeleri
girerken, kendi kendine gld. "Napster adl tartmal mzik dosyas paylam programn
herhalde duymusundur?"

Rachel ban sallad.

"Diversitas, deniz biyologlarnn Napster versiyonu kabul ediliyor. Biz ona LOBSTER diyoruz:
Tamamyla Eksantrik Aratrmalar Paylaan Yalnz Okyanus Biyologlar."

Rachel kahkaha att. Bu gerilimli ortamda bile Michael Tolland, un korkularn hafifletecek
alayc bir espri yeteneine sahipti. Son zamanlarda yaad hayatta glmeye ok az yer
ayrdn fark etmeye ba-'yordu.

Tanmlayc anahtar kelimeleri yazmay bitiren Tolland, "Veritaban-m'z ok geni," dedi. "On
terabayttan fazla tanm ve fotoraf. Burda hi in grmedii bilgiler mevcut ve hi kimse de
grmeyecek. Okya-

409

Dan Brotvn

nus trlerinin says snrszdr." "Ara" dmesine bast. "Pekl, bizim kk uzay bceimize
benzeyen bir okyanus fosili gren var m?"

Birka saniye sonra ekran yenilendi ve fosillemi drt hayvan kayd verdi. Kaytlara tek tek
tklayan Tolland, fotoraflar inceledi. Hibirinin Milne gktandaki fosillerle uzaktan yakndan
alakas yoktu.

Tolland yzn ast. "Baka bir ey deneyelim." Anahtar kelimeler-den "fosil" kelimesini kard
ve "ara" dmesine bast. "Tm yaayan trleri arayacaz. Belki Milne fosilinin fizyolojik
zelliklerini tayan, yaayan bir akrabasn buluruz."

Ekran yenilendi.

Tolland yine suratn ast. Bilgisayar yzlerce giri yapldn gsteriyordu. Bir sre oturup,
sakallar uzam enesini kad. "Pekl, bu ok fazla. Aramay daraltalm."

Rachel, Tolland'n "canllarn doal ortam" yazan bir meny aramasn seyretti. Listedeki
seenekler sonsuz gibi grnyordu: bataklk, gelgit su birikintisi, lagn, okyanus ortas srt,
slfr bacalar, resif. Tolland listede aa inerek, YTM BLGELER/OKYANUS
UKURLARI yazan seenei iaretledi.

Rachel, akllca, diye dnd. Tolland aramay, bu kondrul benzeri zelliklerin olutuu
varsaylan ortamda yaayan trlerle snrlandryordu.

Sayfa yenilendi. Tolland bu sefer glmsyordu. "Harika. Sadece giri yaplm."

Rachel gzlerini ksp listedeki ilk isme bakt. Limuls pofy... bir ey.

Tolland girie tklad. Alan fotoraftaki yaratk, dev boyutlarda kuyruksuz bir atnal yengecine
benziyordu.

lk sayfaya geri dnen Tolland, "Hayr," dedi.

Rachel listedeki ikinci isme gz att. Karidesus irkims Cehennemi Kadans. Akl karmt.
"Gerekten ad bu mu?"

Tolland kkrdad. "Hayr. Henz snflandrlmam yeni bir tr. BU' nu bulan adamn espri
anlay kuvvetliymi. Canl snflandrmas "1

410

hanet Noktas

Karidesus irkinus demeyi uygun bulmu." Tolland fotoraf anca, b-


vkl ve pembe floresan antenleri olan karides benzeri irkin bir yaratk grnd.

Tolland, "Adna laykm," dedi. "Ama bizim uzay bcei bundan dc-sil." Endekse geri dnd.
"Son nerme..." nc isme tklad ve sayfa

ald.

Metin belirdiinde Tolland yksek sesle, "Bathynomos giganteus..."

diye okudu. Fotoraf yklenmiti. Renkli bir yakn ekim.

Rachel yerinde srad. "Tanrm!" Karsnda duran yaratk tylerini rpertmiti.

Tolland dudaklarn bzerek nefes ald. "Ah una bak. Tandk birine benziyor."'

Nutku tutulan Rachel ban sallyordu. Bathynomos giganteus. Yaratk, de* bir yzer biti
andryordu. NASA'nn tandaki fosil trne ok benziyordu.

Sayfann aasndaki anatomik diyagramlara ve izimlere inen Tolland, "Baz ufak farkllklar
var," dedi. "Ama ok yakn. zellikle de 190 milyon yl sresince evrim geirdii dnlrse."

Rachel, yafan olduu doru, diye dnd. Fazlasyla yakn.

Tolland ekrandaki tanm okudu: "'Okyanustaki en eski trlerden biri olduu dnlmektedir.
Ender rastlanan ve yakn tarihte snflandrlan Bathynomos giganteus byk bir top bceini
andran, p derin Su ebacaklsdr. Uzunluu altm santimi bulan trn sert kabuklu d
sKeleti, kafa, toraks ve batn blmlerine ayrlmtr. Karada yaayan b-*kler gibi ift
uzantlara, antenlere ve bileik gzlere sahiptirler. Dipte ayan bu trn bilinen yrtcs yoktur ve
daha nceleri, yaam barndr-mad> dnlen pelajik ortamlarda yaar."1 Tolland ban
kaldrp bak-

rnekte baka fosillerin bulunmayn aklyor!" 411

Da Brown

Ekrandaki yarata bakan Rachel heyecanlanm olmakla bitlikte hl tm bunlarn ne anlama


geldiinden emin deildi.

Tolland heyecanla, "Bir dn," dedi. "190 milyon yl nce bu Bathy. nomos yaratklarndan
bir sr, derin okyanus heyelan srasnda bala gmldler. Balk zamanla talanca,
bcekler tan iinde fosiJletiler. Bu srada, okyanus ukurlarna doru bantl tayc gibi srekli
kayan okyanus taban, fosilleri, tan kondrul oluturaca yksek basn kuaklarna tar!"
Tolland imdi daha hzl konuuyordu. "Ve eer fosillemi, kondrul ieren kabuk kopup,
ukurun genileme krna derse, ki bu bilinmeyen bir ey deil, o zaman kefedilmek iin
mkemmel bir yerde bekliyor demektir!"

Rachel, "Ama NASA..." diye geveledi. "Yani, eer tm bu veriler ya-lansa, bu fosilin bir deniz
yaratna benzediini er ge birilerinin fark edeceini biliyor olmal. Yani baksana, az nce biz
bulduk!"

Tolland, Bathynontos fotoraflarn lazer yazcya yazdrmaya balamt. "Bilmiyorum. Biri


kp, fosillerle yaayan deniz bitleri arasndaki benzerlikleri gsterse de, fizyolojileri birbirinin
ayn deil. Bu NASA'nm davasn daha da kuvvetlendirecektir."
Rachcl o an anlamt. "PampermiaL." Dnyadaki yaam uzaydan geldi.

"Kesinlikle. Uzay organizmalar ile yeryz organizmalar arasndaki benzerlikler bilimsel bir
mantk oluturuyor. Bu deniz biti NASA'nn iddiasn doruluyor."

"Ama gktann gerekliinin sorgulanmas hali hari."

Tolland ban sallad. "Gkta sorgulanmaya baladnda, btn teori ker. Deniz bitimiz
NASA destekisiyken, NASA kstekisi olur.'

Bathynomous sayfalan yazcdan karken, Rachel sessizce ayakta duruyordu. Kendini bunun
masum bir NASA hatas olduuna inandr' maya alt ama yle olmadn biliyordu. Masum
hatalar yapan kiiler. insanlar ldrmeye almazd.

412

hanet Noktas

Birden laboratuvarn kar tarafndan Corky'nin genizden gelen se duyuldu. "mknsz.1"

Tolland ile Rachel ayn anda dndler.

"Lanet oran tekrar l! Hi mantkl deil!"

Xavia kouturarak, skca kavrad bir bilgisayar ktsyla yanlarna geldi. Rengi atmt.
"Mike, bunu nasl syleyeceimi bilmiyorum..." Sesi atlyordu. "Bu rnekteki
titanyum/zirkonyum oran..." Boazn temizledi. "Belli ki NASA byk bir hata yapm.
Ellerindeki gkta bir okyanus

kayac."

Tolland ile Rachel birbirlerine baktlar ama tek kelime etmediler. Biliyorlard. Bylece tm
phe ve kukular, ykselen bir dalga gibi krlma noktasna ulam oldu.

Tolland ban sallarken, znts gzlerinden okunuyordu. "Evet.

Teekkrler Xavia." * Xavia, "Ama anlamyorum," dedi. "Fzyon kabuk... buzdaki konumu..."

Tolland, "Kyya giderken anlatrz," dedi. "Gidiyoruz."

Rachel aceleyle ellerindeki tm ktlarla delilleri toparlad. Deliller kesindi: Milne Buzul
Katman'ndaki yerletirme boluunu gsteren TAR kts; NASA'nm fosillerini andran,
yaayan deniz bitinin fotoraf; Dr. Pollock'n deniz kondrullaryla ilgili makalesi; ve
gktandaki ar az miktardaki titanyumu gsteren mikroskop verisi.

Varlan sonu inkr edilemezdi. Sahte.

Rachel'n elindeki kt ynna bakan Tolland, melankolik bir tavrla iini ekti. "ey, sanrm
William Pickering'in yeterince delili oldu."

Rachel ban sallarken, Pickering'in neden telefonuna cevap vermelini merak ediyordu.

Tolland yaknnda duran bir telefonun ahizesini kaldrp, ona uzatt.


nu burdan tekrar aramak ister misin?"

Hayr, haydi gidelim. Onunla helikopterden temas kurmaya al-

Rachel kararn oktan vermiti. Pickering ile balant kuramazsa,

413

Dan Brotvn

Sahil Gvenlik pilotundan onlar doruca, sadece yz kilometre te deki UKO'ya uurmasn
isteyecekti.

Tolland telefonu kapatmaya hazrlanrken, durdu. arm gibiye Kalarn atarak ahizeyi
dinledi. "Tuhaf. evir sesi yok."

imdi endieli grnen Rachel, "Ne demek istiyorsun?" diye sordu.

Tolland, "Garip," dedi. "Direkt COMSAT hatt aslnda asla..."

"Bay Tolland?" Sahil Gvenlik pilotu, bembeyaz yzyle koarak la. boratuvardan ieri girdi.

Rachel, "Ne oldu?" diye sordu. "Gelen birileri mi var?"


Pilot, "Sorun da burda," dedi. "Bilmiyorum. Tm radar ve haberle-mc sistemleri kapand."

Rachel ktlar tirtnden ieri sokuturdu. "Helikoptere binelim. Gidiyoruz. HEMEN!"

109

Senatr Sexton'n karanlk ofisinde yrrken Gabricllc'n kalbi hzla atyordu. Oda k olduu
kadar geniti de... ssl lambri kapl duvarlar, yalboya tablolar, ran hallar, kabaral deri
koltuklar ve kocaman maun bir masa. Oda sadece Sexton'n bilgisayar ekrannn neon prltsyla
aydnlanyordu.

Gabriellc masaya doru yrd.

Dosya dolaplarndan uzak duran Senatr Scxton, arama yapmas kolay kiisel bilgisayarna
tonlarca bilgi -toplant notlan, .taranm makaleler, konumalar ve aklna gelen fikirler-
ykleyerek, "dijital ofis" kavramn lgnlk boyutlarna tamt. Sexton'n bilgisayar, onun
kutsal topraklar saylrd ve onu korumak iin odasn daima kilitli tutard. Bilg'sa' yar
korsanlarnn kutsal dijital mahzenine girmesinden korktuu iin ternete bile balanmazd.

411

hanet Noktas

Bir yl ncesine kadar Gabrielle, insann kendisini sulu gsteren bel-.elein kopyalarn
saklayacana inanmazd ama Washington ona ok ey sretmiti- Bilgi gtr. pheli kampanya
yardmlar kabul eden tm politikaclarn, bu balarn gerek delillerini -mektuplar, banka
kaytlar, faturalar, dekontlar- gvenli bir yerde sakladklarn rendiinde hayrete dmt.
Washington'da "Siyam sigortas" diye bilinen kar antaj taktii, cmertliklerinin kendilerine
siyasal bask yapma yetkisi verdiini dnen balara kar adaylar koruyordu. Bala
bulunan kimse fazla talepkr hale geldiinde aday, yasad ban belgelerini ortaya kartp
baya her iki tarafn da yasalar inediini hatrlatyordu. Bu deliller, balarla adaylar
sonsuza dek gbekten birbirine balyordu. Siyam ikizleri gibi.

Gabrielle senatrn masasnn arkasna geip oturdu. Bilgisayara bakarken derin bir nefes ald.
Senatr USVden rvet alyorsa, deliltei muhakkak buradadr.

Sexton'n bilgisayar ekran koruyucusu, olumlu dnen alanlarndan birinin kendisi iin
tasarlad Beyaz Saray ve bahesinin kayan resimlerini gsteriyordu. Resimlerin etrafndan
geen eridin stnde: Birleik Devletler Bakan Sedgewick Sexton... Birleik Devletler Bakan
Sed-gewick Sacton... yazyordu.

Gabrielle fareyi sallaynca bir gvenlik diyalog kutusu belirdi.

FREY GRN:

Bunu tahmin etmiti. Sorun olmayacakt. Geen hafta senatr otu-ruP, bilgisayarnda oturum
aarken Gabrielle ofise girmiti. Onun hzla 9 tua bastn grmt.

eri girerken kap eiinden, "ifre bu mu?" diye sormutu.

Sexton ban kaldrmt. "Ne?"

Gabrielle yumuak bir tonla, "Ben de gvenlie nem verdiinizi sa-nyordum," diye taklmt.
"ifreniz sadece karakterli mi? Teknikteki Scuklar bize en az alt hane kullanmamz
sylemilerdi."

415
1,1

Dan Brown

"Tekniktekiler daha ergen ocuklar. Krk yan getikten sonra alt haneyi hatrlamakta
zorlanacaklardr. Ayrca kapnn alarm var. Kimse ieri giremez."

Gabrielle glmseyerek ona doru yrmt. "Peki ya siz tuvalet-teyken biri ieri girerse?"

"Ne yani tm ifre bileimlerini deneyecek mi?" Kukuyla bir kahkaha atmt. "Tuvaletten biraz
ge karm, ama o kadar da deil."

"Davide'de akam yemeine, ifrenizi on saniyede tahmin edebileceimi sylyorum." .

Sexton hem arm, hem de elenmie benziyordu. "Davide'de yemek senin bir maana patlar
Gabrielle."

"Bahise girmekten korkuyor musunuz?"

Sexton karlk verirken, onun iin zlm gibi grnyordu. "On saniye mi?" Oturumu
kapatp, Gabriellc'a oturmasn iaret etmi ve denemesi iin ans vermiti. "Ben Davide'de
sadece saltimboccan yerim. V olduka pahaldr."

Gabrielle otururken omuzlarn silkmiti. "Faizsizin."


FREY GRN:

Sexton, "On saniye," diye hatrlatt.

Gabrielle'n glecei gelmiti. ki saniye yeterliydi. Kapnn oradan bile, Sexton'n iaret
parman kullanarak, ifreyi hzl aralklarla st ste tua basarak girdiini duymutu. Belli ki
hepsi ayn tt. Hi akllca deil. Ayrca Sexton'n elinin klavyenin sol d kenarna yakn
durduunu grebiliyordu; bylece alfabedeki seenekler dokuz harfe inmi oluyordu. Harfi
belirlemek kolayd; Sexton isminin l ses yinelemesine her zaman baylrd. Senatr
Sedgevvick Sexton.

Bir politikacnn egosunu asla hafife alma.

SSS tularna basnca, ekran koruyucu kalkmt.

Biftek aras peynir ve jambondan oluan talyan yemei.

416

hanet Noktas

Sexton'n az bir kar ak kalmt.

Bu, geen hafta olmutu. imdi bir kez daha onun bilgisayarnn karsna geen GabrielJe,
Sexton'n yeni bir ifre almay renmeye vakit bulamadndan emindi- Buni{ neden yapsn ki?
Bana tam manasyla gveniyor.
SSS yazd.

FRE GEERSZ - ERM ENGELLEND.

Gabrielle hayret iinde bakakald.

Senatrn gvenini gznde byttn anlamt.

110

Saldr anszn gerekleti. Gkyznde gneybat ynne doru alak uu yapan sava
helikopteri, Goya'nn stne dev bir eekars gibi saldrd. Bunun ne olduuna veya neden orada
olduuna dair Rachel'n hi kukusu yoktu.

Karanlkta, helikopterin burnundan kan gl bir ate, Goya'mn fiberglas gvertesine


gnderdii mermi seliyle, k tarafta izgi eklinde bir yark at. Saklanmak iin ge eilen
Rachel, kolunu syran bir merminin acsn hissetti. Serte yere dp yuvarland ve Triton
denizaltsnn effaf kapann arkasna gemek iin srnerek ilerledi.

Helikopter geminin stne pike yapp geerken, yukardaki pervane-er gmbrts duyuldu.
Helikopterin okyanusun stnde yukar tr-manarak, ikinci gei iin yan yatp geni bir daire
izerken kard gcler yerini uursuz bir slk sesine brakmt.

Titreyerek gvertede yatan Rachel, kolunu tutup, arkasndaki Tol-^ ile Corky'ye bakt.
Saklanmak iin kendilerini bir deponun arkasna 'Klan anlalan adamlar, dehetle bakan
gzleriyle gkyzn tarar-

417
Dan Brown

ken, sendeleyerek ayaa kalkyorlard. Rachel dizlerinin stne Birden, dnya ar ekimde
hareket etmeye balamt.

Triton denizaltsnn effaf yuvarla arkasnda melen Rachel, n, nik iinde tek ka aralarna
bakt... Sahil Gvenlik helikopteri, u kopter kabinine kmaya balayan Xavia, kolunu lgnca
sallayarak fe kese binmesini iaret ediyordu. Pilot kabinine atlp, dmelerle da kollarn hzla
kaldran pilotu grebiliyordu. Pervane kanatlar doj. meye balamt... ama ok yava.

ok yava.

Acele et!

Rachel ayaa kalkp komaya hazrlanrken, saldrganlar geri dnmeden nce gvertenin kar
tarafna yetiip yetiemeyeceini merak edi-yordu. Corky ile Tolland'm arkadan ona ve bekleyen
helikoptere doru kotuklarn duyabiliyordu. Evet! Acele et!

Sonra grd.

Gkyznde, yz metre tede karanlktan frlayan ince krmz bir n demeti, Goya'nn
gvertesini arayarak saa sola salnd. Ardndan, hedefini bulan n, beklemedeki Sahil Gvenlik
helikopterinin yan tarafnda durdu.

Grdn anlamak Rachel'n bir saniyesini almt. O dehet annda, Goya'nn gvertesinde
yaanan her eyi ekiller ve seslerden oluan belirsiz bir kolaj gibi alglad. Tolland ile Corky,
ona doru koarken -X* via helikopterden aceleyle kolunu sallarken- kpkrmz lazer n,
karanl kesiyordu.
ok geti.

Rachel, imdi var gleriyle helikoptere doru koan Corky ile T0"' land'a dnmt. Onlar
durdurmaya alarak, kollarn uzatp kendi*" nlerine att. gvertede birbirine arpnca,
kollar ve bacaklar biri"' rine kart. arpmann etkisi tren kazas gibiydi.

418

hanet Noktas

Uzaklarda beyaz bir k parlamas grld. Egzoz ateinden dm-bir izgin'n> lazer nnn
helikoptere doru kat ettii yolu takip edi-^ni dehetle izledi.

Hellfire fzesi ana gvdeye isabet ettiinde, helikopter patlayarak,

h oyuncak gibi paralara ayrld. arapnel paralan yaarken, s ok

dalgas ve grlt gverteye yayld. Helikopterin alevler iindeki iskeleti,

ulanm kuyrua doru geri yatt, sonra biraz sallanp geminin arka

tarafndan, tslayan bir buhar bulutuyla beraber okyanusa dt.

Gzlerini kapatan Rachel, nefes alamyordu. Alevler iindeki enkazn czrdayp, baloncuklar
kartarak battn ve gl akntlarla Go-ya'dan uzaa srklendiini duyabiliyordu. Bu
karmaa srasnda Micha-el Tolland'm seslendiini duydu. Onun gl ellerinin kendisini ayaa
kaldrmaya altn hissetti. Ama kprdayamyordu. Sahil Gvenlik pilotuyla Xavia ld. Sra-
bizde.

Milne Buzul Katman'nda hava yatmt ve habikre sakindi. Buna ramen NASA Mdr
Lawrence Ekstrom uyumaya almamt bile. Vaktini, saatlerce tek bana habikreyi
arnlayarak, gktann kartld delie bakarak ve kmrlemi dev tan entiklerinin stnde
gezdirerek geirmiti.

Sonunda kararn vermiti.

imdi habikrenin GTH konteynerindeki video telefonun nnde otrtnu, Birleik Devletler
Bakan'nn gzlerine bakyordu. Zach Her-y nn stnde bir bornoz vard ve hi de eleniyormu
gibi grnm-

u- Ekstrom, sylemek zorunda olduklarn Bakan duyduunda, bun-an ok daha az


eleneceini biliyordu.

419 *

Dan Brown

Ekstrom konumasn bitirdiinde, Herney'nin yznde huzursuz ^ ifade vard. Sanki hl


duyduklarn doru anlayamayacak kadar uykuj olduunu dnyormu gibi.

Herney, "Dur biraz," dedi. "Yanl anlama oldu galiba. Sen banaa, nce NASA'nn bu gkta
koordinatlarn acil bir telsiz iletisinden duydu. unu mu syledin? Ve sonra da gktan KYYT
bulmu gibi mi yapt?"

Karanlkta konumadan duran Ekstrom, bu kbustan uyanmay dili.


yordu. /

Anlalan o ki, sessizlik Bakan'a iyi armlar yapmamt. "Tanr akna Larry, bana bunun
doru olmadn syle!"

Ekstrom'un az kurudu. "Gkta bulundu Sayn Bakan. Burda asl mesele bu."

"Bana bunun doru olmadn syle dedim!"

Sessizlik Ekstrom'un kulaklarnda iddetini arttrarak keskin bir nlamaya dnt. Kendi
kendine, ona sylemeliydim, dedi. Daha da ktye gidecek. "Sayn Bakan, KYYT baarszl
kamuoyu yoklamalarnda sizi bitiriyordu efendim. Buza saplanm byk bir gktandan
bahsedilen telsiz iletisini yakaladmzda, yeniden mcadeleye dnmek iin bir frsat diye
dndk."

Herney'nin sesi arm gibiydi. "KYYT keifte bulunmu gibi yaparak m?"

"KYYT ksa sre sonra almaya balayacakt ama seimlere yetimezdi. Kamuoyu yoklamalar
ktye gidiyordu ve Sexton, NASA'y yer' den yere vuruyordu, bu yzden..." % "Delirdin mi!
Bana yalan syledin Larry!"

"ans yzmze glyordu efendim. Deerlendirmeye karar verdt0-Gktan kefeden


Kanadalnn telsiz iletisini dinledik. Frtnada WU Gktann orda olduunu baka kimse
bilmiyordu. KYYT o blge"11 yrngesindeydi. NASA'nn bir zafere ihtiyac vard. Koordinatlar
elin"2 deydi."
420

hanet Noktas

"Bana bunu neden imdi anlatyorsun?"

"Bilmeniz gerektiini dndm."

"Sexton renirse bu bilgiyle neler yapar, hi dndn m?"

Ekstrom dnmemeyi tercih etti.

"Tm dnyaya NASA'nn ve Beyaz Saray'n Amerikallara yalan sylediini anlatr! Ve biliyor
musun ne, hakl da olur!"

"Siz yalan sylemediniz efendim, ben syledim. Ve eer gerekirse istifa ederim..."

"Larry, asl noktay kanyorsun. Bakanlm gerekler ve drstlk stne kurdum. Lanet
olsun! Bu gece gerekti. Onurluydu. imdi tm dnyaya yalan sylediimi reniyorum!"

"Kk bir yalan efendim."

Burnundan soluyan Herney, "yle bir ey yoktur Larry," dedi.

Ekstrom kk odann stne geldiini hissetti. Bakan'a anlatlacak daha ok ey vard ama
Ekstrom bunlarn sabaha kadar beklemesi gerektiini anlyordu. "Sizi uyandrdm iin
zgnm efendim. Bilmeniz gerektiini dndm."

ehrin br ucunda, Sedgevvick Sexton konyandan bir yudum daha ald ve artan bir
huzursuzlukla dairesinde gezindi. Gabrielle hangi cehennemde?

Karanlkta, Senatr Sexton'n masasnda oturan Gabrielle Ashe, bilgisayara karamsar bir bak
frlatt.

FRE GEERSZ - ERM ENGELLEND Olas birka ifre daha denedi ama hibiri ie
yaramamt. Ofiste ki-enmerni bir ekmece veya ipucu olabilecek herhangi bir ey arayan

Dan Brown

ayaa

Gabrielle her yolu denemi ve artk vazgemiti. Sexton'm masa tak, minde parldayan, tuhaf bir
ey grdnde gitmek zereydi. Birisi se<s tarihini, krmz, beyaz ve mavi parlak kalemle
erevelcmiti. Senatr Q madii muhakkakt. Gabrielle takvimi kendine doru ekti. Tarihin
kars, snda ssl, parldayan bir kelime yazlmt: POTUS!

Grne baklrsa, Sexton'n ii iine smayan sekreteri, seim gj. n iin biraz daha olumlu
dnce alamt. POTUS ksalmas, ABD Gizli Servisi'nin, ABD Bakan' iin kulland kod
add. Seim gn, het ey yolunda giderse, Sexton yeni POTUS olacakt.

Gitmeye hazrlanan Gabrielle, takvimi masadaki yerine koyup ayaa kalkt. Sonra birden durup,
bilgisayar ekranna bakt.
FREY GRN:

Takvime bir kez daha bakt.

POTUS.

Birden mitlendi. POTUS, Sexton iin mkemmel bir ifre gibi grnyordu: basit, olumlu,
kendinden bahseden.

Hemen harfleri tulad.

POTUS

Nefesini tutarak, "giri" tuuna bast. Bilgisayar bipledi.

FRE GEERSZ - ERM ENGELLEND

Adeta yklan Gabrielle, pes etti. Geldii yoldan dnmek zere, tuvalete yneldi. Odann ortasna
geldii srada cep telefonu ald. Zaten gergin olduundan ses yreini azna getirdi. Hemen
durup telefonunu kard ve Sexton'n duvardaki antika Jourdian saatine bakt. 04.00'e g$' yor.
Gabrielle bu saatte sadece Sexton'n arayacan biliyordu. Herhalde hangi cehennemde olduunu
merak ediyordu. Asam m, yoksa brakaym alsn m? Cevap verdii takdirde, yalan sylemesi
gerekecekti. Ama a' mazsa Sexton phelenecekti.

arya cevap verdi. "Alo?"


"Gabrielle?" Sexton'n sesi sabrszd. "Neden geciktin?"

422

hanet Noktas

Gabrielle, "FDR Ant," dedi. "Taksi trafie yakaland ve imdi biz

de.-"

"Sesin taksideymi gibi gelmiyor."

"Hayr," derken kalbi hzla atyordu. "Deilim. Ofise urayp KYYT le ilgil' olabilecek baz
NASA belgelerini almaya karar verdim. Onlar

bulmakta zorlanyorum-"

"yi, acele et. Sabah bir basn konferans vermek istiyorum, ayrntlar konumamz gerek."

"Birazdan geliyorum," dedi.

Telefonda bir sessizlik oldu. "Ofisinde misin?" arm gibiydi.


"Evet. On dakika sonra yola karm."

Bir baka sessizlik. "Tamam. Grrz."

Telefonu kapatan Gabrielle'n akl, bir metre kadar tede duran Sexton'm Jourdain saatinin
benzersiz l tiktaklarn duymayacak kadar meguld.

ili

Michael Tolland, Triton'n arkasna saklanmak iin onu kolundan ekinceye kadar Rachel'n
yaralandn fark etmemiti. Rachel'n yzndeki katatonik ifadeden acnn farknda olmadn
anlad. Onu sabitle-tadikten sonra, Corky'yi bulmak zere arkasn dnd. Astrofiziki deh-et
dolu gzlerle, gvertede yanlarna doru srnerek ilerliyordu.

Saklanacak yer bulmalyz, diye dnen Tolland, az nce olanlarn e"etini henz tam
manasyla kavrayamamt. Gzleri igdsel olarak, gvertelerde gezindi. Kprye kan
merdivenlerin hepsi aktayd ve Pfnn kendisi de cam bir kutudan oluuyordu; havadan
bakldnda a* bir hedef merkezi. Yukar kmak intihard, ki bu da geriye tek bir brakyordu.

423 %

Dan Brown

ksa bir sre iin Tolland, herkesi suyun altna indirip, mermiler^
uzaklatrma dncesine kaplarak, Triton denizaltsna umut dolu os,

silerle bakt.

Sama. Triton sadece bir kiilikti ve gvertedeki iner tip vincin dokuz metre aadaki suya
indirilmesi on dakika sryordu

y. Ayn.

ca uygun biimde arj edilmemi bataryalar ve kompresrle inmek, de. nizde ln deftekti.

Corky korku dolu bir sesle, "Geliyorlar!" diye barrken gkyzn iaret etti.

Tolland ban kaldrp bakmad bile. Alminyum bir rampann alt gvertelere indii blmeyi
gsterdi. Corky'nin cesaretlendirilmeye ihtiyac yoktu. Ban" aada tutarak, akla doru
kat ve aalara inerek kayboldu. Skca Rachel' belinden kavrayan Tolland, onu takip etti.
Helikopter geri dnp, mermi yadrrken, ikisi alt gvertelere doru grnrden kaybolmulard.

Tolland, Rachel'n rampadan aadaki asl platforma inmesine yardm etti. Aa vardklarnda
Rachel'n vcudunun kaskat kesildiini hissetti. Seken bir mermiyle vurulmu olmasndan
endielenerek ona dnd. . '

Yzn grdnde, bunun baka bir ey olduunu fark etti. Onun talam baklarn takip
ettiinde, ne olduunu hemen anlad.

Hareketsiz duran Rachel'n bacaklar kprdamay reddediyordu. Baklarn, altndaki garip


dnyaya dikmiti.
SWATH tasarmndan tr Goya'nn tekne ksm yoklu. Bunun yerine dev bir katamaranda
olduu gibi destek elemanlar vard. Hiddeti1 denizden dokuz metre yukardaki akln stnde
asl duran, zgaral* dar bir kprnn stne inmilerdi. Gvertenin altndan yanklanan se*
burada sar edici seviyedeydi. Rachel'n dehetini daha da arttran, i6' minin hl ak duran
sualt projektrlerinin, aadaki okyanusun den"'

424

hanet Noktas

1 ine yeilimsi bir aydnlk vermesiydi. Sudaki alt yedi hayaletimsi site bakyordu. Dev
ekibal kpekbalklarnn uzun glgeleri, aknt-kar yzyordu... saa sola esneyen lastik
gibi bedenler.

Tolland'n sesi kulaklarndayd. "Rachel, her ey yolunda. Gzlerini karsya <*& Tam
arkandaym." Tolland'n arkadan uzatt elleri, korkuluca yapm yumruklarn nazike
ayrmaya alyordu. te o anda Rachel, kolundan szlen koyu krmz bir kan damlasnn,
zgaralarn arasndan dtn grd. Denize doru den damlay gzleriyle takip etti. Suya
arptn grmese de, gl kuyruklaryla hep birlikte dnerek hcuma geen ekiballarn,
kudurgan bir telala di ve yzgelerinin birbirine karmas ona yetmiti.

Gelimi n beyin koku alma loplar...

fiann kokusunu bir mil teden alrlar.

Gl ve gven telkin edici sesiyle Tolland, "Gzlerini karya dik," dedi. "Tam arkandaym."

Rachel imdi onu ileri doru ynlendiren ellerini kalalarnda hissediyordu. Altndaki akla
bakmadan kprnn stnde yrmeye balad. Yukarlardan gelen helikopterin pervane sesini
duyabiliyordu. Sarho gibi kprnn stnde sendeleyerek nlerinde yryen Corky, aradaki
mesafeyi amt.

Tolland, ona seslendi. "Desteklerin sonuna kadar git Corky! Merdivenlerden aa!"

Rachel artk nereye gittiklerini grebiliyordu. leride, bir dizi dne-

mei rampa aa iniyordu. Su seviyesinde, dar kum bank gibi bir gver-

e Goya'nn boyunca uzanyordu. Bu gverteden knt yapan, asl k-

uk iskeleler, geminin altna kurulmu kk bir marinay andryordu.

"yk bir tabelada yle yazyordu:

DALI ALANI

Dalglar Yzeye kabilir

-Teknelerin Dikkatine-

425

^
Dan Brown

Rachel, Michael'n onlar yzdrme niyetinde olmadn ta] ediyordu. Tolland, kprnn
yannda duran telli bir dolabn nnde duunda korkusu byd. Dolabn kapaklarn anca,
iinde asl dalg kyafetleri, norkeller, paletler, can yelekleri ve zpknlar grijj. mt.
Rachel'n itiraz etmesine frsat kalmadan, uzanp, bir fiek taban, cas ald. "Gidelim."

Tekrar harekete gemilerdi.

lerideki Corky, dnemeli rampalara varm ve yar yola kadar in. misti. "Gryorum!" diye
bard. alkantl sularn stnden gelen sesi neredeyse neeliydi.

Corky dar geitte kotururken Rachel iinden, neyi gryorsun, diye geirdi. Rachel'n tek
grebildii, kpekbalklaryla dolu okyanusun tehlikeli derecede yaknnda hprdemesiydi.
Tolland ilerlemesi iin ona dokununca, Corky'nin ne iin bu kadar heyecanlandn grd.
Aadaki gvertenin sonunda, kk bir motorbot balyd. Corky, ona doru kotu.

Rachel sadece bakyordu. Helikopterden motorbolla m kaacaz?

Tolland, "Bir telsizi var," dedi. "Helikopterin yayn bozma sahasn dan yeterince
uzaklaabilirsek..."

Rachel, onun dier sylediklerini duymad. Kannn donmasna den olan bir ey gzne ilimiti.
Titreyen parman uzatarak, "ok ge, diye geveledi. imiz bitti...

sm- I me- I

Tolland arkasn dndnde, her eyin bir anda sona ereceini anlamt.
Siyah helikopter, maara giriinden ieri bakan bir ejderha gibi, ge' minin arka ucunda iyice
alalm, onlara bakyordu. Tolland bir an i'n geminin ortasndan doruca stlerine uacan
sand. Ama helikoptef nian alp ayla dnmeye balamt.

Tolland tfek namlularnn ynn gzleriyle takip etti. Hayr!

426

hanet Noktas

fvlotorbotun yannda melmi, palamar zen Corky, helikopterin t ndaki makineli tfekler
ate pskrdnde, ban kaldrp bakt, rorky vurulmu gibi sendeledi. Telala, borda
tirizinden botun iine atlad ve saklanmak iin yere uzand. Silahlar susmutu. Tolland, Corky'nin
botun iinde emeklediini grebiliyordu. Sa bacann aa ksm kana bulanmt. Kontrol
panelinin altnda melen Corky, anahtar buluncaya kadar parmaklarn panelin zerinde
gezdirdi. Botun 250 hp Mercury motoru alt.

Bir saniye sonra, helikopterin burnunda, motorbotu hedefleyen krmz bir lazer n belirdi.

gdleriyle hareket eden Tolland, elindeki tek silahla nian ald.

Tetii ektiinde fiek tabancas tslad ve gz kamatrc bir k, geminin altndan yatay bir
eri izerek doruca helikoptere yneldi. Yine de Tolland, ok ge davrandn sezdi. Fiek,
helikopterin n canma doru yol alrken, helikopter kendi nn gndermiti. Fze frlad
anda, helikopter serte yn deitirdi ve gelen fiekten kaarak gzden kayboldu.

Rachel' hzla aa eken Tolland, "Dikkat et!" diye bard.


Corky'yi skalayan fze rotasndan kp, Rachel ile Tolland'n dokuz metre aasndaki
desteklere bindirdi.

Kyamet gibi bir ses kmt. Aadan sular ve alevler pskryor-du. Havaya salan metal
paracklar, kprye saldlar. Gemi sallanp, aff yana yatk yeni dengesini bulurken, metal
metalin stne bindi.

Duman daldnda Tolland, Goya'nn drt ana desteinden birinin cddi hasar aldn grd.
Pontonu yalayan kuvvetli aknt, destei kopa-"irdi. Aa gverteye inen spiral merdiven bir iple
tutturulmu gibi Srnyordu.

Rachd' bu yne doru itekleyen Tolland, "Haydi!" diye bard. Aa

427

Dan Brown

Ama ok ge kalmlard. Merdivenler bir atrtyla, hasarl destek, ten koptu ve denize dt.

Geminin stnde Kiowa helikopterinin kumandalaryla baa kma, ya alan Delta-Bir,


kontrol yeniden kazand. stne doru gelen fie. in yla geici krlk yaaynca, ani bir
refleks hareketiyle kumanda kolunu yukar ekmi ve Hellfire fzesinin hedefi armasna neden
olmutu. Kfrederek geminin pruvasnn stne gelip, aa inerek iini bi-tirmeye hazrland.

Tm yolcular yok et. darecinin emri akt.

"Lanet olsun! Bak!" Yan koltuktan seslenen Delta-ki, camdan dary iaret ediyordu. "Srat
motoru!"

Delta-Bir dnp baktnda, Goya'dan uzaklap karanla doru zplayarak ilerleyen, delik deik
olmu bir Crestliner srat motoru grd.

Bir karar vermesi gerekiyordu.

Corky'nin kanl elleri, denizi dven Crestliner Phantom 2100'n dmenini kavrad. Maksimum
hza ulamak iin gaz kelebeini sonuna kadar itti. O ana kadar yakc acy fark etmemiti.
Ban indirip baktnda, sa bacandan kan fkrdn grd. O an ba dnd.

Dmene yaslanp, arkasn dnerek Goya'ya bakarken, helikopterin kendisini takip etmesini
diliyordu. Tolland ile Rachel kprde kapana kslnca, Corky, onlara ulaamamt. Acil bir
karar vermesi gerekmiti.

Ayrl ve sava kazan.

Corky helikopteri Goya'dan yeterince uzaa ekebilirse, Tolland RachePn telsizle yardm
isteyebileceini dnyordu. Ne yazk ki o'

428

hanet Noktas

un stnden klandrlm gemiye baktnda, helikopterin kararsz-- gibi hl orada durduunu


grmt.

Haydi sizi adi herifler! Beni takip edin!

Ama helikopter peinden gelmedi. Bunun yerine Goya'mn k tarafnda yan yatt, pozisyonunu
ayarlad ve alalp gverteye indi. Hayr! Tolland ile Rachel' lme terk ettiini fark eden Corky,
dehet iinde izliyordu.

imdi telsizle yardm isteme srasnn kendisine geldiini anlayan Corky, eliyle kontrol panelini
yoklayarak telsizi buldu. Ama dmesini kaldrd. Hibir ey olmamt. Ik yoktu. Parazit
yoktu. Sesini sonuna kadar at. Hibir ey. Haydi! Dmeni serbest brakp, bakmak iin diz
kt. Aa eilirken baca acyla kvrand. Gzlerini telsize dikmiti. Grdklerine
inanamyordu. Kontrol paneli mermilerle delik deik olmutu ve telsiz paralanmt. n taraftan
kablolar sarkyordu. nanamayan gzlerle bakakald.

Lanet olas ans...

Dizlerinin ba zlen Corky, ayaa kalkarken, ilerin daha ne kadar ktleebileceini merak
etti. Dnp Goya'ya baktnda, cevabn ald. ki silahl asker, helikopterden gverteye atladlar.
Ardndan helikopter yeniden havalanarak, Corky'nin tarafna dnd ve son srat stne doru
gelmeye balad.

Corky yklmt. Ayni ve sava kazan. Grne baklrsa, bu muhteem fikir bu gece sadece
onun aklna gelmemiti.

Delta- gvertede ilerleyip, alt gvertelere inen rampaya yaklarken, bir kadnn aalardan
gelen haykrn duydu. Dnp Delta-ki'ye, kontrol etmek iin alt gverteye ineceini iaret etti.
st taraf kollamak ''n arkada kalan orta bam sallad. ki adam, CrypTalk ile balant
"^bilirlerdi; Kiovva'nm yayn bozma sistemi, kendi haberlemeleri iin uk bir bant geniliini
ak brakmt.
429

Dan Brow

Kalkk burunlu makineli tfeini skca kavrayan Delta-, alt o, vertelere inen rampaya doru
sessizce ilerledi. imdi haykr daha ne. duyabiliyordu. nmeye devam etti. Merdivenlerin
ortasna geldii1(j. Goya'nm alt ksmna tutturulmu, kvrml geit labirentini grd. Haykj. r
sesi ykselmiti.

Ardndan, kadn grd. Bir utan dierine giden kprnn ortasn, daki Rachel Sexton,
parmaklklardan aa sarkm, denize doru mit-sizce Michael Tolland'a sesleniyordu.

Tolland denize mi dt? Patlama srasnda olabilir mi? Eer yleyse, Delta-'n ii
sandndan daha kolay olacakt. Ate amas iin sadece bir metre kadar daha inmesi
gerekiyordu. Akvaryumda balk avlamak gibi. Tek kaygs, Rachel'n ak bir malzeme dolabnn
yannda duruyor olmasyd, ki bu da bir silah olabilecei anlamna geliyordu -zpkn veya
kpekbal tfei- ama her ikisi de onun makineli tfeiyle mukayese kabul etmezdi. Duruma
hkim olmasnn gveniyle Delta-, silahn dorultup bir adm daha att. Rachel Sexton artk
gr alanna mkemmel biimde girmiti. Silahn kaldrd. Bir adm daha.

Aniden aadan, merdivenin altndan bir saldr oldu. Delta- aa bakp da, Michael
Tolland' ayana doru alminyum bir ubuk iterken grnce, korkmaktan ziyade armt.
Delta- oyuna geldii halde, bu baarsz elme takma giriimini komik bulmutu.

Sonra, sopann ucunun topuuna dediini hissetti.

Sa aya darbenin etkisiyle patlarken, yakc bir ac vcuduna yayl" di. Dengesini kaybeden
Delta- merdivenlerden aa yuvarland. Kendisi kprnn stne ylrken, makineli tfei
rampadan aa kayarak, gemiden denize utu. Sa ayan tutmak iin strapla kvrld ama artk
orada deildi.
430

hanet Noktas

Duman tten sopay hl smsk kavrayan Tolland hemen saldrga-

bana kmt; bir buuk metrelik bir kpekbal kontrol aleti.

..^jnyum ubuun ucunda, basn hassasiyeti olan on iki kalibrelik bir

[fek fiei vard ve kpekbal saldrlarnda savunma amal kullanl-

ordu. Yeni bir fiek takan Tolland, uyuturucu sopann sivri ve scak

ucunu saldrgann Adem elmasna dayad. Fel olmu gibi srtst yatan

adam, fke ve strapla karlk bir hayret ifadesiyle Tolland'a bakyordu.

Rachel kprden koarak geldi. Plana gre adamn makineli tfeini almas gerekiyordu ama ne
yazk ki silah, kprden aadaki okyanusa dmt.

Adamn belindeki haberleme cihaz czrdad. Robotumsu bir ses duyuldu. "Delta-? Cevap
ver. Silah sesi duydum."

Adam cevap vermek iin kprdamad.


Cihaz yeniden czrdad. "Delta-. Onayla. Destee ihtiyacn var

m;

Neredeyse ayn anda, hatta yeni bir ses parazit yapt. Bu da robot sesi gibi geliyordu ama arka
fondaki helikopter sesi onu dierinden ayryordu. Pilot, "Buras Delta-Bir," dedi. "Uzaklaan
teknenin peindeyim. Delta-, onayla. Aada msn? Destee ihtiyacn var m?"

Tolland sopay adamn grtlana bastrd. "Helikoptere o motorbo-tun peini brakmasn syle.
Arkadam ldrrlerse, sen de lrsn."

Asker haberleme cihazn dudaklarna gtrrken acyla irkildi. Dmeye basp konuurken,
Tolland'n gzlerinin iine bakyordu. "Buras Delta-. yiyim. Uzaklaan tekneyi yok edin."

115

Yukar trmanp ofisten ayrlmaya hazrlanan Gabrielle Ashe, Sex-n >n zel tuvaletine geri
dnmt. Sexton'n telefon ars onu kayg-

431

Dan Brown

landrmt. Ona kendi ofisinde olduunu sylediinde Sexton kesinlik tereddt etmiti; sanki
yalan sylediini biliyormu gibi. Her eye ramen Sexton'n bilgisayarna girmeyi
baaramamt ve artk ne yapacan bi|e. miyordu.
Sexton bekliyor.

Lavaboya kp, kendini yukar ekmeye hazrlanrken, yer karolar, nn stne bir eyin
dtn duydu. Aa baktnda, Sexton'n lavabonun kenarna brakm olduu kol dmeleri
olduunu grp sinirlendi.

Her eyi bulduun gibi brak.

Yeniden aa inen Gabrielle kol dmelerini yerden kaldrp lavabo tezghnn stne geri
koydu. Yeniden yukar trmanmaya balad srada durup, kol dmelerine bakt. Baka bir
akam olsa Gabrielle asla fark etmezdi ama bu akam monogram dikkatini ekmiti. Scxton'n
mo-nograml eyalarnn ou gibi, i ie gemi iki harf vard. SS. Gabrielle, Sexton'n ilk
bilgisayar ifresini hatrlad: SSS. Takvimi gznn nne getirdi... POTUS... ve ekran
koruyucusunda resimlerin etrafndan geen erit.

Birleik Devletler Bakan Sedgewick Sexton... Birleik Devletler Bakan Sedgewick Sexton...
Birleik Devletler...

Gabrielle bir sre durup dnd. Bu kadar kendinden emin olabil mi?

Bunu renmenin sadece bir saniyesini alacan biliyordu. Sexton'"1 ofisine koup, bilgisayarn
bana gitti ve yedi harfli ifreyi girdi. POTUSSS

Ekran koruyucu bir anda kalkmt. nanamayan gzlerle bakakald. Bir politikacnn egosunu
asla hafife alma.

432
hanet Noktas

Karanla doru hzla yol alrken, Corky Marlinson artk Crestliner phartom'n dmeninde
deildi. Dmeni tutsa da tutmasa da dz bir izgide ilerleyeceini biliyordu. Direnci en dk
yol...

Corky zplayan botun arka tarafnda, bacana ald yaray anlamaya alyordu. ncik kemiini
syran bir mermi, baldrndan girmiti. Baldrn arkasnda k yaras yoktu, bu yzden
merminin hl bacanda olduunu biliyordu. Kanamay durdurmak iin etrafnda bir ey arasa
da, hibir ey bulamad... paletler, bir norkel ve bir ift can yelei. lkyardm antas yoktu.
mitsizce kk bir ara gere kutusunu aan Corky baz aletler, koli band, aput bezi, ya ve
dier bakm elemanlarn buldu. Kanl bacana bakp kpekbalklarnn blgesinden kmak iin
ne kadar uzaa gitmesi gerektiini dnd.

Bundan ok daha uzaklara.

Dclta-Bir uzaklaan Crestliner' karanlkta ararken, Kiowa helikopterini okyanusun stnde


alaktan uuruyordu. Kaan botun kyya yneleceini ve Goya ile arasndaki mesafeyi
olabildiince amaya alacan tahmin ederek, Crestliner'n ilk bata izdii rotay takip
ediyordu.

imdiye kadar ona yetimem gerekirdi.

Normalde, kaan botu radarla takip etmek kolay olurdu ama Ki-

ovva'nn yayn bozma sistemi millerce teye kadar bir termal ses emsiyesi

yaydndan, radar ie yaramayacakt. Goya'daki herkesin ldn du-


yuncaya kadar yayn bozma sistemini kapatmas ihtimal dahilinde deildi.

8ece Goya'dan hibir acil ar yaplmayacakt.

Bu gkta sun gmlecek. Burada. imdi.

Bereket versin ki, Delta-Bir'in baka takip aralar da vard. Bu tu-*> snm okyanus zeminine
ramen, bir srat botunun termal izi ko-

433

F:28

Dan Brotv

layca ayrt edilebilirdi. Termal taraycsn at. Etrafndaki okyanus otm be dereceyi
gsteriyordu. Neyse ki, 250 hp dtan takmal motor yzler. ce derece daha scakt.

Corky Marlinson'n baca ve aya uyumutu. Yapacak baka bir ey aklna gelmediinden,
yaral baldrn aputla kurulayp stn kat kat koli bandyla sard. Yapkan bant bittiinde ayak
bileinden dizine kadar sk bir gmi klfla sarmalanmt. Kanama durmutu ama kyafeti ve
elleri hl kan iindeydi.

Kaak Crestliner'n zeminine oturan Corky, helikopterin onu neden hl bulamadn merak
ediyordu. Uzaklardaki Goya'y ve yaklaan helikopteri grecei dncesiyle arkasndaki ufku
gzleriyle tarad. Ne tuhaftr ki, ikisini de grmyordu. Goya 'nm klar yok olmutu. O kadar
uzaklam olamazd, yle deil mi?
Corky birden kaabilecei midine kapld. Belki de karanlkta onu kaybetmilerdi. Belki de
kyya varabilirdi!

Ama ite o anda botun arkasndaki dmen suyunun dz olmadn fark etti. Dmen suyu botun
arkasndan kavis izerek uzaklayor, sanki dz bir izgide deil de, bir emberin iinde
ilerliyordu. Akl karmt. Ban evirip, kavisi takip edince okyanusta dev bir eri izdiini
anlad. Ve hemen sonra grd.

Goya, yarm milden ksa bir mesafede, iskele tarafndayd. Dehete den Corky, hatasn ok
ge anlamt. Dmeni bo braknca, Crestliner'n pruvas srekli olarak gl akntnn ynne
dnmt mega girdabn dairesel su akm. Byk bir emberin iinde hareket ediyorum!

Kendi kendine geri dnmt.

Hl kpekbalklaryla dolu mega girdabn iinde olduunun bilin* ciyle, Tolland'n rktc
szlerini hatrlad. Gelimi n beyin koku alwa loplar... kpekbalklar bir damla kann
kokusunu millerce teden alabil?' ler. Corky kan iindeki bantl bacana ve ellerine bakt.

434

hanet Noktas

Helikopter yaknda tepesine dikilecekti.

Kanl kyafetlerini karan Corky, plak vaziyette botun arka taraf-ernekledi. Kpekbalklarnn
botun hzna yetiemeyeceini biliyordu. Dmen suyunda elinden geldiince kendini ykad.
Bir damla kan...

Dorulan Corky, geriye yapacak tek bir ey kaldn biliyordu. Bir zamanlar, hayvanlarn kendi
blgelerini sidikleriyle iaretlediklerini, n-lc rik asidin vcudun rettii en keskin kokulu
sv olduunu renmiti.

Kandan daha gl olmasn mit ediyordu. Keke birka bira daha

iseydim, diye dnen Corky, yaral bacan kaldrp borda tirizine dayayp, yapkanl bandn
stne iemeye alt. Haydi! Bekledi. Peinde bir helikopter varken, kendi stne iemek
zorunda olmann yaratt bask

gibisi yoktur.

Sonunda geldi. Yapkanl bandn stne srlsklam oluncaya kadar iedi. drarndan geriye
kalan ksmla slatt aputu, tm vcuduna srd. ok ho.

Yukardaki karanlk gkyznde krmz bir lazer n belirdi. Parldayan dev bir giyotin ba
gibi eri bir izgiyle stne geliyordu. Helikopter geni adan yaklayordu. Pilotun, Corky'nin
Goya'ya geri dnmesine ard anlalyordu.

abucak bir can yelei giyen Corky, hzla ilerleyen botun arka kena-r'na ilerledi. Botun kana
bulanm zemininde, Corky'nin durduu yerin sadece bir buuk metre arkasnda, krmz bir
nokta parlad.

Vakit gelmiti.

Goya'daki Michael Tolland, Crestliner Phantom 2100'n alevler iinde Pattayp havaya ate ve
duman satn grmedi, patlamay duymutu.

435 *

Dan Brow

117

Bu saatte Bat Kanad genellikle sakin olurdu ama Bakan' bornoz ve terlikleriyle yatandan
kaldran acil durum, yardmclaryla Beyaz Sa. ray alanlarn "portatif yataklarndan" ve
yatakhanelerinden dar fr, (atmt.

Gen bir yardmc Oval Ofis'te peinden koturarak, "Onu bulamyorum Sayn Bakan," dedi.
"Bayan Tench ar cihazna veya cep telefonuna cevap vermiyor."

Bakan ileden km gibiydi. "Her yere baktnz m..."

Aceleyle ieri giren bir baka yardmc, "Binadan ayrld efendim," dedi. "Bir saat kadar nce
dar kt. UKO'ya gitmi olabileceini dnyoruz. Santral operatrlerinden biri bu akam
Pickering ile grtn syledi."

"Vdliam Pickering mi?" Bakan'n akl karm gibiydi. Tench ile Pickering'in sosyal ilikileri
iyi olmaktan ok uzakt. "Onu aradnz m?"

"Pickering de cevap vermiyor efendim. UKO santral kendisine ulaamyor. Cep telefonunun
almadn sylyorlar. Sanki dnya yznden ayrlm gibi."
Bir sre yardmclarna bakan Herney, ardndan bara yryp kendine bir burbon doldurdu.
Barda dudaklarna gtrd srada bir G$ li Servis alan ieri girdi.

"Sayn Bakan? Sizi uyandrmayacaksn ama bu gece FDR Ant'nd3 bir arabann
bombalandn bildirmem gerekiyordu."

"Ne!" Herney neredeyse ikisini yere drecekti. "Ne zaman?"

"Bir saat nce." Yzn ekitmiti. "Ve FBI kurbann kimliini etti..."

hanet Noktas

Delta-'n aya acyla zonklad. Sersemlemi bir zihin haline gemiti. Bu lm m? Hareket
etmeye alt ama fel olmu gibi hissediyor glkle nefes alyordu. Sadece bulank ekiller
gryordu. Zihni biraz nceki olaylar yoklad. Crestlincrn denizde patlamasn, stnde duran
Michael Tolland'n gzlerindeki fkeyi ve patlayc sopay boazna dayadn hatrlad.

Beni kesinlikle Tolland ldrd...

Ama Delta-'n sa ayandaki can yakc ac, fazlasyla canlyd. Yava yava her eyi
hatrlyordu. Crestliner'n patladn duyan Tolland, kaybettii arkadann arkasndan keder ve
fkeyle feryat etmiti. Sonra, perian gzlerini Delta-'e evirerek, sanki ubuu grtlana
sokmaya hazrlanyormu gibi geriye gitmiti. Ama bunu yaparken, ahlak anlay kendine engel
oluyormu gibi tereddt ediyordu. Vahi bir asabiyet ve telala sopay aa indirip botunu Delta-
'n parampara ayana bastrmt.

Delta-'n son hatrlad, can ekierek kfrederken dnyasnn karardyd. imdi, ne


sredir baygn olduunu tahmin edemeyen bilinci yerine gelmeye balyordu. Kollarnn arkadan,
ancak bir denizcinin atabilecei kadar sk bir dmle balandn hissedebiliyordu. Altna kv-
rjm ve bileklerine dmlenmi bacaklar da balanmt. Bylece geriye doru duran vcudu
kskvrak yakalanmt. Barmaya alt ama sesi 'kmad. Azna bir ey tklmt.
Delta- neler olduunu tahmin edemiyordu. te o zaman souk

Uzgar hissetti ve parlak klar grd. Goya'mn ana gvertesinde oldu-

eunu anlamt. Yardm bulmak iin kvrldnda korkun bir manzara

du> kendi yansmasn; Goya'nn derin su denizaltsnm pleksiglas yu-

436

437

Dan Brcm

varlandaki ekilsiz yansmas. Denizalt tan nnde asl duruyor*. Delta- gvertedeki dev
bir iner tip kapda yattn anlad. Ama a< endie verici olan bu deildi.

Eer ben gvertedeysem... Dclta-ki nerede?

Delta-ki endielenmeye balamt.

Orta CrypTalk mesajnda iyi olduunu sylemi olsa da, makineli tfee ait olmayan bir ate
sesi duymutu. Tolland veya Rachel Sexton bir silah atelemi olmalyd. Delta-ki, ortann
indii rampaya gz gez-dirdiinde kan grd.
Silahn kaldrarak, geminin pruvasna kadar kpr boyunca ilerle-

. yen kan izlerini takip etti. Buradaki kan izleri onu baka bir rampadan

ana gverteye geri kartyordu. Botu. Delta-ki artan bir kaygyla,

gvertedeki uzun koyu krmz lekeyi geminin arka tarafna doru t

etti. zler buradan, aa indii ilk rampaya geiyordu.

Neler oluyor? zler dev bir daire iinde dnyormu gibiydi.

Silahn nnde tutup, dikkatle hareket eden Delta-ki, geminin la-boratuvar blmne giden
girie geti. zler k gverteye ilerliyordu. Keyi geni ayla dnd. Gzleri izleri takip etti.

Sonra onu grd.

Aman Tanrm!

Delta- orada yatyordu; balanm ve az tkanmt. Goya'nm kk denizaltsnn tam


nne tren yaplmadan atlmt. Delta-fc uzaktan baktnda bile, ortann ayann byk bir
ksmn kaybettii"1 grebiliyordu.

Bir tuzak olmasndan phelenen Delta-ki silahn kaldrp ileri yrd. imdi Delta-
konumaya alarak debeleniyordu. Tuhaftr k adamn balanma ekli -dizleri arkaya kvrlm-
byk ihtimalle hayat"11 kurtaryordu; ayandaki kanama hafiflemi gibiydi.

438

hanet Noktas

pelta-ki denizaltya yaklarken, kendi arkasn grebilme lksne kretu'; geminin gvertesi
olduu gibi denizaltnn yuvarlak pilot kabini a5,na yansyordu. Delta-ki kvranan ortann
yanna vard. Gzlerindeki uyary ok ge grmt.

Triton'n maniplatr kskalarndan biri aniden ne atlarak, Dcl-ta-ki'nin sol uyluunu ezici
bir gle sktrd. Kendini ekmeye alt, ama kska derine ilemiti. Kemiklerinden birinin
krldn hissederek, acyla feryat etti. Gzlerini ksp, gvertenin yansmasna bakarken onu
grd. Triton'n iindeki karanla yerlemiti.

Denizaltnn iindeki Michael Tolland, kumandann bandayd.

Acsn bastrp, silahn omuzlanan Delta-ki, kt fikir, diye dnd. Donizaltnn pleksiglas
kubbesinin dier tarafnda, sadece bir metre uzanda duran Tolland'n gsnn sol tarafna
nian ald. Tetii ekince silah kkredi. Tuzaa dm olmann fkesiyle lgna dnen Delta-
ki son kovann da gverteye boaltncaya kadar tetie asld. Nefes nefese silah elinden brakt
ve karsnda duran delik deik kubbeye fkeyle bakt.

Bacan kskatan kurtarmaya alrken, "Geberdin!" dedi. Kvranrken derisini delen metal
kska, geni bir kesik at. "Allah kahretsin!" Belindeki CrypTalk'a uzand. Ama tam azna
gtrd srada, nnde beliren ikinci bir robot kol ileri atld ve sa bacan kavrad. CrypTalk
gverteye dmt.

Delta-ki o zaman, karsnda duran camdaki hayaleti grd. Soluk r sma yana eilerek, salam
camn kenarndan dar bakyordu. Sersemleyen Delta-ki, mermilerin kaln d kaplamaya hi
mi hi ilemedi-&n grd. Kubbede iek bozuu gibi ukurlar olumutu.

Hemen ardndan denizaltnn st kaps ald ve Michael Tolland an kt. Sarslm fakat
salam grnyordu. Alminyum kprden

439

Dan Brown

aa inip gverteye ayak bast ve denizaltnn harap olan camna gz gC2 dirdi.

Tolland, "Santimetre kareye sekiz yz kilo," dedi. "Daha byk silaha ihtiyacn varm gibi
grnyor."

Sulaboratuvarndaki Rachel, vaktinin tkendiini biliyordu. Gver-tedeki silah seslerini


duymutu ve her eyin Tolland'n planlad gibi yu. rmesine dua ediyordu. Gkta
aldatmacasnn arkasnda artk kim olduu umurunda deildi. NASA mdr, Marjorie Tendi
veya Bakan'n kendisi... artk bunlar nenji deildi.

Yanlarna kr kalmayacak. Her kimse, gerek aa kacak.

Rachel'n kolundaki yarann kanamas durmutu ve vcudunun salglad adrenalin acy


hafifletmi, dikkatini arttrmt. Bir kalem kt bulup, iki satrlk mesajn yazd. Kelimeler kaba
tabirli ve garipti ama u anda ssl szler yazmaya ayracak zaman yoktu. Yazd notu, elindeki
kt destesine ekledi: TAR kts, Bathynomos gigantes resimleri, okyanus kondrullaryla
ilgili fotoraflar ve makaleler, bir elektron nikrota-rayc kts. Gkta sahteydi ve bunlar da
ispatyd.

Rachel tm ktlar, sulaboratuvarnn faks makinesine yerletirdi. Ezbere bildii birka tane
faks numaras vard ve fazla seenei yoktu, ama bu sayfalarla yazd notun kimin eline
geeceine oktan karar vermiti. Nefesini tutarak, faks numarasn evirdi.

Alcy seerken akllca bir seim yapm olmay dileyerek, "gnder" tuuna bast.

Faks makinesi bipledi.

HATA: EVR SES YOK

Rachel bunu tahmin etmiti. Goya'nn haberleme sistemleri h'a engelleniyordu. Makinenin
kendi evindeki faks gibi almasn mit ede rek, banda durup bekledi.

Haydi!

440

hanet Noktas

Be saniye sonra makine tekrar bipledi. YENDEN EVRYOR...

Evet! Rachel makinenin sonsuz bir dngye giriini seyretti. HATA: EVR SES YOK
YENDEN EVRYOR... HATA: EVR SES YOK YENDEN EVRYOR...

Bann stnde helikopterin pervanesi gmbrderken, faks makinesini alr halde brakarak,
sulaboratuvarndan dar frlad.

Goya'dan yz kilometre uzaktaki Gabriclle Ashe, Senatr Sexton'n bilgisayar ekranna az


hayretten ak bakyordu. pheleri hakl kmt.

Ama bu kadarn hi tahmin etmemiti.

zel uzay irketlerinden Sexton'a yazlm banka eklerinin dijital kopyalarna ve ek


tutarlarnn yatrld Cayman Adalar'ndaki hesaplara bakyordu. Gabrielle'n grd en kk
ekin stnde on be bin dolar yazyordu. Pek ou yarm milyon dolarn stndeydi.

Sexton, ona, kk meblalar, demiti. Tm balar iki bin dolam altnda.

Belli ki Sexton batan beri yalan sylyordu. Gabrielle, yasad Kampanya finansmannn dev
miktarlarda yapldn gryordu. Urad-B1 ihanet ve hayal krkl kalbini yakyordu. Yalan
syledi.

Kendini aptal gibi hissetti. Kirlenmi hissetti. Ama en ok da lgna dndn hissetti.

Karanlkta tek bana oturan Gabrielle, bundan sonra ne yapmas 8erektiini bilmiyordu.

441

Dan Brow
1

Goya'nn tepesindeki Kiowa k gvertenin stnde yan yatarken Delta-Bir gzlerini


beklenmedik bir manzaraya sabitlemiti.

Michael Tolland kk bir denizaltnn yannda gvertede duruyor. du. Denizaltnn robot
kollarndan sarkan Delta-ki, devasa bir bcein, kini andran iki byk kskatan kendini
kurtarmak iin sancl bir mcadele veriyordu.

Tanr akna neler oluyor!?

Gverteye gelip, denizaltnn nnde kanlar iinde yatan adamn yannda pozisyon alan Rachel'
grmek de bir o kadar ok ediciydi. O adara sadece Delta- olabilirdi. Rachel, Delta Gc'nn
makineli tfeklerinden birini tutmu, saldrmaya hazrlanyormu gibi helikoptere bakyordu.

Bir an iin akl karan Delta-Bir, bu pozisyonun nasl olutuunu zemedi. Delta Gc'nn
buzullarda yapt hatalar seyrek oluabilecek ama aklanabilir hatalard. Fakat bu, akla hayale
smayacak trdendi.

Normal artlarda Delta-Bir'in kk dmesi yeteri kadar ac bir ceza saylrd. Ama bu geceki
utanc, helikopterdeki baka bir kiinin varlyla byyordu. Burada bulunuu allmn son
derece dnda olan biri.

dareci.

FDR Ant'ndaki Delta saldrsndan sonra idareci, Dclta-Bir'e Beyaz Saray yaknlarndaki bo
bir parka inmesini emretmiti. Delta-Bir, ald emirler dorultusunda aalarn arasndaki
imenlik bir tepecie inmi ve yaknlara park etmi olan idareci karanlktan kp Kiovva'ya
binmiti. Saniyeler iinde tekrar yola koyulmulard.

darecinin bir greve dorudan itiraki pek duyulmam olsa ua> Delta-Bir'in ikyet etmeye
hakk yoktu. Milne Buzul Katman'ndaki cl

442

hanet Noktas

tierj Delta Gc'nn ele al biiminden rahatszlk duyan idareci,

rdan phe ekip, tahkikatlara yol aabilecei endiesiyle, Del-

-Bir'e operasyonun son aamasnn kendi kontrolnde gerekleeceini

sylemiti.

imdi idareci, Delta-Bir'in hi tahamml edemeyecei bir baarszla ahit oluyordu.

Bu i bitmeli. imdi.

Kiovra'dan Goya'nm gvertesine bakan idareci, bunun nasl meydana gelebileceini dnd.
Hibir ey planland gibi gitmemiti: gklayla ilgili pheler, buzullardaki baarsz Delta
cinayet giriimleri, FDR'deki hkmet yetkilisinin ldrlme mecburiyeti.
D.elta-Bir, Goya'nm gvertesindeki vaziyete bakarken duyduu utanla, "dareci," diye geveledi.
"Benim aklm almyor..."

dareci, benim de yle, diye dnd. Bu seferki avlarn hafife aldklar anlalyordu.

dareci baklarn, helikopterin yansma yapan n camna bo gzlerle bakan Rachel Sexton'a
indirdi. Rachel, CrypTalk cihazn azna gtryordu. Czrtl sesi Kiovva'da parazit yaptnda
idareci, Tolland'n yardm isteyebilmesi iin helikopterin geri ekilip, yayn bozma sistemini
devre d brakmasn isteyeceini sanmt. Ama Rachel'n azndan dklen kelimeler ok daha
tyler rperticiydi.

"ok ge kaldnz," dedi. "Tek bilen biz deiliz." Szleri bir sre helikopterin iinde yankland.
ddias uzak bir ihtimal B'oi grnse de, gerek olma olasl idareciyi tereddde drd.
Projenin "aars, gerei bilen herkesin ortadan kaldrlmasna balyd ve bu her ne kadar kanl
bir eylem olsa da, idareci sonutan emin olmalyd. Baka biri daha biliyor...

Rachel Sexton'n, gizli bilgilerle ilgili protokol kurallarna sk skya ahltyla tannan biri
olduunu gz nne alan idareci, onun bu bilgiyi

443

Dan Brown

dardan biriyle paylamaya karar verdiine inanmakta glk ekiyOr du.

Rachel bir kez daha CrypTalk'la konuuyordu. "Geri ekilin, yokSa adamlarnz harcarz. Biraz
daha yaklarsanz lrler. Gerek her ekil-de ortaya kacak. Kayp vermeyin. Geri ekilin."
Rachel Sexton'n erdii bir ses duyduunu bilen idareci, "Blf yap*, yorsun," dedi. "Kimseye
sylemedin."

Rachel, "ansn denemeye hazr msn?" diye karlk verdi. "Willi-am Pickering'e ulaamadm,
bu yzden baka birine haber vererek kendimi garantiye aldm."

dareci kalarn att. Makul geliyordu.

Tolland'a bir gz atan Rachel, "Yutmadlar," dedi.

Kskalara skm olan, asker acyla kark srtt. "Elindeki silah bo, helikopter seni havaya
uuracak. kiniz de leceksiniz. Tek ansn bizi brakmak."

Bundan sonra ne yapacaklarn dnen Rachel, iinden, ne demezsin, dedi. Denizaltnn nnde
yerde yatan, bal ve az kapatlm adama bakt. Kan kaybndan kendinden gemi gibi
grnyordu. Rachel, onun yannda melip, adamn sert gzlerinin iine bakt. "Azndakini
karp CrypTalk'u sana uzatacam; helikopteri geri ekilmeye ikna edeceksin. Anlald m?"

Adam ciddi bir ifadeyle ban sallad.

Rachel, adamn azndaki tkac kard. Asker, Rachcl'n yzne kanl bir topak tkrd.

ksrrken, "Srtk," diye kfretti. "lmeni seyredeceim. Seni btf domuz gibi ldrecekler ve
ben her saniyesini zevkle seyredeceim."

Rachel tkr yznden silerken, Tolland'n elleri onu kaldrp' geri ekti ve makineli tfei
elinden ald. Rachel, onun titrek dokunuu"' dan, artk sabrnn tatn hissedebiliyordu. Tolland
birka metre tede'

444

hanet Noktas

bir kontrol paneline gidip, elini bir kolun stne koydu ve gzlerini gvertede yatan adama
dikti.

Tolland, "kinci hakaret," dedi. "Ve benim gemimde, karl budur." Tolland byk bir fkeyle
kolu aa indirdi. Triton'n altndaki dev r tjp kap ald. Korkuyla inleyen, eli kolu bal
asker, delikten aa yuvarlanarak gzden kayboldu. Dokuz metre aadaki okyanusa dmt.
Etrafa krmz sular srad. Kpekbalklar annda bana mt.

Kiovva'dan, teknenin altnda gl akntya kaplan Delta-'ten geriye kalanlara bakan idareci,
fkeyle ban iki yana sallad. Aydnlatlm suyun rengi pembeydi. Birka balk, kola benzeyen
bir eyi kapyorlard.

Tanrm.

dareci yeniden gverteye bakt. Delta-ki hl Triton'n penelerin-deydi ama denizalt artk
gvertedeki byk bir boluun stnde asl duruyordu. Delta-ki boluun kenarnda sendeledi.
Tolland'n tek yapmas gereken kskalar amakt.

darecinin sesi CrypTalk'tan, "Tamam," diye bard. "Bekleyin. Biraz bekleyin!"

Aada, gvertede duran Rachel, ban kaldrm Kiovva'ya bakyordu. dareci, bu


ykseklikten bile onun gzlerindeki kararll grebiliyordu. Rachel CrypTalk'u azna gtrd.
"Hl blf yaptmz m dnyorsun?" dedi. "UKO merkez santralini ara. Jim Samiljan' sor.
P&A'da gece vardiyasnda alyor. Ona gkta hakknda her eyi anlattm. Dorulayacaktr."

Bana ismini mi sylyor? Bu pek de hayra alamet deildi. Rachel aptal "eildi ve idareci blf
yapp yapmadn birka saniye iinde renebilirdi. dareci, UKO'da Jim Samiljan isimli
kimseyi tanmad halde, byk bir Organizasyondu. Rachel doruyu sylyor olabilirdi. Son
lm emrini vermeden nce, idarecinin blf olup olmadn renmesi gerekiyordu.

Delta-Bir omzunun stnden bakt. "Telefon edip kontrol etmek v'n yayn bozma sistemini devre
d brakmam ister misiniz?"

445

Dan Brown

dareci, net bir ekilde grebildii Rachel ile Tolland'a bakt. gi biri cep telefonu veya telsizi
eline aldnda, Delta-Bir'in sistemi em sokup, grmeyi engelleyebileceini biliyordu. Az
bir riski vard.

Cep telefonunu karan idareci, "Yayn bozucuyu kapat." dedi. "Rac hel'n yalann ortaya
karacam. Sonra da Delta-ki'yi kurtarp bu ^ bitirmenin bir yolunu buluruz."

Fairfax'de, UKO'nur merkez santralindeki operatrn sabr tkei-yordu. "Size sylediim gibi,
Planlama ve Analiz Blm'ndc Jin Sanil-jan'n ismine rasllayamyorum."

Arayan kii srarcyd. "Farkl yazllar denediniz mi? Dier blmlere baktnz m?"

Operatr kontrol etmiti ama bir kez daha bakt. Birka saniye sonra, "Jin Samiljan adnda bir
alanmz yok. Her trl yazl denedim," dedi.
Arayan kii tuhaf biimde buna memnun olmu gibiydi. "Yani UKO'da Jim amil..."

Hattan sabrsz bir hayflanma sesi geldi. Birisi bard. Arayan kii yksek sesle kfredip hemen
telefonu kapatt.

Kiovva'daki Delta-Bir, yayn bozma sistemini devreye sokarken fkeyle lk atyordu. ok ge


fark etmiti. Pilot kabinindeki kl kuman-dalar arasnda, minik bir LED ler, Goya'an
SATCOM veri sinyali gnderildiini gsteriyordu. Ama nasl? Kimse gverteden ayrlmad! De''
ta-Bir sistem bozucuyu devreye sokamadan, Goya iletiyi gndermiti.

Sulaboratuvarndaki faks makinesi halinden memnun bir sinyal veriyordu.

TAIYICI BULUNDU... FAKS GNDERLD

446

hanet Noktas

m_

l ya da ldr. Rachel, hi bilmedii bir ynn kefetmiti. Hayatta k ma gds... korkuyla


atelenen vahi bir cesaret.

CrypTalk'taki ses, "Gnderilen faksta ne vard?" diye sordu.


Rachel faksn planlad ekilde gnderildiini duyunca rahatlamt. CrypTalk'la konuup,
olduu yerde duran helikoptere bakarken, "Blgeyi terk edin," dedi. "Her ey bitti. Srrnz
renildi." Rachel, saldrganlara az nce gnderdii tm bilgileri anlatt. Grntler ve
metinlerden oluan yarm dzine sayfa. Aksi kantlanamaz gerek, gktann sahte olduuydu*
"Bize zarar vermek, sizi sadece daha kt duruma sokar."

Uzun bir sessizlik oldu. "Faks kime gnderdin?" Bu soruyu yantlamaya Rachel'm hi niyeti
yoktu. Mmkn olduunca ok vakit kazanmalar gerekiyordu. Triton'la ayn izgi zerinde,
gvertedeki akln yannda pozisyon almlar, denizaltnn kskalarnda sallanan askeri
vurmadan helikopterin kendilerine ate etmesini imknsz klmlard.

Sesi her nedense mitli gelen idareci, "William Pickering," dedi. "Faks

William Pickering'e gnderdin."

Rachel, yanl, diye dnd. Aslnda ilk tercihi Pickering olurdu aiTla saldrganlarn Pickering'i
oktan ortadan kaldrm olabilecei endi-esyle baka birini semek zorunda kalmt...
dmann kararll kar-s>nda cretkr bir hareketti. Bir sre mitsizce karar vermeye alan
Kachel, ezbere bildii dier tek faks numarasn evirmiti.

Babasnn ofisi.

Annesinin lmnn ardndan babas miras ilerini Rachel'la yz y Ze grmeden halletmeyi


tercih ettii iin, bu numara hafzasna ka-mt. Yardma ihtiyac olduunda babasna koaca
hi aklna gel-

447 s>
1 Dan Brown

mezdi ama bu gece adam iki kritik zellie sahipti: gktasrvl verileri hi tereddt etmeden
aklamak iin pek ok siyasi ned yaz Saray' arayp bu lm ekibini gnderdikleri iin antaj
ya yeterli nfuza.

Babas bu saatte kesinlikle ofiste olmayaca halde, Racu ofisini bir mahzen gibi kilitli
tuttuunu biliyordu. Rachel aslnda f- k atli bir kasaya gndermi saylrd. Saldrganlar nereye
gnderdii ' -rense bile, Philip A. Hart Senato Ofis Binas'nn sk gvenliini kimse fark etmeden
bir senatrn ofisine girme ihtimalleri ok zayft

Yukardaki kii, "O faks nereye gnderdiysen," dedi. "O kiiyi tenli-keye attn."

Rachel hissettii korkuya ramen, glym gibi konumas gerektiini biliyordu. Triton'n
kskalarndaki askeri iaret etti. Akln stnden sarkan bacaklarndan, dokuz metre aadaki
okyanusa kan damlyordu. CrypTalk'a, "Burda tehlikede olan biri varsa, o da sizin ajannz," dedi.
"Bitti. Geri ekilin. Veriler gnderildi. Kaybettiniz. Blgeyi terk edin, yoksa bu adam lr."

CrypTalk'tan gelen ses, "Bayan Sexton, ne kadar nemli olduunu anlamyorsunuz..." diye
parlad.

Rachel, "Anlamak m?" diye patlad. "Masum insanlar ldrdnz biliyorum! Gkta
hakknda yalan sylediinizi biliyorum! Ve bun yannza kr kalmayacan biliyorum! Hepimizi
ldrseniz de, bu i ti!"

Uzun bir sessizlik oldu. Ses sonunda, "Aa iniyorum," dedi.

Rachel kaslarnn gerildiini hissetti. Aa m geliyor?


Ses, "Silahszm," dedi. "Dncesiz bir hareket yapma. Sem yze konumamz gerekiyor."

Rachel'n tepki vermesine frsat kalmadan helikopter vertesine indi. Gvdedeki yolcu kaps
ald ve aa biri m

44

hanet Noktas

km sivil kyafetli bir adamd. Rachel bir an hibir ey d-

t oldu-^lmPictering'e bakyordu.

m gvertesinde duran William Pickering, kederle Rachel , bakyordu. lerin bu safhaya gelecei
hi aklna gelmemiti. , -^ yrrken, elemannn gzlerindeki tehlikeli duygu karmn

grebiliyordu.

ok, ihanet, aknlk, fke.

Hepsi de normal, diye dnd. Anlamad ok ey var.


Pickering bir an iin kz Diana'y hatrlayarak, onun lmeden nce neler hissettiini merak etti.
Gerek Diana, gerekse Rachel, ayn savan ehitleriydi. Pickering'in sonsuza kadar vermeye
yemin ettii bir sava. Bazen sonular acmasz olabiliyordu.

Pickering, "Rachel," dedi. "Hl bunun stesinden gelebiliriz. Aklamam gereken ok ey var."

Rachel Sexton donup kalm, hatta daha ok midesi bulanm gibi grnyordu. Tolland imdi
makineli tfei tutmu, Pickering'in gsne n>an almt. O da hayret iinde gibiydi.

Tolland, "Yaklama!" diye seslendi.

& metre ileride duran Pickering, Rachel'a bakyordu. "Baban r-

yor Rachel. zel uzay irketlerinden byk paralar alyor. NA-

, yi aldnP> uzay zel sektre amay planlyor. Milli gvenlik asn-

"durulmas gerek"

*achc ifadesiz bakyordu, 'ekerin *tm 8llmekti- "Tm baarszlklarna ramen


NASA, bir devlet

"*. Nar arak kalmalu" Rachd bunun tehlikelerini anlayabilir. zelletir-

n en iyi beyinleriyle fikirlerinin zel sektr seline kaplmasna olacak, t-.


uanman grubu dalacakt. Ordu eriimi engellenecekti.

il

449

F:29

Dan Brov

Sermaye arttrmak isteyen zel uzay irketleri, NASA patentleriyle fi ni dnyada en yksek
fiyat verenlere satmaya balayacakt.

Rachel'n sesi titriyordu. "Milli gvenlik adna m... gkta b gibi yapp masum insanlar
ldrdnz?" ^^

Pickering, "Byle olmas gerekmiyordu," dedi. "Asl plan, nemli bj, hkmet kurumunu
kurtarmakt. ldrmek, plann bir paras deildi,1 Pickering, tekilatta retilen ou fikir gibi
gkta sahteciliinin de bir korku rn olduunu biliyordu. yl nce Pickering, UKO hidro-
fonlarn dman sabotajclarnn eriemeyecei denizin derinliklerine uzatmak amacyla,
NASA'nn yeni gelitirdii bir maddeden faydalanan, insanlar okyanusun en derin blgelerine -
Mariana ukuru da dahil- tayabilen ok salam bir denizalt tasarlayacak bir programa nclk
etmiti.

Yepyeni bir seramikten retilen bu iki kiilik denizalt, Graham Havvkes isimli Kaliforniyal bir
mhendisin bilgisayarndan arlar taslaklardan tasarlanmt. Hawkes en byk hayali Deep
Flight II adn verdii bir ultra derin su denizalt ina etmek olan, dhi bir denizalt mhendisiydi.
Ama prototip yapmak iin fon bulmakta sknt yaamt. te yandan Pickering'in snrsz bir
btesi vard.
Bu gizli seramik denizalty kullanan Pickering, Mariana uku-ru'nun duvarlarna yeni
hidrofonlar yerletirmek iin gizli bir ekibi sualtna gndermiti. Herhangi bir dmann
bakabileceinden ok daha derinlere. Ama sondalama ilemleri srasnda, imdiye dek hibir
bilim adamnn grmedii jeolojik yaplar bulmulard. Bu kefe, kondrullar ve b1 linmeyen pek
ok fosil tr de dahildi. Elbette UKO'nun bu derinlie inebildii gizli tutulduundan, bu bilgi
asla paylaamayacakt.

Ama Pickering ile onun UKO'daki bilim danmalarndan oluaf sessiz ekibi, yakn zaman
ncesine kadar Mariana'nn benzersiz jcolol|S hakknda edindikleri bilgiyi, yine korku sebebiyle,
NASA'y kurtarn3 iin kullanmay dnmemilerdi. Mariana tan gktana evirmek

450

hanet Noktas

ka basit bir ilem olmutu. UKO, bir GDM sv hidrojenle ta kmr-tirerek, ikna edici bir
fzyon kabukla kaplamlard. Ardndan, ufak . yk denizalts kullanarak Milne Buzul
Katman'nn altna inmi ve kmrlemi ta buzun altndan yerletirmilerdi. Yerletirme aft
donduktan sonra ta, yz yldan fazladr oradaym gibi grnyordu.

ste yazk ki, dnyadaki gizli operasyonlarda ska rastland gibi, en byk planlar minicik
aksaklklar yznden bozulabiliyordu. Dn, birka biyolminesan plankton yznden tm
aldatmacann maskesi dmt.

Beklemedeki Kiowa'nn pilot kabininden bakan Delta-Bir, nnde gelien dram seyrediyordu.
Rachel ile Tolland rahatlkla mdahale edebilecei bir mesafedeydi ve Delta-Bir, onlarn kk
oyununun temelsiz-liine glmemek iin kendini zor tutuyordu. Tolland'n elindeki makineli
tfein bir kymeti yoktu; Delta-Bir buradan bile, arjrn bo olduunu iaret eden horozun geri
ekildiini grebiliyordu.
' Triton'm kskalarnda debelenen ortana bakarken, acele etmesi gerektiini biliyordu.
Gvertedeki dikkatler Pickering'e evrilmiti ve imdi harekete geme sras Delta-Bir'deydi.
Pervaneyi rlantide brakp, helikopteri siper olarak kullanarak gvdenin arka tarafndan aa
indi ve kimseye grnmeden sancak kprsnde yrd. Elindeki makineli tfeiyle pruvaya
ynelmiti. Gverteye inmeden nce Pickering, ona kesin emirler vermiti ve Delta-Bir'in bu
basit grevde uvallamaya hi niyeti yoktu.

Birka dakikaya kadar her eyin sona ereceini biliyordu.

122

Hl bornozuyla dolaan Zach Herney, Oval Ofis'teki masasnda unrken beyni zonkluyordu.
Bulmacann en yeni paras az nce mey-daa kmt.

451

Dan Brown

Marjorie Tench ld.

Herney'nin yardmclar, Tench'in William Pickering'le gizli bir gjj, rme yapmak zere FDR
Ant'na gittiine dair bilgi aldklarn syle. mislerdi. imdi Pickering de kayp olduundan,
alanlar onun da lmflt olabileceinden endieleniyorlard.

Bakan ve Pickering yakn gemite kozlarn paylamlard. Aylar nce Herney, Pickering'in
Bakan'n g durumdaki kampanyasn kur-tarmak iin onun lehine yasad bir ie kartn
renmiti.

UKO'nun imknlarndan faydalanan Pickering, Senatr Sexton'n kampanyasn batrmak iin


onun hakknda yeterince kirli bilgi toplamt: Yardmcs Gabrielle'la skandal yaratacak seks
fotoraflar, Scxton'n zel uzay irketlerinden rvet aldn ispatlayan mali kaytlar. Pickering
ismini gizleyerek tm delilleri Marjorie Tench'e gndermi ve Beyaz Saray'n bunlar uygun
biimde kullanacan dnmt. Ama belgeleri gren Herney, Tench'in bunlar kullanmasn
yasaklamt. Seks skandal-laryla rvet iddialar Washington' kemiren en kt eydi ve kamu
nnde bir bakasn kk drmek, hkmete duyulan gveni sarsmaktan baka bir ie
yaramazd.

Ahlaka deer verilmemesi bu lkeyi mahvediyor.

Herney bu skandalla Sexton' yok edebilirdi fakat ABD Senato-su'nun erefine zarar da verirdi.
Bu ise, Herney'nin istemedii bir eydi.

Artk olumsuzluk yok. Sonuta, Herney, Senatr Sexton' naslsa yenecekti.

Beyaz Saray'n delilleri kullanmay reddetmesine sinirlenen Pi<*e' ring, Sexton'n Gabrielle
Ashe ile yatt sylentilerini yayarak skandal <?' kartmaya almt. Ama Sexton,
masumiyetini yle ikna edici bir bi101' de ifade etmiti ki, Bakan bu sylentiler iin ahsen
zr dilemek zoru"

da kalmt. Elbette bu iteki asl tezat, Pickering'in Bakan Herney

defl

aslnda holanmamasyd. UKO direktrnn Herney'nin kampanya3

452

hanet Noktas
ardm etme giriimleri, NASA'nm kaderi hakknda duyduu endieden kaynaklanyordu. Zach
Herney, onun iin, ktnn iyisiydi.

Ve simdi birisi Pickering'i mi ldrd?

Herney'nin akl ermiyordu.

Yardmclarndan biri, "Sayn Bakan?" dedi. "steiniz zerine Law-rence Ekstrom'u aradm ve
kendisine Marjorie Tench'dcn bahsettim."

"Teekkrler."

"Sizinle konumak istiyormu efendim."

Herney, Ekstrom'un KYYT hakknda yalan sylemesine hl kzgnd. "Onunla sabah


greceimi syle."

"Bay Ekstrom, sizinle hemen grmek istiyor efendim." Yardmcs tedirgin grnyordu. "ok
sinirli."

Sinirli mi? Herney fkeden patlama noktasna geldiini hissedebiliyordu. Ekstrom'un telefonuna
cevap vermek iin yrrken, Bakan bu gece baka hangi haltn ters gittiini merak ediyordu.

123
Goya'nn gvertesinde duran Rachel kendini budala gibi hissediyordu- Ar bir sis gibi etrafna
ken aknl imdi dalmaya balamt. Grnen ac gerek, kendini aresiz ve bkkn
hissettiriyordu. Karsnda duran yabancya bakarken, sesini glkle duyabiliyordu.

Pickering, "NASA'nm imajn dzeltmek zorundaydk," diyordu, ^alan poplaritesi, fonlar pek
ok adan tehlikeli olmaya balamt." ekering durup gri gzlerini Rachcl'nkilere dikti.
"Rachel, NASA'nn lr zafere mutlaka ihtiyac vard. Birinin bunu yapmas gerekiyordu."

Pickering, bir eyler yaplmas gerekiyordu, diye dnd.

453

Dan Brown

Gkta hayal krklyla bavurulan son giriim olmutu. ile dierleri, uzay ajansn istihbarat
dnyasyla birletirerek fonlarn trmak ve daha fazla gvenlik salamak iin lobi kurarak
NASA'y tarmaya almlard ama Beyaz Saray bilime yaplan bir saldr alglad bu fikri
srekli geri evirmiti. Dar grl idealizm. Sexton'm NASA kart sylemlerinin poplaritesi
artnca, Pickering ile askeri ar. lkl evresi zamann daraldn anlamlard. NASA'nn imajn
kurtarmak ve mzayede listesinden karmak iin tek yolun, vergi mkellefle-riyle Kongre'nin
dikkatini ekmek olduuna karar verdiler. Uzay dairesinin varln srdrebilmesi iin byk bir
bombaya ihtiyac vard... vergi mkelleflerine NASA'nm anl Apollo gnlerini hatrlatacak bir
ey. Ve Zach Herney, Senatr Sexton' alt edecekse, yardma ihtiyac olacakt.

Marjorie Tench'e gnderdii tm zarar verici delilleri hatrlayan Pickering, kendi kendine, ona
yardm etmeye altm, dedi. Fakat bunlarn kullanmn yasaklayan Herney, Pickering'e gz
pek giriimlerde bulunmaktan baka seenek brakmamt.

Pickering, "Rachel," dedi. "Gemiden az nce faksladn bilgiler tehlikeli. Bunu anlaman gerek.
Eer bilgi dar szarsa, Beyaz Saray ve NASA su orta gibi grnecek. Balkan'a ve NASA'ya
gelen tepkiler byk olacak. Bakan ve NASA bu konuda hibir ey bilmiyor. Onlar masum.
Gktann gerek olduuna inanyorlar."
Pickering, Herney ya da Ekstrom'u bu ie bulatrmay aklndan bile geirmemiti, nk her
ikisi de, bakanl veya uzay dairesini kurtarn potansiyeli ne olursa olsun, herhangi bir
aldatmacmn iine girmeyecek kadar idealist insanlard. Ekstrom'un tek suu, KYYT mdrn
anofflS' li yazlm hakknda yalan sylemeye ikna etmekti. Ve Ekstrom bu gktf' snn ne kadar
ince elenip sk dokunacan fark ettii anda bu hareketi"' den piman olmutu.

454

hanet Noktas

Herney'nin temiz kampanya konusunda srar eden Marjorie Tench, . kjr KYYT baarsnn
Sexton karsnda Bakan'a yardmc olmas juyla, KYYT yalan stnde Ekstrom ile anlamaya
varmt. Tench verdiim fotoraflarla rvet belgelerini kullansayd, bunlarn

hibiri olmayacakt!

Rachel, Tench'i arayp, sahtecilik sulamalarnda bulunduu anda Tench'in ldrlmesine -her
ne kadar ac da olsa- karar verilmiti. Pickering, Rachel'n insafsz iddialarnn temelini Tench'in
sonuna kadar aratracan biliyordu ve elbette Pickering byle bir soruturma yaplmasna asla
izin veremezdi. Ne tuhaftr ki Tench, Bakan'a en ok lmyle hizmette bulunmutu. Vahi
sonu, Beyaz Saray'a sempati oylar kazandrmakla beraber, CNN'de Marjorie Tench tarafndan
kk drlen Sexton'a kar phe yaratacakt.

Patronuna ate pskren gzlerle bakan Rachel, davasndan vazgemiyordu. ,

Pickering, "Eer bu sahte gkta hakkndaki bilgiler dar szarsa, masum bir Bakan' ve
masum bir uzay dairesini bitireceini anlamalsn," dedi. "Ayrca Oval Ofis'e senin yznden ok
tehlikeli bir adam geecek. Bilgileri nereye faksladn renmem gerekiyor."
O bunlar sylerken, Rachel'n yzne garip bir ifade gelmiti. Byk bir hata yaptn anlayan
kiinin acl bir dehet ifadesine benziyordu.

Pruvadan dolanp, iskele tarafna inen Delta-Bir, helikopteri indiririn Rachel'n dar kt
sulaboratuvarnda druyordu. Laboratuvar-a*i bir bilgisayar ekrannda huzur bozucu bir grnt
vard... Goya'mn altmda bir yerlerdeki okyanus tabannda dnp duran bir derin su kasr-8asnn
ok renkli temsili.

Hedefine doru ilerlerken, buradan bir an evvel gitmek iin bir baka diye dnd.

455

Dan Brow

Faks makinesi duvarn sonundaki bir tezghn stnde duruyor^. Faksn tepsisi, Pickering'in
nceden tahmin ettii gibi kt ynyla et, luydu. Delta-Bir ktlar eline ald. En stte
Rachel'n yazd bir nn, vard. Sadece iki satr. Okudu.

Tam isabet, diye dnd.

Ktlar kartrrken, Tolland ile Rachel'n gkta aldatmacasn nasl zdne hem hayret
etti, hem de hayran kald. Bu ktlar gren kimsenin, ne olduklarna dair phesi kalmazd.
Bereket versin ki Dc|. ta-Bir'in ktlarn nereye gnderildiini renmek iin "yeniden evir"
tuuna bile basmasna gerek yoktu. LCD pencere hl son faks gnderilen numaray
gsteriyordu.
Bir Washington D.C. kodu.

Faks numarasn dikkatle yazd, tm ktlar toplayp laboratuvar-dan dar kt.

Namluyu William Pickering'in gsne dorultan Tolland'n makineli tfei tutarken elleri
terlemiti. UKO direktr, hl faks nereye gnderdiini sylemesi iin Rachel'a bask yapyor,
Tolland ise onun zaman kazanmaya altn hissederek huzursuzlayordu. Ama ne iin?

Pickering, "Beyaz Saray ve NASA masum," diye yineledi. "birlii yapalm. Benim hatalarmn
NASA'nn sahip olduu son itibar da zede-lemesine izin verme. Eer bu duyulursa, NASA sulu
grnecektir. Sen ve ben bir anlama yapabiliriz. lkenin bu gktana ihtiyac var. ok ge
olmadan faks nereye gnderdiini bana syle."

Rachel, "Sen baka birini ldr diye mi?" dedi. "Midemi bulandn-yorsun."

Tolland, Rachel'n cesaretine hayran kalmt. Babasndan hola"' myordu ama senatr
tehlikeye atmak niyetindeymi gibi de grnffl' yordu. Ne yazk ki Rachel'n babasndan faksla
yardm istemek plan gefl tepmiti. Senatr ofisine gidip faks grse, gkta aldatmacas
haberiyle

456

ihanet Noktas

li Bakan' arasa ve saldry geri ekmesini sylese bile, Beyaz Sa-'daki hi kimse Sexton'm
neden bahsettiini anlamayacak, hatta nerede olduklarn bile bilmeyeceklerdi.

Rachel'a tehditkr bir bak frlatan Pickering, "Bunu bir kez syle-eceim." dedi. "Durum senin
tam manasyla anlayamayacan kadar ka-nsk. O bilgileri bu geminin dna gndermekle ok
byk bir hata yaptn. lkeni tehlikeye atm oldun."

Tolland artk William Pickering'in gerekten de zaman kazandn anlamt. Ve bunun sebebi
serinkanllkla geminin sancak tarafndan onlara yaklamakt. Tolland, bir kt tomar ve
makineli tfekle yanlarna doru yryen askeri grdnde korkuya kapld.

Tolland, kendini bile artan bir kararllkla hareket etti. Makineli tfei skca kavrayarak
topuklar stnde dnd ve askeri nian alp tetii ekti.

Silahtan zararsz bir tkrt sesi geldi.

Pickering'e bir kt uzatan asker, "Faks numarasn buldum," dedi. "Ve Bay Tolland'n
cephanesi bitti."

Sedgewick Sexton, Philip A. Hart Senato Binas'nn koridorunda h-imla yryordu. Bunu nasl
yaptn bilmiyordu ama Gabrielle bir ekilde ofisinden ieri girmiti. Telefonda konuurlarken,
Jourdain saatinin arkadan gelen l tiktaklarn duymutu. Aklna tek gelen, USV toplantna
kulak misafiri olan Gabrielle'n ona kar olan gvenini kaybettii Ve delil toplamaya gittiiydi.

Ofisime nasl girdi acaba!

Sexton bilgisayar ifresini deitirdiine seviniyordu.

457 '

Dan Brown
zel ofisine vardnda, alarm durdurmak iin ifresini girdi. Ardln dan anahtarlarn bulup ar
kapy at ve Gabrielle' i stnde yakal ma niyetiyle hmla ieri dald.

Ama bo ve karanlk ofisi, sadece bilgisayarnn ekran koruyucuSl| aydnlatyordu. Iklar ap


gzleriyle etraf tarad. Her ey yerli yerini grnyordu. Saatinin l tiktaklar dnda lm
sessizlii vard.

Peki o hangi cehennemde?

zel tuvaletinde bir hrt duyunca hemen koup at. Tuvalet botu. Kapnn arkasna
bakt. Hibir ey yoktu.

aknlk iindeki Sexton, aynada kendine bakp akam belki de iki-yi fazla kardn
dnd. Bir ey duydum. Akl karm bir halde ofisine geri dnd.

"Gabrielle?" diye seslendi. Koridorun sonunda, onun odasna doru yrd. Gabrielle orada
deildi. Ofisi karanlkt.

Bayanlar tuvaletinden bir sifon sesi gelince Sexton dnp, tuvaletlerin olduu yne yrmeye
balad. O kapya vardnda, Gabrielle da ellerini kurulayp dar kyordu. Sexton' grnce
olduu yerde srad.

"Tanrm! Beni korkuttunuz!" derken, gerekten de korkmu grnyordu. "Burda ne


yapyorsunuz?"

Gabrielle'n bo ellerine bakarak, "Ofisten NASA'yla ilgili belgeleri

-
alacan sylemitin," dedi. "Nerdeler?"

"Bulamadm. Her yere baktm. Bu kadar uzun srmesinin sebebi bu."

Dorudan Gabrielle'n gzlerinin iine bakt. "Benim ofisimde rni)1'

din?"

Gabrielle, hayatm bu faks makinesine borluyum, diye dnd Birka dakika ncesine kadar
Sexton'n bilgisayarnn banda mu, yasad eklerin yazc ktlarn almaya alyordu.
Dosyalar

458

hanet Noktas

/de korumal olduundan, ktlarn almann yolunu bulmak biraz ktini alacakt. Sexton'm faks
makinesi alarak onu artm ve gerek yaya dndrm olmasayd, herhalde hl bu ii
yapyor olacakt, rabrielle bunu, dar kmas iin bir iaret kabul etmiti. Gelen faksn e
olduuna bakmadan, Sexton'n bilgisayarndaki oturumu kapatp etraf dzeltmi ve geldii
yoldan dnmek zere harekete gemiti. Sexton'n ieri girdiini duyduunda tam da tuvalette
yukar trmanyordu.

imdi Sexton karsnda durmu ona bakarken, yalan syleyip sylemediini gzlerinden
anlamaya altn hissediyordu. Sedgevvick Sex-ton'da, Gabrielle'n hayatnda baka kimsede
grmedii bir yalann kolcusunu alma yetenei vard. Yalan sylyorsa, Sexton anlard.
Arkasn dnen Gabrielle, "ki iiyordunuz," dedi. Ofisine girdiimi

nereden biliyor?

Sexton ellerini omzuna koyup, onu dndrd. "Ofisimde miydin?" Gabrielle iindeki korkunun
arttn hissetti. Sexton gerekten de iki imiti. Dokunuu kabayd. arm gibi glmeye
alarak, "Ofisinizde mi?" diye sordu. "Nasl? Neden?"

"Seni aradmda arkadan Jourdain'n sesini duydum." Gabrielle korkudan sinmiti. Saati mi?
Fark etmemiti bile. "Kulaa ne kadar sama geldiinin farknda msnz?"

"Tm gnm o ofiste geiriyorum. Saatimin sesinin neye benzediini biliyorum."

Gabrielle buna hemen bir son vermesi gerektiini sezinledi. En gzel

svunnia iyi bir savunmadr. En azndan Yolanda Cole her zaman byle

Eylerdi. Ellerim kalalarna koyarak, tm cesaretini toplayp stne gitti.

na doru bir adm atp fkeyle yzne bakt. "unu akla kavutura-

""ft senatr. Saat sabahn drd, iki iiyordunuz ve telefonda bir tiktak

es buydunuz ve buraya gelme sebebiniz bu, yle mi?" Parman fkeyle


ndorun sonundaki Sexton'n odasna evirdi. "Beni federal alarm siste-

459 %

Dan Brow

mini susturup, iki kilidi amak, ofisinize girmek, su stnde cep telefe numu aacak kadar aptal
olmak, dar karken yeniden alarm sistemin) altrmak ve hibir ey belli etmeden dar
kmadan nce bayanlar tD. valetine girecek kadar serinkanl olmakla m suluyorsunuz?
Senaryo ^ mu?"

Sexton falta gibi at gzlerini krptrd.

Gabrielle, "insanlara tek bana iki ime demekte hakllar," dedi. "imdi NASA'dan bahsetmek
istiyor musunuz, istemiyor musunuz?"

Sexton ofisine doru yrrken kendini budala gibi hissediyordu. Doruca barnn yanna gidip
kendine bir Pepsi doldurdu. Kesinlikle sar-homu gibi hissetmiyordu. Bu konuda gerekten
yanlm olabilir miydi? Odann kar tarafndaki Jourdain alay eder gibi tiktak sesleri
kartyordu. Sexton Pepsi'nin hepsini bitirip kendine bir tane daha doldurdu ve bir tane de
Gabrielle'a.

Yeniden odaya dnp, "er misin Gabrielle?" diye sordu. Gabrielle peinden ieri girmedi. Hl
kap eiinde bekliyor, anlalan burnunu srtmeye alyordu. "Ah Tanr akna! eri gir. Bana
NASA'da ne rendiini anlat."

Mesafeli bir sesle, "Sanrm bu gecelik bu kadar benim iin yeterli," dedi. "Yarn konuuruz."

Sexton oyun oynayacak havada deildi. Bu bilgiye imdi ihtiyac vard ve bunun iin dilenmeye
niyeti yoktu. Yorgun bir edayla iini ek^ Gven ban uzat. Her ey itimat meselesi. "Hata
ettim," dedi. "zgnrft Felaket bir gnd. Ne dndm bilmiyorum."

Gabrielle hl kapda duruyordu.

Sexton masasna yryp, Gabrielle'm Pepsi'sini kendi bardak aldnn stne koydu. Deri
koltuunu iaret etti; iktidar koltuu. "Otursa-na. Pepsi'nin tadn kart. Ben yzm ykayp
geliyorum." Tuvalete 0" neldi.

460

hanet Noktas

Gabrielle hl kprdamyordu.

Sexton tuvalete girerken omzunun stnden, "Sanrm bir faks geldi-' ni grdm," diye seslendi.
Ona gvendiini gster. "Benim iin bir bakar

msn?"

Sexton kapy kapatp lavaboyu suyla doldurdu. Suyu yzne arpt

ama kendini daha temiz hissetmiyordu. Bu daha nce hi olmamt; bu kadar emin ama bu
kadar yanlyor olmak. Sexton igdlerine gvenen bir adamd ve igdleri ona, Gabrielle
Ashe'n ofisine girdiini sylyordu.
Ama nasl? mknszd.

Sexton kendi kendine bunu unutmasn ve dikkatini nndeki ie vermesini syledi. NASA. u
anda Gabrielle'a ihtiyac vard. Onu kendinden uzaklatrmann vakti deildi. Onun neler
bildiini renmesi gerekiyordu. gdlerini unut. Yanlyorsun.

Sexton yzn kurularken ban geri atp derin bir nefes ald. Kendi kendine rahatla, dedi. Fazla
zorlayc olma. Gzlerini kapatp yeniden derin nefes ald ve kendini daha iyi hissetti.

Sexton tuvaletten ktnda Gabrielle'm raz gelip, ofisinden ieri girdiini grnce rahatlad.
yi, diye dnd. imdi iimize bakabiliriz. Gabrielle faks makinesinin banda durmu, gelen
sayfalar eviriyordu. Onun yzn grdnde Sexton'm akl kart. Bu bir aknlk ve korku
iaretiydi.

Ona doru yryen Sexton, "Ne o?" diye sordu.

Gabrielle baylacakm gibi sendeledi.

"Ne?"

Titreyen elleriyle ktlar ona uzatrken, zayf bir sesle, "Gkta..." dedi. Ve kznz...
tehlikede."

Afallayan Sexton yanna gidip, ktlar Gabrielle'm elinden ald. En te el yazsyla yazlm bir
not vard. Sexton el yazsn hemen tanmt. asit bdiri garip ve artcyd.
461

Dan Brown

Gkta sahte. Bunlar kant.

NASA/Beyaz Saray, beni ldrmeye alyor. mdat!-RS

Senatrn anlamakta glk ekmesi ok nadir yaad bir durun, du ama Rachel'n yazdklarn
tekrar okuduunda, ne anlam kartmas gerektiine karar veremedi.

Gkta sahte mi? NASA ile Beyaz Saray, onu ldrmeye mi alyor?

Sexton younlaan belirsizlik iinde, yarm dzine sayfay gzden ge. irmeye balad. lk sayfa,
balnda Toprak Alt Radar (TAR) yazan bir bilgisayar grntsyd. Bir eit buz derinlik
lm resmine benziyordu. Sexton, televizyonda bahsettikleri gktann kartld delii
grd. Gzleri, aftn iinde yzen bir cesede benzeyen bulank grntye taklmt. Ardndan,
daha da artc bir ey grd: gktann karld yerin altndaki ikinci bir aftn belirgin
hatlar. Sanki ta, buzun altndan yerletirilmiti.

Neler oluyor?

Dier sayfaya geen Sexton, Bathynomous giganteus denilen bir okyanus trnn fotorafyla
karlat. Hayretle bakakalmt. Gkta fo-sillerindeki hayvan bu!

imdi sayfalar daha hzl eviriyordu. Gkta kabuundaki iyonize hidrojen ieriini gsteren
bir grafik grd. Sayfann stnde el yazsyla bir eyler yazlmt: Sv hidrojen yan? NASA
Geniletici Devir Motoru-
Sexton gzlerine inanamyordu. Oda etrafnda dnmeye baladn' da son sayfaya gelmiti;
tpk gktanda olduu gibi metalik noktacklar olan bir tan fotoraf. Tyler rpertici
biimde, beraberindeki tannl^' mada, tam okyanus volkaniinin bir rn olduu yazyordu.
Sexton, ov okyanus ta m, diye dnd. Ama NASA kondrullarn sadece uzayda olutuunu
sylemiti! Ktlar masasnn stne brakan Sexton, kol1 una kt. Grd her eyi bir
araya getirmesi sadece on be saniye

462

hanet Noktas

almt. Sayfalarn neyi ima ettii gn gibi ortadayd. Azck akl olan rkes bu fotoraflarn neyi
ispatladn anlayabilirdi. NASA 'nn gkta sahte!

Sexton'm kariyeri boyunca hibir gn bu kadar iniler ve klarla dolu gememiti. Bugn mit
ve mitsizlik getiren bir elence trenine dnmt. Sexton, bu dzenin siyasi adan kendisi iin
ne anlam tadn fark edince, aldatmacann nasl ortaya ktna duyduu hayret bir

anda yok oldu.

Bu bilgiyi halka duyurduumda bakanlk benim olacak!

Senatr Sedgewick Sexton zafer sevincini yaarken, kznn tehlikede olduu iddiasn
unutuvermiti.

Gabrielle, "Rachel tehlikede," dedi. "Yazd notta NASA ile Beyaz


Saray'n onu..."

_ Sexton'n faks makinesi yeniden almaya balamt. Gabrielle dnp makineye bakt. Sexton
da baktn fark etti. Rachel'n kendisine baka ne gnderebileceini tahmin edemiyordu. Daha
fazla kant m? Daha fazla ne olabilirdi ki? Bu kadar yeter de artar!

Faks makinesi arya cevap verdiinde, hibir sayfa kmad. Gnderi sinyali alamayan makine
cevaplama zelliini devreye sokmutu.

Sexton'n mesaj, "Alo," diye czrdad. "Buras Senatr Sedgevvick Sexton'n ofisi. Faks
iletmeye alyorsanz, istediiniz zaman gnderebilirsiniz. Faks gndermiyorsamz, sinyal
sesinden sonra mesajnz brakabilirsiniz."

Sexton'n ahizeyi kaldrmasna frsat kalmadan makine bipledi.

"Senatr Sexton?" Adamn sesinde kolay anlalr bir ilik vard. Ben Wilam Pickering, Ulusal
Keif Ofisi direktr. Herhalde bu saatte nste deilsinizdir, ama sizinle derhal grmem
gerekiyor." Sanki biri-nn amasn bekliyormu gibi durdu.

Gabrielle ahizeyi kaldrmak iin uzand.

463

Dan Brown

Onun elini yakalayan Sexton, serte geri ekti.


Gabrielle afallamt. "Ama bu direktr..."

Pickering, "Senatr," diye devam ederken sesi, adeta kimsenin ama. mas onu rahatlatm gibi
geliyordu. "Korkarm sizi ok kayg verici bi haber vesilesiyle aryorum. Az nce kznz Rachel
Sexton'n tehlikede ol-duu bilgisini aldm. Biz konuurken gnderdiim bir ekip onu kurtarma-
ya alacak. Telefonda durumun ayrntlarn konuamam ama bana size NASA'nm gktayla
ilgili veriler fakslam olabilecei bildirildi. Verileri grmedim ve ne olduklarn bilmiyorum ama
kznz tehdit eden kiiler bana, siz veya bir bakas bu bilgileri halka duyuracak olursa kznzn
leceini sylediler. Bu kadar szn saknmadan konutuum iin zgnm efendim; bunu ak
olmak adna yapyorum. Kznzn hayat tehlikede. Size gereklen bir ey faksladysa, bunu hi
kimseyle paylamayn. imdilik. Kznzn hayat buna bal. Olduunuz yerde kaln. Ksa sre
sonra orda olacam." Durdu. "ansmz varsa senatr, siz uyandnz saatlerde tm bunlar
zme kavumu olacak. Eer, ans eseri ben ofisinize varmadan nce bu mesaj alrsanz,
olduunuz yerde kaln ve kimseyi aramayn. Kznz sa salim geri getirmek iin tm yetkimi
kullanacam."

Pickering kapatt.

Gabrielle titriyordu. "Rachel rehin mi alnd?"

Sexton, kendisi yznden hayal krklna uramasna ramen, Gab-rielle'n tehlikedeki gen
bir kadn iin acyla empati duyduunu sezinle-miti. Ne tuhaftr ki, Sexton ayn duygular
paylamakta zorluk ekiyordu. Kendisini, en ok istedii Noel hediyesine kavumu bir ocuk
git hissediyordu ve kimsenin bunu elinden almasna izin vermeyecekti.

Pickering bu konuda sessiz kalmam m istiyor?

Bir sre durup, ne anlama geldiine karar vermeye alt. Sexton'" zihninin serinkanl, hesap
dnen -bir siyaset bilgisayar, her trl se-

464
hanet Noktas

1rvoyu gzden geiren ve tm sonularn hesaplayan- ksmnda arklar lnneye balamt.


Elinde tuttuu ktlara bakt ve grntlerin getirecei gc hissetmeye balad. NASA'nn
gkta, onun bakanlk hayallerini parampara etmiti. Ama hepsi bir yaland. Bir dzmece.
imdi, bunu yapanlar bedelini deyecekti. Dmanlarnn onu yok etmek iin uydurduu gkta,
onu kimsenin hayal edemeyecei kadar gl klacakt. Kz bunu anlamt.

Kabul edilebilir tek bir sonu var, diye dnd. Gerek bir liderin izleyecei tek bir yol.

Yeniden ykseldiini grd parlak hayallerin etkisine kaplan Sexton, odann kar tarafna
yrrken bir sis bulutunun iindeymi gibi hissediyordu. Fotokopi makinesinin yanma gidip, at
ve Rachel'm gnderdii sayfalarn fotokopisini ekmeye hazrland. .Gabrielle hayretle, "Ne
yapyorsunuz?" diye sordu. Sexton, "Rachel' ldrmeyecekler," dedi. Herhangi bir ey yanl
gitse de, Sexton kznn lmnn dman karsnda onu daha da gl klacan biliyordu. Her
iki ekilde de o kazanacakt. Kabul edilebilir bir

riskti.

Gabrielle, "O kopyalar kim iin?" diye sordu. "William Pickering

kimseye anlatmamanz syledi!"

Fotokopi makinesine arkasn dnen Sexton, Gabrielle'a bakt ve onu artk ekici bulmadna
kendi de ard. Senatr Sexton artk bir a<la gibi olmutu. Dokunulmaz. Hayallerine kavumak
iin ihtiyac olan her ey elindeydi. Artk onu hibir ey durduramazd. Ne rvet iddialar, ne de
seks dedikodular. Hibir ey.

"Evine git Gabrielle. Artk sana ihtiyacm yok."


465

F:30

Dan Brown

125 1

Rachel, her ey bitti, diye dnd.

O ve Tolland, gvertede yan yana oturmu, Delta askerinin makineli tfeinin namlusuna
bakyorlard. Ne yazk ki Pickering artk Rachel'm faks nereye gnderdiini biliyordu. Senatr
Sedgewick Sexton'n ofisine.

Rachel, Pickering'in brakt telefon mesajn babasnn alacandan bile pheliydi. Pickering
sabah herkesten nce Sexton'n ofisine girebilirdi. Pickering ieri girip faks usulca alabilir ve
Sexton varmadan nce telefon mesajn silebilirse senatre zarar vermeye gerek kalmayacakt.
William Pickering, tantana yaratmadan ABD senatrlk binasna girebilecek Washington'daki
birka kiiden biriydi. "Milli gvenlik adna" neler yaplabilecei Rachel' her zaman hayrete
drrd.

Rachel, elbette bu plan ie yaramazsa, Pickering oraya uup, pencereden bir Hellfire fzesi
gnderip faks makinesini havaya uurabilir, diye dnd. inden bir ses buna gerek
kalmayacan sylyordu.

imdi Tolland'a daha yakn oturan Rachel, onun elinin kendisininkini tuttuunu hissedince
ard. Dokunuunda kibar bir kuvvet vard ve parmaklar ylesine doal bir biimde i ie
gemiti ki, Rachel parmaklarn bu i iin yaratldklarn dnd. u anda tek yapmak istedii,
etraflarr dnen denizin boucu grltsnden uzakta, onun kollarnda yatmakt. Hibir zaman,
diye dnd. Asla olmayacak.

Michael Tolland daraacna giderken umutlanan bir adam gibi his sediyordu.

Hayat benimle dalga geiyor.

Celia'nm lmnden sonra, Tolland yllarca, lmek istedii geceler, sadece her eye son
vermekle kurtulabilecei ac ve yalnzlk iinde saat'

466

hanet Noktas

geirmiti. Ama yine de yaamay semi, kendine bunu tek bana yanlayacan sylemiti.
Bugn ilk defa Tolland arkadalarnn ona batan beri ne anlatmaya altklarn anlyordu.

Mike, bununla yalnz baa kmak zorunda deildin. Baka bir ak bulacaksn.

Rachel'm eli dindeyken, bu ironiyi kabullenmek daha da gleiyor-

du. Kader kt bir zamanlama yapmt. Kalbini evreleyen zrhn kat kat soyulduunu
hissediyordu. Tolland bir an iin Celia'nm hayaletinin her zaman yapt gibi Goya'nn
gvertesinden baktn hissetti. Hiddetli denizin sesiyle ona sesleniyor... hayatnn son anlarnda
ona sylediklerini

tekrarlyordu.
"Yaamaya devam edeceksin," diye fsldad. "Baka bir ak bulacana sz ver."

Tolland, "Asla baka ak istemeyeceim," demiti.

Celia'nm tebessmnde anlayl bir bilgelik vard. "renmek zorundasn."

Tolland imdi Goya'nn gvertesinde, rendiini anlyordu. Ruhuna birden derin bir duygu
yerlemiti. Bunun mutluluk olduunu fark etti.

Ve beraberinde gl bir yaama istei vard.

Pickering iki tutsana doru yrrken, kendini tuhaf biimde kaygsz hissetti. Rachel'm nne
gelip durduunda, bunun kendisi iin zor olmadn grmek onu artmt.

"Bazen," dedi. "artlar imknsz kararlar gerektirebilir." Rachel boyun emez gzlerle
bakyordu. "O artlan sen yarattn." Sesi imdi biraz daha sert kan Pickering, "Savalarda ehit
verilir," dedi. stersen Diana Pickering'e veya bu lkeyi savunmak iin her yl lenlerden birine
sor. "Bunu herkesten ok senin anlaman gerekir Rachel." Gzlerini onunkilere dikti. "Iactra
paucourm serva multos."

Rachel'm bu sz hatrladn grebiliyordu; milli gvenlik evrelerinde artk bir klie saylrd.
ou kurtarmak iin az feda et.

467

Dan Brown ,^_


Rachel, ona bariz bir tiksintiyle bakt. "Ve imdi o az grubuna Mic-hael ile beni de ekliyorsun?"

Pickering bunu dnd. Baka yolu yoktu. Delta-Bir'e dnd. "Ortan kurtar ve bu ii bitir."

Delta-Bir ban sallad.

Rachel'a son bir kez uzun uzun baktktan sonra Pickering geminin iskele tarafndaki
parmaklklara yrd ve baklarn azgn denize evirdi. Bu, grmek istedii trden bir ey
deildi.

Delta-Bir silahn tutup, kskalardan sarkan ortana baktnda kendini gl hissetti. Geriye
kalan tek i, Delta-ki'nin ayaklan altndaki iner tip kapy kapatmak, onu kskatan kurtarmak ve
Rachel Sexton ile Michael Tolland' ortadan kaldrmakt.

Fakat Delta-Bir, iner tip kapnn yannda kontrol panelinin ne kadar karmak olduunu
grmt; iner tip kapy, vinci ve saysz baka kumandalar kontrol ettii anlalan bir dizi
iaretsiz kollar ve kadranlar. Yanl kolu ekip de denizalty kazara denize drerek, ortann
hayatn tehlikeye atmak niyetinde deildi.

Tm riskleri ortadan kaldr. Acele etme.

Kurtarma ilemini yapmas iin Tolland' zorlayacakt. Ve tehlikeli bir ey yapmamasn


garantiye almak iin Delta-Bir kendi iinde "biyolojik tamamlayc" denilen eyi yaptracakt.
Dmanlarn birbirine kar kullan.

Delta-Bir silahnn namlusunu Rachel'n yzne dorultup, alnndan birka santim geride durdu.
Rachel gzlerini kapatt. Delta-Bir, Tol-land'n koruyucu bir fkeyle yumruklarn sktn
grebiliyordu. Delta-Bir, "Bayan Sexton ayaa kalkn," dedi. Rachel dediini yapt.
Silah srtna bastrp, onu Triton denizaltsma arka tarafndan kan alminyum merdivene
yrtt. "Trman ve denizaltnn tepesinde dur."

468

hanet Noktas

Rachel korkmu ve arm grnyordu. Delta-Bir, "Dediimi yap," dedi.

Rachel, Triton'n arkasndaki merdivenden karken kendini bir kbusun iindeymi gibi
hissediyordu. Tepeye gelince durdu. Boluun stnden ap, havada asl duran Triton'a kmaya
hi niyeti yoktu.

Tolland'a dnp, silah alnna dayayan Delta-Bir, "Denizaltnn tepesine k," dedi.

Kskalara taklm asker, Rachel'n nnde acyla kvranyor, belli ki kurtulmak iin
sabrszlanyordu. Rachel, imdi alnna bir silah namlusu dayanm Tolland'a bakt. Denizaltnn
tepesine k. Baka ans yoktu.

Bir kanyonun kenarndaki uuruma yaklatn hissederek, Tri-ton'n arkasndaki dz bir blm
olan motor kapann stne kt. Denizalt, ak iner tip kapnn stnden sarkan dev bir ekle
benziyordu. Vincin kablosuna asl olduu halde, dokuz tonluk denizalt Rachel'n arlyla
birka milimetre salland.

Asker, Tolland'a, "Tamam, gidelim," dedi. "Kontrol paneline yr ve iner tip kapy kapat."
Namlunun ucundaki Tolland, arkasndaki askerle kontrol paneline doru yrmeye balad.
Tolland, ona yaklarken yava hareket ediyor, sanki baklaryla bir mesaj vermek istiyormu
gibi Rachel'n gzlerinin iine bakyordu. Tolland nce ona, sonra da Triton'm tepesindeki ak
kaportaya bakt.

Rachel baklarn aa indirdi. Ayaklarnn altndaki kaporta akt. Aadaki tek kiilik pilot
kabinini grebiliyordu. ine girmemi mi istiyor? Yanl anladn dnen Rachel, bir kez daha
Tolland'a bakt. Kontrol Paneline varmak zereydi. Tolland gzlerini ona dikti. Kolay anlald
imanlardan biri deildi.

Dudaklarn kprdatt. "ine atla! imdi!"

469

Dan Brown

Gz ucuyla RachePn hareketini gren Delta-Bir, igdsel olarak dnd ve ate at. Rachel bu
srada, kurun yamurunun tam altndaki hizada kaportadan ieri dt. Mermiler dairesel
kapaktan sekerken ak kaporta nlad ve etrafa kvlcmlar salrken kapak stne kapand.

Tolland, srtndaki silahn kalktn hissettii anda harekete gemiti. ner tip kapdan
uzaklaarak sola atlad ve asker, ona doru dnp ate ederken, gverteye dp yuvarland.
Tolland geminin apa makarasnn arkasnda siper almak iin yerde srnd; apaya bal
binlerce metre elik kablonun sarl olduu dev bir motorlu silindir.

Tolland'n bir plan vard ve hzl davranmas gerekiyordu. Asker peinden frlad srada
Tolland uzanp iki eliyle apa kilidini kavrad ve aa ekti. apa makaras bir anda kabloyu geri
sarmaya balaynca, Go-ya kuvvetli akntyla salland. Ani salnm, gvertedeki herkesi ve her
eyi silkelemiti. Tekne, akntnn tersi ynde hzlanrken, apa makaras gittike daha hzl
saryordu.
Tolland iinden sabrszlkla, hadi bebeim, diye geirdi.

Dengesini tekrar bulan asker, Tolland'n peine dt. Son ana kadar bekleyen Tolland skca
tutundu, kolu tekrar yukar kaldrd ve makaray kilitledi. yice gerilen zincir gemiyi birdenbire
durdurdu ve Goya'nn sarslmasna sebep oldu. Gvertedeki her ey yerinden frlamt. Asker
sendeleyip, Tolland'n yannda dizlerinin stne kt. Pickering parmaklklardan arkast
gverteye dt. Kablosundan sarkan Triton serte salland.

Hasar gren destek eleman sonunda koparken, geminin altndan deprem gibi bir metal uultusu
geldi. Goya'nm sa k kesi kendi arl altnda ezilmeye balamt. Gemi, drt bacandan
birini kaybeden dev bir masa gibi, yalpalad. Aadan gelen ses sar ediciydi; bir bklme
iniltisi, paralanan metal sesi ve arpan dalgalar.

Triton'n pilot kabininde yumruklarn smsk kapatan Rachel, dokuz tonluk makine artk yana
yatm dik gvertedeki iner tip kapnn s-

470

hanet Noktas

tnde sallanrken tutunuyordu. Cam kubbenin zemininden, aada \ duran denizi grebiliyordu.
Ban kaldrp bakt ve gzleri gverte Tolland' ararken saniyeler iinde yaanan tuhaf bir dram
seyretti.

Sadece bir metre tede, Triton'n kskalarna yakalanm Delta as keri, sopann ucundaki kukla
gibi hoplarken acyla inliyordu. Willian pickering yerde srnerek Rachel'n gr alanna girdi
ve gvertedeki engellerden birine tutundu. apa kolunun yanndaki Tolland da tutunuyor, kayp
denize dmemeye alyordu. Rachel, makineli tfei tutan askerin dengesini saladn
grnce denizaltnn iinden seslendi. "Mi-
ke, dikkat et!"

Ama Delta-Bir, Tolland'a aldr etmiyordu bile. Asker az dehetten ak kalm bir halde
rlantideki helikoptere bakyordu. Rachel, onun baklarn takip ederek ban evirdi. Kiovva
sava helikopteri, dev pervaneleri hl dnerken yana yatk gvertede yavaa kaymaya
balamt. IJzun metal patenleri, tepeden aa inen kayak gibi hareket ediyordu. Rachel bundan
sonra, dev makinenin, doruca Triton'n stne doru kaydm fark etti.

Eimli gverteden yukar, hava aracna doru srnerek trmanan Delta-Bir, pilot kabinine kt.
Tek ka vastalarnn gverteden kayp gitmesine izin verecek hali yoktu. Kiovva'mn
kumandasn kavrayan Delta-Bir kolu geri ekti. Havalan! Tepedeki pervaneler sar edici bir
grltyle hzlanarak, ar silahl sava helikopterini gverteden kaldrmaya alrken zorland.
Yukar, lanet olas! Helikopter doruca Triton'a ve onun kskacnda sallanan Delta-ki'ye doru
kayyordu.

Burnu ne doru yatan Kiovva'nn pervane kanatlan da yan yatmt ve helikopter gvertede
hareket ettiinde yukar havalanmak yerine, da-tfe testere gibi Triton'a doru savruldu. Yukar!
Kumanda kolunu eken Delta-Bir, helikopteri aa eken yarm tonluk Hellfire sava
balklarndan kurtulabilmeyi diledi. Pervane kanatlar Triton denizaltsmn ve Del-

471

Dan Brown

ta-ki'nin bann hemen stnden geti ama helikopter ok hzl harelcet ediyordu. Triton' vin
kablosundan kurtaramayacakt.

Kiowa'nn 300-rpm elik kanatlan, denizaltnn on be ton kapasiteli vin kablosuna arptnda,
metalin metale srtnme sesi, geceyi bir . lkla inletti. Sesler destans savalar artrd.
Helikopterin zrhl piloj kabinindeki Delta-Bir, pervanenin elik zincir stnde hareket eden dev
bir im bime makinesi gibi denizaltnn kablosunu hrpaladn grd. Bann stnde gz alc
kvlcmlar sahrken, Kiovva'nn pervaneleri patlad. Delta-Bir paten demirleri serte gverteye
vuran helikopterin, iyice aa indiini hissetti. Arac kontrol etmeye alt ama kalkamyor-du.
Helikopter eimli gvertede iki kez sradktan sonra kayd ve geminin punteline bindirdi.

Delta-Bir bir an iin parmaklklarn tutacan sand.

Ardndan atrty duydu. Ar ykl helikopter kenardan devrilip denize dt.

Triton'n iindeki Rachel Sexton denizaltnn koltuuna iyice dayanm ve olduu yerde
donakalmt. Helikopterin pervanesi kabloya dolandnda mini denizalt sert bir ekilde
sallanm ama Rachel tutmay baarmt. Pervane kanatlan bir ekilde denizaltnn ana gvdesini
skalamt ama kabloya byk zarar verdiini tahmin edebiliyordu. Bu noktada Rachel'n tek
dnebildii denizaltdan mmkn olduunca abuk kmakt. Kskalara taklp kalan askeri
arapnel paralan yakmt, kanlar iindeydi ve cinnet geiriyormu gibi ona bakyordu. Rachel,
askerin arkasndaki William Pickering'in yana yatk gvertedeki bir engele hl tutunuyor
olduunu grd.

Michael nerede? Onu gremedi. Ksa bir an sren bu panik yerini yeni bir korkuya brakt.
Bann stndeki Triton'n ypranm vin kablosundan gelen uursuz bir aklama sesiyle, elik
rgler skld. Ardndan paralanma sesini duyan Rachel kablonun koptuunu anlad.

472

hanet Noktast

gir an iin arlksz kalan Rachel, denizalt aa doru inerken, pilot kabinindeki koltuundan
havaland. Bann stndeki gverte grnrden kaybolmutu, hzla Goya'nn altndaki dar
kprlere yaklayordu. Kskala takl asker korkudan bembeyaz olmu, denizalt aa derken
gzlerini Rachel'a dikmiti.

D sonsuz gibi geldi.


Denizalt, Goya'nn altnda denize arptnda, akntyla dibe kt ve Rachel' koltuunda aa
bastrd. Aydnlk okyanus kubbenin tepesini hzla rterken, belkemii basnla skmt. Triton
suyun altnda yavalayarak durup, ardndan tekrar mantar gibi yzeye karken Rachel nefes
alamadn hissetti.

Kpekbalklar annda mlerdi. Rachel en ndeki koltuundan, birka, metre tede yaanan
temsili, donmu bir halde izledi.

Delta-ki, kpekbahmn drtgen kafasnn akl almaz bir gle arptn hissetti. st koluna
yapan jilet gibi keskin bir ene, kemiine sapland. Kpekbal gl vcudunu dndrp
kafasn sallarken Del-ta-ki'nin kolu vcudundan byk bir acyla koptu. Dier kpekbalklar
yaklatlar. Bacaklarna baklar saplanyordu. Gsne. Boynuna. Kpekbalklar, bedeninden
byk lokmalar kopartrlarken Delta-ki'nin feryat edecek nefesi kalmamt. Son grd ey, ay
eklinde bir az ve sra sra dilerin yznde kapanmas oldu.

Sonra dnya karard.

Triton'n kubbesine toslayan kkrdakl kafalarn kartt arpma sesleri sonunda hafiflemiti.
Rachel gzlerini at. Adam yoktu. Cama arpan sular kpkrmzyd.

Altst olan Rachel, dizlerini gsne ekerek koltuunda bzt. Denizaltnn hareket ettiini
hissedebiliyordu. Akntya kaplm srkle-n'yor, Goya'nn aa dal gvertesine srtnyordu.
Rachel, Triton'n

zamanda baka bir yne de hareket ettiini hissetti. Aa.

473
Dan Brotv

Darda, safra tanklarna vuran suyun alt sesleri ykselmiti. Ok. yanus nndeki pencerede
giderek ykseliyordu.

Batyorum!

Bir anda dehete kaplan Rachel, hemen ayaa kalkt. Yukarya uza-np, kaporta mekanizmasn
kavrad. Denizaltnn stne trmanabilirse, hl Goya'nn dal gvertesine atlayacak kadar
zaman vard. Sadece bir metre kadar uzaktayd.

Dan kmalym!

Kaporta mekanizmasnn stnde ne yne doru evirince alacan gsteren anlalr bir iaret
vard. Kaldrd. Kaporta kmldamyordu. Tekrar denedi. Hibir ey olmad. Kap skmt.
Erilmiti. Damarlarndaki korku, etrafndaki deniz gibi ykselirken, Rachel son bir kez daha
kaldrd.

Kaporta yerinden oynamyordu.

Triton bir metre kadar daha derine gitti. Paralanm gvdenin altndan ak denize doru
srklenmeden nce... son bir kez daha Go-ya'ya arpt.

Senatr, fotokopi makinesindeki iini bitirirken Gabrielle, "Bunu yapmayn," dedi. "Kendi
kznzn hayatn tehlikeye atyorsunuz!"

Masasna on set fotokopiyle dnen Sexton, onun sesini duymazdan geldi. Her bir sette, Rachel'n
ona gnderdii ktlarn kopyalaryla beraber, gktann sahte olduunu ve NASA ile Beyaz
Saray'n kendisini ldrmek istediini el yazsyla yazd not da vard.
. Fotokopi setlerini dikkatle ayr ayr beyaz zarflara yerletiren Sex-ton, imdiye dek bir araya
getirilmi en ok edici medya malzemesi, diye d-

474

hanet Noktas

nd. Zarflarn stnde kendi ismi, ofis adresi ve senatrlk mhr var-, gu inanlmaz bilginin
nereden geldiine hi phe kalmayacakt. Sex-ton, yzyln siyaset skandali, diye dnd. Ve
bunu ortaya karan kii

ben olacam!

Gabrielle hl Rachel'n gvenlii iin yalvaryordu ama Scxton sessizlikten baka hibir ey
duymuyordu. Zarflan dzenlerken, kendi dnyasna kaptrmt. Her siyasi kariyerin belirleyici
bir noktas vardr. imdi

sra bende.

William Pickering brakt telefon mesajnda, eer Sexton halka duyuracak olursa Rachel'n
hayatnn tehlikeye gireceini sylemiti. Ama Sexton, NASA'nn sahteciliini halka
duyurduunda, bu cesur hareketle Amerikan siyaset tarihinde rastlanmam bir kararllk ve
siyaset sanatyla Beyaz Saray'a ykseleceini biliyordu, ki bu Rachel asndan ktyd. Hayat
zor kararlarla doludur, diye dnd. Ve kazananlar, bu zor kararlan verenlerdir.

Gabrielle Ashe, Sexton'n gzlerindeki bu bak daha nce de grmt. Kr ihtiras. Bundan
korktu. Ve artk anlyordu. Sexton, NASA aldatmacasn ilk duyuran kii olmak iin kendi
kznn hayatn tehlikeye
atmaya hazrlanyordu.

Gabrielle, "Zaten kazandnz anlamyor musunuz?" diye sordu. "Zach Herney ile NASA'nn
bu skandaldan syrlmasna imkn yok. Halka kimin duyurduu hi nemli deil! Ne zaman
duyulaca da nemli deil! Rachel'n gvende olduunu renene kadar bekleyin. Pickering ile
konuana kadar bekleyin!"

Sexton'n artk onu dinlemedii belli oluyordu. Masasnn ekmecesini aarak, stnde adnn
baharflerini tayan, be sent apnda kendinden yapkanl mhrlerin bulunduu bir folyo
yapra kard. Gabri-e'le, bunlar genellikle resmi davetler iin kullandn biliyordu ama
grne gre Sexton, krmz balmumu mhrlerin zarflara daha arpc

475

Dan Brown

bir grnm kazandracan dnyordu. Mhrleri folyodan syrarak karan Sexton, zarf
kapaklarna bastrarak yaptryor ve mekluplan monogramla mhrlyordu.

Artk Gabrielle'm kalbi fkeyle arpyordu. Sexton'm bilgisayarnda-ki yasad eklerin dijital
resimlerini dnd. Bir ey syleyecek olursa Sexton'n delilleri sileceini biliyordu. "Bunu
yapma," dedi. "Yoksa iliki-mizi ilan ederim."
Sexton balmumu mhrleri yaptrrken yksek sesle kahkaha att. "Sahi mi? Peki inanacaklar
m sanyorsun; gzn iktidar hrs brm gen bir yardmc, ynetimimde grev verilmeyince,
her ne pahasna olursa olsun intikam almaya alyor. likimizi daha nce bir kez inkr ettim ve
btn dnya bana inand. Yine inkr ederim."

Gabrielle, "Beyaz Saray'n elinde fotoraflar var," dedi.

Sexton bakmad bile. "Ellerinde fotoraf falan yok. Olsa bile hibir anlam yok." Son mhr
yaptrd. "Benim kalkanm var. Bu zarflar, herhangi birinin bana atabilecei her trl iftiray
savuturur."

Gabrielle, onun hakl olduunu biliyordu. Sexton sanat eserine hayranlkla bakarken, o kendini
aresiz hissetti. Masasnn stnde, her biri ad, adresi ve adnn baharflerini tayan krmz
mhrle emniyete alnm on adet k, beyaz zarf duruyordu. Kraliyet mektuplarna benziyorlar-
d. ok daha nemsiz bilgiler sayesinde ta giydirilen krallar olmalyd.

Sexton zarflar eline alp kmaya hazrland. Gabrielle nne kp yolunu kesti. "Bir hata
yapyorsun. Bu bekleyebilir."

Sexton'n baklar gzlerini deliyordu. "Seni yaptm, Gabrielle, imdi de eski haline
getiriyorum."

"Rachel'n gnderdii faks seni bakanla ykseltecek. Ona borlu-

sun.

"Ona ok ey verdim." "Ya bana bir ey gelirse!"


476

hanet Noktas

"O zaman bana sempati oylar kazandrr."

Gabrielle bu dncenin aklndan bile getiine inanmyordu, deil jci dudaklarndan dklsn.
Nefretle telefona uzand. "Beyaz Saray' ara-

yaca..."

Sexton dnp yzne sert bir tokat indirdi.

Geriye sendeleyen Gabrielle dudann yarldn hissediyordu. Masaya tutunup, denge


salayarak, hayretle bir zamanlar tapt adama bakt.

Sexton, ona uzun ve sert bir bak frlatt. "Eer bana bu konuda engel kartmaya alrsan, seni
bu yaptna hayatnn sonuna kadar piman ederim." Gzn bile krpmadan, koltukaltna
sktrd zarflarla ayakta duruyordu. Gzlerinde tehlikeli bir parlt vard.

Gabrielle ofis binasndan gece ayazna ktnda duda hl kanyordu. Bir taksi evirip ieri
atlad. Sonra, Gabrielle Ashe Washington'a geldiinden beri ilk defa kendinden geercesine
alad.

127

Triton dt...
Yan yatm gvertede sendeleyerek ayaa kalkan Michael Tolland, apa makarasnn arkasndan
gzlerini ksarak, bir zamanlar Triton'n asl durduu paralanm vin kablosuna bakt. K
tarafa dnp, gzleriyle denizi tarad. Goya'nn altndaki Triton imdi yzey akntsnn stnde
belirmiti. En azndan denizaltya bir ey olmadn grerek rahatlayan Tolland, kaportaya bakt.
Aldn ve iinden Rachel'n sa salim ktn grmekten baka bir ey istemiyordu. Ama
kaporta kapalyd. Tolland, Rachel'n sert d yznden baylm olabileceini dnd.

Tolland gverteden bakarken, Triton'n beklenmedik bir ekilde suyun altna indiini fark etti;
normal dal su izgisinin ok altndayd. Ba-

477

Dan Brown

ttyor. Tolland nedenini tahmin edemiyordu ama u anda nemli de di.

Rachel' kartmalym. Hemen.

Tolland gvertenin kenarna frlamak zereyken, bann stnden gelen makineli tfek
yamuru, ar apa makarasnda kvlcmlar kartt. Yeniden dizlerinin stne kt. Kahretsin!
Makarann arkasndan bakt-nda Pickering'in st gvertede, bir tetiki gibi nian aldn grd.
Del-ta askeri helikoptere trmanrken makineli tfeini brakm ve grne gre Pickering
yerden almt. imdi direktr daha yukarda duruyordu.

Makarann arkasnda kapana kslan Tolland arkasn dnp, batan Triton'a bakt. Hadi Rachel!
Dar k! Kaportann almasn bekledi. Hibir ey olmad.
Gzlerini yeniden Goya'nn gvertesine eviren Tolland, k par-maklklaryla arasndaki
mesafeyi lmeye alt. Yaklak alt metre. Si-persiz kat edilemeyecek kadar uzundu.

Tolland derin bir nefes alp kararn verdi. Gmleini karp sa taraftaki ak gverteye doru
frlatt. Pickering gmlei delik deik eder ken, Tolland yana yatk gvertenin aa tarafna
frlayp k tarafa indi. Hzla srayp parmaklklar at ve geminin arkasndan kendini brakt.
Havada kavis izen Tolland etrafnda vzldayan mermileri duyabiliyor ve tek bir syrn bile
suya arpt anda kpekbal ziyafetine neden olacan biliyordu.

Rachel Sexton kendini kafese kapatlm vahi bir hayvan gibi hissetti. Defalarca kapa
kaldrmaya alm ama hi ie yaramamt. Aalardaki bir tankn suyla dolduunu duymu ve
denizaltnn arlnn arttn hissetmiti. effaf kubbenin stndeki okyanus yukar ktka
ay-dnlanyor, aada ise tam tersine siyah bir perde ykseliyordu.

Rachel camn alt yarsndan, okyanus boluunun kendisini gibi beklediini grebiliyordu.
Aadaki engin boluk onu yutmakla

478

hanet Noktas

dit ediyordu. Kaporta mekanizmasn kavrayp bir kez daha evirmeye alt ama yerinden
oynamayacakt. Cierleri zorlanmaya balamt. Fazla karbondioksitin kf kokusu burun
deliklerini yakmaya balamt. Tm bunlar yaarken, tek bir dnce onu esir ald.

Suyun altnda tek bama leceim.

Yardm olabilecek bir ey bulmak iin Triton'n kumanda paneline ve kollarna bakt ama tm
gstergeler siyaht. Elektrik yoktu. Denizin dibine doru batan elik bir mahzene kilitlenmiti.

Tanklardaki alt sesleri artmt ve okyanus camn bir metre kadar yukarsna ykselmiti.
Sonsuz dzln kar tarafnda, uzaklardan kzl bir erit ufukta ykseliyordu. Sabah olmak
zereydi. Rachel, bunun grecei sonk olmasndan korkuyordu. Yaklaan sonunu
dnmemek iin gzlerini kapatan Rachel'n, dehet verici ocukluk hatralar gznn nnden
geti.

Buzdan dmek. Suyun altna batmak.

Nefessiz kalmak. Kendini yukar ekememek. Batmak.

Annesinin ona seslenmesi. "Rachel! Rachel!"

Denizaltnn dndan gelen bir vurma sesi Rachel' kapld hezeyandan ayrd. Gzleri aniden
almt.

"Rachel!" Ses bouktu. Hayalet gibi bir yz ba aa cama dayanmt, siyah salar
dalgalanyordu. Karanlkta onu glkle tand.

"Michael!"

Rachel'n ieride hareket ettiini grnce rahatlayan Tolland, nefes almak iin yzeye kt.
Yayor. Tolland, gl kulalarla Triton'n arkasna yzp, suyun altnda kalan motor
platformuna trmand. Dairesel kapnn vidasn kavramaya alrken scak ve kuvvetli okyanus
akntsn "Jssediyor, Pickering'in silah menzilinin dnda olmay mit ederek, ba-^ aada
tutuyordu.

479
r

Dan Brown

Triton'n gvdesi artk tamamyla suyun altndayd ve Tolland, la. portay ap Rachel' dar
kartacaksa, acele etmesi gerektiini biliyor, du. ok az bir nefesi kalmt ve hzla tkeniyordu.
Kaporta suyun altu indikten sonra aarsa, deniz suyu Triton'n iine dolacak, Rachel ieri) hapis
kalacak ve denizalt dibe doru serbest de geecekti.

"Ya imdi ya hi," diyerek nefesini tuttu ve kaporta dmenini kavrayp saatin ters ynnde
evirdi. Hibir ey olmamt. Var gcyle bir kez daha denedi. Kaporta yine dnmeyi
reddetmiti.

Kapnn dier tarafnda, Rachel'n ieriden gelen sesini duyabiliyordu. Sesi bouk geliyordu ama
dehete kapldn sezebiliyordu. "Denedim!" diye seslendi. "eviremedim!"

Sular imdi kapa sarmaya balamt. Tolland, ona, "Birlikte di drelim!" diye bard. "Sen
ordan saat ynnde evireceksin!" Kadran ak biimde iaretlendiini biliyordu. "Tamam,
imdi!"

Tolland safra tanklarna dayanarak tm gcyle asld. Rachel'n aada aynn yaptn
duyabiliyordu. Kadran bir santim kadar dnp aniden durdu.

Tolland imdi anlamt. Kapak akla dzgn oturmamt. Yar muk oturtulup skca kapatlan
bir reel kavanozu kapa gibi skmt. Lastik conta dz durduu halde, tutamalar erilmiti.
Bu da kapnn ancak bir kaynak hamlacyla alabilecei anlamna geliyordu.

Denizaltnn tepesi su yzeyinin altna inerken, Tolland aniden korkuya kapld. Rachel Sexton
Triton'dan kamayacakt.

Alt yz metre aada, yerekimi ile gl derin su girdabnn tutsa olan bomba ykl Kiowa
helikopteri hzla dibe batyordu. Pilot kabi-nindeki Delta-Bir'in cansz bedeni, derinlik basncyla
deforme olduundan artk tannr halde deildi.

480

hanet Noktas

Hl Hellfire fzeleri stnde duran helikopter aa doru spiral zerek inerken, magma kubbesi
okyanus tabannn stnde kzgn bir is pisti gibi bekliyordu. metre kalnlndaki kabuun
altnda bin santigrat derecede lavlar kaynyor, bir volkan patlamaya hazrlanyordu.

128

Batan Triton'n motor kutusunun stnde dizine kadar suyun iinde duran Tolland, Rachel'
kurtarmann bir yolunu bulmaya alyordu.

Denizaltnn batmasna izin verme!

Geriye dnp Goya'ya bakarken, yzeye yakn seviyede tutmak iin Triton'a bir vin
balanabilir mi, diye dnyordu. mknszd. Artk arada elli metre vard ve kprnn stnde
duran Pickering, kanl bir arena gsterisi seyretmek zere kraliyet koltuuna geen Roma
imparatorlarna benziyordu.

Tolland kendi kendine, dn, dedi. Denizalt neden batyor?


Denizalt batmazl mekanii olduka basitti: su ya da hava pompalayan safra tanklar, suda
aa yukar hareket ettirecek ekilde denizaltnn batmazln ayarlyordu.

Safra tanklarnn dolduu anlalyordu.

Ama yle olmamalyd.

Btn denizalt safra tanklarnn hem stte, hem de alt tarafta delik-leri olurdu. "Tarma
delikleri" denilen aadaki delikler daima ak dulken, "boaltma valf" denilen yukardaki
delikler, ieri suyun girmesi 'in hava karacak ekilde alp ya da kapanrd.

Bir sebepten tr Triton'n boaltma valf ak olabilir miydi? Tol-n(J nedenini tahmin
edemiyordu. Motor platformunun stnde ilerle-e'c> Triton'n safra tanklarndan birini yoklad.
Boaltma valflar kapa-* ' Ama valflar incelerken, parmaklan baka bir ey bulmutu.

481

fc

Dan Brown.

Mermi delikleri.
Kahretsin! Rachel iine atladnda Triton, mermilerle delik deik ^ mutu. Hemen dalp
denizaltnn aasnda yzen Tolland, elini Trj. ton'n daha nemli bir safra tanknda gezdirdi;
negatif tank. ngilizler bu. na "aa ekspres", Almanlarsa "kurun ayakkab giymek" diyorlard.
Her iki ekilde de anlam akt. Negatif tank dolduunda, denizalty aa in. diriyordu.

Tolland'n elleri tankn kenarlarnda dolarken, dzinelerce mermi deliine rastlad. Suyun ieri
aktn hissedebiliyordu. Tolland'n houna gitse de gitmese de Triton dalmaya hazrlanyordu.

Denizalt artk yzeyin bir metre altndayd. Pruvaya ynelen Tolland yzn cama bastrp,
kubbeden ieri bakt. Rachel cama vurup baryordu. Onun sesindeki korku Tolland'n kendini
gsz hissetmesine neden oldu. Bir an iin souk hastaneye geri dnmt, sevdii kadnn
lmesini izlerken yapacak hibir ey olmadn biliyordu. Dibe batan denizaltnn nnde duran
Tolland kendine bunun tekrar yaanmayacan syledi. Celia, ona, sen yaayacaksn, demiti
ama Tolland artk geride kalan olmak istemiyordu... tekrar bunu yaayamazd.

Tolland'n cierleri havaszlktan yanyordu ama yine de Rachel'n yannda kald. Rachel cama
her vurduunda Tolland hava balonlarnn yukar ktn duyuyor ve denizalt biraz daha
batyordu. Rachel, camdan ieri su girdiiyle ilgili bir eyler sesleniyordu.

Cam su alyordu.

Camda bir mermi delii mi var? Pek mmkn grnmyordu. Citf' leri patlayacak gibi olunca,
Tolland yzeye kmaya hazrland. Byk asrilik cama tutunup yukar karken, eline bir para
kopmu macun geldi' Anlald kadaryla evre contas d srasnda yerinden oynam"' Pilot
kabininin su alma sebebi buydu. Bir kt haber daha.

Yzeye kan Tolland derin nefes alp her eyi batan dnme)* alt. Pilot kabininden
ieri su szmas, Triton'n iniini hzlandracak"

482
hanet Noktas

pen

izalt zaten suyun bir buuk metre altna inmiti ve Tolland'n ayakla-zor deiyordu. Rachel'n
mitsizce gvdeyi yumrukladn duyabiliyordu.

Tolland'n aklna yaplabilecek tek bir ey geliyordu. Triton'n motor

tutusuna dalp, yksek basnl hava silindirini bulabilirse, negatif safra tankn boaltmak iin
kullanabilirdi. Hasarl tank boaltmann faydas dokunmayaca halde, yeniden dolana kadar
Triton' birka dakika yzeyde tutabilirdi.

Peki sonra?

Aklna baka seenek gelmeyen Tolland dalmaya hazrland. ok derin bir nefes alp cierlerini
normal snrlarnn tesinde, acyacak kadar geniletti. Daha byk cier kapasitesi. Daha fazla
oksijen. Daha uzun dal. Ama cierleri gs kafesini sktrarak genilerken, aklna garip bir
fikir geldi.

Peki denizaltnn iindeki basnc artrrsa ne olurdu? n camn contas zarar grmt. Belki de,
Tolland pilot kabinindeki basnc arttrabi-lirsc, denizaltnn kubbe cam yerinden kard ve
Rachel' dar kartabilirdi.

Ald nefesi verip bir sre yzeyde kald ve bu fikrin olabilirliini gzden geirdi. Son derece
mantklyd, yle deil mi? Her eyin tesinde denizalt, tek bir ynde gl olmak zere
tasarlanmt. ok yksek d basnca dayanmak zorundayd ama ieridekine deil.
Ayrca Triton, Goya'nm tamak zorunda olduu yedek paralarn saysm indirmek iin standart
reglatr valfleri kullanyordu. Tolland yksek basn silindirinin besleme hortumunu karp
denizaltnn iskele tarafndaki acil havalandrma reglatrne balayabilirdi. Kabin basnc-^
arttrmak Rachel'a fiziksel bir ac verecekti ama dar kmasna da yardmc olabilirdi.

Tolland nefes alp dald.

483

Dan Brown

Denizalt artk iki buuk metre kadar batmt. Karanlk ve aknt w znden ynn bulmakta
zorlanyordu. Basn tankn bulduktan sonra Tolland hemen hortumun yerini deitirip, pilot
kabinine hava pompa|a. maya hazrland. Kapama supabn kavradnda, tankn yan tarafndaki
sar yaz ona bu manevrann ne kadar tehlikeli olduunu hatrlatt: DK. KAT: BASINLI
HAVA- 3000 PSI.

Tolland, santimetre kareye be yz kilo, diye dnd. Kabin basnc Rachel'n cierlerini
ezmeden, Triton'n kubbe camnn denizaltdan ay. rlacan mit ediyordu. Tolland bir bakma,
su balonuna itfaiye hortu-mu balayarak, balonun bir an nce patlamasn bekliyor saylrd.

Kapama supabn kavrayp kararn verdi. Batan Triton'n arkasndaki kapama supabn
evirerek, valf at. Hortum hemen ierek sertlemiti ve Tolland pilot kabininin iine muazzam
bir gle dolan havay duyabiliyordu.

Triton'n iindeki Rachel, ban delen ani bir ac hissetti. lk atmak iin azn at ama hava
cierlerini o kadar ac veren bir basnla zorluyordu ki, gsnn patlayacan sand. Gzleri
kafatasnn iine doru itiliyormu gibi geliyordu. Kulak zarlarn delen sar edici bir grlt,
onu kendinden gemenin kysna getirmiti. gdsel olarak gzlerini smsk kapatt ve ellerini
kulaklarna bastrd. Ac artyordu.
Rachel tam nnden gelen bir vurma sesi duydu. Kendini zorlayp gzlerini atnda, Michael
Tolland'n karanlk sudaki siluetini grd. Yzn cama dayamt. Rachel'a bir ey yapmasn
iaret ediyordu.

Ama ne?

Karanlkta onu hayal meyal grebiliyordu. Gr bulanklama gzyuvarlan basntan ekil


deitirmiti. Buna ramen denizaltnn, G' ya'mn sualt klarnn ulaabildii son snrn altna
indiini anlayabi'1' yordu. Etrafn sonsuz bir karanlk boluk evreliyordu.

484

hanet Noktast

Tolland vcudunu, Triton'n camna yaym vurmaya devam ediyordu Havaszlktan gs


daralnca, birka saniye iinde tekrar yzeye kmas gerektiini anlad.

inden, cam it, diye geiriyordu. Camn etrafndan baloncuklar kartarak kaan basnl havay
grebiliyordu. Contalar bir yerinden gevemiti. Tolland'n elleri, parmaklarn geirebilecei bir
trtkl kenar arad, ama bulamad.

Oksijeni tkenirken artk yanlar gremiyordu. Son bir kez daha cam yumruklad. Artk Rachel'
bile gremiyordu. Fazlasyla karanlkt. Cierlerinde kalan son havayla suyun altnda bard.

"Rachel... cam... it.1"

Szleri, baloncuklar kartan bouk bir gurultu eklinde duyuldu.


Triton'n iindeki Rachel, ba bir eit ortaa ikence aletiyle sk-trlyormu gibi hissetti.
Pilot kabinindeki koltuun yannda kamburunu kartm dururken, lmn yaklatn
hissedebiliyordu. Tam nndeki yarkre eklindeki cam botu. Karanlkt. Cama vurma sesleri
durmutu.

Tolland gitmiti. Onu brakmt.

Bann stnden szan basnl havann tslamas, ona Milne'deki sar edici katabatik rzgrn
hatrlatt. imdi denizaltnn zemini bir ka-r suyla dolmutu. Beni dsan karn! Binlerce
dnce ve hatra gzleri-n'n nnden film eridi gibi gemeye balamt.

Karanlktaki denizalt yan yatnca Rachel sendeleyip dengesini kay-

betu\ Koltuun stnden ileri doru derken, yarkre eklindeki cama

Serte arpt. Omzuna iddetli bir ac sapland. Camn stne paldr kl-

r evrilirken, garip bir ey hissetti; denizaltnn iindeki basnta ani

485

Dan Brown

bir d. Rachel'n kulaklarndaki zonklama belirgin biimde azalnim, Denizaltdan dar


kaan havann gurultusunu duyuyordu.
Neler olduunu anlamak bir saniyesini almt. Camn stne dtnde, arl bir ekilde, i
basnc contann etrafndan szdracak kadar yuvarlak yzeyi dar doru zorlamt. Yuvarlak
camn gevek durduu anlalyordu. Rachel birden, ierideki basnc arttrarak Tolland'n ne
yapmaya altn fark etti.

Cam patlatmaya alyor!

Triton'n basn silindiri, bann stnde pompalamaya devam ediyordu. Boucu basn onu
tehlikeli biimde uursuzlua doru srkledii halde, bu kez bunu duymak adeta houna
gitmiti. Sendeleyerek ayaa kalkan Rachel, tm kuvvetiyle cam ieriden dar doru itti.

Bu sefer gurultu sesleri kmamt. Cam biraz yerinden oynad.

Arln tekrar cama verdi. Hibir ey olmad. Omzundaki yara acynca ban indirip bakt.
Kan kurumutu. Bir kez daha denemek iin hazrland ama vakti olmad. Denizalt geriye doru
yatyordu. Ar motor kutular destek tanklarnn stne karken, Triton geriye devrilip arka st
batmaya balamt.

Rachel, pilot kabininin arka duvarna srtst devrildi. alkalanan suyun iine yar batm bir
haldeyken, gzlerini bann stnde dev bir tavan penceresi gibi duran, su szdran cama dikti.

Darda sadece karanlk vard... ve aa doru basn uygulayan binlerce ton okyanus.

Rachel ayaa kalkmaya alt ama vcudu l gibi ard. Zihni bir kez daha zamanda geri
giderken, donmu nehirdeki buzlu grntleri hatrlad.

Onu sudan kartmak iin aa eilen annesi, "Mcadele et Rachel!" diye baryordu. 'Tutun!"
486

hanet Noktas

Rachel gzlerini kapatt. Banyonun. Patenleri kurun arlklar gibi nu a,8!1 ekiyordu.
Arln datmak iin buzun stnde kollarm ve nacaklarn aan annesinin ona doru
uzandn grebiliyordu.

"Bacaklann rp Rachel! rp.*"

Rachel var gcyle rpyordu. Vcudu buz deliinin iinde biraz yukar kmt. Bir mit.
Annesi, onu yakalad.

Annesi, "Evet!" diye bard. "Seni kaldrmama yardm et! Bacaklarn rp1-"

Annesi yukardan ekerken, Rachel son enerjisini kullanarak patenli

ayaklarn rpt. Annesi srlsklam olmu Rachel' karl nehir kenarna ekip, gzyalarna
bouldu.

imdi denizaltnn artan nem ve ssnn iindeki Rachel, gzlerini etrafn kuatan karanla at.
Annesinin mezardan ykselen sesini duydu. Batan Triton'n iinde bile ok net duyuluyordu.

* Tekmele.

Rachel ban kaldrp yukardaki kubbe cama bakt. Kalan tm cesaretini toplayp, imdi dii
koltuu gibi yatay pozisyonda duran pilot koltuuna kt. Srtst yatarak dizlerini krd ve ayak
tabanlarn yukar evirerek, bacaklarn mmkn olduunca ileri uzatp itti. aresizlik ve
zorlanma sebebiyle att ac bir lk eliinde, ayaklarn akrilik kubbenin ortasna indirdi.
ncik kemiine saplanan ac, Rachel' sersemletmiti. Birden kulaklar uuldad ve ani bir
pskrmeyle ierideki basncn dengelendiini hissetti. Kubbenin sol tarafndaki conta ayrlmt
ve ksmen yerinden kan dev lens, ambar kaps gibi sallanyordu.

eri giren tazyikli su Rachel' koltuuna geri yaptrd. Okyanus, etrafnda uuldayp
arkasndan dolanrken, onu koltuundan yukar kaldrarak amar makinesindeki orap gibi ba
aa silkmeye balamt. Rachel kr gibi el yordamyla tutunacak bir ey arad ama hzla
dnyordu. Pilot kabini suyla dolduunda, denizaltnn dibe doru hzl bir ser-

487

Dan Brown

best de getiini hissetti. Vcudu kabinin iinde yukar toslarnt v kendini ivilenmi gibi
hissediyordu. Etrafn baloncuklar sarmt, suia onu dndrp sola ve yukar doru
srklyordu. Kalasna sert bir alcrj. lik yzeyi arpt.

Birden serbest kalmt.

Scak ve slak sonsuzlukta dnp yuvarlanrken Rachel cierlerinin nefessiz kaldn hissetti.
Yzeye k.' Ik arad ama gremiyordu. Dnyas nereye bakarsa baksn ayn grnyordu.
Karanlk. Yerekimi yoktu. Aa ya da yukar kavram yoktu.

O dehet dolu anda Rachel, ne yne gideceini bilmediini fark etmiti.

Binlerce metre aadaki Kiowa helikopteri, artan basncn etkisi altnda eziliyordu. Basnca
kar direnerek hl helikopterde duran, tahrip gc yksek on be tanksavar AGM-114 Hellfire
fzesinin bakr astarl konileriyle yayl-patlama balklar, tehlikeli biimde ieri ekiliyordu.
Okyanus tabannn otuz metre yukarsnda, mega girdabn gl dngs helikopterden geriye
kalanlar alp, magma kubbesinin akkor halindeki kabuuna doru dndrerek aa ekti. Art
arda parlayan kibrit pleri gibi patlayan Hellfire fzeleri, magma kubbesinin tepesinde koca bir
delik atlar.

Nefes almak iin yzeye kp mitsizlik iinde tekrar dalan Michael Tolland, Hellfire fzeleri
patladnda suyun drt buuk metre altnda, gzleriyle karanl taryordu. Yukar doru yaylan
beyaz k, artc bir grnty aydnlatmt; Tolland'n sonsuza kadar hatrlayaca bir
sahneyi.

Rachel Sexton metre aada, sarktlan bir kukla gibi duruyordu. Onun altnda hzla dibe
batan Triton denizaltsnn cam kubbesi geveke sallanyordu. Ak denize kaan
kpekbalklarnn, blgede meydana gelecek tehlikeyi sezdikleri anlalyordu.

488

hanet Noktas

Rachel'n denizaltdan ktn grnce duyduu nee, bundan sonra olacaklar fark edince
annda kayboldu. Ik azalrken Rachel'n bulunduu pozisyonu ezberine alan Tolland, hemen
dalp ona doru yzd.

Binlerce metre aadaki magma kubbesinin yrtlan kabuu alnca, sualt volkan patlayarak,
bin iki yz santigrat derecedeki magmay denize pskrtt. Yakc lavlar dedii anda suyu
buharlatrarak, mega girdabn merkez eksenine youn bir buhar kolonu gnderdi. Kasrgalara
g veren ayn akkan dinamii kinematik zellikleriyle hareketlenen buharn dikey enerji
transferini, enerjiyi ters yne tayan bir antisiklonik girdap sarmalyla dengeleniyordu.

Bu ykselen gaz kolonunun etrafn sarmalayan okyanus aknts, aa doru dnerek


younlat. Kaan buhar, milyonlarca galon deniz suyunu aadaki magmaya doru eken bir
vakum etkisi yaratmt.Yeni sular dibe arptka, onlar da buharlaarak, byyen kolona
katlyor ve aa daha ok su ekiyordu. Yerini daha fazla su doldurduka, girdap daha da by-
yordu. Hidrotermal mega girdap uzuyor ve her geen saniye glenerek byrken, st kenar
sabit bir hzla yzeye doru trmanyordu.

Bir okyanus kara delii domak zereydi.

Rachel kendini ana rahmindeki bir bebek gibi hissetti. Scak ve slak karanlk onu kuatmt.
Scak karanln iinde beyni bulanmt. Nefes al. Bu refleksle mcadele etti. Grd
aydnlanmalar sadece yzeyden geliyor olabilirdi ama ok uzak grnyordu. Bir hayal. Yzeye
k. Rachel gszce, n geldiini grd yne doru yzmeye balad. Artk daha fazla k
gryordu... uzaklardaki esrarengiz krmz bir parlama. Gn m? Daha kuvvetli yzd.

Bir el onu ayak bileinden yakalad.

Suyun altnda lk atmak iin azn aan Rachel, cierlerinde kalan son havay da vermiti.

489

.A RENYOR!

(tr!

kM '

Mickael MKer
es in!

enkli ve Resimli

Kolay PC

Dan Brovrn

El onu geri ekiyor, dndrerek aksi istikameti gsteriyordu. Onu kavrayan el Rachel'a tandk
gelmiti. Michael Tolland oradayd, onu kendisiyle beraber dier yne ekiyordu.

Rachel'm zihni Tolland'n onu aa ektiini sylyordu. Kalbiyse, Michael'n ne yaptn


bildiini.

Annesinin sesi, bacaklarn rp, diye fsldad.

Rachel elinden geldiince kuvvet sarf ederek bacaklarn rpt.

Tolland, Rachel'la birlikte yzeye karken her eyin bittiini biliyor- > du. Magma kubbesi
yrtld. Girdap yzeye ulat anda dev sualt kasrga-; s her eyi aa ekmeye balayacakt.
Fakat tuhaftr ki, yzeydeki dnya az nce brakt kadar sakin deildi. Sesler sar ediciydi.
Sanki o suyun altndayken bir frtna patlamasna, yzne rzgr arpyordu.

Tolland oksijensiz kalmaktan sersemlemiti. Suda Rachel'a destek,! olmaya alt ama bir ey
onu kollarndan ekiyordu. Aknt! Tolland, < onu tutmaya alt ama grnmeyen g daha da
iddetle ekerek, onu j kendisinden ayrmaya balyordu. Birden eli kayd ve Rachel'm vcudu
kollarnn arasndan kayp gitti, ama. yukar doru.

Tolland hayret iinde Rachel'm sudan ykseliini seyretti.

Bann stndeki Sahil Gvenlik Osprey ekici pervaneli uak alalp Rachel' yukar ekmiti.
Yirmi dakika nce Sahil Gvenlik, denizden| gelen bir patlama haberi almt. Blgede bulunmas
gereken Dolphir helikopterin izini kaybedince, bir kaza olmasndan korkmulard. Seyr-| sefer
sistemlerine helikopterin bilinen son koordinatlarn girip, kt birj eyle karlamamay
dilemilerdi.

490

hanet Noktas

Iklar yanan Goya'dan yarm mil kadar akta, akntya kaplp yzen, alevler iinde bir enkaz
grdler. Bir srat teknesine benziyordu. Onun yaknndaki bir adam suyun iinden heyecanla
kollarn sallyordu. Onu yukar ektiler. rlplakt; yapkanl bantla kapatt tek baca hari.

Gc tkenen Tolland, ban kaldrp grltl uan karinalma bakt. Yatay pervaneleri aa
doru sar edici bir rzgr estiriyordu. Rachel yukar ktnda, bir sr el onu uak
gvdesinden ieri ald. Tolland, onun gvenlie alnmasn seyrederken, kap eiinde melmi
yar plak bir adam gzne iliti.

Corky? Tolland'n kalbi yerinden frlayacakt. Yayorsun!

Bel kua hemen tekrar aa sarktld. metre kadar uzana dmt. Tolland, ona doru
yzmek istedi ama mega girdabn ekici gcn hissetmeye balamt. Etrafn kuatan amansz
deniz gitmesine izin vermiyordu.
Aknt onu aa ekti. Yzeye doru rpnd ama fazlasyla yorulmutu. Birisi, sen
yaayacaksn, diyordu. Yzeye ulamaya alarak bacaklarn rpt. Yeniden hrpalayc rzgra
ktnda, bel kua hl eriemeyecei bir mesafedeydi. Aknt onu aa ekmek iin
urayordu. Ban kaldrp yukardan gelen sese ve rzgra baknca Rachel' grd. Baklarn
aa dikmi, gzleriyle Tolland'n kendisine doru yukar gelmesi iin yalvaryordu.

Tolland drt gl kulata bel kuana ulat. Kalan son gcyle kolunu ve ban halkann
iinden geirip kendini brakt.

Okyanus birden altnda uzaklamaya balamt.

Geni girdap alrken, Tolland aa bakyordu. Mega girdap sonunda yzeye ulamt.

William Pickering Goya'nn kprsnden, etrafnda gelien manzaray afallam bir halde
izliyordu. Goya 'nn k tarafnn sancak ksmnda,

491

ENYOR!

venlii

'Virsleri

tt
e Resimli

yPC

Dan Brown

deniz yzeyinde anak benzeri dev bir ukurluk oluuyordu. Yzlerce metre apndaki girdap,
gittike byyordu. Girdabn iine akan okyanus, kenarlarda rktc bir kayganlkla dnyordu.
Etrafnda, derinliklerden gelen grtlaks bir uultu sesi yanklanyordu. Pickering ukurun, kurban
almak iin sabrszlanan destans bir tanrnn alan az gibi stne doru gelerek genilemesini
seyretti.

Pickering, rya gryorum, diye dnd.

Aniden Goya'nn camlarn kran bir patlamayla, mega girdabn buhar ortasndan yukar
ykseldi. Gklere kadar fkran gayzerin tepesi karanlk gkyznde kayboldu.

Bacann duvarlar birden dikleti. Hzla genileyen girdap, okyanusu iine ekerek stne doru
ilerliyordu. Goya'nn k genileyen ukura doru hzla savruldu. Dengesini kaybeden Pickering,
dizlerinin stne dmt. Dua eden bir ocuk gibi baklarn aa, byyen bolua indirdi.

Hayatnn son saniyelerinde Diana'y dnd. lrken bylesine bir korkuyu yaamam
olmasna dua ediyordu.

Kaan buharn ok dalgas Osprey'i yana savurdu. Pilotlar yeniden denge salayp, Goya'nn
stnde alalrken Tolland ile Rachel birbirlerine futundular. Dar baktklarnda, kaderine
mahkm geminin parmaklklarnn yannda siyah paltosu ve kravatyla diz km William
Picke-ring'i grdler.
Geminin k dev kasrgann d kenarna kapldnda, apa zinciri sonunda koptu. Pruvas
havaya kalkan Goya, arkaya doru devrilerek, sarmal su duvarnn iine batt. Denizin altnda
kaybolurken, klar hl parlyordu.

492

y{]m en byk skanda,,n

Washington'da sabah hava ak Vve soguktu

Esen bir rzgr Washington *\xXx>mt[KmirAtiMl drd. Dnyann en byk dikilita,


gene|,ik,e hef sabah yan kendi huzurlu grntsne uyan^ affla bu sabah e{rafta jtij an ve antn
etrafnda beklenti iind^, toplamm gazetecilerin U beraberinde getirmiti.

Senatr Sedgewick Sexton, limVjzinden inerRen kendinj 4 ton'dan bile daha byk hissetti ve
anltm giriinde kendjsini ^ ^ sn alanna bir aslan gibi ilerledi. Bu^ya ,kenjn en byk Qn J^ <\ 1
yn an davet etmi ve onlara son 0^ y)_ h{.niil. ,,,,,,/ \ misti.

. Sexton, hibir ey, akbabalar l^n diye dnd.

Sexton, her biri isminin baharfl^riyle m[i bir ekj,d elindeki beyaz zarflan skca kavrad,. Eer
Mgi g demeks6 , Sexton u anda elinde nkleer bir sav^ ba,g tayordu

Podyuma yaklarken, bann d(jndn ^^ M vesi"nden -podyumun iki tarafnda koVu mavi
perde,er gibi ayakl blmeler- oluan kondurma saWyi grnce memnun sanki bir sahne
perdesinin nnde d^uyomu hissinj yeren esk nald Reagan hilesiydi.

Sexton kulisten kan bir aktr ^ blmenin arkasmdaI1 sahneye sa taraftan girdi. Gazetecil^
hemen sahneye bakan nr sandalye sralarnda yerlerini aldl^ Do|uda gne ABD nas'nm
zerinde henz ykselmeye ba>mtl> pembe ve &]i/' 'J nlar sanki cennetten gelen nlar
&h[ Sexton>m zerine yam(/ f

www.alfc.lri.,

Dan Brem

Dnyann en gl adam olmak iin mkemmel bir gn.

Sexton nndeki krsnn zerine zarflan yayarken, "Gnaydn, bayanlar ve baylar," dedi.
"Mmkn olduu kadar ksa keseceim. Akas, sizinle paylaacam bilgi, olduka rahatsz
edici. Bu zarflar, hkmetin st kademelerindeki bir dzenbazlkla ilgili kantlar ieriyor.
Bakan'm yarm saat nce beni arayp, bu kant halka aklamamam iin bana yalvardn -evet,
yalvardn- bildirmekten utan duyuyorum." Kederle ban iki yana sallad. "Ama, ben geree
inanan bir adamm. Ne kadar ac verici olursa olsun."

Sexton zarflar havaya kaldrarak, ara verdi, karsnda oturan kalabal ayartmaya alyordu.
Gazeteciler, lezzetli bir yiyecek karsnda salyalarn aktan kpekler gibi gzleriyle zarflar
takip ediyorlard.

Bakan yarm saat nce Sexton' arayp, her eyi aklamt. Herney, gvenli bir ekilde uakla
bir yere giden Rachel'la konumutu. Beyaz Saray ve NASA, inanlmayacak ekilde, bu
fiyaskoda William Pickering tarafndan planlanan entrikann masum izleyicileri gibi
grnyorlard.

Sexton, hi fark etmez, diye dnd. Zach Herney yine de yere fena aklacak.

Sexton, halka duyuru yapacan rendiinde Bakan'm yz ifadesini grmek iin, u anda
Beyaz Saray duvarlarnda bir sinek olmay diliyordu. Sexton, gktan ulusa en iyi nasl
anlatacan tartmak iin Herney ile Beyaz Saray'da grmeyi kabul etmiti. Herney u anda
televizyonun karsnda sersem sepet bir halde oturup, Beyaz Saray'n artk kaderi
engelleyebilecek hibir ey yapamayacan dnyor olmalyd.

Kalabalkla gz temas kuran Sexton, "Dostlarm," dedi. "Bunu uzun uzadya dndm.
Bakan'n bu bilgiyi gizli tutma arzusunu yerine getirmeyi dndm ama kalbimin sesini
dinlemek zorundaym." Sexton iini ekip hikyenin tuzana dm bir adam gibi ban ne
edi. "Gerek

494

hanet Noktas

gerektir. Bu gerekler hakknda yapacanz yorumlan hibir ekilde ynlendirmeyeceim.


Sizlere eldeki verileri olduu gibi anlatacam."

Sexton uzaklardan gelen dev bir helikopter pervanesinin sesini duydu. Bir an iin Bakan'm
basn konferansn durdurmak midiyle, panik iinde Beyaz Saray'dan oraya geldiini sand.
Sexton neeyle, ekmeime ya srer, diye dnd. Asl o zaman ok daha sulu grnr.

Sexton, "Bunu yapmaktan zevk almyorum," diye devam ederken zamanlamasnn mkemmel
olduunu fark etti. "Ama Amerikan halkna yalan sylendiini aklamak benim grevim."

Grltyle yaklaan helikopter, sa taraftaki dzle indi. Sexton dnp baktnda bunun
bakanlk helikopteri olmadn grnce ard. Bir Osprey pervaneli uayd.

Gvdenin stnde BRLEK DEVLETLER SAHL GVENLK yazyordu.

Afallayan Sexton, kabin kaplarnn alp iinden bir kadnn inmesini seyretti. stnde turuncu
bir Sahil Gvenlik parkas vard ve sanki savatan km gibi darmadan grnyordu. Basn
alanna yrd. Sex-ton bir an iin onu tanyamamt. Sonra dank etti.
Rachel? aknlkla yutkundu. Burada ne ii var?

Kalabalktan mrltlar ykseldi.

Sexton yznde geni bir tebessmle basna dnd ve zr diliyor-mu gibi parman havaya
kaldrd. "Bir saniye izninizi istiyorum. ok zgnm." Yorgun ve iyi huylu bir adam edasyla
iini ekti. "nce aile."

Muhabirlerden birka gld.

Kz sa taraftan hzla yanna yaklarken Sexton, bir baba-kz kavumas iin zel bir yerin daha
uygun olacan dnyordu. Ne yazk ki u anda byle bir gizlilie imkn yoktu. Sexton'n
gzleri sa taraftaki blme duvarna takld.

495

ir!

RENYOR!

Michml Miller

s in!
%

nkli ve Resimli

(olay PC

Dan Brovfi

Hl serinkanl bir ekilde glmseyen Sexton, kzna el sallayp mikrofondan uzaklat. yle bir
ayla dnd ki, Rachel yanma ulamak iin bu blme duvarnn arkasndan gemek zorunda
kalacakt. Sexton, onu basnn gzlerinden ve kulaklarndan uzakta, yar yolda karlad.

Rachel, ona doru yaklarken glmseyerek kollarn ap, "Tatlm?" dedi. "Bu ne srpriz!"

Rachel yanna gelip, suratna bir tokat indirdi.

Blme duvarnn arkasnda babasyla ba baa kalan Rachel nefretle ate pskryordu. Ona
gayet sert vurmutu ama Sexton kln bile kprdatmamt. Tyler rpertici bir hkimiyetle sahte
tebessm gitmi, yerini azarlayc bir fke almt.

Sesi eytani bir fsltya dnt. "Burda olmamalydn." Rachel, onun gzlerindeki gazab grd
ama hayatnda ilk defa korkmad. "Senden yardm istedim ama sen beni sattn! Az kalsn
ldrlyordum!"

"Gayet iyi grnyorsun." Adeta bundan tr hayal krklna uram gibi konumutu.

Rachel, "NASA masum.1" dedi. "Bakan, sana bunu aklad. Burda ne yapyorsun?" Rachel'n
Sahil Gvenlik Osprey'i ile yapt uu yolculuu Beyaz Saray, babas ve hatta lgna dnm
Gabrielle Ashe arasnda yapt telefon grmeleriyle gemiti. "Zach Herney'ye Beyaz Saray'a
gideceine dair sz vermitin!" "Gideceim." Srtt. "Seim gn."

Bu adamn babas olduunu dnmek Rachel'n midesini buland-ryordu. "Yapmak zere


olduun ey delilik."

Sexton, "Ah," diyerek gld. Dnp, blme duvarnn sonundan grnen arkasndaki krsy
iaret etti. Krsnn stnde bir dizi beyaz zarf duruyordu. "O zarflarda senin, bana gnderdiin
bilgiler var Rachel. Senin. Bakan'n kan eline bulat."

496

hanet Noktas

"O bilgileri yardmna ihtiyacm varken yollamtm! NASA ile Beyaz Saray'n sulu olduunu
dndm zaman!"

"Kantlar gznne alnacak olursa, NASA kesinlikle sulu grnyor."

"Ama deil! Yaptklar hatay itiraf etmek iin bir ans hak ediyorlar.

Bu seimi zaten sen kazandn. Zach Herney'nin ii bitti! Bunu biliyorsun. Adamn onurunu
kurtarmasna izin ver."

Sexton homurdand. "Ne kadar naif. Bu iin seimi kazanmakla ilgisi yok Rachel, iktidarla ilgisi
var. Bu iin kesin zafer, bykln gstermek, muhalefeti ezmek ve iini yaptrabilmek iin
Washington'daki gleri elinde tutmakla ilgisi var."
"Ne pahasna?"

f."Bu kadar kendini beenmi olma. Ben sadece kantlan sunuyorum. Kimin sulu olduuna
insanlar kendileri karar verirler." "Ama bunun nasl grneceini biliyorsun." Omuzlarn silkti.
"Belki de NASA'nn suyu snmtr." Senatr Sexton blmenin arkasndaki basnn
sabrszlandn sezmiti ve tm sabah burada durup, kzndan vaaz dinlemeye hi niyeti yoktu.
Zafer an onu bekliyordu.

"Yeteri kadar konutuk," dedi. "Basn konferans beni bekliyor." Rachel, "Senden bunu kzn
olarak istiyorum," diye yalvard. "Bunu yapma. Ne yaptn iyi dn. Daha iyi bir yol var."

"Benim iin yok."

Arkasndaki mikrofon dzeneinden bir uultu yanklannca Sexton geriye dnp, ge gelen bir
kadn muhabirin krssne bkml bir televizyon kanal mikrofonu yerletirdiini grd.

Sexton fkeyle, bu salaklar neden vaktinde gelemezler, diye dnd.

Muhabir acele ederken Sexton'n zarflarn yere drmt. Tann'nm cezas! Krsye yryen
Sexton, dikkatini datt iin, iinden kzma kfretti. Krsye vardnda, elleriyle dizlerinin
stndeki

497

F:32

LA RENYOR! ktr!
PC Gvenlii ve |

s in!

nkli ve Resimli

(olay PC

+9O (21

Dan Brown

kadn yerden zarflan topluyordu. Sexton, onun yzn gremedi ama bir kanaldan geldii
belliydi. Uzun bir kamir palto giymi ve uyumlu bir earpla stnde ABC basn kart ilitirilmi
moher bere takmt.

Sexton, aptal srtk, diye dnd. Elini zarflara doru uzatarak "< lan ben alaym," dedi.

Geri kalan zarflan da yerden toplayan kadn, ban kaldrmadan Sexton'a uzatt. Bariz bir
mahcubiyetle, "Affedersiniz..." diye mrildandj Utanla kamburunu kararak, kalabaln
arasna dald.

Sexton hzla zarflar sayd. On. Gzel. Bugn elde edecei zaferil kimse engelleyemezdi.
Yeniden toparlanp, kalabala neeyle glmse-| di. "Sanrm birilerinin can yanmadan bu
zarflar datsam iyi olacak!"
Sabrsz grnen kalabalk gld.

Sexton, blmenin arkasndaki kznn sahnenin hemen balangcnda! durduunu hissediyordu.

Rachel, "Bunu yapma," dedi. "Piman olacaksn."

Sexton, onu duymazdan geldi.

Sesini biraz daha ykselten Rachel, "Bana gvenmeni istiyorum," de-} di. "Bu bir hata."

Sexton zarflan kaldrp kenarlarn dzeltti.

Rachel sabrsz ve yalvaran bir sesle, "Baba," dedi. "Doru olan yapmak iin bu son ansn."

Doru olan yapmak m? Sexton mikrofonu kapatp boazn temizli-yormu gibi ban evirdi.
Kzna kendinden emin bir bak frlatt, "Tpk annen gibisin: idealist ve kk. Kadnlar
iktidarn gerek doast anlamyorlar."

Sedgewick Sexton itiip kakan medyaya yeniden dndnde, kzn oktan unutmutu. Ban
yukarda tutarak, krsnn etrafndan yrd ve zarflar, bekleen basnn ellerine uzatt.
Zarflarn kalabaln arasnda bltrlmesini seyretti. Mhrlerin krldn ve zarflarn Noel
hediyesi gibi yrtlp aldn duyabiliyordu.

498
hanet Noktas

Kalabala aniden bir sessizlik kmt.

Sexton bu sessizlikte, kariyerinin dnm noktasnn sesini duyabiliyordu.

Gkta sahte. Ve bunu ortaya karan adam benim.

Sexton, baktklar eyin gerekte neyi ima ettiini basnn hemen anlayacan biliyordu: buzdaki
bir yerletirme aftnn TAR grntleri; NASA fosillerinin neredeyse ayns olan, yaayan
okyanus trleri; yeryznde kondrul olutuunun ispat. Bunlarn hepsi tek bir ok edici sonuca
gtryordu.

Elindeki zarfa bakarken olduka akn bir sesle konuan bir muhabir, "Efendim?" diye geveledi.
"Bu gerek mi?"

Sexton bu ie can sklyormu gibi iini ekti. "Evet, korkarm ki kesinlikle gerekler."

imdi kalabalk aknlk iinde mrldanyordu.

!$exton, "Sayfalar herkesin gzden geirmesi iin biraz zaman veriyorum," dedi. "Sonra sorular
kabul edip, grdklerinize biraz k tutmaya alacam."

Bir baka muhabir, sersemlemi bir halde, "Senatr?" dedi. "Bu grntler gerek mi?...
Rtulanmam m?"

Artk daha kesin konuan Scxton, "Yzde yz," dedi. "Yoksa bu delilleri size sunmazdm."
Kalabaln aknl artar gibi olmutu. Hatta Sexton birka kiinin kahkaha attn duydu; hi
de bekledii trden bir tepki deildi. Medyann paralan birletirmekteki yeteneini gznde
fazla byttnden korkmaya balyordu.

Sesi tuhaf biimde neeli gelen biri, "Ee, senatr?" dedi. "Acaba bu grntlerin gerekliinin
arkasnda duracak msnz?"

Sexton hayal krklna uramt. "Dostlarm, bunu son kez sylyorum, ellerinizdeki deliller
yzde yz dorudur. Ve biri bunun aksini ispatlarsa kellemi keserim!"

499 *

Dan Brown

Sexton kahkahalar bekledi ama duyamad.

lm sessizlii. Bo baklar.

Az nce konuan muhabir, Sexton'a doru yrd. Ona doru yaklarken elindeki fotokopileri
kartryordu. "Haklsnz senatr. Bunlar skandal yaratacak bilgiler." Muhabir durup ban
kad. "Bunu bizimle neden bu ekilde paylatnz anlayamadk, zellikle de daha nce
hararetle inkr etmiken."

Sexton'n adamn neden bahsettiine dair hibir fikri yoktu. Muhabir fotokopileri ona uzatt.
Sexton sayfalara bakt ve bir an iin tm dnyas karard.

Konuamyordu.

Daha nce hi grmedii fotoraflara bakyordu. Siyah beyaz grntler. ki insan. plak.
Birbirine gemi kol ve bacaklar. Sexton ilk bata neye baktn anlayamad. Ama sonra jetonu
dt. Midesine glle yemiti.

Sexton'n ba dehetle kalkp kalabala bakt. imdi glyorlard. Yars haber masasna
telefonda hikyeyi anlatmaya balamt bile.

Sexton birinin omzuna hafife vurduunu hissetti.

Afallam bir haldeyken arkasn dnd.

Rachel karsnda duruyordu. "Seni durdurmaya altk," dedi. "Her trl ans sana tandk."
Yannda bir kadn duruyordu.

Sexton gzlerini Rachel'n yanndaki kadna evirirken titriyordu. Kamir paltolu ve moher
bereli muhabir kadnd... zarflar deviren kadn. Sexton, onu grdnde kan dondu.

Paltosunu ap kolunun altna sktrd beyaz zarflar gsterirken, Gabrielle'n siyah gzleri
onu delip geiyordu.

132

Bakan Zach Herney'nin masasndaki bakr lambann yumuak yla aydnlanan Oval Ofis
karanlkt. Gabrielle Ashe, Bakan'n karsn-

500

hanet Noktas

da dikilirken ban dik tutuyordu. Bakan'n arkasndaki pencerede akam karanl kmeye
balamt.

Herney hayal krklna uram bir sesle, "Bizi terk ettiini duydum," dedi.

Gabrielle ban sallad. Bakan, ona basndan uzakta, Beyaz Saray'n iinde snrsz snma
hakk vermi olmasna ramen Gabrielle bu frtna srasnda en gze batan yerde saklanmak
istemiyordu. Mmkn olduunca uzakta olmak istiyordu. En azndan bir sreliine.

Masasnn arkasndan ona bakan Herney etkilenmi grnyordu. "Bu sabah verdiin karar
Gabrielle..." Sanki syleyecek kelime bulamyormu gibi durdu. Baklar doal ve masumdu.
Gabrielle' bir zamanlar Sedgevvick Sexton'a eken derin, esrarengiz gzlerle mukayese kabul
etmezdi. Ama bu gl yerin oluturduu fonun nnde bile, Gabrielle, onun baklarndaki
gerek nezaketi grebiliyordu; uzun sre unutmayaca bir onur ve asalet.

Sonunda Gabrielle, "Bunu biraz da kendim iin yaptm," dedi.

Herney ban sallad. "Sana teekkr borluyum." Ayaa kalkp, Gab-rielle'a koridorda
kendisini takip etmesini iaret etti. "Sana bte kadrosunda bir i teklif edene kadar buralarda
kalrsn diye mit ediyordum."

Gabrielle, ona pheyle bakt. "Harcamay brakn, iyiletirmeye balayn?"


Herney kendi kendine gld. "Onun gibi bir ey."

"Sanrm u anda sizin iin fayda getirmekten ok bir klfet olacam ikimiz de biliyoruz
efendim."

Herney omuzlarn silkti. "Birka ay gesin. Hepsi unutulur gider. Pek ok kadn ve erkek ayn
skntlara katlandktan sonra, ok byk yerlere geldiler." Gz krpt. "lerinden bazlar ABD
Bakan oldular."

Gabrielle, onun hakl olduunu biliyordu. Sadece birka saattir isiz olan Gabrielle iki teklif
almt bile. Biri ABC'deki Yolanda Cole'dan, di-

501

Dan Broiv

geri, eer her eyi anlatt bir biyografi yaynlamay kabul ederse ykl bir mebla teklif eden
St. Martin's Press'ten. Hayr teekkrler.

Bakan'la birlikte koridorda yrrlerken, Gabrielle u anda televizyonlarda yaynlanan kendi


resimlerini dnd.

Kendi kendine, lkeye verecei zarar ok daha byk olabilirdi, dedi. ok daha kt.

Yolanda Cole'un basn kartn almak iin ABC'ye giden Gabrielle, ayn zarflardan armak iin
Sexton'n ofisine szmt. erideyken Sex-ton'n bilgisayarndaki ba eklerinin de yazcdan
kopyalarn kartmt. Washington Amt'nn nndeki yzlemeden sonra Gabrielle eklerin
kopyalarn afallayan Senatr Sexton'a uzatm ve taleplerini bildirmiti. Gkta hakkndaki
hatay aklamas iin Bakan'a bir ans ver, yoksa tm bu bilgiler halka duyurulur. Finansal
delillere bir kez bakan Scxton kendini limuzinine kilitleyip oradan uzaklamt. O saatten sonra
da bir daha ondan haber almamt.

imdi Bakan'la birlikte Brifing Salonu'nun arka kapsna yaklarlarken, Gabrielle ieride
bekleen kalabaln sesini duyabiliyordu. Yirmi drt saat iinde dnya ikinci defa bir bakanlk
yaynn dinlemek iin toplanmt.

Gabrielle, "Onlara ne anlatacaksnz?" diye sordu.

Herney son derece serinkanl bir ifadeyle iini ekti. "Yllar iinde bir eyi ok iyi rendim..."
Elini omzuna koyup glmsedi. "Gerein yerini hibir ey tutamaz."

Gabrielle, onun sahneye doru ilerleyiini seyrederken beklenmedik bir gurur duydu. Zach
Herney hayatnda yapt en byk hatay itiraf etmek zereydi ve tuhaf ekilde, daha nce hi bu
kadar bakanla layk grnmemiti.

502

hanet Noktas

133

Rachel uyandnda oda karanlkt.

Bir saat 22.14' gsteriyordu. Kendi yata deildi. Bir sre boyunca, nerede olduunu
dnerek hi kprdamadan yatt. Yava yava hatrlamaya balyordu... mega girdap... bu sabah
Washington Amt'nn n... Bakan'n Beyaz Saray'da kalmaya davet etmesi.
Rachel kendine, Beyaz Saray'daym, dedi. Btn gn burada uyudum.

Sahil Gvenlik helikopteri Bakan'n emriyle, yorgunluktan tkenen Michael Tolland, Corky
Marlinson ve Rachel Sexton' Washington Am-t'ndan Beyaz Saray'a gtrm, onlar da orada
mkellef bir kahvalt

t- * -

yapm, doktorlar tarafndan muayene edilmi ve binann on drt odasndan diledikleri birinde
istirahat etmeleri teklif edilmiti.

Hepsi de kabul etmiti.

Rachel bu kadar uzun sredir uyuduuna inanamyordu. Televizyonu atnda, Bakan


Herney'nin basn konferansn bitirmi olduunu grnce ard. Gkta yanlgsn dnyaya
aklarken, Rachel ile dierleri Bakan'n yannda durmay teklif etmilerdi. Hatay hep birlikte
yaptk. Ama Herney yk tek bana omuzlamak konusunda srar etmiti.

Televizyondaki siyaset yorumcularndan biri, "NASA'nn hibir ekilde uzayda yaam izine
rastlamam olmas zc," diyordu. "NASA son on yl iinde ikinci defa bir gktan, dnya
d yaam izleri tayor-mu gibi yanl snflandrm oldu. Ama bu kez aldatlanlar arasnda son
derece saygn sivil bilim adamlar da vard."

Lafa giren ikinci yorumcu, "Normalde Bakan'n bu akam dt byk yanlg kariyeri
asndan ykc olurdu..." dedi. "Ama Washington Ant'nda geen sabahki gelimeleri dikkate
alnca, Zach Herney'nin bakanl almas her zamankinden daha yakn grnyor."

503 *
Dan Browt

lk yorumcu ban sallyordu. "Yani uzayda hayat yok, ama Senatr Sexton'n kampanyasnda
da hayat kalmad. Ve imdi senatrn dt mali skntlarla ilgili yeni bilgiler ortaya..."

Kapnn vurulmas Rachel'n dikkatini datt.

Michael, diye umut ederek, hemen televizyonu kapatt. Onu kahvaltdan beri grmyordu. Beyaz
Saray'a vardklarnda Rachel'n, onun kollarnda uyumak kadar istedii bir ey yoktu. Michael'n
da ayn hisleri paylatndan emindi ama Corky araya girmi ve Tolland'n yatana demir atp,
kendi stne ieyerek, gn nasl kurtardnn hikyesini defalarca anlatp durmutu. Sonunda
feci ekilde bitap dm olan Rachel ile Tolland vazgemiler ve uyumak iin kendi yatak
odalarna ynelmilerdi.

imdi kapya doru yryen Rachel aynada kendine bakt ve ne kadar aptal bir kyafet giymi
olduunu grd. Yatmadan nce dolapta bulabildii tek ey, eski bir Penn State futbol formas
styd. Gecelik gibi dizlerine kadar uzanyordu.

Kapnn vurulmas devam etti.

Kapy aan Rachel, ABD Gizli Servis kadn ajann grnce hayal krklna urad. Formda ve
sevimli grnen ajan mavi bir ceket giyiyordu. "Bayan Sexton, Lincoln Yatak Odas'nda kalan
bey televizyonunuzun sesini duymu. Uyanm olduunuzu dnerek benden rica etti..." Durup
kalarn yukar kaldrrken, Beyaz Saray'n st katlarndaki gece oyunlarna yabanc olmad
anlalyordu.

Heyecanlanan Rachel kzard. "Teekkrler."


Ajan, Rachel' kusursuz denmi koridordan, yaknlardaki bir kapnn nne gtrd.

Ajan, "Lincoln Yatak Odas," dedi. "Ve bu kapnn dnda her zaman sylediim gibi. 'yi
uykular ve hayaletlere dikkat edin.'"

Rachel ban sallad. Lincoln Yatak Odas'ndaki hayaletlere ilikin efsaneler Beyaz Saray kadar
eskiydi. Winston Churchill'in burada Lin-

504

hanet Noktas

coln'n hayaletini grd sylenirdi. Eleanor Roosevelt, Amy Carter, aktr Richard Dreyfus ve
hizmetilerle uaklar da dahil olmak zere dierlerinin de yle. Bakan Reagan'n kpeinin bu
kapnn arkasnda saatlerce havlad rivayet ediliyordu.

Tarihi hayaletler dncesi Rachel'n bu odann ne kadar kutsal bir yer olduunu fark etmesini
salad. Birden utanmt. Orada uzun futbol formas style, bacaklar plak bir halde dururken,
kendini bir olann odasna girerken yakalanm renci gibi hissediyordu. Ajana, "Bu kurallara
uygun mu?" diye sordu. "Yani buras Lincoln'n yatak odas yle deil mi?"

Ajan gz krpt. "Bu kattaki politikamz, 'ne sor, ne syle'dir."

Rachel glmsedi. "Teekkrler." Ardnda neler beklediini tahmin dderek, kap koluna uzand.

"Rachel!" Grtlaks ses koridorda daire testere gibi duyuldu.


Rachel ve ajan dnp baktlar. Artk baca profesyonelce bandaj-lanm olan Corky Marlinson,
koltuk denekleriyle topallayarak yanlarna geliyordu. "Ben de uyuyamadm!"

Romantik randevusunun bozulduunu hisseden Rachel, adeta yklmt.

Corky'nin gzleri sevimli Gizli Servis ajann inceledi. Ona bakarken glmsemesi tm azna
yayld. "niformal kadnlar severim."

Ajan ceketini yana ekip, ldrc grnen tabancasn gsterdi.

Corky geriledi. "Anlald." Rachel'a dnd. "Mike da uyand m? eri mi giriyorsun?" Corky
partiye katlmak iin sabrsz grnyordu.

Rachel homurdand. "Aslnda Corky..."

Ceketinden bir not kd karan Gizli Servis ajan, "Dr. Marlinson," diyerek araya girdi. "Bay
Tolland tarafndan verilen elimdeki bu nota gre, size mutfaa kadar elik etmek, efe her
istediinizi piirtmek ve kendinizi lmden nasl kurtardnz bana en kk ayrntlarna ka-

505

Dan Brown

dar..." Ajan duraksad. Notu tekrar okurken yzn buruturmutu. "stnze nasl iediinizi
anlatmanz istemek iin kesin emirler aldm."

Grne baklrsa, ajan sihirli kelimeyi sylemiti. Corky koltuk deneklerini brakarak, destek
almak iin kolunu kadnn omzuna att ve, "Mutfaa gidelim akm," dedi.

Keyfi kaan ajan, Corky'yi koridorun aasna tarken, Corky Mar-linson'n kendini cennette
hissettiine Rachel'n hi phesi yoktu. Onun, "in anahtar sidik," dediini duydu. "nk
lanet olas n beyin koku alma loplaryla her eyin kokusunu alabiliyorlar!"

Rachel ieri girdiinde Lincoln Yatak Odas karanlkt. Yatan bo ve bozulmam olduunu
grnce ard. Michael Tolland grnrde yoktu.

Yatan yannda antika bir gaz lambas yanyordu ve Rachel lambadan yaylan yumuak kta
Brksel halsn... nl oymal gl aac yata... Lincoln'n ei Mary Todd'un portresini... hatta
Lincoln'n Klelerin Azat Edilmesi Bildirisi'ni imzalad masay seebiliyordu.

Rachel kapy arkasndan kaparken, plak bacaklarnda bir rperti hissetti. Michael nerede?
Pencereyi kapatmak zere yrrken, dolaptan gelen bir fslt duydu.

"Maaaaarrrrrrrry..."

Rachel olduu yerde dnd.

Ses yeniden, "Maaaarrrry?" diye fsldad. "Sen misin?... Mary Todd Liiiincoln?"

Rachel hemen pencereyi kapatp yeniden dolaba dnd. Aptalca olduunu bildii halde kalbi
hzla atyordu. "Mike, sen olduunu biliyorum."

Ses, "Hayr," diye devam etti. "Ben Mike deilim... Ben... Aaaabe."
Rachel ellerini kalasna koydu. "Ah gerekten mi? Drst Abe mi?"

Bouk bir kahkaha. "Orta karar drst Abe... evet."

506

hanet Noktas

imdi Rachel da glyordu.

Dolaptan gelen ses, "Koooork," diye uuldad. "ok korkmalsn." "Korkmuyorum."

Ses, "Ltfen kooork," diye inledi. "nsan trlerinde korku ve cinsel drt ok yakndan baldr."

Rachel kahkahaya boulmutu. "Senin tahrik olmaktan anladn bu

mu?

Ses, "Beni balaaaa," dedi. "Bir kadnla birlikte olmayal yllar ge-tiiii."

Kapy hzlca ekip aan Rachel, "Anlalyor," dedi.

Michael Tolland arpk ve apkn tebessmyle karsnda duruyordu. Giydii koyu mavi saten
pijamalarn iinde kar konulmaz grnyordu. Rachel gsndeki bakanlk armasn grnce
gzlerini falta gibi at.
"Bakanlk pijamalar m?"

Omuzlarn silkti. "ekmecede duruyorlard."

"Benimse tek bulabildiim bu futbol niformas oldu."

"Lincoln Yatak Odas'n semeliydin!"

"Sen nermeliydin!"

"Yatan kt olduunu duydum. Antika at kl." Tolland gz krpt ve mermer tezghi masann
stnde duran hediye paketini gsterdi. "Yaptn iyiliin karl."

Rachel etkilenmiti. "Benim iin mi?"

"Bakanlk yardmclarndan birini gnderip, bunu senin iin aldrdm. Yeni geldi. Sallama."

Rachel paketi dikkatle ap iindeki ar eyi kard. Geni kristal bir ksenin iinde iki irkin
turuncu akvaryum bal yzyordu. Rachel hayal krklna uram bir aknlkla bakyordu.
"aka yapyorsun yle deil mi?"

507

Dan Brown
Tolland gururla, "Helostoma temmincki," dedi.

"Bana balk m aldn?"

"Ender bulunan pen in balklar. ok romantik."

"Balklar romantik deildir Mike."

"Bunu bir de balklara anlat. Saatlerce pyorlar."

"Bu da baka bir tahrik mi?"

"Romantiklii sahiden unutmuum. Bana gayret gstermekten kanaat notu verir misin?"

"Gelecekte aklnda bulunsun Mike, balklar kesinlikle tahrik edici deiller. iekleri dene."

Tolland arkasndan bir demet beyaz zambak kard. "Krmz gl vermek istedim," dedi. "Ama
Gl Bahesi'nden armaya kalkarken az kalsn vuruluyordum."

Tolland, Rachel'n vcudunu kendininkine ekerken, sann yumuak kokusunu iine ekti.
indeki yllardr inzivaya ekilmi yannn yavaa kabuundan syrldn hissediyordu. Onu
ihtirasla perken, Rachel'n vcudunun yaknlatn hissetti. Beyaz zambaklar ayaklarna dt
ve Tolland'n rdnn farknda olmad duvarlar erimeye balad.
Hayaletler gitti.

Rachel'n kendisini yataa doru ektiini hissetti. Yumuak bir sesle kulana fsldyordu.
"Gerekten de balklarn romantik olduunu dnmyorsun, yle deil mi?"

"nanyorum," deyip onu bir daha pt. "Denizanalarnn iftleme ritelini grmelisin. Son
derece erotik."

Rachel, onu at kl yatan stne srtst yatrp, stne kt.

Tolland, "Ve denizatlar..." derken, saten pijamasna dokunularnn keyfini kartyordu.


"Denizatlar... inanlmaz ehvetli bir ak dans yaparlar."

hanet Noktas

Pijamalarnn dmelerini aan Rachel, "Balklardan yeterince bahsettik," dedi. "Bana gelimi
hayvanlarn iftleme ritelleri hakknda ne anlatabilirsin?"

Tolland iini ekti. "Korkarm ben gelimi hayvanlardan pek anlamyorum."

Rachel futbol niformasn karp att. "Pekl doa adam, hzl renmeni tavsiye ederim."

508

509
hanet Noktas

SON SOZ

NASA nakil ua Atlantik zerinde uuyordu.

Uaktaki Mdr Lavvrence Ekstrom kargo ksmndaki kmrlemi dev taa son bir kez daha
bakt. Denize geri dneceksin, diye dnd. Seni bulduktan yere.

Ekstrom'un emri zerine pilot kargo kaplarn ap, ta brakt. Devasa tan uan altndan
aa yuvarlanp, gnein aydnlatt okyanusun stnde kavis izerek, yukar srayan gmi
su kolonunun oluturduu dalgalarn altnda kayboluunu seyrettiler.

Kocaman ta hzla batmt.

Suyun doksan metre altna indiinde, yuvarlanarak den siluetini aydnlatacak az bir k
kalmt. Yz elli metreye ulatnda, ta kr karanla boulmutu.

Hzla aa indi.

Daha derine.

Yaklak on iki dakika boyunca dt.

Sonra ta, ayn karanlk yzne arpan bir meteorit gibi, okyanus tabanndaki amur dzlne
arparak, bir alvyon bulutu kaldrd. Bulut dalrken, okyanusun bilinmeyen binlerce trnden
biri tuhaf yabancy incelemek zere yanna yzd.

Etkilenmemie benzeyen yaratk, yoluna devam etti.

511

You might also like